ENDÜSTRİDE VEimg.eba.gov.tr/365/188/cf8/99d/1c4/984/fa3/b65/385/5c3...benzen, toluen, ksilen,...
Transcript of ENDÜSTRİDE VEimg.eba.gov.tr/365/188/cf8/99d/1c4/984/fa3/b65/385/5c3...benzen, toluen, ksilen,...
Bu Ünite Neden Önemli? Bu Ünite;
Yeryüzündeki başlıca enerji kaynaklarının
fosil yakıtlar olduğunu,
Fosil yakıtların bitebileceğini,
Yenilenebiliri temiz enerji kaynakları da
olduğunu,
Kimyasal maddelerin büyük çoğunluğunun
petrol ürünlerinden elde dildiğini anlamak
bakımından önemlidir.
Fosil yakıtlar
Kömür oluşumu
Kömürler ve çevre
Petrol oluşumu rafinasyonu, bileşenleri
Hidrokarbonlar
Alkanlar
Alkenler
Alkinler
Aromatik bileşenler
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ GİRİŞ
Hayatın en göze çarpan boyutu harekettir. Canlıyı cansızdan ayıran başlıca nitelik
hareket edebilme yetisidir. Aslında hareket sadece canlılara özgü bir özellik de sayılmaz.
Gök cisimleri, moleküller, atomlar, nükleonlar ve elektronlar için hareket, tıpkı kütle
gibi, var oluşsal bir özelliktir. Enerji diğer etkileri yanında hareketi sağlayan itici güçtür.
Çok çeşitli formlarda karşımıza çıkar.
Başlıca enerji formları;
Kinetik enerji (Hareket enerjisi)
Isı enerjisi
Elektrik enerjisi
Potansiyel enerji (Durum enerjisi)
Nükleer enerji (Çekirdek enerjisi)
Işıma enerjisi (Radyasyon enerjisi)
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
Bu enerji formları, sürekli olarak birbirine dönüşür. Örneğin; güneşten gelen
ışıma enerjisi, yeşil bitkilerce, bir tür potansiyel enerji olan kimyasal enerjiye
dönüştürülür.
Besinlerimizde depolanmış enerji, bu enerjidir. Besinler, canlı bünyesinde
solunum süreciyle yakılır; bu sırada kimyasal enerji ısı ve hareket enerjilerine
dönüşür.
Hareket enerjisi kolayca elektriğe, elektrik de kolayca ışığa, ısıya ve harekete
dönüşebilir. Evrenin işleyişi, bir bakıma birbirini izleyen bu dönüşümlerin
tekrarı anlamına gelir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
Canlıların kullandığı kimyasal enerji kaynaklarına besin denir.
Endüstride kullanılan kimyasal enerji kaynaklarına da yakıt denir.
Yakıtlarımız çok çeşitlidir ve bunların büyük çoğunluğu, jeolojik zamanlar
boyunca, yüz milyonlarca yılda meydana gelmiştir.
Başlıca yakıtlarımız; fosil yakıtlar ve nükleer yakıtları dır.
Nükleer yakıtlar, parçalanarak enerji verme potansiyeli taşıyan uranyum,
plütonyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerdir.
Fosil ve nükleer yakıtlar dünya enerji ihtiyacının büyük bir kısmını
karşılar (Şekil :1).
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
Şekil 1 : 2011 yılında dünyada, 2012 yılında Türkiye’de başlıca enerji kaynaklarının toplam
tüketimi içindeki payı
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
Fosil yakıtlar, yer altındaki ölü organizmaların anaerobik şartlarda doğal süreçlerle
bozunmalarından oluşan yakıtlardır. Bu yakıtlar jeolojik zamanlarda oluşmuştur ve
yaşları 650 milyon yıla ulaşabilir.
Fosil yakıtların başlıcaları;
Yüksek oranda karbon içeren antrasit ve taş kömürü,
Daha düşük karbonlu linyitler,
Kömürleşme sureci tamamlanmamış turbalar,
Bir hidrokarbonlar karışımı olan ham petrol ve asfaltitler,
Kaya gazı üretiminde kullanılabilen, “kaya içine dağılmış ham petrol” diye
tanımlayabileceğimiz bitümlü şistler,
Metan, etan, propan gibi uçucu hidrokarbonlar karışımı olan doğal gaz.
