Contemporary Art and Politics: The Desire for...

13
Hakemli Makale 128 ÇAĞDAŞ SANAT VE SİYASET: DÜNYAYI DEĞİŞTİRME ARZUSU Contemporary Art and Politics: The Desire for Changing the World Fırat Arapoğlu * Öz Sanat ve siyaset sadece bir iletişim alanı değil, aynı zamanda “politik sanat” ya da “sanat politikası” terimlerinde görülebileceği gibi, melez kavramlara da dönüşmektedir. Sanatın ya da siyasetin tarifleri bugün birçok parametreyle desteklenen tanımlarla ölçülebilmektedir. Güzel Sanatlar olarak tanımlanan alan, bugün çoğunlukla beyaz küpler içerisinde bir tür zaman- ötesi bir estetik haz önermekteyken, sanatın tasarım ile olan benzer biçimsel görünümleri, bugün angaje bir iletişim dilini” işaret etmektedir. Siyaset ise, bugün nispeten temsili demokrasinin işlediği ulus-devletler ve küreselleşme bağlamında, uluslararası ilişkileri işaret etmektedir. Peki, bu iki alan arasındaki ilişki nasıl tespit edilebilir ve buna dair nasıl çıkarsamalarda bulunulabilir? Bu çalışma sanat ve siyaset arasındaki farklı ve çeşitli olası ilişkilerin yapısına odaklanmaktadır. Ontolojik, tarihsel, toplumsal ve estetik açıdan, farklı başlıklar altında sanat ve siyaset ilişkisine dair değerlendirmeler özetlenmekte ve sonuç kısmında ise bu özetleme üzerinden bazı önerilerde bulunulmaktadır. Anahtar Sözcükler: Sanat ve Siyaset, 20. yüzyıl sanatı, Politik Sanat Abstract Art and politics is not just a communication field, but at the same time it has become a kind of hybrid terms as it may be seen in the terms “political art” or “art politics”. Definition of art or of politics can be measured with some definitions supported by a lot of parameters. * İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Öğr. Gör. / firat.arapoglu@ kemerburgaz.edu.tr Eğitim Bilim Toplum Dergisi / Cilt:13 Sayı:52 Güz: 2015 Sayfa: 128-140 Education Science Society Journal / Volume:13 Issue:52 Autumn: 2015 Page: 128-140

Transcript of Contemporary Art and Politics: The Desire for...

Page 1: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Hakemli Makale

128

ÇAĞDAŞ SANAT VE SİYASET: DÜNYAYI DEĞİŞTİRME ARZUSU

Contemporary Art and Politics: The Desire for Changing the World

Fırat Arapoğlu*

ÖzSanat ve siyaset sadece bir iletişim alanı değil, aynı zamanda “politik sanat” ya da “sanat politikası” terimlerinde görülebileceği gibi, melez kavramlara da dönüşmektedir. Sanatın ya da siyasetin tarifleri bugün birçok parametreyle desteklenen tanımlarla ölçülebilmektedir.

Güzel Sanatlar olarak tanımlanan alan, bugün çoğunlukla beyaz küpler içerisinde bir tür zaman-ötesi bir estetik haz önermekteyken, sanatın tasarım ile olan benzer biçimsel görünümleri, bugün “angaje bir iletişim dilini” işaret etmektedir. Siyaset ise, bugün nispeten temsili demokrasinin işlediği ulus-devletler ve küreselleşme bağlamında, uluslararası ilişkileri işaret etmektedir. Peki, bu iki alan arasındaki ilişki nasıl tespit edilebilir ve buna dair nasıl çıkarsamalarda bulunulabilir?

Bu çalışma sanat ve siyaset arasındaki farklı ve çeşitli olası ilişkilerin yapısına odaklanmaktadır. Ontolojik, tarihsel, toplumsal ve estetik açıdan, farklı başlıklar altında sanat ve siyaset ilişkisine dair değerlendirmeler özetlenmekte ve sonuç kısmında ise bu özetleme üzerinden bazı önerilerde bulunulmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Sanat ve Siyaset, 20. yüzyıl sanatı, Politik Sanat

AbstractArt and politics is not just a communication field, but at the same time it has become a kind of hybrid terms as it may be seen in the terms “political art” or “art politics”. Definition of art or of politics can be measured with some definitions supported by a lot of parameters.

* İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Öğr. Gör. / firat.arapoglu@ kemerburgaz.edu.tr

Eğitim Bilim Toplum Dergisi / Cilt:13 Sayı:52 Güz: 2015 Sayfa: 128-140 Education Science Society Journal / Volume:13 Issue:52 Autumn: 2015 Page: 128-140

Page 2: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Fırat Arapoğlu

129

While the field described as Fine Arts has proposed a timelessness aesthetic pleasure in white cubes, the similar formal aspects of art and design have pointed out an “engaged communication language”. Politics have pointed out international relations in the context of national-states in which democracy works relatively and globalization. How can the relations between these two fields be determined and how can it be deduced about it?

