Haziran 2009

68

description

Öncü tartışma konuları, alanındaki TKY uygulamalarının, haberlerin ve KalDer faaliyetlerinin paylaşıldığı Önce Kalite, sürekli gelişen içeriği ile gündemdeki yerini alıyor. Kalite camiasının tek dergisi olma misyonunu üstlenen Önce Kalite ağırlıklı olarak, Türkiye'nin seçkin şirketlerinin, karar verme mekanizmalarında yer alan yöneticilerine ulaşıyor. İttifakı olduðunuz bu camianın içindeki yerinizi Dergimizde yer alacak ilanlarınızla pekiştirebilir, yaratılacak sinerjinin destekçisi olabilirsiniz.

Transcript of Haziran 2009

Page 1: Haziran 2009
Page 2: Haziran 2009
Page 3: Haziran 2009
Page 4: Haziran 2009
Page 5: Haziran 2009
Page 6: Haziran 2009
Page 7: Haziran 2009
Page 8: Haziran 2009

8 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

6 E¤itimler

9 Editörden

10 Toplumsal dönüflümde

yeniflimin rolü

Prof. Dr. Ali R›za Kaylan KalDer Yönetim Kurulu Baflkan›

14 Kapak/Mükemmellik ‹çin

Yenilikçilik

30 KalDer Stratejik E¤itim ‹flbirlikleri

32 Seminer/Baflar› için ilk 7 ad›m

34 Oyuncu Sinan Tuzcu:

Toplumun kalitesini sanat belirler

40 LRQA ‹le Standartlar

‹klim de¤iflikli¤i ve standartlar

Neli Adoni LRQA Türkiye Operasyon Müdürü

44 Ulusal Kalite Hareketi

Erenköy Zihnipafla Pratik

K›z Sanat Okulu

46 9. Ulusal Kalite Ödülleri

47 GOSB’un ifl mükemmeli¤i

ödüllendirildi

48 Mallorca, Minorka ve Federico

Garcia Lorca

Mesut Do¤an

54 fiube haberleri

62 Yay›n Kampanyas›

64 Üyeler

66 Abone

‹Ç‹NDEK‹LER

Sf.14

Sf.46

Sf.32

Kamu kategorisinde9. Ulusal KaliteÖdülleri sahiplerinibuldu

Baflar› içinilk 7 ad›m

Sinan Tuzcu:Toplumun kalitesinisanat belirler Sf.34

MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹NYEN‹L‹KÇ‹L‹K

MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹NYEN‹L‹KÇ‹L‹K

Page 9: Haziran 2009
Page 10: Haziran 2009

10 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

GÖRÜfi

Toplumsal dönüflümde yeniflimin rolü

Yaz›n›n bafll›¤›nda ‹ngilizce “innovation” sözcü¤ü yerine önerilen yenilikçilik, yenileflim,

yeniflim ya da inovasyon kelimelerinden hangisini kullanman›n daha uygun olaca¤› konusun-

da epeyce tereddüt ettim. Türk Dil Kurumu Türkçe sözlükte yenileflim önermifltir. KalDer

olarak terimler sözlü¤ümüzde yenilikçili¤i kullanmaktay›z. Mükemmelli¤in sekiz temel kav-

ram› aras›nda “Sürekli ö¤renme, yenilikçilik ve iyilefltirme” kavram›n› vurgulamaktay›z.

EFQM Mükemmellik Modeli flekli üzerinde “yenilikçilik ve ö¤renme” geri dönüfl okuyla mo-

delin dinamik yap›s›ndaki sürekli iyilefltirmeyi yans›tmaktay›z. Di¤er taraftan Ulusal ‹novas-

yon Giriflimi (U‹G) isminde ve haz›rlad›¤› raporunda inovasyon sözcü¤ünü benimsemifltir.

Çeflitli ortamlarda yenilikçilik yan› s›ra, yeniflim sözcü¤ü de kullan›lmaktad›r.

Her fleyden önce kullanaca¤›m›z sözcüklere özen göstermek neden önemli sorusunu ka-

lite bak›fl aç›s›yla yan›tlamak isterim. Yaflam kalitemizin yükselmesi için ulusal rekabet gü-

cümüzün artmas› gerekti¤ini, bunun için de yönetim kalitesinin önemini her f›rsatta belirt-

mekteyiz. Yönetim kalitesinin özünde ise düflünce kalitesi yatmakta. Düflünce kalitesi ile dil

kalitesi aras›nda son derece güçlü bir iliflki oldu¤unu biliyoruz. Einstein’in belirtti¤i gibi

“Dilin s›n›r›, beynin s›n›r›d›r”. ‹lkö¤retim düzeyinde bir Türk ö¤renci 6000 sözcükle karfl›-

lafl›rken, bir Alman veya Amerikal› ö¤renci 70.000 dolay›nda sözcükle karfl›laflmaktad›r. Bi-

reyin duygu ve düflünce dünyas›, anadilinde özümsedi¤i sözcük say›s›yla zenginleflmektedir.

Neredeyse günlük yaflam›m›zda Türkilizce diyebilece¤imiz karma bir dille “Hay-Bay (Hi-

Bye)” toplumuna dönüflmemek ve “günayd›n, hoflçakal” gibi sözcüklerimize sahip ç›karak

dil kirlili¤ini yavafllat›p durdurabilmekte toplumsal bilinç ve duyarl›l›k son derece önemli-

dir. Yeni kavramlar› dilimize kazand›rmaya çal›fl›rken, anadilimizde düflünmenin alg›lama

gücümüzü art›raca¤›n› unutmamal›y›z. Yal›n dokusuyla, ses uyumlu, “Yeni-ifl-flimdi” keli-

melerinden esinlenerek oluflturulmufl, “yeniflim” sözcü¤ü, di¤er seçeneklere göre daha çeki-

ci göründü. Demokratik ve kat›l›mc› bir aray›fl sonunda, meslektafllar›m ve ö¤rencilerimin

deste¤iyle yeniflim bu yaz›n›n bafll›¤›na yerleflti.

Bu yaz›n›n konusu sosyal yeniflim. Rekabet gücünü art›rmada en güçlü silah olan yenifli-

min, toplumsal dönüflümde de anahtar rol oynad›¤›n› dünyadan ve kendi toplumumuzdan

verece¤imiz çarp›c› örneklerle özetleyece¤iz.

Önce yeniflimin tan›m›n› ve yeniflim s›ralamas›nda ulusal karnemize k›saca göz atal›m.

Yeniflimin tan›t›m› ve ulusal karnemiz Ekonomik ‹flbirli¤i ve Kalk›nma Örgütü (OECD), yeniflim sürecini, bir fikri pazarlanabi-

lir bir ürün ya da hizmete, yeni ya da gelifltirilmifl bir imalat yahut da¤›t›m yöntemine, ya da

yeni bir toplumsal hizmete dönüfltürmek olarak tan›mlamaktad›r. Özgün bilgiyle farkl›l›k

yaratarak, ekonomik ve toplumsal faydaya dönüfltürürken, yeniflimin konusu ürün veya hiz-

met olabilece¤i gibi, belirli bir süreç, pazarlama ve örgütsel yenilik de olabilmektedir. Av-

rupa Kalite Yönetim Vakf› (EFQM) ise yeniflim kavram›n› OECD’ye benzer bir fleklide, dü-

flüncelerin uygulamada yeni ürünlere, hizmetlere, süreçlere, sistemlere ve toplumsal iliflkile-

re dönüfltürülmesi fleklinde tan›mlamaktad›r. Her iki tan›m da yeni fikirlerin üretilmesini ve

uygulanmas›n› içermektedir. Yeni ya da daha iyi uygulamalar ve/veya ürün ve hizmetler or-

taya ç›karmak için yarat›c› düflünceler yeniflimin ön kofluludur. Özgün düflünceler uygula-

maya koyulup ekonomik ve/veya toplumsal de¤er yarat›lmas› yeniflim sürecini tamamla-

maktad›r. Baflka bir deyiflle yeniflimi özgün düflünceleri paraya ve toplumsal yarara dönüfl-

türme sanat› olarak da tan›mlayabiliriz.

Prof. Dr. Ali R›zaKaylanKalDer Yönetim Kurulu Baflkan›

Page 11: Haziran 2009

11Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

Bulufl denilince akl›m›za telefon, ampül gibi yaflam kalite-

mizde fark yaratm›fl ürünler gelmekte. Ne yaz›k ki bulufl lis-

teleri incelendi¤inde Türk isimlerinin say›s› sevindirici de¤il-

dir. Di¤er taraftan yarat›c›l›¤› sorun çözme sanat› olarak alg›-

lad›¤›m›zda, son derece yarat›c› bir millet oldu¤umuzu rahat-

l›kla söyleyebiliriz. Somut bir örnekle aç›klamaya çal›flal›m.

ABD’de 1970 y›llar›n›n ortalar›nda trafik sorunlar›n› hafif-

letmek için araba paylafl›m› (carpooling) önerilmifl ve bu yak-

lafl›m› teflvik amac›yla çok yolculu tafl›tlar için özel fleritlerin

ayr›lmas› sa¤lanm›flt›. Daha sonraki y›llarda flehiriçi ve flehir-

leraras› seyahatlerde araba paylafl›m› için flirketler kurulmufl,

teknoloji destekli baflar›l› uygulamalar gelifltirilmiflti. Örne-

¤in, internet üzerinde çal›flan ve cep telefonundan eriflilen ya-

z›l›mlarla özel tafl›tlar›n paylafl›lmas›n› teflvik eden ortamlar

yarat›lm›flt›. Böylece trafik ve enerji sorunlar›na bir ölçüde

katk›da bulunuldu¤u bilinmektedir.

Tafl›t paylafl›m›n›n ilk örne¤i, ‹stanbul’un simgesi olan dol-

mufllarla 1929 Dünya Ekonomik Krizi’nin bir sonucu olarak

ortaya ç›km›flt›. Ca¤alo¤lu’nda lokanta iflleten Aflç› Halit,

ekonomik s›k›nt›lar nedeniyle ifl ç›k›fl› taksicili¤e de baflla-

m›flt›. Ancak kriz döneminde hiç müflteri bulmadan eve dön-

dü¤ü de oluyordu. Sürekli müflterisi Musevi ifladam› ifllerin

bozuldu¤unu ve art›k taksiye binemeyece¤ini söyleyince, Afl-

ç› Halit yarat›c› çözümünü üretti. Ayn› yöne giden dört müfl-

teri isterlerse, ücreti paylaflarak beraber seyahat edebilecek-

lerdi. Bu basit ama yenilikçi düflünceyle, Niflantafl› – Eminö-

nü dolmufl seferlerine ad›m at›lmaktayd›. Böylece Türkiye’de

dolmuflçuluk resmen bafll›yordu. Aflç› Halit, sürücülük yan›

s›ra, Karaköy ‹skelesi’nin önünde “5 kurufla Taksim” diye ba-

¤›rarak, ileride dolmufl duraklar›nda düzeni koruyan ve de¤-

nekçi denilen yeni bir mesle¤in do¤uflunu da sa¤lam›flt›. ‹flte

ekonomik krizlerin yarat›c› çözümleri art›ran bir f›rsat ortam›

oluflturdu¤unun somut bir kan›t›. Bu örnekte, krizlerin tüm

olumsuz yönlerine ra¤men yarat›c›l›¤› da körükledi¤ini ve

krizleri f›rsata dönüfltürmenin yarar›n› aç›kca görmekteyiz.

Bu dönemde Belediye ve Tramvay fiirketi yöneticilerinin, uy-

gulaman›n taksi talimatnamesine ayk›r› oldu¤unu belirterek,

engellemesi nedeniyle dolmuflçuluk uzun y›llar kaçak olarak

yap›ld›. 24 y›l içerisinde kentte tam 150 tane dolmufl hatt›

olufltuktan sonra, ‹stanbul Belediyesi 1954 y›l› sonunda, dol-

muflçulu¤un önlenemeyen yükseliflini kabullenerek ilk dol-

mufl tarifesini belirledi.

Her y›l yay›nlanmakta olan Avrupa Yeniflim Karnesi (EIS-

EuropeansInnovation Scoreboard) 29 göstergeden oluflan bir

endekse göre 27 AB ülkesi yan› s›ra Türkiye, H›rvatistan, ‹s-

viçre, ‹zlanda ve Norveç’i de¤erlendirmektedir. Ocak

2009’da yay›nlanan son istatistiklere göre Türkiye 2008 y›l›n-

da 0.205 puanla 32 ülke aras›nda son s›radad›r. ‹lk befl ülke s›-

ras›yla ‹sviçre, ‹sveç, Finlandiya, Almanya ve Danimarka’d›r.

2004-2007 y›llar›ndaki puan›m›z› AB27 ortalamas›yla k›yas-

lamal› inceleyelim. AB27 ortalamas› parantez içinde verile-

cektir. 2004’ten bafllayarak puanlar s›ras›yla 0.192 (0.429),

0.196 (0.431), 0.202 (0.447), 0.206 (0.466), 0.205 (0.475)

fleklindedir. AB27 ortalamas›, Türkiye EIS puan›n›n 2.3 kat›-

d›r. Son befl y›lda 1000 üzerinden endeks Türkiye’de 13 puan

artm›flken, Avrupa’da 46 puan artm›flt›r. Bu sonuçlara göre,

rakiplerimiz rekabet yar›fl›nda daha h›zl› koflmaktad›rlar.

Bir baflka gösterge ise Dünya Ekonomi Forumu’nun her y›l

haz›rlay›p yay›nlad›¤› Küresel Rekabetçilik Endeksi (GCI) ve

bu endeksi oluflturan alt endekslerden yeniflim endeksidir. En

son yay›nlanan 2008-09 Küresel Rekabetçilik Raporu’na gö-

re Türkiye rekabet gücü olarak 134 ülke aras›nda 4.15 puanla

63. s›radad›r. Birinci s›rada olan ABD’nin puan› 5.74’dür.

ABD’yi ‹sviçre, Danimarka, ‹sveç ve Singapur izlemektedir.

2007 s›ralamas›nda Türkiye 131 ülke aras›nda 53. s›radayd›.

Bir y›l da rekabet gücü s›ralamas›nda yerimiz 10 ülke daha

afla¤›ya inmifltir. Yeniflim altendeksinde ise Türkiye 3.70 pu-

anla gene 63. s›radad›r.

Sosyal yeniflimYeniflimin belirli bir ürün, hizmet ya da süreç yaratt›¤›n› ve

yenilikçi bir fikri ekonomik de¤ere dönüfltürdü¤ünü belirt-

mifltik. Yeniflim sürecinde düfl, düflünce, gelifltirme ve uygula-

ma aflamalar›ndan geçilmektedir. Bu aflamalar›n ilk ad›m› ha-

yal gücü son derece önemli. Hatta Albert Einstein, hayal gü-

cünün bilgiden daha önemli oldu¤unu vurgular. Çünkü bilgi

bildiklerimizle ve anlad›klar›m›zla s›n›rl›d›r. Hayal gücü ise

tüm dünyadaki bilinecek ve anlanacak herfleyi kapsamaktad›r.

Yeniflimin bir de toplumsal dönüflüme destek olan çefliti

var. Sosyal amaçlarla yeni bir fikrin uygulamaya konarak top-

lum yaflam›nda olumlu yönde de¤ifliklikler yarat›lmas›na sos-

yal yeniflim deniyor. Sosyal yeniflim kavram›n›n özünde de

yenilikçi fikirler yatmakta. E¤itim, sa¤l›k, çal›flma flartlar›n›n

iyilefltirilmesi, toplumsal kalk›nmaya kadar akla gelebilecek

pek çok konu ve yüzlerce sosyal gereksinim yeniflimci ve ya-

rat›c› çözümler beklemekte. Bu tarz çal›flmalarda bireysel ve-

ya kurumsal ç›karlardan çok toplumsal ç›karlar›n ön planda

tutulmas› gerekiyor. Sosyal yeniflim, toplumu ileri tafl›may›

hedeflemekte.

Sosyal yeniflim denince, toplumsal dönüflümü sa¤layan gi-

riflimci bireyler öne ç›k›yor. Sosyal giriflimci, yaflad›¤› top-

lumda ortaya ç›kan sosyal aksakl›klar› saptayarak o güne ka-

dar akla gelmeyen yaklafl›mla sorunlar›n üzerine kararl› bir

flekilde giden ve fark yaratarak toplumun güvenini kazanan

kifliler. Bu kiflilerde aranabilecek temel özellikler yarat›c›l›k,

Page 12: Haziran 2009

12 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

GÖRÜfi

özgüven, empati ve kat›l›mc›l›k. Aile içinde ve okullarda ço-

cuklara yönelik bask›c› anlay›fl, özgüveni ve yarat›c›l›¤› za-

y›flatmaktad›r. Toplumu gelifltirmek, daha ileriye götürebil-

mek yine toplulukla ve belirli bir kat›l›mla gerçekleflebilir.

Ancak bu kat›l›m› sa¤lamak için öncü bireyler, sosyal giri-

flimciler de gerekli. Bu kiflilerde empati yetene¤i de güçlü ola-

bilmekte. Ele ald›klar› sorunlar› yaflayan kiflilerin yerine ra-

hatl›kla kendilerini koyabilmekteler.

Sosyal giriflimciler toplumun en önemli sorunlar›na yeni-

likçi çözüm yollar› bulan bireylerdir. Kendilerini belirli bir

alanda toplumsal dönüflümün gerçekleflmesine adarlar. Hayal

güçleri yüksek, vizyoner ve ayn› zamanda gerçekçidirler. Ye-

ni fikirlerin etik, kolay anlafl›l›r, uygulanabilir ve tüm paydafl-

lar›n genifl deste¤ini harekete geçirmesine özen göstererek,

çözüm yollar›n› genifl kitlelerle paylafl›rlar.

Genifl ölçekte de¤iflimi dönüflümü sa¤layacak, kapsaml›

sosyal yeniflimlerin güçlenmesinde, sivil toplum kurulufllar›-

n›n önemi büyük. Birlikte çal›flan kurumlar ve bireyler aras›n-

da sa¤lam bir diyalog gelifltirmek de flart.

Dünyadan bir sosyal giriflim öyküsü olarak 2006 Nobel

Bar›fl Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus’un kurdu¤u

Yoksullar Bankas› (Grameen Bank) ve mikro kredi uygula-

mas›ndan bahsetmek istiyorum. Muhammed Yunus, Bangla-

defl’te milyonlarca kiflinin kaderini belirleyen bir devrimi ses-

sizce gerçeklefltirmifl ve yoksul insanlar› tefecilerin elinden

kurtarm›flt›r. Kurdu¤u banka, hiçbir geri ödeme garantisi ol-

mayan ve geleneksel kurumlar›n reddetti¤i çok yoksul insan-

lara mikro ölçekli kredi vermeye bafllam›flt›r.

Baz›lar› çeltik ay›klamak, baz›lar› çanak çömlek yapmak,

ya da inek sat›n almak için 20-500 dolar aras›nda az miktarda

paraya gereksinim duyuyorlard›. Grameen Bank, 1976’da 42

kifliye 27’fler dolar kredi vererek ifle bafllad›. 1997 y›l›nda ise

2.4 milyar dolar kredi da¤›tm›flt›r. Bu deneyim, ne kadar kü-

çük olursa olsun, finansal sermaye verilmesi durumunda yok-

sul insanlar›n kendi yaflamlar›nda inan›lmaz bir de¤iflim ger-

çeklefltirebildiklerini göstermifltir.

Sosyal giriflimcili¤i desteklemek amac› do¤rultusunda

dünyan›n birçok ülkesinde toplumsal sorunlara yenilikçi bir

fikirle çözüm getiren giriflimcileri destekleyen Ashoka ulusla-

raras› bir kurulufl. Ashoka “‹nsanlara bal›k vermektense bal›k

tutmay› ö¤retmek daha yararl›d›r” fleklindeki Çin atasözünü

aflan bir anlay›fl getirmekte. Kurucu William Drayton’un söz-

leriyle, Ashoka insanlara bal›k verenle, ya da bal›k tutmas›n›

ö¤retenle de¤il, bal›kç›l›k endüstrisinde devrim yaratanlarla

ilgilenmekte.

Ashoka, yeni fikir, yarat›c›l›k, toplumsal etki, giriflimci ka-

litesi ve etik doku ölçütlerine ba¤l› olarak giriflimcilere Sos-

yal Risk Sermayesi vermekte. Kendilerinin “yurttafl sektörü”

kuruluflu olarak alg›lanmas›n› sa¤lamaya ve bu sektörü des-

tekleyen mekanizmalar› yaratmaya çal›flmakta.

Toplumsal dönüflümün Türk mimarlar› Yak›n tarihimizde yaflam kalitemizin yükseltilmesinde, ay-

d›nlanma ve ça¤dafl toplum yarat›lmas›nda anahtar rol oyna-

m›fl, özellikle gerçeklefltirdikleri sosyal yeniflim projeleriyle

ölümsüzleflen örnek kiflilerden bahsetmek istiyorum. Cumhu-

riyetin ilan›n› izleyen y›llarda, sosyal, ekonomik ve kültürel

alanda ça¤dafl ülkeler aras›ndaki yerini almas› için, Türk Mil-

letinin h›zl› bir de¤iflime ihtiyac› vard›.

Atatürk’ün önderli¤inde Türk dili, kad›n haklar›, güzel sa-

natlar alanlar›nda bir çok sosyal dönüflüm projesi gerçekleflti-

rildi, yasalar ç›kar›ld›. 1928’de Latin alfabesi kabul edildi¤in-

de, Arap harfleriyle okur yazar oran› yüzde 6 düzeyindeydi.

Atatürk toplumun baflö¤retmeni oldu. Bütün yurtta aç›lan

millet mekteplerinde bir e¤itim seferberli¤i bafllat›ld›. 15-45

yafl aras›nda kad›nlar erkekler herkes bu okullara devam etti.

1929-1934 y›llar› aras›nda bu okullardan 1 milyon 200 bin ki-

fli mezun oldu.

‹kinci olarak, Atatürk’le bafllayan Türk ayd›nlanmas›na

büyük katk›da bulunmufl, çok yönlü kiflili¤e sahip seçkin bir

e¤itim, kültür ve siyaset adam›, 1938-1946 dönemi Millî E¤i-

tim Bakan› Hasan Ali Yücel’in yapt›klar›n›n bir k›sm›n›

an›msatmak istiyorum. 17 Nisan 1940’ta ilgili yasa ç›kar›la-

rak Köy Enstitüleri kurulmaya bafllan›r. Say›lar› zamanla 21’i

bulan Köy Enstitüleri, 1944’ten sonra y›lda ortalama 2000

ö¤retmen yetifltirmifltir. Hasan Ali Yücel, Köy Enstitüleri ya-

n› s›ra;

l Halkevlerinin ve halkodalar›n›n ço¤alt›lmas›n›,

l Üniversite özerkli¤inin tan›nmas›n›,

l Nazi Almanya’s›ndan kaçan bilim, kültür ve sanat adam-

lar›na sahip ç›k›lmas›n›,

l 500 cildi aflan dünya klasiklerinin tercüme edilmesini,

l Ansiklopedilerin haz›rlanmas›n›,

l Devlet Tiyatro ve Operas›’n›n kurulmas›n›,

l Resim heykel müzelerinin kurulmas›n›

sa¤layarak, Türkiye’nin düflün, bilim, e¤itim ve ö¤retim,

kültür ve sanat alan›nda gerekli ça¤dafl örgütlenme için önem-

li ad›mlar atm›flt›r.

Son olarak da 18 May›s 2009’da vefat eden Ça¤dafl Yafla-

m› Destekleme Derne¤i (ÇYDD) Genel Baflkan› Prof. Dr.

Türkan Saylan’›n e¤itim alan›nda gerçeklefltirdi¤i ola¤anüstü

baflar›lara da k›saca de¤inmek istiyorum.

1989 y›l›nda ülkede herkese ça¤dafl e¤itim olanaklar› için

eflit f›rsat sa¤lanmas›, böylece bilinçli, e¤itimli, evrensel in-

san, çocuk, kad›n haklar›na sayg›l›, çevreye duyarl›, Atatürk

ilke ve devrimlerinin ayd›nl›¤›nda, ça¤dafl bir toplum olufltu-

rulmas› amac›yla kurulmufl ÇYDD bünyesinde;

l K›z çocuklar›n›n e¤itimine burs deste¤i,

l Üniversite, yüksel okul ö¤rencilerine burs deste¤i,

l Okul, yurt, toplum merkezi yapt›rma ve iyilefltirme,

l E¤itsel, kültürel ve sosyal geliflime destek,

l Sanata destek

alanlar›nda çok say›da proje gerçeklefltirilmifl ve binlerce

k›z çocu¤una ve üniversite ö¤rencisine e¤itim olanaklar› sa¤-

lanm›flt›r.

Toplumsal sorunlar› bütünsel bir yaklafl›mla inceleyerek,

yarat›c› bir flekilde çözmeye çal›flan ve toplumu gelece¤e ta-

fl›yan projelerle önemli ad›mlar atan Atatürk, Hasan Ali Yücel

ve Prof. Dr. Türkan Saylan’›n an›lar› önünde sayg›yla e¤iliyor

ve toplum için fark yaratmak isteyen gelecek nesillere esin

kayna¤› olmalar›n› diliyorum.

Page 13: Haziran 2009
Page 14: Haziran 2009

14 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

Kusursuz, yetkin anlam›na gelen “Mükemmel” kelimesi,

kalite için kullan›ld›¤›nda “Belirlenen kriterlere tamamen

uymak” fleklinde ifade edilebilir. Mükemmellik denince ak-

la hemen Tom Peters ve Robert H. Waterman taraf›ndan

1982 y›l›nda yay›nlanarak tüm zamanlar›n en çok okunan ifl

kitab› unvan›n› kazanan “In Search of Excellence” (Mükem-

melin Peflinde) isimli kitap geliyor. ‹fl hayat›nda mükemmel-

li¤in s›rlar›n› anlatan bu kitap bugün yaz›lsa ismi “In Search

of Innovation for Excellence” (Mükemmel için ‹novasyonun

Peflinde) olurdu herhalde. Çünkü ifl hayat›nda art›k mükem-

mellik tüm kriterleri yerine getirmeyi de¤il, aksine yeni kri-

terler oluflturacak inovasyonlar (Yeniflim) yaratmay› gerekti-

riyor. Tüm kriterleri yerine getirmek baflar› için standart ku-

rallardan biri oldu, yeniflim ise bugün baflar›n›n devam› için

en büyük koflul olarak ön plana ç›k›yor.

Hem baflar› hem geliflim için yeniflim art›k flart. Ancak ye-

niflimin gerçekleflmesini sa¤layan baz› flartlar›n ayn› anda bir

araya gelmesi gerekiyor. Türk insan› ne kadar pratik zekal›

olursa olsun baz› toplumsal nedenler inovasyonun önünde

birer engel olmaya devam ediyor. ABD’li sosyal siyaset uz-

man› Prof. Dr. Richard Florida yeniflimci bir ortam için üç

önemli unsurdan bahsediyor: Teknoloji, Yetenek ve Hoflgö-

rü. Türkiye, yeniflim için Richard Florida’n›n bahsetti¤i tek-

noloji, yetenek ve hoflgörü faktörlerinden ikisine zaten sa-

hip. Teknolojimiz henüz dünya standartlar›nda olmasa da

gelifliyor ve transfer ediliyor.

Yetenek ise Türk insan›nda bol miktarda mevcut. Özellik-

le yurtd›fl›na gitti¤inizde bunu daha iyi anl›yorsunuz. Türk

insan› yöneticisi, mühendisi, giriflimcisi ile ne kadar yete-

nekli oldu¤unu dünyaya çoktan kan›tlad›. Hoflgörü ise bu

topraklarda yüzy›llard›r var olmufl ve yaflat›lm›fl bir kavram.

Do¤al bir kaynak gibi ancak iflletilmesi ve kullan›lmas› ge-

rekiyor.

Öyle ki hoflgörüyü Türk halk› kadar yaflayan ve hissetti-

ren baflka bir millet yok. Yani asl›nda hoflgörü bizim do¤al

kayna¤›m›z. Özellikle Mevlana, bu konuda çok önemli bir

lider. Mevlana’y› bir de bu aç›dan okumak, asl›nda hoflgö-

rünün nas›l bizim kültürümüzün bir parças› oldu¤unu anla-

mam›za yard›mc› olabilir. Mevlana, oluflturdu¤u düflünce

dünyas›n›n her köflesinde hem yeniflimcili¤i hem de giriflim-

cili¤i sürekli destekliyor, bu iki kavram›n önemini ve arala-

r›ndaki kritik ba¤› vurguluyor. Pek ço¤umuzun son iki

m›sras›n› çok iyi bildi¤i afla¤›daki fliir, Mevlana’n›n bu ko-

nudaki düflüncelerine iyi bir örnek.

Her gün bir yere konmak ne güzel,

Bulanmadan, donmadan akmak ne hofl,

Dün, dünle beraber gitti canca¤›z›m,

Ne kadar söz varsa düne ait

fiimdi yeni fleyler söylemek laz›m

Hoflgörü bizim do¤al kayna¤›m›z ancak onu yeterince ifl-

leyip kullanm›yoruz. Hatta bazen tamamen bask›ya, sindir-

meye dayanan bir yaklafl›m benimsedi¤imiz bile söylenebi-

lir. ‹nsan› oluflturan kültürel ve toplumsal etkiler, alg›lar ve

e¤itim onun yeteneklerini belirlemede de büyük rol oynuyor.

Biz Türklerin baz› yaklafl›mlar› var ki bunlar sanki yeniflimi

hayat›m›zdan ç›karmak üzere tasarlanm›fl. Bak›yorum da ba-

z› sözler ve yaklafl›mlar, gençlere heyecan› yasak ediyor, sü-

rekli var olan› sürdürmenin erdeminden bahsediyor. Örne-

¤in “‹cat Ç›karma, Eski köye yeni adet getirme, Ya¤ satar›m

bal satar›m ustam ölmüfl ben satar›m” gibi laflar… Bu laflar

“Yeni bir fley ç›karma, var olan› sürdürmeye bak” mesaj› içe-

riyor. Oysa bizim “Ekme¤ini tafltan ç›kartmak” gibi sözleri-

miz de var. Bu söz her koflulda insan›n zorluklara gö¤üs ger-

mesini anlat›rken, ekme¤ini kazanmak için yeniflimci yollar

bulan insan› da yüceltiyor. Velhas›l bir taraf›m›z “Gel otur”

derken, öbür taraf›m›z “Kalk gidelim yeniflim yapal›m” di-

yor. 1980’lerde Carnegie-Mellon Üniversitesi’nde yüksek

lisans ö¤rencisiyken, üniversite–sanayi iflbirli¤i konusunda-

ki projemle ilgili çal›fl›rken, Pennsylvania’n›n ünlü ifladam›

Jack Sheehan hayatla ilgi ö¤ütler verirken “Maintain your

enthusiasm” (Heyecan›n› Koru) demiflti bana. TEMA Vak-

f›'n› kuran isimler aras›nda yer alan baflar›l› ifladam›m›z Ni-

hat Gökyi¤it de sürekli olarak heyecan›n öneminden bahse-

der. Gökyi¤it, ilerleyen yafl›na ra¤men hiç kaybetmedi¤i he-

yecan›na çok fley borçludur. Bu heyecan sayesinde yapt›¤›

“sosyal yeniflimler” Türk halk› ad›na çok önemli katma de-

¤erler yaratt›.

Ben kulland›¤›m›z sözlerin ve kelimelerin önemine gö-

nülden inan›yorum. Çünkü kelimeler alg›lar›m›z›, alg›lar›-

m›z düflüncelerimizi ve davran›fllar›m›z› etkiliyor. Zihinsel

alg›n›n hayat›m›z ve duruflumuz üzerine etkisi öylesine

önemlidir ki NLP (Neuro Linguistic Programming) bile bu-

radan do¤mufltur. NLP, zihin-dil aras›ndaki sürekli etkilefli-

min davran›fllar›m›za nas›l yans›d›¤›n› tarif eden bir yakla-

fl›md›r ve bu etkileflimi de¤ifltirerek insanlar›n davran›fllar›n-

da olumlu de¤ifliklikler yaflanabilece¤ini öne sürer. Bu teori

kendini pek çok örnekte tekrar ispatlar. Hindistan’›n efsane-

vi lideri Mahatma Gandhi’nin flu önemli sözleri kelimelerin

hayat›m›za nas›l da yön verdi¤ini öyle güzel anlat›r ki:

HAL‹L KULLUK‹ntekno fiirketler Toplulu¤uYönetim Kurulu Baflkan›

Yeniflim mükemmele götürür

Page 15: Haziran 2009

15Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

Söylediklerinize dikkat edin; düflünceleriniz olur.

Düflüncelerinize dikkat edin; duygular›n›z olur.

Duygular›n›za dikkat edin; davran›fllar›n›z olur.

Davran›fllar›n›za dikkat edin; al›flkanl›klar›n›z olur.

Al›flkanl›klar›n›za dikkat edin; de¤erleriniz olur.

De¤erlerinize dikkat edin; karakteriniz olur.

Karakterinize dikkat edin; yazg›n›z olur.

‹flte bu nedenle hem birbirimize hem de çocuklar›m›za ne

söyledi¤imize ve bunu nas›l söyledi¤imize ola¤anüstü önem

vermeliyiz. Ne söyledi¤imiz kadar bu söylediklerimizi han-

gi dilde söyledi¤imiz de önemlidir. Ana dili Türkçe olan in-

sanlar için kelimelerin Türkçe kullan›lmas›, daha sa¤l›kl› bir

alg›lama için olmazsa olmaz bir unsur. Düflünce ile davran›fl

aras›nda çok önemli bir köprü var, bu köprü kelimeler ve al-

g›lar›m›z› yönlendiriyorlar bu nedenle kelimelerde çok bü-

yük bir güç gizli. Yabanc› kelime tam manas›yla kavranama-

d›¤› zaman düflünce ve davran›fl aras›ndaki köprü sa¤lam ol-

muyor ve beklenen davran›fl sergilenemiyor. Bu nedenle ino-

vasyonun en iyi flekilde alg›lanmas› için onun yerine Türkçe

bir kelime olan “Yeniflim”i kullanmaya çok önem veriyo-

rum. Yeniflim kelimesini “Yeni, ifl ve flimdi” kelimelerinden

ürettik. “‹novasyon” kelimesinin ‹ngilizce etimolojik oluflu-

munda “ now” yani, “flimdi” ye at›f da var - içinde yeni var,

flimdi var, ifl var. Herhangi bir flekilde ortaya at›lm›fl bir ke-

lime de¤il bu. Günlük hayat›m›za son dönemlerde girmifl

olan bir kavram›n Türkçede karfl›l›¤› yoksa yeni kelimeler

üretmek gerekti¤ini de s›k s›k dile getiriyorum. Bu bizim

için çok da zor de¤il, zira Türkçe yeni kelime üretmeye en

müsait dillerden biri.

