GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... ·...

20
GÜL Ş EN- İ RÂZ

Transcript of GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... ·...

Page 1: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

GÜLŞEN-İ RÂZ

Page 2: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

Mah

mûd

-ı Şe

bust

erî •

LŞEN­İ

Z© İlk Harf Yayınevi, 2011

Kitabın tüm yayın hakları "İlk Harf Yayınevi"ne aittir.

⟩ İlk Harf Yayınevi, 5Tasavvuf Serisi, 5

⟩ ISBN978-605-5457-20-4

⟩ Genel Yayın Yönetmeni/EditörErsan Güngör

⟩ Tercüme ve ŞerhAhmed Avni Konuk

⟩ Notlarla Yayına HazırlayanDoç.Dr. Cengiz Gündoğdu

⟩ Sayfa Düzeniİrfan Güngörür

⟩ Kapak TasarımıSercan Arslan

⟩ Basım Tarihi1. Baskı, İstanbul, Mayıs 2011

⟩ Baskı / CiltŞenyıldız Yay. Hed. Eşya ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti.(Sertifika No: 11964)Gümüşsuyu Cad. No:3/2 - Topkapı / İstanbulTel: 0212 483 47 91-92

⟩ İLK HARF YAYINEVİ

Genel Dağıtım

Çelik Yayınevi(Sertifika No, 14710)Ticarethane Sokak No: 59 Cağaloğlu - Fatih / İstanbulTel: +90 212 511 28 11 - 513 73 19 • Fax: +90 212 511 28 12www.celikyayinevi.com • info@celikyayınevi.com

Page 3: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

Mahmûd-ı Şebusterî

GÜLŞEN-İ RÂZ

Tercüme ve ŞerhAhmed Avni Konuk

Notlarla Yayına HazırlayanDoç. Dr. Cengiz Gündoğdu

Page 4: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,
Page 5: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

5 ⟨

İçindekiler

Önsöz ⟩ ................................................................................................................7

Mahmûd-ı Şebusterî, Eserleri ve ⟩ Gülşen-i Râz’ı ..................... 11Mahmûd-ı Şebusterî• ..................................................................................11Eserleri• .............................................................................................................14Gülşen-i Râz• ...................................................................................................15Gülşen-i Râz’ın Tercüme ve Şerhleri• ..................................................20

Şeyh Muhammed Lâhîcî ve ⟩ Mefâtîhu’l-İ‘câz fî Şerh-i Gülşen-i Râz’ı .............................................................................................. 25Şeyh Muhammed Lâhîcî• ..........................................................................25Eserleri• .............................................................................................................26Mefâtîhu’l-İ‘câz fî Şerh-i Gülşen-i Râz • .............................................26

Ahmed Avni Konuk’un Hayatı, İlmî Kişiliği ve Eserleri ⟩ ..... 31Hayatı ve İlmî Kişiliği • ..............................................................................31Eserleri• .............................................................................................................34Şerh-i Gülşen-i Râz• .....................................................................................37

Metin: ⟩ Şerh-i Gülşen-i Râz ................................................................. 39Birinci Suâl• .....................................................................................................86Birinci Suâlin Cevâbı• .................................................................................87Birinci Cevâb Üzerine Tafsîlât• ..............................................................89İkinci Suâl: Tafsîl-i Tefekkür Hakkındadır• ...................................129

Bibliyografya ⟩ ........................................................................................... 179

Dizin ⟩ ............................................................................................................ 189

Terimler, Deyimler ve Bâzı Kelimeler İndeksi ⟩ ..................... 195

Page 6: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,
Page 7: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

7 ⟨

Önsöz

A ynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb, muhît, düşünce, anlayış, usûl ve üslûbun temsil-

cisi olan şarihlerin şerhlerindeki renklilik ve zenginlik, şüphe-siz şerh edilen eserin mânâ derinliği ile doğrudan alakalıdır. Bir eseri olduğu kadar şerhini de renkli, zengin ve değerli kı-lan; şarihlerin şerh ettikleri eserin içeriğini sahiplenmeleri, belki kendilerini onda bulmaları, üzerinde durdukları konu-dan istifâde talebleri, sebep-sonuç ilişkisi kurmaya yönelik arayışları, olgulara müdahale ve tasarrufları ile geleceğe yö-nelik projeksiyonlarıdır.

Şerhlerde farklı husûsiyetlerin yansıtılmış olmasında; üre-tildikleri dönem, tarihi ve sosyal doku, edebî çevre, dinî an-layış ve kültürel şartlardan kaynaklanan farklılık ve değişim-lerin de rolü vardır. Şerhler bu olguları görme ve tesbit etme bakımından da önemli kaynaklardır.

