\Hl

iı)

KIBRITLER^ KİRALI

Points 20 Potats 191 Points 3 Draws

9 Results 4 Aways Biany Slx

Yukarıdaki Pri'hlr chancp »enny ı»ointn ritrı pcnrvadır. Diğer "poollru n birim filindir."

£15.244 16 o 130 10 o 128 0 0

90/-12,816/-

42/ 204/.

ikramiyeler pooi" Do

pool'lar irin

Seal H4,1 Itr CMHM tl ur İMti Mct,;_ BRITISH FOOTBALL POOLS

AGENCIES, f.O. BOX 751, NtCOSlA and

KALOUST SHEKERDEMIAH P.O. BOX 490, NICOSIA

• : • ; • w.- •:••

Sinemasında i l I SABA KADAR

da

K FİLMİ

CADERi ETTİN ERBİL - İ

i

IBOÖLU

/ E N

| 1

iyesi: Seven gönülle- | aşkı ve namusu için £

aşkın zaferi. f

5EL ŞARKILARLA $ B İ R T Ü R K FİLMİ .

Ş

BURMA $ Î N K L l $

R F İ L M İ $ i -

»İR SMHRETE N

ı l i i g i ' n ü te üstiinl dır. nleı-ce t a m *

Çünkü S A J A

Genel Acentı SEDAT

folu Lef koş»

Y A R I N B İ Z İ M D İ R A K T U S İ Y A S Î G A^TTE TET

Müdür ve İmtiyaz Sahibi : CEMAL TOGAN Kuruluş : 1961

Cumartesi 4

E K İ M 1958

F1ATI: 15 Mildir SAYI : 868 YIL : 7

L e f k o ş a - K ı b r ı s

İ J E f k o s a . Vi

e y l ü l , i9 5 8

İKRAMİYELERİ ••«»«> « Match l'rebig ^

M Point., ' 33 Points ' 2 " »0 224 Points 10 6 22 Points

Vlatch Penny Point, ^ J °

| 26 Point, 20 Points »O 24 Points i* l 9

23 Points , l » 11 Ma (oh Penny U m ^ r ^

12 Correct « i , 1 * u Correct f 6 2 „1 • 10 Correct

EOKA VAHŞETİ SON HADDİNE VARDI

Maraşta, dün bir İngiliz kadını öldürüldü diğer bir kadın da ağır surette yaralandı

^MAKARİOS ATİNADAN EOKA'YA HAREKET EMRİNİ VERDİ

İ n g i l t e r e d e k i T ü r k l e r i n Y e r i n d e Bir F a a l i y e t i

I

ıugıltereııln ortaklaşma plâ-ınıu Kiıırısa tatbik edilmesi

[iterine Makarios ve Yunan hliKilmeti şaşkına dönmüş, ada J Hadiseler çıkarmak için çe-ıtii riya v« hileye başvurmaya

us^w»|lardır. * puştun bir siyasetin kurbanı

v olan Makarios ile Yunan hü-kümeti, Sür İnsanlık muvace-hesinde son kozlarım da kay-kayoettlkierinl anladıktan son-ra İlim yuvalarını kendi mak-atlarına alet etmek yoluna m|wrf*~*"'.

YUNADAKİ NÜMAYİŞLER

Atlııada talebeler dün bir nü raaylş yapmışlar ve Ingiltere-ııin Kibri.-: plânını protesto et-mişlerdir.

Yuımnistanda nümayişler ya * ;ak olmakla beraber büyük bir

meydanlıkta toplanan talebe-ler, yürüyüî yapmak İstemişler ve bu arada talebelerle polis-ler araaında çarpışmalar olmuş tur Atlnada bulunan sefaret-imnemlzdeki muhafızlar artı-rılmış, polis sefarethane bina-sını makineli tüfekle muhafa-za itmek ihtiyacım hissetmiş-tir.

Toplantı e.-tnasında talebeler tarafıadan taşınan yaftalar a-rasında "BOKA'ya silâh ve-rin' Kolonici Dulles ile Mac Milian kahrolsun" yazılı lev-halar görülmekte ve "NATO'-dan çıkınız" ve "Taksim plânı kahrolsun" .başlıklı

/dağıtılmaktaydı.

KIBRISLI SOLCULAR YU-« A N HÜKÜMETİNE KIZOİN

ivenöl nıaıcsatlarına' "uymaK üzere Kıbrıs meselesinde Ma-karios'u desteklıyen Kıbrıslı soıcular en nihayet maksatla-rını açığa vurmuşlardır.

Leymosunun komünist Rum Belediye Reisi dün Yuııan hü-kümetine bir telgraf gönder-miş ve Kıbrıs meselesinde Yu-nan hükümetinin takibetmekte olduğu siyaseti tenkid etmiş ve bu siyaset karşısında Kıb-rıslı solcuların infial duyduk-larını bildirdikten sonra Yuna-nistanin NATO'dan çekilmesi-ni talebetmlştlr.

Yunanistanı bugün ayakta tutan İngiiterenln yardımı İle NATO olduğuna şüphe edilme-mektedir. Yunanistanda bugün halkın çoğu komünisttir ve memleketi demir perde arkası-na çekmek için fırsat gözet-mektedir. Bunu iyi bilen Ley-mosun komünist Rum Beledi-ye Reisi Yuııanlstanin NATO'-dan çekilmesini talebederken orada yaratılacak boşluktan ko münistlerin faydalanacağını pek iyi bilmektedir. Kıbrıslı ko münistlerin de Kıbrıs meselesin de Yunanistanı desteklemekten

tadan çekildikten sonra Yuna-nistanı ve Kıbrısı demir perde arkasına maletmektlr.

EOKA KADINLARA TECAVÜZE BAŞLADİ

Adada ilk BOKA bombaları-nın infilâklarını müteakip, ted hişçilerin tevessül etmedikleri kahbellkler kalmamıştır Bir-

çok masum kişiler arkaların-dan vurularak öldürülmüşler, ltahbece kurulan pusularda çe-şitli insanlar can vermişlerdir. Bütün bunlar yetmiyormuş gi-bi EOKA şimdi, silâhsız kendi kendilerini müdafaadan aciz kadınlara da tecavüze başla-

(Devamı 4 tineii şayiada)

EOKA Kahbece Cinayetlerle Şantaj Yapmak İstiyor

Mısır Gazeteleri

Amerikaya Kızgın

Kahire 3 (R) : Mısır gar zeteleri bugünkü sayıların da, Birleşik Amerikayı Lüb nanın dahilî işlerine müda-hale etmekle itham etmek te ve Başkan Eisenhower*e şidetli bir şekilde saldır-maktadırlar.

Ahram gazetesi, Amerika nın Lübııandaki Büyük Elçi si Mac Clintock'u her yere parmağını sokmakla itham etmiş ve Cumhurbaşkanı General Şahab veya Başba kan Kaı-amis çapındaki dev let adamlarının böyle entri kalara kanmayacaklrını id dia etmiştir.

Lübnan Hükümeti, halkı ve ordusunun Amerika ta-rafından tertiplenecek komploya karşı bir birlik halinde duracağım yazan gazete, Amerikanın İsrail Başbakanı Ben Gurion'u destekedilini iddia etmek-tedir.

EOKA, adamıza tatbik edil-mesine başlanan İngUiz plânı karşısında şantajlarına hız ver mekte, sağda solda hâdiseler çıkararak bu plânın tatbikini önlemek sevdasına düşmekte-dir.

Bu câniler güruhu, hakikat-ları göremlyecek, durumu tak-dir edemiyecek kadar kör ve akılsız bir durumdadır Kıbrıs plânı artık bilfiil tatbik saha-sına konmuştur. Orta Doğu nun bekçiliğini yapan anava tanımız temsilcisini tayin et mlş ve bu temsilci vazifesine başlamıştır. Bu hakikatları gc remiyen EOKA cânileri, ne keı

maksatları ancak, İngiltere or- dilerinin şantajları ne baş ted

Bir EOKA Mektubu Ele Geçirildi

hişçi Makarlos'un naraları ve ne de cılız Yunanistanın çır-pınmalarının Kıbrıs plânının tatbikini önllyemlyeceğini tak dlr etmekten maalesef acizdir-ler.

EOKA ve bu kahbe cemiye-ti destekliyenler sonlarının hüs

(Devamı -1 iüıeü sayfada)

Kazaen vuruldu .Maraşta dün akşam yapı-

lan araştırmalr esnsmda bir Emniyet kuvvetleri men-subu kazaen vurulmuş ve aldığı yaralar neticesinde bir müddet sonra ölmüş-tür.

M AK A Rt OS'UN KIBRISLI RUMLARA MESAJI

ülger taraftan baş câni Ma-karloa Kıbrıslı Rumlara hltal

Emniyet Kuvvetleri sözcü-broşllrler s ü . evvelki gün Leymosunda

ele geçirilen bir EOKA vesika-sına dün akşam temas etmiş-tir. Bu vesika, temsilcimizin tayininin Rumların hazmede-mediklerini ve bu tayini müte-akip giriştikleri şantaj kam-

ı panyasım göstermektedir. ten bir mesaj neşretmlştir. Ma karios bu mesajında, ingiliz hânına Kıbrıslı Rumların bü-tün vartalarla karşı durmala-rını bildirmektedir.

Makarlos'un bu mesajının EOKA'ya bir emir olduğuna muhakkak nazarla bakılmak-tadır.

Emniyet Kuvvetleri sözcüsü, bir BOKA liderinden diğerine mektup olduğu bilinen bu vesi-kadan aşağıdaki kısımları açık lamıştır:

"Türk temsilcisinin tayini-nin resmen açıklanmasını mü-teakip faaliyete başlamamı bil diren mektubunuz mucibince faaliyetlerime başlamış bulunu

Yıman Delegesi Safsatalarla Elde Edemez Birşey

KIBRIS İÇİN ŞİMDİLİK EN İYİ HAL ÇARE-Sİ YENİ PLÂNIN AZİMLE TATBİKİDİR Birleşmiş Milletler 3 (R):

Dünya meselelerini mü-zakere etmek için toplantı-s ına bugün devam eden "irieşmiş Mületler Gesıel Kumlunda söz alan Yunan

j l delegesi Palamas, Kıbrıs

lan işbirliği sağlamalarını sağlamalarını ileri sürmüş-tür.

Delege, müstakil bir Kıb rista cemaatların kendi at-a-larndaki fikir ayrlıklarını hür olarak kendilerinin iza

meselesinin şimdi kritik bir. | i e edeceklerini iddia etmiş binaya girdiğini söylemiş' — *— . j-u-h.:-: ve Adaya Birleşmiş Millet-ler kontrolunda istiklâl ve-rilmesinin zamanımızın ru huııa uygun olduğunu söyle miştir. • .

Palamas, istiklâl teklifi-nin tngiltereye uygun ol-ması hızım gelidiğmi aöyle '«İŞ ve bu teklifhı İngiltere iarafından rededilmesinin,

»lııgilterenin Kıbrıs mesele-sine bir çıkar yol bulmak niyetinden şüphe uyandır-«iğını iddia etmiştir.

