GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ULUSLARARASI DİNÎ MÛSİKÎ...
Transcript of GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ULUSLARARASI DİNÎ MÛSİKÎ...
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ULUSLARARASI DİNÎ MÛSİKÎ SEMPOZYUMU
FROM PAST TO PRESENT INTERNATIONAL RELIGIOUS MUSIC
SYMPOSIUM
03-04 KASIM 2017 ● AMASYA
BİLDİRİLER KİTABI
Bu sempozyum T. C. Amasya Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenmiştir.
AMASYA ● 2017
AMASYALI ŞÜKRULLAH’IN ÇENG ÇALGISI KONUSUNDA AKTARDIĞI MALÛMATLAR
Feyzan Göher VURAL*
Özet
Amasyalı Şükrullah (d.~1388), dini ilimler, edebiyat, tarih ve musiki alanlarında irfan sahibi, çok yönlü
bir bilim insanıdır. Türkçe, Arapça ve Farsça dillerini çok iyi kullanan Şükrullah, II. Murad‟ın emri ile
Türk Musikisinin temel kitaplarından olan Safiyüddîn Abdü‟l-Mü‟min el-Urmevi‟nin “Kitabu‟l Edvâr” isimli
eserini Türkçeye tercüme etmiş; bu esere ilaveler ve açıklamalar eklemiştir. Fatih Sultan Mehmet
döneminde de saygı duyulan bir şahsiyet olan Amasyalı Şükrullah, Türk müzik tarihinde büyük bir yere
sahip olan “çeng” çalgısına ilişkin detaylı bilgiler vermiştir.
Türkler arasında ilk kullanılışını, arkeolojik bulgular ışığında Asya Hunları dönemine dayandırdığımız arp
tipi çalgılar, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde çeng adıyla yaygın bir kullanıma sahip olmuştur.
Amasyalı Şükrullah, tercüme eserinde açık arp tipindeki bu çalgının yapısı ve icrası hakkında önemli
bilgiler sunar. Çalgının ses teknesinde kullanılan materyaller, tellerin ve burguların yapısı hakkındaki
ifadeleri, tarihsel müzikoloji ve organoloji (çalgı bilim) açısından son derece kıymetlidir.
Betimsel karakterli bu çalışmada, Amasyalı Şükrullah döneminde çeng çalgısının önemine değinilmiş;
Amasyalı Şükrullah‟ın bu çalgı hakkında sunduğu bilgiler ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Amasyalı Şükrullah, Amasyalı bilim insanları, Müzik Tarihi, Çeng, Müzikoloji.
Information About Çeng Insturment Provided By “Amasyalı Şükrullah”
Abstract
Amasyalı Şükrullah (b.~1388), was an erudite scientist in religious sciences, literature, history and
music. Şükrullah who knew Turkish, Arabic and Persian languages very well, translated Abdü‟l-Mü‟min
el-Urmevi‟s Kitabu‟l Edvârwhich is one of the main books of Turkish Music, at the command of II.
Murad; he also added explanations to this work. Amasyalı Şükrullah was a respected figüre during the
reign of Sultan Mehmed the Conqueror; he gave detailed information about the “çeng” instrument
which has a great place in the history of Turkish music.
The harp type instruments were first used in the Asian Huns era in Turkish History. The harp type
instrument called çeng had a wide spread using during the Seljuksand Ottomans. Amasyalı Şükrullah
presented important information about the structure of this musical instrument and it‟s working style.
The information which about the structure of the music instrument, it's strings and the peg boxes,
provided by Amasyalı Şükrullah are very valuable in terms of historical musicology and organology.
In this study which has descriptive character, it has been mentioned that the importance of Çeng in
the period of Amasya Şükrullah and the information about this music instrument which provided by
Amasyalı Şükrullah.
Keywords: Amasyalı Şükrullah, Scientists in Amasya, Music History, Cheng, Musicology.
