Hayvan deneyleri̇ eti̇ği̇
-
Upload
fatih-university -
Category
Education
-
view
3.086 -
download
4
description
Transcript of Hayvan deneyleri̇ eti̇ği̇
HAYVAN DENEYLERİ ETİĞİ
Ahmet GÜNER60051105
22.03.2012
Konu Başlıkları Etiğin tanımı
Biyoetiğin tanımı
Biyoetiğin kapsamı
Deney hayvanları kullanımı ve tarihçesi
Deney hayvanlarının kullanılmasında izlenen etik ilkeler
Deney hayvanlarının kullanım alanları ve kullanılan hayvanlar
3R Kuralı
Hayvanlarda ötenazi
Hayvan Hakları Kanunu
Yerel Etik Kurulu
Etik nedir?
Ahlak bilimi, töre bilimi, insan ve hayvan yaşamını ilgilendiren bilimlerde yapılabilecek hareketlerin sınırları, davranışın öncesinde yol gösterici ve sınırlayıcı kurallar topluluğu olarak tanımlanabilir.
Biyoetik nedir?
Biyoetik terimini, Hollandalı biyokim-yacı Van Rensselaer Potter 1970 yılında bilimde hızla cereyan eden yeni gelişmelere değerler sisteminden de karşılık gelebilmesi düşüncesiyle ilk defa kullanmıştır.
Terim “bios” yaşam ve “ethos” ahlak kavramlarının birleşimin-den oluşmuştur.
Biyoetik nedir?
Potter bu terminolojiyi,
teknik olarak mümkün olan her şeyin etik olarak ta haklı çıkarılabileceği anlamına gelmediği;
tam tersine baş döndürücü bilimsel (tıbbi) ilerlemelerin doğayı, çevreyi, insan ve hayvan varlığına olumsuz anlamda müdahaleyi getirdiğini ve hayvanların ve insan türünün geleceğinin tehlikede olduğu endişesiyle önermişti.
Biyoetik nedir?
Günümüzde biyoetik, oldukça farklı konuların yer aldığı geniş bir alanı kapsamaktadır ve bunun sonucunda, doğan sorunlar da oldukça fazla olmaktadır.
Bilimsel ve teknik araştırma etkinliklerinde kendilerinden yararlanılan hayvanlara karşı sorumlulukların konu edildiği bir alan olmanın yanı sıra biyoetik,
giderek tüm yaşama karşı ve tüm canlı türleriyle değişik ilişkiler sırasında ortaya çıkan sorumlulukların ele alındığı bir alan olmaktadır.
Biyoetiğin Kapsamı
1970’lerde bu konuların başında medikal olarak yapay döllenme gelmekteyken, günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte
organ, doku ve hücre bağışlama, embriyolojide yapılan çalışmalar, klonlama ve öteki insan üzerinde denemeleri içeren proje ve araştırmalar, genetik alanının
epidemiyolojik, tanısal ve tedavi etme açısından kullanılması,
gen aktarımı ile tarımsal gıdaların değiştirilmesi ve genetik olarak modifiye edilmiş organizmaların üretilmesi gibi oldukça farklı konular da biyoetiğin kapsamına girmeye başlamıştır.
Hayvanlara karşı olan sorumluluklarımızın kapsamı ve uygulanma alanı çok geniş olmakla birlikte konumuz bağlamında biyoetik açısından sorumluluğumuz daha çok deneylerde hayvan kullanımında karşımıza çıkmaktadır.
Özellikle, ilk başta temel ihtiyaçları için hayvanları kullanan insanoğlu, günümüzde teknolojinin gelişmesiyle ve ihtiyaçların boyut değiştirmesiyle hayvanları çeşitli araştırmalarda ve deneylerde kullanmaya başlamıştır.
Biyoetiğin Kapsamı
Tarihçesi..
Bilimsel kayıtlarda ilk deney hayvanı kullanımına M.Ö. 400 yıllarında yazılan Corpus Hippo-craticum kitabında rastlıyoruz.
