Forum usa july

32
www.forumusa.com Serving the Turkish American Community Issue 177 • July, 2015 Bayramda ağız tadıyla beslenip kilo verin! Angelina Jolie visited Turkey to meet Syrian refugees Bayram kahvaltıları ve misafirlikte ikram edilen tatlılarla çocukluğumuzu yeniden yaşamak varken, sizlere ‘sağlıklı yaşamak için bayramda hafif beslenin demeyeceğim ama... Amerikalı Türklerin Beyaz Saray’daki tem- sil sayısı giderek artıyor. Türk toplumunun gelişimiyle paralel olarak toplum üyeleri de Amerikan siyasetinde daha çok rol alıp yaşadıkları bölgelerde etkin politikalar üretm- eye başladı. Amerikan Parlamentosu’ndaki tek Türk delege Murat Güzel’in yanı sıra John Al - pay, Esin Busche, Mehmet Yar, Dr. Erdem Ural, Jay Ceyhun Karahan, Osman Bengür, Tayfun Selen, Ömer Er ve Ali Çınar gibi isimler Amer - ika’da... Devamı sayfa 18’de New York’ta 14 Haziran’da düzenlenen 2015 Amerika Milli Karate Şampiyonası önc- esindeki son turnuvada Eyüp Sultan Kültür Merkezi Karate Programı öğrencileri 30 ma- dalya kazandı. Devamı sayfa 28’de Başbakan Davutoğlu Doğu Türkistan’daki Müslümanlara Ramazan ayında uygulanan baskı iddiaları hakkında “ Dış temsilciliklerimizin korunması bizim namusumuzdur, şerefimizdir an- cak provakatif haberlere karşı dikkatli ol - mamız lazım” dedi. Devamı sayfa 25’de Obama’nın geleneksel iftar yemeğine, ABD’deki Müslüman toplumun temsilcileri ve aralarında Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın da olduğu çoğunluğu Müslüman ülkelerin diplomatik temsilcileri katıldı. Hollywood star Angelina Jolie visited in Turkey’s southeastern province of Mardin to visit Syrian refugees. Bilinenin aksine MEB bursundan yurt dışında yaşayan ve eğitim gören öğrenciler de faydalanabiliyor “Amerika dahil dünyanın herhangi bir ülkesindeki Türk gençleri gerekli şartlar uygunsa MEB bursu için başvurabiliyor. Türkiye Cumhuriyeti New York Eğitim Ataşesi Yurdagül Aydoğan Forum USA’ya konuştu. 29 10 27 Obama’dan Beyaz Saray’da iftar Eyüp Sultan Kültür Merkezi öğrencilerinden karatede büyük başarı Davutoğlu’ndan provakasyon uyarısı! 14 ABD siyasetinde Türklerin etkinliği artıyor İspanya’nın dünyaca ünlü kulübü Barce- lona, milli futbolcu Arda Turan’ı trans- fer etti. Barcelona Kulübü’nden yapılan açıklamada, 18 Temmuz’da yapıla- cak kulüp başkanlığı seçimlerine kadar yönetimde bulunan idari kurulun yaptığı olağanüstü toplantı sonrasında Arda Tur- an’ın transferine oy- birliğiyle onay verdiği belirtildi.Barcelona’ya transfer olan Arda Tur- an’ın daha şimdiden 24 bin forması satıldı. Devamı sayfa 32’de FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nı ABD kazandı Arda Turan, Barcelona’da Sayfa 5’te Siz de Bakanlık bursu alabilirsiniz Arzu Karabulut’un yazısı Türkiye hükümetini arıyor Seçmen, tek bir partiye iktidar olma yetkisini vermedi. 7 Haziran’dan beri Türkiye koalisyon ile kurulacak hükümetin belirlenmesini bekliyor 7 Haziran’dan beri Türki- ye koalisyon ile kurulacak hükümetin belirlenmesini bekliyor. Koalisyon hükümeti kurma görevi ise 9 Temuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Başbakan Ahmet Davutoğlu’na verildi görevlendirmenin ardından hükümetin kurulması için 45 günlük süre de başladı. Seçim yarışları sırasında seçim atmosferinin de etkisi- yle pek sağduyulu konuşma- lar yapmayan siyasi partil- er hükümet kurma süreci içerisinde siyasal eğilim- lerini de ortaya koyarak demokratik uzlaşma arıyor. Siyaset bilimcilerin görüşleri ise hiçbir parti kurulmaya- cak bir hükümetin ve olası bir ekonomik krizin sebebi olmak istemiyor. AKP, CHP, MHP ve HDP’nin kendi aralarında yapacağı anlaşmalar ise mey- danlarda seçmen- lerine verdikleri sözlerden dön- meleri gibi açmazları da bera- berinde getiriyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli: “Gerekli fedakarlık çekinmeden gösterilecektir” HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş: “Halk bizi ‘ülkenin sorunlarını çözelim’ diye Meclis’e gönderdi” Başbakan ve AK Parti Lideri Ahmet Davutoğlu: "Kapımız hiç kimseye kapalı değil” CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: “Türkiyeyi düşünmek zorundayız”

description

Forum Usa 177. sayı Turkish American Newspaper

Transcript of Forum usa july

Page 1: Forum usa july

www.forumusa.comServing the Turkish American Community Issue 177 • July, 2015

Bayramda ağız tadıylabeslenip kilo verin!

Angelina Jolie visitedTurkey to meetSyrian refugeesBayram kahvaltıları

ve misafirlikte ikram edilen tatlılarla çocukluğumuzu yeniden yaşamak varken, sizlere ‘sağlıklı yaşamak için bayramda hafif beslenin demeyeceğim ama...

Amerikalı Türklerin Beyaz Saray’daki tem-sil sayısı giderek artıyor. Türk toplumunun gelişimiyle paralel olarak toplum üyeleri de Amerikan siyasetinde daha çok rol alıp yaşadıkları bölgelerde etkin politikalar üretm-eye başladı. Amerikan Parlamentosu’ndaki tek Türk delege Murat Güzel’in yanı sıra John Al-pay, Esin Busche, Mehmet Yar, Dr. Erdem Ural, Jay Ceyhun Karahan, Osman Bengür, Tayfun Selen, Ömer Er ve Ali Çınar gibi isimler Amer-ika’da... Devamı sayfa 18’de

New York’ta 14 Haziran’da düzenlenen 2015 Amerika Milli Karate Şampiyonası önc-esindeki son turnuvada Eyüp Sultan Kültür Merkezi Karate Programı öğrencileri 30 ma-dalya kazandı. Devamı sayfa 28’de

Başbakan Davutoğlu Doğu Türkistan’daki Müslümanlara Ramazan ayında uygulanan baskı iddiaları hakkında “ Dış

temsilciliklerimizin korunması bizim namusumuzdur, şerefimizdir an-cak provakatif haberlere karşı dikkatli ol-mamız lazım” dedi. Devamı sayfa 25’de

Obama’nın geleneksel iftar yemeğine, ABD’deki Müslüman toplumun temsilcileri ve aralarında Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın da olduğu çoğunluğu Müslüman ülkelerin diplomatik temsilcileri katıldı.

Hollywood star Angelina Jolie visited in Turkey’s southeastern province of Mardin to visit Syrian refugees.

Bilinenin aksine MEB bursundan yurt dışında yaşayan ve eğitim gören öğrenciler de faydalanabiliyor “Amerika dahil dünyanın herhangi bir ülkesindeki Türk gençleri gerekli şartlar uygunsa MEB bursu için başvurabiliyor. Türkiye Cumhuriyeti New York Eğitim Ataşesi Yurdagül Aydoğan Forum USA’ya konuştu.

29 10 27

Obama’dan Beyaz Saray’da iftar

Eyüp Sultan Kültür Merkeziöğrencilerinden karatede büyük başarı

Davutoğlu’ndanprovakasyon uyarısı!

14ABD siyasetinde

Türklerin

etkinliği artıyor

İspanya’nın dünyaca ünlü kulübü Barce-lona, milli futbolcu Arda Turan’ı trans-fer etti. Barcelona Kulübü’nden yapılan açıklamada, 18 Temmuz’da yapıla-

cak kulüp başkanlığı seçimlerine kadar yönetimde bulunan idari kurulun yaptığı olağanüstü toplantı sonrasında Arda Tur-an’ın transferine oy-birliğiyle onay verdiği

belirtildi.Barcelona’ya transfer olan Arda Tur-an’ın daha şimdiden 24 bin forması satıldı. Devamı sayfa 32’de

FIFAKadınlar Dünya Kupası’nı ABDkazandı

Arda Turan, Barcelona’da

Sayfa 5’te

Siz de Bakanlık bursu alabilirsiniz

Arzu Karabulut’un yazısı

Türkiye hükümetini arıyor

Seçmen, tek bir partiye iktidar olma yetkisini vermedi. 7 Haziran’dan

beri Türkiye koalisyon ile kurulacak hükümetin belirlenmesini bekliyor

7 Haziran’dan beri Türki-ye koalisyon ile kurulacak hükümetin belirlenmesini bekliyor. Koalisyon hükümeti kurma görevi ise 9 Temuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Başbakan Ahmet Davutoğlu’na verildi görevlendirmenin ardından hükümetin kurulması için 45 günlük süre de başladı.

Seçim yarışları sırasında seçim atmosferinin de etkisi-yle pek sağduyulu konuşma-lar yapmayan siyasi partil-er hükümet kurma süreci içerisinde siyasal eğilim-

lerini de ortaya koyarak demokratik uzlaşma arıyor. Siyaset bilimcilerin görüşleri ise hiçbir parti kurulmaya-cak bir hükümetin ve olası bir ekonomik krizin sebebi olmak istemiyor. AKP, CHP, MHP ve HDP’nin kendi aralarında yapacağı anlaşmalar ise mey-

danlarda seçmen-lerine verdikleri sözlerden dön-

meleri gibi açmazları da bera-b e r i n d e getiriyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli: “Gerekli fedakarlık çekinmeden gösterilecektir”

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş: “Halk bizi ‘ülkenin sorunlarını çözelim’ diye Meclis’e gönderdi”

Başbakan ve AK Parti Lideri Ahmet Davutoğlu:"Kapımız hiç kimseye kapalı değil”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu:“Türkiyeyi düşünmek zorundayız”

Page 2: Forum usa july
Page 3: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 3

ABD'nin Arizona eyaletinde Kızılderili (Yerli Amerikalı) kabilesi üyeleri, bölgelerindeki bakır madeni projesi nedeniyle başkent Washing-ton'a giderek projeyi durdurma gi-rişiminde bulunacak.

Phoenix kentinin doğusunda bu-lunan küçük bir kasabadaki büyük çaplı bir bakır madeni projesi, bölgede yaşayan San Carlos Apaçi kabilesini rahatsız etti. Kabile üyesi bir grup Yerli Amerikalı, kutsal topraklarını koru-mak için karavanla başkent Washing-ton'a gideceğini açıklarken, Kongre'yi ikna ederek, bölgeyi kurtarma girişi-minde bulunacaklarını bildirdiler.

Yol boyunca Yerli Amerikalılar için ayrılmış yaşam alanlarını da ziyaret etmeyi planlayan grup, 21 Temmuz'da Kongre binasının önündeki çayırda bin kişilik bir sayıya ulaşmayı hedefliyor.

Eylemci gruptan Apaçi kabilesinin eski başkanı Wendsler Nosie Sr., içinde bulunduğu mücadelenin kendisi için kutsal bir savaş olduğunu belirtirken, projeyi destekleyenler için "onlar dünyadan alıp, karşılığında hiçbir

şey bırakmadan devam etmek isti-yorlar" ifadesini kullandı.

San Carlos Apache kabilesi 1,7 milyar tonluk bakır cevherinin yattığı-na inanılan bölgeyi kutsal toprakları olarak görürken, yeryüzündeki tüm yaşamın kökeni olduğuna inanıyor.

Bölgedeki maden ocağından 60 yıllık ömrü boyunca yaklaşık 64 mi-lyar 100 milyon değerinde bir üre-tim gerçekleştirilebileceği ve bin 400 maden işi ve 2 bin 300 müteahhitlik işi imkanı doğuracağı belirtiliyor.

İngilz Rio Tinto ve Avustralyalı BHP Billiton firmasının ortak gi-rişimiyle gerçekleştirilecek olan projede imzalar geçen yıl atılmıştı. Projeyi destekleyen Arizona'nın Cumhuriyetçi Partili Senatörü John McCain proje için "oyun değiştirici" ifadesini kullanmıştı.

Madenin bulunduğu bölgeyi geçen Şubat ayından beri işgal eden Yerli Amerikalılar, Demokrat Partili Kongre Üyesi Raul Grijalva tarafın-dan hazırlanan tasarı çerçevesinde-ki bakır madeni projesinin tama-men iptal edilmesini istiyorlar. AA

ABD'de Kızılderililerin maden protestosuABD'de Arizona eyaletinde bir Apaçi kabilesi, kutsal topraklarını korumak için karavanla Washington'a giderek Kongre önünde toplanacak

Avrupa’da, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen Srebrenitsa’daki soykırımın 20. yılında, 135 kurbanın cenazesi toprağa verildi.

Avrupa’da, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen ve 8 bin 372 Boşnak erkeğin katledildiği Srebrenitsa’daki soykırımın 20. yılında, Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 135 kurbanın cenazesi toprağa verildi.

Törende, farklı toplu mezarlardan çıkarıldıktan sonra kimlik tespiti yapılan 135 soykırım kurbanı defnedildi.

Srebrenitsa’da ne oldu?Bosna Savaşı sırasında, BM’nin “güvenli bölge” ilan ettiği Srebrenitsa, 11 Temmuz 1995’te Lahey’de davası devam eden Sırp komutan Ratko Miladiç’e bağlı Sırp birliklerince işgal edildi. İşgalin ardından BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sır-plar’a teslim edildi. Kadın ve çocuk-ların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, Boşnak erkekleri ise ormanlık alanlar-da, fabrikalarda, depolarda katletti.

Srebrenitsa soykırımının20. yıl dönümü

Page 4: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 4

Türk hacker ABD’ye iade edildi

ABD’deki Ahıska Türklerininyeni lideri Mamedov

ABD’deTürk dizileri

konuşuldu

Kentucky eyaletinin Louisville kentinde 1. Olağan Genel Kurul to-plantısını gerçekleştiren Ahıska Türk-Amerikan Dernekleri Konseyi yeni başkanını seçti. Delege-lerin tamamının hazır bulunduğu seçimde, Ahıska Türkleri Amer-ikan Konsey Başkanlığına Aydın Mamedov getirildi. Mamedov, başkanlık görevini İs-lam Şahbandarov’dan devralacak. Kentucky Louisville Dernek Başkanı ve ayrıca Ahıska Türkleri Konseyi Kurucu üyesi olan Mame-dov, ABD’deki Ahıska Türklerinin dernekler kurarak temsil edilmesinde çalışmalarıyla tanınıyor. Ahıska Türk Amerikan Dernekleri Konseyi, Massachusetts, Ohio, Pensil-vanya, Kentucky, Georgia, Oregon, Mis-souri ve New Jersey eyaletlerinde yaşayan Ahıskalı Türk derneklerinin oluşturduğu çatı kuruluşu olarak biliniyor. ABD’de, 15 binden fazla Ahıska Türkü yaşıyor.

Ortadoğu’dan Latin Amerika’ya geniş bir coğrafyada fenomen haline gelen Türk dizilerinin başarısı, akademisyenler tarafın-dan ilgiyle takip ediliyor. Indiana Üniversite-since düzenlenen bir konferansta sunum ya-pan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. B. Senem Çevik, Türk dizilerinin uluslararası başarısının, Türkiye’nin ülke imajına ve yumuşak gücüne katkı sunarak özellikle ele aldığı temalar açısından kadın izleyiciler üzerinde önemli etkiler yaptığını belirtti. Çevik’e göre Türk dizileri, bilhassa Ortadoğu’daki etkisi değerlendirildiğinde, toplumda yeni sosyal normlar ve kültürel kodlar ortaya koyuyor. Türk dizilerinin et-

kisini bir dönemin Amerikan yapımlarının popüler kültür üretimi üzerindeki etkisine benzeten Çevik, “Türk dizileri romantizm, kadının eğitimi, özgürleşmesi ve en önem-lisi de aile temalarını ele alıyor” dedi.

Bu özelliklerin Türk dizilerini Or-tadoğu’da çekici kıldığı kadar toplumsal bir tehdit unsuru olarak görülmesine de sebep olduğunu söyleyen Çevik, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğünün Türk dizileri ile ilgili verilerini de paylaştı. Çe-vik, dizilerin kadına yönelik şiddet gibi kimi zaman riskli konuları ele alarak geleneksel ile modern arasındaki dengeyi sağladığını belirtti. ‘Özgürleşen kadın imajı çekici geli-

yor’Türk dizileri son dönemde Latin Amer-ika’da bilhassa Arjantin, Şili ve Uruguay’da ulaştığı yüksek izlenme oranlarıyla bu bölgede Türkiye’yi gündem maddesi yaptı. Dizilerin bu denli başarılı olması akademik çevrelerde yeni Osmanlıcılık tartışma-larını tetiklerken Çevik, bu tartışmaların gerçekle bağdaşmadığını, tarihi figürlerden ilham alan dizilerin dahi temelde roman-tizm ve kadın özgürleşmesi konularını işlediğini vurguladı. Kamu ve özel sektör işbirliğinin önemine değinen Sanem Çevik, “Televizyonculuk sektörünün bir başarısı olan diziler, ülkelerin dış dünyalara açılan kapıları olabilir. Bu nedenle Türkiye’nin de

dizi sektörüne bir kamu diplomasisi aracı olarak bakması hem bu alanı geliştirecek, hem de Türkiye’nin vermek istediği soyut mesajları her eve ulaştırabilecektir’ şek-linde konuştu. Yabancı akademisyenlerin büyük ilgi gösterdiği sempozyumda Tür-kiye’nin Ortadoğu’da en fazla popülarite yakalamış dizilerinin içerikleri analiz edil-di. Arjantin’de yakın zamanda “Las Mil y Una Noches” ismiyle yayına giren ve büyük ivme yakalayan “Binbir Gece” dizisi, Tür-kiye’de üretilen dizilerin her bölgeye hitap edebileceğinin bir göstergesi olarak değer-lendirildi. Türk dizileri, dünyada 75’ten fazla ülkede birçok dilde yayınlanıyor.

ABD’nin iade talebini kabul eden Almanya, Fındıkoğlu’nu New York kentine gönderdi. 10 saat içinde ABD’nin de dahil olduğu 23 ülkede ATM sistemler-ine sızarak 55 milyon doları aşkın para çalan bir şebekenin başını çekmekle suçlanan Fındıkoğlu’nun 47 yıl hapsi isteneceği belirtildi.

Türk dizilerinin Arap ülkelerinden Latin Amerika’ya uzanan başarısı, Amerika’da Indiana Üniversitesinin

düzenlediği bilimsel toplantıda ele alındı

AYDIN MAMEDOV

ERCAN FINDIKOĞLU

Türk Hava Yolları (THY), Atlanta Harts-field Jackson Uluslararası Havaalanı’na 16 Mayıs 2016’dan itibaren direkt uçuş düzenleyecek. THY Basın Müşa-virliği’nden yapılan açıklamaya göre THY, ABD’de sergilediği ivmeye belirgin katma değer sağlayacak At-lanta hattını, transfer merkezi İstanbul üzerinden 100’ün üzerinde ülkede 300’e yakın destinasyona bağlıyor. THY, bu hatla Mi-

ami’den sonra Güneydoğu Amerika’da ikinci uçuş noktasına sefer sağlayacak. Açıklama-

da görüşlerine yer verilen THY Pazarla-ma ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur, Atlanta’ya direkt uçuşla dünyanın en yoğun ha-valimanına da sefer sağlayacaklarını

belirtti. Olmuştur, uçuşlardaki birincil misyonlarının benzersiz yolcu memnuniyetini kıtanın bu köşesine ve yolcu trafiğinin en yoğun

yaşandığı noktaya da ulaştırabilmek olduğunu vurgulayarak, “Sıklıkla ödüllendirilen üstün hizmet kalitemiz ve yenilikçi bakış açımızla tasarladığımız farklı ürün yelpazemizi, Atlan-ta uçuşlarımızla birlikte çok daha fazla yolcuyla buluşturacak olmamız bizler için oldukça se-vindirici” ifadelerini kullandı. Atlanta-İstanbul arasında günlük düzenlenecek direkt uçuşlar, 16 Mayıs 2016’dan itibaren THY filosunda-ki Boeing 777-300ER tipi uçaklarla yapılacak.

THY 2016’da Atlanta’ya direkt uçacak

Page 5: Forum usa july

Kanada’da düzenlenen 2015 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nı, finalde Japonya’yı 5-2 yenen ABD kazandı.

ABD, FIFA 2015 Kadınlar Dün-ya Kupası’nın şampiyonu oldu. ABD

bu şampiyonlukla, FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nı 3 kez kazanan ilk takım unvanını da aldı.

Kupada gol kraliçesi 6 golle Al-manya’dan Sasic oldu. ABD’den Lly-od da yine 6 golle ikinci gol kraliçesi oldu ve gümüş krampon ödülü aldı.

Kupanın en fazla gol atan takımı 20 golle Almanya, en fazla gol kur-taran kalecisi ise 12 kurtarışla ABD kalecisi Hope Solo oldu. Solo, FIFA Altın Eldiven ödülü ile ödüllendirildi.

Maçı, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Kanada Başbakanı Stephen Joseph Harper da izledi.

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 5

Amerika Birleşik Devletleri’nde Yüksek Mahkeme, eşcinsel evliliğin anayasal bir hak olarak tüm ülkede kabul görmesi için yapılan başvuruyu kabul etti. Yük-sek Mahkeme’de LGBTİ evliliğin yasal-laşmasını beşe karşı dört oyla kabul etti. Eşcinsel evlilik artık ABD’nin 50 eyaletinde de yasal olacak.

Kararı Twitter hesabından duyuran ABD Başkanı Brack Obama, “Bugün, eşitlik yürüyüşümüzde büyük bir adım. Gey ve lezbiyen çiftler artık herkes gibi evlilik hakkına sahip. Aşk kazandı” if-

adelerini kullandı.Anayasa Mahkemesi, eşcinsel evliliğin

yasallaşmasına yönelik başvuruyu değer-lendirdiği davada eşcinsel evliliğin yasak olduğu Ohio, Kentucky, Michigan ve Ten-nessee eyaletlerinin savunmaları dinledi.

ABD’de eşcinsel evlilik ilk kez 2004 yılın-da Massachussetts eyaletinde yasallaşmıştı. Günümüzde 37 eyalet eşcinsellere evlilik hakkını tanmıştı. Çoğu ülkenin güneyinde bulunan 13 eyalette ise yasal değildi.

Dünya genelindeki 18 ülkede eşcinsel evlilik yasal durumda.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Güney Carolina eyaletindeki tarihi siyahi kiliseye düzenlenen silahlı saldırıda 9 kişiyi öldürmekle suçlanan Dylan Roof, hakim karşısına çıkarıldı.

Duruşmanın hakimi James Gos-nell, ilk olarak öldürülen kişilerin yakınlarına söz verdi. Saldırıda 59 yaşındaki annesini kaybeden Anthony Thompson, sanık Roof’a “Seni affet-tim, ailem seni affetti. Ancak bu fırsatı tövbe etmen için kullanmanı isteriz”

dedi. Duruşmaya video konferans yoluyla bağlanan, öldürülenlerden 70 yaşındaki Ethel Lance’nin kızı da “Seni affettim. Canımı yaktın. Birçok kişinin canını yaktın” ifadelerini kullandı.

Saldırıda büyük babasını kaybeden Alana Simmons da bu saldırının nefret yüzünden gerçekleştirildiğini belirte- rek, “Büyük babam ve diğer kurbanlar nefret yüzünden öldü. Düşmanlık ka-zanamayacak ve mahkemeye nefretin kazanamamasını sağladığı için teşek-

kür etmek istiyorum” diye konuştu.Duruşmadaki konuşmalar sırasın-

da öldürülen kişilerin yakınlarının göz yaşlarını tutamadığı görüldü.

Duruşmanın hakimi, eyalet ya-sasına göre cinayet suçundan dolayı kefaleti mümkün olmayan Roof’a si-lah bulundurma suçundan dolayı 1 milyon dolar kefalet bedeli belirledi.

Roof, 23 Ekim ve 5 Şubat 2016 tarihlerinde yeniden hakim karşısı-na çıkarılacak.

FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nı ABD kazandı

9 kişi öldüABD’de siyahi kiliseye ırkçı saldırı:

Bu arada saldırının ardından birleşik devletler ile birçok eyalet bayrağı yarıya indirildi. An-cak Güney Carolina’da özellikle siyahi kesim-lerin kölelik, baskı ve ırkçılığı temsil ettiğini düşündüğü Amerikan Konfedere Devletleri bayrağı indirilmedi. Bayrağın Güney Caroli-na kongre binasından indirilmesi için internet üzerinden kampanya başlatılırken, #takeitdown etiketi kullanıldı.Güney Carolina Parlamentosunda sen-atörlerin ardından milletvekilleri de ırkçılıkla özdeşleştirilen bayrağın parlamento bahçesinde dalgalanmasına yasak getirdi. Parlamentonun alt kanadında yapılan oylamada yasak 9 Tem-muz’da 20’ye karşı 94 oyla kabul edildi.Irkçı saldırıyı düzenleyen 21 yaşındaki Dylan Roof internet sayfasında konfederasyon bayrağıyla çekilmiş fotoğraflarını yayımlamıştı.

