düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı...

9
liberal Üç Dergi 8, 32, Güz 2003 Amartya Sen A. Zeki Salur Zühtü Adnan Küçük Emrah Akkurl Bedri Gencer Ergün Atilla Yayla S. Alev Söylemez Birol Çetin Mustafa Yusuf Nurettin Öitürk Filiz Giray Hülya Er?I Hakan Sezer-Bilal Karabulut Hüsnü Erdem 3-4 5-16 17-24 25-4'0 41-77 79-95 97-118 119-126 127-136 137-155 157-165 167-184 185-193 195-210 . 2 11 -222 223-235 237-258 259-281 283-301. Evrensel Bir Olarak Demokrasi Bir Demokrasi Analizi ve Militan Demokrasi Liberal Perspektiften Bir Liberal Demokrasilerin Zor Zaman Krizi ve ifade Fikir Hürriyetinin <?mer Çaha ile Sivil Toplum ve Resmi ideoloji Üzerine .. . Türk Siyasi Kültürü: Analitik Bir Çerçeveye Bir Olarak Çan Paker Ôzgiirlilk ve Türkiye' nin O zerine ve Teorilerinin Evrimi) Bir Politikasi Olarak Müdahalecilik Yoksulluk ve Yolsuzluk Kurumsal Performans ' ikinci En lyi" ye Kurumsal Alternatif Denemesi) Serbest ve ABD Deneyimleri ve Günümüzde Mali ve Kamu Üzerindeki Etkisi William Stanley Jevons ve Modern Temelleri Rejiminin Ulus Devlete Etkisi ve Bunun Esirlerine Muameleye 1949 Tarihli Cenevre (ili No. lu Türkiye'nin AB'ye Tam Üyelik Sürecinde Sivil-Asker Genel Görünümü

Transcript of düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı...

Page 1: düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi

liberal düşünce

Üç Aylık Dergi

Yıl 8, Sayı 32, Güz 2003

Amartya Sen

A. Zeki Uyanık-Şammas Salur

Zühtü Arsl:ın

Adnan Küçük

Emrah Akkurl

Bedri Gencer

Ergün Yıldırım

Atilla Yayla

S. Alev Söylemez

Birol Çetin

Mustafa Ac:ır

Yusuf B:ıyr:ıktut:ın

Nurettin Öitürk

Filiz Giray

Hülya Kanalıcı Ak:ıy

Er?I Kurubaş

Hakan T~demir-Sema Sezer-Bilal Karabulut

Fazıl Hüsnü Erdem

İçindekiler

3-4 T:ıkdim.

5-16

17-24

25-4'0

41-77

79-95

97-118

119-126

127-136

137-155

157-165

167-184

185-193

195-210

. 211-222

223-235

237-258

259-281

283-301.

Evrensel Bir Değer Olarak Demokrasi

Kısa Bir Demokrasi Analizi ve Militan Demokrasi Anlayışına Liberal Perspektiften Bir Bakış Liberal Demokrasilerin Zor Zaman Krizi ve ifade Özgürlüğü

Fikir Hürriyetinin Sınırlandırılması

<?mer Çaha ile Sivil Toplum ve Resmi ideoloji Üzerine ... Türk Siyasi Kültürü: Analitik Bir Çerçeveye Doğru

Bir Tarz-ı Modernleşme Olarak lslanıcılık

Çan Paker İle Ôzgiirlilk ve Türkiye' nin Geleceği O zerine Girişimci ve Yatırım Yeteneği (Girişim Teorilerinin Evrimi) Osmanlı İmparatorluğu'nda Bir İktisat Politikasi Olarak Müdahalecilik Küreselleşme. Beşeri Gelişme. Yoksulluk ve Yolsuzluk Küreselleşme: Kurumsal Performans (·' ikinci En lyi"ye Dayalı Kurumsal Alternatif Denemesi) Serbest Bankacılık: İskoçya ve ABD Deneyimleri ve Günümüzde Uygulanabilirliği Mali Aldanım ve Kamu Harcamaları Üzerindeki Etkisi William Stanley Jevons ve Modern lh.'tisadın Temelleri Azınlık Rejiminin Ulus Devlete Etkisi ve Bunun Uluslararası Sonuçları

Sav~ Esirlerine Yapılacak Muameleye İlişkin 1949 Tarihli Cenevre Sözleşmesi (ili No.lu Sözleşme) Türkiye'nin AB'ye Tam Üyelik Sürecinde Sivil-Asker ilişkilerinin Genel Görünümü

Page 2: düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi

Bir Tarz-ı Modernleşme Olarak: İslamcılık:

Ergün Y ıldınm ·

Giriş

Dünyada roplwnlarının geçirdiği yeni köklü değişimler, yeni toplums.:ıl teorileri zorunlu kılmaktadır. Çiinkii yeni toplumsal durum­lar, ancak yeni sqsyolojik perspektiflerle açık­lanabilmektedir. Bu bağlamda, post-modern sosyoloji, modern toplıını paradigmasının tekil toplumsal değişme yorumlarım eleştire­rek, çoğulcu seçeneklere dikkat çekiyor. Ör­neğin, sosyolojik pozitivizmin bütün dünya toplumlarını açıklamaya yönelen''ilerlemcci" tarilısel değişim tezinin, artık yetersiz kaldı­ğııu ortaya koyuyor. Her toplumwı kendi deneyimleri doğıulttıstında farklı değişme modellerine sahip olabileceğini varsayıyor.

Böylece, modernleşme sürecinin farklı top­ltunsal koşullarda farklı deneyimlerle şekille­nebileceği yaldaşınu önem kazanıyor. Bu ye­ni sosyolojik durumun gelişimi, sosyologları­

mızdan Nilüfer Göle tarafındau da dile geti­rilmektedir. Ona göre modernlik, Ban top­lw11larının egemenliğinde gerçekleşen bir ol­gu olmaktan çıktıkça çoğullaşmakta ve farklı ;1lternatifkr olarak kendisini gündeme ge­tirmektedir.' Artık tekil uygarlık açıklamaları

· Yni. Dor Dr., Dı111ıl11p111nr Üııiııcı1iuri Fcıı-Ede/Jfynt Fnlıiiltcsi Sc.<ycıloji Bölii111ii Ö~qrui111 Ü_vcsi .. 1 Nilüfer Giik. "Batı-Dışı Modernlik Üzerine Bir İlk Desen~. Do._ıfu-Bntı, Sayı:2. s. 57-64.

ve buna bağlı olarak geliştirilen tekil mo­dernlik yaldaşınu, eski önemini kaybetmeye başlıyor. Toplumların farldı tarihselliklcrim: ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo­dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi­leceği varsayımı önem kazanmaktadır.

