Dokuzuncu Hariciye Koğuşu İncelemesiege-edebiyat.org/docs/476.pdf · Edebiyat, felsefe, tarih ve...
Transcript of Dokuzuncu Hariciye Koğuşu İncelemesiege-edebiyat.org/docs/476.pdf · Edebiyat, felsefe, tarih ve...
-
Dokuzuncu Hariciye Kouu ncelemesi
Hazrlayanlar: brahim Gkpnar brahim etiner Mustafa Orhan
Haziran 2007 http://www.ege-edebiyat.org
PEYAM SAFA
a) HAYATI: (1899 -1961 )
Trk edebiyatnda psikolojik roman tarznn kudretli stad olan Peyami Safa, 2
Nisan 1899'da stanbul'da domutur. Babas, Servet-i Fnn airlerinden smail Safa;
annesi Server Beda Hanm'dr.
Sultan Abdlhamit dneminde Sivas'a srgn olarak gnderilen babasn, iki
yanda kaybetti. Annesi Server Bedia Hanm, kocasnn lmnden sonra stanbul'a
tand. Byk maddi skntlar iinde yaamaya altlar. Tm bu skntlara, Peyami
Safa'nn 9 yandayken yakaland ve btn mrnce etkilerini grd kemik hastal
da eklendi. Doktorlar tarafndan kolunun kesilmesine karar verilmesine ramen, Safa
buna izin vermedi. 17 yana kadar hastane koridorlarnda zor bir hayat geirdi. ocukluk
yllarna ait izlenimlerini daha sonra "Dokuzuncu Hariciye Kouu" adl eserinde
romanlatrd.
Hem sa el eklemindeki bu kemik hastal hem de ailesini geindirmek zorunda
olmas onun dzenli bir okul renimi grmesini de engellemiti. Bu yzden yazar kendi
kendini yetitirdi. Hastaln ve sava yllarnn yol at madd skntlar dolaysyla
renimini srdrememi, o sralar Maarif Nazr olan Recaizade Ekrem Bey, bu
grevinden ayrlnca onu Galatasaray Lisesi'nde okutma vaadini yerine getirememi,
Peyami Safa da hayatn kazanmak ve annesine bakmak iin Vefa dadisi'ndeki renimini
yarda brakmtr. Keteon Matbaasnda bir sre alan Peyami Safa, alan snav
kazanarak Posta - Telgraf Nezareti'ne girmi, Birinci Dnya Sava'nn balamasna kadar
orada almtr (1914). Edebiyat, felsefe, tarih ve psikoloji alanlarnda o ya iin
olaanst saylacak bilgiler edindi. Daha sonra Boazii'ndeki Rehber-i ttihat
http://www.ege-edebiyat.org/
-
1
Mektebinde retmenlik yapmaya balamtr. Drt yl alt bu okulda, hem retmi,
hem de kendi abasyla Franszcasn ilerletmitir. Onun Franszca renmesini salayan
kii Abdullah Cevdet'tir. Snnet hediyesi olan Petit Larousse szl sayesinde Franszca
renen Peyami Safa (1905), hayatnn sonuna kadar Abdullah Cevdet'e minnettar
kalmtr.
19 yanda iken aabeyi lhami Safa'nn isteine uyarak retmenlikten ayrlm
(1918) ve birlikte kardklar "Yirminci Asr" adl akam gazetesinde "Asrn Hikyeleri
bal altnda yazd yklerle gazetecilik yaamna balamtr. mzasz yazd bu
yklerin tutulmas zerine adn kullanmaya balamtr. Hikayeleri, Yakup Kadri
Karaosmanolu, mer Seyfettin, Yahya Kemal Beyatl gibi edebiyatlar tarafndan da
beenilmitir. "Yirminci Asr" ile balayan basn hayatn lmne kadar srasyla: Son
Telgraf, Tasvir-i Efkr, Akam, Cumhuriyet, Tasvir, Tan, Ulus, Zafer, Milliyet, Son Havadis
gibi devrin nde gelen gazetelerinde srdrd. Hafta, Kltr Haftas (21 say, 15 Ocak- 3
Haziran 1936) ve Trk Dncesi (63 say, 1953 -1960) adlarnda tane de dergi
kard. Fkra, makale, roman yazan olarak byk ne kavutu.
Trk Dil Kurumu ve Trk Oca'nda aktif rol ald. 1950 seimlerinde CHP'den
milletvekili aday olduysa da seimi kazanamad. Bunun zerine CHP'ye kst ve bu
tarihten sonra -lnceye kadar- Demokrat Part'yi destekledi.
Ei Nebahat Safa'dan olan tek olu Merve'nin askerlik yapt Erzincan'da lmesi,
ona byk bir darbe oldu. Olunun lmnden 3 ay sonra (15 Haziran 1961) beyin
kanamas sonucunda hayatn kaybetti. ld zaman Son Havadis gazetesi bayazar
idi. Peyami Safa, Edirnekap mezarlnda gmldr.
Peyami Safa, tam 43 yl, hemen hi ara vermeden Trkiye' de yaymlanan hemen
hemen tm gazete ve dergilerde eitli zamanlarda fkra, makale ve romanlarn
yaymlam, son derece verimli bir yazar olmutur. Kendi kendini yetitirmi bir kii olan
Peyami Safa, an dnce akmlaryla ilgilenmi, siyasal sorunlar karsnda tavr alm,
bu yzden Trk basnnda derin izler brakan sz dalalarna girmitir. Bunlar arasnda en
nlleri Nzm Hikmet, Nurullah Ata, Sabiha ve Zekeriya Sertel ve Aziz Nesin'le yapt
kalem kavgalardr.
Peyami Safa'nn d grn ise :" nce, clz bir boyun stnde kocaman bir ba.
Yorgun izgili bir yz, solgun bir ten, ar kmldanl, azck i kapaklar altnda, henz
yeni uyanm hissini veren dalgn, derin fakat bo bakan gzler. Bu boluk duygusu, belki
de onlardaki maviliin tesiridir. Keskin bir izgiyle den alnda baklarnz, tutunamadan
kayar ve kemerli marur burnuna taklp kalr. Peyami Safa'y en ok galiba bu marur
burun ve ac manal az anlatyor. Boyuna gre sesi grdr. Tok tok konutuunu
iitince, arkasnda daha grbz bir adam arayacak olursunuz."
-
2
b) SANAT ANLAYII
Peyam Safa'nn ilk grnen vasf, kendi kendini yetitirmi, kltrl, ok yanl bir
yazar olmasdr. Bu nitelii dolaysyla birok bilim dalnda yazabilmi, tartmalarda ar
basmtr. Gl bir fikir adam, romanc ve polemikidir. Estetik ve sosyal bilimlerin
hemen her kolunda (resim, musiki, edebiyat...) bilgi ve gr sahibidir. Bu ilimlerin Dou
ve Bat'daki gelimelerini izleyerek fkra ve makalelerinde, hatta (biraz kusur saylacak
genilikte) romanlarnda kullanmtr. Hele tp, sosyoloji ve psikolojideki malumat bu
ilimlerin uzmanlarn imrendirecek kvamdadr. Romanclktaki kudreti lsnde roman
nazariyelerini de bildii grlmektedir. Bat yaynlarndan okuduu eyleri aynen
tekrarlamayp kendince bir senteze kavuturmas, sekin ve aydn kiiliini
belirtmektedir. Kendi kendini yetitirmi bulunmas, ok eser vermesi (150 ye yakn)
Server Bedi imzasyla yazd eserlerde halka hitap etmesi, malumatn yer yer ciddi
romanlarna da geirmesi sanatn az ok zedelemitir. Ancak ada fikir konularndaki
derinlii, ona benzersiz bir kiilik kazandrmtr.
1940 ta Cahit Stk Taranc'ya:
"Benim uurum bir facia iinde dodu Dokuz yamda balayan bir hastalk ve on
yamda hayatm kazanmak zarureti beni edebiyattan nce kendimi anlamaya ve
yetitirmeye mecbur bir kk insan, tamamyla hayati zorluklardan doma bir terbiye,
psikoloji, felsefe tecesss (aratrmasyla) ile doldurdu. Belki btn kitaplarm dolduran
bir facia beklemek vehmi bunun neticesidir/'2 diyerek sanatnn kayna hakknda bilgi
verir.
Kendi grlerini ve bilhassa milletimizin manev deerlerini, inanla, bilgi ve
iddetle savunmutur. Bu mcadele adamnn zel hayatnda, dostlar arasnda yumuak,
temkinli ve ho sohbet olduu yazlmtr.
Peyami Safa'nn fkra ve makalelerinde salam bir mantk dokusu ve inandrclk
grlr. Romanlarnda olaydan ok tahlile nem vermitir.
FKRLER
Peyami Safa, birok makale ve fkrann, 150'ye yakn basl esrin sahibi olarak
siyasi, iktisadi, edebi, felsefi... Hemen her alanda fikirler savunmu, grler ileri
srmtr. Bu fikirlerle hareket yaratp uygun veya kart tezlerin doularn grmtr.
1936'da kan Kltr Haftas ve 1953'ten 1960'a kadar yaynlad Trk Dncesi
dergilerinde baz fikirlerini sistem haline koymutur. Ayrca, Trk devrimlerini tarafsz ilim
usulyle inceleyen ve milliyetilik, insanlk, felsefe, dil, sanat, millet ve doktrinler
zerinde grlerini aklayan Trk nklb'na Baklar (1938), Byk Avrupa Anketi
(1938), Felsefi Buhran (1939), Mllet ve nsan (1943), Mahutlar, Sosyalizm (1961),
Nasyonalizm (1961), Mistisizm (1961) adl eserleri de vardr.
-
3
Toplumumuzdaki ahlk kntsn, medeniyetin yaratt bocalamay, nesiller ve
sosyal evreler arasndaki atmay dile getirmitir. Zt kavramlar, duygu ve dnce
tezadn ustaca ilemitir. Peyami Safa milliyetidir. Bunu Trkler iin bir varlk art
olarak grr. Ona gre milliyetilik kanda deil ortaklasa bir soya ve lkye ballk
uurundadr.
Trk nklb'na Baklar' da iki farkl milliyetilik anlay zerinde durur.
Bunlardan biri sosyalist anlaytr ki, btn milli kavgalar ve kalknmalar sadece
emperyalizm basksndan bir kurtulu hareketi eklinde gsterir. Bylece yar esir halinde
yaayan milletlerde, burjuva ve kapitalist nizamna kar bir direni uyandrmak ister. Bu
sosyalist gre gre; bir inli'nin, bir Kamboyalnn veya bir Trk'n hi fark yoktur.
Milliyetilii ikinci bir tarzda anlayanlar vardr ki, onlar z milliyetilerdir. Bunlar
iin milliyetilik geni bir rk, dil ve tarih hareketidir. nsann ihtiyalarndan ve
haklarndan nce mitli zaruretleri kabul eder. Nitekim Anadolu kurtuluu da Kuva-y
Milliye'ye dayanr.
Peyami Safa, bu fikirlere balln 1960'ta u ekilde anlatmtr: "pheci
zamanlar da dahil daima milliyeti ve insaniyeti oldum. Allah'tan phe ettiim
zamanlarda bile onun varln reddetmedim... nsann kendi kendisi kalmak artyla
deimesi, btn eyaya amil bir zarurettir. Bunun iin hem muhafazakr hem de
inklpym."
Peyami Safa Batc ve devrimcidir, fakat gemile lzumlu balarn kopmasn
istemez. nk bu Dou-Bat sentezi fikrine aykrdr. Yazar bilhassa Avrupa karsnda
dlen aalk duygusunu milli onurumuz iin zararl grr. Fertlerin ahsiyet sahibi
olduu lde toplumun ykseleceine inanr. "Ferdiyeti bir ata, ahsiyeti bir svariye
benzetebiliriz. nsann varlndan bu at, tabiat temsil eder; svari, cemiyeti temsil
eder." diyerek, ahsiyetin ancak milli ortamdan kaca fikrini zetler.
Hemen btn romanlarnda bir mesele ortaya atar. Bilhassa Trk toplumundaki
Dou-Bat ekimelerini ve bunlarn zm tarzlarn; 1. ve 2. Dnya Savalarnn
getirdii buhranlar, bu buhranlarda aydnlarn ve maddi olaylarn payn ruh-madde, akl-
his, inan-inanszlk konularn tartr. Romanc, bu meseleler karsnda kesin bir cephe
tutmaz. Hepsini baz tartmalar halinde nmze serer.
Peyami Safa dinin ancak laiklikle mmkn olacan syleyerek hem dindar hem
de filozof olunmas gerektiini belirtir.
1945'ten sonra Trkiye'de de merakls olduka artm olan ruh tecrbeleri ile
yakndan ilgileniyordu. Bu yolda fkralar, makaleler yazyor, romanlarna da yle bir
dorultu vermi grnyordu. zetle unu dnmekteydi:
" 19. yzylda tekniin gelimesiyle manevi deerlerin kmesi arasnda gittike
artan bir mnasebet oldu. 20. yzylda Bat'nn kltr buhrann douran ve onu
Dou'nun eski manevi deerlerinde yeni kaynaklar aramaya koturan sebep budur. 2.
-
4
Dnya Sava'ndan sonra 19. yzyln kapal ilim zihniyetinin yklmas ve tabiat
bilgilerinin bile yepyeni metafizik imkanlar amas zerine, kuvvetini yalnz felsefeden ve
metafizikten deil, tabiat bilgilerinden de alan bir manevileme havas dodu."
TRLER
Peyami Safa, fkra, makale, hikye, roman trlerinde eserler yazmtr. " Gn
Douyor" adl bir de tiyatro eseri vardr.