Kıbrıs halkının ekseriye-tinin kabul etmediği bir plâ nın tatbiki için îngilterenin Kıbrısta bir polis idaresine 'stinad edeceğini söyliyen ' alamas, Kıbrıs meselesi-'>"> yalnız Kıbrıslıları alâka 'ar ettiğini Türkiye ile Yu "aniatsanın Kıbrıs mesele-Ş'nden uzaklaştırılmalarını «klif etmiş ve Türkiye ile

f > unanistanın kendi arala-j-tnda kuracakları bir ahenk 'e Kıbrıslılara örnek olma-

ve ingiliz plânmm tatbikini Kıbrslılar, ne Türkiye, ne Yunanistan ve ne da sul-hun manfaatına olmayaca-ğını ileri sürmüştür.

yorum. 30 Eylül Salı akşamı gece yarısına bir çeyrek saat kaladan beri, yeni İnşa edilmiş olan yolda Erimi köyü civarın-da bir pusu kurduk. Bu pusu-da askere alt bir can kurtaran otomobil İle ona refakat et-mekte olan cib tipi bir otomc bile ateş açtık. Bunlara bi. mayın, el bombalan, av tüfek leri ve bir otomatik silâhla te cavüz ettik. Otomatik süâhl: tahminen 25 kadar kurşun sık tık. Pusuda taarruz etmiş ol duğumuz elbin tamamıyle ha rabolduğu muhakkaktır. Car kurtaran otomobil ise kalbır gibL olmuştur."

Ele geçirilen bu EOKA ve-sikasından anlaşılacağı gibi EOKA, cinayetlerine devam ederek Türk temsilcisinin ta-yinini durduracağını, yeni plâ-nın tatbikini akamete uğrata-cağını tahayyül etmekteydi.

Yeni plân tatbik sahasına konmuştur Gerek Başbakan MacMİUan've gerekse Kıbrıs Valisi Sir Hugh Foot, ingiliz plânı tahtında bahşedilen im-kânların Rum halkına da açık olduğunu birçok defalar beyan etmişlerdir.

Yunanistan İle tedhişçiliğin babası Makarios, bizim büyük fedakârlıklar yaparak kabul ettiğimiz bu plânı kabul et-meyip, masum İnsanların kan-larım akıtmayı tercih etmişler-dir.

Hükümet sıkı tedbirler ala-rak BOKA'yı bir an evvel ez-meli, din ve milliyeti ne olursa olsun, bütün Kıbrıs halkının susadığı sulh ve sükûnu adaya iade etmelidir.

MAHKEME HABERLERİ

Sindeli Türk çobanlara ateş açan 2 Rumun yargılanmasına başlandı

(Hususî Mahkeme Muhabirimiz Yaaıyor)

1 Ağustos tarihinde, cemaat-lar arası kargaşalıkların en karıştığı günlerde Pirgu ile Sinde köyleri arasında bir dere yatağında davarlarını otlat-makta olan Sindeli dört Türk çobana yaklaşan 3 meçhul şa-hıs, av tüfekleri ile ateş aça-rak onları yaralamışlardı.

Çobanlar mütecavizlerden iki tanesini iyi tanıdıkları için, daha sonra polise İsimlerini bildirmişler ve polis, Pirgalı Stillis Antoni Karaca ile Sotl-ris Kosti Stradi'yi tevkif et-mişti.

12 Ağustos tarihinde Mağu-sa Polis karakolunda yapılan hüviyet tesblti duruşunda, te-cavüze uğrayan çobanlar maz-nunları tanıyarak işaret etmiş-lerdir.

iptidai duruşmaları yapılan maznunların davaları, özel Ağır Ceza Mahkemesine hava-le edilmişti.

Dün Lefkoşada Hakim Mr. Boyl başkanlığındaki özel Ağır Ceza Mahkemesinde başlıyan duruşmada, çoban Ali Hasan Eşmene ile Salih Hasan şaha-det vererek hâdiseyi anlatmış-lardır.

Şahitlerin İfadelerine göre, o gün ö.s. saat 2-3 arası Ali Ha-san Eşmene, Salih Hasan, Mehmed Sıddıka ve Meshmed Şadduka isimli dört Sindeli ço-ban davarlarını otlatmak İçin Pirga yakınındaki kuru bir dere yatağına götürmüşlerdi.

Oturup davarlarını gözlerler ken ansızın karşıdan 3 adam görünmüş ve bunlar, ellerinde-ki av tüfekleriyle çobanlara ateş etmeğe başlamışlardı. Bu

. nun üzerine çobanlar köyleri-! ne doğru kaçmağa başlamış-

Iarsa da, atılan saçmalardan 1 yaralanmışlardı. 1 Duruşmaya bu sabah saat ' 8.30 da devam edilecektir.

Üc Türkü Yaralamatan Sanık Üç - » ^

Rumun Duruşmasına Başlandı Cemaat la r arası çarpışma

larm yeni başladığı gün-lerde 9 Haziran tarihinde Lefkede, Alekko Sava,And reas Sokratüs ve Yannakis Haralambus isimli üç Rum genci bir Türk ailesine hü-cum etmişler ve 6 yaşmda Hülsel Ali ile 10 yaşmda Rabie Ali isimli 2 küçük kız kardeş ile 60 yaşmda

Ahmed Mulla Salih isimli dedelerini yaralamışlardı.

Dün Lefkoşada özel Ağır Ceza Mahkemesinde duruş malarına başlanan maznun lar, aleyhlerine getirilen da vayı kabul etmemişlerdir. Duruşmaya, gelecek Cuma gnü yeniden devam edile-cektir.

EOKA Beyannamesi Dağıtan İki Rum Altışar Ay Hapse Gönderildi

21 Temmuz tarihinde Lefkoşa yakınındaki Pallir yotissa köyü civarında dev riye gezen askeri bir cip, sivil bir taksiden şüphele-nerek takip etmeğe başla-mış ve bu sırada yaklaş-makta olan taksiden bir top beyanneme atıldığı gö-rülmüştü.

Süratini artırarak kaçmı ya başlayan taksi'ye asker ler durması için çağırmış-larsa da, durmayınca iki el

ateş etmişlerdi. Bunun üze rine duran taksi içerisinde bulunan 25 yaşmda şöfer Nikolas Nisiforu ile tatlı-cılık yapmakta olan Kirya-kos Yeoryiu tevkif olun-muşlardı.

Dün sabaJı Lefkoşada özel Mehkeme huzuruna çı kanlan maznunlar, suçlu bulunarak Hakim Mr. Ca-miade tarafından altışar ay hapse gönderilmişlerdir.

BAY A R I N DÜNKÜ KABULLERİ: Cumhurbaşkanımız Ce-lâl Bayar, dün saat 11.80 da Şale köşkünde Bonn Belediye Reisini kabul etmişlerdir. Bu kabulde Belediye Reisi Kemal Aygün de hazır bulunmuştur. Bonn Belediye Reisi Cumhur-başkanımıza bir tablo ve bir kitap hediye etmiştir. Resimde Cumhurbaşkanımız ve Belediye Reisleri görülmektedir.

Bayrağımıza Hürmet İsteriz Bir askerin şuursuzca

hareketi dün akşam Orta Köy Türk halkını heyecana düşürmüş ve gücendirmiş-tir.

Temsilcimizin tayinini tesit için çekilmiş olan şan-lı bayrağımız, Orta Köy-den geçmekte olan askerî bir otomohildeki askerler tarafından ipinden koparı-larak kaçırılmıştır.

Bilhassa Orta Köyde as-

kerlerin bayrağımıza gerek kasten veya gerekse istemi yerek hakaret etmeleri bir kaç defa vukubulmuştur. Bu hal, nahoş hadiselere yol açabilecek bir tiynette-dir.

Mesul makamların asker lere, Türkün bayrağını her şeyden üstün tuttuğunu bil dirmeli ve muhtemel hadi-seleri önlemelidirler.

TAMAMLANMASINA ÇALIŞILIYOR: Belediye sarayı merasim blok'u İnşaatının Şubat ayına kadar tamamlanmasına çakılmaktadır. Bu kısımda Belediye reisi odası, Encümen toplantı salonları ve İstirahat salonu ile 500 kislUk Beledlve Meclisi toplantı salonu, 850 kişilik evlenme salonu ve 400 vasıtalık tld katlı garaj bulunmaktadır. Resimde ırörttlen İkin el blokda İse. İtfaiye Müdürlüğü hariç «liğer bütün müdürlük ve büroları bu blokta toplanacaktır. Â T b l o k 12 tetlıfcr

Lokanta, kütüphane ve Belediye müzesi de bu binada buluna çaktır.

ı e m s u c ı m ı z m l a y ı m ü z e r i n e

Ç e k i l e n l e ı g r a u a r .... •

SAYIM ufcJLAL BAYAR C L . . . i l u ıvU^jıVAiN 1, ANKARA

1 Jüruu luod gımuuue muns üzerindeki Türk hak-larının tauınuıgı uıutm gun olara«. «aoıu eo.yoruz.

u e n n sevgi ve saygıiarunızı sunarız. Bat i l imleri adına, ııeıedlye Reisi

SAYIN ADNAN MENDERES BAŞVEKİL, ANKAKA.

^ . . f f f 1 , t f f i c i m i z i n tayini Ue kalblerimlz sevinçle doldu, yunkü ı Enim 1858 Kıbrıs tarihinde bir dönüm noKtası teşkil edecektir

Basiretli siyasetimi sayesinde daha güzel tünlere kavuşacağımıza inanıyoruz. 8 sumere

Sonsuz bağlılığımızı iletiriz. Baf ülkü Yurdu adına

Zeki Fikret

PEK SAYIN BURHAN IŞIN KIBRIS TÜRK MÜMESSİLİ

LEFKOŞA

T ü r kK r w * T î î f k t i r Ü C İ S İ o l a r a k i y i n i n i z haberi biz Türk Ocağı idare Heyeti ve azalarım son derecede

ü s t ü n " ? e t"î ü'.,BU ^ ^ şerefli v a z i f e c e üstün başarılar diler ve bu münasebetle en derin say-gitarımızı sunarız. 3

Mağusa Türk Ocağı idare Hey'etl ve Azalan

SAYIN BURHAN IŞIN KIBRIS TÜRKİYE MÜMESSİLİ

LEFKOŞA T ü r k ü Ü ^ r k n ; l l ! e t l I Ü n Muzaffer Mümessili. Kıbns Türkü sizinle şeref duyar, vazifenizde başarılar diler.

