Eğitim - mabasar.commabasar.com/egitim_bilimi_giris/Program_Gelistirme.pdf · Öğretim Programı...
Transcript of Eğitim - mabasar.commabasar.com/egitim_bilimi_giris/Program_Gelistirme.pdf · Öğretim Programı...
2
Eğitim, en genel anlamda bireyde davranış değiştirme
sürecidir. Eğitim sürecinden geçen bireyin davranışlarında bir
değişme olması beklenir.
Varış; eğitim yoluyla kişinin amaçları, bilgileri, davranışları, tavırları
ve aklâk ölçülerinin değiştiğini ifade etmektedir. Eğitim sürecine
giren kişilerde bu değişmenin istenen yönde olması beklenir.
Ertürk; eğitimi bireylerin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve
kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci olarak ifade
eder.
Eğitim ve Öğretim Kavramları
Bilim ve sanayi devrimleri ve demokratik
hayatın gelişmesi,
eğitim-öğretim programlarında çeşitlenmeye
gidilmesi ihtiyacını doğurmuştur.
Psikolojinin ve “Çağdaş Eğitim Akımlarının”
gelişmesi ile
çocuğun incelenmesi ve okulların
bireysel ihtiyaçları dikkate alacak şekilde
organize olması görüşü önem kazanmıştır.
Herkes için zorunlu eğitime geçişin yarattığı
öğrenci sayısındaki artışa paralel olarak okula
gelen öğrencilerin ilgi, yetenek ve ihtiyaçlarındaki
büyük boyutlardaki farklılıklar da bu ihtiyacı
pekiştirmiş ve okul programlarında farklılıkların
yaratılmasını gerekli kılmıştır.
Hızla artan bilgi ve gelişen teknolojinin de eğitim
uygulamaları üzerinde önemli etkisi olduğunu
belirtmek gerekir.
Türkiye’de
müfredat programı,
eğitim programı,
öğretim programı,
ders programı
gibi kavramlarla karşılaşılmaktadır.
Öğrenene,
okulda ve okul dışında
öğretmenin rehberliğinde
planlanmış etkinlikler yoluyla sağlanan
öğrenme yaşantıları düzeneğidir.
Bir eğitim kurumunun,
çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağladığı
milli eğitim ve kurumun
amaçlarının gerçekleştirmesine yönelik
tüm etkinlikleri kapsar.
E ğ i t i m P r o g r a m ı
Geçerli öğrenme yaşantıları düzeneği, YETİŞEK
Eğitim programı,
okulun ve öğretmenin yol göstericiliği altında,
okul içi ve okul dışındaki bütün öğrenme ve
öğretim faaliyetlerini içine alır.
Dersler kol faaliyetleri, geziler, anma günleri,
kurslar, ders dışı etkinlikler, okul-endüstri veya
işyeri ilişkileri, rehberlik, sağlık v.b. hizmetler
ve etkinlikler ve hatta ev ve işyerine kadar
uzanan planlanmış çalışmalar bu çerçeve
içinde düşünülür.
EĞİTİM PROGRAMININ YARARLARI
1. Eğitim faaliyetlerine yön verir.
2. Eşgüdüm sağlar.
3. Eğitimde verimi arttırır.
4. Öğretmenlere rehberlik eder.
5. Zamandan tasarruf sağlar.
6. Öğrenmeyi kolaylaştırır.
EĞİTİM PROGRAMININ ÖZELLİKLERİ;
1. İşlevsel olmalıdır.
2. Uygulanabilir ve uygulayıcılara yardımcı olmalıdır.
3. Esnek ve çerçeve olmalıdır.
4. Değişmez ve genel olma özelliği olmalıdır.
5. Bilimsel olmalıdır.
6. Bir amaca yönelik olmalıdır.
7. Ekonomik olmalıdır.
8. Toplumun değer, görüş ve isteklerine uygun olmalıdır.
Öğretim Programı
Eğitim programının amaçları doğrultusunda,
belli bir öğretim basamağındaki
sınıflarda ve derslerde,
belirlenen hedefleri
gerçekleştirmeye yönelik olarak,
okulda ya da okul dışında
bireye kazandırılması planlanan bir dersin
öğretimiyle ilgili tüm etkinlikleri kapsayan
yaşantılar düzeneğidir.
Öğretim Programı, okul içi deneyimlerle sınırlıdır ve
okulda okutulan dersleri veya kursları kapsayan bir
kılavuz kitap veya dokümandır.
* Belli bir öğretim basamağındaki çeşitli
sınıflarda okutulacak konuları, bunların
amaçlarını, her dersin sınıflara göre haftada
kaç saat okutulacağını, öğretim metotları ve
tekniklerini gösteren bir kılavuz olarak kabul
edilir.
ÖĞRETİM PROGRAMI;
Talim Terbiye Kurumu'nun denetiminde uzmanlardan oluşan özel bir komisyonca hazırlanır, belirlenen pilot okullarda en az 1 yıl süreyle denenir, geliştirilir ve ülke genelinde kullanılmaya başlanır.
Bir ders süresi içinde planlanan hedeflerin bireye nasıl kazandırılacağını gösteren tüm etkinliklerin yer aldığı bir plandır.
Öğretim programı içinde yer alan,
her bir ders kapsamında ulaşılacak
hedeflerin, içeriğin, öğrenme öğretme sürecinin
ve değerlendirme etkinliklerinin
programlanmasıdır.
Ders Programı
Ders Programı
Öğretim programında yer alan bir dersin
amaçlarının öğrenci davranışına dönüştürülmesini,
bunların gerçekleşmesi için içeriğin konulara ve
alt başlıklara ayrıştırılmasını,
buna dayalı öğrenim ortamının organizasyonunun
ve değerlendirme araçlarını kapsayan
detaylı bir plandır.
Konuların alt kategorilerini ve değerlendirme esaslarını içeren,
öğretim programındaki esasları,
öğrenci davranışına dönüştüren programdır.
Örnek: Lise 11. Sınıf Coğrafya Ders Programı
Eskiden yıllık, ünite, günlük diye ayrılırken bu ayrım 2003 yılında kalkmış ve ünite planı ile yıllık plan birleştirilerek ünitelendirilmiş yıllık plan ortaya çıkmıştır.
ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLAN;
Öğretmenin bir öğretim yılı süresince ders vermekle yükümlü bulunduğu sınıflarda, program uyarınca belirli üniteleri ya da konuları hangi aylarda, yaklaşık olarak ne kadar zamanda işleyeceğini gösteren Tebliğler Dergisi’ndeki son yönergeye uygun şekilde (bireysel ya da zümre olarak) hazırlayıp ders yılı başında onaylaması için okul yönetimine sunduğu çalışma planıdır.