O dönemde hayvanlar üzerinde yapılan incelemeler sadece anatomik yapıyı belirlemeye yöneliktir.
Tarihçesi..İlk defa deneysel diyebilece-ğimiz uygulamayı Galen’de görüyoruz.
Galen domuz, maymun ve köpeklerin bazı organlarını vücuttan ayırarak, çeşitli organların fonksiyonlarının nasıl olduğunu görmeye çalışmıştır.
Bu denemeler canlı hayvanlar üzerinde yapılan ilk fizyolojik çalışmalardır.
Tarihçesi..Bundan sonra birçok araştırmacı çeşitli nedenlerle deney için hayvan kullanmıştır.
Fakat 19. yüzyılda Claude Bernard fizyolojik deneyler için hayvan kullanımının gerektiğini kesin bir dille anlatmıştır.
Bu dönemlerde genellikle çiftliklerde ve rastgele yerlerde yetiştirilen hayvanlar araştırmalarda kullanılıyordu.
Tarihçesi..Bu tip bir uygulamanın sonucunda ise farklı kişilerin yaptığı benzer deneylerin sonuçlarının birbirini tutmadığı görüldü.
Nedeni araştırıldığında ise standart hayvan kullanmamanın bunun sebebi olduğu kanısına varıldı.
Bundan sonra deney için üretilecek hayvanların standart koşullarda yetiştirilmesi yolları arandı.
Tarihçesi..Artık hayvanların yetiştirilme çevreleri ve deney ortamları sabit tutulmaya ve kontrol altına alınmaya başlandı.
Çevresel faktörlere yaşadıkları ortam koşullarının dışında, onların beslenme ve temizlikleri de dahildi.
Geçmiş dönemlerde uzun bir süre hayvanları deneylerde kullanan bir çok kişi
onların duygu sahibi varlıklar olduğuna inanmıyordu. hayvanların mekanik prensiplerle anlaşılabileceklerini savunuyorlardı.
Hayvanların bilinçlerinin olmayışı; hayvanları insanlardan ayıran temel fark olarak düşünülmekteydi.
Tarihçesi..
1789 yılında Jeremy Bentham “Ahlaki Yaşamın İlkelerine Giriş” adlı ünlü eserinde hayvanların ağrıyı hissedecek kapasitede olmadıkları yönündeki Kartezyen görüşü reddetmiş ve şöyle demiştir;
Tarihçesi..
“Asıl soru olayları sorgulayıp sorgulayamadıkları veya konuşup konuşmadıkları değil, acıya katlanıp katlanamadıklarıdır”.
Bunların tartışıldığı döneme kadar, henüz anestetik maddelerin keşfedilmemiş olması da önemli bir sorundu.
Çünkü hayvanlar cerrahi deneylerde bile anestezi uygulanmadan kullanılıyordu.
Fakat artık anestetik maddeler keşfedilmişti. Bunun üzerine canlı kesime karşı çıkanlar örgütlenmeye başladılar.
Tarihçesi..
1875 yılında Londra’da “The Victoria Street Society” adlı dernek ile aynı yıl “Frances Power Cobbe” kuruldu.
Tarihçesi..
Bu derneklerin çalışması sonucu İngiltere’de “Royal Commission” oluşturuldu ve “Hayvanlara İnsancıl Davranma Yasası” adlı ilk etik yasayı yaptı.
Bu yasa ile “Canlı hayvanlar üzerinde yapılacak denemelerin ancak Eyalet Sekreterliğinin kontrolü ile, anestezi altında ve yalnızca yararlı bilim için yapabileceği” karara bağlanmıştır.
Bundan sonra Avrupa kıtasında ve Amerika Birleşik Devletlerinde konuyla ilgili çok sayıda dernek kurulmuştur.
Tarihçesi..
1959 yılında W.M.S. Russell ve R.L. Burch’in yayımladığı “The Principles of Human Experimental Technique” adlı kitabın içindeki öneriler adeta bu alandaki kutsal kitap oldu.