Lefke T.S.K. Başkam A. Rlfat

SAYIN BURHAN IŞIN TÜRKİYE TEMSİLCİSİ

LEFKOŞA

nlzl h S t t V U n m n I U b . m t e m s l l c l s l olarak ~41me-MUU Mr İ L * ' ) " l ™ n , y 6 t I e » S i n m i ş bulunuyoruz . MilU bir günümüz olarak bayram yaptığımız bu ıründe

tebHk J w H ^ r ^ A a b & a r t m ı 9 t > r Yeni görevinizi sunam ' ^ W ? a r ' '" l^ '^lmlr ie sayalarımız,

Zeld Fikret ülkü Yurdu Namına

(Devamı ikinci sayfada)

SAYFA 2

İHO » 1 0 flit II0 H l IT t T • » " " » • » » « • » » » ^

ZAVALLI YUNANİSTAN

Bir zamanlar NATO 'nun arabulucu-

f luğunu kabul etmek tenezzülünde bu-lunmayan Yunanistan, bu giin bütün

.{. ümitlerini NATO'ya bağlamış ve Genel X Sekreter SPAAK'ın tavassutu saye-•)„ sinde düşmüş olduğu çukurdan kur-;{; tulmağa çalışmaktadır.

i Halbuki Yunanistam bu çıkmamdan X ne Genel Sekreter Spaak ve ne de X Birleşmiş Milletler topluluğu kurtara-;!; maz. ? Çünkü Yunanistan iyi niyete sahib | değildir. Koskoca bir devlet bir kilise A papasın telkin ve direktifleri ile htu

reket ederek dünya sulhunu tehlike-:»; ye düşürecek hareketlerde bulunmuş ;»; ve mekteb çocuklarının bile teklif et-•)• mek cüretinde bulunamıyacakları boş

ve manasız istekleri ile ortalığı karış-tırmıştır.

Eğer Yunanistan dürüst bir devlete yaraşır şekilde hareket etmiş olsaydı, ilk yapacağı iş köy papasını hükümet çevrelerinden uzaklaştırmak ve ada ile ilgili devletlerle bir masa başına oturarak bir formül bulmağa çalış-maktı.

Halbuki Yunanistan papasın çizdiği yoldan yürüyerek bir başarı sağlıya-cağına inanmış ve en erken bir zaman da hedefe ulaşılacağına kanaat getir-mişti.

Fakat şimdi bu boş hayallerin hiç bir vakit tahakkuk etmiyeceğine ka-naat hasıl olunca hem Makarios'un ve hem de kendi yüzünden derde giren Yunanistanın paçaları tutuşmuş bu-lunmaktadır.

Yunan siyasileri şunu ivi bilmelidir-ler ki büyük bir ümidle t>el bağladık-ları NATO Genel Sekreteri Spaak, Türk tezi aleyhine karar almak veya Türkiyenin menfaatlerini haleldar ede cek bir teklifte bulunmak salâhiyetine sahib değildir.

Küçük Yunanistan tehdit ve palav-ra ile Türkün hakkını gasbedemiyece-ğini bilmesi ve başlangıçta yanlış yo-la sapmaması icab ederdi. Şimdi ok yaydan çıkmış izansızca yapılan hare-ketler Türk - Yunan dostluğunu zede-lemiştir.

Bunun tamiri güç olmakla beraber, Yunanlılar çılgınca emellerinden vaz-geçerek muhtaç olduğu Türk dostlu-ğunu tekrar kazanmak için çareler aramalıdır.

Aksi halde Yunanlılar, Kıbrıs sava-şında hezimete uğramakla kalmıyarak kendileri için bir nimet olan Türk dostluğunu da ebediyen kaybetmek betbahtlığına uğrayacaklardır.

BOZKURT 9

ı » 5 1 ! J J U M t M M Londrada Türk hamamı

Lonaıaua Kazaen temizlenmek için Türk hamamına gidersiniz, ayrıca hakikaten

temizlenmek için bir de evde yıkanmak icap eder.

Londraya giden bir Türftün en çok dikkatini çekecek husus Turklah Bath ıTUrk Hamam») ilanının bolluğudur. Gerek Londralım göbeğinde, gerekse civar mahallelerinde bu sözle-re sık sık rastlarsınız.

Kendi memleketinize alt bir hususiyetin yurdunuzdan kilo-metrelerce uzakta ve bambaş-ka sosyal bir muhitte mevcut olduğunu öğrenirseniz, gidip görme arzusuna kapılmanız-dan daha tabii ne olabilir?

Ben de, hem böyle bu mera-kı tatmin etmek, hem de bir tUrlU temizlendiğine kani olma dıgım otel ve pansiyon banyo-larından kurtulmak maksadıy-le bunlardan blrln« gitmeğe ka rar verdim.

Vall&hl, nerede olduğunu kat'lyetle simdi pek hatırlaya-mıyorum, fakat, gittiğim ha-mam, galiba Russel Square Metro İstasyonuna gayet ya-kın bir yerde, orta halli bü yük bir otelin en alt katında idi .2 0-25 basamak merdiven-den a^agı inildikten sonra, ls-tanbuldakl yeraltı Camii gibi basık tavanlı ve bol sütunlu bir antreye girdim. Yerlerde, Londranın hemen bütün bina otel ve mağazalarında olduğu gibi gayet kalın ve ayak sesle rini sünger gibi çeken halılar döşeli. Nihayette tezgâh gibi yüksekçe bir yerin başında iki kişi oturuyor. Arkalarında da poitahanelerdcki "post ren tant" kutulan gibi bir çok göz lerl olan bir dolap var.

Hüviyet, saat para ve mü-cevher gibi '.'-ynıetli eşyanızı makbuz tuıflcahllinde buraya teslim ediyorsunuz. Ayakkap larınızı da verip, mukabilinde şıpıdık dediğimiz terliklerden alıyorsunuz

Ben de bâttln bu muamelele-re tabi olduktan sonra soyun-ma salonuna dahil oldum. Burası, üstteki otelin «emini-

nin hemen hemen yanı geniş ilgimle yine halı döşeli büyük

bir salon. Bu salon, yatak çar-şaflarından perdelerle içlerine birer karyola artacak geniş-likte küçük küçük odacıklara ayrılmış. Her odacıkta, karyo-ladan başka bir de komodin var.

Burada soyunup elbiseleri-mizi askıya astıktan sonra ana dan doğma yani Adem İle Hav va'nın cennetten kovulduğu vaziyette asıl hamama giriyo-ruz. Asıl hamam kısmı dediğim kı-sım birinden diğerine geçilen orta büyüklükte 3 odadan iba ret. Duvarlar, beyaz, bembeyaz çinilerle tavana kadar kaplan-mış ve üzerlerine renkli, balık resimleri yapılmış. İçerisi biz-de olduğu gibi buharla değil, bir delikten gelen sıcak hava İle ısıtılıyor. Bu hava deliğinin uğultusu İnsanı sersem ediyor. Odaların harareti birbirinden

beşer altışar derece fazla. Kö-şelere şezlonglar yerleştirilmiş, isterseniz oturuyor ve kirini-zin kabarmasını bekliyorsunuz. Vücudunuzu derece derece sı-

cağa alıştırdıktan sonra yıkan ma yerine geliyorsunuz.

Burası da muazzam bir jim-nastik salonunu, daha doğrusu musalla taşlarına benziyen mermer masalarda bir morgu andırıyor. Herbirlnln üzerine bir kişi uzanmış sözüm ona ke se yaptırıyor.

Salona girdiniz mi bir me-mur yanınıza gelerek: "Glove, Slr? - Keselenecek misiniz, be ylm?" diye soruyor.

Abdi ftclz de vücudunu derece derece sıcağa alıştırdıktan son ra bu salona dahil oldum. Fa-kat bu ne? içerisi buzhane! Çenelerim takır takır birbirine vuruyor.. Yıkanmaktan var geçtim, hasta olacağım. "Glove, Slr?" diyen memura ben de daha sıcak bir yerin olup olmadığım sordum. "Bun-dan daha sıcak yer nerede bu* lacaksın?" der gibi acalp aca-ip yüzüme baktı.

üajtuın xı oıactut gıuı uetfil, kendimi adamcağızın ellerine teslim ettim. Beni sırt üstü mermer masalardan birine ya-tırdı. Vücudumun taşlara do-kunan kısımları buza değmiş gibi ürpermeler geçiriyordu.

Adam, kese dediği şeyi iki üç defa sırtımda, bir kaç kere da göğsümde ve kollarımda gezdirdikten sonra başladı su döküp başma sabun sürmeği.

Adama derhal durmasını söy ledim. Tekrar yüzüme baktı. Ben de vücudumda kabararak top top kolumda ve göğsilmde-ki kıllara yapışan kirleri gös-terdim ve "Bu ne bu?" dedim

Keseci: "Su dökünce çıkar onlar!" diye yıkamasına de-vam etmek istedi.

Bu sefer dayanamadım, ke-seyi elinden aldım ve "Yıkan-mak öyle olmaz böyle olur, öğ-ren" diyen bir eda ile kendi kendimi bir iyice keselendim, Bütün kirler kabarmıştı. Bun-dan sonra da su döktinerek ba-şımı sabunlamaya başlayınca her taraftan itirazlar yüksel-di.

"Bu ne bu?" Bu kıtlıkta çok su sarfedlyormuşum. Hey Al lah, çattık yahu! Nereden gel-dim şu Allahın cezası yere? |

Baktım ki adamlarla dalaş-mak boş, kendimi tekrar elle-rine bıraktım. Adam beni güya temizlenmiş

gibi alarak yine aynı salonda atlı karınca gibi bir yere gö-türdü ve bir duşun altına tut tu.. Kendisi, de otomobil direk siyonu gibi bir tekerleğin ba-şına geçti ve musluğu sonuna kadar açtı.

Başıma yukarıdan nasıl bir .sel boşanıyor? Tarif edemem Sanki gökten üzerime yüz bin-lerce ince tel yağdırılıyordu Bu şiddetli cereyan sayesinde güya vücudumda yapışıp kalan kirler temizlenirmiş. Fakat te-mizlenmediğini siz de takdir edersiniz.

Bütün bu şler de bittikten sonra üzerime bir çıkma vere-rek diğer bir kapıdan, ilk gir-diğim yere, soyunma odasına buyur ettiler.

Sakız gibi beyaz çarşaflan fDevamı 4 üncü sayfada)

Sayın halkımıza ve bilhassa Türk zenginlerine

FEDERASYON'umuzun yeni ba§lamı§ bu-lunan 1958-1959 ders yılı ve karakışın yaklaş-makta olması dolayısyle yüklenmiş olduğu mû-tat fakir öğrencilerle beraber birçok göçmen ve mevkuf çocuklarının tahsil masraflarını ve göç-menlere Kışlık mesken tedariki taaıhhütlarini her zamandan ziyade yardım ihtiyacını şiddetle hissettirmektedir.

Diğer taraftan ise bu şiddetle yardım ihti-yacı ile maalesef bir tezat teşkil edecek derece-de Federasyona yapılmakta olan bağışların azal-makta olduğu ve hatta son günlerde bir durgun-luk devresine girmiş olduğu görülmüştür.

Şurasını hem minnet hem de ibretle kayde-delim ki en ufak köylere varıncaya kadar köylü ve kasabalı fakir ve orta halli işçi, memur, es-naf gibi halk kütlelerinden, herkesin iktidarına göre bazen fert başına £10 - 12 ya varan geniş ölçüde yardım gören Federasyon münferit zen-ginlerimizden, beklenilen ve gereken alâka ve yardımı halâ görmemektedir.

Millî Bankalarımız ile bazı şirket ve mües-seselerimizin şimdiye kadar gösterdikleri yakın ilgi ile yaptıkları büyük yardımları minnet ve şükranla kaydederken maldar ve paralı şahıslar olarak mevcutiyetiyle iftihar ettiğimiz bir çok zenginlerimizden de münferiden yukarda sözü geçen mütevassıt miktarın çok üstünde bağışlar beklemekte haklı olduğumuzu da belirtmek iste-riz.