Giriş
Dîni ilimler, edebiyat, tarih ve musiki alanlarında irfan sahibi ve çok yönlü bir bilim insanı olan
Amasyalı Şükrullah, II. Murad‟ın emri ile Türk Musikisinin temel kitaplarından olan Safiyüddîn Abdü‟l-
Mü‟min el-Urmevi‟nin “Kitabu‟l Edvâr” isimli eserini Türkçeye tercüme etmiş; bu esere ilaveler ve
açıklamalar da eklemiştir. Fatih Sultan Mehmet döneminde de saygı duyulan bir şahsiyet olan Amasyalı
Şükrullah, sözü edilen eserde, “çeng” çalgısına ilişkin detaylı bilgiler vermiştir. Çalgının çalınış biçimi,
ses teknesinde kullanılan materyaller, tellerin ve burguların yapısı hakkındaki ifadeleri, tarihsel
müzikoloji ve organoloji (çalgı bilim) açısından son derece kıymetlidir.
* Prof. Dr., Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı, [email protected].
372 | Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu
Amasyalı Şükrullah
Tam doğum tarihine ilişkin net bir bilgi bulunmayan Ahmedoğlu Şükrullah, Nihal Atsız‟a göre
1388 yılında doğmuştur.1 Şükrullah bin Şihâbüddin, Ahmet Rûmi olarak da bilinmektedir. Tanınmış
şeyh Yâr-ı Ali‟nin kardeşinin oğlu olan Şükrullah‟tan söz eden Osmanlı müellifleri, kendisinin musiki
ilimine hâkim olduğundan söz ederler.2 Türkçenin yanı sıra Arapça ve Farsça dillerini çok iyi bilen
Şükrullah‟ın iyi bir eğitim gördüğü anlaşılmaktadır. Ahmedoğlu Şükrullah, Arap Edebiyatı ve Fars
Edebiyatı derslerini Ali Yâr Çelebi bin Mevlânâ Zeyneddin Siyavuş Çelebi‟den, Usûl-i Şer‟iyye ve Kelâm
derslerini de Şeyhül İslâm Gümüşlüzâde Mevlanâ Celâleddin Abdurrahman Çelebi‟den almıştır. Hac için
Mekke‟ye giderken Mısır‟a uğramış, Mısır âlimlerinden de yararlanmıştır. Bursa‟da Molla Şemseddin
Mehmed Fenârî‟den eğitim almış; Bursa Sultaniye Medresesi‟nde göreve başlamıştır.3 II. Murad
döneminin saygı gören kişilerinden olan Amasyalı Şükrullah, padişah tarafından siyasî vazifelerle
görevlendirilmiştir. Yine II. Murad‟ın emriyle Safiyüddîn Abdü‟l-Mü‟min el- Urmevî‟nin Kitabu‟l-Edvâr
isimli eserini Arapça‟dan Türkçe‟ye tercüme etmiştir.4 II. Murad‟ın ardından Fatih Sultan Mehmed ile de
son derece yakın ilişkiler içinde olduğu, tarihî kaynaklardan anlaşılmaktadır. Fatih tarafından da elçilik
ile görevlendirilmiş; gittiği yerlerde bilim çevrelerinin takdirini kazanmıştır. Ölüm tarihi kesin olarak
bilinmemekle birlikte 1488/1489 yılında vefat ettiği düşünülen Amasyalı Şükrullah hakkında, Amasya
Tarihi‟nin yazarı Abdi zade Hüseyin Hüsameddin Efendi bilgi vermiş ve Şükrullah‟ın iki oğlu
bulunduğunu, isimlerinin ise Muhyiddin Mehmed ve Şemseddin Ahmed olduğunu ifade etmiştir.5
Mezarı İstanbul Şeyh Vefa Camii‟ndedir.
Eserleri
Amasyalı Şükrullah‟ın çalışmaları içinde en önemli eseri olarak kabul edilen Behçetü‟t-Tevârîh
(1456-1459), Menhecü‟r-Reşâd Fî Sulûki‟l-„İbâd, Enîsü‟l-„Ârifîn, Câmiu‟d-Da‟vâd, Kasîde-i Îmâli Şerhi ve
Edvâr-ı Mûsikî sayılabilir. Genel tarih kitabı niteliğindeki Behçetü‟t-Tevârîh, 13 kısımdan oluşur. Eser,
tarih biliminin alanına giren konularla birlikte, felsefe, teoloji, astronomi, coğrafya, peygamberler tarihi
gibi çok geniş bir içeriğe sahiptir.6 Bu durum, Amasyalı Şükrullah‟ın çok yönlü kültür birikimini
göstermektedir.
