Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok...

32
YIL: 3 SAYI: 13 80 Krş ! www.tusedad.org SİZİN DERGİNİZ Mart - Nisan 2012 Sayfa 3’te Mehdi Eker, ‘Et ve Süt Müdahale Kurumu ile ilgili çalışmalar son noktaya geldi’ İçerisinde SÜT olan değişik konular!!! Hep aynı şeyleri evire çevire yazmak yazan içinde okuyan içinde sıkıcı hale gelir. Hele hele bir şeylerin değişmediğini görmek hayal kırıklıklarına zemin hazır- lar. Geciken doğru kararlar bile genelde umutsuzlukları pekiştirir. Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın M. Mehdi Eker’in katılımıyla 8 Mart 2012 tarihinde Bursa’da gerçekleşen Sektör Buluşmasına; kamu, özel sektör, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının üst düzey temsilcilerinden oluşan 650 kişilik bir katılım sağlandı. Sayfa 11’de D erneğimiz Yönetim Kurulu üyesi ve AKP Bursa Milletvekili Tarım Komisyonu Üyesi Sayın Önder Matlı ile birlikte, Yönetim Kurulu Başkanımız Adnan Yıldız ve Genel Sekreterimiz Atilla Celep 28 Şubat 2012 tarihinde Mecliste bakanımızı ziya- ret etmişlerdir. Derneğimizin baş beri savuna geldiği ‘Okul Sütü Projesi’ ve ‘Müdahale Kurumu’nun kurulması konularındaki çalış- malarından ötürü bakanımıza dernek adına teşekkürleri- mizi iletmişlerdir. Dernek başkanımız, üyelerimizin AB standartlarında süt üreten işletmelerden oluştuğunu vurgulayarak kurulacak olan Müdahale Kurumunda aktif olarak yer almak arzula- rını dile getirmiştir. AB’ne yapılacak süt ve süt ürünleri ihracatı için yapılan çalışmalar konusunda teşekkürlerini ileterek, ihraç edile- cek sütün de yine üye işletmelerimiz tarafından üretildiği- nin altını çizmiştir. Yarım saati aşan görüşmede sektörümüzün diğer sorunla- rı da dile getirilmiştir. Avrupaaa, Avrupaaa duy sesimiziiii, bu gelen TÜRK SÜTÜ’nün ayak sesleriiiiii!!! Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti Et ve sütte fiyat istikrarının sağlanması ve özellikle belirli dönemlerde müdahale etme amacıyla Et ve Balık Kurumu’nu ‘ Et ve Süt Kurumu’na dönüştüreceklerini belirten Eker, bu kurumun et ve sütte üretici ve tüketici lehine müdahalede bulunarak fiyat- ları dengeleyeceğini kaydetti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ‘Şu anda uğraştığımız konu, süt ve süt ürünlerinin Türkiye’den AB’ye ihracatının önündeki engellerin bütünüyle kaldırılması ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye Süt ve Süt Ürünleri Sektörünün AB Pazarına Girişinin Desteklenmesi Projesi’’, AB Gıda ve Veterinerlik Ofisi 28 Şubat- 29 Mart 2012’de gerçekleştirdiği denetimle son aşamasına gelmiş bulunuyor. SETBİR Sektör Buluşmalarının Üçüncüsü Bursa’da Gerçekleştirildi Sayfa 22’de Lütfen ajandanıza not ediniz! Bakan Eker, “Süt ve süt ürünlerinin AB’ye ihracatta engelleri kaldıracağız” Süt ve süt ürünlerinlerinin AB’ye ihracatında engeller kalkıyor 27-28 Nisan 2012 tarihinde Modern Süt İşletmelerinde Kârlılık ve Besleme Eğitim Seminerimize bekliyoruz.

Transcript of Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok...

Page 1: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

YIL

: 1 S

AY

I: 1

7 T

L

YIL

: 3 S

AY

I: 13

80

Krş

!

www.tusedad.org SİZİN DERGİNİZMart - Nisan 2012

Sayfa 3’te

Mehdi Eker, ‘Et ve SütMüdahale Kurumu ile

ilgili çalışmalar son noktaya geldi’

İçerisinde SÜT olandeğişik konular!!!

Hep aynı şeyleri evire çevire yazmakyazan içinde okuyan içinde sıkıcı halegelir. Hele hele bir şeylerin değişmediğinigörmek hayal kırıklıklarına zemin hazır-lar. Geciken doğru kararlar bile geneldeumutsuzlukları pekiştirir.

Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ile Gıda, Tarım veHayvancılık Bakanı Sayın M. Mehdi Eker’in katılımıyla 8Mart 2012 tarihinde Bursa’da gerçekleşen SektörBuluşmasına; kamu, özel sektör, üniversite ve sivil toplumkuruluşlarının üst düzey temsilcilerinden oluşan 650 kişilikbir katılım sağlandı.

Sayfa 11’de

Derneğimiz Yönetim Kurulu üyesi ve AKP BursaMilletvekili Tarım Komisyonu Üyesi SayınÖnder Matlı ile birlikte, Yönetim Kurulu

Başkanımız Adnan Yıldız ve Genel Sekreterimiz AtillaCelep 28 Şubat 2012 tarihinde Mecliste bakanımızı ziya-ret etmişlerdir.Derneğimizin baş beri savuna geldiği ‘Okul Sütü Projesi’ve ‘Müdahale Kurumu’nun kurulması konularındaki çalış-malarından ötürü bakanımıza dernek adına teşekkürleri-mizi iletmişlerdir.

Dernek başkanımız, üyelerimizin AB standartlarında sütüreten işletmelerden oluştuğunu vurgulayarak kurulacakolan Müdahale Kurumunda aktif olarak yer almak arzula-rını dile getirmiştir. AB’ne yapılacak süt ve süt ürünleri ihracatı için yapılançalışmalar konusunda teşekkürlerini ileterek, ihraç edile-cek sütün de yine üye işletmelerimiz tarafından üretildiği-nin altını çizmiştir.Yarım saati aşan görüşmede sektörümüzün diğer sorunla-rı da dile getirilmiştir.

Avrupaaa, Avrupaaa duy sesimiziiii, bu gelen TÜRK SÜTÜ’nün ayak

sesleriiiiii!!!

DerneğimizBakanımızı ziyaret etti

Et ve sütte fiyat istikrarının sağlanması veözellikle belirli dönemlerde müdahale etmeamacıyla Et ve Balık Kurumu’nu ‘ Et ve SütKurumu’na dönüştüreceklerini belirtenEker, bu kurumun et ve sütte üretici vetüketici lehine müdahalede bulunarak fiyat-ları dengeleyeceğini kaydetti.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı MehdiEker, ‘Şu anda uğraştığımız konu, süt ve sütürünlerinin Türkiye’den AB’ye ihracatınınönündeki engellerin bütünüyle kaldırılmasıve Türkiye’nin bu alanda da artık çok dahaiyi geleceği bir aşamadır’ dedi.Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye Süt ve SütÜrünleri Sektörünün AB Pazarına GirişininDesteklenmesi Projesi’’, AB Gıda veVeterinerlik Ofisi 28 Şubat- 29 Mart 2012’degerçekleştirdiği denetimle son aşamasınagelmiş bulunuyor.

SETBİR Sektör Buluşmalarının ÜçüncüsüBursa’da Gerçekleştirildi

Sayfa 22’de

Lütfen ajandanıza not ediniz!

Bakan Eker, “Süt ve sütürünlerinin AB’ye ihracatta

engelleri kaldıracağız”

Süt ve süt ürünlerinlerinin AB’ye ihracatında engeller kalkıyor

27-28 Nisan 2012 tarihinde Modern Sütİşletmelerinde Kârlılık ve Besleme EğitimSeminerimize bekliyoruz.

Page 2: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye
Page 3: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

3

BAŞKAN’DAN

Mart - Nisan 2012

riskli ülke ilan edilmiştir. Hammaddeolan çiğ sütün kalitesine ve soğukzincirin yetersizliğine dikkat çekilmiş-tir. Bu sebeble 2001 yılından beri ABülkelerine ihracat yapılamıyor.Derneğimiz Tüsedad’ın üyelerininürettikleri çiğ sütün yağ - protein-somatik hücre ve bakteri sayısıyönünden AB standartlarını yakaladı-ğını ben de dernek başkanı olarakgururla ifade edebilirim. Soğuk zincirzaten kırılmamaktadır. Son zaman-larda ASÜD Başkanı Sn. Çallı ve SET-BİR Başkanı Sn. Yörük ile birlikteliği-mizde bu hususta kendileri ile dahayakın çalışma arzusunda olduğumu-zu ifade ettim. İhracata destek olun-ması anlamında yakın çalışma arzu-muzu tekrar etmek istiyorum. Saygılarımla… ■

Adnan YILDIZTÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı

• Keçi sütü anne sütüne en yakın süttür. Deneyin. • Süt içenin kafası çalışır.

Sevgili dostlar;Hep aynı şeyleri evire çevire yaz-mak yazan içinde okuyan içinde

sıkıcı hale gelir. Hele hele bir şeylerindeğişmediğini görmek hayal kırıklık-larına zemin hazırlar. Geciken doğrukararlar bile genelde umutsuzluklarıpekiştirir. En iyisini, en doğrusunuyapmak adına geçen zaman yerine,yol boyunca yapılacak düzenlemelerile en doğruya ulaşmak, umutlarıdaima canlı ve taze tutar.Bu cümleden olarak;1- Yıllardır savuna geldiğimiz “OkulSütü Projesi” Sn. Başbakanımızın ilgi-si ve talimatı ile nihayet hayata geç-miş bulunuyor. Başta Bakanımız Sn.Mehmet Mehdi Eker’e veBakanlığımızda emeği geçenlere üre-ticiler adına şükranlarımızı ifadeetmek istiyorum. Temennimiz, buprojenin senelere sari olmasının sağ-lanmasıdır. Bu proje ile 7 milyon okulçocuğumuza günde 200 ml. sütdağıtılacağı ifade edilmiştir. Üreticilerve tüketimin artırılması adına proje-nin ne ifade ettiğini basit bir hesapla-ma ile dikkatinize sunmak istiyorum.7,000,000 öğrenci x 0.2lt / gün=1,400,000lt/gün = 1,400 ton süt/günbütün Trakya bölgesinde günde üre-tilen sütün yaklaşık 1.700 ton olduğugerçeğinden hareketle “Okul SütüProjesi”nin büyüklüğü ve yerinde birkarar olduğu kendiliğinden ortayaçıkmış oluyor. Tabii bu, işin sadeceüretici ve tüketimin artırılması boyu-tundan bakıldığında görülen yüzü.Aslında bu proje temelde bir sosyalyardımlaşma projesidir. Sağlıklı nesil-ler yetiştirilmesinde SÜT’ün önemihepimizce bilinmektedir.2- Evet, insan ömründe SÜT’ün önemihepimizce bilinmektedir. Gelişmiş vekalkınmış ülkelerde mesela AB ülkele-rinde kişi başına yıllık süt tüketimi 75lt, ABD’de 100 lt civarındadır. Oysaülkemizde maalesef 27 lt’dir.Dergimizi takip edenler bilirler. Birincisayfada en üstte konuşan ineklerimizvardır. Onlar güncel konularda toplu-ma mesaj vermeye gayret ederler.Hatırlayın, son sayımızda şöyle seslen-mişlerdi “Okumuşlar okumuşlarama hala sütün önemini kavraya-mamışlar”. Maalesef, son günlerde,

özellikle görsel basında süt kanseryapıyor diyebilecek kadar sorumsuzifadeler yer almıştır. Bilimsel manadaalt yapısı doldurulmamış bu tarzyayınlar üreticiye-tüketiciye zarar ver-mektedir. Ülkeye zarar vermektedir.Reyting uğruna basınımızda bu şansı,hiç irdelemeden, bu okumuşlara tanı-maktadır. Bir sivil toplum kuruluşuolarak derneğimiz bundan böyle buşekildeki yanlış ve zararlı yayınlarınhukuk çerçevesinde takipçisi olacaktır.3- Derneğimiz, yıllardır her fırsatta veher platformda süt taban fiyatınınoluşmasındaki haksızlıklara, adeletsiz-liğe kurulacak olan bir “ MüdahaleKurumu”nun çare olacağını savunagelmiştir. Şimdilerde, bizzat Sn.Bakanımızın ağzından müdahalekurumu kurulması çalışmalarının son

aşamasına geldiğini, yakında BakanlarKurulu’na gönderileceğini duymak bizüreticileri umutlandırmaktadır.Yazımın başında da değindiğim gibiumutları daima canlı ve taze tutmanınyolu yapılan çalışmalardaki hızlı karar-lar alabilme ile doğru orantılıdır. Üreti-cinin kulağı Bakanlığımızdan gelecekmüjdeli haberde.4- Gerek ASÜD gerekse SETBİR sonzamanlarda süt ürünlerinin, özellikleAB ülkelerine, ihracatı konusundagayret ve çabalarını sürdürüyorlar. Buiki derneğin üyeleri olan süt sanayici-sinin gelişmiş ülkelerden hiç de geridurumda olmadıkları hatta fazlaları-nın bile olduğunu gururla ifade ede-biliriz. Diğer yandan FVO’nun 2000yılında yaptığı denetimler sonrasın-da, Türkiye Gıda Güvenliği açısından

İçerisinde SÜT olandeğişik konular !!!

Page 4: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012

MAKALE

4

• Birinin sağlığını düşünüyorsanız süt hediye edin. Değer verdiğinizi gösterir. • Süt içen toplumlarda

<%5-10 düzeyinde olması tüm dünyadasüt endüstrisinin temel hedefleri arasın-dadır (Miltenburg ve ark., 2005). Bunedenle SHS’nın azaltılması Türkiye’deve dünyada süt sığırı sektörü için birzorunluluk olarak görülmelidir.

Süt Endüstrisi İçin SHS ve EtkileriKaliteli ve nitelikli süt ve süt ürünlerininüretilmesi için ön koşul, kaliteli çiğ sütünelde edilebilmesidir. Elde edilen sütünbozuk olması, bu ürünlerin işlenmesindesorunlar yaratmakta, peynir, yoğurt vetereyağı gibi ürünlerde koku, tat ve aro-mada çeşitli olumsuzluklara yol açmak-ta, sonuçta da sütten elde edilen ürünle-rin kalitesi düşmektedir. Aynı zamandaçiğ süt kalitesi yüksek olmayan sütlerinkullanıldığı ürünlerin raf ömrü de kısaolmakta, daha ileri aşamalarda ise ürüneişlenmesi olanaksız hale gelmektedir(Kul ve ark., 2007). Son yıllarda, sütün içeriğindeki bakterisayısı ve bununla bağlantılı olarak ortayaçıkan SHS’ndaki artış, süt ve süt ürünleri-nin üretimine büyük darbeler vurmakta-dır. Bu nedenle sütün kalitesini belirle-mede SHS önemli bir ölçüt olarak karşı-mıza çıkmaktadır (Tuğrul, 2005).Tablo 2’de de görüldüğü üzere sütteSHS’nda meydana gelen artış nedeniylegenel olarak Ca, P, protein ve yağ mikta-rı azalırken, Na ve Cl oranı artmaktadır.Bununla birlikte sütün görünümünde vebileşiminde değişiklik meydana gelmek-te, tabakalaşma, pıhtılı ve sulu bir olu-şum gibi anormallikler gözlenmektedir. SHS’nda meydana gelen artış sütte pro-teolitik enzim (elastas, kollajenaz vekatepsinler vb.) aktivitesinde artışlarmeydana getirmekte, peynir verimi vekalitesi azalmakta (Albenzio ve ark.,2007), plazmin ve diğer enzimlerin kon-santrasyonu yükselmekte, laktoz miktarıazalmakta ve PH artış göstermektedir(Vianna ve ark., 2008). Özellikle SHS1000000 hücre/ml olduğu durumdasütte plazmin miktarındaki artış süt kazei-ninin azalmasına veya parçalanmasınayol açmakta, bu duruma bağlı olarak pey-nirin tekstüründe bozulma, peynir nemiçeriğinde ve pıhtılaşma süresinde artış

mastitis yanında, süt verimi ile de ilişkiliolduğu için büyük önem taşımaktadır(Deluyker ve ark., 1993). Sağlıklı memeloblarında alınan sütlerde 100000hücre/ml’den az olması beklenen SHS’nın(Ruegg, 2001; Hillerton ve Berry, 2005),özellikle 200000 hücre/ml’nin üzerindekiher 100000 hücre/ml lik artış, süt veri-minde %2.5 düzeyinde azalmaya nedenolmaktadır (Peeler ve ark., 2002).Ortalama SHS >245000 hücre/ml olanineklerde, SHS ≤90000 hücre/ml olanineklere oranla süt verim kayıplarının%6.2 oranında daha fazla olduğu bildiril-miştir (Deluyker ve ark., 1993). Tablo1’de de görüldüğü üzere SHS’nın özellik-le 500000-1000000 hücre/ml olduğudurumda süt verim kaybı %10-18,>1000000 olması durumunda ise %19-29 olarak gerçekleşmiştir. Kul (2006) tarafından yapılan çalışmada,SHS’nın 350833 hücre/ml olması duru-munda günlük ve laktasyon süt verikayıplarınının %17.2 olarak gerçekleştiğibildirilmiştir. Atasever ve Erdem (2009),Türkiye’de Holstein ineklerinde ortalamaSHS’nin 705419 hücre/ml olduğunu, bunedenle günlük, laktasyon ve 305 günsüt verim kayıplarının sırasıyla %14.56-17.44, %11.82 ve %15.38, yüksek SHSnedeniyle de yıllık finansal kayıplarınsağmal inek için 217.8$ olduğunu tespitetmişlerdir. Kim ve Heald (1999) tarafın-dan SHS’na bağlı olarak meydana gelenekonomik kayıpların inek başına 200$/yılolduğu bildirilmiştir. Tank sütündeki yük-sek SHS ile ilişkili olarak yıllık inek başınameydana gelen kayıplar 108-295 $ ara-sında değişmektedir (Ott, 1999).İneklerin %85’inde SHS’nın ≤250000hücre/ml, mastitis görülme oranının ise

beyaz kan hücreleri (lökositler) bu böl-geye akın ederek bakterileri yok etmek-tedirler. Memedeki enfeksiyonun şidde-tine bağlı olarak çiğ sütteki SHS düzeyle-ri farklılık göstermekte olup, patojenleryok edildikten sonra azalarak normaldeğerlerine geri dönmektedir (Harmon,2001).

Sütte İdeal SHS Ne Olmalıdır?SHS’nın 200000 hücre/ml’den düşükolduğu durumlarda memede enfeksi-yon riski bulunmamakla birlikte (Smithve Hogan, 2007), sağlıklı meme loblarıiçin SHS üst sınırı 100000 hücre/ml’dir(Ruegg, 2001). Yine ideal kabul edilensağlıklı bir meme lobunda genellikle200000 hücre/ml altında bulunanSHS’nın, bunun üzerine çıkması anor-mallik ve iltihaplanma belirtisi (Harmon,2001), 500000 hücre/ml üzeri ise masti-tis varlığından kuşkulanıldığını göster-mektedir (Tuncel, 1998). İşletme bazın-da ise tank sütü SHS’nın 500000hücre/ml bulunması sürüdeki mastitisfrekansının yaygınlığının bir göstergesi-dir (Shearer ve ark., 2003). AvrupaBirliği Hijyen Komitesi’nin 1992 yılındakiuygulaması ile SHS 400000 hücre/ml’yekadar olan sütlerin insan gıdası olarakkullanılabileceği bildirilmiştir (Topaloğluve Güneş, 2005). Türk Gıda Kodeksinegöre SHS için kabul edilen üst sınır ise500000 hücre/ml’dir.

Süt sığırı işletmelerinde SHS’na bağlı ekonomik kayıplarMeme bezlerinde mikroplar tarafındanmeydana getirilen ve yangılı bir memehastalığı olan mastitis, süt sığırı işletme-lerinde ayıklamaların en başta gelennedenleri arasında yer almaktadır(Seegers ve ark., 2003). Finlandiya’dasüt endüstrisinde ayıklamaya tabi tutu-lan ineklerin %34.8’i meme sağlığısorunları ile ilgili olduğu, mastitise bağlıolarak süt sığırı endüstrisinde büyükekonomik kayıplar meydana geldiği bil-dirilmiştir (Pösö ve Mäntysaari, 1996).SHS, süt sığırı yetiştiricileri için subklinik

S üt sığırı yetiştiriciliği ve sütendüstrisi için başlıca hedef yük-sek miktarda süt üretimin yanın-

da kaliteli süt üretimidir. Özellikle süt vesüt ürünlerine işlenmesinde süt kalitesibüyük önem taşımaktadır. İnsan beslen-mesinde de oldukça önemli olan sütüngüvenilir ve nitelikli olması ise sütünüretildiği yer olan memenin sağlığıylayakından ilişkilidir. Nitekim süt sığırla-rında meme hastalıkları büyük bir sorunteşkil etmekte olup, bunların başındamastitis gelmektedir.Dünyanın her yerinde yaygın olarakgörülen, süt sığırı işletmelerinin her yılmilyonlarca dolar zarara uğramasınaneden olan mastitisin belirlenmesindesomatik hücre sayısı (SHS) dolaylı birölçüt olarak kullanılmaktadır. Sütüniçeriğindeki bakteri sayısı ve bununlailişkili olarak SHS’ndaki artış ilk olarakişletme ekonomisine, sütün kalitesindemeydana getirdiği düşüş ile de sütendüstrisine büyük darbeler vurmakta-dır. Bu bakımdan süt SHS, birçok ülkedeolduğu gibi ülkemizde de süt kalitesinibelirlemede önemli bir ölçüt olarak kul-lanılmaktadır.

SHS Nedir?Sütteki somatik hücreler, meme doku-sunun başlıca savunma mekanizmala-rından biri olarak yer almakta olupbüyük çoğunluğunu beyaz kan hücrele-ri oluşturmaktadır (Harmon, 2001).Somatik hücreler; nötrofiller (PMN), len-fositler, eozinofiller ve epitel hücreler-den oluşmaktadır. Sağlıklı bir memelobundan elde edilen sütlerde en yük-sek hücre populasyonunu makrofajlaroluştururken, meme içi enfeksiyonusırasında baskın hücre tipi nötrofiller’dir.Nitekim Enfekte olmuş meme bezindeSHS’nın %90’dan fazlasını nötrofilleroluşturmakta olup, epitelyum hücrele-rin oranı ise her iki durumda da sabitkalmaktadır (Ruegg, 2001). Memedemeydana gelen enfeksiyon sırasındameme dokusuna mikroorganizmalarıngirmesi sonucu kan dolaşımı yoluyla

Tablo 1. Subklinik Mastitise bağlı olarak süt veriminde meydana gelen kayıplar (Wattiaux, 1997).

SHS x 1000 Süt Kaybı (%) Subklinik Mastitis

<200 0-5 Görülmez

200-500 6-9 Düşük

500-1000 10-18 Yaygın

>1000 19-29 Salgın

Tablo 2. SHS’na bağlı olarak sütün yapısındaki değişimler (Jones ve Bailey, 1998; Erdem ve Atasever, 2004).

