cdn.islamansiklopedisi.org.tr · mandanlarýndan Ziyâd b. Sâlih in kuman-dasýndaki Ýslâm...
Transcript of cdn.islamansiklopedisi.org.tr · mandanlarýndan Ziyâd b. Sâlih in kuman-dasýndaki Ýslâm...
533
rum Anadolu’nun Türkleþmesi ve Ýslâm-laþmasýný saðlamýþtýr. Selçuklular’dan son-ra Anadolu’ya egemen olan Osmanlýlar,Müslümanlýk anlayýþýný Balkanlar’a ve Or-ta Avrupa’ya kadar taþýmýþtýr.
BÝBLÝYOGRAFYA :
Ali b. Hüseyin el-Mes‘ûdî, Mürûcü’z-zeheb: Al-týn Bozkýrlar (trc. Ahsen Batur), Ýstanbul 2004;D. L. Cahun, Introduction à l’histoire de l’Asieturcs et mongols, Paris 1895; M. Fuad Köprülü,Türk Edebiyatýnda Ýlk Mutasavvýflar (Ýstanbul1919), Ankara 1976; W. Eberhard, Çin’in ÞimalKomþularý (trc. Nimet Uluðtuð), Ankara 1942;Osman Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk-ÝslâmMedeniyeti, Ankara 1965; a.mlf., Selçuklularve Ýslâmiyet, Ýstanbul 1977; a.mlf., Türk CihânHâkimiyeti Mefkûresi Tarihi, Ýstanbul 1978; Sa-adet Çaðatay, “Türkçe Dini Tâbirler”, Necati Lu-gal Armaðaný, Ankara 1968, s. 191-198; Ç. Cu-magulov, Yazýk Siro-Turkskýh (Nestorianskýh Pa-nýyami-kov Kýrgýzý), Frunze 1971, I; M. Eliade,Traité d’histoire des religions, Paris 1974; V. V.Barthold, Orta Asya Türk Tarihi Hakkýnda Ders-ler (haz. Kâzým Yaþar Kopraman – Afþar ÝsmailAka), Ankara 1975; Hakký Dursun Yýldýz, Ýslâmi-yet ve Türkler, Ýstanbul 1976; Emel Esin, Ýslâmi-yet’ten Önce Türk Kültür Tarihi ve Ýslâm’a Gi-riþ, Ýstanbul 1978; Hikmet Tanyu, ÝslamlýktanÖnce Türklerde Tek Tanrý Ýnancý, Ankara 1980;A. Zeki Velidi Togan, Bugünkü Türkili Türkistanve Yakýn Tarihi, Ýstanbul 1981, I; J.-P. Roux, Lareligion des turcs et des mongols, Paris 1984; L.Rasonyi, Tarihte Türklük, Ankara 1988; Zekeri-ya Kitapçý, Türkistan’da Ýslâmiyet ve Türkler,Konya 1988; a.mlf., Yeni Ýslam Tarihi ve Türk-ler, Konya 1994, I-II; Cl. Cahen, Doðuþundan Os-manlý Devletinin Kuruluþuna Kadar Ýslâmiyet(trc. Esat Nermi Erendor), Ankara 1990, s. 194;Albülkadir Ýnan, Makaleler ve Ýncelemeler, An-kara 1991, II; Nesimi Yazýcý, Ýlk Türk-Ýslâm Dev-letleri Tarihi, Ankara 1992; L. N. Gumilev, Drev-nie Turki, Moskva 1993; J. R. Hamilton, Lesouïghours à l’époque des cinq dynasties d’ap-rès les documents chinois, Paris 1995; ÜnverGünay – Harun Güngör, Baþlangýçlarýndan Gü-nümüze Türklerin Dini Tarihi, Ýstanbul 2007;F. Nau, “Les pierres tombales nestoriennes desmusée Guimet”, Revue de l’orient chretien, XVIII,Paris 1913, s. 3-35; Ýbrahim Kafesoðlu, “Eski TürkDini”, TED, III (1972), s. 1-34; E. Chavannes, “Lenestorianisme et l’inscription de Kara-balgasso-un”, JA, IX (1897), s. 43-85; R. A. Husseynov,“Bir Süryani Metninde Türkçe Goþ Terimi” (trc.Harun Güngör), TDA, sy. 28 (1984), s. 196-197;Rasim Musabeyov, “Azerbaycan’daki Etnik Azýn-lýklar”, Avrasya Dosyasý, VII/1, Ankara 2001, s.177-196.