This research has focused on the structures of different and possible relations between art and politics. It has been summarized the relations between art and politics under the different titles from the perspectives of ontology, history, sociology and aesthetics. In the conclusion, it is deduced about this fact by way of this summing up.

Keywords: Art and Politics, The Art of 20th Century, Political Art.

“tarihsel sosyal ekonomik şartların zaruri neticesi bu

deme... bilirim

o dediğin nesnenin önünde kafamla eğilirim

ama bu yürek o bu dilden anlamaz pek”

Nazım Hikmet Ran, Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936

GirişSanat yapıtları aracılığıyla toplumsal adalet ve eşitsizlik gibi konularda yaşanan problemleri görünür kılan ve bunlara dair farkındalık yaratan sanatçılar, “çağdaş sanat dünyası” adı verilen ve çok sayıda, değişik eğilimlerde farklı siyasal konumlanmalar ve farklı estetik arzularla tanımlanabilen bir yapının içerisinde hareket etmeye çalışmaktadır (Danto, 1964; Dickie 1974 ve 1997; Becker, 2013). Bu bağlamda, çağdaş sanat dünyası iki temel pratik üzerinden siyaset ile ilişki kurmaktadır: Stratejik yaklaşımlar geliştirerek ve taktiksel pratikler üreterek. Bu kategoriler içerisinde mekana-özgü çalışmalar (site-specific works), radikal pedagoji, farklı müze pratikleri, alternatif akademik programlar ve sorgulayıcı sanat yapıtlarının varlığı, sanat ve siyaset arasındaki ilişkide farklı ve özgün okumaların yapıldığı eğilimler olarak tespit edilebilmektedir. Bu noktada öncelikle sanat ve siyaset ilişkisinin gösterdiği yapıyı ontolojik bağlamda analiz etmek gerekmektedir. Ardından tarihsel süreç içerisinde sanat ve siyaset ilişkisine genel bir bakış geliştirilecektir. Estetik

Page 3: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Çağdaş Sanat ve Siyaset: Dünyayı Değiştirme Arzusu

130

ve siyaset ile bugünün güncel sanatının gösterdiği yapı masaya yatırıldıktan sonra, sonuç kısmında konuya dair öneriler ve çıkarsamalar yapılmaktadır.

1. Ontolojik Açıdan Kültür, Sanat ve SiyasetGerçekçi bir bakış açısıyla, bugün piyasa değerlerine fazlasıyla angaje olan güncel sanat dünyasının, güncel politikaya ilgisi o kadar yüksek düzeyde değildir ve politika üzerinde fazlaca bir etkisi de bulunmamaktadır. Aktüel politika ise, aksine, kentsel dönüşüm, özelleştirme ve dış politika gibi konularda yeni eğilimler geliştirmekte ve bu konuları dönüştürmekteyken, sanatın gücünden de fazlasıyla yararlanmaktadır (Özkan, 2011). Nitekim çağdaş sanat dünyası, çoğu zaman, kendi yapısına dışarıdan bak(a)madığı için aktüel politikaları sadece bir “temsil konusu olarak” kodlayabilmekte ve kullanabilmektedir. Toplumsal yaşam içerisinde işlev gören sanat ve siyasete dair önemli güç odakları, özellikle 20. yüzyılda çok sayıda kültürel ve sanatsal savlar öne sürmüş ve kültürün deformasyonuna neden olmuştur. Bu deformasyonları Guy Debord “gösteri” olarak adlandırır (Debord, 1996). Gösteri, imajlar aracılığıyla insanlar arasında kurulan toplumsal ilişki olarak tanımlanmaktadır. Böylece, örneğin, günümüz siyasetinin de reel-politikalara değil, kamuoyu yoklamaları, anketler ve siyasi eğlence kültürünün çığırtkanlığına dayalı bir estetize sunuma dayandığı düşünülürse, gösteri aynı zamanda siyaset olarak adlandırılabilmektedir. Bu denklemde, siyaset ve kültür birbirlerinden ayrılamayacak, tek ve bir haline gelen bir görünüm sunmaktadır (Marcuse, 1997; Adorno ve Horkheimer, 2010).

Sanat ve politika arasındaki dil geçişlerinin tercümesi, dolaysız bir kolaylığa sahip değildir. Zira kültür üretimi, aktüel yaşamın birçok alanını - buna siyaset de dahil - fazlasıyla kapsamaktadır (Bourdieu, 2006 ve 2015). Kültürel üretim içerisine televizyon, radyo, bilgisayar yazılımları, reklamcılık, güzel sanatlar ve tasarım dahil bir çok alan dahil edilmektedir (Barthes, 2014 ve Benjamin, 2000). Siyaset de, 17. yüzyıldan bu bana aktif bir biçimde, imajların ve daha geniş bir perspektiften bakılırsa, medyanın gücünün fazlasıyla farkındadır ve bunları yetkin bir biçimde kullanmaktadır. Bu tespitin aynı zamanda bir ileri aşaması şöyle gösterilebilir: Medya, aynı zamanda, kültürün yeniden-üretimini sağlayan bir yapıdır (Althusser, 2003).