Tarihçesi..
Kitaptaki öneriler artık günümüzdeki yasaların yönetmelik-lerin özünü oluşturmaktadır.
ARAŞTIRMA VE EĞİTİMDE DENEY HAYVANLARININ KULLANILMASINDA İZLENEN ETİK İLKELER
Avrupa Topluluğu'nun 1985'te aldığı bir kararla bilimsel çalışmalarda canlı hayvanların kullanılmasında uyulması gereken bazı kurallar belirlenmiştir.
Buna göre, "hayvanların ağrı, rahatsızlık, ızdırap veya fiziksel zarar görebileceği bir deney için kullanılamayacağı" karara bağlanmıştır.
Bu karara göre, ancak şu amaçların bir veya birkaçının geçerli olması durumunda hayvanlar üzerinde deney yapılabilir:
İnsanda normal fizyolojik mekanizmaların araştırılması,
İnsanları hastalıklardan koruma ile hastalıkların tanı ve tedavisini
geliştirme yöntemlerinin araştırılması,
Çevrenin korunması,
Bilimsel araştırma,
Eğitim-öğretim,
Adli soruşturma (toksikolojik araştırma).
ARAŞTIRMA VE EĞİTİMDE DENEY HAYVANLARININ KULLANILMASINDA İZLENEN ETİK İLKELER
Deney Hayvanları Etik Kurulu, uluslararası kabul
gören Guide for the Care and Use of Laboratory
Animals (1996) ile belirlenen kuralları
araştırmacılara duyurmakta ve araştırma
protokollerinin bu kurallara uygunluğunu kontrol
etmektedir.
ARAŞTIRMA VE EĞİTİMDE DENEY HAYVANLARININ KULLANILMASINDA İZLENEN ETİK İLKELER
Deney hayvanlarının kullanım alanları
Bugün hayvanlar başta tıbbi deneyler olmak üzere çok değişik tiplerdeki deneylerde kullanılmaktadır.
Psikolojik deneyler; gıda maddeleri testlerinde, silahlarda, tütünde, ilaçlarda, kozmetik sanayinde (hem temel maddeleri ve kokuları elde etmede hem de laboratuarda deney hayvanı olarak), toksik madde testlerinde (LD50) kullanılmaktadır.
Deney hayvanları sağlık bilimlerinin hemen hemen tüm alanlarında yapılan araştırmalarda ciddi miktarlarda denek olmaktadır.
Özellikle temel tıp bilimlerinde ve cerrahi branşlarda, kanser, kalp damar hastalıkları ve beyin araştırmalarında hayvanlar üzerinde yapılan çalışmaların çok yoğun olduğu görülür
Deney hayvanlarının kullanım alanları
Deney hayvanlarının kullanım alanları
Hayvan deneylerine karşı olanlar, hayvanlarla yapılan çalışmalardan elde edilen araştırma verilerinin insanla ilgili uygulamalarda pek geçerli olmadığını söyleseler de gerçekler onları doğru çıkarmamaktadır.
Çünkü deney hayvanlarının bilimsel bilgi elde edilmesindeki değerlerinin takdir edilemeyecek kadar fazla olduğu anlaşılmıştır.
Günümüzde uygulanan ve hayat kurtarıcı bir değere sahip çok sayıdaki tedavi uygulaması hayvanlarda yapılan çalışmalardan öğrenilmiştir.
Örneğin: Antraks (şarbon), kuduz ve cocuk felci aşılarının, insulin’in, antikoagülan’ların,
monoklonal’ların, Lepra tedavisi, Laporoskopik cerrahi, Pacemaker uygulamaları,organ transplantasyonları …
…ve daha bir çok uygulama hayvan deneyleri sayesinde gerçekleştirilmiştir.
Deney hayvanlarının kullanım alanları
Denek olarak kullanılan hayvanlar
Günümüzde denek olarak kullanılan hayvanlar;
Omurgasızlar
Memeli hayvanlar
Basit omurgalılar
Oldukça sınırlı düzeyde kullanılmakta.
