Dokuzuncu Hariciye Koğuşu İncelemesiege-edebiyat.org/docs/476.pdf · Edebiyat, felsefe, tarih ve...

download Dokuzuncu Hariciye Koğuşu İncelemesiege-edebiyat.org/docs/476.pdf · Edebiyat, felsefe, tarih ve psikoloji alanlarında o yaş için olağanüstü sayılacak bilgiler edindi. Daha

If you can't read please download the document

Transcript of Dokuzuncu Hariciye Koğuşu İncelemesiege-edebiyat.org/docs/476.pdf · Edebiyat, felsefe, tarih ve...

  • Dokuzuncu Hariciye Kouu ncelemesi

    Hazrlayanlar: brahim Gkpnar brahim etiner Mustafa Orhan

    Haziran 2007 http://www.ege-edebiyat.org

    PEYAM SAFA

    a) HAYATI: (1899 -1961 )

    Trk edebiyatnda psikolojik roman tarznn kudretli stad olan Peyami Safa, 2

    Nisan 1899'da stanbul'da domutur. Babas, Servet-i Fnn airlerinden smail Safa;

    annesi Server Beda Hanm'dr.

    Sultan Abdlhamit dneminde Sivas'a srgn olarak gnderilen babasn, iki

    yanda kaybetti. Annesi Server Bedia Hanm, kocasnn lmnden sonra stanbul'a

    tand. Byk maddi skntlar iinde yaamaya altlar. Tm bu skntlara, Peyami

    Safa'nn 9 yandayken yakaland ve btn mrnce etkilerini grd kemik hastal

    da eklendi. Doktorlar tarafndan kolunun kesilmesine karar verilmesine ramen, Safa

    buna izin vermedi. 17 yana kadar hastane koridorlarnda zor bir hayat geirdi. ocukluk

    yllarna ait izlenimlerini daha sonra "Dokuzuncu Hariciye Kouu" adl eserinde

    romanlatrd.

    Hem sa el eklemindeki bu kemik hastal hem de ailesini geindirmek zorunda

    olmas onun dzenli bir okul renimi grmesini de engellemiti. Bu yzden yazar kendi

    kendini yetitirdi. Hastaln ve sava yllarnn yol at madd skntlar dolaysyla

    renimini srdrememi, o sralar Maarif Nazr olan Recaizade Ekrem Bey, bu

    grevinden ayrlnca onu Galatasaray Lisesi'nde okutma vaadini yerine getirememi,

    Peyami Safa da hayatn kazanmak ve annesine bakmak iin Vefa dadisi'ndeki renimini

    yarda brakmtr. Keteon Matbaasnda bir sre alan Peyami Safa, alan snav

    kazanarak Posta - Telgraf Nezareti'ne girmi, Birinci Dnya Sava'nn balamasna kadar

    orada almtr (1914). Edebiyat, felsefe, tarih ve psikoloji alanlarnda o ya iin

    olaanst saylacak bilgiler edindi. Daha sonra Boazii'ndeki Rehber-i ttihat

    http://www.ege-edebiyat.org/

  • 1

    Mektebinde retmenlik yapmaya balamtr. Drt yl alt bu okulda, hem retmi,

    hem de kendi abasyla Franszcasn ilerletmitir. Onun Franszca renmesini salayan

    kii Abdullah Cevdet'tir. Snnet hediyesi olan Petit Larousse szl sayesinde Franszca

    renen Peyami Safa (1905), hayatnn sonuna kadar Abdullah Cevdet'e minnettar

    kalmtr.

    19 yanda iken aabeyi lhami Safa'nn isteine uyarak retmenlikten ayrlm

    (1918) ve birlikte kardklar "Yirminci Asr" adl akam gazetesinde "Asrn Hikyeleri

    bal altnda yazd yklerle gazetecilik yaamna balamtr. mzasz yazd bu

    yklerin tutulmas zerine adn kullanmaya balamtr. Hikayeleri, Yakup Kadri

    Karaosmanolu, mer Seyfettin, Yahya Kemal Beyatl gibi edebiyatlar tarafndan da

    beenilmitir. "Yirminci Asr" ile balayan basn hayatn lmne kadar srasyla: Son

    Telgraf, Tasvir-i Efkr, Akam, Cumhuriyet, Tasvir, Tan, Ulus, Zafer, Milliyet, Son Havadis

    gibi devrin nde gelen gazetelerinde srdrd. Hafta, Kltr Haftas (21 say, 15 Ocak- 3

    Haziran 1936) ve Trk Dncesi (63 say, 1953 -1960) adlarnda tane de dergi

    kard. Fkra, makale, roman yazan olarak byk ne kavutu.

    Trk Dil Kurumu ve Trk Oca'nda aktif rol ald. 1950 seimlerinde CHP'den

    milletvekili aday olduysa da seimi kazanamad. Bunun zerine CHP'ye kst ve bu

    tarihten sonra -lnceye kadar- Demokrat Part'yi destekledi.

    Ei Nebahat Safa'dan olan tek olu Merve'nin askerlik yapt Erzincan'da lmesi,

    ona byk bir darbe oldu. Olunun lmnden 3 ay sonra (15 Haziran 1961) beyin

    kanamas sonucunda hayatn kaybetti. ld zaman Son Havadis gazetesi bayazar

    idi. Peyami Safa, Edirnekap mezarlnda gmldr.

    Peyami Safa, tam 43 yl, hemen hi ara vermeden Trkiye' de yaymlanan hemen

    hemen tm gazete ve dergilerde eitli zamanlarda fkra, makale ve romanlarn

    yaymlam, son derece verimli bir yazar olmutur. Kendi kendini yetitirmi bir kii olan

    Peyami Safa, an dnce akmlaryla ilgilenmi, siyasal sorunlar karsnda tavr alm,

    bu yzden Trk basnnda derin izler brakan sz dalalarna girmitir. Bunlar arasnda en

    nlleri Nzm Hikmet, Nurullah Ata, Sabiha ve Zekeriya Sertel ve Aziz Nesin'le yapt

    kalem kavgalardr.

    Peyami Safa'nn d grn ise :" nce, clz bir boyun stnde kocaman bir ba.

    Yorgun izgili bir yz, solgun bir ten, ar kmldanl, azck i kapaklar altnda, henz

    yeni uyanm hissini veren dalgn, derin fakat bo bakan gzler. Bu boluk duygusu, belki

    de onlardaki maviliin tesiridir. Keskin bir izgiyle den alnda baklarnz, tutunamadan

    kayar ve kemerli marur burnuna taklp kalr. Peyami Safa'y en ok galiba bu marur

    burun ve ac manal az anlatyor. Boyuna gre sesi grdr. Tok tok konutuunu

    iitince, arkasnda daha grbz bir adam arayacak olursunuz."

  • 2

    b) SANAT ANLAYII

    Peyam Safa'nn ilk grnen vasf, kendi kendini yetitirmi, kltrl, ok yanl bir

    yazar olmasdr. Bu nitelii dolaysyla birok bilim dalnda yazabilmi, tartmalarda ar

    basmtr. Gl bir fikir adam, romanc ve polemikidir. Estetik ve sosyal bilimlerin

    hemen her kolunda (resim, musiki, edebiyat...) bilgi ve gr sahibidir. Bu ilimlerin Dou

    ve Bat'daki gelimelerini izleyerek fkra ve makalelerinde, hatta (biraz kusur saylacak

    genilikte) romanlarnda kullanmtr. Hele tp, sosyoloji ve psikolojideki malumat bu

    ilimlerin uzmanlarn imrendirecek kvamdadr. Romanclktaki kudreti lsnde roman

    nazariyelerini de bildii grlmektedir. Bat yaynlarndan okuduu eyleri aynen

    tekrarlamayp kendince bir senteze kavuturmas, sekin ve aydn kiiliini

    belirtmektedir. Kendi kendini yetitirmi bulunmas, ok eser vermesi (150 ye yakn)

    Server Bedi imzasyla yazd eserlerde halka hitap etmesi, malumatn yer yer ciddi

    romanlarna da geirmesi sanatn az ok zedelemitir. Ancak ada fikir konularndaki

    derinlii, ona benzersiz bir kiilik kazandrmtr.

    1940 ta Cahit Stk Taranc'ya:

    "Benim uurum bir facia iinde dodu Dokuz yamda balayan bir hastalk ve on

    yamda hayatm kazanmak zarureti beni edebiyattan nce kendimi anlamaya ve

    yetitirmeye mecbur bir kk insan, tamamyla hayati zorluklardan doma bir terbiye,

    psikoloji, felsefe tecesss (aratrmasyla) ile doldurdu. Belki btn kitaplarm dolduran

    bir facia beklemek vehmi bunun neticesidir/'2 diyerek sanatnn kayna hakknda bilgi

    verir.

    Kendi grlerini ve bilhassa milletimizin manev deerlerini, inanla, bilgi ve

    iddetle savunmutur. Bu mcadele adamnn zel hayatnda, dostlar arasnda yumuak,

    temkinli ve ho sohbet olduu yazlmtr.

    Peyami Safa'nn fkra ve makalelerinde salam bir mantk dokusu ve inandrclk

    grlr. Romanlarnda olaydan ok tahlile nem vermitir.

    FKRLER

    Peyami Safa, birok makale ve fkrann, 150'ye yakn basl esrin sahibi olarak

    siyasi, iktisadi, edebi, felsefi... Hemen her alanda fikirler savunmu, grler ileri

    srmtr. Bu fikirlerle hareket yaratp uygun veya kart tezlerin doularn grmtr.

    1936'da kan Kltr Haftas ve 1953'ten 1960'a kadar yaynlad Trk Dncesi

    dergilerinde baz fikirlerini sistem haline koymutur. Ayrca, Trk devrimlerini tarafsz ilim

    usulyle inceleyen ve milliyetilik, insanlk, felsefe, dil, sanat, millet ve doktrinler

    zerinde grlerini aklayan Trk nklb'na Baklar (1938), Byk Avrupa Anketi

    (1938), Felsefi Buhran (1939), Mllet ve nsan (1943), Mahutlar, Sosyalizm (1961),

    Nasyonalizm (1961), Mistisizm (1961) adl eserleri de vardr.

  • 3

    Toplumumuzdaki ahlk kntsn, medeniyetin yaratt bocalamay, nesiller ve

    sosyal evreler arasndaki atmay dile getirmitir. Zt kavramlar, duygu ve dnce

    tezadn ustaca ilemitir. Peyami Safa milliyetidir. Bunu Trkler iin bir varlk art

    olarak grr. Ona gre milliyetilik kanda deil ortaklasa bir soya ve lkye ballk

    uurundadr.

    Trk nklb'na Baklar' da iki farkl milliyetilik anlay zerinde durur.

    Bunlardan biri sosyalist anlaytr ki, btn milli kavgalar ve kalknmalar sadece

    emperyalizm basksndan bir kurtulu hareketi eklinde gsterir. Bylece yar esir halinde

    yaayan milletlerde, burjuva ve kapitalist nizamna kar bir direni uyandrmak ister. Bu

    sosyalist gre gre; bir inli'nin, bir Kamboyalnn veya bir Trk'n hi fark yoktur.

    Milliyetilii ikinci bir tarzda anlayanlar vardr ki, onlar z milliyetilerdir. Bunlar

    iin milliyetilik geni bir rk, dil ve tarih hareketidir. nsann ihtiyalarndan ve

    haklarndan nce mitli zaruretleri kabul eder. Nitekim Anadolu kurtuluu da Kuva-y

    Milliye'ye dayanr.

    Peyami Safa, bu fikirlere balln 1960'ta u ekilde anlatmtr: "pheci

    zamanlar da dahil daima milliyeti ve insaniyeti oldum. Allah'tan phe ettiim

    zamanlarda bile onun varln reddetmedim... nsann kendi kendisi kalmak artyla

    deimesi, btn eyaya amil bir zarurettir. Bunun iin hem muhafazakr hem de

    inklpym."

    Peyami Safa Batc ve devrimcidir, fakat gemile lzumlu balarn kopmasn

    istemez. nk bu Dou-Bat sentezi fikrine aykrdr. Yazar bilhassa Avrupa karsnda

    dlen aalk duygusunu milli onurumuz iin zararl grr. Fertlerin ahsiyet sahibi

    olduu lde toplumun ykseleceine inanr. "Ferdiyeti bir ata, ahsiyeti bir svariye

    benzetebiliriz. nsann varlndan bu at, tabiat temsil eder; svari, cemiyeti temsil

    eder." diyerek, ahsiyetin ancak milli ortamdan kaca fikrini zetler.

    Hemen btn romanlarnda bir mesele ortaya atar. Bilhassa Trk toplumundaki

    Dou-Bat ekimelerini ve bunlarn zm tarzlarn; 1. ve 2. Dnya Savalarnn

    getirdii buhranlar, bu buhranlarda aydnlarn ve maddi olaylarn payn ruh-madde, akl-

    his, inan-inanszlk konularn tartr. Romanc, bu meseleler karsnda kesin bir cephe

    tutmaz. Hepsini baz tartmalar halinde nmze serer.

    Peyami Safa dinin ancak laiklikle mmkn olacan syleyerek hem dindar hem

    de filozof olunmas gerektiini belirtir.

    1945'ten sonra Trkiye'de de merakls olduka artm olan ruh tecrbeleri ile

    yakndan ilgileniyordu. Bu yolda fkralar, makaleler yazyor, romanlarna da yle bir

    dorultu vermi grnyordu. zetle unu dnmekteydi:

    " 19. yzylda tekniin gelimesiyle manevi deerlerin kmesi arasnda gittike

    artan bir mnasebet oldu. 20. yzylda Bat'nn kltr buhrann douran ve onu

    Dou'nun eski manevi deerlerinde yeni kaynaklar aramaya koturan sebep budur. 2.

  • 4

    Dnya Sava'ndan sonra 19. yzyln kapal ilim zihniyetinin yklmas ve tabiat

    bilgilerinin bile yepyeni metafizik imkanlar amas zerine, kuvvetini yalnz felsefeden ve

    metafizikten deil, tabiat bilgilerinden de alan bir manevileme havas dodu."

