DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE...

18
Uluslararası Ekonomi ve Dış Ticaret Politikaları 3(1-2), 2008:7-24 DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR? Alan V. Deardorff* Özet Son zamanlarda dünya ekonomisinde yaşanan çeşitli bölgelerdeki milli gelir artı şı , enerji ve gı da fiyatları ndaki yükselme, ABD ekonomisinin büyüyen ticaret ve buna paralel olarak artan cari açı ğı ve emlak piyasası nda yaşanan kriz gibi bazı geli şmeler dikkat çekicidir. Di ğer taraftan, Doha Turu çok tarafl ı ticaret müzakerelerinde yeterli ilerleme sağlanamadı ğı ve ülkelerin daha ziyade bölgesel ticaret anlaşmaları na yöneldikleri görülmektedir. Bir yandan bu geli şmelerin dünya ticaretinin gidi şatı na olası etkilerinin, di ğer yandan da arz ve talep yönlü yapı sal deği şikliklerin bu geli şmeleri tetikleyici rolünün tartı şı ldı ğı bu yazı da, toplam talepte küresel ölçekte gözlenen artı ş ile birlikte, başka ülke pazarları na ‘talep yönlü giri şten’ ‘arz yönlü giri şe’ doğru seyreden genel eğilime dikkat çekilmektedir. Makale ayrı ca son zamanlardaki geli şmelerin dünya ticaret sistemi ve Dünya Ticaret Örgütü’nün geleceği üzerinde ne gibi etkiler yaratabileceği konusunda bazı akı l yürütmeler yapmaktadı r. Anahtar Sözcükler: Küreselleşme, Dünya ekonomisi, Dünya ticaret sistemi, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), ABD ekonomisi JEL Kodları: F01, F13, O24, O51 Bu yazı, dünyanın önde gelen uluslararası ticaret uzmanları ndan olan Profesör Alan V. Deardorff’un, TEPAV ve DEİK i şbirliği ve TÜBİTAK’ın katkıları ile 9-10 Şubat 2008 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen ‘Gelecek 10 Yılda Türkiye’nin Dı ş Ticaret ve Sanayi Stratejisi Arama Toplantısı’nda yaptığı “Whither the World Economy and the World Trading System” başlıkl ı konuşmaya dayalı olarak Dr. M. Sait Akman tarafından yayına hazırlanmıştır. Yayı na hazırlayan tarafından eklenen açı klayıcı notlar (S.A.) rumuzu ile belirtilmi ştir. * Michigan Üniversitesi Gerald R. Ford Kamu Politikası Okulu, MI48109 Ann Arbor, ABD [email protected]

Transcript of DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE...

Page 1: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Uluslararası Ekonomi ve Dış Ticaret Politikaları 3(1-2), 2008:7-24

DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET

SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?†

Alan V. Deardorff*

Özet

Son zamanlarda dünya ekonomisinde yaşanan çeşitli bölgelerdeki milli gelir artışı, enerji ve gıda fiyatlarındaki yükselme, ABD ekonomisinin büyüyen ticaret ve buna paralel olarak artan cari açığı ve emlak piyasasında yaşanan kriz gibi bazı gelişmeler dikkat çekicidir. Diğer taraftan, Doha Turu çok taraflı ticaret müzakerelerinde yeterli ilerleme sağlanamadığı ve ülkelerin daha ziyade bölgesel ticaret anlaşmalarına yöneldikleri görülmektedir. Bir yandan bu gelişmelerin dünya ticaretinin gidişatına olası etkilerinin, diğer yandan da arz ve talep yönlü yapısal değişikliklerin bu gelişmeleri tetikleyici rolünün tartışıldığı bu yazıda, toplam talepte küresel ölçekte gözlenen artış ile birlikte, başka ülke pazarlarına ‘talep yönlü girişten’ ‘arz yönlü girişe’ doğru seyreden genel eğilime dikkat çekilmektedir. Makale ayrıca son zamanlardaki gelişmelerin dünya ticaret sistemi ve Dünya Ticaret Örgütü’nün geleceği üzerinde ne gibi etkiler yaratabileceği konusunda bazı akıl yürütmeler yapmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Küreselleşme, Dünya ekonomisi, Dünya ticaret

sistemi, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), ABD ekonomisi

JEL Kodları: F01, F13, O24, O51

† Bu yazı, dünyanın önde gelen uluslararası ticaret uzmanlarından olan Profesör Alan V.

Deardorff’un, TEPAV ve DEİK işbirliği ve TÜBİTAK’ın katkıları ile 9-10 Şubat 2008 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen ‘Gelecek 10 Yılda Türkiye’nin Dış Ticaret ve Sanayi Stratejisi Arama Toplantısı’nda yaptığı “Whither the World Economy and the World Trading System” başlıklı konuşmaya dayalı olarak Dr. M. Sait Akman tarafından yayına hazırlanmıştır. Yayına hazırlayan tarafından eklenen açıklayıcı notlar (S.A.) rumuzu ile belirtilmiştir.