DERS PLANI;
Bir ders için o dersle ilgili eğitim programlarında yer alan ve birbirleriyle ilişkili öğrenci kazanımlarını bir ya da birkaç ders saatinde işlenecek konu örüntüsünü, konuya ilişkin deneyi, tartışma sorularını, proje ve ödevleri, uygulama çalışmalarını, ders araç-gereçlerini içine alan, bireysel ya da zümre öğretmenleri ile şube öğretmenlerinin ortak katkısıyla birinci derecede sorumlu olan; ders öğretmenlerince önceden hazırlanan plândır.
2005 yılında yayınlanan yönergeyle Öğretmen Kılavuz
Kitabı bulunan derslerde, kılavuz kitap, ders planı yerine
geçerken, olmadığı durumlarda ders planının öğretmen
tarafından hazırlanması gerekmektedir.
Konu –Ders Planı
Ünite. Yıllık Programı
Ders Programı
Öğretim Programı
Eğitim Programı
EĞİTİM PROGRAMI
ÖĞRETİM PROGRAMI
DERS PROGRAMI
ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLAN
DERS PLANI
Kapsa
m A
rtar
Ayrın
tı Arta
r
18
POSNER’E GÖRE
RESMİ PROGRAM
ÖRTÜK PROGRAM
EKSTRA (FAZLADAN) PROGRAM
UYGULAMADAKİ PROGRAM
İHMAL EDİLEN PROGRAM
POSNER’in Program Çeşitleri;
Resmi Program: Tanımlanmış, tüm boyutları açıklanarak yazılı bir doküman haline getirilmiş, eğitim otoritesince onaylanarak okullara
gönderilmiş programdır.
Uygulamadaki Program: Okulda öğretmen elinde hayat bulan programdır.
Resmi programı okulun ve öğretmenin algılayışı ve uygulayışı ile ilgilidir.
İhmal Edilen Program: Resmi programın kasıtlı, bilinçli bir biçimde
öğretilmeyen, atlanan, üstün körü geçiştirilen boyutlarını oluşturur.
Örtük Program: Bu program okuldaki sosyal ve psikolojik etkileşimle
oluşan yan ve informal öğrenmeleri kapsar.
Ekstra Program: Resmi programın dışındaki planlı sosyal, kültürel, sportif,
sanatsal etkinliklerdir. Katılımlar seçmeli ve gönüllüdür.
Posner’in eğitim programı hazırlama yaklaşımları da vardır: 1- Geleneksel 2- Deneyimsel 3- Disiplin Yapılı 4- Davranışçı 5- Bilişsel
Örtük Program
Ders dışı etkinlikleri de içine alan programdır.
Bireylerin değişik ihtiyaçlarını karşılama ve
yaratıcılıklarını geliştirme amacıyla düzenlenen
ders dışı faaliyetlerin
tümünün yer aldığı programdır.
Ders içinde ya da dışındaki yaşantılar yoluyla kazandırılan,
toplumdaki baskın olan
görüş, ahlaki inanış, değer ve normları yansıtan yazılı programda belirtilen
amaç ve faaliyetlerin dışında ortaya çıkan
uygulamalardır.
ÖRTÜK PROGRAM:
• Eğitim sistemlerinde açık olarak yazılan ve ders planlarında görülen programın yanında bir de örtük (gizli-hidden) program vardır.
• Ders dışı etkinlikleri de içine alan çok geniş bir kavramdır. Okul dışı faaliyetler örtük program çerçevesinde ele alınır. Program geliştirme uzmanlarının son dönemde bireyin yaratıcı etkinliklerini geliştirmek üzere önem vermeye başladıkları bir program türüdür.
* Örtük program, okullarda uygulanan resmi programlarda belirtilen amaç ve etkinliklerin dışında öğrenme-öğretme süreci içerisinde ortaya çıkan bilgi, düşünce, uygulamalar ve bu uygulamalar sonucunda öğrencilerin kazandıkları özellikler ile ilgilidir.
Açıkça belirli ve yazılı olmayan bir programdır. Okulun düzeni, kuralları, fiziksel ve psikolojik çevresi, okuldaki yönetici ve öğretmenlerin üstü kapalı olarak verdikleri mesajlar örtük programı oluşturmaktadır. Bütün bu etkenler sonucunda da öğrenciler programlarda belirtilmemiş öğrenmelere sahip olabilirler. Örneğin; yönetici ya da öğretmenlere karşı çıkmazlarsa başarılı olabileceklerini, karşı çıkarlarsa cezalandırılabileceklerini, öğretmenlerin davranışlarından sınavlarda çıkabilecek yerlere ilişkin anlamlar çıkarmayı öğrenebilirler. Bu nedenle örtük program, Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanarak uygulamaya konan öğretim programlarında belirtilen amaç ve etkinlikleri kapsamaz.
Konu –Ders Planı
Ünite Programı
Ders Programı
Öğretim Programı
Eğitim Programı Örtük
Program
Eğitim Programı
Ders
Prog
Öğretim Programı
Ders
Prog
Ders
Prog
Ders
Prog Ders
Prog
Ders
Prog
Örtük Program
25
EĞİTİM (ÖĞRETİM) PROGRAMININ ÖZELLİKLERİ
İyi (etkili) bir eğitim programı aşağıdaki Özelliklere sahip olmalıdır:
Görevsel (işlevsel) olmalıdır; Konuların toplumun ve bireylerin ihtiyaçlarına cevap verebilmesi Özelliğidir (yaşama dönüklük).
Çerçeve Program özelliği: Öğrenme-öğretme etkinliklerine ilişkin konuların genel hatlarıyla belirlenmesi ve ayrıntılara girmemesi durumudur. Konular, üniteler ve genel başlıklar şeklinde belirlenir.
Çerçeve program hem değişmez ve genel olma hem de esneklik özelliğini kapsar.
26
Esnek Olmalıdır. Öğretmen eğitim programındaki konulan ve
etkinlikleri görev yaptığı yörenin ekonomik, sosyal Özellikleri
ile Öğrencilerin İlgi, ihtiyaç, beklenti ve seviyelerine göre
düzenlenmesidir.
Değişmez ve genel olma Özelliği: Belli konuların ülkemizdeki
bütün okullarda işlenmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Örnek :
10 Kasım'ın olduğu haftada ülkemizdeki bütün okullarda
Atatürk'ü anma etkinliklerinin yapılması zorunluluğu
bulunmaktadır.
