Haber nr 35 webversion

32
STOP MET INTEGRATIE BEYiNLER ÇIKARMA YAPTI Devlet politikaları yenilenmeli entegrasyon Değil eşit katılım HABER GAZETESİ OKURLARINA GÖZ LAZERiNDE Rotterdam'da Avrupa'da 'uygulanabilirliği' en alt düzeylere ulaşan Entegrasyon Politikaları Hollanda'da da sorgulanma yolunda. Entegrasyonla ilgili çok çarpıcı açıkla- malar gündeme gelmeye başladı. Göçmenler, mülteciler ve çocuk meseleleri Hollanda'da sorgulanıyor. Devlet politikaları yenilenmezse, önümüzdeki yıllar- da bu sorunların uluslararası düzeye taşması kaçınılmaz görünüyor. Ev almanın tam zamanı! 5 YIL % 3,15 'ten başlayan faizler 2'de 5'te 29'da 12'de , , İstifalara neden olarak, CHP Milletvekili Süleyman Çelebi ve Yurtdışı Örgütler Koordinatörü, Almanya Aleviler Federasyonu Eski Başkanı Ali Kılıç'ın vermiş olduğu isabetsiz kararlar ve usülsüz tercihler gösteriliyor. Usülsüz tercihler CHP Hollanda'da istifa getirdi İstifa edenler: Rukiye Güç (Başkan), Hıdır Sarıbuğa, Orhan Selim Bayraktar. Ayrıca, resmi teyid ulaşmasa da Denetle- me Kurulu Başkanı Fikret Özcan ve Disiplin Kurulu Başkanı Ali Ekber Taş'ın da istifa ettiği gelen bilgiler arasında. Çözüm Süreci'nin mimarlarından Yalçın Akdoğan, Amsterdam'da sürecin geliş- mesi ile ilgili bilgilerin yanı sıra, çözümün neden gerekli olduğunu anlattığı sunu- munda, Kürt meselesinin sosyo-eko- nomik, siyasi ve ayrılıkçı olmak üzere üç kategoride değerlendirdi. Hollanda'da görev ya- pan çoğu STK'larının katıldığı toplantıda, twitter'la dev ekran üzerinde anında soru sorma ve görüş belirt- me imkanı oluş- turuldu. Yoğun ilgi gösterilen proğrama süre yetmedi. AK Parti'nin teorisyenleri Hollanda'da konuştu “Yerelden Küresele Gençlik Hareketi“ Kendi kimliklerine norm ve değerlerine yabancı- laşmadan içinde yaşanılan ülkelere uyum içinde etkin ve aktif bir katılımı hedefliyor. İçinde yaşadığımız ülkelerde etkin bireyler ve saygın vatandaşlar olmayı, her alanda katılımı ön plana çıkaran ve böylece sosyal Avrupa’ya katkıda bulunmaya inanan bir düşünceyi tanımayı öngörüyor. Nijmegen RU ve UvA öğretim görevlisi olan Dr. Martijn de Koning Volkskrant’ta yayınlanan ve okurlarımız için derlediğimiz yazısında, entegrasyonla ilgili çok çarpıcı açıklamalara yer verdi. Bu haliyle entegrasyon meselesi- nin önümüzdeki yıllarda yeniden ele alınması gerektiğinin bir işaretçisi olarak algılanabilir. Avrupa Türkleri'ne seslenen Bekir Bozdağ, Türk toplumunun Avrupa'da başarı için en- tegrasyondan öte adımlar atması gerektiğinin altını çizerek "Artık entegrasyonu değil eşit katılımı konuşma vaktidir, entegrasyon devri kapanmıştır" şeklinde konuştu. "Hem Türkçe'yi hem Hollandaca'yı en iyi konuşan siz olun" dedi. Metin KülünK Mahir ünal Doç. Dr. Yalçın aKDoğan %20 iNDiRiM Girişimci Buluşmaları Hukukçular'ı ağırladı Batılı paradigmalar sorgulanıyor HEDEF İ M AMSTERDAM BELEDİYE BAŞKANI OLMAK Mehmet Akkoç Devlet politikaları yenilenmeli. Entegrasyon yerine eşit katılım! 13'de Sayfa 8'de GEZİ PARKI HOLLANDA TÜRKLERİNİ DE BÖLDÜ HOLLANDA'DA 22 AMERİKAN ATOM BOMBASI VARMIŞ ENGELLİ VATANDAŞLARIN YÜZÜ BİR KEZ DAHA GÜLDÜ 14'te 6'da 28'de HAZİRAN JUNI 2013 w w w . h a b er nl HABER ISSN:1879-9981 Yıl/Jaar:4 Sayı/Nr: 35 H O L L A N D A' N I N E N İY İ G A Z E T E S İ

description

Haber Gazetesi Nr. 35 Haziran-Juni

Transcript of Haber nr 35 webversion

Page 1: Haber nr 35 webversion

STOP METINTEGRATIE

BEYiNLER ÇIKARMA YAPTI

Devlet politikaları yenilenmeli entegrasyon Değil eşit katılım

HABER GAZETESİ OKURLARINA

GÖZ LAZERiNDE

Rotterdam'da

Avrupa'da 'uygulanabilirliği' en alt düzeylere ulaşan Entegrasyon Politikaları Hollanda'da da sorgulanma yolunda. Entegrasyonla ilgili çok çarpıcı açıkla-malar gündeme gelmeye başladı. Göçmenler, mülteciler ve çocuk meseleleri Hollanda'da sorgulanıyor. Devlet politikaları yenilenmezse, önümüzdeki yıllar-da bu sorunların uluslararası düzeye taşması kaçınılmaz görünüyor.

Ev almanın tam zamanı!5 YIL

% 3,15'ten başlayan faizler 2'de

5'te

29'da

12'de, ,

İstifalara neden olarak, CHP Milletvekili Süleyman Çelebi ve Yurtdışı Örgütler Koordinatörü, Almanya Aleviler Federasyonu Eski Başkanı Ali Kılıç'ın vermiş olduğu isabetsiz kararlar ve usülsüz tercihler gösteriliyor.

Usülsüz tercihler CHP Hollanda'daistifa getirdi

İstifa edenler: Rukiye Güç (Başkan), Hıdır Sarıbuğa, Orhan Selim Bayraktar. Ayrıca, resmi teyid ulaşmasa da Denetle-me Kurulu Başkanı Fikret Özcan ve Disiplin Kurulu Başkanı Ali Ekber Taş'ın da istifa ettiği gelen bilgiler arasında.

Çözüm Süreci'nin mimarlarından Yalçın Akdoğan, Amsterdam'da sürecin geliş-mesi ile ilgili bilgilerin yanı sıra, çözümün neden gerekli olduğunu anlattığı sunu-munda, Kürt meselesinin sosyo-eko-nomik, siyasi ve ayrılıkçı olmak üzere üç kategoride değerlendirdi. Hollanda'da görev ya-pan çoğu STK'larının katıldığı toplantıda, twitter'la dev ekran üzerinde anında soru sorma ve görüş belirt-me imkanı oluş-turuldu. Yoğun ilgi gösterilen proğrama süre yetmedi.

AK Parti'nin teorisyenleri Hollanda'da konuştu

“Yerelden Küresele Gençlik Hareketi“ Kendi kimliklerine norm ve değerlerine yabancı-laşmadan içinde yaşanılan ülkelere uyum içinde etkin ve aktif bir katılımı hedefliyor. İçinde yaşadığımız ülkelerde etkin bireyler ve saygın vatandaşlar olmayı, her alanda katılımı ön plana çıkaran ve böylece sosyal Avrupa’ya katkıda bulunmaya inanan bir düşünceyi tanımayı öngörüyor.

Nijmegen RU ve UvA öğretim görevlisi olan Dr. Martijn de Koning Volkskrant’ta yayınlanan ve okurlarımız için derlediğimiz yazısında, entegrasyonla ilgili çok çarpıcı açıklamalara yer verdi. Bu haliyle entegrasyon meselesi-nin önümüzdeki yıllarda yeniden ele alınması gerektiğinin bir işaretçisi olarak algılanabilir.

Avrupa Türkleri'ne seslenen Bekir Bozdağ, Türk toplumunun Avrupa'da başarı için en-tegrasyondan öte adımlar atması gerektiğinin altını çizerek "Artık entegrasyonu değil eşit katılımı konuşma vaktidir, entegrasyon devri kapanmıştır" şeklinde konuştu. "Hem Türkçe'yi hem Hollandaca'yı en iyi konuşan siz olun" dedi.

Metin KülünK Mahir ünal

Doç. Dr. Yalçın aKDoğan

%20 iNDiRiM

Girişimci Buluşmaları Hukukçular'ı ağırladı

Batılı paradigmalar sorgulanıyor

HEDEFİM AMSTERDAM

BELEDİYE BAŞKANI

OLMAK

Mehmet Akkoç

Devlet politikaları

yenilenmeli.

Entegrasyon

yerine eşit katılım!

13'de

Sayfa 8'de

GEZİ PARKI HOLLANDA TÜRKLERİNİ DE BÖLDÜ

HOLLANDA'DA 22 AMERİKAN ATOM BOMBASI VARMIŞ

ENGELLİ VATANDAŞLARIN YÜZÜ BİR KEZ DAHA GÜLDÜ

14'te

6'da

28'de

HAZİRAN JUNI2013

www. haber•nl

HABERISSN:1879-9981Yıl/Jaar:4 Sayı/Nr: 35

HOLLANDA'NIN EN İYİ GAZETESİ

Page 2: Haber nr 35 webversion

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

internet teknoloji

Webtasarım

Webshops

Webhosting

Kurumsal kimlik (huisstijl)

Reklam/Flyer tasarım

Dynamic fl ash banner

Website scan (bedava)

Profesional team

Güvenebileceğiniz doğru adres

internet teknoloji

AyyildizWebBroekstraat 32-2156828 PZ Arnhem

Baskıya gitmeden tüm tasarım işleriniz yapılır

T : +31(0)26 711 32 32 E : [email protected] W : www.ayyildizweb.nl

Girişimci Buluşma-ları adı altında HA-BER Gazetesi'nin öncülüğünde geç-tiğimiz ay birincisi

düzenlenen Girişimci buluş-malarının ikincisi ise sektörel bir buluşma olarak hukukçu-ları, avukatları ve siyasetçileri bir araya getirdi. Rabobank'ın Türkler arasında en üst dü-zeydanışmanlarından biri olan Kaya Turan Koçak, 'hollanda

Makro ekonomisi ve hu-kukçu sektörüne yansı-maları' konulu bir seminer verdi. Rotterdam'da Konyalı Otantik Restoran'da düzen-lenen ve katılımcıların ilgiyle dinlediği sunumdan herkes kendine bir pay çıkartarak, Kaya Turan Koçak'a memnu-niyetlerini bildirdiler. Hollanda hukuk dünyasından tanınmış simaların bulunduğu semine-re, avukatlar Rasim Küçükünal,

Ejder Köse, Nursel Köse, Ser-pil Tümkaya, Gökhan Sarıer, Tol-ga Gümüş, Tenzile Erdal, Tuğba Harmankaya, Taner Şen ve staj-yer Saliha Yeniay katıldı. Avukat-ların yanı sıra PvdA milletvekil-leri Selçuk Öztürk ve Tunahan Kuzu da seminere katılarak, Kaya Turan Koçak'ın sunumun-dan sonra kısaca konuyla ilgili birer konuşma yaptılar.

Açılışını gazetemizin Ge-nel Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman'ın, HABER Gazetesi'nin son dört yılını ve ilerlediği çizgi hakkında verdiği bilgilerle yap-tığı konuşmanın ardından Giri-şimci Buluşmaları'nın oluşması

ve hedefleri konuşuldu. Buna göre Girişimci Buluşmaları her ay düzenli olarak organize edilecek. Hedef dinamik giri-şimcileri biraraya getirmek ve derinlemesine görüş ve bilgi alışverişini sağlamak. Workshoplar'da karışık sek-

törlerden insanları biraraya geti-rip tanıştırmak ve sektörel çalış-malar organize etmek".

Katılan hukukçular ve avu-katlar kendilerini 'elevator pitch' (1 dakikada kendini anlat) yön-temiyle kendilerini ve şirketleri-ni anlatma fırsatı buldular. İnte-raktif bir şekilde geçen ve Kaya Turan Koçak'ın sunumundan sonra, topluca yemek bölümü-ne geçilerek hep beraber yemek yenildi.

Kaya Turan Koçak

Girişimci Buluşmaları Hukukçular'ı ağırladı

GİRİŞİMCİ

BULUŞMALARI'nın hedeflerinden

biri de, paylaşımcılığa önem veren, dürüst iş

yapan işinsanlarıyla, kompakt bir formda biraraya

gelmek, fikir ve proje geliştirmek.

Bilgisayar ekranındaki yazıyı kağıttaki yazıya

göre yüzde 25 yavaş okuyoruz.

Ahmet Şerif İzgören Kişisel Gelişim Uzmanı

Geçtiğimiz seçimlere PvdA (İşçi Partisi) 44'üncü sırada yer alan Yasemin Çegerek, PvdA milletvekili Désirée Bo-nis görevinden istifa etmesi-nin ardından ilk yedek ola-rak milletvekilliğine getirildi. Yasemin Çegerek İşçi Partisi Gelderland Eyalet Meclisi gö-revini yürütüyordu.

Meclise Désirée Bonis'in resmi olarak istifa yazısının ulaşmasının ardından Yase-min Çegerek'in yolu açılarak mecliste yemin törenine ya-pılarak milletvekilliği onan-dı. Partinin dışişleri sözcü-sü olan eski diplomat Bonis, milletvekilliği görevinden ayrılmasının temel nedenini

'beklentilerine uygun ol-mamasını' kararına ne-den olarak göstermişti.

iŞçi PartiSinDe 5, SoSYaliSt PartiDe 1 türK KÖKenli Millet-VeKili

Türk kökenli Yasemin Çegerek’in milletvekili olarak göreve başlama-sıyla, Eylül 2012 seçim-lerine PvdA’nın 45’inci

sırasından katılan Yasin Toru-noğlu ilk yedek olacak. Bu sayı ile İşçi Partisi'nde milletvekili sayısı 5 olmuş olacak.

Hollanda'da erken genel se-çimlerde PvdA’dan (İşçi Par-tisi) Keklik Yücel ile Tunahan Kuzu, SP’den (Sosyalist Parti) Sadet Karabulut doğrudan milletvekili seçilmişler, Sel-çuk Öztürk ile Sultan Günal Gezer (PvdA) de hükümetin oluşmasıyla listelerde yaşanan kaymanın ardından Temsilci-ler Meclisi’ne girmişlerdi. İşçi Partisi’nin 52’nci sırasında Nurten Karışlı ve 53’üncü sı-rasında da Emre Ünver bulu-nuyor.

Yasemin Çegerek milletvekili oldu

Gezi eylemlerinde en çok değer kaybedenler

20 gün süren Gezi protestoları sonrası Borsa İstanbul yüzde 8.21 değer kaybetti, 25 milyar dolar eridi.

dinleme skandalı

Guardian gazetesi, yeni Maliye Bakanı olduğu sırada Mehmet Şimşek'in İngiltere Devlet İletişim Birimi GCHQ tarafından dinlen-diğini, kendilerine sızdırılan GCHQ raporunda, dinlenme nedeninin "Ankara'nın mali denetim ve reformlara bakışının keşfedilmesi" olduğunu yazdı.

İstanbul'a giden herkesin bildiği ve olmazsa olmazların-dan olan Sultanahmet Köftecisi dünyaya açılmaya başladı. Sul-tanahmet Köftecisi ilk yurt dı-şındaki şubesini Azerbeycan'a açıldı. Sultanahmet Köftecisi’nin 3. kuşak sahibi Mehmet Tez-çakın, Azerbeycan şubesinde yaptığı açılış konuşmasında, dedeleri Mehmet Seracattin Efendi’nin 94 yıl önce açtığı kü-çücük dükkânla temellerini attı-ğı işletmenin, bugün sektörünün en çok tanınan markası haline geldiğini söyledi.

İşletmenin, franchise yönte-miyle bir süre önce yurt içinde başlattığı şubeleşme çalışma-larını yurt dışına taşıdığını

anlatan Tezçakın, “Dedemiz Mehmet Seracettin Efendi, 94 yıl önce Sultanahmet'teki küçük dükkânını açarken sa-dece ailemizin 4 kuşağını de-ğil, Türkiye'nin mutfak kültü-rünü de etkileyecek bir karar verdiğini biliyor muydu emin değiliz ama bu lezzeti, sunu-muyla yurt ve dünya geneline yaymak hedefindeyiz” dedi.

Sultanahmet Köftecisi Azerbaycan’a açıldıKatılan girişimciler

'elevator pitch' (1 dakikada

kendini anlat) yöntemiyle,

kendilerini ve şirketlerini

anlatma fırsatı buldular.

HABER 2HAZİRAN / JUNI 2013

Page 3: Haber nr 35 webversion

ALLE AANBIEDINGEN ZIJN GELDIG TOT EN MET 30-06-2013. Alle tarieven zijn van toepassing nadat u ten minste eenmaal heeft opgewaardeerd in de promotieperiode. Met de HOLLAND BUNDEL krijgt u onbeperkt gratis beltegoed om naar vaste en mobiele nummers binnen Nederland te bellen. Ook ontvangt u onbeperkt gratis sms tegoed naar Nederlandse mobiele nummers en 150MB data voor 30 dagen vanaf de dag van aankoop. Alleen bij aanschaf van deze bundel ter waarde van €40 (€20=€40), kunt u gebruik maken van de aantrekkelijke internationale tarieven naar vaste nummers vanaf 1 CENT PER MINUUT naar de Turkije. Een starttarief van 19 cent per gesprek is van toepassing. Voor deze bundel is een fair use policy van 1.000 minuten en sms’jes van toepassing. Wanneer de bundel is verlopen of verbruikt geldt het standaardtarief. Wanneer u de HOLLAND BUNDEL bestelt wordt het bedrag van € 40 eenmalig van uw beltegoed afgeschreven. Toets de volgende code in om de bundel te activeren: *139*81000#. EXTRA BELTEGOED: Waardeert u op met € 20 in één transactie, dan ontvangt u € 40 beltegoed. Waardeert u op met €10 in één transactie, dan ontvangt u € 10 extra beltegoed bij elke opwaardering. Voor de voorwaarden omtrent GRATIS ONBEPERKT BELLEN EN SMS’EN VAN LYCAMOBILE NAAR LYCAMOBILE & GTMOBILE binnen de HOLLAND BUNDEL en de EXTRA BELTEGOED actie, verwijzen wij u graag naar onze website: www.lycamobile.nl. Lycamobile behoudt zich het recht voor om prijzen, aanbiedingen en diensten te allen tijde te wijzigen.

ÜCRETSİZ SİM kart ve daha çok bilgi için www.lycamobile.nl ziyaret ediniz veya 0207543030 arayınız.BURALARDA BULUNUR

R

Holland Bundel paketini satın alın Türkiye’yi daha UCUZA arayın

Holland BundelSINIRSIZ BEDAVA

€aylık sadece 40Bu paketi satın almak için

*139*81000#’ i çeviriniz

Arama

SMS150MB Data

Sınırsız bedava arama ve sms

+

Her yüklemede ekstra kredi €20=€40

Türkiye

sabit hatlar

ct/dak

’dan ’a

9cts/dak

Cep telefonları

LM_NL_ Haber_285x386.indd 1 30/05/2013 15:00

Sultanahmet Köftecisi Azerbaycan’a açıldı

HABER3 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 4: Haber nr 35 webversion

İBRAHİM KARAMAN [email protected]ÜRESELLİK, ANGAJE OLMAK VE FIRSATLARHer geçen gün Türkiye ve

Hollanda'nın birbirine daha çok yaklaştığını hisseder gibi-yiz. Artan uçak seferleri ve hal-kımızın daha çok uçağı tercih et-mesiyle artık sık gidip geliyoruz Türkiye’ye. Artık eskisine göre memlekete duyulan hasret ve özlemler minimuma indi diye-biliriz. Çok rahatlıkla istenilen zaman Türkiye’ye gidip gelmek-teyiz. 50 yıl önce başlayan ve gelinen bu noktada artık geriye değil ileriye bakmamız gerekti-ğinin bir göstergesi.

Yıllarca sol beyinler olarak

tavsif olunan insanlar, yeni je-nerasyonların Hollandacayı Türkçe’den daha iyi konuşma-larıyla artık babavatanımızın Hollanda olduğu saplamasını yaptılar. Biz burada kalıcıydık. O halde geleceğimizi buna göre di-zayn etmeliydik. Adeta dönüşün gemileri yakılırcasına kendimizi buralı hissetmemiz gerektiği ko-nusunda yüzlerce söylem işittik.

Ne Türkiye’nin ekonomik du-rumu ne de siyasi durumları bizi ilgilendirmemeliydi. Bu konu-da en büyük nutukları yine haklı olarak sol kesim dillendirdi. Bu

dışa vuruş biçimi ilk defa Gezi Parkı olayları ile ters köşe yaptı. Taksim olayları çerçevesinde sol düşünce Türkiye’ye o kadar kon-santre oldu ki, Hollanda günde-mini dahi ötelemek durumun-da kaldı. Etrafımda tanıdığım birkaç kişi Taksim protestoları-na destek olmak için bilet alıp İstanbul’a bile uçtu. Öte yandan, Türkiye’ye fizik olarak kendile-rini transfer edemeyenler, son birkaç hafta sosyal medyada Taksim yatıp Taksim kalktılar.

Herkes en yakın tanıdığını kendi tarafına çekmek için büyük

efor sarfetti. Sosyal med-yada aşağılama, küfür ve hakaretler gırla gitti. Çokları yıllardır tanıdığı in-sanları listesinden sildi, bazıları dost ve arkadaş listelerini göz-den geçirip, kendi gibi düşünme-yenleri fiktif prangalara vurdu. Yıllarca emek verilip kazanılan, dostluk ve arkadaşlıklar birkaç hafta içinde erircesine kayboldu. İbretlik durumlar oluştu.

Türkiye’deki olaylar olma-saydı bunların hiçbirini ya-şamayacaktık belki de. Ya da

SİSTEME ENTEGRE OLMAK YA DA OLMAMAK: İŞTE BÜTÜN MESELE BU!Bundan 24 yıl önce, 1990'lar

başlamadan aile birleşiminden faydalanarak Hollanda'ya yeni gelmiştik. Babamın çalıştığı fab-rika iflas etmiş, 6 çocuklu işsiz-lik ödeneği alan bir aileydik. Evimizde telefonumuz yoktu, bu yüzden Türkiye’ye telefon etmek için komşumuza gider-dik. O zamanlar para değerliydi ve gulden üzerinden ödenirdi telefon parası. Sokaktaki Hol-landalı komşumuz zaman za-man kapımızı çalar, giymedik-leri kıyafetleri olduğunu, bize verebileceklerini söylerlerdi. Hatta o zamanlar Hollandalıla-rın kendine has kokusu olduğu-nu da keşfetmiştim. Bir de aile dostumuz, işbilenimiz vardı, Lies. Kendisi biz gelmeden önce babama ev bulmak, evi ikinci el

eşyalarla donatmak konusunda çok yardım etmiş. Biz geldikten sonra bize de yardımcı oldu. Hatta öylesine yardımseverdi ki, rahmetli annemin Türki-ye hasretini farkedince onun Türkiye’ye gidebilmesi için, o zamanlar bebek olan kardeşi-me bakmayı dahi teklif etmişti. Annem okuma yazma bilmez-di, ama insanları ve geleceği iyi okurdu. Onun bu teklifini kibar-ca reddederken bizlere verdiği nasihatler hala kulağımda.

Gün oldu, çocuklar büyüdü. Hepsi yüksek eğitim almaya başladılar. Derken bir arabamız oldu, kıyafetlerimiz ve eşyaları-mız yenilenmeye başladı, evimi-ze telefon aldık. Hollandaca'yı öğrenip konuşmaya başladığı-mızda ilk zamanlar rahmetli ba-

bamızın hayranlıkla dinlediği-miz Hollandaca'sının ne kadar yetersiz olduğunu da fark ettik. Ona rağmen ne kadar yaratıcı olduğunu, yaptığı kelime oyun-larını hatırladığımda daha iyi anlıyorum. Bu zaman dilimin-de, evinden Türkiye'ye telefon açtığımız komşumuz bizimle konuşmaz, yüzümüze bakmaz olmuştu nedense. Diğer kom-şularımız da kapımızı çalıp bize lütfetmeyi(!) bırakmışlardı. Lies kardeşimi alamayacağını anla-yınca bize uğramaz oldu. Bir gün olan oldu: 6 çocuklu bir ai-leye yetmeyen arabanın yerini bir minibüs aldı. Minibüsü al-dığımız gece sadece minibüsün kaportasına değil, hafızamıza da kocaman harflerle “TURK” kelimesi kazınmıştı.

Hepimiz okuduk, ya yük-sek okul ya üniversite yaptık, “adam olduk”. Hollandaca'yı öğrendik. Mevzuatı öğrendik. Hatta buranın kendine has ko-kusuna da alıştık. Ama hep Türk kaldık, unuttuğumuz zaman da kalmamız gerektiği hatırlatıldı. “Zavallı misafir işçi” statüsün-deyken belki de oryantalist duy-gularla sevilen ya da acıma duy-gusuna muhatap olan biz, çok çalışıp orta sınıf olmaya aday olunca haddimizi bilmeliydik. O zaman entegrasyon denen şey henüz icat edilmemişti. Oysa şimdi topluma entegre olduk, ama ne hikmetse oldukça da dı-şarıda kaldık, ötekileştik. Statü olarak yükseldikçe ötekileştiril-me derecemiz arttı. Şimdi gidiş nereye? diye soruyoruz.

Konyalı Lounge açıldıHergün açıktırPazar-Perşembe: 10:00-24:00Cuma ve Cumartesi: 10:00-01:00

Putsebocht 1133073 HE Rotterdam010-484 63 [email protected] KONYALI

O T A N T i K

Nar

gile

key

fi ar

tık K

onya

lı'da

Ramazan

rezervasyonlarımız

başlamıştır.

Bazen sebepsiz gelirim ben böyle aşkaKonyalı'da her yemeğin tadı bir başka

Türkiye’de olmasına rağ-men, bunu ibretle izleyip Hollanda düzleminde bun-dan iyi dersler çıkarsaydık, gene bu kazanımlar kayba dönmeyecekti. Artık kazan-cımız, kariyerimiz, çevre-miz sadece Hollanda değil. Bi-kültürel insanlar ola-rak, hem Hollanda’da hem Türkiye’de çevremizdeki yerlilere nazaran bazı artı yönlerimiz var. Bunu olum-lu yönde değil de, olumsuz-luklar içinde kullanırsak ne yazık ki bize getirisinden çok götürüsü olacaktır.

Yurt dışı piyasalarda yaşanan bozulma ve Gezi Parkı protestoları nede-niyle 30 Mayıs-15 Haziran tarihleri arasında İstanbul Borsası yüzde 8.21 değer kaybederken, borsada iş-lem gören 407 şirketin piyasa değeri ise 25.8 mil-yar dolar eridi. Öyle bir hızlı zamanı yaşıyoruz ki bu kadar kısa sürede eri-yen milyarlar ve yıl içinde kaybolan onbinlerce şirket var. Türkiye’de önümüzde-ki dönemde bu çalkantılar ve küresel hız bakımından tonlarca şirket el değiştire-cek, durum değiştirecek. Bu tür durumlarda her za-man yeni fırsatlar ortaya çı-kar. Kendimizdeki artılara daha çok odaklanarak bu girişimciliğin avantajların-

dan faydalanmayı deneme-liyiz. İstanbul, Ankara, Kay-seri, Konya… Bunlar artık bize bir otobüs mesafesi kadar yakın şehirler. Per-gellerimizi daha geniş aç-malı, antenlerimizi daha güçlü kullanmalıyız. Poli-tik angajmanlar ve o bin-bir güçlükle bina edegeldi-ğimiz dostlukları ve güveni kaybetmemiz, istikrarlı ve sağlıklı hareket etmemizin önündeki en büyük engel-lerden sadece ikisi.

Hayatımızın bundan sonrasını Hollanda mer-kezli idame edeceksek ka-tılımcılık ve sisteme bir çö-züm olma noktasında yeni açılımlar getirmeli, yeni formüller bulmalıyız. Öte yandan Hollanda merkezli olmamız Türkiye’yi de her gün gönlümüzde tutmamı-za engel değil. O alandaki fırsatları en iyi kullanma potansiyeline sahip olan insanlar da, yine biz Hol-landalı Türkleriz.

