COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim...

20
COĞRAFYA'YA GİRİŞ (Genişletilmiş 11. Baskı) Prof. Dr. Hayati DOĞANAY Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan DOĞANAY Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi

Transcript of COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim...

Page 1: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

COĞRAFYA'YA GİRİŞ(Genişletilmiş 11. Baskı)

Prof. Dr. Hayati DOĞANAYAtatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi

Prof. Dr. Serkan DOĞANAYGiresun Üniversitesi Öğretim Üyesi

Page 2: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

Prof. Dr. Hayati DOĞANAY

Prof. Dr. Serkan DOĞANAY

COĞRAFYA'YA GİRİŞ

ISBN 978-605-364-813-0

Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

© 2014, Pegem AkademiBu kitabın basım, yayın ve satış hakları

Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir.Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri,kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıtya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.

Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır.Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında

yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınlarısatın almamasını diliyoruz.

11. Baskı: Eylül 2014, Ankara

Yayın-Proje Yönetmeni: Ayşegül EroğluDizgi-Grafik Tasarım: Göktürk Alperen Aslan

Kapak Tasarımı: Gürsel AvcıBaskı: Ayrıntı Basım Yayın ve Matbaacılık Ltd. Sti

İvedik Organize Sanayi 28. Cadde 770. Sokak No: 105/AYenimahalle/ANKARA

(0312-394 55 90)

Yayıncı Sertifika No: 14749Matbaa Sertifika No: 13987

İletişim

Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARAYayınevi 0312 430 67 50 - 430 67 51

Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08

Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60

İnternet: www.pegem.netE-ileti: [email protected]

Page 3: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

İlmine derin bir hayranlık beslediğim

Hocam,

Prof. Dr. Tâlip YÜCEL’in anısına

Prof.Dr. Tâlip YÜCEL

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Coğrafya Bölümü’nün öğretim üyelerinden olan saygıdeğer hocam YÜCEL (1921-2011), Kırşehir do-ğumludur (1921). Babasının görevi dolayısıyla (Hâkim’di), eğitim ve öğrenimi-ni, farklı şehirlerde yapmıştır. Örneğin, ilkokula Nizip’te başlamış (1928) oldu-ğu halde, ancak Marmaris’te tamamlayabilmişti (1933). Orta okul öğrenimine İstanbul Gaziosmanpaşa’da başlamış; Merzifon’da tamamlamıştır (1936). Lise öğrenimini ise, İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’nde bitirmişti (1939).

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne, sadece bir hafta kadar devam etmiş; oradan kaydını sildirerek, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Coğraf-ya Bölümü (O zamanki adıyla Coğrafya Enstitüsü)’ne kayıt olmuştur (1939). Bu bölümün, Ülkeler Coğrafyası kürsüsünü bitirmiş (1943) ve Coğrafya Ensti-tüsü Müdürü Prof.Dr. Herbert LOUIS tarafından Enstitü’nün Ülkeler Coğ-rafyası Kürsüsü’ne asistan olarak alınmış; LOUIS ile çalışmalarına başlamış; O’nun ayrılması sonucu doktora çalışmalarını, Prof. Cemal Arif ALAGÖZ ile sürdürmüş ve 1947’de doktorasını tamamlamıştır.

YÜCEL; 1952’de Doçent ve 1961’de Profesör olmuş; 1986’da (emeklili-ğine daha iki yıl varken) emekliliğini isteyip, İstanbul’a yerleşmiş ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Coğrafya Öğretmenliği Bölümü’n-de sözleşmeli öğretim üyesi statüsünde görev alarak, 1992’ye kadar burada, lisans ve lisansüstü dersler okutmuş; 1992’de buradan ayrılmıştır. Bir süre, kışları İstanbul ve yazları da Yalova’da oturduktan sonra, aile memleketi olan Marmaris’e yerleşmiş; orada, 2011 yılında Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.

O’ndan Asya’nın Fizikî Coğrafyası, Asya’nın Beşerî ve İktisadî Coğrafyası ve Avrupa’nın Ekonomik Yapısı derslerini aldım. Ciddî ve bilimsel bir dersin, nasıl işlenmesi gerektiğini öğrendim.1 Kendisini saygı, şükran ve minnetle anı-yorum. Allah rahmet eylesin.

Prof. Dr. Hayati DOĞANAY

1 Prof.Dr. Talip YÜCEL’in; Asya’nın Fizikî Coğrafyası (1960), Avrupa’nın Ekonomik Yapısı (1964), Asya’nın Beşerî ve İktisadî Coğrafyası (1965), Ege Denizi Türkiye ile Komşu Ege Adaları (1988, Sırrı Erinç ile birlikte) ve Türkiye Coğrafyası (1987) konulu beş önemli kitabı yayımlanmıştır.

Makale çalışmaları 30 dolayında olup, coğrafyanın hemen bütün bilim alanlarıyla ilgili araştırmalar olarak dikkati çekerler.

Page 4: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

ÖN SÖZ

Coğrafya’ya Giriş, eğitim ve öğretim programının içeriği bakımından-bir ders kitabıdır. Program içeriği, coğrafya ilmini meslek olarak seçen öğren-cileri, bu ilme hazırlık kaygısı taşımakta ve birinci-ikinci yarı yıl öğrencilerine okutulmaktadır.

Eserin 10. baskısı, 2012’de yapılmıştı. Öğretim programında bazı yeni-likler yapılması ve esere olan teveccüh, eldeki bu 11. baskının yapılmasını gerektirmiştir. Hatırlanacağı üzere ülkemizde, bilimsel eserlere duyulan ilgi, politik içeriklilere duyulan kadar önem taşımaz. Bu bakımdan, eserin oldukça sık aralıklarla baskısının yapılması, kuşkusuz sevindiricidir. Okurlarımıza içten-likle teşekkür etmek istiyoruz.

Coğrafya öğrencileri ve coğrafya öğretmeni meslektaşlarımız için temel bir kaynak teşkil ettiğine kuşkumuz olmayan eserde, başlıca şu önemli bilimsel konular irdelenmeye çalışılmıştır:

• Coğrafya nedir ?

• Yedisinden yetmişine, neden coğrafya herkesi ilgilendirir?

• Neden bu bilim küresel bir nitelik taşır?

• Coğrafyacı planlamaya ne gibi katkılar yapar?

• Coğrafya ilminin öncül terimleri nelerdir?

• Coğrafya ilminde esas tema nedir? gibi.

Esere konulan şekiller, Yrd. Doç. Dr. Cemal SEVİNDİ tarafından çi-zilmiş ve eserin dizaynı, Prof. Dr. Serkan DOĞANAY tarafından yapılmış-tır. Her iki meslektaşıma da, ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak, el-deki duruma getirilmiştir. Coğrafya öğrencileri ve Coğrafya öğretmenleri için önemli bir kaynak olması yanında, Eğitim Fakültelerinin Sosyal Bilgiler Öğ-retmenliği öğrencileri için de temel bir kaynak olabileceği düşüncesindeyiz.

