Bursa Ticaret Odası

301
120 Yıllık Tarihi Bir Çınar Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Raif Kaplanoğlu Nihat Balkan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yayınları

description

120 Yıllık bir Çınar Bursa Ticaret Odası

Transcript of Bursa Ticaret Odası

Page 1: Bursa Ticaret Odası

120 Yıllık Tarihi Bir Çınar

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

Raif KaplanoğluNihat Balkan

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yayınları

Page 2: Bursa Ticaret Odası

120 Yıllık Tarihi Bir Çınar:

BTSO

YazarlarRaif KAPLANOĞLU

Nihat BALKAN

ISBN 978-9944-60-552-6

Güncel FotoğraflarBTSO Arşivi

Eski FotoğraflarRaif KAPLANOĞLU Arşivi

Katkıda bulunanlarFeray YILMAZ

Zehra TERCeren KILIÇARSLAN

TasarımHuriye BİLİŞİK

Kolaylı Yayıncılık, Danışmanlık Ltd. Şti.

BaskıBizim Repro Ltd. Şti.

Akköprü Mah. Kazım Karabekir Cad.Kültür Çarşısı No: 7/100 İskitler / ANKARA

Kasım, 2009

Her hakkı saklıdır, izin alınmaksızın belge, bilgi ve fotoğraflar kullanılamaz.

Page 3: Bursa Ticaret Odası
Page 4: Bursa Ticaret Odası

4

SUNUŞ

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, 120 yıllık koca bir zaman dilimini geride bıraktı. İnsan ömründe olduğu gibi kurum-larda da geçen zamanın hızından çok nasıl geçtiği önem-lidir. Tarihte iz bırakmak ne tesadüfi ne de kolaydır.

120. yıldönümünü idrak eden Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın son 40-50 yılına tanıklık edip hala hayatta olan-lardan dinleme şansına sahibiz. Ancak, daha gerilere uzan-dığımızda, tarihin tozlu raflarında iz sürmek gerekliliği or-taya çıkıyor. Geçmişte arşiv bilgilerinin, günümüzde olduğu gibi parmak kalınlığındaki elektronik belleklerde saklana-bilme lüksü olamadığından, uzun soluklu ve sabır isteyen bir sürecin sonunda elinizdeki eser ortaya çıktı.

Odamız’ın kurulduğu günden bugüne kadar geçirdiği tüm evreleri, kentteki ekonomik ve toplumsal değişim pa-ralelinde yansıtan bu çalışma, aynı zamanda gelecek ku-

Page 5: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

5

şaklara bırakılacak önemli bir miras niteliği taşıyor.

Kurulduğu günden beri üyeleri, kenti ve ülkesi için sü-rekli ortak fayda yaratan, toplumsal sorumluluklarını bi-len, taş üstüne taş koymayı kurumsal bir disiplin haline getiren, girişimciliği ve yenilikçiliği teşvik eden Odamız tarihinin herkese açılması, duyduğumuz sorumluluk an-layışının eseridir. İnancımız odur ki; geçmişimiz gelece-ğe ayna tutacaktır.

Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre sonra Ameli Tica-ret Okulu’nu kurarak, adeta kentimizin Türkiye’nin sanayi başkenti olacağını öngören yönetim anlayışının kurumsal tarihimizde neredeyse her dönem devam ettirildiğini gör-mek, bu bayrağı daha yükseklere taşıma konusunda bizle-ri heyecanlandırıyor. Kitabın yayına hazırlandığı dönemde, Türkiye’nin ilk ve tek mesleki eğitim kampusunu kentimi-

ze ve ülkemize kazandırmanın heyecanına, geçmişte aynı görevlerde bulunmuş büyüklerimizle benzer hizmet anla-yışına sahip olmanın coşkusu eşlik ediyor ve ortaya “ortak fayda” yaratan eserler çıkıyor.

‘Milenyum kuşağı’ diye tanımlanan bugünün çocukları-na, yakın gelecekte iş dünyasına adım atacak gençlerimi-ze, genç girişimcilerimize ve halihazırda üreten ve ticaret yapan tüm işadamı ve sanayicilerimize ‘hafıza devri’ yapa-bilmek adına ortaya çıkan bu eserde emeği geçen herke-se teşekkür ederim.

Bursa ekonomisinin bugünlere gelmesinde yaşanan tüm deneyimleri de içeren bu çalışmanın, ‘ortak fayda ya-ratma’ iddiasının güçlü bir yapı üzerine kurulduğunu gös-termesi açısından önemli buluyor, Bursa’ya ve Bursalılar’a hediye ediyoruz.

Celal SÖNMEZ

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

Yönetim Kurulu Başkanı

Page 6: Bursa Ticaret Odası

6

Asya ile Avrupa uygarlığının eşiğinde bulunan Bursa; hem Asya, hem de Avrupa kültür ve medeniyetlerinden ol-dukça etkilenmiştir. Verimli ovası, yüzyıllarca Bursalıların refah içinde yaşamasını sağlamıştır.

Bursa, tarihi süreç içerisinde, dinamikleri sayesinde ismini tüm ülkeye, hatta tüm dünyaya duyuran markalar üretmiş ve üretmeyi sürdürmektedir. Bursa’nın yeşili, kes-tanesi, şeftalisi, kentsel gelişme ile birlikte yok olma nok-tasına gelmiştir. Asırlardır şehrimizi besleyen ipekböceği ve ipekçiliği de yokolmuştur. Ancak, dinamiklerinin gücü sayesinde Bursa, yeni markalar yaratarak, gelir kaynak-larını ve zenginliğini sürdürmüştür.

Bursa, sanayi tesislerinin sayısı, kurulu güç kapasitesi miktarı itibariyle, “Türkiye’nin ticaret ve sanayi üssü” du-rumuna gelmiştir. Özellikle tekstil, otomotiv ile makine ve gıda maddelerinin üretiminde uzmanlaşan Bursa, asırla-rın birikimi ile oluşan tarihi ve doğasını da koruyarak sa-nayileşmektedir.

Bursa’nın kaynaklarını doğru kullanarak, zenginliğini

ÖNSÖZ

Page 7: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

7

sürdürülmesinde Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın önem-li katkısı olmuştur. 1889 yılında kurulan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın tarihi, bir bakıma Bursa’nın ekonomi ta-rihidir. Bu nedenle, hazırladığımız bu kitap, bir bakıma Bursa’nın sanayileşme tarihidir.

BTSO’nun tarihine ilişkin en önemli yayın, Fa-ruk Üsküdari’nin “Eski Bursa’dan Notlar” kitabıdır. Üsküdari’nin kitabında kaynak olarak kullandığı BTSO Meclis Kararları Defterleri, uzun süre günışığına çıkmak için arşivlerde bekledi. Ancak, 1889-1904 yıllarına ilişkin 400 sayfalık BTSO’nun ilk kayıt defteri bu yıl, 3 aylık kısa bir süre içinde Raif Kaplanoğlu tarafından çevrilip yayın-landı. BTSO’nun kuruluşunun 120. Yılı münasebetiyle ya-yınlanan bu “karar defteri”, bu kitabı hazırlamak için bize cesaret verdi.

Kitabımızı hazırlarken, Başbakanlık Osmanlı ve Cum-huriyet Arşivi dışında, BTSO’nun tüm arşivlerini inceleye-rek, eksiksiz bir çalışma yapmaya çalıştık. Sadece 1910-1922 yıllarına ilişkin belgelere ulaşmakta zorluk çektik. Bu nedenle, çalışmamızın en zayıf noktası bu yıllardır.

Kitabımızda, sadece literatür çalışması yapılmamış, yo-ğun ölçüde sözlü tarih çalışması yapılmıştır. BTSO’nun ya-şayan tüm Meclis ve Yönetim Kurulu Başkanları’na ulaştık. Vefat etmiş olan başkanların da, çocuklarını veya torunla-rını bulmaya çalıştık. Ne yazık ki, BTSO’nun eski başkan ailelerinin büyük çoğunluğunun Bursa’dan göç ettiklerini gözledik. Bu nedenle, çoğunun adından başka bir bilgiye ulaşamakta zorlandığımız ailelere ulaşabilmek için yüzler-ce kişiyle sözlü tarih çalışması yapmak zorunda kaldık. Bu nedenle, çalışmamıza katkı yapan herkese çok teşekkür ederiz. Bu konuda özellikle, ailesinden 4 kişi BTSO Mec-lis Başkanlığı yapmış olan Şükufe Gökçen’e katkılarından dolayı özellikle teşekkür ederiz.

Kitabımızın hazırlanmasında bize yardımcı olan Feray Yılmaz, Zehra Ter ve Ceren Kılıçarslan başta olmak üzere katkı yapan BTSO çalışanlarına çok teşekkür ederiz.

Çalışmamızda bizi her zaman destekleyen ve cesaret veren BTSO Meclis Başkanı İlhan Parseker ve BTSO Yöne-tim Kurulu Başkanı Sayın Celal Sönmez ile Yönetim Kuru-lu ve Meclis üyelerine ayrıca teşekkür ederiz.

Raif KAPLANOĞLU

Nihat BALKAN

Page 8: Bursa Ticaret Odası

8

Page 9: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

9

Page 10: Bursa Ticaret Odası

10

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ 14

Bursa'da Ticaret ve Sanayinin Gelişimi 16, Milli İktisat ve BTSO 23, Bursa Milli Sanayi Birliği 23, Cumhuriyet Döneminde Bursa'da Sanayileşme 25, İplik Üretimi 35, Boya Apre Emprime Sanayi 35, Çeyiz Eşyası-Nakış İşlemeciliği, Ev Tekstili Sanayi 37, Konfeksiyon Sanayi 37, Havlu Sanayi 39, Belli Sektörler İtibariyle Kapasite Raporu Gerçerliğili Devam Eden Aktif Firma Sayısı (2009) 41, Otomotiv Sanayi 45, Bursa’da Bulunan Otomotiv Fabrikalarının Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Verilerine Göre Üretimleri 46, Karoseri ve Aksesuarı Sanayii 48, Makine Sanayi 48, Gıda Sanayi 54, Bursa’da Şarapçılık 57, Haşhaş Üretimi ve İhracı 59, Diğer İmalat Sanayi Çeşitleri 60

BTSO KURULUŞU VE GELİŞİMİ 61

Avrupa'da Sanayi ve Ticaret Odaları'nın Kuruluşu 61, Osmanlı Devletinde Yabancı Ticaret Odaları 61, Osmanlı Devleti'nde İlk Yerli Ticaret Odası 62, Bursa Ticaret ve Ziraat Cemiyeti ile Meclislerin Kurulması 63, Bursa Ticaret Odası'nın Kuruluşu 65, Bursa Sanayi Odası’nın Kuruluşu ve Ticaret Odası’yla Birleşmesi 67, 1910 Yılında Ticaret Odaları Düzenlemesi 69, 1917 Yılında Ticaret Odaları Kanun Tasarısı 70, 1925 Yılı Düzenlemesi 70, 1943 Yılı Düzenlemesi 72, Bursa Ticaret Borsası 73, 1950 Yılı Düzenlemesi 79, 2004 Yılı Düzenlemesi 80, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Üyeleri 80, 1889-1904 Yılları Arasında Bursa Ticaret ve Sanayi odası’nın Üyeleri 80, Cumhuriyetin İlk Yıllarında BTSO Üyelerinin Dökümü 87, 1956 Yılında BTSO'nun Gruplara Göre Sanayi Envanteri 87, Yıllara Göre Üye Sayısı 88, 1964-1986 Yıllarına Ait BTSO Üye Dökümü 89, 1964-1973 Yıllarında BTSO Üyelerinin Sınıflarını Gösteren Tablo 89, 1964-1989 Yılları Arasında BTSO Üyelerinin Gerçek

ve Tüzel Kişiliğe Göre Dağılımı 89, 1972 Yılında Bursa Ticaret Odası’na Kayıtlı Gruplardaki Ticari Firma Sayıları 90, 1972 Yılında Bursa Ticaret Odası’na Kayıtlı Sanayi Gruplardaki Üye Dökümü 91, BTSO Üyelerinin Toplam Sermayesi 92, 2009 Yılında Firma Tipine Göre BTSO Üyeleri 92, 2009 Yılında BTSO Üye Dökümü 92, BTSO’nun 2009 Yılı Eylül Ayı İtibariyle Komite Bazında Üye Dökümü 93, Bursa'da Şirketleşme 97, 1964-1973 Yıllarınd BTSO Üyelerinin Sınıflarını Gösteren Tablo 102,

BTSO BAŞKANLARI 103 BTSO Meclis Başkanları 103, Yönetim Kurulu 105, Osman Fevzi Efendi 106, Ohanyan Parsih Efendi 110, Haleplizade Mehmet Şefik Efendi 112, Çerezci Damadızade Kâmil Efendi 114, Şeyh Bahaddin Efendizade Mehmet Emin (Bursalı) 116, İnegöllüzade Mehmet Safvet Bey (Eriş) 118, İpekçi İsmail Efendi 120, Mehmet Refet Bey 121, Seyitzâde Damadı Ali Behçet Bey (Ünmeriç) 122, Yorgancızâde Mehmet Kâmil Bey 123, Mustafa Fazlı Bey 123, İsmail Hakkı Bey 124, Osman Nuri (Özpay) 126, Ali Cevat Borçbakan 128, Rüştü Egel 132, Sait Ete 136, Kazım Akhun 140, Ekrem Erkmen 142, Burhanettin Türe 144, Ferit Akçor 145, Nevzat Perkün 146, Rıza R. İlova 148, Ahmet Eker 149, Rafet Sözüçetin 150, Yusuf Ziya Uğur 154, Feridun Malcıoğlu 156, Adnan Türkay 160, Mümin Gençoğlu 164, Cengiz Battalcıoğlu 166,Mustafa Paçacı 170, Türker Çilingir 172, Burhan Vatan 176, İlhan Parseker 177

BTSO İDARE/YÖNETİM KURULU BAŞKANLARI 180

Baha Cemal Zağra 180, Hayri Terzioğlu 181, Hasan Alkoçlar 184, Kamil Tolon 186, Abdi Biçen 188, Hüseyin Sungur 190, Selahattin Aktar 194, Ali Osman Sönmez 196, Mehmet Şener 200, M. Mutlu Uraz 202, Celal Sönmez 204

BTSO'NUN AMACI DOĞRULTUSUNDAKİ FAALİYETLERİ 208

BTSO'nun Denetim Görevi 209, İstanbul’a Giden Tüccara Pasaport… 209, Sermaye Birikimi ve Bankacılık 210, BTSO Binaları 210, Çevreye Duyarlılık 217, Atıksu Arıtma Tesisi ve Bursa Çevre Merkezi 219, Proses Suyu Üretim Tesisi 221, II. Atıksu Arıtma Tesisi 222

Page 11: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

11

BTSO GENEL SEKRETERLİĞİ VE HİZMET BİRİMLERİ 224

Genel Sekreterlik 224, Bursa Çevre Merkezi 225, Uludağ Teknoloji Geliştirme Bölgesi 225, Atıksu Arıtma Tesisi ve B.Ç.M. 225, Bursa Serbest Bölgesi (BUSEB A.Ş.) 226

İHRACAT VE İTHALAT 228

Gümrükler 228, Bursa’da İhracat ve İthalat 229, Bursa, Mudanya ve Gemlik’ten 1 Haziran 1320-31 Mayıs 1321 tarihleri arasında ihraç edilen ipekler 230, 2008 Yılında Bursa’dan İhracat Yapılan İlk 10 Ülke 231, 2002 Yılında Bursa’dan İhracat Yapılan İlk 10 Ülke 231, Yıllar İtibariyle Bursa’dan Yapılan İhracat 233, BTSO Vasıtasıyla, Bursa'dan Gerçekleştirilen İhracat 233, Mal Gruplarına Göre, Yıllara Göre Yapılan İhracat (Dolar) 234, İthalat 235

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ 236

Bursa’da Organize Sanayi Bölgelerin Kurulması 236, Bursa Organize Sanayi Bölgesi 237, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) 240, Gürsu Organize Sanayi Bölgesi 240, Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi 241, Hasanağa Batı Organize Sanayi Bölgesi (HOSAB) 241, Kayapa Organize Sanayi Bölgesi 241, Çalı Organize Sanayi Bölgesi 242, Kestel Organize Sanayi Bölgesi 242, Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi 242, Deri Organize Sanayi Bölgesi 242, Bursa Boya ve Tekstil Organize Sanayi Bölgesi 242, Beşevler Küçük Sanayi Bölgesi 242,

BTSO PROJELERİ 243

İpekçilikte Standardın Getirilmesi 247, Örnek Çiftlik Deneyimi 248, Ulusal Girişimcilik Kongresi 251, BTSO Kraliçe II. Elizabeth’i Ağırladı 253, Girişimci Güven Endeksi 253, Ekonomik ve Sosyal Durum Anketi 253, Bursa’da Patent ve Markalaşma 253, Marka Tescillerinde Bursa 255, Patent Tescillerinde Bursa 255, Faydalı Modeller Tescillerinde Bursa 255, Endüstriyel Tasarım Tescillerinde Bursa 255, KOBİ'lere Destek 256, Yerli ve Yabancı Heyetler 256, Toplantılar ve Kurslar 256, Yerel Sorunların Takibi 256, Fuar ve Sergiler 256, 1906 Bursa Sergisi 257, 1909 Bursa Sergisi 259, 1923 Bursa

Sergisi 264, Bursa Fuar Alanı’nın Açılması 265, Fuara Katılan Resmi ve Özel Sektör 267, Fuarda Mevcut Vitrin Stant Adedi 267, Bursa Uluslararası Fuar Merkezi 267, Bursa Alışveriş Şenliği 268

BTSO'NUN SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ 269

Tarihi Mirasın Korunmasına Katkı 269, Merinos Yeniden Bursa'ya Kazandırılıyor 269, Ulucami'nin Minberi ve Hatları 270, Sümbüllü Bahçe Konak 271

BTSO'NUN EĞİTİME KATKISI 272

BTSO Ameli/Uygulamalı Ticaret Okulu 272, BTSO Kükürtlü İlköğretim Okulu 272, BTSO Hürriyet İlköğretim Okulu 272, BTSO Gürsu Endüstri Meslek Lisesi 273, Yıldırım Ticaret ve Sanayi Odası Lisesi 273, BTSO Mesleki Eğitim Kampusu 273, BTSO Mesleki Eğitim Kampusu 275, BTSO Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM) 275, Burslar 275, BTSO’nun Sağlığa Desteği 275, Spora ve Sanata Destek 275

BURSA’DA İŞ VE İSTİHDAM 276

Cumhuriyet'e Doğru İş ve İstihdam 280, 1967 Yılında İşçi Sayıları 281, 1970 Yılında Şehir Nüfusunun Çalışma Alanları 281, 1970 Yılında Faal Nüfusun Ekonomik Faaliyetlere Göre Dağılımı 281, 1973 Yılında Sigortalı Oranları 282, İstihdamın Sektörlere Göre Dağılımı 282

BTSO'NUN ÇEVRE ODALARLA İLİŞKİLERİ 284

BTSO'DA ESNAFA YÖNELİK ÇALIŞMALAR 289

BTSO’NUN YAYIN FAALİYETLERİ 291

Araştırmalar-Raporlar-Yayınlar 291, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası 291, Bursa Ticaret Gazetesi 293, Bursa’daki 250 Büyük Firma Araştırması 294, BTSO Yayınları 295

Kaynaklar 298

Page 12: Bursa Ticaret Odası

12

Page 13: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

13

BTSO TBMM ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLÜ ALAN

“İLK ODA” OLDU...

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), TBMM tarafından verilen Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görülen ‘ilk oda’ olarak tarihe geçmiştir.

10 Temmuz 2008 tarihinde Ankara’da TBMM’nde gerçekleştirilen törende BTSO Yönetim Ku-rulu ve Meclis üyeleri de hazır bulunmuştur.

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, Üstün Hizmet Ödülü’nü, TBMM Başkanı Kök-sal Toptan’ın elinden almıştır.

Celal Sönmez, törende yaptığı konuşmada, “Elini taşın altına koymaktan ve sorumluluk al-maktan hiçbir zaman çekinmeyen Odamızın bu ödüle layık bulunmasından, Bursa adına onur duyduk” demiştir.

Üstün Hizmet Ödülü. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletine ulusal ve uluslararası düzeyde üstün hizmetlerde bulunanlara, Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlayanlara, halkın refahı, eğitimi, mutluluğu ve sosyal gelişimi için yararlı hizmetlerde bulunanlara verilmektedir.

Page 14: Bursa Ticaret Odası

14

GİRİŞ

Bursa, Kuzeybatı Anadolu’nun en eski doğa ve ta-rih kentidir. Kuzeyden Yalova ve İzmit, doğudan Bilecik, güneyden Kütahya ve Balıkesir illeriyle çevrilidir. Bur-

sa ve çevresi, çok eski yıllardan bu yana büyük kültür-lerin beşiği olmuştur. Hitit, Lidya, Frigya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı kültürleri Bursa’da

izlerini bırakmıştır.

Bursa, Asya ile Avrupa arasındaki bir bölgede olması nedeniyle hem Asya, hem de Avrupa kültüründen etkilen-miştir. Yapılan araştırmalarda Bursa’daki yerleşim alanla-rının, Asya ile Balkanlar ve Avrupa kültürleri arasında ge-çişi sağladığı anlaşılmıştır. Bursa, ülkemizde yeşille birlik-te anılan tek kenttir. Verimli ovası, yüzyıllarca Bursalıların refah içinde yaşamasını sağlamıştır.

Günümüzde, Bursa’nın yeşili ile bu yeşillik içindeki o ünlü kestane ve şeftalileri, kentsel gelişme ile birlikte yok olma noktasına gelmiştir. Buna karşın asırlardır bir ipek şehri olarak tüm dünyada tanınan Bursa önemli bir sanayi kenti olmuştur. Osmanlı Devleti’nin kurulduğu bu toprak-lar, Bursa’yı özgün bir tarih kenti yapmıştır. Bursa, yüzler-ce tarihi yapısıyla hâlâ bir tarih kenti olmayı sürdürmek-tedir. Bursa, tarihi içinde dinamikleri sayesinde ünü tüm ülkemize hatta dünyaya yayılan yeni markalar üretmiştir.

Bursa konumu ve ekonomik yapısı ile önemli göç alan bir kenttir. Nüfus yapısı incelendiğinde yaşayanların bü-yük bir kısmı göçmendir. İlk olarak 1880’li yıllarda Rume-li ve Kafkasya’dan gelen göçmenleri ağırladı Bursa, sonra Balkan göçmenlerini. Kurtuluş Savaşı sonrasında bölgeyi terk etmek zorunda kalan Rum ve Ermenilerin yerine de, Yunanistan göçmenleri Bursa’ya yerleşti. 1951, 1968, 1989 yıllarında Bulgaristan ve Yugoslavya’dan gelen on binlerce göçmeni ağırlayan kent, 1970’li yılların ardından doğu ille-rimizden gelen göçmenlerin vatanı oldu.

19. yüzyılda Miss Pardoe Bursa’yı şöyle betimlemişti: “Hiç böyle güzel bir kentten geçmemiştim. Sonsuz bir bi-çimde uzanan ovalar, dev gibi ağaçların eteklerine yayılmış-

Page 15: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

15

lar. Güzel çiçek fidanları, tanımsız kokulu otlar, her renk çiçek açmış ağaçlar hep yolumuzun üzerinde sıralanmış-lar. Ortası altın sarısı benekli, leylak rengi laden ağaçları, kokulu kozası ile kar gibi beyaz kına ağaçları, yabani hat-mi çiçeği, soluk pembe ve beyaz yapraklı ebegümeci çiçe-ği, gök mavisi renginde ve kır papatyası büyüklüğünde fi-ruze çiçeği, yolun yanındaki kayalıkların arasından fırlayan ve kötülükle savaşan iyilik gibi, kayalıklarla çelişki içinde, olduğundan iki kat daha güzel gözüken arı kovanı çiçeği, mis gibi kokulu eflatun renkli nişasta çiçeği, yabani güller, hanımeli, rengini ve güzelliğini olduğu gibi koruyan aşk çiçeği ve tanımadığımız daha birçok çiçekler kırları, yol-ları doldurmuşlardı”. Baptistin Poujoulat de, “Bursa as-lında sanki, 1001 Gece Masalları’ndaki gerçeküstü şehir-leri gibi idi” derken, Robert Walsh’un kent ile ilgili ifadesi daha ilginçtir: “Doğa, Bursa’yı sanki Türkler için yaratmış”.

Gezginlerin anlattıkları Bursa’nın büyüleyen değerle-rini hep birlikte çok iyi anlamalıyız!.

Bursa, sanayi tesislerinin sayısı, kurulu güç kapasitesi miktarı itibariyle, “Türkiye’nin Sanayi Üssü” durumunda-dır.. Özellikle çok çeşitli kumaş, konfeksiyon, suni ve sen-tetik iplik, havlu bornoz, pamuk ipliği, makine, otomobil ve yedek parça, çeşitli gıda maddeleri, yaş meyve ve sebze, deri konfeksiyon, tütün, zeytin gibi maddeler ihracatın en önemli kalemlerini oluşturmaktadır.

Bursa’nın imalat sanayisinde, ülke ekonomisi açısın-dan önem teşkil eden daha pek çok sektör, belirli ağırlık-lara sahip bulunmaktadır. Bunlar içerisinde, kimya, deri konfeksiyon, demir çelik, metal ana sanayi, çimento, ma-deni eşya, mobilya, inşaat taahhüt sektörleri en önemli-lerindendir. Bursa ekonomisinin bu etkin güce kavuşma-sında, Bursa’daki organize sanayi bölgelerinin çok büyük rolü bulunmaktadır.

Bursa sınırları içinde Organize Sanayi Bölgeleri Kanu-nu çerçevesinde tüzel kişilik sıfatını kazanmış 8 adet Or-ganize Sanayi Bölgesi bulunmaktadır. Ayrıca OSB alanı Yıl 1953, Tolon marka dokuma tezgahı ile Erdoğan Evsizler

Bursa’da bir ipek fabrikası

Page 16: Bursa Ticaret Odası

16

olarak ilan edilmesi için kuruluş çalışmaları devam eden 3 alan mevcuttur.

Bursa’da Ticaret ve Sanayinin GelişimiBursa, daha 15. yüzyılda Anadolu’nun en önemli teks-

til ve ipek üretim merkeziydi. Aynı zamanda, başta baha-rat ve ipek olmak üzere, bu ürünlerin Avrupa’ya dağıtımı-nın yapıldığı bir antrepo merkezi idi. İmparatorluk başken-tinin İstanbul’a taşınmasından sonra da, Bursa’nın ipek sanayii merkezi işlevini yitirmediği belgelerden anlaşıl-makta. Fahri Dalsar’ın tespitlerine göre, 1500’lü yıllarda Bursa’da, günlük 1250 lidre ipeğin dokunduğu 1000 tezgah vardı (Dalsar 1960: 29). 1570 yılında İran’da üretilen top-lam 22 bin yük ipeğin 3 bin yükü (462.000 kg) dokunmak üzere Bursa’ya getirilmekteydi (İnalcık, Halil, “Harir” El.). 1587 yılında ise Bursa’da en büyüğü 46 tezgâh, en küçüğü 5 çıkrıklı olmak üzere 25 ayrı üretici vardı.

16. Yüzyılda dünya pazarlarının vazgeçilmez malları

Filatür fabrikasında işçi kızlar

olan Bursa’nın ağır ipekli kumaşları, yabancı devlet adam-ları ve elçilerine hediye olarak veriliyordu. İran Şahı’nın sarayını süsleyen ipekliler Bursa damgasını taşıyorlar-dı. 17. yüzyıldan sonra bu parlak durumunu sürdüremedi. Bu asrın sonlarında devletin ipekten elde ettiği gelirler 6 milyon akçeden 1.6 milyon akçeye kadar düşmüştü. Nite-kim 1570’lerde İran’dan 3 bin yük ipek getirilmesine kar-şılık 1747’lerde 25 yüke kadar gerilemişti.

1750’li yıllarda 58 bin, 1808 yılında 60 bin, 1811-1833 yılları arasında ise 76 bin kuruşluk Bursa’dan ipek iltiza-mı toplanmıştı. 1810-1820’li yıllarda Bursa ipekli dokuma üretimi rekor yıllarıydı. 1750-1850 döneminde karışık ipek-li üretimi 100 bin topa yükselmişti.

16. yüzyılda şehire gelen yabancı gezginler, her yıl binden fazla devenin Anadolu’nun muhtelif bölgeleriyle Suriye’den getirdikleri ipeklerin Bursa’da işlenerek kumaş haline getirildiğini ve sonra satılmak üzere başka memle-ketlere götürülmekteydi

1836 yılında Bursa’da 411 dokuma tezgahı vardı. İlkel yöntemlerle işlenen iplik çekiminin, Avrupa pazarlarında, kaba çekim yüzünden önemini kaybetmesi üzerine, çek-me sanatı ele alınmaya başlanmıştı. 1845 yılından önce, kozadan ip çekme işi el veya tepme mancınıklarıyla üre-tim yapılmaktaydı. 1838 tarihinde Bursa’da büyük-küçük 50 mancınıkhane ve 2500 mancınık bulunmaktaydı. Bu iş-lerde çalışan işçinin sayısı 4500’ü geçmekte idi. 1844 tari-hinde Fransa’dan bir uzman getirilerek yeni kurulan man-cınıklarla 6-7 ay içinde 30-40 usta ve işçi yetiştirilmişti. Ve nihayet 1845 yılında ilk defa olarak 60 mancınıklı bir fabri-ka kurulmuştu. Şehirde ilk buharlı ipekhane 1845 yılında tesis edilmişti. Bundan sonra 1852 yılında buharla işleyen 75 mancınıklı bir başka fabrika daha kurulmuştu.

Gezgin Mortmann’a göre; Bursa’da 1851 yılında beş, 1855 yılında 23 filâtür fabrikası varken, 1856 yılında 45’e yükselmişti. Şehirdeki ipek fabrikaların ürettiği her çeşit ipekli ürün, ülkenin her tarafına sevk edilmekte ve şehrin

Page 17: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

17

Bursa’da bir filatür fabrikası

en büyük gelir kaynaklarının başında gelmekteydi.

Yüzlerce yıldır Bursa’da koza bakıcılığı yapılmaktaydı. Ancak 1840-1860 yılları arasında Bursa’da filatür (ipek çek-me) fabrikalarının kurulması ile birlikte koza üretimi de bü-yük ölçüde artmıştı. Çünkü, Bursa’da asırlar boyunca ko-zacılık hep belirli sınırlar içinde üretiliyordu. Avrupa’daki ipek sanayii makineleşmeye gitmesi üzerine doğan koza ihtiyacını karşılamak için, Bursa’da rekor düzeyde üretim artışları yaşanmıştı. Ancak 1857 yılında Fransa’da başla-

yan pebrine hastalığı üç yıl sonra Bursa’da da görüldü. Kozalarda görülen bu hastalık, ipek ipliği üretimini de et-kiledi. Hastalık nedeniyle koza arzının azalması, Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla Avrupa pazarına Japon ve Çin ipe-ğinin girmesi, ipeğin uluslararası piyasa fiyatını düşürme-si gibi etkenler Bursa’daki ipekçiliği de olumsuz etkilemiş-ti. 1855 yılındaki depremin kentteki dokuma tezgahlarının bulunduğu binaları yıkıma uğratması da, ipekli dokuma-cılığa ağır bir darbe vurmuştu. (Quataert, 1987: 286, 1999:

Page 18: Bursa Ticaret Odası

18

İpek fabrikasında Ermeni işçiler

Page 19: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

19

Page 20: Bursa Ticaret Odası

20

222) Önceleri ham ipek ipliği üretimi yılda 600.000 kg civa-rında seyrederken, tüm bu olumsuzluklar nedeniyle 1865 yılında 192.440 kg’a düştü.

Alınan önlemler sonunda üretim yeniden yükseldi. 1877 yılında yalnız Bursa’da 3.133.843 kg yaş koza elde edilmiş, bunlardan sağlanan 634.000 kg ipek Avrupa’ya gönderil-mişti. Sadece yaş koza değil, iplik ve daha sonra ipek do-kuma üretimi de yapılmaya başlanmıştı. 1877 yılında yaş kozanın kıyyesi 50-80 kuruş arasında satılmakta olup 300 bin kıyyeyi aşkın Bursa’da üretim yapılmaktaydı. Koza alımlarında da bir standardın olduğu görülür. Bursa ipek-leri o kadar ünlenip üretim o kadar artmıştı ki, Bursa Ti-caret Odası üyelerinin Java Adası’na mâl satması için bile duyuru yapıldığı görülür. (Hüdavendigâr, Sayı 2156, 1 Ha-ziran 1321/1905).

1296/1879 tarihli Salname’de ipekçiliğin gelişimi şöyle anlatılmaktadır: “Daha önce ipek üretimi çoğunlukla İpek Bedesteni olarak anılan Koza Hanı’nda yapılmaktaydı. 10-15 yıldır fabrikaların kurulmasıyla 1-2 futacı ile 5-10 kumaş tezgahı kalmıştı. Bugün üretimin yüzde 90’ı Avrupa’ya gön-derilmektedir. 1837 yılında ipek fabrikaları birer ikişer ku-rulmuştur”. 1296 Salnamesi’ne göre de, Bursa’da ilk fabri-ka 1837 yılında kurulmuştur. Bu tarihten önce ipek üretimi evlerde ve mahallelerde, el ve ayakla çalışan mancınıklar-la yapılmaktaymış. Bu tarihte 600 dirhem ipek bedestenin-de 5-6 liraya kadar satıp, pek çok kimse ertesi yıla kadar bu parayla geçinmekteymiş. (1296 Salnamesi, s.195-205)

1880 yılında Mari de Launay’a göre Bursa’da 100’den fazla ipek fabrikası olup bu fabrikaların birçoğunda 40-60 çıkrık vardı: “Bu hesaba göre Bursa fabrikalarında tahmi-nen 5 bin çıkrık vardı. Bunlardan başka Bursa’da ipek sar-ma zanaatı o kadar ilerlemiştir ki, 10 hanede bir kaç çık-rık bulunmakta ve bunların her biri ipek üretmekteydi. Fabrika-i Hümayun’dan sonra Bursa’nın ikinci büyük fab-rikası Mösyö Brotte’un fabrikasıydı.”

1881 yılından sonra Düyûn-i Umumiye yönetiminin teş-Yıl 1960-Devdehanede iplik büken Hasan Türkan ve Mustafa Ası

Page 21: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

21

vikleri sayesinde Bursa’da ipekçilik yeniden gelişme gös-termişti. (Dalsar, 1960: 410; Çadırcı, 1991: 370) 1881 yılın-da büyük boyutlara ulaşan Osmanlı borçlarının Avrupa-lı alacaklılara geri ödenmesini denetlemek üzere kurulan Düyûn-i Umumiye İdaresi, bu tarihten itibaren Bursa’daki kozacılığın ıslahı çalışmalarının önemli bir aktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. 1889 yılında Bursa’da yapılan bir sanayi sayımının ortaya koyduğuna göre, kentte bulunan toplam 54 fabrikanın 14’ü işlemez durumda; kalan 40 fab-rika ise senede ancak 6 ay faaliyette bulunmaktaydı.

BTSO’nun 1889 yılında kurulması, üretimin daha planlı ve düzenli yapılmasıyla ticaret ve sanayinin daha da geliş-tiğini görmekteyiz. Nitekim Oda Meclisi, gerek ipek fab-rikaları, gerek diğer fabrikalar hakkında uygulanabilecek bir tüzük taslağı kaleme alınması için çaba gösterdi. Bu çalışmalar için Oda Meclis üyelerinden Rıza ve Cevat Bey-ler’le Agop, Steliyanidi, Karnik Şişmanyan, Stephan, Ha-san Hüseyin ve İnsatas Efendi’lerden oluşan bir komisyon oluşturuldu. Vilayet sağlık müfettişi, ziraat müdürü ve Oda başkanı ile üyelerden biri, Bursa Belediyesi üyelerinden iki kişi de bu komisyona katıldı (1325 Vilayet Zabıtları, s.59).

10 Şubat 1890 tarihli buyrultu ile BTSO tarafından ha-zırlanan Bursa’da sanayi envanteri şöyleydi: “(Bursa’da) güvenilir bir sarraf tüccar olmayıp, ancak hükümet tara-fından onaylanan Bursa Osmanlı Bankası şubesi olup, Os-manlı Sancağı ile işler ne kadar kes ve kayıt varsa da bilin-memektedir. Bursa şehri ile Mudanya’da, 3.000 çıkrıktan oluşan 54 adet ipek fabrikası mevcut olup bunlardan 1.000 çıkrıklı, 14’ü atıl durumuna girmiştir. 2.000 çıkrıklı 40 fab-rika ise, yılda 6 ay atıl kalmaktadır.”

“Şehir içinde önceleri 200 adet futacı tezgâhı varken, bugün 25 adede inmiştir. Havlucu tezgâhı 150 adet iken, bugün 300’ü aşkın olduğu bilinmektedir. Yakın zamanla-ra kadar 400 adet beledi tezgâhı varken şimdi 8’e inmiş-tir. Karakalem tabir olunan 400, (yine) bu kadar peştamal tezgâhı işlenmekte iken, şimdi 5’e inmiştir. Önceleri 1000’i aşkın kumaş tezgâhı varken, şimdi 6’ya inmiştir.”

“Yukarıda sözünü ettiğimiz üzere, önceden var olup bugün kullanılmayan kumaşçı tezgâhından 200 adedinde bugün(1889 yılında), buruncun ve keyfiye misali şeyler do-kunmaktadır. Yerli kumaş tabir olunan bir türde 30’u aşkın gömleklik bez tezgâhları bulunmaktadır.”

“Bursa ve civarında 23 adet un fabrikaları bulunup, 11’i birinci derece, 12 adedi ikinci derecededir. Yeni icat olarak 7 adet içki fabrikası bulunmaktadır. Bursa şehrinde bulu-nan 80 çıkrıklı Fabrika-i Hümayun, önceleri ipek fabrikası olduğu halde, hem taş işlemek üzere bugün ihlas fabrika-sına çevrilmiştir. İl içinde ve sahillerde “kârikadim” deni-len çok eskiden beri işletilen 100 kadar yağ fabrikası var-dır. Bursa’da Yukarı Çilingirler Çarşısı’nda 1 adet demir ve makine fabrikası olduğu, Vilayet’e bir yazıyla cevaben onaylanması karar verilmiştir…” 1895 yılında ise faal fab-rika sayısı 41’e, boyahane sayısı 17’ye çıkmıştı. Bu tarihte 4.000 kg kuru koza, ipeğe çevrilmekteydi.

1900’lü yılların başında Bursa’ya gelen Hasan Taib’e göre, Bursalıların başlıca işlerinin ipek böceği yetiştirici-liği olup ipek kozası işçiliği dışında pamuklu dokuma üre-timi de vardı. “Pamuktan; el havlusu ve hamam takımı, futa dokunuyorsa da, ipliği yerli olmayıp Avrupa’dan geti-rilmekte.” Hasan Taib’e göre bu tarihte koza ve ipek üret-mek üzere 41 adet buharla çalışan fabrika vardı. Bu fab-rikalar günde 4 bin kg ipek üretirdi. Bir kıyye ipek, 5 kg kozadan üretildiğine göre, söz konusu fabrikalarda gün-de bin, yılda 240 bin kıyye ipek üretilmekteydi. Bursa’nın ünlü filatür ipliğinden 1892 yılında 158.54 kg, 1893 yılın-da 180.123 kg, 1894 yılında 222.243 kg dışsatımı yapılmış-tı (Hasan Taib 1323: 10). 1324/1907 yılı Salnamesi’ne göre de; Bursa’da 44 ipek fabrikası ile 47 böceklik olup 44 fab-rikada toplam 2.365 mancınık bulunmaktaydı. Bursa’daki tezgâhlardan; 600’ü havlu, 700’ü kumaş ve krep, 200’ü bü-rümcek ve gömleklik bez, 60’ı da futa ve keyfiye tezgâhıydı. 1906 yılı Salnamesi’ne göre; Bursa’nın yıllık koza ürünü; yaş koza olarak 1.906.485 kg, kuru koza olarak 99.080 kg ve tam kuru koza olarak 51.725 kg’dı. (1324 Salnamesi,

Page 22: Bursa Ticaret Odası

22

Page 23: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

23

s.279) 1907 yıllarında da Avrupa’ya çok miktarda ipek ih-raç edilmekteydi.

Milli İktisat ve BTSO1889-1904 yıllarında, yani ilk 15 yılda BTSO’ya kayıtlı

79 üyeden sadece 10 üye Müslüman’dı. BTSO’nun bu ya-pısı esas olarak Cumhuriyet yönetiminin ilk yıllarına kadar sürdürdü. İmparatorluktaki azınlıkların durumu, 1913’ten itibaren İttihatçıların izlediği milliyetçi politikadan dolayı sarsılmaya başlamıştı. Bu sarsıntı Birinci Dünya Savaşı’nın getirdiği kargaşayla sürdü. Milli şirket düzeyindeki yeni ör-gütlenmelerin kalıcılık açısından Müslüman/Türk çoğun-luğa pek isteneni vermemesine rağmen, 1908-1918 yılla-rı arasında Bursa tekstil sanayiinde bazı teknolojik geliş-meler de gerçekleşti. Tekstil sanayiinin ipekli kumaş do-kuma alanında el tezgahlarından kurtularak makineleş-me sürecinin ilk olarak II. Meşrutiyet’ten sonra başladığı-nı görüyoruz (Aktar, 1996: 134). I. Dünya Savaşı sırasında milli iktisat uygulamaları başlatıldı. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleşen nüfus mübadelesi ile hem Bursa şehrinin nüfus yapısı, hem de sermaye kesiminin etnik kompozisyonu bütünüyle değişti.

1908 devriminden sonra başlayan milli şirketlerin ku-rulması ve desteklenme süreci, Bursa’da hemen etkisini göstermişti. Milli şirketler düzeyindeki yeni örgütlenmeler kalıcılık açısından Müslüman/Türk çoğunluğa pek istene-ni vermemesine rağmen, 1908-1918 yılları arasında Bursa tekstil sanayiinde bazı teknolojik gelişmeler de gerçekleş-ti. Milli iktisat siyaseti, I. Dünya Savaşı yüzünden aksaması, tekstil sanayiindeki üretim zincirinin iplik üretimi dışındaki diğer halkalarında köklü dönüşümler yaratılmasını önledi.

Bursa Milli Sanayi BirliğiBursa Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye’de sanayiyi can-

landırmak amacıyla Ticaret Odası’ndan ayrı olarak 1926 yı-Faik Yılmazipek Fabrikası

Page 24: Bursa Ticaret Odası

24

lında Sanayi Birliği’ni kurdu. Sanayi Birliği, hem halkın yerli mallara ilgisini artırmak, hem de devleti sanayiye teşvik ve yardımını artırmak için uzun yıllar boyunca Galatasaray’da sanayi sergileri (fuarlar) açmıştı. Ticaret Odası’nın hükü-mete iletemediği talepler Sanayi Birliği tarafından başa-rıyla ulaştırılmıştı.

Müslüman-Türk tüccarı, milli iktisat düşüncesi doğ-rultusunda bir çatı altında toplamak, bir güç odağı haline getirmek için kurulan Milli Türk Ticaret Birliği’nin kuruluş amacı; Müslüman-Türk tüccar içinde ithalat ve ihracat ya-

Stadyum önünde, köyden koza taşıyan köylüler.

pan, toptancı ve yan toptancılar arasında hakem olarak gö-rev yapmaktı. Ülkenin ticari yaşamına katkısı olacak olay-ları izleyip, inceleyerek ekonomik sorunlarla ilgili öneriler-de bulunmak; yerli girişimci ve şirketleri Avrupalı tüccar-lara tanıtmak; mali ve ticari hareketlerden yerli unsurla-rı haberdar etmek; ülkenin doğal kaynaklarının işletilme-sinde, yabancı sermayenin yasalara uygun olarak, kurula-cak şirketlerle ortaklık kurmalarına çalışmak; tüccar ara-sında milli ve mesleki ahlakı geliştirmek amacıyla faaliyet göstermekteydi.

1913 yılında yalnız Bursa’da 2513 mancınıklı 41 ipek fab-rikası bulunuyordu. Aynı yıl dokuma konusunda Bursa’da tek şirket vardı. Ayrıca, Bursa’da 10 işçiden fazla işçi ça-lıştıran 47 dokuma fabrikası faaliyetteydi. İpek dokumacı-lığı konusunda ise tüm ülkede bulunan 5 fabrikadan 4’ü Bursa’daydı. 1917 sanayi sayımında Bursa’da 1.400 do-kuma tezgahı olup makineyle çalışan tezgah çok yoktu. Bursa’daki bu fabrikaların tümü de, Meşrutiyet’ten son-ra kurulmuştu. Ancak, milli iktisadın uygulandığı dönem-de, Bursa ekonomisi büyük sarsıntı geçirdi. Savaş yılla-rında, 1917 sayımında sadece Kuyucuyan Mihran’ın fab-rikası faaliyetteydi. Hacı Sabri’nin fabrikası, Sanayi Teşvik Kanunu’ndan yararlanmıştı. Bu fabrika sonradan göçmen-lerden Ömer Lütfi’ye satılmıştı. 1915 yılında, tümü buhar gücüyle çalıştığı için fabrika olarak nitelenen işletmelerin sayımı yapılmıştı. Bursa’da ayakta işletilen 1/11 mancı-nıklı 60 kadar ev vardı ki, 1913 yılında bunlar 127, 1915 yı-lında 90 mancınığın çalıştığı yapılan incelemede anlaşıldı. 1913 yılında Bursa’da 1.824 mancınıklı 32 fabrika, 1915 yı-lında 1.158 mancınıklı 20 fabrika çalışmaktaydı. Her man-cınık başına iki kişi çalıştığına göre 1913 yılında bu fabri-kalarda 3.648, 1915 yılında 2.316 işçi çalışmaktaydı. Bun-ların yalnız yüzde 5’i erkekti. 1915 yılında bu oranda, yüz-de 62 düşme görüldü. Aynı tarihte 3 de un fabrikası vardı.

1932 yılında milli mensucata ait örneklerin üretilmesi-ne dair Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’nin mektubu görü-şülmüş ve Bursa Sanayi Birliği’nin kurulmasına karar ve-

Page 25: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

25

rildi. Kurucuları arasında başta BTSO’nun Meclis Başka-nı olan Osman Nuri olmak üzere çok sayıda Meclis üyesi tüccar bu girişimin içindeydi.

Cumhuriyet Döneminde Bursa’da Sanayileşme

Cumhuriyet Bursası’nın ipek ve dokuma sanayisi nere-deyse yeniden kuruldu. Rum ve Ermenilerin göçmesinden sonra, Bursa’daki 25 ipek ve büküm fabrikasından, sade-ce 1920 yılında kurulmuş olan Sakarya ve Gaffarzâde’nin 2 fabrikası kalmıştı. Diğer fabrikalar azınlıkların elinde idi. 1923 yılında Bursa’da sadece 3 harap dokuma fabrikası vardı. 1925 yılında kurulan Dokumacılık Şirketi/İpekiş’te tezgahların toplamı 15’i geçmiyordu. Sanayiyi Teşvik Ka-nunu sayesinde Bursa’daki fabrikalar giderek artmış; 1925 yılında 5, 1927 yılında 8, 1931 yılında 42, 1933 yılında ise 54’e varmıştı. Cumhuriyet’ten sonra dokuma tezgahı sa-yısı da sürekli artmaya devam etti. 1923 yılında 80 tezga-hı varken, 1933 yılında 580’e çıktı. Ayrıca evlerde de 60’a yakın el tezgahı ve sanayiyi teşvik kanunundan yararlana-mayan tezgahlar vardı. 1926 yılında 8 dokuma fabrikasında Sanayi Birliği

Bursa’da bir böcekhane.

Page 26: Bursa Ticaret Odası

26

Cilimboz kıyısında Silkor-Romangal Fabrikası

Merinos Fabrikası

Page 27: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

27

231 makine vardı. 1933 yılında ise Bursa’da 54 ipekli doku-ma fabrikası vardı. 1938 yılında ise 43 dokuma fabrikasın-da 582 makine çalışmaktaydı. Krep denilen ipekli başör-tü dokuyan 130 kadar da tezgah vardı. 1933 yılında Bursa merkezde 42, ilçelerde 43 olmak üzere toplam 85 üretim kooperatifi kuruldu.

1926 yılında 8 filatür fabrikada ipek çeken 524 tava var-ken, 1938 yılında 20 fabrikada 1.145 tava vardı. 1933 yılın-

da 27 filatür fabrikasında 1.176 mancınıkta iplerle dokunan 56 dokuma fabrikasının, 592 tezgahı vardı. Bursa’da doku-nan ipek ve kumaşın standartlarını tespit için de, İpekçilik Enstitüsü’nde bir büro kuruldu.

1933 yılında 11 un fabrikası, 5 şekerleme ve tahin fab-rikası, 5 deri fabrikası, 1 süttozu fabrikası, 16 havlu atöl-yesi, 18 trikotaj atölyesi, bir konserve, bir buz fabrikası ile bir de kundura kalıp fabrikası vardı.

James P. Grant, İhsan Sabri Çağlayangil

Page 28: Bursa Ticaret Odası

28

1933 yılında Merinos Yünlü Sanayii Müessesesi, Sümer-bank tarafından kuruldu. Merinos Fabrikası’nda, 1960 yılın-da tezgâh adedi 176 idi. Birinci ve İkinci Beş Yıllık Plân uy-gulamalarında ıslah edilen işletme, 1973 yılında 37.560 iğ ve 261 dokuma tezgâhı ile faaliyetini sürdürmekteydi. Meri-nos Fabrikası’nın yıllık kapasitesi 2.727 ton iplik, 2.500.000 metre kamgam kumaştı. Ürettiği kumaşlar, dış piyasalar-da çok tercih edilmekteydi. 3.000 işçi ve 200’e yakın me-muru bulunan müessesede ortalama olarak 16.000 kişi-nin geçimi sağlanmaktaydı.

Merinos’u, Gemlik Sunğ’i İpek Fabrikası’nın kuruluşu izledi. Bu iki büyük kuruluş Bursa’nın, dolayısıyla ülkemi-zin çehresinin de değişmesini etkilemiş ve ekonomik ha-yatımızın ilk canlandırıcı faktörleri olmuştu. Bundan son-ra Bursa’da bu temel sanayiye bağlı yan sanayi gelişmeye başladı. Bursa bu aktif nüfusa rağmen mensucat sanayi-inde büyük gelişme kaydetti.

Cumhuriyet döneminin atılımlarıyla Bursa, tekstil en-düstrisi ve ipekli dokumacılığın en yaygın duruma geldiği bir kent oldu. 1938 yılında tüm ülkede 896 dokuma tezga-hı varken, Bursa’dakilerin sayısı 691’di. 1980’li yıllarda ise Bursa’daki ipek fabrikalarının sayısı 100’e yaklaştı.

1938 yılına kadar ülkemizde dokunan ipekli kumaşlar; krep birman, krep döşin, krep saten gibi belli başlı çeşit-ler idi. 1944 yılında 160’ı Söğüt’te, 50’si Orhaneli’nde, 118’i Adapazarı’nda, 1.216’sı Bursa’da olmak üzere bölgemiz-de 1.544 mancınık faaliyette idi.

Havlucular Kooperatifi 1941 yılında kurulmuş olup 235 ortağı vardı. Ayakkabıcılar Kooperatifi’nin 300 orta-ğı, 1942 yılında kurulmuş olan Örmeciler Kooperatifi’nin 30’u kadın 110 ortağı bulunuyordu. 1944 yılında, Örmeciler Kooperatifi’ne ait 90’ı çorap 85’i fanila dokuyan, 175 maki-ne ile birçok da dokuma tezgahı vardı.

1944 yılında Bursa’da 7 banka, 3 sigorta, 19 kooperatif, 22 iplik fabrikası, 7 boyahane, 2 sabun fabrikası, 32 ipek-li dokuma fabrikası, 21 ipekli dokuma amili, 4 gazoz fabri-

Bursa’da yerli tezgahlarla kumaş üreten bir fabrika

Page 29: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

29

Yıl 1931: Sanayi teşvik kanunudan yararlananlar

Page 30: Bursa Ticaret Odası

30

Merinos Fabrikası

Merinos Fabrikası’nın içiYıl 1931, BTSO dut fidanı dağıtıyor

Page 31: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

31

kası, 3 un fabrikası, 2 çeltik fabrikası, 3 sarraf, 3 bile bayii, 40 havlucu, 64 manifaturacı, 65 tuhafiyeci, 16 yaymacı, 14 çorap ve fanilacı, 57 terzi, 4 şapkacı, 137 bakkal, 9 zeytin-yağcı, 11 kundura levazımatı, 20 kavaf, 32 ayakkabıcı, 20 dikici, 7 çarıkçı, 7 derici, 18 tabak, 7 köseleci, 20 saraç, 9 kuyumcu, 4 elektrik levazımcısı, 4 radyocu, 7 saatçı, 3 de-mir tüccarı, 9 bakırcı, 5 pulluk yapımcısı, 5 hırdavatçı, 1 se-maverci, 5 sobacı, 4 nakliye komisyoncusu, 22 müteahhit, 2 sinemacı, 16 lokanta, 66 otel-han, hamamcı,.33 mobil-

yacı, yorgancı, 10 eczane, 17 aktar, 25 sütçü, yağ ve pey-nirci, 10 muhallebici, 9 kuruyemişçi, 24 kabzımal, 17 seb-ze ve meyveci, 3 leblebici, 42 yaprak tütün tüccarı, 4 gaz ve benzin bayii, 19 içki ve sigara satış yeri, 9 billurcu, 4 çöm-lekçi, 15 kırtasiye ve kitapçı, 8 bıçakçı, 4 yüncü ve urgancı, 11 berber, 1 tablacı, 5 fotoğrafçı, 3 matbaacı, 27 otomobil garajı, 22 kasap, 20 keresteci, 3 camcı, 32 araba imalatı, 2 çini ve künk imalathanesi, 6 simsar vardı.

Koza Hanı’nda koza bayramı

Page 32: Bursa Ticaret Odası
Page 33: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

33

İkinci Dünya Savaşı ile ipek piyasalarında yaşanan eko-nomik ve sosyal etkiyle, 1952 yılında mancınık sayısı 483’e düşmüşken, 1973 yılında yeniden 633’e çıktı. Ancak filatür sanayiinde gerilemenin en önemli nedenlerinden biri sunî ve sentetik elyafın, ipekle rekabete başlamasıydı. Sunğ ve sentetik elyafın kısa periyodu olması, piyasa ihtiyacı olan miktarların kısa zamanda elde edilmesi ve nihayet ucuz ol-ması, dokumacılığımızı daha çok bu elyafa yöneltti. Bunun sonuncu olarak da filatür sanayii geriledi.

Türk-Japon Fabrikası

Türk-Japon Fabrikası içi

Page 34: Bursa Ticaret Odası

34

İpek bükümü yapan Bursalı kadınlar

Page 35: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

35

İplik ÜretimiBursa’da dokumacılıkla birlikte, çeşitli pamuk ipliği,

naylon iplik, polyester iplik, yün ipliği, dikiş ve nakış ipliği gibi, başta dokuma sanayi olmak üzere, çeşitli sektörler-de kullanılan iplikler üretilmektedir. Bu sektörde üretilen iplikler, ana iplik sanayi tarafından üretilen ve talebe göre bükülerek veya değişik işlemlerden geçirilerek özel ola-rak üretilmektedir. 2002 yılında bu dalda faaliyette bulu-nan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na kapasite raporu yap-tıran kuruluşlarının sayısı 86 idi.

Doğal ipek ipliği üretimi yapan kuruluşlar; ipek ipli-ği, ipek ipliği bükümü ve ankolajı, ipek filatür, doğal ipekli halı ipliği bükümü yapmaktaydı. 2002 yılında Bursa Tica-ret ve Sanayi Odası’na kapasite raporu yaptıran kuruluş-lar itibariyle bu üretim dalında sanayici sayısı sadece 8 idi. Ancak bu firmaların halen odaya kayıtları bulunmakla bir-likte önemli bir faaliyeti bulunmamakta. İpek ipliği üreti-mi son derece azaldı.

Ankolaj, çözgü ve dokumaya hazırlama konusunda fa-aliyet gösteren kuruluşlar, iplik ankolajı, dokumaya hazır-lık, çözgü işleri, iplik bükümü, iplik puntalama vb. konu-larında faaliyette bulunmakta. Ankole, dokumaya hazır-lık, çözgü alanında, 2002 yılında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na kapasite raporu yaptıran kuruluşlar itibariyle bu üretim dalında sanayici sayısı 63’tü. 2009 yılında 146’dır.

Boya Apre Emprime SanayiBoya ve emprime sanayii, dokuma sanayiinden sonra

Bursa ekonomisine önemli gelir sağlayan bir imalat dalı. Bu sanayi dalında çeşitli cins kumaşlar emprime edilmek-te. Ayrıca çeşitli ipliklerle ipekli, pamuklu, yünlü kumaşlar boyanmakta. Boya-Apre-Emprime sektöründe faaliyette bulunan kuruluşlar, üretilen çeşitli özellikteki kumaş, ip-lik ve benzeri ürünlerin boyanması, aprelenmesi ve desen-lenmesi işi yapılmakta. 1973 yılında bu sektörde BTSO’ya kayıtlı 51 firma bulunmaktaydı. 2002 yılında bu sektörde Faik Yılmazipek Fabrikası

Page 36: Bursa Ticaret Odası

36

Kazım Bükücü ipek boyarken

Elde ipek boyayan bir usta

Page 37: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

37

El tezgahında havlu üreten işçiler

BTSO’ya kayıtlı üye sayısı 21’i şahıs, 153’ü şirket olmak üzere toplam 174 firma vardı. 2002 yılında kapasite rapo-ru yaptıran sanayici sayısı ise 200 idi. Yetişmiş elemanla-rın çalıştığı bu sanayi dalında, Bursa dışında üretilen ku-maşlar da boyanıp emprime edilmekte olup, 2009 yılında 206 firma faaliyettedir.

Çeyiz Eşyası-Nakış İşlemeciliği, Ev Tekstili Sanayi

Bu sektörde faaliyette bulunan kuruluşlar; çeşitli ya-tak takımı, masa örtüsü, tül perde, nevresim takımı, çar-şaf, servis takımı mutfak takımı, muhtelif yorgan ve yas-tık, vb. işleme ve ev tekstili konularında faaliyette bulun-

makta. 2002 yılında kapasite raporu yaptıran bu sektör-deki sanayici sayısı 154’tü. Bu kuruluşlar, talep çerçeve-sinde her türlü tekstil ürününü istenilen vasıf ve miktarda üretebilmektedir. 2009’da bu alanda 95 firma faaliyettedir.

Konfeksiyon SanayiBursa’da dokuma sektörünün geniş bir üretim yelpaze-

sine sahip olması ve burada dokunan kumaşların, her tür nihai ürüne cevap verebilmesi, Bursa’da konfeksiyon sana-yiinin gelişme göstermesine neden olmaktadır. 2002 yılın-da Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı ve kapasite ra-poru tanzim edilen konfeksiyon üretici firma sayısı 286 idi. 2009 yılında bu alanda 344 firma faaliyette bulunmaktadır.

Page 38: Bursa Ticaret Odası

38

Bursa havlularını dünyaya tanıtan üreticilerden Hüseyin Özdilek

Page 39: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

39

Havlu Sanayi19. Yüzyılda ünlü Bursa havluculuğu gelişme göster-

mişti. Önceleri 150 adet havlucu tezgâhı varken, 1889 yı-lında 300’ü aştı. Önceleri 400 kadar peştamal tezgâhı var-ken 1889 yılında 5’e inmişti. 20. yüzyılın başında pamuk-tan el havlusu ve hamam takımı, futa dokunuyorsa da, ip-liği yerli olmayıp Avrupa’dan getirilmekteydi. 1907 yılında Bursa’da 600 havlu tezgahı vardı.

Cumhuriyet döneminde bir süre gerileyen havlu sek-törü kısa sürede toparlandı. 1933 yılında 420 havlu tezga-hı olup, burada 200 kişi çalışmaktaydı. Bu tarihte Bursa’da 16 havlu atölyesi vardı. 1941 yılında ise Bursa’da bir Hav-lucular Kooperatifi kuruldu. Kooperatif, uzun yıllar özel-likle Balkanlar’a yoğun ihracat yapmaktaydı. 1944 yılında kooperatife ait 71’i peştamal, 56’sı bez, 8’i pike, 7’si çarşaf, 4’ü sofra takımı, 379’u havlu olmak üzere toplam 525 kadar tezgah vardı. Bu tarihte Kooperatif’e ancak 5 tezgahı olan veya 5 makinesi olan ortak olabiliyordu. Bu nedenle, tüm Bursa’da çok daha fazla havlucu tezgahı vardı. Havlucular Kooperatifi 1941 yılında kurulmuş olup 235 ortağı vardı.

1944 yılında 40, 1967 yılında 45 havlu imalathanesi var-dı. Ayrıca 80 kadar esnaf durumdaki havlucu da üretim yap-maktaydı. Bu tarihte yatırılan sermaye 30 milyon liraydı. Bu tarihte yılda 2 milyon kadar havlu üretimi yapılmaktaydı.

Bu sektörde faaliyette bulunan kuruluşlar muhtelif hav-lu, havlu kumaş, bornoz, plaj elbisesi üretimi yapılmaktay-dı. 2002 yılında bu sektöre ilişkin olarak BTSO’ya kayıtlı olup kapasite raporu düzenlenen firma sayısı 57’ydi. Eko-nomik etkinlik açısından en büyük pay, suni ve sentetik ip-likten dokuma ürünlerinin yaratıldığı faaliyetlere ait olmak-taydı. 2009 yılında 37 havlu üreten firma bulunmaktadır.

20. yüzyılın en güzel havluları, Bursa’da el tezgâhlarında dokunurdu; havlucu esnafı, ürünleri üzerinde titizlikle du-rurdu. Bugün çeşitli nedenlerle Bursa havluculuğu eski önemini yitirdi.

BTSO’nun 1940 yılında belirlediği kumaş fiyatları

Page 40: Bursa Ticaret Odası

40

Page 41: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

41

Belli Sektörler İtibariyle Kapasite Raporu Geçerliliği Devam Eden Aktif Firma Sayısı (2009)

Üretim Konusu Firma Sayısı İşçi Sayısı

İplik Üretimi 146 28.316

Boya, Apre ve Emprime 206 27.823

Ev Tekstili 95 7.274

Konfeksiyon 344 22.350

Havlu Sanayi 37 2.832

Dokuma 1.179 496

Bursa’da kullanılan tezgahların yüzde 95’i Bursa’da üretilmekteydi. 1973 yılında bu sanayi dalında 4.425’i ka-dın, 5.844’ü erkek olmak üzere 10.269 işçi çalışmaktaydı.

Yerli tezgahta çalışan işçiler

Page 42: Bursa Ticaret Odası

42

Yıl 1974-Çınar Mahallesi’ndeki Ahmet Evsizler’in dokuma atölyesi

Page 43: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

43

Yıl 1945

1973 yılında, Bursa’daki tüm tekstil sanayii alanın-da 1.471 firma faaliyetteydi. BTSO’nun kapasite raporuna göre dokuma firma sayısı, havlu üretimi dışında 2002 yı-

Bir dokuma fabrikası

lında 1.099 idi. 2009 yılında Bursa’da tüm tekstil alanında 4.785, hazır giyim alanında ise 1.645 olmak üzere, toplam 6.430 firma faaliyettedir.

Page 44: Bursa Ticaret Odası

44

Tofaş / Fiat Fabrikası

Page 45: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

45

Otomotiv SanayiOsmanlı döneminde Bursa, araba üretimi açısından

bir merkezdi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilk 1.500 üyesi arasında, 1926 yılı ve öncesinde: 7 fayton arabacısı, 4 fayton boyacısı, 12 araba marangozu, 6 araba demircisi, 15 araba tamircisi, 7 araba imalathanesi olmak üzere 110 kişi ve kurum araba sanayi ile ilgili alanda çalışmaktaydı. Buna göre odaya kayıtlı üyelerin yaklaşık onda biri araba sanayi içinde yer almaktaydı.

Ticaret Odası kayıtlarından, 1926 yılından önce Bursa’da 8 kadar nakliye şirketi olduğu anlaşılıyor (Bursa Ticaret Odası Mecmuası, 1926). Bunlardan biri olasılıkla, Bursa’nın gururu olan Kamil Koç’un ailesine aitti. Çünkü günümüz-de sadece otomotiv sanayisinin merkezi değil, Türkiye’nin

en eski ve köklü nakliye şirketleri de Bursa’dan çıkmıştır.

BTSO’ya, 4.800. üyesinden itibaren otomobil sahipleri-nin de üye kaydedildiği görülür. 1926 yılındaki oda kayıtla-rına göre Bursa’da sadece 5 kişi profesyonel olarak şoför kaydedilmiş, 11 kişi de otomobil sahibi olduğu anlaşılıyor. 33 kişinin ise otomobille ilgili bir iş yürütmekteydi.

Bursa’da iki adedi binek tipi otomobil, bir adedi de mi-nibüs, az sayıda kamyonet üretiminin gerçekleştirildiği üç adet otomobil üretim fabrikası bulunmaktadır. Bursa’da motorlu kara taşıtları için çok sayıda parça ve aksesuar imalatı yapılmaktadır. Bursa’da imalat sanayi içerisinde, gerek üretim çeşitleri, gerekse üretim miktarları açısın-dan en geniş faaliyet alanına sahip sektör budur.

Page 46: Bursa Ticaret Odası

46

Bursa’da bulunan otomotiv fabrikalarının, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) verilerine göre, üretimleri şöyledir:

Firmalar Araçlar 2002 Türkiye Üretiminde

% pay

2008 Türkiye Üretiminde

% pay

2009/9 Türkiye Üretiminde

% pay

KARSAN K. Kamyon 0 0 906 11 0 0

B. Kamyon 0 0 151 1 222 5

Kamyonet 10.059 9 3.915 1 4.831 2

Minibüs 325 5 1.905 9 0 0

Midibüs 1.655 38 4.353 41 0 0

Toplam 12.039 11.230 5.053

RENAULT Otomobil 100.131 49 286.695 46 198.725 53

TOFAŞ Otomobil 51.383 25 76.688 12 70.599 19

Kamyonet 56.953 49 190.748 42 111.423 50

Toplam 108.336 267.436 182.022

Page 47: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

47

Bursa’nın eski araba üreticileri (E. Uluumay Arşivi)

1969 yılından itibaren Bursa’da otomotiv ana ve yan sanayii sek-törlerinde üretim yapılmaktadır. Bursa’da motorlu kara taşıtları için çok sayıda parça ve aksesuar ima-latı yapılmaktaydı.

Bursa’da imalat sanayi içeri-sinde, gerek üretim çeşitleri, ge-rekse üretim miktarları açısından en geniş faaliyet alanına sahip sek-tör budur.

Bursa’da otomobil, kamyonet, kamyon, minibüs, midibüs üretimi-nin yapıldığı üç adet otomotiv üre-tim fabrikası bulunmaktadır.

Bursa’da bulunan otomotiv fab-rikalarının, Otomotiv Sanayii Der-neği (OSD) verilerine göre, üretim-leri şöyledir:

2008 yılında Bursa’da, geçen yıla göre % 16,4 oranında artarak, toplam 565.361 araç üretilmiştir. 2008 yılında Türkiye’de üretilen toplam otomobillerin % 59’u, kamyonetlerin % 43,3’ü, midibüslerin % 41’i, küçük kam-yonların % 11,5’i, minibüslerin % 9’u, bü-yük kamyonların ise % 0,5’i Bursa’daki fab-rikalar tarafından üretilmiştir. Toplamda ise Türkiye’de üretilen toplam araçların % 49,3’ü Bursa’da üretilmiştir (traktör üre-timi hariç tutulmuştur).

2009 yılı ilk dokuz ayda Türkiye’de üretilen toplam otomobillerin % 72’si, kamyonetlerin % 52’si, büyük kamyonların ise % 5’i Bursa’daki fabrikalar tarafından üretilmiştir. Toplam-da ise Türkiye’de üretilen toplam araçların % 63’ü Bursa’da üretilmiştir (traktör üretimi hariç tutulmuştur).

Page 48: Bursa Ticaret Odası

48

Karoseri ve Aksesuarı SanayiiBursa’da karoseri sanayii de çok gelişmiş olup kali-

teli imalât yapmaktadır. Karoseriler; üretilen şasiler üze-rine imal edilmektedir. Karoseri ve aksesuarı sanayiin-de 1973 yılında 52’si karoseri, 56’sı da yan sanayii olmak üzere 108 işyeri faaliyetteydi. Karoseri sanayii ile aynı pa-ralelde gelişen oto aksesuarı da Bursa’da yaygın bir üre-tim alanı olmuştur.

1967 yılında bu sanayi daha çok el emeğine dayanır-dı. Küçük işletmeler halinde çalışmaktaydı. Bu atölyeler-de yılda bin otobüs karoserisi üretilmekteydi. 1967 yılında Bursa’da küçük ve orta üniteler halinde çalışan 170 karo-seri imalâtçısı ve esnafı vardı. Bunlardan 52 firma, sanayici vasfına haiz olup BTSO’ya kayıtlıydı. Bu dönemde, 268 orta-ğın katılımıyla 5.250.000 Türk lirası sermayeli “Oto Montaj ve Karoseri Sanayii Anonim Şirketi” kuruldu. Şirket 1 Ey-lül 1966 tarihinde tescil edilerek fiilen çalışmaya başladı. Şirket ortaklarının yaklaşık olarak üçte biri fiili olarak ka-roseri üretimi yapan sanatkârlar, bir o kadarı da yan sa-nayideki imalatçılardı. Geri kalanı da tasarruf erbabıydı.

Karoser ve aksesuar sanayiinde 1967 yılında 52’si ka-roseri, 56’sı yan sanayi olmak üzere toplam 108 işyeri ça-lışmaktaydı. Bu iş kolunda 1967 yılında çalışan işçi sayı-sı 1000 kişiydi.

Makine SanayiMakine imalat sanayi, bir ülkenin sanayileşme derece-

sini gösteren, en önemli yatırım malı endüstrileri arasın-da yer almakta ve yatırım malı üreten sanayiler içerisin-de irdelenmektedir. Makine sanayi Bursa ekonomisinde önemli bir üretim dalı olan makine ve madenî eşya sanayii, son yıllarda dikkati çekecek şekilde gelişme kaydetmiştir.

Makine ve madeni eşya sektörü, Bursa’da endüstriyel yapının temelini oluşturan sektörler içerisinde önemli bir yere sahiptir. Gerek üretim değeri, gerekse ihracat açısın-dan, Bursa ve bölge ekonomisi itibariyle büyük bir değer

taşımaktadır.

Asırlarca ipekçilik ve dokumacılığa ilişkin, ilkel de olsa, çeşitli makine, araç üretimi ve tamiratı Bursalılar yapmıştı. İlk modern dokuma tezgahının 1852 yılında Madam Brot-te tarafından Bursa’da kurulduğu belirtilmekteyse de, bir başka kaynağa göre ilk dokuma makinesinin (Ditriches

Page 49: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

49

Aydın Kaynakçılar-1928-Paytoncular Hanı)

Bursa’da bir at arabası üreticisi

Teziş Karoser, 1944

Page 50: Bursa Ticaret Odası

50

Yıl 1964 : II. Murat Hamamı dökümhane olarak kullanılıyor

Page 51: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

51

Marka) 1910 yılında Dervişoğlu Kokas ismindeki kişi tara-fından Fransa’dan Bursa’ya getirildiği ifade edilmektedir. Buna göre, Bursa’da makine sanayiinin geçmişinin, doku-maya yönelik faaliyetler itibariyle gelişme gösterdiğini söy-lemek, yanıltıcı olmayacaktır.