Yeni kuşak gençlik bu konuda eskilere nazaran daha dinamik düşünüyor. Umarım hayali engel oluş-turmak yerine, var olan engelleri rahatlıkla izale eden tarzlar geliştirebili-riz gelecek dönemde. Var olan sınırlar bile silinirken, sakın ola ki yeni sınırlar ve sınırlamalar üretmeyelim.

HABER 4HAZİRAN / JUNI 2013

Page 5: Haber nr 35 webversion

Nijmegen RU ve UvA öğ-retim görevlisi olan dr. Mar-tijn de Koning Volkskrant’ta yayınlanan ve derlediğimiz yazısında entegrasyonla ilgili çok çarpıcı açıklamalara yer verdi. Bu haliyle entegrasyon meselesinin önümüzdeki yıl-larda yeniden ele alınması ge-rektiğinin bir işaretçisi olarak algılanabilir.

Bu ülke entegrasyonla ilgili demir bir yasaya sahip: Göç-menler ve çocuklarla ilgili hiç bir konu medya ve siyaset gün-demine gelmesin ki, sonunda bu meselenin entegrasyonla olumsuz ilişkisi sorgulanma-sın.

Kadın ve erkeklerin ayrı ayrı dil dersleri aldığı haber mi oldu? Hiç kimse o zaman bu derslerin kursiyerlerin gelişi-mine ve bağımsızlığına katkısı olup olmadığına bakmaz. Ama herkes cinslerin ayrı olması-nın entegrasyona ne kadar zarar verdiğini konuşur. Zira bu ‘bizim’ kadın erkek ilişkisi-nin nasıl olması gerektiği dü-şüncemize uymuyordur. Ya da Amsterdam’da bir ev bürosu evleri içindekilere göre düzen-leyince, bu evlerin iyileştiril-mesi üzerinden değil, müslü-manlar üzerinden tartışılıyor.

Entegrasyon konusu Hol-landa sakinlerinin problem-leri olarak görülmüyor. Bila-kis suni ve yanlış bir şekilde ayrım yapılan toplum ve azın-lıklar üzerinden götürülüyor tartışma. Entegrasyon saplan-tısı, tek bir fonksiyonu olan bir düşünce aslında: Ulus devletin ve içindeki politik ve ekono-mik elitlerin güçlendirilmesi. Bu yüzden bir an önce bu dü-şünceden kurtulmalıyız.

Haklar ve yükümlülükler

Ulus devletinde yaşamak sanki doğalmış gibi geliyor bize, oysa bu kavram kısa bir süre önce tasarlandı. Henüz Fransız devriminden sonra devlete geniş yetkilerle vergi alma ve şiddet tekeli veren bu politik model geçerlilik kazandı. Bireysel haklar ve yükümlülükler bir ulus dev-lete ait olup olmamak şartına bağlandı. Ulus devletinin var olmasının sebebi, sakinlerinin böyle bir düşünceyi tasavvur etmesi, düşünmesi ve bazı şey-leri (savaşları anma, bayram-lar, eğitim) birlikte yapmasıdır. Geçtiğimiz asırda bütün ulus devletlerin politik seçkinle-

ri topraklarındaki kültürel, dilsel, ekonomik, sosyal ve hukuki çeşitlilikleri homojen-leştirmeye çalıştılar. Bunun ör-nekleri yargının birliği, ulusal bir dilin belirlenmesi ve ulusal bir eğitim sistemi geliştirmek-tir. Bu homojenleştirmeyle ça-tışmalara engel olmaya çalış-tılar. Bu gelişmeden kar eden de kapitalizm olmuştur, zira büyük ve homojen bir pazar en çok kapitalizme yarar.

Bu homojenleşmenin nasıl olması gerektiğini belirleyen-ler de elitlerdir. Onlar ‘bizim’ bazı şeyleri nasıl yapmamız gerektiğini belirlerler. Onlar ‘bizim’ değer ve standartla-rımızı tanımlarlar. Lubbers kabinesi işte bu bağlamda Azınlıklar Notasını 30 yıl önce 1983’de şu şekilde tanımladı:

“Tabi ki azınlık grubunda-ki insanlar Hollanda’nın temel değer ve standartlarına saygı duymalılar. Azınlıkların bu-nun dışındaki arzuları kabul edilemez.”

Burada hiç olmayan iki ta-raf oluşturuluyor: Toplum ve Azınlıklar. Bu taraflar, politika-cılar, yöneticiler, kanaat önder-leri, araştırmacılar, grupların çıkarlarını koruduğunu söy-leyen girişimciler tarafından tanımlanır, hatta oluşturulur.

Toplum’da insanlar bazı temel değerleri paylaşırlar. Azınlıklar dışarıdan gelirler ve değer ve standartları Top-lum’unkiyle örtüşmez. Bu ‘farklı değerlerin’ kesinlikle sosyal problem ve çatışmalara yol açacağı önceden varsayıl-mıştır. O halde birşey olmalıdır. ‘Onlarla’.

İşte o ‘şey’ entegrasyondur

Ulus devletini tanımlamak ve korumak için politik elitle-rin sürekli ‘başkasına’ ihtiya-cı vardır. Ulus devletin içinde standartlarına uymayanları belirlerler. Bu bağlamda ırk, kültür ve cinsiyet her zaman önemli bir rol oynamıştır.

Homojen bir ulus devleti var edebilmek için Diğeri’nin oluşturulması, kabullenmeyi ve dışlamayı beraberinde ge-tiriyor. Bir taraftan herkesin entegre olmasını istiyorsun, diğer yandan kendini tanım-layabilmek için senden farklı olan insanlara ihtiyaç duyu-yorsun. Daha önce bu Katolik-ler için geçerliydi, 1950’lerde sözde asosyaller için, şimdi de özellikle müslümanlar için

geçerli. Onlar toplumun için-deler, ama dışında tutuluyor-lar ki entegre olmak zorunda kalsınlar.

'Problem İslam’da'!Azınlıklar notasından bu

yana temelde bir değişiklik oldu. O zaman kültür ve göç-men (migrant) sorun değildi. Şimdi bu büyük ölçüde bir sorun. Hollanda partilerinin hepsi İslam’ın öyle ya da böyle problem olduğunu düşünüyor. Bazı sağ ve sol partiler eğitim veya laiklik gibi İslam’daki bazı temalara vurgu yaparak problematize ediyorlar. PVV gibi partilerse kayıtsız şartsız İslam’ı problem olarak görü-yorlar. Çeşitlilik ve çoğulculuk 1983’de Hollanda toplumu-nun özelliği iken, şimdi arka planda kaybolmuş durumda.

Hatta PvdA’nın bakanı Lo-dewijk Asscher’ın entegras-yon gündemi bir adım daha ileri gidiyor. Göçmenler sade-ce topluma katılmakla kalma-malı, değer ve normları, yaşam tarzını kabullenmeli, hatta “bu değer ve normları içselleştirip özümsemeli”. Ulus devletin elitlerinin hırsları buraya ka-dar uzanıyor yani: Vatandaş-ların düşünce ve duygularına müdahale etmek.

Aynı anda insanları hem kabullenmek hem de dışla-mak sadece ‘Diğeri’ni göster-mekle olmuyor, ama özellikle diğerinin neye ve kime uyum sağlaması gerektiğini belirsiz bırakmakla da oluyor. Enteg-rasyonun ne olduğunun ve ne zaman başarılı olduğunun ta-nımı nerdeyse hiç yapılmadı. Bunun sonucu olarak normal vatandaş yeterince uyum sağ-layıp sağlayamadığını hiç bir zaman bilemedi. Böylece bu vatandaş neyin normal, neyin iyi ve neyin uyumlu olduğunu belirleyen elitist gücün insafı-na kaldı. Entegrasyonun hede-finin ne olduğu hala belirsiz!

eşİtsİzlİğİn onayıBu görüş çelişkili gibi gö-

rünse de değil, zira “Hollanda-lı” fikrinin ne olduğu ile alakalı. Mesela eşcinselliğin kötü ol-duğunu, kadınların çalışma-ması gerektiğini ya da dinin politikada daha etkin olması gerektiğini savunan yerli Hol-landalılar da var. Hatta anti-se-mitik fikirler taşıyan yerliler de var. Ancak devlet göçmenle-rin o yerlilere uyum sağlama-sını istemiyor. Uyum Bakanı Asscher’ın Volkskrant’taki de-

STOP MET INTEGRATIE

national and international debt collection & payment solutions

Gentle Incasso

1999dan beri

Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında

daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz.

Tel: 075 - 771 46 36Fax: 075 - 635 70 49

[email protected]

Gentle Incasso

1999' dan berihizmetinizdeyiz

Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat ya-pan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve borçlu arasında iki tarafı tahmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir.

Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkeme-ye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve mantık çerçevesinde önlemek bizim isimizdir.

İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların büyük bir kısmı, ödeme suresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna bile gidiyor. Bu da isletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir.

National and international debt collection & payment solutions

mecinde bu açıkça görülüyor:“Buraya gelen insanların

ev sahibi ülkeyi iyi tanımaları gerekir. Ev sahibi ülke de on-lardan ne beklediğini açıkça ortaya koymalı. Entegrasyon kursları ile biz bunu yapıyo-ruz. Ancak biz daha ileri git-meliyiz ve eşcinsel olduğunu söyleyen bir öğretmeni savun-malıyız. Kazanımlarımızı sa-vunarak göçmen çocuklarının ailelerinden daha az dindar olmalarını kolaylaştırıyoruz.”

Göçmenlerden laik ve cinsel özgürlüğe dayalı neo-liberal toplum olarak belirlenen bu ideale uyum sağlamaları bek-leniyor. Paradoks tam da bura-da: hepsi aynı tür özgür bireyler olmalılar ama bu ideal görüntü Hollandalı yerliler için dahi ge-çerli değil! Ama tabi yerlilerden bu idealizmi kabullenmeleri ve özümsemeleri istenmiyor.

Sonuçta bu entegrasyon modeli sadece göçmenler ve yerliler arasında var olan eşit-sizliği gidermek şöyle dursun, tam tersine eşitsizliği büyütü-yor. Göçmenlerin problemle-rini azaltmıyor. Oysa devlet göçmenlerin tek ve belirlen-miş bir ideal görüntüye kültü-rel olarak uyum sağlamalarını hedef almamalı. Göçmenlerin bütün sorunlarını entegrasyo-na indirgemek yerine, bu ül-kenin çoğulculuğunu yansıtan bir çözüm arayışına girmek gerekiyor. Bu göçmenlerin, tıpkı diğer ülke sakinleri gibi Hollanda kanunlarına uyması demek. Bu kanunlar da tabii ki toplumun çoğulculuğunu ve çeşitliliğini yansıtan kanunlar olmalı. Bu kanun gereği helal kesimin ya da başörtüsünün yasaklanmaması gerekir.

Devlet, göçmenleri mevcut topluma göre gerekli olmadığı sürece ayrı ayrı sınıflandırma-malı. Belki sadece eğitim bağ-lamında velilerin eğitim sevi-yesini kaydedebilir. Bu sadece geçici bir süre için kabul edilir olmalı. Ulusal hükümet bu ko-nuda bütün vatandaşlarının, özellikle kadınlar ve gençler gibi savunmasız gurupların hakkını güvence altına alma-lı. Zayıf grupları her türlü dış-lamaya, şiddete ve ırkçılığa karşı korumalı. Hollanda’nın entegrasyon politikası Hollan-da ulus devleti merkezli değil, kişinin oturduğu, çalıştığı ve yaşadığı yere göre yapılmalı. Farklı kategorilerdeki insanlar arası bağlantı oluşturmak ve kamusal alanda birlikte yaşa-manın fırsatlarını geliştirmek gerekir.

KONYALI

HABER5 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 6: Haber nr 35 webversion

Schiedamseweg 2133026 AN Rotterdam

www.adacams.nl

010-462 35 69

GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE DOĞRU ADRES

HD videobewaking in een nieuwe dimensie5 x hoger resolutie en realtime - over coax met HD - SDI

Nu voor elke nieuwe klant een gratis Iphone 5! *

*alleen bij aankoop van HD camera set

Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het beveiligingssysteem van ADACAMS

Mini-BLOGSteeds duidelijker wordt dat duurzame producten en diensten goed-

koper zijn en vaak langer meegaan, dan producten waarbij niet op het milieu wordt gelet. Logisch is dat energiezuinige auto’s, koelkasten en televisies voor de gebruiker goedkoper zijn dan producten waar niet op het energiegebruik wordt gelet. In de huizenmarkt begint energie-besparing ook te lonen. Uit een recent onderzoek van de Universiteit van Tilburg blijkt dat huizen met een energielabel 78 dagen sneller

worden verkocht dan huizen die zo’n label niet hebben. En huizen met een groen energielabel brengen 5% meer op dan vergelijkbare huizen zonder een dergelijk label.

Soms, zoals bij biologische voeding, is duurzaam wel wat duurder. Maar bij C&A is de kleding die van biokatoen is gemaakt weer niet duurder dan

gewone kleding. De conclusie wordt steeds dui-delijker. Wie niet op duurzaam en energiezuinig let, is een dief van zijn eigen portemonnee.

Willem LagewegDuurzaam is vaak goedkoper

[email protected]

Directeur MVO Nederland

HOLLANDA TÜRK FİLM FESTİVALİ'NDE GEZİ PARKINA DESTEK

Kırmızı Lale Film Festivali’nde, Emin Alper’ın yönettiği Tepenin Ardı fil-mi en iyi film ve en iyi yö-netmen dallarında birinci seçildi.

Emin Alper’in yönettiği "Tepenin Ardı" adlı film, Hollanda’da bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Kırmızı Lale Film Festivali’nde en

iyi film ve en iyi yönetmen dallarında birinci oldu. Al-per, bugün sonra eren fes-tivalde gösterdiği başarıyla 8 bin 500 avro para ödülü almaya hak kazandı.

Rotterdam’da düzenlenen törene katılamayan Alper’in ödüllerini yönetmen arka-daşları Hüseyin Karabay ve Dilek Gökçin aldı.

Beş gün boyunca 26 filmin gösterildiği Kırmızı Lale Türk Fimleri Festivali açılış resepsiyonu ön-cesinde düzenlenen basın toplantısında Festival Komite Başkanı Mehmet Emin Alkanlar, tiyatro ve sinema sanatçısı Demet Akbağ, oyuncu Tülin Özen, Yönetmen Erden Kıral, T.C. Lahey Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu, Festival Komi-tesi üyesi Ali Keleş ve festivalin Türkiye sorumlu-su Sevim Baloğlu Rotterdam'da New York Otel'de düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladılar.

Festivalin onur ödülüne layık görülen Yönetmen Erden Kıral ve Demet Akbağ ödüllerini Taksim Gezi Parkı eylemcileri adına

aldıklarını ilan ederek eylemcilere destek olduklarını belirttiler.Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın spon-

sorluğunda, Rotterdam Belediyesi’nin desteğiyle Hollanda Türkiye Kültür Vakfı

tarafından düzenlenen ve 5 gün süren festivalde, uzun metrajlı kurgu, belgesel

ve kısa filmlerden oluşan yaklaşık 26 Türk filmi izleyiciyle buluştu. Festivalde Demet

Akbağ “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”, Yönet-men Erdem Kıral ise “Onur Ödülü” aldı.

SİVAS’TA ENGELLİ VATANDAŞLARIN YÜZÜ BİR KEZ DAHA GÜLDÜ!

Koç Sucukları ile Hollanda Sivaslılar

Platformu işbirliğinde Sivas’ta ihtiyaç sahibi engelli vatandaşlara dağıtılmak üzere hayır-sever Fatih ve Hikmet Gürcüoğlu kardeşlerin bağışlarıyla temin edilen 70 adet akülü engelli aracı ve 50 tekerlekli sandalyenin, Sivas belediye binası önünde dağıtım töreni düzenlendi.

Hollanda Türk İşadamları Derneği ve Koç Sucukları Yö-netim Kurulu Başkanı Hikmet Gürcüoğlu ise konuşmasında : “ İki gündür Sivas’tayım. Bu iki gündür insanların övgüsünü

duyuyo-rum. Bu beni hem sevindi-

riyor hem de düşündürüyor. Nedeni Peygamber Efendimiz ‘ komşusu açken tok yatan bizden değildir’ diyor. O zaman yaptığımız normalden başka bir şey değildir. Allah’ın bir ağacı bile gölgesiyle meyvesiyle işe yarıyorken bizim bunları yap-mamız doğaldır. Araçları güle güle kullanın, hayırlı uğurlu olsun.” dedi.

Festivalde Tepenin Ardı’nın yanı sıra Derviş Zaim’in Devir, Ahmet Sönmez’in Elveda Katya, Çiğdem Vitrinel’in Geriye Kalanlar, Pelin Esmer’in Gözetleme Ku-lesi, Reha Erdem’in Jin ve Reis Çelik’in ise Lal filmleri yarıştı. Jüri üyeleri, tek-nik bir arızdan dolayı izlenemeyen Jin’in yarışmada değerlendirme dışı kaldığını açıkladı.

Ödül törenine katılan Kültür ve Ta-nıtma Müşaviri Enis Tataroğlu, bakanlık olarak destek verdikleri bu festivalin kalıcı olmasını arzuladıklarını söyledi.

HABER 6HAZİRAN / JUNI 2013

Page 7: Haber nr 35 webversion

Hayallerinizi Corendon’la Yaşayin

BAŞLAYAN FIYATLARLAVERGILER DAHILDIR

€59’dan

.com

Ibn Ghaldoun Lisesi Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Tonca, sınav sorularının Ibn Ghaldoun Lise’sinden çalındığının tespit edilmesi üzerine okulun adeta bir medya taarruzuna uğradığını belirtti. Tonca, okul kapatma yetkisi sadece Milli Eğitim Bakan’lığında olmasına rağmen Rotterdam Belediyesi tarafından Ibn Ghaldoun Lisesinin kapatılması üzerine tartışmaların sürmesinin ise kendilerini çok üzdüğünü ifade etti. Tonca okulun kapatılmasının kesinlikle söz konusu olmadığını açıkladı.

Geçtiğimiz haftalarda lise son sınıf bitirme imtihanları Fransızca dersinin sınav soruları çalındığı gerekçesi ile tüm Hollanda genelinde iptal edilmişti. Ibn Ghaldoun Lise’sinin öğretmenlerinin Fransızca soru paketlerinde oynama ya-pıldığını fark etmesi ve bunu yetkililere bildirmesi sonucu araştırmaya başlandı. Yapılan araştırma sonunda sınav sorula-rının Ibn Ghaldoun Lise’sinden çalındığı tespit edildi. Polis hala olayı araştırmakla birlikte şu an ikisi okulun öğrencilerin-den olmak üzere toplam 3 kişi konu ile ilgili olarak tutuklu bulunmaktadır.

85 öğrencİ tekrar sınava gİrecek

Sınav sorularının çalındığının açık-lanması ardından, tüm Hollanda ge-nelinde öğrenciler sınavların iptal edi-leceği stresini yaşadılar. Ancak Eğitim Bakanlığı tarafından alınan kararla sa-dece Ibn Ghaldoun Lise’sinin öğrenci-lerinin sınavları yeniden yapılmasına karar verildi. Önce 15 olarak açıklanan tekrar edilmesi gereken sınav sayısı, araştırma sonucu 24’e cikarıldı. Ibn Ghaldoun Lisesi’nin öğrencileri bu sı-navları önümüzdeki hafta ve Ağustos ayı içerisinde tekrar yapacaklar. Tonca, şu an tek amaçlarının tüm öğretmenlerle birlikte öğrencilerinin motivasyonunu sağlamak olduğunu ve hafta sonu da ek dersler verdiklerini açıkladı. Tonca, bazı velilerinin, masum olan öğrencilerin yeniden sınava tabi tutulmasına tepki gösterdiklerini belirtti. Ancak yeniden sı-nav yapılmasının çocukların diplomaları üzerindeki şaibeyi kaldırması açısından olumlu bir tarafı olduğunu söyledi. Sınav sorularının internet ve sosyal medya üzerinden Hollanda genelinde satıldığı iddia ediliyor. Bu yüzden sınava girmiş olan tüm öğrencilere, eğer bu sınav so-rularını önceden almışlarsa, geçtiğimiz

cumaya kadar iti-rafta bulunmaları için süre verildi. İtirafta bulunan öğrencilere sı-navları yeniden yapma şansı tanı-nacağı açıklandı. Bu süre zarfında başvurmayan öğrencilerin, daha sonrasında sınav sorularına ulaştıkları tespit edilirse, sınavla-rı geçersiz sayı-lıp, okullarından uzaklaştırılma ihtimalleri bulu-nuyor. Hollanda genelinde sınav-lar iptal edilmese de, her öğrenci birey-sel olarak incelenecek.

okul kaPatılmayacakOkul kapatılmasının ancak okulun

eğitim kalitesinin düşük olması sebebiy-le Eğitim Bakanlığı tarafından yapılabile-ceğini söyleyen Tonca, kendi okullarının şu an için eğitim kalitesinde bir sorun olmadığını belirtti. Rotterdam Belediye Başkan yardımcısı Hugo de Jong, katıl-dığı bir televizyon programında okulun kapatılması gerektiğini söylemişti. Tonca ise belediyenin böyle bir yetkisinin ol-madığını ifade etti. Tonca, polis ve mü-fettişlerin araştırması sonucunda yetki-lilerin üzerine düşen sorumluğu yerine getireceğini ancak okulun kapanmasının söz konusu olmadığını söyledi.

Hollanda’nın tek İslamİ lİsesİHollanda eğitim sisteminde ilkokul-

dan itibaren okullar devlet okullarının yanı sıra Katolik, Protestan gibi farklı dini inançlara uygun olarak da eğitim verebiliyorlar. Pek çok sayıda İslam ilko-kulu olmasına rağmen, bu okulu bitiren öğrencilerin takip edebileceği sadece bir tane İslami lise bulunuyor. Bu anlamda Ibn Ghaldoun, Hollanda’da tek İslami ortaokul ve lise olma özelliğini taşıyor. Diğer dinlerin ilkokullarında okuyan çocuklar gibi aynı müfredata uygun or-taokul, lise hatta üniversiteye bile gitme imkanı bulabiliyorlar.

Hollanda genelinde 45 İslam ilkoku-lu olduğunu söyleyen Tonca, bunların

geçen yıl ikisinin ‘’Excellent’’ yani Hollanda’nın en m ü k e m m e l okulları arasına girme başarı-sı gösterdiğini ifade etti. Tonca Ibn Ghaldoun li-sesinin ise 2008 yılından beri artan bir başarı grafiği göster-diğini söyledi. Ancak okul ola-rak halen ne çok başarılı, ne de çok kötü bir okul olduklarını ifa-de etti. Özellikle Rotterdam Zuid

bölgesi gibi genelde öğrencilerinin okul başarı seviyelerinin düşük olduğu bir yerde normalin üstünde bir başarı gösterdiklerini söyledi. Geçen yıl yapılan lise bi-tirme sınavlarında, okul ortalamalarının 10 üze-rinden 5 ile 6 arasında olduğunu açıkladı.

müslümanların zan altında kalmasına üzüldük

Tonca, öğrencileri-ne kaliteli bir eğitimin yanı sıra, İslam’ı ahlakı da aktarmaya çalıştık-larını, kendi okulların-da böyle bir durumun olmasının ardından ise ‘’Bütün İslamiyet ve müslümanlar zan al-tında kalıyor. Çok üzül-düğümü bildirmek is-tiyorum.’’ dedi. Okulda geçtiğimiz yıl müdür olarak göreve başlayan Bart Renders’ın ise daha önce bir müfettiş olarak çalışmış olduğu-nu ve kendi okulunda böyle bir durumun vu-kuu bulmasından dola-yı çok üzgün olduğunu söyledi.

okuldan kayıt sİlİnmesİ söz konusu değİl

Rotterdam Ibn Ghaldoun Ortaokulunda 692 öğrencinin eğitim gördüğünü söyleyen Tonca, okulun yarı-sının Fas asıllı öğrencilerin, diğer yarısını ise Türk asıllı öğrencilerin oluşturduğu-nu ifade etti. Sınav sorularının çalınma-sı sırasında göz altına alan çocukların arasında ise Türk kökenli öğrencilerin olmadığını açıkladı. Önümüzdeki yıl için okula 150 yeni kayıt yaptıklarını söyleyen Tonca, şu ana kadar sadece 3 -4 velinin konudan rahatsız oldukları gerekçesi ile öğretmenlerden bilgi iste-diklerini söyledi. Ancak okuldan kaydını sildirme gibi bir durumun söz konusu olmadığını açıkladı.

sorular nasıl çalınmış olabİlİr ?

Hollanda genelinde merkezi imtihan sorulara her okula 2 hafta öncesinde tes-lim ediliyor. Daha sonrasında kasa olarak

isimlendirilen özel odalarda bu sorular saklanıyor. Bu odaların sadece 2 anah-tarı bulunuyor. Bunlardan biri okul mü-düründe, diğeri ise imtihan sekreterin-de bulunuyor. Sorular kapalı paketlerle okula teslim ediliyor. İmtihan günü iki öğretmen eşliğinde bu sorular alınıyor. Paketlerin kontrolü ile birlikte, öğren-cilerin gözü önünde bu sorular açılıyor. Ibn Ghaldoun Lise’sinde ise bu anahtar-lardan birinin 2010 yılında kaybolduğu belirtiliyor. Ancak kilidin değiştirilmesi yerine anahtarın yenisi yapılıyor. 2012 yılında göreve gelen Tonca ise bu konu-dan daha önceden haberdar olmadık-larını açıklıyor. Kendilerinin de şu an soruların tam olarak nasıl çalındığını bilmediklerini söyleyen Tonca, okulun çatısından girilip soruların calinmiş ola-bileceği ihtimali üzerinde de durulduğu-nu belirtiyor. Polise güvenlik kameraları görüntülerini ve tüm bilgileri verdikleri-ni, araştırma sonucunu kendilerinin de merakla beklediklerini söylüyor.

İbn-i Ghaldoun Lisesi Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Tonca:

İbn-i

Ghaldoun

Lisesi ÇÜNKÜ YAŞAMA HAKKI VARAyhan Tonca

Rotterdam Belediye En-cümeni CDA’lı Hugo de Jonge Ibn-i Ghaldoun lisesi ile ilgili gerçek dışı sözleri çıktığı bir televizyon programında dile getirmesi üzerine belediye meclisindeki bazı partile-rin sert tepkisi ile karşılaştı. Hugo de Jonge televizyonda İbn-I Ghaldoun lisesinin geçen yıl VWO bitirme sınavlarında %100 başarı elde ederek bü-tün öğrencilerinin geçtiğini iddia etmesiyle okulu şaibe altında bırakmıştı. Mecliste yaptığı konuşmada ise söz-lerini yalanlayarak geçen yıl başarı oranının %66 olduğu-nu itiraf etti. Programda ayrıca okulun kapanması gerektiği görüşünü dillendirerek de kamuoyunu yanlış bilgilendir-mişti. Okulu kapatma yetkisi belediyelere değil Milli Eği-tim bakanlığına ait olmasına

rağmen medyada bu şekilde ifadelerde bulunması kamuo-yunu yanıltmaya yönelik açık-lamalar olarak algılandı.

SP ve PvdA De Jonge’yı eleştirirken “Okulda olan bir hırsızlık vakası o okulun sahtekarlık yaptığı anlamına gelmez” diyerek tepkilerini ortaya koydular. Groenlinks ve D66 encümenin açıklama-larını geri çekmesi ve özür di-lemesi gerektiğini söyledi.

Rotterdam okul yönetim-leri birliğinden Wim Littooij diplomaları verme kararının encümen üyesinin söylediği gibi Hugo de Jonge’ya ait ol-madığını, kendilerinin bu ka-rarı aldığını bildirdi.

Okulun rektörü olan Bart Renders ise encümen üyesi-nin sürekli geçmişteki olayla-rı gündeme getirerek kamu-oyunu yanıltmaya çalıştığını,

oysa geçen yıl Mart ayında işba-sına gelen yeni yönetimin yeni bir başlangıç yaptığını söyledi. “Eğer o zamandan beri bir oku-lun sorumlu tutulacağı bir şey varsa söylesin. Söyleyemez, çün-kü yok” dedi.

Eğitim dönemi bitmeden ve çocuklar hala okulda eğitimleri-ne devam ederken bu tür açıkla-malar yapmasının çocukların ve velilerinin üzerindeki psikolojik baskıya ve oluşturulan karma-şaya neden olmasına dikkat çe-ken yetkililer kendisini mecliste sert bir dille eleştirdiler. Üstelik araştırma henüz sonuçlanma-dan, okulun hırsızlık olayında payı olup olmadığı ortaya çık-madan belediyenin eğitimden sorumlu bir encümen üyesinin Ibn-i Ghaldoun’u şaibeli duru-ma getirecek şekilde gerçek dışı açıklamalarda bulunması mani-dar bulundu.

CDA’lı Hugo de Jonge ne istiyor?