İlgilenenlerin, Coğrafya ilminde kendilerine, umduğumuz derinlik ve ge-nişliği kazandırması dileklerimizle.

Prof. Dr. Hayati DOĞANAY

Prof. Dr. Serkan DOĞANAY

30 Mayıs 2014, Erzurum

Page 5: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

İÇİNDEKİLER

Ön Söz ........................................................................................................... IV

İçindekiler...................................................................................................... V

Bazı Öz Deyişlerle Coğrafya .................................................................... VIII

Giriş

I. Coğrafya'nın Önemi ve Öğretmenlik Mesleği ................................................. 1

II. Nerede Coğrafya Vardır? ............................................................................. 4

1. BölümCoğrafya İlminin Tanımı ve Konusu

1.1. Coğrafya Teriminin Etimolojisi ................................................................. 9

1.2. Coğrafya İlminin Tanımı ......................................................................... 10

1.3. İnsan ve Çevre Etkileşimi ........................................................................ 14

1.4. Coğrafyanın Bilim Sınıflamasındaki Yeri ................................................. 17

1.5. Coğrafi Düşüncede İlgi Odağı: İNSAN ve ÇEVRE ................................... 21

1.5.1. Çevrenin İnsan Üzerindeki Etkileri .................................................. 23

1.5.2. İnsanın Çevre Üzerindeki Etkileri .................................................... 69

1.6. Çevre Algısı ve Çevrenin Değer Kazanması ............................................. 89

2. BölümCoğrafya İlminin Gelişme Devreleri

2.1. İlk Çağ’da Coğrafya .................................................................................97

2.2. Orta Çağ’da Coğrafya ...........................................................................112

2.3. Yeni Çağ'da Coğrafya ........................................................................... 128

2.4. Yakın Çağ’da Coğrafya .........................................................................154

2.5. Çağdaş Coğrafya ve Çağdaş Coğrafi Görüş ...........................................156

Page 6: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

VI Coğrafya'ya Giriş İçindekiler

3. BölümCoğrafya’nın Ana Bilim Dalları

3.1. Bilimleri Ana Bilim Dallarına Ayırma Zorunluluğu ..................................165

3.2. Coğrafya'nın Ana Bilim Dalları ..............................................................166

3.3. Coğrafya'da Yöntemsel (Metodik) Yaklaşımlar .......................................180

3.4. Coğrafya İlminin Başlıca Kaynakları.......................................................183

3.5. Coğrafya İlmine Yardımcı Başlıca Bilimler .............................................196

4. BölümCoğrafya İlminin Genel ve Ortak Bazı Terimleri

4.1. Coğrafî Konum ......................................................................................203

4.2. Koordinat Sistemi: Enlem ve Boylam .....................................................209

4.3. Coğrafî Düşüncenin Başlıca İlkeleri ........................................................214

4.4 Coğrafyada Araştırma Yöntemleri ...........................................................218

4.5. Coğrafyada İfade Teknikleri ...................................................................221

5. BölümUzay ve Güneş Sistemi

5.1. Uzay, Evren ve Gök Kavramlarının Tanımı ...........................................223

5.2. Uzay Çalışmalarında Geleceğe Dönük Tasarımlar .................................227

5.3. Güneş Gök Adası (Galaksi) ve Güneş Sistemi .......................................228

5.3.1. Güneş ve Başlıca Özellikleri .........................................................232

5.3.2. Gezegenler ...................................................................................237

5.3.3. Kuyruklu Yıldızlar .........................................................................246

5.3.4. Meteor ve Meteoritler ...................................................................247

Page 7: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

6. BölümDünya (Yer,Yerküre,Yeryuvarı)

6.1. Dünya'nın Oluşumu ..............................................................................251

6.2. Dünya'nın İç Yapısı ...............................................................................252

6.3. Jeolojik Zamanlar ve Devirleri ...............................................................257

6.4. Dünya’nın Biçimi (Şekli) ve Boyutları ....................................................268

6.5. Dünya’nın (Yer’in) Hareketleri ve Sonuçları ..........................................274

6.6. Ay: Yer’in Tek Uydusu ve Uzaydaki En Yakın Komşusu ........................290

7. BölümBazı Klasik Devre Coğrafyacıları ve

Türkiye’de Coğrafya

7.1. Bazı Batılı Kurucu Coğrafyacılar ............................................................303

7.2. Türkiye’de Coğrafya’nın Kuruluşu ve Gelişmesi .....................................311

Sözlük .........................................................................................................337

Kaynakça ....................................................................................................385

Dizin ............................................................................................................397

VIIHaya Doğanay - Serkan Doğanayİçindekiler

Page 8: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

Bazı Öz Deyişlerle Coğrafya

Dünya'yı görmek, coğrafya bilmek demektir.

Coğrafya bilmek, Dünya'yı görmek demektir.

Coğrafya, millî kültürlerin kaynağıdır.

Coğrafya, kitap ilmi değildir.

Coğrafya, gezip görme ilmidir.

Coğrafya, hem fen hem de sosyal ilimdir.

Coğrafya, fen bilimleri ile sosyal bilimler arasında bir köprüdür.

Coğrafyacının çevresi, evrenin bütünüdür.

Coğrafya, bir yandan millî kültürü beslerken, bir yandan da devlet-

leri yönetenlere kılavuzluk eder.

Yurt sevgisi duygusunun kaynağı coğrafya, millet sevgisi duygusu-

nun kaynağı ise tarih, dil ve edebiyattır.

Coğrafya eğitimi veren kimseler, mutlu bir ömür sürerler. Çünkü

onlar doğanın ilginç güzelliklerini sezen, ender bireylerdir.

Bireyi, coğrafî kaynaklar yaşatır.

Coğrafî peyzaj, bireyin huzur kaynağıdır.

Coğrafya, bireyin yeryüzü aynasıdır. Baktıkça hayran kalır.

Her birey, çevresindeki güzelliklerin farkına varması için, az-çok

coğrafya öğrenmelidir.

Prof. Dr. Hayati DOĞANAY

Page 9: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

I. Coğrafya’nın Önemi ve Öğretmenlik Mesleği

Temelde bir yeryüzü ilmi olan coğrafya, oluşum tarihi en eski bilimlerden biridir. Hemen bütün bilimler gibi bu bilim de, felsefî düşüncelerden doğmuştur. Dolayısıyla ilk fikirlerinin kökenini, İlk çağ düşünürlerinin eserlerinde aramak yanlış olmaz.