Türk modernleşmesi de bir Batı-dışı mo­dernleşme arayışıdır. Bu sebeple farklı bir modernleşme deneyiminin birikimleriııi içer­mektedir. Türkiye'n.in toplumsal ve politik koşullarının etkisiyle biçimleru11iştir. Daha ille modernleşme dönemlerinde, temel yöne­l.imler ''Türkiye Nasıl Kummlabilir" (sosvo­log Prens Sabal1att.in'in II. Meşrutiyet yıİla­rında yazdığı kitabının böyle bir .:ıdl.:ı anılma­sı tesadüfi olmasa gerek) sonum etrafında odaklanmıştır. Çii.rık.ii parçalaı1<U1, toprak kaybına uğrayan ve Çözülme sürecinden ge­çen bir ülkenin sosyologları için modernleş­me, kurtuluşuı1 bir aracı olarak algılanmı~­tır. Cumhuriyetin kumltL~uyla beraber, bu modernlik algılayışı kurcanhrn devletin in~a edilmesi yolu olarak değişmiştir. Bu bağlam­da modernleşmeye ilişkin çeşitli yaklaşımlar geliştirilmiştir. Bunlar arasında İslamcılık da

' butwımaktadır. Bu makalemizde, bir modern­leşme algılayışı/yoıumu olarak İsh1nıcılık üzerinde durmak istiyoruz. Gerçekten de bir toplumsal düşünce akımı olarak İslamcılık,

119

Page 3: düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi

güz 2003

modernliği nasıl algılıyor, modernliği nasıl

ok."Uyor, modernliğe hangi alanlarda eleştiriler yöneltiyor? İslamiyet, nasıl bir bağlam içine yerleştirilerek modernlilde karşılaştırılıyor?

Bu somların tarq.Şılması, Türk moqemleşmesi­nin bir düşünce akımı çerçevesinde nasıl

farklı bir modernlik okuma biçimini ortaya koyduğunu görmemize imkan sağlayabilece­ğini di.~ünüyoruz.

Her şeyden önce İslan1Cllık, Türk mo­dernlik deneyiminde İslan1 ve modernlik iliş­kilerinin ilk özel deneyimlerinden biri olarak önem taşımaktadır. Çünkü İslan1cılü; mo­dern tarihsel koşullarda batı modernliğinin

tazyikine karşı İslam'dan ilham alarak tepici/ cevap geliştirmeye çalışmıştır. Bu çerçevede İslamiyet bazen modernlikle telif edilmiş, bazen savunulmuş, bazen modernlik içinçle yorun1lannuş, bazen de İslam'a göre modem değerler yoruma t:ibi nıtulmuştur.

Aslında Türk İsl:imcılan, daha 20. yüzyılın başlarında Japonya örneği üzerinde durarak, farklı bir modernleşm<; deneyimine dikkat çekmişlerdir. Japonların, kendi kültürel, mo­ral, ahl:iki değerlerini koıuyarak ve Batı top­lun1h\rının ürettiği teknoloji ve bilimi alarak gelişebildilderini vu.rgulamışhudir. Mesela, ilk İsl~1mcılardan Musa Kazım, Japonlar'ın ilim ve teknolojide kısa sürede büyük ilerle­meler kaydederek dünyayı hayrete düşürdük­lerini, ;uıcak bwm yaparken Batı'oın «adat ve ahlakından hiçbir şey kabul em1ediler. Hatta

. tarz-ı teşebbüslerini bile değiştirmediler» de­mektedir. 2 Bu modelden cesaret alarak, Batı kültürel değerlerine katılımıdan Batı bilim ve teknolojisinin benimsenebileceği imgesi ya­ratılmak istenmiştir. Gerçekten de aydınları­mız Japon~·a'yı, geleneksel yapısını komya­rak modernleşme başarısı göstermiş bir top­ltm1 olarak göıüyorlardı. Öfoeğin Abdullah

: J;ıpon \'\:Türk nıodmıll'.'Jnıcsinin dimd açıdan nıuka~'L'\l."iİ için hlv_ .Şc:yhülL~l:inı Mu~ Kazını, Dıiıi, İçtiıııniMnlınldcr, s.272, .ıkr. Pl:~uni S11f.ı. Tiir/; İııl:ılıilmın Bn/;~<lm-, Ank:ır:ı 1988, s.37.

120

Cevdet bwıların başında gelmekteydi: Hat­ta Cevdet, · bazı öğrencilerin1izin bilim ve teknoloji konusunda eğitilmek üzere Japon­ya>ya .gönderilmesini tavsiye etı11ektedir:' Kuşkusuz Japon modernleşmesinde din ya da milli kültürlerin önemli bir yeri bultm­maktaydı. Örneğin Japon pini, modern top­lumsal değişmenin meşrulaşmasında öncü bir rol oynamaktaydı..ı Bu sebeple, J~1pon modernleşmesi Batı-dışı bir modernleşme

modeli olarak ülkemizde hem İs!amcılarm hem de Türkçülerin dikkatini çekmiştir.

