Bozkurtevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/...komforu hai biz oter l olarak...

4
jpter iri «ini tipte imaj vaııeli Helikop yolcu taşıyabil an Açığı ı yayınlanan * göre Ame- jııunda bütçe ^ ,215 dolar idi, ı Metre f jazetesine göre Lancashire'den tellerine 66 »muklu men- m İştirak yuculaıın Kupon raları a iştirak eden lan kuponları- ilerin isimleri- Bütün bu oku ^ kuraya dahil " s .ura numarası j 710 \ sfike 711 • -,-şa 712 j L-ca 7131 tl-sa 714 1 715 ] 716 ıf-sa 7171; L-sol 718 ' ın Msa t 719 720 ' .-şa 721 Kt-sa 722 j-ca 7 23 İ :a 72\ ' saba 725 antamızı nüşterile r, şiş ke- maktadır LDIR. LARI afiye ve ı sayın iyi cins n kravat- \ Tropen | :optan ve jjj satılmak- 1 »akımdan anız mü- HEDÎYE KUPONU No. 63 j^f BU KUPONU KESİP SAKLAYINIZ Bozkurt GÜNLÜK TARAFSIZ TÜRK GAZETESIDIR « YIL: 1 y. SAYI: 63 * - - - -•- i - —, - 9 OCAK ÇARŞAMBA 1952 * FIATI1} Kr. Yerinde Bir Teşebbüs Cemal TOĞAN Okuyucularımızın ha tırlıyacağı gibi bun- dan bir müdet evvel bu sütunlarda, en başta ge len ihtiyaçlarımız belir tilirken, tam teşkilâtlı bir otelimizin bulunma- yışının cemaat namına bir eksiklik teşkil ettiği ni acı bir lisanla teba- rüz ettirmiş ve müteşeb hislerimizin bir an ev- vel faaliyete geçerek bu acil ihtiyacı karşıla- malarını ileri sürmüş- tük. Evvelki gün idareha- nemize gelen tanınmış fabrikatörlerimizden Bay Muharrem, gaze- temizin teşvik ve neşri- yatından ilham alarak bu mühim ihtiyacı kar- şılamak amacı ile, inşa ettirmekte olduğu eski kardeş ocağı binasını tam teşkilâtlı ve bütün komforu haiz bir otel olarak kullanılabilecek bir şekle ifrağ ettiğini belirtmiş ve binada ya- pılan tadilât ve teşkilâ- tı yakından tetkik ede- bilmemiz için bizi da- vet etmiştir. Lefkoşanın merkezi sayılan 1 Atatürk Mey- danına nazır bir mevki de inşa edilen dört kat- lı binayı ziyaret ederek bizzat Muharrem efen- diden izakafcaSdık. Bina çok güzel bir bölüm u s u l c e riayet edilerek plânlanmış ve bir otel için lüzumlu ad dedilen her husus göz önünde tutularak aza- mî itina gösterilmiştir. En ön plânda gelen ihtiyaçlarımızın teker teker olsun tahakkuk ettiğini görmekle se- vinç duymaktayız. He- le kurulacak olan bu otelin idare işlerini mü teşebbislerimizden biri sinin uhdesine alması çok yerinde bir hareket olacaktır. Buna imkân olmadığı takdirde, bir şirket olarak bir kaç adamımızın bu mesleki benimseyip ortaya atıl- ması, bu gün büyük bir eksiklik diye tavsif edi len en büyük ihtiyaçla- rımızdan birisinin ber- taraf edilmesine vesile olacaktır. O zaman ge- rek dahilden gerek ha- riçten gelecek misafir- lerimizi imkân nisbetin <w tatmin edebilecek MUDUR VE İMTİYAZ SAlllBt: CEMAL TOĞAN İDARE EVİ: Asmaaltı No. 75 Posta Kutusu 824 Lefkoşa-Kıbru Başkan Trumanla Mr. Churchill Görüşmelerine Devam Ediyorlar Her iki Devlet Adamı Müzakerelerin Neticesinden Memnun Vaşington, 8 (R): Başkan |len Orta Doğu ile Uzak Doğu kes memnundur. Bu zor anlar Truman ile Mr. Churchill bu gün burada yaptıkları üçüncü resmî toplantılarında savun- ma meselelerine dair müzake .releri sona erdirmişler ve Or- ta Doğu ile Uzak Doğu prop lemlerine geçmişlerdir. Her iki devlet adamı bu gün ö.s. Grinviç saat ayan ile 22 de tekrar buluşacaklardır. Dev- let adamlarının buluştukları Beyaz Saraydan verilen müşte rek bir İngiliz-Amerikan teb- liğinde şöyle denmektedir: "Başkan ile Başvekil askerî me seleleri müzakere etmiye de- vam etmişlerdir. Her iki dev- let adamı ayni zamanda ha- LİMAN ÎŞÇÎLERÎ GREVE İNDÎLER Süveyiş Kanalının Kapatılması İhtimali Var Port Sait, 8 (R): Port Sa- itteki bütün liman işçileri iki günden beri greve indiklerin- den bütün liman işlerini ter- ketmişlerdir. Bu gün kıdemli bir kanal memurunun beyan ettiğine göre greve nihayet ve rilmediği takdirde Siiveyig ka nalının kapatılması muhtemel dir. Daha sonra gelen haber- lerden öğrenildiğine göre işçi- lerin greve son verdikleri ve bu gün öğleden sonra işlerine döndükleri anlaşılmıştır. da cereyan etmekte olan hadi- seleri de gözden geçirmişler- dir . Şimdiye kadar yapılanla rın en uzununu teşkil eden bu günkü birinci celseden Mr. Churchill tebessüm ederek çık nııştur" Bir gazeteci Mr. Chur chile şu suali sormuş "İçeride kilerin hepsi de mesut ve mem nunmudur!" Mr. Churchill de da herkesin memnun olması lâzımdır." Başkan Trumanla Başvekil, müşavirleri ile beraber daha başka mevzulara geçmezden önce ilk defa karşılaştıkları ve dün müzakeresini ikmal ede- medikleri Avrupanın savun- ması ve ekonomik proplemle- rinin münakaşasını nihayete şu cevabı vermiştir: "Evet her j erdirmişlerdir. bir durumda olduğumu zu görerek zevk duya- cağız. ' İnşa edilen bu bina- nın arka kısmma tesa- düf eden boş sahayı işa ret ederek, buraya çok güzel bir sinema bina- sının uygun olduğunu söylediğimiz zaman, Bay Muharrem, bunun da imkân dahilinde ol- duğunu ve ilk fırsatta bu maksat için teşebbü se geçmek niyetinde ol- duğunu sözlerine ilâve etmiştir. Cemaatımız arasın- da, ihtiyaçlarımızın öne mini kavrıyan ve bunu kısmen olsun telâfi et- miye çalışan yurttaşla- rımızın mevcut olduğu nu görmekle iftihar duymaktayız. Bu adadaki varlığı- mızın idamesi için te- ker teker ve cemaat ola rak faaliyete geçmemiz için vakit çatmış ve hat tâ geçmiştir bile, Türkiyenin Atlantik Orduları dışında Orta Doğuda kalmasına imkân yok (Türkiyenin Yalnız Orta Doğuda Kalması İçin Uğraşan İngiliz Siyaseti Bu Görüşü Haklı Çıkaramıyacaktır) Yazan: ALİ ÖNGE (Türkiye Hususi Muhabirimiz) Churchill-Truman Görüş melerinin Birinci Safhası ISona Erdi Winston Churchill Vaşington, 8 (R): Chuchill Truman görüşmelerinin ilk kısmı bu gün sona ermiştir. Yarın Mr. Churchill Nivyor» ka gidip arkadaşı olan eski A- merikan devlet adamlarından Bernard Baruch'u ziyaret e- decektir. Cuma günü ise Ka- nada Başbakanı ile görüşmek için Kanadaya gidecektir.Otta vayı ziyaretinden sonra Churc hill tekrar Vaşingtona döne- cek ve Truman ile görüşme- lerinin ikinci kısmına başlıya- caktır. Bir seneden beri Türk efkâ rını en çok alâkadar eden bir mesele hiç şüphesiz Atlântik paktı işidir. Bilindiği gibi ge çen yaz Amerika, Türkiye ve Yunanistanı Atlantik paktına davet için bir teklif yaptığı vakit İngiltere ani bir durak- lama yapmıştı. Buna sebep o- larakta Türkiyenin emniyeti bakımından daha elverişli im kanlar aramak gerektiğini ile ri sürmüştü. Fakat sonradan İngiltere buna razı olmuş ve Türkiye ile Yunanistan da Atlântik paktına davet edil- mişlerdir. İngilterenin, Türkiye güven liği hususunda ne gibi ihtimal ler düşündüğü yolunda o za- man yapılan tahminler tama- men bir Doğu Akdeniz Paktı- na gidilecek mahiyette zanne- diliyordu. Sonradan ne gibi se beplerle bundan vazgeçildiği bilinmemekle beraber bir Or- tadoğu müdafaa tertibine gi- dildiği görüldü. İngiltere tara fmdan yapılan bu teklif âde- ta Türkiyenin Atlântik paktı- na girmesi için kabul edilecek ilk şarttı. Halbuki Türkiye bu şartı kabul edemezdi. Zira e- sasında Atlântik paktı başka iş ve Ortadoğu meselesi başka bin işti. Nasıl ki oldu ve Tür- kiye Atlântik paktına eşit hak ve eşit mükellefiyatle girmekte ısrar etti. Fakat diğer taraftan yine İngiltereye karşı besle- mekte olduğu derin dostluğu göstermek için Orta Doğu ko mutanlığına dahil olmak için Mısıra yapılan teklifle diğer üç devlet arasında yer aldı. Şimdi buraya gelen haber- lerde İngiltere Türkiyenin Atlântik paktı Ordularına ka- tılmaktansa yalnız Ortadoğu- da kalmasını istemektedir. Ve bunun için uğraşmaktadır. İngiliz görüşünün tamamen bu merkezde mi olduğu bilin- memekle beraber Türk siyasi efkârı bu görüşü temelinden yanlış bulmaktadır. Nitekim bu hususta Eski Dış İşleri Ba kanı Necmeddin Sadak Ak- şam gazetesinde yazdığı bir baş makalede hadiselerin kı- saca tahlilini yaparak her şey den önce bilinmesi gereken nokta şudur demektedir: —'Türîdyenin Atlantik paktı- na girmesi, evvelâ kendi emni yetini sağlamak içindir. Buna karşılık Tüıtkiye, tafoiatile At- lântik paktına yeni bir kuvvet katmakta, yardım taahhütlüne girmektedir. Halbuki Ortado- ğu müdafaa tertibinde Türki yenin emniyetini kim sağlıya- cak? Ortadoğu denilen bölge okadar karışık ve zayıftid" ki her hangi ıbir tertip Türkiyeye hiç bir fayda temin etmez. Türkiyeden ancak bekçilik va zifesi ister.—' , Bu itibarla eğer İngiliz 'si- yaseti hakikaten Türkiyenin Atlantik orduları dışında yal- nız Ortadöğuya ait olarak kal masını tazammun edecek ma hiyette ise Türkiye hiçbir veç hile bu görüşü asla kabul et- meyecektir. Ve Türk siyasi mahfillerine göre de İngiltere hiç bir za- man bu görüşü haklı çıkara- mıyacaktır. Hakikaten Tiirki- yeyi paıkta almaktaki ilk gaye Türkiyenin emniyetini sağla- mak ise bu emniyet şuna bu- na bekçilik etmekle sağlana- maz* Kudüste Ayaklanma Kudüs, 8 (R): Dün parlâ- mento binası etrafında vukua gelen ayaklanmada 140 polis- le 200 sivil halk yaralandıkla- rından Kudüse sür'atle polis ve askerî kıtaat sevkolunmuş- tur. Yayınlanan bir tebliğe nazaran polis 400 kişiyi der- dest etmiştir. İsrail hükümetinin Alman- ya ile müzakerelere girişmesi- ni protetosto maksadile komü nisüer ve, diğer solcuların da bu gün nümayiş yapacakları teyit edilmiyen haberlerden an laşılmaktadır. Maden Ocağında İnfilâk Oslo 8 (R): Bu gün Osloya gelen haberlere nazaren Spito bergen'deki iki maden ocağın da husule gelen infilâk netice sinde. 15 kişi ölmüştür. MÖSYÖ GASTON Paris, 8 (R): Gaston Mon- nerville Fransız Avam mecli- sine tekrar' başkan olarak se- çilmiştir. Silâh Deposunda İnfilâk Ismailiye, 8 (R): Bir İn- giliz sözcüsünün bu gün bildir diğine göre Tel El Kebirdeki bir silâh deposunda vukua ge len bir infilâk neticesinde iki İngiliz askeri fena halde yara- lanmış diğer ikisi de ölmüştür. İnfilâkın bir kaza sonunda vu kua geldiği haber verilmekte- dir. Komünistler İnatların- da Halâ Devam Ediyorlar Pan Mun Jon, 8 (R): Ko- münistler esirlerle enterne edil miş sivillerin mübadelesine da ir müttefiklerin yaptıkları ya- zılı teklifleri reddetmişlerdir. Kore Konuşmalarında Terakki Yok KONUŞMALAR DEVAM EDERKEN SA- VAŞ DA HIZINI ARTIRIYOR Tokyo, 8 (R): Bu gün Ko- saat önce kaydettikleri iki ö- rede ateş kes müzakerelerine devam eden komünist delege leri ile Birleşmiş Milletler tem silcileri yarın tekrar buluşma- ğa karar vermişler ve bundan gayrı hiç bir anlaşmaya varma dan dağılmışlardır. Bir Amerikan sözcüsünün bidridiğime göre 150 dakika- lık oturum esnasında tali ko- misyon hiç bir anlaşmaya doğ ğu terakki kaydedememiştir. Anlaşmazlık halâ komünistle- rin mütareke imzalandıktan sonra dahi hava alanlan yap- mak arzusunda bulunmaları noktası üzerindedir. Komünist ler, müttefikler tarafından ya zili olarak sunulan esir müba- delesine dair plân teklifini de reddetmişlerdir Müzakerelerin devam ettiği Pan Mun jon'un doğusunda komünistler bir kaç nemli mevkii tekrar almak i- çin hücuma geçmişlerdir. On beş Sabrejet uçağı Rus yapısı 100 kadar mig ile Si- nanju üzerinde karşılaşmışlar ve yirmi dakika devam eden hava savaşlarında bir mig u- çağını hasara uğratmışlardır. Superfortlar geçen gece faa- liyetlerne yine devam etmişler ve Kuzey-Batı Korede ağır ateşle karşılaşmışlardır, Ameri kalılar yapılan faaliyetlerin ne ticesi hakkında tafsilât verme mişlerdir. Amerikan bahriye- sine mensup ağır Rochester kruvazörü Korenin doğu sahi Ündeki Kaeson'a yalkın komii nist mevzilerini dün dokuz sa at müddetle top ateşine tut- muş ve bir çok komünist as- keri öldürmüştür.

