GÜLDEN GÖNÜLLEREguldengonullere.org/GG.Kitap/GuldenGonullere.2008.pdf · 2017. 9. 1. ·...

138
1 GÜLDEN GÖNÜLLERE 2008 MESAJLARI

Transcript of GÜLDEN GÖNÜLLEREguldengonullere.org/GG.Kitap/GuldenGonullere.2008.pdf · 2017. 9. 1. ·...

  • 1

    GÜLDEN GÖNÜLLERE

    2008 MESAJLARI

  • 2

    11.01.2008 (Safigül-Ahmet Seyhanlı) (Celse) Sizleri selamlıyorum dostlarım, Işık için varız. Var olan sevginin o bütünün parçalarıyız. Her birimiz belirlenmiş hedefe beklentilerimize koşmaktayız. Bizler diyorum, bir ışık ailesi olduğumuzu söyledik, sizlerden ayrıdeğiliz. Evrensel ışığı beklemekteyiz, sizler adına. Bu ışık için hizmette olanlar bu yolculuğu tamamlamış olacaklar. Safiyet içinde meknuz kişilikle o bilinçle yürümelerini, Yaşamlarını bu şekliyle yönlendirmelerini, bilenlere sevgilerimizi gönderiyoruz. Şartlar ne olursa olsun kaygı duymadan, önce inançlarınızla, Size bahşedilen o kutsal ışığınızla sizi yaratana var edene sığınmanızıiçtenlikle diliyoruz. Sizlerin bilmesini istiyoruz. Sefahat halinde olanlar, huzura kavuşmanın mümkün olamayacağınıbilmeleri gerekir. Bu tarzda yaşayan kişilik zor bir süreçten geçecektir ve geçmektedir. Hala uyanışta olamıyorsa onun için kaygılanmanın gereği yoktur. Dostlarım, ne gecenizi ne gündüzünüzü ne de anınızıOnun için hizmete hazır olduğunuzu zikredin. Tekamüllerin bu yolda olduğunu bir çok güçlerinde buna yardımcıolduğunu bilmelisiniz. Kalp uzayınızda sevgiden gayrı hiçbir şey barındırmayın. Zaruretler sizleri yormasın. Onların her biri bir kapıdır, bu asla unutulmasın. Hoşgörü, sevgi, anlaşılır ve sakin kişilik bu yol için çok önemlidir. Bu önemin dışına çıkılmasın, hiçbir şey önemsiz değildir. Yol ayrımında olunmasın. Nedir? Diye soruldu, üzerinde çok duruldu. Yol ayrımı mutlak olacaktır. Varlıklar bu öğretileri almaya hazır olan dostlara gideceklerdir. Hepimiz mi? derseniz, hayır. Öğretileri alanlarınız, tatbik edenleriniz, bu öğretilere hassasiyet gösterenleriniz yok değil. Dostlarım, katlar sizler için var edilmiştir, o katlar sizler için. O bilinçle katlara varmanızı, ellerimizi uzattığımızda elimizi tutmanızıistiyoruz. Uyanık ve sakin olun. Uykusuz geçen geceler sizler için ayrılmış bir zaman dilimidir.

  • 3

    Bu geceler, öğretiler için sizlere ayrılmıştır. Uyumak için zorlamayınız, hazır olun. Mutlaka istediğinizi alacaksınız. Geçmişte yaşadıklarınızı, daha öncede verdik, önlerinize rehber koymayın. Bir adım yol alamazsınız, geçmişe takılı kalan dostlarıma söylüyorum. Bunun tekrarı sizlere de çevrenizi de çok üzüyor. Çok güzel günleri bekleyin, Düşlerinizde bunların gerçek olduğunu hissedin Lütfen gülünüz, yüzlerinizi güldürünüz. Gerginliğin verdiği elektriğin pozitif olmadığını bilin. Sarsıntı yaratacaktır. Böyle durumlarınızda topraklama yapıp, içinize dönüp o halden çıkınız. Yoksa iyileşmeniz mümkün değil. Buyurun: (-Bu öğretileri bilmeyen bir insan var, uykusuzluğunda bu öğretilerden yararlanabilir mi?) Birçok kişi alıyor, mekanlara bağlı değil, unutulmasın. Bu öğretiler sadece sizlere verilmiyor. Tanrısal kitabı okuyunuz. Bu öğretiler geçmişin yazdığı masal değildir. Böyle diyenlerden uzaklaşın. O müjde kitabıdır. Korkutucu değil, ürkütücü-uzaklaştırıcı değil, bu niyetle okuyunuz. Sizleri seviyoruz. (-Uykusuzluk durumunda hazırlanmamız için ne yapmamız gerekiyor?) Neyi diliyorsanız, neyi öğrenmek istiyorsanız içsel mesajlarla o öğretiyi alırsınız. (-Meditasyon yapacaksınız.) Mükemmel. (-Bu zikir olabilir mi? Tespih çekmek olabilir mi? Kuran okumak.) Mükemmel. (-Rüyalarımızı daha net hatırlıyoruz, hatta rüyaları biz yönlendiriyormuşuz gibi. Bunun anlamı nedir?) Gününüzde kurduğunuz düşler gece rüyalarınız oluyor. Bazı rüyalar vardır ki, düşünülmeden, şuur altı olmadan. Rüyalar habercidir, yaşayacaklarınız her ne olursa olsun onlarınhabercileridir. Onlar için de görevliler vardır.

  • 4

    Sizi uyarmak amacıyla sizin yaşayacaklarınıza hazır olmanız için uyarırlar. Niçin? Ya rüya yoluyla, ya ilham yoluyla. Bir çok dürtüler titreşimler her biri verilir, yeter ki uyanık olun. Şu an bende ne oluyor? Birden değişim gösterebilirsiniz, iniş-çıkışlar yaşayabilirsiniz, gülerken ağlayabilirsiniz, hiçbiri nedensiz değildir. Rüyalar da öyledir. Rüyalardansa bu rüyaları uyanıkken görmenizi diliyorum. Birçok öğretiler veriliyor, lütfen açık yüreğinizde ……. O öğretileri dolduralım. (-Bu “Işık ailesi-Evrensel ışık” açıklar mısınız?) Siz-biz, sizler-bizler birlikteyiz anlamında. Her birimiz birer ışık değil miyiz? (-Beklenen ışık.) O ışık ayrı.Vazifesini yapıp dönecek. Tüm var edilene. (-Onun adına hizmetimiz nasıl olacak?) Sadece pozitif düşüncelerinizi yoğunlaştırıp, pozitif düşüncelerle. (-Kişilere karşı, olaylara karşı pozitif düşüneceğiz.) Her olayda yaşanan her olayda pozitif düşünmeye çalışın. Seyrin değişeceğine sahip olacaksınız. (-Yani tezahür ettirmeye başlıyoruz.) Mükemmel. Geçen celse çok güzel bir öğreti aldınız. Bugüne kadar aldıklarınızın ne kadarı hayata geçirilmişti? Geçen bu zaman zarfında neler değişti, bunları bilmek istiyoruz. O öğretileri verirken de bizler yanınızdaydık. Neler değişti bilmek istiyorum. Biz biliyoruz, itiraf etmenizi bekliyoruz. (-Değişiklikler çok. İnatçılığım, …………… ) (-…………………………………………….…) Yapamıyoruz dediğiniz şeyleri yapmaya başladınız mı?(-Tabii ki. Yapılmayacak hiçbir şey yokmuş ki. ….) (-Geçmişe, olaylara, insanlara takılı kalmamayı öğrendik ve uygulamaya çalışıyoruz.) (-En büyük güzelliği, bu öğretileri iş yerindeki arkadaşlarımla paylaşmakla yaşıyorum.) Bir gün kapınız çalınacak, yeni yeni dostlar gelecek. Teşekkür ediyorum. Şimdi biraz içlerimize, dönüp zorda olanlar için pozitif düşüncelerimiz gönderelim. Bütün insanlığa, yaratılmış ne varsa, çiçekten böceğe, her şeye,

  • 5

    Yeraltında olup bitenlere pozitif düşüncelerimiz gönderelim. Yüksek sesle tekrarlayabilirsiniz. Enerjiden ………. o cevher sende var aslında Bunu bilenlere müjdeler olsun. Geçmişe dayanırsan vah sana dostum vah! Bir bilene danış, danışmam bilirim dersen benliğin hükmünü sürdürürsün, Yanlışa meyleder, doğruyu fark edemezsin. İçinde doğan güneşi söndürme, yansıt dışına. Göreceksin, ilahi bilgi-ilim ile sarıp sarmalayacaksın. Heder etme, bu bilgiler ile donandın, sayfa sayfa aç tanı kendini. Bilemedin ise geri dur, sor bunu, ara nedeni, Bir rehber çıkarsa karşına belki kurtarır bu canı,Onu da bulamazsan hayıflan bulunduğun duruma. Toprağa ne düştü de yeşermedi? Hangi bilgi kulun gönlüne düştü de oluşa geçmedi? Bilen bilmeyene demeli, günden geceye bu bilgiler ile an an yaşamalı.Neden kısmetsizim deme, her var edilen kısmeti ile gelir dünyasına. Kısmetim kesildi-şansım yok dersen, Değiştir eylemini güzelleştir halini. Bu bir nasihattir, neden verilir deme, Bazen bir sinek sana seni buldurur. Bazen davul zurna duysan, o sesin neden sana duyurulduğunu fark edemezsin. Yine de derim bir bilene danış.Bilen bilmeyene öğretsin dendi ise, Biliyorum deme, bilmiyorum demen bilginin nişanesidir. Her olayda benim ben diyen, hiçbir şey bilmediğinin işaretidir. Var git kendi bildiğine, Öyle demem, biz hatayı ata biliriz, bilmeyene de git demeyiz. Kucak açmalısın, yaralının yarasını sarmalısın. Açmadığın kucağı bir gün toprakla dolduracaksın, Nefesin varken açtı isen kucağı her cana, toprağı gül gülistan yapacaksın. Merhamet duygusu her var edilende mevcut Nefis devrede ise o duygu silinir, nefsani duygular gelişir. Bunlar kula zevaldir, bilinsin. Yapamadıklarımız için sorguya çekileceğimiz unutulmasın, boşverilmesin. Kim kime neyi öğretti ise onunla karşılanacak, bunu iyi bilmelisin. Hoş olunuz, gönüllere deva bulunuz Sözlerin değerini gönüllere kazıyınız. İsim önemli değil, bilgilerin önemi bilinmeli. Allah’a emanet olunuz. O güneşi hep içlerinizde var ediniz.

  • 6

    Doğan güne, batan güne, seherin vaktine selam olsun diyelim. Kıyamda olunuz “elif” misali dimdik, “b” misali rüku, “t” misali secde ediniz. La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah. (Veysel Karani’dir.)

    Güzeli tanıdıysan can evimin içinde Dostlarını tanırım öğrendiğin biçimde Rahmet senden dedik de zahmetine soyunduk Her renk boyasını görüp fistanına sarındık. Erlik, zoru yenenlerindir Erlik, cümleye gülenlerindir Erlik, her zerreyi eşit görenlerindir Erliğe soyunduysak, kervan ile yol alacağızErliğe soyunduysak, her hali hoş göreceğiz Günlerim gelip geçti demeden başlayalımNefsimizi saldıysak söz ile taşlayalımKapıya her gelene açan bulur, gönlünü açanların çevresi hep sarılır. Bölük bölük oluştu bilenlerin çevresi Elden ele dolaştı sevenlerin çağrısıDaveti aldık ezelden ebede, niyetteyiz “elhamdülillah” diyeceğiz Sevgiden yaratıldık, gözlerde suretteyiz Vefa lokmasını yedik oturdukta sofraya Kevser şarabını içtik dedik “şükür Allah’a” Dosta verildi gönül ferahlasınSurat ekşitene yazıklar olsun Yüke yük katar, o bilir Gün gelirde kalkmadan yatar Keşke keşke demeden güldürsün yüzünü dönmeden

  • 7

    07.03.2008 (Safigül-Ahmet Seyhanlı) (Celse) Selam olsun, selam olsun, Aldık verdik selamı hamd olsun, şükürler olsun Gece özlemdi benim için, gün güzeldi, gecenin ötesinde o gece güzeldi Yaşandı her anı, seyri tamamladıAşk ile O’na bakan “O’nda yok olup” yokluğu tamamladı.Sefer günü hazırlar, destur alındı ise mutlak yaratılıştandır, sanılmasınsonradan Günüm geçti neyleyim geleceği demeden, her anın “O’ndan O’na dönmedikçe, ben beni silmedikçe varır mıyım O yüceye? Varılmaz elbette. Kün emri ile verildi ise sarıp sarmalamak “O’nda O olmak” lazımdırbize elbette Güce güç kat yarab Soyunduk hazırız dedik, işte geldik kapına Yüreğimizi aç, Şükürler olsun, hamd olsun demeyi eksiltme dilimizden Sevmeyi silme gönlümüzden Eli elden geçtik de gönül ile bağlıyız birbirimize Dil ile söyleşmeyiz, halimizdir söyleşen dostlar Sevgidendir verdiğimiz, sevgidendir hep öğretilerimiz. Aşk ile yananı görelim, bu da bizim meziyetimiz. Açtık elleri koma bizi darda, huzuruna geldik anda olalım vuslatta. Bildik demeyelim, bilemedik deyip de hep bilgi açlığını hissedelim. Allah’ım şükürler olsun geceye gecenin içindeki ana şükürler olsun Bu ilk derstir size, bu ilk dersimiz dostlar Kim miyim? Sonra deyeceğim. Selam olsun, selam olsun, selam olsun dostlarım. Yüksekte uçmaya kalkma, kırılır sonra kanadınTepeden kimseye bakma, ezer sonra seni yaradanınHayıflanma ürkütme kimseyi sakın ha korkutma Sonra korkutulursun sonra yanar yakılırsınDuyulmaz sesin, görülmezsin, silinirsin, bunu bil bunu bil dostum Bilmeyene bilenler öğretsin Hem sevgiden hem korkudan ders dinletsin Hep düzende olmayacağız, inanın, her hareketin bir bedelini mutlaka göreceğiz, bunu öğretsin Ben kim miyim? Hiç önemi yok. Bu ilk dersimiz dostlar bu ilk dersimiz, son olmayacak. Sizleri selamlıyorum, sizlere sevgiyle dokunarak ayrılıyorum. Allah’ıma emanet olunuz, mutlak kurtuluşu tadın. Dostlarım, Sevgiyle ışığın yardımıyla celseyi açıyorum.