Normal süt (%) SHS yüksek süt (%)

Yağ 3.5 3.2

Laktoz 4.9 4.4

Toplam protein 3.61 3.56

Toplam kazein 2.8 2.3

Peynir altı suyu proteini 0.8 1.3

Serum albumin 0.02 0.07

Laktoferrin 0.02 0.10

İmmunoglobulinler 0.10 0.60

Na 0.057 0.105

Cl 0.091 0.147

K 0.173 0.157

Ca 0.12 0.04

Arş. Gör. Ertuğrul KUL Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ERDEM Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü / SAMSUN

Süt sığırcılığı ve süt endüstrisinde süt somatik

hücre sayısı ve önemi

Page 5: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 5

günlük çalışma saatleri azalıyor. • Süt içmeyen biri tutarsızdır.kendi sağlığını düşünmüyordur.

MAKALE

meydana gelmektedir. Bununla birlikteSHS artışı ile birlikte lipolitik ve proteolitikenzim artışına bağlı olarak süt ürünleri-nin raf ömrü kısalmaktadır (Fernandes veark., 2008). Dolayısıyla, sütte bu enzimle-rin bulunması tat ve kokunun artışınaneden olmakta, sütün dayanıklılık süresiile sütün ürüne dönüşmesi olumsuzyönde etkilenmektedir (Shearer ve ark.,2003). Mikroorganizmaların etkisi ile desütte klor miktarı artmakta ve süttetuzumsu aroma tadı oluşmaktadır(Hurşit, 1999). Türkiye’de kaliteli süt üretiminin üretim,taşıma ve işleme süreçlerinin küçükölçekli olarak sürdürüldüğü alanlardabakteri ve somatik hücre sayısı (SHS) açı-sından AB standartlarının oldukça geri-sinde kalmıştır (Uzmay, 2007). ABD’detank sütü SHS için en üst sınır 750000hücre/ml, Avrupa Birliği, Yeni Zelanda,Avustralya, İsviçre ve Norveç’te 400000hücre/ml, Kanada’da ise 500000hücre/ml olarak kabul edilmiştir (Smithve Hogan, 2007). Türk Gıda Kodeksinegöre kabul edilen SHS en fazla 500000hücre/ml olmalıdır. Türkiye’de süttesomatik hücre sayımı ile ilgili olarak yapı-

lerle yıkanması ve ardından durulanma-sı, sorunlu parçaların değiştirilmesigerekmektedir. • Ahırda gübrenin atılma şekline, altlıktiplerine ve altlık temizliği ile hijyenemastitisin önlenmesi için dikkat edilme-lidir. • Sağılan sütte mikroorganizmalarıngelişmesini ve çoğalmasını engellemek,sütün yapısında bozulmaları önlemekamacıyla en kısa süre +4ºC ye soğutul-malıdır. Sonuç olarak, sütte SHS’nı düşürmekiçin özellikle meme sağlığı üzerine etkiliolan sağım, besleme, barındırma veçevre gibi sürü yönetim uygulamalarınadikkat edilmesi büyük önem taşımakta-dır. Aynı zamanda yapılacak ıslah veseleksiyon programlarında da mastitisve SHS ile ilişkili meme özelliklerinin dedeğerlendirmeye alınması, meme has-talıklarından korunmada önemli ilerle-meler sağlayacaktır. Unutulmamalıdır kisağlıklı süt ve süt ürünleri sağlıklı çiğsütten, sağlıklı çiğ süt ise sağlıklı meme-den elde edilir. • Kaynaklar istenildiğinde yazardantemin edilebilir. ■

lan çalışmaların çoğu saha tarama çalış-masından öteye gitmemiştir. Bu çalışma-lardan elde edilen sonuçlara göreTürkiye koşullarında çiğ sütlerin içerdiğiSHS düzeylerinin oldukça yüksek, bunabağlı olarak çiğ süt kalitelerinin oldukçadüşük düzeyde olduğu görülmüştür.

Sütte Düşük SHS İçin Yapılması Gerekenler• Kaliteli sütün elde edilebilmesinde enönemli koşullarınn başında ineğin sağlık-lı olması gelmektedir. Bu koşulları gerçek-leştirebilmek için belirli aralıklarla sürüiçinde başta mastitis olmak üzere hasta-lıklara karşı sağlık testleri uygulanmalı,sorunlu olanlar tedavi edilerek süreklitakip altında tutulmalı, tedaviye cevapvermeyenler ise sürüden çıkarılmalıdır. • Mastitis tedavisinde etkin kuru dönemuygulamaları büyük önem taşımaktadır.Çünkü mastitis riski bulunan hayvanlarabu dönemde yapılacak antibiyotik uygula-malarıyla enfeksiyonların önlenmesindebüyük oranda başarı elde edilmektedir. • İnekler için uygun barındırma ve çevrekoşulları sağlanmalıdır. • Sağmal ve kurudaki inekler ile düveler

için hazırlanan rasyonlar hayvanlarınihtiyaç duyduğu besin maddelerinieksiksiz olarak içermelidir. Çünkü sağ-mal ineklerin enerji ihtiyacı karşılanma-dığında sütte yağ ve protein oranlarıbelirgin bir şekilde düşmekte, nitekimbeslenme yetersizliğine bağlı olarakSHS’ndaki artışlar kaçınılmaz hale gel-mektedir. • Kaliteli süt üretimi için sağım kuralları-na tam olarak uyulması zorunludur.Öncelikle memelerin her sağımdan önceyıkanıp temizlenmesi ve kurulanması,mümkünse her inek için ayrı kağıt havlukullanılması, uygun bir sağımın gerçek-leştirilmesi bakımından oldukça önemli-dir. Sağımdan sonra meme başlarındakisüt kanalları bir süre daha açık kaldığın-dan enfeksiyon riskine karşı sağımdansonra memenin daldırılması (teat dip-ping) işlemi yapılmalı ve hayvanlarınönüne yem verilerek en az 30-45 dakikaayakta durması sağlanmalıdır. • Kaliteli çiğ süt üretiminde, sağım odası,ekipmanlar, sağım makinesi ve avlununtemizliği oldukça önemlidir. Özelliklesağım makinesinin her sağım sonrasıalkali, haftada bir de asidik temizleyicili-

Page 6: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye
Page 7: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 7

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

• Vitamin hapları yerine süt içerseniz daha karlı çıkarsınız. • Kendini seviyorsan, sütü de seversin.

Firmamız “Kantarcı Gıda San. Tic.A.Ş.” 1993 yılında, Akşehir’deYem Fabrikası kurarak faaliyetine

başlamış bir aile şirketidir. 2005 yılındaaldığı bir kararla, Yem Fabrikasının dabulunduğu bölgede “Damızlık SütÇiftliği” yatırımını gerçekleştirmiştir.Yıllar içinde yapılan ilavelerle, kapasite-miz sağmal 300, toplam da ise 450 baş’açıkarılmıştır. Firmamız Konya DSYBYönetim Kurulu üyesidir.

Özellikle, hayvancılık sektöründe, geçti-ğimiz yıllar içinde verilen teşvikler ve“yüksek kazançlı sektör” algısı sebebiylepek çok kişinin yatırımı düşünmesi ve böl-gemizde de, girişimcilere örnek olabile-cek, sektörü bilen ve aktif olarak çalışanmodern bir çiftliğin bulunmaması bizi buyatırımı yapmaya teşvik etmiştir.Toplam 3.500 m2 kapalı alana sahip çiftli-ğimizde, esas olarak damızlık hayvanlarabakmakla beraber, kendi erkek buzağıla-

rımızı da “besi danası” olarak yetiştir-mekteyiz. Yem fabrikası sahibi de olma-mız sebebiyle, yeni çıkan hammaddelerve yem katkılarını hemen deneyip sonuç-larını görme şansına sahibiz. Ayrıca ham-madde fiyat değişimlerini de dikkate alankesif yem rasyon çalışmalarımızı ve TMRrasyon çalışmalarımızı da önce kendi çift-liğimizde uyguluyoruz. Bir anlamda çiftli-ğimiz, fabrikamızın Ar-Ge bölümü gibiçalışmaktadır. Burada aldığımız sonuçlarıdikkate alarak fabrikamızın müşterilerinede rasyon çalışmaları yapıyoruz.Sektörün en büyük sorunu, en önemli çık-tımız olan sütün fiyatının belirlenmesindebiz üreticilerin etkisiz olmasıdır. Hep söy-lendiği gibi, hayvancılıkta kalkınmış hiç-bir ülkede süt fiyatı tamamen alıcılarıninsiyatifine bırakılmamıştır.

Bakanlığımızın son dönemlerde yaptığıaçıklamalar ve süt konseyi gibi kurumla-rın fiyat konusunda artık etkili olacakları-nın söylenmesi bizi umutlandırmaktadır.TÜSEDAD ve DSYB gibi üretici örgütle-ri de bu konuda etkili çalışmalar yapmak-tadırlar.Bizce, süt hayvancılığı, bu işin zorlukları-nın farkında, kendi işletmesinin başındabulunabilecek, ciddi bir yatırım tutarınıgöze alan yatırımcılarla yoluna devametmelidir. Aksi takdirde, yeterli fizibiliteçalışması yapmamış, kısa vadede yüksekkazanç beklentisi olan ve canlı hayvanlar-la yapılan işlerin kendine has zorluklarınıbilmeyen kişilerin sektöre hızlı girişleri iyisonuçlar vermemektedir. ■

Sektörün en büyük sorunu sütün fiyatının belirlenmesinde

biz üreticilerin etkisiz olmasıdır

Toplam 3500 m2 kapalı alana sahip çiftliğimizde,esas olarak damızlık hayvanlara bakmakla beraber, kendi erkek buzağılarımızı da “besi danası” olarak yetiştirmekteyiz.

Page 8: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 20128

UZMAN GÖRÜŞÜ

• Hergün süt içen bir çocuğun, ileri de garantili meslek sahibi olması muhtemeldir. • Sakız almak yerine

Kuru dönemde beslenme prensipleri ve uygulamaları

tüketen kurudaki ineklerin konsantreyemleri hazırlanırken rasyonun yüksekprotein içermemesine ve toplam rasyo-nun protein oranının %13’ü geçmemesi-ne dikkat edilmelidir. Aynı zamanda top-lam rasyonun kalsiyum oranı da özellik-le kuru dönemin ikinci safhasında %0.66’yı aşmamalıdır. Yedirilen konsantre yemmiktarı kuru dönemin son 3 haftasındayavaş yavaş arttırılarak canlı ağırlığın%1’ine çıkarılır. Bu miktar ilk doğumunuyapacak düvelerde biraz daha az, yüksekverimli ineklerde ise biraz daha fazlatutulabilir.Doğuma 3 hafta kala yanikuru dönemin ikinci safhasında konsant-re yeme anyonik katkılar yapılmalı vehipokalsemiye karşı tedbirler alınmalıdır.Bu dönemde yedirilen konsantre yem,doğumdan sonra yedirilecek konsantreyeme adaptasyonu kolaylaştıracak nite-likte olmalıdır. Ancak fabrika süt yemlerikalsiyum, protein, tuz ve potasyum bakı-mından zengin olduklarından doğum-dan hemen önceki bu dönemde süt yemikullanılması hipokalsemi ve memeödemi riskini artırmaktadır.

Kuru madde tüketimiKuru dönemdeki ineklerde kuru madde(KM) tüketiminin canlı ağırlığın %1.8 ile2.1’i arasında olduğu uzun süreden berikabul edilmektedir. Ancak bu oranlarsabit değildir ve yedirilen rasyona, hay-vanın kuru dönemin hangi safhasında vekaçıncı laktasyonda olduğuna göre deği-şir. Örneğin yüksek oranda (%66) NDFiçeren bir rasyonla beslenen kurudaki birerişkin ineğin günde 11 kg KM tüketebi-lirken (canlı ağırlığın %1.49’u) ; ortadüzeyde (%43) NDF içeren rasyonla bes-lenen benzer durumdaki inek 13.6 kg(canlı ağırlığın %1.9’u) KM tüketebilmek-tedir. İlk laktasyondaki bir inek ise ortaderece NDF içeren bir rasyon ile sadece10 kg KM (canlı ağırlığın %1.73’u) tüke-tebilmektedir. Yine doğuma 7-10 günkala ve doğumdan sonraki 4-7 günboyunca KM tüketimi benzer şekildedüşmektedir. KM tüketimindeki budüşüş, meydana gelen ciddi hormonsaldeğişimlere, sindirim sisteminden emi-len besin maddelerinin yeterli değerlen-dirilememesine ve ana karnındaki buza-ğının rumen hacmini daraltmasına bağ-lanmaktadır. Kuru dönemin ilk yarısındaNDF düzeyine bağlı olarak değişen KMtüketimi kuru dönemin son 7-10 günün-de NDF düzeyine bağlı olmaksızın düş-mektedir ve geri dönüşü zordur. Budurumla ilgili tedbirler alınmadığı takdir-de karaciğer yağlanması ve ketozise eği-lim gelişmektedir.

Vücut kondisyon skoruİneklerin kuru döneme girerken vücutkondisyon skorlarının 3.0- 3.5 civarındaolması ve kuru dönem boyunca bu skor-daki değişmenin ilk skora göre en fazla+0.25 ile +0.50 arasında olması gerekti-ği bildirilmektedir. Vücut kondisyon sko-runun 4 ya da 4’ün üzerinde olması güçdoğum riskini arttırdığı gibi doğumdan

buğdaygil otlarının yer aldığı bir kabayem karışımı kurudaki ineklerin beslen-mesi için idealdir. Çayır otlarının aşırımiktarda potasyumlu gübrelere maruzkalmadığından emin olmak gerekir.Ayrıca kuru dönemdeki hayvanlara kabayemin bir kısmının otlatılarak sağlanma-sı hem ayak problemlerinin önlenmesinehem de doğumun daha kolay olmasınayardımcı olacaktır. Konsantre Yemler: Genellikle kurudakiineklerin beslenmesinde orta kaliteli birkuru ota ilaveten 1.5-2.0 kg kadar birtahıl tanesi kullanılmasının enerji gerek-sinimini kuru dönem boyunca karşılaya-cağı kabul edilmektedir. Bu miktardakitahıl, Rumen mikro florasının tahıl içerenrasyona uyumunun kolaylaşmasını sağ-lamak ve mineral emilimini arttırmakbakımından yeterli görülmektedir.Rasyonda yeterli miktarda tahıl bulun-ması sindirim problemlerinin azalmasıve doğumdan sonra kuru madde tüketi-minde hızlı artışı sağlayabilmek bakımın-dan gerekmektedir.Kuru dönemdeki ineklerin konsantreyemlerine laktasyondaki ineklerinkinegöre daha fazla oranda mineral ve vita-min katkısı yapılmalıdır. Çünkü budönemde laktasyon dönemine göre çokaz miktarda konsantre yem tüketilmekte-dir. Özellikle baklagil kaba yemlerini

jında olduğu gibi %30’unu aşmamalıdır.Aksi halde özellikle rasyonda yüksekoranda baklagil kuru otu bulunmasıhayvanlarda protein, kalsiyum ve potas-yum fazlalığı meydana gelebilir. Sonuçolarak hayvanlarda meme ödemi, hipo-kalsemi, ketozis, abomasum deplasma-nı ve downer cow sendromu riskleriartar. En iyisi, hele anyonik rasyonuygulanmıyorsa, doğuma 3 hafta kalarasyondan baklagil kuru otlarını tama-men çıkarmakta fayda vardır. Ayrıcaprotein/enerji dengesizlikleri nedeniyledoğumdan sonra döl verimi problemleriortaya çıkabilir. Eğer şartlar baklagilotlarını fazla miktarda kullanmayıgerektiriyorsa geç biçim otların verilme-si tercih edilmelidir. Anyonik rasyonyediriliyorsa ve katyon/anyon dengesi -10’un da altında sağlanabiliyorsa ras-yonda 1-1.5 kg yonca kuru otu bulundu-rulabilir, ancak bu durumda rasyonunkatyon/anyon dengesinin kontrol edil-mesi ve idrar pH’ının takip edilmesigerekebilir.Buğdaygil Kuru Otları ve Çayır KuruOtları: Çayır otları ya da ağırlığı çayırotlarından oluşan kuru ot karışımlarıkuru dönemdeki ineklerin beslenmesiiçin idealdir. Yukarıda belirtilen sınırlarıaşmayan mısır silajı ve baklagil otlarınailaveten ağırlıklı olarak çayır otları ya da

Bir önceki sayıda süt sığırlarınınbeslenmesiyle ilgili sorunlarlabaşa çıkmanın yollarından birinin

iyi bir kuru dönem ve geçiş dönemi bes-lemesi olduğunu belirtmiştik. Bu günçiftliklerin süt ve döl verimi kayıplarınınönemli bir kısmını bu dönemde yapılaneksik ya da hatalı uygulamalar oluştur-maktadır. Hatta yeni kurulan ve yurtdışından ilk düvelerini ithal etmiş büyükkapasiteli çiftliklerin önemli bir kısmı da,düvelerin doğum öncesi beslemesinin iyiyapılamaması nedeni ile ciddi verimkayıpları yaşamaktadırlar ve maalesef birçoğu da ekonomik olarak istenilen profi-lin çok altında bir düzeye düşmektedir.Aslında birçok çiftlik tarafından kurudönem hayvanların verim dışı olduğu veolabildiğince ucuza beslenmesi gerektiğibir dönem olarak ta görülmektedir.Ancak ineklerin bir sonraki laktasyondasahip olacakları süt ve döl verimlerinibelirleyen, hatta metabolik hastalıklarane kadar yakalanıp yakalanmayacakla-rında önemli bir etken olan dönemdir.Hatta iyi bir kuru dönem beslemesi yapı-labilmesi ve hayvanların kuru dönemi iyibir kondisyon ile geçirebilmeleri içindaha laktasyonun son döneminden iti-baren belirli gözlem ve tedbirlerin alın-ması gerekmektedir. Çünkü aşırı yağlan-mış hayvanların kuru dönemde zayıflatıl-maları istenmeyen bir olgudur. Bubölümde, ilk yazıda genel olarak önemi-ni belirttiğimiz kuru dönem beslemesihakkında temel prensipler ile bazı uygu-lamalar üzerinde durulacaktır.

Kuru dönemde yemlerMısır Silajı: Mısır silajı, kuru madde esası-na göre, kurudaki ineklerin yediği kabayemlerin üçte birini aşmamalıdır. Yüksekmiktarda mısır silajı yedirilmesi ineklerdeyağlanmaya neden olur. Ayrıca yüksekoranda mısır silajı fakat düşük miktardakuru ot tüketen ineklerde abomasumdeplasmanı riski artmaktadır. Pratik ola-rak belirtmek gerekirse hayvanların kon-disyonları da dikkate alınarak günlükmısır silajı miktarının 5-6 kg ile sınırlan-dırılması yararlı olacaktır. Kuru dönemdesilajdaki küflenme riskine de ayrıca dik-kat etmek gerekir. Çünkü ileri gebe inek-lerin küf toksinlerine karşı hassasiyetlerinormal döneme göre çok daha fazladırve yavru atmalara neden olabilir.Baklagiller: Yonca, fiğ, gibi baklagiller yada baklagil ağırlıklı kuru ot karışımlarıkuru dönemdeki ineklerin kaba yemleri-nin kuru madde esasına göre mısır sila-

Prof. Dr. H. Melih YAVUZ

Page 9: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 9

UZMAN GÖRÜŞÜ

sonra yem tüketiminde ciddi bir azal-maya neden olur. Aşırı kondisyon iledoğuma giren hayvanlarda abomasumdeplasmanı, ketozis, karaciğer yağlan-ması, downer cow sendromu problem-lerine yatkındırlar ve doğum sonrasıcanlı ağırlık kayıpları çok hızlı olur.Doğum sonrası 500 ile 1000 lt sütünenerji gereksinmesini karşılayacak biryağ mobilizasyonu yeterli görülmekte-dir. Yağ mobilizasyonu ile daha fazlaenerji kullanımına izin verilmemesigerektiği belirtilmektedir.Kondisyonu zayıf olan hayvanlarınuygun kondisyona çıkarılması için lak-tasyonun son dönemlerinde tedbir alın-ması önerilmektedir. Çünkü laktasyonunson dönemindeki hayvanların enerjidenyararlanma yeteneği kuru dönemdekiineklere göre daha yüksektir. Tabi budurum, hayvanların beslenmelerininverime göre düzenlenmediği durumlar-da ve laktasyonun son döneminde aşırıbeslenmeleri halinde hayvanların aşırıyağlanarak kuru döneme gireceklerininde bir göstergesidir. Dolayısıyla laktasyo-nun son bir-iki ayının ineklerin kondis-yonlarını düzenlemek için iyi kullanılma-sı gereken bir dönem olarak görmekgerekmektedir. Son yıllarda yurt dışından ithal edilengebe düve sayısında büyük artış olmuş-tur. İthal edilen bazı düve sürülerinin çokdüşük kondisyonla ile Türkiye’ye geldik-leri görülmektedir. Üstelik tohumlamatarihleri de bildirilen tarihlerden çok

farklı çıkabilmektedir. Bu durumda düve-lerde doğum öncesi adaptasyon besle-mesi yapılması zorlaşmaktadır. Zatendüşük kondisyonla gelen düveler aşırızayıf kondisyon ile doğurduklarında pikverime ulaşamamakta ya da pik verim-den hızla düşmektedirler. Sonuç olarakta düşük verimli ve zor gebe kalan birsürü oluşmaktadır. Bu bakımdan ithaledilen bu tür düveler çiftliğe ulaştıkların-da hızlı bir adaptasyon yelmemsi ile kon-santre yem yemeye alıştırılmalı ve gebe-lik zamanlarına göre gruplandırılarakfarklı besleme programlarına tabi tutul-malıdırlar. Düveler zayıf kondisyonlu ise,kurudaki ineklerin son 3 hafta uygula-nan beslemesi bu düvelere doğumdanönce 5 hafta uygulanmalıdır.

Kuru dönemde besleme uygulamalarıKuru Dönemin Son Üç HaftasınaKadar Beslenme (1.Safha): Kuru döne-min bu safhası ineklerin yağlandırılma-dan beslendikleri ve işkembeleri(rumen) ile meme dokularının dinlendi-rildiği dönemdir. Konsantre yem miktarıaz olduğu için, konsantre yem mineralve vitamin katkıları bakımından dahayoğun hazırlanmalıdır. Kuru dönemin builk safhası ile ilgili besin maddeleri gerek-sinimi tablo 1’ de gösterilmektedir.