Batıcı Modernleşme Tarzı

Çok genel boyutlarıyla ifade etınek gerekirse, Türk modernleşme deneyin1inde (Yusuf Akçma'nın üç tarzı siyasetine paralel ot.ırak) üç tarzı modernleşmeden bahsetı11ek müm­kündür. Özellikle II. Meşrutiyet yılhmnda "devleti kurtarma" arayışının bütün ~iddc­tiyle özgür bir biçimde tartışıldığı bir dö­nemde, bu üç temel modernleşme tezi ortaya çıkıyordu. Bwılar; Batıcılık, İshlmcılık n:

Türkçülüktü. Düşünce tarihi araşarmacımız Tunaya'ya göre ise İslam düny.ısındaki mo­dernleşme çabalan iki temel yaklaşıma da­yaıın1aktaydı.Birincisi "laik" ve "rasyomlist'' bir karal;:cer ta.~ıyan Batıcılık, diğeri de kıs­

men rasyonalizmi içeren ve laikliğe yer ver­meyen İslfun modernizmi.5 Batıcılık, Batıcı

·' M . .Şükrü H;ınioglu, Dolitor Abd11/lnlı Cn•det ı•.- Dö11e111i. s.188-198, t:ırilısiı, İst:ınbul. Ziy:ı Giiblp d:ı ~u iiııl'llıli s:ıpramalarda bulunuyor: "J:ıpoııl:ır diııkriııi n: ıııilliyc:rlcriıı i nıuhaf.ız:ı cmıck ş:ımyl:ı ı,':lrp ırn:drniyc:rinc: girc.Jilc:r. Bu saye:· de: hc:r hum~ı:ı Avnıp:ılıl:ıra yc:ri.~nkr. J;ıpcınl:ır, hii~'k ~-:ıp· nı:ıkl:ı dinlerinden, milli h:ırsl:ırından bir ~c:y k:ıyhc:rrilc:r mi? Asf:ı! .. .Ifü de: Türklüf,rünıüzü ve: Mfüli'ını:ınlığınıızı mu· h.ıfaz:ı cmıck ş:ırnyl:ı ı,r:ırp mc:dc:niyc:rinc: k:ır'i cıl:ır:ık girc:­nıcz nıi)~z?", Tiiı1ı;iiliiğiiıı Esnslnn, H:ız: .rrcıf. Dr. Mdı­nıct K:ıpl:ın, Kült. ll:ık. Y:ıyınhın, Anbr:ı 1990, s.? l . • Robcrr N. lkll:ılı, "Rcligicıus A~pccrs of Mmkrniz:ıricın in Turkcy :ınd J:ıp:ın",Aıııcıicmı /oımınl ~fSociolo_11.ı·. M, 1 (July 1958), Tlıc Unİ\•crsiry ofChil-:ıgo Prc.~s, s.1-5. 5 T:ırık Z. Tunay:ı, İslıimcılık Almııı, Sinı:ıı·i Y:ıyınları, İ~· r:.ınbul 1991,s.32.

Page 4: düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi

liberal düşünce

modernliğin birebir k.1.rşılığııu anlatan bir toplwnsal-politik arayıştı. Bu siyasette, her şeyimizle Batı)ra katılarak, onun bir parçası hfiline gelmemiz öneriliyordu .. Osmanlı top­l~u11Sal düzeni, bütün kurumsal düzenlemele­ri ve toplw11Sal değerleriyle Batı topluni dü­zenine dönüşmeliydi. Hiçbir eklektik tutuma yönelmeden, Batı uygarlığı bir bütünsel mo­del olarak benin1senmeliydi. Bu yaldaşıma göre İslamiyet, kmumsal yapılan ve düşünsel içerikleriyle tarihsel ilerlemenin getirdiği ye­nilikler kar~ısında yetersiz kalmıştı. Batı'da

gelişen yeni medeniyet, hem kültürel değer­leriyle hem de bilimsel ve telmolojik verile­riyle ilerlevcn m•o-arlı6ın son aişamasıvdı. Ça-. . . o o J

ö-ın o-erisine dfü:memek ve dünvadaki a-eli~-o o . 1 J o~

ınclerden yar.arlanmak için·bw1lardan bir bü-ti.üı olarak·yararlanmaıi1ız kaçınılmazdı.6

Bu sebeple, bir modernleşme tarzı olarak Batıcılık, topycklm bir topl~1sal ve politik değişimi öngöıüyordu. Cumhuriyet döne­minde bu modernleşme projesi egemen bir biçimde, resmi yaldaşımın temel politikası

haline geldi. Bu proje, temel hedef olarak «çağd..UJ i11edeniyet"i gösteriyordu.Türk top­lumunwı değişme yönü, modern uygarlığa kilitlenerek seferber ediliyordu. Geleneksel top­lrnnsal dokular, din ve gelenekler, bu "top­lumsal ikrkme"ye engel olarak algılmıdığı için kimi kez "gericilik" olarak tanımlandı. Mo­dernliğin bu b<1t1cı tarzı, bazen uç noktalara kayarak, Nilüfer Göle'nin bir sapt,unasıyla, kendi gündelik yapm alışke:ınlıklarını bile Ba­tılı bir .gözle yonunlayarak "alaturka" quum­lamasını geliştirdi . 7

İslamcı Modernleşme Tarzı

İsllmcı modernleşme yaldaşınu, İslam dini­nin iU;:elcrini ınpdernleşme paradigması bağ-

" Pcy~uııi S:ıfa, ~ G:ırpçıl:ırın Programı", Tiirlı İ11/ıılrib111n Bol.-ışlnr. TTK y:ıyınl:ın, Ankara. s. 32-35. - Giik,n{f·'·

hunında okuyarak yoıumlaınaktadır. Bu yorumlar, geniş bir alana yayılınakta, ;uıcak yorumların dayandığı temel espri, modern dönemin sorunlarına karsı İslim düsüncc-, ' sinden yola çıkarak cevaplar bulmaktır. Ktt~-kusuz, bu cevaplar önemli ölçüde geleneksel İslamın yorumlarından ayrışmaktadır Tuna~ ya'nın da işaret ettiği gibi, «İsl.Unların ıno­dernizmi, 20. yüzyıla uymaları, İslamcı csas­hm dorunuş kalıplard;uı kuıtararak çağd;1~

ihtiyaçlara göre yon.ın1lamak" çabasıncfadır. İslam ilkelerinin vonın1lamasında "akı l" w "ilim" temel esas ;olarak alııumştır. s İs lamın modern dünya.ıuu gereklerine ve ihtiyaçları­

na uygun olduğu ve akla hitap ettiği, yine "çağın paradigmasına uygun tezlerle savu­nulmaktadır»9 İslamcılık, din aracılığı~'b yeni dünya koşullarııun önermelerini, eski diiny~1-