İslâmî ilimlerin hemen her dalında yazılmış telif eserler-den bazılarına farklı zamanlarda ve coğrafyalarda birden çok şerh yazıldığı olmuştur. Şerhi çokça yapılmak ve şerhe konu olmak bakımından etrafında şerh geleneği oluşmuş birçok eser vardır. Bu bağlamda zikredeceğimiz eserlerden biri de şerhi üzerinde çalıştığımız Mahmûd-ı Şebusterî’nin Gülşen-i Râz’ıdır. Bu eser, devrin fikir ve düşünce yapısını yansıtması

Page 8: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz

⟩ 8

yanında, tasavvufî düşünceyi ana hatlarıyla anlatması bakı-mından klâsik edebiyatın mazmunları arasında önemli bir yere sahiptir. Tasavvufun temel doktrinel konu ve kavramla-rını şiir diliyle ele alan Gülşen-i Râz’dan, ülkemizde yeterince istifâde edildiğini söyleyemeyiz. Fars diline hâkim yeni kuşak araştırmacılarını bekleyen bu tür kaynakların dilimize yeni-den kazandırılıp, akademik çalışmalarla desteklenmesinin tasavvufî düşünceye zenginlik katacağına inanıyoruz.

Ömrünü, Ekberî ve Mevlevî geleneklerin anlaşılmasına hasreden Ahmet Avni Konuk’un bu uğurda yaptığı çeviriler ve şerhler son yıllarda emanet edildikleri kütüphânelerin tozlu raflarından bir bir indirilerek okurlara sunulmaktadır.

Hazırlamış olduğumuz çalışma, milli kültürümüzün yapı taşları olan bu ve benzeri eserlerin günümüz okuyucusuna kazandırılması niyetinin bir ürünüdür. Bu niyetle yapılacak çalışmalarla umûmî ve husûsî kütüphânelerde seyirlik ola-rak kalmış veya kaybolmaya mahkum bir çok eserin günü-müz okuyucusunun bilgi ve gönül dünyasına sunulması en büyük temennimizdir.

Şerh-i Gülşen-i Râz, kayıtlarda Ahmet Avni Konuk’un Gülşen-i Râz’a yaptığı şerh olarak geçmektedir. Ancak eser, Mahmûd-ı Şebusterî’nin Gülşen-i Râz mesnevîsinin Muhammed Lâhîcî (ö. 912/1506) tarafından yapılan şerhinin (Mefâtîhu’l-İ‘câz fî Şerh-i Gülşen-i Râz) Ahmet Avni Konuk tarafından hazırlan-mış fakat tamamlanamamış tercümesidir.

Elimizde tek nüshası bulunan ve yazma bir defterden olu-şan bu tercüme eser için Osman Nuri Ergin tarafından nüs-hanın sonuna düşülen kayıtta tercümenin Ahmet Avni Ko-nuk tarafından tamamlanamadığı, istinsah ettikleri metnin yangın esnasında zarar gördüğü yazılıdır. Ergin’in yangın izi olarak belirttiği eserin sonlarına doğru boş bırakılan yerler, müstensihler tarafından da boş bırakılmıştır.

Page 9: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz ⟨

9 ⟨

Çalışmamızda bu eserin metni Türkçe harflere aktarıl-mış, mütercimin gözünden kaçan veya yanlış olarak yazılan metinler düzeltilmiştir. Müstensihlerin boş bıraktıkları yerler Muhammed Lâhîcî şerhinden istifâde edilerek doldurulmuş ve eksiklikler tamamlanmış, gerekli yerlerde metin tamiri ya-pılmıştır. Bu arada Ahmet Avni Konuk’un meâl anlaşılmakta olduğu ve bağlamların mânâya işâret ettiği gerekçesiyle ter-cümesine yer vermediği metinler (bunlar özellikle manzume-lerdir) tarafımızdan tercüme edilmiştir. Mevlânâ’ya ait beyitle-rin tercümeleri yine kendi eseri olan Mesnevî-i Şerîf Şerhi’nden alınarak tercümeye eklenmiştir.

Nüshadaki sayfa numaraları { } içinde alınmış, beyit nu-maraları da ilk mısranın başında [ ] parantezi içinde veril-miştir. Eserin dili ve sentaksı Türkçe çok küçük değişiklikler dışında (dirsen/dersen, idüb/edip, vs.) aynen muhafaza edil-meye çalışılmıştır. Bu arada âyet numaraları ile hadislerin kay-nağı ve yararlanılan eserler ile sûfîlerin kelâm-ı kibârları ve şiirlerin kaynakları tespit edilerek dipnotlarda gösterilmiştir. Manzumların başına konulan “Beyt” veya “Mesnevî” açıkla-maları, dipnotlarda işarette bulunulduğu için metin içerisin-den çıkarılmıştır.

Farsça Mesnevî beyitlerinin imlâsında büyük ölçüde Ah-met Avni Konuk’un kullandığı imlâ ve yazım şekline uyul-maya çalışılmıştır.

Şerhin dil bakımından anlaşılmasında yardımcı olması için metnin sonuna şerhte geçen şahıs ve yer isimleri, kitap adları, terimler, Farsça, Arapça ve Türkçe bâzı kelimeleri de ihtiva eden bir indeks konulmuştur. Yine okuyucunun eser-den kolayca yararlanması ve metni daha iyi kavrayabilmesi için çalışmanın sonuna lugatçe eklenmiştir. Bu lugatçe Ahmed Avni Konuk’un, Mesnevî-i Şerîf Şerhi’nin, Mustafa Tahralı koor-dinatörlüğünde hazırlanan neşrinin lugatçesine metne uygun bazı ilave ve çıkarmalar yapılarak oluşturulmuştur.