Kültür toplumsal değerleri, inançları ve ilişkileri düzenleyen bir insan ilişkileri bütünü olarak adlandırılırsa, makro-ölçekli olarak siyaset ve sermaye internet, televizyon ve basılı medya gibi geniş-ölçekli ekonomik makineleri kullanarak,

Page 4: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Fırat Arapoğlu

131

kendi ideolojisine içkin iletileri dinamik bir biçimde kullanmaktadır. Sinema, radyo, televizyon ve internet gibi kültür üretim araçları bu ekonomik makineler kapsamında değerlendirilmektedir (Baudrillard, 2003). Fakat bunun yanında, kültürün yeniden-üretimi bağlamında, buna karşı çıkan muhalif kültürü unutmamak gerekmektedir. Böyle bakılırsa, kültürel üretim hem kültürü ürettiğimiz hem de onun tarafından üretildiğimiz anlamına gelmektedir (Louw, 2001).

2. Tarihsellik Açısından Sanat ve SiyasetPost-modernizmin artık kesin bir gerçekliğin olmadığı ve bu şekilde kendi başlarına bağımsız gerçek nesnelere göndermede bulunulmadığı tezini göz önüne almakla birlikte, bunun tam aksine, gerçekliğin modern pratikler ve üretimler aracılığıyla değiştiği ve değiştirildiği tezi düşünülmelidir (Eagleton,2010 ve Harvey, 1997). Post-modernist karamsarlığın nedeni, modernist ideolojinin olgular, olaylar ve üretimlerin düzen içinde ve tarihsellikle daimi olarak sürdüğünü belirtmesine karşın, günümüzde bu olguların ve olayların kolaylıkla kavranamayacağı kadar genişlemesinde yatmaktadır. Yine de olgular, olaylar ve üretimlerin görülebileceği bir çerçeve çizmeksizin, bunları kavramak olanaksızdır.

Sanat ve siyaset arasındaki ilişki yüzyıllardır farklı perspektifler ve eğilimler doğrultusunda devam etmektedir (Ulusoy, 2005). Bunu hatırlamak, sanat ve siyaset ilişkisinin hiç değişmediğini düşünen yaklaşımlara dair dikkatli mesafe alınmasını belirtmek açısından önemlidir. Örneğin bugün uluslararası ilişkilerin gösterdiği küresel sistemden ve kapitalist neo-liberal ekonomik yapıdan hareketle şekillenen aktüel siyasal yapı, evrilmeye devam etmektedir. Bu evrimsel süreçte krizlere dayalı olan dönemsel geçişlerin ve bu geçişler üzerinden sanat tarihi ve siyaset ilişkisini çözümlemenin önemi yadsınamaz. Bunu siyasal açıdan Marx’da ve sanat tarihsel açıdan da, örneğin, Rosalind Krauss’un tespitlerinde görebilmek mümkündür (Marx, 2011 ve Krauss, 1985).

Siyasetin teleolojik dili, sanat üretimi açısından ne ifade edebilir ve tarihsellik içerisinde sanat nasıl konumlandırılabilir? Bu sanat tarihi ve sanat felsefesi perspektifinden iki isme dayanarak okunabilir. Donald Kuspit, “Sanatın Sonu” çalışmasında, sanat-sonrası süreçte sanatın ereğinin ortadan kalktığını belirtmektedir ve aktüel gerçekliğe dair eleştirel ya da tanımsal bir yönelime gitmeden, çağdaş sanatın sadece var olanı bezeyerek, sunduğunu tespit etmektedir (Kuspit, 2006 ve Stallabrass, 2009). Kuspit, çağdaş sanatın özgün birer başyapıt üretme olasılığını ise, sanatçıların kapitalist döngüden

Page 5: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Çağdaş Sanat ve Siyaset: Dünyayı Değiştirme Arzusu

132

kaçınabilmeleri, şöhret ve başarı kavramlarından uzak durmaları ve kitlesel eğlence kültürünün bir parçası olmaktan kendilerini yalıtabilmeleri kriterlerine bağlamaktadır (2006). Arthur Danto ise sanat felsefesi perspektifinden bu konuya değinmiştir. “Sanatın Sonundan Sonra” çalışmasında artık sanatın dahil olduğu anlatının sona erdiğini belirten Danto, bunun tarihlendirmesini 1970’lerin ortası olarak vermektedir. Danto’ya göre modernizmin temsil araçları üzerine düşünmenin, temsil araç ve yöntemlerinden daha önemli olduğu düşüncesi, bu sürede sona ermiştir. Böylece İkinci Dünya Savaşı Sonrası Sanat ya da Çağdaş Sanat olarak isimlendirilen dönem, estetik modernist ya da avangard olsun sanat akımlarının bittiği, yeni stil üretiminden ziyade, stillerin kullanımını işaret eden bir dönemdir (Danto, 2010 ve Bucloch, et al., 2005).

