BUCAK YÖRESİNE AİT BİR KİREÇTAŞI OCAĞINDA FİNE-KİNNEY...

112
T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BUCAK YÖRESİNE AİT BİR KİREÇTAŞI OCAĞINDA FİNE-KİNNEY METODUYLA RİSK DEĞERLENDİRİLMESİ Betül SELEN İVGEN Danışman Doç. Dr. Halim CEVİZCİ YÜKSEK LİSANS TEZİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2018

Transcript of BUCAK YÖRESİNE AİT BİR KİREÇTAŞI OCAĞINDA FİNE-KİNNEY...

  • T.C.

    SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    BUCAK YÖRESİNE AİT BİR KİREÇTAŞI OCAĞINDA FİNE-KİNNEY METODUYLA RİSK DEĞERLENDİRİLMESİ

    Betül SELEN İVGEN

    Danışman Doç. Dr. Halim CEVİZCİ

    YÜKSEK LİSANS TEZİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    ISPARTA - 2018

  • © 2018 [Betül SELEN İVGEN]

  • TAAHHÜTNAME Bu tezin akademik ve etik kurallara uygun olarak yazıldığını ve kullanılan tüm literatür bilgilerinin referans gösterilerek tezde yer aldığını beyan ederim.

    Betül SELEN İVGEN

  • i

    İÇİNDEKİLER

    Sayfa İÇİNDEKİLER .............................................................................................................................. i ÖZET................................................................................................................................................ ii ABSTRACT .................................................................................................................................... iii TEŞEKKÜR.................................................................................................................................... iv ŞEKİLLER DİZİNİ....................................................................................................................... v ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................................................................. vi SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ............................................................................. vii 1. GİRİŞ........................................................................................................................................... 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ............................................................................................................. 3

    2.1. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tanımı ....................................................................... 3 2.2. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi ........................................................................ 3

    2.2.1. Sosyal açıdan önemi ........................................................................................ 4 2.2.2. Ekonomik açıdan önemi ................................................................................ 4

    3. GENEL BİLGİLER .................................................................................................................. 9 3.1. Bucak Yöresi Jeolojisi ve Kireçtaşının Oluşumu .......................................... 9 3.2. Kireçtaşı Ocağında Üretim Aşamaları .............................................................. 10

    3.2.1. Açık ocak faaliyetleri....................................................................................... 11 3.2.2. Kırma-Eleme faaliyetleri ............................................................................... 12

    3.3. Açık Ocak Madenciliğinde İş Kazası İstatistikleri ....................................... 15 3.4. Açık Ocak Madenciliğinde İş Güvenliği Riskleri ve Alınacak

    Tedbirler ........................................................................................................................ 18 3.4.1. Şev duraylılığı ve döküm sahası ................................................................ 18 3.4.2. Açık ocak madenciliğinde su ....................................................................... 21 3.4.3. Nakliyat ................................................................................................................. 21 3.4.4. Delme patlatma yöntemiyle kaya parçalama ...................................... 25

    4. MADENCİLİK YAPILAN İŞYERLERİNDE İŞ GÜVENLİĞİ MEVZUATI............ 27 4.1. Maden İşyerlerinde İş sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği ......................... 30

    5.RİSK DEĞERLENDİRMESİ ................................................................................................. 35 5.1. Risk Değerlendirme Metodu ................................................................................. 37

    5.1.1. Finne-Kinney metodu ..................................................................................... 38 6. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA ................................................................ 45

    6.1. Tesiste Belirlenen Risklerin Faaliyet Alanlarına Göre Sayısal Dağılımı ........................................................................................................................... 45

    6.2. Ocak Sahasında Bulunan Risklerin İncelenmesi ......................................... 48 6.3. Konkasör Tesisinde Bulunan Risklerin İncelenmesi ................................ 54 6.4. Stok Sahasında Bulunan Risklerin İncelenmesi .......................................... 59 6.5. Ofis Binasında Bulunan Risklerin İncelenmesi ............................................ 63 6.6. Genel Alanda Bulunan Risklerin İncelenmesi .............................................. 64

    7. SONUÇ VE ÖNERİLER ....................................................................................................... 67 KAYNAKLAR ................................................................................................................................ 72 EKLER ............................................................................................................................................. 75

    EK A. Risk Değerlendirmesi ........................................................................................... 76 ÖZGEÇMİŞ .................................................................................................................................... 101

  • ii

    ÖZET

    Yüksek Lisans Tezi

    BUCAK YÖRESİNE AİT BİR KİREÇTAŞI OCAĞINDA FİNE-KİNNEY METODUYLA RİSK DEĞERLENDİRİLMESİ

    Betül SELEN İVGEN

    Süleyman Demirel Üniversitesi

    Fen Bilimleri Enstitüsü Maden Mühendisliği Anabilim Dalı

    Danışman: Doç. Dr. Halim CEVİZCİ

    İş sağlığı ve güvenliği kültürü çalışma hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Madencilik sektörü ve iş sağlığı ve güvenliğinin en önemli çalışma alanlarındandır. Madencilik sektöründe açık ocak madenciliğinin önemi büyüktür. Açık ocak madenciliğinde iş sağlığı ve güvenliği üretimle paralellik göstermektedir. Risk değerlendirmesi ise iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, işin devamlılığının sağlanması için iş sağlığı ve güvenliğinin en önemli adımıdır. Bu tez çalışmasında Bucak yöresine ait bir kireçtaşı ocağında iş sağlığı ve güvenliği detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Seçilen pilot tesiste yapılan çalışmalar ve tesiste yapılan incelemeler sonucunda elde edilen veriler ışığında Fine-Kinney metodu kullanılarak risk değerlendirmesi çalışması yapılmış ve sonuçlar ayrıntılı olarak incelenmiştir. Fine-Kinney metodu ülkemizde son yıllarda çok fazla kullanılmaya başlanmıştır. Risklerin derecelendirilmesinde, derecelendirme sonuçlarına göre hangi işlere öncelik verilmesi ve kaynakların öncelikle nereye aktarılması konularında kullanılan kolay ve yaygın bir metottur. Risk değerlendirmesi yapılırken tesisteki riskler yapılan işlere ve faaliyet kollarına ayrılarak incelenmiş, iş kazası ve meslek hastalıklarına neden olabilecek tehlikeler tespit edilmiş ve alınması gereken önlemler belirlenmiştir Risk değerlendirmesi (analizi) ile iş sağlığı ve güvenliğinin incelenmesi, tehlikenin, riskin, mevcut önlemler ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi açısından önemli ipuçları vermiştir. Anahtar Kelimeler: Risk analizi, Açık ocak, Fine-Kinney, İş Sağlığı Güvenliği. 2018, 101 sayfa