Fosil yakıtlar, yenilenemeyen enerji kaynağı olarak kabul edilirler. Oluşmaları çok
yavaşken, tüketimleri ise çok hızlıdır.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜR
Kömür, tortul yer katmanları arasında bulunan, siyah veya
kahverengi-siyah renkli, yanabilir özellikte bir kayaçtır.
Yer altında, kömür yatakları veya kömür damarları adı
verilen katmanlar halinde bulunur (Şekil : 2).
Antrasit gibi sert kömürler, jeolojik zamanlar boyunca
yüksek sıcaklık ve basınca maruz kaldıklarından
metamorfik kaya olarak kabul edilebilir (Şekil : 3).
Kömür esas olarak karbon ve kül bileşenlerinden oluşur.
Karbon bileşeni, saf karbon şeklinde olabileceği gibi H,
N, S, O elementlerinden bir veya birkaçını içeren
karmaşık C bileşikleri halinde de olabilir.
Şekil 2: Bir kömür damarı
Şekil 3: Antrasit kömürleşme
sureci en uzun süren kömürdür.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜR
Kömür acık havada yakılınca karbon ve karbonlu bileşikler (organik kısım) uçucu ürünlere dönüşür
ve enerji açığa çıkar.
Yanmadan geride kalan anorganik maddeler karışımına kül denir.
Kömürün kül oranı ne kadar düşükse, karbon ve karbon bileşikleri ne kadar yüksekse kömür o
kadar kalitelidir.
Tarih boyunca kömür yararlı bir enerji kaynağı ve ham madde olmuştur. Enerji kaynağı olarak
kullanımı, hava ile yanma tepkimesine dayanır.
Kömürün yanan kısmının karbon olduğunu varsayarsak, yanma tepkimesi aşağıdaki gibi gösterilir:
C(k) + O2 (g) → CO2 (g) + enerji
Kömür, yakıt olarak en çok elektrik üretimi için kullanılır. Yanma sonucunda oluşan CO2 ve kül,
çevre kirliliği acısından ciddi bir endişe kaynağıdır.
Ayrıca kömürdeki azotlu ve kükürtlü bileşenler ile hava azotundan oluşan SO2 ve NOx gazları,
hava kirletici gazların başında gelir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜR
Ham madde olarak kömür genel olarak
havasız ortamda tepkimeye sokulur.
Örneğin; taş kömürü (Şekil : 4), havasız
ortamda dıştan ısıtılırsa, uçucu kömür
bileşenlerinin hepsi buharlaşıp ayrılır.
Geriye saf karbon ve külden oluşan
gözenekli bir katı kalır. Bu katıya kok
denir (Şekil : 5).
Kok, metal oksitlerden metal üretimi gibi
endüstriyel amaçlar için ham madde olarak
kullanılır.
Şekil 4:Taş kömürünün yüzeyi linyite
göre daha parlaktır.
Şekil 5: Kok kömürü taş kömüründen
elde edilir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜR
Kok üretilirken ele gecen uçucu kısım, kok gazı adı verilen yakıt yanında,
benzen, toluen, ksilen, anilin, naftalin, fenol, amonyak gibi birçok yararlı
endüstri ara maddeleri de içerir.
Bu yüzden kömür, İkinci Dünya Savaşı öncesi donemde organik kimya
endüstrisinin başlıca ham maddesi olmuştur.
Kok gazının kok hane gazı) başlıca bileşenleri CO, H2, CH4, CO2 ve N2
gazlarıdır.
Bu gazların ilk ucu yanıcı olduğu için kok gazı, yakıt olarak değerlendirilir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜR ÜRETİMİ
Kömür, yer altında galeriler açılarak
yer altı işletmeciliği ile veya yer
üstünde acık işletmecilik ile elde
edilir.
Ülkemizde, Zonguldak’taki taş
kömürü ve Amasya Çeltek'teki linyit
üretimi yer altı işletmeciliği ile
yapılmaktadır (Şekil : 6).
