Türk Toraks Derneği

19. Yıllık Kongresi 6-10 Nisan 2016

Hemşirelik Poster Sunumları

HEMŞİRELİK POSTER SUNUMLARI

411Türk Toraks Derneği 19. Yıllık Kongresi • Program ve Bildiri Kitabı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ

6 – 10 Nisan 2016

HP-01

İnhaler İlaç Kullanımında hemşİrenİn SorumluluKları

Ayfer Çerçi, Ayşe TuranÇukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi, Adana

Giriş ve amaç: Günümüzde obstrüktif hastalıkların tedavisinde kulla-nılan bronkodilatör ve antiinflamatuar ilaçların çoğunluğu inhalasyon yolu ile kullanılmaktadır. Obstrüktif hava yolları hastalıklarının tedavisinde kul-lanılan inhaler ilaçların tedavi etkinliği yüksek ve yan etkisi az olmasından dolayı tercih sebebidir. İnhaler ilaç kullanan hastalar kullanım esnasında bir çok hata yapmaktadırlar. İnhaler ilaç kullanımında yapılan hatalardan dolayı hastalar hiç ilaç alamamakta yada yeterli dozda ilaç alamamakta-dırlar. Bu hatalardan dolayı iyileşme süreçleri uzamakta, tedavi başarıları düşmekte ve hatta tedavi bırakılabilmektedir.

Yöntem: Sağlık profesyonellerinden olan hemşirelere bu konuda önem-li sorumluluklar düşmektedir. Hemşireler hasta bireylere verdikleri eğitimle inhaler ilaç kullanımı konusundaki bilgi eksikliklerini ve kullanım hatalarını gidererek tedaviye uyum ve terapötik başarı ile tedaviye katkı sunmaktadırlar. Hemşireler, hasta eğitiminde öğrenen, öğrenme, öğrenilen, öğreten ve öğrenme ortamı yaratmak açısından öğrenmenin beş aşamasını dikkate almalıdırlar.

Bulgular: Eğitimde yeterlilik kazanmış hemşire,inhaler ilaç kullanan hastalarına, sözlü eğitim, yazılı eğitim, görsel-işitsel teknikler,bire-bir öğ-retim ve demonstrasyon gibi tekniklerden uygun olanı seçebilmelidir. Öğ-renmenin etkili olabilmesi için ise, hastanın ilgi ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, öncelikle öğrenmeye hazır hale getirme, uygun öğrenme stratejisini-zamanını seçme, inhale kortikosteroidler hakkında bilgi verme, motivasyonel destek sağlama, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak öğ-renmeyi kolaylaştırma,aşamalarla anlatma, ve geri bildirim alma işlemleri yapılmalıdır.

Tartışma ve sonuç: Tüm bunlardan yola çıkılarak obstrüktif hastalık-larda kullanılan inhaler ilaçların hastalar tarafından doğru kullanımı önem-lilik arzetmektedir. Hemşireler öğrenmeyi etkileyen faktörleri göz önünde bulundurarak bireysel bakımlarını sürdürmelidirler.anahtar Kelimeler: hemşire,inhaler,öğrenme

HP-02

TüBerKülozda hemşİrenİn rolü

Ayşe Turan, Ayfer Çerçi, Nuray ÖzdilÇukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi, Adana

Giriş ve amaç: Tüberküloz hastalığı ençok görülen, en çok sakat bı-rakan, en çok iş gücü kaybına neden olan ve en çok öldüren hastalıklar arasında yer almaktadır. Tüberküloz hastalığı solunum yolu ile bulaşma-sı sebebi ile toplumsal bir hastalık olarak nitelendirilen bir halk sağlığı sorunudur.