Geinmek endiesiyle yazd ve kendince deersiz bulduu romanlarnda " Server
Bedi" takma adn kullandn bilmekteyiz. Bu isimle yazd roman ve hikayeler 65
tanedir. Dier eserleriyle birlikte bu klliyat Ahmet Mithat Efendi'nin eser rekorunu dahi
krmaktadr. Ne var ki bunlarn yannda avam ii (popler) romanlara da bir seviye
getirdii sylenebilir. Hele bu isimle yazd "Cingz Recai" serisinde yle bir hrsz tipi
ortaya koymu ve bandan yle maceralar geirtmitir ki bu seri, edebiyatmzn biricik
polisiye romanlarndan saylr. Peyami Safa'nn eserlerinde kulland dier takma adlar:
Serazad, Safiye, Peyman ve mez'dir.
ROMANCILII
Peyami Safa bir tahlil romancsdr. Yani kiilere ve eyaya psikolojik bir dikkatle
bakar. uur le ait uuru aratrr. Maddi-manevi strap dolu, hasta beden ve ruhlar,
ahlak bunalmlarn, kii-toplum atmalarn, vicdan azaplarn, gnah, hayaszlk,
kopmuluk, ie yaramazlk, yalnzlk duygularn, nsezileri, ruh hastalklarn ve
psikanaliz deneyilerini konu edinir. Bu tarz tahlil romanlarnda olay deil, kiilerin,
eyann ve bizzat olayn ince bir dikkatle zmlenmesi nemlidir. Bylece insann i
macerasn ele alan ada roman, -Bat'daki benzerleri gibi-sinemaya benzemekten, yani
srf bir olay etrafnda dnmekten kurtulmaktadr. Peyami Safa, i maceralarn yan sra
kiilerin sosyal atmalarn da ele alarak psiko-sosyal trde romanlar vermitir.
Toplumumuzdaki ahlak kntsn, medeniyetin yaratt bocalamay, nesiller ve sosyal
evreler arasndaki atmay dile getirmitir. Zt kavramlar, duygu ve dnce tezadn
ustalkla ilemitir. Eserlerinde sosyal olaylarn insan ruhu stndeki etkilerini
aratrmtr.
"Sanatkr ister istemez sosyal br grn temsilcisidir... Romanda
kahramanlardan biri, romancnn sosyal grn aklayabilir." diyen Peyami Safa, her
eserinde kendi sosyal grlerini savunan bir kahraman bulundurur. Fakat romann
aktan aa bir dava tutmasn, bir iddiay ispat, bir gr telkin iin yazlmasn uygun
grmez.
Roman kurulular ok ustaca olan Peyami Safa her romannda farkl bir teknik
denemitir. Vakalar pek gzel sralam veya i ie koymu, anlataca ruh ve fikir
zeminlerini dikkatle hazrlamtr. Her tesadf, her sonucu, her intihar, her cinneti veya
kayboluu nceden hesaplamtr.
-
5
Olaylarn gerek hayattan alnmasn pek nemsemez. Ona gre bir vakann
yaanm olmas deil, yaanrken belirecek ruh ve dnce hallerinin ifade edilmesi
nemlidir.
Peyami Safa, gerek romanlarndaki, gerek fkralarndaki slubun kudreti ile
tannm, sevilmi br yazardr. Trke zerine saysz makaleleri, bir de dilbilgisi kitab
olan yazar, cmle ve kelime kurmada, Trke'nin btn imkanlarn kullanmtr. slup
tasasn, gnlk fkralarndan Cingz Recai maceralarna kadar hibir yerde elden
brakmamtr.
Cmleleri ok defa uzun ve karmak, ama yerine gre kesik, ksa hatta devrik de
olur. Bir dnce veya duyguyu en kestirmeden anlatma gcne sahiptir.
Kiileri kendi azlaryla konuturan Peyami Safa, syleme ve hitaplarda, her
kahraman, kltr seviyesine, ruh haline, mizacna ve zevkine gre syletmek hneri
gsterir. Arada bir ive tespitleri de yapar. Fakat bunu meddah az denecek kadar
arya gtrmez.
Tahkiye, tasvir ve tahlil blmlerinde konuur gibi yazmaya kardr. Konuur gibi
yazmann, zel slubu yok edeceini dnr.
Romana irkin, baya szler sokulmasn da iddetle knar. Ona gre; gerek halk
iirinde ve halis folklor rneklerinde yle irkin kelimelere de rastlanmamaktadr.
Peyami Safa, ok kelimeli, yeni bileimlerle dolu, incelikleri bol sfatlarla ve
zarflarla ayr ayr dile getiren, canl, bol imajl, tebihti, istiareli bir slubun sahibidir.
Felsefeye, ruhbilimine ve sosyal konulara dknl dolaysyla tbbi tabirleri, soyut
kavramlar, yabanc terimleri ve Frenke kelimeleri ok sk kullanmtr. Peyami Safa:
"Nesirde konuur gibiliin felaketlerinden biri de, gen yazarlarda zel ifade
kabiliyetini, ahsi slubunu ve yaratma imkanlarn yok etmesidir." demitir.
Eserin edebi zellik kazanmas iin nelere dikkat edilmesi gerektiini pheye
mahal brakmayacak tarzda anlatyor: "sluba ait bir vasf gibi grnen sadelik, hakikatte
manann emrindedir ve plastik deerini ifade ettii fikir veya ruh halinden alr. Sade
olarak ifade edilmesi mmkn bir fikrin dolambal ve etrefil ifadesi nasl beceriksizlik
saylabilirse, girift bir cmle yapsna muhta bir dncenin ve heyecann sade bir
ekilde ifadesiyle, incelikler feda edilerek kabala dlr. Yerine gre sadelik bir
meziyet, yerine gre bir kusurdur."
-
6
c) ESERLER
ROMANLARI
GENLMZ (1922)
MEK (1923)
SZDE KIZLAR (1923)
MAHER (1924)
BR AKAMDI (1924)
SNGLERN GLGESNDE (1924)
BR GEN KIZIN KALBNN CRM (1925)
CANAN (1925)
DOKUZUNCU HARCYE KOUU (1930)
FATH-HARBYE (1931)
ATLLA (1931)
BR TEREDDDN ROMANI (1933)
MATMAZEL NORAYA'NIN KOLTUU (1949)
YALNIZIZ (1951)
BZ NSANLAR (1959)
d) HKYELER:
HKYELER (HALL AIKGZ DERLED, 1980 )
BR MEKTEPLNN HATITARI: KARANLIKLAR KRALI (1913)
GENLMZ (1922)
SYAH BEYAZ HKYELER (1923)
ATEBCEKLER (1925)
-
7
STANBUL HKYELER, AK OYUNLARI.
f) TYATRO:
GN DOUYOR (1932)
g) NCELEME- DENEMELER:
TRK NKILBINA BAKILAR (1938)
BYK AVRUPA ANKET (1938)
FELSEF BUHRAN (1939)
MLLET VE NSAN (1943)
MAHUTLAR (1959)
MSTSZM (1961)
NASYONALZM (1961)
SOSYALZ (1961)
DOU-BATI SENTEZ (1963)
SANAT-EDEBYAT-TENKD (1970)
OSMANLICA-TRKE-UYDURMACA (1970)
SOSYALZM-MARKSZM-KOMNZM (1971)
DN-NKILP-RTCA(1971)
KADIN-AK-ALE (1973)
YAZARLAR-SANATILAR-MEHURLAR (1976)
ETM-GENLK-NVERSTE (1976)
20. ASIR-AVRUPA ve BZ (1976)
h) DERS KTAPLARI:
CUMHURYET MEKTEPLERNE MLLET ALFABES (1929)
-
8
CUMHRYET MEKTEPLERNE ALFABE (1929)
CUMHURYET MEKTEPLERNE KIRAAT (l-IV, 1929)
YEN TALEBE MEKTUPLARI (1930)
BYK MEKTUP NUMUNELER (1932)
TRK GRAMER (1941)
DLBLGS (1942)
FRANSIZ GRAMER (1942)
TRKE ZAHLI FRANSIZ GRAMER (1948)
DOKUZUNCU HARCYE KOUU
2-ROMAN HAKKINDA
A ) TEFRKA ve BASIM BLGLER
Roman 7 Terinisani (Kasm) 1929 -10 Knunuevvel (Aralk) 1929 tarihleri
arasnda, Cumhuriyet Gazetesi'nde tefrika edilmitir. lk basks; 1930 ylnda, Resimli Ay
Matbaasnda
yaplan romann son basks 2005 ylnda Alkm Yaynevi tarafndan yaplmtr. 6
farkl kitapevi tarafndan toplam 35 kez baslmtr.
Roman ayrca, H.J. Kissling tarafndan Almanca'ya evrilmi ve iki defa da beyaz
perdeye aktarlmt 1968 ylnda roman, Nejat Saydam tarafndan farkl bir kurgu ve
senaryo le gsterime sokulmutur. Acar film tarafndan ekilen filmin barollerinde:
Kartal Tibet ve Hlya Koyit oynamtr.
1986 ylnda ynetmenliini Salih Diriklik'in yapt filmin barol oyuncular ise:
Ouz Tun, Nergis Kumbasar, Pembe Mutlu, Yusuf Sezgin, Neriman Koksal, Muhterem
Nur, Agh Hun ve Yldrm Gencer'dir.
B ) TRK ROMANINDAK YER ve NEM
lk nce Cumhuriyet Gazetesinde tefrika halinde yaymlanan roman, hem
otobiyografik roman trnn baarl bir rnei, hem de Peyami Safa'nn en fazla baslan
ve beenilen sekin bir eseridir. Eser, ilk basksndan son basksna kadar her zaman
ilgiyle karlanm ve sevilerek okunmutur. Romanda kullanlan tm anlatm teknikleri,
dil, slup ve ekil mkemmeliyeti Dokuzuncu Hariciye Kouu'nu Trk roman arasnda
farkl bir yere koyarken Peyami Safa'y da hakl bir hretin sahibi yapmtr.
-
9
Tanpnar'a gre romann, devrin dier romanlarndan en byk fark mekn
plannda karmza kar. Cicili bicili balo salonlarnn yerine, tm gerekilii ile bir
hastahanenin mekn olarak seilmi olmasn dikkat ekici bulur.
Nazm Hikmet roman konusundaki dncelerini u ekilde dile getirmitir:
"Ben Peyami'nin bu son romann defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve
okuyacam. Bu kitabn karsnda ben, yldzl gklerin sonsuzluuna bakan ve o
layetenahi (sonsuz) alemde yeni prltlar, o zamana kadar hibir gzn grmedii acayip,
fakat hakiki alemler kefeden mneccimin hayranln duymaktaym. Eer strab, azab
ve neeyi cokun bir ciddiyetle duyan z ve halis halk kitleleri okuma yazma bilselerdi, bu
romann, on bin, yz bin, hatta bir milyon satmas iten bile deildir."
Cahit Stk Taranc ise:
" Dokuzuncu Hariciye Kouu ile Peyami Safa, sanatnn olgunluk dnemine
giriyor. Bugnk Peyami Safa'y bize iaret eden ilk kusursuz, yetkin, btnyle insancl
ve her satn gsten kopmu bir damar gibi taze ve hayat fkran bir kitap." demitir.
3- ROMANIN ZET
" On Be yandaki kk bir Adam, size etinin ve ruhunun aclarn anlatyor... "
Roman, bir hastane tasviri ile balar. Hastanenin koridorlar, muayene odalar,
kokusu ve hastalar, ayrntl bir biimde anlatldktan sonra romann kahraman olan
Hasta ocuk ile tanrz. 15 yandaki roman kahramanmz, 8 yandan beri ektii
dizindeki mehul hastalk dolaysyla gitmi olduu hastaneden bitkin bir ekilde ayrlr.
Daha nceden iki kez ameliyat olan ocua doktor, tekrar ameliyat olabileceini ve belki
de bacann ksalabileceini syler. Doktorlarn tavsiyesi" heyecansz hayat ve iyi
beslenme " olur. Muayene sonrasnda rendii bu feci durumdan ok etkilenen ocuk,
kendisinden ok annesinin bu duruma zleceini bildiinden bu haberi, annesine
mmkn olduu kadar ge vermek ister. Bunun iin biraz gezdikten sonra eve gider.
Annesini zmek istemediinden, tesellinin hakim olduu baz ksa ve yanl aklamalar .
yapar, hastalnn durumunu annesinden gizler.
Bunu izleyen gnlerde ocuk, Erenky'de oturan ve uzaktan akrabalar olan
Paa'nn kkne gider. Kktekilerin srar zerine orada kalr. Paa'nn Nzhet adnda
19 yanda bir kz vardr. Nzhet ile romann kahraman, ocukluklarndan beri
arkadatrlar. Hatta aralarnda duygusal bir yaknlk da vardr. Kahraman, kkte kald
sre ierisinde Nzhet ile gzel gnler geirir. Ve ona daha ok balanr. Bu arada
Nzhet'i w, Ragp Bey dnda zengin birisi ister. Evde birka gn bu olay ocuktan
gizlenir. Ancak, daha sonra durum aa kar. Hatta Paa, ocua bu konu hakkndaki
fikrini bile sorar. Bu evlilie sadece Nzhet5in annesi taraftardr. ocuk ise Paa'nn,
Doktor Ragp ile ilgili endielerine fazlasyla katlmakta, Nzhet5irs otuz be yandaki
koskoca bir insanla anlaamayacan dnmektedir.
