ıda Ürün Etiketlerinde Beslenme ve Sa Beyanlarına İlişkin ...

75
Gı da Ürün Etiketlerinde Beslenme ve Sa ğ l ı k Beyanları na İ li ş kin Türkiye ve AB’deki Yasal Düzenlemeler Konferans Notlar ı 2 Haziran 2006 İ stanbul

Transcript of ıda Ürün Etiketlerinde Beslenme ve Sa Beyanlarına İlişkin ...

Gıda Ürün Etiketlerinde Beslenme ve SağlıkBeyanlarına İlişkin Türkiye ve AB’deki

Yasal Düzenlemeler

Konferans Notları2 Haziran 2006 İstanbul

Gıda ÜrünEtiketlerindeBeslenme ve

SağlıkBeyanlarına

İlişkinTürkiye ve

AB’dekiYasal Düzen-

lemeler

Konferans Notları2 Haziran 2006

İstanbul

Copyright ©

Bu kitabın tüm haklarıGıda Dernekleri Federasyonu’naaittir. Kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen

alıntıyapılamaz, hiçbir yöntemle kopya edilemez,çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.

www.gdf.org.tr

Yayıncı:

Comart UluslararasıOrganizasyon veTanıtım Hizmetleri

Düzenleme: Dr. İsmail MertEditör: İlker Özdemir

Tercüme: Keyhan Tercüme BürosuTasarım: Murat Alioğlu

Basım ve Cilt: Nurol Matbaacılık ve Ambalaj San. A.Ş.Birinci Basım: Temmuz 2006 - Ankara

özel ek

İçindekilerÖnsöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4

Şemsi KOPUZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7Türkiye Gıda ve İçecek SanayiiDernekleri Federasyonu Başkanı

Mehmet Mehdi EKER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11Tarım ve Köyişleri Bakanı

Prof. Dr. Aziz EKŞİ. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21Oturum Başkanı

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 23Hacettepe ÜniversitesiFONKSİYONEL BESİNLER - YAŞAM KALİTESİNİYÜKSELTMESİNDEKİROLLERİ

Prof. Dr. Aziz EKŞİ. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 34Oturum Başkanı

Dr. Hans VERHAGEN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 35Ulusal Halk Sağlığıve Çevre Enstitüsü (RIVM), HollandaGIDALARA İLİŞKİN SAĞLIK BEYANLARININBİLİMSEL KAPSAMI

Dr. Basil MATHIOUDAKIS . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45Bölüm Başkanı, AB Komisyonu, Gıda Kanunu Beslenme veEtiketleme Bölümü, DG Sanco, BrükselBESLENME VE SAĞLIK BEYANLARIKONUSUNDA AB’DEKİYASAL ÇERÇEVE

Prof. Dr. Nevzat ARTIK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57Koruma ve Kontrol Genel MüdürlüğüBESLENME VE SAĞLIK BEYANLARIKONUSUNDA TÜRKİYE’DEKİDÜZENLEMELER

Ersin TARANOĞLU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71Türkiye Gıda ve İçecek Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri

Prof. Dr. Aziz EKŞİ. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74Oturum Başkanı

Önsöz İnsanlık tarihi boyunca tüm reformların ve yenilik-lerinin arkasında büyük bir emek mücadele ve azimyattığınıgörmekteyiz. Tüm yenilikler büyük sancılar ,tartışmalar sonucunda gerçekleşir. Bu noktadan hare-ketle ülkemizde gıda ürün etiketlerinde sağlık beyan-larında bildirime izin veren yasal düzenlemeleri bu yö-nü ile sektörümüz açısından ciddi bir reform niteliğin-dedir. Bu reform kamu otoritesi , siyasi otorite , gıdasektörü ve Türk bilim dünyasının birlikteliğinde ve ele-le sonuçlanmışolup yarınlarda örnek alınacak yenilikolarak hep hatırlanacaktır.

Dünyanın geldiği noktayıgörmezden gelmek ve ge-lişmeleri en az 20 yıl geriden takip etmek başta tüke-ticimize ardından da her sektördeki üreticilerimize kuş-kusuz büyük haksızlıktır. Bu vesile ile 5 Ocak 2006 ‘daFederasyon olarak , Tarım ve Köyişleri Bakanımız SayınMethi EKER’i ziyaretimizde bu konuda sektörün talep-lerini iletmemizin ardından ilgili bürokratlara dönüp ;“Yolumuz AB, yönümüz bilimsel kriter ve ölçütlerdir.Sektörden bu iki temel prensiple gelen talepleri karşı-lamak başta şahsımın ardından bu bakanlığın her birçalışanın en temel görevidir. Bu konuyu her boyutuyladerhal irdeleyelim ve bu iki temel kriteri baz alan dü-zenlemeyi en kısa zamanda yapalım” diyerek başlattığı-mız süreç ; 25 Mayıs 2006’da Ulusal Gıda Kodeks Ko-misyonu’nda kabulünün ardından “ Gıda MaddelerininEtiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kural-

4

larıTebliği”nin 7 Temmuz 2006’da yayınlanmasıylagıda sektöründe yepyeni bir dönem başlatılmıştır.

Tüm bu süreçteki çalışmalarda sektörümüzün dua-yenlerinden ve Etiketleme Alt Komisyonu Başkanı-mız Prof. Dr. Aziz EKŞİve komisyon üyemiz Prof. Dr.Sevinç YÜCECAN’ın bilimsel önderliğinde ilerlenmiş-tir. Öncelikle bu çalışmanın hayat bulmasındaki katkı-larından dolayıtüm gıda sanayimiz adına iki değerliakademisyenimize teşekkürü borç biliriz.

Bununla birlikte gelinen noktada çok büyük katkı-larıolan başta Müsteşarımız Sayın Nihat Pakdil ol-mak üzere bütün UGKK üyeleri Prof. Dr. NevzatARTIK, Prof. Dr. Fatih Yıldız, Prof. Dr. İrfan Erol,Şe-nel Kuyucu, Ersin Taranoğlu, Dr. Cihanser Erel ile ko-misyon sekreteryasına teşekkürü borç biliyoruz.

Federasyon olarak konunun her boyutu ile tartışıl-masıamacıyla 2 Haziran 2006’da düzenlediğimiz “Gı-da Ürün Etiketlerinde Beslenme ve Sağlık Beyanlarınaİlişkin AB ve Türkiye’deki Yasal Düzenlemeler” konu-lu konferansa sponsorluk desteği veren UNILEVER –PINAR – NESTLE – DANONE – ULKER’e katkı-larından dolayıfederasyonumuz adına teşekkür ederiz.

Şemsi KOPUZYönetim Kurulu Başkanı

5

Sayın Bakanım, Değerli Konuklar, Sektörümü-zün Kıymetli Temsilcileri, Saygıdeğer Basın Men-supları…

Müsaade ederseniz öncelikle şu konunun altınıçizmek istiyorum; yıllardan bu yana gerek gıdasektöründe bir üretici olarak, gerekse de Federas-yon Başkanıolarak yıllardır sayısız toplantıya vekonferansa katıldım. Ama biz bu toplantılara birsorunu dile getirmek için katılır, çözüm arayışları-mızıve önerilerimizi politikacılarımızla ve bürok-ratlarımızla paylaşırdık.

Oysa bugün bunun çok dışında bir sebeple bu-radayız. Bundan beşay önce Sayın Bakan’ın huzu-runa fonksiyonel gıdalar konusunu görüşmek üze-re çıktık. Sektörün sorunlarınıve Fonksiyonel Gı-dalar konusunda ülkemizin çok geri bırakıldığınıanlattık. Yolumuzun ve yönümüzün Bilimsel Ku-rallar çerçevesinde Avrupa Birliği’ne eşdeğer biryol olduğunu ifade ettik. Kendisi de bize bu iki te-mel şartta olan her şeye bizimle birlikte varoldu-ğunu, siyasi iradesini bu iki kriter yerine geldiğisürece kullanacağınısöyledi ve bu konuda hızlıbiratım atılmasıiçin talimat vererek düğmeye bastı.

Sayın konuklar bu bir devrimdir. Kafalarda zi-hinlerde oluşmuşbütün önyargılara meydan oku-yan, sanayicimizin önünü açmak adına yapılmışörnek bir çalışmadır. Sayın Bakanımızıhuzuru-nuzda bir kez daha tebrik ediyor ve hepimiz adına

Sayın konuklar bubir devrimdir.Kafalardazihinlerdeoluşmuşbütünönyargılarameydan okuyan,sanayicimizinönünü açmakadına yapılmışörnek birçalışmadır.

Şemsi KOPUZTürkiye Gıda veİçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Başkanı

7

teşekkür ediyorum. Tüm gıda sektörünü SayınBakanıve bürokratlarınıayakta alkışlamaya davetediyorum.

Ancak bu bir başlangıçtır. Hem Bakanlığımızaçısından, hem de sektörümüz açısından önemlive büyük bir başlangıçtır. 5179 sayılıkanun ge-reği çıkmasıgereken yönetmeliklerin süratle ta-mamlanarak, Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu‘nun çalışma hızının daha da artırılmasıhepimizinönceliği olmalıdır. Gıda sektörü olarak hepimizinbeklentisi bu yöndedir. Zira yasal alt yapıne den-li hızlıoluşturulur ise AB ile entegrasyon da odenli hızlandırılacaktır.

Aslında bugün sorunlardan konuşmak istemiyo-rum, ama birkaç hayati konu var ki bunların altı-nıçizmeden geçmek mümkün değil. Bunların ba-şında “Kayıt dışıekonominin yarattığıhaksız re-kabet” geliyor. Ne yazık ki bu sadece gıda sektö-rünün değil, tüm ekonomimizin önündeki en ağırsorun olarak durmakta. Aslında ne kadar utançverici bir durum aramızda AB’den gelen konuklarvar ve biz 21. yüzyılın eşiğinde hala “kayıt dışıekonomi”den konuşuyor ve çözüm yollarıarıyo-ruz. Kayıt dışıile yol alan gemi hedefine asla ula-şamaz. Böyle bir gemi gitmez. Hepimiz bu gemi-nin yolcusuyuz ve kayıt dışına bir çare bulamadı-ğımız takdirde hepimiz bu geminin içinde bera-berce batacağız.

Bu konuyla mücadele sadece devletin değil, biz-ler gibi kurumların, şirketlerin hatta her bir va-tandaşın en temel sorumluluğudur. Bizim vatan-daşımız belgeli alışverişyapmadığısürece ekono-

8

Şemsi KOPUZ

Kayıt dışıile yolalan gemi

hedefine aslaulaşamaz. Böylebir gemi gitmez.

Hepimiz bugeminin

yolcusuyuz vekayıt dışına bir

çarebulamadığımız

takdirde hepimizbu geminin içinde

berabercebatacağız.

miyi kayıt altına almak son derece güç. Çünkü enbüyük denetici, en büyük itici güç, aslında bizahi-ti vatandaşolarak bizleriz, sokaktaki tüketiciler…

Değerli Konuklar,

Burada bir müjdeli haberi daha sizlerle paylaş-mak istiyorum: Federasyonumuzun, kısa adıCI-AA olan Avrupa Birliği Gıda ve İçecek Federasyo-nu’na üyeliği kabul edilmiştir. Bu üyeliği doğrualgılamak gerekli. Bu, Türk Gıda sektörünün as-lında Avrupa Standartlarında olduğunun enönemli göstergesidir. Federasyon olarak bundansonraki süreçte sektörümüzün Avrupa Birliği pa-zarlarında daha da güçlenmesi için yapacağımızçalışmalarda CIAA en büyük destekçimizdir. Buyönüyle Gıda sektörü Türkiye’den önce AvrupaBirliği’ne girdi dememiz mümkündür.

Ve tabii bir güzel haber daha: Sektörümüzün sü-reli kurumsal yayınıGIDAHATTI haziran ayın-dan itibaren yayın hayatına başlıyor. Sektörün enönemli kurumsal iletişim platformu olacağınainandığımız GIDAHATTI’na hepinizin görüşveönerilerini bekliyoruz.

Değerli Konuklar;

Bugün bir bayramıkutluyoruz. Bu konudaemeği geçen başta Sayın Müsteşarımız NihatPakdil olmak üzere bütün UGKK üyeleri Prof.Dr. Nevzat ARTIK, Prof. Dr. Fatih Yıldız, Prof.Dr.İrfan Erol,Şenel Kuyucu, Dr. Cihanser Erel iletabii bilimsel destek ve katkılarıyla sektörün so-runlarına çözüm üreten Prof. Dr. Aziz Ekşi ve

Federasyon olarakbundan sonrakisüreçtesektörümüzünAvrupa Birliğipazarlarında dahada güçlenmesi içinyapacağımızçalışmalardaCIAA en büyükdestekçimizdir. Buyönüyle GıdasektörüTürkiye’den önceAvrupa Birliği’negirdi dememizmümkündür.

9

Şemsi KOPUZ

10

Şemsi KOPUZ

Prof. Dr. Sevinç Yücecan Hanımefendi’ye ve ko-misyon sekreteryasına ayrıca teşekkürü bir borçbiliyoruz.

Bu toplantıbilimsel bir konferans olmakla bir-likte katılan herkesin, Bakanlığımızın ve sektörü-müzün bundan sonra elele vererek yapacağıçalış-malara yön verecek yol haritamızıçıkaracak bukonferansa katılarak bizi onurlandıran Sayın Ba-kanımıza ve yerli yabancıkonuklarımıza teşekkürediyorum.

***

Türkiye Gıda veİçecek Sanayi Dernekleri Fede-rasyonu çok değerli başkanıve üyeleri, değerli ko-nuklar, öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İnsanoğlu yaşamak için gıda tüketmek zorunda.Bu hayatta kalmanın, varlığınıdevam ettirmeninolmazsa olmaz şartı. Hepimiz az veya çok, hergün, bir şekilde belli aralıklarla bazıgıda madde-lerini tüketmek zorundayız. Tabi eskiden, yaniçok eskiden insanlar bu ihtiyaçlarınıavcılıkla, top-layıcılıkla giderirlerdi. Ama yerleşik hayata geçipüretim faaliyetine geçince gıda ile ilgili çalışmala-rıfarklıbir boyut kazandı. Daha çok üretmek, ya-ni sadece kendi tüketecekleri kadar değil, kendiihtiyaçlarının dışında da bunu üretmek, bunu işle-mek bir uğraşhaline geldi ve şehirleşme oranıar-tıkça bu bir sanayiye dönüştü. Bu faaliyet bundansonra da devam edip gidecek. Tabi bu karşımızabir takım sorunlar çıkarıyor. Beraberinde birtakımbaşka meseleler de getiriyor.

Bunun bir boyutu gıdanın, gıda maddelerininhammaddesini temin etmektir, bunu yetiştirmek-tir, bunu sağlamaktır veya buna ulaşmaktır birşe-kilde. Öteki boyutu da bunu muhafaza ve işleme-dir. Özellikle şehirlerde insanlar artık daha çok gı-da ile, yani beslenme ile sağlık arasında daha çokilişki kurmaya başlıyorlar. Çünkü her tüketici, ya-ni her gıda maddesi tüketicisi bir gıda maddesinitüketirken bir yandan bunu tüketecek, bununlabeslenecek; ama aynızamanda bunun güvenli ol-

11

Mehmet Mehdi EKERTarım ve Köyişleri Bakanı

Özellikleşehirlerde insanlarartık daha çokgıda ile, yanibeslenme ilesağlık aasındadaha çok ilişkikurmayabaşlıyorlar.

12

Hem tüketicininhaklarınıve

dolayısıylatoplumun bu

alanda endişesinigiderecek, bunu

tatmin edecek,gerekli bilgilerisağlayacak bir

düzenleme olmalı,onun sağlığınıkoruyacak bir

standart ortayakonmalı.

duğundan, sağlıklıolduğundan da emin olmak is-tiyor ve bu konuda bilgi sahibi olmak istiyor. Buda bireyin en doğal hakkıdır. Şimdi esasen bizimkonumuz da tam burada. Çünkü bu bilgileri te-min etmek, bu bilgileri sağlamak, tüketiciye bunusunmak gıda maddeleri ile birlikte bizim toplum-sal kurumların veya sanayicilerin, bu işle ilgiliolanların temel görevidir, olmazsa olmaz görevi-dir. Ve bunun için de toplumun farklıkesimlerininbu alanla ilgili standartlar konusunda bir mutaba-kat varmasıgerekiyor.İşin temel noktasıbu.

Hem tüketicinin haklarınıve dolayısıyla toplu-mun bu alanda endişesini giderecek, bunu tatminedecek, gerekli bilgileri sağlayacak bir düzenlemeolmalı, onun sağlığınıkoruyacak bir standart or-taya konmalı. Hem de sektörün gelişimini teminedecek, gelişmesini sağlayacak, sektörü büyütecekve böylece daha çok insana hizmet edecek hale ge-tirecek bir takım düzenlemeler yapılmasıgereki-yor. Bizim de üzerinde durduğumuz mesele bu.

Tabi işin Türkiye ile ilgili boyutu, yani bizimsektörle ilgili, Tarım Bakanlığıile ilgili boyutu bi-raz daha farklı. Çünkü bizim sosyoekonomik yapı-mız, sosyokültürel yapımız, hem bize hammadde,yani gıda sektörüne hammadde sağlayan tarımsektörünün yapılanması, üretim biçimi, üretimdeseni, buradaki verimlilik, buradaki oluşmuşkültür ve gelenek, hem de gıda sektörünün bu-nunla ilişkili olarak yapısıkendimize mahsus özel-likler arz ediyor, öyle söylüyor. Ama Türkiye biryandan şehirleşme oranıhızla artarken, öte yan-dan ekonomik olarak büyürken, sektörlerini de,hem gıda sektörünü, hem tarım sektörünü paralel

Mehmet Mehdi EKER

13

Türkiye sonyıllarda böyle birhamleniniçerisinde. Hemtarım sektörü ileilgili yapısalsorunlarınıTürkiye çözüyor,bu alanda çokciddi adımlaratıyor, çok temelmevzuatlaroluşturuyor,çıkarıyor, yanitarım sektörünüdaha verimlikılma ve buna aitdüzenlemelerkonusunda önemligelişmelerkaydediliyor.

