EDİTÖRLER İsmail GÜLEÇ o Oğuz...
Transcript of EDİTÖRLER İsmail GÜLEÇ o Oğuz...
EDİTÖRLER
İsmail GÜLEÇ o Oğuz KARAKARTAL
KIBRIS SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI
Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi Yayınlan
Adalarda Tıirk-İslam Kültürü
Editörler. İsmail Güleç & Oğuz Karakartal
Birinci Baskı: Şubat 2018
ISBN: 978-605-63718-7-5
Baskı Hazırlık: Adem Şenel
Kapak: Fatih Durmuş
Basıldığı yer: Alemdar Ofset Matbaaalık Davutpaşa Caddesi Besler iş Merkezi No: 20/29 Topkapı/İstanbul (Sertifika no: 22953)
KJ.btu sosı:ı•L ~r ı:ııMvtrS<ttst, Ad•LArd• ıı:<m-lsllb". ıô<ltılnl St"'-J"'Zl:l".,....._ ......... l:l"P'l"'-AS•...d• Vtrdlı..ı.tıi dtsttktt ... ôtı<nl KJ.bn.< v•Rı.fU!r ldArtsL İ.lt
Lefkoşa yt.tıM<S 6mr-t 611\&ti.tW..sW.'~ ttşt~Y tdeY.
Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi
Haspolat Kavşağı Lefkoşa KKTC
Tel: +90 (392) 233 5522
e-mail: [email protected] web: www.kisbu.edu.tr
Adalarda Iiirk-lslam Kültiirü, ed. İsmail Güleç-Oğuz Karakartal, Lefkoşa: Kısbü, 2018. s. 211-217
Öz
Kıbrıs Adası'nda Arap İslam Ordularına ya da Araplara Ait Mevki İsimleri
Zeki Akçam* I Ayşegül AKÇAM**
Kıbrıs Adası'na MS. Vll. yüzyılda başlayan Arap akınları ve bu akınlara ait olan hatıralar gerek yazılı
gerekse söilü kültür ortamında nesilden nesile aktarılmıştır. özellikle akınlar sırasında şehit dü
şen sahabe veya askerlerin adada defnedilmesi ya da makam türbelerinin yapılması neticesinde,
Arap islam ordularına ait halk anlatıİarı bu isimlerin bağlamında anlatılagelmiştir. Bu yerler, halk
tarafından bilinmekte ve çeşitli amaçlarla ziyaret edilmektedir. XXI. yüzyı.lın içinde olduğumuz şu
sıralarda türbe ve yatırların dışındaki yerlerle ilgili de Arap islam ordularının ve Arapların hatıra
larının yaşatıldığı yeni mevkilerin varlığı tespit edilmiştir. Bu yerlerden bir tanesi de Gazimağu
sa'ya bağlı Serdarlı (Çatoz) beldesinin kuzey batısında yer alan "Araplar Damı• adı ile bilinen tepe
lik bölgedir. Sözlü kaynaklara göre, bu bölgede Arap islam orduları uzun bir müddet konaklamış
ya da Arap sivillere ait bir yerleşim birimidir. Sözlü kaynaklardan hareketle mevki ile ilgili rivayet
ler tasnif edilerek yapılmış olan yüzey taramasının sonuçları aktarılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kıbrıs, islam akınları, yer isimleri
Abstract
The Arab attacks and the m~mories belonging to these influences, which started in Cyprus in the
(A. Dl fourth century, have been passed on generations in written or oral culture environment. Especially in the context of these names, the stories of the people of the Arab lslamic Army have
been explained in the context of the burial of the martyrs or soldiers martyred during the raids,
the burial in the island or the construction of the species. These places are known to the public
and visited for various purposes. At the moment we are in the twenty-first century, the presence
of Arab lslamic armies and new places where the remembrances of the Arabs are kept alive in
places outside the tombs and deposits. One of these places is the hilly area known as the "Araplar
Damı" located to the north west of the village of Serdar (Çatoz) which is connected to Famagusta. According to the oral sources, the Arab lslamic army in this area Isa residential un it that has been
hosted fora long time or belonged to Arab civilizations. The results of the screening made by sor
ting the narrations related to the fleld with the movement from the oral sources were conveyed.