* Michigan Üniversitesi Gerald R. Ford Kamu Politikası Okulu, MI48109 Ann Arbor, ABD [email protected]

Page 2: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Alan V. Deardorff

UEDTP: 3(1-2), 2008 8

I. DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELERE GENEL BİR BAKIŞ

Kuşkusuz dünya ekonomisinde aynı anda olup biten birçok gelişmenin

uluslararası ticaret sistemi için ne gibi sonuçlar doğuracağını tam olarak

kavramak ve kestirmek kolay değildir. Ancak dünya ekonomisi ve ticaret

sisteminde son zamanlarda meydana gelen gelişmelerden daha önemli

gözükenleri ortaya koyarak, olayların bir arada cereyan etmesinden ne tür

dersler çıkarılabileceği üzerinde düşünmek yine de yararlıdır. Bu yazı,

dünya ekonomisinde son dönemlerde gözlenen gelişmeler ve bunların

uluslararası ticaret sistemi üzerinde yaratacağı olası etkiler üzerine bir

ufuk turu yapmayı hedeflemektedir.

Bunu yapabilmek için de, dünya ekonomisinde son dönemlerde ortaya

çıkan gelişmeleri dikkatle izlemek gerekmektedir. Öncelikle dünyanın

çeşitli bölgelerindeki milli gelir artışından başlamak gerekirse, dünyanın

toplam milli gelir artışına ilişkin olarak tarihsel süreç içinde ciddi bir

sıçramadan bahsetmek mümkündür. Bazı verilere göre 2007 yılı için bu

artışın oranı yüzde 5,2’dir. Grafik 1’de görüleceği üzere, 2007 yılında

gerçekleşen milli gelir büyüme hızı 1980’den bu yana gözlenen en üst

seviyeye ulaşmıştır. Bazı iniş ve çıkışlara karşın söz konusu oran son 20-

30 yılda hiç bu kadar yüksek olmamıştır.

Grafik 1. GSYİH Artışı: Dünya (1980-2007)

Page 3: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor?

UEDTP: 3(1-2), 2008 9

Grafik 2. GSYİH Artışı: Sahra-altı Afrika, Merkezi ve Doğu Avrupa, Orta Doğu

(1980-2007)

Page 4: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Alan V. Deardorff

UEDTP: 3(1-2), 2008 10

Dünya ölçeğindeki bu hızlı büyümenin temel nedenlerinden birinin Çin’in

büyüme hızı olduğu bilinmektedir. Çin ekonomisi 2007'de yüzde 11,4

oranında büyümüştür. Çin’i yüzde 8,5 büyüme hızı ile Hindistan ekonomisi

takip etmektedir. Bu iki ülkenin büyüme hızları zaten bilinmekte ve yakından

takip edilmektedir. İlginç olan, dünya ekonomisinin büyümesinin bu iki ülkeyle

sınırlı kalmadığıdır.1 Afrika ekonomisi de beklenmedik bir şekilde büyüme

göstermektedir. Sahra-altı Afrika’nın yıllar itibariyle azalan ve artan büyüme

oranları incelendiğinde (Grafik 2), son birkaç yılda gözlenen büyüme

oranlarının 1980’lerden bu yana hiç bu kadar yüksek olmadığı ve süreklilik

göstermediği anlaşılabilir.

Afrika’daki hızlı büyümenin nedeni, bu kıtadaki ekonomilerin çoğunun

ihracatının ağırlıklı olarak ham maddelere dayalı olması ve ham madde

fiyatlarında son yıllarda önemli artışlar yaşanmasıdır. Dolayısıyla Afrika

ülkelerinin ihracat gelirlerinde de ciddi bir artış meydana gelmiştir. Bu

gelişmenin ne kadar kalıcı olacağı bilinmemekle birlikte, en azından şimdilik

Afrika kıtasının bu durumdan olumlu etkilendiği söylenebilir. Daha geniş bir

perspektiften dünyanın diğer bölgelerine de bakacak olursak, Türkiye’nin de

içinde yer aldığı Merkezi ve Doğu Avrupa’daki büyüme oranlarının 1990’ların

başında büyük bir düşüş gösterdiği, Sovyetler Birliği’nin yıkılışına denk gelen

bu dönemden sonraki yıllarda hızlı bir toparlanma gözlemlendiği ve

büyümenin süreklilik arz ettiği ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin de komşusu

olan Orta Doğu'da ise, örneğin İran’da, petrol fiyatlarında son dönemlerde

yaşanan artışlardan ötürü büyüme oranları açısından büyük bir patlama

yaşanmış olduğu bilinmektedir (Grafik 2).

Bu da bizi dünya ekonomisinde gözlenen ikinci kayda değer gelişmeye, ham madde fiyatlarındaki artış konusuna getirmektedir. Gerçekten de özellikle

petrol fiyatlarında çok ciddi bir artış söz konusudur. Enerji kaynaklarına olan

talebin son yıllarda giderek artması ile fiyatlarda da çok ciddi yükselme

meydana geldiği bilinmektedir.2

1 Örneğin, diğer BRICS ülkelerinden Brezilya ve Rusya da sırasıyla yüzde 4 ve 7’lik büyüme

oranları ile G–7 ülkelerinin (gelişmiş 7’ler grubu) önünde yer almaktadır (S.A.).

2 1980 yılından bu yana dünya ekonomisinin enerji talebi yüzde 50 kadar artmıştır. Bu artışın yıllık yüzde 1,6 oranla 2030 yılına kadar devam edeceği tahmin edilmektedir. Bu talep artışının yaklaşık yüzde 70’lik kısmının ise nüfus artışı ve ekonomik büyüme hızı daha yüksek seyreden kalkınmakta olan ülkelerden geleceği düşünülmektedir. Detaylı bilgi için bkz. World Energy Council, 2007 (S.A.).