Afşin- Elbistan, Seyit Ömer ve Soma
yörelerimizde acık işletmecilik de
uygulanmaktadır (Şekil : 7) . Şekil 7: Açık kömür işletmeciliği
Şekil 6: Yeraltı kömür işletmeciliği
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜRLEŞME OLAYI
Bir fosil yakıt olan kömür, çok uzun sürelerde gerçekleşen biyolojik, kimyasal ve jeolojik
süreçler sonunda oluşur. Ölü bitkilerin kalıntıları, tortul katmanlar altında beklerken önce turba
kömürü, sonra sırasıyla linyit, alt bitümlü kömür, bitümlü kömür (taş kömürü) ve son olarak
da antrasit meydana gelir (Şekil :8). Jeolojik olarak kömürlerin yaşları yaklaşık 400 milyon yıl
ile 15 milyon yıl arasında değişir.
Şekil 8: Kömür oluşum süreci
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜRLEŞME OLAYI
Fosil yakıtların oluşumuna ilişkin ilk teoriler 16. yüzyılda
önerilmiştir.
Bu teorilerden bazılarına göre, antrasit ve taş kömürü gibi
karbonca zengin türlerin oluştuğu jeolojik çağlar çok
eskidir (360 milyon yıl öncesinden başlar).
Linyitlerin (Şekil : 9) ve turbaların kömürleşme süreçleri
daha yenidir (en eskisi 250 milyon yıl).
Bu jeolojik devirlerde, çoğunlukla bitkisel maddeler
uygun bataklık ortamlarında birikip çökelmiş ve jeolojik
hareketlerle yer altına gömülmüşlerdir.
Yerin altında, ortamın basınç ve sıcaklık şartlarından
etkilenmeleri sonucu organik maddenin bünyesinde
fiziksel ve kimyasal değişimler meydana gelmiştir.
Şekil 9: Linyit, taş kömürüne
göre daha mat renklidir
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜRLEŞME OLAYI
Turba olarak adlandırılan ve kömürleşmenin ilk evresi olan oluşumlar, sıcaklık ve
basınç şartlarının etkisiyle, sonunda taş kömürüne dönüşür. Bu süreçte önce su ve su
buharı ayrılır. Sonra sırasıyla karbon dioksit (CO2) ve oksijen (O2) çıkışı olur. Antrasit
oluşuyorsa hidrojen (H2) gazı da uzaklaşır.
Özet olarak, her kömürün oluşumu bir turba evresinden geçer. Volkanik faaliyetler,
fay hareketleri ve diğer etkilerle yerin sıcaklığı arttıkça turba, linyit, alt bitümlü
kömür, bitümlü kömür (taş kömürü), antrasit ve en sonunda şartlar uygun olursa
grafite dönüşür. Bu ilerleyen olgunlaşma surecine kömürleşme denir.
Kömür içinde kil, silis, kum ve değişik oranlarda başka mineraller de bulunur.
Kömürlerin içerisinde bulunan anorganik maddeler kömür yandığında kulu oluşturur.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜRÜN KALİTESİ
Kömürün kalitesi, kömürleşme derecesi, yani yaşı ile değişir. Yaşları hesaba katıldığında, linyitten
antrasite doğru gidildikçe kalite yükselir. Bir kömürün kalitesi denince iki temel özellik akla gelir:
Kömürün ısıl değeri, yani birim kütlede (1 kg) kömür yakılınca açığa çıkan ısı miktarı: Isıl
değeri yükseldikçe kömürün kalitesi yükselir.
Kömürdeki karbon, kül, kükürt ve azot oranları: Karbon oranı arttıkça kalite artar; kül, kükürt
ve azot oranları arttıkça kalite düşer.
Meraklısına…
Isıl Değer
Isıl değer, bir yakıtın birim kütlesinin tam olarak yakılması sonucu açığa çıkan ısı miktarıdır.
Yanma ısısı da denir. Katı yakıtların ısıl değeri yaygın olarak kcal/kg cinsinden verilir.
Uluslararası birim sistemi (SI) kcal/kg yerine kj/kg birimini kabul etmiştir.
Dönüşüm için, 1 kcal/kg = 4,18 kj/kg ilişkisi kullanılır.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜRLERİN ELEMENT DEĞERLERİ VE YÜZDELERİ*
Malzeme Karbon (Kütlece %)
Kül (Kütlece %)
Kükürt (Kütlece %)
Azot (Kütlece %)
Isıl Değeri (Kuru ve
külsüz kcal/kg)
Ağaç
(selüloz) 44 … … … 5183
Turba < 6 > 2 0,1 0,2 < 3500
Linyit** 25 – 35 > 20 1 – 5 1 – 5 3500 - 4610
Alt bitümlü
kömürler 35 – 49 6 - 19 1 – 2 1 – 2 4610 - 5700
Bitümlü
kömürler 45 – 85 6 – 12 < 1 < 1 5700 - 7700
Antrasit > 85 2 < 0,5 < 0,5 7700
*Element yüzdeleri kurutulmuş kömüre göre; ısıl değerler, 1 kg külsüz kömür esas alınarak hesaplanmıştır.