İlk coğrafî fikirler, bu çağ düşünürlerinin beşerî ve iktisadî coğrafya feno-menleri ile matematik coğrafya fenomenleri üzerinde yaptıkları gözlemler ve ileri sürdükleri düşünceler arasında yer almıştır. Bu fikir ve düşünceler, özellikle tarihî, coğrafî, etnografik ve felsefî görüşler, düşünceler, izlenimler biçiminde, bu çağın düşünürleri ( filozof) tarafından kaleme alınan seyahatname türünden eserlerinde işlenmişlerdir. Örneğin, bunlar arasında yer alan Heredotos (İ.Ö.484-426), Tales (İ.Ö.636-546), Aristo (İÖ.384-322) gibi bu çağın düşünür ve gezginleri (seyyah), bugün de ünlerini korumaktadırlar. Çünkü bunlar, ilk filozofl ar olarak kabul edil-mektedirler.

Coğrafya İlminin adı, yine bir İlk çağ düşünür ve matematik coğrafyacısı olan, Eratosthenes1 (İ.Ö. 275-195) tarafından verilmiştir. Yaklaşık İ. Ö. III. yüzyılda ya-şayan ve ünlü İskenderiye Coğrafya Ekolü’nün de kurucusu olan bu gezgin, seyahat-

1 Eratosthenes (İ.Ö.275-195 veya İ.Ö. 284-192): Yunanlı gökbilimci, matematikçi, coğrafyacı ve fi lozof. Bu günkü Libya’nın Sirene kasabasında dünyaya geldi (bazı kaynaklara 275, bazılarına göre 276). Ancak meslek hayatının büyük çoğunluğunu İskenderiye (Mısır) kentinde geçirdi ve orada vefat etti (İ.Ö.195). İskenderiye Coğrafya Ekolü’nün kurucuları arasında olup, Ptoleme (Ptolemaios)’in ölümünden sonra, buradaki ünlü kütüphanenin yöneticisi olmuştur. Dil, edebiyat, felsefe, kronoloji gibi alanlarda çalışmalar yapmışsa da, daha çok matematikçi ve coğrafyacı olarak ad yapmıştır. Matematikte asal sayıları bulma yöntemi diye bilinen ve matematik ilminde Eratosthenes Kalburu adıyla tanınan buluş, o’na aittir; bu gün de, asal sayılar konusunda kullanılmaktadır. Coğrafya alanındaki en ünlü eseri, Gegraphe (Geographica’da denir) adlı eseri olup Coğrafya’ya İlişkin, Coğrafya ile İlgili, Coğrafi gibi anlamlara gelir. Ayrıca, yaz gündönümünde Güneş ışınlarının Siyene (Asvan) deki bir kuyuya düşüş açıları ve onların tam karşısına denk gelen enlem açısını hesaplayarak; bu veriden hareketle Dünya’nın çevre uzunluğu, O’nun tarafından 352 bin stadion, yaklaşık 40 bin km. olarak hesaplanmıştır. Bu, çok büyük bir başarıdır.

GİRİŞ

Page 10: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

lerinden edindiği coğrafî izlenimleri ve matematik coğrafya konusundaki hesapla-ma sonuçlarını topladığı seyahatname türünden eserini, gegraphẻ veya geographica (Coğrafya ile ilgili) diye adlandırmıştır2. Böylece de coğrafya ilminin adı, daha M.Ö. III. yüzyılda, günümüz bilimler sistematiğindeki yerini almıştır. Bugün, çok gelişmiş başlıca yer bilimleri arasında bulunan jeoloji, jeodezi, jeofizik, zooloji, botanik, gök-bilimleri ( astronomi veya bugünkü adıyla uzay bilimleri) gibi ilimler, düşünce te-melleri (fikrî temeller) olarak, önce İlk çağ düşünürlerinin düşüncelerinde oluşmuş; uzun yıllar coğrafî fikirler arasında işlenmiş ve yaklaşık XIX. yüzyıl içinde, bağımsız bilimler durumuna gelmeye başlamışlardır. Bir diğer ifade ile bunların, coğrafî dü-şünceden doğduklarını söylemek, pek de yanlış olmaz.

İfade yerindeyse günümüzde, temel eğitim almış yedisinden yetmişine bütün bireyler, az veya çok, belleklerinde bir coğrafya (bilgileri) imajı taşırlar. Bu imge (tasarım, tasarı, hayal etme) küresel nitelik ve nicelikler de kazanmıştır. Bunda esas rolü, her devletin millî eğitim programlarında, coğrafya öğretim programla-rına yer vermiş olması oynar. Hatta XVIII. yüzyıl sonları, bir diğer ifadeyle sana-yi devrimi hemen sonrasında, Batı ülkeleri ve XX. yüzyıl başlarında da Japonya, Çin, Avustralya ve G. Kore gibi Uzak Doğu ülkeleri, çağdaş eğitim sistemlerini oluştururlarken, uluslarının tarihi, coğrafyası, dili ve edebiyatı ile ilgili öğretim programlarını, fen derslerini de asla ihmal etmemek kaydıyla, millî eğitim sistem-lerinin odak noktası yapmışlardır. Bugün de sistem, daha güçlendirilmiş olarak aynen korunmaktadır. Çünkü, onlar çok iyi bilmektedirler ki, millî dayanışmanın kaynağı, bu öğretim programı konularında saklıdır. Bunun, ikinci bir yolu yoktur.

Bütün ülkelerin, temel eğitim ve orta öğretim müfredat programlarında coğrafya eğitiminin yer alması, giderek bu ilmi, küresel popüler bir ilim durumuna getirmiştir. Ancak, hiç kuşku yok ki, bu yüksek popülaritenin, daha başka nedenleri vardır. Coğ-rafya ilmi araştırmaları, eğitimi, öğretimi ve yayımlarının, hemen her ülkenin yüksek öğretim programlarında yer almış bulunması, bu etmenlerin en önemlisidir.

Bugün, bütün Dünya ülkeleri yüksek öğretim programları arasında coğrafya programları da vardır. Bunlar, ya coğrafya enstitüleri (İng. Institute of geography), ya coğrafya bölümleri (İng. department of geography), ya da farklı program öğ-rencilerinin, bazı coğrafya bilim alanlarını da okumaları suretiyle örgütlenmiş ve

2 Eratosthenes’in Dünya çevresini nasıl hesapladığı hakkındaki bilgi için bakınız:

Ronan, Colin A., 2003, Bilim Tarihi. Çev.Ekmeleddin İhsanoğlu ve Feza Günergun, TÜBİTAK Yayını, 3.baskı, Ankara, s.127-129.

Elibüyük, M., 2000, Matematik Coğrafya: Evren, Gezegenler, Dünya, Zaman. Ekol Yayınevi, Ankara, s.142-149.