Page 5: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor?

UEDTP: 3(1-2), 2008 11

Grafik 3. Petrol Fiyatlarındaki Değişim (1970-2006)

Kaynak: IMF, International Financial Statistics, 2006.

Grafik 3’te görüldüğü üzere, ham petrol nominal fiyatlardaki artış, birinci

Körfez Savaşı yıllarında karşılaşılan ani artışı dahi geride bırakmıştır. Petrol

fiyatlarında son iki yıldaki yükselme dünya ekonomisindeki genel üretim

artışının bir sonucudur. Diğer doğal kaynakların fiyatlarındaki yükselme de

dikkat çekici olup, bu eğilimin sadece petrol ile sınırlı olmadığı söylenebilir.

II. HOKEY SOPALARI: YENİ EKONOMİK EĞİLİMLER

Tüm dünyayı yakından ilgilendirecek ve ‘kaynak kıtlığı’ başlığı altında ele

alınabilecek bir başka önemli ve uzun dönemli eğilim ise, son yıllarda

öneminin daha da arttığına inanılan bir faktör olan küresel iklim

değişikliğidir. Bu, artık ABD Başkanı George Bush’un bile endişelenmek

zorunda kaldığı bir olgu halini almıştır. Burada üzerinde durulması gereken

asıl konu kaynakların tükenmekte oluşunun zaman içinde yaratacağı

doğrudan etkiden ziyade, söz konusu kaynakların kullanımında sınırların

zorlanmaya başlanması ile ilgilidir. Bu kaynakların ve özellikle çevrenin

verimli kullanılması konusunda ciddi bir yetersizlikle karşı karşıya

olduğumuz söylenebilir.

Page 6: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Alan V. Deardorff

UEDTP: 3(1-2), 2008 12

Grafik 4. Yüzyıllar Boyunca Dünyada İklim Değişikliği Seyri

Grafik 4 küresel iklim değişikliğinin aldığı boyutu açıklamakta kullanılan

meşhur Hokey Sopası biçimli grafiktir.3 Bu grafiğe göre küresel sıcaklık 20.

yüzyıla kadar geçen yüzyıllar boyunca yavaşça azalan bir seyir

izlemektedir. Isınma yakın dönemde, daha açık bir deyişle son yüzyılda

aniden artış göstermektedir. Petrol fiyatlarında da buna benzer bir seyir

gözlenmektedir. İklim ya da petrol fiyatları konusunun yanı sıra, dünya

ekonomisini kısa vadede yakından ilgilendirebilecek başka alanlarda da

başka hokey sopalarının karşımıza çıkmaya başladığını görmekteyiz. Dünya

ekonomisi için çok önemli bir yere sahip olan ABD’ye bakıldığında da

benzer hokey sopaları dikkat çekmektedir.

ABD ekonomisinde önemli sıkıntı yaratan konulardan birisi uzun zamandan

beri yaşanmakta olan cari açıklardır. ABD’nin cari işlemler açığı tarihin

hiçbir döneminde şimdiki kadar yüksek düzeye çıkmamıştır. Söz konusu

açık 1990’ların başından itibaren giderek büyüyerek 2007’de GSYİH’nin

yüzde 7’sine ulaşmıştır. Yıllar içinde birkaç çeyrek boyunca – doların değer

kaybı ile – biraz düzelme olsa da bu yukarı yönlü eğilim çok belirgindir.

3 Hokey sopası uzun ve düz bir doğrusal sopanın ucuna ani ve keskin bir dönüş yapan uç

kısmın eklenmesinden oluşmaktadır. Şekildeki ani değişim (uç kısım) genel eğilimin (sopanın) istikametinden farklı bir seyir izlemektedir (S.A.).

Page 7: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor?

UEDTP: 3(1-2), 2008 13

Bu sadece Amerikan ekonomisi için değil, tüm dünya için de önemli bir

gelişmedir, zira bu açığın bir şekilde finansmanı zorunludur. Bunu

sağlayabilmek için de ABD’nin ya dışardan borç alması, ya varlıklarını

dünyanın geri kalanına (yabancılara) satması, ya da ABD ekonomisine

yatırım yapılmasını sağlaması gerekmektedir. ABD’nin bu yolların hepsine

başvurduğu söylenebilir. Grafik 5 anılan hususa işaret etmektedir. Bu

grafikte yukarı doğru yönelen koyu renkli çizgi yabancıların elindeki

Amerikan hisse senet ve tahvillerini göstermektedir ve bu çizgi giderek

daha fazla yükselmektedir. Aşağı inen çizgilerden açık renkli olanı ise

ortalama bir yatırımcının yurt dışında faiz gelirlerinden kazançlarına işaret

etmektedir. Grafiğin sol tarafında bunun pozitif olduğu, ancak son

zamanlarda negatife dönüştüğü ve son yıllarda ise hokey sopasının ucu

gibi iyice düştüğü görülmektedir. Bu arada, giderek daha fazla ABD

varlığının yabancılar tarafından satın alındığı da anlaşılmaktadır. Elbette bu

varlıkların değeri, yabancıların ileride bu varlıkların fiyatları ile ilgili bağımsız

politika izleyebilmeleri yönünde de etki yaratabilecektir.