-
10
ocuun fikirlerinden rahatsz olan yengesi, ocuun Nzhet'e olan ilgisini anlar ve
Nzhet'i ondan uzak tutmak iin ocuun hastalnn bulac olduu yalann syler.
Yengesinin konumalarna kulak misafiri olan ocuk, duyduklarna ok zlr ve hemen o
gece eve dnme karar alr. Fakat sabah annesinin kke gelmesi onu, Erenky'de
kalmaya mecbur eder. Yengesi, Dr. Ragp Bey'i ve annesini akam yemeine davet eder.
Yemekte Paa ve Dr. Ragp'n Franszca hayranlna tepki gsteren ocuk, Trke'nin
gereksiz yere bozulduunu ileri srer ve Paa'ya muhalif olur. Bu olay, ocuk ile Paa'nn
arasn aar ve Paa'nn kendisine duyduu hisleri deitirir. Bu arada Nzhet de
annesinin telkinleriyle kendisine kar olduka deiir. Her ey ylesine ani bir deiiklikle
son bulmutur ki artk tek kelime bile konumamaktadrlar. Sonunda dnecekleri gn
gelir ve annesiyle kktekilere veda ederler.
Felaketler birbirini kovalar ve ocuun bir mddet nce fenalaan hastal
zamanla daha kt bir hal alr. ocuk, o gece ektii mthi szdan dolay uyuyamaz ve
annesini uyandrp ayandaki yaraya pansuman yaptrr. Ama bu hi fayda etmez ve
sabah erkenden bir komularn arrlar ve onun yardmyla hastaneye giderler.
Hastanede ocukla Doktor Mithat ilgilenir. Yaplan pansumanlarla ocuun dizi biraz
rahatlar. Bu arada, ocuun hastalnn arlatnn duyulmasyla evleri akraba ve
yaknlar ile dolar.
Sonunda yine hastaneye gider ve operatrlerin kontrolnden geer. Yaplan btn
muayeneler ameliyata gidilmesinin art olduunu ortaya koymutur. Dizindeki hastaln
ar ifrazat yznden cier veremine dnmesi mmkn olduundan bacan btnyle
kesilmesi ihtimali mevcuttur. Dr. Mithat son olarak gvenilir, alannda uzman bir operatr
daha bulur ve o operatr ocuun bacan kontrol ettikten sonra bacan ok kt
durumda olduunu ama aylarca hastanede kalp be ameliyat sonunda belki
kurtulabileceini syler. Kahraman dokuzuncu hariciye kouunda yatmaya balar. Uzun
sre burada kalan ocuk buhranlar geirir ve Nzhet'i sayklar.
Operatrlerin gsterdikleri olaanst gayret ve ihtimam sayesinde ocuun
baca kesilmekten kurtularak sadece birazck ksalr.
Bu arada ocuk, Paa'nn fel olduunu ve son bir defa kendisini grmek istediini,
Doktor Ragp ile Nzhet'in de evlenmek zere olduklarn renir. Yaplan
pansumanlardan sonra hastaneden kaca gn gelir.
Gnlerce yatt odadan ayrlrken, daha nce olduu gibi her zaman bir bakasnn
inleyeceini, stnden karp att ropdambr iinde kendisinden sonra ve ebediyen bir
hastann bulunacan imdiden bilmektedir.
Romann Cumhuriyet Gazetesi'ndeki tefrikasnn "Son Safhasnda, Nzhet
tarafndan Berlin'den gnderilen mektuplarla beraber, Hasta ocuk tarafndan cevap
olarak kaleme alnan, ancak gnderilmeyen bir mektup da mevcuttur. Ancak, tefrikadan
kitaba geirilirken mektuplar karlmtr.
-
11
b) OLAY RGS
Dokuzuncu hariciye kouu roman hatra defteri niteliindedir. Roman genel
olarak dz bir izgide ilerlemekle beraber yer yer geriye dnler grnmektedir. Hasta
gencin bu hastalkla ne zamandan beri mcadele ettiini ve paann kimliini geriye
dnlerle reniyoruz.
Roman numaralandrlm alt blmden ve yine numaralandrlarak birbirinden
ayrlm 44 ksmdan oluur. I, II, IV, V ve VI. blmler 7; III. blm ise 9 ksmdan
oluur. Yazar her blme bir balk koymutur balk ile metin arasndaki epigraflar tema
ile balk arasndaki irtibat salar. Bu epigraflar ; sayfann sa cephesinde yer alr.
ounlukla metnin iinden seilen bu epigraflar hem metnin bal ile metin arasnda bir
iliki salar hem de okuyucunun ilgisini metne eker. nc blmn dier blmlerden
uzun olmasnn belli bal nedenleri vardr. Bu blmde; hasta ocuun daha sonraki
vaziyetini tayin edecek ipular verilir. Ayrca kkte ocua kar taknlan tavr
deimesi, Doktor Ragb'n evlilik teklifi gibi kilit konular bu blmde ekillenir. Bunlarn
yansra nc blmn kendinden nceki ve sonraki blmler arasnda bir kpr
vasifesi grdn syleyebiliriz. Romann olay balantlar halkaya ayrlmtr:
1-Vaka halkas: Romann bandan " Beni Karlayan Skut" blmne kadardr.
Bu birinci halka yaklak olarak romann te birlik ksmn kapsar ve kendi iinde vakann
seyrine gre ikiye ayrlr:
a) Birinci blm : ocuun hasta baca ile mcadelesini konu alr. Bu blmde
okuyucunun dikkati daha ok ocuun hasta baca zerine ekilir.
b) kinci blm : Sz konusu mcadele devam ederken bir baka konu da
gndeme gelmeye baiar. Bu da ocuun Nzhet' e duyduu sevgidir. Bylece hasta
bacaktan uzaklaarak ileriye doru bir hazrlk balar.
Romann olay rgsne asl anlam ve dinamizmi kazandran hasta gen, Nzhet
ak, ikinci blmden itibaren gittike arlk kazanr, buna bal olarak bir takm engeller
de ortaya kar ve aradaki ilikinin sekteye uramasna yol aar:
"Yalnz bydke birbirimize yabanclatmz birka kere fark etmitim,
aramzda mehul anlamazlk setleri ylyordu ve ben bunlar ykmaya almaktan zevk
alyordum, fakat her birini yktka daha bynn nme ktn grmek beni hem
sevindiriyor hem kederlendiriyordu. Birbirimize aldka kapanyorduk. nceleri her
eyimizi birbirimize ak anlatrken , sonralar beni kendime kar hayrete dren birok
tereddtler ve hesaplar iinde susmaya baladk. Sohbetimize ihtiya girdi. Zaman
getike birbirimizi daha ok tanyacakken, birbirimize kar yenileiyorduk"
Birinci vaka halkasnn sonucunu dikkate aldmzda,aradaki sevginin hatta akn
sonuta bir beraberlie dnmediini gryoruz.meselenin byle bir mahiyet
kazanmasnda rol oynayan bir takm sebepler vardr .Her eyden nce Nzhet'le hasta
gen arasnda,gerek ferdi,gerek aile plannda baz farkllklar ve ztlklar sz konusudur:
-
12
Nzhet, zengin bir ailenin kz,ocuk ise fakirdir. Biri salkl,dieri hastadr. stelik
arada ya fark da vardr. Nzhet on dokuz, hasta gen on be yandadr. Aradaki bu
ztlk ve farkllklar sz konusu akn domasna mani deildir. ocukla Nzhet'i birbirine
yaklatran ve arada akn domasna vesile olan biraz da ztlklardr. Zira geen zaman
iinde bu durum, onlar iin bir problem dourmamtr. Ancak,bir vakit sonra hasta
genle Nzhet arasnda gizliden gizliye varln hissettiren bir "yabanclama" hali
gzlenir ve bunu takiben araya bir takm" anlamazlk setleri" dikilir. Bu anlamazlk
setlerinin ortaya kmasnda Nzhet'in annesi nemli rol oynar. nk o, Doktor Ragp'n
evlilik teklifinden sonra kznn hasta genten uzak durmasn ister.
2. Vaka Halkas: "Beni Karlayan Skuf'tan "Kozmopolitlerin Hcumu" blmne
kadardr.
Doktor Ragp'n ortaya kyla olay rgs yeni bir vaziyet kazanr. o,ocuun
psikolojisi zerinde olumsuz tesirler brakt gibi, ayn zamanda hasta gen Nzhet
aknn seyrini de deitirir. Muayene neticesinde faklteden kke dnen ocuk burada
mit ettii alakann tersine "sessizlikle" karlanr. Bu durum onu derinden sarsar:
"Odadan knca nereye gideceimi, ne yapacam armtm. Btn bu ev,
btn bu insanlar bana yabanc geliyordu. Onlar bana tantan btn alakalar, hatralar
bir anda kaybolmutu."
Bu hadiseyi Nzhet'in yalan takip eder. Daha sonra Ragp meselesi ciddi olarak
gndeme gelir.btn bu hadiseler hasta gencin ruh dnyasn sarsar ve o, biraz da
mizacnn zorlamasyla yeniden mcadeleye balar.ancak bu kez mcadele edilmesi
gereken ne hastalk ne de Nzhet'tir. Dorudan doruya Doktor Ragp'tr. Doktorla hasta
gen arasndaki mevcut ztlklar, mcadeleyi daha da krkler. nk ocuk kendisine
gre zengin, salkl ve mevki sahibi bir kii olan Doktor Ragp' Nzhet karsnda daha
avantajl olduu iin kskanmakta, hatta onun meslei gerei kendisine merhamet
gstermesi karsnda huzursuz olmaktadr.
Hasta gencin aktan aa Doktor Ragp'la evlenmesini isteyen anne, kzna
ocuun hastalnn bulac olduunu, dolaysyla ondan uzak durmasn syler: "- Anne
I (diyor Nzhet, kendini bir bir mahkeme hararetle mdafaa edenlerin ac sesiyle) bana
syleme bunlar. iitmek istemiyorum.
-iit! itmelisin! Cann sokakta m buldun? Maazallah., (ses yavalyor ve
kelimelerin hepsini duyamyorum) Mikrop. Sonra... ekersin (ses artyor) Anladn m?
ekersin. -(iddetle) Anne I Ben vallahi (ses azalyor) deil... (ses artyor) vallahi
yaklamyorum, vallahi uzak duruyorum. -(Yksek) akas yoktur kzm , mikrop bu... -
(Sinirli) Bana syleme bunlar...
-(Alak sesle) Ayrttm. atalna kana iaret... (Yksek sesle) evin her taraf
mikrop..."
-
13
Anne-kz arasnda geen bu konuma ile ekillenen ve hasta gencin uur
perspektifinden okuyucuya yansyan bu "Mikrop" blm olay rgsnn en kritik
noktasn tekil etmektedir. Bu blme kadar belirli bir seviyede seyreden hasta gen-
Nzhet ilikisi bu blmden itibaren zlmeye maruz kalr. Bir sonraki blm olan
"Kozmopolitlerin Hcumunda" meydana gelen olaylar (Paa ve Ragp' m Franszca'ya olan
sempatileri ve Trke'yi yetersiz grmelerine karlk hasta ocuun diline kltrne sahip
k) ocuun Nzhet ve dolays ile kk ile alakasnn kopmasna sebep olur.
3.Vaka Halkas: "Kozmopolitlerin Hcumu"ndan romann sonuna
kadardr. Birinci halkann ilk blmnde olduu gibi ocuun hasta bacayla ba
baa kaln, onunla mcadele ediini konu almaktadr.
Sonu olarak ilk halkada atma, ocukla hasta baca arasnda cereyan eder.
kinci halkada atma, ocukla evresi arasna kayar ve nihayet nc halkada tekrar
ocukla hasta bacak arasnda gerekleir.
2-ROMANIN DNSEL YAPISI
Romanda ele alnan ve tartlan sorunlara gemeden nce, Peyami Safa' nn
birok romannn karmza Dou-Bat atmasnn ktn belirtmemiz gerekir, zellikle
Berna Moran, "Peyami deolojik Yap Safa'nn Romanlarnda" adl yazsnda bu konuya
deinir. Peyami Safa ilk romanlarm kaleme ald yllarda stanbul'daki evresinde, bir
yanda kklerinden kopmu, ahlaka rm, para ve zevk iinde yaayan bir zmre; bir
yanda da slami geleneklerle yetimi, milli ve manevi deerlere bal, yurtsever, drst
bir zmrenin var olduunu grr ve bunlarn, kartln: Dou-Bat atmas evresinde
ele alr. Bu iki zmreden birincisinin kokumuluunu, ikincisinin de salklln
gstermeye alrken pek deimeyen bir roman emas belirir ilk yaptlarnda. Bu
toplumsal sorun erkek biri kz balca drt kiinin rol ald bir ak yks zerine
oturtulur. Erkeklerden biri Bat, teki Dou'dur.ikisi arasnda kararsz br gen kz, bir de
yazan temsil eden, bilgili ve Doulu'nun dostu olan bir adam vardr. Peyami Safa'nn
1939'lara kadar yazd romanlarn (bir ikisi dnda) hepsinde yinelenir bu yap: Szde
Kzlar (1923), imek (1923), Maher (1924) Fatih Harbiye (1931), Biz insanlar (1939)...
Dou tipi erkek, drstl nedeni ile zar zor geinen bir kk burjuva aydndr.
Bat tipi, ya Osmanl brokrasisinin st tabakasndan zengin bir ailenin halktan kopmu
olu ya da vurguncu tccar snfndandr.