şekilde düzeltmek, geliştirmek, hem üretim anla-mında daha rasyonel, daha verimli hale getirmek,hem daha yüksek standartta bir hizmet sunmagörevi ile karşıkarşıya. Ve Türkiye son yıllardaböyle bir hamlenin içerisinde. Hem tarım sektörüile ilgili yapısal sorunlarınıTürkiye çözüyor, bualanda çok ciddi adımlar atıyor, çok temel mevzu-atlar oluşturuyor, çıkarıyor, yani tarım sektörünüdaha verimli kılma ve buna ait düzenlemeler ko-nusunda önemli gelişmeler kaydediliyor. Hem detabi buna paralel olarak da gıda sektörü gelişiyor.

Tarımla ilgili ben size birkaç tane temel noktasöylemek istiyorum. Son birkaç yılda veya içindebulunduğumuz yıl atılan adımları, bir örnek bakı-mından, söylemek istiyorum. Mesela Türkiye’debiz bir Tarım Kanunu çıkardık bu sene. Birçoğu-muz için belki bu çok fazla bir şey ifade etmiyor,çok fazla bir anlamıyok. Ama Türkiye’de tarımkanunu bugüne kadar yoktu. Bu şuna tekabülediyor. Tarımla ilgili çok temel kavramlar tanım-lanmamıştı. Buna dair yasal bir metin elimizdeyoktu. Bu hem üretime ait, hem pazarlamaya ait,hem örgütlenmeye ait, hem desteklenmeye ait,daha birçok alanda, yayın hizmetlerine ait, danış-manlık hizmetlerine ait bütün bu alanlarda birdüzenleme getiriyor ve yeni tanımlar getiriyor.

Çağdaşdünyanın, dünyadaki tarımı, gelişmişülkelerin sahip olduğu mekanizmalarıdüzelten,onlarıdüzenleyen kavramlar, bizde de bu konudaihtiyaç olan düzenlemeler bu kanunda yer aldı,uygulamaya girdi. Çağdaşrisk yönetim araçları,mesela biz bunlarıdevreye koyduk. Dün itibariy-le Türkiye’de ilk defa tarım ürünleri sigorta uygu-

Mehmet Mehdi EKER

14

Tarım dünyanınher yerinde büyük

ölçüde tabiatşartlarına bağlıve

eğer bunun birsigorta

mekanizmasını,bir risk yönetimi

mekanizmasınıoluşturmamışsanızburada bir sıkıntıile karşılaşırsınız.

lamasıbaşladı. Tarım sigortasıbaşladı. TürkiyeCumhuriyet tarihinde ilktir bu, ilk defa oldu ve 6Haziran’da biz bunu, bir törenle poliçeleri kamu-oyuna tanıtacağız, anlatacağız. Ama dün, 1 Hazi-ran tarihi itibariyle başladı. Çünkü tarım dünya-nın her yerinde büyük ölçüde tabiat şartlarınabağlıve eğer bunun bir sigorta mekanizmasını,bir risk yönetimi mekanizmasınıoluşturmamışsa-nız burada bir sıkıntıile karşılaşırsınız.

Kırsal kalkınma, yani tarımıbir sektör bütünlü-ğü içerisinde ele alacaksa muhakkak bir kırsal kal-kınma konsepti içerisinde tarımsal desteklemele-rin uygulanmasıgerekiyor ve biz bu sene bir kır-sal kalkınma destek fonu başlattık. Bir strateji ha-zırladık, hükümet olarak kırsal kalkınma strateji-si ve buna paralel olarak da biz Tarım Bakanlı-ğı’nda bir proje başlattık. Kırsal alanda, tarımsalürünlerin ve hayvansal ürünlerin muhafazasına, iş-lenmesine, ambalajlanmasına, paketlenmesine da-ir yapılacak ve hatta çok modern altyapıyatırım-larına, mesela damla sulama gibi bu tür tesisleryapıldığında, bunlarıçiftçilerin örgütleri yaptığın-da, yani kooperatifleri, birlikleri, üretici birliklerivesaire yaptığında biz kırsal kalkınma desteği adıaltında toplam tarımsal destek bütçemizden bura-ya çok önemli bir para ayırdık ve bunlarıyüzde el-li oranında hibe ile destekliyoruz. Çünkü amacı-mız burada sadece fiyat ve girdi yoluyla destek ya-pıp piyasayıolumsuz etkileyecek mekanizma ya-ratmak değil.

Sektörü daha yüksek düzeyde bir verimlilik ileüretim sağlayacak ve pazarlama boyutunu da he-saba katacak bir anlayışıhakim kılmaya çalışıyo-

Mehmet Mehdi EKER

15

Kuşkusuz ikinciboyutu olan, yanişehirlerde yaşayanon milyonlarcainsanıdoğrudanilgilendiren gıdasektörüboyutunda da çokönemli gelişmelervar.

Mehmet Mehdi EKER

ruz. Bu da yine Türkiye’de ilktir ve bu sene uygu-lanıyor. Buna benzer tarım sektörü ile ilgili çok sa-yıda adımlar atıldı, hamleler gerçekleştirildi. Bu-nu şununla ifade etmek istiyorum. Mesela Türki-ye bir yandan şehirleşiyor ve tarım nüfusu azalı-yor. 2005 yılıiçerisinde 1 milyon insan tarım sek-törünün dışına çıktı. Ama tarımda çalışan insansayısı1 milyon insanın azaldığıhalde, tarım sek-törü geçtiğimiz yıl tarım sektörü rekor denilebile-cek %5,6 bir büyüme gerçekleştirdi. Bu şu de-mektir, verimlilik arttı, verimlilik oranıyükseldidemektir.

Değerli arkadaşlar, şimdi işin hammadde ile il-gili kısmı, tarımsal üretimle ilgili kısmıbu boyut-ta gelişiyor. Ama kuşkusuz ikinci boyutu olan, ya-nişehirlerde yaşayan on milyonlarca insanıdoğru-dan ilgilendiren gıda sektörü boyutunda da çokönemli gelişmeler var. Biraz önce değerli başkansektörün büyüklüklerini, sayısal verilerini bize an-lattı, ne kadar kişi istihdam edildiğini, ne kadarciro yaptığını, ne kadar alanıilgilendirdiği husu-sunda. Ama iştabi bundan sonra küresel rekabet-te gıda sektörünün çok daha iyi bir noktaya gel-mesi bizim amacımız, hedefimiz, vizyonumuz buve bunun için de biz dünyada tartışmasıbitmemişkonularda bile, mesela sağlıkla ilgili beyanlar eti-ketlemede, üzerine henüz tartışmalar bitmişde-ğildir.

Biz burada da sektörün beklentilerine ve talep-lerine pozitif cevap vermek suretiyle onlarla, bumanada, sektörün geliştirilmesi yönünde paraleldüşündüğümüzü ortaya koymak bakımındanmevzuat oluşturma konusunda cesur ve ciddi

16

Tabi her ihtiyaçbir sorun da

getiriyorberaberinde. Bu

sorunlarıdazamanıiçerisinde,eşzamanlıolarakeğer biz çözersekolayların önünde

gitmişoluruz.Yoksa olaylar

gider, bizarkasından

gideriz.

Mehmet Mehdi EKER

adımlar attık.İşbununla bitiyor mu, hayır bitmi-yor. Daha atılacak çok adımlar, gidilecek çok yolvar, kat edilecek çok mesafe var. Çünkü bu sektördinamik bir sektördür. Toplumsal ihtiyaçlar değiş-tikçe, geliştikçe gıda sektörü de gelişecek ve yeniihtiyaçlar ortaya çıkacaktır.

Tabi her ihtiyaç bir sorun da getiriyor beraberin-de. Bu sorunlarıda zamanıiçerisinde, eşzamanlıolarak eğer biz çözersek olayların önünde gitmişoluruz. Yoksa olaylar gider, biz arkasından gideriz.Sürekli olaylarıizlediğiniz zaman da işiniz rekak-tif olarak da yanlışlarıdüzeltmek olur veya yanlış-larıdüzeltme çabasıolur. Olayların önüne geçe-mezsiniz. Bizim buradaki tutumuz, mümkün öl-çüde preaktif bir tutum içerisinde olmaktır. Ola-yın önünde gitmektir, arkasında değil.

Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde bizim toplumu-muzdaşöyle bir kanıvar: tarım çok zor bir sektör-dür, tabi tarım deyince içinde gıda da var ve hayıf-lanır insanlar, endişelenir, kaygılanır. Ben doğrusuşuşekilde düşünüyorum: AB’nin ilk 6 üyesi dışın-da, sonradan üye olan 19 ülkenin tamamındaAB’ne katılım sürecinde tarım sektörü sorunlu ol-muştur. Sorunlu olmasıda son derece doğaldır.Çünkü tarım hem tanımıgereği, hem tabiatıge-reği ülkelere göre farklılık arz eden bir sektördür.

Tarım dediğimiz sektör bir kültür meselesidir.Zaten tarımın latincedeki karşılığıda cultura kö-küdür, yani ekip biçmektir. Ekip biçtiğiniz şey si-zin kültürünüzdür. Ne ekip biçiyorsanız onu yiyipiçiyorsunuz, o da sizin gıdanızdır. Dolayısıyla hercoğrafyanın, her ülkenin kendine mahsus bir kül-

17

Bizim gıda ileilgili olarakbeslenmebeyanlarıkonusundaherhangi birsorunumuz yok.Buradakikurallarımız genelolarak AB ileuyumlu.

türü var, kendine özgü bir tarımsal deseni var ve otarımsal desenin ürettiği gıda sektörü var. Bu ne-denle de bütün ülkeler Avrupa Birliği ile entegras-yon sürecinde bu sektör bakımından bu sorunuhissetmişlerdir. Ama hiçbir ülke tarım sektöründesorunla karşılaşacağız diye Avrupa Birliği ile en-tegrasyon sürecinde müzakereden uzak kalma-mıştır. Hiçbirisi bu süreçte bu bizim işimize gel-miyor deyip tarım sektörü bakımından AvrupaBirliği yolunda geri dönmemiştir. Biz de dönme-yeceğiz. Sorunlar varsa sorunlarıçözeceğiz. Bunedenle de biz bu konuda son derece de kararlıolarak tarım sektörünün gerek mevzuat yönündenuzlaştırılması, gerekse yapısal reformların gerçek-leştirilmesi konusunda çok ciddi adımlar attık vebundan sonra da bu adımlarımızısürdüreceğiz.

Burada AB ile entegrasyon sürecinde bizi doğ-rudan ilgilendiren başlıkların gerek tanıtıcıtara-maları, gerek ayrıntılıtaramalarınıda biz geçtiği-miz aylarda tamamladık ve bu doğrultuda bazıkanunlarla ilgili, uyumla ilgili çalışmalarımızıdabaşlattığımızıifade etmek istiyorum. Özellikle Ve-teriner Hizmetleri Çerçeve Kanunu, Temel Gıdave Hijyen Paketi ve Yem Tasa Teklifleri hazırlandı.Bu arada görüşe bunlar açıldı. Bunlar üzerinde birkurumlararasıgörüşbirliği oluştuğunda da bunla-rıbiz meşruiyete koyup buralarla ilgili gerekli ça-lışmalarısürdüreceğiz. Onu da ben sizlerle paylaş-mak istiyorum.

Bizim gıda ile ilgili olarak beslenme beyanlarıkonusunda herhangi bir sorunumuz yok. Burada-ki kurallarımız genel olarak AB ile uyumlu. Sağ-lıkla ilgili attığımız adımlarıbiliyorsunuz. Dolayı-

Mehmet Mehdi EKER

18

Kayıt dışıüretimhepimizin sorunu.

Bu dasosyokültürelyapımızın bir

gerçeği. Bukısmen ekonomik

sebepleredayanıyor,

sosyoekonomikyapıyla ilgilidir.

sıyla burada da, bizim sizden daha önce olduğu gi-bi bundan sonra da sektörün beklentilerini karşı-layacak, sektörü geliştirecek şekildeki çalışmalarısağlayacağız. Ama tabi bir yandan da elbirliğiyleşunun da çalışmasınıyapmamız gerekiyor: kayıtdışıüretim hepimizin sorunu. Bu da sosyokültürelyapımızın bir gerçeği. Bu kısmen ekonomik se-beplere dayanıyor, sosyoekonomik yapıyla ilgili-dir. Kısmen bazıkültürel alışkanlıkların gereğidir.Bunlarla da biz sadece yasa çıkarmakla, sadecemevzuat düzenlemekle bütünüyle önüne geçeme-yeceğimizi bilmemiz gerekiyor. Bir toplumsal bi-linç uyandırma, bu alanda bir kamuoyu oluşturmaçabasıiçerisinde olmalıyız.

Gerek biz Bakanlık olarak, gerek sizler hem kit-le iletişim araçları, hem diğer eğitim araçlarındanistifade ile bizim bu konu ile mücadele etmemizgerekiyor. Keza tüketici sağlığınıtemin etme ko-nusunda da bizim azami dikkati göstermemiz ge-rekiyor. Tabi işini doğru ve düzgün yapan saygıde-ğer işletme sahiplerini, onlarıelbette ki tenzih edi-yorum. Ama zaman zaman üretim yapılırken bir-takım küçük hesaplarla olayıbir şekilde, tüketicisağlığınıtehdit edecek boyutta, ki üretimi yapanşahıslarıbizim yine de kendi içerimizde denetleyipengel olmamız lazım.

Biz gıda güvenliği ile ilgili denetim hizmetlerinimümkün mertebe hızla bir şekilde yapıyoruz.Dört beşbin civarında bizim bu işle ilgili elemanı-mız var. Biz mesela denetim sayılarınıgittikçe art-tırıyoruz. 2002 yılında 2.000’e yakın noktada de-netim yapılırken, 2003 yılında 40.000 yakın,2004 yılında 190 bin, 2005 yılında yaklaşık 325

Mehmet Mehdi EKER

19

Bizim, hepimizingayesi, Türkiye’yibütün sektörleritibariyle dahaiyiye götürmek,daha yüksekstandartta, dahayüksek kalitede vedaha profesyonel,daha yüksekdüzeyde birverimlilikle çalışanbir sektöroluşturmaktır.

bin tane denetim yapılmış. Bu tabi nisbi olarakbaktığımızda çok büyük bir artışvar. 40 binden325 bine çıkılıyor iki üç yıl içinde. Ama bizim de-netimle ilgili olarak da daha etkin, daha kolay, da-ha iyi etki alan birtakım yöntemleri uygulayıpbunlarıbenimseyip uygulamamız ve en önemliside bir otokontrol mekanizmasıile kendi içimizdebu tür denetimleri sağlamamız gerekiyor.

Değerli katılımcılar, ben bu duygularla toplan-tının ve toplantılarda yapılacak tartışmaların, ko-nuşmaların sektör için hayırlıolmasınıdiliyorum.Bakanlık olarak, hatta hükümet olarak, sadeceTarım Bakanlığıdeğil, çünkü bizim ulusal konse-yimizde sadece Tarım Bakanlığıdeğil, Sağlık Ba-kanlığıda diğer ilgili kuruluşlarımız da var. Bi-zim, hepimizin gayesi, Türkiye’yi bütün sektörleritibariyle daha iyiye götürmek, daha yüksek stan-dartta, daha yüksek kalitede ve daha profesyonel,daha yüksek düzeyde bir verimlilikle çalışan birsektör oluşturmaktır. Biz de size yardımcıolaca-ğız, sizin ufkunuzu açacağız, sizlere yardımcıola-cağız.

Bu arada dört ay önce Gıda Dernekleri Federas-yonu yetkilileri ile yaptığımız bir görüşmedeki birhususu hatırlıyorum. Arkadaşlarımız bana “butebliği çıkarın, sektörün önünü açın, göreceksinizki daha çok yatırım olacak, bu bağlamda daha çokinsan istihdam edilecek, yeter ki siz bu adımıatın,sektörün önünü açın” demişlerdi. Biliyorum ki bizüzerimize düşeni yaptık, sektörün önünü açtık,yolunuz açık olsun ve Türkiye’ye daha çok yatı-rım yapmanızıbekliyorum. Saygılar sunuyorum.

Mehmet Mehdi EKER

21

Teşekkürler, herkese günaydın. Sayın başkan,değerli konuklar. Sayın Başkanım ve Sayın Baka-nımın belirttikleri gibi gıda sanayinin kendi açı-sından önem verdiği, sevinç duyduğu bir günü ya-şıyoruz. Bildiğiniz gibi gıdalardan iki tür beklentivar: 1. beklenti, gıdaların besin öğesi beklentisinikarşılaması, yani besinsel beklentiler; 2. beklenti,duyusal beklentiler, yani tadlarıyla, dokularıyla,renkleriyle bize keyif veren özellikleri; 3. beklenti,yeni bir beklenti, özellikle 1990 yılında sonraönemli olan fonksiyonel beklenti adınıveriyoruz.Buna gıdanın üçüncü boyutu da diyebiliriz; yanibesinsel, duyusal boyuttan sonra üçüncü bir boyutolarak fonksiyonel boyutu ekleyebiliriz. Bu konu-yu tartışacağız; ama kısaca bu boyut gıdanın ken-disinden kısaca beklenenler dışında ek yararlarsağlamasıdır.