Saldırının ardından‘bayrak’ tartışması başladı

BİR KAZA SONUCU YARALANDINIZVEYA CEZA DAVANIZ MI VAR?

KAZANILMAYAN DAVALAR İÇİN ÜCRET İSTENMEZ

NY&NJ BAroları ÜyesiLisanslı Ceza Davaları Avukatı

Eski Bergen County Savcı YardımcısıEski Passiac Belediye Savcısı

Eski Hackensack Belediye SavcısıEski Sigorta Avukatı

Lisanslı CezaDavaları AvukatıEski Bergen CountySavcı YardımcısıEski Passiac Belediye SavcısıEski HackensackBelediye SavcısıEski Sigorta Avukatı

KİŞİSELYARALANMAİŞYERİ TAZMİNAT DAVALARI

CEZA DAVALARIAlkollü ArabaKullanma & Trafik CezalarıUyuşturucu Davaları & SicilKayıtlarınıTemizleme Saldırı & CinayetÇocuk Suçları & Aile İçi SuçlarDükkan Hırsızlığı &Çalma SuçlarıGörevi Kötüye Kullanma SuçlarıSilahla İlgili SuçlarKefalet & Dava Temyiz

Albert F. A. CarilliAVUKAT

ÖYLEYSE TECRÜBELİ BİRAVUKATA İHTİYACINIZ VAR!

201 - 487 - 7537 [email protected] Summit Avenue / Hackensack, NJ

Fax 201-525-0013

ABD’nin tamamında eşcinsel evlilik yasallaştı

Page 6: Forum usa july

İf las bayrağını çeken ülkeler Son iki yüzyılda 83 ülke if las ederken, bunların arasında ABD, Almanya, Japonya, İngiltere ve Çin gibi dünyanın önde gelen ekonomileri de yer aldı

İspanya ve Avusturya Yunanistan’ı geride bıraktı Avrupa’nın en çok iflas eden ülkesi ise 19. yüzyılda 8 ve 20. yüzyılda 1 kez olmak üzere toplam 9 defatemerrüde düşen İspanya. En son 1939 yılında iflasa sürüklenen İspanya’yı, sırasıyla 7 ve 6 kere temerrüde düşen Avusturya ve Yunanistan izliyor. Ancak, Yunanistan’ın resmi kreditörleriyle yaklaşık 5 aydır sürdürdüğü müzakerelerde hala sonuç alınamamış olması, ülkeyi 7. kez iflasın eşiğine getirdi. Şimdi tüm dünya, tarihte bilinen ilk temerüdü yaşayan ülkenin, IMF’ye haziran ayı borçlarını son tarih olan 30 Haziran’a kadar ödeyip ödeyemeyeceğine odaklanmış durumda... Diğer taraftan, son iki asırda sırasıyla 4 ve 3 kez temerrüde düşen Portekiz ile Romanya da en çok iflas eden Avrupalı ülkeler listesinde yer alırken, Fransa, Danimarka, Hollanda ve İsveç iflas bayrağını sadece 1 defa çeken Avrupa ülkelerini oluşturuyor.

Avrupa’nın yarısına yakını if las ettiAvrupalı liderlerin bugünlerde Yunanistan’ı temerrütten kurtarmak için gösterdiği olağanüstü çabanın bir nedeni de kıtadaki ülkelerin yarısına yakının iflası tecrübe etmesi olabilir. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 1800-2012 yılları arasında gerçekleşen temerrütlere yönelik araştırması, Avrupa kıtasındaki 47 ülkeden 22’sinin iflastan kurtulamadığını ortaya koyuyor. Örneğin, dünyanın dördüncü ve Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük ekonomisi Almanya, son 215 yılda 8 kez temerrüde düştü. En son İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 1939 ve 1948 yıllarında iflas eden ülkenin, bugünkü ekonomik başarısı ise uyguladığı sıkı mali politikalara dayandırılıyor. Bununla birlikte, dünyanın en büyük 5. ekonomisi İngiltere de son olarak 1932’de olmak üzere 4 kere iflas etti.

Latin ülkeleri iflas edenler listesinde başı çekiyorGüney ve Kuzey Amerika ülkelerinin son iki yüzyılı kapsayan “borç ödeme karnesi” ise tüm kıtaların içinde en kötüsü... Sık sık temerrüde düşen Ar-jantin, Brezilya, Venezuela ve Peru gibi Latin ülkeler-inin bulunduğu Güney Amerika kıtasındaki 12 devletten if las etmeyen yok. Kuzey Ameri-ka kıtasındaki 23 ülkeden 13’ü de mali yüküm-lülüklerini karşılayamayarak, en az bir kez temerrüde düştü. Ayrıca, toplamda 10’ar defa iflas bayrağı çeken Venezuela, Peru ve Ekva-

tor, dünyada da en çok temerrüde düşen ülkeler sıralamasında birin-ciliği paylaşıyor. Onların ardından her biri 9 kez temerrüde düşen Brezil-

ya, Meksika, Uru-guay, Şili, Kosta Rika, İspanya ve Rusya ikinci sırada bulunuyor. Üçüncü sırada 8 defa te-merrüde düşen Ar-jantin gelirken, onu 7’şer kez iflas eden Kolombia, Dominik

Cumhuriyeti, Guatemala, Paraguay ve Avusturya izliyor. Yunanistan, Türki-ye ve Nikaragua da 6 kere temerrüde düşmeleri nedeniyle ilk beşe giren ülkeler arasında yer alıyor.

İflas eden ülkesi olmayan tek kıta: OkyanusyaAsya kıtasındaki 47 ülkeden 14’ü iflas deneyimine sahip ve bu ülke- lerin arasında Japonya, Çin ve Hindistan gibi dünyanın belli başlı ekonomik güçleri de bulunuyor. Bugün dünyanın en büyük eko- nomisi olma yolunda ilerleyen Çin, 1800’lü yıllardan bu yana 4 kere te-merrüde düşerken, Japonya da 2 kez iflas bayrağını çekti.

Açlığın ve sefaletin en şiddetli yaşandığı Afrika ülkeleri de borç batağından kaçabilmiş değil. Farklı büyüklüklerde 54 ülkeye ev sahip-liği yapan kıtadaki 22 ülke, söz konusu dönemde en az bir sefer temerrüde düştü. Öte yandan, 14 ülkeden oluşan Okyanusya kıtasında hiçbir

ülkenin iflas etmemesi dikkati çeki-yor. Kıtanın en büyük ülke- lerinden Avustralya ve Yeni Zelan-da, hiç temerrüde düşmeyen 4 ülkeden ikisini oluşturuyor. Antartika ise içinde ülke bulunmadığından değer-lendirmeye alınmadı. GÜLBİN YILDIRIM ANALİZ HABER, WASHINGTON (AA)

ABD de if lastan kurtulamadıPek bilinmese de ABD, kuruluşundan bu yana bir kez dış ve dört kez de iç borçlarını ödeyemeyerek, toplamda 5 defa temerrüde düştü.

Genellikle bankacılık sektöründeki krizlerden kaynaklanan bu iflasların ilki 1790, sonuncusu ise 1933 yılında yaşandı. Buna karşın, bazı ekonomistler, ABD Hazinesinin Nisan ve Mayıs 1979 vadeli dev-let tahvillerinin karşılığını zamanında ödeyememiş olmasını da temerrüt kategorisinde değerlendiriyor. ABD Kongresi’nin borç tavanını zamanında yükselt-memesinden kaynaklanan sorun, gerekli ödemeler-in ilgili yasanın onaylanmasından kısa süre sonra ödenmesiyle çözülmüştü. Ancak, ülkenin kamu bor-cunun 2039 yılı itibariyle Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’yı (GSYH) geçmesi beklenirken, bunun ABD’yi yak-laşık bir asırdan sonra tekrar temerrüt tehlikesiyle karşı karşıya getirebileceği belirtiliyor.

Son iki yüzyılda dünyanın en büyük ekonomi- lerinden ABD, Almanya, Japonya ve İngiltere’nin de aralarında bulunduğu 83 ülkenin temerrüde düşmüş olması, devletlerin iflas bayrağını sanıldığı kadar nadir çekmediğine işaret ediyor. Yunanis- tan’ın bir kere daha temerrüt tehlikesiyle karşı karşıya kalması, küresel piyasaların bir nu-maralı gündem maddesi haline gelirken, diğer ülkelerin iflas deneyimlerini de akıllara getirdi. 19. yüzyıldan bu yana 83 ülke iç veya dış borç yükümlülüklerini yerine getiremeyerek, en az bir kez temerrüde düşerken, sadece 4 gelişmiş ülke borçlarına sahip çıkma başarısını gösterdi. Söz konusu 4 ülkeyi Avustralya, Yeni Zelanda, Belçika ve Kanada oluştururken, iflas bayrağı çeken ülkelerin arasında dünyanın en büyük ekonomilerinin de yer alması dikkati çekiyor.

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 6

Page 7: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 7

Boston Maratonu saldırganı idamamahkum oldu

Manhattan’da kişiye özel 3 boyutlumodeller ilgi görüyor

Amerika Birleşik Devletleri’nin Boston kentinde yapılan maratonu düzenlediği bombalı saldırıyla kana

bulayan Cohar Tsarnaev resmen idam cezasına çarptırıldı

Fotoğrafla insan hayatına giren “anı ölümsüzleştirmek” ifadesine yeni bir “boyut” kazandıran kişiye özel üç boyutlu (3D) modeller, ABD’de yoğun ilgi görüyor

Federal mahkemede son kez hakim karşısı-

na çıkan Çeçen Tsar-naev, ilk kez kendi adı-na konuştu. Üç kişinin öldüğü saldırı nedeni-yle hüküm giyen 21 yaşındaki Tsarnaev, kurban ailelerinden yaptıkları için özür diledi. Tsarnaev uzun süren bir yargılama sürecinden sonra geçtiğimiz ay idama mahkum edilmişti. 15 Nisan 2013’teki Boston Maratonu’nda bitişe metreler kala düzenlenen bombalı saldırıda üç kişi hayatını kaybetmiş, 264 kişi de yaralanmıştı. Olayın fail-lerinden Cohar’ın 26 yaşındaki ağabeyi Tamerlan polisle girdiği çatışmada vurularak öldürülmüştü.

Manhattan’daki Doob adlı galeride, 54 kameralı “tarayıcı” yardımıyla bilgisayar-da görüntüleri oluşturulan müşterilerin ya da onlara ait eşya veya hayvanların 3D yazıcıyla 3 boyutlu modelleri yapılıyor. Galeri yetkilisi Michael Anderson, verdikleri hizmetin, gelişen 3D teknolojisinden sadece tıp ve moda benzeri alanlarda yararlanıl-madığının en güzel örneklerinden olduğuna işaret etti. 54 profesyonel kamera ile tarama yapılıyorAnderson, galerinin çalışma prensibi hakkında ise şu bilgileri verdi: “Galerimizde 54 profesyonel kameranın eş zamanlı şekilde çalıştıkları tarayıcı dediğimiz bir sistem mev-cut. Doob’a gelen müşteriler ya da heykeller-inin yapılmasını istedikleri şeyler tarayıcıya alınarak fotoğraflanır. Bu süreç çok kısa sürer. Sonraki aşamada müşterilere çıkan fotoğra-flar gösterilir ve sonuçtan memnun kalırlarsa elde edilen fotoğraflar bilgisayar ortamında 3 boyutlu hale getirilir. Son aşamada ise hazır-lanan üç boyutlu görüntünün 3D yazıcıdan çıktısı alınır. Renkli olarak gerçekleşen 3D baskı işlemi nedeniyle oluşan heykele çok fazla müdahale şansı olmaz. Kişiye özel hey-keller genelde 2-3 hafta sonunda hazır olur.” Gerçek insan ölçülerine kadar geniş bir boyut yelpazesine sahip üç boyutlu modellerin fiyatı 95 ABD dolarından başlıyor. AA

Obamacare’den ikinci zafer

Mart 2010’da imzalanan yasa-nın anayasaya uygun bulun-ması, Cumhuriyetçileri hayal kırıklığına uğrattı, Demokrat-ları ise sevince boğdu.

Reformun mimarı Başkan Barack Obama mahkemenin kararını halkın zaferi olarak ni-teledi. Obama, “Bugün ülkenin dört bir yanındaki, çalışkan Amerikalılar için zafer günüdür. Bu yasanın getirdiği ekono-mik değişiklikle her geçen gün Amerikalıların hayatları daha da güvence altına alınıyor... Bu yasa milyonlarca Ameri-kalıya fayda sağladı ve bana

hayatlarının çok daha iy-ileştiğini söylüyorlar.” dedi. Düşük Maliyetli Sağlık Sig-ortası (ACA) konuşulmaya başlandığı günden itibaren tartışmalarla gündeme geldi. Yüksek Mahkeme’nin son nok-tayı koymasıyla Obama dönemi bitene kadar yasada bir değişik-lik yapılamayacak. Söz konusu yasaya göre herkesin sağlık sigortası yaptırmasını zorunlu. Özel sigorta yaptıramayanlara devlet bu imkanı düşük mali-yetle sağlıyor. Cumhuriyetçiler ise bu yasanın sağlık sistemini kötüleştirdiğini savunuyor.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Yüksek Mahkemesi ‘Obamacare’ olarak bilinen sağlık reformunu ikinci kez onayladı.

D. TSARNAEV

New York'taki kaçakların biri ölü, diğeri sağ ele geçirildiABD’nin New York eyaletinde, yük-sek güvenlikli Clinton Cezaevi’nden 6 Haziran’da firar eden iki mahkumiçin başlatılan insan avı, bir mahkumun ölü, diğerinin de 23 gün sonra yaralı olarak ele geçirilmesiyle sona erdi. New York’ta, cezaevinin bulunduğu Dannemora kasa-basından başlayan insan avı, 49 yaşındaki Richard Matt’ın 26 Haziran’da, bir gümrük ve sınır kontrol ajanının açtığı ateş sonu-cunda başından vurularak ölü ele geçir-ilmesi ve 35 yaşındaki David Sweat’in de yaralı olarak yakalanmasıyla sonuçlandı. 21 yıllık emniyet görevlisi Komiser Yardımcısı Jay Cook’un, iki el ateş eder-ek yaraladığı Sweat, Albany Tıp Merkez-inde tedavi altına alındı. “Kabus nihayet sona erdi”New York Valisi Andrew Cuo-mo düzenlediği basın toplantısında “ka-bus nihayet sona erdi” dedi. Vali Cuomo, Kanada sınırının 2,5 kilometre yakınında, Constanble’da, rutin bir kontrol sırasında eyalet polisinin David Sweat’ı tanıması sonucunda, ateş ederek etkisiz hale ge-

tirdiğini bildirdi. 1845 yılında kurulan cezaevinde meydana gelen firarda, birçok yönden sıradışı firar olayı yaşandığını be-lirten Vali Cuomo, “son firarın yüzyılı aşkın süredir cezaevinden ilk kaçış” olduğunu kaydetti. Cezaevi firarilerine yardım ettiği belirtilen cezaevi çalışanı terzi Joyce Mitchell ile emekli gardiyan Gene Palmer tutuklanarak haklarında dava açılırken, Mitchell’in hiçbir ödeme yapılmadan işine son verildi. Vali Cuo-

mo, basın toplantısındaki açıklam-asında ayrıca, cezaevinden firarla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve firar olayına karışan kim varsa hepsinin takip edilerek dava açılacağını bildirdi. Yaralı ele geçirilen Sweat’in, 2002 yılın-da bir şerif yardımcısını öldürmekten müebbet, iki gün önce ölü ele geçirilen Matt’in de 1997’de bir kişiyi kaçırıp, döverek öldürmekten 25 yıl hapis cezası bulunuyordu.

RICHARD MATT DAVID SWEAT

ABD Başkanı Barack Obama, ABD’de ırkçılığın hala tam olarak giderilemediğini, kölelik ve ayrımcılığın izlerinin ülkede “DNA’larının hala bir parçası” olduğunu belirterek, “zenci” gibi ırkçı yakıştırmaların toplum içerisindeki diyaloglar-da artık pek kullanılmıyor oluşunun bu so-runun çözüldüğü anlamına gelmediğini söyledi.

Obama’nın, bu mesa-jını verirken, ülkede bir dönem ırkçılığın had safhada olduğu zamanlarda zencileri aşağılamak için kul-lanılan “zenci” (nig-ger) kelimesini kul-lanması dikkati çekti.

Başkan Obama, podcast yayını yapan WTF’den Mark Maron’a verdiği mülakatta, Güney Caroli-na’nın Charleston kentindeki Afrika kökenlilerin gittiği kiliseye silahlı beyaz saldırgan tarafından düzenlenen saldırıya ilişkin konuştu. ABD’nin ırkçılığı ortadan kaldırmak için ilerleme kaydet-tiğini ancak yapılması gereken daha birçok şeyin olduğunu belirten Obama, bu noktanın altını

çizerken ülkede tabu olarak görülen “zenci” keli-mesini kullandı. Obama, “Irkçılıktan hala kur-tulmuş değiliz. Toplum içinde ‘zenci’ kelimesini kullanmayarak nezaketli olmakla ilgili bir şey değil bu. Bu, (ülkede) hala ırkçılığın var olup ol-madığına dair bir ölçüt de olamaz. Toplumlar 200 ila 300 yıl önce olan herşeyi bir gecede silip ata-mazlar” ifadesini kullandı. Bu arada, Obama’nın “zenci” kelimesini kullanmasına bazı kesimler tepki gösterirken, Beyaz Saray Sözcüsü Josh Ear-nest, Başkan Obama’nın mülakatında “zen-ci” kelimesini kullanmaktan pişmanlık duy-madığını söyledi. Obama’nın mülakatta bu kelimeyi kullanacağına dair önceden herhangi bir karar bu lunmadığ ın ı dile getirdi.

Obama: “Irkçılıktan hala kurtulmuş değiliz. Toplum içinde ‘zenci’ kelimesini kullanmayarak nezaketli olmakla ilgili bir şey değil bu”

Obama’dan ırkçılıklailgili “zenci” açıklaması

Page 8: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 8

Sık seyahat eden vatandaşlarabüyük kolaylık

Yurt dışındaki Türk gençleri,Türkiye’de yaz okuluna gidebilecek

Emniyet Genel Müdürlüğü, meslekleri gereği çok sık seyahat eden vatandaşlara aynı anda iki pasaport verilebilmesi için yeni bir uygulama başlattı

Türkiye Cumhuriyeti

Dışişleri Bakanlığı, yurtdışında

yaşayan Türkler için online olarak

hizmet veren Memleketim

iletişim portalı kurdu.

Emniyet Genel Müdürlüğün-den alınan bilgiye göre, özel-likle meslekleri gereği çok sık seyahat eden vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi ve ekonomik zarara uğramalarının önlenmesi amacıyla yeni bir

uygulamaya geçti.Bu kapsamda vatandaşların,

bir ülke için vize işlemleri devam ederken bir başka ülkeye gitme durumlarını belgeledikleri tak-dirde adlarına 2 adet pasaport tahsis edilebilecek.

Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezinin, dış politika ve uluslararası ilişkiler alanlarına ilgi duyan üniversi-teli gençler için açacağı yaz okuluna yurt dışında yaşayan Türk ailelerin çocukları da başvurabilecek.

Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştır-malar Merkezi (STRM) tarafından 2011’den beri dış politika ve uluslararası ilişkiler alanlarına ilgi duyan Dışişleri Bakanlığı faaliyetleri ve Türkiye’nin dış politikası hakkında doğru ve özlü bilgiler verilmesi amacıyla üniversiteli gençlere yönelik olarak düzenlenen yaz okuluna, bu yıldan itibaren yurt dışında yaşayan, lisans ve lisansüstü düzeylerde eğitim gören Türk vatandaşlarının çocukları da başvuru yapabilecek.

31 Ağustos - 4 Eylül 2015 tarihleri

arasında Ankara’da Dışişleri Bakanlığın-da gerçekleştirilecek yaz okuluna baş-vuruda bulunmak için gerekli şartlar ise: T.C. Vatandası olmak, 30 yaşından gün almamış olmak, sosyal bilimler, beşeri bilimler, iktisadi ve idari bilimler ve hukuk alanlarında lisans veya üzeri bir yük-seköğrenim programının öğrencisi olmak.

Programa ilişkin olarak Strate-jik Araştırmalar Merkezi ile Dışişleri Bakanlığının web sayfalarında ve Mem-leketim portalında duyuru ayrıntılarıyla yer alıyor. Yaz okuluna 27 Temmuz - 7 Ağustos 2015 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı web sitesi üzerinden online başvuru yapılabilecek. Yaz okuluna katılımları uygun görülecek öğren-cilerin ulaşım ve konaklama giderleri katılımcılar tarafından karşılanacak.

Birçok sağlık sigorta planı kabul edilir.

Sigortasız hastalara %20 indirim.

Implant tedavisi, laminatlar,

kaplamalar…

En yeni teknolojik donanım ve

tedavi teknikleri.

WWeb sitesinden

ONLINE randevu imkanı.

Dış Türkler için “MEMLEKETİM” iletişim portalı açıldıMemleketim portalı, yurt dışında yaşayan vatandaşları ilgilendiren güncel haberler ve duyuruların aktarılması; yurtdışındaki çocuk-lara uzaktan öğrenim tekniğiyle Türk dili ve Türk kültürü dersleri verilmesi; yurt dısın-daki gençlere yönelik gençlik kamplarında ilk defa açılan kontenjanların duyuru ve tarihleri, kamu kurum ve kuruluşlarında ya da Türkiye’deki şirketlerde staj imkanları gibi birçok farklı konuyu içinde barındırıyor. Dışişleri Bakanlığının yanı sıra farklı bakanlık ve kurumların da içerik katkısıyla oluşturulan platformda, yurt dışında yaşayan milyonlarca Türk vatandaşının bir arada bulunmasının sağlanması hedefleniyor.

Yurt dışındaki girişimciler ve sivil toplum kuruluşlarının da Memleketim portalı üze-rinde Sarı Sayfalar’a kayıt yaptırabileceği portal ile ilgili Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada “Bu şekilde tüm girişimcile-rimizin birbirleri ile daha pratik bir yoldan iletişime geçebilmeleri ve vatandaşlarımızın çevrelerindeki Türk işletmeleriyle ilgili veril-ere doğrudan ulaşabilmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır.” dendi.

Plartfomda, Gençlik kampları, Staj İmkan-ları, Sarı sayfalar, Postacı, E-okul, Elektronik kütüphane, Güncel bilgiler, Bilgi bankası, Soru Bankası, Türk Bakkalı gibi modüller yer alıyor. AMERIKAN NEWS AGENCY (ANA)

Page 9: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 9

FORUM USATurkish American Newspaper

FORUMUSA’dan ilk 1000 kişiye ücretsiz abonelik

Forum USA Gazetesi 12 yıllık yayın hayatı kutlamaları çerçevesinde ilk başvuru yapan “1.000 kişiye” “3 AYLIK ÜCRETSİZ ÜYELİK” hediye ediyor.Ücretsiz üyelik için tek yapmanız gereken www.forumusa.com sitesi ana sayfasında sol üst köşedeki Üyelik Girişi formunu doldurup ve adreslerinden de takipte bulunmak.

Üyelik kampanyası kapsamında Forum USA gazeteniz adresinize teslim edilecektir

Aboneliğe devam etmek isteyenler, ilk yıl üyelik indimiyle sadece $29.99 posta ücreti karşılığında yıllık abone olma fırsatı yakalayabilecek.

Forum USA, Amerika’daki Türk gazeteniz....

Yıllık abonelik

ücreti $29.99

Tek yapmanız gereken bizi

Facebook ve Twitter’dan

takip etmek

İlk bin kişiye

ücretsiz abonelik

Saklı ücretlendirme

yok

3 ay sonunda devam

meburiyeti yok

Forum USA’yı Twitter ve Facebook'tan beğenin

ücretsiz abonelik edinin

indirimiyle

“Hayat dört şeyle kaimdir, derdi babam; su ve ateş ve toprak. Ve rüzgar.

Ona kendimi sonradan ben ekled-im, pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu, ham yüreğin pütürlerini geçtim, gövdemi alemlere zerkederek varoldum kayrasıyla Varedenin. Eşrefi mahlukat nedir, bildim” diyeli İsmet Özel 40 yılı aştı.

Edilgen olmaktan, belirlenen olmaktan, yönlendirilen olmak-tan sıyrılıp hayatın merkezinde yaratılmışların en şereflisi olarak emrolunduğu gibi dosdoğru olmanın bilinciyle proaktif bir duruşun ifadesi gibi bu sözler.

Eşyayı anlamlandırmada, kendis-ine “öğretilen kelimeler”in ışığında, yürüdüğü her daim mutluluğu yaka-lamış insan ta ki öğretilen değil de eğriltilen kelimelerin peşine düştüğü vakte kadar.