Bunlar›n yan›nda yeniflim sadece para ve e¤itimle oluflan

bir durum de¤il. Ne zaman inovasyon dense akl›ma Tuzla’da

bir yazl›¤›n bahçesinde büyümüfl bir palmiye a¤ac› gelir. Bu

a¤aç, o yazl›kta kendine bir yer edinmifl ve zamanla çevresin-

deki havay› da de¤ifltirmifltir. Kendi yaflam›na uygun bir mik-

ro iklim yaratm›flt›r çevresinde. ‹flte yeniflimci birey de palmi-

ye a¤ac› gibidir, yurdun dört bir yan›nda oluflacak mikro ik-

limler sayesinde yeflerecek büyüyecek ancak bu mikro iklim-

leri oluflturmam›z flart›yla.

Naz›m Hikmet’in de yazd›¤› gibi:

Yaflamak bir a¤aç gibi tek ve hür

Ve bir orman gibi kardeflçesine…

Toplumsal yap›m›z›n yeniflim kapasitemiz üzerinde bü-

yük bir etkisi vard›r. Örne¤in, Türkiye’de “büyüklere sayg›”

önemli bir kültürel de¤erimiz. Bu güzel de¤erimiz de zaman

zaman yanl›fl durumlara sebebiyet verebiliyor. Baz› çevreler-

de büyüklere sayg› koflulsuz itaat gerektiriyormufl gibi kabul

edilir. Oysa gençlerin yafll›lardan, yafll›lar›n gençlerden ve

tüm çal›flanlar›n birbirinden ilham almas› gerekiyor. Bu il-

ham için ise sürekli iletiflim, herkesin kendini rahatça ifade

etti¤i ortamlar laz›m.

Bir flirkette de hoflgörü ortam› o firman›n yeniflimci kapa-

sitesini artt›r›r. Bugün firmada çal›flan farkl› milletlerden, din-

lerden ve kültürlerden insanlar›n bir arada çal›flmalar› ve bir-

birlerine karfl› hoflgörülü davranmalar› konusu “Farkl›l›klar›n

Yönetimi” ad› alt›nda önemli bir insan kaynaklar› konusu ha-

line geldi. Hatalar› affetmek ve çal›flan›n yeniden ayn› konu

üzerine çal›flmas›n› ve düflünmesini sa¤lamak da hoflgörü stra-

tejisinin önemli bir parças›. fiirketlerde üstlerin altlar›na karfl›

hoflgörülü olmak yerine otoriter yaklafl›m›, bilgi verme konu-

sunda isteksiz tav›rlar›, genç çal›flanlar›n fikirlerine yeterince

de¤er verilmemesi yeniflim potansiyelinin büyük bölümünün

kullan›lmadan yok olmas›na neden olabiliyor. Bu nedenle flir-

ketlerde üstlerin gençleri teflvik etmesi, onlar›n fikirlerine de-

¤er vermesi, hatalar›na hoflgörü ile yaklaflmas› ve iletiflimi art-

t›rarak kendilerine ifade edecek daha çok ortam sa¤lanmas›

bir flirketin yeniflim potansiyeline büyük katk› yapacakt›r.

Tüm bu sosyal ve kültürel nedenlerin yan›nda kiflinin

kendine katt›¤› ve zaman içinde çabalar›yla elde etti¤i önem-

li yetkinlikler ve bir yaflam disiplini vard›r. Ünlü yazar ve

düflünür Steven Covey’in “Etkili ‹nsanlar›n 7 Al›flkanl›¤›”

isimli kitab› bu al›flkanl›klardan bahseder. Bu kitapta Covey,

baflar› için 7 önemli al›flkanl›¤a dikkat çekiyordu. Bunlar k›-

saca flöyleydi: Proaktif ol, Sonunu düflünerek ifle baflla,

Önemli ifllere öncelik ver, ”Kazan-Kazan” diye düflün, Önce

anlamaya çal›fl, sonra anlafl›lmaya, Sinerji yarat, Baltay› Bi-

le. Bunlar›n hepsi baflar›l› insanlar›n al›flkanl›k haline getir-

di¤i davran›fllar. Bahsi geçen kitab›n ard›ndan Covey, ‘8.

Al›flkanl›k’ kitab›n› yazd›. Bu kitapta ‘iç sesinizi bulmak ve

baflkalar›na kendi seslerini bulmalar› için esin verme’ al›fl-

kanl›¤›n› inceledi. Kitab› birkaç sene önce elime ilk al›p say-

falar›n› arala¤›mda yine Mevlana’n›n sözleri akl›ma geldi:

‘‘Hiç kimse kendisine ‘(Kendini) Gün afl›r› ziyaret et’

der mi? Hiç kimse kendisiyle nöbetle dost olur mu?’’

‹flte bende “kendimi ziyaret etti¤im bir anda” flirketlerde et-

kili yeniflim ve giriflim ikliminin oluflmas› için 8 al›flkanl›¤› s›-

ralad›m:

Bilgilendir/Gönüllendir/Esinlendir/Cesaretlen-

dir/Güçlendir/Hareketlendir/Yönlendir/Heyecanland›r

fiirketlerin çal›flanlar›na göstermesi gereken bu 8 davran›fl

biçimi, yeniflim kapasitesini artt›racak çok önemli uygulama-

lar içeriyor. Her kavram›n üzerinde uzun uzun durmak için

burada yer olmasa da her biri üzerine k›saca düflünmek zihin-

de bir resim ortaya ç›karacakt›r. Asl›nda bu 8 al›flkanl›k

“Devlet/Üniversite/Özel sektör iflbirli¤i” içinde önemli me-

sajlar içeriyor. Devletin firmalara, firmalar›n çal›flanlara, üni-

versitelerin ve di¤er e¤itim kurumlar›n›n ö¤rencilere davran›-

fl› bu 8 al›flkanl›k biçiminden hareketle oluflmal›. Bu 8 al›fl-

kanl›¤›n tüm kurumlarca benimsenmesinin, Türkiye’de yeni-

flimin ve bu yeniflimle gelen kalk›nman›n önünü açaca¤›na

yürekten inan›yorum. Bu 8 davran›fl kesinlikle Türkiye’de

potansiyel olan enerjiyi kinetik enerjiye çevirecek ve ekono-

mik büyümenin motorunu ateflleyecek.

Yeniflimde kad›n da o kadar önemli ki bu konuya da de-

¤inmeden geçmek istemem. Toplumun yarat›c› ve yeniflimci

kapasitesinin yar›s› erkeklerde ise di¤er yar›s› da kad›nlarda.

Page 16: Haziran 2009

16 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

Üstelik kad›nlar çocuk e¤itimde daha etkin oldu¤u için er-

keklerin yeniflim kapasiteleri bile yine kad›n›n ellerinde. O

nedenle kad›n özgürlü¤ü insan haklar› kadar toplumsal kal-

k›nma içinde vazgeçilmez bir unsur. Oysa Türkiye’de kad›-

na biçilen toplumsal roller do¤rudan olmasa bile dolayl› yol-

lardan kad›n›n yarat›c› kapasitesine engel oluyor. “Ben bil-

mem, beyim bilir” türünden yaklafl›mlar kad›n› karar veren

de¤il, itaat eden bir konuma oturtuyor, üstelik bu yaklafl›m

toplumun hemen her kesiminde kendini gösteriyor. Oysa ka-

d›nlar›n e¤itimi, kendi ayaklar› üzerinde durmalar› ve ailevi

sorumluluklar›n erkeklerle paylafl›lmas› kad›nlar›n ellerinde

tuttu¤u yeniflim kapasitesinden faydalanmam›z için son de-

rece kritik bir öneme sahip. Burada yine Mevlana’n›n flu di-

zeleri önemli mesajlar gönderiyor bize.

“Kad›n bir Nur’dur sevgili de¤il, kad›n yarat›c›d›r,

yarat›lm›fl de¤il...”

Din, dil, ›rk ay›rmayan, hoflgörü mimar› Mevlana, kad›n-

lara karfl› da eflitlikçi bir yaklafl›m benimsiyor. Kad›nlar› her

zaman hayat›n içine çekmeye çal›flan Mevlana, insanl›¤›n

kad›nla birlikte var oldu¤unu vurguluyor. Bir toplumun ye-

tiflmesi, de¤iflmesi ve de¤erlerini koruyarak karakterinin

oluflmas›nda kad›n çok önemli bir rol oynuyor.

Türk toplumu olarak asl›nda yeniflim için gereken pek çok

özelli¤e sahibiz. Hoflgörü düzeyimizi artt›r›p, gençlere kendi-

ni ifade etme özgürlü¤ü sa¤larsak, yeniflimci iklime bir ad›m

daha yaklaflaca¤›z. Bu iklimi de bir kere oluflturdu¤umuz za-

man, genç ve yetenekli nüfusumuzla dünyan›n say›l› ekono-

mileri aras›na girmek için en büyük ad›m› atm›fl olaca¤›z. Bu-

nu zaten çoktan hak etmifl bir milletiz. fiirketler de çal›flanlar›

sadece çal›flan olarak görmekten vazgeçip, onlar› hem kendi

kurumlar›n›n hem Türkiye’nin gelece¤i olarak görerek bu fle-

kilde bir kurumsal tav›r al›rlarsa sahip oldu¤umuz yeniflimci

kapasite gerçekten kullan›ma geçecek. Böylece de mükemme-

le do¤ru bir ad›m daha yaklaflaca¤›z. Yani yeniflimci kapasite-

mizi kullanarak mükemmele yol alaca¤›z.

ÇÇözmemiz gereken kültürel sorunlar›m›zMükemmelli¤e eriflilemese dahi, yenilikçi ruh mükem-

mellik yolcular›n›n bir özelli¤i: düfllenilmemiflleri düflleyen,

düflünülmemiflleri düflünen, görülmemiflleri gören, duyulma-

m›fllar› duyan, söylenmemiflleri söyleyen, yaz›lmam›fllar›

yazan, yap›lmam›fllar› yapan, k›saca, ilkleri gerçeklefltirenle-

re mükemmellik gönüllüleri de diyebiliriz. Bu yolda y›lma-

dan, cesaret, sab›r ve sebatla ilerleme dürtüsü ise bireylerin,

toplumlar›n ve uluslar›n uygarl›¤a ulaflmak u¤runa att›klar›

ad›mlar›n, di¤er bir deyiflle, ‘mükemmelli¤i aray›fllar›n›n bir

gere¤i.

Gelmifl geçmifl birçok uygarl›¤›n manevi ve maddi mira-

s›n› benimseyerek, sindirerek ve süzdürerek oluflan kültürü-

müz, özgüven, özveri, sa¤duyu, gözü peklik ve hoflgörü ma-

yas›yla yo¤rulmufl. Tarih boyu pek çok ilki basar›yla gerçek-

lefltirmifl ve uygarl›klar yaratm›fl olan kuflaklar›n varisi oldu-

¤umuzu unutmamal›y›z. Yak›n tarihimizde ‘Kurtulufl Sava-

s›’ mucizesini benzeri görülmemifl bir yenilesin ruhuyla ka-

zanm›fl, ‘Bas yenilikçi’ Mustafa Kemal Atatürk’ün önderli-

¤inde askeri seferberli¤i e¤itim ve kalk›nma seferberli¤ine

dönüfltürmüfl bir halk›n çocuklar›y›z. Cumhuriyetimizin ilk

15 y›l›nda ak›l almaz bir h›z ve etkinlikle ça¤dafllaflma yolu-

na koyulmufluz. Buguünun ölçütleriyle incelendi¤inde ina-

n›lmas› güç at›l›mlar› hayata geçirmifl ve giriflimlere imza at-

m›fl›z. Son y›llar› inceledi¤imizde ise, toplulu¤umuzun sana-

yide kalite devrimini basar›yla gerçeklefltirmifl ve yenilesin

aflamas›n›n temellerini atm›fl oldu¤unun umutlu bir iflareti

olarak alg›l›yoruz. Demek ki ekonomik ölçütler aç›s›ndan

akranlar›m›zdan geri kalm›fl olmam›z benli¤imizden veya

kültürümüzden kaynaklanm›yor. Hatta “mükemmellik için

Yenilikçilik” yönünde kültürümüzü oluflturan de¤erlerin en

önemli varl›¤›m›z oldu¤unu düflünmeliyiz.

‹kinci Dünya Harbini takip eden dönemde geliflme h›z›-

m›z›n kesildi¤i, dikkatimizin da¤›ld›¤›, kolay› zora tercih et-

ti¤imiz ve, neticede, zaman› yakalama azmimizi çeflitli iç ve

d›fl etkenler nedeniyle yitirdi¤imiz bir gerçek. Kan›mca, en

önemli iç etken ekonomik üstünlü¤ünü örnek ald›¤›m›z ba-

t›n›n de¤erlerini benimseme çabas› içinde, öz de¤erlerimizi

göz ard› etmemiz ve hatta inkar etme hatas›na düflmüfl olma-

m›z. Özde¤erlerimize sahip ç›karak, kaybedilen on-y›llar›

telafi edebilece¤imize ve kazand›¤›m›z ivme ile akranlar›m›-

z›n ötesine geçebilece¤imize, zaman› aflaca¤›m›za inan›yo-

rum. Kültürümüzün temel ö¤esi olan ve halk›m›z›n ‘imece’

diye adland›rd›¤› dayan›flma, birlikte ortak hedefe do¤ru ha-

reket etme, kaynaklar› birlefltirerek daha büyük boyutta at›-

l›mlara giriflmek için elbirli¤i, iflbirli¤i ve güçbirligi yapma

BANU ONARALTürk Amerikan Biliminsanlar› veAkademisyenleri Derne¤i Baflkan›ve Biyomühendislik, Biyobilimlerve Sa¤l›k Sistemleri FakültesiDekan›, Drexel Üniversitesi, ABD

Mükemmelli¤e eriflmek için yenilikçilik...

Page 17: Haziran 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

17Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

gelene¤imizi kurumsallaflt›rmal›y›z. Bir ço¤umuz ‘özgüven

seferberli¤i’nin efli¤inde oldu¤umuza inan›yoruz. Böylece

küresel seviyede farkl›l›k yaratarak rekabet edecek, insanl›-

¤›n yarar›na katk›larda bulunaca¤›z. Mükemmelli¤e giden

uygarl›k yolunda ilerleyece¤iz.

GGelifltirmemiz gereken e¤itim yöntemlerimizYukar›da de¤indi¤im öz de¤erlerimizin e¤itim yöntemleri-

mize aksetmesi ve ö¤renim yaklafl›mlar›m›z› flekillendirmesi

önemli. Giriflimci ruhu besleyen, farkl› düflünmeyi özendiren,

k›s›r yarg›lardan ar›nm›fl, flekilden ziyade içeri¤i ye¤leyen,

çözümcülülü¤ü ve yap›c›l›¤› seçen, hak edeni ödüllendiren,

sahipleneni ve risk alan› destekleyen, ve en önemlisi yenilgi-

yi hofl gören bir ö¤retim ortam›n›n tüm ülkeyi sarmas› gere-

kiyor. Daha da önemlisi birbirini destekleyen, tamamlayan,

pekifltiren, ‘birlikten güç do¤aca¤›na’, ‘elin elden üstün oldu-

¤una’ inanan ve ‘bir elin nesi var, iki elin sesi var’ deyimini

ilke olarak benimsemifl bir neslin yetiflmesine özen gösterme-

liyiz. Toplumun ç›kar›n›n bireyin ç›kar›na hizmet etti¤ini

kavram›fl, bilginin önemini anlam›fl ve bilimsel yaklafl›m›

özümsemifl yenilikçi kuflak mükemmellik yolculu¤una haz›r

olmal›. Son y›llarda filizlenen ‘özgüven seferberli¤i’nin e¤i-

tim düzenimizde 盤›r açaca¤›na inan›yorum. Özgün yakla-

fl›mlara dayanan, dünyayla efl-zamanl› ve hatta zaman›n öte-

sinde, sürükleyici örnekler do¤uracak bir ö¤renim ortam›n›

öngörmek düfl gücümüzü zorlamamal›.

‹fl dünyas› örgütlerimizde yenileflme E¤itim sistemi ifl dünyas›n›n gereksinimleriyle flekillen-

di¤ine göre, d›fl güdümlü bir ekonominin d›fl güdümlü bir

e¤itim düzeniyle paralel gitmifl olmas› do¤al. ‘D›fl güdüm’le

d›fl ekonomik güçlere her aç›dan teslim olmufllu¤u kastedi-

yorum. Yak›n zamana kadar, bilgi, bilim, teknolojiyi ve ye-

nilikleri tümüyle ithal eden, fason veya montaja mahkum,

düflük katma de¤erli ürünü kaderi olarak kabullenmifl, ba-

¤›ms›z düflünmeyi, dolay›s›yla sahiplenmeyi ve risk almay›

unutmufl, fikri haklara sayg›s› olmayan, sermayesini havuz-

layamayan, yat›r›m sermayesini yönetmeyi ö¤renememifl,

bat›n›n ekonomik gücüne her boyutta boyun e¤mifl bir man-

zarayla karfl› karfl›yayd›k. Bu k›s›r döngüleri erdem döngü-

lerine dönüfltürme çabalar› son y›llarda h›zla meslek ve sek-

tör örgütleri taraf›ndan ele al›nd›. Örne¤in KalDer gibi ör-

gütler sanayide ve toplumun genelinde ‘kalite’ anlay›fl›n›n ve

yöntemlerinin yerleflmesinde önemli rol oynad›. Kalite, ye-

nilenimi körükledi. Yenilenimin itici gücüyle mevcut örgüt-

ler yeni programlar bafllatt›lar, yeni örgütler ve kurumlar ya-

p›land›. ‘Ulusal Inovasyon Giriflimi’ ve benzer sivil toplum

örgütleri ve yöresel kalk›nma ajanslar› ‘yenilesin ekosiste-

mi’nin kan damarlar›n› oluflturmakta. Ayn› zamanda, gele-

neksek e¤itimin d›fl›na taflan ve toplumun e¤itimine hizmet

veren kurum, vak›f veya dernekler devreye girdiler. Dönüflü-

mün çarklar› dönmeye bafllad› ve h›z kazan›yor.

Ödüllendirme sistemimizdeki aksakl›klar, yanl›fllarDaha önce de¤indi¤im gibi özendirici, düzenleyici, yön-

lendirici ve ödüllendirici yaklafl›mlar gerek e¤itim, gerekse

ifl dünyas›n›n sa¤l›kl› seyrini sa¤layan vazgeçilmez yöntem-

ler. Toplumsal kalk›nmam›z› ve ekonomik geliflmemizi bü-

yük hedef olarak belirleyip, önerece¤imiz stratejileri ve uy-

gulayaca¤›m›z çözümleri bizi mükemmelli¤e götürecek ye-

nilesiye endekslemeliyiz. Bu nedenle, ödüllendirme sistemi-

miz istisnas›z liyakat, haketme, de¤erlendirme ve sonuç k›s-

taslar›na dayanmal›. Bu konuda taviz vermemeliyiz.

Yenilikçilik ile “güven” gereksinmesi aras›ndaki iliflkiToplumsal özgüven ile yenilenimin do¤ru orant›l› oldu¤u

bir gerçek. Kendine güvenen farkl› düflünebiliyor. Sahip ç›-

k›yor. Risk alabiliyor. ‹lkleri yapabiliyor. Ülke çap›nda bu

yönde bir fark›ndal›k söz konusu: ‘Özgüvenlik seferberli-

¤i’nin bafllang›ç iflaretleri yayg›n ve belirgin. Baflar› öyküle-

rini konu alan belgeseller revaçta. Medyan›n toplumsal bel-

le¤imizi pekifltiren veya Türklerin dünya çap›ndaki katk›la-

r›n› duyuran programlara ilgisi artmakta. Yurtd›fl›nda yasa-

makla beraber bu ‘özgüven seferberli¤i’ni hissetmekte ve

gözle görülür, elle tutulur delilleriyle karfl›laflt›kça umutlan-

maktay›m. ‘Yurtd›fl›ndaki beyin gücü’müz bu seferberli¤e

destek vermek, birikimlerini ve deneyimlerini paylaflmak,

zaman› birlikte yakalamaya ve aflmaya istekli, haz›r. Türk

Amerikan Bilim insanlar› ve Akademisyenleri Derne¤i

(www.tassausa.org) ve benzer kurulufllar d›fl dünya ile Tür-

kiye aras›nda sürdürülebilir bilgi ve bilim köprüleri kurmak

için örgütlenmifl bulunuyor.

Yenilikçi bireysel faaliyeti s›n›rlayan belli bafll› kurumsal zaaflar, nelerdir?Geleneksel kurumlarda veya büyük flirketlerde yerleflik

hiyerarfli ve bürokrasi bireysel yenilikçili¤in en büyük düfl-

man› oldu¤unda hemfikiriz. yenilikçi düflüncelerin yeflerme-

si için aç›k, yayg›n, kat›l›mc›, çok sesli ortamlar gerekli. Bu

küresel bir gerçek: yenilenimin dinamosu atik, k›vrak ve gi-

riflimci kurulufllar ve bafllang›ç firmalar›. Üstün yetenekli

bilgin ve bilim insanlar›n› bünyelerine çekip, parlak fikirle-

rini süratle de¤erlendirerek rakiplerinin önüne geçmeyi, fark

yaratmay›, flampiyonlu¤a oynamay› baflar›yorlar. Hantallafl-

m›fl, manevra kabiliyetini kaybetmifl, kendini yenilemeyen

firmalar ise bilgi ve bilim ekonomisinin dinozorlar› ak›beti-

ne terk edilmekte. Küreselleflme bu ça¤›n kapanmas›n› h›z-

land›rmakta. yenilikçi bireyleri tetikleyecek, yeni firma filiz-

lerini yeflertecek ve zaman içinde meyvelerini toplayacak

‘yenileflim ekosistemleri’ni ivedilikle hayata geçirmeliyiz.

Zira mükemmelli¤e giden yol yenileflimden geçmekte.

Ekonomik ölçütler aç›s›ndan akranlar›m›zdan geri kalm›flolmam›z benli¤imizden veya kültürümüzden kaynaklanm›yor. Hatta “mükemmellik için Yenilikçilik”yönünde kültürümüzü oluflturan de¤erlerin en önemli varl›¤›m›z oldu¤unu düflünmeliyiz.

Page 18: Haziran 2009

18 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

MMükemmellik için Yenilikçilik Genel De¤erlendirme:Ülke bireylerinin yenilikçili¤in oluflumundaki rolü birbir-

lerinden güç alan iki özellikle, yenilikçilik bilinci ve yenilik-

çilik yetene¤i ile aç›klanabilir. Bunlardan birincisi, yenilik-

çilik bilinci, toplumun yenilikçili¤e bak›fl aç›s›n› ve fark›n-

dal›¤›n› gösterir. ‹kincisi, yenilikçilik yetene¤i ise yenilikçi-

li¤in gerçeklefltirilmesinde olmazsa olmaz bir kofluldur.

Yenilikçilik Bilinci: ‹fl dünyas›n›n yan›nda kamunun,

akademik dünyan›n, sivil toplumun, yenilikçilik ortam›n›n

oluflmas›na katk›da bulunmas› gerekir. Ancak o zaman,

oluflan ortak anlay›flla birlikte, f›rsatlar baflar›ya dönüflür,

ekonomik anlamda kazanç sa¤lan›r. Yenilikçilik sadece yeni

bir ürünün gelifltirilmesi olarak görülmemelidir. Avantaj sa¤-

layan yeniliklerin (yöntem, hizmet, uygulama, ifl modeli v.b.

gibi) yay›l›m› da çok önemlidir. Yeninin yay›l›m›nda sosyal

ortam ve kullan›c›lar önemli bir rol oynamakta-

d›r. Bu nedenlerle “kamuoyunun fark›ndal›¤›

(awereness)”, bir ülkedeki yenilikçilik at›l›mla-

r›nda baflar›n›n en önemli deste¤idir. Yenilikçi-

lik, ülke ölçe¤inde uygun bir ortam›n varl›¤› ile

beslenir. Kamuoyunun “yenilikçilik bilincini”

kazanmas›yla yenilikçilik için elveriflli ortam

oluflur.

Yenilikçilik Yetene¤i: Teknolojik alandaki

h›zl› de¤iflimler teknoloji konusuna özel uz-

manlaflmay› da beraberinde getirmifltir. Pek çok

disiplinde özel uzmanl›k gerektiren konular

oluflmufltur. Bunun yan›s›ra disiplinler aras›nda

giriflim ve etkileflimle birlikte disiplinler üstü

yeni uzmanl›k alanlar› da oluflmufltur. Teknolo-

jik geliflmeler ve ürün karmafl›kl›¤›n›n artmas›,

özel alanlarda uzmanlaflma ve çok disiplinli ça-

l›flmaya duyulan ihtiyac› beraberinde getirmifl-

tir. Dolay›s›yla çok disiplinli bilgi birikimini bir

araya getirmek için entelektüel sermaye etkile-

flimi oldukça önem kazanm›flt›r. Ayr›ca teknolo-

ji gelifltirme ve yeni ürün gelifltirme faaliyetle-

rinin sistematik yöntemlerle yönetilmesi de gi-

derek önem kazanmaya bafllam›flt›r. Entelektüel

sermayenin daha iyi, daha

ucuz, daha h›zl›, daha… ürün-

ler gelifltirmek araflt›rmac› ba-

k›fl aç›s›na sahip olmas› yarat›-

c› çözümler üretmesi de çok

kritiktir. Tüm bu birikimler k›-

saca yenilikçilik yetene¤i ola-

rak isimlendirilebilir. Firmalar

rekabette baflar›l› olabilmek

için yenilikçilik yetene¤ini sü-

rekli korumak ve gelifltirmek

zorundad›rlar. Yenilikçilik yetene¤inin gelifltirilmesi ancak

entelektüel sermayenin yani insan kaynaklar›n›n gelifltiril-

mesiyle sa¤lanabilir. Entelektüel sermaye ve ifl yap›fl tarz›

bir firman›n sahip oldu¤u örtük de¤erlerin büyük bir bölü-

münü oluflturur. Örtük de¤erler firmalar›n piyasa de¤erleri-

nin belirlenmesinde çok önemli bir rol oynar.

Giriflimcilik: ‹htiyaç duyulan ürün ya da hizmeti üreterek

kazanç sa¤lamay› hedefleyen kifliye giriflimci denir. Giri-

flimcilik; bir f›rsat› yakalamak ve de¤erlendirmek için kay-

naklar›n bir araya getirilmesiyle oluflan bir de¤er yaratma sü-

recidir. “Giriflimcilik” toplumsal kaynaklar›n düflük verimli-

lik alanlar›ndan yüksek verimlilik alanlar›na kayd›r›lmas› ol-

SELÇUK KARAATAUlusal ‹novasyon

Giriflimi Koordinatörü

Ulusal ‹novasyon Giriflimi insankaynaklar› ve yetenekler çal›flma grubu raporu

PProblem ÇözmeTasar›mPrototip

Gerçeklefltirme veYYayg›laflt›rmaTicarilefltirmeÜretim ve pazarlama

Firma Performans›De¤er yarat›lmas›Kar/ZararGelir büyümesiYeni ürün, hizmetveya süreçler

Yenilikçilik SüreciMevcut Teknik Bilgi

Mevcut Ekonomik ve Sosyal Koflullar

Zaman

FFikir Üretme‹htiyac›n alg›lanmas›Çözümün gelifltirilmesi(yarat›c›l›k)

Stratejik De¤iflkenlerStratejik misyon‹fl dünyas› pratikleriRekabetçi taktikler

DD›fl de¤iflkenlerTeknolojik karmafl›kl›kEndüstri yaflam döngüsüRekabet

‹ç De¤iflkenlerGiriflim belirteçleriTetikleyici iç faktörlerGiriflime özel de¤iflkenlerYönetim Faktörü

GGiriflimcilik

DDinamik EtkileflimlerKiflisel tutum ve davran›fl özellikleriVizyonerlik (ileri görüfllülük)Eyleme geçme

Page 19: Haziran 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

19Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

gusudur. Giriflimin baflar›ya ulaflmas› için “Fikir”, “Bilgi/Be-

ceri” ve “Çevre” faktörlerinin bir araya gelmesi gerekir. Gi-

riflimcilik; daha önceden, di¤er kifliler taraf›ndan fark edil-

memifl bir ifl fikriyle f›rsat yakalamakt›r. Do¤ru ifl fikri ile

birlikte, bu fikri hayata geçirecek bilgi ve beceriye ihtiyaç

vard›r. Giriflimcilik, yenilikçili¤i, potansiyel yeni f›rsatlar›n

aranmas›, ›srarla takip edilmesi, kaynak da¤›t›m›, uygulama,

yeni süreç ve ürünlerin ortaya ç›kmas› çerçevesinde anlaml›

k›lar. Giriflimcilik bir anlay›fl ve davran›fl biçimidir. Risk al-

ma önemli bir faktör olup, yenilikçili¤in öncül katalizörüdür.

Giriflimciler, sonuçta finansal getiriyi düflünmekle beraber,

a¤›rl›kl› olarak sonuç elde etmeyi, beceri ve enejilerini kul-

lanarak risk içeren at›l›mc› f›rsatlar›, otonomiyi ararlar. Giri-

flimcili¤in geliflebilmesi için ”giriflimcili¤in sosyal kabulü-

ne” gereksinim vard›r.

Firma, sektör yada disiplin ölçe¤inde bak›ld›¤›nda yeni-

likçilik, giriflimcilik ve rekabetçili¤in gerçeklefltirilmesinde

sahip olunan entelektüel sermayenin, araflt›rmac› kültür, çok

disiplinli birikim ve ekip çal›flmas› özelliklerinin gelifltiril-

mesi oldukça önemlidir.

l Araflt›rmac› Kültür: Düflünceleri, konuflmalar›, hare-

kete geçme, ifl yap›fl ve karar verme yöntemlerini ve bütün

bunlar› ö¤renme ve gelecek nesillere aktarma becerisini içe-

ren davran›fllar bütününe kültür denir. Çal›flanlar›n araflt›r-

mac› kültüre sahip olmalar› her zaman daha h›zl›, daha iyi ve

daha ucuz ürünleri daha k›sa zamanda nas›l yapacaklar›na

kafa yormalar› ve bunu günlük yaflamlar›n›n bir parças› ha-

line getirmeleri çok kritiktir.

l Çok disiplinli birikim: Hemen hemen bütün disip-

linlerde son y›llarda yaflanan önemli bilimsel ve teknolo-

jik ilerlemeler, çok karmafl›k, geliflmifl ürünlere duyulan

ihtiyaçlar›n artmas› ve bu konularda küresel rekabetçi pa-

zarlar›n geliflmesi, ürün tasar›m›nda, farkl› yetenek ve bi-

rikimdeki, de¤iflik disiplinlerden tasar›mc›lar›n bir araya

gelmesini gerektirmektedir.

l Ekip Çal›flmas›: Günümüzde karfl›lafl›lan en önemli ol-

gulardan bir tanesi de birlikte çal›flmaya duyulan ihtiyaçt›r.

Bilginin, uzmanl›¤›n ve yeteneklerin h›zla de¤iflti¤i bir dö-

nemde baflar›l› olmak isteyenler için disiplinler-üstü, rekabet

üstü, firmalar üstü iliflki yap›s›na sahip olunmas› çok kritik-

tir. Firmalar›n teknolojide meydana gelen h›zl› de¤ifliklikle-

ri içsellefltirip kendini konumland›rmas› çok çevik olmala-

r›yla mümkündür. Çeviklik ancak firmalar›n odaklanmas› ile

mümkün olmaktad›r. Ölçek ekonomisi firmalar›n ilgi alanla-

r›na odaklan›p di¤er konularda birbirleriyle birlikte çal›flma-

lar›n› gerektirmektedir. Dolay›s›yla firmalar farkl› alanlarda-

ki bilgi birikimlerine olan ihtiyaçlar›n› birlikte çal›flma yo-

luyla karfl›lamaktad›rlar. Bunun yan› s›ra yenilikçilik yetene-

¤i ile iflbirlikleri ve a¤yap›lar aras›nda önemli bir iliflki var-

d›r. Firmalar birbirlerinden ö¤renerek ilerleme sa¤lamakta-

d›rlar. Öte yandan ürünlerin karmafl›kl›klar› çok de¤iflik di-

siplinlere ihtiyaç duyulmas›na neden olmaktad›r. Dolay›s›y-

la ekip çal›flmas› sadece firmalar aras›ndaki etkileflimlerde

de¤il firma içerisinde de önemlidir. Ekip çal›flmas› bütün

dünyada giderek önem kazanan bir konudur. Ekip demek

tüm birikimlerini, kiflisel yeteneklerini birbirlerini tamamla-

yacak flekilde birlefltirerek sinerji yakalayabilmek, k›saca

birbirlerinden güç alarak birlikte çok iyi ifl ç›karan bir grup

olma özelli¤idir. Farkl› kiflilikleri, düflünce tarzlar›, yakla-

fl›mlar› ve ifl yap›fl flekilleri olan kiflilerin bu özellikleri bir-

birlerini tamamlay›c› olarak sentezlenebildi¤inde baflar› için

flart olan mükemmel bir bütün oluflturulabilir.

Özetle yenilikçilik (giriflimcilik, yarat›c›l›k ve rekabetçi-

li¤in dahil) oluflumunun karakteristik özellikleri disiplinler

aras› ve disiplinler ötesi (sektör, pazar ve di¤er etkileflimle-

rin göz önüne al›nmas›) olmas›, çok h›zl› olmas› ve dinamik

B‹LG‹

ENTELEKTÜEL YETENEKLERGenel bilgiSpesifik bilgi

Kaynak: WHITFIELD. P.R, Creativity in Industry. Penquin.Middsep Eng. 1975, s.34

● Yeterli zeka● Duyarl›l›k● Alg›lama● Tüm duyular› kullanabilme● Yeni denemelere aç›kl›k● Hayal gücü● Esneklik

● Belirsizli¤e tolerans● Enerjik olma● Kararl›l›k● Odaklanabilme● Kendine güven● Kuvvetlilik● Duygular› ifade edebilme● S›ra d›fl›l›k

gösterebilme (sab›r)

Page 20: Haziran 2009

20 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

etkileflime ihtiyaç duymas›d›r. Dolay›s›yla yenilikçilik olu-

flumunda baflar›l› olmak isteyen uygulay›c›lar, disiplinler

aras›-ötesi etkileflime, çevik hareketlere ve iflbirli¤ine ihtiyaç

duyarlar.