Transcript of Bozkurtevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/...komforu hai biz oter l olarak...

jpter iri

«ini tipte imaj vaııeli Helikop yolcu taşıyabil

an Açığı ı yayınlanan * göre Ame-jııunda bütçe ^ ,215 dolar idi,

ı Metre f jazetesine göre Lancashire'den t e l l e r i n e 66 » m u k l u men-

m İştirak yuculaıın Kupon raları a iştirak eden lan kuponları-ilerin isimleri-Bütün bu oku kuraya dahil "

• s .ura numarası j 710 \

sfike 711 • -,-şa 712 j L-ca 7131 tl-sa 714 1

715 ] 716

ıf-sa 7171; L-sol 718 '

ın Msa t

719 720 '

.-şa 721 Kt-sa 722 j-ca 723 İ :a 72\ '

saba 725

antamızı nüşterile

r, şiş ke-maktadır LDIR.

LARI afiye ve ı sayın iyi cins n kravat-\ Tropen | :optan ve jjj satılmak- 1

»akımdan anız mü-

HEDÎYE KUPONU

No. 63 j^f

BU KUPONU KESİP SAKLAYINIZ

Bozkurt GÜNLÜK TARAFSIZ TÜRK GAZETESIDIR

«

YIL: 1 y. SAYI: 63 * - • - • - -•- i - —, -

9 OCAK ÇARŞAMBA 1952 * FIATI1} Kr.

Yerinde Bir Teşebbüs

Cemal TOĞAN Okuyucularımızın ha

tırlıyacağı gibi bun-dan bir müdet evvel bu sütunlarda, en başta ge len ihtiyaçlarımız belir tilirken, tam teşkilâtlı bir otelimizin bulunma-yışının cemaat namına bir eksiklik teşkil ettiği ni acı bir lisanla teba-rüz ettirmiş ve müteşeb hislerimizin bir an ev-vel faaliyete geçerek bu acil ihtiyacı karşıla-malarını ileri sürmüş-tük.

Evvelki gün idareha-nemize gelen tanınmış fabrikatörlerimizden Bay Muharrem, gaze-temizin teşvik ve neşri-yatından ilham alarak bu mühim ihtiyacı kar-şılamak amacı ile, inşa ettirmekte olduğu eski kardeş ocağı binasını tam teşkilâtlı ve bütün komforu haiz bir otel olarak kullanılabilecek bir şekle ifrağ ettiğini belirtmiş ve binada ya-pılan tadilât ve teşkilâ-tı yakından tetkik ede-bilmemiz için bizi da-vet etmiştir.

Lefkoşanın merkezi sayılan1 Atatürk Mey-danına nazır bir mevki de inşa edilen dört kat-lı binayı ziyaret ederek bizzat Muharrem efen-diden izakafcaSdık.

Bina çok güzel bir bölüm usulce riayet edilerek plânlanmış ve bir otel için lüzumlu ad dedilen her husus göz önünde tutularak aza-mî itina gösterilmiştir.

