ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi...

37
İÇİNDEKİLER Denizdeki Mini Mini, Atlar Su Aygırları (Kısım II) 1 Tek Ve Çift Gemi Sistemi İle Pelajik Trawl Avcılığı (Kısım II) 5 Belçikanın Deniz Balıkçılığı 9 Hayvan Besleyiciliğinde, Balık Ham Maddesinin Rolü (Kısım V) 12 Renk Muhafaza Maddelerinden bazıları Etin Bünye Yapısı Ve Et Mamullerinde (Kısım II) 17 ET ve BALIK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Transcript of ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi...

Page 1: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

İ Ç İ N D E K İ L E R

Denizdeki Mini Mini, Atlar Su Aygırları (Kısım I I ) 1 Tek Ve Çift Gemi Sistemi İle Pelaj ik Trawl Avcılığı (Kısım I I ) 5 Belçikanın Deniz Balıkçılığı 9

Hayvan Besleyiciliğinde, Balık H a m Maddesinin Rolü (Kısım V) 12 Renk Muhafaza Maddelerinden bazıları E t i n Bünye Yapısı Ve E t Mamuller inde (Kısım I I ) 17

ET ve BALIK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Page 2: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

B A L I K v e B A L I K Ç I L I K Sahibi : ET VE BALIK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Bu Sayıda yazı işlerini fiilen idare eden

Adres ve Müracaat Yeri

ET VE BALIK KURUMU BALIKÇILIK MÜDÜRLÜĞÜ

BEŞİKTAŞ — İSTANBUL Telafon : 47 39 30

DOĞAN AKAGÜNDÜZ Abone Şartları:

YILLIK HARİCE

15 30

LİRA LİRA

İlân, Müdürlükle karar laşt ı r ı l ı r .

Not. : Bası lmak ürere gönderilen yazılar, Heyetçe incelenir, uygun bulu-nanlar Dfcısıhr.

I

FRİGORİFİK GEMİ VE MOTORLARLA DONMUŞ VE T A Z E H E R TÜRLÜ

BALIK ET

MEYVA SEBZE

Dahili ve harici nakliyatı en emin ve en ucuz bir şekilde yapılır

E. B. K. BALIKÇILIK MÜDÜRLÜĞÜ

I A f I I

EBK 51/1965

Kapak Resmi : Amerika Birleşik Devletleri Seatt le l imanında bp ' ıkçı 'tekne-lerine ait bir filo görülmektedir . (Bu resim Commercial Fisheries Review adlı derginin Haziran 1965 sayısı kapak resminden al ınmışt ır) .

Basıldığı t a r ih : 12 Temıııuz 1965

Page 3: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

'? 11 km m

BALIK ve BALIKÇILIK Kuruluşu : 1953

ET ve BAIIK KURUMU TARAFINDAN HER AV YAYINLANIR

CİLT : XIII SAYI : 7 TEMMUZ 1965

DENİZDEKİ MİNİ MİNİ ATLAR Slİ AYGIRLARI

(KISIM II) I"'?0

Yazan : Emekli Koramiral Şeref KARAPINAR

Üremeleri :

Deniz aygırlarının garip hayat teselsülünde dişi f e r t yumur ta la r ı hazır lar fa-ka t sonra gebelik sorumluluğunu erkek üzerine alır. Çif t leşme iki cins aras ında dans şeklinde vâki olur. Bu dans esnasında dişi yumur ta la r ın ı erkeğin karnında-ki bir kesenin içine boşal t ı r ve b u n d a n sonra sahayı terkeder . Erkekj, kuluçka vazifesini bizzat icra eder, kesesi b i r sünger gibi genişler, içinde kılçık kan dar mar l a r ı şişer ve çoğalır ve her yumur tan ın e t ra f ında b i re r mini mini zar teşekkül eder. On gün devam eden b i r kuluçka devresi zarf ında yumur ta l a r çat lar , kese-nin içinde larvalar hâsıl olur b i r müdde t sonra da yavrular keseden dışarıya canlı olarak atıl ırlar. E rkek doğum yapacağı zaman kuyruğu ile b i r yosun da lma sıkıca t u tuna rak kendisini tesbit eder. Vücudunü evvela ileriye doğru eğer, sonra geriye doğru kası larak vücudunu gerer ve şişkin kesesini meydana çıkarır . O za-mana kadar kapalı olan kesenin ağzı yavaş yavaş açılır ve içinde rüşeym hâlin-deki yavrular görülür. Bundan sonra erkek ihtilâç nevinden asabı gerilmeler ya-

Page 4: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 2 —

parak yavruları teker teker dışarıya f ı r lat ı r . Cüce deniz aygırları bir seferde normal o larak 10-35 yavru yapar lar . Yavru-

lar bi rer b i rer çıkar bazan kuyruklar ı bazan da başlar ı önden gelir. Nadir olarak keseden bir defada iki üç yavrunun bi rden fırladığı da vâkidir. Yeni do-ğar. yavru suyun, içinde evvelâ b i r su kurdu gibi âcizdir. Kıvranır . Sonra birden-bire başının iki yanındaki şeffaf yüzgeçlerini t i t re tmeğe başlar vücudunu dikleş-t i ı i r ve normal pozisyonunu alır. Daha sonra yüzerek bir yosuna yaklaşır ve kuyruğu ile b i r filize sar ı larak yerleşir. Bu esnada baba, doğmuş olan yavrulara hiç dikkat etmeden kesesinde kalan yavruları f ı r la tmağa devam eder. Son yavru d£\ çıkt ıktan sonra kesenin ağzı sımsıkı kapanır . Ve baba suaygırı yüzerek bir dala tüner ve orada kendisini is t i rahate terkeder. Yavru deniz aygırlarının kan-gurularda olduğu gibi icabında, t ekra r keseye döndüğünü zannedenler aldanırlar. Bir defa doğan yavru artık katiyetle kendi hayatını yaşayacak, tanımadığı anası ve kendisini doğuran babası ils hiç bir ilâkası olmayacaktır .

Su aygırının yavrusu oldukça acaip görünüşlüdür . Karakter i s t ik ata benze-yen başının müzosu tam teşekkül e tmemiş t i r ve yavruya kısa kalkık burun lu bir görünüş verir. Gözlerin görüş kabiliyeti mükemmeld i r faka t henüz tecrübenin öğ-rett iğini temin edemez. Meselâ som ve bulanık cisimleri iyi ayırt edemez. Yavru b i r deniz aygırının kuyruğunu bir hava kabarcığına sarmağa çalıştığı görülmüş vakalardandır .

Dev deniz aygırları bü tün vasıflariyle cüce hemcinslerine benzedikleri halde yalnız doğumda bazı fa rk la r gösterirler. Bunlar bir seferinde 200 - 700 yavru ya-par lar . Ve erkek fer t kesesinden yavruları teker teker değil sürüler halinde âde-ta bir hayat bulutu halinde f ışkır t ı r . Kısa bir süre irende erkek ferdin e t raf ı yüzlerce kıvranan yavru ile dolar. Bu yavruların boyu cüce deniz aygırlarının yavruları kadar olup yedi mil i tmetreyi tecavüz etmez. Her iki cinste de doğan yavrular sürat le büyürler ve bir kaç ay sonra ergin çağa ulaşır lar .

Avlanma usulleri :

Deniz aygırları umumiyet le sığ sulardaki yosunluklar aras ında bulunduğundan mce naylon ağ kul lanmak şart ıyla çok basi t usullerle avlanır. Et i yenilmediği halde merakl ı lar t a ra f ından satın alındığından avına oldukça rağbet vardır. De-rince sularda umumiyet le kar ides avcılarının ağlarında tutulur lar . 4-7 kadem de-rinlikteki sularda ise moto r veya kayıklarla çekilen hususî trawller kullanılır. Amerikada çok rağbet edilen bu usulde dört kadem genişliğinde ve bir kadem yüksekliğinde a lüminyum bir çerçeveye uzun naylon ağdan bir to rba takılır. Çerçeve teknenin yedeğinde dikey vaziyette çekildiği zaman ağ torba denizin dibini t a rayarak tekneyi takip eder. Şnorkellı bir çıplak dalgıç çerçevenin ya-nında yüzerek devamlı olarak kaide kısmının deniz dibine int ikabıkmı sağlar ve çerçevenin dipteki büyük sünger veya mercan kitlelerine ve kayalara takılmama-s ı n ı dikkat eder. Böylece yosunlu zemin üzerinde bulunan bü tün canlılar ağ içinde toplanır lar . Trawl çekilerek torba teknenin içine boşaltıldığı zaman yosun-lar, sünger parçaları , kum, çamur , kabukları , mercan vesaire gibi lüzumsuz maddeler ayıklanır ve ele geçen canlılar içinde taze deniz suyu bulunan büyük

Page 5: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

bir gerdelin içine aktarı l ı r . Tropik sahillerde birçok enteresan deniz hayvanları-nın da avlanması amatör ler i çok sevindirir. Meselâ Cow f ish denilen güzel bir balığın gözlerinin t a m üs tünde mini mini boynuzları vardır . T runk f ish isminde-ki balığın vücudu kemikten bir ku tu ile kaplıdır . Hayvanın yalnız gözleri, çene-leri, yüzgeçleri ve kuyruğu b u ku tunun dışında kalır. Rina, böcek, deniz kaplum-bağası, t ropik denizlerin yırtıcı balığı Barracuda, vücudunu balon gibi şişiren Puffer , File fish, güzel renkli Pa r ro t fish, Angel fish, yavruları ile deniz salyon-gozlan (Seaslug), deniz, iğneleri (pipe f ish) , deniz yı ldızlan (sea s ta r ) , deniz kes-taneleri (urchin) , karidesler ve bir çok canlı mollusklar yakalanır .

İnsan boyundan daha sığ sularda Pusher adı verilen en basi t av âleti kulla-nılır. 2 x 4 kadem ebâdında a luminyum bir çerçeveye gerilmiş naylon b i r ağ ile çerçeveye bağlı bisiklet d idonu şeklinde b i r saptan ibaret olan bu âlet denizde yürüyen avcılar t a ra f ından takr iben 45 derecelik bir meyille yosunlu zeminde gezdirilir. Beş on dakikada b i r çerçeve sudan çıkarı larak içindeki canlı lar ayık-lanır ve su yüzünde sebheden b i r otomobil lâstiğinin or tasındaki içi deniz suyu dolu kaba boşaltılır . Amerikada emeklilerle öğretmen ve öğrenciler ve piknik yap-mağa giden aileler bu usulle çeşitli deniz hayvanları avlamağı çok severler ve bunlar la iki Uç saat içinde yüzlerce deniz aygırı ve çeşitli deniz hayvanları ya-kalarlar. Müsait havalarda b i r pusher ile 1500 - 2000 su aygırı yakalanabildiği i fade edilmektedir .