Sanat ve siyaset arasındaki gerilim, Platon’a kadar geri götürülebilir (Platon, 2006). Gelgelelim eğer sanat ve siyaset modernist anlamda iki ayrı alan olarak tespit edilirse, bu problemin ortadan kalktığı ileri sürülmektedir - ki aslında bu tespit bile sanat ve siyaset arasında bir ilişkisellik bulunduğunu göstermektedir. Sadece Platon’dan Jean Jacques-Rousseau’ya kadar gelinen çizgide, toplumsal istikrarın, eğlenceden evla görülmekte olduğu söylenebilir. Fakat 18. yüzyıldan itibaren sanatçılar ve dolayısıyla üretimleri, sanatın bizatihi siyasi olduğu, ama siyasetin sanata müdahil olmaması gerektiği gibi bir sonuç üretmişlerdir (Clark, 1994).

Sanat ve siyaset arasındaki ilişki her zaman iç içe olmuştur ve aralarındaki sınırlar net bir biçimde çizilememektedir. Bu bağlamda birbirini takip eden üç ana eksen, tarihsel bağlamda Lev Kreft’e dayalı olarak, gösterilebilir: Ulus inşası, özerklik ve avangard (Kreft, 2008). Ulus inşası siyasal gücün merkezde bulunduğu ve egemen biçimde örgütlendiği yapıdır. Ulus inşası sürecinde sanat kurumsal bir yapıya bürünmektedir ki, Peter Bürger bunu “Institution Kunst” olarak adlandırır (Bürger, 2003). Tarihten bugüne büyük ölçekli ve kalıcı yapılar inşa eden ulus-inşasına dayalı sanat, sanatın siyasetteki güç ve potansiyeline örnek teşkil etmektedir.

Sanatın kurumsallaşması ve ulus-devletin sanata etkisini gösteren ilk örnek Fransız Güzel Sanatlar Akademisi’nin 1816 yılında kurulmasıdır. Ulus-devletin inşasında işlev gören diğer birçok alan gibi, akademinin de etkisi büyüktür. Evrensel bir estetik ve bilgi oluşturarak, kurumlar yoluyla halkı eğitmek temel motto olarak işlev görmüştür. Böylece dil ve din gibi, sanat da siyasal homojenleşme, merkezileşme ve kurallara bağlanma anlamında araç olmuştur. Tiyatro, heykel, resim, müzik ve mimari gibi alanlarda

Page 6: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Fırat Arapoğlu

133

kurallar inşa etmek için klasist beğeni ilk başlangıç noktası olmuştur ve bu kuralların billurlaştığı nokta Charles Batteux’nun “Tek İlkede Güzel Sanatlar” çalışmasıdır (aktaran Kreft, 2008). Bu sürecin sonunda sanatta elit hazlar ve seviyesiz hazlar arasına bir sınır koyma refleksi bulunduğu söylenebilir. Bu sınırları 1960’ların Pop-Art başta olmak üzere ortaya çıkacak sanat hareketleri ve yeni sanat üretim modelleri flulaştıracaktır (Atakan, 2009).

Sanatın özerkliği konusu, güzel sanatların ayrı bir isimle kodlanarak ortaya konuşuyla tespit edilebilir ve bu güzel sanatların, zorunluluk ve insanın temel ihtiyaçlarının tatmin edilmesinin ötesinde bir haz nesnesi olarak düşünülmesinin sonucudur. Bu noktadaki ilk girişimlerden birisi 1735’te Alexander Baumgarten’ın “estetiği” özel bir alan olarak değerlendirmesidir. Bundan sonraki adım ise Immanuel Kant’ın “Yargı Gücünün Eleştirisi”nde sanat nesnesinin çıkarsızlık ve amaçsızlık ilkesine bağlılığını ve bununla birlikte güzelden alınan zevkin ve “yüce” kavramının çekiciliğini savlamasıdır (2011). Böylece 19. yüzyılda ortaya çıkacak olan Romantizm akımında ve özellikle “sanat sanat içindir” şiarında ortaya çıkacak düşünceye gelinmektedir.