Yöntem: Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN) hemşirelerin sorumlu-luklarını hastalıkları önlemek, sağlığı teşvik etmek, yeniden sağlıklı olmayı sağlamak ve acıyı hafifletmek olarak belirtmişlerdir. Bu bağlamda tüber-küloz kontrol hizmetlerinde hemşireler, birey, aile ve toplum düzeyinde girişimlere önderlik yapmaktadırlar

Bulgular: Bu girişimlerin başında ise tüberküloz hastalarının bakımı, eğitimi ve tedavi süreci gelmektedir. Yeni doğanlara BCG aşısı yaparak ve biyogüvenlik önlemlerini alarak tüberküloz kontrol önlemlerini almış olur. Hasta ve ailesine hastalık, tedavisi, beslenmenin önemi ve damgalanma ile mücadele gibi konularda sağlık eğitimi yapar. ICN’ne göre damgalan-ma korkusunun sessizliğe yol açabileceği belirtilmekte olup, hemşirelerin bu sessizliği bilgileri ve etkin stratejileri ile yıkacağına yer verilmektedir. Bu stratejiler arasında, insan hakları ve etik kapsamında kanıta dayalı mü-dahalelerde bulunma, beceri kazanımı sağlama, bilgi temelli yaklaşma, danışmanlık ve hasta hakları savunuculuğu gibi hizmetler yer almaktadır.Tüberküloz hastalarına bakım planlanırken Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) önem arzetmektedir. Çünkü; DGT ile tedavi yönetilecek, tedavi rejimi izlenecek, ilaçların düzenli kullanılmasını ve teminini sağlanacak, yapılan işlemler kayıt altına alarak raporlandırılacak ve standartizasyon oluşturulacaktır. Böylece uygulanan tedavinin tamamlanmasına, hastala-rın iyileşerek daha sağlıklı verimli ve başarılı bireyler olarak topluma kaza-nımları söz konusu olacaktır.

Tartışma ve sonuç: Sonuç olarak hasta haklarını koruyacak, toplu-mun ön yargısının önüne geçilecek stratejiler belirlenmelidir. Damgalan-manın olmaması için en etkili yol eğitimdir. Özellikle hemşirelere, hastalara daha etkin hizmet vermek için hizmet içi eğitim kapsamında eğitimlerin düzenlenmesinin faydalı olacağını düşünmekteyiz.anahtar Kelimeler: Hemşire, tüberküloz

HP-03

KronİK oBSTrüKTİf aKcİğer haSTalığı olan BİreYlere BaKım Veren aİle üYelerİnİn GereKSİnİmlerİ Ve alGıladıKları SoSYal deSTeğİn değerlendİrİlmeSİ

Ebru Metin1, Özden Dedeli Çaydam2

1Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir 2Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık Yüksekokulu, Manisa

Giriş ve amaç: KOAH solunum sisteminin önemli kronik sorunların-dan biridir. Kronik solunum sistemi hastalıkları yalnızca hasta bireyi de-ğil, ona bakım vereni de etkilemektedir. Ailedeki bakım vericiler hastanın yardıma ihtiyacı olan konuların belirlenmesi, semptomların tedavisinin sürdürülmesi, beklenmedik tıbbi sorunların ortaya çıkmasının ve tekrarlı hastane yatışlarının önlenmesi gibi birçok konuda sorumluluk almaktadır. KOAH’ta tanı ve tedavi harcamaları ve sakatlığın ekonomik sonuçları, kaybedilen iş, erken ölüm, hastalık nedeniyle yapılan harcamalar bakım veren aile üyeleri için maddi ve manevi yük olabilmektedir. Çalışmada amaç, KOAH’lı bireylere bakım veren aile üyelerinin gereksinimleri ve al-gıladıkları sosyal desteğin değerlendirilmesidir.

Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki araştırma, ilgili izinler alındık-tan sonra İzmir İli Kuzey Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin göğüsnservislerinde yürütülecektir. Bu serviste yatarak sağ-lık bakım hizmeti alan KOAH’lı bireylere bakım veren aile üyeleri araştır-manın evrenini oluşturdu. Bu servise 2013 - 2014 yılları arasında toplam 7126 hasta yattığı belirlendi (N=7126). Araştırmanın sonuçlarının güve-nilir olmasına ve istatistiksel analizin yapılabilmesine yetecek bir örnek-lem büyüklüğüne karar vermek için %4,2 sıklık %2 sapma, %95 güven düzeyinde örneklem hesaplandı (n=367). Araştırma 367 hasta yakını ile yürütülecektir.

