HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ -...

15
15 DOSYA: HAVA HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ... 1. Giriş Ö zellikle kentlerimizde yaşadığımız hava kirliliği, fark- lı şekillerde tanımlanmaktadır. Bunlardan en genel tanımıyla hava kirliliği: “Katı, sıvı ve gaz şeklindeki kirletici maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek şekilde, yoğunluk ve sü- rede havada bulunması”dır. Belki bu denli yoğun olmasa da, hava kirliliği aslında in- sanoğlunun ateşi ilk yaktığı dönemden itibaren var olan bir çevresel problemdir. Çok eski tarihlerde demir, bronz gibi metallerin işlenip çeşitli aletlerin yapıldığı dönemlerde, bun- ların üretilmesinden kaynaklanan hava kirleticileri atmosfe- re veriliyordu. Endüstri devrimine gelinceye kadar Mısır’da, Londra’da hava kirliliğinin olumsuz etkilerinin görüldüğü durumlar yaşanmıştır. 18 ve 19. yüzyıllarda endüstri devrimiyle birlikte, buhar makinelerinde, lokomotiflerde ve deniz taşımacılığında kö- mürün yakılmasıyla hava kirliliği bariz bir şekilde fark edilir hâle gelmiştir. 20. yüzyılın başlarında artık gelişen sanayi ile birlikte hava kirliliği problemleri de yaşanmaya başlanmış- tır. O dönemlerde, hava kirliliği nedeniyle ölümler yaşan- mış, pek çok insan ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. 1930’da Belçika’nın Meuse vadisinde, 1940 ve 1950’lerde Los Angeles’da, 1952’de Londra’da yaşanan hava kirliliği en dramatik olanlarıdır. Bu kentlerde hava kirlili- ği nedeniyle binlerce kişi hayatını kaybetmiş, on binlerce in- san hastalanmıştır. Hava kirliliğinin büyük sorun olmasında otomobil sayısındaki artışlar ve endüstriyel faaliyetler büyük rol oynamıştır. LOKMAN HAKAN TECER Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Lokman Hakan Tecer, Hava Kirliliği ve Sağlığımız, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim, S. 135, Mayıs 2011, ss. 15-29.

Transcript of HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ -...

Page 1: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

15 •

DOSYA: HAVA

HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ...

1. Giriş

Ö zellikle kentlerimizde yaşadığımız hava kirliliği, fark-lı şekillerde tanımlanmaktadır. Bunlardan en genel tanımıyla hava kirliliği: “Katı, sıvı ve gaz şeklindeki kirletici maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına

ve ekolojik dengeye zarar verecek şekilde, yoğunluk ve sü-rede havada bulunması”dır.

Belki bu denli yoğun olmasa da, hava kirliliği aslında in-sanoğlunun ateşi ilk yaktığı dönemden itibaren var olan bir çevresel problemdir. Çok eski tarihlerde demir, bronz gibi metallerin işlenip çeşitli aletlerin yapıldığı dönemlerde, bun-ların üretilmesinden kaynaklanan hava kirleticileri atmosfe-re veriliyordu. Endüstri devrimine gelinceye kadar Mısır’da, Londra’da hava kirliliğinin olumsuz etkilerinin görüldüğü durumlar yaşanmıştır.

18 ve 19. yüzyıllarda endüstri devrimiyle birlikte, buhar makinelerinde, lokomotiflerde ve deniz taşımacılığında kö-mürün yakılmasıyla hava kirliliği bariz bir şekilde fark edilir hâle gelmiştir. 20. yüzyılın başlarında artık gelişen sanayi ile birlikte hava kirliliği problemleri de yaşanmaya başlanmış-tır. O dönemlerde, hava kirliliği nedeniyle ölümler yaşan-mış, pek çok insan ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. 1930’da Belçika’nın Meuse vadisinde, 1940 ve 1950’lerde Los Angeles’da, 1952’de Londra’da yaşanan hava kirliliği en dramatik olanlarıdır. Bu kentlerde hava kirlili-ği nedeniyle binlerce kişi hayatını kaybetmiş, on binlerce in-san hastalanmıştır. Hava kirliliğinin büyük sorun olmasında otomobil sayısındaki artışlar ve endüstriyel faaliyetler büyük rol oynamıştır.

LOKMAN HAKAN TECERDoç. Dr., Balıkesir Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü

Lokman Hakan Tecer, Hava Kirliliği ve Sağlığımız, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim, S. 135, Mayıs 2011, ss. 15-29.

Page 2: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

• BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM

• 16

1950’li yıllara gelindiğinde ise gelişmiş ülkeler-de hava kirliliği ile mücadele edilmeye başlanmıştır. Hava kirliliğinin azaltılması çalışmaları bazı kirleticiler için olumlu sonuç verse de artan petrol ve doğal gaz kullanımı atmosferde farklı kirleticilerin artışını engel-leyememiştir. Diğer taraftan, Hindistan, Çin gibi ge-lişmekte olan ülkelerde, hızlı kalkınan ve enerji kul-lanımı giderek artan ülkelerde hava kirliliği çok ciddi boyutlara çıkmaktadır.

Türkiye’de hava kirliliği ise, 1950’lerden sonra görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde, Türkiye’de hızlı nüfus artışı olmuş, kırsaldan köylere göç art-mış ve endüstrileşme hız kazanmıştır. Tüm bunlar da enerji üretmek için petrol ve kömür gibi yakıtların tüketimini arttırmıştır. Özellikle nüfusun yoğun oldu-ğu İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde hava kirliliği hissedilir hâle gelmiştir. Son yıllarda, hava kir-liliğini önleme çalışmaları bu büyük kentlerde hava kirliliğini azaltmış olmakla birlikte; hava kirliliği hâlen kentlerimizde ve sanayi bölgelerimizde ciddi bir çev-resel sorundur.

Günümüzde, artık hava kirliliğinin insan sağlığı-nı olumsuz etkilediği bilinmektedir. Bir kaynaktan atmosferde yayılan kirleticilerin insanlar tarafından solunarak alınmasıyla birlikte olumsuz etkisi de baş-lamaktadır. Trafik, ulaşım, endüstri ve kentsel ısın-mada kullanılan yakıtlar hava kirliliğinin başlıca kay-naklarını oluşturmaktadır. Rüzgâr, sıcaklık, basınç ve nem gibi meteorolojik faktörler de bu kirleticilerin taşınmasına, seyrelmesine ve/veya artmasına ne-den olmaktadır. Hava kirleticilerinin çevreye ve insan sağlığına etkileri kirleticinin tipine, atmosferdeki mik-tarına, atmosferde kalış süresine bağlı olarak değişir. Bu konularda gerçekleştirilen pek çok çalışmada, hava kirliliğinin başta akciğer ve kalp hastalıkları ol-mak üzere pek çok olumsuz sağlık etkisinin olduğu-nu ortaya koymaktadır.

2. Hava Kirliliğinin Kaynakları Nelerdir?

Hava kirleticilerin temel iki kaynağı bulunmakta-dır. Bunlar;

• Doğal hava kirletici kaynaklar,

• Antropojenik hava kirletici kaynaklar.