Ticari önemi :

Evvelce de izah edildiği üzere deniz aygırları ya ku ru tu lmuş olarak kollek-siyon ve hat ı ra merakl ı lar ına veyahutta canlı olarak evlerinde akvaryum bulun-duran ailelere sa t ı lmaktadır . Başka hiç bir t icari kıymeti olmayan bu hayvan-ların. canlıları oldukça pahallı olmakla be raber kuru tu lmuş la r ı mevsime piyasa-ya ve malın cinsine görs toptan bin tanesi 12-60 dolar arasında,, muamele görmek-tedir. Florida sahillerindeki bü tün kasaba ve köylerde denizden çıkan herşey kıymetlendirilir , cazip bir hale getirilir ve tur is t lere satılır. Duvarları ve vitrin-leri çeşitli deniz hayvanlariyle süslü cidden çok zarif ve alâka çekici dükkânlar vardır. Bilhassa Amerikalı yunanlı lar t a ra f ından işletilen bu dükkânlarda doldu-lu lmuş balıklar, süngerler, pa r lak kabuklu deniz kaplumbağları , ku ru tu lmuş veya canb. deniz aygırları ve mercanlar satılır. Ekser iya bunlar ın yalnız deniz gıdaları yener. lokantalar ı da vardır. Meşhur p la j şehri Miami'de daha lüks mağazalar görünür . Bu mağazalar Amerikanın her t a ra f ından pos ta ile sipariş alırlar. Canlı akvaryum denin aygırlarını plâst ik torba larda naklederler . Bu torba lar ın içi deniz suyu ve saf oksi jen ile doludur. Diğer bir t o rba ile teksif edilmiş deniz suyu gönderilir. Tar i fnameye göre bu suya on misli tatl ı su karışt ır ı l ınca hakikî de-niz suyu haline gelir. Bu su basi t havalandırma ve f i l t re cihazlariyle teçhiz edil-miş akvaryumlara doldurulur .Ayrı paket ler içinde gönderilen beyaz kum, yosun, ku ru tu lmuş deniz yelpazeleri ve mercan gibi süs eşyaları da akvaryumun içine yerleştirilir. Ayrı b i r şişe içinde gönderilen kar ides yumur ta la r ı suya ssrpildiği zaman bir gün içinde karides larvaları hasıl olur ki deniz aygırlarının en mak-bul gıda. maddesidir . Deniz aygırları ölmüş gıda maddelerini asla yemezler.

Page 6: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

Denize ait hediyeler sa tan dükkân la rda deniz kabuklar ının da yeri çok b ü -yüktür . Kuzey yar ım küresinin en nefis deniz kabuklar ın ın bulunduğu yerlerden birisi de Florida körfezinde sahilden iki mil açıkta bu lunan Sanibal adaşıdır . Doğudan bat ıya 12 mil boyunda uzanan b u adanın beyaz k u m ve çakıllarla ör-tülü p l â j l a rma dalgalar milyonlarca mol lusk a tmaktad ı r . Bunlar sahillerde can-lı o larak toplanır . 300 den fazla çeşidi olan bu kabuklar ın ın hepsinin ayrı ayrı isim leri vardı r . E n meşhur la r ı (Angel wing, But te r cup, Calico, Chinese alphabet , Cockle, Conch, Coquine, Junonia, Lion's paw, , Scotch bonnet , Sun rays, Turkey wing, Whelk) oldukça yüksek f iyat lar la satı l ır lar. Nadir bir kabuğun 35-40 dolara kada r satıldığı görülmüştür . Adada he r sene m a r t ayında bir deniz kabuklar ı fu-arı yapılır. Bu fua ra dünyanın her t a ra f ından Zooloji bilginleri, deniz kabuğu kolleksiyoncuları, ve daha bir çok merakl ı lar gelirler.

Netice :

İ s tanbul Hidrobioloj i Araş t ı rma Ens t i tüsü yayınlarından Dr. Muzaffer Demir in (Boğaz ve Adalar sahillerinin omurgasız dip hayvanlar ı) isimli ki tabında Mar-m a r a denizinde ne kadar mütenevvi dip hayvanları bu lunduğunu görüyoruz. Ege ve Akdeniz sahillerimiz bu bak ımdan muhakkakk i daha da zengindir. İç ve dış tur izmin önemle ele alındığı aziz yurdumuzda tabia t ın b u zenginliklerinden muh-telif şekilde faydalanmak, denizin bu nimetler ini altına ve dövize tahvil e tmek çarelerini a r amak neslimize t e re t tüp eden vazifelerden bir idir . Bir çok faideli sahada faaliyet göstermeğe başlayan genç müteşebbisler imizin bir gün bu konuyu da ele alacağı ümidi ile müteselli oluyoruz.

Bibliography :

Encyclopaedia Bri tannica National Geographic Magazine Field book of mar ine f ishes (Charles M. Breder Jr . 1929 New York)

Badema Et ve Balık Kurumu faaliyetlerinden et konusunda da zaman zaman yazıların 'dergimizde yayınlanacağı saym okurlarımıza duyurulur.

BALIK VE BALIKÇILIK

Page 7: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

TEK VE ÇİFT GEMİ SİSTEMİ İLE PELAJİK TRAWL AVCILIĞI *<;>

(KISIM II) h

Dr. Tekin MENGİ

Ağ aynen dip t rawl ağında olduğu gibi tek gemi ta ra l ından atılır ve sürük-lenir. Gemide hem gemi echolotu, hem de vericisi ağın m a n t a r yakasına bağlı

ikinci bir echolot cihazı • ' ' 7 \ * : " " ' ' mevcut tur . Gemide çe-. ..mt^ H e m J m l J I U K =-n > d • • • • • • I , , . . .

lik halat vincinden baş-ka bir de yine köprü üs tünden idareli kablo vinci vardır. Ağm ufki

,-j açıklığı kapılarla temin * 1 edilir.

Ağ: Tek gemi siste-minde kullanılan ağlar iki eşit parçadan teşek-kül etmektedir . Eşit parçalardan bir tanesi Şekil 4 de görülmekte-dir. Şeklin kenarların-daki rakamlar ın izahı çif t gemi s is teminde ya-pılmıştır .

Donanım: Bu sistem-de kullanılan çelik ha-lat çift gemi sistemine nazaran daha kalındır (22 - 25 m m ,</,). Kapı-

m n M H H H B veya lik Süberkrüb - Kapılarıdır .

Şekil 4: Tek gemi 800 maşe pelaj ik t rawl ağı (2) Mantar, kurşun yakala-rı ve dikiş çarmıklar ı

takr iben 60 m dir. Kurşun yakası çarmığmın ağdan gelen kolla birleştiği yere J 50 kg. kadar bir ağırlık asılmıştır . Bu ağırlığın tesiriyle çarmık ağla kapı ara-sında gergin durmayacağından kurşun yakasından gelen kol diğer kollara naza-ran 4 m kadar uzatı lmışt ır .

Kurşun yakası takr iben 150 kg. ile ağırlaştır ı lmıştır . Mantar yakasının açılma-sını 40 kadar yüzdürücü temin etmektedir . Ağ gemiye çekilirken her iki yakayı bir leşt iren halat lar ve kas tora per londan yapılmıştır . Echosander in vericisi ağın

Page 8: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

manta r yakasının ortasına yerleştir i lmiştir . Kablosu sol kanat ucuna kadar man-tar yakası boyunca bağlanır ve buraya bir kasa ile kaymıyacak şekilde tesbit edi-lir. Kablo buradan i t ibaren kablo vincine bağlıdır.

Kullanılışı : Ağ genel olarak dip t rawl ağının atıl ışındaki kaidelere uyarak atılır ve istenen derinliğe ininceye kadar çelik halat, kablo verilip balık sürüleri aranır . Y a k a l a m a T a k ' i i ğ i :

Pelaj ık t rawl avı şimdiye kadar yapılan balık avcılığından, ha t ta yapı bakı-mından çok benzediği dip t rawl avcılığından farkl ıdır . Deniz derinliğinin her ka-demesi dip yapısının düz olduğu yerlerde sa t ıh tan dibe 1 m kalıncaya kadar ta-ranabi lmektedir . Avcılık kelimesi bu hedefli avda t am mânâsı ile kullanılmakta-dır.

Şekil 5: Av esnasında gemi ve ağ echogramlar ı : a: deniz sathı, b : deniz dibi. c: balık sürüleri , d : ağın man ta r yakası, e: ağ açıklığı, f : ağvn yakası (2)

Page 9: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 7 —

Sürüler i a r ama ya atı lmış ağla veya ağ a t ı lmadan yapılır. Bilhassa ufki ec-hosander cihazları ile teçhiz edilmiş gemilerde birkaç sürü bu lunur ve derinlik-leri, mevkileri tesbit edilir. Sonra ağ a t ı larak aynı ro tadan geri dönülür . Sürüler mevkilerini değişt i rmiş bile olsalar zaman farkı çok olmadığı için u fk i echosan-der ile bulunmalar ı kolaydır.

Sürü görülüp derinliği tesbit edilince ağ geminin a rkas ından belli bir fası la ile sürüklendiğinden bu mevkiye gelinceye kadar o derinliğe indirilip çıkarılacak zaman geçmektedir. Bü iş gemi sürat ini veya çelik halat boyunu değişt i rmekle yapı lmaktadır . Sür 'a t azal tmak veya aynı sür ' a t te çelik halat boyunu uza tmak ağın derinliğini ar t t ı r ı r , mukab i l hareket ler ise sa tha doğru yükseltir . Çift gemi sisteminde bu işlemlerin aynı an ve sür 'a t te yapılmaları zaruridir .

Şekil 5 de gemi ve ağ echogramlar ı görülmektedir . Gemi geçtiği yerde sürü-leri tesbit e tmişt i r . Ağ ilk anda dibe yakınken yükseltilmiş, sürüler in bulunduğu derinliğe getirilmiştir. Şekilde d (man ta r yakası) ve f (ku r şun yakası) arası (e) ?ı£ açıklığıdu. Şekil üzerinde aynı zamanda her iki yakanın dipten yüksekliği gö-ı ülmektedir . Ağ echogramındaki c ise ağa giren sürüleri göstermektedir .

H a n g i S i s t e m :

Burada avcılığın iktisadî bak ımdan verimli olmasına tesir edecek diğer fak-törler üzerinde fazla d u r m a d a n yalnız avcılık tekniği göz önünde tu tu la rak gereken husus la rdan bahsedilecektir .

Çif t gemi sistemi ilkeli ve daha önce muvaf fak iye te erişmiş olanıdır. Burada gemilerin vasıflarının aynı olması zarur idir . Avı idare eden kap tan kendi gemisi-ne emir verirken aynı emri karşı gemiye de vermektedir . Gemiler eş olmazsa sür 'at azaltıp a r t ı rmalar ında çekme kuvvetleri değişecek ve ağın d u r u m u n u avcı-lığın aleyhine değiştirecektir.