2 Coğrafya’ya Giriş

Page 11: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

önem kazanmışlardır. Enstitüler ve bölümlerde, coğrafya araştırmaları, yayınlar ve eğitim-öğretim yapılmaktadır. Diğer bazı programlarda okuyan öğrenciler ise, öğ-renimini yaptıkları ilmi desteklemesi amacıyla, coğrafya ilminin bazı bilim alanla-rını okumaktadırlar. Nitekim siyasal bilimler öğrencilerine ülkeler coğrafyası, tarih öğrencilerine jeopolitik ve tarihî coğrafya, iktisat öğrencilerine iktisadî coğrafya, tu-rizm öğrencilerine turizm coğrafyası, şehir ve bölge planlaması mühendisliği öğren-cilerine yerleşme (iskân) coğrafyası, inşaat mühendisliği öğrencilerine jeomorfoloji, ziraat mühendisliği öğrencilerine klimatoloji ve yine jeomorfoloji okutulması, bun-lara birkaç örnektir. Ayrıca, bu ülkelerin eğitim fakültelerinde de, yine coğrafya eğitimi anabilim dalları (orta öğretime coğrafya öğretmeni adayı yetiştirirler) ve sosyal bilgiler eğitimi anabilim dalları (temel eğitim okullarına öğretmen adayı yetiştirirler) vardır. Bunların eğitim ve öğretim programlarında, yüksek oranda bir coğrafya ilmi ve eğitimi de verilmektedir.

Ancak, şunu da hatırlamak gerekir ki, bizde henüz, niçin coğrafya araştır-maları-eğitim ve öğretimi yaparız? sorusunun yanıtı, yeterince açıklık kazan-mış değildir. Burada esas sorunu ise, coğrafya ilminin, dış siyaset, millî birlik, fizikî planlama, iktisadî planlama ve tanıtım gibi alanlardaki büyük rolünün, henüz yeterince anlaşılmamış olması teşkil eder. Ancak, Türkiye’de coğrafya-cıların, güçlü ve uygulamalı bir mesleğin temsilcileri oldukları, çok yavaş bir tempo ile de olsa, eskiye göre günümüzde daha iyi anlaşılmaktadır. Gelecekte, daha da çok anlaşılacaktır.

Oysa coğrafya ilmi konuları, çevre-insan etkileşimi ve sonuçları ile oluşan sorunların çözüm yolları şeklinde, üç veya dört bilinmeyenli bir denklem gibi ele alır. Bu ilimde, asla ezberlemek gibi bir eğitim ve öğrenme ilke ya da yöntemi yoktur. Pek çok konusunun eğitimi ve öğretiminde, eğitilenlerin hayal gücü ufuk-larını, sonuna kadar zorlamak ve işletmek durumundayız. Bu da, yeteri sayıda araç-gereç kullanmakla, yardımcı ve görsel şekillerden sık aralıklarla yararlanmak suretiyle mümkün olabilir.

Gerçi coğrafya bilmek, dünyayı görmek demektir. Bu ilmin, bir siyasal (po-litik) gücü vardır. Devlet adamlarına yol göstermesi, kılavuzluk etmesi yanında, aynı zamanda da, millî kültürlerin kaynağı durumundadır. Adına, vatan dediğimiz bir coğrafî ünite olmaksızın, devlet kurulamaz; millî kültürler ve uygarlık eserleri oluşamaz. Bu, vatan diye tanımlanan sınırları belirli ülkenin, yeraltı ve yerüstü doğal kaynakları zengin değilse, ya da zengin olduğu halde mevkileri belirlenip işletilmeye açılmamışlarsa; o ülkeyi vatan tutan toplum, müreff eh bir toplum ola-maz. İlimde ve fende geri kalır. Hatta böyle bir toplumun, dünyada bir uygarlık yarışı yapıldığından, haberi bile olmayabilir. Dünya’nın herhangi bir yerinde cere-

Haya DOĞANAY - Serkan DOĞANAY 3

Page 12: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

yan eden güncel olaylar, bu toplumun bir çok bireyi için bir hayaldir; kavranması, algılanması güç düşüncelerdir. Bunlar ve benzer nedenlerle her çağdaş devlet, mil-li eğitim müfredat programlarında, coğrafya eğitimi programları için de, önemli bir yer ayırmıştır. Kendi ülkelerine, öncelik vermişlerdir.

Bu bakımdan coğrafya ilmi, ulusal ve genel kültürü besleyen, destekleyen ve uluslararası karşılaştırmalar yapma becerisini devlet adamlarına sağlayan, kılavuz bir ilimdir de denilebilir.

II. Nerede Coğrafya Vardır ?

Aslında bu soruyu, coğrafî görüş hangi ilimlerde yoktur? diye sorarak konuya girmek, daha uygun olur. Belki, matematik ilminde coğrafî görüşlere rastlanmaz. Belki, diyoruz. Çünkü, şayet astronomi ( gökbilim) matematik ilminin konusu ise, bu da matematik coğrafya demektir. Gerçekten de Dünya (yer) uzaydaki yeri, hareketleri ve bir gök varlığı olarak Güneş sistemindeki konumu gibi bilimsel so-runları açısından coğrafyanın, daha açık bir ifadeyle, matematik coğrafya bilim alanının inceleme konusudur.

• Fen bilimlerinde coğrafya: Bunlardan matematik, fizik ve kimya, bazı bi-limsel konularında, dolaylı olarak coğrafî görüşlere yer verirler. Örneğin, fizik yöntemlerle Dünya’nın basıklık oranı ve boyutlarının hesaplanması, hammaddeler kimyası gibi konular, belli bir oranda coğrafî görüşler de içerir. Ancak bazı fen bilimleri, daha yoğun bir biçimde coğrafya ilminin bilgi ve görüşlerine gerek duy-maktadırlar. Örneğin, botanik ilimlerinde vejetasyon coğrafyası, zooloji ilim-lerinde zoocoğrafya; jeoloji, jeodezi ve ziraat ilimlerinde, jeomorfoloji ve kli-matoloji ilimlerine mutlaka gerek vardır. Nitekim bir pedolog (toprak ilmi bilim adamı), hiç olmazsa büyük toprak grupları ve tiplerinin yeryüzündeki dağılış du-rumunu bilmek ister. Zaten, genel toprak ilmi ders kitaplarında, bu tür konular da mutlaka yer almışlardır. Dolayısıyla toprak ilmi öğretim üyeleri, belli bir dozajda coğrafya ilmi bilmektedirler. Ayrıca, ziraat bilimleri bilim adamları, az veya çok, belli bir oranda jeomorfoloji ve klimatoloji ilimleri öğrenmişlerdir. Yine, orman-cılık ilimleriyle uğraşanlar, ormancılık coğrafyası adıyla geniş ölçüde coğrafya ilminden haberdardırlar. Jeodezi (harita) mühendisi adaylarına, detaylı bir bi-çimde, kartoğrafya ve jeomorfoloji dersleri verilir. Jeoloji mühendisi adaylarının başlıca derslerinden olan Genel jeoloji (dış olaylar ve yeryüzü şekilleri) öğretim programı konuları, belli bir payda jeomorfoloji- klimatoloji ve hidrografya coğrafya bilim alanlarından oluşurlar (Örneğin İ.T.Ü. Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü gibi). Buna ek olarak, örneğin mimarlık fakülteleri şehir ve bölge planla-

4 Coğrafya’ya Giriş

Page 13: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

ma bölümleri ile mühendislik fakülteleri çevre mühendisliği bölümlerinin öğretim programlarında jeomorfoloji, klimatoloji ve yerleşme coğrafyası konularından seçil-miş, yoğun bir coğrafya ilmi ve görüşleri işlenir.