KApANMAMALIHABER7 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 8: Haber nr 35 webversion

CHP Hollanda Birliğinden yapılan ba-

sın açıklamasında Hollanda'daki derneğin en önde gelen şahısla-rının istifa ettiği bildirildi. CHP Hollanda Birliği yönetiminden bası-nın yanında Kemal Kılıçdaroğlu'na ve CHP yetkililerine de gönderilen yazıda şu ifadelere yer verildi: "Gelinen aşamada var olan CHP Hollanda Birliği içinde, verimli bir CHP çalışması yapılamayacağını ve mevcut yapı ile devam edilmesi-nin CHP’ye zarar vereceğini gör-mekteyiz. CHP Hollanda Birliği'ne CHP'nin ilkelerini özümsemiş, 6 okun muhatabı olan, sosyal de-mokrasinin genel çizgisini ve CHP Programını benimsemiş, gerçek CHP’lilerin yönetici olması gerek-tiği düşüncesindeyiz.

Hollanda’da yaşayan insanı-mızın demokrasiyi benimsemesi,

demokratik süreçlere katılabilme-si, kendi demokratik değerlerinin güçlendirilmesi ve yeni kuşaklara aktarılması için; sorunlarımıza çö-züm seçeneklerini somutlaştırma, kamuoyu oluşturma ve kampan-yalarla hayata geçirme çabaları-mız, kardeş partimizle yoldaşca ilişkiler oluşturma, Hollanda poli-tikasında usulune uygun, mütevazi yer edinme gibi, birçok konularda da planladığımız çalışmaları ha-yata geçirme fırsatlarımız, Parti Yönetimimizin tüzük hükümleri-ne uymayan usulsuz tercihleri baş-ta olmak üzere, içsel tezahürünü bireysel çıkarlarda bulan, CHP’nin siyasi ve ideolojik kültürüne uzak, arkadaşlarımız tarafından engel-lenmiştir.

Türkiyemizin demokrasi mü-cadelesinin dişe diş yürüdüğü bu sancılı dönemde, her yurtsever gibi sıradan birer nefer (Çapulcu)

USÜLSÜZ TERCİHLER CHP HOLLANDA'DA İSTİFA GETİRDİ

, ,Tüzük Hükümleri (Madde

12.9) gereğince, Başkanın istifasıyla yönetim kurulu da müstafi sayılmakta, 15 gün içerisinde olağanüstü Genel Kurulun toplanması

yükümlülüğü getirilmekte-dir. Tüzük gereği olağanüs-tü Genel Kurulun toplanarak yeniden bir seçime gidilmesi zorunludur. Başkanın istifasıy-la düşmüş olan bir Yönetimin geride kalan mevcuduyla de-vam etmesi tüzüğe aykırıdır, meşru değildir,usulsüzlüktür. Herşeye rağmen, CHP adına yapılacak olan çalışmalar-da yasal olmamakla birlikte, partimize zarar verecek ve bir daha telafisi mümkün olmaya-cak sorunların içine sürüklen-mesine neden olacaktır.

Ermeni Lobisi 2015'e hazırlanıyor

Geçtiğimiz günlerde yaşanan olayda, CNN televizyonunun can-lı yayınında Başbakan Erdoğan'ın danışmanı İbrahim Kalın'a sansür uygulayan 'savaş muhabiri' Chris-tiane Amanpour'un, AIPAC'te söz sahibi isimlerden Yahudi asıllı ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yar-dımcısı Eric J. Rubin'in eşi olması dikkat çekiyor.

gazete İlanına İlaç gİbİ yardım

Gezi Parkı eylemlerine destek olmak için Amerikan New York Ti-mes gazetesine verilen ilanın para-sını büyük ölçüde Yahudi sermayeli Rafagen adlı ilaç firması karşıladı. Oltaç Ünsal, Murat Aktihanoglu ve Duygu Atacan tarafından 'indiego-go.com' isimli internet sitesi üzerin-den başlatılan bağış kampanyasına 24 saat içinde 55 bin dolar bağış yapılırken, bugüne kadar 2 bin 653 kişinin yardım yaptığı organizas-

yonda toplamda 108 bin 371 do-larlık para birikti. Bu paranın 40 bin doları Rafagen firmasından geldi. New York Times'a Gezi Parkı ilanı için 55 bin dolar verilirken, geriye kalan 53 bin 371 doları üç kafadarın ne yaptığı, nereye harcadığı merak konusunu oldu.

100. yıl öncesİ lobİ İttİfakıLos Angeles ve San Francisco

gibi, Ermeni nüfusun yoğun oldu-ğu California eyaletinde lobi çalış-malarına dönük hareketlilik dikkat çekiyor. Zira Ermeni lobisi, büyük bir trajedinin başlangıç vuruşu olan tehcir kararının 100. yıldönümü yaklaşırken hummalı bir çalışma içinde. 1915'teki sürgün kararının 100. yıldönümü için son iki yıla gi-riliyor. Ermeni lobisi Yahudi lobile-ri ile son bir yıl içinde 51 toplantı gerçekleştirdi. Ermeni lobisi 2015 yılı için şimdiden fonlar üzerinden para toplamaya başladı.

amerİkan medyası gündemİnİ unuttu

Taksim'e adeta kamp kurup Gezi Parkı eylemini ara vermeksi-

zin saatlerce ekranlarına taşıyan CNN'in bu çabasının altından baş-ka gerçekler çıktı. Sürekli tekrarla-nan görüntüleri sanki Türkiye'de savaş çıkmış ya da kimyasal silah kullanılmış gibi izleyicilerine ak-taran CNN, Gezi Parkı ile aynı dö-neme denk gelen bazı skandalları örtmeyi tercih etti. Reyhanlı'da 52 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı yalnızca altyazı geçerek duyuran CNN, Taksim Meydanı'nı ise saat-lerce canlı yayında verip, Amerikan Dış İşleri Bakanlığı'nda görevli bir diplomatın fahişelerle para karşılığı birlikte olduğu ve bunun bakanlık tarafından örtülmeye çalışıldığı ha-berlerini izleyicilerden gizlemeye çalıştı. Gezi olaylarından bir gün önce ortaya çıkan skandalın üze-rini Taksim'le kapatan CNN, Ulusal Güvenlik Dairesi NSA'nın bütün ABD'lileri izlediğini ortaya çıkaran Yahudi asıllı gence de haberlerinde hiç yer vermemesi dikkat çekti.

İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) İsrail'e yapılan ABD

yardımlarında en büyük dilimi alan kurum olarak biliniyor.

İstifalara neden olarak, CHP

Milletvekili Süleyman Çelebi ve

Yurtdışı Örgütler Koordinatörü,

Almanya Aleviler Federasyonu Eski

Başkanı Ali Kılıç'ın vermiş olduğu

isabetsiz kararlar gösteriliyor.

olarak, dün olduğu gibi, yarın da, üzerimize düşen yurttaşlık görev-lerinin büyük sorumluluk ve bilin-ci içinde, CHP saflarında kıvançla, mütevazi yerimizi alacağımızı ifade etmeyi, bir zorunluluk biliyoruz.

CHP’nin başarısı için emek ve fedakarlıkla gösterdiğimiz çabalar, umut ediyoruz ki, Türkiye demokra-sisine daha verimli bir katkı sağlar. Yine biliyoruz ki; ”evlere demok-rasi gelmeden, ülkeye demokrasi taşıyamazsınız”. Bu yol ayrımında, 23 mart 2013 tarihindeki Kuruluş

K u r u l t a y ı n d a Y ö n e t i m Kurulunda so-rumluluk yük-lendiğimiz, CHP Hollanda Birliği Yönetim Kurulu üyeliğinden is-tifa etmiş bulu-nuyoruz. Bu isti-famızda bizimle istifa eden -başta disiplin ve denet-leme kurulu baş-

kanlarımız olmak üzere,- var olan yönetimde CHP ideallerine zarar vermeme sorumluluğunu paylaşa-rak istifa eden arkadaşlarımıza da teşekkür ederiz.

Yönetim düzeyinde katkı sun-duğumuz ve kuruluşuna önderlik ettiğimiz Hollanda’daki CHP ye bağlılık, sarsılmaz inanç ve kıvançla yürüttüğümüz bu onurlu görevden; yani CHP Hollanda Birliği yönetici-liğinden yukarıda saydığımız ne-denlerden dolayı istifa etmiş oldu-

ğumuzu iletiyoruz.Kamuoyuna önemle duyurur,

saygılarımızı sunarız".Edinilen bilgilere göre, bu ta-

nınmış simaların istifalarına, CHP Avrupa Teşkilatlanmasından so-rumlu milletvekili Süleyman Çelebi ve Yurtdışı Örgütler Koordinatörü, Almanya Aleviler Federasyonu Eski Başkanı ve Genel Başkan Danışmanı Ali Kılıç'ın vermiş ol-duğu bireysel kararlar ve usülsüz tercihler gösteriliyor. Olayın per-de arkasını önümüzdeki sayılarda HABER okurlarıyla paylaşmaya de-vam edeceğiz.

Ermeni lobisi 2015 yılı için şimdiden fonlar üzerinden para toplamaya başladı. [email protected]

HABER 8HAZİRAN / JUNI 2013

Page 9: Haber nr 35 webversion

HABER9 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 10: Haber nr 35 webversion

Visus oogkliniek nasıl bir kurum? Kısaca anlatabilir

misiniz?Visus Oogkliniek 5 yıldır

Rotterdam’da aktif. Burada açmadan önce uzun yıllar-dır Türkiye deneyimimiz var. Visus Oogkliniek Doktor Nus-ret Baş tarafından kuruldu. Doktor Nusret Baş, Türkiye’nin en önde gelen göz cerrahların-dan birisi. Kendisi Türkiye’de ilk göz lazer ameliyatını yapan doktordur.

Şu anda 2012 yılı itibariyle Hollanda’nın en büyük göz la-zer kliniğiyiz. Rotterdam’da n sonra yakında, Amsterdam’da

da bir şube açacağız. Türkiye’deki hizmet fiyat-

ları Hollanda'dan daha ucuz olduğu için hizmeti ve Türk doktorlarını, Hollanda'daki Türklerin bizzat ayağına ge-tirmek istedik.

Kliniğimiz 5 milyon Euro’luk bir yatırımla kurul-du. Şu anda içinde, ‘Wavelight Concerto’ dediğimiz, dünya-nın en gelişmiş ve en pahalı göz lazer cihazı mevcut. Bu cihaz dünyada sadece 4 adet bulunmakta. Amerika, Japon-ya, Almanya ve birde bizde Hollanda’da var. Bu cihazla öyle güzel sonuçlar alıyoruz ki, Türkiye’den sırf bu cihaz-da göz lazeri olmak isteyen

müşterilerimiz bile geliyor Hollanda’ya.

Visus Oogkliniek'te şimdiye kadar 10.000’den fazla ame-liyat yaptık ve bunların çoğu lazer ameliyatı. Bu ameliyat-ların sonucunda her hangi bir komplikasyon her hangi bir sı-kıntımız söz konusu olmadı. Şu anda Hollanda çapında en yüksek notu (reviews) alan kliniğiz, 10 üzerinden 9.5 al-dık ortalama. Ameliyatları-mıza müşterilerimize garanti veriyoruz.

Kaç adet türk doktoru-nuz var?

4 adet göz doktorumuz ve 3 adet optometristimiz var, bu 4 doktordan 3 tanesi Türk.

Sertifikalarınız var mı?Evet her turlu sertifikamız

bulunmakta, İSO sertifikası, ZKN, NOG ve BIG sertifikala-rı hepsi var. Ameliyathanele-rimizde ISO-5 havalandırma sistemi mevcut. Bu normalde açık kalp ameliyatına uygun bir sistem.

hangi çeşit göz ameliyat-ları yapıyorsunuz?

Biz buraya lazer operasyon-ları olarak başladık, yaptığımız ameliyatlar en son teknoloji ile yapılmakta, ‘İntralasik’, yani halk dilinde bıçaksız göz la-zeri olarak bilinen yöntemi yapıyoruz.

Kişiye göre nasıl bir uy-gulama?

Bir hastanın önce teşhisi yapılıyor, hangi ameliyat ve teknik en uygun ise o kişiye o yapılıyor. Ama büyük çoğun-luğu İntralasik dediğimiz, bı-çaksız, ağrısız, kansız ve 4 saat

Hollanda'nın en iyi göz kliniğini bir Türk işletiyorDr. Nusret Baş

Dr. Hayati Güzel

Rotterdam'da 5 yıldır hizmet veren ve Türkler arasında henüz çok iyi bilinmeyen modern bir göz kliniğini gidip yerinde gördük ve tedavile-rini inceledik. 5 milyon yatırımla kurulmuş bu gözde kliniğin sahibi bir Türk: Dr. Nusret Baş. Türkiye'de ilk göz lazerini gerçekleştiren doktor Nusret Baş 28 yıldır tek başına 60 binden fazla göz lazer ameliyatı ger-çekleştirmiş. Yani tüm Hollanda'daki göz doktorlarının toplamından daha fazla. Visus'ün bir başka doktoru, Doktor Hayati Bey'in verdiği bil-gileri hayret ve memnuniyet içinde dinledik.

sonra normal görme garantili ameliyatlarla tedavi ediliyor. Okuma gözlüğünden de kur-tarıyoruz biz, ne okuma için ne de genel anlamda gözlük ihtiyacı kalmıyor.

İntralasik'in yanı sıra Kata-rakt ameliyatları, göz içi lens-leri, gibi farklı ameliyatlar da yapıyoruz.

‘ıntake’ yani muayene gö-rüşmesinde neler olur?

Bu görüşme normalde 1 saat sürüyor ve doktor tara-fından gerçekleştiriliyor. Göz tansiyonu ölçülüyor, gözün derecesi ölçü-lüyor, korne-anın deforme olup olmadığı ölçülüyor. Bu ölçümlerden sonra doktor ta-rafından en son teknolojik cihaz-

lar aracılığıyla bütün gözün en ön tarafından en arka ta-rafına kadar komple kontrol ediliyor. Bu yüzden de yanılma payı çok az.

Göz lazer ameliyatı ne kadar sürede tamamlanı-yor?

Ameliyatlar çok kısa sürü-yor. Ameliyatın kendisi, birinci bölümde göz başına 27 sani-ye sürüyor, ikinci bolümde göz başına 1 dakika sürüyor. Toplam 3 dakikada hastamızla sohbet ederek bitiriyoruz za-ten.

İntralasik dediğimiz, bıçaksız,

ağrısız ve kansız tedavi

toplamda 3 dakika sürüyor.

Ziyaretçimiz 4 saat sonra

normal görmeye başlıyor.

Garantili bir tedavi.

%100 memnuni-yetimiz var. Türki-ye’deki ameliyat larda 6 ay garanti bile alamazsınız, ama bizde ömür boyu garantili.

Visus Oogkliniek Rotterdam’ın en prestijli bölgelerinden birisi olan Kralingen’de. 1000 m2 bir alan üzerinde. Ücretsiz park yerleri mevcut. Otoyola, metroya, otobüs durağına ve tramvaya yakın.

kermes Şenliği'nde sanatçı kader ile CoŞtular

Amsterdam'ın Oost ilçesinde çeşitli sosyal kültürel faaliyetle-riyle tanınan Ulu Camii Tükem Ülkü Ocağı’nın düzenlediği ‘’Çocuk ve Kermes Şenliği’’ne katılan ilçe sakinleri, burada sahne alan ülkemizin sevilen sanatçılarından Kader'in şarkılarıyla coştular.

Hollanda'da alkol kullanımına 18 yaŞ sınırı

Fazla alkol tüketimini geri çekmek için 1 Ocak 2014 itibarıyla Hollanda'da alkol alma yaşı 18'e yükseltildi.

HABER 10HAZİRAN / JUNI 2013

Page 11: Haber nr 35 webversion

Göz lazeri nedir ve güvenli midir?

Göz lazeri, gözdeki görme bozukluğu olan insanların, de-recesini sıfıra getirip tekrar iyi ve net görmesini sağlamak ve bu sırada gözlük ve lens kulla-nımını kaldırmaktır. Göz lazeri tamamen lazer ışığıyla yapılıyor ve hiç bir yan etkisi yok, bilinen hiç bir sorunu yok. Dünyada geçtiğimiz 28 yıllık göz lazeri ameliyatlarında zannediyorum 40 milyondan fazla insan ameli-yat olmuştur ve hiç bir yan etkisi veya gözlerde gerileme vakası görülmemiştir. Şu an dünyada yapılan en son ve en geliştirilmiş teknik ise İntralasik’tir ve bunun en kaliteli ve en pahalı cihazı bi-zim klinikte.

herkes göz lazer tedavisine uygun mu?

Her göz lazer tedavisine uy-gun değil, bu uygunlukları ölç-mek için, hastamız kliniğimize gelip ölçümler yaptırabilir. Gözü hangi tür ameliyata uygun, hangi teknik en doğru seçim olur, onu doktorumuzla bizzat görüşmek gerekiyor. Burada önemli olan korneanın kalınlığı, formunun bozuk olup olmaması, kişinin yaşı, gözün derecesi, kataraktın olup olmaması, kadın hastala-rında hamilelik olup olmadı-ğı, şeker hastalığı gibi konular önemli. Gözün uygun olup ol-mamasına, uzaktan karar vere-mediğimiz için, hastamız bizzat kendisi gelmelidir. İlk muayane yaklaşık 1 saat sürüyor ve tama-men ücretsiz. Bu muayenede

bunların hepsini ölçüyoruz ve hastamıza en uygun tedavi yöne-timini kendisiyle görüşüyoruz.

hastanın gözü göz lazer teda-visine uygun değilse ne oluyor?

Dünya genelinde uygun ol-mayan göz sayısı yüzde 2 ila 5 civarında, yani çok fazla değil. Eğer ki göz, lazer tedavisine uygun değilse, gözlükten kur-tulmak isteyenlere başka opsi-yonlarımız var.

lens takan birisinin ‘inta-ke’ görüşmesi için ne tür ha-zırlıklar yapması gerekiyor?

Eğer sert lens takıyorsa has-tamız 4 hafta öncesinden, yok yumuşak lens kullanıyorsa 2 hafta öncesinden lens kulla-nımını durduruyor. Bu sayede gözlerin tekrar orijinal formuna gelmesini sağlıyor.

Nusret Baş (58), Tokatlı ve 28 yıldır göz lazeri yapıyor. Türkiye'nin en iyi göz lazeri yapan dok-toru. 60’binden fazla göz ameliyatı yapmış. Doktor Nusret Baş’ın güzel bir anekdotu var. Nusret

Bey’in Türkiye'deyken yapmış olduğu bir göz lazer tedavisi var. Hollanda’da yaşayan bir vatandaşımız 25 yıl önce göz lazeri olmuş. "Biz burayı açtığımızda bu vatandaşımız, tesisatçı olarak binamıza elektrik döşemeye geliyor ve Nusret Baş ismini görünce ‘be-nim göz lazerimi yapan doktor bu’ dedi. Ee peki nasıl görüyorsun? diye sorduğumuzda, "hala canavar gibi görüyorum" diyerek anlattı gözlerinin durumunu ve selam söyledi Nusret Bey’e."

lazer tedavisinin fiyatları ne kadar?

Tabii farklı yöntemler oldu-ğu için, farklı fiyatlar var, ama biz vatandaşlarımıza en geliş-miş sistem olan İntralasik, yani bıçaksız göz lazeri yöntemini tavsiye ediyoruz. O yüzden bu-rada sadece bıçaksız göz lazeri yönteminin fiyatlarını vereyim. Zaten vatandaşlarımız bizleri aradığında her şekilde geniş bil-gilendirme verebiliriz. Normal-de standart fiyatımız €1998 ve şu anda Hollanda’daki en düşük fiyat bizde. HABER okurlarına da %20 indirim uygulayacağız.

türkiye’de göz lazeri daha ucuz deniyor. Bunu tavsiye et-miyor musunuz?

Tavsiye etmiyoruz, bunun birkaç nedeni var. Burada ön-celikli olarak şunu belirtmek gerek. Göz lazerinde dediğimiz gibi çok farklı ameliyat türleri var. Her bir ameliyat türünün fiyatı farklı olabilir. Türkiye’de de fiyatların daha ucuz olduğu doğru, ama bizim klinikten göz lazer tedavisi olmanın avantajla-rı daha çok. Bunlar neler?

Birincisi Bizim kullandığı-

mız cihaz, Türkiye’deki hiç bir hastanede yok. Bu makineyle en son teknolojiyle ağrısız ve çok hızlı bir şekilde ameliyat müm-kün. Sizin Türkiye’de ameliyat olacağınız cihazın hangisi olaca-ğını bilemezsiniz.

ikincisi Türkiye’de çok ba-şarılı doktorlar ve hastaneler var, çok da başarılı sonuçlar alı-nıyor, ancak ameliyattan sonra muhtemel kontrol durumların-da her defasında aynı hastane-ye gitmek zorunda kalmanız daha külfetli olur. Basit de olsa bir komplikasyon durumunda, yaptırdığınız hastaneye gitme-niz gerekir.Gitmezseniz sorun daha büyüyebilir. Örnek vere-yim: Ameliyattan sonra gözünü fazla ovarsınız, veya birisi gelir yanlışlıkla parmağını gözünü-ze çarpabilir. Bunlar önceden tahmin edilemez, basit kompli-kasyondır. Bizim tavsiyemiz bu durumda ameliyat olduğunuz yerde 3 ila 6 ay süresince bulun-manız veya ameliyat olduğunuz hastaneye kolaylıkla ulaşabilme-niz.

üçüncüsü, Türkiye’de ame-liyat olmuş birine Hollanda’daki

bazı hastaneler zorluk çıkarıyor-lar. Hollanda’da yaşayan birisi olarak Rotterdam merkezli Vi-sus Oogkliniek’te tedavi olmanız durumunda siz bu komplikas-yonlardan kurtaracaktır.

ek olarak Türkiye’ye göre ekstra avantajlarımız var. Biz ameliyattan sonra %100 görme garantisi veriyoruz, öncelikle bu kullandığımız cihazdan dolayı. Bu garanti nasıl çalışıyor? Eğer ki ameliyattan sonra gözlük kul-lanma ihtiyacınız varsa, paranızı geri iade ediyoruz. Şu ana kadar hiç kimse para geri iadesi iste-medi, çünkü %100 memnuni-yetimiz var. Türkiye’de ameliyat olanlarda 6 ay garanti bile ala-mazsınız. Bize bu şekilde de çok hasta geliyor, önce Türkiye’de ameliyat olmuş ama memnun kalmamış, tekrar bizde gelip ameliyat olup göz sorunların-dan kurtulan.

Ömür boyu garantimiz var bizim. Eğer ileride göz numarası değişimi olduğu takdirde, ki bu çok küçük bir ihtimal, o zaman tekrar kliniğimize gelip ücretsiz ameliyat olabilirsiniz.

Doktor Hayati Güzel. 1970 Kırşehir doğumlu. Almanya’da ihtisasını yapmış ve 5 yıldır Hollanda’da Visus’de çalışıyor. Doktor Hayati Bey kendisi de göz-lük kullanıyor. Kendisinin neden gözlük kullandığını sorduğumuzda ise şöyle cevap veriyor. “Bunu herkes soruyor, haliyle göz lazer ameliyatları yaptığımız için. Benim gözüm kornea kalınlığı nedeniyle, göz lazeri için uygun değil. Bu durum dünyanın sadece %2'sin-de mevcut, ben de bu yüzde 2’ye giriyorum maalesef. Ama mesela benim eşim yıllar önce göz lazer tedavisi oldu ve gözlüklerinden tamamen kurtuldu”.

Kübra Umar, 35 yıllık doktor, Hollanda’nın ilk Türk doktorlarından. Rotterdam’da neredeyse tanımayan yok onu. İhtisasını Hollanda’da yaptı.

Otto Wolter, 3 yıldır Visus'de. İhtisasını Hollanda’da yapmış ve 15 yıldır doktorluk yapıyor.

SİGORTALAR GÖZ LAZER TEDAVİSİNİ KARŞILIYOR MU?

Türkiye’de olunan göz lazerini Hollanda’daki hiç bir sigorta karşılamıyor. Kliniğimizdeki tedavilerde ise bir kısmını karşılıyor. Bu miktar vatandaşın sigortasına bağlı. Her kurum kendine göre bir bölümünü karşılıyor. Mesela Zilveren Kruis üst paketlerde 1000 Euro’ya kadar göz lazerini karşılıyor. Websitemizden hangi sigorta şirketlerinin ne kadar geri ödeme yaptığını öğrenebilirsiniz.

İlk muayane yaklaşık 1 saat sürüyor ve

tamamen ücretsiz.

Wavelight Concerto. Dünyanın en gelişmiş ve en pahalı göz lazer cihazı.

Visus Oogkliniek Yöneticileri HABER Gazetesi indirim kodu ile gelenlere %20 indirim uyguluyor. Basit bir örnek: Diyelim ki Amersfoortse veya Zilveren Kruis'te sigortalısınız. Göz lazer tedavisi olduğunuz takdirde, €1998,- fiyatından 400 Euro indirim alıyorsunuz. Sigortanız ortalama 750 Euro ödeyebilir. Bu takdirde cebinizden çıkan toplam fiyat 850 Euro oluyor.

ameliyat süresince, sı-rasında esnasında bir acı yanma veya batma gibi bir şey hissediliyor mu?

Ameliyattan önce göze uyuşturucu damla dam-latılıyor. Bu esnada zaten hastamızla sohbet ediyo-ruz ve hastamız hiç birşey hissetmiyor. Hiç bir şekil-de ne iğne ne de bıçak gibi şeyler kullanılmıyor. Daha sonra ilk lazer kısmı bittik-ten sonra 5 dakikalık bir bekleme suresi var. 5 daki-ka gözler dinlenince bu ba-loncuklar kayboluyor. Daha sonra ikinci odaya alıyoruz hastamızı ve ikinci lazeri uyguluyoruz. Yine hastamız hiç birşey hissetmiyor, aynı gözlüksüz hali nasılsa öyle duruyor.

Bazı insanlarda göz laze-rinden sonra göz kuruması ortaya çıkabiliyor. Bu çok

normal birşeydir, bu göz ku-ruması da maksimum 6 ay sürer. Buna karşı yine dam-lalarımız mevcut, bunları da ücretsiz veriyoruz ameliyat-tan sonra, bu şekilde olası göz kuruması durumunda bu damlalarla kurumayı ön-lüyoruz.

Kör olma ihtimali var mı hastanın?

Bu ameliyatlarla kör olma ihtimali hiç yok, sıfır! Uygun yöntem seçilerek ameliyat edildiyse hiç bir sıkıntı oluşmaz.

ameliyattan sonra nor-mal hayata ne zaman dö-nebilir ameliyat olan kişi?

Ameliyat olan kişi 1 saat klinikte bekliyor, bu ara-da gözünde hafif bir yan-ma hissedebilir, bu yanma en fazla dört saat sürer ve dört saatin sonunda iyi bir şekilde görmeye başlayıp is-

tediği herşeyi yapıp hayatı-na tekrar döner. Yani bu ne demektir, sabah gelip, 4 saat sonra öğlen normal hayatı-na gözlüksüz devam et.

Kontroller nasıl yapılıyor?Ameliyattan sonra ertesi-

gün, 1 hafta sonra 3 ay ve 6 ay sonra kontroller var. Bu-rada sadece 1 gün sonraki kontrol zorunlu. Diğerleri isteğe bağlı. Bu kontrollerin tamamı ücretsiz ve ameli-yattan sonra verdiğimiz ilaçları da sigorta tamamen karşılıyor.

Kac dereceye kadar göz lazeri yapılabilir.

+6’dan -12’ye kadar lazer yapılabilir. Astigmatta 6 de-receye kadar yapılabiliyor. Bunların dışında eğer ki gö-zünüz uygun değilse göz içi lens takıp yine de gözlükle-rinizden kurtulabilirsiniz.

3 dakikada gözlükten kurtulun

Göz lazerinde güvenilir yöntem

Hollanda'da lazerin avantajları

GÖZ LAZERİ NORMALDE 1998,- EURO. HABER OKURUYSANIZ %20 İNDİRİMLİ

HABER

okurlarına

400,- Euro

indirim

010-25 35 255 telefonundan arayıp ücretsiz muayene için randevu yapabilirsiniz.

HABER11 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 12: Haber nr 35 webversion

Sorunların çözümü zor değil

Belçika'da Avrupa Türklere seslenen Bekir Bozdağ, Türk

toplumunun Avrupa'da ba-şarı için entegrasyondan öte adımlar atması gerektiğinin altını çizerek "Artık entegras-yonu değil eşit katılımı ko-nuşma vaktidir, entegrasyon devri kapanmıştır" şeklinde konuştu.