2.1. Doğal Hava Kirletici Kaynaklar

Volkanik faaliyetler, orman yangınları, biyojenik faaliyetler, bitki ve hayvan artıklarının bozulması at-mosfere çeşitli gaz ve partiküllerin salınmasına ne-den olur. Dünyanın çeşitli yerlerinde zaman zaman volkanik faaliyet gösteren yanardağlar önemli bir doğal hava kirletici kaynaktır. Benzer şekilde, özel-likle yaz aylarında meydana gelen orman yangınları da atmosfere kirletici gaz ve toz yayarlar. Bunların dışında tarımsal faaliyetler, bitki ve hayvan artıkla-rının bozulma ürünleri de hava kirletici kaynakları arasındadır. Biyojenik aktivitelerden kaynaklanan hidrojen ve karbon temelli gazlar, doğal kaynaklı kir-leticilerdir. Bu kirleticiler, fotosentez, metabolik faali-yetler, bitki ve hayvansal emisyonlardan salınır. CO, CO2, metan, organik bileşikler bu kirleticilere örnek olarak verilebilir. Doğal hava kirletici kaynakları, bazı dönemlerde çok fazla miktarlarda atmosfere kirletici bırakabilirler. Ancak genellikle insanların yoğun ya-şadıkları kentsel alanlardan uzak kırsal kesimlerde bulundukları için insan kaynaklı hava kirleticilere na-zaran daha az olumsuz ektiye sahiptir denilebilir.

Şekil 1. Doğal Hava Kirletici Kaynaklar

Page 3: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

MAYIS 2011 - SAYI 135•

17 •

DOSYA: HAVA

2.2. Antropojenik Hava Kirletici Kaynaklar

Hava kirliliğine neden olan antropojenik kaynak-lar, insanların faaliyetleri sonucu oluşan kaynaklardır. Bunlar genel olarak;

• Isıtma amacıyla konutlarda/iş yerlerinde yakıt kullanımı,

• Ulaşım, taşıt trafiği,

• Sanayi faaliyetleri olarak sınıflandırılabilir.

Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği

Ev ve işyerlerinde ısınmak amacıyla katı (kömür), sıvı (fueloil) ve gaz (doğal gaz) yakıtlar kullanılmakta-dır. Bu yakıtların yanması sonucu hava kirleticileri or-taya çıkar. Isınma sistemlerinden kaynaklanan hava kirliliği yakıt özelliğine ve yakma sistemine bağlı de-ğişiklik gösterir. Ortaya çıkan bu kirleticiler, yerleşim alanlarında yaşanan hava kirliliğinin önemli bir bölü-münden sorumludur. Özellikle kış mevsiminde, ısın-maya duyulan ihtiyaçla birlikte kentlerin ve burada yaşayan insanların sağlığını tehdit etmektedir.

Şekil 2. Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği

Isınmada kullandığımız katı, sıvı ve gaz yakıtla-rın doğal yapısı içerisinde kükürt bulunmaktadır. Katı, sıvı ve gaz yakıtların ısınmada kullanılmasıyla bu yakıtlarda bulunan kükürt bileşiklerinin yanması sonucu kükürt oksitleri meydana gelir. Ülkemizde çıkarılmakta olan kömürlerde kükürt içeriği genellik-le %1’in üzerindedir. Kömürdeki kükürt, yanma es-

nasında önemli oranda kükürt dioksite (SO2) ve az bir oranda da kükürt trioksite (SO3) dönüşmektedir. Bacadan atılan kükürt oksit miktarı yakıt içinde bu-lunan kükürt miktarına bağlı olarak değişmektedir.

Yanma esnasında oluşan kükürt oksitler, ülke-mizde özellikle büyük şehirlerde, son yıllara kadar yaşanmış olan genel hava kirliliği probleminin de temelini oluşturmaktaydı. Fakat son yıllarda yapı-lan düzenlemelerle, özellikle ülkemizde çıkarılmakta olan kömürlerin çeşitli proseslerle iyileştirilmesi so-nucu, kükürt içeriği %1.5 veya daha aşağı seviyelere çekilmiştir. Çoğu ithal kömürlerdeki kükürt içeriği ise düşük olmakta veya kükürt içeriği düşük olan kö-mürlerin ithalatına izin verilmektedir.

Yakıtların ısınma amaçlı kullanımından partikül hâlindeki kirleticiler ile diğer yanma ürünü kirleticiler de oluşmaktadır. Yakma sistemlerinden kaynakla-nan kirleticiler, özellikle kış mevsiminde yaşadığımız kentlerde önemli bir hava kirliliği sorunu oluşturmak-tadır.

Şekil 3. Hava Kirliliğinin Etkisi Altında Kalan Kentler

Page 4: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

• BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM

• 18

Ulaşım, Taşıt Trafiğinden Kaynaklanan Hava Kirliliği

Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesiyle bir-likte, motorlu taşıtların sayısı hızla artmaktadır. Bu araçların egzozlarından çıkan egzoz gazları ise kent-lerimizdeki önemli bir çevre sorunu olan hava kirlili-ğini oluşturmaktadır.

Ulaşım araçları günlük yaşantımızın bir parçası olmuş durumdadır. Her gün okulumuza, iş yerle-rimize ve gezmeye giderken zorunlu olarak taksi, dolmuş, minibüs veya otobüs gibi araçlara binmek-teyiz. Bunun yanında yük taşımacılığında kamyon veya kamyonet gibi ticari araçları kullanmaktayız. Günlük hayat içerisinde her gün bir şekilde kullan-dığımız motorlu taşıtlar saldıkları kirleticiler ile çevre-mizi ve soluduğumuz havayı kirletmektedir.

Bugün, hava kirliliğinin yarısını motorlu taşıtların oluşturduğu söylenmektedir. Büyük kentlerimizde ana cadde ve kavşaklarda, kara yolları çevrelerinde havayı kirleten gaz, toz, is vb emisyonlar önemli bo-yutlardadır.

Şekil 4. Motorlu Taşıtlar ve Kent Trafiği

Sağlıklı bir insan günlük yaklaşık 15 m3 temiz ha-vaya ihtiyaç duyar ve bu kadar temiz havayı bir tek taşıt sadece 10 dakikalık bir süre içerisinde kirletebi-lir. Bu basit hesaplama bize kentlerdeki yüz binlerce taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin boyutu hakkın-da yeterli bir fikir verebilir.

Her gün milyonlarca araç, yaşadığımız kentin cadde ve sokaklarında dolaşmaktadır. Havaya kirle-tici gaz ve tanecik yayabilen bu araçlar, kötü bakım, bilinçsiz kullanma ve bir kısmının çok eski oluşları nedeniyle kirletici özellikleri bir kat daha artarak, önemli kirletici kaynak durumundadırlar.

Benzinli motorla çalışan bir taşıtın başlıca kirletici kaynakları şunlardır:

Egzoz borusu (asıl kaynaktır),

Benzin deposu,

Kartel Havalandırma,

Karbüratör,

Fren Balataları ve Lastikler.

Dizel motorlu taşıtlarda ise başlıca kirletici kay-nak egzoz borusudur. Dizel motorlu taşıtların egzoz borularından çıkan dumanın rengi, o aracın kirletici potansiyelini göstererek bu anlamda kendini ele ve-rir. Yakıtın tam yanmadığı, araç bakımının iyi olma-dığı durumlarda aşağıdaki üç tür duman çıkar ve bu dumanların çıkış sebepleri şunlardır:

Siyah Duman: Tam yanmamış yakıt tanecikleri-nin oluşturduğu dumandır. Uygun yanma koşulları-nın olmadığını gösterir.