Bursa’da, 1940’lı yıllara doğru, karoser, metal eşya ve makine imalat sanayilerinin, fabrika niteliği taşıyan öncü kuruluşları yer almaya başladı. Aslında bu üç sektör, bir-birleri için tamamlayıcı özellik taşımakta. Ayrıca Türkiye’de ilk kez çamaşır ve bulaşık makinesi üretimi de, Kamil To-lon tarafından Bursa’da gerçekleştirilmişti. Kamil Tolon, Türkiye’nin ilk ve en önemli makine üreticisi sayılabilir. Fabrikasında, Türkiye’nin ilk elektrik motorlarını, ilk doku-ma tezgahlarını, ilk demir testere makinelerini üretmişti. Daha sonraki yıllar Bursa’da çok çeşitli üretim faaliyetle-rinin başlamasıyla birlikte, bunlara ilişkin makine, ekip-man ve levazımatı da, Bursa’da gerçekleştirilmeye başladı.

Bu sanayi, üç bölümde çalışmaktadır. 1) Döküm, 2) Madenî eşya, 3) Makine imalâtı.

Makine ve madenî eşya üretiminin ilk maddesini teşkil eden döküm sanayii, Bursa’da hızla büyümekte. 1973 yılın-

Bursa’da seri üretilen makineler

Tophane Sanat Okulu

da bu sanayi dalında büyük, orta ve küçük işletme olarak 210 firma vardı. Bu alanda çalışan işçi, usta ve çırak sayı-sı 1.890 idi. Zamanla marangoz makineleri üretimi, Bursa makine sanayi içerisinde önemli bir yer kazanmaya baş-ladı. Bunda Bursa’nın makine sanayiinde kazandığı öncü rol yanında, Bursa çevresinde ahşap işleme sanayinin ge-lişme göstermesinin payı bulunmaktadır.

Page 52: Bursa Ticaret Odası

52

1973 yılında 92 makine sanayi firması, 41 döküm sa-nayi firması, 69 da madeni eşya sanayi firması olmak üze-re toplam 202 makine ve madeni eşya firması vardı. Bu tarihte Bursa’da yerli sanayi tarafından üretilen makine-ler şunlardı:

Hazırlama, dokuma ve bitim işleri makineleri, elektrik kaynak motor ve makineleri, tekstil makineleri, maran-goz makineleri, sanayi makineleri, soğutma cihazları vs., çeşitli marangoz makineleri, sac kesme makinesi ve mo-torlu giyotin, inşaat hazırlama makineleri, kaynak, punta ve transformatör matkapları, hidrolik demir kesme maki-neleri, tel çekme makinesi, konserve makineleri, çamaşır makineleri, elektrik motorları, oto lâstik kaplama makine-

leri, ziraat makineleri (diskaro, pulluk, çapa ve römork vb), konsantre maden ayıklama makinesi, saf su imâl makine-si, santrifüj pompaları, torna makineleri.

1997 yılında, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na 393 adet makine üreticisi firma kayıtlı idi. Bu firmaların büyük ço-ğunluğu orta büyüklükteydi. Bu sektörde işgücü sayısı 2.750 idi. 2003 yılında ise Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 76 şahıs firması, 335 şirket olmak üzere toplam 411 firma bulunmaktaydı.

Bursa’dan makine ve madeni eşya sanayiine ilişkin ola-rak 1994 yılında 54 milyon $, 1995 yılında 81 milyon $, 1996 yılında 95 milyon $ civarında ihracat gerçekleşmişti. Bu dö-nemde bu sektörden yapılan ihracat, toplam sanayi ürün-

Page 53: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

53

Page 54: Bursa Ticaret Odası

54

leri ihracatının yaklaşık % 10’unu oluşturmak-taydı. 2001 yılında 135.725.345 $ ihracat yapıl-mış olup toplam sanayi ürünleri ihracatı için-deki payı % 11,41’di.

2008 yılında makine ve madeni eşya sana-yiinin ihracatı 882.840.980 $ olup, toplam sa-nayi ürünleri ihracatı içindeki payı % 10,80’dir. 2009 yılı ilk dokuz ayda ise sektörün ihracatı 580.799.214 $ olup, toplam sanayi ürünleri ih-racatı içindeki payı % 11,41’dir.

Döküm sanayi dalında daha çok motor pis-ton gömleği, çeşitli torna işleri, çeşitli çelik döküm, kollergrank, konkasör, kaliteli çelik, köşebent, profil, lama, hadde, sfero döküm, elektrik motoru dökümü, çeşitli pres işleri yapılmakta olup, talep çerçevesinde çok de-ğişik ve çeşitli amaçlara yönelik döküm işleri de gerçekleştirilmekte. 2002 yılında BTSO’ya kayıtlı 38 döküm firması vardı.

2009 yılında makine ve metal sanayiine ait 2.729 firma faaliyettedir. BTSO üyeleri içinde oranı ise yüzde 8.2’dir. Halen Bursa makine sanayi, yurtiçinden ve yurtdışından gelen, her türlü çeşit ve miktardaki taleplere cevap vere-bilecek bir yapıya sahiptir.

Gıda Sanayi Bursa’da gıda endüstrisine bağlı olarak

hemen her dalda faaliyet gösteren firmalar mevcuttur. Bursa’nın doğal şartlar itibariy-le uygun bir fiziki konumda bulunması; tarım ürünlerinin, kalite, miktar ve çeşit yönünden zenginlik göstermektedir. Bu sektörde et ve sütlü mamuller üretimi, sebze ve meyve iş-leme endüstrisi, bitkisel ve hayvansal yağlar, un ve unlu mamuller, şekerli mamuller, alkol-

Çitli Maden Suyu

Page 55: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

55

Klasik yöntemle un öğüten değirmen

Page 56: Bursa Ticaret Odası

56

süz, gazlandırılmış meyve suları üretimi ile soğuk depo-culuk, en önemli kısmını oluşturmaktadır. Özellikle mey-ve suyu, alkolsüz içki, konserve, konsantre salça üretimin-de, Bursa’da mevcut kapasiteler, Türkiye genelinde önem-li bir paya sahiptir.

Konserve, salça sektöründe üretim yapan kuruluşlar, genelde çeşitli sebze konservesi, muhtelif meyve konsant-resi, hazır yemekler, muhtelif reçel, turşu, muhtelif kom-

posto, şekerleme, marmelat üretimleri gerçekleştirmek-tedir. 2002 yılında bu grubun BTSO’ya kayıtlı firma sayı-sı 32 idi.

Un, ekmek, unlu ürünler sektöründe üretim yapan ku-ruluşlar, genelde ekmek, un, kepek, razmol, pirinç, ka-vuz, üretimi gerçekleştirilmektedir. 2002 yılında bu alan-da BTSO’ya kayıtlı sanayici sayısı 80 idi.

Kuruyemiş vs. öğütme sektöründe faaliyette bulunan

Bursa’da eski bir değirmen

Page 57: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

57

kuruluşlar, genelde çeşitli baharat öğüt-me ve paketleme, ayçiçek ve paketle-me işleri ile iştigal etmektedir. 2002 yı-lında bu alanda BTSO’ya kayıtlı sanayi-ci sayısı 18 idi.

Pasta, şekerleme, süt ürünleri sek-töründe üretim yapan kuruluşlar, genel-de kestane şekeri, muhtelif şeker, don-durma, yoğurt, kaşar peyniri, marme-lat, muhtelif bal, ezme, muhtelif mey-ve özü, yağlı prina üretimi işleri ile iş-tigal etmektedir. 2002 yılında bu alan-da BTSO’ya kayıtlı sanayici sayısı 67 idi.

Alkolsüz içecekler sektöründe üre-tim yapan kuruluşlar, genelde maden suyu, berrak meyve suyu, muhtelif mey-ve suyu, şişe içme suyu, galon şişe içme suyu, galon şişe memba suyu, içilebi-lir meyve konsantresi, gazlı meşrubat, teneke kutu kola üretimi işleri ile işti-gal etmektedir. 2002 yılında bu alan-da BTSO’ya kayıtlı sanayici sayısı 13’tü.

2009 yılında gıda, tarım ve hayvancı-lık sanayiine ait BTSO’ya kayıtlı 3.903 fir-ma faaliyettedir. BTSO üyeleri içinde bu firmaların oranı ise yüzde 11.8’dir.

Bursa’da ŞarapçılıkBursa ve çevresinde çok eski yıllar-

dan şarap yapılıp içildiği biliniyor. Hat-ta İznik’in ilk adı Nikaia, şarap tanrısı Dionysos’tan gelmekteydi. İznik ve çev-resinde, şarap tanrısı adına yüzlerce yıl törenler düzenlendi. Nikaia’nın ürettiği en önemli ürün olan üzüm ve şarabın ta-nıtılması ve değerlendirilmesi için, ken-

Antel Konserve

Keşişdağı (Uludağ) rakıları etiketi Yeni Fikir, 31 Ağustos 1935

Page 58: Bursa Ticaret Odası

58

tin kurucu, şarap veren bağların koruyucusu tanrı Diony-sos onuruna şenlikler düzenlenmekteydi. İznik, Mudan-ya ve Misiköy en önemli üzüm ve şarapçılık merkezleriy-di. Özellikle İznik üzümleri Helen-Roma döneminden beri çok ünlü olup, şiirlere konu edilmişti.

Trilye ve Misi şaraplarının da, 13-14. Yüzyıllarda ünü tüm dünyaya yayılmıştı. Nitekim 1332 tarihli Ceneviz arşiv belgelerinde Tirilye şarapları kayıtlıdır. 1352 yılında, Cene-vizlerin Orhan Gazi’ye sundukları armağanlar arasında 44 metrelik Tirilye Şarabı da vardı. 1432 yılında gelen gezgin Bertrendon de la Broquiere, “Bursa’da ihtiyaç sahiplerine Allah için ekmek, et ve şarap dağıtan 3-4 imaret olduğu-nu” yazması da, çok ilginçtir.

Bursa şarapları, Olimpos/Keşiş şarabı olarak satıl-maktaydı. Bursa’nın en zengin ürünlerinden biri olan üzü-me bağlı olarak şarap, sirke, şıra vb ürünler açısından Anadolu’nun en zengin bölgesiydi. Osmanlı döneminde de; bağcılık ve ona bağlı şarapçılık aynı önemde olmasa da sürmüştü. Bağcılığın gelişmesi konusunda devletin çaba da gösterdiği anlaşılmakta. Nitekim 15-16. yüzyıl belge-lerine göre, Bithynia bölgesinde bağcılık yapan 20 kadar köy ve kasaba vardı.

Bursa’da, en eski belgelerde, Demirkapı Hıristiyanla-rının şarap ürettikleri konusunda bilgiler de bulunmakta-dır. Hatta 17. yüzyılda Sasa Çelebi’nin, bu mahallede bir şarap fabrikası kurarak evlerde üretilen şarabın yasakla-masını sağlamıştı. 1647 tarihinde yazılan bir fermana göre de Bursa’nın özelikle Fledar/Gündoğdu, Tepecik, Demir-taş, Kelesen köylerinden şarap getirdiklerini yazmaktadır. Bu belgelerden, Bursa’nın hemen tüm Hıristiyan köylerin-de şarap yapımı ve satımı olduğu anlaşılmaktadır. 1830’lu yıllarda Dr. Bernard ise, Demirtaş köyünün şaraplarının dünyaca tanınmış olduğunu yazmaktadır. Amerikalı Hıris-tiyan misyoner Bayan Schneider, 1848 yılından önce yol-ladığı mektuplarda Bursa’daki şarapçılığı şöyle anlatıyor:

“Bu şehirde her yıl binlerce fıçı şarap üretilmektedir.

Neredeyse bütün Hıristiyan aileleri bu işle uğraşıyor. Şehir-de 12 ya da 13 şarap satan dükkan var. Bütün şaraplar ma-alesef çok ucuza, okkası bir kuruşa satılmakta. Üst ya da alt düzeydekiler, zengin veya yoksullar onurlu ya da onur-suzlar, hep bu iyi şeyin karşısındakilere (yani şaraba) padi-şah gibi saygı gösterir. Bazı Türkler, vicdanlarını ve sorum-luluklarını çiğneyerek gizlice içmekte. Türk mahallelerin-de, Ermeni ve Rum mahallelerine göre daha az içkisiz bir yaşam var. Kadın ve erkekler, su içer gibi çanak çanak şa-rap içebilirler. Bunu yaptıklarında, ev sahibi konuklarına; “Bir tane daha al, henüz bir şey içmedin, bir tek daha al!” diyecektir. Bu ısrar, tekrar tekrar yinelenir. Bursalılar daha çok, damıtılarak elde edilen rakı kullanmaktadır. Rakı, şa-raptan da çok iyi şeylerin düşmanı olarak icat edilmiştir.”

1880 yılında Bursa’ya gelen Mari de Launay da Brenner’i destekler: “Keşiş Dağı’nın beyaz ve kırmızı şarabı çok ne-fistir. Bu şarap, lezzet açısından Fransızların en güzel şa-raplarıyla kıyas edebilecek nitelikte olup, Anadolu’nun di-ğer yerlerinde üretilen şaraplara benzemez. Bu şarabın en nefisi Keşiş Dağı’nın güney yamaçlarındaki Akçaköy, Dolanca(Doğancı olmalı) ve Kirazlı adlı köylerin bağların-dan üretilir. Keşiş Dağı’nın yıllık şarap üretimi bin hekto-litreye ulaşır. Eskidikçe güzelleştiğinden dolayı kadri artan ve çoğu zaman tamamı yüzülmeksizin saklanabilen bu şa-rap, uzak yerlere dahi götürülebilir. İstanbul ile Rusya’ya ve hatta İngiltere’ye bile satılır.”

Bursa’daki şarapçılık önceleri azınlıklar tarafından ve son derece ilkel koşullarda yapılıyordu. Ancak son derece hoş üzümler yetiştiren bağlardan elde edilen şaraplar çok değerli olduğu için, Avrupalılar, ipekçilikten önce Bursa’ya şarapçılık yapmak üzere gelmişti. 1855 Paris Sergisi’nde, Bursa’da ilk fabrikayı kuran Falkheisen’e ipekler için de-ğil, Olimpos şarapları için madalya verilmişti. Daha sonra Bursa’da çok sayıda ipek fabrikasının sahibi olacak Bayan Augustine Brotte’un da, ilk işi Bursa şarapları olmuştu.

Bursa’daki azınlıkların büyük çoğunluğu ettikten son-ra, 1926 yılında bile Bursa’da önemli ölçüde içki sanayi

Page 59: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

59

vardı. Bu tarihte Bursa’daki 21 işletmeden 52.098 kg şa-rap üretilmekteydi. Bursa’nın uzun yıllar en önemli şarap üretim merkezi ise, Keşişdağı/Uludağ şaraplarının üreti-mi Misi köyündeydi. 1950’li yıllarda Misi’de 4 önemli şarap imalathanesi vardı.

Osmanlı Devleti’nde şarap üretimi ve Avrupa’dan nakli ve ihracı konusunda 1891 yılında BTSO Meclisi’nde bir gö-rüşme yapıldı. 1894 yılındaki bir BTSO meclis oturumunda; “Avusturya bölgesine taşınan Osmanlı eşyasının en çok ilgi gören ürünü şaraptır.” denilerek, İtalya şarapları hakkında yapılan indirimlerin Osmanlı Devleti ile Avusturya’ya ithal olunacak şaraplara yapılamayacağı konusu tartışılmıştı.

1898 yılındaki bir BTSO meclis toplantısında ise, bira üretimine mahsus olarak Almanya’ya ihraç edilmek üze-re, Bursa kazasında ne kadar arpa bulunduğuna ilişkin bil-gi istenmişti. 30 Nisan 1900 tarihli meclis toplantısında ise Yunan şaraplarının İtalya tarafından, önceden alınan ver-gilere ilişkin bilgiler tartışıldı. “Türklerin şahane şarapla-rı İtalya’da, Avusturya ticaret anlaşması gereği, 1903 yılına kadar düşük vergi verilmesi gerektiğinden, Bursa’da şa-rap üretenlere duyuru yapmak üzere Vilayet Gazetesi’nde ilan edilmesi kararlaştırıldı.”

Haşhaş Üretimi ve İhracı Afyon ve Kütahya, 19. yüzyılın sonlarına kadar Hüda-

vendigar Vilayeti’ne bağlı idi. Bu nedenle, başta Afyon ol-mak üzere ilde çok miktarda haşhaş üretimi yapılmaktay-dı. Nitekim 4 Temmuz 1893 tarihli BTSO toplantısında; “İh-racatta özel bir yere sahip olan afyon ürünü çok önemli-dir.” denildikten sonra şu kararı almıştı: “Bu ürünün Vila-yetimizce dahi önemi anlaşılmakta olup, Adranos/Orhane-li kazasında bu yıl afyon ürünü 1.000 kıyyeyi aşacağı belir-tilmektedir. Söz konusu ürünün iyisi, oralarda üretilmek-te olup her kıyyesi 50 kuruştan, nihayet 100 kuruşa kadar satılabilecektir. (Afyon) Karahisar Sancağı’nda kış mevsi-minin şiddetli geçmesi ve yazın da uygun geçmediğinden

Haşhaş toplanması

dolayı ürünün pek artmayacağı ve tahminen 50.000 çeki-ye ulaşan afyon üretilecektir.”

İl içinde, afyon üretimi yapılan köylerde ürün olgun-laşmadan önce, hükümet görevlileri tarafından, afyonu yaş ve yeşil olarak dönüm üzerine, ala(iyi) ve evsat(orta) ve etna(düşük kalite) itibarıyla ayrılmaktadır. Bu veriler deftere yazıldıktan sonra, muhtar ve ihtiyar heyeti tarafın-dan onaylatılmaktadır. Sonra o köylerdeki ürün, mültezi-me ihale edilmektedir. Söz konusu defterin bir örneği de mültezime teslim edilmekteydi. İlçe İdare Meclisi tarafın-dan afyonun rayicine göre, örneğin 1. kalitenin dönümün-den 40, 2 kalite dönümünden 30, 3. kalite ürün için 20 ku-ruş aşar bedeli alınmaktaydı. Bu şekilde il içinde her yer-de ve özellikle Bursa’da, afyon serbestçe satılmakta iken, Bursa Orman İdaresi memurları bazı engeller çıkarmak-taymış. Bu durumun üreticileri zor durumda bıraktığı için BTSO’ya şikayette bulunulmuş. Bu konuda gereği yapıl-mak üzere; Balmumcu Abdurrahman, Aktar Yumurtacı-zade Hacı İsmail, Fesci Muhsin, Yumurtacıoğlu Ali, Kara-kusyon Keyvork, Aktar Hacı Hakkızade Mehmet Atıf, Hacı Halil, Matyos Gümüşyan, Kurdikyan Agop ve Sarraf Ket-

Page 60: Bursa Ticaret Odası

60

hüdaoğlu Salamon imzalarıyla odaya bir dilekçe gönde-rilmiş. BTSO meclis toplantısında şu ilginç kararlar alın-mıştı: “Söz konusu afyon ürünü, er veya geç diğer ürünler gibi istediği yerde pazar yerlerinde, serbestçe müşterilere satılmaktadır. İl içinde hiçbir yerde, pazar yerlerinde usul, emsal, düzen ve kanuna dayanmadan orman memurları-nın afyonları zabtederek müdahalede bulunmaları doğru değildir. Söz konusu afyon ürünü, önceden burada gerçek-leşecek satın alma, takas hakkında, tekrara gerek kalma-dan rayiç fiyattan alış-verişin yapılması engellenmemeli-dir. Satıcı olan tüccarın, buyrulagelmekte oldukları “ser-best ticaretten” ve bu şekilde yararlanmalarını sağlamak üzere, şimdiden gereken duyurularda buyrulması hakkın-da, Vilayet’e sunulmasına karar verilmiştir.”

Bir başka toplantıda ise İbrahim oğlu Halil ile Emin Ha-lil ve İmamoğlu İbrahim adlı işçiler, geçen yıl satın aldığı 42 kıyye afyonun hileli olduğu konusunda şikayetlerde bu-lunmuşlardı. Bu konu da, BTSO meclis gündeminde çok-ça tartışılmıştı.

Cumhuriyet’ten sonra da haşhaş üretimi önemini ko-rumuş, bu nedenle BTSO meclis gündemine gelmişti. Ni-tekim 1933 yılında BTSO bünyesinde bir Haşhaş Komis-yonu kurulmuştu.

Diğer İmalat Sanayi ÇeşitleriBursa’nın imalat sanayi içerisinde, ülke ekonomisi açı-

sından önem teşkil eden daha pek çok sektör, belirli ağır-lıklara sahip bulunmaktadır. Bunlar içerisinde, matbaa, of-set baskı işlerinde faaliyette bulunan kuruluşların, 2002 yı-lındaki sayısı 24’tü. 2002 yılında BTSO’ya 9 ambalaj sana-yii, 19 kağıt-kutu üreten, 30 torba üreten, 12 sabun, deter-jan ve temizlik maddeleri üreten, 40 kimyasal madde üre-ten, 58 deri ve kürk üreten firma kayıtlıydı. Yine aynı tarih-te tuğla ve kiremit fabrikası sayısı 8, çimento, kum ve mı-cır üreten 14, mermer, büz ve künk vs. üreten 19, 13 ko-lonya, parfüm üreten13, yem üreten 5 firma vardı. Ayrıca 16 soğuk hava deposu faaliyet gösteriyordu.

Page 61: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

61

BTSO KURULUŞU

VEGELİŞİMİ

Avrupa’da Sanayi ve Ticaret Odalarının Kuruluşu

Bazı araştırmacılar tarafından, tüccar birliklerinin ku-rulmasıyla ticaret odalarının temellerini Ortaçağ’a kadar indirseler de, gerçekte Avrupa’da ilk ticaret odasının ku-ruluşu, 1650 yılında Marsilya Ticaret Odası’nın kurulma-sı ile başladığı kabul edilmektedir. Daha sonraki yıllar-da Avrupa’nın diğer ticari öneme sahip şehirlerinde de ti-caret odaları kuruldu. Paris’te 1700 yılında, Lyon’da 1702 yılında ticaret odaları tesis edilmişti. Fransa’dan sonra Avrupa’nın diğer ülkeleri ve şehirleriyle ABD’de ticaret odaları kurulmaya başladı. Örneğin New York’ta 1718 yı-lında, Philadeiphia’da 1801 yılında ticaret odaları kuruldu. Sanayi devriminin başladığı ülke olan İngiltere’de ise ti-caret odaları daha geç dönemde, 1785 yılında kurulmuş-tu. Türkiye’de ilk ticaret odalarının kurulduğu 1887 yılın-da; Fransa’da 71, İngiltere’de 69, İtalya’da 73, İspanya’da 24 ticaret odası vardı.

Osmanlı Devleti’nde Yabancı Ticaret OdalarıOsmanlı Devleti’nde, Türk ticaret odaları kurulmazdan

önce, yabancı ülke ticaret odaları kuruldu. Örneğin 1870 yı-lında İstanbul’da, Avusturya-Macaristan Ticaret Odası te-sis edildi. Birinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’de 9 ya-bancı ticaret odası vardı. Batılılar, yabancı ülkelerde tica-ret odaları kurarken, özellikle kendi uyruğundaki tüccarın yoğunluğunu dikkate almak yerine, ticari ilişkilerin geliş-mesine olanak sağlayan ülkeleri tercih etti. Bu açıdan Os-manlı ülkesi, yabancı ticaret odaları kurduğu ülkelerin ba-şında geldi. 1870’lerden itibaren yabancılar; başta İstan-bul olmak üzere İzmir, Beyrut, Şam ve Selanik gibi şehir merkezlerinde yabancılar ticaret odaları kurmaya başladı. Fransa’nın İstanbul’dan başka İzmir’de de bir ticaret odası vardı. 1889 yılında kurulan İzmir Fransız Ticaret Odası’nın 120’ye yakın üyesi bulunmaktaydı. İstanbul İngiliz Ticaret Odası ise sadece İngiliz uyruğunda bulunanlar ile bir İn-İstanbul Ticaret Odası 1886, makbuz

Page 62: Bursa Ticaret Odası

62

giliz işletmesini temsil eden tüccar ve sanayicileri üye ka-bul ediyordu. Tüm bu kurallara karşın 120’yi bulan üyele-rin çoğu İngiliz değildi. Ancak, odada oy kullanabilmenin en önemli şartı İngiliz olmaktı.

Osmanlı Devleti’nde İlk Yerli Ticaret OdasıOsmanlı Devleti’nde ilk yerli ticaret odası İstanbul’da,

19 Ocak 1880 tarihinde kurulan Dersaadet/İstanbul Ticaret Odası’ydı. Bu ilk odanın oluşumu ve idari yapısı bugünkü odalardan oldukça farklıydı. Bugünkü odalarda yürütme-yi yönetim kurulu, denetim ve yasamayı ise meclis yerine getirirken, bu ilk odada bütün bu işlevleri 24 üyeden olu-şan bir meclis/kurul üstlenmişti. Üyeler, Ticaret ve Ziraat Bakanı’nın başkanlık ettiği ve yarısı bakan, diğer yarısı tüc-car tarafından seçilen 20 kişilik bir komisyon tarafından se-çilmekteydi. (BOA, İrade-Meclis-i Mahsus, nr. 3075. “Der-saadet Ticaret Odası’nın Teşkiline Dair Nizamname Layi-hası”, BOA, İrade-Meclis-i Mahsus, nr. 3075; “Umur-ı Tica-ret ve Ziraatin Tevsiine Hizmet Etmek Üzere Dersaadet’de Teşkil Olunacak Ticaret Odası’nın Suret-i Teşkile Vezaifine Dair Tanzim Olunup Meriyetine İrade-i Seniyye-i Hazret-i Padişahi Şerefsudur Buyurulmuş Olan Nizamname”, Düs-tur, Birinci Tertip, Cilt 4, s. 673-674: Koraltürk, 2002: 27)

1880 yılında kurulan tek Oda, İstanbul Ticaret Odası de-ğildi. İstanbul Ticaret Odası’nın kurulmasından yaklaşık altı ay sonra, 7 Temmuz 1880 tarihinde İstanbul Sanayi Odası kuruldu. İstanbul Sanayi Odası Meclisi, yine aynı yöntem-le seçilen 24 üyeden oluşuyordu; 25 yaşından küçük olma-yan, en az iki yıl sanayiyle uğraşmış üyelerin; ticaret oda-sı üyeleri gibi herhangi bir suç işlememiş, namuslu ve dü-rüst kişilerden olması gerekiyordu. Üyelerin fabrika sahi-bi veya devlet fabrikalarında mühendis, ustabaşı veya baş-makinist olarak çalışmış olmaları, yurtdışında mühendis-lik eğitimi veya sınai eğitim almış olma koşulu aranıyor-du. (BOA, İrade Meclis-i Mahsus, nr. 3142, 2. “Dersaadet Sanayi Odası Hakkında Nizamname”, Düstur, Birinci Ter-

tip, Cilt l, s. 87-89; Koraltürk, 2002: 27)

İstanbul Sanayi Odası’nın amacı, sanayinin gelişmesi için gereken önlemleri almak; uygulanması gereken re-form ve düzenlemeleri yapmak; fabrika ve tezgah kurulma-sına zemin hazırlayacak teşvikleri belirlemek; sanayi ser-gileri düzenlenmesi ve sanayicilere ödül verilmesi; sana-yi gazeteleri çıkarılması gibi, sanayinin gelişmesi ile ilgili konuları Ticaret Bakanlığı’na bildirmek olarak belirlendi.

İstanbul Ticaret Odası’nın ardından kurulan ne sanayi odası, ne de ziraat odası 1889’daki düzenlemeye kadar fi-ilen faaliyete geçemedi. “İstanbul Ticaret Odası, görev ve yetkileri itibariyle danışma işlevi ağırlık taşıyan bir kurum-du. Ticaret kesimini temsil ve hükümetle tüccar arasında aracı olması özelliğiyle bir anlamda kamu kurumu kimli-ği taşımaktaydı. Odanın, 1925 yılına kadar Türkiye’de oda-ların genel işleyişini belirleyen bir özellik olarak karşımıza çıkan bir diğer niteliği ise üye olma zorunluluğunun bulun-mamasıydı. Üye olma zorunluluğunun bulunmaması, geli-rini üyelerin ödediği aidatların oluşturduğu odaların geliş-mesini olumsuz etkileyen etkenlerden birisiydi.”

“Bu noktada üzerinde durulması gereken bir diğer konu, odalara üye olma zorunluluğunun getirilmemiş ol-masıydı. Esnaf ve sanatkarları loncalara üye olmayı zorun-lu kılan Osmanlı Devleti’nin, tüccarları odalara üye olmayı zorunlu hale getirmemesinin nedeni ne olabilirdi? Bu hu-susta spekülatif nitelikte olsa da şu görüşler ileri sürüle-bilir: Osmanlı Devleti’nin, tüccarın odaya üye olmasını zo-runlu kılmaması, Oda çatısı altında bir araya gelen tücca-rın karşısında bir güç odağı olarak görmek istememesin-den ileri gelebilir. Bir diğer nedeni, odaların önce cemiyet olarak düşünülmeleri ve hatta bu şekilde kurulmaları için girişimde bulunulması, dolayısıyla odalardan beklenen et-kinliğin cemiyetlerden beklenenden farklı düşünülmemesi, bu nedenle cemiyetlerde olduğu gibi odalarda da üye olma zorunluluğunun söz konusu olmaması olabilirdi.” .(“Müte-nevvia”, Dersaadet Ticaret Odası Gazetesi, Sayı 6, (4 Mart 1301/16 Mart 1885), s. I; Koraltürk, 2002: 27)

Page 63: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

63

15 Ağustos 1881 tarihinde ise bir iç yönetmelik yürür-lüğe girdi. Böylece, Osmanlı Devleti’nde kurulan ilk tica-ret odasının yasal temeli atılmış oldu. Ancak, 1880 yılında kurulan Dersaadet Ticaret Odası, kendi kaynaklarına göre bugün İstanbul Ticaret Odası’nın kuruluş tarihi olarak da kabul ettiği, 14 Ocak 1882’de gerçekleştirilen ilk toplan-tı ile faaliyete geçti. Dersaadet Ticaret Odası’nın faaliye-te geçmesini izleyen yıllarda, Osmanlı Devleti’nde ilk kez İstanbul’da kurulan ticaret, sanayi ve ziraat odalarının di-ğer illerde de kurulması yönünde girişimler oldu. Bu yön-de girişimde bulunan kurumların başında Ticaret ve Bayın-dırlık Bakanlığı geliyordu. Bakanlık, taşrada ticaret odala-rının kurulmasını bir genelgeyle duyurdu. Kurulması giri-şiminde bulunulan ancak hükümetin mali desteğinin söz konusu olmadığı odalar, yeterli sayıda üye kaydı yapılama-ması ve üyelerden de yeterli miktarda aidat toplanamama-sı nedeniyle uzun ömürlü olamadı.

Bursa Ticaret ve Ziraat Cemiyetleri ile Meclislerin Kurulması

1882-1884 yılları arasında Osmanlı Devleti’nde 68 tica-ret odasının açılma girişiminde bulunulmuş ise de, çoğu kurulmamış, kurulanlar da faaliyet gösteremeden kapan-mıştı. Bunun nedenini araştıran Ticaret Bakanlığı, mali ye-tersizliklerin önemli olduğunu farketti. 1882-1884 yılları arasında 15’i il merkezlerinde, 11’i sancaklarda ve 41’i il-çelerde olmak üzere toplam 67 ticaret odasının kurulma girişiminde bulunuldu. Bu ilk girişimle kurulan odalardan yalnız İzmir Ticaret Odası faaliyetini sürdürebildi (Koral-türk, 2002: 18).

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Adana ve Ankara gibi önemli Türk kentlerinden önce kuruldu. Örneğin Adana Ti-caret Odası, 1894 yılında, pamuk ticaretinin düzenli bir şe-kilde yapılmasını sağlamak ve denetlemek üzere Ticaret ve Ziraat Bakanlığı’nın emri ile tesis edilmişti. 1894-1909 yılları arasında çok dar bir alanda, kısıtlı olanaklarla çalı-

1881 yılında Bursa Merkez Ticaret Cemiyeti başkan ve üyeleri

şabilmiş, 1909 yılında da bir süre faaliyetine ara vermişti. Ankara Ticaret ve Sanayi Odası da, zengin ticari potansiyale karşın ancak 1923 yılında, 800 kişiyle faaliyete geçebilmişti.

Bursa Ticaret Odası’nın kuruluşu, 1889 yılının ortala-rında gerçekleşti. Ancak ilk Bursa Ticaret Odası Meclisi toplantısı, 18 Haziran 1889 Salı günü yapıldı. Osman Fevzi Efendi, seçim olmaksızın Bursa Ticaret Odası kurucu baş-kanı oldu. Bunun nedeni, Bursa Ticaret Cemiyeti’nin Ticaret Odası’na dönüşmesiydi. Bursa Ticaret Odası’nın ilk yöneti-ciler ise şunlardı: Hacı Ali Bey, Kartaki Efendi, Nafiz Efendi,

Page 64: Bursa Ticaret Odası

64

Kirkor Efendi, Mehmet Ali Efendi, Bay Kostan Efendi, Ni-kolaki Efendi, İshak Efendi…

Yönetmeliğin 6. maddesi hükmüne göre, üyelerden Na-fiz Efendi’nin 1 Danışman, Papasyan Diran Efendi’nin 2. Da-nışman olarak seçilip tayin kılındı.

Meclisin bu ilk toplantısında aşağıdaki konular görü-şüldü:

Meclis ve Kalem Odası’na ait olmak üzere, Simkeş/Koza Hanı’nın üst katında, Filibeli Kirkor Efendi’nin tasar-rufundaki 9 numaralı bir mağaza 14 lira kira bedeliyle ve yine yanında bulunan İnegöllüzade Mehmet Efendi’nin 10 numaralı bir mağazası da, 6 Osmanlı lirasına olmak üze-re iki oda, toplam 20 liraya kiralandı.

Söz konusu odaların mefruşatı için Filibeli Kirkor Efen-di ile Bay Kostan Efendi görevlendirildi. Yaptırılacak olan

Koza Hanı’nda eski Borsa binaları ile Ticaret Odası

Page 65: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

65

odanın resmi mührü ile üye kayıt defteri, İstanbul’da yap-tırılmasına karar verildi.

Elmasyan Efendi’nin 7 lira maaşla başkâtip(genel sekreter) tayin kılınmasına oy birliği ile, Ticaret Odası 2. kâtipliğine İskenderoğlu Bedros’un 200 kuruş maaşla ta-yin olundu. Odacılık görevine, aylığı 150 kuruş maaşla Şük-rü Bey tayin kılındı.

Her ne kadar Ticaret Odası’nın ilk toplantısı 18 Hazi-ran tarihinde yapılmışsa da, sonraki toplantı kararların-dan, Bursa Ticaret Odası’nın kuruluşu, ilanı tarihi olan 16 Temmuz 1889 tarihi geçerli sayıldı. Bunun nedeni; meclis üyeleri, Ticaret Odası’nın ilk üyeleri olarak odanın kayıt def-terine bu tarihte kaydediliş olmasıydı. Daha sonra BTSO’ya üye olan tüccar ve sanayicilerin de, bu tarih dikkate alına-rak, Oda aidatları alındı.

Bursa Ticaret Odası’nın Kuruluşu1882-1884 yılları arasında Osmanlı Devleti’nde 68 tica-

ret odasının açılma girişiminde bulunulmuş ise de, çoğu kurulmamış, kurulanlar da faaliyet gösteremeden kapan-mıştı. Bunun nedenini araştıran Ticaret Bakanlığı, mali ye-tersizliklerin önemli olduğunu fark etti. 1882-1884 yılları arasında 15’i il merkezlerinde, 11’i sancaklarda ve 41’i il-çelerde olmak üzere toplam 67 ticaret odasının kurulma girişiminde bulunuldu. Bu ilk girişimle kurulan odalardan yalnız İzmir Ticaret Odası faaliyetini sürdürebildi (Koral-türk, 2002: 31).

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Adana ve Ankara gibi önemli Türk kentlerinden önce kuruldu. Örneğin Adana Ti-caret Odası, 1894 yılında, pamuk ticaretinin düzenli bir şe-kilde yapılmasını sağlamak ve denetlemek üzere Ticaret

BTSO’nun ilk kararı1889 yılında ilk BTSO Meclis üyelerinin imzaları

Page 66: Bursa Ticaret Odası

66

ve Ziraat Bakanlığı’nın emri ile tesis edilmişti. 1894-1909 yılları arasında çok dar bir alanda, kısıtlı olanaklarla çalı-şabilmiş, 1909 yılında da bir süre faaliyetine ara vermişti. Ankara Ticaret ve Sanayi Odası da, zengin ticari potansiyele karşın ancak 1923 yılında, 800 kişiyle faaliyete geçebilmişti.

Bursa Ticaret Odası’nın kuruluşu, 1889 yılının ortala-rında gerçekleşti. Ancak ilk Bursa Ticaret Odası Meclisi toplantısı, 18 Haziran 1889 Salı günü yapıldı. Osman Fevzi Efendi, seçim olmaksızın Bursa Ticaret Odası kurucu baş-kanı oldu. Bunun nedeni, Bursa Ticaret Cemiyeti’nin Ticaret Odası’na dönüşmesiydi. Bursa Ticaret Odası’nın ilk yöneti-cileri ise şunlardı: Hacı Ali Bey, Kartaki Efendi, Nafiz Efen-

Ticaret Odası ile Sanayi Odası’nın ilk birleşme belgeleri

Sanayi Odası’na ilişkin belge

Sanayi Odası’yla birleşme kararı

di, Kirkor Efendi, Mehmet Ali Efendi, Bay Kostan Efendi, Nikolaki Efendi, İshak Efendi…

Yönetmeliğin 6. maddesi hükmüne göre, üyelerden Na-fiz Efendi 1 Danışman, Papasyan Diran Efendi 2. Danışman olarak seçilip tayin kılındı.

Meclisin bu ilk toplantısında aşağıdaki konular görü-şüldü:

Meclis ve Kalem Odası’na ait olmak üzere, Simkeş/Koza Hanı’nın üst katında, Filibeli Kirkor Efendi’nin tasarrufun-daki 9 numaralı bir mağaza 14 lira kira bedeliyle ve yine yanında bulunan İnegöllüzade Mehmet Efendi’nin 10 nu-maralı bir mağazası da, 6 Osmanlı lirasına olmak üzere iki

Page 67: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

67

oda, toplam 20 liraya kiralandı. Söz konusu odaların mef-ruşatı için Filibeli Kirkor Efendi ile Bay Kostan Efendi gö-revlendirildi. Yaptırılacak olan odanın resmi mührü ile üye kayıt defterinin, İstanbul’da yaptırılmasına karar verildi.

Elmasyan Efendi’nin 7 lira maaşla başkâtip(genel sekreter) tayin kılınmasına oy birliği ile, Ticaret Odası 2. kâtipliğine İskenderoğlu Bedros’un 200 kuruş maaşla ta-yin olundu. Odacılık görevine, aylığı 150 kuruş maaşla Şük-rü Bey tayin kılındı.

Her ne kadar Ticaret Odası’nın ilk toplantısı 18 Hazi-ran tarihinde yapılmışsa da, sonraki toplantı kararların-dan, Bursa Ticaret Odası’nın kuruluşu, ilan tarihi olan 16 Temmuz 1889 tarihi geçerli sayıldı. Bunun nedeni; mec-lis üyeleri, Ticaret Odası’nın ilk üyeleri olarak odanın ka-yıt defterine bu tarihte kaydedilmiş olmasıydı. Daha sonra BTSO’ya üye olan tüccar ve sanayicilerin de, bu tarih dik-kate alınarak, Oda aidatları alındı.

Bursa Sanayi Odası’nın Kuruluşu ve Ticaret Odası’yla Birleşmesi

Anadolu’da “ticaret” odalarının yanı sıra, “sanayi” oda-larının da kurulması yönünde girişimler yapıldı. 14 Eylül 1884 tarihinde Sanayi Odası Yönetmeliği hazırlanarak, İs-tanbul ve diğer il merkezlerinde sanayi odalarının kurul-ması gündeme geldi. “Kurulması tasarlanan sanayi oda-larının amaçları, sanayinin gelişmesi için gereken önlem-lerin alınması; uygulanması gereken reform ve düzenle-melerin yapılması; fabrika ve tezgah kurulmasına zemin hazırlayacak teşviklerin belirlenmesi; sanayi sergileri dü-zenlenmesi ve sanayicilere ödül verilmesi; sanayi gazete-leri çıkarılması gibi sanayinin gelişmesi ile ilgili konuların Ticaret Bakanlığı’na bildirilmesi olarak belirlendi.” (Koral-türk, 2002: 36 vd)

İstanbul’daki Oda üyeleri, Ticaret Bakanlığı tarafından seçilirken, Bursa gibi illerde kurulan sanayi odası üyeleri, oyçokluğu ile idare meclisleri tarafından seçilecekti. Oda

üyeleri kendi aralarından, üç yıl görev yapmak üzere baş-kan ve 2. başkan ile genel sekreter, sekreter yardımcısı seçecekti. Başkan ve sekreterler, tekrar seçilme hakkı-na sahipti. İllerdeki sanayi odaları, örgüt olarak doğrudan doğruya Ticaret Bakanlığı’na bağlı olup, faaliyetlerini dü-zenli olarak bildirmekle yükümlü kılınıyordu. Her 15 gün-de bir, salı günleri toplanacak olan sanayi odaları, gerek-tiği hallerde diğer günlerde de toplanabilecekti. Ele alınan konulara ilişkin kararlar oyçokluğu ile alınacaktı. Ölen, is-tifa eden üyenin yerine bir diğeri seçilecekti. (Sanayi Odası Nizamname-i Esasisi, Zeyl-i Lahika-i Kavanin, s. 264-266; Sanayi Odası Nizamname-i Dahilisi, Zeyl-i Lahika-i Kava-nin, s. 398-401; Koraltürk, 2002: 36)

29 Ekim 1889 tarihli BTSO meclis toplantısında, Vilayet’ten Bursa Ticaret Odası’na gönderilen rapor ve yö-netmelik incelenmiş, yazıda yer alan emirler konusunda açık görüşme yapılarak, yönetmeliğinin 19. maddesi ge-reğince, ilgili rapor ve yönetmeliğin tamamlanması ka-rarlaştırılmıştı. Görüşmeler sonunda 2. Başkan Kamil Bey ile üyelerden Nafiz ve Kirkor Efendi’den oluşan ayrı bir şube kurulmasına karar verilmişti. Yine aynı tarihli top-lantıda, üyelerden Mehmet Şefik, Nafiz, Nikolaki ve İshak Efendi’den oluşan başka bir şube kurulmuştu.

BTSO’nun 29 Ekim 1889 tarihli toplantı tutanağında açıkça belirtmese de, sonraki kararlardan, Ticaret Oda-sı bünyesinden kurulan bu iki şubenin; aslında Bursa Zi-raat ve Sanayi Odası’nın ilk nüvesi olduğu anlaşılmakta-dır. Nitekim 4 Kasım 1890 tarihli Bursa Ticaret Odası Mec-lis Toplantısı’nda, Bursa Sanayi Odası’na birleşme çağrısı yapıldı. Çünkü belgelere göre, aslında bu birleşme kararı 1889 yılında alınmıştı.

Vilayet Makamı’na gönderilen 4 Haziran 1890 tarih ve 105 sayılı yazıda, Bursa’daki fabrikalarla tekstil sanayiine ilişkin envanter işlemleri için özel bir memur seçilmesi ge-rektiği belirtilerek, şu not düşülmüştü: “Geçende Bursa’da Sanayi Odası kurulmuş olup fabrikalar ile mensucat hak-kında gereken “istatistik cetveli”nin düzenlenip bu konu-

Page 68: Bursa Ticaret Odası

68

nun incelenmesinin gereği ile iş bu yazının Sanayi Odası’na gönderilmesine karar verilmiştir.”

Osmanlı Devleti’nde, özellikle taşradaki ticaret odala-rının bir türlü etkin olmamasında, tüccarların aynı zaman-da sanayici veya ziraatçi olması neden olarak gösterilmek-teydi. Bu nedenle; ticaret, ziraat ve sanayi odalarının bir-leştirilmesi gündeme getirilmiş oldu. Taşrada birbirinden bağımsız kurulmaya çalışılan ticaret, ziraat ve sanayi oda-larının, yasal bir düzenleme ile bir çatı altında toplanma-sıyla, bu odaların daha etkin konuma geleceği düşünüldü. Gerçekten de, İstanbul’un dışında taşrada ticaret odaları-nın yaygınlaşması, 1889 yılından sonra ticaret odalarının, “ticaret, ziraat ve sanayi odaları” olarak bir çatı altında top-lanmasıyla gerçekleşti. Konuyla ilgili olarak dönemin Ti-caret ve Bayındırlık Bakanı Zihni Paşa tarafından 19 Şubat 1889 tarihli bir yazı kaleme alındı. Zihni Paşa’nın önerisi, Meclis-i Mahsus’ta görüşülüp 27 Şubat 1889 tarihinde bir mazbata hazırlandı. Sadrazam tarafından Padişah’a sunu-lan öneri, 28 Şubat 1889 tarihli irade ile yasalaştı.

Diğer odalara göre ticaret odaları daha etkin idi. An-cak, taşradaki ticaret odalarının çoğu da kağıt üzerindeydi. Dolayısıyla 1889 yılında ticaret, ziraat ve sanayi odalarının birleştirilmesi kararı, odaların gelişiminde önemli bir kat-kı sağladı. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti’nde “ticaret, ziraat ve sanayi odaları” adı altında kurulan odaların sa-yıları arttı. 1889 yılı sonlarında Osmanlı Devleti’nde 100’e yakın, 1891 yılında 123, 1897 yılında ise 115 ticaret, ziraat ve sanayi odası vardı. (Osmanlı Devleti’nin İlk İstatistik Yıl-lığı 1897, Ankara 1997, s. 263; BOA, İrade-Meclis-i Mah-sus, nr. 4373. “Dersaadet Ticaret Odası’nın Tevsi-i Vezaifi”, Dersaadet Ticaret Odası Gazetesi, Sayı 220, 16 Mart 1889, s. 121-122; Koraltürk, 2002: 36 vd)

Taşrada ticaret ve sanayi odalarının ayrı ayrı kurulma-sı yönündeki girişimlerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, Bursa’da da ticaret, ziraat ve sanayi odalarının bir çatı altında birleştirilmesi gündeme geldi. 1890 yılında, BTSO’nun bir meclis toplantısında, sanayi ve ticaret odala-

rının birleştirilmesi konusunda şu karar alındı:

“Sanayi Odası üyelerine münasibli davet olunmak şar-tıyla, Bursa Sanayi Odası’nın Ticaret Odası’yla birleşti-rilerek, ticaret ve sanayiyle ilişkili maddeler görüşüldü. Vilayet’ten gelen 28 Ekim 1890 tarih, 382 sayılı yazı toplan-tıda okundu. Söz konusu raporda beyan olunan konuların görüşülmesi için, Sanayi Odası üyelerinin de, ayın 12. gü-nüne tesadüf eden salı günü odaya teşrif buyurmaları, Sa-nayi Odası Başkanı Mehmet Şefik Beyefendi’ye bir yazı ile bildirilmesine karar verildi.”

Bu tutanaktan anlaşıldığı gibi, Bursa Ticaret Odası’nın 2. Başkanı olan Mehmet Şefik Bey, aynı zamanda Bursa Sanayi Odası’nın ilk ve son başkanı idi. Nitekim 11 Kasım 1890 tarihli Bursa Ticaret Odası meclis toplantısına, Sa-nayi Odası yöneticileri de katıldı. Böylece iki Oda birleşmiş oldu. Bu ilk ortak toplantıya, Sanayi Odası yöneticilerinden Havlucu Süleyman Efendi, Sipahipazarlı Rıza Bey, İplikçi-yan Havlucu Bagos Ağa, Kapıcıyan Zenop Efendi, İğnecioğ-lu Yorgaki Efendi de katıldı. Daha sonraki toplantılara, Tica-ret Odası ile Sanayi Odası yöneticileri hep birlikte katıldığı tutanaklardan anlaşılmaktadır. Aslında her üç odanın tek oda halinde birleşmesine karşın, ticaret odası niteliğinin ön planda olduğu üye profilinden açıkça anlaşılmaktadır.

1889 yılında, Bursa Ticaret Odası kurulduğu yıl, aslında ülkedeki ticaret odaları; ziraat ve sanayi odalarıyla birleşe-rek tek çatı altında toplanma kararı alınmıştı. Bu kararın Bursa Ticaret Odası’na geç ulaşması nedeniyle, Oda için-den önce Sanayi ve Ziraat Odası ayrı birer şube olarak ay-rılmış, sonra birleşmişti. 1889 yılında, taşradaki tüm odalar ticaret, ziraat ve sanayi odaları birleşirken, Bursa Ticaret Odası 1890 yılında birleşti. Bursa Ticaret Ziraat ve Sanayi Odası adını ise ancak, 1893 yılından sonra almaya başladı.

Yeni yapılan düzenleme ile ziraat ve sanayi odaları iş-levlerini de bünyesine katan, “Bursa Ticaret, Ziraat ve Sa-nayi Odası” Meclisi, ilk kurulduğu sırada, yani Bursa Tica-ret Odası adını taşıdığı dönemde olduğu gibi, yine 12 üye-

Page 69: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

69

den oluşuyordu.

Bu odaların birleşmesi, bazı yerlerde sorunlara ne-den olmuştu. Örneğin 1894 yılında, İnegöl Ticaret ve Zira-at Odası Başkanı Hacı Mustafa Efendi ile üyelerden Dağıs-tanlı Hacı Mehmet Efendi ve Kirkoris Ağa’nın odadan is-tifa etmeleriyle, yerlerine Belediye huzurunda yapılan bir seçimle yenileri gelmişti. Yapılan bu seçimde, odanın zira-at üyelerine Debbazade Hacı Mehmet Efendi ve Pazarcık-lı Ali Ağa, ticaret üyeliklerine de Hocazade Mustafa Efendi ile Terziyan Hacı Keyvork Ağa seçilmişti. Bu konu bir tar-tışma konusu olunca, BTSO’nun gündemine geldi. BTSO Meclisi’nde şu karar verildi:

“Ticaret, ziraat, sanayi odaları hakkında başka başka özel yönetmelikler varsa da, işlemler açısında Oda üzerin-den, gerek İstanbul, gerek Bursa’da birleştirilerek; “Tica-ret, Ziraat ve Sanayi Odaları” adıyla yönetilmekteydi. Ancak bu adı taşısalar da, “Ticaret Odası Yönetmeliği” hükümle-rine göre yönetilmektedir.”

16 Haziran 1898 tarihli BTSO meclisinde ise, “Gerek İs-tanbul ve gerek diğer ticaret, ziraat ve sanayi odaları, 7-8 yıl kadar önce birleşmişti. Bursa Ticaret Odası da bu yö-netmeliği uygulamıştır.” denilmekte. Bu tarihlerden son-ra odanın adı sürekli olarak Bursa Ticaret, Ziraat ve Sa-nayi Odası olarak anılmaya başlandı. 1910 yılına kadar da Bursa Ticaret, Ziraat ve Sanayi Odası adını taşıdı. 1910 yı-lındaki düzenleme ile ziraat odaları, ticaret ve sanayi oda-larından ayrıldı. Nitekim 11 Eylül 1911 tarihli Hüdavendi-gar Gazetesi’ne göre, Bursa’da yeniden oluşturulan Zira-at Odası’nın başkanlığına Mehmet Sait seçildi. BTSO, 1926 yılına kadar, bugünkü Ticaret Borsası işlevini de yürüttü.

1910 yılında Ticaret Odaları DüzenlemesiMeşrutiyet ile birlikte ticaret odaları yeni bir yapılanma

içine girdi. II.Meşrutiyet ile başlayan bu dönemde, siyasal alandaki yapısal değişiklik en çok sivil toplum örgütlenme-si açısından özgürlükler sağladı. Ticaret ve sanayi odaları,

14 Haziran 1910 tarihli Ticaret ve Sanayi Odalarına Dair Yö-netmelik ile yeniden yapılandı. Bu düzenleme ile 1889’dan beri ticaret, ziraat ve sanayi odaları adı altında tek çatı al-tında faaliyet gösteren odalar, yeniden birbirlerinden ay-rıldı. Ancak, yayınlanan bu yönetmelik ile bir yerde ticaret ya da sanayi odasının kurulması, ya yerel yönetim, ya da o yerin bağlı bulunduğu il idare meclisi tarafından karar ve-rilecekti. Bu kararın, Ticaret Bakanlığı tarafından da onay-lanması gerekecekti. Yönetmelik gereği; oda meclisleri, 1. ve 2. sınıf tüccar, banker veya sanayiciden oluşan 12 üye-den oluşacaktı. İstanbul’da ise bu sayı 24 idi.

Bu yeni yönetmeliğe göre, Bursa’da Ticaret Odası’na seçilecek üyeler iki aşamada meclis üyesi olabilmekteydi. 10’u vali ve kaymakam vs. yerel yöneticiler tarafından se-çilen, 10’u ise tüccar ve sanayi tarafından seçilen toplam 20 kişiden oluşan bir kurul tarafından Oda meclisleri se-çilmekteydi. Üye seçimi gizli oy ve oy çokluğu ile gerçek-leşmekteydi. Yeni yönetmelik, diğer yönetmeliklerin aksi-ne ticaret ve sanayi odalarının görevlerini de yönlendiri-ci bir biçimde işlevlendirmişti. Odalar, ticaret ve sanayinin gelişmesi için; gümrük tarifelerine, limanlar yapılması-na, haberleşme ve ulaşım hatları ile her türlü yolun yapıl-masına, borsa kurulması gibi ülkenin ticari ve sınai çıkar-

1892 yılında Bursa Ticaret Odası başkan ve üyeleri

Page 70: Bursa Ticaret Odası

70

ları için önlemler üretme, bu önlemleri yerel yöneticiler-le paylaşma, istatistik düzenleme, ticaret gazeteleri yayın-lama ve ticaret okulları açmakla yükümlü kılınmıştı. Böy-lece odalara, bir tür devletin danışma kurulu görevi veril-mişti. (BOA, DUlT, 15/2-18-2. “Ticaret ve Sanayi Odalarına Dair Nizamname”, Düstur, ikinci Tertip, Cilt 2, s. 322-330)

1917 Yılındaki Ticaret Odaları Kanun Tasarısı1910 yönetmeliği de, odaların etkin kurumlar haline

gelmesini sağlayamadı. Odaların en önemli sorunu, eko-nomik sorunlar idi. Bu amaçla Bakanlık, yabancı ülkeler-de olduğu gibi Osmanlı Devleti’nde de temettü veya patent vergisinden, ticaret ve sanayi odalarına bir pay ayrılmasını düşünmüş, ancak bunu gerçekleştirememişti. Ayrıca Milli İktisat Kararları gereği, odalarda azınlıkların ve yabancıla-rın üstünlüğü nedeniyle, bir düzenleme yapma gereği duy-du. Bu amaçla 1917 yılı sonlarına doğru, Talat Paşa baş-kanlığında Ticaret Odaları Kanun Tasarısı hazırlandı. Bu tasarı ile odalara daha aktif bir yükümlülük ve yetki verili-yordu. Bu yasa tasarısının en önemli özelliği ise, odaların en önemli sorunu olan mali sorunları çözmek üzere bir-çok gelir kaynağı oluşturması mümkün olacaktı. 1917 yı-lındaki bu düzenleme ile, odaların ilk kez bölgesel olma-sı gündeme geldi. Tüm bu olumlu düşünceler, yasa tasa-rısı kanunlaşma olanağı bulamadığı için uygulanamadı.

1925 Yılı Düzenlemesi1923 yılı hükümetin programında Fethi [Okyar] Bey

odalar ile ilgili olarak; “Ticaret, ziraat ve sanayi odaları-nın daha aktif ve düzenli bir duruma getirilmesi ile tica-ret hayatımızda verimli olmalarını sağlamak üzere” yö-netmeliğin yenileneceğini duyurmuştu. Bu niyet hemen gerçekleşmese de, 1925 yılında, ticaret ve sanayi odala-rının ülke genelinde örgütlenmesi ve yaygınlaşması ama-cıyla yasal bir düzenleme gerçekleşti. Bu sadece yönet-melik değişikliği ile kalmadı, bu konuda yasa da çıkarıl-

dı. Türkiye’de ticaret ve sanayi odalarının yasal ve kurum-sal çerçevesini çizen ilk yasal düzenleme olan, 655 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Yasası, 22 Nisan 1925’te TBMM Genel Kurulu’nda oylanarak kabul edildi. 2 Mayıs 1925 ta-rihinde Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girdi. İstan-bul Ticaret ve Sanayi Odası’nın millileştirilmesi, ticaret ve sanayi odalarının yeniden düzenlenmesi açısından atılmış önemli bir adım oldu. Bu yasa ile odaların Türkiye’de ilk kez tüzel kişilik hakkı tanındı. BTSO da, bu düzenleme ile bir tür kamu kurumu oldu. Bu yeni düzenlemeye göre de, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi 12 asil ve 12 yedek üyeden oluşmaktaydı.

Yasanın getirdiği diğer önemli konu ise, ilk kez ticaret ve sanayi odalarına üye olma zorunluluğunun getirilme-

BTSO Yönetmeliği

Bursa Ticaret Odası Yönetmeliği

Page 71: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

71

Abdülkadir Sür’ün BTSO kimlik kartı

Page 72: Bursa Ticaret Odası

72

siydi. Böylece en önemli konu olan mali sorun-lar çözüme ulaştı. Ayrıca odalara, ticaret sicili tutma yükümlülüğü de getirildi. (Ticaret ve Sa-nayi Odaları Kanunu, Karakoç Sarkis, Türkiye Cumhuriyeti Sicill-i Kavanini, Cilt l, s. 879-882. Cilt 3, s. 367; 83 vd) Ticaret ve sanayi odalarına ilişkin bu düzenleme ile odaların milli bir yapı-ya kavuşturulması açısından bir “devrim” oldu-ğu düşüncesi yaygın bir düşüncedir.

Bu yeni düzenleme sonunda, Bursa Tica-ret ve Sanayi Odası da, kendi iç yönetmeliğini yeniden düzenledi. Nitekim 9.5.1926 tarihinde Bursa İli Ticaret ve Zahire Borsası Yönetimine Dair Yönetmelik, (BCA, 19.29..14., Fon Kodu: 30..18.1.1, Dosya: 176-20, Sayı: 3535) 13.7.1926 tarihinde Bursa ticaret ve zahire borsalarıyla diğer borsalarda uygulanacak koza, ipek alım-satımıyla ilgili yönetmelik yürürlüğe konuldu. 19.12.1926 tarihinde ise Bursa Ticaret Borsa-sı Yönetmeliği’nin İnegöl’de açılacak Ticaret Borsası’nda da uygulanmasına karar verildi.

1925 yılındaki bu yeni düzenleme ile de, BTSO’nun merkezi hükümetin denetiminde olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim 1936 yılında Bursa Valiliği, BTSO bütçesini onaylamamış, Oda bütçesi yeniden hazırlanmıştı.

1943 yılı Düzenlemesi 1929 yılındaki ‘Dünya Ekonomik Bunalımı’

sonunda, Türkiye’de devletçilik politikaları uy-gulamaya konulmaya başlandı. II. Dünya Sa-vaşı yıllarının güçlükleri içinde Türkiye, ekonomik anlam-da çok zor koşullar altında kaldı. Devletçilik politikaları bu dönemde daha da arttı. 11 Ocak 1943 tarihinde TBMM’de kabul edilen 4355 sayılı yasayla, Ticaret ve Sanayi Odala-rı ile Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu çıkarıldı.

Atatürk ve dönemin bakanlarının imzaladığı ticaret yönetmeliği 1924

(TBMM Zabıt Cer, Devre 6, İçtima 4, Cilt 30, İnikat 06, 08, 11. 01. 1943. Kanun için bkz. “Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu”, Karakoç Sarkis, Tür-kiye Cumhuriyeti Sicilli Kavanini, Cilt 24, s. 41-51; 97 vd.)

1943 yılı düzenlemesine göre ticaret ve sanayi odala-

Page 73: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

73

rı ile ticaret borsalarının, tüzel kişiliğe sahip olmak üze-re, Ticaret Bakanlığı’nca kurulması kararlaştırıldı. Bu yeni düzenlemeye göre, odaların faaliyet alanının Tica-ret Bakanlığı’nca belirlenmesi uygun görüldü. Bu düzen-lemenin getirdiği en önemli yenilik ise, meslek grupla-rının getirilmesi ve odalarda “Meclis” ile “İdare/Yönetim Kurulu”nun ayrı ayrı oluşmasıydı. Ayrıca, bu kuruluşlarda Ticaret Bakanlığı’nı temsilen bir “genel sekreter” ve ge-reğinde “genel sekreter yardımcısı” konuldu. Oda, bu yeni düzenlemeye göre yönetim kurullarını, meclis üyeleri ara-sından seçecekti. Oda başkanının ise yönetim kurulu üye-leri arasından seçilmesi uygun görüldü.

Bu düzenlemede oda genel sekreterliğine önemli yet-ki ve sorumluluklar verildi. 1943 yılı düzenlemesi, döne-min devletçi politikalarından etkilenerek, ona uygun bi-çimde hazırlandı. Bu düzenleme çerçevesinde 1944 yılın-da, BTSO’da toplam 19 meslek grubu kuruldu. Bu grup-lardan, bir meclis ile ayrıca bir yönetim kurulu oluşturul-du. Bu düzenleme sonunda, Oda Meclis Başkanı Ekrem Erkmen, Yönetim Kurulu Başkanı da Sait Ete seçildi. Yine Ticaret Borsası da, 1943 yılında 4355 nolu kanunla, başka bir şekle sokuldu. BTSO’dan tümüyle ayrıldı.

Bursa Ticaret BorsasıBursa Ticaret Borsası, 1943 yılına kadar BTSO’ya bağlı

bir kurum olarak faaliyetini sürdürdü. 1926 yılından önce ise bütünüyle BTSO’ya bağlıydı. 5590 sayılı Ticaret ve Sa-nayi Odası, Ticaret Borsaları Kanunu’na göre bir kamu te-şekkülü olan Bursa Ticaret Borsası; bugünkü şeklini bul-madan önce, 11 Eylül 1924 tarihinde “Bursa Zahire Bor-sası” adıyla kuruldu. Ancak yine de BTSO, Borsa’daki et-kisini 1943 yılına kadar sürdürdü. Nitekim 23.12.1936 tari-hindeki Borsa seçimlerinde Fabrikatör Kazım, Fabrikatör Sait Ete, Tohumcu İbrahim Er, Fabrikatör Yusuf Ziya, Zahi-reci Mustafa Rüştü seçilirken, BTSO Meclisi de Borsa En-cümeni için 2 üye seçmişti. 1906 yılında koza yarışmasında madalya alanların listesi

Page 74: Bursa Ticaret Odası

74

Ticaret Borsası’nın

Tahıl Hanı’ndaki odalarına ilişkin belge

19. yüzyılda yayınlanan koza piyasası

Bursa’da kurulacak ticaret

borsaları yönetmeliği

Page 75: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

75

Koza Hanı’nda koza alımı

Osmanlı Dönemi’nde ‘borsa’ kavramı-na ilk kez 1876’da çıkartılan ticaret ve zira-at meclisleriyle ilgili yönetmeliklerde yer ve-rilmişti. 1886 yılında Umumi Borsalar Yönet-meliği çıkarıldı. Bu yönetmeliğe dayanılarak ilk kez İzmir’de bir “Ticaret ve Sanayi Bor-sası” kuruldu. Bunu 1913’te Adana, 1920’de Antalya izledi.

Cumhuriyet sonrası ekonomik faaliyet sürdüren örgütlenmeler yeniden düzenlen-diğinde, Ticaret Odası da Cumhuriyet sonra-sı yeniden yapılandırıldı. Başbakanlık Cum-huriyet Arşivi’nde yer alan bir belgeye göre, Bursa Şehri Borsa Tüzüğü 29.6.1924 tari-hinde onaylandı (Sayı: 651, Dosya no: 176-3).

Bursa Ticaret ve Zahire Borsası 11 Ey-lül 1924 tarihinde açıldı. 1 Haziran 1926 tari-hinde ise, Düyûn-i Umumiye’nin kaldırılma-sı üzerine Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nca, Hacı Sabri Bey’in başkanlığındaki 3 kişilik bir heyet tarafından “Bursa Koza Borsası” kurul-du. Her iki borsa, 1928 yılında birleşerek “Ti-caret ve Zahire Borsası” adını aldı. Borsa’nın en büyük yönetim organı olan meclis, 12 üye-den oluşmaktaydı.

1924 yılında ilk Borsa Başkanı Değirmen-ci Halilalipaşazade İbrahim Bey, üyeler ise; zahire tüccarlarından Mecit Ağa, un tüccar-larından Filibeli Salih Bey, un tüccarlarından Vidinli Ali Efendi, Değirmenci Kazım Bey, De-ğirmenci Hamdi Efendi ve Değirmenci Ömer Ağa idi. Borsa komiseri de Mümtaz Şükrü (Eğilmez) Bey idi. Ayrıca bir katip ile üç de kolcu görevlendirilmişti. O dönemde yürür-lükte bulunan Borsa Talimatnamesi uyarın-ca, Zahire Borsası, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na bağlı bulunuyor, Oda tarafından se-

Page 76: Bursa Ticaret Odası

76

çilmiş iki üye Borsa encümeninin doğal üyeleri sayılıyordu.

11 Ocak 1943’te çıkarılan -1355 sayılı Ticaret ve Sana-yi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları yasası gere-ğince, Borsa’nın Ticaret ve Sanayi Odası ile ilişiği kesilerek, eylül ayına değin yasaya uyumu sağlandı. Böylece 1944 yılı başından itibaren “Bursa Ticaret Borsası” adıyla yeniden örgütlendi. Sekiz yıl sonra yeni bir düzenlemeye daha gi-dildi. Borsa bu kez, 8 Mart 1950 tarih ve 5590 sayılı Ticaret Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Ti-caret Borsaları Birliği hakkında yasa uyarınca üçüncü kez yeniden örgütlendi. Halen Bursa Ticaret Borsası, 13 Kasım 1952 tarihinden başlayan bu yeni düzenlemeye göre faali-yetlerini sürdürmektedir.

BTSO’ya bağlı olduğu dönemde Bursa Ticaret ve Zahi-re Borsası Encümeni başkanları şunlardı:

1924-1926 Değirmenci Halilalipaşazade İbrahim Bey (önce girişimci kurul başkanı iken, 1 Ağustos 1925’te se-çimle)

1926-1927 Uncu Şehbazzade Ahmet Efendi

1926-1927 Hacı Sabri Bey (Koza Borsası Başkanı)

1927-1929 Hacı Sabri Bey

1929-1936 Hafız Halit Bey (Berksun)

1936-1938 Değirmenci Kazım Akun

1938-1939 M. Nuri Urgancıoğlu

1939-1940 Süleyman Egel

1940-1941 Fahri Batıca

1941-1943 Ragıp Armağan

Koza Hanı’ndaki Koza Bayramı’nda ilk kozayı getiren çocuğa ödül veriliyor

Page 77: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

77

Koza Borsa’sının açılışı 1973

Page 78: Bursa Ticaret Odası

78

Koza Hanı’nda koza alımı

Page 79: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

79

Koza Borsası gibi, Zahire Borsası da Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na bağlı idi. Zahire Borsası’nda uygun yer bulunmamasını göz önünde bulunduran Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın girişimleri sonucu, Koza Hanı’nda tutu-lan iki odada, “koza, ipek ve teferruatı”yla ilgili işlemlerin görülmesi için, 1 Haziran 1926 yılında “Bursa Koza Borsa-sı” açılmıştı. Bu borsa encümeninin ilk başkanı Fabrikatör Hacı Sabri Bey, Başkanvekili kumaş tüccarları Hacı Ethem Efendi, üyeler ise: Aktar Necip Efendi, Kavaf Ethem Efendi ve Batpazarı tüccarı Hacı Abdullah Efendi idi.

1950 Yılı Düzenlemesi1946 yılında Türkiye’de çok partili siyasal yaşama geçil-

mesi ile Türkiye’nin ekonomik politikalarında da ciddi de-ğişimler görüldü. Bu değişim, 1950 yılından önce daha DP iktidarı olmadan başladı. Savaş sonrası ortamda giderek özel girişimler desteklendi. Türk ekonomisi, global ekono-mi içinde yer almaya çalıştı. Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Avrupa İktisadi İşbirliği Örgütü gibi uluslarara-sı ekonomik kurumlar ile ilişkiler kuruldu. Ancak tüm bu gelişmeler sonunda, kapitalist ekonomilerin yarattığı so-runlarla da ilk kez karşılaşılmaya başladı. Ülkedeki ilk de-

Page 80: Bursa Ticaret Odası

80

valüasyon bu dönemde yaşandı. DP, daha iktida-ra gelmeden, 8 Mart 1950 tarihinde, 5590 sayılı ticaret ve sanayi odalarına ilişkin olarak yeni bir yasa kabul edildi. DP’nin de desteklediği bu yasa, o dönem için son derece liberal de-nebilecek bir yasaydı. 1950 yılında DP iktida-rı ile birlikte, Türk ekonomisi, karma ve dev-letçi sistemden, kapitalist bir sisteme doğru bir geçiş yaşadı.

5590 sayılı yasa ile Türkiye’deki ticaret ve sa-nayi odalarının gelişimine önemli katkılar sağlan-dı. Bu yasa ile TOBB’nun kurulması gündeme geldi. Böylece odaların hem bağımsız, hem de birlik içinde haraket edebileceği güçlü bir örgüt-lenme çatısı oluşturuldu. Ayrıca ülkenin ekono-mik durumu hakkında raporlar hazırlama, yabancı ülke-lerdeki ticaret odaları ve borsaları tarafından hazırlanmış raporları inceleme, uluslararası sergilere katılma, yaban-cı ülke ticaret ve sanayi odalarının vekilliğini kabul etme, ulusal ve uluslararası meslek kuruluşlarına üye olma veya bu tür kuruluşları kurma gibi geniş yetkiler verildi. Yasa-nın diğer önemli bir değişikliği ise 1889 yılında birleştirilen sanayi odalarının, yeniden bağımsız “sanayi odaları” ola-rak kurulmasına olanak sağlandı. (Cihat İren, “Türkiye Ti-caret Odaları, Sanayi Odaları ve Borsaları Birliği”. Türkiye İktisat Mecmuası, Sayı 45, (1952), s. 3-4)

2004 Yılı Düzenlemesi1 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5174 Sayı-

lı “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsa-lar Kanunu” ile odalar ve borsaların kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar, çağın gereklerine göre yeniden düzenlendi.

5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Odalarda Mesleklerin Gruplandırıl-ması Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine istinaden, Avru-pa Topluluğu’nda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıf-

laması (NACE Rev.2) sistemi esas alınarak hazır-lanan “Mesleklerin Gruplandırılması Rehberi”

uyarınca, BTSO meslek gruplarının, söz konu-su rehbere uygun olarak yeniden belirlenmesi çalışmaları tamamlandı. Bu yeni düzenleme-ye göre BTSO’da 64 grup kuruldu.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ÜyeleriBTSO, 18 Haziran 1889 tarihinde kuruldu-

ğunda, hiç üyesi yoktu. İlk üyeler, 16 Temmuz 1889 tarihinde odaya kaydoldu. Bu tarihte, odanın Kuru-

cu Meclisi’ni oluşturan 12 yöneticinin üyelikleri, Oda Meclisi tarafından kabul edilerek, ilk üye ola-rak deftere yazıldı. Böylece kurucu Başkan Osman

Fevzi Efendi, BTSO’nun 1 nolu üyesi oldu. Odaya 1889 yılı içinde ancak 79 tüccar ve sanayici üye iken, bunların sadece 10’u müslüman idi. BTSO’nun ilk 15 yıllık süresi içinde üye sayısı 639’a çıktı. Bu üyelerin de ancak 147’si müslüman idi.