  • 8

    İç dünyanızda olan bitenlerin farkına varabiliyor musunuz? Hızla değişen iç ve dış dünyanızı gözleyebiliyor musunuz? Bana söyler misiniz? Rahmet rahmet gelir yardımlar O yardımların içinde umarım arayışta değilsinizdir. Bazen öyle yakın öyle yakınınızda oluyoruz ki, bakıyorsunuz ama görmüyorsunuz. Kulaklarınıza ses veriyoruz, size dokunuyoruz hissetmenizi istiyoruz, Oysa sohbet için yanınızda oluyoruz Sevgiler saygılarla, tanrı bilinciyle sizleri tanrı hoşnutluğuna emanet ediyorum. Yüksek benliğinizle telepati kanallarını oluşturuyor musunuz? (-Ben daha bunun farkındalığını kazanabilmiş değilim, çok küçük dürtüleri algılayabiliyorum ancak sanırım, ancak birebir bağlantıya giremedim.) Girmek üzere olduğunu da bil. (-Bu herkes için geçerli mi?) Hayır. Dostlarım, üzülerek söylüyorum, bazılarınız ruhsal aleme bir an önce gitmenin yollarını arıyor. Bunu içten ya da sadece dudaklarının ucuyla istiyor. Bizler şaşkın şaşkın bakıyor, “acaba neyle karşılaşacaklarını biliyorlar mı?” deyip birbirimize soruyoruz. Bunun ne şakası, ne de ciddi olan ölümü beklemeniz istemeniz bir an önce oraya gitmeniz gerekmez. Çok yanlış şeyler yapılıyor bazen bunlar bizi çok üzüyor. Ölümü unutun demiyorum, her an hatırlayın. O kadar yakınında olduğunu fark edin ki ölecekmiş gibi de tanrısal hizmetlerinizi gereğinden fazla yapın, olabildiğince yapın. Huzur yolunu seçin, oysa huzur yolu size açılmıştır ama siz daima içinizdeki huzur yolunu bulamamış kavgasal davranışlarınızı sürüp gidiyorsunuz, onları bitirmenizi istiyoruz. Öfkelerinizi yenmenizi istiyoruz. Ufacık bir şey istiyorum; ses tonlarınızı değiştirin, seslerinizin ayarlamasını yapın. Başka bir şey istemiyorum, önce onu yapın. Herkeste bir benlik, bu hoş değil. “Yeşil ışık görüyorum, mavi ışık görüyorum, kırmızı sarı ışık görüyorum” Ama biz biliyoruz ki o ışığı görmüyorsunuz. Bunlar dile verilmez, sadece yaşanır,

  • 9

    Sen onu görüyorsan o ışığı gören zaten fark eder, “bu dostum bunu görüyor” der. Sonra ışığı görmüşsünüz görmemişsiniz “neyle eyleme geçiyorsunuz?” bu önemli. Birçok ışıklar sizlere hizmet için iniyor, bu ışıkları fark edin. Çünkü içinizdeki ışığı söndürmüşsünüz, önce bu ışığı oluşturun, içsel ışıklarınız yakın. O hep vardı, gelişte vardı, bazen yanıyor bazen sönüyor, onu hep aynıdoğrultuda yakın. Bir çok düzlemlerde bir çok görevler alacaksınızÖnce size verilenleri lütfen sevgiyle alın kabullenin, korkusuz sarılın. Dünyevi işleriniz ne kadar çok olursa olsun eğer varsın hiç olmasın, o da gerekli ama buna ayrılmayan zaman için çok üzgünüm, üzülüyorum, uykuda geçen zamanlarınıza hayıflanıyorum, oysa biz çok yakınınızdayız. Her birinize demiyorum, zaten mesajı alan alıyor. Bazı dostlarım var ki, bir notada bir çok noktalar, bir çok ışıklar görüyor. Bazen yanlış mesajlar da gelir, olması da mümkündür, olabilir de, bunda yanlışlık aranmasın. (-Sizin söylediklerinizi şöyle algıladım: gün içinde daha çok meditatif halde olmamızı öneriyorsunuz.) Teşekkür ederim. Aynen öyle dostum. (-Yani daha önceleri buna 5-10 dakika ayırırken artık uyanıkken hatta yürüken bile meditatif halde olmamızı öneriyorsunuz.) Teşekkür ederim. Ses tonlarınız, önce konuşurken çok dikkatli konuşun. Ve de düşünerek, lütfen düşünerek, laf olsun diye konuşulmaz, ağızdan sözler çıkarken düşünerek. Ve şu çalışmayı sizlere öneriyorum: Önce kalbinizi, kalbin uzayınıdüşünün, orada neler olup bittiğini ve kalp atışlarınızda nelerin olup bittiğini fark ettirecektir. Sonra beyninizi düşünün, kaçta kaçı çalışıyor? Hangi hallerde hangi organımız devreye giriyor? Bunları düşünürken yine kalp atışları bu sinyalleri size verecektir. Sağlıklarınız bayağı bozuldu. Bunu göremeyecek kadar sizden el çekmiş değiliz, hepinizi görüyorum. Sağlıklarınız bozuldu, bedensel sağlıklar, çok üzülüyorum, çok üzülüyorum. (-Bu sağlıklarımızın bozulması ile ilgili ruhsal nedenlerin nasıl temeline inebiliriz, nasıl algılayabiliriz? Ki onların oluş nedenlerini tamir ettiğimizde/kabullendiğimizde bedensel sağlığımızda düzelecektir, düşüncesindeyim.) Devreye girmeyen nedir dostlarım, söyler misiniz?

  • 10

    (-Kalp) Orada neler eksik dostlarım, biliyor musunuz? Söyler misiniz? (-Koşulsuz sevgi.) Acaba koşulsuz mu verdiğiniz sevgi? Bunu fark edebiliyor musunuz? Çocuklarımıza verdiğimiz sevgi acaba başka çocuklara da aynı ölçüde verebiliyor musunuz? (-Hayır) Teşekkür ederim, biraz bunu düşünün, biraz düşünün. (-Onların bizim çocuklarımızdan ayrı olmadığını, bir bütün olduğunu düşünürsek koşulsuz sevgi ile davranabilmenin daha kolay olacağınıhissediyorum.) Ayrıntılarda gizlenmeyin, tanrısal düzlemde görevlerin ne kadar farklıboyutlarda olduğunu hissedin. Çünkü o donanıma sahipsiniz. Onun için sizleri seçtik, onun için. Ara verildi. Medyuma celselere ara vermesini bizler söyledik. Bunu biliyor muydunuz? Bunu şimdi söylüyoruz. Şimdi ara verelim, sonra yine devam edelim. ………………………………………………… Tanrı sevgisi ile celseyi açıyorum. Dostlarım, bu öğretilerin sizlere verilmesini sizler talep ediyor, bizler veriyoruz. O bilinçle, tanrısal bilinçle yaşamayı keyifli hale getirmek sizlerin elinde. Bazılarınızda şu var; çaba sarf etmeden o öğretilere sahip olmak istiyorsunuz. Araştırmıyor, hatta hiç okumuyorsunuz, bazılarınız diyorum. Sizlere dört kitabı da verdik. Doğru kaynaklardan elde edilmiş eserleri okumanızı öneriyorum. 4.boyut evresini yaşıyorsunuz ve geçiyor, hızla geçiyor. Bu bilince sahip misiniz? Her birinizin katları olduğunu biliyor musunuz? Egolarınızı devre dışı bırakmanızı, sizden istenileni layığı ile yapmanızıistiyoruz. Huzursuzluğu kendi kendinize oluşturuyor, bazen de mutlaka çevrenizde olanları etkiliyorsunuz. Bunlardan kaçınılması gerekir. Evet, uyanışta olun, uyanık olun. Yaşanan her hadise sizleri uyandıracak, yeni ufuklar açacak, onlarıkötü algılamayın. Birbirinize dostça sarılın ve daha bir çok dostlarla birlikteliği devam ettirin.

  • 11

    Ve size şunu öneriyorum: Bu dersleri aldıktan sonra bazı dostlarımızınçok farklı konuşmaları oluyor. 5., 6. boyut önerileri dersleri veriyor ve kişilerin hangi boyutta olduğunu söylüyor. Bu tip şeylerle meşgul olunmasın ve bunlara da bağlanmayındiyorum, ışık yardımını her an talep edin. Üst benlik devreye girmeli. Tanrısallıktır, bunu biliyor musunuz? Dilerim o katlarda bulunmanız nasip olsun. Siz sevgili dostlarım, uyanışta dahi hazırlık içerisinde olun. Meknuz kişilik dedik, meknuz kişiliğin ne olduğunu ve bunu birkaç defa söyledik. Biliyor musunuz? Sırayla soralım. Buyurun. (-Tam kitap anlamını bilmiyorum ama hissettiklerimi söyleyebilirim. Olaylara ego benliği ile bakmayan, tanrısal benlik ile bakabilen kişilik olarak algılıyorum.) Doğru, eksik, ama doğru. Telepatiyi çok rahat kurabilen, önsezileri gelişmişi hissedebilen… Evet, dinliyorum. Bunu birkaç defa verdik ve bilmiyorum demeniz bizi üzüyor. (-Ama 5.boyut temel bilgi/yaşam halinden bahsettiniz.) Hayır, 5., 6. boyut bilgileri değil. Bazı dostlarımızdan bahsettik. İnsanların hangi boyutta olduğunu söyleyebilen kişileri fazla dikkate almayın. Biraz önce de verdik “ışıkları, renkleri görüyorum” diyenlerden kaçının. Bunlarla değil, hizmetinde görev almayı deneyin. Nasıl hizmet edeyim diye sorarsanız, buna da üzülürüz. Üst benlikten bahsediyoruz. 4.boyut öğretileri verdik, hala veriyoruz, çok hızlandırıldınızİçsel ve dışsal dünyada bir çok olup bitenleri seyrediyorsunuz. Çevresel olumsuzluklar sizleri çok üzüyor ve hastalıklarınız oluşuyor, bunu biliyor musunuz? Sizin orada yapmanız gereken neydi? Oturup ağlamaktansa içe dönüp sadece duada bulunmak, yardımdilemek. İnsanların çektiği acıları hissedebilmek, hatta orada olmayı istemek. Ateşin ortasında olmayı istemek. (-Biraz önce bahsettiğiniz hizmette bu, değil mi?) Tabii ki, tabii ki. (-Neden bunları dikkate almıyoruz, rahatta olduğumuz için mi?) Hatırlar mısınız bir dersimizde “bazen sizlere kirli çamurlu sulardan bir el uzanır” demiştir. Pek anlaşılamadık, “acaba neden böyle dediler, niye kirli sularda oluyor o eller” diye düşündünüz.

  • 12

    Hatırladınız, evet. Siz neredeyseniz bizler orada oluyoruz. Sizleri bizler seçtik. Bu öğretileri sizlere vermeyi uygun bulduk. Lütfen çalışın, anlaşılır hale getirin. Çok lüzumsuz şeylerle meşgul oluyorsunuz ve de bazılarınız diye konuşacağım. Bazılarınız vurdumduymaz yaşamaktan zevk alıyor, çok açık ve seçik konuşuyorum. Gerekirse isimleri de verebilirim ama bizim işimiz bu değil. Bu dürtüleri almanızı sağlıyoruz, almıyorsanız biz de böyle serzenişte bulunuyoruz. Sormak istediğiniz var mı?(-Evet, okumak için doğru kaynak hakkında bilgi verir misiniz?) Doğru kaynak dediğimiz 4 kitabın uzantıları, peygamberlerin hayatı,yaşamışlıkları, yaşanmışlıkları, çekilen ızdırapların sevincin huzurun,….. bu tip kaynaklar. O kaynakları artık sizler biliyorsunuz. (-Geçmiş celseleri okumak bile bir kaynak.) Tabii ki. Medyum sık sık okuyor, bunu biliyor musunuz? Gerçi onun buna ihtiyacı yok ama okuyor. Yıldız yıldızlarda Çözülen zerreler bütüne hizmette orda da mı? Evet orada da. Sevgiyle kalın. Birlikte dua elim mi? (-Edelim.) TanrımBirliğine açılan bu yolda, Senin ile, bizler ile, mutlak tezahürleri senin adına yapmakta olduğumuzu hissederek tanımlamamızı rica ediyorum. Sen ben birliğe, bizler sizler dirliğeHasta olan bütün bedenlere zerrelere hücrelere senin manevi gücünü, iştiyakını diliyoruz. Sen bizi bizimle bırakma. Tanrım, manevi güçte çevreme ışık olayım. Tanrım sevgiden yoksun olana önce tanrı sevgisini sunayım. Okumayı bilmeyene ona öğretilerin gelmediğini bildiğim kişilere Kur’an’ı Tevrat’ı İncil’i Zebur’u sonsuz sevgiyi sundurmayı ben aracı olayım. Sen bizi bizimle birle Allah’ım. Amin. Bu öğretilerin birini görev edinin ve hayattan keyif alın. Yuvalarınızda esenlikler oluşsun, bedenleriniz sağlıklı olsun. Ruhsal katlarınızda kurtuluşla müjdelensin. Amin.