Amasyalı Şükrullah ilk Türkçe musiki risalesini kaleme alan kişi olması bakımından büyük bir
öneme sahiptir. Risalede musiki konusunda verdiği bilgilerin yanı sıra, Türkçenin o dönemdeki gücünü,
ilim lisanı olarak kullanılabilecek seviyede bulunduğunu, musiki teorisi, akustik bahisler gibi teknik ve
karmaşık konuları da ifadeye yettiğini göstermektedir.7
Edvar-ı Musiki, dönemin müzikal özellikleri hakkında değerli bir tercüme eser olmakla birlikte,
Amasyalı Şükrullah‟ın eklediği pek çok bilgi ile de öneme haizdir. Ramazan Kamiloğlu tarafından detaylı
şekilde incelenen bu eserde, dönem çalgılarına ilişkin kıymetli bilgiler vardır. Bu çalgılardan birisi,
Türklerin yüzlerce yıldır kullandığı çeng çalgısıdır.
Çeng
Çeng, arp tipinde, ekseriyetle dik ve yukarı çıkan gövde tarafı kavisli, aşağı tarafında düz kolu
olan bir yapıdadır. Genellikle 24 veya 34 çift ya da tek tele sahip olan çeng,8 açık arp türüne aittir. Açık
arpları, kavisli (arched) ve köşeli (angular) olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Köşeli arpların
boyun kısmı rezonatör ile keskin bir açı yaparken, kavisli arplar daha yumuşak bir eğime sahiptir.9
Türkler, arp tipi çalgıları milattan önceki dönemlerden beri tanımaktadırlar. Hunlara ait İkinci
Pazırık Kurganının ilk safhasında, buzlar arasında bozulmadan günümüze gelen çeşitli malzemeler
1 Atsız‟dan akt. Ramazan Kamiloğlu, “Amasyalı (Ahmedoğlu) Şükrullah‟ın Hayatı ve Eserleri”, Hikmet Yurdu, Yıl: 1, Sayı: 2,
Temmuz-Aralık, 2008, s. 92 2 Osman Fevzi Olcay, Amasya Ünlüleri, çev. Turan Börekçi, Amasya Belediyesi Kültür Yayınları, Amasya, 2002, s. 91. 3 Kamiloğlu, a.g.e., s. 94; Olcay, a.g.e., s. 91. 4 Ahmet Kavas, “Şükrullah”, Osmanlı Ansiklopedisi, c. XIV, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, s. 597. 5 Kamiloğlu, a.g.e., s. 96. 6 Şahamettin Kuzucular, “Behçetü‟t-Tevârîh”, Edebiyat ve Sanat Akademisi, Eklenme Tarihi: 30 Ekim 2014, s. 1. 7 Murat Bardakçı Şükrullah‟ın Risalesi ve 15. Yüzyıl Şark Musikisi Nazariyatı, Pan Yay., İstanbul, 2012, s. 32. 8 Recep Uslu, Selçuklu Topraklarında Müzik, Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Konya, 2011, s. 59. 9 Hornbostel ve Sachs, The New Grove Dictionary of Musical Instruments, “Harp” mad., c. 2. Ed. Stanley, USA, 1984, s. 131.
Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu | 373
arasında, arp benzeri bir müzik aletine ait parçalar bulunmuştur.10 Aşağıda bu parçaların tekrardan bir
araya getirilmesi ile oluşturulan çalgı görülmektedir. Hermitage Müzesi‟nde fotoğrafladığımız bu çalgı,
M.Ö. IV-V. yüzyıllara tarihlenmektedir.11
Devam eden dönemlerde de Türklerin arp benzeri çalgılarla olan yakınlıkları takip
edilebilmektedir. Turfan Bölgesi‟nde kurulan Uygur Devleti döneminde, duvar resimleri, freskler ve
minyatürlerde bu çalgı yer alır. Uygur arpları, daha sonraki İlhanlı ve Timurlu arplarına temel teşkil
etmiştir.12 Farabi, X. yüzyılda çeng çalgısının yapısı ve detayları hakkında bilgiler aktarmıştır. Azeri
kaside şairi Katran Tebrizi (1010-1080), şair Mahseti Gencevi (XII. yy.), Hakan Şirvani (1120-1199),
Nizami Gencevi (1141-1214), İbn Hurdazbih (ö. 1299) bu sazdan söz ederler.13 Bu durum, XI-XII.