1889-1904 Yılları Arasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın Üyeleri

Yıl Müslim G.Müslim Toplam

1889 10 69 79

1890 15 131 146

1891 5 26 31

1892 6 8 14

1893 5 43 48

1894 8 17 25

1895 13 16 29

1896 2 6 8

1897 12 34 46

1898 8 17 25

BTSO’nin ilk üyesi Osman Fevzi Bey

Page 81: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

81

1926 yılında yenilenen BTSO üyelerinin ilk 20 üyesi

ilk BTSO’nun kararlarına ilişkin belge

Ticaret odası dellalar ve tüccarların müzayedelere katılması için üye olması gerektiğine dair belge.

Ticaret Odası’na üye olmayan tüccar ve delların açık artır-malara katılmamasına ilişkin belge

Page 82: Bursa Ticaret Odası

82

1899 19 36 55

1900 11 23 34

1901 13 27 40

1902 9 25 34

1903 2 10 12

1904 9 4 13

Toplam 147 492 639

Üye sayısı, odanın geleceği için çok önemliydi. Oda’nın ayakta kalabilmesi, üye sayısına bağlıydı. Bu nedenle sü-rekli sanayici ve tüccarlara, odaya üye olması konusunda uyarılarda bulunulmaktaydı. Üye olup da, üye aidatlarının ödenmemesi de, BTSO’yu zor durumda bırakıyordu. Nite-kim kurucu başkan olan Osman Fevzi Efendi başta olmak üzere, kurucu yöneticilerden Nafız Efendi, Hacı Ali Bey, Karnaki ve Serupcuyan Efendi’nin bile üye aidatlarını öde-medikleri için Oda tarafından uyarıldığı görülür.

Ticaret Odası Yönetmeliği’nin 3. faslının 28. maddesine göre, gerek Osmanlı uyruğu, gerek yabancı uyruklu olsun,

Abdülkadir Sür’ün BTSO kimlik kartı ,1960

Abdülkadir Sür’ün BTSO kimlik kartı ,1960

Page 83: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

83

Abdülkadir Sür’ün BTSO derece değişikliğine ilişkin belge

çilmekteydi. İki aşamalı bir seçim yapılmaktaydı. Gerçek-leştirilen her seçimde seçilecek üyeler, 10 kişi arasından seçiliyordu. Bu 10 kişi, 5’i Valilik ve Kaymakamlık tarafın-dan seçilen, diğer 5’i de odaya kayıtlı olan tüccarlar tara-fından seçilmekteydi. Seçime katılan üyeler, 1. ve 2. sınıf tüccar ve sanayiciden oluşmaktaydı. Her yıl yapılan bu se-çimlerde, BTSO Meclisi’nin üçte birini oluşturan 4 üye ayrı-lıp, yerine yeni üyeler seçilmekteydi. Bu seçimler; Valilik’te, Vali gözetiminde yapılmaktaydı. Üç yılda bir BTSO Mec-

ikametgahı İstanbul’da bulunan tüm tüccar, banker ve fab-rikatörler, Ticaret Odası’na üye olabilmekteydi. Bu yönet-meliğinin eklerinde, odanın kuruluşuna ilişkin genel evra-ka göre, tüccarların üç ay içerisinde kayıt olmalarını zorun-lu kılan düzenlemeler vardı. Buna göre, 29. maddesinde, odanın masrafına harcanmak üzere, tüm tüccar dört sını-fa ayrılmıştı. 1. sınıfa dahil olan tüccar, banker ve fabrika-törler olup 4 lira aidat vermekteydi. 2. sınıfa kayıt olanlar 3 lira, 3. sınıfa kayıt olanlar 2 lira, 4. sınıfa kayıt olanlar 1 Osmanlı lirası aidat bedeli vermek zorundaydı. Yönetmeli-ğin 30. maddesine göre, odanın kuruluş ilanı olan tarihten sonra kayıt olmayanların sicil kaydı yapılırken, aidat bede-li üzerinden, yüzde elli zam alınmaktaydı.

İlk yıllarda sadece dellal, simsar ve Fabrikatörlerin BTSO’ya üye olmaları zorunlu tutulmuştu. Ancak bu üyele-rin de sayısı az olduğu için odaya fazla bir gelir getirmiyor-du. Tüm sanayici ve tüccarların BTSO’ya üye olma zorunlu-luğu çok sonraki yıllarda gerçekleşti. Nitekim 1893 yılında-ki bir meclis toplantısında, üyeliğini yenilemeyen ve üye ai-datlarını ödemeyen tüccar ve sanayicilere çağrı yapılarak, bu durumun kendi çıkarlarına ters olduğu vurgulanmıştı:

“Fabrikatörlerden bazıları üye aidatlarını ödemiş, ba-zıları da ödememiştir. Üye aidatı vermeyen tüccarların alım-satım işlemleri yapması engellenecektir. Bu durum-dan hem halk, hem de hazine zarara uğrayacaktır. Bu yüz-den ipek de ziyan olacaktır. Önceden ipek satışlarının Oda tarafından denetlenmemesi nedeniyle bazı istenmeyen olaylar yaşanmıştı. Bu konuda yapılan görüşme sonunda, bu gibi işlemlerin bir düzene konulması gerektiği belirtil-miştir. Oda masraflarını karşılamak için tüccar ve simsar-lardan alınan aidat bedelleri, tüccar ve simsarlar tarafın-dan mutlaka ödenmelidir. Aksi takdirde, BTSO’nun kira-sı ve masrafları ödenemeyerek kapanması sonucunu do-ğuracaktır.”

BTSO meclis üyelerinin üçte biri, her yıl yönetmelik ge-reği değişiyordu. Böylece bir üye 3 yıllığına seçilmiş oluyor-du. Yeni seçilecek üyeler de, bugünden farklı yöntemle se-

Page 84: Bursa Ticaret Odası

84

lis üyeleri, kendi arasından başkan ile 2. başkan seçmek-teydi. Ayrıca 1. ve 2. danışmanlar da seçilmekteydi. BTSO Meclis Başkanı, mutlaka Vali tarafından onaylanması ge-rekmekteydi. Meclis başkanların görev süresi ise 3 yıl idi. BTSO Meclis Başkanı olan tüccar veya sanayici, görev yap-tığı sürece devlet memuru sayılmaktaydı.

1890 yılındaki yeni düzenleme ile ziraat ve sanayi oda-ları işlevlerini de bünyesine katan Bursa Ticaret, Ziraat ve Sanayi Odası Meclisi, ilk kurulduğu sırada, yani Bursa Ti-caret Odası adını taşıdığı dönemde olduğu gibi yine 12 üye-den oluşuyordu. 1926 yılındaki 655 sayılı kanunla Bursa Ti-caret ve Sanayi Odası meclisi 12 asil ve 12 yedek üyeden oluşmaktaydı. 1934 yılında da BTSO Meclisi 3 yılda bir se-

Page 85: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

85

çilmekte olup, 12 asıl, 12 yedek üyeden oluşuyordu.

1934 yılında oda yöneticileri şu kişilerdi: Ali Cevat Bey Başkan, Yılmaz Saffet Bey 2. Başkan ve muamelat müfet-tişi. Kamil Bey, Salih Bey, 2. Başkanvekili, hesap müfettiş-leri Urgancı Mehmet ve Nuri Bey, kongre delegesi Süley-man Bey, Hafız Halit Bey, Ferruh Bey, İbrahim Bey, Lofça-lı Halil Bey ve Şapkacı Mustafa Bey.

BTSO’ya yeni üye yapılırken, üyenin sınıfı da belirlen-

mekteydi. Bu sınıf belirlemede, son birkaç yılın ticari iş-lemlerine bakıldığı gibi, eldeki servetleri de dikkate alın-maktaydı.

Nitekim bu konuda odanın birçok kararı bulunmakta-dır. Örneğin 3. sınıfa kayıtlı olan Kükürtlü’de oturan Derviş-yan Ohannes, sonraki yıllarda yalnız 90 kutu tohum üret-tiği gerekçesiyle odaya başvurarak sınıfının düşürülmesi-ni istedi. Tohum tüccarlarının sınıf tayinlerinin yalnız teda-

Page 86: Bursa Ticaret Odası

86

rik ve ürettikleri tohumların artması veya azalmasına göre belirlenmeyip, kendilerinin servet durumları incelenerek belirlendiği hatırlatılarak, ilgili tüccarın başka bir ticaret-le meşgul olmuyorsa bile, bugünkü serveti dikkate alına-rak 3. sınıftaki kaydının sürdürülmesine karar verildi. Ba-zen de üyenin gerekçeleri haklı bulunup, sınıfları düşürül-mekteydi. Özellikle 1 ve 2. sınıf tüccarların dereceleri her yıl yeniden görüşülüp belirlenmekteydi.

Yönetmelik gereği dellalların odaya üye olabilmesi için, 3 güvenilir tüccar tarafından imzalanan bir “diplo-ma” istenmekteydi. İlginç bir kayıtta ise, Ticaret Odası Yönetmeliği’nin 29. maddesine göre, Oda defterine kayıt-ları istenen Bilecikli Maksut, Çipezci Sarıoğlu Mikail kayıt-ları uygun görülmemişti. Bu karar gerekçe olarak da, Bi-lecikli Maksut ile Sarıoğlu Mikail’in ikamet yerlerinin ol-maması ve ticaret türlerinin de belirtilmemesi gösterildi.

1889 yılında, BTSO’nun kurulduğu yıllarda Bursa’da fa-aliyet gösteren çok sayıda levanten/yabancı uyruklu fabri-katör vardı. 1880’lerde Bursa’da ipek üretimi yapan man-cınıklardan 250 kadarı Fransızlar’a aitti. 1906 yılında sa-hiplik bağlamında 458’e, işletmecilik çerçevesinde 312’ye, toplamda ise 770’e ulaşmaktaydı. Buna göre 1906 yılında Bursa’daki ipek üretiminde kullanılan mancınıkların % 33’ü yabancıların elinde olduğu dikkate alındığında, BTSO üyeleri içinde yabancı uyrukluların da bulunması kaçınıl-mazdı.

Bu yabancı uyruklu girişimciler de, odaya üye olmak için devamlı başvuruda bulunmuştu. Yapılan görüşmeler-de odaya yabancı uyruklu üye almasının yasa ve yönetme-liklere uygun olduğu belirtildi. Nitekim 1889 yılında 3 Fran-sız fabrikatörü BTSO’ya üye yapıldı.

Ancak, bazı yabancı uyruklu girişimciler, hanlarda kal-maktaydı. Bu nedenle güvenilirlikleri konusunda kuşkuya düşüldüğü için üye yapılmamıştı. Nitekim 12 Temmuz 1898 tarihli meclis toplantısında; Koza Hanı 8 numarada kaldığı belirlenen yasakçı Davidoğlu Lui’nin, yapılan araştırmada,

ikametgah gösterilen yerin, ahırlara ait olduğu anlaşıldığı, sarraflık yapmakta olmasına karşın ticari işleminin olma-dığı, vergi mükellefi olmaması gibi nedenlerden odaya ka-yıt edilememişti. 2 Kasım 1899 tarihli bir meclis kararın-da ise; “Bursa’da oturan İran uyruklu Mehmet Rıza Efen-di, odaya kayıt olmak olmak istemişti. Yapılan görüşmede, Uzun Çarşı’da ticari işlem yapan bu kişinin, Ticaret Odası Yönetmeliği’nin 3. faslının 28. maddesi gereğince “yaban-cı uyruklu olanlar da odaya kayıt olma hakkına sahip ola-bilir” hükmüne göre kaydının yapılması istenmişti. Ancak, söz konusu kişinin bir-iki yıldan beri Bursa İran Şehben-derliği/Konsolosluğu memuriyetini yaptığı için, “memurlar ticaret yapamaz” hükmü nedeniyle yönetmeliğe aykırı bu-lunup BTSO’ya üye kaydedilmemişti. Kurulduğu yıldan iti-baren yabancı uyruklu üye de kabul eden BTSO’ya, bugün itibarıyla 310 yabancı ortaklı firma kayıtlı bulunmaktadır.

1920’li yıllara kadar Ticaret Odası’na kayıtlı üye sayı-sı 750 kadardı. Bu üyelerin 313’ü Müslüman-Türk, geriye kalan 437’si ise gayrimüslim Osmanlı vatandaşları ile ya-bancılar idi. I. Dünya Savaşı ve arkasından gerçekleştiri-len Kurtuluş Savaşı sonunda, ekonomik faaliyetler de el değiştirdi. Ülkemizde iş yapan gayrimüslim girişimcilerin büyük bülümü ülkeyi terk etti.

1922 yılında Bursa’da yaşayan tüm Rum ve Ermeni uy-ruklular şehri terk edince, BTSO güç yitirdi. Ancak, diğer yandan da BTSO’nun milli bir karakter kazanması kendili-ğinden gerçekleşti. O zamana kadar ekonomik faaliyetleri ellerinde tutan gayrimüslimler ile yabancı uyruklu levan-tenlerin yerini, Müslüman-Türk girişimciler aldı. Bu tarih-ten sonra, gerçekleşen doğal gelişmenin sonucu olarak, Ticaret ve Sanayi Odası’nın gerek yöneticileri, gerek üye-leri Müslüman-Türkler’den oluşmaya başladı.

1926 yılında Oda üyelerinin sayısı, esnaflarla birlikte 2.124’ü buldu. 1938 yılında ise BTSO’ya 4.903 kayıtlı üye vardı. Bu üyelerin 2.243’ü sanayici, 2360’ı tüccar idi.

Page 87: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

87

Cumhuriyet’in ilk yıllarında BTSO üyelerinin dökümü

Yıl fevk 1.sınıf 2 3 4 5 Esnaf Toplam

1926 4 35 50 68 239 510 1.220 2.124

1927 9 43 67 306 1.158 - 1.815 3.488

1929 9 43 60 170 393 443 1.136 2.272 (1300 de esnaf var)

1934 9 35 60 150 385 414 3.522 4.575

1938 11 68 103 192 378 405 3.746 4.903

1927 yılı verilere ek olarak 11 üye 1. sınıf, 13 üye 2. sı-nıf, 23 üye 3. sınıf simsar kayıtlıydı. 1944 yılında ise Bursa merkezde 4.813, ilçelerde 2.330 olmak üzere toplam 7.143 şirket ve tüccar vardı.

1956 Yılında BTSO’nun Gruplara Göre Sanayi Envanteri

1-İpekli dokuma sanayiine ait 696 işletme olup, bu alan-da 4.530 elektrikle işleyen tezgah vardı. Yılılk üretimi 30 milyon metreydi.

2-Filatür sanayiine ait 14 fabrika olup 630 mancınık bu-lunmaktaydı. 120-200 ton ipek ipliği üretilmekteydi. Ayrıca 95 ton ipek deşesi elde edilirdi.

3-Yünlü dokuma ve iplik sanayiine ait 2 fabrika olup 240 dokuma tezgahı ve 38.100 adet iğ vardı. Yılda 9 bin ton yaprak işlemekte olup 1.200.000 m. kumaş üretmekteydi.

4-Mensucat boya ve empirme sanayiinde, 30 boyahane ve 8 empirme fabrikası vardı. Yılda 2.444 metre empirme masa tülü üretilmekteydi. Boyahanelerde 54 milyon met-re kumaş boyanmakta, 12 milyon metre de kumaş empir-me yapılmaktaydı.

5-Konserve sanayiine ait 7 fabrika olup bunların yıllık üretimi yaklaşık 10 milyon kutuydu.

6-Salça sanayiine ait 5 fabrika olup yıllık üretimi 650

Page 88: Bursa Ticaret Odası

88

tondu.

7-Süttozu sanayiinde sadece bir fabrika olup yıllık 1004 ton süttozu, 14 bin teksi edilmiş süt üretilmekteydi.

8-Peynir sanayiinde 30 imalathane olup yıllık 525 ton beyaz peynir, 90 ton kaşar, 50 ton Mihaliç peyniri, 125 ton eritme peyniri, 40 ton krema ve 65 ton pastörize süt üre-tilmişti.

9-Bursa’da ancak birkaç soğuk hava deposu bulun-maktaydı.

10-Makine sanayiinde 52 büyük kuruluş vardı. Bu işlet-melerde 103 torna, 11 freze, 14 planya, 58 matkap, 4 var-gel, 21 pres vs. bulunmaktaydı. Yılda 600 elektirikle çalı-şan dokuma tezgahı, 500 çamaşır makinesi, 0.75 beygir-lik 1.800 elektrik matoru, 150 masura makinesi, 500 ar-mür, 300 jakar, 960 çeşitli marangoz makinesi, 168 hamur makinesi, 120 çeşitli tipte soğutucu makine ve ziraat alet-leri üretilmekteydi.

11- Deri sanayiinde 30 adet gön üreten işletme vardı. 31 dolap 1.224 metre mikap hacminde yatırma havuzla-rı vardı. Yıllık 3.168 ton yaş deri işlenmekte, yılda 170 ton üretim yapılmaktaydı. 22 de vidala kuruluşu vardı. Bunlar 1200 ton yaş deri işlerdi. 30 da meşin-rugan üreten kuru-luş olup yılda 810 ton yaş deri işlenmekteydi. 5 işletme ise toplam yılda 95 ton tutkal üretmekteydi.

12-Bıçak sanayiinde 4’ü büyük, 99’u ufak olmak üze-re 103 işletme vardı. Yılda 200 bin bağ bıçağı, 300 bin çakı, 140 bin çeşitli bıçak yapılmaktaydı.

13-1956 yılında dört kauçuk işletmesi vardı.

14-Havlu sanayiinde 2 fabrika, 29 imalathane faaliyet-teydi. Evlerde de tezgahlar vardı. Ayrıca, 36 elektrikli tez-gah ve 500 el tezgahı olup yılda 500 bin parça havlu üret-mekteydi.

15-Sabun sanayiinde 10 işletme olup yılda 4.200 ton sa-bun üretilmekteydi. 1973 yılında Bursa Ticaret Odası’nda kayıtlı 7 sabun sanayicisi vardı. Bu işletmelerde 70 işçi ça-

lışmaktaydı.

16-1956 yılında çamaşır sodası üreten 6 kuruluş olup yılda 1.500 ton kadar üretim yapardı.

17-1956 yılında Bursa’da 3 madensuyu işletmesi olup, yılda 15 milyon şişe üretim yapılmaktaydı.

1966 yılında, BTSO’ya kayıtlı 4.318 üyenin 2.343’ü tüc-car, 1.975’i sanayiciydi. Bu tarihte BTSO’da 20 ticari mes-lek, 13 de sanayi meslek grubu vardı.

Yıllara Göre Üye Sayısı

Yıl Üye sayısı

1989 11.499

1990 12.113

1991 12.879

1992 13.441

1993 14.497

1994 15.404

1995 17.059

1996 19.569

1997 21.641

1998 23.482

1999 25.357

2000 26.423

2001 27.182

2002 28.351

2003 22.069

2004 23.801

2005 25.895

2006 27.876

2007 30.185

2008 32.279

Page 89: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

89

1964 - 1986 Yıllarına Ait BTSO Üye Dökümü

Üyeler 1964 1967 1968 1969 1971 1972 1973 1984 1985 1986

Tüccar 2.395 2.440 2.423 2.465 2.531 2.592 2.687 4.769 5.042 5.179

Sanayici 1.988 1.168 2.250 2.387 2.796 2.904 3.019 4.280 4.428 4.552

Toplam 4.383 4.608 4.673 4.852 5.327 5.496 5.706 9.030 9.470 9731

1964-1989 Yılları Arasında BTSO Üyelerinin Gerçek ve Tüzel Kişiliğe Göre Dağılımı

Üyeler 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1984 1985 1989

Gerçek kişi 3.964 3.750 3.868 4.094 4.135 4.264 6.905 6.974 6.869

Tüzel kişi 419 412 450 514 538 588 2.565 2.757 4.441

Toplam 4.383 4.162 4.318 4.608 4.673 4.852 9.470 9.731 11.310

1964-1973 Yıllarında BTSO Üyelerinin Sınıflarını Gösteren Tablo

Üyeler 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1971 1972 1973

Fevkalade 4 3 5 6 9 15 25 34 34

1. sınıf 130 133 132 155 191 216 353 411 414

2. sınıf 324 311 308 332 387 419 575 712 729

3. sınıf 547 530 538 660 696 745 906 1051 1.089

4. sınıf 1.661 1.574 1.638 1.795 1.809 1.915 2.073 2.153 2.215

5. sınıf 1.717 1.611 1.697 1.605 1.581 1.542 1.335 1.235 1.225

Toplam 4.383 4.162 4.318 4.608 4.673 4.852 5.327 5.496 5.706

Page 90: Bursa Ticaret Odası

90

1972 yılında Bursa Ticaret Odası’na kayıtlı gruplardaki ticari firma sayıları

Gruplar Gerçek kişi Tüzel kişi Toplam

1-Tütüncüler 40 6 46

2-Bakkallar, yağ-peynir ticareti 162 30 192

3-Sebze-meyve üretim ve komis. 117 27 144

4-Zahire ve kuru yemişçiler 66 8 74

5-Kasap, balıkçı ve kümes hayv. 52 9 61

6-Havlu, çorap vs. satanlar 56 1 57

7-Halı-kilim, mobilya, mefruşat vs. 85 8 93

8-İp, çuval, yapağı ve hurda satıcı 36 3 39

9-Kavafiye ve deri eşya satıcıları 97 2 99

10-Tuhafiye, parfümeri, turistik eş. 135 6 141

11-Manifaturacılar 105 5 110

12-Koza, suniipek, elyaf ve kumaş tüc. 272 24 296

13-Yünlü kumaş satıcı ve konfeks. 50 8 58

14-Kitap-kırtasiye ve kağıtçılar 38 4 42

15-Oto yedekparça, makine satanlar 112 28 140

16-Nakliyatçılar, otobüs-taksi işlt. 95 19 114

17-Otel, han, hamam işletmeciliği 77 17 94

18-Eczacı ve özel sağlık kuruluş. 40 8 48

19-Banka ve kredi kooperatifleri 64 - 64

20-İnşaat malz. demir-kereste sat. 200 20 220

21-Aktar, boya ve zirai ilaç sat. 47 8 55

22-Sigortacı ve sarraflar 33 3 36

23-Mahrukat, akaryakıt ve gaz sat. 85 17 102

24-Elbise ve kasket üretici ve satıcıları 47 1 48

25-Tekel bayisi ve tahmisler 39 1 40

26-Zücaciye, mutfak eş. kuyumcu vs. 62 3 65

27-Elektrik levz. radyo, dikiş mak. satanlar

28-Sinema, gazino, lokanta ve özel eğitim 75 9 84

Toplam 2.292 346 2.638

Page 91: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

91

1972 Yılında Bursa Ticaret Odası’na Kayıtlı Sanayi Gruplardaki Üye Dökümü

Gruplar Gerçek kişi Tüzel kişi Toplam

Gruplar Gerçek kişi Tüzel kişi Toplam

1-İpek, suniipek, tohumcu ve devdah 52 12 64

2-Dokumacılar 1.523 73 1596

3-Boya, apre, empirme fabrikaları 27 25 52

4-Havlu, çorap, trikotaj ve çırçır iş. 36 9 45

5-Peynir-yoğurt, dondurma üreti. 36 13 49

6-Pasta-şeker, yağ ve gazoz üreticileri 32 17 49

7-Un fab. Ve ekmek vs üreticileri 40 11 51

8-Matbaacılar ve fotoğrafçılar 46 4 50

9-makine sanayi 80 12 92

10-Mobilya, marangoz vs. üreticiler 80 5 85

11-Deri, kösele ve tutkal üreticileri 28 5 33

12-İnşaat müteahhidi ve yapı koop. 263 153 416

13-Konserve vs, şarap, sabun üret. 22 11 33

14-Madeni eşya sanayi 57 12 69

15-Döküm sanayi 36 5 41

16-Karoserciler, yedek parça üret. 81 27 108

17-Çimento, mermer, çini tuğla ürt. 47 15 62

18-saraçlar, ayakkabı üreticileri 57 6 63

Toplam 2.543 415 2.958

BTSO’nun 1970 yılında 5.110, 1980 yılında 8.747 üye-si vardı. Şirket sayısı ise 1970 yılında 635’ten 1.783’e çıktı.

1980 yılında BTSO’nun üyelerinin 4.378’i tüccar, 4.369’u sanayiciydi. 1980 yılında 712 kollektif, 472’si anonim, 172’si

limited ve 83 komandit şirket kayıtlıydı.

Bu tarihte BTSO’ya kayıtlı 10 da KİT vardı. 1984 yılında ise çeşitli esnaf oda veya derneklere kayıtlı 72.939 esnaf ve sanatkar faaliyetteydi.

Page 92: Bursa Ticaret Odası

92

BTSO Üyelerinin Toplam Sermayesi

Yıllar Sermaye (Lira)

1970 55.737.242

1971 660.850.392

1972 843.823.326

1984 46.985.163.349

1985 63.278.012.189

2009 7.890.001.083.343

2009 Yılında BTSO Üye Dökümü

Sektörler Firma Sayısı % Pay

Tekstil 4.785 14,4

Hazır giyim ve konfeksiyon 1.645 5,0

İnşaat ve yapı koop. 5.161 15,6

Gıda-tarım-hayvancılık 3.903 11,8

Otomotiv ana ve yan sanayii 1.755 5,3

Makine-metal sanayii ve tic. 2.729 8,2

Elektrik ve elektronik 699 2,1

Basın-yayın ve ambalaj 552 1,7

Nakliye ve ulaştırma 1.596 4,8

Ağaç-orman ür. ve mobilya 1.063 3,2

Sağlık 809 2,4

Plastik ve kauçuk san. ve tic. 790 2,4

Deri ve ayakkabı 336 1,0

Kimya 1,082 3,3

Madencilik 186 0,6

Turizm 961 2,9

Bilişim 920 2,8

Eğitim 363 1,1

Finans 1,237 3,7

Hizmet sektörü 2.150 6,5

Diğer 571 1,4

TOPLAM 33.227 100

2009 Yılında Firma Tipine Göre BTSO Üyeleri

Kod Firma Tipi Adet

20 Anonim Şirket 3.519

24 Kollektif Şirket 94

25 Komandit Şirket 11

26 Kooperatif 1.310

27 Limited Şirket 2.1081

29 Şahıs Şirketi 7.184

30 Diğer-Eczacı 4

31 Dernek 5

32 Vakıf 3

34 Gerçek Şahıs-Sigortacı 1

36 Kamu Kuruluşları 15

Toplam 33.227

Page 93: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

93

BTSO’nun 2009 Yılı Eylül Ayı İtibarıyla Komite Bazında Üye Dökümü

Gerçek kişi Tüzel kişi Toplam Toplam

01-Metal sanayi 16 125 141

02-Ayakkabı ve deri eşya ticareti 44 106 160

03-Banka, holding ve kredi kooperatifleri 2 309 311

04-Bilgi işlem, telekomünikasyon teç. imalat, tic. 185 711 896 52

05-Bina dışı yapıların inşaatı 17 592 609

06 Komite . bina inşaatı 738 2.409 3147

07-Deriyle ilgili ürünlerin üretimi ve ticareti 40 129 169

08-Dışarıya yemek hizmeti sunan işletme faaliyetleri 13 123 136

09-Dokuma 279 1.108 1.387

10-Dondurulmuş gıda ve içecek üretimi, soğuk hava dep 15 102 117

11-Ecza ve tıbbi ürünlerin ticareti 143 236 379

12-Eğitim kurumları 39 307 347

13-Elektrik, gaz ve iklimlendirme üretim, dağıtımı 9 98 107

14-Elektrikli ev aletleri ve malzeme ticareti 114 477 591

15-Et ve et ürünleri ticareti 61 226 287

16-Ev eşyaları ticareti 51 143 194

17-Ev tekstil ürünleri ticareti 77 134 211

18-Ev ve diğer tekstil ürünlerinin üretimi 82 272 354

19-Fabrikasyon metal ürünleri ve diğer imalatlar 98 489 587

20-Gıda toptan ve perakende ticareti 523 1.246 1.769

21-Giyim eşyalarının üretimi 157 461 638

22-Giyim malzemesi ticareti 176 641 638

23-Hırdavat ticareti 72 267 339

24-Hurda, atık ve diğer ara ürünler ticareti 42 128 170

25-İdari ve destek hizmet faaliyetleri 31 267 339

26-İnsan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri 7 396 403

27-İnşaat malzemeleri üretimi ve ticareti 129 637 766

Page 94: Bursa Ticaret Odası

94

28-İplik ticareti 60 278 338

29-Kağıt ve kağıt üretimi ile medya 57 262 319

30-Katı, sıvı ve gazlı yakıt. üretim ve tic. 37 115 152

31-Kauçuk ve plastik ürünlerinin üretimi 108 493 601

32-Kimyasal madde üretimi 26 155 181

33-Kimyasal madde ve boya ticareti 63 334 397

34-Kitap kırtasiye ticareti 49 169 214

35-Kozmetik ürünleri tic. vd. hizmet faal. 54 170 224

36-Kumaş ticareti 493 1441 1934

37-Kuyumculuk, mücevherat ve optik tic. 68 182 250

38-Madencilik ve taş ocakçılığı 19 157 176

39-Makina imalat, satış ve satış sonrası hizm. 214 1.050 1.264

40-Metal ticareti 29 176 205

41-Metallerin makinede işl. ve şekil verilmesi 39 69 108

42-Mobilya üretimi 51 301 352

43-Mobilya ve halı ticareti 131 375 606

44-Motorlu araçlar akaryakıt ticareti 50 270 320

45-Motorlu kara taşıtları karoseri üretimi 19 103 122

46-Motorlu taşıt,yedekparça ve aksamı üretimi 71 579 650

47-Motorlu taşıt, yedekparça ticareti 201 748 949

48-Mühendislik, mimarlık, müşavirlik ve danışm. hiz. 212 917 1,129

49-Nakliyeciler ve seyahat acentaları 206 1.314 1.520

50-Orman ürünleri üretimi ve ticareti 34 135 169

51-Otel ve turistik tesis işletmeciliği 27 213 240

52-Özel inşaat faaliyetleri 172 379 551

53-Reklamcılık, fotoğrafç. ve diğer profes. faal. 112 317 429

54-Restoran ve eğlence yerleri 216 452 668

55-Sebze ve meyve ticareti 114 295 409

56-Sigortacılık, menkul kıymet ve fon yönetimi 513 400 913

Page 95: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

95

57-Süt-süt ürünleri üretimi ve ticareti 53 77 130

58-Şekerleme-pasta üretimi ve ticareti 21 144 165

59-Tarımsal hammadde ticareti 35 105 140

60-Tekel bayileri ve kuruyemiş ticareti 107 93 200

61-Tekstil elyafının hazırlanması ve bükülmesi 39 332 371

62-Tekstil ürünlerinin bitirilmesi 8 157 165

63-Tuhafiye ve manifatura ticareti 69 73 142

64-Un ve unlu ürünler imalatı ve ticareti 105 252 357

Toplam 7.042 25.237 32.279

2004 yılında yapılan düzenlemeye göre BTSO üyelerinin gurupları yeniden düzenlendi. Buna göre BTSO toplam 64 guruba ayrıldı. 2009 yılında BTSO’nun 7.042’si gerçek kişi, 25.237’si tüzel kişi olan toplam 32.279 üye kayıtlıdır.

2009 yılında BTSO üyesi olan ve faaliyetteki işletmelerin

yüzde 19.4’ü tekstil ve hazır giyim alanındadır. Bu oran 2006 yılında yüzde 22.8 idi. BTSO üyeleri içinde 2006 yılında in-şaat sektörü diğer sektörlere göre yüzde 18.6 iken 2009’da yüzde 15.6’ya inmiştir. Gıda-tarım sektörü de, 2006 yılında yüzde 13 iken, 2009 yılında yüzde 11.8’e inmiştir.

BTSO eski binası

Page 96: Bursa Ticaret Odası

96

Bursa Mensucat-ı Osmani A.Ş.

Dokumacılık Türk A.Ş.

Mensucat Osmaniye AŞ. kurucuları Osman Nuri ve İnegöllü Savfet Bey

Bursa - Mudanya Demiryolu AŞ hisse senedi

Hudavendigar şirketi hisse senedi

Page 97: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

97

Bursa’da ŞirketleşmeSanayileşme sürecinin en önemli atılımlardan biri şir-

ketleşmedir. Sermayenin birleştirilmesini esas alan şirket-leşme, Bursa’da daha 1880’li yıllardan itibaren oluşmaya başladı. Ancak bu şirketler, çoğunlukla “adi ortaklı” dediği-miz, birkaç kişinin ortaklığından oluşmaktaydı. Çoğunlukla da aile şirketleriydi. 1889 yılında BTSO’nun kurulduğu gün-den itibaren şirketlerin Oda gündeminde idi. Örneğin 1889 yılında Başemanetçi Maraşlıyan Andon Ağa Şirketi, Bursa ile İstanbul arasında faaliyet gösteren bir emanetçilik şir-keti idi. 1890 yılında İskenderyan Bagos ve Gümüşyan Ka-rabet Efendilerin sigorta şirketi, 1903 yılında ise Eski Koza Hanı’nda emanetçilik yapan Halit oğlu Mehmet Efendi’nin şirketi kuruldu. Bu ikinci şirketin bir ortağı da, Bursa’nın ünlü ailelerinden Hacı Rıza Beyzade Ahmet Bey idi.

1895 yılında Tahir oğlu Mehmet Naki ve Musa Efendi-lerinin kumpanyası ile şirketi fesh edilmişti. Çitli Maden Suyu Şirketi de, Bursa’nın büyük şirketlerinden biri ola-rak 1890’lı yıllarda kuruldu.

1891 yılında Yiğidicedit Mahallesi imamı Halil, İnese-li Yorgaki, Agop Nalbantyan, Paskalidis Biraderler ve Ne-habetyan vs. adlı kişiler Bursa’da bir yaprak tütün şirke-ti kurma girişiminde bulunmuşlardı. Bu şirketin kuruluş görüşmelerinde odanın kararı da ilginçtir:

“Gerçekten böyle kurulacak olan yaprak tütün şirketi, üreticilerin mağduriyetlerini sona erdirecektir. Kurucula-rın çoğaltılması da mümkündür. Şirketin kurulması ile bu tür girişimlere özen ve örnek gösterileceğiden, gereğinin Vilayet’e sunulmasına karar verilmiştir.”

Hüdavendigar Seyr-i Sefain Şirketi’nin gemsi Sevinç ve Mudanya

Page 98: Bursa Ticaret Odası

98

1893 yılında ise Bursa’da Madam Marien binti de Poli-ni ile İstanbul Tütün Reji Nazırı Halil Hamit Paşazade Asım Bey Efendi, Manas ve Şirketi namıyla bir şirket kurmuştu. Şirketin nakdi sermayesi 320 liraydı. Bunun 300 lirasını Ma-dam Marien Manas, 20 lirası ise söz konusu Asım Bey ta-rafından verilmişti. Madam Marien Manas için tamamen, Asım Bey Efendi için sadece komandit sıfatıyla imza edilen sözleşme, odanın özel toplantısında kayıt olunmak üzere görüşülmüştü. Ancak bu görüşmede kadınların şirketler-de kurucu veya ortak olup olamayacağı hakkında bir sıkıntı yaşandı. Kadınların şirketlere ortak olamayacağı gibi, me-mur ve komandit sıfatıyla şirket kurabilmesine dair; yasa ve yönetmeliklerde bir şey olmadığı için, gerekenlerin ya-pılması istenmişti. Ancak, yine de konu, son karar için, İs-tinaf Savcılığı’na iletilmişti.

1898 yılında ise Gönen’de, halktan bazı kişiler, vergi ve-ren tüccar olarak bir ticari şirket oluşturmak istemişler-di. Önceden yerel memur, belediye başkanı ve üyelerin-den oluşan bu bağımsız ticaret şirket, Vali Vekili tarafın-dan gündeme getirilmiş, ancak söz konusu şirket kabul edilmemişti.

1900 yılında Sölöz köyünden Hacı Ömer oğlu Ahmet Ağa ile Softazade Ahmet Ağa ise bir aşar şirketi kurmuş-lardı. 1903 yılında kurulan Eski Koza Hanı tüccarlarından Panayi Elkatriyadis’in şirketi ise bir yağhane işletmekteydi.

1904 yılında, Bursa Koza Hanı 11 numarada kayıtlı Rus-ya uyruğundan Kostantin Zaharof ve ortağı Kostantin Vala-siyadis, odaya gönderdikleri dilekçeyle, ortak ticari işlem-leri yürütmek üzere bir şirket kurmuştu. Yine 1904 yılında, Tuz Pazarı’nda Osmanlı uyruğundan Tahirzade Hacı Abbas Efendi’nin Tamatako Şirketi vardı.

II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Bursa’da şirketler hız-la kurulmaya başladı. Hükümet de bu tür örgütlenmeyi so-nuna kadar destekledi. Abdülhamit’in baskıcı döneminde iki kişinin bir araya gelmesinin yasaklandığı bir devirden sonra, aşrı oranda şirketlerin artması, baskıcı döneme bir

tepki idi (Üsküdari, 1972: 23).

“Teşebbüsat-ı İktisadiye ve Muhtaç Olduğumuz Şirket-ler” başlığı altında Hüdavendigâr gazetesinde yer alan bir yazıda, Bursa’da kurulan şirketlerin öneminden söz edil-mektedir. Bursa gazetelerinde, “Yıkılmış memleketlerin tümü şirketler sayesinde yükselmiştir” türünden yazılar-la şirketler teşvik edilmekteydi. (Hüdavendigar, Sayı 2709, 22 Mart 1332/1916) Bir başka haberde ise; “Vali tarafından ünlü mensucat şirketini yeniden toparlayıp, ekonomiye ka-zandırmaya çalışıldığı görülmektedir” denilmektedir (Hü-davendigar, Sayı 2609, 21 Nisan 1914).

O yıllara kadar şirket veya kollektif şirket kavramını pek bilen yoktu. Bu nedenle de terzi ve hatta kahvehane açan-ların bile işletmelerini şirket olarak kurmaya başladıkları görülür. Bu tür sorunlar üzerine Bursa Ticaret ve Sanayi Odası devreye girerek sorunun çözümüne yönelik çalışma-

Page 99: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

99

lar yaptı. 1908 yılında BTSO Meclisi, Bursa Valiliği’ne gön-derdiği bir yazıda, Meşrutiyet ilan edildikten sonra tüccar-ları teşvik etmek amacıyla her türde şirket kurma girişim-lerine izin verilmesini şikayet etmişti.

Nitekim 1911 yılında yayınlanan bir gazete yorumunda şunlar yazılmakta:

“Yine şirket namı altında kahvehaneler, gazinolar açıl-maktadır. Biz, kahvehane ve gazinolara gereğinden fazla sahibiz. Buralara sarf edilecek paralar, muhtaç olduğumuz sanayi ve mensucat şirketlerine harcanırsa, işte o vakit bir hizmet edilmiş olur.” (Bursa, Sayı 938, 26 Nisan 1911)

1915 tarihli bir başka gazetede, Osmanlı Terzihanesi’nin açılışı başlıklı haberde şu ilginç bilgiler verilmişti:

“Terzi mektebi adıyla bir okul açıldı. Bir takım şartlar-la fakir kızlara dikiş talim etmek ve onlara gündelik ver-mek suretiyle, hem talim-i sanaat, hem de medar-ı mai-şetlerini tahvin etmeyi düşündüler. Küşad/açılmış olan bu mektebe müracaat edecek hanımefediler emin olabilirler ki, 40 kuruşa diktirdikleri bir şeyi, ancak 10 kuruşa dikti-recekler ve eskisinden daha nefis olacaktır. Osmanlı ka-dınları her şeyde olduğu gibi el işlerinde de o kadar ma-haret gösteriyorlar ki, insan gördükçe hayret içinde kal-mamak kabil olmuyor. Altıparmak’taki Hilal-i Ahmer Ka-dınlar Şubesi Dar’ul-Saniyesi’ne bir defa gidip, oradaki iş-leri görenler artık bir yere müracaat edemiyorlar. O kadar ince zevkli eşya var ki, insan her şeyi oradan tedarik etme ihtiyacı duyuyor. Birkaç sene zarfında teşkil edip de, yaşa-mış ve yaşayacak olan bu şirketlerden başka muhtaç ol-duğumuz şirketler yanında şimdilik aklımıza gelen diğer iki şirket vardır ki, bunların da hisseleri bugün mevkii fu-ruhata vasi edilse, az zaman zarfında kamili tevzi’i herke-sin kabul edeceği bir gerçektir”.

Bursa Vilayet Makamı, Bursa Ticaret Odası’na yazdığı 2 Ağustos 1909 tarihli bir yazıda, Oda tarafından “halkın re-fahını temin” için ticari ve iktisadi şirket ve sandıkların ku-rulması için teşvikte bulunulmasını tavsiye etti. Bu teşvik

sayesinde, 150 ortaktan oluşan Bursa Tasarrufat-ı Müte-kabile Şirketi, 100 ortaktan oluşan Bursa Ermeni Şirket-i Tasarrufiyesi, 50 ortaktan oluşan kıraathane işletmek vs. ticaretiyle meşgul olmak amacıyla kurulan Bursa Erme-ni Numune-i Terakki Şirketi, Hüdavendigar Osmanlı Tah-vilat Kolektif Şirketi ve 25 ortaklı Bursa Gençleri Ticaret ve Kolektif Şirketi gibi şirketler kuruldu. BTSO Meclisi ise

Havlucu Kooperatifi’nin kuruluş belgesi

Page 100: Bursa Ticaret Odası

100

bu şirketlerin anonim şirket olarak tescil edilmelerini is-teyen kurucularına Ticaret Kanunu’nun gerektirdiği şart-ların yerine getirmediği için uyarmıştı. Çünkü bu şirket-lerin çoğu ilk hevesle kurulan şirketler olup ‘’anonim şir-ket’’ vasfını kazanmaları hayli zordu. Örneğin, o dönemin mevzuatına göre anonim şirket kurmak için İrade-i Seniy-ye gerekmekteydi. Bu nedenle de Oda, Valiliğe, Osman-lı Ticaret Kanunu’nda var olan şirket kuruluşu hakkındaki hükümlerinin “Meşrutiyet yönetiminin bahşetmekte oldu-ğu izin ve kolaylaştırma” doğrultusunda değiştirilmesi için hükümete etki yapmasını tavsiye etmişti. Kısacası ‘zama-nın ve hükümetin ruhu’ hızlı şirketleşmeden yanadır; fa-kat yasalar eski dönemden kalma olduğu için buna imkan vermez (Üsküdari 1972: 24; Aktar, 1996: 134).

1920 yılına kadar Bursa’da sadece 3 anonim şirket ku-rulmuştu. Oysa bu tarihte Konya’da 19, İzmir’de 11 anonim şirket vardı. 1908’den sonra kurulmuş olan Osmanlı ano-nim şirketlerinin listesi incelendiği zaman, Bursa’da kuru-lan üç şirketten ilki Bursa Mensucat-ı Osmaniyye Anonim Şirketi’ydi (1910). Bursa Mensucat Osmanlı A.Ş. 10 bin lira sermaye ile kuruldu. Belediye Arşivi’ndeki bir belgeye göre de şirketin kuruluşu, 1908 yılına kadar geriye gider. Daha sonra Hüdavendigâr Osmanlı Seyr-i Sefâin Anonim Şirketi (1911) kuruldu. Bu şirketin sermayesi 20.000 Osmanlı lira-sı iken, bunun 15.050 lirası ödendi. 1915 yılında da, Bursa Şehri Tramvay ve Tenvir-i Elektriki ve Kuvve-i Elektrikiyye Osmanlı AŞ. 50 bin lira sermaye ile kuruldu.

Kurulan bu üç şirketten ilk ikisi; daha önceleri Deutsche Orient Bank şube müdürlüğü ve Batlque Imperiale Otto-man müfettişliği yapan, BTSO Meclis Başkanı İnegöllüzâde Hacı Saffet Bey’in girişimi ile kuruldu. İlk şirketin kurucu-ları arasında Celal Bayar da vardı. Bu şirketin diğer önemli kurucusu Hacı Abdullahzade Mehmet Tevfik’ti. Bu kişi, bir ara şirketin başkanlığını da yaptı. Şirket üyeleri arasında Gayrimüslimler de vardı. Hissedarları hemen hemen aynı şahıslardan oluşan bu iki şirketin faaliyetleri hayli ilginçti.

Bursa’nın sanayileşmesiyle başlayan ipek ticareti, ucuz

ve güvenli yolların gereksinimi ortaya çıkarmıştı. Özellik-le Lyon’a yönelmiş olan iplik ihracatı Bursa’nın, impara-torluğun diğer bölgeleri ile olan bağlantısını da sağlaya-cak bir güvenli yol aramaya itmişti. Bursa’nın ürünleri en kolay, Bursa’nın tarihsel limanı olan Mudanya’dan İstan-bul yoluyla dünya piyasasına ulaştırılabilmekteydi. Bin-lerce yıl, Bursa’nın ürünleri bu yolla pazarlanmaktay-dı. Mudanya-Bursa demiryolunun yapılmasından sonra, İstanbul’a düzenli deniz seferlerine gereksinme duyul-du. İlk zamanlar, Şirket-i Hayriye ve diğer firmaların ge-mileri de Mudanya’dan Bursa’ya seferler düzenlenmek-teydi. Ancak bu şirketlerin gemileri çok eskiydi. Bu tarihte Mudanya’dan İstanbul’a gemi yolculuğu 8 saat sürmektey-

Page 101: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

101

di. Buna 2 saat tren yolculuğu da eklenince, ancak 10 saatte İstanbul’dan Bursa’ya ulaşılabiliyordu. Bursalılar Mudan-ya vapurlarından zaman zaman memnun olmadıkları için şikayette bulunmuştu. Özellikle tüccarlardan alınan nav-lun bedelleri yüksek bulunmaktaydı. Ayrıca eski gemilerin sürekli arıza yapmaları, yolcuların saatlerce denizde kal-maları, ya da saatinde gemilerin hareket etmemesi birçok şikâyetlere neden olmaktaydı. Tüm bu şikâyetlere karşın seferler bir türlü düzelmeyince, Oda yöneticileri, Mudanya hattında Bingazi ve Lütfiye gibi sağlam ve süratli vapurlar işletilerek yolcuların mal ve canlarının korunmasını talep etti. Ticaret-i Bahriye gemilerinin bu tür şikâyetlerinden dolayı Bursalılar, kendilerine ait bir gemi şirketi kurma-ya karar verdi. İşte Hüdavendigâr Osmanlı Seyr-i Sefâin Anonim Şirketi, Mudanya ile İstanbul arasında deniz taşı-macılığı yapmak ve bir anlamda Bursa’yı ekonomik açıdan İstanbul’a bağlamak amacıyla kuruldu.

Seyr-i Sefâin A.Ş. 26 Aralık 1326/1909 tarihli Padişah iradesiyle kuruldu. Sermayesi 20 bin lira olup her biri bir liralık 20 bin hissesi vardı. Hisse senetlerinin sağında Türk-çe, solunda Fransızca yazılmıştı. Şirketin resmi kuruluşu 1910 yılının Kasım ayında gerçekleşti. Ancak, şirketin ku-rulma düşüncesi çok daha geriye gitmektedir. Şirket 1910 yılında kurulmasına karşın, ilk gemisini 1913’lü yıllarda aldı. 1920 yılından önce şirketin ne kadar vapuru olduğu ke-sin olarak belirlenemedi, ancak iyi iş yapan bu vapurlardan “Sağdıç” adlı vapur, Dünya Savaşı sırasında battı. Şirketin ilk aldığı gemi ise “Başlangıç” Vapuru olup, Dünya Savaşı sırasında İzmir Limanı’nda mahsur kalmıştı. Savaş bite-ne kadar da orada kalan Başlangıç vapuru, 1919 yılında li-mandan çıkarılarak seferlerine başladı. Şirket, 1924 yılın-dan önce de “Sevinç” adlı bir başka gemi satın aldı. Şirket, ilk yıllarda önemli başarılar elde etmiş ve yüzde yedi ora-nında ortaklara temettü dağıtmıştı. Hüdavendigâr Seyr-i Sefâin Anonim Şirketi, zaman zaman gemi alımları sırasın-da halka açılmış ve hisse satışları yapılmıştı. Anonim şir-ketin düzenli olarak kongreleri de yapılmaktaydı (Yoldaş,

23 Haziran 1924). 1925 yılında, Hüdavendigâr Seyr-i Sefâin Türk Anonim Şirketi’nin sermayesi 30.000 Türk Lirası olup bu tarihte şirket, sadece 230 ton hacimli olan Sevinç vapu-runa sahipti. Gemlik, Mudanya ve İstanbul arasında haf-tada iki defa sefer yapmaktaydı. Merkezi Koza Han’daydı. Gemlik, Mudanya ve İstanbul’da da şubeleri vardı. Sonrala-rı başka gemiler de satın almasına karşın beklenen randı-manı alamadığı için şirket, kendisini tasfiye etmek zorun-da kaldı. Gemilerin bir kısmı da Şevkizâde Tevfik Bey’e sa-tıldı. Aslında Bursalıların kurduğu dokuma şirketi ile gemi şirketi birbirini tamamlıyordu. Dokuma şirketinin ürettiği ürünler, gemi şirketi ile sağlıklı bir ortamda pazara ulaş-ması amacıyla kurulmuştu (Hüdavendigâr, 16 Şubat 1911).

Bursa Mensucat-ı Osmaniyye Anonim Şirketi, 18 el tezgâhı ve 6 modern dokuma tezgâhıyla faaliyete geçti ama, Ermeni ortaklarla olan ihtilaflar ve savaş yıllarında birçok tezgâh sahibinin ortadan kaybolması nedeniyle, beklenen gelişmeyi gösteremedi. Daha sonra Osmanlı Seyr-i Sefâin Anonim Şirketi ile Mensucat-ı Osmaniyye Anonim Şirke-ti hissedarlarının hemen hemen aynı kişilerden oluşması nedeniyle kolayca birleşti. Gemicilik işinin tasfiyesinden ve gemilerin satılmasından sonra, sadece dokumacılık işi de-vam etti. 1925 yılında ise şirketin unvanı değişip Dokuma-cılık ve Trikotaj A.Ş. haline dönüştü. 1930 yılında ise şirke-tin mali durumunun bozulması nedeniyle İş Bankası tara-fından satın alındı. Bugün halen faaliyette olan İpekiş Fab-rikası, işte bu şirketlerin devamıydı. Bu iki şirketin kurulu-şunu örgütlemiş olan İnegöllüzâde Hacı Saffet Bey, bu dö-nemlerde BTSO’nun meclis başkanlığını da yürütmekteydi.

Numune-i Terakki Şirketi 1910 yılında kuruldu. Şirke-tin sözleşmesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nca tasdik olunup piyasaya hemen hisse senetleri sürülmüştü. Piya-saya 10 lira karşılığı olarak 500 adet sürülen senetlerden 350’si kısa bir sürede tükendi. Fabrika halı, çorap, aba ve bir numaradan altı numaraya kadar iplik üretmekteydi. Da-yahatun Mahallesi’nde bulunan fabrika, sipariş üzerine de iş yapmaktaydı (Ertuğrul, yıl 1911, Sayı 56).

Page 102: Bursa Ticaret Odası

102

1926 yılında büyük ve küçük sermayeli olmak üzere Bursa’da 20 şirket vardı. Bunların beşi yabancı anonim şirketi şubesi, ikisi yerli anonim şirketi idi. Ayrıca üç yerli A.Ş.’nin şubesi, üç komandit ve kollektif şirketi, üç koope-ratif şirketi, dokuz vapur acentesi, 68 fabrika, 950 imalat-hane ve tezgah, 29 debbağhane bulunmaktaydı. İlde top-

lam altı ticaret ve sanayi odası, bir zahire borsası vardı.

Sermaye yetersizliğinden dolayı Cumhuriyet döne-minden sonra Bursa’da yoğun olarak kooperatif şirketle-ri kurulmaya başlandı. Özellikle 1931 yılından sonra BTSO meclis toplantısında, kooperatiflerin kurulması hakkında bir karar alınmıştı.

1964-1973 Yıllarında BTSO Üyelerinin Sınıflarını Gösteren Tablo

Şirketler 1964 1966 1968 1969 1971 1972 1973 1989 2009

Şahıs - - - - - - - 6869 7184

Kolektif şirket 256 275 293 322 341 355 456 468 94

Komandit şirket 18 21 27 29 40 46 47 61 11

Limited şirket 66 37 45 43 60 65 67 1296 2081

Anonim şirket 37 45 66 72 95 106 121 1736 3519

Kooperatif 31 65 100 115 146 162 165 872 1310

KİT 11 7 7 7 9 9 9 8 -

Toplam 419 450 538 588 691 743 865 11.310 14.199

Page 103: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

103

ursa Ticaret ve Sanayi Odası, kurulduğu 1889 tarihinden başlayarak BTSO Meclisi tarafından yönetildi. Meclis ilk yıllarda 12 üyeden oluşmaktaydı. Başkanlar ilk yıllar-

da 3 yıllığına seçilmekteydi. 1943 yılındaki düzenle-melere kadar da, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası sadece meclis tarafından yönetildi. Bu tarihten

sonra, BTSO Meclisi dışında ikinci bir icracı kurum getiril-di. 1943 yılından sonra BTSO, ‘Meclis’in yanında ‘Yönetim Kurulu’ tarafından yönetilmeye başlandı. Ayda bir topla-nan Meclis’te alınan global kararlar, düzenli olarak topla-nan Yönetim Kurulu tarafından uygulamaya konulmakta-dır. BTSO Meclisi, ayın son salı günü toplanmaktadır. Böy-lece Meclis’in sıkça toplanması önlelenmiş oldu. Nitekim, BTSO Meclisi önceden de ayda bir toplanması gerekirken, 1943 yılına kadar neredeyse haftada iki kez toplanmaktaydı. 1943 yılına kadar BTSO’nun tek yönetici kurumu varken, bu tarihten sonra iki yönetici kurum ve iki başkanı olmuştur.

Kuruluşundan bugüne kadar BTSO Meclis Başkanı ve BTSO Yönetim Kurulu başkanlarının sıralaması şöyledir:

BTSO Meclis Başkanları

Osman Fevzi Efendi (18 Haziran 1889-30 Eylül 1890)

Ohanyan Parsih Efendi (30 Eylül 1890-26 Mart 1894)

Haleplizade Mehmet Şefik Efendi 26 Mart 1894-30 Nisan 1897)

Çerezci Damadızade Kamil Bey (30 Nisan 1897-6 Şubat 1900)

Haleplizade Mehmet Şefik Efendi (6 Şubat 1900- Mart 1903)

Bahattin Efendizade Emin Bey (Mart 1903-1906)

İnegöllüzade Safvet Bey (1906-1908)

Hacıpaşazade Rıza Bey (1908-1909

İnegöllüzade Safvet Bey (1909-1911)

İpekçi İsmail Efendi (1911-1913)

Mehmet Rafet Bey (1913-1917

BTSO BAŞKANLARI

Page 104: Bursa Ticaret Odası

104

Hacıpaşazade Rıza Bey (1917-1921)

Seyitzade Damadı Ali Behçet (Ünmeriç) (1921-15 Ağustos 1923’de istifa etti)

Yorgancızade Mehmet Kamil Bey (15 Ağustos 1923-1925)

İnegöllüzade Safvet Bey (1925-Ağustos 1927’de istifa etti)

Mustafa Fazlı Bey (Kasım 1927-6 Ocak 1929)

Hacı Safvet Bey (6 Ocak 1929-14 Nisan 1931’te istifa etti)

Hacı İsmail Hakkı Bey (28 Haziran 1931-1 Ocak 1933)

Osman Nuri (Özpay) (1 Ocak 1933 -Aralık 1933’te istifa etti)

Ali Cevat (Borçbakan) 1 Ocak 1934-6 Ocak 1936)

Rüştü Egel (6 Ocak 1936-13 Haziran 1939)

Kazım Akhun (13 Haziran 1939-21 Aralık 1939 tarihinde öldü)

Sait Ete 13 Haziran 1940-22 Aralık 1943)

Ekrem Erkmen (22 Aralık 1943-29 Nisan 1946)

Burhanettin Türe (29 Nisan 1946-7 Kasım 1951)

Sait Ete (7 Kasım 1951-26 Kasım 1954)

Ferit Akçor (26 Kasım 1954-26 Kasım 1959)

Nevzat Perkun (26 Kasım 1959-5 Ağustos 1960)

Rıza İlova (5 Ağustos 1960-1962)

Ahmet Eker (1962-1963)

Rafet Sözüçetin (1963-1968)

Ziya Uğur (-1 Aralık 1969)

Feridun Malcıoğlu (1 Aralık1969-21.11.1978)

Adnan Türkay (21 Kasım 1978-16 Ekim 1981)

Feridun Malcıoğlu (26 Kasım 1981-28 Şubat 1984)

Mümin Gençoğlu (28 Şubat 1984-27 Kasım 1987)

Page 105: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

105

Cengiz Battalcıoğlu (27 Kasım 1987-25 Mart 1992)

Mustafa Paçacı 30 Mart 1992-24 Kasım 1995)

Türker Çilingir 29 Kasım 1995-24 Kasım 1999)

Burhan Vatan (1999-2005)

İlhan Parseker (2005-

Yönetim Kurulu

Sait Ete (18 Kasım 1943-9 Kasım 1951)

Baha Cemal Zağra (9 Kasım 1951-26 Kasım 1954)

Hayri Terzioğlu (26 Kasım 1954-26 Haziran1960 tarihinde Ticaret Bakanlığı tarafından iptal edildi)

Hasan Alkoçlar (20 Haziran 1960-25 Kasım 1963)

Kamil Tolon (25 Kasım 1963-11 Ağustos 1965)

Abdi Biçen (18 Ağustos 1965-24 Kasım 1969)

Hüseyin Sungur (1 Aralık 1969-29 Kasım 1972)

Ali Osman Sönmez (8 Aralık 1972-28 Kasım 1973)

Selahattin Aktar (28 Kasım 1973-12 Kasım 1975)

Ali Osman Sönmez (26 Kasım 1975-1983)

Ali Osman Sönmez (1983 Eylül ayında istifa etti)

Mehmet Şener (2 Eylül 1983-5 Mart 1984)

Ali Osman Sönmez (5 Mart 1984-21 Kasım 1989)

M. Mutlu Uraz (21 Kasım 1989-16 Mart 1990)

Ali Osman Sönmez (16 Mart 1990-29 Kasım 1995)

Celal Sönmez (29 Kasım 1995-

Page 106: Bursa Ticaret Odası

106

19. ve 20. yüzyılda Bursa’da hızla gelişen sanayide, ne yazık ki Türk girişimcilere pek rastlanmıyor. Fabrikaların çoğu Ermeni, Rum ve Yahudi gibi azınlıklar, ya da yabancı-ların elinde bulunuyordu. Ancak Fabrikatör Osman Fevzi Efendi, bir Türk girişimci olarak Bursa’nın gururu olmuştu.

Hastalık nedeniyle 13 aile ile birlikte Bursa’ya göç etmiş olan Burdurlu Mehmet Emin Efendi’nin oğlu olarak 1823 yı-lında doğan Osman Fevzi Efendi, Gökçen ailesinin en önem-li halkasıdır. (Bu nedenle Burdurizade olarak da anılmıştı.)

Fransız-İngiliz ortak grubu olarak kurulan Banka-i Os-mani Şahane’nin Bursa Şubesi’nin temsilcisi oldu. Ban-

kadaki deneyimi, onun yakın zamanda Bursa’nın en önemli fabrikatörü

yaptı. Önce aktariye, çiftçilik, otelcilik yaptı. Üç kez ifla-

sa karşın mücadeleden yılmadı.

1858 yılında ilk tekstil firması-nı kurarak sanayi hayatına başla-dı. Mösyö Frer’in Romangel’i sat-tığı seksen man-cınıklı Yolgeçen Fabrikası’nı ala-rak büyüdü. Bu yıllarda telgrafla

Fransız ipek bor-sasını takip ederek

büyük başarı kazan-dı. Kısa sürede giri-

şimciliği ile dikkat çe-

kip, Türk-Müslüman işadamları arasında ilk filatür fabri-kasını kurma başarısını gösterdi.

1875-1876 ve 1884-1885 yıllarında Bursa Belediye Baş-kanlığı da yapan Osman Fevzi Efendi, aynı yıllarda, ülke ça-pında kurulan Ticaret Cemiyeti’nin başkanlığını yaptı. 1889 yılına kadar bu cemiyetin başkanlığını sürdürdü. 1889 yılın-

OSMAN FEVZİ EFENDİ (1889-1890)

BTSO’nun ilk kararı.

1889 yılında Osman Fevzi Efendi’nin Bursa Ticaret Odası

Başkanı olduğunu gösterir belge.

Page 107: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

107

Osman Fevzi Efendi ve ailesi...

Page 108: Bursa Ticaret Odası

108

da BTSO’nun kuruluşunu gerçekleştirip, ilk başkanı oldu. Bursa Ticaret Odası’nın ilk üyesi olan Osman Fevzi Efen-di, bir yıl sonra, sağlık nedenlerinden dolayı başkanlık gö-revinden ayrıldı.

Osman Fevzi Efendi, 97 yaşında iken, 6 Eylül 1920 ta-rihinde yaşamını yitirdi. Emir Sultan Mezarlığı’ndaki aile kabristanlığına defnedildi.

Osman Fevzi Efendi hayırseverliği konusunda da öne çı-kan bir girişimciydi. Bugünkü Devlet Hastanesi’nin bir bö-

lümünü Osman Fevzi Efendi yaptırmıştı.

Ayrıca Hocaalizade Okulu başta olmak üzere Bursa’ya çok büyük hizmetlerde bulundu. Ancak onun en önemli hiz-meti Bursa Ticaret Odası’nın kurucusu olmasıydı.

Ülkeye yaptığı katkılarından dolayı 1314/1896 yılında meşihat nişanı, 1325/1907 yılında ise 2. derece nişan aldı. 1329/1909 yılında ise eğitime katkılarından dolayı Padişah tarafından maarif nişanı aldı.

Osman Fevzi Efendi çiftliğinde harman yaparken (solda beyaz elbiseli)...

Page 109: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

109

Osman Fevzi Efendi çiftliğinde harman

yaparken...

Osman Fevzi Efendi Kükürtlü havuzu önünde...

Page 110: Bursa Ticaret Odası

110

Bursa Ermeni cemaatinden girişimci bir tüccarıydı. 1889 yı-lında Bursa Ticaret Odası kurulduğunda, Osman Fevzi Efen-di kurucu başkan olmuşsa da, seçimle gelen ilk başkan Parsih Efendi idi. Osman Fevzi Efendi, BTSO’nun kuruluşundan sonra pek aktif olmayıp, kısa bir süre sonra da istifa etmesi üzerine, 24 Eylül 1890 tarihinde yapılan seçimde Parsih Efendi başkan seçilmişti. Olasılıkla Eşrefiler Mahallesi’nden, Ohannes/Ohan-yan oğlu Papas Ayvender’in oğlu idi. 1844 yılındaki temmettuat defterlerinde babasının evinde kalan ve çocuk yaşta doğrama-cılık yapan Parsih Efendi’nin, bu tarihte yıllık sadece 320 kuruş geliri olduğu anlaşılmaktadır. O tarihte 14-15 yaşlarında oldu-ğu düşünülürse, olasılıkla 1830 yılında doğmuş olmalıdır. Bir belgeden ise, Parsih Efendi’nin Kayserili bir ailenin oğlu oldu-ğu anlaşılmaktadır.

Çeşitli işler yapan Parsih Efendi, 1880’li yıllarda zahire tüc-carı olduğu anlaşılmaktadır. 12 Eylül 1889 tarihinde, 1. sınıf tüc-car olarak Bursa Ticaret Odası’na üye oldu. 30 Eylül 1890 tari-hinden 26 Mart 1894 tarihine kadar BTSO’nun Meclis Başkan-lığı görevini yürüttü.

Parsih Efendi, Oda başkanlığını bıraktıktan sonra da Ticaret Odası’nın işlerine karışması, bir takım şikayetlere neden olmuş-tu. Bu konuda, kendisine ciddi uyarılarda bulunulduğu, Ticaret Odası tutanaklarından anlaşılmaktadır. Hatta daha sonraki tuta-naklardan anlaşıldığı kadarıyla, üye aidatlarını bile ödememişti.

Bir ara mermer işletmesi kurmuş olan Ohanyan Parsih Efendi’nin işyeri, Mahmutpaşa Hanı’nda olduğu anlaşılmaktadır. Hatta bu işyerleri, Ticaret Odası tarafından satın alınarak, oda merkezi yapılmak istendi. 1890’lı yılların sonunda İstanbul’a göç eden Parsih Efendi’nin oğlu Arvaşi Efendi, Saatçi Süleyman Şev-ket Efendi ile M.Kemalpaşa Sünlük köyünde simli kurşun ve ba-kır madeni çıkarmak üzere ruhsat almıştı. Sonraki yaşamı hak-kında bir bilgi yoktur.

OHANYAN PARSİH EFENDİ (1890-1994)

Page 111: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

111

Parsih Efendi’nin başkan seçildiğini gösteren belge.

Parsih Efendi’nin başkan olduğu dönemdeki yöneticilerin yer aldığı belgeler.

Page 112: Bursa Ticaret Odası

112

HALEPLİZADE MEHMET ŞEFİK EFENDİ (1894-97) (1900-1903)

Ticaret Odası Meclisi’nin kurucularından olan Haleplizade Mehmet Şe-fik Efendi, 16 Temmuz 1889 tarihinde, 2. sınıf tüccar olarak Ticaret Odası’na ilk kayıt olan üyelerden biridir. 1890 yılında Mehmet Şefik Efendi 2. Başkan seçildi.

Haleplizade Mehmet Şefik Efendi’nin tekstil üretimi ve ihracatı yaptığı anlaşılmaktadır. Nitekim 1889 yılında Osmanlı Devleti’nde üretilmekte olan mensucatın, gümrük vergisinden muafiyeti hakkında Padişah’ın “irade-i seniye”si bulunduğu halde, tüccarların Mudanya gümrüğünde bu kararın uy-gulanmaması üzerine çeşitli girişimlerde bulunmuştu. Mehmet Şefik’in kar-deşi Raif Efendi de bir tüccardı. Önce kardeşi Raif Efendi ile ortak olarak Ha-leplizade Biraderler unvanıyla bir şirket kurmuştu. İşyeri, Geyve Hanı’nda idi.

Haleplizade Mehmet Şefik Efendi’nin, Bilecik Ahi Dağı ormanlarından, karaçam ve köknar keresteleri kesmek üzere ayrıcalığı vardı. 1303/1885 yı-lında Bursa’da ipek tüccarı Onnik Efendi ve Eczacı Kirkor ile Avrupa ürün-leriyle rekabet etmek üzere tekstil ürünü ihraç etti.

Haleplizade Mehmet Şefik Efendi, Bursa Sanayi Odası’nın ilk başkanıy-dı. 29 Ekim 1889 tarihli BTSO Meclis toplantısında; Mehmet Şefik, Nafiz, Ni-kolaki ve İshak Efendi’den oluşan bir Sanayi Şubesi kurulmuştu. Vilayet’ten odaya gelen 28 Ekim 1890 tarih, 382 sayılı yazısına dayanarak, 4 Kasım 1890 tarihinde, Ticaret Odası’nda alınan bir kararla, Sanayi Odası üyeleri birleş-mek üzere davet edilmişti. Bu kararla Bursa Sanayi Odası, Bursa Ticaret Odası’yla birleşti.

Haleplizade Mehmet Şefik Efendi, 26 Mart 1894 tarihinde yapılan se-çimde çoğunluk oyuyla Başkan seçildi. 26 Mart 1894 tarihinden 30 Nisan 1897 tarihine kadar Meclis Başkanlığı’nı sürdürdü. Mehmet Şefik Bey, 5 Ni-san 1900 tarihinde ikinci kez başkan seçildi. 1903 yılına kadar da başkan-lığını sürdürdü.

1890 yılından sonra Mehmed Şefik Efendi, Belediye Meclisi’ne girdi. 1902-1904 yıllarında ise Bursa Belediye Başkanlığı yaptı. Yarım kalmış olan Me-cidiye/Maksem ve Hamidiye/Cumhuriyet Caddesi’ni tamamladı. 1321/1903 yılında Bursa Belediye Başkanı Mehmed Şefik Efendi’nin hizmetleri nede-niyle, Padişah tarafından taltif edildi. 1304/1886 yılında mecidi nişanı aldı. 1318/1900 yılında ise BTSO Başkanı olarak rütbesi terfi edildi.

Haleplizade Mehmet Şefik Efendi’nin başkan oluşuna dair belge.

Page 113: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

113

Haleplizade Mehmet Şefik Efendi’nin başkan olduğu döneme ait Salname belgeleri.

Page 114: Bursa Ticaret Odası

114

ÇEREZCİ DAMADIZADE KAMİL EFENDİ (1896-1900)

İşyeri Emir Hanı’nda bulunan 2. sınıf tüccar Mehmet Beyzade Kamil Efen-di, Ticaret Odası’nın ilk yöneticilerinden olup 16 Temmuz 1889 tarihinde ilk üye olan tüccarlardan biri idi. Ancak Emir Han’da kayıtlı olan 2. sınıf tüccar Kayserilizade Mehmet Kamil Bey adlı bir başka Meclis üyesi vardı. Meh-metbeyzade Kamil Bey, hiçbir yerde Kayserili olarak kaydedilmemişti. Bu nedenle iki yöneticinin farklı kişiler olduğunu düşünüyoruz. Kayserili Kamil Bey, 1894 yılında odaya kayıt olmuş, bir süre sonra da önce Belediye Mec-lis üyesi, 1905 yılında ise, Bursa Belediye Başkanı olmuştu. Salname veri-lerine göre, Kamil Efendi’nin de müderris olduğu anlaşılmaktadır. 1897 yı-lındaki salnameye göre Belediye Meclis üyesi seçilen Kamil Bey, “Çerezci-zade Damadı” olarak anıldığı görülmektedir.

1889 yılındaki ilk oturumda 2. Başkan seçilen Kamil Bey, yönetmeliğin 19. maddesine göre Nafiz ve Kirkor Efendi’lerden oluşan ayrı bir şube ku-rulmuştu. Bu şube olasılıkla, Ziraat Odası’nın ilk nüvesiydi. Kamil Bey, 1890 yılında ise 1. Danışman oldu.

Çerezci Damadızade Kamil Bey, 30 Nisan 1897 tarihinde oy çokluğuyla BTSO Meclis Başkanı seçildi. 6 Şubat 1900 tarihine kadar da bu bu görevi sürdürdü. Çerezci Damadızade Kamil Bey, 1900 yılından sonra 3 yıllık yöne-ticilik süresini doldurduğu için bu görevini bıraktı.

Page 115: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

115

Kamil Efendi’nin BTSO karar defterinde başkan

seçildiğini gösteren belge.

Kamil Efendi’nin başkan olduğu döneme ait Salname belgeleri.

Page 116: Bursa Ticaret Odası

116

ŞEYH BAHADDİN EFENDİZADE MEHMET EMİN (BURSALI) (1903-06)

1877 yılında Bursa’da doğdu. Başta Ahmed Vefik Paşa ol-mak üzere her gelen valinin görüşlerine başvurduğu, 50 yıl-dan fazla İl Genel Meclisi üyeliği, ilk Osmanlı Meclisi’nin baş-kanvekilliğini yapan Eminiye Şeyhi Bahaeddin Efendi’nin oğlu-dur. Babası 21 Ağustos 1895 tarihinde ölümü üzerine, küçük oğlu Emin Bey ile kızı Zehra Hanım dergahta ikamet etti. Bü-yük oğlu Nihad Efendi 10 Nisan 1897, ortanca oğlu Reşad Efen-di 12 Mart 1884 tarihlerinde öldü. Reşat Efendi’nin 1914 yılın-da ölümü üzerine, şeyhlik en küçük oğlu Mehmet Emin Bey’e düşmüş olsa da, Emin Bey, Batı’ya yönelik bir yaşantı sürme-sinden Şeyh olmadı. Onun yerine Reşat Bey’in oğlu Rauf Umur Bey, şeyh oldu. Ancak Tekke ve Zaviye Kanunu ile kapatılan bu tekke, halen sağlam durumdadır.