. nın önermeleriyle senteze sokmaya ç;1lışacak­tır. Bu bağlamd.a, hem modern çağın çocuğu olarak geleneksel Müslümanlık algılayışından farklılaşacak hem de Mfülümanlığın tarihsel entelektüel mirasını bugüne taşıma tutkusuy­la, modernleşme karşısında diğer y;1ld<1şım­

lardan farklılığını belirginleştiren bir kon­sept geliştirmeye yönelecektir. Anca.k İshi.ın­cı.lann modernleşmeyle ilişkilerinde, Tuna ya' mn dışında diğer araştırmacıların üzerinde durmadığı bir boyut dah<l bultmmak.tadır. O da İslamcıların modernleşmeyi, kendi cephe­sinde de algılayarak, kendi kaygı ve bcldcnri­lcrine göre okuma yollarım ar;.1111abrıdır. Mo­dernleşemeye yönelik. bu okmmt yöntemiyle beraber modernleşme, ,)deta din ar;Kılığıyla "kutsallaşarılmaya" çalışılmaktadır. İşte, t<HZ-ı İslamcı modernleşme yaldaşımı olarak kav­r~unlaştırmaya çalışacağımız olgu da budur. Özetlemek gerekirse, İslamcılık modern pa­radio-mavla iki vönlü bir iliski icinde olımıs-o J ) " " '

tur. Bir yandan modenilcşmenin pcrspckti-

• Tun:l\'a, rt.q.c. s.32 '' Müm.rnz'c; Türkiinc, İslriuuılz._1;111 Do_tııı,cıı. İkri~iın Yayın· ları, İsrnnbul, 1991 s. 26. ·

121

Page 5: düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi

güz 2003

fivle İslfun'ı vorumlarken, öbür taraftan da İ;iaın k.-ültür ~e kavramlarıyla modernl~meyi vorumlamaktadır. Bu çift yönlü ilişki algılan­

;,,adıkçci., İslamcı modemlik y-~klaşımını analiz edebilmemiz pek mümk.'Ün gözükıneme~edir.

A-Dini KoruyarakMOdernlikİçinde Varolmak

Bir düşünce akımı olarak İslfuncılık, ülkemiz­de Türk modernleşme koşullan sonucu orta­ya çıkan ve belli farklılıklar taşıyan bir mo­dernlik düşünce tarzıdır. Bu tarz modernli­ğin en_öncmli özelliği, diniıı vadığın,ı .koru: varak modern paradigma içinde varo1:ma ça­basıdır. Btu·ada İslamiyet'in değerleri, bek­lentileri ve amaçları dışlarımadan/ reddedil­meden modernliğe katılma arayışı bulW1-maktadır. Batı modernlik deneyimi, din üze. rinden o-iderek okunmaktadır. Başka ]:>ir ifa-... o .. dede modernlik, Islfüniyet penceresinden sc~'redilmektedir. Örneğin, İslamcılık hare­ke.tinin önemli simalarından Şeyhülislam Musa Kazım Efendi, Divan-ı Harb-i Öıfü de ifade verirken yaptığı yorum bu açıdan çok çarpıcıdır: "A ımıptı'mn mep"Ut~yetini aynen tatbi/{ ctmcsi11ler diye çalı ıtğrafttlı. · Kitapl.a1· yazdılı, risctlelcı~ 111alıalele1· 11eş1·ctti!t. Ma.lısadı~ 1nız din hiil~iimleı·i daiı·esinde memlelıctinıizdc miistcrch biı· ıısu/. lmmlması idi". ııı Görüldüğü O'ibi Batı modernliö-inin avnen uy~ulamasına o ) .o . ~

tepki gösterilerek, Islfuniyet'in normlarına da-valı bir modernlik arayışı olarak meşıutiyet ~avunuluvor. İsl5m ve modernleşme ilişkisi kurulurk~n t~mel kaygı, · Avn.ıpa,da üretilen modernliğin, olduğu gibi uygulanmasından korw1mak amacıyla din kalıplarına dayalı

modern vorw11lar yapmakur. Batı modern.li­,.,.ini İshlmivet'ten alman birtakım yaldaşui1-o , .. .

lada okumaktır. Elmalı H;m1di Yazır'da söz konusu kaygıyı şöyle dile getiriyor: "Bizi Av­ıupa kalıbına dökmek, onların şekfini ver­mek ve onların içinde eritmek için çalışmak

111 Sadık Alhayrak, Tiirlı~vc'dc Diıı Knı![ln.<ı, İstanbul, 1973, ~- 100· 103.

122

bir sapıklık, fakat Avrupa'yı bizim kalıbınuza dökmek· ve içimizde eritmek için çalışmak aksine bir vecibe demektir ... »il

Şimdi, konunun daha fazla somutluk k.1Lm­ması amacıyla İsliıniyet'i Batı modernliğinde yorumlama örneklerine bakmaya çalışalım.

1- İlerleme Düşüncesi ve Pozitif Bilim

Türk İslfunciları, modern · paradigmayı be­nimseyen bir entelektüel. ve toplumsal hare­ket olarak çeşitli sorunlara yeni açıldamalar getirmeye çalışmışlardır. Bu paradigmanın en önemli· anlatıları ;u-asında bilim ve iler­leme ikilisi bulunmaktadır. Örneğin Şemset­tin Günalray, "ilerlememize mini_ olan ~la­nıiyer değil, bize öğretilen M~lilinaı~-ı:ı~·" diyerek Müslümanların büyük bir sefalet ve zillet altında yaşadıldarını ve bWlun başlıca sorumlusunun hurafeler olduğunu belirtir. 12