    TRLER

    Peyami Safa, fkra, makale, hikye, roman trlerinde eserler yazmtr. " Gn

    Douyor" adl bir de tiyatro eseri vardr.

    Geinmek endiesiyle yazd ve kendince deersiz bulduu romanlarnda " Server

    Bedi" takma adn kullandn bilmekteyiz. Bu isimle yazd roman ve hikayeler 65

    tanedir. Dier eserleriyle birlikte bu klliyat Ahmet Mithat Efendi'nin eser rekorunu dahi

    krmaktadr. Ne var ki bunlarn yannda avam ii (popler) romanlara da bir seviye

    getirdii sylenebilir. Hele bu isimle yazd "Cingz Recai" serisinde yle bir hrsz tipi

    ortaya koymu ve bandan yle maceralar geirtmitir ki bu seri, edebiyatmzn biricik

    polisiye romanlarndan saylr. Peyami Safa'nn eserlerinde kulland dier takma adlar:

    Serazad, Safiye, Peyman ve mez'dir.

    ROMANCILII

    Peyami Safa bir tahlil romancsdr. Yani kiilere ve eyaya psikolojik bir dikkatle

    bakar. uur le ait uuru aratrr. Maddi-manevi strap dolu, hasta beden ve ruhlar,

    ahlak bunalmlarn, kii-toplum atmalarn, vicdan azaplarn, gnah, hayaszlk,

    kopmuluk, ie yaramazlk, yalnzlk duygularn, nsezileri, ruh hastalklarn ve

    psikanaliz deneyilerini konu edinir. Bu tarz tahlil romanlarnda olay deil, kiilerin,

    eyann ve bizzat olayn ince bir dikkatle zmlenmesi nemlidir. Bylece insann i

    macerasn ele alan ada roman, -Bat'daki benzerleri gibi-sinemaya benzemekten, yani

    srf bir olay etrafnda dnmekten kurtulmaktadr. Peyami Safa, i maceralarn yan sra

    kiilerin sosyal atmalarn da ele alarak psiko-sosyal trde romanlar vermitir.

    Toplumumuzdaki ahlak kntsn, medeniyetin yaratt bocalamay, nesiller ve sosyal

    evreler arasndaki atmay dile getirmitir. Zt kavramlar, duygu ve dnce tezadn

    ustalkla ilemitir. Eserlerinde sosyal olaylarn insan ruhu stndeki etkilerini

    aratrmtr.

    "Sanatkr ister istemez sosyal br grn temsilcisidir... Romanda

    kahramanlardan biri, romancnn sosyal grn aklayabilir." diyen Peyami Safa, her

    eserinde kendi sosyal grlerini savunan bir kahraman bulundurur. Fakat romann

    aktan aa bir dava tutmasn, bir iddiay ispat, bir gr telkin iin yazlmasn uygun

    grmez.

    Roman kurulular ok ustaca olan Peyami Safa her romannda farkl bir teknik

    denemitir. Vakalar pek gzel sralam veya i ie koymu, anlataca ruh ve fikir

    zeminlerini dikkatle hazrlamtr. Her tesadf, her sonucu, her intihar, her cinneti veya

    kayboluu nceden hesaplamtr.

  • 5

    Olaylarn gerek hayattan alnmasn pek nemsemez. Ona gre bir vakann

    yaanm olmas deil, yaanrken belirecek ruh ve dnce hallerinin ifade edilmesi

    nemlidir.

    Peyami Safa, gerek romanlarndaki, gerek fkralarndaki slubun kudreti ile

    tannm, sevilmi br yazardr. Trke zerine saysz makaleleri, bir de dilbilgisi kitab

    olan yazar, cmle ve kelime kurmada, Trke'nin btn imkanlarn kullanmtr. slup

    tasasn, gnlk fkralarndan Cingz Recai maceralarna kadar hibir yerde elden

    brakmamtr.

    Cmleleri ok defa uzun ve karmak, ama yerine gre kesik, ksa hatta devrik de

    olur. Bir dnce veya duyguyu en kestirmeden anlatma gcne sahiptir.

    Kiileri kendi azlaryla konuturan Peyami Safa, syleme ve hitaplarda, her

    kahraman, kltr seviyesine, ruh haline, mizacna ve zevkine gre syletmek hneri

    gsterir. Arada bir ive tespitleri de yapar. Fakat bunu meddah az denecek kadar

    arya gtrmez.

    Tahkiye, tasvir ve tahlil blmlerinde konuur gibi yazmaya kardr. Konuur gibi

    yazmann, zel slubu yok edeceini dnr.

    Romana irkin, baya szler sokulmasn da iddetle knar. Ona gre; gerek halk

    iirinde ve halis folklor rneklerinde yle irkin kelimelere de rastlanmamaktadr.

    Peyami Safa, ok kelimeli, yeni bileimlerle dolu, incelikleri bol sfatlarla ve

    zarflarla ayr ayr dile getiren, canl, bol imajl, tebihti, istiareli bir slubun sahibidir.

    Felsefeye, ruhbilimine ve sosyal konulara dknl dolaysyla tbbi tabirleri, soyut

    kavramlar, yabanc terimleri ve Frenke kelimeleri ok sk kullanmtr. Peyami Safa:

    "Nesirde konuur gibiliin felaketlerinden biri de, gen yazarlarda zel ifade

    kabiliyetini, ahsi slubunu ve yaratma imkanlarn yok etmesidir." demitir.

    Eserin edebi zellik kazanmas iin nelere dikkat edilmesi gerektiini pheye

    mahal brakmayacak tarzda anlatyor: "sluba ait bir vasf gibi grnen sadelik, hakikatte

    manann emrindedir ve plastik deerini ifade ettii fikir veya ruh halinden alr. Sade

    olarak ifade edilmesi mmkn bir fikrin dolambal ve etrefil ifadesi nasl beceriksizlik

    saylabilirse, girift bir cmle yapsna muhta bir dncenin ve heyecann sade bir

    ekilde ifadesiyle, incelikler feda edilerek kabala dlr. Yerine gre sadelik bir

    meziyet, yerine gre bir kusurdur."

  • 6

    c) ESERLER

    ROMANLARI

    GENLMZ (1922)

    MEK (1923)

    SZDE KIZLAR (1923)

    MAHER (1924)

    BR AKAMDI (1924)

    SNGLERN GLGESNDE (1924)

    BR GEN KIZIN KALBNN CRM (1925)

    CANAN (1925)

    DOKUZUNCU HARCYE KOUU (1930)

    FATH-HARBYE (1931)

    ATLLA (1931)

    BR TEREDDDN ROMANI (1933)

    MATMAZEL NORAYA'NIN KOLTUU (1949)

    YALNIZIZ (1951)

    BZ NSANLAR (1959)

    d) HKYELER:

    HKYELER (HALL AIKGZ DERLED, 1980 )

    BR MEKTEPLNN HATITARI: KARANLIKLAR KRALI (1913)

    GENLMZ (1922)

    SYAH BEYAZ HKYELER (1923)

    ATEBCEKLER (1925)

  • 7

    STANBUL HKYELER, AK OYUNLARI.

    f) TYATRO:

    GN DOUYOR (1932)

    g) NCELEME- DENEMELER:

    TRK NKILBINA BAKILAR (1938)

    BYK AVRUPA ANKET (1938)

    FELSEF BUHRAN (1939)

    MLLET VE NSAN (1943)

    MAHUTLAR (1959)

    MSTSZM (1961)

    NASYONALZM (1961)

    SOSYALZ (1961)

    DOU-BATI SENTEZ (1963)

    SANAT-EDEBYAT-TENKD (1970)

    OSMANLICA-TRKE-UYDURMACA (1970)

    SOSYALZM-MARKSZM-KOMNZM (1971)

    DN-NKILP-RTCA(1971)

    KADIN-AK-ALE (1973)

    YAZARLAR-SANATILAR-MEHURLAR (1976)

    ETM-GENLK-NVERSTE (1976)

    20. ASIR-AVRUPA ve BZ (1976)

    h) DERS KTAPLARI:

    CUMHURYET MEKTEPLERNE MLLET ALFABES (1929)

  • 8

    CUMHRYET MEKTEPLERNE ALFABE (1929)

    CUMHURYET MEKTEPLERNE KIRAAT (l-IV, 1929)

    YEN TALEBE MEKTUPLARI (1930)

    BYK MEKTUP NUMUNELER (1932)

    TRK GRAMER (1941)

    DLBLGS (1942)

    FRANSIZ GRAMER (1942)

    TRKE ZAHLI FRANSIZ GRAMER (1948)

    DOKUZUNCU HARCYE KOUU

    2-ROMAN HAKKINDA

    A ) TEFRKA ve BASIM BLGLER

    Roman 7 Terinisani (Kasm) 1929 -10 Knunuevvel (Aralk) 1929 tarihleri

    arasnda, Cumhuriyet Gazetesi'nde tefrika edilmitir. lk basks; 1930 ylnda, Resimli Ay

    Matbaasnda

    yaplan romann son basks 2005 ylnda Alkm Yaynevi tarafndan yaplmtr. 6

    farkl kitapevi tarafndan toplam 35 kez baslmtr.

    Roman ayrca, H.J. Kissling tarafndan Almanca'ya evrilmi ve iki defa da beyaz

    perdeye aktarlmt 1968 ylnda roman, Nejat Saydam tarafndan farkl bir kurgu ve

    senaryo le gsterime sokulmutur. Acar film tarafndan ekilen filmin barollerinde:

    Kartal Tibet ve Hlya Koyit oynamtr.

    1986 ylnda ynetmenliini Salih Diriklik'in yapt filmin barol oyuncular ise:

    Ouz Tun, Nergis Kumbasar, Pembe Mutlu, Yusuf Sezgin, Neriman Koksal, Muhterem

    Nur, Agh Hun ve Yldrm Gencer'dir.

    B ) TRK ROMANINDAK YER ve NEM

    lk nce Cumhuriyet Gazetesinde tefrika halinde yaymlanan roman, hem

    otobiyografik roman trnn baarl bir rnei, hem de Peyami Safa'nn en fazla baslan

    ve beenilen sekin bir eseridir. Eser, ilk basksndan son basksna kadar her zaman

    ilgiyle karlanm ve sevilerek okunmutur. Romanda kullanlan tm anlatm teknikleri,

    dil, slup ve ekil mkemmeliyeti Dokuzuncu Hariciye Kouu'nu Trk roman arasnda

    farkl bir yere koyarken Peyami Safa'y da hakl bir hretin sahibi yapmtr.

  • 9

    Tanpnar'a gre romann, devrin dier romanlarndan en byk fark mekn

    plannda karmza kar. Cicili bicili balo salonlarnn yerine, tm gerekilii ile bir

    hastahanenin mekn olarak seilmi olmasn dikkat ekici bulur.

    Nazm Hikmet roman konusundaki dncelerini u ekilde dile getirmitir:

    "Ben Peyami'nin bu son romann defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve

    okuyacam. Bu kitabn karsnda ben, yldzl gklerin sonsuzluuna bakan ve o

    layetenahi (sonsuz) alemde yeni prltlar, o zamana kadar hibir gzn grmedii acayip,

    fakat hakiki alemler kefeden mneccimin hayranln duymaktaym. Eer strab, azab

    ve neeyi cokun bir ciddiyetle duyan z ve halis halk kitleleri okuma yazma bilselerdi, bu

    romann, on bin, yz bin, hatta bir milyon satmas iten bile deildir."

    Cahit Stk Taranc ise:

    " Dokuzuncu Hariciye Kouu ile Peyami Safa, sanatnn olgunluk dnemine

    giriyor. Bugnk Peyami Safa'y bize iaret eden ilk kusursuz, yetkin, btnyle insancl

    ve her satn gsten kopmu bir damar gibi taze ve hayat fkran bir kitap." demitir.

    3- ROMANIN ZET

    " On Be yandaki kk bir Adam, size etinin ve ruhunun aclarn anlatyor... "

    Roman, bir hastane tasviri ile balar. Hastanenin koridorlar, muayene odalar,

    kokusu ve hastalar, ayrntl bir biimde anlatldktan sonra romann kahraman olan

    Hasta ocuk ile tanrz. 15 yandaki roman kahramanmz, 8 yandan beri ektii

    dizindeki mehul hastalk dolaysyla gitmi olduu hastaneden bitkin bir ekilde ayrlr.

    Daha nceden iki kez ameliyat olan ocua doktor, tekrar ameliyat olabileceini ve belki

    de bacann ksalabileceini syler. Doktorlarn tavsiyesi" heyecansz hayat ve iyi

    beslenme " olur. Muayene sonrasnda rendii bu feci durumdan ok etkilenen ocuk,

    kendisinden ok annesinin bu duruma zleceini bildiinden bu haberi, annesine

    mmkn olduu kadar ge vermek ister. Bunun iin biraz gezdikten sonra eve gider.

    Annesini zmek istemediinden, tesellinin hakim olduu baz ksa ve yanl aklamalar .

    yapar, hastalnn durumunu annesinden gizler.

    Bunu izleyen gnlerde ocuk, Erenky'de oturan ve uzaktan akrabalar olan

    Paa'nn kkne gider. Kktekilerin srar zerine orada kalr. Paa'nn Nzhet adnda

    19 yanda bir kz vardr. Nzhet ile romann kahraman, ocukluklarndan beri

    arkadatrlar. Hatta aralarnda duygusal bir yaknlk da vardr. Kahraman, kkte kald

    sre ierisinde Nzhet ile gzel gnler geirir. Ve ona daha ok balanr. Bu arada

    Nzhet'i w, Ragp Bey dnda zengin birisi ister. Evde birka gn bu olay ocuktan

    gizlenir. Ancak, daha sonra durum aa kar. Hatta Paa, ocua bu konu hakkndaki

    fikrini bile sorar. Bu evlilie sadece Nzhet5in annesi taraftardr. ocuk ise Paa'nn,

    Doktor Ragp ile ilgili endielerine fazlasyla katlmakta, Nzhet5irs otuz be yandaki

    koskoca bir insanla anlaamayacan dnmektedir.