Hakikatin kelimelerinin peşinde bir hayat düsturu ile Anadolumuzun bağrından kopup şu diyar-ı gurbete geldiğimiz ilk günden beri canhıraş çalışıyoruz hepimiz. Garipliğimiz bi-raz da bu yüzden, hep çalıştık, hep

çalışıyoruz dinlenmeden. İşte biraz da bu sebep-ten etken olmamız gere-kirken edilgen kalmışız bu coğrafyada.

Bir cendereye sıkışmış gibi öyle mahsun, öyle garip, öyle biçare.

İşte bundan 13 yıl kadar önce bu cendereyi aşmanın denemelerinden biri olarak başlamış Forum gazetesi yayın hayatına. Başta Murat Yeşil ve Ural Yeşil olmak üzere adeta tüm Yeşil ailesi ABD’de yaşayan toplumun daha etkin ve ak-tif olabilmesi adına bu bayrağı yükseltmişler.

Zaman insanların arasında döndürülür durur ve takdir-i ila-hidir ki, bu yükseltilen bayrak çocuk-larımız adına, bu coğrafyada yaşayan Türk toplumu, Anadolu insanı adına bizim omuzlarımıza emanet edildi şimdi.Yerel bir gazete çıkarmanın tüm zorluklarını yaşamış Yeşil ailesi.

Bu zorluklarla hep sizin destekler-iniz sayesinde mücadele edebilmiş. Kendi öz sermayesinden gayrı hiçbir kurumdan maddi destek almaksızın yayın hayatını sürdürmüş Forum gazetesi. Gazetemizi okuyanından, okutturanına, reklam vereninden,

müesseselerinde gazetemizi bulun-durana kadar ABD’deki tüm toplumu-muzun desteğiyle 2002 yılından beri kesintisiz basılan tek gazete Forum USA gazetesi.

Bundan böyle de bu düsturu boz-maksızın yani gücünü kendi ser-mayesinden ve siz değerli okurların-dan alarak yoluna devam etmeye aynı kararlılıkla devam edecektir. Ameri-ka’da yaşayan Türk toplumunun gözü kulağı olup aramızdaki iletişim kanal-larından biri olmaya, zaman zaman teşvik edici, zaman zaman eleştiren

yaklaşımlarıyla toplumumuz içindeki milli ve manevi değerlerimizi diri tut-mayı sürdürecektir.

Yazmak konuşmaktan daha zordur, konuşurken dilinizin sürçmesi hafi-fletici neden olabilir ama klavyenizin sürçmesi hoş karşılanmaz, çünkü söz uçar yazı kalır.

Yazmakla, kalıcı olana talip olduk, yazmakla tarihe not düşmeye, şahit-lik etmeye talip olduk. Nesillerimize aktarılacak bilgiler için köprü olmaya karar verdik. Hülasa mataramızdaki tuzlu su ile uzun yola hüküm giydik.

Bu uzun yolculukta yeni sayılarımı-zla görüşme ümidiyle...

Mustafa Tuncer

YazmakZor Zanaat

www.ForumUSA.com

www.Travidition.comingilizece gezi dergisi

Publisher

Mustafa Tuncer

Managing Editor

Arzu [email protected]

[email protected]

Correspondent

Yasemin Ö[email protected]

Olgu Durmuş[email protected]

Marketing Director

Necmi Bahçe

Advertising Manager

Mehmet [email protected]

(973) 445-6552

New York Advertising Representative

Yasemin Ö[email protected]

(646) 779-4550

Representatives

Necmi Bahçe - AnkaraHayrettin Turan - İstanbulFeramiz Gökdemir - İstanbulOlgu Durmus - New YorkMustafa Bașak - Los AngelesFatih İstanbullu - Chicago

FORUM USAREKLAM & İLAN SERVİSİ

Office: (201) 654-3978Toll Free: (844) 519-0075

Reklamlarınız için: (646) 779-4550

[email protected]@forumusa.com

1 Bridge Plaza N, Suite #275Fort Lee, NJ 07024

FORUM USA, Turkish American Newspaper is published monthly (12 issues each year) by FORUM USA Newspaper LLC at 1 Bridge Plaza N, Suite #275, Fort Lee, NJ 07024.

Toll Free: (844) 519-0075

FORUM USA, Turkish American Newspaper does not in any way shape or endorse, condone, or is responsible for any opinions, advertisements, misprints, typos, and/or publication errors.

FORUM USATurkish American Newspaper

Page 10: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 10

Obama’nın geleneksel iftar yemeğine, ABD’deki Müslüman toplumun temsilcileri, Müslüman Kongre üyeleri Andre Carson, Keith Ellison, başörtülü olması gerekçesiyle Abercrombie&Fitch giyim mağazasınca işe alınmayan Müslüman genç kız Samantha Elauf ve aralarında Türkiye’nin Washing-ton Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın da olduğu çoğunluğu Müslüman ülkelerin diplomatik temsilcileri katıldı. Obama, konuşmasın-da, ramazanın Müslümanlar için önemine değindi. Ramazanın “fedakarlık, disiplin ve sabır” gerektirdiğine işaret eden Obama, Kur’an-ın kendilerine insanların yer yüzünde ihtiyatlı davranmaları gerektiğini öğrettiğini belirterek, “İnancımız ne olur-sa olsun, biz tek bir aileyiz” diye konuştu. Ülkesel değerlerinin tehdit edildiğinde, ulus olarak hemen birleştiklerine vurgu yapan Obama, geçen aylar da Kuzey Car-

olina’da öldürülen 3 Müslüman genç ile önceki hafta Güney Carolina eyaletindeki Charleston kentinde tarihi kiliseye yönelik kanlı saldırıyı hatırlattı. Obama, “Bu yılın başlarında Chapel Hill’de 3 Müslüman genç Amerikalı hunharca öldürüldüğünde tüm inançlara mensup Amerikalılar o insan-ların etrafından toplandı. Bu gece açıkçası dualarımız Charleston ve Mother Emanuel (Emanuel Ana) Kilisesi ile birlikte. Ameri-

kalılar olarak, kim olduğu veya neye ben-zediği, kimi sevdiği, nasıl ibadet ettikleri için hiç kimsenin hedef haline gelmeme-si gerektiğinde ısrar ediyoruz. Bu nefret uyandıran eylemlere karşı duruyoruz” ifadelerini kullandı. “Bilgisizliğin ve ön-yargının üstesinden birlikte gelebiliriz” diyen Obama, ayrıca başörtülü olması gerekçesiyle Abercrombie&Fitch giyim mağazasınca işe alınmayan ancak ABD

Yüksek Mahkemesi’nin haklı bulduğu Müslüman genç kız Samantha Elauf’u cesaretinden dolayı kutladı. Obama, “Samantha, herkes gibi aynı fırsatlara sahip olabilmek için başörtüsü takabilme hakkını savunmaya karar vermişti. Yüksek Mahkeme’ye kadar gitti ki ben bunu onun yaşındayken yapamazdım. Samantha (davasını) kazandı. Senin-le gurur duyuyoruz Samantha” dedi.

Obama, Ramazan dolasıyla Beyaz Saray’da iftar yemeği verdi

Obama’dan Beyaz Saray’daiftar

ABD’deki “Türk-AmerikanKültür Merkezi”nde ilk iftarDiyanet İşleri Başkanlığının öncülük ettiği projeyle 60 dönüm-lük arazi üzerinde yapımı tamam-lanmak üzere olan merkezde, yüz- lerce insanın katılımıyla ilk kez iftar yemeği verildi. İkram edilen yemeğin ardından aralarında birçok farklı milletten yüzlerce in-san merkezin camisinde toplan- arak teravih namazı kıldı. Ra-mazan ayı boyunca merkezde her gün iftar yemeği verilecek. Ayrıca 3 ila 8 yaş arasındaki

çocuklar için teravih namazı boyunca merkezin farklı bir bölümünde yetkililerce kreş hizmeti veriliyor. İftar programı için Washington’dan ailesiyle gelen Somali vatandaşı Gedi

Bille, özellikle imam Ali Tos’un sesinden çok etkilendiğini vur-gularken, böyle bir ibadethaneyi ABD’li Müslümanlara sunan Türk yetkililere teşekkür etti. 16. yüzyıl Osmanlı mimarisi-ni yansıtan iki minareli ve dört şerefeli camisi, Türk hamamı ve diğer birimleriyle Washing-ton’a 30 kilometre mesafedeki merkezin inşaatının tamamlan-masının ardından önümüzdeki aylarda açılması planlanıyor. AA

“100 öğrencimize bu yılın sonunakadar burs vermeyi hedefliyoruz”

Türken Vakfı ve Miraj İslamic School tarafından ortak ver-ilen iftar yemeğine New York ve çevresinde yaşayan Türk vatandaşları katıldı. İftar ye-meğinde konuşma yapan New York Başkonsolosu Ertan Yalçın, Ramazan Ayı’nın önemine dik-kat çekerek, “Ramazan ayının birleştirici ve bütünleyici ruhunu hissetmek dünyanın her yerinde güzel, memleketimizden uzakta ise daha anlamlı oluyor” dedi.

Türken Vakfı Başkanı Dr. Halil Mutlu yaptığı konuşmasında, Türk öğrencilere sağladıkları burs ve

konaklama imkanlarına değiner-ek, “Vakfımız farklı eyaletlerde birçok öğrencimize konaklama imkanı sunuyor, bunun yanında 100 öğrencimize bu yılın sonuna kadar burs vermeyi hedefliy-oruz. Bu hizmetlerimizin yanı sıra kültürel alanlarda da Türk öğrencilerin sağlam bağlar kur-masını planladığımız 92 farklı ülkeden 800 genci bir araya toplayacağımız Eylül ayın-da gerçekleşecek konserimize halkımızı da davet ediyorum” dedi. YASEMİN ÖZKAFA ANA(AMERICAN NEWS AGENCY)

Türken Vakfı ve Miraj İslamic School tarafındanNew York’ta iftar daveti düzenlendi

ABD’nin başkenti Washington yakınlarında, Maryland eyaletinde yapılan Türk-Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi’nde ilk iftar programı düzenlendi.

Page 11: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 11

New York Basın Müşavirliği, basın mensupları için iftar daveti ver-di. 22 Haziran 2015, Pazartesi günü gerçekleşen davete Birleşmiş Milletler Nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Halit Çevik ve New York Başkonsolosu Ertan Yalçın, TRT Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Av. Recep Şahin, New York Basın Müşaviri İslam Doğru ve Amerika’da görev yapan gazeteciler katıldı.

New York Basın Müşavirliği Türk gazetecilere iftar verdi

Brooklyn Belediye Başkanı AdamsTürk camisindeki iftara katıldı

MÜSİAD USA TACC’de iftar programı düzenledi

Cliffside Park Belediye Başkanı Calabrese, Bergen Diyanet Camii’ne konuk oldu

Brooklyn’deki Eyüp Sultan Camii ve Kültür Merkezi’nin ev sahipliğinde her akşam düzenlenen iftar akşamlarının 27 Haziran akşamı özel misa-firi Brooklyn Belediye Başkanı Eric L. Adams oldu.

Eric Adams, New York Başkonsolosu Ertan Yalçın, Eyüp Sultan Camii ve Kültür Merkezi Başkanı İbrahim Şen’in davetlisi olarak cami-ye gelen Müslüman ve Türk toplumuyla birlikte iftar yaptı. Adams, kısa bir konuşma yap-arak “Burada biz değil, siz mi- safirsiniz. Hizmet görmek değil hizmet etmek istiyoruz. Etki-li bir lider olmak istiyorsanız toplumunuza hizmet etmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Ben hayatımı bu şehrin insanları-na hizmet etmekle geçirdim ve böyle de devam etmek istiyo-

rum. Siz (Türk toplumu) bana daima büyük destek verdiniz. Türkiye’yi 2 defa ziyaret ettim. Bu karşılıklı desteğin devam etmesini isterim.

Burası (Brooklyn) çok özel bir yer. Brooklyn Heighst bölgesinde yaşayanların yüzde

47’si evinde İngilizce’nin dışında bir dil konuşuyor. Bu, çok kültürlülüğün, farklı in-anışların ve yaşam biçimleri-nin avantajını yakalamalıyız. Ben bu çok kültürlü toplumun hepsinin belediye başkanı ol-mak istiyorum.” dedi.

Cliffside Park Belediye Başkanı Thomas Calabrese New Jersey’de bulunan Bergen Diyanet Camii’nde verilen iftar davetinde Türk toplumu ile bir araya geldi.

Müstakil Sanayi- ci ve İşadamları Derneği Amer-i k a ( M Ü S İ-AD USA) yeni açılan Türk-Amerikan Kültür Merkezi’nde ilk iftar programını düzenledi. Bölgede yaşayan Türk ve Müslüman halkının çekim merkezi haline gelen Türk-Amer-ikan Kültür Merkezi’nde düzen-lenen iftar programına Türk ve diğer Müslüman toplumları ve toplum liderleri katıldı.

MÜSİAD USA Başkanı Musta-fa Tuncer “Bu güzel ortamda dünyanın birçok

farklı ülkesinden gelen Müslüman kardeşlerimizle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum” şeklinde kısa bir konuşma yaptı. Tuncer, “Faaliyete yeni açılan Türk-Amer-ikan Kültür Merkezin’de MÜSİ-AD USA olarak düzenlediğimiz iftar programının hayırlara ve-sile olmasını diliyorum.” dedi.

Page 12: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 12

ALADDIN (Musical Comedy) Music by Alan Menken, Lyrics by Howard Ashman, Tim Rice & Chad Beguelin, Book by Chad Beguelin at New Amsterdam TheatreTells the story of Aladdin, a street urchin who meets and falls in love with Princess Jasmine. However, Jasmine can only marry a prince, but all is not lost as Aladdin owns a magic lamp, and with the help of its Genie sets out to win the hand of his princess in marriage.(from 26 Feb 2014 - Booking to 27 Dec 2015)

AMAZING GRACE (Musical )Music & Lyrics by Christopher Smith, Book by Christopher Smith & Arthur Giron at Nederlander TheatreAmazing Grace is based on the true story behind the world s most beloved song. A tale of romance, rebellion and redemption, this radiant production follows one man whose incredible journey ignited a historic wave of change that gave birth to the abolitionist movement.(from 25 Jun 2015 - Booking to 20 Dec 2015)

AMERICAN IN PARIS, AN (Musical )Music by George Gershwin, Lyrics by Ira Gershwin, Book by Craig Lucas at Palace TheatreEager to begin his life anew after the brutality of combat, World War II Army veteran Jerry Mulligan chooses newly-liberated Paris as the place to make a name for himself as a painter.(from 13 Mar 2015 - Booking to 03 Apr 2016)

AMERICAN PSYCHO (Musical)Music & Lyric by Duncan Sheik, Book by Roberto Aguire-Sacasa, based on the novel by Bret Easton Ellis at tba26-year-old Patrick Bateman is sophisticated, rich and devastatingly handsome. He's got a sculpted body, a model-gorgeous girlfriend, a to-die-for apartment, and a Wall Street job in 1980s New York City. In short, his life's killer. There's just one snag in this dark vision of the American Dream...Patrick can't get the blood out of his suits.(from Expected 2015 - )

LION KING, THE (Musical)Music by Elton John, Additional Music by Hans Zimmer, Lebo M, Mark Mancina, & Jay Rifkin, Lyrics by Tim Rice, Book by Roger Allers & Irene Mecchi at Minskoff TheatreStory of the epic adventures of a young lion cub named Simba as he struggles to accept the responsibilities of adulthood and his destined role as king.(from 15 Oct 1997 - Booking to 03 Jan 2016)

BOOK OF MORMON, THE (Musical Comedy)Book, Music & Lyrics by Trey Parker, Matt Stone & Robert Lopez at Eugene O Neill TheatreFollows a pair of mismatched Mormon boys sent on a mission to a place that s about as far from Salt Lake City as you can get.(from 24 Feb 2011 - Booking to 06 Mar 2016)

CHICAGO (Musical)Music by John Kander, Lyrics by Fred Ebb, Book by Bob Fosse & Fred Ebb at Ambassador TheatreFollows not your usual housewife, Roxie Hart, who gains dubious notoriety when she kills her boyfriend, invents her defense and manipulates everyone from her trustworthy husband to the fickle media and the unsuspecting public(from 23 Oct 1996 - Booking to 10 Jan 2016)

COLOR PURPLE, THE (Musical)Music & Lyrics by Brenda Russell, Allee Willis & Stephen Bray, adapted for the stage by Marsha Norman, based on the novel by Alice Walker at Bernard B. Jacobs TheatreThe Color Purple is a story of enduring love and triumph over adversity. With a score of jazz, ragtime, gospel and blues, this stirring family chronicle follows the inspirational Celie, as she journeys from childhood through joy and despair, anguish and hope to discover the power of love and life.(from 09 Nov 2015 - Booking to 27 Mar 2016)

JERSEY BOYS (Musical)Music by Bob Gaudio, Lyrics by Bob Crewe, Book by Marshall Brickman & Rick Elice at August Wilson TheatreBased on the life story of Frankie Valli and The Four Seasons: Frankie Valli, Bob Gaudio, Tommy DeVito and Nick Massi. The musical chronicles the lives of a group of blue-collar boys from the wrong side of the tracks who became one of the biggest American pop music sensations of all time.(from 04 Oct 2005 - Booking to 13 Dec 2015)

FINDING NEVERLAND (Musical)Book by James Graham, Music & Lyrics by Gary Barlow & Eliot Kennedy at Lunt-Fontanne TheatreBased on the Miramax motion picture by David Magee and the play The Man Who Was Peter Pan by Allan Knee, Finding Neverland follows the relationship between playwright J. M. Barrie and the family that inspired Peter Pan, or The Boy Who Wouldn't Grow Up - one of the most beloved stories of all time. (from 15 Mar 2015 - Booking to 20 Dec 2015)

FUN HOME (Musical)Music by Jeanine Tesori, Book & Lyrics by Lisa Kron at Circle in the Square TheatreAfter her father dies unexpectedly, Alison dives deep into her past to tell the story of the volatile, brilliant, one-of-a-kind man whose temperament and secrets defined her family and her life. Moving between past and present, Alison relives her unique childhood playing at the family s Bechdel Funeral Home, her growing understanding of her own sexuality,

and the looming, unanswerable questions about her father s hidden desires.(from 27 Mar 2015 - Booking to 03 Jan 2016)

MAMMA MIA! (Musical Comedy)Music & Lyrics by Benny Andersson & Bjorn Ulvaeus, Book by Catherine Johnson at Broadhurst TheatreInspired by the songs of ABBA. This original musical is a story of family and friendship as it unfolds on a tiny Greek island. On the eve of her wedding, a daughter s quest to discover the identity of her father brings three men from her mother s past back to the island they last visited twenty years ago.(from 05 Oct 2001 - Closing on 11 Sep 2015)

HEDWIG AND THE ANGRY INCH (Rock Musical Comedy)Music & Lyrics by Stephen Trask, Book by John Cameron Mitchell at Belasco TheatreTells the story of an 'internationally ignored' rock singer, Hedwig, and her search for stardom and love. Born a boy named Hansel whose life's dream is to find his other half, Hedwig reluctantly submits to a sex change operation in order to marry an American G.I. and get over the Berlin Wall to freedom. The operation is botched, leaving her with the aforementioned 'angry inch.'(from 29 Mar 2014 - Booking to 11 Oct 2015)

KINKY BOOTS (Musical Comedy)Music & Lyrics by Cyndi Lauper, Book by Harvey Fierstein at Al Hirschfeld TheatreCharlie Price is forced to step in and save his family s shoe factory in Northern England following the sudden death of his father. Help comes from the unlikeliest angel, a fabulous drag performer named Lola.(from 03 Mar 2013 - Booking to 03 Jan 2016)

PHANTOM OF THE OPERA, THE (Musical)Music by Andrew Lloyd Webber, Lyrics by Charles Hart & Richard Stilgoe, Book by Richard Stilgoe & Andrew Lloyd Webbe at Majestic TheatreHideously deformed Phantom lurks beneath the stage of the Paris Opera, exercising a reign of terror over its occupants. The phantom falls in love with the young Soprano...(from 09 Jan 1988 - Booking to 30 Jan 2016)

LES MISERABLES (Musical)Music by Claude-Michel Schonberg, Lyrics by Herbert Kretzmer & Alain Boublil and additional material by James Fenton, based on the novel by

Victor Hugo at Imperial TheatreConcerns love and bravery in 19th century France during the revolutionary struggles.(from 01 Mar 2014 - Booking to 03 Jan 2016)

MATILDA THE MUSICAL (Musical Comedy)Music & Lyrics by Tim Minchin, Book by Dennis Kelly, based on the novel by Roald Dahl at Shubert TheatreThe story of a very bright and rebellious little girl called Matilda. Neglected at home, at school headmistress Miss Trunchbull rules with cruelty and fear. Eventually Matilda decides the grown-ups should be taught a lesson and in the process discovers her supernatural powers.(from 04 Mar 2013 - Booking to 03 Jan 2016)

WICKED: The Untold Story of the Witches of Oz (Comedy)Music & Lyrics by Stephen Schwartz, Book by Winnie Holzman, based on the novel by Gregory Maguire at George Gershwin TheatreStory of how two school roommates from Oz , Elphaba who grows up to become the Wicked Witch of the West, and of her school roommate Glinda, who grows up to become the Good Witch.(from 08 Oct 2003 - Booking to 27 Dec 2015)

ON THE TOWN (Musical Comedy)Music by Leonard Bernstein, Book & Lyrics by Betty Comden & Adolph Green at Lyric TheatreThe Bronx is up, the Battery’s down, and three sailors are hoping to get just a little bit lucky on their one day of leave in the Big Apple. From the Brooklyn Navy Yard and Coney Island to Times Square and Carnegie Hall, ON THE TOWN zigzags through New York City as the sailors and the three high-spirited young women they meet chase love, dreams, and each other during an unforgettable day in the city that never sleeps.(from 20 Sep 2014 - Booking to 06 Dec 2015)

KING AND I, THE (Musical)Music by Richard Rodgers, Book & Lyrics by Oscar Hammerstein II, based on the novel ‘Anna and the King of Siam’ by Margaret Landon at Vivian Beaumont TheatreSet in 1860’s Bangkok, the musical tells the story of the unconventional and tempestuous relationship that develops between the King of Siam and Anna Leonowens, a British schoolteacher, whom the imperious King brings to Siam to tutor his many wives and children.(from 12 Mar 2015 - Booking to 03 Jan 2016)

92

36

47

8

12

91

42

1

29

48

6

67

24

23

4

26

63

15

Puzzle by websudoku.com

SUDOKU

Broadway Musicals

Page 13: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 13

Çocuğunuzun yaptığı resimleri belki çok basit bir karalamadan ibaret görebilirsiniz ama okul öncesi dönemde yaptığı resimler kendini ifade edebilmesi için son derece değerlidir. Çizdiği nesnelerden, insan figürlerine, renklerine ve kağıdı (veya resimi çizdiği nesneyi) kullanma şekline kadar, yaptıkları her resim bize bir şey ifade etmektedir aslında. Peki, çocuklarımız bize ne anlatmak istiyor olabilirler?

Bize yine gel!Geçen hafta, “Okul Öncesi Eğitim-Çocuklar için Resim” dersimin tamamlama projesi kapsamında 2-5 yaş arası bir çocukla çalışmam gerekiyordu. Ben de arkadaşım Filiz’in üç yaşındaki kızı Ela ile çalışmaya karar verdim. Ela, yaşı itibariyle projem için çok uygundu. Ayrıca, annesinin bana duyduğu tam güvenden dolayı çalışmamı rahatlıkla yürütebileceğim için çok şanslıydım. Çünkü Ela ile iyi bir iletişim kurabilmem için annesinin güvene dayalı teşvik edici konuşmaları çok önemliydi.

Ela çok sevimli, bir o kadar da akıllı bir çocuk. Ancak; annesinin deyimiyle “İnadı bir tutu mu, imkanı yok hiçbir şey yaptırmak için ikna edemezsin onu!” Projeyi tamamlamam için de zamanım öyle kısıtlı ki, Ela’yı bir şekilde ikna etmeliydim. Ben de her Türk yetişkininin uyguladığı çocukların kalbine girme yöntemini denedim: Ona, içinden oyuncak çıkan çikolata götürdüm. Etrafında sayısını hatırlamadığım kadar çok oyuncağı varken yumurta şeklindeki çikolatanın içinden çıkan üç santimlik “at” için duyduğu sevinç görülmeye değerdi. Çocuklar işte böyle varlıklar. Anlık tepkileri, sevinçleri vardır. Neye ne kadar sevineceklerini asla bilemezsiniz.

Isınma turlarımız bitince, aktivitemizi yapmak üzere bir kenara çekildik. Ela’nın boyutlarına uygun küçük ve sevimli masamızın başına geçecektik ki, kaşla göz arasında (o an kağıt bulamadığı için) bacaklarını renkli keçeli boya kalemleriyle bolca çizmiş. Ela henüz psikolojik olarak değerlendirme yaşında olmasa da çizdiği figürler ve her bir figür için ayrı bir renk kullanması dikkatimi çekti. “Bacağına yaptığın resim hakkında konuşmak ister misin benimle?” diye sordum. Başladı anlatmaya:

“Yılan çizdim (yılanı kahverengi kalemle çizmiş) Buraya da Ela’yı (kendini sarı renkle

çizmiş) çizdim. Bu da Ela’nın balonu (mavi renkli) Sonra hav hav (köpek) geldi (köpek mor renkli) Ela hav havla oynadı.” Resimler gerek bacağının üzerine yapmasından, gerekse kendi aceleciliğinden, bahsettiği figürlere pek benzemiyordu ama hayal gücü çok zengindi. Kullandığı renkler ise o anki ruh halini çok iyi yansıtıyordu. Neşeliydi. Mutluydu. Ardından eşleştirme oyunu oynadık. Birbirinin aynı olan harfleri bulup bana verdi. Başarılı geçen aktivitenin ardından yeniden resim yapıp bana göstermek istedi. Resimlerine duyduğum ilgiden memnun kalmıştı anlaşılan. Daha sonra çok daha fazla vakit ayırıp resimlerine bakmaya geleceğime söz verip ayrıldım yanından. “Bize yine gel!” dedi.