ÿHarun Güngör
– —TÜRK AKSAÐI
Türk mûsikisi usullerinden.˜ ™
Beþ zamanlý ve üç vuruþlu bir küçükusulün adýdýr. Bir iki zamanla bir üç za-manýn, baþka bir deyiþle bir nîm-sofyan-la bir semâinin birbirine eklenmesinden
meydana gelir. Baþta bir iki zamanýn ar-dýndan üç zaman yer alýr. Çok nâdir de ol-sa üç zamanýn baþta, iki zamanýn sondayer aldýðý görülür. Buna Türk aksaðý evfe-ri denilebilir. Usulün 5/8’lik birinci ve 5/4’-lük ikinci mertebeleri kullanýlmýþtýr. Birin-ci darbý kuvvetli, ikinci darbý yarý kuvvetli,üçüncü darbý zayýf olan usul þarký, türkü,köçekçe, oyun havasý gibi formlarla sazsemâilerinin dördüncü hânelerinde tercihedilmiþtir.
Hacý Ârif Bey’in, “Yandým o güzel göz-lere ben þûh-ý sitemkâr” ve “Beni candanusandýrdý cefâdan yâr usanmaz mý?” mýs-ralarýyla baþlayan sûzinak, “Ben bûy-i ve-fâ bekler iken sûy-i çemenden” mýsraýylabaþlayan nihâvend; Kemânî Tatyos Efen-di’nin, “Mâvi atlaslar giyersin”, Hâfýz YûsufEfendi’nin, “Âsûde fikrim âvârelendi” mýs-ralarýyla baþlayan rast; Sermüezzin RifatBey’in, “Nerelerde kaldýn ey serv-i nâzým”mýsraýyla baþlayan nihâvend; Selâhattin Ýç-li’nin, “Bir destan dolaþýr Bolu daðýnýn” mýs-raýyla baþlayan nikriz þarkýlarý bu usulle öl-çülmüþ eserlerden bazýlarýdýr.
BÝBLÝYOGRAFYA :
Tanbûrî Cemil Bey, Rehber-i Mûsikî, Ýstanbul1321, s. 137-138; Suphi Ezgi, Nazarî-Amelî TürkMusikisi, Ýstanbul 1935, II, 12-14; Rauf Yekta,Türk Musikisi, s. 102-103; Hüseyin Sâdeddin Arel,Türk Mûsýkîsi Nazariyatý Dersleri (haz. Onur Ak-doðu), Ankara 1991, s. 69, 74, 88; Ýsmail HakkýÖzkan, Türk Mûsikîsi Nazariyatý ve Usûlleri Ku-düm Velveleleri, Ýstanbul 2006, s. 619-620; Sa-deddin Heper, “Türk Mûsikisinde Usuller”, MM,sy. 344 (1978), s. 11.