3. Estetik ve Siyaset Sanatın sadece siyasi iletiler içererek siyasi olabilme olasılığı yoktur ve sanat, Allan Kaprow’un deyimiyle, nasıl “olası olduğunca sanat olmayarak” sanat oluyorsa, siyasete dair aldığı eleştirel mesafe onun “politik” sanat olmasını sağlamaktadır (aktaran Morgan, 2009). Rancier’in anımsattığı gibi “siyaset [salt], iktidarın kullanılması ya da iktidar mücadelesi değildir” (Ranciere, 2014).

Çağdaş sanatta, bir önceki kısmın sonunda belirtildiği gibi, bağımsız sanat nesnesi ile kültür endüstrisinin ürettiği meta biçimleri arasındaki sınır fazlasıyla aşındırılmıştır (Haug, 1997). Ama sanatın - sanat nesnelerinin değil - estetik bağlamda siyasetle ilişkisi hiçbir zaman kesilmemiştir. Bugün sanat tarihinde Sanat ve Zanaat Akımı (Arts and Crafts Movement), Bauhaus, Konstrüktivizm, Situasyonist Enternasyonel, Fluxus gibi sanat hareketleri ve sanat akımları 20. yüzyıl bağlamında bunun göstergeleridir (Walther, 2012).

Siyasi bir hareket ile estetik bir hareketin uyuştukları nokta, tam da aralarında dolaysız bir bağ olmamasından kaynaklanır. Bundan dolayı angaje politik ya da tersi angaje estetik yönelimlerden taraf almaktansa, üçüncü bir “eleştirel” tür geliştirmek gerekir. Bu eleştirellik ne sanatın eğlenceleştirilmesi ne de eğlencenin sanatlaştırılması döngüsüne girmeden, yeni ve kapsayıcı bir yol önermektir. Buradaki denge ustalıkla inşa edilmelidir ve sanatın sözlüğünün,

Page 7: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Çağdaş Sanat ve Siyaset: Dünyayı Değiştirme Arzusu

134

siyasetin sözlüğüyle denk olmadığı düşünüldüğünde ve stratejik hamleler gerektiğinde, bazen geri-kaçışlı post-modern söylemlerin ortaya çıkışının nedeni budur: Toplumsal çatışmalar, siyasal diktatörlük tehlikesinin eleştirisi gibi konular, daha ziyade yumuşak başlıklar ile geçiştirilebilmektedir (Stallabrass, 2009).

4. Bugünün Panoraması Kültürel üretim, günlük yaşamın ve politik kararların temelidir; sanat ve siyaset arasındaki ilişki de toplumsal yaşamın değişimlerinde daha eleştirel bir hale dönüşmektedir. Yakın tarihte daha da belirgin olan bu olguyu kavramak için, sanat ve politikanın ayrı alanlar olduğunu kabul eden düşüncelerin bertaraf edilmesi gerekmektedir. Sanat ve siyasetin üretici bir biçimde disiplinlerarası olarak nasıl pozitif eylemlere kanalize olacağı üzerine düşünülmelidir. Son yıllarda, belirli taban örgütlenmesine sahip oluşumlar, medyanın etkin kullanımı ve stratejik pedagojik yönelimlerle, dominant iktidar formlarıyla çatışabilen birçok sanatsal müdahaleye şahit olunmaktadır. Bunlar arasında THY Hostesleri’nin Maskeli Gezi Parkı Eylemlerini, Kamusal Sanat Laboratuarı’nın SALT’ta açılan Duvar Resminden Korkuyorlar Sergisi’ne karşıt eylemini, Açık Alan Sanat Kolektifi’nin 13. Uluslararası İstanbul Bienali’nde özelde İKSV’yi hedef alan eylemleri sayılabilir. Çağdaş sanatta stratejik ve gerilla-tipi projeler geliştirilirken, bu sanatsal yaklaşımlar, politik ve ekonomik olarak farklı coğrafyalara göre farklı eylem biçimleri geliştirmektedir.

Sanat daima kendisine hizmet eden kurumlar tarafından desteklenmektedir. Akademik kurumlar, müzeler, koleksiyonerler ve sanatçılar dahil, çok farklı kurumsallıklar bu sanat dünyalarını oluşturmaktadır (Danto, 2014). Sanattaki her bir kurum sanatın tanımını kendi bakış açısına göre yapmaktadır. Örneğin ticari bir sanat galerisi, sanat aracılığıyla kendi sınıfsal konumunu vurgulamak isteyen zengin koleksiyonerlere hizmet sunarak, sanatın ekonomik yapısına uyan bir tanımı destekler. Bir aktivist-akademisyen, politik refleksi olan sanatçıları çalışırken, akademik sanat tanımı ve aktivizm arasında bocalamaktadır. Sanat fuarlarına iş üreten bir sanatçı da, böyle bir ticareti içerimleyen sanat tanımına sahip olacaktır. Sanat her bir üretimi daima meşrulaştırmakta kullanılabilen “esnek” bir terim olarak görünmektedir.