Rüzgârlı havalarda ağ kollar ım verip a lmak güçleşmekte ha t ta imkânsızlaş-maktadı r . Gemiler aras ındaki mesafe de kons tan i t u tu l amamak ta buna rüzgârın, dalgaların tesiri ile sarsıntı , < sademeli hareket ler de eklenince ağ da bu hareket-lere uymakta , aşağı yukarı hareket etmekte, şakulî ağ açıklığı küçülüp büyümek tedir.

Ağ iki gemi aras ında sürüklendiğinden balık sü rüsünün oradaki hakikî duru-mu bi l inmemektedir Bu hal ağ t a m geminin geçtiği yerden geçmiyeceği için, her ne kadar çift gemi sis temindeki kada r olmasa bile bir dereceye kadar tek gemi sistemi için de mevcut tur . Bu a rada iki gemi kaptanlar ın ın an laşamaması da ba-zı seyahatlerin vakt inden evvel bi tmesine sebep olmuştur .

Bütün bu mahzurlar ının yanında çift gemi sisteminin en büyük avanta j ı aynı t e m a n içinde tek iki ayrı geminin yakaladığından1 daha verimli oluşudur. Bunu kaba bir hesapla şöyle açıklıyabiliriz.

Ağ açıklıklarını d ikdör tken olarak düşünel im ve geminin yalnız ve çift o larak çalıştıg' z:aman süzeceği sahayı hosaphyalım. Gemi yalnız çalışırken açıklığı 10 x 15 m olan bir ağ çeksin. Süzdüğü saha 150 m2 dir. İki gemi beraber tek ağ çeker-ken, boyutları diğer ağm iki katı yani 20 x 30 m açıklığı olsun. Süzdüğü saha 300

Page 10: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

r — 8 —

m 2 dir. Ağların yakalardan içeri doğru balıkçılık için faydalı olmayan b i r şaha vardır ve bunun kalınlığını 2 m. olarak düşünelim. Buna göre ilk ağm avcılıkta, faydalanı lan süzme sahası 104 m2, ikincisinin 504 m 2 dir. Yâni iki gemi il© yapı lan avda tek geminin süzdüğü sahanın iki ka t ından daha fazla saha t a ranmaktad ı r . Çift gemi sisteminin tercihine sebep de bu olmaktadır .

Faka t çift gemi s is teminde kullanılacak ağın da bir m a x i m u m u vardı r ve çok büyük iki gemi ile dev b i r pelaj ik t rawl ağını çekmenin mânâs ı yoktur . Buna se-bep iki büyük, geminin masraf lar ı , ağm fiatı, yakalanacak sürüler in zaman, bir imi için m a h d u t oluşu, daha evvel de bahsedildiği gibi ağ ipliğinin aynı m a ş e açıklığı için istenen kalınlıkta a l ınamaması (ağın su süzme kabiliyetini azal tacağından), dolayısı ile büyük avlarda ağ parça lanmas ı ve kaybında avcılığın ran tab l olma-yacağıdır.

Tek gemi sisteminde ağ bir gemi t a ra f ından atı l ır ve çekilir. Bütün çalışmalar aynı gemi üzerinde olduğundan kon t ro lü çok daha kolaydır. Böylece çift gemi sis temindeki mahzur la r esas olarak o r t adan ka lkmaktadı r . Bu sistemin en büyük mahzuru ise, yani tek gemi ile küçük ağ kul lanma mecburiyet i yapılan modern ve kuvvetli gemilerle yenilerek ran tab l ağları bunlar la sürüklemek m ü m k ü n ol-maktad ı r .

Netice olarak şunu söyliyebiliriz ki, gemi kuvveti rantabl bir ağı sürüklemeye kifayet ettiği müddetçe tek gemi s is temi tercih edilmektedir . Genel olarak gücü 600 PS e kadar gemiler çif t gemi ve daha yukarıs ı tek gemi sistemi için uygun görülmektedir . Bu kat ' iyen 600 PS den küçük gemiler tek gemi pela j ik t rawli yapamazlar demek değildir. Bilhassa av sahasının hareket l imanlar ından çok uzak olmadığı, zamandan ve yol mas ra f ından tasarruf edilebilecek yerlerde daha küçük gemilerle de pelaj ik t rawl avcılığı muvaffakiyet le yapılabilir.

Literatür :

1 Von Brandt , A. : Arbei tsmethoden der Netzforschung 1947, 2 — Von Brandt , A. : Protokolle zur Fischerei technik 1962. 3 — Schärfe, J, u n d Steinberg, R. : Protokol le zur Fischerei technik 1963.

Page 11: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

t

BELÇİKANIN DENİZ BALIKÇILIĞI a O

V)

«Belçika Ticaret Müşavirliğimiz»den

Belçikada deniz balıkçılığının gayri saf i milli gelirdeki hissesi oldukça cüzidir:. 1963 yılında; deniz balıkçılığından sağlanan gelirler, gayri' safi milli hası-lanın ancak % 0,7 ni teşkil etmişt ir . Bununla beraber , mınt ıkâvî b i r faaliyet ola-rak ele alındığında, Ostende, Zeebrugg ve Nieupor t 'daki balıkçılık faaliyetleri ol-dukça m ü h i m bir yer işgal etmektedir . .

_ 1964. yılı sonunda . Belçika balıkçı gemisinin sayısı 388 den ve hacmi de 29.280 BBT t o n d a n ibaret o lmuştur . 388 adet balıkçı gemisinde 57 tanesi sahil balıkçı-lığında, 57 tanesi kar ides av lamakta vs. de kul lanı lmaktadır .

Belçika'da en m ü h i m balıkçı l imanı Ostende olup' en çok balıkçı gemisi bu-rada bu lunmaktad ı r . Açıkdeniz balıkçılığı yapan gemilerin büyük kısmı burada-dır. Deniz balıkçılığında kullanılan gemiler daha ziyade küçük işletmeler şeklin-de çal ış t ı r ı lmaktadır . Açık denizde • çalışan gemileri işleten altı k a d a r ' a n o n i m şir-ket mevcut tur .

Belçika'da balıkçı gemilerinin adedi 1946 da 479 iken 1964 de 388 e inmiştir . Ananevi ba l ık avlanan yerlerde bal ıklar ın azalması, Belçikalı balıkçıları daha uzaklara gitmeye mecbur e tmektedir .

Ha rp t en sonraki devre za r fmda deniz balıkçılığının rantabi l i tesinin düşmüş olması dolayısiyle, balıkçı gemilerinin de sayısı azalmıştır . Bilhassa kar ides av-cılığı yapan gemilerin sayısında azalma daha çok kendini göstermişt i r . Sahil balıkçılığında. kullanılan gemilerin' adedinde de b i r azalma kendini göstermişt ir .

Belçikada balıkçı gemilerinde nazar ı dikkat i çeken diğer bir husus da ge-milerin eskimiş olmasıdır. Bu eski gemilerin çalışt ır ı lması yüksek bak ım masraf -larını icabet t i rmektedir . Diğer t a r a f t an daha yeni t a r ih te yapılmış olan gemiler de, muhtelif ekonomik sebeplerden dolayı ran tab l bir şekilde çal ış t ı r ı lamamak-tadır . Bu du ruma bi r çare bu lmak üzere, seyrüseferden çekilen gemilerde bazı hallerde, BRT başına 5000 Frankl ık b i r y ıp ranma pr imi veri lmektedir . B u n d a n başka resmî makamlar , Devletin garantis ini haiz bu lunan ve bazan % 70 ve h a t t a daha fazla nisbet lerde olmak üzere yeni gemi mas ra f l a r ı için krediler vermektedir,.

Gerek resmî makamla r ın bu desteği gerekse balıkçılığın rantabil i tesinin art-ması, yeni gemilerin inşasını teşvik etmişt i r .

Dahili balık piyasasının küçüklüğü ve ihracat imkânlar ın ın geniş> olmaması dolayısile f r igorof ik tesisleri haiz balıkçı gemileri inşa edilememektedir . , ?> -

Harp t en sonra Belçilî n n adedinin azaldığına şahit o lunmaktadı r , -

Page 12: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 10 —

Bu devrede balıkçı gemilerinin sayısında da bir azalma olmuşsa da gemilerde çal ış t ı rmak üzere balıkçı bu lmakta sıkıntı çekilmiştir . 1947 yılında balıkçı gemi-sinin sayısı 407 ve balıkçıların adedi 1479 a düşmüş tü r . Son yıllarda açık deniz balıkçı gemilerinde yabancılar ve bi lhassa ispanyol lar çalışt ır ı lmışsa da çalışma-lar ından m e m n u n kal ınmamışt ı r . Resmî makamla r gemilerde çalışacak işçilere p r im verilmesi yolunda tedbir almışlardır .

1964 yılında Belçika l imanlar ında yakalanan balık mik ta r ı 48 milyon ki lograma ve kıymeti de 600 milyon Frank 'a yükselmişt ir . Yakalanan balıkların % 80 ni morina , dil, pisi gibi derin su balıkları, % 16 m açıl« deniz balıkları ve % 4 nü de kabuklu deniz hayvanları teşkil e tmektedir .

1947 ilâ 1964 yılları a ras ında Belçika l imanlar ında yakalanan balıkların mik-tar ı ve kıymeti aşağıdaki tabloda gösterilmiştir .

Bin Ton Milyon Frank

Nev'i 1947 1960 1964 1947 1960 1964

Derin su balıkları 40,0 41,5 38,0 409 479 536 Açık deniz balıkları 33,3 4,6 7,8 100 19 20 Kabuklu deniz Hayvanları 2,1 1,6 1,9 40 38 44

Y e k û n . . . 75,4 47,7 47,7 549 536 600

Balıkçılık faaliyetlerinin fazlalığı sebebiyle bazı bölgelerdeki denizlerde av-lanan balık mik ta r ı azalmalar göstermişt ir . Kuzey denizi ile İ r landa ve İzlandayı çeviren denizlerde Bat ı Avrupa memleket ler i t a ra f ından devamlı o larak balık av-cılığı yapılmıştır .

Sahillerinde bol balık bulunan memleket ler karasular ı hududunu 3 milden 12 mile ç ıkar tmış lardır . İzlanda 1958 de, Feroe 1959 da, Norveç 1961 de, Grönland 1963 de ve İngilterâ 1964 de bu hareket i t ak ip etmişlerdir . Alınan bu tedbir ler in iki gayesi vardır . Bunlardan biri, ka ra sular ında yaşıyan balıkları ko rumak , di-ğeri de milli balıkçı f i losuna imtiyazlı bir d u r u m tanımak.

Belçikada balıkçılık, bir t a r a f t an entansif olarak yapılan balıkçılığın masraf la-rı a r t t ı rmas ın ın tesiri al t ında kalmakta , diğer t a r a f t an da f ia t problemi ile kar-ş ı laşmaktadır .