En ön plânda gelen ihtiyaçlarımızın teker teker olsun tahakkuk ettiğini görmekle se-vinç duymaktayız. He-le kurulacak olan bu otelin idare işlerini mü teşebbislerimizden biri sinin uhdesine alması çok yerinde bir hareket olacaktır. Buna imkân olmadığı takdirde, bir şirket olarak bir kaç iş adamımızın bu mesleki benimseyip ortaya atıl-ması, bu gün büyük bir eksiklik diye tavsif edi len en büyük ihtiyaçla-rımızdan birisinin ber-taraf edilmesine vesile olacaktır. O zaman ge-rek dahilden gerek ha-riçten gelecek misafir-lerimizi imkân nisbetin <w tatmin edebilecek

MUDUR VE İMTİYAZ S A l l l B t :

CEMAL TOĞAN

İDARE E V İ : Asmaaltı No. 75

Posta Kutusu 824

Lefkoşa-Kıbru

Başkan Trumanla Mr. Churchill Görüşmelerine Devam Ediyorlar

Her iki Devlet Adamı Müzakerelerin Neticesinden Memnun

Vaşington, 8 ( R ) : Başkan |len Orta Doğu ile Uzak Doğu kes memnundur. Bu zor anlar Truman ile Mr. Churchill bu gün burada yaptıkları üçüncü resmî toplantılarında savun-ma meselelerine dair müzake .releri sona erdirmişler ve Or-ta Doğu ile Uzak Doğu prop lemlerine geçmişlerdir. Her iki devlet adamı bu gün ö.s. Grinviç saat ayan ile 22 de tekrar buluşacaklardır. Dev-let adamlarının buluştukları Beyaz Saraydan verilen müşte rek bir İngiliz-Amerikan teb-liğinde şöyle denmektedir: "Başkan ile Başvekil askerî me seleleri müzakere etmiye de-vam etmişlerdir. Her iki dev-let adamı ayni zamanda ha-

LİMAN ÎŞÇÎLERÎ GREVE İNDÎLER Süveyiş Kanalının

Kapatılması İhtimali Var

Port Sait, 8 ( R ) : Port Sa-itteki bütün liman işçileri iki günden beri greve indiklerin-den bütün liman işlerini ter-ketmişlerdir. Bu gün kıdemli bir kanal memurunun beyan ettiğine göre greve nihayet ve rilmediği takdirde Siiveyig ka nalının kapatılması muhtemel dir. Daha sonra gelen haber-lerden öğrenildiğine göre işçi-lerin greve son verdikleri ve bu gün öğleden sonra işlerine döndükleri anlaşılmıştır.

da cereyan etmekte olan hadi-seleri de gözden geçirmişler-dir . Şimdiye kadar yapılanla rın en uzununu teşkil eden bu günkü birinci celseden Mr. Churchill tebessüm ederek çık nııştur" Bir gazeteci Mr. Chur chile şu suali sormuş "İçeride kilerin hepsi d e mesut ve mem nunmudur!" Mr. Churchill de

da herkesin memnun olması lâzımdır."

Başkan Trumanla Başvekil, müşavirleri ile beraber daha başka mevzulara geçmezden önce ilk defa karşılaştıkları ve dün müzakeresini ikmal ede-medikleri Avrupanın savun-ması ve ekonomik proplemle-rinin münakaşasını nihayete

şu cevabı vermiştir: "Evet her j erdirmişlerdir.

bir durumda olduğumu zu görerek zevk duya-cağız. ' İnşa edilen bu bina-nın arka kısmma tesa-düf eden boş sahayı işa ret ederek, buraya çok güzel bir sinema bina-sının uygun olduğunu söylediğimiz zaman, Bay Muharrem, bunun da imkân dahilinde ol-duğunu ve ilk fırsatta bu maksat için teşebbü se geçmek niyetinde ol-duğunu sözlerine ilâve etmiştir.

Cemaatımız arasın-da, ihtiyaçlarımızın öne mini kavrıyan ve bunu kısmen olsun telâfi et-miye çalışan yurttaşla-rımızın mevcut olduğu nu görmekle iftihar duymaktayız.

Bu adadaki varlığı-mızın idamesi için te-ker teker ve cemaat ola rak faaliyete geçmemiz için vakit çatmış ve hat tâ geçmiştir bile,

Türkiyenin Atlantik Orduları dışında Orta Doğuda kalmasına

imkân yok (Türkiyenin Yalnız Orta Doğuda Kalması İçin Uğraşan İngiliz Siyaseti Bu Görüşü

Haklı Çıkaramıyacaktır) Yazan: ALİ ÖNGE (Türkiye Hususi Muhabirimiz)

Churchill-Truman Görüş melerinin Birinci Safhası

ISona Erdi

Winston Churchill

Vaşington, 8 ( R ) : Chuchill T ruman görüşmelerinin ilk kısmı bu gün sona ermiştir. Yarın Mr. Churchill Nivyor» ka gidip arkadaşı olan eski A-merikan devlet adamlarından Bernard Baruch'u ziyaret e-decektir. Cuma günü ise Ka-nada Başbakanı ile görüşmek için Kanadaya gidecektir.Otta vayı ziyaretinden sonra Churc hill tekrar Vaşingtona döne-cek ve Truman ile görüşme-lerinin ikinci kısmına başlıya-caktır.

Bir seneden beri Türk efkâ rını en çok alâkadar eden bir mesele hiç şüphesiz Atlântik paktı işidir. Bilindiği gibi ge çen yaz Amerika, Türkiye ve Yunanistanı Atlantik paktına davet için bir teklif yaptığı vakit İngiltere ani bir durak-lama yapmıştı. Buna sebep o-larakta Türkiyenin emniyeti bakımından daha elverişli im kanlar aramak gerektiğini ile ri sürmüştü. Fakat sonradan İngiltere buna razı olmuş ve Türkiye ile Yunanistan da Atlântik paktına davet edil-mişlerdir.

İngilterenin, Türkiye güven liği hususunda ne gibi ihtimal ler düşündüğü yolunda o za-man yapılan tahminler tama-men bir Doğu Akdeniz Paktı-na gidilecek mahiyette zanne-diliyordu. Sonradan ne gibi se beplerle bundan vazgeçildiği bilinmemekle beraber bir Or-tadoğu müdafaa tertibine gi-dildiği görüldü. İngiltere tara fmdan yapılan bu teklif âde-ta Türkiyenin Atlântik paktı-na girmesi için kabul edilecek ilk şarttı. Halbuki Türkiye bu şartı kabul edemezdi. Zira e-sasında Atlântik paktı başka iş ve Ortadoğu meselesi başka bin işti. Nasıl ki oldu ve Tür-kiye Atlântik paktına eşit hak ve eşit mükellefiyatle girmekte ısrar etti. Fakat diğer taraftan yine İngiltereye karşı besle-mekte olduğu derin dostluğu göstermek için Orta Doğu ko mutanlığına dahil olmak için Mısıra yapılan teklifle diğer üç devlet arasında yer aldı.

Şimdi buraya gelen haber-lerde İngiltere Türkiyenin Atlântik paktı Ordularına ka-

tılmaktansa yalnız Ortadoğu-da kalmasını istemektedir. Ve bunun için uğraşmaktadır. İngiliz görüşünün tamamen bu merkezde mi olduğu bilin-memekle beraber Türk siyasi efkârı bu görüşü temelinden yanlış bulmaktadır. Nitekim bu hususta Eski Dış İşleri Ba kanı Necmeddin Sadak Ak-şam gazetesinde yazdığı bir baş makalede hadiselerin kı-saca tahlilini yaparak her şey den önce bilinmesi gereken nokta şudur demektedir:

—'Türîdyenin Atlantik paktı-na girmesi, evvelâ kendi emni yetini sağlamak içindir. Buna karşılık Tüıtkiye, tafoiatile At-lântik paktına yeni bir kuvvet katmakta, yardım taahhütlüne girmektedir. Halbuki Ortado-ğu müdafaa tertibinde Türki yenin emniyetini kim sağlıya-cak? Ortadoğu denilen bölge okadar karışık ve zayıftid" ki her hangi ıbir tertip Türkiyeye hiç bir fayda temin etmez. Türkiyeden ancak bekçilik va zifesi ister.—' ,

Bu itibarla eğer İngiliz 'si-yaseti hakikaten Türkiyenin Atlantik orduları dışında yal-nız Ortadöğuya ait olarak kal masını tazammun edecek ma hiyette ise Türkiye hiçbir veç hile bu görüşü asla kabul et-meyecektir.

Ve Türk siyasi mahfillerine göre de İngiltere hiç bir za-man bu görüşü haklı çıkara-mıyacaktır. Hakikaten Tiirki-yeyi paıkta almaktaki ilk gaye Türkiyenin emniyetini sağla-mak ise bu emniyet şuna bu-na bekçilik etmekle sağlana-m a z *

Kudüste Ayaklanma Kudüs, 8 ( R ) : Dün parlâ-

mento binası etrafında vukua gelen ayaklanmada 140 polis-le 200 sivil halk yaralandıkla-rından Kudüse sür'atle polis ve askerî kıtaat sevkolunmuş-tur. Yayınlanan bir tebliğe nazaran polis 400 kişiyi der-dest etmiştir.

İsrail hükümetinin Alman-ya ile müzakerelere girişmesi-ni protetosto maksadile komü nisüer ve, diğer solcuların da bu gün nümayiş yapacakları teyit edilmiyen haberlerden an laşılmaktadır.

Maden Ocağında İnfilâk

Oslo 8 ( R ) : Bu gün Osloya gelen haberlere nazaren Spito bergen'deki iki maden ocağın da husule gelen infilâk netice sinde. 15 kişi ölmüştür.

MÖSYÖ GASTON Paris, 8 ( R ) : Gaston Mon-

nerville Fransız Avam mecli-sine tekrar' başkan olarak se-çilmiştir.

Silâh Deposunda İnfilâk

Ismailiye, 8 ( R ) : Bir İn-giliz sözcüsünün bu gün bildir diğine göre Tel El Kebirdeki bir silâh deposunda vukua ge len bir infilâk neticesinde iki İngiliz askeri fena halde yara-lanmış diğer ikisi de ölmüştür. İnfilâkın bir kaza sonunda vu kua geldiği haber verilmekte-dir.

Komünistler İnatların-da Halâ Devam

Ediyorlar Pan M u n Jon, 8 ( R ) : Ko-

münistler esirlerle enterne edil miş sivillerin mübadelesine da ir müttefiklerin yaptıkları ya-zılı teklifleri reddetmişlerdir.