  • iii

    ABSTRACT

    M.Sc. Thesis

    RISK EVALUATION BY FINE-KINNEY METHOD AT A LIMESTONE QUARRY IN BUCAK PROVINCE: A CASE STUDY

    Betül SELEN İVGEN

    Süleyman Demirel University

    Graduate School of Natural And Applied Sciences Department of Mining Engineering

    Danışman: Assoc.Prof.Dr. Halim CEVİZCİ

    Culture of occupational health and safety is the major part of working life. Mining sector is one of the big important study areas of occupational health and safety. Open pit mining is the big part of mining. Occupational health and safety at open pit mining is parallel to production. Risk evaluation is the most important step for preventing working accident and occupational diseases and business continuity. In this thesis, occupational health and safety at a limestone quarry in Bucak province is studied blow-by-blow. According to studies of the selected pilot plant and obtained data from the studies and the scientific surveys, risk evaluation are carried out using Fine-Kinney method and the results are investigated detailed. Using Fine-Kinney method in Turkey is common in recent years. It is easy and common method about rating risks, according to risk determining which work is priority. In this study risks grouped according to works and areas of activity and hazards can cause working accident and occupational diseases are determined. Also, needed precautions are indicated. Risk evaluations and/or analysis give important clues determining of surveying of occupational health and safety, the danger, risk, present precautions and needed precautions. Keywords: Risk analysis, Open pit, Fine-Kinney, Occupational health and safety. 2018, 101 pages

  • iv

    TEŞEKKÜR

    Bu araştırma için beni yönlendiren, karşılaştığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile aşmamda yardımcı olan değerli Danışman Hocam Doç. Dr. Halim CEVİZCİ’ ye teşekkürlerimi sunarım. Beni destekleyen ve her zaman yanımda olan değerli eşim Hasan Hüseyin İVGEN’ e teşekkür ederim. Tezimin her aşamasında beni yalnız bırakmayan annem Hatice SELEN ve babam Salih SELEN’ e sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.

    Betül SELEN İVGEN

    ISPARTA, 2018

  • v

    ŞEKİLLER DİZİNİ

    Sayfa Şekil 3.1. Kireçtaşı ocağının haritadaki yeri................................................................. 11 Şekil 3.2. Bucak yöresine ait bir kireçtaşı ocağından görünüm ......................... 12 Şekil 3.3. Kireçtaşı ocağının iş akış şeması ................................................................... 14 Şekil 3.4. Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyeti 2010-2016 yılları İş

    kazası sayıları ........................................................................................................ 15 Şekil 3.5. Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyeti 2010-2016 yılları iş

    kazası sonucu ölüm sayıları ............................................................................ 16 Şekil 3.6. Şev geometrisi elemanları ................................................................................ 19 Şekil 3.7. Kademe dibinde dinlenen işçi ........................................................................ 20 Şekil 6.1. Kireçtaşı ocağı genel görünümü üzerinden risk dağılımının

    gösterilmesi ............................................................................................................ 48 Şekil 6.2. Tesiste belirlenen risklerin faaliyet alanına göre yüzdesel

    dağılımı ..................................................................................................................... 49 Şekil 6.3. Ocak sahasında belirlenen risklerin yapılan faaliyet ve

    kullanılan ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı .................................... 50 Şekil 6.4. Ocak sahası risk düzeyleri ................................................................................ 51 Şekil 6.5. Ocak sahasında şev açısının dik ve ayna yüksekliğinin fazla

    olması......................................................................................................................... 52 Şekil 6.6. Ocak sahasında yol kenarlarında reflektörlü ya da fosforlu

    şeritbantların bulunmaması ........................................................................... 53 Şekil 6.7. Ocak sahasında kamyonla çalışma sırasında oluşan toz ................... 55 Şekil 6.8. Konkasör tesisinde belirlenen risklerin yapılan faaliyet ve

    kullanılan ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı .................................... 55 Şekil 6.9. Konkasör tesisi risk düzeyleri ........................................................................ 56 Şekil 6.10. Konkasör bunkere taş beslemesi yapılırken çalışanların

    bunker etrafında bulunması ........................................................................ 57 Şekil 6.11. Konkasör tesisinde çalışma sırasında oluşan toz .............................. 59 Şekil 6.12. Stok sahasında belirlenen risklerin yapılan faaliyet ve

    kullanılan ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ................................ 60 Şekil 6.13. Stok sahasındaki risk düzeyleri ................................................................. 60 Şekil 6.14. Stok sahasında araç hareketlerinden kaynaklanan toz .................. 61 Şekil 6.15. Stok sahasında kamyonların yüksekten boşaltım yapması ......... 62 Şekil 6.16. Ofis alanında çalışma ortamına çalışma ortamına ve kullanılan

    ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ....................................................... 63 Şekil 6.17. Ofis alanında çalışma ortamına çalışma ortamına ve kullanılan

    ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ....................................................... 64 Şekil 6.18. Genel alanda çalışma ortamına çalışma ortamına ve kullanılan

    ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ....................................................... 65 Şekil 6.19. Genel alanda belirlenen risk düzeyleri ve kullanılan

    ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ......................................................... 66

  • vi

    ÇİZELGELER DİZİNİ

    Sayfa Çizelge 5.1. Fine-Kinney metodunun avantaj ve dezavantajları ........................ 40 Çizelge 5.2. Olasılık skalası ................................................................................................... 41 Çizelge 5.3. Frekans skalası.................................................................................................. 41 Çizelge 5.4. Şiddet skalası ..................................................................................................... 42 Çizelge 5.5. Fine-Kinney metodu olasılık skalası ....................................................... 42 Çizelge 5.6. Fine-Kinney metodu frekans skalası ...................................................... 43 Çizelge 5.7. Fine-Kinney metodu şiddet skalası ......................................................... 43 Çizelge 5.8. Fine-Kinney metodu risk düzeyleri ........................................................ 43 Çizelge 5.9. Kireçtaşı ocağının faaliyet alanları .......................................................... 44 Çizelge 5.9. Fine-Kinney metodu şiddet skalası ......................................................... 45 Çizelge 6.1. Tesiste belirlenen risklerin sayısal dağılımı ....................................... 46

  • vii

    SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

    ANFO Amonyum Nitrat – Fuel Oil dB(A) İnsan kulağının duyarlı olduğu ses frekansları düşünüldüğünde en

    uygun ölçüm yöntemi GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ILO Uluslararası çalışma örgütü İSG İş Sağlığı ve Güvenliği m Metre mm Milimetre RÖS Risk öncelik sayısı sn. Saniye SGK Sosyal Güvenlik Kurumu WHO Dünya Sağlık Örgütü % Yüzde

  • 1

    1. GİRİŞ Sanayileşme ve teknolojik gelişmeler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş

    sağlığı ve güvenliği kültürünü zorunlu hale getirmiştir. Uygar toplumlar çalışma

    hayatını insana ve çalışana değer vererek düzenlemektedir. Ekonomik ve sosyal

    gelişmenin şartı çalışanı, üretimin en önemli unsuru olarak görmektir. Çalışma

    hayatının getirdiği riskler insan hayatını ve iş verimini olumsuz etkilemektedir.