1914 yılından sonra ailenin en büyük erkek üyesi olarak Mehmet Emin Bey, babasının tüm servetinin denetimini üze-rine aldı. Izvat, Runguş ve Haydar çiftliklerinin tümü Mehmet Emin Bey’e bırakılırken, annesi Remziye Hanım’a da babası Ta-hir Paşa’nın konağı kaldı.

Mehmet Emin Bey, üç evlilik yaptı. Önce kız kardeşinin kızı Seniye Hanım ile evlendirildi. Bu eşinden Rıdvan adlı bir çocu-ğu doğdu. İkinci evliliğini ise, Gemlik’in ileri gelenlerinden Nuri Paşa’nın kızı Nuriye Hanım’la yaptı. Üçüncü evliliğini de Beyoğ-lu Sorgu Hakimi’nin kızı Halet Hanım ile yaptı. Bu evlilikten İb-rahim, Remziye ve Agah adlı çocukları doğdu.

Mehmet Emin Bey Batı’ya dönük, yakışıklı, ufku geniş biri olup hayatının büyük bölümünü İstanbul, Beyoğlu’nda geçir-mişti. Bu arada bir taraftan Bursa’daki iş yaşamını da sürdür-müştü. Zeytin, zeytinyağı gibi Bursa ürünlerini Almanya’ya ih-raç ediyordu. Bir ara bankerlik de yaptı. 1941 yılı Mayıs ayın-da yaşamını yitirdi.

Mart 1903 tarihinden Mart 1906 tarihine kadar Bursa Tica-ret Odası Başkanlığı yaptı. 1899-1900 yılları arasında da Bursa Belediye Başkanlığı yaptı.

Page 117: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

117

“Bahattinzade Mehmet Emin Osmanlı

Bankası Mudanya Muhabiri,

Bursa Koza Hanı no 72- 1923”

Osman Fevzi Bey’in torunlarından Memduh Gökçen, Mehmet Emin Bey’in oğlu

Agah Bursalı ve son Eminiye şeyhi Rauf Bey’in oğlunun yer aldığı fotoğraf.

Mehmet Emin Bey’in başkan seçildiğine dair BTSO karar defteri örneği.

Page 118: Bursa Ticaret Odası

118

İNEGÖLLÜZADE MEHMET SAFVET BEY (ERİŞ) (1906-1909) (1909-1911) (1925-27) (1929-1931)

1275/1858 yılında Bursa’da doğan Safvet Bey, İnegöllüzade Meh-met Tevfik’in oğluydu. Bursa’nın ilk Türk girişimcilerinden biriydi. Bursa Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra 1876 yılında Osmanlı Bankası’nda çalışmaya başladı. 16 yıl bu bankada çalıştı. 1306/1888 yılında Kon-ya Şubesi Müdürü oldu. 1308/1890 yılında Bursa’ya dönüp ticare-te atıldı. Önce Bursa’da bazı bankaların temsilciliğini yaptı. Örneğin, 1903 yılındaki belgeler göre, Selanik Bankası’nın Bursa’daki vekili idi. 1322/1904 yılında açılan Deutsche Orient Bankası (Alman Banka-sı) Müdürlüğü’ne getirildi. 1335/1916 yılında kapanana kadar bu ban-kanın müdürlüğünü yaptı. 1909 yılındaki Bursa Sergisi’nin düzenle-me komitesinde olup bu tarihte Deutsche Orient Bank’ın müdürü idi. 1338/1919 yılında açılan Bursa İtibarı Milli Bankası Müdürlüğü yap-tı. 1925’te Türkiye İş Bankası’nın kurucu ortakları arasında yer aldı. Bu tarihten, 1931 yılında emekliye ayrılıncaya değin İş Bankası Bur-sa Şubesi Müdürlüğü görevini sürdürdü.

Kardeşi Refet Bey’le birlikte önemli ticari ve sanayi girişimlerinde bulundu. İnegöllüzade Mehmet Safvet ve kardeşi BTSO’ya 1894 yılın-da üye oldu. 1893 yılında Ticaret Odası Meclis üyesi olmuş, 1896 yı-lında ise 2. Başkanlığa seçilmişti. Oda tarafından, 1893 yılından son-ra Ziraat Bankası Bursa Şubesi İdare Meclisi üyeliğine getirildi. Bur-sa Ticaret Odası, İnegöllüzade Mehmet Efendi’nin Koza Hanı’ndaki 10 numaralı mağazasında kurulmuştu. Uzun yıllar Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Safvet Efendi’nin bu odasında faaliyet gösterdi. 1900’lü yılların başında Bursa’nın en ünlü fabrikatörü olan İnegöllüzade Saf-vet Efendi, uzun süre Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yaptı. 1906-1908, 1909-1911 ve 1925-1927 yılları arasında üç dönem Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Meclis Başkanlığı yaptı. Bu dönemde Bursa’da çok önemli işler gerçekleştirmiştir.

1909 yılında Savfet Bey’in oda meclis başkanlığı döneminde, Bursa’da sadece 3 anonim şirket vardı. Bunların ikisi Hacı Safvet Bey’in katkısıyla kurulmuştu. Bursa Mensucat-ı Osmaniyye Ano-nim Şirketi ve Hüdavendigâr Osmanlı Seyr-i Sefâin Anonim Şirke-ti, İnegöllüzâde Hacı Safvet Bey’in öncülüğünde kuruldu. Daha son-

Page 119: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

119

ra da Mensucat-ı Osmaniyye Ano-nim Şirketi’ni kurdu. Cumhuriyet yıllarında ise, hissedarlarının he-men hemen aynı kişilerden oluşma-sı nedeniyle, yine Hacı Safvet Bey’in katkısıyla bu iki şirket kolayca bir-leşmişti.

İnegöllüzade Safvet Bey, öncele-ri Duhterişerif Mahallesi’nde otur-makta olup 1897 yılında yapılan se-çimlerde, bu mahallede kayıtlı idi. Daha sonra Kükürtlü’deki Atatürk Köşkü’nün karşısında, günümüz-de Hâkimevi olan köşkte yaşadı. Bu köşk, İnegöllü Hacı Safvet Bey Ko-nağı idi.

1909 yılında, cülus töreni için Bursa halkı adına, Sultan Mehmet Reşat’ın huzuruna çıkmak üze-re seçilen 7 Bursalıdan biri oldu. 1325/1909 yılında, Bursa Ticaret, Ziraat ve Sanayi Odası Başkanı ola-rak, başarısından dolayı 3. rütbe-den mecidi nişanla taltif edildi. (BOA. Y..MTV, Gömlek No:87, Dosya No:297) 1918 yılında, Alman Ban-kası olan Deuche Bank’ın da direk-törü olan Hacı Safvet Bey ile yar-dımcısı Mösyö Handelin ile birlikte, Almanya İmparatoru tarafından Ferdinand Madalyası ile ödüllendirildi (Ertuğ-rul 15 Ağustos 1918).

Hacı Safvet Bey’in Bursa’da birçok hayırları vardı. Ala-cahırka Mahallesi’ndeki bugünkü Kadın Sığınma Evi, 1914 yılında İnegöllüzade Safvet Bey tarafından yaptırılıp bağış-lanmıştı. “Dulhane” veya “Darülaceze” adlarıyla da anılan bu kurumun asıl adı, “Dul Nisvan-ı Müslimin” idi. Bu bina, bir Dulhane idi. İçinde her iki katta 34 oda olup yoksul, fakir,

yetim, dul, şehit eşlerine ve kimsesizler için ‘Sığınma Evi’ olarak bağışlandı. Çatı altında geniş salonu ve 320 metre-kare bahçesi olan, 49 metrekarelik salonu, hamam ve mut-fağı bulunan bir yerdi. Vakfa ayrıca 300 metrekare bakkal dükkânı ile fırın, ahır, simit fırını vs. gelir getiren akar da vakfetti. Bina zamanla harap duruma gelince, 1998 yılında yeniden onarılıp, Alacahırka Aile Eğitim Merkezi olarak ye-niden faaliyete geçti. Ayrıca Mahmudiye Caddesi kenarın-da, Bursa Demiryolu İstasyonu yanında İnegöllüzade Meh-met Efendi’nin yaptırdığı bir çeşme vardı.

1909 yılında İtibarı Milli Bankası Müdürü olduğu yıllarda Hacı Safvet Bey.

Page 120: Bursa Ticaret Odası

120

İPEKÇİ / İPLİKÇİ İSMAİL EFENDİ (1911-13)

BTSO’nun eski meclis başkanlarından İpekçi İsmail Efendi’nin yaşamı hakkın-da, belge ve arşivlerde ayrıntılı bir kayda ulaşamadık. Kent Arşivi’nde, 1911 tarihli bir belgede, Şişmanyan Karabet Efendi ile birlikte İpekçi İsmail Efendi, Belediyeye bir dilekçe yazmıştır. (E/33, No. 118) 1918 yılında ise, Bursa İl Genel Meclisi üye-si seçildiği anlaşılmaktadır. 1910-1923 yılları arasındaki belgelere rastlayamadı-ğımız için, bu kişinin kimliği hakkında net bilgilere sahip olamadık. Ancak, İpek-çi İsmail’in, Kağıtçıbaşı İsmail (öl. 1936) olduğunu düşünmekteyiz. Nitekim Kağıt-çıbaşı İsmail Efendi’nin babasına “İpekçi” Hacı Sait Efendi denilmektedir. Bu dö-nemde, BTSO Meclis üyeliğine seçilebilecek olan 1. ve 2. derece tüccarlar içinde İsmail adlı başka birinin olmaması da, bu görüşümüzü güçlendirmektedir.

Kağıtçıbaşı İsmail Efendi arkadaşlarıyla...

Page 121: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

121

İnegöllüzade Mehmet Refet Bey, BTSO’ya 1894 yılın-da üye olmuştu. Refet Bey’in Uzunçarşı’da Arakiyeciler Başı’nda “Osmanlı Sanayi Mağazası” adıyla bir mağazası vardı. Bursa’nın ilk şirketlerinden biri olan Bursa Osman-lı Sanayi Şirketi, İnegöllüzâde Mehmet Refet ve ortakları tarafından kurulmuştu. Bu komandit bir şirketti. 1910 yılı Mart ayında kurulmuştu. Şirketin sahip olduğu bu fabri-ka, Bursa’nın ünlü havlularını geliştirmek için çalışmalar yürütmüştü. Ayrıca Bursa’nın ilk anonim şirketlerinden “Mensucat Şirketi AŞ”nin de kurucusu idi.

1909 yılından sonra Bursa tramvayının yapımı, yabancı şirketler tarafından bir türlü gerçekleştirilemeyince, 1914 yılında Bursalı zenginler devreye girerek, bu sorunu ken-

MEHMET REFET BEY (1913-1917)

Sipahi Ocağı’nda Hacı Safvet ve Refet Beyler...

Osmanlı Sanayi Mağazası sahibi İnegöllüzade Refet Bey. (1911)

dileri çözmeye çalıştı. Bu konunun öncülüğünü de İnegöl-lüzade Refet yaptı.

İşgal günlerinde Milli Kuvvetlere katkısı oldu. Hattı Ku-vayyı Milliye’ye en çok yardımı 500 lira ile İnegöllüzade Re-fet Bey yapmıştı.

3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Ziraat Bankası’nda gö-rev yaptığı yıllarda, İnegöllüzade Refet Bey’in kızı Reşide Hanım’la evlenmişti. Bu evlilikten Refiî, Turgut ve Nilüfer adlı üç çocuğu oldu. Refet Bey’in torunu Nilüfer Gürsoy’un hatırladığı kadarıyla 1930 yılında Bursa’da yaşamını yitirdi.

1904 yılında Bursa tüccarından İnegöllüzade Refet Bey’e, Padişah tarafından üçüncü rütbeden ‘Mecidi Ni-şanı’ verildi.

Page 122: Bursa Ticaret Odası

122

1868 yılında Filibe’de doğan Ali Behçet Bey, göçmen bir ai-lenin çocuğu olarak Bursa’ya yerleşti. Tuz Pazarı’da faali-yet gösteren 2. sınıf kantari-ye tüccarı idi. 1890’lı yıllarda uzun süre BTSO Meclis üye-liği yapan Seyyidzade Hacı Ali’nin damadıydı.

Kuvayyı Milliye faali-yetlerine de katılan Bur-salı işadamı, Hacı Ha-şim Efendi’nin oğludur. İzmir’in işgalinden son-ra Bursa’da oluşturu-lan “Reddi İlhak Cemi-yeti” ile “Müdafaa-i Hu-kuk” örgütlenmesinde görev aldı. Bursa’nın işgalinden sonra da Milli Mücadele yanlı-sı tutumunu sürdür-mesi üzerine tehdit edildi, ona benzeyen biri yanlışlıkla vurul-du. Bu nedenle aile-sini İstanbul’a kaçır-dı. İşgal günlerinde, 1921-1923 yılları arasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Meclis Başkanlığı görevini sürdürdü. Özel koleksiyonumdaki bir belgeye göre, 15 Ağustos 1339/1923 tarihinde özel sağlık nedeniyle istifa ettiği yazılmaktadır. Yine bu belgeye göre yerine 2. Başkan olan Kamil Bey, BTSO Meclis Başkanı seçilmiştir.

Ali Behçet (Ünmeriç) Bey, 11 Ağustos 1945 tarihinde yaşamını yitirmiştir.

SEYİTZADE DAMADI ALİ BEHÇET BEY (ÜNMERİÇ) (1921-1924)

Ali Behçet Bey’in sağlık nedeniyle istifası ve yerine Kamil Bey’in baş-

kan seçilmesini gösteren belge.

Page 123: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

123

Koza tüccarı ve manifaturacı Yorgancızade Mehmet Kamil Bey, Uzunçarşı 105 numarada faaliyet göstermekteydi.

Odaya 1092 numarada, 2 sınıf tüccar olarak kayıtlıydı. Kardeşi Yorgancızade Mehmet Kadri Bey de, Uzunçarşı 82 numarada sarraflık yapmaktaydı. 15 Ağustos 1339/1923 tarihin-de Ali Behçet Bey’in istifası sonrasın-da, 2. Başkan olan Mehmet Kamil Bey başkan oldu. 1925 yılına kadar Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Mec-lis Başkanlığı yapan Mehmet Kamil Bey, 12 Ağustos 1927–1 Ekim 1927 tarihleri arasında da kısa bir süre Bursa Beledi-ye Başkanlığı göre-vinde bulundu.

YORGANCIZADE MEHMET KAMİL BEY (1923-1925)

1927 yılı milletvekili seçimi hatırası

Ziraat Bankası Müdürü idi. 1927 yılı Ağus-tos ayında, İnegöllüzade Safvet Bey’in başkan-lıktan ayrılması ile bir süre BTSO Meclis Baş-kanlığı boş kalmıştı. Ekim ayından sonradan 2. Başkan olan Mustafa Fazlı Bey başkanlığa seçil-di. 6 Ocak 1929 tarihinde yapılan seçimde yeni-den Hacı Safvet Bey seçimi kazanıp BTSO Mec-lis Başkanı oldu. Yaşamı hakkında fazla bir bilgi bulunmamaktadır.

MUSTAFA FAZLI BEY (1927-1929)

Page 124: Bursa Ticaret Odası

124

BTSO Meclis Başkanı olan Hacı İsmail Hakkı Bey’in tam olarak ne iş yaptığı ve kimliği konusunda bilgilerimiz yeterli değildir. BTSO’ya 2590 numarayla üye kaydo-lan İsmail Hakkı Bey, 1934 yılında 3. sınıf tüccarlığa inmiştir. 1926 yılında 1065 nu-maralı ve 3. sınıf tüccar olarak BTSO’ya kaydolan Hacı İsmail Hakkı Bey, farklı bir tüccar olmalıdır. Bu kişi, Uzunçarşı 175 numarada demir emtia satmaktaydı.

Bu dönemde bir de okul yöneticisi ve yazar olan İsmail Hakkı Bey vardı. Bu kişi, Ertuğrul Gazetesi’nin ilk sayılarında Sorumlu Müdür olan İsmail Hakkı Bey’i idi. 1910 yılında İsmail Hakkı Bey, Asliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkatibi olması ne-deniyle, gazetecilik yapması mümkün olmadığından görevinden ayrılmıştı. Bu kişi, 1910 yılında Çoban gazetesi ile Müdafaa gazetesini çıkarıp, daha sonra Niğde’ye atanmıştı. Bu kişi, Nahiye Müdürü olup Kara Mollazede İsmail Hakkı Efendi’dir. İş-gal günlerinde Gemlik Hayriye köyünde oturmakta olan emekli Niğde Öğretmen Okulu Müdürü İsmail Hakkı Efendi aynı kişi olmalıdır. Bu kişi Cumhuriyet’ten son-ra öğretmenlik de yaptı.

Bir özel kız meslek lisesi açan İsmail Hakkı Bey, 1927 yılında Özel Kız Hayat Mektebi’ni Necatibey Kız Meslek Lisesi binasına taşıdı. 1931 yılında bu okul kapan-dı. Kız Sanat Mektebi ve İpek Mensucatı Şirketi müdürü sıfatıyla imza atan İsma-il Hakkı Bey’in 1 Kanunusani 1340/1925 tarihli dilekçesinde; Kız Meslek Lisesi’nde iken, Erkek Sanat Okulu’na taşınan dokuma tezgahlarının tümüyle faaliyete geç-mesi için Kız Sanat Okulu’na verilmesini istemişti.

1940’lı yıllara kadar yayınlanan Açık Ses gazetesinin sahibi ve sorumlu müdürü olan İsmail Hakkı’dan (Soykan) farklı bir kişi olmalıdır. 1918 yılında Turan Konserve Komandit Şirketi’ndeki 10 adet hissesini, Müdafaa-i Milliye derneğine bağışlamış olan başka bir İsmail Hakkı Bey vardır. 1922 yılındaki kayıtlarda ise Dikencik Çiftliği mutasarrıfı İsmail Hakkı Bey vardır ki, BTSO Meclis Başkanı bu kişilerden biri olabilir.

1905 yılından başlayarak BTSO Meclis üyesi olan İsmail Hakkı Efendi, 1907 yılın-da Oda’nın 2. Danışmanı olmuştu. Bursa İl Genel Meclisi üyesi de olmuştu.

Hacı Safvet Bey’in 14 Nisan 1931 tarihinde istifa etmesi nedeniyle yapılan seçim-lerde, Hacı İsmail Hakkı Bey, 28 Haziran 1931 tarihinden başlayarak BTSO Meclis Başkanı oldu. Bu görevini 1 Ocak 1933 tarihine kadar sürdürdü. 1934 yılında ticare-ti bıraktığı için, Meclis üyeliği düştü.

1908 yılında birkaç BTSO Meclis üyesi ile birlikte padişah tarafından 3. derece-de rütbe ile taltif edildi.

İSMAİL HAKKI BEY (1931-1933)

Page 125: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

125

İsmail Hakkı Bey’e ait BTSO karar defterindeki belgeler.

Page 126: Bursa Ticaret Odası

126

OSMAN NURİ (ÖZPAY) (Ocak-Aralık 1933)

1863 yılında İstanbul’da doğdu. Hukuk Mektebi’ni bitirip Bursa’da davavekilliğine (avukatlığa) başla-dı. Bursa’ya ne zaman yerleştiği bi-linmemekle birlikte, 1891 yılın-da geldiği anlaşılmaktadır. Nite-kim BTSO’nun 3 Mart 1891 tarihli Meclis Karar Defteri’nde adı geç-mektedir. Başbakanlık Osman-lı Arşivi’nde yer alan 1901 tarih-li bir belgede ise, bu tarihte Hü-davendigar Vilayeti Merkez Kaza Muhasebe Katibi idi. 1908 yılın-dan sonra Bursa İl Genel Mecli-si üyesi seçilen Osman Nuri Efendi, Meclis’in 2. Başkanlığını yaptı. Davavekili (Avukat) olan Osman Nuri Bey, 1909 yılında Hüdavendigar Vilayeti Davavekilleri Cemiyeti kurucu başkanı idi. Bursa Barosu’nun kurucusu olarak kabul edilmektedir.

Osman Nuri Bey, işgal döneminde de büyük yararlılık gösterdi. Sivas Kongresi’ne gönderilen iki Bursa delegesinden biri Osman Nuri idi. Bur-sa Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin oluşmasına öncülük etti ve bu kuru-lun başkanlığına seçildi.

Bu süre içerisinde M. Kemal Paşa ile sürekli ilişki içerisinde bulun-du. Son Osmanlı Mebusan Meclisi’ne Bursa Milletvekili olarak katıldı. Bu meclisin dağıtılması üzerine Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin ku-ruluş çalışmalarına katıldı. 22 Temmuz 1920-8 Şubat 1921 tarihleri ara-sında Konya İstiklal Mahkemesi, 10 Mayıs 1921-18 Eylül 1921 tarihlerin-de Amasya İstiklal Mahkemesi Başkanlığı yaptı. 1921 Anayasası’nın ha-zırlanmasına katkı yaptı.

İkinci dönemde de Bursa Milletvekili seçildi. Ancak bu dönemde ku-rulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na katıldı. 1926 yılında, Atatürk’e karşı düzenlenen İzmir Suikastı Davası’ndan yargılandı ve aklandı. Bu olaydan sonra aktif siyasal yaşamdan çekilerek ticarete atıldı.

Bursa Sanayi Birliği (1934)

BTSO kütüğünde Osman Nuri Bey

Page 127: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

127

1926 yılında, Kuyumcular Çarşısı’ndaki bürosunda mu-rakıp ve arzuhalci olarak 4117 numarayla BTSO’ya kay-dolan Osman Nuri, Bursa’daki ticaret hayatına da önem-li katkılar yaptı.

Ancak Osman Nuri Bey, avukatlığı yanında her zaman ti-caretin içinde olduğu görülmektedir. Nitekim daha 1910 yı-lında Bursa’nın en önemli dokuma şirketi olan Mensucat-ı Osmaniye A.Ş.’nin kurucusu olmuştu. Bu şirket, dönemin BTSO Meclis Başkanı olan İnegöllüzade Safvet Bey’in ön-cülüğünde, Bursalıların ortak bir kuruluşu olarak kurul-muştu. Bu şirketin onursal başkanlığını da Osman Nuri yapmıştı. Cumhuriyet döneminde ise Çağlayan İpek ve Dokuma Fabrikası’nı işletti.

Osman Nuri Bey, BTSO’nun uzun yıllar üyesi ol-muştu. Ancak 1 Ocak 1933 tarihinde yapılan BTSO Meclis seçimlerinde Meclis Başkanı seçildi. 1933 yı-lının Aralık ayında ise bu görevinden istifa etti. Bu bir istifa olmaktan çok, olasılıkla ticaretten çekilmesi nedeniyle başkanlıktan ayrılmak zorunda kalmıştı. Ancak 1932 yılında çok önemli bir sanayici örgütü olan “Bursa Milli Sanayi Birliği”nin kurulmasında öncülük yaptı. Bu örgütün başkan ve genel sek-reterliğini üstlendi. 1933 yılında ise çok başarılı olan bir Yerli Mallar Sergisi düzenledi. BTSO’nun 1934 yılı kararlarına göre; bu sergi ekonomik ya-şamda ciddi etki yapmış, ayrıca 1000 lira da ge-lir getirmişti.

7 Aralık 1935 günü Bursa’da yaşamını yitirdi. Bursa milletvekili Osman Nuri'nin M. Kemal için yazdığı destan.

(M. Şemsettin Arşivi)

Osman Nuri Bey’e ait BTSO karar defterindeki belgeler.

Page 128: Bursa Ticaret Odası

128

ALİ CEVAT BORÇBAKAN (1934-1936)

6 Şubat 1878 tarihinde Artvin’de doğ-du. 1887 yılında, ailesi ile birlikte Gem-lik Adliye köyüne göç edip yerleşti. Dayısı Şakir Paşa, köydeki diğer akrabalarının çocuklarıyla birlikte, 1890 yılında tıp öğ-renimini yapmak üzere İstanbul’a yol-ladı. Öğrenciliğinde Meşrutiyet yanlısı olması nedeniyle, Fizan’a sürüldü. Bu nedenle tıp öğrenimini yarım bıraktı. Meşrutiyet’ten sonra, sürgünden dö-nüşte, iktisat öğrenimi yaptı. Osman-lı döneminde Düyun-i Umumiye’de çalışmaya başladı. Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında, 1923 yılı Şubat ayından itibaren Düyûn-i Umumiye Nazırlığı yaptı. Düyun-i Umumiye kapanana kadar, son ge-nel müdür olarak görev yaptı. Ma-liye Bakanlığı temsilcisi olarak Çe-lik Palas Oteli’nin yapım çalışma-larına katıldı.

1930 yılından sonra Bursa’ya dönüp ticarete atıldı. Çancılar Çarşısı’nda tuz ticareti yapmaya başladı. Bu yıllarda Gemlik’teki Tuzla’yı da işletti. Bu yıllarda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda (BTSO) Meclis üyeliğine seçildi. 1933 yılı Ocak ayında yapı-lan seçimde, işgal döneminin kahramanlarından ve Milletvekili olan Osman Nuri karşı-sında başarılı olamadı. Az bir oyla BTSO Meclis 2. Başkanı seçildi. Osman Nuri’nin Ara-lık ayında istifasıyla da, BTSO Meclis Başkanı seçildi. 1934-1936 yılları arasında Meclis Başkanlığı görevlerinde bulundu.

Dönemin bir tür Bakanı sayılan Düyun-i Umumiye Genel Müdürü Ali Cevat Bey, BTSO’daki görevi sırasında başarılı girişimlerde bulundu. 1930-1934 yıllarına ait Bursa’da yetişen tüm ürünlerin istatistiklerini çıkardı. Ulusal bir içerik kazanan adres

Başbakan Hasan Saka, Bursa’ya geldiğinde Ali Cevat Bey ile birlikte...

Page 129: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

129

1908 yılında Düyun-i Umumiye memurluğu döneminde Ali Cevat Bey.

Ali Cevat Bey ve ailesi

kitabı için Bursa fabrikalarına ve ürünle-re ait resimler, örnekleriyle Türkofis’liğe gönderildi. 1934 yılında da Tasarruf ve Yerli Mallar Haftası Sergisi, tüm engellere karşı yapıldı. Bu sergiden odaya 1000 lira gelir kaldı. Bursa’nın iki noteri, ahşap binadan çıkıp beton binaya taşındı. Bursa-Mudanya nakliye tarifesi düşürüldü. Nitekim bu ta-rihte tren tarifeleriyle navlunu oda mecli-si belirlemekteydi. Mudanya gemilerinin Galata Rıhtımı’na yanaşması ve 18 mil sü-rat yapan Avrupa’dan gemi getirilmesi için talepte bulunuldu. Tren istasyonunda tüc-carların mallarının depolanması, şeftali ve yaş meyvelerin Almanya’ya ihracı için ça-lışmalar yapıldı. Buğday Borsası’nın ıslahı ve örnekler üzerine satışlar sağlandı. Hav-lularlarda ölçü birimi olarak cm kullanıl-maya başlandı. Yabancı tüccarlarla Bursalı tüccarlar tanıştırıldı. İkisat Müdürlüğü’nün kapatılması üzerine, tüm bu kurumun iş-leri BTSO’ya tarafından yürütüldü. Nite-kim 1935 yılının ilk 10 ayında 2 binin üze-rinde evrak gelmiş ve bir o kadar da ev-rak çıkmıştı. Yaklaşık 4 bin liraya oda mül-kü olarak kondisyon aletleri getirtildi. Yeni oda binası için 150 lira verilerek bir proje ve plan yaptırıldı. Ahşap bina içinde bulu-nan odanın evrak ve dosyalarını tehlike-den korumak için yeni binasının 1936 yılı Temmuz ayına kadar tamamlanması is-tendi. 1936 yılı Bursa Sergisi de, yeni yapı-lacak oda önünde yapılması planlandı. Ay-rıca yeni yapılacak oda binasında, sürekli bir müze veya serginin açılması için de bir çalışma yapıldı.

Ali Cevat Borçbakan, 2 Kasım 1966 ta-rihinde Bursa’da yaşamını yitirdi.

Page 130: Bursa Ticaret Odası

130

1928

Tarih 9 Ekim 1930Ali Cevat Bey ve ailesi.

Page 131: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

131

Ali Cevat Bey güzellik yarışmasında.

1 Ocak 1934

Ali Cevat Bey’in 1908 yılında Düyun-i Umumiye memuru

olduğu döneme ait kartviziti.

Page 132: Bursa Ticaret Odası

132

RÜŞTÜ EGEL (1936-1940)

Mehmet Rüştü Egel, 1892 yılında Yunanistan’ın Selanik ili Vodina şehrinde doğdu. Sipahioğlu Hacı Ahmet Efendi’nin oğludur. İlkokulu Vodina’da, ortaöğre-nimini Selanik İttihat ve Terakki İdadisi’nde tamamladı. Daha sonra Selanik’teki Ziraat Yüksek Okulu’nda öğrenci iken, Balkan Savaşı nedeniyle ailesi ile birlikte Orhangazi Yeniköy’e göç etti. 1915 yılından sonra öğretmenlik mesleğine geçen Rüştü Egel, 9 yıl süreyle Bursa ve Mudanya’daki çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. İşgal ve Kurtuluş günlerini Türkiye’de yaşadı. Daha sonra Bursa’ya taşın-dı ve İpekçilik Mektebi’nden mezun oldu. Kurtuluş’tan sonra, 1922 yılında kar-deşleriyle kurduğu şirket ile, yağlı tohum, böcek tohumu üretimi ve ihracı yap-maya başladı. Rüştü Egel ve kardeşleri böcek tohumu üretimi işinde büyük bir başarı sağladı. Böcek tohumu üretiminde Türkiye’nin en büyük üreticisi oldu. Tohumlarını Amerika, İngiltere, Hindistan, Afganistan, Rusya, Yugoslavya, İtal-ya, İran ve Romanya’ya ihraç etti.

1928 yılında, Fransa ve Almanya’dan modern makineler getirterek, ipekli bir dokuma fabrikası kurdu. Bu dönemde işyeri, Koza Hanı üst katta, No. 283’tey-di. 1938 yılında işyerini Kurtoğlu Mahallesi’ne taşıdı.

Rüştü Egel, Bursa havalisinde çeltik tohumu cinslerinin üretimi ve ısla-hı konusunda da büyük hizmetleri oldu. Dünyanın en tanınmış cins çeltiklerini Türkiye’ye getirterek bunlar üzerinde uzun yıllar süren deneyler yaptı. Sonuçta Bursa iklimine en uygun pirinci üretmeyi başardı. Bursa Ovası’nda çeltik ekimi-nin engellenmesi üzerine Rüştü Egel, işini Antalya’ya nakletti. Antalya’da büyük bir çiftlik alarak geri kalan yaşamını, büyük ölçüde Antalya’da sürdürdü. 9 Ka-sım 1976 tarihinde Antalya’da yaşamını yitirdi. Bursa Pınarbaşı Mezarlığı’ndaki aile kabristanlığına gömüldü. Orhan Tekin (1922-2004), Nevin (1926-1993), Oğuz (1928-2000), Ayşe Öncel (1930-2006) ve Güneş (1936) adlı beş çocuğu var-dır. Fabrikatör Rüştü Egel, siyasete de atıldı. Önce Belediye Meclisi’ne, 25 Ni-san 1931 tarihinde de, 4. devre TBMM Bağımsız Bursa Milletvekili seçildi. An-cak daha sonra CHP’ye katıldı. Meclis’te, göçmenlerin haklarının korunması ve ipekçiliğin sorunlarına ilişkin çalışmalar yaptı. Bu dönemde Bursa Halkevi binasını yapılmasına öncülük etti. “Egel” soyadı, 4 Aralık 1934 tarihinde bizzat Atatürk tarafından verildi.

Rüştü Egel 6 Ocak 1936 tarihinde yapılan BTSO Meclis seçiminde başkan seçildi. 13 Haziran 1940 tarihine kadar da bu görevini sürdürdü. Bu tarihte ya-pılan seçim ile yerini Sait Ete’ye bıraktı. Rüştü Egel döneminde BTSO’da birçok

Page 133: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

133

hizmet yapıldı. Daha önce, 1902 yılında, Oda binası için sa-tın alınan Eski İpek Hanı’nda, yeni BTSO binasının yapımına başlandı. 1936 yılında Eski İpek Hanı’nda, Geyve Hanı’nın hemen doğusunda ve ona bitişik 3 katlı betonarme bina, tüccar ve sanayicilerin hizmetine açıldı. Rüştü Egel döne-minde hizmete açılan bu bina, 1973 yılına kadar faaliyeti-ni sürdürdü. 1973 yılında ise bu binanın kuzeydoğusunda, yeni bina yapılmıştı. Egel soyadını Atatürk’ün verdiğini gösteren belge.

Seçim propagandasında.

Antalya’daki çiftliğinde...

Page 134: Bursa Ticaret Odası

134

Celal Bayar’ın Bursa gezisinde Rüştü Egel.

Rüştü Egel, böcekhanesinde

kelebeklerin konduğu keseler önünde.

Page 135: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

135

Tarih 4 Nisan 1931BTSO kongre başkanlık divanı

BTSO’da bir ödül töreni

Page 136: Bursa Ticaret Odası

136

SAİT ETE (1940-1943 Meclis Başkanlığı), (1943-1951 Yönetim Kurulu Başkanlığı)

1904 yılında Bursa’da doğan Sait Ete Bursa Erkek Lisesi’nden sonra İpekçilik Enstitüsü’nden aldığı belge ile ipekböceği tohu-mu ve koza üretimi ve ticaretine başlamış, 1924 yılında ilk ipek-çilik fabrikasını kurmuştur. Satın aldığı mancılık ve dokuma fab-rikası ile 1935 yılında kurduğu ipek büküm fabrikasını, 1938 yı-lında kardeşi Rıza Ete ve Emin Sağışman Bey ile birlikte kurduk-ları İpekay Komandit Şirketi bünyesinde toplamıştır. 1940 yılın-da kurulan dokuma ve boya apre tesisleri, oğlu Orhan Ete’nin iş hayatına katılımıyla 1957 den itibaren Orhan Ete ve Ortakla-rı Komandit Şirketi olarak devam etmiş, 1967’de Ete Mensucat Sanayi ve Ticaret AŞ adı altında faaliyetlerini genişletmiştir.

Sait Ete’nin ipek üretimi konusunda yapılan çalışmalara katkıları Türkiye İpekçilik Cemiyeti’nin genel başkanlığı ile başlamış, Türkiye İpek Vakfı’nın kuruculuğu ve yönetim ku-rulu başkanlığı, merkezi Lyon’da bulunan Uluslararası İpek-çilik Teşkilatı’nın Türkiye temsilciliği olarak devam etmiştir. Türkiye’nin polihibrit ipekböceği beslemeye geçişinde katkı-ları olmuş, Japonya’dan getirttiği dut ağacı çeşitlerinin yetişti-rilmesine tahsis ettiği araziyi İpekböceği Enstitüsü’nün kulla-nımına sunmuştur.

Bursa Sentetik İplik Fabrikası SİFAŞ’ın kurucularından ve ilk Yönetim Kurulu Başkanı olan Sait Ete, 1940-1943 yıllarında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı, 1943-1951 yıllarında Meclis Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur.

Atatürk dönemi CHP üyeliği ile başlayan siyasi yaşamını, 1950’li yıllarda CHP Bursa Belediye Meclis üyeliği ile sürdür-müştür.

Bursa Rotary Kulübü kurucularından ve 1969-1970 dönem Başkanı olan Sait Ete, Türk Eğitim Vakfı kurucularındandır.

Türk turizmine katkıları 1950’li yıllarda Gönlüferah Ote-li ile başlamış, 1965 yılında Bursa Kent Oteli’ni hizmete açmış, 1974’te Bursa Anatolia Oteli’nin de temelini atmıştır.

Bursa’nın yetiştirdiği aydın ve müteşebbis işadamlarından biri olan Sait Ete 1978 yılında vefat etmiştir.

Page 137: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

137

Sait Ete, İsmet İnönü ile birlikte.

Page 138: Bursa Ticaret Odası

138

Sait Ete meclis kürsüsünde.

Rotary Kulübünde...

Page 139: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

139

BTSO’nun ilk yönetim kurulu başkanı olan Sait Ete’nin katıldığı ilk

toplantının belgesi.

Page 140: Bursa Ticaret Odası

140

KAZIM AKHUN (1939)

1901 yılında Bursa’da doğdu. Ailesi, 1880’li yıllarda Kafkaslar’dan göç eden Gürcü göçmenlerdendi. Babası Değirmenci Ömer Ağa idi. BTSO’nun yeniden yapılanması sırasında, 1927 yılında, Ömer Ağa ve oğlu Kazım (Akhun) Efendi, 5288 sicil numarasıyla 1. derecede tüccar olarak üye oldu. Bu tarihte Tatarlar’daki köprü yanındaki değir-mende un ve pirinç değirmenini işleten Kazım Akhun ve babası, sonra Acemler’deki modern un fabrikasını kurdu.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde yer alan 15.7.1937 ta-rihli bir belgeye göre, Bursa’da Kazım’a (Akhun) ait bulu-nan un fabrikasına, Almanya’daki ünlü Miyag firması tara-fından üretilen ve kömürle işleyen değirmeni, modern fab-rika haline getirilmesine izin verildi. Bu fabrika Acemler’de idi. 180 beygirle çalışan ve birinci kalite üretim yapan bu fabrika, 1940’lı yıllarda Burhanettin Ersöz tarafından yö-netilmekteydi. 1938 yılında, biri Çekirge Acemler’de, diğe-ri Odunluk’ta olan iki un fabrikası vardı.

Değirmenci Kazım (Akhun), önce Ticaret Borsası’nda başkanlık yaptı. 1936-1938 yıllarında Bursa Ticaret Borsası başkanlığı yaptıktan sonra, 1939 yılında ise BTSO’nun Mec-lis Başkanı seçildi. 2 Ocak 1939 tarihli BTSO Meclis toplan-tısında, 11 oyla BTSO Meclis Başkanı oldu. Ancak 21 Aralık 1939 tarihinde, Oda Başkanı iken yaşamını yitirdi. Bunun üzerine 27 Aralık 1939 tarihli BTSO Meclis toplantısında, 2. Başkan olan Rüştü Egel başkan seçildi.

Kazım Akhun’un ticari sınıfını gösteren belge.

Page 141: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

141

Kazım Akhun’un BTSO başkanı olduğunu gösteren belge.

BTSO Başkanı Kazım

Akhun’un ölümü üzerine

kayıtlara geçen karar defteri

örneği.

Page 142: Bursa Ticaret Odası

142

1897 tarihinde Yunanistan’ın Elbasan kazasında dünyaya ge-len Ekrem Erkmen, Selanik İdadisi’nden mezun olduktan son-ra çıkan savaşlar nedeniye ailesiyle Türkiye’ye göç etti. Lof-çalılar olarak anılmıştır. Önce İzmir’e sonra Soma ve son ola-rak da Bursa‘ya göç etti. Bir süre Bursa Defterdarlığı da yapan Ekrem Erkmen, savaş yıllarında kısa bir süre Bursa Belediye Başkanlığı’na da vekaleten bakmıştı. Bu dönemde üstün hiz-metleri nedeniyle zamanın Valisi Refik Koraltan tarafından tak-dirname ile taltif edildi.

Lofçalıoğlu Mustafa ve Ortakları, şehrin en eski ve tanınmış bir ticari işletmesi olup 1874 yılında Lofçalı Mehmet Emin ta-rafından kurulmuştu.

Daha sonra büyük oğlu Lofçalıoğlu Halil ve kardeşleri tara-fından, 1936 yılına kadar bu ad altında yönetildi. 1936’dan sonra Lofçalı Halil’in ölümü üzerine, diğer kardeşi Lofçalı Mustafa ve eniştesi İsmail Sabuniş ile Ekrem Erkmen tarafından yönetildi.

Kantariye işi olarak, gerek ülke içinde ve gerek Avrupa’dan ithal edilen her cins yiyecek maddeleri üzerine toptan satış yap-maktaydı. Şirketin, Ziraat Okulu civarında da, Bursa Yem Sana-yii adlı bir fabrikası vardı. Ayrıca Shell Gaz Kumpanyası ve Tür-kiye Kibrit Tekeli’nin de Bursa bayiliğini yapmaktaydı. Sabun ve zeytinyağ üzerine ticari işlem de yapmaktaydı. İstanbul’da itha-lat ve ihracat yapmak üzere bir bürosu vardı.

Çeşitli şirketlerde Murahhas Üye ve Yönetim Kurulu Baş-kanlığı yapan Ekrem Erkmen, uzman olduğu muhasebe ve mali analiz konularında birçok genç yetiştirdi. Lofçalı Ekrem Erkmen, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi Başkanı iken, Yönetim Ku-rulu Başkanı da Said Ete idi.

Aynı zamanda Belediye Meclisi’nde de görev yapan Ekrem Erkmen, 16 Ekim 1949 tarihinde yapılan milletvekili ara seçi-minde, CHP’den Bursa Milletvekili seçildi.

18 Kasım 1985 tarihinde Bursa’da yaşamını yitiren Ekrem Erkmen’in dört çocuğu vardı.

EKREM ERKMEN (1943-1946)

Ekrem Erkmen ve ailesi...

Page 143: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

143

Büyük oğlu Avukat Ayhan Erkmen ile Almanya'da Wolksvagen Fabrikasını ziyaret (1954).

Ekrem Erkmen’in başkan oldu-ğunu gösteren belgeler.

Ekrem Erkmen eşi ile...

Page 144: Bursa Ticaret Odası

144

Son Bursa Mevlevi Şeyhi Meh-met Şemsettin’in oğlu olan Burha-nettin Türe’nin aile kökleri, bir ta-raftan da Gökçen ve Odman ailesi-ne bağlıdır. İyi bir eğitim alan Türe, daha gençlik yıllarında, Meşrutiyet yanlısı mücadele içine katıldı. Celal Bayar anılarında; “Bursa’nın muh-terem simalarından ve son Mevle-vi Şeyhi Şemsettin Efendi’nin oğlu olan Burhanettin Türe de”nin, 1909 yılındaki 31 Mart İsyanı’nı bastırma girişimlerine katıldığını yazmıştır:

Dönemin Bursa İttihat ve Terak-ki Başkanı Celal (Bayar) Bey’in: “Ar-kadaşlar, Meşrutiyet tehlikededir. Meclis-i Mebusan tecavüze uğra-mıştır. Memleket bizden yardım bek-liyor. Yarın sabah askeri malzeme deposuna girerek askeri elbiseleri-mizi giyecek, silahlarımızı alacak, vatan ve Meşrutiyet hizmetine koşacağız.” demesi üzerine, Türe de, gönüllü Bursa Bölüğü’ne katılmıştı (Bayar, II-13).

Önce liselerde öğretmenlik yapan Türe, sonra İtibar-ı Milliye Bankası’nda veznedarlık yaptı. Aralık 1924 tarihinde ise, Bursa’da İş Bankası’nın şube açması üzerine bu bankada muhasebecilikle işe başladı. Daha sonra, uzun yıllar İş Bankası Bursa Şubesi müdürlüğü yaptı. 2 Şubat 1974 tarihinde ya-şamını yitirdi.

1946-1951 yılları arasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Mec-lis Başkanlığı görevinde bulundu. 1949 yılında kurulan “Bursa Türk Musiki-si Cemiyeti”nin kurucu başkanı olan Burhanettin Türe, bir şeyh torunu ol-masına karşın canlı bir sosyal hayatı vardı. Hayri Terzioğlu, Nevzat Perkün, Resat Esmer, Rıza Sel ve İhsan Akıner tarafından kurulan bu musiki cemi-yeti; Zeki Müren, Recep Birgit, Burhan Dikencik, Cahit Peksayar, Yıldırım Gürses ve Erdinç Çelikkol gibi sanatçıları yetiştirdi.

BURHANETTİN TÜRE (1946-1951)

Burhanettin Türe’nin başkan olduğunu

gösteren karar defteri belgesi.

Page 145: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

145

Yunanistan’dan mübadele göçmeni olarak göç eden Ferit Akçor’un aile-si, önce İzmir’e yerleşmişti. Ferit Akçor, bu dönemde İzmir’de doğmuş, daha sonra Bursa’ya göç etmişti. Ferit Akçor, Kazım Lim’le birlikte 1938 yılında Bursa’da Ford acentesini açarak ticari hayata atıldı. 20 Eylül 1950’den 1951 yerel seçimine değin geçici süreyle Bursa Belediye Başkanlığı yaptı. 27 Ni-san 1951 tarihinde bu görevi, Belediye Başkanı seçilen Ali Ferruh Yücel’e devretti. 1954-1959 yıllarında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Mec-lis Başkanlığı’nı yaptı. 1970 yılında yeniden İzmir’e döndü. Sonraki yaşamı hakkında başka bilgimiz yoktur.

FERİT AKÇOR (1954-1959)

Ferit Akçor 20 Eylül 1950 - 27 Nisan 1951 tarihle-rinde belediye başkanlığı da yaptı.

Page 146: Bursa Ticaret Odası

146

1895 yılında İstanbul’da doğdu. İlköğretimden sonra İstanbul’da rüştiye(orta) öğre-nimi gördü. Bursa ve Manisa Tayyare Sinemalarının işletme hakkını alınca, 1930’lu yılla-rın başında Bursa’ya yerleşti. Uzun yıllar Bursa Tayyare Si-nemasını işletti. Daha sonra, sinemanın yanında, dikişme-si vb. alet satan bir dükkan da işletti. 1950’li yıllarda DP’ye üye olmuşsa da aktif siyaset yapmadı. 1979 yılında Bursa’da yaşamanı yitirdi. Mezarı Emirsultan’dadır.

Ancak 1949 yılında kurulan “Bursa Türk Musikisi Cemiyeti”nin kurucu-su olduğuna göre bu tarihte Bursa’da idi. 1959-1960 yılları arasında, BTSO Meclis Başkanlığı yaptı.

NEVZAT PERKÜN (1959-1960)

Nevzat Perkün’ün

başkan olduğunu

gösteren karar

defteri belgesi.

Page 147: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

147

Hayri Terzioğlu, Abdi Biçen, Rafet Sözüçetin, Ziya Uğur ve Nevzat Perkün’ün de içinde bulunduğu BTSO yöneticileri bir arada...

Page 148: Bursa Ticaret Odası

148

RIZA R. İLOVA (1960-1962)

1905 yılında Bursa’da doğdu. Babası Hersekli, annesi de İnegöllü’ydü. İlk ve orta öğrenimini Bursa’da tamamladı. 1921’de Yugoslavya’da kalan baba mallarını almak üzere Saraybosna’ya gitti. Bir süre ora-da yerleşti. Bu dönemde, İnegöl’den aldı-ğı eşini Yugoslavya’ya götürdü ve orada ev-lendi. 1935 yılında yeniden Türkiye’ye gele-rek, Bursa’da çiftçilik ve ticari hayatına atıl-dı. 1966 yılında Bursa’da öldü.

Canlı bir sosyal ve kültürel hayatı bu-lunan Rıza İlova, Cumhuriyet Halk Partisi ve özellikle Bursa Halkevi bünyesinde fa-aliyetlerde bulundu. Bursa Halkevi yöne-ticiliği yaptığı yıllarda Halkevi’nin kapatıl-ması üzerine, bazı belgelerini saklayarak günümüze ulaşmasını sağladı. Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu, Bursa Musi-ki Cemiyeti, Çocuk Esirgeme Kurumu, Kı-zılay ve Bursa Avcılar Kulübü vb. kuruluş-larda görev aldı.

B e le d i ye ve İ l G e n e l M e c l i -si üyeliklerine seçildi. Bir süre Belediye Başkanvekilliği’nde bulundu.

Page 149: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

149

AHMET EKER (1962-1963)

1910 yılında İskeçe’de doğdu. Tütün tüccarı ve sanayici. Çocuklu-ğu İskeçe’de geçti. Ailesi Galatasa-ray Lisesi’nde okuması için kendi-sini İstanbul’a gönderdi. Bursa’daki akrabaları da destek oldu.

Galatasaray Lisesi’ni bitirdik-ten sonra Osmanlı Bankası Kay-seri teşkilatında müdürlük yaptı. 1941’de uzaktan akrabası olan İs-keçeli Mesude Eker ile evlendi.

Aynı yıl Osmanlı Bankası Bur-sa Müdürlüğü’nü yaptı. Daha sonra Bursa’nın ilk sanayi kuruluşların-dan olan Ersözler Un Fabrikası’nın kurucu ortaklarından oldu. Dayısı Ferruh Eker’in de katkısıyla kuru-luşlarını geliştirdi. Uzun süre tütün ticareti ile uğraştı. 1962-1963 yılla-rı arasında Bursa Ticaret ve Sana-yi Odası’nda (BTSO) Meclis Baş-kanlığı yaptı.

Oğulları (merhum) Altan Eker ile Yusuf Eker “Eker Süt Ürün-leri A.Ş.”nin kurucularıdır. Eker Süt Ürünleri halen torunları Ah-met Eker ile Nevra Eker tarafın-dan yönetilmektedir. 1966 yılında Bursa’da yaşamını yitirdi.

Çocukluk yıllarda Ahmet Eker.

Ahmet Eker, eşiyle...

Page 150: Bursa Ticaret Odası

150

RAFET SÖZÜÇETİN (1963-1966)

1336/1920 yılında Bursa’da doğdu. Dedesi; Çarlık zulmü nedeniyle Ku-zey Kafkasya’dan göç etmiş Dağıstanlı Uçbeyi Abdurrahman bin Haşmaz, babası ise Ahmet bin Abdurrahman idi. Babası Ahmet, Kayhan Çarşısı’nda kundura imalatçısı idi. Ailenin 5 erkek kardeşinin en küçüğü idi. Soyadı ka-nunu ile birlikte “Sözüçetin” soyadını aldı. Bursa Mektebi Sanayii, yani Sa-nat Enstitüsü’nü bitirdi. Asker dönüşü Bursa’da Merinos Fabrikası’nda “cer atölyesi” şefi olarak çalıştı. Sonra Keresteci İsa Özhamarat’ın kızı Müyes-ser Özhamarat ile evlendi. Rafet Sözüçetin, kardeşi Safvet ile İsa Özhama-rat ortaklığında, Selçukhatun Mahallesi 37 nolu işyerinde Temiziş Kollek-tif Şirketi kurdu.

Daha sonra babası ve kardeşi ile Temiziş Dokumacılık Kollektif Şirketi’ni kurarak dokumacılığa başladı. Dokumacılar İstihlak ve Satış Kooperatifi Başkanlığı, Türkiye Odalar Birliği Mevzuat Komisyonu Başkanlığı, Bursa Belediyesi Takdir Komisyonu Başkanlığı ve Bursa Ticaret ve Sanayi Oda-sı Meclis Başkanlığı görevlerini aynı anda yürüttü. Meclis Başkanlığı’nı, 1963-1966 yıllarında, üç dönem üst üste yaptı. Sağlık sorunları nedeniy-le dokumacılığı bırakınca, odadaki görevleri de, ona bağlı olarak sonlandı.

İyi bir hatip idi. Birçok kez mesleğini geliştirmek üzere yurtdışı seyahat-leri yaptı. 1997 yılında yaşamını yitirdi. 1949 doğumlu Doğan ve 1956 do-ğumlu Metin isimli iki çocuk babasıydı.

Page 151: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

151

Kemal Bengü, Vahdet Sözçetin, Muhittin Gürbüz, Cemalettin Ünseli, James P. Grant

Page 152: Bursa Ticaret Odası

152

1963 yılında Organize Sanayi

Bölgesi’nin kuruluş yıllarındaki faaliyetlerde Rafet

Sözüçetin.

Page 153: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

153

Rafet Sözüçetin, iş yaşamında.

Page 154: Bursa Ticaret Odası

154

YUSUF ZİYA UĞUR (1966-1969)

Aslen Gemlikli bir ailenin oğlu olan Yusuf Ziya Uğur, 1920 yı-lında Fatsa’da doğdu. İlkokulu Gemlik’te, ortaöğrenimini Bur-sa Erkek Lisesi’nde tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniver-sitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu. Okulu bitirdikten sonra Gemlik’e dönüp ticaret hayatına atıldı. 1953 yılında Bursa’ya yer-leşti. Bursa’da Uğur Mekik Kumaş Mağazası’nı açtı. Anadolu’ya toptan kumaş hizmeti vermeye başladı. Bu süre içerisinde İs-tanbul ve Ankara’da da mağazalar açtı. 1950 yılında siyasetle il-gilenmeye başladı. 1961'de Adalet Partisi'nin Bursa örgütünün kurucuları arasında yer aldı. 1961-1965 döneminde Bursa Mil-letvekili oldu. Daha sonra siyasal yaşamdan çekildi. 1966-1969 yılları arasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda (BTSO) Meclis Başkanlığı görevinde bulundu. Kurucusu olduğu Bursa Çimen-to Fabrikası’nda Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı (1982-1993) . Halen İstanbul’da yaşamaktadır.

Şiir ve edebiyata ilgisi olup Çınaraltı, Yeni İstanbul, Varlık, Uludağ gibi dergilerde şiirleri yayınlandı. Ziya Uğur’un bir şiiri:

BELKİ BİR GÜNAvuçlarımda ısınsın ellerin,Yağmur olsun saçların yüzümde;Islak ıslak bak bana!Bir sancı gibi ayrılışın,Bir yaprak kopar gibi.Sen nerde olursan ol, benimsin,Elimi uzatsam avucumda,Baktığım yerde gözümdesin;Uzaktan geliyor, yakından geliyor sesin,Bir pırlanta arıyor gibiyim, kumda.O yerde, gölgelerimizin birleştiği yerde,Beni ağlar görürsen, bil ki sevincimden.Ay doğmasa, güneş görünmese de.Belki bir gün, belki bir gün diyorum,İçimden

Page 155: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

155

BTSO yöneticileri Mustafa Özyıldız, Hamdi Şengöz, Ergün Kağıtçıbaşı, İsmail Baltacıoğlu, Abdi Biçen ve Ziya Uğur.

Ziya Uğur mağazasında.

Page 156: Bursa Ticaret Odası

156

FERİDUN MALCIOĞLU (1969-1978) (1981-1984)

1933 yılında Bursa’da doğdu. Atatürk llkokulu’nu ve Bursa Erkek Lisesi’ni bitirdi (1951). İş hayatına, babasının yanında, otomobilcilik ve inşaat malzemeleri işiyle başladı. O yıllar, “Uruk” olan aile soyadını, ailenin Bulgaristan’dan göçmezden önceki lakabı olan “Malcıoğlu”, olarak, firma-nın adını da “Malcılar” olarak değiştirdi. Daha sonra aile ortaklığı olarak sanayiye dönüş yaptı. Önce kereste, ardın-dan 1955 yılında havlu dokuma ve kumaş boya apre fab-rikalarını kurdu.

1963 yılında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi’ne seçildi. BTSO Meclisi Divan Katipliği ve Başkan Yardım-cılığı yaptı. 1969-1978 ve 1981-1984 yılları arasında bir-kaç dönem üst üste Meclis Başkanı seçildi. 1974-1979 yıl-ları arasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Yöne-tim Kurulu’nda sayman üye olarak görev yaptı. Bursa Or-ganize Sanayi Bölgesi’nin gelişmesinde ve İnegöl Organi-ze Sanayi Bölgesi’nin kuruluş çalışmalarında katkı yaptı.

Uzun yıllar kuruluşuna öncülük ettiği Malcılar Tekstil Sanayi AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptı. 1997’de bu görevi oğlu Mete Malcıoğlu’na devretti. Adı geçen şirke-tin ortak ve yöneticisi olarak iş yaşamını sürdürmektedir.

1951-1957 yılları arasında Bursa Dağcılık Kulübü yöne-timinde görev aldı. 1971’de Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gö-kay tarafından Bursa Lions Kulübü’nün kuruluşuyla gö-revlendirildi.

Page 157: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

157

Feridun Malcıoğlu babasının bakkal dükkanı önünde, 25 Haziran 1940

Page 158: Bursa Ticaret Odası

158

Feridun Malcıoğlu nakliyecilik yıllarında (motosiklet sürücüsü).

Page 159: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

159

Ali Osman Sönmez, Feridun Malcıoğlu, Adnan Türkay, Mümin Gençoğlu ve Mustafa Paçacı’nın da yer aldığı BTSO yöneticileri.

Page 160: Bursa Ticaret Odası

160

ADNAN TÜRKAY (1978-1981)

1887 yılında Filibe’den göç eden bir ailenin oğlu olarak 23 Aralık 1928 tarihinde Bursa’da doğdu. Dedesi Hali Ağa, Bulgaristan’dan getirdiği parayla Hamitler Çiftliği’ni satın aldı. Ai-lesi burada çiftçilik yapmaya başladı. İlk okulu Atatürk İlkokulu’nda, ortaokulu Tahtakale’de tamamladı. Ancak 1942 yılında dönemin hükümeti, Toprak Kanunu’nu çıkarması üzerine okulu bıraktı. Bu yıllarda Hamitler Çiftliği’nde, Numune/Örnek Çiftlik olarak teknolojinin tüm olanaklarıyla tarım ve hayvancılık yapılmaya başlandı. Özellikle merinos koyunu ye-tiştiriciliğinde en önemli merkez oldu.

Örnek işlemeciliği nedeniyle 5 kez ödül ve ikramiye aldı. İlk kez suni tohumlama bu çift-likte uygulandı. Tarımda ilk teknolojik gelişmeler ve uygulamalar da yine bu örnek çiftlik-te uygulandı. 1956 yılında Bursa Ziraat Odası Başkanı seçildi.

1953 yılından sonra, çiftçiliği bırakıp ticarete atıldı. Çiftçioğlu firmasını kurdu. Bursa’nın ilk önemli müteahhitlerdendir. Okan Hafriyat olarak 1968 yılında Bursa Çimento’nun müte-ahhitliğini yaptı. Bursa’daki fabrikaların büyük çoğunluğunu Okan Hafriyat yaptı.

1956 yılında Türkiye’nin en modern şarap fabrikasını Demirtaş köyünde kurdu. Ancak 1961 yılında bu alanın istimlak edilmesiyle kapanmak zorunda kaldı. 1981 yılından sonra da tekstile işine girip, Türkay Tekstil’i kurdu.

1962 yılından itibaren BTSO Meclis üyeliğine seçildi. Bu tarihte Meclis’te 46 üye vardı. 1972 yılında Meclis Başkanvekili, 1978 yılında da Meclis Başkanı oldu. Bu tarihte 94 üye vardı. 1978-1981 yılları arasında “Bursa Ticaret ve Sanayi Odası”nın (BTSO) Meclis Baş-kanlığı görevinde bulundu.

Meclis üyeliği döneminde OSB’nin kurulmasında katkısı oldu. OSB Yönetmeliği’nin hazır-lanmasına katkı sağladı. Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasında özellikle Abdi Biçen’in önemli katkıları olduğunu söyleyen Türkay, yıllarca birlikte çalıştığı Ali Osman Sönmez’den “iş dersleri” aldığını, Genel Sekreter Ergun Kağıtçıbaşı’yı bir tür hoca belleyip protokol, hi-tabet ve insan ilişkileri açısından gelişmesinde etkili olduğunu söylemiştir. Hayat felsefesini Nuri Erbak’tan, dinsel kültürü de, “melek insan” Şükrü Şankaya’dan aldığını ifade etmiştir.

Kazandığı paralarla birçok hayır hizmeti yaptı. 1974 yılında Hamitler Adnan Türkay İl-kokulu, 2004 yılında babası adına Ali Hadi Türkay Okulu’nu yaptırdı. 2009 yılında ise anne-si adına Heykel’de Meliha Türkay Çocuk Polikliniği yapıldı. Halen annesi ve babası adına, Hamitler’de bir çocuk parkı yapılmaktadır.

1962 yılında THK’ya üye oldu. 27 yıl Bursa THK Başkanlığı yaptı. Ayrıca Milli Eğitim ve Polis Vakfı yöneticiliği yaptı.

Page 161: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

161

10 Eylül 1962, Sanayi bölgesi açılışı

1970’li yıllarda BTSO meclis üyeleri.

Page 162: Bursa Ticaret Odası

162

Hamitler çiftliğinde Adnan Türkay

Adnan Türkay, Mustafa Paçacı ve Ergün Kağıtçıbaşı

Page 163: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

163

Page 164: Bursa Ticaret Odası

164

MÜMİN GENÇOĞLU (1984-1987)

1932 yılında Bulgaristan Darıdere köyünde doğdu. İlk ve ortaöğretimini Bulgaristan’da yaptı. 1951 yılında ailesiyle birlikte Bursa’ya göç etti. Önce BTSO’da memurluk yaptı. Daha sonra İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası’nda Genel Sekreterlik yaptı. Bu yıllarda tica-rete atıldı. Tekstil işi yaptı. 1984-1987 yılları arasında BTSO Meclis Başkanı oldu. 1961 yılından sonra siyasete atıldı. 1983 yılında Doğru Hakimiyet gazetesini satın alıp Haki-miyet adıyla yayınlamaya başladı. 1991 yılında ANAP Bursa Milletvekili seçildi. 7 Şubat 1993 tarihinde bir trafik kazasında yaşamını yitirdi.

Balkan göçmenlerinin dernekleşmesi için çaba harcadı. Bal-Göç’ün kurucusu ve ilk başkanı oldu.

Page 165: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

165

Yıl 1963, Mümin Gençoğlu, İhsan Sabri Çağlayangil, Kamil Atıl, Necati Kurtcan

Page 166: Bursa Ticaret Odası

166

CENGİZ BATTALCIOĞLU (1987-1992)

1947 yılında Bursa’da doğdu. Ailesi, Keles’in Dağdibi köyün-dendir. Uzun yıllar Kuzgunluk Camii imamı olarak görev yapan dedesi Hafız Mustafa, 1928 yılında Bursa’ya yerleşti. Bu arada önce Tahtakale’de bir bakkal dükkanı işletti. Sonra Batpazarı’nda elbise ticareti yapmaya başladı. Bu işi, babası Dağlı İsmail, 1971 yılına kadar sürdürdü. Cengiz Battalcıoğlu, çocuk yaşlarda Batpazarı’nda büyüdü, ticareti burada öğrendi. İlk ve ortaöğre-nimi Bursa’da, yükseköğrenimini, İstanbul Şişli İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde tamamladı. 1974 yılından sonra iş yaşa-mına atıldı. Babasının işini terk ederek tekstil ve inşaat-emlak işlerine girdi.

1981-1992 yıllarında Meclis üyeliği, 1987-1992 yıllarında ise genç yaşlarda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Meclis Baş-kanlığı yaptı.

1992 yılından sonra sosyal faaliyetlere ağırlık verdi. Amatör olarak atletizmle ilgilendi. 40’lı yaşlarından sonra Uludağ Üniver-sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı. 1988 yı-lında BUTTiM’in kuruluşuna öncülük etti. İki yıl süreyle bu koo-peratifin başkanlığını yürüttü. Organize Sanayi Bölgesi yanında bir Organize Ticaret Bölgesi yapılması için çaba gösterdi.

Cengiz Battalcıoğlu’na göre; Bursa’nın 1970-2000’li yıllarında yoğun olarak sürdürülen Ortadoğu eksenli tekstil ticaretinin iyi organize edilememesinden dolayı, bu piyasanın kontrolü sağla-namadı. Bugün artık Bursa’da sadece fantazi tekstil ürünleri üre-tilmekte olduğunu söyleyen Cengiz Battalcıoğlu’na göre: “Bursalı girişimcilerin ayakta kalabilmesi için, uluslararası firmalarla re-kabet edebilir noktaya gelmesi gerekmektedir.” Cengiz Battalcı-oğlu, BTSO’nun bugün, hem üyelerine karşı sorumlulukları açı-sından, hem de ekonominin canlandırılması açısından yeterince aktif olduğunu düşünmektedir: “Bugünkü BTSO’nun kente karşı sosyal sorumluluk projelerini gönülden destekliyorum. Yerel yö-netimlerle ortak projeler üreterek, Bursa’nın tarihi, kültürel kim-liği konusundaki kentlilik projeleri artırılarak sürdürülmelidir.”

Page 167: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

167

Yasaklar Kalksın Konferansı (1987)

Cengiz Battalcıoğlu, Başbakanlık’ta.

Page 168: Bursa Ticaret Odası

168

Ali Battalcıoğlu Singapur ve Hong Kong gezilerinde (1988)

Page 169: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

169

BTSO’nun 100. Yıl kutlama törenlerinde Cengiz Battalcıoğlu.

BTSO yönetim kurulu üyeleri.

Page 170: Bursa Ticaret Odası

170

1938 yılında Divriği’de doğdu. Ortaöğretimi Divriği’de, liseyi Haydarpaşa Lisesi’nde yükseköğrenimini İstanbul İktisadi Tica-ri İlimler Akademisi’ni tamamladı.

1961 yılında Bursa’ya yerleşti ve Yeni Karamürsel Komandit Şirketi’nin Bursa Mağazası’nı kurarak ticarete başladı. 1973’te şirketin AŞ statüsüne geçme-si ile Bursa Mağazası’nın ku-rucu ortağı ve yöneticisi oldu.

1968 yılında BTSO Mec- lisi’ne girdi. 1972 yılından itibaren yönetim kurulun-da görev almaya başladı. 7 dönem yönetim kurulu üyeliği, 8 dönem de Sana-yi Bölgesi’nden sorum-lu BTSO Başkanvekilli-ği görevini yaptı. 30 Mart 1992 tarihinden 1995 yı-lına kadar BTSO Meclis Başkanlığı yaptı.

Mustafa Paçacı dö-neminde Organize Sa-nayi Bölgesi’ndeki oda binasının tamamlan-ması ve caminin ya-pılması gerçekleş-ti. Mustafa Paçacı’ya göre, ‘son 20 yılda BTSO çok başarılı işler yapmıştır.’ Bugünkü girişimci yönetimin, hem BTSO üyele- ri-ne, hem de Bursa’ya ciddi katkıları olduğunu söylemiştir. Ge-niş ufuklu olan bugünkü BTSO yönetiminin özellikle sosyal so-rumluluk projelerine verilen desteğin çok önemli olduğunu ifa-de etmiştir.

MUSTAFA PAÇACI (30 Mart 1992-1995)

Page 171: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

171

BTSO bir ödül töreninde Mustafa Paçacı.

Page 172: Bursa Ticaret Odası

172

TÜRKER ÇİLİNGİR (1995-1997)

1943 yılında Trabzon Akçaabat ilçesinde doğdu. İlk ve ortaokulu Akçaabat’ta okudu. 1959 yılında Sa-nat Okulu Torna-Tesviye Bölümü’nden, 1962 yılın-da Makine Teknikerlik Okulu’ndan mezun oldu. Ça-lışma yaşamına, 9 yaşında babasının atölyesinde oto tamircisi olarak başladı. 1960-1963 yıllarında Trab-zon Nato Üssü’nde tornacı ve motor tamircisi olarak 3 yıl çalıştı. 1963 yılında işyeri baştemsiliciliği yaptı. Nato üssünde çalışırken İngilizce’yi öğrendi.

Askerden sonra İstanbul Devlet Mühendislik Mi-marlık Akademisi Makine Bölümü’ne girerek 1971 yılında makine mühendisi olarak mezun oldu. Yük-sek tahsil yıllarındaki boş zamanlarında kalıpçılık, tornacılık ve dolmuş şoförlüğü yaptı. 1971 yılında Bursa’daki bir fabrikanın imalat şefliği görevini 1975 yılına kadar devam ettirdi. 1974 yılında Almanya ve İsviçre’de mesleki kurslara katıldı.

Türkiye’de ilk defa elektronik kumandalı kay-nak makinelerini yüzde yüz yerli yapma başarısı-na erişen ilk mühendis oldu. 1975 yılında kurdu-

ğu MİSTAŞ Makine İmalat Sanayi ve Ticareti Anonim Şirketi’nin halen Yönetim Kurulu Başkanı’dır.

Çalışmaları daha çok kaynak makinesi üreti-mi alanındadır. Üretilen kaynak makineleri, ge-rek ülkemizde ve gerek yurt dışında tanınıp tak-dir görmektedir.

Evli ve iki çocuk ba-basıdır.

Türker Çilingir ve BTSO yönetim kurulu üyeleri

Page 173: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

173

BTSO ödül töreninde Türker Çilingir.

Türker Çilingir, Ergün Kağıtçıbaşı ve Adnan Kahveci

Page 174: Bursa Ticaret Odası

174

Türker Çilingir öğrencilik yıllarında torna tezgahı başında.

Öğretmenlik yıllarında Türker Çilingir.

Page 175: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

175

Bir yabancı heyet Mistaş Fabrikası’nı incelerken.

Page 176: Bursa Ticaret Odası

176

BURHAN VATAN (1997-2005)

1954 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve ortaöğretimini Bursa’da tamamladı. Bursa Ti-caret Lisesi’ni bitirdi. 1980 yılında ise Bursa İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nden me-zun oldu. Genç yaşta iş hayatına atıldı. 1981 yılından başlayarak BTSO Meclis üyeliği-ne seçildi. 1997-2005 yıllarında BTSO Meclis Başkanlığı’na seçildi.

Page 177: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

177

İLHAN PARSEKER (2005-)

1958 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve ortaöğ-reniminden sonra A.Ü. İktisat Bölümü’nü bitir-di. 1975 yılından başlayarak siyasete atıldı. Siya-si partilerde yöneticilik ve başkanlık yaptı. Ma-yıs 2002’de Ankara’da toplanan Türkiye Oda-lar ve Borsalar Birliği Genel Kurulu’nda Yöne-tim Kurulu üyeliğine seçildi ve halen bu görevi-ni sürdürmektedir. 2005 yılında seçildiği BTSO Meclis Başkanlığı görevini de aynı şekilde de-vam ettirmektedir.

Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yönetici ve başkanlık yaptı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birli-ği Eğitim ve Kültür Vakfı (TOBEV) Yönetim Kuru-lu Üyeliği, Motor Sports & Organization A.Ş. Yö-netim Kurulu Üyeliği, Formula İstanbul Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliği vardır. Görev yaptığı kuruluşlar ise şunlardır: TOBB yönetim kurulu üyesi, BTSO Meclis Başkanı, Kobi Girişim Ser-mayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. yönetim kurulu üye-liği, GİP (Gelişen İşletmeler Piyasaları A.Ş.) yöne-tim kurulu üyesi, İstanbul Dünya Ticaret Merke-zi A.Ş. yönetim kurulu başkan vekili, Bursa OSB müteşebbis heyet başkanıdır.

Bursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Mer-kezi (BUTGEM) Mütevelli Heyet Başkanı ve Yö-netim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Parse-ker, TOBB bünyesinde faaliyet gösteren Etik Kurulu’nun da başkanıdır.

Halen ticari ve sanayi alanlarında faaliyet gösteren kendisinin ve ortaklığı bulunan şirket-lerin yönetim kurulu başkanlığını yapan Parse-ker, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Page 178: Bursa Ticaret Odası

178

Parseker okul yıllarında, babasının

ipek fabrikasının Kozahan’daki satış

mağazasında çalışma hayatına ilk

adımı attı.

İş hayatının ilk yılları...Siyasete atıldığı ilk yıllar...

Dünya Bankası Eski Başkanı

Paul Wolfowitz ile birlikte...

Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in BTSO ziyaretinden...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Nisan 2007 tarihli BTSO ziyaretinden...

Page 179: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

179

TOBB Yönetim Kurulu (2008)

Referans Hızlı Balık Ödülleri Jürisi

TOBB organizasyonu ile Washington'da yapılan ve İsrail-Filistin buluşmasını sağlayan tarihi toplantı...TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Parseker, İsrail ve Filistin Ticaret ve Sanayi Odası başkanlarıyla Beyaz Saray önünde..

Parseker, Türkiye’de ilk kez 2005 yılında yapılan Formula 1 Yarışları’nın İcra Kurulu Başkanlığını yaptı.

Page 180: Bursa Ticaret Odası

180

BAHA CEMAL ZAĞRA (1951-1954)

1894 yılında Eski Zağra’da doğdu. Soyadını doğduğu şehirden aldı. Ailesiyle Bursa’ya yerleşti. Ticaret Lisesi mezunudur. Fidan Hanı’nda yağ ticareti ile ticari hayata atıldı. Uzun yıllar Selçuk Yağları’nın başbayiliğini yaptı.