Gri-Beyaz Duman: Tam yanma artığı maddelerin oluşturduğu dumandır. Uygun yanma koşullarının ol-duğunu gösterir.

Mavi Duman: Yanmamış yakıt ve yağ karışımı olup genellikle motorun bakıma ihtiyacı olduğunu gösterir.

Karbonmonoksit (CO), partikül madde (is, toz, tanecik vs.) ve hidrokarbonlar trafikteki araçların egzoz gazlarından kent atmosferine bırakılan genel hava kirleticilerdir. Benzinli taşıtlarda kurşun (Pb) bi-leşikleri de diğer bir önemli kirleticidir.

Page 5: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

MAYIS 2011 - SAYI 135•

19 •

DOSYA: HAVA

Sanayi Faaliyetlerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği

Pek çok sektörde faaliyet gösteren ve üretim ya-pan tesisler bir diğer önemli hava kirletici kaynakları-dır. Bu tesislerde ihtiyaç duyulan enerjiyi elde etmek için yakılan yakıtlar ve işletim aşamalarında çeşitli kirleticiler oluşur. Bu oluşan kirleticiler de atmosfere atıldığında hava kirliliğine neden olurlar.

Şekil 5. Endüstri Bacaları

Daha basit anlatımla; kitaplarımız, defterler, ka-lemlerimiz, yiyeceklerimiz, oturduğumuz masa-san-dalyeler, evimizdeki buzdolabı-çamaşır makinesi-televizyon ve giydiğimiz giysilerin hepsi bu sanayi tesislerinde, fabrikalarda yapılmaktadır. Tüm bu ya-şamsal ihtiyaçlarımız olan ürünler, fabrikalarda üreti-lip bizlere ulaştırılırken enerji gereklidir. Gerekli olan bu enerji de fosil yakıtların yanmasıyla temin edilir. Her tesiste üretim aşamasında da çeşitli kirleticiler ortaya çıkar ve fabrikaların bacalarından kimyasal gazlar, tozlar ve dumanlar olarak atmosfere bırakıla-rak hava kirlenmesine neden olunur.

Günlük ihtiyaçların karşılanması, iş alanlarının oluşturulması ve ülkelerin kalkınması için bu fabrika-

ların mutlaka çalışması ve üretimlerini yapması ge-rekir. Ancak bu yapılırken gerekli önlemlerin alınarak çevrenin korunmasına önem verilmelidir.

Çeşitli sanayi kollarında üretim yapan tesislerin bacalarından farklı miktar ve türlerde hava kirleticiler oluşur. Bazı kirleticiler üretim yapan tesislerin hep-sinden oluşmaktadır. Bunları genel olarak gruplan-dırmak ve örneklemek gerekirse;

- Çimento, madencilik, ve demir çelik sanayi gibi tesislerde üretim işlemleri esnasında önemli miktar-da partikül madde emisyonu oluşur. Ayrıca kömür yakan termik santraller de önemli miktarda partikül madde kaynağıdır.

- Katı veya sıvı yakıt kullanan enerji santralleri ve bazı işletmelerde yakıtların yanması sonucu büyük miktarlarda kükürt dioksit, karbon monoksit atmos-fere bırakır.

- Azot oksitler, başta termik santraller olmak üzere gübre sanayi gibi tesislerden önemli miktarda oluşur.

- Petro kimya sanayi başta olmak üzere çeşit-li sanayi tesislerinde ise uçucu organik maddeler oluşmaktadır.

Şekil 6. Sanayi Faaliyetlerinin Havayı Kirletmesi

Şekil 7. Havayı Kirleten Büyük Tesis Bacaları

Page 6: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

• BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM

• 20

3. Hava Kirleticiler ve Sağlığımıza Etkileri

Doğal ve antropojenik kaynaklardan atılan toz, gaz ve sıvı şeklindeki hava kirleticileri insan sağlığına etkileri dikkate alınarak sınıflandırılabilir. Atmosferde en yaygın olarak bulunan ve belirli konsantrasyon-larda bulunduğunda insan sağlığını olumsuz etkile-yen kirleticileri şunlardır:

Kriter hava kirleticiler:

• Partikül madde (PM),

• Karbon monoksit (CO),

• Kükürt dioksit (SO2),

• Ozon (O3),

• Azot dioksit (NO2),

• Kurşun (Pb)

Bunların dışında, toksik (toxic) veya tehlikeli (ha-zardous) hava kirleticileri de bulunmaktadır. Bu kir-leticilerin çevreye zarar verdiği, ciddi sağlık etkilerine neden olduğu bilinmekte veya tahmin edilmektedir. Toksik hava kirleticilere, benzinde bulunan benzen, bazı kuru temizleme işlemlerinden yayılan perkloro-etilen, solvent olarak kullanılan metilen klorid örnek olarak verilebilir.

Hava kirleticilerin insan sağlığına etkisi belirli bir sürede ve belirli seviyelerdeki maruziyetten sonra gerçekleşir. Kirleticiler değişik yollarla vücuda gire-bilirler, ancak en etkili olanı ağız ve burun yoluyla girmesidir. Sağlıklı bir insan günde ortalama 15 met-reküp temiz hava solumaktadır. Günde ortalama 2 litre su tüketen bizler, çok daha büyük miktarlarda havaya ihtiyaç duyarız. Bu nedenle soluduğumuz havanın temiz ya da kirli olması sağlığımız açısından oldukça önemlidir.

Hava kirleticiler insan vücuduna ağız, burun, ne-fes borusu ve akciğerler yolu ile girerler. Aşağıdaki şekilde gösterilen solunum sistemi boyunca ilerle-yen hava kirleticiler akciğerlere kadar ulaşarak kana karışabilirler. Kana karışmasıyla da vücudun diğer yerlerine ulaşabilirler. Gaz hâlindeki kirleticilerin hava fazından kana geçişleri «alveol» denilen torba-cıklarda meydana gelir. Akciğerlerde bu alveollerden milyonlarca adet bulunmaktadır.

Şekil 8. Solunum Sistemi

Devam eden bölümlerde en yaygın hava kirletici-leri ve bunların sağlık etkileri üzerinde durulacaktır.

3.1. Partikül Madde

Partikül madde havada asılı bulunan katı parti-küllerin ve sıvı damlacıkların bir karışımıdır. Partikül boyutları çok geniş bir aralığa sahiptir. Toz, duman, is gibi bazı partiküller gözle görülebilecek kadar bü-yüktür. Fakat, ancak mikroskopla görülebilen bo-yutlarda partiküller de bulunmaktadır. Çapları 10 µm’den küçük, 2.5 µm’den büyük partikül madde-ler “kaba partiküller” olarak adlandırılır. Daha çok kırma, öğütme işlemleri, yol tozlarından kaynaklanır. Çapları 2.5 µm’den daha küçük partiküller ise “ince partiküller” olarak adlandırılır. Genel olarak yanma-da kullanılan katı ve sıvı yakıtlar, motorin ve kurşunlu benzin kullanan taşıtlar, termik santraller gibi yan-ma işlemlerinden ve bazı endüstriyel aktivitelerden kaynaklanır. Bu çapları küçük partikülleri kıyaslamak gerekirse, insan saçının kalınlığı ortalama 70 µm ça-pındadır ve ince partiküller bundan yaklaşık 30 kat daha küçüktür.