  • 10

    ocuun fikirlerinden rahatsz olan yengesi, ocuun Nzhet'e olan ilgisini anlar ve

    Nzhet'i ondan uzak tutmak iin ocuun hastalnn bulac olduu yalann syler.

    Yengesinin konumalarna kulak misafiri olan ocuk, duyduklarna ok zlr ve hemen o

    gece eve dnme karar alr. Fakat sabah annesinin kke gelmesi onu, Erenky'de

    kalmaya mecbur eder. Yengesi, Dr. Ragp Bey'i ve annesini akam yemeine davet eder.

    Yemekte Paa ve Dr. Ragp'n Franszca hayranlna tepki gsteren ocuk, Trke'nin

    gereksiz yere bozulduunu ileri srer ve Paa'ya muhalif olur. Bu olay, ocuk ile Paa'nn

    arasn aar ve Paa'nn kendisine duyduu hisleri deitirir. Bu arada Nzhet de

    annesinin telkinleriyle kendisine kar olduka deiir. Her ey ylesine ani bir deiiklikle

    son bulmutur ki artk tek kelime bile konumamaktadrlar. Sonunda dnecekleri gn

    gelir ve annesiyle kktekilere veda ederler.

    Felaketler birbirini kovalar ve ocuun bir mddet nce fenalaan hastal

    zamanla daha kt bir hal alr. ocuk, o gece ektii mthi szdan dolay uyuyamaz ve

    annesini uyandrp ayandaki yaraya pansuman yaptrr. Ama bu hi fayda etmez ve

    sabah erkenden bir komularn arrlar ve onun yardmyla hastaneye giderler.

    Hastanede ocukla Doktor Mithat ilgilenir. Yaplan pansumanlarla ocuun dizi biraz

    rahatlar. Bu arada, ocuun hastalnn arlatnn duyulmasyla evleri akraba ve

    yaknlar ile dolar.

    Sonunda yine hastaneye gider ve operatrlerin kontrolnden geer. Yaplan btn

    muayeneler ameliyata gidilmesinin art olduunu ortaya koymutur. Dizindeki hastaln

    ar ifrazat yznden cier veremine dnmesi mmkn olduundan bacan btnyle

    kesilmesi ihtimali mevcuttur. Dr. Mithat son olarak gvenilir, alannda uzman bir operatr

    daha bulur ve o operatr ocuun bacan kontrol ettikten sonra bacan ok kt

    durumda olduunu ama aylarca hastanede kalp be ameliyat sonunda belki

    kurtulabileceini syler. Kahraman dokuzuncu hariciye kouunda yatmaya balar. Uzun

    sre burada kalan ocuk buhranlar geirir ve Nzhet'i sayklar.

    Operatrlerin gsterdikleri olaanst gayret ve ihtimam sayesinde ocuun

    baca kesilmekten kurtularak sadece birazck ksalr.

    Bu arada ocuk, Paa'nn fel olduunu ve son bir defa kendisini grmek istediini,

    Doktor Ragp ile Nzhet'in de evlenmek zere olduklarn renir. Yaplan

    pansumanlardan sonra hastaneden kaca gn gelir.

    Gnlerce yatt odadan ayrlrken, daha nce olduu gibi her zaman bir bakasnn

    inleyeceini, stnden karp att ropdambr iinde kendisinden sonra ve ebediyen bir

    hastann bulunacan imdiden bilmektedir.

    Romann Cumhuriyet Gazetesi'ndeki tefrikasnn "Son Safhasnda, Nzhet

    tarafndan Berlin'den gnderilen mektuplarla beraber, Hasta ocuk tarafndan cevap

    olarak kaleme alnan, ancak gnderilmeyen bir mektup da mevcuttur. Ancak, tefrikadan

    kitaba geirilirken mektuplar karlmtr.

  • 11

    b) OLAY RGS

    Dokuzuncu hariciye kouu roman hatra defteri niteliindedir. Roman genel

    olarak dz bir izgide ilerlemekle beraber yer yer geriye dnler grnmektedir. Hasta

    gencin bu hastalkla ne zamandan beri mcadele ettiini ve paann kimliini geriye

    dnlerle reniyoruz.

    Roman numaralandrlm alt blmden ve yine numaralandrlarak birbirinden

    ayrlm 44 ksmdan oluur. I, II, IV, V ve VI. blmler 7; III. blm ise 9 ksmdan

    oluur. Yazar her blme bir balk koymutur balk ile metin arasndaki epigraflar tema

    ile balk arasndaki irtibat salar. Bu epigraflar ; sayfann sa cephesinde yer alr.

    ounlukla metnin iinden seilen bu epigraflar hem metnin bal ile metin arasnda bir

    iliki salar hem de okuyucunun ilgisini metne eker. nc blmn dier blmlerden

    uzun olmasnn belli bal nedenleri vardr. Bu blmde; hasta ocuun daha sonraki

    vaziyetini tayin edecek ipular verilir. Ayrca kkte ocua kar taknlan tavr

    deimesi, Doktor Ragb'n evlilik teklifi gibi kilit konular bu blmde ekillenir. Bunlarn

    yansra nc blmn kendinden nceki ve sonraki blmler arasnda bir kpr

    vasifesi grdn syleyebiliriz. Romann olay balantlar halkaya ayrlmtr:

    1-Vaka halkas: Romann bandan " Beni Karlayan Skut" blmne kadardr.

    Bu birinci halka yaklak olarak romann te birlik ksmn kapsar ve kendi iinde vakann

    seyrine gre ikiye ayrlr:

    a) Birinci blm : ocuun hasta baca ile mcadelesini konu alr. Bu blmde

    okuyucunun dikkati daha ok ocuun hasta baca zerine ekilir.

    b) kinci blm : Sz konusu mcadele devam ederken bir baka konu da

    gndeme gelmeye baiar. Bu da ocuun Nzhet' e duyduu sevgidir. Bylece hasta

    bacaktan uzaklaarak ileriye doru bir hazrlk balar.

    Romann olay rgsne asl anlam ve dinamizmi kazandran hasta gen, Nzhet

    ak, ikinci blmden itibaren gittike arlk kazanr, buna bal olarak bir takm engeller

    de ortaya kar ve aradaki ilikinin sekteye uramasna yol aar:

    "Yalnz bydke birbirimize yabanclatmz birka kere fark etmitim,

    aramzda mehul anlamazlk setleri ylyordu ve ben bunlar ykmaya almaktan zevk

    alyordum, fakat her birini yktka daha bynn nme ktn grmek beni hem

    sevindiriyor hem kederlendiriyordu. Birbirimize aldka kapanyorduk. nceleri her

    eyimizi birbirimize ak anlatrken , sonralar beni kendime kar hayrete dren birok

    tereddtler ve hesaplar iinde susmaya baladk. Sohbetimize ihtiya girdi. Zaman

    getike birbirimizi daha ok tanyacakken, birbirimize kar yenileiyorduk"

    Birinci vaka halkasnn sonucunu dikkate aldmzda,aradaki sevginin hatta akn

    sonuta bir beraberlie dnmediini gryoruz.meselenin byle bir mahiyet

    kazanmasnda rol oynayan bir takm sebepler vardr .Her eyden nce Nzhet'le hasta

    gen arasnda,gerek ferdi,gerek aile plannda baz farkllklar ve ztlklar sz konusudur:

  • 12

    Nzhet, zengin bir ailenin kz,ocuk ise fakirdir. Biri salkl,dieri hastadr. stelik

    arada ya fark da vardr. Nzhet on dokuz, hasta gen on be yandadr. Aradaki bu

    ztlk ve farkllklar sz konusu akn domasna mani deildir. ocukla Nzhet'i birbirine

    yaklatran ve arada akn domasna vesile olan biraz da ztlklardr. Zira geen zaman

    iinde bu durum, onlar iin bir problem dourmamtr. Ancak,bir vakit sonra hasta

    genle Nzhet arasnda gizliden gizliye varln hissettiren bir "yabanclama" hali

    gzlenir ve bunu takiben araya bir takm" anlamazlk setleri" dikilir. Bu anlamazlk

    setlerinin ortaya kmasnda Nzhet'in annesi nemli rol oynar. nk o, Doktor Ragp'n

    evlilik teklifinden sonra kznn hasta genten uzak durmasn ister.

    2. Vaka Halkas: "Beni Karlayan Skuf'tan "Kozmopolitlerin Hcumu" blmne

    kadardr.

    Doktor Ragp'n ortaya kyla olay rgs yeni bir vaziyet kazanr. o,ocuun

    psikolojisi zerinde olumsuz tesirler brakt gibi, ayn zamanda hasta gen Nzhet

    aknn seyrini de deitirir. Muayene neticesinde faklteden kke dnen ocuk burada

    mit ettii alakann tersine "sessizlikle" karlanr. Bu durum onu derinden sarsar:

    "Odadan knca nereye gideceimi, ne yapacam armtm. Btn bu ev,

    btn bu insanlar bana yabanc geliyordu. Onlar bana tantan btn alakalar, hatralar

    bir anda kaybolmutu."

    Bu hadiseyi Nzhet'in yalan takip eder. Daha sonra Ragp meselesi ciddi olarak

    gndeme gelir.btn bu hadiseler hasta gencin ruh dnyasn sarsar ve o, biraz da

    mizacnn zorlamasyla yeniden mcadeleye balar.ancak bu kez mcadele edilmesi

    gereken ne hastalk ne de Nzhet'tir. Dorudan doruya Doktor Ragp'tr. Doktorla hasta

    gen arasndaki mevcut ztlklar, mcadeleyi daha da krkler. nk ocuk kendisine

    gre zengin, salkl ve mevki sahibi bir kii olan Doktor Ragp' Nzhet karsnda daha

    avantajl olduu iin kskanmakta, hatta onun meslei gerei kendisine merhamet

    gstermesi karsnda huzursuz olmaktadr.

    Hasta gencin aktan aa Doktor Ragp'la evlenmesini isteyen anne, kzna

    ocuun hastalnn bulac olduunu, dolaysyla ondan uzak durmasn syler: "- Anne

    I (diyor Nzhet, kendini bir bir mahkeme hararetle mdafaa edenlerin ac sesiyle) bana

    syleme bunlar. iitmek istemiyorum.

    -iit! itmelisin! Cann sokakta m buldun? Maazallah., (ses yavalyor ve

    kelimelerin hepsini duyamyorum) Mikrop. Sonra... ekersin (ses artyor) Anladn m?

    ekersin. -(iddetle) Anne I Ben vallahi (ses azalyor) deil... (ses artyor) vallahi

    yaklamyorum, vallahi uzak duruyorum. -(Yksek) akas yoktur kzm , mikrop bu... -

    (Sinirli) Bana syleme bunlar...

    -(Alak sesle) Ayrttm. atalna kana iaret... (Yksek sesle) evin her taraf

    mikrop..."

  • 13

    Anne-kz arasnda geen bu konuma ile ekillenen ve hasta gencin uur

    perspektifinden okuyucuya yansyan bu "Mikrop" blm olay rgsnn en kritik

    noktasn tekil etmektedir. Bu blme kadar belirli bir seviyede seyreden hasta gen-

    Nzhet ilikisi bu blmden itibaren zlmeye maruz kalr. Bir sonraki blm olan

    "Kozmopolitlerin Hcumunda" meydana gelen olaylar (Paa ve Ragp' m Franszca'ya olan

    sempatileri ve Trke'yi yetersiz grmelerine karlk hasta ocuun diline kltrne sahip

    k) ocuun Nzhet ve dolays ile kk ile alakasnn kopmasna sebep olur.

    3.Vaka Halkas: "Kozmopolitlerin Hcumu"ndan romann sonuna

    kadardr. Birinci halkann ilk blmnde olduu gibi ocuun hasta bacayla ba

    baa kaln, onunla mcadele ediini konu almaktadr.

    Sonu olarak ilk halkada atma, ocukla hasta baca arasnda cereyan eder.

    kinci halkada atma, ocukla evresi arasna kayar ve nihayet nc halkada tekrar

    ocukla hasta bacak arasnda gerekleir.

    2-ROMANIN DNSEL YAPISI

    Romanda ele alnan ve tartlan sorunlara gemeden nce, Peyami Safa' nn

    birok romannn karmza Dou-Bat atmasnn ktn belirtmemiz gerekir, zellikle

    Berna Moran, "Peyami deolojik Yap Safa'nn Romanlarnda" adl yazsnda bu konuya

    deinir. Peyami Safa ilk romanlarm kaleme ald yllarda stanbul'daki evresinde, bir

    yanda kklerinden kopmu, ahlaka rm, para ve zevk iinde yaayan bir zmre; bir

    yanda da slami geleneklerle yetimi, milli ve manevi deerlere bal, yurtsever, drst

    bir zmrenin var olduunu grr ve bunlarn, kartln: Dou-Bat atmas evresinde

    ele alr. Bu iki zmreden birincisinin kokumuluunu, ikincisinin de salklln

    gstermeye alrken pek deimeyen bir roman emas belirir ilk yaptlarnda. Bu

    toplumsal sorun erkek biri kz balca drt kiinin rol ald bir ak yks zerine

    oturtulur. Erkeklerden biri Bat, teki Dou'dur.ikisi arasnda kararsz br gen kz, bir de

    yazan temsil eden, bilgili ve Doulu'nun dostu olan bir adam vardr. Peyami Safa'nn

    1939'lara kadar yazd romanlarn (bir ikisi dnda) hepsinde yinelenir bu yap: Szde

    Kzlar (1923), imek (1923), Maher (1924) Fatih Harbiye (1931), Biz insanlar (1939)...

    Dou tipi erkek, drstl nedeni ile zar zor geinen bir kk burjuva aydndr.

    Bat tipi, ya Osmanl brokrasisinin st tabakasndan zengin bir ailenin halktan kopmu

    olu ya da vurguncu tccar snfndandr.

