eCampus'Mag / Sayı 11

68

description

Eskişehir'in İlk ve Tek Öğrenci Dergisi

Transcript of eCampus'Mag / Sayı 11

Page 1: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 2: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 3: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 4: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 5: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 6: eCampus'Mag / Sayı 11

Barış AYDOĞDU Genel Yayın Yönetmeni

Eskişehir’de öğrenci yaşamının merkezi olma yolunda attığımız

ilk adım olan ve öğrenci hayatının var olan kanallarından beslenerek tasarladığımız eCampus’ Dergisi, haziran ayı ile birlikte yeni dönem hazırlıklarını başlatıyor. Yeni dö-nemde yalnızca basılı ve web ta-banlı yayın yapan bir mecra olma-nın çok daha ötesinde, interaktif, daha katılımcı ve öğrenci hayatının var olan tüm kanallarından bes-lenerek hazırlanacak olan dergimizde, kampüs hayatınıza dair ulaş-mak istediğiniz her şeye çok daha rahat ulaşabilecek, plan ve prog-ramlarınızı çok daha rahat kurgulayabileceksiniz. Hangi fakültede neler olduğunu yalnızca okumakla kalmayacak, ilgili konular hak-kında erişmek istediğiniz tüm içeriğe rahatlıkla ulaşabileceksiniz.

Haziran ayı içerisinde eCampus’ Dergisi yeni ve çok yönlü çalışma-larına başlarken, sizler ise hazırlanan bu mezuniyet özel sayısı içeri-sinde; modadan etkinliklere, röportajlardan festivallere ve kampüs yaşantınızdan birçok kareye sayfalarımızdan ulaşarak, merak ettiği-niz başlıkları inceleme fırsatı bulacaksınız.

Bir klasik haline gelen seyahat sayfalarımızda Berlin sokaklarına inerek, eCampus’ gezgininin gözünden dünya tarihine an ve an ta-nıklık etmiş bir kenti daha yakından tanıyarak, yurtdışı planlarınızı şekillendirirken anımsayacağınız bilgiler bulabileceksiniz.

Röportaj sayfalarımızın konukları ise eminiz ki sizlere yabancı gel-meyecek… Konuklarımızın bir tanesini Eskişehir’in gece hayatından anımsarken bir diğerini ise seyrettiğiniz dizilerden hatırlayacaksınız. “Behzat Ç.” den tutunda “Mor Menekşelere”; “Hayata Beş Kala” dan günümüzün popüler dizileri arasında yer alan “Güneşi Beklerken” e kadar her yerden gözünüze hiçte yabancı gelmeyecek olan Nilay Deniz ve Eskişehir’in Dj’lik okulunun kurucusu Utku Karahan röpor-tajları ilerleyen sayfalarda sizleri bekliyor.

Mayıs ayı içerisinde gerçekleşen tüm festival ve olayları inceleye-bileceğiniz etkinlik sayfaları ise oldukça renkli kareleri sizlere su-narken, fashion sayfalarında kampüslerdeki yaz trendlerine göz atabileceksiniz.

Hazırladığımız Brezilya 2014 Dünya Kupası özel dosyası ise yalnız-ca futbol severlerin değil, neredeyse hepimizin dikkatini çekecek. Brezilyalı tribün güzellerinden sahadaki rekabete, kupanın dünün-den bugününe merak ettiğiniz ne varsa bulabileceğiniz bir çalışma sizleri bekliyor. Gruplardan takımlara, unutulmaz anlardan efsanevi hayatlara kadar ne ararsanız hepsi bu dosyada!

Kimileri için akademik eğitim hayatlarının son, kimileri içinse uzun-ca bir tatilin başlangıç noktası olan haziran ayında, Eskişehir’den tüm öğrenci manzaralarını sunmanın heyecanı ile...

Keyifli okumalar dileriz…

w w w . e c a m p u s m a g . c o m

GENEL YAYIN YÖNETMENİBarış AYDOĞDU

EDİTÖRCansu BALCI

DİZGİ & TASARIMİsmail Hakkı YENER

KREATİF DİREKTÖR Zafer Burak AYDOĞDU

GÖRSEL YÖNETMENŞahan ŞEF

Mustafa Kadir GÜNER

SORUMLU YAZI İŞLERİ YÖNETMENİ Çağın BOZKURT

BÖLÜMLER EDİTÖRÜ Volkan ÖVEN

REDAKSİYONMine DURUKAN

HABER BİRİMİDuygu ERYILMAZ

KAPAK TASARIMIOzidi MANTA

ETKİNLİK KOORDİNATÖRÜYusuf Can CATKER

Simge AŞKAN

FOTOĞRAFLARÜnal USTA

Mehmet Arif BOZAN Tugse ENKH

SOSYAL MEDYA Mine DURUKAN

REKLAM BİRİMİ KOORDİNATÖRÜ Barış AYDOĞDU

0507 715 64 92 • [email protected]

KATKIDA BULUNANLARProf. Dr. Ufuk AYDIN, Eralp ÖZCAN, Mehmet Ali ERGİN, Doç. Dr. Mehmet BAŞAR, Nazmi HAYAT, Deniz DEMİR,

Prof. Dr. Nezih ORHON, Doç. Dr. Serap BENLİGİRAY Korhan TEKİN, Tarık KAYMAK, Hande KAYA, Hilal BAŞAR,

Mustafa ÖKSÜZ, Ezgi DELİER

İLETİŞİMeCampus’ Dergisi

T: 0222 230 38 32 / F: 0222 234 43 [email protected]

ÇALIŞMA OFİSİCumhuriye Mahallesi, Tersel Sokak, Ata Apartmanı, 2/14

Eskişehir / TÜRKİYE

YÖNETİM YERİPoyra, No:97 Bozüyük / Bilecik

YAYIN TÜRÜYerel Süreli Yayın

BASKIKarmen Matbaa ve Basım San. Tic. Ltd. Şti.

Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi 2NB3Topkapı / İstanbul

ECAMPUS’ Dergi Basım – Yayın yasalarına uygun olarak hazırlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, röportaj, haber ve konuların her hakkı saklıdır.Dergide yer alan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine, basılan fotoğrafların sorumluluğu fotoğrafçılara aittir. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

ECAMPUS’ Dergisi projesi sahipleri adına proje yürütücüsü Mıknatıs Production firmasıdır.

Page 7: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 8: eCampus'Mag / Sayı 11

16 CAMPUS FASHION

44 #SOMA

iÇiNDEKiLER

38 BAHAR ŞENLİĞİ

YÜRÜYÜŞÜ

26 NİLAY DENİZ

34 UTKU

KARAHAN

52 BERLİN

58 SİNEMA

Page 9: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 10: eCampus'Mag / Sayı 11

AIESEC, genç liderlerin dün-yayı değiştirebileceğine ina-nan, ve bunun için gençlere deneyimsel liderlik gelişimi tecrübeleri sunan global bir gençlik ağıdır. 65 yılı aşkın bir süredir uluslararası staj-lar ve gönüllülük imkânları ile genç liderliği aktiviteleri yürüten AIESEC, 124 ülkede deneyimsel öğrenme tecrü-beleri sunmaktadır. Yüksek öğrenim kurumlarında eği-tim gören öğrenciler veya yeni mezunlar tarafından yönetilen, global, siyasi ol-mayan, kar için çalışmayan, bağımsız bir organizasyon-dur. Üyeleri dünya mesele-leri, liderlik ve yönetim ko-nuları ile ilgilenir.

AIESEC ESKİŞEHİR

Yeni mezunlar, AIESEC ile kariyer yolculuğuna çıkabiliyor ve kendi sınırları-nı, çalışma stillerini, uluslararası çalışma ortamını keşfederek geri dönüyorlar. Bu kişiler ülkemize geri döndüklerinde alanlarında çok daha yetkin bireyler olarak işe başlıyor. Pek çoğu kariyer basamaklarını hızla tırmanarak alanında lider oluyor. Zaten AIESEC’in amacı da bu! Dünyada uluslararası bakış açısına sahip liderler yetiştirmek...

AIESEC yeni mezunlara neler sunuyor?

AIESEC, yeni mezunlara Global Talent programıyla maaşlı staj tecrübesi su-nuyor. Şu anda yoğun bir şekilde öğrenci gönderdiği stajlar ise Hindistan’daki Pazarlama Stajları, Kolombiya’daki İngilizce Eğitmenliği Stajları, Yunanis-tan’daki Müşteri İlişkileri ve Pazarlama stajları ve Vietnam’daki Bilişim Tekno-lojileri Stajları. Ayrıca AIESEC aracılığıyla staja gitmek isteyen öğrencilerin bu stajları tercih etme nedenleri, staj firmalarının uluslararası pazarda adı bilinen firmalar olmaları.

GLOBAL TALENT: Uluslararası Staj Tecrübesi

Öncelikle B2 seviyesinde İngilizce. Hatta İngilizce Eğitmenliği stajlarında adayların B2/C1 seviyesinde İngilizceye sahip olmaları gerekiyor. Bölüm kı-sıtlamasına ise sadece Bilişim Teknolojileri stajlarında gidiliyor. Bu stajlara Elektrik Elektronik Mühendisliği / Bilgisayar Mühendisliği mezunu kişiler gi-debiliyor. Diğer stajlar için 4 yıllık lisans mezunu olmak yeterli.

AIESEC sizde hangi özellikleri arıyor?

Sistemde bulunan dört staj alanında (Yunanistan, Hindistan, Kolombiya, Viet-nam) 3 aydan 12 aya kadar stajlar mevcut. Yunanistan’daki Pazarlama stajları 12 aylık fakat diğer stajlar 3-6-9 aylık olarak değişkenlik gösterebiliyor.

GLOBAL TALENT’a katılanlar ne kadar süreliğine staj yapabiliyor?

Başvurular Haziran Ayı boyunca devam ediyor. Ne kadar erken başvu-rursanız, süreç o kadar hızlı ilerler. Başvurmak ve bilgi almak isteyenler; www.aiesec.org.tr/kayit adresinden ön kayıt formu ile bilgilerinizi bizlere ulaştırabilirsiniz...

Haziran’da mezun olacaklar, Global Talent’a başvurmak çok kolay!

AIESEC, dünyaya bireylerin liderlik tecrübelerini geliştirerek etki eden global bir gençlik ağı. Sunduğu değişim programları ve üyelik tecrübeleriyle her yıl binlerce üniversite öğrencisinin hayatına dokunarak, hayatlarını değiştiriyor.

AIESEC nedir?

Elbette ki devam ediyor. En yoğun çalışmaları yaz sürecinde oluyor. Hatta üniversiteler tatil olduğundan, tatildeki / yeni mezun gençlere uluslararası tecrübe kazandırmak için çok daha sıkı çalışıyor.

AIESEC yaz döneminde de aktif çalışmalarına devam ediyor mu?

Global Talent Olmaya Hazır Mısın?