1. ‹nsan kaynaklar› aç›s›ndan

Türkiye’nin zay›f ve güçlü yönleri

nelerdir?(1)

Kuvvetli Yanlar›m›zTürkiye’nin birkaç kategoride toplanabilecek güçlü fak-

törlere sahip oldu¤u rahatl›kla ifade edilebilir. Bunlar s›ra-

s›yla:

Demografik Faktörler

Türkiye’nin demografik faktörleri bugün oldu¤u gibi

2023’lere var›ld›¤›nda da önemli bir özellik olmaya devam

edecektir. 2023’lerde bile her üç kifliden birinin 22 yafl›n al-

t›nda olaca¤› projeksiyonu bu aç›dan dikkat çekicidir. Genç

nüfusun demografik olarak sürdürülebilirli¤i, toplumsal ha-

reketlili¤in ve özellikle kad›n nüfusundaki toplumsal hare-

ketlili¤in yüksek olmas› ile daha da anlam kazanmakta ve

2023’lere uzanan zaman diliminde Türkiye’nin güçlü bir yö-

nünü iflaretlemektedir. Genç nüfus içinde geliflmifl ve yeni

teknolojilere aç›k, adaptasyon yetene¤i yüksek olanlar›n var-

l›¤› da önemli bir yer tutmaktad›r. Bu demografik boyutu

flimdilerde oluflmaya bafllayan ve gittikçe daha da artacak

olan (bilhassa yüksek ö¤retim kurumlar›nda) vas›fl› insan

gücünü (AR-GE elemanlar› dahil) ve Avrupa’daki Türk var-

l›¤›n› da dahil etmek gerekmektedir. Yurt içinde ve yurt d›-

fl›nda stratejik teknoloji alanlar›nda çal›flan, uluslar aras› ni-

telikte bilim ve sanayi insanlar›m›z›n varl›¤› da önemli bir

kaynakt›r. Di¤er taraftan, Avrupa’daki Türk varl›¤›, dünya-

n›n di¤er ülkelerindeki Türk vatandafllar›n›n varl›¤› ile bir-

likte, e¤itim ve insan kaynaklar› aç›s›ndan çok önemli bir

güç kayna¤› teflkil etmektedir. Bunlar› dikkate alacak bir “in-

san kaynaklar›” de¤erlendirmesi Türkiye’nin önünü açacak

politikalar oluflturmada oldukça yararl› olacakt›r.

Toplumsal Tutum

Türk toplumunun e¤itim ile ilgili tutumu önemsenmesi ve

dikkate al›nmas› gereken bir güçtür. Toplumun e¤itime olan

ilgi ve kat›l›m›, e¤itimin toplumda bir statü göstergesi olma-

s› ile paralel süregelmifl ve gittikçe artarak devam etmekte-

dir. Bu tutumun di¤er toplumlarda görülebilen benzer tutum-

lardan fark›, e¤itim için her tür fedakarl›¤› da beraberinde

getirmesidir. Yurt d›fl›ndaki geliflmelerin yak›ndan izlenme-

si, geri kalmama iste¤i, teknolojik yeniliklere haz›r ve aç›k

olunmas› ayn› tutumun tamamlay›c› ö¤eleri olarak ortaya

ç›kmakta ve güçlü bir toplumsal tutum profili sunmaktad›r.

Bu durumun, toplumdaki de¤iflim iste¤inin kuvvetli olma-

s›ndan kaynakland›¤› söylenebilir. Kalk›nma iste¤inin teme-

linde tarihsel, kültürel, sosyal, co¤rafik aç›dan çok köklü ve

zengin bir potansiyelin varl›¤› bulunmaktad›r. Bu potansi-

yelden kaynaklanan bir özgüvenin kalk›nma iste¤ini ulafl›l›r

k›lmas› beklenebilir.

Küreselleflme E¤ilimi

Yukar›daki maddeden beslenen bir di¤er güç, küresellefl-

me e¤ilimi olarak ifade edilebilecek dünyadaki geliflmelere

yak›n ilgi ve bu ilginin somutlaflt›r›lmas› olarak yabanc› dil

ö¤renimi; yurt d›fl›nda e¤itim arzusu ve yabanc› dilde e¤itim

veren kurumlar›n varl›¤› faktörleridir. Bütün bunlar dünya

standartlar›nda kabul gören “iyi e¤itim” ve/veya dünya pa-

zar›nda yer alabilme aray›fllar› olarak görülebilir.

Yeni Ö¤retim Programlar›

Milli E¤itim Bakanl›¤›, Talim ve Terbiye Kurulu 2005-

2006 e¤itim-ö¤retim y›l›ndan itibaren ilkö¤retim okullar›n›n

1.-5. s›n›flar› için haz›rlanan Türkçe, Matematik, Hayat Bil-

gisi, Sosyal Bilgiler ile Fen ve Teknoloji derslerinin ö¤retim

programlar›n› de¤ifltirmifltir. 6.-8. s›n›flar içinde kademeli

olarak de¤iflim çal›flmalar› devam etmektedir. 2006-2007 ö¤-

retim döneminde 6.-8. s›n›flar için teknoloji ve tasar›m dersi

programa ilave edilmifltir.

Genel olarak programlarda yenilik getirici bir bak›fl aç›s›

bulunmaktad›r. Ö¤renciyi daha fazla merkeze alan ve gele-

neksel yöntemlerden farkl› yöntemler öneren bir yap›s›n›n

oldu¤u gözlenmektedir. Bireysel farkl›l›klar›n her program-

da vurgulanm›fl olmas› dikkat çekmektedir. Yeni programla-

r›n özellikle vurgulanan yönlerinden biri de becerilere a¤›r-

l›k verilmesidir. Elefltirel düflünme, yarat›c› düflünme, ileti-

flim, problem çözme, araflt›rma, karar verme, bilgi teknoloji-

lerini kullanma, giriflimci olma, kiflisel ve sosyal de¤erlere

önem verme gibi beceriler her programda alt› çizilerek belir-

tilmifltir. Ayr›ca ara disiplinler olarak tan›mlanan alanlardan

biri de giriflimcilik olarak belirtilmifltir.

Ekonomik Faktörler

Türkiye’nin mevcut ekonomik yap›s›, halen büyüme ve de-

¤iflme sürecinin sanc›lar›n› çekmekle birlikte, “güçlü” say›la-

bilecek unsurlar içermektedir. Bunlar›n bafl›nda, de¤iflen ve

geliflen ekonominin farkl› beyin ve insan gücüne duydu¤u gi-

derek artan ihtiyaç gelmektedir. Di¤er bir husus, geliflmekte

olan sanayinin yetiflmifl ara insan gücüne duydu¤u ve teknolo-

jinin geliflimine ba¤l› olarak yeni alanlarda duyaca¤› ihtiyaç-

t›r. ‹stihdam yetersizliklerinden kaynaklanan farkl› e¤itim ta-

lepleriyle meslek de¤ifltirme istekleri de e¤itim ve insan kay-

naklar› aç›s›ndan üzerinde durulmas› gereken bir di¤er “kuv-

vetli yan” olarak de¤erlendirilmektedir.

1.2. Zay›f Yanlar›m›zTürkiye’nin günümüz e¤itim ve insan kaynaklar›, ivedi

ve kal›c› çözümlere gerek duymaktad›r. Afla¤›daki bafll›klar

alt›nda toplayaca¤›m›z bu zay›f yanlar›na daha yak›ndan

bakmak, vizyon ve hedef gerçeklefltirmeleri aç›s›ndan yarar-

l› olacakt›r.

Siyasi, ‹dari ve Bürokratik Faktörler

Türkiye’de ço¤u alan için söz konusu edilen siyasi, bü-

rokratik ve idari engeller, e¤itim ve insan kaynaklar› alan›n-

da kritik bir önem kazanmaktad›r; çünkü bu faktörlerin olufl-

Page 21: Haziran 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

21Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

turdu¤u sacaya¤› di¤er faktörlerin de çözüm zeminini olufl-

turmaktad›r. Öncelikle devletin merkeziyetçi, otokratik ve

dominant yap›s› üzerinde durmak gerekmektedir. Burada

çarp›c› bir örnek olarak “demokrasi kültürünün eksikli¤ini”

gösterebiliriz.

Piramidin tepe noktas›n›n temel karakteristikleri, pirami-

din di¤er katmanlar›na da yans›makta ve merkeziyetçi, oto-

riter, bask›n bir özellik en alt birimlerde dahi karfl›m›za ç›k-

maktad›r. Karar süreçlerinin hiçbir aflamas›nda görülmeyen

kat›l›m›n demokrasi kültürünü oluflturmas›n›n ve geliflmesi-

ni sa¤lamas›n›n beklenemeyece¤i aç›kt›r. Bireyselli¤in ge-

liflmemesinin ana nedenlerinden birinin bu tutum oldu¤u ka-

bul görmektedir.

Ayn› kapsamda birlikte ele al›nmas› gereken di¤er bir nok-

ta, stratejik planlama aflamas›nda devletin ve/veya ba¤l› bi-

rimlerin e¤itimin paydafllar›na kapal›l›¤› gelmektedir. Bunun

bir yans›mas› olarak e¤itim-toplum iletifliminin zay›fl›¤›ndan

bahsedilebilir.

Siyasi faktörler aras›nda en baflta düflünülmesi gereken et-

kenin “istikrar” oldu¤u görülmektedir. Politik istikrar, strate-

jik önem tafl›yan tüm de¤iflimler için temel etkendir. Cumhu-

riyet tarihi boyunca Milli E¤itim Bakanlar›n›n ortalama gö-

revde kalma sürelerinin 15-16 ay oldu¤u gerçe¤i bu nokta-

n›n önemini yeterince vurgulamaktad›r düflüncesindeyiz. Bu

anlamdaki siyasi istikrars›zl›k, idari ve bürokratik zaaflar› da

beraberinde getirmektedir. E¤itim üst kurumlar›n›n yap›sal

bozukluklar› bunun kaç›n›lmaz bir sonucu olarak ortaya ç›k-

maktad›r.

Kurumsal ve Yap›sal Faktörler

E¤itim ve insan kaynaklar› düflünüldü¤ünde zay›fl›klar›n

kaynakland›¤› ikinci kategori olarak kurumsal ve yap›sal

faktörler gelmektedir. Bu faktörler hem kamu, hem de özel

kesim için ayn› geçerlili¤e sahiptir. E¤itimle ilgili kurumla-

r›m›z›n yeterince esnek olmamas› ve de¤iflimlere duyarl›

davranmamas› sistemdeki sorunlar›n çözümünü engellemek-

tedir. Bununla birlikte, hemen belirtilmesi gereken zay›f hal-

kalar aras›nda üniversite yönetim sisteminin yap›sal bozuk-

lu¤u, yüksek ö¤retimin tek tip e¤itim anlay›fl›yla düzenlen-

mesi, ö¤retmen/ö¤retim elemanlar›n›n nicel ve nitel yeter-

sizlikleri ile mesleki geliflimlerinin desteklenmemesi gel-

mektedir. Ayr›ca Türkiye’de geleneksel üniversite yap›s› di-

siplinler düzeyinde kalm›flt›r. Örgüt yap›s› ve araflt›rmac›la-

r›n terfi sistemleri de tek disiplin üzerine kurgulanm›flt›r. Bu

yap›n›n varl›¤› ise inovasyonu ve gerekli olan h›zl› de¤iflim

ihtiyac›n› zorlamaktad›r.

Bunun yan›s›ra e¤itim salt üniversiter yap›n›n görevi de-

¤ildir. Sanayi ile üniversitenin yo¤un bir bütünlük içinde ol-

mas› gerekir. Çeflitli programlarda ortakl›klara ihtiyaç vard›r.

Lisans e¤itiminin disiplinleraras› olacak biçimde bir dünya

görüflüne göre kurgulanmas› gerekir. Burada ciddi bir de¤i-

flime ihtiyaç vard›r. (Örne¤in lisans düzeyindeki ö¤renciler

için araflt›rmac›l›k konusunun yo¤un ifllenmesi gerekir).

Lisansüstü programlar daha çok akademik düzeyde kal-

maktad›r. Profesyonel programlara do¤ru bir de¤iflime ihti-

yaç vard›r. Sürecin yine kat›l›mc› anlay›fl ve dünya görüflü

çerçevesinde flirketlerle birlikte oluflturulmas› gerekir. Bilgi

sadece üniversitelerde do¤maz. Üniversite sonras›na eleman

yetifltirilen flirketler kesiminde de bilgi üretilmektedir. Bu

nedenle kat›l›mc›, üniversiteler d›fl›nda gelifltirilecek olan di-

siplinleraras› programlar›n gelifltirilmesine ihtiyaç duyulur.

Teknolojik Faktörler

E¤itim ve insan kaynaklar›na bir bütün olarak bak›ld›¤›n-

da göze çarpan zay›f yönlerden di¤er bir küme, teknolojik

faktörlerden oluflmaktad›r. Genel anlamdaki teknolojik geri-

lik, özele indirildi¤inde farkl› boyutlar kazanmaktad›r. E¤i-

tim ve insan kaynaklar›nda bilgi teknolojisi yat›r›mlar›na ge-

reken önem verilmemekte, bütçe ve fon gibi kaynaklardan

ayr›lan pay yeterli olmaktan uzakt›r.

Yap›lan yat›r›m ve harcamalar›n etkilili¤i ve hemen bu-

nunla beraber düflünülmesi gereken uygulamadaki kullan›m

verimi, üzerinde önemle durulmas› gereken problem alanla-

r› olarak görülmektedir. Bu yat›r›mlar›n sadece e¤itim siste-

mi için kullan›lan kaynaklar olarak de¤il, ulusal boyutta bil-

gi ve iletiflim teknolojilerinin tamam›n› kapsayacak boyutta

ele al›nmas›nda yarar görülmektedir. TRT kanallar›n›n artt›-

r›lmas› ve Türksat uydular›n›n f›rlat›lmas›nda “e¤itime katk›

vermek üzere” ifadesine yer verildi¤i halde, bu yönde bekle-

nen yo¤unluk ve verime ulafl›lmam›fl olmas› buna örnektir.

B‹T’nin uygulamada kullan›m› söz konusu edildi¤inde “bi-

liflim okuryazarl›¤›” kavram›n›n mutlaka ele al›nmas› gerek-

mektedir.

‹nternet’te Türkçe içeri¤in azl›¤› bir di¤er zay›f noktad›r.

Mevcut iletiflim altyap›s›n›n ülke genelinde yeterli olma-

mas› ya da fiyat›n›n yüksek olmas›, özellikle büyük kentler

d›fl›nda kalan bölgelerde sorun olmaktad›r.

Kültürel Faktörler

Yap›lan analizlerin bulgular›na bak›ld›¤›nda kültürel fak-

törler ad›n› verece¤imiz kategorinin önemli bir boyut olufl-

turdu¤u göze çarpmaktad›r.

Öncelikle; Türkçe’nin bilim dili olarak zay›f kalmas› cid-

di bir engel teflkil etmektedir. Yabanc› dilde e¤itimin büyük

ölçüde yol açt›¤› bu durumun karfl›s›nda çözüm üretecek bi-

çimde durulmas› gerekmektedir. Türkçe’nin bilim dili olma-

s›n›n alternatif maliyeti olarak yabanc› dilden vazgeçmeyi

göstermek yanl›fl› ayr›ca alt› çizilmesi gereken bir noktad›r.

Bununla ba¤lant›l› olarak, dil bilincinin eksikli¤ini vurgula-

mak yanl›fl olmayacakt›r. Türkçe’nin anlam farkl›l›klar› ya-

ratmayacak kelimelerin türetilmesi yoluyla zenginlefltirilme-

sine gereken özen verilmelidir. Dil bilinci ile tarih bilinci

aras›nda ba¤lant› kurmak ve ikincisinin de en az birincisi ka-

dar az oldu¤unu belirtmeden geçmemek lâz›m. Bu iki zay›f

halkan›n bir “kimlik sorunu”na dönüfltü¤ü rahatl›kla ifade

edilebilir. Bütün bunlar›n sonucunda toplumsal düzeyde

“düflük yo¤unluklu”bir kültür hayat› ç›kmaktad›r karfl›m›za.

Demografik Faktörler

Kuvvetli yanlarda belirtilen insan kaynaklar› aç›s›ndan

muazzam bir güç kayna¤› olarak görülen 2023 Türkiye’sinin

genç nüfusu, ayn› zamanda, iyi e¤itilmesi gereken ve ekono-

Page 22: Haziran 2009

22 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

Ülkemiz sanayicilerinin büyük ço¤unlu¤u, rekabetçili¤in

ana unsurunu rakiplerinden daha düflük fiyat politikas› uygu-

lamak olarak görmektedirler. Art›k yurtd›fl›ndan, küresel pa-

zarda oluflmufl bedellerle temin edilen ara mal› ve hammad-

de bedellerini düflürmek pek olas› olmad›¤› için daha düflük

bedel için gereken daha düflük maliyet, daha düflük iflçilik

anlam›na gelmektedir. Daha düflük iflçilik gideri, hem sana-

yicinin o ifli yapmak için yurtiçinde “b›rakt›¤›” eme¤e daya-

l› katma de¤erin miktar›n› düflürmekte, hem de büyük olas›-

l›k üründe üretime dayal› kalite sorunlar› ortaya ç›karmakta-

mik aç›dan da güçlü hale getirilmesi gereken bir kitledir.

1.3. F›rsatlar‹çte ve d›fltaki baz› geliflmelerin küçümsenmemesi gere-

ken birçok alanda f›rsat da yaratt›¤› görülmektedir.

Bireysel ve Toplumsal Faktörler

Öncelikle, bireysel ve toplumsal e¤itim talebinin yüksek

oluflu iyi bir f›rsat olarak nitelenmelidir. Bu talebin karfl›lan-

d›¤› oranda nitelikli bir insan kaynaklar› profilinin oluflaca¤›

da aç›kt›r. Yine bu noktada hat›rlanmas› gereken bir faktör,

e¤itime toplumsal kat›l›m arzusunun hiç de düflük olmad›¤›-

d›r. Burada elbette ki insan kaynaklar› kavram›n›n yerli yeri-

ne oturtulmas› ve nitelikli ifl gücü ile beyin gücü ihtiyaçlar›-

n›n belirlenmesi ve e¤itimin bu do¤rultuda yönlendirilmesi

gerekmektedir.

Teknolojik Faktörler

Türkiye’nin B‹T alan›nda geriden geliyor olmas›, bu tekno-

lojideki de¤iflim h›z› dikkate al›nd›¤›nda mukayeseli avantajlar

yakalama bak›m›ndan önemli bir f›rsat teflkil etmektedir. Nite-

kim, B‹T yat›r›mlar›n›n henüz büyük çapta gerçeklefltirilme-

mifl olmas›n›n daha geliflkin teknolojiyi edinme maliyetini dü-

flürmekte oldu¤u; bu alanda yetiflmifl bir beyin gücünün varl›¤›

ve oluflan birikim bu f›rsatlar›n yakalanabilece¤inin iflaretleri

olarak görülebilir. Buna belli ölçüde yurt d›fl›ndaki Türk beyin

gücünün varl›¤› da dahil edilebilir.

Finansal Faktörler

F›rsatlar›n gerçeklefltirilebilmeleri için gerekli finansman söz

konusu edildi¤inde akla ulusal bütçe d›fl›nda iki farkl› kaynak

gelmektedir. Birincisi toplumun kat›l›m iste¤inin yüksekli¤inden

oluflan kaynak; ikincisi de uluslararas› proje desteklerini kullan-

ma imkânlar›d›r. Hibe, düflük faizli, geri ödeme süresi uzun kre-

di ya da do¤rudan destekleme fleklindeki uluslararas› kaynakla-

r›n varl›¤› f›rsat olarak ele al›nmal›d›r. Örne¤in, Avrupa Birli¤i

Alt›nc› Çerçeve Protokolü (FP6) kaynaklar› güncel f›rsatlar ara-

s›nda yer almaktad›r.

Ülkemizde özellikle sivil toplum kurulufllar›n›n ve özel sek-

törün e¤itime katk›lar›n› giderek artt›rmas› ümit vericidir ve top-

lumsal bilincin geliflmesi aç›s›ndan ayr›ca de¤erlendirilmektedir.

1.4. TehditlerJeo-stratejik Faktörler

Tehditlere bak›ld›¤›nda kaç›n›lmaz bir biçimde akla ilk

gelen faktör, Türkiye’nin jeo-stratejik konumu olmaktad›r.

Bulundu¤umuz konumun siyasi istikrars›zl›klarla kuflat›lm›fl

olmas›; Türkiye’nin do¤rudan ve dolayl› olarak taraf olabi-

lece¤i müdahaleler her an gündemdedir.

Türkiye’nin AB sürecindeki gecikme ve ertelemeleri de

yine önemli tehdit unsurlar› yaratm›fl olacakt›r.

Teknolojik Faktörler

Teknolojinin geliflim h›z› büyük bir tehdit faktörüdür.

Mevcut teknoloji a盤›n›n giderek büyümesi, kapanmas›n›

da o ölçüde güçlefltirecektir. Ülkemiz teknoloji üreten bir ka-

pasiteyi henüz edinememifltir.

Siyasi Faktörler

Hükümetlerin popülist yaklafl›mlarla e¤itim sistemini kö-

künden zedeleyici kararlar almaktan çekinmemeleri ilk bafl-

ta vurgulanmas› gereken bir noktad›r. Ayn› yaklafl›m›n bir

sonucu olarak, örne¤in yeni üniversitelerin yeterli planlama

yap›lmadan aç›lmas› durumuyla karfl›lafl›lmaktad›r. K›rdan

kente, geliflmekte olan yörelerden geliflmifl yörelere giderek

artan denetimsiz ve yönlendirilemeyen göç, siyasi popüliz-

min bir baflka sonucu olarak ortaya ç›kmaktad›r. E¤itim ve

ülkenin insan kaynaklar› aç›s›ndan bunun maliyeti çok ciddi

boyutlardad›r. Toplumdaki ba¤naz düflünce yap›lar› e¤itim

içinde yayg›nlaflma e¤ilimi göstermektedir. Bu noktada y›l-

lard›r ortaö¤retimde görülen büyük karmafla önemli bir

sorun teflkil etmektedir.

(1) Vizyon 2023 Teknoloji Öngörü Projesi-E¤itim ve

‹nsan Kaynaklar› Sonuç Raporu ve Strateji Belgesi, 26 Ocak

2005, TÜB‹TAK, Ankara, sayfa 32-37.

Raporu Haz›rlayanlar: Elif Bakt›r, Selçuk Karaata

AL‹ AKURGALAkurgal Teknoloji

Mükemmellik için yenilikçilik

Page 23: Haziran 2009

Yenilikçili¤in, insanl›k tarihinin bafllang›c›ndan bu yana

tüm kurumlar›n sürdürülebilir baflar›lar› için en temel unsur

oldu¤unun gözlenmesine karfl›n yönetim bilimlerinde ince-

lenmesi ve tart›fl›lmas›n›n gecikmesi ilginç görünmektedir.

Bu yaz›da mükemmellik çabalar›n›n kazan›mlar›, ve

KalDer’in misyonu aç›s›ndan yenilikçilik ve yarat›c›l›¤a

bakmaya çal›flaca¤›m.

Mükemmellik Modeli ve Yenilikçilik: KalDer kurumlar›m›za temel sürekli geliflme arac› olarak

özde¤erlendirme yolu ile güçlü ve iyileflirmeye aç›k alanla-

r›n› belirlemelerini ve eylem planlar› ile baflar›lar›n› sürekli

k›lmalar›n› öneriyor. Özde¤erlendirme için Avrupa Kalite

Yönetim Vakf› (EFQM) taraf›ndan KalDer üyelerinin önem-

li katk› ve çabalar› ile de gelifltirilen EFQM Mükemmellik

Modeli’ni esas al›yoruz. Model ço¤unuzun bildi¤i gibi birbi-

rini bütünleyen 8 Temel Kavram›’n›n 9 ana kriter, 32 alt-kri-

ter ve 200 den fazla ilgili alan›n tan›mlanmas›ndan olufluyor.

Puanlama yönteminin dayand›¤› RADAR mant›¤› da tutar-

l› de¤erlendirmeye olanak sa¤l›yor.

Yenilikçilik ve yarat›c›l›k hem Temel Kavramlar, hem kri-

terler, hem de RADAR mant›¤› çerçevesinde güçlü, ayn› za-

manda uygulamalar› da içeren ve gözeten biçimde yer al›-

yor;

l Temel Kavramlar içinde “Sürekli ö¤renme, yenilikçilik

ve iyilefltirme” bafll›¤›nda yenilikçilik ile sürekli iyileflme ve

ö¤renme aras›nda güçlü bir ba¤ oluflturuluyor. Bu bafll›k al-

t›nda mükemmelli¤in bir görünümü de “statüko ile mücade-

le, yenilikleri ve iyileflme f›rsatlar›n› yaratmak üzere ö¤ren-

meyi kullanarak de¤iflimi gerçeklefltirme” olarak tan›mlan›-

yor.

l Mükemmellik Modeli blok gösterimine bakt›¤›m›zda

“yenilikçilik ve ö¤renme “ sonuçlar›n gözden geçirilmesi sü-

recinde ö¤rendiklerimizi “girdi”lerdeki etkinliklerimizde ye-

nilikçi ve yarat›c› olacak flekilde kullanmam›z gereklili¤ini

bize hat›rlatmaktad›r. Kriterlerdeki at›flara örnekler vermek

gerekirse;

l Liderlikle ilgili alt kriterlerde (özellikle 1a,b,d) liderle-

rin de¤iflime öncülük etmeleri, mükemmellik kültürü olufltu-

rurken yenilikçi yap›lar› ve süreçleri desteklemeleri gibi

alanlara at›f yap›lmaktad›r.

l Politika ve stratejilerin oluflturulmas›nda yeni teknoloji

ve ifl modellerinin araflt›r›lmas› (2b), ö¤renme etkinliklerinin

temel al›nmas› önerilmektedir.

l Çal›flanlarlarla ilgili kriterlerde yenilikçi ve yarat›c› gi-

riflimlerin desteklenmesi sorgulanmaktad›r.

l ‹flbirlikleri ve kaynaklar kriterinde yenilikçi ve yarat›c›

düflünme tarz›n›n oluflturulmas›nda iflbirliklerinden yararlan-

ma, yenilikçi teknolojilerin gelifltirilmesi, bilgi ve bilgi biri-

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

23Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

d›r. Bu ortamda mükemmeliyete ay›racak ne zaman ne de

para bulunmaktad›r.

Türkiye’nin gelip dayand›¤› bu noktay› aflman›n yolu, sa-

nayicimizi bulundu¤u kulvardan, bir üst nitelikli katma de¤er

kulvar›na s›çratmakt›r. S›çrama, bir kültürel sorundur. Sana-

yici bu s›çramay› yapmazsa, düflük nitelikli kulvarda, ülkenin

toplam›n› da frenleyerek, bir süre daha varl›¤›n› sürdürebile-

cektir. Buna karfl›l›k bir üst kulvara s›çramak için hem ener-

ji, hem yat›r›m için kaynak, hem de orada tutunabilmek için

yetenek ve bilgi gereklidir.

Üst kulvarda, bir flirketin de¤erini art›k makine park› de-

¤il entelektüel sermayesi oluflturmaktad›r. Sanayicimiz, es-

kiden makinesine her sene bak›m ve güncelleme yapt›¤› gi-

bi entelektüel sermayesini oluflturan çal›flan›n› da art›k her

sene e¤itime göndermek durumundad›r. Çünkü bu kulvarda

lider olman›n koflulu mükemmeliyettir. Dahas›, makinelerin-

de al›fl›k olmad›¤› flekilde, sanayici, baflar›l› entelektüel ser-

mayesini, gitmesinler diye çeflitli flekillerde ödüllendirmek,

firmas›na ba¤lamak durumundad›r. Bunun denenmifl ve uy-

gulanmakta olan yöntemleri vard›r.

Nitelikli kulvarda rekabetçilik için, ürününün fikri mülki-

yetine sahip olmak gerekir. Lisans alt›nda yap›lan üretimde

hep arka s›ralarda kal›nmaktad›r. ‹flte bu noktada yenilikçilik

birden en ön plana geçmektedir. Daha lisans alt›nda üretim

yaparken süreçlerinde yenilikçilik yapma gere¤i duymam›fl

olan bir iflletmenin, kendi ürününü, hem de yenilikçilik un-

surlar› bask›n olarak tasarlay›p üretmesi kolay de¤ildir. KAL-

DER Ödülü, TÜS‹AD-TTGV-TÜB‹TAK’›n Teknoloji Ödü-

lü, TES‹D’in Yenilikçilik-Yarat›c›l›k Ödülü, çok yerinde ve

zaman›nda ortaya konulmufl özendirme mekanizmalar›d›r.

Kan›mca gereken ilgiyi görmemektedirler. Halbuki, bu ödül-

lere haz›rl›k yaparken, iflletmeler çal›flanlar›n›n bireysel yeni-

likçi katk›lar›n› engelleyen süreçlerini görebilmekte ve

kurumsal yap›lanmalar›n› düzeltebilmektedirler.

‹RFAN ONAYKalDer Genel Sekreteri

Mükemmellik, yenilikçilik ve yarat›c›l›k

Page 24: Haziran 2009

24 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N

kimi kaynaklar›n›n kullan›lmas›yla kuru-

luflta yenilikçi ve yarat›c› düflüncenin ge-

lifltirilmesi vurgulanmaktad›r,

l Süreç yönetimi ve iyilefltirilmesinde

yenilikçi ve yarat›c›l›¤›n kullan›lmas›n-

dan (5b), ve ürün ve hizmetlerin geliflti-

rilmesinde ve müflteri iliflkilerinde yeni-

likçilikten yararlan›lmas›ndan(5c,5e) sö-

zedilmektedir.

Problem çözme ve yarat›c›l›k Mükemmellik ve Toplam Kalite Yö-

netimi programlar›n›n en önemli unsurla-

r›ndan birisi problemlere (ve f›rsatlara)

etkili yaklafl›m ve etkili çözümler getir-

mektir. Problem çözme alan›nda yarat›-

c›l›¤›n rolü ve gereklili¤i konusunda sis-

tem düflüncesine çok önemli katk›lar

yapm›fl olan Prof. Russel Ackoff’un gö-

rüfllerini özetleyerek kalite ve yarat›c›l›k iliflkisine farkl› bir

bak›fl aç›s› getirece¤imi umuyorum. ( Russel Ackoff, The Art

of Problem Solving;John Wiley&Sons, 1978 USA, CANA-

DA) Ackoff, insanlar›n en önemli ortak idealinin tüm istek-

lerinin yerine getirilebilmesi ( kudret, “omnipotence”) oldu-

¤undan yola ç›karak bu ideale ulaflma yolunda eflzamanl› ve

sürekli iyileflme için dört gerekli ve yeterli koflul önermekte-

dir:

1-Bilimsel geliflme (gerçe¤i arama yolunda bilgi ve kav-

ray›fl›m›z› art›rmak)

2-Kaynaklara en verimli yollarla eriflim (güç ve bolluk)

3-Çat›flmalar›n önlenmesi (bar›fl ve ahlak)

4-Estetik ifllev (yarat›c›l›k); tüm isteklerini yerine getire-

bilme (kudret) için insano¤lu her ulaflt›¤› amaç, karfl›lanan

iste¤i sonras›nda mutluluk ve ilerleme için yeni olanaklar

bulmak zorundad›r. Daha da çok istenilen yeni konum için

vizyon gelifltirmek demek olan bu durum ancak sanat ve es-

tetik yard›m› ile olabilir.

Bireyler için geçerli olan bu varsay›m›n kurulufllar için de

geçerli oldu¤unu düflünürsek sürdürüle-

bilir baflar› için yarat›c›l›k ve esteti¤in

gereklili¤ini kavram›fl oluruz.

KalDer’in yenilikçilik

ve yarat›c›l›k araçlar›:l Süreç/Sistem:

“Yenilikçili¤in 8 Dalgas›”: Yenilikçi-

li¤in kal›c› bir kurumsal yetkinlik olarak

kazan›lmas› için gerekli unsurlar›n ta-

n›mland›¤› e¤itim ve çal›fltay,

l Yarat›c›l›k araçlar›:

“LaSalle Matriksleri” ve “Muhteflem

Yedili” : Tak›m sinerjisinden yararlana-

rak çok say›da öneri gelifltirmek, prob-

lemlere yarat›c› çözüm seçenekleri bul-

mak için teknikler,

l De¤erlendirme arac›/yöntemi:

EFQM Yenilikçilik Çerçevesi + RA-

DAR puanlamas›: EFQM’in yenilikçilik alan›ndaki kapsam-

l› bir k›yaslama çal›flmas›na dayanan ve Mükemmellik Mo-

deli yap›s›nda gelifltirilen Çerçeve, temel yaklafl›mlar› ve de-

¤erlendirme kriterlerini içeriyor.

l Proje yönetim yaklafl›m›:

Yenilikçilik görev tak›mlar›n›n kurum stratejileri do¤rul-

tusunda birkaç en önemli alanda çok say›da öneri gelifltire-

bilmeleri ve bu önerileri olabilirlik de¤erlendirmesi de yapa-

rak önceliklendirmelerine destek,

l EFQM Risk Yönetimi Çerçevesi:

Yenilikçili¤in önündeki en önemli engellerden birisi kuru-

mun risk alma konusundaki endiflesidir. Risk Yönetim Çer-

çevesi tan›tt›¤› genel yaklafl›m ve EFQM Mükemmellik Mo-

deli yap›s›ndaki kriterler ile bu kurumlara yenilikçilik için ce-

saret verebilir.

KalDer mükemmelili¤in vazgeçilmez unsuru olan yenilik-

çilik konusunda da kurulufllar›m›z› desteklemeye, iyi uygula-

malar› paylaflmaya , sizlerin görüfl ve önerilerinizi dinlemeye

haz›r.