  • 13

    21.03.2008 (Figen-Sadık Ülkem) (Celse) Selam olsun, Yunus’um söz diledi, meclise gelenlere eğilip selamın verdi. “Hak dostları” dedi, sevgiyi her birine O’nun hediyesi diye verdi. Gel dostum gel, günde gecede gir meclise, aç gönlünü Allah diye diye Elim eldedir, dilim Hak sözüne bağlıdır, gözüm kulağım bu yolda yürüyene, duam ise zümreye değil cümleyedir. Ak ile karayı bir görende, yolu yolla birleyip birlikte yürüyende, Hak adına hizmeti sevgi ile verende, gözüm hep Hak adına sizlerle. Kervana katılanla katılmayanı gördük, el uzandı da tutmayı murat ettik, Hak izni ile tuttuğumuz elde niyazları birledik. Bina kuruldu, çatısı örtülecek, Hak izni geldikçe orada yıldızıgörülecek. Sen ben demedik kızanlar ocağı yakacak, cümle ile kotarılan aş Hak adına paylaşılacak. Bağlama eli kendince, açmalısın yüreği gönlü elbette Rabbine, sen senlikten geçmedikçe bu yük senden geçmez, bilesin. Dünya yükü ağırdır bu yolda gidene, yola yüksüz devam eydim dersen Hak dostu rehber et önüne. Bilgiyi dilden dile aşıralım, gönüllerde yer olması için birbirimizle yarışalım, Sohbetler eğitici olmalı, sözler destur (izin) ile ağızdan akmalı.Gönülden koyduğun o ölçü doğruyu yanlışı önce sana ayar buldurmalıSevildik sevmeliyiz, eğitildik öğretmeliyiz, her zerrede O var, bunu sohbet edip hissettirmeliyiz. Aşk için yanmayı, yanandan hal hatır sormayı kesmeliyiz. Yanan yandığını bilse dile vermez, yandığını gözler önüne sermez, “yanış olmazsa varış olmaz” bunu bilir ama demez. Kayda geçer her hareketi, kıvam buldurur her sohbeti, Huzura vardırır, seyri böylece tamamlar, yanan O’nun ile O’nda olur Kah yerde kah göklerde seyrini seferini böylece tamamlar.

  • 14

    Agah kulun unvanı pek olur, agah olmayanın ismi sözlerde kalırGönülden ver ki dostum sevgini izi kalmalı, içimden gelmiyor deyip de oradan savrulmamalı.Her davranışı “hayır” ediyorum deme, mutlak çıkar vardır, bunu iyi belle. Her iyiliği sevap olsun deme, peşin pazarlık edersin, bunu iyi belle. Sen gönülden ver ki ister sevap ister günah olsun, hesabı O yapar. Sen zannetme ki hesap sende mevcut, Dostlarım düşünün, düşünceyi niyet ile birleyin, niyete dirlik gelsin, dirlik sende olanı olmayanı Yüceye sunsun. Dedi, Yunus’um sözü Behlül’e verdi. Selam olsun, Behlül’üm delidir diyene sözüm; Velilik mi? Delilik mi? bilinmez, kefede olmayan ele gelmez. Kulu toksa açın halini hiç mi hiç bilmez. Bilenden, sezenden, gözleyenden olalım, Azıcık yol aldı isek bu mahkemeyi önce bizler kuralım. Selam olsun. La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah. …………… tefekkür için ara…………. Merhaba dostlarım, Tanrı ışığı ve sevgisi ile sizleri selamlıyorum, ben SADYA. Bu gece birlikte olacağız. Sorulara cevap vermeyi umuyoruz, Tanrı izni ile. Işığın yardımıyla çağrıldığımız yere gidip, ne isteniyorsa o isteği oraya götürüyor dokunuyoruz, sonsuz zekanın öğretilerini tüm insanlığavermeyi Tanrı hizmeti olarak addediyoruz. Yüreğini aç dostum, aç dokunsun seni yaratan, Teslim ol, öyle teslim ol ki kendini bulutların üzerinde hisset. Sevgiyi dilden dile veriyorsunuz, sizleri gözlüyor, verdiğimiz öğretileri nasıl biçimlendirildiğini bilmek istiyoruz. Her öğretinin sizlerde şekil alması, renk alması, hatta koku almasınımerakla bekliyoruz. Her birinizde birer ışık ve bizlerin ışıklarıyla halka oluşturduğumuzu sizlerinde görmesini içtenlikle istiyoruz. Dostlarım, hastaya şifa vermek istediğinizde, önce ruhsal sonra bedensel şifa. Hasta ile birebir neler konuşuyorsunuz, bana söyler misiniz? Öncelikle neyi paylaşıyorsunuz? Sizi dinliyorum: (-Benim böyle bir çalışmam yok.)

  • 15

    Evet bu işi yapanlardan bahsediyorum. Dinliyorum. (-O kişinin isteği doğrultusunda dua ediyorum.) (-Benden öyle istekler geliyor ama şifa verdiğimi düşünmüyorum. İstenildiğinde şikayetini soruyorum, dua edip ellerimi koyuyorum, hasta iyi geldiğini söylüyor.) (-Sıkıntısını paylaşmak istiyorum, boşalan yere de Tanrı sevgisini vermek istiyorum.) Evet, Önce birebir hasta ile konuşulacak paylaşılacak tek bir şey var: Onun ne istediği, çok önemli. Sıkıntılı ise sıkıntılarından rahatlamasını isteyin. Bu da konuşarak elde edilir, rahatlık sağlanır. O güveni ona vermeniz gereklidir. Her kişisıkıntılarını rahatça anlatamayabilir. Bunu da göz önünde bulundurun. Öyle güven duygusu verin ki size içini döksün, yüreğini açsın, siz ona sarılın, onla bütünleşin, Tanrı bütünlüğü içinde olun ve bunlara çok dikkat edin. Onlarla ufacıcık bir sohbet dahi ruhsal şifa kazanmasınısağlar, buna inanın. İnsanlığın bu sohbetlere öyle çok ihtiyaçları var ki koşulsuz verin, kayıtsız koşun. (-O yüzden ses tonlarımızı ayarlamamızı istediniz bizden.) Evet, sıkıntılı insanların yanında mümkün olduğu kadar sesli gülmeyin, sadece dokunun, dokunun, yüreğini açmasına yardımcı olun. Evet, şimdi sizi dinliyorum, benden ne istiyorsunuz. (-Hastalıkları küçük büyük ayırmadan, yani tüm hastalıkların kökeninde mutlaka ruhsal bir nedeni var mıdır?) Tabii ki. (-Mesela kazaların bile oluşmasında bir ruhsal problem var mıdır?.) Tabii ki. Sinirlidir, sıkıntılıdır, kaza niye olmasın!.. Birçok nedenleri vardır. Ruhlarınız mükemmeldir, bunu biliyorsunuz. Öğretiyi alan ruh değil bedenleriniz. Nefisler devrede olduğu müddetçe ruhlarınız hep gölge altında kalacaktır. Oysa gölgeyi aradan kaldırmanız sizlerin elindedir. O pırıl pırıl, o ışığı koruyun, onu karartmayın. Düşüncelerle, bencilliğinizle, düşlerinizle ruh daima sıkıntıda oluyor. Onun önünü açmanızı istiyorum. Karaltı bazen size huzursuzluk veriyor. Bunu ayırt etmek mümkün. “Şu an çok huzurdayım” dediğinde onun önü açılmıştır. “Hiçbir şey yok içime sıkıntı girdi, neden sıkılıyorum?” dediğinizde önce düşünün derim. İçinize dönün, nerde bir karaltı var, onun ışığını yakın derim. Bunları dikkate almanızı istiyorum. Frekanslarınız daima açık olmalı. Birbirinizle konuşurken alacağınızvereceğiniz elektrik dikkate alınmalı. Bazen aynı frekansta olmayabilirsiniz, bu mutlaka birinize rahatsızlık verecektir, bundan kaçınmanız için oradan ayrılmanız uygundur. Bunları biliyor musunuz? Sizi dinliyorum. (-Biliyoruz ama tatbik edemiyoruz ne yazık ki, egolar önde geliyor.)

  • 16

    (-Rahatsız bir duygu hissettiğimde oradan ayrılmalı mıyım?) Ayrılmanız sizin için uygundur. O kişi için de uygundur. Farkında olmadan siz ona iyilik edeceksiniz. Hem ışığınızı siz koruyacaksınız, hem o kişiyi karanlıktan kurtaracaksınız. (-Uzaktan sevmek, bumudur?) Evet. (-Ben bazen olanı olduğu gibi kabul edip, kendi kendime içimden tövbe ettiğim de oluyor.) O sizi rahatlatıyorsa uygundur. Ama bazen öyle bir elektrik aurasıoluşur ki oradan kaçıp kurtulmak istersiniz. Plan yapmanıza hiç gerek yok, hemen orayı terk etmeniz çok uygundur. Kim neyi nasıl algılıyorsa bırakın kararları kendi versin. Bazen sıkılır insanoğlu, karanlık bir yerde oturur, sadece düşünür. Kimi dışarıya çıkar, orda rahat edeceğini zanneder. Her ikisi de uygundur, olması gereken yerdedir çünkü, kararı o vermiştir, öyle rahata kavuşacağını bilir. Bir de önyargılardan mümkün olduğu kadar kaçınmanızı istiyoruz. Önyargı korkunç, sizi de zora sokacak, karşınızdakine de acıverecektir, bunu unutmayın. Evet, şimdi sizi dinliyorum istiyorum, neyi öğrenmek istiyorsunuz? Çok açık oldu, konuşmaların anlaşılır olmasını istiyorsunuz. (-Hücrelerin bilinçlenmesini anlayamıyorum.) Onlar zaten bilinçli, öyle var edildi, istenilen donanımda. (-Peki bu bedensel şifanın hücreler üzerinde ….) Tabii ki, etkisi var. (-Ruhsal şifa için yargıyı bırakmamız gerekir mi) Kesin. (-Hem kendimiz, hem başkaları için.) Rahatlamanız için böyle olmasıgerekir. (-O zaman nefsimizle ruhumuzun kardeş olması gerekiyor.) Tabii ki. Nefsi kendinden uzaklaştıramazsın, onu eğitmek senin elinde ise bırak kardeş olsun. Uslu duracaksa kardeş olması daha iyidir. Hücrelerin bilinçlenmesi tanrısal plana uygundur. (-Bu bilinçlenmede ışık mı kullanılıyor, ışık mı yol gösteriyor?) Çok fazla bilmeyin, bazı bilgiler vardır ki ilahi planın içinde yer almıştır, sırrıifşa edilemez, bilmem anlatabiliyor muyum!.. (-Şöyle yorumlayabilir miyim. Bu son zamanlarda dünyaya gelen enerjilerin her varlık üzerinde farklı farklı etkileri vardır. ) Var tabii ki. Siz bilinçlendikçe, bütün zerrelerin hücrelerin ne kadar bilinçli olduğunu anlayacak yapıya sahip olursunuz. Önce siz bilinçlenin, beyniniz yüreğiniz algılamanız öğrenmeniz devrede olduğu müddetçe her şeyin keşfi size açılacaktır, unutmayın. (-İnsanlar algılama konusunda doğuştan farklı yaratılmadılar mı?) Herkesin ayrı, ama o donanıma sahip, unutma.

  • 17

    (-Geliştirmesi açısından mı?) Evet. (-Geliştirmeyi istemesi gerekiyor.) Talep etmesi gerekiyor. (-Bizler talep etmediğimiz için mi ülkemiz bu zorlukları yaşıyor?) Olması gereken oluyor, olması gereken. Neyi istiyorsanız o veriliyor. (-Büyük çoğunluğu isteği mi gerçekleşiyor?) Niyetlerin davranışlarınkarşılığıdır, unutulmasın. (-Tezahür.) (-Ama biz böyle üzücü olaylar olmasını istemiyoruz.) (Anadolu ile ilgili bir sorum var. Anadolu çok eskilerden bin bir çeşit topluluğun yaşadığı bir toprak bütünlüğü. Dolayısı ile Anadolu’nun kendi aurası ve bilgeliğinin çok yüksek olduğu düşüncesi oluşuyor, çünkü çok deneyim geçirmiş. Son zamanlarda Anadolu’nun görevi nedir. Mutlaka yaşaması gerekenleri yaşıyor ama bunlar da Anadolu’yu daha parlak bir noktaya taşıyacakmış gibi hissediyorum. Belki yanında Ortadoğu’yu da sürüklemesi gerekir) Unutulmasın, olması gerekenler oluyor. (-Ekilen tohumlar mı) Evet. Ama bununla birlikte geleceğe açılan pencereler unutulmasın. Çoook güzel günler, nefis güzel günlere açılan pencereler. Siz neyi veriyorsanız karşılığında onu alacaksınız. (-Benimde söylemek istediğim buydu, hep güzellikler düşünüyoruz ama şerde de bir hayır vardır.) Hep kötü kötü kötü, yarın şöyle olacak, bugün böyle olacak söylentilerinden kaçınalım. O söylentiler içinde bulunanı da dinlemek değil, göreviniz uyarmaktır. Şimdi nereye, Ortadoğu’ya dualarımızı gönderelim, şu an. …………............. İslam dini güçlü bir dindir, hiç kimse bu dinle boy ölçüşemez, bunu unutmayın. Asırlar boyu eksiltmelerle düşmanlıklarla çökertmeyi başaramadılar. Bizlerin dini ayrı da olsa tanrımız bir, İslam dini bizim de dinimiz. Din nedir sizce, bana söyler misiniz? (-Ahlaklı yol, doğru yol.) / (-Allah’a ulaşan yol.) / (-Sevgi yolu.) (-Bir araçtır, tekamül için) / (-Yaşam biçimi.) / (-Yaratanı bilmektir.) Hepiniz güzel şeyler söylediniz, teşekkür ederim. Zorluk mutlaka erişilmesi güç olana yapılır. Zorlukları aşabilen güçlüdür. Tanrısal gücü ile bunu başarmıştır. Şu an duaya ihtiyacı olan bir dostumuz var, şu an. …………… Ufak bir kaza geçirdi şu an, ona dua edin. ……………………… (-Dostumuz kimdir?) Selçuk’tan Özcan Hanım. 8 gün, her gece belirli bir saatte insanlığa dua edeceğiz. Saati sizler belirleyin. Önce ruhsal ve bedensel dirliğe kendiniz için, sonra çevremiz ailemiz için, ondan sonra Ordadoğu’daki savaşların barışadönmeleri için duada olun. Kesintisiz sekiz gün.