Müzayede ile satı lan balıklar yüksek b i r değer bu lamamaktad ı r . Yakalanan balık mik tar ına göre bu f ia t lar temevvüçler de göstermektedir . Deniz balıkçılığı ile iştigal eden makamla r bu probleme bir çare bu lmak istemektedirler . Bu cüm-leden olmak üzere, bir defa balık ist ihlâkinin ar t t ı r ı lması için p ropaganda ya-pı lmaktadır . Ancak neşir yoluyla yapılacak reklâmlar mali imkânlar ın kifayetsiz-liği yüzünden istenilen neticeyi verememektedir .

Balık f ia t larmın bugünden ya rma uğrayacağı büyük değişiklikleri ber taraf e tmek için 1959 yılında asgari fiat sistemi ku ru lmuş tu r . Müzayede ile sat ışa çı-kar ı lan balıklar istenilen f ia t ; bulamadığı t akd i rde piyasadan geri çekilmekte ve

Page 13: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

11

is t ihlâkten gayri gayelere tahsis o lunmaktadı r . Balıkçılar tesbit edilen asgarî fiat-tan bedellerini a lmaktadı r lar .

1963 yılında balık ve balık müstahzar la r ın ın ithal ve ihracat ı aşağıdaki tab loda gösteri lmiştir :

Nev'i

Taze soğutulmuş, Donduru lmuş balık Tuzlu, ku ru tu lmuş ve f ü m e balık Kabuk lu deniz hayvanları Konserveler

Miktar 1000 Ton

Avlanan İhra- ltha-balık cari lât

27,6 12,9

12,4 3,1 1,9 24,7 0,2 — 20,6 0,4

Kıymet Milyon Frank'

Avlanan İhra- İtha-balık cat lât

609 282 418

— 69 156 47 12 328 — 17 696

49,8

Belçikada yakalanan balıklar, ist ihlâkin takr iben % 50 ni teşkil e tmektedi r . Yakalanan balık mik ta r ı pek fazla b i r değişiklik göstermemekle beraber ithal, edi-len balık miktar ı yıldan yıla değişiklik göstermektedir .

Belçikada deniz balıkçılığı mode rn balıkçı gemilerinin rasyonel b i r şekilde iş-letilmesine doğru yönelmiş bu lunmaktad ı r . Ancak bu işletme hiç b i r zaman bü-yük cesamette bir işletme mahiyet i göstermiyecektir .

Belçikada balık avcılığı, yabancı rekabet i ile karşı laşacaktır . Müşterek Pazar ın kuru lmas ından önce Belçikada taze bal ıktan vergi a l ınmamakta idi. Üye memle-ketler a ras ında gümrük hudut lar ın ın kaldır ı lması Belçikanın Fransa piyasasına balık ihracı d u r u m u n u düzeltmiştir . Dış G ü m r ü k Tarifesinin yürürlüğe girmesi ile Belçika balık piyasası, İskandinav memleket ler inden yapılan ucuz balık itha-latına karş ı ko runmuş olacaktır .

BALİK VE BALIKÇILIK

Page 14: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

HAYVAN BESLEYİCİLİĞİNDE, BALIK HAM MADDESİNİN ROLÜ

(KISIM V) MACİDE AKGÜNEŞ

Hayatî ve Tıbbî Kimya Mütehassısı

1920 - 1921 yıllarında, 20 ve 32 ineklik iki gçup üzerinde besleme deneyleri yapıplmış, iki tip, hava ile kuru tu lmuş , kemikçe zengin h a m maddeden yapılmış % 1,8 - 5,9' yağ ihtiva eden, beyaz balık unu, 0,5 - 0,9 Kg. p a m u k çekirdeği küspesi ile 0 , 7 5 - 1 Kg, balık unu günlük mik t a r o larak kul lanı lmak şartiyle mukayeseli o larak tecrübelere tâbi tu tu lmuş tu r .

Alınan neticelerin yukarıdaki esaslar tahdındaki i fadesi :

Deneme Süt Kg. °/of Yağ. F. C. M. değeri Kg.

Seri I +0,41 +0,05 +0,52 Seri I I —0,47 —0,01 —0,43

bu lunmuş tu r . Ringa unu, Norveç'de en çok tan ınan ve m ü h i m balık unu olduğu için bit

unla yapılan denemelerde alınan sonuçlardan bahse tmek yerinde olur. ISAACHSEN ve arkadaş lar ı t a ra f ından 20 inek kullanılarak, r inga unu ile

p a m u k çekirdeği küspesi ununun tesirleri denenmiş ve mukayese edilmiştir . Süt ver iminde f a rk bu lunamamış fakat , total m ik t a r b a k ı m m d a n da cüz'i f a rk teza hüründen başka b i r bulguya ras t lanmamış t ı r .

1919 - 1920 yıllarında, % 11,3 yağlı ringa unu ile % 8,3 yağlı yer fıstığı küspesi unu mukayese edilmiştir . 74 inek üzerinde, iki gruba ayrı larak yapılan tecrübe-lerde, tecrübe müdde t i esnasında günlük 1,13 Kg. r inga unu ile 1,16 Kg. yer fıstığı küspesi ununun tesirleri mukayese edilmiştir . Buna göre fo rmül olarak i fade edi-len değerleri şöyledir:

Süt Kg. % Yağ. F. C. M. değeri Kg.

+ 0,2 —0,03 +0,12 Diğer t a r a f t an iki gruba ayrılan 20 inekle yapılan tecrübelerde, r inga u n u

ik( çok tuzlu ringa ununun tesirleri mukayese edilmiştir . Her iki t ip un la da süt verimi bakımından, bi rbir ine yakın netice al ınmıştır .

ISAACHSEN ve arkadaşlar ının 1922 yılında 33 inekle yaptıkları tecrübelerde, 2 Kg. (% 9,1 yağlı) tuzlu r inga u n u ile 0,5 - 0,6 Kg. (% 9,5 yağlı) r inga unu ve 0,2 - 0,3 Kg. mısı r unu, mukayeseli tecrübeye tabi tu tu lmuş tu r . Alman neticelere göre süt verimi aynı ka lmakla beraber , tuzlu r inga unu ile beslenen ineklerde ve-r imin aynı ka lmakla beraber , tuzlu ringa unu ile bes lenen ineklerde verimin, yağ yüzdesi bak ımından düşük bulunduğu müşahede edilmiştir .

İkinci Cihan Harb i devresinde 1940 - 1945 yıllarında ringa unu Norveç için yegâne prote in menbaı idi. Odun sellülozu ve ringa unu, nebatî menşeli gıdalar yerine kullanılmıştır . Netice, kaide olarak yoklukta bes lenmede kullanılır evsaf ta t a tmin edici bu lunmuşsa da, H a r p esnasında sık sık ketosis ve te tani vak'aları o lmuştur . Maamaf ih bu, sellülozla beslenme neticesidir.

Page 15: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 13 —

H a r p devri rasyonlarına, beher 6 Kg. sellüioz ve 2 Kg. r i n g a unu hesabıyla az mik ta rda kuru ot, zahire sapları , s aman ve kökler ilâvesi suretiyle hazır lan ması tecrübeleri yapıldı. Bu son tecrübe ile sellüioz ve ringa ununun kış devresi için istenilen ener j in in Vo 74 ünü ve kabil lhazım proteinin % 90 m ı t emin ettiği sonucuna varı lmışt ı r .

12 inek ile yapılan H a r p devri besleme denemelerinde, diğer normal beslenen 12 inekten 4 ü çıkarılırsa, ketosis s e m p t o m u n a ras t lanı lamadı denebilir. Maama-fih sellüioz - r inga unu beslemesinde, hipomağnezimia ve bir vak'ada, ineklerde i.etani görüldü. Bu denemelerde, sü t veren ineklerde ilk görülen hipomağnezimia normal beslenmede a lman günlük 20 - 25 gram magnezyuma göre, 8 - 10 gram gibi düşük mik ta r magnezyum tuzları a l ınmasından husule gelmiştir.

Sonraki yıllarda, geviş getiren hayvanlarda balık ununun kullanılması müna-kaşa edildi ve süt lü inekler için, yağlı çekirdekler in küspe unlar ım ithal e tmek ve balık ununu ihraç problemi or taya çıktı, çiftçiler bunu benimsediler faka t bu sahada geniş ilmi a raş t ı rma la r kampanyas ı açıldı. 1920 de başlayan bu araştır-malar , çif tçi lerin görüşünü teyid etti . Bu yılı lakip eden 30 - 40 yıl içinde kesif yem imâli çok gelişti, sentet ik maddeler , anorganik tuzlar ilâvesi de başarı ldı . Şimdi kullanılan terkipler şöyle özetlenebilir:

Kar ış ım D I D II A I A II

% H a m prote in 40 40 15 15 Ringa unu 30 0 10 0 Çekirdek küspe unu 44 96 2 18 Dane mâmûller i 26 4 88 82

Tecrübe devrelerinde D I ve A I in tesirleri, D II ve A II ile mukayese edil-miş ti^.

Ana rasyonlar ku ru ot, o t silajı, alkali ile muamele edilmiş s aman ve kökler ile günlük 7 besleme ünitesi o larak te r t ip edilmiştir .

Günlük ringa unu 0,5 Kg. kadardı r . Bundan günlük pro te in ihtiyacının dör t te biri veya beşte ikisi alınabilir.

66 inek iki gruba ayrı larak yapılan denemelerde, başlangıç devresi 6 ha f ta , tecrübe devresi 10 haf ta , son devre 4 h a f t a olmak üzere 20 haf ta l ık denemelerde alınan neticeler:

Ringa unundan ileri gelen günlük F. C M. Kg.

Tecrübe 1 —0,20 Tecrübe 2 —0,19 Tecrübe 3 —0,26 Orta lama —0,22 Bu tecrübelerin neticesine göre, ringa unu ihtiva eden besinler, süt ver iminde

hafif bir düşüş husule getirmişt ir . Faka t sü tün yağ muhtevas ında değişiklik yoktur ( + 0,01 %).

İki tecrübede sü tün pro te in muhtevas ında yükselme müşahede edilmiştir ( + 1,9 g./Kg. Süt ) .

Page 16: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 14 —

Organoleptik süt muayenelerinde koku ve oksidasyon bakımından bir kalite düşüklüğü bulunamamış t ı r .

HVIDSTEN ve arkadaşları , neticeyi iyi olarak tavsif etmektedir ler . Buna gö-re, süt lü inekler için ringa unu ,süt lezzet ve kokusunda, herhangi bir kalite dü-şüşüne sebebiyet vermemektedir .

Norveç Teknoloji Kolej inden Prof. NOTEVARP'ın, bu süt yağlarındaki poli-onoik may asitleri muhtevası bakımından yaptığı tetkiklere göre, neticeler vez-nen % olarak verilmiştir .