Yeni finansal araçlar yaratmaks›z›n finansal yönetim-

de yenilikçi yaklafl›mlar ve farkl›l›k yaratabilmenin belli

bafll› dayanaklar› nelerdir?

Servis kalitesini en üst düzeyde tutarak mümkün olabilir.

Zaten yeteri kadar hatta olmas› gerekenden fazla ürün var

(bak›n›z son finansal kriz ve envai çeflit gereksiz ürün) ama

bundan sonra fark müflteriyi daha çok dinleyen firmalar ara-

c›l›¤›yla gelecek. Müflterinin gerçek ihtiyac›na odakl› bir

yaklafl›m gerekiyor.

PINAR ECZACIBAfiIGenç Yönetici ve ‹fl Adamlar›Derne¤i (GY‹AD) Baflkan›

Kriz ortam›nda yenilikçilik

Page 25: Haziran 2009

Yeni finansal araçlar yaratmaks›z›n finansal yönetimde

yenilikçi yaklafl›mlar ve farkl›l›klar yaratabilmenin belli

bafll› dayanaklar› nelerdir ?

Bilindi¤i gibi finans, yenilikçi yaklafl›mlara öncülük ya-

pan bir bilim dal›d›r. Özellikle, son y›llarda iletiflim ve bil-

gisayar teknolojilerindeki geliflmeler ve dünyada, ekonomik

anlamda serbestleflme veya liberalleflme hareketleri, finans

piyasalar›ndaki yenilikçilik hareketlerini h›zland›rm›flt›r. Bu

nedenle, finans en h›zl› geliflen bilim dallar› aras›nda yer

almaktad›r. Teknolojide ve iletiflimde yenilikler devam ede-

ce¤ine göre finans alan›nda da yenilikler devam edecektir.

Bu nedenle, finans alan›ndaki yenilikler gelecek y›llarda da

devam edecektir. Ben flahsen, gelecek y›llarda, finansç›lar›n

yeni ürünler, yeni kurumlar ve yeni uygulamalara devam

edeceklerini düflünüyorum.

Yenilikçili¤i, yaln›z yeni finansal araçlar olarak alg›lama-

mak gerekir. Çünkü, yeni finansal araçlar yaratmak, yenilik-

çili¤in yaln›z belli bir yönünü temsil etmektedir. Oysa, ku-

rumlar anlam›nda, sermaye piyasalar› ve türev piyasalar an-

lam›nda da yenilikler devam etmektedir. ‹flletme finans› an-

lam›nda bile her geçen gün yeni uygulamalar› da yenilik ola-

rak kabul edebiliriz. Özellikle, içinde yaflad›¤›m›z krizin tü-

rev piyasalardan bafllay›p, sermaye ve para piyasalar›n› sars-

mas›, yeni bir dünya finans sisteminin kurgulanmas› ihtiya-

c›, risk yönetimiyle ilgili olmak üzere bir çok yenili¤i gün-

deme getirmifltir. Bu nedenle, gelecek y›llarda finans›n her

alan›nda yenilikler gözlenecektir. Ancak dünyadaki yeni pa-

ra sistemi kurallar› ki; bunlar, geliflmifl ülkeler taraf›ndan be-

lirlenecektir, yeniliklerin en önemli dayana¤›n› oluflturacak-

t›r. Ancak yeni sistemin parametreleri tam olarak net olma-

d›¤› için gelecekteki yenilikler konusunda da net görüfller

belirtmek mümkün de¤ildir.

Kriz, finansal yönetim araçlar›n›n hangilerini zay›f-

latt›, hangilerini güçlendirdi ve krizden sonra, perspek-

tifte bu konuda ne gibi geliflmeler olabilece¤ini öngörü-

yorsunuz?

Öncelikle kriz, nakit para hariç, bütün finansal yönetim

araçlar›n› zay›flatt›.Çünkü bütün araçlar, krizden az veya

çok etkilendi. Hatta, baflta yat›r›m ve kalk›nma bankalar›,

kredi derecelendirme kurumlar› olmak üzere, ticari bankalar,

k›sacas› tüm finansal kurumlar etkilendi. Menkul k›ymet

borsalar› etkilendi.Bankalar›n birbirlerine olan güvenleri or-

tadan kalkt›.Buna ra¤men sorunuza dönecek olursam, en

fazla etkilenen finansal araçlar, türev piyasalar, bu piyasalar-

daki arac› kurumlar ve türev ürünlerdir. Zaten finansal kriz

de ABD’deki konut finansman› ile ilgili gelifltirilen türev

ürünlerden ortaya ç›km›flt›r.Böylece, çok h›zl› büyüyen türev

piyasalar›n›n büyüme h›zlar›n›n yavafllamas› söz konusu ol-

mufltur. Bu geliflmeyi çok pahal›ya mal olan, olumlu bir ge-

liflme olarak görüyorum. Gelinen nokta, özellikle türev piya-

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

25Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

Kriz finansal yönetim araçlar›n›n hangilerini zay›flatt›,

hangilerini güçlendirdi ve krizden sonra perspektifte bu

konuda ne gibi geliflmeler olabilece¤ini öngörüyorsunuz?

Kriz sayesinde klasik finansal ürünlere dönüfl yaflanacak

ve krizin nedenleri aras›nda en önemli pay› tafl›yan kompli-

ke araçlara yönelik talep azalacak. Bankalar toplumda tasar-

ruflar› do¤ru flekilde yönlendirmeye yönelik rollerine geri

dönmeliler. Kaynaklar gerçekten ihtiyaçlar› karfl›layacak ve

üretime yönelik flekilde da¤›t›lmal›.

Finans kurumlar›nda ne gibi yeniliklere ve ne gibi ye-

ni finans kurumlar›na ihtiyaç var veya do¤acak?

Öncelikle baz› finansal kurumlar birleflecek, bir konsoli-

dasyon olacak. Bu zaten bafllad›. Ancak bundan sonra yeni

kurumlar› konuflabiliriz.

IMF ve Dünya Bankas› kriz nedeniyle ve krizden son-

raki gereksinmeler yönünden nas›l kurumlar olmal›d›r?

Uluslararas› pek çok forumda da konufluldu¤u gibi daha

proaktif ve hayata donuk kurumlar olmal›lar. Ayr›ca gelifl-

mekte olan dinamik ülkelerin bu kurumlar üzerinde söz hak-

k› mutlaka artmal›.

Krizden sonraki dünyada belli bir dönemin ihtiyaçla-

r›ndan do¤an bir türev kurum olan Kat›l›m Bankac›l›¤›

gibi veya daha de¤iflik yeni türevler olabilir mi, nas›l?

Önümüzdeki y›llar boyunca bu konular tart›fl›lacak, mut-

laka yeni modeller denenecek ama öncelikle mevcut kurum-

lar›n temizlenmesi laz›m, gerekli temizli¤i ve yeniden yap›-

land›rmay› gerçeklefltirmeden oluflturulacak kurumlar da ye-

ni s›k›nt›lara yol açabilir. Bu kriz uluslararas› koordinasyon

ve global kurallar ihtiyac›n› ortaya ç›kartm›flt›r, yeni kurum-

lar ve oluflumlar da bu ihtiyaç noktalar›ndan yola ç›k›larak

oluflturuldu¤u ölçüde sa¤l›kl› olacakt›r.

Prof. Dr. AL‹ CEYLANBUS‹AD Baflkan Yard›mc›s›

Finansal araçlar ve yenilikçilik

Page 26: Haziran 2009

26 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

salar›n›n güvenli olmad›¤›n› ve güvenin sa¤lanmas› gerekti-

¤ini göstermifltir.

Krizden, ikinci derecede etkilenen finansal araçlar, men-

kul k›ymet borsalar› ve bu borsalarda ifllem gören hisse se-

netleridir. Böylece milyonlarca flirket orta¤›, sat›n alm›fl ol-

duklar› hisse senetlerinin de¤erinin olmad›¤›n› görmüfllerdir.

Bankac›l›k sisteminin de krizden etkilendi¤ini ifade etme-

liyim.Özellikle, nakit paras› olanlar, bafllang›çta paralar›n›

kaybetme korkusu yaflam›fl olsalar da mevduat sahiplerine

gerekli garantilerin verilmesi ile yüksek faiz geliri elde et-

mifllerdir.

Öte yandan, bankalardan kredi kullananlar ise kredilerin

geri ça¤›r›lmas› ve yüksek faiz riski ile karfl› karfl›ya kalm›fl-

lard›r. Bunun sonucu olarak, baz› bankalar›n iflas›na izin ve-

rilmifl, baz› bankalar ise kamulaflt›r›lm›flt›r. Bu geliflmeler

sonucu, baz› iflletmeler ise iflas etmifltir.

Gelecekte neler olabilir? Öncelikle finans sisteminin za-

y›f olan yönlerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. San›yo-

rum, sistemin en zay›f yönü olarak, denetim yetersizli¤i ve

risk yönetimi ortaya ç›km›flt›r.Bu nedenle, gelecekte siste-

min daha iyi ve s›k› denetlenmesine ve risk yönetimine

önem verilecektir. Bu anlamda, yasal ve organizasyonel ça-

l›flmalar yap›lmaktad›r.

Arac› kurumlar›n daha s›k› denetlenmeleri yan›nda, ser-

maye yap›lar›na göre, ifllem yapmalar›na a¤›rl›k verilecektir.

Bütün bunlar›n sonucunda, geçmifle göre gelecek y›llarda fi-

nans piyasalar›n›n ifllem hacimleri daralabilir.

Krizleri önlemek için, sermayenin uluslararas› dolafl›m›

konusunda s›n›rlamalar veya kurallar getirilebilir. ‹çinde ya-

flad›¤›m›z krizle, küresel bir ortamda çeflitlendirmenin bile

fazla bir önem tafl›mad›¤› ortaya ç›km›flt›r.

ABD ve Bat› ülkelerinin risksiz ülke imajlar› büyük zarar

görmüfltür.

Bankac›l›k sistemi aç›s›ndan kredi kartlar› ve tüketici kre-

dileri ile ilgili uygulamalarda da ciddi sorunlar oldu¤u görül-

müfltür.

Finans kurumlar›nda ne gibi yeniliklere ve ne gibi ye-

ni finans kurumlar›na ihtiyaç var veya do¤acak?

Konuflmam›n bafl›nda da belirtti¤im gibi finans bilimi ye-

niliklerin öncüsü olan bir bilim dal›d›r. Bu nedenle, gelecek-

te finans alan›nda bir çok yenilik olaca¤›n› tahmin ediyo-

rum.Yenilikler hem finans kurumlar›nda hem de finansal

araçlarda olabilir? Bu anlamda yeni kurumlar ortaya ç›kabi-

lir. Derecelendirme kurumlar›n›n, ülkelere ve flirketlere ver-

di¤i derecelendirme ölçütleri mutlaka tart›fl›lmal›d›r.

Gelecekte risk yönetimi daha fazla önem kazanacakt›r.

Gelece¤in finansal kurumlar›, riskleri daha iyi yöneten ku-

rumlar olacakt›r. Çünkü içinden geçmekte oldu¤umuz kriz,

sigorta flirketlerinin ve risk yönetim flirketlerinin, risk dere-

celendirme flirketlerinin, kredi zenginlefltirici kurumlar›n,

yat›r›m bankalar›n›n görevlerini iyi yapamad›klar›n› ortaya

ç›karm›flt›r. Bu nedenle, devletler, çok büyük destek paketle-

ri aç›klamak zorunda kalm›fllard›r. Kapitalist sistem, finans

sistemindeki sorunlar nedeniyle ciddi elefltiriler alm›fl ve

kriz devletlere çok pahal›ya mal olmufltur. fiirketler batm›fl,

hatta devletler batm›flt›r. Bu nedenle, finans sisteminde liki-

diteyi ve daha çok güveni art›r›c› çal›flmalara a¤›rl›k verile-

cektir. fieffafl›¤›n önemi daha da artm›flt›r.

IMF ve Dünya Bankas› kriz nedeniyle ve krizden son-

raki gereksinimler nedeniyle, nas›l kurumlar olmal›d›r?

IMF ve Dünya Bankas›’n›n yap›s›nda da önemli de¤iflik-

likler olaca¤›n› tahmin ediyorum.

Bu kurumlar›n kararlar›nda Çin, Brezilya ve Türkiye gibi

geliflmekte olan ülkelerin a¤›rl›¤› artacakt›r. fieffafl›k daha

fazla önem kazanacakt›r.Yeni oluflturulacak dünya finans

sistemine göre, söz konusu kurumlara yeni görevler verilme-

li veya mevcut durumlar› yeni sisteme uyarlanmal›d›r.

Krizden sonraki dünyada belli bir dönemin ihtiyaçla-

r›ndan do¤an bir türev kurum olan Kat›l›m Bankac›l›¤›

gibi veya daha de¤iflik yeni türevler olabilir mi? Nas›l?

Yeniden flekillendirilecek finans sistemi içerisinde bir çok

türev ürün veya sanal kurum olaca¤›n› düflünüyorum.

Kat›l›m Bankac›l›¤› da kendini yenilemek durumunda ka-

lacakt›r. Bat› bankac›l›¤›n› kopya etmeye çal›flan bir Kat›l›m

Bankac›l›¤› geliflemez.Yeni dönem, daha fazla matematik,

ekonometri, iktisadi modellerin kullan›ld›¤›, bilginin kulla-

n›c›lar›n hizmetine standart ve online olarak sunuldu¤u, pa-

ran›n daha çok digital olarak kullan›laca¤›, konvertibl para-

lar›n say›s›n›n artaca¤›-dolar ve euro d›fl›nda-bir dönem ola-

cakt›r.

Kredi kartlar› nedeniyle, para kullan›m›n›n azalaca¤› bir

döneme do¤ru gidiyoruz. Öte yandan, iflletmelerin k›sa va-

deli kredi ihtiyaçlar› için menkul k›ymet borsalar› arac›l›¤›y-

la, hisse senedi, tahvil ve finansman bonosu ihraç ederek,

do¤rudan do¤ruya fon sa¤layabilecekleri bir döneme giriyo-

ruz. Bu piyasan›n geliflmesi, flirketlerin borçlanma veya öz

kaynak bulma olanaklar›n› art›racakt›r.

Faizlerin bir çok ülkede s›f›r düzeyine inmesi nedeniyle de

carry trade uygulamalar›n›n artaca¤› bir döneme do¤ru gidi-

yoruz.

Bütün bu nedenlerle, önümüzdeki dönemde finans piya-

salar›nda bir çok yenilik ve f›rsat söz konusu olacakt›r.

Page 27: Haziran 2009

Bilgi, günümüzün en paha biçilmez de¤eridir. ‹ngiliz dev-

let adam› ve filozof Francis Bacon’›n da ifadesiyle, “Bilgi,

Güçtür”. 21. yüzy›lda sanayileflme sürecini tamamlam›fl top-

lumlarda ve baz› yeni sanayileflmifl ülkelerde oluflan ve “bil-

gi toplumu” olarak adland›r›lan toplumsal yap› çerçevesinde

bilgi, uluslar için sermaye veya topra¤›n yerini alarak temel

kaynak haline gelmifl ve büyük bir sosyal dönüflümün kap›-

lar› aralanm›flt›r. Ticaretten e¤itime, sa¤l›ktan e¤lenceye

günlük yaflam›n her alan›na nüfuz etmifl durumda olan bilgi

teknolojileri, günümüzde ekonomik, kültürel, siyasal ve sos-

yal alanda birçok geliflmenin tetikleyicisi ve kolaylaflt›r›c›

gücü haline gelmifltir.

Sanayi toplumunda ekonomik büyüme ve kalk›nma ser-

maye birikimine dayal› olarak aç›klan›rken, günümüz flartla-

r›nda ise büyümenin kayna¤›, bilginin

birikimi ve bilhassa bilginin yeni-

likçilik amac›yla kullan›lmas›d›r.

Goethe’nin de çok güzel ifade etti-

¤i gibi, “bilgi yeterli de¤ildir, uy-

gulamak da gerekir!” Bu çerçeve-

de, bilginin ürünlere, süreçlere,

sistemlere ve hizmetlere dönüfltü-

rülerek hayata geçirilmesini ifade

eden yenilikçilik, küresel düzeyde

yaflanan yeni geliflmelere cevap ver-

mek, rekabet avantaj› sa¤lamak ve var

olan› gelifltirmek aç›s›ndan hayati önem tafl›maktad›r.

Ça¤›m›z›n bafl döndürücü düzeyde geliflen bir bilim,

teknoloji ve iletiflim ça¤› olmas› itibariyle, yeniliklere el-

veriflli bir toplumsal düzeni sa¤lam›fl, gerekli olanaklara sa-

hip olan ve bu olanaklar› azami düzeyde kullanan ülkeler,

göreceli olarak büyük üstünlük sa¤lamaktad›r. Bilhassa, gü-

nümüzün artan küresel rekabet ortam›nda, baflar›n›n yolu ar-

t›k farkl›l›k ve de¤er yaratmak, dolay›s›yla yeniliklerden

geçmektedir. Bilgiye eriflime, bilgide derinleflmeye ve bilgi-

nin yenilikçili¤e dönüfltürülerek yayg›nlaflmas›na öncelik

veren toplumlar, bilgi-temelli rasyonel seçeneklere yönelme

gücünü ve kabiliyetini de ellerinde bulundurmaktad›r. Sürat-

le ilerleyen küresel evrime ayak uydurmak ve mükemmelli-

¤e yaklaflmak hedefi için, bilgi üretimi temel unsur haline

gelmektedir. Bu kapsamda, üretilen bilginin yenilikçi ve ile-

rici olmas› bilhassa önem kazanmakta ve ayn› zamanda ye-

nilikçilik olarak hayata geçirilmesiyle de bilginin üretim,

kullan›m ve yay›lma döngüsü de tamamlamaktad›r.

Geliflmifl ekonomilerde son y›llarda gerçekleflen büyüme-

nin yar›dan fazlas›n›n kayna¤›n›, Ar-Ge ve yenilikçilik olufl-

turmaktad›r. Ortaya ç›kan yeni ekonomik dengeler kapsa-

m›nda tüm küresel aktörler gibi Avrupa Birli¤i de art›k daha

fazla yenilikçi olmak, tüketici ihtiyaç ve taleplerine ayak uy-

durmak ve ayn› zamanda küresel ve çevresel kayg›lara cevap

verebilmek için yenilikçi bilgi üretimine ve bilginin yenilik-

çilik için kullan›ma daha fazla yat›r›m yapmak durumunda

kalm›flt›r. Zira, bu sürecin d›fl›nda kalan aktörlerin rekabet

edebilmelerine ihtimal verilmemektedir.

Bu do¤rultuda, Avrupa Birli¤i 2000 y›l›nda benimsedi¤i

Lizbon Stratejisi kapsam›nda yeni bir stratejik hedef olarak

“2010 y›l›nda dünyan›n en rekabetçi ve dinamik bilgi taban-

l› ekonomisi olmay›, sürdürülebilir bir ekonomik kalk›nma-

y› gerçeklefltirmeyi, daha fazla ifl ve sosyal bütünleflme sa¤-

lamay›” belirlemifltir. Lizbon Stratejisi, ekonomik

büyümenin temel unsurunu yenilikçilik olarak

tan›mlam›fl ve 2010 y›l›na kadar Birlik ça-

p›ndaki Ar-Ge harcamalar›na GSMH’nin

%3’ünün ayr›lmas› hedeflenmifltir. 2010

y›l›na bir sene kalm›fl iken Avrupa Komis-

yonu taraf›ndan yay›nlanan raporlar1,

AB’nin yenilikçilik konusunda hala küresel

düzeyde geride kald›¤›n› ortaya koysa da,

Toplulu¤un bu konudaki çal›flmalar› son sürat

devam etmektedir. 2009 y›l›n›n, Avrupa Ya-

rat›c›l›k ve Yenilikçilik Y›l› olarak ilan

edilmesi bu durumun en somut göster-

gelerindendir.

2009 y›l›n›n, Avrupa Yarat›c›l›k ve

Yenilikçilik Y›l› olarak ilan edilmesi-

nin öncesinde, Nisan 2008 tarihinde,

Avrupa Yenilikçilik ve Teknoloji Ens-

titüsü’nün (European Institute of In-novation and Technology - EIT)2 kurulma-

s› ile Avrupa düzeyinde yenilikçili¤in, bir ensti-

tü çat›s› alt›nda akademik düzleme eklemlenmesi aç›-

s›ndan da önemli bir at›l›mda bulunulmufltur. Avrupa Birli¤i

düzeyinde teknolojik geliflimin güçlendirilmesi ve teflviki

amac› do¤rultusunda kurulan ve merkezi Macaristan-Buda-

peflte olarak belirlenen Enstitü, e¤itim ve ö¤retim yoluyla

inovasyonu teflvik etmek, araflt›rma konusunda daha fazla ifl-

birli¤i gerçeklefltirmek ve Avrupa’n›n sürdürülebilir büyüme

ve rekabetçilik konusunda ilerleme kaydetmesine katk› sa¤-

lamak üzere tasarlanm›flt›r.

Avrupa Birli¤i çerçevesinde Ar&Ge ve yenilikçili¤e veri-

27Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN2009

TULUGÜMÜfiTEK‹NCPS Genel Müdürü

Küresel düzeyde fark yaratman›n s›rr›:Bilginin yenilikçili¤e dönüflümü

Page 28: Haziran 2009

28 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

len Topluluk deste¤i çeflitli AB politikalar› alt›nda da devam

etmektedir. Söz gelimi, Birli¤in e¤itim politikas› kapsam›n-

da AB iflgücü piyasas›n›n geliflen dünyan›n ihtiyaçlar›na ce-

vap verebilecek ölçüde beceri ve donan›ma sahip olabilmesi

amaçlanmaktad›r. AB, bu amaç do¤rultusunda Üye Ülkele-

rin e¤itim politikalar›n›n belirlenmesi aflamas›nda iflbirli¤ine

katk›da bulunmakta; üniversiteler ve ifl dünyas› aras›ndaki

ortakl›klar› teflvik etmekte; ayr›ca e¤itimde, bilim, matema-

tik, teknoloji, bilgi ve iletiflim teknolojileri (ICT) konular›na

a¤›rl›k verilmesini desteklemektedir. Di¤er taraftan, Birli¤in

araflt›rma ve yenilikçilik politikas› çerçevesinde ise bilgi ve

yenilik üretimine katk› sa¤lanmak amac›yla 7. Çerçeve

Program› alt›nda sa¤l›k, enerji, çevre, ulaflt›rma, güvenlik,

uzay ve nanoteknoloji gibi bir dizi alanda yürütülen projele-

re Topluluk bütçesinden destek sa¤lanmaktad›r. Buna ilave-

ten, Avrupa Araflt›rma Alan› (European Research Area) adl›

insiyatif kapsam›nda araflt›rma kurumlar› aras›nda ortakl›k-

lar›n tesis edilmesi ve bu kurumlardaki maddi imkanlar›n ge-

lifltirilmesi ve araflt›rmac›lar›n Birlik ülkeleri içerisinde dola-

fl›m›n›n kolaylaflt›r›lmas› öngörülmektedir.

Günümüz dünyas›n›n koflullar› dikkate al›nd›¤›nda, bilgi-

nin üretimi ve yenilikçili¤e dönüfltürülmesi konusun-

danönemli aflama kaydedilmesi gereken, çevre, enerji, tafl›-

mac›l›k, tar›m ve benzeri bir dizi alan karfl›m›za ç›kmaktad›r.

Söz gelimi, iklim de¤iflikli¤i konusunda yap›lan araflt›rmalar

baflta enerji ve tafl›mac›l›k olmak üzere birçok sektörde çev-

resel duyarl›l›¤›n sa¤lanmas› için yenili¤e ihtiyaç oldu¤unu

ortaya koymufltur. Artan sera gaz› emisyonlar› ve bunun so-

nucunda ortaya ç›kan küresel ›s›nma ve iklim de¤ifliklikleri

sürdürülebilir bir ekonomiyi gerekli k›lm›flt›r. Ortaya ç›kan

bu de¤iflim, yeni önlemler al›nmas›n› ve öncelikler belirlen-

mesini gerektirmekte, dolay›s›yla yenilikçi bilginin üretimi

ve bu bilginin yenilikçilik için kullan›m›n› flart k›lmaktad›r.

Örne¤in, enerji sektöründe fosil yak›tlara alternatif aray›fl›

kapsam›nda, yenilenebilir enerji türlerine (örn. günefl ener-

jisi, bio yak›tlar, hidroelektrik santraller vs.) ilgi artm›fl ve

bunlar›n kullan›m›na iliflkin yeni teknolojiler ve yöntemler

öne ç›km›flt›r. Ancak; hali haz›rda oldukça maliyetli olan bu

teknolojilerin yayg›nlaflabilmesi için Ar-Ge ve yenilikçilik

çal›flmalar›na ihtiyaç duyulmaktad›r. Tafl›mac›l›k sektöründe

ise emisyon oran›n› düflürecek

yeni teknolojilerin gelifltirilme-

si – örne¤in; çevreci yak›t tü-

keten araçlar, h›zl› trenler ve az

yak›t tüketen uçaklar - günde-

me gelmifltir. Benzer flekilde,

tar›m alan›nda çevreci, insan

sa¤l›¤›na duyarl› ve verimli

üretim modellerinin (yeni sula-

ma teknikleri, organik tar›m

vs.) gelifltirilmesi söz konusu-

dur. Tüm bu örnekler, çevre,

rekabet ve benzeri endiflelerle

yenili¤e duyulan ihtiyac› orta-

ya koymaktad›r. Bu ihtiyaç ise

yenilikçi bilgi üretilmesini, bilginin kullan›m›n› ve bunun

sonucunda ortaya ç›kan yenilikçi yaklafl›m› beraberinde ge-

tirmektedir.

Avrupa Birli¤i içerisinde bilgi ve yenilikçilik aras›ndaki

bahse konu döngü gerek yasal düzenlemeler, gerekse mali

teflvik araçlar› ile desteklenmektedir. Zaman içerisinde gü-

nün koflullar›na ve ihtiyaçlar›na göre geliflen ve yenilenen

AB müktesebat› ve AB politikalar›; bir taraftan üreticileri de

de¤iflime zorlamakta, di¤er taraftan ise çeflitli teflvikleri içe-

ren ekonomik araçlar yolu ile bu de¤iflimin önünü açmakta-

d›r.

Türkiye’de ise bilginin kullan›m› ve yenilikçilik süreci,

küresel geliflmelerle ayn› süratte olmasa da art›fl e¤iliminde-

dir ve Avrupa Birli¤i’ne kat›l›m süreci de bu de¤iflime olum-

lu etki etmektedir. Zira, bu süreç içerisinde AB Müktesebat›

ile paralelleflen yasal düzenlemeler, ve yükselen ticaret hac-

mi sonucunda ortaya ç›kan rekabet, bilhassa Türk sanayisini

de¤iflime ve geliflime yönlendirmektedir. Artan Ar-Ge yat›-

r›mlar› ve geliflen hizmet anlay›fl› bunun bir göstergesi ola-

rak görülebilir. Söz gelimi, istatistiklere bak›ld›¤› takdirde

Türkiye’de özel sektör taraf›ndan yap›lan Ar-Ge harcamala-

r› ve Ar-Ge’ye ayr›lan personel oran›n›n son befl y›l içerisin-

de 4 kat artt›¤› görülmektedir3. Ayn› dönem içerisinde, ülke-

nin bilgi yo¤un hizmet ihracat›nda % 31 oran›nda bir art›fl

gerçekleflmifltir4. Türkiye’de yenilik düzeyindeki art›fl›n en

büyük öncüsü ise finans ve destek hizmetleri sektörü olmufl-

tur.

Türkiye’nin Ar-Ge ve yenilik alan›ndaki performans› AB

ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise oldukça düflük kalmaktad›r. Zira,

Ar-Ge harcamalar›n›n GSMH’ya oran› Türkiye’de % 0.7 ci-

Page 29: Haziran 2009

Mükemmellik için Yenilikçilik bir faaliyetse ve bu

faaliyet “Yarat›c› Düflünce”ye dayand›r›lmaktaysa,

yarat›c› düflünce nedir, nas›l çal›fl›r, nas›l kazan›l›r?

Yarat›c› düflünce her fleyden önce s›n›rlar› olmayan, tabu

ve k›rm›z› çizgi bilmeyen bir düflünce tarz›d›r. Her fleyin

mümkün olabilece¤ini ve iyi bir fikrin çeflitli kaynaklardan

gelebilece¤ini kabul eder. Ancak fikri de¤erlendirirken de

aya¤› yere basan, flirketi ve bulundu¤u durumu bilerek fikri

harekete geçirebilen bir düflünce tarz›d›r. Bu yönden de hay-

alperestlikle ayr›l›r.

Genellikle “niye” ve “neden olmas›n” diye soran kifliler

yarat›c› ifllere imza atabilirler. Bu sayede kendilerini

ba¤layan, kemikleflmifl ve otoritenin devam›n› sa¤layan

düflüncelerden kendilerini uzak tutabilirler. Sorumluluk ala-

bilen ve hesap vermekten kaçmayan kiflilerin de daha

yarat›c› oldu¤unu söylemek mümkündür çünkü bu kifliler

serbestçe düflünebilir, düflündüklerini ifade edebilir ve

bunun sonucunda do¤acak tepkilere gö¤üs gerebilirler. E¤er

bir kifli fikrini paylaflmaktan çekiniyorsa asla yarat›c›

düflünemez, yer zaman bir otosansür uygulayarak kendini

al›fl›lm›fl kal›plara hapseder. Bunu k›rabilecek cesareti olan

ve çevresindeki insanlara hoflgörü ile yaklaflabilen kifliler

yarat›c› düflünebilirler. Hoflgörü yarat›c› düflünebilmenin ön

koflullar›ndan biridir. Çünkü çevresindeki insanlar› bulun-

duklar› konum, giydikleri elbiseye göre s›n›fland›rmak ye

rine yaratabilecekleri katma de¤ere odaklanan kifliler bir

flirketteki en alt seviyeden en üst seviyedeki yöneticiye kadar

herkesin ortak akl›n› kullanabilir.

KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K

29Önce Kalite Dergisi MAYIS 2009

ERSU ABLAKKONAK MEDYAGenel Müdürü

Yarat›c› düflünce nas›lkazan›l›r?

var›nda iken bu oran AB’de (AB-27) % 1.76

düzeyindedir. Öte yandan Türkiye’nin yenilik

düzeyindeki art›fl h›z› ise AB genelinin üze-

rindedir. Nitekim 2002–2007 y›llar› aras›nda

Türkiye’deki tam zaman eflde¤er araflt›rmac›

say›s› % 107 oran›nda artm›fl, bu süre içerisin-

de patent baflvuru ve tescilleri ise 4.4 kat›na

ç›km›flt›r. Türkiye’nin Ar-Ge ve yenilik per-

formans›ndaki bu art›fl yasal düzenlemeler

ile de desteklenmifltir. Bu çerçevede

Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri için

vergi teflvikleri ve istisnalar getiril-

mifltir5.

De¤iflen küresel dinamikler ›fl›¤›nda, yenilikçi bilgi

üretimi ve bilginin tekrar yenilikçili¤e dönüfltürülmesi toplu-

mu h›zla yükselten ve güncel geliflmeler do¤rultusunda fle-

killenen uluslararas› dengelerde üst s›ralara tafl›yan çok

önemli bir araçt›r. Dünyan›n yeni karfl›laflt›¤› sorunlarla mü-

cadele edilmesi, ortaya ç›kan yeni f›rsatlar›n de¤erlendiril-

mesi ve yaflanan küresel ekonomik kriz gibi negatif unsurla-

r›n etkisinin pozitife çevrilmesi konusunda üretilen yenilikçi

yaklafl›mlar ülkeler baz›nda önemli farklar yaratacakt›r. Bu

do¤rultuda, Türkiye’nin, hem küresel düzende rekabet gücü-

nü art›rmas› hem de AB’ye kat›l›m sürecinde Birlik ile ge-

rekli uyumu sa¤lamas› amac›yla, yenilikçi bilgi üretimi ve

bilginin yenilikçili¤e yönelik kullan›lmas›na iliflkin giriflim-

lere ayr› bir özen göstermesi gerekmektedir. Sana-

yi toplumundan bilgi toplumuna dönüflümü içeren

21.yüzy›ldaki de¤iflim dinamiklerinin çok iyi bir

flekilde tan›mlan›p, bilgi toplumuna do¤ru evrilen

ça¤dafl dengelerin getirece¤i f›rsat ve tehditler

analiz edilerek acilen bu ba¤lamda gerek kurum-

sal, gerekse yasal düzlemde at›l›mlar›n gerçeklefl-

tirilmesi gerekmektedir. Bilgi üretimi ve yenilik-

çili¤i geliflmenin merkezine koyan bir toplum-

sal yap›ya dönüflüm, Avrupa vizyonunu iç-

sellefltirmek için de önemli bir f›rsat ola-

cakt›r.

1-Science, Technology and Competitivenesskey figures report 2008/2009: http://ec.europa.eu/rese-

arch/era/pdf/key-figures-report2008-2009_en.pdf2-Avrupa Inovasyon ve Teknoloji Enstitüsü’ne iliflkin da-

ha ayr›nt›l› bilgi için: http://eit.europa.eu/3-http://yenilik2009.ua.gov.tr/2009_Yaratclk_ve_Yeni-

lik_Yl/konf_panel_2_files/Tubitak.ppt#356,24,Gerçekleflti-ren Sektörler Baz›nda Ar-Ge Harcamalar›**

4-http://www.proinno-europe.eu/index.cfm?fuseac-tion=page.display&topicID=490&parentID=51

5http://yenilik2009.ua.gov.tr/2009_Yaratclk_ve_Yenilik_Yl/konf_panel_2_files/Tubitak.ppt#356,24,Gerçeklefltiren

Sektörler Baz›nda Ar-Ge Harcamalar›**

Page 30: Haziran 2009

KalDer 2009 y›l› Stratejileri kapsam›nda yer alan

“E¤itim Komitesi’ni Tekrar Canland›rma” projesi-

ni, Yönetim Kurulu’nun da deste¤i ile tekrar haya-

ta geçirdi. Sizlere büyük bir mutlulukla duyurmak istedi¤i-

miz bu ad›m›m›z ile KalDer’in ülkemizde kalite bilincinin

yerlefltirilmesi, ça¤dafl kalite anlay›fl›n›n etkinlik kazanma-

s› ve yayg›nlaflt›r›lmas›na yönelik çabalar›nda sistematik

yaklafl›m›n›n artt›r›lmas› hedeflenmifltir. Büyük bir k›sm›

gönüllü esas›na dayal› üyelerden oluflan, alanlar›nda pek

çok farkl› deneyime sahip, Toplam Kalite Yolcu¤unda yol

katetmifl kurum ve kurulufllar›m›z›n de¤erli uzmanla-

r›/temsilcilerinden oluflan E¤itim Komitesi ilk toplant›s›n›

14 May›s 2009 tarihinde KalDer Merkez’de gerçeklefltirdi.

Gönüllü kiflilerin yer ald›¤› Komite’de yap›lacak baflar›-

l›, özverili çal›flmalar sayesinde; birikimlerin aktar›lmas›,

fikirlerin ve farkl›l›klar›n paylafl›larak ortak akl›n öne ç›ka-

r›lmas› felsefesi ile KalDer misyonu do¤rultusunda baflar›-

l› projelerin hayata geçirilmesine imza at›lacakt›r.