    Sağlık ve güvenlik tedbirleri maddi ve manevi kayıpların artmaması için büyük

    önem arz etmektedir.

    Yapılan çalışmalar ve önlemler iş kazalarını azaltsada durduramamıştır. Her yıl

    iş kazası ve meslek hastalıklarından azımsanmayacak sayıda insan hayatını

    kaybetmekte, sakat kalmakta ve meslek hastalıklarına yakalanmaktadır.

    Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ne göre dünyada her 15 saniyede iş kazası ve

    meslek hastalıkları nedeniyle bir kişi hayatını kaybetmektedir. Türkiye’ de 2016

    yılı SGK istatistiklerine göre 286068 kişi iş kazası geçirmiş, 597 kişi meslek

    hastalığına yakalanmış, 1405 işçi hayatını kaybetmiştir (SGK, 2016).

    Madencilik sektörü doğası gereği risklerle özellik arzeden bilgi, deneyim,

    uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren en ağır ve tehlikeli işlerin başında

    gelmektedir. Dünya’ da çalışanların % 1’i madenlerde çalışmaktayken meydana

    gelen ciddi kazaların % 8’ i madencilik sektöründe meydana gelmektedir.

    Açık ocak madenciliğinin bilinen en eski madencilik faaliyeti olduğu

    düşünülmektedir. Genel olarak yerin üstündeki veya ekonomik derinlikteki

    maden yataklarının çeşitli yöntemlerle çıkarılması için yapılan tüm çalışmalara

    açık ocak işletmeciliği denilmektedir. Maden yatağındaki kömür veya cevherin

    kazılmasından önce, maden yatağının üzerindeki örtü tabakaları ve aralarında

    bulunan kayaçlar kazılıp yakında uygun bir yere taşınmaktadır. Bu işleme örtü

    kazısı veya dekapaj denilmektedir (Konuk vd., 1999).

    Açık ocak işletmeleri yeraltı işletmelerine göre daha büyük kapasitelerde ve

    daha düşük üretim maliyetiyle çalışırlar. Açık işletmelerde dekapaj, delme,

    patlatma, kazı, yükleme, taşıma ve dökme olmak üzere altı temel işlem ile

    yapılmaktadır. Ocak planlamasında; jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik koşullar,

  • 2

    rezerv yayılımı, topoğrafya, ekipman, nakliyat sistemleri, enerji temini,

    ekonomik faktörler ve maliyet, cevher çeşidi, şev açıları, basamak yüksekliği, yol

    eğimleri, cevher zenginleştirme gibi parametreler dikkate alınmaktadır (Altınok,

    2016).

    Maden üretiminin 2/3’ ü açık işletme yöntemleri kullanılarak yapılmaktadır.

    Açık işletmelerde kullanılan makine kapasitelerinin artış göstermesi ve bunun

    maliyeti düşürmesi açık ocak madenciliğinin tercih edilmesini sağlamıştır.

    Teknolojik gelişmeler açık ocak madenciliğinde büyük değişiklikler meydana

    getirmede açık ocak işletmeciliğinin kendine has güç koşulları çalışma hayatını

    zorlamıştır. Bunun sonucu olarakta açık ocak işletmeciliği sırasında iş kazaları

    meydana gelmektedir.

    İş kazaları ve meslek hastalıklarının değerlerlendirilmesi ve risk analizi

    çalışmaları iş kazası oranlarının azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Maden

    ocaklarında risk değerlendirmesin yapılması hem yasal bir zorunluluk hemde

    işletmenin sağlıklı olarak hayatını devam ettirmesi için en öncelikli konudur.

    Yapılan bu çalışmada bir kireçtaşı ocağında sağlık ve güvenlik ile ilgili tehlike ve

    risklerinin saptanması ve bu tehlike ve risklere yönelik çözüm önerilerinin

    geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bucak yöresine ait bir kireçtaşı ocağında Fine-

    Kinney Metodu kullanılarak risk değerlendirmesi yapılmış ve belirlenen riskler

    tehlike kaynaklarına, düzeylerine, şiddetlerine göre sınıflandırılarak analiz

    edilmiştir. Yapılan risk değerlendirmesi sonucunda, kireçtaşı ocağında iş sağlığı

    ve güvenliği uygulamalarını iyileştirmesi amaçlanan çözüm önerileri

    getirilmiştir.

  • 3

    2. KAYNAK ÖZETLERİ

    2.1. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tanımı

    İş Sağlığı ve Güvenliğinin birçok farklı tanımı yapılmaktadır. Bu tanımların

    birçoğu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)

    tanımları temel alınarak uyarlanmaktadır.

    Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sağlık kavramını, işle bağlantısı açısından,

    sadece hastalık veya sakatlığın bulunmaması halini değil, aynı zamanda, çalışma

    sırasındaki hijyen ve güvenlik ile doğrudan ilişkili olarak sağlığı etkileyen

    fiziksel ve zihinsel unsurları da kapsar şeklinde tanımlamaktadır (ILO, 2001).

    Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık kavramı ise, sadece hastalık ve

    sakatlığın olmayışı değil aynı zamanda bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir

    huzur ve iyilik halidir olarak ifade edilmektedir (WHO, 2018).

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İşçi Sağlığı ve Daire Başkanlığı

    İşyerlerinde işin yürütülmesi sırasında, çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa

    zarar verebilecek koşullardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel

    çalışmalardır şeklinde tanımlamaktadır.

    2.2. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi

    İş güvenliği denilince akla çalışanların can güvenliği, makine araç ve gerecin,

    işyerinin, çevrenin, üretilen malın güvenliği gelmektedir. Bu kapsamda, iş

    dünyasında çalışan çok sayıda insan, büyük meblağlar tutan malzeme, makine,

    araç ve gereçler, çevre, çalışma hayatı ile ilgisi olmayan milyonlarca insanın

    hayatı ve mutluluğu iş güvenliğinin önemi kendiliğinden ortaya çıkarmaktadır.