Şimdi BAŞVUR

Page 11: eCampus'Mag / Sayı 11

YUNANİSTAN

KOLOMBİYA

HİNDİSTANPAZARLAMA

Staj Tecrübesi Fırsatı

EĞİTİM SEKTÖRÜ Staj Tecrübesi Fırsatı

PAZARLAMA Staj Tecrübesi Fırsatı

VİETNAMBİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

Staj Tecrübesi Fırsatı

BAŞVURULAR HAZİRAN AYI BOYUNCA DEVAM EDİYOR!

Hoşnudiye Mh. İsmet İnönü 1 Cd. Alp Apt. No: 25/6 Tepebaşı - Eskişehir 0 222 220 24 [email protected]

AIESECEskisehir

B2 Seviyesinde İngilizcePazarlama veya Yönetim Üzerine Staj Tecrübesine Sahip Olmak

Uluslararası Çalışma Ortamına Açık Olmak4. Sınıf veya 2 Yıl İçerisinde Mezun Olmuş Olmak

B2 Seviyesinde İngilizce1 Yıllık Çalışma Süresini Kabul Etmek

Uluslararası Çalışma Ortamına Açık Olmak

Eğitim Verebilecek Düzeyde İngilizce Bilmek (B2/C1)4. Sınıf veya 2 Yıl İçerisinde Mezun Olmuş Olmak

B2 Seviyesinde İngilizce Bilgisayar Mühendisliği veya Elektrik Elektronik Mühendisliği

4. Sınıf Öğrencisi / Yeni Mezunu Olmak Bilişim Teknolojileri Alanında Staj veya Çalışma Tecrübesi

Page 12: eCampus'Mag / Sayı 11

Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Tınazte-pe Kampüsü içerisinde oluşturulan öğ-renci ve öğretim Üyeleri ile birlikte üni-versitesi çalışanlarının tüm ihtiyaçlarını karşılayan; 14 ayrı işletmeyi bünyesinde barındıran Univercitypark yaşam mer-kezi hizmete girmesiyle birlikte büyük ilgi gördü.

Yemek alanlarından alışveriş mağazala-rına, kafeteryalardan sinemalara, dans salonlarından oyun alanlarına ve yoga merkezine kadar her şeyin yer aldığı Univercitypark, Buca’da yaşanan sine-ma sorununa da çözüm olmuş oldu. İzmir’in Buca ilçesinde hiçbir sinemanın olmayışının yarattığı sıkıntıya kampüs içerisinde açılan iki sinema salonuyla çözüm üretilirken, sinema sadece öğ-rencilere değil tüm İzmir halkına da hiz-met sunacak.

Youth Holding Ceo’su Emrah Kaya, kon-sept mağazalar zinciri YouthStore’un ilk mağazasını Univercitypark’ta açtıklarını dile getirerek, mağazanın bünyesinde birçok ulusal ve uluslararası markayı da barındırdığını ve tüm bu hizmetlerin özellikle öğrenciler için tasarlandığını belirtti. Konteynırlardan oluşan mağaza konsepti büyük beğeni toplarken, yeni yaşam alanı Univercitypark düzenlene-cek konser, söyleşi ve imza günlerine de ev sahipliği yaparak hem İzmir’den hem de başka kentlerden öğrencilere ünlü isimlerle bir araya gelme fırsatı yaratacak.

Metropol kentlerde yaşayanların gelecek kaygısıyla kendisini işine aşırı adapta etmesiyle ortaya çıkan işkoliklik, beyin gücüyle iş yapanlarda sıkça görülen bir rahatsızlık. Giderek yaygınlaşan bu rahatsızlık günümüzde yalnızca metropol-lerle sınırlı kalmayarak birçok insanı da etkisi altına almaktadır.

Psikolojik bir rahatsızlık olan hastalık, tedavi edilmediği takdirde hayatı yaşan-maz bir hale getirirken özellikle medya ve borsacılık sektöründe sıklıkla karşı-mıza çıkıyor. Modern çağın hastalığı olarak bilinen ve kişinin kendisini yaptığı işe adayarak, ailesini ve diğer çevresini görmezden gelmesiyle ortaya çıkıyor. Hastalığın kadınlara göre erkeklerde daha çok görülmesiyle, erkeğin iş hayatı dışında kendisine kadınlar kadar vakit ayıramaması durumu ile açıklanıyor.

Harvard Üniversitesi bünyesinde bir grup öğrencinin yaptıkları araştırmalara göre, işkolik olma riskinin en yüksek olduğu sektörün, beyin ve zihin kullanıla-rak yapılan işler olduğu belirlenirken bu durumun sebebi, fiziksel enerji odaklı işlerin vücudun enerjisi bittiğinde işin sonlandırılmasıyla açıklanıyor. Bu rahat-sızlığın en sık görüldüğü alanların başında ise medya sektörü geliyor. Özellikle gazetecilik ve borsa işleriyle uğraşanlar gibi sürekli düşünmeye maruz kalan diğer bir meslek ise bilgisayar programcılığı. Bir bilgisayar programcısı günün yaklaşık 20 saatini bilgisayar başında geçirdikten sonra kısa bir uyku molası vererek ertesi gün işine kaldığı yerden devam ediyor.

İngiltere’de East Midlands Üniversitesi, sınav stresiyle yaşayan öğrencilerin özellikle sınavlardan kısa zaman önce rahatlamaları için iki yeni yöntem uygulamaya başladı. Yöntemler ise oldukça ilginç. Köpek yavrusu severek ve baloncuklu ambalaj mal-zemesi patlatarak öğrencilerin sınav streslerini azaltmayı amaçlayan üniversitenin öğrenci birliği, kampüs içerisinde belli başlı noktalara metrelerce uzunluktaki ba-loncuklu ambalaj patlatma istasyonları kurdu. Köpek yavrularını sevmek isteyenler içinde özel bir gün düzenleyen öğrenci birliği bu etkinlikler sırasında yaptıkları araş-tırmalar ve aldıkları geri dönüşler sonucu düzenledikleri organizasyonun, meditas-yonlardan ve sınav öncesi alınan yoga derslerinden daha etkili olduğunu belirtti.

Bu girişimden sonra İngiltere’de birçok üniversite sınav dönemlerinde kampüslere mini hayvanat bahçeleri kurarak öğrencilerin streslerini azaltma imkânları sunmaya başladı.

Sınav Stresiyle Baş Etmenin Yeni Yolu

Bu Meslekler İşkolik YapıyorUNIVERCITYPARK

HABER 12

Page 13: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 14: eCampus'Mag / Sayı 11

Anadolu Üniversitesi Beden Eği-timi ve Spor Yüksekokulu’nun

düzenlediği ve bu yıl 9.’su düzen-lenen Uçurtma Şenliği, AÜ İki Eylül Kampüsü’nde gerçekleştirildi. 12 Mayıs Pazar günü düzenlenen etkin-liğe öğrenciler ve akademisyenlerin yanı sıra birçok Eskişehirli de ailele-riyle katıldı. Gün boyu devam eden etkinlikte, etkinliğin sponsorları her sene olduğu gibi ücretsiz uçurtmalar dağıtırken, kendi özel uçurtmalarıyla alana gelenler de rüzgârlı hava sa-yesinde gökyüzünde etkinliğin key-fini çıkardı. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda Vurmalı Çalgılar Topluluğu’nun ritim şovu katılımcılara güzel anlar yaşatırken, katılımcılar Zumba, Spin-ning ve Taebo eşliğinde dans etti.

UÇURTMA ŞENLİĞİ ANADOLU ÜNİVERSİTESİ

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

Sekizincisi, Temmuz 2015’te dü-zenlenecek olan Küresel Hukuk

Eğitimi Örgütü Kongresi’ne Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sa-hipliği yapacak. Kongrenin düzenle-neceği bir hafta boyunca Eskişehir hukuk dünyasından birçok yerli ve yabancı ismi ağırlarken, yine birçok öğretim üyesi de bu organizasyon çerçevesinde yer alacak. Kongreye ev sahipliği yapmaya hak kazanan Ana-dolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi, bu

ayrıcalığı İngiltere, Meksika ve Yeni Zellanda’dan üniversitelerle yarışarak kazanırken; hukuk alanında yapılan büyük çalışmalardan da bir tanesinin altına imzasını atmış olacak. Daha önceki süreçte dünyanın birçok ülke-sinde gerçekleştirilen GAJE, Türki-ye’de hukuk alanında yapılmış olan en büyük organizasyon olmaya da aday. Kongrede düzenlenecek olan konfe-rans, çalıştay ve oturumlarda hukuk eğitimi üzerine tartışmalar yapılacak.

8. GAJE KONGRESİ ANADOLU ÜNİVERSİTESİ’NDE! GLOBAL ALLİANCE FOR JUSTICE EDUCATION

Küresel Hukuk Eğitimi Örgütü

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Meşe-

lik Kampüsü’nde ku-rulması kararlaştırılan ESOGÜ Stadyumu’nun temeli atıldı. Temel atma törenine üniver-site yönetimi de katı-

lırken, stadyumun 2015 yılında tamamlanması planlanıyor. Tam saha ışıklandırma yapılacak ve on koşu kulvarının olacağı stadyum, ilk etapta 4000 kişilik kapasitede olacak.

ESOGÜ STADYUMUNU İNŞAA EDİYOR ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ İkinci Etapta 12.000 Kişilik Olacak

MEZUNİYET YAKLAŞIRKENK A M P Ü S T E N E L E R O L U Y O R ?

Haziran ayında kampüs-lerde finallerle birlikte bir de mezuniyet he-yecanı vardır. Bu telaşe

neredeyse tüm şehri etkiler. Fo-toğraf çekimleriydi, sona kalan tek dersin getirdiği bilinmezlikti, kep atma töreniydi derken koş-turmayla geçer gider. Tabii bu mezun olacaklar için geçerlidir, daha mezuniyete vakti olanlar da sınavları atlatıp; konseri, et-kinliği eksik olmayan Haziran ayını keyifli keyifli geçirmenin derdindedirler, geride “bırak-tıkları” derslere çok takılmadan.

29 Mayıs tarihinde Anadolu Üni-

versitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen ve gelenekselleşerek bu yıl dördüncüsü or-ganize edilen “Bahar Şöleni” idari bilimler öğrencileri tarafından büyük bir katılımla kutlandı. Kongo, Kır-gızistan, Gürcistan ve Azerbaycan’dan ge-len yabancı uyruklu öğrencilerin kurduk-ları masalar etrafında kendi geleneklerinden örnekler sergiledikleri etkinlikte, bu kültürle-rin mutfakları da ziya-retçilerin beğenisine sunuldu. Kültürlere özgü danslara sahne olan şölen, Anadolu

Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Metin Çoşkun’un önümüzdeki dönem-lerde de bu etkinliğin yapılacağı ve Anadolu Üniversitesi’nin kültür-lerin kaynaştığı global bir eğitim yeri olaca-ğını dile getirmesiyle devam etti. 2014 bahar şenlikleri çerçevesin-de yapılan yarışma-larda dereceye giren takımlara sertifikaları verilirken, katılımcılar balonlarla mezun ola-cak İktisadi ve İdari Bilimler öğrencilerini selamladı. Son olarak sahnede ise üyeleri fakültenin öğrencile-rinden olan rock gru-bu “DİPSES” yer aldı.