Hem hastalıklardan koruma açısından, hemhastalık risklerini koruma açısından, hem vücutfonksiyonlarınıgeliştirme açısından önem taşı-maktadır. Ama bu aynızamanda gıdada bazımo-difikasyonların yapılmasınıgerekli kılmaktadır.Dediğim gibi 1930’lu yıllarda daha çok gıdalarınbesin modifikasyonlarıile ilgili düzenlemeler ya-pıldı, besin öğeleri eklendi vitamin ve mineral ek-sikliği karşılansın diye. Yetmişli yıllarda sağlığaaykırıbazıbileşiklerin gıdadan uzaklaştırılmasıeğilimi ağır bastı. Diyet ve diyabetik gıdalar gün-deme geldi. Doksanlıyıllarda da bu fonksiyonelgıdalarıtartışıyoruz. İlk adımı, en önemli adımı

Prof. Dr. Aziz EKŞİOturum Başkanı, Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi

22

Japonya attı. Türkiye de bu tartışmaların içerisin-de yer aldı. Türkiye de dünyadan geri kalmadığı-nıgıdaların etiketlenmesi ile ilgili tebliği değişti-rerek en azından bugün endüstrinin minumumtaleplerini karşılayarak dünyadan geri kalmadığı-nıkanıtlamışbulunuyor.

Şimdi ben daha fazla sözü uzatmadan birincioturumdaki iki konuşmacıyıburaya davet etmekistiyorum. Birinci konuşmacı, Prof. Dr. SevinçYücecan. Sevinç Hanımıanlatmaya gerek yok,hepiniz tanıyorsunuz artık; ama gerçekten bilim-selliği ile gıda sanayinin gelişmesine, insanlarındengeli beslenmesine katkıda bulunan önemli bi-lim insanımızdan birisidir. Ben de arkadaşıolmak-tan büyük gurur duyarım. İkinci konuşmacımız,Dr. Hans Verhagen. Hans da konuyla öteden beriilgileniyor. Şu anda Hollanda’da Ulusal TüketiciSağlığıve Çevre Enstitüsü’nde çalışıyor. Bana gö-re de en önemli çalışmasıda Avrupa Birliği’ndekisağlık beyanlarıile ilgili düzenlemenin yapılması-na neden olan ve kısaca PASSCLAIM olarak bili-nen dokümanın hazırlanmasında önemli katkıdabulunan bilim adamlarından birisidir, kendisineTürkiye’ye hoşgeldiniz diyorum ve sözü birincikonuşmacıya, yani Prof. Sevinç Yücecan’a veriyo-rum. Takdim edeceği konu, fonksiyonel besinler.Buyurun Sayın Yücecan.

***

Prof. Dr. Aziz EKŞİ

23

Prof. Dr. Sevinç YÜCECANHacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetik Bölümü

Beslenme Bilimleri ABD Başkanı

Bugün dünyada 1milyarıaşkınbireyin hafifşişman, 300milyonun iseşişman olduğunugörüyoruz.

Fonksiyonel Besinler:Yaşam KalitesiniYükseltmesindeki Rolleri

Teşekkür ederim Sayın Başkan. Değerli konuk-lar sizlere bugün fonksiyonel besinler kapsamındahangi besinler değerlendiriliyor, o konuda bilgivermeye çalışacağım.

İlk defa konuyla ilgili olarak global gerçekler-den bahsetmek istiyorum.Şu anda dünyada sağlıksorunları çerçevesinde neleri yaşıyoruz. Bugüniçin gerçekten de diyete bağlıkronik hastalıklargünümüzde % 60 gibi bir potansiyel gösterirken,15 yıl sonra %73 gibi bir orana çıkacağıbelirtili-yor. Bugün dünyada 1 milyarıaşkın bireyin hafifşişman, 300 milyonun iseşişman olduğunu görü-yoruz.

Bugün Avrupa’da 18 yaşaltı8 erkekten ve 17kadından biri kardiovasküler hastalıklar sonucuölüyor. Ama dünyadaki toplam ölümlerin 1/3’i yi-ne kardiovasküler hastalıklarısonucu olduğunubiliyoruz. Bugün için yine prematür koroner kalphastalıkların nedenini %80 sağlıksız beslenmeoluşturuyor. Tabi bunu tetikleyen en önemli ikifaktör, hareketsiz yaşam ve sigara kullanımı. Kan-sere gelince, yine önümüzdeki 15 yıl içerisinde bi-zim gibi gelişmekte olan ülkelerde %23 oranındaartacağıöngörülüyor. Bunu %30’unun diyete

24

Bugün dünyada 1milyarıaşkınbireyin hafifşişman, 300

milyonun iseşişman olduğunu

görüyoruz.

bağlısağlıksız beslenmeden kaynaklandığıDünyaSağlık Örgütü’nün raporlarında belirtiliyor. Os-teoporoza gelince biz kadınların en önemli sorun-larında biri ve 2050 yılında yaşlıinsan nüfusununartmasınedeniyle dört misli artacağıbelirtiliyor.

Şimdi biz genel olarak çok fazla hareket eden birtoplum değiliz. Dünyada da hareketsiz yaşamınher geçen gün arttığıbelirtiliyor. Bu hareketsizyaşam nedeniyle ölümlerin %10-16’si bazıkansertürleri, diyabet ve %22’inin kalp hastalıklarıne-deniyle olduğu belirtiliyor. Şimdi biz 21. yüzyıldaartık optimal beslenme kavramından bahsediyo-ruz. Optimal beslenme maksimum iyi hal ve mi-nimum hastalık riski demek. Yani Bugün dünya-da 1 milyarıaşkın bireyin hafif şişman, 300 mil-yonun ise şişman olduğunu görüyoruz. Şimdifonksiyonel besin bilimine baktığımız zaman hi-potezin birebir örtüştüğünü görüyoruz. Burada daiyi hal ve sağlığıgeliştirmek, hastalık riskini azalt-mak en önemli hedefler arasında yer alıyor. O hal-de nedir fonksiyonel besinler? Genel olarak bir ta-nım vermeye çalışırsam, “hem sağlıklıbeslenmeyebir katkıda bulunacak, ama bu arada iyi hal vesağlığıgeliştirip hastalık riskini azaltıcıpotansiyelbir etkiye sahip olacak”. Şimdi bu çerçevede bak-tığınız zaman besin bileşenlerinin, göstergelerinson derece önemli olduğunu görüyoruz ve bu be-sin bileşenlerinin göstergelerinde, özellikle kan,idrar, doku gibi göstergelerine bakılıyor, besinöğelerinin veyahut da besin bileşenlerinin ne ölçü-de olduğunu belirten, hedef işlevlerin göstergele-rinde enzim gibi birtakım parametrelere bakılıyor.Ara basamak, son nokta göstergelerinde biyolojikdoku materyali önem arz ediyor ve buradan da iki

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

25

tane hedefimiz var.Şimdi bu göstergelerin tekrar-lanabilir, son derece objektif ve aynızamanda bi-limsel kriterlere uygun olmasılazım. Elde ettiği-miz verilerin sonuçların birbirleri ile paralel sonuç-larıolmasılazım. Mutlaka insan çalışmalarınıkapsamasılazım ve bunun sonucundaki iddialarında iyi hal ve sağlığıgeliştirmesi, hastalık oluşu-munda azalmayısağlamasılazım. Besinlerin bile-şiminde bulunan proaktif besin bileşenleri bizimvücudumuzda ne gibi etkinliklere haiz? Bunabaktığımız zaman hormon regülasyonundan tu-tun, hücre farklılaşması, DNA tamiri, programlıhücre ölümü, hücre büyüme signusu ve implami-tual yanıtta besin bileşenlerinin etkili olduğunugörüyoruz.Şimdi son yayınlardan bir tanesi ve sonderece kapsamlı, besinin içerisinde bulunan bile-şenlerin etkinlik mekanizmalarınıgörüyoruz. Bizbunların çoğunu, ne çeşitte etkenlik gösterdiğini,o besine özgü veyahut o iddia ile ilgili neler yapa-bildiğini bilemiyoruz; çünkü şu an 8.000’den faz-la bileşen var. Ve biz bunlarıtanımaya çalışıyoruzve etkinlik mekanizmasınıincelemeye çalışıyoruz.Bu nedenden de ben bunlara çok dikkat ederekanlatmaya çalışacağım. Burada likopenle betoka-rotenin molekül ağırlığının aynıolduğunu görü-yoruz, tabi kimyasal yapılarıfarklı; ama likopeninbetokarotene kıyasla antioksidan özelliğinin çokdaha fazla olduğunu söylemek mümkün. Doma-tes ve ürünlerinde bulunuyor, antioksidan özelli-ğine bağlıolarak özellikle prostat, meme ve akci-ğer gibi bazıkanser türlerinde gerçekten riskiazaltıcıpotansiyel bir etkiye sahip olduğu belirti-liyor. Son yıllarda 47.000 kişi üzerinde yapılan birçalışmada, domates ve ürünlerini haftada on por-siyon ve daha fazlasınıtüketenlerde prostat kanser

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

Göstergelerintekrarlanabilir,son dereceobjektif ve aynızamanda bilimselkriterlere uygunolmasılazım. Eldeettiğimiz verilerinsonuçlarınbirbirleri ileparalel sonuçlarıolmasılazım.

26

riskinin %35 oranında azaldığı, metaanaliz çalış-malarında da bunlarla karşılaşabiliyoruz. Yine ko-roner kalp sağlığıaçısından kolesterol potansiyeli-ni azaltıcı, kan basıncınıdüşürücü bir etkiye sahipolduğu belirlenmiş. Burada da kanıt gücünün or-ta olduğunu görüyoruz. Ne demek orta, daha bil-mediğimiz şeyler var. Mesela bir tane örnek vere-yim: mademki bu kadar yüksek antioksidan akti-viteye sahip, o halde sigara içen bireylerde plazmalikopen konsantrasyonunun aşağıçekilmesi lazım.Ama yapılan çalışmalarda karotenoik düzeyi dü-şüyor, yani alfabeta karoten düzeyi düşüyor. Amalikopen konsantrasyonunun da bir azalma yok. Ozaman deniliyor ki bu antioksidan mekanizmasınıfarklıyollardan gösteriyor. Daha henüz hangi yol-lardan gösterdiğini bilemiyoruz. Onun için bura-daki kanıt gücünü o şekilde değerlendirmek la-zım, yani bu konuda daha ileri çalışmaların yapıl-masıgerekir. Beni çok heyecanlandıran bir konu,fonksiyonel besinler. Literatür çalışmasısırasındahergün yeni şeyler öğreniyorum. Burada da dahaileri çalışmaların yapılmasıgerekli olduğu vurgu-lanıyor, özellikle potansiyel etkinlik mekanizmala-rıaçısından.

Çaya gelince, biz hem yeşil, hem siyah çay kul-lanıyoruz. Yeşil çayda kateşinler, siyah çayda teaf-lavinler bulunuyor. Şimdi farklıgörüşler var, anti-oksidan aktivitesi yeşil çayda daha fazladır, benona inanıyorum. Siyah çayda daha azdır. Bazıgö-rüşlerde deniyor ki epigallocatechin gallate’ın si-yah çayda bulunan kateşin türü ile antioksidanaktivitesi aynıdır. Bazıkanser türlerinde riski azal-tıcıpotansiyel etkiye sahip olduğu belirtiliyor. Ja-ponya’da bu konuda hepsi birbirinden değerli çok

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

Literatür çalışmasısırasında hergün

yeni şeyleröğreniyorum.

Burada da dahaileri çalışmalarınyapılmasıgerekli

olduğuvurgulanıyor,

özelliklepotansiyel etkinlik

mekanizmalarıaçısından.

27

önemli çalışmalar var. Daha henüz mekanizmasıaçısından bilemediğimiz, bu nedenden dolayıdaorta olarak değerlendirilen veriler var elimizde.Madem ki antioksidan aktivitesi yüksek, biz bunubir şekilde kullanalım, burada deniyor ki bir fin-can kaynar suda iki dakika tutarak siz bunu sağ-layabilirsiniz. Vitamin eşdeğeri yeşil çayda siyahçaya göre daha fazla, onun için de antioksidan ak-tivitesi yeşil çayın daha fazla olduğunu söylemekmümkün. Antisiyonidinlere gelince, bunlar bazıkanser türlerinde, toksin etki yapabilecek olan bi-leşenleri temizleme özelliği olan, programlıhücreölümünü artırıcıpotansiyel bir etkisi var. Klinikbilgilere dayanmasıönemli, benim size getirdikle-rim hep insanlar üzerinde yapılan çalışmalara da-yanıyor. Sadece bir çalışmada deney hayvanlarıüzerinde yapıldığıbelirtiliyor. Burada da üzümsümeyvelerin filavanovidlerden antisiyonidinlerinböyle bir etkinlik gösterdiğini görüyoruz. Üzümegelince, üzüm kırmızışarapta bulunan resveratrolbiyoaktif bileşenlerden bir tanesi ve buradaki ka-nıtlar çok güçlü. Kan basıncınıazaltıcıbir etkiyesahip olduğu belirtiliyor. Epidemolojik ve invitroçalışmalara göre, kalp sağlığıve bazıkanser türle-ri açısından önemli olduğunu görüyoruz. Meka-nizmalar gittikçe bilinir hale geliyor. Örneğin2006’daki çalışmalarla, 2002’deki çalışmalar kı-yaslandığında bilinmeyen birçok şeyin ortaya çık-tığıgörüyoruz. Onun için her geçen gün besinlerkonusunda, yeni keşifler yapılıyor. 21. yüzyılda,delillerin çok daha güçlendiğini söylemek müm-kün. Yapılan çalışmaların birinde resveratrolün,programlıhücre ölümünü artırdığı, hücresel yayıl-mayıazalttığınıçok net olarak görebiliyoruz.

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

Her geçen günbesinlerkonusunda, yenikeşifler yapılıyor.21. yüzyılda,delillerin çok dahagüçlendiğinisöylemekmümkün.

28

Soya ile ilgili,kemik sağlığından

tutun, kanser,hatta bilinçsel

gelişme vekadınlarda

özellikle vajinalkuruluk üzerine

yapılan çalışmalarvar. Bu çalışmalar

fonsiyonelbileşikleraçısından

değerlendirildiğinde soyada daha

çok koroner kalpsağlığıaçısından

elde edilenverilerin önemli

olduğunugörüyoruz.”

Soya ile ilgili, kemik sağlığından tutun, kanser,hatta bilinçsel gelişme ve kadınlarda özellikle va-jinal kuruluk üzerine yapılan çalışmalar var. Buçalışmalar fonsiyonel bileşikler açısından değer-lendirildiğinde soyada daha çok koroner kalp sağ-lığıaçısından elde edilen verilerin önemli olduğu-nu görüyoruz. Östrojen ve antiöstrojen özellikgösterdiği için böyle bir etkisinin olabileceği gös-teriliyor literatürlerde. Osteoporozdan korunmadeniliyor, asla tedavi değil; çünkü kemik döngüsü,kemik mineral içeriğini, kemik yoğunluğunu et-kilemiyor. Ama kemik yıkımınıazaltıp kemik ya-pımınıartırıcıbir potansiyel etkiye sahip olduğubelirtiliyor. Yapılan çalışmalar toplam kolesterolü%30, LDL kolesterolü %13, trigliseridleri %11düzeyinde düşürdüğü belirtiliyor. Soya FDA tara-fından sağlık beyanıkabul edildi biliyorsunuz.Eğer diyet doymuşyağdan ve kolesterolden fakirise günde alınan 25 gram soya proteini koronerhastalık riskini azaltabilir. Klinik çalışmalara da-yalıbir kanıt türü çok kuvvetli. Artık şüphemizyok. FDA tarafından kabul edildiği için bu da bi-zi rahatlatıyor. Neşekilde bir mekanizmasıvar, neşekilde bir etkinlik gösteriyor biliyoruz.

Kükürtlü bileşenlere baktığımız zaman ki bun-lar soğan, sarımsak, pırasa çerçevesinde değerlen-diriliyor. Burada da gerçekten de kanserojen de-toksifikasyon mekanizmasında etkili olduğunubelirten çok fazla sayıda çalışmalar var. Yine bazıkanser türlerine karşıkoruyucu, riski azaltıcıpo-tansiyel etkiye sahip. Programlıhücre ölümünüartırıyor. Koroner kalp sağlığıaçısından bizi sevin-dirici bulgular var. Kan basıncınıdüşürücü potan-siyel etkiye sahip olduğu belirtiliyor. Kanıt türü

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

Brokoli, lahana,karnabahar veBrüksellahanasındagörmüşolduğumuz gibigerçekten bukonuda çok iyiveriler var, hergeçen gündeartarak devamediyor.

29

klinik çalışmalara dayalıve kanıt gücü orta; çün-kü mekanizma açısından bilemediğimiz, bazıça-lışmalarda çelişkili veriler elde ettiğimiz durumlarsöz konusu.

İzotiyosinatlara baktığımız zaman burada suteresi, brokoliyi görüyoruz. Brokoli, lahana, kar-nabahar ve Brüksel lahanasında görmüşolduğu-muz gibi gerçekten bu konuda çok iyi veriler var,her geçen günde artarak devam ediyor. Kansero-jen detoksifikasyon mekanizmasında etkili, prog-ramlıhücre ölümünü artırıcı, hep kanserle ilgili vefiziki enzimlerin aktivikasyonunu da biliyoruz. Bi-raz sonra göstereceğim, epidemolojik ve invitroçalışmalara dayalı, kanıt gücü orta olarak gösteri-liyor, ama en azındanşöyle bir tablomuz var. İn-dol 3 karbinolün, yani biyolojik aktif bileşenin an-ti kanser özelliği gösterebilmek mekanizmasıileilgili elimizde veriler var. Buna yönelik çalışmalarher geçen gün devam ediyor.

Omega3 yağasitlerine baktığımız zaman, enönemli kaynaklardan biri balık, sonra ceviz, fın-dık. Omega3 koroner kalp sağlığıaçısından fev-kalade önemli. Kan basıncınıdüşürücü, bilinçselgelişim ve görme keskinliğini artırıcıpotansiyeletkisi olduğu belirtiliyor. Buradaki delillerin artıkkuvvetliden çok kuvvetliye doğru gittiğini söyle-mek mümkün. Bilimsel çalışmalar bunu gösteri-yor, hem epiyodemolojik, hem klinik çalışmalarbu etkileri yaptığınıve kanıt gücünün çok kuv-vetli olduğunu altınıçizerek belirtiyorlar.