UygulayıcıIara yardımcı olmalıdır.
Toplumun değer görüş ve isteklerine uygun olmalıdır.
Bilimsel olmalıdır:
Eğitim Programı Öğeleri ve
Aralarındaki İlişkiler
DEĞER-
LENDİR-
ME
Ne
Oldu?
İÇERİK
Ne?
ÖĞRETME
ÖĞRENME
SÜREÇLERİ
Nasıl?
AMAÇ
Niçin?
EĞİTİM PROGRAMININ ÖGELERİ
Hedef
Yetiştirilecek bireyde bulunması uygun görülen,
eğitim yoluyla kazandırılabilir istendik özelliklerdir.
İçerik
Bir programın içinde bulunması gereken,
öğretilecek konuların düzenlenmiş bütünüdür.
Öğretme – Öğrenme Süreci
Eğitim durumlarıdır.
Belli bir zaman süresi içinde bireyi etkileme gücünde olan
dış şartlardır.
Değerlendirme (Sınama Durumları)
Öğrencide gözlenmeye karar verilen istendik davranışların
kazanılıp kazanılmadığı hakkında bir yargıya varma işidir.
EĞİTİM PROGRAMININ ÖĞELERİ
Niçin öğreteceğiz?
Ne öğreteceğiz?
Nasıl öğreteceğiz?
Ne kadar öğrettik?
ÖĞELERİNİN KARŞILIKLARIDIR…
HEDEFLERİN
İÇERİĞİN
EĞİTİM DURUMLARININ
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
BLOOM’UN TAKSONOMİSİ (AŞAMALI SINIFLANDIRMASI)
BİLİŞSEL
DAVRANIŞLAR
DUYUŞSAL
DAVRANIŞLAR
PSİKO-MOTOR
DAVRANIŞLAR
Bilgi Alma Algılama
Kavrama Tepkide Bulunma Kılavuzla Yapma
Uygulama Değer Verme Beceri Haline Getirme
Analiz Örgütleme Duruma Uydurma
Sentez Nitelenme Yaratma
Değerlendirme
BİLİŞSEL HEDEFLER
BİLGİ
KAVRAMA
UYGULAMA
ANALİZ
DEĞERLEN-
DİRME
SENTEZ
DUYUŞSAL HEDEFLER
ALMA
TEPKİDE
BULUNMA
DEĞER
VERME
ÖRGÜTLEME
NİTELENME
PSİKO-MOTOR HEDEFLER
UYARILMA
KLAVUZ
DENETİMİNDE
YAPMA
BECERİ
HALİNE
GETİRME
DURUMA
UYDURMA
YARATMA
Program Geliştirmenin Kuramsal Temelleri
Tarihi Temeller
Psikolojik Temeller
Felsefi Temeller
Toplumsal Temeller
Program Geliştirme Süreci
PLANLAMA
UYGULAMA
Davranışları Saptama
Eğitim
Durumlarını Saptama
Sınama
Araçlarını Saptama
DEĞERLENDİRME Sınama Durumları - Sınama Araçları
Uygulama - Yorumlama
Konu
Alanı
Birey
Toplum
Çevre
A D A Y H E D E F L E R
SÜZGEÇ
Eğitim
Psikolojisi
Eğitim
Felsefesi
Eğitim
Sosyolojisi
Eğitim
Ekonomisi
EĞİTİM PROGRAMI
Özel
Hedefler
Hedef
Davranışlar
Eğitim
Durumu
Sınama
Durumu
Program Geliştirmenin Kuramsal Temelleri
Tarihi Temeller
Psikolojik Temeller
Felsefi Temeller
Toplumsal Temeller
1. Tarihi Temeller
Bir konuda daha önce düşünülen ve yapılanları bilmek,
o konuda şimdi ya da gelecekte yapılacaklara ışık tutar.
Program geliştirme çalışmaları da bunun istinası değildir.
▪ İlk “Eğitim Programı” kitabı 1918 yılında Amarikalı yazar
“Bobbit” tarafından yayınlanmıştır.
Bu eser, eğitimde program geliştirme çalışmalarını tüm aşamaları
ile ele alan ilk kitap olmuştur.
Bobbit ile Charters program geliştirmede davranışçı yaklaşımı
savunmuşlardır.
▪ Ralph Tyler, 1949 yılında yayınladığı “Eğitim Programı ve
Öğretimin Temel İlkeleri” adlı kitabında eğitim yaşantılarının nasıl
organize edilebileceği, hedeflere ulaşma derecesinin nasıl
belirlenebileceği soruları üzerinde durmuştur.
▪ Hilda Taba, 1962’de “Program Geliştirme: Kuram ve
Uygulama” adlı kitabı yayınlamıştır. Taba ve Tyler, program
geliştirmeye sistematik bir bakış açısı getirmişlerdir.
▪ Pestalozzi, 19. yüzyılda ilkokullardaki uygulamaların ve
eğitim programlarının yenileşmesine katkıda bulunmuş, eğitim
sürecinin çocuğun doğal gelişimine ve duyumsal etkilerine bağlı
olması gerektiğini savunmuştur.
▪ Frobel, anokulu çalışmalarıyla öne çıkmış, eğitim sürecinin
3 – 4 yaşlarında başlaması ve öğrencinin kendi etkinliklerine
dayanması gerektiği üzerinde durmuştur.
▪ J. Freidrich Herbert, bilgi ve ahlak kavramları üzerinde
durmuş, eğitimin çocuğun ön bilgilerine, ilgi ve ihtiyaçlarına
dayalı olması gerektiğini dile getirmiştir.
▪ Herbert Spencer, eğitimin temel amacını yaşama hazırlık
olarak görmüş ve eğitim programlarının bu temel amaca hizmet
etmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
▪ Türkiye’de program geliştirme çalışmaları 1924 yılında
çıkarılan “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” ile başlamıştır.
▪ 1924’de Türkiye’ye çağrılan John Dewey’in hazırladığı
rapor doğrultusunda daha çok ilköğretim programlarının
geliştirilmesine ağırlık verilmiştir.
▪ 1950’li yıllara kadar Türkiye’de program geliştirme
çalışmaları daha çok “dersler ve konular listesi” hazırlamak
şeklinde ele alınmış, 1952’de Türkiye’ye gelerek köy
okullarında incelemeler yapan K. V. Wofford’un hazırladığı
raporla daha sistematik bir yaklaşımla yapılmaya
başlanmıştır.