Çünkü kendini en iyi şekilde resimleriyle ifade edebilmişti ve o ifade yöntemini yeniden kullanmak istiyordu benimle. Eğer siz de çocuklarla iyi bir iletişime geçmek istiyorsanız, yaptıkları resimlere ilgi gösterin.

Peki, çocukların resimlerindekullandıkları renkler bize neyianlatıyor?Çocukların resimlerinde kullandığı renklerle duygusal tepkileri arasında bir ilişki vardır. Yapılan bir araştırmada (Burkitt, 2003) çocukların hoş ve güzel figürlerde en çok tercih ettiği renkleri, çirkin kötü figürlerde en az tercih ettiği renkleri ve tarafsız oldukları figürlerde orta değerdeki renkleri kullandıkları saptanmıştır. Ayrıca olumsuz ve kötü karakterlerde en çok kullandıkları rengin siyah olduğu belirtilmiştir. Resimlerinde renkleri bilinçli olarak 4-5 yaşında kullanmaya başlarlar. Bu yaşlardan itibaren hangi renge ağırlık verdiklerine dikkat edildiği takdirde (tamamen kesin olmamakla birlikte) ruh halleri hakkında bize önemli ipuçları verirler.

Psikolog Ali Çankırıl ı, mutlu resimlerde genelde sarı renk, üzüntülü resimlerde genelde kahverengi renk daha ağırlıktadır."diyor.

Çankırılı'ya göre yeşili çok kullanan çocuk kendisine güveni olan, uyumlu ve mutlu bir çocuktur. Yaşıtlarına göre daha olgundur. Mavi rengi kullananlar, duygularını daha iyi kontrol eder. Ailesi tarafından sevilen ve değer verilen çocuklar ise sarı rengi tercih eder. Anne babanın desteğine ve güvenine ihtiyaç

duyan çocuklar da çizimlerinde mor rengi kullanır. Çizimlerinde kahverengi kullanan çocukların korunmaya ihtiyaç duydukları, sevgi, ilgi ve özlemi çektikleri söylenebilir. Siyah renk ise karamsarlığı ifade etmektedir. Kırmızı hem güveni ve hayatı, hem tehlikeyi ve ölümü simgeler. Bu, çocuğun bilinçaltında kırmızıyı hangi niyetle kullandığına bağlıdır.

Figürleri kağıda yerleştirme şekli Çocuk çizimlerinin yorumunda kâğıdın bölümleri de ayrıca önem taşıyor. Sayfanın üst kısmı aydınlığı, iyimserliği ve hayalciliği ifade eder. Alt kısım hafızayı temsil eder. Figürleri sol tarafa yerleştirmek benmerkezci bir kişiliği, sağ ise çevre merkezli bir kişiliği gösterir. Orta kısım bugünü sembolize eder, çocuğun içinde olduğu ruh halini yansıtır. Sayfanın aşağısına çizilen küçük figürler yetersizlik, güvensizlik ve depresyonun dışa vurumudur. Figürün orta hatta uzakta ve sol tarafa yerleştirilmesi duygusal doyum arayan atılgan çocuklarda görülür.

Psikolog Ali Çankırılı’ya göre figürlerin anlamı Kafa: Resimde kafanın normalden büyük çizilmesi duygusal ve sosyal iletişimde yetersizlik belirtisi olmakla beraber kendini zekâca yaşıtlarından geri gören ve anne-baba tarafından okul başarısı düşük bulunan çocuklarda görülebilir. Normalden küçük çizilen kafa, arkadaş edinmede ve insanlarla ilişki kurmada zorluk çeken, içe kapanmaya eğimli çocuklarda görülür.Saçlar: Çocuğun resminde bastırarak boyadığı saçlar çocuğun fiziksel olarak daha güçlü olma arzusunu göstermektedir. Ebeveynin saçının bastırılarak boyanması otorite kurma, aile içinde söz sahibi olma isteği konusunda ipuçları verir.Ağız: Kalın çizgilerle belirtilmiş, dişlerin göründüğü açık bir ağızsa insanlarla konuşma isteğini; kapalı, dar, çizgi şeklindeki ağız ise insanlarla ilişki kurmaktan çekindiğini gösterir. Kızgınlığını kötü ve küfürlü sözlerle ifade etmekte olan çocukların ağzı fazla açık çizdiği görülür.Gözler: Göz yuvarlağının içine gözbebeği çizen bir çocuk, özünün, kişiliğinin farkına varmış demektir. Çünkü gözbebeği olmadan, göz yuvarlığı boş ve anlamsız bir şeydir. Okula başlama yaşına gelmiş bir çocuk insan resmi çizerken göz yuvarlağının içine gözbebeği

koymazsa, bu çocuğun kişiliğinin farkında olmadığı, zihinsel ve duygusal yönden geri kaldığı, iç dünyasının boş olduğu söylenebilir.Burun: Burnu, olduğundan büyük çizen çocuklarda ben algısı gerçek benin üzerindedir. Burnu çok küçük çizenlerde benlik algısı gerçek benin altında, özgüvenleri zayıf çocuklardır.Kollar: İki yana açılan kollar insanlarla yakın ilişki kuran, sevecen çocukların çizimlerinde görülür. Bazen insanlarla yakın ilişki kurma isteğinin bir göstergesidir. Gövdeye bitişik çizilen kollar insanlarla ilişki kurmada zorluk çeken çocukların çizimlerinde görülür. Kolların hiç çizilmemesi çevreyle kopuk ilişkilerin varlığına işarettir. Kolsuz olarak çizilen ebeveynin çocuk tarafından 'yeterince ilgi göstermediği' şeklinde algılanabilir.Eller: Ellerin olduğundan büyük çizilmesi dış dünyadan saldırganlık gördüğü ve dış dünyaya saldırgan davrandığı anlamına gelir. Ellerin çizilmemesi, olduğundan küçük çizilmesi, arkaya gizlenmesi veya cebe konması özgüven eksikliğini, utangaçlığı, insanlarla iletişim kurmada yetersizliği gösterir. Yumruk şeklindeki eller saldırganlığın bir işaretidir.Bacaklar: Bacakların çizilmemesi kişinin var olmak için başkalarının desteğine ihtiyacı olduğuna işaret eder. Bacakların sağlam ve dengeli çizilmesi özgünlüğü gösterir.

Ebeveyni olarak sizler neler yapabilirsiniz?•Çocuğunuzun mümkün olduğunca daha fazla resim yapması için olanak sağlayın, resimlerini anlamaya çalışın.•Ona boya kalemi gibi resim malzemeleri alırken sağlığına uygun olup olmadığına dikkat edin.•Çocuğunuzun resimlerini dosyalayarak saklayın. Bu, onun gelişimini daha iyi görebilmenizi sağlar.•Yaptığı resimler hakkında onunla konuşarak, hem dil hem duygusal gelişimine katkıda bulunabilir, hem de içsel dünyasına dair başka yollarla anlatamayacağı şeyler öğrenirsiniz.•Resim yaparken elinizden geldiği kadar ona eşlik etmeye çalışın. Siz bir şeyler yazarken onun da resim yapıyor olması, kendine güvenini artıracak, birlikte olduğunuzu vurgulayacaktır.Mutlu kalın, renkli kalın…

Gül BahçesiÇocuklarımız; eğitimleri, gelişimleri, psikolojileri, ABD’deki çok dilli ve çok kültürlü hayatları...

Gülzade Oktay

anlamı-2Çocukresimlerinin

Page 14: Forum usa july

Bilinenin aksine MEB bursundan yurt dışın-da yaşayan ve eğitim gören öğrenciler de faydalanabiliyor “Amerika dahil dünyanın herhangi bir ülkesindeki Türk gençleri gerekli şartlar uygunsa MEB bursu için başvurabili-yor” Türkiye Cumhuriyeti New York Eğitim Ataşesi Yurdagül Aydoğan Türkiye’den eğitim için gelen öğrenciler ve Amerika doğumlu Türk çocuklarının eğitimleri, burs alarak yüksek lisans ve doktora yapmanın detayları ve daha birçok konu hakkında Forum USA’ya konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışı eğitim ve burs konusundaki stratejileri nelerdir?Milli Eğitim Bakanlığı çok uzun zamandır yurt dışına burslu öğrenci gönderiyor. Son olarak 2005 yılında yeni bir strateji ile 5 yılda 5 bin öğrenci projesi başlatılmıştı. Bu kapsamda Türkiye’den burslu olarak oku-tulmak üzere gönderilen yüksek sayıda öğrenci akışları başladı. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kanalı ile iki ayrı noktadan aka-demisyen olmak üzere gelen öğrencilerin yanı sıra Türkiye Petrol Ofisleri de (TP0) mühendis yetiştirmek üzere burslu öğrenci gönderiyor. Yılda bin öğrenci hedefi, şimdi yılda bin 500 öğrenciye çıkarıldı. Son yıllarda eğitim politikalarındaki değişiklikler ve gelişmeler ne yönde?Bakanlık yeniden yapılandı ve bu yapılan-madan sonra öğrencilerin ihtiyaçlarına dair önemli değişiklikler oldu. Yurt dışı-na burslu öğrenci göndermek için devlet çok ciddi yatırım yapıyor. Bir öğrencinin maliyeti, dil okulundan başlayıp doktorayı bitirene kadar ciddi bir para harcanmasını gerektiriyor. Dolayısıyla yapılan yatırımın da iyi çıktıları olması lazım. Bu süreçler artık çok ciddi analiz ediliyor. Öğrencil-erin özlük haklarında ciddi iyileştirmeler yapıldı. YÖK bursuyla gelen öğrencilerle MEB kanalıyla gelen öğrenciler arasında memuriyete başlama ve bu memuriyetteki ilerleme süreçleri ile ilgili farklılıklar vardı, bu farklılıklar giderildi. Öğrenciler buraya aldıkları bursların borçlarıyla geliyor. İşte bu faiz planındaki miktarlar öğrencinin lehine yeniden düzenlendi. Öğrencilerin burslarında geçen yıl yüzde 20 artış yapıldı.

Ayrıca MEB kendi içinde de bir yenilik getirerek dünyanın her yerine eğitim uz-manı olmak üzere bursiyerler göndermeye başladı. Kendi bünyesinde çalışacak bir uzman yetiştirerek dünyanın her yerinde-ki eğitim sistemini bilen Avrupa uzamanı, Uzakdoğu uzmanı olarak çalışabilecek kadrolar oluşturulmaya başlandı.

Bir öğrencinin burs alma süreci nasıl oluyor?Öğrenci, akademik kariyer yapmak isterse birinci sınıftan işi sıkı tutmalı. Çünkü mezuniyet not ortalaması 2.70’in altına düşmemeli. Birinci başvuru koşulu bu. İkincisi ALES’e (Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı) hazır-lanmalı. ALES’ten aldığı not 70’in altında

olursa başvuru yapamıyor ama 70 üzeri 95’e kadar değişen bir grafik var. Öğrencil-er bunlarla birlikte başvuru yapıyor. MEB, yılın belli dönemlerinde sitesinde hangi al-anlarda ve ülkelerde burs verebileceğinin duyurusunu yapıyor. Öğrenci başvurusunu yapıyor. Sistem elektronik ortamda mezu-niyet notu ve ALES’ ten aldığı puanların ortalamasını alarak sıralama yapıyor. Sonra bu ortalamalara göre belirlenen öğrenciler mülakata alınıyor. Mülakat, MEB uzman ve akademisyenlerince oluşturulan komite tarafından yapılıyor. Bu aşamadan sonra, hak eden öğrenciler için dil puanı süreci başlıyor. 6 aylık dil eğitimi alıyor ya da dil yeterliliğini GRE (Graduate Record Exam-inations) veya TOEFL (Test of English as a Foreign Language - Yabancı Dil olarak İn-gilizce Sınavı) ile belgeliyor. Öğrencinin dil okulunu Türkiye ya da yurt dışında okuma özgürlüğü var. Dil okulu süreci ile birlik-te öğrenciler burs parası almaya başlıyor. Bu bursu isteyen öğrenci alıyor istemeyen almıyor. Çünkü burs demek borçlanma demek. Sonra ise üniversite süreci başlıyor.

Alınan burslarla ilgili borçların ödenme-si nasıl oluyor?Devlet sadece burslu kişilerden çalışmasını bekliyor. Eğer görevine başlamazsa kanun kapsamındaki esaslarla öğrenci ile anlaşma yapılarak ödeme seçenekleri belirleniyor ve öğrenci ödemelere başlıyor. Üçüncü bir yol daha var. Zorunlu hizmetten de muaf olmak isteyenler, başka bir üniversiteye ya da başka bir şirkete gidiyor bütün parayı ödüyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Amerika’da bin 700 Türk öğrenci burs alıyor. Ortalama bir öğrencinin burs masrafı ise 90 bin ila 200 bin dolar arasında değişiyor.

Burs başvuruları sadece Türkiye’den mi yapılıyor Amerika’dan da yapılabilir mi?Dünyanın neresinde olursa olsun fark et-miyor. MEB duyuru yaptığında sistemden giriş yapılması, mezuniyet ortalaması ve ALES şartlarının tutması halinde herkes başvuru yapabiliyor ancak ALES’e sadece Türkiye’de girebiliyor. Amerika’da öğrenciler en çok hangi zorluklarla karşılaşıyor?Kira. Kiralar çok pahalı geliyor. Öğren-ciler ilk olarak New York civarına gelmek istiyorlar. Kira ve hayat şartlarının pahalı olması öğrencileri zorluyor.

Öğrencilerin adaptasyon sorunu oluyor mu?Öğrencilerimiz buraya akademik kariyer için geldikleri için yüksek lisans ve doktora süreçleri çok ağır. Çok yoğun çalışıyorlar. Türk öğrenciler buradaki üniversitelerde çok iyi performans çıkartıyorlar. Başarılı ve hırslılar. Okullarını çok iyi dereceler-le bitiriyorlar. Adaptasyon sorunu ile çok karşılaşmıyoruz. Akademik sorumlu-luklarını yüklenip bu arada eğitimlerini devam ettiriyorlar.

Bir öğrencinin ortalama masrafı nedir?

Yılda kaç öğrenci burs alıyor? Burs alıp dil okulu, master, doktora da da-hil olmak üzere tüm süreci tamamlayan öğrencinin masrafı ortalama 90 bin ila 200 bin dolar aralığında değişiyor. Hous-ton, Washington, Boston, Los Angeles, New York şu anda aktif öğrenci işlerinin yürütüldüğü eyaletlerimiz. Yoğunluk New York bölgesinde. Amerika’ya her yıl ortala-ma 150 burslu öğrenci geliyor.

“Amerika’dan Ağrı’ya çalışmaya gidenler var”

Yıllara göre gözlemlediğinizde burslu olarak gelen ama Amerika’da kalan ya da Türkiye’ye dönen öğrenci sayısında-ki artış-azalış nasıl?Gözlemlerime ve öğrenim süreçlerini tamamlayan öğrencilerle bire bir konuşma-larımıza göre son 5 yılda, Türkiye’ye dönüp ülkelerine hizmet etmek isteyen öğrencil-erimizin sayısı arttı. Önceki yıllarda daha fazla burada kalmak isteyenler oluyordu. Tabii isteyip de kalamayanlar da var, çünkü ağır yükümlülükleri var. İş bulup bursu ödemek de ciddi sorumluluk yüklüyor. Bunun yanında öğrencilerimizin ülke aid-iyetleri çok yüksek “Ülkeme dönüp hizmet edeceğim” diyen çok öğrenciyle karşılaştım. Yerlerini değiştirme talebinde bulunmadan Amerika’dan Ağrı’ya çalışmaya gidenler var. Burada kalma sayısının azalmasını iki sonuca bağlıyorum; ülke aidiyetleri ve sağlanan sosyal hakların etkisi. Bazı öğrencilerime soruyorum neden dönmek istiyorsun diye “Burada kaldığım zaman sıradan bir insanım, ülkeme döndüğüm-de akademisyenim, sosyal statüm var, hoca olacağım” diyorlar. Öğrencilerim-iz döndüklerinde, zaten yardımcı doçent oluyorlar en fazla 1 buçuk yıl içerisinde de doktor ünvanı alıyorlar. Bu, Türkiye’de ciddi bir statü ve kariyer.

Türkiye de eskisi gibi değil artık. Ak-ademisyen maaşlarında çok ciddi artışlar oldu. TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Te-

“Siz de Bakanlık bursu alabilirsiniz”

“MEB çalışmaları, Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, yeni araştırma enstitülerinin açılması, araştırmalara sağlanan fonların

cezbediciliği ile son dönemde yapılan devlet politikasıyla beyin göçünün azalması konusunda ciddi yol katettik.”

“Türk öğrencilerburadaki üniversitelerde çok iyi performans çıkartıyorlar”

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 14

“Beyin göçü azaldı”

Page 15: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 15

Merkezi New Jersey’de bulunan Forum USA’

da, gazete ve web sitesinde görevlendirilecek

gazetecilik alanında kariyer yapmak isteyen

stajyer arkadaşlar aramaktayız.

Araştırmacı, dinamik, gündemi takip eden,Türkçe'ye hakim veya İngilizce haber

yazmaya yatkın gençler, haber yazma, araştırma yapma, haber takip etme,

etkinliklere katılma, web sitesine editoryal içerik

sağlama ve içeriği yönetme konusunda tecrübe

edinmek isteyenler başvurularını

[email protected]’ dan bize ulaştırabilirler.

FORUM USA’DA STAJ İMKANI

knolojik Araştırma Kurumu) vb. kurum-ların bu akademisyenlere sağladığı ciddi burslar, imkanlar, projeler var. Ben bunları sadece eğitim ataşesi rolüyle değil, bakan-lık merkez teşkilatındaki gözlemlerim ve tecrübelerimi birleştirerek söylüyorum.

Beyin göçü hala büyük problemle-rden biri...Beyin göçü sadece bizim değil, bütün dünyanın sorunu. Türkiye’de bununla ilg-ili ciddi çalışmalar oldu. Zamanın baş-bakanı olan Sayın Cumhurbaşkanı Er-doğan’ın talimatıyla “Üstün Yetenekler Strateji Planı” hazırlandı ve bu planın sadece bir maddesi: “Beyin göçü ve üstün zekalı öğrencilerin izleme ve takibi” üzerineydi. Beyin göçü ciddi bir sorun, buraya gelen öğrencilerimiz akademik düzeyi çok yüksek öğrencil-er. İşte bu öğrencilerin ülkelerine dön-mesi bu göçü azaltıyor. MEB çalışma-ları, Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, yeni araştırma enstitülerinin açılması, araştırmalara sağlanan fonların cezbe-diciliği ile son dönemde yapılan devlet politikasıyla beyin göçünün azalması konusunda ciddi yol katettik.

Devlet bursu almadan, kendi im-kanıyla gelen öğrencilerle ilgili yürütülen çalışmalar var mı?Bu şekilde gelen öğrencilerimizle il-gili bilgi havuzumuzda ciddi şekilde boşluk var. Biz bu öğrencilerimizin kaydını alamıyoruz. Nerede, hangi düzeyde öğrencimiz var bilemiyoruz. Bizim kanalımızla gelmedikleri için bize başvuru yapmak zorunda değiller. Bize sadece askerlikle başları sıkıştığı zaman gelip başvuru yaptıkların-da, sistemde erkek öğrencilerimizin varlığını görebiliyoruz. Eğitim Ataşeliği sadece burslu öğrencilere hizmet veren bir birim değil. Öğrenci olan her bireye yardım etmek için elimizden geleni

yapmaya çalışıyoruz. Her şeyin ça-resi olamayabiliriz ama yol gösteri-riz. Evet burs olmadan para kaynağı sağlayamıyoruz ama öğrencilerim-izin başları sıkıştığında her zaman ihtiyaçlarına yardımcı olabiliyoruz. Bu röportajın onlara ulaşmamızda ve sesimizi duyurmamızda katkısı ola-caktır. Gelsinler ve bizimle her şekilde iletişime geçebileceklerini bilsinler.

Amerika’daki eğitim sistemini ince-leme fırsatınız oldu mu? Bu konu üzerine spesifik bir çalışma hedefliyoruz. Avrupa ülkelerinde eği-tim alanında araştırma yaptığınızda daha kolay sonuçlar elde edilebili-yorken Amerika’da, eyaletlere göre değişen sistemlerden dolayı süreç farklı işliyor. Bir uzmanımız bunun üzerinde çalışıyor. Bunun çıktıklarını bakanlıkla paylaşıyoruz. Burada yaşayan Türkiye asıllı Ameri-kan vatandaşı olan öğrencilere yöne-lik yapılan çalışmalar var mı? Burada yaşayan Türk öğrencilere, bura-da doğmuş Türk çocuklarının eğitim-lerine yönelik neler yapılabilir bunları tartışıyoruz. Ciddi şekilde talep geliy-or. Bunlar nasıl karşılanacak bunların usulleri nasıl olacak bunun üzerine çalışıyoruz. Amerika’da Türk okullarının yaygınlaştırılması konusunda devlet destekli bir yapılanmaya gidiliyor. Dünya-daki ve Amerika’daki uygulamasının nasıl olacağına dair çalışmalar yürütülüyor. MEB bu çalışmayı tamamladıktan sonra duyuru yapacak. Burada okul açmak ist-eyen, bizden yönlendirme isteyen vakıf ve dernekler var.

Türk öğrencilere ve ailelerine tavsiye-leriniz nelerdir?Buradaki ilk orta ve anaokulundaki öğren-cilerin ailelerine; çocuğun anadili olan

Türkçe öğretiminde geç kalmamaları ge-rektiğini hatırlatmak istiyorum. Çocuk-ları lise düzeyine gelmiş aileler panik haldeler. Ailelerin Türkçe öğretiminde geç kalmamaları gerek. İleride daha fazla sosyal problemler yaşamaya başlıyorlar. Çocuğun hayatı bundan çok etkileniyor.

Türkiye’den buraya gelmek isteyen

öğrencilerimize ise “buraya gelmeliler” diyorum. Yurt dışına gitmeliler. İnanıl-maz bir hayat tecrübesi. Akademik ve bilimsel donanım yeterliliklerinden öte, çok ciddi bir olgunlaşma süreci geçiri-yorlar. Gençler kendine yetebilen birey olma özelliğini yurt dışında çok daha iyi kazanıyor, bir ailenin çocuğuna ver-mek istediği de aslında bu değil midir? Dolayısıyla aileler de çocuklarını yurt dışına göndermekten korkmasınlar.

Buradaki bursiyer öğrencilerime mesajım; milletin onlardan beklentileri çok yüksek. Devletin demiyorum, dev-let onlara bu kadar imkanı sağlamakla devlet olmanın sorumluluğunu yapıyor. Türkiye’deki vatandaşların vergisiyle bu çocuklara bu imkanlar sağlanıyor. Dolayısıyla öğrencilerimizin buradaki önceliği eğitimin en iyi düzeyini ve her türlü donananımı almak olmalı. Biz onun için öğrencilerin her türlü mas-raflarını karşılıyoruz. Bence sorum-lulukları çok ağır. Her zaman şunu söylüyorum; “Okuduğunuz bir kitap-tan bile bundan neyi, ülkemdeki in-sanlarıma kazanç olarak aktarabilirim diye düşünmelisiniz.”

Eklemek istedikleriniz…Bakan Nabi Avcı’nın bize söylediği her zaman şu; “Öğrencilerimi gözlerin-den öp, siz onların her şeyisiniz, her şeyi ile ilgilenmek zorundasınız.” Bir ikinci mesajı da “Lütfen orada sadece akademik okuma yapmasınlar bu-lundukları yerde görmedikleri müze

ve kütüphane kalmasın çünkü bunlar onlar için büyük tecrübedir” der. Biz bir resmi kurumuz, sınırlılıklarımız var ama siz basın olarak sınırsız ulaşım yeterliliğine sahip en büyük güçsünüz. Sizi okuyan velilerimiz, öğrencilerimiz ya da diğer vatandaşlarımız bizi bilsinler, tanısınlar, bizden haberdar olsunlar. Bize ihtiyaçlarını iletsinler. ARZU KULAK

Buradaki ilk orta ve anaokulundaki öğrencilerin

ailelerine; çocuğun anadili olan Türkçe öğretiminde geç kalmamaları gerektiğini

hatırlatmak istiyorum.

Page 16: Forum usa july

3

Page 17: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 17

Efes ve Diyarbakır Surları ile Hev-sel Bahçeleri'nin, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilmesiyle Türkiye'nin bu listede bulunan kültür varlığı sayısı 15'e çıktı.