Partikül maddeler çok değişik boyutlarda ve şe-kilde bulunurlar ve yüzlerce farklı kimyasallardan oluşurlar. Enerji santralleri, endüstri ve otomobil gibi kaynaklardan salınan partiküller asitler (sülfat, nitrat gibi), organik kimyasallar, metaller, toprak veya toz partikülleri, bakteri, küf, mantar, deniz suyunun bu-harlaşması ile ortaya çıkan tuzlar, ve alerjik polenler-den oluşur.

Page 7: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

MAYIS 2011 - SAYI 135•

21 •

DOSYA: HAVA

PM - Sağlık Etkisi

Partikül madde insan sağlığını etkileyen en önem-li kirleticilerden biridir. Partikül boyutu ile sağlık etki-si direk olarak bağlantılıdır. Partikül çapı küçüldük-çe olumsuz sağlık etkisi artar. 10 µm çaptan daha küçük partiküller en büyük etkiye sahiptir. Çünkü bu partiküller akciğerlere kadar ulaşabilir, hatta kan dolaşımına dahi karışabilir. Böyle bir durumda kalp olumsuz etkilenir.

Partikül maddelerin kimyasal kompozisyonu da sağlık açısından oldukça önemlidir. Partikül madde-ler cıva, kurşun, kadmiyum gibi ağır metaller, kan-serojen kimyasallardan oluştuğunda partikül madde kirliliği insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu zehirli ve kanser yapıcı kimyasallar, akciğerlerde nemle birle-şerek aside dönüşmektedir. Kurum, uçucu kül, ben-zin ve dizel araç egzoz partikülleri benzo(a)pyrene gibi kanser yapıcı maddeler içerdiğinden bunların uzun süre solunması kansere sebep olmaktadır.

Akciğere kadar ulaşabilen partikül maddeler, ka-

nın içindeki karbondioksitin oksijene dönüşümünü yavaşlatarak nefes darlığına sebep olurlar. Kaybolan oksijenin giderilebilmesi için kalp daha fazla çalış-mak zorunda kalır ve bu durum kalp üzerinde ciddi baskı oluşturur.

PM (özellikle ince partiküller PM2.5) konsantras-yonu ve maruz kalma süresine bağlı olarak ciddi sağlık problemlerine neden olmaktadır. Bunlar;

• Solunum yolu semptomlarında artış; tahriş, ök-sürük veya nefes almada zorluklar,

• Akciğer fonksiyonlarında düşüş,

• Astım şiddetlenmesi,

• Kronik bronşit gelişimi,

• Kalp atışlarında düzensizlikler,

• Kalp ve akciğer hastası insanlarda erken ölümler.

PM kirliliğine maruziyette ortaya çıkan sağlık so-runları hem akut hem kronik etki gösterir. Kronik et-kisi daha da önemlidir, çünkü uzun süreler boyunca PM kirliliğine maruz kalındığında akciğerlerde par-

Şekil 9. Partikül Madde Boyutu Kıyaslaması

Page 8: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

• BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM

• 22

tikül madde birikmesi gerçekleşir. Kalp ve akciğer hastası insanlar, çocuklar ve yaşlılar partikül madde kirliliğinden çok daha fazla etkilenen hassas gruplar-dır. Partikül madde kirliliğinin yüksek olduğu bölge ve zamanlarda bu hastaların hastaneye müracaat-larında artış ve hatta erken ölümlerinde artış görül-mektedir. Çocuklar ise hem bağışıklık sistemlerinin tam gelişmemiş olması, yetişkin bir insana göre daha fazla hava soluması hem de günlerinin çoğunu dışarıda geçirmeleri gibi nedenlerle risk altındadırlar.

3.2. Karbon monoksit (CO)

Karbon monoksit (CO) renksiz ve kokusuz bir gazdır. Katı, sıvı ve gaz yakıtlardaki karbonun tam olarak yanmaması nedeniyle oluşur. Özellikle kent-sel bölgelerde CO emisyonlarının büyük bir kısmı motorlu taşıt egzozlarından atılır. CO’in en önemli kaynağı taşıtlardır. Kent atmosferindeki CO’in yak-laşık %85-95’i taşıtlardan kaynaklanır. Genellikle yoğun araç trafiğinin ve tıkanıklığının yaşandığı böl-gelerde pik seviyesine ulaşır. Metal işleme, kimyasal üretim tesisleri, odun yakılması ve orman yangınları CO emisyonlarının diğer kaynaklarıdır.

Şekil 10. Karbon Monoksit

CO - Sağlık Etkisi

CO zehirli bir gazdır. Kalp ve beyin gibi vücut organlarına ve dokularına oksijen ulaşma kapasi-tesini düşürür. CO, hemoglobine bağlanarak kanda karboksihemoglobin (COHb) oluşmasına yol açar. Böylelikle dokulara oksijen taşınmasını engelleyerek kısa süreda boğulmaya yol açabilir.

CO kirliliği, kalp hastaları için ciddi sağlık riskleri oluşturur. CO konsantrasyonu çok düşük seviyede olsa bile bir kalp hastasında;

• Göğüs sıkışması,

• Göğüs kafesi altında bir rahatsızlık hissi, baskı veya ağrı,

• Hareket kabiliyetinde düşme,

• Kardiyovasküler etkiler görülür.

Sağlıklı insanlar bile yüksek CO konsantrasyonu-na maruz kaldıklarında merkezî sinir sistemine etki-leri bulunmaktadır;

• Baş ağrısı, yorgunluk, bulantı, baş dönmesi

• Psikomotor sisteminde aksamalar

• Görme problemlerinin gelişmesi

• İş yapabilme ve öğrenme kabiliyetinde düşme

• El becerilerinde azalma

• Karmaşık işleri yerine getirmede güçlük çek-me gibi etkilerin yanında uzun süreli maruziyetlerde ölümler görülür.

3.3. Kükürt dioksit (SO2)

Kükürt dioksit (SO2) özellikle katı ve sıvı yakıt-larda bulunan kükürdün yanması sonucu oluşan, renksiz, yanmayan ve parlamayan bir gazdır. Kükürt, ham petrol, kömür, alüminyum, bakır, çinko, kurşun, demir gibi maden cevherinde doğal olarak bol mik-tarda bulunur. SOx gazları ise, petrol, kömür gibi kükürt içeren katı ve sıvı yakıtların yanması sonucu oluşur. Petrolden benzin ekstrakte edilmesi ve ma-den cevherinden metallerin zenginleştirilmesi gibi prosesler sonucunda da SOx gazları oluşur.

Elektrik üretiminde kullanılan yakıtlar atmosfere salınan SO2’nin en büyük kaynağıdır. Özellikle kö-mürü yakıt olarak kullanan termik santraller büyük

Page 9: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

MAYIS 2011 - SAYI 135•

23 •

DOSYA: HAVA

miktarlarda SO2 emisyonu salarlar. Bunun dışında ham madde işleyen ve üretim yapan endüstriler de önemli SO2 kaynaklarıdır. Petrol rafineleri, çimento fabrikaları, metalürji endüstrisi gibi tesisler atmosfere SO2 salınımını gerçekleştirir. Kentlerdeki konut ve iş-yeri ısıtmasında kullanılan katı ve sıvı yakıtlar, kent at-mosferindeki SO2 kirleticisinin önemli kaynaklarıdır.