    Dou-Bat sorununa kart kiilikler yoluyla, ahlaksal adan yaklaan Peyami Safa,

    ilk romanlarnda Dou-Bat bileimini de, bu iki tr insann olumlu yanlarnn bir tek

    adamda toplanmas olarak grlr. Safa'ya gre; Batl tipin savunduu balca deerle:

    para, maddi baar ve hazza dayanan bir ahlak anlay; Doununkiler ise Trk-slam

    uygarlndan gelen manevi deerler ve. dine dayal bir ahlak anlaydr.

  • 14

    Peyami Safa'nn romanlarndaki gen kz ise, Batllam zengin bir aileden,

    genellikle Franszca ya da ngilizce bilen bir kzdr. Yazar romanlarna kahraman olarak az

    ok Bat terbiyesi ve kltr alm bu kzlardan bakasn semez. Bu gen kz tipi

    romanlarda, iki tip erkein yani iki deer sisteminin arasnda kalr: Batl (madde) ya da

    Doulu (ruh)... Kz, Batnn ahlak anlayn paylamaz, onlar gibi yurt sevgisinden yoksun

    deildir. Bununla birlikte Bat uygarlnn baz gz kamatrc deerlerine kaplmaktan da

    kendini alamaz. Bu yzden Peyami Safa'nn bu kzlara kar tutumunda da birbirine zt iki

    eilim sezeriz.

    Hem ekici ilgin bulur hem de aalar ve hor grr onlar.

    Dokuzuncu Hariciye Kouu'nda da kiiler ve durum teki romanlarla ayndr.

    Nzhet, Bat terbiyesi ile bym, piyano alan bir gen kzdr. Karsnda da iki erkek

    vardr. Biri Trkiye'de Batl etkilere isyan eden, fizik ynden zayf, fakir bir gen; teki,

    baarl, zengin, zarif, "ameli ve harici" bir zekaya sahip, ama "basit bir insan"dr. (s. 86-

    93) Paa gibi "kozmopolit fikirleri" vardr ve dnceleri, okuduu yabanc okulun

    etkileriyle biimlenmitir."1

    ZERNDE DURULAN KONULAR

    Hastalk:

    15 yandaki roman kahraman, 8 yandan beri dizinden hastadr. Bu nedenle

    hastane hastane gezmekte ve birok doktora gzkmektedir. Hastalk teminin romann

    geneline yaylm en nemli temlerden biri olduunu syleyebiliriz. Hastalk, ocuun

    ruhunu ve kiiliini o kadar etkilemitir ki, daha 15 yanda, olmasna ramen, "krkn

    gemi insanlarn tecrbelerine sahip" olduunu hisseder.

    Ayrca romann pek ok yerinde hastalk ile ilgili geen szler yer alr:

    "Byk bir hastalk geirmeyenler, her eyi anladklarn iddia edemezler."

    "ki hasta kadar birbirine yakn hi kimse yoktur."

    "Hasta olmayanlar bizi ne kadar az anlayacaklar!"

    Seenek I.

    Doulu Erkek

    (Ruh)

    Seenek II.

    Batl Erkek

    (Madde)

    SEC KADIN

  • 15

    Kozmopolitlik:

    Romanda "Kozmopolitlerin Hcumu" diye adlandran, blmde... Fransz kltrne

    hayran Paa ile Doktor Ragp'n, Hasta ocuk ile attn grrz. Peyami Safa'nn dier

    romanlarnda arln daha kuvvetli hissettiren fikri/ideolojik erik, bu romannda da ve

    zellikle Doktor Ragp'n ahsiyeti etrafnda bulunsa da nemli bir rol oynamaz. Bu

    konuda; Paa'nn ittihatla dmanl, Fransz kltrne hayranl ve Doktor Ragp'n

    ona katl sylenebilir.

    "Ben, Nzhet'in yannda oturuyordum ve basit mevzuular iinde konuulan eyleri

    dinlemiyor, sze karmyordum.

    Bir aralk ismimin getiini duydum ve bam kaldrdm. Ragp Bey bana

    bakyordu:

    - Siz ne fikirdesiniz, efendim? dedi.:

    Konuulan eyi dinlemediimi bildiren bir hayret gsterdim. Paa anlatt:

    - Ragp Bey diyorlar ki, stanbul'da, gece yardan, er beer kii, ellerinde birer

    kova siyah boyalarla sokaklar dolayorlarm ve nerede bir Franszca ibare grrlerse

    derhal siyahla kapatyorlarm. Sen ne dersin? Atamanlara yaranacaz diye krk yldr

    rendiimiz lisan bize unutturamazlar ya!

    Mevzuyu beendim. Kime yaranmak olursa olsun, gzel Trke dururken, sokak

    levhalarna, tabelalara Franszca ibareler yazlmasna aleyhtar olduumu syledim. Paa

    ve doktor, basit kozmopolit fikirleriyle bana hcum etmeye baladlar. Paa, Franszlara

    sevgisini itima bir akide seviyesine karmak iin nafile yoruluyor. Fransa'nn bizim

    kltrmz stndeki tesirlerine dair alelade Tanzimat fikirlerini sralyordu. Doktorun

    samimi olup olmadn bilmiyordum, fakat onun btn delili, Trke'nin kifayetsizliini

    iddiadan ileri gemiyordu. 'Reetelerimizi bile Franszca yazyoruz diyordu"

    Ak Temi:

    Romanda Hasta ocuk, Nzhet ve Doktor Ragp arasnda l bir ak ilikisi

    vardr. Hasta ocuk'un Nzhet'e olan akn syledii szlerden ve dncelerden, Doktor

    Rap'n da Nzhet ile evlenmek istemesinden bir fikre varabiliriz. Nzhet'in ise,

    balangta hislerinin Hasta ocuk'tan yana olduunu dnrz. nk, Hasta ocuk ile

    Nzhet'in kkte yalnz kald bir gecede Nzhet, Hasta ocuk'un kendisini pmesine

    kar kmaz hatta kendi de bu harekete karlk verir. Ancak, romann sonlarnda Doktor

    Rap'n evlenme teklifini kabul eder ve onunla evlenir.

    Daha nce de sylediimiz gibi Peyami Safa'nn romanlarnda hep l bir ak

    ilikisi ele alnr ki Dokuzuncu Hariciye Kouu'nda da Hasta ocuk-Nzhet ve Doktor

    Ragp bunun bir rneidir. Ancak, romann "ben" anlatc tarafndan anlatlm olmas

    nedeniyle biz bu l ak olayn sadece Hasta ocuk'un anlatt kadaryla biliriz. Ne

    Nzhet'in duygular ne de Doktor Rap'n duygularn tam olarak renemeyiz.

  • 16

    Peyami Safa'nn ok gen yanda bandan gemi ve zerinde derin izler

    brakm bir ak olayndan etkilendiini dnen Berna Moran, sonradan romanlarnn

    kiilerinde ve bunlar arasndaki ilikiler yapsnda, bu olayn belirleyici rol oynadn

    dnr.

    5. KLER VE KLETRME

    Asl Kiiler: Hasta ocuk, Nzhet

    Tal Kiiler: Doktor Ragp, Paa, Hasta ocuk'un Annesi, Yenge

    Epizotik Figrler: Nurefan, Doktor Mithat Bey

    Dokuzuncu Hariciye Kouu olaylarn, intihalarn duygu ve dncelerin

    kahramann azndan anlatld bir "ben" romandr. Roman, ad belirtilmeyen tek ahs

    zerine kurulmutur. Nzhet, Doktor Ragp ve romann dier ahslan ikinci planda ve

    silik olarak braklmtr.

    "te Peymi Safa Bey'in romannn, Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun iki

    kahraman: Istrap eken insan ve onun talihinin bir ucunda sessiz, hareketsiz bekleyen

    mukadderat. Bu iki kahramann haricinde her ey ve herkes ihmal edilmitir: Paa,

    Nzhet, Doktor, hatta hastann annesi... Doktorlar, doktora ihtiyac olduu iin; arkada,

    lazm olduu iin; anne, anne lazm olduu iin mevcuttur.

    sterseniz bu ereveleri iinizden, kendinizden doldurun, isterseniz olduu gibi

    kabul edin. Vak'a, tesine berisine birtakm ihmaller serpilmi bir yoldur ki, hastanede

    biter"2

    Kar-koca Uzaktan

    Akraba

    Baba - Kz

    Ak

    Nzhet

    Uzaktan

    akraba atma

    atma Yenge Hasta ocuk

    Ana - Oul

    Hasta ocuun Annesi

    Doktor Ragp

    PAA

  • 17

    HASTA OCUK:

    "Bir kelimeyle o, yann ocuu deil, acnn ve talihin adam yani sadece hastadr

    ".3

    Romann ba kiisi olan Hasta ocuk'un isminden romanda bahsedilmez. Romann

    ilgi ekici yanlarndan biri olan bu durumla ilgili smail Habib unlar syler: "Btn

    edebiyatmzda kahramann ad olmayan ilk roman budur sanrm. Niye yle? nk,

    romann kahraman mellifin kendisidir; kendi adn zikretse romana uymayacak, baka

    bir ad taksa hakikatten ayrlm olacak; yle ise en iyesi kahraman adsz brakmaktr."4

    Hasta ocuk, 15 yandadr. 8 yandan beri dizindeki mehul hastalkla urar.

    Dizinden iki defa ameliyat olan ocuk, bir ncsne de hazrlanmaktadr. Bu hastalk

    onda derin bir ukde yaratmtr. O, dnn perianln iinin derinlii ile kapatmaya

    alr. ok ac ektii, kltrl ve felsefi dnce tarzna aina olduu iin 40-50 yan

    tecrbesine sahiptir.

    "Yataa girerken, her byk felaketimde olduu gibi, kendimi birka ya birden

    bym hissettim. Krkn gemi insanlarn tecrbelerine sahip olduuma inanyordum,

    fakat hala Nzhet'e ak olduumu kendime itiraf edemeyecek kadar ocuktum."

    "yle bir yata idim ve yle bir mizata idim ve ocukluumda o kadar az oyun

    oynamtm..."

    Bu d grn ile deruni hayat tezad Peyami Safa'nn birok romannda deiik

    ekillerde ele alnmtr. Hasta ocuk, bu mahrumlukla kvranrken, yazar onun karsna

    tam zdd bir tip kartn Doktor Ragp, Doktor Ragp tipiyle, hasta gencin trajedisi daha

    belirginlik kazanr:

    Romanda dikkati eken bir durum vardr ki bu da; hasta gencin d grnnn

    ihmal edilmesidir. Duygu ve dnceleri teferruatl bir ekilde anlatlan gencin, d

    grnne ait hibir bilgiyi renemeyiz. Onun hakknda, bildiimiz tek ey dizindeki

    rahatszlktr. Oysa, Doktor Ragp'ta, durum tam tersidir. Geri bu durumun sebebi

    olarak; romann Hasta ocuk'un azndan anlatlm olmas da gsterilebilir. Romanda

    ocuun ruh haliyle ilgili olarak keder, lm, yalnzlk gibi konularda dncelerin ileri

    srldn grrz. Hasta ocuk, bir yanda kederin dier yandan da mit nn

    peindedir.

    "Istrabn derinlerine indike sevincimizi kaybetmek korkusu kalmad iin yeni bir

    sevin balyor. Istrabn ilac straptr. kisinin hasl zarb: sevin!"

    Ayn dnce seviyesi lm konusunda da karmza kar:

    "lm, hayatn btn nee, ark, kahkaha ve lgnlklarm alp gtryordu."

    lmle birlikte kahramanmza yalnzlk duygusu da hakimdir. Hasta ocuk,

    hastanede muayene sras beklerken kendisi gibi gen ve ocuk hastalar grr. Fakat

    hepsinin yanlarnda bir by vardr. Ancak ona gre, "Bu hastalar kan akrabalndan

    daha yakndr birbirlerine, nk onlar ac ve korku birletirmitir." Kendisi de onlarn

  • 18

    iindedir. Ancak o hep yalnzdr. Annesinin yanndayken, Paa ile veya Nzhet ile

    olduunda bile yalnzdr. nk, "nsanlar bakalarnn beden hastalklarn anlyorlar da

    ruhunu anlamyorlardr".

    Peyami Safa'da "yalnzlk" sabit bir fikirdir. Safa, hayran olduu Fransz Filozof

    Pascal'n

    "Nous mourons tout seul" (Yapayalnz lrz) sznn sk sk; tekrarlar.5

    Kahramanmz yalana kars da ok duyarldr. Romann III. blmnde yer alan

    "Nzhet Bana Yalan Syledi" ksmnda:

    "... Yalan bana sularn en ar gibi geliyordu; ve br yalan sylendii zaman

    insanlarn, deil, eyann bile buna nasl tahamml ettiine ayordum. Yalana her ey

    isyan etmelidir. Eya bile: Damlardan kiremitler umaldr, aalar kklerinden sklp

    havada bir saniye iinde toz duman olmaldr, camlar krlmaldr hatta yldzlar dp

    gkyznde bin paraya ayrlmaldr filan...

    Nzhet bana yalan syledi.

    "Dnyann hibir Nzhet'i yalan sylememelidir"

    Romann kahraman 15 yanda olmasna ramen ok kltrldr. ocuk,

    Shakespeare, Goethe ve Tevfik Fikret okumutur. Kk yatan balayarak kendi kendini

    eiten insanlara:

    "oto didaktik" insan denir. Peyami Safa da ok kk yalardan itibaren kitaplar

    okumu-, kendi kendini gelitirmitir. Hasta ocuk da tpk onun gibidir:

    "Bir iki ay evvel okuduum "Hamlet" in mezarlk sahnesini hatrladm. Orada?

    kraln soytars "Yorik1 in kafatasn eline alan Prensin szlerini, bir musiki paras gibi

    iimden mrldandm."

    "Ve bana Goethe'nin bir safsatasn telkine alt: "Az mit edip ok elde etmek

    hayatn hakiki srrdr."

    ocuk, kendince Goethe'nin szn 'safsata* olarak deerlendirir. Bu

    deerlendirmesi ayn zamanda onun tenkit ynnn var olduunu da gsterir.