Bizim de hiç olmazsa yüzleri verebilecek birçok zenginlerimiz bulunduğuna eminiz. Haki-katen yardıma muhtaç göçmenler ile kimsesiz ve bakımsız kalmış şehit ailelerinin ihtiyaçları-na sarfedilmekte olan bu bağış ve hamiyet yar rışmda bütün halkımız ile beraber zenginlerimi-zin de geride kalmamalarını ve en büyük ihtiyaç devremiz olan bu mevsimde bağış listelerinin tekrar ve daha fazla kabarmasını candan özle-riz.

Bu münasebetle, 1 Ekimde çekilmesi- mu karrer iken fevkalâde ahval dolayısı ile 1 Ocak 1959 a tehir edilmiş olan FEDERASYON Pİ-YANGOSUNUN da henüz çok sayıda satılma-n a kalan 10 şilinlik biletlerden de alarak hem şanslarım denemelerini hem de hayırlı bir maksada yardım etmelerini saym halkımıza ha-hatırlatınz.

KIBRIS TÜRK KURUMLARI FEDERASYONUNDAN

«• •:•:• •:•:• •:•> •:•:• •:•> •:«• <•>• >s»c>aeos«; •:•>•:«

Lâle Sabunları SABUNLARIN EN ÎYtSÎDİR

LÂLE S A B U N U KENDİ SABUNUNUZDUR

TERCİH EDİNİZ.

HALK ELEKTRİK EVİ Radyo, Eelektrik, Vantilatör, Ütü tamiri

ve ayrıca Elektrik tesisatı itina ile yapılır. Elektrik işlerinizin en müntezam ve en seri

bir şekilde yapılmasını arzu ediyorsanız HALK Elektrik Evini tercih ediniz.

AHMET ve ENVER KARDEŞLER 124 Girne Caddesi

Lefkoşa

ARADIĞINIZ BİZDEDİR... PİYASAMIZIN BİR EKSİKLİĞİ DAHA

TAMAMLANDI

Her marka Kadın ve Erkek dikiş makineleri-ne uyan DİKİŞ ve NAKIŞ İĞNELERİ toptan ve perakende olarak satılmaktadır. İğnelerimiz dün-yanın dört bucağına ihracat yapan ve Almanyanın en muazzam fabrikası olan METWAR fabrikaları tarafından imâl edilmektedir.

Tahminin fevkinde sağlam ve şimdiye kadar piyasamızda görülmedik bir ustalıkla yapılmış olup iğnelerimizi bir defa deneyen sayın müşterile-rimiz dane ile değil paketle alıyorlar. Siz de dene-yiniz.

Selimiye cami'i ve Doktor Yusuf İzzettin Mı-sırhoğlu Apartmanları arasında 16 numaralı dük-kânımızdan ö.s. saat 4.30 dan 7 ye kadar ve Cu-martesileri ö.e. saat 12 den saat 5 e kadar orda satılmaktadır.

ADNAN ve CAHİT ORTAKLAR.

Sevgili Ekim Ayı !.. Seni seviyorum güzel ay !.. Mutlu ay !.. G#nl(,

var sende !.. Ekim ! adın üstünde senin, insanlar,! yasama kapusunu açıyorsun. Topraklar sinesini hâki ini bulunduğun 31 günlük semalara bakarak tohumla" ra acıyor Ekmek !. Nimet senin göklerinden inci ta' «eleriyle hayata giriyor. Milyonların elleri senin nünde durmadan işliyor. Milyonların gözleri senin uc. suz bucaksız çehrene bakıyor. Ninelerin dedelerin k i ların kızanın gözleri onlar!.. Senin nemli sabahlarında s evcilerin çeşidiyle birbirine yaklaşan sıcak dudaklar var Bu sevgiler dünya güzelliklerine renk renk ,j. çekler verdi. Adlarını söyliyeyim ml?!. Konuşan ko-nusmayan elvan elvan çiçekler onlar !

Doğru mu dilber ay?! "Evet1 Ya!, öyle mi? ta senin sevgilin aylar güzeli?!.. Söyliyorum sana ben. Bunu benim kadar 5000 yaşında tarih biliyor sahlfcfc. rine yazdı!. Sen ZAFERİ seviyorsun!.. 19 Mayısın 30 Ağustosun 9 Eylülün zaferini!. Bize bir senenin son günlerinde şanlı çiçeğini verdin. CUMHURÎYET! Mil-letimin üstüne titrediği yavrun. Bu yavrun uzak y&. kın ülkelere füsunkâr kokusunu yaydı. Taçlar düştfl tahtlar yıkıldı bu füsun karşısında.

Şimdi de benim şanlı sevgilim 1958 in ilk güntlnd« millî liderlerin ellerinin güzel sinesine attıkları tohum-larla bize bir çiçek açtın BAYRAK çiçeği o, gene se-nln bir gününde senin yalnız senin mahsulünü görece-giz. Ebet müddet ve hâkim Türk bayrağı!... Havdı hoşça kal sevgilim! Şan senin şeref senin ün senin! < Seni 40 mil kuzey yanda Menderes seviyor! Zorlu se-viyor! Mavi denizlerin zümrütler diyarında ışık saçan Işın seviyor, Dr. Küçük seviyor, Rauf Denktaş seviyor' 120,000 in yanında 27 milyon seviyor ! Ne mutlu sana'

SAMtH MÜDÜROGLÜ

dii ılı ırtı >1.

Temsilcimizin Tayini Üzerine Çekilen Telgraflar

(Birinci sayfadan kalan)

PEK SAYIN BURHAN IŞIN KIBRIS TÜRK MÜMESSİLİ

LEFKOŞA Kıbrıs Türk temsilcisi olarak tayin edildiğinizde»

dolayı duyduğumuz memnuniyet hudutsuz ve payan-sızdır. Bu mukaddes ve tarihî gibide sîze büyük basa-rılar diler ve bu vesile İle sonsuz bağlılığımızı arzede-rls.

Mağusa Türk Gümrük Hammallar Birliği namına Cavlt Muştala

SAYIN BURHAN IŞIN TÜRKİYE MÜMESSİLİ

LEFKOŞA Seksen senelik hasretten sonra bu gün anavata-

nımıza kavuşmanın sevinci içinde bayram yapıyoruı.. Bize bu günleri yaşatan Anavatandaki bil yüklerimizin ellerinden öper mukadderatımızın güvenilir ellerinize teslim edilmesi dolayısıyle sizi kalben tebrik eder bn mukaddes davamızda başarılar dileriz

Mağusa Türk Liman İşçiler Birliği idare Heyeti ve Üyeleri

SAYIN BURHAN IŞIN TÜRKİYE TEMSİLCİSİ

LEFKOŞA Anavatandan yükselen yeni bir güneş seksen yıllık

hasretin artık sona erdiğini Kıbrıs Türklüğüne müjde-lemiştir.. Biz Yavruvatandaki Türkler bu gün bu hür-riyet güneşinin ışığında bayram yaparken kollarunıı Anavatana doğru uzanmış bir an evvel kucaklaşma-nın heyecanı İçindeyiz.

Bize bu günleri gösteren Anavatanımıza ve bü-yüklerimize karşı en derin şükran duygularımın belir-tir omuzlarınıza yüklendiğiniz yüksek ve şerefli vazi-fenizde başarılar dileriz.

Mağusa Umum Türk işçiler Birliği İdare Kurulu ve Üyeleri

SAYIN BURHAN IŞIN TÜRKİYE TEMSİLCİSİ

LEFKOŞA Seksen yıllık bir ayrılıktan sonra, yeni bir devrlıı

başlangıcı sayılan bu mutlu güne erişmek sevinç ve bahtiyarlığı içinde bulunuyoruz.

Türkiyemizin Kıbrıs temsilciliğine isabetli tayini-nizden dolayı memnuniyet ve tebriklerimizi arzeder, başarılar dileği ile saygılarımızı sunarız.

Galatya halkı

TÜRKİYE TEMSİLCİSİ TÜRKİYE MÜMESSİLİ,

LEFKOŞA Hasretle özlediğimiz ve bu uğurda hiç bir fedaim

lığı esirgemeden çalışan büyüklerimizin zaferi oton M günde mukadderatımızın emin ellerinize teslim edilme-si dolayısıyle duyduğumuz seviç hudutsuzdur. Sizi ^ dan tebrik «der bu mukaddes davamızda m u v a f f a k i -

yetler dileriz. Mağusa Türk Belediyesi

Memur ve İşçiler»

SAYIN BURHAN IŞIN KİBRİ TÜRKLERİ TÜRKİYE TEMSİLCİSİ

LEFKOŞA . Temsilcimiz olarak tayininiz bizi sonsuz

ve gurur içinde bırakmıştır. Vazifenize başlsdiK™ 1 Ekim tarihi biz Kıbrıs Türkleri İçin 19 Mayıs türkün Samsuna ayak bastığı gün kadar ,n f ln ' j Kıbrıs Türkleri İçin bunun uğurlu olmasını tenıen eder, vazifenizde başarılar dileriz.

Ayantronlko Türkleri namın» M. Remzi

SAYIN BURHAN IŞIN, TÜRKİYE TEMSiLCtSt

LEFKOŞA. Anavatan hükümetimizin karan bizleri son «

ce sevindirdi. Yüksek şahsınızda büyüklerimizi lıırken, sizlere de bu kutsal vazifenizde başarılar 01

en derin bağlılıklarımızı teyit ederiz. Konedra Halkı namına, Mun» •

Mehmet Molla HaHl.

I B i L D i R i K S I i m z * sahibi KURU KAHVECİ t ÖZERLAT dükkânımı TÜR* İ Î T ? k o ş a d a TİNGİRİDİS: Çartf 1 8 m d * KALLIYOBİ Sokağı No. 10, a nakletti*»* | PAMtR SÜT SERVİSİ KARŞSINDA v'e

¥ her gun müntezamen eyi cins BREZİLYA kah-f v esınden taze ve halis kahve satışı yaptı*»"1

| saym müşterilerime bildirim.

Saygılarımla KURU KAHVECİ

HASAN DERVİŞ ÖZERLAT

" " » « ı m ı ı i i o ı m , O » M W » M W ) w—*"*

CUMARTESİ, 4 EKİM, 1058 ( B O Z K U E T ) SAYFA 3

son der*"

»rıtor <«lef

f f t İ K Çarş1:

tetti^

y A k»h-•aptı?'"11

! u t l u !.. o , '

a n sıcak

Krumy'e^? V, i

î'Çegı 0a"

r n ü" i . S * » - ' zoriu0,;;

mu«u sanai

1 Üzerine flar

ı ««lildj lnizdea , u z ve payan. e büyllk ba$a-ftınıi7j arzede-

Blrlljl namına tafa

frün anavata-nın va piyonu.. •»tlyUklerlmlzIn lltr ellerinize brlk eder bn

r Birliği Jyrterl

seksen yıllık [tgtlne müjde-gttn bu hür-

n kollarımız kucaklaşma-mıza ve bll-artmra bellr-şt-refll vazl-

er Blrlljl yeleri

rıi bir devrin ek sevinç ve

ıbetlt taytal-

1x1 arz eder,

lal kı

bir fedakftr feri olan bu «lim edilme-ur. Sizi <•»" muvaffak"

diyesi İleri

LCtSt

9UZ sevln« başladığı"1* ÎTyı* A » . man**1 i „ t«"»en

naırunıı

>

LONDKA MEKTUBU:

NATO'dan Ayrılacakmış! Osman TÜRKAY

Yunan hükümeti Nato'ya bir ultümatun ver-di: Eğcı* ingilizler Kıbrıs'ta yeni plânlarım yürür-Klğ,» koyarlarsa, Nato'dan ayrılacağım!