2005 itibari ile NUYP: 2,7 trilyon ABD doları

2005 itibari ile yabancıların elinde

bulunan kamu menkulleri:

2,4 trilyon ABD doları

2005 itibari ile kamu faiz ödemeleri:

114 milyar ABD doları

-3.000

-2.000

-1.000

0

1.000

2.000

3.000

198519861987198819891990199119921993199419951996199719981999200020012002200320042005

AB

D N

UYP

, yab

ancı

ların

elin

de b

ulun

an A

BD

kam

u m

enku

lleri

(mily

ar A

BD

dol

arı)

-140

-120

-100

-80

-60

-40

-20

Kam

u Faiz Ödem

eleri (milyar A

BD

doları)

Grafik 5. ABD Net Uluslararası Yatırım Pozisyonu (NUYP), Yabancıların Elindeki ABD

Varlıkları ve Faiz Ödemeleri (1985-2005)

Kaynak: http://www.epi.org/content.cfm/indicators_intlpict_20060630

Page 8: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Alan V. Deardorff

UEDTP: 3(1-2), 2008 14

ABD dolarına bakınca, yakın zamanda doların değer kaybetmekte olduğu

görülmektedir. Grafik 6 bu durumu çok açık bir şekilde ortaya

koymaktadır. Avrupa Birliği’nde (AB) avronun tek para olarak tedavüle

çıkışından itibaren dolar avro karşısında değer kaybetmeye başlamıştır.

Doların değer kaybı son üç yılda oldukça istikrarlı bir şekilde seyretmekte,

ancak 2007’de daha ani bir düşüş görülmektedir.

(1998*: 31 Aralık; 2007**: 9 Kasım)

Grafik 6. ABD Dolarının Avro Karşısındaki Değeri

Ancak daha net bir gözlem ticaret-ağırlıklı dolar endeksi4 ile ilgili grafiğe

bakılarak yapılabilir. Grafik 7, geniş bir zaman diliminde endeksteki

dalgalanmaları göstermektedir. 1980’li yılların ilk yarısında doların değer

kazanmaya başladığı, ancak daha sonra bir inişe geçtiği ve 1990’ların

sonunda tekrar değer kazanmakla beraber, 2002’den itibaren yeniden

değer kaybettiği gözlenmektedir. Ancak buradan doların değerinin reel

olarak 1990’lardaki değerinin daha aşağısına inmediği de anlaşılmaktadır.

Burada üzerinde durulması gereken husus ise çoğu ülkenin para biriminin

dolara bağlı olması ve bu yüzden dolar karşısında avro gibi bir yükseliş

eğilimi izleyememeleridir. Bununla birlikte, son yıllarda doların nominal

olarak diğer para birimlerine karşı değer yitirmekte olduğu açıktır.

4 Ticaret-ağırlıklı dolar endeksi, ABD dolarının belli başlı para birimleri karşısında (genellikle

ABD’nin ticaretinin önemli bölümünü gerçekleştirdiği ülkelerin para birimleri) döviz kuru değerinin ağırlıklı ortalamasını göstermektedir. Endeksteki artış doların değer artışına işaret etmektedir. Bu durumda ABD için ithalat ucuzlamakta, ancak Amerikan ihraç ürünlerini pahalı ve rekabet bakımından zorlanır bir duruma getirmektedir (S.A.).

Page 9: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor?

UEDTP: 3(1-2), 2008 15

Grafik 7. Ticaret-Ağırlıklı Dolar Endeksi

Kaynak: Federal Reserve ‘Broad Index’, Aylık Veriler.

ABD ekonomisinde bir diğer önemli eğilim ise belki doğrudan ticaret

sistemi ile ilgili olmayan, ancak iktisadi yapı üzerindeki etkileri tartışılmaya

başlayan mortgage krizi ya da daha bilinen ifadesiyle emlak balonudur.

Grafik 8. ABD’de Emlak Fiyatları ve Yapı Maliyeti Endeksleri, Nüfus Artışı ve

10 Yıllık Hazine Bonosu Getirisi (1890-2005)

Page 10: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Alan V. Deardorff

UEDTP: 3(1-2), 2008 16

Grafik 8’de en üstteki koyu çizgi ABD’deki gayrimenkul fiyatlarını

göstermektedir. Görüldüğü üzere fiyatlarda şaşırtıcı bir sıçrayış

gerçekleşmiştir. Bu grafikte gayrimenkul fiyatlarındaki 2005 yılına

kadar süren artış ise baloncuktur. Günümüzde ABD’deki gayrimenkul

fiyatları tekrar düşmekte, ancak bu kısmi düşüş genel yükselme

eğilimini çok fazla etkilememektedir. Gayrimenkul piyasasındaki bu

gelişme Amerika halkı için çok önemlidir. Bu durum, Amerika’daki

kalitesi düşük kredilendirme ve mortgage krizinden dolayı değişmiştir.