İİBF BAHAR ŞÖLENİ ANADOLU ÜNİVERSİTESİ

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

DEVFEST STUDENT GOOGLE DEVELOPER GROUP

AÜ Bilgisayar Kulübü

Aktif olarak yazılım geliştirme-ye ilgili, farklı yazılım plat-

formlarını kullanan ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden, kendi ilgi ve uzmanlıkları nokta-sında sunum imkânı taşıyan bir organizasyon olan DevFest Stu-dent, AÜ Bilgisayar Kulübü ve Google Developer Group ortak-lığıyla Eskişehir’de düzenlendi.

AKTÜEL 14

Page 15: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 16: eCampus'Mag / Sayı 11

RAYBELGESEL

HAZİRAN’A ÖZEL

KIŞ UYKUSU SİNEMA

Dünyanın en prestijli sinema ödülleri arasında yer alan ve bu yıl 67.si düzen-lenen Cannes Film Festivali’nden Altın Palmiye ödülüyle dönen Nuri Bilge Ceylan’ın yeni filmi “Kış Ukusu” 13 Ha-ziran’da vizyona giriyor. Haluk Bilginer, Demet Akbağ ve Melisa Sözen’in baş-rollerinde yer aldığı film Fipresci Ödü-lü’ne de layık görüldü.

Türk, Fransız ve Alman ortak-lığıyla sahnelere taşınan film-

de; Anadolu’nun bozkırında eski bir tiyatro sanatçısı olan Aydın’ın, kış uykusuna yatmış bir mekânda kendisiyle ve iç dünyasıyla ilişkileri işleniyor. Filmde, Aydın’ın zorluk-larla devam ettirdiği ilişkileri, aile bağları, taşra sevdası ve hayalleri üzerinden her türlü insan ilişkisine kapattığı kapıların açılışına şahitlik edeceksiniz.

JACK RYAN SHADOW RECRUIT

DVDTom Clancy’nin yarattığı bir roman ka-rakteri olan Jack Ryan’ın hikâyesinin anlatıldığı film; dünyanın yaşanan füze krizlerinden sonra geçirdiği yok olma teh-likesine karşı insanların tahammüllerinin kalmaması sonucu ve günümüzde ger-çekçi krizlerine yol açabilecek ekonomik temeller üzerine kurulmuş bir başyapıt.

Daha önceleri sırasıyla Alec Bal-dwin, Harrison Ford ve Ben Aff-

leck tarafından canlandırılan Jack Ryan bu kez Star Trek ile kendini kanıtlamış olan Chris Pine tarafından canlandırılıyor. Afganistan’da denizci olarak tamamladığı askerlikten sonra sakin bir hayatı seçen Jack Ryan, Wall Street’te bir Rus milyarder için mali danışmanlık yapmaya başlar. Kısa bir süre sonra ise kendini ülkesinin ekonomisini sıfırlayacak bir terör pla-nının içerisinde bulan Ryan, eylemin sorumlusunu Moskova’da bularak kurgulanan komployu çözmeye karar verir. Senaryosu David Koepp tarafın-dan yazılan film, Haziran ayında DVD olarak piyasaya sürülüyor.

ELLERİ VAR ÖZGÜRLÜĞÜN OKTAY RIFAT 100 YAŞINDA

KİTAPTürkiye’deki şiir geleneğinin en yenilikçi ustaları arasında gösterilen ve doğu-munun 100. Yılı sebebiyle Oktay Rıfat’ın edebi serüvenlerini anlatan bir kitap…

Garip Hareketi ve İkinci Yeni akı-mının öncülüğünü yapan, bü-

tün hayatı boyunca yeni şiirin pe-şinde koşan ve modern Türk şiirinin kurucuları arasında yer alan Oktay Rıfat’ın doğumunun 100. Yılı anısına Yapı Kredi Yayınları tarafından dü-zenlenen sergi için hazırlanan kitap, usta şairin kişisel yaşam macerala-rını ve edebi serüvenlerini yansıtır-ken, ressamlığına da vurgu yapıyor.

TRELLO UYGULAMA

Kullanıcılarına ortak çalışma alanı ya-ratan ve kalabalık proje yönetimleri es-nasında işinize mutlaka büyük faydalar sağlayacak olan “trello” yer alıyor.

Her kullanıcıya farklı projelerde yer verebileceğiniz, notlar ekle-

yerek paylaşılan görevleri kolayca koordine edebileceğiniz ve kimin ne üzerimde, ne zaman çalıştığını ya da işin tamamlanıp tamamlanmadığını rahatlıkla görebileceğiniz bir sistem.

KÜÇÜK YAŞTA TRAJEDİAsıl adı Ray Charles Robin-son olan “Soul” müziğinin usta ismi ABD’li piyanist, ritim ve blues ustası; göz tansiyonu olarak bilinen hastalık nedeniyle daha yedi yaşına gelmeden kör olur. Ancak daha hiçbir eğitim almamışken, piyanoya karşı ol-dukça duyarlıdır. Geçirdiği hastalıktan sonra sağır ve körlere özel eğitim veren bir kurumda müzik çalışmaları yapmaya başlar ve bu alanda da ol-dukça başarılı olur. Genç yaşta annesinin hayatını kaybetmesi ise onun eğitimine ara vererek mü-zik dünyasına doğru çıktığı yolun başlangıcıdır.

1

ŞÖHRET YOLUNDASiyahi müziğin yükseliş-te olduğu bir dönemde, neredeyse bütün ünlüle-rin seslerini taklit ederek ilgi uyandırmaya başlar. Kilise müziğine getirdiği yorumlarla kimilerinin be-ğenisini alırken, kimilerinin ise tepkisini çeker. Dönemin önde gelen plak yapımcısı ve mü-zik dünyasına dev Türk imzasını atan Ahmet Ertegün ile tanışır. Atlantic Records şirketiy-le çalışmaya başlar ve şöhret yolunda basa-makları tırmanmaya başlar. “I Got A Woman” ile müzik listelerinde ikinciliği kadar yükselir.

2

SOUL’UN EFSANE İSMİAtlantic Records ile yolların ayrılık noktasına gelmesiy-le son bir çalışma yapılır. Rock’n Roll ruhu da taşı-dığı söylenebilecek “What I Say” albümü ile üzerinde topladığı dikkatlerin dağılma-masını sağlar ve ABC plâk şirke-tine geçer. Ahmet Ertegün ile geliştirdiği R&B tar-zını yeni şirketiyle de birazcık parlatarak “Hit the Road Jack” gibi birçok parçanın altına da imzasını atar. İlerleyen süreçte de kasaba ve western tarzı-na yönelerek pop dünyasının içerisine dalar ve çok yönlü bir müzisyen olduğunu bir kez daha kanıtlar.

3

ROCK&ROLL HALL OF FAME1987’de Grammy gecesinde “Ömür Boyu Başarı Ödü-lü”nü alır. 1994’te ise “A Song For You” ile “Grammy Ödülü” nü kazanır. Pepsi reklamlarının şarkılarını söy-ler ve Warner Bros. Stüdyoları içinde 3 albüm yapar. Giderek daha da efsanele-şirken, 73 yaşında karaciğer rahatsızlığından ha-yatını kaybeder. “I’ve Got A Woman” parçası da kendisi de Rock&Roll Hall Of Fame’de yerini alır.

4

AKTÜEL 16

Page 17: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 18: eCampus'Mag / Sayı 11

HANDE DURAN

MODAEDİTÖRÜ

CAMPUSFASHiON

Gizem MENDİL AÖF - Tıbbi Laboratuvar Teknikleri

Kombinlerde bütün parçaların aynı rengin ton-ları olması büyük risktir ve renklerin tonlarındaki farklılıklar başarısız bir görüntüye yol açabilir; ancak Gizem’in kombinindeki ton farkları göze çarpmama-yı başarıyor ve seçimleri oldukça yerinde bir görün-tüyü beraberinde getiriyor.ÜNAL

USTA

MODA FOTOĞRAFLARI

FASHION 18

Page 19: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 20: eCampus'Mag / Sayı 11

Gülşah BATUR İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İşletme

Gülşah’ın kullandığı çanta, bu sezonun sevilen modelleri arasında yer alıyor. Deri ceket ise gar-dırobumuzun vazgeçemediğimiz parçalarından bir tanesi. Fakat tek başına oldukça şık olan bu parçalar, farklı kombinlerle kullanılırsa daha doğru bir görünüm elde edilebilir.

Eren TÜFEK İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - İşletme

Dar paça Jean erkek sokak modasının yükselen trendlerinden birisi. Hawaii desen baskılı t-shirt oldukça başarılı bir tamamlayıcı olurken, aksesuar seçimleriyse başarıyla yapılmış.

FASHION 20

Page 21: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 22: eCampus'Mag / Sayı 11

Hilal UYSAL Mimarlık ve Tasarım Fakültesi - Moda Tasarımı

Hilal, bir öğrencinin gerek hafifliği, gerekse rahatlığı açısından ihtiyaç duyduğu ve hayatı boyunca seve-ceği yegâne ayakkabı converse’i koyu renk denim ve t-shirt ile tamamlamış, başarılar diliyoruz.

Damla ERAYHAN İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi - ÇEKO

Damla Erayhan’ın kombini yazın habercisi niteli-ğinde. Denim şort, babet ve t-shirt yazın vazgeçil-mez üçlüsü...

FASHION 22

Page 23: eCampus'Mag / Sayı 11

YENİ GÜCÜNÜZÜ KESFEDİN!

Page 24: eCampus'Mag / Sayı 11

Bazısını ismen tanırım, soy ismini hatta ailesini bilirim. Bir kısmını maalesef si-maen tanırım ama hepsinin yeri ayrıdır, hepsi başkadır bende.Bir kısmı ilk göz ağrım İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden, bir kısmı ise son göz ağrım Hukuk Fakültesi’nden. Önceki yıllarda dersine girdiklerim de dâhil bin-leri bulmuştur mezun öğrencilerimin sa-yısı. Hey gidi yıllar hey; zaman ne kadar hızlı akıyor…

Üniversitede Mayıs hızlı geçer. Paneller, panayırlar, şenlikler. Bir yandan da Yıl-komlar faaliyetlerini hızlandırır: Balo ne-rede yapılacak, yıllık nasıl çıkacak. Cıvıl cıvıldır üniversite, Mayıs ayında adeta canlanır.Haziran sınavlarla başlar ama sona doğru balolar, yemekler ve nihayet altın vuruş; Kep Töreni…Şehir başkalaşır; koskoca Eskişehir Ana-dolu Üniversitesi’dir artık.