Posa konusunda artık hiçbir şüphemiz yok. Bizbeslenmeciler sağlık önerilerinde mutlaka günde-

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

30

lik posa tüketimini artırın diyoruz. Diyet ve gli-kon açısından önemli. Betaglukon açısından çokgüzel çalışmalar var, kanıtlar da çok kuvvetli.Günlük diyetinizi mutlaka en az beş, hatta bu 9porsiyona kadar da çıkabilir. sebze meyve tüketi-mini artırın, kuru baklagiller ve tam tahıl ürünle-rini tüketin diyoruz. En önemli nedenlerinden birtanesi bu. Kan şekerini ayarlıyor., kolesterolü dü-şürücü, kolon kanserine karşıpotansiyel bir etkisivar. Klinik çalışmalara dayalıveriler ve kanıt gü-cü çok kuvvetli. Özellikle betaglukon konusundabirbirinden değerli çalışmalar var.

Bitki sterollerine gelince, kolesterol açısından,kimyasal yapıaçısından son derece fevkalade ya-kın olduğunu görüyoruz. Burada artık hiç şüphe-miz yok, kanıtlarımız çok kuvvetli. Kolesterolemilimini düşürücü potansiyel bir etkiye sahip ol-duğu, hem kolesterol atımınıartırarak, hem emi-limini düşürerek gerçekten kolesterolü düşürdüğükonusunda yapılan çalışmalar var. Bu çalışmalarınçoğu, klinik çalışmalarıve kanıt gücü çok kuvvet-li. Bu konuda bir şüphemiz yok. Bitkisel sterolle-rin toplam kolesterolü %7, LDL kolesterolü ise%10 oranında düşürdüğü konusunda çok fazla ça-lışma var. Özellikle hiper kolesterolün tedavisi ileilgili bir çalışmada toplam kolesterolün kontrolgrubuna kıyasla %11, LDL kolesterolü ise %12oranında düştüğünü bize gösteriyor. Yapılan çalış-malarda serum kolesterol düzeyini %15 oranındadüşürdüğü görülüyor. Kolesterol miseller vasıta-sıyla taşınıyor. Yapıolarak çok benzediği için bit-ki sterolleri de burada kendine yer açmaya çalışı-yor ve bunun sonucunda da kolesterol bu miselyapıdan ayrılıp gidiyor, dolayısıyla yine de koles-

Günlük diyetinizimutlaka en az

beş, hatta bu 9porsiyona kadar

da çıkabilir. sebzemeyve tüketimini

artırın, kurubaklagiller ve tam

tahıl ürünlerinitüketin diyoruz.

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

31

terol emilimini azaltıcıpotansiyel bir etkiye sahip.Hiçbir şüphemiz yok, bu konu, FDA’nın 2000 yı-lında yayınlanan raporların kolestrolü düşürücüve koroner kalp riskini azaltıcıetki olarak ne şekil-de tüketilmesi gerektiği belirtiliyor.

Probiyotikler bağırsak mikrofloramızıolumluyönde etkileyen canlımikroorganizmalar. Genelolarak üç konuda etkinlik mekanizmasıgösterdi-ğini söylemek mümkün. Normale çevirme açısın-dan fevkalade önemli. Ayrıca metabolik etkinlik-leri de var. Bu konuda yapılan çalışmalarda, invit-ro ve klinik çalışmalar kanıt türü olarak, daha bi-lemediğimiz, mesela benim katıldığım toplantı-larda daha normal mikrofloramızıdaha nedir diyetartışılıyor. Çünkü bağırsak bilinmeyen bir organolarak değerlendiriliyor. Çocuklarda, bebeklerdefevkalade önemli. Diyaliz süresini azaltıcıpotansi-yel bir etkiye sahip. Ama diğer etkileri açısındandaha ileri, kontrollü, kapsamlı, bilimsel çalışmala-rın yapılmasının önemli olduğu belirtiliyor. Prebi-yotikler ile probiyotikler ikisi bir arada kullanıldı-ğında sinerjik etki de yapıyor. Prebiyotikler sindi-rilemeyen besin bileşikleri.. Bakterilerin gelişme-sini veya aktivitesini artırarak sağlık aktivitesiniolumlu yönde etkiliyor. Bunlar fermente oluyor-lar. Bu fermantasyon sonucunda da kısa zincirliyağasitleri açığa çıktığıiçin bir gramındaki ener-ji değerleri 2.5 kalori kadar, bu nedenden dolayıfarklıamaçlar için kullanılabiliyor. Bu fermantas-yon hızının farklıbir hız gösterdiğini belirtiyor,inülin ve oligofrüktozda farklı. Bir gram yağyeri-ne 0.25 gram inülin kullanılabiliyor ki enerji de-ğerinin düşürülmesinde fevkalade önemli. Şekeryerine kullanılması mümkün. Bifidojenik

Prebiyotikler ileprobiyotikler ikisibir aradakullanıldığındasinerjik etki deyapıyor.

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

32

aktivitesi ve posa içeriğinin artırılmasıaçısındanda yine kullanılmasımümkün. Kalsiyum emilimi-ni, hatta magnezyum emilimini de artırdığıbelir-tiliyor. Bu konuda daha fazla çalışma yapılmasıgerekli. Deney hayvanlarıüzerinde yapılan çalış-malar ve klinik çalışmalar var, ama kanıt gücününzayıf olduğu belirtiliyor.

Fonksiyonel besin biliminde gördüğünüz gibidaha etkinlik mekanizmalarınıçok fazla bilemiyo-ruz. Sadece fenolik bileşikler açısından baktığımızzaman besinlerin yapısında 8.000’den fazla bile-şen olduğunu daha önce söylemiştim. Bunların birkısmınıda bilmiyoruz henüz. Bunların etkinlikmekanizmalarıkonusunda bilimsel çalışmalaradevam edilmeli. Bunların invitro ve epidomolojikçalışmalara, mutlaka insan çalışmalarınıkapsama-sıve o çerçevede elde edilen verilerin mutlaka bir-birine paralel olmasıve bu sonuçlar çerçevesinde obesine fonksiyonel besin denilmesi gerekli. Mutla-ka kontrollü çalışmalar yapılmasılazım ve güven-liğin artırılmasılazım. Bu çalışmalar 1980’li yıl-larda Japonya’da başladıve 90’lıyıllarda SağlıkBakanlığıkabul etti, FOSHU lisansıalabildi be-sinler. Amerika’da 90’lıyıllarda başladı, 1998 yı-lında FDA 11 tane beyanıkabul etti. Avrupa’dayine 90’lıyıllarda başladı, 1996 yılında FUFOSProjesi başladı. Onun için geçmişi çok yeni. Bunedenden dolayıda araştırmalarıdevam ettirmekiçin destek sağlanmalıve mutlaka uluslar arasıbirgörüşbirliğine varılmasılazım. Gelecekteki he-deflerin çoğu fitokimyasallar, gerçekten kapsamlıolduğunu görüyoruz bu FUFOS Projesi, ki ben-den sonraki değerli konuşmacıbunlar üzerindeduracaktır, hangi kriterler çerçevesinde bakılabile-

Fonksiyonel besinbiliminde

gördüğünüz gibidaha etkinlik

mekanizmalarınıçok fazla

bilemiyoruz.

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

33

ceği bile belli. Bunların mutlaka moleküler düzey-de çalışmalarıkapsamasılazım. Mutlaka, olmazsaolmaz dediğimiz bir şart var ki, bunun toplumaçok iyi anlatılmasılazım.İyi hal ve sağlığıgeliştir-me, hastalık riskini azaltmakla ilgili iddialar, top-luma bu konudaki araştırmacıların anlaşılabilir birdille, doğru olarak mesajıverilmesi lazım. Basınmensuplarına bence çok fazla işdüşüyor. Her ge-çen gün gazetede farklışeyler görebiliyoruz. Kafa-mızıkarıştırıyor doğrusu, çoğu da bilimsel kanıt-lardan uzak. O yüzden basın mensuplarının bukonuda çok iyi eğitilmesi lazım. Topluma verilenmesajlarda, bir kez daha altınıçizerek söylüyo-rum, çok dikkatli ve aynızamanda anlaşılabilirmesajların verilmesi, bilimsel temele dayalıaraş-tırma sonuçlarının aktarılmasının fevkaladeönemli olduğu görüşündeyim. Çok teşekkür edi-yorum.

***

Topluma verilenmesajlarda, birkez daha altınıçizereksöylüyorum, çokdikkatli ve aynızamandaanlaşılabilirmesajlarınverilmesi, bilimseltemele dayalıaraştırmasonuçlarınınaktarılmasınınfevkalade önemliolduğugörüşündeyim.

Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN

34

Şimdi ikinci tebliğe geçeceğiz. Biliyorsunuz bufonksiyonel gıdalar esas tüketicinin ilgisi ile başlı-yor. Daha sağlıklı, daha uzun yaşam herkesin he-defi. Tüketicinin bu ilgisini elbette gıda üreten fir-malar karşılamak istiyor. Hükümet de ilgi duyu-yor, çünkü tedavi masraflarının azaltılacağınıdü-şünüyor. Ama kuşkusuz çok önemli sorunlar davar. Birincisi, biraz önce Sayın Yücecan’ın da be-lirttiği, etki doğru mu, yani söylenen sağlık etkisigerçekten doğru mu? İkincisi, biz bu etkiyi tüke-ticiye nasıl yansıtacağız? Yani yaptığımız beyandoğru mu? Üçüncüsü de, tabi analitik açıdan bak-mamız lazım, gıda gerçekten bu bileşenleri içeri-yor mu? Çok boyutlu bir konu, akşama kadar tar-tışacağız. Ben şimdi Dr. Verhagen’e sözü veriyo-rum. Buyurun efendim.

Prof. Dr. Aziz EKŞİOturum Başkanı,Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi

35

Dr. Hans VERHAGENHollanda Ulusal Halk Sağlığıve Çevre Enstitüsü (RIVM)

Gıdalara İlişkin SağlıkBeyanlarının BilimselKapsamı

Fonksiyonel gıdalar, ilgili sağlık beyanlarıve far-kına vardığımız bazıeksik noktalar konusunda bi-ze kısa bir konuşma sunduğum için çok mutlu-yum. Bu konuşmayıbenim için kolaylaştıran girişkonuşmalarından çok memnun oldum. Ben Hol-landa’da Milli Toplum Sağlığıve Çevre Enstitü-sü’nde çalışıyorum ve size nereden geldiğim konu-sunda kısa bir girişkonuşmasıyapacağım.Hollan-da’da Sağlık Bakanlığıve Tarım Bakanlığıdenizkıyısındaki Hake şehrinde bulunmakta ve benSağlık Bakanlığıbünyesindeki Araştırma Enstitü-sü’nde çalışıyorum. Enstitü 1500 insanıbünyesin-de barındıran bir kuruluşve toplum sağlığı, çevregüvenliği ve ilaçlar konusunda çalışmalar yapıyo-ruz.

Her neyse, beni konuşmak için çağırdığınız ko-nulara gelelim. Sabahki sunum genel olarak gıdasağlığıhakkındaydı, öyleyse ben de sağlık beyan-larından önce gıdaların fonksiyonlarından bahse-deyim. Önceki sunumunu özeti gelişmişveya ge-lişmekte olan ülkeleri kapsamına alıyor. Resimbirçok kelimeden daha çokşey anlatıyor. ABD’de-ki adınıunuttuğum ama böyle bir konferanstakarşılaştığım bir kişiden duyduğum bir sözü heptakdir ederim. Bu kişi hiçbirşey ani bir kalp krizi

Fonksiyonelgıdalar, ilgilisağlık beyanlarıvefarkına vardığımızbazıeksiknoktalarkonusunda bizekısa bir konuşmasunduğum içinçok mutluyum.

36

Çocuklarımız çokşişman olmaya

başladılar.

kadar hazırlık dönemine sahip değildir demişti.Daha da kötüsü bu sadece yetişkinlere seslenmi-yor, gençlere de sesleniyor, çocuklarımız çok şiş-man olmaya başladılar.

Fonksiyonel gıdalar alanında light gıdalar, kalsi-yumlu süt gibi işlenmişgıdalar da vardır. Market-lerde katkılıbir çok gıdaya rastlayabilirsiniz. İl-ginç olan o ki, fonksiyonel gıdalar alanında bu gı-dalar beyanlarla yan yana bulunurlar, çünkü sek-tör tüketiciye bir mesaj vererek satışgerçekleştir-mek için gıda ürünleri üzerine beyanlarıyerleşti-ren bir rekabetçi perspektif oluşturmuştur ve bualanda beni sunumumun ikinci kısmınıilgilendi-ren bir konu oluşmuştur. Fonksiyonel gıdalar vebeyanlar. Beyan nedir?

1979’da gerçekleştirilen bir sunumda ortayakonmuşçok mild bir tanım vardır, buna göre birbeyan bir gıdanın belli özelliklerini ima eder veyabunu vaat eden bir tanıtım ortaya koyar. Gıdala-rın üzerinde yer alan beyanlarıgöz önünde tuta-rak üzerinde çalışılabilecek iyi bir tanımdır. İkikategori vardır. İlki gıdanın ne muhteva ettiği ileilgilidir, bunlar besin beyanıdır. Bunlar ya ürün Cvitamini kapsar gibi kapsamla ilgili beyanlardır yada bu ürün diğer üründen daha fazla kalsiyum ih-tiva eder gibi karşılaştırmalıbeyandır. Beslenmeyönlenmelerine göre örneğin Akdeniz beslenmesiveya sağlıklıkalp beslenmesi gibi beyanlar da var-dır.

Sağlık beyanlarınıönümüze getiren genişbirgıda kategorisi vardır. Sağlık beyanlarında fonk-siyonel beyanlar ile üniversitelerde ve beslenme

Dr. Hans VERHAGEN

37

Bir gıda ürünüüzerine herhangibir şeyyazdığınızda budoğru olmalı,müşteri belirtilenşeyin doğruluğunagüvenmeli.

okullarında anlatılan ders kitaplarındaki bilimseldatalara dayanan fonksiyonel beyanlar gibi bazıaltkategoriler vardır.

Ve son olarak, bazıyanlışveya tıbbi beyanlar davardır ve bunlar dünyada hiçbir yerde kabul edil-memektedir. Genel olarak tüm gıda beyanlarıgöz önüne alındığında ben ne zaman bir toplan-tıda bulunursam bilim adamları, tüketiciler, sek-tör arasında iyi bir görüşbirliği oluşur. Bir gıdaürünü üzerine herhangi bir şey yazdığınızda budoğru olmalı, müşteri belirtilenşeyin doğruluğu-na güvenmeli. Bu konuda yüzyılın ilk yarısındaPASSCLAIM adında büyük bir AB projesi ger-çekleştirildi ve gıdaların üzerinde yer alan beyan-lar için bilimsel bir katkıamaçlayan bir yöntemoluşturmaya çalışılıyordu. Bu proje 2001-2005yıllarıarasında Uluslar arasıHayat SağlığıEnsti-tüsü (ILSI) tarafından yürütüldü.

Proje kamu, özel sektör, akademi ve tüketiciörgütleri temsilcilerinden oluşan 200 uzman ta-rafından gerçekleştirildi. Temel amaçlarından bi-ri, bir sağlık beyanıoluşturmak veya gıda üzerin-de yer alan bir sağlık beyanıiçin gerekli kanıtlarısağlamak için oluşturulmasıgereken kriterleribelirlemekti. Bu projenin ana mesajınısize sun-maktan çok mutlu olacağım. Bu projede dört yılyer almaktan çok gurur duyuyorum. Buraya da-vet edilme nedenim de bu. Her neyse, size buprojenin dört ana maddeye indirilebilecek ana so-nuçlarınıgetirdim.

Dr. Hans VERHAGEN

38

Çok önemlibeyanlar insanaraştırmalarına

dayanmalıdır.İnsan faktörü

hayatidir.

Birincisi, gıdada bir sağlık beyanıbulunmasıiçin gıdanın ne olduğu ve neler ihtiva ettiği açıkbir şekilde belli olmalı. Bu gıdayıve gıda bileşen-lerini tanımlamalı. Örneğin bu beyan diyelim kibir margarini tanımlıyorsa tüm margarinlerde bu-lunmamalıdır. Beyan sadece bu gıda ürünü ile il-gili olmalıdır. Bu basit olanı. Kanıtlar tüm datala-ra dayanarak hazırlanmışolmalıdır ve kanıtınağırlığınıkarşılamalıdır. Sadece beklenen etkileriortaya koyan çalışmalar seçilmemeli, olumlu,olumsuz veya tarafsız tüm datalar bu data tabanınbir parçasıolmalıdır. Kanıtların önemini karşıla-yabilecek uzmanlar veya bir komite ile hazırlan-mışolmalıve bu beyanın kullanılıp kullanılmaya-cağına dair bir sonuca ulaşılmalıdır.

Çok önemli beyanlar insan araştırmalarına da-yanmalıdır. İnsan faktörü hayatidir. Eğer siz fare-ler üzerinde denenmişbir bilgiye sahipseniz, bubilimsel açıdan ilginç bir noktadır ve basılmalıdır.Böyle bir çalışma sağlık beyanlarınıoluşturmakiçin yeterli değildir. İnsanlardan elde edilen bilgi-ler hayatidir. Eğer insanlar üzerinde araştırmalaryapılmışsa araştırmada kullanılan gruplar hedefkitleden olmalıdır. Eğer kolestrol düşürücü bir gı-da için araştırma yapıyorsanız yüksek kolestrollüinsanlar üzerinde çalışmalısınız. Gerçekte bu iyibir bilimsel çalışma gerçekleştirmek için gerekli-dir.