Bu kapsamda Avrupalı Türklerden ana dillerini ve yaşadıkları ülkelerin dillerini iyi öğrenmelerini, çocuklarını en iyi okullara göndermeleri-ni, inançlarına ve kültürleri-ne sahip çıkmalarını isteyen Bozdağ, yükselen ayrımcılık, ırkçılık ve İslamofobi tehdidi-ne dikkati çekti.

Başbakan Yardımcısı

Bekir Bozdağ, "Avrupalı si-yasetçilere ırkçılıkla birlik-te mücadele çağrısı yapan Bozdağ, "Oy kaygısıyla bun-ları görmezden gelmeyelim. Yoksa yarın bunlar bütün toplumları teslim alır" uya-rısında bulundu. Bozdağ, "Biz Türkiye'de bu hastalıklı anla-yışlarla mücadele ediyoruz" dedi.

"Artık entegrasyonu değil eşit katılımı konuşma vakti"

Amsterdam Tartışmala-rı 24 Mayıs tarihinde, Başbakan Başdanışma-

nı ve AK Parti Ankara Milletve-kili Doç. Dr. Yalçın Akdoğan ve siyaset bilimci ve Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Yayman’ın katılımıyla Amsterdam Ra-mada Hotel’de gerçekleşti-rildi. “Çözüm Süreci” başlıklı tartışmaya ilgi oldukça yoğun oldu.

Günler öncesinden kon-tenjanı dolan tartışmaya Hollanda’da yaşayan vatan-daşlarımızın her kesimin-den katılım olurken, oldukça olumlu bir atmosfer içinde geçmesi de dikkatlerden kaç-madı. Ayrıca böylesi hassas bir konuyu programına alan UETD’de katılımcıların takdi-rini aldı. Toplantının başlama-sına kısa bir zaman kala otelin önünde beliren küçük bir grup

da kısa süreli protesto eyle-minde bulundu.

Amsterdam sokaklarında rastgele yapılan röportajlar-dan oluşan bir kısa filmle baş-layan toplantıda, Çözüm Sü-recinin mimarlarından Yalçın Akdoğan, sürecin gelişmesi ile ilgili bilgilerin yanı sıra, çözü-mün neden gerekli olduğunu, Türkiye'nin hedeflerini esas alarak gözler önüne serdi. Kürt mesele-

AK Parti Grup Başkanvekili ve Kah-ramanmaraş Millet-vekili Mahir Ünal ve AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcı-sı ve İstanbul Mil-letvekili Metin Kü-lünk Amsterdam'da yapmış oldukları “Yerelden Küresele Gençlik Hareketi“ konuşmalarında bil-hassa gençlere ül-kesel, global ve viz-yoner görüşler içeren konuşmalar yaptılar. Metin Külünk "Türkiye olarak arkanızdayız. Yapılacak çok iş var, kaybedilecek bir saniye-miz yok" dedi. Mahir Ünal ise paradigmalar içeren konuşmasında "Bir gün kendime dair sorular bulduğumda bu soruların cevabını kendi cevaplarım olarak değil çünkü insan-lara kendi cevaplarınızı vermemelisiniz onlar sizin cevaplarınız ama insanın kendi cevap-larını bulmaları için onları cesaretlendirme-lisiniz eğer kendi cevaplarınızı dayatırsanız, kendi inançlarınızı, kendi bakış açınızı, kendi hikâyenizi dayatmış olursunuz. Kısaca kendi paradigmanızı kendi algı düzleminizi dayat-mış olursunuz ama insanın kendi cevaplarını bulmaları için onlara yardımcı olmamız lazım. Bizim medeniyetimizde insan yalnız değil-

dir ama modern aydınlanmacı paradigmanın insana yüklediği anlamda insan yalnızdır ve bütün hikâye insanın yalnızlığından doğar, insan yapayalnız bu dünyaya atılmıştır ve acı-ları vardır. Oysa bizim medeniyetimizde insan yalnız değildir bizim hikâyelerimizde hep bir-lik beraberlik vardır. Bizim hikâyelerimizde Musa’nın İsa’nın nefesini bulursun. Bizim hikâyelerimizde hep o insanın kendini inşa edişini bulursun. Çünkü bizim medeniyetimiz itibariyle ötekileştirmeyen yalnızlaştırmayan ayrımcılık yapmayan ve sadece kendi varlığını inşa etmeye çalışan ve hikâyesini anlamaya ve peşinden gitmeye dönük bir anlayışı ifa-de eder.

Medeniyet dediğimiz anda insanı yani kül-türü konuşmaya başlarız, tarihi yani zamanı

konuşmaya başlarız, mekânı yani coğrafyayı konuşmaya başlarız çünkü medeniyet kültürden, tarih-ten ve coğrafyadan ibarettir." dedi. Mahir Ünal'ın konuşması arasında geçen bazı aforizmalar gençlerin belleğinde yerini aldı:

"Gally : Bir insana hiç bir şey öğretemezsiniz ancak içinde ola-nı ortaya çıkartmaya yardımcı olursunuz.

Eğer bir şeyin içinde mizah yoksa orada zekâ da aramamak gerekiyor.

Kültürel kodları öğrenmek is-tiyorsan önce inanç kodlarını öğ-renmen lazım."

AK Parti'nin teorisyenleri konuştu

Mahir ünal

Metin KülünK

Doç. Dr. Yalçın aKDoğan

sinin sosyo-ekonomik, siyasi ve ayrılıkçı olmak üzere üç kategoride değerlendirme-sini gerektiğini ifade eden Akdoğan, bunların geçirdiği evreleri ve buna bağlı olarak takip edilen devlet politikala-rına değindi.

Terör meselesinde sadece devletin suçlanmasının doğru olmayacağını, asıl meselenin demokrasi eksikliği ve onun sonucu takip edilen politika-lardır diyen Akdoğan, terör örgütünün de hem ortaya çı-kış şekli, hem de hedefleri göz önüne alındığında demokra-si kaygısı taşıyan bir örgüt ol-madığının altını çizdi.

Yalçın Akdoğan konuşma-sında süreçle ilgili ne bir pa-zarlığın ne de bir alışverişin olmadığı, sadece demokrasi

içinde Kürt meselesine çözüm bulunması için zemin hazır-landığının altını çizdi. Zaten bir pazarlığın hukuki zemi-nin de olmadığı, kimsenin de kanun dışı yetkilere sahip olmadığını belirten Akdoğan, meselenin meşru aktörler ta-rafından, yani seçilmiş siyasi-lerin iradesiyle çözülebilece-ğini belirtti.

Nitekim BDP’nin sürecin başlamasıyla birlikte daha çok öne çıktığını görmekteyiz diyen Akdoğan, şartların düne göre daha uygun olduğunu da bilhassa belirtti. 1993’ten iti-baren bir takım girişimler ol-duğunu, ancak bunların hep başarısızlıkla sonuçlandığını belirten Akdoğan, artık bazı paradigmaların değiştiğini ve toplumun da meselenin çözü-

münü istediğine vurgu yaptı. Bunun yanı sıra terör ör-

gütünün de siyasi mücadele-den başka çaresinin olmadı-ğını kavradığını ve çözümün önündeki en önemli engel-lerden birisi olan siyaset üze-rindeki vesayetin kalkmış ol-masının da Çözüm Süreci’nin ortamını hazırladığını söyle-yen Akdoğan, hükümetin de takip ettiği politikalarla bu noktaya gelinmesine katkıda bulunduğunu belirtti.

Geçmişteki inkarcı, yok sayma politikalarının terör-le mücadeleye sadece katkı sağladığını ve bölünmeye doğru gidilmesine yol açtığı-nı söyleyen Akdoğan, Çözüm Süreci’nin bölünmeye değil birliğe hizmet için başlatıldı-ğını belirtti.

HOLLANDA'YA ÇIKARMA

AK PARtİ BeYİN tAKImINDAN

Çözüm Sürecinin mimarlarından Yalçın Akdoğan, sürecin gelişmesi ile ilgili bilgilerin yanı sıra, çözümün neden gerekli olduğunu, Türkiye'nin hedeflerini esas alarak gözler önüne serdi. Kürt meselesinin sosyo-ekonomik, siyasi ve ayrılıkçı olmak üzere üç kategoride değerlendir-mesini gerektiğini ifade eden Akdoğan, bunların geçirdiği evreleri ve buna bağlı olarak takip edilen devlet politikalarına değindi.

HABER 12HAZİRAN / JUNI 2013

Page 13: Haber nr 35 webversion

10 YIL% 3,95

'dan başlayan faizler

HOLLANDA'YA ÇIKARMA

HABER13 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 14: Haber nr 35 webversion

Özgürlük herkesin hakkı. Düşüncelerimiz aynı olmadığı halde birbirimizin görüşlerine saygı göstermek gerekirken, bura-da eş dost, akraba aile birbirine düşmüş halde ama. Nerede saygı? Bahsettiğimiz arzuladığımız bu fikir ayrılığı için savaş-tığımız bu saygı nerede???! Kişiselleştirip konuyu kirleten insanları şiddetle kınıyorum! Herkesin görüşü kendine doğru başkasına zıt olabilir. Asıl özgürlük bunu kabul edebilmek ve seviyesizliğe baş vurmadan fikir alışverişi yapabilmek. Canan erüre

GEZİ PARKI HOLLANDA TÜRKLERİNİ DE BÖLDÜ

Unutmamak gerekir ki rüz-gar eken fırtına biçer. Taksim’de Gezipark’ı için yapılan toplum-sal direniş yeni fırtınaların ilk habercisi-dir.

Elbette biz de biliyoruz ki AKP ve lideri Erdoğan demokratik kültürü içsel-leştirmiş bir gelenekten gelmemektedir. Biat kül-türü ile yetişmiş olanlar-dan demokrat olmalarını beklememek gerekir. Ne var ki Türkiye’nin içinde

bulunduğu ağır sorunlar ancak tam bir demok-rasinin oluştu-rulmasıyla çö-zülebilir. AKP ise bunu ger-

çekleştirebilecek bir biri-kime sahip değildir ve bu-nun ileride yeni sorunlara yol açacağı anlaşılmakta-dır. Taksim Gezipark’ı ola-yı bunun ilk habercisidir, ama son habercisi olma-yacaktır. Türkiye yeni top-lumsal olaylara gebedir.

Mustafa ayrancı

Eylemciler tek bir grup değildir arka-daşlar. Zaten tek bir grup o l s ayd ı l a r, parti kurup 40% oy alır-dılar. Içinde imanlısı da var, imansızı da. Samimi istekleri olanda, samimi olmayanları da .

Vatanseveri de mevcut, vatan haini de. Cahili de var, bilgilisi de. Niye ey-lem yaptığıni bilmeyen gaza gelen andavalı da var, "statement" yapmak isteyen enteli de.

Ortaya karışık olmuş, zaten başka türlu PKK bayrağı ile Türk bayrağı yanyana eylem olmazdı. Polisle sohbet eden ey-lemci ile, polisi köprüden aşağı atan eylemci tek bir grup olmadıklarının

ıspatıdır. Türk bayrağı ile ey-lem yapan ile, Turk bayragını yakan eylemci de başka bir is-pattir.

Erken Se-çim istemeyen eylemciler Tayyip get out diyor, ama erken seçim istiyoruz de-miyor, neden ? Düşülmesi gereken konu bu aslında.

Demokratik bir ulke-de eylem yapmak en do-ğal hakkıdır eylemcinin. Fakat eylem vardır bir de eylem vardır. Eylemci var-dır bir de eylemci vardır.

Bu eylem de ne yazık-ki at izi it izine karışmış-tır. Kim at kim it bilmem ama atı da iti de haddini bilmeli. Herşey tadında güzel, eylem süresi gibi, talepler gibi.

ali osman ok

Türkiye'deki tolerans dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Polise yapılan saldırı acaba Hollanda polisine yapıl-sa ne olurdu bir düşünün? Ülkemize sahip çıkalım, bir tane Türkiye var. Gös-teriyse gösterdiniz, artık yeter. Acaba 15 günlük gösterinin maliyetini hiç düşündünüz mü? O gösteriye katılan duyarlı sanatçı arkadaşlar dizi başına aldıkları paranın bir kısmını Taksim'in düzenlenmesi ve zarar gören esnafın zararlarının karşılanması için verirler mi acaba? Çünkü o zararların hepsi va-tandaşın vergileriyle giderilecek.

Muhsin Köktaş

Istanbul needs international

support against police terror and

chemical war. Please help.

Mehtap Güven

Off yetti gay-ri. Taksim olay-ları ikinci kur-tuluş savaşıdır diyenlere soru-yorum. Vatana hangi yabancı kuvvetler ülkeler işgal et-miştir. Demokrasiye ina-

nanlar gereken platformda me-deni şekilde se-sini duyurur. Karşındaki sa-ğır ise ilk gelen seçimlerde is-

tediğini evine gönderir. aliye tecim

Jammer... Turkse-Nederlanders blijven te veel bezig met de Turkse politiek. Niks mis mee uiteraard, het mag ook wel. Alleen als je continu met je voeten in Nederland en hoofd in Turkije zit, mis je ongelooflijk veel/laat je veel liggen. Zowel jezelf als de generaties die na jou zullen komen zullen hier last van heb-ben. My advice; Ja, adviseren doe ik zelden.. maar gezien het belang van deze kwestie lijkt het me een must. my advice: find a balance and act as you're identity suggests, want jij bent een Turkse-Nederlander. Fatih toprak

Taksim'de birkaç çapulcu(!) toplanıyor, Amsterdam'a çapulcuları desteklemeye gidiyorum. Bu akşam Amsterdam Dam Meydanı yanındaki Beursplein'de bulu-şalım. "TEYYEP bak bakalım, kaç kişiyiz, say bakalım."

Düzeltiyorum; tüm Türkiye'de ve dün-ya kentlerindeki meydanlarda birkaç ça-pulcu toplanıyor, ben de Amsterdam'a

çapulculara destek için gidiyorum. Honderd du-izenden mensen komen voor de democratie in pleinen in heel Turkije, daarom ga ik ook naar Amsterdam-Beursplein om mijn steun te betuigen. hünkar ılık

Gezi parkı direnişi ile hal-kın ellerinde Türk bayrakla-rı sokaklarda olmaları, yıl-larca bir arada

görmeyi özlediğimiz halkın tüm ke-simleri, sanatçılarımız, BJK, FB ve GS taraftar gurupları, alevisi, sün-nisi, ayyaşı, çapulcusu, kürdü, lazı demek hepsi bu vatan toprakları-nı çok ama çok seviyorlar ,bunlar birbirlerini seviyorlar, aralarında bazı provokatörler vardı mutlaka ama eline Türk bayrağı alanların Taksim Gezi Parkı’na koşması ve Gezi Parkı direnişçilerine destek için Türkiye’nin bütün şehirlerinde aynı kararlılıkla sokaklara çıkmaları biz ve ötekiler diyen AKP iktidarına verilen en güzel yanıttır .Artık Türk Milleti otoriter olmak isteyen ikti-darları istemiyor..

Kamil Kopuz

hidayet DoganGüzel konuşuyor adam ya!

Özgür Canel You are kidding right?

Gunesh Gmt Adamım be! Hem de nasıl! ...çatla-

sınlar Erdoğan'ı sevmeyenler!

Özgür Canel Çatlamıyoruz, iğreniyoruz.

hidayet Dogan "Özgürlük adına özgür yolları işgal

edenler özgürlüğü savunmasınlar" doğru!!!

Özgür Canel Hij doet hetzelfde.Gunesh Gmt Sevenleri çok vallah bi iğrenen sen

ol Özgur'cüm onun umrunda sanki

Özgür Canel Hij is de laatste die over vrijheid

kan spreken. Hij kent alleen verboden, geen vrijheden.

hidayet Dogan Jaaa klopt, dus hij mag niet maar

anderen wel? eye for an eye right?Özgür CanelSenin onu bu kadar sevdiğin sanki

onun çok umrunda Günesh.

hidayet Dogan İnanırım şimdi bu toplantıyı

kaçtane takipçisinin olduğunu hiç bir ülke göstermez.

Gözde Yilmaz Onca yaralıyı göstermek varken

böyle gereksiz bir buluşmayi göstermele-rine de gerek yok zaten.

hidayet Dogan Tabi canim en dogal hakkım!

Burada konuştuğumuz özgürlük değil mi? Düşüncelerimizi değiştirmek değil. Tartış-mak konuşmak :))

Gunesh Gmt 1 milyonu geçmiş onu destekle-

yenler mal mı ordaki toplananlar? Adam Adam gibi konuşuyor :-))

Gözde Yilmaz Mal kelimesini sen kullanıyorsun.

BENCE DE, forevaaa Erdoğan babeee.Gunesh Gmt Gözde o anlamda değil herhalde Erdoğan is zeker forever!

Gezi Parkı olayları ne yazık ki Hollanda Türkleri arasında, bihassa Facebook'da

ayrışmalara yol açtı. İşte buna bir örnek:

Gezi Parkı Aileler fertleri arasında bile ilginç kareler oluşturdu

Geçtiğimiz haftalarda sadece Türkiye de-ğil Hollanda Gündemi'ni de yoğun şekilde meşgul eden Gezi Parkı olayları tüm dünya-da yankı bulurken, çok ilginç fotoğraflar da arşivlerde yerini aldı. Gezi Parkı olayları ne yazık ki Hollanda Türkleri arasında da ay-rışmalara yol açtı. Daha düne kadar birlik-te çalışanlar ve yakın arkadaş olanlar bile Gezi Parkı konusunda birbirlerine müsa-mahalı davranamadılar. Bazı durumlarda karı-koca arasına bile ihtilaf düşürdü Gezi Parkı. Yer yer taraf olmayanlar bile 'taraf-tar baskısı' ile karşılaştı.*

Erdoğan başarılı bir

başbakandır. IMF borcu bitti

işsizlik oranı azaldı büyü-me hızı arttı

altyapı ve gelişim Türkiye’de daha önce hiç olmadığı şekilde arttı.

İstatistiklere bakın. Siyasi görüşü farklı olabilir ama iyi bir başba-

kan, lütfen galeyana gelmeyin.

hatice Bekker

Yazıklar olsun Türkiye’deki medyaya. Türkiye yanıyor, her yer-de olay var, hiç bir haber kanalında haber yok. Bir haberci ister yandaş ol-sun ister karşıt olsun en azından merak eder ne-ler oluyor diye. CNN’de suç ve delil NTV’de Mas-

termind, Habertürk’te spor, Bloomberg’te İtalyan filmi ve Skytürk’te belgesel, medya basın o kadar mı korkuttular sizi, yoksa o kadar mı doyurdular!!! Yazıklar olsun.

atilla aytekin

Taksim Gezi Parkı'ndaki faşist saldırıla-rın sorumlusu AKP ve onun yandaşlarıdır. Gezi Parkı'nın talan edilmesine yurtsever halkımız HAYIR demiş ve AKP ihanetine karşı başkaldırarak Demokratik hakkını kullanıp direnişe geçmiştir. CHP Hollanda Birliği olarak halkımızın yurtsever dire-nişini saygı ile selamlıyoruz! Vatanımızın birliği ve bağımsızlığı için CHP olarak bü-tün vatansever halkımızla birlikte sonuna kadar direneceğiz. AKP faşizminin saldırı-larını protesto ediyoruz!

ChP hollanda Birliği

HABER 14HAZİRAN / JUNI 2013

Page 15: Haber nr 35 webversion

Altı ay sonra 50. yılını yaşayacağımız göç serüvenimizde, bizi çok yakından ilgilendiren başta entegrasyon olmak üzere bir çok süreç ve kavram tartışıl-dı. Kavramlara farklı anlamlar da yük-lendi. Biz ise genelde, tartışmanın hep arkasından koştuk. Kavramların içinin doldurulmasında, anlamlandırılma-sında etkin olarak pek rol oynamadık. Bunun elbette farklı sebepleri vardır ve konuşulabilir. Ancak biz bu yazımızda, entegrasyonla çoğu zaman karıştırılan partisipasyon kavramı ve süreci üzerin-de durmaya çalışacağız.

Toplumsal alanda partisipasyon, farklı alanlarda örneğin siyasi, eğitim, ekonomik, sosyal, bilimsel, medya, si-vil toplum, bireysel vb. karşımıza çıkan bir süreçtir. Asimilasyona varmadan, entegrasyonun son süreci olarak da ifade edilebilir. Partisipasyon sürecinin genel anlamda iki ana boyutundan söz edilebilir. Bunlardan bir tanesi bireysel partisipasyon diğeri ise kurumsal par-tisipasyon sürecidir. Her iki şekilde de sürece etkin ve pasif katılım sözkonu-sudur. Aslında her iki süreçte demok-rasinin temel ilkeleri olan çoğulculuk ve katılım olarak karşımıza çıkar.

Bireysel partisipasyon, bireyin ika-met ettiği sokakta ya da mahallede mey-dana gelen gelişmelere ilgisinden baş-layarak katılımın dalga dalga genişleyip sosyal sorumluluk anlayışıyla farklı plat-formlarda (örneğin: semt evlerinde gü-nüllü çalışmak, sokak festivaline katıl-mak veya organizasyonda görev almak gibi) etkin yer almasına kadar uzanır. Bu süreçte bireyin iletişimi, sosyalleşmesi ve networkları kullanmasıyla adı geçen alanlarda yer alması gözlemlenir.

Kurumsal partisipasyon ise, çok basit bir şekilde toplumu oluşturan bir çok alanda var olma, yerini alma yani temsil

edilme sürecidir. Bu süreçte kurumlar demokrasinin imkanlarından faydala-narak farklı alanlarda organize olarak sürece katkıda bulunurlar.

Hollanda’daki Türkler açısından her iki süreci incelediğimizde, karşımıza toplumumuzun partisipasyon sürecin-de istenilen yerde olmadığı açıkca gö-rülecektir. Bunun farklı ve tartışılabilir gerekçeleri olsa da, genel algı Hollanda Türk toplumunun genel anlamda içe dönük bir toplum görüntüsü vermesi olarak izah edilmektedir. Buradan hare-ket ettiğimizde Hollanda’daki Türklerin toplumu oluşturan unsurlarda ne kadar etkin olduğu, nasıl temsil edildiğini ör-neklerle ortaya koyabiliriz.

Örneğin Hollanda’daki diğer azınlık-lardan Faslılara göre Türklerin medya ve sanat alanında bireysel partisipayon açısından daha geri oldukları dikkat çe-kiçidir. Hollanda gazetelerinde ve sanat dünyasında başarılı Faslıların sayısı bi-zimkilere göre daha fazladır. Bireysel gelişme, yükselme ya da uğraş Faslılarda daha ileri noktadadır. Tabii ki etkileri de yani toplumsal katılım sürecine katkıları da daha fazladır.

Kurumsal alanda ise Türklerin daha örgütlü olduğu öne çıkmakta. Ancak gündem belirleme ve gündemi etki-lemede ne kadar zayıf olduğumuz or-tadadır. Bizimkilerin bireysel olarak partisipasyonda ileri gidenlerin, kendi toplumuyla ilişkilerinin minimum oldu-ğu da bilinmektedir.

Siyasal ve iş dünyasında Türklerin partisipasyonu ülkedeki diğer azınlık gruplara göre daha iyidir. Türkler siya-setin her katmanında (belediye, eyalet, parlamento, Avrupa Parlamentosu) temsil edilmektedirler. Temsilcilerin etki alanları her ne kadar tartışılabilir olsa da en azından sayısal olarak Türkle-

rin siyasi partisipasyonu gözle görünür hale getirmektedir. Türkler siyasi parti-sipasyonu seçme ve seçilme olarak algı-lamaktalar. Oysa siyasi katılımın sadece seçme ve seçilme hakkı olmadığı, parti organlarında, parti mutfağında da etkin olmaları gerektiği çoğu zaman gözardı edilmektedir.

İş dünyasında da durum aynıdır. Giri-şimci Türklerin sayısı küçümsenemeye-cek orandadır. Yıllık ciroları, sağladıkla-rı istihdam gözle görülebilir ekonomik partisipasyon sayılsa da, etki alanında, organize ve kurumsallaşma alanında hala sorunların var olduğu bilinmekte-dir. Sayıları 18 ile 20 bin arasında olan Türk girişimcilerini temsil eden kurum sayısı üç beşi geçmezken, bunların üye sayısı da toplam bin civarındadır. Geriye kalan büyük bir Türk girişimci kitlesi or-ganize olmamış durumdadır. Organize olmayan grupların da toplumda etki ve yaptırım gücü tabii ki düşük olur.

Peki, Hollanda’daki Türklerin siya-set ve iş dünyasında partisipasyonları böyleyken, toplumun diğer alalarındaki katılımları nedir? sorusuna verilecek cevap ise manidardır. Zira Türk toplu-mu eğitim, kültür, sanat, uluşlarlararası ilişkiler, spor, bilim, sivil toplum, gönül-lülük, lobi gibi bir çok alanda henüz hak edilen seviyede partisipasyonu sağla-mış değillerdir. Partisipasyonun başında olan Hollanda Türkleri, sabırla, azimle, yılmadan, bıkmadan bir çok toplumsal alanda sürdürülebilir bir çalışma yap-malıdırlar. Entegrasyonu geride bırakıp, asimilasyona geçit vermeden, partisi-pasyon üzerinde çalışmak bizim para-lomuz olmalı.

Hepinize sağlıklı ve verimli bir yaz ta-tili dilerken, yaklaşan Ramazan’ın tüm okuyucularıma hayırlara vesiler olma-sını dilerim.

Türk toplumu eğitim, kültür, sanat, uluşlarlararası ilişkiler, spor, bilim, sivil toplum, gönüllülük, lobi gibi bir çok alanda henüz hak edilen seviyede partisipasyonu sağlamış değillerdir. Partisipasyonun başında olan Hollanda Türkleri, sabırla, azimle, yılmadan, bıkmadan bir çok toplumsal alanda sürdürülebilir bir çalışma yapmalıdırlar.

VEYİS GÜNGÖR [email protected]

Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats).

PARTİSİPASYONUN NERESİNDEYİZ?

Türk Hukukçular BirligiHOLLANDA

Hukukta birlik ve beraberlik

Turkse Juristen Vereniging - Nederland

Değerli basın mensupları, üyeleri-miz, takipçilerimiz ve sayın Hollanda Türk STK yöneticileri,

Malumunuz, sizlerin de yakından takip edip ve bildiğiniz gibi, Türkiye’de yaklaşık iki haftadır gergin anlar yaşan-maktadır. Bugünlerde her Türk vatanda-şının sağduyulu ve sorumlu davranması gerekmektedir.

Yaşanan olay-larla ilgili olarak Türk Hukukçular Birliği'nin görüşü 'herkes hakkını hu-kuk çerçevesi içinde arasın ve hak arar-ken, bir başkasının hakkına tecavüz et-mesin' olarak özetlenebilir.

Özellikle yurtdışında, Hollanda’da yaşayan Türkler olarak daha da dikkatli olmamız gerekiyor. Zaten Türk toplu-

munun belli önyargı-lı kalıplara sokulmak istendiği bu dönem-de, bizlerin dünyaya ve Hollanda’ya bö-

lünmüş görüntü vermemiz, bu çabaları kolaylaştıracağı ortadadır.

Hollanda’daki Türk toplumunun so-runları birikmişken, Türkiye kaynaklı böyle bir sorunun Hollanda’ya taşınma-sı sadece Türk toplumunun kutuplaş-masına yol açar, oysa Hollanda’da yaşa-yan Türk toplumu, buradaki sorunlarla

ilgili olarak çözüm önermesi ve üretme-si gerekmektedir. Bu tür çabalar sadece birlik içinde yürütüldüğünde etkilidir, parçalanmış ve kutuplaşmış olarak asla. Çok hassas bir dönemden geçiyoruz ve herkes, ama herkes sorumluluğunu üst-lenmek zorundadır.

Herkesin görüşüne saygı çerçevesin-de, herkesin ortak paydası saygı, hukuk ve temel hak ve özgürlükler olmalıdır! Türk toplumu olarak bugüne kadar nasıl za-man içindeki zorluklar ve görüş ayrılık-larına rağmen bugüne kadar geldiysek,

bundan sonra da mutlaka birlik ve bera-berliğimizi koruyabiliriz.

Sonuç itibarı ile Türk Hukukçular Birliği olarak toplumumuzu sağduyulu olmaya, karşıt görüşlere saygılı olmaya, hukuku ve temel hak ve özgürlükleri gözeterek, birbirimizi kırmadan ve ha-karet etmeden medeni bir tartışma or-tamı yaratmaya davet ediyoruz.