Kep töreninin arkasından şehir sessizle-şir, can suyunu yitirir. Mezunlar evlerini yurtlarını, boşaltır. Oyun bitmiştir artık, dekor toplanmakta, sahneye hüzün çök-mektedir.Mezunları bir hüzün kaplar; başta sev-medikleri ama sonra bağlandıkları özgür şehirden ayrılmanın hüznü.Onlar hüzünlüdür de hocaları farklı mı-dır? Yılmaz Erdoğan’ın dizeleri gelir akla:“Gidenlerin değil Kalanlarındır sonbahar…”

Evet sevgili mezun öğrencilerim,Birçoğunuzun ilk günlerini hatırlıyorum, ilk dersi hatta. Kiminizin yurt yönetimiy-le, kiminizin kaydolduğunuz İngilizce

kursuyla sorunu oldu; gelip danıştınız. Bazınız aşka düştü, bazınız ailesiyle bo-zuştu, ağabeylik istedi. Hangi dersi al-malıyım, filanca hoca nasıldır, Erasmus’a gitmeli miyim diye gelenleriniz oldu. Ki-miniz Facebook yazılarıma yorum yaptı, kiminiz tweet attı; stajı soran oldu, ba-bam ne zaman emekli olacak diye me-rak eden de. Derslerimiz hep zevkli geçti.

Sizlerin bilgili, başarılı ve insani değerlere saygılı bireyler olmanız için çok çabala-dık, siz de karşılık verdiniz ve mezun ol-dunuz.Dört yıl su gibi geçti. Çocuk olarak gel-diğiniz üniversitenizden yetişkin bireyler olarak ayrılıyorsunuz. Şu an fark etme-seniz de bu şehrin, bu üniversitenin size çok şey kattığını ileride göreceksiniz.

Sevgili Ahmet, Burcu, Birkan, Ceren, De-niz, Duygu, Emre, Ezgi, Fulya, Gözde, Hi-dayet, Hatice, Itır, İsmail, Kemal, Leman, Müge, Nur, Orhan, Ömer, Pelin, Rojda, Sinem, Şamil, Tuğçe, Uğur, Ünal, Vural, Yusuf, Zeynep ve adını sayamadığım de-ğerli öğrencilerim, ben size inandım, siz de kendinize inanın.

Nazım Hikmet’in dediği gibi,İşte geldiniz ve gidiyorsunuz, biraz çakı-lından, biraz masmavi tuzundan aldınız bu üniversitenin…Sonsuzluğundan biraz ve kederinden al-dınız bu şehrin ve bu şehir bir şeyler an-lattı size…Biraz daha umutlusunuz, biraz daha adam oldunuz…

İşte geldiniz, gidiyorsunuz…Eskişehir’i ve Anadolu Üniversitesi’ni unutmayın. Ne zaman ihtiyaç duyarsanız yanınızda olacağız.

Yolunuz açık olsun.

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DEKANI

PROF. DR. UFUK AYDINMEZUN ÖĞRENCİLERİME...

AKTÜEL 24

Page 25: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 26: eCampus'Mag / Sayı 11

Hayatınızın akışı içersinde öyle iki gün düşünün ki işte bunlar hayatınızın anları ve anıları olarak kayda geçebilsin. Sanırım bunlardan bir tanesi Anadolu Üniversi-tesi, İletişim Bilimleri Fakültesi’ne kay-dolduğunuz gündür. Diğeri ise belli bir sürenin ardından artık yeni bir başlangıca yelken açtığınız, mezuniyet gününüzdür. Bana sorarsanız üniversite bir iş ga-rantisi değildir. Üniversite, tartışmanın, diyalektiğin, sorgulamanın yeridir. En önemlisi, keyifle hata yapabilmenin, oyun oynayabilmenin yeridir. Denemek istediğiniz, hayata geçirmek istediğiniz fikirlerin yeridir. Her yeni dostu hayatını-za katarak geleceğe ilişkin yeni kapıların açıldığı yerdir. Kimi zamanlarda hayal kırıklığı, kimi zamanlarda ise mutluluk nedeninizdir. Bir kere daha vurgulamak gerekirse, üniversite ve özellikle Anadolu Üniversitesi’nde İletişim Bilimleri Fakülte-si; kızma yeridir, sorgulama yeridir, di-yalektik ve talep etme yeridir. Bu özgürlük başka nerede vardır? Bu özgürlüğü öğren-cileri ve hocaları ile üretebilen kaç yer kaç kurum vardır? Fakültem fikirlerin geliştiği, dostların ellerini omuzlarına koyduğu, sert kızgınlıkların olduğu ve daha birçok farklı kararkterin, amacın, yolculuğun bir arada olduğu yerdir. Hepsinin bir arada başarı ile olabildiği yerdir. Orası çıktıktan belli bir zaman sonra birçok mezundan duymaya alıştığım “ne kadar özel bir yuvaymış” dediği yerdir. Evet, Anadolu’da İletişim amiral gemisidir. Buluşturan yerdir, olmak istenen yerdir. Kimse kusura bakmasın,

söylemekten ve içini tarif etmekten mut-lu olduğum “kralların krallarla dans ettiği yerdir.”

Anadolu Üniversitesi, İletişim Bilim-leri Fakültesi’nin birçok mezunu gerçekleştirmek istedikleri ile ilgili yolcu-luğa aslında okul yıllarında başlamıştır. Et-kinlikler, projeler, filmler, sergiler, geceler, gündüzler, yemekler, sarılmalar ve daha birçoğu yaşanan anların parçasıdır. Belki de bir tür ‘erler meydanıdır’.Ciğerlerin okulu olan fakültem sözünü sakınmayanların, enerjilerini bitirmey-enlerin, depremzede Vanlı’ların, maden faciası kurbanı Somalı’ların ve daha birçoğunun hayatında, yanında olan, ol-maya devam edenlerin yuvasıdır. Dik duranların meydanıdır. Orada olmak is-tenendir. Anadolu Üniversitesi, İletişim Bilimleri Fakültesi’nden mezuniyet bir bitiş değil başlanmış olanın tamamlanması için yol-culuğun devamıdır. Kahramanların yolcu-luğudur. Ejderhanın midesine inmeyi göze alan ciğerlerin yolculuğunun başlangıcıdır. Öykünün ne başladığı ne de bittiği yerdir. Öykünün kapılarının açıldığı yerdir. Mezu-niyet sadece bir kelimedir. Hoşçakalların olduğu değil, görüşmek üzerelerin söylendiği yerdir. Kralların krallar ile dans ettiği yerdir.

Bu anlatılan da Anadolu Üniversitesi, İletişim Bilimleri Fakültesi’nin kahraman-larının, ciğerlerinin yeri ve kısa öyküsüdür.

MEZUNİYETPRof. DR. NEZİH oRHoN

AÜ İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı

AKTÜEL 26

Page 27: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 28: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 28

Page 29: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 29

Page 30: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 30

Page 31: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 31

Page 32: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 32

Page 33: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 33

Page 34: eCampus'Mag / Sayı 11

Bu yıl dördüncüsü organize edilen ve Mıknatıs Prodüksiyon tarafından düzenlenen Idol Of Models, 222 Park’ta gerçek-leştirildi. Podyum ve şov dünyasına yeni isimler kazandır-mayı amaçlayan yarışmanın bu yılki sponsorları ise Motto Magazin ile NeoPlus Outlet AVM ve Yaşam Merkezi oldu

Podyum ve şov dünyasına yeni isimler kazandırmayı amaç-layan yarışmada, 20 bayan ve 20 bay olmak üzere toplam 40 finalist bulunurken, yarışmanın finalistleri iki gün boyun-ca Abacı Konak Otel’de kamp yaptı. Ulusal çapta düzenle-nen yarışmanın jürisinde, sanat ve moda dünyasının birçok bilinen ismi yer alırken, Eskişehir cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden olan Sevgisun Yörük ve Abide Besler de jüriler arasında bulundu.

İlk olarak yarışmanın açılış yemeği nedeniyle bir araya ge-len finalistler, gerçekleşen barbekü partisi ve canlı müzik eşliğinde eğlendi.

IDOL OF MODELS 2014

ERAY AYDOS

AKTÜEL 34

Page 35: eCampus'Mag / Sayı 11

Bay ve bayan finalistlerin saçlarını GK Kuaför ya-parken, bayan finalistler; Seda Pançalı ve Tol-ga Çam tasarımlarıyla podyumdaki yerlerini aldı. Erkek finalistler Baki Dalyancı, Soyiç Sartoria ve Kiğılı tasarımlarıyla sahneye çıktı. Keti gru-bunun da sahne aldığı geceden tüm konuklar memnun ayrılırken, erkeklerde Eray Aydos, ba-yanlarda ise Bahar Kılınç birinciliği kazandı. Gele-nekselleşerek her yıl seçilen NeoPlus Kralı Furkan Özyılmaz, gecenin kraliçesi de Betül Kahraman oldu.

BAHAR KILINÇ

AKTÜEL 35

Page 36: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 36

Page 37: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 37

Page 38: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 38

Page 39: eCampus'Mag / Sayı 11

RÖPORTAJ 39

Page 40: eCampus'Mag / Sayı 11

Bu sene 31’incisi düzenlenen Anadolu Üniversitesi Bahar Şenliği Yürüyüşü 7 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşti. Geleneksel Bahar Şenliği programı, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin önündeki Atatürk Anıtı’na Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan’ın çelenk bırakmasıyla başladı.

Anadolu Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinde öğrenim gören binlerce öğrenci yürüyüşe katıl-dı. Yunus Emre Kampüsü’nden, Eskişehir Vilayet meydanına taşınan öğrencilerin ulaşımı, yaklaşık 30 otobüsle sağlandı. Vilayet meydanına topla-

nan öğrencilere Rektör Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adnan Özcan, Prof. Dr. Ali Savaş Koparal, Prof. Dr. Yücel Güney, Prof. Dr. Aydın Aybar ile Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı da eşlik etti.

Öğrenciler, belirlenen yürüyüş güzergâhında Ana-dolu Üniversitesi Rektörlük, Vilayet Meydanı, Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Hamamyolu, Adalar ve Kızılcıklı Mahmut Pehlivan caddelerinden Türkiye lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş. (TÜLOMSAŞ) önüne kadar yürüdü.

BAHAR ŞENLİĞİ YÜRÜYÜŞÜ

ETKİNLİK 40

Page 41: eCampus'Mag / Sayı 11

Tasarlanan kostümlerden Viking kıyafeti giyip ellerinde kılıç ve balta olan, hayvan kostümleri giyen, zombi görünümüne bürü-nen öğrenciler vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaştı. Yürüyüş sırasında kız öğrenciler sepetlerindeki çiçekleri vatandaşlara dağıttı. Öğrenciler, Eskişehirspor ile Galatasaray arasında oy-nanan kupa final maçını da unutmadı, şenlikte Eskişehirspor’a destek vererek sloganlar attı.