Konut alan birçok insan kredileri ödeme konusunda zorluk yaşamaya

başlamıştır. Finansman konusunda yardımcı olunsa dahi bu kişiler

mortgage kredilerinin altından kalkamamakta ve borçlarını

ödeyememektedirler. Bu ise bütün finansal piyasaları (piyasaların

küreselleşmiş olmasından dolayı yalnız ABD’de değil tüm dünyada)

negatif yönde etkilemektedir. Sonuç olarak bu gelişmeler Amerikan

ekonomisinin yavaşlamasına yol açmaktadır. Amerika’nın yılın son

çeyreğindeki büyüme oranı hala pozitif olmakla birlikte, gerçekleşen

büyüme oranı eskisinden çok uzaktadır ve gelişmeler Amerikan

ekonomisinin bir resesyona gireceğini göstermektedir. Amerika’da

resesyon ortamının tüketiciler üzerinde oluşturacağı baskı, dünya

ekonomisinde de bir yavaşlamaya yol açabilir. Uzun zamandır dünya

piyasalarındaki en önemli ihraç pazarı olarak bilinen ABD’de talebin

sürdürülebilirliği konusundaki endişeler dünya ekonomisi açısından da

sıkıntı oluşturmaktadır.

III. DÜNYA TİCARET SİSTEMİ VE DTÖ’DE GELİŞMELER

Bu noktada dünya ticaret sistemi ile ilgili gelişmelere de göz atmak

gerekir. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) 1995 yılından beri varlığını

sürdürmektedir ve üye sayısı çok hızlı olmasa da yine de önemli ölçüde

artış göstermiştir (Grafik 9). Her yıl yeni bir-iki ülke üye olarak DTÖ’ye

katılmaktadır. En son olarak S. Arabistan, Vietnam ve Tonga5 ile birlikte

sayı artmıştır. Diğer bir ifadeyle, DTÖ üye sayısı bakımından giderek

gelişme göstermektedir.

5 Mayıs 2008’de Ukrayna’nın ve Temmuz 2008’de Cape Verde’nin katılımlarıyla DTÖ’ye

üye ülke sayısı 153 olmuştur (S.A.).

Page 11: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor?

UEDTP: 3(1-2), 2008 17

Grafik 9. DTÖ’nün Toplam Üye Sayısı (1995-2007)

DTÖ’nün en önemli özelliklerinden birisi ise anlaşmazlıkların halli mekanizmasıdır. Mekanizmaya bakıldığında ve GATT dönemi ile

kıyaslandığında burada da önemli bir ilerleme mevcuttur. DTÖ’de

anlaşmazlıkların halli için böyle bir mekanizma kurulmasının ardındaki asıl

amaç, üyelerin anlaşmazlıkları kendi başlarına daha yıkıcı yöntemler

kullanarak çözmelerine engel olmak yoluyla daha düzenli – bir anlamda

mahkeme usulüne göre hareket eden – bir sistem yaratmaktır. Bu sistem

ülkeler arasındaki uzlaşmazlıkların azaltılmasında yararlı olmuştur. Örneğin,

ABD’nin 1980’li yıllarda Japonya ile çeşitli ticari ihtilafları mevcuttu. Bugün

ise temel ihtilaf daha ziyade Çin ile olmaktadır. Esasen Çin ile yaşanan

sorunun önemli bir bölümü ticaretten ziyade döviz kurları ile ilgilidir. Ancak

bugüne kadar ABD Kongresi, Çin’in para birimi renminbiyi aşırı değersiz

tutmasına karşı yaptırımlar uygulanmasına direnç göstermiştir ve DTÖ

sistemi dışındaki ticaret engellerine pek itibar etmemiştir. ABD

anlaşmazlıkların DTÖ içinde halli yoluna gitmeye çalışmıştır.

Grafik 10, DTÖ’de anlaşmazlıkların halli mekanizması çerçevesinde ele

alınan davaları göstermektedir. Son yıllarda daha önceki yıllar kadar fazla

dava olmaması, ülkelerin DTÖ forumunu terk ettiğini ima eden olumsuz bir

gelişmeden ziyade olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmelidir. Zira DTÖ

mekanizmalarının varlığı sayesinde ülkeler aralarındaki anlaşmazlıkları

bazen resmi bir başvuruya dönüştürmeden müzakereler yoluyla da

halledebilmektedir.

Page 12: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Alan V. Deardorff

UEDTP: 3(1-2), 2008 18

Grafik 10. DTÖ Anlaşmazlıkların Halli Mekanizmasında Yıllara Göre Açılmış Davalar

(İlgili Yılın12 Temmuz Tarihi İtibariyle - 12 Aylık Dönemde)

DTÖ’de bir diğer önemli konu ise her iki yılda bir yapılması gereken Bakanlar

Konferanslarıdır.6 2001’de Doha’daki toplantıda alınan kararla başlatılan

müzakere turu, aradan geçen uzun zamana rağmen, müzakerelerin başlayıp

tekrar durma noktasına gelmesi nedeniyle halen sonuçlandırılamamıştır.

2003 yılında yapılan Bakanlar Konferansı’nda bir anlaşmaya varılamamıştır.

Temmuz 2004’te Cenevre’de tıkanıklığı bir nebze de olsa aşacak bir

ilerleme kaydedilmiştir. 2005 yılındaki Hong Kong toplantısının ise her ne

kadar başarılı olduğu iddia edilmiş olsa da, müzakerelerde pek fazla bir

ilerleme kaydedilememiştir. Sonunda Temmuz 2006’da müzakereler askıya

alınmıştır. 2007’de yapılması gereken konferans Doha Turu sürecindeki

tıkanıklıklar nedeniyle yapılamamıştır. 2007 yılında Potsdam’da yapılan

(DTÖ dışındaki) alternatif zirvede de bir gelişme sağlanamamıştır.7

6 Şimdiye kadar bu toplantılar sırasıyla 1996-Singapur, 1998-Cenevre, 1999-Seattle,

2001-Doha, 2003-Kankun ve 2005-Hong Kong’da yapılmıştır.