Dunun üzerine, geçen hafta, Nato genel sek-rflteri M. Spaak Atina'ya gidip Karamanlis ile gö-rüşmüştü. Kaldığı otelde, elini yüzünü yıkayıp

spaak'ın kendisini ziyaret etmesini bekliyen Makarios, derili bir hayal kırıklığı içinde ne gelen, ,„, ae gidon o l d u ğ u n u gördü.

İıı iliü plânının yürürlüğe konmasına dört ,rjiu kala M. Spaak, Kıbrıs meselesini görüşmek üzere Ada Tiirk ve Rum temsilcilerinin iştiraki ile İngiltere, Türkiye ve Yunanistan arasında bir top-lunu yapılması teklifinde bulundu.

Yunanistan ise İngilizler plânlarında daha başka değişiklikler yaptıkları takdirde Birleşmiş Milletler ne/dindeki müracaatlarını geri alacakla-rım \adettiler, Makarios plânını ortaya sürdüler!

Yunaıı hükümetinin bütün bu hareketlerinde bir hileli ovııı ı göze çarpmaktadır. İngiliz plânını aksatmak, Türkiye'ye Ada üzerinde tanınan hak-kın fferi a l ınmasını s a ğ l a m a k t ı r ! . .

Kıbrıs meselesi muhakkak surette bir hal ça-resine bağlanmalıdır. Anadolunuıı bir parçası olaıı Kıbrıs adası üzerindeki Türk haklarını kimse in-kâr edemez. En yetkili İngiliz şahsiyetleri bile bu-na göz yumamamaktadır. Buna rağmen, bu hileli ve kancık Yunan oyununa kanacak olanlar varsa, acırız kendilerine.

.Ur. -UacMillan'ın verdiği sözü geri alacağı-nı t a h m i n etmiyoruz. Nato genel sekreterinin yap-t ığ ı teklif üzerine ilgili devletler bir araya gelip loplansanlar bile, Bunun tutulan yoldan geri dö-ni i le ı teği demek olmıyacağı aşikârdır.

Nato topluluğu içirîde Yunanistanın mevkii-nin, kuvvetinin ve ağırlığının ne olduğunu herkes bilir. Türkiye'nin durumu, kuvvet ve kud-feti de aşikârdır. Bugün Nato topluluğunu ayakta tutan, Batı savunma sisteminin en sağlam kalesi olan Türkiye'nin sözü daha itibarlıdır. Ama din taassubu ile yanlış kararlara iltifat edecek varsa, onlar da bu asrın yüz karası olacaklardır. Ortada bir hak dâvası vardır: Türkiyenin ve Kıbrıs Türk-lerinin hale dâvası. Yunanistan Nato'dan ayrılabi-r. fakat bu dâva eürütiilemez!

Kardeş Ocağının 29 EKÎM

CUMHURİYET BALOSUNA HAZIRLANINIZ.

C. G. E. Bütün Dünya Memleketlerinde Rağbet

gören, Dünyaca tanınmış, sağlamlık, kibarhk kullanışlı ve garantili olan her çeşit, (Company General Electrik.) imalâtı olan C.G.E. Marka elektrik eşyalarını tercih adiniz.

r j ******** $ 1

S A M C 0

Para ve Evrak Kasaları

I jİSsP>

İÜ» ••**• - : | n -

HENÜZ VASIL OLMUŞTUR Bu günkü şartlat altında gerek para ve mü-

cevher.ıtmızın ve gerekse koçan, senet v. s. gibi mühim evraklarınızın yangına, hırsızlığa ve yağ-®acılığa karşı muhafazası için elzem olan bu en 'yi kalite İngiliz çeliğinden mamul kasalardan bir l»ne almak en büyük menfaatiniz icabıdır.

Kıbrısta Genel Dağıtıcıları: ATA1 KARDEŞLER

39, Mecidiye Sokağı, Lefkoşa 18, F. Prenses Elizabet Sokağı, Lefkoşa

Yeni Evkaf, Binaları, Lârnaka

BASININDAN Ethnos gazetesi Lefkoşa Rum Belediye Reisi Dr. Dervişin dün yaptığı be-yanattan şunları iktibas etmektedir:

Son zamanlarda adaya ta-yin olunan Türfc "Paşa"sını memnun etmek içi Türk idare sinin nüfuzu altında bulunan Kıbrıs Hükümeti bazı yeni ka-nunlar neşre tmiştir. Bu yeni ka ııunun haikiki mânası gizli tu-tulmuştur. Bu yeni kanun gere ğince halk ve hukuku koruyan herhangi bir devletin kabul et etmiyeceği bir şey teklif edil-mektedir. Gangsterlik (!) Bele diye mal ve mülkünün halk tarafından yağma edilmesi ve neticede zaptedilmes.i İşte bu hakikat Vali tarafından tasvip edilen kanun gereğince haklı bir hareket telâkki edilmekte-dir. Bu evlere gayri kanuni bir şekilde yerleşen bu şahısları çı karmamak veya onlardan kira talep etmek için kanuni tatbi-kata girişilmesi de men edil-mektedir. Son zamanlarda Lef koşa Rum Belediyesi evlerine gayrikanuni bir şekilde yerle-şen 27 kişiyi dava etmişti. Di-ğer 41 dava da yine Türk işçi-leri aleyhine getirilmiş ve on-lardan kira talep edilmiştir. Bu hareketler acaba adaya son zamanlarda tayin olunan Türk Paşasının ilk gayretleri-nin neticesi mi?

Elejteriya gazetesi Britan-ya Avam Kamarası 'NATO" Konseyinin al-dığı son kararı incelemek için toplanmakta olduğu-nu yazmakta ve şunları ilâve etmektedir:

Britanya, Avam Kamarası bugün (Perşembe) toplanma-sı ve NATO Konseyinin yap-tığı son yeni teklifi incelemek ve Ada Valisi Sir Hugh Foot'-un haiz olacağı salâhiyetleri gözden geçirmesi beklenmek-teydi. Bu gün tekrar toplanma sı beklenen NATO Konseyi ise toplantılarını Pazartesi günü ne tehir etmiştir. Bu arada İn-giltere Avam Kamarasının NATO Genel Sekreteri Spaak' ın tekliflerine cevap vermesi beklenmektedir. Buna rağmen adaya Türk temsilcisinin tayin edilmesi ile tatbik sahasına ko nan plândan İngilterenin vaz-geçmiyeceği talimin edilmekte dir. Paristeki Haberler ajans-larının verdikleri malûmata göre NATO Konseyinin top-lantılarını tehir etmesine sebep kazanılacak bu zaman esnasın da, bazı diplomatik görüşme-ler yapılmasını mümkün kıl-maktır.

Filelefteros gazetesinin Atina muhabiri aşağıdaki haberi yollamaktadır:

Plânın adada tatbik edilme sini müteakip Yunan istandöki durum bir o kadar daha ciddi leşmiştir. Yunan Başvekili Ka-ramanlis dün âni olarak Baş-piskobos Makariosu kabul et-miştir. Bu arada Atina Polis Baş Komutanlığı tarafından bir bülten neşredilmiştir. Bu Bültende son zamanlarda üni-versite talebelerinin ve bazı diğer teşekkülletrin milli Kıb-rıs Davası uğrunda yapacakla-rı nümayiş ve yürüyüşlerin ko

monistlerin parmağıyle yağma cılak çehresi takınmasına gay-ret sarfedilmektedir' denilmek tedir. Bu bülten sonunda Yuna nistanda herhangi bir şekilde veya ne maksadla olursa olsun bütün toplantıların yasak edil diği üâve olunmaktaydı.

Yunanistan NATO'daki da imi delegesi Melas Parise ya-pacağı seyyahatini dün bek-lenmedik bir anda tehir etmiş tir. Bu karardan NATO ha-berdar edilmiş, fakat delege-nin Parise ne zaman döneceği belirtilmemiştir.

Cyprus Mail gazetesi İn-gilterenin Sosyalist Parti-sine mensup "gölge" Hari ciye Vekili Bevanın dün-kü beyanatı ile ilgili ola-rak şunları yazmaktadır:

İşçi Partisinin (Sosyalist) Scarborough'ta yaptıkları dün kü toplantıda söz alan Bevan Kıbrıslı Rumlar müracaata bulunmuştur. Bevan konuşma-sına devamla İngilterenin Kıb nsta yaptığı yanlışlıkları mey-dana koymak istemediğini ve güç bir duruma düşen ingiliz askerlerinin vazifelerini daha fazla güçleştirmek istemediği-ni ilâve etmiştir. Adada, Mu-hafazakâr İngiliz Hükümeti-nin yaptığı yanlışlıkları düzelt mek için Britanya oraya vazife li askerler göndermiştir diyen Bevan Kıbrıs Meselesinin as-keri değil siyasi bir mesele ol-duğunu iddia etmiştir. Bevan adada tatbik edilen plâna da temas etmiş ve ada nüfusunun %80 ninin işbirliği yapmağı reddettikleri bir plânın nasıl olur da tatbik edildiğini bir türlü anlıyamadığını da sözle-rine ilâve etmiştir.

Times ol Cyprus gazetesi yeni plânın bir devamı olmak üzere adada Türk-lere mahsus seçimlerin ya pılacağını yazmakta ve

' şunları ilâve etmektedir: Mahalli hükümet şimdi

Mac Millan plânının ikinci safhasına girmeği tasarlamak-tadır. Türk cemaati Meclisi nin seçilmesi için seçimler ya-pılması hazırlıkları başlamış-tır. Seçim hazırlıkları, şimdilik seçmen kütüklerini hazırlan-malarından ibarettir. Seçim-lerin yapılacağı tarilt ile ilgili olarak henüz hiç bir karara va rılmadığı dün resmen açıklan-mıştır. Seçimlere ya kadınlar da katılacak veya sadece erkek ley oy kullanacaktır. Seçimle-re dte bazı şartlar konacaktır. Mala sahip olan ve yaşı 25 ve hatta 30 olan şahıslara seçim •hakkı tanınacağı söylenmekte-dir. Bir hükümet sözcüsü bü-tün bu tahminlerin ve iddiala-rın incelenmekte olduğunu söy lemiştir. Yapılacak seçimlere kimlerin adaylıklarını koyacak lan ve kaç kişinin seçileceği de meçhuldur. Halen Meclisin kullanması için uygun daireler bulunmuş değildir.