yüzyıllarda ve XIII. yüzyılın başında çengin çok popüler bir çalgı olduğunu vurgulamaktadır. Osmanlı
döneminde yazılan XV. yüzyıla ait ilk Türkçe müzik yazmalarının birçoğunda çengin yapısı ve akordu
hakkında bilgiler mevcuttur. Bu bilgiler büyük ölçüde Hasan Kaşani‟nin Kenzü‟t Tuhaf ve Abdülkadir
Meragi‟nin Camiü‟l Elhan gibi eserlerinden tercüme edilmiştir. Çeng, Osmanlılarda XV-XVII. yüzyıllarda
gerek saray, gerekse şehir eğlencelerinde rağbet gören bir çalgı olmuştur.14 Pek çok Osmanlı dönemi
minyatüründe de görebildiğimiz çengin popülerliği, XVII. yüzyılın sonundan itibaren azalmıştır.
Amasyalı Şükrullah’ın Çeng Çalgısı Konusunda Aktardığı Malumatlar ve
Yorumlanması
Amasyalı Şükrullah‟ın Edvar-ı Musiki adlı eserinde çenge ilişkin aktardığı bilgiler, tarihsel
müzikoloji ve organoloji açısından önem taşımaktadır.
Ahmedoğlu Şükrullah eserinde çalgıları, “kâmil çalgılar” ve “eksik çalgılar” olarak ikiye ayırır.15
Makam değişikliklerinde değiştirici işaretleri hemen uygulayabilen çalgılar kâmil olarak tanımlanır.
Amasyalı Şükrullah, çengi eksik çalgıların en kâmili olarak nitelendirir.16 Bu ifade, eksik olarak kabul
edilen çalgıların da kendi arasında bir derecelendirmesi olduğunu göstermektedir. Çeng, Şükrullah
tarafından eksik olmakla birlikte, kâmil olmaya da yakın bir saz olarak ifade edilmiştir. Gerçekten de
günümüz kanunları gibi değiştirici mandalları bulunmamakla birlikte, tel sayısı, biçimi ve oktav
genişliği, onu makamsal icralarda kısmen elverişli bir konuma getirmektedir.
10 Nejat Diyarbekirli, Hun Sanatı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1972, s. 228. 11 Hun Arpı ile ilgili detaylı bilgi için bkz. Feyzan Göher Vural, İslamiyet‟ten Önce Türklerde Kültür ve Müzik. 12 Bahaeddin Ögel, Türk Kültür Tarihine Giriş IX. - Türklerde Halk Musikisi Aletleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Ankara,
1987, s. 374; Feyzan Göher Vural, İslamiyet‟ten Önce Türklerde Müzik - Huni Kök Türk ve Uygur Devletleri, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2016, s. 196.
13 Uslu, a.g.e., s. 59; Ganire Hüseyinova, “Çeng‟tenArp‟a: Bir Türk Sazının Tarihçesi”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı: 11, 2001, s. 379.
14 M. Cihat Can, “Osmanlı Toplum Hayatında Çeng”, Gazi Sanat, sayı: 3, Aralık 2002, s. 11. 15 Gültekin Aydoğdu ve Tahir Aydoğdu, Kanunun Tarih İçindeki Gelişimi, turkmusikisi.com, Yüklenme tarihi: 2008, Erişim
Tarihi: 02.09.2017 16 Ayhan Sarı, “Ud, Tanbur, Kanun, Kemençe, Ney ve Kudüm”, Kanun: Akrabaları Çeşitleri, İzmir, 1985, s. 12.
Resim 1. Hun Arpı/Çengi M.Ö. IV-V Hermitage Museum, St. Petersburg 2012; Resim 2. Selçuklu dönemi seramikten detay XII-XIII. YY. Museum of Fine Arts,
Boston
Resim 3. Çeng
374 | Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu
Edvar-ı Musiki‟nin yirmi birinci faslında, çengten söz edilirken, “Çanağı konik ve tepe kısmı at
boynu gibi iri bir baş biçimindedir. Bu eğri kısım farz-ı mihal düzlenecek olsa çam kozalağının konik
biçimi belirmiş olur” denmektedir.17 Çengin Selçuklu seramikleri ve Osmanlı minyatürlerinde de takip
edebildiğimiz şekli, Amasyalı Şükrullah‟ın tarifi ile benzemektedir. Şükrullah, verdiği bilgileri takiben
aşağıda görülen çizimi de eklemiştir. Solda görülen bu çizim, tellerin sıralanışını göstermek amacıyla
yan çizilmiş olmalıdır.