İçtihat kapısını açarak, İs.lam milletlerinin ilerlemesini enaelleyen koşulların ortadan o . . kalkacağını vurgular. Çünkü ona göre Ista.ın dini, en parlak dönemleriııi içtihat kapısının açık old~u yıllarda yaş<umştır. Fakat tak.lir dönenıiyle birlikte bu parlaldık, )'.erini geri­lemeye bırakmıştır. Daha sonra Ish'lm dev­letleri bir bir çökerek. başka toplumbrın esa­reti altına girmişlerdir. 13 İslam dini hiçbir iaman ilerlemeye karşı olmamış, bilnkis iler­lemeyi em.retmiştir. Çünk.ii İslam di.i.~i.ü~cesi, bir toplumun ilerlemesi için gerekli olan yöntem ve ilkeler bütününü içeren bir ente­İcktüel dünvadır. H Modern dönemlerde bü­tün Avrup~ ülkelerinin ilerlemesine karşm, İslam ~eleri geri bldı. Bu gerilikten kur-

11 Elm:ılı Hamdi (Yazır), "Fdsdi.:, Tc.:c:c.:ddür \'l: .-\\•rup;1 Kültürü", akt; Tiirlı~vcdc İslıi111cılılı Diip'iııcc.<i, lsın;ıil K'1cı. l\.ic:ıbc.:vi yayınları, İstanbul, 1997. s.546-563. _ 11 A.11.e, s.356~357 1·' ~.fus:ı Kazım, "İslam n: Tc.:r:ıkki", islıiııı M...-11111mı, 2~ Şub:ıt 1319, s.278-85, :ık~. '/i'irl.·~vc 'de islıi1110/ı/1 J)fi,riiuffsİ. c:ilr: 1, H:ız: İsmail Kar:ı, lsr:ınbul 1997. 1• Günaltay, "İslamiyet İlmin Di'L~m:ını Dc.:gil Hamisidir".

Z11/111ctte11 Nıım, s.81,85

Page 6: düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi

liberal düşünce

tulabilme~ için, bilimsel çalışmalarla bu dev­letlerin seviyesine yetişmek kaçınılmazdır. Hatta dinimiz, bunlara ~aşabilmek amacıyla gerekli çalışmaların yapılmasını emrediyor.

İslamcıların bu yaklaşımlarında modern bilim paradigmasıyla İslfuniyet arasında bir uzlaşma yaratılmaya çalışılır. Bu uzlaşmada, modern paradigmanın egemenliğinde yapılan bir İslfun.iyet okwrn1Sı da gizli durmaktadır. Ancak bu uzlaşma arayışlarıyla beraber, bazen· kimi çatışmalar da gündeme gelmektedir. Örneğin geleneksel İslam teorisinin teveld.-ül . ve kader tasavvmları, bu çerçevede sosyolo­jik pozitivizmin "ilerleme" yakl~ımma· ters düşmektedirler:. Bu sebeple, bu tersliği gider­mek amacıyla, İslamcı aydınlar tarafından bu kavran1l<1r modern bir gözle eleştirilm.iş ve yeni modern paradigmaya U)runtlu bir biçim­de yeniden yonmuanmışlardır. İslamcılık dü­~ü.ncesi üzerinde çalışan· İsmail Kara'ya göre ''tevekki.iJ, fakr, dünya, zühd" gibi kavranuann içerikleıini değiştirecek yeni yorumlara gidile­rek "aktif bir insan tipi ve hareketli bir toplum modeli orc1ya çıkarına.le" amacı güdülmüştür.15

2-Te!<nolojinin Koşulsuz Kabulü ·

İslamcılık düşüncesinde, batı modentleşme­sinin üri.iı1i.i.0Jarak ortaya çıkan bilim ve tek­nolojiyi sorgulamadan alma y.ıklaşınu, ege­men bir eğilim olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta bu çerçevede ki.mi yoıumlar çok ilginç yü­celtmelere kadar varmaktadır. Örneğin Said-i Nmsi, Hz. Musa'nın taştan su fışkırtan asa­sını petrol sondaj makinasına; Hz. Yakup\ın uzakrn olan ~ğlu Hz. Yusufun kokusunu almasını r;1dvo ve televizvonun uzakta ses ve görüntü alm~sına benze~ıiştir.16

ı; İsm:ıil K:ır.ı. İ.rfıiıııcıfnmı S~vnsi Gön·iılcıi, h. y:ıyınc:ılık, İsr.mhul, 199-t, s.18. "' lkdİü7.Z:ını:ın Said ·İ Nursi, Siizkr, s.2;;4-49, 1979; akc, İsmail K.ıra, .. İsl:ını ı •c.: Pozitivizm .. : Bi~ıi, Bifiııı ııı: İslıim 11. 1992. İstanbul.

Özellikle günümüzde politik İslamcılığın bir temsilcisi olarak Necmettin Erbakan'ın· "ağır sanayi" tezi, bu bağlamda ilginçtir. Er­bakan, Türkiye'ni.n .k-umtluş.unu arayan İs­lfüncı bir siyasal önder olarak, ağır .sanayi te­zini teknolojile seferberliği işleyerek vurgu­l:u. ı 7 Nitekim, siyasal yaşanunm çok öncc­sinde,1954 yılında Giiınüş Motor Fabrik"lsı­nı kuraı·ak bu tezinin ilk aksiyonwm orrn~·a

koymaya çalışır. İktidara geldiği dönemden itibaren de · ağır sanayi çerçevesinde birçok proje çalışmalarını gündeme getirir. ·

Bu yorum örneklerinin ti.iı11i.iı1de görüle­bileceği gibi, İslamiyet reddedilmeden mo­dernlik korısepti içinde yorumlanmıştır. Ba.~­ka bir ifade ile, modern dünyanın ka~·gıları İslam ruhuyla anlamlandırılmaya çalışılmış­tır. Modem uygarlığın ort."lya koyduğu bi­limsel ve teknolojik verilerin İslam dü.~iiıKesi ile bir sorun oluşturmadığı belirtilmiştir. Ce­mil Meriç'iı1 ifadesiyle Tunuslu Hayrettin Paşa ile temsil edilen "İslam kalarak ç~1ğdaş­laşmak" tezi, İslamcı moderıtliğin temel argi.i.­manı olarak karşımıza çıkmaktadır. ıs

Kuşkusuz İslamcılık, modernliğe Batıcı modernlik tarzından farklı olarak kimi z;1-man Batı modernliğine ki.ışkuyla y;1kb~ı.111~ ve hatta bazen de ciddi eleştiriler getirmiştir.