KalDer’in rekabet gücünün artt›r›lmas›nda, kurumsal

geliflime katk› sa¤lanmas›nda e¤itimler, bilindi¤i üzere çok

önemli bir yere sahiptir.

Bundan dolay› E¤itim Komitesi’nin yapaca¤› çal›flma-

lar, verecekleri de¤erli destekler sayesinde Merkez ve fiu-

belerin ortak hedeflerin bir parças› olduklar›n› hissetmele-

rine, katk› sa¤layacak müflterinin söyledi¤i ve faydalanabi-

lece¤i ürünlerdeki dokunufluyla KalDer E¤itimleri alan›n-

da fark yaratmaya devam edecektir. Kalite gönüllüsü ko-

mite üyelerimizin ülkemizdeki kalite bilincini artt›rmada

kurum ve kurulufllara sunaca¤›m›z e¤itim hizmetlerine ve-

rece¤i destekleri için çok teflekkür ederiz.

30 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

E⁄‹T‹M

KalDer E¤itimKomitesi yeniden yap›land›

Stratejik E¤itim ‹flbirlikleri- KalDer ‹nsan Kaynaklar› E¤itimleri Bafll›yor

EE¤itim KomitesiBaflkan: Neslihan Yeflilyurt (ECA/Emar A.fi. Genel Müdürü/KalDer Baflkan Yrd.)

ÜyelerProf. Dr. Füsun Akarsu (Bo¤aziçi Üniversitesi E¤itim Fakültesi Ö¤retim Görevlisi)

‹rfan Onay (KalDer Genel Sekreteri)

Mehmet Gürsoy (Koç Holding ‹nsan Kaynaklar› Gelifltirme Uzman›)

Dr. Habibe Akflit (Elginkan Holding A.fi. ‹nsan Kaynaklar› Müdürü)

Çi¤dem Kocaman (Türk Pirelli Lastikleri A.fi. Pazarlama Koordinatörü)

Aybars Gediz (KalDer Ankara fiube Genel Sekreteri ‘fiubeleri Temsilen’)

Canan Tezsezen (KalDer Genel Sek. Yard. E¤itim Süreci Sahibi)

Nezahat Eren (KalDer E¤itim Yöneticisi)

KalDer sundu¤u en önemli hizmetlerinden biri olan e¤itim

faaliyetleri ile fark yaratmaya devam ediyor. E¤itim ile ilgili ye-

ni bir yap›lanma sürecine giren KalDer öncelikle e¤itim portfö-

yü ile kurum veya kurulufllara EFQM ‹fl Mükemmelli¤i Modeli

konusunda destek olacak flekilde en iyi e¤itimleri sunacak bir

platform oluflturmak için çal›flmalara bafllad›.

Mevcut e¤itimlerin yenilenmesi, ihtiyaç duyulan yeni konu-

lar için e¤itimlerin belirlenmesi önemli bir ad›m oldu.

Oluflturulan e¤itim listesi ile ilgili içerik çal›flmalar›, güncel-

lemeler, e¤itimlerin EFQM Mükemmellik Modeli ile ba¤lant›s›

titiz bir çal›flma dönemi sonucunda flekillendi. E¤itim konular›

ile ilgili alanlarda uzman olan kifli ve firmalar ile görüflülerek ve-

rimli iflbirli¤i sa¤lamak üzere stratejiler gelifltirildi.

Bu iflbirlikleri sürekli olarak iyilefltirilecek ve daima konular›

en iyi metotlar ve içerikler ile sunmak konusunda ilerleme he-

deflenecektir. KalDer taraf›ndan verilen e¤itimlerin en önemli

özelli¤i teoride kalmayan, süreçler ile örtüflen, kurulufllar›n kali-

te/mükemmellik yolculu¤unda prati¤e dönüflen ve kurulufllara

katma de¤er yaratan e¤itimler olmas›d›r.

E¤itimlerden sonra de¤erlendirme ve ölçme yöntemleri ile

e¤itim sürecinin farkl› bir platformda devam etmesini sa¤lamak

üzerine yap›lan çal›flmalar ise KalDer‘in e¤itim konusunda fark-

l› bir yaklafl›m› olacakt›r. Sadece ‹stanbul ile de¤il tüm KalDer

flubeleri ile e¤itim çal›flmalar›m›z h›z kazan›yor.

Haziran ay›nda yeni ve önemli bir e¤itim konusunu gündemi-

nize alman›z› öneriyoruz. Modelin Çal›flanlar›n Yönetimi bafll›-

¤› alt›nda da de¤erlendirilebilecek konular› içeren ‹nsan Kay-

naklar› e¤itimleri ile de¤er yarataca¤›m›za inan›yoruz.

Page 31: Haziran 2009
Page 32: Haziran 2009

KalDer’in ve Ulusal ‹novasyon Giriflimi’nin dü-

zenledi¤i ve Avrupa ‹flletmeler A¤› ‹stanbul,

Rekabet Forumu, Sabanc› Üniversitesi, SEDE-

FED ve TÜS‹AD’›n destekledi¤i, “Baflar›l› Bir Bafllan-

g›ç ‹çin 7 Ad›m” Semineri, Bo¤aziçi Üniversitesi Gü-

ney Kampüsü Vedat Yerlici Konferans Merkezi’nde

gerçeklefltirildi.

KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za

Kaylan’›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllayan seminer, Ber-

keley Üniversitesi Haas ‹flletme Okulu’nda inovasyon

ve giriflimcilik dersleri veren Naeem Zafar

taraf›ndan verildi.

“‹novasyon ‹çin Ekosistem Yarat-

mak” ve “Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin

7 Aflamal› Yöntem” olmak üzere iki

bölümde sunulan seminerde, yeni ifl

kurmak isteyenlere yönelik risk ser-

mayecili¤i, inovasyon ve giriflimcilik

konular›nda bilgiler aktar›ld›. Se-

minere KalDer Üyeleri ve

destekleyen kurulufllar›n

yan›s›ra ifl ve akademi

dünyas› temsilcileri ka-

t›ld›.

Seminerin “‹novas-

yon ‹çin Ekosistem

Yaratmak” bölümün-

de Naeem Zafar, ino-

vasyonun çok fazla

çal›flmay› gerektirdi¤ini vurgulad›. Kültürel sorunlar›n

anlafl›lmas›n›n ve güvenin önemine de¤inen Zafar, ifl-

letmeler için teflviklerin uyumland›r›lmas› ve herkesin

bundan faydalanmas› gereklili¤ini söyledi. Yeni ürün

veya fikrin ticari s›r olarak saklan›lmas› yerine genel

paylafl›ma ç›kar›larak daha fazla de¤er kazanaca¤›n›

ifade eden Zafar, bu noktada önemli olan›n fikri mülki-

yet haklar›n›n korunmas› oldu¤unu belirtti. Ulafl›lmas›

gereken kritik kitlenin ise mühendisler, avukatlar, ban-

Baflar› için ilk 7 ad›mKalDer’den giriflimcilere;

SEM‹NER

Berkeley Üniversitesi Haas ‹flletmeOkulu’nda yeni(le)flim ve giriflimcilikdersleri veren Naeem Zafar, “‹novasyon ‹çin Ekosistem Yaratmak”ve “Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin 7Aflamal› Yöntem” olmak üzere ikibölümden oluflan bir seminer verdi.

YYenilikçilikte do¤ru zamanlaman›n önemine iflaret eden Naeem Zafar, iflbirli¤i vekoordinasyon konusunnda daha fazla pratik kazanmak için kat›l›mc›lara, “WorldWorkcraft” adl› bilgisayar oyununu oynamalaar›n› önerdi.

32 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

PProf. Dr. AliR›za Kaylan

Page 33: Haziran 2009

33Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

kerler, sat›fl ve pazarlamac›lar, deneyimli yöneticiler ve

yat›r›mc›lardan olufltu¤unu aktaran Zafar, “Yanl›fllar›-

n›z› kutlay›n. Deneyimlerinizden bir fleyler ö¤renin,

baflar›s›zl›klarla kazan›lan bilgi çok de¤erlidir, birileri

bunu ö¤renmek için size para ödeyecektir” dedi.

Giriflimci adaylar›na, “Hiçbirfleysiz bafllayabilirsi-

niz, hayaliniz olmas› yeterli” diyen Zafar, bu iflin zor

oldu¤unu an›msatarak, denemeye devam etmelerini

ö¤ütledi. “Bu çok zor” demenin kolay yol oldu¤unu

belirten Zafar, farkl›l›¤› yaratacak olan›n insanlar oldu-

¤unun alt›n› çizdi. Yarat›c›l›¤› ve inovasyonu maksimi-

ze etmek için yarat›lan ürünleri disiplin alt›na almak

gerekti¤ini ifade eden Zafar, flirketlerin yeni kültürlere

ihtiyaç duydu¤unu ve zaman› geldi¤inde CEO’nun ve

yönetim tak›m›n› de¤ifltirmek gerekti¤ini anlatt›. fiir-

ketlerin bir aksiyon plan› oluflturmas›n› öneren Zafar,

“Yap›y› daha yenilikçi yapmak için nas›l yeniden orga-

nize edeceksiniz?” sorusunun yan›tlanmas›n›n önemini

vurgulad›.

“Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin 7 Aflamal› Yöntem” bafl-

l›kl› seminerin ikinci bölümünde Zafar, 6 ay ile 3 y›l

aras›nda de¤iflen bir zaman diliminde bir flirketin infla

edilebilece¤ini söyledi. Zafar, tipik bir flirketin yap›lan-

mas›n› flöyle s›ralad›: “Hissedarlar, yönetim kurulu

baflkan›, CEO, genel müdür ve çal›flanlar.” Bir giriflime

bafllamadan önce giriflimci aday›n›n kendine sormas›

gereken sorular oldu¤unu aktaran Zafar, önce “Ben

gerçekten bir giriflimci miyim, bu özellikleri tafl›yor

muyum?” diye sorulmas› gerekti¤ini ifade etti. Bazen

finansal, bazen kiflisel nedenlere dayansa da “Neden

giriflimci olmal›s›n›z?” sorusunun yan›tlanmas› gerek-

ti¤inin alt›n› çizdi ve herkesin giriflimcilik özelliklerini

tafl›mad›¤›n›n bilinmesini istedi.

Giriflimcilik hakk›ndaki baz› yanl›fl bilgilerin do¤ru

olmad›¤›na de¤inen Zafar, flunlar› kaydetti: “Bir giri-

flim fikrinin gerçekleflene kadar ‘s›r’ kalmas› do¤ru de-

¤il. Çünkü bu ifl yürümeyebilir, fikir sadece iflin bafllan-

g›ç noktas›d›r. Ürünün prototipine bafllamadan önce in-

sanlarla konuflmaya, fikir almaya ihtiyac›n›z olabilir,

bafllamadan önce insanlarla fikrinizi yüzyüze konufl-

mal›s›n›z. Pazar analizi yapmal›s›n›z, pazar ne kadar

büyük ve ne kadar dolu bilmelisiniz. Fikrinize veya

ürününüze kimin daha fazla ihtiyac› varsa onlarla ko-

nuflmal›s›n›z. Hedef pazar› yakalamak önemli. Saçla-

r›ndaki atefli söndürebilece¤in ilk müflteriyi bulmal›s›-

n›z. Bu ürünü kim sat›n al›r, kimin müflterileriniz oldu-

¤unu iyi bilmelisiniz. Senin pazardaki pozisyonun ne,

kimin için ne yap›yorsun, pazardaki alternatiflerin ne-

ler, müflterilerine ne tür farkl›l›klar sa¤l›yorsun? Sen bu

iflteki yeterliliklerinle tek misin? Tak›m›nda kimler var,

iyi bir tak›m›n var m›? sorular›n› yan›tlamal›s›n.”

“Kendini özel yap, ifl modelini belirle ve ‘nas›l para

kazanabilirim?’diye düflün” önerilerini de dile getiren

Zafar, birçok iyi ifl fikriniz olsa da “Neden flimdi ve ne

de¤iflti?” sorular›n›n sorulmas› gerekti¤ini, do¤ru za-

manlamada ve do¤ru iflte tak›mla yola ç›kman›n flart

oldu¤unu belirtti.

Seminer sunumuna www.kalder.org adresinden

ulaflabilirsiniz.

Page 34: Haziran 2009

34 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

‘Ihlamurlar Alt›nda’ adl› televizyon dizisinin

“Ömer”i olarak televizyon izleyicilerinin gön-

lünde taht kuran ard›ndan ‘Yol Arkadafl›m’ adl›

diziyle ad›ndan söz ettiren Sinan Tuzcu, bir elinde bir-

çok marifet olan oyunculardan. Dizi ve sinema oyuncu-

lu¤u, sunuculuk derken yazarl›¤a da soyunan genç

oyuncunun yazd›¤› tiyatro oyunu bu yaz Anadolu tur-

nesine ç›kacak. Tuzcu, gelecek y›l, yazd›¤› oyunu yö-

netmeye de haz›rlan›yor. Televizyonda Ihlamurlar Al-

t›nda dizisinde oynad›¤› y›l Engin Cezzar-Gülriz Suru-

ri Tiyatrosu’nda Ayfle Opereti adl› oyunda efli ünlü

oyuncu Dolunay Soysert’le baflrolü paylaflt›. Duru Ti-

yatrosu bünyesinde Emre K›nay yönetiminde çal›flma-

lar da yapan Tuzcu, Ömer Varg›’n›n yönetmenli¤ini

yapt›¤› ‹nflaat, Net 2.0, Biket ‹lhan’›n yönetti¤i Mavi

Gözlü Dev (2007), Ça¤an Irmak’›n yaz›p Cevdet Mer-

can’›n yönetti¤i Kabuslar Evi Seni Beklerken, The tre-

sures of Ugarit (2007), Ben Hopkins’in yaz›p yönetti¤i

The Market (2007), Kürflat K›rbaz’›n yaz›p yönetti¤i

Mevlana Aflk›n Dans› adl› filmlerde oynad›.

Yol Arkadafl›m adl› dizinin ard›ndan son olarak‘Adanal›’adl› televizyon dizisinde konuk oyuncu olarakizleyicinin karfl›s›na ç›kan Sinan Tuzcu ile sanatta kali-te, kalitenin oyuncunun yaflam›ndaki yeri, yeni projele-ri, gelecek hedefleri üzerine konufltuk.

ÖNCE KAL‹TE: Sanatta kalite sizce nedir?

Asl›na bakars›n›z sanatta kaliteyi belirli bir dünya

standardizasyonuyla belirleyemeyiz. Çünkü sanat, ya-

flad›¤› co¤rafyan›n ve toplumun unsurlar›n› içermek

Toplumun kalitesini sanat belirlerOyuncu Sinan Tuzcu;

SANAT & KAL‹TE

Mimar SinanÜniversitesi Devlet

Konservatuvar›Tiyatro Ana SanatDal›’ndan mezun

olan Sinan Tuzcu,ard›ndan

Londra’da ArcolaTheatre

bünyesinde çal›flt›.Tuzcu. Gaziantep

1977 do¤umlu.

Page 35: Haziran 2009

35Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

durumundad›r. Sanat›n evrensel bir tak›m de¤erleri

vard›r ama en önemlisi, kendi co¤rafyas› içerisindeki

kalitesidir, çünkü sanat toplumun dam›t›lm›fl, sa¤alm›fl

bir tak›m özelliklerinin yine topluma yans›t›lmas›d›r.

Sanattaki en önemli kalite unsuru toplumun içindeki

dinamikleri yukar› çekip çekmedi¤idir. Topluma birin-

ci dereceden ö¤reti sa¤lay›p sa¤lamad›¤›d›r. Asl›na ba-

karsan›z, bizim kendi icra etti¤imiz iflte kaliteyi olufl-

turma istememizdeki nokta bu. Sizin de çok iyi bildi¤i-

niz gibi dünyada iki ayr› bak›fl aç›s› var; bir tanesi sa-

nat›n kendi dinamikleri içerisinde yani sanat için yap›l-

d›¤›, bir tanesi de toplumun de¤erleri içerisinde yap›l-

d›¤›. fiimdi yeni yeni art›k modern sanatla beraber bir

üçüncü fraksiyon gelifliyor, o da ikisinin karmas›. Yani

sanat›n içinde kendi dinamiklerini, kendi sistemini ba-

r›nd›rmas›, bir yandan da toplumdan beslenmesi. Bunu

her flekilde açabiliriz, toplumun sos-

yal de¤erlerini, toplumun o günkü o

zaman dilimindeki politik de¤erlerini

katabilirsiniz, menfi müspet birçok

de¤eri havuzun içine atabilirsiniz. Sa-

natta kalite bütün bunlar› öngörerek

olabilir ancak. Bizim de yapt›¤›m›z,

yazd›¤›m›z oyunlarda dikkat etti¤i-

miz bu.

ÖNCE KAL‹TE: Sinan Tuzcu aç›-

s›ndan kalite neyi ifade ediyor, siz

sanatta kaliteyi yakalamak için ne

yap›yorsunuz?

Ben konservatuar okumadan önce

turizm bölümünde okudum ve uzun

dönemde birçok yerde staj yapt›m.

Bunlardan bir tanesi mesala Parksu Hilton. Bu tarz ça-

l›flmalar›m s›ras›nda, bir k›sm› okulda bir k›sm› özel

flirketlerde olmak üzere toplam kalite yönetimi ve o za-

man u¤raflt›¤›m ifller üstüne çeflitli e¤itimler de ald›m.

Dolay›s›yla oradan edindi¤im bir “kalite” kavram› var.

Onu yans›t›rsam e¤er sordu¤unuz soruya, bizim ifli-

mizde ifli icra ederken esas nokta problem çözmektir.

Çünkü bir oyunu sahnelerken daha çok oluflan prob-

lemlerin üstünden gitmek zorundas›n›z. Örne¤in, siz

oyuncuyla belirli bir dram alan›, bir kurguyu çal›fl›rs›-

n›z. ‹ki diflli düflünün, o iki difllinin düzgün çal›flmas›n›

sa¤lamak istersiniz, fakat e¤er bu diflliler dönmezse or-

tada bir problem var demektir. Kalite yönetiminde na-

s›l bal›k k›l盤› vs. gibi çeflitli çözüm yöntemleri varsa

tiyatroda da biz bu yöntemleri uyguluyoruz. ‹flte bunla-

r›n hepsi özünde bizim daha kaliteli, dam›t›lm›fl, sevi-

yeli ifller yapmam›z› sa¤l›yor.

ÖNCE KAL‹TE: KalDer’in geçen y›l ki Kalite Kon-

gresi’nde ana temas›; “Kaliteli Çal›flmak, Kaliteli Ya-

flamak” idi, siz kaliteyi özel yaflam›n›za nas›l entegre

ediyorsunuz?

Mutlaka. Zaten bunu refleks olarak ister istemez ya-

p›yoruz özel hayat›m›zda, iflte eflinizle olan iliflkinizde

beraber çal›flt›¤›n›z arkadafllar›n›zla iliflkilerinizde her

zaman do¤ru sorular sormay›, do¤ru cevaplar bulmay›,

daha pozitif ve olumlu de¤erlerle yaklaflmay›, negatif

olmamay› amaç ediniyorsunuz. ‹ki negatif hiçbir za-

man bir pozitif etmez ama negatif gelen bir enerjiye

pozitif yaklafl›rsan›z o negatifi pozitife çevirme flans›-

n›z vard›r. Ama karfl›n›zdaki negatifse karfl›s›nda siz de

negatif olursan›z o hiçbir zaman pozitife dönmez, bu

da bir kalite unsurudur. Yaflam›n›zdaki her noktaya bu-

nu trafikten tutun da eflinizle olan iliflkinize kadar yan-

s›tmak durumundas›n›z ki iyi bir hayat›n›z

olsun. E¤er siz hayat›n içerisinde hayat›n

kendi dinami¤i içerisinde do¤ru sorular›

sorup, do¤ru cevaplar› vermezseniz, zaten

yeme¤inizden tutun da kulland›¤›n›z ara-

baya kadar kalitesiz bir yap›n›n içine düfl-

müfl olursunuz.

ÖNCE KAL‹TE: Sanat›n sosyal sorum-

luluk gelifltirmede ve yaflam› kaliteli k›l-

mada sizce rolü ne?

Bence iki rolü var, bir tanesi, her türlü

sosyal sorumluluk projesinin içindeki çe-

kirdek noktas›d›r sanat. Örne¤in bizim

karfl›laflt›¤›m›z Faz›l Say konseri gibi. Bu

sosyal sorumluluk projesidir ve icra edi-

len bir sanat›n paralelinde yürür sözkonu-

su sosyal sorumluluk projesi. Bu birinci dereceden bi-

rebir içinde oldu¤u noktad›r. Bir di¤eri de biz sanatç›-

lar toplumda her zaman televizyona ç›kt›¤›m›z, sahne-

de oldu¤umuz, topluluklara hitap etti¤imiz için bilinen,

tan›nan, sevilen, toplumda rol modeli olan kifliler oldu-

¤umuz an, bizim bir sosyal sorumluluk projesini des-

tekliyor olmam›z toplum içerisinde bir güven yarat›yor

ve toplumun da o sosyal sorumluluk projesini destek-

lemesini sa¤l›yor. Bu da ikinci nokta, sosyal sorumlu-

luk projesinin içerisinde sanat›n ve sanatç›n›n ne kadar,

nas›l oldu¤udur. Kesinlikle olmal›. Çünkü bir projenin

sosyal sorumluluk olabilmesi için toplum taraf›ndan

kabul görmesi ve sosyal alana yay›lmas› laz›m. Bunu

sa¤layacak birinci derecedeki insanlar sanatç›lard›r.

Sonra bunu bir e¤ri olarak düflünürseniz, birinci dere-

cedeki yöneticiler, toplumun önde gelenleri, politikac›-

lar, sivil toplum örgütleri, kurulufllar vs. diye gider.

Ferhan fiensoy’un“Oyunculuk kolay bir

meslektir, zor geçen 30senesini saymazsak”dedi¤ini an›msatan

Sinan Tuzcu, sanatç›n›n kalitesininyaflam tarz› ve yapt›¤›

ifllerle paralel bir flekilde yürüdü¤ünü

söylüyor.

Page 36: Haziran 2009

36 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

SANAT & KAL‹TE

ÖNCE KAL‹TE: Bir televizyon program›nda Dervifl

Zaim’in yönetmenli¤ini yapt›¤› son filmi Nokta’n›n

baflrolünü oynayan Mehmet Ali Nuro¤lu, o filmde

piflmanl›klar› olan bir hattat›, vicdan azab›yla hareket

eden bir karakteri canland›rd›¤›n› belirtti. Sonra da

“Benim vicdan azab›m da televizyon” dedi. Sizin tele-

vizyon oyunculu¤una öyle bir bak›fl aç›n›z var m›?

Hay›r ben televizyona vicdan azab› olarak bakmam.

O da benim yapt›¤›m ifltir, bir kere her fleyden önce pa-

ra kazand›¤›m ifltir. Topluma ç›kt›¤›m, ad›m att›¤›m ifl-

tir. Dolay›s›yla vicdan azab›ndan çok, bir çal›flma orta-

m› olarak bak›yorum. Oyuncunun televizyonda çal›fl-

mas›na negatif ve pozitif yaklaflmakla ilgili bu. Nega-

tif yaklafl›rsan›z, çok yorucu bir fleydir, günde 16 saat

çal›fl›rs›n›z, haftada iki gün çal›fl›rs›n›z, bofllu¤unuz

yoktur, bayram tatili hiçbir fley tan›maz. Pozitif bakar-

san›z da siz e¤er haftan›n 7 günü sanat›n›z› icra edebi-

lecek, oyunculu¤unuzu gelifltirebilecek bir alan bulabi-

liyorsan›z ne mutlu size. Televizyonda haftada 110 say-

fa çekilir, inan›lmaz, dünyada inan›lmaz bir rakama

ulaflmaya çal›fl›yorsunuz. Dolay›s›yla size bir pratiklik

kazand›r›yor, sürekli çal›flt›¤›n›z, pratik yapt›¤›n›z için

iflinizi daha iyi yapman›z› sa¤l›yor, ben televizyona

böyle bak›yorum, hiçbir zaman vicdan azab› olarak

bakm›yorum.

ÖNCE KAL‹TE: Sanatta kaliteyi art›rmak için sizce

sanatç›lar yeterince destekleniyor mu?

Bu bir sistem gerektirir, Türkiye’de bu sistem ma-

alesef yok, yavafl yavafl kurulmaya çal›fl›yor. Bu sade-

ce, devletin, bir tak›m bakanl›klar›n vs. oluflturaca¤› bir

sistem de¤il. Bu ayn› zamanda sanatç›n›n kendi içinde

de belirli bir kurumla sendikadan tutunda meslek ör-

gütlerine kadar belirli bir yap›lanmayla gitmesi gerek-

ti¤ini gösterir, bütün dünyada böyledir. Siz hiçbir za-

man bireysel, kiflisel olarak devletten taleplerinizi pro-

fesyonel düzeyde alamazs›n›z. Ben Sinan Tuzcu olarak

gitsem desem ki Kültür Bakanl›¤›’na, “Ben tek bafl›ma

destek istiyorum”, bir fley alamam. Ama ben bir sendi-

kayla bir meslek kurulufluyla bir tiyatroyla örgütlenmifl

olarak gidersem o zaman zaten do¤ru bir sistemle yak-

lafl›yorumdur, bunlar› sa¤lamak laz›m.

fiimdi yavafl yavafl yap›lan›yoruz. Örne¤in B‹ROY

(Birleflik Oyuncular Meslek Birli¤i) diye bir kuruluflu-

muz var, art›k telif haklar› ve her türlü haklar›m›z ko-

runacak. Bütün meslek örgütlerinin ayn› çat› alt›nda

topland›¤› bir yap›lanma bu. S‹NE-SEN (Türkiye Sine-

ma Emekçileri Sendikas›), yeni bir yap›lanmaya gidi-

yor, sinema ve televizyon emekçileri için sendikalafl-

may› h›zland›r›yor. Bütün bunlar 10 sene sonra daha

yap›sal bir fleye dönüflecek. Daha önce bunlardan hiç-

bir tanesi yoktu, vard› ama çal›flm›yordu. Art›k flu da

var, biz biraz ekonominin de getirisi olarak, yavafl ya-

vafl dünyayla paralel çal›flmaya bafll›yoruz, yapt›¤›m›z

bir sürü ifl Avrupa’da, Ortado¤u’da, Balkanlar’da d›fl

ülkelerde gösteriliyor. Bu sizin sanatsal olarak da d›fla-

r›ya aç›lman›z› sa¤l›yor. Dolay›s›yla entegre olman›z

laz›m. Siz d›flar›dan bir telif ücretini almak istiyorsa-

Sinan Tuzcu ileÖnce KaliteDergisi EditörüNurdan Sönmez birarada.

Page 37: Haziran 2009

37Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

n›z, burada bir meslek birli¤inizin olmas› laz›m. Tüzel

kiflilikler hiçbir zaman bir fley ifade etmezler. Dolay›-

s›yla sanatç›lar bunlar› gördükçe ve paralar› bir yerler-

de tak›l› kald›kça “Yahu biz ne yapaca¤›z?” demeye

bafllad›lar. Ve bu bir örgütlenmeye do¤ru gitti. Bunun

yan›nda bir tak›m sosyal haklar da var, siz e¤er örgütlü

de¤ilseniz hiçbir sosyal hakk›n›z› alamazs›n›z, dolay›-

s›yla yaflam›n›z sosyal haklar›n›z olmazsa pek de kali-

tesiz olur. Sosyal haklara sahip olman›z için örgüte ih-

tiyac›n›z var, bunlar›n hepsi birbirine paralel büyüyen

fleyler. E¤er böyle bir meslek örgütüyle çal›fl›rsan›z,

kültür bakanl›¤›n›n ya da devletin çeflitli kurulufllar›n›n

ya da özel kurulufllar›n destekleri daha da art›yor ola-

cak.

ÖNCE KAL‹TE: Televizyon ve sineman›n sanatta

kaliteyi yakalamak için olumlu ya da olumsuz etkile-

ri sizce nelerdir?

Ben olumsuz etkisini göremiyorum. Televizyon sa-

natç›n›n varoldu¤u bir aland›r, düzlemdir. Dolay›s›yla

sanatç› televizyonda varolarak hem daha fazla kifliye

seslenebiliyor hem de maddi olarak daha kuvvetli bir

yap›n›n içerisinde oluyor. Sinemada da ayn› fley sözko-

nusu. Tabii bunlar kendi içinde ayr›l›r. Yani televizyon-

da ve sinemada yap›lan ifller, üretti¤iniz malzeme do-

kunulabilir bir fley olmad›¤›ndan örne¤in sigara paketi

üretmedi¤inizden, havada bir fley üretti¤iniz için ne ka-

dar iyi ve do¤ru oldu¤u tamamen kendi içinde alg›lan-

mas› gereken bir fleydir, televizyona çok iyi bir ifli ya-

pars›n›z ve 15-20 senede yapamad›¤›n›z s›çramay› o

çok iyi iflle gerçeklefltirebilirsiniz. Çok iyi bir sinema

filmi yapars›n›z 15-20 y›ld›r cebinizde biriktirdi¤iniz

bütün oyunculuk kabiliyetlerinizi gösterirsiniz ve bü-

tün dünyada bir anda ad›n›z duyulur, bunlar›n hepsi sa-

dece Türkiye’ye özgü fleyler de¤il, bütün dünyada va-

rolan fleyler. ‹ngiltere’de de ABD’de de böyle. Yani

sektörleri konufluyorsak ve büyük örnekler vereceksek,

en güzel örnekler ABD ve ‹ngiltere’dir. Geliflmekte

olan sektör diyeceksek de en güzeli Hindistan’d›r.

Bollywood örne¤i, son 20 senede inan›lmaz bir at›l›m

yapm›flt›r. Bunun en baba sebebi de sektörün içerisine,

Bollywood içerisine giren parad›r, para artt›kça kalite

artar, böyle bir denklemi vard›r. Az bütçeli ifllerin bafla-

r›s› istisnad›r. Bir makara film al›yorsan›z bunu para

verip al›yorsunuz, bu bir maliyettir. Onun için de tele-

vizyon ve sinema her zaman aç›lmal›d›r, bu sektörü bü-

yütmelidir diye düflünüyorum.

ÖNCE KAL‹TE: Gelecek dönem projelerinizden söz

eder misiniz?

Benim geçen sene yazd›¤›m ve BKM (Befliktafl Kül-

tür Merkezi) ve ‹stanbul Halk Tiyatrosu ile ortak yap›-

lan proje Anadolu turnesine ç›k›yor. Oyunumuzun ad›;

“Sürmanflet.” 2 Haziran’da Yalova ile bafll›yoruz, da-

ha sonra Ankara, Eskiflehir, Adana, Gaziantep ve ‹zmir

gibi çeflitli flehirlere gidece¤iz, bütün Anadolu’yu geze-

ce¤iz, amac›m›z bu. Muhtemelen gitmeli, gelmeli ola-

ca¤›ndan, bütün yaz devam edecek.

Bir de eflimle (Dolunay Soysert) bir projede yer al-

d›m, onu çektik. “Orada” diye bir film, Frans›z-Türk

ortak yap›m›. Fransa’da e¤itim görmüfl bir genç arka-

dafl›m›z›n ilk filmi. O da çeflitli yurtd›fl› festivallerine

kat›l›yor. Film bitti, flimdi post prodüksiyon aflamas›n-

da. Önümüzdeki y›l da Eylül itibariyle vizyona gire-

cek. O filmle de çeflitli festivallere hem yurtiçinde hem

yurtd›fl›nda gidiyoruz. Yapt›¤›m›z her iflin arkas›nda

duruyoruz, çok da güzel bir ifl oldu. Dolunay Soysert

(eflim), ben, Erol Abi (Erol Günayd›n) ve Füsün Erbu-

lak var dolay›s›yla çok güzel bir proje.

ÖNCE KAL‹TE: Tiyatrolar ve tiyatro sanatç›lar›

desteklenmediklerini ve tiyatroya olan ilginin azald›-

¤›n› söylüyor, siz bu konuyu nas›l de¤erlendiriyorsu-

nuz?

Bu yapt›¤›n›z iflle bence do¤ru orant›l›. Ben hep flu-

nu söylerim, “Tiyatrocular›n, tiyatro ile u¤raflan kimse-

nin ‘Seyirci gelmiyor’ deme hakk› bence yoktur. Seyir-

ciyi oraya getiren tiyatrolar vard›r, getiremeyen tiyatro-

lar vard›r.” Bunu flundan dolay› söylüyorum, siz e¤er

Page 38: Haziran 2009

38 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

SANAT & KAL‹TE

15-20 y›ld›r bir özel tiyatro geçmifline sahipseniz top-

lumda bir tiyatro altyap›s› oluflturamam›fls›n›z demek-

tir. Bu sadece Kültür Bakanl›¤›’n›n ya da herhangi bir

kurumun itelemesiyle olmaz. Buradaki birinci sorumlu

sizsiniz zaten, tiyatroyu yapan insanlar. Ondan sonra

ikinci dereceden sorumlu olan insanlar vard›r, mesela

bizim devletimizin hala bir kültür politikas› yok, çok

büyük bir eksikliktir. Ama kültür politikas› olmas› için

devletin sanatç›lar taraf›ndan zorlanmas› gerekir. He-

nüz daha bir kafl›¤› sa¤dan al›p sola getiremeyecek bir

da¤›n›kl›k içerisindeyken devlete sözle böyle bir bask›

yapmam›z bence gereksiz. Erken yap›yoruz her fleyi.