SO2 asit yağmurları diye adlandırılan çevresel bir problemin de sorumlusudur. SO2 atmosferdeki nemde çözünerek, güneş ışığı ve bazı kimyasalların varlığında sülfürik asite dönüşür. Böylece asit yağ-murlarının oluşmasında en önemli katkıyı yapar. Asit yağmurları da başta ormanlar olmak üzere pek çok çevresel tahribata sebep olur.

SO2 - Sağlık Etkisi

SO2 asidik bir gazdır. Özellikle astım, kalp ve akciğer hastalıkları, çocuk ve yaşlılar SO2 kirliliği açısından risk altındadır. Sağlıklı insanlarda yüksek konsantrasyonlarda uzun süreli maruziyetler solu-num sistemi tahribatı, kalp hastalıklarının tetiklen-mesi gibi etkiler meydana getirir. SO2 ile kirlenmiş hava solunduğunda; SO2 burun, geniz ve boğazda-ki nemle reaksiyona girerek solunum sistemindeki sinirleri tahriş eder. Bu tahriş sonrasında öksürük krizleri ve göğüs sıkışması olur. Astım ve akciğer hastalarında solunum yolu daralmasına neden olur.

SO2’nin konsantrasyonu ve maruziyet süresine bağlı olarak sebep olabileceği sağlık sorunları;

• Solunum yolları ve akciğer hastalıklarında artış,

• Çocuk ve yaşlılarda solunum yolu hastalıkların-da ilerleme,

• Yetişkinlerde kronik solunum yolu hastalıkların-da ilerleme,

• Kalp ve akciğer hastalıklarında erken ölümlerde artış,

• Astım hastalarında solunum direncinin artması,

• Yüksek konsantrasyonlarda göz tahrişi ve ök-sürük.

3.4. Ozon (O3)

Ozon, üç oksijen atomundan oluşan bir gaz-dır. Yer seviyesi atmosferde kompleks reaksiyonlar sonucu oluşur. Ozon hem yer seviyesinde hem de

atmosferin üst tabakalarında bulunur. Atmosferde bulunduğu yere göre “faydalı” veya “zararlı” olabilir.

• Faydalı ozon: Atmosferin yaklaşık 15-50 km’leri arasındaki tabakası olan stratosferde bulunur. Stra-tosferik ozon güneşten gelen zararlı ultraviyole ışın-ları emerek dünyadaki yaşam türlerini korur. Atmos-ferdeki tüm ozonun %90’ı buradadır.

• Zararlı ozon: Motorlu taşıt eksoz ve endüstriyel faaliyetler atmosfere NOX ve uçucu organik bileşik-ler (VOC) salarlar. NOX ve VOC’lar güneş ışınlarının etkisiyle reaksiyona girerek ozon ve diğer fotokim-yasal ürünleri oluşturur. Ozonun %10’luk kısmı at-mosferin yer seviyesine yakın kısmında bu şekilde fotokimyasal reaksiyonlar yoluyla üretilir. Özellikle sıcak yaz günlerinde güneş ışığının etkisiyle yüksek miktarlarda ozon üretilir (Şekil 11). Özellikle kentsel bölgelerde yaz aylarında ozon konsantrasyonları yüksek seviyededir. O3 artışına strotosferden taşı-nım katkıda bulunsa da en büyük kaynağı insan fa-aliyetleridir. (20)

Şekil 11. Yer Seviyesi Ozon Oluşumu

O3 - Sağlık Etkisi

Ozon oldukça reaktif bir gazdır ve suda çözün-mez. Bu nedenle solunum sisteminin derinliklerine ulaşarak, akciğerlerde olumsuz etki gösterir. Gün-lük aktiviteler sırasında ozon solunduğunda, ak-ciğerlerin derinliklerine kadar nüfus ederek göğüs sıkışması, ağrı, öksürük gibi sağlık problemlerine

Page 10: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

• BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM

• 24

sebep olur. Çocuklar, dış ortamda aktif olan insan-lar, solunum yolu rahatsızlığı olanlar ozondan en çok etkilenen gruplardır. Özellikle çocuklar yaz aylarında dışarıda oynayarak vakit geçirdikleri için büyük risk altındadırlar. Tüm yaş grupları ve dışarıda aktif olan kişiler de ozonun olumsuz sağlık etkileri açısından risk altındadır.

Ozonun olumsuz sağlık etkileri arasında;

• Boğaz tahrişi, öksürük, göğüste ağrı, solunum yollarının tahrişi,

• Fiziksel aktiviteler sırasında nefes almada güç-lükler, hırıltılı soluma,

• Akciğer fonksiyonunu azaltarak derin ve kuv-vetli nefes almayı güçleştirme,

• Fiziksel aktiviteleri yerine getirme zorlukları,

• Astımı kötüleştirme ve astım krizlerine sebep olma,

• Akciğer iç yüzeylerinde iltihaplanma sıkça rast-lanan durumlardır.

3.5. Azot oksitler (NOx)

Azot oksitler, asidik karekterli gazlardır ve bu gazların büyük bölümünü atmosfere salan temel iki kaynak vardır. Banlardan birincisi katı, sıvı veya gaz yakıt kullanan termik sanralleri, endüstriler, evsel ısınma sitemleridir. Diğer önemli kaynak ise motorlu taşıtlardır (Şekil 12). Azot oksitler yüksek sıcaklıklar-da oluşurlar (1200 oC ve üzerinde). Yakıtların yan-ması sonucu genellikle daha az miktarda da azot dioksit oluşur. Azot monoksit atmosferde azot diok-site hızlı bir şekilde dönüşür. Azot dioksit, nitrat asidi oluşturmak için reaksiyona girer ve asit yağmurları-nın oluşmasına katkıda bulunur.

Günümüzde kentsel bölgelerde taşıt sayısı arttık-ça atmosferde azot oksit konsantrasyonu da artar. Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde azot oksit kon-santrasyonu genel olarak yüksek olabilir. Motorlu ta-şıtların haricinde termik santraller ve fosil yakıt kulla-nan sanayi tesisleri ile evsel ısınma sistemleri önemli azot oksit kaynağıdır.

NOX- Sağlık Etkisi

Azot oksitler üst solunum yollarında tutulmadan solunum yollarının en uç noktalarına kadar ulaşabi-

lirler ve bu bölgelerde olumsuz sağlık etkileri gös-terirler. Sağlık etkileri konsantrasyon ve maruziyet süresine bağlı olmakla beraber;

• Göz tahrişine,

• Solunum yolu rahatsızlıklarına,

• Astımın şiddetlenmesine,

• Kronik solunum yolu hastalıklarına,

• Astım, akciğer hastası çocuk ve yetişkinlerde akciğer dokularının zarar görmesi,

• Akciğer fonksiyonlarında düşüşe sebep olurlar.