    "O gnlerde beynime Fikret'in baz msralar dadanmt;- mitsiz anlarmda

    bu msralar, benim iradem haricinde, kendi kendilerine yayor ve ses veriyorlard;

    onlarn bu airane tasallutu, herhangi bir mrahikin iptidai "santimantalite" sinden ziyade,

    hakiki straplarla dolu bir ruhi zemin bulabilmelerindendi...

    O msralar gene kendi iimde canlandlar ve ses vermeye baladlar:

    "Hep samt rae sakl bu vadii muzlimin

    Her hatvesinde pheli bir hufre, bir kemin

    Hep samt rae... Kaynayor canl glgeler Bir maheri cnun gibi pr-cuu

    bihaber"

    Yine kahramanmzn ok okuduunu ve kltrn nereden saladn, Paa ve

    Nzhet iin getirdii kitaplardan anlayabiliriz:

  • 19

    "Ben ona, elenceli romanlar gtrrdm ve geceleri okurdum...M. Lavaredin krk

    be paras', 'algcnn seyahati" romanlar onu ok gldrmt. 'algcy iki defa

    okudum. Nzhet'e edebi romanlar gtrrdm. Biz babasyla otururken o, odasna kyor

    ve bunlar okuyordu."

    Tm bunlara bakarak Peyami Safa'nn geni kltrnn kahramanna aksettiini

    sylememiz mmkndr.

    Ahmet Hamdi Tanpnar, "Edebiyat zerine Makaleler" adl kitabnda hasta ocuu

    yle deerlendirir: "On be yanda kk bir adam, size etinin ve ruhunun aclarm

    anlatyor. Ar bal, lisanna ve olgun bir yata ancak tabii grlebilecek dnce tarzna

    taaccp etmemelidir. Bu ocuk ruhu, ilk ve esas terbiyeyi zaruret ve hastalk gibi iki

    keskin ve ac tecrbeden almtr, lmn yllarca kck uzviyetinin etrafnda insafsz

    bir srarla dolatm, nihayet ayklanmaz balarla ona yaptm grm, hastane

    koridorlarnda nbet beklemi, beyaz duvarlarna ila ve yara kokusu sinmi plak

    odalarda, sakat ve alil bir vcudu srkleyen hazin bir istikbal dncesinin /. stne

    kapanm, sevilen bir annenin zldn grmemek iim. aclarn saklamay,, hatta

    onlar-., dan yabanc Bir ey gibi kaytsz-ve ehemmiyetsiz bahsetmeyi renmitir. Bir

    kelimeyle o, yann ocuu deil, acnn ve talihin adam yani sadece hastadr."6

    NZHET:

    Nzhet, nee, elence, sevin, ve ferahlk anlamlarna gelir. Nzhet'in karakteri,

    de tamamyla isminin manasyla benzerlik gsterir. Bu bakmdan yazarn isim

    sembolizasyonundan yararland sylenebilir.

    Varlkl bir ailenin. 19 yandaki tek evladdr. Bu nedenle martlm ve

    ocukluktan hala kurtulamam bir yapya sahiptir. Romanda Nzhet'in fiziksel

    zelliklerine: de yer verilir. Nzhet, -ela gzl ve kumral saldr. Ancak, bu zellikleriyle

    n planda kmaz.

    Nzhet,. Doktor Ragp ile kendisinin evlendirilmek istendiini Hasta ocuk'a

    anlatrken:

    "Biliyor musun? diyordu, bunlar houma gidiyor... Evin iinde byk bir mesele...

    Herkes bunu... Yani beni dnyor. Boyum, poum, kam, gzm... Onun tahsili,

    paras, gzellii... Bir sr mukayeseleri Ben hep glyorum.. Annem, bana kzyor"

    Bu szlerinden, Nzhet'in henz olgun bir gen kz olmadn, hayatla ve herkes

    ile dalga getiini anlyoruz.

    Yine, Nzhet' in Berlin'e gitmek istemesini syledikten sonra Hasta ocuk'un

    bunun sebebini sormas ve Nzhet' in "... nk ben corafya bilmem. Kolayca hatra

    gelen memleket ismi Berlin." szleri, Nzhet' in baz bilgilerden eksik kaldn gsterir.

    Kahramann Nzhet ile ilgili dnceleri ve syledikleri de Nzhet' in kiiliini bize

    daha iyi aklar:.

  • 20

    "Ben Nzhet1 in kahkahalarndan rkerim, bu, bir silahtr ki Nzhet onu

    bakalarnn zaaflar zerine merhametsizce boaltr. Azndan bu ksa, kesik ses

    parasnn darya sray kendisi iin o kadar gayri ihtiyaridir ki infilaktan sonra o da

    her zaman arr, bazen utanr ve nadir olarak da at yaraya acr.

    Nzhet1 in birok heyecanlar otomatiktir." (s. 25-26)

    "... Nzhet de yanmzda ok durmad, br srayta balkona kt. Bu, onun

    huylarndan birisidir. Herhangi bir vaziyette ekseriya iki dakikadan fazla durmaz ve

    kaar."

    Nzhet, kkte herkesin uyuduu bir zamanda Hasta ocuk'un odasna gidebilecek

    kadar da cesurdur:

    "Ayol. Nedir bu hayret? Bir kaamak yapp geldim-. Uyuyamadm.

    Korkma herkes uyuyor!-. Periler bile duymad geldiimi-."

    Nzhet, roman kahramann "ocuk" olarak grdn birka yerde aka ifade

    eder: "Sen sahi benden drt ya kksn. Ve ocuksun..." , "Ah!S Koca ocuk!"

    DOKTOR RAGIP: (stekli, steyen, Rabet Eden)

    Dr. Ragp 35 yandadr. Roman kahraman kendisine rakip olduu iin her an alc

    gzle Dr. Ragp'a bakmaktadr. te romandaki ayrntl bir Dr. Ragp tasviri:

    "Uzun boy. Seyrek, ince ve sar salar. Etlerinin her paras ayn pembelikte,

    shhatli bir ba. Daima glmeye alm ve ciddi halinde bile glmseyen bir az. Ameli

    ve harici bir zekann daraltt muzip, derinliksiz, kvrak mavi gzler. inde -bana bakt

    zaman- gurur, msamaha, efkat ve yukardan aaya inen bir takdir. Kenarlar biraz

    yayvan enli bir slav burnu. Az kmldayan bir vcut, dik duru, gzlerin sinirsiz ve ll

    bak. Mutedil bir zarafet. Btn ahsiyette bir itidal, gayelere hendesi bir gidi, sathi bir

    ahenk: Doktor Ragp."

    "Mevzulara skunetle girerek konuuyor. Sesi hafife titrek. Her sznde l

    hakim: Rakam, mesafe, izgi, harita, say.

    - Efendim, bu trenler yirmi kilometre bile gidemez.

    Yahut:

    Merkezi Erenky olmak zere bir daire iziniz, Alemda ile Kadky arasndaki

    kutrun stnde...

    - Zavall adamcaz gnde otuz be kere karsn dnr, haftada onun iki defa

    glmsediin grmez."

    Doktor Ragp, d grnnn yannda, i dnyas, basit bir gentir. Kke

    yemee geldii, zaman ocuk ve Paa'nn atmasna da yol aan fikirlerinden bu

    basitlii anlayabiliriz. ocuk hem hayranlkla hem de kskanlk duygulan ile Dr. Ragp'a

    bakar. Ancak onu eletirmekten de ekinmez.

  • 21

    Paa, Hasta ocuk'a Dr. Ragp ile ilgili fikrini sorduunda; "Kurnaz bir adam.

    Hilekar demeyeceim, aleyhinde bulunmak istemem, fakat basit bir insan."

    "... Nzhet'in birok arzular vardr ki o adam anlayamaz."

    Orhan Okay, "Sanat ve Edebiyat Yazlan" adl kitabnda- "Peyami Safa'nn dier

    romanlarnda arlm daha kuvvetle hissettiren fikri/ideolojik muhteva, bu rokanda da

    ve bilhassa Doktor Ragp'n ahsiyeti etrafnda bulunursa da mhim bir rol oynamaz."7

    gryle Doktor Ragp'n ahsiyetinin farkl ynlerden geniletilebileceini belirtmitir.

    PAA:

    Kahramann uzaktan bir akrabas ve Nzhet'in babasdr. Altm yan geen Paa,

    Erenky'de bir kkte oturur.

    "Paa benim uzak akrabalarmdand ve beni ok severdi. Drt be yamda iken

    bile benimle saatlerce konutuunu hatrlarm. Bir mtekaidin mnzevi hayatn dolduran

    kk... eyler arasnda ben de ehemmiyet kazanmtm."

    Romann banda Paa ile ocuun aras ok iyidir. Hasta ocuk, kkte kald

    zamanlarda Paa'ya kitap okur. Paa, ocuun dnceleri de nem verir. Dr. Ragp,

    Nzhet'i istediinde ocuun fikrini sorar. Romann sonlarnda Paa ile ocuun aras

    bozulur. Dr. Ragp'n yemee geldii bir akam, Fransz dilinin kullanm ile ilgili bir

    tartma kar. ocuk, Paa ve Dr. Ragp'a ters den fikirlerini aklar. Bu tartma

    Paa'nn bir anda hislerini deitirir ve ocua kar cephe almasna neden olur.

    Paa, genliinde Paris'te bulunmu olmasnn da etkisiyle tam bir Paris hayrandr.

    Doktor Ragp' tan, stanbul'da baz kiilerin gece yars sokaklardaki Franszca ibareleri

    boyalarla kapattn renmesi zerine Paa, ocuun bu. konu ile ilgili fikrini sorar.

    ocuk,. Paa'nn, kendisine.... tamamen zt fikirlerden holanmaz:

    "Mevzuyu beendim. Kime yaranmak olursa olsun, gzel Trke dururken, sokak

    levhalarna, tabelalara Franszca ibareler yazlmasna aleyhtar olduumusyledim."

    Paa'nn en belirgin: zelliklerinden biri de, kz Nzhet'te de var olan,

    kahkahalardr:

    ".....her insan iimizde yaatan bir ayrc alamet varsa, Paa'y da bana

    hatrlatan, iimde yaatan bu gevrek ve bol kahkahalaryd."

    Romanda kahramanmz vastasyla, Paa'nn siyasi ve ideolojik fikirlerini de

    reniriz:

    "Paa, Fransz dostu ve Alman aleyhtar, ittihatlara dmand. Hep 'Sabah1 okur,

    muhalif fkrann muvaffakiyetlerini arard."

    YENGE: (Paa'nn Kars)

    zerinde durulmayan kiilerden biridir. Romandaki en byk etkinlii kz Nzhet'i

    Dr. Ragp ile evlendirmek istemesidir. Nzhet ile Hasta ocuun yaknlamalarn

  • 22

    nlemek iin de kzna, ocuun hastalnn bulac olduunu syler. Yengesinin bu

    davranlar, ocuu ok etkiler ve kkten ayrlmak ister.

    KAHRAMANIN ANNES:

    Fiziksel ve ruhsal ynden romanda n planda olmayan bir kiidir. Ancak

    kahraman, annesinin hasta olduunu bildii ve ona irmekten ekindii iin hastal

    hakknda ona bilgi vermekten kanr.

    "Annelere anlatlan kederler taksim deil, zarbedilmi olur." ['Baz Kederlerin

    Riyaziyesi' adl blmden,]

    Kahraman, annesinden: "Kendisine zaafmdan ziyade metanetimi gsterdiim

    kadn..." diye bahseder,

    NUREFAN:

    Kkn hizmetisidir. Nzhet'in Ragp ile evleneceini ocua syler ve Nzhet'in

    yalann ortaya karr. Kendisi de tpk ocuk gibi Nzhet'in Dr. Ragp ile evlenmesini

    istemez:.

    "Ben bu evlenmeyi hi istemiyorum. Paa efendi de hi istemiyor ama, yengeniz

    istiyor."

    MTHAT BEY:

    Hasta gen ile ilgilenen ona yardm eden bir doktordur. Epizot kiilerden biridir.

    6.ZAMAN VE MEKAN

    a) ZAMAN

    Romanda anlatlanlar 1915 ylnda geer. ocuun, romann sonunda defterine

    kaydettii "5 Terinievvel 1915" (s. 127) tarihinden bunu aka gryoruz. Ayrca,

    Doktor Mithat'n, ocua "Harp bitince gzel bir takma bacak yaptrrsnz" (s. 100) sz

    ile, ocuun "Harp teblilerinde yaral saylarn okurken, hep kanl maceralar benimkine

    benzeyen binlerce insanlar dnyorum" (s. 102-103) monologu, ayn dneme iaret

    eder.

    Grld gibi romann vak'a zamannn eksenini 1915 senesi tekil etmektedir.

    1915 senesi, ayn zamanda Birinci Dnya Sava'nn en acl ve en buhranl dnemi olarak

    bilinir. Ancak, romanda bu dnemin karakteristik hadiselerine pek yer verilmemitir.

    Kenar mahallelere hakim olan sefalet manzaralar ile hastahanelerdeki insanlarn acl

    hali, bu dneme iaret etse de, romancnn maksad, bu manzaralarla devrin genel

    panoramasn izmek veya anlatmak deil, ocuun evresini tantmaktr.

    Dokuzuncu Hariciye Kouu romannn zaman tablosu, yaplan iki geriye dnle

    ekillenir. Yaplan geriye dnle kahramann vak'ay yaad anlardaki hali, ferdi

  • 23

    gemii ve anlatma zamanna ait baz dikkatleri tantlr. Bu ayr zaman diliminde

    arlk, vak'ann yaand dnem zerinde toplanmaktadr. B dnemdeki baz

    hadiselerin ocuk tarafndan idrak edilemedii grlr. Dolaysyla eserin kaleme alnd

    zamanlarda bu durum sezilip dile getirilmitir. Bu durum ayn zamanda anlatc da olan

    kahramann gelimesini de gsterir.