1940’lı yıllarda siyasete atılarak, 1946 yılında Demokrat Parti’nin kurucula-rı arasında yer aldı. İl Genel ve Belediye Meclisi üyeliği, Başkanvekilliği yaptı. 1954 genel seçimlerinde bu parti listesinden Bursa Milletvekili seçildi. “27 Mayıs 1960” müdahalesinden sonra DP’nin kapatılması üzerine 1961’de kurulan Adalet Partisi’nin (AP) Bursa İl örgütünün kurucuları arasında yer aldı. İl Başkanı oldu. 1961 yılında yeniden Bursa Milletvekili seçildi.

1951-1954 yılları arasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptı.

BTSO İDARE / YÖNETİM KURULU BAŞKANLARI

Page 181: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

181

HAYRİ TERZİOĞLU (1954-1960)

1908 yılında Bursa’da doğdu. Terzioğlu Çiftliği sahibi bir girişimci ola-rak, Doğru gazetesini alarak Bursa Hakimiyet (Hakimiyet Milletindir) ga-zetesini kurdu.

İlköğrenimini Bursa’da, ortaöğrenimini Fransız Okulu’nda yaptı. Bir süre Türkiye İş Bankası’nda memur olarak çalıştı. 1934 yılından sonra çiftliğin yönetimini üstlendi. 1946’da Demokrat Parti’nin Bursa kurucu-ları arasında yer alıp 1950 yılında İl Başkanı oldu. Bu görevini 27 Mayıs 1960 tarihe kadar kesintisiz sürdürdü.

1966 yılında Bursa Çimento AŞ’nin kuruluşuna öncülük etti. Bursa’da halk ortaklığı ile kurulan bu şirketin uzun süre Yönetim Kurulu Başkanlı-ğını yaptı. 1954-1960 yılları arasında 6 yıl süreyle Bursa Ticaret ve Sana-yi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptı. Aynı dönemde Türkiye Oda-lar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Başkanlığı ile 2. Başkanlığı, 1967 yılın-da ise TOBB yöneticiliği yaptı.

20 Mayıs 1976 tarihinde yaşamına son verdi.

Page 182: Bursa Ticaret Odası

182

Terzioğlu Çiftliğinde Hayri ve Kemal Terzioğlu (1967)

Page 183: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

183

İhsan Sabri Çağlayangil ,Ergun Kağıtçıbaşı, Gökçe Köksal, Mustafa Dörtçelik, Hüseyin Karamehmetoğlu (1963)

Cezaevi çıkışında fuardaki gazinoda

Hayri Terzioğlu onuruna düzenlenen

toplantı.

Page 184: Bursa Ticaret Odası

184

HASAN ALKOÇLAR (1960-1963)

1915 yılında Filibe’de doğdu. Bulgaristan göçmeni olan Hasan Alkoçlar, baba-sı Mustafa Bey ile birlikte 1935 yılında Bursa’ya gelip yerleşti. Lise öğrenimini ya-tılı olarak Edirne Lisesi’nde yaptı. Bu sırada İstanbulspor’da kalecilik yaptı. Yük-seköğretim için gittiği Almanya Dresden Üniversitesi’ni, II. Dünya Savaşı nedeni ile yarım bırakarak dönmek zorunda kaldı. Bu nedenle çok iyi Almanca bilmek-tedir. 1940’lı yıllarda, babası ile birlikte Ünlü Cadde 11 numarada açtığı tütün ti-carethanesini kısa sürede geliştirdi. Bu dönemde yılda 100 ton tütün almaktay-dı. Tütünden çok iyi anlayan Alkoçlar, tütün alımını şahsen yapar ve işlenmiş ola-rak o zamanki Doğu Bloku ülkelerine ihraç ederdi. Bu açıdan Türkiye’nin ilk tü-tün ihracatçılarındandı.

Hasan Alkoçlar, 27 Mayıs 1960 tarihinde askeri darbe ile birlikte BTSO’ya Baş-kan atandı. 8 Kasım 1961 tarihinde yapılan seçimlerde, Meclis tarafından yeniden başkan seçildi. 1963 yılına kadar da, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Yö-netim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürdü. Bu dönemde, ABD’den önemli kredi-ler sağlanarak Organize Sanayi Bölgesi’nin oluşmasında en önemli katkıyı sağla-dı. 15 Aralık 1987 tarihinde yaşamını yitirdi. 2 çocuk babasıydı.

Gençlik yıllarında pist olmamasına rağmen, Uludağ’da kayak sporu yapar, ya-pılmasına önayak olurdu. Bursa Acarspor’da yöneticilik yaptı. 10 yıl süre ile Bur-sa Kızılay Başkanlığı görevini üstlendi ve başarılı çalışmalarından dolayı ‘Başarı Madalyası’ ile ödüllendirildi.

Page 185: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

185

Hasan Alkoçlar Meclis’te...

Tütün balyaları önünde...Hasan Alkoçlar Polonyalı tütün alımcıları ile İstanbul yolunda gemide.

Page 186: Bursa Ticaret Odası

186

KAMİL TOLON (1963-1965)

1913 yılında İstanbul’da doğdu. Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra, önce Bayındırlık Bakanlığı’nda müfettiş oldu. Ancak sonra makine üretimini seç-miş ve önemli buluşlar yapmıştı. Önce otomatik radyo gramafonu yaptı. Bunu 3 bin liraya satarak sermaye yapmış, sonra evinde yeni icatlarını sürdürmüştü. Ha-vagazı zehirlenmelerine karşı bulduğu bir icadı daha vardı. Sonraki yıllarda, Fah-ri Batıca’nın sermayesi ile seri olarak ilk makine üretimine başladı.

Türkiye’de ilk çamaşır makinesi üretimini gerçekleştiren bu sanayici, 1937 yılında Bursa’da kurduğu makine imalathanesi ile ülkemizin ilk makine imalat-çıları arasına girdi. İkinci Dünya Savaşı’nda askere çağrıldı. Bu alandaki ilgisini Çanakkale’de Milli Savunma Ba-kanlığı adına seri olarak ma-yın kesme makineleri ürete-rek gösterdi. Bu arada Nara Burnu’nda kurduğu jeneratör de, sonraki uzun yıllar boyun-ca hizmet verdi. Askerlik gö-revinin sona ermesinin ar-dından, Bursa’da makine sa-nayisindeki önemli girişim-lerini sürdürdü.

1945 yılında ilk doku-ma tezgahını, 1948 yılında ilk biçerdöveri, 1949 yılın-da ilk santrfüjlü su pompa-sını, 1950 yılında ilk ev tipi çamaşır ve bulaşık ma-kinesini, 1952 yılında ilk elektrik motoru tasarla-yıp üretimini yaptı. Tolon markası, özellikle 1960’lı yıllarda özellikle çama-şır ve bulaşık makine-si pazarında önemli bir

Page 187: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

187

yer sahibiydi. 1970’li yılların başında Tolon Makine’nin bi-rer marka olarak ürettiği makineler içinde, demir teste-re makinesi, bir Türk buluşu olarak icat edilmiştir. O ta-rihlerde üretilen demir kesme makineleri bugün bile ha-len kullanılmaktadır.

1963-1965 yılları arasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. 1969 yılında firma-sını İzmir’e nakletti. 21 Temmuz 1978 tarihinde Bursa’da yaşamını yitirdi. Mezarı Emirsultan’dadır. Çocukları, ha-len makine üretim faaliyetlerini İzmir’de sürdürmektedir.

Kamil Tolon İnönü ile Başbakanlık’ta (15 Ekim 1962)

Kamil Tolon ve Hüseyin Sungur (1965)

Page 188: Bursa Ticaret Odası

188

ABDİ BİÇEN (1965-1969)

Mustafa Özyıldız, Hamdi Şengöz, Ergün

Kağıtçıbaşı, İsmail Baltacıoğlu, Abdi Biçen, Uğur Ziya

1907 yılında Yugoslavya’nın Prizren şehrinde doğdu. 7 yaşında babasını kaybet-mesinden sonra 1914 yılında ailesiyle Bursa’ya göç eden Biçen, bir süre Bursa’daki akrabalarının yanına yerleşti. Asıl mesleği kerestecilk olan Biçen, kısa sürede gi-rişimciliği ile başarılı bir tüccar ve sanayici oldu.

Kereste tüccarlaığından sonra inşaat malzemeleri ticareti, çimento bayiliği yap-tı. Daha sonraki yıllarda ise sanayi alanına geçti ve sanayi tesislerinin kurulmasına öncülük etti. 1950-1960 yılları arasında siyasete girerek DP İlçe Başkanlığı yapmıştı.

1965-1969 yılları arasında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu. Bu dönemde, gerek işadamı kimliği ve ge-rek siyasi kişiliği ile Bursa’nın sanayileşmesinde önemli katkıları oldu. BTSO Yöne-tim Kurulu Başkanlığı döneminde, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nin oluşumuna öncülük etti. Polylen, Aroma, TOFAŞ ve Bursa Çimento fabrikaları gibi ortak kuru-luşların kurulmasında önemli katkısı oldu. Tofaş’ın ürettiği ilk oto da, Abdi Biçen’e armağan edilmişti. Halen bu araba, kurumun müzesindedir. 14 Temmuz 1966 ta-rihinde, kurulmasına önayak olduğu Bursa Çimento Fabrikası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini, 1976-1981 yılları arasında yaptı. Bu dönemde, Bursa’da hal-ka açık şirketlerin kurulması girişimlerine katkısı oldu. 1971-1973 yılları arasın-da, Organize Sanayi Bölgesi’nde Polylen İplik Fabrikası’nın kurucu ve İdare Mecli-si üyeliği yanı sıra, Aroma gibi birçok fabrikanın da kurucuları arasındadır.

7 Temmuz 1981 tarihinde Bursa’da yaşamını yitirdi. Emirsultan Mezarlığı’na gömülmüştür. Abdi Biçen 4 çocuk babasıydı.

Page 189: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

189

Abdi Biçen ve BTSO üyeleri

Abdi Biçen bir fuar açılışında.

Page 190: Bursa Ticaret Odası

190

HÜSEYİN SUNGUR (1969-1972)

21 Mart 1931 yılında Bursa’da doğan Hüseyin Sungur, çok önceden Bursa’ya yerleşen Buhara göçmenlerindendir. Ailesi, 1925 yılına kadar, 3-4 asırdır Emirsul-tan Türbesi türbedarlığı görevini yürütmüştü. Dedesi Hüsnü Efendi, aynı zaman-da müezzindi. Babası, Necati Sungur ise edebiyat öğretmeniydi. Önce Özel Rey-han Okulu, sonra Tahtakale’deki ortaokulda okuyan Sungur, kaydolduğu İstanbul Kabataş Lisesi’ni, amcası dünya-ca ünlü sihirbaz Zati Sungur’un asistanlığını yaptığı için tamam-layamadı. Bunun üzerine dede-si Hüsnü Efendi, “Bir ailede bir sihirbaz yeter” deyip, Bursa Sanat Okulu’na kaydedildi. Bu okuldan mezun olduktan son-ra ticarete atılan Hüseyin Sun-gur, ilk işine, 1958 yılında Koza Hanı’nda kömür ticareti ya-parak başladı. Bursa’nın en önemli kömür satıcısı oldu. 1963 yılından sonra sürekli olarak Bursa Ticaret ve Sa-nayi Odası yönetimine girdi. 1969-1972 yıllarında BTSO Yönetim Kurulu Başkanı oldu. 1973-1977 yıllarında da 15. Dönem Bursa Mil-letvekili olarak meclise se-çildi.

Başkanlığı döneminde Uludağ Üniversitesi’nin açılması girişimleri ile Eski İpek Hanı’ndaki oda binasının temeli atılmış-tı. BTSO İş Sarayı olarak anılan binanın temeli, 11 Şubat

Page 191: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

191

1971 tarihinde atılıp, 1973 yılında ise hizmete açılmıştı. Oraganize Sanayi Bölgesi’nin kuruluşu sırasında da, oda yöneticisi olarak önemli katkı yaptı.

Hüseyin Sungur’a göre Bursa’da 10 ayrı bölgede sa-nayi bölgesinin kurulması doğru değildir. Onun deyimine göre “Bursa’nın ayıbıdır.” Bursa’nın kültür ve turizminin geliştirilmesinin önemine değinen Hüseyin Sungur, Ulu-dağ gibi bir nimetin yeterince değerlendirilememesinden şikayet etmiştir.

Eski İpek hanındaki oda binasının temeli atılırken.

(11 Şubat 1971)

Fahri Korutürk ile...

Page 192: Bursa Ticaret Odası

192

Başbakanlık’ta Selahattin Aktar başkanlığındaki Oda yöneticileri Bayındırlık Bakanı Ahmet Türkel ve Çağlayangil ile birlikte. (5 Mayıs 1975)

Başbakan Yıldırım Akbulut

Ali Osman Sönmez ve

Hüseyin Sungur’a şeref belgesi

verirken.

Page 193: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

193

Almanya’nın Darmstad şehrinde kardeş şehir olduğu günün anısına... (1964)

Odalar Birliği Genel Kurulu’nda Hüseyin Sungur

(1970)

Page 194: Bursa Ticaret Odası

194

1929 tarihinde Bursa’da doğdu. İlk ve ortaokulu Bursa’da, liseyi İstanbul’da Galatasaray Lisesi’nde oku-du. 1953 yılında ticaret ya-şamına atıldı. Babası ve de-desinin Uzunçarşı’da sür-dürdüğü aktarlık mesleği-ni devam ettirdi. 1954 yılın-dan sonra BTSO’da Meclis ve Yönetim Kurulu üyeliği, Başkanvekilliği görevle-rinde bulundu. 1973-1975 yılları arasında da BTSO Yönetim Kurulu Başkan-lığı görevlerinde bulun-du. Başkanlığı dönemin-de “BTSO İş Sarayı”nın yapımını gerçekleştir-di. Bursa Organize Sa-nayi Bölgesi’nin kuru-luş ve gelişim çalışma-larında önemli katkısı oldu. TOFAŞ ve OYAK-Renault otomobil fab-rikalarının Bursa’yı seçmeleri için çaba harcadı. Adalet Parti-si listesinden iki dö-nem Bursa Beledi-ye Meclisi üyeliğine seçildi. 4 Tem-muz 1995 tarihinde yaşamını yitirdi. Emirsultan Mezarlığı’nda defnedildi.

Çocuk Esirgeme Kurumu ve Bursa Kızılay Derneği’nde aktif görevler aldı.

SELAHATTİN AKTAR (1973-1975)

Page 195: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

195

Selahattin Aktar ve BTSO yönetimi Başbakanlık’ta. (5 Mayıs1975)

BTSO Meclisi bir arada...

Page 196: Bursa Ticaret Odası

196

ALİ OSMAN SÖNMEZ (1972-73) (1975-83) (1984-95)

Birçok şirket topluluğu olan Sönmez Endüstri Holding’in kurucusu Ali Osman Sönmez, 1926 yılında Bulgaristan’ın Mestanlı kazasında doğdu. İlk ve ortaöğre-nimini Mestanlı’da tamamladı. 15 yaşlarında iken Bulgaristan’dan Yunanistan’a geçti. Yunanistan’da 7 yıl kaldıktan sonra 1948’de Türkiye’ye göç etti. Önce İnegöl’e yerleşerek, burada tütün işletmeciliği ve ihracatı yaptı. 1964 yılından sonra ticari etkinliklerini Bursa’ya taşıdı. 1970’li yıllardan sonra tekstil ticareti yapmaya baş-ladı. Nitekim 1971’de Filament İplik Sanayii Fabrikası’nın temelini atarak sana-yiciliğe başladı. Giderek iş kollarını çeşitlendirip havlu, inşaat, yaş sebze ve mey-ve ihracatı ile uluslararası taşı-macılık sektörlerinde de şirket-ler kurup faaliyet göstermeye başladı. Türkiye’nin ikinci ulu-sal havayolu şirketi olan Sön-mez Havayolları AŞ’yi kurdu. Bursa Hakimiyet Gazetesi’ni satın alarak medya yaşamına girdi. Bu süreçte Bursa’da birçok kez vergi rekortmeni oldu. Türkiye genelinde de üst sıralarda yer aldı.

Bursa’da çok sayıda okul ve hayır hizmetle-ri yaptı. Birçok ilköğre-tim okulu, bir Fen Lise-si ile Teknik Öğretim Si-tesi yaptırdı. Bu sitede endüstri meslek, tek-nik, anadolu teknik ve meslek liseleri ile güzel sanatlar lisesi ve ayrıca bir öğren-ci yurduyaptırmıştır. Ayrıca çok sayıdaki sağlık kuruluşları-

Page 197: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

197

na da katkı yapmıştır. Eski Devlet Hastanesi yanında, On-koloji Hastanesi ile Yalova Yolu’nda da Uludağ Üniversite-si için bir kampus yaptırmıştır.

1950’den sonra siyasete atıldı. Önce Belediye Meclisi’nde, 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan seçimlerde ise Bursa Milletvekili seçildi.

İnegöl’deki ticaret yaşamı sırasında Ticaret ve Sanayi Odası yönetimlerinde görev aldı. Altı yıl boyunca İnegöl Ti-caret ve Sanayi Odası Başkanlığı yaptı. 1972 yılında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi. Kısa süreli iki boşluk dışında 20 yılı aşkın süreyle bu görevi sürdürdükten sonra, 1995 seçimlerinde aday olmadı.

1982-1984 yılları arasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Yönetim Kurulu üyeliğinde, 1986-1988 arasında da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi Başkanlığı’nda getirildi. Bu göre-ve 1992’de ikinci kez yeniden seçildi.

12 Eylül 2001 günü yaşamını yitirdi. Emirsultan Mezarlığı’na gömülmüştür.

BTSO binasının açılış töreni (1973)

Page 198: Bursa Ticaret Odası

198

Süleyman Demirel, Ali Osman Sönmez, Orhan Taşanlar ve Celal Sönmez birlikte...

Ali Osman Sönmez lise yıllarında.

Page 199: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

199

Ali Osman Sönmez Özal’la birlikte.

Ali Osman Sönmez ve Mümin Gençoğlu, dönemin sanayi bakanı olan Ahmet Kurtcebe Alptemoçin ile birlikte.

Ali Osman Sönmez ve Celal Sönmez, Kurtcebe Alptemoçin ile birlikte.

Page 200: Bursa Ticaret Odası

200

MEHMET ŞENER (1983-1984)

1936 yılında İskeçe Horozlu köyünde doğdu. Batı Trakya’dan 1948’de Türkiye’ye gelen Şener, bir süre sonra İskeçe’ye döndü. 1954 yılında ailesiyle birlikte ‘ser-best göçmen’ olarak Bursa’da yerleşti. İstanbul Üniversitesi Yüksek Tekniker Okulu’na devam etti. Ardından üç yıl süreyle Almanya’nın Münih kentinde ma-kine üretimiyle ilgili staj yaptı. Dönüşünde Bursa’da atölye aşamasından baş-lattığı makine imalâtını geliştirerek, ihracata dönük sanayi aşamasına yükselt-ti. Bursa’da “makine yapan makine modellerini geliştirmesi ve üretim sürecinin her aşamasına katılması” ile tanınan Şener, uzun süre Bursa Ticaret ve Sana-yi Odası (BTSO) Meclis üyeliği ve Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. 1983-1984 yılları arasında BTSO Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı.

1975-1978 yılları arasında Bursaspor Yönetim Kurulu üyeliği sırasında , ku-lübün genel sekreterliğini de üstlenen Şener, Bursaspor Divan Kurulu üyesidir.

3 çocuk sahibi olan Mehmet Şener, iş dünyasındaki deneyimlerini emeklili-ğinde “duayen makineci” olarak meslektaşlarıyla paylaşmaktadır.

Mehmet Şener, sanayiciliğinin yanı sıra kentin sosyal yaşamına da katkı ko-yan isimler arasında yer aldı. Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Bursa Şubesi’nin 1970’li yıllarda kurulması çalışmalarına katılan Şener, merhum sa-nayici Şükrü Şankaya, Hüseyin Saitoğlu, Mustafa Hocaoğlu, Necati Erkan, Os-man Sönmez, Lütfü Banuşuoğlu, Hilmi Uztetik ile derneğin ülkeye örnek hale gelmesi çalışmalarına katıldı.

Ali Osman Sönmez ve Mehmet Şener, 10 Haziran 1978’de Orhan Erman’ın çektiği fotoğrafta Sönmez Gıda’nın açılışında birlikteler.

Page 201: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

201

Bursa sanayinin iki

önemli tanığı Mehmet

Şener ve BTSO Genel

Sekreteri Ergun

Kağıtçıbaşı,1977’de

Bursa Fuarı’nda

standları geziyorlar.

Page 202: Bursa Ticaret Odası

202

M. MUTLU URAZ (27,01,1989- 11,12,1989)

1938 yılında Bursa’da doğdu. İlköğrenimini İstiklal İlkokulu’nda, orta ve liseyi Bursa Ticaret Lisesi’nde tamamladı. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun oldu. Ticaret yaşamına, 1960 yılında babası Aziz Uraz’ın kurduğu işyerinde radyo ve elektrik malzemeleri satışıyla başladı. 1978 yılında BTSO Meclisi’ne seçildi. Bu tarihten itibaren aralıksız olarak bu göreve seçilen Uraz, 4. Dönem Yönetim Kurulu üyeliği ve Başkanvekilliği yaptı. 21 Kasım 1989’da yapılan seçimde BTSO Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. 1995 yılında yapılan oda seçimlerinde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı oldu. 2002 yılına kadar da bu görevini sürdürdü. 1998 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kuru-lu tarafından, ACO Türkiye Milli Komitesi üyeliğine atandı.

Bursaspor, Uludağ Rotary–1989-1990 dönem başkanı-, Bursa Ticaret Lisesi’nden Yetişenler Derneği’inin 1977 yılından bu yana dernek başkanı olan Uraz, Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı’nın da kurucu üyesidir. Uzun süre de BKSTV’nin Yönetim Kurulu üyesidir. Lisanslı basketbol antrenörlüğü görevini üst-lendi. Bir süre Bursaspor amatör şubeler (voleybol ve basketbol) başkanlığı da yapan Uraz’ın 3 çocuğu vardır.

Page 203: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

203

Mutlu Uraz, Ali Osman Sönmez, Mümin Gençoğlu, Mustafa Paçacı ve Cavit Çağlar’dan oluşan BTSO yönetim kurulu.

Page 204: Bursa Ticaret Odası

204

CELAL SÖNMEZ (1995- )

1953 yılında İnegöl’de dünyaya geldi. İlkokulu İnegöl’de, ortaöğrenimini Bur-sa Çelebi Mehmet Ortaokulu’nda tamamlayan Celal Sönmez, daha sonra Bur-sa Erkek Lisesi’nden mezun oldu. Yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde tamamladı. 1977 yılında bu fakülteden mezun olan Celal Sönmez, daha sonra Sönmez Holding bünyesindeki çeşitli kuruluşlarda yöneticilik yaptı.

1987’de Bursa Hakimiyet Gazetesi’nin Sönmez Holding tarafından satın alın-ması üzerine bu gazetenin sahipliğini üstlendi. Daha sonra gazetenin adı “Bursa 2000” olarak değiştirildi ise de, 2000’de yeniden Bursa Hakimiyet’e dönüştürüldü. 1993’te önce Radyo S’i, ardından 1995’te de babası Ali Osman Sönmez’le birlikte AS TV’yi kurdu. Babası Ali Osman Sönmez’in ölümünden sonra Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Holding bünyesinde kurulan spor kulüpleri Sönmez Filament ve Sönmez ASF’nin Başkanlığını yaptı.

Halen Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yürüten Celal Sönmez, ilk kez 1984 yılında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeliği’ne se-çildi. BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu ve Uludağ İhracatçılar Birliği Yönetim Ku-rulu üyeliklerinde de bulunan Sönmez, 24 Kasım 1995’te BTSO Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi. Daha sonra aralıksız olarak 6 dönem BTSO Yönetim Kurulu

Başkanlığı’na seçildi. En son olarak 26 Şubat 2009 tarihinde yapılan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası se-çimlerinde, BTSO Yönetim Kurulu Başkanlığı’na 6. kez yeniden seçildi. Celal Sönmez halen bu görevine devam etmektedir. Halen BTSO’nun en uzun süreli yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir.

Celal Sönmez döneminde, BTSO binasının ya-pımı, 2004 yılındaki değişikliklerin uygulanması ve BTSO’nun yeniden yapılanması gerçekleşmiştir. Bu dönemde, üyelerin haklarının korunması yönünde çalışmalar dışında, özellikle sosyal sorumluluk pro-jeleri konusunda ciddi artışlar gözlenmiştir. Bur-salı sanayicilerin, Bursa’dan elde ettiği kaynaklar-dan bir kısmını Bursa’ya harcanması konusunda, özellikle eğitim kuruluşlarına yapılan katkılar dik-kat çekmektedir.

Celal Sönmez evli ve 3 çocuk babasıdır.

Page 205: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

205

Celal Sönmez başkanlığındaki BTSO yönetimi.

Sönmez Ailesi bir arada

Celal Sönmez bir ödül töreninde Şükrü Şankaya ile.

Page 206: Bursa Ticaret Odası

206

Celal Sönmez, fabrikasında heyeti gezdirirken.

Acara Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Levan Varşalomidze’nin Bursa ziyareti...

Page 207: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

207

Celal Sönmez ve BTSO yönetimi (2009-2013)

Page 208: Bursa Ticaret Odası
Page 209: Bursa Ticaret Odası

208

BTSO’NUN AMACI

DOĞRULTUSUNDAKİ FAALİYETLERİ

ursa Ticaret ve Sanayi Odası, tüm odaların kuruluş ga-yesi olan, üyelerinin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, mes-leki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel men-

faatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, men-suplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerin-de dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak, meslek di-

siplinini, ahlak ve dayanışmasını korumak gibi aynı amaç ve görevleri misyon edinmiştir.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye ve bölge eko-nomisinin, ticari ve sanayi hayatının gelişmesi, ona yeni ivmeler kazandırılması yönündeki çabalarını, kurulduğu günden itibaren azami bir çaba göstermektedir. 1889 yı-lında faaliyete geçen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, daha o günlerde yerel ticaret ve sanayi konularını görüşüp so-runlara çözüm yolları bulmaya çaba harcamıştı. Bugün de üzerinde önemle durulan mesleki ve teknik okulların açıl-ması için de büyük gayretler sarf etti. 1890 yılında Bursa Ticaret Odası ile Sanayi Odası’nın birleşerek yaptıkları ilk toplantılarda, şehirde üretilen her tür ürünün ıslahı, tüc-car ve esnafın her zaman bir düzen içinde bulundurulma-sı, her sınıf için kethüda ve işbaşı tayin edilmesi konuları görüşülmüştü. Esnafın yanlarına aldıkları çırakları birkaç ay çalıştırıp hiçbir sınırlamaya tabi olmadan dükkan aça-rak, çürük-çarık üretim yapmaları, sanayide rekabet dü-zenini bozmakta olduğu tespit edilmişti. Bu nedenle de, gi-derek Avrupa mallarına ilgi artması üzerine, sanat ve tica-ret alanında bir düzen getirilmesi gerektiği belirtilerek, ti-caret ve sanayi odasının önemi vurgulanmıştı.

BTSO, Bursa’nın; yapı, makine ve madeni eşya sana-yiinin öğretici ve öncüsü olan Sanayii Mektebi için maddi ve manevi katkılarda bulundu. Bu okulun ürettiği ürünler, açılan sergilerle halka tanıtıldı, satış mağazasının açılma-sına öncülük etti.

Üyelerinin mesleki faaliyetlerini uygun koşullarda yü-rütebilmeleri ve karşılaştıkları sorunları çözümleyebilmesi amacıyla kurulan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, bugün ül-kemizin en önde gelen meslek kuruluşu olarak, aynı amaç

Page 210: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

209

ve hedefler doğrultusunda çalışmaktadır. Bu amaçla, son 20 yılda BTSO’nun yaptığı faaliyetler içinde, tüm Türkiye’de emsal gösterecek projeler yer almakta.

Başta ipek ve kumaş dokuma ve standardizasyonların hazırlanması konusunda girişimlerde bulundu. Bursalı sa-nayiciler, kendilerine has sezişleriyle Bursa Ticaret ve Sa-nayi Odası aracılığı ile bu yönde karar ve önlemler alarak, girişimciliğe ilk adımlarını attı.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, kendilerine önemli ya-rarlar sağlayacağı bilinciyle, yurt dışında açılan fuarla-ra üyelerinin de katılımını sağlamıştır. Böylece, Bursa sa-nayi ve tarım ürünlerinin ihracını da teşvik etmiştir. Bur-sa ve çevresinin ticari ve sanayi yapısının, ülke ekonomisi içinde daha fazla yer edinmesi, katkı yaratır yönünde bi-çimlenmesi için çaba göstermiştir. Tüm bu amaçlar doğ-rultusunda sayısız proje ve faaliyeti gerçekleştiren BTSO, Bursa’nın en önemli kuruluşlarından biri olarak faaliyet-lerini sürdürmektedir.

BTSO'nun Denetim GöreviBursa Ticaret ve Sanayi Odası, uzmanlaşmış birikimiy-

le ekonomide denetim görevini her zaman sürdürmüştü. Özellikle ekonomik konulardaki davalarda, BTSO üyeleri bi-lirkişilik yapmıştı. 1890’lı yıllarda, Osmanlı Devleti’ne yolla-nan yabancı ispirtolardan üretilen rakıların sahte olup ol-madığı da Ticaret Odası tarafından belirlenmekteydi. Yine, Bursa’dan taşraya ve taşradan Bursa’ya gönderilmekte olan emanet para ile mektupların ulaşımı, gümrüklerde yaşanan sorunlar, otobüs ve tren tarifeleri bile BTSO tara-fından denetlenmekteydi. Bu konulardaki aksaklıklar, sü-rekli BTSO’da alınan kararlar ile çözülmüştü. Yine 2 Mart 1900 tarihli karardan öğrendiğimize göre, «Hatalı ve nok-san havlu üretenlerin havlularına, BTSO tarafından el ko-nulduğu anlaşılmaktadır. El konulup toplanan havlula-rın bedeli de, Islahhane’ye, yani Sanat Okulu’na bağışlan-mıştı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda bu konuda şu ka-

rar alınmıştı:

“Bursa havlucu esnafının noksan ve kötü havlu üreten kişilerin malları, esnafın onayıyla, zapt edilmiştir. Bu hav-luların değeri olan 180 kuruş, Bursa Islahanesi’ne bağış-lanmak üzere verilmesi, söz konusu esnafı kethüdası, yar-dımcısı ve esnaflar tarafından Oda’ya bildirilmiştir.”

İstanbul’a Giden Tüccara Pasaport…Cumhuriyet dönemine kadar, sadece ülke dışına değil,

bir başka şehre gitmek bile ülkemizde izne bağlıydı. Bu

Tüccara kesilen cezalara ilişkin belge.

Page 211: Bursa Ticaret Odası

210

nedenle, tüccarların Bursa dışında bir yere mal satmak üzere gitmesi için, “mürür tezkiresi” ve eski dilde “Paşa-port” almaları gerekmekteydi. Mürür tezkeresi için müra-caat edecekler için ilmühaberlerin, yine BTSO tarafından onaylanması gerekiyordu. Bunun için de Oda’da ayrı bir defterin düzenlenmesi için Valilik yazılı uyarı yapmıştı. Ti-cari mal, eşya ve erzak satanlar ile Ticaret Yasası’nın ekin-deki 28. maddesinde sayılmış ve açıkça bildirilmiş olan ti-cari malları satanlara, söz konusu kanun hükmünce tica-ri açıdan mağdur olmaması için, bu tüccarlar için ayrı bir defter düzenlenmişti.

Ticaret Odası Yönetmeliği’nin 2. faslının 25. maddesi, 3. fıkrasına göre, tüccarın taşraya gitmesi halinde, iflas ilanı ve itibarının iadesini veya cinayet gibi suçları olup ol-madıkları, yine Oda’da düzenlenmiş olan özel deftere ka-yıt edilmekteydi.

Sermaye Birikimi ve BankacılıkBursa’daki canlı ticari hayat, paraya olan gereksinim

bazBursa’daki canlı ticari hayat, paraya olan gereksinim, bazı finansman sorunlarına neden olmaktaydı. Bu finans-man sorunlarını çözmek üzere devlet, 1876 yılından sonra, bugünkü döviz büroları gibi köşe sarraflığının kurulmasına Bursa’da izin vermişt. Çok büyük bir sermaye ve finansman ihtiyacına rağmen, uzun yıllar Bursalılar bir banka kura-mamıştı. Bunun en önemli nedeni, özellikle yabancı tüccar ve fabrikatörlerin, üreticinin elinden ucuz ürün almak üzere peşin ödemeler yapmış olmalarıydı. Çünkü Bursa’da açı-lacak bir banka veya sandık, Türkler tarafından kurulması çok güçtü. Abdülhamit’in istibdat dönemindeki örgütlen-me sorunu da bunun bir nedeni olabilirdi. Müslüman ser-mayedarların olmaması, Bursalı Müslümanları yabancıla-ra muhtaç durumda bırakıyordu.

Ticaret Odası kayıtlarından Bursalı girişimcilerin ser-maye ihtiyacı sık sık dile getirilmiştir. Örneğin bir kurul kararında; Haçik Derakubuyan adlı Bursalı, yün ve ipek-

ten üretilen çeşitli kumaşlar meydana getirip örneklerini yabancı alıcılara sunmuş. Fakat sermaye yetersizliğinden dolayı, yardıma muhtaç olduğunu bildirmişti.

Bursa’da para piyasası öteden beri, başta Yahudiler ol-mak üzere azınlıkların elindeydi. Bursa’da sanayinin kısa vadeli finansmanına dönük bankacılık sistemlerinin geliş-memiş olması, Osmanlı girişimcilerini yüzde 20-40 ara-sında faiz oranları ile çalışan sarraf ve tefecilerin insafına bırakıyordu. Avrupalı girişimciler ise kendi ülkelerinden

Osmanlı Bankası

Page 212: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

211

aldıkları düşük faizli kredilerle koza alımlarını rahatlıkla finanse ediyor-lardı (Aktar 1996: 123).

1889 yılında Bursa’da “Memleket Sandığı” adıyla bir tarım kredi sandığı kurulmuştu. Ancak bu bir yardımlaş-ma kurumu olup modern bankacılık dü-şüncesinden uzak olan sandık fazla uzun ömürlü olmamıştı.

1895 yılında ise bir Bursa Bankası kurulması için ciddi çalışmalar yapılmıştı. “Sanayinin gelişmesiyle, bunla-rın artışını korumak, ticaretin yaygınlaşması ve gelişmesi” için Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi’nde, Bursa’da bir banka kurulması konusu görüşüldü. Ticaret ve Bayındır-lık Bakanlığı tarafından 24 Aralık 1895 tarih ve 7 genel sa-yılı yazının görüşülmesi sırasında alınan kararlar şöyledi:

”Tüccarın ve sanayinin gelişmesine yardımcı olacak ön-lemlerin derecesi, Osmanlı Bankası Bursa Şubesi’nin, yük-sek faizle işlem görmesi, hatta yaşanan buhran nedeniyle, talep edilen avansların tüccara verilmemesi sonucu koza mevsiminde, tüccar ile hiçbir işlem görememesi nedeniy-

le, tüm fabrikatör ve tüccarlar zor durumda kal-mıştır. Bu konuda güçlü bir ümidi bekledikleri, söz konu-su mevsimde işlemlerin birden bire durgunluk arz edece-ği ve bu durum, Bursa’nın yaş ürünü mevsiminde, hem sa-nayici , hem halkı mağdur edecektir. Şimdiden önü alın-mak üzere, “Bursa Ticaret Bankası” adıyla, uygun hisse-darlardan oluşan bir anonim şirket kurulması, veyahut Zi-raat Bankası yönetimine önerilerde bulunarak, tüccarlara teminat karşılığında uygun bir faiz ile kredi verilmesi sağ-lanmalıdır. Yada uygun diğer bir bankanın Bursa’da bir şu-besi kurulmalıdır.”

Bursa’da şube açan en eski banka ‘Bank-ı Osmanî’dir (Osmanlı Bankası). 1875 yılında Koza Han içinde faaliyete başlamıştı. Daha sonra yapılan birtakım statü ve yer değiş-

Ticaret ve Sanayi Odası Sandık makbuzu

Esnaf Bankasına dair BTSO kararı

Page 213: Bursa Ticaret Odası

212

likleriyle uzun yıllar faaliyetlerini sürdürmüştü. Bursa’da faaliyete geçen ikinci banka Ziraat Bankası’ydı (Bursa, Sayı 103, 21 Aralık 1310). Koza Hanı’ndaki bürosunda, 1 Mayıs 1305 (14 Mayıs 1889) tarihinde hizmete giren bankanın ilk sermayesi ise 14.763 liraydı. 1926 yılına kadar sadece zirai kredi veren banka, daha sonra ticari krediler de vermeye başladı. 1897 yılında 5,6 milyon kuruş ile Hüdavendigâr Vi-layeti, 1908 yılında ülkede en çok kredi açılan il oldu. 1897 yılında ise Aydın’dan sonra ikinciydi. 1908 yılında ise Bur-salılara 13,7 milyon kuruş kredi verilmişti. Bu kredi oran-ları oldukça yüksekti. 1908 yılında Bursa’daki 39 bin kişi-ye kredi açılmıştı.

Ziraat Bankası Bursa Şubesi yönetim kurulu 8 kişiden oluşmakta olup üyelerin ikisi maliyeden, ikisi Bursa Tica-ret Odası’ndan ve diğer ikisi halk tarafından seçilmesi plan-lanmıştı. Uygulamada başkan ile beraber 4 üye seçilmişti. Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanları genellikle Bur-sa Ticaret Odası yöneticilerinden oluşmaktaydı.

Bursa’da faaliyette bulunan diğer önemli banka De-utsche Orient Bank’tı. Banka, 1906 yılından beri Bursa’da

faaliyetini sürdürdü. 1922 yılına kadar da faal durumday-dı (Eldem 1994: 212). Birinci Dünya Savaşı ortalarına doğ-ru kurulan “İtibar-ı Milli Bankası’nın da Bursa’da bir şu-besi vardı.

I. Meşrutiyet döneminde Bursa’da yaygın olarak sigor-tacılığın geliştiği gözlenmektedir. Gerek yabancı, gerek yer-li sigorta şirketlerinin Bursa’da şube açıp başarılı işlem-ler yaptığını belgelerden öğrenilmektedir. Hatta bir sigorta şirketinin 1880’li yıllarda, Bursa’nın en önemli kent plan-larından birini, sigorta amaçlı olarak yaptığını görmekte-yiz. Ev ve işyerlerinin sigortalanması, o tarihteki yangın-ların sıklığından olacak, günümüzden çok daha faal oldu-ğunu söyleyebiliriz. Bu şirketlerin başında da Onion Şir-keti gelmekteydi.

Daha 1870’li yıllarda, Fransa’da ticaret mahkemele-ri üyeleri, odaların doğal üyesi idi. Odaların diğer üyeleri, tüccardan veya daha önce ticaretle uğraşmış kişilerden, ti-caret mahkemesi eski üyelerinden seçilirdi.

Bursa’da 1889 yılından sonra Asliye Hukuk Mahke- mesi’ne bağlı olarak Ticaret Mahkemesi kurulmuştu. Bu mahkemenin üyeleri Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tara-fından, Meclis içinden seçilmekteydi. Bu üyeler, her yıl de-ğişmekte olup mahkemenin 2 asıl üyesi Oda tarafından se-çilmekteydi. Önceleri haftada bir kez toplanırken, 1894 yı-lında mahkeme haftada iki gün, salı ve perşembe günleri toplanmaktaydı. Hatta belirli günlerde, görülen lüzum üze-rine, cumartesi günü de toplantı yapıldığı anlaşılmaktadır.

8 Eylül 1891 tarihli Bursa Ticaret ve Sanayi Odası top-lantı tutanaklarından, Ticaret Mahkemesi’ne seçilen üye-lerin mahkemeye pek itibar etmediği ve sık sık bu toplan-tılara katılmadıkları, bu nedenle da mahkemenin toplana-madığı anlaşılmaktadır. Hatta bu ilgisizlik nedeniyle bir ara mahkeme kapatılmış, ancak sonra yeniden açılmıştır. Ka-tılımın yetersiz olması nedeniyle bir üyenin devamlı olarak 8–10 kez mahkemeye hiç gitmediği taktirde, devamsız sa-yılması ve görevinden ayrılması kararı verilmiştir. Bu sıkın-

BTSO Meclisi’nde tasarruf sandığına ilişkin karar

Page 214: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

213

tılar nedeniyle yapılan Oda toplantısında, Vilayet ile Adalet Bakanlığı’na yapılan yazışmalar sonunda, “Adalet Bakanlı-ğı nezdinde, resen sunulmak üzere, Ticaret Mahkemesi’ne ne kadar iş devir olduğu sorulmuştu. Bugüne kadar Asliye Mahkemesi ticari kısmına kaç adet iş gelmiş ve kaç defa toplandığı bildirilmiştir.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat Bankası’nın Bur-sa şubesini büyük ölçüde yönetmekte olduğu gibi, kentin bayındırlığında da etkili olmaktaydı. Nitekim İl Bayındır-lık Komisyonu’nda, Bursa Ticaret Odası’ndan da üye se-çilmekteydi. Bursa’nın bayındırlık faaliyetlerinin organize edildiği bu kurulda oda yöneticilerinin atanması, Oda’nın kent yönetiminde de etkili olduğunu göstermektedir.

1929 yılındaki BTSO Meclis kararlarına göre, Oda bün-yesinde bir tasarruf sandığı olup, bir tür banka görevi gör-düğü anlaşılmaktadır. Oda üyelerinin aidatlarından oluşan bu sandıktan ihtiyacı olan üyelerin para talep ettiği görül-mektedir. Ancak bu girişim bir bankaya dönüşememiş-tir. Yine aynı yıllarda Bursa’da yapılması düşünülen Umu-mi Mağazalar AŞ’ye katılınması için BTSO Meclisi’nde it-tifakla karar alınmıştı.

1932 yılındaki bir BTSO Meclisi’nde ise, Bursa’da bir Esnaf Bankası kurulması kararı alındı. Ancak bu girişim de, tüm çabalara karşın başarılı olamadı.

Yine Bursa’da bir şeker fabrikası açılması konusun-da da talepler tartışılmış, bu girişim de başarılı olama-mıştır. Yine 30.12.1935 tarili bir Meclis toplantısında, Bur-sa Cezaevi’nde BTSO’nun çorap ürettiği anlaşılmaktadır.

BTSO BinalarıBursa Ticaret ve Sanayi Odası, Koza Hanı’ndaki iki oda-

da faaliyetine başlamıştı. Uzun yıllar da bu odalarda faaliyet gösterdi. Bu iki odanın kirası yıllık 18 lira idi. İlk zamanlarda bu odaların kirasının ödemesinde bile zorluk çekilmektey-di. Ancak ilk yıllarda yeterli olan bu odalar, BTSO’nun gide-rek büyümesi üzerine yeterli olmamış, sürekli yeni yer ara- Eski BTSO Binası içinde yapılan açılış töreni

1950’li yıllarda kullanılan eski BTSO binasının içinde koza sezo-nu açılış töreni

Page 215: Bursa Ticaret Odası

214

Eski Harir Hanı’ndaki binanın temel atma töreni (1972)

Koza Hanı’nda Safvet Bey’den kiralanan binaya ilişkin belge.

5 Ekim 1955

Page 216: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

215

yışına gidilmişti. Yakın zamanlara kadar da bu arayış sürdü.

10 Kasım 1891 tarihli BTSO Meclis kararına göre, oda-nın kış nedeniyle soğuk olması, tabana bir hasır ve üzeri-ne de halı alınması uygun görülmüştü. Söz konusu halı-nın, Bursa Islahanesi’nden, orada yoksa dışarıdan alınma-sı uygun görülmüştü. Odanın 4 adet camı olup bunlara iyi cins perde yapılması, ortasına üç metre uzunluğunda ve iki metre çapında bir toplantı masası konulmasına karar ve-rildi. Oda’nın geliri dikkate alınarak söz konusu mefruşa-tın 2 bin kuruşu aştığı anlaşılmaktadır.

21 Şubat 1892 tarihli toplantıda 17 aylık gelir ve giderler görüşülmüştü. Buna göre 17 aylık gelir, geçen yıldan de-vir olunan 495 buçuk kuruş ile, mevcut sandık ile beraber tümü 24.816 kuruştu. Odanın 1893 yılından sonra, maaş ve masraflar ödendikten sonra 5.519 buçuk kuruş fazla ver-meye başladığı görülmektedir. Bu fazla parayı önce yatı-rım yapmak üzere bir bankaya yatırma kararı verilmişti. Bunun için de, önce bir BTSO’ya ait bir bina satın alınması için para biriktirme kararı alındı. Bu nedenle Oda’nın pa-rası, Osmanlı Bankası Bursa Şubesi’ne, Vali adına yatırıl-mıştı. Ancak yönetmelikte odanın fazla parasının 200 lira, mutlaka ihtiyaçlar için kasada olması gerektiği ve biriken paralarla, ancak bir ticaret gazetesi çıkarması veya tica-ret lisesi açmaları gerektiği yazılması nedeniyle tartışma yaşandı. Ancak BTSO’nun parası sürekli olarak büyüyerek ciddi bir birikime ulaştı. 1897 yılından sonra biriken para, Bursa Ziraat Bankası’na yüzde 4 faizle yatırıldı. Önceden Vali adına yatırılan para, sonra BTSO’nun başkanı adına yatırılmaya başlandı.

1902 yılında eski başkanlardan Parsih Efendi’ye ait Mahmutpaşa Hanı’ndaki iki odanın 200 lirayla satın alınma-sı düşünülmüş ancak bu satış gerçekleşememişti. Aynı yıl Oda meclisinin özel toplantısında, Mahmutpaşa Hanı’ndaki Ohanyan Parsih Efendi’nin mağazası satın alınmak isten-miş, ancak buna karşı çıkılmıştı. Neden olarak da, Fidan Han’ın şehrin merkezi olsa da, BTSO’ya yakışan ve odanın itibarına uygun bir yerde olmaması gösterildi. Bu nedenle,

250 liraya kadar, itibarlı bir başka ticaret mekânı bulmak için çalışmalar sürdürüldü. Oda’nın itibarına uygun birkaç yer için görüşmelerde bulunuldu. Sonunda Koza Hanı için-de veya karşısındaki Eski Harir/İpek Hanı’nda istenen ölçü-lerde uygun bir daire satın alınmasına karar verildi. Satın alınacak oda, ticaret merkezi bölgesinde ve her sınıf ticaret erbabının onaylayacağı bir yer olması gerektiği vurgulandı. Acele etmeden karar alınmasına karar verildi. Bu odalar satın alınsa da, BTSO buraya 1938 yılına kadar taşınmadı.

1902 yılında BTSO binası için yeni bir fikir ortaya atıl-dı. Belediye binasına yakın olan, Belediye Bahçesi’nin uy-gun bir yerinde, BTSO için bir bina yapılması uygun görül-dü. Bu konuda bir de keşif yapıldı. Daha sonra söz konusu bahçeden, 120 arşın bir yer ayrılarak, BTSO için terk edil-mek üzere Belediye’ye bir yazı yazılmasına karar verildi. Belediye Bahçesi’nin imarete bakan yönünden bir yerin ay-rılarak, oraya bina yapılması istendi. Ancak buradaki bi-nanın sağlam olamayacağından, Bursa Katolik Murahas-sı Efendi’nin, İpek Hanı’nda birbirine yapışık iki odanın, Ti-

BTSO’nun önceki binası

Page 217: Bursa Ticaret Odası

216

caret Odası için satın alınmasını önerdi. Bu yerine 500 os-manlı lirasına satın alınması planlandı. Bu alım gerçekle-şirse de, hemen bina yapılamadı. Söz konusu handa “ih-tiyat kapısı” tarafında bina yapılmasına uygun yer bulun-duğundan, bu konuda bir keşif yapılmasına karar verildi.

Çarşı’daki eski BTSO binası, bu yıllarda satın alındı. Ni-tekim 1930’lu yıllarda BTSO Meclis kararlarına göre, Eski İpek Hanı’nda akar olarak önceleri oda, sonraları ise arsa bulunduğu kayıtlıdır. Önceki BTSO binasının bulunduğu alan, Eski Harir/İpek Hanı idi. Eski Harir Hanı, 1930’lu yıl-lardan sonra büyük ölçüde yıkılınca, 1938 yılında buraya yeni oda binası yapıldı.

1902 yılında ise, Belediye Bahçesi’nde yapılması düşü-nülen BTSO binasının inşasına başlandı. Yeni yapılan BTSO binası, 12 Aralık 1907 tarihinde tamamlanıp hizmete açıl-dı. Nitekim 1325/1907 yılındaki Başbakanlık Arşivi’ndeki bir belgede, Ulucami civarında yapılmakta olan Ticaret, Ziraat ve Sanayi Odası’nın inşaatı son bularak resmi açılışının tö-

renle yapıldığı belirtilmektedir. (BOA, Fon Kodu: DH.MKT, Gömlek No:68, Dosya No:1218) Ancak bu bina, Belediye yakınında değil de, Ulucami ile Emir Hanı arasında yapıl-dığı anlaşılmaktadır. Önce Ulucami ile Belediye arasında idi. Daha sonra Emir Han’ın arkasında, Sahaflar Başı’nda, kendisine ait üç odada hizmetlerini sürdürmüştü. BTSO ça-lışmalarını bu binada, 1938 yılına kadar sürdürdü. 21 Ocak 1921 cuma günü, Harp Divanı kurulmuştu. İşgal günlerin-de, burada bazı yargılamalar yapılmıştı. Belgelere göre bu bina ahşap bir binaydı.

Eski İpek Hanı’ndaki BTSO’nun ilk binası, Geyve Hanı’na bitişik ve bugünkü Borsa binasına yakındı. 1935 yılında, Ali Cevat Bey döneminde burada bir oda binası yapılması için çalışma yapılmış, 150 lira harcanarak mimara bir proje ve plan yaptırıldı. Bu tarihte Emir Hanı’na bitişik olan eski oda binası, ahşap olduğu için, içinde bulunan oda evrak ve dosyalarının tehlikeden korunması için bina yapımının hızlandırılmasına karar verildi. BTSO toplantılarda, 1936 yılı Temmuz ayında, Oda binasının tamamlanması ve 1936 Sergisi’nin de oda önündeki bahçede yapılması planlan-mıştı. Hatta bu tarihte BTSO Meclisi’nde alınan bir kararda, yeni oda binasında sürekli bir müze veya serginin açılma-sına karar verilmişti. Ancak çalışmalar uzamış, önce oda binasının projesini Mimar Torkum tarafından yapılması için 350 lira ödenmiş, ardından 28 Mayıs 1937 tarihinde planı için mühendis Aziz’e ayrıca bir para ödenmişti. Ancak bi-nanın tamamlanıp hizmete açılması, 1938 yılında gerçek-leşti. BTSO Meclis kararlarına göre, 17 Mayıs 1937 tarihin-de, Borsa da bu binaya taşındı. 1937 yılı Haziran ayının bi-rinden başlayarak, Eski İpek Hanı’ndaki binaya taşınma-sına, 14 Temmuz 1937 tarihli kararda ise, yeni bina için iki ayrı levha yaptırılmasına karar verildi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, 1938 yılından itibaren kendisine ait binada faaliyetine devam etmişti. Burada ya-pılan modern binanın temeli ise, 11 Aralık 1971 tarihinde atılıp 1973 yılı Mart ayında hizmete açıldı. BTSO’nun Orga-nize Sanayi Bölgesi’nde yaptırılan yeni hizmet binasına ise,

Page 218: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

217

1999 yılının ikinci yarısında taşındı. Bu bina da, bir ticaret sitesi olarak inşa edilmişti. Nitekim 900 metrekarelik bina-da iki büro, iki çarşı katı ile 170 kişilik bir meclis salonu ve 50 kişilik seminer salonları bulunmaktaydı. Ayrıca kütüp-hane, başkan ve yönetim kurulu odalarıyla otoparlar vardı.

BTSO, bugünkü binasına 1999 yılında kavuştu. 1997 yı-lında, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ülke çapın-da açılan bir mimari proje yarışmasında, mimarlar Ayşe Sincanlı, Naci Çetingök ve Nizamettin Kaya tarafından ha-zırlanan proje birinci oldu. Yapımı 2 yılda tamamlanan ya-pıda; meclis toplantı salonu, tören ve resepsiyon salonu, sergi holü, yönetim ofisleri, scada sistem kontrol merke-zi ve kapalı otopark yer almaktadır. Türkiye’nin önde ge-len sanayi kentlerinden biri olan Bursa’nın sanayi ve ti-caret birliklerine ve aktivitelerine hizmet veren yapı; mo-dern ve ileri teknoloji sistemleri ile donatılmıştır. BTSO’nun yeni binası, Bursa ekonomisine daha iyi hizmet verebile-cek ve 120 yıllık bir maziye yakışır biçimde, Organize Sa-nayi Bölgesi’nde yapılmıştır.

Çevreye DuyarlılıkBursa’da bozulmuş böcek köbeleri, dut bahçelerine

dökülmesi nedeniyle çokça şikayetler olmaktaydı. Bunun üzerine konu, Ticaret Odası yönetimi tarafından birçok kez gündeme alınmıştı. Önce, dut bahçelerine yarayan yalnız bozulmamış sağlam böcek köbelerine döktürülmesi ge-reği, ilgili köy halkına ilan edilmesi kararlaştırıldı. Hat-ta gazeteye bu konuyla ilgili köylüyü bilinçlendirmek üze-re ilan verilmesi gündeme geldi. Bu amaçla Dikencik Çift-liği işleticisi Feradoryan Karakin ve Arsenyan Karnik, to-hum tüccarlarından Antuvan İpekyan Efendi, odaya çağrı-larak bilgi istendi.

1894 tarihinde, zararlı atıkların ve ıskartaların sağlam böceklerle karıştırılmaması için ciddi önlemler alındı. To-humculara sürekli olarak ıskarta miktarlarını bildirip oran ve sayılarını göndermek üzere yazılar yazıldı. Daha sonra

yakıp imha edilmek üzere toplanması konusunda uyarılar-da bulunuldu. Nitekim 30 Ekim 1894 tarihindeki oda top-lantısında, tohumcular tarafından odaya gönderilen ıskar-taların ilk defa olarak, cuma günü imhası hakkında Düyun-i Umumiye yönetiminden, Oda’ya gönderilmesi için istek-te bulunuldu. 22 Aralık 1894 tarihine değin 174 kilo 100 gram ıskarta toplanmıştı. Mizan İdaresi kantarıyla açık-ça anlaşılmış olup, Düyun-i Umumiye İdaresi’nden katı-lan söz konusu memurun imzasıyla ıskartalar, Yahudiler İstasyonu civarında Kırkkavaklar Mevkii’nde, Sisioğlu Hü-seyin Ağa’nın bahçesine 2 metre derinliğinde açılan çuku-ra gömüldü. Üzerine sönmemiş kireç atılarak imha edil-di. Üreticiler ve ilgililerin bilgisi olması için Hüdavendigar Gazetesi’ne de bir yazı yazılmasına, Ticaret Odası tarafın-dan karar verildi. 19 Eylül 1895 tarihinde ise tohum ıskar-talarının odaya teslim edilmesi konusunda, tohumcuların zorunlu tutulması hakkında yazılan yazılar üzerine, yeni-den girişimde bulunuldu.

1891 yılında Mudanya tren güzergahındaki yaşlı ağaç-ların kesilmesi de, BTSO’da tartışılmıştı. Bursa-Mudanya Demiryolu sınırları içinde bazı büyük ve yaşlı ağaçların, özel bir heyet marifetiyle, birer birer sayılıp deftere kaydedilme-si gerekmişti. Bu kurula, Oda’dan da iki üye seçilmişti. Bah-çevan Mehmet ve 7 arkadaşının kullandığı bahçede yapılan tahribatın miktarı için tespit istemişti. Tren mühedisi tara-

Çevre kirliliğine ilişkin BTSO kararlarından biri.

Page 219: Bursa Ticaret Odası

218

fından bir keşif yapılmış ve tren kum-panyasıyla, bahçe ürünleri tarafından ikişer kişi, Bursa-Mudanya Demiryo-lu Komisyonu Başkanlığı tarafından tahrip olan yerler incelenmişti. Bu konuda bilirkişi için de, oda tarafın-dan iki kişi tayin edilmişti.

Belediye çöpçüleri, çöpleri-ni bahçe etrafına döktüğünden, bunların tozları dut bahçelerine sinerek ipek böceği için sağlıksız koşullar oluşturmaktaydı. Bu nedenle, BTSO tarafından bah-çelerin ve özellikle dut bahçe-lerinin bulunduğu yolların sık-lıkla sulanarak, tozların yayıl-masının önlemesi istenmişti.

1901 yılında, Deliçay ve Nilüfer nehirleri zaman zaman taşarak çevresindeki tar-

la ve arazileri basarak köy halkını zor durumda bırakma-sı da BTSO gündemine gelmişti. Bu nedenle Ticaret Oda-sı konuyu görüştü. Her yıl ortaya çıkan bu sel baskınları-nın yarattığı sorunlar ayrıntılı bir biçimde görüşüp bir gi-rişimde bulunulmasına karar verdi. Bu konuyla ilgili ola-rak, köy halkından toplanacak parayla bir şirket tarafından setler yapılması kararlaştırıldı. Konu, bir yazı ile Ticaret ve Bayındırlık Bakanlığı’na da bildirilmişti.

Cumhuriyet’ten sonra BTSO’nun çevreye olan duyar-lılığı giderek artmıştı. Nitekim 1931 tarihli BTSO Meclis toplantısında, tabakhanelerin şehir dışına çıkarılması ko-

nusu tarıtışılmıştı. O tarihte tabakhaneler, Çakırhamam ile Tahtakale arasında idi. Bu dönemde-

ki çabalar sonunda, kısmen Paşa Çiftliği yanındaki ara-

ziye taşındı.

Yine bu dönemde, Ulu-dağ ormanlarının harap ol-masını sağlayan, fabrikalarda odun kullanımı yerine, 1934 yı-lında BTSO Meclisi’nde, kömür kullanımının yaygınlaştırılması

hakkında çalışmalar yapılmıştı.

BTSO, kentin güzelleştirilme-si için yapılan çabalarına da kat-kı yaptı. Nitekim 1930’lu yıllarda BTSO Meclis kararlarında, Uluca-mi yanında bulunan yeni pazarye-rinin kaldırılmasının, “şehrin güzel-

leşmesi açısından” yararlı görülece-ği kararı alınarak, taşınmıştı. Yine hal binası da, BTSO’nun katkılarıyla yapı-larak, büyük ölçüde çevreye zarar ve-ren pazar alanlarının ıslahı için çalış-

malar yapılmıştı.

Cumhuriyet Caddesi’nde arazöz

Bursa Ovası’nın islahı

Page 220: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

219

Tabakhanelerin şehir dışına çıkarılması hakkında BTSO meclis kararı

Atıksu Arıtma Tesisi ve Bursa Çevre MerkeziBursa Ticaret ve Sanayi Odası, bir yandan yasa ile ken-

disine verilmiş görevleri ifa ederken, bir yandan da eko-lojik dengenin gözetilmesine büyük önem vermektedir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası bu alanda; fiziksel, kimya-sal, biyolojik ve çamur arıtma proseslerine sahip olan 50 bin ton kapasiteli Atıksu Arıtma Tesisi Projesi’ni, 1996 yı-lında 7 milyon 750 bin dolarlık yatırım yaparak hayata ge-çirdi. Kapasite 96 bin m3/gün’e ulaştı.

Organize Sanayi Bölgesi, Endüstriyel Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesi 2004 yılında artırılarak toplam kapa-site 96 bin metreküp/gün’e ulaştı.

Söz konusu yatırım ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Organize Sanayi Bölgesi’nin atık sularını arıtmak üzere, kapasite ve teknoloji olarak dünyada sadece birkaç örne-ği bulunan bir tasfiye sistemine kavuşmuş oldu.

Nilüfer Deresi’nden aldığı günlük elli bin ton atık suyu arıtarak, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki firmalara ile-ten “Proses Suyu Üretim Tesisi”, kurulu kapasitesi ile Türkiye’deki en büyük, dünyada ise sayılı büyüklükteki te-sisler arasında yer aldı.

Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nin proses suyu ihtiya-cını karşılayan “Proses Suyu Üretim Tesisi”, doğal suların azaldığı bir dönemde, atık su deresi haline dönüşmüş, Ni-lüfer Deresi’nden aldığı günde 50 bin ton atık suyu, tekrar ekonomiye kazandırmaktadır. Bursa Organize Sanayi Böl-gesi Müdürlüğü’nün 5 milyon 250 bin Euro’luk yatırımıyla hizmete alınan “Ultrafiltrasyon ve Ters Osmoz” üniteleri, günde 50 bin ton atık suyu arıtarak, 38 bin 600 ton I. Sınıf Proses Suyu üretilebiliyor. Söz konusu yatırım, kapasite-si itibarıyla Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı tesis-leri arasında gösterilmektedir. Tesiste üretilen bir yıllık su miktarı, 165 bin nüfuslu bir yerleşim merkezinin bir yıllık su üretimine eşit ve Bursa’nın yaklaşık üç aylık su ihtiyacı-na denk gelmektedir. Bursa’nın toplam su ihtiyacının dört-te biri kadar su üretilen tesiste, kentin su ihtiyacını karşı-

layan Doğancı Barajı’nın da kullanılabilir hacminin yarısı kadar su üretilebiliyor. Küresel ısınma ve buna bağlı olarak doğal su kaynaklarımızın tükendiği bir dönemde hizmete alınan Ultrafiltrasyon ve Ters Osmoz üniteleri, sanayiciye sağladığı hizmetin yanı sıra yeraltı suları ve şehir şebeke suyuna da bir alternatif oluşturmaktadır.

Organize Sanayi Bölgesi’nin, sanayici için proses suyu hazırlama çalışmaları, 1962 yılında keson kuyuların açıl-

Page 221: Bursa Ticaret Odası

220

ması ile başladı. Proje, 1970’li yıllarda açık havuzlardan süzdürme, 1980’li yıllarda ise kimyasal şartlandırma ile “Su Arıtma Tesisi” hüviyetini kazandı. Zaman içerisinde su ihtiyacının artması, su kaynaklarının bozulması ve tek-nolojik gelişmeler ile bugünkü modern tesisin kurulması için yatırımlara devam edildi.

Bilindiği üzere, Bursa’da özellikle yaz aylarının başla-ması ile Nilüfer Deresi’ni besleyen doğal su kaynaklarının azalmasıyla, yaz aylarının sonuna doğru Bursa’nın atık su deresi haline dönüşmektedir. Atık su niteliğindeki bu su, Organize Sanayi Bölgesi Proses Suyu Üretim Tesisi’nde ilk

önce kaba ızgaralardan geçirilmekte ve içerisinde büyük parçacıklar tutulmaktadır. Ardından kum ve yağ tutucu bi-riminde kumlar çöktürülerek, yağlar da yüzdürülerek sis-temden uzaklaştırılmaktadır. Fiziken arıtılan su, biyolojik arıtma ünitesine kendi cazibesi ile akmakta, burada suya oksijen verilerek mikroorganizmalar vasıtasıyla organik kirliliğinin giderilmesi sağlanmaktadır. Biyolojik olarak arı-tılmış su, kimyasal arıtma birimine geçip, renk giderimi için özel kimyasallar ve çöktürücüler eklenerek, suda çöktü-rülebilen inorganik kirleticiler uzaklaştırılarak, renk gide-rimi sağlanmaktadır. Fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak

Keson su tesislerinden görüntüler

Page 222: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

221

arıtılan su, hızlı kum filtrelerinden geçirilerek içerisindeki olası küçük parçacıklar da tutulmaktadır.

Fiziksel, biyolojik ve kimyasal arıtma işlemleri ile gi-derilemeyen inorganik kirleticiler, Bursa Organize Sana-yi Bölge Müdürlüğü’nün 2007 yılı Ağustos ayında tamam-ladığı ve Ultrafiltrasyon ve Ters Osmoz Membran teknolo-jilerinin kullanıldığı “İleri Arıtma Tesisi” ile yüzde 95 ora-nında giderilmektedir.

Proses Suyu Üretim TesisiBursa Ticaret ve Sanayi Odası ve Organize Sanayi Böl-

gesi, Türkiye’deki en yüksek kapasitesine sahip Proses Suyu Üretim Tesisi’ni de, 11 Mayıs 2004 tarihinde düzen-lenen törenle hizmete açtı.

Bursa sanayiinin proses suyu ihtiyacını karşılamak üze-re, 24 Eylül 2002 tarihinde temeli atılan tesis, 8 ay gibi kısa

bir sürede tamamlanarak, 20 Mayıs 2003 tarihinde faaliye-te geçmişti. 50 bin m3/gün üretim kapasitesine sahip olan tesis, Organize Sanayi Bölgesi’nde 120 dönüm alan üze-rine kurulmuştur.

Proses suyu üretim tesisi, Nilüfer Deresi’nden aldığı suyu fiziksel, biyolojik ve kimyasal artımadan geçirdikten sonra kum filtresine tabi tutarak şebekeye veriyor ve sa-nayinin kullanımına sunmaktadır.

Tesis mevcut kapasitesiyle, organize sanayi bölgesin-de faaliyet gösteren toplam 180 sanayi işletmesinin pro-ses suyunu karşılamaktadır. Sanayi işletmelerinin tesis-ten aldıkları suyun miktarı bir yıl içinde 700 bin ton/ay’a ulaşmış durumdadır.

Kesinti halinde acil dayanma süresi 72 saate kadar çı-karılan üretim tesisi, toplam 4 trilyon 995 milyar TL’ye mal olmuş ve finansmanının tamamı BTSO ve OSB tarafından karşılanmıştır.

Page 223: Bursa Ticaret Odası

222

II. Atıksu Arıtma TesisiBTSO Organize Sanayi Bölgesi II. Atıksu Arıtma Tesi-

si, Başbakan Erdoğan tarafından 19 Şubat 2006 tarihin-de hizmete açıldı.

Ortalama 48.000 m3/gün kapasiteli II. Atıksu Arıtma Tesisi, 670 hektar üzerinde 225 firma ile faaliyet gösteren Organize Sanayi Bölgesi’nin atıksuyunu, ön arıtma, kim-yasal ve biyolojik arıtmalardan geçirdikten sonra, çıkış de-ğerleri çevre kanunu tablo 19 değerlerini sağlamaktadır.

Ayrıca, toplam azot parametresi de Avrupa Birliği stan-dartlarına uygunluk göstermektedir.

1998 yılı Mayıs ayında devreye alınan ve bugüne kadar kesintisiz olarak çalışan I. Atıksu Arıtma Tesisi’nin simet-riği olan II. Tesis otomatik kontrol sistemleri ile donatıl-mış bulunmaktadır.

Bu tesisin yönetimi, son sistem bilgisayarlar aracılığı ile kontrol edilmektedir.

Page 224: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

223

Organize Sanayi Bölgesi’nin açılış törenleri...

Page 225: Bursa Ticaret Odası

224

BTSO GENEL

SEKRETERLİĞİVE

HİZMETBİRİMLERİ

Genel SekreterlikBTSO’nun Kuruluş Kanunu’ndan kaynaklanan görev-

lerini yapmak üzere önemli görevler üstlenen Genel Sek-reterlik, ilk yıllarda ”Başkatip” olarak anılmaktaydı. 1889 yılında ilk Genel Sekreter sayılan Seran Elmasyan Efendi, 7 lira maaşla Başkâtip sıfatıyla atanmıştı. Elmaysan Efen-di, 13 Şubat 1889 tarihinde işten ayrılması nedeniyle, daha önce Vilayet Tercümanı olan Keyvork Efendi, 300 kuruşa Başkâtip oldu. Bu dönemde, Başkatip Keyvork Efendi, ra-porlar yazıp ilgili gazete ve yayınları okuyup Meclis’e bil-gi vermekteydi. Keyvork Efendi 1910 yılında kadar bu gö-revini sürdürmüştür.

Eldeki belgelere göre daha sonraki yıllarda umumi ka-tipler (Genel Sekreter) şunlardır: Onnik Batmazyan Efen-di (1910), İsmail Hakkı Efendi (1910-1912), Keşşafzade Ah-met Lütfi Bey (1912-1915), Kadri Bey (1915-1920), Ali Na-sih Bey (1926-1931), H. Cemal Arpat (1932 yılı Ekim ayı-na kadar vekil, sonra 1939 yılına kadar asil), Mümtaz Şük-rü Eğilmez (1939-1940), Kadir Kürkçü ((1942-1945), Nüvit Ataş(1946-1947-).

1949 yıllardan itibaren Zihni Düvenli umumi katip (Ge-nel Sekreter) oldu. 1959 yılına kadar bu görevini sürdür-dü. Bu yılın Kasım ayında, Zihni Düvenli’nin yerine Musta-fa Evirgen genel sekreter oldu. 1962 yılına kadar bu gö-revi sürdüren Mustafa Evirgen’in yerine, bir ara mahkeme kararı ile Zihni Düvenli yeniden genel sekreter oldu. 1963 yılında ise ticaret doktorası yapan Kamuran Canko, BTSO Genel Sekreteri olarak atandı. Canko’nun aynı yıl içinde ölümü üzerine, 1963 yılında Ergun Kağıtçıbaşı, önce genel sekreter yardımcısı ve vekil, sonra da asıl olarak BTSO Genel Sekreteri oldu. Ergun Kağıtçıbaşı, çok uzun yıllar bu görevi sürdürdü. Döneminde çok önemli işler gerçekleşti-ren Ergun Kağıtçıbaşı’nın emekliye ayrılmasından sonra, önce Tolga Yücel, 2007 yılından sonra da Nihat Balkan Ge-nel Sekreter atanmıştır.

Genel Sekreter, Yönetim Kurulu’nun verdiği görevleri Ergun Kağıtçıbaşı (1963)

Page 226: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

225

yapmak, odanın gelişimine, ilerlemesine yönelik faaliyet-lerde bulunmak, müdürlüklerin çalışmaları gereken ko-nuları iletmek, odanın yıllık hedeflerini belirlemek ve he-deflere ulaşılmasını sağlamaktır.

Yönetim Kurulu, Meclis üyeleri, Meslek Komitesi üye-leri, odanın çalışma alanında bulunan tüm kuruluşlarla iş-birliğini yönetmektir.

Odanın bu konulardaki çalışmalarını ve gerekli rapor-larının oluşmasını sağlamak, odanın iletişimini planlamak, Yönetim Kurulu’na sunmak ve yürütmek, Yönetim Kuru-lu ve Meclis toplantıları gündemini oluşturmaktır. Müdür-lüklerle ilgili gerektiği hallerde ortak çalışmalar yapmak, oda adına kanun çerçevesinde imza yetkisini kullanmak, müdürler ve parametre toplantılarının gündemini hazır-lamak, müdürlük içi personel toplantılarının koordinas-yonunu sağlamaktadır.

Bursa Çevre MerkeziAlman Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ)

tarafından finanse edilen bir proje kapsamında kurulmuş-tur. 1997 yılında başlayan proje, Alman Hükümeti adına Al-man Teknik İşbirliği Kurumu (GTZ) tarafından uygulanmış-tır. Türk Hükümeti adına projenin yüklenicisi Bursa Tica-ret ve Sanayi Odası (BTSO) ile Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği olmuştur.

Bursa Çevre Merkezi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Or-ganize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’nün bir birimi olarak fa-aliyetlerini sürdürmektedir.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler için sorumlu bir işbir-liği ortağı olarak Bursa Çevre Merkezi, ulusal ve uluslara-rası pazarlarda uzun süreli, sürdürülebilir bir rekabet için işletmelere know-how desteği vermektedir. Aynı zaman-da, işletmelerdeki çevre bilincini artırmak amacıyla çevre ve sağlık koşullarına uygun olarak üretim yapabilmeleri-ne yönelik profesyonel hizmet sunmaktadır.