Kore Konuşmalarında Terakki Yok

KONUŞMALAR DEVAM EDERKEN SA-VAŞ DA HIZINI ARTIRIYOR

Tokyo, 8 ( R ) : Bu gün Ko- saat önce kaydettikleri iki ö-rede ateş kes müzakerelerine devam eden komünist delege leri ile Birleşmiş Milletler tem silcileri yarın tekrar buluşma-ğa karar vermişler ve bundan gayrı hiç bir anlaşmaya varma dan dağılmışlardır.

Bir Amerikan sözcüsünün bidridiğime göre 150 dakika-lık oturum esnasında tali ko-misyon hiç bir anlaşmaya doğ ğu terakki kaydedememiştir. Anlaşmazlık halâ komünistle-rin mütareke imzalandıktan sonra dahi hava alanlan yap-mak arzusunda bulunmaları noktası üzerindedir. Komünist ler, müttefikler tarafından ya zili olarak sunulan esir müba-delesine dair plân teklifini de reddetmişlerdir Müzakerelerin devam ettiği Pan M u n jon 'un doğusunda komünistler bir kaç

nemli mevkii tekrar almak i-çin hücuma geçmişlerdir.

On beş Sabrejet uçağı Rus yapısı 100 kadar mig ile Si-nanju üzerinde karşılaşmışlar ve yirmi dakika devam eden hava savaşlarında bir mig u-çağını hasara uğratmışlardır. Superfortlar geçen gece faa-liyetlerne yine devam etmişler ve Kuzey-Batı Korede ağır ateşle karşılaşmışlardır, Ameri kalılar yapılan faaliyetlerin ne ticesi hakkında tafsilât verme mişlerdir. Amerikan bahriye-sine mensup ağır Rochester kruvazörü Korenin doğu sahi Ündeki Kaeson'a yalkın komii nist mevzilerini dün dokuz sa at müddetle top ateşine tut-muş ve bir çok komünist as-keri öldürmüştür.

SAYFA 2 BOZKURT 9 OCAK ÇARŞAMBA 1952

Lefkoşa Belediyesi Sayın Azalarına Armağan

Mezardan Bir Feryat Yazan: A. Pertev

Geçen gün gazeteleri okur-ken, Rumca "Neas" gazetesin den-iktibasen CyprusMailiıı 1 Ocak 1952 tarihli nüshasında şu havadise tesadüf ettim: Bayraktar ismile isimlenmiş olan meydanlığın şimdi "Elef terios Venizelos" ismile teıvsim olunmasına karar verilmesi pek isabetli olmuştur" denili-yor. İşte pek eski zamandan beri büyülk şehidin ismine iza fe edilmiş olan meydanlığın bu şekilde tebdil ve tağyiri karşısında teihevv'ür ve isyan eden ruhum bana bu satırları yazdırdı.

Bu haberin ne dereceye ka dar doğru olduğunu bilme-mekle beraber, Rum vatandaş lanmızın her fırsatta bu ada ile maddî, manevî her türlü rabıtamızı kesmeğe çalıştıkla-rım bildiğim için, Rum Bele-diye azalarınm böyle bir karar vermesinin ihtimal dahilinde olduğu neticesine vardım. Fa kat böyle bir kararı sayın Türk azalarının niçin sükût ve sükûnla karşıladıklarını kayıtsız ve hareketsiz kaldık-larını bir türlü havsama sığ-dıramadım.

1570 senesinde Lefkaşanın Türk ordusu tarafından muha sara olunduğu ve şehrin düş-tüğü gün şanlı bayrağımızı Kostanze Burcuna dikmiş o-lan Bayraktar bir Venedikli tarafından şehid edilmiş oldu ğundan, orada şanına lâyık bir türbe inşa olunarak defin olunmuş ve civardaki meydan lık da ecdadın isabetli bir ka-rariyle ismine izafe edilmiştir.

85 bin Türk için tarihî ve manevî bir büyük kıymeti o-lan bu iftihar nişanesinin si-linmesi hakkında verilen kara nn sükûnetle geçtiğini düşün-dükçe vicdan azabı içinde kal dım. Gerçi, geçmişte de böyle müessif hadiseler çok olmuş ve birer telville geçiştirilmişse de, bu, hiç bir zaman onlarle

Amerikan Sefiri Mr. Wadsworthun Ayrılış Beyanatı

Ankara, 30 Aralık -(USİS) tır. Bu uzak cephedeki Türk

kıyas edilemez. Tarihî hatıra-ları ve kahramanlıkları canlan dıran eserlerin, yaşamak isti-yen milletler için çok büyük ehemmiyeti vardır.

Bayraktan mezarında ve mezarından mahşere kadar ta zip edecek olan böyle menhus bir kararın lâzım olan heyeca nı uyandırmaması, onun fer-yadüfiğanını ve bizden istim dadını işitmiyecek kadar ku-laklarımızın sağır olması ne hazin bir hadisedir. Bir gün onun huzuruna çıktığımızda bize niçin beni böyle tazip e-decek bir karara karşı bütün kalbinizden umumî bir gayz ve nefret sadası yükseltmedi-niz hitap ve itabına ne cevap vereceğiz, bilmiyorum. Milli-yetperverlik ve kadirşinaslık böyle midir?

İşte o büyük şehit bize lisa-nıhal ile, mezarımda rahat ya tırken şimdi çektiğim ıztırabı Allahtan başka kimse bilmez ve buna sebep olanlardan müş tekiyim, diyor. Bu acı itap kar şısında bize düşen vazife, ta-zellümü hal ederek büyük şe-hidin manevî huzurunda özür dilemek ve gafletimizden do-layı aflerini niyaz etmektir. Bu günün evlâdı nankör ola bilir, nankör olmasa da maişet dertleri kendisine maaliyi unut turacak kadar mütehakkimdir Sen, ey büyük şehid, mezarın da rahat yat, yarının evlâdı tarafından takdir edilecek şan ve şeref mihrabısın; bu, bizim için bir tesliyet istikbal için bir beşaret olur. ^

"Bizden senin pak ruhuna fatihalar,

Unudulmaz hatırana kalp dolusu hürmetler."

Kurşuna Dizildiler Kiril Coner ile Benek 1da-

nof ismindeki Bulgarlar casus luk suçundan Yugoslâvyada kurşuna dizilmişlerdir.

Hükümetimi Türkiyede temsil etmek şerefine nail olduğum üç seneyi gözden geçirdiğim zaman beni en çok memnun eden hal şudur:

Müşterek gayelere erişmek üzere yapılan tesirli işbirliği hususunda modern diplomasi tarihinin gösterdiği en mükem mel nümunelerden birine iş-tirak etmiye talihimin yardım etmiş olmasıdır.

Bu müşkiller içindeki dünya da memleketim ve Türkiye bir çok taraflı müşterek men faatlerine ait geniş ufukları keşfetmiş ve beraberce hür bir dünya milletleri birliğini kuvvetlendirmek için metanet le çalışmışlardır.

Tatbik salhasında işbirliği-miz bu karşılıklı menfaatlere uyacak şekilde inkişaf etmiş-tir. Her birimiz müşterek iyi-liğe yardım edeceik şeylerle müşterek gayeye iştirak etme yi tercih ettik. Her iki memleket de kendi ser best teşkilâtı ve vekarı içinde münferit olarak kalmışlardır. Fakat geniş bir müşterek ar-zular sahası kendini göstermiş ve bunu idrak etme yolları gelişmiştir. Bunu sadece her iki tarafın gösterdikleri büyük itimat mümkün kılmıştır.

Bu mes'ut işbirliği ile her iki memleket de kuvvetlenmiş ve nüfuzları artmıştır. Biz dün ya sullh ve güvenliğinin üzeri-ne kurulduğu temel taşının konmasına yardım ettik. Di-ğer hür memleketler ile birlik te her hangi bir muhtemel düşmanın hücuma cesaretle delilik edeceği manevî ve mad dî kuvvetlerden müteşekkil bir kale kurulmasına yardım et-tik.

İki memleketimiz de Kore-deki komünist tecavüzüne kar şı Birleşmiş Milletler bayrağı altında silâha sarılınca hür milletlerin sulhun muhafazası için milletlerarası faaliyetle-rinde yeni bir devir açılmış-

ve Amerikan muhariplerinin faaliyetleri ve cesim fedakârlık lan yeni bir derin dostluğu tasdik etmiştir.

Sizin ve bizim ocak başlan mızda kahraman faaliyetlerin hikâyesi uzun zaman tekrar, tekrar anlatılacaktır. Korede-ki eski komutanınınz General Yazıcı Türk tugayındaki asker lere "oğullarım" diye hitap etmeyi adet edinmişti. Onun bir çok Amerikan askerlerine de "manevî evlât" gözü ile bakmasından müftehiriz.

Yeni yıl bu gayet münbit Türk-Amerikan işbirliği saha sında daha da güzel şeylerin elde edilmesi vaadleri ile ge-liyor . Benim son mesajım bu işbirliğinin temin edildiğin den, ve bu ciddî şekilde müş kül zamanlarda hakikî sükûne timize devam ederek bütün hür milletleri müşterek gayele ri olan dünya sulhunda gittik çe artan bir karşılıklı gayret sarfetmiye teşvik edeceğimiz-den dolayı bir şükran duası-dır.