  • 18

    Beslenmelerinize dikkat edin, bu acil. (-Sebze ağırlıklı beslenmeye çalışıyoruz.) Evet, uygundur. Sizleri seviyorum. Meditasyon bir yoldur, bu yolculuk birlikte yapılır, hepinizi davet ediyorum, belirleyeceğimiz gece için veya gün için. Ne kadar mı? size uygun gelen. (-Bu celse sonunda sizin operatörlüğünüzde bir içe dönüş meditasyonu yapabilir miyiz?) Şimdi zaten yapacağız. Ortadoğu’da olmamız gerekiyor, mesela nerde olalım? (-Filistin.) (-Kerbela.) (-Gazze şehrinde olalım.) Şimdi orda olacağız, ışıkları kapayalım, sessizliği sağlayalım, dostlarımmasaya gelmeniz mümkün mü? (-Ölü deniz’in altında bir kanal olduğunu, o kanalın Kızıldeniz’e aktığını,tünel yapılarak kaybolan suyunun geri verileceğini …) Tekrar sağlanacak. (-Gölün önemi tuz oranı mı, ya da orda yaşananlar mı?) Tohum, tohum, bırakılan tohumlar. (-Yani düşünceler, fikirler…) Orada eylemler, tabii ki niyetler (-Kur’anda yazar, evrenin sonu Lut gölünde biter.) Tanrım, sana yöneldik, Bu gece ve birçok geceler ve bir çok günler ve anlar senin adına açılan kapıdan ışığını sunduğun bizlere hamd olsun. Verdiğin nimetlere şükürler olsun. Allah’ım dünyada olanları ruhlarının yanında tut. Burada olanların ruhlarını sen tut. Rabbim seni yaratıcı olarak imanımızla tasdik ettik Peygamberlere, dört kitaba ve nebilere inandık, iman ettik. İmanımızda zaafa düşürme. İmanımızda nefse uydurma. Rabbim Tanrım Allah’ım her şeyde teksin. Sen bizimle biz seninleyiz. Senden ayrılmayı bize nasip etme. Doğru yol üzerine esenlikle bizleri bağışla. Bağışla ki sende olalım. Bağışla ki imanımızı güçlendirelim. Bağışla ki seninle sarmaş olalım. Amin. Filistine mi gidiyoruz, Gazze’ye mi? (-Gazze’ye) İçinizden gideceğimiz yeri seçin sessizce. ………………………. Sevgiyle celseyi kapıyoruz, kısa zamanda görüşelim, kısa zamanda. Ölüm korkutmasın sizleri, sonsuz yaşamdır, ölüm sonsuz yaşamdır. Sevgi bir bütündür.

  • 19

    Kaçıncı devrede olduğunuzu biliyor musunuz? (-Hayır) Bu evrenin içinde yazılanlar sonsuz zekanın ifade ettiği gibi yeni görevlere talip olacaklar ve o görevler onlara verilecek. Hazırlığınızıyapın, o göreve layık olanlar belirlenecek. Evet, şu an selam geldi, size selam gönderen dostumuza bizden de selam olsun. Bunların hepsi geçicidir, bu devrede farkında olmadan büyük sınavlara giriverirsiniz, bunlara hazırlıklı olun. Kiminiz şok geçirir, kiminiz tevekkeldir boyun eğer, ne isteniyorsa ona çalışır. Bu geçecektir, hiçbir şey kalıcı değildir, aslına dönüştedir, hüküm yerini bulmalıdır, sonsuz zekanın hükmü, asla işleyişten bir an bile geri kalamaz, işleyiştedir. Öğretilerin mutlaka yerini bulduğunu, bundan sonra gelenlerin de bu öğretilerden nasipleneceklerini biliyoruz. İnanıyoruz ki her biriniz birer fenersiniz. Işığınız daim olsun. Işıklarınızla bu yolculuk tamamlansın. Sizi sevgi ile selamlıyorum, ışığın yardımını sizlere emanet ediyorum. Yardım dileyene yardım sözü verildi. Amin. Esenlikle kalın dostlarım. Yağız ata bindi gelecek, durdu binek taşında, aldı izni, hazırlığınıbildirecek. Ali’den söz dileyen selamı ile sizlere verilecek. Sırtınızdan atın dünya yükünü, gönlünüzden silmesin sevgisini umudunu, hayırlasın gecenizi gününüzü, kadim dostluk görülsün. Allah’ıma emanet olunuz. Bu yol çetin değil, korkuları silinsin. La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah. Yemen’den getirdi selamı, sizlere sundu, gelecek, unutulmasın. Müjdesini verelim: Dünya günündeki gibi insanlara yardım edecek. Kavga boyut değiştirdi, kavga Tanrı ile canları götürdü. Onları düze çıkarıp yüzleri güldürecek. Dünya gününde dostum cümlesine gösterecek. Selam olsun. Hazma dost Ali birlikte selamladı. Dostun ulusuyum. İşareti verdim, işini görür, söze gittim ekmeği bölünür, “oh” der de bayrağı ele alır, “Allahüekber Allahuekber” der de sevinir, selam olsun cümlesine. İlahi gelene ilahi rahmeti cümlede olsun. Rahmeti ile cümleyi yıkasınAllah’ım.

  • 20

    04.04.2008 (Gül-Ahmet Seyhanlı) (Celse) Selam olsun. Meclise gelenler Hak adından söz edenlere Menzile varmaya Hak yardımıyla gelinecek Çıktın ya yoluna gayri umut kesilmeyecek Yazında kışında, güzünde baharında, dört mevsimin yolunda hizmetler ayrı elden, ayrı dilden verilecek. Seferine laik olan gidişe destur alacak. Dostum gülden mi sorarsın bülbülden mi? Hak aşığı olmuşsunda yananı mı ararsın? Döneni mi bulursun. Sen Kur’anın yazdığına uy ki uyandırılasın. Hak zatında zatını tamamlamışsa önce bunu bulmalısın, onu çözmelisin. Gönül gel zikreyle, yum gözlerini dünyaya, her hale sen tevekkel eyle İmtihandır geliş gidişler, sen bilsen de bilmesen de Bu imtihanlar öğün öğün sana hep gelecekler Dumanın hep dağılası, yumağın ise düğümsüz sarılasıMenzil sana düştü ayan, günde önüne çıkarasıRabbimin sevgisinden var olmuş her yaratılan Onun izni ile nefesin sayısınca planladığı şekilde ahkama uygun yaratılmış Ne sen bozarsın ne bir başkası, gelmez hükmünün yerine bir başka hüküm. Hepsi kulun cahilane ölçüsü Niyet kulundan hüküm Allah’tan gelir ise kulun önüne bent konmaz Kendince bendi kaldırayım dese de ona ne gücü ne ömrü yeter Tevekkel ol ki yumağın düğümsüz sarılsınSabırlı ol ki isyandan uzak ışığın aydınlansınBuradaki ışık iç aleminin ışığıdır, yanılgı olmasınHer geçiş plana uygundur, zaaflarınız dünya içinse geçişler zordur, yol karışık, çözümü mümkün değildir. Zaaflar silindikçe, Hakka tevekkel oldukça, “teslimim Rab sana eyvallah” dendikçe düğümler çözülür, bedene can, ruha ışık gelir. Bu veriler ne soy ile ne unvan ile belli edilir. Bu verileri almaya gelenleri rabbim seçiverir, izin ile getiriverir. Yazılar ne hikaye ne makale, yazılar hep murat içre, muradın da ötesinde Ululuk makama sığmaz, ululuk makamda makam aramaz, rabbim her var ettiğinde ululuk beklemez, ölçüsü dahilindedir, bilgisi dahilindedir.

  • 21

    Gönül yakın geldi mi veliye beklemeden verir, istemesen de önüne geliverir, vereceğini bilir de verir, gizleyemediğini bilir de verir, paylaşmayı bilir de hem alır hem verir Selam olsun, Merkez Efendi Gül baba ile geldi. Gün bahardır, birbirleri ile selama durdu. Seherin bir vaktinde öter bülbülü “Allah” der duyurur aleme kendini. Gül baba kokusun verir bekletir mecliste dostları, seyreder alemi, yüzlerde görür çünkü onu. Hilkatinde bırakma rabbim, vuslatı yaşat bizlere, irşad et ki düşürme delalete Niyet kurdum, yola başım koydum, sildim dünya şikayetini, “Allah” dedim de Allah duydum. Ne zanda olalım ne yanda, Hak dostuna amadeyiz gerisi hep yalanda Dünü günü birledim, kederde gelse onu düğün belledim Ölüm için ağıt etmedim, vardı kurtuluşa dedim de isyan etmedim. Selam olsun. Merkezim, Gül Babam, Mevlanam sözü, muhabbetin esası buldurur özü. Hepinize selam olsun. Gün geceden bölünmeden her anınız kadir günü olsun. La İlahe illallah, Muhammeden Resulullah.

    Her birinizedir, her birinizin içinden geçenlere sorulara cevaptır: Çözün, çözmelisin, çözemediğin yerde dara düşmemelisin. Çözülecek ne kaldı ki çözülmeyen, oda çözülür, Allah’ım izin verdiğinde bütün gerçek sende görülecek. Bilgiyi aldıysan pazar arama, tezgahı kurup da satayım deme, Öyle pazar kur ki kendine oturduğun yerde bulsunlar seni. Koşup koşup da gelsinler, Hak sohbeti istesinler. Bunların hazırlığı içinde sıkça sohbetleri yapalım, her canın yıldızınıparlatalım. Her birinizin birer yıldızı var, bunu unutmayalım, amin.

  • 22

    18.04.2008 (Gül-Ahmet Seyhanlı) (Celse) Selam olsun, Behlül’üm size gelir Selam olsun can dostlar selam olsun Bana sırrı ifşa etme derler, elimi bağlasalar dilime kilit vursalar ben yine onu söylerim. “Neden söylersin” dersen; güzele bohça yakışmaz, güzellik bohçada eskimez. Yana yana gelinir sofranın başına, dostlar toplanır, konular paylaşılırAkıl ile gelinir, fikirle dönülür, özde neyi topladıysan ondan hale dönüşür. “Niye” dersen, bu güne kadar heybene koyduğundur, günü geldiğinde tezgahta sergilediğindir. Selam olsun, sözü Yunusum alsın

    Dost selamı ile, Hak kelamı ile geceniz kutlu olsun Hak adına yapılan muhabbetiyle Kurulu ahkam, kurulur sofra, kutlanır dostlar, yolculuk Hak yoluna Bir muhabbettir, sözler hep menziledir Uyanışta olanlara müjdeler olsun, o köprüden geçişler böylelikle kolaylaşsınYunus’um yunmayı öğretir Behlül’üm alınanı vermektir der, bunu gösterir Dedi sözü Mevlana aldı.

    Selam olsun Yana yana ben de gelirim bu sofraya Bilirim ki alırlar, bilirim ki sevmede kusur aramazlar, bilirim ki canda cananı bulurlar Her sözü O’ndandır, ululuktan murad istemez, uluya yol gösterendir Selam olsun, Allah’ım cümleden razı olsun Müjdeler 17 gün sonraya verilsin. Bugün biline, bugünün adı biline (Kutlu doğum haftası)17 gün sonraya verilsin, eyvallah. …………………. Sevgi dostları selam olsun (Hanry Edwars) Bu gece oluşan muhabbeti, paylaşılan o güzel anı gördüm, Sizleri seviyorum, o nispette de sizler adına çok üzülüyorum. Bedenleriniz hasta, her ağrının bir dili olduğunu unutmayın, sizlere serzenişte bulunur, bunlara artık dikkat edin. Bir apandisit rahatsızlığının neden kaynaklandığını biliyor musunuz? (-Ruhsal nedenini bilmiyorum.)