Page 10: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz

⟩ 10

Çalışmamız esnasında metinleri yeniden gözden geçirme lütfunda bulunan Prof. Dr. Arif Yıldırım’a teşekkür ediyorum. Bu vesile ile Ahmet Avni Konuk’u tasavvuf kültürümüze yap-mış olduğu katkıdan dolayı rahmetle ve minnet anıyor, çalış-mamızın tasavvuf edebiyatı ve felsefesiyle ilgili yapılacak araş-tırmalara katkı sağlamasını diliyorum.

Doç. Dr. Cengiz GÜNDOĞDU Erzurum- 2011

Page 11: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

11 ⟨

Mahmûd-ı Şebusterî, Eserleri ve Gülşen-i Râz ’ı

Ç alışmamızın bu bölümünde Osmanlıca yazma metnini Türkçe harflere aktararak vereceğimiz Ahmet Avni

Konuk’un Gülşen-i Râz Şerhi ile ilgili değerlendirmelere geç-meden önce, Mahmûd-ı Şebusterî ve Gülşen-i Râz’ını kısaca tanımaya çalışacak daha sonra Konuk’un tercümesini yaptığı Muhammed Lâhîcî’nin Mefâtîhu’l-İ‘câz fî Şerh-i Gülşen-i Râz adlı şerhine değineceğiz.

Mahmûd-ı Şebusterî

Mahmûd-ı Şebusterî’nin tam adı ve künyesi Şeyh Sa‘düddîn Mahmûd b. Emînüddîn Abdülkerîm b. Yahyâ Şebusterî’dir. Tebriz’in kuzeybatısında bulunan Şebuster’de dünyaya gel-miştir. Doğum tarihi kesin bilinmemekle beraber daha çok 687/1288 veya 720/1320 tarihleri gösterilmektedir.

Gazân (1295- 1304), Olcaytu (1304-1316) ve Ebû Sa'id Bahâdır Hân (1317-1335) zamanında yaşayan Şebüsterî’nin doğduğu Tebriz, İran edebiyatı, kültürü ve tasavvufunun ana merkezlerinden biridir. Şebüsterî’nin çocukluk dönemi ve sonrasında bölgedeki babaların ve sûfî pirlerin mevcûdiyeti, Tebriz’de tasavvufî açıdan hareketli bir muhit oluşturmuştur1.1 Sa’düddîn Mahmûd b. Abdülkerim b. Yahyâ Şebüsterî, Mecmua-i Asâr–ı

Şeyh Mahmûd Şebüsteri, Gülşen-i Râz, Saâdetname, Hakkü’l-Yakin,

Page 12: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz

⟩ 12

Eğitimini bu çevrede yetişmiş meşhur âlim ve sûfilerden ikmâl eden Şebüsterî’nin tedris dâiresinde üstâdı, hayâtı hakkında pek bilgi bulunamayan sûfî Şeyh Emînüddîn-i Tebrîzî ,2 manevî mürebbisi ve mürşidi ise Bahâeddîn Ya‘kûb-ı Tebrîzî ’dir.3

Fıkıhda Şâfi’î, itikada Eş’ârî olan Şebüsterî, Kübrevî neş’esine sahip bir sûfî, şâir ve düşünürdür.4 Gerek manzum gerekse mensur eserlerinde ağırlıklı olarak tasavvuf, kelâm ve felsefe konuları üzerinde durmuştur.

Şiirde uslûb ve ifâde olarak Ebû Saîd-i Ebu’l-Hayr, Ferîdüd-dîn-i Attâr (ö. 5829-632/1193-1234 tarihleri arası) ve Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin (ö. 672/1273) aşk ve vecd yolu üzere olduğu görülmektedir. Doktrin ve formulasyon açısından da İbnü’l-Arabî’nin (ö. 638/1240) etkisinde olduğu5 için İbnü’l-Arabî düşünce ve terminolojisini Farsça şiire dâhil eden mu-hakkik sûfîlerden biri olarak kabul edilmektedir6. İbnü’l-Arabî etkisi özellikle Saadet-nâme adlı eserinde gözlenmektedir. “Fütûhâtü’l-Mekkiyye’den ve Füsûsu’l-Hikem’den “Azdan çoktan

Mir’atü’l-Muhakkıkîn, Merâtibü’l-Ârifîn, (2. Bsk.), Nşr.: Samed Muvah-hid, Kitâbhâne-i Tahûrî, Tahran 1371 hş., s. 2; Şemsüddîn Muhammed Lâhîcî, Mefâtîhü’l-İ‘câz fî Şerhi Gülşen-i Râz, Mukaddime, tashîh, ta‘likāt: Muhammed Rızâ Berzger Hâlikî-İffet Kerbâsî, Tahran 1371 hş., s. 20; Zebîhullâh-ı Safâ, Târih-i Edebiyât-ı Îrân, Telhîs: Muhammed-i Türâbî, Tahran 1372, II, 156; Abdulhuseyn-i Zerrînkûb, Donbâle-yi Custucû der Tasavvuf-i Îrân, (5. Bsk.), Tahran 1380 hş., s. 319. Behman Seyed Nazarî, Şayh Mahmûd-i Şabustarî ve Gülşan-i Râz Metni (Doktora Tezi), İ.Ü. Ede-biyat Fak. Doğu Dilleri Bölümü Fars Filolojisi ve Pakistan Kültürü Ana Bilim Dalı, İstanbul 1982, s. 7.