Çayırda Ringa unu Yağlı çekirdekler unu besleme ile besleme ile besleme

Hexaenoic 0,06 0,24 0,12 Psntaenoic 0,16 0,25 0,19 Tetraenoic 0,18 0,16 0,17 Trienoic, Ankonjuge (unconjugated) 0,96 0,68 0,71 Trienoic, Konjuge (conjuca ted) 0,00 0,04 0,04 Dienoic, unconjugated 1,27 1,28 1,36 Dienoic, conjugated 1,31 0,75 0,73 Total polyenoic acids 4,00 3,40 3,32

Ringa unu ile beslemede, süt yağının ihtiva ettiği hegzaenoik ve pentaenoik may asitleri nisbeti yükselmekte, diğer t a r a f t a n başka denemelerde de gösteril-diği. gibi, tereyağının ihtiva ettiği polienoik asit ler farkl ı beslenme ile ancak çok az değişmektedir .

Serum kalsiyum muhtevası ve kemiklerdeki yağsız ku ru madde, kül muhte-valarına, ringa unu ile beslemenin tesirleri aşağıdaki cetvelde belirt i lmiştir .

Serumdaki Ka l s iyum Kemiklerde, °/o Yağsız % kuru madde (Kül)

Kullanılan Morina karaciğer Morina kara-kar ı ş ım Kontrol yağı. Kontro l ciğer yağı.

No 1. Ringa unu ihtiva etmeyen 8,0 10,6 47,9 51,1 No 2. % 15 Ringa unu ihtiva eden 10,8 10,6 54,9 53,3

Bu besin karış ımları ile her gün canlı ağırlık üzerinden kazanılan ağırlık farkı . Canlı ağırlık, fa rk ı olarak gram cinsinden, gün başına kazanılan

ta r t ı g./Gün.

Kullanılan kar ış ım Kontro l Morina karaciğer yağı

No 1. Ringa unu ihtiva etmeyen No 2. % 15 Ringa unu ihtiva eden

649 865

745 864

Page 17: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 15 —

C.erT sığır ve danalar ın beslenmesi tecrübeleri . 1 1,5 yaş aras ındaki genç sığırların beslenmesi suretiyle de seri denemeler

yapılmıştır . Hâlâ, bu tip çal ışmalara devam edilmektedir . 96 baş hayvan iki, gruba ayrı larak tecrübeye tabi tu tu lmuş , tecrübe grubuna her gün 0,2 - 0,4 Kg. r inga unu protein menbaı olarak verilmiş, kont ro l g rubuna ise günlük 0,3 - 0,6 Kg. yağlı çekirdekler küspesi unu yediri lmiştir . Her iki grup hayvanların aldıkları günlük gıda ile et verimleri tesbit edilmiştir . Bu hususta, verilen cetvel aşağıdadır.

Gün başına isabet eden (canlı o larak) ağırlık kazancı gram olarak

T E C R Ü B E

No. No. No. No. No.

Yağlı tohumlar unu ile beslemede

722 (100) 706 (100)

1073 (100) 789 (100) 539 (100)

Ayrıca şu cetveller de zikre şayandır

Günde Kg.

Ringa unu ile beslemede

831 (115) 745 (106)

1167 (109) 859 (109) 603 (112)

Gün başına isabet eden (can-Jı o larak) ağırlık kazancı

g ram olarak

Baza! rasyon Yağlı çekirdekler Yağlı çekirdekler Ringa

u n u Ringa, unu unu u n u

Kuru ot ve muamele görmüş saman 0.60 K u r u ot, muamele görmüş saman ve silaj 0,26

0,41

0,18

793 (100)

785 (100)

811 (111)

835 (106)

Bazal rasyonlar Taşıyıcı

Alınan içinde

Besleme Hazmedil ir ünitesi p rc ie in %

Gün başına isabet eden

ağırlık kazancı, canlı t a r t ım g ram olarak

Kuru ot, s i laj ve kökler. (No. I)

Yok 0,50 52 8

K u r u ot, s i laj ve kökler. (No. I I )

35 g. ringa unu C',54 71 39

K u r u ot, si laj ve kökler. (No. I I I )

40 g. a rpa unu 0,53 53 18

K u r u ot, silaj, muamele görmüş saman. (No. IV)

35 g. r inga unu 0,47 40 41

Page 18: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 16 —

Bundan önceki cetveldeki sıraya göre aynı bazal rasyonlar ve aynı taşıyıcı-larla, yün elyafının çapları ve günlük azot balansına göre d u r u m aşağıdaki cet-velde bildiri lmiştir .

Yün elyafının N — Balansı, Bazal rasyonlar ve taşıyıcılar çapı, mikron günde g.

No. I 28,5 2,72 No. I I 30,3 4,32 No. I I I 28,9 2,87 No. IV 30,0 0,99

Bu neticeleri t a m olarak izahtan henüz yoksunuz. Bu sahadaki a ra ş t ı rma la r ha len devam etmektedi r .

HVIDSTEN' in A ve D vi tamini taşıya n m â m û l gıda maddeler i ile genç sığır-la rda yaptığı tecrübeler , günlük 115 g. lık, % 15 r inga u n u ihtiva eden gıdalarla beslemelerde, günlük alınan D vitamininin müess i r olduğuna dai r b i r kanaa t hâ-sıl o lmamışt ı r .

Ringa u n u bu nispet te günde 460 I.U. D vi tamini t emin eder. Vitaminler ve beslenmedeki tesirleri hakkında , H İ K M E T AKGÜNEŞ'in, «Ba-

lık yağlarının beslenmede Vitamin kaynağı o larak kullanılması esasları», Balık ve Balıkçılık Cilt IX. Sayı 2, Sayfa 16 - 19 (1961) de kâf i bilgi mevcut bulundu-ğundan, b u r a d a b u kıs ımdan bahsedi lmemiş t i r .

Koyun ve keçilerin beslenmesi tecrübeleri :

Norveç'de ringa unu, koyun ve keçilerin beslenmesinde geniş ölçüde kullanı-lır ve çiftçiler beslemede bunun değerini gayet iyi idrak etmişlerdir . Ringa unu bu suret le koyunların kışın düşük besleme değerindeki çayır ve ot laklarda bes-lenmesi yerine ka im olmuştur . Günde rasyonlara ilâve edilen 1, 1/4 ons luk (1 ons = 28,5 g. clır) ringa unu mik ta r la r ı dahi et veriminde kendini göstermişt i r .

Yüni elyafının çapları bakımından iki g rup ta yapılan denemelerde, r inga unu ile beslenenlerde diğer gruba göre bar iz üs tünlükler i lkbahar ve sonbahar yün-lerinde kendini göstermişt ir .

Norveçli çiftçiler koyunlar ının yün verimini, kış aylarında verilen ringa bal ık u n u n u n gayet iyi b i r şekilde ar t t ı rd ığ ından esasen emindir ler .

(Devamı var)

Page 19: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

E.B.K. Zeyt inburnu E t Kombinas ı Labora' tuvarı çal ışmaları No. 1

ETİN BÜNYE YAPISI VE

ET MAMULLERİNDE RENK MUHAFAZA MADDELERİNDEN BAZILARI l iM

(KISIM II) L4L

Hazırlıyan Muzaffereddin Demirci

Vet. Hek. Biyoanolitik Kimya Mütehassısı

Tabia t ta en küçük ve en basi t canlı mikroorganizmalarda da hayvani pro-teinlere karş ı çok büyük b i r af f in i té vardır . Bi r pa rça şeker, b i r parça yağ lâlet-tayin b i r yerde uzun zaman bırakıl ı rsa pek çok değişmeye uğramadığı görülür. Bünyelerini muhafaza edebilirler. Bu, onların muhi t ler inde mevcut yabancı mik-roorganizmalar ın bun la ra karşı olan aff ini teler i ile orant l ı olur. Faka t aynı şart-larda bir et parçasını muhafaza edebilmek imkânsızdır . Hemen kokuşur , bozulur, Bu yüzden et; mikroorganizmalar ın üremeler inde de en iyi besi vasatını teşkil eden proteinleri , hayvani proteinler i havidir . E t in bun la rdan korunmas ında çe-şitli vası talar ve metodlar ta tb ik edilegelmiştir. E t konservasyonunda en eski me-todlar k u r u t m a ve d o n d u r m a usulleri yanında sucuk, pa s t ı rma ve sa lam imali gelişmiş sonralar ı da salamlar ın tü r lü çeşitleri ve sosisler ile ku tu konserveleri yer almışt ır . Sucuk, sa lam ve sosislerin tü r lü çeşit lerinde etin taze görünüşünün ve lezzetinin muhafaza edilmesi ön plâna al ınmış renginin kaybolmamasına i t ina gösterilmiştir .

Taze et penbeliğinde, kendine has mozaik manzara l ı ve nefis baha ra t koku-lu b i r kangal sucuğun uzunlamasına, o r tas ından ikiye şak edilip şiş ı skaras ı ya-pı l ı rken gösterdiği renk ve etrafa yaydığı sabr ı tükeden koku muhakkak ki her-kese büyük b i r iş tah verir. Faka t baha ra t mik ta r ı ne kadar güzel doze edilirse edilsin görünüşü taze et penbeliğinde olmayan ve mozaik manzaras ı gösterme-yen sucuk iş tahaver o lmamaya m a h k û m kalır. Ticarî yönden de müşter i s i az ve f iat ı da düşük olur.

Sucuk, salam, sosis gibi et mâmûl ler i imâlinde, et in bozulmasını önlemek ve rengini muhafaza e tmek yanında t ad ve lezzetinin de düzeltilmesi esastır . Bu husus ta baha ra t olarak eskiden ber i kullanılanlar bi lhassa sar ımsak (Liliaceae-Alium sat ivum varyete Vulgare), Karabiber (Piperaceae-Piper n igrum), Kimyon-(ca rum Carvi, Fruc tus Carvi), Tarçın (Lauraceae-Cinnamomi ceylanici, C. chinen-sis cortex) . Kişniş (Umbell iferaceae-Coriandrum sat ivum Fructus) , Kırmızı bi-ber (papr ika) (solanecaea ı- Capsium a n n u m ve longum f ruc tus ) , zence-fil (Zingibaraceae-Rizoma zingibaris), Karanf i l (Myrtaceae - Eugenie aromatica-J a m b o s a caryophyllus Flores); Harda l (Curis iferae Brassica alba ve Nigra, sinopis a'lba semen) , Rezene-raziyane (Umbelliferae-Feoniculi fu s tus ) , Anoson (Umbelli-ferae-Pinpinella anisi Fructus) , Yeni bahar (Myrtaceae-Pimenta officinalis f ruc tus ) , Küçük hindis tan cevizi (Myrtaceae-Myristica semen), S a f r a n (İr idaceae Croccus sativa s t igmata) , Vanilya (Orcidaceae-Vanilla planifolia f ruc tu s ) kul lanı lmaktadır .