• Sosyal bilimlerde coğrafya: Hatırlanacağı ve daha sonra tekrar ele alınacağı üzere beşerî bilimler diye de tanımlanan bu bilimler ekonomi, hukuk, sosyolo-ji, tarih, felsefe, arkeoloji, prehistorya, antropoloji, dil ve edebiyat gibi toplumsal tesanütün (birlik ve beraberliğin) harcı durumunda olan bilimlerdir. Bütün bun-ların inceleme konuları, belli coğrafî çevrelerin esendir. Örneğin, coğrafî konum tanınmadan ve bir yerin jeopolitik özellikleri bilinmeden, o yer için niçin sa-vaşıldığı, savaşın nasıl kazanıldığı ya da kaybedildiği... gibi tarih ilmi konuları gerçekçi bir biçimde açıklanamaz.

İktisat ilmi, kazanç (kâr) sağlayıcı esaslar dahilinde işletilmeleri ilkeleri-ni belirlemek amacıyla, iktisadî kaynakları da inceler. Tarım, ormancılık, hay-vancılık, madencilik, ulaşım ve ticaret sektörleri gibi. Ancak bunlar, oluştukları coğrafî konumları ve dağılışları bakımından, iktisadî coğrafyanın başlıca araş-tırma konuları arasında yer alırlar. Aynı şekilde bugün bir devletlerarası hukuk ilmi, büyük ölçüde coğrafi esaslara dayanmaktadır. Örneğin, deniz, kara, kıyı, şelf alanı ve deniz ekonomik yararlanma bölgesi gibi coğrafî terimler hukukçular tara-fından öğrenildikten sonra bu konulardaki uluslararası hukuk kuralları belirlenir. Yine, akarsularda ana akarsu, kol akarsu, talveg hattı, su toplama havzası ve dağlar ya da tepelerin su bölümü çizgisi, diye tanımlanan coğrafî terimlerin anlamları ye-terince bilinmeden, buralardan geçirilecek sınırlar, zamanla devletlerarası siyasî sorunlara yol açabilecektir.

Bugün Türkiye ile Yunanistan arasında sürekli krizlere sebebiyet veren Ege sorunu, aslında yanlış ve eşitlik ilkelerine uygun bulunmayan bir sınır tespitinden kaynaklanmaktadır. Hem iki devletin ülkeleri arasında milli deniz sınırı belirlen-miş ve Lozan barışı (24 Temmuz 1923) imzalanmıştır, hem de iki ülke sınırları boyunca oraya buraya dağılmış yüzlerce adacık ve deniz kayalığının, henüz siyasî statüleri belli değildir. Bu bağlamda Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden birçok ada, Türkiye’ye karşı birer saldırı üssü ve ileri karakol biçiminde tahkim edil-mişlerdir. Öte yandan kara sınırı Meriç yatağından geçirilmiş olup, bu ırmak, taşıyıp yığdığı lığ (alüvyal malzeme) yoluyla, bazı bölümlerinde Türkiye toprak-larına doğru Yunan arazisini genişletmekte; bu, siyasî sorun olmakta ve sık sık sınır düzeltmeleri yapılmaktadır. Yine, hep bu gibi sınır çizen sular, uluslar arası anlaşmazlık konuları olmaktadır.

Haya DOĞANAY - Serkan DOĞANAY 5

Page 14: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

Bir devletin siyaset adamları, kuvvete başvurmadan ülkesinin hava sahası ve deniz sahası haklarını savunabilmeleri için bunlar ve benzer coğrafî terimlerin detay anlamlarını bilmek zorundadırlar. Görülüyor ki, siyaset ilmi okuyan dip-lomatlar ve devlet adamları, aynı zamanda da coğrafya bilmelidirler. Örneğin, boğazlar hukuku, kıyı ve deniz hukuku, hava hukuku ve savaş ve sanatı, mutlaka coğrafya ilmi bilmeyi gerektirir. Zaten, kurmay subaylar ve diplomatlar, şayet iyi yetişmişlerse, ihtiyaç ölçüsünde bu coğrafî konuları da öğrenmiş olurlar.

İnsan, belli çevrelerde yaşar. Yerleşilmiş olan bu çevrelere, ökümen (ing. in-habited world) denir. Ökümende(ekümen de denir) insan emeği, tekniği ve kül-türü adına neler görebiliyorsak, bütün bunlar, beşerî ve iktisadî coğrafya bilim alanlarının inceleme konusudur. Örneğin, tek bir ev ve ek yapıları; yani yerleşme çekirdekleri, bunların bir araya gelmesinden oluşan yerleşme kümeleri, kasabalar, kentler, tarımsal faaliyetler, ulaşım sistemleri, ticaret ve sanayi kuruluşları, turizm faaliyetleri ve benzerleri gibi. Yerleşilmemiş bölgeler ise; anökümen (ing.uninha-bitable world) diye tanımlanırlar. Gerek ökümen (ekumen) ve gerekse anökümen (anekumen) bölgelerde cereyan eden doğal süreçler de, fizikî coğrafya bilim alan-larında incelenirler. Bunlar jeomorfolojik ve topoğrafik elemanlar (örneğin ovalar, dağlar tepeler...), klimatik özellikler (sıcaklık, rüzgârlar, nemlilik ve yağışlar, sisler, bulutlar...), hidrografik özellikler (akarsular, göller, denizler...) ve bitki toplulukları (ormanlar, stepler, makiler gibi) coğrafî incelemelere konu teşkil ederler.

Görülüyor ki insan, coğrafî bir çevrede yaşar; onun doğal süreçleri dene-timinde faaliyet gösterir ve bunlarla mücadele eder. Bu etmenlere karşı giyece-ğinden yiyeceğine, barınacağı yerlerden davranış biçimlerine ve ulaşım araçla-rına kadar... bir takım özel önlemler alır. Zaten kendisi de, coğrafya ilminin bir inceleme fenomenidir. Ancak insan, belli bir düzeyde coğrafya eğitimi kültürü almamışsa, her yanının coğrafî fenomenlerle çevrili olduğunun, asla farkına varamaz. Coğrafya eğitimi almış bir toplum, bunun farkında olur. Olmakla da kalmaz, doğaya karşı büyük ve köklü bir sevgi beslemeye başlar.