2 Lâhîcî, Mefâtîhu’l-Îcaz, s. 34.3 Rızâ Kuli Hân Hidâyet, Riyâzu’l-Ârifîn, Tahran, 1316 hş., s. 221-234 ;

Nazarî, s. 8.4 Adnan Karaismailoğlu, “Şebusterî”, DİA, İstanbul 2010, XXXVIII, 400-40;

Mehmet Temelli, Mahmûd-ı Şebüsterî: Hayâtı, Görüşleri, Üç Risâlesi, (Y. Lisans Tezi), M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2003, s. 29.

5 Hamid Algar, “Golşan-e Râz”, Encylopedia Iranica, Newyork 2003, XI, 109.6 Karaismailoğlu, “Şebusterî”, XXXVIII/400. Şebusterî ve tasavvufî şiirleri

ile ilgili değerlendirmeler için bk. Zeynelâbidîn Şîrvânî, Riyâdu’s-Siyâha, (Ed. A. Hâmid Rabbânî), Tahran 1339/1960, ss. 89-92.

Page 13: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz ⟨

13 ⟨

hiçbir şey bırakmadım”7 diyerek İbnü’l-Arabî’ye mensûbiyet ve meclûbiyetini ortaya koyan Şebüsterî, Gülşen-i Râz’da Emîr Hüseyin’in (ö.729/1329) sorularına cevaplar verirken Fütûhâtü’l-Mekkiyye ve Füsûsu’l-Hikem’deki “dil” ve uslûbu kullanmıştır8.

Nazarî-irfânî geleneği takip ederken felsefeye bakışı ge-nellikle menfi olan Mahmûd-ı Şebusterî, İbn Sînâ başta olmak üzere Meşşâî filozofları değerlendirmede Gazzâlî ile aynı çiz-gide buluşur9.

Teknik anlamda mürşitlik yapmasa da sohbet ve vaazla-rıyla irşâd faaliyetlerini sürdüren10 Şebüsterî, Gülşen-i Raz’da (beyt: 906-907) da ifâde ettiği gibi inzivâyı seven, şöhretten hoşlanmayan bir yapıya sâhiptir.

Şebüsterî, kısa ömrüne rağmen Bağdat’tan Endülüs’e Şam’dan Kafkaslar’a kadar pek çok İslâm ülkesini gezmiştir11. Sa‘âdet-nâme’de Mısır, Şam ve Hicâz’ı dolaştığını, şeyhler ve âlimlerle görüştüğünü anlatmakta, onlardan nakiller yapmaktadır. Kay-naklarda Kirman’a gittiği, orada evlendiği, çocukları ve torunları olduğu, bunların da “Hâcegân ” diye tanındıkları rivâyet edilmekte12 ancak âilesi hakkında daha fazla malûmat verilmemektedir.

Vefât tarihi, 718-719-720/1319-1320-1321 olarak gös-terilmekte, vefât ettiğinde 35-37 yaşlarında olduğu söylen-mektedir13. Kabrinin, mürşidi Bahâeddîn Ya‘kûb-ı Tebrîzî ’nin kabri yanında, “Gülşen-i Pehlevî” adı verilen bahçe içerisinde bulunduğu bildirilmektedirler14.

7 Şebusterî, Saâdet-nâme, b.334-340.8 Lâhîcî, Mefâtîhu’l-Îcaz, s. 21.9 Karaismailoğlu, “Şebusterî”, XXXVIII, 400-401.10 Temelli, s. 27.11 Nazarî, s. 9-10; Karaismailoğlu, “Şebusterî”, XXXVIII, 400.12 Lâhîcî, Mefâtîhu’l-Îcaz, s. 20; Şebusterî, Gülşen-i Râz, Çev. Abdulbaki Göl-

pınarlı, “Önsöz”, MEB Yay., İstanbul, 1993, III (Bu eser bundan sonraki dipnotlarda “Gölpınarlı, Gülşen-i Râz” şeklinde verilecektir.); Nazarî, s. 11. Karaismailoğlu, “Şebusterî”, XXXVIII, 400.

13 M. Ali Han Terbiyet, “Şeyh Mahmûd-i Şebisterî”, Mecelle-i Armağan, 12(9), s. 603; Gölpınarlı, Gülşen-i Râz, III.

14 Lâhîcî, Mefâtîhu’l-Îcaz, s. 21.

Page 14: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz

⟩ 14

Eserleri1- Gülşen-i Râz: Bu eser hakkında aşağıda geniş bilgi

verilecektir.2- Sa‘âdet-nâme : Farsça tasavvufî bir mesnevî olup, yak-

laşık 3000 beyittir. Allah’ın zât, sıfât, esmâ ve fiillerinin konu edildiği sekiz babdan müteşekkildir. Lafız ve mânâ bakımın-dan Gülşen-i Râz’a benzer.

3- Hakku'l-Yakîn fî Ma'rifeti Rabbi'l- 'Âlemîn: Farsça men-sur bir eser olup, Hakk’ın zâtı, Hakk’ı bilme, Hakk’ın sıfatları, ka-der, ahiret gibi konuları içermektedir. Bu esere İdrîs-i Bitlisî ta-rafından Farsça şerh yazılmıştır15. Sekiz babdan müteşekkildir. Hüsâmeddîn-i Bitlisî ’nin Kitâbu’n-Nusûs’u da bu eserin Arapça tercümesi ve kısmî şerhidir. Muhammed Lâhîcî de şerhinde bu eserden çokça istifâde etmiştir.