ÿÝsmail Hakký Özkan
– —TÜRK ANSÝKLOPEDÝSÝ
1943-1984 yýllarý arasýndayayýmlanan tarih, coðrafya, biyografi
ve genel kültür ansiklopedisi.˜ ™
Cumhuriyet döneminde devlet tarafýn-dan çýkarýlan ilk telif ansiklopedidir. Millîbir ansiklopedi yayýmlama düþüncesi 2-5Mayýs 1939 tarihlerinde Ankara’da topla-nan I. Türk Neþriyat Kongresi’nde ortayaçýktý. Bunun üzerine Maarif Vekâleti, umu-mi bir Türk ansiklopedisinin neþri ama-cýyla çalýþmalara baþlayýp 1 Ocak 1941’debir büro kurdu. Dönemin Maarif vekili Ha-san Âli Yücel, Cumhurbaþkaný Ýsmet Ýnö-
ya baþlamýþtýr. Buna paralel olarak Türk-Arap iliþkilerinde dostane münasebetlergeliþmiþtir. Ebû Müslim-i Horasânî’nin ku-mandanlarýndan Ziyâd b. Sâlih’in kuman-dasýndaki Ýslâm ordusu ile Çin ordusu Ta-las vadisinde karþýlaþmýþ, Çin ordusununyenilgiye uðramasý Türk Ýslâm tarihinin dö-nüm noktalarýndan birini teþkil etmiþtir.Halife Mansûr, Türkler’e önemli görevlerverirken Hârûnürreþîd kendi muhafýz bir-liðini Türk askerlerinden oluþturmuþtur.Abbâsîler döneminde Türkler devletin üstkademelerinde de görev almýþtýr. Bu de-virde Müslümanlýk tasavvuf yoluyla da ya-yýlmaya devam etmiþ, Ýslâmiyet özellikleSâmânîler döneminde geniþ halk kitleleriarasýnda yayýlmýþtýr. Sâmânîler gayri müs-lim Türkler’e karþý akýnlar düzenleyen ilkOrta Asya devletidir. Sâmânîler devrindeBuhara Ýslâm ilâhiyatýnýn en önemli mer-kezlerinden biri haline gelmiþtir. X. yüz-yýlda Ýmam Ebü’l-Hasan el-Eþ‘arî’ye para-lel olarak Ýmam Mâtürîdî de Sünnî kelâm-cýlýðýn esaslarýný ortaya koymuþ, ayný dö-nemde felsefe alanýnda Ýbn Sînâ yetiþ-miþtir.
Türkler’in toplu halde Ýslâmiyet’i kabuletmeleri X. yüzyýlda gerçekleþmiþ, bu dö-nemde 10.000 çadýr halký Müslümanlýðýseçmiþtir (Turan, Türk Cihân Hâkimiyeti,s. 225-226, 231). Ardýndan Ýslâm’a topluhalde giriþler devam etmiþ, Müslümanlý-ðý seçen kitleler ayný zamanda yerleþik ha-yata geçmeye baþlamýþtýr. Türkler arasýn-da Ýslâmiyet’in yayýlmasýnda Satuk BuðraHan’ýn ihtidâsý önemli rol oynamýþ, Kýnýkbeyi Selçuk 200.000 çadýr halkýyla müslü-man olmuþ ve Gazi Selçuk adýný almýþtýr.Orta Asya’da Müslümanlýk, velîler kültütemelinde oluþan bir halk dindarlýðýný be-raberinde getirmiþ, bu inanýþ bütün Türktopluluklarýna yayýlmýþtýr. Türkler, Abbâ-sîler’in son dönemlerinde bazý küçük dev-letler kurmuþ, bunlardan sonra Ýdil (Vol-ga) Bulgar Hanlýðý, Orta Asya’dan gelendin davetçileri ve müslüman tüccarlar ka-nalýyla Ýslâmlaþmaya baþlamýþtýr. Karahan-lýlar, Satuk Buðra Han’la birlikte müslü-man olmuþ, bu dönemde Yesevî anlayýþýnýtemel alan Haydariyye, Bektaþîlik ve Nak-þibendiyye tarikatlarý kurulmuþtur. Sel-çuklular Müslümanlýðý tedrîcî þekilde ka-bul etmiþtir. Selçuklular döneminde sûfî-lik geliþmiþ, Türk kültürünün bir unsuruolarak varlýðýný sürdürmüþtür. Anadolu’-da teþekkül eden ilk müslüman Türk dev-letlerinin askerî esaslar üzerine kurulmasýhalkýn din anlayýþýna yansýmýþ ve gazâ ru-hu kolonizatör Türk derviþlerinin yaþayýþve anlayýþlarýna hâkim olmuþtur. Bu du-
TÜRK ANSÝKLOPEDÝSÝ
������� �������5
8
5
4
������Düm 2
Tek 2 Tek
Düm 2
Tek 2 Tek
534
TÜRK ANSÝKLOPEDÝSÝ
dair maddelerden bir kýsmýnýn aynen ter-cüme edilmesi; millî, mahallî, siyasî, dinîkonulardaki maddelerin ise mutlaka telifedilmesi kararlaþtýrýldý. Ansiklopedinin hac-minin on iki-on beþ cilt kadar olmasý plan-lanmaktaydý. Programda ayrýca resim, þe-kil, harita, tablo ile madde baþlýklarýnýndüzenlenmesi, imlâsý, maddelerin nasýl ya-zýlacaðý, hacimleri ve gecikmeden yazýla-bilmelerinin saðlanmasýna dikkat edilme-siyle ilgili hususlar yer almaktaydý. Progra-mýn sonlarýnda böyle bir eserin lüzumu-na, hemen bütün milletlerin kendilerinemahsus ansiklopedilerinin bulunduðuna,þimdiye kadar bunun hazýrlanamamýþ ol-masýnýn ilim hayatý için önemli bir eksik-lik olduðuna dikkat çekiliyordu.