Keywords: Cyprus, islamics attach, name of places
Giriş
Genel olarak Tıirk tarihine baktığunız zaman Tıirk tarihi ile ilgili hatıraların gerek destan
larda gerekse efsanelerde nesilden nesile aktarıldığını görmekteyiz. Tıirk kültürü çok geliş
miş ve temelleri çok sağlam atılmış bir sözlü kültür geleneğine sahiptir. Gerek Oğuz Ka
ğan Destanı gerekse diğer epik destanlar bunun en güzel örnekleridir. Kaşgarlı Mahmut
Girne Amerikan Üniversitesi, [email protected] .. Öğretim Görevlisi, Yakın Doğu Üniversitesi, [email protected]
• 211-
XI. yüzyılda Perslerle yapmış olduğu mücadelede destanlaşmış olan kahramanlığının ne
ticesinde, yüzlerce yıl sonra '~ip Er Tonga" adlı ağıt destanı derlemiştir. Bir Saka hüküm
darı olan Alp Er Tonga, Pers kaynaklarında Afrasiyab olarak geçmektedir. Kahramanımız
bir suikast neticesinde öldürülmüştür. Alp Er Tonga'nın bu hazin ölümü, Ttlrk halla ara
sında unutulmamış "kültürel hafıza" bu hatırayı nesilden nesile aktarmıştır. Epik destanlar,
menkıbeler, efsaneler ve aşık tarzı destanlar, tarihi bilgileri hikaye ederek edebi bir üslupla
gelecek nesile istikrarlı bir şekilde aktarmıştır. Bu örnekleri artırmak daha da mümkün
dür. Bu anlatıların doğası gereği anlatıya olağanüstü unsurlar eklenebilmektedir ancak
beslendiği an.a kaynak tarihtir.
Halil İnalcık, Devlet-i ~.liyye adlı eserinin "Babai Dervişler Osmanlı Uc'unda" başlıklı bölümünde: "Orta-Anadolui:la 1240'larda Selçuklu Devleti'ne karşı Vefai dervişlerinden · Baba nyas etrafında Türkmen ayaklanması şiddetle bastınldı. Babai dervişleri, uclarm en uzak noktalarına, bu arada özellikle Osmanlı topraklarına kaçıp sığınmış görünmektedir.
Uclara sığınan bu tarikat adamlarından bir olan Ede-Bali hakkında şimdi güvenilir bilgiye sahip bulunuyoruz. Hüdevendigar livası tahrir defterinde, yani resmi kaynakta, Ede-Bali'nin
(Ede Şeyh) Bilecik'teki zaviyesine Osman Bey tarafından Kozağacı Köyü'nün vakıf verildi
ğini görüyoruz. Vakıfları arasında Söğüdtle yaşayan üç esir kafir zikredilmiştir. Bu kayıtta,
Ede Şeyh'in oğlu Aşıkpaşazade Tarihi'nde zikrolunduğu gibi Mahmudi:lur. Böylece, eski ri-., vayetlerin tümünün efsaneden ibaret olmadığı anlaşılır. 1300'lerde yazılmış Elvan Çelebi
Menakibnamesi, bize şeyh Ede-Bali'nin Vefaiyye halifelerinden biri olduğunu, "dinsizleri ve
kafirleri isldmiyete kazandırdığını", Hacı Bektaş'tan dünya saltanatına heves etmemeyi öğ
r~ttiğini kaydeder. (s. 22) Devam eden çalışmasında, Gazavat-name, Fütüvvet-name, Aşık Paşa'nın Garib-namesi gibi sözlü kültür ortamından yazılı kültür ortamına aktanlmış olan
kaynakları esas alarak, Osmanlı İmparatorlu'ğunun kurul~ yıllarını gerçekliğe dönüşmüş
hikayeler bağlamında anlatmaktadır. Sözlü gelenek, tarihi hadiselerin şahitliğini kültürel
hafızada yaşamasını sağlamış, bu hafıza atalardan, dedelerden miras kaldığı için saygı du
yularak; bir bakıma bir ritüel edası ile bir sonraki kuşağa devredilen kutsal bir miras şek
linde varlığına devam etmiştir.