Bulgular: Araştırma veri toplama aşamasındadır.Tartışma ve sonuç: KOAH’lı hastaların tedavi ve bakımıyla ilgilenen

hemşireler, yanında bulunan bakım verenlerinin de gereksinimlerini sap-tamalıdır. Bu doğrultuda hastaların sağlık kuruluşlarından tedavi ve bakım hizmeti aldıkları süre içerisinde bakım verenin eksiklikleri, başarısız olduğu deneyimleri ve öncelikle kendi gereksinimleri fark edilerek bu konularda girişimlerde bulunulması gerekmektedir. Hasta birey kadar bakım veren-lerin sorunlarının da ele alınması gereklidir. Bakım veren kişinin fiziksel, ruhsal sağlığı ve yaşam kalitesi ne kadar iyi olursa verilen bakımın kalitesi de o oranda iyi olacaktır.anahtar Kelimeler: bakım verici,gereksinim,sosyal destek algısı

HP-04

TüBerKüloz Ve damGalanma: haSTa BaKışı

Hülya Bulut, Elvan Soner, Sevil Uzun, Sibel Arabacı, Feriha ÖzDr.Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir

Giriş ve amaç: Tüberküloz, Mycobacterium Tuberculosis Complex olarak tanımlanan bir grup mikobakteri tarafından oluşturulan, enfekte dokularda, granülomların varlığı ile karakterize farklı klinik görünümlere sahip kronik nekrotizan bir bakteriyel enfeksiyondur (1,2).

Tüberkülozun dünyada iş gücü kaybı ve ölümlerin başında gelir.Tü-berküloz hastaları bu hastalıklarından dolayı damgalanmakta ve bu da hastaların tanı ve tedavi olanaklarından yeterince yararlanamamalarına ve toplumsal düzeyde de hastalığın kontrolünün sağlanamamasına neden olmaktadır (3). Tüberküloz tanısı alan kişilerin arkadaşları hastalardan uzak durmakta, hastalar evde ayrı yemek yemeye ve uyumaya zorlanabil-

Türk Toraks Derneği 19. Yıllık Kongresi • Program ve Bildiri Kitabı

HEMŞİRELİK POSTER SUNUMLARI

412

TÜRK TORAKS DERNEĞİ

6 – 10 Nisan 2016

mektedir. Bunun dışında hastalar sıklıkla diğerlerine hastalığı bulaştırma ve aşağılanacakları korkusuyla kendilerini izole etmektedir (4,5).

Damgalama ile damgalanan kişi ya da grubun farklı olduğu vurgulanır ve bu farklılık nedeniyle de damgalanmış kişilere birçok olumsuz özellik atfedilir(6). Hong Kong da 2006 yılında 3011 kişi üzerinde HIV-AIDS, tüberküloz ve SARS ile ilgili yapılmış olan bir çalışmada tüberkülozun damgalayıcı ola-rak tanımlanan en belirgin iki özelliği hastalığın “kişiyi kirleten bir has-talık olduğu” ve “kişinin hastalığından dolayı toplumdan izole edildiği” şeklinde olmuştur (7). Aryal ve arkadaşlarının (2012), Drahan Nepal’de 60 tüberküloz hastası üzerinde yaptığı çalışmada; tüberküloz hastalarının %63,3’ünün damgalanma yaşamış oldukları belirlenmiştir (8).

Bu engelin aşılması için; toplumun tüberküloz hastalığının bulaşma yolu, belirtileri ve tedavisi konusunda eğitilerek bilinçlendirilmesi önemlidir (9)

Yöntem: Retrospektif araştırmaBulgular: Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve

Araştırma Hastanesi Tüberküloz Servisinde kesin tanı alarak yatışı yapılan 111 hasta ve ön tanı alan 80 hasta vardır

Tartışma ve sonuç: Bu hastalara verilecek hasta eğitimleri ile hastalı-ğın bulaşma yolları ve tedavisi anlatılarak, hastaların damgalanma düşün-celerini en aza indirmek amaçlanır.anahtar Kelimeler: Damgalanma,Hasta Bakışı,Tüberküloz

HP-05

KlİnİKlerde YaTan haSTalarda düşme rİSKİ Ve alınan Önlemlerİn İncelenmeSİ: dr.SuaT Seren GÖğüS haSTalıKları Ve cerrahİSİ eğİTİm Ve araşTırma haSTaneSİ