Şekil 12. NOx Kaynakları

3.6. Uçucu Organik Bileşikler (VOC)

Uçucu organik bileşikler çok sayıda kimyasal maddeden oluşur ve 300’den fazla türü vardır. At-mosfere; motorlu taşıtlar, eksoz emisyonları, kimya-sal üretim yapan endüstri ve güç santrallerinden ya-yılırlar. Atmosferdeki VOC konsantrasyonları güneş ışığı varlığında çeşitli fotokimyasal reaksiyonlara ön-cülük ederler. İnsan sağlığına kısa ve uzun dönemli olmak üzere farklı şekilde olumsuz etki ederler. Ben-zen, toluen, etilbenzen, ksilen, stiren en fazla sağlık riski oluşturan türleridir. Özellikle benzen kanserojen bir türdür ve insan merkezî sinir sistemi için toksik etki yapar. Bunun yanında;

• Göz, burun ve boğaz tahrişi

• Baş ağrısı, uykusuzluk, mide bulantısı

• Karaciğer, böbrek ve merkezi sinir sistemine zararlar

• Kanser riski oluştururlar.

Page 11: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

MAYIS 2011 - SAYI 135•

25 •

DOSYA: HAVA

Şekil 13. VOC Kaynakları

4. NELER YAPABİLİRİZ?

Hava kirliliği; bugün, yaşadığımız bölgeden baş-layarak ülke ve tüm dünyada karşı karşıya kaldığımız bir çevre sorunudur. Üzerinde yaşadığımız dünyanın hemen hemen tüm sistemlerini doğrudan veya do-laylı olarak bozmakta, tahrip etmekte ve geri dönü-şü olmayan bir şekilde etkilemektedir. İnsan sağlığı, bitki, orman tahribatı, tarımsal üretim kayıpları, iklim değişikliği ile medeniyetlerin yok olması senaryoları ilk akla gelen etkiler arasındadır.

Her geçen gün etki boyutunu biraz daha artan hava kirliliğinin büyük bir bölümünden bireysel ve toplumsal tercihlerimizle bizler sorumluyuz. Kişisel ihtiyaçlarımızı karşılamak, toplum olarak sanayileşip güçlü ekonomilere sahip olmak, insan türü olarak doğayı ve kaynaklarını insanların kullanımına suna-rak tüketmek gayesi ne yazık ki bu süreçteki rolümü-zü ortaya koymaktadır. İnsani ihtiyaçlarımızı karşıla-mak için doğayı en basit ifadesiyle enerji üretmek, dağıtmak ve tüketmek yöntemiyle kullanmaktayız. Her bir birey, enerjinin bu üretim-dağıtım-tüketim döngüsünün bir parçası durumundadır. Bugün ener-ji kullanmadan hayatımızı sürdürebilmeyi söylemek neredeyse imkânsızdır. Her geçen gün büyüyen ih-tiyaçları karşılama daha çok enerji talebine dönüş-mektedir. Endüstriyel üretim, ulaşım, ev ve ofislerin ısıtılması/soğutulması, aydınlatma, yemek pişirme eylemlerinin hepsi birer enerji kullanımıdır. Enerji üretim-tüketim sürecindeki kişisel ve toplumsal ter-cihlerle, hava kirliliğinin büyük bir bölümü tamamen ilişkilidir. Bu doğrudan ilişki oldukça basittir; ne ka-dar çok enerji tüketirsek o kadar çok kirletici açığa

çıkar. Bu ifadenin istisnası sadece yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Dolayısıyla birey olarak kendimizi bu sürecin içinde görmek zorundayız. Bizler, petro-lün çıkartılmasından başlayan, bize ulaşan, fabrika konut bacalarından ve araçlarımızın egzozlarından çıkan dumana kadar tüm sürecin bir parçası oldu-ğumuzu anlamak, algılamak ve görmek zorundayız.

Hava kirliliğini önlemek, solunabilir temiz hava kalitesine ulaşmak her düzeyde işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Bireyler, toplumlar, her düzeydeki yö-neticiler, hükûmetler ve milletler arası örgütlenmeler kapsamında yürütülecek çalışmalarla sürdürülebilir temiz hava kalitesine ulaşılabilir. Bu çalışmalar birey ölçeğinde başlatılarak global olarak sürdürülmelidir. Birey olarak hava kirletici miktarlarını azaltmaya yö-nelik yapılabilecek pek çok şey vardır. Kişisel tercih-lerimizde ve kullandığımız enerjide yapacağımız kü-çük değişiklikler hava kalitesinin iyileşmesinde ciddi katkı oluşturacaktır.

Temiz hava için;

Hava kalitesini iyileştirmek ve daha temiz bir hava solumak için hep birlikte çalışmamız gerekiyor:

• Bireyler

• Yöneticiler ( yerel, merkezî ve uluslar arası )

• Endüstri

• Sivil toplum kuruluşları

Bireyler…

Eğer soluduğunuz hava kirli ise; ya onu soluya-cağız ya da sağlığımızı korumak için harekete geçe-ceğiz. Hava kirliliğini azaltmak ve sağlımızı korumak için yapabileceğimiz birşeyler mutlaka vardır:

• Yaşadığımz bölgenin hava kalitesini öğrenmek ve bu konuda bilgilenmek.

• Bilinçli tüketim ve enerji tasarrufu yaparak hava kirliliğini azaltmak.

• Evde

• Yolda

• İşte

• Eğlence ve aktivite zamanlarında tercihlerimiz-de küçük değişimler, temiz hava kalitesi için büyük katkılar yapacaktır.

Page 12: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

• BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM

• 26

Zamanımızın büyük bir kısmını evlerde geçirmek-teyiz. Bu süre içerisinde ciddi miktarlarda enerji tü-ketmekteyiz. Evsel ısınma, soğuma, yemek, bulaşık, temizlik, eğlence gibi aktivitelerle enerji tüketip hava kirliliği oluşturmaktayız. Yalnızca dış hava değil, iç hava kalitesini de bozan bu aktivitelerdeki tercihleri-mizin hava kalitesine önemli etkileri olacaktır.

Evlerde enerjinin büyük bir bölümü ısıtma amaçlı kullanılmaktadır. Özellikle kış mevsiminde önemli bir kirletici kaynağıdır. Isının etkin bir şekilde üretimi ve kullanımı hava kirliliğini azaltır. Bu da ancak enerji tasarrufu ve etkin ısıtma sistemiyle mümkün olur. Bunun için de;

• Sıcaklık ayarlamaları yapmak; Isı yalıtımı, kul-lanılmayan odalardaki sıcaklığı düşük tutmak, ısıyı otomatik ayarlayan termostat kullanmak,

• Kalorifer kazanı, ısıtma sistemlerinin bakımını yapmak ve ısı kaçaklarını önlemek

• Yenilenebilir enerji dönüşümü yapmak.

• Elektrikli ev aletleri; Buzdolabı, dondurucu, fı-rın, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, kurutucu gibi ev aletleri bir diğer enerji tüketen kaynaklardır. Tüm bu cihazlarda enerjiyi etkin kullanmak ve tasar-ruf etmek,

• Elekronik eşyalar; Televizyon, VCD, DVD gibi elektronik eşyaları ve ekipmanları alırken enerji kul-lanımı daha az olanları tercih etmek,

• Aydınlatma; Evlerde aydınlatma için özellikle kışın günlerin kısa olduğu zamanlarda önemli mik-tarlarda enerji tüketilir. Bu tüketimi azaltmak basit önlemlerle mümkündür.

Özellikle kentsel bölgelerde gittikçe artan araç sayısıyla ulaşım, önemli bir hava kirletici kaynaktır. Ulaşım günlük aktivitelerimizin başında yer almak-tadır.