Her neyse, hedef kitleye geri dönelim. Kontrol-leri gerçekleştirmelisiniz. Kontroller olmadan et-kileri belirleyemezsiniz. Kontrol süresi gıdanınüzerindeki beyanla uyumlu olmalıdır. Beslenmedesınırlayıcıbir etmen oluşursa geçmişteki beslen-

Dr. Hans VERHAGEN

39

Özellikle insanüzerinde eldeedilen bilgilerikullananaraştırmaçalışmalarıaltınstandartlarıoluşturmaktadır.

meyi kontrol etmelisiniz. Dozajın minumum etki-lerini belirtmelisiniz.

Açıktır ki bir parça aspirin başağrınızıgeçir-mez, bir tablete ihtiyacınız vardır ve bu anlaşılırbirşekilde belirtilmelidir. Çalışmayıgerçekleştirir-ken beslenme etkilerini gözlemlemelisiniz. Araş-tırmada yer alan ürünlerin satın alındığındanemin olmalısınız. Şüphesiz gerekli istatistiksel gü-ce sahip olmalısınız, çalıştığınız grup etkileri orta-ya koymak için çok küçük olabilir.

Yukarıda gözlemsel veya epidemik olarak adlan-dılan bazıalt kategorilere sahip çalışmalarıgörebi-lirsiniz. Ve kanıtlarıdestekleyen, hayvanlar üze-rindeki çalışmalarıoluşturan mekanizmayıbelirle-mek için bir kırmızıçizgi vardır ve üniversiteler-deki bizim ilgimizi çeken çalışmalara rağmen ge-reksiz sağlık beyanlarımızıaraştırırken bilgi topla-manın bir parçasıolabilirler. Özellikle insan üze-rinde elde edilen bilgileri kullanan araştırma çalış-malarıaltın standartlarıoluşturmaktadır.

Belirleyicilik iki yolla değişti: ilk olarak açıkşe-kilde dikkat çekici olmalıçünkü eğer dikkat çeki-ci değilse etkili değil demektir. Ayrıca biyolojikolarak alakalıolmalı. Sağlık beyanlarının bilimselkanıtlanmasıiçin dört ana kategori vardır. Ve ABdüzenleme taslağının oluşturulmasında bu kriter-lerin kendi yollarınıbulacağınıumuyorum. BuTemmuz’daki sağlık beyanlarının kanıtlanmasıiçin işleyişin bir kısmınıoluşturacak, en azındanAvrupa ülkelerinde ve ben daha ötelere de uzana-cağınıumuyorum.

Dr. Hans VERHAGEN

40

Projenin sonuçlarıbasıldıve bunun iyi bir resmi-ne sahibiz ve bir yıl önce Avrupa Besin Dergi-si’nde, Haziran 2005’te basıldı. Websitesinden üc-retsiz indirilebilir, böylece herkes bu projenin so-nuçlarına ulaşabilir. Böyle bir projeye sahip olmakbilim için büyük bir başarıdır ve buna katkıda bu-lunmaktan çok mutluyum. Sağlıkbeyanlarıhak-kında bir çok ilgi olduğunu biliyoruz ve sağlık be-yanlarının nasıl kanıtlandığınıve ne olması, ne ol-mamasıve bazıişaretlere sahip olmasıgerektiğinibiliyoruz. Ben bunlarıtuzaklar olarak adlandırıyo-rum.

Üç tuzak var. Bunlarızamanıdeğerlendirmekiçin en sonda sunacağım. İlki, beyanların anlaşıl-masıkonusunda tüketicilerdir.Şüphesiz biz bilimadamıyız ve kriterlerin nasıl kanıtlanacağını, gıda-lara nasıl uygulanacağıkonusunda iyi bir sistemgeliştirebiliriz. Fakat sonraki süreç vardır. Tüketi-ciler bilim adamıdeğildir. Tüketiciler gıdalarınüzerindeki beyanlarınasıl anlayacaklar? Ben sade-ce bir kısmınıanlatacağım çok fazla data var. Solabaktığınızda birçok besin beyanıkategorisini, be-yanın neler ihtiva ettiğini göreceksiniz. Aşağıyaindikçe beyanlar bilimsel olarak daha güçlü halegeliyor. Güçlü olarak kanıtlanmışveya ABD’denönemli bilimsel uzlaşma sağlayan kanıtlar, daha azkanıtlanmışve belki çok düşük kanıtlar vardır.

Tüketici besin içeriği beyanlarıile sağlık beyan-larınıayıramaz. İnsanlar ayırt edemez. Başka birdeyişle ABD’de FDA bazıçalışmalar yaptıve tü-keticilerin çok güçlü beyanlarla zayıf kanıtlıbe-yanlarıayırt edemediği ortaya çıktı. Üç ayrıülke-den üç çalışmayıözetlediğimizde tüketicilerin zo-

Tüketici besiniçeriği beyanları

ile sağlıkbeyanlarını

ayıramaz.

Dr. Hans VERHAGEN

41

runlulukla ayırt ettiklerini görürüz. Tüketicilerbesin bilimci değildirler. Bu ilk tuzaktır. İkincisiise izlemedir. Fonksiyonel gıdalara geldiğimizdemarkette yer alan gıdalara besin beyanlarıkonul-duğunda insanlar satın alır.

İzlemeden bahsedildiğinde dikkate alınmasıge-reken birçok konular vardır. İlk olarak ne kadartüketimde bulunulmasıgerektiği belirlenmeli.Bu, bizim Hollanda’da gerçekleştirdiğimiz gıdatüketimi araştırmalarıile sağlanabilir ve eminimki benzer çalışmalar da Türkiye’de gerçekleştirile-cektir. İnsanların tükettikleri ürüne ne şekilde re-aksiyon göstereceklerini bilmemiz gerekiyor.

Ne kadar tüketildiğinde dikkatli olmalıyız veyayararlıolmasıiçin ne kadar tüketmeliyiz? Ürüninsan sağlığına faydalıolmadığında oluşacak tep-kileri önceden bilmemiz gerekiyor.

Bu hafta margarinlerde bulunan sterol ve stenolkonusunda basılan bir örneği anlatmak istiyorum.Bu ürün beşyıldır Hollanda’da satılıyor ve biznormal margarinle sterol ve stenol ihtiva edenmargarin arasında bir fark olup olmadığınıaraştı-ran bir çalışmayıbeşyıldır sürdürüyoruz. Pazaröncesi araştırmada kolestrol oranında yüzde onmiktarında fark oluştuğunu tesbit ettik. Pazarasürüldükten sonra bu düşük kolestrolün etkisinindevam ettiğini gördük. Bu zor bir çalışmaydıfa-kat bunu başardık ve geçen pazartesi bunu açıkla-dık.

Size sunacağım son tuzak, gıdaların yararıdır.Fonksiyonel gıda alanında eğer sağlıklıolmamızı

Ne kadartüketildiğindedikkatli olmalıyızveya yararlıolmasıiçin nekadartüketmeliyiz?

Dr. Hans VERHAGEN

42

sağlıyorsa gıdaların yararlarından bahsediyoruz.Tabi ki sağlığa zararlıgıda bileşenlerinin farkındaolmalıyız. Bu nedenle ürünler pazara sürülmedengerekli testleri yapmalıyız. Bu amaçla birbuçukhafta önce enstitü olarak “Gıdalarımız sağlığımız”adlıkitabi ingilizceye çevirerek bastık. 2004’deHollanda’da basılan bu kitap beslenmenin yarar-larıhakkındaydı.

Bu kitabıpdf formatında internetten indirebilir-siniz ve faydalıolacağınıdüşündüğünüz herkesegönderebilirsiniz. Yaklaşık üçyüzelli sayfa. Beslen-menin yararlarıve zararlarınedir? Ben bu kitap-tan örnekler vermeyeceğim, sadece beşana sonu-cu ortaya koyacağım. Kitap 2004’de Hollanda’daçok iyi tepkiler aldıve Avrupa Gıda GüvenliğiOtoritesi tarafından ingilizceye çevrilmesi istendi.Bu çeviriyi birbuçuk hafta önce tamamladık. Bensize bu kitaptan beşana mesaj vereceğim.

İlki, Hollandalıların gittikçe daha az sağlıklıol-duğu ve zararlıgıdalarıçok fazla tükettiği. Bubelki sizi şaşırtmadıfakat Dünya Sağlık Örgütüde ülkemiz hakkında benzer bir karara vardı.

İkincisi, mevcut durum devam ederse Hollan-da’da yaşam süresi azalacak. Bizim yaptığımızaraştırmalara göre balık tüketimi artarsa sağlıklıolma olasılıklarıda artacak.

Üçüncüsü, Hollanda gıdalarıkimyasal ve mik-robiyolojik olarak daha güvenli hale gelmeye baş-ladı. Gıda güvenliği konusunda ülkemde çok iyidurumdayız. Bu medyanın kullanım alanında ne-gatif etkilere sahip olabiliyor. Medya bir gıdayı

Medya bir gıdayısağlıklıolarak

tanıttığında fazlatüketimi sağlık

için zararlıolabiliyor.

Dr. Hans VERHAGEN

43

sağlıklıolarak tanıttığında fazla tüketimi sağlıkiçin zararlıolabiliyor. Tüketiciler bu yaklaşımdanyanlışolarak etkileniyorlar. Bir diğer mesajımız,sağlıklıbeslenmenin teşvik edilmesi ve gıda gü-venliğinin sağlanmasıiçin daha güçlü sağlık be-yanlarına ihtiyaç var.

Sağlık açısından düşünüldüğünde beslenme alış-kanlıklarının değiştirilmesi belli ürünlerin tüketil-mesinden daha önemli.

Son mesaj ise, fonksiyonel gıdalar konusunda.Fonksiyonel gıdalar yanlışbeslenme sonucu olu-şan sağlık problemlerini çözemezler. Fonksiyonelgıdalar tabi ki faydalıdır, ama sağlıksız beslenme-nin getirdiği zararlarıortadan kaldıramazlar. Ön-celikle sağlıksız beslenme alışkanlıklarıdeğiştiril-meli, sonra fonksiyonel gıdalara yönelinmelidir.

Gıda ve sağlık alanında birçok gelişmeler oldu.Fonksiyonel gıdalar konusunda olumlu çalışmalarvar. Sağlık beyanlarına gerekli önemi göstererekherkse bu durumun devam etmesini istiyor, fakatyine de bazıtuzaklar var.

Tüketicilerin besin beyanlarıile sağlık beyanla-rınıayıramadığınıgördük. Ayrıca güçlü kanıtlarladesteklenen ve desteklenmeyen beyanlarıda ayı-ramıyorlar. Ürünün pazara sürülmeden önceki ya-rarlarıile tüketildikten sonraki etkileri tam olarakaraştırılmadı. Beslenme ve sağlık, gıda ve sağlıkkonularında bütünsel bir bakışa ihtiyacımız var.Bu bilgilerin ışığında ilginiz için size Türkçe “te-şekkür” etmek istiyorum.

Sağlık açısındandüşünüldüğündebeslenmealışkanlıklarınındeğiştirilmesi belliürünlerintüketilmesindendaha önemli.

Dr. Hans VERHAGEN

45

Dr. Basil MATHIOUDAKISAB Komisyonu, Gıda Kanunu,

Beslenme ve Etiketleme Bölümü Başkanı

Bence bir portakalda fonksiyonel birgıdadır.

Beslenme ve Sağlık BeyanlarıKonusunda AB’deki YasalÇerçeve

Bayanlar ve baylar, iyi öğleden sonralar. Öğleyemeğinden sonra konuşan tüm konuşmacılar gi-bi benim de sizleri uyanık tutmak gibi farklıgö-revlerim olduğunu düşünüyorum. Sunum sonun-da hala uyanık olup olmadığınızıanlamak için ba-zısorular soracağım. Bu toplantıda yer almam içinbeni davet eden kuruluşa teşekkür ederim.

Emin olabilirsiniz ki Almanların dediği gibi birfaaliyet alanına sahipsiniz, çünkü yapılan ilk su-num, birazdan bahsedeceğim, Avrupa Parlamen-tosu’nda üzerinde anlaşmaya varılan beyanlar ko-nusundaydı. Bu nedenle bazıbilgilere sahipsiniz.Bu sabahki sunum fonksiyonel gıdalarla ilgili be-nim kısmıma kısa bir girişoluşturdu. Hatırladı-ğım kadarıyla yıllardır fonksiyonel gıdalar konu-sunda konuşuyoruz. Kişi ve kuruluşlara gıdalarınkapsamıkonusunda tanım metinleri hazırlıyo-rum. Komisyon da fonksiyonel gıdalarıbelli birkategoride sınıflandırmaya karşıbir miktar dirençgösteriyor.

Bay Verhagen’in konuştuklarınıduydunuz, fa-kat bence fonksiyonel gıdalar özel üretilmişgıda-lardan daha fazla bir kapsama sahiptir. Bence birportakal da fonksiyonel bir gıdadır. Lif ve C vita-

46

Tüm gıdaçeşitlerinin ne tür

olurlarsa olsunüretilmesine izin

verilmeli.

mini ihtiva eder. Birçok normal gıda da fonksiyo-nel gıdadır. Komisyonda diyetetik gıdalar olarakadlandırdığımız bir kategori var. Bazıkişiler içinçok fonksiyonel olan gıdalar da vardır. Sonundakomisyonda vitamin ve mineral katkılıgıdalarüzerinde bir uzlaşmaya vardık. Bu nedenle fonksi-yonel olan gıdalar ile bazıbileşenlerin ve katkımaddelerinin katıldığıgıdalarıbirbirinden ayır-dık. Sonunda beslenme destek ürünleri konusun-da bir kategori elde ettik. Gıda katkıları, biliyor-sunuz, 2002’den beri gıda olarak düzenleniyorlarve gıda olarak adlandırıyoruz. Gıda hukuki yapı-sında veşimdi Komisyonda birçok alt kategori varve biz fonksiyonel gıdalarıtanımlamakta zorlandı-ğımız özel bir kategori olarak görüyoruz. Bu ne-denle ne yapacağız? En azından beyanların nasılolmasıkonusunu ortaya koyduk.

Gıdalar ve bu beyanlar böyle bir kategoriye ay-rılmamalı, fakat tüm gıda çeşitlerinin ne tür olur-larsa olsun üretilmesine izin verilmeli. Bu nedenleözel olarak besin ve sağlık beyanlarıkonusundaAvrupa Parlamentosu’nun düzenleme teklifi ko-nusunda konuşmak istiyorum ve bazışeylerin na-sıl uyarlandığı, düzenleme Topluluk içinde nasıluyarlanıyor ve teklifin geçmişi ile ilgili yaşadığı-mız zorluklar konusunda size bir fikir vermek içinkısa bir özetle başlamak istiyorum.

Eğer başlangıçtan başlarsak Komisyon teklifi2003 Temmuz’undaydıve komisyonun Toplulukiçinde teklif öneren tek kuruluşolduğuna dikkati-nizi çekmek istiyorum. Bu nedenle Komisyon birdüzenleme yapmak için gerekli süreci başlatabilirve hiçbir başka kuruluşhukuki prosedürü başlata-

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

47

Gıda alanındakitümdüzenlemelerdeamaçlar aynı, ilkolarak tüketicininetiket üzerindedoğru bilgilerialmasınısağlayarak yüksekseviyede tüketicikorumasınısağlamak.

maz. Komisyondan bir teklif oluşturulmasınıiste-yebilirler, fakat Komisyon bunun gerçekleşip ger-çekleşmeyeceğine karar veren tek kuruluştur. Fa-kat Avrupa Parlamentosu ve Konsey birbiri ile sı-kıilişkileri olan bağımsız kuruluşlar. Bu olaydaKomisyon teklifi 2003 Temmuz’unda yapıldı, Av-rupa Parlamentosu Mayıs 2005’de görüşünü sun-du ve bir gecikme oluştu, çünkü Parlamento’daseçim vardı. Parlamento teklifi aldığıhalde ko-nuyla ilgilenecek yeni parlamentonun seçilmesinibekledi. Bu ilk görüşün ardından Komisyon Avru-pa Parlamentosu’nun görüşleri doğrultusunda ye-ni bir teklif oluşturdu ve geçen Aralık normal pro-sedür uyarınca Konsey’e yolladı. Teklif Parlamen-to’ya gitti ve iki hafta önce, 16 Mayıs’da oylandı.Parlamento’nun görüşleri üzerinde bir uyum sağ-lamak için Parlamento, Komisyon ve Konsey ara-sında kurumlar arasıtoplantıyapıldı. Eylül veyaEkim’de sonuca ulaşılmasıbekleniyor, çünkü sononay için metnin diğer dillere tercümesi gibi idaribir bürokratik işleme ihtiyaç duyuluyor.

Gıda alanındaki tüm düzenlemelerde amaçlaraynı, ilk olarak tüketicinin etiket üzerinde doğrubilgileri almasınısağlayarak yüksek seviyede tü-ketici korumasınısağlamak, ikinci olarak şüphesizürünlerin iç pazarda serbestçe dolaşımınısağla-mak, biliyorsunuz ürünlerin üye devletler arasındaserbestçe dolaşımıTopluluğun temel ilkesi ve çokönemli. Amaçlardan biri de sektörün idari otorite-lerle karşıkarşıya kaldığından hukuki güvenliğinisağlamak. Eğer ekonomik aktörler yeni bir ürüneyatırım yaptıklarında faaliyet gösterecekleri alanınhukuki alanınıve ne zaman ürünlerini üretebile-ceklerini bilmeliler. Bizim kabul etmeyeceğimiz

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

48

Eğer bir ticariişaret bir beyan

olarakoluşturulmuşsa

üretici tarafındankanıtlanmalı.

faaliyetler konusunda bilgi alacak başka otoriteleraramamalılar. Harmonizasyon bugün 420 milyoninsana doğru genişleyen ve siz üye olursanız ya-rım milyara ulaşacak büyük bir pazardan fayda-lanma imkanına sahip olmak isteyen aktörler içinçok önemli. Bu gıda alanındaki aktörler arasındabir rekabete yol açacak. Biliyorsunuz ciddi üretici-lerin art niyetli üreticiler tarafından kuralların bo-zulmasınıengelleyecek şekilde korunmasıgereki-yor. Bu nedenle ortak kurallara ihtiyacımız var.Düzenleme etiketleme, tanıtım ve reklamıkapsı-yor. Etikette, tanıtımda ve reklamdaki beyanlartüm gıdalarıkapsıyor, paketlenmemişgıdalar bilebeyanda bulunduklarında kurallara uymak zorun-dalar. Son olarak düzenlemeler hazır yemek teda-riklerini de kapsıyor, eğer restoran veya sattıklarıürün hakkında beyanda bulunan kişiler tedarikçi-lerinden gerekli bilgileri alabilmeliler.