** Turbaların %90’a yakın kısmı sudur. Burada verilen rakamlar ıslak turba üzerinden yaklaşık değerlerdir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜRLER VE ÇEVRE
Kömür başlıca enerji üretimi için ve endüstriyel ham madde olarak kullanılır. Enerji
üretimi, her tur kömürden sağlanabilir. Endüstride ham madde olarak kullanılan
kömürler ise bitümlü kömür (taş kömürü) ve antrasit gibi yüksek karbonlu, düşük
kul oranlı türlerdir. Taşkömürü ve antrasit, endüstriyel önemleri nedeniyle ısı
üretiminde olabildiğince az kullanılmaktadır. Ülkemiz taş kömürü bakımından
zengin sayılamayacağı için böyle bir secim daha da zorunlu hale gelir.
Enerji üretiminde kül, azot ve kükürt oranları yüksek linyitlerin tercih edilmesi, bir
yandan akılcı kaynak kullanımı anlamına gelirken diğer yandan da çeşitli çevre
sorunlarını gündeme getirir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
KÖMÜRÜN YAKIT OLARAK
ÜSTÜNLÜKLERİ
Kömür, petrol ve doğal gaza oranla miktarı
çok daha fazla olan enerji kaynaklarından
biridir.
Petrol bugünkü hızıyla tüketilirse, bilinen
kaynakların 60 yılda tükeneceği
öngörülmektedir.
Kömürün ise daha 500 yıl kadar yeteceği
hesaplanmıştır.
Kömür, diğer fosil yakıtlara göre daha
ucuzdur.
Kömür güvenli bir şekilde saklanabilir ve
gerektiğinde enerji üretmek için
kullanılabilir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ KÖMÜRÜN YAKIT OLARAK SAKINCALARI
Kömürün havada ana yanma tepkimesi,
C + O2 → CO2 + Enerji şeklindedir.
Açığa çıkan enerji, 1 mol (12 g) karbon başına 393,5 kJ’dur (94,1 kcal). Bu enerji,
elektrik üretimi, ısınma gibi çeşitli maksatlarla kullanılır. Yanma sırasında oluşan CO2
atmosfere salınır. Kömür tüketimi, havadaki CO2 oranının artması demektir.
Atmosferdeki CO2 oranının artması küresel ısınmanın başlıca sebeplerinden biridir.
Kömür havada yanarken bünyesinde bulunan kükürt SO2, azot ise NOx haline
dönüşür.
S + O → SO2
N2 + xO2 → NOX
Oluşan bu oksitler havaya karışarak atmosferi; ayrıca yağmurlarla yeryüzüne inerek
toprağı ve suyu kirletir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ KÖMÜRÜN YAKIT OLARAK SAKINCALARI
Kömür yanarken kül ve diğer kirletici maddeler (is, katran vb) oluşarak
çevreye ciddi zarar verir.
Doğal gaz yanarken oluşan CO2 , aynı miktar ısı üretmek için kömürden
oluşan CO2 miktarının yarısı kadardır. Üstelik doğal gaz yakılırken SO2
oluşmaz. Bu yüzden doğal gaz çevre dostu yakıt olarak kömürden üstündür.
Kömür, kükürt ve diğer zararlı bileşenlerinden temizlenebilir veya petrol
benzeri sıvı yakıtlara dönüştürülebilir. Ancak ilgili teknolojiler henüz yeteri
kadar geliştirilebilmiş ve maliyetler makul düzeylere çekilebilmiş değildir.
Kömür madenciliği ve kömür işletme teknolojileri yeryüzünün doğal
görünüşünü bozabilir ve çevre kirliliğine yol açabilir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
PETROL
Ham petrol, Mezopotamya’da, İran’da, Azerbaycan’da ve Romanya’da çok
eskiden beri kullanılan, sıvı yağ kıvamında, rengi sarı yeşilden siyaha kadar
değişebilen yanıcı bir sıvıdır.