Bu misafirperver memleket teki mes'ut yıllarımı hiç bir zaman unutmıyacağım. Bura da edindiğim dostları daima hatırlıyacağım. Bu vesileden istifade ederek mes'ut ve seme reli bir yeni yıl için kalbim-den gelen en samimî dilekle-rimle Allahaısmarladık derim.

Türk işleri Komisyonu Ara Raporu I

38 Bölüm VI.—MAARİF.

TARİHÇE. 1905 yılına kadar İslâm Ta

lî Okulları, Türk cemaatinin seçtiği komisyonlar tarafından idare ediliyorlardı. O yıldan sonra İdare Heyetleri teşkil edilerek orta okullarla ilgili meseleler onların salâhiyeti da hiline girmiştir. 1920 yılında maarif komisyonları hakkında ki kanunlar ve tadiller birleş-tirildi. 1920 (İslâm) Talî Ted .risat Kanununun 5 inci mad-desinde şöyle deniliyor:—

"İdare Heyeti, Kıbns Baş Kadısı, Kıbrıs Müftüsü, Ev-kaf Murahhasları, Kavanin Meclisinin seçilmiş İslâm Aza lan, bu gibi seçilmiş İslâm A-zaların İslâm şecaati arasın-dan her iki yılda bir seçecek-leri üç kişi ve Yüksek Komi-ser tarafından tayin edilecek ve onun arzu ettiği müddet vazifede kalacak diğer bir kişi den müteşelkkil olacaktır.

İdare Heyeti, Baş Kadı ve. ya Müftüyü veya, ne biri ne ötekisi istemezse, her hangi bir azayı Heyet Beşkanı seçecek-tir. Böyle bir Başkan her iki yılda bir seçilecek ve her han gi bir toplantıda kendisine ve-kâlet etmek için bir vekil ta-yin edebilecektir.

Heyetin ilk toplantısı bir Başkan seçimi maksadile Yük

Kardeş Ocağı Kültür Ye Sosyal Kolundan

Ehiren Türkiyeden aynlan Amerikan Sefiri Ekselâns Mr. George Wadsworth, 10 Ocak. Perşembe günü, ö.s. saat 7 de Kardeş Ocağını teşrif edecek ler ve orada "Modern Türki ye" hakkındaki intihalarına dair söz söylemesi rica oluna-caktır. Ocak üyelerinin aile ve arkadaşlarıyle iştirakleri öz lenir.

BU GÜN DOĞANLARIN

YILDIZ FALI 9 Ocak—Bu gün doğanlar

narin ve nazik kimselerdir. Sihhatlerine çok dikkat etme-lidirler. Çok çalışmak ve sa-adetlerini bizzat kurmak zaru-

i retindedirler.

sek Komiser ayni maksad için mezkûr İdare Heyetini toplan tıya çağıracaktır." 6 ncı maddede şöyle denili-yor: —

îdare Heyetinde Kavanin Meclisi İslâm Azalannın seç. tiği azalar arasında bir mün-hal vukuunda Kavanin Aza-ları bu münhal yeri doldur-mak için başka birisini tayin edecekler ve böyle bir aza, ye

rini aldığı azanın vazife müd-deti sonuna kadar vazifede ka lacaktır."

1927 de İdare Heyetinin teşekkülü değiştirildi. 1927 yılının 29 numaralı Kanunu-nun 5 inci maddesinde şöyle deniliyor: — . "İdare Heyeti, Kıbrıs Müf-tüsü, Evkaf Murahhaslan, Ka vanin Meclisinin seçilmiş İs-lâm Azalan, bu gibi İslâm A-zaların Türk cemaatinden her iki yılda bir seçecekleri üç ki-şi ve Vali tarafından tayin e-dilecek ve onun arzu ettiği müddet vazifede kalacak olan diğer bir kişiden müteşekkil olacalktır.

îdare Heyeti her hangi bir azayı Başkan olarak seçecek; böyle bir balkan her iki yılda bir seçilecek ve her hangi bir toplantıda kendisine vekâlet e decek bir vekil tayin edebile-ceıktir.

İdare Heyetinin ilk toplan-tısı, Başkan seçmek maksadile Vali tarafından çağınlacak ve her iki yılda bir, Vali ayni maksat için İdare Heyetini toplantıya çağıracaktır."

Bu tadilin esas gayesi, 1927 de mevkii lâğvedilen Baş Ka-dıyı Heyetin teşekkülünden çı karmaktı. 1935 Talî Tedrisat Kanunu geçti ve bu Kanunun 24 üncü maddesile İslâm Or-ta Okullan İdare Heyetinin azalan 9 dan 3 e indirildi. 24 üncü maddede şöyle deni-liyor:—

(Devamı var)

I

I ^

t le'nı» r

i t»r-«r' ^

• ,„ radeti k , ,

V"' hölıdrds- &<• ^ t Bu k< tirlcrid^^

Um hlort»-lam

Şöyle bir orimdagetenlen"^'!'

| ancak, bu felâketler*' I Kaderin doğurduğu dut M 'i re,ancak, hemen tedbiri < < ! kale feliketine drJetın "e "

yaratmış. Sen bir yana, ben bir yana. Kısa süren maceramız esnasında ıbana çok şeyler öğrettin. Hayat dersi verdin. Minnettarım. Bunlan ebediyete kadar kalbimde saklıyaca -ğım. Allahaısmarladık. Belki bir gün farklı şartlar tahtında yine buluşuruz. İmkân bulursak Kore yollarında başlıdan hazin maceramızı medenî diyarlarda, Avrupa'da belki yine devam ettirebiliriz. Dünya küçükmüş derler! Belki bir gün yollarımız yine buluşur. Belki bir gün...

SÎNÎR HASTALARI ARASINDA VIII

Hava yoluyla yaralı nakli mes'ul memuru yüzbaşı dok-tor Ogilvie beni ofisine çağırmış ve ertesi gün 11 Türk as-keri geleceğini, bunlann altısının sinir hastası ve beşinin de tüıbeıkulözlu olacağını bildirdi.

Uçağın musasalatı saatından beşon dakika evvel bir ker re daha Çangi Hava Alanında idim. Çok geçmeden iki mo-törlü bir dakota gelerek ta yanımıza kadar sokuldu. Perva-neler durmadan kapı açıldı ve geçitte sarı saçlı bir hemşire belirdi. O dışan çıkar çıkmaz uçağa ben girdim. Bir an du-rakladım. Zira önümde 11 değil sadece 6 hasta vardı. Aca-ba yanlışlık mı olmuştu? Maamafih dışanda hemşirenin verdiği izahata kulak misafiri olunca vaziyeti anladım, Tü-berkulozlulan ayni uçakla getirmek mümkün olmadığından onlar Hong Konk'taki hastahanede bırakılmışlar.

Gelen hastaların dördü sedyelerde yatıyor, geriye ka-lan iki kişi de kenardaki kanepede oturuyorlardı,

Yazan: Argun F. KORKUT 51

İkisi de üniformalarını giydiklerinden birisinin üsteğ-rfien, diğerinin de yüzbaşı olduğu görülüyordu. Yüzbaşı bi-raz soluk ve yorgun görünmekle beraber etrafa canlı nazar-lar atfediyor, arkasındaki yuvarlak pencereden dışarıyı gör-miye çalışıyordu. Üsteğmen ise hiçbir yorgunluk veya üzüntü eseri göstermiyor, sadece sabit bir noktaya bakıyor ve ara-sıra kirpiklerini oynatarak, kaşlarım kaldırarak gırtlağını te-mizler gibi bir ses çıkarıyordu. Dünya sulh ve demokrasisi uğruna hür milletler safında kahramanca döğüşerek gençli-ğini yabancı topraklarda zayi eden bu zavallı Türk evladına bakarken içim doldu. Kim bilir onun gibi kaç genç kurban verilmişti. Muharebe insanlık için ne büyük bir felâket..

Ben böyle düşünürken sedyedeki hastalardan kısa boy-lu, bıyıklı birisi doğruldu ve içlerinde hayat eseri okunmıyan gözlerini donuk bir bakışla üzerime çevirerek, bir eliyle de çenesini kaşıyarak:

—Yahu, dedi. Bu çocuğu bir yerde görmüşlüğüm var am-ma bir türlü hatırlıyamıyorum.

Güldüm ve yüzbaşının yanına yaklaştım. Kendimi tak-dim ettim:

—Yolculuğunuz rahat geçti mi? —Evet teşekkür ederim. Siz Türkiyeli misiniz? —Hayır yüzbaşım. Kıbrıslıyım.

Bu sırada alan seyrüsefer memuru üsteğmen Riley yanı ma yaklaştı: *

—Sedyede yatanlar ağır hastadırlar, dedi. Onlan bizim hastahanede barındıranlayız. Askeri hastahaneye gidecekler, Sen bu iki subayla Çangi hastahanesine git. Herhalde seni daha sonra askeri hastahaneden de aratacaklar. Her ihtimde karşı hazırlıklı bulun. •

—Başüstüne. On dakika sonra Çangi Hastaıhanesi'nin subay koğuşun

da idik. Her yeni gelen hastanın adı, soyadı, yaşı, dini, ev adresi ve en yakınının adı yazıldığından inip aşağıdan & kart aldım. İcap eden malumatı evvelâ yüzbaşıdan aldım Muhatabım Yüzbaşı Seyfi Erkmen idi, ondan sonra sıra üs-teğmene geldi. Kim bilir hangi korkunç vak'anın, ne müş-kül harp şartlannın tesiriyle hafızasını kaybeden bu genç su bay yatağına uzanmış hiç konuşmuyordu. Çekine çekine ya-nına sokuldum. Suallerime başladım. İlkin sessiz kaldı. Son-ra, her suali birkaç defa işiterek konuşmıya başladı. Cevap verirken büyük bir azap çektiği, hafızasını derlemek için dişini zorladığını görülüyordu.