Çağdaş sanatın altyapısını çok farklı ve çeşitli kurumsallıklar oluşturur. Koleksiyonu olan ve olmayan-müzeler, alternatif kar amacı gütmeyen sanat mekanları, sanat tarihi bölümleri, küratörler, sanat ve tasarım fakülteleri, sanat dergileri, günlük gazetelerin kültür-sanat sayfaları, sanat kitapları

Page 8: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Fırat Arapoğlu

135

yayınları, koleksiyonerler, devlet desteğindeki etkinlikler, vakıflar vb. Galerisi olan, olmayan, galeriden nefret eden, akademisyen ve parasız sanatçılarla, akademisyen olan, olmayan eleştirmenler de bu kurumsallıklara dahildir. Ayrıca ticari galeriler, onlar gibi işleyen alternatif mekanlar, satış yapmayan mekanlar, sol ideolojiye sahip sanat girişimleri ve küresel bienaller ve büyük sergilerle bu döngü tamamlanmaktadır.

Sanattaki sosyal ve politik konumlar, sıklıkla bu yapının nerede olunduğuna göre belirlenmektedir. Bu konumlar yazılı medya, radyo/TV yayınları ve sosyal medya aracılığıyla görülebilmektedir. Herkese göre sanatın tanımının değişmesi, özgürlük ve adalet gibi kavramların tanımına benzerlik göstermektedir (Silier, 2013). Sanat neo-liberal kapitalist yapı içerisinde, farklı tanımlara çekilecektir. Sanat yapıtının amacı, genelde, sosyal adalettir ve bu dünya içerisinde var olma savaşı vermektedir. Sanatçılar da, dünyanın farklı kısımlarında yönlerini bulmaya çalışmaktadır. Öte yandan farklı politik yaklaşımlardaki farklılaşmaları anlamak için, sadece sanatçının konumlanmasını değil, bir sanat yapıtının almayı arzu ettiği estetik tepkiyi de düşünmek gerekmektedir.

Çünkü sanatçılar sadece çalışmalarını değil, aynı zamanda işlerine yatırım yapacak olan sermayenin, tarzlarını yaygınlaştıracak olan yayınların, mekanların ve eleştirmenlerin/yazarların anlayışlarını da devam ettirmek zorundadırlar. Böylece günümüzde ikili bir aktivizm görülebilmektedir: Galerilerde satılabilecek, aktivist vizyonunu belirli bir biçimsel çizgide sunan sanatçılar ve estetik vizyonunu sol eğilimli olarak düşük gelirli gruplara sunabilecek alternatif yaklaşımlar.

5. SonuçModernizmdeki eleştirinin ve farklılaşmanın, farklı bilimsel ve sanatsal disiplinler yaratmadaki yönelimi ve böylece birbirinden bağımsız ve “özerk” alanlar yaratma ideali malumdur. Bu, Romantizm döneminde “sanat için sanat” düsturuyla özetlenen, ama bir bakıma sanat ve kamusal alanın ayrılmasını getiren bir süreçtir (Shiner, 2004 ve Habermas, 2014). Sanat ve siyasetin tehlikeli bir ilişkiselliği olduğu düşüncesi uzunca bir süre devam etmiştir. Sanatın 19. yüzyılda görülen bağımsızlık görünümü, aslında onun siyasal görünümünü de içermektedir. Bunu en fazla, metinde bahsedilen ulus-devlet bahsinde görebilmek olasıdır.

Modernizmin en büyük esprisi, kendisine karşı olan unsurları dahi bir süre sonra kendi içerisine almasıdır. Bunun en önemli örneği Hal Foster’ın da

Page 9: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Çağdaş Sanat ve Siyaset: Dünyayı Değiştirme Arzusu

136

belirttiği gibi kültür endüstrisi ile olan ilişkidir: “Sanat ve hayat gerçekten de birleşti – ama avangardın koşulları altında değil, kültür endüstrisinin koşulları altında” (Foster, 2009 ve Adorno, 2007).

Böylece siyasal kriterlerin sanat yapıtlarına uygulandığı ve böylece özellikle 20. yüzyılda karşılaşılan değerlendirmeleri görebilmek olasıdır. Nazizmin 1937’de “Entartete Kunst” (dejenere sanat) olarak imlediği ve modern sanat yapıtlarını şehir şehir gezdirdiği edim bunun kanıtıdır. Bu edime sadece, her üretimi içerisine alan günümüz estetiğiyle yaklaşmak olası değildir, zira post-modernizmin gösterdiğinin aksine bu fazlasıyla siyaseti içerimleyen siyasal bir edimdir. Bürger’in yaklaşımıyla İtalyan Fütürizmi (faşizm) ve Alman Ekspresyonizmi (sosyalist realizmin imgesel yönelimine aykırı akımlar) haricinde, diğerleri avangardın temsilcileri olmaya adaydı (Bürger, 2003, Bloch, et al., 2000 ve Clark, 2004).

20. yüzyıl aynı zamanda sanatın partizanlığının da gözlemlendiği bir süreç olmuştur. Bu sürece karşı duran soyut sanatın yaygınlaşması ise, 1980 ve sonrasının post-sosyalist ülkelerindeki küratörler, sanatçılar ve sanatçı grupları tarafından dışlanmıştır. Ama bu Türkiye’de 1990’larda özellikle görülen, post-modern sürecin bir sonucudur. Hâlbuki sanatçı gruplarındaki partizanca örgütlenmeler, siyasi örgütlenme ve manifestasyonun ilkelerini oldukça benzer bir biçimde uygulamışlardır. Örneğin Dada ve Sürrealizmin manifestoları, sadece birer artizan önermeler değil, başlı başına birer siyasal bildiri olarak da okunabilir (Alkan, 2005, Artun, 2010, Ball, et al, 2008, Tzara, 2004, Breton, 2009 ve 2003). Siyasal birçok özellik bu gruplar içerisinde görülebilir. Örneğin, Dada içerisinde birçok savaş karşıtı göçmen, farklı altyapılar ve kimlikler ile grup içerisinde yer alıyorlardı. Bugün bu manifestoların 2. İstanbul Tasarım Bienali tarafından bir kullanım nesnesi olarak görülmesi, içinde bulunduğumuz çağda sanatın nasıl egemen güçler tarafından algılanıp, kullanılmaya çalışıldığına dair bariz örneklemeler arasındadır.

KAYNAKÇAAdorno, T. (2007), Kültür Endüstrisi: Kültür Yönetimi (İstanbul: İletişim

Yayınları) (Çev. Mıstafa Tüzel, Nihat Ülner ve Elçin Gen)

Alkan, T. (der.) (2005), Dada Manifestoları ve Seçme Şiirler (İstanbul: Donkişot Yayınları) (Çev. Tozan Alkan)

Althusser, L. (2003), İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları (İstanbul: İthaki Yayınları) (Çev. Alp Tümertekin)

Page 10: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Fırat Arapoğlu

137

Artun, A. (der.) (2010), Sanat Manifestoları: Avangard Sanat ve Direniş (İstanbul: İletişim Yayınları) (Çev. Kaya Özsezgin & et al)

Artun, A. (ed.) (2014), Sanat/Siyaset: Kültür Çağında Sanat ve Kültürel Politika (İstanbul: İletişim Yayınları)

Atakan, N. (2009), Sanatta Alternatif Arayışlar (İzmir: Karakalem Yayınları)

Ball, H. & et al., (2008), Dada Manifestoları (İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları) (Çev. Melis Oflas)

Barthes, R. (2014), Çağdaş Söylenler (İstanbul: Metis Yayınları) (Çev. Tahsin Yücel)

Baudrillard, J. (2003), Simulakrlar ve Simulasyon (Ankara: Doğu Batı Yayınları)(Çev. Oğuz Adanır)

Becker, H.S. (2013), Sanat Dünyaları (İstanbul: Ayrıntı Yayınları) (Çev. Evren Yılmaz)

Benjamin, W. (2000), Pasajlar (İstanbul: YKY) (Çev. Ahmet Cemal)

Bloch, E. & et al. (2000), Estetik ve Politika (İstanbul: Alkım Yayınları) (Çev. Ünsal Oskay)

Bourdieu, P. (2006), Sanatın Kuralları (İstanbul: Yapı Kredi Yayınları) (Çev. Necmettin Kamil Sevil)

Bourdieu, P. &Passeron, J. C. (2015), Yeniden Üretim: Eğitim Sistemine İlişkin Bir Teorinin İlkeleri (Ankara: Heretik Yayıncılık) (Çev. Levent Ünsaldı, Aslı Sümer ve Özem Akkaya)

Breton, A. (2003), Birinci Sürrealist Manifesto (1929) (İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları) (Çev. Yeşim Seber Kafa)

Breton, A. (2009), Sürrealist Manifestolar (İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları) (Çev. Yeşim Seber Kafa, Artemis Günebakanlı ve Ayşe Güngör)

Bucloch, B. & Et al. (2005), Art Since 1900: Modernism, Antimodernism, Postmodernism (London: Thames & Hudson)

Page 11: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Çağdaş Sanat ve Siyaset: Dünyayı Değiştirme Arzusu

138

Bürger, P. (2003), Avangard Kuramı (İstanbul: İletişim Yayınları) (Çev. Erol Özbek).

Clark, T.J. (1994), “Painting in the Year Two”, Representations, I.47, s.13-63.

Clark, T. (2004), Sanat ve Propaganda (İstanbul: Ayrıntı Yayınları) (Çev. Esin Hoşsucu)

Danto, A. (1964), “The Artworld”, The Journal of Philosophy, V. 61- I. 19:571-584.

Danto, A. (2010), Sanatın Sonundan Sonra: Çağdaş Sanat ve Tarihin Sınır Çizgisi (İstanbul: Ayrıntı Yayınları) (Çev. Zeynep Demirsü)

Danto, A. (2014), Sanat Nedir (İstanbul: Sel Yayınları) (Çev. Zeynep Baransel)

Debord, G. (1996), Gösteri Toplumu (İstanbul: Ayrıntı Yayınları) (Çev. Ayşen Ekmekçi ve Okşan Taşkent)

Dickie, G. (1974), Art and The Aesthetic: An Institutional Analysis (New York: Cornell University Press)

Dickie, G. (1997), The Art Circle: A Theory of Art, (Chicago: Chicago Spectrum Press)

Eagleton, T. (2010), Postmodernizmin Yanılsamaları (İstanbul: Ayrıntı Yay.) (Çev. Mehmet Küçük)

Foster, H. (2009), Gerçeğin Geri Dönüşü: Yüzyılın Sonunda Avangard (İstanbul: Ayrıntı Yayınları) (Çev. Esin Hoşsucu)

Habermas, J. (2014), Kamusallığın Yapısal Dönüşümü (İstanbul: İletişim Yayınları) (Çev. Mithat Sancar ve Tanıl Bora)

Harvey, D. (1997), Postmodernliğin Durumu (İstanbul: Metis Yayınları) (Çev. Sungur Savran)

Haug, W. F. (1997), Meta Estetiğinin Eleştirisi (İstanbul: Spartaküs Yayınları) (Çev. Ayşe Gül)

Page 12: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Fırat Arapoğlu

139

Horkheimer, M. & Adorno, T. (2010), Aydınlanmanın Diyalektiği (İstanbul: Kabalcı Yayınları) (Çev. Oğuz Özügül)

Kant, I. (2011), Yargı Yetisinin Eleştirisi (İstanbul: İdea Yayınları) (Çev. Aziz Yardımlı)

Kreft, L. (2008), “Sanat ve Siyaset: Sanatın Siyaseti ve Siyasetin Sanatı” (içinde Sanat/Siyaset: Kültür Çağında Politika ve Kültürel Politika, Ed.Ali Artun) (İstanbul: İletişim Yayınları) (Çev. Elçin Gen)

Krauss, R. (1985), The Originality of the Avant-Garde and Other Modernist Myths (Massachusets: MIT Press)

Kuspit, D. (2006), Sanatın Sonu (İstanbul: Metis Yayınları)

Louw, E. (2001), Media and Cultural Production (Brisbane: Sage Publications)

Marcuse, H. (1997), Tek Boyutlu İnsan (İstanbul: İdea Yayınları)

Marx, K. (2011), Kapital (İstanbul: Sol Yayınları)

Morgan. R. (2009), Sanatın Serbest Bölgesinde Demokrasi Sorunu, Konferans (İstanbul: Akbank Sanat)

Özkan, M. (2011), İstanbul’da Kültür ve Sanat İçerikli Kent Politikaları, E-Skop Dergi, http://www.e-skop.com/skopdergi/istanbulda-kultur-ve-sanat-icerikli-kent-politikalari/402 (erişim tarihi: 21.05.2015).

Platon. (2006), Devlet (İstanbul: Kaynak Yayınları) (Çev. Sabahattin Eyüboğlu)

Ranciere, J. (2014), Estetiğin Huzursuzluğu (İstanbul: İletişim Yayınları) (Çev. Aziz Ufuk Kılıç)

Shiner, L. (2004), Sanatın İcadı: Bir Kültür Tarihi (İstanbul: Ayrıntı Yayınları) (Çev. İsmail Türkmen)

Silier, Y. (2013), Özgürlük Yanılsaması: Rousseau ve Marx (İstanbul: Yordam Yayınları)

Page 13: Contemporary Art and Politics: The Desire for …egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2015/12/Çağda...Şeyh Bedrettin Destanı -9, 1936 Giriş Sanat yapıtları aracılığıyla toplumsal

Çağdaş Sanat ve Siyaset: Dünyayı Değiştirme Arzusu

140

Stallabrass, J. (2009), Sanat A.Ş.: Çağdaş Sanat ve Bienaller (İstanbul: İletişim Yayınları) (Çev. Esin Soğancılar)

Tzara, T. (2004), Dada Manifestoları (İstanbul: Norgunk Yayınları) (Çev. Elif Gökteke)

Ulusoy, M. D. (2005), Sanatın Sosyal Sınırları (Ankara: Ütopya Yayınları)

Walther, I. F. (Ed.) (2012), Art of The 20th Century (Cologne: Taschen)