Eski Babil şehrinin duvarlarında nem tutucu olarak petrol ziftinin
kullanıldığı bilinmektedir.
Bizanslılar da ham petrolü, Bizans Ateşi (grejuva ateşi) adı verilen ve
mancınık ile atılan yanar gülleleri yapmak için kullanmıştır.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ PETROLÜN OLUŞUMU
Bir fosil yakıt olarak ham petrol, yer altındaki jeolojik katmanlarda oluşur. Jeolojik devirlerde
denizlerde yaşayan zooplankton ve alg grubundan ölü organizmalar deniz dibinde çökeltiler
altında kalmış; zamanla uğradıkları yüksek basınç ve yüksek sıcaklık şartlarında bozunup ham
petrole dönüşmüşlerdir (Şekil :10)
Şekil 10: Petrolün oluşum süreci
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ PETROLÜN OLUŞUMU
Milyonlarca yıl boyunca devam eden bozunma süreçleriyle organik maddeler değişime uğrar.
Önce mum benzeri maddeler sonra daha yüksek sıcaklık ile sıvı ve gaz hidrokarbonlar oluşur.
Petrol oluşumu, yüksek sıcaklık ve / veya basınçta büyük moleküllü hidrokarbonların küçük
moleküllere dönüşmesiyle gerçekleşir.
Şekil 11: Petrolün yer altından çıkarılması
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ PETROLÜN RAFİNASYONU
Yer altından çıkarılan petrolün kimyasal bileşimi
karmaşıktır. Yapısında tek karbonlu basit metan (CH4)
gazından 40 karbonlu moleküllere kadar binlerce ayrı
madde bulunur.
Bu maddelerin kaynama noktaları, moleküldeki C sayısı
arttıkça artma eğilimi gösterir. Bu yüzden, ham
petroldeki bileşenler, kaynama noktası aralıklarına denk
gelecek şekilde, ayrımsal damıtma ile ayrılır.
Ham petroldeki yüksek karbonlu (ağır) bileşenler çok işe
yaramadığı için, ayırma işlemi sırasında, büyük
molekülleri küçük moleküllere dönüştürme (kraking)
işlemi de uygulanır. Bu kimyasal dönüşüm ve damıtma
işlemlerine topluca ham petrolün rafinasyonu adı verilir.
Şekil 11: Ham petrolün ayrımsal
damıtma işlemi için kullanılan kule
Petrol rafinasyonu için ayrımsal
damıtma kuleleri kullanılır. Bir ön
ısıtma işleminden sonra kuleye alttan
beslenen ham petrol, kule içinde
yükselirken, kaynama noktalarına
göre bileşenler birbirinden ayrılır
(Şekil : 11)
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ PETROL ÜRÜNLERİ
Ham petrolden rafinasyonla elde edilen çeşitli ürünlerin farklı amaçlarla kullanılır.
Orneğin;
LPG, otomobillerde ve mutfaklarda
Benzin, içten yanmalı motorlarda;
Mazot, dizel motorlarda yakıt olarak kullanılır.
Fuel-oil , elektrik ve ısı enerjisi üretmede ve bazı gemilerin yakıtı fuel-oildir.
Her petrol ürününün enerji kaynağı olarak yakıldığı düşünülmemelidir.
Örneğin;
Petrol eteri ve nafta, çözücü ve petrokimya ham maddesi olarak kullanılır.
Mineral yağ, yağlama amacıyla kullanılır. Motor yağları ve dişli yağları (gres) mineral yağ
örnekleridir.
Parafin, kandillerde kullanılan mumlar ve eczacılıkta kullanılan vazelinler parafinlere
örnek olarak verilebilir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ PETROL ÜRÜNLERİ
KAYNAMA NOKTALARININ ARTIŞINA GÖRE RAFİNERİLERDE ÜRETİLEN
YAKITLAR
Bileşen Kaynama Sıcaklık Aralığı, 0C
Sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) (-42) - 1
Benzin (-1) - 110
Jet yakıtı 150 - 205
Gaz yağı 205 - 260
Dizel (Mazot) 260 - 315
Fuel- Oil (Fuel-oil adı altında kaynama sıcaklık aralıkları farklı
olan 6 ayrı ürün mevcuttur.)