▪ 1961’de kabul edilen 222 sayılı İlköğretim Kanunu ile
ilköğretim programlarının değiştirilip geliştirilmesi zorunlu
hale gelmiştir.
▪ 1970’li yıllarda 8 yıllık ilköğretim okulu denemesi ve
program çalışmaları gündeme gelmiş ve bu çalışmalara hız
verilmiştir.
▪ 1982’de Milli Eğitim Bakanlığı program geliştirme
konusunda bir model oluşturmuş ve bu model 2142 sayılı
Tebliğler Dergisinde yayınlanmıştır. Bu modelin hazırlama
ilkeleri 1984’de yeniden belirlenmiştir.
Bu model, amaç-davranış-işleyiş-değerlendirme boyutları
içinde programların derslere göre hazırlanması esasını
getirmektedir.
▪ 1990’lı yıllara gelindiğinde Milli Eğitim sistemimizi yeniden
düzenleme çalışmaları içinde program geliştirme ve ölçme-
değerlendirmeye ayrı bir önem verildiği görülmektedir.
2. Psikolojik Temeller
Oluşturulan eğitim programlarının, öğrencilerin
bedensel ve zihinsel gelişimine uygunluğunu sağlama
açısından psikolojiden önemli ölçüde yararlanılmaktadır.
▪ Eğitim programları üzerinde en çok davranışçılık ve
bilişsel alan kuramları etkili olmuşlardır.
▪ Psikolojik temel “bilimsel temel” olarak da bilinir.
3. Toplumsal Temeller
Eğitim programları bireyin sosyal gelişimini ve topluma
uyumunu sağlayacak biçimde hazırlanmalıdır.
Toplumsal değişimler analiz edilip değerlendirilmeli ve
değişme yönelimleri programlara belli ölçüde yansıtılmalıdır.
Bir eğitim programı o toplumu yansıtacak biçimde
hazırlanmalıdır.
Bu nedenle bir program, toplumdan ve toplumsal
yapıdan uzak kalmamalıdır.
Okul, toplumun ihtiyaçlarını karşılamada en yetkili
kurumdur.
Buralarda toplumun istediği bireyler yetiştirilerek
topluma kazandırılmaktadır.
4. Felsefi Temeller
Her eğitim programının dayandığı bir felsefe olmalıdır.
Program geliştirme çalışmalarında felsefeden program
tasarımı hazırlamada ve özellikle de hedeflerin belirlenmesi
aşamalarında yararlanılmalıdır.
Hedeflerin topluma, bireye uygunluk derecesinin tayin
edilmesinde ve hedefler arasındaki tutarlılığın kontrol
edilmesinde de felsefeden yararlanılır.
Phillia: Sevgi
Sophia: Bilgi, bilgelik
Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayanlar
FELSEFE GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN
VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN
BİR UĞRAŞ ALANIDIR.
FELSEFE – BİLİM İLİŞKİSİ
BİLİM, gerçeği parçalara ayırarak,
FELSEFE, gerçeği bir bütün olarak
ele alır ve inceler.
Bilim bilgiyi araştırırken,
Felsefe bilginin ne olduğunu, neyi ve nasıl bileceğimizi araştırır.
Felsefe, evren ve insana ilişkin gerçeklerin neler olduğunu
bu alandaki bilgilere nasıl ulaşılacağını ve
insan davranışlarını inceleyerek çeşitli ilkelere ulaşmak ister.
FELSEFENİN ALANLARI
Varlık (Ontoloji) Felsefesi İlk büyük araştırmacısı Aristoteles’tir. Varlığın kendisini, temel özelliklerini ve varlıkları soyut bir şekilde araştırır; varlığın doğasının ne olduğu, varlığın kendi başına ne olduğu soruları ile ilgilenir. Madde, insan, hayat, dünya ve evrenle ilgili bir bütünlük arayışı içerisindedir. Var olanın ilk kaynağının veya başlangıcının ne olduğu üzerinde yoğunlaşır. Bu var olanlar maddi olabileceği gibi manevi de olabilir.
Evrende var olan her şeyi inceler; insan ve evren ile ilgili hakikati arar. Var olmanın doğasını, kaynağını ve sınırlarını araştırır; varolanın ortaya çıkarılamayan yönlerini düşünsel olarak ortaya koymaya ve hakikatlere ulaşmaya çalışır. Bilimsel bilgileri temel olarak alır ve bilimlere yol gösterici görüşler ve hipotezler ortaya koyar.
Evren akıllıca bir düzen içerisinde midir?
Olaylar önceden belirlenen bir düzen içerisinde mi
meydana geliyor; yoksa raslantısal mı?
İnsanın evrendeki yeri ve önemi nedir?
Bir amaç için mi yaratıldı? gibi soruları tartışır.
Bilgi (Epistemoloji)Felsefesi
Bilgiyi genel olarak ele alır ve bilgi ile ilgili problemleri; bilginin kaynağını, doğasını, doğruluğunu, sınırlarını ve
geçerliliğini araştırır.
Bilginin oluşumu ve sınırları gibi sorunlarla uğraşmaktadır.
Bilginin bir ucunda bilen insan, diğer ucunda ise
her türlü olay, olgu ve nesne yani gerçek vardır.
Bilgi felsefesi insanın nasıl bilebildiğini incelemektedir.
Felsefede bilme, özne ile nesne arasında bir bağ kurmaktır.
Özne insanı, nesne ise evrendeki her şeyi karşılamaktadır.
İnsan hem özne, hem de nesne olabilir.
Bu durumda insan hem bilen hem de bilinen konumunda olabilir.
Çünkü insanın bilmek istediklerinden biriside kendisidir.
Değerler (Aksiyoloji) Felsefesi Etik ve estetik konularını kapsar; insanın davranışlarının dayandığı ilkeleri ve değerleri araştırır.
İyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış, ahlaklı-ahlaksız, vicdanlı-vicdansız
Değerlerin insan hayatında önemli bir yeri bulunmaktadır.
İnsanların davranışlarının temelinde değerlerin yer aldığı kabul edilmektedir.
Değerlerin kaynağı var mı, yok mu; varsa bunlar insanda doğuştan mı? Yoksa içinde yaşadığı çevreden mi kaynaklanıyor? gibi soruları tartışır.
Değerler felsefesi, etik ve estetik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Etik, ahlaki değerleri, estetik ise sanatsal değerleri konu edinmektedir. Felsefenin, ödev, yükümlülük, sorumluluk, gereklilik ve erdem gibi kavramları analiz eden, doğruluk ya da yanlışlıkla, iyi ve kötüyle ilgili ahlaki yargıları ele alan, ahlaki eylemin doğasını soruşturan ve iyi bir yaşamın nasıl olması gerektiğini açıklamaya çalışan felsefenin bir dalıdır.