(Devamı var).

MAAD TARAFINDAN SA flSAL OR1

I Cumhuriyetimin ilnlrm | biri dı tabii âfetlerdir Yef>rd £ miti, bir middfl içi* bt frliı P {usumuzu kıpıya nd',m> ;•<> j ğmıi belâlara tedl < • :

$ leşini kemi: iıtijen, > -mı I durmakistiyen feUietlere ni.i l I yom ama jif ve bıarlmı. b | dilmif oluyor.

| Hastnkde'yt "Büyük çrçm

« N M * - » W * * j

ANKARA RADYOSU-NUN BU GüNKü !

PROGRAMI 7.28 Açılış ve Ptogram 7.30 m. Ayan. W MÜZIK'. 745 HABER££R 8.00 MÜZIK.

J-30 MÜZIK. i.nd

^lrfüZlK '

r ^ G a * •«MÜZIK

Havj 1

17.58

l

I. mâ

."•15 r r ^

TARHA

TAK.

L,

1952

onu 9 OCAK ÇARŞAMBA 1952

denili-

e Kavanin | r ın ın seç-ı bir miin-m n Aza-eri doldur-risini tayin | « r aza, y e

razife müd-vazifede ka

Heyetinin İldi. 1927 lı Kanunu-linde işşövle

Kıbrıs Miif-ihasları, Ka seçilmiş ls-

ibi İslâm A-latiıvden her ekleri üç ki-ian tayin e-arzu ettiği

dalacak olan müteşekkil

er hangi bir rak seçecek; her iki yılda 1er {ıangi bir ine vekâlet e ayin edebile-

n ilk toplan-ek maksadile :ağınlacak ve r, Vali ayni re Heyetim çaktır."

H *

8 S ı

I X

'^mmmamm^mmmmom^.»

1

BOZKURT i m >'•-• m®m

V

SAYFA 3

S ı r A S i o ı r

ş İi p İ s o V s

Gene Zelzele Z. Nuri DAĞDAŞ

Afetler Anadolu'yu bir türlü rahat bırakmıyor. § Hele şu zelzele. Bir gün batıdan, bir gün doğudan, bir & gün Anadolu'dan feryatların geldiğini işitiyoruz... Zel-zele, gece yarısında, insanın tam gaflet içinde bulun- § duğu bir sırada yakalıyor; kurduğu bütün yapıları yr $

$ kıyor; yaralıyor, öldürüyor. Âfetlerin en büyüklerin- ^ ^ den. Tedbir de para etmiyor. $

Bu günlerde Erzurum'un Hasankale kazası zelze- $

B lv

'nin şiddetiyle yerle bir olmuş bulunuyor. Haber ver jjf § me vasıtalarının her günkü bültent&rine bakılırsa âfe- ^ £ Un şiddeti ve yaptığı zarar küçümsenmiyecek kadar $

büyüktür. Yaralı ve ölülerin sayısı yüksektir. & I Zelzele, sanki aklı varmış, mantığı işliyormuş, düş §

i

s , • • -

8 mantığının derecesini biliyormuş gibi kış günleri geli-yor. Kanlı, berbat oyununu kış günleri yapıyor. Hem

§ de kHl uzun bölgelerde... Erzurum, bu aylarda karlar "4 içindedir. Kış, bütün şiddeti ve hiddeti ile bu bölgede § hüküm sürer. Bu bölgede, kışa hazırlanarak; kış ted- Ş

birleri alınarak girilir. ® $ Tam kış ortası... Tam imkânsızlıklar zamanı... E- H

vi barkı yıkıp, hiç bir şeysiz ortada bırakmak... İnsana $ bundan başka daha ne yapılabilir?.. &

Şöyle bir düşünüyorum da bu kaçıncıdır? Bu, kış M ortasında gelenlerin sayısı epiyce kabardı. İnsan Aklı, ancak, bu felâketlere erken tedbirle karşı koyuyor. §

S Kaderin doğurduğu diye vasıflandırdığımız felâketle- £ ij| re, ancak, hemen tedbirle, merhem olabiliyoruz. Ha\an Ş! "'} kale felâketine devletin ve fertlerin yardımları, çeşitli $ $ yollarla ulaşmaktadır. £

I V »5 Cumhuriyetimizin ilerlemesini önliyen âmillerden j | biri de tabiî âfetlerdir. Yaptıklarımızı yıkmak; para-

mızı, bir müddet için bu felâketlere sarf ettirmek, nü-V

gayesi, 1927 lilen Baş Ka-

% fusumuzu kıyasıya azaltmak gibi en fecî sonuçlan do-§ ğuran belâlara tedbirle boyun eğiyoruz. İlerleme ham ^ leşini kesmek istiyen, kırmak istiyen, bir an olsun dur- (f Vj durmak istiyen felâketlere erken tedbirler alıyoruz. Alı Ş '•) yoruz ama güç ve kuvvetimiz boş yere bunlara sarf e- ' j «i dilmiş oluyor.

Hasankale'ye "Büyük geçmiş olsun" diyoruz. Ü 9. 1

jkkülünden çı Talî Tedrisat ! bu Kanunun sile İslâm Or-re Heyetinin 3 e indirildi, de şöyle dem-

li var)

men

ANKARA RADYOSU-NUN BU GÜNKÜ

PROGRAMI 7.28 Açılış ve Program. 7.30 M.S. Ayan. 7.31 MÜZİK. 7.45 HABERLER. 8.00 MÜZİK. 8.25 Günün Programı. 8.30 MÜZİK.

Kendimi tak- 9.00 Kapanış. 12.15 . 13.15 Asker Saati: 12.15 Memleketten Selâm.

n i z? 12.20 Memlekete Selâm. 12.30 MÜZİK.

Riley ya» 13.00 HAEBERLER. 13.30 öğle Gazetesi. 13.45 MÜZİK. 14.00 Hava Raporu, Akşam

Programı ve Kapanış. 17.58 Açılış ve Program. 18.00 MÜZİK. 18.15 Köyün Saati,

ı subay koğu5«»! 19.00 HABERLER, dı, yaşıl dini, 19.15 Tarihten Bir Yaprak, lip aşağıdan W 19.20 MÜZİK, u/l ı.tşıdan aldö» 20,00 KONUŞMA, an w'»nra .sıra û» 20,10 MÜZİK, ak'unın, ne <i!0-15 Radyo Gazetesi, jeden bu genç 20.30 MÜZİK . -ekine çekine f 21.15 KONUŞMA, sessiz kaldı- So» 21.30 MÜZİK: Şarttılar,

ra başladı. Ce*I 22,00 KONUŞMA, tlf iU-nıek K " " * » MÜZİK.

22.45 HABERLER. Î3.00 Program ve Kapanıp

, Onları bizi» (leye gidecekler gHerha lde seni ar. Her İhtım ^

Lefkoşa Türk Yoksullarına Yardım Kurumu Sekreterliğinden:

İLÂN 12 Ocak 1952 tarihli Cumar-tesi gün ö.s. Kardeş Ocağı sa-lonunda Lefkoşa Türk Yoksul lanna Yardım Kurumunun yıllık umumi toplantısı olaca-ğından bilcümle azanm hazır bulunması rica olunur. Gündem:

1. Kurumun bir senelik he-sabatı.

2. Kuruma yeniden heyeti idare ve müfettiş intihabı.

3. Nizamnamenin 13 üncü madesinin tadili.

4. Kurumu alâkadar eden her hangi bir mevzuun müza-keresi.

Heyeti İdare Emrile 1. ORHAN

Sekreter.

ARİF EMİR TAKSİ YAZIHANESİ

TEL. 3819 De Lux Otomobiller

Emre Amadedir Asmaaltı, LEFKOŞA,

SURİYENÎN TÜRKİYE BASININ-

DAN BİR RİCASI Suriye'ye Ait Haberle-rin, Tahkik Edilmeden

Neşrolunmaması isteniyor

Şam: (ANKA) Ordu istilı barat bürosu, son zamanlarda Suriye aleyhine dair yabancı basında çıkan haberler etrafın da uzun bir beyanname yayın lamıştır. Bu beyannamede, Lübnan ve Mısır, İrak bası-nında intişar etmekte bulu-nan ve hakikata aykırı bulun duklan öne sürülen haberler-den misaller verdikten ve bun ların asılsız bulundukları te-yit olunduktan sonra, Türk basınında görülen bir haber-den bahisle şöyle denilmekte-dir:

"Komşu memleketler bası-nında çıkan bu kabil evhama müstenit haberlere Türk ga-zetelerinde de rastlanıyor. Me selâ ordunun ve hükümetin Suriyede komünizmi destekle-diği ve yayılmasına yardım ettiği yazılmaktadır.