Uludağ Teknoloji Geliştirme BölgesiBursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın ortak olduğu Uludağ

Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin (ULUTEK) açılışı, 10 Eylül 2005’te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı. 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve Tek-noloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği hüküm-lerine dayanılarak oluşturulan Ulutek Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurucu heyetinde: Uludağ Üniversitesi, Bursa Tica-ret ve Sanayi Odası, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa İl Özel İdaresi, T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Ulu-dağ İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği yer almaktadır.

Ulutek Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Uludağ Üniversite-si Görükle Yerleşkesi üzerinde 471 bin 230 metrekare alan-da kurulmuştur. Ulutek Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde, otomotiv, tekstil, gıda, yazılım, iletişim, bioteknoloji, me-katronik, ileri malzemeler/ nanoteknoloji, enerji, iletişim, kimya, çevre, ziraat ve hayvancılık konularında AR-GE ça-lışması yapılıp, teknolojisi daha da geliştirilecektir.

Üyelerini geleceğe hazırlamak, ARGE faaliyetlerine destek olabilecek alanların ve olanakların yaratılması amacıyla, “teknokent” kurulması için Uludağ Üniversite-si ile protokol imzalanmıştır. BTSO’nun yüzde 30 oranında ortak olduğu “Teknoloji Geliştirme Bölgesi” için 4.5 milyon dolar bütçe ayrılmıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin te-meli 2005 yılında atılmıştır.

Atıksu Arıtma Tesisi ve B.Ç.M.BTSO, bir yandan yasa ile kendilerine verilmiş görevle-

ri yaparken, bir yandan da ekolojik dengenin gözetilmesi-ne büyük önem vermektedir. Bursa Ticaret ve Sanayi Oda-sı olarak bu alanda en önemli bir sorun, atık su arıtma te-sisiydi. Bugün BTSO, Organize Sanayi Bölgesi’nin atık su-larını arıtmak üzere, kapasite ve teknoloji olarak dünyada sadece birkaç örneği bulunan bir tasfiye sistemini inşa et-miştir. Ayrıca tehlikeli atıkların tespiti ve yaratacağı sorun-ların çözümü için Bursa Çevre Merkezi kurulmuş ve dev-

Page 227: Bursa Ticaret Odası

226

reye girmiştir.

Bunların dışında Bursa’nın Çalı ve Atlas köyleri ara-sında, şehir merkezine sadece 20 km. uzaklıkta bulunan alanda 100.000 m2’lik bir alanda, BTSO, bir hatıra orma-nı oluşturmuştur.

Bursa Serbest Bölgesi (BUSEB A.Ş.)Serbest bölgeler, kurulmuş olduğu ülkenin milli sınırla-

rı içinde olmakla beraber, gümrük hattı dışında kalan, ülke-de geçerli olan dış ticaret ile diğer mali ve iktisadi alanlara yönelik devlet düzenlemelerinin ortadan kaldırıldığı veya kısmen uygulandığı alanlardır. İhracatın artırılması ama-cıyla, ülkenin diğer kesimlerine kıyasla bazı sınai ve ticari faaliyetler için, daha geniş teşviklerin tanındığı bölgelerdir.

Bursa Serbest Bölgesi, Bursa Sanayi ve Ticaret Odası’nın önderliğinde Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği’nın or-taklığıyla Bursa Serbest Bölgesi, kurucu ve işletici A.Ş. ola-rak 1998 yılında Serbest Bölge kurmak ve işletmek üze-re kurulmuştu. Kuruluş amacı Bursa’nın ithalat ve ihracat hayatını daha hızlı ve rekabet edilebilir düzeye getirmek-tir. Tamamen sanayi bölgesi planı ile kurulmuş olan Bur-sa Serbest Bölgesi, bu doğrultuda 825 dönümlük bir ara-zide Bakanlar Kurulu’nun 2000/538 sayılı sınır kararname-sinin onaylanmasıyla kurulmuştur. 2000 yılında inşaat ça-lışmalarına başlanarak, 11 ay gibi kısa sürede tüm altyapı-sı tamamlanarak, Mayıs 2001’de ticari faaliyetine başladı.

Bursa’nın ekonomik yönden bugün bulunduğu nokta, Bursa’da bir Serbest Bölge kurulmasını adeta zorunlu kıl-mıştı. BTSO da, gerek Bursa ekonomisince duyulan ihtiyaç, gerekse ülke ekonomisine sağlayacağı yararlar itibariyle, Bursa’da bir serbest bölge kurulması için gerekli girişim-leri başlatmış ve 11 Mayıs 2001 tarihinde hizmete açılmıştı. Serbest Bölge’nin kurulduğu 825 bin 185 metrekarelik ara-zide, toplam 23 milyon 552 bin $’lık bir yatırım yapıldı. 2002 yılında Serbest Bölge’de, 500 milyon dolara yakın ticaret hacmi gerçekleşti. Firmalar üretim, alım-satım, bankacı-

lık, işyeri kiralama, müteahhitlik, depo işletmeciliği konu-larında faaliyet göstermektedir. Bu firmaların bazıları ya-tırımcı, bazıları kiracı olarak yer almaktadır. Ayrıca İngiliz, Amerikan, Çek Cumhuriyeti, İsveç, Belçika, Fransız firma-larıyla ortaklıkları bulunmaktadır.

Serbest Bölge’nin tüm altyapısı, tam bir Organize Sa-nayi düşüncesiyle doğalgazından, telefon hatlarına kadar eksiksiz olarak tamamlanarak, üretim yapacak sanayi-ci ve tüccarlarımız için uygun şekilde parselasyonu yapıl-mıştır. Her parsel, kendi içinde ayrı olarak, her türlü alt-yapıya sahiptir.

Bursa Serbest Bölgesi, kurulduğu günden bu yana, her zaman en iyisi olmak hedefiyle ticari faaliyetlerine başla-mıştır. Bölgemizin bir sanayi devi olan Bursa şehrine ya-kınlığı ve lokasyon olarak Marmara Denizi’nin en önemli li-manlarına açılan kapısı olması itibarıyla, her gün bu hede-fi daha da ileri götürmektedir. Bölgemizin en önemli özel-liklerinden birisi, liman bölgesinin gerisinde hemen üre-tim yapabilip lojistik kolaylığı sağlamasıdır.

2001 yılında faaliyete başlayan Bursa Serbest Bölgesi’nde 2006 yılı itibariyle yaklaşık 180 firma faaliyet

Page 228: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

227

ruhsatı almış ve bu firmalardan 124’i alım-satım, 56 tanesi ise üretim ruhsatılıdır. Serbest Bölge’de, sanayi ve ticaret açısından çok stratejik bir noktada olmasından dolayı, her gün yabancı yatırımcı sayısı artmakta ve bölge ekonomisi-ne çok büyük bir katkı getirerek istihdamı arttırmaktadır.

BUSEB A.Ş. 2009 yılı toplam faaliyet ruhsatlı firma sa-yısı, 221’dir. Bunların; 102’si alım-satım, 59’u üretim, 1’i bankacılık, 1’i depo işletmeciliği 1’i diğer, 7’si işyeri kira-lama, 1’i BUSEB Kurucu İşleticisi, diğer 49’u ise iptal olan faaliyet ruhsatıdır.

2006 yılı itibariyle Bursa Serbest Bölgesi’nde yak-

laşık 180 firma faaliyet ruhsatı almış ve bu firmalardan 124’i alım-satım, 56 tanesi ise üretim ruhsatılıdır. Serbest Bölge’de, sanayi ve ticaret açısından çok stratejik bir nok-tada olmasından dolayı, her gün yabancı yatırımcı sayısı artmakta ve bölge ekonomisine çok büyük bir katkı geti-rerek istihdamı artırmaktadır.

Bursa Serbest Bölgesi, Türkiye’deki serbest bölgeler arasında kendi arazisine sahip olan bölgelerden biri konu-mundadır. Limanlara yakınlığı, ana yola olan yakınlığı ve bir sanayi devi olan Bursa şehrine yakınlığı ile Bursa Serbest Bölgesi’nin en önemli avantajlarındandır.

Page 229: Bursa Ticaret Odası

228

İHRACATve

İTHALAT

GümrüklerBursa’nın, asırlardır Gemlik ve Mudanya olmak üzere

iki önemli ihracat gümrüğü vardı. Özellikle Mudanya, Bur-sa sanayi ve zirai ürünlerinin pazara götürüldüğü en önem-li gümrüktü. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis toplan-tılarında birçok kez, Bursa’dan çıkarılan her tür ürün için, Mudanya Gümrük İdaresinde, “menşe şahadetnamesi” ve-rilmesi gerektiği belirtilmişti. Çünkü ihracat ve ithalat ya-panların mutlaka BTSO’ya üye olması gerekmekteydi. Ka-yıtlı olduklarına dair diploması olmayan tüccar, fabrikatör, dellal ve simsarlar gümrüklerde hiçbir işlem yapamamak-taydı. Yönetmelik maddelerine göre, mensup olduğu yerel ticaret odasından, abone varakası ibraz etmedikçe, güm-rüklere katiyen kabul edilmemişti. Buna göre Oda’nın dü-zenli olarak yönetilmesinin sağlanması için tüm tüccar, fabrikatör, dellal ve simsarların resmi daireler tarafından bu işlemleri yapması zorunlu tutulmuştu.

1890’lı yıllardan itibaren Mudanya Gümrük İdaresi; her sınıf tüccar ve esnafın Bursa’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Bursa’ya taşımakta oldukları yerli ve yabancı mal ve eş-yaları kurşunla damgalamaktaydı. Sandık ve balyalar tü-müyle açılıp damgalanarak birer birer sayılması yüzünden, sahiplerinin mallarını Anadolu Demiryolu’nun Bilecik yolu ile taşınması zorunlu tutulmuştu. Bu durum, birçok zorlu-ğa ve gereksiz masrafa neden olmaktaydı. Bu konuda İs-tanbul Ticaret, Ziraat ve Sanayi Odası Başkanlığı’na birçok kez yazı yazılmıştı.

Gümrüklerde bekleyen malların akıbeti de, zaman za-man BTSO’nun gündeminde gelmişti. Örneğin 24 Kasım 1891 tarihinde, o dönemin en önemli ithal ürünü olan gaz sandıklarının depo vergisi de yüksek bulunmuştu. Meclis’te şu kararlar alınmıştı:

“Her yerin ihtiyacına göre bir aya kadar, bir sandık gaz için nihayet 40 para, kantar vs. için 2 kuruşu aşmamak üze-re yerel belediye meclisleri tarafından belirlenmesi gerek-mektedir. İlgili tüccarların iddiasına göre ise:; her sandık-

Page 230: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

229

tan fazla alınan birer kuruş depo vergisi, gazın bedeli üze-rine zam yapmayı gerektirecektir. Bu nedenle, bir süreden beri tüccarlar, gaz getirmeye cesaret edemediklerini be-lirtmiştir. Bu durum ticari durgunluğa neden olduğu belir-tilmiştir. 1 kuruşluk depo vergisinin kaldırılması için Oda Meclisi gerişimde bulunmuş ve bu konuda tarafsız bir ku-rul tarafından konunun incelenmesi istenmiştir. O tarih-te İstanbul’a gaz 22 kuruştan satıldığı halde, Bursa’da bir sandık gaz 28-30 kuruşa satılmaktadır. Hele kıyye ve dir-hem ile satılırsa, 40 kuruşa mal olmaktadır. Gazyağı da, halkın kullandığı zorunlu bir ihtiyaç maddesi olması nede-niyle, bu gelişmeler halk üzerinde sıkıntıya neden olmak-tadır. Bu da, gaz sarfiyatını azaltmıştır. Her sınıf tüccar ve esnafın mazhar buyurulmakta oldukları “serbest ticaret” nokta-i nazarından, meşru usul ile hükümetin ilgisini çek-miştir. Bu durum, gaz fiyatları konusunda ve gaz sıkıntısı doğuracaktır. Gaz depo vergisi, Bursa ve Mudanya için 20 paraya indirilmesi gerekmektedir.”

Bazen de, ihracat ve ithalat yapılan ülkelerin gümrük-leriyle ilgili bilgiler, Oda Meclisi’nde tartışılmıştı. Örneğin 22 Temmuz 1892 tarihli oturumda, Fransa tarafından uy-gulanmakta olan gümrük tarifesinden dolayı bilgi verilmiş-ti. Bu yeni durumdan dolayı bölgemizden Fransa’ya ihraç edilen kürt üzümü, halı, kilim ve mensucatı etkilenmişti.

1891 yılında, Anadolu’dan gelen tahıllar, değirmenler-de işlenerek yapılan ihracattan yüzde 8 itibarıyla gümrük vergisi alınmaktaydı. Zahirenin İstanbul’a nakli konusun-da söz konusu verginin “men olduğu” ve bu yüzden gerek zahirenin fiyat düzenlenmesi, gerek ihracatın yapılama-ması nedeniyle bölge ticareti kesintiye uğramıştı. Bu aşa-mada yapılan girişimler sonucu, tüm hububat ve unların gümrük vergisinden muaf tutulduğu belirtilerek, gereği-nin layıkıyla görüşülmesi için, Vilayet’e bilgi sunulmuştu. Bu görüşmeleri yürütmek üzere, Meclis üyelerinden Meh-met Şefik, Nafiz, Nikolaki ve İshak Efendi’den oluşan bir kurul oluşturulmuştu.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Avrupa’da açılan fuarla-

ra, üyelerinin de katılmalarını sağlamak üzere girişimler-de bulunmuştu. BTSO üyelerine ciddi yararlar sağlayaca-ğı bilinciyle, onların bu fuarlara katılmalarını teşvik ede-rek, Bursa’nın sanayi ve tarım mallarının ihracatını artır-mayı planlamıştı.

Bugün Bursa’da üç gümrük bulunmaktadır. Bursa mer-kezdeki gümrük, Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunmak-tadır. Ayrıca Gemlik ve Mudanya’da da birer gümrük bu-lunmaktadır.

Bursa’da İhracat ve İthalatBursa’da üretilen ürünler, daha 14-15. yüzyıllarda Batı-

lı ve Doğulu ülkelere satılmaktaydı. Bu nedenle, Bursa’da hem Doğu, hem Avrupa ülkelerinin ticari temsilcilerin-den mal alıp satmaktaydı. Ancak sistemli dışsatımlar, BTSO’nun kuruluşu ile başladı ve gelişti. 1877 yılında yal-nız Bursa’da 3.133.845 kg yaş koza elde edilmiş, bunlardan elde edilen 634.000 kg ipek Avrupa’ya gönderilmişti. 1892 yılında Mehmet Ziya’ya göre; Bursa’dan Avrupa’ya sistem-li koza ihracatı vardı. 1893 yılında 55.945 kg kuru koza, Av-rupa ülkelerine satılmıştı.

Bursa ipekleri o kadar ünlenip, o kadar üretim artmıştı ki, Bursa Ticaret Odası, üyelerinin Java Adası’na mâl sat-mak için bile duyuru yaptığını görmekteyiz. (Hüdavendigâr, Sayı 2156, 1 Haziran 1321/1905)

11 Mayıs 1899 tarihli BTSO Meclis toplantısında, Os-manlı Devleti’nden Romanya’ya ihraç edilen fındık ve zey-tinyağlarının her 100 kilosu için, fındıktan 10 frank yerine 8, yağ için 5 frank vergi alınacağı beyan edilmişti. Bu tarih-te BTSO Meclisi’nde alınan bir başka kararda ise şu bilgi-ler verilmiştir: “Fransa ile İtalya arasında imzalanan and-laşma gereği, ipek ürünü müstesna olmak üzere, tarafla-rın akdinden her birine tarife gönderilmişti. Osmanlı Dev-leti malı, zaten sözkonusu ülke gümrükleri tarafından “en çok müsaadeye mazhar” olan devletler, mal ve eşyası hak-kında mevzi gümrük vergisine tabi olmaktadır.”

Page 231: Bursa Ticaret Odası

230

1897 yılında, Uludağ’da yetişen bazı bitkilerin pazarlan-ması konusu, BTSO Meclisi’nde sıklıkla tartışılmıştı. Or-manlardan toplanıp Avrupa’ya ve diğer ülkelere gönder-mek üzere toplanan mahmuze ve çintiyane köklerinin yaş ve kuru olarak Avrupa ülkelerine satılmaktaydı. Bu konu-da Kirkoris, Harafyan, diğer Kirkoris, atariye tüccarı Kur-dikyan Agop Efendi’den oluşan bir komisyon kurulmuştu. Komisyona, BTSO Meclisi’nden Boduryan Onnik Efendi de görevlendirilmişti. Kuruçeşme Mahallesi’nden Avram İzordor’un, Pekmez Hanı’nda 10 bin kıyye miktarı çintiya-ne kökü vardı. Çintiyane kökünün her kilosuna 30 para or-man vergisi alınmaktaydı. İstanbul tüccarlarından Valasiz-yan Artin Efendi vekili Vartan Malkonyan imzalarıyla yazıl-mış olan bir dilekçede ise, Avrupa’ya sevk etmek istediği mahmuze ve çintiyane köklerinin gerçek fiyatlarının bilin-mesi istenmekteydi.

Konu, BTSO Meclisi’nde görüşülmüş ve tüccardan Ba-labanoğlu Agop ile aktar Kurdik oğlu Akopik Efendi’nin bu konuda bilgisi olduğundan, geçerli olan gerçek fiyatını bir raporla odaya bildirilmesi istenmişti.

Uludağ’dan toplanıp ihraç edilen mahmuze ve çintiya-ne köklerinin, Cumhuriyet döneminden sonra da üretimi ve satışı yapıldığı, BTSO Meclis kararlarından anlaşılmaktadır.

Cumhuriyet döneminden sonra da Bursa’dan ihra-cat giderek arttığı gibi çeşitlenmiştir. Örneğin 1930’lu yıl-larda şeftali ve yaş meyvelerin Almanya’ya ihracı için ça-lışmalar yapılmıştı. 1931 yılında ise Çin’e böcek tohumu gönderilmişti.

Yine aynı yıl, Belgrat Ticaret Hayeti, Bursa’ya gelmişti. Bu dönemde, yabancı tüccarlarla Bursalı tüccarlar sıklık-la toplantılar yaparak işbirliği içine girdi.

1932 yılında Bursa ipek mensucatı hakkında Antalya Ticaret Odası ile görüşmeler yapılırken, Marsilya Ticaret Odası ve 1934 yılında Belçika ve Hollanda ticari kuruluş-larıyla ihracat konularında görüşmeler yapıldı. 1932 yılın-da Paris Uluslararası Ticaret Odası’na katılmak için giri-şimlerde bulundu. Nitekim 18 Şubat 1936 tarihinde BTSO, Uluslararası Ticaret Odası’na üye oldu.

BTSO Meclis kararlarında, Berlin Türk Ticaret Odası

Bursa, Mudanya ve Gemlik’ten 1 Haziran 1320-31 Mayıs 1321 tarihleri arasında ihraç edilen ipekler

Filatür ipeği-360.000 kg,-3.600 balya(balyada 100)

Çifte ve sandık ipeği-43.500 kg,-435 balya (balyada 100)

Kamçıbaşı ipeği-142.000 kg,-710 balya (balyada 200)

Tavadibi/talaş ipeği-250.500 kg,-1.670 balya(balyada 150)

İpek kırığı-1.000 kg,-10 balya(balyada 100)

Kuru Bağdat kozası-15.500 kg,-310 balya(balyada 50)

Çifte delik -81.500 kg,-810 balya(balyada 100)

(Hüdavendigar Gazetesi, S.2157; 8 Haziran 1905)

Page 232: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

231

ile sıkı ilişkiler içinde olduğu ve birlikte çeşitli raporlar ha-zırlandığı anlaşılmaktadır. 1933 yılında da, ortak girişim-ler ve ihracat için Türk-Japon heyetleri bir araya gelmişti.

Bursa’dan en çok ihracatı gerçekleştirilen ürünler ise ; otomobil, otomobil yedek parça, konfeksiyon, kumaş, yaş meyve ve sebze, makine, polyester iplik, dondurulmuş sebze-meyve, havlu-bornoz, fantazi iplik, ev tekstil ürün-leri, konserve, radyatör, enerji kablosu, alüminyum profil, market reyonu, metal parçalar, çubuk demirdir.

2002 yılında Bursa’dan gerçekleşen ihracatın % 94’ü sanayi ürünlerinden oluşurken, 2008 yılında Bursa’dan gerçekleşen ihracatın % 97,3’ü sanayi ürünlerinden oluş-maktadır.

2008 Yılında Bursa’dan İhracat Yapılan İlk On Ülke:

Ülke $

Almanya 1.475.796.803

Fransa 956.283.243

İtalya 881.081.313

İngiltere 756.749.284

İspanya 568.822.857

Polonya 464.189.515

Rusya 437.446.239

Romanya 270.010.220

Portekiz 212.738.985

Hollanda 209.008.063

Toplam 6.232.126.522

2008 yılında bu on ülkeye yapılan ihracat Bursa’nın top-lam ihracatının yüzde 74’üdür.

2002 Yılında Bursa’dan İhracat Yapılan İlk On Ülke

Ülke $

Almanya 607.340.846

Fransa 600.170.586

ABD 122.270.163

İngiltere 109.337.336

Rusya 94.810.956

İtalya 52.053.216

Hollanda 44.282.039

İspanya 35.023.673

Belçika 33.493.644

Yunanistan 33.390.881

2002 yılında bu on ülkeye yapılan ihracat Bursa’nın top-lam ihracatının yüzde 86’sıdır.

Page 233: Bursa Ticaret Odası

232

Fransa’dan ithal edilen ipek tohumları

Abdülkadir Sür’ün BTSO ihracatçı belgesi 1958

Page 234: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

233

Yıllar İtibariyle Bursa’dan Yapılan İhracat

Milyon $ 2002 2003 2004 2005 2006 2007%

değişim2008

% değişim

2008/9 2009/9%

değişim

Gıda ve İçki San. 35 37 55 60 59 73 22,5 79 9,1 67 54 -18,9

Tekstil San. 413 586 647 636 640 695 8,6 651 -6,3 517 570 10,4

İplik San. 74 87 118 97 94 84 -10,7 57 -32,0 47 24 -48,4

Makine ve Madeni Eşya San. 152 190 300 369 452 644 42,5 883 37,0 698 581 -16,8

Otomotiv ana veYan San. 1.170 2.025 2.545 2.499 3.874 4.740 22,4 6.333 33,6 5.403 3.764 -30,3

Deri San. 1 1 2 1 4 8 130 6 -33,7 5 0,28 -94,7

Ağaç San. 6 12 25 22 20 27 31,6 42 56,7 27 25 -9,5

Diğer San. 52 34 58 84 75 69 -8,5 124 80,1 92 72 -21,4

Tarım - Hayvancılık - Orman 115 177 224 183 196 192 -1,9 215 12,2 160 157 -1,9

Madencilik 1 1 2 3 7 15 99,4 16 7,5 12 17 38,3

TOPLAM 2.018 3.151 3.974 3.953 5.420 6.545 20,8 8.405 28,4 7.029 5.264 -25,1

Kaynak: BTSO

Page 235: Bursa Ticaret Odası

234

BTSO Vasıtasıyla, Bursa’dan Gerçekleştirilen İhracat

1985 158.810.062 -

1990 323.079.069 103,4

1995 892.998.466 176,4

1996 917.277.051 2,7

1997 1.026.120.432 11,9

1998 1.032.340.304 0,6

1999 1.611.544.814 56,1

2000 1.587.023.593 -1,5

2001 1.568.844.394 -1,2

2002 2.018.044.630 29

2003 3.151.031.406 56

2004 3.973.791.846 26

2005 3.952.784.706 -1

2006 5.420.357.931 37

2007 6.545.157.495 21

2008 8.405.398.714 28

Yıllar Firma Sayısı

1996 950

1997 1041

1998 1060

1999 1186

2000 1231

2001 1518

2002 1720

2003 1964

2004 2223

2005 2374

2006 2572

2007 2939

2008 2804

2008/9 2570

2009/9 2621

Kaynak: DTM

Mal Gruplarına Göre Yıllara Göre Yapılan İhracat (Dolar)

Türü 2002 2008 % değişim 2008/9 2009/9 % değişim

Sanayi ürünleri 1.902.654.490 8.174.564.398 330 6.856.458.936 5.090.953.491 -25,7

Tarım, Orman, Hayvancılık ve Su ürünleri

114.837.327 215.192.692 87 160.111.250 157.006.755 -1,9

Madencilik Ürünleri 552.813 15.641.624 2.729 11.955.734 16.533.994 38,3

Toplam 2.018.044.630 8.405.398.714 317 7.028.525.920 5.264.494.240 -25,1

Page 236: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

235

İthalatTÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre

Bursa’nın 2001 yılı ithalatı 2,1 milyar dolar idi. Bu oran Türkiye genelinin % 5,1’ine tekabül etmekteydi.

2002 yılı ithalatı 2,5 milyar dolar idi. 2005 yılında Bursa’da ithalat 5,2 milyar dolar kadardı.

Bu yıl Bursa’nın ithalatı Türkiye’nin toplam ithalatının % 4,5’ini karşılamaktaydı.

2008 yılında 8,7 milyar dolar ithalat gerçekleştirilmiş, buda Türkiye’nin toplam ithalatının % 4,3’ünü karşıla-maktaydı. 2009 yılı ilk dokuz ayda ise Bursa 4,7 milyar do-lar ithalatla Türkiye’nin toplam ithalatının % 4,8’ini karşı-lamıştır.

Atatürk, Bursa Elektrik Fabrikası’nı ziyaretinde...

Page 237: Bursa Ticaret Odası

236

Bursa’da Organize Sanayi Bölgelerin KurulmasıBursa’da ilk fabrikaların, bir Rum mahallesi olan Top-

hane yamaçlarında, Balıkpazarı’nda kurulduğu anlaşıl-maktadır. L. Erder ve Quateart’e göre 1860’lı yıllara gelindi-ğinde şehirde iki sanayi bölgesi ve bunların dışında ayrı bir ticaret merkezi oluşmuştu. Bu sanayi bölgelerinden daha büyük olanı Cilimboz Deresi kenarında idi. Pauvlaki’nin Ci-limboz Deresi’nin üzerinde açtığı fabrikada, olasılıkla su-dan elektrik elde ediyordu. Quateart’e göre fabrikaların Muradiye ve Gökdere kıyısında toplanmış olması, işçi gü-cünün bulunduğu Ermeni ve Rum mahallelerinin olma-sına bağlıydı. L. Erder de, 1862 yılında basılan Subhi Bey Haritası’ndan hareketle Bursa’da Cilimboz ve Gökdere kı-yılarında iki sanayi bölgesi bulunduğunu zikretmesi, ko-nuyla ilgili tüm araştırmacılarca kabul görmüştür. Oysa ne 1880’li yıllarda Fransızlar tarafından hazırlanan Sigor-ta Haritası’nda, ne de 1909 Kanalizasyon Haritası’nda Gök-dere kıyısında bir sanayi bölgesi görülmez. Cilimboz kıyı-sında yoğunlaşan sanayi bölgesi dışında, ikinci sanayi böl-gesi, Namazgâh ile Gökdere arasında, bugünkü Umurbey Mahallesi’nde yoğunlaştığı görülmektedir. 20’den fazla fab-rikanın kurulduğu bu alan, Gökdere’ye oldukça uzak olma-sına karşın kentin dışında, Ermeni mahallesinde kurulduğu görülmüştür. Fabrikaların bu mahallelerde kurulmasında en büyük etken, işçilerin çoğunun yaşadığı Rum ve Erme-ni mahallelerinde olmasıydı. Çünkü bazı örneklerde gör-düğümüz gibi, fabrikaların İslâm bölgesinde olması bazı sakıncalar doğurabilmekteydi. Haritalardan, Müslüman mahalleleri içinde bulunan bir fabrikaya rastlanılmamış-tır. Bursa’da bulunan fabrikaların bu dağınıklığı, 1960’lı yıl-lara kadar sürmüştü.

Yakın zamanlara kadar, Bursa’nın herhangi bir köşesi-ne fabrika kurulabiliyordu. Oysa daha 1891 yılında, fabrika kuracak kişiler, sıkı bir denetimden sonra fabrika kurul-masına izin verildiği BTSO tutanaklarından öğrenmekteyiz.

Bazı fabrikatörlerden buharla çalışan fabrikalar kur-

ORGANİZESANAYİ

BÖLGELERİ

Page 238: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

237

mak isteyenler dilekçe ile Valilik ve Belediye’ye başvur-muştu. Bu aşamada BTSO da, devreye girerek öneriler-de bulunmaktadır. 1896 yılında yapılan bir girişim sonun-da BTSO Meclisi şu kararı almıştı: “Mevki olarak bir mah-suru olmaması durumunda, yönetmeliğin 12. maddesi ve yeni usul geriğince, haritası düzenlenip Belediye ile Meclis tarafından onaylanması gerekmekteydi.” Yapılan inceleme-de, fabrikaya konulacak kazanların kaç tane ve kaç metre-küp hacminde olacağını bile ayrıntılı biçimde belirlenmek-teydi. İlgili beyanname gereği, kazan başına 10’ar lira ruh-sat vergisi alınması da, yönetmelik gereği idi. 1896 yılındaki bir BTSO Meclis toplantısında, mevcut ipek üretimi, özel-likle fabrika ve imalathanelerden yararlanan tüccar ve sa-kinlerinin sayılarıyla, bunlardan yararlanması hakkındaki yönetmelik ve ruhsatnamenin olup olmadığı sorulmaktay-dı. Yönetmeliğin 16. maddesinde, bu tür fabrika sahipleri-ne, makinelerin konulması ve kullanılması hakkında, res-mi mesainin kullanılması için tayin kılınmış olan sürenin bitiminde, söz konusu fabrika ve imalathaneler hakkında işlem görmesi gerekmekteydi. Söz konusu fabrika ve ima-lathaneler, önceden yapılmış olup, bunların türleri, inşa tarihi ve açılışı hakkında Oda’da bilgi bulunmamaktadır.

Bursa Organize Sanayi BölgesiTürkiye’nin ilk organize sanayi bölgesi Bursa’da ku-

rulmuştu. Bursa’nın ekonomik alandaki hızlı gelişmesin-de, 1962 yılında BTSO tarafindan kurulan Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nin rolü çok büyüktü. Bursa Organize Sa-nayi Bölgesi aynı zamanda, ülke ve bölge ekonomisi açı-sından çok büyük bir değer ifade etmekteydi. 1961 yılında Checchi and Co. Firması, Türkiye’de organize sanayi böl-geleri konusunda bir etüt yapmıştı. Bu etüt sonucunda, in-celenen dört bölge (İstanbul-Adapazarı, Zonguldak, Ada-na, Mersin, Bursa) arasında bir seçim yapılarak, Bursa’ya öncelik verilmesi önerilmişti. 1962 yılında Maliye Bakanlı-ğı ve (A.I.D)’den “karışık paralar fonu” kullanılarak sağla-

nan finansman, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın da kat-kılarıyla Bursa Organize Sanayi Bölgesi inşa edilmeye baş-landı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, bu faaliyetin finans-manına % 10 oranında katılmıştı.

Türkiye’de ilk modern uygulama olarak, 1962 yılında Milletlerarası Kalkınma Teşkilatı Artık Paralar Fonu’ndan Maliye Bakanlığı’nca sağlanan 26.200.000 TL krediye, BTSO’nun % 10 oranında katkısı suretiyle kurulmaya baş-lanmış ve 1966 yılında resmi olarak hizmet vermeye baş-lamıştı.

”Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapan kuruluşlar, şehirdeki küçük sanayinin daha fazla yoğunlaştığı mahal-leler olan Tütüncüoğlu Çiftliği, Cezaevialtı, Selamet Mahal-lesi, Garaj ve civarı mahallelerdeki işyerlerinden çok fark-lıdır. Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulmuş olan fabrika-lar, hem sahip oldukları gelişkin üretim teknolojisi, hem de emek kullanım biçimleri açısından küçük sanayi işyer-lerine göre çok gelişkin bir noktada dururlar. Bu fabrika-larda kullanılan teknolojinin gelişmiş olması, işçi ücretle-rinde parça başı ücret ödeme ilişkisini ortadan kaldırdığı

Page 239: Bursa Ticaret Odası

238

gibi sosyal güvenlik, düzenli çalışma saatleri, sendika gibi çağdaş sanayi örgütlenmesinin asli unsurlarını ortaya çı-karmıştır” (A.Aktar).

“1950’den sonra Bursa’da yaşanan en önemli değişik-lik, Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmuş olmasıdır. Böy-lece büyük sanayi Bursa’da mekansal olarak farklılaşmış, kentsel gelişme açısından Bursa’nın tarihinde ilk defa ko-nut alanları ile imalat alanlarının ayrışması yaşanmıştır. Bu ayrışmanın sonucu olarak, Bursa’da üretimin yapılış biçimi açısından birbirinden tamamen farklı -ama fason ilişkileri birbiriyle yakın ilişki içinde olan- iki ayrı endüstriyel üre-tim odağı ortaya çıkmıştı. 1961 yılında, AID tarafından ha-zırlanan raporda, organize sanayi bölgesi kurmak için en uygun yer olarak Bursa tavsiye edilmişti. Aslında İstanbul ve çevresinin doygunluğa ulaşmasının sonucu, yeni kuru-lacak sanayi işletmelerinin İstanbul-İzmit aksı üzerinden, Bursa’ya doğru kayması kaçınılmaz oluyordu. Bu geliş-melerin sonucunda, 1962 yılında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile Maliye Bakanlığı arasında yapılan anlaşma sonu-cu Bursa’da 180 hektarlık alanda organize sanayi bölgesi kurulması için borç antlaşması yapıldı” (A.Aktar).

Her yönüyle gelişen sanayi faaliyetleri nihayet Bursa’yı Türkiye’nin önemli endüstri bölgelerinden biri haline ge-tirmiş bulunmaktadır. Bursa’daki sanayinin hızla gelişme-sine, sahip olduğu coğrafî ve ekonomik avantajlar, işgücü-nün ucuz ve az da olsa vasıflılığı gibi faktörlerin etkisi şüp-he götürmezdi. Ancak son 10 yılda toplam endüstri faali-yetlerinin artmasında önemli bir faktör, Bursa’nın sana-yi için gerekli olan altyapı yatırımlarını gerçekleştirmiş ol-masıdır. Bunun en büyük örneğini ise Türkiye’de ilk uygu-lama olan Pilot Organize Sanayi Bölgesi teşkil etmektedir.

Başlangıçta Bölge’nin alanı 1.8 milyon metrekareydi ve 4 firma faaliyet halindeydi. Zamanla, parsel talebi art-tı ve bu talebe karşılık verilemedi. Genişlemiş olan Bölge-nin alanı şu anda, 6.8 milyon metrekareye ulaşmıştır. Bu-nun 2.450.000 metrekaresi altyapı tesislerinde, 3.850.000 metrekaresi de sanayi arsası olarak kullanılmaktadır. En

küçüğü 1138 metre, en büyüğü 25 bin metrekare olmak üzere 127 parsele ayrılmıştı. 1966 yılına kadar 222.451 metrekaresi 11 firmaya satılmış ve buralarda fabrikalar kurulmuştu.

Bölgenin net sanayi arsası 1 milyon 672 bin metreka-redir. Sanayi Bölgesi’nde, 1 milyon 580 bin m’si parsellen-miş işletme sahası vardır. Sanayi Bölgesi’nin tespit ve tan-zimi, mülkün değerini koruyacak niteliktedir. Gelişme sa-hasında ise Oyak-Renault Otomobil Fabrikası, iplik sana-

Page 240: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

239

yii, otomotiv sanayii, otomotiv yan sanayii, montaj ve karo-seri sanayii tesislerinin olduğu anlaşılmaktadır.

Türkiye için ilk ve örnek niteliği taşıyan Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nin, bir misli daha büyütülmesi çalışmaları tamamlandırılmış, 4. tevsi sahası 5 Kasım 2000 tarihinde hizmete girmişti. 25 milyon dolarlık bir yatırım ile gerçek-leştirilen bu çalışma sonucu, Bursa OSB 6 milyon metre-karenin üzerinde bir büyüklüğe ulaşmıştır.

Organize Sanayi Bölgesi, 18 km mesafedeki Mudanya

Limanı’na çift yol ile bağlanmaktaydı. 2002 yılında, Sanayi Bölgesi’nde 180 civarında sınai tesis faaliyette idi. Sanayi-nin bir disiplin içerisinde ve tüm altyapı sorunları halledil-miş vaziyette, gelişmesine büyük hizmetler veren bölge-miz, planlı kalkınmada belirlenen hedeflerin büyük ölçü-de yerine getirilmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. 2002 yılında yaklaşık 30.000 civarında istihdam kapasite-si, 1 milyar $’ı bulan ihracat hacmi, 305 trilyonu aşan ver-gi hasılatı ile ülke ekonomisi açısından fevkalade büyük bir

Page 241: Bursa Ticaret Odası

240

değeri ifade etmekteydi.

Yüksek standartlardaki hizmetleri devam ettirmek için her türlü altyapı bakım hizmeti sağlanmaktadır. Organize Sanayi Bölgesi’ne tahsis edilmiş olan arsalar BTSO tara-fından satın alınarak endüstri için uygun parsellere bölün-müş, daha sonra yol, su, drenaj, doğalgaz, elektrik ve te-lefon gibi altyapı hizmetleri tamamlanmıştır. Konut ihtiya-cını karşılamak için ise, bölgenin yakınındaki arazi yerle-şim bölgesi olarak planlanmıştır.

Ayrıca, çöp toplama, yangın söndürme ve ambulans hizmetleri, firmalara ücretsiz olarak sunulmaktadır. Sa-nayi Bölgesi, su ihtiyacını kendi imkânları ile karşılamak-ta. İstenilen miktardaki suyu makûl bir fiyatla elde etmek-tedir. Sanayi Bölgesi, kendi enerji nakil ve dağıtım şebeke-sine ve transformatöre sahiptir. Sanayi bölgesinde 1970 yı-lında 3.164 işçi çalışırken, 2002 yılında 34 bin kişiye çıktı.

1966 yılında altyapı inşaatı tamamlanan Bursa Organi-ze Sanayi Bölgesi’nde, 1970 yılında 18, 1980 yılında 69 ve 1989 yılında ise 93, 2002 yılında 171 fabrika faaliyetteydi. 2002 yılında Organize Sanayi Bölgesi’nde 643 hektar alan-da 318 parsel bulunmaktaydı. Bunların 5’i gıda, 72’si teks-

Bursa Organize Sanayi Bölgesi, idari binalar maketi, 1965

til, 3’ü kağıt, 37’si lastik, 37’si plastik, 8’i kimya, 1 petrol ürünleri, 2 cam, 7 metal, 22 makine, 3 elektrik alet üreti-mi, 2 taşıt üretimi, 23 oto yan sanayi, 4 elektrik üretimi, 3 inşaat, 1 mobilya fabrikası vardı. Halen bu organize sana-yi bölgesinde 220 firma faaliyettedir.

Gerek ülkemizde kurulan ve kurulacak olan diğer böl-gelere, gerekse yurtdışında kurulması düşünülen bölgele-re örnek olarak gösterilen Bursa Organize Sanayi Bölgesi, Türkiye’de kalkınma planında öngörülen planlı kalkınma modeli için en çarpıcı uygulama olmaktadır.

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB)Yalova yolu, Demirtaş köyü yakınlarında kurulduğu için

Demirtaş Organize Sanayii Bölgesi olarak anılmaktadır. Sa-nayi Bölgesi, 1990 yılında kuruldu. Yüzde 10’u İl Özel İdare, yüzde 10’u Osmangazi Belediyesi ve yüzde 80’i ise bölge-de kurulan fabrika sahiplerinin hisseleriyle kurulmuştur.

475 hektar alanda 563 parsel bulunan Demirtaş Orga-nize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB), 2002 yılında 261 fabrika faaliyette idi. Faaliyette olan bu fabrikalardan 160 tekstil, 47 gıda, 5 makine, 1 kimya, 6 metal, 1 ambalaj, 16 plas-tik, 33 otomotiv, 5 mobiyla sektörüyle ilgiliydi. 2002 yılın-da Demirtaş Organize Sanayii Bölgesi’nde 25 bin işçi ça-lışmaktaydı. 2009 yılında ise, 365 parselde 385 firma faa-liyettedir. Bu firmalardan 3’ü elektrik elektronik, 1’i ener-ji, 6’sı gıda, 5’i kauçuk, 5’i nakliye, 13’ü makine ve metal, 5’i mobilya, 38’i otomotiv, 11’i plastik ve kimya, 52’si teks-til, 81’i dokuma, 87’i ev tekstili, 11’i hazır giyim ve 41’i iplik sanayine aittir. Organize Sanayi Bölgesi’nde bugün 30 bi-nin üzerinde işçi çalışmaktadır.

Gürsu Organize Sanayi BölgesiGürsu ile Kestel arasında, yol kıyısında yer alan Gür-

su Organize Sanayi Bölgesi, 2001 yılı içerisinde OSB ala-nına dönüştürülmüştü. 2001 yılında tüzel kişiliği tescil

Page 242: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

241

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi

edildi. Gürsu Organize Sanayi Bölgesi, girişimci heye-ti ve katılımcıları, tümüyle Gürsu Sanayici ve İşadamları Derneği’ne attir.

109 hektar alanda 19 imar adasından oluşmakta olan Gürsu Organize Sanayi Bölgesi’nde, 2002 yılında 59 fab-rika faaliyette idi. Bunlardan 43’ü tekstil, 37’si gıda, 2’si makine, 2’si metal işkolundan idi. Gürsu Organize Sanayi Bölgesi’nde 10 bin kişi çalışmaktadır.

Bugün Gürsu Organize Sanayi Bölgesi’nde 70 firma fa-aliyettedir.

Nilüfer Organize Sanayi BölgesiNilüfer Organize Sanayi Bölgesi, 2001 yılında Minareli-

çavuş köyü yakınlarında kurulmuştu. Minareliçavuş köyü sınırları içerisinde bulunan bu mevcut sanayi alanı, 2001 yılı içerisinde OSB alanına dönüştürüldü. Tamamı sana-yicilerin katılımlarıyla kurulmuştu. 221 hektar alanda, 326 parsel bulunan Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde 2002 yılında 116 fabrika vardı. Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde 1 ağaç işleri, 4 ambalaj sanayi, 2 boya sanayi, 7 depo, 31 makine sanayi, 34 oto yan sanayi, 2 halstik, 31 tekstil-konfeksiyon, 2 deri sanayi ve 2 ısı sanayine ait fab-rika faaliyetini sürdürmekteydi. 2002 yılında Nilüfer Orga-nize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 6 bin kişi çalışmaktaydı. Halen Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde 297 firma faa-liyette bulunmaktadır.

Hasanağa Batı Organize Sanayi Bölgesi(HOSAB)Hasanağa Batı Organize Sanayi Bölgesi, 2003 yılın-

da, Bursa’nın batısında yer alan Hasanağa köyünde, 122 hektar alanda kuruldu. Hasanağa Batı Organize Sanayi Bölgesi’nin iştirakçilerin yüzde yüzü Hasanağa İşverenler Derneği’ydi. 2002 yılında Hasanağa Batı Organize Sanayi Bölgesi’nde 32 fabrika faaliyetteydi. Bunlardan 4’ü tekstil, 3’ü gıda, 2’si gıda, 2’si kimya, 2’si elektrikli alet, 2’si am-

balaj, 12 oto yan sanayi, 2 ısı sanayine aitti. Hasanağa Batı Organize Sanayi Bölgesi’nde 2002 yılında 2.500 kişi çalış-maktaydı. Organize Sanayi Bölgesi 26 Eylül 2003 tarihin-de 216 sicil numarası ile BOSAB Batı Organize Sanayi Böl-gesi olarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca tescil edildi. 2007 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na müracaat edi-lerek, Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi (HOSAB) unva-nı kullanılmaya başlandı. İmarlı planın üzerinde 114 adet resmi parsel mevcuttur.

Kayapa Organize Sanayi Bölgesi Kayapa Köyü sınırlarında kurulan Kayapa Sanayi Bölge-

si için büyük önem taşıyan ‘Uygulama İmar Planı’ ve ‘Kaya-pa İlave Sanayi İmar Planı’nın revizyonları, Temmuz 2008 tarihinde Büyükşehir Belediyesi’ne sunuldu. Onayla bir-likte Organize Sanayi Bölgesi yolunda büyük adım atılmış oldu. Kayapa Sanayi Bölgesi’nde altyapı sorunları çözülü-yor. Sanayi Bölgesi’nde OSB olma yolunda da ciddi adım-lar atılmaktadır. 2008 yılında 57 firmanın bulunduğu Kaya-

Page 243: Bursa Ticaret Odası

242

pa Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 3 bin kişi istihdam edilmekteydi. Halen bu organize sanayi bölgesinde 49 fir-ma faaliyettedir. Nilüfer Belediyesi, Hasanağa, Kayapa ve Akçalar Sanayi Bölgesi’ni “Batı Organize Sanayi Bölgesi” adıyla tek bir çatı altında toplamak için ilk adımı atmıştır. İlgili sanayi bölgelerin yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda, üç sanayi bölgesini birleştirerek tek çatı altın-da toplamaya kararı almışlardır.

Çalı Organize Sanayi Bölgesi Nilüfer İlçesi Çalı beldesi sınırları içinde kurulan Çalı

Organize Sanayi Bölgesi, Çalı Sanayi ve İşadamları Derne-ği öncülüğünde kuruldu. Çalı Sanayi Bölgesi’nde 220 firma faaliyettedir. Çalı Organize Sanayi Bölgesi’nde halen 7.500 kişiye istihdam sağlamaktadır. Ancak bu organize sanayi bölgesinde firma sayısı bugün 150’ye düşmüştür.

Kestel Organize Sanayi Bölgesi Önce “Kestel Belediyesi Sanayi Alanı” olarak hizmet

veren bölge, T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan istenen Organize Sanayi Bölgesi tescilinin alınmasıyla, Kestel Or-ganize Sanayi Bölgesi (KOSAB) olarak kabul edilmiştir. 7 Mayıs 2004’te alınan tescil belgesiyle birlikte, kuruluş iş-lemlerini gerçekleştirdi.

Girişimci Kurul, 2 yıl sonra alınan Genel Kurul kararı ile bu görevi Yönetim Kurulu’na devretmiştir. Halen bu Or-ganize Sanayi Bölgesi’nde 78 firma faaliyettedir.

Bu işyerlerinin 56’si tekstil, 3’ü gıda, 12’i metal, 2’i plastik, 1’i mobilya ve 4 de diğer sektörlerde faaliyet gös-termektedir. İşyerlerinde çalışan işçi toplam sayısı yakla-şık 5.000 olup, bu sayı dönemsel olarak değişiklik göster-mektedir.

Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi Barakfakih Beldesi sınırları içinde kurulan organize sa-

nayi bölgesi, 1/5000’li planlarda 2005 yılında onaylanmış-tır. Halen 27 firma faaliyettedir.

Deri Organize Sanayi BölgesiNilüfer İlçesi Badırga Köyü ile Karacabey İlçesi İkizce

ve Taşpınar Köyü sınırları içerisindedir. 1994 yılında kurul-muştu. 2001 yılında tüzel kişiliği tescil edilmişti. Yüzde 5’i İl Özel İdare’nin, yüzde 5’i Bursa Deri Sanayi Yardımlaşma Derneği, geri kalan yüzde 90’ı ise Sınırlı Sorumlu Deri Sa-nayicileri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi‘ne aittir.

171 hektarda 152 parsel bulunmaktadır. Halen altyapı ve inşaat çalışmaları sürmektedir. Bir bölümü taşınmış-tır. Kapasitesi sürekli artmaktadır. Şehir içindeki tabak-hanelerin kapanmasıyla Deri Organize Sanayi Bölgesi gi-derek gelişmiştir.

Bursa Boya ve Tekstil Organize Sanayi Bölgesi Boyder Bursa Tekstil Boyahaneciler Yardımlaşma Der-

neği tarafından, OSB alanına dönüştürülmesi önerilen alan, Nilüfer İlçesi Badırga Köyü, Düzmeşetepe, Bozluka-rası, Bozluktepe, Kocaboz mevkileri arasındadır. Büyüklü-ğü 420 Ha. olarak belirlenen yer için, 22 Temmuz 1998’de yer seçimi yapıldı. Halen OSB alanı ile ilgili yer seçimi ça-lışmaları devam etmektedir.

Beşevler Küçük Sanayi Bölgesi Bursa’da birçok küçük sanayi sitesi vardır. Bursa sa-

nayiinin gelişmesinde önemli role sahiptir. İlimiz sınırla-rı dahilinde 5 adet tamamlanmış, 10 adet inşaatı devam etmekte, 1 adet de arsası mevcut, ancak inşaatına henüz başlanılmamış olmak üzere toplam 16 adet küçük sana-yi sitesi mevcuttur.

Beşevler’de kurulan küçük sanayi sitesi, Bursa’nın en önemli küçük sanayi sitesidir. Halen bu organize sanayi bölgesinde, 441 firma faaliyettedir.

Page 244: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

243

TSO, kurulduğu 1889 yılından itibaren, Bursalı tüccar ve girişimcilerinin çıkarını korumak için birçok proje üret-

miş, üretilen projeleri desteklemişti. Örneğin 1891 yı-lında Padişah “irade-i seniyesi” ile kurulan “Örnek

Osmanlı Evi” Projesi için BTSO’dan yardım isten-mişti. İstanbul Fincancılar Yokuşu’nda, Şark Çarşısı adıy-la Arifecim Hanı, “Örnek Ev” yapıldığı belirtilmişti. Bu bil-gi; tüccar ve sanayicilere ilanla bildirilmişti. Bu tür evlerin taşrada da yaygınlaşması istenmişti. “Örnek Osmanlı Evi İdaresi”nin kurucusu Estraki Efendi olup, bu konuda Hüda-vendigar Gazetesi’nde bir ilan yayınlanması kararlaştırılır.

Bursa’da çok sayıda üretici, özellikle koza ve ipekçi-lik konusunda yaratıcı girişimlerde bulundu. Bunu uygu-lamak üzere BTSO’ya gönderdiği anlaşılmaktadır. Nite-kim 17 Haziran 1891 tarihli toplantıda, Nikolaki Efendi ra-poru olarak ünlenen ve kozacılık konusunda birçok yeni-liği içeren bir çalışma hazırlanmıştı. Ciddiye alınan bu ra-por, BTSO Meclisi tarafından, tüm maddeleri ayrı ayrı gö-rüşülmüştü. Raporda özellikle ipekçilik için “kışlatma” adı verilen yöntemler uygulanması önerilmişti. Bu konu-da Avrupa’da yalnız İtalya’nın Baltoma şehrinde uygulanan bu yöntem, daima uygun şartların olması nedeniyle uygu-lanması zor bulundu.

Lyon şehrinde oturan Leon Kamalık, ruhsata haiz olan bir tür çıkrık ile koza tellerini eğirmeye mahsus tel atan alet keşfetmişti. Bursa’da Mösyö Buvariye’nin ipek fabrikasına bu sistem uygulanmaya başlandı. Ticaret ve Bayındırlık Ba-kanlığı, söz konusu fabrikada bu sistemin uygulanıp uygu-lanmadığını, BTSO’ya sormuştu. 13 Nisan 1896 tarihli yazı üzerine, konu yeniden görüşülmüş ve söz konusu aletin gerçekten sözü edilen fabrikada uygulamasını incelemek için; Turpçuoğlu Nikolaki, Balaban oğlu Agop ve Boduryan Onnik Efendiler görevlendirilmişti. Bu kişiler, fabrikaya gi-derek inceleme yapmış ve bu konuda bir rapor sunmuştu.

İpek ve ipekli dokuma sanayi, tüm ülkeye Bursa’dan ya-yılmıştı. Nitekim 1889 yılında Antalya’da kozacılık için usta ve kalfa gönderilmiş, 1905 yılında tohumlara bir standart 19. yüzyılda koza ayıran kadınlar

BTSOPROJELERİ

Page 245: Bursa Ticaret Odası

244

getirilmişti.

1891 yılında koza tüccarlarından Nikolâki Efendi’nin Sultan II. Abdülhamit’e sunduğu 38 maddelik raporu da, ipekçiliğin gelişmesinde etkili olmuştu. Söz konusu rapor Saray’dan hemen Bursa’ya gönderilip Bursalı üretici ve sanayicilerin dikkatine sunulmuştu. Raporun görüşmele-rine Defterdar, Fabrikatör Osman, Düyun-i Umumiye mü-fettişi Markarya Efendi, İpekçilik Okulu Müdürü Torkomyan Efendi, ikinci müdür Mösyö Sheuler, Ziraat Müdürü Mazhar, tüccarlardan Diran ve Antuvan İpek Efendiler katılmıştı.

Plansız ve hızlı biçimde çoğalan Bursa’daki fabrikalar, bir taraftan satış şartlarını iyileştirmeye çalışırken, diğer yandan da fabrikalara gerekli olan ipeği sağlamaya çalışı-yorlardı. Aşırı fabrika kurulması nedeniyle, Bursa’daki koza üretiminin yeterli olmaması rekabeti artırmış, çok pahalı fiyatlarla koza alımları başlamıştı. Bunun üzerine Bursalı ipek fabrikatörleri, ipek kozalarının ithalatının serbest bı-rakılması için girişimlerde bulunmuştu. Hükümet’e gön-derilen dilekçede, Bursa’daki ipek fabrikaları, yerel ürün-lerle ancak 4-5 ay yetecek kadar koza sağlandığı için, fab-rikaların diğer zamanlarda boş kaldığından söz edilmişti. Bu nedenle, yüzde 8 olan ithalat vergisinin kaldırılması is-tenmişti. Hükümete sunulan rapora göre, dışarından koza alınmasıyla Bursa’daki koza fiyatlarının etkilenmeyip Bur-sa kozacılığının zarar görmeyeceği özellikle belirtilmişti. (Hüdavendigâr, Sayı 2150, 20 Nisan 1905)

1870’li yıllardan sonra böceklere gelen hastalık sonun-da yaşanan sıkıntı, yine BTSO Meclisi tarafından çözülmüş-tü. Sağlam tohum yetiştirme konusunda, çok sayıda proje desteklenmişti. İpekçiliğin yeniden geliştirilmesi için dut-lukları yaygınlaştırmak üzere projeler uygulamaya konul-du. 1890 yılında bu konuda incelemeler yapıldı. 1891 yılın-da ise, dut bahçelerinin imarının teşviki ile hem üreticinin, hem hazinenin gelirini artıracağı tespit edilmişti. 1891 yı-lına değin, il içinde 10 bin dönüm dut için, her dönümüne biner fidandan, 10 milyon fidan dağıtılması planlandı. Fi-dan Pazarı’nda satılan dut fidanlarından yararlanılarak,

talep miktarı karşılanacaktı. Bunun yarısı yeniden yetişti-rilmiş dutluklardan, diğer yarısı ise eski dut bahçeleriyle tarla kenarlarına dikilmesi planlandı. Üreticilerin, bu yö-netmelik hükümlerinden yararlanmak amacıyla, dut fida-nı sağlamak üzere de çalışmalar yapıldı. Özellikle eski iyi cins kozalarından, “everek” cinsinin yaygınlaştırılma çaba-ları vardı. Demçiyan Atnaş Efendi tarafından geliştirilen bu proje, “iradeyi seniye” ile Padişah tarafından taltif edilmişti.

29 Ağustos 1893 tarihli BTSO Meclis toplantısında ise tohumcuların, vaktinden önce tohumlarını üretmiş olma-ları, bazı mağduriyetler doğuracağından, tohum tüccarı Zarifyan Agop Ağa ve 20 kadar arkadaşı bir rapor vermiş-ti. Erken tohum kullanımı, birçok suistimale neden olacağı anlaşılmış olduğundan, tohumcular ile üreticiler hakkın-da güven sağlanması için gereken önlemleri içeren bir yazı kaleme alındı. Bursa İpekçilik Okulu ve İpekçilik Enstitüsü

Bursa’da ziraat borsasının kurulmasına dair BTSO kararı.

Page 246: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

245

de, BTSO’nun katkılarıyla gerçekleşen birer projeydi. Hat-ta İpekçilik Okulu sınav heyetinde, BTSO’nun 2 üyesi vardı.

Yine 1894 yılında bir şekerci, tahin helvası yaparken, şeker yerine üzüm suyu kullanılması yöntemini keşfet-mişti. Bu şekercinin keşfini içeren rapor, BTSO tarafından Bursa’daki tüm helva üretim ve satışıyla meşgul olanla-ra iletilmişti.

1894 yılında, Bursa kumaş tüccarlarından Hacı Tevfik Efendi tarafından, ipek satmak ve katlayıp bükmek için icat edilen bir makinenin kullanılması konusunda girişimde bu-lunmuştu. Bakanlık nezdinde yaptığı girişimlerde, makine-nin yaygınlaştırılması ve sayısının çoğaltılması istenmişti. BTSO Meclis toplantısında, bu konuda şu kararlar alınmış-tı: “Kumaş tezgahlarına mancınıkla çekilmiş yüzlü/perva-neli ipek kullanıp tüm filatür ipeği kullanmayanlar, konu-ya vakıf olacaktır. Söz konusu teşvik ile, 20–30 kadar ma-kine getirilmişse de, bunlar sadece tek kat sarabilen ma-kineler olduğu anlaşılmıştır. Filatür ipeğini nadiren kulla-nanlar, söz konusu buluş olan makineye müracaat ettik-lerinden dolayı, yalnız birine yetecektir. Fakat filatür ipe-ği kullanımında, kumaşçılar bile, doğal, sağlam ve nefis üretimiyle müşterilerinin rağbetini artırmaktadır. Bu bu-luş ile kumaşçılar çok yarar sağlayacaktır. Bazı kumaşçı-ların, mancınık ipeği kullanmalarından dolayı, tezgahların-dan çıkan kumaşlara taleplerde artış olmuştur. Müşterile-rin rağbetine uğrayarak, daha sonra filatür ipeklerini üret-miş, nefis akmişe kumaşlarının fiyatının indirilmesine ne-den olmuştur. Söz konusu yeni yöntem makine yaygınlaştı-rılarak, ipeğinin kullanılma talebinin artmasına neden ola-caktır. Bu konuda kumaşçıların kethüda, işbaşı ve üyeleri-nin vs. BTSO Meclisi’ne davet edilmesine karar verilmiştir.”

1895 yılında bölgedeki sanayisinin gelişmesi için uy-gulanacak önlemler çerçevesinde, Ticaret ve Bayındırlık Bakanlığı’nın Vilayet’e gönderdiği tebliğe göre, Başkan Mehmet Şefik Beyefendi ve 2. Başkan Safvet Efendi’yle Turpçuoğlu Nikolaki, Balayan oğlu Agop Efendilerden olu-şan bir komisyon kurulması kararlaştırılmıştı.

1936 yılındaki BTSO Meclisi’nde ise kumaşçılığın ıs-lahı için çalışmalar yapılmıştı. Ve Bursa kumaşçılığın ıs-lahı için, bu tarihlerde Ticaret Bakanlığı ile birçok görüş-meler yapıldı.

2 Haziran 1897 tarihli BTSO Meclisi toplantısında ise yerli ürünlerin gelişmesi ve kalitelerin artırılması üzerine, yapılması gereken girişimleri içeren, Ticaret ve Bayındırlık Bakanlığı’nın sunduğu tebliği incelendi. Oda tarafından bu konuda da bir komisyon oluşturuldu. Oda Meclisi, uygun bir zamanda Belediye Meclisi ile birleşmesine karar verilmişti.

Bursa’nın o ünlü cins sulu şeftalisi ile erik ve emsa-li meyve ağaçlarının birkaç yıldan beri hastalık nedeniy-le ihracatı azalmıştı. Bunun üzerine, 14 Şubat 1901 ta-rihli BTSO Meclis toplantısında konu görüşüldü. Bursa Ovası’ndaki ağaçlardaki hastalıklarla ilgili ve budama yap-ma vs. gibi üreticileri eğitecek bir hoca getirilmesi düşünül-dü. Bu konuda, Fransa’nın Versay Ziraat Okulu’ndan me-zun olmuş bir bahçıvan, aylığı 250 franka getirtilerek, çift-çilerin bilinçlendirilmesi planlandı. Yine aynı yıl, Osmanlı Devleti’nde ziraatın gelişmesi için yabancı ülkelerden ge-tirilecek yeni aletlerin gümrük vergisinden muafiyeti hak-kındaki yasanın, 10 yıl süresinin bitmek üzere olduğu için, bu sürenin uzatılması konusunda girişimlerde bulunuldu.

BTSO, bir ölçüde bugünkü döviz borsası görevini de üstlenmekteydi. Çünkü imparatorlukla mal ve paranın değeri, şehirden şehire değişiklik göstermekteydi. Örne-ğin 1897 yılındaki BTSO Meclisi’nde şu kararlar alınmış-tı: “100’lük Osmanlı altınının 108 kuruş itibarıyla piyasada alınıp verildiğine göre, İngiliz altınının 118 buçuk, Fransız altınının 94 kuruşa satılması gerekmektedir. Bir zaman-dan beri, söz konusu İngiliz altını 120, Fransız altını 95 ku-ruşa alınıp-satılmaktadır. Bu durum, piyasa gereğince li-ranın çekilmesine neden olduğu gibi, her sınıf tüccar, es-naf ve halkın ürettiği ürünlerin alış-verişinde birçok işinin mağduriyetlerine neden olmaktadır. Söz konusu İngiliz al-tınının 118 buçuk, Fransız altını 94 kuruş itibarıyla alınıp verilmesinin gereği, Vilayet’e bildirilmiştir.”

Page 247: Bursa Ticaret Odası

246

Bu durum 1950’li yıllara kadar sürmüştü. Cumhu-riyet’ten sonra da BTSO üyeleri özellikle tekstil alanında teknoloji yakından izlenmişti. Fabrikatörlerin sık sık tek-rolojiyi geliştirmek üzere yurtdışına çıkmak zorunda kal-maktaydı. Bu dönemde, BTSO Meclisi’nde, yurtdışına çık-mak için döviz isteyen girişimcilerin listesi ve istediği dö-viz görüşülüp kararlaştırılmaktaydı. BTSO Meclis karar-ları içinde, döviz talep eden girişimcilerin listeleri bulun-maktadır. İşletmelerini geliştirmek veya ürünlerini sergi-lemek üzere yurtdışına çıkmak üzere, her ay yaklaşık yüz girişimcinin, BTSO’dan döviz talep ettiği, toplantı tutanak-larından anlaşılmaktadır.

Mal ve ürünler hakkında BTSO, 1890’lı yıllarda bile dün-ya piyasasını izleyip önlemler aldığı gözlenmiştir. Örneğin 1898 yılında, Amerika ile İspanya’da ortaya çıkan savaş ne-deniyle Amerika’nın geliri düşeceğinden, pamuk ve tahıl vs’nin mümkün olduğu kadar çoğaltılması amacıyla, zira-atin teşvik edilmesi istenmişti. Yine 21 Mayıs 1898 tarih-li toplantıda, Yemen’in Hadide Sancağı’nda, 7-8 aydır yağ-mur yağmadığı ve Sefa Sancağı’nda ilkbaharda yaz geldi-ği, Güneydoğu’da hastalıktan dolayı kıtlık olması nedeniy-le o yörenin tüccarlarının Hac sırasında ihtiyaç olduğu ka-dar zahire götürme gereksinimi beyan edilmişti. Tüm bu nedenlerden dolayı tahıl fiyatlarının artacağı uyarısı yapa-rak, üreticileri ve tüccarları bilinçlendirmişti.

1890’lı yıllarda BTSO, sadece ticaret ve sanayi ile il-gili değil, Bursa’nın bayındırlığı konusunda da söz sahibi idi. İl Bayındırlık Komisyonu’na üye gönderdiği gibi, kent-te yapılması gereken bazı bayındırlık hizmetleri konusun-da da, BTSO’dan görüş alınmaktaydı. Nitekim 1893 yılın-da, Karacabey civarında bulunan büyük köprünün, ileride Karacabey-Bandırma yolu yapıldığında, kullanılmak üzere yeniden yapılması istenmişti. Bu konuda Vilayet ile yazış-malar yapıldı. Ancak tüm yazışmalara karşın ne yol, ne de söz konusu köprü yaptırılmadı. Bunun üzerine köprü tüm-den yıkılıp ürünlerin nakliyesinin tümden aksadı. Bunun üzerine, 1893 yılında hiç olmazsa Karacabey-Hacetpınarı

arası, tahminen 15 km’lik kısmının hemen yapılması için çalışma yapılmıştı.

1901 yılındaki BTSO yönetim kurulu toplantısında, Ad-ranos/Orhaneli yolunun acil olarak yapılması istenmişti. Orhaneli halkı çalışkan olsalar da, o bölgede sadece tahıl ekimi yapılmakta ve pazara ürünlerini götürememekteydi. Oysa burada kaliteli ipekböceği bakılabilirdi. Ancak bölge-deki tohum cinslerinin kötü olması nedeniyle, gerekli yar-dımın yapılması istendi. Orhaneli’nin hem tahılı, hem de ipekböceği diğer bölgeler göre daha kaliteli olmasına kar-şın, yeteri kadar gelişmemesi eleştirildi. Bu nedenle Orha-neli kazasına 2 buçuk milyon dut fidanı gönderilerek, ipek-böcekçiliğinin yeniden geliştirilmesi planlanmıştı.

BTSO’da, Mudanya tren yolunun, 1895 yılında Çitli’ye kadar uzatılması için de ciddi çalışmalar yapılmıştı. An-cak bu konudaki evraklar iki yıl Vilayet’te bekledikten sonra onay almıştı. İşletme Direktörü Mösyö For’un yönetiminde birkaç mühendis bölgede inceleme yapmıştı. Çitli ile Bozü-yük hattı incelendikten sonra şirket teminat istemiş, Bur-sa Ticaret Odası da, bu teminatın verilmesinden yana tu-tum izlemişti. 23 Haziran 1900 tarihinde, 12 bin Osman-lı lirası teminat istenmiş, Bursalılar buna razı olmasına karşın şirket bu projeyi gerçekleştirmekten vazgeçti. Tren hattının sadece Çitli’ye kadar yapılmasına razı olunmuştu. (Üsküdari 1972: 20; 1324-25 yılı Vilayet Zabıtları, s.3) An-cak bu bile bir türlü gerçekleşemedi. Bursa’nın demiryolu ulaşım sisteminde yapılacak ufak bir değişiklik sonucun-da, tüm Osmanlı pazarı ile bütünleşmek isteyen Bursa Ti-caret Odası, 1898 yılında Mudanya-Bursa demiryolu hat-tının Bozüyük civarında İstanbul-Bağdat hattına bağlan-masını imtiyaz sahibi Belçika şirketine teklif etti: “Bursa şehrinin Anadolu ile her sınıf ticari mallar üzerinde cere-yan eden değişimi, eskisi gibi Bursa vasıtasıyla yapılma-sı bağlamında, Mudanya-Bursa şimendiferinin söz konu-su Anadolu demiryolunun uygun bir noktasından bağlan-ması...” istendi. Ancak ne yazık ki, BTSO birçok işi başar-masına karşın bu projeyi bir türlü başaramadı.

Page 248: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

247

BTSO üyesi çok sayıda girişimci, Avrupa’daki son sis-tem makinleri izlemekte, bunları ülkeye getirme girişim-lerinde bulunmaktaydı. Ancak Bursalı girimciler, bu ma-kinelerin ithali yerine bunları Bursa’da yaptırma yöntemi-ni benimseyerek, bu konuda girişimde bulunduğu görülür. Özellikle Cumhuriyet döneminden sonra bu tür girişimler arttı. Bu amaçla, 1 Ocak 1936 tarihinde yeni kontenjan izni nedeniyle, Bursa’ya tezgah ithal edilmemesi konusu bir yazıyla, Ekonomi Bakanlığı’na bildirilmişti. Hükümetin de bu girişimleri destekleyen kararlar alması üzerine, kısa sürede Bursa’da metal sanayi gelişti. Böylece “Yerli tez-gah” adı verilen tezganlar Bursa’da üretilmeye başlandı. Bugün Bursa’da metal sanayinin gelişmesi, o günkü hü-kümetlerin aldığı kararlar sayesinde gelişmiştir. Bursa ve Türkiye’nin itirazsız en önemli makine üreticisi ve mucit Kamil Tolon’un çamaşır ve bulaşık makinesi üretimi, dö-nemin hükümetlerinin aldığı kararla, haksız bir rekabete uğrayarak gelişmesi engellenmişti.

1931 yılında ise İzmir Ticaret Odası, BTSO’ya yazdığı bir yazı ile deriden elbise yapılmasnıı istemişti. Oda da, üye-lerine bir duyuru yaparak, bu konuda deneme yapılmasını önermişti. Bu girişimlerin sonuç verdiği, bugün Bursa’da deri konfeksiyon sanayinin gelişmesinden anlaşılmaktadır.

İpekçilikte Standardın GetirilmesiTürkiye’deki standartlara ilişkin ilk belge, 1502 yılı Bur-

sa İhtisap Kanunnamesi olduğu kabul edilmektedir. Daha sonraki yıllarda da, Bursa’da üretilen ürünlerin hep bir standardı olmuş ve olmasına özen gösterilmişti. 19. yüzyıl-da, Bursa’da sanayinin gelişmesiyle, Batı tarzı standartlar oluşturulmaya başlanmıştı. Bursa fabrikaları ve ipek tüc-carları, ürettikleri ipeklerin standardı için Avrupa’ya gön-derip büyük paralar verilmesi üzerine, bunun Bursa’da ya-pılması kararlaştırılmıştı. BTSO üyesi Foti İstaliyanidi Efen-di, ipekçilik sanatının gelişmesi için çok önemli bir teklif-te bulunmuştu. İstaliyanidi Efendi, önce ipeklerin türleri ve

özellikleri açıkladıktan sonra, ipeklerin bu vasıf ve şartla-ra göre tasnifinin yapılmasını istenmişti. İpekçilik alanında Bursa’dan sonra ikinci, hatta üçüncü derecede bulunan sa-nayi merkezlerinde bile “kondisyon” denilen özel kuruluş-lar olduğu halde, Bursa’da bu standart kuruluşunun bu-lunmamasının üreticilere ve ülke ekonomisine zarar ver-diğini belirtilen raporda şunlar yazılmıştı:

“Avrupa’daki ticaret evleriyle doğrudan doğruya ticari

Modern koza fırınları

Page 249: Bursa Ticaret Odası

248

ilişkide bulunamayarak, Bursa’da üretilen ipekleri tasnif ettirmek için Avrupa’ya göndermek zorunda kalmaktay-dı. Bunun için de, yüzde 2 hesabıyla ve komisyon namıy-la, yıllık 31 bin lirayı aşkın bir para vermekten başka, bu arada oluşan suiistimaller yüzünden, yıllık 19-20 bin lira kadar da bir zarara uğruyoruz. İpek piyasası çok değişik olup ipek balyalarının buradan Avrupa’ya gönderilmesi ve kondisyondan geçirilmesi birkaç ayı bulduğu için, piyasa-nın yüksek bulunduğu bir zamanda gönderilen ipek balya-ları, buralarda satılarak yerli ipek tüccarları büyük zarara uğramaktadır. Bu nedenle Düyun-i Umumiye yönetimince Bursa’da bir kondisyon tesis ettirilmesi gereklidir. İpekçi-lik, Bursa’nın en mühim servetidir. Ve halkının da başlıca geçim kaynağıdır. İpekler, tellerin ince ve kalınlığına göre, kozasının cinsine ve kozaların diğer bazı özelliklerine göre birkaç türdür. Bursa’da ipekle uğraşanlar, kötü işçilik ne-deniyle emeklerinin tam karşılığını alamamalarına neden olmaktadır. Bunun en önemli nedeni de, Bursa’da kondis-yonun bulunmamasıdır. Kondisyon bulunmadığı için, ipek tüccarları Avrupa’daki ticaret evleriyle doğrudan doğruya ticari bir ilişkiye giremediğinden yıllık 51.173 lira harcan-maktadır” (1325 Vilayet Zabıtları, s.41, 45).