Gönüllü beyanlarıda konuşmalımıyız? Zorunluhiçbir şeyden bahsetmedik, tümü gönüllü beyan-lar. Bu nedenle bu kurallar gönüllü olarak beyankullananlarıilgilendiriyor. Bilimsel terimlerle ya-pılan besin tanımlarıve besin olarak adlandırıla-mayacak katkılar arasında ayrım yapmalısınız. Budüzenlemeler tüm marka ve ticari işaretleri kapsı-yor. Eğer bir ticari işaret bir beyan olarak oluştu-rulmuşsa üretici tarafından kanıtlanmalı. İşaretinne olduğunu açıklayabilmelisiniz, bunu için ürünbeyanıdüzenleme tarafından izin verilmek içinkanıtlamalı. Aksi takdirde bunu yapamayanlar 15yıl sonra yok olmak zorunda kalacaklar. Şüphesizdüzenleme besin beyanlarını, sağlık beyanlarını,fonksiyon beyanlarını, hastalık azaltma iddiasın-daki beyanları, Dr. Verhagen’in sunumununda sı-

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

49

Beyanlar hiçbirşekilde güvenlikkonusundaşüpheuyandırmamalı,gıdaların besinselyeterliliği dengelibeslenmeninsağlıklıbeslenmeiçin yetersizolduğunu imaetmemeli.

raladığıfarklıbeyanlarıda kapsıyor, bu nedenletekrar bunlardan bahsetmeyeceğim. Düzenleme-de özel tanımlar da getirildi veşüphesiz ben birey-sel beyanlardan bahsettiğimde bunların ayrıntıla-rına gireceğim. Beyanlar konusundaki temelprensipler bir beyanın yanlış, anlaşılmaz olmama-sıve bir hastalığın engellenmesine veya tedavisinegönderme yapmaması. Hastalık engellemesi veyatedavisi konusundaki beyanlar ilaçlarda kullanılı-yor, buna rağmen daha sonra anlatacağım hasta-lık riskini azaltıcıbeyanlar konusunda üretilen te-rimlerle aralarında ufak farklılıklar var.

Bu nedenle burada daha önce üzerinde fazla ko-nuşmadığımız bazıbeyanlara izin verilmesi içingıda kanununda yapılan yeniliklere parmak bas-mak istiyorum. Beyanlar hiçbir şekilde güvenlikkonusundaşüphe uyandırmamalı, gıdaların besin-sel yeterliliği dengeli beslenmenin sağlıklıbeslen-me için yetersiz olduğunu ima etmemeli. Fakatburada bazıayrıntılar var. Örneğin folik asit den-geli beslenme içinde yer almadığından bu konu-larda karar almak lazım. Bir besinin dengeli bes-lenme tarafından sağlanamadığıdurumlarda bazıçekinceler olmalı. Hakkında karara vardığımız kı-sıtlamaların ilki veya en önemlisi %2’den fazla al-kol ihtiva eden alkollü içeceklerin sağlık beyanıyapmaması.

Besin beyanlarına ise eğer alkolün azaltılmış,enerji düzeyinin azaltılmışveya bazıürünlerde dü-şük alkol bulunduğunu, örneğin düşük alkollü bi-ra gibi, iddia ettiği zaman izin veriliyor. Bu konu-da Avrupa Parlamentosu ile büyük bir kavgayagirdik, çünkü Avrupa Parlamentosu kırmızışarap

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

50

İyi bir ürününüzvar ve bir beyan

yapabilirsiniz,fakat besinprofillerini

karşılamazsabeyan

yapmamalısınız.

ve birada besin beyanlarına izin vermek istiyordu,fakat üye devletler, Konsey ve Komisyon hayır de-di ve bu madde yerinde kaldı. Bu noktada gıdakatkılarışüphesiz sıvıolarak kabul edilebilir ve busıvılar izin verilmeyen miktarda alkol ihtiva edebi-lir. Bu noktada büyük kırılma, bizim bir ürününbeyanda bulunmasıiçin gerekli kriter olarak besinprofillerini oluşturmamız. Burada sektörden bir-çok kişinin bulunduğunu umuyorum ve beyanla-rın çok güçlü promosyon araçlarıolduğu konu-sunda hemfikir olacağımızıumuyorum. Yapılanaraştırmalar açıkça tüketicilerin bunlardan etki-lendiğini gösteriyor. Tüketicinin gıdalar arasındaseçim yapmasına neden olan öğelerden biri. Bunedenle besin profillerinin bu pazarlama etkisinidengeleyecek bir konsept olduğunu düşünüyoruz.İyi bir ürününüz var ve bir beyan yapabilirsiniz,fakat besin profillerini karşılamazsa beyan yapma-malısınız.

Bu gıdanın pazarlanmasınıengellemek anlamı-na gelmiyor. Bu gibi gıdalar zevk için alınır veverdikleri zevk nedeniyle daima tüketiciler tara-fından tercih edileceğini ve tüketileceğini düşünü-yorum, ama bu gıdaların sağlık beyanlarıile satıl-masına izin verilmesinin doğru olmadığınıdüşü-nüyorum. Bunun diğer bir etkisi de üreticileriürünlerini yeniden formüle etmeye zorlaması,böylece daha iyi besinsel tüketime katkıda bulu-nacaklar.

Bu nedenle Komisyon tarafından ortaya konu-lan besin profillerine uymayan gıdalar beyandabulunamayacak. Parlamento’nun istediği bir dere-gasyon var. İtiraz da bulundular ve eğer sadece bir

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

51

Tüketici beyanıgördüğünde obileşenin yüksekoranda olduğunubilecek.

bileşen besin profili limitini geçerse beyanda bulu-nulabilir yeter ki bu beyanın yanında o bileşeninyüksek oranda bulunduğunu bildiren bir uyarıko-nulsun. Tüketici beyanıgördüğünde o bileşeninyüksek oranda olduğunu bilecek. Kaç tane üreti-cinin bu kuralıuygulamaya koyacağınıbilmiyo-rum, bu konuda anlaştıktan sonra çok fazla yo-rum dinledim ve bu yorumlardan biri bileşeninyüksek olmasıiçin beyanın yapılmasıile kazanıla-cak paranın da yüksek olacağına inanan üreticilerbulunmasıgerektiğiydi, fakat bunu gelecekte gö-receğiz.

Besin profillerinin hukuki komite ile beraberKomisyon tarafından belirlenmesi artık Parlamen-to’nun devre dışıolduğunu anlamına geliyor. Fa-kat komite üye devletlerden ve bir komisyondanoluşuyor. Bu nedenle çalışma gerçekleştirmek içinmutlak çoğunluğa ihtiyaç var.İtiraz edilen konu-larda görüşbildirecek olan Avrupa Gıda Güvenli-ği Otoritesi’yle de görüşmeler yapılacak. AvrupaGıda Güvenliği Otoritesi’nin vereceği tavsiye dü-zenlemede az veya çok yer alacak. Avrupa GıdaGüvenliği Otoritesi’nin görüşünün sorulduğu ko-nular, gıda profillerinin genel olarak mı, yoksabelli kategorilerde mi oluşturulacağı. Farklıke-simlerden farklıyaklaşımlar var, biliyorsunuz, zey-tinyağıörneğin herkesin bildiği yararlıetkilerinerağmen yağoranınedeniyle herhangi bir beyandabulunabilecek mi, içinde yüksek şeker olduğu bi-linen meyveler beyan kullanabilecek mi gibi. Bukonuda yatay kategori profillerinin karışımlarıolabileceğini söyledik ve inanıyoruz ki meyve, zey-tinyağıveya sebze gibi bazıgıdalarda bu profille-rin dışına çıkılabilecek. Hangi besinleri bu kapsa-ma alacağız? Bu sistem oluşana kadar çok karışıkbir konu olarak kalacak.

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

52

Beyana temeloluşturan öz genel

olarak kabuledilmişdatalarla

belirlenmişyararlıbesinsel etkileresahip olmalıdır.

Düzenleme örnek olarak doymuşyağoranıyük-sek karbonhidrat şekerleri ve tuzu gösteriyor, fa-kat eğer yüksek birşeyden bahsediyorsanız inanı-yoruz ki pozitif ve negatif besinlerden bahsediyo-ruz. Lif, protein, kalsiyum ihtiva eden ve gıdayabir denge sağlayan negatif besinlere sahip olabili-riz. Neler ortaya çıkabileceğini görmek ilginç ola-cak. Referans alınacak miktarlar birim başına ka-lori oranlarına göre belirlenecek. Bu bizim çokdikkat ettiğimiz bir konu. Örneğin bir bileşen çokyüksek iken diğer iki bileşenin düşük olmasıbellibir değerlendirme sistemi için düzenleyici olup ol-mayacağın karar vermemiz gereken noktalardanbiri. Bu bilinmeyen bir alan ve zamanıgeldiğindeDr. Verhagen’in ilgilenmekten hoşnut olacağıko-nulardan. Bazıistisnalar var, fakat bunlar çok ke-sin kriterlere bağlıdeğil. Hızlıbir şekilde üzerinegitmem gereken bazıgenel koşullar var, çünküprofiller üzerinde çok zaman harcadım. Beyana te-mel oluşturan öz genel olarak kabul edilmişdata-larla belirlenmişyararlıbesinsel etkilere sahip ol-malıdır. Dr. Verhagen’in söylediği gibi bir bileşe-nin bir damlasıveya bir veya iki molekül olup ol-mamasıönemli yeterli değildir; öz ürünlerin için-de bahsedilen etkiyi artıracak miktarda olmalıdır.

Öz şüphesiz nötralize edilebilmelidir ve tüketi-len ürünün miktarıtüketiciye beyanda belirtilenmiktarda öz sağlamalıdır. Demek istiyorum ki,eğer yılda bir kez yediğimiz havyar yarar sağlama-dığında havyarın içindeki bir besin için beyandabulunmak gereksizdir. Genel koşullar vardır vebeyana devam etmemiz için gıdanın tüketime ha-zır olmasıve sıradan müşteri beyanda belirtilenfaydalıetkileri anlayabilmelidir.

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

53

Bir ürün diğergenel koşullarıyerinegetirdiğinde hiçbirotoriteden izinalmadan beyandabulunabilmeli.

Eğer indekste bir beyan bulunuyorsa ne anlamageldiğini kaç kişi anlayacak ve sonuç olarak be-yanlar genel olarak kabul görmüşbilimsel kanıt-lara dayanmalı. Bu sabah söylediğim gibi Parla-mento ile büyük bir uyuşmazlık vardı. Biz mevcutbilimsel dataların toplu olarak değerlendirilmesigerektiğini ve kanıtın beyanıdestekleyene kadarbekletilmesi gerektiğini söylüyorduk.

Şimdi vitamin mineralleri ihtiva eden besin be-yanlarıkategorilerine geldik. Bunlar bir liste iledüzenleniyor ve bu beyanlarıyapmak için gereklikoşulların listesi ile beraber düzenlemenin ekindeyer alıyorlar. Tabi ki liste düzenli olarak güncelle-nebilir ve zatenşu an listeyi girmeyi bekleyen biripoli ve mono yağasitleri ve omega 3 yağasitlerigibi iki beyan mevcut olduğunu söyleyebilirim.

Yeni talepler geldikçe eki güncellemek zorunda-yız. Bir ürün diğer genel koşullarıyerine getirdi-ğinde hiçbir otoriteden izin almadan beyanda bu-lunabilmeli. Eğer koşullar yerine getirilmişse vebeyan ekte yer alıyorsa ürün kimseye bildirilme-den pazarda yer almalı. Sağlık beyanlarına gelir-sek onlarla ilgili bazıgenel sınırlamalar var. Dedi-ğim gibi ilki alkollü içecekler ve belirtilen gıda tü-ketilmediğinde sağlığın bozulacağınıiddia edenbeyanlara izin verilmeyecek, çünkü bu beyanlartüketiciyi yanıltabilir.

Kilo kaybıoranından bahseden beyanlara daizin verilmeyecek, gıdayıtükettiğinizde bir hafta-da beşkilo zayıflayacağınızıiddia eden beyanlaraizin verilmeyecek. Sonuç olarak bu sabah açıklan-dığıgibi doktorlar tarafından bireysel olarak yapı-

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

54

Örneğin emniyetkemeri

taktığınızda kazayaparsanız

emniyet kemeriölmenizi

engelleyemez,ama bu riski

azaltır.

lan tavsiyelere dayanan beyanlara izin verilmez-ken akademisyenler, doktorlar ve besin bilimcilerdernekleri tarafından desteklenen sağlık beyanlarıayrıbir kategoride değerlendirilecek.

İnsanlar bana sağlık riskini engellemek ve azalt-mak arasındaki farkısorduğunda genelde araçlar-dan örnek veriyorum, örneğin emniyet kemeritaktığınızda kaza yaparsanız emniyet kemeri öl-menizi engelleyemez, ama bu riski azaltır. Bununiyi bir örnek olup olmadığınıbilmiyorum. Kalsi-yum tüketiminin güçlü kemikler sağlayacağıgibibeyanlarıilgilendiren pozitif bir liste üç yıl içindedüzenlenecek. Bu düzenleme içindeki beyanlarpsikolojik, davranışsal beyanlarıda içerecek.

Eğer vitamin ve minareler onaylandığında liste-de yer alacaklar ve bir kere liste toparlanınca, üyedevletlerden ve Avrupa Gıda Güvenliği Otorite-si’nden görüşler alındıktan sonra komisyon tara-fından toparlanınca listeye girecekler. Bunlar liste-ye girdikten ve diğer koşullar gerçekleştirildiktensonra bu beyanlar hiçbir onay sürecine ihtiyaçduymadan tüm ürünlerde kullanılabilecek.

Hızlıgelişmeler sonucu sektör tarafından oluş-turulacak yeni bilimsel datalara dayanan beyanla-rın olduğu bir kategori de var. İnanıyoruz ki eğerbir üretici yatırım yaptığıaraştırmalar sonucu di-ğer rakiplerinin önüne geçeceği durumların yasalolmasıhakkına sahiptir. Aksi durumda ürünlerinihızlıbir şekilde pazara süremezler.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi ve Komisyontarafından üzerinde anlaşılmışbir yöntem oluştur-

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

55

Onay üzerindekison yorum beyanıtalep eden vebeyanın dayandığıaraştırmalarıyapanşirkete aitolacak.

duk. Eğer Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’ndenolumlu bir görüşgelirse ve bu görüşbeşay içindeKomisyona iletilirse Komisyon sadece iki ay için-de onaylamak zorunda kalacak. Bunun iki ay sür-mesi Avrupa Bürokrasisi içindeki yirmi beşdilinvarolmasınedeniyledir. Fakat sektörün istekleriniyerine getireceğimizi beyan ediyoruz.

Üye devletlerin bir başvuru süreci olduğuna, fa-kat oy hakkıolmadığına dikkat çekerim, çünküüye devletlerden görüşalacak kadar zamanımızyok. Üye devletlere Avrupa Gıda Güvenliği Oto-ritesi’nin görüşünü aktararak ve eğer uygun bul-muyorlarsa görüşlerini alıp düzenleme yaparakhızlıbir süreç gerçekleştirilecek. Hastalık azaltıcıbeyanlar konusundaki onay sürecini de hızlandıra-cağız, çünkü yine Avrupa Gıda Güvenliği Otori-tesi görüşbildirmek için sadece beşaya sahip.

Fakat yine de üye devletlerin onaylamasıve gö-rüşbildirmesi için bir başvuru süreci mevcut. Bubiraz daha uzun olabilir. Onay üzerindeki son yo-rum beyanıtalep eden ve beyanın dayandığıaraş-tırmalarıyapan şirkete ait olacak. Şirket izin ver-medikçe bu bilimsel datalar şirket dışında başkabiri tarafından beşyıl boyunca kullanılamayacak.Bu beyanların taşınmasıiçin son özel koşul denge-li beslenmenin ve sağlıklıyaşam tarzının önemi-nin belirtilmesi. Beyanlarda gıdanın miktarıvefaydalıolmasıiçin neşekilde tüketilmesi gerektiğibelirtilecek.

***

Dr. Basil MATHIOUDAKIS

56

Avrupa’da tanımlanan bu konu şu anda yürür-lükte olan bir konu değil, biliyorsunuz. Eylül veyasonbaharda Konseyce onaylanacak, ki büyük birdeğişiklik olmadan onaylanmasıbekleniyor. Ya-yınlanacak, yürürlüğe girecek, dolayısıyla yakıngeleceği tanımlayan, AB’nde geçerli olan bir du-rum değil. Bunu özellikle vurguluyorum, hani bi-zimki böyle mi değil mi diye tartışmayalım. Amaşu anda AB’ye üye ülkelerde de fonksiyonel gıdauygulamalarıvar.Şimdi bizde de fonksiyonel gıdauygulamasıvar. Önemli olan bizim bugünkü uy-gulamamızın bu Avrupa perspektifi açısından na-sıl yönlendirilmesi gerektiğidir. Ben şimdi dahafazla sözü uzatmadan sözü Prof. Dr. Nevzat Ar-tık’a vermek istiyorum. Buyurun Sayın Artık.