Dou-Bat sorununa kart kiilikler yoluyla, ahlaksal adan yaklaan Peyami Safa,
ilk romanlarnda Dou-Bat bileimini de, bu iki tr insann olumlu yanlarnn bir tek
adamda toplanmas olarak grlr. Safa'ya gre; Batl tipin savunduu balca deerle:
para, maddi baar ve hazza dayanan bir ahlak anlay; Doununkiler ise Trk-slam
uygarlndan gelen manevi deerler ve. dine dayal bir ahlak anlaydr.
-
14
Peyami Safa'nn romanlarndaki gen kz ise, Batllam zengin bir aileden,
genellikle Franszca ya da ngilizce bilen bir kzdr. Yazar romanlarna kahraman olarak az
ok Bat terbiyesi ve kltr alm bu kzlardan bakasn semez. Bu gen kz tipi
romanlarda, iki tip erkein yani iki deer sisteminin arasnda kalr: Batl (madde) ya da
Doulu (ruh)... Kz, Batnn ahlak anlayn paylamaz, onlar gibi yurt sevgisinden yoksun
deildir. Bununla birlikte Bat uygarlnn baz gz kamatrc deerlerine kaplmaktan da
kendini alamaz. Bu yzden Peyami Safa'nn bu kzlara kar tutumunda da birbirine zt iki
eilim sezeriz.
Hem ekici ilgin bulur hem de aalar ve hor grr onlar.
Dokuzuncu Hariciye Kouu'nda da kiiler ve durum teki romanlarla ayndr.
Nzhet, Bat terbiyesi ile bym, piyano alan bir gen kzdr. Karsnda da iki erkek
vardr. Biri Trkiye'de Batl etkilere isyan eden, fizik ynden zayf, fakir bir gen; teki,
baarl, zengin, zarif, "ameli ve harici" bir zekaya sahip, ama "basit bir insan"dr. (s. 86-
93) Paa gibi "kozmopolit fikirleri" vardr ve dnceleri, okuduu yabanc okulun
etkileriyle biimlenmitir."1
ZERNDE DURULAN KONULAR
Hastalk:
15 yandaki roman kahraman, 8 yandan beri dizinden hastadr. Bu nedenle
hastane hastane gezmekte ve birok doktora gzkmektedir. Hastalk teminin romann
geneline yaylm en nemli temlerden biri olduunu syleyebiliriz. Hastalk, ocuun
ruhunu ve kiiliini o kadar etkilemitir ki, daha 15 yanda, olmasna ramen, "krkn
gemi insanlarn tecrbelerine sahip" olduunu hisseder.
Ayrca romann pek ok yerinde hastalk ile ilgili geen szler yer alr:
"Byk bir hastalk geirmeyenler, her eyi anladklarn iddia edemezler."
"ki hasta kadar birbirine yakn hi kimse yoktur."
"Hasta olmayanlar bizi ne kadar az anlayacaklar!"
Seenek I.
Doulu Erkek
(Ruh)
Seenek II.
Batl Erkek
(Madde)
SEC KADIN
-
15
Kozmopolitlik:
Romanda "Kozmopolitlerin Hcumu" diye adlandran, blmde... Fransz kltrne
hayran Paa ile Doktor Ragp'n, Hasta ocuk ile attn grrz. Peyami Safa'nn dier
romanlarnda arln daha kuvvetli hissettiren fikri/ideolojik erik, bu romannda da ve
zellikle Doktor Ragp'n ahsiyeti etrafnda bulunsa da nemli bir rol oynamaz. Bu
konuda; Paa'nn ittihatla dmanl, Fransz kltrne hayranl ve Doktor Ragp'n
ona katl sylenebilir.
"Ben, Nzhet'in yannda oturuyordum ve basit mevzuular iinde konuulan eyleri
dinlemiyor, sze karmyordum.
Bir aralk ismimin getiini duydum ve bam kaldrdm. Ragp Bey bana
bakyordu:
- Siz ne fikirdesiniz, efendim? dedi.:
Konuulan eyi dinlemediimi bildiren bir hayret gsterdim. Paa anlatt:
- Ragp Bey diyorlar ki, stanbul'da, gece yardan, er beer kii, ellerinde birer
kova siyah boyalarla sokaklar dolayorlarm ve nerede bir Franszca ibare grrlerse
derhal siyahla kapatyorlarm. Sen ne dersin? Atamanlara yaranacaz diye krk yldr
rendiimiz lisan bize unutturamazlar ya!
Mevzuyu beendim. Kime yaranmak olursa olsun, gzel Trke dururken, sokak
levhalarna, tabelalara Franszca ibareler yazlmasna aleyhtar olduumu syledim. Paa
ve doktor, basit kozmopolit fikirleriyle bana hcum etmeye baladlar. Paa, Franszlara
sevgisini itima bir akide seviyesine karmak iin nafile yoruluyor. Fransa'nn bizim
kltrmz stndeki tesirlerine dair alelade Tanzimat fikirlerini sralyordu. Doktorun
samimi olup olmadn bilmiyordum, fakat onun btn delili, Trke'nin kifayetsizliini
iddiadan ileri gemiyordu. 'Reetelerimizi bile Franszca yazyoruz diyordu"
Ak Temi:
Romanda Hasta ocuk, Nzhet ve Doktor Ragp arasnda l bir ak ilikisi
vardr. Hasta ocuk'un Nzhet'e olan akn syledii szlerden ve dncelerden, Doktor
Rap'n da Nzhet ile evlenmek istemesinden bir fikre varabiliriz. Nzhet'in ise,
balangta hislerinin Hasta ocuk'tan yana olduunu dnrz. nk, Hasta ocuk ile
Nzhet'in kkte yalnz kald bir gecede Nzhet, Hasta ocuk'un kendisini pmesine
kar kmaz hatta kendi de bu harekete karlk verir. Ancak, romann sonlarnda Doktor
Rap'n evlenme teklifini kabul eder ve onunla evlenir.
Daha nce de sylediimiz gibi Peyami Safa'nn romanlarnda hep l bir ak
ilikisi ele alnr ki Dokuzuncu Hariciye Kouu'nda da Hasta ocuk-Nzhet ve Doktor
Ragp bunun bir rneidir. Ancak, romann "ben" anlatc tarafndan anlatlm olmas
nedeniyle biz bu l ak olayn sadece Hasta ocuk'un anlatt kadaryla biliriz. Ne
Nzhet'in duygular ne de Doktor Rap'n duygularn tam olarak renemeyiz.
-
16
Peyami Safa'nn ok gen yanda bandan gemi ve zerinde derin izler
brakm bir ak olayndan etkilendiini dnen Berna Moran, sonradan romanlarnn
kiilerinde ve bunlar arasndaki ilikiler yapsnda, bu olayn belirleyici rol oynadn
dnr.
5. KLER VE KLETRME
Asl Kiiler: Hasta ocuk, Nzhet
Tal Kiiler: Doktor Ragp, Paa, Hasta ocuk'un Annesi, Yenge
Epizotik Figrler: Nurefan, Doktor Mithat Bey
Dokuzuncu Hariciye Kouu olaylarn, intihalarn duygu ve dncelerin
kahramann azndan anlatld bir "ben" romandr. Roman, ad belirtilmeyen tek ahs
zerine kurulmutur. Nzhet, Doktor Ragp ve romann dier ahslan ikinci planda ve
silik olarak braklmtr.
"te Peymi Safa Bey'in romannn, Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun iki
kahraman: Istrap eken insan ve onun talihinin bir ucunda sessiz, hareketsiz bekleyen
mukadderat. Bu iki kahramann haricinde her ey ve herkes ihmal edilmitir: Paa,
Nzhet, Doktor, hatta hastann annesi... Doktorlar, doktora ihtiyac olduu iin; arkada,
lazm olduu iin; anne, anne lazm olduu iin mevcuttur.
sterseniz bu ereveleri iinizden, kendinizden doldurun, isterseniz olduu gibi
kabul edin. Vak'a, tesine berisine birtakm ihmaller serpilmi bir yoldur ki, hastanede
biter"2
Kar-koca Uzaktan
Akraba
Baba - Kz
Ak
Nzhet
Uzaktan
akraba atma
atma Yenge Hasta ocuk
Ana - Oul
Hasta ocuun Annesi
Doktor Ragp
PAA
-
17
HASTA OCUK:
"Bir kelimeyle o, yann ocuu deil, acnn ve talihin adam yani sadece hastadr
".3
Romann ba kiisi olan Hasta ocuk'un isminden romanda bahsedilmez. Romann
ilgi ekici yanlarndan biri olan bu durumla ilgili smail Habib unlar syler: "Btn
edebiyatmzda kahramann ad olmayan ilk roman budur sanrm. Niye yle? nk,
romann kahraman mellifin kendisidir; kendi adn zikretse romana uymayacak, baka
bir ad taksa hakikatten ayrlm olacak; yle ise en iyesi kahraman adsz brakmaktr."4
Hasta ocuk, 15 yandadr. 8 yandan beri dizindeki mehul hastalkla urar.
Dizinden iki defa ameliyat olan ocuk, bir ncsne de hazrlanmaktadr. Bu hastalk
onda derin bir ukde yaratmtr. O, dnn perianln iinin derinlii ile kapatmaya
alr. ok ac ektii, kltrl ve felsefi dnce tarzna aina olduu iin 40-50 yan
tecrbesine sahiptir.
"Yataa girerken, her byk felaketimde olduu gibi, kendimi birka ya birden
bym hissettim. Krkn gemi insanlarn tecrbelerine sahip olduuma inanyordum,
fakat hala Nzhet'e ak olduumu kendime itiraf edemeyecek kadar ocuktum."
"yle bir yata idim ve yle bir mizata idim ve ocukluumda o kadar az oyun
oynamtm..."
Bu d grn ile deruni hayat tezad Peyami Safa'nn birok romannda deiik
ekillerde ele alnmtr. Hasta ocuk, bu mahrumlukla kvranrken, yazar onun karsna
tam zdd bir tip kartn Doktor Ragp, Doktor Ragp tipiyle, hasta gencin trajedisi daha
belirginlik kazanr:
Romanda dikkati eken bir durum vardr ki bu da; hasta gencin d grnnn
ihmal edilmesidir. Duygu ve dnceleri teferruatl bir ekilde anlatlan gencin, d
grnne ait hibir bilgiyi renemeyiz. Onun hakknda, bildiimiz tek ey dizindeki
rahatszlktr. Oysa, Doktor Ragp'ta, durum tam tersidir. Geri bu durumun sebebi
olarak; romann Hasta ocuk'un azndan anlatlm olmas da gsterilebilir. Romanda
ocuun ruh haliyle ilgili olarak keder, lm, yalnzlk gibi konularda dncelerin ileri
srldn grrz. Hasta ocuk, bir yanda kederin dier yandan da mit nn
peindedir.
"Istrabn derinlerine indike sevincimizi kaybetmek korkusu kalmad iin yeni bir
sevin balyor. Istrabn ilac straptr. kisinin hasl zarb: sevin!"
Ayn dnce seviyesi lm konusunda da karmza kar:
"lm, hayatn btn nee, ark, kahkaha ve lgnlklarm alp gtryordu."
lmle birlikte kahramanmza yalnzlk duygusu da hakimdir. Hasta ocuk,
hastanede muayene sras beklerken kendisi gibi gen ve ocuk hastalar grr. Fakat
hepsinin yanlarnda bir by vardr. Ancak ona gre, "Bu hastalar kan akrabalndan
daha yakndr birbirlerine, nk onlar ac ve korku birletirmitir." Kendisi de onlarn
-
18
iindedir. Ancak o hep yalnzdr. Annesinin yanndayken, Paa ile veya Nzhet ile
olduunda bile yalnzdr. nk, "nsanlar bakalarnn beden hastalklarn anlyorlar da
ruhunu anlamyorlardr".
Peyami Safa'da "yalnzlk" sabit bir fikirdir. Safa, hayran olduu Fransz Filozof
Pascal'n
"Nous mourons tout seul" (Yapayalnz lrz) sznn sk sk; tekrarlar.5
Kahramanmz yalana kars da ok duyarldr. Romann III. blmnde yer alan
"Nzhet Bana Yalan Syledi" ksmnda:
"... Yalan bana sularn en ar gibi geliyordu; ve br yalan sylendii zaman
insanlarn, deil, eyann bile buna nasl tahamml ettiine ayordum. Yalana her ey
isyan etmelidir. Eya bile: Damlardan kiremitler umaldr, aalar kklerinden sklp
havada bir saniye iinde toz duman olmaldr, camlar krlmaldr hatta yldzlar dp
gkyznde bin paraya ayrlmaldr filan...
Nzhet bana yalan syledi.
"Dnyann hibir Nzhet'i yalan sylememelidir"
Romann kahraman 15 yanda olmasna ramen ok kltrldr. ocuk,
Shakespeare, Goethe ve Tevfik Fikret okumutur. Kk yatan balayarak kendi kendini
eiten insanlara:
"oto didaktik" insan denir. Peyami Safa da ok kk yalardan itibaren kitaplar
okumu-, kendi kendini gelitirmitir. Hasta ocuk da tpk onun gibidir:
"Bir iki ay evvel okuduum "Hamlet" in mezarlk sahnesini hatrladm. Orada?
kraln soytars "Yorik1 in kafatasn eline alan Prensin szlerini, bir musiki paras gibi
iimden mrldandm."
"Ve bana Goethe'nin bir safsatasn telkine alt: "Az mit edip ok elde etmek
hayatn hakiki srrdr."
ocuk, kendince Goethe'nin szn 'safsata* olarak deerlendirir. Bu
deerlendirmesi ayn zamanda onun tenkit ynnn var olduunu da gsterir.