FELSEFİ AKIMLAR
İDEALİZM REALİZM
PROGMATİZM VAROLUŞÇULUK
İDEALİZM İdealizm, evreni ve gerçeği açıklamada temele, metafizik, ahlâk, ruh zihin ve
düşünce kavramlarını alır.
Gerçek ve değerler; mutlak, zamanla değişmeyen ve evrensel özellik taşır.
İdealizme göre gerçek bilgi aklın ürünüdür.
Çünkü asıl gerçek, fizik alemde değil, aklın içerisindedir.
Batıda idealizmin temellerini Platon atmıştır.
Platon’a göre gerçek düşünsel ve zihinsel yolla keşfedilebilir.
Bunun için de en iyi eğitim zihinsel eğitimdir.
İdealizmin eğitim anlayışında bilimden, matematik, fizik ve mesleki
çalışmalardan çok, toplumsal etkinliklere,
felsefe, matematik ve teoloji ve edebi bilimlere önem verir.
Gerçek bir eğitim evrensel ve edebidir.
Eğitim, çocuğun kendisini ve evreni
akıl yada sezgi yoluyla kavrama gücünü sağladığı ölçüde başarılı olabilir.
Gerçeğe gözlem ve deneye dayanan bilimsel yöntemlerden çok sezgisel, düşünsel yolla ulaşabileceğini ileri sürmektedir ve
eğitimdeki bütün yöntemlerin amacı çocuğun kişiliğini kültürlemektir.
Her dersin konuları aşamalı olarak sıralanmalıdır.
İdealizme göre en uygun eğitim şekli, öğrenciye seçme fırsatı veren liberal eğitimdir.
Öğrenciye kendi yetenekleri dikkate alınarak en geçerli tutum kazandırılmalıdır.
İdealizme göre eğitim, bireyi, iyi, doğru ve güzele teşvik etmeli ve
bireyin doğuştan getirdiği yetenekleri ortaya çıkarmalıdır. Eğitimde kültürel mirasın aktarılmasına ve değerlerin öğretilmesine önem verilmelidir.
Eğitimin merkezinde konular,
evrensel doğrular ve bunları öğrencilere sunacak öğretmen bulunmaktadır.
Öğretmen bu etkinlikleri yürütürken iyi bir model olmalıdır.
REALİZM İdealizmin tam aksi yönde hareket eder.
Realizme göre varolan her şey gerçektir;
maddeyi gerçek olarak kabul eder.
Evrendeki her şey insan zihninden bağımsız olarak vardır ve
önce varlık sonra da kavram vardır.
Bu görüşün temelleri Aristo’ya kadar dayanmaktadır.
Realizm, nesnelerin zihnimizden veya düşüncemizden
bağımsız olarak var olduğunu,
biz insanların bizden tamamen bağımsız olarak varolan
bir dünyada yaşadığımızı kabul etmektedir.
Realizme göre insan rasyonel bir varlık olarak
duygularını ve aklını kullanarak gerçek bilgiye ulaşabilir.
Bu felsefeye göre gerçek bilgi,
doğruluğu gözlem ve deneylerle kanıtlanabilen bilgidir.
Eğitimin temel amacı akıl gücünü geliştirmek olmalıdır.
Eğitim, kültürel birikimi yeni kuşaklara aktarma ve
onları topluma uyum sağlamaya hazırlama sürecidir.
Eğitim sürecinde öğretmen kilit konumundadır ve
görevi gerçeğin ortaya çıkmasına olanak ve ortam hazırlamaktır.
Eğitimin kapsamı öğrencilerin isteklerine değil,
gerçek dünyanın bilgisine bağlanmalıdır.
Yürütülen eğitim öğrenciye bilgi aktarmalı ve
araştırmaya teşvik etmelidir.
Anlatım, tartışma, deney, gözlem gibi yöntemler kullanılarak
eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi söz konusudur.
PRAGMATİZM 20. yüzyılda Amerika’da ortaya çıkmıştır.
Geleneksel felsefi görüşler doğrunun insanın deneyimlerinden
bağımsız ve zamana göre değişmezliğini ileri sürerken,
Pragmatistler, doğrunun insan yaşantısından kaynaklanan
deneysel bir olgu olduğunu ileri sürerler.
John Dewey’in deneyci düşünce sistemi üzerine kurulmuştur.
Dünya devamlı değişmektedir ve
bu nedenle gerçeğin özü de değişmedir.
Bunun için değişmez bir gerçekten söz edilemez.
Gerçek, insanın deneyimlerinin ürünüdür.
Değerler ve ahlaki ilkeler göreceli olup zamana, topluma ve
kültüre göre değişir.
İnsan biyolojik ve sosyal ilişkileri olan bir varlıktır.
Pragmatizme göre eğitim sosyal bir süreçtir.
Okul, deneysel öğrenme için en uygun çevre ve demokratik,
özgür bir toplumdur.
J. Dewey’e göre okulun üç işlevi vardır.
1. Basitleştirilmiş bir çevre sağlamak,
2. Özel olarak düzenlenmiş yaşantı ortam sağlamak,
3. Sosyal çevredeki çeşitli öğeleri dengelemektir.
Bilgi bilimsel yöntem ile elde edilebilir.
Eğitimin amacı akıl ve zekayı kültürleme ile
devamlı değişen şartlara bireyin uyumunu sağlamaktır.
Okul, hayata hazırlık değil, hayatın kendisi olmalıdır.
Eğitim programları öğrencilerin ilgi, yetenek ve
hazırbulunuş düzeyine göre düzenlenmelidir.
Etkinlikleri yaparak yaşayarak olacak şekilde yürütülmelidir.
EĞİTİM FELSEFELERİ
DAİMİCİLİK ESASİCİLİK
İLERLEMECİLİK VAROLUŞÇULUK
D A İ M İ C İ L İ K Realist ve idealist felsefelerin etkisinde gelişen,
MUTLAK, DEĞİŞMEZ İLKELER VE GELENEĞE
önem veren bir eğitim akımıdır.
R. M. Hutchins, M. C. Adler, R. Livingstone
1. İnsan doğası, ahlaki ilkeler ve değerler,
her yerde aynı olup, hiçbir zaman değişmez. Bunun için de eğitim,
değişmez bazı gerçek, ilke ve değerler üzerine kurulmalıdır.