Kullanımı günümüzde artmış olsa da halen çok fazla tercih edilmemekte..
Çok fazla tercih edilmekte..
Kullanımda üst grupları oluşturanları sınıflandırırsak, en fazla kullanılanların;
sıçan, fare, tavşan,balık,
orta düzeyde kullanılanların ise; domuz, kobay, hamster,maymun olduğunu görürüz.
Kediköpek
Yeni çıkan yasalar gereği deneysel amaçlı kullanımı neredeyse imkansız..
Denek olarak kullanılan hayvanlar
Temel ve uygulamalı araştırmalar için yılda kaç hayvanın kullanıldığını saptamanın çok güç olduğu bilinmektedir.
İstatistiksel verilerin çok üzerinde bir rakam olduğu belirtilmektedir.
Bununla birlikte hayvanlar üzerinde yapılan deneyler bazen hayvanların yararı için yapılsa da çoğu kez insanların yararı için yapılmaktadır.
Bu saydığımız deneylerin çoğu hayvanların ölümü ile sonuçlanmaktadır.
Denek olarak kullanılan hayvanlar
Denek olarak kullanılan hayvanlar
Detaylı bir literatür taraması
yaparak daha önce yapılmış çalışmalarda
kullanılan hayvanları öğrenmek
Eldeki mevcut imkanlarla
karşılaştırmak üzere, çalışmada
gerekli olacak malzeme ve
teknik donanımı yazılı liste haline
getirmek
Tüm deneysel işlemleri sıralayan
ikinci bir liste oluşturmak
Seçilen deney hayvanının
uygunluğunu denetlemek üzere bir pilot çalışma
yapmak
Araştırmada kullanılacak en uygun deney hayvanını seçmenin 4 yolu
3R kuralıAraştırmalarda kullanılacak deney hayvanlarında araştırmacının dikkat etmesi ve uyması gerektiği bazı kurallar vardır. Bu kurallar da 1959 yılında yayımlanan “The Principles of Human Experimental Technique” adlı kitapta 3R kuralı olarak özetlenmiştir.
RefinementReduction Replacement(indirgeme, azaltma) (iyileştirme) (yerine başka bir şey koyma)
The Principles of Humane Experimental Technique
W.M.S. Russell & R.L. Burch
The Three Rs and the Humanity Criterion
Michael Balls
RefinementReduction Replacement(indirgeme, azaltma) (iyileştirme) (yerine başka bir şey koyma)
Çalışma protokolü hayvan sayısını en aza indirecek şekilde olmalı ve kullanıla-cak olan dişi ve erkek sayısı mümkünse eşit olmalıdır,
deneye başlamadan önce iyi bir literatür taraması yaparak bir daha yeniden hayvan harcamasının gereksiz olduğuna karar vermektir.
Refinement kuralına uyma gereğimiz daha henüz hayvanların doğdukları anda başlar.
Her hayvan türüne göre onların en iyi yaşayabile-cekleri koşulları sağlamak gerekmektedir.
Hayvanlar gereksiz ağrı ve strese maruz bırakılmamalı ve güvenlikleri sağlanmalı-dır.
Doku ve organ kültürleriOmurgasız hayvanların kullanılmasıEmbriyolu yumurtanın kullanılmasıBir hücrelilerin kullanılmasıBilgisayar ve veri bankalarının kullanılmasıMatematik yöntemlerGönüllü insan kullanımı ve epidemiyolojik çalışmalarEğitimde yapay modellerin ve filmlerin kullanılması
Deney Hayvanları Yerine Önerilen Olanaklar
Araştırmalarda az hayvan kullanılmasının özü
Refinement
Deney hayvanlarına etik davranılmasının belki de en fazla gereken aşamalarından biridir.
Bu aşamada yapılacak yanlışlar hem hayvanların acı çekmesine sebep olabilir hem de hayvanların boşa harcanmasına neden olacak durumları ortaya çıkarabilir.