Ttlrk kültüründe ve tarihinde bu türden sözlü tarih bilgilerine çok rastlamaktayız. Bun
lardan bir tanesi de Kıbrıs Adası'nda karşımıza çıkmaktadır. 2016-2017 yılları arasında Ku
zey Kıbrıs Ttlrk Cumhuriyeti'nde, Gazimağusa'ya bağlı Serdarlı (Çatoz) Köyü'nde yapmış
olduğumuz bir derleme sırasında :4.raplar Damı" olarak bilinen bir bölge ile ilgili sözlü
tarih bilgisi dikkatimizi çekmiş ve alan çalışmamızı genişleterek Serdarlı Köyü'nün kuze
yinde kalan Gömeç Köyü'nde de sözlü tarih çalışmaları yapılmıştır. Bilindiği üzere, Kıbrıs
Adası'na MS. VII. yüzyılda başlayan Arap akınları ve bu akınlara ait olan hatıralar gerek
yazılı gerekse sözlü kültür ortamında nesilden nesile aktarılmıştır. Özellikle alunlar sıra
sında şehit düşen sahabe veya askerlerin adada defnedilmesi ya da makam türbelerinin
yapılması neticesinde, Arap İslam ordularına ya da Araplara ait halk anlatılan bu isimle
rin bağlamında XXI. yüzyıla kadar ulaşmıştır. Bu yerler, halk tarafından bilinmekte ve çe
şitli amaçlarla ziyaret eclilmektedir. XXI. yüzyılın içinde olduğumuz şu sıralarda türbe ve
212 .
yatırların dışındaki yerlerle ilgili de Arap İslfun ordularına ya da Araplara ait hatıraların yaşatıldığı yt:ni mevki Vt: yer isimlerinin varlığı tespit edilmiştir.
Çalışmamız sözlü tarih çalışması olup gerek Serdarlı gerekse Gömeç köylerindeki kay
nak kişilerle yaprmş olduğumuz alan çalışması ile birlikte ilgili bölgedeki yüzey tararnala
rımızdan oluşmaktadır. Arap Damı ya da resmi tapu kayıtlarındaki adıyla Araplar Damı adlı bölge il~ ilgili rivayetleri iki başlık altında toplayabiliriz.
1. Araplar Damı Adlı Bölgenin Arap İslfun Ordularına Ait Olduğunu İleri Süren Görüşler
2. Araplar Damı Adlı Bölgenin Yerleşik Araplara Ait Olduğunu İleri Süren Görüşler ·
ı. Araplar Damı Adlı Bölgenin Arap İslam Ordularına Ait Olduğiınu İleri Süren Görüşler .
Bölge hakkında ilk sözlü bilgiler Ünal Barkut adlı kaynak kişirnizden derlenmiştir. Ünal
Barkut, Görneç ve Serdarlı Köyleri arasında bir Farfarı Tepesi olduğunu ve bu tepe ile Gör
neç Köyü arasındaki bölgede Araplar Damı olarak bilinen bir bölge olduğunu ve büyüklerinden duyduğu kadarı ile orada Arap ordularının bir çadır kent kurduğu bilgisini aktarmıştır. Bu bölgenin su kaynakları bakırmndan zengin olduğunu belirten kaynak kişimiz
Gömeçli bir kişinin burada bir altın para dahi bulduğunu belirtmiştir. ~Barkut, 2017)
Bölgeyi ve bölgenin tarihini iyi bilen kaynak kişimizin yönlendirmesi sonucunda farklı
kaynak kişilere de ulaşılmıştır. Ancak şimdilik bölgenin Arap ordularına ait bir ordugah
olduğunu belirten tek kaynak kişirnizdir.