2. İnsanların ortak ve en önemli yanı aklıdır. Eğitimde insan aklının geliştirilmesini sağlayacak
entelektüel eğitime önem verilmelidir.
3. Eğitimin temel görevi,insana evrensel, değişmez doğruların bilgisini kazandırmaktır.
4. Okul, gerçek yaşamın bir parçası, taklidi olmayıp yapay bir ortamdır ve
gerçek yaşama hazırlık yeridir.
5. Okulun temel görevi, toplumun kültürel mirasını
yeni yetişen kuşaklara aktarmaktır.
6. Programın merkezinde insani bilimler yer almalı, öğrenciler klasik eserleri ve
bunlarda ifade edilen değerleri tanıtmalı ve bunları içselleştirmelidir.
7. Çocuklara ve gençlere dünyanın hem maddi hem de manevi
gerçeklerini tanıtacak bilgiler verilmelidir.
E S A S İ C İ L İ K Realist ve idealist felsefelerin izlerini taşıyan,
muhafazakar bir eğitim akımıdır.
1. İnsan, sosyal ve kültürel bir varlıktır ve kafası doğuştan boştur,hiçbir bilgiye sahip değildir. 2. Yeni yetişen kuşaklara insanlığın deneyimlerinden geçmiş bilgi birikimi ve kültürel miras aktarılmalı; insanın zihinsel yönü geliştirilmelidir. 3. Okulun görevi bilgiyi, kültürü aktarmak, bireyin dünyayı tanımasını, topluma uyumunu sağlamaktır.
4. Öğrenme zorlu bir iştir. Bunun için öğrencilere, kendilerini disipline etme alışkanlığı kazandırılmalı, çok çalışma ve uygulama yapmaları sağlanmalıdır. 5. Konu merkezli bir eğitim anlayışı temeldir. Temel güç öğretmendedir. Öğretmen entelektüel yönden bir lider olmalıdır. 6. Değişme, bir takım çalışmaların kaynağı olacağından değişmeden kaçınılmalıdır. 7. Klasik eserlerin öğrencilere tanıtılması ve bunlarda ifade edilen değerlerin öğrencilere kazandırılması önemlidir.
İ L E R L E M E C İ L İ K Pragmatik felsefenin eğitime uygulanmış halidir.
1. Gerçek ve ahlaki değerler, göreceli ve sürekli değişme özelliğine sahiptir.
2. Okul, çocuğu yaşama hazırlayan bir yer değil, yaşamın kendisi olmalıdır.
3. Eğitim, çocuğun ilgi ve gereksinimlerine göre düzenlenmelidir.
4. Eğitim, insan yaşantılarının sürekli olarak yeniden düzenlenmesidir; eğitimin içeriği değişen bilgi ve çevreye göre sürekli gözden geçirilmeli, güncelleştirilmelidir.
5. Bilgi kullanmak içindir ve öğretilecek bilgilerin bir işe yaraması, yararlı olması gereklidir.
6. Eğitimde öğrencilerin öğrenmeye aktif olarak katılmaları, problem çözerek öğrenmeleri sağlanmalıdır. 7. Öğretmenin görevi öğrenciyi yönlendirmek değil; yol göstermek, kendi gelişimlerini planlarına rehberlik yapmaktır. 8. Eğitimde bugünün olduğu kadar, geleceğin de gereksinim ve beklentileri dikkate alınmalıdır. 9. Eğitimde eleştirel düşünceye önem verilmelidir. 10. Okulda bireysel yarışmadan çok yardımlaşma, paylaşma ve işbirliğine önem verilmelidir. 11. Okul, demokrasinin kurallarına göre kurulmalı ve işletilmelidir. Okul ve sınıf içi süreçlerde demokratik ilke ve değerlere önem verilmeli, öğrencilere de bu değerler kazandırılmalıdır.
YENİDEN KURMACILIK Pragmatik felsefeye dayanmaktadır. Bilim ve teknikteki
gelişmelerin Batı uygarlığında kültürel bunalımlara yolaçtığı ve
insan yaşamını tehdit ettiğini ve bundan kurtulmanın da eğitim
aracılığı ile olacağını saavunmaktadır.
1. Eğitim, ortak değerlere dayalı,
bir dünya toplumu oluşturmanın aracıdır.
Kültürel krizden kurtulabilmenin yolu,
eğitim aracılığı ile toplumu yeniden oluşturmaktır.
2. Dünyayı paylaşan uluslararasında ve içinde
ırk, din, cinsiyet gibi yönlerden ayrım yapılmamalı;
sevgi, barış, hoşgörü gibi
ortak değerlere dayalı bir dünya kurulmalıdır.
3. Okul ve eğitim, toplumsal yapıda geçekleştirilecek
reformların bir aracı olmalı; öğretmen, öğrencileri toplumdaki gereğine
inandırmalı, bu konuda aktif rol üstlenmelerini sağlamalıdır.
4. Toplumsal değişme sürecinin merkezi okul olmalı, bu süreçte öğretmen de aktif bir rol üstlenmelidir.
5. Okul, toplumda yapılması gereken reformların gereğine
halkı inandırmalı, bu amaçla onları da eğitmelidir.
6. Eğitimde toplumun ve dünyanın geleceğine yönelik konulara ağırlık verilmelidir.
7. Toplumda tam demokrasi
egemen kılınmalıdır.
VAROLUŞÇULUK
Özellikle batı dünyasında sanayileşme, ekonomik bunalımlar, I.
ve II. dünya savaşları sonrasının getirdiği şartlar sonucu gelişen
ancak bütünsel bir düşünce sistemi olmaktan çok bir felsefi
eğilimdir.
Varoluşçu felsefede toplum karşısında bireyin özgürlüğü ön
planda gelir ve bütün insanlar var olma ile kendini tanımlama
sorumluluğunu taşırlar anlayışını temel düşünce olarak kabul
ederler.
Akıl insanı tanımlayan en temel nitelik olarak kabul edildiğinde
özgürlük gözardı edilmektedir.
Varoluşçulara göre okul, bireyselliği yaratmalı, özgürlüğü
geliştirmeli ve bu konulardaki her türlü baskıyı
etkisiz hale getirmelidir.
VAROLUŞÇU EĞİTİM
1. Her insan eğitimle ilgili kararlarını kendisi vermelidir.
2. Eğitim, öğrenciye sadece seçenekler sunmalı,
her konuyu öğretmeli,
ancak her öğrencinin kendi gerçek ve doğrularını
seçmesine fırsat verilmelidir.