Hayvanlarda Ötenazi
Deney hayvanının öldürülme metodu, "acı çekme"nin fiziksel ve
psikolojik olarak minimuma indirildiğini garanti etmelidir.
Deney tamamlandıktan sonra hayvanlardan gerek kan, gerekse doku örnekleri almak için onlara ötenazi (güzel ölüm) uygulanması gerekir,
ya da
Deney hayvanı herhangi bir nedenle, çalışmanın amacı dışında, önlenemeyen, şiddetli, ani ya da devamlı ağrı, huzursuzluk veya kısıtlılıktan dolayı acı çekerse, araştırmacı tarafından hemen ötenazi uygulanmalıdır.
Hayvanlarda Ötenazi
Ölüm kriterleri ispatlanmadan hayvan atılmamalıdır.
Ötenaziden sonra, hayvan organ ve dokuları araştırmacılar arasında paylaşılarak hayvan kullanımı azaltılmalıdır.
Ötenazi işleminde hayvanın bilincini hızla yitirmesini sağlayacak metotlar uygulanır.
Hayvanlarda Ötenazi
Yüksek doz anestetik madde uygulanır
enjektabl anestetiklerinhalasyon anestetiklerCO veya CO2 gazları solutturma yöntemi
kokusuz ve ucuz olmaları tercih edilmeli
Ötenazi
Kimyasal FizikselServikal dislokasyon Dekapitasyon Sıvı azot içinde dondurma MikrodalgaBüyük hayvanlarda karotis damarının kesilmesiyleAteşli silahlar Elektrik akımı uygulanması
Ötenazi
Kimyasal Fiziksel
CO veya CO2 gazları solutturma yöntemi
Servikal dislokasyon
ÖRNEK
Buraya kadar bahsetmiş olduğumuz 3R kuralına son dönemde bunlara dördüncü bir R daha önerilmektedir, bu R’nin açılımı da Responsibility dir.
hayvanlara karşı sorumlulukların bilinmesi kanun ve yönetmeliklerin çok iyi bilinmesi
Şimdi de yasa ve yönetmeliklerden bahsedelim…
3R + R
Hayvan Hakları Kanunu
24.06.2004 tarihinde çıkarılmış, 5199 sayılıdır.
Kanunun amacı:
hayvanların rahat yaşamalarını ve
hayvanlara en iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek,
hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde
korunmalarını ve
her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak
Kanunun büyük bir bölümünde sokak hayvanları, pet hayvanlar gibi çeşitli hayvanların haklarından söz edilmektedir.
İçinde sınırlı sayıda bazı maddeler hayvan deneyleri ile ilgilidir.
Kanunun 9. maddesi hayvan deneyleri konusundadır.
Hayvan Hakları Kanunu
Bu maddeye göre
“Hayvan deneyi yapan kurum ve kuruluşlarda bu deneyin
yapılmasına kendi bünyelerinde kurulmuş ve kurulacak etik
kurullar yoluyla izin verilir”.
Hayvan Hakları Kanunu
Hayvan deneylerinin etiği ile ilgili en önemli yasal düzenlemelerden birisi de 6 Temmuz, 2006 tarihli 26220 sayılı “Hayvan Deneyleri Etik Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” dir.
Bu yönetmelik Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılmıştır.
Hayvan Hakları Kanunu
Bu yönetmelikle ülkemizde ilk defa bir Merkezi Etik Kurul kurulmuştur. 18 üyeden oluşan bu merkezi kurulun oluşumu şu şekilde düzenlenmiştir.
Bakanlıktan (Çevre ve Orman) Genel MüdürGenel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı, Şube Müdürü, Bir Hukuk müşaviri,Tarım ve Köy işleri Bakanlığından hayvan deneylerinde en az iki yıl deneyimli 2 personel,Veteriner Fakültelerinden (2 Öğretim Üyesi),Tıp Fakültelerinden (4 Öğretim Üyesi),Türk Tabipler Birliği ve Türk Veteriner Hekimleri Birliğinden birer temsilci.