2. Araplar Damı Adlı Bölgenin Yerleşik Araplara Ait Olduğunu İleri Süren Görüşler
Bölgede Arap sivil halkın ya da çeşitli nedenlerle adaya yerleşen Arapların varlığından
bahsedilmektedir. Bölgenin sivil Araplara ait olduğunu belirten en yaşlı kaynak kişimiz
1931 doğumlu Kezban Kazım'dır. Kezban Kazını eski Gömeç Köyü'nün eskiden bu Araplar Damı adı ile bilinen bölgede kurulu olduğunu ve daha sonra bu köydeki Türklerin
su kaynaklarının daha zengin olduğu bugünkü Gömeç Köyü'ne yerleştiğini belirtmiştir.
(Kazım, 2017) Diğer bir kaynak kişimiz ise yint;! Gömeç Köyü'nden Kemal Oylurn'dur.
Oylum da aynı bilgileri aktarmış ve köyde tesadüfen bulunan bir mezar hakkında bilgi
vermiştir. Tam olarak yılını bilmemekle birlikte köyün hemen aşağı girişinde yol geniş
letme sırasında tesadüfen bir mezar bulwıduğunu ve bu mezarın içinde yedi tane cesede
ait olan kemik kalıntısına rastladıklarını ve bu mezardaki kemikleri gördüğünü belirte_
rek mezarı tekrar kapattıkları bilgisini vermiş olup ona göre bu kişilerin bir aileye men
sup olma ihtimali çok yüksektir. (Oylum, 2017a)
Konuyla ilgili bilgisine başvurmuş olduğumuz kaynak kişilerden bir tanesi de Evrim Habeş'tir. Serdarlı Köyü'nde kahvehane işleten kaynak kişimiz, Araplar Damı olarak bi
linen bölgeye Arap sivil halkın yerleştiğini hatta o bölgede evler olduğunu duyduğunu
belirtmiştir. (Habeş, 2017) Bölge ile ilgili en geniş bilgiyi ise Güral Oylum adlı kaynak
kişiden derledik. Güral Oylum bu bilgileri babasında,ıı ve dedesinden öğrendiğini ancak
tam olarak sivil ya da asker olup olmadıkları konusunda tam bir bilgisinin olmadığını
·213
\
aktarmıştır. Ona göre Osmanlı İmparatorluğu orduları Mağusa'yı fethettiklerinde onlar
buradaydılar. Muhtemelen de Araplar Damı olarak bilinen bölgede buluştular. Eğer köy
lüler bu bölgede onlarla karşılaşmamış olsalardı bu ismi muhtemelen vermeyeceklerdi.
Otuz beş kırk hanelik bir köy imiş. Bu evler iki gözdü. Bir gözi.\nde yemek yapmakta
ikinci gözünde ise yaşamaktaydılar. 1945 doğumlu olan Güral Oylum çocuk yaşlarda gör
düğü ev temellerinin beline kadar geldiğini hatırlamaktadır. İngiliz döneminde devlet ara
zisi olan bu bölge Türklerin üzerine arazi olarak kaydedilir. Bu nedenden dolayı bölgeyi
tarla yapmak için ev temelleri arazinin sınırına toplanır. Daha sonraki dönemlerde ise
kepçe ile taşlar yerlerinden sökülerek kenara yığılır. Kaynak kişimize göre buradaki in
sanlar kuru tarım ile uğraşmaktaydılar. Arapların yaşadığı dönemde bugün Yukan Gömeç
olarak bilinen köyden yaklaşık dört kilometre kadar aşağıya kadar kil borulardan yapı
lan bir sistem ile Araplar Damı'na su taşınmaktaydı. Ancak o dönemde Yukarı Görneç'in sahibi Rum papazlar olduğundan dolayı bazen suyu kesmekteydiler. Köy bir şekilde pa
pazlar tarafından daha büyük bir köy olan Paşaköy'e gidebilmek maksadı ile satılığa çı
karılmış. Koyun Dayı (İbrahim) diye bir adam Koca Koyun adı ile bilinen bir bölgede ya
şamaktaymış. Bu kişi topraktan çanak çömlek yaparmış. Kaynak kişimizin dedesi, köyü
satın almak için bu adamdan borç para istemeye gitmiş. Çünkü parası çıkışmamış. Bu
nun üzerine kaynak kişimizin dedesi ile KoyımDayı bu köyü ve arazilerini papazdan sa-
., tın almışlar. Zamanla bu araziler evlilik nedeni ile bölünür. BU bölgede altın da bulunur.