Saygılarla arz ederiz,Avukat Ejder KöseTürk Hukukçular Birliği Yönetim

Kurulu Başkanı

türk Hukukçular birliği basın bildirisi yayımladı

Geldiğimiz ülke olan Türkiye’nin orantısız polis şiddeti ile anılmasını doğru bulmuyo-ruz. Bunun düzeltilmesi için; orantısız po-lis kullanarak, on binlerce barışçıl gösteri-cinin hayatını tehlikeye sokan ve dünyada Türkiye’nin imajına darbe vuran yetkililer hakkında bir an önce soruşturma açılması önemli bir adım olacaktır. Başbakan Erdoğan Türkiye’ye dönüşünde tehditkâr, sert, tahrik edici uzlaşmaz bir dille karşılık verdi. Bu du-rum Türkiye’deki demokrasi ve özgürlükler konusunda Hollanda kamuoyunda kaygıların

artmasına yol açtı. Başbakan Erdoğan şimdi göstericilerle görüşüyor. Bu görüşmede gös-tericilerin bütün isteklerinin ciddiye alınması ve karşılık bulması en büyük dileğimizdir. Daha demokratik ve özgürlükçü bir Türkiye özlüyoruz.

Katılımcı demokrasiSivil toplum kuruluşlarının önemi ve

değerini Hollanda’daki tecrübelerimizden biliyoruz. Demokrasi sadece sandık değil-dir. Türkiye’deki göstericilerin dile getirdiği; “demokrasinin Türkiye’de tam olarak yerleş-

mesi, yaşam tarzlarının dayatılmaması, fark-lılıkların şiddetsiz ortamlarda konuşulması, düşünceyi açıklama özgürlüğünün gelişmesi, sivil toplumun tepkilerine kulak verilmesi isteklerini” destekliyoruz. Bunun sağlanma-sını Hollanda’daki Türklerin öz güvenini ve saygınlığını artıracaktır.

DSDF

Tek olması gereken sancı-sının solcusunun inançlının, inançsızın farklı düşüncelere tahammülü olan, hoşgörülü hiç kimsenin horlamadığı, dışlanmadığı özgürce dü-şüncelerini ifade ettiği ve kardeşçe birlikte yaşadığı demokratik bir Türkiye öz-lemi için olmalıdır. Eğer bir

insanda bunlar yoksa zaten ülkemi seviyorum demesin, çünkü sevgi ve özgürlük yal-nız kendin için ibaret değil-dir, zor olan senden farklı olanı sevmek ve onunda hakkını korumaktır, o da samimiyet ve sürek ister.

Muharrem Cengiz

* Yazılar, Facebook'tan, Ötekiler web-sitesinden ve basın bildirilerilerinden derlenmiştir.

Ben CHP kö-kenli olduğumu hiç gizlemedim. Ama yurtdışında-ki yaşamım ve ko-numum nedeniy-le CHPliliğimi bir kenara koyarak, yaşamımı yurttaş sevgisi ile sürdür-mek istiyorum.

Siz de öyle yapın. Bu gibi konularda siz de renk-sizleşin.Buradaki konumu nedeniyle belki renksizle-şemeyecekler vardır. On-lar da en azından, aynı fik-

ri paylaşmayanlara da saygı göstersin-ler ve tahrikçi olma-sınlar. Keşke tüm dostlar da gerek karşılıklı konuşma-larında ve gerekse

yazışmalarında kırıcı olma-maya dikkat etseler…Tıpkı Hollandalılar’ın yaptıkları gibi…Siz hiç siyasi tartışma sonunda kavga eden (ırkçı-lar hariç tabii) Hollandalı’ya rastladınız mı?

ilhan Karaçay

Bir ülke düşü-nün, öğrenciler haklarını ara-maya kalktık-larında “otur oturduğun yer-de” denildi… yürüyüşleri en-gellenmeye kalkıldı polis barikat kurdu… sonuç gaz-lama… coplama… dayak… İşçiler yürümek istedi… hakları olan maaşlarına zam verilmesini duyurmak istediler… Sonuç? … Yürü-yüşleri engellenmeye kal-kıldı polis barikat kurdu… Sonuç gazlama… coplama… dayak… Öğretmenler keza aynı… Şehit anneleri aynı… Cumartesi anneleri aynı… Tiyatrocular aynı… Sonuç

bugünü doğurdu…Taksim'de direniş sürüyor… Sonucu ne olursa olsun genç-lik harekatı kazan-dı… siyaset kaybetti. Başbakan Tayyip Er-doğan çektiği restle-

riyle kaybetti… Uzlaşmaya varmayarak kimseyi din-lemeyerek kaybetti… Po-lislere saldır emrini veren içişleri bakanlığı kaybetti… Kazanan onca gaz yeme-lerine rağmen onca dayak yemelerine rağmen Türkiye gerçeği ve gerçeği yansıtan gençlik oldu. Artık Türkiye eski Türkiye olmayacak… Gençlik uyandı…

Vedat Gültekin

Yürüyüş ge-rekçesine kar-şı olmak farklı, insanların pro-testo haklarına karşı olmak farklı bir şey. Fikirlerinizin bazılarına kar-şıyım ama fikirlerinizi ifade edebilme hakkınızı sonuna kadar kullanabilmek hakkı-nıza saygı gösteririm diyebi-len bir toplumuz artık.

1 kişi dahi protesto etse, durup dinleme-li, hesaba katmalıyız. Yok soyma dönemi çoktan bitti. Ama ama-cını aşan, farklı mecra-alara çekilen eylemle-

ri de başkalarının protesto etme hakkı vardır.

Kişiselleştirmeden, olgun bir üslup içerisinde...

Burhanettin Carlak

HABER15 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 16: Haber nr 35 webversion

Hollanda’da siyasete ilgi duymaya baş-ladığım yıllarda entegrasyon meselesi hem siyasilerin hem de benim en önemli gündem maddemizi oluşturmaktaydı. O zamanlar yıllarca bu ülkede yaşadığı hal-de iki kelimeyi bir araya getiremeyen in-sanların varlığı beni dehşete düşürmek-teydi. Nasıl olur da yaşadıkları ülkenin diline ve kültürüne böylesine lakayt ola-bilirler diye kendi kendime sormaktay-dım. Sormakla kalmayıp öfkeleniyordum bile. Zira bunu bir keyfiyetten ziyade bir zaruret olarak görmekteydim. Hala da aynı düşüncedeyim, ancak entegrasyon-dan ne anlaşıldığı konusunda ciddi şüp-helerim var. Kavrama benim yüklediğim anlamla başka siyasetçilerin yükledikleri anlamlar arasında uçurumlar kadar fark var.

Yanılmıyorsam 1993 yılı sonlarıydı. Zamanının Başbakanı Ruud Lubbers Enschede’ye gelmişti ve biz de bir yolu-nu bulup bir kaç arkadaşla birlikte kendi-siyle başbaşa görüşme fırsatı bulmuştuk. Türk ve Müslümanların kendi kimlikleri-ni muhafaza ederek Hollanda toplumuna entegre olmasını arzuladığını ve bizim de sadece entegre olmakla kalmayıp aynı zamanda Hollanda vatandaşı olmamızı tavsiye etmişti. Aynı dönemde de çifte vatandaşlığı mümkün kılan kanun deği-şikliğini de gerçekleştirmişti. O sohbette en ufak bir kibir veya etnosentrik tavır yoktu, çok samimiydi. Aktif siyaseti çok-tan bırakmış olan Lubbers’ın o günkü yaklaşımı ile bugünkü arasında hiç bir fark olmadığını, hala aynı samimiyette ve

çizgide olduğunu burada belirterek, kav-ramın bugünkü seyrine bir göz atalım.

90’lı yıllarda entegrasyon meselesi bütün siyasi partilerin kaygısıydı. Her partinin programında geniş bir şekilde bunu nasıl gerçekleştirecekleri anlatıl-maktaydı. Hatta yüklü bütçeler tahsis edilmekteydi. Derken 90’lı yılların ikinci yarısında devran döndü ve entegrasyon kavramına farklı anlamlar yüklenme-ye başladı. O zamanın VVD lideri Frits Bolkestein’in başını çektiği bir grup, ken-di kimliğini muhafaza ederek entegras-yonun mümkün olmadığını, Hollanda’ya yerleşenlerin kendi kimliklerini terk edip ‘Yahudi-Hristiyan’ geleneğine dayanan Batı kültürünü benimsemeleri gerekti-ğini iddia etmeye başladılar. Sadece id-dia etmekle kalmayıp bunun bir takım yaptırımlarla zorlanmasını da sağladılar. Bu eksen kayması zaman içinde bütün partilere sirayet etmiş ve mevcut ‘biz’ ve ‘onlar’ yaklaşımına sebep olmuştur. Bir taraftan siyasi partilerde büyük ek-sen kaymaları olurken diğer taraftan da emansipasyon yoluyla entegrasyon ça-baları görülmekteydi ki, bunlar da baş-ta tecrübe ve bilgi eksikliği olmak üzere değişik sebeplerden dolayı sonuçsuz kalmıştır.

Entegrasyon meselesine yaklaşım ko-nusundaki eksen kayması maalesef sade-ce siyasi partilerle sınırlı kalmadı. Adeta toplumun her alanına sirayet etti. Artık yerli yersiz her durumda entegrasyon adı altında bir takım dayatmalar yapılmakta. Bu dayatmalar bazan insan hakları ihlal-

lerine bile varmaktadır. Entegrasyon kis-vesi altında toplum mühendisliği yapıl-makta ve ‘yeni Hollandalılar’ın genleriyle oynanmaktadır. Kendi dilini kullanmak, inancını ve kültürünü istediği gibi yaşa-mak artık herkese batar hale gelmiştir. Kendi hayat tarzını başkalarına dayatma-nın adı entegrasyon politikası oldu. Ülke-nin yeni vatandaşlarından homojen bir grup yaratılmak istenmektedir. Halbuki bu ülkenin yerlileri de homojen bir millet değildir. Gerek dini, gerekse kültürel açı-dan çok farklılıklar arz eden Hollanda’nın yeni vatandaşlarına konfeksiyon elbise takdim eder gibi yeni bir kimlik dayat-ması anlaşılır bir tavır değildir.

20 yıl içinde gelinen nokta ise iste-nenin fersah fersah uzağındadır. Zira bu dayatmalar entegrasyonu sağlamadığı gibi, herkesin kendi kabuğuna çekilme-sini sağlamıştır. Bir taraftan entegrasyon kisvesi altında asimilasyon beklenirken, diğer taraftan da asimile olmasını iste-dikleri yeni Hollandalılarla aralarına mesafeler koymuşlardır. Ayrımcılık ve ırkçılık artmış, daha 15-20 yıl önce kim-senin ciddiye almadığı marjinal hareket-ler büyük kitlelerin desteğini alan ‘saygın’ siyasi oluşumlar haline gelmiştir. Bütün bunlar ‘hoşgörüsüyle’ ünlü Hollanda’da olmuştur. Hoşgörü yerini çoktan katlan-ma/tahammül etmeye bırakmıştır. Bü-tün bu olumsuzluklara rağmen Türk top-lumunun her alanda gelişme kaydetmesi ise dikkate şayan bir durumdur. Bir mu-sibet bin nasihatten iyidir sözünü haklı çıkarırcasına!

Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZML-school te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland.

20 yıl içinde gelinen nokta ise istenenin fersah fersah uzağındadır. Zira bu dayatmalar entegrasyonu sağlamadığı gibi, herkesin kendi kabuğuna çekilmesini sağlamıştır. Bir taraftan entegrasyon kisvesi altında asimilasyon beklenirken, diğer taraftan da asimile olmasını istedikleri yeni Hollandalılarla aralarına mesafeler koymuşlardır.

AHMET SUAT ARI [email protected]

ENTEGRASYON POLİTİKLARINDA EKSEN KAYMASININ SONUÇLARI

DÖVİZLE ASKERLİK VE PASAPORT HARCINA ÇÖZÜM ÖNERDİ

Dövizle askerlik, pasaport harcı gibi Hollanda'daki vatandaşlarımızı ilgilen-diren konularda yeni çözümler üretil-mesini öneren avukat Ejder Köse, T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Danışma Kurulu Sekreterliği'ne gönderdiği yazıda, 17-18 Haziran'da Ankara'da gerçekleştirilen kurul toplantısının gündemine alınması için yazılı önerilerde bulundu.

DÖViZle aSKerliK "Gençler arasında işsizlik oranının

bir hayli yüksek olduğu Hollanda ve Avrupa’da, yaşanan ekonomik krizin be-raberinde getirdiği geçim sıkıntısını da eklediğimizde, dövizle askerlik bede-linin 10.000 euroya yükseltilmesi genç-lerimizi çaresiz duruma düşürmüştür.

Hollanda’da ve Avrupa genelinde toplumumuzda şu düşüncenin hakim olduğu görülmekte: Türkiye’mizin daha önceki dönemlerde, ekonomimizin dibe vurduğu zamanlarda, yurtdışında ya-şayan Türkler olarak bizler nasıl ki ye-meden, içmeden, hatta çocuklarımızdan kısarak biriktirdiğimiz tasarruflarımızı memleketimize yatırdıysak, her yıl ta-

til döneminde ülkemize ve ekonomi-mize dövizlerimizle katkı sağladıysak ve halen sağlıyorsak, devletimiz bu iyi günlerinde yurtdışında yaşayan vatan-daşlarına kolaylık sağlamalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, en başta Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığını kurmasından dolayı, yurt-dışında yaşayan vatandaşlarına değer verdiğini ve onlara yönelik çalışmalarını görmek, bende ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızda bu sorunun bir çö-züme kavuşması beklentisini oluştur-muştur.

Yukarda belirttiğim gerekçelere da-yanarak, Kurul toplantısında dövizle askerlik bedelinin tekrar 5.150 euroya düşürülmesini ve bedelin 38 yaşına ka-dar (taksitle) ödenmesi imkanının sağ-lanmasını önermek istiyorum."

PaSaPort harCı"Pasaport harçlarının da çok yüksek

olduğu düşüncesi yurtdışında yaşayan toplumumuzda çok yaygın. Ayrıca har-cın bu kadar yüksek olmasının eşitlik açısından da uygun olmadığı düşünce-sindeyim.

Zira, Türkiye’de yaşayan vatandaş-ların pasaporta sahip olma oranı yüz-de 15 iken, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının yüzde 100’ü pasaport sahibidir. Dolayısıyla, yurtdışında ya-şayan vatandaşlarımız bir eşitsizliğin söz konusu olduğunu düşünmekteler ve kendilerine orantısız bir maddi yük getirildiği kanısındalar.

Pasaport harcının makul bir düzeye düşürülmesi önerisinin Kurul toplantı-sında gündeme alınmasını saygıyla arz ediyorum.

Yukarda belirtilen konularla ilgili ola-rak Kurul kararı alındığında ve mevzuat değişikliğine gidildiğinde, yurtdışındaki vatandaşlarımızda “Arkamızda bize sa-hip çıkan büyük bir devlet var” düşün-cesi hakim olacaktır.

Böylesi bir gelişme, Hollanda ve Av-rupa genelinde yaşayan Türk toplumu-na çok büyük bir 'özgüven' sağlayacak-tır." ifadelerine yer verdi.

Avukat eJDer KÖSe

Yıllardan beri Haaksbergen’de yaptığı gönüllü çalışmalarla yerli yabancı bütün bölge hal-kının sevgi, saygı ve takdi-rini kazanan Fatma Deniz Hollanda Kraliyet Nişanı ile onurlandırıldı.

2008 yılında eşi Mevlüt Deniz’de toplum yararına yaptığı çalışmalardan dolayı Hollanda Kraliyet Nişanı ile onurlandırılmıştı.

Haaksbergen Belediye bi-nasında yapılan bir merasimle nişanı kendisine Haaksbergen Belediye Başkanı Hans Gerrit-sen tarafından verildi.

Fatma Deniz yaptığı konuş-mada “Kraliçe Beatrix’in son

yılında böyle bir ödülle onur-landırılmam beni ayrıca mut-lu etmiştir. Yapılan çalışmalar hiç bir zaman bir ödül karşı-lığı yada beklentisi içerisinde olmadan yapılmış olmasına rağmen vefa ve yapılan hiz-mete saygı anlamında bu tür ödüllerle insanların onurlandı-rılması kişilerin hizmet şevki-ni artırması yönünden anlamlı buluyorum” dedi.

Fatma Deniz Hollanda Kraliyet Nişanı İle Onurlandırıldı

Hollanda Türk Federasyonu'na bağlı Hengelo Türk Kültür Derneği’nin dü-zenlemiş olduğu Türk Kültür ve Sanat günü olumsuz hava şartlarına rağmen çoşkulu bir şekilde kutlandı.

Sosyal ve kültürel içeriği zengin olan programda Sevval Güleş, Ozan Ömer Kadan, Hen-gelo Türk Müzik Vakfı korosu, Gökhan Tekin ve folklor ekipleri sahne aldılar.

Programda söz alan Türk

Kültür Derneği baskanı Şakir Tekce, Türk İslam kültürünün önemine ve gelecek nesillere ak-tarılmasına dikkat çekti ve Türk kültür ve sanat günü etkinlikle-rinin her sene daha da geliştiri-lerek kutlanacağini belirtti.

Hollanda Türk Federasyon genel başkanı Murat Gedik ise konuşmasında bu tür etkinlikle-rin insanlar arasında kaynaşma-ya, birlik ve beraberliğe,sosyal ve kültürel anlamda büyük katkı sağladığına vurgu yaptı.

Hollanda Türk Federasyo-nu 12 Eylül mahkemelerince haksız yere idam edilen ül-kücüler için anma program-ları yapmaya devam ediyor. İdam edilen dokuz şehidin adına yapılan programların yedincisi ve sekizincisi Nij-megen Türk Kültür Merkezi ve Arnhem Hoca Ahmet Ye-sevi Türk Kültür Merkezi’nin ev sahipliğinde yapıldı.

Nijmegen Türk Kültür Merkezi’nin ev sahipliğinde yapılan anma programı ül-kücü şehit Halil Esendağ adı-

na yapıldı. Kuran-ı Kerim ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını teşkilat başka-nı Serkan Gedik yaptı. Prog-ramda kadın kolları başkanı Zehra Ural’ın konuşmasının ardından şehitlik ile ilgili ko-nuşmasını Nijmegen Türk Kültür Merkezi din görevlisi yaptı. Kürsüye gelen Hollan-da Türk Federasyon genel başkanı Murat Gedik ise son konuşmacı olarak program-da söz aldı.

Anma programları devam ediyor

Hengelo’da Türk Kültür ve Sanat Günü

HABER 16HAZİRAN / JUNI 2013

Page 17: Haber nr 35 webversion

Geçen yıl yönetimi değişen yeni vakfı yöne-timinde Multifestijn Fes-tivali, bu yıl Rotterdam Ahoy salonunda 31 mayıs, 1 ve 2 Haziran tarihlerin-de ziyaretçilerle buluştu.

Mikrofon sisteminin tam olarak çalışmaması nedeniyle peşpeşe gelen terslikler neticesinde açı-lış proğramı geç başladı. Organizenin protokol dü-zenlemesi yer yer eleşti-

rilere neden oldu. HDV Başkanı ve Lahey Din Hiz-metleri Müşaviri Prof. Dr. Mustafa Ünver'in ikinci, HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu'nun ise üçüncü sırada oturtulması gözler-den kaçmadı.

Multifestijn Vakfı yap-tığı basın açıklamasında "Yönetim ve çalışma gru-bu olarak, tanıtımından tutun da programlarının içeriğine kadar geceli

BU PROTOKOL MULTIFESTIJN'E YAKIŞMADI

Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Mustafa Ünver'in ikinci, HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu'nun üçüncü sırada oturtulması protokole yakışmadı.

HDV Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünver

HDV Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünver'in düşünceli olduğu gözlerden kaçmadı.

HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu

YTB üyelerinden askerlik pazarlığı

Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu toplan-tısında konuşan Başba-kan Recep Tayyip Erdo-ğan, YTB temsilcileriyle dövizli askerlik konusun-da pazarlık yaptı.

Erdoğan’ın katılımcı-lara dövizli askerlik ko-nusunda düşüncelerini sorması üzerine, katılımcılar bedelin düşürülmesi için Baş-bakan Erdoğan ile adeta pazarlığa girdi.

Başbakan Erdoğan salondakile-re hitaben “Sizlerle mini bir kamuoyu araştırması yapmak istiyorum. Dövizli askerlikte 10 bin Euro’yla bu işi yaptık. Birkaç arkadaşın düşüncesini alayım. Ne kadar olması lazım, ama insaflı olsun” dedi. Bunun üzerine toplantıya katılan

farklı ülkelerin temsilcileri şu bedeli önerdi:

Avustralya: 3500 euro, Köln: 6500-8000 euro arası, İtalya: 5000 Euro, Belçika: 5000 euro, Hollanda: 6500 euro, Amerika: "Verebilen 10 bin versin, veremeyen 5 bin".

Hollanda adına söz alanDoç. Dr. Özcan Hıdır 6500 euro'luk öneriyi Hollanda'daki STK'lardan aldığı talepler üzerine bir dosya haline getir-diklerini belirtti. Demet TV'ye açıklama yapan Avukat Ejder Köse belli bir grup kararı olmadığını, Özcan Hıdır'ın bunu bireysel görüş olarak dillendirdiğini açıkladı. Farklı STK'lardan Doç. Dr. Öz-can Hıdır'a eleştiri ve tepkilerin sürmesi bekleniyor.

Doç. Dr. Özcan Hıdır

TPD (Turkse Platform Den Haag) Ankara Rixos Otel’de Baş-bakan Erdoğan’ın da katıldığı, Yurt-dışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Toplantısı'nda Özcan Hıdır'ın dile getirdiği “Bedelli Askerlik” konusu-nu, Hollanda'daki STK'lara danışıl-madan oluşturuldu teziyle bir basın

bildirisi yayınladı. Bildiride "Doç. dr. Özcan HIDIR’ın toplantı esnasında iddia ettiği STK’larla birlikte hazır-lanmış rapor, bugün ivedilikle tara-fımızdan bir çok STK’ya sorulmuştur.

Üzülerek belirtmek isteriz ki, bu rapordan haberi olan herhangi bir STK’ya rastlanamamıştır. Bunun

yanında henüz üzerinden daha 1 hafta bile geçmemiş olan “Bedelli Askerlik 2 bin euro’ya düşürülmeli-dir” konulu 11 haziran 2013 tarihli basın toplantısından da sayın Özcan Hıdır’ın bi haber olmasını da ayrıca esefle karşılamaktayız." denildi.

tPD "eSeFle KarŞılıYorUZ"

Bütün hizmetlerimizden Türkçe ve Hollandaca olarak faydalanabilirsiniz!

Yeminli mali müşavirlik Muhasebe Vergi işlemleri Ticari plan ve proje hazırlanması Araştırma ve yönlendirme İş yatırımı danışmanlığı

Vergi Danışmanlığı ve Muhasebe uzmanlık işidir

Hulsenboschstraat 94251 LR WERKENDAMTel: 0183-617218Fax: 0183-617316

gündüzlü çalışmalarımızda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Bu başarı sizlerin de şahitliğiyle dünyanın sayılı salonlarından biri olan Rotterdam Ahoy’u salladı." açıklama-sına yer verdi.

Türkiye'den gelen ve Hollanda'da faaliyet gösteren Türk kökenli işletmecilerin yanı sıra Hollanda, Fas ve Sürinam kökenli şirketler, kendi kültürlerini ve el sa-natlarının tanıtımını yaptı. Ziyaretçiler, el sanatlarının icra edilmesini yakından görme fırsatını da buldu.

Sanattan kültüre, sağlık-tan, gastronomiden konfe-ranslara birçok etkinliğin dü-zenlendiği fuarda tanınmış sanatçılardan Kubat, Yavuz Çetin, Nihat Hatipoğlu, Sami Çelik ve Hollanda’dan Dildade, Gökkuşağı gibi tiyatro grup-ları, sanatçılar, gruplar hatta Bosna’dan gelen modacılar ve sanatçılar da sahne aldı.

Bunun yanında 40 kadar farklı Türk lezzetinin sunuldu-ğu açık hava yemek bölümün-de insanlar yiyecek alabilmek için dakikalarca sıra beklemek

zorunda kaldı. Sağlık alanında Türkiye’den gelen hastaneler, standlarında ziyaretçilere üc-retsiz muayene imkanı tanıdılar.

HABER17 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 18: Haber nr 35 webversion

Organizasyonun büyük yükü onların omuzundaydı:

GENÇ VELiAHTLAR: CANER VE ERCAN

Merkezi Hollanda’nın Den Bosch şehrin-de bulunan olan

Edelstaal Group, Türkiye’de yatırımlarına hız verdi.

Bir yandan iddialı proje-lerinden olan İzmit Gölcük’te devremülk ve 5 yıldızlı Orka Otel yapım çalışmaları de-vam eden Edelstaal Group'un, Marmaris İçmeler kasabasında doğa ile iç içe, denize sıfır 430 yataklı dev bir otel çalışmaları tüm hızı ile sürüyor.

Edelstaal Group bünyesin-de çalışan ve başarılı satışla-rından dolayı ödüllendirilen 28 satış elemanı ile birlikte Hollanda’dan bazı işadam-ları, STK temsilcileri, basın mensupları ve Edelstaal per-sonelinden oluşan 75 kişilik grup, 4 gün boyunca Fethiye Ölüdeniz’deki Orka Sun Life Otel'de ağırlandı.

Ankara’nın en büyük inşaat firmalarından Özçelik & İmaj & Tan Grubu’yla ortaklığa gi-den Edelstaal Group, böylece Marmaris’in en büyük otelcilik anlaşmalarından birine imza atmış oldu.

Yaz yoğunluğu başlamadan açılışı yapılan Orka Sun Life 5 yıldızlı otel, ek olarak villalar ve apart otellerden oluşuyor. Türkiye’de halen 3 adet 5 yıl-dızlı, 1 adet butik otel olmak üzere toplam 4 yeni otel in-şaatı devam eden grubun, bu otellerin 2 tanesini 2013 ya-zında, 2 tanesini de 2014 yaz sezonunda açmayı hedeflediği öğrenildi.

MarMariS’e GeMi ile 4 Saat

Edelstaal Group işadamları, ödüllü Simtronic temsilcileri, çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve basın mensup-larından oluşan misafirlerini, Marmaris’te yaptırdığı 5 yıldızlı tatil köyüne gemiyle 4 saatlik yolculuk ile götürdü.

Edelstaal Group Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları davetliler-le İçmeler Belediye Başkanı

Zeki Eren ile birlikte sahilde sohbet etti. Torunoğulları’nın Marmaris’teki otelinin ortakla-rından Mehmet Terkivatan da organizasyonda hazır bulun-du. İçmeler Belediye Başkanı Zeki Eren Turgut Torunoğulları başkanlığındaki Edelstaal Group’un Marmaris’e böyle bü-yük bir yatırım yapmasından dolayı çok mutlu olduklarını ifade etti.

Edelstaal Group Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları 2013 yılın-da Edelstaal Group ola-rak Türkiye’de 100 milyon euro’dan fazla yatırım yaptık-larını belirterek, bu yatırımları-nın yanısıra 2014 yılında başta Gölcük ve İzmit olmak üzere 50 milyon euro tutarında yeni ya-tırımlar yapacaklarını, Fethiye ve Marmaris’teki yatırımlara ek olarak, İstanbul’da da ya-tırımlarının devam edeceğini vurguladı.

Torunoğulları, Fethiye ve Marmaris'teki dev yatırımlarında Hollanda'dan 75 kişiyi ağırladı

Edelstaal Group Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları ve İçmeler Belediye Baş-kanı Zeki Eren davetlilerle birlikte sahil kena-rında basın toplantısı gerçekleştirdiler.

HABER'in PR müdürü Nur Öztürk, İnterajans'ın sahipleri Ünal ve Yasemin Öztürk'le geziye katılanlar arasındaydı.

Geniş sahili hep birlikte turladılar.

Denize sıfır ve 430 yatak kapasiteli düşünülen ve halen yapım çalışmaları süren gözde otelin adı açıklanmadı. An-cak yaptığımız araştırmalarda otele ORKA LOtus BeAch & spA isminin verileceğini öğrenmiş bulunuyoruz.

marmaris - içmeler

Bu sezonda açılan 5 yıl-dızlı Orka Sun Life Otel'de Hollanda'dan 75 misafiri ağırlayan grubun genç veliahtları Caner ve Ercan Torunoğulları sempatik du-ruşlarıyla beğeni kazandı.

Marmaris'teki Orka Sun Life,otel başta olmak üzere villalar ve apart'lardan oluşuyor.

orKa lotUS SPa & BeaCh yapım aşamasında

Fethiye'den Marmaris'e vapurla geçen Hollanda yolcuları, 4 saat boyunca güneşlenme ve muhab-bet imkanı buldular. Güneş kremi en çok ihtiyaç duyulanlar listesinde en üstlerdeydi. Fotoğrafın ön planında Mehmet Terkivatan, Veysel Hut ve Osman Çelik muhabbet ederlerken.