B u l m a c a Hazırlayan : M. Ş.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 • • • • • • • • • 2 3 • • • U L l U U L j a 4 D U U B U B U U Ü 5 6 • • • • • • • • • 7 r i i û ü — i ] 8 9

Soldan Sağa: 1. Arabanın ayakları. 2. Bir

mezhep ismi. Kelâm. 3. Tersi Başta olan_ llaçcı dükkanı. 4. Dünya ona' karanlıktır. Yamar dağdan akar. 5. Küçük mihra-ce. Kekeme. 6. Tersi sag veya solu. Hulefayi râşidindendir. 7. Büyükçe. Nota. 8 Amerikada yaşıyan uzun tüylü bir hayvan ismi isede biz onun tüyünden yapılan kumaşa deriz. Geniş-lik. 9. Nota. Bir kadın ismi.

Yukarıdan Aşağıya: 1. Düşünülmekte olan iş şe-

killeri. 2. Birisinden yaka sil-kelendiğinde bezginlik sözü. Harf okunuşu. 3. Harf okunu-şu. Garip olan şey. 4. Haneye. Sulandırılmış yoğurt. 5. Dile-yiş. Bir rakkam. 6. Tersi bir emir. Balık tutma filesi. 7. Her kes. 8. Bir kaç kişinin oturabi-leceği modern sedir. (cemi) 9. Fışkırma.

DÜNKÜ Bt)ULMAĞAMIZIN ÇÖZÜMÜ

Soldan Sağa: 1. Beraber. 2. Ebedî, örs. 3.

Bed, kenar. 4. Enine. 5. Kokan sor. 6. Ev, filân. 7. Tasa, inde. 8. Korsan. 9. îskara, ne.

Yukarıdan Aşağıya: 1. Bereketli 2. Ebe, ova. 3.

Bedek (keder). 4. Ad, nafaka. 5. Bikini, or 6. En, lira. 7. Rö-nesans 8. Ra (ar) ondan. 9. Esrar, ene,.

T Ü R K CASUSU

, İ N G İ L İ Z K E M A I

267 Yazan : RECA1 SANAY

EN HALİS, EN LEZÎZ EN ZEVKLİ KAHVE-Yİ YESİLADA KURU KAHVE DEPOSUN-DA BULABİLİRSİNİZ

Mecidiye Sokak No. 51

Sayın Ha!k?m?za Müjde

HERZOG F İ I İ M I E R İ Halkınızın üç senedenbeıi seve seve kullan-

makta oldukları HERZOG fotoğraf filmleri < kısa bir eksiklikten sonra her hacimde tekraı-yetişip satışa, arzedilmiştir..

Detay, siirat, hassasiyet ve ağrandizmaıı bakımından bütüiı dünya üzerinde birincilik ka-zanan HERZOG filmleri bir asırlık maziye sahiptir.

Film satın alırken fotoğrafçınızdan! srarla HERZOG isteyiniz ve yalnız film demeyiniz. Lüten hatırlayınız ki her HERZOG film kullanan şahıs kendisi de FEDERASYONU-MUZA yardım etmiş demektir.

Ayrıca HERZOG diş ve röntgen film sipa- < rişi alınır.

Kıbrıs Genel Acentesi M. FEVZİ AKARSU Gtrne Caddesi 40—12

Tel: 2955 - Lefkoşa

BU AKŞAMKİ ECZANE M. Tevfik

Mecidiye Sokak N.o 2 B.

BAYAN SEKRETER ARANIYOR

Adnan Menderes Kız Lisesi Müdürlüğünden :

Okulumuzda münhal bu-lunan Sekreterlik mevkii için aşağıdaki şartları haiz bayanlardan müracaat ka-bul edilecektir.

Namzetlerin ; a) Lise, Kolej veya Mu-

adili bir okul mezunu olma sı

b) Kâfi derecede ingiliz-ce 'bilmesi

c) İyi daktilo kullanabil mesi gereklidir.

Yatı ve yemek ücreti okula ait olmak üzere oku lumuzun yatılı kısmında kalabilecekler tercih olun nacaktır.

Maaş tatminkârdır. İstekliler en geç 7.10. 58

tarihne kadar her gün ö.e. saat 8 — 13 arasında Okul Müdürlüğüne şahsen müra caat etmelidirler.

Atatürk Enstitüsü Müdürlüğünden:

SEKRETERLİK İÇİN MÜNHAL MEVKİ

Enstitümüzde çalışmak üzere bir bayan sekretere ihtiyaç vardır. Bu vazife için rrüracaat edeceklerin

a— Lise, Kolej veya mu idili bir okul mezunu ol-

ması, b— iyi daktilo kullanıla

bilmesi. c— Yatı ve yemek ücre-

ti Enstitüye ait olmak üze re geceleri Kız Teknik Bölümün yatılı öğrencile-ri ile kalabilecek şar t lan haiz olması lâzımdır.

Yukarıdaki şartları haiz olup da ayrıca tecrübeli olanlar ve ingilizce bilen-ler tercih olunur.

istekli olanlar 5 Ekim tarihine kadar Enstitü Mü dürlüğüne şahsen müraca-at etmelidirler.

Bu vazife için tatmin edi-ci bir maaş verilecektir.

EN ÜSTÜN KALİTELİ

LASTTKT/ER

Kıbrıs Oenel Acenti: MUHARREM SITKI

Kendi fotoğrafını kapıp yum-ruklarını sıkarak bağ udi :

—Vay hain vaıy! Demek ni-hayet benim izimi buldu ha!

Çok heyecanlanmıştı. Tes-kin etmek istedim. Kolunu boynuma doladı. Şimdi nefis Parfümünü daha yakından kokladığım ve bir çile ipek yu muşak'lığı ile yüzümü, yanak-larımı okşıyan saçları içimi fe-na hailde gıcıklıyordu! Kolları-mın arasında, iner gibi bir ses le:

.—<Ah.. Teşekkür ederim si-ze, mösyö Tomruk... Dedi.

Gözleri gözlerimde idi. Işık-lı gözlerinin, gözlerimi yakan uzunca bir bakışından sonra, nihayet, dudakları da dudak-larıma yapıştı...

Ne oluyordu? Bu ıbir teşejk-kür busesi miıydi, yoksa işler başkalaşıyor muydu?

l'ki hızlı öksürük ve: —Excusa.. Diye bir mırıldanış bizi ayılt

tı.. Yemeklerimiz gelmişti!. Yedik, içtik. Hemen hepıen,

içtiğimiz her kadehin mezesini, tabaklardan önce, onun du-dakarından alıyordum.

O, yine ikide birde Almanın fotoğrafına bakıyordu. Bu fo-toğraf onu o kadar meşgul et-mişti ki, cüzdanın içinden çı-kan diğelr şeylere elıemmiye/ verip henüz bakmamıştı bile...

—Cüzdan da daha başka şeyler var... dedim.

—<Evet, dedi,onlara da baka cağım.

Cüzdanı boşaltıp içinden çı-kanları karıştırırken, Bis Brayt la benim fotoğraflarımı görün ce, kendi fotoğrafını gördüğü ândakine yakın bir hayretle:

—«Ya! Dedi. Demek sizinle de alâkadar! Vay canavar he-rif vay!

Ona, bu herife neden bu ka dar ehemmiyet verdiğini sor-dum. Önce cevap vermek iste-medi. Ben, israr edince, niha-yet boşandı:

—Şimdiye kadar kendini göstermeden, tanıtmadan beni takip edip, Hitler'e karşı hazır-ladığım üç suikastı meydana çı karan, birçök Alsas-Lorenli'-nin hapishanelerinde öldürül-mesine sebep olan, 1943 deı iki arkadaşımı Münihte esraren-giz bir surette katleden ve Hit ler'in gözbebeği olanlardan bi-ri de bu adamdır! Nice'de, ken dini bir Alsash olarak tanıtıp Hotel Ritz'de direktörlük eden ve kurduğu teşkilât sayesinde, bazı Fransız istihkâmlarının en ufak teferruatına kadar plân-lafını elde eden bu adamdır! Onu bulmak için, bilseniz, kim ler veı ne kadar uğraştılar.. Ne kadar ajan bu uğurda can ver-di! Nihayet, bence dünyalar kadar kıymetli yardımınızla onu biz bulduk...

Gözleri minnet ve şükranla parlıyordu. Tekrar boynuma sarıldı. Ve bu sarılış, bizi, o âna kadar aşmadığımız hudu-dun ötesineı sürükley iverdi j kendimizi ılık ve tadına doyul-maz iklimlerden esen rüzgâr-ların sarsıntısı içerisinde bul-duk..

Şehre dönmek üzere hazır-lanırken, Luizet, çantasından para çıkardı. Bana uzattı. Al-mak istemedim. İsrar etti:

—Alacaksın bu parayı, de di. ben vermiyorum bunu, ve-riyorlar... O canavarı keşfede-ne, üç sene evvel vadedilmiş olan bir paradır bu...

Fazla nazlanmadan; parayı aldım.

Buraya geleli dört beş saat olıtauş, akşamı bulmuştuk. Lu-izet:

—Senin yanında yıllarca kalsam sıkılmam. Benim için bu bir saadettir ve temadisini isterim...

Demez mi? Eyvah! Ne olu-yorduk? Nasıl başlamış, ne yo-la dökülmüştük.. Âşıkane bir sergüzeşt mi başlıyaeaktı? Bir bu eksikti!

Hayır, hayır. Benim kayık | hu iskeleye yanaşmaz. Mis. | lirayt beni bekliyordu. Onun-la hayat arkadaşlığı ediyor-dum... Bu, bir maceradan ibaret kalmalıydı.

Lokantadan çıktıktan sonra, otomobile atlayıp şehrin yolu-nu tuttuk. Luizet'i yerine bı-raktım, ben de otele girdim.

Luizet, gece telefon etti. Er tesi gün için:

—.Mutlaka buluşalım... Yi-ne biraz gezeriz... Dedi.

Kendi'Kendime: "Allah Al-lah ! İşi sahiden aşka mı dökü-yoruz, ne oluyor?" diye düşün-düm. Benim aşkla maşkla ge-çirecek vaktim mi vardı? Sıra-sı mıydı şimdi bu işlerin?. Fa-kat, "Hele bakalım, her şeyde bir hayır vardır..." düşüncesile Luizet'e cevabını verdim:

—Peki, buluşalım... Arkama Takılan Cücel... Mis Brayt, son yirmi dört

saat zarfında benim birtakım işlerle meşgul olduğumu sez-mişti! Hoş, ben de, cüzdan kaldırma hâdisesini ondan sak-Iıyacak değildim, olduğu gibi anlattım. Cüzdanı Luizet'e tes teslim ettiğimi de söyledim. Aldığım paraları da ortaya koydum...

Mis Brayt, hayretten don muş gibi yüzüme bakakaldı. Mis'in asıl hayret ettiği şev, o «rece barda Luizet'le beraber gördüğü Almanın meydana çı •<an hüviyeti ve bizim resimle-rimizin bu herifin cüzdanında bulunmasıydı. Derin bir düş-şiinceye dalan Mis, nihayet:

—Artık Almanlarla ciddî bir harbe girmiş bulunuyoruz!

Diye mırıldandı. Ertesi sabah, hemen Halit

Araçık'a koştum. Akşamki, bar da cüzdanı çekme hâdisesine dair bir haber olup olmadığı-nı sordum.