Araplar Damı diye bilinen mevkinin yaklaşık 200 metre doğusunda bulunan bir zeytin
ağacının yakınından geçmekte olan orakçıların içinde kaynak kişimizin ablası da vardır.
Tam bu suada tuvalet ihtiyacı hasıl olur. İhtiyacını giderdiği yerde altın bulan 16-17 ya
şındaki ablası altınları hemen eteğine toplamış ancak eteği yırtık olduğundan dolayı al
tınlar sağa sola dağılmıştu. Bunu göre diğer orakçılar yere düşen altuıları alırlar. Kaynak
kişi bu altınları gördüğünü ve "Mahmudiye" diye bilinen bir altın olduğunu hatulamak
tadır. Hatta altın paraların ortasında Osmanlı İmparatorluğu'nun tuğrası olduğunu da
belirtmiştir. (Oylum, 2017b)
Yô.zey Taraması Sonuçları
Kaynak kişilerimizden Güral Oylum ile yapılan derlemeden b.ir hafta sorua adı geçen
mevkide yüzey taraması yapmak üzere randevu alıruruş olup ikinci bir derleme yapıl
rnıştu. Bölge KKTC haritalama ve perselizasyon sistemine göre: 13/62El, 106 no'lu par
selde yer almaktadır. Güral Oylum {2017b) adlı kaynak kişimiz ile 185, 145, ·147, 149, 151
no'lu parseller de taranmıştu. Yapılan tarama neticesinde kaynak kişilerimizirı belirttiği
gibi yaklaşık otuz beş kırk hanelik geniş bir alana yayılmış bir köy kalıntısı ile karşılaşıl
mıştır. Bu kalıntılardan sadece evlerin bir kısmının temelleri kalmıştu. Köylü tarafından
evlere ait olan taşlar tarla açmak maksadı ile arazilerin sınırına yığılrnıştu. Ancak buna
rağmen izler silinmemiştir. Yine yüzey taramasında evlerin içerisinde gündelik yaşamda
kullarulan topraktan yapılmış büyük su testi parçaları yanında evin içerisinde su veya
ayran içmek için kullanılan küçük toprak kaplara da rastlanmıştu. Neredeyse adı geçen
214 .
parsel ve parsellerin tamamına bu 'parçalar yayılmıştır. Bu bağlamda adı geçen bölgeye yerleşimin gerçekleştiği çok rahat anlaşılabilmektedir. Diğer önemli bir nokta ise arazinin
taş yapısı ile evlerde kullanılan taşlar aynı özellikle değildir. Evde kullanılan taşlar Beş
parmak Dağları'ndaki taşlarla aynı özelliklere sahiptir. Taşlar hemen yakındaki dereden
yada dağın etklerinden ya da bu mevkinin yaklaşık olarak yarım kilometre kuzeyindeki
havara toprak olan bölgeden getirilmiş olabilir. Bölgenin konumu tepelik olması nedeni
ile güvenlik bakımından oldukça kullanışlıdır. Tilin Mesarya Ova'sı ile Beşparmak Dağ
ları rahatlıkla görülebileceği ve dıştan gelebilecek akınların rahatlı tespit edebileceği bir
yüksekliktedir. Toprak oldukça verimli olup yerleşim biriminin hemen batısında 'goca dere" adı ile bilinen ve eskiden ·sadece laş ayında yüksek bir debi ile akan bir dere vardır.