4- Mir’âtu’l-Muhakkikîn : Şebusterî'ye nisbeti şüpheli olan bu mensûr eserde nefis mertebeleri, varlıklar, yaratı-lışın hikmeti, mebde ve mead, âfâkî ve enfüsî konular sade bir dille anlatılmaktadır. Yedi babdan müteşekkildir. “Mir’at ” (ayna) ile “nefs ” arasında kurduğu benzerliğe dayanarak, nefs ve nefsin çeşitleri, havâss-i hamse, vücûd, yaratılış hikmeti gibi konuların işlendiği eser, Abdullah Salâhî-i Uşşâkî tarafından Türkçe’ye tercüme edilmiştir16.

5- Şâhid-nâme: Aşk, âşık ve ma‘şûkun makamlarından bahsedilen bu mensûr eser, Risâle-i Şâhid ve Müşâhede is-miyle de anılmaktadır.

Mahmûd-ı Şebusterî’ye nisbet edilen diğer eserler ise şunlardır: Kenzü’l-Hakāyık , Zamân u Mekân , Risâle-i Mi‘râciye , Tefsîr-i Sûre-i Fâtihâ , Merâtibü’l-Ârifîn , Ezhâr-ı Gülşen , Câm-ı Cihânnümâ , Risâle-i Ahadiyyet , Şerh ve Tefsîr-i Esmâ‘ullâh-i Teâlâ , Tercüme-i Minhâcu’l-Âbidîn-i Gazzâlî ,17.

15 Hakku’l-Mübîn fî Şerhi Hakkı’l-Yakîn, Süleymâniye Ktp., Ayasofya nr. 2338; Lâlâ İsmâîl , 135/1; Pertev Paşa, 606/15.

16 Abdullah Salâhî-i Uşşâkî, Mir’âtu’l-Muhakkikîn Tercümesi, Millet Ktp., Ali Emîrî Şry. 000212, İstanbul 1281.

17 Eserlerle ilgili olarak bk. Lâhîcî, Mefâtîhu’l-Îcaz, s. 22-25; Nazarî, s. 15-18. Karaismailoğlu, “Şebusterî”, XXXVIII, 400-401; Fatih Ülken, Elvân-ı

Page 15: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz ⟨

15 ⟨

Gülşen-i Râz

Mahmûd-ı Şebusterî Gülşen-i Râz adlı eserini, dev rin sûfî müelliflerinden Sühreverdî şeyhi Emîr Hüseynî-yi Sâdât-ı Herevî’nin (Emîr Rükniddîn Hüseyin b. Alîm b. Muhammed el-Gûrî)18 kendisine sorduğu sorulara19 cevap olarak Şeyhi Bahâeddîn Ya‘kûb-ı Tebrîzî ’nin isteğiyle yazmıştır.

Sirâzî’nin Gülşen-i Râz Tercümesi-İnceleme Metin-, (Doktora Tezi), E.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2002, s. 13-15.

18 Seyyid Emîr Hüseynî, Şeyh Şihâbüddîn-i Suhreverdî hazretlerinin mürîd ve halîfesi olan Şeyh Bahâüddîn Zekeriyâ-i Multânî’nin mürîd ve halîfesidir. Ulûm-ı zâhirî ve bâtınîyi cem‘ etmiş idi. Tarîkat ve ma‘ârife müta‘allık musannefât-ı kesîresi vardır. Ba‘zıları, Kenzü’r-Rumûz ve Zâdü’l-Müsâfirîn gibi manzûm ve ba‘zıları dahi Nüzhetü’l-Ervâh ve Rûhu’l-Ervâh ve Sırâtu’l-Mustakîm gibi mensûrdur. Gâyet latîf bir de Dîvân-ı Eş‘âr’ı vardır. Hicret-i Nebeviyye’nin 718. senesi şevvâlin onal-tıncı günü intikāl etmiştir. Kabr-i şerîfi Herât’tadır. Bk. Şemsüddîn Mu-hammed Lâhîcî (Esîrî), Mefâtîhü’l-İ‘câz fî Şerhi Gülşen-i Râz, Mukaddime ve Ta‘lîkât: Muhammed Rızâ Berzeger Hâlikî ve İffet Kirbâsî, İntişârât-ı Zuvvâr, Tahran 1371 hş., s. 5; Abdurrahmân Câmî, Nefehâtü’l-Üns, (Ed. Mahmûd ‘Abedi), Tehran 1370ş., s. 602-603; K.A. Nizâmî, “Hüseynî Sâdât el-Gûrî”, DİA, İstanbul 1999, XIX, 24.