Arp tipi çalgıların farklı biçimleri bulunmaktadır. Bununla birlikte Türklerin kullandığı çenglerin
hemen hemen her tipi, Amasyalı Şükrullah‟ın tercüme eserinde yer aldığı gibi at başı şeklinde eğridir.
Uygur minyatürlerinde ve duvar resimlerinde günümüz çenglerinin oldukça benzerlerini takip
edebilmekteyiz. Büyük Selçuklu dönemi seramikleri ve Osmanlı minyatürlerinde de yazılı metinlerle
örtüşür şekilde üst kasnağı eğri çeng tasvirleri görülmektedir. Yukarıdaki resim grubunda yer alan
Selçuklu seramiği, alt kasnaktan sarkan tellerin görünümü ile de Edvar-ı Musiki‟de yer alan çeng çizimi
ile büyük bir benzerlik göstermektedir.
Organolojik (çalgı bilimsel) eserlerde, çalgının yapıldığı materyaller de önemli bir yer teşkil
eder. Edvar-ı Musiki‟de de çengin yapıldığı ağaca ilişkin malumat vardır. Buna göre çanağın yekpare
zerdali ağacından yapılması makbuldür.
Türk müziğinde çalgıların ses tablasında genellikle ladin, ceviz, çınar; gövdesinde abanoz,
akçaağaç, ardıç gibi ağaçlar tercih edilir. Bununla birlikte coğrafi bölge ve çalgının ihtiyacına göre çok
değişik ağaçlar kullanılabilmektedir. Kayısı/zerdali, sıklıkla çalgıların tuşesinde ve burguluklarında
kullanılmıştır. Ancak bazı ağaçların ses tablasında da kayısı ağacı tercih edilebilir.18 Çeng yapımcısı
Feridun Obul ile gerçekleştirdiğimiz kişisel görüşmede, günümüzde çengin dut, ceviz ve maun
ağacından yapıldığı bilgisini edindik.19 Amasyalı Şükrullah‟ın ise hem çengin rezonans sandığında hem
de sapında kullanıldığını belirttiği kayısı, gül gibi orta sertlikte bir ağaçtır. Gerek sağlam gerekse
işlemeye uygun olması, onu tercih edilebilir bir ağaç yapmaktadır.
Eserde çengin boyutlarına da değinilmiştir. Buna göre boyun yeri dört karıştır (90 cm.), en
geniş yeri bir karıştır (22 cm) ve gitgide daralır. Oyukluğun en derin yeri dört açık parmaktır (14 cm).
Sapı ise uzun olması durumunda üç karıştır (67,5 cm.).20 Çeng, değişebilen boyutlara sahip olmakla
birlikte, bu eserde ortalama bir çengin boyutları bildiriliyor olmalıdır. Bu ölçüler, günümüz çengine
yakındır.
Çengin boyutları gibi saplı ya da sapsız olma özellikleri de değişiklik gösterebilmektedir.
Aşağıdaki fotoğraflarda çengî Şirin Pancaroğlu (solda) ayaklı/saplı; rahmetli hocamız müzikolog, kanunî
ve çengî Prof. Şefika Şehvar Beşiroğlu ise ayaksız/sapsız bir çeng tutmaktadır.
17 Sarı, a.g.e., s. 12; Ramazan Kamiloğlu, Ahmedoğlu Şükrullah ve Edvar-ı Musiki Adlı Eseri, Yayınlanmamış Doktora Tezi,
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2007, s. 146. 18 Seher Tetik Işık ve Recep Uslu, “Türk Müziğinde Ağaç ve Çalgı Yapım Bibliyografyası”, Acta Turcica, Yıl: IV, Sayı: 2-2,
Temmuz 2012, s. 27-30. 19 Feridun Obul ile kişisel görüşme. Görüşmeci: F. G. Vural, Görüşme tarihi: 06.10.2017. 20 Sarı, a.g.e., s. 12-13; Kamiloğlu, a.g.t., 2007, s. 146.