Hollanda kafilesinin Fethiye ve Marmaris çıkarmasına, Toru-noğulları ailesinden Erdal Torunoğulları, Ertan Torunoğulları, Yavuz Torunoğulları, Aykut Torunoğulları, Ali Torunoğulları, Ercan Torunoğulları, Caner Torunoğulları, Özlem Torunoğul-ları, Zeynep Torunoğulları tam tekmil katıldılar.

HABER 18HAZİRAN / JUNI 2013

Page 19: Haber nr 35 webversion

İzmit'te 3500 Euro'ya devremülkİşadamı Turgut To-

runoğulları İzmit Gölcük'te Hollan-

da'daki vatandaşlarımı-za çok avantajlı bir tatil imkanı sunduklarını söy-ledi. Gölcük’te yaptıkları beş yıldızlı otel ve devre mülklerin bitim aşama-sında olduğunu ve artık satışa geçtiklerini belir-ten Turgut Torunoğulları verdiği demeçte: “insan-larımızın faydalanmaları için onlara güzel olanaklar sunmaya devam ediyoruz. Gölcük’te deniz manzaralı devre mülklerimizin satışı-na başladık. hazırladığımız 70 m2'lik konutlarda 2 oda, 1 salon ve mutfak mevcut. orka thermal life devre-mülk isminde ve aynı za-

manda yanında 5 yıldızlı o t e l v a r .

Orka Thermal Life devremülke ömür boyu sahip olmak için bir defaya mahsus 3500,- Euro ödemeniz yeterliv

Orka Thermal Life Sabiha Gökçen'e 45 dakika, İzmit'e ise sadece 5 km

Kadınlara özel gece kulübü mevcut

Turgut Torunoğulları

Burada vatandaşlarımız bir de-faya mahsus 3500 euro ödeye-rek, hem her yıl devremülkle-rinde tatil yapabilecekler, hem de 5 yıldızlı otelin bütün ola-naklarından faydalanabilecek-ler. otelde de her türlü imkanla-rımız mevcuttur. Kapalı ve açık havuzlar, sosyal tesisler, terapi odaları, masaj salonları, fitness spor kompleksi, buz odası, aile banyoları, hamamlar, saunalar, kese odaları ve bayanlara özel gece kulübü var. Konum olarak ise Gölcük Kaplıcaların termal-lerin üstünde, ormanın için-

de ve deniz manzaralı. Sabiha Gökçen havalimanı 45 dakika ve izmit şehir merkezine ise 5 km uzaklıkta.

Bir insan yılda bir defa ta-tile giderse zaten ortalama 1500 euro civarında bir para harcar, bu da demek oluyor ki, iki defa tatile gitmekle bunun parasını çıkartabiliyorsunuz. Devremülkü satın alan vatan-daşlarımız isterlerse dairele-rini kiraya verebilirler ya da arkadaşlarını gönderebilirler kendi yerlerine. Ömür boyu her yıl kullanma fırsatı olacaktır.

Bu devremülkler hakkında daha fazla bilgi için: 00-90-532-503 65 12 (Metin Bey) ya da hollanda'da 073 622 00 25 nolu telefonları arayabilirsiniz.

ADVERTORIAL

Marmara Travel kurucu-larından Beyhan Güneş ile turizm sektöründeki

zorlukları ve önümüzdeki yaz sezo-nu ve sonrasında yapacakları yenilikler hakkında bilgiler verdi. Beyhan Güneş, 2004 yılından beri bu işi yaptık-larını Rotterdam'dan son-ra Hollanda’nın tamamında bilinen bir seyahat acentesi haline geldiklerini belirt-ti. Bu yolda ilerlerken bir turizm acentesi olarak şu an için en çok zorlandıkları konunun, birçok havayolu şirketinde olduğu gibi büyük uçak şirketleri olan THY veya KLM gibi şirketlerin yolcuya websiteleri üzerinden direkt satış yapıyor olma-larını belirtiyor Beyhan Güneş.

“Eskiden bir kullanıcı bir Türk Hava Yolları sitesinden bilet alırken kredi kartı olması şartı vardı ve bizzat o seyahatte o kişinin bulunması şartı vardı. Artık IDEAL sistemine geçtiler. Bu da kredi kartın olmaksızın direkt banka hesabından bilet alma sistemi olmaktadır. Herkes istediği şekilde alabiliyor ve acenteyle arasındaki hiz-met bedel farkı 10 Euro. Burada tabii müşteri açısından avantajlı gözükse de, müşterilerde muhataplık sorun-ları ortaya çıkıyor. Bir turizm acente-sinden alınan biletlerde değişiklerde veya her türlü sorunlarda acenteyle iletişime geçebilirsiniz. THY’nin web-sitesi üzerinden aldığınız biletlerde bu mümkün değil ve bu müşteriler için sorun teşkil edebiliyor. Muhatap bulma isteği olan yolcular haliyle biz-leri tercih ediyor”

"Hollanda’da acenteyi koruyan bir sistemin olmayışı ise diğer bir sıkın-tı. Bir havayolunun iflası durumun-da bütün yolcular bundan etkilendiği gibi, acenteler de bu olumsuz durum-lardan büyük yara almaktadır. Acen-teler Birliği'nin kurulması ve devletin de buna öncülük etmesi lazım. Bunu geçmiş yıllarda deneyenler olmuş, ancak hava şirketleri ve tur opera-törlerinin bu birlikteliği istemediği ortada." diyor. Ama durumları hep de karamsar değil. Geçen sene aldık-ları IATA acenteliği ile, yeni dönemde kendi web siteleri üzerinden satışlar-da dünyanın bütün şehirlerine bilet satabilecekleri yeni bir sisteme geçe-ceklerini ve çok daha geniş kapsamlı bir hizmet üreteceklerini söylüyor. Böylece müşterilerin farklı fiyat ve uçuşların karşılaştırabilecekler. Bu-nun yanı sıra muhafazakar aileler için tesettür otelleri denilen otellere daha çok yer vereceklerini belirtiyor: “Mu-

Geçtiğimiz aylarda 80.nci kuruluş yıldö-nümü kutlanan Türk Hava Yolları'nın, dün-yanın diğer ülkelerin-deki çalışanları tara-fından kutlanmaya devam etmesi kapsa-mında gazetemizi zi-yaret eden Hollanda THY yöneticilerinden

Celal Baykal ve Rotterdam müdürü Fer-hat Bey, 80.nci kuruluş yıldö-nümünü üzerinde 'THY 80 yaşında' ya-zan bu pastayla du-yurmak istediklerini ifade ettiler. THY'nin başarılı gidişatının

80.nci yılında da istik-rarla devam edeceğini ve önümüzdeki hafta-larda yeniliklerini du-yurmaya devam ede-ceklerini anlattılar.

Türk Hava Yolları 80 yaşında

Geçen yıl aldıkları IATA acenteliği ile dünyadaki tüm

destinasyonlara bilet satacaklar.

hafazakar aileler de ar-tık sahil kentlerine gidip rahatça tatillerini yap-mak için belirli otelleri tercih ediyorlar. Geçtiği-miz son birkaç yıldır da bu otellerin sayıları arttı

ve seçenekler de böyle-likle aileler için artmış oldu. Acente olarak bu müşterilerimizin istek-leri doğrultusunda bu tarz imkanları da sunu-yoruz”.

Marmara Travel hizmetlerini genişletiyor

Beyhan Güneş

"GTİ'nin iflası Türk tur operatörlerini etkileyecektir"

GTI ve Sky Airlines'ın if-las olayını değerlendiren Corendon Havayolları Genel Müdürü Yıldıray Karaer, "Bu durum bize bir avantaj ya-ratmıyor, tersine sorunlara neden oluyor" dedi.

Karaer, olayın sektörün bütün kesimlerini özellikle Türk tur operatörlerini de etkileyeceğini söyledi.

Karaer, turizmgazetesi'ne yaptığı açıklamada, Türk

bayraklı havayolu şirketinin finansal krizler yaşamasının geride kalanlar için zorluk-lar yaşamalarına neden olduğunu, GTI ve SKY Ha-vayolunun operasyonlarını durdurmasının istenmeyen bir durum yarattığını be-lirtti.

GTI ve SKY Havayolu şir-ketinin operasyonlarını dur-durmasının kendileri için bir avantajı olmadığını anlatan Karaer, ''Sky Havayolunun battığı dönemde bizim eli-mizdeki koltukları pazarla-mış bulunuyorduk. Aynı za-manda tur operatörü olarak Almanya pazarında değiliz. Biz Belçika ve Hollanda pa-zarında varız. Bu nedenle bize onların batmasının bir katkısı olmaz'' dedi.

HABER19 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 20: Haber nr 35 webversion

www.sancak.nl

www.adacams.nl

Bos en Lommerweg 159/1611055 DS Amsterdam

Sera Supermarkt

www.porseleinservies.nlwww.rhone-events.nl

www.deisbo.nl

Saray Bruidsmode

http://facebook.com/palatiumsaray

national and international debt collection & payment solutions

Gentle Incasso

1999dan beri

www.gentleincasso.nlnational and international debt collection & payment solutions

Gentle Incasso

1999dan beri

Tel: 075 - 771 46 36Fax: 075 - 635 70 [email protected]

www.komfly.com

KONYALIO T A N T i K

Muhabbetin yeni adresi

www.konyaliotantik.nl

www.simonscholen.nl

TiCARi SAYFALAR

www.rooswonen.nl

Pieter Calandweg 7b6827 BJ Arnhem

T. 026-20 20 270

www.tov-arnhem.nl

www.jilpaq.nl

JILPAQ HoldingGroothandel in Horeca benodigdheden

www.fam24.nl

Web:www.ntel.nl

saFety & seCUrıtywww.tur-ned.nl

www.gemrilbouw.nl

Daha Fazla Ödemeyin..! Niet Veel Betalen..!Daha Fazla Ödemeyin..! Niet Veel Betalen..!

www.marmaratravel.nl

Mathenesserplein 99A,3023 LA RotterdamTel 1: +31 10 476 42 32Tel 2: +31 10 425 30 70Mail : [email protected]

Mathenesserplein 99A,3023 LA RotterdamTel 1: +31 10 476 42 32Tel 2: +31 10 425 30 70Mail : [email protected]

Türkiye ve Dünyanın Diğer Bütün Şehirlerine Uçak Biletimiz Bulunmaktadır

İSTANBULİZMİRKONYAADANANADOR

SAMSUNTRABZONDALAMAN

DİYARBAKIRTANGIER

ELAZIĞKAYSERİANKARABODRUMANTALYA

HOLLANDA, BELÇİKA ve ALMANYA'DANHOLLANDA, BELÇİKA ve ALMANYA'DAN

+31 10 476 42 32+31 10 476 42 32

www.marmaratravel.nl www.icmwatersystem.com

www.restaurantmeram.nl

Artık Ticari Sayfalar'da 33,- EURO'dan başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz.

Bütçenizi düşündük!

www.lmctrade.com

Köse Advocaten

Law Office

www.koselaw.nl www.vision-accountancy.nl

IZAH ZorgInternationale Zorg Aan Huis

www.izah.nl

www.adagroep.nl

www.moonstarbv.nl

www.tekbironline.nl020 - 411 25 64 www.hotiad.nl

Hollanda Türk İşadamları Derneği

www.sahan.nl

Tel: 010 467 48 11

HABER 20HAZİRAN / JUNI 2013

Page 21: Haber nr 35 webversion

www.schoonmaakbedrijfschiedam.nlinfo@schoonmaakbedrijfschiedam.nl

Her türlü dış cephe temizliği

hizmetlerimiz mevcuttur.

Tel: 0655-38 45 54

Ofis ve işyerlerinizin cam temizliĞi

TiCARi SAYFALAR

www.kontv.com.tr

En özel gününüz için en özel pastanızı gelin beraber

tasarlayalım

[email protected] 70 b

3814 PM AMERSFOORT Tel: 06-39805636

€ 75,-

Düğün pastaları vanaf

Laan op Zuid 480 • 3071 AB • Rotterdam

ıng. Bekir Özalp • tel: 010-4230513

Consultancy

www.lifegroothandel.nl

Voor alle functies in de Techniek bent u bij ons welkom!lasser

Ben jij op zoek naar die uitdagende job in de Metaal?neem dan nu contact met ons op! 010 - 477 33 77

ıJzerwerker / MetaalbewerkerDe functieWil je als lasser aan de slag bij een leuk bed-

rijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan komen wij graag met jou in contact!

Maliflex is continue op zoek naar ervaren en gemotiveerde lassers op verschillende niveaus en met verschillende lasprocessen:

- Co2- Elektrode- ArgonJe werkt langdurig of projectmatig bij bedrij-

ven in de regio. Projectmatig betekent regelma-tig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd.

De vraagJe bent in het bezit van een geldige lascertifi-

caat.VCA Basisveiligheid is een pré.Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde

lassers met enige jaren ervaring en die zijn bero-ep met plezier beoefent!

De functieDe ijzerwerker / metaalbewerker voert zelfstandig

op instructie en/of aan de hand van tekeningen ge-compliceerde werkzaamheden uit ten behoeve van reparatie of vernieuwing van delen of onderdelen aan schepen en staalconstructies die ter reparatie lig-gen aan de werf.

Het afschrijven, maken van secties, aanbrengen en samenstellen van delen van secties aan boord van schepen behoort tot de werkzaamheden.

Wil je als ijzerwerker aan de slag bij een leuk bed-rijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan ko-men wij graag met jou in contact!

Je werkt langdurig of projectmatig bij bedrijven in de regio. Projectmatig betekent regelmatig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd.

De vraagTechnisch tekeninglezen is een pré..VCA Basisveiligheid is een pré.Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde ijzer-

werkers met enige jaren ervaring en die zijn beroep met plezier beoefent!

Mathenesserplein 99 B - 3023 la rotterdam www.maliflex.nl tel: 010 - 477 33 77 - Fax: 010 - 477 49 94 - email: [email protected]

LineDecow o n i n g i n t e r i e u rFiliaal oost: 1e Van Swindenstraat 92 1093 GJ amsterdam

www.balcireizen.nl www.finma.nl

Eerste Constantijn Huygenstraat 10G • Amsterdam Goreme Ayran

Doğal Lezzet

www.mob.nu

www.profa.nlAdministratie en Accountancy

www.helalfood.nl

HABER21 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 22: Haber nr 35 webversion

AVUKAT VE HUKUKÇULAR SAYFASI

Dordtselaan 30c010 - 720 08 30

Van Bremen & Sen Advocaten

Serpil Tümkayawww.advocatenpraktijktumkaya.nl

010 - 798 24 52

Tolga Gümüş

010 - 226 03 73

Gökhan Sarıer

078 - 63 99 855

Köse Advocaten

Law Office

Tel: 010 - 215 13 11www.koselaw.nl

Bir süre önce Hollanda’nın bazı büyük belediye-

lerinde “Pilot Procesgestu-urd Onderzoek Vermogen Buitenland” adı altında bir proje başlatıldı. Bu proje-nin amacı sosyal ödenek (bijstand) alan bazı etnik grupların yurtdışındaki varlıklarını araştırmak. Bu projeye göre yaşı 50’nin üzerinde olan ve yılda 28 günden fazla izin isteyen Türk ve Faslı vatandaşlar araştırma kapsamına alı-nıyor. Bu şartlara uyan-lara yönelik araştırmayı IBF (UWV’nin bir bölümü olan Internationaal Bure-au Fraude) başlattı ve tapu

kadastro ve vergi dairesi ile birlikte yürütüyor.

Avukat Rasim Küçü-künal bu araştırmanın Anayasanın 1. maddesi-ne, Eşit muamele yasası-na (Algemene Wet Gelijke Behandeling), Avrupa İn-san Hakları Sözleşmesine, eşitlik ilkesine, özel hayatı koruma kanununa ve di-ğer uluslararası anlaşma-lara aykırı olduğunu ifade ediyor.

Diğer yandan bu proje-de bahsedilen ‘genel riziko-profili’ mevcut araştırmaya temel oluşturacak hukuki bir zemine dayanmıyor. Genel idare hukuku kanu-nu vatandasın araştırma-

nın hedefi, kapsamı ve so-nuçları ile ilgili tam olarak bilgilendirilmesini gerekli kılıyor.

Avukat Rasim Küçü-künal yukarıdakine bina-en büyük belediyelerce yapılan bu araştırmanın kanuna ve uluslararası anlaşmalara aykırı oldu-ğunu belirtiyor. “Hak sa-hibi olmakla hak verilmek farklı şeylerdir” diyen avukat, sadece hakimin konuya açıklık getirebile-ceğini söylüyor. Danışmak için kendisine başvura-bileceğinizi belirten avu-katın mail adresi şöyle: [email protected]

Hollanda’nın yurtdışındaki malvarlığınızı araştırma

hakkı yok

Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam

T: 010 - 238 08 30F: 010 - 238 08 31

M: [email protected]

"Hukuk iyi ve adil olanın sanatıdır" Ius est ars boni et aequi

mr. Rasim Küçükünal mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotaywww.kucukunal.nl

www.kilicadvocatuur.nlwww.asv-advocaat.nlE-mail:[email protected]

Stille Veerkade 25 2512 BE DEN HAAG

Tel: 070 394 63 45Fax: 070 393 10 04

• Schuldsanering ya da iflas davaları• Boşanma/nafaka davaları• Toevoeging (pro deo)• Uitkering davaları• Incasso davaları• Anlaşma hukuku (Contractrecht)• İş hukuku (Arbeidsrecht)• ticaret hukuku

Tuğba HarmankayaAvukat

lettertype Bauerbodini bt (bold)

Hollanda'da 2012 yı-lından itibaren İn-san Hakları Kurumu

(College voor de Rechten van de Mens, www.mensenrech-ten.nl) faaliyete başlamıştır. Bu kurum, direk yetkiyi Bir-leşmiş Milletler İnsan Hakla-rı Anlaşmalarından almakla beraber, tavsiye niteliğinde kararlar vermektedir. Devlete veya sistematik insan hakları ihlalleri durumunda tavsiye verebileceği gibi, vatandaşla-rın şahsi insan hakları ihlal-leri şikâyetlerini de değerlen-dirmektedir. Bu demektir ki, vatandaşlar, doğrudan veya dolaylı yoldan insan hakları ihlalleriyle karşılaştıkları za-man, bu kuruma şikâyetlerini ücretsiz iletebilecekler. Bilin-

diği gibi özellikle azınlıklar farklı alanlarda insan hakları ihlalleriyle karşılaşabiliyor. Buna karşı mücadele etmek, sadece kendi hak mücadelesi için değil, toplumsal eşitsizli-ği azaltmak adına, önem arz etmekte. Ne tür insan hakları ihlallerinde College'e başvu-rulabileceği sorulursa, bu çok geniş bir çerçeveyi kapsamak-tadır. Örneğin, iş yerinizde cinsiyetiniz, dininizden veya ırkınızdan dolayı, meslektaş-larınızdan negatif anlamda farklı muamele görüyorsanız, bu şikâyet için bir sebep de-mektir. İşvereninize karşı bu kurumda şikâyette buluna-bilirsiniz. College'in kararları bağlayıcı olmamakla birlikte, tavsiye niteliğinde olup kayıt-

lara da geçiyor. Yani şikâyetiniz haklı bulunduğu takdirde bunu herkes bilecek, bu başlı başına bir kazanç ve imaj sorgulaması demektir. Ayrıca tekrarlanma-ması için bir sebep olacaktır. Kısaca özetlemek gerekirse, cinsiyetiniz, yaşınız, dininiz, milliyetiniz, engeliniz, mede-ni haliniz, politik veya dünya görüşünüz, size karşı direkt veya indirekt ayrımcılık sebe-bi ise, buna sebep olana kar-şı, İnsan Hakları Kurumu'nda dava açabilirsiniz. Ayrıca bu konuda uzman olan bir avu-kat aracılığıyla da davanızı yü-rütebilirsiniz. Daha geniş bilgi için sizi bu konuda uzun yıllar tecrübe sahibi olan avukat Fa-dime Kılıç’a yönlendiriyoruz: [email protected]

020-475 00 05

Taner Şen

www.tolgaadvocatuur.nl

www.sarier.nl

Ayrımcılık görüyorsanız dava açın

HABER 22HAZİRAN / JUNI 2013

Page 23: Haber nr 35 webversion

SAÇ EKİMİNİŞANSA

BIRAKMAYIN

6160GRAFTS

8 GÜNSONRA

15 GÜNSONRA

Operasyon öncesi ve sonrası tüm analiz ve kontrolleri ücretsiz olarak Hollanda’da veriyoruz.

Kantoor TurkijeSenlikkoy mahallesi saci sokakNo: 4/E 34153 Florya / ISTANBUL

HairWorldistanbul

Hairworldistanbul

Hoofdkantoor Nederland

0031 6 5511 46690031 6 1664 9866

GarantiSertifikası

TDLS ta-ra f ı n d a n b i r i n c i s i

düzenlenen net-work toplantısı Rotterdam’ın en ta-

nınmış otellerınden bi-risi olan Manhattan Otel’de

gerçekleştirdi. Farklı branşlar-dan 120’ye yakın ve çoğu eğitim-li Türk gençlerinden oluşan katı-lımcılar, hem verilen seminerden faydalandılar hem de birbirleriy-le tanışma fırsatı buldular. TDLS Başkanı Semih Tuna yaptığı açılış konuşmasında katılanlara teşek-kür etti ve bundan sonra da bu tür seminerlerin devamının geleceğini belirtti. TDLS’e üye olanların bu tür seminer ve network toplantıları-na her zaman davet gideceğini de belirtti. Daha sonra söz alan PVDA Rotterdam Parti Başkan Marco He-ijman yaptığı konuşmada network

yapmanın önemine değindi. Aka-binde geçen yıl Hollanda’nın en iyi Networkçusu seçilen Rob Tol, katılımcılara 45 dakika boyunca ‘Network nasıl yapılır?’ konulu se-mineri verdi.

Sosyal medyanın hem kişisel hem de profesyonel networkta

önemine de değinen Rob Tol, sosyal medyanın nasıl kullanılması gerek-tiğine yönelik ipuçlarına değindi. Gıda sektöründen sağlık sektörüne, politikadan banka sektörüne kadar geniş yelpazede profesyonellerin katılımlarıyla akşamın sonunda network bölümüne geçildi.

TDLS NETWORK AKŞAMI DÜZENLEDİ

120 eğitimli tÜrk genCi katılDı

TDLS'in türk profes-yonellerine yönelik ger-çekleştirdiği Network akşamına HABER medya partneri oldu.

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) Hol-landa şubesi, Batı medyası ve siyasetçilerinin Gezi Parkı olayı ve sonrasında yaşanan gelişmeler konusunda ta-kındığı tavrın rahatsızlık verici olduğunu bildirdi. UETD Hollanda Şubesi, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelerle ilgili başkent Amsterdam'da, Dam Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı.

UETD adına açıklamada bulunan Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Ünal, “İktidarlardan memnuniyetsik meşru yollarla ifade edilir, gerekirse sandıkta cezalandı-rılır. Bu 50 yıldır hep böyle olmuştur. Ne askeri ne de sivil darbelerin seçmenin iradesine ipotek koyması mümkün olmamıştır ve olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Rotterdam'da bir protesto düzenledi. Protestoyu bir basın bildirisiyle duyuran ADD "Akp iktidarı tarafından yürütülen yıkım politikalarına karşı uyanışın simgesi olan , Taksim Dire-nişini selamlamak için biraraya geliyoruz. Cumhuriyete ve kazanımlarına sahip çıkmak için sizi göreve davet ediyoruz. Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nden yana olanlar! Gün dayanışma ve birlik günüdür! Bayra-ğını al mitinge katıl!" çağrısında bulundu.

UETD Hollanda: "Batı medyası ve siyasiler sorumlu tavır almalı"

ADD Rotterdam'da protesto düzenledi

HABER23 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 24: Haber nr 35 webversion

Kardeşlik ve Dayanış-ma Günü’nde 25 bin kişi buluştu. Belçika Hasselt’de düzenlenen IGMG Kardeş-lik ve Dayanışma Günü’ne T.C. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Saadet Parti-si (SP) Genel Başkanı Mus-tafa Kamalak’ın yanı sıra çeşitli ülke ve kuruluşlar-

dan önemli isimler katıla-rak 25 binden fazla kişinin coşkusuna ortak oldular. Avrupa’nın farklı ülkele-rinden katılımın gerçekleş-tiği Kardeşlik ve Dayanış-ma Günü’nde; Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak,

YTB Başkanı Kemal Yurtnaç katıldı.

IGMG Genel sekreteri Oğuz Üçüncü, yürütülen tüm karalama kampanya-larına rağmen son beş yıl-da IGMG üye sayısının 114 bin’e yaklaştığını, cemiyet sayısının ise 515´e çıktığını söyledi.

Necip Fazıl Kısakürek Hollanda’da anıldı

Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 30. Yıldönümünde Hollanda Türk Müzesi'nde düzenlenen bir prog-ramda anıldı. Şairin, fotoğraf, şiir ve vecizeler ile bezeli 30. yıla ait Hatıra Panosu, Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu tarafından kurdelesi kesilerek ziyaretcilerin beğenisine sunuldu.

Hollanda Türk Müzesi yetkili-leri eylül ve ekim aylarında daha kapsamlı bir program çabasının da devam ettiğini bildirdiler.

Hoofdweg 6561055 AB AmsterdamTel.: (020) 386 84 35

E-mail: [email protected]

Güler Finance, Drukkerij Deniz, Sultan Palace Düğün Salonu, Masko Meubels ve A-team Kozijnen’in sponsor-lukları ile yapılan Multifestijn araba çekilişinin kazana-nı belli oldu. Podyumda binlerce kişinin önünde yapılan çekilişte Tayyibe Bahar adlı talihli vatandaşımız kaza-nan kişi oldu. Sponsorlar "Kazanamayanlar üzülmesin, 2014’e yine araba çekilişi yapılacak." dediler.

Hollanda Genç İşadam-ları Federasyonu (HOGİ-AF) tarafından bu yıl ikin-cisi düzenlenen (HOGİAF AWARDS) 'Uluslararası Girişimcilik' temalı ödül töreninde dereceye giren girişimciler ve yöneticiler ödüllerini aldılar.

Lahey World Forum’da gerçekleştirilen Uluslara-rası girişimcilik ödül tö-reninde çok sayıda üst

düzel isim yeraldı. Ayrıca Hollanda Ekonomi Bakanı Henk Kamp da video me-sajla programa katıldı.

Hollanda eski Başbaka-nı Ruud Lubbers, Hollan-da ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin ge-liştirilmesinde HOGİAF’ın bu ödül töreni ile ayrı bir önem kazandığını söyledi.

TUSKON Başkanı Rı-zanur Meral, partneri-

miz HOGİAF'ın orga-nizesi ile gerçekleşen Uluslararası Girişimcilik Ödül Töreni'nde olmaktan gururlu olduğunu söyledi. Burada en önemli unsur ise çok işadamın genç ve Hollandaca diline çok iyi muaffak olmaları ve istih-dama büyük katkıları bu-lunmaları gelecek adına iki ülke ilişkilerini büyük umut veriyor." dedi.

HOGİAF AWARDS ödülleri sahiplerini buldu

“geÇmişte Çok sıkıntılar Çektik”

İnterajans Hollanda Türk

Federasyonu’nun Genel Başkanı Murat Gedik'le

gerçekleştirdiği röportajda,

hassasiyetlerini, şeffaflığa

verdikleri önemi, Avrupa

Türklüğüne ilişkin

görüşlerini, geçmişte

yaşananları, geleceğe

bakışlarını okuyucularına

aktardı.

Hollanda Türk Federas-yonu’nun Genel Başkanı Murat Gedik İnterajans'a verdiği röpor-tajda federasyonun geçmişine ışık tuttu ve bu güne dair ilginç değer-lendirmelerde bulundu.

“Biz çok deneyim yaşamış bir teşkilatız. Yani geçmişte çok sıkıntılar çektik. Hem dışarıdan yapılan belirli saldırıları, hem de içeriden bilinçsizce yapılan hare-ketleri biz çok gördük. Gizleme-nin bir anlamı yok, biz bu konu-da şeffafız. Bir de teşkilatlarımıza yanlış adamların girme teşebbüsü

oldu, biz bunu da yaşadık. Allah’a şükür bunları temizledik. Bu gibi nedenlerden dolayı ince eleyip sık dokuyoruz. Artık mümkünse teş-kilat başkanlarımızın burada doğ-muş ya da Türkiye’den çok genç yaşta gelmiş arkadaşlarımızdan olmasını arzu ediyoruz. Teşkilat başkanları eğitimli ve Hollanda-ca’ları mükemmel olsun diyoruz. Örneğin biz bunu icrada başardık. 8 kişilik İcra Kurulu’na baktığınız zaman üçünün yüksek lisans eği-timi aldığını görürsünüz.