Prof. Dr. Aziz EKŞİOturum Başkanı,Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi

57

Prof. Dr. Nevzat ARTIKKoruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı

Bütün dünyadafonksiyonelgıdalar üzerindeçalışmalar var.İlkdefa tartışıldığıülke, Japonya.

Beslenme ve Sağlık BeyanlarıKonusunda Türkiye’dekiDüzenlemeler

Teşekkürler sayın hocam. Öncelikle tüm katı-lımcılarısaygıyla selamlıyorum. En son konuşmasanırım en zor konuşmadır, çünkü herkes o kadarçok şey söyledi ki benim söyleyeceklerimin hepsisöylendi. Ben şimdi bunların içinden eksik kaldı-ğınıdüşündüğüm veya daha net aydınlatılmasıgerekenleri kısaltarak söylemek istiyorum.

Bütün dünyada fonksiyonel gıdalar üzerinde ça-lışmalar var. İlk defa tartışıldığıülke, Japonya.Ben hayatımda üç seneyi orada geçirdim.İnsanla-rın yaşortalaması, erkeklerde 85, bayanlarda ise87 ile 92 arasında değişmekte. Bizim toplumu-muzdaki yaşortalamasıdaha düşük. O toplumdabu derecede bir kavramın ortaya çıkmasıçok aşırıderecede ilaç tüketimi oluyor.

Şimdi insanlar belli yaştan sonra aşırıderecederahatsızlanma nedeniyle Japonya’da FOSHU kav-ramıortaya çıkıyor. FOSHU, Food SpecializedHealth Use anlamında kısaltılmışbirşey. Japon-ya’da ilaçla ilgili o kadar çok önlemler alınmayaçalışılmışki bir aspirin yazarsa doktor, size üç günyazdıysa ambalajıaçarlar, size üç tane ambalajiçinden, hergün için naylon torbaya birer tane ko-yarlar, öyle verirler.İlaçtan tasarruf o kadar önem-

58

Değişikalışkanlıkları

yerleştirmemizveyahut yeni

tüketim bilincioluşturmamız

gerekiyor.

li. 120 milyon nüfus, o nedenle bu kavram ortayaçıkmıştır.

Bunun tartışılmasında beslenmenin de çokönemli olduğu ve gıdaların bu açıdan çok dikkat-li birşekilde irdelenmesi gerektiği tartışılmış, bes-lenme bilimcileri ile gıda bilimcileri bu konu üze-rinde çalışmışlardır. Bu araştırmalarda daha çokbilinçsel ve fiziksel iyi hissetmeyi sağlayan ve ayrı-ca hastalık riskini düşüren gıdalardaki biyoaktifmaddelerin tanımlanmasıüzerinde durulmuştur.

Hepimiz biliyoruz, birçok gıda maddesi değişikbiyoaktif maddeler içermektedir. Örnek olarakmeyveleri, sebzeleri, soya, sütü verebiliriz. Bunla-ra ek olarak sağlığa yararlıözelliklerinin ve isteni-len fizyolojik özelliklerinden dolayıyeni gıda bile-şenlerinin oluşturulması, araştırılmasıve birleşti-rilmesi önem taşımaktadır. Ülkemizde nüfus 73milyon. Bizim ilköğretime giden 14 milyon çocu-ğumuz var. Bakın ne kadar büyük birşey. 14 mil-yon, 7-14 yaşarasında 14 milyon nüfusumuz.Adeta beşte biri gibi bir durum söz konusu. Deği-şik alışkanlıklarıyerleştirmemiz veyahut yeni tü-ketim bilinci oluşturmamız gerekiyor. Beslenmeile ilgili son zamanlarda yapılmışçalışmalar ma-alesef yok. Sağlığıteşvik etmek ve hastalık riskinidüşürmek için değişik gıdaların üretilmesi veya-hut değişik gıda bileşenlerinin tartışılmasıönemtaşımaktadır.

Fonksiyonel gıdaların AB’nde de, biraz evvelbenden önceki konuşmacıuzun uzun anlattı. Gı-dalardaki değişik mineraller, vitaminler, yağasit-leri, diyet lifleri ve belli kimyasallar ve biyolojik

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

59

ABD’de üreticileristediği beyanıetiketeyazabilmektedirler.

aktif maddeler ve bunların eklendiği gıdalar anti-oksidan etkiyi taşımakta ve bunlardan elde edilengıdalar beslenme açısından önem taşımaktadır.Yeni ürünler üretildikçe yeni mevzuatlar da gerek-mektedir. Bakın bir mevzuat çıkıyor. O mevzuattartışılmaya başladığıanda yeni birşey çıktığıza-man dinamik bir yapıolduğu için tekrar değişik-lik gerekiyor. Bu çok önemli.

Birkaç fonksiyonel gıda ile ilgili örnek veripbunların aktif gıda bileşenlerini ve yaptığıgörev-leri örnek için vermek istiyorum. Hepimizin bildi-ği gibi yoğurt ve süt, probiyotikler, fermantasyonsonucu içinde yararlıbakteri bulunan gıdalar, ba-ğırsağın mikrobiyolojik dengesini geliştirmek içingıdalara eklenen yararlıbakteriler, prebiyotiklerise kolondaki yararlıbakterilerin gelişmesini teş-vik ederek yararlıetkisi olan bileşikler. Bir demargarinden örnek verelim, bitkisel steroller vesterol esterlerinin eklenmesi ve bunların koleste-rolü düşürücü etkisi söz konusu. Omega3 yağasitleri ile zenginleştirilmişgıdalar, bunlara örnekyumurtayıverebiliriz ve lipit metabolizmasınınkontrolü gibi, hipertansiyon gibi etkileri söz ko-nusudur.

Avrupa’da ve dünyada fonksiyonel gıdaya vesağlıkla gıda arasındaki veya diyet ile gıda arasın-daki ilişkiye tüketicilerin ilgisi çok artmaktadır.ABD’de üreticiler istediği beyanıetikete yazabil-mektedirler. Ancak ülkeler arasındaki farklılık, enönemlisi yaşam tarzı, geçim için bütçeye giren pa-ra çok önemlidir. Bakın geliri çok yüksek bir top-lumda taleplerin şekli değişecektir. Ancak bellidüzeyden düşük olduğunda değişik gıdalara talep

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

60

Fonksiyonelgıdaların sağlığa

yararlarınıntüketiciler

tarafından netşekilde anlaşılması

için ve bunlaragüvenebilmesi için

bir eğitimin deyapılması

gerekmektedir.

daha azdır. Yani zengin tüketiciyi tatmin etmekdaha güçtür, o nedenle değişik gıdalar üretmek,özellikle fonksiyonlarınıortaya koymak daha iyi-dir. İnsanların yaşsürelerinin uzamasıveya yaşlıinsan sayısının artması, hayat kalitesinin artma is-teği ve sağlık masrafları, ki çok önemli, değişikkonulara yönelmeyi, hastalanmadan insanlarısağ-lıklıolarak yaşatmanın çarelerini bulma fikrini or-taya koymuştur.

Şimdi insanların hastalanmamasıiçin dengelibeslenmesi gerekiyor, dengeli beslenmesi için paragerekiyor, hepsi birbirine bağlıolgular olarak dü-şünmeliyiz. Değişik mesleklerin çalıştığıbu konu-da, fonksiyonel gıdalar konusunda çalışan insanla-rın ortak çalışmasıyla farklısonuçlar, farklıclaim-ler ortaya konabilmelidir. Sağlık beyanlarıkonu-sunda bilimsel çalışmalar çok önem taşımaktadır.

Bu bilimsel çalışmalar ile değişik disiplinlerdekiinsanların bulunmasıgereken yapıda gıda ile ilgi-li olayların çalışılmasıve ortaya konmasıgerek-mektedir. Burada en önemli şey, herkesin istediğibeyanıyapamamasının oluşacağıbir sisteminoluşmasıdır. Yani tüketicinin aldatılmamasıçokönemli bir husus olmaktadır. Fonksiyonel gıdala-rın sağlığa yararlarının tüketiciler tarafından netşekilde anlaşılmasıiçin ve bunlara güvenebilmesiiçin bir eğitimin de yapılmasıgerekmektedir.AB’nde bu konuda çalışmalar hızlıbir şekilde de-vam etmektedir. Uluslar arasıbir organizasyongerekmektedir.

Gıdanın vücuttaki fizyolojik fonksiyonlarına veyararlarına olan koşullarıincelenmeli, buna uygun

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

61

Ülkemizde ABmevzuatlarıizlenmekte veuyumsağlanabilmek içinsürekli çalışmalaryapılmaktadır.

gıda ürünlerinin gelişmesi ve bu ürünlerin gelişti-rilmesinde bilimsel ürünlerin ortaya konmasıçokönem taşımaktadır. Bu amaçla gelişme, büyümeve farklılık, substrakt mekanizması, oksidatif bile-şenlere karşısavunma, fonksiyonel gıdalar ve kar-diyovasküler sistem, gastrointestinal fizyoloji vefonksiyon, fizyoloji ve davranışperformansıönemtaşımaktadır.

AB müşterek planında tüm diyet içeriğinde herzaman geçerli olan ve normal tüketilen gıdalarınmiktarıile ilgili olan fonksiyonel gıdalar ile ilişki-li olarak iki çeşit sağlık beyanısöz konusudur. Av-rupa’da bu konudaki mevzuat ülkemizdeki gibioluşturulmaya çalışılmaktadır. Ülkemizde ABmevzuatlarıizlenmekte ve uyum sağlanabilmekiçin sürekli çalışmalar yapılmaktadır. Ben mevzu-at numaralarınıverip uzun uzun zamanınızıal-mak istemiyorum.

AB direktiflerinde gıda takviyelerişuşekilde ta-nımlanmaktadır: bileşim öğelerini konsantre hal-de içeren, besleyici ve fizyolojik etkileri olan mad-deler şeklinde tanımlanabilmektedir. Sabahki su-numda Sevinç hocam domatesteki likopenle karo-teni karşılaştırdı. Her gıda maddesindeki etken butip maddelerin etkilerinin tartışılması, incelenme-si veya ortaya konmasınıve o elde edilen etkenmaddelerin diğer gıdalara katkıolarak kullanıl-masıda tartışılmasıgereken bir konudur. Yani li-kopenin ekstrakta edilip başka gıdalarda kullanıl-masıgibi. Ben daha önce söylenen şeyleri özetlegeçiyorum, işte AB’deki çalışmalar Temmuz2003’te müzakereye sunulmuşdurumda. Etiket-leme, tanıtma ve reklamlarında beslenme ve sağ-

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

62

Tüketicialdatılmaktadır.

Devlet de birşekilde

kandırılmayaçalışılmaktadır.

lık beyanlarıkonusunda öneriler uygulanmakta-dır. Ülkemizde özellikle üreticilerin dikkat etmesigereken, etiket beyanlarına uymasıgereken hu-suslar çok önemli. AB’nde de buna çok önem ve-riliyor, ama ülkemizde bazen etiket üzerinde üre-tim izni aldığızamanda deklare etmişolduğuözellikler dışında hususlar yazılabilmektedir. Buhem üretici için, hem tüketici için problem yara-tabilmektedir. Tüketici aldatılmaktadır. Devlet debir şekilde kandırılmaya çalışılmaktadır. Bunukimseyi suçlamak için söylemiyorum. Aynıza-manda Sanayi Bakanlığı’nda Reklam Kurulu’ndagörev yapıyorum. Size orada rastladığım bir olayıanlatayım: Bildiğimiz gibi taze ceviz reçeli olur,özellikle Kafkasya ve bizim Doğu illerimizde. Ce-viz reçelinin üretim iznini ve kontrol belgesini biz-den aldıktan sonra etikete hiçbir şey yazmamasısöylendiği halde yazdığışeyi size söylüyorum:“yüz yaşında çocuk yaptırır”. Gülmeniz için söyle-miyorum. Bunun Reklam Kurulu’nda tartışıldığı-nıdüşünün. Reklam Kurulu Başkanımız çokşaka-cıbir insandır, “hocam, eğer bu doğruysa üç tonsiparişim var” dedi. Yani böyle bir etiketlememantığının olmamasıgerekiyor. Etikette deklareedilip dosyaya giren bilgilerin daha sonra nasılsaBakanlık ’tan izin aldık, kimse izlemez diye düşü-nenler, daha sonra “aman hocam, yandık” diye ko-nuşanlar var. Sadece bizde değil, Reklam Kuru-lu’nda da bu şekilde. Bunları, affınıza sığınıyo-rum, ortaya koyabilmek için burada direkt mev-zuatı, salt anlatmak yerine olaylardan giderek an-latmak daha iyi olur diye düşünüyorum.

Beslenme beyanlarıile ilgili, hocalarımız söylediama, ben de bazışeylerden bahsetmek istiyorum.

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

63

Kabul edilebilirbeslenmebeyanlarıvebunların birlistesini içeren,spesifik kullanımönerileri ile ilgiliolarak bir pozitiflisteoluşturulmaktadır.

Bir gıdanın belirli bir beslenme özelliğine sahip ol-duğunu belirten, öneren veya anlamına gelen be-yan şeklinde olur. Bir beyanın aşağıdaki özellikle-re sahip olmasıgerekmektedir: örneğin enerji ileilgili, kalori değerini düşünerek “enerji sağlıyor”,“düşük ya da yüksek derecede sağlıyor” veya “sağ-lamıyor” diye bir yaklaşım; besin öğeleri ile ilgilide şu besin öğelerini içeriyor, yüksek ya da düşükseviyede içeriyor veya içermiyor gibi bir yaklaşımsöz konusudur. Kabul edilebilir beslenme beyan-larıve bunların bir listesini içeren, spesifik kulla-nım önerileri ile ilgili olarak bir pozitif liste oluş-turulmaktadır. Listedeki değişiklikler Komisyonönerisini takiben üç ay sürmekte ve daimi komitekararıile gerçekleştirilmektedir AB’de. Sağlık be-yanıtanımıönerisi, gıda veya gıdanın bir öğesi an-lamına gelen gıda kategorisi veya sağlık arasında-ki ilişkiyi belirten bir beyan olmaktadır. Sağlık be-yanının tanımlanmasında iki öneri geçerlidir: bi-rincisi, genellikle kabul edilen, ki biz buna jenerikdiyoruz, gıdada veya başka bir malzemede genelolarak kabul edilebilir bir rolü olan tanımlanabilirsağlık beyanları, işte tuzsuzsa herkes tarafındanneyi engelleyebildiği biliniyor veya hastalık riskinidüşürücü beyanlar tanımlama çok titiz çalışmalarsonucunda kullanılacak tanımlamanın iyi seçilme-si gerekiyor. Kabul edilebilir beyanlar vücudunbüyümesinde, gelişiminde veya normal fonksiyon-da rolü olan bileşim öğesinde veya bir diğer mad-de olarak tanımlanan beyanlar, genellikle kabuledilebilir verilere dayanan, yani bir bilimsel kanıt-la tanımlanmışbeyanlar ve tüketici tarafından iyianlaşılmışbeyanlar olarak gruplama yapılabilir.

Komisyona başvurabilmek için herhangi bir

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

64

Mevzuatın hersafhasında AB’ye

uyumda, hem ABmevzuatınıtakipetmede çok fazla

literatür okumak,taramak,

incelemekgerekiyor.

sağlık beyanıile ilgili bir öneriyi etikete yazabil-mek için yapılmasıgereken işleri burada özetle-dim. Tabi mevzuatın her safhasında AB’ye uyum-da, hem AB mevzuatınıtakip etmede çok fazla li-teratür okumak, taramak, incelemek gerekiyor.Burada gerekli dokümanlar şöyle: başvuru sahibi-nin adı, adresi, sağlık beyanın gıda kategorisi vebunların belirli özellikleri, sağlık beyanıhakkındaulaşılabilir, bağımsız dikkatle gözden geçirilmiş,yönetmelik için gereken kriterlere uyan, kanıtlan-mışçalışmaların örnekleri, sağlık beyanıile ilgilidiğer dokümanlar, özel durumlarda kullanılmasıgerekli haller için tüm AB ülkelerinin dillerindesağlık beyanıönerisi ve dosyanın bir özeti şeklin-de. Hastalık riskini düşürmek için bir beyan kul-lanmak isteyen kişinin başvurusu AB Gıda Gü-venliği Otoritesi’ne başvurduktan itibaren 14 güniçerisinde dikkate alınmalı. Bunu AB Gıda Gü-venliği Otoritesi üç ay içinde inceleyip görüşünühazırlamak, zaman alıcıbirşeydir, bu konuşmalariçinde anlatacağım prosedür yaklaşık bir yıl gibibir süre almaktadır. Daha sonra üye ülkelerin ilgi-li kuruluşlarından bahsedilmektedir. Bir komisyo-numuz var, bu komisyon AB Gıda Güvenliği Ko-misyonu’na 30 içinde görüşlerini bildiriyor. EğerAB Gıda Güvenliği Otoritesi’nden farklıbir kara-ra varmışise Komisyon, bunun gerekçeleri de ay-rıca Komisyona bildiriliyor. Bir daimi komisyonu-muz var. Üye ülkeler üç ay içinde buraya kararıonaylamak için görüşbildiriyorlar. Alınan kararlarhakkında başvuru sahibi gecikmeden bilgilendiri-liyor. Eğer bütün işlemler olumlu geçer ise listedesağlık beyanının kabulü veya reddi yer almakta-dır. Umarım Mr. Mathiodakis’e ters birşey söyle-memişimdir.

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

65

Alkollü içecekleriçin herhangi birsağlık beyanınaizin verilmemekte.