    İnsan hayatı hiçbir maddi varlıkla ölçülemez olması ve korunmasının gerekliliği

    iş sağlığı ve güvenliğinin en önemli nedenlerinden birisidir. İş kazalarının % 98’i

    önlenebilir durumdadır ve her yıl binlerce kişi iş sağlığı ve güvenliğine yeterince

    önem verilmediği için hayatını kaybetmekte ve sakat kalmakta, yaptığı iş nedeni

    ile hastalıklara yakalanmaktadır. Bunun yanında ekonomik nedenler de iş

    sağlığı ve güvenliğinin önemini ortaya koyan önemli olgular arasındadır. İş

  • 4

    kazalarının neden olduğu başta kalifiye eleman kayıpları ve çalışanlar üzerinde

    olumsuz tesirleri ile verimliliğin azalması, sonra değeri çok pahalı olan makine,

    tesis, araç ve gereçlerdeki hasarlar maddi yönden küçümsenemeyecek

    değerlerdir. Bu durum mikro ölçüde şirketlerin ekonomisini olumsuz yönde

    etkilediği gibi, makro düzeyde ülke ekonomisi üzerinde de büyük olumsuz

    etkileri vardır(Tiryaki, 2011).

    2.2.1. Sosyal açıdan önemi

    İnsanların ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya

    sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin

    yaşama, özgürlük ve kişi güvenliği hakları vardır.

    Üretimin en önemli faktörü çalışanlar ve çalışanların emeğidir. Makineleşmenin

    artması, otomasyon sistemlerine geçilmiş olması belli ölçüde insan emeğine

    duyulan ihtiyacı azaltmış ancak tamamen ortadan kaldırmamıştır.

    İş kazası sonucunda sadece çalışanlar değil aileside dolaylı olarak

    etkilenmektedir. Çalışan ve dolayısıyla ailesinin gelir düzeyi düşmektedir.

    Ailenin maddi sıkıntılar yaşaması sebebiyle çalışamaz yaştaki çocukların para

    kazanmak için eğitimlerini bırakmaları gibi olumsuz sosyal sonuçlar ortaya

    çıkmaktadır. Uzuv kayıpları sonucu sakat kalan çalışanlarda psikolojik bazı

    problemleri ortaya çıkmaktadır. Çalışanın uzuv kaybı veya ölümü ile sonuçlanan

    iş kazalarının telafisi mümkün değildir

    İş sağlığı ve güvenliğin öneminin kavrandığı bir çalışma ortamında çalışmak

    çalışanların iş kazası endişe ve korkusunu ortadan kaldırarak hem daha verimli

    çalışmalarını sağlayacak hem de bedensel ve ruhsal yönden sağlıklı bireyler

    olarak yaşamlarını devam ettireceklerdir.

    2.2.2. Ekonomik Açıdan önemi

    İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması sebebiyle meydana gelen iş

    kazaları ve meslek hastalıkları sosyal ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır.

    İş kazaları ve meslek hastalıkları yaşanması sonucu işgücü, zaman, makine

  • 5

    teçhizat, hammadde kayıpları oluşmakta ve bu nedenle üretim faaliyetlerinin

    yavaşlaması ya da durması sonucuyla ülke ekonomisinde büyük kayıplara yol

    açmaktadır.

    İSG ile önlem alınmadığından dolayı yaşanan iş kazaları ve meslek

    hastalıklarının ülke ekonomisine ve devlete olası maliyetleri şunlardır (Zorlu,

    2008 ).

    • Ölen ya da sakatlanan işçilerin çalışmaları gereken sürede sağlanan üretim,

    verim ve Gayri Safi Milli Hasılaya (GSMH) katkılarından yoksun kalma, ayrıca

    çalışanın gelecekte oluşturacağı üretim ve gelir kaybı, çalışırken ödemekte

    oldukları sosyal sigorta primlerinin ödenmemesi,

    • Ölen çalışanların geride kalan hak sahiplerine dul ve yetim aylığı ya da bir

    daha çalışamayacak kadar sakatlananlara malullük aylığı bağlanması

    • Çalışanların tedavileri için harcanan sağlık giderlerinin SGK’ ya getirdiği

    maliyet,

    • Tekrar çalışabilecek duruma gelene kadar geçici iş göremezlik ödeneği

    verilmesi,

    • İşverenler tarafından “maddi ve manevi tazminat, destekten yoksun kalma

    tazminatı” adı altında önemli miktarlarda tazminat ödenmesi,

    • Çalışanın yetiştirilmesi için yapılan eğitim harcamalarının kaybı.

    30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe

    giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 10. maddesi, tüm

    işyerlerinde iş güvenliği açısından risk değerlendirmesi yapılması veya

    yaptırılmasını zorunlu kılmış ve bu sorumluluğu işverene vermiştir. Bu

    çalışmada seçilen metot ise Fine-Kinney metodudur.

    Fine-Kinney Metodu, risklerin derecelendirilmesinde, derecelendirme

    sonuçlarına göre hangi işlere öncelik verilmesi ve kaynakların öncelikle nereye

    aktarılması konularında kullanılan kolay ve yaygın bir metottur. Bu risk

    değerlendirme metodu ilk defa Fine tarafından 1971 yılında önerilmiş (Fine,

    1971) ve 1976 yılında Kinney ve Wirüth tarafından geliştirilerek günümüzde

    hala kullanılan bugünkü halini almıştır (Kinney vd., 1976). Kısaca Kinney

  • 6

    Yöntemi olarak da ifade edilmektedir. Bu yöntem üzerine 2008 yılına kadar

    detaylı bir çalışma yapılmamıştır. 2008 yılında (Marhavilas vd., 2008) 2009

    yılında (Marhavilas, 2009) ve 2011 yılında Marhavilas vd. çalışmaları Kinney

    yöntemi konusunda oldukça açıklayıcı olmuştur(Marhavilas vd., 2011). Yurt

    dışında çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Son yıllarda ülkemizde de önem

    kazanmıştır.

    İş sağlığı ve güvenliği madencilik sektörünün en önemli kolu olan açık ocak

    madenciliğinin temel yapı taşlarındandır. Açık ocak madenciliğinin yapısı

    çalışma koşulları sürekli değişmektedir bu da iş sağlığı ve güvenliği ile üretimin

    paralel olarak ilerlemesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle çalışmaya

    başlamadan önce ve çalışmalar sırasında mühendislik çalışmaları yapılmalıdır.

    Mühendislik çalışması yapılabilmesi için bölgenin jeolojisinin iyi bilinmesi

    gerekmektedir. Hançer (1996) Isparta güneyi, Ağlasun-Bucak civarının jeolojik

    özelliklerini araştırmıştır.

    Yerüstü maden işletmelerinde yaşanabilecek kazalar yapılacak mühendislik

    çalışmaları ile en aza indirilebilir. Bunun için üretime başlanmadan önce

    arazinin yapısı ile ilgili yapılacak detaylı araştırmalar büyük önem taşımaktadır.