Dün Hollandaca konuşanı bulmakta sıkıntı yaşarken, bu-gün arkadaşlarımızın üçü, dördü Hollandaca’nın yanında Almanca ve İngilizce’yi de çok iyi konuşu-yor.

Şu bir gerçek, Türk Federas-yonu belli bir fikriyatın üzerine kurulmuş bir kurumdur. Ülkücü dünya görüşünü benimsemiş bir kurumuz. Bundan dolayı bizlerin en ufak bir hatası dahi çabucak büyütülüyor, hemen çok ayrı bir noktaya çekiliyor. Başka yerlerde bu kadar çok sorun görmüyorsu-nuz." ifadelerine yer verdi.

"8 kişilik İcra

Kurulumuzun üçü

yüksek lisans sahibi"

Volkswagen kazanan belli oldu

"Bir de doğru olan dikkat etmezsek yanlış tarafa çekilebiliyor. Bu sebeplerden dolayı hassas davranıyoruz. Aşırı hıza gerek yok. Ancak yaz sonrası oba olmak kaydıyla 3 teşki-latımızı kamuoyu ile paylaşacağız. Türk Federasyonu olarak titizlikten dolayı acele etmi-yoruz. Yoksa teşkilat konusunda müracaat çok.”

IGMG Kardeşlik ve Dayanışma GünüHABER 24HAZİRAN / JUNI 2013

Page 25: Haber nr 35 webversion

Fresh Food

GÖREME FOODGrill, Tapas, Maaltijden

en Broodjes SpecialistBurg De Vlugtlaan 162-164 • 1063 BS • Amsterdam 020-411 43 18

Malumunuzdur, İstan-bul Taksim meydanı (gezi parkı)'nda masumane bir şe-kilde başlayan bir DOĞA EYLE-Mİ, polisin o an için (fazlasıyla sert bulduğumuz) müdahale-siyle birlikte, yıllardır bu fırsa-tın hasretiyle yanan BİR TAKIM ODAKLAR, ‘devrim’ söylemleri ile devlete ‘yasa dışı’ kafa tut-ma eylemlerini başlattılar. Hal böyle olunca, vaziyetin rengi değişti ve zarar gören yine sa-mimiyetle, doğa için toplanan genç arkadaşlarımız oldu. Bu duruma, kim razı gelebilir ki?

Bizi asıl ilgilendiren konu; Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Türkleri temsilen bir yerlere gelen veya getirilen yönetici-lerin, kargaşalı zamanlarda-ki tutumu ve durduğu yerdir. Mesela, geçtiğimiz günlerde, Hollandalı Türkler için Daya-nışma Kurumu İ.O.T (İnspra-ak Orgaan Turken) Yönetim Kurulu Başkanı, Emre Ünver bey, Hollanda’da Gezi Parkı Da-yanışma Etkinlikleri olarak ad-landırılan eyleme katılmıştır.

Sorasımız geldi madem, sormadan geçmeyelim:

- Ne iş sayın başkan? - Neyin rüzgarıdır bu, içiniz-

de esen?Tamamiyle objectief olarak

soruyoruz:

Siz, en sağduyulu, birleştiri-ci ve titiz davranılması gereken bir dönemde, nasıl oluyor da, temsil ettiğiniz böylesi önem-li bir kurumun imajını zede-leyebilecek bir davranışta bulunabiliyorsunuz? Hem de siyasi tecrübesi olan bir şahsi-yet olarak?!

Şu son 1 hafta itibariyle, Türkiye’deki (planlı) kargaşa-nın doğa mücadelesi olduğu iddia edilemez. Ki bu duru-mun, şu sıralar bambaşka bir hal almış olduğu ayan beyan ortadadır..

Bu durumdan, dünya’nın dört bucağında yaşayan her Türk evladı rahatsızdır ve ol-malıdır da!

Gezi parkında cereyan eden (her iki taraflı olarak) hatala-rın, sözde devrim heyecanıyla devlete kafa tutarak mübahlaş-tırabileceğini hangi şuur sahibi insan iddia edebilir ki?

Siz şuan İ.O.T Yönetim Ku-rulu başkanısınız, hatırlatırız.. 'Şahsi bir katılımda bulunduk, temsil ettiğimiz kurumla ala-kası yok' tarzından ve benzeri söylemler, bu durumda 'boş laftan' ibarettir. Bu konuda sizin kesinlikle daha temkinli davranmanızı beklerdik.

Fakat merakımız var, ha-kikaten siz neyi destekleme

amaçlı katıldınız?:- Sökülecek olan son 3 ağa-

cı mı? - Hiç gereği yokken, Devlete

tutulan kafaları mı? - Yoksa, derdi ne olduğu

malum olan bir takım odak-ları mı?

Yazılı olarak, "rahat olma-mız gerektiği" yönünde mesaj verdiniz.. Haydi bakalım, hatı-rınız için bizler rahat olalım da, sizde ki bu ‘rahatlık’ da neyin nesi böyle sayın başkan?

- Tecrübeli, deneyimli genç bir başkansınız diyerek, varlı-ğınızdan memnuniyet duydu-ğumuz bir zamanda, bu nasıl bir acemice davranıştır böyle?

- Siz ki, toparlayıcı, yatıştı-rıcı ve hakkaniyetle devletine ve milletine ters düşmeyecek derecede bir yaklaşımda bu-lunmanız gerekirken, böylesi bir hataya düşmeniz üzüntü verici. Hele ki Hollanda gibi ‘rahat’ bir ülkede.

Aklımıza başımıza alalım Allah aşkına..

Siz de böyle yapacaksanız, daha çooook işimiz var sayın başkan...

NOT: Herkesi sağlıklı dü-şünmeye, sorumlu davranma-ya ve insanlık namına böylesi rüzgarlara kapılmamaya davet ediyoruz...FETİH SU

Siz şuan İ.O.T Yönetim Kuru-lu başkanısınız, hatırlatırız.. 'Şahsi bir katılımda bulunduk, temsil ettiğimiz kurumla ala-kası yok' tarzından ve benzeri söylemler, bu durumda 'boş laftan' ibarettir. Bu konuda sizin kesinlikle daha temkinli davranmanızı beklerdik.Fakat merakımız var, haki-katen siz neyi destekleme amaçlı katıldınız?

BİR ‘GEZİ’NTİDİR GİDİYOR (!)

Emre Ünver istifaya çağrıldıEmre Ünver'in kamuoyuna açık-

ladığı yazılı bildirisinde "Saygıdeğer kamuoyu,Son bir kaç gündür, özellikle sos-

yal medya aracılığıyla şahsıma kar-şı yürütülen kampanyayı üzüntü ile izliyor, anlamakta güçlük çekiyo-rum. Eleştiriler, İstanbul Gezi Parkı eylemleriyle dayanışma amacıyla Hollanda’da düzenlenen etkinliklere katılmam noktasında yoğunlaşıyor.

Hollanda’da Türkler İçin Danış-ma Kurulu’nun (IOT) Türkiye’deki olaylar konusunda iç yönetmeliğinin ilgili maddesi çok açık ve nettir.

IOT Yönetim Kurulu’nda temsil edilen federasyonlardan birinin dahi itiraz etmesi durumunda, Türkiye’de

gelişen olaylara IOT karışmaz. Gezi Parkı da-yanışma etkin-liklerine katıl-mam nedeniyle IOT’nin bu çiz-gisinden ayrıl-dığını düşünüp kaygı duyanlar rahat olabilir-ler. Kurulduğu ilk günden beri, yani 28 yıldır IOT’nin izledi-ği politikalar-da herhangi bir değişiklik ve sapma olmamıştır.

İstanbul ve diğer şehirlerdeki Gezi Parkı eylemcilerinin talepleri doğrudan IOT’nin çalışma alanına girmiyor. IOT sadece tüm üye fede-rasyonların istemeleri durumunda Türkiye konusunda devreye gire-bilir. Marmara depreminde zarar görenlere yardım kampanyalarına verdiğimiz destek bunun güzel bir örneğidir. Bunun dışında IOT’nin temel amacı, bu güne kadar olduğu şekilde, Hollanda’da yaşayan vatan-daşların haklarını en etkili şekilde korumaktır.

Elbette, benim de Gezi Parkı ey-lemleri konusunda bir fikrim var. Bir siyasi partinin temsilcisi olarak 7 yıldır Amsterdam Anakent Bele-diye Meclisinde görev yapıyor ve

siyasi içerikli faaliyetlere katılıyo-rum. Genel anlamda sahip olduğum siyasi görüşler kamoyu tarafından biliniyor. Diğer taraftan IOT yöne-ticileri, kendi siyasi düşüncelerini açıklamakta ve üyesi oldukları fede-rasyonların amaçları doğrultusunda düzenlenen etkinliklere katılmakta serbesttirler. Bunun tek koşulu, yö-neticilerin ne zaman IOT adına ko-nuştukları, ne zaman kendi federas-yonları ya da kişisel konuştuklarını açık şekilde ifade etmeleridir.

Bir kez daha bu satırlar aracılığıy-la belirtmek isterim ki, Gezi Parkı ile dayanışma faaliyetlerinin hiç birine IOT Başkanı olarak katılmadım.

Saygılarımla,Emre Ünver.IOT Başkanı" ifadelerine yer

verdi.

Eğitimli, Hollandaca’ya hakim, ka-rizmatik ve yakışıklı bir başkanımız ol-duğu için sevinmiştik. IOT Emre Ünver ile beraber sınıf atlar ve Türkler daha iyi temsil edilir diye ümit etmiştik. Yok hala ümitliyiz, kaybetmedik, koruyoruz o ümidimizi. İleride iyi işler yapacak eminim, bugünün konjonktüründe Emre Ünver’den daha iyi bir başkana sahip olacağımızı da sanmıyorum.

Ancak bir sürü dernek ve federas-yonun bağlı olduğu kurumun başka-nı olduğunu unutmamalı başkanımız. Herhangi bir federasyonun eyleminde yer almamalıdır, zira artık hür biri de-ğildir. Bunun farkına varmalı ve acilen Türkiye’deki olayları buraya taşımak-tan vazgeçmelidir. Ona yakışan burada yaşayan Türk topluluğunu bir arada tutacak mesajlar vermektir.

Kendisinden toplumun Türkiye’ deki siyasete angaje olmadan Hollanda gün-demi ve siyasetini takip etmelerini bir mesaj olarak vermelidir. Facebook’ta toplumun birbiriyle mesafesini artıra-cak şeylerden kaçınmalıdır.

Umarım IOT’ye bağlı federasyonlar yapılan bu yanlışlığı istifa boyutuna ka-dar götürmezler. Fakat uyarı yapmaları yerinde bir karar olacaktır. Emre Ün-ver IOT için bir şanstır, umarım IOT’e bağlı federasyonlar da Emre Ünver de bunun farkına varır ve Türkiye’deki leylek yerine Hollanda’ daki kuşlarla meşgul olurlar.

Ali Osman Ok

Foto: Çiğdem GuderIOT'nin (Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu) çiçeği

burnunda başkanı Emre Ünver’e istifa çağırısı yapıldı. Geçti-ğimiz günlerde İstanbul Taksim Gezi Parkı’nda başlayan pro-testo gösterileri Rotterdam, Amstardam ve Den Haag başta olmak üzere Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde devam etti.

Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği öncülüğünde orga-nize edilen Gezi Parkı’na destek gösterilerine, IOT Başkanı Emre Ünver'in de sosyal medya üzerinden ve bizzat destek vermesi, İOT’ye bağlı bazı federasyonlar tarafından tepki ile karşılandı. Sosyal medyada gördüğü tepkiler nedeniyle bir basın açıklaması yapan Emre Ünver "Gezi Parkı eylemcileri-nin talepleri doğrudan IOT’nin çalışma alanına girmiyor. Gezi Parkı ile dayanışma faaliyetlerinin hiç birine IOT Başkanı ola-rak katılmadım." açıklamasında bulundu.

"EMRE ÜNVER TÜRKİYE’DEKİ OLAYLARI BURAYA TAŞIMAKTAN

VAZGEÇMELİDİR"

Emre Ünver

HABER25 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 26: Haber nr 35 webversion

IHH Karanlık Dünyalara Işık Oldu

Demokrasiyi basit bir şekilde seçme ve seçilme hakkı olarak ta-rif etmekle yetinmeyeceğim. Çün-kü ben demokrasiyi değerler ve ilkeler bütünü olarak gördüğüm için sistemi kurumlar, kurallar ve kavramlar yöntemi olarak tarif edip Avrupa ve Hollanda’nın de-mokratik anlayışında meydana gelen değişime dikkatleri çekmek istiyorum.

Devletlerin temel felsefesi ve temel ideolojisi tüm halk ve azın-lıklara eşit haklar tanıyarak, sosyal dengeyi sağlayacak olan, demok-ratik hak ve özgürlüklere saygı ve bağlılık olmalıdır. Günümüzde de-ğişen dengeler ve ekonomik kriz-ler bahane edilerek demokratik ilke ve değerlerden taviz verildi-ğine şahit olmaktayız. Uygarlık ve medeniyetin demokratik değerler üzerinde yükseldiği gerçeği poli-tikacılar tarafından bilerek inkar edilmekte olup, ülkelerinin içte ve dışta itibarını zedeleyen gelişmeler gözardı edilmekte. Demokratik re-jimlerde egemenlik kayıtsız şartsız millet adına kayıtlı olmakla birlik-te, kullanma yetkisi halkın rızasına bağlı olarak siyasi otoriteye aittir. Montesqieu otorite kullanımı ve özgürlüklerin korunması tanımı ve siyasi otoritenin kontrolünü ana-yasal düzen içerisinde hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kuvvetler ayrılığı prensibiyle tarif eder.

Son günlerde Hollanda gün-deminde demokratik plüralizm (çoğulculuk) kültürüne uygun düşmeyen siyasi arayışlara şahit olmaktayız. İnsan hakları alanında, uzun süre Avrupa’ya örnek olan Hollanda’nın semt belediyelerileri (deelgemeente) üzerinden oyna-mak istediği oyun bence iyi anla-şılmalı. Çoğulcu katılım mahalli idareler ve yerel yönetimlerden başlar. Bu durumda Hollanda ne-den demokratik ilkelerden taviz anlamına gelecek radikal bir de-ğişime yerel yönetimlerin etki ve yetkisini azaltmaya yöneldi? Bana göre yerel yönetimlere duyduğu güven sorunu nedeniyle böyle bir karar aldı. Yönetim ve denetimi merkezi otoriteye bağlayarak ya-bancı seçmenin seçme ve seçilme haklarını sınırlandırmış oldu.

Merkeze yönelme konusunda Maurice Duverger bakın neler di-yor: "Merkez, sistemlerin ve parti-lerin bataklığıdır", partileri kişilik-siz, siyasetleri programsız yapar! "Teknokratik hükümet" gibi bir şeydir; renksiz, duyarsız, duygu-suz! Duverger bence haklı, çünkü merkezin merkezine yönelmek partilerin ideolojik yapısını boz-duğu gibi yönetimin hizmet alan-larını daraltır. Hizmet alanlarının daralması ise yönetim kalitesi ve refah seviyesinin düşmesine vesile olur. Hizmet ve refah seviyesinin

düşmesi devlete olan güven ve va-tandaşlık duygusunun zedelenme-sine sebep olur.

Devlet anayasal hukuk devleti olmakla klasik haklar diye tarif ettiğimiz hürriyetlerin korunma-sını garanti eder ve güvenceye alır. Devlet fertlerin vazgeçilmez ve başkasına devredilmez hak ve hürriyetlerini teminat altına al-makla egemendir, J.Locke’nin de tarif ettiği gibi ”siyasi iktidarın kaynağı olan egemenlik halka ait-tir. Sosyal düzen ve sosyal adalet anayasal düzen içerisinde sağla-nabilir. Devlet; toplum ve toplum-lar arası ilişkileri düzenleyen, iç ve dış tehlikelere karşı güçlü iradeyle donatılmış bir yapıyla toplumun malı olan bir kurum olarak kabul edilmelidir. Devletin sorumluluk alanları içinde siyasi rejimi demok-rasiye sahip çıkmaya zorlamak gibi bir sorumluluğu da vardır.

Bugün Hollanda'da siyasi plüra-lizmde yaşadığımız olumsuzluklar Hollanda merkez sağı ve merkez solunun klasik hak ve hürriyetle-re kollektivist bir yaklaşımla bak-masından kaynaklanmaktadır yani totaliter bir yaklaşımla bakılma-sından. Devletçilik anlayışında sos-yal haklar bir hak olmaktan ziyade, devlet tarafından düzenlenmiş bir edim ve hizmet olarak değerlendi-rildiği için bireysel ve toplumsal özgürlükler kısıtlanabilmekte.

Çoğulcu katılım mahalli idareler ve yerel yönetim-lerden başlar. Bu durumda Hollanda neden demokratik ilkelerden taviz anlamına gelecek radikal bir değişime yerel yönetimlerin etki ve yetkisini azaltmaya yöneldi? Bana göre yerel yönetimlere duyduğu güven sorunu ne-deniyle böyle bir karar aldı. Yönetim ve denetimi mer-kezi otoriteye bağlayarak yabancı seçmenin seçme ve seçilme haklarını sınırlan-dırmış oldu.

TOPAL DEMOKRASİ

METİN YAZAREL

UETD'nin davetlisi olarak 7, 8, 9 Haziran tarihlerinde Hollanda’ya gelen AK Parti Te-kirdağ milletvekili Özlem Yemiş-ci Uluslararası Building Bridges konferansında da bir konuşma yaptı. Almanya, Hollanda, Ende-nozya, Güney Sudan, Kamerun gibi ülkelerden de katılımcıların yer aldığı konferansta Özlem Ye-mişci Türk girişimciliği ve Ahilik sistemini anlattı.

Den Haag Ambassadeur Hotel’de gerçekleşen konferansta meslektaşı Hollanda VVD partisi

Milletvekili Ingrid de Caluwe ile birlikte açış konuşmasını yapan AK Parti Tekirdağ Milletvekili Öz-lem Yemişci Türkiye ekonomisin-den de örnekler vererek Ahilik sistemi hakkında bilgi verdi. Ah-lak anlayışının yatırımlar için çok önemli bir rol oynadığını, şirket-lerin ahlak ilkelerini işletmeleri, hak yememeleri ve güven orta-mı oluşturmaları iş dünyasının olmazsa olmazları arasındadır" diyen Özlem Yemişci Hollanda ça-lışma ziyareti süresince Türk sivil toplum kuruluşları ile ayrı ayrı

görüşmelerde bulundu. Milletve-kili Türk camilerinin organize et-tikleri kermeslerde ve Den Haag Diyalog vakfında Türk kadınlarıy-la da buluştu ve sorunlarını dinle-di. Özlem Yemişci UETD Hollanda merkez, gençlik ve kadınlar yö-netim kurulu üyeleriyle de çeşitli toplantılarda biraraya geldi.

Amerika'da yürüttükle-ri 'Türk Kahvesi Tanıtım Turu'nu Avrupa'ya taşıyan Gizem Şalcıgil ve Tuğçem Gaines Hollanda'da farklı şehir ve mekanlarda ücret-siz Türk Kahvesi ikramında büyük ilgi gördü. Üniversite kampüslerinde, öğrencilerini uzun sıralar oluşturdukları kahve dağıtımlarında aynı zaman da yeni insanlarla

tanışma fırsatı buldular. HA-BER Gazetesini de ziyaret eden 'Kahveci Güzelleri' Türk Kahvesi'ne gösterilen ilgiden çok memnun kaldıklarını, Hollanda'dan sonra Belçika ve Fransa turuna çıkmak için heyecanlı olduklarını belirt-tiler. Sadece Amerikada 10 bin'den fazla kahve dağıttık-larını söyleyen Gizem Şalcıgil, "Hollanda'ya gelip burada da

kahve tanıtım yapmamız için özel davet geldi. Biz de güzel bir tanıtım fırsatı olacağını düşündüğümüz için seve seve kabul ettik. Burada çok güzel karşılandık ve ağırlan-dık, buradaki arkadaşlara minnettarız. Medya partner-liği için HABER Gazetesi'ne teşekkür ediyoruz." diyerek Hollanda'yı unutmayacakla-rını belirtti.

Kahveci Kızlar'dan Hollanda, Belçika ve Fransa turu

Başlıca sebebi İklim şartları ve yetersiz beslenmenin olduğu kata-rakt hastalığı Afrika’nın en önemli sağlık sorunlarının başında gelmek-te. İnsanların hayatlarını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için çok önemli olan bu sorunun çözümüne yönelik olarak Hollanda IHH, Natio-nal Eye Center’de katarakt ameliyat-ları organize ediyor.

Her zaman mazlumun, yoksulun, dertlinin, yanında olmayı hedefleyen Hollanda IHH, Somali’deki 320 kata-rakt hastasını ameliyat ettirerek on-ların yeniden karanlıktan aydınlığa çıkmasına sebep oldu. Bu çalışmayı organize etmek için IHH yönetim ku-rulu üyesi Selami Yüksel, Somaliye giderek gerekli çalışmaların yapıl-masına nezaret etti.

Hollanda IHH ömür boyu karan-lığa mahkum olmuş bir kişinin basit bir ameliyat ile, bu projesine 60 euro gibi küçük bir yardımla katkıda bu-lunması çağrısını yaptı.

20 üye teşkilatı bünyesinde bulunduran Turks Platform Den Haag (TPD), Zuider-park Zalencentrum’da yemekli bir basın toplantısı düzenledi. Yapılan basın toplantı-sında, öncelikle Turks Platform Den Haag’ın tanıtımı Başkan Bektaş Şahin tarafından beyan edildi. Bektaş Şahin, “TPD’yi oluştu-ran teşkilatlar, farklı siyasi çizgiye, görüşe, kültürel kimliğe ve yaşam felsefesine sahip olmalarına rağmen, saygı temelinde, uyum içerisinde tek bir amaç için yürüyor." dedi. TPD, Bedelli Askerlik ücretinin indirilmesi için Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve ilgili bakanlıklara bir mektup yazdı.

TPD: “Askerlik çok ağır bir “bedel”

TPD 10 bin euro olan miktarın 2 bin euroya indirilmesini istiyor.

Milletvekili Özlem Yemişci'den Ahilik Sistemi dersi

7 kişilik ekipleriyle gazetemizi ziyaret eden Gizem ve Tuğçem Hollanda'ya ileride yine gelmek istediklerini söylediler.

islami usullere Göre kesim yapaCak yeni mezbaHane

Hengelo’da İslami usullere göre kesim yapacak Slachthuis Twente Mezbahanesi törenle hizmete açıldı.

iCra bürolarına yeni davranıŞ kurallarıPvdA Milletvekili Tunahan Kuzu verdiği yeni

önergede icra bürolarına yeni yönetmelik gelmesi gerektiğini savundu. Şu anda icra büroları için oluşan davranış kurallarının değişmesi ve kanunlaşması ge-rektiğini savundu.

Tunahan Kuzu

HABER 26HAZİRAN / JUNI 2013

Page 27: Haber nr 35 webversion

Daha fazla bilgi almak için www.adagroep.nl adresinden websitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Mali Müşavirlik

Vergilendirme ve vergi mevzuatı

Personel muhasebesi

Online (uzaktan) muhasebe işlemleri

Danışmanlık

Girişimci olarak, sorularınıza en doğru cevapları alacağınız bir yere gelmeyi istiyorsunuz. Bunun

bilincinde olarak, ADA GROEP, "tek duraklık işyeri" prensibiyle, siz girişimcilere hizmet

sunmaktadır. ADA GROEP, size en yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır. Birlikte, en

kısa sürede çözümler üretebiliriz. ADA GROEP siz girişimcilere, sabit fiyat garantisi ile standart

hizmet paketleri sunmaktadır.

2013'de yeni bir muhasebeci ile mi çalışmayı düşünüyorsunuz?

SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZADA AMSTERDAMt.t. Vasumweg 18

1033 SC AMSTERDAMT: +31 (0) 20-6946600F: +31 (0) 20-6941800

ADA DEN-HAAGHoefkade 875

2525 HC DEN-HAAGT: +31 (0) 70-4274357F: +31 (0) 70-3638097

ADA ARNHEMBroekstraat 32

6826 PZ ARNHEMT: +31 (0) 26-3895377F: +31 (0) 26-4437152

ADA NIJMEGENKerkenbos 1234

6546 BE NIJMEGENT: +31 (0) 24-8 100 100F: +31 (0) 24 66 374 66

Öyleyse, şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı!

AHMET ŞERIF İZGÖREN

İzgören Akademisi sahibi Ahmet Şerif İzgören, Rotter-dam şehrinde ‘At Şu Adımı’ başlığıyla verdiği seminerde, bilhassa Türk insanının yaşa-dığı gerçek olaylardan, hare-ketle katılımcılara, emek ve özveri, paylaşımcılık, sabır ve sebat gibi kavramları farklı açılardan ele alarak başarının sırlarını anlattı.

Meram Dostları Derneği’nin öncülüğünde UETD, Hollanda Karaman-lılar Vakfı , TDLS ve HABER Gazetesi’nin ortak çalışma-sıyla gerçekleştirilen, hem eğlenceli, hem eğitici ve öğ-retici seminere bilhassa genç beyinler yoğun ilgi gösterdi-ler. Ahmet Şerif İzgören’in yazmış olduğu farklı kişisel

gelişim kitapları, kurulan mini standlarda UETD Gençleri’nin yardımıyla katılımcılara su-nuldu ve yoğun talep gördü.

Türk toplumunun genelde her şeyden şikayetçi bir ya-pıya sahip olduğuna dikkati çeken Ahmet Şerif İzgören “Emek olmadan başarı gel-mez” diye konuştu; bilgiye ve eğitime yatırım yapılması ge-rektiğini vurguladı.

Seminerde Meram Dostla-rı Derneği adına bir konuşma yapan Kamil Saygı, kuruluşun bu tür organizelere verdikle-ri değeri anlatarak gelecekte de, başta eğitim olmak üzere sosyal ve kültürel farklı proje-lerde yer alacaklarını, yoksul-lukla mücadele alanında çalış-malar düşündüklerini anlattı.

AT ŞU ADIMI DEDİ

Meram Dostları Derneği adına bir konuşma yapan Kamil Saygı, kuruluşun bu tür organizelere

verdikleri değeri anlattı.

Dennis van Dorem'dan yeni büyüleyici iki defile

Türkiye’deki Yetenek Siz-siniz programına katılarak kendinden bahsettiren Den-nis van Dorem, Hollanda’ya gelerek iki farklı defile ger-çekleştirdi. Rotterdam’da Ottoman Sarnıç ve Meram Restoranlarında gerçekleşti-rilen defilelerde, kıyafetlerin yanısıra, yeni yeteneklere de yer verildi.

Çok sayıda izleyicinin bü-yük keyifle izlediği defileler-de, 8 ayrı mankenle, 20 parça sergiye sunuldu. Defileyi iz-lemeye gelen halkın yanısıra,

restoranlarda bulunan müş-teriler de defileden faydala-narak, güzel bir gösteri izleme şansı buldular. Her tasarım-dan sadece bir tane yapıldığı-nı belirten Dennis van Dorem, “Defilelerdeki amacım, hem yeni koleksiyonumu tanıtmak hem de bu sebeple farklı ku-rum ve kişilere faydalı olmak. Burada yeni yeteneklere fır-sat vererek, onların gelişimi-ne katkı sağlamak” diye ifade etti.

“Buraya gelmeden önce Türkiye’de İzmit’in Yuvacık il-

çesinde eski kilimlerden kıya-fet yapmak için uğraş verdim. Yuvacık’a gittiğimde orada bulunan kadınların yaptığı ve unutulmaya yüz tutmuş olan halı dokuma sanatının güzel-liğini gördüm. Bu dokunan ki-limlerden kıyafet yapma fikri daha önce yapılmamış ve de-nenmemişti, bu yüzden yine bir ilk olması bakımından çok da ilgi çekeceğini düşünüyo-rum. Toplamda 60 metre bu kilimlerden biriktirerek bun-lardan yeni koleksiyonuma eklemeyi planlıyorum” dedi.

Meram'da gerçekleştirilen defile esnasın-da Dennis, me-ram Rotterdam Zuid Direktörü Ahmet Bilgi ve mankenleriyle böyle poz verdi.

HABER27 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 28: Haber nr 35 webversion

Sayın Haber gazetesi Genel Yayın Yönet-meni İbrahim Karaman,

Haber gazetesinin 2013 mayıs ayı sayı-sında Ana sayfa’nın sol alt köşesinde, “İsla-mi Yayın Kuruluşu için Beklenen İzin Çıktı” başlığı altında haber yayımladınız.

Aynı başlıklı haberin, gazetenizin 18. Say-fasında geniş bir şekilde yer vermişsiniz.