(Şurası söz götürmez bir ha kikattır ki, Suriyede komü-nizm propagandası hiç bir za man siyasî partiler, gazeteler ve parlâmento üyeleri tarafın dan her hangi bir demokrat memleketten fazla yapılmış değildir. Nitekim Genel Kur may başkanı Yarbay Edip Çi çekli de açıkça bildirmiştir ki muayyen bir iktisadî doktrin üzerinde yapılacak her hangi bir propaganda, ecnebi bir devlet hesabına ve arkasında o devletini nüfuzu gizli olarak yapılmıyorsa, bu müstakil bir devlet için tehlike teşkil etmez Binaenaleyh, Ordu İstihbarat bürosu bu misal ve icraata da yanarak kardeş ve komşu mem leketlerin basınından reca e-der ki, hakkıyle nezih bir ba-sına yaraşır şekilde inceleme-ler yapmadan, Suriye ahvali-ne her halde hukukları olan kendi hükümetlerini ve bu hü kûmetleri nezdindeki Suriye mümessillerine müracaat et-meden, ordu ve millet olarak yegâne gayesi kendi için oldu ğu kadar, bütün Arap memle ketleri ve dost memleketler i-çin de hakikî bir istiklâl isteği olan Suriyenin iç meseleleri durumuna dair haberler ya-yınlamasınlar.)

ATATÜRK , DİYOR Kİ:

Sarık ve cüppeyle ar-tık dünyada muvaffak olmanın imkânı yoktur

X X X

Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürün meye değil, omuzlar ü-zerinde göklere yüksel-meğe lâyıksın.

X X X

Medenî eser vücuda getirmek kabiliyetin-den mahrum olan ka-vimler hürriyet ve is-tiklâllerinden mahrum edilmiye mahkumdur-lar.

Türkiye Hususî Mu lıabirimizden:

TÜRKIYE GÜNÜN SIYASÎ OLAYLARıN-

DA MÜHIM YER ALMıŞTıR

Amerikanın y e n i büyükelçisi Mc Ghee ailesi i-le birlikte ve refakatinde Rus-sel Dorr olduğu halde Özel bir uçakla Istanbuldan Ankara ya gelmiştir. Hava meydanın-da Büyük elçiyi hükümet adı-na Protokol genel Müdürü mu avini Behçet Özdoğancı, Dış bakanı adına Özel Kalem mü dürü Sadi Eldem, Amerikan kolonisi basın mensupları kar-şılamıştır. Büyük Elçi kendisi ni karşılayanlarla tanıştırılmış ve bu arada kendisine tahas-süslerini soran Ankara Ajan-sı muhabirine şunları söyle-miştir:

—Türkiyeye böyle mühim bir vazife ile gelmekten duy-duğum memnuniyet büyük tür. Bugüne kadar memleketi nizde Amerikayı temsil eden bütün vatandaşlanm Türk— Amerikan dostluğunun geliş-mesinde büyüık rol oynadılar. Ben de onlar gibi, bu dostlu-ğun gün geçtikçe tekâmül et-mesi için elimden gelen gayre ti göstereceğim. Memleketimi zin günün siyasi olaylarında yeri büyüktür. Amerika bu e-hemmiyeti takdir etmektedir. Türkiyenin hür bir dünyada lâyılc olduğu yeri almasını Amerikalılar bütün kalpleri ile temenni etme'ktedirder.—'

Büyük elçiden sonra Bayan Mc Ghee, bir gazetecinin Türk kadınları hakkındaki gö nişlerine dair sorduğu sualle-re şu cevabı vermiştir:

'—Istanbulda kaldığım kı-sa müddet içinde edindiğim in tibaa göre, Türk kadını çok mütekâmil ve vazifesini müd-riktir. Bütün kadınlarına se-lâm ve sevgilerimi bildiri-niz:-

ISTANBUL GAZETE-LERI SAĞLıK

BAKANıNı AĞLATTı Son günlerde İstanbul Sağ

lık Müdürü Dr. Faik Yargıcı-nın bir başka vazife ile Anka-raya nakli alâkadarlar arasın-da doğru görülmemiş ve haki-katten vazifesini müdrik çok çalışkan bir kimse olduğu söy lenen Yargıcı'yı İstanbul hal-kı kolay kolay kaybetmek iste-memektedir. Sağlık ve Sosyal Yardım bakanı Dr. Ekrem Hayri Üstündağ ise bir kaç günden beri Istanbulda bulun maktadır. Dün bu mesele hak kında ve memleketimizin U-mumi sağlık durumunu göz-den geçirmek için yapılan bir basın toplantısında kendisini İstanbul gazetecileri sual yağ-muruna tutmuşlar ve Faik Yargıcı için basın mensupları nın ısrarı karşısında bakan çok müteessir olarak ağlamıştır. Göz ya|larmı tutamıyan ba-kan mendil kullanmak ihtiya-cında kalmıştır,

» <•> 'mcm^mı:®*®^sosK&jMfösm&omMK V

Memleket Haberleri 1 9 i V 'i :•«• s

Kıbrısta Cinayet Londra gazetelerinde

yayınlanan istatistikle-re göre geçen 1951 yı-lında Kıbrısta küçük ve büyük olmak üzere bü-yük olmak üzere bütün cinayetlerin sayısı 41,467 olarak tespit edil miştir. Bu cinayet va-kalarında ilgili şahısla rın sayısı 48,019 dur. 1951 de katil hadisele-rinin 53 olduğu bildirli mektedir.

Polis İdaresinin Masrafı

İngilterede yayınla-nan son resmî rakam-lara göre Kıbrısta Po-lis idaresinin genel mas rafı, insan başına, sene de takriben bir lira isa bet etmektedir.

£3.13.5 Kıbrısta vergi mükel

leflerinin her birine maarif masrafı olarak senede £3.13.5 kuruş isa bet etmektedir-

Akrida Övünüyor Atina mebuslarından

Kıbrıslı Lûki Akrida-nın Başdespotun tebrik lerine teşekkür maksa-dile yazdığı bir mektup ta ilhak uğrundaki mü cadelesine devam edile ceği belirtilmektedir.

Bozkurt : Türklerin haklı itiraz ve protesto lan karşısında ilhak ile muhtariyetin ileri sürü lemiyeceğini Bay Akri-danın henüz anlıyama-mış olmasına hayret e-deriz.

300 Bin Lira Borçlandı

Lefkoşada içme suyu nun ıslahı için İkraz Sandığndan 300 bin lira borçlanılmaktadır. Fa-iz miktarı yüzde 4 ten hesaplanacaktır.

Sir Robertson Ortadoğu İngiliz kü-

vetler Başkomutanı Sir Bryan Robertson ada-mıza gelmiştir. Başko-mutanın gelişinin mü-tad bir ziyaret olduğu bildirilmektedir.

Başdespot Lisi'de Lisi'de köy ile istih-

sal bölgeleri arasında köy halkı tarafından in şa edilmekte olan yol Başdespot tarafından ziyaret edilerek gönül-lü olarak çalışan Rum köylüleri takdir edil-miştir.

Diş Doktorları Leymosunda Diş Dok

torları tarafından yapı lan bir toplantıda Dis doktorlarına ait bir ce-miyetin kurulmasına karar verilmiştir.

Komünist Heyeti Kabul Edilmedi

15 Ocakta plebisit gü nünün birlikte kutlan-ması için Başdespota müracaat eden A- Zar-tidis'in başkanlığında-ki Komünist heyetini Başdespot Bay Maka-rios kabul etmemiştir.

Tiytaro HReyeti "My Dream" ismin-

deki 14 tonluluk bir te-nezzüh vapuru ile 7 ki-şilik bir tiyatro heyeti Mağusaya gelmiştir.Va purun mürettebatı 4 ki şiden ibarettir.

Vapura Dönmedi Leymosunda Ajaks

ismindeki vapurdan ka raya çıkan Beyrutlu İbrahim Elkutri vapu-ra dönmek istemediğin den dolayı suçlu olarak mahkemeye götürülece ği bildirilmektedir.

Tütün Fiatları Kıbrıs tütünlerinin

okkası 3 ile 4 şilin ara-sındadır. Son mevsim tütün istihsal mikt^"' 650 bin okka ta lmû dilmektedir.

Not : 1950 de bu mik tar 500 bin okka kadar idi.

Mağusada Ceza Mahkemesi •

Ağır Ceza mahkeme si Mağusada Mr. Melis sas başkanlığında otu-rumlarına devam et-mektedir. iddia maka-mında Bay Rauf Denk taş bulnmaktadır.

Dokuz Kaptan Mağusa açıklarında

kazaya uğrayan Par-lock Hill vapurunun 9 Kaptanı dün hava yolu ile îngiltereye gitmiş-lerdir-

Mahkeme Haberleri

Lefkoşalı Gezginci Fat-ma Hüseyin'in kocası Gez-ginci Mehmet Hasan aley-hine getirmiş olduğu zina davası dün Lefkoşa Türk Aile Mahkemesinde din-lenmiştir.

Mahkeme Mehmet Ha-şan'm Tuveni Hüdaverdi isminde bir kadınla zina yaptığına kanaat getirdiğin-den Fatma Hüseyin'e bo-şanma hakkını tanımış ve ayrıca kocanın Fatmaya zarar ziyan olarak £75.0.0 vermesine, bir buçuk sene zarfında evlenmeye kocanın hakkı olmamasına ve dava maraflarınm koca tarafın-dan ödenmesine karar vermiştir.

Bir Kadın Hizmetçi Aranıyor

Isteklüerin Türk Kon solosuna müracaatı.

SAYFA 4 BOZKURT

Y N E N N C ı B R S I M D A N ÖZETLER Mim Varoğlu

Ele Geçirilen Silâhlar

îtalyada son 2 yıl zarfında gizli depolardan meydana çı-karılan silâhlar 8 tümen aske-rin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar çoktur. Ele geçirilen mü himmatın teferruatı şöyledir:

Fişenk 20,000,000 Tüfek 160,000 Mitralyoz . 5,000 otomatik Silâhlar 250,000 ' El Bombası 230,000 Top 170 Tabanca 34,000

Doğu Avrupada Ayaklanma

Londraya gelen telgraf ha-berlerine göre alınan şiddetli tedbirlere rağmen Macaristan ile Bulgaristan ve Romanyada halk arasında önemli ayaklan-malar kaydedilmiş bulunmak-tadır. Bunun neticesi olarak son bir hafta içinde Yugoslav ya hudutlarından 14 bin Ro-men, 2 bin Bulgar ve 10 bin Macar uzaklaştırılmıştır.