B-İslamcı Modernliğin Batı Modernlik Eleştirisi: Batıcı Modernliğinin

Geleneksizleştirme Projesine Tepki

Razı sosyologlarımız, Türk modernleşmesi­nin otoriter bir tarza sahip olduğu koırnsu üzerinde ısrarla durmaktadırlar. Bu sebepk geleneksel toplumsal dokudan kopu.~w1, çok radikal bir biçimde gerçeldeştiği söylenir. Bu kopuşla ortaya çıkan geleneğin reddinin,

ı - Necmettin Erbakan, Tiiı1ı~ı·rniıı Tcıııd Almldcri, Rdı ­

bcr yayınları, Ankara, 1991, s.124. '" Cc.:nıil N!criç, Mrı.[jnmdıılıih"r, Ötükc.:n yayıııhın. i~t•lll · bul, 1978, s.275.

123

Page 7: düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi

güz 2003

"geleneksizleşme"ye sebep olduğu vurgula­nır. 19 A~lında Göle'nin ileri süı-düğü bu yak­laşımların aksine, geleneksizleşme olgusu sa­dece Türkiye deneyiminde ortaya çıkan ve Türkiye'nin Batıcı moder~<: tezine özgü ohuı bir "desen" değildir. Sosyolog Antlıony Giddens'in dediği gibi,"modernlik geleneği yıkıcıdır."20 Bu sebeple, Batı modernliği (Voltaire örneğinde göıülebileceği gibi) bü­tün Orta Çağ dinsel/Hristiyanlık geleneğine saldırıda bulunınu~tur. Geliştirdiği y~ni bir tarihsel ve toplı.u11Sal bakışla yepyeni bir top-­lum imgesi inşa etmeye çalışmıştır.

Ayrıc1 Batı modernliğinde, -özellikle Anglo Sal'-5011 deneyim.inde- ünlü sosyal tarihçi Hobs­bawm "geleneğin icadı"ndan da bahsedebiliriz. Ama, lm~kusuz bu gelenek, «antik materyallere'" day.uunakcadu-.11 Başka bir anlatımla, modern dönemin ''gelenek icadı" antik Grek toplum­ların kültürel ve felsefi birik.imlerine dayan­maktadır. Türk modernleşmesinde de yeni bir "geknek icadı" bultınmal<:tadır. Batı lda­silderinin tercüme edilerek Tüı-kçe'ye kazan­dırılması ve yine aynı dönemlerde kimi ay­dınlarumzın Yunan ve Latin dillerine yönelik övgi.ileri, Hobsbawm'm işaret ettiği tüı-den

bir gelenek icadının ülkemizde de kısmen ya­~andığını gösternitktedir. Ülkem.izde Batıcı modernlik tarzı, yine Giddens'in işaret .ettiği

. gibi modernliğin .geleneği yıkıcı doğasını kul­lanarak, btumn yerine yeni bir gelenek icat ctıneye çalışmıştır. Bu sebeple geleneksel do­kuya, ahlaki ve moral değerlerin deposu olan dine ktt~k--uyla yaldaşmıştır.

İşte İslamcı ~;aldaşımin modernliğe ilişkin bakışında, burada ciddi bir farldılaşma ortaya çıkıyor. Batı modernliğinin yerel, tarihsel, dinsel, ah.lfüd (topyekıin kültürel) vb. top­hu11Sal değerlerine karşı kuşkuyla yaldaşarak,

,., Giik,ııp.111.

! u :\mhony Giıfdıw. /11 Dcfi7ıce q(Sociolo..rıy, C-ımbıidgc, 1996, '" .+6. . ~ ' Giddtııs. ııJı.ı:, s. 49.

124

çeşitli eleştiriler ileri sürüyor. Teknoloji ve bilim gibi modernleşme <U"açları aracılığıyla, adeta kendi modernliğini üretmek istiyor. Ziya Gökalp'ın «kültür ve uygarlık" ;1yrımı

etrafında geliştirdiği s9syolojik ya.k!_!}şım~:b da böyle bir boyut bulw1maktadır. Gökalp (İslamcı ve milliyetçi perspd.liften etkilenerek) Batı modernliğinin uygarlık boyutu olarak bilim ve teknolojiyi a lmarnız gerektiğini, <111-

cal<: kültürel olarak kendi harsımızın devam­lılığının önemli olduğtmu arılamıak ister. Böylelikle hem İslfu:ncılıl~ hem de Türkçülük batı modernliğine karşı belli bir mesafeyi ve kuşlrnyu içinde taşıdığını göstermektcdir.12

İslamcı modernlik ar.1yışıı111l Batı mo­dernliğine getirdiği eleştiriler, İslaıniyct'in içinde kalaral( modernleşmek dü.şi.i.ncesini t~1 -

şımaktadır. Daha da önemlisi, Batıcı mo­dernliği "eski geleneği" kaldırıp "yeni gelene­ği icat'' etme (ya da Göle'nin ifadesiyle gelc­aeksizleşme) projesini ;1şmayı ;u11açhunakt;1-dır. Şimdi konW1W1 daha iyi anla~ılabilmesi amacıyla Batı modernliğine getirilen bazı

deştiı:i örnelderi üzerinde duralım.

1- Sosyolojik Pozitivizmle Okunan Örf Kavramı ~e Batı Medeniyet Eleştirisi

II. Meşıutiyetin özgür havasında yayınlanan İslam Mecmuasında Ziya Gökalp , "İçtima- i Üsul-ü Fıkıh" adıyla bir dizi yazı pyırıJaya­rak, İsliın.iyet'i bütünüyle modern paradigma­nın pozitivist sosyolojisiyle ymumbdı. İz­m.irli İsmail Halda, İslfünın klasik kuramın­dan yararlru1arak bmıları eleştiren bir dizi yaz­dı. Bu yazılarda, klasik İslfün teorisindeki örf düşüncesinin Gökalp'in kullandığı ~uıbmdan çok uzak olduğWJu göste"nneye çalıştı. 1"

Bir başka çarpıcı örnek, Şcyhülisl.lm 1'.ıfusa Kazım'ın "sahih medeni,·et" k.wramı

2~ Ziya Gökalp, Tihfıçiili[(fiiu E<tt(/ı111. H:ız: Mc:lıııın K:ıpl:ın.