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren Türkiye'nin kültür varlıkları incelendiğinde, bu listeye ilk olarak 1985 yılında Kapadokya ve Göreme Milli Parkı'nın girdiği görülüyor. Aynı yıl Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ile İstanbul'daki tarihi yerler de bu listeye girerken, 1986 yılında Hattuşaş, 1987 yılında Nemrut Dağı, 1988 yılında Pamukkale ve Hierapolis Milli Parkı ile Ksantos-Letoon Antik Kenti, 1994 yılın-da tarihi Safranbolu şehri, 1998 yılında Truva Antik Kenti, 2011 yılında Selimiye Camii ve Külliyesi, 2012 yılında Neoli-tik Dönem Çatalhöyük Kalıntıları, 2014 yılında Cumalıkızık köyü ve Bergama Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirasları listesine girmeye hak kazanmıştı.

62 kültür varlığı geçici listedeTürkiye'den UNESCO Dünya Mirası geçici listesine ise 62 kültür varlığı

girdi. Geçici liste, Dünya Mirası listesi için bir ön adım niteliği taşıyor. Bu kapsamda geçici liste, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilmesi uygun olan varlıklara ilişkin envanteri içeriyor.

Dünya mirasları"Dünya mirasları", UNESCO tarafından belirlenen kültürel ve doğal varlıklardan oluşuyor. UNE-SCO’nun 1972 yılındaki genel kon-feransında hazırlanan 38 maddelik Dünya Doğal ve Kültürel Mirası Koruma Antlaşması'nı imzalayan 175'ten fazla ülkenin korumayı ga-ranti ettikleri anıt ve sit arasından "dünya mirası" kıstaslarına uygun bulunanlar listede yer alıyor.

Antlaşmayı imzalayan ülkeler tarafından seçilen 21 ülke temsilcisi-nin oluşturduğu Dünya Miras Komi-tesi, aday gösterilen değerler arasından seçim yapıyor ve listeyi oluşturuyor. Komite ayrıca, WHF'yi (Dünya Miras Fonu) yönlendirerek listedeki değer-lerin korunmasını sağlıyor. AA

ABD'de düzenlenen Los Angeles Fotoğraf Festivali'nde Türk fotoğraf sanatçılarını Amerikalı sanatseverlere tanıtan "Concept: Turkey" fotoğraf yarışması için başvurular başladı. Katılımın ücretsiz olduğu yarışma-da fotoğraf sanatçıları, şehir, insan, doğa, manzara ve nesneler üzerine kurgulanmış üç farklı fotoğraf ile yarışmaya katılabilecek.

Başvuruların 31 Temmuz’a kadar de-vam edeceği yarışmaya ilişkin AA mu-habirine bilgi veren Los Angeles Fotoğraf Festivali kurucusu ve fotoğraf sanatçısı Mert Türkoğlu, projenin Amerika’da gördüğü ilgiden memnun olduklarını dile getirdi. Türkoğlu, projeye ilişkin California Üniversitesi'nden davet aldıklarını, geniş katılımlı bir konferansla projeyi ve Türkiye ile Amerika arasındaki sanatsal işbirliklerini konuşma fırsatı bulduklarını belirtti. Los Angeles ve İstanbul'daki sergi program-larıyla etkin ve başarılı bir kültürel diplo-masi girişimi olarak değerlendirilen Los Angeles Fotoğraf Festivali'nin düzenlediği yarışmada finale kalan 35 fotoğraf, 11-15 Ağustos tarihleri arasında Los Angeles'ta-ki Hatakeyama Galeri’de sergilenecek.

Türkiye, 15 "dünya mirası"na ev sahipliği yapıyor

Türk fotoğrafsanatçıları ABD'de tanıtılacak

EFES HATTUŞAŞ DİYARBAKIR SURLARI

DIVRIĞI ULU CAMIIÇATALHÖYÜK

SAFRANBOLU

SELİMİYE CAMİİ

PAMUKKALE

Page 18: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 18

Amerikalı Türklerin Beyaz Saray’daki tem-sil sayısı giderek artıyor. Türk toplumunun gelişimiyle paralel olarak toplum üyeleri de Amerikan siyasetinde daha çok rol alıp yaşadıkları bölgelerde etkin politikalar üretmeye başladı.

Amerikan Parlamentosu’ndaki tek Türk delege Murat Güzel’in yanı sıra John Alpay, Esin Busche, Mehmet Yar, Dr. Erdem Ural, Jay Ceyhun Karah-an, Osman Bengür, Tayfun Selen, Ömer Er ve Ali Çınar gibi isimler Amerika’da aktif siyaset yapan isimler arasında yer alıyor.

Amerika’da beyaz yakalı olarak tabir edilen yüksek eğitimli Türk nüfusu, toplumun gelişen yapısı, genç ve eğitimli neslin siyasi hayata katılımı ve entegrasyonu ile Türk toplumu Amerika’da dinamik bir potansiyele sahip. Önceki yıllara nazaran siyasete katılım oranı ve temsiline dair yeni bir siyasi ivme kazandıran isimler arasında 2015 yılına kadar dördüncü kez tekrar seçilmeyi başaran Hakim Jay Ceyhun Karahan bulunuyor. Karahan, “ABD’de seçimle göreve gelen en yük-sek mevkili Türk Amerikan memur” ünvanına sahip. Öte yandan Başkan Obama’nın partisi olan Demokrat Parti içerisinde yer alan Murat Güzel de tek Türk delege olarak Beyaz Saray’da etkin bir siyaset yapıyor. Geçtiğimiz günlerde Türk Amerikan toplumu temsilcilerinden Ali Çınar’ın Demokrat Parti Etnik Koordinasyon Yönetim Konseyi tarafından “İletişim Komitesi Başkanlığı” na getirilmesi siyasi hayattaki yeni gelişmelerden biri olarak sayılabilir.

2015 Kasım ayında yapılacak olan genel seçim-lerde eyalet meclisine Cumhuriyetçi Parti’den aday olan ve New Jersey’de bulunduğu bölgeden destekleri toplayan Tayfun Selen ise seçimi kazan-ması durumunda siyasi olarak en yüksek mevkiye gelen ilk Türk olma ünvanını elde edecek.

Türk Amerikan toplumunun ABD siyasi ha-yatına entegre olmak için neler yaptığı ve yapması gerektiği, aktif siyasete katılım talebinin ne yönde olduğu gibi konuları, aktif siyasetle uğraşan isim-lere sorduk: yaşanan ivmeden memnun olunduğu ancak Türk toplumunun etkinliği açısından yeter-siz olduğu yanıtını aldık.

Türk Amerikan toplumu temsilcilerinden Ali Çınar’ın

Demokrat Parti Etnik Koordinasyon Yönetim

Konseyi tarafından “İletişim Komitesi Başkanlığı” na

getirilmesi siyasi hayattaki yeni gelişmelerden biri. Ömer Er İş adamı: Türk toplumunun

ABD siyasi hayatına katılımındaki artışı çok olumlu bir gelişme. Katılımcı demokrasinin uygulama bulduğu, diğer bir deyişle her vatandaşın karar alma sürecinde aktif bir şekilde yer al-masının mümkün olduğu ABD’de Türk toplumunun yakın tarihlere kadar siya-si arenada aktif olmaması zaten büyük bir eksiklikti. Bu sebeple bu alandaki gelişmeleri olumlu görmekle birlikte halen Türk Amerikan toplumun çok az sayıda üyesinin siyasi hayatta faal oldu- ğunu da ifade etmeliyim.

Türk toplumunun ABD siyasi ha-yatına katılımına ilişkin benim bilgim dahilinde bir organize çalışma bulun-muyor. Bu alanda faal olan kişilerin bireysel girişimlerinin daha ön planda olduğunu gözlemliyorum. Açıkçası bu çalışmaların bağımsız bir şekilde kişi-sel seviyede olmasının da daha doğru olduğu kanaatindeyim.

Tayfun Selen 27. Bölge Cumhuriyetçi Parti Adayı: Ameri-kan siyasi hayatında yeterli olmamakla birlikte bir artıştan söz etmek mümkün. Yeni bir heyecan başladı diyebiliriz. Ge-rek görsel ve yazılı basın organları olsun gerekse özellikle sosyal medyanın bu konuda hayatımızda daha yoğun olarak yer almasınının farkındalık oluşturma konusunda yardımcı olduğu kanaatin-deyim. Fakat şu anda çok sınırlı sayıda ilerleyen siyasi katılımın toplum tabanı-na yayılması lazım. Kampanyamda li- derlik noktasında bana destek veren Ali

Çınar, Murat Güzel gibi isimlere ayrıca kampanyamı maddi olarak destekleyen Türk iş adamlarımıza gönülden teşek-kür etmek istiyorum.

Türklerin siyasi hayata katılımlarının 50 yıldan öte bir mazisi yok. Biz bu are-nada daha çok yeni bir göçmen toplu-muz. Bu ülkeye bizden çok önce gelmiş olan toplumlar var. Onlarla kıyaslama yaptığımız zaman biz daha çok yeni oldu- ğumuz için farkındalık yaratma ve bu farkındalığın üzerine katılımı inşa etme yönünde ilerlemeye çalışıyoruz. Türk toplumu olarak bizlerin siyasi hayata katılımındaki zayıflığımızdan oldukça şikayetçiydim. Şikayet ederek ilerleme sağlanamayacağını bildiğim için bu konuda sorumluluk almak istedim.

Lincoln McCurdy Turkish Coalition of America Başkanı: Türklerin son birkaç yılda Amerikan siyasi hayatında daha aktif olarak rol aldığı göze çarpıyor. Adaylık kampanyalarında desteğe ih-tiyacı olan Türk asıllı adaylara TCA (Turkish Coalition of America) olarak destek oluyoruz. Türklerin Ameri-kan siyasi hayatında daha aktif rol almalarına yönelik; seçilmiş yet-kililerle iletişimde olmanın önemi konusunda Türk Amerikan toplu-mu için atölye çalışmaları düzen-liyoruz. En son 2015 yılının Mart ayında Türk Amerikan iş dünyası-na yönelik Türk sermayeli şirketlerin yöneticileri için Washington, DC’de Amerikan siyasi sistemi üzerine fo-rum düzenledik.

Kamu işlerine genç Türk Amer-ikalıların katılımını artırmak ve gelecekteki Türk Amerikan siyasi ve toplum liderlerinin hazırlanmasın-da katkıda bulunmak için 2007 yılından itibaren staj programına başladığımızdan bu yana ülke gene-linde 150 staj programı sunduk.

ABD siyasetinde

Türklerin

etkinliği artıyor

Ali Çınar Demokrat Parti Etnik Koordi-nasyon İletişim Konseyi Başkanı: Türk toplu-munda hem bilinçlenme hem de toplumdaki örnek aktif siyasetçi sayısının artması farkın-dalığımızın giderek arttığının bir göstergesidir. Murat Güzel, Tayfun Selen ve yakın dönemde Maryland’de kongre üyeliğine adaylığını koyan Osman Bengür gibi isimlerin varlığı nedeniyle siyasi hayata ilginin arttığından bahsedilebilir.

Amerika’da yetişen Türk neslinin Amerikan siyasi hayatında aktif olması için sayıları giderek artan staj programları düzenleniyor. Kongre’de 10’un üzerinde Türk kökenli stajyer öğrenci çalışıyor. Sivil toplum dernekleri bu tarz katılım-ları motive edici çalışmalar içindeler. Siyasi aday-ların desteklenmesine yönelik maddi destekte bulunulması ya da yardım kampanyasının orga-nize edilmesi gibi Amerikan siyasetinin ritüeli olan çalışmalarda gençlerin yer almalarını mo-tive etmek gibi çalışmalarımız var.

Siyasette aktif rol oynamamdaki temel mo-tivasyonum bilhassa milli meseleler oluyor. Ermeni veya diğer etnik grupların hem Cum-huriyetçi hem de Demokrat Parti kanadında söz sahibi olmaya başlayarak Amerikan siyasi ha-yatına girmeye başladığını görüyoruz. Maalesef bizim toplumumuzda bu tarz bir bilinçlenme ve aktiflik yok veya çok az var o nedenle Türkler-in ve diğer etnik grupların sesinin duyurulması için si-yasi hayata entegre edilme-si gerektiğine inanıyorum. Şu anda Demokrat Parti’de komite başkanlığı göre-vine getirildim. Bu görevi daha da ilerletmeye çalışacağım.YASEMİN ÖZKAFA American News Agency (ANA)

Murat Güzel Demokrat Parti Delegesi: Önce-ki yıllara nazaran Amerika’daki siyasi hayata katılım Amerikalı Türkler arasında biraz daha artış gösterdi. Cumhuriyetçi Parti’den Tayfun Selen arkadaşımız yavaş yavaş Türklerin gündeminde yer ediyor. Bunlar yetersiz olsa da sevindirici adımlar. Türkler konumları ve yaptığı işler gereği çok daha iyi pozisyona gelmeliler. Maalesef çok yavaş mesafe katediyoruz.

Şu ana kadar Amerikalı Türklerin siyasi hayata atılmalarına yönelik yapılmış özel bir çalışma bu-lunmuyor. Mevcut olan dernekler siyasi isimlerle, kongre üyeleriyle temas içinde olmaya çalışıyorlar. Naçizane bulunduğum her toplantıda Türklerin siyasi hayatın içerisinde aktif olarak rol almaları gerektiğini insanlarımıza anlatmaya çalışıyorum. Bu noktada siyasetin içinde aktif olmak demek siyasetçi olmanız gerektiği değildir. Siyasi hayatın bir parçası olmanız gerektiğidir. Siyasetin içinde değilsek ve bizi yönetecek kişilerin seçiminde söz sahibi değilsek toplumda yanlış gördüğümüz un-surlar hakkında şikayet etmeye hakkımız olmuyor.

Page 19: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 19

Yaz yeni başladı sayılır ama Ramazan, bayram derken göz açıp kapayana kadar Eylül gelecek. İşletmenizi yeni döneme hazırlamak için neler yapıyorsunuz? Dünyanın en stratejik insanı olmayabil-irsiniz ama en azından bazı fikirleriniz vardır. Mesela hedef kitlenizin demogra-fi ve psikografisini gözden geçirerek güzel bir pazarlama planı hazırlamak hiç fena olmaz. Ya da finansal durumunuzu iyileştirmek üzere henüz vakit bolken, yılın son 4 ayı için sağlam bir bütçe planlaması yapabilirsiniz. Yıl sonu hede-flerinizi revize edebilirsiniz… Belki de insan kaynağınızı iyileştirmek üzere yeni bir istihdam planlaması yapmalısınız… Organizasyon şemanızı modifiye ederek daha verimli bir operasyonel yapı mı oluşturmalısınız acaba..?

İçinizi mi sıktım yoksa? Zaten yorgun musunuz? Eminim sürekli çok meşgulsünüzdür ve bu konulara ayıra-cak vaktiniz yoktur, ne de olsa bunlar büyük konular, çoğu iş sahibinin yanına yaklaşmak istemediği konular. Büyük şirketlerin yapacağı şeyler. Sizin gibi bir KOBİ’nin canlanmak için tek ihtiyacı olan şey olsa olsa daha fazla sermaye olurdu, değil mi? Peki ben size şimdi 1 milyon dolar versem….yok yok 10 mily-on dolar vereyim..Ya da canlanmak için sadece şu ankinin iki katı satış yeterli mi diye düşünüyorsunuz? Ben size iki değil üç kat fazla müşteri göndereyim… Sorunlarınız halloldu mu? Şimdi de yeni sorunlar çıktı değil mi? Bir düşünün ama düşünemiyorsunuz ki çok yorgunsunuz, sadece dinlenmek istiyorsunuz.

Dostlar, onu bunu bırakın, işlet-menizin canlanmak için tek bir şeye ihtiyacı var: SİZE. Sizin zihninize. Şu söz ne kadar anlamlı: Sağlam kafa,

sağlam vücutta bulunur. Durmadan çalışarak belki günlük işleri yetiştirebil-irsiniz ama, adı üstünde, sadece günü kurtarırsınız. Bu da işletmenizin gelişi-mini tıkar. Çünkü oturup stratejiler, çözümler geliştirmedikçe işletmeniz gerçek anlamda ileriye gidemez. Mevcut şartlarınız göz önüne alındığında bunu yapacak olan tek kişi sizsiniz ve ancak dingin bir zihinle yapabilirsiniz.

Daha iyi anlatabilmek için bir an durumu uç noktaya çekelim. Geçmişte örneğin üç gün üç gece hiç uyumadan bir proje yetiştirdiğiniz bir zaman

olmuştur. Üç günün sonunda nasıl hissediyordunuz? Hiçbir şey düşünecek halde değildiniz sanırım. Bu yorgunluk haline 10 üzerinden 10 diyelim. Şimdi bir de diğer uca gidelim ve yine işle hiç ilgilenmediğiniz ve süper zinde olarak dönmüş olduğunuz bir tatili düşünün. Zihniniz son derece açık, kendinize güveniniz yerinde, her şeyi başarabilir gibi hissettiniz herhalde. Bu dinlenmişlik durumuna da 1 diyelim. Şimdi bu iki uca göre şu anki yorgunluğunuza bir not verin. 6 mı 8 mi? Kaç verirseniz verin, ne yeni bir şey öğrenmeye, ne de onu

hayata geçirmek için oturup düşünmeye enerjiniz olmayacak.

Esasen pazarlama planı yapmayı, mali oranları, organizasyon şeması kur-mayı herkes öğrenebilir. Günlük işleri ayarlayıp iki gün ayırsanız ve işinizin “içinde” değil de birazcık “üstünde” çalışsanız ne kadar ilginç yeni yollar keşfettiğinize şaşırırsınız. Bunun için de zinde olmanız gerek. Amerikalılar der ki, zihinle paraşüt birbirine benzer, ikisi de açık olduğu zaman çalışır. Bu sebeple de, sevgili dostlar, hayatınızı dengeli yaşamak zorundasınız. Yaşam enerjinizi herzaman belli seviyede tutmalısınız, seviyenin altına düştü mü yakıt ikmali yapmalısınız. Ve dinlenirken kendinizi suçlu hissetmemelisiniz. Asıl dinlen-meyip işletmenizin geleceğini tehlikeye attığınızda endişe etmelisiniz.

Bu yüzden ben diyorum ki yaz sonrası işletmenizi canlandırmak için yapacağınız ilk en önemli şey gerçek bir tatile gitmek olsun. Bazen tavşan, bazen kaplumbağa… Unutmayın ki, kaplumbağa tavşanı yenmiştir, üstelik hedefe giden yolculukta ara sıra durup kenardaki çiçekleri de koklaya koklaya, yolculuğun tadını çıkara çıkara… Ben de zaman zaman bunu yapmasaydım, küçük kızımın kaplumbağaya “tupapa” dediği günleri fark edemeyebilirdim.

Üstelik bu sandığınızdan daha önemli olabilir. Bu Amerika’da esasen iki çeşit girişimci var. Bir, Sam Wal-ton gibi hayatını sadece işe adayıp en sonunda oğlunu tanımadığı için pişmanlıkla ölenler var, bir de Steve Jobs gibi hayatın tadını çıkara çıkara dünyayı değiştirenler.. İlki eski moda, ikincisi yükselen trend. Siz hangi tarafta olmak istiyorsunuz?

Sam Walton gibi hayatını sadece işe adayıp en sonunda oğlunu tanımadığı için pişmanlıkla ölenler var, bir de Steve Jobs gibi hayatın tadını çıkara çıkara dünyayı değiştirenler...

Subegüm BulutÖzgür Kaşifler İşletmeKoçluğu Genel Müdür &Baş İşletme Koçu

Yaz sonrası için işletmenizicanlandıracaken önemli unsur

Page 20: Forum usa july

www.forumusa.comTEKNOLOJİ Issue 177 • July, 2015 20

Facebook’un popüler mesajlaşma uygulaması Messenger’ı, artık Face-book hesabı olmadan telefon numa-ranızla kullanabileceksiniz. Messen-ger uygulaması, önemli bir yeniliğe daha kavuştu. Facebook hesabı olmadan kullanılamayan Messen-ger uygulamasına getirilen yeni-likte uygulamanın giriş ekranında Facebook ile oturum aç ve hemen

altında ise Facebook hesabınız yok mu? Butonu yer alacak. Facebook hesabım yok ibaresine tıkladığınız-da ise telefon numarası ve şifre ile oturum açma ekranı yer alacak.

Facebook Messenger giriş ekranıFacebook hesabı olmayanları Mes-senger kullanmaya teşvik eden bu yeni özellik, Facebook kullanma-

mak için direnen bazı kullanıcıları hedefliyor. Yeni özellik, şimdilik sadece Amerika, Kanada, Vene-zuela ve Peru’da kullanılabiliyor. İlerleyen günler de diğer ülkel-erde de kullanıma açılacak olan yeni özellik,Facebook hesabıyla oturum açanların faydalandığı tüm özellikleri diğer kullanıcılara da sunacak.

Lexus’tan uçan kaykay

Bilgisayar ekranına‘panik butonu’

Lexus Hoverboard, manyetik güçle gerçekten havada durabilen bir kaykay üretti. Normalde bir otomobil üreticisi olan Lexus, bu proje üze-rinde 18 aydır çalışıyor. Peki bu uçan kaykay nasıl havada duruyor? İnternet sitesinde yapılan açıklamaya göre araç, sıvı nitrojenle soğutulan süper iletkenler ve mıknatıslar ile çalışıyor. De-taylı çalışma prensibi konusunda ise herhangi bir açıklama yok. Lexus, konuyla ilgili sürekli gün-celleme geçeceğini ve uçan kaykayla ilgili yeni bilgiler paylaşacağını belirtti.

Chrome’un yeni eklentisi sayesinde tek bir tuş-la, ekrandaki tüm sekmeler gizlenip istenildiği zaman geri yüklenebiliyor Google Chrome tarayıcısına eklenen ‘Panik Butonu’ otomatik olarak Chrome’daki tüm sekmeleri kapatıyor ve ekrandaki pencerelerin üçüncü kişiler tarafından görüntülenmesinin önüne geçiyor. Chrome Web Mağazası üzerinden tarayıcıya indirilebilecek “PanicButton” eklentisi, tek bir tuşla tüm sekm-elerin gizlenip daha sonra geri yüklenebilmesini sağlıyor. İstenilirse bu özellik parola koruması altına da alınabiliyor. Eklentiyi tarayıcıya kur-duktan sonra sağ üst köşede kırmızı ve üzerinde ünlem işareti olan bir buton beliriyor. Bu pan-ik butonunun üzerine tıklanıldığında açık olan tüm sekmeler gizleniyor.

Aktif durumdayken yeşil renge dönüşen Pan-ik Butonu için bir klavye kısa yolu da eklenebili-yor. Eklenti varsayılan klavye kısa yolu olarak F4 tuşu ayarlanmış şekilde kuruluyor. Ancak iste-nilen tuş kombinasyonu seçilebiliyor.

Facebook hesabı olmadan daMessenger kullanılabilecek

3D yazıcıların en çok kullanıldığı

alanlardan biri hiç şüphesiz oto-

mobil sektörü. Büyük firmalar

bazı otomobil parçalarını 3D

yazıcı ile üreterek hem maliye-

ti azaltıyor hem de üretimi hı-

zlandırıyor. Yeni üretilen Blade

ismindeki otomobil ise “node”

teknolojisiyle geliştirilen ilk süper

otomobil olma özelliğini taşıyor.

Tüm otomobil bu teknolojiyle

birlikte tek parçayla değil, ayrı

parçalar halinde geliştiriliyor.

Alüminyum parçalardan oluşan

eklem noktaları, fiber parçalarla

birbirine bağlanıyor ve böylece

çok hafif bir şasi elde edilmiş

oluyor. Geliştiricilerin belirt-

tiğine göre otomobil hemen

hemen her materyalle üretile-

biliyor. Önemli olan tek nokta

ise şasinin belirtilen özelliklere

sahip olması. Gövdenin kar-

bon fiberden üretilmiş olması

otomobilin çok hafif olmasını

sağlıyor. Yalnızca 635 kilogram

ağırlığında olan otomobilde 700

beygirlik, sıkıştırılmış doğalgaz

ve benzin ile çalışabilen güçlü bir

motor yer alıyor. San Francisco

merkezli girişim olan Divergent

Microfactories’in tasarladığı

otomobilden ilk aşamada sınırlı

sayıda üretileceği ifade ediliyor.

Ancak ileride üretimi artırmak

istedikleri belirtiliyor.

3D yazıcıyla üretilen

ilk süperotomobil

SolarImpulse 2

uçuşrekoru kırdı

Solar Impulse 2’nin internet sitesin-den yapılan açıklamada, hiçbir fosil yakıt kullanmayan Solar Impulse 2’nin aralıksız 120 saat uçarak en uzun süreli uçuş rekorunu kırdığı be-lirtildi. Uçak, dünya turunun en uzun etabı olan Japonya-Hawaii uçuşunu sadece güneş enerjisi kullanarak 5 günde tamamladı. Büyük Okyanus’u geçen Solar Impulse 2’nin bu etabı, acil iniş imkanı sınırlı olduğu için en riskli etap olarak görülüyor-du. Beş yıl önce geliştirilen uçağın daha hafif versiyonu olan Solar Im-pulse 2’nin ağırlığı sadece 2,3 ton. Uçak, gündüzleri elde ettiği enerjiyi bataryalarında depolayabildiği için geceleri de uçabiliyor.