  • 23

    Gözledim sizleri, bunlarla ilgilendiğinizi gördüm, sırayla vereceğim. Siz sorun, ben diyeceğim. (-Fakat şu geldi aklıma, insan vücudunda tezahür eden hastalıklarınruhsal nedenleri saçaklıdır. Yani bir çok nedenleri vardır. Her insanda farklı nedenlerle aynı rahatsızlık oluşabilir. ) Bir çok, inanılmayacak kadar çok. (-Örnek olarak, apandisitle başlayalım, bize bu konuda bilgi verirseniz seviniriz.) Önce hangi apandisitten başlıyoruz. (-Kaç çeşit apandisit vardır?) İki. Bademcikte boğaz apandisitidir. Karın bademciği deniyor da boğaz bademciği niye apandisit olmasın. İkisinin görevi aynıdır çünkü. Kendini ifade demeyen, zorluklar içinde yaşamını sürdüren, anlaşılmayan insanlarda olur. (-İnsan anlaşılmadığının farkında mıdır?) Onu bilir, ama rahatsızlığının bundan kaynaklandığını bilemez. Bundan sonra bunlarla çalışmalar yapın istiyorum. Birçok medyuma çalışmalarla ilgili ipuçları veriyoruz. Onu çok düşündürüyoruz ama ortamı hiç uygun değil. (-Kendini ifade edememek apandisitin dışında başka rahatsızlıklarda neden oluyordur.) Yansıyor, hepsi birbirini tetikliyor, onu fark ettiğinde, rahatsızlığınnereden geldiğini fark ettiğinde “anlaşılmak istemediğini” anlayacak, böyle bir beklentisinin ne kadar yanlış olduğunu anlayacak ve anlamasıda gerekiyor. Belki çok zorluyor, anlaşılmak istiyor, bilinmek tanınmak. (-Peki bu rahatsızlığın onda tezahür etmesi, anlaşılası için bir kapıaçıyor mu?) Bazen anlaması için bir çok sebepler ortaya çıkarıyoruz, anlayabilin de oluyor, anlamadan diğer organlarını rahatsız edecek kadar tezahürleri ve faaliyetleri sürdürmeye çalışanlar da oluyor. (-Peki, düşünce gücüyle kendimizi nasıl tedavi edebiliriz, böyle bir şey var mı?) Tabii ki mümkün. (-Yani örneğimizde insan anlaşılamadığının farkına varırsa ve bunu kabul ederse, teyit ederse, yani anlaşılamadığını gerçekten algılıyor ve bunun nedenini çözebiliyorsa, o zaman apandisitin tezahürüne gereksinim mi kalmıyor?) Tabii, bir çok rahatsızlıkları yenmeleri bu yüzden. Güzel düşünceler. Düşünceler yer değiştiriyor. Nerde? Olayın farkına vardığında. Bunca yıl neler yaşadığını dile getirip durduğu zaman rahatsızlıkları tetikliyor, birbirini tetikliyor. Oysa yaptığının ne kadar yanlış olduğunu, düşüncelerin bunları oluşturduğunu fark ettiğinde dengeli duruyor, orada hep kalıyor. Ağrılar da uyarıdır. (-Mutlaka.)

  • 24

    Kulak çınlaması. Beyinde sıvının oluştuğunu gösterir. (-Ya eklem ağrıları.) Karıştırmayın, sırayla sorun. Bugün dersimiz soru cevap olsun. (-Kulak çınlaması beyinde sıvı oluştuğunu gösterir dediniz.) Baş dönmesi. (-Kulak çınlamasına yani sıvının oluşmasına/tezahürüne etken olan nedenler nedir?) Kurgulu insanlar. Yoğunluk bu insanlardadır, kendi içinde sürekli kurgulu olmak, sürekli, uykularını bozacak kadar. Kuruntulu, varsayımlarla hareket eden, önyargılarla hareket eden insanlarda bu çok görülmüştür. (-Sessiz kalmak/kalabilmek çok zor değil mi?) Eklem ağrılarına gelince; her şeyin çok güzel olmasını isteyen insanlarda (mükemmeliyetçilik). Sıfır ve yanında bir, birinden biri giderse ne olur biliyorsunuz. (Dengenin bozulması)İnsan evrenin merkezindedir, her şey iç içedir. Ne sıfırsız bir, ne de birsiz sıfır olması mümkün değildir. Hangi birini anlatayım, öyle çok konularla iç içesiniz ki, buna çok mutlu oluyorum. Öğrenmek yetmiyor, hep hep dahasını istiyorsunuz. Bizde her birini vermek istiyoruz sizleri mutlu etmek adına. Umarım karıştırmazsınız. Hastalığı bırakıyoruz nereye geçiyoruz? (-Enerjiye geçiyoruz, enerjiyi bırakıp..) sinerjiye geçiyorsunuz. (-Hastalıklarla ilgili bir varsayımım var, bu aklıma neden geldi bilmiyorum, insan dünyaya gelirken genleriyle taşıdığı bazı kalıtımlar var, bu genlerdeki bilginin tezahürü kaçınılmaz bir olgu, yani dünyaya gelirken gezegenlerden gelen ışınlar ve anne-babadan gelen etkilerle belirli bir ana kader planı ile geliniyor ve bu plan yaşamımızda yol çiziyor, tabii seçimlerimiz burada çok büyük bir faktör. ) İşte bu, seçimlerin neticesidir. (-Yani bu hastalıkların çoğu. Peki DNA’larla yüklenip geldiğimiz hastalıkları düşüncelerimizle engelleyebiliyor muyuz, yani DNA kayıtlarımızı değiştirebiliyor muyuz?) Niye olmasın. Hücreler gelişiyor, değişiyorsa o niye olmasın. (-Bende olduğuna inanıyorum, bunun teyidi için sordum.) Hücreleriniz değişiyor dendi, bu dersi aldınız. (-O değişimi, evren tarafından dünyadaki varlıklarda ve çoğu insanda oluşturulan bir değişim olarak algıladım.) O değişim lokal olarak da tesir etmiştir. (-Örneğin, kalıtımında kalp rahatsızlığı olan bir insan …) Başka bir rahatsızlıktan ölüyor. Başka bir konula ilgili hastalıkla hemhal oluyor. Niye genetikse o hastalığı takip etmiyor? Bunu düşünün.

  • 25

    (-Seçimlerin fonksiyonu olduğunu düşünüyorum. Başka bir çok fonksiyonlarda sayabiliriz ama sanırım seçimlerin yeri daha fazla.) Kaderi mutlak, kaderi muallak. Mutlak olması gereken, ölüm nasıl sonuçlanıyorsa, ne bir dakika ileri ne bir dakika geri. “Kaderi mutlak, kaderi muallak” bu kimin sözüdür, bilir misiniz? Üstadın sözü. Ben çok seviyorum. Muhiddin Arabi’nin.(-İbni-i Arabi) (Endülüs’lü) Velilerimizi çok seviyorum. Ben biliyorsunuz, Müslüman’ım. Kendim seçtim. Kalıplardan kurulmanız oldukça zor görünüyor. Bunu sizlerde ifade ediyorsunuz. Kalıpları kırın, özünüz çıksın meydana demiyoruz, bu kalıpları biraz biraz inceltin, incelmeleri gerekir veya niyet edin, talep edin, Tanrıya dua edin. (-Seviyoruz kalıplarımızı herhalde (şaka), onların kalıp olduğunun farkına varmıyoruz yaşam içinde.) Kuralcılıktan vazgeçin diyorum, yeniye yönelin, yeni görüşler yeni düşünceler yeni oluşları benimseyin. Bizim vaktimizde bu böyle olurdu, böyle derlerdi “bunlar kalıplardır”, bunları benimsediğiniz nispette yeniye yol alamazsınız. Yeni bilgilerle olmanız mümkün değil. Hep yeni ve ileri, hedefiniz bu olmalı.(-Birde bizde şu düşünce oluşuyor, bu bilgileri alıyoruz ve kullanmak için yer olmuyor/bulamıyoruz, bilgiyi almış olmakla kalıyoruz.) Yok, bunları veriyorsunuz, siz vermediğinizi zannediyorsunuz. O ışıkparlıyor, pervaneler gibi o ışığa gelenler oluyor. Hiç boş değil. (-Neden Müslümanlığı seçtiniz, öbür dinde eksiklik ne buldunuz?) Eksik fazla aramadım. Fakat Kur’anı Kerim çok mükemmel. (-Her boyutta değil mi çok mükemmellik?) O hep taze bilgi. (-Onun sırrına herkes erişilemez ama her boyutta sırrı değişiyor.) (-Her boyutta o boyuta ait sırlar açığa çıkıyor değil mi?) Sırların içindeki sırlar çözülüyor. Bazı ayetlerde okumuşsunuzdur “bunu sadece Allah bilir, O istemedikçe bilinmezliğini korur”. Sende o isteği görürse, sen de o tekamülü görürse o sır sana açılır. O sırra vakıf olman için çok okuman çok çalışman çok öğrenmen gerekir. Kur’anı Kerim okunacak tek kitap. Hepsi mukaddes, hiçbirini birinden ayırmayız. Meleklere de peygamberlere de inanıyor, onları seviyor ve iman ediyoruz. Şükürler olsun Tanrım. (-Amin) Dinlerin hepsi mukaddes ama İslam dini beni çekti. Bu kadarı yeter. (-Biraz ileriye gidersek dinleri de bir kalıp olarak algılamaya başlıyoruz.) Tabii.

  • 26

    (-Yani dinler insanlığın tekamülünde veya belirli bir bilinç seviyesine ulaşmasında birer araçtır.) Evet. (-Ama burada çok güzel bir olgu var, sevgi her olayda devreye girdiğizaman o olay birden bire değişiveriyor.) Bir tek din var, sevgi dini. Evet, ne güzel konuşuyorsunuz, beni görüyor musunuz? (-Varlığınızı hissediyoruz.) (-Siz bizi nasıl görüyorsunuz?) Sizleri ışıklarınızdan tanıyor biliyoruz. Biz sizleri fiziksel bedeninizle değil ışık bedeninizle görüyoruz. Zaten daha önce de bu biliniyordu. Can dostlarım, bu yaşadığınız öyle bir süreç ki yaşadığınız birçok sıkıntılı anlar/hadiseler sizleri üzüyor, bunun farkındayım. Hastalıklar çoğaldı, bunun farkındayım. Hiç kimse kimseyi telkin etmek için çaba sarf etmiyor, bunu da görüyorum. Birbirinize güzel düşünceleri gönderin, bunu istiyoruz. Güzel sohbetler öğütler verin, bilmeyenlere öğretin, güzel düşünmesini isteyin. Bugün dinlemeyebilir, ama bir gün bu söz hiç unutulmayacak, karşısına çıkacak, “ben ne yaptım, niye böyle düşünüyorum” dediği de olacak. Bu süreci çok güzel geçirmenizi istiyorum. (-Peki, bu insanları telkin edemeyişimizin/etmeyişimizin nedeni acaba hasadı kabullenmek mi?) Siz yine de telkinde bulunun. Benmerkezcilik nedir, bilir misiniz? Benmerkezci değilim diyen var mıaranızda? (-Benmerkezcilik, egonun hakimiyetinin yaşamda ön planda olması …)Onu kontrol edememek demektir, bilir misiniz? Benmerkezcilik böyle bir şey. (-Bunu etrafımızdaki insanlarda gözlüyoruz.) Bir tek örnek vereyim, bu sizi düşündürsün: Biri diğerine adres sorar, karşı karşıya, biri diğerine der ki “şurdan doğru sola dön, orda bir yol görürsün, dümdüz takip et ve tekrar sağyap” ve gider. Karşı karşıya gelmişsin, bu insanın sağı diğerinin solu olmuyor mu? Burada adresi tarif edip giden benmerkezcidir. Hep kestirme yollardan konuşulur, hep insanlar kendine benzesin, kendi isteği doğrultusunda hareket eder, ben nasıl davranıyorsam bana da öyle davranılacak, bu benmerkezciliktir. (-Hakikatten ben bir yerde adres ararken hep kademe kademe ilerlerim, yani sorarım, az ileride yine sorarım.) Bu adres konusu önemli bir örnek, bu konuyu düşünmeniz/araştırmanız/öğrenmeniz/bilmeniz gerekir. Şimdi sizi dinliyorum, Benmerkezcilik ile ilgili öğrenmek istediğiniz bir şey var mı?

  • 27

    (-İşte burada sevgi araya girdimi, adres soran o insanı alıyorsun, birlikte muhabbet ederek gideceği adrese veya o noktaya yakın bir yere kadar götürüyorsun.) Bencillik kontrol edilemedikçe merkez oluşturur, benmerkezci olursun. Karşındakini düşünmüyorsan, onun ne yaşadığını bilmiyorsan, onula ilgili hiçbir şey hissetmiyor, sadece düşüncelerle yanlış mesaj gönderiyorsan bu senin için nedir ki? Benmerkezcilik. (-Hepimizde var.) Kontrol edilemedikçe, tabii ki hepimizde var. Hayat ikiden ibarettir, tek olması mümkün değildir. Hep ikilem içinde yaşar insanoğlu. O ikiliğin içinde tekliğin farkına vardığında, işte nefesin sonudur o an, artık oyolu izlemiştir, ikiden değil birden Bir’e dönmektedir. Öğrenmek istediğiniz başka bir şey var mı dostlarım. (-Son söz çok kısa ve öz oldu bu.) (-Hayatın sonu değil, başka bir hayatın başlangıcı, Birlik hayatının.) Ölüm olmadığına göre, sonsuz yaşam dedik. (-Çalışmalarımıza rağmen kalp gözümüzü açamıyoruz, Gül Hanımseviyesinde de yaklaşamıyoruz, bunun sebebi nedir acaba?) Gül Abla’nın kalp gözünün açıldığını biliyor musun, bundan emin misiniz? Oda sizler gibi sıradan bir insan ama yumuşacık. Dersini çok iyi çalışıyor. Ona ne verirsek …, o kendi ufkunu kendi açtı. Onun tahsili kültürü yok, bunu da biliyor musunuz? (-Yok ama istek var.) Hep o konuşuyor biliyorsun, endişede duymuyor. Utanırım, yapamam, konuşamam, çekinirim hiç demiyor. (-İşte Benmerkezcilik yok da ondan.) Bencilliği yok. Bencilliğin olmadığı yerde herkes oluşamaz. Kalp gözü neyle açılır, nasıl açılır? Can dostum, sevgi dostum, kalp gözü istemekle açılmaz. Kitapları devir, oku, Kur’anları hatim et, dört kitabı yut, kalp gözü açılmaz. Kalp gözü safiyet makamında olmalısınki ve istekle de açılmaz. Seni yaradan istemeli, o açacak kulağınıgözünü ve kalbini. (-Safiyet makamı mı, muhteşem.) İstediğiniz kadar çalışın bu yolda, mümkün değil. Hiç çalışmayınbırakın teslim olun, sizi sizden fazla düşünene havale edin. Bir gün açar, o dilemedikçe, o istemedikçe asla. Katlarda sizleri seyrediyoruz, katlarda diyorum, bunla ilgili bilgilerinizin olduğunu sanıyorum. Konsey topluluğu verildi, birçok topluluklar verildi. Her topluluğun kendine ait görevler bilgiler verildi. Onların yardımlarınıalıyor musunuz veya hissediyor musunuz? Dileyen bu yardımıkoşulsuz alıyor, dileyen bu yardımı çok rahat alıyor. (-Ve bu yardımlar karşısında şaşırıyorum da bazen.)