Sizin davetiniz üzerine, 29 nisan 2013 tarihinde Haber gazetesi ofisinde sizinle yaptığım görüşmede, Müslümanlara yayın hakkının verildiğini, buna göre iki müs-lüman yayın kurumlarının (SMO-SMON) yönetimleri müracaat edenlerin arasından birer radaktör seçerek SZM yönetimine bildirebileceklerini, yani prosedürün nasıl çalıştığını anlattım.

Gazetenizin 2013 mayıs ayı sayısının 18. Sayfasındaki son paragrafın alt bölümle-rinde “SMO adına redaktörlüğe getirilecek olan TİKDF Başkanı Arif Yakışır gazetemi-

ze yaptığı açıklamada, MO’nun……….” cümlesi yer almakta.

Yapmış olduğumuz görüşmede benim redaktörlüğe getirilmemle ilgili bir cümle sarfetmedim.

Bundan dolayı yukarıdaki yazılı olan cümle gerçeği yansıtmamakta.

Ben size, İslam Yayın Kurumuyla ilgili oluşumu, son dört yılın sürecini, son ge-lişmeler, verilen yayın hakkı ve saatleriyle ilgili açıklama yaptım.

Yukarıda benim söylemediğim, sanırım sizin bir gazeteci olarak yorumunuz olan altı cizili cümlelerle ilgili gazetenizin bir sonraki sayısında “TEKZİP” olarak yayınlamanızı rica eder, çalışmalarınızda başarılar diler, selam ve saygılarımı sunarım.

Arif Yakışır,SMO kurumu Eski yönetim kurulu başkanı

TEKZİP

RECTIFICATIEIn het 34ste nummer van HABER is

de naam Samuel Gerrets per abuis in het nieuws gekomen vanwege een technisch fout. Zo is de foto van de heer Gerrets is geplaatst in het nieuws over iemand an-ders. Wij bieden onze excuses aan de heer Samuel Gerrits en onze lezers en publiceren hieronder de correcte versie:

De bewuste en positieve reactie van dhr. Samuel Gerrets naar aanleiding van de moskeebrand in Enkuizen is als volgt:

“Blij zijn om geweld is een mens on-waardig. als het hier gaat om zaken waar je als land trots op mag zijn, is dit

er niet een van. teken van een zwak karakter. Keihard zijn tegen on-recht en wegblijven van zulk ziek geode, dan mag je trots zijn als land.”

Wij als HABER zullen altijd de principes waarheid en rechtvaardigheid blijven hand-haven. Wij danken onze attente en bewuste lezers die ons bijstaan om deze principes waar te maken. Door jullie constructieve kritiek, waarschuwingen en steun zullen we een sterkere media blijven ten goede van onze gemeenschap.

Lentevoordeel wees er snel bij OP=OP

Mini showroom Schiekade 594 - Rotterdam Elke dinsdag tot 10-17 uur open of bel voor afspraak

Tel: 0618-474283 www.porseleinservies.nl [email protected]

51 9612

transparant bone 499,- 399,-

delig 12 persoons

299,00 149,95

199,- 99,95

149,95 99,95

delig 12 persoons

persoons servies

85 delig 12 persoons

Türkiye Avrupa Bilimsel Ve Araştır-malar Vakfının son araştırmalarına göre 2007-2011 arasında 193 bin

Almanyalı, çoğu genç, Türk geri döndü. Geri dönenler özellikle genç akademisyenler-den ve meslek sahiplerinden oluşuyor. Almanya’da 2000 yılından itibaren artan islamofobi, ırkçı girişimler ve türkofobiden

etkilenen Türk gençleri özellikle iş piya-sasındaki durgunluk nedeniyle şanslarını Türkiye’de arıyorlar. Türkiye’ye geri dö-nenler, hukuk ve tıp mezunlarının yanında mühendisler ve Almanya’da üç yıllık mes-lek eğitimini bitirenlerden oluşuyor. Geri dönenlerin büyük bir çoğunluğunu 40 yaş altındakiler oluşturuyor.

Almanya’dan dönüşler hızlandı

5 yılda 190 bin Türk ülkesine geri döndüHOLLANDA'DA 22 AMERİKAN ATOM BOMBASI VARMIŞ

Hollanda'daki Ame-rikan atom bombaları eski Başbakanların 'ba-şına patladı. Hollanda'da bulunan Amerikan atom bombalarının varlığını geçtiğimiz günlerde kabul eden Hıristiyan Demok-ratlar Birliği’nin (CDA) iki önemli ismi, böylece Wikileaks belgeleriyle daha önce ortaya serilen iddiaları onaylayan en üst düzey isimler oldu.

Lubbers verdiği bir rö-portajda " Bu saçma şey-lerin 2013 yılında hala Volkel Hava Üssü’nde

bulunacağını tahmin et-memiştim. Hiç bir işlev-leri olmayan bu bomba-lar çatışmacı bir dönemin parçası" demişti. Çarşam-ba günü bir radyo prog-ramında konuşan van Agt da bu durumu onay-lamıştı.

Savcılık sözcüsünün yaptığı açıklamada bu durumun ciddiyeti vur-gulandı ve araştırmaların devam ettiği ifade edildi. Medya'ya çıkan bazı hu-kukçular tarafından " İki eski Başbakan devlet sırrı niteliğindeki konulardan

bahsetti. Eski devlet yet-kililerinin bu sırları sakla-ması gerektiğini söyleyen yasaya aykırı davranmış olabilirler" şeklinde açık-lamalarda bulunuldu.

Bombaları kabul etme-den nasıl dava açılacak?

Savcılığın önündeki en önemli engel ise, Sa-vunma Bakanlığı’nın bu konuda sessizliğini sür-dürmesi. Uzmanlara göre bombaların varlığını ka-bul etmeden, devlet sırrı-nın ifşası için dava açmak çok zor.

Türkiye’de yaşayan ve AOW ödeneği alan emeklilerin aylıkla-

rında geçen 1 Haziran 2011 ta-rihinden itibaren yapılan, emek-lilerin satın alma gücünü telafi ek ödeneğini (MKOB) kısıtlama uygulaması durduruldu.

Sosyal İşler ve İstihdam Ba-kanı Asscher ile Devlet Sekre-teri Klijnsma tarafından İkinci

Meclise gönderilen mektupta, hak sahiplerine alacaklarının topluca geri ödeneceği bildirildi.

Emeklilere ödenen satın alma gücündeki gerilemeyi te-lafi ek ödeneği Hollanda dışın-da yaşayanlar için, 2011 yılında durdulmuştu.

Uygulamanın haksız odu-ğunu savunan IOT’nin çağrısı üzerine, karara, yüzlerce emekli

itiraz etmiş ve konuyla ilgili açı-lan davada Haarlem Mahkeme-si, mağdurları haklı bulmuştu. Daha sonra Avrupa Komisyo-nu, Hollanda’nın yürütmeyi dur-durması talebiyle Avrupa Ada-let Divanına başvurmuştu. Bu gelişme üzerine Hollanda Hü-kümeti uygulamayı durdurma kararı aldı. Hak sahiplerine ala-cakları topluca geri ödenecek.

Türkiye’deki emeklilerin aylıklarında yapılan kesintiler (MKOB) durduruluyor!

İlaç fiyatları aşağı çekilmeli

Hollanda’da sağlık giderle-riyle ilgili olarak masrafların kısılması, ilaç fiyatlandırma ve geri ödeme yöntemlerine yöne-lik tartışmalar artarak sürerken konu ile ilgili olarak PvdA Mil-letvekili Tunahan Kuzu yaptı-ğı açıklamada, ilaç fiyatlarının aşağı çekilmesi ile denge sağ-lanacağını, ekonomik açıdan milyonlarca Euro’luk tasarruf sağlanacağını açıkladı. Kuzu, ilaç fiyatlarının ucuzlatılmasının hem de sağlık sigorta primleri-nin de yükseltilmesinin önüne geçileceğini söyledi.

ilaç FiYat PolitiKaSı Ye-niDen BelirlenMeli

Milletvekili Tunahan Kuzu, hazırladığı yasa tasarısında şu-anda yürürlükte olan ilaç fiyat politikasının yeniden düzenle-nerek yeni bir sisteme geçilmesi gerektiğini belirtti. Kuzu, Hol-landa genelindeki eczanelerin ilaç alımlarında tavan fiyatın belirlenebileceğini sözlerine ekledi. Kuzu, Hollanda'daki yasa sistemindeki ilaç fiyatla-rının Belçika, Almanya, Fransa ve İngiltere’deki benzer ilaçların fiyatları ile kıyaslanarak ayar-

landığını da ifade etti.Diğer ülKelerin en Dü-

ŞüK FiYat ortlaMaSı BaZ alınMalı

Bu ayarlamalar konusunda adı geçen ülkelerin yanı sıra İs-veç, Finlandiya, Danimarka, Nor-veç, İrlanda ve Avusturya’daki fi-yatlarla da kıyaslama yapılması gerektiğini savunan Milletvekili Kuzu, bu ülkeler ile genişletme ile birlikte, Hollanda’daki ilaç fiyatlarının da bu on ülkeden üçündeki en düşük fiyatların or-talamasına göre ayarlanabilece-ğini belirtti. SağlıK PriMleri MaliYeti DüŞMüŞ olaCaK

Milletvekili Kuzu, “Hollan-da'daki ilaçların fiyatının düşü-rülmesi sayesinde doğal olarak bireyler, işletmeler ve hükümet için de daha düşük sağlık prim maliyetleri anlamına gelecek. Bu vesile ile prim ödemede zorla-nan kişiler için yeni bir fırsat doğmuş olacak.” açıklamasında bulundu.

Tunahan Kuzu

“hollanda'daki

ilaçların fiyatının dü-

şürülmesi sayesinde doğal

olarak bireyler, işletmeler ve

hükümet için de daha düşük

sağlık prim maliyetleri anlamı-

na gelecek. Bu vesile ile prim

ödemede zorlanan kişiler için

yeni bir fırsat doğmuş

olacak.”

HABER 28HAZİRAN / JUNI 2013

Page 29: Haber nr 35 webversion

HEDEFİM AMSTERDAM BELEDİYE BAŞKANI OLMAK

Kültür, or-ganizasyon ve yönetim bilim-lerinde yüksek lisans yapıyo-rum. Birikimleri-min çoğunu üni-versite dışında öğrendim, tabi üniversite de akademik eğitim

olduğu için teorik, bol kitap okuduk.

“Ik ben een denker én doener”. Üniversitede sem-pozyum organize ettik, Türkiye’de ‘yaşama ve ça-lışma’, düşüncesi bana aitti, ancak uygulamada da aktif görev aldım.

Gençlerin Türkiye’ye dön-me konularındaki gözlemleri-miz üzerine, Anatolia Öğrenci Derneği’ndeki arkadaşlarımı-zın görev almalarıyla, Ams-terdam VU Üniversitesi Bize VU sosyal bilimler fakülte-si ile birlikte bir araştırma yaptık. Çok da güzel oldu, Araştırma sadece Spits ve Metro’da değil, Volkskrant’ta bile yayınlandı. Siz de man-şetten vermiştiniz o araştır-

mamızı. 354 kişilik Anatolia öğrencilerinin üyeleri ve tüm Hollanda’dan olmasına özen gösterdik. 10 soru hazırla-dık ve cevaplattık. Hazırlık Nisan’dan Haziran’a kadar sürdü ve bilgileri işledik.

1,5 yıl anatolia Örenci Derneği Başkanlığı

İlk başta pek istemiyor-dum ondan önce çok der-neklerde aktiftim bana katma değeri olur mu diye. Olmaya-cağını düşündüm ama yanıl-mışım. Şimdiye kadar hep kendim için çalıştım bun-dan sonra Türk gençlerine faydam olsun düşüncesiyle girdim ama Anatolia’nın da bana çok faydası oldu. Çok şey öğrendim. Yönetim ku-rulumuz, 5i günlük yönetim olmak üzere 17 kişiydi ve 4 komisyonla farklı çalışmalar icra ettik. Sosyal ve akademik faaliyetler, konferanslar, gezi-ler düzenledik mesela Dubai ve İstanbul’a gittik. Tiyatro gösterileri yaptık. Ahmet Ye-nilmez geldi, çok beğenilen tek kişilik Mehmet Akif Ersoy tiyatrosunu oynadı.

Bizim her türlü kesim-

den üyelerimiz var. Şu anda 470 üyemiz var ve yıllık 25 Euro ödüyor üyelerimiz. Yıl-da organize ettiğimiz etkinlik sayısı 17-18 civarında. Etkin-likleri ücretsiz yapmaya çalı-şıyoruz veya yüksek indirim yapıyoruz.

Otoriter değil ama ip-leri elimde tutmayı severim, her şeyi kontrol altında tut-maya çalışırım, bu konular-da mükemmeliyetçiyim ama özel hayatımda öyle değilim pek.

Başarısız olsaydım el-bette fatura daha çok bana çı-kardı. Başarılı olduğumuzda ise bu başarıyı tüm takım ar-kadaşlarımla birlikte yüklen-dik. Çok çalışırsan herkesin hakli saygısını kazanabilirsin.

Part-time öğrenci ol-dum hep. Eğitimimi 3 yıl uzattım belki ama bunu so-run etmiyorum. Birikimlerim kayıp gibi görünen o 3 yıldan çok değerli.

Babam işletmeci ve girişkendir, beni de öyle bü-yüttü, hep ortamlara götür-dü ileri sürdü girişkenliğim oradan geliyor.

Küçükken 30 yaşın-dan önce milyoner olmak isterdim ama şimdi biraz değişti, yaptığım işte başarılı olayım, çevreye faydalı olayım bunlar daha önemli şeyler. Bir gün evlenip çocuk sahibi olup evim olsun ama daha büyük hayallerim de var, mesela Amsterdam’a bele-diye başkanı olmak, neden olmasın?

Politikada yüksel-mek isterim. O yüzden PvdA’ya üyeyim. Job Cohen

belediye başkanı olarak kalmalıydı çok başarı-lıydı. Lodewijk Assher çok zekâlı birisi. Kendisi varlıklı bir aileden geliyor. Tüm durumlara rasyonel yaklaştığını düşünüyorum. Gelecekte Hollanda’nın ilk sol başbakanı olabilir.

Türkiye’ye dönersem orda da epey opsiyonla-rım var. Mesela bir spor kulübünü devralıp işlete-bilirim. İstanbul-Hollanda arası sürekli mekik doku-duğum bir işim olmasını

isterim. O yüzden piyasayı yeni fırsatlar için gözle-medeyim. Mesela Türkiye deki başarılı olan şirketle-ri buraya getirip aracı ol-mak isterim. Ya da İstiklal caddesinde bir showroom kiralayıp global markaları-nın mesela 1 hafta boyuca reklamını yapmak. İstiklal caddesindeki dükkân ki-raları 60.000 dolar. Bunu öğrenince önce büyük bir sermaye lazım diye düşündüm.

Ben West bölgesinde yaşadım tüm arkadaşla-rım burada, her yeri bili-yorum rahatım. İki sene pizza kuryeciliği yaptım hala motosiklet kullanıyo-rum hem zaman avantajlı hem park sorunu yok.

KNVB de UEFA coach C antrenörlük lisansı aldım ve futbol antrenörlüğü yapıyorum. Yetişkinleri çalıştırıyorum. Takim yö-netmek çok zor bir iş ve takımı bir arada tutmaya

çalışıyorum. Amsterdam daki cami derneklerini ve Türk STK ları tanıyor musun?

Amsterdam’daki Türk STK dünyasını pek tanı-mıyorum ve pek ilgimi de çekmiyor. Hollanda’da ya-şıyorum ve Hollanda’nın sorunuyla uğraşıyorum. Tabiî ki Türk toplumu da Hollanda’nın bir bölümü. Burada başarılı olayım da kendi toplumuma daha faydalı olabileyim.

UetD ye nasıl başladın? Anatolia dayken UETD ile beraber Os-

manlı gece si organizasyonu nu 400 yıl kapanış organizasyonu yaptık çok başarılı oldu. Bana görev teklif ettiler. UETD vizyon olarak hoşuma gitti ve kabul ettim.

IK: UETD nin AK Partiye yakın bir çizgisi ol-ması seni rahatsız etmiyor mu?

Etmiyor çünkü AK Partiye bağlı olduğunu düşünmüyorum ve UETD’nin içinde ki insan-ların hepsi AK Partili değil ama bir çatı altında toplanabiliyorlar benim hoşuma giden bu oldu. Teslimiyet yok AK Partiye, ilerde AK parti gider başka bir parti gelir ve güzel işler başarırsa onu da desteklerim. Sonuçta seçilmiş ve milletin des-teğiyle gelmiş, benim için bir sorun yok.

Bizim en zayıf noktamız, birlik olamama-mız ve bir çatı altında buluşamamamız. Biz gele-cekte Türk toplumu olarak bir lobi gurubumuz olsun. Doktor, hâkim, avukat, başarılı iş adamı, STK başkanı ve milletvekili gibi Hollanda da güzel bir yerlere gelmiş insanlar bir çatı altında toplanabilir ve lobileşebilir.

Topluma faydalı olacağını düşündüğüm her işe açığım cemaat filan fark etmiyor.

Pauw & Witteman'a çıktın. nasıl oldu bu?

Anatolia’nın başkanıy-dım. Beni NED2 den aradı-lar ve canlı yayında telefon bağlantısı kurduk. Debat op 2 programında Yunus olayı hakkında fikrimi sordular. Çocuklarımızın homoseksüel ve lezbiyen ailelere verilmesi-ne karşı olduğumu çekinme-den anlattım. Anlattıklarımı duymuşlar, dobra dobra ce-vap vermem hoşlarına gitmiş. Her şey çok hızlı gelişti. Ertesi günkü Pauw en Witteman’a davet ettiler. Katıldım. Daha sonra her gittiğim yerde in-sanımızdan çok güzel tepki-ler aldım.

Erdoğan mı Rutte mi sorusuna Erdoğan deme-me çok şaşırdılar ve daha karizmatik olduğunu söy-leyince de şaşırdılar. Sonra Türkiye’mi Hollanda mı pa-saportu sorusuna Hollanda cevabı onları tekrar şaşırttı. Çünkü bir tarafta Erdoğan bir tarafta Hollanda pasaportu ama bence bu böyle.

Aldığım tepkiler iyiydi. Program sonrası, Özcan Ak-

yol twitterdan bakmış. Türk-ler seni, Hollandalılar beni seçmişler dedi. Hollandalıla-rın istediği gibi konuşursan tabi ki seni benimserler. Ben veya başkası fark etmez fik-rimizi düşüncelerimizi güzel bir şekilde anlatalım önemli olan bu. Biz duygusalız ras-yonel düşünemiyoruz, hazır cevap değiliz o anlarda so-

ruları öyle patlatıyorlar ki psikolojik oyunlar oynuyor ve soruyu evirip çevirip bir yere getirip sonra bak Türk-ler böyle düşünüyor demeye çalışıyorlar. Ama bende öyle olmadı beklemiyorlardı. Bi-zim yeni neslimizin daha iyi olacağını düşünüyorum.

Boş zamanımda boks yapıyorum, koşuyorum spor yaparım.

Son yıllarda dünyayı görmeye çalışıyorum. Dubai, Tayland, Güney Fransa, Arjantin, Brezilya ve yakında Afrika Avustralya Amerika gibi yerlere gitmeyi dü-şünüyorum.

Telefonumda 400 den fazla numara kayıtlı. Gö-rüştüğüm insan sayısı çok, network teklifi de alıyo-rum zaten. Günlük ortalama 10-15 mail geliyor ve hepsini cevaplarım.

Twitter’da 360 takipçim var, sosyal medyada pek aktif değilim. Gerçek hayatı daha çok severim. Face-book, Linked’n gibi hesabım da var sosyal medya in-sanı asosyal yapıyor bence. Ama gene de o yönümü güçlendirmem gerektiğinin farkındayım.

dobra dobra konuşmamı sevdİler

Hayallerİ büyükamsterdam vu üniversitesi yüksek lisans öğrencisi

meHmet akkoç

ordan burdan...

EĞİT

İM

AMSTERDAM

UETD

HABER29 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 30: Haber nr 35 webversion

Wegmisbruikers proğramında Hollanda'nın ünlü Türkleri arasına giren Ekinci Baba-Mercedes Türk, oğlu Remzi Ekinci ile.

Celal Oruç'un oğlu İrfan Oruç, ablasının duğununde gelen misafirlere kapıda karşıladı.

Festivalde beraber yemek yiyen Durak Altıok ve Zekeriya Arslan her zamaki gibi sosyal aktifler.

T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, UETD Başkanı Veyis Güngör 'Kahveci Kızlar' ekibiyle birlikte Rotterdam sokaklarında objektiflere böyle poz verdi.

Meram Restoran ortaklarından kardeşler Ahmet, Mustafa ve Hasan Bilgi ve Adem Başoğlu, Multifestijn'de Visus Oogkliniek standını ve direktörü Serdar Baş'ı ziyaret ettiler.

Güler Finans'ın CEO'su Bahattin Güler babası Halil Güler'le beraber. Halil Bey oğlumla ne kadar gururlansam azdır diyerek Bahattin Bey'e sevgisini dile getiriyor.

Nogayların emektar ekibi, yöresel Nogay yemek ve içeceklerini çok güzel bir şekilde tanıttılar.

İCM şirketinin CEO'su Mehmet Ali Kıran, su sistemlemlerini çalışanlarıyla birlikte ziyaretçilere tanıttı. İnsanlarıyla ilgilenme ve nezih dil kullanımı Mehmet Ali Bey'in en güçlü yönlerinden sadece ikisi.

Hospitadent diş hastanesi de festivallerde boy göstermeye başladı. Ahmet Selvi Bey diş konusunda gelen müşterilere diş hekimleriyle birlikte ilgi gösterdi.

Benimsigortam ekibi standların gelen ziyaretçi sayısı adına memnun olduklarını belirttiler.

Hem Cultifest'te hem de Multifestijn'de işini ciddiye alarak profesyonel stand kuran nadir şirketlerden Adacams, emeklerinin arkasındaki ekibin bir kısmı ile objektiflerimize böyle poz verdiler.

ADACAMS standının içi, olası görüşmeler ve ziyaretler için ofis tarzında dizayn edildi.

HABER 30HAZİRAN / JUNI 2013

Page 31: Haber nr 35 webversion

COLOFON

Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam Nederland

Hoofdredacteur(Genel Yayın Yönetmeni)İbrahim Karaman / [email protected]

Redactie: (Yayın Kurulu)Mehmet GüzelyurtRabia KaramanÇiğdem YükselZeynep TürkcanÖzlem Hasip

Art Direction & Fotografie:M. Fatih Karaman / [email protected]

Advertenties / (Office: 010-2 900 900)Nur Öztürk / [email protected] 68 79

Interviews & Correspondenten:Çiğdem Yüksel, Serap Torremans, Suna Floret, Burhaneddin Carlak, Özlem Hasip, Merve Karaman,Ayşe Özkaya.

Columnisten:Erdinç Saçan, Ahmet Suat Arı, Sedat Çakır, Veyis Güngör, Nafize Şener, Güneş Çobanoğlu, Ayhan Tonca, Kemal Şahin.

BloggersMakbule Orman, Ahmet Taşkan,Tülay Demir, Melek Usta, Willem Lageweg.

Cinema:Aysun Keser, Neslihan Keser.

Repr. LeidenSerap Torremans

Repr. EindhovenAli Yücel

Repr. Arnhem en NijmegenKürşat Bal

Repr. LimburgMuzaffer Bozaslan

Repr. İstanbulDr. Hüseyin Keleş

Abonnementen:[email protected]

e-mail & website:

[email protected]

HABER

www.vision-accountancy.nl

Adres:Galvanisstraat 13-153316 GH Dordrecht

telefoon:078 - 618 21 89

mobiel:06 11 - 12 10 31

A-Team Kozijnen kendi alanında Hollanda'nın 2012'deki en iyi firması seçilmiştir.

www.ateamkozijnen.nl

+ A Kwaliteit+ Garantie op kleurechtheid+ Certificaat+ Terrasoverkappingen

- Kozijnen- Aluminium Kozijnen

- Houten Kozijnen- Profiel soorten - Deuren

- Dakkapellen

- Schuifpuien- Gevelbekleding- Aanbouwen- Horren- Dak opbouw- Zonwering

PVC yerine HVL

(Hout Venster

Look

43 minuten brandwerendheid! (Klassering EW30)Brandwerendheid en kunststof kozijnen gaan

niet samen. Dit is met K-vision verleden tijd.

De 30 minuten grens is in de TNO test ruim gehaald (43 minuten!).

Bij projecten waar brandoverslag een thema is, is K-vision de enige

mogelijkheid in kunststof kozijnen.

GlasWin, Slank, slanker, slankst!Het GlasWin systeem is een exclusief product. Het lijnenspel wordt zeer

slank omdat er geen naar binnendraaiende ramen in het zicht komen.

Het GlasWin systeem combineert de uitstekende statische eigenschappen

van structurele beglazing met de bijzondere warmte-isolerende

eigenschappen van kunststof kozijnen.

Egtis kunststof voordeuren, veilig, sterk en mooi.Met een Egtis deur is iedere woningbezitter verzekerd van een

innovatieve, kwalitatief hoogwaardige deur. Het gebruik van kras- en

stootvaste acrylaat materialen en de afwerking met 4 laklagen

garanderen een lange levensduur en een eenvoudige reiniging.

Uiteraard hebben deze deuren een uitstekende warmte- en geluidsisolatie

en voldoen ze aan inbraakwerendheidsklasse 2. Egtis deuren worden op

maat gemaakt. Men kiest één van de vele modellen en completeert deze

met glas, kleur en beslagaccessoires (waaronder rvs).

Er bestaat zelfs de mogelijkheid een Egtis deur geheel naar

eigen ontwerp te laten maken!

BDA Geveladvies DuurzaamheidsrapportEen onafhankelijke inspectie van 30 jaar oude projecten in Nederland.

Resultaat: duurzaamheidsverwachting > 50 jaar!

K-vision is het enige gevelelement met dit rapport!

Omdat gevelelementen in Nederland bijzonder zijn:

• naar buiten draaiende ramen en deuren met sponningwisselingen

• toepassing van zeer grote gevelelementen

• kozijnen en draaidelen hebben vaak verschillende kleur

• buitenzijde kleur, binnenzijde vaak wit of crème

geldt dit certificaat alleen voor de Nederlandse fabrikanten.

De montage dient ook onder verantwoordelijkheid van deze Nederlandse

kozijnenfabrikant plaats te vinden.

TREND

CITY

STEP

CLASSIC

K-visionK-vision is het allernieuwste

profielsysteem van profine, speciaal

ontwikkeld voor de Nederlandse

markt. Vorm, kleur en flexibiliteit

staan centraal. U kunt kiezen voor

een vlak of verdiept kozijn.

In de mooiste kleuren kiest u voor

de Renolit cachering of voor de

Acrylaat PMMA toplaag.

Ook de verdiepte kozijnprofielen

met typerend sprongetje zijn

standaard mogelijk. De nieuwe

subsystemen noemen we Trend,

City, Step en Classic.

Kortom, u kiest, wij maken het.

Kunststof kozijnen met de grote K van Klasse!

MADE IN HOLLAND

MADE IN HOLLAND

K-VISION

Hollanda'nın en büyük 'kozijnen showroom'unu Dordrecht'te hizmetinize sunduk. Gelin istediğiniz her kalitede ve çeşitteki çerçeveyi yerinde inceleyin.

YENi

Hollanda'nın tanınmış simalarından Mengli Rahmi, Afganistan'dan iki tane genç kız evlatlık edindiğini belirtti ve gururla kızlarıyla fotoğrafa çıktı. Hollanda'da bakıcı aile tartışmaları sürerken kendisini bu güzel davranışından dolayı tebrik ederiz.

Cultifest'te en çok ilgi çeken standlardan birisi olan Türkmen Standında, gelen bütün misafirlerle tek tek ilgilenilmesiydi. Haliyle gelenler de çok memnun kaldılar.

PvdA Milletvekili Selçuk Öztürk, Jilpaq CEO'su Faruk Halıcı, Simtronic'ten Ertan Torunoğulları, Yılmaz Finans'tan Metin Yılmaz ve TOV Arnhem Başkanı Rahmi Gemril, HABER Gazetesinin CultiFest'teki standını festivalde ziyaret ettiler.

Medicalpark CultiFest'te, Anneler Günü'nde standlarına gelen bütün annelere gül dağıtarak onlara şükranlarını ilettiler.

Balcı Reizen ortakların-dan Cavit Bal-cı, Türk Hava Yolları özel maketinin Hollanda'da sadece kendilerinde olduğunu söyledi.

CultiFest açılışını HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu yaptı.

HABER31 HAZİRAN / JUNI 2013

Page 32: Haber nr 35 webversion