    Proje tamamlandıktan sonra her aşamada sürekli takip ve kontrol, olası

    kazaların oluşmasını engelleyecektir (Konuk vd., 1999).

    Son yıllarda işletmeler için kalite, çevre, insan kaynakları gibi konuları

    yönetmenin yanı sıra, iş sağlığı ve güvenliğini de yönetmek önemli bir sorun

    olarak karşımıza çıkmaktadır. İş sağlığı ve güvenliğini iyi yöneten kuruluşlar,

    piyasada rekabet avantajı sağlarken, iş kazaları ve meslek hastalıklarının

    maliyetlerini de minimize ederek karlılıklarını artırmaktadırlar (Şardan, 2005).

    Genel anlamda iş güvenliği kavramı çalışanların, işletmenin ve üretimin her

    türlü tehlike ve zararlardan korunmasını içermektedir. İnsan hayatının öncelik

    taşıması nedeniyle, işletme ve üretim güvenliği konularının ikinci planda kaldığı

    ve uluslararası alanda iş güvenliği kavramıyla genel olarak çalışanların

    güvenliğinin ifade edildiği görülmektedir (Özkılıç, 2005).

  • 7

    Açık ocak madenciliğinde iş güvenliği mühendislik çalışmaları ile yapılmaktadır.

    Şev duraylılığı açık ocaklarda çok önemli bir faktördür. Şev duraysızlığı

    yüzünden çok sayıda meslektaşımız hayatını kaybetmiştir (Elbistan ve Siirt

    örneği). Şev için genel anlamda bir tanım yapmak gerekirse bu tanım “doğal

    veya yapay oluşturulmuş bir zemin kitlesini sınırlayan eğik yüzey “ olarak

    verilebilir. Eğik yüzey bir düzlem olabileceği gibi birbirlerini takip eden

    düzlemlerden de oluşabilir (Şekercioğlu, 2007).

    Kireçtaşı ve ürün olarak kirecin fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlemiş,

    endüstri ve sanayi alanında kullanımı için özellikleri araştırmıştır (Parlakyıldız,

    2008).

    Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği kurullarının etkinliği, öncelikle İş Kanunu ve İş

    Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Yönetmeliği’nde yer alan yükümlülüklerin yerine

    getirilip getirilmemesi bakımından incelenmiş; ayrıca, işyerlerinde çalışan

    uzmanların kişisel gözlem ve değerlendirmeleri de dikkate alınmıştır (Yılmaz,

    2009).

    Yeraltı ve yerüstü maden işyerlerinde çalışan işçilerin sağlık ve güvenliğinin

    korunması için uyulması gereken asgari şartlar Yeraltı ve Yerüstü Maden

    İşletmelerinde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğinde belirlenmiştir (İş

    Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011).

    Risk değerlendirmesi belirli istenmeyen olayların meydana gelme olasılığını

    tahmin etme süreci, sebep olunan zarar veya hasarın şiddeti, bunlarla birlikte

    sonuçların önemini göz önünde tutan bir değer yargısıdır (Ceylan ve Başhelvacı,

    2011).

    İş Güvenliği konusu belli bir sektöre ait olan değil, tüm sektörleri yakından

    ilgilendiren bir konudur. Bu nedenle literatürde her sektörden ve her meslek

    dalından araştırmacıların yayınlarını görmek mümkündür. Özgür ( 2013),

    metal sektörü üzerinde durmuş ve bu sektörde risk analizi uygulaması

    yapmıştır.

  • 8

    Atölye tipi üretim yapan sanayi işletmeleri özelinde yeni yaklaşım esas alarak

    Spiral İş Sağlığı ve Güvenliği Metodu geliştirmiş, IDEF diyagramları ile uygulama

    adımları ortaya koymuştur (Çakmak, 2014).

    Altınok (2016), agrega üretimi yapan taş ocağı ve kırma-eleme tesislerinde, iş

    kazası ve meslek hastalıklarına neden olabilecek tehlikelerin tespit edilmesi ve

    bu tehlikeler sonucu ortaya çıkabilecek risklere yönelik alınacak önlemlerin

    belirlenmesi amaçlanmıştır.

    Birgören (2017) Fine-Kinney risk analizi yönteminde risk faktörlerinin

    hesaplama yöntemlerini araştırmış ve çözüm önerileri ortaya koymuştur.

    Ofluoğlu (1996), iş kazalarının ekonomik boyutlarını incelemiştir. Akçın (1996)’

    da iş kazalarının nedenlerini araştırmıştır. TMMOB Makine Makine

    Mühendisleri Odası (2012), iş kazalarının nedenleri ve sonuçlarını bir rapor

    halinde sunmuştur. Yılmaz (2009), Avrupa Birliği ve ülkemizdeki iş güvenliği

    kanunlarının ve iş güvenliği kurullarının iş kazalarına olan etkilerini

    incelemiştir. Tiryaki (2011), çalışanların farkındalıklarının iş sağlığı ve güvenliği

    üzerindeki etkilerini değerlendirmiştir.

  • 9

    3. GENEL BİLGİLER

    Açık ocak madenciliğinin en eski madencilik faaliyeti olduğu bilinmektedir.

    Genel olarak yer üstünde olan veya ekonomik olarak üstü açılarak alınabilecek

    derinlikteki maden yataklarının çıkarılması için yapılan tüm çalışmalara açık

    ocak işletmeciliği denilmektedir.

    Taş ocaklarının ve çalışan sayılarının artması sonucunda, bu sektörde meydana

    gelen iş kazalarında ve görülen meslek hastalıklarında da artış olmaktadır.

    Özellikle küçük ve orta büyüklükte yapılan uygulamaların yeterli olmadığı

    açıkça görülmektedir (Altınok, 2016).

    Yerüstü maden işletmelerinde yaşanabilecek kazalar yapılacak mühendislik

    çalışmaları ile en aza indirilebilir. Bunun için üretime başlanmadan önce

    arazinin yapısı ile ilgili yapılacak detaylı araştırmalar büyük önem taşımaktadır.

    Proje tamamlandıktan sonra her aşamada sürekli takip ve kontrol, olası

    kazaların oluşmasını engelleyecektir (İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011 ).

    3.1. Bucak Yöresi Jeolojisi ve Kireçtaşının Oluşumu

    Güneybatı Anadolu’da batı Toroslarda bulunan inceleme alanı Isparta büklümü

    denilen bölgede yer almaktadır. Karmaşık jeolojik konumu ve ilginç

    özelliklerinden dolayı Türkiye’ nin ve dünyanın jeoloji literatüründe önemli bir

    yere sahip olan Mesezoik ve Senezoik’ e ait kaya birimleri bulunmaktadır. Bu

    kaya birimleri, otokton birimler allakton birimler ve volkanik birimler olarak üç

    grup altında toplanır ( Hançer, 1996).