Page 20: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

1£ —

Bunlar ın ihtiva ettikleri alkoller, uçucu yağ ve esanslar, acı maddeler ve boyalar et m â m û l ü n e gerekli lezzeti verdiği kada r ağız ve mide mukozalar ında yaptığı irritar. tes i r ler de i f razat ı a r t t ı r a rak iştahayı açar. Kırmızı biberin ihtiva ettiği C vitamini , karo ten vs kapsonit in maddeler i ile sa f ran ın kroset in maddesi de etin prote inler i ile kcmpleks bileşikler yaparak ete özel renk verirler. Yalnız bunların fazlr. mik ta r la r ın ın toksik olabileceği de her zaman m ü m k ü n d ü r . Bahara t ın Stan-dard mik ta r l a r ı her mâmûle göre ayarlanır . Gıda maddeler i tüzüğü vasıf lar ında elması dc. istenir . Yabancı maddeler le yapılacak tağşişat sıhhi mahzur lar ı or taya çıkarabil ir (*). Son yıllarda eskiden ber i kullanılan adî tuz (sodyum klorür ) ya nında bazı anorganik tuz ve asit ler de kullanılmaya başlanmışt ı r . Bunların başın-da azot bileşikleri yer a lmaktadı r . Faka t bunlar ın toksiditeleri dolayısile kullanıl-malar ı d ikka t ve itina is temektedir .

Kullanı lan azot bileşikileri bi lhassa reaksiyon özellikleri i t ibarile müh im olan ka rak te r l e r taşır lar . Malûm olduğu veçhile Azot (Nit rogenium) beşinci grup element lerden ve peryodik s is temde 7 a t o m Numaras ı taşır . Kıymet i t ibarile -3 de-ğerde amonyak, amin ve amonyum azotu halinde, sıfır değerde mineral yani ele-men t azot, ve + 1 değerde azot protoks i t (N2 O), + 2 değerde azot monoksi t (NO), + 3 değerde nitrozo ve ni t r i t (N2 03) ve (N02) , + 4 değerde azot di oksit (N02) ve + 5 değerde ni t r ik asit ve n i t ra t la r (N02 0 5 - N03) ın bünyelerine girer. Şar-küter i mamul le r i olan sucuk, salam, sosis d e + 3 vc -1-5 değoru nitröz vd ni t r ik asit tuz lar ından sodyum ni t r i t ve sodyum n i t r a t kullarr.hr. 3 u madds lc • ok dasyon ve redüksiyon reaskiyonları dclayısile s t t e ren!: bakımından tesirli olur-lar . Bunla r ın oksidasyon ve redüksiyon tablosunu şu şekilde özotlsycbiliric:

Bu ş s m a gösteriyor ki sıfır değerli mineral azot redüksiyonla -3 değerli azota yani amin, amonyum veya amonyak haline redüklenebil iyor (indirgenebiliyor) ki bu toprak ta mevcut redüktör bakter i tesirile oluyor, veya bu maddeler kendi ara-lar ında birbir ler ine muhtelif katalizör maddeler tesiri ile dönüşebiliyorlar. Yani amin azotu, amonyum veya amonyağa, veya aksi dönüşme halinde birbir ler ine çevrilebiliyorlar. Bu olay etlerde prote in maddesi . \ in amin grubunda mikroorga-nizma tesiri ile amonyağa (değişebildiği için amonyak t a h a m m u r husule gelebiliyor. Xcza mineral azot oksidasyon yapan muhtelif amiller tesiri ile 4- 5 değerliğe

<*) Kombinalar ımız lâbora tuvar lar ında E t mamul ler inde kullanılan her tür-lü baha ra t ve anorganik maddeler in gıda maddeler i Tüzüğü vasıflarına uyup uy< madiği kontrol ve analize tabî tu tu lduk tan sonra gerekirse kul lanı lmaktadır .

Page 21: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— ı s —

yükselebildiği gibi b u yükseliş a ra kademelerden geçerekte vaki olur. Aksi ola-rak + 5 değerlilikten indirgenmek sureti le de + 3 ve -3 değere kadar redüklene bilir.

H e m redük tör ve hemde oksidan tesir inden dolayı sodyum nitrit , oksidan tesiri dolayısile de sodyum n i t ra t et sanayiinde kullanılmaya başlanmışt ı r . Sod-yum ni t r i t (Na N02) , adi derecede serbest olarak bulunamıyan nitröz asidin (HN02) tuzlar ından biridir . Renksiz kris tal tozdur. Anyon iyonunu teşkil eden ni t r i t N02) iyonu oksidanlarla N03) n i t ra t iyonuna, indirgenlerle ise azot monok-sit ve amin veya amonyak azotuna kada r redüklenir . Başka deyimle ni tr i t iyonu oksidan bir madde ile reaksiyona girince oksidanı indirger kendisi ile yiikseltge-nir. Organizma dışında vakî olan redüklemelerde azot , monoksi t (NO) haline g3-lerek et miyoglobininde mevcut demir II . iyonunun koordinasyon bağlar ından biri ile birleşerek azot oksi myoğluobini husule getirir. Bunun rengi ise ete kır-mızımtırak penbelik verir. Isı tesiri ile de parça lanarak azot monoksi t ve azot diokside indirgenir ve yükseltgenir. Sulu çözeltileri alkali reaksiyondadır . Çünkü kuvvetli bir bazın, zayıf bir asitle verdiği tuzdur. Farmakolo j ik tesiri daha ı.iyado nitr i t iyonundan dolayı ve k roner ar ter lerde dilatasyon yapıcı ka>. rektördedir . Sodyum iyonu ile ancak diüret ik tesir eder. Fazla mik ta rda kullanıl •"rsL kapi l lar larda genişleme tevlit edeceğinden sağlık bak ımından tehlikeli ola bilir. Ancak miktar ı f a rmakolo j ik bir aktivite husule getiremiyecek mik ta r la rda olmalıdır. Gıda maddeler i tüzüğünde mik ta r ı hudut laı ımış bu lunmaktad ı r . Bu miktar ın yüz kilogram et için yirmi gramı geçmemesi tetenir.

Sodyum Nit ra t (Na N03) , + 5 değerli azot bileşiği-nitrit asitin tuzudur . Renksiz, susuz, kokusuz, tuzlu acı lezzette bi l lurlardır . Kuvvetli oksidan tesire ma-liktir. Kendisine ni tr i t iyonunda olduğu gibi derece derece azot monoksi t ve amonyak azotuna kadar indirgenir. E t proteinler ine olan tesir ide b u n d a n dolayı ni t r i t lerden farkl ı değildir. Farmakolo j ik tesiri oksidan karak te r inden ileri gel-me antiseptik bir özellik yanında sodyumdan dolayı dahilen diüret ik tesiri var-dır. Parça lanma yani redüksiyon mahsul ler i vazodilatatör nitrit, iyonu olabilir. Gı-dr maddeler i tüzüğü 100 ki logram et için en fazla 50 gram ilâvesini şar t koyar. Potasyum ni t rat halinde yabancı tip sa lamlara güherçile namı ile yüz kilo et için 1 gram olarak ilâve edilmekte isede bu mik ta r ın ne derece sabit tutulabildiğinin kontrolü önemli bir mevzudur. Malûm olduğu üzere potasyum kalp için toksik bir maddedir . Et Kombinalar ımız sodyum ni t r i t ve sodyum ni t ra t ı gıda madde • leri tüzüğü hükümler i ve hudut lar ı içerisinde s a r i l e r i mamuller inde kullan-maktadı r .

Eesinsel et mamul ler inde şarküter ide kullanılan diğer bir madde de vi tamin C dir. Vitamin, C, ke türonik asitin lakton şeklinden ibaret olan askorbik asit t ir . Sulu çözeltilerde enol şeklinde bulunur . Çok kuvvetli r edüktör olduğu, için hava-da dahi çabucak oksit lenerek rutubet , ısı ve ışık katalizör tesirleri ile oksalik asit, ve 1-treon asidine parçalanır . Renksiz, kokusuz, hafif ekşi lezzette billuri toz dur. Kuvvetli redüktör tesiri gerek n i t ra t la r ın redüksüyonunda gerekse demir II . iyonlarının demir I I I . iyonlarına yüksel tgenmemesinde âmil olduğundan Nitr i t ve n i t ra t iyonları ile bir l ikte kullanılması daha iyi sonuçlar al ınmasını mucip olur.

Page 22: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 20 —

Bu kimyasal maddeler in etler üzerindeki biyoşimik tesiri, etin renginin mu-hafazası veya hiç olmazsa tabii renge düzeltilmesi yahut benzetilmesi ve dolayı-sile et nefaset inin temini bu maddeler in oksido - redüksiyon ( redoks) özellik-ler inden ibaret biyoşimik reaksiyonlar serisi sonucu stabiı b i r görünüş temini olarak özetlenebilir. E t le rde myoplazmada mevcut kromoprote in bünyeli ve pros te t ik gu rubunda ihtiva ettiği demir I I . ile redoks reaksiyonları neticesinde husule gelen azot monoks i t (-NO) maddes i imalât esnasında vaki opt imun rutu-bet ve o r t a m d a kompleks b i r bünye husule getiriyor. Myoglobinin, azot monok-simyoglobin kompleksini o to sentez suret i le tevlit ediyor, bunun kendine has ren-gi de et in kendine has renk nuanslari le aynı ışık absorbsyonlar ı içinde bulundukla-r ından tabii et renginden f a r k edilmeleri güçleşiyor (*). Renk nüanslar ı ise tabii özelliğini kazandırıyor. Aynı reaksiyonlar canlı organizma m ü m k ü n olamamakta-dır. Zira canlı organizmadaki fermantat i f faaliyet, tür lü anzimlerin etkileri bu olaylara imkân vermediğinden yapı lmamışt ı r . Hakika t te et, vücut dışında havanın oksidasyon tesiri ile myoğlobindeki demir II . iyonları derhal oksigenasyona du-çar olarak oksimyoğlobin kompleksini husule getirmekte ve bu kırmızı rengin çok koyu nüanslar ın ı vererek etin kirli m o r u m s u kırmızı gibi göze estetik olarak iyi görünmeyen manzara vermektedir . Bu kirli görünüş ise ta tb ika t ta mamuller in kali te bozukluğuna hamledilir . Hiç bir fena tesiri olmadığı halde gıda değeri de üs tün olsa dahi gene alıcısız kalmaya m a h k û m edilir. Et lerde gıdai kıymst kadar görünüş ve manzaran ın da rolü, her yönden üs tün tu tu lmas ı bu gün için ön plân-da yer aldığından nice maddeler in araş t ı r ı la rak ta tb ika t ta kullanılması gelecek yılların t icari serüvenleri arasına girecektir, denilebilir.