3. Eğitimin içerisinde insancıl psikolojinin konuları ve beşeri
bilimlere (felsefe, edebiyat, sanat, tarih...) ağırlık verilmelidir.
4. Eğitim insanın kendisini gerçek özellikleriyle tanımasına
fırsat vermelidir.
5. Eğitimde en uygun yöntem Sokratik tartışmadır.
Ancak, öğretmen tartışmalarda tarafsız olmalı,
öğrencilere herhangi bir doğruyu empoze etmemelidir.
6. Öğretmen, ne bir bilgi kaynağı,
ne taklit edilebilecek bir model, ne de bir danışmandır.
Onun görevi,
sadece öğrencinin kendisini tanımasına yardım etmektir.
7. Eğitimde sezgiye ve yaratıcılığa önem verilmelidir.
8. Eğitim, insanın özgürleşmesine,
kendisini oluşturup gerçekleştirmesine fırsat vermelidir.
73
DAYANDIĞI FELSEFE NEDİR?
DAİMİCİLİK Klasik Realizm. İdealistler de destekler.
ESASİCİLİK Bir felsefeye dayalı olmaktan çok, eğitim hareketidir ve birçok felsefi sistemle uyumludur.
İLERLEME-
CİLİK Pragmatizm
YENİDEN KURMACILIK
İlerlemecilik akımının devamı olup, dayandığı felsefe pragmatizmdir.
VAROLUŞ-
CULUK Varoluşçuluk
74
EĞİTİMİN ÖZÜ / ESASI NEDİR?
DAİMİCİLİK Akıl ve zihni geliştirmek.
ESASİCİLİK Bilgi ve beceri kazandırmak
İLERLEME-
CİLİK
Doğal gelişmeyi sağlamak. Uyum değil deneyimin, eğitim yoluyla sürekli yenilenmesi ve gelişmesi. Gerçeğin esası değişmedir.
YENİDEN KURMACILIK
Toplumun gelişimi ve toplumsal dönüşümleri gerçekleştirmek.
VAROLUŞ-
CULUK
Seçenekler sunmak; öğrenci kararları kendisi vermelidir. Her insan kendisinden sorumlu tutulmalıdır.
ÖĞRENCİNİN DOĞASI NEDİR?
DAİMİCİLİK Rasyonel ve ruhsal, zihinsel bir varlıktır.
ESASİCİLİK Edindiği bilgi ve becerileri kullanan bir varlıktır.
İLERLEME-
CİLİK Yaşayan organizmadır.
YENİDEN KURMACILIK
Yaşayan organizmadır.
VAROLUŞ-
CULUK
Zeka ve duygu sahibi eşsiz, serbest seçim yapan sorumlu bir varlıktır.
EĞİTİM İNSANIN GEREKSİNİMLERİNİ
NASIL KARŞILAMALIDIR?
DAİMİCİLİK
İnsanın ayırdedici özelliği zekadır. Eğitim öğrencilerin entelektüel gereksinimlerini karşılamaya yoğunlaşmalıdır.
ESASİCİLİK Her insanın sahip olması gereken temel bilgi ve becerileri kazandırmalıdır.
İLERLEME-
CİLİK
İnsanın gereksinimleri farklı olduğundan eğitim, öğrencilerin bireysel farklılıklarını geliştirmeye yoğunlaşmalıdır.
YENİDEN KURMACILIK
Bireyden çok toplumu öne çıkaran ve kültürel mirası aktaran ya da toplumsal sorunlarla ilgilenen bir kurum değil, bu sorunları çözmeye talip bir kurumdur.
VAROLUŞ-
CULUK
Öğrencinin yaşamın sonsuz sorunlarıyla sevginin acısı ve coşkusuyla, gerçeklikle, özgürlükle, eylemlerin sonucuyla, ölümün kaçınılmazlığıyla karşı karşıya getirecek bir arzuya gereksinim vardır.
EĞİTİM ORTAMI NE OLMALIDIR?
DAİMİCİLİK
Eğitim yaşamın aynen taklidi değildir. Çocuğun entelektüel potansiyelini geliştiren, geleceğe hazırlayan yapay bir ortam hazırlanmalıdır.
ESASİCİLİK
Öğrencilerin maddi ve sosyal dünyaya gerçekte olduğu gibi kendilerini uyarladıkları bir ortam olmalıdır.
İLERLEME-
CİLİK
Yaşamın kendisi olmalıdır ki, öğrenci yaşayarak öğrensin. Okul yaşama hazırlıktan çok, yaşamın kendisi ve demokratik bir ortam olmalıdır.
YENİDEN KURMACILIK
Toplum merkezli, orta sınıfın gereksinimlerini vurgulayan değil, etnik ve sınıfsal ayrımcılık, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunları gözardı etmeyen bir ortam olmalıdır.
VAROLUŞ-
CULUK
Serbest girişimi, yaratıcılığı ve bireyselliği teşvik eden; ne grup düşüncesine, ne de normlarına uymayı teşvik eden bir ortam olmalıdır.
78
EĞİTİMİN AMACI NE OLMALIDIR?
DAİMİCİLİK
Eğitim kesin, evrensel değişmez gerçekliği öğrenciye öğretmelidir. Eğitim doğru karakterli öğrenci yetiştirmelidir.
ESASİCİLİK
Eğitimin amacı, yeni gerçeklerin asimilasyonuna karşı öğrenciler için bir bilgi çerçevesi sağlamak olmalıdır.
İLERLEME-
CİLİK
Gelişim, yaşamın tekrar inşa edilmesi olarak eğitimin doğasını oluşturur. Bu nedenle eğitimin amacı açık uçlu olmalıdır.
YENİDEN KURMACILIK
VAROLUŞ-
CULUK
Eğitimin amacı, öğrencilerin eşsiz olan bireyselliklerini geliştirmek olmalı; insanın özgürlüğü esas alınmalıdır.
79
OKULUN İLGİ ALANI NE OLMALIDIR?
DAİMİCİLİK İnsanın farklı kişilik ve zihniyle ilgilenmeli ve rasyonelliğin geliştirilmesine yoğunlaşmalıdır.
ESASİCİLİK Çocuk, dışarıdaki gerçek dünyayı anlamak için temel bilgiye ulaşması yönünde eğitilmelidir.
İLERLEME-
CİLİK
Çocuğun tüm gereksinim ve ilgilerini dikkate alan, onu bir bütün olarak ele alan eğitim verilmelidir.
YENİDEN KURMACILIK
VAROLUŞ-
CULUK
Çocuğun kendini gerçekleştirmesi yolunda ona yardım edilmelidir.