    Bu bölgedeki Mesezoik yaşlı birimler karbonatlı kayaç türleri ile tanımlanır

    bunlarda genel olarak Davraz kireçtaşı ve Çiğdemtepe formasyonudur. Allakton

    birimler içinde de Akdağ Kireçtaşıdır. Davraz kireçtaşında baskın kayaç türü

    beyaz, bej, gri renkte kireçtaşlarıdır. Çiğdemtepe formasyonunun baskın kayaç

    türü ise beyazımsı, bej renkte kireçtaşlarıdır.

    Yeryüzü karalarının yaklaşık % 10’unu kapsayan kireç taşlarının oluşumu

    birbirlerini karşılıklı etkileyen üç ana faktöre bağlıdır;

  • 10

    1. İklim,

    2. Jeofizik olaylar,

    3. Deniz seviyesi(135 milyon sene önce tahminen 100 metre daha

    yukarıdaydı)(Parlakyıldız, 2008).

    Kalsiyum karbonat sedimantasyonu (çökelmesi) organik ve inorganik olmak

    üzere başlıca iki yolla oluşur. Organik oluşum, çeşitli organizma kabuk, iskelet

    ve salgılarının sedimantasyonuna; inorganik (veya kimyasal) oluşum ise

    karbonatların doğrudan olarak çökelmesine (kristalizasyon) dayanır

    (Parlakyıldız, 2008).

    Bugün dünya da kullanılan kireçtaşı miktarının kabaca yıllık 4.5 milyar ton

    civarında olduğu tahmin edilmektedir. Birçok ülkede kireçtaşının ana kullanım

    sahası %40-70 tüketim oranıyla inşaat yapı sektörüdür. Kireçtaşı bu sektörde

    beton harcından agrega (mıcır) olarak (harç karışımı: mıcır: 5 – 40 mm + kum +

    çimento + su) ve yol yapımında agrega/dolgu maddesi olarak kullanılır. Bu

    amaç için söz konusu olan kireçtaşı: temiz, kuru, kübik formda, yüksek aşınma

    mukavemetine ve sertliğe sahip olmalıdır. Daha ince gradasyonlu bazı kireçtaşı

    kumları ise (75 mikron – 5mm) beton ve inşaat harcı (hazır harç) içinde

    kullanılabilir. Türkiye’de inşaat ve yapı endüstrisinde kullanılan mıcır 2005

    istatistiklerine göre 28 milyon ton olup toplam kireçtaşı üretiminin %44’üne

    tekabül etmektedir (Parlakyıldız, 2008).

    3.2. Kireçtaşı Ocağında Üretim Aşamaları

    Risk değerlendirmesi yapmak için seçilen kireçtaşı ocağında 2016 yılının

    Ağustos ayında agrega üretim çalışmalarına başlanılmıştır. 91.500 m2'lik toplam

    kullanım alanı içerisinde ocak, kırma eleme tesisi, stok sahası, ofis binasından

    oluşmaktadır.

    Firma yenilikçi ve kanunları bir kılavuz olarak kabul eden bir işletme sistemi

    benimsemiştir. 10 çalışanı ile tek vardiya çalışmaktadır. Kireçtaşı ocağının

    haritadaki yeri Şekil 3.1.’ de gösterilmiştir.

  • 11

    Şekil 3.1. Kireçtaşı ocağının haritadaki yeri

    3.2.1. Açık ocak faaliyetleri

    Açık ocak yöntemi, yeryüzüne mostra vermiş veya ekonomik derinlikte bulunan

    madenin güvenli olarak çıkarılması için uygulanan bir işletme yöntemidir. Bu

    yöntem, örtü tabakası ve maden yatağı basamaklar oluşturularak ve yatay

    dilimlere bölünerek, örtü tabakasının yapısına ve çıkarılan madene göre

    patlayıcı madde kullanılarak veya kullanılmadan gevşetme ve kazı yapılarak

    uygulanır.

    Yeraltı işletmelerine göre açık işletmeler daha büyük kapasiteyle ve daha düşük

    üretim maliyetleriyle çalışırlar. Açık işletme yöntemlerinde kullanılan araçlar;

    yükleme, taşıma ve dökme işlemlerinde kazıcı (ekskavatör), yükleyici (loader),

    yüksek kapasiteli kazıcı iş makinesi (dragline), kamyon vb. iş makineleridir.

    Açık ocak faaliyetlerinde kazı planı ve uygun ekipman için yıllık kazı ve üretim

    miktarları, topografya, damarın eğimi, yapısı ve kalınlığı, örtü tabakası ve ara

    kesme tabakalarının kalınlığı ve mekanik özellikleri, iklim (yağış ve sıcaklık) ve

    drenaj durumu en önemli faktörlerdir.

  • 12

    Ocak planlaması aşamasında uygun basamak boyutları, şev açıları, döküm

    sahası yeri seçimi, kapasitesi ve yol çalışmalarına mutlaka dikkat edilmesi

    gerekmektedir. Maden yatağının yeryüzüne yakın kısımları, yatay tabaka veya

    büyük kitle biçiminde olduğunda ve dekapaj/maden oranı uygun olduğu

    durumlarda maden yatağı bu yöntem kullanılarak işletilebilir.

    Risk değerlendirmesi yapılan kireçtaşı ocağında üretim açık ocak işletmeciliği

    şeklinde yapılmaktadır. Örtü tabakası kaldırıldıktan sonra delme işlemi

    yapılacak alan hidrolik ekskavatör ve kepçe yardımıyla temizlenerek patlatma

    işlemine hazırlanmaktadır. Patlatma işleminde Amonyum Nitrat – Fuel Oil

    (ANFO), jelatin tipi dinamit ve milisaniye Nonel gecikmeli kapsüller kullanılarak

    gerçekleştirilmektedir. Kireçtaşı ocağının genel görünümü Şekil 3.2.’ de

    gösterilmiştir.

    Şekil 3.2. Bucak yöresine ait bir kireçtaşı ocağından görünüm

    Patlatma sonrasında konkasöre sığmayacak iri kaya kütleleri ekskavatörün

    ucuna bağlanan hidrolik kırıcılarla uygun ebatlara getirilerek damperli

    kamyonlara yükleyicilerle yüklenip konkasör tesisine gönderilmektedir.

  • 13

    3.2.2. Kırma-Eleme faaliyetleri

    Ocak sahasından getirilen kayalar kamyonlar tarafından hammadde bunkerine

    boşaltmaktadır. Besleme bunkerine boşaltılan hammadde arasındaki kil gibi

    istenmeyen yabancı maddeler bunkerin altındaki ızgaradan geçerek elek altı

    malzeme olarak ayrılmaktadır. Elek üstünde kalan taş ve büyük kaya parçaları

    tekrar konkasöre gönderilmektedir.