Ancak siz kaliteli ifller üretirseniz ve bir kalite ortaya

ç›kar›rsan›z yani birinci derece dünya standard› bir ifl

üretirsiniz, o zaman flu soruyu sorma hakk›n›z var:

“Ben birinci derece bir ifl ürettim ve benim devletim

bana destek vermedi.” Ama e¤er siz hala üçüncü, dör-

düncü s›n›f ifller yap›yorsan›z, modern tiyatronun un-

surlar›n› kendi yapt›¤›n›z iflte bar›nd›ram›yorsunuz za-

ten o zaman bir talebinizin de olmas› aç›kças› bana bi-

raz arkaik geliyor.

ÖNCE KAL‹TE: Oyunculuk kariyerinizi yurtd›fl›n-

da da sürdürmek gelecek dönem planlar›n›z aras›nda

yer al›yor mu?

‹liflkide oldu¤umuz yurtd›fl›nda tiyatrocu arkadaflla-

r›m›z var, benim Londra’yla, Dolunay’›n ABD ile ba¤-

lant›lar› var. Ama hani flu anda biz daha çok kendi ül-

kemizle ilgilenmeyi tercih ediyoruz. Çünkü Dolu-

nay’da ben de yurtd›fl›nda belli süreler bulundu¤umuz

için neyin nas›l oldu¤unu, nas›l ilerledi¤ini biraz bili-

yoruz. Siz e¤er önce buradaki ifli hallederseniz, oraya

gitmek daha kolay oluyor, biraz burada kaliteli, Türki-

ye’yi ileriye do¤ru götürecek ifller yapmak laz›m ki

oradakiler sizi talep edebilsin.

ÖNCE KAL‹TE: As›l aflk›n›z tiyatro mu?

Tabii. Ben asl›nda oyunculu¤u çok ay›ran birisi de-

¤ilim, tiyatroda, televizyonda, sinemada yap›lan

oyunculuk diye böyle çok ay›ramam. Hepsinin tek-

nikleri farkl›d›r. Hepsinin birbirinden ayr› teknikleri

vard›r. Televizyon içerisinde yap›lan ifller içinde ge-

çerlidir, dizideki oyuncunun tekni¤i baflkad›r, ayn›

oyuncunun bir yerde flov yap›yor olmas› baflka fleyler-

dir. Karakter mi oynuyorsunuz, komedi mi, hepsi için

farkl› teknikler var. Ama tabii ki en büyük sevdam

oyunculuktur. Yazarl›¤› biraz sevdi¤im için biraz da

eksik olarak görüp kendimi yetifltirdi¤im için yap›yo-

rum. En büyük sevdam her zaman oyunculuk olmufl-

tur.

ÖNCE KAL‹TE: Oyuncular, e¤lence sektöründe

farkl› iflleri yap›yor. Televizyon program› haz›rlay›p

sunma, stand-up, sunuculuk, flov program› yapma vs.

gibi. Siz bu ifllerin neresindesiniz?

Sunuculuk yap›yorum, örne¤in bir firman›n kurulufl

y›ldönümüyle ilgili bir sunum yapt›m.

Her zaman, e¤lence sektörü çeflitli kabiliyetler ba-

r›nd›r›r. Baz› insanlar vard›r ki oyunculukla paralel e¤-

lence sektörünün içerisinde bir sürü ifl yapabilirler. Bu

tamamen sektörün içinde nas›l çevrelerle çal›flt›¤›n›zla,

plan›n›z›n ne oldu¤uyla ilgili. Baz› arkadafllar›m›z var-

d›r ki çok hakl› olarak onlar sadece oyunculuk çerçeve-

sinde kalmak isterler. Fakat benim öyle bir k›s›tlamam

yok. Ben e¤lence sektörünün içerisindeki her noktada

çal›flabilece¤im düflüncesindeyim. Bir flovmen olma

derdim yok ama hani ileride bundan 5-6 y›l sonra ya-

pabilirim.

Önümüzdeki sene kendi yazd›¤›moyunu yönetiyor olaca¤›m. Yazd›¤›moyunu bu sene Alp Akkaya diye genç

yönetmen arkadafllar›m›zdan biriyönetti, önümüzdeki sene ben

yönetiyor olaca¤›m.

Page 39: Haziran 2009
Page 40: Haziran 2009

40 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

‹klim de¤iflikli¤i dünyan›n varoluflundan bu yana süregelen bir olgu olmas›na

ra¤men, bu de¤iflim endüstrileflme sonras›nda h›zla artm›fl ve son dönem içeri-

sinde endifle verici boyutlara ulaflm›flt›r. Atmosferdeki karbon dioksit ve di¤er

sera gazlar›n›n ulaflt›¤› birikim düzeyi, sanayi devriminden bu yana h›zla yüksel-

mektedir. Temelinde fosil yak›t kullan›m›, orman alanlar›n›n azalmas› ve di¤er in-

san faliyetleri bulunan bu yükselifli, nüfus art›fl› ve ekonomik büyüme destekle-

mektedir. Enerji üretimi ve sanayi faliyetlerinden sal›nan ve atmosferi çevreleyen

sera gazlar›, enerjinin dünyam›zdan uzaklaflmas›n› engellemekte ve ›s›nmaya ne-

den olarak iklim süreçlerini olumsuz yönde etkilemektedir. ‹klim de¤iflikli¤i sonu-

cunda ortaya ç›kan, insanlar ve ekosistemler üzerinde derin etkiler yaratma potan-

siyeline sahip sel ve kurakl›k gibi do¤a olaylar›, ülkeleri bu konuda acil önlem al-

maya itmektedir.

Sürdürülebilir kalk›nma ve çevre koruma konular›ndaki en önemli uluslararas›

anlaflmalar aras›nda ilk s›rada Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Söz-

leflmesi ve Kyoto Protokolü gelir. 1992 y›l›nda Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflik-

li¤i Çerçeve Sözleflmesi UNFCCC (UN Framework Convention of Climate Chan-

ge), iklim de¤ifliklikleri ile sonuçlanan küresel ›s›nma problemlerine yönelik ola-

rak sera gazlar›n›n emisyonunun azalt›m› ad›na bir hedef belirlemifltir. Birleflmifl

Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi 1994 y›l›nda yürürlü¤e girmifltir.

Bunu, 1997 y›l›nda ba¤lay›c› yükümlülükler içeren Kyoto Protokolü izlemifltir.

Kyoto Protokolü afla¤›da belirtilen 6 sera gaz›yla ilgilidir:

l Karbon dioksit (CO2)

l Metan (CH4)

l Diazot monoksit (N2O)

l Hidroflorokarbonlar (HFCs)

l Perflorokarbonlar (PFCs)

l Kükürt heksaflorid (SF6)

Kyoto toplant›s›nda “atmosferdeki sera gaz› birikimlerini, iklim sistemi üzerin-

deki tehlikeli insan kaynakl› etkiyi önleyecek bir düzeyde durdurmay› baflarmak”

yönünde bir hedef belirlenmifltir.

Kyoto protokolü Annex I ve Non-Annex I ülkeleri olarak adland›r›lan 169 ülke

NeliAdoni

LRQA TürkiyeOperasyon Müdürü

AD

VER

TORI

AL

‹klim de¤iflikli¤i ve standartlar

‹LE STANDARTLAR

Page 41: Haziran 2009

41Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

taraf›ndan onaylanm›flt›r.

Protokol, sera gaz› emisyonunun azalt›lmas› yüküm-

lüklerini kabul eden geliflmifl ülkelerin (Annex I ülke-

leri), her sene bir Sera Gaz› Envanteri ibraz etmelerini

gerektirmektedir. Sera gaz› emisyonu azalt›m›na yöne-

lik bir yükümlülükleri bulunmayan geliflmekte olan ül-

keler (Non-Annex I ülkeleri) ise ifltirak edebilirler

Annex I ülkeleri AB-27, Japonya, Kanada, Yeni Ze-

landa, Rusya, Ukrayna, H›rvatistan ve Avustralya’d›r.

Non-Annex I ülkeleri ise Çin, Hindistan, Endonez-

ya, Malezya, Filipinler, Tayland, Vietnam, Güney Ko-

re, Arjantin, Brezilya, fiili, Meksika, Cezayir, M›s›r,

Güney Afrika, Katar, Suudi Arabistan vb. d›r.

Türkiye uzun süre Kyoto Protokolüne kat›lmam›fl

ancak 30 May›s 2008’de Protokolü imzalayaca¤›n› res-

men aç›klam›fl, 05.02.2009 tarihinde de Türkiye’nin

Kyoto Protokolüne kat›lmas›n›n uygun bulundu¤una

iliflkin kanun tasar›s› TBMM Genel Kurulunda kabul

edilerek yasalaflm›flt›r.

Sera gazlar›n›n azalt›m› ad›na, esnek mekanizmalar

ad› verilen üç ana mekanizma belirlenmifltir. Bunlar:

1- Emisyon Ticaret Plan› (Emissions Trading

Scheme - ETS)

2- Ortak Uygulama (Joint Implementation - JI)

3- Temiz Kalk›nma Mekanizmas› (Clean

Development Mechanism - CDM)

Emisyon Ticaret Plan› bir grup ülkenin bir araya

gelmesi ile, uyum amaçlar› çerçevesinde tek oluflum

fleklinde davran›labilmesine ve genel bir emisyon s›n›-

r› belirlenmesine olanak sa¤lar.

AB böyle bir grup olarak ele al›nmak üzere seçil-

mifltir ve EU-ETS (Avrupa Birli¤i Emisyon Ticaret

Plan›) oluflturulmufltur..

EU-ETS uygulamas›n›n çerçeve ve kurallar› Avrupa

Direktifi 2003/87/EC’de belirlenmifltir. Bu direktif,

l Plana dahil olan sektörleri tan›mlar (yanma, rafi-

neriler, kireç ve cam üretimi, vb.)

l Yukar›da ad› geçen 6 gazla bafllamak üzere sera

gazlar›n› tan›mlar

l Her kurulufl için izin gerekliliklerini saptar

l Do¤rulama yap›labilmesi için izleme ve raporlama

gerekliliklerinin ve kriterlerini saptar

Halihaz›rda sadece CO2 emisyonlar› raporlanmakta

ve ticareti yap›lmaktad›r.

Avrupa Birli¤i’ndeki EU-ETS uygulamalar› 2005

y›l›nda bafllam›flt›r ve üç aflamadan oluflmaktad›r.

Aflama I: 2005 – 2007

Aflama II: 2008 – 2012

Aflama III: 2012 – 2020 (onaylanmak üzere).

Tüm taraflara, üç senelik bir süre içerisinde yay›labi-

lecek belirli bir azami CO2 emisyon hacmi tayin edilir..

Sonras›nda EU-ETS, ‘tayin edilmifl miktar üniteleri-

nin’ (assigned amount units - AAUs), Annex I Tarafla-

r› aras›nda transfer edilmesine izin verir. EU-ETS’nin

uygulanmas›na özgü fayda, kendisine tahsis edilen

Page 42: Haziran 2009

emisyon hacminden daha az emisyon üreten tarafla-

r›n,(ülke ya da flirketler) artan emisyon haklar›n›, ken-

dilerine tahsis edilen emisyon hacminden fazla emis-

yon üreten taraflara satabiliyor olmalar›d›r. .

Bu flekilde taraflar aras›nda finansal bir ç›kar üreti-

lerek, daha az emisyon üreterek tahsis edilen hacmin

artan k›sm›n›n finansal kara dönüfltürülmesi konusun-

da motivasyon/teflvik sa¤lan›r.

Temiz Kalk›nma Mekanizmas› emisyon azalt›m› ta-

ahhütleri olan endüstrileflmifl taraflar›n hedeflerine

ekonomik anlamda verimli bir flekilde ulaflmalar›na

olanak sa¤lar.

Projelere yat›r›m yapmak konusunda teflvik farkl›

karbon maliyeti indirimleri ile yarat›l›r. Örne¤in; yerel

olarak emisyon azalt›m›n› hedefleyen endüstriyel bir

ülkenin, denizafl›r› ülkelerde emisyon indirimi sa¤la-

may› amaçlayan Temiz Kalk›nma Mekanizmas› yat›-

r›mlar›na k›yasla büyük oranda daha yüksek maliyet-

lerle karfl›laflmas› kuvvetle muhtemeldir.

Yat›r›m teflvikleri sa¤layan Temiz Kalk›nma Meka-

nizmas›, ev sahibi ülkelerde daha temiz enerji kaynak-

lar›n›n veya daha verimli endüstriyel süreçlerin benim-

senmesi vas›tas› ile sürdürülebilir geliflimi teflvik ede-

rek proje finansmanlar›na yard›mc› bir görev üstlenir.

Yerel projelerden elde edilen gelirleri vergilendiren ev

sahibi ülkeler, Çin’de de oldu¤u gibi, ayn› zamanda ik-

lim de¤iflikliklerine yerel adaptasyonu sa¤lamak ama-

c›yla da kullan›labilecek ulusal bir fon da oluflturabil-

mektedirler.

Temiz Kalk›nma Mekanizmas› proje temelli bir

mekanizmad›r ve bu vas›ta ile uygun nitelikteki Annex

1 Taraflar› geliflmekte olan Non-Annex 1 ülkeleri tara-

f›ndan gerçeklefltirilen projelerde üretilen karbon kre-

dilerini sat›n alabilmektedir. Bu gibi Annex 1 Taraflar›

uygunluk gerekliliklerini karfl›layabilmek ad›na karbon

kredilerini sat›n alabildikleri gibi Birleflik Devletler ör-

ne¤inde oldu¤u gibi spekülatif amaçlarla da sat›n ala-

bilmektedir.

Asya, Güney Afrika, Güney Amerika gibi Non-An-

nex 1 ülkelerinde gerçeklefltirilen projeler, ev sahibi ül-

kenin kendi sürdürülebilir geliflim hedeflerine yard›m-

c› oldu¤u ve Denizafl›r› Geliflim Yard›mlar›n› sapt›rma-

d›¤› sürece tek tarafl› bir flekilde, yat›r›mla beraber çift

yönlü bir flekilde ya da Annex 1 ülkelerinin flirket ve

hükümetlerinin deste¤i ile gelifltirilebilir. Temiz Kal-

k›nma Mekanizmas› çat›s› alt›nda projeler, 2000 y›l›n-

dan bafllamak üzere Belgelendirilmifl Emisyon Azalt›-

m› (Certified Emission Reductions - CERs) olarak bi-

linen emisyon kredileri meydana getirebilirler.

Bu nedenle non-Annex 1 Taraflar›, yat›r›mc› Annex

1 Taraf› ile gelifltirilen projeler vas›tas›yla, ticareti ya-

p›labilen ‘Belgelendirilmifl Emisyon Azalt›m› (CER)’

meydana getirilmesiyle ilgilenmeye bafllam›flt›r.

Ortak Uygulama di¤er Annex I Taraflar›n›n Annex

I Taraflar›na yapt›¤› yat›r›mlardan kaynaklanan emis-

yon azalt›m ünitelerinin (ERU) transfer edilmesine ola-

nak sa¤lar.

Ortak Uygulama, Temiz Kalk›nma Mekanizmas›’na

oldukça benzerlik tafl›maktad›r ve asl›nda büyük ölçü-

de ayn› metodolojileri, proje döngülerini ve genel ya-

p›lar› benimsemektedir. En önemli fark, Ortak Uygula-

ma’n›n, endüstriyelleflmifl Annex I ülkelerine, di¤er

Annex I ülkelerinde yat›r›m ve geliflim arac›l›¤›yla he-

deflerine ulaflmalar›nda destek olmak amac›yla tasar-

lanm›fl olmas›d›r. E¤er ev sahibi bir ülke, Kyoto Proto-

kolü alt›nda ayr›ca bir hedefe sahipse, bu koflullar alt›n-

da bir Ortak Uygulama projesi, her zamanki referans

42 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

‹LE STANDARTLAR

Page 43: Haziran 2009

43Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

s›n›ra oranla emisyonu azaltmak zorundad›r böylece

Emisyon Azalt›m Ünitelerinin sat›lmak üzere serbest

kalmalar› sa¤lanacakt›r.

Ev sahibi ülkenin emisyonlar› Kyoto Protokolü al-

t›nda s›n›rlanm›flt›r. Ortak Uygulama Projeleri ev sahi-

bi ülkenin emisyonlar›n› azalt›r ve toplam emisyon

miktar›n›n, Emisyon Azalt›m Ünitesi fleklinde yat›r›m-

c› ülkeye transfer edilebilecek bir k›sm›n› (Atanm›fl

Miktar) serbest b›rak›r. Bunlar daha sonra ev sahibi ül-

kenin izin verilmifl emisyonlar›ndan ç›kar›larak yat›-

r›mc› ülkenin toplam izin verilmifl emisyonlar›na ekle-

nir. Ortak Uygulama projeleri 2000 y›l› ve sonras›ndan

itibaren bafllayabilmektedir, ancak Emisyon Azalt›m

Üniteleri EU ETS’de bile 2008 y›l›ndan itibaren uyum

için kullan›labilmektedir.

l Ortak Uygulama projelerine kat›l›m sa¤layabile-

cek ülkeler: Avusturya, Beyaz Rusya, Belçika, Bulga-

ristan, Kanada, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Avrupa

Toplulu¤u, Finlandiya, Fransa, Almanya, Macaristan,

‹rlanda, ‹talya, Japonya, Lihtenfltayn, Litvanya, Lük-

semburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Polonya, Portekiz,

Romanya, Rusya, Slovenya, ‹spanya, ‹sveç, ‹sviçre,

Ukrayna, Birleflik Krall›k ve ‹rlanda.

ÜÇÜNCÜ TARAF DO⁄RULAMALAR – ISO 14064

Sera gazlar›n›n izlenmesi, azalt›lmas› ve raporlan-

mas› ile ilgili ortaya ç›kan zorunluluklara paralel ola-

rak, flirketlerin gönüllülük esas› ile sera gaz› emisyon-

lar›n› raporlamalar› gündeme gelmifltir. Bu durum,

üçüncü taraf do¤rulamalar› için artan bir talep yarat-

m›flt›r.

Gönüllülük esas›na göre yay›nlanan raporlar›n ve

beyanlar›n uluslararas› bir standart temel al›narak do¤-

rulanabilmesi amac›yla ISO 14064 standtarlar› yay›n-

lanm›flt›r.

ISO 14064 3 bölüm olarak haz›rlanm›flt›r:Sera gazlar› – Bölüm 1: Sera gazlar›n›n emisyon ve

tutulma miktarlar›n›n tespiti ve bildirilmesi için kuru-

lufl seviyesinde k›lavuz ve özellikler : kurulufl seviye-

sinde sera gaz› envanterinin hesaplanmas›, yönetilmesi

ve raporlanmas› ile ilgili genel prensipleri incelemek-

tedir. Sera gazlar›n›n yönetilmesi ile ilgili kurulufl s›-

n›rlar›n›n belirlenmesi, emisyonlar›n say›sal olarak ifa-

de edilmesi ve emisyon azalt›c›/ tutucu önlemlerin

al›nmas› ile ilgili gereklilikler içerir. Bu gerekliliklerin

yan›s›ra, kuruluflun sera gaz› envanterinin raporlanma-

s›, iç denetim ve do¤rulama sorumlulu¤u gibi uygula-

mas› gereken yönetim sistemi gereklerini ortaya koyar.

Sera gazlar› - Bölüm 2: Sera gaz› emisyon azaltma-

lar›n›n veya uzaklaflt›rma iyilefltirmelerinin hesaplan-

ma, izlenme ve rapor edilme faaliyetleri için k›lavuz ve

özellikler: Kuruluflun sera gaz› emisyonlar›n› azaltma-

s›na yönelik olarak gerçeklefltirdi¤i spesifik projelere

ve proje bazl› faaliyetlere odaklan›r. Projelere temel

olacak senaryolar›n oluflturulmas›, projeye iliflkin per-

formans de¤erlerinin izlenmesi, ç›kt›lar›n say›sallaflt›-

r›lmas› ve proje sonuçlar›n›n do¤rulamaya tabi tutul-

mas› ile ilgili prensipleri ve gereklilikleri düzenler.

Sera gazlar› - Bölüm 3: Sera gaz› beyanlar›n›n

onaylanmas›na ve do¤rulanmas›na dair k›lavuz ve

özellikler: Sera gazlar› ile ilgili verilerin denetlenmesi

ve emisyon beyanlar›n›n do¤rulanmas› ile ilgili yakla-

fl›mlar›n›n oluflturulmas›na dair prensipleri içerir.

Kurulufl ISO 14064 belgelenmesinden nas›l yarar

sa¤lar?

l Karbon emisyonlar›n›n azalt›lmas› için kuruluflun

taahhütünü kan›tlar.

l Kuruluflun sera gaz› emisyonlar›n› nicellefltirmesi

ve raporlamas› ile ilgili iç sistematiklerin kurulmas›n›

sa¤lar.

l Kuruluflun sera gaz› emisyon beyanlar›n› üçüncü

taraflar nezdinde güvenilir k›lar.

l Kuruluflun emisyon azaltmaya yönelik projeleri-

nin ve sonuçlar›n›n somut ve say›sal olarak olarak de-

¤erlendirilmesini mümkün k›lar.

Page 44: Haziran 2009

44 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

ULUSAL KAL‹TE HAREKET‹

4/5/2009 tarihinde iyi niyet bildirgesini imza-

layarak Ulusal Kalite Hareketi’ne (UKH)

kat›lan Erenköy Zihnipafla Pratik K›z Sanat

Okulu, Okul Müdürü Seda Büyükol ile yapt›¤›m›z

röportaj› okurlar›m›za sunuyoruz.

ÖNCE KAL‹TE: Okulunuzu tan›t›rm›s›n›z?

Okulumuz mecburi ö¤renim ça¤›n› aflm›fl bayan

kursiyerlerin örgün, Mesleki ve Teknik E¤itimin

yan›nda veya d›fl›nda uygulanan programlarla bir

mesle¤e haz›rlayan, meslek sahibi olanlar›n mes-

leklerinde geliflmelerini, uyumlar›na olanak sa¤la-

yan ayr›ca kursiyerlerin günlük yaflamlar›nda ilgi,

istek ve gereksinimlerine uygun e¤itimlerle belge-

ye götüren MEB K›z Teknik Ö¤retim Genel Mü-

dürlü¤ü’ne ba¤l› bir yayg›n e¤itim kurumudur.

Okulumuz 1968-1969 E¤itim Ö¤retim y›l›nda

e¤itime bafllam›flt›r. 29. 08. 1968 y›l›nda Zihnipafla

Pratik K›z Sanat Okulu (Akflam K›z Sanat) olarak

e¤itime aç›lm›flt›r.

2008-2009 Ö¤retim Y›l› itibar› ile kurumumuzda 21 kadro-

lu meslek dersi ö¤retmeni ile; El Sanatlar› Teknolojisi-1, El

Sanatlar› Teknolojisi-2, Grafik ve Foto¤raf-1, Giyim Üretim

Teknolojisi, Yiyecek ‹çecek Hizmetleri, Çocuk Geliflimi ve

E¤itimi Bölümlerinde; toplam 65 kursta 2 bin 136 Kursiyere

e¤itim-ö¤retim verilmektedir.

‹lkö¤retim ça¤›n› tamamlam›fl bayan kursiyerlerin kat›labi-

lece¤i gibi meslek kurslar›m›zda (Kebapç›l›k, Pastac›l›k, Gar-

sonluk, S›cak Mutfak Aflç›s› vb.) hem bayan hem erkek kur-

siyerlere e¤itim verilmektedir.

ÖNCE KAL‹TE: UKH hareketine kat›lma amac›n›z nedir?

Baflar›daki zorunlulu¤un iyi yönetimden kaynakland›¤›na

inand›¤›m›z için rekabetçi ortamdaki yerimizi sa¤lamlaflt›rmak

inanc›nday›z. Bu görüflten hareket ederek Ulusal Kalite Hareke-

tine kat›lma ihtiyac› duyduk ve 04.05.2009 tarihinde kat›ld›k.

ÖNCE KAL‹TE: UKH kuruluflunuza ve sektörünüze han-

gi katk›lar› sa¤layacak?

Okulumuzda UKH çal›flmalar›n› bafllat›rken; kurumumuzun

EFQM Mükemmellik Modeli ve kriterlerini kullanarak kuv-

vetli yönlerimizi ve iyilefltirmeye aç›k alanlar›m›z› belirleyip

aktif ekip yap›m›zla çal›flmalar›m›z› h›zland›r›p kalite çal›flma-

lar›m›za bu yönde yön vermeye karar verdik.

Bu çal›flmalar›m›z için KalDer yönetimi ile görüflerek tüm

kadromuza EFQM Mükemmellik Modeli ve yay›l›m› e¤itimle-

ri al›nmas›n› sa¤lad›k.

Ulusal Kalite Hareketi’yle mesleki teknik e¤itimde rekabet

gücümüzü artt›rmay›, ö¤renci portföyü-

müzü geniflletmeyi, kalitemizi sürekli

iyilefltirmeyi, yaflam boyu ö¤renme ilke-

sini bu çerçevede uygulanmas›n› sa¤la-

yaca¤›m›z› düflünmekteyiz.

Ayr›ca e¤itim ve ö¤retimde her konu-

da liderlik eden ve öncü olan okulumu-

zun bu konuda da öncülük ederek UKH

kat›l›m ve mükemmellik modeli uygula-

mas› kapsam›nda di¤er Mesleki Teknik

E¤itim Okullar›na da örnek teflkil edece-

¤i kan›s›nday›z.

ÖNCE KAL‹TE: Okulunuzda kali-

tenin artt›r›lmas› ve sürekli iyilefltirme

konusunda yap›lan çal›flmalar neler-

dir?

Okulumuz TKY yolculu¤una 2002-

2003 ö¤retim y›l›nda bafllam›fl olup y›llar

içerisinde çeflitli baflar›lara imza atm›flt›r.

2002- 2003 Ö¤retim y›l› ‹yilefltirme Tak›m Çal›flmas› Kad›-

köy ‹lçe 1.si, 2003-2004 Ö¤retim y›l› ‹yilefltirme Tak›m Çal›fl-

mas› ‹stanbul 2.si, 2004-2005 Ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme

Rapor çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 1.si, ‹stanbul 4.sü, 2005-

2006 Ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor çal›flmas›nda Kad›-

köy ‹lçe 1.si, 2006-2007 ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor

çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 3.sü (82 okul aras›nda), 2007-2008

Ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor çal›flmas›nda Kad›köy ‹l-

çe 1.si. olmufltur.

Sürekli iyilefltirmeyi kendine ilke edinmifl olan okulumuz

mesleki teknik e¤itimde kendi alan›nda lider olmay› hedeflemifl-

tir. Kurmufl oldu¤umuz kalite sistemi tüm bölümlerimizde uygu-

lanmaktad›r. Kalite bilincinin yay›labilmesi amac›yla tüm çal›-

flanlar›m›za TKY ve EFQM Mükemmellik Modeli e¤itimleri al-

d›r›lm›flt›r. Bu kalite felsefesi çerçevesinde ekipler oluflturulup

sürekli iyilefltirme mant›¤› ile çal›flmalar yap›lmaktad›r. Bu faali-

yetlere tam kadro ile kat›l›m›n sa¤lanmas› sürekli iyilefltirme ko-

nusunda atm›fl oldu¤umuz önemli ad›mlardan biridir.

ÖNCE KAL‹TE: Yak›n gelecek için hedefleriniz nelerdir?

TKY çal›flmalar›n›n tüm süreçlerimizde uygulanabilir seviye-

ye getirilerek, kursiyer ve müflteri memnuniyetini, baflar› oranla-

r›n› ve kalitemizi sürekli artt›rmakt›r. EFQM Mükemmellik Mo-

deli uygulamalar›n› yayg›nlaflt›rarak iyilefltirmeye aç›k alanlar›-

m›z› sürekli iyilefltirerek alan›m›zda yenilikçi, öncü ve lider bir

okul olmay› devam ettirmektir. Ulusal Kalite Hareketi’nde bafla-

r›y› yakalayarak gelecek 5 y›l içerisinde tüm Türkiye’de öncü ve

lider tutumuyla okulumuzun ad›n› duyurmakt›r.

Seda BüyükolOkul Müdürü

Erenköy Zihnipafla Pratik K›z Sanat Okulu

Page 45: Haziran 2009
Page 46: Haziran 2009

46 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

HABERLER

25-26 May›s 2009 tarihlerinde KalDer taraf›ndan

‘Kriz Sonras›nda Dünya Düzeni ve Kamunun Rolü’

ana temas› ile Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün hi-

mayelerinde düzenlenen 10’uncu Kamu Kalite Sempoz-

yumu’nda, Kamu Kategorisi’nde Ulusal Kalite Büyük

Ödüllerini ve Ulusal Kalite Baflar› ödülünü kurum tem-

silcileri Cumhurbaflkanl›¤› Genel Sekreteri Prof. Dr.

Mustafa ‹sen ve KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof.

Dr. Ali R›za Kaylan’dan ald›lar.

Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü Kamu Sektörü E¤itim

Hizmetleri Kategorisi’nde T.C. Milli E¤itim Bakanl›¤›

Antalya Ayten Ça¤›ran Anaokulu ve Kamu Sektörü

Sa¤l›k Hizmetleri Kategorisi’nde Kad›köy fiifa Sa¤l›k

Grubu-Özel Kad›köy fiifa Hastanesi kazanan kurum ol-

dular. Kamu Sektörü E¤itim Hizmetleri Kategorisi’nde

Ulusal Kalite Baflar› Ödülü’nü ise T.C. Milli E¤itim Ba-

kanl›¤› Bursa Tophane Anadolu Teknik Lise ve Endüstri

Meslek Lisesi kazand›. Ulusal Kalite Ödülleri’nin Türki-

ye’nin kalite alan›ndaki en önemli etkinliklerinden biri

oldu¤unu belirten KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof.

Dr. Ali R›za Kaylan, “Kamu sektöründe bu ödülün çok

büyük bir özendirici etkisi var. Bu y›l kamu kategorisin-

de Ulusal Kalite Ödülleri’nin 9’uncu y›l›. Ulusal Kalite

Ödülleri, ülkemizde kalite bilinçlenmesinin artmas› ve

toplam kalite yönetim felsefesinin yayg›nlaflt›r›lmas›nda

kuflkusuz önemli rol oynamaktad›r. Bu y›l ödülümüze iki

e¤itim ve iki sa¤l›k kurumumuz baflvuruda bulundu.

Okullar›m›z ve hastanelerimiz kaliteye verdikleri önemi

taçland›rd›. Ödül kazanan kurumlar kamu yönetiminin

bilinen k›s›tlar›na karfl›n sürdürülebilir baflar›l› sonuçlar

elde ettiler” diye konufltu.

Bu y›l Kamu Kategorisinde Ulusal Kalite Ödülü sürecine; Bursa Tophane Anadolu Teknik Lise veEndüstri Meslek Lisesi, Antalya Ayten Ça¤›ranAnaokulu, Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu-Özel Kad›köyfiifa Hastanesi ve Doç. Dr. Mustafa Kalemli Tavflanl› Devlet Hastanesi kat›ld›.

Kamu kategorisinde 9. Ulusal Kalite Ödülleri sahiplerini buldu

Page 47: Haziran 2009

HABERLER

Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB), 2007 y›-

l›nda bafllad›¤› kalite yolculu¤unda, yakalad›¤›

baflar›lara yeni bir baflar› ekleyerek, “Mükem-

mellikte Yetkinlik 3 Y›ld›z” belgesini ald›.

10. Kamu Kalite Sempozyumu, 25 May›s 2009’da,

Ankara’da gerçeklefltirildi. “Yetkinlik” belgesini Kal-

Der Genel Sekreteri ‹rfan Onay’dan alan GOSB Yöne-

tim Kurulu Baflkan› Yücel Güngör, bu baflar›n›n alt›nda,

kaliteyi kurum kültürlerinin oda¤›na almalar›n›n yatt›-

¤›n› belirtti. Güngör, “Ald›¤›m›z belge ‘mükemmel ku-

rulufl’ olma yolunda büyük yol ald›¤›m›z› ortaya koydu.

fiimdiki hedefimiz ise Büyük Ödül’ü almak” dedi.

EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde, bu y›l

10.’su düzenlenen Kamu Kalite Sempozyumun’a

GOSB Yönetim Kurulu Baflkan› Yücel Güngör’ün yan›-

s›ra, Yönetim Kurulu Üyesi Sait Turfanda ve Bölge Mü-

dürü Güher Türker kat›ld›. Konuyla ilgili görüfllerini

paylaflan Türker, GOSB’un kalite yolculu¤unun en

önemli kilometre tafllar›ndan biri olan Entegre Yönetim

Sistemi belgelerini almaya hak kazanan Türkiye’deki

ilk OSB olduklar›n› an›msatarak, bu yolda bir ad›m da-

ha ileri gitmenin heyecan›n› duyduklar›n› kaydetti. Tür-

ker, “Kalite yolculu¤unu ekibimizle birlikte kurum ola-

rak sürdürüyoruz. Mükemmellikte Yetkinlik belgesini

tüm çal›flanlar›m›z ad›na almak gurur verici. Kalite, tüm

ayr›nt›lara gösterilen özenin sonucudur. Biz de göster-

di¤imiz bu özen sayesinde kalitemizi koruyor ve gelifl-

tiriyoruz. Bunun için gereken cesareti, GOSB yönetimi-

nin bizlere çizdi¤i vizyondan alarak hep ileriye bak›yo-

ruz” dedi.

Avrupa Kalite Yönetim Vakf› taraf›ndan gelifltirilen

Mükemmellik Aflamalar› program›, mükemmellik yol-

culu¤una bafllam›fl kurulufllara cesaret vermek, kurulufl-

lar›n hangi aflamada olduklar›n› göstermek ve her sevi-

yedeki kuruluflun tan›nmas› amac›yla oluflturulmufltur.