Kuru Dönemin Son 3 Safhasında Beslenme (2. Safha): Buzaman dilimi “geçiş dönemi” olarak isim-

lendirilen dönemin doğumdan öncekikısmını oluşturur. Bu safhada beslemeve bakımla ilgili bir dizi değişiklikler yap-mak gerekir. Rumen mikroorganizmalarıve rumen papillalarının laktasyon döne-mindeki beslemeye alıştırıldığı çokönemli bir zaman dilimidir ki, bazı meta-bolik hastalıklara karşı da ciddi önlemle-rin alınması gerekir.Kuru dönemin ilk safhasında az miktardakonsantre yem yeterli olurken bu ikincisafhada fötusun hızlı büyümesini karşıla-yacak düzeyde konsantre yem artışıgerekir. Gerekli düzenlemeler yapılmadı-ğı takdirde fötal büyümedeki hızlı artışnedeni ile inekte canlı ağırlık kaybı veaşırı yağ mobilizasyonu oluşabilir. Sonuçolarak karaciğer yağlanması bu nedenlegebeliğin son haftalarında başlayabilir.Ayrıca bu safhada konsantre yem mikta-rının canlı ağırlığın % 1’ine çıkarılmasırumen mikroflorasının da doğum sonra-sı uygulanacak yoğun konsantre yemeadaptasyonunu sağlar.Kuru dönemin bu son safhasında enerji,amino asitler, vitaminler ve minerallerbakımından eksiklik olduğu taktirdefötus normal büyümesini sürdürür ancakineğin rezervleri boşalmaya başlar.Budurum aşırı şekilde meydana gelirse bir-çok metabolik hastalığın başlangıcı kaçı-nılmaz olur. Tablo 1’de kuru dönemdekibesin maddeleri gereksinimleri görül-mektedir.Doğuma 3 hafta kalaKalsiyum ( Ca),Fosfor (P), Magnezyum (Mg) ve

Potasyum (K) bakımından oluşacak den-gesizlikler süt humması ya da subklinikhipokalsemiye neden olabilir. Bu dönem-de K bakımından zengin kaba yemlerden(Başta baklagiller olmak üzere) kaçınıl-malıdır. Yaklaşık 600 kg canlı ağırlığında-ki bir inek için Ca miktarı 50-70 g/gün, Pmiktarı ise 33-36 g/gün hesap edilmeli-dir. Mg, Se ile vitamin A, D, ve E gereksi-nimleri tablo 1’de belirtilen değerler içe-risinde karşılanmalıdır.Hipokalsemiyi önlemek için uygulanacakdiğer önlem rasyonun katyon-anyondengesini (RKAD) düzenlemektir.Katyon-anyon dengesi aşağıdaki şekildehesaplanır.

RKAD: 100g KM (mEq / 100 g) = mEq(Na+K) – mEq (Cl+S)

Yapılan araştırmalar hipokalsemiyi önle-mek için RKAD’nin -10 ile -15 mEq/ 100 gya da -100 ile -150 mEq/kg olması gerek-tiğini göstermektedir. Şiddetli Ca eksikliğinde süt hummasıoluşur fakat süt hummasının teşhisikolaydır ve hemen tedavisine gidilir. Asıldaha büyük zarar veren ve saptanmasıgüç olan subklinik hipokalsemi yani hafifseyreden gizli Ca eksikliğidir. Bu durum-da kasların kasılma gücü azaldığındanmetritis, mastitis, son atamama, aboma-sum daplasmanı riskleri artar. Sindirimhareketleri yavaşladığından hayvanlardayem tüketimi düşük olur ve ketozis has-talığına zemin hazırlanmış olur.Ketozise karşı önlem olarak kuru döne-min son 3 haftasında yüksek proteindüzeyi, bozuk silaj, kaba yem profilindeaşı değişimler, üre gibi protein dışında-ki azotlu bileşiklerin kullanımı, kükürtve selüloz eksikliği ve enerji eksikliğin-den kaçınmak gerekir. Bu dönemdekaraciğer yağlanmasına karşı önlemleralınmalı ve özellikle de yüksek kondis-yonlu ineklerde gerekirse bazı katkımaddeleri ile koruyucu tedbirler oluştu-rulmalıdır.Plasenta retansiyonunu önlemek içinkuru dönemin son safhasında hipokalse-miye yönelik tedbirlere dikkat edilmeliSe, Vit A ve E, karoten bakımından hay-van desteklenmeli ve kan üre azotudüzeyleri normal sınırlar içerisinde tutul-malıdır. Özellikle de ince kıyılmış silaj kullanılı-yorsa rasyonda en az 2.5-3.0 kg kabakıyılmış kuru ot yer almalıdır. Doğumdanönce tahıl miktarı canlı ağırlığın % 0.5-0.8’ini geçmeyecek şekilde sınırlandırıl-malıdır. Aynı zamanda tahıl miktarındakibu sıralama ile birlikte tuz oranının kısıt-lanması meme ödeminin önlenmesinede yardımcı olacaktır. Kuru dönemin ikinci safhasında gereki-yorsa problemli inekler ayrı bir grubaalınmalı ve yukarıda bahsedilen koruyu-cu tedbirler dikkatle uygulanmalıdır.Unutulmamalıdır ki, laktasyon dönemin-de iyi bir döl verimi ile yüksek süt verimibaşarısını yakalayabilmenin anahtarı iyibir kuru dönem beslemesidir. ■

süt alırsanız, ekonomiye katkısı katlanarak olur. • Süt içmek cildi güzelleştirir, çekiciliği arttırır.

Tablo 1. Kuru Dönem ( KD)’de Besin Maddeleri Gereksinimleri. Besin maddeleri KD 1.Safha KD 2.Safha KD 2.Safha

(Anyonik olmayan) (Anyonik)

HP, % KM’ de 12-13 13-14

Eriyebilir protein, % toplam HP’de 30-38 30-38 30-38

NEL, Mkal/kg KM 1.32-1.40 1.36-1.45 1.40-1.50

Kaba yem NDF’si, % KM’de ,en az 27 27 27

Toplam NDF, % KM’de, en az 36 36 36

YOK*, % KM’de , en az 26 26 26

Ca, % KM 0.45-0.55 0.45-0.55 1.40-1.60

P, % KM 0.30-0.35 0.30-0.35 0.35-0.40

Mg, % KM 0.20-0.22 0.22-0.24 0.28-0.32

K, % KM 0.80-1.00 0.80-1.00 0.80-1.00

S, % KM 0.19-0.21 0.19.0.21 0.0.35-0.40

Tuz, % KM 0.25-0.30 0.23-0.30 0.25-0.30

Na; %KM 0.10-0.12 0.10-0.12 0.10-0.12

Cl, %KM 0.20-0.24 0.20-0.24 0.70-0.80

Mn, ppm 44 44 44

Cu, ppm 11-25 11-25 11-25

Zn, ppm 70-80 70-80 70-80

Fe, ppm 100 100 100

İlave Se , ppm 0.3 0.3 0.3

İlave Co, ppm 0.2 0.2 0.2

İlave I , ppm 0.5 0.5 0.5

Vitamin A, IU/ kg 7700 7700 7700

Vitamin D, IU/kg 1650-2400 1650-2400 1650-2400

Vitamin E, IU/ kg 77-100 77-100 77-100

Yaklaşık konsantre yem, % KM’de 12-15 25-30 25-30

Yaklaşık KM tüketimi, % CA 2.0 1.8 1.8

* YOK : Yapısal olmayan karbonhidrat.

Page 10: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye
Page 11: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 11

TOPLANTI

SETBİR sektör buluşmalarınınüçüncüsü Bursa’da

gerçekleştirildiEkonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın M. Mehdi Eker’in katılımıyla 8 Mart 2012 tarihinde Bursa’da gerçekleşen SektörBuluşmasına; kamu, özel sektör, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarınınüst düzey temsilcilerinden oluşan 650 kişilik bir katılım sağlandı.

Toplantının açılışkonuşmasını yapanSETBİR Başkanı

Murat Yörük, sektörünteşviklerle desteklenmesihalinde süt ve et ihraca-tında birer milyar dolarlıkihracatın hayal olmadığınısöyledi. Dahilde İşlemeRejimi (DİR) tartışmalarıüzerinde durdu ve siste-min üretici lehine dizaynedilebileceğini, DİR’denkorkmamak, aksine üreti-ci lehine kullanmakgerektiğini söyledi. Sektörolarak ticaretten, reka-betten korkmadıklarını veDİR konusunda çözüm elde etmek içinortak akıl gerektiğini belirten Yörük,Bakanlık yetkilileri ve sektör temsilcile-riyle yapılacak toplantıların neticesinin,sektör menfaatine olacağını; bu toplantı-lara SETBİR olarak ev sahipliği yap-maktan da büyük mutluluk duyacakları-nı ifade etti.SÜTAŞ Yönetim Kurulu BaşkanıMuharrem Yılmaz, toplantıda yaptığıkonuşmada “Ülkede süt ve süt ürünleri-

• Süt girmeyen eve tansiyon aleti girer. • 70 yaşında bisiklete binmenin yolu süt içmekten geçer.

nin, işlenen ham maddenin kayıt içerisin-de olan kısmı henüz daha 7 milyon ton süteş değeri civarında. 7 milyon ton süt eşde-ğeri, bizim ürettiğimiz sütün sadece yüzde55-60’ı, yani daha 40-45 miktarında kont-rol altında olmayan ve kayıt dışında olansüt var” dedi.Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı MehdiEker, “Süt primi desteğinde bu yıl içeri-sinde yine düzenleme yapacağız. Süt tozuihracatı ile ilgili de 2011’de bir adım attık.

Bu sene bunun sürmesiyle ilgili EkonomiBakanlığı’ndan destek istiyoruz” dedi.SETBİR toplantısında konuşan BakanEker, bazı kişi ve kurumların süt konu-suyla ilgili görüş beyan etmesini eleştirdi.Eker, görüş beyan etmesi gereken akade-misyen, sanayici, üretici ve çiftçilerin isesuskun kaldığını ifade etti. Meraları özelsektöre açan kanun tasarısının imzayaaçıldığını aktaran Eker, “Hem özel sektö-rün kullanımı hem de kiralama olanakla-rı, meralarda hayvancılığın geliştirilmesiiçin gerekli olan tesislerin yapılması içinizinler çıkacak. Miras yoluyla bölünenaraziler için de çalışma yürütüyoruz’’dedi.Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan,“Türkiye’nin, cari açık sıkıntısı yaşananbir ülke olmakla birlikte tarım sektörün-de aslanlar gibi 4 milyar dolar dış ticaretfazlası veren bir ülke olduğunu” söyledi.“Bana göre, bu sektöre, bugün yapılançalışmalar, verilen ve verilecek destekler-le bir milyar doları az buluyorum. Bu sek-töre önümüzdeki çok kısa süre içinde birmilyar doları geçmek yakışır. Hesaplarınızı buna göre yapın. Ben sütürünlerini, süt tozunu, 1965-66’da ilkokul-da okurken, Muş‘ta, Amerikan Marshallyardımlarıyla tanımıştım. Talep geldiğin-de, süt tozu ile ilgili destek çalışması gün-deme geldiğinde hiç tereddütsüz SET-BİR, Ulusal Süt Konseyi, Gıda, Tarım ve

Hayvancılık Bakanlığımızla hızla görüşe-rek gerek o gün baş aşağı giden süt fiyat-larının, üreticinin mağdur olmayacakşekilde karşılanması, gerekse Türkiye içinbana göre ekonomik olduğu kadar psiko-lojik öneme sahip olan, yıllarca ithal süttozuyla beslenmiş Türkiye’nin, büyüyenTürkiye’nin süt tozu ihracatı yapacak ülkehaline gelmesi noktasında düşünmedenaltına imzamı attım şeklinde konuştu.Toplantının ardından her iki Bakanınkatılımıyla bir öğle yemeği düzenlendi veöğleden sonra akademisyenler, kamu veözel sektör temsilcileri ile medya mensup-larının konuşmacı olduğu “Süt İle İlgiliGerçekler” paneli gerçekleştirildi. Gazeteci Sayın Osman Aralot’ın modera-törlüğünü yaptığı panelde; Gıda, Tarımve Hayvancılık Bakanlığı HAYGEMBüyükbaş ve Küçükbaş HayvancılıkDaire Başkanı Sayın Muhittin Eyimaya;SETBİR Bilim Kurulu Başkanı SayınProf. Dr. Emel Sezgin; EKER Süt Ürün-leri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı SayınAbdülhamit Can; TAT Konserve A.ŞSek Süt İşletmesi Kalite GüvenceYöneticisi Sayın Şule Keyik; TürkiyeDamızlık Sığır Yetiştiricileri MerkezBirliği Genel Sekreteri Sayın Dr.Hüseyin Velioğlu; Uludağ ÜniversitesiZiraat Fakültesi Zootekni Bölümü’ndenSayın Prof. Dr. İbrahim Ak konuşmacıolarak yer aldılar. ■

Page 12: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye
Page 13: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 13

KONUK YAZAR

• Ağzınızın süt kokması, kimseyi rahatsız etmez. • Süt içmek vergiye tabi değildir. İçindedir.

Su, hayvanlar için oldukça önemli-dir. Öyle ki süt sığırlarının toplamvücut sıvısı %56-81 kadardır.

Fizyolojik dönem ve vücut kompozisyonuvücudun su içeriğini etkiler. Erken laktas-yondaki süt ineklerinin (%69), ileri lak-tasyondaki inekler (%62.4) ile kuru inek-lerden (%64.7) daha fazla su ile canlıağırlığa sahiptir. Bu oran yavru hayvan-larda %90’a kadar ulaşmaktadır. Yaşamıntüm aşamalarında suyun işlevleri vardır.Besin maddelerini ve diğer bileşiklerihücrelere taşır veya bu bileşikleri hücre-lerden taşır, besin maddelerinin sindirimive metabolizmasında görev alır, atıkmateryallerin (idrar, dışkı ve solunum)uzaklaştırılması ve fazla ısının vücuttanuzaklaştırılması (terleme), vücutta uygunsıvı ve iyon dengesi ve anne karnındagelişen yavru için sıvı bir ortam hazırla-maktır. Sığırların günlük olarak yüksekmiktarda suya ihtiyacı vardır. Gerekli olansu; içme suyu, bazı yemlerle birlikte alı-nan su ve metabolizma reaksiyonlarısonucu açığa çıkan sudan sağlanmakta-dır. Su tüketimini etkileyen çeşitli faktör-ler bulunmaktadır. Bunlar arasında KMtüketimi, günlük süt verimi, diyetin KMiçeriği, sıcaklık veya çevresel faktörler vesodyum tüketimi yer almaktadır.Su oldukça önemli bir besin maddesi ola-rak kabul edilmeli ve suyun hayvan besle-medeki önemi kavranmalıdır. Öyle kisütün %87’si sudur ve ortalama 33-35kg/gün süt verimine sahip bir ineğin üret-tiği her bir kg süt için 2.2-2.7 kg suya ihti-yacı bulunmaktadır. Bu nedenle süt sığır-larımızdan yüksek verim beklerken yılınher döneminde besleme için gösterdiği-miz özeni belki de en ucuz besin madde

Elif ABDULLAHOĞLUÖmer Matlı Çiftliği

Süt sığırcılığında suyun önemi

dan sağlar. Buzağılar sıvı diyetleri (mamaveya süt) tüketirken, suyunda serbestolarak sunulması, gelişimlerinin destek-lemesi ve yem tüketimlerinin arttırmasıaçısından önerilmektedir. Buzağılara sütveya mamanın yanında, serbest olaraksu verildiğinde daha çabuk canlı ağırlıkartışı kazandıkları ve buzağıların yemtüketimlerinin daha fazla olduğugörülmüştür. Buzağıların su tüketimiyaşamlarının ilk haftasında 1kg/gün ikendört haftalık yaşta 2.5 kg/güne kadar çık-mıştır. Yapılan çalışmalarda serbest sutüketimine izin verilen ve su tüketmeyeniki buzağılar arasındaki canlı ağırlık artış-ları izlenmiş ve aradaki farkın yaklaşık%70’lik önemli bir fark olduğu ortayakonmuştur. Su tüketimini etkileyen diğerönemli konu ise suyun sıcaklığıdır.Yapılan çalışmalarda yazın su sıcaklığının10°C ‘ye kadar soğutulması su tüketimi-nin artmasına neden olup süt verimindede artış sağlatmıştır. İnekler genelliklene soğuk ne de sıcak suyu tercih etmez-ler, ineklerin tüketmek istedikleri susıcaklığı orta dereceli (17-28°C) sudur.Su kalitesinin değerlendirilmesinde heminsanlar hem de çiftlik hayvanları içinkullanılan 5 kriter vardır. Bunlar organo-leptik(duyusal) özellikler (koku ve tat),fizyokimyasal özellikler (pH, toplamçözünmüş katı madde, toplam çözün-müş oksijen) ve sertlik, toksik bileşiklerinvarlığı (ağır metaller, toksik mineraller,organofosfatlar ve hidrokarbonlar), aşırımineral veya bileşik varlığı (nitratlar,sodyum, sülfat, ve demir) ve bakterilerinvarlığıdır. Suyun kalitesinin bu kriterleraçısından bozuk olması hayvanın perfor-mansı ve verimliliğini etkileyecektir.Su tüketimi hayvanların her yaş ve fizyo-lojik döneminde önemlidir. Sığırlarıngünde yaklaşık 12-14 defa su tükettikleri,suluğa her gidişlerinde 5.4-7.2 kg sutükettikleri ve günlük olarak toplam 63-89 Lt su tüketmek için 20 dk. harcadıklarıbilinirse belki suyun hayvanlar için önemibir kez daha vurgulanmış olur. Sonuç ola-rak suyun oldukça önemli bir besin mad-desi olduğunu aklımızdan çıkarmadan,yılın her döneminde hayvanlarımızın suihtiyaçlarını karşılamamız dileğiyle. ■

Donmaz suluklar Buzağı kulübelerinde temiz ve taze su

başına su tüketimini 0.05 kg/gün arttırır.Su sıcak stresinde de temel bir besinmaddesidir. Suyun fizyolojik özellikleri,termal iletkenliği, vücuttan çevreye ısıtransferinde önemlidir. Soğuk stresiboyunca vücut suyu, vücut sıcaklığınınkorunmasında izolasyon rolü oynar.Araştırıcılar çevre sıcaklığının 18°C‘den30°C’e yükseltilmesinin su tüketimini%29 arttırdığını ortaya koymuştur. Havasıcaklığının yanı sıra, güneş ışığının etkisi-ne maruz kalınması da su tüketiminiönemli derecede etkiler, yaz aylarındagölgelik alan sağlanmayan hayvanlar,gölgelik alan sağlanan hayvanlara göregünlük olarak %18 daha fazla su tüketir-ler. Su tüketimi yalnızca süt veren hay-vanlar için değil aynı zamanda buzağılariçinde çok önemlidir. Sıvı besleme peri-yodu boyunca buzağılar ihtiyaçları olansuyun büyük bir kısmını süt veya mama-

kayağı olan su içinde göstermeliyiz. Sütsığırları için su tüketimi, yem tüketimi vesüt verimi birlikte ele alınmalıdır. Su tüke-timindeki çok küçük bir kısıtlama kurumadde tüketiminin yaklaşık 0.5-1 kgkadar düşmesine neden olurken süt veri-mindeki düşüşte tüm bunlara bağlı ola-rak 1-2.5 kg kadar olacaktır. Hayvanlar suihtiyaçlarının yaklaşık %83’ünün (%70-%97) içme suyu ile karşılamaktadır. İçmesuyu tüketimini etkileyen en önemli fak-tör çevresel sıcaklığın yanı sıra hayvanla-ra verilen yemin su içeriğidir. Yemdeki suiçeriği arttıkça içme suyu tüketimi azala-caktır. Öyle ki mer’a da otlatılan hayvan-larda su ihtiyacının serbest su tüketimi ilekarşılanma oranı yaklaşık %38 kadardır.Rasyonların, tuz, sodyum bikarbonatveya protein bakımından yüksek olmasısu tüketiminin artmasına neden olur.Sodyum tüketimi tek başına kg sodyum

Page 14: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 20121414

UZMAN GÖRÜŞÜ

Toksik maddeler plasentayı etkilemeyebaşladıktan sonra fertilite de bozukluklarbaşlar ve abortlar oluşur. Toksinlerle pla-sentanın şiddetli enfekte olmasındansonra kotiledonlarda zayıflama başlar.Mikotik abortların %25 inde fungal etken-ler fötusa geçer. Fötusta kırmızı veyasiyah halkalar veya solucan tarzında şekil-ler oluşturur. Eğer fötus uterus içindeöldükten sonra burada kalmaya devamederse lezyonlar bir süre sonra fötustangörülmeyecek şekilde kaybolur. Enfeksiyon plasenta ile fötusa geçtiktensonra fötusun derisinde fungal plaklaroluşabilir. Abort yapılan bu dokudan yapı-lan ekimlerde etken teşhis edilebilir. Butip abortlar gebeliğin 4. ayından itibarenher zaman oluşabilir. Küflü yemler nede-niyle oluşan abortları hastalık oluştuktanhemen sonra rasyon bileşimine girenhammaddeleri derhal değiştirerek engel-leyemeyiz. Bu nedenle küflü yem yedir-memeye dikkat etmek daha önemlidir.

Listeria monocytogenes’in neden olduğu abortlarBu etken ineklerde abortlara neden olanetkenlerin hemen başında gelir.Genellikle silaj içerisinde kolaylıkla ürer-ler. Etken çevrede toprakta, suda vemerada bol miktarda olur. Hayvanlarda,kuşlarda da bulunan bu etken kirli çevrekoşullarında hızla ürer. Küflü kuru kabayemler veya yüksek pH’lı silajlar inekler-de enfeksiyon kaynağı olur. İnekler bak-teriyi yiyerek veya soluyarak alır. Enfektehayvanda ateş vardır ve depresiftir.Stresli bir olaydan sonra enfekte olaninekte Abort enfeksiyondan uzun birsüre sonra oluşur.Etken ineğin vücudunagirdikten sonra kan dolaşımına geçer veoradan plasenta aracılığıyla fötusa ulaşır.Bakteri önce plasentayı enfekte eder,orada iyice çoğaldıktan sonra fötusageçer. Fötus, enfekte olduktan 2-3 günsonra ölür. Abort olan doku genellikletaze ve kokusuzdur. Teşhis plasenta veyafötal dokuların kültürünün yapılması ileanlaşılır. Bakterilerin bozulmuş silaj veyakaba yemlerden kültür yapılarak üretil-meleri zordur. Çünkü etken bu yemlerdehızlı bir şekilde ölme eğilimindedir veyabakteri tesadüfen toplanan numuneniniçinde olmayabilir. Hastalığın aşısı yokturve antibiyotiklerle tedavi edilebilir.Hayvan sahipleri etkenin insanda da has-talığa neden olduğunu bilmeleri gerekir.

Vitamin A eksikliğiOlgunlaşma aşamasında veya olgunlaş-mış kaba yemlerin hasatı sonrası eldeedilen yem hammaddelerinde vitamin Ayeterlidir. Kaba yemlerin uzun süre depo-lanmaları durumunda içerisindeki vita-min A düzeyi düşer. Ayrıca kaba yemlerbozuldukları zamanda vitamin A düzey-leri düşer. İnekler vitamin A’yı karaciğer-de depolarlar. İnek yetersiz vitamin Aalmaya başladıktan sonraki 3. Ayın sonu-na kadar bu eksikliği karaciğerinde depo-ladığı vitamin A’dan karşılar. Sonra artıkbu eksikliği gideremez. İnekte özelliklegebeliğin 6. Ayından sonra vitamin A

Dr. Abdurrahman ÖZLÜERVeteriner Hekim

Küflü yemler ve ineklerdeüreme problemleri

• Bir rivayete göre eğer süt içseydik, ay'a ilk biz çıkacaktık. • Yoğurdun hası manda sütünden yapılır.

tarda toksin olan kaba ve konsantreyemler bu nedenle rumende uzun sürekalamaz. Rumen mikroorganizmaları dabu toksinleri detoksifiye edecek zamanıbulamaz. Toksinler detoksifiye edileme-den rumen mikroorganizmalarının etki-sinden kurtulurlar.Mikotoksinlerin neden olduğu mikotikhastalıklar ineklerde hemen teşhis edile-mez. Bu hastalıklar bulaşıcı değildir.Tedavilerde kullanılan ilaç ve antibiyotik-ler ya hiç etkili değildir veya çok sınırlı biretkiye sahiptir. Mikotik hastalıklar genel-likle mevsim koşullarından etkilenerekortaya çıkarlar. Çünkü fungal etkenlerinve bunların çoğalması ile oluşturduklarımikotoksinlerin üremesi ortamın ısı venem düzeyi ile yakından ilgilidir. Besinmaddelerinin içerisinde küflerin görül-mesi fungal etkenlerin ürediği ve bunla-rın mikotoksin üretmeye başladıklarıanlamına gelmez. Bazı mikotoksinlerbağışıklık sistemini baskılar. Bununsonucunda asıl etken olan mikotoksinle-rin hayvanlarda oluşturduğu birincilbelirtiler görülmez. Virüs, bakteri veyaparazitlerin oluşturduğu hastalıklarınbelirtilerini görmeye başlarız. Stres altın-da olan hayvanlar mikotoksinlerdendaha çok etkilenir. Hayvanlarda fazlastres oluşturan başlıca nedenler:1- Sağlığı yerinde olmayan hayvanlar2- Kötü beslenen hayvanlar3- Aşırı kalabalık barındırma koşulları4- Yüksek süt verimi5- Uygun olmayan çevre koşullarındabulunan hayvanlarKüflerin kısa sürede fazla üremesi yemle-rin kızışmasına neden olur. Yemlerdekimevcut enerji ile A,D,E,K,B1 vitaminleri-nin düzeyi azalır. Bu yemleri tüketen hay-vanlar daha az enerji ve vitamine sahipyemlerle beslenmek zorunda kalacaktır.

Ayrıca küflü yemler çabuk tozlanır ve lez-zetleri azalır. Mikotoksin içeren yemlerlebeslenen hayvanlar bu yemleri yedikleriilk günlerde ciddi hastalık belirtileri gös-termezler. Günlerce ve hatta haftalarboyu aynı yemleri tüketmeye devamettikleri hastalık belirtileri ortaya çıkar.Mikotoksinler bir süre sonra hayvanlarıniştahlarının azalmasına neden olur vekuru madde tüketimlerinin azalmasınınönünü açar. Dolayısıyla hayvanlar ihtiyaçduydukları besin maddelerini daha azoranda alırlar. Hayvanların süt ve canlıağırlık artışı performansı azalır. Tüm per-formanslardaki düşüşler %5-10 düzeyinekadar şekillenir. İştahı azalan hayvanlar-da ketozis, abomasum deplasmanı, ishalve kanama eğilimi artışı gibi problemleroluşur(kanlı dışkı) Bu tarz küflü yemlerlebeslenen bir kısım hayvanda üreme per-formansı bozulmadan kalabilir.

Abortlarİneklerde şekillenen abortların %25-35oranındaki bir kısmının nedeni doğruolarak tespit edilebilmektedir. Abortlaroluşmadan haftalar veya aylar önceproblem şekillenmektedir. Bu nedenleabortların olduğu zaman belirtiler netolarak görülmemektedir. Abortların bir-çoğunun nedeni belirlenemez. Abortlargenellikle kış aylarında oluşur. Abort unnedeni tam olarak tespit edilebilir isebuna karşı önlem almak mümkün olur.

Mikotik Abortlarİneklerde oluşan tüm abortların %3-10’luk kısmı mikotik nedenlerle oluşur.Hastalık yemlerde küflerin arttığı zaman-larda veya mikotoksinlerin fungal pneu-monilerden (zatürre) sonra oluşur. Küflüyemlerde bulunan toksinler ineğin kandolaşımına ve gebe uterusuna yerleşir.

Çiftliklerde konsantre yemlersatın alınarak hayvanların bes-lenmesinde kullanılacak karma

(fabrika yemi) yapılması aşamalarındaveya toplam rasyon yapımında kullanı-lan çeşitli ek konsantre yemler uygunolmayan depolama koşullarında küfle-nerek çeşitli problemlere neden olabi-lir. Ortam ısı ve nemi uygun olduğuzaman yemlerin içinde bulunan sporlarüremeye başlar ve çok farklı küflerinoluşmasına neden olur. Mikotoksinlerfungal küflerden kaynaklanır. Bu miko-toksinler hayvanların sağlığını veüreme performansını olumsuz yöndeetkiler. Yemlerin içerisinde yer alan küf-lerin pek çoğu hayvanlarda önemliproblemlere neden olmaz. Fakat bazı-ları ise hayvanlar tarafından tüketildiğizaman çeşitli hastalıklara yol açar.Ambar ve depolarda saklanan kaba vekonsantre yemlerin içerisinde binlerceküf ürer. Bu küflerin çok az bir kısmındamikotoksin ürer. Tarlalarda hasatzamanlarında kaba yemler ve tahıllarbitkisel kökenli patojenler tarafındanenfekte edilirler. Hasat edilen bu yem-lerin depolanmaları ve çeşitli işlemleretabi tutulmaları aşamalarında bozul-malar şekillenebilir.Mikotoksinlerin üreyebilmeleri içinçeşitli koşulların olması gerekir.Koyunlar ve besi hayvanlarının rume-ninde bulunan rumen mikroorganiz-maları sayesinde yemlerdeki bu toksin-ler daha kolay detoksifiye edilebilirler.Bu nedenle koyun ve besi hayvanlarıçeşitli toksinlere karşı daha dayanıklı-dırlar. Bununla birlikte verim özellikleriiyi olan hayvanlarda besinlerin rumen-den geçişleri çok hızlıdır. Bu nedenle debu mikotoksinler rumenden bağırsağadaha hızlı geçerler. İçerisinde fazla mik-

Page 15: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 15

UZMAN GÖRÜŞÜ

ihtiyacı artar. Bu aylardan sonra oluşanvitamin A eksiklikleri daha vahim prob-lemlere neden olur. Uzun süre küflü veyabozulmuş kaba yemlerle beslenen hay-vanlarda vitamin A eksikliği oluşur.Vitamin A eksikliği olan erkek ve dişiler-de üreme problemleri başlar. İneklerdeabortlar, eşin atılamaması, metritislerşekillenebilir. Ölü veya zayıf buzağıdoğumları, kör buzağılar olabilir. VitaminA eksiklikleri teşhisi kan analizleri ile veyaölüm sonrası muayeneler ile olur.

AlerjiÇok fazla küflenmiş yemler yoğun oran-da mantar sporları içerir. İnekler bu spor-ları soluma ile aldıkları zaman solunumyolları alerjisi gelişir veya interstitielpneumoni (zatürre) gelişir. Bu probleminekte damar yolu ile oksijen verilerekgiderilir. Enfekte inekte önce oksijeneksikliği ve buna bağlı belirtiler şekille-nir. Fötus yetersiz oksijen nedeniyle ölür.Hayvan hastalığa maruz kaldıktan sonra-ki birkaç gün içinde abortlar şekillenir.Tanı ineğin aborttan kısa bir süre öncesolunum problemi olup olmadığınınaraştırılması ile anlaşılır.

AflatoksinlerAflatoksinler aspergillus ailesine bağlımantarlar tarafından üretilirler.Aspergilluslar mısır başta olmak üzeretahılların üzerinde ürerler. Tahıllar iyi birmantar deposudur. Ortamdaki yüksek venemin etkisiyle hızla ürerler. Çevre koşul-ları uygun değilse tahılların üzerindeuzun süre canlı kalmaya devam ederler.Pişirme ve bazı mikrobiyal tedaviler etke-nin ortamdaki varlığını hızla azaltır fakatonu tamamen elimine etmez. Aflatoksinler hayvanlarda güçlü karsino-jenik etkiye sahiptir. Bu toksini içerenyemlerle beslenen hayvanlarda toksininalınmasından kısa bir süre sonra verimli-lik düşer. Büyüme yavaşlar, yemin etedönüşüm oranı düşer. Aflatoksinler bağı-şıklık sistemini baskı altına aldıkları içinaşılardan istenilen düzeyde bağışıklıkelde edilemez.

Aflatoksinlerin üreme üzerine etkiler:1-Abort,2-Doğum ağırlığı düşük, zayıf ve defor-me buzağı doğumları,3-Vitamin A düzeyinin düşmesine nedenolarak üreme performansı bozuklukları,Hayvanlar bu toksinleri aldıktan sonradiğer rasyonları toksinsiz olarak tüketse-ler dahi aflatoksinlerin etkisine maruzkalan bir inek bu toksinin olumsuz etkile-rinden tamamen kurtulamayabilirler.

ÖstrojenizmFusarium ailesinden olan bu mantarlarzeralenon gibi östrojenik etkili maddelersalgılarlar. Hayvanlar bu etkenlerle bula-şık rasyonları tükettikleri zaman enfekteolurlar. Etken serin ve nemli ortamlardahızlı ürer. Mantarlar önce tahılın içine yer-leşir. Etken üremek için düşük ısıya ihti-yaç duyar. Sonra tahıl içerisinde biyolojik

olarak önemli miktarda zeralenon üret-meye başlar. Bu mantarlarla enfekte olanrasyonları tüketen erkek hayvanlarda dişi-lik davranışları oluşmaya başlar. Seksüelgelişimin başlangıç döneminde bu etke-ne maruz kalan genç dişilerde büyüdükle-ri zaman fertilite bozuklukları başlar.Ayrıca abortlar, ölü doğumlar, deformebuzağılar doğar. İneklerin vulva ve memebaşlarında şişkinlikler oluşabilir. Vaginaveya rektum prolapsusları da görülebilir.Hayvanların kuru madde tüketimlerindeazalmalar olduğu gibi rasyonu tamamenreddetme gibi belirtiler de oluşur.

Vomitoxin veya Deoxynivalenol (DON)Deoxynivalenol genellikle Vomitoxin ola-rak adlandırılan fusarium mikotoksinin-den ayırmak için kullanılır. Fusaryumlarmısır ve tahılların büyüme aşamasındanemli ve yağmurlu zamanlarda üremeyebaşlarlar. Etkenler bu tahılların başakların-da ürerler. Bir tahılın bileşiminde DON’ unbulunması demek ilgili tahılın bozulduğu-nun bir göstergesidir ve muhtemelen bit-kinin bileşiminde teşhis edilemeyen veDON’ dan daha toksik maddelerin varlığı-nın göstergesidir. Ortamda DON’unbulunması diğer toksinlerinde üreyebile-ceği anlamına gelir. Bu toksinler tahılıntohumu olgunlaşmasından 2-3 haftaöncesinden itibaren bitkide varlığının gös-tergesidir. Silolamak DON miktarını azalt-maz. DON ineklerde kuru madde tüketi-mini düşürür. Büyüme performansınıdüşürür ve bağışıklığı baskılar. Yemin etedönüşüm oranı düşer. Hayvanda genel birdüşkünlük ve süt veriminde düşüklük olu-şur. Bu mikotoksin güçlü bir mikotoksininhibitörüdür. Antikor üretimini düşürürve anorexi’ye neden olur. DON ile bulaşıkyemleri veya rasyonları ineklere veya gençbuzağılara vermek doğru değildir.

OkratoksinlerAspergillus ocraceus ve penicillium viri-dicatum tarafından üretilirler. Bu toksin-ler karaciğer ve böbreklerde problemlereyol açar.

ErgotizmSerin ve nemli mevsimlerde görülür.Claviceps purpurea tahılların baş kısmınıenfekte eder. Hastalık iki farklı formdaseyreder.1-At ve koyunlarda konvulziyonlaryapan sinirsel form,2-İneklerde topallıklara neden olan, önve arka ayaklarda doku kayıplarınınönünü açan gangrenli form,Her iki hastalık tipinin görülmesi için bolmiktarda fungal etkenin hayvan tarafın-dan tüketilmesi gerekir. Enfeksiyona yolaçan fungal etkenlerin tüketilmesi son-rasında kılların yapısının zayıflaması,performans düşmesi, topallıklar veabortlar görülür.

Penicillium küfleriKüflü tahıl ve silajlarda bulunurlar. Buetken ineklerde Abort, eşin düşmemesi,fertilite bozukluklarına neden olur. ■

Bulursanız kaçırmayın. • Süt içmek stresi azaltır.

Page 16: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye
Page 17: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

yapıldı. Yatırım ve işletme kredilerindeuygulanan faiz oranları farklılaştırıldı.Bazı kredilerde limit artışı sağlanırkenbazılarında faiz oranlarında kademeliuygulamaya geçildi.Düşük faizli kredi ağırlıklı olarak hayvan-cılık sektöründe kullanılıyor. Alınan ilkkredilerin geri ödemsi de bu yıl başlaya-cak. Dolayısıyla krediler açısından kritikbir yıl olacak.Bu yıl düşük faizli kredi uygulamasındakademeli sistem uygulanacak. Damızlıksüt sığırı yetiştiriciliğinde kullanılacakkredinin en üst limiti geçen yıla göre12.5 milyon liralık artışla 7.5 milyonliradan 20 milyon liraya çıkarılıyor.Geçen yıl 7.5 milyon liralık kredi isteryatırım isterse işletme kredisi olsuntamamı sıfır faizli olarak veriliyordu. Buyıl sadece yatırım kredisinde 250 binliralık dilime yüzde yüz faiz indirimiuygulanacak. Yatırım kredilerinde 250bin lira ile 3 milyon liralık dilime yüzde75, 3 milyon lira ile 20 milyon liralık dili-me ise yüzde 50 faiz indirimi uygulana-cak. İşletme kredilerinde ise 3 milyonliraya kadar yüzde 50, 3 milyon lira ile20 milyon liralık dilime yüzde 25 faizindirimi uygulanacak. Sistem biraz kar-maşık hale geliyor. Daha önce yatırım veişletme kredilerine aynı oranda faiz indi-rimi uygulanırken bu yıl yatırım kredileriile işletme kredilerinin faiz indirimi fark-lı olacak. İşletme kredilerinde faiz indiri-

Mart - Nisan 2012 17

KONUK YAZAR

Ali Ekber YILDIRIM - www.tarimdunyasi.net Dünya Gazetesi Tarım Yazarı

Sıfır faizli kredi, DİR vebesicilere kilo cezası…

Hayvancılıkta baş döndürücügelişmeler yaşanıyor. Birbiriyleçelişen kararlar alınıyor. Bir

yanda yerli üretimi artıracak milyarlarcalira sıfır faizli kredi desteği sağlanırkendiğer tarafta yerli üretimi bitirecek ithalatkararları alınıyor. Gelinen son noktada etsanayicilerinin Dahilde İşleme Rejimi(DİR) kapsamında et ithalatına izin almakiçin İhracat Genel Müdürlüğü’ne başvur-duğu ortaya çıktı.

DİR kapsamında et ithalatıile yapılmak istenen nedir?Yurt içinde yüksek maliyetle hayvancılıkyapanlar, ithalatın baskısı ile hayvanla-rını satamaz durumda. Hayvanınısatan, kestiren yerine yenisini koyamı-yor. Çiftliklerin çok büyük bölümü bunedenle boş. Devletin verilerine göre,et üretimi düşüyor. İçeride böyle birtablo yaşanırken, iki yıldan beri canlıhayvan ve karkas et ithalatı sürerkenüstüne Dahilde İşleme Rejimi kapsa-mında et ithalatı istemek ülke hayvancı-lığını yok etmektir. DİR kapsamında ithalat isteyen sanayici-lerin gerekçesi şu: Sanayi tesisleri düşükkapasite ile çalışıyor. Ortadoğu ülkeleriise et ve et ürünleri ihtiyacını ithalatlakarşılıyor. Türkiye’deki sanayiciler sıfırgümrükle et ithal ederek bu eti işledik-ten sonra salam, sosis, sucuk olarakOrtadoğu’ya ihraç edebilir. DİR kapsa-mında ithalatla 500 milyon dolarlık birihracat yapılması öngörülüyor. Mevzuata göre, DİR kapsamında ithaledilen ürünler iç piyasaya sunulamıyor.Tamamının ihraç edilmesi gerekiyor.Dolayısıyla yüzde 15 gümrükle canlıhayvan ve yüzde 75 gümrükle karkaset ithalatı yapılırken DİR kapsamında etithalatı gümrüksüz yapılacak. İthal edi-len etin tamamının ihraç edilmesigerekiyor.

İthal edilen etin tamamını ihraç etmek mümkün mü?Bu soruya verilecek yanıt çok net. Amaöncelikle teknik bir bilgiyi paylaşmaktayarar var. İthal edilecek bir karkastanyüzde 20 kemik çıkar. Bunu ihraç ede-mezsiniz. Yüzde 5’i işleme firesi olur.Yüzde 75’i ise et olarak kullanılabilir. Buetin yüzde 50’si değerli ettir. Yani bonfi-le, kontrafile gibi değerli etlerdir. Buetleri salam, sosis veya sucukta kullana-bilir misiniz? kullanamazsınız. Ekonomikolmaz. Karkasın sadece yüzde 25’isalam, sosis ve sucukta kullanılabilir. Buyüzde 25 için karkasın tamamına güm-rüksüz ithalat izni isteniyor. DİR kapsa-

• Süt içerseniz, zeki, çevik ve ahlaklı olursunuz. • Toplu taşıma araçlarında süt içmek serbesttir.

mında ithal edilen et kadar ihracat yapıl-ması gerekiyor. Yüzde 25’ini ihraç edilir-se geri kalan yüzde 75’in yerine ne ihraçedilecek?Bu hesaplama gösteriyor ki, amaç ihra-cat değil. İç piyasaya sıfır gümrükle etithal etmek. Diğer ürünlerde de DİR kap-samında yapılan ithalatın nasıl sorunlardoğurduğu çok açık. DİR kapsamında etithalatına izin vermek zaten dışa bağım-lı hale gelen hayvancılığın sonu olur.Büyük zorluklarla üretimi sürdürmeyeçalışan besicilerinde sektörden çekilme-sine, bugüne kadar verilen ve bundansonra verilecek düşük faizli kredilerinheba olmasına neden olur. Sevindirici olan, Gıda Tarım veHayvancılık Bakanlığı’nın DİR kapsamın-da et ithalatına karşı olduğunu açıkla-ması. Zeytinyağında da yıllardır DİR kap-samında ithalat isteyen bir grup var.Fakat, Gıda,Tarım ve hayvancılıkBakanlığı dik durduğu için bugünekadar gerçekleşmedi. Aynı dik duruşu etkonusunda da göstermesi ülke hayvan-cılığının yararına olacaktır.DİR kapsamında ithalat gündeme gelir-ken aynı günlerde Hükümet, tarımdadüşük faizli kredinin 2012’de de uygu-lanmasına karar verdi. Resmi Gazete’nin22 Şubat tarihli sayısında yayınlananBakanlar Kurulu Kararı ile tarımsal yatı-rım ve işletmelere yönelik düşük faizlikredinin şartlarında önemli değişiklikler

mi daha az. Açılacak kredilerin vadeleriişletme kredilerinde 18 ayı ve yatırımkredilerinde 7 yılı geçemeyecek.Geçenyıl kredi almaya hak kazanan ancak kre-dinin tamamını veya bir bölümünü ala-mayan yatırımcılar bu kararname kapsa-mında kredi alabilecek.Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine dahaçok önem verilecek.Küçükbaş hayvanyetiştiriciliği yatırım ve işletme kredisiüst limiti 3 milyon liradan 5 milyon lira-ya çıkarılıyor.Yatırım ve işletme kredisin-de yüzde yüz faiz indirimi uygulanacak.Buna karşılık büyükbaş hayvan yetiştiri-ciliğinde geçen yıl yüzde yüz olan faizindirimi yatırım kredilerinde yüzde50’ye, işletme kredilerinde yüzde 25’edüşürülüyor. Damızlık etçi sığır yetiştiri-ciliği ile damızlık düve yetiştiriciliğindegeçen yıl olduğu gibi kredi üst limiti 7.5milyon lira olarak belirlendi ve her ikikredi çeşidinde de yüzde yüz indirimuygulanacak. Bu da et hayvancılığınındestekleneceği anlamına geliyor.Tarımda düşük faizli kredi kararnamesi-ne ilişkin uygulama tebliği 7 Mart 2012tarihli Resmi Gazete’de yayınlandığınıhatırlatmakta yarar var. Hayvancılıktaki bir başka gelişme isebesi hayvanı ithalatında kesilen cezalar.Geçen yıl Avustralya’dan besilik angusithal eden besicilere milyonlarca liraceza kesildi.Cezaların nedeni ise ithaledilen besilik danaların fazla kiloluolmaları. Gıda,Tarım ve HayvancılıkBakanlığı’nın ithalat için öngördüğüteknik ve sağlık şartnamesine göre,ithal edilecek besi hayvanların kilosu-nun her birinin 300 kilogramın altındaolması gerekiyor.Hayvan ithal edecek besiciler bakanlı-ğın verdiği veterinerlerle Avustralya’dahayvanları seçtiler. Gemiye yüklenme-den önce bu ülkede mavi dil hastalığıolduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine hay-vanlar bekletilerek mavi dil testine tabitutuldu. Testin sonucu 20 günden öncealınamıyor. Test sonucu beklenirkenhayvanlar yem yiyor ve kilo alıyordu.Testi temiz çıkan hayvanlar gemilereyüklendi ve Türkiye’ye ulaşmaları 20gün sürdü. Hayvanlar orada bekletilir-ken ve gemide yolculuk sırasında kiloaldığı için limana indirildiğinde bazıları300 kiloyu aşmıştı.Gümrükte yapılankilo kontrolü sonucunda 300 kiloyugeçen hayvanlar için milyonlarca liraceza kesildi. Gıda,Tarım ve hayvancılıkBakanlığı, Gümrükler GenelMüdürlüğü’ne iki kez yazı yazarak hay-vanların kilo almasında besicilerinsorumluluğu olmadığını bildirdi. Ancak,Gümrükler Genel Müdürlüğü bunu dik-kate almadı ve 600 bin lira deperindehayvan ithal edenlere 6 milyon lirayıbulan cezalar kesti. Konu ilgili bakan vebürokratlara anlatıldı hepsi besicilere“haklısınız” dedi. Besicilere cezanınyüzde 10’nu ödeyin uzlaşalım dediler.Bunu da besiciler kabul etmedi. Çünküyüzde 10 bile çok yüksek. Aziz Nesinöykülerini bile aratan bu ceza hikayesi-nin sonu nereye varacak doğrusu bizdemerak ediyoruz. ■

Page 18: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Karaca Çiftlik olarakgünlük 1800-2000 litre

süt üretimi yapıyoruzTesisin toplam alanı 21750 m2 dir. Kapalı alan 2000 m2 olup, kapalı alanlar ahır, idari bina,lojman, samanlık, yem hazırlama ve depolama binasından oluşmaktadır.