• Sanat ve edebiyatta coğrafya: Bu konuyu, temkinli kaleme almak durumun-dayız. Çünkü, belirleyebildiğimiz kadarıyla coğrafî düşüncede böyle bir yaklaşım, ilk kez tarafımdan söz konusu edilmekte ve coğrafya okurlarının dikkatine getiril-mektedir. Bakış açımız, hatalı da görülebilir. Ancak, ilginç bir coğrafî konu teşkil ettiği ve bu nedenle de, yakın bir gelecekte araştırmalara ya da incelemelere konu olacağına doğal bir sonuç olarak baktığımızı, ayrıca belirtmek istiyorum. Örneğin, Manas Destanı veya Dede(m) Korkud kitabında geçen coğrafî yer adlan ve Türk halk şiiri ya da Divan edebiyatında coğrafya, Türk romanında coğrafya, sanat ve coğrafî çevrenin ilgisi... gibi

6 Coğrafya’ya Giriş

Page 15: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

Öyle zannediyoruz ki, öznel duygusal olanlar hariç, bizde şairler şiirlerinde, besteciler şarkılarında, coğrafyadan kesin çizgileriyle etkilenmişlerdir. Bu yönde oluşturdukları eserler, belki de, duygusal coğrafya diye tanımlanabilir. Gerçekten de, bu sanatçılar eserlerinde, ya geçmişe özlemi, ya bir kahramanlık öyküsünü, ya da doğal güzellikleri, doğa olayları ve doğaya özlemi; bir hüzün, bir sevinç, bir heyecan veya bir bedbin ruh hâli duygularıyla birleştirerek şiirlerde-şarkılarda terennüm etmişlerdi:

Ancak, hemen hatırlamak gerekir ki, Türk sanat musikisi eserlerinin güft e-lerinde, yoğun bir coğrafî terminoloji kullanılmaktadır. Seçtiğimiz şu örnekler de, bunu açıkça doğrular mahiyettedir:

Görkemli bir coğrafî eleman olan dağlar:

Dumanlı başları, göklere ermiş; Sarı kurdelem sarı;

Yedi renk üstüne hâreli dağlar; Dağlara saldım yâri;

Yan yana yaslanmış,el ele vermiş; Dağlar kurbanın olam,

Ezelden ebede, sıralı dağlar... Tez gönder nazlı yâri.

Aşkına bağlılık yemini, coğrafî terminoloji ile kanıtlanmaya çalışılan bir örnek:

Geçsin günler, haft alar; aylar, mevsimler, yıllar;

Zaman, sanki bir rüzgâr ve bir su gibi aksın;

Sen, gözlerimde bir renk; kulaklarımda bir ses;

Ve içimde bir nefes olarak kalacaksın...

Bu örnekleri, daha da çoğaltmak mümkündür. Burada en dikkat çekici özel-lik, Türk şiirinde ve Türk sanat musikisinde, tema olarak, coğrafya terimlerinin yoğun bir biçimde kullanılmasıdır diyebiliriz. Çünkü güft e şiirleri; esas teması coğrafya olan terimlerin, fikirleri üzerine temellendirilmişlerdir.

Sevgilinin; sevgisini kanıtlaması ya da buluşma arzusunu içeren coğrafî örnekler:

Maziyi nasıl taşlara çizmişse denizler; Güneş solup giderken;

Aşkın, ebedî tarihidir yüzdeki izler… Perde perde inerken…

Haya DOĞANAY - Serkan DOĞANAY 7

Page 16: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

• Edebiyatta Coğrafya, konusuna gelince; bu konuda da pek çok örnek sözko-nusu edilebilir; nitekim, seyahatname türündeki edebî eserlerde ve destanlarda, pek çok sayıda yer adı geçer. Örneğin, dize sayısı bir milyona yaklaşan ve Kırgızla-rın tarihî, gelenekleri, dinî inançları, folklor değerleri ve mitolojilerini şiirleştiren Manas Destanı (Dünyanın en uzun destanı) ve Oğuz boylarının destansı kitabı olan Dede(m) Korkud, buna tipik örneklerdir. Aynı şekilde, V. ve VII. yüzyıllar arasında inşaa edildikleri bilinen Orhon ve Yenisey Yazıtları3, yer ve toplum ad-ları yönünden, birer sanat eseri ve edebî eserler oldukları kadar, aynı zamanda da, önemli bir tarihî coğrafya eserleridirler. Elbette burada, Kaşgarlı Mahmut tara-fından, 1072-1073 yıllarında kaleme alınmış olan Divanü Lügat-it Türk4 konulu ünlü eser, Türk dili ve edebiyatı eseri oluşu yanında, aynı zamanda da, bir tarih ve coğrafya eseridir. Ayrıca, 1911-1912 yılında Şemsettin Sami tarafından yayım-lanmış olan Kamus ül- alâm5, yine bir edebî eser olduğu kadar, ayrıca bir tarih ve coğrafya eseri olup, bir çeşit sözlük, tarihî bir coğrafya sözlüğü kabul edilebilir. Bu örnekleri, şüphesiz daha da çoğaltabiliriz.

3 Orhon ve Yenisey Yazıtları: Kuzey Moğolistan’da Orhon ile Selanga ırmakları kaynak bölgesinde ve Güney Sibirya Yukarı Yenisey yöresinde bulunan; Göktürkçe harfl eri ile taş yüzeyi üzerine yazılmış Türkçe mezar taşları ve anıtlar. Türkçe dilinin, yazılı en eski bel-geleri diye bilinen, en önemlileri Baykal gölünün güneyinde, Orhon vadisi içinde yer alan Kültigin (732) ve Bilge Kağan (735) anıtlarıdır.

4 Divanü Lügat-it Türk: Kaşgarlı Mahmut (Kaşgar XI. yüzyıl) tarafından hazırlanmış (1072-1074), Türkçe-Arapça ansiklopedik sözlük. Hazırlanış amacı, Türkçe’nin de Arapça kadar zengin bir dil olduğunu kanıtlamak ve Araplar’a Türk dilini öğretmektir.

5 Kamus ül-alâm: Şemsettin Sami tarafından hazırlanmış; tarih, coğrafya ve ünlü kimseler ansiklopedisi olup, altı ciltten oluşur (1888-1899). Yaklaşık 4380 sayfa kadardır. Bugün de başvurulan, önemli bir bilimsel kaynaktır (Şemsettin Sami; Yanya 1850-İstanbul 1904).