Li tera tür : Prof . Dr. Max Clara Ord. Prof. Dr. Üveis Maskar : Histoloj i I., İ s tanbul 1961 Dr. İ. Mümtaz : Histoloj i not lar ı Roto baskı 1960 Prof . Dr. Sayim Çelebi: Fa rmakonos i p rak t ikumu, İ s tanbul 1964 Prof . Dr. Hayriye Amal : Anorganik Fa rmaso t ik Kimya, İ s tanbul 1959

» » » » : Organik Farmaso t ik Kimya II., İ s tanbul 1961 Prof. Dr. M. Rasim Tulus : Anorganik Kalitatif Analiz, İs tanbul ]961 Prof . Dr. Félix Haurovictz : Biyokimya, İ s tanbul 1946 Prof. Dr. Z. Stary : Biyokimya I ve II, İ s t anbu l 1952 M u t a h h a r Yenson : Tıbbi Biyokimya, İ s tanbul 1958 Kâzım Aras : Klinik Biyokimya I., 1953 Saatçioğlu Şevket : Evcil hayvanların deri, İç ve Salgın hastalıkları , 1958 Muzaffer Demirci : Biyoanatil ik kimya, Roto baskı, Ankara 1959 Winton - Kate Barbar Winto.n : The s t ruc tu re and composi t ion of foods, 1947 Moris B. Jacops : The Chemical analysis of foods and food products , 1946 Hawk, Philip B. Bernard L. Qser and William H. S u m m e r s o n : Pract ical physio-

lojical chemistry Philadelfia h Toranto 1948

(*) Renklerin kendilerine Ihıas dalga uzunluklar ı dolayısile, maddelerde ab-sorpsyon niteliği ayrı ayrıdır . Faka t dalga uzunluklar ı muhtelif f r ekan la rda olan renkler in aynı maddedek i absorspsyonlar ı muhtelif renk nüanslar ının meydana gelmesine sebeb olmaktadır .

Page 23: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

I N i n v « B a M « s M ( Â l e m i Dahilde :

ir E t ve Balık Kurumu , balıkyağı ve u n u üre t iminde kul lanı lmak üzere, Trab-zon'daki Balıkyağı - Unu Fabr ikas ı için Mayıs 1965 ayında 171.5 ton yunus 0.3 ton hanisi ve 43.7 ton istavrit balığı, İ s tanbul 'daki Zeyt inburnu E t Kombinas ı için 24.1 ton tüket im fazlası ve imhalık bal ık mübayaa etmişt ir . K u r u m , aynı ay içe-risinde Trabzon'da 5 ton hamsi , 0.6 ton is tavri t yağı, 4İ.7 ton yunus, 112.9 ton hams i ve 7,5 ton istavri t unu ve İ s tanbul 'da 4.8 ton bal ık u n u üre t iminde bulun-muş, Trabzon imalâ t ı 10 ton kadar yunus yağı, 68 ton yunus unu, 413.1 ton ham-si unu ve çok cüz'i m ik ta rda istavri t unu sa tmış t ı r .

if Bir müdde t ten beri Karadeniz menşeli bazı hamsi bal ıklar ında (nematod) denilen ve dikkatle bakıl ınca gözle de görülebilen ince, beyaz kıl kur t l a r ına rast-landığı, önemli bir su ü r ü n ü m ü z ü n ist ihsal ve değerlendirme d u r u m u n u ilgilen-diren bu parazi t ler üzerinde yetkili makamlar ımızca ve Karadenize sahildar diğer memleket ler makamlar ınca yapılan te tkik ve tahlil ler neticesinde b u parazi t ler in insan vucüdunda yaşamalar ı dolayısile bunlar ın insan sağlığına zararlı bulunma-dıkları anlaşılmış o lduğundan hamsiler imizin gerek halkımız t a ra f ından tüketi-minde, gerekse iç ve dış t icarete şevkinde herhangi bir t e reddüde maha l bulun-madığı anlaşı lmışt ır .

-Ar İs tanbul Belediyesi Balık Hâl ' inde Mayıs 1965 ayında satılan tor ik ve pa l amut balıklarının bir çif t inin o r t a l ama ağırlıkları sirasile 8000 ve 1200 gramdır .

•k FAO Teşkilâtı, balıkçı tekneleri konusunda üçüncü defa o lmak üzere millet-lerarası teknik bir toplant ı düzenlemektedir . Bu toplantı , İsveç Hükümet in in dâveti üzerine, 23-29 ekim 1965 tar ihler inde b u ülkenin Göteborg şehr inde yapı-lacaktır .

Göteborg şehrinin bu toplant ı için seçilmesi manal ıdır . Çünkü balıkçı tek-neleri konusunda düzenlenen ilk u lus lararas ı toplant ı 1947 de bu şehirde yapıl-mıştı.

Mezkûr toplantı , gemi inşaiye mühendislerini , balıkçı tekne inşacılarmı, balıkçı tekne sahiplerini ve balıkçılık sanayiindeki yöneticileri b i r araya getir-miş olan FAO Teşkilâtınca düzenlenmiş iki kongrenin devamıdır .

FAO Teşkilâtınca 1'953 de balıkçı tekneleri konusunda düzenlenmiş olan kongre, Paris ve Miami 'de b i re r toplant ı akte tmiş t i . İkinci Kongre 1959 da Ro-ma 'da yapılmıştı .

1959 danberi balıkçı tekneleri konusunda bilhassa, FAO ta ra f ından 1961 de Tokya'da düzenlenen toplantı , CİPP ve FAO ile or tak laşa o larak balıkçı teknele-rinin makineleşt ir i lmesi konusunda 1961 de Seul 'de yapılan kollok, balıkçı gemi-lerinin stabili tesi meselesi ile görevlendirilmiş olan IMCO ve FAO eksperler i gru-bunun 1963 de Polonya'nın Gdansk şehrinde yaptığı toplant ı gibi bir çok uluslar-

Page 24: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 22 —

arası toplantı lar yapılmıştır . Keza, millî kuruluş lar , meselenin çeşitli veçhelerini tetkik ve müzakere e tmek üzere toplant ı lar düzenlemişlerdir . Bu toplant ı la r şunlard ı r : d ış tan t akma m o t o r istimali konusunda 1060 da New York' ta yapılan toplant ı ; balıkçı tekneleri ile ilgili o larak 1960 da Ostende'de aktedilen toplant ı ; Birleşik Kıral l ıkta White Fish Authority t a ra f ından deniz dizelleri (1962), kıçtan trol tekneleri (1963), gemilerde bal ıklar ın konservasyonu (1965) konular ında yapılan üç toplant ı ; Danimarka Danish Wood Council 'inin himayesinde olmak üze re ahşap balıkçı gemilerinin sapling'i ile ilgili o larak 1965 da aktedilen toplantı .

FAO Teşkilâtınca av gereçleri konusunda 1947 de Hamburg ' l a ve 1963 de Londra 'da yapılan kongrelerde balıkçı teknelerini ilgilendiren çeşitli sonuçlar elde edilmiştir .

B ü t ü n b u çalışmalar s ı ras ında ikt isap edilen teknik tecrübeler, FAO tarafın-dan önümüzdeki ek im ayında Göteborg şehr inde düzenlenecek olan toplant ının ihzarında hareket noktas ı o larak kullanılacaktır .

İf Memleketimizin üyesi olduğu Avrupa İç Sular Balıkçılık İs t i şare Komisyonu, üçüncü toplant ıs ında Avrupadaki tat l ı su la rda yaşıyan balıkların isim listesinin hazır lanması tekl if inde bu lunmuş tu .

Bu teklif uyarınca. Komisyonca hazı r lanan b i r liste, usulü dairesinde dol-du ru lmak üzere, Komisyon Sekreterliğince üye memleket lere gönderilmiştir .

Avrupa İç Sular Balıkçılık İs t işare Komisyonu, Avrupa bölgesi iç sular ına müteal l ik işlerle görevlendirilmiş bir FAO organıdır .

•k FAO Konseyinin, kı rküçüncü toplant ıs ında yapmış olduğu telkin gereğince, Atlantik ton kaynaklar ından rasyonel bir şekilde faydalama konusu ile görevlen dir i lmiş olan FAO Çalışma Grubu, ikinci toplantısını , FAO Genel Müdürü tara-f ından, delegesi bu Grubun Başkanı olması sebebile Amerika Birleşik Devletleri ile dayanışmadan sonra, 6-13 t emmuz 1965 tar ihler i a ras ında Roma'da FAO mer-kezinde yapmaya dâvet edilmiştir .

FAO Konşeyinin kırkıncı toplant ıs ında kuru lmuş olan adı geçen Çalışma Grubu, Türkiye, Brezilya, İspanya, Amerika Birleşik Devletlsr, Fransa, Japonya, Nijerya, Portekiz, Senegal 'den müteşekkildir . Çalışma Grubunun sözü edilen toplantısında, şayet 28 kas ım 10 aral ık 1965 tar ihler inde toplanacak olan FAO Konferansında karar laşt ı r ı l ı rsa , 1966 yılının baş ında içt imaa dâvet edilebilecek bir murahhas la r konferansının hazırlıklarile meşgul olunacaktır .

Bu murahhas la r konferansı , Atlantik ton kaynaklar ından rasyonel bir şekil-de fayda lanma konusu ile görevlendirilecek u lus lararas ı yeni b i r komisyonun mahiyetini, görevini ve çal ışma tarzını incelemek ve imza edilmek üzere, böyle bir komisyonun kurulmasına dair bir belgenin ihzarı için toplanacakt ı r .

Adı geçen Çalışma Grubu, çalışmalarını, kendisine gönderilebilecek belgelerin met in tasarı lar ını kısmen veya tamamen, üyeler ta raf ından hazır lanacak her tür-lü dokümantasyonu inceledikten sonra bir rapor tanzim e tmek suretile sona er-direcektir . İlgili memleket ler t a ra f ından te tkik edildikten sonra, ileride murah-haslar konferansı için esas belge olarak kullanılacak bir belge tasarısının metni bahis konusu rapora konulacaktır .

Page 25: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 23 —

Amerika Birleşik Devletler Dışişleri Bakanlığı, Çalışma Grubunun 6 - 13 t e m muz 1965 tar ihler inde aktedeceği ikinci toplant ıs ında tetkik edeceği bir belge ha-zırlamıştır . Bu belge, Atlantik thonidae kaynaklar ının muhafazas ına dair ulus-lararası b i r sözleşme tasarısını ve bu sözleşme hakkındaki tefsirleri ihtiva etmek-tedir. Sözleşme tasar ıs ı onalt ı maddeden ibaret t i r .

ic Balık Unu İhracatçı lar ı Birliği üye memleket ler inin Ocak 1965 de ihraç et-likleri balık unu, dünya balık unu ihracat ının yaklaşık % 90 ını teşkil e tmekte-dir. Birliğe üye olan memleket ler Şili, Angola, İzlanda, Norveç, Peru ve Güney Afrika ile Güney Batı Afrikadır .

Bu ülkelerin Ocak 1965 de ihraç et t ikleri balık u n u miktar lar ı aşağıda gös-teri lmiştir .

Ocak Ocak Aralık Ülke 1965 1964 1964 1963

(1.000 met r ik ton) 1

Şili 9.0 11.8 137.8 86.8 Angola (1) 4.8 56.0 30.0ı İzlanda 9.6 11.5 124.3 90.1 Norveç 13.2 27.2 179.4 104.1 Peru 164.9 101.9 1416.5 1159.7 Güney Afr ika/Güney Batı Afrika 11.3 13.4 226.5 199.0'

Yekûn 208.00 170.6 2140.5 1678.'«" (1) Bilgi mevcut değildir.