Yerli kozacılarla, ipek tüccarları ve dolayısıyla tüm Bur-sa halkının bu sıkıntıdan kurtarmak ve emeklerin tümünü almak için Bursa’da bir kondisyon kurulması için girişim-lerde bulunuldu. Projelerin parasal kaynağı için de, Düyun-i Umumiye bütçesindeki ziraatın gelişmesine dair krediler gösterilip, bu kaynaktan Bursa’da bir kondisyon kurulması istendi. İl Meclisi tarafından yapılan bir incelemede; koza-ların, ipek fiyatının düşkün olduğu sıralarda gelişmiş fiya-tına bakarak korunması için çalışma yapılması istenmişti. Özellikle köy ve kasabalarda kozaların kurutulması stan-dardı konusunda da çalışma yapılması istendi. Çünkü koza sahipleri kozalarını güneşte yahut adi fırınlarda kurutmak zorunda kalıyorlardı. Bu nedenle güneşte veya fırında kuru-tulan kozaların kalitesi düşmekteydi. Çünkü fırınlarda ku-rutulduğu sırada bazen kavrularak nefasetini kaybederek,

her kg’da iki-üç krş noksana satılmaktaydı. Böylece koza-ların ne türlü makinelerle kurutulması gerektiği bir stan-darda bağlandı. Kurutma makinelerin üreticiye sağlanma-sıyla ortaya çıkan fiyat farkının üreticiye sağladığı katkıyla vergi gelirleri de artıracaktı. Bu nedenle kozaların kuru-tulması için gerekli makineleri sağlamak üzere, Duyun-i Umumiye tarafından kaynak sağlanması kararlaştırıldı.

Başka bir önergede ise, koza fabrikalarının gelişmesini sağlamak için dışarıdan ithal edilecek koza üzerinden alın-makta olan gümrük resminin kaldırılması ve buna karşılık, dışarıya satılan ipekten yüzde bir ihraciye resmi konulma-sı konusunda ipek fabrikatörleri tarafından bir dilekçe de ziraat encümenine havale edilmişti (1329 Vilayet Zabıtla-rı, s.18). Ziraat Mektebi de, ihtiyacı olan fakirlere dut fida-nı dağıtmıştı (Bursa, 6 Nisan 1909).

Cumhuriyet yıllarında BTSO, kendi adına bir kondisyon aleti almıştı. Böylece kozaların standardı Oda binasında be-lirleniyordu. 1935 yılında 4 bin liraya satın alınan bu kondis-yon aleti, Eski İpek Hanı’ndaki bina yapılırken, oldukça bü-yük olduğu için konulacağı yer, bina planında gösterilme-diğinden, yeniden plan yapılmak zorunda kalmıştı. 9 Hazi-ran 1936 tarihinde ise kumaşların standardı için BTSO’da bir toplantı yapılmıştı. Cumhuriyet’ten sonra, 1935 yılında Bursa’da üretilen havlularlarda eski kullanılan eski ölçü bi-rimleri terkedilerek yerine cm kullanılmasına karar verildi.

Örnek Çiftlik DeneyimiBTSO, 1890’lı yıllardan 1910’lu yıllara kadar Bursa Tica-

ret, Ziraat ve Sanayi Odası olarak anılmakta olup, içine çift-çileri de almaktaydı. Bu nedenle, o tarihte Bursa’nın önem-li zenginliği olan ziraatla da ilgili ciddi projeleri destekle-mişti. Ziraatla ilgili projeler, genellikle 1890 yılında, Padi-şahın da büyük katkılarıyla yapılan Bursa Numune Çiftliği Mektebi çerçevesinde yapılmaktaydı. Hem Sanayi Mektebi, hem İpekçilik Mektebi, hem de Ziraat Mektebi ile sıkı iliş-kiler içinde olan BTSO, 1890 yılında ilk yıl alınacak 20 öğ-

Page 250: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

249

renciden, Bursa için ayıralan bir Müslüman, bir Rum öğ-rencinin seçimi, Oda tarafından yapılmıştı.

1897 yılında Hükümet, Bursa’da örnek işletme olarak kurulan tarla ve çiftliklerin bugüne kadar halk tarafından ne gibi örnek alındığına dair bilgi istemişti. Bu çiftliklerde ne gibi yenilikler getirildiği, bunların geliştirilmesi için ha-lihazırda söz konusu işletmelerin yönetimleri, arazi mikta-rı ve mevkilerinin uygun olup-olmadığı öğrenilmek isten-di. Böylece alınacak önlemlerin, yerel ticaret odaları tara-fından alınması istendi.

3 Mart 1898 tarihindeki oda toplantısında, örnek tarla ve

çiftlikler hakkında bazı bilgiler istenmişti. Bu konuda ince-leme yapılmasına karar verilmişti. Bursa Ziraat Mektebi ve Numune Çiftliği’nde ne kadar arazi olduğu ve türünün bil-dirilmesi hakkında, oda Meclisi’nin bilgisine başvurulmuş-tu. Alınan bilgiler yeterli olmayınca, İzvatlı Hasan Molla ile Karaman köyünden Muharrem Çavuş’un, bu konularda ge-niş bilgiye sahip oldukları anlaşıldı. 15 Mart 1898 tarihin-de ise Bursa Ziraat Mektebi Numune Çiftliği hakkında bil-gilerine müracaat edilmek üzere davet edilen Hasan Mol-la ile Muharrem Çavuş, odaya çağırılıp, bu konuda kendi-lerinden bilgi alındı. Toplantıda şu kararlar alınmıştı: “Söz konusu okulda kullanılan aletlerden ilki, Avrupa’dan geti-

Ziraat Okulu

Page 251: Bursa Ticaret Odası

250

rilmiş olan tam demir ve tekerlekli demir sabandır. Ger-çi bu makine ziraata elverişli ise de, burada yerli zirai aleti kullanıp, bu alet kullanılmamaktadır. Çünkü hızlıca bozu-lan bu araçların tamire muhtaç göründüğü, ancak bu gibi aleti tamir edecek usta bulunmaması nedeniyle bölgede ağaç saban kullanılmaktadır. Nitekim söz konusu pulluk-lar, düz arazisi olan büyük çiftliklerde kullanılmaktadır. Ci-var köy halkı, çiftliklerde bulunan karasığır hayvanların-dan boğaya gelmiş olanlarından, damızlık olarak yararla-

nıyor ise de, halkı serbest bırakmadıkları, bazen hayvanla-rın boğaya gelme vakti geçmesinden dolayı, istenilen ölçü-de yararlanamamakta. Okuldaki yeni ziraat uygulamasın-dan faydalanmak isteyenler; söz konusu okul ve Numune Çiftliği’ne gelip, gerek uygulamalarını ve gerek hayvanla-rı görüp de örnek alması için müracaat ettiklerinde, ser-bestçe içeriye girememelerinden şikayet etmektedirler. Bu Örnek Çiftlik, bugün mevcut bulunan arazisi, idare için ye-terli olup, yeniden arazi satın alınmasına gerek görülme-

Örnek çiftlik olan Hamitler çiftliğinde Adnan Türkay

Page 252: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

251

diği beyan edilmiştir. Bugünkü arazinin bir kıs-mı bağ ve dutluk iken, gül fidanı arazisi yapmak üzere de çalışma başlatılmıştır. Önceden mev-cut arazinin büyük kısmı bitki üretme açısından zayıf ise de, memurların çalışkanlığı ve uygula-nan fenni yöntemler gözlenmiştir. Buğday ve ar-padan bire 15 oranında ürün alınmaktadır. Çiftli-ğin mevcut arazisi zaten verimli olmayıp, ancak alet ve edevatla iyi üretim yapılmakta, sanayi ve benzeri fenni önlemlerin uygulanmasıyla ürün alınabildiği anlaşılmaktadır.”

Soğanlı köyü halkı tarafından gönderilen di-lekçede ise, odun tüccarı Parodomakin vs. odun tüccarları şikayet edilmişti. Odunlarını Ekim-Kasım aylarında dağdan indirdiği belirtilmekte olduğu için bu dönemde, odun toplamak üze-re yük hayvanıyla tarlalara girip, zarar verdikle-ri bildirilmişti. Bu nedenle Temmuz ve Ağustos aylarında veya Ticaret Odası’nın tayin edeceği ta-rihlerde odun indirilmesi istendi. Konu BTSO’da görüşülüp, odun indirme tarihlerinin, oda tara-fından belirlenmek üzere, eski odun tüccarla-rından birkaçının odaya davet edilmesine ka-rar verilmişti.

1895 yılındaki bir kararda ise, hasat mevsiminde hay-vanlar meralara salınıp, pamuk vs. ürünlere verdikleri za-rar nedeniyle, yerel zabıta idareleri marifetiyle, bağ ve bah-çe korucularının dikkatle görevlerini yapmaları ve hayvan-larının tarım alanlarına zarar verilmemesi istenmişti.

Cumhuriyet döneminde de, eski BTSO Meclis başkan-larından Adnan Türkay’ın çiftliği de, yıllarca örnek çiftlik olarak faaliyet göstermişti.

Bursalı çiftçiler, bu çiftlikte denenip başarılan örnek yöntemleri uygulayarak, bölgedeki çiftçilere örnek olmuş-tu. Bu çiftlik, Bursa Ovası’nda ilk kez merinos koyunculu-ğu yetiştiriciliği yapmıştı.

Ulusal Girişimcilik KongresiSayıları 30 bini aşan Bursalı tüccar ve sanayiciyle,

Türkiye’nin 4. büyük kenti Bursa’daki iş dünyasının tem-silcisi konumundaki BTSO, artık geleneksel hale gelen Ulu-sal Girişimcilik Kongresi’ni gerçekleştirmektedir. Herke-se açık ve ücretsiz olan bu etkinlikler, BTSO hizmet bina-sında yapılmaktadır. Bu kongrede, Türkiye’nin önde gelen pek çok başarılı girişimcisi ile düşünce insanı konuşma-cı olarak yer almaktadır. Çok sayıda özel oturum ve pa-nel düzenlenmektedir. Etkinlikte ayrıca, Ulusal Girişimci-lik Kongresi Özel Ödülü de verilmektedir. 2002 yılında “Gi-rişim ve Başarı”, 2003 yılında “Girişim ve Büyüme”, 2004 yılında “Girişim ve Gelecek Yönetimi”, 2005 yılında “Giri-şim ve Rekabet” temalarıyla düzenlenen Ulusal Girişim-cilik Kongresi halen sürmektedir.

Page 253: Bursa Ticaret Odası

252

14 Mayıs 2008 tarihinde İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in BTSO tarafından Koza Hanı’nda ağırlanışı.

Page 254: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

253

BTSO Kraliçe II. Elizabeth’i AğırladıTürkiye ziyareti kapsamında Bursa’yı da programına

dâhil eden İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, Bursalılar tara-fından büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılandı. BTSO tarafın-dan Koza Han’da ağırlanan Kraliçe’yi görmek isteyen va-tandaşlar da büyük ilgi gösterdi.

Bu yıl altıncı kez düzenlenen ve ana teması “Girişim ve Kadın” olarak belirlenen Ulusal Girişimcilik Kongresi’nin öğleden sonraki özel programına onur konuğu olarak ka-tılan Kraliçe II. Elizabeth ve eşi Edinburgh Dükü Philip, be-raberlerindeki heyetle birlikte tarihi Koza Han’da ağırlandı.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez ve eşi Ümran Sönmez, Kraliçe’ye ipek ko-zası, ipekböceği kelebeği ve kozanın oluşturduğu özel ta-sarım bir hediye sundu.

Girişimci Güven EndeksiBu araştırmanın temel amacı, eğilim anketleri yardı-

mıyla ülkemizde ve Bursa’daki konjoktürel gelişmelerde-ki genel eğilimleri ortaya çıkarmak ve girişimcilerin kısa dönemde geleceğe ilişkin beklentilerini, Bursa iş dünya-sı ile paylaşmaktır. Böylece BTSO’ya kayıtlı 30 bini aşkın üyeye ve topluma, ekonomik kararlara ilişkin açıklama-larla ışık tutmaya çalışacaktır. Girişimcilere, cari dönem girişim ortamı ile ilgili değerlendirmeleri ve yeni bir giri-şim kararı içinde olup olmadıkları sorgulanarak, girişim-ci güven endeksi hesaplanmakta, böylece Bursa iş dünya-sına, ekonomik faaliyetlerine ilişkin kritik kararlar öncesi ışık tutulması hedeflenmektedir.

Ekonomik ve Sosyal Durum Anketiİş dünyasının, yıl içinde yaşanan sosyal ve ekonomik

gelişmeleri, son dönemde yapılan özelleştirmeleri, gele-ceğe yönelik beklentileri ve Türkiye’nin AB’ye giriş süreci-ne ilişkin görüşlerini değerlendirmek amacıyla BTSO ta-

rafından 2006 yılında kapsamlı bir ankenti düzenlenmiştir. Hazırlanan “Ekonomik ve Sosyal Durum Anketi” uzman-lar tarafından değerlendirilerek girişimcilerin eğilimleri açıklanmıştır. Gerçekleşen ankete, yüzde 56’sı sanayici ol-mak üzere toplam 190 işadamı katılmıştır. Yapılan ankette-ki verilere göre, Bursa iş dünyasının yüzde 98’i, hükümetin 3 Ekim performasını olumlu görürken, yüzde 76’lık bölü-mü de, Türkiye’nin AB’ya tam üye olacağına inanmaktadır.

Bursa’da Patent ve MarkalaşmaSanayi şehri olan Bursa, yıllar içinde markalar yaratan

bir şehir olarak her zaman yeni buluşlara sahne olmuş-tur. Bursa ipeği, kestane şekeri, havlusu ile İskender Ke-babı, Bursa’dan tüm dünyaya yayılan uluslararası marka-lar olmuştur. Bursa’nın bulunduğu coğrafya, tükenen asır-lık markaların yerine yine tüm dünyaya yayılan yeni yeni marka ve değerler üretmektedir. Uludağ Gazozu, Özdilek Havlu, Kafkas Kestanesi, Tolon Makine, Kâmil Koç, Meri-nos bunlardan birkaçıdır.

İpek Tohumu firmasının logosu

Page 255: Bursa Ticaret Odası

254

BTSO’nun kurulduğu yıldan itibaren Bursa’da birçok kişi ve firma, buluşla-rını bir marka haline getirmek istedi-ği anlaşılmaktadır. Bursa’da ilk mar-ka alan firma, Tuz Pazarı’nda bir sigara kağıdı üreticisi ve dağıtıcısı Agop Kürk-çüyan idi. 1890 yılında keçe kaplı si-gara kağıdı üreteceğinden, bu ürü-nün üretim hakkını ve yetkisini almak üzere, odaya dilekçeyle başvurmuş-tu. Tuz Pazarı’ndaki sigara kağıtçı-sı Agop Kürkçüyan’ın odaya sundu-ğu dilekçesinde, il içinde başka bi-rinin üretim hakkı olmamak üze-re, “alametli” sigara kağıdı üret-mek ve satmak üzere 12 yıl için ayrıcalık hakkı istemiştir. Kürk-çüyan, il sınırları içinde hiç kim-senin bu marka ile üretme hak ve yetkisini almamasını istemiş-ti. “Alamet-i Farika” Yönetmeli-ğinin 3. maddesine göre, ken-disinin seçtiği “alamet”in iki resim ile marka ruhsatname belgesi alınması, yönetmeliğin 5. madde-sine göre 2.5 lira vergi ödemesi gerekmekteydi. Ancak bu ayrıcalığı 1893 yılında alabilmişti.

Bursa sigara kağıdı tüccarı Refael Kohen ve Banasun da, “Alameti Farika Yönetmeliği” gereğince, satacakları si-gara kağıtlarının bağlarını koyacaklarından, 15 yıl süreyle ayrılacık hakkı istemişti. BTSO, bu konuda bir karar ver-mek için, inceleme ve araştırma yapmıştı. 21 Ağustos 1899 tarihli BTSO Meclis toplantısında, Rafael Kohen’in üretti-ği sigara kağıtlarının kabına basmak istediği ve ayrıcalığı-nı talep ettiği “alameti farika”da, düzeltmeye ihtiyaç olan bazı noktalar olduğuna karar verilmişti. Bu marka ayrıca-lığı da ancak 1901 yılında alınabilmişti.

1897 yılında ise Hayrettinpaşa Mahallesi’nde Sabur-cu Mehmet Salih Ma-hir, ürettiği sabunlara:

“Bursa’da Gazi Hüdaven-digar Vilayetinde imal olu-nan sabun” yazılı damga-lı sabun üretimi yapma-sı için izin almak üzere di-

lekçe sunmuştu. Söz konusu “Alamet-i Farika” yönetme-lik gereği, imalat/marka sa-hiplerine verilecek ilmihaber-ler için 1 Osmanlı lirası, 100’lük

altın vergi vermesi gerekmek-teydi. Yapmak istediği “alameti mühür” veya damga gibi (marka-sı) kabul olduğu halde, iki örne-ği, farklı alamet ise, aslından asla

farklı olmamak üzere, iki resmini yapıştırıp gereken tarifi yazması is-tenmişti. Sabuncu Salih Efendi, bu markayı alabilmesi ve sabunlarına

yazmak istediği yazı için birçok kez başvuruda bulunmuştu.

1899 yılında ise BTSO’ya kayıt ve tescil için dilekçe veren “alameti farika”ların ikisi onay-lı, üçü onaysız olarak, 5 marka için girişimde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ile Türk Patent Enstitüsü (TPE) arasında 2007 yılında imzalanan protokol sonucunda BTSO bünyesinde TPE Bilgi ve Doküman Birimi kurulmuştur. Üyeleri ve Bursa halkının fikri mülkiyet hak-ları konularında bilgilendirme, bilinçlendirme ile marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım vb. başvurula-rının hazırlanması aşamasında destek olma çalışmaları-na iki yılı aşkın bir süredir devam etmektedir.

Page 256: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

255

Marka Tescillerinde Bursa

1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009/9

231 358 548 337 664 607 583 712 712 881 1.216 1.782 1.873 1.565 948

Patent Tescillerinde Bursa

1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009/9

5 3 0 2 0 1 3 1 2 2 3 6 12 16 18

Faydalı Modeller Tescillerinde Bursa

1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009/9

0 0 10 19 25 23 31 33 67 51 87 139 152 147 107

Endüstriyel Tasarım Tescillerinde Bursa

1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009/9

0 169 183 294 233 256 337 331 342 374 381 491 472 444 275

Marka tescillerinde Bursa 2008 yılında 1.565 marka tescili ile Türkiye genelinde dördüncü sıradayken, 2009 yılı ilk dokuz ayda 948 marka tescili ile yedinci sırada yer almıştır.

Patent tescillerinde Bursa 2008 yılında 16 patent tescili ile Türkiye genelinde dördüncü, 2009 yılı ilk dokuz ayda 18 patent ile üçüncü sırada yer almıştır.

Faydalı model tescilinde Bursa 2008 yılında 147 tescil ile üçüncü sırada, 2009 yılı ilk dokuz ayda 107 faydalı model ile dör-düncü sırada yer almıştır.

Endüstriyel tasarım tescilinde Bursa 2008 yılında 444 tescil ile üçüncü sırada, 2009 yılı ilk dokuz ayda 275 endüstriyel ta-sarım tescili ile yine üçüncü sırada yer almıştır.

Page 257: Bursa Ticaret Odası

256

KOBİ’lere DestekÜlke ve bölge ekonomisinde büyük bir üretim ve is-

tihdam gücü yaratan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ)’in sorunlarının halli için özellikle teknoloji transfe-ri, ucuz ve uzun vadeli kredi temini, diğer kurumlarla bil-gilendirme ilişkileri ve birebir görüşmeler sağlayarak ih-racat ve pazar imkanlarının arttırması gibi çabalar göste-rilmektedir.

BTSO, 2006-2009 yılları arasında 100 milyon TL kayna-ğını üyelerine kullandırmak üzere Halk Bankası’na aktar-mıştır. Söz konusu tarihler arasında 3 bin 218 BTSO üye-si, uygun koşullu kredi kullanma imkânına kavuşmuştur. BTSO, bu uygulama ile Türkiye’de kendi kaynaklarını üye-lerine aktaran ilk oda olmuştur

Yerli ve Yabancı Heyetler BTSO, ulusal ve uluslararası ilişkilerde sahip olduğu

önemli görevler ve etkinlikler itibariyle, yerli ve yabancı devlet adamlarının yanı sıra ticaret heyetleri ile iş ilişkile-rine önem verilmektedir.

Toplantılar ve KurslarBTSO, üyelerinin, kendilerini yakından ilgilendiren ko-

nular hakkında eğitilmeleri ve bilgilendirilmeleri üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. Bu amaçla BTSO, çeşitli kamu kuruluşlarıyla ortaklaşa seminer, sempozyum, panel gibi toplantılar düzenlenmekte, Uludağ Üniversitesi, diğer eği-tim kurumları ve ilgili meslek kuruluşları ile ortaklaşa ola-rak çeşitli seminerler gerçekleştirilmektedir. Bursa Tica-ret ve Sanayi Odası olarak “Dış Ticaret ve Kambiyo Kur-su”, “Muhasebe kursu”, “Çıraklık eğitim kursları”, “Teks-til okulu” gibi eğitim faaliyetlerinde de bulunulmaktadır.

Yerel Sorunların TakibiBursa Ticaret ve Sanayi Odası, yerel bir kurum olarak

üzerine düşen sorumluluğun bilinci içerisinde, Bursa’nın

sorunlarının halli için kamu kurumları nezdinde gerekli girişimlerde bulunarak, Yenişehir Havaalanı’nın sivil hava trafiğine açılmış, Mudanya ve Gemlik İskeleleri’nin kapa-sitelerinin artırılması, Bursa’nın Ulusal Demiryolu şebe-kesine bağlanması, Çevre Yolu Projesi gibi daha pek çok konuda çözüm önerileri yapmıştır.

Fuar ve SergilerBTSO’nun en önemli faaliyetlerinden biri, Bursalı tüc-

carların mallarını tanıtıp pazarlanmasına katkı yapacak olan sergilere katılma veya bizzat sergiler düzenleme ol-muştu. Nitekim BTSO’nun kararlarında, başta 1893 yılın-da Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago Sergisi olmak üzere, dünya sergilerine katılım için büyük çaba gösterdi-ği görülmekteydi.

Her türlü sanayi, toprak, su ürünleri ve madenlerin ta-nıtılacağı sergiye, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası da katılma kararı almıştı. Daha sonra Paris ve Viyana’nın 1867 ve 1873 yıllarındaki fuarlarına da Bursalı girişimciler katılmıştı. Bu katılımlardan sonra Fransa ve Avusturya’ya, Bursa’dan ka-liteli ipek ihracatı başladı. İngiltere’ye ihracat ise o zaman-lar çok ünlüydü.

1893 Chicago Sergisi için, daha 1891 yılından başlaya-rak hazırlık yapıldığı, BTSO Meclis toplantı tutanakların-dan anlaşılmaktadır. Bu konuda sayısız yazışmalar yapıl-mıştı. Chicago şehrinde açılacak olan sergide teşhir edi-lecek yiyecek, mal ve mensucat cinsi ürünlerin yer aldığı bir defterin düzenlenmesi hakkında, İstanbul Ticaret Odası Başkanı ve Chicago Sergisi Başkanvekili Azaryan Arsida-kis Efendi tarafından Merkez Ticaret Odası Başkanlığı’na yazı yazılmıştı.

1892 yılında ise bu sergiye katılacak ürünlerin örnekle-ri, önceden odaya gönderilmesi istenmişti. Bunun için Sul-tan tarafından özel bir memur görevlendirilmişti. BTSO, Chicago Sergisi’ne gönderilmek üzere, birer örnekleriy-le beraber belge ve bilgilerin yer aldığı bir dosya hazırla-

Page 258: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

257

mıştı. Chicago Sergisi’ne gönderilmek üzere teşhir olacak eşya, Bandırma yoluyla Bayındırlık Bakanlığı’na ulaştırıldı.

1900 yılında ise Paris’te açılacak olan sergiye, Osmanlı Reyonu’nda eşya teşhir etmek üzere 1899 yılında hazırlık yapılmıştı. Paris’te açılacak sergide, ivedilikle teşhir edile-rek en önemli hububat ürünleriyle tohumları, kuru sebze ve meyvelerden ziraata ait ürünlerden oluşan birer örne-ğinin tespiti istenmişti. BTSO, sadece başka ülkelerde ser-gilere katılmakla kalmamış, Bursa’da da önemli sergiler düzenlemişti. Sergiler, Bursa Valiliği ile Sanayi Okulu’nun ortaklığında düzenlenmişti.

1906 Bursa SergisiBursa’da yüzlerce yıldır, yılda bir kez olmak üzere pa-

nayır denilen fuarlar düzenlendi. Ancak bu fuarlar çoğun-lukla sadece hayvan alım-satımına ilişkin bir tür panayırdı. 1888 yılında Bursa’ya gelen Celal Sezai; Acemler’de rast-ladığı panayırı şöyle tasvir eder: “Acemlere gitmek üzere yola çıktık. Yollarda İslam ve Hıristiyan olan çok sayıda in-sana rastladık. Bursa panayırları İstanbul panayırları gibi gidilmeye değmez, kuru bir gürültüden ibaretti. Burada çok sayıda halkın arabası ile gezdiği görülür” (Kaplanoğ-lu/Günaydın 2000: 163)

1914 Lyon Fuarı Osmanlı Pavyonu

İzmir Sergisi’nde Bursa Pavyonu

Page 259: Bursa Ticaret Odası

258

Bursa’da çağdaş anlamda açılan ilk ser-gi, Abdülhamit’in tahta çıkışının 30. yıldönümü nedeniyle 19 Ağustos 1322/1 Eylül 1906 tari-hinde düzenlenen Bursa Mamulat ve Mahsu-lat Sergisi’ydi (BOA, def: 285, göm. no: 167). 1906 Bursa Sergisi, Bursa Mektebi İdadi-i Mülki yani Erkek Lisesi binasında açılmıştı. Serginin 287.576 kuruş bütçesi vardı (Bursa Sergisi, Sayı 4, 31 Temmuz 1325/1909, s.39).

Serginin amacı, üretim açısından gelişme düzeyini dışarıya göstermek, çiftçileri yeni ta-rım araç ve gereçlerini kullanmaya özendir-mekti. Ayrıca Bursa’nın tarımsal ve sana-yi ürünlerini dışarıya tanıtmaktı. Sergide su-nulan ürünlere ve satış biçimine bakıldığın-da, bugünkü kermeslerden farklı bir durum-da olmadığı görülmektedir.

Sergide kız okulunun; el işleri, halı, ipek-li dokumalar, havlular, dikiş makinesi ürünle-ri, tütün ürünleri, mücevher ve gümüş işleri, sanat okulu işleri, orman ve maden ürünleri, saraç işle-ri, kürkçülük işleri, tarım aletleri, şekercilik ve pastacılık, tekstil tezgahları, toprak ürünleri, çiniler ve gıda ürünle-ri sergilenmişti.

Sergide, tüm ilden gelen 18.434 parça değişik ürün ser-gilenmiş olup, toplam değeri 712.908 kuruştu. İl dışından da 3.294 parça ürün gelmişti.

1906 Sergisi’ni toplam 27.837 kişi gezmiş ve 182.624 kuruş para bırakmıştı. Sergide 27.640 Osmanlı uyruğu 162.300 krş, 56 Alman 1.955 krş, 67 Fransız 11.047 krş, 22 İngiliz 970 krş, 25 Avusturyalı 3.355 krş, 2 İsviçreli 130 krş, 3 İspanyol 88 krş, 3 İtalyan 48 krş, 9 İranlı 1.960 krş, 2 Rus 108 krş, 6 Felemenkli 490 krş, 3 Hintli de 185 kuruşluk alış-veriş yapmıştı (1906 Mahsulat ve Mamulat Sergisi, s.87).

Sergide gösterime sunulan ürünler bir komisyonca de-ğerlendirilmiş ve 522 kişiye de katılım belgesi ile madalya

verilmişti (BOA, def: 291, Göm: 123). 1906 Yılı Mahsulat ve Mamulat Sergisi’nde satılan mallar ve fiyatlarının tümü-nün de yer aldığı bir kitap yayınlandı.

Sergilenen toplam 525.412 kuruş değerindeki malın sadece 69.106 liralık bölümü satılmıştı (Sadece Bursa’dan getirilen ürünler kestedilmekte). Gemlik’ten Byeli Birader-ler Sabun Fabrikası tarafından getirilen 274 kutu sabundan tümü satılmıştı. Ayrıca 44 kutu tuvalet sabunu ile 744 kg sabunun da çok büyük bölümü satılmıştı. İnegöl’de de, çok sayıda el işi ürünü ve sanat ürünleri satılığa çıkarılmıştı. Özellikle kaşıklar ve yemeni çeşidi de çoktu. Orhaneli’nden çok az ürün sergilenmişti (s.48). Mudanya’dan getirilen ürünlerin neredeyse tamamı zeytin, balık, zeytinyağından oluşmuştu (s.51). Yenişehir’den Saatçi Ahmet Nuri’nin 4.860 kuruş değerinde buhar makinesini sergilemesi çok ilginçti. Ayrıca Demirci Hacı Hasan’ın yaptığı saban, silah, kazma, çapa, bel, keser, balta, tara gibi ürünler de sergi-

Bursa Sergisi nedeniyle basılan Enver ve Niyazi Bey antetli sigara kağıdı.

Page 260: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

259

lenmişti (s.55). Karacabey’de de, bugün olduğu gibi tereya-ğı, darı tohumu gibi ürünlerin dışında soğan da sergilenmiş-ti (s.59). Orhangazi’de ise ürün çeşitleri diğer illere göre çok farklılık göstermekteydi.

Toplam olarak Bursa mer-kezden 71.669, Gemlik’ten 5 . 3 8 7 , İ n e g ö l’ d e n 2 1 2 , Mudanya’dan 497, Yenişehir’den 1.037, Karacabey’den 351, M . K a m a l p a ş a ’ d a n 5 7 0 , Orhangazi’den 230 krş’luk mal satışı yapılmıştı. Orhaneli’nden gelen hiçbir mal satılmamış-tı (s.82).

Yapılan sergiyi başarılı bul-mak çok güç. Çünkü bu sergi, sadece seyirlik olmuş, çok az ürün satılmıştı. Hatta öyle ki, ilçelerden ve merkezden sa-tılan ürünler, o ilçeden sergiye yapılan yardımları bile kar-şılamamıştı. Örneğin hiç gelir getirmeyen Orhaneli’nden 840 krş, Orhangazi’den 1.597 krş, Yenişehir’den 4.116 krş (İznik dahil), İnegöl’den 4.996 krş, M.Kemalpaşa’dan 5.217 krş yardım alınmıştı. Tüm bu ilçelerden getirilip satılan malların toplamı, yapılan yardımları karşılamaya yetme-mekteydi. Sadece yapılan satışlarla yardımı aşan ilçe Gem-lik olmuştu.

1909 Bursa SergisiII. Meşrutiyet’in ilân edilişinin birinci yıl dönümü nede-

niyle, 23 Temmuz 1909 ila 13 Eylül 1909 tarihleri arasında İkinci Bursa Sergisi düzenlenmişti. Sergi, Belediye Binası ve bahçesinde 23 Temmuz 1909 günü Padişah adına dö-nemin Orman Maâdin ve Ziraat Nazırı Aristidi Paşa tara-

fından açıldı. Sergi nedeniyle Bursa Sergisi adlı yayınlanan derginin ilk sayısında, “Bugün, şu şartları hiçbir şeyden çe-kinmeyerek serbestçe yazabildiğimiz dahi, o inkılab-ı mu-azzamın bahşettiği fevâid-i cümle-i mübecellesindendir” denilerek Meşrutiyet döneminden övgüyle söz edilmişti.

Bursa Sergisi Mecmuası, Bursa Sergisi süresince haf-tada bir defa olarak, toplam 10 sayı yayınlanmıştı. 10 Tem-muz 1325/1909 tarihinden itibaren, o tarihte Bursa’da ya-yınlanan en kaliteli dergiydi. Kuşe ve kalın kağıda basılı bu-lunan dergide çok sayıda güzel fotoğraf da yer almaktaydı.

28 Ağustos 1909 tarihinde yayınlanan 8 no’lu Bursa Sergisi Dergisi’nde, sergiyi ziyarete gelen devrin Osman-lı Sultanı V. Mehmet Reşat’ın Bursa Sergisi gezisi hakkın-da ayrıntılı bilgi verilmişti (Bursa Sergisi, Sayı 8, 28 Ağus-tos 1325/1909). Sultan Reşat, aralarında son Osmanlı Sul-tanı olan Vahdettin’in de bulunduğu şehzadelerle Bursa Sergisi’ni gezmişti. Bursa’daki serginin amacı bilim, sanayi

1906 Bursa Sergisi açılışı

Page 261: Bursa Ticaret Odası

260

1909 Bursa Sergisi nedeniyle Bursa’ya gelen Sultan Reşat

1909 Bursa Sergisi

nedeniyle basılan

para

Page 262: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

261

Erkek Lisesi’nde düzenlenen 1909 Bursa Sergisi’nden görüntüler

Page 263: Bursa Ticaret Odası

262

ve ticareti özendirmekti. Sultan Reşat da kente bu amaca yönelik olarak Bursalıları teşvik için geldiğini belirtilmişti.

Bursa Valiliği’nin yayınladığı beyannameye göre: “Şaban’ın 18. Cuma günü Ulucami’de Selamlık Resmi Geçidi’nden sonra Sultan’ın katılımıyla sergi salonuna gi-rilecekti. Sergi salonuna Sultan, Orhan Camii’nin karşısın-daki kapıdan gireceği için, orada büyük bir kalabalık top-lanmıştı. Bu bölge en iyi şekilde süslenmişti. Sultan’ın gi-receği kapı ile Tuzpazarı’na inen cadde arasına güzel bir tak yapılmıştı. Girişe çıkan mermer merdiven ve bunların arasındaki taşlık çok güzel bir şekilde süslenmişti. Kapı-nın karşısındaki iki sütun ile bunlar arasındaki demir par-maklıklar rengârenk çiçeklerle, allı-beyazlı kurdelelerle süslenmişti. Ayrıca buralara Osmanlı sancakları, iki sü-tun arasında “Yaşasın Sultan Mehmet Han Hamisi” levha-sı asılmıştı. Bunun üzerine de Osmanlı sancaklarından za-rif bir arma yapılmıştı. Sultan, sergi salonuna girince içeri-ye sadece sergi komisyon üyeleriyle, gazeteciler alınmıştı (Bursa Sergisi, C. 8, s.86). Sultan, şehzadeler Yusuf İzzet-tin, Vahdettin, Sipahattin, Nizamettin, Ömer Hilmi Efendi yanında, Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa, Bahriye Nazırı ve diğer yöneticilerle birlikte sergi salonuna girmişti. (Bur-sa Sergisi, s. 87).

Eğitim reyonu gezilirken Vali Azmi Bey ipekli bir men-dil içinde “Sergi Madalyasını” Sultan’a sunmuştu. Serginin açılışı dolayısıyla Bursa’ya gelen Sultan Reşat’a sunulan ve üzerinde “Hatırayı Teşrif-i Hümayun, 18 Şubat 1327” tarihi yazılı olan altın bir madalyadır. Ayrıca sergide eşyaları ser-gilenenlere, jüri karafından bir madalya verilmesi düşünül-dü. Madalyanın üzerine de, Bursa’daki mimari yapılardan birinin resminin konulması kararlaştırıldı. İstanbul’daki ressamlar arasında yapılacak yarışmada kazanan sanatçı-ya mükafat olarak 10 altın verilmesi uygun görüldü. Müze-i Hümayun ve Meskukat-ı Şahane İdaresi memurlarından kurulu bir heyet önünde düzenlenen yarışmayı, Darphane İdaresi memurlarından Mesrur İzzet kazandı. Madalyanın ön yüzünde Ulucami’nin resmi, altta 1327 tarih görülüyor.

Arka yüzünde ise kûfi yazısıyla “Bursa Sergisi” kelimele-ri, üstte ay, gül dalının alt kısmında madalyayı alacak olan adının yazılması için özel bir bölüm vardır (Bursa Sergisi, 1325/1327: Sayı 5, s.59).

Düyûn-i Umumiye reyonunda ise, küçük bir filatör ma-kine işletilerek kozalardan ipek üretimi yapılmış, Sultan’a Bursa İpek Enstitüsü Müdürü Torkomyan Efendi tarafın-dan bilgi verilmişti. Sadrazam Hüseyin Hilmi Bey de, çini-cilik reyonunu gezerken bu sanatın neden gelişmediğini merak ettikten sonra, bu sanatın gelişmesi için bir anonim şirket oluşturulup, 2’şer liralık 2.500 aksiyon ihraç edilir-se, bunlardan bin aksiyonunun satılmasına yardımcı ola-caklarını vaat etmişti. Sergiyle ilgili gazetelerde de ayrın-tılı bilgiler verilmişti.

1909 yılı Bursa Sergisi’nin bir diğer özelliği de, Bursa’da düzenlenen böyle bir etkinliğe ilk defa yabancı bir resmi kuruluşun gelmiş olmasıydı. Açılıştan dört gün sonra, 27 Temmuz 1909 günü bir Bulgar ticaret kurulu sergiyi ziyaret edip bazı ticari bağlantılar kurulmuştu. Bu nedenle sergi, Bursa’nın uluslararası ilgi uyandıran ilk fuarı olarak da de-ğerlendirilebilir. Sergiye, yurtdışından başka da bazı firma-lar katılmış, bunlara sergi adına basılmış madalyalar ve-rilmişti (Bursa Sergisi, Sayı 9, Eylül 1325/1909, s.105). Ör-neğin Fransız Simon Kardeşler’in kaymak ve yağ fabrika-sı, Belçika’dan kaymak ve yağ üreten Ekrimoz Fabrikası’na altın madalya verilmişti.

Bursa’dan madalya alan kişi ve şirketler ise şöyledir:

Şeyh Mehmet Baha Bey (Hürriyet adlı nota dergisi),

Mehmet Reşat Bey (Türkçe harekeli adlı kitap),

Hüdavendigâr Vilayet Matbaası (baskı),

Ziraat Okulu (zirai sanayi),

Murokoğlu Dikyan Efendi (ipek mensucatı),

Mösyö Piryanis Efendi (lüks lambaları vidinoma ma-rinaları),

Karacabey Harası (tahıl),

Page 264: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

263

Mısırlı Ragıp Bey (meyve),

Karacabey’de Tüfekçi Ahmet (yağlıboya tablo),

Kalatoryan Efendi (kabartma harita),

İdadi-i Mülkiye (eğitim yöntemi),

İdadi-i Askeri (eğitim yöntemi),

Hadikat-ı İrfan Okulu (eğitim yöntemi),

Terbiye-i Etfâl Okulu (eğitim yöntemi),

Veledzar (eğitim yöntemi),

Refef Hanım (el işleri),

Fabrikatör Bay Kardeşler (filatür ipeği),

Josef Usta (fabrika sorumluğu),

Dökmeci Onnik Usta (dökmeci),

Bakırcı Mustafa Efendi (bakır işi),

Saraç İsmail Efendi (saraciye),

Saraç Şevket Efendi,

İnegöllü Cafer Usta (fular),

Debbağ Hacı Mehmet Efendi (dericilik),

Karnik Şişmanyan Efendi (mücevher takımı),

Demirci Recep Usta (araba çarkı),

Bıçakçı Remzi Efendi (bıçak),

Hafız Şaban Efendi (kağıt fener),

Marangoz Kemiroğlu Kirkor (makine),

Çubukçu Ali Efendi (işlemeli çubuk),

Simonoğlu Panayot Efendi (süs sabunları),

Ziraat Okulu Md. Teodor Efendi (böcek koleksiyonu),

Şekerci Talmak (şeker),

Andon ve Aralopulos Efendi (içki-alkol),

Gemlik’te Biyeli Kardeşler (sabun),

Hafız Hamdi Efendi (hattat işleri),

Lastikçi Mustafa Efendi (ayna üzerine yazı),

Abrahamyan Efendi (renkli fotoğraf),

Harir-i Dar’üt-Talimi (eğitim yöntemi),

Agop Kurdikyan Hanım (oya işi),

Meliha Hanım (el işleri),

Nazmi Efendi (bükme iplik ve ibrişim),

Kumaşçı Feyza Efendi (iplikçilik),

Kalimis Hacı Yuvana (ipekçilik),

Agop Oryan Efendi (ipekçilik),

Hacı Ömer Ağa (yorgan),

Mudanyalı Mariko Hanım (döşemelik dokuma),

Mösyö Brotte Kardeşler (filatör ipliği),

Gemlik’te Kaovanidis (ipekböceği kutusu),

Kurdigyan Efendi (meşrubat ve ecza),

Saraç Mustafa Efendi (saraç ürünleri),

Sanayii Okulu (özel ürünler),

Prizenli Ekrem Usta (altın kakmalı çakı),

Demirci Mehmet Usta (araba çarkı),

Bıçakçı Hayrettin Efendi (bıçak),

Mıgırdıç Efendi (kantar),

Boyacı Mehmet Emin Efendi (boyacılılık),

Eczacı Ali Nasuhi Bey (eczacılık),

Mudanyalı Kalemgari Kar (zeytinyağı),

Şekerci Hakkı Efendi (şeker),

Şekerci Abrurrahim Efendi (şeker),

Peynirci Ahmet Efendi (peynir),

Fişenkçi Süleyman Efendi (saban) (Bursa Sergisi, X-115-119).

1906 Bursa Sergisi’ni 27.837 kişi gezmişken, 1909 Bur-sa Sergisi’ni 32.295 kişi izlemişti. 1906 Sergisi’nde top-lam 182.624 kuruşluk satış yapılmışken, 1909 Sergisi’nde 209.169 kuruşluk eşya satılmıştı. Sultan ve şehzadeler de

Page 265: Bursa Ticaret Odası

264

bu sergide 68.545 kuruşluk alışveriş yapmıştı (Bursa Ser-gisi, Sayı 9, Eylül 1325/1909, s.106). Sergi için sergi piyan-gosu da yapılmıştı. Bursa Sergisi Dergisi’nin 10. sayısında, serginin ne yararı oldu başlıklı yazıda, “Sergide, hem ülke-mizin, hem de başka ülkelerin çeşitli ürünlerinin sergilen-diği için yararlı bir sonuç elde edildiği” savunulmaktadır.

Sergide satışın amaç olmadığı belirtilerek, “böyle ol-saydı, bu bir ticarethane olurdu” denilmektedir. Bu yazı-da da “sergi işe yaramadı” türünden eleştirilerin geldi-ği kabul edilip, bu görüşün doğru olmadığı kanıtlanma-ya çalışılmaktadır (Bursa Sergisi, Sayı 10, 15 Kanunusa-ni 1325/1909, s.110).

Dönemin gazetelerinde serginin başarısı tartışılın-ca, yanıt olarak dergide şu yazı yazılmıştı: “1325/1909 Sergisi’nin faydalı olup-olmadığı konusunda bir hükme şimdi varamayız. Eğer 1322/1906 Sergisi faydalı olduy-sa, 1325/1909 Sergisi de ticaret ve ziraat bakımından fay-da gösterecektir”.

Sergi için devletten de yardım alınmamıştır. Sergi ne-deniyle toplam 1.720.000 kuruşluk bir harcama yapılmıştı (Bursa Sergisi, Sayı 10, 15 Kanunusani 1325/1909, s.113). Dergide ayrıntılı gelir ve gider kalemi de vardı. Bu muha-sebeye göre 11.043 kuruşluk sinematograf geliri olması ilginçtir. Demek ki sergide, sinema gösterisi de yapılmış-tı. Ayrıca Belediye gelirlerinin de yüzde biri sergiye ayrıl-mıştı (Bursa Sergisi, Sayı 10, 15 Kanunusani 1325/1909, s.114). Sergi için Bursa Ticaret Odası 15.000 kuruş yardım yapmıştı. Belediye ve Valilik de sergiye katkıda bulundu.

1923 Bursa SergisiCumhuriyet döneminden sonra da, Bursa Sergisi de-

vam etme çabası gösterilmişti. Nitekim Kurtuluş’tan he-men sonra 1923 yılı Eylül ayında sergi düzenlenmişti. Sergi nedeniyle yayınlanan Bursa Sergisi Rehberi’nde Bursa’daki ipek fabrikaları ile çalışanlar hakkında da bilgi vermişti.

Bursa’daki dokuma sanayii, fabrika üretimi yanında

küçük işletmeler şeklinde gelişmişti. 1 ile 25-30 arasın-da işçi çalıştıran bu işletmelerde günde birkaç parça ürün elde edilmekteydi. 1923 Bursa Sergisi Rehberi’nde bu iş-letmeler hakkında önemli bilgiler verilmişti (1923 Sergi-si, 1339: 75).

1929 Dünya Ekonomik Buhranı sonunda ortaya çıkan sorunları çözmek üzere, 1930 yılından başlayarak “Yerli Mallar ve Tasarruf Sergisi” düzenlenmeye başlandı. Daha önce 1909 ve 1923 sergilerinin de düzenleyicisi olan Hacı Safvet Bey’in girişimleriyle başlayan bu sergi, Osman Nuri ve Ali Cevat Bey’in de çabalarıyla 1940’lı yıllara kadar ba-şarıyla sürdürüldü.

1933 yılında gerçekleşen sergi, BTSO Meclis toplantı tutanağına göre Bursa’nın ekonomik yaşamında etkili ol-muştu. Ayrıca 1000 lira da odaya hasılat getirmişti. 2 bin lira da, sergi vesilesiyle Bakanlık tarafından BTSO’ya yar-dım yapılmıştı. 1934 yılı sergisi de, tüm engellere karşı ger-çekleşip, odaya 1000 lira gelir sağlanmıştı.

Yerli Mallar ve Tasarruf Sergisi, 1-15 Temmuz tarihle-rinde yapılmaktaydı.

Page 266: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

265

BTSO, 1929 yı-lından başlayarak

İzmir Fuarı’na katıl-mıştı. Hatta bu tarih-

te İzmir Fuar Alanı’nda yeni bir pavyon yapımı ger-

çekleştirilmişti. 1 Aralık 1936 ta-rihli BTSO Meclis kararıyla, İzmir’deki 80 nolu pavyon, 375 liraya yaptırılmıştı. Bu fuara Bursa’dan katılacak firmalara da duyuru yapılmaktaydı. Ayrıca İzmir Fuarı’ında, Bursa’yı genel olarak tanıtan etkinlikler ve sergiler yapılmaktaydı.

Cumhuriyet Dönemi’nden sonra yabancı ülkelerdeki sergilere katılım giderek arttı.

Bu fuarlarda, genellikle Bursa’yı temsilen belirli ürün-ler sergilemek üzere gönderilmekteydi. Nitekim 18 Şubat 1936 tarihli BTSO Meclis toplantısında, Uluslararası Tela-viv Fuarı’na Uludağ kaşarı gönderilmişti.

Bursa Fuar Alanı’nın AçılmasıFuarlar, ulusal ve uluslararası ticaretin

klâsik teşvik yöntemiydi. Kalkınma çabasında olan ülkemizin ekonomik gelişmesinde, Bur-sa Millî Fuarı’nın çok önemli bir yeri olmuştu.

İlk defa 1963 yılında yapılan I. Bursa Festivali’nin yerli ve yabancı turistlerin büyük katılımı ile karşılanması, Bursa Kültür Parkı sahasının bir Millî Fuar olarak ele alınma ihti-yacını doğurmuştu.

Nihayet 1964 yılında, Ticaret Bakanlığı’ndan gerekli izin alınıp 10-25 Temmuz tarihleri ara-sında ilk fuar faaliyete geçmişti.

Fuar projesinin uygulamaya başlatılması nedeniyle, fuar projesinde yer alan sun’î göller ve tüm elamanları ile gerçekleştirildi.

Fuar sahası 460 dönüm yer işgal etmekte olup fuar sa-hasının İmar ve İskân Bakanlığınca tasdiklenmiş bir Fuar Plânı vardır.

Her yıl 7-31 Temmuz tarihleri arasında yapılan bu fuar faaliyetleri dolayısiyle Bursa Millî Fuarı, ülke ekonomi-sinde olumlu sonuçlar gösterip ekonominin canlanması-nı sağlamıştı.

Bursa Millî Fuarı, her yıl gelişen hacmi içinde iç tica-ret alanında değişik mıntıkaların ve bölgelerin işadamla-rını birbirine yaklaştırma konusunda önemli rol oynaya-rak, faaliyetini yıldan yıla geliştirerek önemini bir kat daha artırmıştı.

Uluslararası Festival de, Fuar’a ayrı bir renk, ayrı bir ka-rakter vermişti. Binlerce yerli ve yabancı turist, Bursa’ya yıllarca akın akın gelmişti.

Bursa Milli Fuarı, katma bütçeli idare olarak kurulmuş-tu. 1965 yılından itibaren sürekli olarak gelişmiş, 1965 yılın-da 1.167.001 lira olan bütçesi 1970’te 1.700.400’e ve 1973’te de 3.878.801 liraya yükselmişti.

1923 Sergisi Komisyonu ve madalyası.

Page 267: Bursa Ticaret Odası

266

1965 yılında 9 memur ve 75 işçiden ibaret olan perso-nel sayısı, 1972’de 14 memur ve 104 işçiye ulaşmıştı. Bursa Fuarı’nı, 1963 yılında 362.000 kişi ziyaret ettiği halde, 1967 yılında 500.000 kişi ziyaret etti. Kültürpark ve Fuarı gezen

ziyaretçi sayısı ise, 1965 yılında 1.151.200 iken 1970 yılın-da 1.887.700’e ve 1972 yılında da 2.222.000’e yükseldi. Fu-ara katılan resmi ve özel sektör firma sayısı yıldan yıla art-mıştı. Bu gelişme süreci aşağıdaki tabloda görülmektedir:

Page 268: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

267

Fuar’a Katılan Resmi ve Özel Sektör

Yıllar Özel Resmi Toplam

1965 125 14 139

1966 142 15 157

1967 180 16 196

1968 208 17 225

1969 262 19 281

1970 312 21 333

1971 362 22 384

1972 382 22 404

Fuarda Mevcut Pavyon, Vitrin, Stant Adedi

Yıllar Vitrin Pavyon Stant

1965 56 45 12

1966 61 48 15

1967 66 50 13

1968 81 51 13

1969 89 54 13

1970 98 56 13

1971 100 71 16

1972 105 78 20

Bursa Milli Fuarı; ticari, sınai ve zirai alanlarda ülke ekonomisinin gerçek görünüm ve gelişimi ile iç ticaret im-kanlarını tanıtmak, bu alanlardaki ürünleri ve en son icat-ları sergilemek ve tanıtmak, yerli üretici ile yerli alıcıla-rın temasını sağlamak ve teşvik etme amacı yönünde yıl-larca başarı gösterdi. Bu amaç için Bursa Milli Fuarı, her yıl 7-31 Temmuz günleri arasında faaliyetiyetini sürdürdü.

Buttim’deki Bursa Uluslararası Fuar Merkezi’nin açılışına kadar da Kültürpark’taki faaliyetini sürdürdü.

Bursa Uluslararası Fuar MerkeziBursa Büyükşehir Belediyesi ile BTSO arasında yapılan

bir protokol çerçevesinde, Bursa’ya uluslararası nitelikte bir fuar alanı kazandırıldı. Birçok şehre örnek oluşturacak görkemli bir uluslararası fuar alanın açılmasıyla, yıllardır büyük ölçüde eksikliği hissedilen bir hizmet de yerine ge-tirilmiş oldu. 17 bin metrekare kapalı alan, 59 bin metre-kare açık alandan oluşan fuar merkezi, 1997 yılında 845 milyar TL’ye mal oldu. 2006 yılında fuar kapalı alanı 2 ka-tına çıkarıldı. Fuar merkezi halen TÜYAP Fuarcılık Şirke-ti tarafından işletilmekte ve her yıl düzenli olarak fuarlar

Uluslararası Fuar Merkezi

Page 269: Bursa Ticaret Odası

268

organize edilmektedir.

Fuar Merkezi’nde 2002 yılında 7 fuar dü-zenlendi. Bugün Fuar Merkezi’nde yılda ort-lama 21 fuar düzen-lenmektedir. 2008 yı-lında düzenlenen fu-arları, 647.711 kişi zi-yaret etmiştir. Ziyaret-çi sayısı, her geçen yıl artış göstermektedir.

Bursa Alışveriş Şenliği

BTSO tarafından ilk kez 2005 yılında, özel-likle Bursa ve çevresi-ne ekonomik ve sos-yal dinamizm getir-mek, Bursa’nın Güney Marmara bölgesindeki önemini vurgulamak, şehrin alışveriş, kültür, sanat, eğlence, tarihi ve doğal zenginliklerini ön plana çıkarmak ve bu yolla öncelikle BTSO üyeleri olmak üze-re tüm Bursa halkına fayda yaratmak ama-cıyla organize edilmektedir. 2009 yılında be-şincisi gerçekleştirilen ve her yıl sonbahar-da düzenlenen Şenlik kapsamında, Bursa-lılar hem büyük indirimlerle alışveriş yap-manın keyfine varıyor, hem de ünlü sanat-çıların konserleri ve sokak etkinlikleri ile eğlenceye doyuyor. Her yıl Bursa gene-linde 3 binin civarında mağazanın çeşitli indirim oranlarıyla katıldıkları Şenlik ile kent ekonomisi canlanıyor.

Page 270: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

269

Merinos

TSO, üyelerinin haklarını koruma, Bursa’daki eko-nomik faaliyetlerini gelişme gibi işlevleri dışında, ku-

rulduğu ilk yıllardan başlayarak sosyal sorumluluk projelerini desteklemiştir. Bursalı sanayici ve gi-

rişimciler, yaşadığı ülke ve kente karşı da bir sorumluluğu olduğu düşüncesiyle, birçok faaliyette bulun-muştur. Böylece Bursalı girişimciler, bu ülke ve şehirden kazandığı paraların bir kısmını, yine yaşadıkları şehir için harcamaktadır. Sosyal sorumluluk faalliyetlerinin özellik-le Cumhuriyet döneminde başladığı, 1980’li yıllardan sonra da çok artıdığı görülmektedir. Örneğin 1935 yılında BTSO, jandarmaya 20 bisiklet satın alıp hediye etmişti.

TARİHİ MİRASIN KORUNMASINA KATKIMerinos Yeniden Bursa'ya Kazandırılıyor

Atatürk tarafından 1938 yılında açılan ve 1987’de Özel-leştirme Yüksek Kurulu’na devredilen Merinos Fabrika-

sı, artık “Atatürk Kongre-Kültür Mer-kezi” ve “Merinos Kültür Parkı” ola-rak hizmet vermektedir. Cumhuriyet Dönemi’nin ilk sanayi kuruluşlarından biri olan Bursa’daki Sümerbank Merinos Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası, “Ata-türk Kongre Kültür Merkezi” ve “Meri-nos Kültür Parkı” olmuştur. Toplam 310 bin metrekarelik alanda yapılan kültür merkezi ve park, önce 50 milyon TL’ye ihale edilmişti.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Bur-sa Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle ha-yata geçirilen projenin açılışında, BTSO Başkanı Celal Sönmez bir konuşma yap-mıştı. Kurulduğundan bu yana kent ve ülke ekonomisine büyük katkı sağla-yan Merinos’un, “Kültür ve Rekreas-yon Alanı” olarak Özelleştirme Yüksek

BTSO’NUNSOSYAL

SORUMLULUK PROJELERİ

Page 271: Bursa Ticaret Odası

270

Kurulu’nca Belediye’ye devredildiğine işaret eden Sönmez, projenin Bursa’nın marka kent olma hedefine katkı sağla-yacağını vurgulamıştı.

Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi olarak değerlendi-rilen 109 bin 424 metrekarelik alanda; kongre ve konser etkinliklerinin düzenleneceği, opera, bale, tiyatro göste-rilerinin yapılacağı, 1.800 ve 800 kişilik salonlar, sinema-lar, konservatuvar ve fuar alanı yer alacaktır. Projede, Me-rinos Fabrikası’nın geçmişteki izinin geleceğe taşınması amacıyla “Ulusal Tekstil ve Modern Sanat” ile “Spor Mü-zesi” de oluşturulacaktır.

“Merinos Kültürparkı” konsepti içinde değerlendirilen 197 bin 630 metrekarelik açık alanın mevcut bitki örtüsü korunarak, peyzaj düzenlemeleri “Yeşil Bursa” imajına ya-kışacak şekilde düzenlenerek 2.500 adet ağaç dikilmiştir. Üç ana fonksiyon üzerinden hazırlanan projenin “kültür” diliminde mevcut yapı stoku ile nitelikli ağaç kümesinin yoğun olduğu batı tarafındaki bölgede kongre kültür mer-kezi, nikah salonu, lokanta ve açık amfi ile kültürel yaşa-mın tüm öğeleri bir bütün içinde yer almaktadır. Rekreas-

yon çalışmaları yapılan bölgenin ortasında ise ahşap kons-trüksiyonlu göletin yer aldığı mevcut ağaçlar korunmuştur.

Gençlik Merkezi olarak düşünülen 14 bin metrekare-lik alanda oluşturulacak “Spor ve Aktivite” bölümünde de, bisiklet ve yaya yolları, basketbol, voleybol, tenis sahaları, kay-kay pisti ve amfi yer almaktadır. 10 bin kişiyi kapsa-yan açık alanla bu bölgenin “şenlik platosu” olarak yapı-landırılmıştır. Düzenleme alanının bu bölümü ayrıca Bur-sa Afet Yönetim Planı bağlamında Acil Kurtarma Merkezi biçiminde hizmet edecek şekilde tasarlanmıştır. Tüm alan-da 1.567 araçlık açık ve kapalı olarak yapılan otopark ala-nı, Atatürk Stadı’nda maç günleri yaşanan park sıkıntısını da ortadan kaldıracaktır.

Ulucami'nin Minberi ve HatlarıBursa’nın simgelerinden biri olan tarihi Ulucami’nin

benzersiz minberi, BTSO’nun katkılarıyla onarılmıştır. Aba-noz ağacından yapılan minber, vernik ve boyalardan te-mizlenerek eksik parçaları yeniden yapılmıştır. Bursa'nın

Page 272: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

271

tarihi sembollerinden Ulucami'de, kündekari sanatının zirvesi ve Os-manlı astronomi bilimi-nin damgası olan 600 yıllık minberin orijinal haline getirilmesini sağlayan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, 30 yıl-dır üzerine dokunul-mayan hat yazılarının temizlenmesi için de kaynak aktarmıştır. BTSO Başkanı Celal Sönmez, "Dünyanın en önemli hat müzesi gösterilen Ulucami'deki asırlık hatların üzerleri, orijinal boyalara zarar vermeyen bir usulle temiz-lendi. Bursa'nın yaşayan müzesi olan Ulucami'nin bakımı için her türlü imkanı sunmaya hazırız" şeklinde konuştu.

Dünyada benzeri bulunmayan, kainatın resmedildiği iddia edilen ve 6.666 parçadan oluşan çivisiz minber de, üzerindeki 12 kat vernik çözülerek ilk gün-kü gibi kemik ve sedef kakmaları görüle-cek şekilde ortaya çıkartılmıştır. BTSO bu restorasyon için 1.5 milyon YTL kaynak ak-tarmıştır.

Sümbüllü Bahçe KonakYıllardır harabe bir durumda bekleyen

Sümbüllü Bahçe Konağı, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkılarıyla, Osmangazi Belediyesi tarafından restore ettirilmekte-dir. Bursa’nın en önemli Sivil Mimarlık Ör-neği yapısı olan Sümbüllü Bahçe Konağı, restore edildikten sonra sosyal tesis (VIP ağırlama ve restoran-kafe-sergi salonu-

galeri-okuma salonu-kitaplık) olarak kul-lanılması planlanlanmaktadır. Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Teoman Özalp’in eşi Ülkü Özalp ve iki kardeşinden satın alınan yapı, 1921-23 yıllarında Ülkü Özalp’in dedesi Rasim Vehbi tarafından yaptırılmıştı.

Bursa’nın en gözde noktalarından biri olan Tophane sırtlarında yer alan ve mimarisiyle göz kamaştıran tarihi yapının restorasyonu için ilk harç; Osmangazi Belediye Başkanı Recep Alte-pe, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez ile BTSO üyeleri ve kalabalık bir davetli topluluğu-nun katıldığı törenle atıldı.

İç içe iki yapıdan oluşan konağın büyük olan bö-lümünde 7 oda ve 3 salon bulunmaktadır. Sümbül-lü Bahçe Konağı, farklı dönemlerde yapılmış 6 ya-

pıdan oluşmaktadır.

Bursa’nın eşsiz değerlerinden biri olan Sümbüllü Bah-çe Konağı’nın restorasyon maliyetini Bursa Ticaret ve Sa-nayi Odası üstlenerek, 2,5 trilyon liralık katkı yapmıştır.

Page 273: Bursa Ticaret Odası

272

BTSO Ameli/Uygulamalı Ticaret OkuluBTSO’nun kurulduğu yıldan beri yapmak istediği en

önemli hizmeti, bir ticaret okulu açmaktı. Nitekim döne-min toplantı tutanaklarında, bu konuda çokça bilgi bulun-maktadır. Bu istek ancak, Cumhuriyet’ten sonra gerçek-leştirilebilmişti. Nitekim 1927 yılında BTSO Ameli Ticaret Odası açılıdı. Başkan Mustafa Fazlı döneminde gerçekle-şen bu okulun müdürü, dönemin BTSO başkatibi, yani Ge-nel Sekreteri Ali Nasuh Bey idi. 1925-1926 yıllarında İzmir, Ankara, Antalya, Samsun, Trabzon, Konya ve Adana’da da Uygulamalı Ticaret Okulları açılmıştı.

Yeşil semtinde açılan bu okulun açılışında bir konuş-ma yapan Mustafa Fazlı Bey, Bursa’da BTSO’nun uzun yıl-lar böyle bir okul açmak için girişimde bulunduğunu an-cak bir türlü başaramadığı anlatılmıştı. Yeşil Caddesi’nde açılan bu okul, zamanla Bursa’nın ilk Ticaret Lisesi’nin te-melini oluşturmuştu.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Uludağ Üniversitesi’nin kuruluşuna önemli katkı yapmıştı. Örneğin Üniversite yer-leşkesinin parasını BTSO ödeyerek, Üniversite adına o yer-leri satın almıştı. Üniversite kurulduktan sonra da, her za-man BTSO ile Uludağ Üniversitesi arasında sıkı bir işbir-liği yürütülmüştü.

BTSO Kükürtlü İlköğretim Okulu4 bin 230 metrekare alan üzerine yapılan okulun teme-

li, 1985 yılında atıldı. 1986 yılında dönemin Maliye Bakanı Kurtcebe Alptemoçin tarafından hizmete açıldı. BTSO Kü-kürtlü İlköğretim Okulu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın eğitime kazandırdığı ilk okul olma özelliğini taşımaktadır. Okul, bugün 21 derslikte 60 öğretmenle, toplam 2 bin 170 öğrenciye eğitim vermektedir.

BTSO Hürriyet İlköğretim OkuluSoğukkuyu’da 25 Eylül 1998 tarihinde, dönemin Mil-

BTSO’NUNEĞİTİMEKATKISI

Eğitim ve Spor Genel Vadisi vaziyet maketi

Page 274: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

273

BTSO Kükürtlü İlköğretim Okulu

BTSO Hürriyet İlköğretim Okululi Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay tarafından hizmete açıl-mıştır. 24 derslikli okul, 8 yıllık eğitime katkıda bulunmak amacıyla yapılmıştır. Toplam 3 bin 300 metrekare alan üze-rine kurulu bulunan okul, zeminle birlikte 5 kattan oluş-maktadır.

24 dersliği bulunan okulun içinde ayrıca, labaratuvar-lar ve kütüphane de bulunmaktadır. BTSO Hürriyet İlköğre-tim Okulu’nda yaklaşık 21 öğretmen ile 950 öğrenci vardır.

Gürsu Endüstri Meslek LisesiBTSO Gürsu Endüstri Meslek Lisesi’nin temeli, 26 Tem-

muz 2003 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tara-fından atılmıştır. 24 derslikten oluşan Gürsu Endüstri Mes-lek Lisesi Kasım 2003’te bitirilmiştir. Elektrik, elektronik ve bilgisayar bölümlerinin bulunan okul, 4 bin 210 met-rekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 22 bin 171 met-rekare alana sahiptir. BTSO Gürsu Endüstri Meslek Lise-si 3 katlı bir okul ile 1000 metrekarelik atölye binasından oluşmaktadır. 720 öğrenciye eğitim imkanı sağlayacak ka-pasiteye sahiptir.

Yıldırım Ticaret ve Sanayi Odası LisesiBursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yaptırılmaya

başlanan Yıldırım Ticaret ve Sanayi Odası Lisesi’nin pro-tokol töreni 26 Haziran 2004 tarihinde yapılmıştır. Yıldırım Semti Yavuzselim Mahallesi’nde açılan lise, toplam 3 bin 714 metrekarelik kapalı alana sahip ve 24 derslikten oluş-maktadır. Yıldırım Ticaret ve Sanayi Odası Lisesi 3 kat ve 24 derslikte, 720 öğrenciye eğitim imkanı sağlamaktadır.

BTSO Eğitim Vadisi ve Kampusu”Eğitime Yüzde Yüz Destek” kampanyası çerçevesin-

de hayata geçirilen ve Bursa Valiliği tarafından belirlenen arazi üzerine kurulan “BTSO Eğitim ve Spor Vadisi” proje-si, Bursa’nın en önemli eğitim projesidir.

Atıcılar Mahallesi’nde, Bursa Valiliği tarafından inşa et-tirilen “Sevgi Köyü” ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün spor kompleksiyle entegre biçimde inşa edilen bu Bursa’nın en büyük eğitim yatırımı olan bu kampus, birçok özel okul-da dahi bulunmayan sosyal tesisleri, spor ve eğitim alan-larıyla Türkiye’ye örnek bir kombine eğitim merkezi olma özelliği taşımaktadır.

Osmangazi İlçesi Atıcılar Mahallesi’nde mülkiyeti İl Tü-zel Kişiliğine ait 130.000 m2 arsa üzerine inşa edilen yer-

Page 275: Bursa Ticaret Odası

274

leşkede, 28 bin metrekarelik alanda, 12 derslikli spor lise-si, 12 derslikli sosyal bilimler lisesi, 24 derslikli genel lise, 12 derslikli endüstri meslek lisesi, 24 derslikli ilköğretim okulu, 100 öğrenci kapasiteli anaokulu, 500 öğrenci kapa-siteli otistik çocuklar eğitim merkezi, 400 öğrenci kapasi-teli üstün zekalı çocuklar bilim sanat merkezi, 100 öğren-ci kapasiteli kız öğrenci yurdu, 200 öğrenci kapasiteli er-kek öğrenci yurdu, bir kapalı spor salonu ve 400 kişilik çok amaçlı salon yer alıyor.

Temeli 2005 yılı Ocak ayında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılan kampus, 20 Eylül 2006 tarihinde, yine Başbakan Erdoğan tarafından hizmete açıldı. Toplam 6 bin 500 öğrencinin öğrenim gördüğü Eğitim Vadisi’ne açılı-şı ile birlikte “BTSO Eğitim Kampusu” adı verildi.

BTSO Yönetim Kurulu, odanın 120 yıllık geçmişine gös-terdiği vefayı temsilen BTSO Eğitim Yerleşkesi’nde bulunan toplam 14 eğitim ve spor tesisine odanın kurucusu Osman Fevzi Efendi ve bugüne kadar yönetim kurulu başkanlığı görevini yapan 12 yöneticisinin adını vermiştir.

“BTSO Eğitim Yerleşkesi”nde yer alan 14 eğitim ve spor tesisleri şunlardır:

1- BTSO Osman Fevzi Efendi Müşterek Tesisleri

2- BTSO Sait Ete İlköğretim Okulu

3- BTSO Baha Cemal Zağra Otistik Çocuklar Okulu

4- BTSO Hayri Terzioğlu Endüstri Meslek Lisesi

5- BTSO Hasan Alkoçlar Anaokulu

6- BTSO Kamil Tolon Bilim ve Sanat Eğitim Merkezi

7- BTSO Abdi Biçen Tribünlü Spor Salonu

8- BTSO Hüseyin Sungur Lisesi

9- BTSO Selahattin Aktar Kız ve Erkek Öğrenci Yurdu

10- BTSO Mehmet Şener Spor Salonu

11- BTSO Ali Osman Sönmez Sosyal Bilimler Lisesi

12- BTSO M.Mutlu Uraz Spor Salonu

13- BTSO Celal Sönmez Spor Lisesi

14- BTSO Oğuz Kağan Köksal Çok Maksatlı Salonu

BTSO Eğitim Vadisi Kampusu

Page 276: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

275

BTSO Mesleki Eğitim KampusuBursa’nın ortak fayda kuruluşu Bursa Ticaret ve Sa-

nayi Odası, Yeniceabat’ta kuracağı BTSO Mesleki Eğitim Kampusu ile Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirecek-tir. Bursa’da birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da önemli yatırımları bulunan BTSO, mesleki alanda nite-likli insan gücü yetişmesi amacıyla, ‘BTSO Mesleki Eği-tim Yerleşkesi’nin yapımı için protokol imzalamıştır. BTSO Mesleki Eğitim Yerleşkesi’nin temel atma töreni, 2009 yılı Kasım ayında yapılacaktır.

Osmangazi’ye bağlı Yeniceabat Mahallesi’nde, Mil-li Eğitim Bakanlığı’na ait 80 bin metrekarelik alanda, 20 milyon TL’ye mal olacak mesleki eğitim yerleşkesinin, 2011-2012 eğitim-öğretim yılına yetiştirilmesi hedeflen-mektedir. Yeniceabat’taki Eğitim Yerleşkesi bünyesinde şu okullar yer alacaktır;

Erkek Teknik Bölümü, Kız Teknik Bölümü, Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi, Kız Öğrenci Yurdu (200 öğrenci ka-pasiteli), Erkek Öğrenci Yurdu (200 öğrenci kapasiteli), Tu-rizm Otelcilik Uygulama Oteli (30 odalı), kapalı spor salo-nu, çok amaçlı salon, kantin, ortak alanlar (atölye, labora-tuvar, kütüphane vs.), açık alan spor tesisleri yapılacaktır.

Erkek Teknik Okulu’nda açılacak alanlarda; Maki-ne Teknolojisi, Raylı Sistemler Teknolojisi, Endüstriyel Otomasyon, İtfaiyecilik ve Yangın Güvenliği, Kız Teknik Okulu’nda açılacak alanlarda ve Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde ise; konaklama ve seyahat hizmetleri, yiyecek-içecek alanı yapılacaktır.

BTSO Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM)

Bir ortak fayda kuruluşu olan BTSO, yetişkin insan gü-cüne yatırım yapmayı önemsemektedir. Bu nedenle eğiti-me katkı yapmak amacıyla kurulan BUTGEM, Demitaş Or-ganize Sanayi Bölgesi’nde yapılan 2 binada hizmete açıl-

mıştır. Bu kurumda, çeşitli teorik ve uygulamalara ilişkin eğitim ve kurs faaliyeti gerçekleştirilmektedir. Bu amaç-la BUTGEM bünyesinde baskı-desen, moda-konfeksiyon, akredidasyon labaratuvarı, endüstriyel tasarım sınıfları, elektronik ve otomosyon labaratuvarları açılmıştır.

BurslarBTSO, 1976 yılından itibaren düzenli olarak üniversite

öğrencilerine burs vermektedir. Fakir ve eğitim yapma im-kanı az olan gençlere yapılan bu karşılıksız bursların ve-rilmesi halen sürmektedir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, 2009 yılına kadar 11 bin 455 öğrenciye eğitimini sürdürme-si için destek olmuştur.

BTSO’nun Sağlığa DesteğiSağlık kurumlarının topluma daha iyi hizmet verebil-

mesi için, BTSO sağlık kuruluşlarına birçok destek sağla-mıştır. BTSO’nun katkıları ile modernize edilen SSK Has-tanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği’ne, tefriş edilen SSK Çekirge Hastanesi KBB Servisi’ne ve SSK Kadın Doğum Ünitesi’nin yenilenmesine katkı yapmıştır. Bursa Yüksek Eğitim ve Yüksek İhtisas Hastanesi’ne Eforlu EKG-Treadmil cihazı alınması da, sağlığa yapılan katkılardan sadece bir-kaçıdır.