Page 21: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 21

Otuz sene önce ev sohbetlerinde, dernek toplantılarında birileriyle tanıştığımızda sorardık:

“Siz kaç yıldır buradasınız?Biriyle tanışıldığında kurulacak

üçüncü cümleydi bu!Birinci cümle: Merhaba, memnun

oldum.İkincisi: Nasılsınız?Üçüncüsü: Kaç yıldır buradasınız?Amerika’da tanışılan insanlara

mutlaka sorulması gereken, sorul-mazsa olmaz soruydu bu!

Otuz sene önce....Cevap olarak bazıları “on yıldır”

derdi. Biz daha o zamanlar bir iki yıllık olduğumuz için “on yıl” ucu bucağı görünmeyen bir zaman dilimi olarak gözümüzde sisli, puslu can-lanırdı.

Cevap olarak bazıları da derdi ki: Otuz yıldır buradayız!

“Otuz yıl ha!” derdik. “Otuz yıl”ı gözümüzde canlandırmak bile müm-kün değildi.

Onlar da bize sorardı tabiî. “Siz kaç yıldır buradasınız?”

Bir yıl derdik, iki yıl derdik.... “Aa, çok yenisiniz!” derlerdi de... bilmem ki ne düşünürlerdi.

Sonra dördüncü soruyu onlar sorardı: “Alıştınız mı?”

Amerika’ya ilk geldiğimiz yıl-larda iki ayrı “gurbettaş” grubumuz olmuştu. Birinci grup aşağı yukarı aynı yaşlarda olduğumuz, aynı sebe-plerle bu ülkeye geldiğimiz, bizim gibi öğrenci olan arkadaşlarımızdı. İkinci gruptakiler on yıldır, yirmi yıldır, otuz yıldır burada yaşayan, iş güç sahibi olmuş, bizlerden yaşça da başça da büyük dostlarımızdı. Birinci grupla dersten, burstan, kurstan, hocalardan, İngilizce seviyesinden, vizeden, ek iş bulmaktan, ev kirasın-dan, bir de memleketten... konuşulurdu. İkinci grupla bir aradayken genellikle onlar konuşurdu, biz din-lerdik.

Ve bize en fazla sorduk-ları soruydu: Alıştınız mı?

Geleli daha bir hafta olmuştu ki soruyorlardı: Alıştın mı?

Bir ay sonra yine aynı soru: Alıştın mı?

Üç ay sonra aynı... Bir sene sonra aynı...

Ne demekti alışmak?Hangi sokağın hangi caddeye

açıldığını, eve en yakın marketi, otobüs durağını, metro istasyonunu, kaç numaralı otobüsün ya da trenin nereden geçtiğini öğrenmek mi?

Önceleri girdiğin her evde burnuna çarpıveren nemli küf kokusunu gider-ek duymaz olmak mı?

Önceleri o kadar yadırgadığın tat-lımtrak salatalık turşusunu sevmeye

başlamak mı?Şehir merkezinin kalabalık cadde-

lerinde çok bol kot pantolonlar giymiş, ellerindeki kocaman, çok kocaman radyonun –o zamanlar mp3’ler, Ip-od’lar yoktu daha- düğmesini sonuna kadar açmış, çalarak, oynayarak giden siyahî delikanlıları fark etmemeye başlamak mı?

Arabaların arka pencerelerinde –ön de olabilir- burunlarını cama dayamış etrafı seyrede ede giden köpekleri diğer yolculardan ayırt etmez olmak mı?

Park etmiş arabaların üzerinde sıçrayıp du-ran, caddelerde karşıdan karşıya ok gibi fırlayıp geçen sincapları o kadar yadırgarken, gün gelip onları kedi ve köpek gibi şehir hayvanları cüm-lesinden sayar olmak mı?

Hangi otoyolun hangi girintisinde radarlı polis arabası bekle-diğini öğrenmek mi?

Long Hot Pepper’ların, her ne kadar adında “acı” kelimesi varsa da, eğer, biraz yumuşak ve küçük olan-larını seçersen hiç de acı olmadığını fark etmek mi?

Başlangıçta o kadar yabancı gelen dilin zamanla tanıdık gelmeye başlaması mı? Hatta gurbet içinde bir gurbete gittiğinizde, ortasında kalıverdiğiniz farklı diller, meselâ İspanyolca, meselâ Fransızca, meselâ Çince arasında İngilizce’yi duy-duğunuzda “çok şükür” der olmanız mı?

Nedir alışmak?Hâlâ iki grup arkadaşımız var. Biz

artık ikinci gruptayız. Otuz yıllıklar grubu! Evvel zaman içinde Ameri-ka’ya geldiğimizde gözümüzde bile canlandıramadığımız otuz yıl! Birinci gruptakiler, çoğu öğrenci olan gençler. Yeniler! Bir iki yıllıklar! Şimdi bir araya geldiğimizde biz konuşuyoruz, onlar dinliyor. Şimdi biz soruyoruz onlara: “Alıştınız mı?” Modası geçmeyen soru!

Artık bize, biz ikinci gruptakil-ere “Alıştınız mı?” diye soran yok! Bu kadar seneden sonra bu sorunun mânâsız kaçacağı biliniyor.

Peki, birinci gruptan ikinci gruba hangi yılda atlanıyor? Yani “eşik” han-gi yılda?

İnsandan insana değişir bu.Benim eşiğim “dokuz yıl”dı. “Ya-

hya Kemal…” derdim. “Paris’te dokuz yıl yaşadı.” Dokuz yıldan sonra “Dön-sem vatan semâsına artık bu ülkeden” dedi ve döndü.

Ne zaman ki dokuz yılı geride bıraktım, onuncu yıla ayak bastım, Yahya Kemal döndü ve ben kaldım…. O zaman ikinci gruba geçtim.

Amerika’da iki ayrı grup gurbet-taşımız olmuştur hep.

Ben birinci gruptayken ikinci gruptakilerin kendi aralarında neler konuştuklarını bilmezdim. Şimdi ikinci gruba dahil oldum ve artık biliyorum: İşler, eşler, çocuklar, krediler, araba modelleri, kepekli undan meyveli kek tarifi, kolesterol, kan şekeri, sırt ağrısı, bir de mem-leket...

Evvel zaman içinde Amerika... Otuz Yıllıklar Kulübü

Kaç yıldır buradasınız?Amerika’da tanışılan insanlara mutlaka sorulması gereken, sorulmazsa olmaz soruydu bu!

AyşeGöktürk Tunceroğlu

Mısır’da darbeyle görevin-den uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında verilen idam kararı nedeniyle New York’un Times Meydanı’nda protesto gösterisi düzenlendi. Times Meydanı’nda toplanan bir grup Mısır asıllı ABD vatan-daşı, ülkelerinde 3 Temmuz 2013’te askeri darbe yapan ve bir yıl sonra cumhur-başkanı olan Abdulfettah

es-Sisi yönetimini protesto etti. Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu pro-testocular, Rabia işaretleri yaparak Sisi aleyhinde slo-ganlar attı. Bazı Türklerin de destek verdiği gösteride, ‘’Mursi seçildi, Sisi red-dedildi’’, “Adalet istiyoruz, şimdi istiyoruz”, “Mursi’ye özgürlük”, “Demokrasi istiy-oruz” ve “Katil Sisi” şeklinde İngilizce ve Arapça slogan-

lar atıldı. Bazı göstericilerin ise Mısır bayrakları ve Rabia sembollerinin yanı sıra Mur-si posterleri taşıdığı gözlen-di. Meydanı dolduran kala-balığın ilgisini çeken eylem sırasında gruba sözlü olarak sataşan bazı Sisi yanlıları po-lis tarafından eylem alanın-dan uzaklaştırıldı. Yaklaşık 2 saat süren eylem okunan duanın ardından olaysız şekilde sona erdi.

Mursi’ye ‘idam’ Times Meydanı’nda protesto

Page 22: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 22

Adada nereler görülmeli? Adaya ücretsiz giden feribotun Özgürlük Heykeli’nin yakınından geçmesi nedeniyle birçok kişi adaya giderken Özgürlük Heyke-lini görüp ilk feribotla da dönüyor. Aslında adada bütün bir günün dolu dolu geçeceği farklı etkinlik alternatifleri de mevcut. South Beach’te yazın kumsal, deniz ve güneşin keyfini çıkarabileceğiniz gibi kış aylarında Clove Lakes’te buz kayağı yapabilirsiniz. Ata binmek de farklı bir aktivite olarak tercihler-inizin arasında yer alabilir.

New York’un beş ilçesi içerisinde ‘En Yeşil İlçe’ ünvanına sahip Staten Island’ın bu ünvandaki yenilmezliğinin sebebi sit alanlarının varlığı ve korunmasından kaynaklanıyor. Buraya gittiğinizde sizi el

değmemiş doğal ortam karşılıyor.

Greenbelt; eşsiz bitki ve hayvan habitatlarının kesiştiği yer Central Park’ın üç katı büyüklüğünde olan Greenbelt’i New York’lu doğa severler ‘New York’un Cenneti’ olarak adlandırıyor. Staten Island’ın kalbinde olan Greenbelt New York’ta olduğunuzu unutturacak orman alanları, göletler, vadi ve ovalar ile batak-lıklardan oluşuyor. Her yıl, bir milyonun üzerinde ziyaretçi sayısına ulaşan parkın içinde doğal yaşam seminer merkezleri ve kamp alanları bulunuyor. Adeta adanın akciğeri olan park, hayattan bir nefes almanızı sağlıyor. Eğer şanslı gününüzdey-seniz, yabani olarak yaşam süren geyikleri de görebilirsiniz.

“Staten Island” "Ülke içinde ülke" ye yolculuk

İşten, okuldan veya sorumluluklarınızdan uzaklaşıp uzun bir tatile çıkamıyorsanız ya da gezgin ruhunuz kulağınıza "keşfedilecek yerler var" diye fısıldıyor ama siz buna zaman, para ayıramıyorsanız, kısa mesafeli ve cep yakmayan ada turuna çıkmayane dersiniz?

VerrazzanoBridge

Adanın Brooklyn ile bağlantısını sağlayan köprüsü adını 16. yüzyılda adayı Avrupa kolonisiyle buluşturan Fransız kralına bağlı İtalyan kaşif Giovanni da Verrazzano’dan alır.

Greenbelt

Greenbelt; eşsiz bitki ve hayvan habitatlarının kesiştiği yer

Staten Island, rotasını kendisine çe-viren herkese gerek bireysel gerekse ailece geçireceği güzel bir gün için

farklı etkinlikler yapabilme imkanı sunuy-or. Gezi severlerin baş danışmanı internet sitelerinde mükemmelliği sertifikalanmış adada hafta sonunu değerlendirmeyi düşünenler için birçok alternatif var. Etkin-liklerden önce biraz yemek yiyelim: genel-likle yaz düğünlerinin deniz kenarındaki uğrak mekanı olan Grand Oaks Country Club’ta kahvaltı etmenizi, gün içerisinde sizi 400 yıl öncesine alıp götüren Rich-mond Town’ı mutlaka görmenizi ve akşam yemeği için adanın birincisi seçilen 50 yılı aşan lezzet durağı Denino’s Pizza Tav-ern’de durup İtalyan mutfağını, ustasın-dan tatmanızı ve kızarmış kalamar sipariş vermeyi unutmamanızı tavsiye ederim.

Adaya nereden, nasıl geleceğinizin çok da önemi yok çünkü toplu ulaşım araçları New York’ta gayet sistemli olarak işliy-or. New Jersey tarafından özel aracınızla gelmeyi planlıyorsanız üç köprüyü de kullanma alternatifiniz mevcut. Manhat-tan ile ada arasında ise otobüs ve feribot seçeneğiniz var;

Manhattan’ın aşağı ucuna farklı met-rolarla ulaşarak Staten Island feribotuna ücretsiz binebilirsiniz.

Whitehall İstasyonu: R treni Bowling Green İstasyonu: 4 ve 5 treni South Ferry İstasyonu: 1 nolu tren Broad Street İstasyonu: J ve Z treni M1, M6, M9, M15, M20 ve M22 oto-büsleri ise feribot kullanmak istemeyenler için alternatif olarak kullanılabilir. Brooklyn’den ulaşım ise R treni 86 is-tasyonu çıkışında, Verrazano Narrows Köprüsü üzerinden geçen otobüslerle sağlanıyor.

S53, S93, S79, SBS otobüslerine metrodan çıktıktan sonra ek bir ücret ödemeden metro kartınızla aktarma yapabilirsiniz.

Ada içinde ise ulaşım konusun-da New York Metropolitan Ulaştırma Müdürlüğü’nün (MTA) sunduğu geniş otobüs ağı ve ücretsiz ada trenini kul-lanmak mümkün.

Page 23: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 23

Tarihi Richmond Town Eğer New York’ta yaşıyor ve 17. yüzyılın esintilerini yaka-lamak istiyorsanız uzunca yollar katedip Pennsylvania’daki

Amiş köylerini ziyaret etmeden önce bir kez daha düşün-menizi öneririm. Zira New York’un tek tarihi köy olma

özelliğini koruyan Richmond, Staten Island’da bulunuyor. Amerika Birleşik Devleti’nin ilk ve en eski okul binası (the Voorlezer's House, 1695 yılında sabun yapımı derslerinin

verildiği okul) da burada yer alıyor. Tarım alanlarının korunarak ziyaretçilerin tarım yapabilmelerine fırsat tanıyan

turlara katılabilir, şehirde konaklama imkanı ile farklı bir tecrübe edinebilirsiniz. Ücretler; yetişkinler için 8, öğrenci ve

emekliler için 6, 4-11 yaş arası çocuklar için ise 5 dolar.

The Council on the Arts & Humanities for Staten Island’s

Sanat ve galeriler Staten Island, gerek modern tarzda gerekse klasik eserlerin tanıtılması ve sergilenmesi konusunda sanatçılara ve sanatseverlere birçok galeri sunuyor. Her ay farklı tema ve tarzlarda sanatçının eserlerine ev sahip-liği yapan COAHSI (The Council on the Arts & Humanities for Staten Island's) kapılarını 12.00 -17.00 saatleri arasında ziyaretçilere açıyor.

Newhouse Center galerisinin modern sanatlar bölümünden farklı sanatçıların sergilerine ulaşabileceğiniz gibi Alice Austen’ın fotoğrafları şu sıralarda ilgilenenlerin ziyaretini bekliyor. Staten Island Müzesi'nde tarihi ve doğal dokulardan oluşan 15 bin parça koleksiyon ve 175 parça özel eserin yanı sıra 1700 yılında Staten Island adıyla basılmış ilk dergi ve dönemin ilk koloni yolları üzerindeki konumunu gösteren haritalar yer alıyor.

Staten Island Philharmonic

Müzik & Tiyatro Müzik ve tiyatro severlerin Manhattan’ın Broadway sokaklarına doğru yol almasına hiç gerek yok çünkü dediğimiz gibi ada ‘Ülke içindeki ülke’ olarak adlandırılması sebebiyle Musical Chairs Chamber Ensemble, Rich-mond Choral Society, Richmond County Orchestra, South Shore Bandosu ve Staten Is-land Flarmonik Orkestrası gibi organizasyon-ların her biri yıllık ortalama 10 konserle ada sakinlerinin ve ziyaretçilerinin kulaklarındaki pası siliyor. İzleyicilerine klasik eserlerin yanı sıra modern ve dram alanında da eserler sunan Staten Island Shakespearean Theatre Company, Sea View Playwright's Theatre, The River-side Opera Company, Snug Harbor Cultural Center & Botanical Garden ve Harbor Lights Theater firmalarının ücretsiz gösterimlerinin olduğu günleri takip ederek ödeme yapmadan tiyatro izlemeniz mümkün.

Richmond Town

Conference House Park

Bloomingdale Park

Açık alan müzesi; Conference House Park Tabiat ve tarihi bir arada sevenlerin adresi olarak Conference House Park karşımıza çıkıyor. 1 km'lik alanda hizmet veren park; tırmanma, koşu ve bisiklet parkurlarının yanı sıra 4 km sahil şeridi ile yaz mevsimindeki ziyaretçilerine ev sahipliği yapıyor. Kış aylarında ise kayak alternatifi sunuluyor. Üç yüz yılı aşan binalar ise adanın mimari dokusuna hayran bıraka-cak güzellikte.

Bloomingdale Park Adanın güney kısmına düşen park size koşu ve yürüyüş parkuru, basketbol ve futbol sahalarının yanı sıra patikalar-da kendinizi dinleyebileceğiniz yaşam alanı sunuyor. Diğer parklardan farklı olan tarafı ise bedensel engelli çocuklara da sunulan oyun alanının var olması.

Conference House Park

Ada sakinlerinden alınan görüşlerden yola çıkılarak adada hayatın; kala-balıklardan izole ve sakin geçtiği, Avru-pa kökenli Amerikalıların adada yüzde 77’lik homojen yapıyı korudukları, demografik yapısınının İtalya, İrlan-da, Arnavutluk, Polonya, Almanya, ve Rusya gibi etnisiteye sahip olduğu bilg-isini aldık. Merkezi yönetimlerce ihmal

edildiği iddiaları üzerine ‘unutulmuş ilçe’ olarak adlandırılan adanın; her ne kadar Manhattan’a yakınlığı, diğer ilçelere kıyasla gayrimenkul fiyatların-daki ucuzluk, yaşayanların çoğun-luğunun aile olması ve doğal parklarla tabiat dokusunu korumaya çalışan idari politikasına rağmenyerleşik hayat için yeterli rağbeti görmediği belirtiliyor.

Adadaki yerleşik hayatı ada sakinlerinden dinleyelim ... Bene – Mi-chael Acarino: 19 yıldır adada yaşıyoruz. Adanın diğer ilçelere nazaran

daha sakin bir hayat sunması ve emlak fiyatlarının diğer ilçelere nazaran makul olması adadan ev almamıza neden oldu. Burası huzur dolu geliyor. Adada herkes birbirini tanıyor, bunu New York’un başka bir yerinde yakalamanız mümkün değil. Adayı ziyaret etmeyi düşünenlere tavsi-yemiz Botnical Garden Konser Salonun-da canlı performanslara katılmaları ve Conference House’a uğramadan adayı terk etmemeleri. YASEMIN ÖZKAFAAMERICAN NEWS AGENCY (ANA)

Elton Cela: Bizler New York’un unutu-lan komşularıyız. Unutulmuşdiyorum çünkü Manhattan, Bronx, Brooklyn veya

Queens’e olduğu gibi Staten Is-land’a aynı ilginin gösterilmediğini diğer ilçelere daha önem verildiğini düşünüyorum. Bunun sebebi, Staten Island’ın ilçe ve köy arasında bir yer-leşim kategorisinde yer alıyor olması olarak gösterilebilir. Adanın bana göre en cazip noktası park problemi yaşamadan aracınızı caddede bırak-abilmeniz. Diğer ilçelerde olduğu gibi cadde temizlik günlerinde aracınızın yerini değiştirmek zorunda değilsiniz.

John Dimino: 37 yıldır adada yaşıyorum. Yeşil alanlarının fazlalığı, trafiğin azlığı adayı diğer ilçelerden farklı kılıyor. Benim için ise özel olmasının nedeni büyük ve kala-balık bir ilçe özelliği taşımaması yani NewYork’un bir parçası olup New York gibi görünmemesi.

Page 24: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 24

Bundan sonraki süreç ise Başbakan Davutoğlu’nun diğer parti liderleriyle görüşmesi ile devam edecek. Hükümet çalışmalarına ilişkin açıklama yapan Davutoğlu, "Usul olarak benim tercihim Kılıçdaroğlu'ndan başlayarak çalışma-lara başlatmaktır. Daha sonra da Sayın Bahçeli ve Sayın Demirtaş. Tabi onların programları başka bir şeyi zorunlu kılarsa o ayrı. Koalisyon ile ilgili siyasi parti lider-lerinin beyanları ise şu şekilde:

Başbakan ve AK Parti Lideri Ahmet Davutoğlu: "Kapımız hiç kimseye kapalı değil”

Bizim yaklaşımımız ilk günden itibaren açıktır. Bütün genel başkanlar-la, ülkemizin geleceği bakımından sorumluluk taşıyan herkesle istişarel-

eri sürdüreceğim. Hem genel başkan-larla, hem STK’larla gerektiğinde, hem kendi kurullarımızla... En doğru kararı almak, ülkeyi iyi niyetle ve etkili bir şekilde yönetebilecek bir hükümet oluşturabilmek için elimizden geleni yapacağız. Kapımız hiçkimseye kapalı

değil, zihnimiz kapalı değil, kulağımız kapalı değil, gönlümüz kapalı değil. Bugünler biraz da Ramazan’ın güzel atmosferi içinde, yürüyecek koalisyon görüşmelerinin, her türlü Ramazan ruhuna da aykırı düşen tavırlardan uzak kalmasını diliyorum.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: “Türkiye’yi düşünmek zorundayız”

Seçim atmosferimizden çıktık. Duygularımızla değil, aklımızla hareket etmek zorundayız. Ken-dimizi, partimizi değil Türkiye’yi düşünmek

zorundayız. Bu çerçevede akılla hare-ket etmek zorundayız. Devlet, kinle yönetilmez. Biz eğer iktidar olma yol-unda önemli adımlar atacaksak, ak-lımızla mantığımızla hareket etmek zorundayız. Bu bağlamda hiçbir parti-yi ve o partiye oy veren yurttaşlarımızı yok sayamayız, yok saymamalıyız.

MHP Lideri Devlet Bahçeli: “Gerekli fe-dakarlık çekinmeden gösterilecektir”MHP’nin tutumu 7 Haziran’dan bu

yana kuşkuya yer bırak-mayacak kadar orta-dadır. Türkiye’nin ana meselelerini çözmeye hedeflenmiş bir koal-isyon hükümeti kurul-

ması öncelikli gündem ve gerekliliktir. İstikrarsızlık yaşanmaması için gerekli fedakarlık çekinmeden gösterilecektir.

HDP Eş Başkanı Selahattin Demir-taş: “Halk bizi 'ülkenin sorunlarını çözelim' diye Meclis'e gönderdi”

Ülke sorunlarının çözümü için, yurttaşlarımızın özgürlüğü için biz MHP ile ülkenin her sorununu aynı masa-da oturup konuşmaya

hazırız. Bizim siyasetimiz budur. Bi-zim kimseye düşmanlaştıran, yok say-an, itibarsızlaştıran, seçmen iradesini hiçleştiren bir tutum içerisinde ol-madık ve olmayız. Ucuz bir politi-ka partimize yakışmaz. Halk bizi ‘ülkenin sorunlarını çözelim’ diye Meclis’e gönderdi. Bunun için oy verdi. Biz bunun hakkını vermek istiyoruz.

Türkiye hükümetini arıyorSeçmen tek bir partiye iktidar olma yetkisini vermedi 7 Haziran’dan beri Türkiye koalisyon ile kurulacak hükümetin belirlenmesini bekliyor. Seçmenin tek bir partiye iktidar olma yetkisini ver-mediği 7 Haziran’dan beri Türkiye koalisyon ile ku-rulacak hükümetin belirlenmesini bekliyor.

Türkiye 7 Haziran’dan beri koalisyon ile kurula-cak hükümetin belirlenmesini bekliyor. Koalisyon hükümeti kurma görevi ise 9 Temuz’da Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Başbakan Ahmet Davutoğlu’na verildi ve hükümetin kurulması için 45 günlük süre de başlamış oldu.

Seçim yarışları sırasında seçim atmosferinin de etkisiyle pek de sağduyulu konuşmalar yapmayan si-yasi partiler, hükümet kurma süreci içerisinde siyasal eğilimlerini de ortaya koyarak demokratik uzlaşma arıyor. Siyaset bilimcilerin görüşleri ise hiçbir parti kurulmayacak bir hükümetin ve olası bir ekonomik krizin sebebi olmak istemiyor. AKP, CHP, MHP ve HDP’nin kendi aralarında yapacağı anlaşmalar ise meydanlarda seçmenlerine verdikleri sözlerden dön-meleri gibi açmazları da beraberinde getiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hükümeti kurma görevinin verilmesi için Meclis başkanı seçimini beklemesi, hükümet kurma çalışmaları takvimini de ötelemiş oldu.

Geçtiğimiz günlerde parlamentoda yapılan seçim sonucunda Meclis başkanı ve partilerin başkan vekilleri belirlendi. Buna göre Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), seçimi kazanan Ak Parti adayı İs-met Yılmaz, başkanlığında toplandı.

AK Parti’nin Meclis Başkanvekili Naci Bostancı olurken; CHP’de Şafak Pavey, MHP’de Koray Aydın, HDP’de Yurdusev Özsökmenler bu görevi üstlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümet kurulması ve olası erken seçim ile ilgli değerlendirmelerinde muhataplarını net bir şekilde uyardı.

Erdoğan; “Her şey mecrasında cereyan ederse, koalisyon yapılırsa, problem olmaz. Ama diyelim ki seçimlerden birinci çıkan parti bunu başaramadı, ikinci de hükümeti kuramadı... Bu durumda, tekrar sandığa gitmek kaçınılmaz . Ben buna ‘erken’ değil ‘tekrar seçim’ diyorum. Ülkemizin yatırımlarının, uluslararası ilişkilerimizin kesintiye uğramaması için hükümet bir an önce kurulmalı” şeklinde konuştu.