"O gnlerde beynime Fikret'in baz msralar dadanmt;- mitsiz anlarmda
bu msralar, benim iradem haricinde, kendi kendilerine yayor ve ses veriyorlard;
onlarn bu airane tasallutu, herhangi bir mrahikin iptidai "santimantalite" sinden ziyade,
hakiki straplarla dolu bir ruhi zemin bulabilmelerindendi...
O msralar gene kendi iimde canlandlar ve ses vermeye baladlar:
"Hep samt rae sakl bu vadii muzlimin
Her hatvesinde pheli bir hufre, bir kemin
Hep samt rae... Kaynayor canl glgeler Bir maheri cnun gibi pr-cuu
bihaber"
Yine kahramanmzn ok okuduunu ve kltrn nereden saladn, Paa ve
Nzhet iin getirdii kitaplardan anlayabiliriz:
-
19
"Ben ona, elenceli romanlar gtrrdm ve geceleri okurdum...M. Lavaredin krk
be paras', 'algcnn seyahati" romanlar onu ok gldrmt. 'algcy iki defa
okudum. Nzhet'e edebi romanlar gtrrdm. Biz babasyla otururken o, odasna kyor
ve bunlar okuyordu."
Tm bunlara bakarak Peyami Safa'nn geni kltrnn kahramanna aksettiini
sylememiz mmkndr.
Ahmet Hamdi Tanpnar, "Edebiyat zerine Makaleler" adl kitabnda hasta ocuu
yle deerlendirir: "On be yanda kk bir adam, size etinin ve ruhunun aclarm
anlatyor. Ar bal, lisanna ve olgun bir yata ancak tabii grlebilecek dnce tarzna
taaccp etmemelidir. Bu ocuk ruhu, ilk ve esas terbiyeyi zaruret ve hastalk gibi iki
keskin ve ac tecrbeden almtr, lmn yllarca kck uzviyetinin etrafnda insafsz
bir srarla dolatm, nihayet ayklanmaz balarla ona yaptm grm, hastane
koridorlarnda nbet beklemi, beyaz duvarlarna ila ve yara kokusu sinmi plak
odalarda, sakat ve alil bir vcudu srkleyen hazin bir istikbal dncesinin /. stne
kapanm, sevilen bir annenin zldn grmemek iim. aclarn saklamay,, hatta
onlar-., dan yabanc Bir ey gibi kaytsz-ve ehemmiyetsiz bahsetmeyi renmitir. Bir
kelimeyle o, yann ocuu deil, acnn ve talihin adam yani sadece hastadr."6
NZHET:
Nzhet, nee, elence, sevin, ve ferahlk anlamlarna gelir. Nzhet'in karakteri,
de tamamyla isminin manasyla benzerlik gsterir. Bu bakmdan yazarn isim
sembolizasyonundan yararland sylenebilir.
Varlkl bir ailenin. 19 yandaki tek evladdr. Bu nedenle martlm ve
ocukluktan hala kurtulamam bir yapya sahiptir. Romanda Nzhet'in fiziksel
zelliklerine: de yer verilir. Nzhet, -ela gzl ve kumral saldr. Ancak, bu zellikleriyle
n planda kmaz.
Nzhet,. Doktor Ragp ile kendisinin evlendirilmek istendiini Hasta ocuk'a
anlatrken:
"Biliyor musun? diyordu, bunlar houma gidiyor... Evin iinde byk bir mesele...
Herkes bunu... Yani beni dnyor. Boyum, poum, kam, gzm... Onun tahsili,
paras, gzellii... Bir sr mukayeseleri Ben hep glyorum.. Annem, bana kzyor"
Bu szlerinden, Nzhet'in henz olgun bir gen kz olmadn, hayatla ve herkes
ile dalga getiini anlyoruz.
Yine, Nzhet' in Berlin'e gitmek istemesini syledikten sonra Hasta ocuk'un
bunun sebebini sormas ve Nzhet' in "... nk ben corafya bilmem. Kolayca hatra
gelen memleket ismi Berlin." szleri, Nzhet' in baz bilgilerden eksik kaldn gsterir.
Kahramann Nzhet ile ilgili dnceleri ve syledikleri de Nzhet' in kiiliini bize
daha iyi aklar:.
-
20
"Ben Nzhet1 in kahkahalarndan rkerim, bu, bir silahtr ki Nzhet onu
bakalarnn zaaflar zerine merhametsizce boaltr. Azndan bu ksa, kesik ses
parasnn darya sray kendisi iin o kadar gayri ihtiyaridir ki infilaktan sonra o da
her zaman arr, bazen utanr ve nadir olarak da at yaraya acr.
Nzhet1 in birok heyecanlar otomatiktir." (s. 25-26)
"... Nzhet de yanmzda ok durmad, br srayta balkona kt. Bu, onun
huylarndan birisidir. Herhangi bir vaziyette ekseriya iki dakikadan fazla durmaz ve
kaar."
Nzhet, kkte herkesin uyuduu bir zamanda Hasta ocuk'un odasna gidebilecek
kadar da cesurdur:
"Ayol. Nedir bu hayret? Bir kaamak yapp geldim-. Uyuyamadm.
Korkma herkes uyuyor!-. Periler bile duymad geldiimi-."
Nzhet, roman kahramann "ocuk" olarak grdn birka yerde aka ifade
eder: "Sen sahi benden drt ya kksn. Ve ocuksun..." , "Ah!S Koca ocuk!"
DOKTOR RAGIP: (stekli, steyen, Rabet Eden)
Dr. Ragp 35 yandadr. Roman kahraman kendisine rakip olduu iin her an alc
gzle Dr. Ragp'a bakmaktadr. te romandaki ayrntl bir Dr. Ragp tasviri:
"Uzun boy. Seyrek, ince ve sar salar. Etlerinin her paras ayn pembelikte,
shhatli bir ba. Daima glmeye alm ve ciddi halinde bile glmseyen bir az. Ameli
ve harici bir zekann daraltt muzip, derinliksiz, kvrak mavi gzler. inde -bana bakt
zaman- gurur, msamaha, efkat ve yukardan aaya inen bir takdir. Kenarlar biraz
yayvan enli bir slav burnu. Az kmldayan bir vcut, dik duru, gzlerin sinirsiz ve ll
bak. Mutedil bir zarafet. Btn ahsiyette bir itidal, gayelere hendesi bir gidi, sathi bir
ahenk: Doktor Ragp."
"Mevzulara skunetle girerek konuuyor. Sesi hafife titrek. Her sznde l
hakim: Rakam, mesafe, izgi, harita, say.
- Efendim, bu trenler yirmi kilometre bile gidemez.
Yahut:
Merkezi Erenky olmak zere bir daire iziniz, Alemda ile Kadky arasndaki
kutrun stnde...
- Zavall adamcaz gnde otuz be kere karsn dnr, haftada onun iki defa
glmsediin grmez."
Doktor Ragp, d grnnn yannda, i dnyas, basit bir gentir. Kke
yemee geldii, zaman ocuk ve Paa'nn atmasna da yol aan fikirlerinden bu
basitlii anlayabiliriz. ocuk hem hayranlkla hem de kskanlk duygulan ile Dr. Ragp'a
bakar. Ancak onu eletirmekten de ekinmez.
-
21
Paa, Hasta ocuk'a Dr. Ragp ile ilgili fikrini sorduunda; "Kurnaz bir adam.
Hilekar demeyeceim, aleyhinde bulunmak istemem, fakat basit bir insan."
"... Nzhet'in birok arzular vardr ki o adam anlayamaz."
Orhan Okay, "Sanat ve Edebiyat Yazlan" adl kitabnda- "Peyami Safa'nn dier
romanlarnda arlm daha kuvvetle hissettiren fikri/ideolojik muhteva, bu rokanda da
ve bilhassa Doktor Ragp'n ahsiyeti etrafnda bulunursa da mhim bir rol oynamaz."7
gryle Doktor Ragp'n ahsiyetinin farkl ynlerden geniletilebileceini belirtmitir.
PAA:
Kahramann uzaktan bir akrabas ve Nzhet'in babasdr. Altm yan geen Paa,
Erenky'de bir kkte oturur.
"Paa benim uzak akrabalarmdand ve beni ok severdi. Drt be yamda iken
bile benimle saatlerce konutuunu hatrlarm. Bir mtekaidin mnzevi hayatn dolduran
kk... eyler arasnda ben de ehemmiyet kazanmtm."
Romann banda Paa ile ocuun aras ok iyidir. Hasta ocuk, kkte kald
zamanlarda Paa'ya kitap okur. Paa, ocuun dnceleri de nem verir. Dr. Ragp,
Nzhet'i istediinde ocuun fikrini sorar. Romann sonlarnda Paa ile ocuun aras
bozulur. Dr. Ragp'n yemee geldii bir akam, Fransz dilinin kullanm ile ilgili bir
tartma kar. ocuk, Paa ve Dr. Ragp'a ters den fikirlerini aklar. Bu tartma
Paa'nn bir anda hislerini deitirir ve ocua kar cephe almasna neden olur.
Paa, genliinde Paris'te bulunmu olmasnn da etkisiyle tam bir Paris hayrandr.
Doktor Ragp' tan, stanbul'da baz kiilerin gece yars sokaklardaki Franszca ibareleri
boyalarla kapattn renmesi zerine Paa, ocuun bu. konu ile ilgili fikrini sorar.
ocuk,. Paa'nn, kendisine.... tamamen zt fikirlerden holanmaz:
"Mevzuyu beendim. Kime yaranmak olursa olsun, gzel Trke dururken, sokak
levhalarna, tabelalara Franszca ibareler yazlmasna aleyhtar olduumusyledim."
Paa'nn en belirgin: zelliklerinden biri de, kz Nzhet'te de var olan,
kahkahalardr:
".....her insan iimizde yaatan bir ayrc alamet varsa, Paa'y da bana
hatrlatan, iimde yaatan bu gevrek ve bol kahkahalaryd."
Romanda kahramanmz vastasyla, Paa'nn siyasi ve ideolojik fikirlerini de
reniriz:
"Paa, Fransz dostu ve Alman aleyhtar, ittihatlara dmand. Hep 'Sabah1 okur,
muhalif fkrann muvaffakiyetlerini arard."
YENGE: (Paa'nn Kars)
zerinde durulmayan kiilerden biridir. Romandaki en byk etkinlii kz Nzhet'i
Dr. Ragp ile evlendirmek istemesidir. Nzhet ile Hasta ocuun yaknlamalarn
-
22
nlemek iin de kzna, ocuun hastalnn bulac olduunu syler. Yengesinin bu
davranlar, ocuu ok etkiler ve kkten ayrlmak ister.
KAHRAMANIN ANNES:
Fiziksel ve ruhsal ynden romanda n planda olmayan bir kiidir. Ancak
kahraman, annesinin hasta olduunu bildii ve ona irmekten ekindii iin hastal
hakknda ona bilgi vermekten kanr.
"Annelere anlatlan kederler taksim deil, zarbedilmi olur." ['Baz Kederlerin
Riyaziyesi' adl blmden,]
Kahraman, annesinden: "Kendisine zaafmdan ziyade metanetimi gsterdiim
kadn..." diye bahseder,
NUREFAN:
Kkn hizmetisidir. Nzhet'in Ragp ile evleneceini ocua syler ve Nzhet'in
yalann ortaya karr. Kendisi de tpk ocuk gibi Nzhet'in Dr. Ragp ile evlenmesini
istemez:.
"Ben bu evlenmeyi hi istemiyorum. Paa efendi de hi istemiyor ama, yengeniz
istiyor."
MTHAT BEY:
Hasta gen ile ilgilenen ona yardm eden bir doktordur. Epizot kiilerden biridir.
6.ZAMAN VE MEKAN
a) ZAMAN
Romanda anlatlanlar 1915 ylnda geer. ocuun, romann sonunda defterine
kaydettii "5 Terinievvel 1915" (s. 127) tarihinden bunu aka gryoruz. Ayrca,
Doktor Mithat'n, ocua "Harp bitince gzel bir takma bacak yaptrrsnz" (s. 100) sz
ile, ocuun "Harp teblilerinde yaral saylarn okurken, hep kanl maceralar benimkine
benzeyen binlerce insanlar dnyorum" (s. 102-103) monologu, ayn dneme iaret
eder.
Grld gibi romann vak'a zamannn eksenini 1915 senesi tekil etmektedir.
1915 senesi, ayn zamanda Birinci Dnya Sava'nn en acl ve en buhranl dnemi olarak
bilinir. Ancak, romanda bu dnemin karakteristik hadiselerine pek yer verilmemitir.
Kenar mahallelere hakim olan sefalet manzaralar ile hastahanelerdeki insanlarn acl
hali, bu dneme iaret etse de, romancnn maksad, bu manzaralarla devrin genel
panoramasn izmek veya anlatmak deil, ocuun evresini tantmaktr.
Dokuzuncu Hariciye Kouu romannn zaman tablosu, yaplan iki geriye dnle
ekillenir. Yaplan geriye dnle kahramann vak'ay yaad anlardaki hali, ferdi
-
23
gemii ve anlatma zamanna ait baz dikkatleri tantlr. Bu ayr zaman diliminde
arlk, vak'ann yaand dnem zerinde toplanmaktadr. B dnemdeki baz
hadiselerin ocuk tarafndan idrak edilemedii grlr. Dolaysyla eserin kaleme alnd
zamanlarda bu durum sezilip dile getirilmitir. Bu durum ayn zamanda anlatc da olan
kahramann gelimesini de gsterir.
"Bunu hep sonralar, aylardan ve nice yllardan sonra, bugn iyice anlyorum." (s.