  • 28

    Demek ki kanal oluşturabiliyorsunuz, bağlantı kurabiliyorsunuz. Umutluyum, çok umutluyum. (-Tabii ki yardımlar da paldır kültür verilmiyor, hep belirli şartlarla.) Seçilerek, seçilerek. her birinizin ayrı frekansları var. Tarz olarak kaldırabilecek misiniz, kaldıramayacak mısınız, hep bunlar tartılıpbiçilerek veriliyor. (-Bazen de frene basmamız gerekiyor sanki, öyle hissediyorum.) İşte bu öğretiler böyle geliyor, seçilerek geliyor. Bir de şunu söyleyeyim: Fiziksel bedenleriniz, ruhsal bedenleriniz ……., bunu bu gece ifşa etmeyelim. Ve umutluyum diyorum, umutluyum. Sizleri seviyorum. Hangi frekansta olursanız olun umutluyum. Bunu görev biliyorum. Çocuklarınıza daha nazik davranın, daha yumuşak, daha sevgi dolu. Onlara çok önem verin, önemseyin. Örnek insanlar yetiştirin. Nasılyetiştirilir? İlk ders; sevgi-hoşgörü. (-Mevlana’nın dediği gibi “tevazu ve sabır Allah’a giden yoldur, sevgi ise Allah’a açılan kapının anahtarı” Sevgi, sevilen için Tanrının bir duasıdır. Güneş gecenin, yağmur toprağın sevgilisidir. Onun için evren sevgiyle hamur olmuştur ve sevgiyle yaşamaktadır. Allah bize bu sevgilerden nasip etsin.) Bu sisin elinizde. O sevgiyi çoğaltmak güvenmek. Çünkü o sevgiyi size zaten Tanrı verdi. Sevgiyle var edildiniz, demek ki o sevgi sizde mevcut. Kullanamıyor musunuz? Hala Allah o sevgiyi bize versin diyorsunuz. Kullanamadığınızda bu Tanrıdan istenir, çünkü perdelenmiştir. Size bir tek şey daha söylemek istiyorum ve bu çok önemli: Tebessüm edin, bol bol tebessüm edin. Her tebessüm eden insanın 17 kasıfaaliyettedir, anlaşıldı mı?Tebessüm etmeyen insanın 48 kası ölüme geçmiştir. 17 kası hareket halindedir, canlılıktır, sonsuzluktur. Gülmeyen insanın 48 kasıölmüştür. Zorla da dişlerinizi gösterin demiyorum, içten gelmeli. Ne olur, çocuklarınıza yapmacık değil yürekten sarılın. Niye hiç kimse birbirine sarılmıyor. “Seni seviyorum” demek bu kadar mı zor, bu kadar mı zor geliyor? Neyi düşünürseniz düşünün etrafınızda bir aura oluşuyor. Düşüncenizde ne varsa o etrafa yansıyor. Kimini ekiyor, kimini itiyor. Şimdi dersimiz bu kadarla kalsın. (-Bir sorum var, yiyeceklerle ilgili. Haberlerde/gazetelerde çeşitli yiyeceklerle ilgili olumlu olumsuz haberler çıkıyor. İnanmayın, bu bedein Allah neyi var ettiyse, hangi sebzeye hangi meyveye nebata her şey bedene gerekli olduğu için.

  • 29

    (-Ve beden gerekli olanları seçiyor, algılıyor, kullanıyor.) İstiyor, algılıyor, canın tatlı istedi, canın turşu istedi, canın acı biber istedi. Mutlaka bunu sen değil beden dile getiriyor. Yiyeceklerinizi sakin içinizden alın ve içinize verin. Alışverişlerde, daha önceki derslerde bu öğretiyi öğrettiğimi sanıyorum; içinizdeki sıkıntıyı etrafa göndermeyin. Auranın rengini şeklini ve ışığını değiştirir. Buna lütfen dikkat ediniz, ders olarak sürekli çalışınız. Olumlama dersi verildi. (-Şu anda da onu önerdiniz zaten.) Hastalığı iyi etme devir size ait. Yanlış giden işleri siz düşüncelerinizle, etrafa yaydığınız elektrikle düzene sokmak. Bunu unutmayın, ney istiyorsanız yazın ve yüksek sesle sürekli bunu isteyin. Beyin bu dersi iyi çalışacak ve durumu oluma sokacaktır. İstenilen hale gelecektir. (-Bu diğer kişilerin aynı konudaki olumsuz düşüncelerini de yıkıyor, yıkıma uğratıyor değil mi?) Karşınızdakinin elektriği sizi rahatsız ediyorsa, bunu siz zaten anlayabiliyorsunuz. Hemen bunu tekrarlayın, negatifin pozitife dönüşmesi için düşüncelerinizi tezahür ettirin. Bu Benmerkezcilik değil, unutulmasın. Evet sevgi dostlarım, gece celseyi sevgiyle kapatmak istiyorum. Tanrının huzurunda sizlere söz veriyorum. Bunu dileyin, Tanrı izni ile dileyin, işarette bekleyebilirsiniz, geldiğimi sizlere işaretle verebilirim, hissettirebilir. Bugün evde bazı şeyleri kırdığım gibi. Umarım anlaşıldı.Sizleri seviyorum ve söylüyorum, umutluyum. (-Bugün Gül Abla ile yaşadığımız mı?) Evet, eline ne alsa düşürdü. Senin o ışığı/o enerjiyi alman gerekiyordu, biz yönlendirdik. Bugün buna ihtiyacın vardı. O sana gönderdiği için onda kısa kaldı.Sizleri seviyor selamlıyorum, iyi geceler diliyorum.

  • 30

    05.05.2008 (Gül-Ahmet Seyhanlı) (Celse-Aziz Fransuva) Sen, bilincin kendisinin farkına varmak üzere olduğu için buradasın. Sen kendini bildiğin zaman gerçeği de bilirsin. Kendini bilmeyi reddettiğindeyse onun yerine geçecek bir şey ararken panik başlar. Sonsuz olanın yerine asla başka bir şey koyamazsın. Bunu denediğinde her şeyi daha iyi anlayacaksın. Sorularını şimdilik beklet, yapmamız gereken her şeyi yapacak kadar çok zamanımız yok. Burada neden bulunduğunu biliyor musun? Ben seni çağırıyordum, beni kulaklarınla işitmemiş olabilirsin ama zihnin nereden çağrıldığını biliyor. Ve orada hazır bulunuyorsun. Alışacaksın dedim, o bedenin buradaki ışığın yoğunluğuna alışmasıiçin zamana ihtiyaç var. Kendini ışığa çekilen bir pervane gibi hisset. Zihninin derinliklerinde derinliklerine erişmelisin. Seni ona çeken bir şeylerin olduğunu unutma. Özgür irade gücüne sahip olduğunuzdan dilediğiniz her şeyi deneyimleme yeteneğine sahipsiniz. Kaynaktan ayrılmak olanaksızdır. Sözünü ettiğiniz uyanış, gerçekte bir bağlılık ilanıdır. O, Tanrı ile birlikte yaratan rolünü kabul etmeye gönüllü olmaktır. Kendinizde var olan gücü deneyimleyiniz. Işık işçilerinin yardımı ile daima uyanık ve hazır olduğunuzu bizlere göstermelisiniz. Tanrısal ışık ile ya da yaratılışın özü ile çalışmayı öğrenmelisiniz. Gerçeği her düzeyde de aktarmayı öğreneceksiniz. Sen öğrendiklerini öğreteceksin. Sen sadece kendin olmana kendin almana izin verdiğin şeyi vereceksin. Öğretmenlik böyle olur. Bizlerin öğretileri sonsuz cennetin kapılarını açık tutmak ya da tanrısal ışık akışına sürekli ve güçlü tutmaktır. Bizim işimiz nefret ve korku geçmişin kalıplarını sevinç ve masumiyete dönüştürmek olmuştur. Temsilciler daima şiddetten en çok etkilenen bölgelerde var olmuşlardır. Çünkü bizlerin misyonunu güçlendiren şey, dünyanın şiddeti ile temsilcilerin huzur ve barışı arasındaki gerilimdir. Bir dua: Benim tüm varlığım tek bir şey üzerine odaklanırTanrısal ışığı yaymak benim asli görevimdir Işık benim kanalımla akar, bu benim işlevimdir. Amin.

  • 31

    Dostlarım, istemek elde edeceğiniz şeyin anahtarıdır. Eğer isterseniz alırsınız, yaratanın planı budur. Dostlarım, belki siz istemenin ne demek olduğunu anlayamıyorsunuz, belki de insan zekası bunu anlayamaz. Gerçek isteğinizin ne olduğunu anlamanız için bir süre içinize dönmenizi öneriyoruz. İçsel yolculuk yani meditasyon yapmanız gerekiyordur. Zihinsel yeteneklerinizle istediğiniz şeyin farkına varıp bilinçli bir isteyişolmasıdır, bu çok mühimdir. Gelen mesajlar daha çok arayış ve istek üzerinde yoğunlaşıyor. Her varlık bu birliğin hür parçası olarak yaratılmıştır. İnsanın özgür iradesi, insanın en önemli şeyidir. Hiç kimsenin özgür iradesi üzerinde baskı kurmamaya dikkat ediniz. Psişik fenomenlerin hemen kenarındaki alanlarda yapılan araştırmalar bütün sıkıntılara rağmen araştırıcı için eğer sabırlı ise içsel sakinlik kurulmuşsa fenomenleri tezahür ettirebilir. Örnek: Bir hastaya şifa gönderebilir, olumsuzu olumlama yapabilir. Beyin kontrollerinizi sıkça yapmalısınız. Bu bilinç genişletme çalışmalarıdır. Daha bir çok çalışmaların içine sizleri çekmek istiyoruz, hazır olmanızıbekliyoruz.

  • 32

    10.05.2008 Ct. (Gül-Ahmet Seyhanlı) (Celse-Sananda) Sizleri selamlıyorum dostlarım, Tanrı sevgisi ile celseyi açıyorum. Sizleri seviyor ve gecenizin diğer gecelerden farklı olmasını diliyorum. Ruhsal katlarınızı ve beden katlarınızı biliyor musunuz? Her düzlemde her devrede bu bilince sahip olan veya olamayan dostlarımı onları ayırmak sevgi ile yardıma hazır olduğumu belirtmek istiyorum. Fiziksel katlarınızda hissedilmesi gereken birçok hadiseler var. Farkındalık arttıkça nerede hangi konumda bedenin işlevi, bedende neler olup bittiğini bilecek ve gününüzde bir kat daha çıkacaksınız. (-Bedenin fiziksel yapısına hayran olmamak elde değil. O kadar mükemmel ki. ) O öyle bir muhteşem bir yarattıklarında o muhteşemliği zaten seyrediyor. Bütün varolmuş o muhteşemliğin hizmetini yaşıyor, yeter ki fark edelim. Yeter ki o bilinçle nefes alıp o bilinçle yaratana dönelim. Tanrısal zekanın bütün var ettiklerinde olduğunu görelim. Tanrı bu işlemiyle üstlenilmiş misyonunuzu nerelerde nasılkullanacağını bilmelisiniz. Rast gele bir görev olmadığını, seçilmiş olduğunuzu bilmelisiniz. (-Misyonumuzun farkına varmak için sizden yardım isteyebilir miyiz?) Mümkündür. Niçin meditasyonu öneriyoruz. Bunlar size zaten verilecek. Nerede kullanılacağınızı, nerede lazım olduğunuzu, bunu hissedeceksiniz. Bunu bileceksiniz. Sıkça meditasyon yapılmasınıöneriyoruz. (-Bazen hissediyoruz, bazen ise yanılgıya düştüğümüzü sanıyoruz.) Yanılgıya düşülmesin. Bir şeyi istemek dedik, istemek çok önemlidir. Neyi nasıl nerede isteyeceğinize bağlıdır. Niyetleriniz çok önemlidir. Fiillerinizde bu nispette önemlidir. Özveride olmanız, istediğinizi fark etmeniz, bunun karı ve zararını, hangi kefede olması gerektiğini bilerek istemeniz gereklidir. Sade, hoşgörülü, safiyet içersinde. Unutmayın. “Bütünün hayrına” uygun her şeyde Tanrı planına uygun isteyin. Her şeyde “bütünün hayrına” istenmeli. O bütünün içinde silerin de olduğunu unutmayın. Tanrıdan ayrı değilsiniz. (-Tekrar fiziksel yapıya dönersek, hücrelerin bunun farkında veya bilincinde olduğu, yani ayaktan saça kadar olan tüm hücreler farkında ise biz niye bu kadar zayıfız7farkında değiliz gibi bir düşünceye kapılıyorum.) Hücreleriniz bunu fark ediyor, bu bilince sahip. Siz ondan uzak değilsiniz, o bütünün içindesiniz, o bütünün bir parçasısınız. Zihninizi geliştirin. (-Nasıl? Bunun için yardımcı olabilir misiniz?) Zihinsel yeteneklerinizi geliştirin. Duygusal insanlarda bu yeteneğigeliştirmek çok kolay oluyor. Zihninizi arıtmayı bileceksiniz. Yoğunluk