Soldan sağa Resim 4 - 5. Edvar-ı Musiki’deçeng çizimi (Kamiloğlu 2007: 148). Resim 6. Selçuklu
seramiğinden detay (Curatola 2006: 123) Resim 7. Osmanlı minyatüründen detay (I. Ahmed Albümü)
Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu | 375
Aşağıdaki Osmanlı dönemi minyatürlerinde de uzun saplı, kısa saplı ve sapsız çengler yer
almaktadır. Sap ve büyüklükleri değişim gösterse de, örneklerde yer alan çenglerin hepsi, Şükrullah‟ın
eserindeki gibi açık arp tipine ait, köşeli çalgılardır.
Amasyalı Şükrullah, “sapın uzun olması durumunda” üç karıştır diyerek, sapın değişebilir
boyutunu işaret etmektedir. Eserde çengin dış yüzeyine parlak cila sürüldüğü de ifade edilmiştir.
Çeng, büyüklüğüne bağlı olarak farklı sayıda tellere sahip olabilmektedir. Bu sayı 24-35
arasında olabilir. Amasyalı Şükrullah, bu seslerin 24 olduğunu, 25 olduğunda eklenen telin en bas
kısma, bam teli biçiminde konulduğunu ifade eder. Bu durumda bam kirişlerin sayısının dokuz
olduğunu da belirtir.21
Çengin yukarıda sözü edilen 24 kirişi, sekizerli şekilde üç grup halindedir. “Had”, “zir” ve
“müselles” adı verilen bu gruplardan zirler sol el, diğerleri ise sağ elle çalınır.22 Şükrullah‟ın eserinde
çengin kirişlerini düzenlemeye had tarafından 15. kıldan (telden) başlanması gerektiği, had tarafının
düzenlenmesi tamamlandığında, yanındaki kirişlere geçilmesi gerektiği belirtilir.23
Bu detaylı eserde çengin çalınış şekli de yer alır. Buna göre icracılar çengi sol koltuklarına
alırlar, yine sol elleriyle telleri düzenlerler. Sağ el çalar, sol el düzene koyar. Düzenleme bittiğinde, sol
el tiz sesleri, sağ el ise kalın sesleri çalar. Eserin yirmi birinci kısmında çengde ana seslerin, işaret
parmakları yardımıyla çalındığı bilgisi de aktarılır. Bunun yanında başparmak ile de dört kiriş altına
dokunulduğu bildirilir.24 Buna göre sol elin işaret parmağı ana melodiyi çalarken, başparmağı dört kiriş
aşağıda; sekiz kiriş altta sağ elin işaret parmağı, onun dört kiriş altına ise sağ elin başparmağı
bulunmalı; pozisyon bu şekilde muhafaza edilmelidir.
21 Kamiloğlu, a.g.t., s. 147; Sarı, a.g.e., s. 13. 22 Ayhan Güldaş, “Çeng”, c. 8, DİA, Ankara, 1998, s. 268-269. 23 Kamiloğlu, a.g.t., s. 147. 24 Kamiloğlu, a.g.t., s. 147.
Resim 10. Ayaklı çeng. Çengî: Pancaroğlu
Resim 11. Ayaksız çeng. Çengî: Beşiroğlu
Resim Grubu 12. Osmanlı minyatürlerinde çeng ve çengîler
376 | Geçmişten Günümüze Uluslararası Dini Mûsiki Sempozyumu
Şükrullah, bu tellerin at kuyruğundan yapıldığını da belirtir. At kuyruğu, pek çok çalgıda tel
olarak kullanılmıştır. Günümüzde Orta Asya Türkleri arasında gerek çalgıların tellerinde gerekse
yaylarında at kuyruğu kullanılmaktadır. Amasyalı Şükrullah, bu tüylerin uzun olmalarının makbul
olduğunu da belirtir. Çengin telleri, eski dönemlerde ipek; günümüzde metal vb. malzemelerden de
yapılabilmektedir.