19 Bu soruların 15 veya 17 olduğu hususunda ihtilaf vardır. Rızâkulı Hân Hidâyet’e göre Emîr Hüseynî’nin gönderdiği mektupta on yedi soru var-dır (Riyâzu Ârifîn, s. 139). Browne ise on beş soru olduğunu kaydeder (E. G. Browne, Literary History of Persia, London and New York, 1902, I. 279-290; 146-150). Emîr Hüseynî’nin eserlerini ihtiva eden mecmu-ada yer alan yirmi sekiz be yitlik mektup metninde de on beş soru bu-lunmaktadır. Gülşen-i Râz’ın yazma nüshalarında mektubun beyit sayısı da ha azdır. Eserin metninde ve şerhlerin de bulunmayan açıklayıcı ma-hiyetteki bu beyitlerin Hüseynî’nin mektubunda bu lunması veya son-radan eklenmiş olması mümkündür. Bkz. Gölpınarlı, Gülşen-i Râz, V-VI; H. Ahmet Sevgi, “Gülşen-i Râz”, DİA, İstanbul 1996, XIV, 253.

Emir Hüseyin’in hakikati arayanlar adına Şebusterî’ye sorduğu sorular şunlardır:1- İlk düşünceye daldığım, şaşırıp kaldığım şey şu: Düşünce dedikleri

şey nedir? Düşüncenin başlangıcına alamet nedir, sonu hakkında ne dersin?

2- Yolumuzda şart olan hangi düşüncedir? Neden düşünce bazen iba-dettir bazen günah?

3- Ben kimim? Bana benden haber ver, kendinden kendine git derler, bunun manası nedir?

Page 16: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz

⟩ 16

Aruzun hezec bahrinde ve mes nevi nazım şekliyle yazıl-mış bu Farsça eserin yazma nüshalarındaki beyit sayısı 999 ile 1008 arasında değişmektedir.

Mahmûd-ı Şebusterî, esere yazdığı 70 beyitlik dibâcesinde “varlığın birliği (vahdet-i vücûd)”, “Nûr-ı Muhammedî”, “merâtib-i evliyâ” ve “şathiyyât-ı sûfiyye” gibi eserin adeta kodlarını teşkil eden konulara değindikten sonra telif sebebi hakkında açıkla-malarda bulunur. Hüseynî-yi Sâdât ’ın, 717/1317 Şevvalinde

4- Yolcu nasıl kişidir? Yola giden kimdir? Kime tam ve kâmil kişi diye-yim?

5- Vahdet sırrına kim vakıf olur, arif olan neyi bilir, anlar?6- Peki, bilinenle bilen o tek ve temiz Tanrı’dan ibaretse bu bir avuç

toprağın başındaki sevda nedir?7- Kimdir o “Ene’l-Hak-Ben Hakk’ım” diyen? Ne dersin? O nurlara gark

olmuş, o nurlanmış kişi saçma mı söyledi?8- Yaratılmış olan hakikat yolcusuna neden vasıl olmuş derler, onun

yol alması, bu erişmesi nasıl olur? Yoksa mümkün, mümkünlükten çıktı mı ki? Bu nasıl olur, buna imkân var mı?

9- Mümkünün vâcibe ulaşması ne demek, yakınlık, uzaklık, bu yakın-lıkta, bu kavuşmada ileri gidiş, geri kalış nedir?

10- Hangi denizdir, nasıl denizdir o deniz ki kıyısı sözdür; dibinden na-sıl bir inci çıkar? Sedef, bu inciyi nasıl elde eder, söyle, açıkça bildir, bu denizin dalgası nereye vurur?

11- Külden daha fazla olan cüzü hangi cüzdür, o cüzü arayıp bulmanın yolu nedir? Âlem, Tanrı’dan ayrıysa, âlemin, Tanrı’dan ayrı bir var-lığı varsa her şeyin hakikatte var olduğu meydanda. Fakat bunun imkânı olmadığı sabit. Çünkü birlik âleminde ne birleşme olabilir ne ayrılma. Fakat âlemin esasen bir varlığı yoksa her söylenen her duyulan şey hayalden ibaret olur.

12- Evveli olmayanla sonradan meydana gelen nasıl oldu da birbirin-den ayrıldı, bu, âlem oldu, öbürü, Tanrı?

13- Mana eri sözünde göze dudağa işaret etmekle ne murat eder?14- Şarabın, mumun, güzelin manası ne, meyhâneye düşmek, sarhoş

olmak ne demek?15- Put, zünnar ve gâvurluk bu makamda hep Hak’sa âlâ, değilse bun-

dan maksat ne? Söyle! Ne dersin? Bu söylenen şeylerin hepsi saçma da bunlarda gizli bir ha-

kikat hiç yok mu? Hakîkatte Hüseyin’in sözleri hasbihâldir ve bu soru onu sınamak için

sorulmuştur.

Page 17: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz ⟨

17 ⟨

Tebriz’e bazı sorular ihti vâ eden bir mektup gön derdiğini söy-leyen Şebüsterî, mektup kendisine ulaşınca meclisinde bulu-nanların arzusu üzerine hemen orada aynı vezinle irticalen cevap verdiğini anlatır. Mânânın söze bi le sığmazken vezne ve kafiyeye hiç sığmayacağını söyleyen Şebüsterî, çeşitli mensur eserleri bulun duğunu, ancak o zamana kadar şiir söy lemeye kalkışmadığını, belirtir.

Ferîdüddîn-i Attâr 20’ı saygıyla anan Mahmûd-ı Şebusterî, Gülşen-i Râz’ın onun dük kânından sadece bir koku olduğunu söyler. Daha sonra, soru lara cevap vermesini ısrarla isteyen bir dostunun ricası üzerine mektubu geti ren kişiye verdiği cevap-ları birkaç saat içinde biraz genişlettiğini ve eserine Gül şen-i Râz adını vermesini kendisine Al lah’ın ilham ettiğini belirtir.