Adıgeçen ülkeler 1964 de, 2.3 milyon me t r ik ton veyahut 3,3 ton olan dünya balık unu üre t iminin yaklaşık yüzde 70 ini ist ihsal e tmişlerdir .

Balık Unu ihraca tç ı la r ı Birliği Üyesi Ülkelerin Balık Unu Üretimi, Ocak 1965

t Ocak Ocak - Aralık Ülke 1965 1964 1964 1963

(1.000 me t r ik ton) Sili 12.9 21.8 147.0 92.7 Angola (1) 5.6 59.7 31.5 İzlanda 4.2 5.7 127.7 87.7 Norveç 5.9 8.7 185.9 132.2 Peru 194.1 195.5 1552.3 1159.2 Güney Afrika/Güney Batı Afrika 8.7 14.0 257.4 238.0

Yekun 225.8 251.3 2330.0 1741.3

(1) Bilgi mevcut değildir.

Page 26: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 24 —

Birlik üye ülkelerince Ocak 1965 de ihraç edilen total balık unu miktar ının takr iben yüzde 79 u Peruya ai t t i r .

«Commercial Fisheries Review»den İr Yunanis tan 1964 de 34.7 milyon dolar değerinde 105.00 met r ik ton balık ya-kalamışt ı r , Bu mik ta r ın 67.000 tonu Yunanis tan ' ın kıyı sularından, 7.500 tonu Akdenizden ve 9.500 tonu memleket göl ve bal ık yet iş t i rme havuzlar ından istihsal edilmişt ir .

1964 de Yunanistan, Atlantikte, 1963 e nazaran % 13 fazlasile 21.039 ton bal ık t u t m u ş t u r . Bu istihsalin değeri 7 milyon dolardır . Atlantikte av faaliyetinde, bulunan yunanlı f r igor i f ik t rol gemilerinin sayısı 1964 de 29 a .yükselmiştir. Bun-ların genel t ona j ı 17990 tondur . Beher f r igor i f ik balıkçı teknesinin 1İ964 de orta-lama tu t tuğu bal ık mik ta r ı 935 tonu bu lmuş olup bu istihsal nisbeti f u n d a n evvelki senelere naza ran devamlı b i r azalma göstermektedir .

Yunanis tan Meclisi t a ra f ından kabul edilen son kanun, açık denizlerde tu-tulan balıkları sınaî mâmûl ler i olarak s ın ı f landı rmakta ve damping ispat olun-duğu takdi rde diğer memleket lerde yapılacak i thalâ ta karşı, bir anti damping tar ifesinin vaz edilmesi yetkisini vermektedir .

Yunan balıkçı teknelerine Afrika sular ında bulunan önemli balık ve sünger av sahalarını yeniden açmak amaciyle Yunan Hükümet i , Libya ve Moritanya-ile bir balıkçılık anlaşması imzalamış ve Yunanis tan ile Tunus aras ında bü" hu-sus ta müzakereler plânlaşt ır ı lmışt ır .

Yunanis tan geçen sene gerek anavatan, gerekse yabancı sularda 1.154.000 'do-lar kıymetinde 80.9 ton sünger avlamıştır . Bu rakkamlar , 1963 rakkSttilai 'lmn hemen hemen aynıdır. Ayrıca, bu memleket 148.000 dolar kıymetinde*'8:9'- ton-1

mercan istihsal e tmişt i r . Louros nehrinde, Hükümete ait bal ık yet iş t i rme havuzlar ında alabalıklar

üzer inde yapılan tecrübeler çok başarı l ı o lmuştur . Mar t 1963 de atılan yumurtala-r ın, t akr iben yüzde 25 i sadece sekiz ay içerisinde sat ışa arz edilebilecek d u r u m a gelmiştir. Bu havuzlardan elde edilen alabal ıklardan takr iben 5 tonu 1964 de ¿sa-t ı lmışt ır . Havuzların beher me t r e kares inden elde edilen o r ta lama istihsal yıllık olarak 10 ki logram alabalığıdır. Hâlen, özel teşebbüse ait küçük bir yunanlı fir-ma alabalığı yetiştirilmesile iştigal e tmektedir . Hükümet makamla r ı daha çok f i rmala r ın bu alanda kârlı teşebbüslere geçeceklerine kanidirler .

«Commercial Fisheries Review»den •

•k Bu yılın şubat ayında, Lizbon r ıh t ımda inşa edilen yeni Balık Hâlinde bir balık müzayede merkezi açılmıştır . İnşa edilmekte olan bu yen i , Balık Hâli ta-mamlandığ ında 7.7 milyon dolara mal olacaktır . Balık Hâli 15000 me t re karel ik bir sahayı kaplamaktadı r . Bu sahanın takr iben yarısı bal ık boşal tma, sat ış ve tevzi yeri olarak kullanılacaktır . Yeni Balık Halinde bir günde elden geçecek balık mik ta r ı 600 tondur . Bu, Lizbona gelen bal ık istihsalinin hemen hemen iki mislidir. Yeni Lizbon Balık Hâlinde bir d o n d u r m a ve soğuk deposu, idare binaları , r ıh t ım tesisleri ve b i r yakıt ikmal yeri inşa halindedir,

«Commercial Fisheries ,Review»den

Page 27: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

i1 va-- f - , art* • a '

fr, B A L I K V E B A L I K Ç I L I K

* ( F I S H and F I S H E R Y )

Foundat ion ; 1953 {

VOL. X I I I

No. 7

JULY

1965

ET ve BALIK KURUMU G. M. BALIKÇILIK MÜDÜRLÜĞÜ

BEŞİKTAŞ - İSTANBUL

EDITOR D. AKAGÜNDÜZ

£ v ' j 1 / Ï ' I h 1 1 • ( \ ! I

C O N T E N T S

ï Page

I

TINY P O N I E S OF T H E SEA - HORSES (PART I I ) . Breeding, Hunt ing methods, Commercial value,

Bibliography. Conclusion.

ONE BOAT AND TWO BOATS SYSTEM TRAWL (PART I I ) Here the two system of pelagic t rawls are explained. The places where b o t h system are used and the, fac tors chat make one p re fe r red to the other are ment ioned.

T H E ROLE OF F I S H IN ANlMAL FEEDING AND NUTRIONAL CONTRIBUTION OF F I S H PRODUCTS (PART V)

The au thor describes the utilization of f ish products in the field of feeding experiments with dairy cows, young cattle, sheep and goats.

VZ

STRUCTURE OF MEAT AND SOME OF COULOUR PRESERVA-TIVES IN MEAT PRODUCTS (PART I I ) Meat is the best animal food. Histological and biochimical compositi-

ons include myolem, myoplasma, myofibri l ls an pprotein f rac t ions (myoalbymin, myocin, globulin X, actin and t rombomyocin, myoglobin, nucleoproteins) , fats, cholesterols, vi tamins (A, Bl , B2, Niacin, C) and organominerals (Phosphor , I ron II, Sulfur, Natr ium, Potass ium and Calcium). Meat which has high protein is poor of fa t content .

17

Page 28: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

Kurumumuz Trabzon Fabrikasında en yeni ve teknik metodlarla istihsâl olunan :

N A T U R E L Y U N U S YAGl

devamlı olarak iç ve dış piyasaya satılmaktadır.

Sanayici ve tüccarlarımızın doğrudan doğruya Et ve Balık Kurumu Balıkçılık Müdürlüğü, Beşiktaş veya Balık Yağı ve Unu Fabrikası Müdürlüğü, Trabzon, adreslerine y1

müracaatları rica olunur.

V ET VE BALIK KURUMU |

BALIKÇILIK MÜDÜRLÜĞÜ

EBK 5 2 / 1 9 6 ^

Page 29: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran
Page 30: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

Y A N G I N

NAKLİYAT

HAYAT

K A Z A

MAKİNE S İ G O R T A S I

ŞEKER SİGORTA

Page 31: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

EBK 54/1965

Türkiye Vakıflar Bankasında açtıracağınız her 5 0 0 liralık bir

seneden fazla vadeli öğrenci hesabı, size bu imkânı v e r e c e k t i k

Bankası

Her ay 75 Öğrenciye 2Sene müddet ile

250 L i ra Burs S A Y I N V E L İ >

Çocuğuna doğduğu günden Üniversite tahsilini bitirinciye

k kadar tahsil bursu ikramiyesini k a z a n m a şansını y a r a t .

Page 32: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

B a l ı k ç ı l a r ı m ı z a j M.W.M. (Halk dili ile Marşal) deniz motorlarına ait |

yedek parçaların satışına Et ve Balık Kurumu Balıkçılık | Müdürlüğünde devam edilmektedir. |

isteklilerin Et ve Balık Kurumu Balıkçılık Müdürlü- j\ ğü, Beşiktaş, İstanbul adresine müracaatları rica olunur. |

ET VE BALIK KURUMU l BALIKÇILIK MÜDÜRLÜĞÜ |

EBK 55/1965

Page 33: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

— 30 — l l l l i m i l l l i m i l l l I I M I I M I I M l I M M I M I I I M m i l M I I M l I M H H I I I H I I I I M M H H M I l l l l l l l l

BAŞAK SİGORTA A.Ş. Türkiyede Sermayesi ve Teşkilâtı En Büyük Sigorta Şirketi

Sermayesi : 3.000.000

YANGIN - NAKLİYAT - HAYAT - KASKO - TRAFİK FERDİ VE KOLLEKTİF KAZA - HIRSIZLIK

CAM KIRILMASI - UMUMİ MES'ULİYET S İ G O R T A L A R I

Çabuk İs — Kolay Ödeme

TÜRKİYENİN HER TARAFINDA T. C. ZİRAAT BANKALARI, EMNİYET SANDIKLARI ve

TURİZM BANKASI

A C E N T E L E R İ D İ R

mimi 11 m ı ı ı ı ı ı u

EBK 56/1965

Page 34: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

EBK 57/1965

È

Page 35: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

VİTA _

kocanız yemekleri çok kolay hazmeder.

yemeğin lezzeti midenin dostudur.

VİTA'nın tadı o kadar nefis ki, VİTA ile pişen bir yemekten daha lezzetli bir şey olabilir mi!

VİTA, kalorisi bol ve kuvvet sağlıyan bir gıdadır.

VİTA hafift ir, mideyi yormaz, çünkü fevkalâde; sâf ve asiditesi az olan nebatî yağlarla imâl edilir.

Page 36: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran
Page 37: ET ve BALI KURUMK GENEU MÜDÜRLÜĞL Üyürüyen avcıla tarafındar takriben 4 dereceli5n bi meyillkr yosunle zemindu e gezdirilir. Be oşn dakikad bi çerçevar sudae çıkarılaran

iüVENEREK YİYECEĞİNİZ EN USTUN

KALİTELİ

UCUK SALAM FÜMEDİ İŞKEMBE

EBK 59/1965

ÇINAR BASIMEVİ İs tanbul

F : 125 Kr.