300 - 400
Zift, mum, yağlama yağları ve diğer ağır (az uçucu) yağlar ayrımsal damıtma kulesinin tabanından
alınır. Bunların dışında rafinerilerde, kimyasal süreçlerle plastikler ve diğer malzemelerin elde
edildiği ara ürünler de üretilir. Ham petrolde %6’ya varan oranlarda kükürt içeren bileşikler
bulunduğundan, petrolden elementel kükürt ve kükürtten sülfürik asit elde edilir. Ayrıca petrolden
sentez için hidrojen gazı ve katı yakıt olarak petrol koku da üretilmektedir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
PETROLÜN YANMASI
Petrol veya petrol ürünleri hava oksijeni ile ekzotermik olarak yanar ve enerji elde edilir.
Yanma tepkimelerinde enerji, ısı olarak açığa çıkar. Denklemlerde ısı, Q ile gösterilir.
Oksijen yeterli ise (tam yanma olur) yanma ürünleri karbon dioksit ve su buharıdır.
Örneğin; benzinde yaygın olarak bulunan oktanın (C8H18) oksijenle ekzotermik
tepkimesi şöyledir:
2C8H18 (s) + 25O2(g) → 16CO2 (g) + 18H2O (g) + Q
(Q = 5116 kJ /mol (1223 kcal /mol)
Petroldeki bütün hidrokarbonlar, oktan gibi, acık havada yanma reaksiyonları verir.
Petrolün yakıt olarak önemi, bu yanma reaksiyonlarında açığa çıkan ısı ile ilgilidir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
PETROLÜN YANMASI
Petrol yanarken oksijen yetersiz ise (kısmi yanma) CO2 ve H2O buharı yanında CO gibi
zehirli yan ürünler de açığa çıkar. Ayrıca yanma ortamında basınç ve sıcaklık yüksekse
hava azotu oksitlenerek zehirli NOx gazları meydana gelir.
2C8H18 (s) + 25O2 (g) + 2N2 (g) →12CO2 (g) + 4CO(g) + 4NO(g) + 18H2O(g) + Q
Motorlu araçlarda yanma ortamı bu zehirli gazların oluşumuna uygundur. Bu yüzden
egzoz gazları karbon monoksit ve azot oksitleri (NOx) içerir. Petrolde bulunan kükürtlü
bileşikler yandığında kükürt dioksit (SO2) oluşur.
S(s, g) + O2 (g) → SO2 (g) + Q
Motorlu araçların yanma odalarında oluşan ve egzoz gazına karışan SO2, atmosferde su
buharı ile etkileşerek sülfüroz aside (H2SO3), önce oksijen sonra su buharıyla etkileşerek
de sülfürik aside (H2SO4) dönüşür. Asit yağmurlarının başlıca sebebi budur.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ PETROLÜN BİLEŞENLERİ
Ham petrolde bulunan bileşenlerin pek çoğu sadece karbon ve hidrojenden oluşmuştur.
Boyle bileşiklere genel olarak hidrokarbon denir. Petrolde bulunan hidrokarbonlar;
Düz zincirli ve dallanmış alkanlar,
Sikloalkanlar, (naftenler),
Çeşitli aromatik halkalı bileşikler,
Asfaltenler olabilir.
PETROLDEKİ HİDROKARBONLARIN YÜZDE BİLEŞİMLERİ
Hidrokarbon Ortalama (%) Değişim Aralığı (%)
Alkanlar 30 15 – 60
Siklo alkanlar (Naftenler) 49 30 – 60
Aromatikler 15 3 – 30
Asfaltenler 6 Kalan
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ HİDROKARBONLAR
Hidrokarbonlar, karbon ve hidrojenden oluşmuş bileşiklerdir. Yapılarındaki karbon atomları arasında
sadece tek bağlar varsa alkan; çift bağlar varsa alken; üçlü bağlar varsa alkin adını alırlar. Halkalı
yapıda olup dönüşümlü (konjüge) çift bağlar içeren hidrokarbonlara da aromatik bileşikler denir.