“Tefekkür dedikleri şey nedir?”; “ Hangi fikir bizim için Hakk’a mûsil olan tarîkın şartıdır. O fikir niçin ba‘zen tâ‘at ba‘zen de ma‘siyettir.”; “Ben kimim?” tarzındaki sorularının cevaplandırıldığı eserin ilk üç bölümü daha çok fel sefî bir ni-telik taşır. Şebüsterî dü şüncenin ne olduğunu anlatırken akıl ve mantık bilgisinin üzerinde durur; Allah yol göstermeyince akıl ve mantıkla hiçbir kapı nın açılmayacağını söyleyerek fel-sefe ve kelâmcıları eleştirir.

“Yolcu nasıl kişidir? Yola giden kimdir”; “Vah det sırrına kim vâkıf olur?”; “Bilinenle bilen o tek ve temiz Tanrıdan iba-retse bu bir avuç toprağın başındaki sevda nedir”; “Ârif olan neyi bilir, anlar?”; “Ene’l-hak diyen kişiye ne dersin?” gibi so-ruların cevaplandırıldığı bölümlerde eser lirik bir şiir kitabı niteliği kazanır.21

Daha sonraki bölümler de “Mânâ eri sözünde göze du-dağa işaret etmekle ne murat eder?”, “Şarabın, mumun, güze-lin mânâsı ne, meyhâneye düşmek, sarhoş olmak ne demek?”,

20 Gülşen-i Râz ile Attâr’ın Esrâr-nâmesi arasında paralellik vardır. Algar, “Golşan-e Râz”, XI, 109.

21 Sevgi, “Gülşen-i Râz”, XIV, 253.

Page 18: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz

⟩ 18

“Put, zünnar ve gavurluk bu makamda hep hak ise âla, de-ğilse bundan maksat ne? Söyle!” diyerek sözkonusu sembo-lik terminoloji ve kavramların ne mânâya geldiğini soran Emir Hüseyin’e, bunların ilâhî tecellilerin sembolik bir ter-minoloji ile sunumundan ibaret olduğunu şiir diliyle ifâde etmeye çalışmıştır.

“Şiir müslüman edebiyatlarında, tasavvufî cereyanlar yay-gınlaştıktan sonra nesrin önüne geçmiştir. Özellikle İran ve Anadolu sahalarında tasavvufî duyarlık yepyeni bir semboliz-min oluşmasını sağlamış, İbnü’l-Arabî , Mevlânâ, Hâfız-ı Şirâzî gibi şâirlerde serbest oluşum dönemini yaşayan bu sembo-lizm, daha sonraki dönemlerde İran ve Türk şâirleri tarafın-dan sistemleştirilmiş, böylece bütün şâirler tarafından ortak-laşa kullanılan bir mecazlar sistemi doğmuştur.”22

Gülşen-i Râz bu simgesel dilin yani tasavvufî mecazlar ve sûfîlerin bu me cazlardan kastettikleri mânaları anlamak için başvurulması gereken eserlerden biridir. İlk üç bölümü daha çok felsefî-ilmî bir nitelik taşıyan eserde, büyük ölçüde etkisinde kaldığı İbnü’l-Arabî ’nin el-Fütûhâtü’l-Mekkiyye ’si ile Füsûsu’l-Hikem ’indeki fikirler hâkimdir23. Vücûd, adem, hilkat, merâtib, a’yân-ı sâbite, ayniyyet ve gayriyyet, imkân, istidâd ve kâbiliyet, kaza ve kader, cevher ve araz, insan-ı kâmil vb. gibi İbnü’l-Arabî düşüncesinde önemli yer tutan kavramlar, onun kullanış maksadına uygun şekilde açıklanmıştır24.

Kemiyetçe küçük; ama keyfiyetçe çok değerli olan bu man-zum eser, yazıldığından beri büyük ilgi görmüş, teknik ve es-tetik bakımından da Şark klasikleri içinde müstesna bir yer edinmiştir25. Doğu’daki popülerliği, onu Batılı bilginler için de

22 Beşir Ayvazoğlu, Aşk Estetiği, Ötüken Yay., İstanbul 1993, s. 166.23 J.T.P. de Bruijn, Persian Sufi Poetry: An Introduction to the Mystical Use

of Classical Poems, Curzon Press, London 1997, s. 118; Sevgi, “Gülşen-i Râz”, XIV, 254.

24 Sevgi, “Gülşen-i Râz”, XIV, 254.25 Gölpınarlı, Gülşen-i Râz, s. IV; Algar, “Golşan-e Râz”, XI,109.

Page 19: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz ⟨

19 ⟨

ilginç kılmış, tasavvufla ilgili batı dillerine çevrilen ilk kitap-lardan biri olmuştur26.

Eserin otuzun üzerinde şerh, haşiye, nazîre ve tercü-mesi yapılmıştır27. Farsça, Urduca, Almanca, İngilizce ve Türkçe gibi bir çok dile çevrilmesi, şerhedilmesi ve yazıl-dığı dönemden itibaren pek çok çalışmaya konu olması; genelde dönemin içtimâî, tarihî ve kültürel dokusunu yan-sıtması özelde ise dinî, edebî, felsefî ve tasavvufî bir metin olmasından kaynaklanmaktadır. Bunda şüphesiz vahdet-i vücûd gibi ortak bir kavram etrâfında dönen muhtevâ ör-güsünün de rolü vardır.