• Araba kullanma alışkanlıkları,

• Araba kullanma zamanı,

• Alternatif enerji kullanımı tercihlerinde yapıla-cak olumlu değişimlerle kirlilik azaltılabilir.

İşyeri ısıtma-soğutma, aydınlatma, elektrikli ekip-manlar ve ulaşım enerji tüketilen ve emisyon üretilen

faaliyetlerdir. Bunların kullanımında enerji tasarrufu-na yönelik tercihlerimiz havayı kirleten emisyonların azaltılmasını sağlayacaktır.

Ofis ısıtma-soğutma: İşyerindeki sıcaklığın çalış-ma koşullarına getirilmesi için ısıtmak veya soğut-mak gerekir. Bu düzenlemeler yapılırken enerji israf edilmemeli, fazladan emisyon üretilmemelidir.

Ofis ekipmanları ve aydınlatma: Ofis ekipmanları ve aydınlatma işyerlerinde önemli enerji tüketimine sebep olur. Bilgisayarlar, yazıcı, baskı makineleri gibi aletler çalışırken ortamın ısınmasına sebep olur ve yazın ilave soğutma gerektirir.

Ulaşım: İş hayatıyla ilgili önemli bir emisyon kay-nağı da ulaşımdır. Çalışanların işe gidiş-gelişleri, iş ile ilgili günlük yapılan yolculuklar, o iş yerinde ula-şımla ilgili enerji tüketimi ve buna bağlı emisyon mik-tarlarını belirler. Ulaşımla ilgili tercihlerde yapılacak değişiklikler hava kalitesi için önemli katkı sağlaya-bilir.

Yöneticiler…

Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu kentlerde ya-şanan hava kirliliğini önlemede ve temiz hava kali-tesine ulaşma çabaları içerisinde yerel ve merkezi yönetimler önemli yetki ve sorumluluklara sahiptir. Kent yönetimi içerisinde öncelikli olarak yerel yö-netimler kendi bölgesindeki hava kalitesinin iyileş-tirilmesi çalışmalarında etkin rol almalıdırlar. Kirlilik önleme çalışmalarında merkezî yönetimler ulusal eylem planlarının hazırlanması, standartların belir-lenmesi, hukuki altyapının oluşturulması gibi çalış-maları ulusal düzeyde sürdürmekle yükümlüdür.

Yerel yönetimler…

Yerel yönetimler, hava kalitesini etkileyen pek çok emisyon kaynağını denetleme ve kontrol etme yetkisine sahiptir. Bu nedenle kentlerde yaşanan hava kirliliği sorununu da yönetimsel bir yaklaşımla ele alıp sürdürülebilir hava kalitesine ulaşılmasında çaba ve kaynak ayırmalıdır. Bunun için;

1. Tanımlama: Bölgede hava kalitesine etki eden tüm kaynakları belirleyip kirlilik ölçümleri, gözlemleri yaparak sorunun boyutları ortaya konmalıdır. Prob-lem tanımlanmalıdır.

2. Planlama: Yönetim planlarının belirlenmesi,

Page 13: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

MAYIS 2011 - SAYI 135•

27 •

DOSYA: HAVA

problemin nasıl ve ne ile çözüleceği detaylarıyla be-lirlenmelidir.

3. Yerine getirme: Planlanan adımlar uygun bir şekilde yerine getirilmelidir.

4. Kontrol: Belirlenen amacı yerine getirme sü-reçleri periyodik olarak kontrol edilmelidir.

Hava kalitesi yönetimi aşamaları somut önerilere dönüştürüldüğünde;

• Yerel yönetimler yöreye özgü hava kalitesi poli-tikaları belirlemek,

• Kentsel sınırları içerisinde hava kirliliği açısın-dan sorunlu alanları belirlemek,

• Hava kalitesi/kirliliği ile ilgili bilgi/veri derlemek,

• Endüstrilerde emisyon kontrolleri yapmak, yeni endüstri için yer seçiminde hava kalitesini göz önü-ne almak,

• Kentin değişik bölgelerinde monitoring sistemi kurmak,

• Kentsel gelişime; yörenin meteorolojik, topog-rafik şartlarını dikkate alarak yön vermek,

• Kentsel ulaşım planlarını hava kirliliğini azalta-cak şekilde yapmak,

• Kentsel dokunun oluşturulmasında enerji alım-ları, ekolojik alanlar ve yeşil yapıları içine alan enteg-re bir yaklaşım benimsemek,

• Çevre örgütleri oluşturmak ve güçlendirmek,

• Halkın çevre bilincini yükseltici eğitim çalışma-ları yapmak,

• Akademik ve araştırmaya yönelik kuruluşlarla işbirliği yapmak ve koordinasyonu sağlamak.

Endüstri…

Endüstri kaynaklı hava kirleticilerinin kontrolünde iki temel yaklaşım vardır.

• Kaynakta kontrol: kirlilik oluşmaması için alına-cak tedbirler,

• Bacada kontrol: kirlilik oluştuktan sonrası için alınacak tedbirler.

Kaynakta Kontrol

Kaynakta kontrol, hava kirleticilerini oluşmadan önleme yaklaşımıdır. Bu yaklaşım;

• Enerjinin etkin kullanımı ve yönetimi

• Proses optimasyonu

• Yakma sistemi modifikasyonu

• Temiz yakıt kullanımı

• Alternatif enerji kaynaklarının kullanımı

Enerjinin etkin kullanımı ve yönetimi:

Nihai olarak hava kirletici emisyonlarını azaltıcı etkiye sahiptir. Endüstriler enerjinin kullanıldığı bi-rimlerde;

• Yeni teknolojiler kullanarak

• Üretilen enerjiyi başka proseslerde yeniden kul-lanarak

• Araçların ulaşım giderlerini ve enerji kullanımını azaltacak şekilde etkili kullanarak kaynakta emisyon kontrolüne katkı sağlayabilirler.

Proses optimasyonu:

Endüstriyel üretim sürecinde etkinlik sağlayarak kirlilik azaltılabilecek pek çok değişiklik yapılabilir. Örneğin, bazı proses ve sistemlerde maksimum ka-pasitenin altında işlem yapmak daha az emisyona sebep olabilmektedir. Pek çok prosesin emisyon üretimi sıcaklık, üretim hızı veya üretim zamanı gibi parametrelere bağlı olarak gelişir. Bu işletim para-metreleriyle oluşan emisyon oranları analiz edilerek optimum çalışma koşulları sağlanabilir. Ayrıca bazı proseslerde emisyon azaltıcı donanım ilave edilerek kaynakta hava kirletici kontrolü sağlanabilir.

Yakma sistemi modifikasyonu:

Yakma sistemi modifikasyonu da kirletici azatlımı sağlayabilir. Yanma odasında hava, sıcaklık ayar-lamaları bazı kirleticilerin oluşumunu azaltacaktır.

Page 14: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

• BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM

• 28

Benzer şekilde yanma odasında alev geometrisi ve türbülansının değişimi de emisyonları azaltacaktır.

Temiz yakıt kullanımı:

Endüstriler doğalgaz ve etanol gibi daha temiz, enerjileri tercih ederek emisyon azatlımı gerçekleş-tirebilir. Daha az kül, kükürt içeren kömür kullanımı daha az kirlilik oluşturacaktır. Bunun yanında kömü-rün kalitesinin iyileştirilerek kullanılması da mümkün olabilir.