    "Bunu hep sonralar, aylardan ve nice yllardan sonra, bugn iyice anlyorum." (s.

    27)

    Yukardaki ifade, kahramandaki geliimi gsteriyor. Kahramanmz, eserde hem

    vak'ay yaayan, hem de deerlendirerek anlatan insan durumundadr.

    Romanda iki geriye dn vardr. Birinci geriye dn, anlatma zamanndan

    (1927), vak'a zamanna (1915) kadar uzanr. Aslnda bu geriye dnlerin anlamn

    geriye bak olarak da deerlendirebiliriz. nk, burada geerli olan, ocuun

    1915'lerdeki halinin grlmesidir. Yaplan geriye dnlerin sonucunda okuyucu, ocuun

    yedi senedir (S. 7) ayn rahatszl ektiini rendii gibi, Paa'nn siyasi ve sosyal

    ynlerini yakndan tanma imkanna kavuur, (s. 50-51)

    Romanda vak'a ile zaman grafii arasnda byk bir uyum vardr. Romanda rahat

    bir seyirle balayan olaylar, daha sonra gittike artan bir tempoda geliir ve tekrar rahat

    bir seyirle sonulanr.

    Roman zaman bakmndan kmeye ayracak olursak; ilk iki kme (I-IV/5),

    yaklak olarak romann te ikisini tekil etmektedir. (44 blmden 28'i), Bu iki kme,

    toplam drt gnlk olaylar iine almaktadr. Birinci kme (1-111/3) bir buuk, ikinci

    kme (III/4-IV/5) iki buuk gnlktr. nc kme (1V/6-VI/7) dier iki kmeye

    kyasla farkl bir durum arz etmektedir. Bu kmenin ilk blm (V/6), bir gnlktr.

    Takip eden "Korkun Yarn" (V/7) blmnde, zaman tayinine gidilmeden kkte "bir ka

    gece" kalnd sylenir. Geriye kalan blmlerde zaman tamamyla belirsizleir ve

    herhangi bir vak'aya dayanmakszn aydan fazla bir zamann geride kald grlr

    (V/7). Bu tabloya bakarak Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun vak'a temposuyla zaman

    grafii arasnda mkemmel bir uyumun bulunduu sylenebilir. Ayrca, zaman grafiinin

    llebilenden llemeyene doru gittii grlr. Romann sonlarnda zaman adeta

    durur.

    "Zaman yrmyor, dakikalar korkun bir sknt iinde uzuyorlar, hatta dalyor,

    birikmiyor, toplanmyor ve bir eyrek saat olamyorlar." (s. 109)

    Sonu olarak zaman unsuru, hem atmosfer temini salamak, hem de ocuun

    psikolojisine aklk getirmek ynnden baarl bir ekilde kullanlr.

    Romanda anlatlanlarn ne zaman yazldn yani anlatma zamann, tefrikann

    "Son Safha"snda geen "Aradan on iki sene geti." (106) sznden karyoruz k bu da,

    1927 senesine denk gelir.

  • 24

    b) MEKAN

    Romanda vak'a ayr mekanda cereyan eder. Bunlardan biri hastahane, dierleri

    ocuun kenar mahallerin birinde bulunan evi ile, Erenky'deki kktr. Her mekan da

    ocuun bak asndan anlatlr. Bu anlatmlarda mekanlar, ocuun iinde bulunduu

    ruh durumuna gre mana ve nem kazanr. Temelde, izlenimci (empresyonist) karakter

    tayan bu yntemle, d tasvirden ziyade d evreyi vasta klp ocuun ruh hali

    verilmek istenir.

    Dokuzuncu Hariciye Kouu Roman, hastahanenin kapal dnyasn tantan

    cmlelerle balar. Hastahane tantlrken (a), (o) ve -zellikle yank gc yksek- (u)

    vokallerinin arlk kazand cmleler kullanlr. Bu cmlelerle, okuyucunun uurunda

    souk ve rpertici bir hastahane imaj yaratlr. Ayrca "koridor" kelimesinin yerine

    "dehliz" kelimesinin tercih edilmesi de hayli anlamldr.

    Bunu takiben tantlan insan manzaralar, hastahanenin souk atmosferine ayn

    zamanda trajik bir boyut kazandrr:

    "Sralarda hi dz oturan yok. Hastalar sarl bir kol ve bacan bozduu muvazene

    ile, hep, amutlar krlm yamru yumru duruyorlar ve bykler kklere doru

    eilmilerdir.

    Bann her taraf sarglarla kapl yalnz bir yana ve bir gz darda kalm

    kk bir kz ocuu, azn oynatamad iin, babasna elleriyle iaretler yapyor;

    tekilerin hepsi, alnn kaskat uzatt bir bacakla, sarglarn dimdik tuttuu bir boyunla,

    aslm bir kolla, her taraf kskvrak balanm gibi hareketsizdirler.

    Yeni gelenlere kar alakalar gayet ksa srer: Dk balar hafif kalkar, byk

    kapya doru hafife eilir ve tekrar eski vaziyetlerine dner; herkes kendi stnde

    toplanan dikkatini bakasna pek az ayrr, hem de onlar ilk grdklerini bile eskiden

    tanyorlarm gibidirler, aralarnda kandan fazla akrabalk vardr; acnn ve korkunun

    birletirdii mterek bir manevi aileye mensup olduklarn hissederler, emindirler ki

    insanlar arasnda sabretmesini, beklemesini onlar kadar bilen yoktur.

    Kkler ok benzeirler: Korku ve acnn derinletirdi anlayl gzler, yalarna

    nispetle ar tecrbelerin krtrd ve soldurduu manal yzler, tahammln drd

    balar, ve mit..." (s. 6)

    Kapal mekanlarn arpc bir ekilde anlatlmas, hem okuyucunun ilgisini zerine

    eker, hem de ocuun bak asnn yeni bir vaziyet kazanmasn salar. Hastahaneden,

    dizi iin yeni bir ameliyat gerektiini renerek ayrlan ocuk, bu durumun etkisinde

    kalarak evresine adeta bir "hastalk/shhat" ztl asndan bakar. Mesela hastahane

    dndaki tabii dekordan "Bahe. Parlak bahar gnei. erinin renklerinden ve

    kokusundan birdenbire ayrlan tatl bir parlaklk, amlarn yeili ve taze bir tabiat" (s. 11)

    cmleleriyle imrenerek bahseden ocuk, daha sonra, mahallesinin "khne" manzarasyla

    kendi durumu arasnda bir benzerlik kurar ve bu manzarayla adeta zdeleir:

  • 25

    "Kenar mahalleler. Birbirine ufunetli adaleler gibi gemi, yaslanm tahta evler.

    Her yamurda, her kk frtnada sanclanan ve biraz daha eilip brlen bu evlerin

    nnden her geiimde, ounun ayr ayr maceralarn takip ederdim. Kiminin

    kaplamalar biraz daha kararmtr, kiminin ahniini biraz daha yumrulmutur, kimi biraz

    daha ne eilmi, kimi biraz daha melmitir: ve hepsi hastadr, onlar seviyorum;

    nk onlarda kendimi buluyorum: ve hepsi iki senede bir ameliyat olmadka

    yasayamazlar, onlar ok seviyorum; ve hepsi, rzgardan sanclandka ne kadar

    inilderler ve ilerinde ne aziz eyler saklarlar, onlar ok... ok seviyorum." (s. 14)

    ocuk, kendi evinin sofasn tantrken de ayn duygu ve dnce iindedir. O,

    buray, bir sofa olarak deil, adeta hasta bir insann silueti gibi takdim eder:

    "Bu sofa yal bir insan yz gibidir: Evimizin btn ruhu, kederleri ve neesi

    orada grnr, her gnn hadiseleri tavana, duvarlara, demeye bir leke, bir izgi, bir

    buruuk ve bazen de ancak bizim grebileceimiz gizli bir iaret ilave eder. Bu sofa

    canldr: Bizimle beraber kmldar, deiir, bizimle beraber dalr, toplanr, bizimle

    beraber uyur uyanr; bu sofa aramzda sanki nc bir simadr ve gld, alad bile

    olur." (s. 15)

    Mekann byle sbjektif ller iinde tantlmasndaki maksat bellidir: ncelikle

    ocuun iinde bulunduu ruh halini aksettirmek, dolaysyla okuyucunun dikkatini onun

    zerine ekmek iin mekan unsurundan bu ekilde istifade edilir.

    Paa'nn Erenky'deki kk ve evresi, dier iki mekana kyasla farkl bir zellik

    arz etmektedir. Hastahane ile ocuun evresinde hastalk, yoksulluk ve mitsizlik

    varken; Erenky, buralara zt olarak refah, huzur ve gzelliin beldesi durumundadr.

    Ayrca buras, ocuk iin shhat vaat eden bir kedir. ocuk, Erenky ve evresine -

    salnda hibir deime olmad halde- farkl bir adan bakar. Ondaki bak tarzn

    deitiren unsur, phesiz ki Nzhet'tir. O, bir bakma Nzhet'i sevdii iin yeni bir

    moralin sahibi olmu ve bu moralin hazrlad adan evreye bakmtr:

    "Bamzn ucunda, ta uzaklara kadar sralanarak ten austosbcekleri, btn

    Erenky' uzun bir ses zinciriyle eviriyordu. Scak bir rzgar. Sanki ilkbahardan yaza

    geilen mevsim izgisinin stndeyiz, etrafmzda gizli bir cokunluk var." (s. 23)

    Ancak ocuun, evreyi bu tarzda deerlendirii, Nzhet'le olan hissi ilikisinin -

    Doktor Ragp dolaysyla- sekteye uramas zerine tekrar deiir. Nzhet'in, Doktor

    Ragp'a verilmek istenmesi, ocuu, psikolojik bir kntye srkler. Bu olumsuz durum

    ocuun bak tarzna da tesir eder ve o, daha nceden iyimser bir ruh halinin besledii

    adan bakt Erenky evresine, bu sefer bedbin bir gzle bakar:

    "Btn bu ev, btn bu insanlar bana yabanc geliyordu. Onlar bana tantan

    btn alakalar, hatralar bir anda kaybolmutu." (s.46)

  • 26

    "Odaya Erenky akamlar doluyordu. Her eyin uzaklat saat. Gne ve renkler

    ekiliyor. Odada madeni eyann donuk parlts. Her eyde bir i ekilii, bir snme, bir

    hafifleme var. En kat cisimler bile eriyor ve Erenky baylyor." (s. 78)

    "Haziran. le vakti. Erenky yanyor. Erenky terliyor.

    Taze ve canl yeilini kaybeden btn tabiatta ilkbaharn uzaklatn gryorum.

    ... aspirin gibi muvakkat bir ilatan fazla tabiata kymet vermiyordum,

    mitsizliimin son dereceye gelmesi biraz da bundand." (s.82)

    Grld gibi ocuk, hastahaneye ve kendi mahallesine (evine) "hastalk/shhat",

    Erenky evresine ise "mit/mitsizlik" asndan bakmaktadr. Bunu tayin eden iki

    unsur; hastalk ve Nzhet'tir. Romann balarnda hasta dizinin basks altnda kalan

    ocuk, daha sonra Nzhet'e duyduu sevgi ile sz konusu baskdan kurtulmaya alr. Bu

    durum, onun evresine bakn da ynlendirir. Ancak, Nzhet'e duyulan sevginin

    karlksz kalmas sonucunda ocuk, tekrar hasta dizinin etkisi altnda kalr ve evresine

    hayli ktmser bir gzle bakar. nc merhalede mekann nitelii de deiir: lk iki

    merhalede (1-IV) kapal ve ak olarak ekillenen mekan yaps, ncde tamamyla

    kapal bir vaziyet kazanr ve hayli daralarak "oda"ya kadar iner. nk ocuk, ameliyat

    edilmek zere artk Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun bir odasnda bulunmaktadr. Odada

    ve tek bana kalmann getirdii psikoloji ile o, evresine hayli deiik bir gzle bakmakta

    ve evreyi, bir ahsiyet olarak kabul etmektedir. ocuun, etrafn saran duvarlar

    hakkndaki u ifadeleri, hayli anlaml ve dikkat ekicidir:

    "Yksek, plak, mavi, dmdz, dimdik duvarlar.

    Gzmn hibir gr kesi yok ki iine bir duvar paras girmesin. Hep ve yalnz

    onlar gryorum. Onlardan kaan gzlerim onlarla karlayor.

    Bakldka uzuyorlar, ykseliyorlar; sertleiyor ve korkak, yumuak baklarma

    kaskat arpyorlar, gzlerimi ezecekler. Bam dnd.

    Deniz gibi yaylyor ve beni evreliyorlar. Serinliklerini hissediyorum. Denizde,

    plak vcudumu saran dalgalarn birdenbire ta kesilmeleri gibi, duvarlar giyiyorum.

    Hi kmldamyorlar.

    Btn bu hastahanenin sessiz, hareketsiz, souk, bombo anlarn onlar

    doruluyorlar.

    Gzlerimi, onlardan karmak iin, yasta da kapatamyorum. Arkama

    uzanacaklarn, stme abanacaklarn sanyorum.

    Ve onlara mtemadiyen bakyorum. ime serin mavilikler doluyor, ruhlarn iyice

    gizleyen korkun ve tehditkar mahluklar. uurlar varm gibi duruyorlar ve her an byk

    bir felaket yapmaya hazrlandklar halde, avlarnn korkusuyla elenmek iin

    maksatlarnn icrasn tehir ediyormu gibi duruyorlar, Allah gibi, kuvvetini gstermedin

    kuvvetli duruyorlar.

  • 27

    Onlarla mcadele ederek vakit geiriyorum, fakat onlar donmu avularyla

    zaman da yakalyorlar, durduruyorlar ve hayatmn serbest akna mani oluyorlar.