    İstenmeyen malzemeler ve kil elek yardımıyla ayrıldıktan sonra birincil kırıcıya

    dökülür burada küçültülen taşlar titreşimli ön eleklere ulaştırılır eleklerde

    geçemeyen taşlar ikinci kırıcıya gönderilir ikinci kırıcıdan çıkan taşlar elekler

    yardımıyla ebatlanarak stok sahasına gönderilir.

    Kum şeklinde agrega üretmek için elekten geçemeyen taşlar konveyör bant ile

    üçüncü kırıcıya gönderilir. Üçüncü kere kırılan taşlar elekten geçirilerek kırma

    kum elde edilir.

    Hazır beton, briket, parke taşı ve asfalt üretiminde kullanılmak üzere kırma kum

    almaya gelen kamyonlar uygun boyuttaki agrega yükleyiciler yardımıyla

    kamyonlara yüklenerek sevk edilir. Açık ocak faaliyetlerinde ve kırma-eleme

    tesisindeki çalışmalar ana hatlarıyla anlatılmıştır. Kireçtaşı ocağının açık ocak

    faaliyetleri ve kırma- eleme faaliyetlerinide içine alan iş akış şeması Şekil 3.3’ te

    gösterilmiştir.

  • 14

    Şekil 3.3. Kireçtaşı ocağının iş akış şeması

    Bitkisel Toprağın Sıyrılarak Alınması Ve Depolanması

    Patlatma Ve Ekskavatör İle Toprağın Yerinden Sökülmesi

    Çıkarılan Malzemenin Loader İle Kamyonyalara Yüklenmesi

    Kamyonlarla Kırma-eleme tesisine sevk edilmesi

    Besleme Bunkeri

    Elek

    Birincil Kırıcı

    Titreşimli Elek

    İkincil Kırıcı

    Titreşimli Elek

    Üçüncül Kırıcı

    Geçici Stok Sahası

    Satış

  • 15

    3.3. Açık Ocak Madenciliğinde İş Kazası İstatistikleri

    Madencilik sektörü işin yürütümü sırasında çalışma ortamının sürekli değişmesi

    sebebiyle diğer sektörlerden ayrılmaktadır. Bu durumda ortam şartlarının

    sürekli kontrol edilmesini gerektirmektedir. İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin

    İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’ ne bakıldığı zaman “Diğer Maden ve Taş

    Ocakçılığı” faaliyetlerinin “Çok Tehlikeli” işyerleri sınıfında yer aldığı

    görülmektedir (Resmi Gazete, 2012:28509) .

    Diğer madencilik ve taş ocakçılığı sektörü de iş sağlığı ve güvenliği açısından

    yüksek riskler taşımaktadır. Bu nedenle birçok iş kazası meydana gelmektedir.

    SGK istatistiklerine göre 2010 ve 2016 yılları arasındaki diğer madencilik ve taş

    ocakçılığı sektöründeki iş kazası sayıları Şekil 3.4’ te yer almaktadır.

    Şekil 3.4. Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyeti 2010-2016 yılları iş kazası Sayıları (SGK, 2017) SGK verilerine göre 2010 – 2016 yılları arasında diğer madencilik ve taş

    ocakçılığı faaliyetinde 2010 yılında 507, 2011 yılında 702, 2012 yılında 569,

    2013 yılında 1598, 2014 yılında 1557 ve 2015 yılında 1639, 2016 yılında 2045

    olarak tespit edilmiştir (SGK, 2017).

    507702

    569

    1598 1557 1639

    2045

    0

    200

    400

    600

    800

    1000

    1200

    1400

    1600

    1800

    2000

    2200

    2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016

  • 16

    Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyetinde meydana gelen iş kazaları

    sonucunda yaşanan ölümlü iş kazaları 2010-2016 yılları arasında incelenmiştir.

    Şekil 3.5’ te gösterilmiştir.

    Şekil 3.5. Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyeti 2010-2016 yılları iş kazası sonucu ölüm sayıları ( SGK, 2017) 2010-2016 yılları arasında diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyetlerinde

    2010 yılında 24, 2011 yılında 43, 2012 yılında 17, 2013 yılında 28, 2014 yılında

    38, 2015 yılında 40, 2016 yılında 64 kişi hayatını kaybetmiştir (SGK,2017).

    2016 yılında diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyet alanında meydana gelen

    iş kazaları aşağıdaki gibi sıralanabilir;

    11.01.2016 tarihinde Çekmeköy-İstanbul’ da açık ocak, taş ocağında kırma

    makinesine düşmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    28.01.2016 tarihinde Köşk-Aydın’ da açık ocak, kum ocağında kum silosuna

    düşme sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    07.02.2016 tarihinde Gölpazarı-Bilecik’ te açık ocak, mermer ocağında iş

    makinesi kovasının altında kalma sonucunda 1 ölümlü iş kazası (Maden

    Rehber, 2017).

    13.02.2016 tarihinde Kırşehir’ de açık ocak, malzeme düşmesi sonucu 1

    24

    43

    17

    28

    38 40

    64

    0

    10

    20

    30

    40

    50

    60

    70

    2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016

  • 17

    ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    02.03.2016 tarihinde Göynük-Bolu’ da açık ocak, kömür ocağında kamyonun

    altında kalma sonucunda 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    07.03.2015 tarihinde Gerger-Adıyaman’ da açık ocak, mermer ocağında

    patlatma sonrası kaya düşmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber,

    2017).

    08.03.2016 tarihinde Sarıgazi-İstanbul’ da açık ocak, taş ocağında taş

    parçalarının düşmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    12.04.2016 tarihinde Bünyan-Kayseri’ de açık ocak, taş ocağında patlama

    sonucu kaya parçası sıçraması sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber,

    2017).

    03.05.2016 tarihinde Yatağan-Muğla’ da açık ocak, mermer ocağında

    uçuruma yuvarlanan iş makinesinde 1 kişi hayatını kaybetmiştir (Maden

    Rehber, 2017).

    20.05.2016 tarihinde İskenderun-Hatay’da açık ocak, taş ocağında kamyon

    ile iş makinesi arasına sıkışma sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber,

    2017).