Yürüyüş, öğrencilerin TÜLOMSAŞ önünden otobüslere binerek Ana-dolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü’ne dönmesiyle sona erdi.

ETKİNLİK 41

Page 42: eCampus'Mag / Sayı 11

fEYZBU TERSLİKTE BİR İŞ VAR!

BU TERSLİKTE

BİR İŞ VAR!

Anadolu Üniversitesi Tasarım Kulübü tarafından Eskişehir’de “Feyz” isi-

mli tasarım etkinliği düzenlendi. 2-4 Mayıs günlerinde gerçekleşen etkinliğe Türkiye’nin dört bir yanında bulunan tasarımcılar yoğun ilgi gösterdi.

Etkinliğin ilk günü tasarım yürüyüşü ile başladı. Tasarım yürüyüşü için Odun-pazarı Kent Belleği Müzesinde topla-nan katılımcılar, Eskişehir’e özgü olan tersten yürüme konsepti ile Kurşunlu Külliyesinde Hakan Keleş’in “Geçmiş Eskişehir Fotoğrafları” sunumunu dinlediler. Ardından Zübeyde Hanım Kültür Merkezinde Dokuz Eylül Üniver-sitesi öğretim görevlisi Ömer Durmaz’ın “Öyle bir geçer zaman ki: ‘Grafik Tari-himiz İçin Yeniden Oryantasyon” temalı paneline katıldılar. Ardından Kılıçoğ-lu Sineması, Adalar, köprüler ve Es-park meydanından geçerek ilerleyen katılımcılar etkinliği Haller Tiyatro Sa-lonunda Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesinde Okutman olan Osman Şişman’ın “Tasarım ve Nisyan”ı ile noktaladılar.

Etkinliğin 2’nci ve 3’üncü günleri;

reklamcılık, tasarım ve sanat dünyasının önde gelen isimlerinin söyleşileri ile devam etti. İlk gün, Volkan Ekşi’nin moderatörlüğünde Koff Anımatıon, Tamer Köşeli ve Awesomebros Bro-duction “Çağımızın teknolojik hızının tasarım yönü”; Atinç Özdemir’in mod-eratörlüğünde, Aren Kurtgözü ve Ser-kan Güneş “İhtiyaç giderme ve yarat-mada endüstriyel tasarımın estetik ve etik rolü”; Zeynep Işıklar’ın moder-atörlüğünde ise Tasarım Atölyesi Ava-releri “Yerel yönetimlerin hayatlarımız üzerindeki etkisinin farkında olanlarla su, yol, köprü dışında verilebilecek hizmetler” konuları üzerine sunum yaptılar. 3’üncü gününde ise Hakan Keleş’in moderatörlüğünde, Can Kazaz, Damla Özlüer ve Logartfaır’ın “Dertler-ini, sıkıntılarını, sorunlarını icralarıyla gidermeye çalışanlardan akıl sağlığı tavsiyeleri”; Rauf Kösemen’in mod-eratörlüğünde, Haluk Mesmi, Kağan İşmen, ve Sualpmedia “Reklamcılığın kötü adamlarıyla siyahlar, beyazlar ve griler” ve Yılmaz Zenger “Yaratıcı Endüstrilerde ilk adımları atanların, yön verenlerin tecrübe paylaşımları” konu-ları üzerine söyleşilerini gerçekleştirdiler.

ETKİNLİK 42

Page 43: eCampus'Mag / Sayı 11

ESKİŞEHİR'İN İLK TASARIM YÜRÜYÜŞÜ

DEĞİŞEN TEK ŞEY DEĞİŞİMDİR!

Oturum 1 : Değişen Tek Şey DeğişimdirOturum 2: Fazla Demleyelim, İçilir Oturum 3: Belediyeyi Her Şeye Beklemek

Oturum 4: Yaşasın Ba(ğ)zı ŞeylerOturum 5: Reklamın İyisi Kötüsü Olur Oturum 6: Tasarım Duayenlerine Saygı

ETKİNLİK 43

Page 44: eCampus'Mag / Sayı 11

AEGEE, Avrupa’da

200’den fa-zla üniversi-te şehrinde

lokalleri bulunan

Avrupa’nın en büyük disiplin-lerarası öğrenci

kulübüdür.

Anadolu Üniversitesi Avrupa Öğrencileri Fo-rumu Kulübü (AEGEE), 24 Mayıs Cumar-tesi günü Anadolu Üniversitesi Öğrenci

Merkezi Salon 2009’da “Gelişim Sende Başlar” isimli kişisel gelişim konferansı düzenledi. ACAD-EMY CEO’su Serkan Emir, kariyer danışmanı Cey-da Altuntecim, yaşam koçu Erim Hısım ve Hisarlar Grup CEO’su Haluk Selvi olmak üzere birbirinden değerli dört konuşmacının katıldığı etkinlik yoğun ilgi gördü. AEGEE kulübünün 2013-2014 öğretim yılı kişisel gelişim çalışma grubunun iki dönemlik çalışmaları sonucu ortaya çıkan bu etkinlik 200 kişi katılıöıyla gerçekleştirildi.

Kulüpler koordinatörü Ömer Kaçmaz’ın kulüpler ve gönüllülük hakkında yaptığı açılış

konuşmasının ardından ACADEMY Danışman-lık Eğitimi Kurucusu ve CEO’su Serkan Emir katılımcılarla biraraya gelerek, “Etkili İletişim ve Beden Dili” hakkında konuşma yaptı. Serkan Emir’in ardından, Kariyer danışmanlığı, yaşam koçluğu ve yazarlık yapan Ceyda Altuntecim “Zaman Yönetimi” konularında seminer verdi. Yaşam koçluğu Erim Hısım “Dönelim Fabri-ka Ayarlarımıza” adlı bir sunum yaptı. Sunum esnasında yaptığı bazı oyunlarla katılımcıların dik-katini ölçen Hısım, keyifli ve interaktif bir sunum gerçekleştirdi. Son olarak, Hisarlar Grup A.Ş’de Grup Operasyon Direktörü(COO) ve CEO olarak çalışan Haluk Selvi ise “Liderlik” konulu bir konuş-ma gerçekleştirdi.

AEGEE - ESKİŞEHİR

AVRUPA ÖĞRENCİLERİ foRMU

GELİŞİM SENDE BAŞLAR

ETKİNLİK 44

Page 45: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 46: eCampus'Mag / Sayı 11

Mayıs ayında meydana gelen ve tüm Türkiye’yi yasa boğan Soma faciasında yaşananlar, Odunpazarı Belediyesi’nin gerçekleştirdiği panelde akademisy-enler tarafından tartışıldı.

“Soma; Bu Son Olsun” isimli panel, 28 Mayıs tarihinde, Prof. Dr. Ufuk Aydın, Prof. Dr. Nezih Orhon, Prof. Dr. Na-dir Suğur, , Prof. Dr. Gökhan Arslan, Prof. Dr. Hüseyin Koca, Doç. Dr. Emre Gökalp, Doç. Dr. Deniz Kılıç, Yrd. Doç. Dr. Aysel Gürel Kayaoğlu katılımlarıy-la Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Or-hon’un moderatörlüğünde gerçekleşen panel, Soma’da yaşamını yitiren maden işçileri için saygı duruşunda bulunul-ması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Soma’da yaşanan acının se-bepleri ve alınması gereken önlemlerin tartışıldığı panelde, ilk olarak Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nadir Suğur söz aldı. Soma’da yaşananların taşeron firmalarla olan ilgisini anlatan ve göz ardı edilen gerçekler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Nadir Suğur’un ar-dından, Prof. Dr. Ufuk Aydın, Doç. Dr. Emre Gökalp, Doç. Dr. Deniz Kılıç ve Yrd. Doç. Dr. Aysel Gürel Kayaoğlu’nun kazaların önlenmesi, iş ve işçi güvenliği konularında görüşlerini aktarmasıyla panel sona erdi.

#SOMA

ETKİNLİK 46

Page 47: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 48: eCampus'Mag / Sayı 11

DOSYA 48

Page 49: eCampus'Mag / Sayı 11

B GRUBUİSPANYASon yıllarda katıldığı tüm turnuvaları hemen hemen

kazanan İspanya, son olarak Avrupa Kupası’nı da ka-

zanarak bu başarısını perçinledi. Rüya gibi bir dönem

yaşayan İspanya’nın kadrosu oldukça güçlü. Keza son

yıllardaki başarılara imza atan kadro, genç yetenekler

ve Diego Costa gibi yeni bir gol makinesi ile güçlen-

miş durumda. Grubun ve turnuvanın favorisi İspanya

2010’dan sonra 2014’e de şampiyonlukta aday.

HOLLANDAHer zaman Dünya’nın en güçlü futbol takımları arası-

na girmeyi başaran ancak bir türlü kupa kazanamama

(özellikle de Dünya Kupası) şanssızlığını kıramayan

Hollanda yine de kupanın favorisi. Hollanda’nın kad-

rosu ise yine çok dikkat çekici. Başta Sneijder olmak

üzere Huntelaar, Van Persie, Robben ile gol yolların

da etkili olmaya çalışacak Hollanda. Fakat turnuvayı

kazanabilir mi? Orası meçhul. Duruma bakılacak olu-

nursa Cruyff’lu Gullit’li Van Basten’li, Rijkaard’lı kadro-

lar dahi 74 ve 78 finalinden eli boş döndü.

ŞİLİŞili bu grubun sürpriz takımı olabilir. Güçlü iki rakibi

arasında tur arayacak olan Şili, A.Sanchez, Vidal ve İsla

gibi oyuncularını son yıllarda parlatmayı başardı ve

şimdi meyvesini toplamak istiyor.

AVUSTRALYAAvustralya’nın bu grupta işi biraz zor. Okyanusya’nın

en güçlü takımı olarak göze çarpan Avustralya’yı daha

iyi kadrolarla izledik elbet. Gözlerimiz ise

futbol yaşantısına son veren, Galata-

saray’da da top koşturmuş yıldız

oyuncu Harry Kewell’ı arayacak.

Kamerun 2002 Dünya Kupası’nda

kolsuz forma giyerek dikkatleri üzerine toplamıştı!

A GRUBUBREZİLYADünya Kupası dendiğinde akla gelen ilk takım Brezilya. Tam 7 final görüp 5 kere de kupayı kazanan Brezilya kupanın da en büyük favorisi. Ronaldo, Pele, Ronal-dinho, Zico gibi yıldızları futbola kazandırarak bizlere görsel bir şölen sunan Brezilyanın kadrosu bu kadar zengin değil belki ama Kaka, Neymar gibi yıldızlar hala ellerinde. Her ne kadar favori olarak görülseler de, onların en büyük korkusu 1950 yılında ev sahipliği yaptıkları kupayı müzelerine götürememiş olmaları. Bir diğer şanssızlıkları ise 3. kez kazandıkları için ebedi-yen müzelerinde tutma hakkı verilen kupanın çalınma-sı ve o günden bu yana haber alınamaması olmuştur.