27)
Yukardaki ifade, kahramandaki geliimi gsteriyor. Kahramanmz, eserde hem
vak'ay yaayan, hem de deerlendirerek anlatan insan durumundadr.
Romanda iki geriye dn vardr. Birinci geriye dn, anlatma zamanndan
(1927), vak'a zamanna (1915) kadar uzanr. Aslnda bu geriye dnlerin anlamn
geriye bak olarak da deerlendirebiliriz. nk, burada geerli olan, ocuun
1915'lerdeki halinin grlmesidir. Yaplan geriye dnlerin sonucunda okuyucu, ocuun
yedi senedir (S. 7) ayn rahatszl ektiini rendii gibi, Paa'nn siyasi ve sosyal
ynlerini yakndan tanma imkanna kavuur, (s. 50-51)
Romanda vak'a ile zaman grafii arasnda byk bir uyum vardr. Romanda rahat
bir seyirle balayan olaylar, daha sonra gittike artan bir tempoda geliir ve tekrar rahat
bir seyirle sonulanr.
Roman zaman bakmndan kmeye ayracak olursak; ilk iki kme (I-IV/5),
yaklak olarak romann te ikisini tekil etmektedir. (44 blmden 28'i), Bu iki kme,
toplam drt gnlk olaylar iine almaktadr. Birinci kme (1-111/3) bir buuk, ikinci
kme (III/4-IV/5) iki buuk gnlktr. nc kme (1V/6-VI/7) dier iki kmeye
kyasla farkl bir durum arz etmektedir. Bu kmenin ilk blm (V/6), bir gnlktr.
Takip eden "Korkun Yarn" (V/7) blmnde, zaman tayinine gidilmeden kkte "bir ka
gece" kalnd sylenir. Geriye kalan blmlerde zaman tamamyla belirsizleir ve
herhangi bir vak'aya dayanmakszn aydan fazla bir zamann geride kald grlr
(V/7). Bu tabloya bakarak Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun vak'a temposuyla zaman
grafii arasnda mkemmel bir uyumun bulunduu sylenebilir. Ayrca, zaman grafiinin
llebilenden llemeyene doru gittii grlr. Romann sonlarnda zaman adeta
durur.
"Zaman yrmyor, dakikalar korkun bir sknt iinde uzuyorlar, hatta dalyor,
birikmiyor, toplanmyor ve bir eyrek saat olamyorlar." (s. 109)
Sonu olarak zaman unsuru, hem atmosfer temini salamak, hem de ocuun
psikolojisine aklk getirmek ynnden baarl bir ekilde kullanlr.
Romanda anlatlanlarn ne zaman yazldn yani anlatma zamann, tefrikann
"Son Safha"snda geen "Aradan on iki sene geti." (106) sznden karyoruz k bu da,
1927 senesine denk gelir.
-
24
b) MEKAN
Romanda vak'a ayr mekanda cereyan eder. Bunlardan biri hastahane, dierleri
ocuun kenar mahallerin birinde bulunan evi ile, Erenky'deki kktr. Her mekan da
ocuun bak asndan anlatlr. Bu anlatmlarda mekanlar, ocuun iinde bulunduu
ruh durumuna gre mana ve nem kazanr. Temelde, izlenimci (empresyonist) karakter
tayan bu yntemle, d tasvirden ziyade d evreyi vasta klp ocuun ruh hali
verilmek istenir.
Dokuzuncu Hariciye Kouu Roman, hastahanenin kapal dnyasn tantan
cmlelerle balar. Hastahane tantlrken (a), (o) ve -zellikle yank gc yksek- (u)
vokallerinin arlk kazand cmleler kullanlr. Bu cmlelerle, okuyucunun uurunda
souk ve rpertici bir hastahane imaj yaratlr. Ayrca "koridor" kelimesinin yerine
"dehliz" kelimesinin tercih edilmesi de hayli anlamldr.
Bunu takiben tantlan insan manzaralar, hastahanenin souk atmosferine ayn
zamanda trajik bir boyut kazandrr:
"Sralarda hi dz oturan yok. Hastalar sarl bir kol ve bacan bozduu muvazene
ile, hep, amutlar krlm yamru yumru duruyorlar ve bykler kklere doru
eilmilerdir.
Bann her taraf sarglarla kapl yalnz bir yana ve bir gz darda kalm
kk bir kz ocuu, azn oynatamad iin, babasna elleriyle iaretler yapyor;
tekilerin hepsi, alnn kaskat uzatt bir bacakla, sarglarn dimdik tuttuu bir boyunla,
aslm bir kolla, her taraf kskvrak balanm gibi hareketsizdirler.
Yeni gelenlere kar alakalar gayet ksa srer: Dk balar hafif kalkar, byk
kapya doru hafife eilir ve tekrar eski vaziyetlerine dner; herkes kendi stnde
toplanan dikkatini bakasna pek az ayrr, hem de onlar ilk grdklerini bile eskiden
tanyorlarm gibidirler, aralarnda kandan fazla akrabalk vardr; acnn ve korkunun
birletirdii mterek bir manevi aileye mensup olduklarn hissederler, emindirler ki
insanlar arasnda sabretmesini, beklemesini onlar kadar bilen yoktur.
Kkler ok benzeirler: Korku ve acnn derinletirdi anlayl gzler, yalarna
nispetle ar tecrbelerin krtrd ve soldurduu manal yzler, tahammln drd
balar, ve mit..." (s. 6)
Kapal mekanlarn arpc bir ekilde anlatlmas, hem okuyucunun ilgisini zerine
eker, hem de ocuun bak asnn yeni bir vaziyet kazanmasn salar. Hastahaneden,
dizi iin yeni bir ameliyat gerektiini renerek ayrlan ocuk, bu durumun etkisinde
kalarak evresine adeta bir "hastalk/shhat" ztl asndan bakar. Mesela hastahane
dndaki tabii dekordan "Bahe. Parlak bahar gnei. erinin renklerinden ve
kokusundan birdenbire ayrlan tatl bir parlaklk, amlarn yeili ve taze bir tabiat" (s. 11)
cmleleriyle imrenerek bahseden ocuk, daha sonra, mahallesinin "khne" manzarasyla
kendi durumu arasnda bir benzerlik kurar ve bu manzarayla adeta zdeleir:
-
25
"Kenar mahalleler. Birbirine ufunetli adaleler gibi gemi, yaslanm tahta evler.
Her yamurda, her kk frtnada sanclanan ve biraz daha eilip brlen bu evlerin
nnden her geiimde, ounun ayr ayr maceralarn takip ederdim. Kiminin
kaplamalar biraz daha kararmtr, kiminin ahniini biraz daha yumrulmutur, kimi biraz
daha ne eilmi, kimi biraz daha melmitir: ve hepsi hastadr, onlar seviyorum;
nk onlarda kendimi buluyorum: ve hepsi iki senede bir ameliyat olmadka
yasayamazlar, onlar ok seviyorum; ve hepsi, rzgardan sanclandka ne kadar
inilderler ve ilerinde ne aziz eyler saklarlar, onlar ok... ok seviyorum." (s. 14)
ocuk, kendi evinin sofasn tantrken de ayn duygu ve dnce iindedir. O,
buray, bir sofa olarak deil, adeta hasta bir insann silueti gibi takdim eder:
"Bu sofa yal bir insan yz gibidir: Evimizin btn ruhu, kederleri ve neesi
orada grnr, her gnn hadiseleri tavana, duvarlara, demeye bir leke, bir izgi, bir
buruuk ve bazen de ancak bizim grebileceimiz gizli bir iaret ilave eder. Bu sofa
canldr: Bizimle beraber kmldar, deiir, bizimle beraber dalr, toplanr, bizimle
beraber uyur uyanr; bu sofa aramzda sanki nc bir simadr ve gld, alad bile
olur." (s. 15)
Mekann byle sbjektif ller iinde tantlmasndaki maksat bellidir: ncelikle
ocuun iinde bulunduu ruh halini aksettirmek, dolaysyla okuyucunun dikkatini onun
zerine ekmek iin mekan unsurundan bu ekilde istifade edilir.
Paa'nn Erenky'deki kk ve evresi, dier iki mekana kyasla farkl bir zellik
arz etmektedir. Hastahane ile ocuun evresinde hastalk, yoksulluk ve mitsizlik
varken; Erenky, buralara zt olarak refah, huzur ve gzelliin beldesi durumundadr.
Ayrca buras, ocuk iin shhat vaat eden bir kedir. ocuk, Erenky ve evresine -
salnda hibir deime olmad halde- farkl bir adan bakar. Ondaki bak tarzn
deitiren unsur, phesiz ki Nzhet'tir. O, bir bakma Nzhet'i sevdii iin yeni bir
moralin sahibi olmu ve bu moralin hazrlad adan evreye bakmtr:
"Bamzn ucunda, ta uzaklara kadar sralanarak ten austosbcekleri, btn
Erenky' uzun bir ses zinciriyle eviriyordu. Scak bir rzgar. Sanki ilkbahardan yaza
geilen mevsim izgisinin stndeyiz, etrafmzda gizli bir cokunluk var." (s. 23)
Ancak ocuun, evreyi bu tarzda deerlendirii, Nzhet'le olan hissi ilikisinin -
Doktor Ragp dolaysyla- sekteye uramas zerine tekrar deiir. Nzhet'in, Doktor
Ragp'a verilmek istenmesi, ocuu, psikolojik bir kntye srkler. Bu olumsuz durum
ocuun bak tarzna da tesir eder ve o, daha nceden iyimser bir ruh halinin besledii
adan bakt Erenky evresine, bu sefer bedbin bir gzle bakar:
"Btn bu ev, btn bu insanlar bana yabanc geliyordu. Onlar bana tantan
btn alakalar, hatralar bir anda kaybolmutu." (s.46)
-
26
"Odaya Erenky akamlar doluyordu. Her eyin uzaklat saat. Gne ve renkler
ekiliyor. Odada madeni eyann donuk parlts. Her eyde bir i ekilii, bir snme, bir
hafifleme var. En kat cisimler bile eriyor ve Erenky baylyor." (s. 78)
"Haziran. le vakti. Erenky yanyor. Erenky terliyor.
Taze ve canl yeilini kaybeden btn tabiatta ilkbaharn uzaklatn gryorum.
... aspirin gibi muvakkat bir ilatan fazla tabiata kymet vermiyordum,
mitsizliimin son dereceye gelmesi biraz da bundand." (s.82)
Grld gibi ocuk, hastahaneye ve kendi mahallesine (evine) "hastalk/shhat",
Erenky evresine ise "mit/mitsizlik" asndan bakmaktadr. Bunu tayin eden iki
unsur; hastalk ve Nzhet'tir. Romann balarnda hasta dizinin basks altnda kalan
ocuk, daha sonra Nzhet'e duyduu sevgi ile sz konusu baskdan kurtulmaya alr. Bu
durum, onun evresine bakn da ynlendirir. Ancak, Nzhet'e duyulan sevginin
karlksz kalmas sonucunda ocuk, tekrar hasta dizinin etkisi altnda kalr ve evresine
hayli ktmser bir gzle bakar. nc merhalede mekann nitelii de deiir: lk iki
merhalede (1-IV) kapal ve ak olarak ekillenen mekan yaps, ncde tamamyla
kapal bir vaziyet kazanr ve hayli daralarak "oda"ya kadar iner. nk ocuk, ameliyat
edilmek zere artk Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun bir odasnda bulunmaktadr. Odada
ve tek bana kalmann getirdii psikoloji ile o, evresine hayli deiik bir gzle bakmakta
ve evreyi, bir ahsiyet olarak kabul etmektedir. ocuun, etrafn saran duvarlar
hakkndaki u ifadeleri, hayli anlaml ve dikkat ekicidir:
"Yksek, plak, mavi, dmdz, dimdik duvarlar.
Gzmn hibir gr kesi yok ki iine bir duvar paras girmesin. Hep ve yalnz
onlar gryorum. Onlardan kaan gzlerim onlarla karlayor.
Bakldka uzuyorlar, ykseliyorlar; sertleiyor ve korkak, yumuak baklarma
kaskat arpyorlar, gzlerimi ezecekler. Bam dnd.
Deniz gibi yaylyor ve beni evreliyorlar. Serinliklerini hissediyorum. Denizde,
plak vcudumu saran dalgalarn birdenbire ta kesilmeleri gibi, duvarlar giyiyorum.
Hi kmldamyorlar.
Btn bu hastahanenin sessiz, hareketsiz, souk, bombo anlarn onlar
doruluyorlar.
Gzlerimi, onlardan karmak iin, yasta da kapatamyorum. Arkama
uzanacaklarn, stme abanacaklarn sanyorum.
Ve onlara mtemadiyen bakyorum. ime serin mavilikler doluyor, ruhlarn iyice
gizleyen korkun ve tehditkar mahluklar. uurlar varm gibi duruyorlar ve her an byk
bir felaket yapmaya hazrlandklar halde, avlarnn korkusuyla elenmek iin
maksatlarnn icrasn tehir ediyormu gibi duruyorlar, Allah gibi, kuvvetini gstermedin
kuvvetli duruyorlar.
-
27
Onlarla mcadele ederek vakit geiriyorum, fakat onlar donmu avularyla
zaman da yakalyorlar, durduruyorlar ve hayatmn serbest akna mani oluyorlar.
Biraz yrrsem, onlarn bana doru geldiklerini grerek geri ekiliyorum." (s. 111-
112)
Mekan unsurunun byle bariz bir ekilde n plana gemesi, yine ocuun
psikolojisiyle yakndan ilgilidir. Daha nceleri hastalktan tedaviyle kurtulabilme midi
bulunan ocuk, evresine bu midin getirdii iyimserlikle bakmt. Ancak daha sonralar,
iyilemesinin ancak ameliyatla mmkn olacan anlayan ocuk, stelik Nzhet'i de
kaybetmenin verdii sknt ile bir kntnn iine srklenir. Son blmlerde mekan
adeta mutlak bir gle donatan ite bu duygudur.