Schimmmel, İbnü’l-Arabî ’nin belli başlı düşüncele-rini daha geniş bir kitleye tanıtmak açısından, iki yapıtın önemli katkısı olduğunu söyler. Bunlardan biri Mahmûd-ı Şebüsterî’nin Gülşen-i Râz’ı, diğeri ise Abdulkerîm el-Cîlî ’nin (ö. 832/1428) İnsan-ı Kâmil ’idir. Schimmmel’in İbnü’l-Arabî sonrası tasavvufa en güzel giriş olarak gördüğü bu eser,28 Seyyid Hüseyin Nasr ’a göre: “İlâhî bir güzelliğe sahip mıs-ralar halinde açıklanmış şekliyle, bütün sûfî öğretinin bir özetini içermektedir.”29

Ali Şir Nevâyî , “ …Hem zâhir ehlinin mesnevîleri hem hakîkat ehlinin sözlerinde ondan daha şevk veren nazm muh-temelen yoktur...”30 derken, Arberry , Gülşen-i Râz’ın sûfîlerin “suma teologiası (The Summa Theologica of St. Thomas Aqu-inas)” olduğunu ifâde eder.31

26 de Bruijn, s. 118; Annemarie Schimmmel, İslamın Mistik Boyutları, Çev. Ergun Kocabıyık, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2001, s. 277-78.

27 Lâhîcî, Mefâtihu’l-İ‘câz, “mukaddime”, s. 8-10.28 Schimmel, s. 276-277.29 Seyyid Hüseyin Nasr, Tasavvufî Makaleler, Çev. Sadık Kılıç, İnsan Yay.,

İstanbul 2002, s. 113.30 Ali Şir Nevâyî, Nesâyimu’l-Mahabbe, Haz.: Kemal Eraslan, TDK, Ankara

1996, s. 427.31 A.J. Arberry, Classical Persian Litarature, Londra, 1967, s.301.

Page 20: GÜLŞEN-İ RÂZ - Anasayfailkharf.com.tr/Content/bookSummaryFiles/Gulsen-i-Raz-1692013-1289... · 7 〈 Önsöz Aynı konu etrâfında örgülenen fakat her biri farklı meş-reb,

⟩ Mahmûd-ı Şebusterî • Gülşen-i Râz

⟩ 20

Gölpınarlı ’ya göre tasavvuftaki edebî terimleri çok güzel açıklayan32 bu eser; “tasavvuf nazariyeleriyle sûfî aşkını ve bilhassa sûfîlerin mecâzlardan kasdettikleri mânâları anla-mak bakımından en ileri gelen, en değerli olan kitapların biri belki de birincisidir; hatta bu son bakımdan tek ve örneksiz bir kitaptır denilebilir.”33

Yazıldığı tarihten itibaren yaygın ve haklı bir şöhret kaza-nan bu eser, vahdet-i vücûd düşüncesini anlatan ve mecazları tahlîl eden müelliflerin Kur’ân, Hadîs ve Mesnevî’den sonra da-ima müracaat ettikleri bir ana kaynak olmuştur34.

Gülşen-i Râz diğer bazı klasikler gibi tedris halkalarına da ders kitabı olarak girmiştir. Medrese programı içerisinde yer alıp almadığına dâir bir bilgiye sâhip değiliz. Ancak Hüseyin Vassaf ’ın Sefîne-i Evliyâ ’da aktardığı bilgilerden câmi dersle-rinde okutulduğu anlaşılıyor.35

Gülşen-i Râz söz konusu geleneğe sahip olduğu gibi, ken-dinden sonra gelişen tasavvufî muhayyileye de kaynaklık et-miştir. Bu bâzen şerhler ile bâzen tercüme ile bâzen de kısmî iktibaslarla kendini göstermiştir.

Gülşen-i Râz’ın Tercüme ve Şerhleri

Gülşen-i Râz, yazıldığı tarihten itibaren birçok âlim, sûfî ve şâire ilhâm kaynağı olmuş, tüm beyitlerinin şerhi yanında müstakil beyitlerinin şerhinden oluşan veya ondan iktibas yoluyla oluşturulan birçok eser yazılmıştır. Yazılan bu eser-32 Abdülbaki Gölpınarlı, Tasavvuf (3. Bsk.), Milenyum Yay., İstanbul 2004,

s. 234-235.33 Gölpınarlı, Gülşen-i Râz, IX.34 Gölpınarlı, Gülşen-i Râz, IX; Sevgi, XIV, 254.35 Hüseyin Vassaf, Muhammed Es’ad el-Mevlevî’nin biyografisini anlatır-

ken “Fâtih Câmi‘-i şerîfinde Mesnevî-i Şerîf, Hâfız, Pend-i Attar, Levâyıh, Molla Câmî, Gülşen-i Râz, Sipehsâlar okuttular” ifâdelerine yer verir. Bk. Hüseyin Vassâf, Sefîne-i Evliyâ, Süleymaniye Yazma Bağışlar, nr. 2305, I, 322.