600 Milyon Sipariş îngilterede gemi inşaat ida

resi Reisi Mr. Rarnsey tarafın dan açığa vurulduğuna göre son zamanlarda ingiliz tezgâh larına verilen gemi inşaat si-parişlerinin tutarı 600 milyo-na yükselmiştir.

Peyk Hükümetlerin Askeri Kuvvetleri

Amerikan muharrirlerinden Leland Stove tarafından peyk hükümetlerin askeri kuvvetle-rine ait şu tafsilât verilmekte-dir.

Polonya Asker 611,00

* İhtiyat 800,000 Jandarma 150,000

Macaristan Asker 201,000 İhtiyat 430,000 Jandarma 55,00

Romanya Asker 350,000 İhtiyat 650,000 Jandarma 447,000

Bulgaristan Asker 178,000 İhtiyat 350,000 Jandarma 198,000

Çekoslovakya Asker 187,000 İhtiyat 450,000 Jandarma 391,000

Doğu Almanya Asker 70,000 Jandarma 400,000

300 Milyon Yardım

Londradan gelen telgraf ha berlerine göre muvakkat bir yardım olarak İngiltereye 300 milyon dolar verilecektir. Bu haber pek yakında Amerika-da resmen açıklanacaktır.

< • o » «» • • •» 4» *• •» O » •» •• M ** **

Otomatik Pikapları ALMAN mamulâtı olan yeni parti DUAL pikaplarımız vasıl olmuştur.

Otomatik olarak 10 veya 12 inçlik (>karışık vaziyette) on pilâk çalan DUAL pikapları garantili olup memleketimizde mevcut pikapların en iyisi ve en üstünü-dür.

DUAL pikaplarını daima tercih ediniz.

Kıbrısta Genel Acenteliği ATAÎ KARDEŞLER

182 Hermes Sokağı Lefkoşa

-»» •» •» •»

mmm^mmmmmnmKmmmmmmmmmmmK^. İs

ZENGİN TUHAFİYE EŞYALARI | Mağazamızda her nevi tuhafiye ve

kırtasiye eşyaları bulunduğunu sayın müşterilerimize hatırlatırız. En iyi cins ve her renkte son moda Amerikan kravat-ları son posta ile vasıl olmuştur. Tropen markalı Alman dolma kalemleri toptan ve perakente olarak mağazamızda satılmak-tadır. Alacağınız eşyanın, her bakımdan zevkinize uygun olmasını istiyorsanız mü-essesemizi ziyaret ediniz.

DERVİŞ MEHMET Ticaretevi

Baf

w i V fî ÎJ!

Pü İ u B

M

I

I I •m

Müsabakamız Neticelendi

Gazetemizin elli nüshasını kolleksiyon yapan ve-ya 50 sıra numarasını bize gönderen okuyucularımızın Kur'a numaralan, Lef koşan ıtı tanınmış şahsiyetleri huzurunda çekilmiş ve aşağıda isimleri yazılı okuyu-cularımız ilân ettiğimiz hediyelerimizi kazanmıştır.

Bu okuyucularımızın arzu ettikleri gün ve saatta idarehanemizden hediyelerini aramaları rica olunur.

Hediyelerimizi Kazanan Talihli Okuyucularımızın isimleri

1 inci hediyemiz olan Philips markalı velesbiti ka-zanan okuyucumuz:

Bayan ŞENAY İBRAHİM AHMET Kalavason. Kupon No. 439

2 inci hediyemiz olan NİSUS markalı altın kap-lama 17 taşlı kol saatini kazanan okuyucumuz:

Bayan HATİCE ALİ VEHBİ, Hazreti Ömer So-kak No. 1 Lârnaka.

Kupon No. 332

3 üncü hediyemiz olan SMİTH Alarm markalı masa saatini kazanan okuyucumuz :

HÜSEYİN MUSTAFA Ankara Caddesi No. 53 Leymosun.

Kupon No. 282

4 üncü hediyemiz olan TROPEN markalı dolma kalemi kazanan okuyucumuz:

İHSAN MEHMET BERBER, Prenses Elizabeth sokağı No. 19 Mağusa.

Kupon No. 361

Kuru Üzüm Yabancı basında yayınlanan

bir haberde bildirildiğine göre Yunan İktisat bakanı Papapo litis Atinada İngiliz elçiliğine müracaat ederelk tonosu 84 liradan olmak üzere 28 bin ton kuru üzümün İngiliz tacirleri tarafından satın alınmasını teklif etmişse de Yunan Baka-nına kati bir cevap verilme-miştir.

ikiye Bölündü Norveç bandıralı 8,525 ton

luk "Osthaw" ismindeki şilep İspanya sahillerinde fırtınaya tutularak ikiye bölünmüştür. 30 kişiden müteşekkil mürette bat kurtulmuştur.

İki Milyon Dolar Yunan halkının petrol ihti-

yaçlarını karşılamak için Yu-nan hükümetine 2 milyon 100 bin dolar yardım verile-cektir.

Evleriniz ve Mağazalarınız için Lâzım Olan Her Elektrik Tesisatını

DASKALUDİ Mağazasından

ARAYINIZ ONASAĞORU SOKAK No. 89 LEFKOŞA

Fiatlarımız her hangi bir mağazada-kinden daha ucuzdur.

Mağazamızda elektrik lâmbaları, Pro jektör, masa lâmbaları, elektrik ütüsü, ızgara, çaydanlık, elektrik sobaları, serin-letici elektrik yastıkları v.s. den müteşek-kil zengin kolleksiyon bulunmaktadır.

Her hangi bir elektrik tesisatının ta-miri de deruhte edilir.

—Uzun bir tecrübeye malik oluşumuz işimizin fevkalâde olacağını garanti eder.

NOT: DASKALUTİS, elektrik da-irelerinin teknisiyen şübe müdürü idi.

MEZUNLAR BİNA AÇTILAR

2 Ocak 1952 Cumartesi gü nü ö.s, Saat 2.30 da K.T.L. Mezunlar birliğinin kulüfo bi-nası Abdi Çavuş Sokağı No. 63 de açılmıştır. Açılış törenin de Lise Müdürü Yavuz Kon-nolu veciz bir konuşma yap-mıştır.

EVLENME 6 Ocak 1952 Pazar günü

Barclays Bankası memurla-rından Bay Emir Hüseyin ile Bayan Alime Hüseyin Lefko-şada evlenmişlerdir.

Yeni evlileri tebrik eder mes'ut olmalarını temenni ede riz.

9 OCAK ÇARŞAMBA 1952

Hapislik Dört yaşlarında bir

Rum çocuğuna tecavüz ettiğinden dolayı Ma-raşlı 19 yaşlarında An. drea Leotadi Mağusa-da Ağır Ceza mahke-mesinde 6 sene hapse mahkûm olmuştur.

Havadan Teftiş Yunan maden şirketi

müdürü Mr. Mangli u-çak ile havadan Kala-vason maden sahalarını teftiş etmiştir.

ITIZAR 6 Ocak, 1952 tarihindeki

Çetinkaya—Epa maçında, hakem Capt. Harper'e karşı yakışıksız harekette bulun-duğumdan dolayı mütees-sif olduğumu beyan eder, özür dilerim.

Hüseyin A H M E T

Yunanistanda Vesikalı Fakirler

Yılbaşı münasebetile Yum fis tanda sosyal yardım bakan lığı tarafından yayınlanan re mî rakamlara göre halihazır-da Yunanistanda hükümetçe tanınmış vesikalı fakirierit sayısı bir milyon kırk 1,040,000 dır.

Yağlı Boya Portre Yağlı Boya Tablo

ve Her Türlü Reklâm

(çini)

Poster ve Resim işleri için BOZKURT Mat-baasına Müracaat edi-niz.

VATAN LOKANTASI En geç saatlara kadar lokantamızı

açık bulundurduğumuzu sayın müşterile rimize bildiririz.

Lokantamızda nefis yemekler, şiş ke-babı, şeftali, çorba ve paça yapılmaktadır

FİATLARIMIZ MUTEDİLDİR.

fidaki- not iLdişüikı

•m: >ı«< m-,. m®. m® >»K mmm:. >:•:< > »

1 v.-J Ş 1 n $ V % s u $ H

Çiftçilere Müjde ALMAN SAPANLARI

Ön tarafta üçüncü tekerlekli ve rule-manın üstünde tekerlekler olmak üzere tek, çift ve üç bıçaklı sapanlar.

SAPANLARIN EN HAFİFİ YE EN SAĞLAMI

Henüz gelmiştir, geç kalmadan erken müracaat ediniz.

Sapanlardan ayrı olarak tek, çift ve üç bıçaklı sapan demirleri de satılmakta-dır-

G.A. KALLIMAHOS Umum mümessil ve ithalâtçı

Kıbrıs Caddesi No. 11 B—12 LEFKOŞA.

Basıldığı Yer: BOZKtJRT BASIMEVİ Asma Altı No. 75 Lefkoşa • Kibrit

MA&O TARAFINDAN SA T İSAL Ot

den

T eçhife ır,

Hûa ı vt t*

Üit