1943 yýlýnda Ýnönü Ansiklopedisi’ninbirinci fasikülü yayýmlandý. Ýlk üç fasikü-lün neþrinden sonra ansiklopedinin genelsekreteri Ýbrahim Alâeddin Gövsa göre-vinden ayrýlýnca yerine Agâh Sýrrý Levendgetirildi. Danýþman olarak merkez ilim he-yetinde Kenan Akyüz, Ekrem Akurgal, Be-kir Sýtký Baykal, Abdülbaki Gölpýnarlý, Þem-settin Günaltay, Faik Reþit Unat, Þerefet-tin Yaltkaya, Suut Kemal Yetkin, Galip Ataç,Hikmet Birand ve Mehmet Altay Köymengibi isimler bulunuyordu. Ýlk dört cildi Ýnö-nü Ansiklopedisi adýyla çýkan ansiklope-dinin ismi 1951’de Türk Ansiklopedisiolarak deðiþtirilince Agâh Sýrrý Levend gö-revinden ayrýldý; 1961-1963 yýllarý arasýn-
da yayýmlanan X-XI. ciltlerde ikinci defagenel sekreterlik görevini yürüttü.
Ansiklopedide yer alan maddelere yazarimzalarýnýn konmayacaðý, ciltler tamam-lanýnca baþ tarafa müellif imzalarýnýn ilâ-ve edileceðinin bildirilmesine raðmen “oku-yucuya itimat telkin etmek ve yazara ilmîsorumluluk vermek üzere” XIV. ciltten iti-baren hacimli maddelere imza konmayabaþlandý. Kýsaltma þeklinde verilen yazaradlarý cildin sonunda gösterildi. Ansiklo-pedideki madde baþlarý askerlik, astrono-mi, bibliyografya, biyoloji, biyografya, bo-tanik, coðrafya, denizcilik, dilcilik, din vedinler tarihi, edebiyat, etnografya, felse-fe, fizik, güzel sanatlar, havacýlýk, hekim-lik, hukuk, jeoloji, kimya, matematik, mi-toloji, mûsiki, sanayi, sosyoloji, spor, tarih,veterinerlik, ziraat ve zooloji olmak üzereotuz ilim dalýna ayrýldý.
Türk Ansiklopedisi, program hazýrlýk-larý yapýlmadan ve hazýrlýk safhasý iyi de-ðerlendirilmeden yayýma baþlanmasý gibisebeplerle eleþtirilmiþtir. Siyasî geliþme-lere baðlý olarak 1946 yýlýnda Hasan Âli Yü-cel’in desteðinden mahrum kalan eser hü-kümet ve siyaset alanýndaki deðiþiklikler-den de etkilenmiþ, yer yer bilimsel objek-tifliðe aykýrý ifadeler ansiklopedide yeralmýþtýr. Ayrýca yayým süresinin uzunluðuve ilmî niteliði bakýmýndan da tenkit edil-miþtir. Yayým süresinin uzamasý yüzündenbirçok madde eskimiþ, bu durum eseringünün ihtiyaçlarýna göre yeni baskýlarýnýnyapýlmasýný gündeme getirmiþtir. Ansik-lopedi maddelerinin seçiminde ve bilim-sel içeriklerinde tutarsýzlýklar bulunmak-tadýr. Çýkýþýndan itibaren farklý kadrolarcayönetilen ansiklopedinin bazý maddelerisahasýnda uzman olmayan kiþilere yazdý-rýldýðý için zayýf kalmýþ, birçok önemli mad-de esere alýnmamýþ, bazýlarý çok kýsa tu-tulmuþ, bazýlarý ise gereðinden çok yerkaplamýþtýr. Dilinde ve imlâsýnda da tambir birlik görülmemektedir.