.—<Yok... Dedi. Gazetelerde de buna dair bir havadis yok..

Geniş bir nefes aldım: —Alâ... Halit, düşüncesini açıkladı: —Böyle bir herif bu işi

meydana çıkarır mı? Sonra iki paralık olacağını hesap etmez mi? Düşün bir 5fre Gestapo'-nun bu derece mühim bir aja-nı, barda, içinde gizli vesikalar bulunan cüzdanım çarptırıyor, amirlerine karşı ne duruma dü şer bunu açığa vurursa? Haz-medemiyeceği muhakkak. Fa-kat, bu işi ciddiyetle takip ede ceği de muhakkaktır! 'Dikkatli çok dikkatli olmalı.

Halit Araçık'ın yanından ay rrldıktan sonra, doğru Nipon barına geldim. Bandi'yi yokla-dım. Bana, akşamki hâdisenin mahiyetini sordu. Sualine mü-nasip şekilde cevap verdim. O, bir tehlike atlatmış olduğunu ima eden bir tavırla:

—Mösyö Tomruk, dedi, ben bir hâdise çıkmasından kork-tum. Yoksa..

—Hayır, hayır, Mösyö Ban-di, dedim; her iş kavga ile, kanla hallolunmaz... Böyle bir dakikalık bir karanlık bazan ne işler halleder! Yalnız, sizin bir zararınız, kırılan dökülen bir şey varmı?

^Kınlan dökülen yok. Yal-nız bir sarhoş para vermeden kaçmış!

(Devamı var)

I i? fi i t

t: w w: vm ymmm- >sm mmmmmm<

STOK VE SİPARİŞ Tamamile Türk işçisi ve Türk emeği ile

meydana gelmiş çok sağlam yağ tenekeleri, Teneke yağ depoları, çeşit büyüklükte banyolar imalathanemizde stok olarak bulunduğu gibi ar-zu edildiği miktarda sipariş da kabul edilerek en erken bir zamanda teslim edilir. Bütün bun-lardan başka çeşitli musluklar islimler ve saire çok çeşit eşya bulunmaktadır. Arzu edenler 6348 vasıtasile telefon edebilirler.

Kemal Hasan Paralik Tenekeci. Vergobullos 17

Adil H. Salâhi Ticarethanesi Karşısı Lefkoşa

I c n Ç M I £

MAMD TARAFINDAN SA YİSAL ORTA M,

SAYFA 4 ( B O Z K ü E T )

CUMARTESİ, 4 EKİM, 1958

t u K a v a n ş e t ı s o n H a d d i n e v a r d ı (iîirınci şayiadan kalan;

mışlaruir. M arağın Ermu sokağında

dün alış verl§ yapman maKsa-diyie yolda yürüyen iki ingiliz kadınına arkalarından otoma-tın. silahlarla ate§ edilmiş, ka-dınlardan biri derhal orada öl-müş diğeri ise ağır yaralı oıa-rak Askerî haatananeye kaldı-rılmıştır. ingiliz askerlerinin Kantarından olan iki İngiliz ka dininin yazlık elbiseleri ile ol-dukları ve tnglıiz olduklarının aşikâr olduğu ve bir yanlışlık eseri olarak vurulmadıkları Vali tarafından açıklanmıştır.

Söylendiğine göre ingiliz ka-dınları iki gencin ellerinde oto matik .45 lik tabancalar gör-dükten sonra vurulacaklarını anlayarak kaçmaya çalıştıkla-rı sırada arkadan vurulmuşlar dır.

VALİ İLE HAREKAT MÜDÜRÜ MAGUSADA

Mağusada İngiliz kadınları-na doğrudan doğruya tecavüze geçilmesi ve 5 çocuk annesi bir İngiliz kadının öldürülmesi ha beri adanın her tarafındaki İn-gilizler arasında bir şimşek hı-zıyle yayılmış ve büyük bir in-fial uyandırmıştır.

Bu haber üzerine Kıbrıs Va-lisi Sir Hugh Foot ile Hare-kât Müdürü Tuğgeneral Kend-

_ _ MAÇINA HAZIRLANIYORLAR! Beşiktaşlı laf evvelki gün Şeref stadında • gttnirFmıerbalıçe İle yapacakları ma« Içtn haftanın İlk antremanım yaptılar. Re-

Meiln, Yüksel, CelM ve Mttnlr «allıyorlar.

rew derhal helikopterle Magu-saya gitmişler ve oradaki du-rumu mahallinde incelemişler-dir.

Maraşa sokana çıkma yasa-ğı konmuş ve 15 ile 30 yaşları arasındaki Rum gençlerinin toplanmasına başlanmıştır.

İNGİLTEREDEKİ TÜRKLE-RİN FAALİYETLERİ

İngiliz işçi Partisinin Scar-borough'daki kongresi esna-sında Londradaki Kıbrıs Türk tür Cemiyeti geniş bir faaliyet te bulunmuş ve kongre esna-sında 25,000 den fazla broşür dağıtarak Kıbrıs mevzuunda Yunan tutumunu efkârı umu-miye önüne sermiştir.

Hergün değişik bir şekilde neşredilen bu broşürlerde, ada da şimdiye kadar tek bir tngi-lizin dahi Türkler tarafından öldürülmediği belirtilmekte ve Makarios'un suçlu olduğu, o-nun adaletin pençesine veril-mesi İcabettiğl tebarüz ettiril-dikten sonra Türkiyenln ve Kıbrıs Türkünün Takalmi ka-bul etmekle büyük bir fedakâr lıkta bulundukları açık bir li-sanla anlatılmaktadır.

Vatanlarından binlerce mil uzakta fakat vatan aşkıyle ya naıı tngilteredeki kardeşleri-mizin bu çalışmalarının leyhl-mlze müsbet neticeler doğura-cağından eminiz.

YARIN YAPACAKLARI ÇETİN MAÇ tÇtN

FENERBAHÇE-BEŞİKTAŞ DÜN ANTREMAN YAPTI

İstanbul — Netice» 3 kulü bü şampiyonluk bakımından alâkadar eden lig maçlarının en mühimlerinden birisi, Pa-zar günü Dolmabihçe Stadın-da oynanacak olan Fenerbah-çe — Beşiktaş karşılaşmasıdır. Sahaya büyük iddialarla çı kaçak dan her iki takım da çalışmalarına dün devam et-mişlerdir.

Eksik iki maçlarına rağmen tek puvan kaydiyle puvan cet velinde dördüncü durumda bulunan Fenerbahçeliler dün sabah kendi stadlarında hafta nın ikinci antrem anınım yap-mışlardır. Rahatsız bulunan Bssri'nin katılmadığı bu idman her zamanki gibi koşu ve kül türfiziklc başlamış, kaleci öz-caıun çalıştırılmasıyle son bul-muştur.

San — lâciverttiler, son ça-lışmalarım Cumartesi sabahı hafif bir şekilde yapacaklardır.

öğleden sonra Recep, Ka-

ya, Sofyanidis ve Faik'in katıl madiği Beşkitaş antremam Re is Enveı Kaya'nın futbolcular la yaptığı sert bir ko-nuşma ile başlamıştır. Enver Kaya, âsi hareket eden bazı futbolcuların cezalandırılaca-ğını beyan ederk kendilerin-den maçlarda iyi oynamalarını ve hususi hayatlarını kontrol altına almalarını istemiştir.

İki saat kadar süren bu id-manı müteakip futbolcular Moda'd a kampa girişmişler-dir.

MAÇIN HAKEMİ FAİK GÖKAY Pazar günü yapılacak

maç için yapılan ecnebi ha kem tekliflerini Merkez Ha kem Komitesi yine kabul et memiştir. Maçı geçen haf-tanın en muvaffak hakemi olarak seçilen Ankara Böl »esinden Faik Gökay'ın iidareı edeceği söylenmek-tedir.

Halide Pişkin Galatasaray -

Fenerbahçe Maçım Anlabyor

Amanın bunları ayudeüniye gelen yok mu. demiye kal-madı, ustaları tâmirathanelerden fırladı.. Oğlanları ayırma-sına ayırdılar.. Ayrıldılar ama bu sefer herifler kendileri tu-

tutuşmazlar mı. Aa. Vallahi içimin yağlan eridi ayol, elâlem aklını katık etmiş de, taze ekmekle yemiş iman olsun..

Bizim Ayşe kızı görmeyin.. Bir kol çengi.. Meğer Gala-talılar yeniecek diye yüreceği hazan yaprağı gibi tir tir tit-riyormuş. Sıfır sıfır berabere kalınca bir sevinmiş, bir sevin-

miş.. "Aıman Pişkin Teyzeciğim dedi, ne olur olur b;r gün seninle Sulukuleye gidelim de ben adağımı yerine getire-yim.."

ETEM DEDEYE ON BEŞ GÖBEK ''Ne adağı kız" dedim. Bizim şeker Ayşe ayağa kalktı

gözlerini süze süze, "Etem dede, Etem dede Gömleği keten dede, Galatasaray yenilmezce On beş göbek atam dede" dedi ve göbeğini çalkamıya

başladı. Anlaşılıyor ya.. Bu deli dilozer Etem dedeye gidip de

on beş göbek ataç akmış. "Kız Ayşe dedim... Yenilseydi ne oluıdu, kazansaydı

ne olurdu sanki?" Ayşe sinirlendi. "Aa.. hiç öyle şey olur mu, kahrımdan ölüverirdim." "Neden kız.. Başka ölecek şey bulmadın mı, oyun bu

ayol.. Oynadığı yerde biter.. Oynıyanlar yenilince de öl-müyor, kazanınca da ölmüyor. Bu sefer olmadı, gelecek se-fere diyorlar da seyirciye ne oluyor?"

Ayşecik bi duraladı, bi şaşaladı, omuz sitkti, "Bilmem ki valla..." dedi.

Eskiden böyle futbol', mutbol yoktu.. Kimse takım tut-mazdı.. Sâdece tulumbacılar tak km vardı o kad*r.. O za-

manki gençler de onların peşindeydi.. Ama tulumbacı ta-kımlannm geliri meliri yoktu.. Para mara getirmezdi..

Bu maç denen nesnede çok para döküyor ortalığa ayol.. Bak ben size deyivereyim:

Dünkü maç, tam elli sekiz bin lira hâsılat bırakmış.. Yaaa.. Elli sekiz bin lira!

Bu zamanlarda az para mı? Sonra canlarım ciğerlerim, bir de transfer meselesi var-

mış., lifcıi bunu da yeni öğrendim. Malum ya.. Meslekte ye niyiz.. Yeniyiz ama ekimizi de belli etmiyoruz. Benim dün-

kü futbol yazımı ohıyanlar ne telefonlar ettiler, ne telefon-lar..

Devamı yann

3 TÜRK HAKEM BELLİ OLDU

önümüzdeki Pazar günü Sofya'da yapılacak Bulga-ristan - Doğu Almanya mil li karşılaşmasını idare et-mek üzere Futbol Federas yonumuzaan üç haıkem is-tenmişti Merkez hakem Ko ,mi|tesi Çaptığı toplanCıda bu hakemlerin isimlerini tesbit etmiş ve Bulgar Fe-derasyonuna bildirmek üze re Federasyon Reisimize sunmuştur. Ankara'dan ve rilen malûmata göre Orhan Şeref Apak bu isimleri ka-bul ettikten sonra Bulgar Federasyonuna malûmat verecektir.