Mekan unsurunun, ocuun psiko-fizyolojik durumunun yanstlmas yannda,
romana ritmik bir karakter kazandrd da gerektir. ocuun, mekanlar (ev-hastahane-
kk) arasndaki gidi gelileri, eserin genel dzeninde varln ve tesirini hissettiren bir
ritmin domasna zemin hazrlar.
HASTAHANE
KK
Grld gibi ocuk, evinden hastahaneye gidi-dn, evden kke bir gidi-
dn, kkten hastahaneye iki gidi-dn yapmtr.
Ayrca, romanda ara-mekan ok nemli bir yer tutar. Roman kahraman .iinde
bulunduu psikolojiyi, genellikle ara-mekanlarda (hastahane bahesinde, sokakta,
denizde, koridorda) aa vurmaktadr. Evinde, hastaln annesinden; kkte de
Nzhet'ten saklamaya alan ocuk, ara-mekanda byle bir ihtiya duymaz, hasta
olduunu kabul eder.
7- BAKI AISI VE ANLATICI
Dokuzuncu Hariciye Kouu, otobiyografik bir romandr. Dolaysyla eserde, "ben
anlatc" yani "1. kii azndan anlatc" grlr.
Romann bakahraman 15 yanda isimsiz bir ocuktur. Kahraman-anlatc olarak
da adlandrabileceimiz bu ocuk, eserdeki fonksiyonu gerei hem "anlatc" (gzleyen)
hem de "anlatlan" (gzlenen) durumundadr. Onun grmediini, bilmediini, okuyucu da
grmez, bilmez. Bu zelliklerinden dolay dar bir erevede kalm otobiyografik
romanlarda, romancnn yaratma hrriyeti de byk lde kstlanr. Yazar, tek cepheli
kalmaya mahkum olur. Nitekim yazar:
"Her romanmda kendi hayatmdan paralar vardr. Yalnz, otobiyografik romanlar,
yaratma hrriyetimizi ksarlar. Orada biz, saysz imkan ve ihtimallerden bazlarn tercih
hrriyetini kaybeder, bir tanesi zerinde billurlamak zorunda kalrz...Size garip gelecek
fakat bana yle geliyor ki, romanda yaanmam ksmlar, yaanmlardan daha
-
28
gerektirler. nk roman, olaan olmu gibi gsterme sanatdr. Yoksa hatrattan fark
olmazd. Halbuki biri, yaratma; teki, hatrlamadr." diyerek, bu tr roman yazmann
zorluunu belirtmitir.
Anlatan ve anlatlann ayn kii olmas mesafe (distance) problemini de ortaya
karr. Okuyucu, yazar le anlatc arasndaki mesafenin iyi ayarlanamadn sezdii
andan itibaren roman, inandrcln kaybeder ve okuyucunun, anlatcnn bak asna
olan gveni sarslr. Bu bakmdan, otobiyografik romanlarda seilen anlatc yana, bilgi
ve grgsne uygun pozisyonda okuyucunun karsna kmaldr. nk; metnin yaps
ve slubu zerinde; kahraman-anlatcnn kltr seviyesi, mizac, iinde bulunduu
sosyolojik ve psikolojik artlar tesirli olacaktr.
Romann anlatcs, daha nce de belirttiimiz gibi 15 yanda bir ocuktur. Yani
romana "tekil bak as" hakimdir. Fakat, romana hakim olan bak asnn, 15 yanda
bir ocua ait olduunu kabul etmek son derece zordur. nk bu ocuk, yann ok
zerinde bir sezgiye ve hadiselere yaklam tarzna sahiptir. rnein bir akam yemei
srasnda, Doktor Ragp ve Paa ile sk bir mnakaaya giren ocuun u szleri bu
dncemizi aka desteklemektedir:
"...Mnakaa tehlikeli bir iddet ald. Paa'nn yz kpkrmz olmutu. Boazna
sktrd havluyu boliatyor ve bastryordu. Ben de rengimi kaybetmi olacaktm.
Kadnlarn gzlerinde korkunun ve endienin kamamalar vard. Birdenbire
susmay tercih ettim. Paa yzeysel zaferini teyit edercesine yukardan atp tutuyordu.
Beni susturan ey nefretimdi. En basit toplumsal davalar anlamayacak kadar
yabanc tesirler altnda ahsiyetlerini kaybeden bu insanlarla mnakaaya mecbur
olmann kklnden muzdariptim. Trkiye'de yabanc mekteplerin kuvvetli silindirleri
altnda yamyass olan bu kafalarn kesilmesinden baka bir are grmyordum. Yabanc
mekteplerini igal suretiyle manevi kapitlasyonlar kaldrd iin hkmeti
beeniyordum..."(s. 80-81)
Bu konuda Berna Moran, otobiyografik anlatm tekniinde bir "anlatan ben"in, bir
de "anlatlan ben"in bulunduunu syler. Peyami Safa'nn yaklak 28 yandayken
Dokuzuncu Hariciye Kouu'nu yazd dnlrse, "anlatan ben" yani Peyami Safa 28
yanda, "anlatlan ben" yani Hasta ocuk ise 15 yandadr. ki ben arasnda 12 ya
kadar bir farkn bulunmas, iki "ben"i birbirinden ayrr. "Anlatan ben", gemii 12 yllk bir
zaman artyla anlatr. Bu nedenle de biz Hasta ocuk'un baz dnce ve davranlarn
yandan olgun buluruz. Aslnda bu olgunluk Hasta ocuk'un deil, Peyami Safa'nn bilgi
birikimidir.
Trk romannda ilk defa, uurlu olarak, romancnn deil roman
kahramannn veya anlatcnn mahedelerini esas alan Peyami Safa, bu romann
yazlndan ok sonra kendisiyle yaplan bir rportajda bu meseleye verdii nemi yle
dile getirmitir:
-
29
"Bir mehur Amerikan yazarnn roman bakkal dkkannn tasviri balar. Burada
dkkann grn, romann ahslarndan biri olmayan romancnn gzne gredir.
Oysaki bir bakkal dkkanndaki eya oraya giren roman ahslardan her birinin maksadna
gre, mesleine gre, mizacna gre deiir. Telefon etmek iin o dkkana giren adamn
grd eya, sar dalya almak iin girenin grdklerinden ve gr tarzlarndan bakadr.
Oraya bir katil aramak iin giren bir polisle, dkkan kiralamak iin giren bir mterinin
grleri bakadr. Harici gelimi bir adamla, dalgn ve iine kapank bir adamn grleri
bakadr. Roman bu farklar belirttii zaman canl ve dorudur. Bu farklar ortadan
kaldrp her mahede ve tasvirde romancnn grn bize veren esir, sahte ve
canszdr. Romanda objektifliin hudutlar yok deildir. Fakat en realist dnya romancs
bile bu objektif kalma imkanlarnn pek azmi denemi ve daha fazlasna gidememitir."
Romann "Zavall Yorik" (111/1) ksmnda, romann pek ok yerinde olduu gibi, Peyami
Safa'nn yukarda syledii kaideyi uyguladn grrz. Anlatc (Hasta ocuk), tp
fakltesinde doktorla beraber terihhaneyi dolamaktadr. Doktor, ona masalarn
zerindeki insan kadavralarn gsterir, bir taraftan da konuur. Hasta ocuk, grd bir
ly tasvir ettikten sonra unlar dnr:
"Yznde de iddetli nefret ve azap: Hala yayormu gibi hala iinde byk
duygular varm gibi... Doktor, bu taze bir kadavra, yeni gelmi dedi. Taze ve kadavra
kelimelerinin garip tezad beni rpertti." (s. 39).
Daha sonra doktor, cesedin terih iin iyi bir kadavra olduunu, yasz ve yavan
olduu iin terih ban yormayacan syler. Hastann zihni bu arada ok gerilere
gitmi, Hamlet'in mezarlk sahnesini hatrlamtr. Artk doktorun konumalar ile hastann
dnceleri birbirine karmtr.
Grld gibi bu paralarda iki insann lye bak alar birbirinden ok farkldr.
Doktor, mesleinden gelen bir alkanlkla, kadavralar, birbirinden ayrmakszn, sadece
anatomi dersi iin bir malzeme olarak grmektedir. Hasta ise; onun bir zaman insan
olduunu dnerek kendi varl ile benzerlii kurmutur.
8-ANLATIM TEKNKLER
Daha nceden Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun otobiyografik anlatm tekniiyle
yazlm baarl bir roman olduunu sylemitik. zellikle, Hasta ocuk'un geirdii
hastalk ile Peyami Safa'nn kk yata geirdii hastaln benzerlik gstermesi ve
yazarn birok romannda da karmza kan l ak ilikisinin Peyami Safa'nn
genliinde yaad bir olaydan etkilenerek kaleme ald dncesi, Dokuzuncu Hariciye
Kouu'nda yer alan otobiyografik anlatm teknii zellikleridir.
Romanda baarl bir ekilde kullanmyla dikkat eken bilin ak teknii de ok
nemlidir. Bilin ak, ada psikolojik romanlarn nemli zelliklerinden biridir.
-
30
Dokuzuncu Hariciye Kouu'nda, kahramann i dnyasndaki bu ok ynl ak, basit
veya karmak olarak sk sk grlr:
"Dikkatim her vakit ki gibi ikiye ayrld: Bir taraftan, dizimdeki sargnn almasna,
te taraftan ellerini ykayan operatre bakyordum." (s. 8)
"Aletlerle hrpalanana dizimdeki bir zonklama, fakat temiz ve yeni sarglarn
verdii rahatlk, pansumandan kurtulmu olma sevinci, operatrn mthi karar, yakn
istikbalime kar duyduum merak, derhal birok tahminlere kalkan endieli zekamn
faaliyeti gibi ruhumu birka paraya blen duygular, dnceler arasnda karanlk dehlize
km." (s. 11)
"Paa'nn ar ve yeknesak sesi, kendisine ayrdm kk dikkati yormuyor,
iimdeki hayallerin serbest uyann bozmuyordu. Daha pek kk yatan beri,
karmdakini dinlediim halde iimden baka eyler dnmeyi, zihnimi iki dikkatle
altrmay renmitim."
(s. 19)
Bu ifadelerden de anlalaca gibi bilin ak, kahramann da farknda olduu,
uurlu bir tavrdr. Kendi kendisini kontrol etmekte, hatta kazanlm bir alknlkla bilin
akn kendisi hazrlamaktadr:
Peyami Safa, bu bilin ak tekniini, dier romanlarnda olduu gibi burada da*
daha ustalkla, uyku ile uyanklk arasnda, uurun yar uyanmas veya uykuya dalmas
anlarnda ifade edecektir. "Uyku ile uyanklk arasndaki hayallerim iinde sendeleyen
mantm" (s. 30) sz bize bu konuyla ilgili ipucu verir. Bu cmlenin getii andan
hemen biraz nce, bu yar uyku ve uyanklk arasndaki hali u ekilde ifade eder:
"Uyuyamyorum. Karanlk dehliz. Sar mumdan heykeller. Fisfl var m? tane.
Beyaz eya ve beyaz gmlekler. Ameliyat lazm, ayam biraz ksalacak. Byle ekmek iyi
mi? itmiyor musun? Soruyorum: Bizim bir Doktor Ragp vardr. Polis hafiyesi M. Lkok
ve adamlar siyah pelerinleriyle meyhaneye girerler. Karanlk merdiven, izlet, hayaletler,
kandan bir kurdale, sarholar, silah sesleri, merdivenlerden inen bir yuvarlan, havagaz
fenerinin altnda bir adam grnp kayboluyor. Doktor Ragp. Havuzda yldzlar. Bir limon
bydke byyor. Artk bu meseleyi konumayalm Nzhet'in kahkahas ve Nzhet'in
ii: Zavall! Diyor o, ben kan, cerahat, irin, ciddi adam, mahzun ocuk sevmem. Ben
mesut olmak isterim." (s. 29)
Yukarda, hastann o gn karlat, dnd, dinledii, grd eyler
karmakark bir ekilde, bilin ak tekniiyle verilmitir.
Roman, anlatm tekniklerine uygun olarak dil ve slup zelliklerine sahiptir. Bilin
ak tekniinin baarl ekilde uyguland romanda heyecan cmleleri ile kesik kesik
cmlelere rastlanr:
"Arkamda bir ehir kayor. Dizlerimde bir kerpeten. Hastalk ve tabiat. amlarn
altnda beyazlklar. Bnye! Bnye! Sizin iin her eyden evvel bu. Evimizin sokak kaps
-
31
nnde ocuklar, birdenbire keskin bir lk. Daha sabredelim mi? Yengemin Paa'ya
uzatt anta ve Paa'nn bana elini uzatrken yzndeki efkatin arkasna gizlenen
istihfaf, istihza, nefret, hakimiyet, mum nn sallantlar arasnda uzanp ksalan bir
boy. Canl, hareketli gzler, simsiyah ve hareketsiz. Uyuyamadm, diyor, ben de
uyuyamadm, sen niin uyuyamadn? Ben bir eyler dndm, ben de bir eyler.