Fotoğraf-1 Tarla Haline Getirilmiş Olan Konut Arsaları-
Fotoğraf-2 Evlere Ait Olan ve Arazi Sınırlarına Yığılmış Taşlar
• 215
Fotoğraf-3 Bölgede Bulunan Toprak Kap ve Küp Parçaları
Sonuç
Sonuç olarak, bölgede bir yerleşim birimine ait olan kalıntılar çok rahatlıkla görülebil
mektedir. Bu kalıntılar, sözlü kaynaklara göre Arap ordularına ya da sivil Araplara aittir.
·- Burada çok uzun bir müddet yaşadıkları anlaşılmaktadır. Çok sayıda kap ve küp parça
larına rastlanmıştır. Konuyla ilgili sözlü kaynak sayısı daha da arttırılabilir. Sözlü kültür ortamında nakledilen bilgiler bir kez daha haritalara dahi işlenmemiş, işlenmiş ise daha
sonra yok edilmiş bir köye ait ev temellerine ulaşmamıza vesile olmuş halk arasındaki ri
vayetlerin tekrar gerçeğe dönüşü gözlemlenmiştir. Devletin resmi tapu kayıtlarına işlenen
tek husus mevkinin adıdır. Mevkinin adı haıitalarda Araplar Damı olarak geçmektedir.
Dolayısı ile gerek arkeoloji gerekse tarih biliminin bu alana ait tarihi vesikaları ve arke
olojik bulguları gözden geçirerek alanın tarihlendirilmesi vb. konularda çalışmalar yap
ması beklenmektedir.
216.
Kaynaklar inalak, H., (2013). Devlet-i 'Aliyye, İstanbul: Tıirkiye İş BankasL
Sözlü Kaynaklar
Barkut, Yusuf (Yusuf Ünal), (2017). 30. 10. 1945 Serdarlı doğumlu, eğitim durumu Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü (lisans) mezunu, subay emeklisi olan kaynak kişi ile Zeki Akçam tarafından Serdarlı'da köy
kahvehanesinde 28. 11. 2017 tarihinde yapılan derleme ve gözlem notları.
ı<azun. Kezban, (2017). 24. 09. 1931 Gömeç doğumlu, eğitim durumu ilkokul, ev hanımı olan kaynak
kişi ile Zeki Akçam tarafından Gömeç Köyü'nde kendi evinde 28. 11. 2017 tarihinde yapılan der
leme ve gözlem notları.
Oylwn, Kemal, (2017a). 29. 11. 1948, Gömeç doğumlu, eğitim durumu ilkokul, emekli seyyar satıcı olan
kaynak kişi ile Zeki Akçam tarafi.ıidan Gömeç Köyü'nde Kezban Kazıııiın evinde 28. 11. 2017 tari
hinde yapılan derleme ve gözlem notları.
Habeş, Evrim, (2017). 30. 10. 1955 Serdarlı doğumlu, eğitim durumu ilkokul, serbest meslek emeklisi olan
kaynak kişi ile Zeki Akçam tarafından Serdarlı'da köy kahvehanesinde 28. 11. 2017 tarihinde yapı
lan derleme ve gözlem notları.
Oylum. Güral, {2017b). 20. 05. 1946, Gömeç doğumlu, eğitim durumu ilkokul, emekli asker olan kaynak
kişi ile Zeki Akçam tarafından Gömeç Köyü'nde hem kendi evinde hem de Araplar Damı olarak bi
linen mevkide 28. 11. 2017 tarihinde yapılan derleme ve gözlem notları.
• 217