HIRVATİSTANFransa 1998' den beri turnuvalarda herhangi bir ba-şarısı bulunmayan Hırvatistan, o sene ise rüya gibi bir

dönem geçirmişti. Davor Suker' li kadro Dünya üçün-cüsü olmuştu belki ama yeni jenerasyon devamını ge-tiremedi. Bu sene ise Modric' li Srna' lı iddialı kadrosu ile başarı kovalayacaklar.

MEKSİKAGrubun bir diğer güçlü takımı Meksika, grupta Hırva-tistan ile ikincilik için kapışacak gibi görünüyor. Mek-sika 13 kez Dünya Kupası'na katıldıysa da çeyrek final-den öteye gidemedi.

KAMERUNDünya Kupası'nda çeyrek final oynamayı başaran ilk ülke olan Kamerun Samuel Eto'o önderliğinde yine bu tip bir başarı kovalayacak. Ancak öncelikle gruptaki zorlu rakiplerini ekarte etmek zorunda.

DOSYA 49

Page 50: eCampus'Mag / Sayı 11

D GRUBUİNGİLTERED Grubu için turnuvanın iki ölüm grubundan biri di-

yebiliriz. İngiltere her ne kadar favori gibi görünse de,

yalnızca tarihiyle var olmaktan öteye gidemedi. Kad-

rosunu saymaya gerek yok. Her zamanki gibi kadroları

yine çok güçlü. 1964 yılındaki olaylı Batı Almanya fi-

nali haricinde başarıları bulunmayan İngiltere, bu sene

başarabilecek mi? Öyle ki bu başarısızlıktan Dünyaca

ünlü fizikçi “Stephan Hawking” de yakınır durumda.

İncelemelerde bulunan Hawking’e göre İngiltere’ye

başarının gelmesi için havanın soğuk olması, giydikleri

formanın ise kırmızı olması gerekiyor

İTALYABir diğer başarılı takım ise İtalya. Futbolda defanslarıyla

meşhur İtalyanlar,. 2006 yılında Dünya Şampiyonu oldu-

lar. Cannavaro önderliğinde sadece 2 gol yediler ve sa-

vunma nasıl yapılır herkese gösterdiler. Bu aynı zamanda

İtalya’nın 4. Şampiyonluğu oldu ve Brezilya’dan sonra en

çok kupa kazanan ikinci takım unvanını elde ettiler.

C GRUBUKOLOMBİYAİsmi ile olmasa da kadrosu ile dikkat çeken bir diğer takım ise Kolombiya. Falcao gibi büyük bir yıldızı Bre-zilya’ya götüremeseler de İnter, Milan, Porto gibi ta-kımlarda boy gösteren yıldızlara sahipler. Kalede de tanıdık bir isim Fardy Mondragon…

YUNANİSTANKomşunun kadrosu oldukça zayıf ama iyi bir gruba düştü. Çıkma şansları yine var. 2004 den sonra başa-rısı bulunmayan Yunanistan’da gözlerimiz Torku Kon-yaspor’un golcüsü Gekas’ın üzerinde olacak.

FİLDİŞİ SAHİLLERİAfrika’nın en güçlü takımı olarak görünen Fildişi Sa-hilleri, Yaya Toure ve Drogba önderliğinde yarı finali dahi zorlayabilir.

Bu tecrübeli kadro 3. kez katıldığı Dünya Kupası’nda C Grubunun favorisi.

JAPONYAFİFA sıralamasına göre Asya kıtasının en güçlü futbol takımı konumunda bulunan Japonya ilk kez katıldığı 1998 yılından bu yana turnuva kaçırmadı. Samurayla-rın en büyük başarısı 2002 Dünya Kupası’ndaki Türki-ye ile yapılan 2. Tur maçıydı.

URUGUAYUruguay bu gruptan çıkması halinde, geriye kalan

adaylar arasındaki en iddialı takım olmuş demektir.

Keza bu gruptan çıkmak kolay değil. Öteki taraftan

kadroları ise bu amaçta onlara kolaylık sağlayacak.

Cavani ve Suarez bu aralar çok formda. Şampiyon ta-

kımın defanstaki lideri Diego Godin ve tabi ki Galata-

saray’ın başarılı file bekçisi Muslera, 2010’ daki gibi bir

başarı için aranan kanlar. Uruguay’ın yakın tarihte bir

başarısı olmasa da Dünya Kupası’nı kazanan ilk takım

olduğunu hemen hatırlatalım.

KOSTA RİKAAmerika kıtasının, Dünya kupalarında pek de iddiası ol-

mayan takımı bu takımı, üzerine bir de ölüm grubuna

düşünce kupa tarihinin en silik perfor-

manslarından birini ortaya koyma-

ya daha şimdiden aday.

DOSYA 50

Page 51: eCampus'Mag / Sayı 11

E GRUBUİSVİÇREİsviçre milli takımı güçlü ve dinamik bir orta sahaya sa-

hip. Geçtiğimiz Dünya Kupası’nda İspanya’yı yenerek

büyük bir sükse yaratan İsviçre devamını getiremese

de, Gökhan İnler’li, Barnetta’lı, Zigler’li kadro ile bu

sene daha iddialı işlere imza atabilir.

EKVADORGrubun iddiasız takımlarından Ekvador ilk kez 2002

yılında katıldığı turnuvalarda bir kez gruptan çıkmayı

başardı. Fransa’nın ardından ikinci olmayı zorlayacak

Ekvador’a Manchester United’lı Valencia öncülük ede-

cek.

FRANSAMilli takımlar çerçevesinde bakıldığı zaman Fransa, di-

ğer büyük takımlardan geçmişi ile biraz ayrılıyor. Her

turnavaya katılamayan, istikrarsız bir tablo çizen ho-

rozlar, katıldıklarında ise en az bir yarı finalle evlerine

dönüyor. 2 kez artarda Dünya Kupasına katılamayan

Fransızlar daha sonra Tigana’lı, Platini’li kadrolar ile ilk

üçü zorladı. Zidane zamanında ise milli takımlar düze-

yinde altın çağını yaşayan Fransa, kadrosuna tecrübeli

yıldızların yanında (Ribery olmasa da) yeni jeneras-

yondan Pogba, Griezmann, Varane gibi genç oyuncu-

lar katarak, şampiyonlukta iddialı olduklarını gösterdi.

HONDURASDaha önce bu seviyedeki turnuvada 2 kez yeralabilen

Honduras gruplardan ötesini göremedi. Makus kader-

lerini yenebilecekler mi ? Orası biraz zor ancak şansları

var.

F GRUBUARJANTİNHer turnuvada olduğu gibi Arjantin, bu turnuvada da çok iddialı. En son kupalarını Maradona zamanın-da kazanana tangocular, bu kez Messi’ye sahip. Hala Maradona mı? Messi mi? Sorularının sorulduğu bu dönemde Messi’nin kendini kanıtlaması gerektiğinin altını çizmek gerek. Çünkü kadroda Agüero, Di Maria, Higuain gibi yıldızlar varken şampiyonluğun çok da zor olmaması gerektiğini düşünenlerin sayısı oldukça fazla. Ancak savunma hattı, hücum hattı kadar zengin olmayan Arjantin’in uzun zaman sonra en azından bir yarı final görüp göremeyeceği merak konusu.

BOSNA HERSEKTarihinde ilk kez Dünya Kupası finallerine katılabilen Bosna Hersek’ten beklenti yüksek. 1992 yılında ba-ğımsızlıklarına kavuşsalar da, ülkede kanın bitmeyişi nedeniyle bu turnuva halk için çok önem kazandı. Ülke kenetlenmiş durumda ve kadro oldukça ümit verici.

Elemeleri de birinci sırada tamamlayan Bosna’da, Dze-ko en önemli gol silahı.

İRANİran geçen sene katılamadığı turnuvaya bu sene katıl-mayı başardı. Yükselişte olan İran futbolu, milli takım düzeyinde de etkili olmuş durumda. Amaç ise istikrarlı bir şekilde bu turnuvada boy gösterebilmek.

NİJERYANijerya Afrika kıtasındaki en etkili futbol takımı olarak dikkatleri üzerine çekmiş durumda. 2006 yılındaki FİFA sırala-masında 11. sıraya kadar yükseldi-ler. Bu senede gruptan çıkmak için şansları oldukça yüksek. Fenerbah-çe’li Emenike takımın gol yükünü sırtlayacak.

DOSYA 51

Page 52: eCampus'Mag / Sayı 11

H GRUBUBELÇİKATurnuvanan gizli favorisi Belçika çok sağlam bir kadro ile

buraya gelmiş durumda. Kimse farkında olmasa da iddi-

alı bir takıma sahip olan Belçika yarı finali belki de finali

görebilecek durumda. Hazard, Lukaku, Fellaini, Dembele

gibi gol bölgesinde tehlikeli yıldızları arkada Kompany,

Vermaelen, Van Buyten gibi yıldızları destekliyor olacak.

En büyük kozları ise kaleci Courtois.

CEZAYİRCezayir’in kadrosundaki oyuncular genelde Avrupa’da

top koştursa da henüz bir önemli yıldıza sahip değil-

ler. İddiasız kadroya sahip olan Cezayir, en azından en

büyük başarıları olacak olan 2. Tura çıkabilmek.

G GRUBUALMANYAVe Dünya Kupasının en istikrarlı takımı Almanya. Bu ku-payı en son 1990 yılında kazansalar da 2002’den bu yana katıldığı bütün turnuvalarda en az bir yarı final görme başarısı gösterdiler. Ülke futbolu ise şu aralar Borussia Dortmund ve Bayern Münih ile yükselişte. Türk asıllı Me-sut Özil’i de bu turnuvada izleyebileceğiz. Saymakla bit-meyecek yıldızlarla dolu kadroda dikkat edilmesi gereken birisi var ki o da Miroslav Klose. Dünya kupalarında en çok gol atan oyuncu olması için bir gole ihtiyacı olan Klose, bir gol daha atarsa bu rekoru tek başına elinde bulun-duracak.

PORTEKİZPortekiz için büyük takımlar arasında yer alıp da büyük turnuvalarda kupa kazanamayan tek takım diyebiliriz. Futbol piyasasına Eusebio, Figo, Nuno Gomes, Rui Costa gibi klas futbolcuları sürseler de yine de bir başarı elde edilemedi. Şimdiki klas isim ise tabi ki C.Ronaldo. Ronal-do yanlızca Portekiz’in değil tüm futbol tarihinin en bü-yük oyuncularından biri oldu daha şimdiden. Dünya Ku

pası’na katılamayıp da Dünya Kupası’na en çok futbolcu gönderen lig olan Türkiye liginden Bruno Alves, Raul Mei-reles ve Hugo Almeida ise kadroda kendine yer bulabildi.