Hülya Bulut, Sevil Uzun, Elvan Soner, Sibel Arabacı, Feriha ÖzDr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir

Giriş ve amaç: Bireyin hastalığa bağlı olarak kontrol ve denge kaybı ile kendisini aniden yerde bulması düşmedir(1). Joint Commission Inter-national (JCI)(2010), hasta güvenliği hedefleri arasında hasta düşmeleri, öncelik verilen alanlar içinde yer almaktadır(2).Ülkemizde de düşmelerin önlenmesi ile ilgili tebliğ yayınlanmış ve hasta güvenliği hedefleri kapsa-mında belirlenmiştir (3).

Düşmelere neden olan faktörler ikiye ayrılır. Bireysel risk faktörleri; yü-rüme ve denge bozuklukları, hipotansiyon, baş dönmesi, önceki düşme hikayesi, psiko-aktif ilaç kullanımı, korku, beceri azalması, nörolojik ve kas yetersizlikleri, demans ve görme bozukluklarıdır. Çevresel risk faktörleri ise; ıslak zemin, kapı eşiği, banyo, tuvalet ve yatak yanında tutunacak destek yerlerinin olmaması, yetersiz aydınlatma, yerde ve çevrede sabit olmayan objelerin varlığı, uygun olmayan ayakkabı kullanımıdır (4).

Her yıl hastanelerde 282 000 hasta düşmesi ile karşılaşılmaktadır. Bun-ların büyük bir kısmı ölüm ile sonuçlanırken; 840’ı ciddi ve orta derece de kalça kırığı, 550’si diğer tip kırıklar ve 30 intrakraniyal yaralanmalardır. (5). ABD’de, Joint Commission on Accreditation of Healthcare Organization (JCAHO) 2007 yılı raporuna göre düşme oranının %0,17-2,5 arasında olduğu, Alman hastanelerinde ise bu oranın %3,7 olduğu belirtilmektedir (6,7).

JCI (2010)’a göre hastalarda düşmelerin önüne geçmek için hastanın ilaç tedavisi ve diğer alanlardaki olası risklerin belirlenerek değerlendiril-mesini ve ortadan kaldırılmasını önermektedir. Etkili bir düşme önleme programı, hasta düşmelerinin %50’den fazlasını azaltabilmektedir (8).

Yöntem: Retrospestif bir çalışma.Bulgular: Bizim hastanemizde 1 yıl içerisinde düşen hasta sayısı 23

kişidir (% 0.16 )Tartışma ve sonuç: Sağlık personellerine hasta düşmeleri ile ilgili

verilen hizmet içi eğitimlerle farkındalık artırılmalıdır. Hasta güvenliğinin sağlanması için uygun yasal yükümlülüklerin ve protokollerin belirlenme-si, hasta ve ailesine düşmeye karşı alınabilecek önlemler hakkında eğitim verilmelidir.anahtar Kelimeler: Düşme,eğitim,hasta güvenliği

HP-06

TamamlaYıcı Bİr TedaVİ YÖnTemİ olaraK refleKSolojİ

Hatice Polat, Seher ErgüneyAtatürk Üniversitesi, İç Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı, Erzurum