Atom numarası 6 olan ve periyodik cetvelin 2. Periyodu ve IVA Grubunda bulunan karbon atomunun 2.
tabakasında 4 tane elektron bulunur (Şekil : 12a). Dış katmandaki elektron sayısını 8’e tamamlamak, yani oktetini
tamamlamak için C atomunun 4 elektrona daha ihtiyacı vardır. C atomu ihtiyacı olan bu 4 elektronu, H (Şekil :
12b) veya diğer C atomlarıyla elektron ortaklaşarak sağlar. Her ortaklaşılmış elektron çifti bir kovalent bağ
demektir. O halde her C atomu dört kovalent bağ yapar (Şekil : 12c).
Şekil 12: Karbon ve hidrojen atomlarından metan molekülünün oluşumu
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ ALKANLAR
Metan (CH4) ve etan (C2H6), alkan sınıfından bileşiklerdir. Alkanlarda, her bir C
atomu, H ve / veya C atomları ile dört tane tekli kovalent bağ yapar. Parafinler olarak
da adlandırılan alkanlar, sadece tek bağ içerdikleri için doymuş hidrokarbonlardır.
Aşağıda bazı alkan örnekleri verilmiştir (Şekil : 13).
Şekil 13: Basit Alkanlar
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
Alkanların genel kapalı formülleri CnH2n+2 şeklinde gösterilebilir. İlk dört alkanın adları
özeldir. Beş ve daha çok karbonlu alkanlar adlandırılırken, karbon sayısının Latince
adlarından yararlanılır.
Aşağıdaki Tablo tabloyu inceleyiniz
ALKANLARDA ADLANDIRMA
Alkan
Formülü
Latince
Sayısı
Alkan
Adı
C5H12 penta pentan
C6H14 hekza hekzan
C7H16 hepta heptan
C8H18 okta oktan
C9H20 nona nonan
C10H22 deka dekan
Dört ve daha az sayıda karbon atomu içeren
küçük moleküllü alkanlar oda sıcaklığında gaz
halindedirler. Bu dört gaza petrol gazları da
denir.
Propan ve bütan atmosferik basınçtan biraz
daha yüksek basınç altında kolaylıkla sıvılaşabilir.
Sıvılaştırılmış petrol gazının (LPG) ana bileşenleri
bu iki bileşiktir.
Genel olarak 5 - 16 karbonlu alkanlar sıvı, daha
yüksek karbonlular katıdır.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ SİKLOALKANLAR
Sikloalkanlar veya naftenler, bir veya daha fazla karbon halkalı, doymuş
hidrokarbonlardır. Siklohekzan (C6H12) molekülünde 6 C atomu birbirlerine tek
kovalent bağlarla bağlanarak altılı halka oluşturmuştur.
Siklohekzanın açık formülü Siklohekzanın iskelet formülü
Naftenlerde halka sayısı birden çok olabilir. Tek halkalı naftenlerin kapalı formülleri
CnH2n’dir. Halka sayısı kaç tane olursa olsun Sikloalkanlar alkanlarla benzer
özelliklere sahiptir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ ALKENLER
Hidrokarbon moleküllerinde iki C atomu arasında cifte bağ bulunursa, olefinler olarak
da bilinen alkenler oluşur.
Alkenler, yapılarındaki C atomları, bağlayabilecekleri hidrojen sayısından daha az hidrojen
atomları içerdiklerinden doymamış hidrokarbonlardandır.
Alkenlerin genel formülleri CnH2n’dir. Eten (C2H4) en basit alkendir; etilen olarak da adlandırılır.
Diğer alkenler alkanlara benzer şekilde adlandırılır. Aradaki tek fark, alkan adının sonundaki
“-an” son eki yerine “-en” ekinin geçmesidir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
ALKENLERDE ADLANDIRMA
Alkan Formülü Latince Sayısı Alkan Adı
C3H6 ….. propen
C4H8 ….. büten
C5H10 penta penten
C6H12 hekza hekzen
C7H14 hepta hepten
C8H16 okta okten
C9H18
nona nonen
C10H20
deka deken
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ ALKİNLER
Bir diğer doymamış hidrokarbon türünde iki C atomu arasında bir üçlü bağ vardır. Bu
tip hidrokarbonlara alkinler adı verilir.
Genel formülleri CnH2n-2’dir. En kucuk alkin olan asetilen (C2H2)’den dolayı bu grup
hidrokarbonlara asetilenler de denir. Ham petrolde alken ve alkin grubu bileşikler
bulunmaz.