Tarih boyunca kurulan Türk devletleri-nin 1000’i aþkýn hükümdarýndan sadecealtmýþ yetmiþ kiþinin ansiklopediye alýn-masý, buna karþýlýk 1683 yýlýnda Osmanlý-lar’ýn istilâ tehlikesine karþý Avrupa’yý ayak-landýrmaya çalýþan Alman rahibi Abra-ham A Sancta Clara, Türkler’e karþý açý-lacak Haçlý seferinin tertiplenmesiyle gö-revlendirilen Macar baþpiskoposu ve kar-dinali Bakocz ve hayýr sever bir Ýngiliz olanBarnardo örneklerinde görüldüðü gibi an-siklopedi bakýmýndan ilgisiz sayýlabilecekmaddelere yer verilmesi gibi hususlar daeleþtiri konusu yapýlmýþtýr. Bu tür eleþti-
nü’den ansiklopediye isminin verilmesi içinizin istedi, olumlu cevap alýnca yeni kuru-lan büroya Ýnönü Ansiklopedisi Bürosu adýverildi. Büro baþlýca dünya ansiklopedile-rinin nasýl hazýrlandýðýný, Türkiye’de bu-nun nasýl yürütülebileceðini ve eserde yeralacak maddeleri tesbit etmekle iþe baþ-ladý. Bu çalýþmalar neticesinde 1941 yýlýAðustosunda Ýnönü Ansiklopedisi Prog-ram ve Direktif Projesi adýyla bir kitapçýkbastýrýlarak ilim ve fikir adamlarýna gön-derildi ve görüþlerini bildirmeleri isten-di. Gelen görüþler incelendikten sonra 24Ocak 1942’de Cumhurbaþkaný Ýsmet Ýnö-nü’nün katýldýðý bir toplantýda Hasan ÂliYücel’in baþkanlýðýnda yapýlan müzakere-lerde ansiklopedi programýna son þekli ve-rildi. 9 Þubat 1942’de basýlan ve yirmi al-tý maddeden oluþan programa göre Ýnö-nü Ansiklopedisi, bir sözlük veya mo-nografiler mecmuasý yahut ilmî madde-lerin fihristi mahiyetinde bir eser olmaya-cak, bütün ülkelerin ilmî ve fikrî birikimiyanýnda bilhassa Türklüðe, doðu ülkeleri-ne ve Müslümanlýða ait bilgiler için önem-li bir baþvuru kaynaðý þeklinde hazýrlana-caktý.
Özellikle herhangi bir ansiklopedinin ter-cümesi veya benzeri olmamasý hedefle-nen ansiklopedide çeþitli ilim dallarýna aitmaddelerle ilgili bilgilerin en doðru biçim-de ve en yeni þekliyle verilmesi düþünülü-yordu. Müsbet ilimlere ve teknik bilgilere
Türk Ansiklopedisi’nin Ýnönü adýyla çýkan birinci cildinin iç kapaðýyla ayný cildin giriþ kýsmýnda yer alan Ýsmet Ýnönü’nün el
yazýsýyla takdimi
535
ye’de Ansiklopediciliðin Doðuþu ve Geliþmesi(yüksek lisans tezi, 1989), ÝÜ Sosyal Bilimler Ensti-tüsü, s. 92-98; a.mlf., “Türkiye’de Ansiklopedi-ciliðin Doðuþu ve Geliþmesi”, Metis Çeviri, sy. 10,Ýstanbul 1990, s. 32-40; Yaþar Nabi, “Ýnönü Ansik-lopedisi”, Varlýk, XI/181, Ýstanbul 1941, s. 289-290; Baki Süha, “Ýnönü Ansiklopedisi ve YeniGramer”, Yeni Mecmua, V/99, Ýstanbul 1941, s.8-10; Fehmi Razi Caner, “Ýnönü Ansiklopedisi”,Yarým Ay, sy. 127, Ýstanbul 1941, s. 3; AbdullahCaner, “Türk Ansiklopedisi”, Kooperatifçinin Se-si, I/11, Ankara 1963, s. 3-5, 10-11; Þerif Baþtav,“Türk Ansiklopedisi (The Turkish Encyclopaedia),Ankara”, CT, I/1 (1964), s. 196-197; Ali Rýza Ön-der, “Türk Ansiklopedisinin Kara Yazgýsý”, Ilgaz,XIX/220, Ankara 1980, s. 10-11; “Türk Ansiklo-pedisi”, Kitap: Ayýn Kitaplarý, I/5, Ankara 1982,s. 24-25; Mahmut H. Þakiroðlu, “TamamlanmasýPek de Beklenmeyen Ýki Büyük Ansiklopedimiz:Ýslâm Ansiklopedisi ve Türk Ansiklopedisi”, TT,X/60 (1988), s. 61-64; Hatice Aynur, “Agâh SýrrýLevend Hayatý ve Eserleri”, JTS, XXIV/1 (2000), s.XVIII; “Türk Ansiklopedisi”, ABr., XXI, 264; “TürkAnsiklopedisi”, TDEA, VIII, 400-401; Nazým H. Po-lat, “Levend, Agâh Sýrrý”, DÝA, XXVII, 148-149.
ÿMustafa Birol Ülker
– —TÜRK CAMÝÝ��א���� )� )
Cerbe adasýndaOsmanlý döneminde yapýlan cami.
˜ ™
Tunus’un Cerbe adasýnda Hûmetüsûkdiye adlandýrýlan kasabanýn merkezindekiCezayir Meydaný’nda yer almaktadýr. Ki-tâbesi bulunmayan Türk Camii’nin (Câ-miu’t-Türk) inþa tarihi konusunda kay-naklarda bir kayda rastlanmamýþtýr. Ya-pý Tunus’ta inþa edilen yapýlardan ziyadeLibya’da Osmanlý devrinde inþa edilen ca-milere benzemektedir. Bu sebeple, Cer-be adasýnýn Osmanlýlar’ýn eline kesin ola-rak geçiþinden (1560) itibaren Trablusgarpbeylerbeyiliðine idarî yönden baðlandýðý1626 yýlýna kadarki dönemde inþa edilmiþolmalýdýr. Günümüzden yaklaþýk yüzyýl ön-ce yapýlan onarým sýrasýnda geniþletilencamiye son dönemde kýble yönündeki me-kânlar kaldýrýlarak üç sýra halinde yirmidört kubbe ile örtülmüþ bir bölüm eklen-miþtir. Bugün bakýmlý durumda bulunancamide onarýmlar devam etmektedir. Ge-niþ bir meydanýn ortasýnda yer alan camibeyaza boyanmýþ beden duvarlarý üzerin-de kasnaksýz olarak yükselen, geniþliklerifarklý kubbelerle örtülü, yuvarlak gövde-li, tek þerefeli ve sivri külâhlý minaresiyledýþtan dikkat çekicidir. Cami kýble yönün-den ve güney tarafýndan alçak tutulan du-varlarýn sýnýrlandýrdýðý bir dýþ avlu ile ku-þatýlmýþtýr. Dýþ avluya yuvarlak kemerli üçkapý ile girilmektedir. Avlu duvarlarý olduk-
ça sadedir. Dýþ avludan caminin revaklý av-lusuna düz açýklýklý basit iki kapý ile geçilir.Ayrýca kuzey yönündeki ana caddeye açý-lan bir kapýdan ulaþýlan avlunun batýsýndaayrý küçük bir avlusu bulunan üçgen biçi-minde helâ ve abdest alma mekânlarý var-dýr. Buraya caddeye açýlan kapýlardan gi-rilir. Dikdörtgen açýklýklý kapý ve pencere-lere sahip caminin beden duvarlarý da sa-dedir.
Ýlk inþasýndan kalan kýsýmla buna yapýlanilâveden meydana gelen harim yatýk dik-dörtgen planlýdýr. Ýbadet mekânýnýn 14,50 ×11,40 m. ölçülerindeki ilk bölümü, birbiri-ne ve duvar pâyelerine yuvarlak kemer-lerle baðlý on iki ayakla taþýnan yirmi kub-benin örttüðü çok destekli plan þemasý-na sahiptir. Daha sonra bu mekânýn ku-zey yönüne yine ayný plan düzenine göreon bölümlü bir mekân eklenerek harim,24,10 × 11,40 m. boyutlarýna ulaþmýþtýr.Ýlâve mekânýn kýble yönü üç kubbe ile, di-ðerleri mihraba paralel uzanan beþik to-nozlarla kapatýlmýþtýr. Mihrap niþinin iki ya-nýnda küçük odalar bulunmaktaydý. Dýþa çý-kýntý yapan bu mekânlar son yýllarda kal-dýrýlmýþtýr. Kýble yönünde enlemesine üçnef daha eklenerek harim geniþletilmiþ-tir. Örtü sisteminde görülen farklý uygula-malar, ibadet mekânýnýn kuzey cephesin-den taþýntý yapan ve 1 m. derinliðindekieyvan biçiminde içe açýlan mekânla ayrýformlardaki pâyeler yapýda çok fazla ona-rým ve eklemelerin yapýldýðýný göstermek-tedir. Ýç mekândaki taþýyýcýlar farklý biçim-lerde ele alýnmýþtýr. Beyaz boyalý taþ pâye-lerin üzerinde iki kalýn konsol ve silmelerle
riler arasýnda Batý Asorlar’da bir ada olanFlores, Yukarý Elbe nehrinin Bohemya’da-ki kollarýndan biri olan Adler gibi böyle biransiklopedide bulunmasý gereksiz sayýlanmaddelere rastlanmasý da yer alýr. Öteyandan ansiklopedi amaçlandýðý gibi oriji-nal bir eser niteliðini kazanamamýþ, bazýyerli ve yabancý ansiklopedilerin etkisi al-týnda kalmýþtýr. Türk dünyasýyla ilgili mad-deler hem kýsa hem eksik, yabancýlara aitmaddeler ise çok defa gereðinden fazlauzundur. Nitekim Bizans kumandaný Be-lisarios’a bir sayfaya yakýn yer verilirkenSultan Alparslan’a bir sütun ayrýlmýþtýr.Bütünlük ve tutarlýlýðýný kýsmen yitirmiþolan ansiklopedi her þeye raðmen Türki-ye, Türk tarihi, Türk dili ve edebiyatý gibikonularda ayrýntýlý bilgi içeren bazý mad-delere sahiptir. Türk Ansiklopedi’si uzunbir yayým hayatýnýn sonunda otuz üç cilthalinde ancak 1984 yýlýnda tamamlana-bilmiþtir. Son ciltte yer alan bilgilere göreyazý kurulu baþkaný ve baþredaktör HasanEren, yazý komisyonu üyeleri Hamza Zül-fikar, Kayahan Erimer, Nevzat Gözaydýn,Tahsin Melan ve Ýsmail Parlatýr’dan mey-dana gelmiþtir.
BÝBLÝYOGRAFYA :
Ýnönü Ansiklopedisi, Ankara 1946, Önsöz, I,XV-XXVI; Birinci Türk Neþriyat Kongresi: 1-5 Ma-yýs 1939, Ankara 1939, s. 113-114; Ýnönü An-siklopedisi Program ve Direktif Projesi, Ankara1941; Ýsmail Ulçugür, Agâh Sýrrý Levend, Ankara1982, s. 27-29; Agâh Sýrrý Levend, Türk Edebiya-tý Tarihi, Ankara 1988, s. 476; Ayhan Aykut, Türki-
TÜRK CAMÝÝ
Türk Ansiklopedisi adýyla çýkan V. cildinin iç kapaðý
Türk Camii’nin planý