Giriş ve amaç: Tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak kullanılan reflek-soloji, vücudun tüm bölgelerine, organlarına ve bezlere karşılık gelen el ve ayaklarda bulunan refleks noktalarına, el ve parmaklarla uygulanan bir baskı tekniğidir. Bu yöntemle bedenin kendi kendini tedavi etme mekaniz-ması harekete geçirilerek bedende fizyolojik bir rahatlama sağlanır. Aynı zamanda kan akımı hızlanır, vücudun denge durumu (homeostazis) sağla-nır. Refleksoloji basınç noktalarıyla ilişkili olan çeşitli organ ve hücrelerde, sonuçta tüm vücutta serbest enerji akışını sağlamayı amaçlar. El ve ayak refleksolojisi 5.000 yıl öncesinde Çin’de vücudun kendi kendini iyileştirme yöntemi olarak ortaya çıkmıştır. Günümüzde uygulanan refleksoloji 20. yüzyılın başlarında Amerikalı Dr. William Filzgerald’ın bulduğu bölgesel tedavi yöntemine dayanır. Refleksolojinin fizyolojik etkilerinin açıklanması çeşitli teorilere dayanır. Bunlar enerji, laktik asit, sinir reseptörlerini algıla-ma ve sinir uyarı teorisi/otonomik-somatik birleşme teorisidir. Refleksoloji hem sağlığın korunması ve yükseltilmesinde, hem de bazı rahatsızlıkların hafifletilmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Başlıca kullanım alanları; anksiyete, depresyon, stres, panik atak, yorgunluk, uykusuzluk, migren, baş ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrıları, disk hernisi, romatizma, kas ağrıları ve spazmı, eklem iltihaplanmaları, kabızlık, hazımsızlık, sinüzit, astım, kar-pal tunel sendromu, sempatik ve parasempatik sinir sistemini ayarlamak, üriner sistem sorunları, dermatolojik sorunlar, bağışıklık sistemini güçlen-dirmek, bulantı ve kusmayı rahatlatmak, kanser ve kemoterapi etkilerini hafifletmek, yaşam kalitesini arttırmak, menopoz, dismenore, doğum, ute-rus involüsyonu ve süt salınımını kolaylaştırmaktır. Son yıllarda hemşirelik profesyonelleri arasında da oldukça sık kullanılmaya başlanmıştır. Ülke-mizde hemşirelik alanında; hipertansiyon, KOAH, meme kanseri, romato-id artrit, doğum ağrısı, multiple skleroz, hemodiyaliz, jinekolojik kanserler, histerektomi, dismenore, süt çocukları ve yaşlılar gibi farklı yaş ve hasta gruplarında farklı parametrelere etkisini araştıran tezler mevcuttur.anahtar Kelimeler: hemşirelik, refleksoloji, tamamlayıcı tedavi

HP-07

haSTanın SağlıK daVranışlarının GelİşTİrİlmeSİnde hemşİrenİn rolü: TranSTeorİK model

Demet İnangil1, Merdiye Şendir2

1İstanbul Medipol Üniversitesi Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı, İstanbul 2İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı, İstanbul

Bireyin sağlık davranışlarındaki değişimin etkili olabilmesi için en önemli yöntem eğitimdir. Bireyin davranış biçimlerindeki değişimin ba-şarısı, bireye odaklanan ve bireyselleştirilmiş eğitimler ile sağlanmaktadır. Bunun için bireyin öz-etkililik düzeyini dikkate alan transteorik modelin kullanılması önerilmektedir. Hemşire liderlerin, bireyin sağlık davranışla-rındaki değişimi etkili olarak yönetebilmesinde bağlılık, davranış ve izlem aşamalarını izlemeleri önerilmektedir. Bu üç aşama bireye sağlıklı yaşam davranışlarının kazandırılmasında etkili olacağı düşünülen davranış değişi-mi yönteminin aşamalarıdır.

1- Bağlılık Aşaması: Bireyin hastalık durumunun farkında olması ve sağlık davranışlarının değişimi konusunda gereksinimlerinin belirlen-mesini kapsar. Bu aşamada hemşire, güven ortamı içerisinde değişim gereksinimlerinin belirlenmesine yönelik girişimlerde bulunmalıdır. Ör-neğin, sigara kullanan miyokard infarktüsü geçirmiş hastaya sigaranın bıraktırılmasını sağlamak için, “sigaranın akciğere olan zararları” ko-nusundaki eğitim yararlı olmayacaktır. Bu hastaya, sigaranın akciğere olan zararlı etkilerinden söz etmek yerine, yeniden myokard infarktüsü geçirme riskinin sigara içerse artacağından söz etmek daha uygundur. 2-Davranış aşaması: Bu aşama birey ile birlikte uygun eğitim davranışla-rını belirleme ve eğitimi uygulama aşamasıdır. Sistematik bir yaklaşım ile bireyin öncelikli probleminin ne olduğu belirlenerek, yaklaşımlara hasta ile birlikte karar verilir. Transteorik modele göre, her birey davranış değiştir-

HEMŞİRELİK POSTER SUNUMLARI

413Türk Toraks Derneği 19. Yıllık Kongresi • Program ve Bildiri Kitabı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ

6 – 10 Nisan 2016

meye olan ilgisini ve motivasyonunu yansıtan beş evreden birinde bulun-maktadır. Her birinde farklı konularda öğrenme gereksinimlerinin ortaya çıktığı bu evreler; düşünmeme, düşünme/niyet, hazırlık, hareket/eylem ve devam ettirmedir. Bu modelde davranış değişiminin sonuçtan çok süreç olduğu, değişimi kolaylaştırmak için bireyin içinde bulunduğu değişim aşamasına uygun olan girişimlerin kullanılması gerektiği savunulmaktadır. 3-İzlem aşaması: Bireyin sağlık davranış değişimini hayata geçirme aşa-masıdır. Hemşirelerin verdiği bakımın kalitesinin göstergelerinden biri ba-kımdaki sürekliliğin devamlı olmasıdır. Bu süreklilik hastanın taburculuk sonrası evde izlenmesi ile sağlanacaktır.anahtar Kelimeler: Hemşirelik, Transteorik model, Sağlık davranışı

HP-08

KronİK Solunum haSTalıKlarında aKılcı İlaç uYGulamaları: İnhaler eğİTİm hemşİreSİ

Hülya Bulut1, İsmail Ayvaz2, Sibel Arabacı1, Oya Yaramancı1, Ayben Şahin1, Feriha Öz1

1Dr. Suat Seren Göğüs Hastaliklari ve Cerrahisi Eğitim ve Araştirma Hastanesi, İzmir 2Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,İzmir

Kronik solunum hastalıklarının (KSH) büyük çoğunluğunu (%65) kronik hava yolu hastalıkları (KHH; Astım, KOAH) oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) göre dünyadaki ölüm nedenleri arasında KOAH 4. Sırada yer almaktadır ve sigara içiminin artmasına bağlı olarak 3.sıraya yüksel-mesi beklenmektedir.İnhaler ilaçlar, Astım ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) başta olmak üzere hava yolu hastalıklarında bronkodila-tasyon ve antiinflamatuvar amaçla kullanılmaktadır

Hemşirenin; inhaler ilaçlar hakkında farmakolojik olarak bilgi sahibi olması, alınması gereken önlemler ya da yapılması gereken girişimler ko-nusunda karar verebilecek yeterli donanımın olması ve bu duruma bağlı olarak da aldığı önlem veya girişimlerin sorumluluğunu üstlenebilmesi ge-rekmektedir. Yapılan çalışmalarda hastaların %28-68’inin ÖDİ ya da kuru toz inhalerlerini yeterli ilacı almaya yetecek şekilde doğru kullanmadıkları gösterilmiştir.

Kurumumuzda ayaktan tedavi gören hastalar için kurulan ve yekünü olmayan İnhaler İlaç Eğitim Birimi oluşturulmuştur. Bu birimimizde 2014 yılında yaklasık 3452 inhaler ilaç kullanımı olan hastalara eğitim verilmiş-tir. Bu birimde alan da yeterli bilgi birikimi/deneyimi olan ayrıca da eğitici eğitim sertifikası olan meslektasımız (hemşire) tarafından ayaktan tedavi gören, yatarak tedavi gören hastaların kliniğe ilk yatışları ve taburculuk dönemlerinde eğitim vererek hastaların ilaçlarını doğru ve etkin kullanımı-nı sağlayacak ve kendi meslektaşlarına da hizmet içi eğitimler ile bilgilerini tazeleyen alana özgü ve yetkin bir sağlık profesyoneli (inhaler eğitim hem-şiresi) oluşturmaktır. Bu sayede kronik hastalığa sahip hastaların, doğru ilaç kullanmaları neticesinde kuruma tekrar başvuru sayısında azalma ola-bileceği, akılcı ilaç kullanımı sonucunda ilaç zayiatlarında azalmalar olaca-ğı, dolayısıyla ilaç maliyetlerinin azalabileceği ve bu nedenle de kurumun etkin ve yeterli bir tedavi/bakım verebileceği düşünülmektedir.anahtar Kelimeler: İnhaler Eğitim Hemşiresi, Kronik Solunum Hastalıkları, Akılcı İlaç Uygulamaları