GANAAfrika futbolunun yükselen değeri Gana 2006 ve 2010’daki futbollarıyla akıllarımızda yer edinmiş durum-da. Beklenti yine yüksek. Geçen sene yarı finalin kıyısın-dan dönen Afrikalı fubolcular, turu Uruguay’a kaptırmıştı. Luis Suarez’in son dakikada gol çizgisinden elle çıkardığı topu, penaltı noktasına koyan Asamoah golü bulamayın-ca, Gana elenmekten kurtulamadı.

ABDSon 6 Dünya Kupası’na istikrarlı bir şekilde katılmayı ba-şaran ABD, turnuvanın iki ölüm grubundan birine düştü. 2009 Konfederasyon Kupası’nda İspanya’yı eleyerek büyük yankı uyandıran ABD finalde dramatik bir şekilde Brezilya’ya yenilmişti. Bakalım ABD bir sürpriz yapıp bu gruptan çıkabilecek mi ?

RUSYADünya kupasına iki kere katılabilen Rusya, son iki turnu-

vayı ise kaçırmıştı. Kadroları 2008 Avrupa Şampiyona-

sı’ndanki kadrolarına gore daha güçsüz görünen Rusya

yinede bu kolay gruptan çıkma şansı yüksek olan ta-

kımlardan biri.

GÜNEY KOREGüney Kore demeden önce 2002’ deki Hakan Şükür’ün

efsanevi golüyle başlayalım. İlhan Mansız pres yapar

topu kazanır ve kral saniyeler henüz 9’u gösterdiğinde

topu ağlara yavaşça yuvarlar. İşte bu gol Dünya Kupa-

larının atılan en erken golü olur, Kore ise maç sonunda

tarihinde ilk kez Dünya dördüncüsü olmuş olur. Başka

başarıya henüz imza atamasalar da ku-

paya düzenli olarak katılan takımların

başında yer alırlar. Bu kolay gruptan

çıkmak için Rusya ile zorlu bir mü-

cadele vermek zorundalar.

DOSYA 52

Page 53: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 54: eCampus'Mag / Sayı 11

Tarih boyunca yaşadığı yıkımlardan sonra hızlıca toparlanan ve Dünya tarihinin değişimine tanıklık eden şehir; BERLİN

KORHAN TEKİNAnadolu Üniversitesi / Hava Trafik Kontrol

SEYAHAT 54

Page 55: eCampus'Mag / Sayı 11

BERLINSEYAHAT 55

Page 56: eCampus'Mag / Sayı 11

Nasıl Gidilir?

Berlin, 1989’dan itibaren hiçbir metropolde görüle-meyecek kadar çok değişim yaşadı. Önce, 28 yıl bo-yunca kenti ikiye bölen duvar yıkıldı, sonra da yeniden Almanya’nın başkentliğini üstlendi. Bugün itibariyle kentin nüfusu, 1939 yılındakinden 1 milyon eksik. Çok zorunlu olmadıkça kimse bu kentte oturmak iste-miyordu. Ama Berlin şimdi neşeli, heyecan verici ve hayat dolu bir metropol haline geldi. Artık güçlü, çok kültürlü, ışıl ışıl ve yenilikçi bir kent... Daha önceki se-nelerde, Almanya vizesi almak ve Almanya’yı ziyaret etme bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için hiç de kolay değildi. Almanya’da çok fazla gurbetçi bulundu-ğu için, günümüze kadar gelen birçok Alman Hükü-meti, Almanya’ya giriş çıkışlarda birtakım kısıtlamalar getirmiştir. Ancak 2010 yılından sonra bu politikanın yumuşatıldığı ve artık daha kolay vize alınabildiği bir dönem başlamış oldu. Berlin’e neyle ve nasıl gidece-ğinize gelirsek, Türk Hava Yolları’nın İstanbul Atatürk Havalimanından her gün, Ankara ve İzmir’den direkt uçuşları mevcut. Fakat belirsizlik yaşamanız durumun-da, İstanbul’dan Lufthansa’nın her gün Frankfurt ya da Münih aktarmalı beş seferi var. Ankara’dan da her gün yine aktarmalı Berlin’e seferler mevcut.

Konaklama

Berlin’de tüm metropol şehirlerde olduğu gibi hem beş yıldızlı oteller hem de uygun fiyatlı hosteller mevcut. Aralarında çok büyük fiyat farkları olmasa da elbette ki hostellerde konaklamak bir öğrenci için daha uygun. Berlin’de bulunan hostelleri diğer Av-rupa ülkelerindeki hostellerden ayıran en büyük fark ise temizlik. Birçok Avrupa ülkesinde hijyen konusun-da sorunlar yaşanabiliyor. Fakat Berlin’de bulunan hosteller oldukça temiz. 12 Euro ile 20 Euro arasında değişen gecelik konaklama ücretleri, bütçenize sars-madan size temiz bir ortamda konaklama fırsatı su-nuyor. Odaların küçük ve sıkışık olması, ortak tuvalet kullanılması gibi durumlar da söz konusu olabiliyor.

SEYAHAT 56

Page 57: eCampus'Mag / Sayı 11

Nerelere Gitmeli?Berlin denilince ilk akla gelen şey elbette ki, onlarca yıl boyunca şehri ikiye ayıran Berlin Duvarı. Potsdamer Platz bölgesinde yer alan duvarın kalıntılarının küçük bir kısmı cam bir bölme ile korunmuş durumda. Duvarın hemen arkasında ise 2. Dünya Savaşı dönemi ve öncesindeki en büyük gestepo merkezi bulunuyor. Bu merkezde, savaş döneminde işkencelerin gerçekleştirildiği odaları ziyaret edebilmeniz müm-kün. Turistlerin ziyaretine açık olan bu eski merkez içerisinde bulunan odalarda iş-kencelerin nasıl ve ne şekilde yapıldığını anlatan resim ve yazılar bulunuyor.

Berlin’de bulunan İkiz Katedral’lerin görülmesinde de fayda varar. 1700lü yıllarda inşa edilen katedral, günümüze kadar birçok defa restore edilmiş tarihi bir yapıdır. Bunların yanı sıra Berlin’de birçok müze bulunmaktadır. Özellikle kentin doğusunda yeralan Müzeler Adası (Museumsinsel), Pergamon (Bergama) Müzesi de dahil, bir-çok müzeyi bünyesinde barındırıyor. Ayrıca kentte çok sayıda sanat galerileri, tiyat-rolar var. Şehir turizminde ziyaretçi açısından Berlin ön sıralarda yer alıyor. Sadece günübirlik turist sayısı yılda 100 binin üzerindedir. Ünlü Bergama Tapınağı’nın yer aldığı Müzeler Adasında bulunan, Pergamon Museum’ da uzak tarihin kalıntılarını hayranlıkla inceleyebilmeniz mevcut. Ayrıca, ünlülerin balmumundan yapılma hey-kellerinin sergilendiği Madame Tussauds Müzesi’nin Berlin şubesini ve İkinci Dünya Savaşı’nın izlerini taşıyan Yahudi Müzesi; Jüdisches Museum’ı ziyaret ederek turu-nuzu tamamlayabilirsiniz.

Berlin’in güney batısında yer alan Grünewald gezmek, bisikletle dolaşmak ve do-ğayı solumak için en uygun yerlerden biridir. Wannsee ve Mügelsee’de şehrin tam ortasında bulunan kumsal sayesinde güneşlenmek, yat gezileri ve nehir turları ya-pılabilmek mümkündür.

Nerelere Gitmeli?Botanik Bahçesi (Bo-tanischer Garten) tropik bitki çeşitleri ile ziyaretçilerini eg-zotik bir rüya âlemi-ne götürmektedir. Hayvanat Bahçesi’n-de (Zoologischer Garten) havyanlar dünyasının bireyleri eşsiz bir şekilde ser-gilenirken; özellikle su altı dünyası ak-varyumları görülme-ye değer yerlerden biridir. Marzahn’daki dinlenme parkındaki Dünya’nın Bahçesi (Gärten der Welt) Japon, Çin, Bali ve Şark bahçe sanatları-nın en güzel örnekle-ri sergileniyor.

Tüm bu gezintilerin ardından, kendinizi Berlin gece haya-tının serin sularına bırakabilirsiniz. Su demişken, Berlin’de su bulamasanız bile bira bulabileceğinizi hatırlatmak isteriz.

Dikkat Etmekte Fayda Var!

Berlin’de güvenlik açısından ortalama tedbirler almanız yeterli olacaktır. Hırsızlık ve yankesicilik gibi durumlarla karşılaşmamak için dikkatli bir şe-kilde hareket etmeli ve tenha ortamlardan uzak durmalısınız. İstatistiki ve-rilere göre Berlin’de en çok hırsızlık ve yan kesicilik olayları Berlin Hayvanat Bahçesi’nde gerçekleştiriliyor. Bu nedenle Hayvanat Bahçesi’ni ziyaretiniz-de ekstra dikkat göstermenizde fayda var.

Berlin, Almanya’da Türklerin en çoğunlukta olduğu bölge olma özelliği ta-şıyor. Berlin nüfusunun yaklaşık olarak 200 bin kadarı Türk uyruklu. Bu se-beple Berlin’e gittiğinizde bir Türk ile karşılaşma olasılığınız oldukça yüksek. Bindiğiniz taksiden, oturduğunuz kafeye kadar her yerde Türkçe konuşan birilerini görebilirsiniz. Bu sebeple yabancılık hissetmeyeceğinizi söyleye-biliriz.

Berlin ve Türkiye arasında mevsim açısından bir benzerlik söz konusudur. Berlin Türkiye’den yaklaşık olarak 5 derece kadar daha soğuktur. Bu sebep-le Berlin’i ziyaret etmek için en uygun mevsim yaz mevsimi. Yaklaşık olarak 23 derece civarında seyreden hava sıcaklıkları, bir şehri rahatlıkla gezebil-meniz için oldukça uygun hava koşulları barındırıyor.

SEYAHAT 57

Page 58: eCampus'Mag / Sayı 11

Psycho’ nun yıldızı Antohny Perkins’ in canlandırdığı Norman Bates de tıpkı Psycho filminin en iyi gerilim filmlerinin başını çektiği gibi ”Kötü Adamlar” listemizin başında geliyor. Annesi ile beraber işlettiği Bates Motel’de başına gelen olaylar dizinini anlatan film, annesinin yanından ayrılamayan, yaşça büyümesine rağmen olgunluk anlamında yol kat edemeyen bir koca-küçük adamın hikâyesi. Annesini tapar derecede seven Norman Bates’ in bu aşkı, hem annesinin yeni eşini hem de annesini öldürmesine yol açar. Annesini çok sevmesine karşın, kendi adalet anlayışını yerine getirdiği için vicdanını rahat tutan Bates’ in bozuk psikolojisi ortadadır. Daha sonra ise annesine ihanet olarak gördüğü, kadınlara yakınlık duygusundan dolayı, Hitchcock’ ın efsaneleşmiş “Banyo” sahnesi ortaya çıkar.

JOKER BATMAN

Sinema bugüne kadar çoğun-lukla, iyi ve kötü karakterlerin karşılaşmasını (gerçekte oldu-ğu gibi) izleyiciye sundu. Biz de bu iyi veya kötü karakterlerin aslında sadece senaryodan iba-ret olmadığını, bu tiplemelerin günlük hayatımızda karşımıza çıkan, belki dostumuz, belki düşmanımız, birkaç defa denk geldiğimiz sıradan kişilerden esinlenildiğinin farkında olarak, sizler için sinema tarihinin en iyi “İyi Karakterleri /Kahramanları” listemizden sonra, en iyi “Kötü Adamları” listesini derledik.

SİNEMANIN KÖTÜ ADAMLARI

NORMAN BATES PSYCHOI

I

Joker, Dr. Hannibal Lector kadar olmasa da bir o kadar cool karakter olmayı başarmıştır. Bunda Joker’ i canlandıran yıldızların payı büyük tabii. Birçok filmi çekilmesine rağmen hafızalarda Jack Nicholson ve Heath Ledger’ in performansları akılda kaldı. Listemizde üçüncü sırada yer alması ise yine onun da çok zeki biri olmasından geliyor. Bu zekilik kötülüğe çalışsa da seyirciyi ziyadesiyle etkilemişe benziyor. Öyle ki hayran sayısı son zamanlara bakılacak olursa Batman’ dan daha fazla gibi. Çünkü filmde seyirciye, kötü adam yerine etkileyici bir kahramanmış izlenimi veriliyor ve tüm o delilikler, psikopatlığın zirvede yaşanması, her kitleyi etkisi altına alıyor.

AKTÜEL 58

Page 59: eCampus'Mag / Sayı 11

Doktor Hannibal Lector tam da bizim bahsettiğimiz gibi günlük hayatımızda olan, karşılaşabileceğimiz sıradan biri. Çünkü beyaz perdeye uyarlanan romanın yazarı Thomos Harris, bu karakteri oluştururken eşcinsel bir doktordan esinlenmiştir. Hannibal Lector’ ın listemizde yer almasındaki önemli faktör ise diğer manyak katiller gibi silah, güç, zorba kullanmak yerine zekâsını kullanması ve serinkanlılığı. Ayrıca Anthony Hopkins’ e ayrı parantez açmak gerekir; keza o kadar başarılı bir performans sergiler ki, bir vejetaryen dâhil herkes insan beyninin gerçekten de lezzetli olup olmadığını düşünmüştür.

ALEX DE LARGE CLOCKWORK ORANGE

Alex De Large belki de tüm kötü karakter-ler içindeki en çok araştırılan, en çok irdele-nen ve üzerine yüzlerce yazı yazılan karak-ter olmuştur. Diğer kötü adamlardan farklı olarak çok fazla tezatlık yaşar Alex. Kendisi ruh hastalığı bulunan, psikopat klinik bir vakadır, zorla evlere girerek kadınları döver ve onlara tecavüz eder; ancak bunca zorba davranışlara karşılık Beethoven dinleyen, ona karşı kötü bir şey denmesine daya-namayan bir Beethoven hayranıdır. İçinde büyük ironiler barındıran Alex daha sonra cezasını fazlasıyla çeker, hatta bu karakte-re daha sonra acırsınız; fakat Dünya Alex’ e pek de iyi davranmayacaktır. Stanley Kub-rick’ in filmi psikolojik bir dram açısından anlatması da, Alex’in vandal kişiliğinden çok psikolojik tarafını görmemizi sağlıyor.

NORMAN BATES PSYCHO HANNIBAL LECTOR THE SILENCE OF THE LAMBSI

I

AKTÜEL 59

Page 60: eCampus'Mag / Sayı 11

VSCHRISTOPHER NOLAN JAMES CAMERON

TARZKomplike kurgu ve karışık anlatım dendiğinde akla gelen ilk isim tabii ki Christopher Nolan. Nolan, bi-lim-kurgu ve aksiyon filmlerinin çağımızdaki en büyük öncüsü haline geldi. Genç yaşına rağmen çektiği aksiyon, macera ve bilim-kurgu filmleri bü-tün listeleri alt üst etmiş durumda.

ÖNEMLİ PROJELERBatman Begins, Dark Knight, Dark Knight Rises, Inception, Prestige, Memento

BAŞARILAR & ÖDÜLLERBunca başarılı film çekmesine karşılık Nolan’ ın ne Oscar’ ı ne de Altın Küre ödülü var. Memento ve Inception filmleri ile 3 Defa Oscar’ a 2 defa ise Al-tın Küre’ ye aday oldu.

ARTILAR & EKSİLERChristoph. Nolan’ ın filmlerinin eleştirilecek bir yanı yok denecek kadar az. Nolan bugüne kadar çok film çekmeyi tercih etmedi, az ama öz filmler çekti. Bütün filmleri gişelerde başarı aldı. Anlatım tekniği ve kurgudaki başarısı göz ardı edilemez. Ve tabii ki bu denli önemli projelerin senaryosunu kendisinin yazması Nolan’ ın bu işte çok başarılı olduğunun kanıtı.

EN SON NEREDE GÖRDÜK?“Kara Şövalye Yükseliyor” Kara Şövalye filminden sonra beklentileri karşıladı. Filmde her ne kadar Joker olmasa da gişede büyük hasılat yaptı. Film kimilerine göre Kara Şövalye filminden bile daha iyi. Ancak hem Nolan hem de filmi ödül anlamında eli boş döndü.

TARZSinema hayatının hemen hemen tamamını bilim kurguya adamış gibi görünen yönetmen bu tar-zın en büyük temsilcilerinden. Zira çektiği filmler-le bunu çoktan kanıtlamış olan Cameron macera filmlerinde de oldukça başarılı.

ÖNEMLİ PROJELERAliens, Terminator, Terminator 2, Titanik, Avatar

BAŞARILAR & ÖDÜLLER3 kez Oscar kazandı ve bu 3 Oscar’ ı da Titanik filmi ile kazandı. Kariyerinin doruklarına adeta bu filmle çıktı. Avatar filmiyle de 3 kez aday oldu fa-kat bu defa kazanamadı. Altın Küre’ yi ise 2 defa evine götürmeyi başardı usta yönetmen.

ARTILAR & EKSİLERKurgulama ve görüntü yönetimi açısından destan yazdığı ortada yönetmenin. Bilim kurgu için ge-rekli olan kurgu, senaryo, dekor, ses ve görüntü yönetiminde ise dünyanın en iyilerinden biri oldu-ğu ortada. Sinemaseverler Titanik’ te olduğu gibi kendisini başka tür filmleri yönetirken görmek is-teyebilir.

EN SON NEREDE GÖRDÜK?Yönettiği son film Avatar’ ın başarısından söz et-meye gerek yok. Avatar ile; Titanik ile kırdığı gişe hasılatı rekorunu yine kendisi kırdı. Bilim kurgu dalında ise kendi standartlarını bir tık daha yük-seltti.

43.5

10/9.0

10/7.5

10/9.5

10/9.0

10/8.5

43.0

10/8.5

10/8.5

10/8.5

10/8.5

10/9.0

AKTÜEL 60

Page 61: eCampus'Mag / Sayı 11

Asmak neyi kurtarır Öldürmek neyi Yaşatmaktır önemlisi Güzel yaşatmak Abeceden geçirmek kıracın çekirgesini Ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak.

Hasan Hüseyin Korkmazgil’in bir şiiri “Ha-ziran’da Ölmek Zor” 3 Haziran 1963’te olanları anlatır derler. Nazım’ın ölümüne denk gelir o tarih. Kimileri Nisan’da ölen

ama cesedi Haziran’da bulunan Sabahattin Ali’ye yakıştırır. Kimileri Orhan Kemal’e, kimileri Ahmed Arif’e.

90 nesli, Ali İsmail’e yakıştırıyor olsa gerek en çok. Hep 19 yaşında kalacak olan o güzel

yüzlü, güzel yürekli çocuğa.

Bu dünyada çocuklar ölüyor. Genç kadınlar, genç adamlar, gazeteciler, aydınlar… Dövülerek, gaz fi-şeğiyle, kurşunla, tecavüz edilerek. Ve bizler bili-yoruz; çocukları küçük kurşunlarla öldürmüyorlar.

Gazetecilerle oturup anlaşmıyorlar ve bu dünyada aydınları yakmadan duramıyorlar.

Asılmak sorun değil Asılmamak da değil Kimin kimi astığı Kimin kimi neden niçin astığı Budur işte asıl sorun olan.

Geçtiğimiz Haziran’da, Diren Ali dedik, uyan Ali daha 19’sun dedik. Öldü dediler. Aşk olsun sana çocuk dedik. Ama aşk olmadı. Aşk olsaydı, sevgi olsaydı öldürmek olmazdı dedik. Coğrafyası kaderi de oluyor insanın. Bu ülkede ölmek çok kolay. Haziran’da ölmek zor. Haziran’da doğmak da zor o güzel şairin dediğince. Ölümün roman-tik bir yanı yok; ama umut etmek dünyadaki en romantik şey. Ve bizim Ali; umudumuz var güzel günler için.

Bir ülkenin kalbine kan bulaşmaya görsün; dur-madan akıyor. Tam şuramızda bir çalıkuşu ötüyor.Haziran’da ölenlere.

AKTÜEL 61

Page 62: eCampus'Mag / Sayı 11

PortfolioPortfolio Mustafa Öksüz

İnsanların ruhsal karmaşalar yaşadığı, duygu yoğunluğunun had safhaya ulaştığı ve kendile-rini melankolik hissettikleri anlarda, dünya ile

soyut anlamda bağlantıları kesilebilir.

Page 63: eCampus'Mag / Sayı 11

Eskişehir - MAYIS 2014

YER ÇEKİMİ SIFIR

Page 64: eCampus'Mag / Sayı 11

Bu karelerde yaratılan kurguyu, somut olarak fotoğrafın içerisinde sunmanın en etkili ve çarpıcı yön-temlerinden bir tanesi de “levitasyon” uygulamasıdır.

mustafaoksuzphotography mustafaoksuzphotography

Page 65: eCampus'Mag / Sayı 11

Uzun bir araştırma süreci ve daha sonrasında zihinlerde canlanan kurgunun hazırlıklarının tamamlanmasıyla

gerçekleşen çekimler, soyut bir durumun somuta aktarılması esnasında dijital fotoğrafçılığın tüm nimetlerinden

yararlanmayı çok iyi bilmeyi gerektiriyor.

YER ÇEKİMİ SIFIR

Page 66: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 67: eCampus'Mag / Sayı 11
Page 68: eCampus'Mag / Sayı 11