Türkiye’de belgelendirme, Avrupa Kalite Yönetim Vak-

f› ad›na KalDer taraf›ndan yap›lmaktad›r. Mükemmellik

Aflamalar› program› 5 aflamal›d›r, ilk basamak Mükem-

mellikte Kararl›l›k seviyesidir. Mükemmellik yolculu-

¤unun bafl›nda olan ve bu aflamay› geçen kurulufllar için

tasarlanm›flt›r. ‹kinci basamak, Mükemmellikte yetkin-

liktir ve kuruluflun baflar›l› biçimde yönetilip mükem-

mel kurulufl olma yolunda ilerledi¤ini gösterir. Baflvu-

ran kurulufllar›n saha ziyaret sonuçlar›na ba¤l› olarak

Mükemmellikte Yetkinlik 3*, 4*, 5* olanaklar› sunul-

maktad›r. Mükemmellik Aflamalar› program›n›n üçün-

cü, dördüncü ve beflinci aflamalar› Ödül Finalistli¤i, Ba-

flar› ve Büyük Ödül olarak tan›mlanm›flt›r.

Gebze Organize Sanayi Bölgesi, KalDer’in düzenledi¤i 10. Kamu Kalite Sempozyumun’da “MükemmellikteYetkinlik 3 Y›ld›z” belgesi almaya hak kazand›. Kalite yönetimi, çevre, ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i alan›ndakalite belgelerine sahip Türkiye’nin tek OSB’si GOSB’un ifl mükemmelli¤i, bir kez de Avrupa KaliteYönetim Vakf› taraf›ndan belgelendi.

GGOSB, Mükemmellikte Yetkinlik 3 Y›ld›z Belgesi Ald›

Mükemmellikte Yetkinlik 3 Y›ld›z Belgesi, Gebze Organize Sanayi Böl-gesi ad›na Yönetim Kurulu Baflkaan› Yücel Güngör’e KalDer Genel Sek-reteri ‹rfan Onay taraf›ndan takdim edildi.

47Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

Page 48: Haziran 2009

48 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

‹spanya denilince ilk ak-

l›ma gelen Garcia Lorca

olmufltur. Lorca’y› Pablo

Neruda’n›n yaz›lar›ndan, ‹s-

panya’y› ise Lorca’n›n fliir-

lerinden tan›m›flt›m. 16-19

Nisan 2009 tarihlerinde ‹s-

panya’n›n en büyük adas›

olan Palma de Mallorca’da

Aliad ve EFQM taraf›ndan

ikincisi düzenlenen “Uluslar aras› Sa¤l›k Sisteminde

EFQM Deneyim Paylafl›m Toplant›s›”nda sunum yap-

mak üzere Taner Çavdar Bey’le yolculuk s›ras›nda Lor-

ca’n›n dizelerinde s›k s›k geçen Sevilla-Granada-Endü-

lüs bölgesine gidememenin üzüntüsü içindeydik. Lor-

ca’n›n dizelerinde nefes al›p veren ‹spanya’y› portakal

a¤açlar›yla tan›yordum ve yapaca¤›m›z sunumun slâyt-

lar›n›n baz›lar›n› bu yüzden portakal rengine boyam›fl-

t›m. Madrit’te kaç›rd›¤›m›z uça¤› saymazsak yolculu-

¤umuz iyi gidiyordu.

Adaya indi¤imizde yeni bir ülkeyi ellerimiz ve ayak-

lar›m›zla keflfetmenin, anlamaya çal›flman›n ürpertisi

içindeydik. Çok eskilere uzanan (alt› bin y›l öncesine

dayanan yaflam izlerine sahip olan adan›n en büyük

flehri olan Palma (baflkent), ‹sa’dan yüz y›l kadar önce

Romal›lar taraf›ndan kurulmufl ve yaklafl›k 400 sene

Araplar›n hakimiyetinde kalm›fl) bir tarihe sahip olan

Mallorca tüm ülkeler ve flehirler gibi daha çok insan eli

ve aya¤› de¤dikçe kendi de¤erlerinden ve yaflam tar-

z›ndan uzaklaflarak s›radan ve birbirine benzeyen bir

yerleflim merkezi olmufl. Dünyan›n her yerinden her

milletten insanla karfl›laflmak, turizm ve küreselleflme

ad›na ne kadar sevindirici gibi olsa da, gelene¤in ko-

runmas› ve bozulmam›fl bir yaflam›n kesintiye u¤rat›l-

madan gelece¤e aktar›lmas› ad›na bir o kadar üzücü

duruyor. Çin mallar›n›n tüm dünyay› kas›p kavuran f›r-

MALLORCA, M‹NORKA veFEDER‹CO GARC‹A LORCA

GEZ‹

Gür sesli adamlar olsun istiyorum buradaAtlar› yat›flt›ran, ›rmaklar› çeviren‹skeletleri ses veren, günefl veÇakmaktafl› bir a¤›zla türkü söyleyen

Lorca

Mesut Do¤an

Page 49: Haziran 2009

49Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

t›nas› buralara da u¤ramay› ihmal etmemifl ve bir çok

sanat› ve üretimi (ayakkab› üretimi vb.) ortadan kald›r-

m›fl. Burada resmi iki dil var, ‹spanyolca ve yerel dil

anlam›nda Katalanca (Malorcan) dili. Panoramik man-

zaras›, do¤al güzelli¤i ve yeflilli¤i ile adeta insan eli

de¤mekten son anda kurtar›lm›fl bir bölge görüntüsü

veren titreyiflleriyle Mallorca karfl›m›zda arz› endam

ediyor.

Sahili boydan boya iflgal eden yatlar evlerle adeta iç

içe geçmifl vaziyette iken deniz ve gündelik hayat› bir-

lefltirerek ve adeta yaflam›n tümünü denizin içine kata-

rak tüm hayat›m›z› denizin özgürlü¤ü ve mavili¤i ile

kapl›yordu.

Akflama do¤ru sahilde yürüyüfl yaparken bir çok in-

san›n spor yapt›¤›n›, bisiklete bindi¤ini ve sokaklara

döküldü¤ünü görüyoruz. Batan günefl kimi zaman kör-

fezin ince bir s›z›yla titreyen sular›nda kimi zaman gör-

kemli Seu Katedrali’nin gökyüzüyle sarmafl dolafl ol-

mufl burçlar›nda türlü oyunlarla adeta bir rakkase gibi

k›vrak hareketlerle ruhumuzu hayalden hayale dald›ra-

rak geçen zaman›n hüznünü bir iç çekmesi halinde içi-

mize b›rak›yordu. Ayaklar›m›z ister istemez lofl ›fl›kla-

r›n ayd›nlatt›¤› dar sokaklara do¤ru yollan›rken bizde

sessizce ve esrarl› bir flekilde ‹spanyol neflesini bir gi-

tar sesiyle sokaklara tafl›ran gürültüye ve nefleye t›pk›

bir afyon gibi ürpertiyle kar›fl›yoruz. Burada gündüzün

bitip gecenin bafllad›¤›n› anlamak o kadar zor ki zaman

adeta iç içe geçmifl halkalar gibi hissettirmeden akfla-

m›n içine sizi çekiveriyor ve günün nas›l bitti¤ini ve

gecenin ne zaman ve nerede bafllad›¤›n› anlayam›yor-

sunuz.

Darac›k ve t›pk› bizimkilere benzeyen sokaklarda

kendimizi bir masal dünyas›nda her an baflka bir dün-

yaya ve sürprizlere aç›lacakm›fl hissi veren bir heyecan

dalgas› içinde buluveriyoruz. ‹spanyollar (bayan ve er-

kek fark etmiyor) insan› flafl›rtacak volümde yüksek

sesle konuflan insanlar. Hüzün ve neflelerini ifade eder-

ken de bu özelliklerini mutlaka kullan›yorlar. Sokakta

bir akflam vakti o¤lunu yüksek sesle azarlayan bir an-

ne bunu herkesin içinde yapmaktan hiç çekinmiyor ve

adeta bir tiyatro sahnesi gibi her mimik ve hareketin

hakk›n› bir sanatç› titizli¤iyle teslim ediyor. Çok dik-

katli takip etmezseniz kendinizi bir sokak oyununda

zannedebilirsiniz. Lorca’n›n dizelerinin öncülü¤ünde

darac›k sokaklar› tedirgin ad›mlarla takip ediyoruz.

Darac›k sokaklarda

Pelerinli adamlar

Ve kulelerde

Dönüp duran f›r›ldaklar.

Her soka¤›ndan ayr› bir nefle ve yaflam f›flk›ran ada-

da kimi zaman çocuklu¤umuzun bir köfleden bize giz-

lice göz k›rpan büyüsüne kap›larak, kimi zaman içi-

mizde derin bir ma¤araya y›llarca kapat›lm›fl arzular›n

bo¤uk seslerine ald›rmadan bir ülkeyi tan›man›n zorlu-

¤una ve sabr›na gereken özeni göstererek de¤iflik mi-

Page 50: Haziran 2009

50 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

mari terkiplerden oluflan sokaklara dal›yoruz. Akflam›n

geç saatlerinde bafllayan yaflam gecenin ilerleyen saat-

lerine dek sürüyor. Bütün cafeler, lokantalar, bar ve di-

¤er e¤lence mekânlar› h›nca h›nç dolu. ‹nsanlar›n bu

nefleli, bize oldukça yabanc› gibi duran yaflamlar›na

kenardan bir çocuk merak›yla ayr› bir dünyay› seyreder

gibi bak›yoruz.

Ertesi sabah bir araçla aday› keflfetmek üzere yola

koyuluyoruz. fioförümüz Baltazar bizi (iste¤imiz üze-

rine) panoramik manzaralar› olan yerlere götürmeye

çal›fl›yor ve adan›n tarihi ve genel özellikleri ile ilgili

bilgi veriyordu. Adan›n en uç noktas›nda da¤lar›n de-

nizle adeta iki sevgili gibi derin ve sessiz f›s›lt›larla ko-

nufltu¤u bölgeye gidiyoruz. Cumartesi ve tatil oldu¤un-

dan yollarda yüzlerce insan bisikletleriyle adan›n bir

günü bulan çevresinde dolaflmak için pedal çeviriyor

ve bunu düzenli olarak yapt›klar›n› davran›fllar›ndaki

profesyonellikten anlayabiliyorsunuz. Bu kiflilerin bü-

yük ço¤unlu¤u adada yaflayan di¤er milletten insanlar,

‹spanyollar da t›pk› bizim gibi tembelli¤i seviyor. Her

y›l üç dört bisikletlinin kazalarda öldü¤ünü söylüyor

Baltazar. Adan›n en uç ve kuzey noktas›na vard›¤›m›z-

da uçurumlar›n çevreledi¤i da¤l›k bir alanda dalgalar›n

masmavi ve insan›n içindeki tüm sevinçleri ortaya ç›-

karan görüntüsüne kap›lmadan edemiyoruz. Bütün ser-

serili¤ini ve sivri uçlar›n› t›pk› bir liman gibi kendisini

çevreleyen da¤lar›n içinde unutarak rahatlayan ve için-

deki huzuru ve mutlulu¤u say›s›z maviliklerle d›fla vu-

rarak bir çarflaf gibi ruhumuza sessizce yay›lan ve ade-

ta insanlar› büyüleyen denizi görünce, bir an durup bi-

zi tutan ve b›rakmayan ne kadar ba¤ varsa onlardan

kurtulmak, kocaman sakin bir deniz olmak, onun gibi

suskun ve mutlu, sonsuza kadar da¤lar›n kuca¤›nda, d›-

fla vuramad›¤›m›z ne kadar zenginlik ve renkler varsa

hepsini a盤a ç›kararak yaflamak istiyoruz.

Usta bir ressam elinden ç›km›fl nefis bir tabloyu an-

d›ran manzaray› saatlerce seyretmek ve ruhumuzun sü-

kûna kavuflmayan bütün seslerini denizin o sonsuz ma-

Bölgenin merkezine do¤ruyaklaflt›¤›m›zda çok s›kolarak eski Endülüs medeniyetinden izler tafl›yan mimarilere rastl›yoruz. Sonradan de¤ifltirilmifl, eklemeleryap›lm›fl, baflka mimarilere çevrilmiflte olsa Endülüs’ün o derinçizgileri, içimizi burkantitreflimlerle geçen zamana direndi¤ini gösteriyor.

GEZ‹

Page 51: Haziran 2009

51Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

vi kollar›nda unutmak ve susturmak için saatlerce ora-

da kalmak istiyoruz ama (Taner Bey’in titiz planlama-

s›na tak›ld›¤›m›z için) gözlerimiz arkada istemeyerek-

te olsa geriye dönüyoruz.

Yol boyunca yeflilin, k›y›da ise mavili¤in say›s›z

tonlar› içinde zeytin a¤açlar›, portakal ve limon bahçe-

lerinin yan›ndan geçerek k›vr›la k›vr›la adan›n etraf›n-

da dolafl›yoruz. Baltazar, adada 25 y›l öncesine kadar

sakin bir yaflam varken son y›llarda üç yüz civar›nda

otelin aç›ld›¤›n› söylüyor. Özellikle Avrupal› zengin tu-

ristlerin çok tercih etti¤i bir mekân olan bu aday› ‹s-

panyollar tan›tmak için elinden geleni yap›yor. Adan›n

en yüksek da¤›n›n uza¤›ndan geçiyoruz ve bu da¤›n

üzerinden yaklafl›k dört yüz kilometrelik bir alan› çeflit-

li cihazlarla görebildiklerini ö¤reniyoruz. Deniz feneri

ve küçük bir plaj›n bulundu¤u ve da¤lar›n aras›na bir

liman sessizli¤iyle sokulmufl bölgede deniz ürünlerin-

den oluflan nefis bir ö¤le yeme¤inin ard›ndan yolculu-

¤umuzu sürdürüyoruz.

Biraz ötede adaya mahsus mimaride infla edilmifl ve

adeta bir köyü and›ran yerel evleri görüyoruz. Bir tepe-

de en fazla iki üç katl› olarak s›ralanm›fl bu evlerin bah-

çelerinde portakal ve limon a¤açlar› göze çarp›yor.

Adeta adadan tecrit edilmifl ve bir gökkufla¤› gibi hu-

zurla sarmalanm›fl, normal yaflamdan özenle ayr›lm›fl,

insan› garip bir heyecana sevk eden ve gidip bir evinin

kap›s›n› çald›¤›m›zda adeta orada hayatta arad›¤›m›z

ve kendimizin de tam olarak bilmedi¤i ne varsa iflte on-

lar›n bize kap›y› açaca¤› hissini veren bu evlerin içi-

mizde garip bir buruklu¤a dönüflen esrar› içinde oradan

ayr›l›yoruz. Yüre¤imizde ad›n› koyamad›¤›m›z ama

piflmanl›k ve yenilgiye çok yak›n duran bir duygu sa-

¤ana¤›, suskunlu¤un en tarifsiz flekillerini deneyerek

bir kekre halinde bak›fllar›m›za yerlefliyor.

Yolda ilerlerken s›k s›k bisikletli insanlarla karfl›lafl›-

yoruz. Adan›n etraf›na ve denizle temasta oldu¤u en

küçük noktalara bile asfalt yollarla ba¤lant›lar kurul-

mufl ve bu yollarda her türlü ulafl›m arac›na rastlayabi-

liyoruz. Adan›n da¤l›k ve kenar bölgelerinde köyler

kurulmufl ve merkezine do¤ru ise daha modern bir ya-

flam ve turistik alanlar hâkim olmufl.

Zaman zaman yolda kurtar›lm›fl bölge gibi bafl› dik

duran ve insanlardan kendisini korumaya çal›flan yerle-

flim alanlar›na rastl›yoruz. Bu tür yerleflim yerlerinde

soludu¤umuz havan›n adeta bir anda de¤iflerek bir bafl

dönmesi gibi içimizde huzura dönüflerek, bizi kendine

çekerek, bir rüya alemi gibi sessizce derinleflerek, içi-

mizdeki estetik duygusuna yeni yeni tatlar ekleyerek

belki de bir ömür boyu hayranl›kla saklayaca¤›m›z ha-

t›ralara dönüfltü¤ünü görüyoruz.

Buradaki tüm evlerin, a¤açlar›n ve sokaklardaki her

fleyin t›pk› mutluluk halindeyken donmufl ve y›llarca

bir vitrinde öylece kalakalm›fl, bozulmam›fl hissini ve-

ren huzur ve do¤all›kla sarmalanm›fl görüntüsüne flafl-

k›n bir flekilde bakakal›yoruz. Bu bölgedeki do¤al ya-

flam›n, gündelik hayat›, oraya gelen insanlar›n davra-

n›fllar›n›, havay›, rüzgar› gizlice kaplayan, kuflatan ve

onun içine dek iflleyen ›fl›lt›lar›n› seyrederek, sürekli

geride kalan ve bu havayla sarhofl olmak istercesine

ayak sürüyen ruhumuza ald›rmadan çaresiz yolculu¤u-

muzu sürdürüyoruz.

Bölgenin merkezine do¤ru yaklaflt›¤›m›zda çok s›k

olarak eski Endülüs medeniyetinden izler tafl›yan mi-

marilere rastl›yoruz. Sonradan de¤ifltirilmifl, eklemeler

yap›lm›fl, baflka mimarilere çevrilmiflte olsa Endü-

lüs’ün o derin çizgileri, içimizi burkan titreflimlerle ge-

çen zamana direndi¤ini gösteriyor. Bunlardan birisi ve

Page 52: Haziran 2009

52 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

Madrid’e dönerkenuçaktan afla¤›yabakt›¤›m›zda Mallorca, etraf›masmavi denizle çerçevelenmifl bir resim, bir tablo gibi...

en önemlisi olan La Seu Katedrali 1306 y›l›nda baflla-

yan inflaat› 1601’de tamamlanm›fl. Katedralin yönünün

k›bleye do¤ru olmas›, müfltemilat›n› oluflturan yap›lar-

da yo¤un Endülüs mimarisinin görülmesi (katedralin

camiden çevrildi¤ini söyleyenler ve hatta katedralin

içinde Mimar Sinan’›n ismini görenler var) medeniyet-

ler aras› geçiflin tüm çabalar›na ra¤men tarihi eserler-

deki sert ve afl›nd›r›lamaz köfleleri yok edemedi¤ini

aç›k bir flekilde gösteriyor. Katedral müze olarak tan›-

t›lsa da Pazar günleri yap›lan dua ve ayinlerde genifl

kat›l›mc›larla esas özelli¤ini sürdürüyor. Biz de Pazar

ayinini görmek amac›yla k›sa süreli de olsa kat›ld›k ve

burada yeni evlenecek olan alt›-yedi çifte rastlad›k.

‹ki eski medeniyet iç içe ve yan yana yafl›yor olsa da

Endülüs mimarisi, her köflede suskun, adeta konuflma-

s› yasaklanm›fl bir çocuk gibi boynu bükük, bast›r›lm›fl,

sanki söyleyecek çok önemli bir sözü varm›flças›na,

Lorca’n›n bir fliirinde geçen “Ah a¤›tlar›n Endülüs’ü”

benzetmesine çok benzeyen iç çekifllerle gelip donuk

bir hüzün gibi yüre¤imize oturuyor.

fiehrin merkezinde ve kenar alanlar›nda s›k s›k yel

de¤irmenlerini görmek mümkün. Bu de¤irmenler akl›-

ma ister istemez Don Kiflot’u getiriyor. Modern yerle-

flim alanlar›n›n içinde de bu de¤irmenlere rastlamak in-

san› heyecanland›r›yor.

Dönüfl günümüz olan Pazar günü ö¤leden önce ha-

vaalan›na do¤ru giderken bütün caddeleri yar›fl yap-

mak için haz›rland›klar› ilk bak›flta belli olan yüzlerce

motor bisikletli insan›n doldurdu¤unu görüyoruz. Bafl-

ka ülkelerden de bu adaya bisiklet ve motor bisikletle

gezmek ve yar›fl yapmak için gelenlerin oldu¤unu ö¤-

reniyoruz.

Madrid’e dönerken uçaktan afla¤›ya bakt›¤›m›zda

Mallorca, etraf› masmavi denizle çerçevelenmifl bir re-

sim, bir tablo gibi içimizde y›llarca at›l kalm›fl, bir tür-

lü zaman›n› bularak harekete geçememifl ve adeta p›h-

t›laflm›fl sesleri, duygular› ve renkleri bir bir uyand›ra-

rak, bir orkestra titizli¤iyle onlar› hizaya geçirerek, ha-

yat›m›z›n anlamland›ramad›¤›m›z bütün karanl›k böl-

gelerini ayd›nlatan bir havayla, içimizde sürekli kendi-

ni tekrarlayarak tekdüzeleflen bir dünyan›n bütün çaba-

lar›n› silerek, yepyeni bir dünyan›n kal›c› ve esrarengiz

renkleriyle umudumuzu boyuyordu.

Birden Lorca’n›n dizeleri düflüverdi akl›ma;

“Deniz / gülümsüyor uzaktan, / diflleri köpükten

/ dudaklar› gök”.

GEZ‹

Page 53: Haziran 2009
Page 54: Haziran 2009

54 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KalDer’in düzenledi¤i 10’uncu Kamu Kalite Sem-

pozyumu 25-26 may›s 2009’da Ankara ODTÜ Kültür

ve Kongre Merkezi’nde gerçeklefltirildi. ‘Kriz Sonra-

s›nda Dünya Düzeni ve Kamunun Rolü’ ana temas› ile

düzenlenen 10’uncu Kamu Kalite Sempozyumu’nda

“Kriz sonras› Kamu Yönetimi” mercek alt›na al›nd›.

Cumhurbaflkanl›¤›’n›n himayesinde Ankara OD-

TÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçeklefltirilen

sempozyumun bu y›l ki konuflmac›lar› aras›nda

OECD Rekabet Komisyonu Baflkan›, ESSEC Üniver-

sitesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü Direktörü Prof.

Dr. Frederic Jenny, Dünya Bankas› Bafl Denetçisi

Mark Thomas, Avrupa Komisyonu Bilim ve Teknolo-

ji Genel Müdürlü¤ü Bölüm Baflkan› Dr. U¤ur Mül-

dür, TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, Liverpo-

ol Business School Kamu Yönetimi Bölümü Direktö-

rü George Foster, Rekabet Kurumu Baflkan› Prof. Dr.

Nurettin Kald›r›mc›, T‹SK Genel Sekreteri Bülent

Pirler, KOSGEB Baflkan Vekili Mustafa Kaplan ve

SPK Baflkan› Vedat Akgiray’›n yan›s›ra kamu, ifl ve

bilim dünyas›ndan çok say›da de¤erli kanaat önderi

yer ald›.

KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za

Kaylan, sempozyumda yapt›¤› konuflmada, “Globallefl-

me ve duvarlar›n y›k›lmas›n›n ard›ndan yeniden flekil-

lenen bir dünya ile karfl› karfl›ya kal›nd›, bu flekillenme

süreci henüz sona ermedi. Bu de¤iflime ek olarak tüm

dünyadaki en s›cak gündem ve ortak sorun kriz. Yafla-

nan son ekonomik krizle kamu yönetimleri iyi yönetil-

mezse en büyük ekonomilerin bile sars›ld›¤› görüldü.

Ekonomik geliflmeler kamu yönetimleri aç›s›ndan y›l-

lar itibariyle pek çok yeni boyutu analiz edebilmeyi ve

bu yönde haz›rlanabilmeyi gerektirdi” dedi.

Prof. Dr. Ali R›za Kaylan, flunlar› kaydetti:

“2000’li y›llarda ülkemiz kamu yönetimi, tarihinin en

yo¤un ve kapsaml› de¤iflim süreçlerini yaflamaktad›r.

2001 krizi sonras›nda kamu yönetiminde uygulanan

reformlar ve Avrupa Birli¤i uyum süreci, yurttaflla

devleti daha farkl› bir konuma getirmifltir. Kamu hiz-

metlerinin yurttafllar›n gereksinim ve beklentilerine

göre yeniden oluflturulmas› son 10 y›lda daha çok

önem kazanm›flt›r. Bu dönüflüm sürecinde, yurttaflla-

r›n kamu yönetimi ve hizmetlerindeki de¤iflime iliflkin

alg›lamas›n› izlemek, yürütülen reform süreçlerinde

önümüzü daha iyi görmemizi sa¤layacakt›r. Böylece

yurttafllarla yap›lan anketler ve onlar›n nabz›n› tutmak

yürütülen çal›flmalara yön verecek ve güç katacakt›r.

8 Kas›m–23 Aral›k 2008 tarihleri aras›nda gerçek-

lefltirilen “Toplumun Kamu Yönetimine ve Kamu Hiz-

metlerine Bak›fl›” anketi çerçevesinde 25 ilde kent nü-

fusunu temsil eden 2040 kifli ile görüflülmüfltür.

Türkiye Ekonomi Politikalar› Araflt›rma Vakf›

(TEPAV) için yap›lan bu çal›flman›n, daha önce

1999/2000, 2004 ve 2008 tarihlerinde yap›lm›fl ol-

mas›, aradan geçen sürede yap›lan reform ve de¤iflik-

liklerin yurttafl taraf›ndan nas›l alg›land›¤›n› izlemek

aç›s›ndan çok de¤erlidir. Bu çal›flman›n zaman için-

de alg›lardaki de¤iflimi izlemek yan›s›ra, ileriye yö-

nelik olarak da bekleyifller konusunda ›fl›k tutmas›

do¤ald›r.”

KalDer fiUBE HABERLER‹

ANKARA

10. Kamu Kalite SempozyumuKriz Sonras› Kamu Yönetiminin Rolü, tart›fl›ld›.

Page 55: Haziran 2009

55Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KalDer fiUBE HABERLER‹

1998 y›l›ndan beri KalDer Bursa fiubesi ve BUS‹-

AD iflbirli¤iyle Bursa’da kalite bilincini ve kalite yö-

netimini yayg›nlaflt›rmak amac›yla düzenlenen Bursa

Kalite Ödülü (BKÖ) çal›fltayla gözden geçirildi. Ödül

sürecinde görev alm›fl

kiflilerle BKÖ süreci ve

iflleyiflini gözden geçir-

mek, prosedürünü revize

etmek ve bir sonraki y›l

yap›lacak ödül sürecine

haz›rl›k yapmak ama-

c›yla Bosch’un profes-

yonel moderatörleri Elif

Dörter, ‹pek Özdemir ve

Metin Hac›o¤ullar› eflli-

¤inde, BKÖ Yürütme

Kurulu Üyeleri ve de-

¤erlenicilerinden oluflan 45 kiflinin katl›m› ile 2 May›s

2009 Cumartesi günü çal›fltay gerçeklefltirildi. Çal›fl-

tayda 2008 BKÖ’de yap›lan çal›flmalar›n sunumlar›-

n›n aktar›lmas›n›n ard›ndan grup çal›flmalar› ve grup

sunumlar› yap›ld›. Tak›m oyunlar› ile tamamlanan ça-

l›fltay görev alan de¤erlendiricilere plaket takdim edil-

mesiyle sona erdi.

BURSA

BURSA

Çevre ve ‹fl Güvenli¤i PaneliKalDer Bursa fiubesi Çevre ve ‹fl Güvenli¤i Uz-

manl›k Grubu (Ç‹S‹G) taraf›ndan ülkemizde 4-10

May›s tarihleri aras›nda kutlanan ‹fl Sa¤l›¤› ve Güven-

li¤i Haftas› dolay›s›yla 5 May›s 2009 Sal› günü Çev-

re ve ‹fl Güvenli¤i konulu panel düzenlendi. KalDer

Bursa fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Emin Direkçi,

panelde yapt›¤› aç›l›fl konuflmas›nda, “Yaflad›¤›m›z

yeryüzünde sürekli iliflki içerisinde oldu¤umuz do¤a,

ne yaz›k ki insanlar›n kurdu¤u yanl›fl dengeler yüzün-

den art›k tüm Dünyay› çevre sorunlar›yla karfl› karfl›-

ya getirmifltir. Bu sorunlar›n bizlere yapaca¤› etkiler

düflünülünce çözüm önerileri için yerelden ulusala

hatta dünya genelinde çal›flmalar yapmak zorunlu ol-

mufltur” diye konufltu. Direkçi’nin ard›ndan Ç‹S‹G

Lideri Ülkü Bozkurt grubu tan›tt›. Panelde Çevre ve

Orman Bakanl›¤› Kimyasallar Yönetimi Dairesi Bafl-

kanl›¤›’ndan Haydar Hazer, Kimyasal Maddelerin

Yönetimi, Çevre ve Orman Bakanl›¤› Hava Yönetimi

Dairesi Baflkanl›¤›’ndan Emre Usta, Kyoto ve Türki-

ye, Türkiye Kimya Sanayicileri Derne¤i’nden Musta-

fa Ba¤an, REACH’in Kapsam› ve Gereklilikleri, Ça-

l›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› ‹fl Teftifl Kurulu

Baflkanl›¤›’ndan fienel fien, ‹flyeri Denetlemelerinde

‹ncelenen Noktalar, Filiz Razg›ratl› Okumufl ‹fl Kaza-

lar›, Cezalar ve Yarg›tay Kararlar›ndan Örnekler, Ma-

kina Mühendisleri Odas›’ndan Sabri Atl›o¤lu, Maki-

ne Emniyeti Yönetmeli¤i ve Uygulamalar› üzerine

birer sunufl yapt›. Ayr›ca Akademika Oyuncular› da

konuya iliflkin bir tiyatro gösterisi sergiledi.

KalDer Bursa fiubesi Çevre ve ‹fl Güvenli¤i Uz-

manl›k Grubu taraf›ndan, “Globalleflen dünyada çev-

re bilincinin devletler, kurumlar ve insanlarda yerlefl-

mesi art›k bir zorunluluktur; ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i

kültürünün ülkemizde tüm sektörlerde uygulanmas›

için çaba sarf edilmelidir” fleklinde de bir aç›klama

yap›ld›.

2008 Bursa Kalite Ödülü, çal›fltaylagözden geçirildi

Page 56: Haziran 2009

56 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KalDer fiUBE HABERLER‹

‹ZM‹R

Ege’nin konusundaki tek sempozyumu olan Mükemmelli¤iAray›fl Sempozyumu yine konu ve konuklar› ile göz doldurdu.37 konuflmac›n›n 11 oturumda yer ald›¤› sempozyumu yakla-fl›k 750 kifli izledi. Bas›nda da genifl yer alan sempozyuma SO-YAK Resmi Sponsor olarak destek olurken, Folkart, ‹pragaz veMeba Reklamc›l›k Ana Sponsor, ASAD, Ege Özel Güvenlik, Et-ken Makine Kimya, Gürsüt, Sar›gözo¤lu, fiarpa ve Tat OturumSponsoru, Aras Kargo Lojistik Sponsoru, Mavi Filo ve fiuflutSaat Hizmet Sponsoru, Yeni As›r Bas›n Sponsoru ve Yenibi-rifl.com da internet sponsoru olarak destek verdi. Sempozyu-mu Önce Kalite okurlar›n›n ilgisine sunuyoruz

KKalitenin y›lmaz neferleriyizSempozyumun aç›l›fl konuflmas›n› yapan KalDer

‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Murat Hocalar,

“Yaflam kalitesini art›r›labilmek, yaflam›n her alan›n›

içeren bir toplumsal hareketi ve her fleyden önemlisi

bireysel ve toplumsal bilinci gerektirir. Bizler Kal-

Der’liler olarak iflte bu bireysel, toplumsal ve kurum-

sal kalite bilincinin oluflturulmas›nda birer nefer gibi

çal›flmaktay›z ve çal›flmaya devam edece¤iz” dedi.

Kalite sürecini iyi de¤erlendirmeliyizTürkiye Kalite Derne¤i ‹zmir fiubesi’nin düzenle-

di¤i 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’ nun aç›-

l›fl›na kat›lan ‹zmir Valisi Cahit K›raç, toplam kalite

yönetimi ile ilgili sempozyumun tüm kurum ve kuru-

lufllar› bilgilendirme aç›s›ndan çok önemli oldu¤unu

söyledi. K›raç görüfllerini flöyle özetledi: “Geliflen ve

de¤iflen dünyada talepler de de¤iflmektedir. Mükem-

melli¤i art›rarak taleplere cevap verebilmek kaliteden

geçmektedir. Bu anlamda yaflam›m›z›n her alan›nda

kalite sürecini daha iyi de¤erlendirmek zorunday›z”

KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›-

za Kaylan ise yapt›¤› aç›l›fl konuflmas›nda Türki-

ye’nin ayd›nl›k yüzü olan Ege’de kat›l›m›n daha faz-

la olmas›n› beklediklerini kaydetti.

Son krizin dozu yüksek, etkisi bulafl›c›10. Mükemmelli¤i

Aray›fl Sempozyu-

mu’nun aç›l›fl›nda ko-

nuflan ünlü ekonomist,

yazar ve e¤itimci

Prof. Dr. Taner Berk-

soy, Global Ekonomik

Kriz ile ilgili 22 ayd›r

dünyan›n küresel bir

kriz yaflad›¤›n›, çünkü

kalitenin bozuldu¤unu

ve ifllerin yokufla sü-

rüldü¤ünü kaydetti.

Berksoy, Türkiye’nin

iktisadi krize yabanc›

olmad›¤›n›, 20-25 y›l içerisinde 3’ü büyük 7-8 kriz at-

latt›¤›n› belirtirken, “Ancak son kriz sistemin merke-

zinde olan, dozu yüksek ve etkisi bulafl›c› bir kriz.

Krizden lastik top gibi z›play›p kurtulmam›z zor.

Dünya toparlanmaya bafllarsa biz de toparlanmaya

bafllayabiliriz” dedi.

Ekonominin daha kurall› bir hale gelmesi gerekti-

¤ini belirten Berksoy, “Kriz riskler iyi okunamad›¤›

Mükemmellik yolculu¤unda 10. durak

Yaflamda Domino Etkisi: Kalite10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu 2-4 Haziran 2009 tarihlerinde

‹zmir’de,Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde Yaflamda Domino Etkisi: Kalite ana temas› ile gerçeklefltirildi.

AÇILIfi KONUfiMALARI

ÖZEL KONUKLAR

Page 57: Haziran 2009

57Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KalDer fiUBE HABERLER‹

için ç›kar. Tüm dünya ülkelerinin derdi kendi ekonomi-

lerini korumak. Bu korumac›l›k flu an makro düzeyde

yani devlet sektöre nakit ak›t›yor ve canlanma sa¤lan-

mas› için u¤rafl›yor. Bir süre sonra mikro düzeye ulafl-

t›¤›nda devletler kendi ürettiklerinin kullan›lmas›n› iste-

yecek, bu da ihracat dinami¤imizi etkiler, yerli pazara

üretim yapanlar öne ç›kar” diye konufltu.