Merkezi Etik Kurul
Merkezi Etik Kurulunun görevlerini şöyle özetleyebiliriz;
Deney hayvanlarının kullanılmasına dair etik ilkeleri belirlemek,
Yerel etik kurullarının yönetmelik hükümlerine uygun kurulup kurulmadığını denetlemek,
Yerel etik kurullarının bu yönetmelik hükümlerine göre çalışıp çalışmadığını denetlemek, raporlarını değerlendirmek,
Yerel etik kurullarının verdiği kararlara yapılan itirazları değerlendirmek,
Yerel etik kurullarının eğitim programlarının uygun olup olmadığını denetlemek.
Sertifikaların denkliklerini değerlendirmek.
Merkezi Etik Kurulunun görevlerini şöyle özetleyebiliriz;
5199 sayılı kanunun 9. maddesi hükmü gereğince yerel etik kurullar kurulmuştur.
Bu maddeye göre yerel etik kurullar deney hayvanı kullanan Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı , Milli Eğitim Bakanlığına bağlı araştırma ve hizmet veren kurum ve kuruluşlar ile Yüksek Öğretim Kurumlarında kurulur.
Yerel Etik Kurulu
Yerel Etik Kurullarının süresi 4 yıldır.
Yerel Etik Kurul öncelikle kendi çalışma usul ve esaslarını belirleyen bir yönerge hazırlar.
Hazırlanan bu yönerge Merkezi Etik Kurul onayından sonra işlerlik kazanır.
Yerel Etik Kurulu
Yerel Etik Kurulu
Hayvan deneyleri konusunda en az bir yıl deneyimli, kurum içinde deney hayvanı yetiştirilmesi, üretilmesi ve bakımından sorumlu bir Veteriner Hekimden,
Kurum içinde deney hayvanı ile çalışma yapan birimlerden birer temsilciden,
Deney hayvanları ile çalışmayan ve kurum ile çıkar ilişkisi olmayan T.C. vatandaşı sivil bir üyeden,
Kurum ile çıkar ilişkisi olmayan sivil toplum kuruluşuna kayıtlı T.C. vatandaşı bir üyeden oluşur.
Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurullarının görevlerini şöyle sıralayabiliriz:
Sınırları belirlemek, Uygunluğunu kontrol etmek,Protokol aykırı bir çalışma saptanırsa gerektiğinde sonlandırıl-masına karar vermek,Çalışacak personelin gerekli eğitimleri almasını sağlamak Bu amaçla sertifika programları düzenlemek, Sertifikası olmayanların hayvan deneyi yapmasını engellemek, Üretim ve uygulama bölümlerini denetlemek, Yıllık çalışma raporlarını her yıl Merkezi Etik Kuruluna sunmak, Ölü hayvanlar ve tıbbi atıkların 2872 sayılı çevre kanununa göre bertaraf edilmesini sağlamak.
Hayvan deneyleri ile ilgili etik kurallarla ilgili bilmemiz gereken bir talimatnamede 25.04.2006 tarihinde 24 numara ile çıkarılan;
“Deneysel ve Diğer Bilimsel Amaçlar İçin Kullanılan Deney
Hayvanlarının Korunması, Deney Hayvanlarının Üretim Yerleri ile
Deney Yapacak Olan Laboratuarların Kuruluş, Çalışma,
Denetleme, Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin Uygulama
Talimatı” dır.
25.04.2006’da çıkarılan 24 nolu talimatname
SONUÇ
Ülkemizde uzun yıllar deney hayvanları üzerinde yapılan
çalışmalar oldukça kuralsız bir biçimde ve sadece çalışan
insanların vicdanına bağlı olarak sürdürüldükten sonra, artık
biraz önce belirttiğimiz yasa ve yönetmeliklerle hayvan haklarını
koruyacak biçimde belli kurallara bağlanmış olması memnuniyet
verici bir durumdur.
Sabırla dinlediğiniz için Teşekkürler…