Alternatif Enerji Kaynakları:

Havayı kirletecek kadar emisyon üretmeyen enerji kaynaklarıdır.

Şekil 14. Alternatef Enerji Kaynakları

Bacada Kontrol

Bu yaklaşım, kirlilik önleyici teknolojiler gerektirir. Bu yüzden pahalı yatırım ve işletim maliyetleri var-

dır. Kirlilik bir kez oluştuğunda onu temizlemek çok daha zordur. Gaz kirleticileri ve partikül maddeler için ayrı dizayn edilmiş kontrol sistemleri vardır. Bir kirletici için dizayn edilmiş kontrol sistemleri başka kirleticiler için de etkili olabilmektedir. Endüstrilerin başka kontrol sistemlerini kurup işleterek atmosfere bıraktıkları kirleticileri azaltabilirler. Ayrıca bu bir ka-nuni zorunluluktur.

Şekil 15. Bacada Hava Kirletici Kontrolü Sağlayan Sistem

(Elektrostatik Tutucu)

KAYNAKLARAydın ME., Durduran SS., Özcan S., Bedük F., 2007.

Konya’da hava kalitesi değişiminin coğrafi bilgi sistemi (CBS) ile değerlendirilmesi, 7. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi, 22-27 Ekim, İzmir.

Bayram H, Dörtbudak Z, Evyapan Fişekçi F, Kargın M, Bülbül B. Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkileri, Dünyada, Ülkemizde ve Bölgemizde Hava Kirliliği Sorunu. Dicle Tıp Dergisi 2006; 33: 105-112.].

Bayram H, Göğebakan B, Dikensoy Ö ve ark. Effects of diesel exhaust particles on viability of primary bronchial epithelial cells of non-smokers, smokers and patients with COPD. Am J Respir Crit Care Med 2009; 179:A3162.

Bayram H, Göğebakan B, Dikensoy Ö, Ekinci E. Dizel eg-zoz partiküllerinin insan akciğer epitel hücre canlı-lığı ve bu hücrelerden inflamatuar sitokin salınımı-na etkisi. Türk Toraks Derneği 11. Yıllık Kongresi, Kongre Kitabı 2008.

Page 15: HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ - vizyon21y.comvizyon21y.com/documan/Genel_Konular/Doga_Cevre/Hava_Kirliligi/Hava_Kirliligi_ve... · taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin

MAYIS 2011 - SAYI 135•

29 •

DOSYA: HAVA

Bayram H. Dış ortam hava kirliliği ve etkileri. Türkiye Kli-nikleri-Göğüs Hastalıkları 2004; 2: 112-118.

Bayram H. Türkiye’de hava kirliliği sorunu: Nedenleri, alınan önlemler ve mevcut durum. Toraks Dergisi 2005; 6:159-165.

Berktaş M and Bircan A. Effects of atmospheric sulphur dioxide and particulate matter concentrations on emergency room admissions due to asthma in An-kara. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2003; 51: 231-238.

Boubel RW.,Fox DL., Turner DB., Stern AC., 2008. Funda-mentals of Air Pollution, fourth edıtıon, Elsevier Inc.

Brunekreef B, Holgate ST. Air pollution and health. Lancet 2002; 360: 1233-42.

Brunekreef, B. and Holgate, S.T., 2002. Air pollution and health, The Lancet, 360(9341), 1233-1242.

Colls J., 2002. Air Pollution, Second Ed. Spon PressElbir T, Muezzinoglu A, Bayram A. Evaluation of some air

pollution indicators in Turkey. Environ Int 2000; 26: 5-10.

EPA, 2007. Term of Environment: Glossory, Abbreviations and Acronyms.

Godish T., 2004. Air Quality, 4th Ed., Lewis Publications CRC Press.

Gomez-Perales JE, Colvile RN, Nieuwenhuijsen MJ, Fer-nandez-Bremauntz A, Gutierrez-Avedoy VJ, Para-mo-Figueroa VH, et al. Commuters’ exposure to PM25, CO, and benzene in public transport in the metropolitan area of Mexico City. Atmos Environ 2004;38:1219– 29.

Griffin RD., 2007. Principles of Air Quality Management, 2nd Ed. Taylor and Francis Group, LLC.

Güllü GH., Ölmez I., Tuncel G., 2000. Temporal Varia-bility of Atmospheric Trace Element Concentra-tions over the Eastern Mediterranean Sea, Spect-rochimica Acta Part B, 55, sf. 1135-1150.

Han X., Naeher LP., 2006. A review of traffic-related air pollution exposure assessment studies in the developing world, Environment International 32 (2006) 106 – 120

Keleş N, Ilicali C, Değer K. Impact of air pollution on pre-valence of rhinitis in Istanbul. Arch Environ Health 1999; 54: 48-51.

Morgenstern V, Zutavern A, Cyrys J, et al. GINI Study Group; LISA Study Group. Atopic diseases, aller-

gic sensitization, and exposure to traffic-related air pollution in children. Am J Respir Crit Care Med. 2008;177:1331-7.

Nazım E., Beyhun S., Vançelik H., Acemoğlu Z., Koşan A.G., 2008. Erzurum İli Kent Merkezinde 2003–2006 Yılları Arasında Hava Kirliliği, TAF Preventive Medicine Bulletin, 7(3)

Özdilek HG., 2006.An analogy on assesment of urban air pollution in Turkey over the turn of millennium (1992-2001). Env. Mon. And Asses., 122, 203-219.

Schnelle KB and Brown CA., 2002. Air Pollution Techno-logy Handbook, CRC Press.

TC Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü.Tecer LH, Alagha O, Karaca F et al. Particulate matter

(PM2.5, PM10-2.5, and PM10) and Children’s Hospital admissions for asthma and respiratory diseases: A bidirectional case-crossover study. J Toxicol Environ Health A. 2008; 71: 512–520.

Tecer LH., Süren P., Alagha O., Karaca F., Gürdal T., 2008. Effect of Meteorological Parameters on Fine and Coarse Particulate Matter Mass Concentration in a Coal-Mining Area in Zonguldak, Turkey, Journal of the Air & Waste Management Association, 58, 543-552.

Tomac N, Demirel F, Acun C, Ayoglu F. Prevalence and risk factors for childhood asthma in Zonguldak, Turkey. Allergy Asthma Proc. 2005;26:397-402.

Tuik, 2010. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi nüfus sayım sonuçları, 2009. Haber Bülteni, Sayı 15.

http://www.bodrumbaskisi.com/haber/index.php/hava-kirliligi-kontrol-altinda

http://www.airquality.utah.gov/Planning/Mobile/index.htm

http://coolexcooling.com/wp-content/uploads/2008/05/exhaust-fumes.jpg

http://www.epa.gov.tr/air/urbanair.htmlhttp://www.epa.gov.tr/ttn/atw/allabout.htmlhttp://doctorshosp.adam.com/content.aspx?productId=

39&pid=1&gid=000073http://aura.gsfc.nasa.gov/outreach/garden_faq.htmlhttp://www.epa.gov/oar/oaqps/gooduphigh/http://www.tapc.com.au/electrostatic/index.htmlhttp://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=8667http://www.lcv.org