80
OKULUN HAVASI NE OLMALIDIR?
DAİMİCİLİK
Öğrencileri klasik eserlerle donatmalı, entellektüalizm ve yaratıcı düşünce atmosferinde bireyselliği geliştirmelidir.
ESASİCİLİK
Öğrencileri, kendisi hakkındaki gerçeklerin algısal incelemesiyle buluşturan yenilikçi teknikleri kapsayan zihinsel bir disiplin atmosferini korumalıdır.
İLERLEME-
CİLİK
Rekabetten çok işbirliğini geliştiren demokratik bir ortamda grup ruhunu sağlamalıdır.
YENİDEN KURMACILIK
Bireysel rekabetten çok toplumsal statüyü öne çıkarmalıdır.
VAROLUŞ-
CULUK
Öğrencinin kendi gerçeğini bulmasına ve belli bir akıntıya kapılmadan görevini yerine getirmesini sağlayan otantik bir özgürlük sağlamalıdır.
81
UYGUN ÖĞRENME NASIL OLMALIDIR?
DAİMİCİLİK
Öğrenme, bazı temel metinler aracılığı ile öğrencileri dünyanın sonsuzluklarıyla ve daha sonraki yaşantılarında uygulayacakları kurumsal ilkelerle tanışık hale getirdikçe oluşur.
ESASİCİLİK
Öğrenme, yoğun çabalarla, öngörülen ders konusunun öğrenci tarafından özümsenip konuya hakimiyeti sağlamak için oluşur.
İLERLEME-
CİLİK
Öğrenme çocuğu pratik konularda, kuramsal ilkelere (somuttan soyuta...) götüren problem çözme projelerinin yaşanmasıyla oluşur.
YENİDEN KURMACILIK
VAROLUŞ-
CULUK
Öğrenme, öğrencinin bireysel sorumluluklarını ve kişiliğinin olası sonuçlarını tartarken, seçenekler arasından özgürce seçim yapmasından oluşur.
82
ÖĞRETMENİN ROLÜ NE OLMALIDIR?
DAİMİCİLİK
İnsanın evrensel ilgilerinin en iyi ifade edildiği literatürdeki büyük / klâsik eserlerin incelenmesi aracılığı ile öğrencileri entelektüel açıdan disipline etmedir.
ESASİCİLİK
Sorumlu otorite olarak, yetişkin dünyasıyla çocuğun dünyası arasında bir arabulucu olmalıdır. Henüz olgunlaşmamış öğrenciler, yetişkinlerin doğasını ve taleplerini tek başlarına anlayamazlar.
İLERLEME-
CİLİK
Öğrencilere rehberlik edip,örgütlemelerde bulunmalıdırlar. Çocukların kendi ilgi alanlarının, ne öğreneceklerinin belirlenmesi gerekir. Öğrenilecekleri ne otoriteler, ne de ders kitaplarındaki konular belirlememelidir.
YENİDEN KURMACILIK
VAROLUŞ-
CULUK
Öğretmen, öğrencilere ilkeleri, değerleri ve gerçekleri sunmalı; ister kabul etsinler, ister etmesinler, kendileri için seçmeleri amacıyla bunları incelemeye teşvik edilmelidirler.
83
PROGRAMIN KAPSAMI NE OLMALIDIR?
DAİMİCİLİK
Entellektüel ders ve konularda yoğunlaşmalı; dil, tarih, matematik, doğa bilimleri, sözel sanatlar ve felsefeyi içermelidir.
ESASİCİLİK
Zaman testinden geçen edebiyat, tarih ve matematiğin sembol ve fikirlerini, fiziksel dünyanın bilimleriyle birleştiren konuları içermelidir.
İLERLEME-
CİLİK
Öğrencilere sosyal bilimler, amprik (görgül) bilimler ve teknolojideki problem çözme etkinlikleriyle değişimi nasıl başarabileceklerini öğretmeye yoğunlaşmalıdır.
YENİDEN KURMACILIK
Tüm sınıfların gereksinimlerini dikkate alan bir düzenlemeye gidilmelidir.
VAROLUŞ-
CULUK
Edebiyat, tarih, felsefe, sanat-insan doğasının derinliği gibi dersler aracılığıyla dünya ve insan doğası arasındaki çatışmayı ortaya çıkarmaya yoğunlaşmalıdır.
TERCİH EDİLEN ÖĞRETİM YÖNTEMİ NE
OLMALIDIR?
DAİMİCİLİK Konferanslar, metinler ve tartışmalar zekayı geliştirmek için tercih edilen yöntemler olmalıdır.
ESASİCİLİK Bilgi ve becerileri öğretmek için gösteri (demonstrasyon) yöntemi tercih edilmelidir.
İLERLEME-
CİLİK
Projeler öğrencilerin problem çözme yaşantılarına rehberlik edebilecek yöntem olarak tercih edilmelidir.
YENİDEN KURMACILIK
VAROLUŞ-
CULUK
Benliği bulmak için tercih edilen yöntem, sokratik diyalog/tartışma (bilinmeyen gerçekleri keşfeme) olmalıdır.
DEĞERLENDİRME NASIL OLMALIDIR?
DAİMİCİLİK
Bilgilerin kazanılıp kazanılmadığının ve akıl yürütme yoluyla bilgilerin ortaya koyulup koyulamadığının saptanmasına yönelik değerlendirme yapılmalıdır.
ESASİCİLİK
Öğrencinin aklının çalışıp çalışmadığını yoklayan sorular sorulmalıdır. Soruların içeriği gerçek yaşamı değil, ideal ve evrensel gerçekleri kapsamalıdır.
İLERLEME-
CİLİK
Öğrenciye yaşamda karşılaştığı/karşılaşabileceği sorunlar ve doğal problemler sorulmalı; bunların çözümünde bilimsel yöntemi kullanmaları istenmelidir.
YENİDEN KURMACILIK
Gelecekle, toplumsal ve doğal olgularla ilgili; öğrencilerin eleştirel düşünme ve bilimsel yöntemi kullanıp kullanmadığını ölçecek nicelik ve nitelikte ve gizil yeteneklerini ortaya çıkaracak sorular sorulmalıdır.
VAROLUŞ-
CULUK
Öğrencinin kendi varoluşunu gerçekleştirip gerçekleştirmediğini yoklaya, sezgiye dayalı, özgürce seçme yapıp yapmadığını, sorumluluk duyup duymadığını, yaratıcılığını ortaya koyup koymadığını ortaya koyacak uygulamalara gidilmelidir.