Biraz evvel sayın konuşmacımız da söyledi, birsağlık beyanının elde edildikten sonra muhafazasıvar. Bunun kullanımıile ilgili, adete bir patent gi-bi düşünülebilmektedir ve bununla ilgili bir verikoruma sistemi de mevcuttur.

Beyanların kullanılmasındaki kısıtlamalardanbiraz bahsetmek istiyorum. Temel şartlara ek ola-rak bu tür beyanlar yanıltıcıolmamalı. Bunlarlailgisi olan gıdalar güvenilir olmalıdır. Gıda çeşitle-ri üzerine yapılan kısıtlamalardan biraz bahset-mek istiyorum. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesitarafından yayınlanan besin profilini göz önündebulundurmayan gıdalara herhangi bir çeşit sağlıkbeyanıyapılmasına izin verilmez. Besin profili aşa-ğıda verilen, gıdada bulunan bileşim öğeleri refe-ransıile oluşturulmalıdır. Bu referanslar besinöğelerinden yağ, doymuşyağasitleri, transyağasitleri, şeker, tuz, tabi ki ilişkili olarak sodyum.Bu gıdalar için izin verilen beslenme beyanlarısa-dece yukarıda bahsedilen besin miktarındaki aza-lışlardır veya düşüşlerdir. Komisyondan gelenöneri dikkate alınarak daimi komite tarafındanbesin profilleri ile ilgili çalışmalar yapılmakta, be-sin profillerinin oluşturulmasıiçin Avrupa GıdaGüvenliği Otoritesi’ne 18 ay gibi bir süre yeterliolmaktadır.

Gıda çeşitlerindeki kısıtlamalardan biraz öncesayın konuşmacımız söyledi, alkolle ilgili bir kısıt-lama söz konusu. Şu anda sadece % 1.2’den yük-sek alkol içeren alkollü içecekler için bir liste mev-cuttur. Alkollü içecekler için herhangi bir sağlıkbeyanına izin verilmemekte ve sadece alkolünmiktarında veya enerji içeceğindeki bir düşüşü be-

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

66

Besin veyagıdanın kesin vespesifik olmayanyararlarına atıfta

bulunan, yanibilimsel verilerlekanıtlanmamış,

analizlebelirlenmemiş,

üzerindeçalışmalar

yapılmamışbeyanların

yapılmamasıgerekiyor.

lirten beslenme beyanlarına izin verilmektedir.Hiçbir beyanda veya bildiride izin verilmeyen hu-suslar, belirtilen veya ima edilen dengelenmişve-ya çeşitli diyetler genel olarak uygun miktarısağ-lamıyorsa bedensel fonksiyonel durumlara atıftabulunan uygunsuz veya kötü terimler, şekiller,grafikler ve sembollerle kısıtlama getirilmektedir.Genel olarak besin veya gıdanın kesin ve spesifikolmayan yararlarına atıfta bulunan, yani bilimselverilerle kanıtlanmamış, analizle belirlenmemiş,üzerinde çalışmalar yapılmamışbeyanların yapıl-mamasıgerekiyor. Daha önce iki kere etiketlemetebliğinde değişiklik yaptık, fonksiyonel gıdalarlailgili ayrıbir Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu’nabağlıbir alt komisyonumuz var. Ancak alt komis-yonda biraz önce söylemişolduğum uzun işlemlerve bilimsel komitenin henüz oluşturulmamışol-masınedeniyle süre uzayacağıiçin sanayinin ve ül-ke gerçeklerinin, dünya ve AB gerçeklerinden gi-dilerek etiketleme tebliğinde bu yılın başlarındabir değişiklik yapılmıştıve bu sağlık beyanlarıileilgili yazılacak şeyler tartışılmıştı. Düşük koleste-rol, düşük yağ, düşük doymuşyağasidi, düşüksodyum kalp ve damar sağlığına yararlıolur gibibir tanımlama konulmuşve bu gıda düşük koles-terol, düşük yağ, düşük doymuşyağasidi, düşüksodyum içerir gibi bir beyan söz konusuydu. Bubeyana esas olan bileşim öğeleri ise düşük koleste-rol, düşük yağ, düşük doymuşyağasidi ve düşüksodyum olarak tanımlanmıştır.

En son, Mayıs ayının sonunda hazırlanan eti-ketleme tebliği ile gıda bileşeni olarak yağ, doy-muşyağve kolesterol. Bunlarla ilgili sağlık beya-nı“bu gıda düşük yağ, düşük doymuşyağ, düşük

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

67

Düşük beslenmebeyanıkoşulunauygun olmalıdır.Eğer o koşullarauyuyor ise busağlık beyanıyapılabilecektir.

kolesterol içerir. Düşük yağ, düşük doymuşyağ,düşük kolesterol kalp ve damar sağlığının korun-masına yardımcıolur”. Bu tanımlar verilirkenepey tartışmalar oldu. Dünyada da bunlar tartışı-lıyor. Bu sağlık beyanıile ilgili beyan koşulunu daşu şekilde verdik: yağ, doymuşyağ, kolesterolmiktarınıbizim bir ek 4 listemiz var, Orada bun-ların yani yağ, doymuşyağ, kolesterol limitleri ve-rilmişve tanımlanmıştır. Düşük beslenme beyanıkoşuluna uygun olmalıdır. Eğer o koşullara uyu-yor ise bu sağlık beyanıyapılabilecektir. Sodyum-la ilgili bir tanımlama, gıda bileşeni olarak sod-yum sağlık beyanınız “bu gıda düşük sodyum içe-rir” “düşük sodyum yüksek kan basıncıriskininazalmasına, kalp ve damar sağlığının korunması-na yardımcıolur”. Beyan koşulu olarak da sod-yum miktarının ek 4’deki düşük beslenme beyanıkoşuluna uygun olmasıgerekmektedir.

Daha evvelki etiketleme tebliğindeşekerlerle il-gili konu tartışıldı, ama oradaşeker alkolleri veyapoliollerin ifadesi de tartışmalarda gündeme geldi.Gıda bileşeni olarakşeker alkol veya polioller “bugıda şeker yerine şeker alkol veya poliol içerir”.Sağlık beyanımız bu. “Şeker alkoller, polioller dişsağlığının korunmasına yardımcıolur”. “Dişsağ-lığınıkorur” ifadesi yerine biraz daha yumuşatıcıifadelerin kullanılmasısağlık beyanıolarak dahatercih edilmektedir. Beyan koşuluşeker yerineşe-ker alkol veya poliol içermesi ve ek 4’tekişekersizbeyanıkoşuluna uygun olmasızorunlu olmakta-dır.

Gelelim kalsiyuma, hepimiz süt içildiği zamankalsiyum alınır, tüketici tarafından çok iyi algıla-

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

68

nan bir bileşendir. Bunun sağlık beyanının nasılyapmalıyız? Kalsiyum “bu gıda yüksek orandakalsiyum içerir”, “kalsiyum kemik ve dişlerin ge-lişmesine ve kemik sağlığının korunmasına yar-dımcıolur”, dikkat ederseniz daha yumuşak birifade, kalsiyum miktarının ek 4’teki yüksek bes-lenme beyanına uygun olmasıgerekmektedir.

Probiyotik bakteri. “Bu gıda probiyotik bakteriiçerir”, “probiyotik bakteriler sindirim sisteminidüzenlemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeyeyardımcıolur”. Bu beyanıyapabilmek için 1 çarpıon üzeri altıcanlıprobiyotik bakteri içermesi ge-rekmektedir. Prebiyotiklerden ise, “bu gıda prebi-yotik bileşen içerir”, “prebiyotikler sindirim ve ba-ğışıklık sistemini düzenleyen ve destekleyen pro-biyotik bakterilerin bağırsakta gelişimini ve yaşa-mınıdestekler”. Beyan koşulu, prebiyotik bileşenmiktarının yüz g.da en az 3 g. veya 100 kcal.de enaz 1.5 g. olması.

Diğer gıda bileşenimiz, Omega3 yağasidi, epave deha, “bu gıda Omega3 EPA/DHA yağasidiiçerir”, “EPA/DHA kalp ve damar sağlığının ko-runmasına yardımcıolur”şeklinde bir tanımlama.Beyan koşulu, Omega3 yağasidi miktarıyeterlitüketim düzeyinin 100 g. katıgıda için en az%15’ini, 100 ml. sıvıgıda için en az % 7.5’unu ve100 k.cal için en az % 5’ini karşılamalıdır. Ome-ga3 yağasitleri için yeterli tüketim düzeyi 1.6g./gündür. Omega3 yağasidi deha yine aynışekil-de, buradaki sağlık beyanımız “DHA beynin nor-mal gelişimi ile göz ve sinir sisteminin gelişimineyardımcıolur”, bunların da miktarlarıbeyan ko-şullarında gerekli.

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

69

Soya proteini ile ilgili “bu gıda soya proteini içe-rir” sağlık beyanı“soya proteini kolesterol oranınıdüşürmeye, düşük kolesterol kalp ve damar sağlı-ğının korunmasına yardımcıolur”. Beyan koşulu,soya proteinin miktarının en az 6.25 g./porsiyonolması, en az 25 g./gün tüketilmesinin gerektiği-nin beyan edilmesi zorunludur. Etki için diyettekikolesterol ve doymuşyağmiktarının düşük olma-sıda önemlidir.

Sonuncu olarak bitkisel sterol ve stanoller. Üze-rinde çok tartışmanın olduğu, dünyada da tartışı-lan, AB’inde de üzerinde çok tartışılan hususlar. 3.madde özellikle gıdanın kolesterol seviyesini dü-şürmek için üretildiğinin belirtilmesi. 4. koşulu-muz, kolesterol düşürücü ilaç kullanan hastaları-mız için doktora başvurmalarının önerilmesi. Yani“ben böyle bir ilaç kullanıyorum, doktora sorma-dan bu gıdayıtüketemeyeceğim”. 5. karatonaitdengesinin korunmasıiçin meyve ve sebze tüketi-mi ile desteklenmesi gerektiğinin belirtilmesi. So-nuncu, hamile ve emzikli kadınlar için 5 yaşın al-tındaki çocuklar gibi, özel beslenme ihtiyaçlarıolan kişiler için uygun olmayabileceğinin beyanedilmesi gerekmektedir.

Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

***

Prof. Dr. Nevzat ARTIK

70

Prof. Dr. Aziz Ekşi: Ama en çok Mathiodakis’iyorduk. Kendisine çok teşekkür etmek istiyorum.Ben kapanışiçin Gıda Dernekleri FederasyonuGenel Sekreteri Sayın Bakanım, Sevgili Hemşeh-rim Ersin Taranoğlu’nu kürsüye davet ediyorum.Buyrun Sayın Bakanım.

Prof. Dr. Aziz EKŞİOturum Başkanı,Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi

71

Ersin TARANOĞLUTürkiye Gıda veİçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri

“Herşeyidüzenleyemezsiniz” Hepiniz gelin,bunun altınıçizin.“Çünkü piyasavar” dedi. Bu laf,bu çağın lafıdır.

Sayın hocam, muhterem hanımefendiler, değer-li konuklar. Gıda Dernekleri Federasyonu olarakdüzenlediğimiz Gıda Etiketleri Ürünlerinde Bes-lenme ve Sağlık Beyanlarına İlişkin Türkiye veAB’deki Düzenlemeler konulu toplantımünase-beti ile yaptığımız çalışma sabah onda başladı,yaklaşık 6,5 saat sürdü ve bu an itibarıyla nihayet-leniyor. Ben federasyonum, yöneticilerim ve gıdasektörü adına başta Aziz Ekşi hocama oturumuidare ettiği için, dışarıdan Dr. Mathiodakis’e veDr. Verhagen’e katıldıklarıve Türkiye’de bizleremisafir olduklarıiçin, bilim adamlarına fikri kat-kılarıiçin, diğer konuklara varlıklarıyla buradakatkıda bulunduklarıiçin, Tarım Bakanlığı’nıngüzide bürokratlarına bize güç ve destek verdikle-ri için, basının değerli temsilcilerine çalışmalarımı-zıaktardıklarıiçin, tercüman bayanlarımıza bukonuda gayret sarf ettikleri için hepsine teker te-ker teşekkür etmek istiyorum.

Basil’e çok soru soruldu, bizde adettir, birisiniele geçirdik mi böyle hırpalarız. Ama herkes birşey öğrenmiştir, herkes bir şeyler faydalanmıştır.Ben Dr. Basil’in konuşmasından birşey öğrendim,bunun altınıçok çizmek istiyorum ve unutulma-yacak şekilde çizmek istiyorum, hem devlette,hem özel sektörde bulunmuşbir kişi olarak. Dediki “herşeyi düzenleyemezsiniz” Hepiniz gelin, bu-nun altınıçizin. “Çünkü piyasa var” dedi. Bu laf,bu çağın lafıdır. Eğer bu çağıyakalamak istiyor-sak, eğer hepimiz ilim adamı, sanayici, bürokrat,

72

Biz Türkiye Gıdave İçecek

Federasyonutemsilcileri olarak

ve bizimmensuplarımız

olarak Türk ilimadamlarına

sonuna kadargüveniyoruz.

basın mensubu, sivil toplum örgütü olarak birşeyler vermek, ülkemizi bir yerden bir yerlere gö-türmek istiyorsak, buradaki bütün konuşmalarıaslında Türk insanıiçin yapıyorsak “her şeyi dü-zenleyemezsiniz, çünkü piyasa var” denen lafın al-tınıçizersek ve buna sımsıkısarılırsak biz Türki-ye’yi sıçratırız.

Değerli dostlar, size iyi bir ev sahipliği yaptığı-mızıdüşünüyoruz. Eğer bundan memnunsanız te-şekkürlerinizi beklemiyoruz, eğer bir noksanımızvarsa bunu bizim bir hatamız olarak hanemize ya-zın diyorum. Bir şeyi daha ifade etmek istiyorummüsaade ederseniz. Bazıterimler kullanacağım:siyaset adamları, bürokrasi, sivil toplum kuruluş-ları, basın mensupları, AB ve bilim adamları. Ar-tık çağdeğişti, tepeden aşağıya devir bitti. Devle-tin yerine yerel yönetimler, kamunun yerine bi-reyler, devlet sektörü yerine özel sektör geldi, çağdeğişti. Çağdeğişirken egemenlik kavramlarıdadeğişti. Önce kurtarıcıadamlar devri bitti. Sonraonun yerine birlikte yönetim geldi. Birlikte yöne-timin içinde sivil toplum örgütleri, siyasetçiler,basın mensuplarıve bilim adamlarıbir araya gel-diler. Çağbiraz daha gelişti, globalleşti. Onun ye-rine büyük bloklar, bizim için AB geldi. Artık neyaparsak yapalım, kim ne biliyorsa bilsin, siviltoplum örgütleri, bürokrasi, basın ve özel sektörbir araya gelecek, siyasetçi ile gücü paylaşacak.

Bizim için iki tane referans vardır, iki tane çıpavardır: biri, AB diğeri bilim adamlarıçıpasıdır. BizTürkiye Gıda ve İçecek Federasyonu temsilcileriolarak ve bizim mensuplarımız olarak Türk ilimadamlarına sonuna kadar güveniyoruz. Onun için

Ersin TARANOĞLU

73

Gerçekleşengeçmiştekalmıştır, yarıniçin Türk gıdasanayisinin dahabüyük özlemlerivardır.

bu toplantıya katılan yaklaşık 14 ilim adamınınismini yazdım, burada yaklaşık 140 kişilik bir top-luluk var. %10’unun ilim adamıolduğu bir tartış-madan bence doğru sonuçlar çıkmıştır. Biz bun-dan sonra da ilim adamlarına güvenmeye devamedeceğiz. 5 sayın konuşmacıoldu. 40’tan fazla so-ru soruldu. 40’tan fazla kişi katıldı. 6 saatlik birçalışma yapıldı. Dolayısıyla bizim açımızdan me-sele tamamdır.

Bugün tartıştığımız tebliğiçin Tarım Bakanlı-ğı’nın bürokratlarına gıda sanayi olarak teşekkürediyoruz. Başta Sayın Bakan’a Ocak ayın içindeverdiği sözü gerçekleştirdiği için şükranlarımızıifade ediyoruz. Bu meselenin çözülmesinde yakla-şık 10 bilim adamının 5 kez çeşitli sebeplerle biraraya gelerek fikirlerini ifade ettiler, tartışmalaroldu. Karar çıktıktan sonra hala tartışma devamediyor. Bunların hepsini iyi bir katılımcılık, iyi biryönetim anlamında çok faydalıve anlamlıbuluyo-ruz. Dolayısıyla bu bir başlangıçtır, bir açılımdır.Biz memnun muyuz? Dün itibarıylaşükranlarımı-zıifade ederken yarın için memnuniyetsizliğimiziifade etmek istiyoruz. Çünkü gerçekleşen geçmiş-te kalmıştır, yarın için Türk gıda sanayisinin dahabüyük özlemleri vardır. Bu mesele daha derinle-mesine, daha genişlemesi lazım. O açıdan bu top-lantıyıbuna açılışolarak görüyoruz.

Sözlerimin sonunda Federasyon adına hepinizeşükranlarımızısunuyor, yine böyle güzel bir top-lantıda bir arada olmak üzere hepinize sevgi vesaygılar sunuyorum.

***

Ersin TARANOĞLU

74

Evet arkadaşlar, girişte söylediğim gibi gıdanın3. boyutunu tartıştık. Bu kısmen yeni ve güzel birboyut. Doğru kullanırsak yaşamımızıuzatacak,yaşam kalitesini yükseltecek bir boyut. Ben tekrarGıda Dernekleri Federasyonu’na, İlknur Menlik’eözellikle bu organizasyon için teşekkür ediyorum.Konuşmacılara değerli bilgilerini paylaştıklarıiçinteşekkür ediyorum. Bütün katılımcılara teşekkürediyorum. Mutlu, sağlıklıgünler diliyorum fonk-siyonel gıdalarla.

Prof. Dr. Aziz EKŞİOturum Başkanı,Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi