E V E MALİYEMustafa, ninesinin yanına gidip yakındı. “Nineciğim, dedem bana inanmıyor. Ama...

24
M E R K E Z İ F İ N A N S v e İ H A L E B İ R İ M İ T . C . H A Z İ N E V E M A L İY E B A K A N L I Ğ I CFCU

Transcript of E V E MALİYEMustafa, ninesinin yanına gidip yakındı. “Nineciğim, dedem bana inanmıyor. Ama...

  • ME

    RK

    EZİ FİNANS ve İHAL

    E Bİ

    RİM

    İ

    T.C.

    HAZ

    İNE VE MALİYE BAKAN

    LIĞI

    CFCU

  • 2

  • Mustafa denize girmek istiyordu. Perdeyi açtı ve denizi seyretmeye başladı.

    Fakat o da ne? Bu işte bir tuhaflık vardı. Sanki deniz evlerine yaklaşıyordu.

    3

  • Mustafa koşarak dedesinin yanına gitti. “Dede, dede, baksana deniz çok yaklaşmış bizim eve!” dedi. Dedesi Mustafa’nın saçlarını okşadı.

    4

  • “Kırk yıldır kahvemi bu koltukta içerim ve içerken de denizi seyrederim. Şimdiye kadar denizin yaklaştığını hiç görmedim.” dedi.

    5

  • Mustafa, ninesinin yanına gidip yakındı. “Nineciğim, dedem bana inanmıyor. Ama deniz gittikçe yaklaşıyor.” dedi. Ninesi Mustafa’yı sevgiyle kucakladı.

    6

  • O da denizin bulunduğu yerde farklılık göremedi. “Güzel torunum, evde biraz sıkılmış olabilirsin. İstersen arkadaşlarını çağırıp dışarıda oyun oynayabilirsin.” dedi.

    7

  • Tam o sırada kapının zili çaldı. Gelen Zeynep’ti.

    8

  • Zeynep, tam bir gözlemciydi. Her gün defterine ilgisini çeken kuşların, böceklerin, ağaçların, insanların resimlerini yapardı. Hepsinin isimlerini öğrenir, bunları Mustafa’ya da anlatırdı.

    9

  • Mustafa daha bir şey söylemeden Zeynep, “Mustafa, deniz hızla evlerimize yaklaşıyor!” dedi. Neyse ki Zeynep de denizin yaklaştığını görmüştü.

    10

  • Böyle giderse deniz akşama kadar evlerinin kapısına ulaşacaktı. Bunu durdurmanın bir yolu olmalıydı.

    11

  • Mustafa bisikletine bindi, Zeynep de tekerlekli sandalyesiyle onu takip etti. Ama sahile giderken çok zorlandılar.

    12

  • Yol boyunca pek çok tümsek ve çukur vardı. Bunları aşmak kolay olmadı. Kırık bir cam parçası Mustafa’nın bisikletinin arka tekerleğini patlattı.

    13

  • Sahile vardıklarında Zeynep Mustafa’ya şaşkınlıkla baktı.

    14

  • Kıyı, koşuşturan yengeçlerle doluydu. Pek çok yengeç, bir denize bir karaya koşuşturuyordu. Yengeçler denizden çıkardıkları mavi kapakları kumların üzerine bırakıyordu.

    15

  • Zeynep ve Mustafa kıyıya iyice yaklaştıklarında neler olduğunu anladılar.

    Kıyıyı dolduran kapaklar onları yanıltmıştı.

    16

  • Yengeçlerden biri Zeynep’in tekerlekli sandalyesine tırmandı. Zeynep, Mustafa’ya dönerek, ”Sadece yuvalarını temizlemeye çalışıyorlarmış.” dedi.

    17

  • Mustafa, “Haydi biz de onlara yardım edelim.” dedi. “Harika bir fikir!” dedi Zeynep.

    18

  • Zeynep tekerlekli sandalyesinin cebinden bir çöp torbası çıkardı. Torbanın bir ucunu sandalyenin koluna bağladı.

    19

  • Taşıyabilecekleri kadar kapağı torbaya doldurdular. Sonra, başkalarına da haber verip onlardan yardım istemek için yola koyuldular.

    20

  • ENGELİ OLAN ÇOCUKLAR İÇİNKAPSAYICI ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİ PROJESİ

    Öykünün sesli betimlemesine vedijital haline bu karekod aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

    Bu yayın Avrupa Birliğinin ve Türkiye Cumhuriyetinin finansal desteği ile hazırlanmıştır. Bu yayının içeriği proje uzman ekibi tarafından hazırlanmış ve hazırlanan bu içerik çalıştaylarda

    farklı paydaşların görüşleri dikkate alınarak düzenlenmiştir. Yayının içeriği hiçbir şekilde Avrupa Birliği, Merkezi Finans ve İhale Birimi, Millî Eğitim Bakanlığı ve UNICEF’in görüşlerini yansıtmamaktadır.