  • 33

    içinde istenilen hedefe ulaşılmayacağını bileceksiniz. Odaklanmayıbileceksiniz. Nerede yoğunlaşıp, nerede yoğunlaşmayacağınızı,kaçacağınız bileceksiniz. Hatırlar mısınız, bir celsede “başınızda öyle çok kuşlar var ki öyle çok, bırakın uçsunlar” dedik, “ama konmalarına asla izin vermeyin”, biz bu dersleri hiç unutmuyoruz. Sen bütün dünyevi isteklerini, dünyevi işlerini beynine yerleştirip onu depo haline getirirsen ruhsal çalışmalarınızda hiçbir şey yerine gelmeyecek. Tanrısal ışığı yansıtamayacaksınız. Bunu yapabilirsiniz, deneyin, sıkça deneyin. (-O zaman şu sonuca varıyorum, biz oluşu yaşamaya başlamamızgerekir ki zihnimizi arıtalım. Çünkü oluşu yaşamaya başladığımızda düşünmek zorunda olduğunu sandığımız dünyevi olgulardan zihnimizi yalıtarak arındırabiliriz.) Hep yeniden, yeniden örnek veriyoruz, yeniye yön gösteriyoruz. Geçmiş hiç önemli değil, geçmiş tekamül edilememiş, karmalarınkarışıklığını yaşamış, bir çok olumsuzluklarla oluşmuş zihin ve bedenleriniz. Bunları arıtmanın tek yolu onları silip hatta iptal etmek, geçmişi iptal etmek ve geleceğe yepyeni ufuklara koşmak. (-Talep mi edeceğiz?) Onu iptal ediyorum dediğinde o zaten iptal oluyor. Bilinçli istemek, bunu da bilinçli istemek ve fark etmek, eğer geçmişinle ilgili sıkıntılarınhala devam ediyorsa onu yeterince iptal edemediğini gösterir. Bunlarıdeneyleyin, bu deneyleri sıkça yapın. Size o kadar çok dersler öneriyoruz ve derslerin çalışmaların içine çekiyoruz, sizlere çok çabuk her şeyi öğretmek istiyoruz. Bunları sıkça yapın. Ölümler sizi korkutmasın, yakınlarınızın rahatsızlıkları sizleri ürkütmesin. Bunlar olması gereken kaçınılmaz, yaşamın bir parçası,unutmayın. Ölmek toprağa karışmak değil, sonsuz yaşama kucak açmaktır, sonsuz yaşama geçmektir, tanrısal sevgi ile iç içe olmaktır, bütüne koşmak, bütünle birleşmektir. Sonra o alem, bu alem diye ayırmayın. O alem bu alem diye bir şey yok. İki alem birlikte yaşanır. Yalnız boyutlar değişiktir, frekanslar değişiktir. Onlar sizi örüyor, hissediyor, dokunuyor; siz onlarla bağlantı kuramıyorsunuz. Sevgili dostlarım, bilinç düzeylerinizde ……, deneyimlerinizi bilinçli bir şekilde yapın, sıkça dostlarla ziyareti bir yeni dosta ziyareti tamamlayın. Deneyleri birlikte yapın. Her neyi yeni bulduysanızşaşırmayın, hayrete düşmeyin, onu not edin. Ufak ufak tezahürlerinizi görün, bilin, hissedin. Meditasyona geçerken dünyevi işlerden arınmanız zorlaşıyor, tam meditasyon olmuyor. Eğer meditasyon yapmak istiyorsanız, içsel bilgileri almak istiyorsanız, size zihni sağlayacak ortamlar alanlar bulun. Bakir ormanlarda, ağaçlar altında, çamın bulunduğu, ama sessizlik çok önemli.

  • 34

    Tanrım, kalbimin derinliklerine bir kapı aç. O derinliklerden bana kanal olmayı, sana bağlanmamı nasip et. O akışı benim sağlamamı, sağladığım bütün dostlarıma umut vaat etmeyi beni önder et. Bana bunu naip et. Sevgiyle yaklaşmayı, kırılan kalpleri sevgi ile onarmayı, bütünün hayrına senin adına hizmette olmayı, nerede olmam gerekiyorsa bana senin yol göstermeni diliyorum. Bunu benden esirgeme, seninle bir olmayı bu işlev içinde bütün işlerini bana nasip et, nasip et Tanrım. Amin. Şimdi meditasyona geçebilirsiniz. (-Ama dışarıda çok gürültü var, çok hareketli bir ortam var (GS şampiyon). ) Dönün içinize ve siz de tekrarlayın. Dışarıdaki sessizliği sağlayın, bize yardımcı olun, sessizliği oluşturun, mümkün ise ışık işçileri ile birlikte. Eğer o sessizlik sağlanmayacaksa, o coşkunun yaşanması gerekiyorsa bize duyurma. İçimize dönelim. Kalbinizde bir kapının açıldığını hissedelim. Zihinsel faaliyetlerle bunu sağlayabilirsiniz. Oradan bembeyaz bir ışığınaktığını, bir şelale gibi aktığını zihninizle görün. ……………………(İçe yönelme çalışması)…………………………………… Şahidiz tanrım, her zerrede sen varsın. Şahidiz tanrım, muhteşemliğin içinde yarattığın muhteşemlere, Şahidiz tanrım gecenin güzelliğine, Şahidiz tanrım farkındalığımızın artmasına, Amin. Nasıl döndüğünüzü anlatın, içinize nasıl döndüğünüzü anlatın: (-BE: Önce çok karanlıktı, sonra bir su çağladı çağladı aktı, sanki semazenler döndü, yemyeşil bir ova/plato oluştu, içimden “o su kaynaklar olsun, Allah’ımın sevgisi olsun, bütün insanların içine huzur mutluluk gelsin” dedim.) Sen istediğin için onları gördün. (-AÖ: Sanırım zihinsel olarak yönlendirdim, oluşa bırakmadımherhalde. Masaya uzaktan baktım ve beşimizin kalplerinden ışıl ışılışığın çıkarak birleştiğini ve yavaş yavaş dışarıya yayıldığını, hatta aşağıya indim ve kapıdan geçen araçlara birer parça ışık attım, bütün mutluluğun/neşenin/coşkunun tüm insanlara yayılmasını istedim ve talep ettim.) Olumlama yaptın. (-GS: Bak başımı sıkıyorlar, parmaklarını hissediyorum, parmak yok ama var.)

  • 35

    (-AÖ: Bende de var, sanki tekerlek gibi bir şey var başımda, sanki bir manyetik alan var gibi.) (-FÜ: Ben geldiğimden beri var.) (-BE: Burada oldukların hissediyoruz belki.) (-AÖ: Tabii, onlar taç çakrayı kullanarak ….) Yükleme yapıyoruz. (-Teşekkür ederiz.) Bak bunu algılayabildiniz. Çünkü olmasını sizler istediniz. Sizleri çok seviyorum. Bu doğrultuda ilerlemenizi. Tekrar söylüyorum, hayatı deneyimleyin. Yaşamınızda olup bitenlerin hiçbirinin bomboş olmadığını görün, deneyimleyin. Kazancınızı, neleri kaybettiğinizi sorun, kağıt kaleme dökün, aradan geçen zamanı şimdiki zamanla değerlendirin, ne kadar çok şeylerin geçmiş olduğunu göreceksiniz. Sormak istediğiniz bir şey var mı?(-Bize fizikselin dışında ruhsal bedenlerden bahsettiniz. Biz ruhsal bedenlerin ne olduğunu bilmiyoruz.) Işık bedenlerinizin olduğunu daha önce bahsetmiştik. (-Evet ama onu ruhsal beden olarak düşünmemiştim.) Bir çok bedenleriniz var, her tekamülde bir beden sıyrılıyor. Her tekamülde yine bir beden sıyrılıyor, geriye ne kalıyor? Ruhsal beden. Bu tekamüllerin dünya halinde fiziksel bedende olması sizler için çok daha iyi ve daha kolay. (-Zamanla bunun farkına varıyoruz. Gerçekten dünyada tekamül güzel bir nasip olayı. Tekamüller burada çok hızlı oluyor.) Ve çok hızlı gelişiyor. Neden, çünkü bilinç düzeylerinizin genişliğini bizler biliyoruz. Aynı bilinç düzeyinde değilsiniz belki ama geliştiğini de görüyoruz, gözlerimizden kaçmıyor. Tabii ki bilinç düzeyi geliştikçe zamanın ne kadar çok hızlı geçip gittiğini bileceksiniz. Her bilgide her öğretide bir şeyler aldığınızı, öğrenmenizin ne kadar gerekli olduğunu ve öğretileri de bir başkalarına öğrettiğinizi, onları sevgiyle vermek…, zaman size tabii ki yetmeyecektir. Her şey faaliyette unutmayın. Bilinçleriniz, hizmetleriniz, zamanınız, değerleriniz, deneyimleriniz hepsi faaliyette, hiçbiri durmuyor, bir diğerini beklemiyor, an an yaşanıyor. Dostlarım, hısımlarımız çokça olsun, hasımlar hiç olmasın, Dostlarımız bolca olsun, bizi sevmeyenler bizden uzaklaşanlar hiç olmasın. Sizleri sevgiyle, tanrısal sevgiyle kutsuyorum, onun varlığına emanet ediyorum.

  • 36

    (-Bir sorum var, ben yüklemeyi tam anlayamadım.) Bu ne yüklemesi? Bizden size armağan. (-Her zaman bizi yalnız bırakmıyorsunuz.) (-Biraz önce hissettiğimiz bumuydu?) Bunun üzerinde çok durmayın, sadece onu değerlendirin. (-Bir de bizim niçin bugün toplanmamızı istediniz?) Evet, olması gereken buydu. (-Daha somut bir nedeni olduğunu hissediyorum, söylediğinizi kabul ediyorum.) Teşekkür ederim. (-Her şeyi öğrenmek ve bilmek istiyoruz.) (-Ve her geçen gün algılamamız artıyor.) Zihin okuyacaksınız, zihinleri okuyacaksınız. (-Bu bilgileri hale getirmekte önemli.) Biz sizlere yardım ediyoruz. Biz hiçbir şey alamıyoruz dediğiniz halde bile çok şeylerin yerini bulduğunu bizler görüyor, biliyoruz. Zihin okumaya başlayacaksınız, karşınızdakinin hakkınızdaki düşüncelerini öğreneceksiniz. Bu çok iyi mi? Belki de değil. Şimdi o ayrıntıyı, iyiyi kötüyü sizler bulacak her şeyi dengede tutacaksınız. Bu o kadar önemli ki…. (-Şu anda sevginizi o kadar içimde hissettim ki, seviyoruz dediniz ya bunu hissetmek çok güzel) Biz seviyoruz. (-Her durumda ufak yardımlarınız da oluyor, bunları hissediyoruz.) Tanrısal yardım. Katlardaki görevlileriz. Unutmayın. Her görevlinin bir katı var, oluşturduğu katı, bilinç katı. Vermesi gereken görevinin katı.Her görevli aynı bilgiyi ermez. Obsede varlıklar da görevlendirilir, onların da katları vardır. Ayırt edebilmek sizin bilinç düzeyinizde gerçekleştirilir. Artık bilinçlenmeniz gerekir ve bilinçlendiniz. Obsede varlıkları hissedebileniniz var mı?(-Hissediyoruz desek yalan olur.) (-Ben şöyle düşünüyorum; bizim titreşim seviyemiz yükseldiği için onlar bize etki edemiyor, gibi) Öyle düşünmeniz, onları ret etmeniz çok daha olumlu. Öyle düşünün, onlara yer vermeyin. Ama girebilir de. İçlerimizde oluşturulan sıkıntı,ele avuca sığmıyor gibi olursunuz, kalbiniz onların elinde sıkılıyor gibi hissedersiniz, hemen içinize dönüp, meditasyon yapıp onu ret edebilirsiniz. Kovun, kovun içinizden. Pırıl pırıl olsun kalbiniz. Pırıl pırılolsun zihniniz. Pırl pırıl olsun yolunuz. (-Amin.) Sizleri sevgiyle selamlıyor ve ayrılıyorum. Bir dahaki celseye buluşmak ümidiyle.