Etin (C2H2) en basit alkindir; asetilen olarak da adlandırılır. Diğer alkinler alkenlere
benzer şekilde adlandırılır. Aradaki tek fark, alken adının sonundaki “–en” son eki
yerine “-in” ekinin geçmesidir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
ALKİNLERDE ADLANDIRMA
Alkan Formülü Latince Sayısı Alkan Adı
C3H4 ….. propin
C4H6 ….. bütin
C5H8 penta pentin
C6H10 hekza hekzin
C7H12 hepta heptin
C8H14 oklta oktin
C9H16 nona nonin
C10H18
deka dekin
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ AROMATİK HİDROKARBONLAR
Aromatik hidrokarbonlar veya arenler, halkalı yapılıdır. Genellikle
halkaları altı atomludur (Şekil : 14). En basit aren olan benzenin
acık formülünü yazmak zaman alıcı olduğundan coğu zaman
iskelet formulu kullanılır.
Benzen molekülündeki ikili bağların yerleri sabit değildir. Yani
halkadaki elektronlar molekül içinde gezicidir. Sonuçta, mezomer
formlar dediğimiz farklı gösterimler kullanılır. Bu yüzden benzen
molekülünde üç tane ikili bağa ait altı elektronu bir çemberle
gösterme geleneği yaygınlaşmıştır.
Şekil 14: En basit aromatik
bileşik olan benzen altı
atomlu düzlemsel halkadan
oluşur
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ AROMATİK HİDROKARBONLAR
Benzen mukemmel altıgen simetrisi ile apolar bir molekuldur. Su ile karışmayan tipik bir
organik sıvı örneğidir.
Benzen halkasındaki bir H atomu yerine bir metil grubu (CH3) geçerse bir başka aromatik
bileşik olan toluen (C6H5CH3) oluşur. Toluen benzen gibi çözücülük özelliği iyi olan bir sıvıdır.
Benzen kanserojen olduğu halde toluenin kanserojen özelliği çok daha azdır.
Aromatik bileşikler çift bağ bulundurdukları halde alkenler ve alkinler gibi kolayca hidrojen
bağlamazlar. Başka bir deyişle, aromatik bileşikler alkenlere ve alkinlere göre daha kararlı
bileşiklerdir.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ AROMATİK HİDROKARBONLAR
Aromatik hidrokarbonlar benzendeki gibi tek halkalı, naftalindeki gibi iki halkalı ve
antrasendeki gibi üç halkalı olabilir. Halka sayısı daha çok olan aromatik bileşikler de vardır.
Kömürdeki ve ham petroldeki asfaltenler bu türdendir.
Bütün aromatik bileşikler, karbon bakımından çok zengin oldukları için isli bir alevle yanar.
Aromatik bileşiklerin bir diğer genel özelliği keskin kokulu olmalarıdır. Aromatik kelimesi
buradan gelir (aromatik=kokulu). Çok halkalı aromatik bileşikler de benzen gibi kanserojen
özellik taşır.
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
AZOT VE OKSİJEN BİLEŞİKLERİ
Atom numaraları 7 ve 8 olan azot ve oksijen
atomlarının son katmanlarında sırasıyla 5 ve 6 tane
elektron bulunduğundan (Şekil : 15), oktet kuralı
gereği azot atomu 3, oksijen atomu da 2 kovalent bağ
oluşturur. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.
Şekil 15: Azot (a) ve
oksijen (b) atomlarının
elektron dizilimi
ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
AZOT VE OKSİJEN BİLEŞİKLERİ
Benzendeki H atomlarından biri yerine –OH grubu geçerse fenol (C6H5OH), -NH2 grubu
geçerse anilin (C6H5NH2) türer.
Halkadaki bir H yerine –OH veya –NH2 grubunun geçmesi, benzene göre çok farklı özellikler
ortaya çıkarır. Orneğin; benzen asit/baz özelliği göstermezken, fenol zayıf asit, anilin ise zayıf
baz karakterlidir. Bu bileşiklerde oksijenin ve azotun sırasıyla iki ve üç kovalent bağ yaptığına
dikkat ediniz.
Benzen halkasındaki bir C atomunun azot atomu ile yer değiştirmesi sonucu piridin (C5H5N)
molekülü ele geçer. Piridin, benzen gibi aromatik bir bileşiktir ve zayıf baz karakterlidir.
Kaynak: Komisyon (2015), Ortaöğretim Kimya 10. Sınıf , Ankara: MEB yayınları