Ankara, 1991. 2-' Ergün Yıldırım, Dı:ğ~rı•ı Diu ,-!11/n_wpıım So.'.ı·nl~ji.<i, İ>· e;111bul, 1999, s.85.

Page 8: düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi

liberal düşünce

öncülüğünde batı medeniyetine getirdiği

eleştirilerdir. Kazın1, ldasik İslam teorisinden hareket ederek, modernitenin salt maddi bo­yuta dayanan modernleşmesini eleştirmekte­dir. Bmm can alıcı bir sonıyla şöyle ifade eder: "... 1nedeniyet denilen şcy,bi1· lzavmin tecrübt ve akli ilimlerde tercıld~i etmesi ve sanayi çeşitle1-i11i rıı-taya IUJ)'ması, vapz.ıda1ı şimendi­

feı-leı· icad cdcı-el~ naHiyat için bımca lwlaylıldaı­göstemıesi, biiyiiJı şehi1-!eıı geniş caddelC1; yiilıselı binalaı· 11iicuda getimıesi vesaircsiu değil mi?'Jl"

Y narın bu s~ruda betimlediği medeniyet paradigması, modern Batı uygarlığıdır. Gö­ıiildüğü gibi, temelde sanayileşmenin üıünü olarak ortaya çıkmış kentler, v;ıpurlar, tı·en­ler, büyi.üç kentler ve yüksek binalar; tek:no­lojik dünyamn üıiinleridirler. Kazım, mo­dern Batı uygarlığının olçü almdığı bu me­deniyet tasavvmı.um, geleneksel İslam anla­~'ışı ile ele~tirir. Medeniyet paradigmasmı sa­adet, insan özgtiı'lüğü, uluhiyet, "şeref-i nefs" gibi kavramlarla yornmlayarak; «me­deniyer-i. sahiha"/ doğm medeniyet yaldaşı­ınını geliştirir. Sahih medeniyetin hak din ile varolabileceğini ileri stiı'er.25 x azara göre, bir toplumun "dinsiz" yaşayarak. refah ve mut­luluğu yakalaması mi.imkiirı değildir. Çünl<ii böyle bir toplumda (yani din dışı toplum­larda) ins;ınlar, bireysel arzu ve illtiraslarının peşinde koşarak her çeşit kötülüğü yapacak hile gelirler. Bunun sonucu olarak toplum da birbiriyle tartışarak savaşmaya başlar. Böy­lesi bir dwumda Kazun'a göre «milletin nıhu, medeniyetin vasıtası olan ilnie, marifete, zi­raata, sanaça halel gelerek, halk refahtan, sa­adetten tamamıyla mahrum kalmaz mı?,,26

24 ~11üfül:\m Mu~a Kazını, "Mcdeniyec-i S:ıhiha ve Diy.uıcc-i Hakka", Osııınııh'dnıı C11111/ı111iya'e İs/tim Diiplııasi11de Aın­,vışln,., haz. İl~o;ı.~ Ç.clebi, Ziya Yımaı.LT, l~c.ınbul, 1999,s. 61-70. Aynca bkz. Şt;Mlislfun Musa Kazım Efendi, Kiilliynr, sadc­lc.~rin:n ve hazırl:ıy;ın Ferhar Koca, Ankarn, 2002, s.67-75. 13 Jt.g.111. 2• Kazım. Kiill~vnt, s. 68

Yine başka bir yazar t:ırafından modern Av­nıpa medeniyetinin duygu ve düşünce boyutla­rıyla birbirine karşıt olarak biçimlenen "çat­lak bir medeniyet» olduğu ileri süıiiliir. Bilim ve duygu boyutlarıyla çatlaklık olu.şttmuı bu mc­·deniyetin, Avıupa'yı olgw1 insanlıktan mah­rwn bıraktığı ve gelecekte Avrupa'~·ı yıkacak büyük bir gedik olu.şnu-.u:ağı söylenir. İslim diinyası ise büyüle bir düşüş ve uyanı~ içeri­sinde bulw1duğu bir taril1sd dönemden gcç­mekı:edir. Bu uyanış içinde T:ınn'dan bilim ile dini, akıl ile duyguyu kaı~ıt olmayan ve insan­lığa gelişmiş (olgun) birliğiyle yapışacak \'C

milli bilincimizi köld.inden kavranacak ''me­sut bir medeniyet,, istenmelidir. 27

İslamcılar, medeniyet di.işi.inccsini ahlaki, dini ve moral değerler konscpti üzerine kur­gulayarak tartışmaktadırlar. Din ise birincil bir moral değer olaral(, medeniyetin temeli biçiminde algılanmaktadır. Bund;m uzald;1-şan toplwnların, derin ;1hlfil<l ve moral çiiıii­meye süıiiklenecekleri, huzur ve refahlarııu kay­bedecekleri ve bundan dolayı da bir mede­niyet olu.şturamayacakhm düşünülmektedir.

2- İlerleme Yaklaşımının Görelileştirilerek Eleştirilmesi

Cumhw-iyetin kmı.ıcusu Mustafa Kemal Atatürk:'ün desteğiyle Tiiı'kçe Kur\111 tcfairi yazan ünlü Kw->an bilimcisi Elınalı Hamdi Y azır'ın, modernlik ve din ilişkileri üzerine yaptığı tartışmalar konumuz açısından önem taşunak--radır. Yazır, önce Batı modernliği

perspektifinde bir ilerleme tanımı y;1par ve ·daha sonra da şu düşünceleri ileri süı'er:

«Halbuki insanların faı·diyeti kada1· ııc bcll.·i daha ziyade gayeler tahmin olunabilir ve hcıfm teralı!ti denilince /zendi nol.·ta-i nazanna göre 'bir gayeye vüsıtl' manasını luısteder. Bu sııı·etlc alelumum insanlar içi11 terakki, izafi bir ma-

1~ Elmalı Hamdi ·(Yazır), "Fdsı:fc Teceddüt n: A\'rup:ı Kültürü", akr. İsmail K:ıra, Tiirl.·~vı:'de İslnmcı/ıl: DiiJiiım:.<İ. cilc 1, Kitabcı'İ. yayınları, İstanbul, 1997, s. 547-56~.

125

Page 9: düşünce - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01754/2003_32/2003_32_YILDIRIME.pdf · ve farklı uygarlık birikimlerine "çarpan" mo dernliğin, farklı bir kmlm.:ıyla omya çıkabi

güz 2003

nayı haiz demek olacağından bu haysiyetle yal­nız edyanın değil, alemdi hiçbir şeyin alelıtlak amil-i teraklti olması halılzında bir hülzm-i te­ralllıi olması haldıında bir hiiJmı-i lzat-i verile­mez. »28 Elmalı, bu ifadeler aracılığıyla iler­leme kmamıyla ilgili göreli bir zihinsel tu­rum sergileyerek, Batı modeı:nliğinin tek tip ilerlemeci y~<l~ımırun geçerliliğini sorgula.­maktadır.Aynca, ilerlemeci yakl~ınun. ge­çerliliğinin bu kuramsal eleştirisinden sonra, toplumsal ·ilişkilerin pratiği üzerinde de duıur. Toplumsal ilerlemenin varolduğu- düşünülen

modern tarihsel dönemin toplwnsal pı:atikle-. rinde, insanlığın büyük-bir kan, zulüm, ihti:.. .

ras ve haksızlıklar içinde yaŞadığıru söyler.29

Daha sonra, ilerlemede asıl önemli olan"bo­yurun mutluluk ve huzur oldUı:,öunu, bunun da İslam dini ile sağlanabileceğini savunur. .

· Bu eleştiri örneklerinde gözlemlenebile­ceği gibi İslamcı modernleşme tarzı, Batı modernlik deneyimine belli kuşkularla yalda­şarak çeşidi öneriler geliştirmiştir. Öncelikle, Baa modernleşmesinin teknolojik ·ve bilin1 boyutları ile temasın kurulması çeşitli övgü­lerle desteldenıi:ıişcir. Ancak ınodernleşm~ılli1 ;1h!ak, kUltür ve inanç alanlarında öne sür­düğü önermeler kuşkuyla karşılanıp sorgula­narak, bLınların yerine klasik İslam teorisinin verileri ileri sürülmüştür. ·Bazen bu moral değerleri, yeniden modern Ico~ullarda oku­mayı teldif etmelerine rağmen bu tutumları, başat bir eğilim olai·ak sürmüştür. Sonuçta Baacı modernliğin din-dışı/seküler modern­lik algısı reddedilerek, din üzerinden bir modernlik savunulmuştur: Örneğin yukarıda bahsetciğimiz ŞeyJ:ıülislfun Musa Kazım'ın "sahi11-i medeniyet» argümaru1 bu bakış açı­sıyla ok\Ulabilecek önemlf bir yald~ımdır.

1• Elmalı Hamdi (Yazır), "Müslümanlık Mani·İ Terakki Dc~il, Z:ımin -i Tcr:ıkkidi(, Scbiliim1nd, C. X,Y • .I/ 544-54; :ıktaran, Kara. n.g.e. 1" Elnı:Uı, "Fcl~cti; Tı.'CCddüt \'C Avrupa Kültürü~ adlı makale.

126

Aynca, modernliğin geleneksel değerlere yönelik ccyıkıcı,, çabasına karşı çıkılarak; din, yerellik ve tarihseijik topkı.msal hayatın-~ türel-moral bir boyutu olarak ij.Ie\1selleştiril­mek istenmiştir. Modern zamanlarda, İsla­miyeı:'in yeni ilişkiler ve düşünceler karşı­

sında varlığını sürdürebilmesi için kimi kez de İslamiyet'e modern anlamlar yüldenmiş­tir. En önemlisi de niod~rnleşme, İshtm di­ninin kültürel ve kavramsal temelleriyle yo­rumlanarak «ru.t:ıanileştirilmeye" çalışılınıştır. Moderrıleşme, İslamiyet içinde -dönü.~tüıiil­mek istenmiştir. Belki de buna· "rul:ıani ıno-4dernlik:,, tanımlanmasını getirmek gerekir.

Sonuç

T\4"k toplumunun modernleşme koşullarında ortaya çıkan İslamcılık düşüncesi, Türk top­lumunun erken modernlik koşullarmda şc:

killenen bir toplun1saJ düşünce arayışıdır.

Türk modernleşmesinin farklı birikimlerin­den birini temsil etmektedir. Modernleşme­nin üç tarzından biri olarak entelektüel Türk hayatına kaalmaktadır. Bu Türk modern­leşme tarzı, Batı uygarlığıyla kuracağımız ilişkiyi., kimi alanlarda farklı okumaktadır.

Modernliğin bilim ve tÇknolojisini k~ıbul­lenmekte ve İslamiyet'in buna ilişkin bakışla­ruu olwnlaınaya çalışmaktadır. Öte yandan. modernliğin «kültürel,, alana ilişkin önerile­rini eleştirerek reddem1ektedir. Ahlak, samt, inanç gibi "anlama" ilişkin kültürel unsurlar Batılılaşma ile eş algılanarak, modernliğin dı­şına çi..karılmaya çalışılmaktadır. Bu kiiltürcl alanın özellikle İs!amiYet'le tarumlanma\•a .. .

devam edilmesi istenmektedir. ·Modernlik, din üzerinden gidilerek ve dinle çaaşan çe­şitli kültürel boyutları dışlanarak yapılmak amaçlanmaktadır. Bazen de çatlŞılaTfliökta­larda kimi ''uzlaşma yorumları" üretilerek modernlik ve din gerginliği aşılmaya çalışılır. Modernlik "rniıanileştirilınektedir."