• Süt içmek için üniversite mezunu olmak gerekmez. • Dişleri fırçaladıktan sonra da süt içebilirsiniz.

Damızlık süt ineği yetiştiriciliğiyapan süt üretim tesisimiz 2004yılı haziran ayında Gölbaşı İlçesi

Hacımuratlı Köyüne 1 km mesafede veşehir merkezine 27 km uzaklıkta kurul-muştur. Tesisin toplam alanı 21750 m2

dir. Kapalı alan 2000 m2 olup, kapalıalanlar ahır, idari bina, lojman, samanlık,yem hazırlama ve depolama binasındanoluşmaktadır. Hayvan atığı deposu oluş-turmaktadır. Günlük 1800 - 2000 litresüt üretimi yapılmaktadır. Üretimimiztamamen otomatik makinalarla el değ-meden yapılmaktadır.Amacımız kapasiteyi arttırmak süt üreti-minin yanında besi hayvancılığı yapmakve yatırım yaparak girdileri üreterektüketim maliyetlerini en aza indirmektir.Yeni teknoloji ve üretim araçlarını tesisi-mizde kullanarak daha hijyenik ve kalite-li süt elde etmek ve ülkemizin üretimihtiyacına bir nebze de olsa katkıdabulunmaktır. ■

Mart - Nisan 201218

BİZİM ÇİFTLİKLERİMİZ

Page 19: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 19

İÇİMİZDEN BİRİ

• Süt içmek, aile bütçesini sarsmaz. Aksine katkısı olur. • Süt içmek için torpil gerekmez.

UHT süt %73 oranında artmıştır.

Yukarıdaki veriler üreticinin durumunu

yansıtmaktadır. Sanayicinin elinde oyun-

cak olan üretici her türlü dayatmayla

karşı karşıya kalmaktadır. Süt sanayicile-

rinin üretici ile yaptığı sözleşmeler hiçbir

anlam ifade etmemektedir.

- Protein, yağ, somatik hücre sanayici

tarafından kesin ve tartışılmaz olarak

belirlenir.

- Süt ödemeleri sanayicinin arzu ettiği

bir tarihte yapılır.

- ineklerin yemlerini sanayiciden alma

zorunluluğu vardır.

- Süt primleri sanayicinin keyfine göre

belirlenir.

- Yılsonların da fabrikalarda çıkan kayıp

ve zararlar üreticiye fatura edilir.

- Süt arzının fazla olduğu dönemlerde

sözleşmeler yok sayılır, süt bırakılır.

Bu sözleşmeler karşılıklı imzalansa bile

sanayici için hukuki, ticari ve ahlaki hiç-

bir gerçekliği yoktur. Süt sanayicisi iste-

diği zaman sözleşmeyi yok sayar.

Çiğ süt üretiminin sürdürülebilir olması

için Tarım Bakanlığımızın acil olarak

hazırlayacağı Sözleşmeli Üretim ile ilgili

sözleşme taslaklarını sektör paydaşları-

na tartışmaya açmalı ve hızlı bir şekil de

uygulamaya konmalıdır. Üreticinin de

ürettiği sütü hangi süre ve şartlarda

kime vereceğinin belli olması ve bunun

garantörlüğünün bakanlığımız tarafın-

dan sağlanması, çiğ süt üretiminin sür-

dürülebilir konuma gelmesine büyük

katkı sağlayacaktır. Özlemle beklenen

Okul Sütü projesi Başbakanımızın açık-

lamaları ile kamuoyuna duyurulmuştur.

Şüphesiz ki sosyal ve ekonomik yanı ile

çok doğru ve geç kalmış bir projedir.

Çiğ süt piyasasını düzenlemede tek başınabaşarılı olabilecek mi? Günlük 1400 ton hesaplanan okul sütü

projesi, okulların yılda ortalama 150

gün açık olduğu düşünüldüğünde 210

bin ton yapıyor. 13 milyon toplam süt

üretiminin içindeki binde 1,6 payı ile

üreticinin umudu olmasını bekliyoruz.

Sadece okul sütü projesi değil, süt tozu

projeleri ve ihracat çabaları ve teşvikleri

buna destek olacaktır. Bakanlığımızın

bu konudaki çalışmalarını takdir ile kar-

şılıyoruz. Umudumuz çiğ sütte bir piya-

sa düzeni kurulması ve bu düzeni sağla-

yacak kurumun elinde piyasayı düzenle-

yecek proje ve bütçe olmasıdır. ■

Nejat DEVECİ [email protected].

Üretici ne zaman gerçek birsözleşme imzalayacak?

Geçtiğimiz yıllarda süt üreticisi

yok sayılmıştır. Üretimden

uzaklaşan ve iflas eden çok

sayıda çiğ süt üreticisi olmuştur. Bunun

en büyük temel nedeni çiğ süt fiyat

istikrarsızlığıdır. Arz talep arasındaki

olumsuz değişiklikler çiğ süt taban

fiyatlarını aşağı çekmiş, çaresiz kalan

üreticiler damızlıklarını kesmek zorun-

da kalmışlar, bazıları da işletmelerine

kilit vurmuştur.

Son 7 yılda hammadde fiyatları %178,

enerji fiyatları %96 artarken çiğ süt

fiyatı %52 artış sağlamıştır. Bunun kar-

şılığında marketlerdeki süt ürünlerin-

den yoğurt %147, beyaz peynir %155,

Page 20: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 201220

BİLİMSEL

• Arabanıza verdiğiniz değer kadar kendinize değer veriyorsanız süt içersiniz. • Süt içerseniz daha

güvenli hale getirmek düşüncesiylebesin öğelerinde kayıplara neden oldu-ğu halde kaynatılmaktadır.Sütün bileşiminde yer alan başta vita-minler olmak üzere besin öğeleri, haya-ti fonksiyonlarda önemli görevleresahip olup, ısı ve ışık gibi birçok fizikselve kimyasal etkiye karşı son dereceduyarlıdırlar. Sütün işlenmesi sırasındaözellikle ısı ile muamele ve taşınmasırasında ultraviyole ışınlara maruz kal-maları ile besin ögelerinde oluşankayıplar sağlık açısından istenilmeyenbir durumdur.Süt, memelilerin neonatal dönemleberaber büyüme ve gelişmeleri içinelzemdir. Büyüme ve gelişmenin yanısıra; yapısında bulunan ve fizyolojik ola-rak önemli olan immünoglobulinler,enzimler, enzim inhibitörleri, büyümehormonları, diğer hormonlar, büyümefaktörleri, antibakteriyel ajanlar gibi pro-tein ve peptid yapılı ögeler ile yağ asitle-ri, vitamin ve minerallerden dolayıyaşam döngüsü içerisinde birçok önemliözelliğe sahiptir.

1.1 Sütün tanımı ve özellikleriTürkiye için gıda standartları açısındanyetkin olan Türk Standartları Enstitüsü(TSE) ve Türk Gıda Kodeksi sütü tanımla-

mıştır. Türk Standartları (TS) 1018 çiğ sütstandardına göre: Süt; inek, koyun, keçive mandaların meme bezlerinden salgıla-nan, kendine özgü tat ve kıvamda olan,içine başka maddeler karıştırılmamış,içinden herhangi bir maddesi alınmamış,beyaz veya krem renkli sıvıdır. Türk GıdaKodeksine göre: çiğ süt; bir veya dahafazla inek, keçi, koyun veya mandanınsağılmasıyla elde edilen, 40ºC’nin üzerin-de ısıtılmamış veya eşdeğer etkiye sahipherhangi işlem görmemiş kolostrumdışındaki meme bezi salgısıdır.Tüketilen süt çeşidi toplumların kültürle-rine göre değişiklik göstermektedir.Ancak ülkemizde süt denildiğinde aklailk olarak inek sütü gelmesine karşıntüketilmekte olan sütler inek, koyun,keçi ve manda sütü olmak üzere 4çeşittir.

1.1.1 Sütün tür özellikleriAsitlik, yoğunluk, yağ içeriği, yağsızkuru madde gibi değişkenler çiğ sütle-rin tür özelliklerini belirlemektedir. Buözellikler Tablo 2.1’de görüldüğü gibiolmalıdır.

1.1.2 Sütün sınıf özellikleriDuyusal özellikler, kir, yağ, yağsız kurumadde miktarı gibi değişkenler çiğ süt-

lerin sınıf özelliklerini oluşturmaktadır.Çiğ sütlerin özellikleri Tablo 2.2’dekideğerlere uygun olmalıdır. Çiğ sütler-de hiçbir yabancı madde ve Tablo2.2’deki değerler dışında kir bulunma-ması gerekmektedir.

1.1.3 Sütün OrganoleptikÖzellikleriSüt ve süt ürünlerinin kalitesi hakkındaönemli bilgiler veren, koku, tad gibiduyusal özelliklere organoleptik özellik-ler denir. Duyusal muayeneler, sütünrengine, kokusuna, tadına, görünüş vekıvamına bakılarak yapılmaktadır.Süt ürünlerinin çeşidine göre duyusalmuayene yapılış amacı farklılıklargöstermektedir ve sağladığı yararlarşunlardır;• Hammadde kaynağını saptamak (ineksütü, koyun sütü vb.),• Anormal sütü normal sütten ayırmak,• Üretim tekniğine bağlı istenmeyendeğişiklikleri tespit etmek,• Ürünün kalitesi hakkında fikir edinmekve mevcut ürünü iyileştirmek,• Ürünün piyasada kalma süresini tespitetmek,• Fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojikanalizler içinön bilgi elde etmek veya neticeleri birlik-te değerlendirmek,• Tüketici isteklerini saptamak,• Yeni bir ürünü tanıtmak,• Standarda ve tüzüğe uygunluğu tespitetmektir.

1.1.3.i Sütte GörünüşGörünüş kontrolü için, örnek şişesi veyakarton ambalaj açılmadan önce iyiceçalkalanır. Açıldıktan sonra örnek birsüzgeç üzerinden başka bir şişeye boş-altılır. Süzgeç üzeri renge göre değer-lendirilir.Sütün normal koşullarda hafif kıvamlı,homojen bir akıcılığı vardır. Ancakbazı durumlarda bu görünüş değişebi-lir; sünen, bulaşan, yapışkan bir yapıoluşabilmektedir. Çok koyu bir kıvamgösteriyorsa, süte kolostrum karıştı-

Hazırlayanlar; Uzm Dyt Reyhan Nergiz Ünal Prof. Dr. H. Tanju BeslerHacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Beslenmede sütün önemi

1. GENEL BİLGİLERİnsan yaşamının her evresindegerekli olan süt, C vitamini ve

demir dışında makro ve mikro besin öğe-leri için iyi bir kaynaktır. Özellikle çocuk-luk, gebelik - emziklilik ve yaşlılıkdönemlerinde kemik sağlığı açısındanönemi bilinen sütün; obezite, kanser,hipertansiyon gibi kronik hastalıklarlailişkisini gösteren araştırmalar da mev-cuttur ve bu yönde gerçekleştirilenbilimsel çalışmalar da artış mevcuttur.Süt ve süt ürünleri tüketiminin arttırıl-ması, yeterli ve dengeli besin öğesi veenerji alınımının sağlanması açısındansağlık profesyonelleri tarafından öneril-mektedir. Dünya geneline bakıldığındaher ülke için farklı miktarlarda süt vesüt ürünleri tüketimi söz konusudur.Ülkemizde ise süt içme alışkanlığınınçok az olduğu dikkatleri çekmektedir.1974 Türkiye Ulusal BeslenmeAraştırması sonuçlarına göre süt -yoğurt tüketimi kişi başına günlük 78.7g iken, 1984 yılı araştırmasında 69grama düşmüştür.Süt ve süt ürünlerine özellikle kalsiyumve fosfor başta olmak üzere bazı önemlimineraller, protein ve riboflavin gibi bazıB grubu vitaminlerin kaynağı olarakbakıldığında halk sağlığı açısındanönemli bir besin grubu olduğu hemenanlaşılacaktır. Süt proteinlerinin vücuttabilinen büyüme- gelişmeye katkısı, dokufarklılaşmalarındaki etkinliğinin yanısıra; kalsiyum emilimi ve immün fonk-siyonlar üzerine olumlu etkilerinin oldu-ğu, kan basıncını ve kanser riskini azalt-tığı, vücut ağırlığının kontrolündeetkin olduğu, diş çürüklerine karşı koru-yucu olduğu bilinmektedir.Çiğ sütte bulunabilecek olası patojenikmikroorganizmaları yok edebilmek,besin değerini koruyabilmek için uluslararası normlarda kabul gören ısıl işlemler(pastörizasyon ve UHT gibi teknikler)uygulanmaktadır. Ancak; süt tüketimininoldukça düşük olduğu Türkiye gibi geliş-mekte olan ülkelerde süt genellikleküçük çiftçiler ve/veya bazı aracılar tara-fından üretilerek tüketiciye direkt satıl-makta ve tüketici tarafından alınan busütler ev koşullarında hiç bir standartyaklaşım olmadan, mikrobiyolojik olarak

Tablo 2.2. Çiğ sütlerin sınıf özellikleri (15)Özellikler Ekstra I. sınıf II. sınıf

Duyusal özellikler Renk, tat, koku, Renk, tat, koku, Renk, tat, koku,

kıvam ve görünüş kıvam ve görünüşte kıvam ve görünüşte çok

olarak kusursuz hissedilir kusuru olmayan belirgin kusuru olmayan

Kir miktarı (en çok mg/100 ml) 3 6 10

Resazurin boyasıyla Mavi rengi Erguvani veya koyu Pembe veya beyaz

koruyan pembe renge kadar açılan renge dönüşen

Yağ (en az %) İnek 3.5 İnek 3.0 İnek 3.0

Koyun 7.0 Koyun 6.0 Koyun 5.0

Keçi 4.5 Keçi 4.5 Keçi 3.5

Manda 9.0 Manda 7.5 Manda 6.0

Yağsız kuru madde (en az %) İnek 8.8 İnek 8.5 İnek 8.0

Koyun 11.0 Koyun 10.5 Koyun 10.0

Keçi 9.5 Keçi 9.0 Keçi 8.5

Manda 10.5 Manda 9.5 Manda 9.0

Sıcaklık °C 0-10 10-15 15’den çok

Tablo 2.1. Çiğ sütlerin tür özellikleri (15)Özellikler İnek sütü Koyun sütü Keçi sütü Manda sütü

Asitlik (% SH) 6.2-8.9 9.0-12.0 6.4-10.0 6.7-10.0

Yoğunluk (g/cm3) 1.028-1.038 1.030-1.045 1.028-1.041 1.027-1.040

Yağ (%) 3.0 5.0 3.5 6.0

Yağsız kuru madde (%) 8.0 10.0 8.5 9.0

Page 21: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 21

BİLİMSEL

az şeker kullanırsınız. Çünkü süte şeker koyulmaz.

rılmış olabilir veya laktasyon sonusüt olabilir.

1.1.3.ii Sütte RenkSütün normal durumlarda beyaz veyakremsi rengi vardır. Sütün doğal rengi-ni süt hayvanının cinsi ve beslenmeşekli etkilemektedir. Süt, ışığı geçirme-yen kalsiyum kazeinat gibi kolloidalmaddeler ile ışığı yansıtan süt yağınınetkisiyle porselen beyazı renginde algı-lanmaktadır. Kazein ayrıldıktan sonrakalan peynir altı suyu yeşilimsi sarırenkte görüldüğü gibi, yağı alınmışsütte hafif maviye dönük beyaz renktegörünmektedir.

1.1.3.iii Sütte TatSütün laktoz, yağ ve minerallerinsağladığı hafif tatlımsı, hoş bir lezzetivardır. Kuru maddesi yüksek olan sütle-rin tat ve kokusu daha güçlü algılan-maktadır. Sütteki tat ve koku, bazıaroma maddelerinin etkisi ile açığaçıkar. Taze süt içerisinde eser miktardaaseton, asetaldehit, bütirik asit ve diğerserbest asitler gibi lezzet maddeleri var-lığı bilinmektedir. Meme hastalıklarındaklor iyonlarının artması ve laktozunazalması sonucunda süt hafif tuzlumsutad verir. Kolostrumda globülin ve mine-ral madde fazlalığı, laktasyon sonundada görüldüğü gibi süte acı, tuzlu bir tatvermektedir. Sütün ısıl işlem görmesigibi işleme teknikleri veya hayvanın bes-lenme koşulları sütte tat değişikliği oluş-turabilmektedir.

1.1.3.iv Sütte KokuSüt vücut sıcaklığında iken salgılandığıhayvana göre değişen çok hafif özel birkokuya sahiptir. Ayrıca çevrenin koku-sunu çok çabuk alabilen ve bu kokuyumuhafaza edebilen bir özelliğe sahiptir.Bu özellik, süt yağının koku maddeleriniabsorbe etmesinden kaynaklanmakta-dır. Hayvandaki hormonel bozukluklarve bazı bakteriyel hastalıklar da sütünkokusunun değişmesine neden olabil-mektedir.

1.1.4 Sütün Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri1.1.4.i Özgül AğırlıkÖzgül ağırlık birçok gıda maddesindekalite kriteri olarak kullanılan fiziksel birözelliktir. Bir maddenin birim hacmininağırlığına özgül ağırlık denir. Sütünözgül ağırlığı 15.5ºC de 1 ml sütün gramcinsinden ağırlığıdır.Özgül ağırlık, süt türlerine göre değiş-mektedir. İnek Sütünün özgül ağırlığı1.028 - 1.037 g/cm3 olup suyunkindenbiraz daha fazladır (15). Bu farklılığınnedeni; sütün içinde bulunan ve özgülağırlıkları 1.6-3.0 g/cm3 arasında deği-şen temel olarak laktoz, protein ve mine-rallerdir. Özgül ağırlığı 0.93 g/cm3 olanyağın sütün içindeki miktarının artmasısütün özgül ağırlığının azalmasınaneden olmaktadır. Ayrıca sütün kayna-tılması da özgül ağırlığın artmasınaneden olmaktadır.

1.1.4.ii Donma NoktasıDamıtık su normal koşullarda 0ºC‘dedonmaktadır. Süt, bileşiminde gerçekçözelti halinde bulunan laktoz veminerallerden dolayı, damıtık suyakıyasla daha düşük derecede, yaklaşık-0.55ºC’de donmaktadır. Sütün donmanoktasına temel olarak laktoz ve mine-rallerin %75 oranında etkisi varken,protein ve yağın donma noktası üzeri-ne etkisi önemsiz miktardadır. Sütünkaynatılması, bileşimindeki çözünenmaddeleri azaltacağı için donma nok-tasının yükselmesine neden olabil-mektedir. Donma noktası, süte su katılarak yapı-lan hilenin ve katılan su miktarının sap-tanması için kullanılan önemli bir özel-liktir. Süt asitliğinin artması, çözünürmaddeleri arttırdığı için donma nokta-sının düşmesine neden olmaktadır. Bunedenle asitliği artmış sütlerde belirti-len donma noktası hatalı olmaktadır.Süte soda gibi asitliği değiştiren mad-deler eklendiğinde donma noktasıdüşmektedir.

1.1.4.iii Asitlik DerecesiYeni sağılan taze ve normal süt asi-dik reaksiyon gösterir. Buna “ilk asitlik”veya “doğal asitlik” denir. İnek sütününasitliği ortalama %0,135-0,2’dır. Buasitliği birinci derecede kazein fosfat vesitratlar, ikinci derecede albümin veerimiş halde bulunan karbondioksitsağlar. Ayrıca hayvanın türü, ırkı, yaşı, lak-tasyon dönemi, geçirdiği hastalıklarve süt bileşimi ilk asitlik üzerindeetkilidir. Süt ilk asitliğini uzun sürekoruyamaz. Sağım koşulları nedeni iledeğişik tür mikroorganizmalar çeşitliyollarla süte bulaşır. Süt, laktozu fer-mente eden bakteriler, proteolitik, lipo-litik, termofilik, psikrotrofilik, patojenbakteriler için çok iyi bir besi yeri veüreme ortamıdır. Bunlardan özelliklelaktozu fermente eden bakteriler lakto-zu parçalamaktadırlar. Parçalanmasonucu enerji ve laktik asit oluşup buda sütün asitliğinin artmasına nedenolur. Bu yolla oluşan asitliğe ise “geli-şen asitlik” denir.Sütün sağımdan işleneceği ana kadar iyikoşullarda tutulup tutulmadığını, oluşanfermantasyonun düzeyini ısıl işlemleredayanıp dayanmayacağını, nötralizanmadde veya su katılıp katılmadığını,mastisitli olup olmadığını anlamak içinher türlü teknolojik işleme göre değişikyollarla asitlik düzeyi belirlenir.

1.1.4.iv Kaynama NoktasıSütün yapısında yer alan ve gerçekçözelti oluşturan laktoz ve çözünürmineraller kaynama noktasını arttırmak-tadır. Bu maddeler nedeniyle kaynamanoktası 100.16 °C’dir. Süte su eklenmesikaynama noktasını düşürüp, donmanoktasını yükseltmektedir. Soda gibimaddelerin eklenmesi ise kaynama nok-tasını yükseltirken, donma noktasınıdüşürmektedir.

Page 22: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye
Page 23: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 23

BİLİMSEL

Tablo 2.3 İnek sütünün su, enerji, karbonhidrat, yağ ve protein içeriği (100 gr süt için) (23-25)SÜT ÇEŞİTİ Su (g) Enerji (kkal) Karbon hidrat (g) Yağ (g) Pro tein (g)

Tam yağlı, taze 87.6 65 4.7 3.8 3.3

Sterilize 87.6 65 4.7 3.8 3.3

UHT (uzun ömürlü) 87.6 65 4.7 3.8 3.3

Yağsız, taze 90.9 33 5.0 0.1 3.4

Tablo 2.5 İnek sütünün çeşidine göre toplam yağ, yağasitleri ve kolesterol içeriği (100 gram süt için) (23)

Süt Çeşiti Toplam Doymuş yağ Tekli doymamış Çoklu doymamış Kolesterol

yağ (g) asidi(g) yağ asidi (g) yağ asidi (g) (mg)

Tam yağlı (% 3.25 yağlı) 8 5 2 0.3 33

Az yağlı (% 2 yağlı) 5 3 1.5 0.2 18

Az yağlı (% 1 yağlı ) 3 1.5 0.75 0.1 10

Yağsız b 0.25 0.1 b 4

b. Bu değerlerle ilgili veri yoktur.