Spora ve Sanata DestekBTSO, Bursa’da spora ve sanata da her zaman destek

olmuş, olmaktadır. BTSO, Bursaspor kulübüne, tam dona-nımlı bir Mercedes otobüs alıp teslim etmiştir. BKSTV’nın organize ettiği Bursa Festivali’ne her yıl sponsorluk yap-makta, sanatçıları desteklemektedir. Bursa’daki sanat-kültür faaliyetlerine katkı yapmaktadır. Bu amaçla 7 yıl-dır yayınlanan Bursa Araştırmaları Dergisi’ni destekle-mektedir.

Page 277: Bursa Ticaret Odası

276

14-15. yüzyıllarda Anadolu’nun en önemli ve gelişmiş şehirlerinden olan Bursa’nın nüfusu bu tarihte 20 bin ka-dar idi. Bu nüfusu, 19. yüzyıla kadar da korumuştu. 1912 yılında tüm Hüdavendigâr Vilayeti’nin nüfusu 1.286.178’di. Bursa merkez kazasının nüfusu, 1894 yılında 120 bin iken, 1907 yılında 136.889’a yükselmiş, savaş yıllarından sonra 1926 yılında 127.139’a düşmüştü.

Bu tarihlerde kent nüfusu ise ancak 60-70 bin kadardı. Bu tarihlerden sonra Bursa şehir nüfusu giderek artmış-tır. 1930 yılında 110 bine yükselen kent nüfusu, 2010 yılın-da 2 milyon kişiye ulaştı. Bu yıllar içinde şehir nüfusu 14 kattan daha fazla artış göstermişti. Buna karşılık, köy nü-fusu 1927 yılında 285.572 iken yaklaşık 2 kat artarak 2000 yılında 494.200 olmuştu. 2000 yılında toplam nüfusun yüz-de sekseni artık şehirde yaşamaktaydı. Bu oran Türkiye için % 65’ti. İl merkezlerinin (Büyükşehir belediye sınırları için-deki ilçe merkezleri) nüfus büyüklüğüne göre sıralanışın-da Bursa ili 4. sırada yer almaktadır.

1870 yılında vilayetin toplam nüfusu 817.076 kişi iken, 1888 yılında 1.038.761’e, 1907 yılında ise 1.430.198 olmuş-tu. 1909 yılında, Bursa Sancağı’nın nüfusu şöyleydi: 101.912 Müslüman, 23.434 Rum, 6.530 Ermeni, 3.514 Musevi, 685 Katolik, 254 Protestan, 1.325 Kıpti/Çingene olmak üzere 137.654 kişiydi. 1910 yılında, Rum Patrikhanesi verilerine göre, ilin tümünde 278.421, Türk verilerine göre ise 274.530 Rum yaşamaktaydı. Resmi verilere göre 1912 yılı nüfusun-da, 535.654 Müslüman, 87.605 Rum, 74.229 Ermeni, 4.881 Yahudi olmak üzere toplam 704.481 kişi yaşamaktaydı. Bu tarihte tüm ilde Gayrimüslim oranı yüzde 24’tü (McCarthy, 1998: 88, 93).

Sanayileşme döneminde Bursa’da yoğun bir işçi gücü bulunmaktaydı. Ancak bu işçiler, çoğunlukla kız ve kadın-lardan oluşmaktaydı. Bir bakıma Bursa işçi kentiydi. 1890 yılında her fabrikada mancınık sayısına göre, 60-100 civa-rında işçi vardı. Bu rakamlara göre toplam Bursa’daki sa-dece filatür fabrikalarında 3.150 işçi çalışmaktaydı. Bu işçi-lere ortalama olarak haftalık, 62.500 kuruş kadar bir meb-

BURSA’DA İŞ VE İSTİHDAM

Page 278: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

277

lağ ödenirdi. Bu işçilerin tamamı şehirli-köylü kız ve ka-dınlardı. Aldıkları günlük ücretleri, beceri ve yetenekleri-ne göre farklı düzeyde olduğundan, mevsime ve mahsule göre 3-6 kuruş arasında değişmekteydi. Meşrutiyet döne-minde Bursa’da 9.000 işçinin varlığından söz edilmektey-di. Nüfusu 60-70 bin olan Bursa’da, bu sayı çok önemlidir. 1913-15 sayımına göre Bursa’daki fabrikalarda çalışanla-rın ancak yüzde beşi erkek, diğerleri kız çocukları ve kadın-lardı. Bunların büyük bölümü de azınlıklar idi. 1913 yılında Bursa’da 41 ipek fabrikasında toplam 2.316 işçi çalışmak-taydı. Bunların yüzde 95’i kadındı. 1913 yılındaki sayımda, işyerlerinde 3.648 işçinin çalıştığı belirlenmişti.

Bursa’daki ipek üretimindeki kalifiye elaman gereksi-niminin de, bir ölçüde Avrupa’dan getirdiği teknisyenlerle kapatılmaya çalışıldığı görülür. Bu Avrupalı ustalar, usta-

çırak ilişkisi içinde bu sanayinde kalifiye eleman yetiştir-mişti. 19. yüzyılın ortalarından itibaren Bursa’daki girişim-ciler, fabrikalarının işletmesini üstlenmek üzere İtalyan ve Fransız işletmeciler getirmişlerdi. Ayrıca ipek çekme ustası ile deneyimli ve vasıflı Fransız kadın işçiler de getirtilmişti.

Elbette bu kadar işçinin çalıştığı bu kentte, bu kez işçi sorunları yaşanmaya başlamıştır. Bu sorunların çözüm yeri de her zaman BTSO olmuştu. BTSO’nun ilk alınan karar-lardan biri işçi sorunlarıydı. 23 Temmuz 1889 tarihli top-lantıda alınan karar şöyledir:

“Fabrikatörler tarafından işçiler hakkında öne sürülen sorunların çözülmesi konusunda yönetim kurulumuz ta-rafındaki üç üyeden Papasyan Efendi, Bay Kostan Efendi ile Filibeli Kirkor Efendilerden oluşan komisyon oluşturul-muştur. Daha sonra görüşmeler, gelecek salı günü tamam-

Page 279: Bursa Ticaret Odası

278

lanmak üzere ara verilmesine karar verilmiştir.”

Dr. Mağmumi’nin belirttiğine göre, 19. yüzyılda Bursa fabrikalarında çalışanların durumu pek de iç açıcı değil-di. Ağır şartlarda uzun zaman ve düşük ücretle çalışmaya mecbur edilmekteydi. Üstelik sektör çok hızlı patlama ve durgunluk dalgalanmaları gösteriyordu. İş saatleri mev-sime göre değişiyordu, istihdamın kendisi de, fabrikala-ra hammadde sağlayan koza üretiminin mevsimlik niteli-ğine bağlıydı. İpek çeken işçilerin çoğu tarım yapan köylü ailelerine mensup olup geri kalan işçilerin çoğu da kentin

yoksul kesiminden geliyordu. Bu çocuk işçilerin ücretleri aileye ek gelir sağlıyordu. Genel olarak, bu işletmelerde-ki işçilere az ücret verilmekteydi. 1913 yılına gelindiğinde Bursa’daki işçilerin ücretleri Osmanlı sanayisi içinde en düşük düzeydeydi. (Quataert 1987: 234-235).

Yaşanan tüm sorunlara, bir de Bursa’daki ipek fabrika-larında çalışan kadın işçilerinden alınan temettü vergisi-nin konulması, zorunları daha da artırmıştı. Temettü ver-gisi, BTSO ve İl Meclisi’nde ayrıntılı bir biçimde tartışıla-rak çözüme ulaşması için hükümete iletildi. Aslında fab-

Page 280: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

279

rika işçilerinin sorunları bu dönemde birçok BTSO rapo-runa da yansımıştı. Nitekim 14 Nisan 1329 tarih ve 17 nolu raporda, ipek fabrikalarındaki işçilerinin çalışma saatle-ri konusuna dikkat çekilerek: “Fabrikaların son sistem ve usule tâbi tutulmalarıyla, hem işçinin hukuku korunacak ve hem de fabrikaların gelişmesinin sağlanacağı” kayde-dilmişti (1329 Vilayet Zabıtları, s.38). Ancak Bursa’daki iş-çilerin kötü koşullar altında çalıştığını ve düşük ücret al-dığını bazı gezginler reddeder. Hatta çok yüksek ücret al-dıkları bile savunulur. 1900’lü yılların başında gezgin Re-gis Delbeuf’a göre Bursalı işçiler çok para alıyordu. Çoğun-lukla Gündoğdu/Fledar’dan gelen Rum kadınlarının fabri-kalarda çalıştığını yazan Delbeuf, Bursa’daki iş potansiye-lini de şu ifadelerle tespit etmişti:

“Bursa’da işçi sorunu, başka yerlerdekinden daha de-ğişik özellikler gösteriyor. Burada eksik olan, işçiye iş de-ğil, tam tersi işe işçi yetişmiyor. Patronlar, köylere gidip işçi aramak zorunda. Çünkü Bursa’nın kadın nüfusu fab-rikalara yetmiyor. Philador/Gündoğdu gibi bazı Rum köy-leri önemli birer kaynak oluşturuyor. Yoğun çalışma döne-mi başladığında, kervanlarla akın akın gelen genç kızlar, ancak mevsim sonunda dönüş yapıyorlar. Tüm bu süre bo-yunca az gıda ile yetinilip fabrikalarda yatıp kalkarak, bir tür ekonomik komün yaratıyorlar. Böylece, çalışmaların-dan elde ettikleri kazancın hemen hemen tümünü harca-madan köylerine götürüyorlar. Bu iş, ipekçilere 5,7 kuruş, çıkrıkçılara 2,5-3,5 kuruş gündelik getiriyor. Çok iyi kurul-muş bir denetim ve prim sistemiyle, becerikli işçiler her zaman kazançlı çıkıyor. Çekilen ipek, doğru bir biçimde tartılıyor. Elde edilen koza miktarıyla karşılaştırılması, her ipekçinin ücretini ortaya çıkarıyor. En yüksek ücret günde 8 kuruşa çıkabiliyor. Ancak hiçbir zaman bunu aşmıyor. Geç-miş yıllarda ücretler, bu sanayinin geleceğini tehlikeye so-kacak düzeye yükselmiştir. Yarım yüzyıl önce bir işçi gün-delik olarak 10-12 kuruş alabiliyordu. İpeğin satış fiyatı-nın yüksek olmasına karşın el emeğinin böylesine yüksek oluşu bir tehlikeye yol açabilecekti. Neyse ki çözülmesi en

zor sorunlar, genellikle kendi kendine çözülür. Burada da öyle oldu. Dokuma fabrikaları, bir işgücü krizi çıkarmak-sızın büyüyebildiler. Çünkü kadın işçi sayısı çok yüksek bir oranda arttı. Rum ve Ermeni kadın işçilere, Müslüman ve Yahudi kadınları da katıldı. Ücretlerin düzeyi, emeğin de-ğeri ile dengelendi”.

Bursa’daki ipek ve halı fabrikalarında hizmet eden ka-dın işçiler, yılın sonuna kadar düzenli olarak çalışmamak-taydı. Aralıklarla ve düzensiz olarak yılda ancak 100 gün kadar çalışmakta olup zaten yoksul olan bu kişiler, geçi-mini sağlamak ve mensup olduğu cemaat ve belediyelere yük olmaktan kurtulmak amacıyla günlük ücretleri kırk pa-radan dört kuruşa kadar ücretle hizmet etmekteydi (1325 Vilayet Zabıtları, s.87).

Fabrikalarda çalışmak üzere dışarıdan Bursa’ya gelen işçilerinin de durumu iyi değildi. Fabrika yakınlarında ya-pılan sağlıksız barakalarda toplu halde barınıyorlardı. An-cak Belediye, bahçelerde sağlıksız koşullarda barınan iş-çilerin, geceleri bahçelerde kalmaları sonucunda birçok olaylara neden olduğu için bazı önlemler aldığı görülmek-tedir. Altıparmak’ta, 200 işçinin iskânına yönelik bir çalış-ma yapılmış. Belediye, harap kahvehane arsasına işçi oda-ları adıyla bir binanın yapımı için 100 liraya kadar bütçeye para koymuştu (KA, Beld, E/1, 45).

Tüm bu kargaşa sırasında Ziraat Müdürlüğü de işe ka-rışıp ipek fabrikalarının ıslahı ve işçilerin ücretlerinin iyi-leştirilmesi için bir rapor kaleme alıp bunu Valilik’e sun-muştu. Valilik bu raporu önce BTSO’ya havale etmişti. Oda da, sorunu tekrar görüşüp, Bakanlığa bildirdiği görüşün-de ısrar etmişti. Alınan kararlar da bütün iyi niyetlere rağ-men kağıt üzerinde kalır ve uygulamaya konulmaz, ya da konulamaz (Üsküdari 1972: 75).

İşçi ücretleri ve fazla çalışma saatleri konusunda Bur-salı işçiler, 1909 yılında Başkanlığa bir müracaatta bulun-muş ve çalışma saatleri ile ücretlerinin bir düzene konul-masını istemişti. Sadaretçe/Başbakanlıkça bir yönetmeli-

Page 281: Bursa Ticaret Odası

280

ğin hazırlanması istenmişti. Ancak yine de sorunlar çözüle-meyince işçiler, bir yıl sonra greve gitti. Türkiye’de ilk grev, 1324/1908 yılı Ağustos ayının sonlarında Hüdavendigar ilin-de olmuştu. Önce Balya’da başlayan grev daha sonra diğer yerlere yayılmıştı. Bursa’da da, Türkiye’deki ilk kadın gre-vi yapılmıştı. Nitekim bursalı kadın işçiler, yasal yollardan bir yılı aşkın yaptığı girişimlerinden bir sonuç alamayınca, “Koza fabrikalarında çalışan tüm işçiler adına” 3 Ağustos 1326/1910 tarihinde bir dilekçe ile Valilik’e grev kararı bil-dirilir. Dilekçede, fabrikatörlerin işçileri üç-beş kuruş gün-lük ücret vererek, günde 16 saat çalıştırmış olmalarından dolayı sağlıklarının bozulduğu savunulup, insanca bir üc-ret ve uygun bir iş saati belirleninceye kadar “tatil-i işgâle” (greve) karar verdiklerini belirterek hemen işi terk etmiş-lerdir (Üsküdari, 1972: 45).

Bursa Ticaret Odası Meclisi de, 7 Ağustos 1326/1910 günü toplanarak grev kararını görüşerek bir orta yol aran-masını istenmiş ve şu kararı almıştı:

“Bir haftadan beri amelenin(işçinin) tatil-i işgalden (grev) dolayı koza üretimi tamamıyla tatil edilmiş (durmuş) olduğu ve bu halin devamı, memleketimizin ticaretine (şid-detli) bir darbe-i şedîde vurmakta bulunması, hazır-ı tea-müle alınarak gerek fabrikatörlerin ve gerek amelenin ön ayak olanları, Meclis-i İdareye celbi ile aralarındaki soğuk-luğun kaldırılmasını” kararlaştırır ve tarafları odaya davet ederek uzlaştırmıştır”.

Meşrutiyet döneminde, Türkiye’de çalışma saatleri fikri gelişmemişti. Bu konuyla ilişkin 17 Eylül’de yerli ve yaban-cı fabrikatörler Oda’ya davet edilerek bir toplantı yapılmış-tı. Sağlık Müfettişi Haydar Bey de bu toplantıya katılmıştı. Fabrikatörler, işçi ücret ve saatlerinin iyileştirilmesi konu-sunda görüşler ileri sürmüş ve toplantıda bir ortak karara varılmıştı. Sonuç bir tutanakla kayda alınmıştı: “Halen ve gelecekte bu alanda alınacak önlemlerin devletin tüm şe-hir ve kasabalarında, hatta köylerinde uygulanması” gibi genel bir karar da alınmıştı.

İşçilerin ücret ayarlamaları konusunda da, Oda tara-fından bir talimat taslağı hazırlanmıştı. Valilik bu konuyu da Bakanlığa iletmişti. Böylece işçilerin, “Mesai saatleri-nin sıhhat ve ahlaklarının emri muhafazasına ait önlemler-le ayrıntıların önce bir yönetmelikle saptanması” ve böy-lece karışıklıktan kurtulacağı konusundaki görüşler dile getirilmektedir.

Cumhuriyet’e Doğru İş ve İstihdam1913 yılında ipek fabrikalarında çalışma günü toplamı

153, 1915 yılında ise 125 idi. Günlük çalışma, iki saati pay-dos olmak üzere toplam 14 saatti. Günlük ücret ise 4 ku-ruş kadardı (Ökçün 1970: 154-161). Bu koşullar Cumhuri-yet döneminde giderek iyileştirilmişti.

Cumhuriyet döneminde, Bursa’daki azınlıkların kenti terk etmesi sonunda, hem fabrikalar kapanmış, hem de bu fabrikalarda çalışan işçiler azalmıştı. 1923 yılında ipek fabrikalarında çalışanların toplamı 1.500’e düşmüştü ki, bu da 1870’li yıllardaki işgücü düzeyine göre çok ciddi bir azalmaydı. Fabrikaları ve dolayısıyla şirketleri; Müslüman, azınlık ve yabancı şeklinde üç gruba ayırırsak, tüm işçilerin yüzde 48’i yabancıların, yüzde 28’i azınlıkların, kalan yüzde 24’ü ise Müslümanların fabrikalarında çalıştıklarını görü-rüz” (Bursa Sergisi, s.74).

1926 yılında Bursa’da sadece 2 bin kadar kadın ve er-kek işçi vardı (Cemal Nadir 1926: 2). Leila Erder, bu dö-nemde işçilerin yapısında bazı ciddi değişikliklerin yaşan-dığını vurgulamaktadır. Fabrikalarda kadın işçi oranlarının düşmesinin, Bursa’ya mübadeleyle yerleştirilmiş olan Ru-meli göçmenlerinden kaynaklanabileceğini belirtmektedir (Aktar 1996: 137). Oysa göçmen kadınların, çok eski yıllar-dan beri fabrikalarda çalışmak için büyük bir istek içinde oldukları bilinmektedir.

1933 yılında sadece ipek fabrikalarında 29 usta, 1.735 işçi, dokuma fabrikalarında 64 usta, 695 işçi olmak üzere 93 usta, 2430 işçi çalışmaktaydı.

Page 282: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

281

Cumhuriyet dönemiyle birlikte Bursa’da işçilerin ör-gütlenmeye başladıkları görülür. Nitekim 1924 yılında Bursa’da bir işçi sendikası vardı. 1930 yılı öncesinde de, Bursa’da bulunan işçilerin, Yaprak Tütün Amele Cemiye-ti adıyla örgütlendiği görülmektedir. Belgelere göre çokça eleştirilen Bursa’daki işçilerin mesai saatleri sorunu ile di-ğer sorunlarının çözümü için çaba sarf edildiği görülmüş-tü (1929 Vilayet Zabıtları, s.174). 1930 yılında da Bursa’da bir Dokuma İşçileri Cemiyeti kurulmuştu (Hakkın Sesi, Sayı 23, 24.11.1930).

BTSO Meclisi’nde, sadece sanayicilerin sorunları değil, işçilerin sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı anlaşıl-maktadır. Nitekim 1937 yılındaki BTSO Meclisi’nde, fırın iş-çilerini çalışma saatlerinin düzenlenmesi konusu görüşü-lüp bir karara varılmıştı.

Yıllar Toplam İstihdam

İmalat Sanayinin İstihdamı

1927 6.252 4.273

1950 38.365 13.346

1955 46.137 19.302

1960 50.142 21.361

1965 66.935 27.687

1970 93.647 29.938

1967 Yılında İşçi Sayıları

işçiler işyeri

Aile işletmesi 283

1-5 işçi çalıştıran 455

6-10 292

11-20 103

21-30 56

31-40 8

41-50 7

51-100 4

100’den fazla 3

Toplam 1.212

1970 Yılında Şehir Nüfusunun Çalışma Alanları

Mesleği Nüfus Oran

Ücretli 54.761 58.5

İşveren 2.618 2.8

Kendi Hesabına 24.162 25.8

Yardımcı Aile Üyesi 11.220 12.0

Bilinmeyen 886 0.9

Toplam 93.647 100

1970 Yılında Faal Nüfusun Ekonomik Faaliyetlere Göre Dağılımı

Kolları Nüfus Oran

Tarım 16.659 17.8

İmalat Sanayi 29.983 32.0

İnşaat 7.010 7.5

Ticaret-Turz. 12.707 13.6

Ulaştırma 4.593 4.8

Hizmetler 18.593 19.4

Diğerleri 4.593 4.9

Toplam 93.647 100

Page 283: Bursa Ticaret Odası

282

1973 Yılında Sigortalı Oranları

Sektörler Sigortalı Dağılım %

Ziraat 235.988 69.9

Sanayi 40.535 11.9 32.549

Ticaret 11.352 3,5 5.424

Ulaştırma 7.322 2.8 3.799

İnşaat 11.083 3.6 5. 137

Hizmetler 22.936 6.7 4.342

Toplam 342.770 97.4 54.249

Türkiye’deki ücretli oranı 1970’te sadece yüzde 29 iken, Bursa’da yüzde 58.5’ti. 1970 yılında, Bursa’daki faal nüfu-sun yüzde 80’i tarım dışındaki diğer sektörlerde çalışırken, aynı yıllarda Türkiye’de faal nüfusun ancak yüzde 30’una yakın kısmı tarım dışı setkörlerde çalışmaktaydı.

1970 yılında yapılan bir araştırmaya göre Bursa’da teks-til endüstrisinde 10.136 kişinin istihdam edildiği ve Bursa nüfusunun yüzde 12’sinin gelirinin bu endüstri dalında ya-ratıldığı ortaya çıkmıştı. 224 işyerinde 12-16 yaşlarındaki

işçilerin sayısı 779 idi. Kadın işçi 2.980, erkek işçiler 5.228 olup toplam 9.917 işçi vardır. 519 da hizmetli vardı.

İstihdamın Sektörlere Göre Dağılımıİstihdam edilenlerin ekonomik faaliyetlere göre da-

ğılımı şöyledir. 2000 yılında 825.531 olan toplam istihda-mın % 33,6’sı tarımda, % 28,2’si sanayide, % 4,9’u inşa-atta, % 33,2’si ise hizmet sektöründe istihdam edilmek-teydi. 1980-2000 döneminde, tarımda istihdam edilenle-rin payı % 52’den %33,6’ya düşmüştü. Sanayi sektöründe istihdam edilenlerin payı ise, % 18,5’ten % 28,2’ye yüksel-mişti. İnşaat sektörünün payı % 4,8’den % 4,9’a hemen he-men aynı kalmıştı. Hizmet sektörünün payı ise, % 23,4’ten % 33,2’ye çıkmıştı.

TÜİK 2003 yılı verilerine göre Bursa’da istihdamın sek-törsel dağılımına baktığımızda % 45,4’ü sanayi, % 45,2’si hizmet, % 5,1’i tarım, % 4,4’ü inşaat sektöründe yer almak-tadır. TÜİK 2003 yılı verilerine göre istihdamını en fazla sa-nayide sağlayan Türkiye’deki tek il Bursa’dır.

6 Nisan 2004 tarihli TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi’ne göre; istihdam verilerinde Bursa’nın farklı kategorilerde hep üst sıralarda olduğunu söyleyebiliriz.

2002 2003

Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam

Toplam İşgücü 124.608 314.856 439.464 139.277 330.261 469.538

İstihdam Edilenler 104.240 274.832 379.072 112.661 288.915 401.576

a) Tarım 7.471 9.161 16.632 7.721 12.597 20.318

b) Sanayi 55.055 113.401 168.457 60.648 121.702 182.350

c) İnşaat 356 16.899 17.255 508 16.965 17.473

d) Hizmetler 41.358 135.370 176.728 43.784 137.651 181.435

İşsiz 20.368 13.786 60.392 26.616 18.286 67.962

Page 284: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

283

Çalışabilir işgücü durumuna göre Bursa; İstanbul, An-kara ve İzmir’den sonra 2003 yılında 469.538 kişi ile Türki-ye genelinde 4. sırada yer almaktadır. Bu sayının 401.576’sı istihdam edilebilmekte ve toplam nüfusu içinde Bursa % 48,9 ile Türkiye genelinde işgücüne katılım oranının en yük-sek olduğu il konumundadır.

Erkeklerin işgücüne katılımında 288.915 kişi ve % 71,6 ile Gaziantep’ten sonra 2. sırada, kadınların işgücüne ka-

tılımında ise 112.661 kişi ve % 27,9 ile 1. sıradadır.

TÜİK 2003 yılından sonra iller bazında istihdam verile-rini açıklamayı bırakmıştır. 2006 yılına ilişkin güncel istih-dam verileri, iller bazında değil, istatistik amaçlı bölge sı-nıflamasına göre açıklanmıştır.

Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre Bursa’da işye-ri sayısı ve sigortalı olarak çalışan sayıları aşağıdaki tab-loda görülmektedir.

Firma sayısı % Değişim Çalışan Sayısı % Değişim

Eylül 2008 49.252 482.068

Ekim 2008 49.070 -0,4 477.568 -0,9

Kasım 2008 49.068 0,0 470.044 -1,6

Aralık 2008 47.828 -2,5 427.238 -9,1

Ocak 2009 46.763 -2,2 410.353 -4,0

Şubat 2009 46.580 -0,4 398.740 -2,8

Mart 2009 47.493 2,0 423.627 6,2

Nisan 2009 46.639 -1,8 395.193 -6,7

Mayıs 2009 46.931 0,6 399.135 1,0

Haziran 2009 47.227 0,6 406.406 1,8

Temmuz 2009 47.266 0,1 406.868 0,1

Kaynak: Bursa SGK Müdürlüğü

Page 285: Bursa Ticaret Odası

284

ursa Ticaret ve Sanayi Odası, Güney Marmara ve Ege Bölgesi’ndeki şehir ve kasabalardaki odalarında da

kurulmasına öncülük etmişti. Örneğin 29 Eylül 1891 tarihli oda toplantısında, Uşak’tan Osmanlı uyruğu

tüccar Zeydzade Mehmet Efendi ile Fransız uy-ruğundan Rizo ve 6 kişinin imzalarıyla gönderilen yazı gö-rüşülmüştü. Uşak’ta kurulan Ticaret Odası’nın yönetme-lik hükmüne göre kurulmadığı tespit edilmişti. Söz konusu oda yönetimi dışında, yerel görevlilerin imalatıyla sanayi-nin gelişmesi, ticari ürünlerin değerlerinin paraya dönüş-türülmesi ve paranın değerine müdahale edilmesi yüzün-den alım-satımın sekteye uğradığı belirlenmişti. Tüccardan bazı yöneticiler de istifa etmişti. Oda üyelerinin, 1. ve 2. sınıf tüccardan olacağı, yönetmelik gereği iken, 3. sınıftaki tüc-carların Oda Meclisi’ne seçilmesi nedeniyle, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası’na gerekli uyarılar yapılmıştı.

Yenişehir Ticaret Odası da, kurulup göreve başlayacağı, söz konusu odaya ait mühür yaptırılması gibi faaliyetlerini BTSO yürütmüştü. 30 Eylül 1892 tarihli yazıyla kurulan Ye-nişehir Ticaret Odası’nın mühürü, Hacı Hüseyin Efendi’ye yaptırılmak üzere verilip gerekli girişimlerin ivedilikle ya-pılmasına karar verilmişti.

1893 yılında, yeni kurulan Karacabey Ticaret ve Ziraat Odası’na üye tüccar, dellal ve simsarlara verilecek mühür ve makbuzlar, yine BTSO tarafından bastırılmıştı. Karaca-bey Ticaret Odası’nın 30 Eylül 1893 tarihli yazısında ise Ka-racabey Ovası’nın ıslah çalışmaları üzerine nehirlerin te-mizlenmesi istenmişti. Bu konuda BTSO’dan yardım isten-mişti. Oda yönetimi de, bu konuya destek vererek, bu gi-rişim ile bölgede yeni zirai alanların açılarak, hem vatan-daş, hem devletin kazanacağı tespit edilmişti.

BTSO, bir taraftan çevre odaların kurulmasına kat-kı yaparken, diğer yandan kendilerinin başedemediği ko-nularda İstanbul Sanayi ve Ticaret Odası’ndan yardım al-maktaydı. Örneğin İstanbul Ticaret ve Ziraat Sanayi Oda-sı Başkanlığı’ndan gelen 12 Mayıs 1894 tarihli yazıda, Os-manlı Devleti ipek ürününün, Fransa’da büyük ilgi gördüğü

BTSO’NUN ÇEVRE

ODA’LARLA İLİŞKİLERİ

1895 yılında Gemlik Ticaret Odası Başkanı Dimitriyos Laskaradi

Page 286: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

285

İnegöl Ticaret Odası

belirtilmekteydi. Ancak ipeklerinin islah edilmesi hakkın-da yapılması gereken önlemlere dair, Lyon şehrine yeniden bir raporun, Dışişleri ile Ticaret ve Bayındırlık Bakanlığı’na gönderildiği belirtilmişti. Raporda sözü edilen önlemlere dair, sonradan oda tarafından yapılacakları belirlemek üze-re, bu konuda gerekenlerin yapılması için, Köleyan Diran Efendi’ye havale edilmişti.

BTSO’nun, sadece ülkemiz odalarıyla değil, ülke dı-şındaki sanayi ve ticaret odalarıyla da sürekli ilişki halin-de olduğu anlaşılmaktaydı. Başta Fransa’da Lyon Ticaret Odası olmak üzere, birçok yabancı ülkenin ticaret odasıy-la, 1890 yılından başlayarak iletişim içinde olduğu görül-

mektedir. 1894 yılında Kafkasya’da, hastalıklı ipekböceği tohumu ithal edilmesinden dolayı, ürünün korunması için, Tiflis şehrinde bir ipek okulu açılması gündeme gelmiş-ti. Böylece bu okulda ipek tohumları ıslah edilmesi plan-lanmıştı. Bu konuda, BTSO’dan yardım istenmişti. Çünkü Doğu’da açılan en önemli ipekçilik okulu Bursa’daydı. Bu konuda BTSO’dan yardım istenmişti. 23 Ağustos 1894 ta-rihli oturumda ise İstanbul’dan Rusya Konsolosluğu ara-cılığı ile Bursa Rusya Konsolosluğu’ndan bildirilen yazıda, hastalıklı tohumların orada dağıtılması veya dışarıya satıl-masının önlenmesi istenmişti.

Bakanlık ülke içinde sanayi ve zirai üretimin değerle-

Page 287: Bursa Ticaret Odası

286

Karacabey Ticaret Odası

rini ölçmek üzere sürekli olarak istatistik bilgi-ler istemişti. Önceleri Afyon, Kütahya, Balıkesir ve Bilecik gibi iller de Bursa’ya bağlı olduğu için, bu verileri BTSO toplamak zorunda kalmıştı. Ni-tekim Kütahya Ticaret Odası’nın resmi mührü de BTSO tarafından yaptırılmıştı. Karası Ticaret Mah-kemesi üyelerinin seçimi bile, BTSO’nun günde-mine gelmişti. Simav Sanayi ve Ticaret Odası’nın değişen yeni üyelerin tayini de yine BTSO’nun gün-deminde görüşülmüştü. Yine 22 Ekim 1898 tarihli BTSO’nun toplantısında, Gönen’de kurulan şirket konusu görüşülmüştü.

1894 yılında Karacabey’de, Gemlik’te ticaret odası varken, Kütahya’da ticaret, ziraat ve sana-yi odası olmadığı anlaşılmaktadır. 30 Kasım 1897 tarihli BTSO’nun oturumda, Gemlik Ticaret Oda-sı adına gönderilmek üzere gerekli resmi mühü-rün, Bursa’da Kakmacı Mehmet Şerif Efendi tara-fından yaptırılmasına karar verilmişti. Bir yıl son-ra da M.Kemalpaşa Ticaret ve Ziraat Odası adına gerekli resmi mühürü yine BTSO tarafından yap-tırılmıştı.

1895 yılının Eylül ayında Bursa ilinde kurula-cak ticaret, ziraat ve sanayi odalarının başkan ve üyelerinin isimlerinin yer aldığı bir defter hazır-lanmıştı. Buna göre başkan ve üyeler değiştikçe ya da yeniden ticaret odaları kuruldukça, bu iş-lemler yenilenecekti.

1899 yılında ise Kütahya Sancağı Ticaret Oda-sı Başkanlığı’ndan gelen yazı nedeniyle halı üre-ticilerinin sorunları tartışılmıştı. Uşak’taki yangın nedeniyle oradaki Kütahyalı halı tüccarları mem-leketlerine dönmesiyle Kütahya halkı, bu sanatı teşvik ederek 8-10 yıl içinde Uşak’tan daha güç-lü bir duruma geleceği beyan edilmişti. Konu ay-rınıtılı olarak BTSO gündeminde görüşülmüştü. Uşak’ta halıcılık çok zarara uğradığı için Uşak’ta

Page 288: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

287

çok az halı imalathanesi kalmıştı. Bu nedenle Uşak’ta, ne kadar halıcı ve halı tezgahı varsa sayıları, ayrıntısıyla iş ve sözbaşılarının isimleri, yıllık halı üretimi, üretim şartları, ayrıntısıyla bir deftere yazılması istenmişti.

1903 yılında Diyarbakır Hamidiye Sanayi Mektebi’nin alacağı ipek makineleri için de BTSO’dan yardım isten-mişti. Diyarbakır’da kurulacak ipek fabrikasının tüm alet ve edevatın sağlanması için, yöneticilerden Mardiros Fah-neyan Efendi’ye görev verilmişti.

1900 yılında, Kayseri Sanayi ve Ticaret Odası da, BTSO ile aracısız alım-satım yapmak için girişimlerde bulun-muştu. Kayseri’de üretilen seccadeler için gerekli iplikle-rin, bir takım simsar ve tavcılar aracılığıyla pek yüksek fi-yatla satılmakta olduğu ve ayrıca fahiş bir meblağ ettiğin-

den şikayet eden Kayseri Ticaret, Ziraat ve Sanayi Odası’na, doğrudan doğruya sipariş verilmesi istenmişti. 1903 yılın-da bu konudaki talepler yinelenmişti. Kayseri’de üretilen yün ve ipek halı, seccade ile mensucatın kırmızı rengin, sa-bit kalmasını sağlayan kimyasalların elde edilerek, bu iş-lemlerin Kayseri’de yapılması düşünülmüştü. Bu konuda Kayseri’de kurulacak olan fabrika için BTSO’dan usta ve teknik bilgi istenmişti.

1967 yılında Bursa’da Gemlik, Yenişehir, İnegöl ilçe-lerinde ticaret ve sanayi odaları vardı. Gemlik’te Belediye ve Ticaret Odası tarafından yaptırılan modern, Gemlik Ti-bet Oteli, Ticaret odalarının ilginç faaliyetlerinden biri ola-rak dikkat çekmektedir. İnegöl Ticaret Odası da, 1891 yı-lında kurulmuştu.

1895 yılında M.Kemalpaşa Ticaret Odası Başkanı Ahmet Sabit Efendi

1890 yılında Mudanya Ticaret Odası Başkanı Ahmet Efendi

1890 yılında Orhaneli Ticaret Odası Başkanı Hacı İbrahim Ağa

1890 yılında Karacabey

Ticaret Odası Başkanı

Hasan Ağa

Page 289: Bursa Ticaret Odası

288

Kurulduğu yıllarda bugün esnaf olarak nitelenen çok sayıda Bursalı, Ticaret ve Sanayi Odası’na üye olmuştu. Bu nedenle odada esnaflar konusunda da birçok önlem-ler alınmıştı. Örneğin 1890 yılında Bursa’da bulunan tüm sanatkarların, üretmekte oldukları mal ve eşyanın ıslahı, geliştirilmesi için şu önerilerde bulunulmaktaydı. Önceden beri esnaflarda uygulanan yönteme göre, her esnaf gru-bu kethüda, yardımcısı ve iki üyenin bulunduğu bir yöne-tim olma zorunluğu olduğu vurgulanmaktaydı. Bu işlemin uygulaması hakkında bastırılan evraklar, Sanayi ve Ticaret Odası tarafından esnafa dağıtılmıştı. Ancak esnaf tarafın-dan ilgi gösterilmediği anlaşılmaktadır. Nitekim esnafa da-ğıtılması istenen evrakların ancak birkaçının esnafa ulaştı-ğı anlaşılmıştı. Esnaf için tayini gereken kahya ve yardım-cısı ile üyelerinin tayin biçimleri konusunda, Valilik’ten ge-len bu tür yazılar birçok kez odada görüşülmüştü. Bu ne-denle diğer esnaf gruplarında bir an önce seçimlerinin ya-pılması ve esnafın bu süreçte ne tür işlemlerin yapılması gerektiğinin bildirilmesine karar verilmişti.

Sanatkar ustalar, yanlarına giren çıraklara sanatını ta-mamıyla öğretmeksizin ve ustalarının bilgisi olmaksızın dükkan açmalarıyla, iç sanayiye, genel rekabeti sekteye uğrattığı sanılmaktaydı. Sanayi ve Ticaret Odası’nda, sağ-lam mal üretmemekte olduğu halde, yolsuzlukların ön-lenmesi için kefil olmak üzere esnaf için bir iç yönetmeliği düzenlenmesinin gereğine dair yazılan bir resmi yazıya ce-vaben, bir yönetmelik taslağı kaleme alınıp gönderilmişti. 1890 yılında yapılan bir oda toplantısında, tüm esnaf için, “kadim adeti” üzere birer kahya, bir yardımcı ve ikişer yö-neticinin tayini hakkında esnafa gönderilen yazının, bir an önce doldurulup odaya iade edilmesi gerektiği belirtilmiş-ti. Her sanatkar grubunun kendi imalatının ne gibi önlem-lerle ıslahının sağladığı konularının da odaya bildirilmesi istenmişti. 1890 yılında yapılacak seçimler konusunda ya-pılacak işlemlerle doldurulacak evraklar konusunda, oda tarafından inceleme yapılması kararlaştırılmıştı. Yine her bir esnaf ve sanatkarın, her tür ihtiyacına göre ayrı bir yö-

BTSO’DAESNAFA YÖNELİK

ÇALIŞMALAR

Page 290: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

289

Ayakkabıcılar Küçük Esnaf Kooperatif Şirketi

Esnaf yönetimi hakkında kararlar

netmelik kaleme alınması gerektiği de belirtilmişti.

Bursa Sanayi ve Ticaret Odası’nda alınan bir kararda şu ilginç tespit yapılmıştı: “Serbesti ticaret açısından Adli-ye Yönetmeliği’nin özelliklerinden dolayı, esnafın ticari iş-lemleriyle üretimlerini engelleyeceğinden, adliyenin düze-ni ve hukukun “âbâdı”(bina edilmesi) için düzenlenmiş bir yönetmelik hazırlanıp uygulamaya konulmalıydı. Genel hu-kukun düzeni için, esnaf için bir iç yönetmelik hazırlama-nın gerekli olduğu belirtilerek, gereğinin cevaben Vilayet’e sunulmasına karar verilmişti.” Esnafa ait iç yönetmeliğin kaleme alınması hakkında gerçekleşen görüşmeler nede-

niyle, her esnaf ve sanatkar grubundan birer kişinin, yazıy-la odaya davet edilmesine karar verilmişti. Görüldüğü gibi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, kentteki modern esnaf ör-gütlenmesini de gerçekleştirmekteydi.

1890 yılında gönderilen bir emir gereği ise, esnafın ke-falet senetleri Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile esnaf ket-hüdaları tarafından onaylanıp verilmekteydi.

Bazen de esnaf odaları, çözemedikleri sorunlarını Bur-sa Ticaret ve Sanayi Odası’na getirmekteydi. Nitekim oda-nın 25 Mayıs 1892 tarihli oturumunda, Bursa’da havlucu esnafı tarafından gönderilen dilekçe okunmuştu. Havlucu-lar üretmekte oldukları havluları miktarıyla, bunları doku-yan kalfa ve çırakların, sanatını yürüten esnaflara, kethü-da, yardımcı ve üyeler tarafından meccanen verilecek dip-lomaların bir örneği sunulmuştu. Bunun üzerine şu ka-rar alınmıştı: “Bursa’da bulunan gerek havlucu esnafının ve gerek diğer esnaf ve sanayicilerin sanatlarını sürdü-rürken, işlemler için bilinen bir kıta iç yönetmelik gerekli görülmektedir. Havlucu ve kumaşçı esnafıyla diğer esna-

Page 291: Bursa Ticaret Odası

290

fın kethüda, yardımcı ve yöneticileri odaya davet edilmişti. Bu konunun daha sonra incelenmesiyle, söz konusu hav-lucu esnafının kalfa ve çırakları hakkında istenen usul ve adetlere aykırı hareket edenler haklarında, esnaf kethü-dası, yardımcısı ve üyesi tarafından yapılacak işlemlerin özel yönetmelikle tayin edildiği derecede, doğrudan doğ-ruya verilecek para cezasına karşı, mahkum edilmek için müracaat edilmektedir.”

Yine Bursa havlucu esnafı, kethüda ve üyeleri tarafından odaya verilen dilekçede, söz konusu esnafın işçi ve kalfa-ların yetiştirilmesi konusunda yardım istenmekteydi. He-nüz çırak iken, kalfalık yapmasından dolayı, dokunan ma-lın istikameti, daha sonra ihale bedeli ve vergilerince de karışıklığa neden olmaktaydı. Bu nedenle kalfa ve çırak-ların sıfatlarını bilmek ve ona göre talep edilen düzen üze-rine, yerlerine bir diploma verilmesi gereği görüşülmüş-tü. Kalfa ve çıraklara, söz konusu esnaf cemiyeti tarafın-dan, birer diploma verilmesi durumunda, gerçekten üre-tim ve mensucatın bir kat daha artacağı beyan edilmişti.

Bursa’daki havlucu esnafı, 27 Haziran 1894 tarihinde ikin-ci bir dilekçe göndermişti. Esnafın havlu üretim yöntemi-ni bir düzen ve intizam ile yürütülmesi ile bu sanatın bir kat daha geliştirilmesinin sağlanacağı belirtilmişti. Böy-lece tüm esnafların çıkarları korunması hakkında, karar-laştırılmış olan mukavelenameye aykırı hareket etmeme-leri konusunda, ilgili mukavelenamenin usulen Oda tara-fından onaylanması istenmişti.

Cumhuriyet’ten sonra BTSO Meclisi toplantısında, es-naflarlarla ilgili kararlara, sıklıkla karşılaşıldığı görülmek-tedir. Hatta 1934 yılındaki BTSO Meclis toplantısında, Bur-sa bıçakçılığının gelişmesi ve eski ününü yeniden kazan-ması için alınacak önlemler tartışıldı. 15 Ağustos 1934 ta-rihinde ise tüm bıçakçılar odaya davet edilerek konu gö-rüşülmüştü.

Yine 1934 yılındaki bir BTSO Meclis toplantısında, es-naf ve sanatkarların bir cemiyet haline getirilmesi konu-su tartışılmıştı. Nitekim bu girişimler kısa sürede haya-ta geçirilmişti.

Page 292: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

291

Araştırmalar-Raporlar-Yayınlar1889 yılında Bursa Ticaret Odası kurulup da, üye aidat-

ları giderlerden fazla olmaya başlayınca, artan paralarla oda binası satın alma girişiminde bulunuldu. Ancak, bazı üyeler buna karşı çıktı. Çünkü, gerçekten de yönetmeli-ğine göre, Ticaret Odaları’nın rutin işler dışında yapaca-ğı hizmetleri şöyle sıralanmıştı. Sanayi ve tüccarları bil-gilendirmek üzere bir yayın çıkarılması veya Ticaret Lise-si açmak başlıca görev idi. Ancak BTSO, ilk dergisini 1926 yılında yayınlamaya başladı.

1890 yılında, Matbaacı Murad Emri Efendi, her sorum-luluğu, masraf ve yazarlığını üstlendiği “Sanayi” adıyla bir risale/derginin basım ayrıcalığını almıştı. Bu yayının, bir tür BTSO Dergisi gibi yayınlanması planlanmıştı. Yıl-lık abone bedeli bir mecidiye olup, 500 abone bulunursa, gelirin yüzde 20’sinin odaya verilmesi konusunda bir an-laşma yapılmıştı. Bu sayı 750 olursa yüzde 25, bin aboneyi bulursa hasılatın yüzde 30’u odaya terk edilecekti. Murat Emri Efendi, her 15 günde bir, yalnız ticaret, ziraat ve sana-yi konsunda bilgiler içeren bu dergiyi, Ekim ayının 27’sin-den itibaren basmaya başlamıştı. Ancak BTSO, bu dergiye ancak 11 abone bulabilmesi nedeniyle sadece birçak sayı yayınlayıp kapatmıştı.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası 1926 Eylül ayından itibaren BTSO, uzun yıllar hedefledi-

ği aylık dergisini yayınlamaya başlamıştı. 28X21 cm boyut-larındaki dergi Muin-i Hilal Matbaası’nda basılmıştı. Oda-nın faaliyetleriyle üyelerine ait bazı yasal duyurular yap-maktaydı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın çıkardığı bu dergi, çeşitli tarihlerde verilen aralara rağmen günümüze kadar yayınlanmıştı. Derginin çıkarılış amacı ve hedefleri, ilk sayısının 3. sayfasında “Maksadın İzahı” başlığı altında şu yazı ile yer almaktadır:

“Mıntıkamızın mahsulat ve mamulatını harice tanıt-mak, ticaret ve sanayi-i mahalliyemizin temin-i inkişa-

BTSO’NUNYAYIN

FAALİYETLERİ

Page 293: Bursa Ticaret Odası

292

1926 yılında yayınlanmaya başlanan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası’nı çıkaran dönemin BTSO meclis üyeleri

Page 294: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

293

fına yardım edebilecek malumatı neşr için iktisadi ve ti-cari bir mecmuaya pek ziyade ihtiyaç vardı. Oda Meclisi meşkûr(övüşmüş] bir karar ile bu ihtiyacı tatmine saik oldu.

Maddi imkan ve vesaikin matlub derecede temin edilememesi-i mütekâmilde nüshalarımızın daha (an-lamlı) ve daha mütekâmil olacağını ümid etmekle beraber 1928 senesinden itibaren Türkçe ve Fransızca olmak üze-re on beş günde bir neşr edilecektir. Mecmuamızın hac-mi mahdûd olmakla beraber derc edeceğimiz malumat en mevsûk(güvenilir) menabiden(kaynaklardan) elde edilece-ğinden kararımıza müfid olacağını ümid ediyoruz.”

Dergiyi yayımlayan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın, en büyük isteği her zaman bu yayını geliştirerek, yaptı-ğı katkılarla bölgedeki ekonomik faaliyetleri artırmak ol-muştu.

1 Eylül 1926-31 Ağustos 1928 tarihleri arasında, tümü Osmanlıca harflerle, aylık olarak yayınlanan dergi, Bur-sa Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkıda bulunduğu, devlet-le halk arasında bir köprü görevini edindiği anlaşılmaktadır. Oda üyeleri dışında okuyucuya da ulaşma kaygısı taşıyan derginin sayı-sı 10 kuruştan piyasaya sunul-muş olup, yıllık abone bedeli 100 kuruş olarak belirlenmişti.

(Muhlise Yıldız Güvendiren, Türk Devrimi’nin Bursa’ya Eko-nomik Boyutta Yansımaları, (Ba-sılmamış Yüksek Lisans Tezi, İs-tanbul Üniversitesi, 2005)

Bursa Ticaret Gazetesi 1929 yılında bir süre çıkmış olan

bu gazetenin hiçbir örneği kalma-mıştır. Ne zamana kadar da çıktığı belirlenememiştir.

Bursa Ticaret Haberleri GazetesiBursa’da “haftalık mesleki yayın organı” olarak ya-

yınlanan gazete, 1949 yılında BTSO tarafından çıkarılma-ya başlandı. Logosu altında “Sicilli Ticaret Gazetesi” yazı-sı ve bunun da altında “Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ta-rafından haftada bir çıkarılır’ açıklaması vardı. Daha sonra logo altındaki “Sicilli Ticaret Gazetesi” yazısı kaldırılmış-tı. Önceleri 28.5 X 41, sonra 34 X 50 cm boyutlarında dört sayfa olarak yayımlanan gazete, başlangıçta 5, daha son-ra 15 kuruş fiyatla satılmaktaydı. Eldeki sayılarında Bur-sa Ticaret ve Sanayi Odası adına sahibi ve yazı işleri mü-dürü Zihni Düvenli, Yayın Müdürü Enver Yet idi. 1961 yı-

lında sahip ve sorumlu müdürü, BTSO adına başkan Hasan Alkoçlar idi. Aynı yılın sonun-da bu görevi Genel Sekreter Mustafa Evirgen üstlenmişti. Bu tarihte gazete boyutu ufak ve sadece tek veya 2 yapraktı.

1967 yılında ise gazete, büyük boy ve 4 sayfa olarak yayınlanmaya başlandı. Gaze-tenin adı da Bursa Ticaret ve Sanayi Ga-zetesi oldu. Bu tarihte gazetenin sahibi ve sorumlu müdürü Ahmet Tunabay idi. Önceleri haftada bir çarşamba günleri çıkan Bursa Ticaret Haberleri Gazete-si, bütün tüccarları ilgilendiren konu-ları içeren haber ve yorumlara yer ve-rilmişti. Tirajı 3.000’den fazlaydı. Ha-len ayda bir olarak düzenli olarak ya-yını sürdürmektedir.

Oda gazetesine ait kağıtların satılmasına dair BTSO meclis kararı.

Page 295: Bursa Ticaret Odası

294

Bölge ve ülke ekonomisi ile ilgili güncel konular hak-kında, çeşitli araştırma ve çalışmalara yer verilen dergi, özellikle Bursa ekonomisi ile ilgili hazırlanan araştırma-lar, ilgilenenler açısından rehber niteliği taşımaktadır. Ay-rıca, ülke ekonomimizi ilgilendiren meseleler hakkında, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak oluşturulan görüş ve öneriler, BTSO’nun gerekli organlarınca değerlendiri-lerek, ilgili mercilere ulaştırılmakta ve bunun devamlı ta-kipçisi olunmaktadır.

Oda tarafından uzun yıllar, geniş kesimlerin beğenisi-ni kazanarak yayınlanan “Bursa Ekonomi” isimli dergide, BTSO Yönetim Kurulu, Meclis ve Meslek Komiteleri ile di-ğer birimlerin faaliyetleri ve üyeleri ilgilendiren konular hakkında ayrıntılı haberler verilmektedir.

Bursa’daki 250 Büyük Firma Araştırması Bursa’daki 250 Büyük Firma Araştırması ile Bursa Ti-

caret ve Sanayi Odası, araştırmacılar için Bursa ekonomi-sine ilişkin önemli bir veri kaynağı oluşturuyor.

Araştırma, Bursa’da zaman içinde ekonomik yapının nasıl değiştiğini ortaya koymanın yanında, ihracattan çe-şitli sektörlerde çalışan işçi sayılarına kadar ayrıntılı bil-gilere ulaşma olanağı sağlıyor. Bursa ekonomisine ilişkin, kentin en dinamik kesiminden gelen ayrıntılı sayısal veri-ler, kentin ekonomik geleceği konusunda konuşmak için çok önemli bir temel oluşturuyor.

250 Büyük Firma Araştırması, adeta Bursa ekonomisi-nin nereden gelip nereye gittiğini gösteren değerli bir çer-çeve. Bu çerçeveye bakmakla, neyin önem kazandığını ve neyin önem kaybettiğini açık bir şekilde görüyor ve geç-mişin muhasebesini daha net bir şekilde yapabiliyoruz. Hemen ekleyelim ki, ülkenin dördüncü büyük kenti olan Bursa’nın ekonomik başarısı veya başarısızlığı, her zaman için ülkenin ekonomik geleceği konusunda da önemli bir gösterge niteliği taşır.

Sanayi Gazetesi’nin basılmasına ilişkin belge

Page 296: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

295

BTSO YayınlarıÜniversite ve diğer kurumlarla zaman zaman yaptığımız

işbirliği sonucu çeşitli ticari, sınai, mali ve sosyo-ekonomik konulardaki bilimsel yayınlarımız da ilgililerin faydalan-masına sunulmaktadır. BTSO’nun yayın sayısı, son yıllar-da giderek artmıştır. BTSO’nun bastırdığı yayınlardan tes-pit edilenler şuhlardır:

Bursa Ahval-i Ticaret ve Sanaiyyesinden Bahistir, (1339/1923)

10 Yıl İçinde Bursa, Yayın Müdürü Sadrettin, (İstan-bul, 1933)

Türkiye Cumhuriyeti, (Bursa 1933)

Bursa Vilayetinin İktisadi Bünyesi Ve Gelişme İmkanla-rı Hakkında Ön Proje, (İst 1961)

Türkiye Konserveciliğinin Bugünkü Durumu ve Başlı-ca Problemleri ile Hal Çareleri Hakkında Rapor, (İst. 1967)

Bursa Ekonomisinin Genel Durumu, (Bursa 1968)

Bursa Ekonomisinin Genel Durumu, (Bursa 1969)

İhracaat, (Bursa 1970)

Bursa Ekonomisinin Genel Durumu, (Bursa 1970

Domates ve Değerlendirme Şekilleri, (Bursa 1971)

Bursa Otomotiv Yan Sanayi, (Bursa 1971)

Bursa Ekonomisinin Genel Durumu, (Bursa 1971)

Üsküdari, Faruk, Eski Bursa’dan Notlar, (Bursa 1972)

Bursa Ekonomisi, (Bursa 1973)

Bursa’nın Ekonomik Bünyesi, (Bursa 1975)

Sanayi Ateşçisi Yetiştirme Kursu- Ders Notları, (Bur-sa 1977)

Bursa’nın Ekonomik Yapısına Toplu Bir Bakış, (Bur-sa 1978)

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (1889-1979) (Bursa 1979)

İnsan ve Kalkınma, (Bursa 1980)

Bursanın Ekonomik Yapısına Toplu Bir Bakış, (Bur-sa 1981)

Bursa Sanayi Ticaret Odası Organize Sanayi Bölgesi, (Bursa 1982)

Organize Sanayi Bölgesi, (Bursa 1982)

Bursanın Ekonomik Yapısına Toplu Bir Bakış, (Bur-sa 1984)

1981-1985 Dönemi Meclis Albümü, (Bursa 1985)

Turizmin Türkiye ve Bursa Ekonomisindeki Yeri, (Bur-sa 1985)

Bursa’nın Ekonomik Yapısına Genel Bir Bakış, (Bur-sa 1986)

Bursa’nın Ekonomik Yapısına Genel Bir Bakış, (Bur-sa 1991)

İhracatın, Yatırımların, Döviz Kazandırıcı Hizmetleri ve İşletim Teşviki ve Yönlenlendirilmesine Ait Yasal Düzenle-me, (Bursa 1992)

1993 Yılı İthalat Rejimi ve Yönetmeliği, (Bursa 1993)

1993 Yılı İhracatın ve Yatırımların Teşviki Kararı ve Yö-netmeliği, (Bursa 1993)

1993 Yılı İthalat Rejimi ve Yönetmeliği, (Bursa 1993)

1994 Yılı İhracat Teşvikleri Kararı Yönetmeliği, (Bur-sa 1994)

Vergi Mükelleflerinin 1995 Yılında Tabi Olacakları Yeni Hükümler Paneli, (Bursa 1994)

AB ile Gümrük Birliği’nin Bursa Ekonomisine Etkile-ri, (Bursa 1994)

5 Nisan Ekonomik Tedbirleri Hakkında Görüşlerimiz, (Bursa 1994)

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve İlgili Yasal Düzenlemeler, (Bursa 1995)

Bursa Organize Bölgesi, (Bursa 1995)

Türkiye’de Parakende Ticarette Yeni Oluşumlar Bursa

Page 297: Bursa Ticaret Odası

296

Örneği, (Bursa 1995)

İpekyün, Ahmet Türkiye’de Parekende Ticarette Yeni Oluşumlar- Bursa Örneği, (Bursa 1995)

İhracat Rejimi Karar ve Yönetmeliği, (Bursa 1996)

İpekyün, Ahmet Bursa, Ekonomik Açıdan Bir Değerlen-dirme, (Bursa 1997)

4077 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, (Bur-sa 1997)

Mükelleflerin Vergiye Yaklaşımı Açısından Türk Vergi Sisteminin Değerlendirilmesi, (Bursa 1998)

Cumhuriyet’imizin 75. Yılının Dünya ve Ülke Ekonomi-si Açısından Değerlendirilmesi, (Bursa 1998)

Ekolojik ve Toksikolojik Etiketleme Sistemleri ve Bursa Bölgesi Tekstil Endüstrisinde Ekolojik Ürün, (Bursa 1998)

Bursa’daki 500 Büyük Firma Araştırması-1997 Yılı So-nuçları, (Bursa 1998)

Bursa’daki 250 Büyük Firma Araştırması-1999 Yılı So-nuçları, (Bursa 2000)

Enflasyon Muhasebesi Semineri, (Bursa 2000)

Gümrük Kanunu, (Bursa 2000)

2000’li Yılların Başında Ekonomik Konular Hakkında Genel Görüşlerimiz, (Bursa 2000)

Enflasyon Muhasebesi Semineri, (Bursa 2000)

Bursa’daki 250 Büyük Firma Araştırması-2000 Yılı So-nuçları, (Bursa 2001)

Bursa’daki 250 Büyük Firma Araştırması-2001 Yılı So-nuçları (Bursa 2002)

Rusya Pazarı Hakkında Genel Araştırma, (Bursa 2002)

Endüstriyel Tasarım Hukuku, (Bursa 2002)

Marka Hukuku, (Bursa 2002)

AB Teknik Mevzuat Uyumu ve Ce İşareti, (Bursa 2002)

Düşkapı (Bursa 2002)

Bursa’daki 250 Büyük Firma Araştırması-2002 Yılı So-

nuçları, (Bursa 2003)

İhracatta Pratik Bilgiler ve gerekli Adresler, (Bursa 2003)

KOBİ’lere Yönelik Devlet Yardımları ve KOSGEB Destek Programları, (Bursa 2003)

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Rehberi, (Bursa 2003)

Ulusal Girişimcilik Kongresi 9-10 Mayıs 2003, (Bur-sa 2003)

100 Soruda İş Yasası, (Bursa 2003)

Ticaret Sicil Rehberi, (Bursa 2004)

Ce İşareti Hakkında Bilinmesi Gerekenler, (Bursa 2004)

ABD de Şirket Açılması Hakkında Bilinmesi Gereken-ler, (Bursa 2005)

ABD Vizeleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler, (Bur-sa 2005)

İş Makinesi Tescil İşlemleri El Kitabı, (Bursa 2005)

Ticari Vize İşlemleri, (Bursa 2005)

Kapasite Raporu Başvuru Rehberi, (Bursa 2005)

Oda Sicil İşlemleri El Kitabı, (Bursa 2005)

Organik Tarıma Başlarken, (Bursa 2005)

Endüstriyel Tasarım Hukuku, (Bursa 2005)

Marka Hukuku, (Bursa 2005)

Patent Hukuku, (Bursa 2005)

Akgün, Necati, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın Ku-ruluşu ve Gelişimi (Bursa 2006)

Bursa’nın Yabancı Yüzü, (Bursa 2006)

Dış Ticaret Sözlüğü Kitabı, (Bursa 2006)

Şirket Yapıları ve Kuruluş İşlemleri El Kitabı, (Bursa 2006)

Kağıtçıbaşı, Ergun- Enis Yaşar, Bursa’nın Ekonomik Ta-rihi 1326-1900. (Bursa 2007)

Tüccarın El Kitabı Serisi II - Basit Satış Teknikleri, (Bur-

Page 298: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

297

sa 2007)

Tüccarın El Kitabı Serisi III - İndirim Stratejisi, (Bur-sa 2007)

Tüccarın El Kitabı Serisi IV - Firmanızın İnternet, (Bur-sa 2007)

Sitesinin Hazırlanmasında Püf Noktalar, (Bursa 2007)

Tüccarın El Kitabı Serisi V - Müşteri Bağlılığı Yaratmak, (Bursa 2007)

Tüccarın El Kitabı Serisi VI - Müşteri Vitrini Nasıl Gör-mek İster? (Bursa 2007)

Tüccarın El Kitabı Serisi VII - Pazarlıkla Başa Çıkmak, (Bursa 2007)

Tüccarın El Kitabı Serisi VIII - Stok Yönetimi, (Bursa 2007)

Tüccarın El Kitabı Serisi IX - Ürün Maliyetlemesi, (Bur-sa 2007)

Tüccarın El Kitabı Serisi X - Nakit Yönetimi, (Bursa 2007)

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Misyonu,Vizyonu ve Ka-lite Politikası, (Bursa 2007)

2007 Yılı Para Politikaları Beklentileri (Bursa 2007)

AB Mali Destekleri, (Bursa 2007)

ABD’de Eğitim Olanakları, (Bursa 2007)

PAN Avrupa Akdeniz Menşe Kümülasyon Sistemi- PA-AMK- Menşe Kuralları, (Bursa 2007)

Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı El Kitabı, (Bursa

2007)

Bursa’daki Mesleki Eğitim Merkezleri Rehberi, (Bur-sa 2007)

Türkiye’de Ar-Ge, (Bursa 2007)

Inovasyon Nedir Sirketlere Ne Getirir, (Bursa 2007)

ABD Hakkında Genel Bilgiler, (Bursa 2007)

2007 Yılı Para Politikaları Beklentileri, (Bursa 2007)

Sarışın Bir Kurt, (Bursa 2007)

Çekirge Köşkleri, (Bursa 2007)

İnovasyon Hayat Kurtarır, (Bursa 2007)

Tüketici Hakem Heyetleri ve Örnek Vakalar, (Bursa 2007)

Bursa’daki Mesleki Eğitim Merkezleri Rehberi, (Bur-sa 2007)

Uluslararası Ticarette Ödeme ve Teslim Şekilleri, (Bur-sa 2008)

Kaplanoğlu, Raif Bursa’nın Alamet-i Farikaları, (Bur-sa 2008)

Kuter, Murat, Bursa’da Bir Mucit- Kamil Tolon’un Ya-şam Öyküsü, (Bursa 2009)

Kaplanoğlu, Raif-İsmail Cengiz Bursa Kent Rehberi, (Bursa 2009)

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası İlk Karar Defteri 1889-1904, (Haz. Raif Kaplanoğlu) (Bursa 2009)

Page 299: Bursa Ticaret Odası

298

Kaynaklar

Arşiv ve Süreli Yayınlar

Başbakanlık Osmanlı Arşivi(BOA)

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi(BCA)

Kent Müzesi Belediye Arşivi(KA. Beld)

BTSO Arşivi (1889-1904 ile 1929-1960)

1287/1869 ila 1325/1907 yılları ile 1927, 1934, 1967 ve 1973 Yıllıkları

Gazete ve Dergiler (Raif Kaplanoğlu Koleksiyonu)

Hüdavendigar (1969-1926), Bursa (1891-1912), Ertuğrul (1910-1922), Bursa Mecmuası (1918-1919), Yoldaş (1919-1925), Kardaş (1922-1925) ve Arkadaş (1923-1924)

Hüdavendigar Vilayet-i Meclis-i Umumi 1324 Seneleri Müzekerat Hülasası (Bursa 1326 vd 1930)

Kitap ve MakalelerAbdülkadir, Bursa Tarihi Kılavuzu, Hüdavendigâr Vilâyeti Matbaası, Bursa 1327

Akbulut, Ruknettin, Herşeyi ile Bursa, İst. 1957

Ali Cevat, İkinci Meşrutiyetin İlanı ve Otuzbir Mart Hadisesi, (F.R.Unat) Ank. 1985,

Aktar, Ayhan “Bursa’da Ekonomi” Bir Masaldı Bursa, İst. 1996, ss.119-145

Altun, Metin, “Cumhuriyet Döneminde Bursa’da Ekonomik Yapı”, Cumhuriyet Sürecinde Bursa, Bursa, 1998, s.47-73$

Arıkan, Zeki “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Bursa” Toplumsal Tarih, (Ekim 2001) Sayı 94, s.13-21

Baykal, Kazım, 2000 Yıllık Bursa’nın Belediyesi, Bursa 1976

1927 Senesi Sanayi Tahrir Neticeleri, Merkez İstatistik Müdürlüğü, Ank. 1928,

Bayar, Celal Ben de Yazdım, 8 Cilt, İst. 1997

Berber, Engin “Bursa Çiftçiler Derneği (1916)” Tarih ve Toplum, Ocak 1995, Sayı 133, ss.21

1329 Senesi İstatistik, Matbaa-i Amire 1330

1328-1329 Senesi Maarif-i Umumiye İstatistikleri, Matbaa-i Amire 1334

Bursa Sergisi Rehberi, Dersaadet 1339

Bursa Sergisi Ta’limatname-i Mahsusidir, Hüdavendigar Vilayeti Matbaası 1325

Bursa Komandit Türk Şirketi’nin Dahili Muamelatını Havi Talimatnamedir, Bursa Matbaa-i Vilayet 1330-1332

Bursa Mensucat-ı Osmaniye A.Ş. Müessisleri, Hüdavendigar Vilayeti Matbaası 1328

Page 300: Bursa Ticaret Odası

120 yıllık tarihi bir çınar: BTSO

299

Bursa Harir Darüttalimine Mahsus Talimatname, İst. 1906

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Karar Defteri, (Haz. R. Kaplanoğlu) Bursa 2009

Cemal Nadir, Bursa Broşürü, İst. 1926

Canubu Marmara Havzası, Bursa Vilayeti Coğrafisi, Haz. Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti Coğrafya Encümeni, İst. 1927

Ceyhan, Mümin “Bursa’da Elektriğin Tarihçesi” Bursa Defteri, Haziran 1999, ss.109-115

Çizakça, Murat “XIV-XIX. Yüzyıllar Arasında Bursa İpekçiliği” Bir Masaldı Bursa, İst. 1996, ss.69-83

Dalsar, Fahri Bursa’da İpekçilik, İst. 1960

Delbeuf, Regis Des Constantinople a Brousse et a’ Nicee, Constantinople 1906

“Dersaadet Sanayi Odası Hakkında Nizamname”, Düstur, Birinci Tertip, Cilt l, s. 87-89.

“Dersaadet Ticaret Odası Nizamname-İ Dahilisine Tezyil Olunan Mevad-ı Nizamiye”, Düstur,

Birinci Tertip, Zeyl, Cilt 3, s. 135-136.

Eğilmez, Mümtaz Şükrü Milli Mücadele’de Bursa, İstanbul 1984

Eldem, Vedat Harp ve Mütareke Yılları Osmanlı İmparatorluğu Ekonomisi, Ank. 1994

Elgin, Osman Nuri. Mecelle-i Umür-ı Belediyye, Cilt l, 2, istanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı yay., is-tanbul 1995.

Güran, Tevfik Osmanlı Tarımı, İst. 1998

İnalcık, Halil Osmanlı İmparatorluğu, Ekonomik ve Sosyal Tarihi, C.1, (Çev. H.Berktay) İst. 2000

-“Türkiye’nin Tekstil Tarihçesi Üzerine Notlar” Bir Masaldı Bursa, İst. 1996, ss.61-69

İstatistik-i Ziraiye, Dersaadet 1330

Kaplanoğlu, Raif Seyahatnamelerde Bursa, İst. 2000 (N.Günaydın’la birlikte)

-Bursa’da Mübadele, İst. 1999

-Meşrutiyetten Cumhuriyete Bursa, İstanbul 2004

Karakoç Sarkis, “Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu”. Türkiye Cumhuriyeti Sicül-i Kavanim, Cilt l, s. 879-882.

“Ticaret ve Sanayi Odaları Nizamnamesi”, Türkiye Cumhuriyeti Siciliyi Kavanini, Cilt 12, s. 227-278.

“Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu”, Türkiye Cumhuriyeti Sicill-i Kavanini, Cilt 24, s. 41-51.

Kenan Bey, Resimli Kitap, Bursa Sergisi Özel Sayısı, İst. 1909

Keyder, Çağlar- Faruk Tabak, Osmanlı’da Toprak Mülkiyeti ve Ticari Tarım, İst. 1998

Kipal, Ulaş-Ö. Uyanık, Türkiye Milli İktisat Tarihi, İst. 2001

Koraltürk, Murat Türkiye’de Ticaret ve Sanayi Odalarının Kuruluşu İst. 2002

Lowry, W. Heath Seyyahların Gözüyle Bursa, İst. 2004

Page 301: Bursa Ticaret Odası

300

Mağmumi, Şerafettin Bir Osmanlı Doktorunun Anıları (Çev. C.Kaya), İst. 2001

Mattei, Jean Louis “Bursa’daki Fransız Mezarlığı”, Bursa Defteri, Sayı 18, Bursa 2003

Mehmet Tevfik (Biren), II. Abdülhamid, Meşrutiyet ve Mütareke Devri Hatıraları, C.I, (Çev. F.R.Hüzmen) İst. 1993

Mehmet Ziya, Bursa’dan Konya’ya Seyahat, İstanbul 1328

Milli Türk Ticaret Birliği Nizamname-i Esasisi, Evkaf Matbaası, istanbul 1338/1922.

“Milli Türk Ticaret Birliği Nizamname-i Esasisi”, Türkiye iktisat Mecmuası, Sayı 10, (1338/1922), s. 265-268.

Naciye Neyyal, Mutlakiyet Meşrutiyet ve Cumhuriyet Hatıraları, (F.R.Hürmen) İst. 2000

Nicole A. N. M. Van Os “Bursa’da Kadın İşçilerin 1910 Grevi” Tarih ve Toplum, Mart 1997, Sayı 39, ss.7

Ökçün, A, Gündüz Osmanlı Sanayii 1913-1914 Yılları Sanayi İstatistikleri, Ank 1971

-Ta’til-i Eşgal Kanunu 1909, Ank. 1982

Öztaş, Beynaz-Halil Bursa İli Çevre İncelemesi, Ank. 1969

Şahin, Güngör “İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Kuruluşunda Bursa” Bursa Araştırmaları Dergisi, (2004/5) s.5

Şenol, Asude “Bursa Barosu 90 Yaşında”, Bursa Defteri, Sayı. 3, Bursa 1999

Quataert, Donald Sanayi Devrimi Çağında Osmanlı İmalat Sektörü, (Çev. T.Güney), İstanbul 1999

-Osmanlı Devleti’nde Avrupa İktisadi Yayılımı ve Direniş, 1881-1908, Ank. 1987

“Sanayi Odası Nizamname-i Esasisi”, Zeyl-i Lahika-i Kavanin, s. 264-266.

“Sanayi Odasi’nm Nizamname-i Dahilisi”, Zeyl-i Labika-i Kavdnin, s. 398-401.

Takvim-i Vekayi.

“Ticaret Odasının Nizamname-i Dahilisi”, Düstur, Birinci Tertip, Zeyl, Cilt 2, s. 38-46.

“Ticaret ve Sanayi Odalarına Dair Nizamname”, Düstur, ikinci Tertip, Cilt 2, s. 322-330.

Türk Çalıştırma Derneği Nizamnamesi, Matbaa-i Bahriye 1335.

Toprak, Zafer Türkiye’de “Milli İktisat” (1908-1918) Ank. 1982

Turan Konserve Komandit Şirketi Nizamnamesi, Muin-i Hilal Matbaası 1330

Türkcan, Ergun “İngiliz Konsolosluk Raporlarına Göre XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Bursa” Tarih ve Toplum, No. 24, İst. 1985, ss.388

Üsküdari, Faruk Eski Bursa’dan Notlar, Ankara 1972

Yediyıldız, Asım “XIX. Yüzyılda Bursa İpek Sanayi ve Ticaretinde Gayrimüslimlerin Yeri” UÜ. İlahiyet Fak. Der, Sayı 4, Bursa 1992

Yurtgüven, H. Mehmet Mensucat, Bursa Aysan Matbaası 1960

Yücelt, Nazım Tarihte Bursa, Bursa 1948