22 ayd›r devam eden ekonomik krizin 12 ay kadar

Türkiye’de çok hissedilmemesini, 2001 y›l›nda yafla-

nan krizden sonra Türkiye’nin iyi bir bankac›l›k siste-

mi kurmas›na ba¤layan Berksoy, y›l›n 4. Çeyre¤inde

rahat nefes al›nabilece¤inin ve beklentileri yumuflak

tutarak ekonomik krizden daha kolay ç›k›labilece¤i-

nin alt›n› çizdi.

KKriz, TOFAfi’a çeviklik kazand›rd›TOFAfi A.fi.’nin CEO’su Ali Pand›r

da 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempoz-

yumu’ nun özel konuklar› aras›ndayd›.

Yapt›¤› konuflmada ekonomik krize en

çok etkilenen otomotiv sektörünün gö-

zünden bakan Pand›r, krizin kendilerine

çeviklik kazand›rd›¤›n›n alt›n› çizdi. 41

y›ld›r Türkiye’nin ilkleri gerçeklefltiren

kuruluflu olduklar›n›, gelifltirdikleri ka-

lite anlay›fl›yla sektörde lider olmay›

baflard›klar›n› söyleyen Pand›r, 1984 y›-

l›ndan itibaren de yeni aç›l›mlargerçek-

lefltirdiklerini belirtti.

Otomotiv sektöründe krizin çok daha

önce bafllad›¤›n› belirten Pand›r, “Türkiye’de 1.5 mil-

yon üretim kapasitesine ra¤men 400 bin araç sat›l›yor.

ÖTV indirimi yaln›zca yüzde 5’lik bir fayda sa¤lad›.

Sektörü doyuracak bir fley de¤il. Türkiye’deki krizden

ç›k›fl iç piyasan›n canlanmas› ve do¤ru vergi politika-

lar›yla mümkün olabilir. Krizden sonra bambaflka bir

manzara olaca¤› kesin” diye konufltu. Krizin tüm etki-

lerinin yan›nda Türkiye için f›rsatlar› da bar›nd›rd›¤›-

n› söyleyen Pand›r, Krizi Türkiye’nin göreceli olarak

özellikle Avrupa’ya göre daha çabuk atlataca¤›n›n gö-

rüldü¤ünü belirtti.

Ekonomik krizin Ege Bölgesi’ne etkileri‹zmir’in kanaat önderleri 10. Mükemmelli¤i Ara-

y›fl Sempozyumu’nun aç›l›fl oturumunda bir araya

geldiler. Ekonomik krize nas›l gelindi, nedenleri ne-

lerdi, kriz ne kadar sürecek, kriz sonras› ifl dünyas›n›n

yeni kurallar› ne olacak ve en önemlisi krizin ‹zmir ve

Ege Bölgesi’ne etkileri konular›nda düflüncelerini ak-

tard›lar.

Büyükflehir Belediye Baflkan Yard›mc›s› S›rr› Ay-

do¤an, Ege Bölgesi Sanayi Odas› Baflkan Yard›mc›s›

H.‹brahim Gökçüo¤lu, Ege Sanayicileri ve ‹fladamla-

r› Derne¤i Baflkan› S›tk› fiükürer, Ege Genç ‹fladam-

lar› Derne¤i Baflkan Yard›mc›s› Yi¤it Tat›fl, ‹zmir Es-

naf ve Sanatkârlar Odas› Baflkan› Zekeriya Mutlu,

Ege ‹hracatç› Birlikleri Baflkanlar Kurulu Baflkan›

Mustafa Türkmeno¤lu, D.E.Ü. ‹ktisadi ‹dari Bilimler

Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Yaflar Uysal’ ›n ko-

nuflmac› olarak kat›ld›klar› oturuma KalDer ‹zmir fiu-

besi Yönetim Kurulu Baflkan› Murat Hocalar baflkan-

l›k yapt›.

Oturumun bafl›nda söz alan Prof. Dr. Yaflar Uysal,

reel faiz, düflük kur uygulamas›n›n krizi tetikleyen

ana etmenlerden birisi oldu¤unun alt›n› çizdi. Reel pi-

yasa ile finansal mekanizman›n aras›ndaki uçurumun

ABD’ deki krizin temeli oldu¤unu vurgulad›. ‹MF ile

Türkiye’nin bugüne kadar yapt›¤› anlaflmalar›n eko-

nomiye herhangi bir yarar› olmad›¤›n› belirterek, önü-

müzdeki günlerde imzalanacak olan anlaflman›n ge-

rekli olmad›¤›n› belirti.

‹zmir Esnaf ve Sanatkârlar Odas› Baflkan› Zekeri-

ya Mutlu, ‹zmir esnaf›n›n krizden çok etkilendi¤ini

belirterek, di¤er sektörlere sunulan çözüm önerileri-

nin esnaf için de aranmas› gerekti¤inin alt›n› çizdi.

F›rsat kap›y› çal›nca 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’nun ikinci

gününde de oturumlara devam edildi. Oturum baflkan-

l›¤›n› KalDer ‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan

Vekili Osman Ünal’›n yapt›¤› “F›rsat Kap›y› Çal›nca”

oturumunda konuflma yapan T-box Genel Müdürü

Do¤an Kafl›kç›, sürekli farkl›laflmak ve yeni pazarlar

yaratmak hedefiyle k›sa sürede büyük bir ç›k›fl yaka-

lad›klar›n› dile getirdi.

KKANAAT ÖNDERLER‹

Page 58: Haziran 2009

58 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KalDer fiUBE HABERLER‹

Kafl›kç›, “T-box çeflitli da¤›t›m kanallar›n› kullana-

rak tekstil perakendesine farkl› bir yaklafl›m getiriyor.

Bu müflteriye ulaflabilece¤iniz her yerde ulaflmak de-

mek. Süpermarkette, eczanede, benzin istasyonunda,

plajda... Tek vitrin yok, global vitrin var. Farkl›laflma

bu sebeple çok önemli, hizmette, üründe, süreçte tasa-

r›m her noktada düflünülmeli” dedi.

Oturumun devam›nda Google Türkiye Pazarlama

Direktörü Mustafa ‹çil, dengelerin h›zla de¤iflti¤i, kriz

olgusunun s›kça gündemi doldurdu¤u günümüzde

Türk insan›n›n internetteki davran›fllar›n› irdeleyerek

konuflmas›na bafllad›. Biliflimin dünyada h›zla flekil-

lendi¤ini, yeni tüketici davran›fllar›n›n olufltu¤u ve es-

kisi gibi tüketiciye eriflilemeyece¤ini belirten ‹çil,

“Dünyadaki bütün bilgileri organize etmek, eriflebilir

ve kullan›fll› hale getirmek için Google’› do¤ru kul-

lanmak önümüzdeki günler için çok önemlidir” dedi.

ÇÇat›flmadan yaflamak…Masters Training International’›n kurucu ortakla-

r›ndan olan Ifl›l Day›o¤lu Aslan, konuflmas›nda, çat›fl-

ma kavram›n›n günlük hayat›m›zda ne kadar ön plan-

da oldu¤undan, çat›flma ortam›n›n yaratt›¤› kaos orta-

m›n›n insan psikolojisine olumsuz etkilerinden bah-

setti. Bununla birlikte çat›flman›n kurumsal çerçevede

kurum baflar›s›n› nas›l etkiledi¤i örnekleri üzerinde

durdu. Bireysel önlemler ve kurumsal önlemlerle su-

numunu tamamlayan Day›o¤lu Aslan, örneklendir-

melerini günlük hayat›n içinden seçerek , dinamizmi-

ni kat›l›mc›lara baflar›yla aktard›.

Gülcan Arpac›o¤lu E¤itim ve Dan›flmanl›k fiirke-

ti’nin kurucusu ve ayn› zamanda dan›flman› olan Gül-

can Arpac›o¤lu, sunumunda ifl yaflam›nda bireylerin

karfl›laflt›¤› duygusal taciz: mobbing üzerinde dura-

rak, önlem al›nmad›¤› durumlarda büyük maddi ve

manevi kay›plara yol açan mobbing ‘in alt›nda yatan

nedenleri anlatt›. Çok say›da kat›l›mc›n›n izledi¤i su-

num büyük be¤eni toplad›.

Çal›flma hayat›nda Kad›nSempozyumun “Yüksek Ök-

çeler” oturumu 2 özel konu¤u

a¤›rlad›. AK’s Dan›flmanl›k Yö-

netim Kurulu Baflkan› Nur Ak-

german ve HP ‹nsan Kaynakla-

r› ve Hukuk Direktörü Adnan

B.Erdo¤mufl. Baflar›l› kariyer

ad›mlar›nda kad›n olman›n ge-

tirdi¤i zorluklar› ve bu zorluk-

larla mücadelesini dile getiren

Akgerman, baflar›l› kad›nlar›n

tüm olumsuzluklara ra¤men ka-

riyerlerinde ilerlemeleri gerekti¤ini ve efllerinin onla-

ra mutlaka destek olmalar› gerekti¤inin alt›n› çizdi.

Çal›flma hayat›ndaki “cam tavanlara” dikkat çeken

Akgerman, terfi durumlar›nda erkek çal›flanlar›n ka-

d›n çal›flanlara göre tercih edildi¤ini belirtti. Adnan

Erdo¤mufl, HP’nin farkl›l›klar›n yönetilmesi konu-

sunda çok önemli çal›flmalara imza att›¤›n› ve özellik-

le kad›n çal›flanlara yönelik kad›n istihdam›n› destek-

leyici projelerin çal›flmalar›n› sürdürdüklerini belirtti.

Sorulan sorulara samimiyetle cevap veren Erdo¤mufl,

kad›nlar›n kariyerindeki engellerin ço¤u zaman yine

kad›nlar oldu¤unun alt›n› çizdi.

Yar›n›n imkanlar›n› flimdiden yaratmak bizlerin elinde…

Baflkanl›¤›n› KalDer ‹zmir fiubesi Genel Sekreteri

Kenan Keskino¤lu’nun yapt›¤› “Yar›n›n ‹mkânlar›”

oturumun konuklar› Brightwell Holding BV Baflkan›

Alphan Manas ve Bilkent Üniversitesi Ö¤retim Üyesi

Doç. Dr. H.Volkan Demir’di. Farkl› fikirleri ve imza

att›¤› baflar›l› ilklerle ad›n› dünyaya duyurmufl olan

Manas, ayn› zamanda Dünya Fütüristler Derne¤i Bafl-

kanl›¤›’n› da yürüttü¤ünden bahsederek bafllad›¤› ko-

nuflmas›nda; son döneme damgas›n› vurmufl yenilik-

lerden bahsetti. Ard›ndan, icad›n›n üzerinden uzun

vakit geçmesine ra¤men üzerine baflka bir fley eklen-

memifl bulufllardan bahseden Manas, kendisinin ve

ekibinin alm›fl oldu¤u patentler konusunda kat›l›mc›-

lar› bilgilendirdi. Manas, markalaflma olgusunun üze-

rinde durarak, “Türkiye markalaflma için geç kald› ve

hep yanl›fl stratejiler izledi. Türkiye art›k marka yarat-

ma yolunda de¤il marka sat›n alma noktas›nda bir

fleyler yapmal›” dedi.

Bilkent Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. H.

Volkan Demir ise üniversitelerinde yapt›klar› yenilik-

lerden ve projelerden bahsetti. Nanoteknoloji üzerine

yapt›klar› çal›flmalar›n Türkiye için öneminden bah-

seden Demir, TÜB‹TAK, Türkiye Bilimler Akademi-

si, Avrupa Birli¤i ve Avrupa Bilim Vakf› gibi onu afl-

k›n ulusal projede çal›flt›¤›n› belirtti. Nano teknoloji

YÜKSEK ÖKÇELER

YARININ ‹MKANLARI

Page 59: Haziran 2009

59Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KalDer fiUBE HABERLER‹

ile enerjinin verimli kullan›lmas›n›n özellikle gele-

cekte enerji kullan›m›na yönelik yeni çözümlere ifla-

ret etti¤ini belirten Demir, daha ucuz yenilenebilir

enerji kaynaklar› ve uygulamal›ndan bahsetti.

Demir, ayr›ca Nanoteknoloji ile Enerjinin verimli

kullan›m› alan›nda ald›klar› yeni patentler oldu¤unun

da alt›n› çizdi.

VVizyonu olan liderlere ihtiyaçBaflkanl›¤›n› ayn› zamanda KalDer ‹zmir fiubesi

Baflkanvekili de olan Soyak Holding ‹nsan Kaynakla-

r› ve Kalite Direktörü Osman Ünal’›n yapt›¤› “Yön

Verenler” oturumunda yer alan konuflmac›lardan Ya-

flar Holding CEO su Dr. Mehmet Aktafl; Liderli¤in in-

san yaflam› boyunca geliflim ve de¤iflim aç›s›ndan bü-

yük önem tafl›d›¤›n› ve Liderlik anlam›nda M. K. Ata-

türk gibi bir lidere sahip olman›n Türk Milleti için bü-

yük flans oldu¤unu, yönetim becerisi ve vizyonu olan

liderlere global krizin yafland›¤› bu dönemde her za-

mankinden çok ihtiyaç oldu¤unu vurgulad›. Oturu-

mun di¤er konuflmac›s› siyaset bilimcisi Prof Dr. Mim

Kemal Öke ise de¤iflimi yöneten liderlerin uluslar›n

kaderini de¤ifltirdi¤ini, M. K. Atatürk‘ün hem Türk

ulusu hem de insanl›k için böyle bir lider oldu¤unun

önemini yaflanan olaylarla anlatt›. Özellikle liderlerin

güçlü kiflilikleri yan›nda mütevaz› yaflamlar› ve örnek

davran›fllar sergilediklerini anekdotlarla dinleyicilere

aktard›.

Lüks tüketimi azaltmal›y›z10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’ nun 2.

Gün özel konu¤u Hayrettin Karaca’ya ünlü gazeteci

Yaprak Özer efllik etti. S›k s›k alk›fllarla kesilen otu-

rumda Karaca ve Özer’in laf at›flmalar› kat›l›mc›lara

keyifli dakikalar yaflatt›. Türkiye’nin kurtuluflu Ana-

dolu kültüründen bafllar diyen Karaca, Anadolu insa-

n›n›n duyarl›l›¤›ndan ve sosyal düzenin eski uygula-

malar›ndan bahsetti. Karaca, Türkiye’ de bir zamanlar

fakirleri aç b›rakmayan kültürün nas›l yok oldu¤unu

hüzünlenerek anlatt›. Karaca, “Savafltan ç›km›fl bir

Türkiye'de 'fakirim' diyen çoktu ama 'aç›m' diyen

yoktu. Oradan ald›m bu kültürü. Kaybolan budur, gi-

den budur. Ama Anadolu'yu gezerken görüyorum ki,

Türkiye Kalite Derne¤i KalDer ‹zmir fiubesi ve ‹z-

mir ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü’nün ortaklafla yürüt-

tü¤ü “Yaflamda Kalite, Proje ve Fikir Yar›flmas›”

ile gelece¤in bilim insanlar› donan›mlar›n› ve hayal

güçlerini ortaya koydu. 1 Haziran günü ‹zmir ‹l

Milli E¤itim Müdürü Rag›p Üye ve KalDer ‹zmir

fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan Vekili Osman

Ünal’›n kat›l›m› ile gerçekleflen aç›l›fl töreni ile 1 ve

2 Haziran’da proje ve fikirler jüri üyelerinin ve ö¤-

rencilerin be¤enilerine sunuldu. 450 projenin bafl-

vurdu¤u yar›flmada 100 eser sergilenmek için ön

elemeden geçirildi.

‹zmir KalDer fiubesi Baflkan› Murat Hocalar, ödül

töreninde yapt›¤› konuflmada; ‹l Milli E¤itim Mü-

dürlü¤ü ile yap›lan ortaklafla çal›flmadan duydu¤u

memnuniyeti dile getirdi ve yap›lan bu proje ortak-

l›¤›n›n uzun soluklu olmas›n› KalDer olarak istedik-

lerini belirtti.

Kazanan proje ve fikirler 2 Haziran’da yap›lan cofl-

kulu ödül töreni ile aç›kland›. “Ulu Önder Mustafa

Kemal Atatürk ça¤dafl medeniyetler seviyesine

ulaflmay› hedef gösterirken bunun anahtar›n›n bilim

adamlar›nda oldu¤unu biliyordu” diyerek sözlerine

bafllayan ‹zmir ‹l Milli E¤itim Müdürü Rag›p Üye,

gelece¤in bilim adamlar›n›n bu tür yar›flmalarla be-

lirlenece¤ini söyledi. ‹zmir’in Atatürk’ün gösterdi¤i

ça¤dafl medeniyetler seviyesine en çok yaklaflan il-

lerden biri oldu¤unu belirten Üye, yar›flmaya kat›-

lan her ö¤rencinin kazand›¤›n›, yar›flmalarda kaybe-

denin olmad›¤›n› söyledi.

Orta ö¤retim Fikir dal›nda Milli Piyango Anadolu

Lisesi’nden “Suyuna Sahip Ç›k” projesi ile Burçin

Kasap, proje dal›nda ise Seyit fianl› (ATL), Tek. ve

EML’nden “Mobil Deprem Sistemi” projesi ile Ser-

can Demirci ve Ece Mert birinci oldular. ‹lk Ö¤re-

tim fikir dal›nda ‹zmir Büyükçi¤li Özel Türk

‹.Ö.O.’dan “Tasarruf Köyü” adl› proje ile K›vanç

Ersoy proje dal›nda ise Canl› 60. Y›l ‹ÖO’ndan

“Kendinden Temizleyici Jel ‹çeren Difl F›rças›” pro-

jesi ile Erkan Akbafl birinci oldular.

Yaflamda Kalite, Proje ve Fikir Yar›flmas›

YÖN VERENLER

ÖZEL KONUKLAR

Page 60: Haziran 2009

60 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

KalDer fiUBE HABERLER‹

bu de¤erleri hala yaflatanlar var” dedi.

Bilinçsiz tüketim konusunda kat›l›mc›lara say›sal

bilgiler de veren Karaca, lüks tüketimin azalt›lmas›

gerekti¤inin alt›n› çizdi. Yok olan ormanlar ve küresel

›s›nman›n sebeplerine, bizi bekleyen sonuçlar›na ve

önlemlerine parmak basan Karaca, konu hakk›ndaki

eylemlerini sürdürece¤ini de özellikle belirtti. TEMA

Vakf›’n›n da yo¤un kat›l›m› ile gerçekleflen oturum

sonras› kat›l›mc›lar, uzun süre Karaca ve Özer’i soru-

lar› ile sahnede tuttular. K›rm›z› h›rkas› yine üzerinde

olan Karaca, oturum öncesi ve sonras› etraf›n› saran

kat›l›mc›larla uzun uzun sohbet etti ve gördü¤ü lüks

harcamalarla ilgili kat›l›mc›lara tak›ld›.

YYaflamda kaliteye dair10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu

Kapan›fl Oturumu’nun özel konu¤u yafla-

m›n en zor sahnelerini görüntüleyen bir sa-

natç›yd›. Coflkun Aral, konuflmas›na hayat

hikâyesini kendi foto¤raflar›yla süsledi¤i

bir sunum üzerinden k›saca anlatarak baflla-

d›. Kat›l›mc›lardan gelen sorular› cevapla-

yarak interaktif bir oturum sürdüren Aral,

foto¤raf çekmenin çok keyifli oldu¤unu,

çekti¤i foto¤raflar› “bilginin belgeye dö-

nüfltürülmüfl hali” olarak tan›mlad›. Savafl

s›ras›nda yard›ma muhtaç bir insana yard›m

etmek ile foto¤raflamak aras›ndaki dengeyi

nas›l sa¤lad›¤› sorusu üzerine, “Bu seçim o an yafla-

nan duygulara ba¤l›d›r. Ben e¤er floka girmemiflsem

yard›m ederim. Birçok foto¤rafç› arkadafl›m›z da ayn›

fleyi yapar” dedi. “Her mesle¤in elde etti¤i baflar›,

mutluluk, haz kadar, onun iz düflümü olan ac›, gözya-

fl›, huzursuzluk ve yaln›zl›k da vard›r. Ben bunlar›n

hepsini zaman içinde yaflayarak ö¤rendim.” Sözleriy-

le devam eden Aral, “Meslekte baflar›l› olmak, iflini

severek yapmaya ba¤l›d›r. Yapt›¤›n›z ifle ruhunuzu

koydu¤unuzda, baflar›l› olmak kaç›n›lmazd›r” dedi.

Son olarak görsel ve bas›l› medyan›n yozlaflmas›na

ve kaliteden uzaklaflmas›na de¤inen Aral, özellikle

gençlerin genel kültürlerinin çok eksik oldu¤unu, sü-

rekli de¤iflen bir dünyada Türkiye için gençlerin öne-

mini vurgulad›.

2009 Y›l› Kalite Ödülleri sahiplerini bulduMükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu kapsam›nda

düzenlenen Ege Bölgesi Kalite Ödülü ve Y›l›n Bafla-

r›l› Ekibi Ödülü sahiplerini buldu. 5 ayl›k süre içinde

toplam 55 de¤erlendiricinin görev ald›¤› ödül süreci,

Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu sonunda gerçek-

lefltirilen ödül töreni ile son buldu. Ödül töreninde

ekip ve destek için gelmifl olan baflvuran kurulufllar›n

çal›flanlar›, salonda yerlerini ald›lar; yo¤un kat›l›ml›

ve bol heyecanl› bir törenle 2009 y›l›nda da ödüller

sahipleriyle bulufltu.

Ödül töreninde konuflan KalDer ‹zmir fiubesi Ödül

Yürütme Kurulu Baflkan› Osman Ünal, kat›lan tüm

kurum ve kurulufllar›n kazand›¤›n›, bu süreçte amac›n

büyük ödülü kazanmak de¤il, sürece kat›larak sürekli

iyilefltirmeyi benimsemek oldu¤unu belirtti.

Ödül töreninde ayr›ca Y›l›n Baflar›l› Ekibi ödülün-

de 9 y›ld›r kesintisiz baflvuran ve defalarca ödüle la-

y›k görülen Söktafl da büyük alk›fl ald›.

Ege Bölgesi Kalite Ödülü’ne Kamu/STK Kategori-

sinde baflvuran Dokuz Eylül Üniversitesi ‹zmir Mes-

lek Yüksekokulu baflar›l› ve örnek teflkil edebilecek

yaklafl›m ve uygulamalar› ile Ege Bölgesi Kalite Ba-

KKAL‹TE ÖDÜLLER‹

Page 61: Haziran 2009

KalDer fiUBE HABERLER‹

flar› Ödülüne lay›k bulundu.

Bu y›l, Y›l›n Baflar›l› Ekibi Ödülü’nde bölgesellik-

ten ulusall›¤a geçifl senesinde; KalDer ‹zmir fiubesi

bu ödülü iki kategoride verdi. Kamu kategorisinde

Denizli ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü ‹l Ambulans Servisi’ ne

ait Denizy›ld›z› Ekibi “Çocuklarda Ev Kazalar›n›n

Önlenmesi” ile, Özel Sektör kategorisinde ise ‹pragaz

A.fi. Denizli Dolum Tesisi Nokta Kalite Tak›m› “Tüp

Y›kama At›k Suyunun Geri Kazan›m›” ile Büyük

Ödülü ald›lar. Y›l›n Baflar›l› Ekibi Ödülü’nde her iki

sektörde de Büyük Ödül Denizli’ye gitti. Baflar› Ödül-

leri ise; BTM’ye ait Toprak Ekibi, Denizli ‹l Sa¤l›k

Müdürlü¤ü A¤›z Ve Difl Sa¤l›¤› fiubesi’nden Protek

Ekibi, Denizli Servergazi Devlet Hastanesi’nden Si-

nerji Ekibi, Hayes Lemmerz ‹nci Jant San. A.fi. (Sec

‹flletmesi)’nden Odak Ekibi, Petkim Petrokimya Hol-

ding’ den Enveryar Ekibi ve SÖKTAfi’tan baflvuran

Enerji Ekibi taraf›ndan paylafl›ld›.

7 gündem çal›fltay› gerçeklefltirildiHer y›l oldu¤u gibi bu y›lda sempozyumun ilk gü-

nü çal›fltaylara ayr›ld›. Çat›flma Yönetimi, Etkili Su-

nufl Teknikleri, Stok Yönetimi, Finansç› Olmayanlar

için Finans Yönetimi, Stratejik Hedeflerle Performans

Yönetimi, Kaizen (Sürekli ‹yilefltirme), Rexam Yal›n

Fabrika Simülasyonu konular›nda aç›lan çal›fltaylara

toplam 90 kifli kat›ld›.

Çat›flma yönetimi ve etkili sunufl teknikleriKalDer E¤itmeni olan Nilgün Özkan 10. MAS ça-

l›fltaylar›nda 2 önemli konuda kat›l›mc›larla bulufltu.

Çat›flma Yönetimi Çal›fltay› ile iflletmelerde ortaya ç›-

kan çat›flmalar›n nedenlerini bulmak, analiz etmek,

objektif ve bilimsel yöntemleri kullanma becerisini

gelifltirmek, kurumlarda iflbirli¤i ve uzlaflmay› sa¤la-

mak konular› ele al›nd›. Nilgün Özkan’›n bir di¤er ça-

l›fltay› ise Etkili Sunufl Teknikleri. Bu çal›fltay ile flir-

ketlerin organizasyonlar› içinde bilgi aktar›m›nda bu-

lunan yönetici, insan kaynaklar› uzmanlar›, sat›fl ve

pazarlama görevliler, e¤itim uzmanlar›, halkla iliflki-

ler gibi konuflma, tan›t›m müzakere, toplant› yapan,

organize eden veya kat›lan, konuflma, prezantasyon

yapan kiflilerin etkinli¤ini ve verimlili¤ini art›rarak ifl

ve özel yaflam baflar›lar›n› sa¤lama konular›nda kat›-

l›mc›lara önemli ipuçlar› verildi.

Etkili stok yönetimi ile karl›l›k ve verimlilik yükseliyor10. MAS kapsam›nda Lojistik Derne¤i Baflkan›

Say›n Prof. Dr. Mehmet Tanyafl’›n gerçeklefltirdi¤i ça-

l›fltayda kat›l›mc›lar, üretim/müflteri hizmet düzeyini

düflürmeden optimal düzeyde stok bulundurman›n ve

siparifl vermenin, temel yaklafl›m ve yöntemleri hak-

k›nda bilgi sahibi oldular.

Finans›n temel kavramlar›n› tüm çal›flanlar bilmeli10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’nda Hu-

man Resource Management E¤itmeni olan Handan

Demirmen moderatörlü¤ünde, finans alan› d›fl›nda ça-

l›flan yöneticilerin, finans konular›nda temel bilgi dü-

zeyine ulaflmalar›n› sa¤lamak amac›yla Finansç› Ol-

mayanlar ‹çin Finans Çal›fltay› düzenlendi. Çal›fltay

yo¤un ilgi gördü.

Stratejik hedeflerle performans›n›z› yönetinYönetim dan›flman› Lütfi Ensari taraf›ndan verilen

Stratejik Hedeflerle Performan Yönetimi çal›fltay›nda,

sürdürülebilir kurumsal baflar› için stratejik düflünme

ve yönetimin temel kavram ve yöntemlerinin önemi;

kurumsal stratejik plan›n oluflturulmas›nda kimlere,

hangi bilgilere ve analizlere ihtiyaç oldu¤u; kuruluflun

hedef belirlemede uzun ve k›sa vadeli hedeflerin nas›l

dengelenmesi gerekti¤i konular›nda fark›ndal›k yara-

t›ld›.

Küçük iyilefltirmeler ile büyük kazançlar elde edeceksinizUçal Kalite Ltd. fiti. Yönetim Dan›flman› Vehbi

Uçal’›n etkili moderatörlü¤ünde kat›l›mc›lara, kalite

kavramlar› ve tarihsel perspektif kapsam›nda Kaizen

felsefesinin tan›t›m› yap›l›rken, sürekli gelifltirme ile

ilgili yöntem ve teknikler uygulamal› olarak ifllendi.

Üretimde mükemmellik flans m›d›r?2007 y›l› Ulusal Kalite Ödülü birincisi REXAM’›n

REXAM-Yal›n Fabrika Simülasyonu Çal›fltay›

REXAM Sürekli Geliflim Lideri ve Kalite Güvence

Müdürü Serkan Akgünefl ve REXAM ‹nsan Kaynak-

lar› Müdürü Hilal Kocaman moderatörlü¤ünde yap›l-

d›. Rexam’ da uygulanan yal›n fabrika simülasyon

oyunu ile flirketlerinde yal›n teknikler ile ilgili çal›fl-

malar› bafllatmay› planlayan ve/veya bafllatm›fl olup

süreklili¤inde s›k›nt› çeken kurulufllar›n temsilcilerini

yal›n üretim teknikleri konular›nda bilgilendirip e¤-

lenceli bir ortamda karfl›l›kl› tart›flma yarat›ld›.

61Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

Page 62: Haziran 2009

62 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

YAYIN KAMPANYASI

Türkiye’de EFQM yay›nlar›n›n tek adresi

olan KalDer, EFQM Mükemmellik Modeli

ve araçlar›n›n bilinirli¤inin art›r›lmas› için

kalite konusunda baflucu kitaplar› olarak sa-

y›labilecek yay›nlarda %35’e varan indirim-

ler yapm›flt›r. Yap›lan indirimle kalite gönül-

lülerinin ve konuyla ilgilenenlerin kitaplara

ulafl›m›n›n kolaylaflt›rmas› amaçlanarak Av-

rupa ve Ulusal Kalite Ödülü Vakalar›’ndan

EFQM Çerçeveleri’ne kadar ‹ngilizce ve

Türkçe birçok yay›n okuyucular›n be¤enisi-

ne sunulmufltur. EFQM Mükemmellik Mo-

deli’yle paralellikler içeren bu kitaplar, mo-

del e¤itimi ve uygulanmas›nda okuyuculara

büyük faydalar sa¤layacakt›r.

Kampanya ile ilgili detayl› bilgi için lütfen

www.kalder.org/yayinkampanyasi adresini

ziyaret edebilir yada 0216 518 42 84 no’lu te-

lefon numaras›ndan Burak Olkun’la

görüflebelirsiniz.

KKalDerYay›n Kampanyas›

KalDer ve EFQMyay›nlar›nda %35’e

varan indirimler

KAMPANYA DETAYLARI ‹Ç‹N www.kalder.org/yayinkampanyasi ADRES‹N‹ Z‹YARET ED‹N‹Z

Kampanya paketinde bulunan

baz› yay›nlar:

EFQM RADARISE YOUR BUSINESS

EFQM ÇERÇEVELER

l EFQM FRAMEWORK FOR CORPORATE

SOCIAL RESPONSABILITY

l EFQM FRAMEWORK FOR RISK MANAGEMENT

l EFQM FRAMEWORK FOR INNOVATION

l EFQM FRAMEWORK FOR KNOWLEDGE

MANAGEMENT

7 SOS ARACI

l ÜRET‹M SÜREÇ YÖNET‹M‹

l TEDAR‹K Z‹NC‹R‹ YÖNET‹M‹

l ‹NSAN KAYNAKLARI YÖNET‹M‹

l SATIfi SÜREÇ YÖNET‹M‹

l SATIN ALMA YÖNET‹M‹

l TES‹S YÖNET‹M‹

l F‹NANS YÖNET‹M‹

1 ADET VAKA (TR YA DA ‹NG)

Page 63: Haziran 2009
Page 64: Haziran 2009
Page 65: Haziran 2009
Page 66: Haziran 2009

66 Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

ÖNCE KAL‹TE Abone Hizmetleri

Tek Frekans 3 Frekans 6 Frekans 12 FrekansArka kapak 6.000 TL 5.500 4.500 TL 3.000 TLÖn kapak içi 5.500 TL 5.000 4.000 TL 2.500 TLArka kapak içi 4.000 TL 3.500 3.000 TL 2.000 TLTercihli 2.000 TL 1.800 1.500 TL 1.000 TLTercihli çift sayfa (4-5, 6-7, 8-9) 3.600 TL 3.300 2.800 TL 1.800 TL 3. Sa¤ sayfa 3.000 TL 2.500 2.200 TL 1.400 TL‹ç sayfalar 1.200 TL 1.050 900 TL 600 TL

Tema sponsorlu¤u: 6 say› için(Birim Fiyat)..................................4 sayfa: 2.000 TL.................................8 sayfa: 3.500 TL(Fiyatlara %18 KDV eklenecektir)

Reklam Tarifesi:

Abone Fiyatlar› (Bireysel Abonelik) (Adet-Y›l) (Adet-Y›l)Abonelik Fiyat›........................................ : 70.- TL KalDer Üyeleri...........................: 60.- TL

Abone Fiyatlar› (Toplu Abonelik) (Adet-Y›l)Ayn› iflyerinde 10 kifli..............................: 50.- TL Ayn› iflyerinde 20 kifli................: 40.- TL

Fiyatlara KDV dahildir.

Abonelik Bilgileri :..............................................................................................................................................................Ad› Soyad› :..............................................................................................................................................................Kurulufl Ad› :..............................................................................................................................................................Faaliyet Alan› :..............................................................................................................................................................Dergi Teslim Adresi :..............................................................................................................................................................Telefon (ev) :......................................................Telefon (ifl) :.........................................Faks:...................................Fatura Adresi :Vergi Dairesi :..................................................Vergi No:.............................................................................................

HHavale gönderiyorum.Garanti Bankas› Suadiye fiubesiHesap Numaras› 1299686(Garanti Bankas› Suadiye fiubesi 1299686 No’lu hesaba toplam bedeli ödedikten sonra 0 216 518 42 86’ya fakslay›n)Banka, havale ücreti talep edebilir.

Toplam bedeli kredi kart›mdan çekin.

❒ Visa ❒ MastercardKart Sahibinin Ad› Soyad› :..............................................................................................................................................................Kart No :..............................................................................................................................................................Geçerlilik Tarihi :.............................................Güvenlik No:............................................. Tarih:.......................................

‹mza :..............................................................................................................................................................Abone Bedeli ile ilgili dekont ve formlar›n dernek merkezimize fakslanmas› ya da postalanmas› yeterli olacakt›r. Abonelik sistemi, abone olunan tarihten itibaren 1 y›ld›r.

Centrum ‹fl Merkezi Ayd›nevler Sanayi Cad. No:3 Küçükyal› 34854 ‹stanbul Tel. : +90 (216) 518 42 84 PBX Faks: +90 (216) 518 42 86

ÖÖDEME B‹LG‹LER‹

Page 67: Haziran 2009
Page 68: Haziran 2009