8 Coğrafya’ya Giriş

Page 17: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

1.1. Coğrafya Teriminin Etimolojisi6

Uygulanabilirlik, doğruluk ve kesinlik gibi nitelikleri olan, yöntemli (metod-lu) ve sistemli bilgiler topluluğu, bilim ya da ilim diye tanımlanır. Coğrafya ilmi de, bu tür yöntemli ve sistemli bilimlerden biri olup, uzun bir geçmişi bulunan, köklü bilimler arasında yerini almıştır.

Bu ilmin, genel adını ifade eden coğrafya terimi, bileşik bir terimdir ve iki kavramın birleştirilmesi yoluyla oluşturulmuştur. Bunlar, Grekçe (eski Yunanca) kökenli gẻ ve graphe kavramları olup, gẻ (je veya jeo) yer (yeryüzü, Dünya, yer-küre), graphe (graphein) ise, tasvir (yazı ve şekille anlatmak) anlamlarına gelir. Bu kavramların birleştirilmesinden, coğrafya ilmi adının özgün (orijinal) yazılış biçimi olan, gẻgraphe’ (= geographica) terimi ortaya çıkmıştır. Terim; geograp-hein, geographica veya jeographica gibi imlâlarla da değişik kaynaklarda yer alır. Hemen her dilde bu ilmin adı, az-çok birbirine benzer biçimde yazılır. Bu yazılış biçimi, yani imlâdaki benzerlik, aynı dilden (Grekçe veya Yunanca) Dünya dille-rine girdiğinin açık bir kanıtıdır. Benzerlikte esas rolü, gegraphe teriminin, çok az değiştirilmiş oluşu oynamıştır. Aynı şekilde, coğrafya ilmi ile ilgili bütün her şey anlamına gelen coğrafî sıfatı ve coğrafya ilmi araştırmaları yapan kimse, ya da coğrafya ilmini kendine meslek edinmiş meslek elemanı anlamına gelen coğraf-yacı terimleri de, değişik dillerde, temelde benzer bir imlâ ile yazılırlar: Gegraphe (Eski Yunanca, Grekçe), Geography (İng.), Geographie (Alm.), Geographie (Fr.), Geographica (Lat.) gibi. Coğrafî, coğrafya ve coğrafyacı gibi meslek terimlerinin, farklı dillerdeki yazılış ve söylenişinde, yani imlâsında görülen temeldeki bu bü-yük benzerlik, terimin tek bir kaynaktan dünya dillerine yayılmış olabileceği dü-şüncesini çağrıştırır. Aslında böyle bir düşünce, temelde doğrudur ve az önce de, buna değinilmiştir.6 Etimoloji: Bir dilbilgisi bilim alanı. Sözcüklerin kökenini, nereden geldiğini, ne zaman-

dan beri kullanılmakta olduğunu, diğer sözcüklerle ilgisini araştırır. Kök bilgisi diye de tanımlanır. Bu bilim alanıyla uğraşanlara, etimolog denir.

1. BÖLÜM

COĞRAFYA İLMİNİN TANIMIVE

KONUSU

Page 18: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

1.2. Coğrafya İlminin Tanımı

Coğrafya ilminin kökeni (orijini) olan gẻgraphe’ (jegrafe) terimi, gẻ (je) yani Dünya (yer), graphẻ (grafe) de tasvir veya anlatım olduğuna göre, buna dayanarak coğrafyanın, en basit ve en yalın anlamıyla bir yeryüzü ilmi olduğunu söyleyebi-liriz. Dünya’yı tanıtan bir ilimdir de diyebiliriz.

Ancak, Dünyanın tanıtımı ifadesi, kolayca anlaşılacağı üzere coğrafya teri-minin en basit, en genel ve en yalın anlamıdır. Çünkü bu bilim, tasvirle değil, bi-limsel fenomenlerin (bilim konularının) oluşma nedenleri ve ortaya çıkardığı sonuçları araştırmakla uğraşır. Bunu yaparken de, odak merkezine insan yani nüfus dediğimiz toplumu almaktadır ki, bu konuya az sonra tekrar değineceğiz.

Coğrafya, temelde bir yeryüzü ilmi olmakla birlikte, tanımda geçen yer kav-ramı ve yeryüzü terimini, bu ilmin anlamını doğru kavramış olmak bakımından, öncelikle çok iyi anlamak gerekir. Gerçi yer kavramı; yeryüzü, yeryuvarı, dünya, mevki, konum, sit, situasyon, lokasyon gibi anlamlara da gelir. Ancak, burada söz konusu edilen yeryüzü (ing. surface of the earth) terimi, sadece yerkabuğu7 anla-mına gelmez. Bununla esas anlatılmak istenen anlam coğrafi yeryüzü teriminin anlamıdır. Bunun anlam boyutları anlaşıldığında, hem coğrafyanın tanımının ya-pılması kolaylaşacak ve hem de inceleme konularının yerleri daha kolay saptanmış olacaktır ki, bunlar, aşağıda açıklanmıştır.

Gerçi coğrafya, temelde bir yeryüzü ilmi, olarak tanımlanır. Bununla birlikte, biraz sonra da ele alınacağı üzere, çok değişik bilim alanlarından oluşur. Bunlar arasında bazı bilim alanları (örneğin kartoğrafya gibi), fen bilimleriyle büyük ya-kınlık gösterir. Bazı bilim alanları iktisat ilmine (örneğin ekonomik coğrafya) ve bazıları da sosyal bilimlere (örneğin nüfus coğrafyası) yaklaşır. Dolayısıyla coğraf-yayı; bütünüyle fen bilimlerine, ya da bütünüyle sosyal bilimlere dahil edemeyece-ğimiz gibi, tasvirle uğraşan bir bilim diye kabul edilmesi de, kesinlikle doğru de-ğildir. Böyle kabul edilmesi, XIX. yüzyıl sonlarında temelleri atılmış ve bugün de geçerli olan, çağdaş coğrafya ilmi anlayışının yöntem, ilke ve amaçları ile çelişir.

Gerçekten de, çağdaş coğrafi anlayışta sadece yeryüzünün tasviri şeklindeki tanımı ile uğraşılmaz. Şayet coğrafyada sadece tasvir ile yetinilse idi, coğrafî araş-tırmalar, coğrafî fikir ve düşünceler, birer tanıtım yazısı veya seyahat izlenimleri olmaktan başka bir anlam taşımazlardı. Oysa bu ilimde, çevre ile ilgili fenomen-ler, yani bilim konusu olgular sadece tanıtılmakla kalınmaz. Coğrafî fenomenler, başka bir ifade ile coğrafya ilmine araştırma konusu teşkil eden olayların tanıtım-

7 Yerkabuğu, denizler ve okyanusların tabanları da dahil, yeryuvarının 30 ila 35 km.lik kısmı. Deniz tabanlarında 8-10 km.ye düşebilir; dağların derinliklerinde, 150-200 km.ye çıkabilir.