7 Bununla birlikte, Doha Turunun tamamlanabilmesi için girişimler, özellikle DTÖ Genel Müdürü Pascal Lamy’nin de çabaları ile bu tarihten sonra devam etmiştir. Müzakerelere esas teşkil edecek yöntem ve kurallara ilişkin taslak modalitelerin oluşturulması için çalışmalar günümüze kadar sürmüştür. Bu çerçevede, Şubat ve Mayıs 2008 taslak modaliteleri üzerinde çalışılmış ve Temmuz 2008’de bir mini-Bakanlar zirvesi gerçekleştirilmiştir. Ne var ki, önemli ilerlemelerin kaydedildiği bu zirve de özellikle hassas tarım ürünleri konusundaki uzlaşmazlıklar nedeniyle tıkanmıştır (S.A.).

Page 13: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor?

UEDTP: 3(1-2), 2008 19

ABD Başkanı’nın DTÖ müzakereleri sonucu varılacak anlaşmaları Kongre’den

geçirmesinde yararlı olan hızlı müzakere etme yetkisi (fast track authority)

2007 yılında dolmuş, ancak bu yetkinin süresi Kongre tarafından henüz

uzatılmamıştır. Anılan husus ABD’nin müzakerelere daha aktif katılımını da

güçleştirmektedir. Öte yandan, Başkan Bush’un yeni bir yetki uzatması

alabilmesi de mümkün görülmemektedir. Zira müzakerelerde ABD’nin

ticarette korumacılığı devam ettirdiği sektörlerde serbestleşme sağlanması

ya da dünya ihracat pazarlarını Amerikan ürünlerine açmaya yönelik olarak

yeterli ve istenilen adımların atılamaması durumunda, Kongre’nin müzakere

sonuçlarını tartışmaya açması söz konusudur. ABD’nin dış ticaret açıkları ile

bilhassa taleplerinde önemli artışlar olan tarım ürünlerine yönelik ulusal

destekleme politikaları konularında durum daha da ciddi bir hal almaktadır. Bu

Doha Turunu zora sokan önemli bir etkendir.

Bütün bunlara rağmen, DTÖ ve dünya ticaret sistemi konusunda kötümser

olmaya gerek yoktur. Doha Turundaki gelişmelerin DTÖ’nün ticareti

düzenleme konusunda geçmişteki başarısını gölgelemesine izin verilmemeli ve

ülkelerin birbirlerine karşı yıkıcı politika izlemelerinin önüne geçilebilmelidir.

Ticaret sisteminde öneme sahip büyük ülkelerin müzakerelerde aktif bir

tutum takınmaması ve DTÖ sisteminin dışına çıkılması sürece ciddi zarar

verebilecek unsurlardır. Diğer taraftan, DTÖ üyeliğinden ayrılmasalar da, pek

çok ülkede sistemin istisnalarından oluşan kanallara doğru bir eğilim

gözlemlenmektedir. Bu anlamda ticaret sisteminde göze çarpan önemli bir

gelişme tercihli ticaret düzenlemeleridir. Bu türden anlaşmalar temelde

tercihli bir sisteme dayanmakta ve DTÖ’nün üyeler arasında ayırımcılığın

kaldırılması ilkesine istisna getirmektedir. GATT sisteminde başta AB olmak

üzere yakın ekonomik gelişmişlik düzeyine sahip komşu ülkelerin bu türden

girişimlerine ticareti artırabilmeleri kaydıyla izin verilmekteydi. Ayrıca

sanayileşmiş ülkelerin kalkınma yolundaki ülkelere belirli ürünlerde karşılıksız

olarak tarife indirimlerine gittiği ‘genel preferanslar sistemi’ de bu çerçevede

bir tercihli ticaret düzenlemesi imkanı sağlamaktaydı. Günümüzde AB’nin

‘Everything but Arms-EBA’ (silah dışında tüm ürünlerde ticaret serbestisi)

atılımı ve Amerika’nın ‘Afrika Büyüme Fırsat Yasası’ (AGOA)8 bu türden

düzenlemelere örnek teşkil etmektedir.

8 AGOA, 18 Mayıs 2000 tarihinde ABD Kongresinde yasalaşmıştır. Bu yasa Afrika

ülkelerine ekonomilerini dışa açmaları ve serbest piyasaya geçiş sağlamaları için bazı teşvikler sunmaya yönelik olarak hazırlanmıştır (S.A.).

Page 14: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Alan V. Deardorff

UEDTP: 3(1-2), 2008 20

Tercihli düzenlemeler bakımından daha da belirgin ve önemli gelişme ise

serbest ticaret anlaşması gibi bölgesel ticaret anlaşmalarının (BTA) artmaya

başlamasıdır. DTÖ’ye bildirilen anlaşma sayısı grafikle gösterildiği zaman bir

başka hokey sopası daha ortaya çıkmaktadır (Grafik 11).9

Örneğin, bugün ABD, Kanada ve Meksika ile NAFTA’nın (Kuzey Amerika

Serbest Ticaret Anlaşması) içindedir. ABD ile çok sayıda başka ülke arasında

da benzer anlaşmalar imzalanmış ve bunların bir kısmı Kongre’de

onaylanmıştır. Kalanlardan bazılarının ise Amerikan yönetimi tarafından

Kongre’de onaylatılabilmesinin mümkün olup olmadığı konusunda soru

işaretleri mevcuttur. Grafikte bölgesel ticaret anlaşmalarından bahsedilirken

vurgulanması gereken bir başka nokta da, bunların mutlaka coğrafi anlamda

bölgesel olmak zorunda olmadıkları, ancak tercihli bir yapıya sahip

olduklarıdır. Örneğin, ABD dünyanın diğer ucundaki ülkelerle de bu türden

düzenlemeler yapmaktadır.

Grafik 11. DTÖ’ye Bildirimi Yapılan ve Halen Yürürlükte Olan

Bölgesel Ticaret Anlaşmaları

Kaynak: Fiorentino, Verdeja ve Toquebouef, Changing Landscape of RTAs: 2006

Update, WTO Discussion Paper No. 12, 2006, s.3.

9 Grafikte yukarıda açık renkli çizgi DTÖ’ye bildirimi yapılan (yürürlükte olmayanlar dahil)

kümülatif BTA, alttaki koyu çizgi ise gerçekte aktif şekilde yürürlükte olan kümülatif BTA sayısını göstermektedir. Ancak artış her durumda dikkatlerden kaçmayacak şekilde devam etmektedir.

Page 15: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor?

UEDTP: 3(1-2), 2008 21

IV. DÜNYA TİCARET SİSTEMİ VE DTÖ’NÜN GELECEĞİNE YÖNELİK BAZI

TESPİTLER

Buraya kadar pek çok göstergenin zaman içindeki seyri hokey sopalarına

benzer bir şekil ortaya koymaktadır. İklim değişikliği, petrol fiyatları, ABD

cari işlem açığı, konut fiyatları, tercihli ticaret düzenlemeleri ile ilgili

grafikler böyle bir eğilime işaret etmektedir. Tabii, tüm bunları bir arada

ele aldığımızda gerek dünya ekonomisi gerek dünya ticaret sisteminin

nereye yöneldiği konusunda ortaya atılacak sorulara da cevap aramak

gerekecektir.

ABD ekonomisinde cari açığın ve dış ticaret açığının bu boyutlarda devam

etmesinin ve emlak balonunun yol açtığı tahribatın önce ABD’yi, daha

sonra diğer ülkelerin ekonomilerini durgunluğa sürükleyebileceği endişesi

bulunmaktadır. Ekonomik durgunluğun dünya ticaret sistemi açısından en

temel etkisi ise ülkeleri daha korumacı ticaret politikalarına yöneltecek

olmasıdır. DTÖ, yapısı itibariyle ticaret sorunlarına ticaret politikaları ile

yanıt vermesi beklenen bir kurumdur. Daha makroekonomik sorunlardan

kaynaklanacak çatışmaların önlenmesinde DTÖ’nün imkanlarının yetersiz

kalması olasılığı yüksektir. Bu durumda, belki de diğer uluslararası

kuruluşlarla işbirliğine ihtiyaç duyulacaktır.

Diğer bir belirgin eğilim olarak, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların ticaret

sistemi açısından rolü de incelenmelidir. Fiyat artışlarının genel fiyat

seviyesi ve enflasyon üzerinde etkileri ne olacaktır? Bunun ticaret

sistemine de yansımaları olabileceğinden ötürü dikkatle takip edilmesi

gerekir. Bilindiği üzere, yaklaşık yirmi veya otuz yıl içinde tüm dünyadaki

enflasyon oranları ciddi bir düşüşe geçmiştir. Diğer bir deyişle, özellikle sıkı

para politikaları ve para arzının etkin kontrolü sayesinde pek çok ülkede

enflasyon oranları 1970’li ve 1980’li yıllardaki seviyelerinin altına inmiştir.

Ayrıca küreselleşmenin getirdiği rekabet baskısı sonucu fiyatların

yükselmesi zorlaşmış ve bu da enflasyonun hızını yavaşlatmıştır.

Bu olumlu gelişmeye karşın, bazı malların fiyatlarındaki ciddi artışlar net bir

şekilde gözlemlenmektedir. Konut fiyatlarındaki artış sadece Amerika’da

değil tüm dünyada gerçekleşmektedir. Ayrıca petrol, enerji kaynakları ve

diğer doğal kaynakların fiyatlarındaki yükselmeye tanık olunmaktadır.

Bunun asıl nedeni, para miktarındaki genişlemeden ziyade dünya

Page 16: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Alan V. Deardorff

UEDTP: 3(1-2), 2008 22

ekonomisindeki mevcut arz sınırlarının zorlanmaya başlamasıdır. Bu tür

piyasalarda talebin arzı önemli şekilde aşmaya başladığı ve bunun fiyatlara

yansıdığı açıktır. Burada sorun parasal genişleme olmasa da, Merkez

Bankalarının basiretli tutumları enflasyonun tetiklenmesini engelleyebilir.

Ancak üzerinde durulması gereken asıl değişim şudur: Artık ülkeler

GATT’ın kurulmasından bu yana yaptıkları gibi başka ülkelerin piyasalarına

mal satabilmek için pazara giriş şartlarını zorlamaktan ziyade (her ne

kadar bu durum devam ediyorsa da), ham madde ihtiyaçlarını

karşılayacakları pazarlara girme girişimlerine öncelik vermeye başlamıştır.

Daha fazla üretmek için ihtiyacımız olan ham maddeleri nereden alabiliriz

sorusuna yanıt aranması önemli bir değişimi ortaya çıkarmıştır. Ülkeler

giderek daha yoğun biçimde arz kaynaklarını genişletme çabası içine

girdikçe, dünya ekonomisinin güç merkezi ABD gibi dünya ithalatında

önemli paya sahip ülkelerden (talep kaynaklarından) arz kaynaklarına

doğru kaymaya başlamaktadır. Asıl kısıtların arz tarafına kayması ile doğal

kaynaklara ve hatta işgücü (emek) gibi girdilere bol miktarda sahip

ülkelerin dünya piyasalarında yeni odaklar haline gelmesi kaçınılmaz

olmaktadır.

Tekrar dünya ticaret sistemi ve Doha müzakereleri açısından bakılacak

olursa, belki de müzakerelerdeki tıkanıklığın temel nedenlerinden birini bu

noktada aramak gerekecektir. Şimdiye kadar GATT/DTÖ ve dünya ticaret

sistemi daha ziyade mal satabilmek için pazara giriş şartları üzerinde

odaklanmıştı ve mekanizmalar ülkelerin diğer ulusların pazarlarına girme

imkanlarını açmasını kolaylaştırmaya yönelik olarak kurgulanmıştı. İlginin

giderek arz piyasalarına kaymasının, geleneksel anlamda pazara girişe

endeksli DTÖ içindeki müzakerelere olan ilgiyi de azaltmaya başlamış

olması mümkündür. Gerçekten de böyle bir durumda, ülkelerin

müzakerelerdeki istekliliklerini azaltması ve müzakerelerin çok taraflı

sistemden iki taraflı ve bölgesel ticaret anlaşmalarına doğru yönelmesi

beklenmelidir. Bu bağlamda, ikili ve bölgesel anlaşmalar ‘arz imkanlarına

girişi’ sağlayan düzenlemeler olarak da algılanabilir. Bu akıl yürütme

doğruysa, bölgesel ticaret anlaşmalarındaki hokey sopası şeklindeki artış

(Grafik 11) de böylelikle açıklanmaktadır.

Yeniden vurgulamak gerekirse, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan GATT

düzeni, ülkelerin yeterli ürün arzının bulunduğu, ancak buna cevap verecek

Page 17: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor?

UEDTP: 3(1-2), 2008 23

talebi yaratmak için yeni pazarlara ihtiyaç duyduğu fikrinden hareketle

oluşturulmuştu. Yani toplam talepte yetersizlik olduğu temeline

dayanmaktaydı.10 İlginin talep ya da pazar kısıtlarından arza ve ham

madde kaynaklarına kaymaya başladığı bir döneme giriş, DTÖ sisteminin

yapısı bakımından da etki yaratacak bir gelişme olabilir. Küreselleşme yeni

bir olgu değildir. 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başında yaşanan

küresel dönüşümün etkenleri dikkate alındığında benzer bir duruma yöneliş

gözlemlenmektedir. Bir başka ifadeyle, ilk küreselleşme sürecinin temel

motifi kabaca bakılacak olursa, ülkelerin ham madde arzını sağlayan

pazarlara yönelik emperyal girişimleriydi. Acaba hokey sopalarına

benzeyen gelişmeler günümüzde dünya ekonomisi ve ticaret sisteminin

geleceği için de benzer bir eğilime mi işaret etmektedir? Bugün üzerinde

düşünülmesi gereken temel soru budur.

10 Bu nedenle GATT sistemi diğer ülkelerin gümrük tarifesi ve tarife dışı engellerinin

kaldırılması ve karşılığından bunu talep edecek ülkenin de benzer uygulamayı yapmasının sağlanması imkanını verecek ilkelerle (ayrımcılık yapılmaması, karşılıklılık, liberalizasyon vb.) donatılmıştı (S.A.).

Page 18: DÜNYA EKONOMİSİ VE DÜNYA TİCARET SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?files.yanar.webnode.com/200000034-a4d33a5cca/02... · Dünya Ekonomisi ve Dünya Ticaret Sistemi Nereye Gidiyor? UEDTP:

Alan V. Deardorff

UEDTP: 3(1-2), 2008 24

WHITHER THE WORLD ECONOMY AND THE WORLD TRADING SYSTEM?

Alan V. Deardorff

Abstract

We have recently witnessed remarkable developments in the world economy such as very high rates of output growth in several emerging economies; sharp increases in energy and food prices; rapid growth in the US trade and current account deficits, and the crisis in the real-estate market. Parallel to these developments, the Doha Round of multilateral trade negotiations stalled, leading many countries to search for partners within regional trade arrangements.

This paper discusses possible implications of recent developments in the world economy for world trade flows and the world trading system as a whole, including the shifting focus of attention from market access for exports to securing uninterrupted supply of raw materials and intermediate inputs produced by other countries. The maintenance of high rates of growth of manufacturing output in some countries indeed requires a continuous supply of inputs, increasing the priority of measures to be taken to secure the supply of energy and other inputs over measures to facilitate access to export markets, with potential implications for the structure of the world trading system and the future of the World Trade Organization.

Keywords: Globalization, The world economy, World trading system, World Trade Organization (WTO), The US economy

JEL Codes: F01, F13, O24, O51