Gmleinin stnde bir al... Arkamda ak duran balkon kapsndan hafif bir rzgar
giriyor. Hani benim kitaplarm? rlplak, sapsar, upuzun bir vcut. Yanaklar km ve
tra gelmi. Horatio! Bana bir ey syle! Ne syleyeyim efendimiz?" (s.48)
Yukarda, baka bir bilin ak rneinde de grld gibi, ok az tam cmleye
rastlanr.
ok nemli bir yeri olmamakla beraber geriye dn teknii de romanda karmza
kar. "ocuklar Hastahanesinde" ksmnda (V/7):
"ki sene evvel, kk bir ameliyattan sonra, gene burada uzanmtm, gene ayn
yerde duran u yaz masasnda operatr, deftere bir eyler yazyor ve benimle
akalayorduk
Sen izci misin? Bu metaneti nereden rendin? Bak, bacan iyi olsun, futbol
oynayacaksn! Fakat oynamasan daha iyi. Hastalk tamamiyle gese bile o baca yorma!
Ben futbol sevmem.
Ha... Sen roman okumay seviyorsun. Fakat onu da okuma, heyecan senin iin
iyi deil, sinirlerine dikkat et. El ileriyle megul ol.
O zaman bu tavsiyelerinden dolay operatr souk bulmutum; mizacma ihtarlar
yapan doktorlara kzyordum bile: Hepsinde ayn kusuru buluyordum: Tedavilerinde
hastann psikolojisine yer vermemek." (s. 105)
Hasta ocuk, romann "Yeni Mesele" (H/5) ksmnda i zmle teknii ile kendi i
dnyasna dner ve iinden geen eyleri bize anlatr:
"Uyuyamyordum.
Birok fedakarlklara hazrlanmak lazm geldiini anlyordum. imde hep ne
olduklarn bilmediim gizli ve mehul mitlere sarlmtm; onlar olmasa bir saniye nefes
alamazdm; nk btn hesaplar aleyhime kyordu, bu mehul mitler beni aldatrsa
mahvolacaktm.
Nzhet'in doktorla evlenme ihtimalini dndm. Aklmda bunu tabii buluyordum.
Hibir zaman benden drt ya byk bir kzla evlenmeyi kurmamtm ve onun gnn
birinde benden baka biriyle evleneceini kskanmadan dnmtm; fakat byle, ilk
defa bir istekli knca yepyeni bir mesele ile karlatm grerek biraz hayret ettim.
Benim iin bunun neden bir mesele olduunu hala anlayamyordum." (s. 28)
ocuun dizindeki hastalkla ilgili tbbi terimlerin de bir doktor itinasyla doru
olarak kullanlmas dikkat eker:
" Fistl var m?
-
32
tane.
Sprasyon? Aknt?
ok var. Her gn..." (s. 9)
"are yok... Bu fistllerden ikisi yenidir. Krtaj lazm... Hatta sonra al bile
lazm... Artk mafsal da feda edeceiz... 'Ankylose' olmadka bu dizi kurtaramayz...
ltihap iddetli... hmal etmemelisin. are yok. Bu bacak ksalacak ve yere basamayacak.
Ne yaparsn? Byle ekmek iyi mi?" (s.10)
Birok yazar, eserinin younluunu ya da baarsn arttrmak iin grsel, iitsel ya
da kokusal imajlar kullanr. Peyami Safa'nn da zellikle koku imajn kullanarak
hastahaneyi anlatmas dikkat eker. Okuyucu, yazarn kulland baarl koku imajyla
adeta kendini hastahanede hisseder:
"Kpklenerek uan ve uzaklarda kaybolan bir beyaz gmlek; ve; iyot, eter, ya,
ifrazat ve saire kokularndan mrekkep, terkibi tamamiyle anlalmayan bir hastahane
kokusu." (s. 5)
"Hele koku. Hastahane hayat dardan yalnz bu koku ile ayrlyor. Bu koku
hastahanenin ruhudur." (s. 112)
"Uyuturucu koku, belki de kloroform. Herkeste, geireceim tecrbenin
ehemmiyetini hissettiren bir vazifeperverlik. Operatrn kk iaretiyle byk iler
yaplyor." (s. 124)
Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun geneline yaylm en nemli zelliklerden biri de
tasvirlerin ve tezatlarn ok sk kullanlmasdr. Yazar zellikle, tasvirlere geni yer
vererek okuyucunun gznde mekanlarn ve olaylarn daha iyi canlandrlmasn salar.
Roman kahraman sathi bir tip olmad iin bu tasvirlerde alelade bir fotoraf
realizmi yoktur. O, gzlerinin grdn felsefenin, imann ve tbbn szgecinden geirir.
"Karanlk dehliz. Kapal kaplarn mustatil buzlu camlarndan gelen souk klarn
buusu, yksek ve plak duvarlara vurarak donuyor.
Saatlerce bekleyen var. Fakat buna almlar. Az kmldyorlar hi konumuyorlar.
Dehlizin sonlarnda grnmeden alp kapann bir kapnn gcrts. Muambalara
srtnen sir ayak sesi. Kpklenerek uan ve uzaklarda kaybolan bir beyaz gmlek; ve,
iyod, eter, ya, ifrazat ve saire kokularndan mrekkep, terkibi tamamiyle anlalamayan
bir hastahane kokusu.
Hasta ocuklar, yanlarnda ailelerinden birer byk insan, ki hastalarndan daha
endieli grnyorlar ve bir anne, pelerinini iliklemek bahanesiyle omuzu sarl ocuunun
srtn okuyor. Onu biraz sonra ekecei acya hazrlamak iin." (s. 5)
" Koutaki odam; bir demir karyola, banda bir kk demir masa. Yerde krmz
muambalar. rlplak mavi duvarlar. stmde bir entari ve robdambr; kollar uzun
geldii iin kendimi bu robdambr ierisinde de yadrgyorum." (s. 108)
-
33
"Bembeyaz oda. Hamam gibi scak. Sessiz. Kaynayan sularn ince fsltlar.
Kmldayan ve kmldayan beyazlklar arasnda kamaan gzler eyann izgilerini
seemiyorlar.
Btn salonu kertecek ar bir sessizlik. Hayatn nasl bir ey olduunu
unutturan bambaka bir alem. Bir rya odas." (s. 124)
Romann genelindeki slup zelliklerine baklrsa Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun
tezatlar zerine kurulduunu grrz. Hasta ocuk ile Nzhet arasndaki ya, aile yaps,
ekonomik durum, sosyal evre, hatta davran bakmndan devaml bir tezat bulunmas
dikkat eker. Belki de ak douran bu ztlktr. Daha balangta, Hasta ocuk bunun
farkna varmtr:
"Nzhet'le beraber bydk. Benden yaa byk olduu halde, onun kkken
bebekleriyle oynamasn, ben, istihfafla seyrederdim, bilhassa hastalmdan sonra. Ben
ondan evvel, ruhen ocukluktan ktm, daha evvel ciddiletim. O hala ocuktu. (Fakat bu
da benim houma gidiyordu.) Kendimde kaybettiim eyleri onda buluyordum. Fakat
btn bunlar arkada hisleri sanyordum." (s. 28)
Grld gibi ilk ztlk, ya farkndan ve buna ramen daha erken
olgunlamasndan domaktadr. Akn bu tezadn temellerine dayandn u ifadelerden
anlarz:
"Yalnz, bydke birbirimize yabanclatmz birka kere farketmitim, aramza
mehul anlamazlk setleri ylyordu ve ben bunlar ykmaya almaktan zevk
alyordum, fakat her birini yktka daha bynn nme ktn grmek hem beni
sevindiriyor, kederlendiriyordu. Birbirimize aldka kapanyorduk. nceleri her eyimizi
birbirimize ak anlatrken, sonralar, beni kendime kar, onu da kendisine kar hayrete
dren birok tereddtler ve hesaplar iinde susmaya baladk. Sohbetlerimize ihtiya
girdi. Zaman getike birbirimizi daha ok tanyacakken, birbirimize kar yenileiyorduk.
(Btn bunlar aka benzer eylerdir, o vakitler bunu anlamyordum)." (s.28-29)
Gittike arttn grdmz bu tezatlar romanda, anlatcnn bak asyla
verilmitir. Romandaki dier tezatlar yle sralayabiliriz:
Kapal mekan x tabiat, salk x hastalk, zenginlik x yoksulluk, irkinlik x gzellik,
keder x saadet hasreti, hayat x lm, korku x mit ve yalan x hakikat
Romanda ayrca montaj tekniinin kullanld de grlr. Hasta ocuun dizindeki
rahatszln artmas sonucunda ameliyat edilme gerei ile kar karya kalmtr. Ve
kendini kt hissettii zamanlarda Tevfik Fikret'in msralar aklna gelir. Romann bir
yerinde bu msralara aynen rastlarz:
"O gnlerde beynime Fikret'in baz msralar dadanmt; mitsiz anlarmda, bu
msralar, benim iradem haricinde, kendi kendilerine yayor ve ses veriyorlard; onlarn
bu airane tasallutu, herhangi bir mrahikin iptidai "santimentalite"sinden ziyade, hakiki
straplarla dolu bir ruhi zemin bulabilmelerindendi.
-
34
O msralar gene kendi iimde canlandlar ve ses vermeye baladlar:
"Hep samt rae sakl bu vadii muzlimin Her hatvesinde pheli bir hufre, br
kemin Hep samt rae... Kaynayor canl glgeler Bir maheri cnun gibi pr cuu
bihaber" (s. 97)
Eserin muhteva ve estetik cephesine katkda bulunan leitmotiv teknii de
Dokuzuncu Hariciye Kouu'nda karmza "dehliz" kelimesiyle kar. Dehliz: st kapal,
dar ve uzun geit, koridor anlamlarna gelir. Romanda mekann hastahane olduu
yerlerde Hasta ocuk koridor yerine "dehliz" kelimesini kullanr. Yazar bylece hem
kelimenin szlk anlamndan hem de uyandrd zel armlardan faydalanr. Daha
kasvetli ve moral bozucu bir anlam veren "dehliz" kelimesinden ayrca, Hasta ocuk'un
hastahaneden ne kadar bunaldn ve bktn da reniriz :
"Karanlk dehliz. Kapal kaplarn mustatil buzlu camlarndan gelen souk klarn
buusu, yksek ve plak duvarlara vurarak donuyor.
Dehlizde insanlar oalyor. Hademeler geiyor. Odama bakanlar pek az.
Dehlizden ilk defa bir hasta ocuun getiini grdm.
Dehlizde kaln, hakim ses ykseldi..." (s. 116-117)
------------------------------------------------------------------------
ege-edebiyat.org
Dokuzuncu Hariciye Kouu ncelemesihttp://www.ege-edebiyat.org
PEYAM SAFAa) HAYATI: (1899 -1961 )b) SANAT ANLAYII
FKRLER TRLER ROMANCILIIc) ESERLER ROMANLARI GENLMZ (1922) MEK (1923) SZDE KIZLAR (1923) MAHER (1924) BR AKAMDI (1924) SNGLERN GLGESNDE (1924) BR GEN KIZIN KALBNN CRM (1925) CANAN (1925) DOKUZUNCU HARCYE KOUU (1930) FATH-HARBYE (1931) ATLLA (1931) BR TEREDDDN ROMANI (1933) MATMAZEL NORAYA'NIN KOLTUU (1949) YALNIZIZ (1951) BZ NSANLAR (1959)
d) HKYELER: HKYELER (HALL AIKGZ DERLED, 1980 ) BR MEKTEPLNN HATITARI: KARANLIKLAR KRALI (1913) GENLMZ (1922) SYAH BEYAZ HKYELER (1923) ATEBCEKLER (1925) STANBUL HKYELER, AK OYUNLARI.
f) TYATRO: GN DOUYOR (1932)
g) NCELEME- DENEMELER: TRK NKILBINA BAKILAR (1938) BYK AVRUPA ANKET (1938) FELSEF BUHRAN (1939) MLLET VE NSAN (1943) MAHUTLAR (1959) MSTSZM (1961) NASYONALZM (1961) SOSYALZ (1961) DOU-BATI SENTEZ (1963) SANAT-EDEBYAT-TENKD (1970) OSMANLICA-TRKE-UYDURMACA (1970) SOSYALZM-MARKSZM-KOMNZM (1971) DN-NKILP-RTCA(1971) KADIN-AK-ALE (1973) YAZARLAR-SANATILAR-MEHURLAR (1976) ETM-GENLK-NVERSTE (1976) 20. ASIR-AVRUPA ve BZ (1976)
h) DERS KTAPLARI: CUMHURYET MEKTEPLERNE MLLET ALFABES (1929) CUMHRYET MEKTEPLERNE ALFABE (1929) CUMHURYET MEKTEPLERNE KIRAAT (l-IV, 1929) YEN TALEBE MEKTUPLARI (1930) BYK MEKTUP NUMUNELER (1932) TRK GRAMER (1941) DLBLGS (1942) FRANSIZ GRAMER (1942) TRKE ZAHLI FRANSIZ GRAMER (1948)
DOKUZUNCU HARCYE KOUU2-ROMAN HAKKINDA A ) TEFRKA ve BASIM BLGLERB ) TRK ROMANINDAK YER ve NEM3- ROMANIN ZET
b) OLAY RGS
2-ROMANIN DNSEL YAPISIZERNDE DURULAN KONULARHastalk:Kozmopolitlik:Ak Temi:
5. KLER VE KLETRMEHASTA OCUK:NZHET:DOKTOR RAGIP: (stekli, steyen, Rabet Eden)PAA:YENGE: (Paa'nn Kars)KAHRAMANIN ANNES:NUREFAN:MTHAT BEY:
6.ZAMAN VE MEKANa) ZAMANb) MEKAN
HASTAHANEKK
7- BAKI AISI VE ANLATICI8-ANLATIM TEKNKLER