Koalisyon hükümetine demek?Yasama meclislerinde bir tek partinin çoğunluğu elde edemediği durumlarda, en çok sandalyeye sahip partinin başkanının kabineyi kurmakla görevlendirilmesi kuraldır. Bu durumda, meclisten güvenoyu alabilmek için başka parti ya da gruplarla (bağımsızlar) anlaşma yoluna gidilir ve bir ortak hükümet kurulur.

AK PARTİ-CHP: Ak Parti ve CHP uzlaşmasından doğacak toplam oy oranı yüzde 66 olur. Bu da iki parti ile büyük bir koalisyon olarak yorumlanabilir. Taban tabana zıt olan iki partinin an-laşması halinde seçmenlerinden tepki almaları da olası bir sonuç. AK PARTİ-MHP: Seçim zamanında ve sonrasında iki partinin de muha-fazakar seçmene hitap etmesi ve sağ görüşlü politikaları nedeniyle kulisle-rde en iyi anlaşabilecek iki parti old-ukları fısıltılar arasında.HDP -CHP-MHP: CHP ve MHP’nin milletvekili sayıları iki parti olarak hükümet kurmaya yetmezken

HDP’den destek almaları söz konusu olabilir ancak MHP ve HDP uzlaşma konusunda en zorlanacak iki parti ola-cağa benziyor. MHP’nin HDP ile koal-isyona sıcak bakmadığı ise biliniyor.AK PARTİ-HDP: CHP ve MHP’nin milletvekili sayıları iki parti olarak hükümet kurmaya yetmezken HDP’den destek almaları söz konusu olabilir ancak MHP ve HDP uzlaşma konusunda en zorlanacak iki parti ola-cağa benziyor. MHP’nin HDP ile koal-isyona sıcak bakmadığı ise biliniyor.

Tüm bu senaryoların tutmadığı ve hükümet kurma çabalarının sonuçlanmadığında ise erken seçime

gidilebilir. Hangi hükümet senaryosu olursa olsun, Cumhurbaşkanı Tayy-ip Erdoğan’ın teamülleri işleteceği ve partilere aldıkları oy oranlarına göre sırayla hükümeti kurma görevi vere-ceği ifade ediliyor.

Tüm yollar denendikten sonra hükümet kurulamaz ise, Cumhur-başkanı Erdoğan’ın kurulacak bir seçim hükümetiyle erken seçime gitme kararı verebileceği belirtiliyor. İş dünyası ve yabancı yatırımcıların beklentisi ise acil olarak bir hükümetin kurulması ve belirsizliğin sona ermesi yönünde. ARZU KULAK AMERICAN NEWS AGENCY (ANA)

Hükümet senaryoları

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İsmet Yılmaz, başkan-lığında toplandı. AK Parti’nin Meclis Başkanvekili Naci Bostancı olurken; CHP’de Şafak Pavey, MHP’de Koray Aydın, HDP’de Yurdusev Özsökmenler bu görevi üstlendi.

Meclis başkanı ve partilerinbaşkan vekilleri belirlendi

İsmet Yilmaz

Page 25: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 25

“You truly have been a Knight of the British Realm, a true Commonwealth Australian, a dual citizen of England and America, and an international media mongul with ownership of the Wall Street Journal and FoxNews!” I blurted to retired Chairman Rupert Murdoch in an unexpected hallway confrontation. He was on the way to the restroom at his Man-hattan Headquarters where I was attending a meeting. “Now that you are free of major responsibilities don’t you think it’s time to re-think your antagonism toward Islamic Turks because of the tens of thousands of Austra-lian troops lost at Gallipoli?”, but before he could answer I shouted: “The Turks did not invade Australia and slaughter your troops. It was the Australians who invaded Turkey and slaughtered those defending their coun-try! You have no right to be angry at Turkey today!” He gasped. “I hope your sons who now run your media empire will update their thinking that England and Ireland may split from the European Union which is expanding eastward across the Mediterranean toward a Parliamentary Union with North Africa!” He entered the restroom to avoid me. “You are living mentally in the 19th Century while the world is heading toward the 22nd Cen-tury!” I yelled through the restroom door.

“Your Wall Street Journal portrayed all the traditional Abrahamic religions as fostering radical violence, and I wonder how an intel-ligent American citizen as yourself can view Orthodox Jews and American Catholic Chris-tians and fundamentalists as ‘enemies of the state’’. That is secularism run wild!” There was no response. I quickly exited the building, and when I played my tape recorder I realized Murdoch had not uttered one word.

Mel Gibson & Schwarzenneger“With only five-hundred soldiers Spanish Conquistadore Hernando Cortez conquered the mighty Aztec Empire by first taking cap-tive the ruling Sun-God Montezuma!” actor/movie-maker Mel Gibson told me from Cali-fornia: “Since Montezuma controlled the Az-tec generals they were paralyzed into inaction when Montezuma basically ordered them to stand down!” Gibson had made the movie

“Apocalypto” which vividly portrayed the thousands of native American Indians sacri-ficed on the pyramids which tourists admire today.

Gibson put on the phone former actor/strongman Governor Arnold Schwarzen-neger who had been a tank commander in the Austrian Army and a personal friend of U.N.Secretary-General Kurt Waldheim, and I asked him: “As a Symbol of macho-man masculinity you made it a campaign practice to call your political opponents ‘girlie boys’ or ‘sissy men’ yet you had signed into Cali-fornia law legislation which enabled students in public schools to choose their own gender, and that boys can declare themselves girls and wear dresses?”

Arnold explained: “We live in a new world where individuals can de-cide what he or she is in what becomes self-realization. We can create who and what we are and this becomes the full expression of freedom, liberty, and choice. That is what true socialist love is all about!” I responded to this double-talk by telling him

that what he just said was expressed by the German philosopher Freidrich Nietzsche who had a profound influence in both America and Nazi Germany.

Arnold testily responded to me: “that in Europe it is no longer against the dress code for Italian boys to where dresses and that here in America ‘it is not against the law for me to where a dress’” I took this as a personal insult and responded: “In the name of ‘freedom of political speech’ the U.S, Supreme Court had ruled that it is legal to burn the American Flag as a means of protest. That doesn’t make it right!” I then hung up.

An American tourist went to Moscow and boasted that in America he could pub-licly call the president a jerk, moron, and idiot without getting arrested. We have free-

dom of speech!” The Rus-sian responded: “We too have freedom of speech. We can call the Amer-ican president a jerk, moron, and idiot with-out getting arrested!”

The Rupert Murdoch Confrontation

MelGibson

Her yıl Ramazan ayında İslam coğrafyasının farklı bir yerinde çıkan hadiseler Müslümanların Ramazan sevincini kursağında bırakıyor.

1990’ların başında I.Körfez Savaşı’ndan Bağ-dat’ın işgalini başlatan hava bombardımanı için bir Ramazan akşamını tercih etmişti.

Yakın tarihe baktığımızda İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların en şiddetli döneminin Ra-mazan ayına denk gelmesi tesadüfün ötesinde bir is-tikrar ortaya koyarken, İftar anında veya sahur vakti bombalanan Filistinli sivillerin evlerinin enkazı altın-da can verdiği görüntüler beyinlere kazındı.

Burma ve Tayvanlı Müslümanlara yapılan baskıların da Ramazan ayında zirveye çıktığı dünya medyası tarafından bir çok kez tespit edilmiştir.

Bu yıl Ramazan ayında, Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’nde özellikle Ramazan ayında Uygur Türkleri’ne dini ve kültürel baskılar yapıldığı iddiası ile ilgili haber ve fotoğraflar tüm dünyada tepki topladı.

Ülkenin Uygur Özerk Bölgesi’nde kamu çalışan-ları, öğretmen ve öğrencileri kapsayan oruç yasağı haberleri ülkenin bu bölgesinde gerilimi artırdı.

Çin yönetiminin ülkedeki her etnik gruba old-uğu gibi Doğu Türkistan bölgesine uyguladığı baskı politikası bilinen bir gerçekken, 2015 Ramazanında ne olup bittiği ile ilgili ise net bir bilgi bulunmuyor.

Uluslararası insan hakları örgütleri, Çin’in baskılarına dikkat çekerken, ağır medya sansüründen dolayı Çin’deki olaylarla ilgili sağlıklı bilgi almak da çoğu zaman kolay olmuyor.

Uygur Türklerinin büyük bölümünün Çin yöne-timine karşı duyduğu hoşnutsuzluk sık sık etnik şiddet olaylarının patlak vermesine sebep olurken, Uygur Türkleri, Çin’in şiddeti bastırmak için aldığı önlemlerin, kültür ve inanışlarına karşı daha geniş bir kısıtlama getirmesinden yakınıyor.

Doğu Türkistan’da ne oluyor?2015 yılı Ramazan ayında bir yandan Çin’deki Müslümanlara yönelik şiddet ve kıyımı gösteren video ve resimler sosyal medyada sıkça paylaşılırken görüntülerin ait olduğu tarih konusunda ise net bir bilgi bulunmuyor.

Türkiye’de medyanın gündemine oturan konunun provokasyona açık hale gelmesi ise akla başka soru-ları getirdi.

Türk Dışişleri, konu ile ilgili açıklamasında, gerçeği öğrenmek için,“Toprak bütünlüğüne, is-tikrarına, huzur ve güvenliğine önem atfettiğimiz Çin Halk Cumhuriyeti’nden (ÇHC) gelen bahsekonu

haberlerden duyduğumuz derin kaygı ÇHC’nin An-kara Büyükelçisine de iletilmiştir” ifadelerine yer verdi.

Çin tarafı ise iddiaların gerçek dışı olduğunu, Çin anayasasının izin verdiği ölçüde herkesin inanış gereklerin yerine getirdiğini savundu. Ancak Çin’in açıklamaları Türk halkını tatmin etmedi, ve İstan-bul’daki Çin lokantasından sonra bazı Çinli turist ve işadamları da saldırıya uğradı.

New York’taki Çin’in BM Daimi Temsilciliği önüne siyah çelenk bırakıldı Söz konusu iddialar sadece Türkiye’de değil dünyanın farklı yerlerindeki hassas insanları harekete geçirdi.

New York’ta Genç Türkler Derneği (Young Turks) öncülüğünde toplanan bir grup Türk vatandaşı da, Amerika’nın dikkatini Uygur Türklerine yönelik uygulamalara çekmek için, Çin’in BM Daimi Temsil-ciliği önüne siyah çelenk bıraktı.

Provokasyon ve tahrik varÇin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı baskı ve şiddet tartışma götürmez bir gerçekken, 2015 Ramazanında yaşandığı iddia edilen bir çok fotoğraf ve görüntünün ise asılsız olduğu, bazılarının da eski protesto olay-larına ait olduğu ortaya çıktı. Sosyal medya takipçil-erini bu görüntülerin paylaşımı konusunda yön-lendiren asılsız görüntülerin Ramazan hassasiyeti üzerinden Türkiye Çin ilişkilerini yıpratma amacı

güttüğü tahmin ediliyor.İstanbul’da yaşanan olaylar üzerine Cumhur-

başkanı Erdoğan’a açıklamasında bu tahriklere şöyle değindi: ‘’ Medyada dolaşan, büyük bir kısmı da yalan ya da istismar olan bu haberlerden sonra İstanbul’da asla tasvip etmediğimiz olaylar yaşandı. Türkiye tüm soydaşları ve kardeşleri gibi Uygurlu soydaşlarımızın da yanındadır. İstanbul’da yaşanan provokatif olaylar bize yakışmaz. Provokatörlerin oyununa gelmeyin.”

Son olarak Tayvan yönetiminin ülkesine sığınan 115 Uygur Türk’ünü Çin’e geri vermesi de gündem-deki tepkilerin tekrar yükselmesine sebep oldu. Türk Dışişleri Tayland hükümetini uluslar-arası insani hukuka da aykırı bu davranışının kınandığı vurgularken, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de yaptığı yazılı açıklama-da, gözaltındaki Uygurları gönderme eylemiyle Tayland’ın, uluslararası yükümlülüklerinin yanı sıra korunmasız insanlara güvenli yer sağlamaya ilişkin taahhütlerine uymadığını kaydetti.

Başbakan Davutoğlu’da yeni provokasyonların yaşanmaması için, ‘’Türkiye ile Çin, Türkiye ile Tay-land arasında diyalog mekanizmalarımız açıktır. Bu tür provokasyonlar hem siyasi ahlakımıza aykırıdır`` açıklamasında bulundu.

Son yıllarda Türkiye’ye gelen Çinli turist sayısının oldukça artması ve Türkiye-Çin arasın-daki ticaret hacminin bazı çevrelerce istenmemesi-nin de bu provokasyon haberlerinin yayılmasında veya protestoların dozunun yükselmesinde etkili olabileceği konuşuluyor.

“Kültürünü Yaşatan Şehirler Kültürünü Yaşayan Gençler” projesi kapsamında 30 öğrenci Türkiye gezis-ine gidiyor.

21 Temmuz - 31 Temmuz 2015 tar-ihlerinde 18-22 yaş arası 30 gencin İstanbul, Çanakkale, Amasya, Samsun, An-kara ve Tokat illerinde-ki tarihi ve kültürel dokuyu soluyacakları programda uzun yıllar yurt dışında kalmış gençlerin Türkçelerinin geliştirilmesi, yöresel lezzetlere aşinalık, okçuluk ile ebru ve çini sanatına ait atölye çalışmalarının yer alması planlanıyor.

Proje, Türk Ameri-kan Gençlik ve Eğitim Vakfı, Yurtdışı Türkler Ve Akraba Toplulukları Başkanlığı ve Amasya Kültür ve Eğitim Derneği tarafından düzenleniyor. Pro-gram hakkında bilgi veren Türk Amerikan Gençlik ve Eğitim Vakfı Başkanı Ayhan Özmekik, “Proğram vesilesiyle ülkemizin tarihi ve kültürünü daha iyi tanıya-cağız.”dedi.

Amerikalı30 öğrenciTürkiyegezisine gidiyor

ArnoldSchwarzenneger

“ Doğu Türkistan protestoları”Ramazan ayına damgasını vurdu”

Page 26: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 26

TUPRAS tops Turkey’s Fortune 500 list

Turkish Airlines: 10 top prizes in 10 years

A 17-year-old boy was the victim of an-other shark a ttack off the North Caroli-na coast Saturday, the second attack in as many days and sixth in the past two weeks, officials say.

The boy suffered injuries to his right calf, buttocks and both hands while swimming in the Outer Banks, rescue personnel and park rangers said. The boy was swimming with others when he was bitten but no one else was hurt.

The unidentified teen was treated at the scene before being airlifted to a Virginia hospital, the park service said.

Just a day prior to the Outer Banks at-tack, a North Carolina man was bitten on the back of his leg in Avon while playing in the surf with his children. A 43-year-old man was also attacked by a shark near Hilton Head Island, South Carolina Friday. Both men were treated for non-life threatening injuries. Sharks have attacked several children along North Carolina’s coast this month, including a 13-year old girl who lost her left arm be-low the elbow and a 16-year old boy who lost his left arm above the elbow, about 90 minutes apart, at Oak Island.

Turkish Airlines, Turkey’s national carrier, has announced that with the latest two prizes awarded by the leading-financial magazine Airfinance Journal, the compa-ny has been awarded a total of ten prizes in the last ten years.

A wide range of awards have been given to Turkish Airlines (THY) by Jane’s Transport Finance, Global Transport Fi-nance, Bonds & Loans and Airfinance Journal, which all came as a result of the ongoing efforts of the company to make it among the best in the world.

Since April 1, 2008, THY has been a member of the world’s largest airline group, Star Alliance, and is listed as a 4-star airline.

Ranked as the best airline in Europe since 2011, Turkish Airlines repeatedly appears in the top ten in other categories including cabin and seat quality as well as catering and service quality.

Turkey’s energy giant TUPRAS heads For-tune magazine’s list of the top 500 Turkish companies in terms of gross revenue, it was announced in Istanbul on Tuesday.

TUPRAS recorded revenues of 39.722 bil-lion Turkish liras ($14.78 billion) in 2014, ac-cording to the list co-compiled by two inter-national credit information companies CRIF as well as Dun and Bradstreet.

Although TUPRAS’s revenues have de-creased 3.3 percent in 2014 compared to pre-vious year, the oil company still ranked as the top company in terms of gross revenue, ahead of second place Turkish petroleum pipeline company, BOTAS, with 37.464 billion Turkish liras ($13.94 billion) in revenues.

The OMV Petrol Ofisi, Turkish fuel prod-ucts distribution and lubricants company owned by Austria’s OMV, ranked third with revenues of 32, 946 billion Turkish liras ($12,26 billion).

Turkey’s flag carrier, Turkish Airlines ranked fourth with revenues at 24.157 billion Turkish liras ($8.99 billion).

Turkish Electricity Transmission Company ranked fifth with 22.593 billion Turkish liras ($ 8.41 billion) in revenues.

Turkey’s top 500 companies increased their net sales by 19.55 percent in 2014 to 791.7 bil-lion Turkish liras ($294.65 billion) over the year 2014. Their export increased by 19.98 percent to reach 186.8 billion Turkish liras ($69.52 billion).

Turkish courts in Izmir and Ankara have ordered the arrests of a total of nine sus-pected Daesh members.

A court in Izmir province ordered the arrest of seven suspected Daesh members Friday who had been detained earlier in a major operation across three Turkish provinces earlier this week.

The Menemen Court in Izmir or-dered the seven suspects, identified only through their initials E.K, C.A.K, F.S, A.V, A.D, E.C, and S.O., to be sent to prison until a trial determines their innocence.

Police detained the suspects Wednes-day on charges of membership and par-ticipation in a terrorist organization.

The Anti-Terrorism Branch of Izmir Police Department said Wednesday that investigations into the suspects began after it received information that some alleged Daesh members, who took part in the fight across the border in Syria, had returned to Turkey.

Security sources also said that after returning to Turkey, the suspects in-dulged in recruitment for an extremist organization through social media.

Once the locations of the suspects

were confirmed, an operation was launched simultaneously at 22 separate places in the western province of Izmir and southern province of Isparta, and in the eastern province of Erzurum, the police department added. Police also found two guns, a Daesh flag and many organizational documents during the searches conducted in Izmir’s Buca and Menemen districts.

Separately, a court in Ankara on Fri-day ordered the arrest of two other sus-pected Daesh members on charges “of being member of an armed terror orga-nization”. Four other suspects in the case were set free under judicial supervision.

Turkey shares more than 800-ki-lometer long border with Syria, where thousands of foreign fighters have joined militant groups such as Daesh. Turkey continues to closely cooperate with other countries to stop the flow of the fighters to Syria.

17-year-old boybit by shark inNorth Carolina

Turkey’s national carrier has been awarded 10 prizes by leading transport finance institutions in the last decade

Turkey: Court orders arrest of nine ‘Daesh’ suspects

Turkish city walls, gardens added to UNESCO World Heritage list

The World Heritage Committee of the United Nations Organization for Education, Science and Cul-ture (UNESCO) has added a cul-tural site in southeastern Turkey to its World Heritage List.

Diyarbakir Fortress and Hev-sel Gardens in Diyarbakir prov-ince were inaugurated as new entries during the 39th session of the Committee held in the Ger-man city of Bonn late Saturday.

The site was chosen by unan-imous vote of 20 delegates after a Diyarbakir presentation of the International Council on Monu-ments and Sites (ICOMOS).

“All of the 20 members took the floor in favor of Diyarbakir and stressed that both the conservation plan and the heritage are vital for the humanity, so Diyarbakir was approved onto the list with assent and applause,” said Prof. Dr. Ocal Oguz, president of the Turkish Na-

tional Commission for UNESCO.

Diyarbakir Fortress andHevsel GardensLocated on an escarpment of the Upper Tigres River Basin which is part of the so-called “Fertile Cres-cent”, the fortified city of Diyarba-kir and the landscape around has been an important center since the Hellenistic period, through the Roman, Sassanid, Byzan-tine, Islamic and Ottoman times to the present, says the UNESCO website. The site encompasses the Amida Mound, known as Ickale (inner castle), the 5.8 km-long city walls of Diyarbakir with their numerous towers, gates, buttresses, and 63 inscriptions from different periods, as well as Hevsel Gardens, a green link between the city and the Tigris that supplies the city with food and water.

World Heritage Committee approve Diyarbakir Fortress and Hevsel Gardens in southeastern Turkey on the list

Turkish courts in Izmir and Ankara have ordered the arrests of nine suspected Daesh members.

Energy giant ranks first in Fortune 500 list even though its revenues decreased in 2014 compared to previous year.

Page 27: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 27

Strong defensive performance in Baku sees Turkey be at Poland 3-0 Turkey’s female volleyball team have won gold by defeating Poland 3-0 in the 2015 European Games final in Azerbaijan on Saturday.

After a bronze medal match in which Serbia beat Azerbaijan 3-2, Turkey met Poland in the final.

Turkey were in front after the first set, 25-11 and managed to secure their lead in the second set thanks to effective play in defense, 25-19.

Nicknamed ‘the Sultans of the Net’, Turkey maintained their influen-tial performance in the third set and won 25-13 and the game 3-0.

It is the sixth gold medal for Tur-key in the Europe an Games so far.

Hundreds of people have marched in Istan-bul to protest against China’s persecution of its minority Muslim Uighur community.

The group, which has cultural ties to Tur-key, has complained of cultural and religious suppression under Chinese rule.

The protesters on Saturday carried flags representing the Uighurs’ homeland and called for a boycott of Chinese goods.

Amid mounting anger against China, the Turkish Foreign Ministry issued a statement

on Tuesday that said reports about the ban of fasting and observing other religious duties on Uighurs in Xinjiang “caused sadness among the Turkish people.” The ministry said “deep concerns” about the reports were conveyed to the Chinese ambassador in Ankara, underlin-ing that Turkey respected China’s “territorial integrity.” In response to the ministry’s state-ment, Hua Chunying, the Chinese Ministry of Foreign Affairs spokeswoman, said on Wednesday that all ethnic groups in China

had freedom of religious belief. The Uighur diaspora accuses China of a

continuous campaign to restrain the religious and cultural activities of the Uighur commu-nity, which makes up almost half of the pop-ulation in Xinjiang. Seyit Tümtürk, vice presi-dent of World Uyghur Congress, told Anadolu Agency earlier this week that China has been carrying out a systematic assimilation policy for decades and prevented Uighurs from prac-ticing their faith and culture.

Turkish volleyballers win gold in European Games

Hundreds gather in Istanbul to protestChina’s Ramadan restrictions on Uighurs

Angelina Jolie visited in Turkeyto meet Syrian refugeesHollywood star and UN High Commission-er for Refugees (UNHCR) Goodwill Am-bassador Angelina Jolie visited in Turkey’s southeastern province of Mardin to visit Syrian refugees.

The Oscar-winning American actress and director arrived Friday night in Tur-key on a private plane to visit Syrian and Iraqi refugees, who fled clashes in their countries, in temporary protection centers in the Midyat district of Mardin.

Jolie participate in a pro-gram for World Refugee Day with Turkish President Recep Tayyip Erdogan and UN High Commissioner for Refugees (UNHCR) Antonio Guterres, who is also in Turkey.

On Saturday, Guterres, who is on the fourth of a five-day visit, also visit the temporary protection centers in Turkey’s southeastern provinces of Mardin, San-liurfa and Gaziantep, where Syrian refu-gees have been staying as well.

Jolie had visited Turkey in 2012. She met Syrian refugees, accompanied by Guterres in the southeastern provinces of Gaziantep and Kilis. She had praised Tur-key’s efforts in hosting the Syrian people .

In 2011, Angelina Jolie traveled to Turkey’s southern province of Hatay - 20

kilometers from the Syrian border - to meet with refugees who had fled Syr-ia. Accompanied by UNHCR staff and Turkish government officials, she visit-ed the Altinozu camp where some 1,700 Syrians had found shelter.

“The people in this camp have fled in fear for their lives, and many told me they were distraught about the safety of loved ones still

in Syria,” Jolie said.At the time, there were

almost 10,000 people living in four camps managed by Turkey and the Turkish Red Crescent.

Over the past two weeks only, a total of 23,349 Syrian refugees fleeing clashes in Syria have entered Turkey, the spokesman for the Turk-ish Foreign Ministry said Thursday. Syrian refugees

fled clashes in the city of Tal Abyad, where there has been fierce fighting be-tween Daesh and Syrian-Kurdish forces.

Turkey shares a 900-kilometer border with Syria and has sheltered more than 1.7 million Syrians, according to the UN.

According to government figures, Turkey has spent more than $6 billion so far for refugees while the interna-tional community’s help has amounted to $300 million.

UNHCR Goodwill Ambassador Jolie attendedWorld Refugee Day program with President Erdogan and UN envoy for refugees Guterres

Energy giant ranks first in Fortune 500 list even though its revenues decreased in 2014 compared to previous year.

Page 28: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 28

New York’ta 14 Haziran’da düzenlenen 2015 Amerika Milli Karate Şampiyonası öncesindeki son turnuvada Eyüp Sultan Kültür Merkezi Karate Programı öğren-cileri 30 madalya kazandı.