    Biraz yrrsem, onlarn bana doru geldiklerini grerek geri ekiliyorum." (s. 111-

    112)

    Mekan unsurunun byle bariz bir ekilde n plana gemesi, yine ocuun

    psikolojisiyle yakndan ilgilidir. Daha nceleri hastalktan tedaviyle kurtulabilme midi

    bulunan ocuk, evresine bu midin getirdii iyimserlikle bakmt. Ancak daha sonralar,

    iyilemesinin ancak ameliyatla mmkn olacan anlayan ocuk, stelik Nzhet'i de

    kaybetmenin verdii sknt ile bir kntnn iine srklenir. Son blmlerde mekan

    adeta mutlak bir gle donatan ite bu duygudur.

    Mekan unsurunun, ocuun psiko-fizyolojik durumunun yanstlmas yannda,

    romana ritmik bir karakter kazandrd da gerektir. ocuun, mekanlar (ev-hastahane-

    kk) arasndaki gidi gelileri, eserin genel dzeninde varln ve tesirini hissettiren bir

    ritmin domasna zemin hazrlar.

    HASTAHANE

    KK

    Grld gibi ocuk, evinden hastahaneye gidi-dn, evden kke bir gidi-

    dn, kkten hastahaneye iki gidi-dn yapmtr.

    Ayrca, romanda ara-mekan ok nemli bir yer tutar. Roman kahraman .iinde

    bulunduu psikolojiyi, genellikle ara-mekanlarda (hastahane bahesinde, sokakta,

    denizde, koridorda) aa vurmaktadr. Evinde, hastaln annesinden; kkte de

    Nzhet'ten saklamaya alan ocuk, ara-mekanda byle bir ihtiya duymaz, hasta

    olduunu kabul eder.

    7- BAKI AISI VE ANLATICI

    Dokuzuncu Hariciye Kouu, otobiyografik bir romandr. Dolaysyla eserde, "ben

    anlatc" yani "1. kii azndan anlatc" grlr.

    Romann bakahraman 15 yanda isimsiz bir ocuktur. Kahraman-anlatc olarak

    da adlandrabileceimiz bu ocuk, eserdeki fonksiyonu gerei hem "anlatc" (gzleyen)

    hem de "anlatlan" (gzlenen) durumundadr. Onun grmediini, bilmediini, okuyucu da

    grmez, bilmez. Bu zelliklerinden dolay dar bir erevede kalm otobiyografik

    romanlarda, romancnn yaratma hrriyeti de byk lde kstlanr. Yazar, tek cepheli

    kalmaya mahkum olur. Nitekim yazar:

    "Her romanmda kendi hayatmdan paralar vardr. Yalnz, otobiyografik romanlar,

    yaratma hrriyetimizi ksarlar. Orada biz, saysz imkan ve ihtimallerden bazlarn tercih

    hrriyetini kaybeder, bir tanesi zerinde billurlamak zorunda kalrz...Size garip gelecek

    fakat bana yle geliyor ki, romanda yaanmam ksmlar, yaanmlardan daha

  • 28

    gerektirler. nk roman, olaan olmu gibi gsterme sanatdr. Yoksa hatrattan fark

    olmazd. Halbuki biri, yaratma; teki, hatrlamadr." diyerek, bu tr roman yazmann

    zorluunu belirtmitir.

    Anlatan ve anlatlann ayn kii olmas mesafe (distance) problemini de ortaya

    karr. Okuyucu, yazar le anlatc arasndaki mesafenin iyi ayarlanamadn sezdii

    andan itibaren roman, inandrcln kaybeder ve okuyucunun, anlatcnn bak asna

    olan gveni sarslr. Bu bakmdan, otobiyografik romanlarda seilen anlatc yana, bilgi

    ve grgsne uygun pozisyonda okuyucunun karsna kmaldr. nk; metnin yaps

    ve slubu zerinde; kahraman-anlatcnn kltr seviyesi, mizac, iinde bulunduu

    sosyolojik ve psikolojik artlar tesirli olacaktr.

    Romann anlatcs, daha nce de belirttiimiz gibi 15 yanda bir ocuktur. Yani

    romana "tekil bak as" hakimdir. Fakat, romana hakim olan bak asnn, 15 yanda

    bir ocua ait olduunu kabul etmek son derece zordur. nk bu ocuk, yann ok

    zerinde bir sezgiye ve hadiselere yaklam tarzna sahiptir. rnein bir akam yemei

    srasnda, Doktor Ragp ve Paa ile sk bir mnakaaya giren ocuun u szleri bu

    dncemizi aka desteklemektedir:

    "...Mnakaa tehlikeli bir iddet ald. Paa'nn yz kpkrmz olmutu. Boazna

    sktrd havluyu boliatyor ve bastryordu. Ben de rengimi kaybetmi olacaktm.

    Kadnlarn gzlerinde korkunun ve endienin kamamalar vard. Birdenbire

    susmay tercih ettim. Paa yzeysel zaferini teyit edercesine yukardan atp tutuyordu.

    Beni susturan ey nefretimdi. En basit toplumsal davalar anlamayacak kadar

    yabanc tesirler altnda ahsiyetlerini kaybeden bu insanlarla mnakaaya mecbur

    olmann kklnden muzdariptim. Trkiye'de yabanc mekteplerin kuvvetli silindirleri

    altnda yamyass olan bu kafalarn kesilmesinden baka bir are grmyordum. Yabanc

    mekteplerini igal suretiyle manevi kapitlasyonlar kaldrd iin hkmeti

    beeniyordum..."(s. 80-81)

    Bu konuda Berna Moran, otobiyografik anlatm tekniinde bir "anlatan ben"in, bir

    de "anlatlan ben"in bulunduunu syler. Peyami Safa'nn yaklak 28 yandayken

    Dokuzuncu Hariciye Kouu'nu yazd dnlrse, "anlatan ben" yani Peyami Safa 28

    yanda, "anlatlan ben" yani Hasta ocuk ise 15 yandadr. ki ben arasnda 12 ya

    kadar bir farkn bulunmas, iki "ben"i birbirinden ayrr. "Anlatan ben", gemii 12 yllk bir

    zaman artyla anlatr. Bu nedenle de biz Hasta ocuk'un baz dnce ve davranlarn

    yandan olgun buluruz. Aslnda bu olgunluk Hasta ocuk'un deil, Peyami Safa'nn bilgi

    birikimidir.

    Trk romannda ilk defa, uurlu olarak, romancnn deil roman

    kahramannn veya anlatcnn mahedelerini esas alan Peyami Safa, bu romann

    yazlndan ok sonra kendisiyle yaplan bir rportajda bu meseleye verdii nemi yle

    dile getirmitir:

  • 29

    "Bir mehur Amerikan yazarnn roman bakkal dkkannn tasviri balar. Burada

    dkkann grn, romann ahslarndan biri olmayan romancnn gzne gredir.

    Oysaki bir bakkal dkkanndaki eya oraya giren roman ahslardan her birinin maksadna

    gre, mesleine gre, mizacna gre deiir. Telefon etmek iin o dkkana giren adamn

    grd eya, sar dalya almak iin girenin grdklerinden ve gr tarzlarndan bakadr.

    Oraya bir katil aramak iin giren bir polisle, dkkan kiralamak iin giren bir mterinin

    grleri bakadr. Harici gelimi bir adamla, dalgn ve iine kapank bir adamn grleri

    bakadr. Roman bu farklar belirttii zaman canl ve dorudur. Bu farklar ortadan

    kaldrp her mahede ve tasvirde romancnn grn bize veren esir, sahte ve

    canszdr. Romanda objektifliin hudutlar yok deildir. Fakat en realist dnya romancs

    bile bu objektif kalma imkanlarnn pek azmi denemi ve daha fazlasna gidememitir."

    Romann "Zavall Yorik" (111/1) ksmnda, romann pek ok yerinde olduu gibi, Peyami

    Safa'nn yukarda syledii kaideyi uyguladn grrz. Anlatc (Hasta ocuk), tp

    fakltesinde doktorla beraber terihhaneyi dolamaktadr. Doktor, ona masalarn

    zerindeki insan kadavralarn gsterir, bir taraftan da konuur. Hasta ocuk, grd bir

    ly tasvir ettikten sonra unlar dnr:

    "Yznde de iddetli nefret ve azap: Hala yayormu gibi hala iinde byk

    duygular varm gibi... Doktor, bu taze bir kadavra, yeni gelmi dedi. Taze ve kadavra

    kelimelerinin garip tezad beni rpertti." (s. 39).

    Daha sonra doktor, cesedin terih iin iyi bir kadavra olduunu, yasz ve yavan

    olduu iin terih ban yormayacan syler. Hastann zihni bu arada ok gerilere

    gitmi, Hamlet'in mezarlk sahnesini hatrlamtr. Artk doktorun konumalar ile hastann

    dnceleri birbirine karmtr.

    Grld gibi bu paralarda iki insann lye bak alar birbirinden ok farkldr.

    Doktor, mesleinden gelen bir alkanlkla, kadavralar, birbirinden ayrmakszn, sadece

    anatomi dersi iin bir malzeme olarak grmektedir. Hasta ise; onun bir zaman insan

    olduunu dnerek kendi varl ile benzerlii kurmutur.

    8-ANLATIM TEKNKLER

    Daha nceden Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun otobiyografik anlatm tekniiyle

    yazlm baarl bir roman olduunu sylemitik. zellikle, Hasta ocuk'un geirdii

    hastalk ile Peyami Safa'nn kk yata geirdii hastaln benzerlik gstermesi ve

    yazarn birok romannda da karmza kan l ak ilikisinin Peyami Safa'nn

    genliinde yaad bir olaydan etkilenerek kaleme ald dncesi, Dokuzuncu Hariciye

    Kouu'nda yer alan otobiyografik anlatm teknii zellikleridir.

    Romanda baarl bir ekilde kullanmyla dikkat eken bilin ak teknii de ok

    nemlidir. Bilin ak, ada psikolojik romanlarn nemli zelliklerinden biridir.

  • 30

    Dokuzuncu Hariciye Kouu'nda, kahramann i dnyasndaki bu ok ynl ak, basit

    veya karmak olarak sk sk grlr:

    "Dikkatim her vakit ki gibi ikiye ayrld: Bir taraftan, dizimdeki sargnn almasna,

    te taraftan ellerini ykayan operatre bakyordum." (s. 8)

    "Aletlerle hrpalanana dizimdeki bir zonklama, fakat temiz ve yeni sarglarn

    verdii rahatlk, pansumandan kurtulmu olma sevinci, operatrn mthi karar, yakn

    istikbalime kar duyduum merak, derhal birok tahminlere kalkan endieli zekamn

    faaliyeti gibi ruhumu birka paraya blen duygular, dnceler arasnda karanlk dehlize

    km." (s. 11)

    "Paa'nn ar ve yeknesak sesi, kendisine ayrdm kk dikkati yormuyor,

    iimdeki hayallerin serbest uyann bozmuyordu. Daha pek kk yatan beri,

    karmdakini dinlediim halde iimden baka eyler dnmeyi, zihnimi iki dikkatle

    altrmay renmitim."

    (s. 19)

    Bu ifadelerden de anlalaca gibi bilin ak, kahramann da farknda olduu,

    uurlu bir tavrdr. Kendi kendisini kontrol etmekte, hatta kazanlm bir alknlkla bilin

    akn kendisi hazrlamaktadr:

    Peyami Safa, bu bilin ak tekniini, dier romanlarnda olduu gibi burada da*

    daha ustalkla, uyku ile uyanklk arasnda, uurun yar uyanmas veya uykuya dalmas

    anlarnda ifade edecektir. "Uyku ile uyanklk arasndaki hayallerim iinde sendeleyen

    mantm" (s. 30) sz bize bu konuyla ilgili ipucu verir. Bu cmlenin getii andan

    hemen biraz nce, bu yar uyku ve uyanklk arasndaki hali u ekilde ifade eder:

    "Uyuyamyorum. Karanlk dehliz. Sar mumdan heykeller. Fisfl var m? tane.

    Beyaz eya ve beyaz gmlekler. Ameliyat lazm, ayam biraz ksalacak. Byle ekmek iyi

    mi? itmiyor musun? Soruyorum: Bizim bir Doktor Ragp vardr. Polis hafiyesi M. Lkok

    ve adamlar siyah pelerinleriyle meyhaneye girerler. Karanlk merdiven, izlet, hayaletler,

    kandan bir kurdale, sarholar, silah sesleri, merdivenlerden inen bir yuvarlan, havagaz

    fenerinin altnda bir adam grnp kayboluyor. Doktor Ragp. Havuzda yldzlar. Bir limon

    bydke byyor. Artk bu meseleyi konumayalm Nzhet'in kahkahas ve Nzhet'in

    ii: Zavall! Diyor o, ben kan, cerahat, irin, ciddi adam, mahzun ocuk sevmem. Ben

    mesut olmak isterim." (s. 29)

    Yukarda, hastann o gn karlat, dnd, dinledii, grd eyler

    karmakark bir ekilde, bilin ak tekniiyle verilmitir.

    Roman, anlatm tekniklerine uygun olarak dil ve slup zelliklerine sahiptir. Bilin

    ak tekniinin baarl ekilde uyguland romanda heyecan cmleleri ile kesik kesik

    cmlelere rastlanr:

    "Arkamda bir ehir kayor. Dizlerimde bir kerpeten. Hastalk ve tabiat. amlarn

    altnda beyazlklar. Bnye! Bnye! Sizin iin her eyden evvel bu. Evimizin sokak kaps

  • 31

    nnde ocuklar, birdenbire keskin bir lk. Daha sabredelim mi? Yengemin Paa'ya

    uzatt anta ve Paa'nn bana elini uzatrken yzndeki efkatin arkasna gizlenen

    istihfaf, istihza, nefret, hakimiyet, mum nn sallantlar arasnda uzanp ksalan bir

    boy. Canl, hareketli gzler, simsiyah ve hareketsiz. Uyuyamadm, diyor, ben de

    uyuyamadm, sen niin uyuyamadn? Ben bir eyler dndm, ben de bir eyler.