Sonuç
Başta tarih ve musiki olmak üzere, dîni ilimler, felsefe, teoloji, astronomi, edebiyat alanlarında
irfan sahibi ve çok yönlü bir bilim insanı olan Amasyalı Şükrullah, çok sayıda esere imza atmıştır.
Bunların içinde “Kitabu‟l Edvâr” isimli tercüme eseri, tarihsel müzikoloji ve organoloji açısından büyük
bir değere sahiptir. Esere ilaveler de yapan Şükrullah, çeng çalgısı hakkında önemli malumatlar verir;
açık arp tipindeki bu çalgının yapısı ve icrası hakkında detaylı bilgiler sunar. Çalgının şekli,
sınıflandırılması, ses teknesinde kullanılan materyaller, tellerin ve burguların yapısı, çalgının çalınış
biçimi hakkında bilgiler aktaran Şükrullah, tarihsel müzikoloji çalışanlar için değerli bir kaynaktır ve ilk
Türkçe musiki risalesini kaleme alan kişi olması bakımından büyük bir öneme sahiptir.
Kaynakça
Aydoğdu Gültekin ve Tahir Aydoğdu, Kanunun Tarih İçindeki Gelişimi, turkmusikisi.com, Yüklenme
tarihi: 2008, Erişim Tarihi: 02.09.2017.
Bardakçı, Murat, Şükrullah‟ın Risalesi ve 15. Yüzyıl Şark Musikisi Nazariyatı, Pan Yay., İstanbul, 2012.
Can, M. Cihat, “Osmanlı Toplum Hayatında Çeng”, Gazi Sanat, S. 3, Aralık 2002.
Curatola, Giovanni, Persian Ceramics -Fromthe 9th tothe 14th Century, Skira Pub. İtalya, 2006.
Diyarbekirli, Nejat, Hun Sanatı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1972.
Hornbostel ve Sachs, The New Grove Dictionary of Musical Instruments, “Harp” mad., c. 2. Ed.
Stanley, USA, 1984, s. 131-165.
Hüseyinova, Ganire, “Çeng‟ten Arp‟a: Bir Türk Sazının Tarihçesi”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, sayı: 11, 2001, s. 379.
Işık, Seher Tetik ve Recep Uslu, “Türk Müziğinde Ağaç ve Çalgı Yapım Bibliyografyası”, Acta Turcica,
Yıl: IV, Sayı: 2-2, Temmuz 2012, s. 24-41.
Güldaş, Ayhan, “Çeng”, c. 8, DİA, Ankara, 1998, s. 268-269.
Kamiloğlu, Ramazan, Ahmedoğlu Şükrullah ve Edvar-ı Musiki Adlı Eseri, Yayınlanmamış Doktora Tezi,
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2007.
Kamiloğlu, Ramazan, “Amasyalı (Ahmedoğlu) Şükrullah‟ın Hayatı ve Eserleri”, Hikmet Yurdu, Yıl: 1,
Sayı: 2, Temmuz-Aralık, 2008, s. 91-98.
Kavas, Ahmet, “Şükrullah”, Osmanlı Ansiklopedisi, c. XIV, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999.
Kuzucular, Şahamettin, “Behçetü‟t-Tevârîh”, Edebiyat ve Sanat Akademisi, Eklenme Tarihi: 30 Ekim
2014.
Obul Feridun ile kişisel görüşme. Görüşmeci: F. G. Vural, Görüşme tarihi: 06.10.2017
Olcay, Osman Fevzi, Amasya Ünlüleri, çev. Turan Börekçi, Amasya Belediyesi Kültür Yayınları, Amasya,
2002.
Ögel, Bahaeddin, Türk Kültür Tarihine Giriş IX. -Türklerde Halk Musikisi Aletleri, Kültür ve Turizm
Bakanlığı Yay., Ankara, 1987.
Sarı, Ayhan, “Ud, Tanbur, Kanun, Kemençe, Ney ve Kudüm”, Kanun: Akrabaları Çeşitleri, İzmir, 1985.
Uslu, Recep, Selçuklu Topraklarında Müzik, Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Konya, 2011.
Vural, Göher Feyzan, İslamiyet‟ten Önce Türklerde Müzik - Huni Kök Türk ve Uygur Devletleri, Ötüken
Neşriyat, İstanbul, 2016.