Dünya ve Avrupa Karate Şampiyo-nalarında altın madalya ve birçok ödül sahibi eski milli sporcu Meral Ölmez’in çalıştırdığı öğrenciler 10 altın, 9 gümüş, 11 bronz madalya sahibi oldular. Bronx’ta düzenlenen müsabakalarda büyük bir başarıya imza atan Eyüp Sultan Kültür Merkezi öğrencilerinin bu başarısıyla il-gili merkezin başkanı İbrahim Şen Forum USA’ya açıklamalarda bulundu. 14 Tem-muz’daki Amerika Şampiyonası öncesi önemli başarılar kaydettiklerini belirten Şen, Eyüp Sultan Kültür Merkezi Karate Programı Eğitim ve Aktivite Direktörü Meral Ölmez’in çabaları sayesinde bu başarıyı yakaladıklarını ifade etti. Şen, konuşmasında şunları iletti; “Meral Öl-mez hocamızın katkısı çok önemlidir, bu başarı hocamıza ve öğrencilerine aittir. Müsabakadaki rakip okullar en az iki yıldır hazırlanırken tecrübeli Meral Hocamız, Eyüp Sultan Karate Programı çerçevesi içerinde öğrencilerini 6 ayda hazırladı. Bu gerçekten çok büyük bir başarıdır. Hepimizi şaşırtıp sevindirdiler. Florida’da olacak Amerika Şampiyonası-na öğrencilerimizi göndermek istiyoruz, bunun için gerekli sponsor arayışlarımız devam ediyor.”

Eyüp Sultan Camii’nde düzenlenen iftar davetine Türkiye New York Başkon-solosu Ertan Yalçın ile katılan Brooklyn Belediye Başkanı Eric Adams iftarın ar-dından Eyüp Sultan Kültür Merkezi Ka-rate Programı Eğitim ve Aktivite Direk-törü Meral Ölmez ve ekibini tebrik etti. Sporcuların karate gösterileri ve mada-lya sunumundan sonra Forum USA’ya açıklamada bulunan Adams, elde edilen

başarının öneminin yanı sıra bu sporun gençlere kattığı disiplinin de önemine dikkat çekti. Adams; “Bu çok önemli bir başarı, çünkü bu sadece bir dövüş spo-ru değil, bu spor dalı disiplinli olmayı, gençlerin sağlıklı gelişmesini, vücut-larını ve sağlıklarını korumanın yollarını öğretiyor. Eyüp Sultan Kültür Merkezi, disiplinli, sağlıklı yurttaşlar yetiştirerek çok iyi bir iş yapıyor.”dedi.

15 yıl Türk Milli Takımında iki sene de Amerikan Milli Takımında yarışan milli sporcu Meral Ölmez 2 Dünya, 4 Avru-pa Şampiyonluğu ve sayısız uluslararası şampiyonluk kazandı. Ölmez, 7 yıldan beri karate antrenörlüğü yapıyor. Eyüp Sultan Kültür Merkezi ve Karate Oku-lu’na 6 ay önce transfer olan Meral Öl-mez’in çalıştırıcılığıyla 6 ayda 65 sporcu karate okuluna kayıt oldu. 31 sporcu ile New York’taki karate müsabakaları-

na katılan Eyüp Sultan Karate okulu 30 madalya kazandı. Ölmez, “Milli sporcu olarak burada da milli sporcu yetiştirmeyi hedefliyorum. 4 yaşından 20 yaşına ka-dar öğrencilerim var. Amerika’da başarılı sporcu ve başarılı müzisyenler gittikleri okullarda daha farklı değer görüyor.

Amerika Şampiyonasında derece yapan sporcularımız bu sayede yüzde 100 burs alabiliyor.” dedi. Ölmez, Temmuz’un 15’i ile 20’si arasında düzenlenecek Amerika Milli Karate Şampiyonasına katılacak-larını ve oradan da madalyalarla dönmeyi hedeflediklerini belirtti.

Eyüp Sultan Kültür Merkeziöğrencilerinden karatede büyük başarı

Aynı takıma gönül verenler Amerika’da kurdukları dernekler-le bir araya geliyor. 2015 yılında derneklerde yeni başkanlık seçimi yapıldı BesiktaşUSA yeni başkanı, Ferruh Zor olurken Fenerbahçe USA’da başkanlrj görevini Turgay Kadıoğlu yürütüyor

Amerika Beşiktaşlılar Dernegi

(BeşiktaşUSA) eski başkanı Emrah Öğüt’ün Türkiye`ye kesin dönüş yapmasının ardından yönetim kurulu ve tüm üyelerin seçimiyle başkanlık görevine Ferruh Zor ge-tirildi. Derneğin kurulduğu 2001 yılından itibaren üye olan Zor, son 4 senedir başkan yardımcılığı görevini üstleniyordu.

BeşiktaşUSA ve Fenerbahçe USA’da yeni başkanlar dönemi

Fenerbahçe USA Derneği,

5 Mayıs 2015 tarihinde

düzenlenen Seçimli Genel

Kurul’da yeni başkanını seç-

ti. Ömer Ekici’den boşalan

başkanlık koltuğuna, tek

aday olarak seçime giren ve

aynı zamanda Fenerbahçe

Spor Kulübü Yüksek Divan

Kurulu Üyesi, Kürek Şubesi

Üyesi ve lisanlı sporcusu

olan Turgay Kadıoğlu geldi.

Fenerba hçe USA

Derneği'nde daha önce

başkanlık ve divan kuru-

lu başkanlığı görevlerini

üstelenen Turgay Kadıoğlu

aynı zamanda Fenerbahçe

Spor Kulübü Yüksek Divan

Kurulu Üyesi, Kürek Şubesi

Üyesi ve lisanlı sporcusu.

Fenerbahçe USA Derneği ‘nde Turgay Kadıoğlu dönemi

Page 29: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 29

Çocukluğumun mutlu ve neşeli günlerini anımsıyorum: Ramazan Bayramı yaklaştığında evimizde tat-lı bir telaş başlardı; her köşesi özenle temizlenir, yemekler, şerbetler, tat-lılar hazırlanırdı. Annem, çok sevilen kadayıf tatlısını tepsi tepsi yapar, bayram sabahına kadar el sürmey-elim diye misafir odasında saklardı. Arife gecesi, bayramlık kıyafetlerime bakıp mutlu olur, heyecandan uykuya dalamazdım. Anılarım size tanıdık geliyor mu? Sizin çocuklluğunuzda da bayram sabahı tüm aile kahvaltı sofrasında toplanıyor, limon kolonyası kokusu evinizi sarıyor muydu? Hayatın şimdiki kaygılarından uzak, ne güzel günlerdi… Kendimizi yeniden çocuk-luğumuzun sıcak kucağında hissetmek ve geleneklerimizi canlandırmak istiy-oruz, öyle değil mi?

Zaman makinesi henüz icat edil-medi ama geçmişe yolculuğu aslın-da yiyeceklerle yapıyoruz. Nasıl mı? Duygularımız ve besin seçimlerim-iz arasında doğrudan bir bağlantı var. Hatırlayın; size çocukluğunuzu anımsatan bir yemek yediğinizde ilk tepkiniz, ‘Annemin köftesi, teyzemin böreği, ablamın salatası gibi, çok gü-zel!’ olmuyor mu? Bu yüzden, bayram kahvaltıları ve misafirlikte ikram edilen tatlılarla çocukluğumuzu yeniden yaşamak varken, sizlere ‘sağlıklı yaşamak için bayramda hafif beslenin, kibrit kutusu büyüklüğünde peynir yiyin’ gibi kısıtlayıcı tavsiyeler sunmayacağım. Mutlu olmak, zinde hissetmek ve bayramda istedikler-inizi yiyip kilo almamak için akıllı beslenme önerileri paylaşacağım.

Bayram ziyaretlerine

yürüyerek gidin!Yürümek, hem kilo kontrolü hem ruh hali açısından çok

faydalı bir aktivite-dir. Afiyetle yediğiniz

tatlıların, sucuklu yumurtaların, pa-tatesli böreklerin kalorilerini kolayca yakmak ve sindirimi rahatlatmak için yürüyüş yapmanızı tavsiye ediyorum. Bayram ziyaretlerine yürüyerek git-mek için fırsat yaratmalısınız: ara-banızı garajda bırakmak, metro veya otobüste varış noktasından birkaç durak önce inip yürümek, aynı şekilde arabanızı gideceğiniz yerin uzağına park edip yürümek… Bunları yapmak için bahaneleriniz varsa, başka bir öneri daha sunuyorum: dans etmek! İnternetten hareketli bir şarkı açıp

evinizde, çocuklarınızla birlikte dans edin.

Zencefil çayı içip midenizi rahatlatın!Yedikleriniz, içtikler-iniz afiyet olsun ama midenizin sağlığını düşünmelisiniz! Rahat sindirim ve daha hızlı kalori yakımı için her gün bir bardak zence-fil çayı içmenizi öner-

iyorum. Marketlerden hazır alabileceğiniz gibi evde kolay-ca yapabilirsiniz: bir tatlı kaşığı taze zencefili, kaynamış ve biraz beklemiş suya ekleyip beş dakika demleyin. Dilerseniz birkaç damla limon suyu ekleyip tadını yumuşatabilirsiniz.

Daha fazla suya ihtiyacınız var!

Bayram boyunca yediğiniz tuzlu, yağlı ve tatlı besin-ler vücudunuzda

ödem tutulması-na sebep olur ve her

zamankinden daha fazla suya ihtiyaç duyarsınız. Sağlıklı ve zinde bir hayat için suyun mucizevi faydalarından yararlanıp kendinizi ödüllendirin! Her gün 16 bardak yani yaklaşık 3 litre su içerek kilo almadan bayram key-fini yaşayabilirsiniz. Ayrıca, ödem ve idrar söktürücü özelliklere sahip taze nane, maydanoz, limon gibi besinleri suyunuza ekleyebilirsiniz.

Sindirimi kolaylaştıran bitki çayları için!Sağlığımız ve mutluluğumuz için doğada saklı mucizeler var ve sizi onları hayatınıza katmaya davet edi-yorum! Rezene, anason, sinameki, melisa, kimyon, kakule gibi bitkiler sindirimi kolaylaştırıp bağırsak hare-

ketlerini hızlandırır. Karın şişkinliği, gaz sancısı, hasımsızlık gibi sorunların giderilmesine yardımcı olur. Örneğin, bir su bardağı süte bir çay kaşığı tane kimyon ekleyip bir taşım kaynatıp

içtiğinizde hazımsızlığa ve şişkinliğe iyi gelir.

Herkese ağız tadıyla, sağlıklı ve mutlu bayramlar diliyorum…

ağız tadıylabeslenipkilo verin!

BayramdaArzu KarabulutTemiz beslenme ve spor koçu

Sağlığımız ve mutluluğumuz için doğada saklı mucizeler var ve sizi onları hayatınıza katmaya davet ediyorum!

Baharatlı yoğurt iksirini hem bayramda fazla yediğiniz günlerin

telafisi için hem de her zaman kilo vermek için kullanabilirsiniz.

Baharatlı yoğurdun tadı da faydaları da müthiş; günde en az yarım

kilo vermeyi sağlıyor ve ödem, şişkinlik, gaz gibi şikayetleri or-

tadan kaldırıyor.Vücudumuz sindirim ve yağ yakımını biz uyurken, geceleri yap-

ar. Bu sebeple, baharatlı yoğurt karışımını gece uyumadan 3-4

saat önce yiyor ve yağ yakımını hızlandırıyoruz. Hepsinden yarım

çay kaşığı olmak üzere toz tarçın, toz zencefil ve toz zerdeçalı bir

kase yoğurda ekleyip iyice karıştırın ve afiyetle yiyin. Uyuyana

kadar bir litre su içmeye gayret edin.

Baharatlı yoğurt iksiriyle fazla yemeyi telafi edin!

Enjoy the warm, freshly baked simit pleasure from the great city of New York.

[email protected]

“A Crispy Bite of Happiness”

LocationsCliffside Park, NJ 721 Anderson Ave, Cliffside Park, NJ 07010 (201) 699-0320 Upper West Side 124 W. 72nd St, New York, NY 10023 (212) 496-6605Worth Street 111 Worth St, New York, NY 10013 (212) 374-1224 Financial District 100 William St, New York, NY 10038 (646) 964-5629Midtown 1400 Broadway New York NY 10015 (212) 398-0098Downtown 11 Waverly Pl New York, NY 10003 (212) 784-0657

Page 30: Forum usa july

www.forumusa.com Issue 177 • July, 2015 30

Hem her keseye uygun olması hem de kağıt tabaklarda servis edildiği için insanların yürürken bile yiyebildiği, eğlenceli yiye-ceklerin başında gelen dilim pizza, New Yorkluların en çok tercih ettiği yiyece-klerden biri. Joe’s Pizza, dilimi 2 dolar 75 sent-ten başlayan fiyatlarıy-la sokaktan geçenlerin olduğu kadar Hollywood yıldızlarının ve ünlü san-atçıların da uğrak mekanı. Joe’s Pizza, West Village’da sokaktan geçenlerin olduğu ka-dar Hollywood yıldızlarının da tercih ettiği adından “en iyi piz-za” olarak bahsedilen pizzanın alınıp çıkıldığı ya da 5- 10 daki-kada yüksek taburelerde yenildiği hızlı yiyecek mekanlarından biri. Kapısında hep kuyruk olan me-kan, tıpkı Türkiye’deki kebabçılar-da çokça rastlanılan çalışan veya aşçıların gelen ünlü konuklar-la çektirdikleri fotoğrafların ve gazete küpürlerinin asılı olduğu bir iç dizayna sahip. İlginç olan ise dilimi 2 dolar 75 sentten başlayan pizzayı yemek için girdiğiniz me-kanda dünya starlarının, aktörlerin fotoğraflarını görmek. Ancak daha sonra mekan üzerine küçük bir araştırma yapıldığında görülüyor ki aslında bu tesadüf değil. Me-kanın sahibi Pino Pozzuoli (Joe) 1950’lerde İtalya’dan Amerika’ya göç etmiş. 1975 yılında da Green-wich Village’de Blecker ve Carmine Street’te İtalyan isminin Amerika versiyonu olarak kullandığı ismi ile Joe’s Pizza’yı açmış. Mekanın sahibi Joe “Bir dilim için gelen hayatın her kesiminden insanları bulabilirsiniz” diyor ve duvarda asılı fotoğrafların da, mekanın kapısındaki oluşan kuyruğun da sebebini açıklamış oluyor. Şehirdeki en iyi pizza dilim-leri olarak anılan Joe’s Pizza’nın müşterileri arasında ise Leonardo Di Caprio, Conan O’brien, Adrien Brody, Anne Hathaway, Neil Patrick Harris, Kiefer Sutherland, McCo-naughe gibi isimler yer alıyor. Hem ucuz hem de şehrin en lezzetli pizza dilimlerinden biri olan Joe’s Pizza’yı denemenizi öneririz.ARZU KULAK AMERICAN NEWS AGENCY (ANA)

Geçen yıl yaklaşık 1 milyon kişi daha mi-lyonerler kervanına katılırken, dünyadaki milyoner sayısı rekor seviyeye ulaştı. RBC Wealth Management ve Capgemini şir-ketleri tarafından hazırlanan 2015 Dün-ya Servet Raporu’na göre, geçen yıl mal varlığı 1 milyon doları aşan kişi sayısı 920 bin kişi arttı. Dünyadaki milyoner sayısı böylece 14,6 milyona ulaşarak, rekor kırdı. Yeni milyonerlerin 345 bini ABD’den çıkarken, ülke toplamda 4 milyon 351 bin milyonerle birinci sıradaki yerini koru-du. ABD’yi 2 milyon 452 bin milyonerle

Japonyave 1 milyon 141 bin milyonerle Almanya izlerken, milyoner sayısı geçen yıla kıyasla yüzde 17 artan Çin dördüncü sırada yer aldı. Raporda, ayrıca adı geçen 4 ülkenin dünyadaki milyoner sayısının yüzde 60’ından fazlasına sahip olduğu be-lirtildi. Bu arada, listeye, 11. sıradan giren Hindistan’ın milyoner sayısının geçen yıla oranla yüzde 26 artması dikkati çekti. Öte yandan, Rusya, Brezilya, Meksika ve Hol-landa’nın milyoner sayısı geçen yıla göre azaldı. Türkiye ise en çok milyonere sahip olan ilk 25 ülke arasına giremedi.

LEONARDO DICAPRIO, BRADLEY COOPER AND LENNY KRAVITZ (SOLDAN)

NEW YORK’TAKİ

EN İYİ DİLİM

PINO POZZUOLI

CONAN O’ BRIAN VE PINO POZZUOLI

Dünyadakimilyoner sayısıREKOR KIRDI

Dünyadakimilyoner sayısıREKOR KIRDI

Page 31: Forum usa july

www.forumusa.comFORUMUSA Issue 177 • July, 2015 31

ARABA KİRALAMA

GEMİ YOLCULUKLARI

TÜRKİYE’YE VE DÜNYANIN HER KÖŞESİNE OLAN

İŞ VE ÖZEL SEYAHATLERİNİZDE

EN UYGUN FİYATLARLA TECRÜBELİ

ELEMANLARIMIZLA HİZMETİNİZDEYİZ.

BİLETLERİNİZ ÜCRETSİZ OLARAK ULAŞTIRILIR.

TREN YOLCULUKLARI

PAKET TURLAR

ABD’nin Birleşik Krallık’tan bağımsızlığını ilan edişinin 239’uncu yıl dönümü ülke gene-linde çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Kutlamalar kapsamında New York’ta havai fişek gösterisi gerçekleştirildi.

Macy’s mağazaları tarafından ge-leneksel olarak düzenlenen ABD’nin en büyük havai fişek gösterisi bu yıl 39’uncu kez yapıldı. Yaklaşık 25 daki-ka süren gösteri yoğun ilgi gördü.

East River’da teknelerden ve Brooklyn Köprüsü’nden atılan

havai fişeklerle aydınlanan gökyüzünü izlemek için on bin-lerce kişi Brooklyn ve Manhat-tan’ın sahil kesimlerini doldurdu.

Havai fişek gösterilerini en güzel yerde izlemek isteyen ABD’lilerden bazıları ise öğle saatlerinden gösteri vaktine kadar yaklaşık 7-8 saat çocuklarıyla beraber nehir ke-narında bekledi. Gösteri süresince güvenliği 7 bin polis sağladı.

Washington’daki kutlamalarBaşkent Washington’da da Ameri-

kalılar, Bağımsızlık Günü dolayısıyla ABD Kongresi, Washington Anıtı ile Lincoln Anıtı arasındaki büyük alanda gün boyu yapılan kutlamaları izledi.

Akşam saatlerinde havanın kararmasıyla başlayan ve yak-laşık 10 dakika süren havai fişek gösterisi de büyük ilgi gördü.

ABD Başkanı Barack Obama ve eşi Michelle Obama, her yıl kutlamalar kapsamında Beyaz Saray’ın bahçesinde Amerikalı askerler ve ailelerine verdiği barbekü partisini havanın yağışlı olması nedeniyle iptal etti.

Havai fişek gösterisinin ardın-dan Beyaz Saray’da Bruno Mars bir konser verdi.

ABD, Birleşik Krallık’tan 4 Temmuz 1776’da bağımsızlığını ilan etmişti.

ABD’nin bağımsızlığının239. yıl dönümü kutlandı

Washington New York

Her yıl Fragrance Foundation tarafından yapılan parfüm dünyasının Oscar Töreni olarak bilinen Fifi Ödülleri 17 Haziran’da New York’ta gerçekleşti. “En İyi Kadın Parfümü” “Velvet Orchid” En İyi Erkek Parfümü Mandarino di Amalfi” seçildi. Üze-rine filimlerin çekildiği, kitapların yazıldığı, insanlar üzerindeki etkisi üzerine araştırma-ların yapıldığı, karakter analizleri ve karşı cinsi etkilemek üzere kullanılan en önemli maddelerden biri olarak günlük hayatımız-da yer alan parfümlerin 2015 yılı ödülleri dağıtıldı. Tom Ford iki farklı dalda ödül ka-zandı. Tom Ford “Velvet Orchid” ile “En İyi Kadın Parfümü” ödülünü “Mandarino di Amalfi” ile En İyi Erkek Parfümü ödüller-ini aldı. 2014 yılında ise 2014 En İyi Kadın Parfümü Giorgio Armani’den Prive Rose d’Arabie alırken En İyi Erkek Parfümü Tom Ford’dan Rive d’Ambre olmuştu. Binlerce farklı baharat, ülkelere göre; yetişt`ikleri iklimden toprak yapısına, esansların karışım oranınlarına, binlerce farklı çiçek özü ve daha birçok bileşene kadar ciddi bir incelik isteyen parfüm yapımı son-rasında ise ambalaj ve şişeleriyle sunu-mu, dev bir endüstri oluşturuyor. The Fragrance Foundation kurumu da her yıl düzenlenen FIFI ödüllerinde yaptığı an-ketler ve oylamalar sonucu yılın parfümü ve diğer kategorilerde parfüm Oscar’larını belirliyor. 2015 yılında En İyi Kadın Parfüm Prestij Ödülü’nü Giorgio Armani’den “Si”, En İyi Erkek Parfüm Prestij Ödülü’nü ise Chris-tian Dior “Homme Eau for Men” aldı.2014 En iyi Kadın Parfümü Prestige ödülü Est-ee Lauder’dan Modern Muse, En iyi Erkek Prestige Ödülü Ralph Lauren’den Polo Red almıştı. ARZU KULAK AMERICAN NEWS AGENCY (ANA)

2015 yılının parfümleribelli oldu

FOTO

ĞR

AFL

AR

: AA

NEW YORK’TAKİ

EN İYİ DİLİM

ABD’de son 10 yılda eroin kullananların sayısının yaklaşık 300 bin arttığı bildirildi.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) 67 bin Amerikalıyla yaptığı araştırma sonuçlarını yayımlarken, ku-ruluşun en son raporunda, ABD’de eroin kullananların sayısında büyük bir artış old-uğu kaydedildi.

Son araştırmalar sonucunda her 1000 Amerikalı’dan 3’nün eroin kullandığı bildirildi. 10 yıl kadar önce her 1000 Amer-ikalı’dan 2’sinin eroin kullandığı belir-tilirken, uyuşturucuyu kullananların 300 bin kadar arttığı ve artış oranın yüzde 62 olarak gerçekleştiği kaydedildi.

Ağrı kesicilerin artıştaki payı Vicodin ve OxyContin gibi “opioid” ağrı kes-icilerin yanlış kullanıldığı kaydedilen araştır-mada, eroinin bu ilaçların yerini aldığı belirtildi.

ABD’de uyuşturucu kullanımındabüyük artış

Page 32: Forum usa july

İspanya’nın dünyaca ünlü kulübü Barce-lona, milli futbolcu Arda Turan’ı trans-fer etti. Barcelona Kulübü’nden yapılan açıklamada, 18 Temmuz’da yapılacak kulüp başkanlığı seçimlerine kadar yöne-timde bulunan idari kurulun yaptığı olağanüstü toplantı sonrasında Arda Tur-an’ın transferine oy birliğiyle onay verdiği belirtildi.Barcelona’ya transfer olan Arda Turan’ın daha şimdiden 24 bin forması satıldı. Bu satışların yüzde 60’ı internet siparişiyle oldu. Bu satışın çok daha fazla artması bekleniyor. Arda Turan’ın Barce-lona’ya transferi tüm dünyada yankı bu-lurken, Milli futbolcu 41 milyon avroluk değeriyle İstanbul Borsası’nın dev şir-ketlerini de geride bıraktı.

2001’de 50 liraya Altıntepsi’den Galatasaray’a transfer olan Arda Turan, bugün 41 milyon avroluk bonservisi-yle Borsa İstanbul’un 205 dev şirketinin değerini geride bıraktı.

www.forumusa.comServing the Turkish American Community Issue 177 • July, 2015

Arda Turan,Barcelona’da

Arda transferi sosyalmedyayı da salladıMilli futbolcunun Barcelona'ya trans-ferinin ardından twitter, facebook, ins-tagram gibi sosyal medya hesaplarından onbinlerce paylaşım yapıldı.

Türkiye'de 86 binden fazla twit atılırken, "Arda Turan" konu başlığı "Dünya TT " listesine girdi. Barcelona Kulübü'nün resmi sosyal medya hesap-larındaki transfer paylaşımını yüzbin-lerce kişi beğenirken, instagram hesabı-na 22 bin 329 kişi yorum yaptı

Barcelona Kulübü transfer haberini, resmi facebook hesabında milli futbol-cunun Barça forması giydiği montaj fo-toğraf ve "Hoşgeldin Arda" yazılı Türkçe mesajlı paylaşımı ile duyurdu.

Paylaşımı 266 bin 125 kişi beğe-nirken, 22 bin 64 kullanıcı ise kendi hesabında paylaştı. Transfer haberinin altına 10 bin 101 kişi yorum yaptı.

Yine sosyal medya kullanıcıları arasında popüler olan fotoğraf ve kısa video paylaşım sitesi instagram'da da Arda'nın transfer haberi, Katalan ekibi-nin resmi hesabı aracılığıyla duyuruldu.

Kulübün facebook hesabında kullanılan fotoğrafın aynısının yer aldığı instagram hesabındaki pay-laşımı 493 bin 761 kişi beğendi, 22 bin 329 kişi yorum yaptı.