Merkez hakem Komite-since seçilen hakemler şun-lardır:

Hakkı Gürüz (İzmir), Ci hat Ergun (İstanbul), Fey yaz Turgul (İzmir), yalnız hakem Feyyaz'ın bu seneki ligle Federasyon Reisi tara fından değiştirilmesi muh-temeldir.

11,0KA ı v A H B E C E C İ N A Y E T L E R l i N E SAıVJLAJ YAJfMAÜ. I S T I Y Ü K

l&İMHtt «şayiadan «atan) I ^guşada Örek» burnuna .un omugunu artık takdir et- * * « • * • olan KraUyet Hava meliuiner. Fakat maalesef, on- KuvveUerlne aıt otomobiller-

den müteşekkil bir kafile Pa-ralım köyünün Güneyine var-dığı bir sırada birçok bomba infll&k etmiştir. Bombalardan yaralanan olmamıştır. İnfilâk-ların hemen akabinde otomobil lere yol kenarından ateş ağıl-mış fakat yine yaralanan ol-mamıştır. infilâktan L,and Ro-ver ttpl bir otomobil hasara uğramıştır. Daha sonra hâdise yerinde yolun kenarında infi-lâk etmemiş bir mayın bulun-muştur.

XXX Leymosunda askeri bir kam

pın etrafım saran tellerin üze-rinden kampa İki bomba atıl-mıştır. Bombalardan İki asker hafif yaralanmışlardır.

XXX

Dün öğleden sonra Leymo-sunda asker! bir otomobile Wr bomba atılmıştır. Bombanın İnfilâk etmesi sonunda bir as-ker ile Kıbrıslı bir Rum hafif surette yaralanmışlardır.

Hâdiseyi müteakip Leymosu-na 1.1.32 ile 1.1 42 tarihleri a-

ıar bu hakJLkatları görecek du-rumda değillerdir ve hâdiseler çıkarmakta, cinayetler işlemek te devam etmektedirler. fglSOKA tarafından son 24 sa-at zarfında girişilen dehşet ha-reketleri şunlardır:

Baf kazasına bağlı Mesoyi köyü civarında yaya devriye gezmekte olan emniyet kuv-vetlerine İki bomba atılmıştır. Bombalardan iki asker hafif surette yaralanmıştır.

Hâdisenin hemen akabinde yapılan araştırmalar esnasın-da Kıbrıslı bir Rum elinin bi-ri parçalanmış bir halde Me-soylde bulunmuştur. Rum un ya rasının, elinde bir bombanın İnfilâk etmesi İle meydana gel dlği sabit olmuştur. Yaralı hastahaneye kaldırılmıştır. Du rumunun ağır olduğu bildiril-mektedir.

Komi Kebir köyünde dün emniyet kuvvetlerine mensub Uç otomobile bombalar atılmış ve silâhla ateş edilmiştir. As-kerler ateşi iade etmişlerdir.

JUNVENTUS 7 1 MAĞLUP

Avrupa Şampiyon Kulüp ler Futbol Turnuası için Vi-yanada İtalya şampiyonu Juventus ile Avusturya şampiyonu S.C YVien ara-sında yapılan ikinci karşı-laşmayı 7 - 1 S.C. Wien ka zanarak Juventus'ü hezi-mete uğratmış ve ilk karşı laşmayı 3 1 kazanan Ju ventus averajla kupadan elenmiştir.

İngilterede Manchester United ile İsviçrenin Young Boys futbol takım-ları arasında yapılan karşı laşmayı ise 3 - 0 Manches-ter United kazanmıştır. Ge çen hafta Bren'de oynanan maç 2 - 0 Young Boys'un galibiyetiyle neticelenmiş-tir.

• • • İngilterede turnede bulu-

nan Brezilyanın kuvvetti takımlarından Bel la Vista, Newcastle United ile yap-tığı maçı 1 2 - 1 kaybetmiş tir. Bella Vista bundan ev-vel Birmingham City ile oy nadığı maçta 5 - 0 mağlup olmuştur.

TAHTAKALE- HAYDAR PAŞA YARIN KARŞILAŞIYOR

öğrendiğinize göre yarın (Pazar) öğleden sonra sa-at 3.30 da Gene takımları-mızdan Tahtakale Güneş Spor ile Haydarpaşa arasın-da bir kupa maçı yapıla-caktır.

Hatırlanacağı gibi onbeş gün önce iki genç takım arasında yapılan maçı 2 - 1 Tahtakale kazanmıştı Re-vaş mahiyetinde olan ya-rınki maçın çok heyecanlı geçeceğine inanılmaktadır.

Her İki taraftan da yaralanan 1 rasında doğan kum erkeklere olmadığı bildirilmektedir ; >jamll sokağa çıkma yasağı

* * x • konmuştur.

HALK Sinemasında 4 EKİM CUMARTESİ

. H I Ç K I R I K 6 EKİM PAZAR

LEYLÂKLAR ALTINDA İlâveten her akşam yeni İngilizce film.

PEK YAKINDA SAYIN ADA TÜRKLERİNE

M Ü J D E Adamızda Türklerin en büyük eksikliği olan

yapı işleri için (kireç) ve betonlar için (kırık çakıl) ye asfalt işleri için çeşitli (kırık çakıl) pek yakında ve en uygun fiatlarla adanın her tarafına göndereceğimizi Sayın Kıbrs Türkleri-ne müjdeleriz.

Adrös * SAFFET HÜDAVERDİ ve OĞLU

K. Kaymaklı Polisi yanında Tel: 5342

I

LEFKOŞA KOŞU KULÜBÜ

Lefkoşa Koşu Kulübü, SON BAHAR mevsimi-nin ilk toplantısın, 19 EKİM, 1958 de yapmayı umıt etmektedir. * P

Geçen mevsim koşu günlerinde vazife almı, olup a yemden vazife almak istiyenlerin, bugün den it.baren. gereken istidayı Lefkoşa Koşu Ku-

olunur d ° l d i m i P rica Müracaatlar 7 Ekime kadar, hergün ö.e. .naat

8.30 dan, o.s. ;,'e kadar kabul olunur.

KIBRIS TÜRK KURUM-LARI FEDERASYONU

BAĞIŞ LİSTESİ Bankaya yatırılan £20.688.570 OSMAN Nurettin Mısırlızade, Lefkoşa Mustafa Kemal Mı-sırlıoğlu Mustafa Hacı Ha-san C.I.T.A. Londra Kıbrıs Türk-tür Cemiyetinden İş Bankası vasıetasıyle (£36.212 + £22.837)

120.000

5.000

.500

KİBRİTLERİN KİRALI

Belediye evleri Türk-lerinden TAKSİM Sineması, İbrahim Hayrettin beyden Cüzzamlılar Çiftliği Hasta Bakıcıları Cemal Hasan (Yı-lancılar Sok. Lefkoşa

69.0.49

5.000

40.000

6.000

3.000

HERKESİN Tİ0AEET2V L E F K O Ş A .

£20,937.119 Bizden yardım isteyen ade-

di çoğalmaktadır. Sermaye is-tiyen iş sal,ipleri, yardıma muhtaç kimsesiz aileler, mek-tep parasını veremiyen çocuk-lar vardır. Her Tiirke yardım etmek istiyoruz, fakat bunu j yapacak duruma henüz gel-medik. Şimdilik kendi cemaa-tımızın sandığını kuvvetlendir-mek yolundayız.En erken bir zamanda bunu yapmalıyız ki bize açılan eller boş dönmesin. "HEPİMİZ BÎRİMİZ BİRİ-MİZ HEPİMİZ İÇİN"

İNGİLTERE - RUSYA MİLLİ FUTBOL MAÇI

Londra - Geçen sene Mos kova'da 1 - 1 biten ingilte-re ile Rusya arasındaki mil li futbol karşılaşmasının re vanşı 22 Ekim Çarşamba günü YVembley stadında ya pılacaktır.

L O N D R A D A TÜRK HAMAMI K

(İkinci sayfadan kalau) olan rahat bir yatak beni bot, liyordu.

Soğuktan çenelerim birbiri ne vurduğu için yatakta der top olarak bir köşeye büzüı düm. Bana bir fincan da sek,, siz sütlü çay getirdiler.

Sağa sola bahşişler, ihsan-lar dağıta dağıta küçük bir Prens gibi kapıdan dışan «it. tim.

Tabiî tahmin edersiniz, eve döner dönmez ilk işim yeni bas tan, esaslı bir şekilde, bildiğim gibi yıkanmak oldu.

İ L A N Gayri menkul ma] (T*

sarruf kayıt ve takdiri kıy met) kanununun, 24 üncii madesince Yorgoz sakinle-rinden Huriye Mehmet Har san, Yorgoz köyünde Gipos mevkiinde kâin 567 kayıtlı 27.10.38 tarihli 2 Dön 1 Ev lek tarladaki 1/2 hissesini £30 ya Girne Tapu Daire-sinin S1578/58 numaralı satış takriri tahtında Yor-goz sakinlerinden Veysi Hasan Lâptalıya satmağa muvafakat etmiş olduğu ilân olunur.

CİNİZ.

DELFTINA ve TULİPAN SEVE SEVE KULLANACAĞINIZ

GÜZEL DESENLİ EN İYİ KALİTE BATTANİYELERDİR.

Bütün tanınmış KUMAŞ MAĞAZA-LARINDA BULUNUR.

Kıbrıs Genel Aceııti : H. SONGUR

18, İplik Pazar | T. H. Yolları yanmda )'

Lefkoşa. j

HER YERDE DAİMA

BUZLU

Şülûra ' , ,a olmuş, . k

^ S T »

1 arJM ^ TüAfc' 4 vaparta 1

•ı seyirci 1 >Ö/llT S edercesine *

dit, Yaralı ve İtasta

etmek insanî bir \ tiin dünya bunu b bul e ' " ı

1

^•mmmmımmmm >:•:• mmmL

i Lefkoşa Taksim Sinemasında * BU AKŞAMDAN PAZARA KADAR

Saat: 7.30 da YENİ BİR TÜRK FİLMİ

\ LEYLÂNIN KADERİ | İ Oynayanlar : g

MELİKE ŞAHİN - SADETTİN ERBİL - \ RENAN POSPOROÖLÜ

I Şarkılar SÜZAN GÜVEN *

;•: Büyük bir aşk V e ızdırap hikâyesi: Seven gönülle- $ v r,n kader, —Fakir bir kızın aşk, ve namusu için t

mücadelesi... Temiz bir aşkın zaferi.

| 'MANZARALAR, OÜZEL ŞARKILARLA I | BEZENMİŞ SÜRÜKLEYİCİ BİR TÜRK FİLMİ ^

$ İlâveten i

Cumartesi ve Pazar Geceleri $

! "SLIGHTLY SCARLET" | ^ T U „ R E N K L I ve SUPERSCOPE Ş J o h n Payne-Arlene Dahl-Rhonda Fleming $ w J J ™ a n l i b i r p o l i s f i l m i

Ct