    Gmleinin stnde bir al... Arkamda ak duran balkon kapsndan hafif bir rzgar

    giriyor. Hani benim kitaplarm? rlplak, sapsar, upuzun bir vcut. Yanaklar km ve

    tra gelmi. Horatio! Bana bir ey syle! Ne syleyeyim efendimiz?" (s.48)

    Yukarda, baka bir bilin ak rneinde de grld gibi, ok az tam cmleye

    rastlanr.

    ok nemli bir yeri olmamakla beraber geriye dn teknii de romanda karmza

    kar. "ocuklar Hastahanesinde" ksmnda (V/7):

    "ki sene evvel, kk bir ameliyattan sonra, gene burada uzanmtm, gene ayn

    yerde duran u yaz masasnda operatr, deftere bir eyler yazyor ve benimle

    akalayorduk

    Sen izci misin? Bu metaneti nereden rendin? Bak, bacan iyi olsun, futbol

    oynayacaksn! Fakat oynamasan daha iyi. Hastalk tamamiyle gese bile o baca yorma!

    Ben futbol sevmem.

    Ha... Sen roman okumay seviyorsun. Fakat onu da okuma, heyecan senin iin

    iyi deil, sinirlerine dikkat et. El ileriyle megul ol.

    O zaman bu tavsiyelerinden dolay operatr souk bulmutum; mizacma ihtarlar

    yapan doktorlara kzyordum bile: Hepsinde ayn kusuru buluyordum: Tedavilerinde

    hastann psikolojisine yer vermemek." (s. 105)

    Hasta ocuk, romann "Yeni Mesele" (H/5) ksmnda i zmle teknii ile kendi i

    dnyasna dner ve iinden geen eyleri bize anlatr:

    "Uyuyamyordum.

    Birok fedakarlklara hazrlanmak lazm geldiini anlyordum. imde hep ne

    olduklarn bilmediim gizli ve mehul mitlere sarlmtm; onlar olmasa bir saniye nefes

    alamazdm; nk btn hesaplar aleyhime kyordu, bu mehul mitler beni aldatrsa

    mahvolacaktm.

    Nzhet'in doktorla evlenme ihtimalini dndm. Aklmda bunu tabii buluyordum.

    Hibir zaman benden drt ya byk bir kzla evlenmeyi kurmamtm ve onun gnn

    birinde benden baka biriyle evleneceini kskanmadan dnmtm; fakat byle, ilk

    defa bir istekli knca yepyeni bir mesele ile karlatm grerek biraz hayret ettim.

    Benim iin bunun neden bir mesele olduunu hala anlayamyordum." (s. 28)

    ocuun dizindeki hastalkla ilgili tbbi terimlerin de bir doktor itinasyla doru

    olarak kullanlmas dikkat eker:

    " Fistl var m?

  • 32

    tane.

    Sprasyon? Aknt?

    ok var. Her gn..." (s. 9)

    "are yok... Bu fistllerden ikisi yenidir. Krtaj lazm... Hatta sonra al bile

    lazm... Artk mafsal da feda edeceiz... 'Ankylose' olmadka bu dizi kurtaramayz...

    ltihap iddetli... hmal etmemelisin. are yok. Bu bacak ksalacak ve yere basamayacak.

    Ne yaparsn? Byle ekmek iyi mi?" (s.10)

    Birok yazar, eserinin younluunu ya da baarsn arttrmak iin grsel, iitsel ya

    da kokusal imajlar kullanr. Peyami Safa'nn da zellikle koku imajn kullanarak

    hastahaneyi anlatmas dikkat eker. Okuyucu, yazarn kulland baarl koku imajyla

    adeta kendini hastahanede hisseder:

    "Kpklenerek uan ve uzaklarda kaybolan bir beyaz gmlek; ve; iyot, eter, ya,

    ifrazat ve saire kokularndan mrekkep, terkibi tamamiyle anlalmayan bir hastahane

    kokusu." (s. 5)

    "Hele koku. Hastahane hayat dardan yalnz bu koku ile ayrlyor. Bu koku

    hastahanenin ruhudur." (s. 112)

    "Uyuturucu koku, belki de kloroform. Herkeste, geireceim tecrbenin

    ehemmiyetini hissettiren bir vazifeperverlik. Operatrn kk iaretiyle byk iler

    yaplyor." (s. 124)

    Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun geneline yaylm en nemli zelliklerden biri de

    tasvirlerin ve tezatlarn ok sk kullanlmasdr. Yazar zellikle, tasvirlere geni yer

    vererek okuyucunun gznde mekanlarn ve olaylarn daha iyi canlandrlmasn salar.

    Roman kahraman sathi bir tip olmad iin bu tasvirlerde alelade bir fotoraf

    realizmi yoktur. O, gzlerinin grdn felsefenin, imann ve tbbn szgecinden geirir.

    "Karanlk dehliz. Kapal kaplarn mustatil buzlu camlarndan gelen souk klarn

    buusu, yksek ve plak duvarlara vurarak donuyor.

    Saatlerce bekleyen var. Fakat buna almlar. Az kmldyorlar hi konumuyorlar.

    Dehlizin sonlarnda grnmeden alp kapann bir kapnn gcrts. Muambalara

    srtnen sir ayak sesi. Kpklenerek uan ve uzaklarda kaybolan bir beyaz gmlek; ve,

    iyod, eter, ya, ifrazat ve saire kokularndan mrekkep, terkibi tamamiyle anlalamayan

    bir hastahane kokusu.

    Hasta ocuklar, yanlarnda ailelerinden birer byk insan, ki hastalarndan daha

    endieli grnyorlar ve bir anne, pelerinini iliklemek bahanesiyle omuzu sarl ocuunun

    srtn okuyor. Onu biraz sonra ekecei acya hazrlamak iin." (s. 5)

    " Koutaki odam; bir demir karyola, banda bir kk demir masa. Yerde krmz

    muambalar. rlplak mavi duvarlar. stmde bir entari ve robdambr; kollar uzun

    geldii iin kendimi bu robdambr ierisinde de yadrgyorum." (s. 108)

  • 33

    "Bembeyaz oda. Hamam gibi scak. Sessiz. Kaynayan sularn ince fsltlar.

    Kmldayan ve kmldayan beyazlklar arasnda kamaan gzler eyann izgilerini

    seemiyorlar.

    Btn salonu kertecek ar bir sessizlik. Hayatn nasl bir ey olduunu

    unutturan bambaka bir alem. Bir rya odas." (s. 124)

    Romann genelindeki slup zelliklerine baklrsa Dokuzuncu Hariciye Kouu'nun

    tezatlar zerine kurulduunu grrz. Hasta ocuk ile Nzhet arasndaki ya, aile yaps,

    ekonomik durum, sosyal evre, hatta davran bakmndan devaml bir tezat bulunmas

    dikkat eker. Belki de ak douran bu ztlktr. Daha balangta, Hasta ocuk bunun

    farkna varmtr:

    "Nzhet'le beraber bydk. Benden yaa byk olduu halde, onun kkken

    bebekleriyle oynamasn, ben, istihfafla seyrederdim, bilhassa hastalmdan sonra. Ben

    ondan evvel, ruhen ocukluktan ktm, daha evvel ciddiletim. O hala ocuktu. (Fakat bu

    da benim houma gidiyordu.) Kendimde kaybettiim eyleri onda buluyordum. Fakat

    btn bunlar arkada hisleri sanyordum." (s. 28)

    Grld gibi ilk ztlk, ya farkndan ve buna ramen daha erken

    olgunlamasndan domaktadr. Akn bu tezadn temellerine dayandn u ifadelerden

    anlarz:

    "Yalnz, bydke birbirimize yabanclatmz birka kere farketmitim, aramza

    mehul anlamazlk setleri ylyordu ve ben bunlar ykmaya almaktan zevk

    alyordum, fakat her birini yktka daha bynn nme ktn grmek hem beni

    sevindiriyor, kederlendiriyordu. Birbirimize aldka kapanyorduk. nceleri her eyimizi

    birbirimize ak anlatrken, sonralar, beni kendime kar, onu da kendisine kar hayrete

    dren birok tereddtler ve hesaplar iinde susmaya baladk. Sohbetlerimize ihtiya

    girdi. Zaman getike birbirimizi daha ok tanyacakken, birbirimize kar yenileiyorduk.

    (Btn bunlar aka benzer eylerdir, o vakitler bunu anlamyordum)." (s.28-29)

    Gittike arttn grdmz bu tezatlar romanda, anlatcnn bak asyla

    verilmitir. Romandaki dier tezatlar yle sralayabiliriz:

    Kapal mekan x tabiat, salk x hastalk, zenginlik x yoksulluk, irkinlik x gzellik,

    keder x saadet hasreti, hayat x lm, korku x mit ve yalan x hakikat

    Romanda ayrca montaj tekniinin kullanld de grlr. Hasta ocuun dizindeki

    rahatszln artmas sonucunda ameliyat edilme gerei ile kar karya kalmtr. Ve

    kendini kt hissettii zamanlarda Tevfik Fikret'in msralar aklna gelir. Romann bir

    yerinde bu msralara aynen rastlarz:

    "O gnlerde beynime Fikret'in baz msralar dadanmt; mitsiz anlarmda, bu

    msralar, benim iradem haricinde, kendi kendilerine yayor ve ses veriyorlard; onlarn

    bu airane tasallutu, herhangi bir mrahikin iptidai "santimentalite"sinden ziyade, hakiki

    straplarla dolu bir ruhi zemin bulabilmelerindendi.

  • 34

    O msralar gene kendi iimde canlandlar ve ses vermeye baladlar:

    "Hep samt rae sakl bu vadii muzlimin Her hatvesinde pheli bir hufre, br

    kemin Hep samt rae... Kaynayor canl glgeler Bir maheri cnun gibi pr cuu

    bihaber" (s. 97)

    Eserin muhteva ve estetik cephesine katkda bulunan leitmotiv teknii de

    Dokuzuncu Hariciye Kouu'nda karmza "dehliz" kelimesiyle kar. Dehliz: st kapal,

    dar ve uzun geit, koridor anlamlarna gelir. Romanda mekann hastahane olduu

    yerlerde Hasta ocuk koridor yerine "dehliz" kelimesini kullanr. Yazar bylece hem

    kelimenin szlk anlamndan hem de uyandrd zel armlardan faydalanr. Daha

    kasvetli ve moral bozucu bir anlam veren "dehliz" kelimesinden ayrca, Hasta ocuk'un

    hastahaneden ne kadar bunaldn ve bktn da reniriz :

    "Karanlk dehliz. Kapal kaplarn mustatil buzlu camlarndan gelen souk klarn

    buusu, yksek ve plak duvarlara vurarak donuyor.

    Dehlizde insanlar oalyor. Hademeler geiyor. Odama bakanlar pek az.

    Dehlizden ilk defa bir hasta ocuun getiini grdm.

    Dehlizde kaln, hakim ses ykseldi..." (s. 116-117)

    ------------------------------------------------------------------------

    ege-edebiyat.org

    Dokuzuncu Hariciye Kouu ncelemesihttp://www.ege-edebiyat.org

    PEYAM SAFAa) HAYATI: (1899 -1961 )b) SANAT ANLAYII

    FKRLER TRLER ROMANCILIIc) ESERLER ROMANLARI GENLMZ (1922) MEK (1923) SZDE KIZLAR (1923) MAHER (1924) BR AKAMDI (1924) SNGLERN GLGESNDE (1924) BR GEN KIZIN KALBNN CRM (1925) CANAN (1925) DOKUZUNCU HARCYE KOUU (1930) FATH-HARBYE (1931) ATLLA (1931) BR TEREDDDN ROMANI (1933) MATMAZEL NORAYA'NIN KOLTUU (1949) YALNIZIZ (1951) BZ NSANLAR (1959)

    d) HKYELER: HKYELER (HALL AIKGZ DERLED, 1980 ) BR MEKTEPLNN HATITARI: KARANLIKLAR KRALI (1913) GENLMZ (1922) SYAH BEYAZ HKYELER (1923) ATEBCEKLER (1925) STANBUL HKYELER, AK OYUNLARI.

    f) TYATRO: GN DOUYOR (1932)

    g) NCELEME- DENEMELER: TRK NKILBINA BAKILAR (1938) BYK AVRUPA ANKET (1938) FELSEF BUHRAN (1939) MLLET VE NSAN (1943) MAHUTLAR (1959) MSTSZM (1961) NASYONALZM (1961) SOSYALZ (1961) DOU-BATI SENTEZ (1963) SANAT-EDEBYAT-TENKD (1970) OSMANLICA-TRKE-UYDURMACA (1970) SOSYALZM-MARKSZM-KOMNZM (1971) DN-NKILP-RTCA(1971) KADIN-AK-ALE (1973) YAZARLAR-SANATILAR-MEHURLAR (1976) ETM-GENLK-NVERSTE (1976) 20. ASIR-AVRUPA ve BZ (1976)

    h) DERS KTAPLARI: CUMHURYET MEKTEPLERNE MLLET ALFABES (1929) CUMHRYET MEKTEPLERNE ALFABE (1929) CUMHURYET MEKTEPLERNE KIRAAT (l-IV, 1929) YEN TALEBE MEKTUPLARI (1930) BYK MEKTUP NUMUNELER (1932) TRK GRAMER (1941) DLBLGS (1942) FRANSIZ GRAMER (1942) TRKE ZAHLI FRANSIZ GRAMER (1948)

    DOKUZUNCU HARCYE KOUU2-ROMAN HAKKINDA A ) TEFRKA ve BASIM BLGLERB ) TRK ROMANINDAK YER ve NEM3- ROMANIN ZET

    b) OLAY RGS

    2-ROMANIN DNSEL YAPISIZERNDE DURULAN KONULARHastalk:Kozmopolitlik:Ak Temi:

    5. KLER VE KLETRMEHASTA OCUK:NZHET:DOKTOR RAGIP: (stekli, steyen, Rabet Eden)PAA:YENGE: (Paa'nn Kars)KAHRAMANIN ANNES:NUREFAN:MTHAT BEY:

    6.ZAMAN VE MEKANa) ZAMANb) MEKAN

    HASTAHANEKK

    7- BAKI AISI VE ANLATICI8-ANLATIM TEKNKLER