10 Coğrafya’ya Giriş

Page 19: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

ları yanında, bunların oluşma nedenleri, sonuçları, insan (toplum)’la olan ilgileri, yeryüzü genelinde ya da belli bir bölgedeki dağılım düzenleri de araştırılır. Hatta devletlerin iç ve dış siyasetleri ile ekonomilerine yön veren devlet yöneticilerine, yol gösteren ilkeler ortaya konulur.

Anlaşılıyor ki, coğrafî görüşün esas amacı; coğrafî olguların oluşma ne-denleri ve sonuçlarını araştırmak, bunların toplumla olan karşılıklı ilgilerini kurmak, dağılım nedenlerini belirlemek ve devletlerin yönetim kadrolarına yol göstermektir.

Tanımda geçen olgu terimi (ing. phenomen) olay, olgu ya da beş duyu ile algılanabilen (anlaşılabilen); öznel ve nesnel varlıkların bütününü ifade eder. Öznel terimi, kişi (insan) ile ilgili, veya insan eseri varlıklar; nesnel ise insan eseri olmayan bütün varlıklar, ya da doğal olaylarla ilgili, anlamına gelir.

Gerek öznel ve gerekse nesnel varlıklar, diğer bir ifade ile fenomenler, bunlar arasındaki neden-sonuç bağları açısından, farklı bilimlere araştırma ve inceleme konusu oluştururlar. Bunların büyük çoğunluğu, hatta dağılış ilkesi uygulana-rak incelenebilen her şey, aynı zamanda da, coğrafya ilmine araştırma konusu teşkil eder. Ancak, coğrafî fenomen çokluğu, coğrafya nedir? sorusuna verilen cevapların, son derecede fazla ve çeşitli olmasına yol açmıştır. Bu da, coğrafya il-minin, komplike bir ilim (karmaşık ve çok yönlü) olmasından ileri gelir. Farklı şekillerde formüle edilen tanımlar yapılmasında, esas nedenlerden biri budur. Bir diğeri, coğrafyacı bilim adamlarının bakış açısı farklılıklarıdır ve bu da, doğaldır. Çünkü, aynı bilim alanı olsa bile, bilim adamlarını, standart bir bilimsel davranış kalıbı içinde düşünmeye yönlendirmek olanaksızdır. Ayrıca, büyük ve köklü bir ilmi, tanım diye ileri sürülen bir-iki satırlık bir cümlenin kalıpları içinde ifade etmenin güçlüğü de, tanım farklılıklarını hazırlayan bir başka nedendir.

Bu güçlüklerden dolayı, coğrafya ilminin tanımı yerine tanımlarından söz etmek ve bunlardan birkaçını yorumlamak, kuşkusuz daha yararlı olur.

Şimdi, bunların birkaçını ele alarak, yorumlarını ve analizlerini yapmaya ça-lışalım:

• Coğrafya ilminin en kısa tanımı; coğrafya, yeryüzünü inceler biçiminde formüle edilmiş tanımıdır. Tanımda geçen yeryüzü terimi, anlamının içeriğine uygun olarak analiz edilirse, coğrafya ilminin konusu ve boyutları da belirlenmiş olacaktır.

Tanımda geçen yeryüzü terimi, sadece Dünya’nın yüzeyini ifade etmez. Ger-çekten de, coğrafî anlamda yeryüzü, yalnızca karaların yüzeyinden ibaret değildir. Var sayılmış sınırları, doğal küreler sisteminin sınırları içinde de devam eder. Do-ğal küreler terimiyle, hatırlanacağı üzere; taşküre ( litosfer), suküre (hidrosfer) ve havaküre (atmosfer) doğal küreler sistemi (bunlar iç içe geçmişlerdir) ifade edilir.

Haya Doğanay - Serkan Doğanay 11

Page 20: COĞRAFYA'YA GİRİŞ from 3...Coğrafya’ya Giriş ders kitabının eğitim ve öğretim programı, her yayı-mından önce, gözden geçirilip, yeni eklemeler ve düzeltmeler yapılarak,

Coğrafî yeryüzü, bu üç kürede payları bulunan, dördüncü bir küre olarak kabul edilir. İnsan da dahil, bütün canlıların hayat ve faaliyet dünyası olan bu kü-reye, biosfer (biyosfer), ya da canlılar küresi denir (Şekil 1.1’i inceleyiniz).

Şekil 1.1. Coğrafî Yeryüzü: Coğrafya ilminin bütün konuları ve fenomenlerinin geçtiği bu yer, üç boyutlu dördüncü bir küre olup, biosfer (canlılar küresi) diye tanımlanır. Boyutları ve sınırları, insanın (toplum) ilgisi olan havaküre (atmos-fer), suküre (hidrosfer) ve taşküre ( litosfer) içinde devam eder. Ancak bu sınırlar, teoriktir. Yani kesin değildir. insanın faaliyetleri nerelere dek ulaşıyorsa, sınırlar

oralardan geçer.

İşte coğrafya ilminde; esas araştırma, tanıma, tanıtma ve yorumlama ilgi odağı, toplumun da bütün siyasal, sosyal ve ekonomik faaliyetlerini sürdürdüğü coğrafya ilminin konusu anlamındaki yeryüzü (coğrafi yeryüzü ), biosfer diye de tanımlanan, bu anlamdaki yeryüzüdür (Şekil 1.1). O halde, bu terimin anlamını şöyle formüle edebiliriz:

Coğrafî yeryüzü = Coğrafî çevre = Biosfer

İnsan, bütün hareket ve faaliyetlerini, sınırları var sayılmış olan bu üç doğal kürenin bileşkesi sayılabilecek, biosfer içinde sürdürmektedir. Bu hareket ve faali-yetler, başka bir ifade ile insan aktiviteleri; sosyal amaçlı, ekonomik amaçlı, politik, bilimsel, stratejik (savunmaya yönelik) ve taktik (saldırıya yönelik) amaçlı olabilir. Bu tür nedenler ve ihtiyaçlar, insanın sadece yerkabuğu üzerinde faaliyet göster-mek suretiyle, sınırlı bir bölgede kalmasını önlemiştir. Etkinlik boyutlarını, taşkü-re ve su kürede derinlere; havakürede ise, belli bir yükseltiye doğru genişletmiştir.

Gerçekten de insan, örneğin metalik yeraltı kaynakları ve fosil enerji kaynak-larından yararlanmak amacıyla taşkürenin belli derinliklerinde; denizler ve deni-zaltı zenginlik kaynaklarının işletilmesi amacıyla sukürede, savunma- saldırı ve hava ulaştırması amacıyla da havakürede, faaliyet halindedir. Bu üç büyük doğal

12 Coğrafya’ya Giriş