1.2 SÜTÜN BİLEŞİMİManda, koyun, keçi, inek, deve gibi bir-çok hayvanın sütü insan beslenmesindekullanılmaktadır. Sütün besin öğesiiçeriği elde edildiği hayvan türüne görefarklılık göstermektedir. Ortalama %88’isu olan inek sütü 100’den fazla farklıbileşen içermektedir. Süt ve süt ürünleri;protein, kalsiyum, fosfor, A vitamini, bazıB vitaminleri (özellikle riboflavin, B12)için iyi bir kaynaktır.Mevsimsel değişim, fizyolojik etken-ler, hastalık durumu gibi birçok etkenbesin öğesi içeriğini etkilemektedir.Yapılan araştırmalarda ilkbahar vesonbahar arasındaki değerlerin istatis-tiksel olarak anlamlılık gösterdiği bil-dirilmiştir. Protein, yağsız kuru maddeve kül içeriklerinin sonbahar döne-minde, yağ miktarının ise ilkbahardöneminde daha yüksek olduğu gös-terilmiştir.

1.2.1 EnerjiSütün enerji içeriği, süt çeşidine göredeğişiklik göstermektedir. Katkısız sütteenerji içeriğini karbonhidrat, yağ ve pro-tein gibi makro besin öğeleri oluştur-maktadır (Tablo 2.3). İçerisinde bulunanorganik asit ve alkol de bu değeri etkile-mektedir.

1.2.2 KarbonhidratMeme dokusunda sentezlenen laktoz,sütün temel karbonhidratıdır. Katkısızinek sütü ortalama % 4.7 laktoz içermek-tedir (Tablo 2.4). Yağ dışında kalan kurumaddenin % 54’ünü laktoz oluştur-maktadır. Süt, az miktarda da glukoz,galaktoz ve oligosakkarit içermektedir.Glukoz ve galaktoz laktaz enziminin lak-tozu hidrolize etmesi ile oluşmaktadır.Endüstride laktaz enzimi kullanılaraklaktozu azaltılmış ya da laktozsuz sütlerüretilebilmektedir.

1.2.3 YağSüt yağı, sütün görünüm, tat, lezzet vedayanıklılığını etkilemektedir. Ayrıcaelzem yağ asitleri, yağda eriyen vitamin-ler ve enerji için kaynak oluşturmaktadır(Tablo 2.5). Yağ, su emülsiyonu içerisin-de mikroskobik globüller halinde bulun-maktadır. Süt, trigliseritler (%97-98),fosfolipitler (% 0.2-1.0), serbest sterol-ler (% 0.22- 0.41: kolesterol, mumlarv.b), serbest yağ asitleri, yağda eriyenvitaminler (A, D, E, K), 400’den fazlafarklı yağ asidi ve yağ asit türevi içermek-tedir.Süt yağı %5 oranında doymuş yağ içer-mesine rağmen kronik hastalıklar içinolumlu etkinlikleri olan konjuge linole-ik asit, sifingomiyelin, bütirik asit, miris-tik asit gibi özel bileşenler içerdiği içinsağlık açısından önemlidir.

1.2.4 Protein ve Amino asitler1.2.4.i Proteinlerin ÖzellikleriYüksek kalite protein içeren inek sütü-nün ortalama %3-3.5’i proteindir. İneksütü proteini; kazein, whey proteinle-ri temel olmak üzere, enzimler ve azmiktarda nitrojen içeren protein olma-

yan bileşiklerden oluşan heterojen birkarışımdır. Total proteinin yaklaşık %80’i kazein(%8’i inorganik maddeler, %92’si prote-indir), %20’si ise whey proteinindenoluşmaktadır. Löysin, izolöysin, valin, metiyonin,fenilalanin, treonin, triptofan, lizingibi elzem amino asit içeriği yüksekolan süt proteini, kaliteli protein ola-rak kabul edilmekte ve besinlerdekiprotein kalitesinin değerlendirilmesin-de standart referans olarak kullanıl-maktadır.Amino grupları ve karboksil gruplarıetkileşip bir molekül su çıkararak pep-tid bağı oluşturmaktadırlar (Şekil 2.2).Doğada bilinen 20 farklı amino asit,böylece 20 farklı radikal (R) grubu line-er peptid bağı oluşturarak birleşebil-mektedirler. Amino asitler arasındakifarklı bağlara göre birincil, ikincil,üçüncül, dördüncül yapılı proteinleroluşabilmektedir.

1.2.4.ii Amino asitlerin özellikleriProtein yapısını oluşturan aminoasitlersüt ve süt ürünlerinde önemli miktarlar-da bulunmaktadır. Elzem (izolöysin, löy-sin, lizin, metiyonin, fenilalanin, treonin,triptofan, valin, kısmi olarak histidin vearginin) ve elzem olmayan (alanin,aspartik asit, sistin, glutamik asit, glisin,prolin, serin, tirozin) amino asitler den-geli olarak sütte bulunmaktadır.Amino asitlerin besinlerde dağılımı deği-şiklik gösterip, yalnızca yeni proteinlerinyapımı için kullanılmamaktadır. Ayrıca

Tablo 2.4 İnek sütünün karbonhidrat ve laktoz içeriği(100 gram süt için) (25)

SÜT ÇEŞİTİ Karbonhidrat (g) Laktoz (g)

Tam yağlı, taze 4.7 4.7

Sterilize 4.7 4.7

UHT (uzun ömürlü) 4.7 4.7

Yağsız, taze 5.0 5.0

bazı özel görevlere de sahiptirler.Elzem aminoasitlere özetle bakılacakolursa:Metiyonin: Yapısında kükürt bulundu-ran temel amino asittir. Proteinlerde %3-6 oranında bulunmaktadır. Organizmada metil vericisi olduğu içinDNA, RNA yapımı ve antioksidant aktivi-te için önemlidir. Sistein ve benzerikükürtlü öğelerin yapımında kullanılıp,bitkisel proteinlerde yetersiz bulunmak-tadır.Triptofan: Proteinlerin yapıtaşı olaraknispeten düşük yani %1-1.5 oranındabulunur. Tahıllarda yetersizdir. Zein, elastin, jela-tin ve kollajen yüksek oranda triptofaniçermektedir. Triptofandan niasin sen-tezlenebilmektedir.Önemli bir nörotransmitter olan seroto-ninin ön maddesidir.Treonin: Diğer bir dallı zincirli amino-asittir. Hayvansal besinlerde yüksek mik-tarda bulunur. Proteinlerde %3.5-5 ara-sında bulunmaktadır. Fosfoproteinlerdefosfat taşıyıcısı olarak görev almaktadır.Kollajen, elastin yapımı için etkin olupprotein dengesinde önemli görevleresahiptir.Fenilalanin: Proteinlerin hepsinde %4-5oranında bulunmaktadır. Aromatik biramino asit olup organizmada tirozinamino asitine dönüşebilmektedir.Norepinefrin yapımı için kullanılmaktaolup, merkezi sinir sisteminde önemligörevlere sahiptir.Löysin: Dallı zincirli amino asit olupproteinlerin çoğunun bileşiminde %6-5oranında bulunmaktadır. Jelatinde çok

az, tahıl proteinlerinde yüksek miktardabulunmaktadır. Infantların büyüme-gelişmelerinde özellikle nitrojen denge-sinde görevleri vardır. Kan glukoz seviye-si ile ilgili etkinliğe de sahiptir.İzolöysin: Dallı zincirli amino asit olupet, süt ve yumurta proteininde %5-6.5oranında bulunur. Bitkisel kaynaklıbesinlerde yetersiz miktarda bulunmak-tadır. Fibrin gibi diğer proteinlerin yıkımı ileoluşmakta ve hemoglobin yapımı, nitro-jen dengesi ve kan glukozu ile ilgili etkin-lik göstermektedir.Valin: Dallı zincirli aminoasittir.Hayvansal besinlerde yüksek miktardabulunur. Nitrojen dengesi, kas ve dokuonarımı için gereklidir.Lizin: Süt, yumurta ve et proteinlerinde%6-8 oranında bulunup bitkisel protein-lerde kısıtlı olup %3-6 kadardır.Fermantasyon ile biyoyararlılığı etkilen-mektedir. Doku onarımı, nitrojen denge-si, büyüme gelişme için önemlidir.Ayrıca bağışıklık sistemi hücrelerininyapımında etkindir.Histidin: Proteinlerde %1-3 oranındabulunur. Globulinin yapısında, argininve lizinle birlikte bulunmaktadır.Çocukluk döneminde elzemdir. Dolaşımsisteminde vazodilatör etkisi olan hista-min sentezi için kullanılmaktadır.Nöronlarda miyelin yapı için, büyüme veorgan onarımı için elzemdir.Arginin: Besinlerdeki proteinlerindeoranı %3-9 kadardır. Protaminlerin%87’sini oluşturmaktadır. Özellikle üresentezi için gerekli olup, yetişkinlerdeendojen olarak yapılırken, çocuklukdöneminde elzemdir. Ornitin aminoasidi ile birbirlerine dönüşerek üre dön-güsünde etkinlik göstermektedir. Nitrojenin taşınması, depolanması veatımı aşamalarında görevleri vardır.Detoksifikasyon ve immün sistemin des-teklenmesinde de görevleri vardır. ■

Kaynak: Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık

Hizmetleri Genel Müdürlüğü Gıda

Güvenliği Daire Başkanlığı yayınıdır.

• Bütün icatların temelinde ne kadar süt içildiği gizlidir. • Süt içmek sınavlarda başarı getirir.

Page 24: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye
Page 25: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 25

İÇİMİZDEN BİRİ

eden değil ihraç eden konumagelecektir.Süt sektörümüz geçtiğimiz on yıldırsancılı bir süreçten geçmektedir.Kanatlı sektöründe olduğu gibi;kurumsallaşma ve teknolojinin kul-lanılarak kaliteli üretimin arttırılma-sı ile dünya pazarında rekabet ede-bilecek hale gelmiştir. Artık sancılı sürecin son aşamasınagelinmiştir. Yukarıda bahsettiğimizson iki hamle de gerçekleşirse sek-törün önü açılır. Unutmayınız biz-ler et ve süt üretiyoruz, iki anagıda hammaddesi, insanlık varolduğu müddetçe ihtiyaç devamedecektir. Artık yarınlara dahaumutlu bakıyoruz. Sütünüz bol olsun. ■

10 yıldır bu sektördeyim, hersene okullar açılınca OkulSütü Projesi gündeme getiri-

lir ama bir türlü hayata geçirilme-den okullar kapanırdı.Bu yılbaşında da gündeme geldi-ğinde Ankara’da bir toplantıda bensöz alarak yetkililere yine aynı şeymi olacak diye sormuştum. Martayında başlayacağını ve her yıldevam ettirileceği cevabını alıncaaçıkçası inanmamıştım. Ben mah-cup oldum ve buradan, köşemdenOkul Sütü Projesine emeği geçentüm Bakanlık yetkililerine ve SivilToplum Örgütlerine teşekkür edi-yorum. Bu projenin hem süt üreticisinehem Türk çocuklarına faydalarını

Nihayet bu sene okullar kapanmadan;

OKUL SÜTÜ BAŞLADI!..saymaya gerek yok. Bunun yanı sıra çalışmalar devameden Müdahale Kurumu kurulmasıve süt ürünleri ihracatının önünde-ki engellerin kaldırılarak, destekverilmesine ilişkin çalışmaların dabir an önce hayata geçeceği konu-sunda daha umutlu olduğumu söy-leyebilirim. Müdahale Kurumu kurularak süttaban fiyatının yem- süt paritesinegöre belirlenmesi halinde piyasayaistikrar gelecek ve üreticinin mağ-duriyeti giderilecektir. Üreticiönünü görecek ve üretim artacaktır. Arz talep dengesini korumak adınave ülke ekonomisine katkısı açısın-dan süt ürünleri ihracatının da önü-nün açılmasıyla artık ülkemiz ithal

Atilla CELEPTÜSEDAD Genel Sekreteri

• Misafirinize " çay-kahve ne alırsın" yerine, "süt-yoğurt ne alırsın" derseniz daha mutlu olacaktır.

Page 26: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 201226

BİLİMSEL

6.Turkiye’de sut uretimininartırılması için önceliklernelerdir?Ülkemizde sut uretiminin artırılması için,devlet tarafından sut hayvancılığı ve sutureticilerinin örgutlenmesinin destek-lenmesi ön planda tutulmalıdır.

7. Turkiye’de sut tuketimiyeterli midir?HAYIR. Turkiye’de kişi başına tuketileniçme sutu miktarı gelişmiş ulkelerin geri-sindedir. Ülkemizde tuketim miktarı yıllık24-26 litre (L) dolayındadır. Bu rakampek çok Avrupa ulkesinde 100 L’ninuzerindedir. 1974 Turkiye UlusalBeslenme Araştırması sonuçlarına göre,sut ve yoğurt tuketimi kişi başına gunluk78.7 g iken, 1984 araştırmasında 69 g’aduşmuştur. Dunyada 2000 yılında 216milyon ton olan toplam sut uretimi 2009yılı için 703 milyon ton olarak gerçekleş-miştir. Yalnızca inek sutu uretimi aynıyılda 587 milyon ton olmuştur. Ayrıcaulkemizde 2009 yılı kişi başına içme sututuketim miktarı 26 litre olarak gerçekleş-miştir.

8. Turkiye’de sut tuketiminin artması için neler yapılmalıdır?Tuketimin artırılması için sutun kaynağıolan hayvanların sağlıklı koşullarda bes-lenmesi; sut uretimini artırıcı politikala-rın kamu ve devlet politikası olması; sağ-lıklı sut uretimi için gerekli koşul vedenetim mekanizmalarının sağlanması;uretimi sağlanmış sutun guvenli koşul-larda tuketiciye ulaştırılabilmesi içindenetim mekanizmalarının kurulması,çalıştırılması; kendilerine guvenli olarakulaşmış sutun bireyler tarafından sağlıklıkoşullarda saklanması, tuketilmesigerekmektedir. Şekil 1’de görulduğugibi, sureç aslında sağlık ve diğer sektör-lerin butuncul bir yaklaşımına gereksi-nim duymaktadır. Yani, sağlıklı koşullar-da uretim yapılamadığı zaman bireyinsağlıklı sutu tuketemeyeceği gibi, tamtersi durum da söz konusu olabilir.

9. Sutun herkes için ulaşılabilir olması için ne(ler) yapılmalıdır?Sağlıklı beslenme temel bir insan hakkı-dır. Bu temel kabul kapsamında devletinsağlıklı koşullarda uretimin sağlanması,sut tuketiminin artırılması, uretilensutunbireylere, özellikle gereksinimi olan kişi-lere ulaştırılmasında sorumluluklarınıözenle ve surekli olarak yerine getirmesiçok değerlidir. Örneğin, okul sutu uygu-lamaları, her gun evlere/bireylere tazesut ulaştırılması öne çıkan önerilerdirDevlet bu temel sorumluluğunu yerelyönetimler başta olmak uzere ilgilikurumlarla paylaşabilir.

10. Sut çiğ olarakiçilebilir mi?HAYIR. Sutun çiğ olarak içilmesi öneril-memektedir. Isıl işlem (kaynatma, pastö-rizasyon, sterilizasyon, UHT sterilizas-

karşılanması yönunden önemlidir. Özel-likle “ayak ustu” beslenme alışkanlığınınyaygınlaştığı ve çocukların istenmeyengıda-içeceklere yöneldiği gunumuzde,okullarda devlet tarafından yapılacakböylesi bir uygulama ile çocuklar veuniversiteli gençler sağlıklı sut olanağınaucretsiz ve eşit biçimde ulaşabilecekler-dir. Bu nedenle okul sutu uygulamasıönerilmekte ve desteklenmektedir.

5. Sut uretimi vetuketimi açısından nasılbir döngu vardır?Sut, canlı organizmanın gereksinim duy-duğu besin öğelerini yeterli ve dengeliolarak içeren en önemli gıdalar arasında-dır. Üretiminden sofraya, guvenli, sağlıkaçısından risk taşımayan biçimde ulaş-ması gerekmektedir. Bu gereklilik, “gıdaguvenliği”nin temelidir. Şekil 1’degörulduğu gibi, sutun uretimindentuketimine kadar butun aşamalarınınsağlıklı koşullarda olabilmesi için,kurumların ve tuketicilerin sorumlulukla-rı bulunmaktadır. Ancak bu noktadakurumsal sorumluluklar daha buyukpaya sahiptir. Ayrıca, Şekil 1’de görulendöngude aksaklık olmaması için her aşa-mada gerekli işlemleri yapabilecek yetiş-miş personel gereksiniminin karşılanma-sı da son derece önemli bir adımdır.

Çocukluk döneminde sut içimi kemiksağlığının korunması açısından sonderece önemlidir.

3. Süt içerken dikkatliolması gereken “özel” birgrup var mıdır?Çok özel durumlar dışında, herkesin sutiçmesi önerilmektedir. Sut içtiği zamanrahatsız olanlarda öne çıkan “Laktozİntoleransı” olarak bilinen bir hastalıktır.Bu hastalıkta vucuttaki bir enzim yeter-sizliği (laktaz enzimi) sonucu sut içimisonrasında hazımsızlık, şişkinlik, ishalgörulmektedir. Laktaz, sutun şekeri olanlaktozun sindirilmesi için gereklidir.Laktoz intoleransı olan kişiler için özelolarak uretilen laktozu parçalanmışsutler bulunmaktadır. Bu olanak yok isesut yerine yoğurt ve peynir tercih edile-bilir. Ayrıca, laktozu azaltılmış sutlerin detuketilmesi olanaklıdır.

4. Okul sutu ne demektir?Öğrenciler zamanlarının buyuk birbölumunu okullarda geçirmektedirler. Budurum göz önune alındığında, okullarçocukların sağlıklı yaşam davranışlarınıkazanmaları açısından önemli kurumlar-dır. Okullarda çocukların ara öğun olaraksut içebilmelerinin sağlanması, özelliklegunluk sut tuketiminin bir bölumunun

Ankara Tabip Odası, GıdaMühendisleri Odası veZiraat Mühendisleri Odası

son dönemlerde süt ile ilgilikamuoyuna yansıyan değerlendir-meler sonucunda, toplumda süt ileilgili oluşturulmaya çalışılan yanlışalgının ortadan kaldırılması ve hal-kın süt içmekten uzaklaşmadüşüncesinden sıyrılması için çabagöstermişlerdir. Sağlıklı beslenme-nin temel bir insan hakkı olduğugerçeğinden hareketle, halkın sağ-lıklı ve güvenli süt tüketimini teş-vik etmek içn hazırlamış oldukarı,soru cevap şeklinde ki bu güzelsunumu sizlerle paylaşmak istedik.Hazırlamada emeği geçen tümkuruluşlara teşekkür ederiz. ''

TUSEDAD

1. Süt içmeye ne zaman başlanmalıdır?Süt, insan için doğumdan iti- barengerekli olan bir gıdadır. Bebek, doğduğuandan başla- yarak ilk yarım saat içindeyalnızca anne sütü ile beslenmelidir.Bebeklere ilk altı ay, anne sütü dışında sudahil, başka hiçbir gıda verilmemesi öne-rilmektedir. Bu durum sağlanabildiği tak-dirde dünyada yılda bir milyon çocuğunkorunabilir hastalıklar nedeniyle ölümle-rinin engelleneceği tahmin edilmektedir.Ne yazık ki, dünyada ve Türkiye’de buhedef gerçekleştirileme- mektedir. Ülke-mizde her 10 bebeğin yaklaşık olarak 4’üilk altı ay tamamen anne sütü ile beslen-mektedir. Anne sütü bebeği ishalli hasta-lıklar, zatürree gibi pek çok hastalığakarşı korur, bağışıklık sistemini güçlendi-rir, anne sağlığı açısından da yararlıdır.Anne sütünün ileriki yaşamda da şiş-manlık, erişkin tip şeker hastalığındankoruduğuna ilişkin bilgiler bulunmakta-dır. Ek gıdalara başladıktan sonra, 2 yıladek anne sütü sürdürülebilir.

2. Gu�nlu�k içilmesi önerilensu�t miktarı ne kadardır?Sağlık açısından her bireyin ortalamagunde iki su bardağı sut ya da suturunlerini (peynir, yoğurt) tuketmesiönerilmektedir. ABD’de bu önerinin 3bardak olarak yapıldığı bilinmektedir.Avustralya’da da 11-18 yaş arası grupiçin gunde uç bardak (porsiyon) suttuketimi önerilmektedir. Tuketimin eriş-kinler için “az yağlı” ya da “yağsız” sutolması yönunde öneriler bulunmakta-dır. Gunluk gereksinim çocukluk,ergenlik dönemi, gebelik, menopozgibi özel dönemlerde değişmektedir.

Üretimden tüketimeSüt ve Sağlık

Şekil 1. Su�t ile ilgili u�retim/tu�ketim döngu�su�

• Süt içmeyen toplumlarda yaşam kalitesi artmaz. Hatta bu kavramdan haberleri bile yoktur.

Page 27: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 27

BİLİMSEL

yon) uygulamasına tabi tutulmayan çiğsut tuketimi, sağlığa zararlı birçok bakte-rinin de vucuda alınması demektir.Sağlıklı ineklerin sut bezlerinden salgıla-nan sutte ilk aşamada zararlı hiçbir bak-teri bulunmaz. Ancak, sutun salgılanma-sından sonra hayvanlarda sutun geçtiğimeme kanalları, meme ucu gibi yerlerdeyaşayan bakteriler sute karışabilir.Ayrıca, sutun temiz olmayan koşullardasağılması ve uygun olmayan sıcaklıkderecelerinde saklanması gibi pek çokçevresel etken de, çiğ sutte insan sağlığı-na tehdit oluşturabilecek bakteri bulun-masına yol açabilir. Verem hastalığınayol açan mikrop, hamile kadınlardaduşuklere neden olan Brucella cinsi bak-teri, bağırsaklarda ishalli hastalıklara yolaçan, hatta ölume neden olabilen E. Colicinsi bakteriler, çeşitli enfeksiyonlara yolaçan bakteriler (Staphylococcus aureus,Streptococcus agalactiae, vb), Q hum-ması olarak adlandırılan hastalığa yolaçan etken sutte bulunabilen mikroplar-dan bazılarıdır.

11. Sokakta satılan sut içilebilir mi? Sağlıkaçısından risk oluşturmaması için hangikoşulların sağlanmasıgerekir?Sut hayvanının yetiştirildiği ortamdantuketiciye ulaşıncaya kadar olan zincirinher aşamasında hijyenik kurallara sıkısıkıya uyularak elde edilen, hastalıkyapan hiçbir mikroorganizma içermeyen,mililitresindeki bakteri sayısı en fazla 10000 olan ve sıcaklığı 5°C civarındaki “ser-tifikalı” adı verilen çiğ sut guvenli sayıla-bilir. Ancak ulkemizde halen böyle biruygulama bulunmamaktadır. Sokaktanalınan sutlerde rutin (olağan/surekli)analiz yapılmadığı için, su tun bakteriyuku, hayvandan sute geçen antibiyotikkalıntısı ve zehirli (toksik) maddeler gibiunsurların olup olmadığı bilinmemekte-dir. Sokakta satılan sut, ev koşullarındauygulanabilecek kaynatma işlemiylebarındırdığı zararlı bakterilerden arındırı-labilir, ancak içinde bulunabilecek diğertehlike unsurları (örneğin, antibiyotik vetoksin) yok edilemez. Ayrıca evde uygu-lanan ısıl işlem, sutun içindeki B vitamini,C vitamini, folik asit gibi birçok önemlibesin öğesinin kaybına neden olmakta-dır. Sokakta satılan çiğ sutler, genellikle,hijyenik açıdan yetersiz altyapıya sahipişletmeler tarafından uretilmekte vepiyasaya sunulmaktadır. Bu gibi işletme-lerde, sutun dayanıklılığını artırmak ama-cıyla içine karbonat, soda gibi maddelerkatılabilmekte veya sute su karıştırılabil-mektedir. Dolayısıyla, gerek kaynatmaişleminin neden olduğu besin kaybı açı-sından ve gerekse sute katılan katkı mad-deleri açısından sokak sutunun satınalınması önerilmemektedir.

12. Sut urunu neanlama gelmektedir?Sut urunu, sutten uretilen içme sutu,peynir, yoğurt, kefir, tereyağı, sut tozu,dondurma vb. urunleri içermektedir.

13. Sutun pastörizasyonune demektir?Pastörizasyonolanağı yok ise kaynatmanasıl yapılmalıdır?Pastörizasyon, sutun pastörizatör olarakadlandırılan kapalı sistemler içinde, kay-nama derecesinin altındaki bir sıcaklıkderecesinde, kontrollu olarak belirli birsureyle ısıl işleme tabi tutulması ve der-hal buzdolabı sıcaklığına soğutulmasısuretiyle gerçekleştirilen bir işlemdir.Endustriyel koşullarda, pastörize suturetiminde uygulanan sıcaklık-suredeğeri, en az 72°C’de 15 saniyedir. Sutundoğal ve besleyici değerine zarar verme-den 1-2 gunden daha fazla dayanmasınısağlamak için, pastörizasyon sıcaklığının78°C’yi geçmemesi ve bu sıcaklıkta 20saniyeden daha uzun sure bekletilme-mesi önerilmektedir. Pastörizasyon işle-minin sağladığı en önemli avantaj, kont-rollu koşullarda gerçekleştirilen bir ısılişlemle sutun içindeki patojen (hastalıkyapan) bakterilerin tumuyle yok edilme-si ve diğer bakterilerin de guvenilir birduzeye çekilmesi ve ısıl işlemden kay-naklanan besin kaybının minimuma indi-rilmesidir. Kimi kaynaklara göre, pastöri-zasyon olanağının olmadığı koşullarda,sutteki besin değeri kaybını en altduzeyde tutacak ve sutteki zararlı bakte-rileri yok edecek bir kaynatma işlemi içinkesin bir sure vermek mumkun değildir.Ancak bazı kaynaklarda guvenilirlikyönunden bu surenin en az 10 dakikaolması gerektiği belirtilmektedir.

14. UHT sut ne anlamagelmektedir? UHT sutneden daha uzunsure dayanmaktadır?UHT, İngilizce “Ultra High Temperature”yani ‘Ultra Yuksek Sıcaklık’ sözcuklerininbaş harflerinden oluşan bir kısaltmadır.Turkçe’de UZUN ÖMÜRLÜ SÜT olarakanılmaktadır. UHT sut denildiğinde, ultrayuksek sıcaklıkta ısıl işleme tabi tutul-muş sut anlaşılmaktadır. Bu yönteminprensibi, sutun sıcaklığının çok yuksekderecelere çıkarılması (135°C-140°C) vebu sıcaklık derecesinde çok kısa sure (2-5 saniye) bekletilerek sutte bulunan mik-roorganizma ve sporların yok edilmesi-dir. UHT yönteminde kullanılan sıcaklık-sure değerleri sutun bozulmasına nedenolan mikroorganizmaların tamamınınöldurulmesini sağlamaktadır. Bu uygula-ma ile sutun içindeki bozulmaya nedenolan maddeler (enzimler) de kontrol altı-na alınmakta ve sut neredeyse steril birhal almaktadır. Ancak, UHT sterilizesutun pastörize sutten daha fazla dayan-ması için, sadece ısıl işlem uygulamasıyeterli olmamaktadır. Sut bu uygulama-dan sonra, tamamen steril koşullardasteril durumdaki ambalajlara doldurul-maktadır. Diğer taraftan, her çiğ sutunUHT sute işlenmesi mumkun değildir.UHT sut uretiminde mikrobiyolojik kali-tesi çok yuksek çiğ sut kullanılması gere-kir. Dolayısıyla, yuksek kalitedeki çiğsutu, besleyici ve doğal niteliklerinde enaz duzeyde değişim olacak şekilde ısılişleme tabi tutarak elde edilen, sterilizas-

• Sinema da süt içerseniz kimse rahatsız olmaz.

Page 28: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 201228

BİLİMSEL

lan bir çalışmaya göre, 2000-2008 yıllarıarasında çiğ sut ve sut urunlerinin tuketi-minden kaynaklanan salgın sayısı 29 iken,ısıl işlem uygulanmış sut ve sut urunlerin-den kaynaklanan salgın sayısı sadece 2’dir.

24. UHT sut ve pastörizesut urunleri içilmedenönce kaynatılmalı mıdır?HAYIR. UHT ve pastörize sutler, sağlık teh-didi oluşturacak ve bozulmaya neden ola-bilecek mikroorganizmalardan zaten arın-dırılmıştır. Bu nedenle, bu urunlerin tuketil-meden önce kaynatılmasına gerek yoktur.

25. UHT sut ambalajlarınınözellikleri nelerdir?Ambalajlamanın insansağlığına zararlı herhangibir etkisi var mıdır?UHT sut ambalajları, sutun bozulmasınaneden olabilecek özellikle de ışık ve oksi-jen gibi çevresel faktörleri engellemekamacıyla tasarlanmış çok katmanlı amba-lajlardır. Esas olarak karton olan ambala-jın polietilen ve aluminyum folyo katman-ları bulunmaktadır. Bu katmanlar, gıdakodeksine uygun materyallerden uretil-mektedir. Dolayısıyla, bu gune kadar UHTsut ambalajlarının insan sağlığına zararlıherhangi bir etkisi görulmemiştir.

26. Sutun mayalanmasıne anlama gelmektedir?Yoğurt uretiminde; ısıl işlemden sonra40°C-45°C’ye kadar soğutulmuş olansute 1:1 oranında Streptococcus ther-mophilus ve Lactobacillus delbrueckiisubsp. bulgaricus bakterilerini içerenstarter kultur (yoğurt mayası) katılmasıişlemine mayalama veya inokulasyon adıverilir. Peynir uretiminde ise mayalama,sute peynir mayası olarak adlandırılanpıhtılaştırıcı enzimlerin katılması anlamı-na gelmektedir.

27. Hangi hayvanlarınsutleri tuketilebilir,en uygunu hangisidir?Sut teknolojisinde, esas olarak inek,koyun, keçi ve manda sutleri çeşitli suturunlerinin uretiminde hammadde ola-rak kullanılmaktadır. Ancak, içme sutleri-nin tamamına yakını inek sutundenuretilmektedir. Sut protein alerjisi bulu-nan bireyler hariç, normal ve sağlıklıbireyler tarafından bu sutler rahatlıklatuketilebilir. Keçi sutu de içme sutu ola-rak kullanılabilir.

28. Sute zararlı kimyasalmaddeler bulaşabilir mi?İçme suyu dahil her gıdaya zararlı kimya-sal maddeler bulaşabilir. Sutte bu mad-delerin bulunmaması için alınacakönlemler başta Gıda, Tarım veHayvancılık Bakanlığı olmak uzere kamu-nun sorumluluğundadır.

29. Gerektiğinde sut analizinerede yapılabilir? Bireyselolarak bu olanak var mıdır?Gerek duyulan durumlarda, sutun anali-zi universitelerin ilgili bölum laboratu-

guvenli kılacak şekilde yurutulen işlem-lerdir. Dolayısıyla, pastörize ve UHTsutlerin besin değeri birbirine yakın vekaynatılmış sutten daha fazladır.

21. Gunluk yaşamda sutalternatifleri ile ilgili bilinmesigerekenler nelerdir?Tuketim ile ilgili olarak son zamanlardakamuoyunda tartışılan UHT sut, içmesutu tuketiminde bir zorunluluk değildir.Pastörize sut bu bağlamda aynı değerde-dir, ancak sut asla çiğ olarak tuketilme-melidir. Eğer guvenli gıdaya ulaşım sözkonusu değilse (örneğin metropollerdışında ve/veya onların da banliyöleridahil, kırsal kentlerde ve kırsal alanda,ekonomik koşulların yetersizliği sözkonusu olduğunda), İSTENİLDİĞİ AN,İSTENİLEN MİKTARDA işlenmiş içmesutune ulaşmanın ve sutu satın almanınsorun olduğu durumlarda ya da hayvansahibi/ureticilerden içme sutu ve suturunleri temini durumlarında sağlıklıhayvanlardan sağlanabilen çiğ sutun, 10dakika kaynatıldıktan sonra içilmesi vesut urunlerine işlenmesi de elbette ola-naklıdır. Kaynatılmış sutun (en az 10dakika), bilinen duzeyde sut bileşenlerikaybı söz konusudur, ancak tuketilmesin-de asla bir sakınca yoktur. Beslenmedekiyeri bu koşullarda önemlidir.

22. Sut tozu nedir? Sut veyoğurt uretiminde sut tozukullanılmakta mıdır?Sut tozu, sutteki suyun tamamına yakınkısmının buharlaştırılıp ayrılmasıyla eldeedilen toz halindeki sut urunudur. Sutunbileşiminde yuksek oranda su bulunduğu(ortalama %86) için, sıvı halde saklanma-sı guçtur ve depolanması için buyuk alan-lara gereksinim vardır. Bu nedenle, özelkurutma ekipmanları yardımıyla kontrol-lu koşullarda teknolojik uygulamalarla,sut toz haline dönuşturulmektedir. Nemiçeriği çok duşuk olduğu (en fazla %5)için, suttozları belirli sıcaklık ve nemkoşullarında, ambalajı zarar görmemişdurumda 1 yıl kadar dayanabilirler.Pastörize ve UHT sutlerin uretiminde suttozu kullanılmamaktadır. Yoğurt ureti-minde ise sut tozu, yoğurttaki kurumadde miktarını artırmak ve uygun kıva-mı sağlamak için %3-4 oranında kullanıl-maktadır. Aksi durumda, elde edilenyoğurt gevşek, kaşık daldırıldığındakolaylıkla su salan bir yapıya sahip olur.Sut tozunun yoğurda eklenen zararlı birkatkı maddesi olarak algılanması sonderece yanlıştır. Çunku sut tozu yabancıbir madde değil, sutun özudur.

23. Isı uygulaması ile suttekimikroorganizmalarınöldurulmesi sutu zararlı biriçecek haline getirir mi?H A Y I R . Aksine pastörizasyon ve UHT ste-rilizasyon gibi ısıl işlem uygulamaları, çiğsutte bulunabilecek hastalık nedeni olanmikroorganizmaların yok edilmesini sağla-yarak, sut tuketiminden kaynaklanabilecekzehirlenme ve salgın durumlarını en azduzeye indirger. Örneğin, Amerika’da yapı-

da, yoğurt bakterilerinden başka mikro-organizmalar (kontaminantlar) çoğun-luktadır. Özellikle mikroorganizmalarınayrı bir grubu olan mayalar ortamahakimdir. Çunku bu grup, yoğurt bakte-rilerine göre aside daha dayanıklıdır vedaha duşuk sıcaklıklarda gelişebilir.Evlerde uretilen yoğurtlarda ortayaçıkan gaz çıkışına bağlı kabarma, bula-şan mayalardan kaynaklanır. Yoğurduntad aroması da istenilen nitelikte değil-dir. Bu hatalar önlendiği takdirde, evdeyapılan yoğurdun tuketilmesinde elbet-te sakınca bulunmamaktadır. Bu bağ-lamda, evde yoğurt yapımında aşağıda-ki önerinin dikkate alınması gerekmek-tedir: Pastörize ya da UHT sut, 40°C-50°C’de ısıtma, 1 litre sute 1-2 çorbakaşığı suttozu ilavesi, suttozununçözunmesi için karıştırma, 80°C-85°C/20-30 dakika ısı uygulaması, 42°C-43°C’ye soğutma, %2-3’luk kultur ilavesi(mayalama), 42°C-43°C’de 3-4 saatinkubasyon, buzdolabında muhafaza.

18. Homojenizasyonne anlama gelmektedir?Sutte ortalama olarak 2-4 mikrometreçapında tanecikler halinde bulunan sutyağı, sut bir sure kendi haline bırakıldığındayuzeyde toplanır. Sut yağının sutun ustyuzeyinde toplanarak kaymak tabakasıoluşturmasını önlemek ve sut içerisinde eşitbiçimde dağılmasını sağlamak amacıyla,çok kuçuk parçalara ayrılması işleminehomojenizasyon denir. Genellikle 50-70°C’de ve 150 bar basınç altında gerçekleş-tirilen bu uygulama sonucunda, sutteki yağtanecikleri çapı 1 mikrondan daha kuçukolan tanecikler haline dönuşturulmektedir.Homojenizasyon işlemiyle sutun sindirimide kolaylaşmaktadır. Bu işlem sayesinde,paketlenmiş sutun, saklama suresince kay-mak tutması engellenmiş olur.

19. Pastörize ve UHT sutunaçılmadan ve açıldıktansonra dayanma suresi nekadardır?Pastörize sutlerin raf ömru, ambalajı açıl-madan, buzdolabında saklandığı takdirde,5 ile 7 gun arasındadır. Kimi kaynaklardabu sure 3-21 gun olarak da belirtilmekte-dir. Ambalajı açıldığında dayanma suresikısalır, 1-2 gun arasında değişir. UHT sutlerambalajı açılmadan oda ısısında 3 ay sak-lanabilir. Ambalajı açıldıktan sonra, UHTsutler de buzdolabında saklamak koşuluy-la bir hafta içerisinde tuketilmelidir.

20. Kaynatılmış sutle, pastörize ve UHT sutlerinbesin değerleri arasındafarklılık var mıdır?Sutun kaynatılması sonucunda, sudaçözunen ve ısıya duyarlı olan vitaminler-de (B kompleksi vitaminler, C vitamini)fazla miktarda kayıp meydana gelmekte-dir. Pastörizasyon ve UHT (sterilizasyon)uygulamaları, kontrollu ısıl işlem uygula-maları olarak kabul edilmektedir. Buuygulamalar, sutun doğal, biyolojik vebesleyici değerinde en az değişim yara-tacak, fakat sutu mikrobiyolojik açıdan

yondan sonra steril koşullarda, herhangibir mikroorganizma bulaşmasına izinvermeden kutulara doldurarak uretimitamamlanan UHT sut, içinde bozulmaetkeni kalmadığı için daha uzun suredayanmaktadır.

15. UHT sute koruyucukatkı maddesikatılıyor mu?UHT uygulaması ile sutuniçinde sağlık açısındanyararlı olan madde kayıpları olabilir mi?HAYIR. UHT tekniği ile sterilize edilen suturunlerinde herhangi bir koruyucu katkımaddesi kullanılmamaktadır. Ticari içmesutu uretiminde (pastörizasyon, UHT),sutun temel besin öğelerinde (protein,yağ, karbonhidrat) önemli bir değişimolmazken, suda çözunen bazı vitamin-lerde kayıplar oluşmaktadır. Bunlar kay-natma işlemiyle karşılaştırıldığındaönemsenmeyecek duzeydedir.

16. UHT sut kullanılarakyoğurt yapılabilir mi?EVET. Yoğurt, kefir gibi fermente urunlerUHT sut kullanılarak rahatlıkla uretilebilir.

17. Evde yapılan yoğurtmu, yoksa endustri yoğurdu mu tuketilmelidir?Gerek evde, gerekse endustride uretilenyoğurt tuketilebilir. Ancak, evde uretilenyoğurtların uretiminde genel olarak kul-lanılan teknolojik uygulamalarda bazıhatalar veya eksiklikler gözlenmektedir.Temel hatalardan en önemlisi, ham-madde olarak yararlanılan sutun kurumaddesini artırmak için sutun uzun surekaynatılmasıdır. Gerçekte yoğurt ureti-minde uygulanan sıcaklık/sure kombi-nasyonları (örneğin 85°C/20-30dakika),sut proteinleri arasındaki etkileşim,diğer bir ifade ile proteinlerin (serumproteinleri ve kazein) birbirine bağlan-masını sağlayarak, bir ağ yapısının oluş-masını olanaklı kılar. Bu değişiminyoğurdun pıhtı sıkılığı uzerine etkisi sonderece önemlidir. Özetle, kıvamlı biryoğurdun oluşmasında, sutteki serumproteinlerinin uygulanan sıcaklık ve surenormuna bağlı olarak, belirli duzeydedeğişime uğraması (denaturasyon)zorunludur. Oysa evde uygulanan kay-natmada, anılan serum proteinlerininhemen hemen tamamının denaturasyo-na uğraması iki açıdan olumsuzluk yara-tır. Birincisi uretilen yoğurdunkıvamı/sertliği çok duşuk olur, ikincisiise, değişim sonucu serum proteinlerikabın çeperlerine yapışarak ortamdanayrılır. Oysa, serum proteinleri, insansağlığı açısından son derece önemliişlevlere sahiptir. Dolayısıyla, evde kay-natma sırasında serum proteinlerininortamdan ayrılması yoğurdun besindeğerinde önemli kayıplara yol açar.Evde yoğurt uretiminde, başka birsorun, yararlanılan kulturden (maya-dan) kaynaklanabilir. Evde uretim için,sutun mayalanmasında bir gun öncekiyoğurt kullanılır. Yoğurt kulturu iki bak-teriden oluşmuştur. Evdeki mayalıklar-

• Kahvenin içine süt değil, sütün içine kahve katarsanız hesap az gelir, marjinal fayda yükselir.

Page 29: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Mart - Nisan 2012 29

BİLİMSEL

varlarında, Hıfzısıhha Enstitusu laboratu-varlarında, Gıda, Tarım ve HayvancılıkBakanlığı Ulusal Referans Laboratuvarıve il kontrol laboratuarlarında, özel sek-tör gıda laboratuvarlarında yapılabilir.

30. Sut şişmanlatır mı? Yağlı,yarım yağlı, yağsız sutlerdenhangisi seçilmelidir?Sut, bileşiminde yer alan, protein, laktoz,kalsiyum gibi besin maddeleri nedeniylebesleyici değeri yuksek bir gıdadır. Diğertum gıdalarda olduğu gibi, sutten bekle-nen yararın sağlanabilmesi için de ölçulumiktarda tuketilmesinde (gunde 2-3 bar-dak) yarar vardır. Tam yağlı sutte en az%3, yarım yağlı sutte %1.5 ve yağsızsutte de %1.5’in altında yağ bulunmakta-dır. Bunların seçiminde tuketicinindamak zevki ön planda olmaktadır. Vucutağırlığını kontrol altında tutmak isteyenbireyler yarım yağlı ya da yağsız sutleritercih edebilirler. Ancak, surekli yağsızsut tuketmenin A vitamini eksikliğine yolaçabileceği de akılda tutulmalıdır.

31. Sutun kaliteli olması neanlama gelmektedir?Kaliteli çiğ sut uretimi; hayvan sağlığı,hayvan barınaklarının özellikleri, besle-me, sağım koşulları, uretilen sutun soğu-tulması ve benzeri birçok faktörun birbutunluk içinde uygulanması ile sonderece zahmetli bir uğraştır. Sut urunleri-ne işlenecek çiğ sutun sağlıklı hayvanlar-dan elde edilmesi ve gıda kodeksineuygun özellikler taşıması gerekir. Buuretilecek sut urunlerinin kalitesi açısın-dan önemlidir. Herhangi bir teknolojikişlemden (pastörizasyon, UHT sterilizas-yon) geçmeden tuketime sunulan sutsağlıklı sut olarak kabul edilemez. Kaliteli,guvenilir sut, tuketicilerin beklentileridoğrultusunda ve gıda kodeksine uygunolarak uretilen suttur. Tuketicilerin, sutusatın alırken, uretim iznine sahip bir işlet-me tarafından uretilmiş olmasına, amba-lajlı ve ambalajının bozulmamış olmasınave uzerinde etiket bilgilerinin (uretim,son kullanma tarihi, bileşimi vb.) bulun-masına dikkat etmeleri gerekir.

32. Sutun sağlık açısındandenetimi, izlenmesi ne anla-ma gelmektedir? Bu konudamekanizmalar var mıdır?Ülkemizdeki çiğ sut uretimine ilişkintemel sorun, sağlıklı sut uretiminin yeter-sizliği ve denetimsizliktir. Ülkemizde, sutureticilerinin örgutlenmesi istenilenduzeyde değildir. Yıllardan beri ihmaledilen bu konu, son yıllarda gelişme gös-termiştir. Gelişmenin başlıca nedeni, sutureticilerinin oluşturduğu birlikler vekooperatiflerdir. Söz konusu birlikler,henuz istenilen duzeyde olmamasınakarşın, kendi iç denetim mekanizmalarınıkurmuşlar veya kurma çabasına girmiş-lerdir. Gelişmiş ulkelerde çiğ sut uretimive uretilen sutun kalite kontrolu ureticiörgutleri tarafından yapılmaktadır. Ülke-mizde ise, kalite kontrolu sut işletmeleritarafından yurutulmektedir. Bu son dere-ce hatalıdır. Pratik açıdan, işletmelerin

tum sut ureticilerini denetlemesimumkun değildir. Özetle, sut birliklerikurulmalı ve gerekli laboratuvar alt yapı-ları oluşturularak, tum uyelerin sutlerikontrol edilmelidir. Kaliteli sut uretimi,kesinlikle uretici birliklerinin sorumlulu-ğunda yurutulmelidir. İşlenmiş sutlerinkontrolunde ise; uretici firmalar kendikalite denetimlerini yapmalı, piyasayaçıkmış urunler ise Gıda Tarım veHayvancılık Bakanlığı’nın ilgili birimleritarafından denetlenmelidir.

33. Guvenli sut konusundaureticinin ve tuketicininkullanabileceği bir yöntemolabilir mi?Guvenli sut urunleri konusunda tuketici-nin ilk dikkat edeceği husus, suturununun yasal uretim iznine sahip fir-malar tarafından uretilmiş olmasıdır.Tuketiciler ayrıca, etiket bilgilerini çok dik-katli okumalı ve urunleri etiketlerine göredeğerlendirmelidir. Firmalar, guvenilirurunler yapabilmek için, iyi tarım uygula-maları (GAP), iyi hijyen uygulamaları(GHP), iyi uretim uygulamaları (GMP) gibiguvenilir gıda uretim sertifikalarına sahipolmalıdır. Ancak, yurttaşlara sutun kulla-nıma uygun olmaması konusunda burok-rasi veya laboratuvara gönderme yolunuseçtirmek uygulanabilir ve doğru değil-dir. Ambalajda, içindeki urunun sağlıkkurallarına uygun garantilerin yapıldığınadair beyan ve taahhut belirtilmelidir. Aksiiçin, gerekli yasal yol bilgisi gösterilmeli,tuketici “mağdur”, “çaresiz” ve “şaşkın”bırakılmamalıdır.

34. Sağlıklı ve yeterli sutüretimi için, kırsal kalkınmanın önemi nedir?Sağlıklı ve yeterli sut uretimi için, kırsalkalkınmaya önem verilmeli, kuçuk çiftçive köylere her çeşit destek sağlanmalıdır.Kooperatifçilik geliştirilmelidir. İdeal olandurum budur. Ancak, kalabalık nufusuolan toplumlarda, gereksinimi kesintisizolarak karşılayabilmek için buyuk çiftlik-lerde de sağlıklı yetiştirme koşullarınadikkat edilmesi durumunda sağlıklı hay-vancılıktan söz edilebilir.

35. Paketlenmiş sutlerin içindeki koruyucu vb. katkımaddelerinin etikette belir-tilmesi bir gereklilik midir?Etikette hangi bilgilere yerverilmelidir?EVET, bir gerekliliktir. Ürunun bileşimi,katkı veya koruyucu madde bilgileri,uretim ve son kullanma tarihi gibi bilgile-rin etikette yer alması yasal zorunluluk-tur. Turk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin‘Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme veBeslenme Yönunden Etiketleme KurallarıTebliği’ne göre, urun etiketleri şu bilgileriiçermelidir:• İçindekiler (katkı maddelerini belirte-cek şekilde)• Net miktar• Üretici ve paketleyici firmanın adı, tes-cilli markası, adresi ve uretildiği yer• Son tuketim tarihi

• Parti numarası ve/veya seri numarası• Orijin ulke• Gerektiğinde kullanım bilgisi ve/veyamuhafaza şartları• Hacim açısından %1.2 den fazla alkoliçeren içeceklerde alkol miktarıAncak, paketlenmiş UHT ve pastörizas-yon yöntemleriyle elde edilmiş urunlerdekoruyucu vb. katkı maddeleri bulunma-maktadır. Bundan dolayı, sut urunlerininetiketlerinde bu tur katkı maddelerininismi geçmemektedir.

36. Diğer tum koşullar uygunolsa bile ahırlarda yaşayan,doğal ortamlarda olamayanhayvanlardan sağlanan sut için“sağlıklıdır” denilebilir mi?EVET. Aksi durumda ahırda besicilikyapılmaması anlamı çıkar. Ancak, beslen-me açısından meradaki hayvanın sututercih nedenidir.

37. Her bireyin sağlıklı veyeterli sut ve sut urunlerineerişimi, biyoçeşitliliğin ve sukaynaklarının korunması için,tuketici haklarına uygunanlayış temel olarak nasılolmalıdır?Tarımda doğru politikaların uygulanma-sı ile hem uretici, hem de tuketici içinuygun tarım yapılabilir. Endustriyeltarım yerine surdurulebilir tarım, yani“doğayla barışık tarım” tercih edilebilir.Daha açık deyişle, toprağın işlenmesi,yeterli gubrenin verilmesi, araştırmalardoğrultusunda, bilimsel verilerin ışığın-da olumsuzlukların giderilmesi içinsurekli değerlendirmelerin yapılması,eksiklerin/ risklerin azaltılması yaklaşımıöne çıkarılmalıdır.

38. Genel olarak gıda guvenliğine, özel olarak dasağlıklı sute ulaşım, tuketim,vb. konularında guncel mevzuat nedir?Gıda uretimi yapacak olan yerlerin faali-yete geçebilmesi için Gıda, Tarım veHayvancılık Bakanlığı tarafından çıkarı-lan kanun ve yönetmeliklere uyum şartıaranmaktadır. Öncelikle, gıda uretimiyapacak olan yerlerin Gıda, Tarım veHayvancılık Bakanlığı’ından onay almasızorunludur. Üretim yapacak olan işyerle-ri, uretime başlamadan önce, imal ede-cekleri bileşimleri birbirinden farklı herurunu Bakanlığa tescil ettirerek izinalmak zorundadırlar. Ürunun özelliğinegöre özel teknik ve hijyenik şartlar gerek-tiren iş kollarına ait ek teknik ve hijyenikşartlar tebliğ ile belirlenir. Genel hatlarıy-la bu işyerlerinde; uretimde kullanılan vegıda ile temas eden tum alet, ekipmanınhijyen şartlarına uygunluğu, bina, tesisatve malzemelerin periyodik bakımları,temiz ve dezenfekte edilebilir olması,zararlı canlılar ve çevresel kirleticileringirmesini önleyici tedbirler alınması,işyerlerinin teknik donanım ve personelesahip olması gibi özellikler aranmakta-dır. Gıda ve gıda ile temasta bulunanmadde ve malzemeleri ureten işyerleri

hijyen tedbirlerini uygulamaklayukumludur. Gıda ve özellikle sut ve suturunlerini ureten iş yerlerinde; en az 4yıllık lisans eğitimi almış veterinerhekim, gıda ve ziraat muhendisi bulun-durmaları, uretimin hijyen kurallarınauygun biçimde yapılması ve kişisel hij-yen konusunda surekli eğitim almalarızorunludur. Kanun ve yönetmeliklerlebelirlenen şartlara uygunluk denetimiBakanlığın ilgili birimlerince yapılır.Denetimler; gıda uretim zincirinin tumaşamalarında ve denetim programınauygun olarak yılda en az iki kez; ayrıcagerekli görulduğu zamanlarda ya daşuphe ve şikayet uzerine yapılır.Yurttaşların şikayetlerini değerlendirmeamacıyla Gıda, Tarım ve HayvancılıkBakanlığı tarafından oluşturulan bir şika-yet hattı bulunmaktadır. Gıdaya ilişkinher turlu şikayet veya talep 174'u çevire-rek çağrı merkezine bildirebilir. ■

• Arabanızda her zaman süt bulundurun. Sadece acil durumlarda değil, durduk yere de için.

Page 30: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye

Derneğimiz TÜSEDAD'ın tanıtımı ve sektörümüzde faaliyet gösteren firmalarla daha yakın bir işbirliği içerisinde olabilmek amacıyla düzenlemiş olduğumuz tanıtım paketimiz çok ilgi görmüş ve birçok firma bu pakete iştirak etmiştir. Başarıyla çıkartmış olduğumuz TÜSEDAD Dergimize ilan vermek için çok talep almış bulunmaktayız. Sadece dergi ilanı vermek isteyen firmalar içinaşağıda dergi reklam bedelleri belirtilmiştir. Göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Bir sayı yada 6 sayılık blok reklam satışı yapılacak olup, ön görülen satış bedelleri;

Arka kapak 1 SAYI 2.000 TL 6 SAYI 1.500 TL x 6 = 9.000 TL

Ön veya arka kapak içi1 SAYI 1.500 TL 6 SAYI 1.250 TL x 6 = 7.500 TL

İç sayfalarda tam sayfa1 SAYI 1.250 TL 6 SAYI 1.000 TL x 6 = 6.000 TL

İç sayfalarda yarım sayfa1 SAYI 750 TL 6 SAYI 500 TL x 6 = 3.000 TL

Atilla CELEPTÜSEDAD Genel Sekreteri

TÜSEDAD Üye Başvuru Formu Başvuru Tarihi:

Tüzel Kişi ise

İşletmenin Adı :

Vergi Dairesi / No :

İşletmenin Adresi :

Telefon : Cep :

Faks : E-Mail :

Şirket Adına Vekil Tayin Edilen Kişinin Adı Soyadı :

Görevi :

TC Kimlik Numarası :

Diğer Önemli Bilgi ve Notlar :

İşletme Bilgileri

Mevcut Hayvan Kapasitesi :

Mevcut Sağmal Sayısı :

Hedeflenen Sağmal Sayısı :

Günlük Süt Üretim Miktarı :

Hedeflenen Süt Üretim Kapasitesi :

İşletmeniz için gelecekte ulaşmak istediğiniz kapasite hedefiniz nedir? Bu hedefe ne kadar zamanda ulaşmayı planlıyorsunuz?

TÜSEDAD (Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği)Abide-i Hürriyet Cad. Arpa Suyu Sk. Dikra Apt. No: 4, D: 3, 34380 Şişli / İSTANBUL

Tel: (0212) 219 07 77 Faks: (0212) 219 07 78 [email protected] www.tusedad.org

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır YetiştiricileriDerneği (TÜSEDAD) Yayın Kurulu

N. Adnan YILDIZAtilla CELEP

Nejat DEVECİ

EREM Yayıncılık ve Tanıtım Hiz. Ltd. Şti. adına sahibi

Yönetim Kurulu Başkanı

Özhan EREM

Sorumlu Yazıişleri Müdürü

Can ÖZATAY

Muhabir

Özge KURTULAN

Görsel Yönetmen

Kerem ASLAN

Halkla İlişkiler

Özlem SARAÇ

Baskı

Ebat Basım(0212) 626 25 70

EREM Yayıncılık ve Tanıtım Hiz. Ltd. Şti.Maslak Mah. A.O.S. 53. Sk.No. 5 Maslak / İSTANBUL

Tel: (0212) 346 26 26 Fax: (0212) 346 26 54www.eremyayincilik.com

Yerel Süreli Yayın 2 Ayda Bir Yayınlanır

Dergimizin yayına başladığı gündenitibaren dergimizde yer alan tüm yazılar

yazarlarının kendi görüşleri ve ürünleridir.Yazılardan TÜSEDAD Dergisi ve

editörleri sorumlu değildir.

Mart - Nisan 201230

TÜSEDAD ÜYELİK

• Çocuklara süt içirmek, anne babaların en önemli görevidir. • Süt içtiğiniz için dayak yemezsiniz.

������� ����������

��������

� ����������

�����

!!!������������

�* *-����**

���-�-+����-����

�� �9*()%(� ����� )�'���$��$� �)���'�$� ��-�$�

)�'��8$��$���'��)���$!�(8��'��8"898��"��!*""�$�

�8'8"�$� ��,+�$�8"8!� +�� (*"�#�� !'���"�'�$��

����� ���-� ��()�9�$�$�� ����� ,8"8$��� ��

��+�#������9���08!"�$�8� �9�'� )2#� !'���"�'��� ��-�$�� ���-�$� ��7�$�

��9�"�� ��7(�$�� !�':8"�,���!�� .��)0�� ��'��)

��$!�(87$��$� �')8!� ��4� �'�"898$��� ���-"�

!'����!*""�$���"���!�

��������

������������������ ��� ����

&�'-���#-�� ��-���"��

��" ��-�������(-�� ��-���"��

������ �+2�=�!-*!?%= � � �1!= �9.! � = +-#�*%3�.2+*0= %(!= ��2(9(��=�'%)=����=/�-%$(!-%=�-�.>*� �= #!-7!'(!@/%-%(!*= ��= #!3%.%*!92!(!-%)%3= != '�/>( >�= (���4%"/(%?%<* !*= �!&�/= �!1!�%�= ��/(>4%"/(%?%<* !*= � 0--�$)�*=53(9!-���/(>=�!)< !*=��->@=�%(!*=��103��+./=4%"/(%?%<* !*=53#9-=�- �@=1!��$%-= ��103�= �-(!-= 4%"/(%?%<* !*

�-'�*= ��3�-�>'= 1!= ��'�*= �!(70'���1.�= 4%"/(%?%<* !*= �+(#�= ��1.���+*�!.= 4%"/(%?%<* !*= �!@�/= �979'��!)�(�!2= 4%"/(%?%<* !*= �-+( '7�'�2��= �%-1!= �!)< !*= (/�*�0/�'<>*='�/>( >?>=#!3%=�+20*���= � /!).%(�%.%=�%*�*=�8'!-=1!=/!-�9)�*>�)>3=�� %-=��2�3+""=�%3(!-!=!@(%'=!//%�==

���������

������� ������������ ��:"�#���$�1$������'���'0�9���()�'

�()�#�-�!��*""�$#�!��*'*#*$���!�"�898#8

������ �)#�!� �()�,%'*#�� ��,8$�8"8!� ��'0�!)�$

-�#�$�+��1-+�'�� �()�,�$���'� �:3��"���%"#��

,�$� (���&"�'��$� �%"�,8�� ��'��#�-

5�/�� � 6� ��'� (2'�� (�-"�'"�� �*"*:�#��8�

�*$*$� �0�$� �%:�1'2$2-�� (898$�'�!� ��-"�'�

��98:"�#�$8-8���"�,%'*#�

�����������������������������������������������������

����� �� �=(/�=.9/=%(!=�*��'���= #-�= 2!)= �(>*��%(%2+-�= �0 0-0)�= ����= 2>(>* �= 2�@�* >= 1!2�'(�@>'=�=)%(2+*=.9/=1!-!*= %*!''!.%( %�= �0#9*'9= !/= '-%3%*%*= �.>(*! !*%= !=+=2>(= �)>3(>'=%*!'(!-%*'!.%()!.% %-�=��)>3(>'= 1!= �!.%(%'= $�21�*= %(!�%-(%'/!= '�-'�.= %/$�(�/>= �= ��@ 8* 9-9�9= �%-= $>3(�= !1�)!/)!'/! %-��9/= /���*= "%2�/>�= ��'�*(>?>)>3>*.�*�2%�%(!-!= .9/= /+30= /!@1%'% �?>/)�.>2(�= @%) %(%'= .��%/= /0/0�(��%()!'/! %-��%7= '%).!= 9('!)%3%*= �0#9*= !/'+*0.0* �= %$-���/7>=+()�.>=#%�%�2�->*= .9/= 1!= .9/= 9-9*(!-%* != !%$-���/7>= '+*0)0*�= 9@)!.%*%%./!)!3���'�*(>?>)>3>*=9-!/%�%(!-!= !./!'�)��>2(�= :�;= "�%3(%= '-! %(!-= 1!-�)!.%=%(!=2!-(%=9-!/%)%*=�-//>->()��.>=�)�7(�*)�'/� >-�=�0�=.!'/8-9�)93= �7>.>* �*= #93!(= �%-= 02#0(��)� >-�=�*��'=9-!/%�%(!-%*=9-!/%)�

(!-%*%=.9- 9-!�%()!.%= !=.9/=,%2��.�.>*>*= 93!*(!*)!.%*!=��?(> >-��9/= .�*�2%�%.%�= .�/>@(�->*= 9@9'+()�.>=#!-!'7!.%2(!=�%-7+'='82=1!%@(!/)!*%*= .9/(!-%*%= �>-�')�'/�� >-��0#9*!= '� �-= .�*�2%�%= /�-�">*� �*=.9/9*='�(%/!.%*!=1!-%(!*='�(%�/!= ,-%)(!-%=��= +-�*>* �= 9@9�-9()!'/! %-��!*%= 2�/>->)�>(�-(�= �%-(%'/!= .9/9-!/%)%*%*= �-/)�.>*>*= 2�*>= .>-��.9/= /9'!/%)%*%= �-//>->�>= 8*(!)(!-�+'0(=.9/9�=�.'!-=.9/9=1���=$�2�/�#!7%-%(!)!)!'/! %-��!)=$�))� !="%2�/(�->*>*=29'�.!(%@%=8*(!*!)!)!'/! %-�6-!/%�%= %(!= *%$�%= /9'!/%�%= �-�.>*� �'%= 3%*�%-%*= $�('�(�->= '+*/-+(! %(!)!)!'/! %-�=�9/=/+30�='�3!%*�=,-+/!%*=#%�%=2�*9-9*(!-%*= %/$�(�/>= �%-= /9-(9= 8*(!�*!)!)!'/! %-�=����< !*= �$�= �929'= 1!= �$�2>'>�>=�%-='-%3%*='�,> �=+( 0?0*� �*=!* %@!=!/)!'/!2%3�

����������� )�'���$��� ��(#�� ��-�)�7��

,�,8#"�$�$� �������� (�,8"8� ��!�$"�'

�*'*"*� !�'�'8� �"�� (8�8'� �2#'2!"�� �)��"�)� �-$�

+�'�"�$� ���� ��$� )%$"*!� ��#8-"8!� %"#�,�$

��$"8�(898'�+��(898'��)��!%$)�$ �$8$8$�!�"�$��

��$� )%$"*!� !8(#8� ��'� ,8"� (2'�,"�� *-�)8"�8�

��'!�(� �)�� !�(�&"8!� ��$"8� (898'�� ��(�"�!� ��$"8

(898'�� !%,*$� +�� !*-*� �)��"�)8$��� *,�*"�$�$

�2:2!��2#'2!�+�'��(��*,�*"�#�(8����(8$8'(8-

%"�'�!�*-�)8"�8�

���������

$�)-�%���-���#-�������,�"�������� #2��$���(�$��$�)�!()�"��,���()�)�!���''��8$��$#�!�$���,��!���')%&"*#*$�)�#�$�)�1()�'���"�$�!�(�#�(8�8'����-�(�$�'%#*$�,�!�"�$�8��

����� ����������������������������

������������������������������� ����������

Sektörün sesiTÜSEDAD’da siz de olun

YIL

: 1 S

AY

I: 1

7 T

L

YIL

: 3 S

AY

I: 12

80

Krş

!

www.tusedad.org

SİZİN DERGİNİZ

Ocak - Şubat 2012

Sayfa 3’te

Et ithalatıdevam ediyor

GDO sütte ne arar?

Sektörümüzde�ilk�ve�tek�sivil�toplum�kuruluşu�olan�derneğimiz

Tüsedad’ın�da�bu�komisyonda�yer�alarak�Süt�Et�ve�Balık

Kurumu’na�katkı�sağlamayahazır�olduğunu�ifade�ederiz.�

Sayfa 4’te

Sayfa 17’de

Bir yılı dahageride bıraktık2011 yılının hepimize sağlık, başarı, mutlu-

luk ve bol kazanç getirmesini temenni etmi-

şim… 2012 yılı içinde aynı temennilerimi

daha yüksek sesle tekrar ediyorum. Zira,

2011 yılı biz üreticiler için mutluluk ve bol

kazanç getirmedi, aksine üzüldük ve ciddi

zararlar edildi.

Düzenlenen eğitim seminerine, üyeçiftliklerimizin hayvanların tırnaksağlığında sorumlu çalışanları baştaolmak üzere, DenizBank bünyesindeçalışan çoğunluğu ziraat mühendisiolan Tarım Bankacılığı BölgeSorumluları, T.C. Gıda Tarım veHayvancılık Bakanlığına bağlı tarımdanışmanı veteriner hekimleri veTÜSEDAD üyelerimiz ile yoğun

katılım sağlandı. Eğitim seminerinin açılış konuşmala-rını DenizBank Genel MüdürüHakan Ateş, TÜSEDAD YönetimKurulu Başkanı Adnan Yıldız veDenizBank Kobi ve TarımBankacılığı Genel Müdür YardımcısıGökhan Sun yaptı.

Sayfa 28’de

2 012 yılı ilk 6 ay için çiğ süt taban fiyatı 0,80 TL/LT olarak

belirlenmiştir. Bu fiyatın 6 ay boyunca sabit kalması piyasa

istikrarı açısından önemli ve sevindiricidir. Ancak bu fiyat süt

üreticilerini memnun etmemiştir. Taban fiyat belirlenirken yem

fiyatlarının göz önüne alınmadığı kanaatini taşımaktayız. Süt fiyat-

ları belirlenirken yem fiyatları değerlendirmeye alınmış olsaydı;1)çuval)yem)=)36)TL1)kg)yem)=)0,725)TL/kg)

Dünyaca kabul gören süt - yem paritesine göre;

Üretici 1 LT sütünü sattığı zaman 1,5 kg yem alabilmelidir.

O halde; taban fiyat:0,725)x1,5=1,1)TL/LT)olmalı.

Konuya enflasyon boyutundan bakıldığında ise, ülkemizde yıllık

enflasyon %12 olduğunu esas alırsak, 2011 yılı fiyatına 0,80)x)%12

enflasyon yansıması ile taban fiyatın minimum 0,90)TL/LT olması

gerekir. İşte bu iki pencereden de bakıldığında, üreticiler 0,80

TL/LT taban fiyattan istikrarlı bir şekilde zarar etmeye devam ede-

cektir. Umuyoruz ki; Bakanımız Sayın Mehdi Eker’in açıklamaların-

da belirttiği gibi, adı Süt Et ve Balık Kurumu olarak değiştirilen ve

Şubat 2012’de faaliyetine başlayacak olan Müdahale Kurumu, taban

fiyatın belirlenmesinde, yem fiyatları ve enflasyon değerlerini göz

önünde bulundurur. Et ve Balık Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı

Sayın Bekir Ulubaş, kurumun yeniden yapılandırılması aşamasında

Sivil Toplum Kuruluşlarından da görüş alınacağını, ayrıca 50 kişilik

bir süt komisyonu kurulacağını ifade etmiştir.

OKUMUŞLAR, OKUMUŞLAR AMA HALASÜTÜN ÖNEMİNİKAVRAYAMAMIŞLAR!

İstikrarlı

Canlı Sığır ithalatı için Et ve Balık Kurumu’na

100 bin ton damızlık olmayan canlı hayvan

ithal etme yetkisi Resmi Gazete’nin

28.12.2012 tarihli sayısında yayınlanan

Bakanlar Kurulu Kararı ile 31 Aralık 2012’ye

kadar uzatılmıştır.

Biyogüvenlik Kanunu ve ilgili yönetmeliklerin

26 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe girmesini

takiben, yemlerde kullanılmak üzere başvuru-

su yapılan 3 adet soya geni 26 Ocak 2011 tari-

hinde, 13 adet mısır geni de 24 Aralık 2011

tarihinde Biyogüvenlik Kurulu’nca onaylanmış

ve ülkemizde hayvan yemi olarak kullanılma-

larına izin verilmiştir. Konu her gündeme gel-

diğinde önemli yankı bulmakta ve basın ve

yayın organlarında sıklıkla yer almaktadır.

Kimse kızmasın sütemüdahale edeceğizKamu şirketi Et ve Balık Kurumu (EBK),

süte müdahale etmek için yeniden yapıla-

nıyor. EBK Yönetim Kurulu Başkanı Bekir

Ulubaş, kurumun adının 'Süt, Et ve Balık

Kurumu' olarak değişeceğini, ayrıca kurum

bünyesinde Süt Komisyonu ve Piyasa

Araştırma ve İzleme Daire Başkanlığı kuru-

lacağını belirtti.

DenizBank)Tarım)Akademisi)-)Tüsedad)işbirliği)ile

Sığırlarda)Tırnak)Bakımı)ve)Sağlığı)Semineri)düzenlendi

Page 31: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye
Page 32: Derneğimiz Bakanımızı ziyaret etti · 2018-03-08 · ve Türkiye’nin bu alanda da artık çok daha iyi geleceği bir aşamadır’ dedi. Nisan 2010’da başlatılan ‘Türkiye