  • 37

    (-Gül Ablaya anlattığım gibi babamın felç geçirmesi döneminde içimdeki bomboşluk, ifadesizlik…) Yorgunluk, dinginlik, olması gereken. Sıkıntılı bir dönemde olduğunu bizler biliyoruz. O sıkıntılardan arınma halidir, dengede tutma halidir. Korumadır. Sakinliği bizler kuruyoruz. (-“Allah’ım kuvvet verir” deniliyor ya, onun gibi bir şey.) Yanlış düşünülmesin, “bomboş oldum, her şey bitti” denmesin. O sizi dinlendirmedir, dinlenme halidir. (-Bu çok güzel bir şey, ifade edemiyorum, bunları yaşadığım için şükrediyorum.) Medyumda sıkıntıda. Kimse ona hiçbir şey sormasın ister. İçindeki huzurun sessizliğin bozulmasından korktuğu için. O çok güzel bir haldir. İçinde kavga sıkışma olmasın. Babanıza da sağlıklar diliyorum. Olmasıgerekeni Tanrı nasip etsin. Şifa bulsun. Ona bakanlar da yardım alsın. (-Amin.) Sizleri selamlıyorum ve Allah’a ısmarladık diyorum. (-Teşekkür ederiz, çok teşekkür ederiz.) Ruhsal gelişimi sağlayın. Ruhların gelişime ihtiyacı yok belki ama önlerindeki perdeleri çekin, etrafına ördüğünüz duvarları yıkın. Sizleri söylüyorum, duvarlar oluşturdunuz demiyorum, bilenler bilmeyenlere anlatsın, olanlar olmasını istediğiniz kişilere anlatsın, sevgilerle kalın. (-Yeni her zaman yeni. Devamlı değişime yeniye açık olacağız.) (-Gerçekten eski yaşamlardan gelen yaşanmışlıklarla ilgili olumsuzlukları iptal edebiliyor muyuz?) Neyi istersen yapabilirsin. (-Bunu başkası içinde yapabilir miyiz?) O istemedikçe asla. (-Özgür seçim.) Baskı kurulması mümkün değil. Özgür iradeye baskı yapılamaz. (-Teşekkür ederiz.)

  • 38

    10.05.2008 Ct. (Gül-Ahmet Seyhanlı) (Celse-Sarı Saltuk) “Kudretini iptal edip bakma yanlışaKudretinin nişanı var toprağında taşında Onu bilmek ise yeter mümin kuluna O bilgi ile gideceksin yarın huzuruna Vay bilgisi olmayıp gidenin haline Zavallıdır onlar Nefse yüzünü dönmüştür Dünya hali pek güzel gelmiştir Akı karayı seçememiş kullarından etmesin Kefenin hayır gözüne hayırları dolu gelsin” Dedi, Sarı Saltuk selamını iletti. Dön bak yıldızlara, aya, güneşeNizamı bozan var mı o menzilde? Ahde vefa gösterip geldik ise Boyun eğeceğiz O’nun hükmüne Hükmü hoş gelir Bazen tartar kulunu, derinlikler yaratırOna “eyvallah” demeyi bildi isek Geçiş tamam olur Menzil sana, sen menzile yaklaşırsın

    Dost odur ki; dostunun acısını yüreğinin derinliğinde hisseder Dost odur ki; yok olanla varlığını pay eder Dost odur ki; sevgisize sevgisini veren Dost odur ki; herkesi dost bilen, Allah’ı onda gören Sarı Saltuk dünya gününü böyle eğledi Durmaz gözünün yaşı zaman zaman sel eyledi Hazır lokma hiç mi hiç yemedi Emeğimin karşılığı dedi, terini emeğine katık etti Hak hukuk bilene Sözünde sadık olana Sen dostum “ dostumsun” dedikte Her dostu Allah’ımın dostu diyebilen Her canı candan içeri çekiveren Bileni bilmeyeni kadir gösteren Allah’ım cümlenizden razı olsun Bu gece, yedi gün öncesi ile mübarektir böyle biline

  • 39

    Gök kubbe altında eğleşirler Çevir bak açıldı sevgiye kucak açanlar Duyulur sesleriniz bize, görülür halleriniz siz istemeseniz de Yola çıktın ise “ben buyum” dedirteceksin Kulu komşu gözetti isen Allah’ımdan bileceksin Her cana kendi canınmış gibi acıyı birlikte çekeceksin “Allah” demeden hiçbir işe adım atmayacaksın

    Zor gelirse dayan Allah’a Kolay gelirse yine dayan Allah’a Ayrı gayrı deme, ayrılmış kayrılmış bilme Allah’ım her var ettiğini aynı ölçüde sever Bunda şüphe etme La İlahe İllallah, Muhammenden Resulullah.

  • 40

    23.05.2008 Celse (Birgen-Necdet Emekli) Selam Olsun, Veysel'im söz diledi, gönül kapılarınızı çalıp da desturu alıp geldi. Sözlerin özünde yolundan taşı kaldır diyene, özde olanı bilen, taşı kaldıran, ayağından bağı çözene, teslimiz elhamdürüllah diyelim. Kur'an'ı bolca okuyun, amin amin diyelim. Sayfalarda aradığın yarattığında tanıdığın her hali değerlendireyim deme, onu yaratana havale et, sen sadece yardım et, duanı et, yolu göster, bilmediğini öğret, tohum ek. Bunu bildi isen emeğini tezgaha koymuşsun derim. Bilincinde oldu isen sana hazır hazır gelir. Ne sağında ne solunda aramaz içine eğilirsin. Gördüğün dumanı tez dağıtır yükü yere atarsın. Veysel'im! Geldim, sözüm ile sofrada konuk oldum. Her halden sorumlusunuz, her sözden sorumlusunuz, aldığın bilgiden vermedin ise sorumlusun. Dolu dolu gelinir boş gidilmez, size vakıfolan bilgiler toprakta hiçe dönmez, O bilgiler hal edildikçe seni yaratana ödünç götürür, ödünçler orada birikir de sonra sana iade edilir. Elbette karşılığı denir. Hoşluk içinizde ışıklar yaksın, dilinizde onun izni ile bilgiler aksın, gözleriniz ondan gayrıyı görmesin, kulaklar ise sadece ona ait olanlar dinlensin. Ben ben demeden, ben ile yüceye dönmeden, gerçek seni ikiden bir etmeden hedefe ulaştırsın. İçte ayan ,gerçekte buluşmayı nasip etsin. Selam olsun, La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah . Fikirler hiç bırakılmasın, selam olsun dostlarım selam olsun. (Sadya) Hükümranlığının karşısında bu dünyada öğrenmemiz gerekenleri bizlere zaten bahşediyorsun, şükürler olsun demeyi sana sevgi ile boyun eğmeyi korkudan uzak kalmayı bizlere nasip et diyoruz. Birlikteliğin hayırlara geçmesini diliyoruz. Her zerrede var olan hükümranlığının eserini bizlere hissettirmeni farkına varmamızıdiliyoruz, amin, amin. Dokunuşların ten temasının önemini bilmenizi istiyoruz. Elektriğin neğatif veya pozitif olduğunda ruhsal beden fiziksel bedenin reaksiyonunu fark etmenizi istiyoruz. Bu dokunuşla tanrısal birlikteliğin devamını kestirmek mümkün. Bu yolculuğa herkesle çıkmak isteriz, ama herkesle çıkamıyacağımızıbu sayede anlamanız mümkündür.

  • 41

    Sağlıklı dostlar edinmenizi diliyorum, bunları zaten biliyorsunuz, dostluk riya taşımaz dostluk tanrı sevgisi ile bütünleşir. Dostluk, dostunda her şeyi saf tertemiz berrak aramanız için bu bulgularısadece ufak bir dokunuşla anlayabilirsiniz. Sevgi yoğunluğu içinde olmanızı diliyorum, bunları görüyorum teşekkür ederim. Bedenlerinizi ışık beden olarak görüyoruz. O bedenlerdeki renkleri renk dönüşümlerini seyrediyoruz, zihinsel yoğunluğunun oluşturduğuauraların renklerini görüyoruz . İşte o renklerin içinde bazen inişçıkışlar yaşanıyor, bunları fark edin, oluşan veya oluşacak auralarıönceden hissedin. Sormak istediğiniz varsa lütfen sorun. (-NE: Auralarımızı hissetiğimiz zaman biz kendimiz mi oluşturmakta yardımcı olacağız acaba? Daha mı çabuklaştırmış olacağız bu işlemi? ….zihin yoğunluğuyla oluşturduğunuz auraların renkleri. (-FÜ: İniş çıkışlar bunlardan mı oluyor?) … evet … bazen bir hoşluk içinde gelir, hissedersiniz. Örnek vereyim; kuş tüyü kadar hafif uzayın boşluğunda gezer durursunuz, kendinizi öyle hissedersiniz. Oluşturduğunuz auranın enerji yoğunluğundandır. Saf enerji dinginlik hoşluk kanala bağlantılıdır. O hal (-BE: O halde yapılması gereken bir şey var mıdır?) … bir çok şey var, bir tek şey değil, bir çok şey var. O an bağlantıya geçebilirsiniz, o sessizliği korumak sizin elinizde, öğrenmek istediğiniz ne varsa sorabilir öğrenebilirsiniz. (-EK: Ben o hali yaşıyorum bağlantı kuramıyorum bende bir şey mi var?) … mekanda bu durumlara hazırlık yapın bunlar çok sık tekrarlayacak. (-BE: Bu mekanda da olmuyor, bazen dışarıda da olabiliyor, yeri fark etmiyor o zaman ne yapacağız?) … mutlaka bir mekan seçmeniz gerekir, herkesden uzak. Toplumun gürültü kargaşası, onların çıkardığı değişik frekanslar oluşturduğuenerji bunlar sizi rahatsız edebilir, kanalı oluşturamazsınız. Onun için mekanlarınızda mutlaka size o rahatlığı temin edecek, ayıracağınız bir yer olmalı. Bağlantıya geçtinizmi içlerinize serpilen sözleri düşünün. Unuturum derseniz lütfen not edin. Bunlar sıklaşacak, gitmeye hazırlandınız, yola çıkmak istiyorsunuz, bir an önce gitmek, arzularınıza kavuşmak istiyorsunuz, ama içsel sıkıntı ile bir uyarıgeliyor, o an ne yapmanız gerekir, bunu biliyor musunuz? O anıgeçiştirmelisiniz. İçe yönelip önce içsel yolculuğu tamamlayıp yola çıkmamanız gereken bir uyarı almışsınızdır. Olması gereken içsel yolculuk meditasyon, bu hazırlığı böylece tamamlayın. Çok çalışmalara tanık olacaksınız, dünya işleriniz birçok şeye engel oluyor, biz buna tanık oluyoruz, bazı güzel çalışmalara da vakit ayıramıyorsunuz, bunları da biliyoruz, sizleri eleştirmiyoruz. Birbirinize sevgi ile yaklaştıkça bu sevgiler aura halinde size dönüşmektedir.

  • 42

    Hayata da neşe içinde bakmasını bilin, acıyı değil acının içinde mutlaka sizi mutlu edecek güzelliği bulun, tanrı mutlaka sizler için bir ödül hazırlamıştır. Bir çok istekleriniz var, bizler bunuda biliyoruz. İsteyin ama zorlamayın, sizler için hazırlanmış sistemleri tamamlanmış planlar var. O planlarınbozulmasına neden olacak hiçbir şeyi zorlamayın, olması gereken zaten geliyor. “Tanrı istemedikçe kul ister mi sanırsın ey dost” bu kimin sözüdür, biliyor musunuz ? Sevgi ile selamlıyoruz. Mevlana Celalettin Rumi'nin sözü. Mukaddes kitabı okumuş, okutmuş, irşad olmuş ve irşad olmuş kişileri düşünün, öyle bir görev ilahi maksada uymuş. Böyle bir göreve talip oldu, oldu belki ama kader planında zaten bu vardı.Işığın içinde olalım, ışığın içinde karanlığın bile aydınlanacağını, biz istersek oda aydınlanır demeyi bilelim. İnanın bu böyledir aksi düşünülemez. Sizde isterseniz karanlık aydınlanır. İsteyin dostlarımisteyin . Tanrı işbirliği ile bu güzelliklerin mutlaka olacağını kesin bilin ve inanın o olacaktır. Şimdi ……. Bu sevginin ilahi sevgi olduğunu bilmenizi istiyorum. Sonsuzluğun içinde bütüne hizmet, onun parçası olduğunuzu o parçaların bir gün bütünü oluşturduğunu unutmayın. Gecenizi kutluyorum, yarınlarınız tanrı hizmetinde o hizmeti sevmenizi diliyorum. Hoşçakalın dostlarım. (Sananda)

    Sizleri çok seviyorum sizlere dokunabilir miyim? (- … dokunun, mutlu oluruz.) Tanrı izni ile önce yüreklerinize dokunuyorum. Tanrım dostlarımın yüreklerine dokunmak istiyorum, o yüreklerin senin için her hizmette hazır olmalarını senden rica ediyorum. Sen bizleri gözetirsin, var olan her şeyden haberdar olduğuna ben inanıyor iman ile sana dönmeyi diliyorum. Ben dostlarıma senin adına dokunuyorum, AMİN. Derin nefes alın sessizliği sağlayın ve dik oturun, içinizdeki huzuru hissedin başınızdaki ağırlığı hissettiniz, kollarınızın üzerinde dolaşıyorum, çok yoğun enerjilerle sardık sizi. Dostum siz ne durumdasınız? Dostum size söylüyorum! Haydi bir daha sarılayım. Şu an, her an duaya hazır olun, önce hasta yakınlarınız için. Babanız anneniz için kardeşiniz için bu sofradaki dostlar için. Önce içsel huzur, içsel huzur, içsel huzur. Allah'ım bütün hastalarımıza acil şifalar, önce ruhlarımıza sonra bedenlerine, işaretlerini gönderiyorum. Onlarda hissetsinler, şu an hissediyorlar, şu an bağlantı kuruldu ve sizde yoğunlaştı ve onlara gidiyor. Dünyadaki bütün olumsuza, bütün güzel halleri güzel olumları

  • 43

    nasip et. Felaketler zincirinden sen koru, muhafaza et ,savaşlar bitmeli, sevgi tohumları oluşmalı.Şimdi ellerinizi kaldırın. Sevgi ile kucaklıyorum sizleri, Sananda sizleri çok seviyor. Çocuklarım, benim çocuklar