    21.05.2016 tarihinde Burdur’ da açık ocak, mermer ocağında makine

    devrilmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    29.06.2016 tarihinde Söğüt-Bilecik’ te açık ocak, mermer ocağında iş

    makinesi arasına sıkışma sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    25.07.2016 tarihinde Gönen-Balıkesir’ de açık ocak, mermer ocağında blok

    düşmesi sonucu 1ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    21.08.2016 tarihinde Gönen-Balıkesir açık ocak, mermer ocağında blok

    düşmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    26.09.2016 tarihinde Bergama-İzmir’ de açık ocak, taş ocağında patlatmada

    kopan kaya parçası sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    03.10.2016 tarihinde Antalya’ da açık ocak, mermer ocağında blok düşmesi

    sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    09.10.2016 tarihinde Şarkikaraağaç-Isparta açık ocak, taş ocağında patlatma

    sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    16.11.2016 tarihinde Şirvan-Siirt’ de açık ocak, bakır ocağında şev kayması

    sonucu 16 kişi yaşamını kaybetmiştir (Maden Rehber, 2017).

  • 18

    29.11.2016 tarihinde Burdur’ da açık ocak, mermer ocağında kamyonun

    yuvarlanması sonucunda 1 ölümlü iş kayması (Maden Rehber, 2017).

    30.11.2016 tarihinde Sütçüler-Isparta’ da açık ocak mermer ocağında blok

    devrilmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    28.12.2016 tarihinde Muğla’ da açık ocak, taş ocağında yüksekten düşme

    sonucunda 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).

    3.4. Açık Ocak Madenciliğinde İş Güvenliği Riskleri ve Alınacak Tedbirler Açık ocak madenciliğinde çalışanların toza ve gürültüye maruz kalmaları,

    basamak yüksekliğinin ve basamakların planlanarak oluşturulmaması, ters

    ıskarpa yöntemiyle çalışılması, iş ekipmanlarının ve teçhizatlarının güvenli bir

    şekilde kullanılmaması, patlatma sırasında güvenlik talimatlarına uyulmaması,

    kademe aynalarında çatlak ve kavlakların kontrolünün yapılmaması gibi iş

    kazalarına neden olabilecek riskleri oluşturan faktörler bulunmaktadır.

    Açık ocak maden işletmelerinde önemli bir risk unsuru da şev kaymalarıdır. Bu

    doğa olayı yaşandığı yerde geniş bir çevreyi etkisi altına alarak çok sayıda can

    ve mal kayıplarına yol açmaktadır. Şevle ilgili oluşabilecek riskleri önceden

    tahmin etmek ve yok etmek için ölçüm ve izleme çalışmalarının düzenli olarak

    yapılması gerekmektedir.

    Kırma-eleme tesislerinde risk oluşturan etkenlerin başlıcaları, düşme riskleri,

    taş ve parça fırlamaları, toz oluşumu, makinelerin bakım ve kontrollerinin

    uygun zamanda yapılmaması olarak sayılabilir.

    3.4.1. Şev duraylılığı ve döküm sahası Şev için genel anlamda bir tanım yapmak gerekirse bu tanım “doğal veya yapay

    oluşturulmuş bir zemin kitlesini sınırlayan eğik yüzey “ olarak verilebilir. Eğik

    yüzey bir düzlem olabileceği gibi birbirlerini takip eden düzlemlerden de

    oluşabilir. Bir şevin analiz edilmesi sırasında şeve ait bilinmesi parametreler

    Şekil 3.6’ da gösterilmiştir (Şekercioğlu, 2007 ).

  • 19

    Şekil 3.6. Şev geometrisi elemanları (İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011)

    Kademeli çalışmalar yapılan açık ocaklarda alınması gereken güvenlik önlemleri

    aşağıdaki gibidir;

    Şev açısı, kademe yüksekliği ve kademe genişliği çalışılan kayaç yapısına

    uygun olmalıdır.

    Kademeler, araç ve işçilerin birlikte çalışabilecekleri ve tehlike anında

    kolaylıkla terk edebilecekleri genişlik ve düzlükte olmalıdır.

    Kazı ve pasa çalışması yapılan kademelerde çalışma yapılması

    yasaklanmalıdır.

    Şevler ve basamak genişlikleri güvenlik katsayısı 1,3 olarak belirlendikten

    sonra şev stabilize analizlerinin yapılması ve şevlerin duraylı olup

    olmadıkları belirlenmelidir (İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011 ).

    Açık ocaklarda çalışma sırasında ve çalışmaya başlamadan önce sürekli

    çatlak ve kavlak kontrolü yapılmalıdır.

    Şevlerde kaymayı önlemek için eğim azaltılmalı, zemin kuvvetlendirilmeli ve

    istinat duvarı gibi tedbirlerle şev topuğunun önü tutulmalıdır.

  • 20

    Açık ocaklarda kayma ve parça düşme tehlikesi olan kademe, basamak ve

    yollar sürekli olarak işverence yetkilendirilen kişiler tarafından kontrol

    edilmelidir.

    Kademe diplerinde işçilerin dinlenmesi, yemek yemesi veya oturması uyarı

    levhaları ile engellenmeli, işçiler bilgilendirilmelidir (Şekil 3.7).

    Patlatma işlemlerinden ve yağmur, kar gibi doğa olaylarından sonra ve

    herhangi bir sebeple işe ara verilip tekrar işe başlandığında kademe yüzeyi

    ve çevresinde kavlak kontrolü ve sökümü deneyimli işçiler tarafından

    yukarıdan aşağıya doğru yapılmalıdır.

    Şekil 3.7. Kademe dibinde dinlenen işçi (İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011) Döküm sahasında alınması gereken önlemler;

    Manevracı bulunmalıdır.

    Kademeler oluşturulmalıdır.

    Döküm sahasında boşaltma bölgesine uygun setler yapılmalıdır.

    Döküm sahalarına kamyonlarla direkt olarak malzeme boşaltımı

    yasaklanmalıdır. Belirtilen boşaltım alanlarına dökülen malzemenin çeşitli

    araçlar yardımıyla döküm sahasına nakliyesi sağlanır.

  • 21

    Aşamalı olarak iç döküm yapılan yerlerde, kademelerin duraylılığını

    sağlamak için dökülen yığın sıkılaştırılmalıdır.

    Döküm sahasında su drenajı ile ilgili gereken önlemler alınmalıdır.

    3.4.2. Açık ocak madenciliğinde su

    Açık ocak madenciliğinde şevlerin duraylılığını sağlayan önemli

    parametrelerden biriside ortamdaki suyun miktarıdır. Çalışma ortamında

    bulunan su duraysızlığa neden olup güvensiz durumlar ortaya çıkarabilir.

    Üretimin devamlılığı için ortamdaki su uzaklaştırılmalıdır. Yeryüzünden derinde

    yapılan açık ocak madenciliğinde birikme olacağından üretimle su atımı

    paralellik gösterecek şekilde devam etmelidir. Açık ocaklarda su ile ilgili

    alınması gereken önlemlerden bazıları aşağıdaki gibidir.

    Çalışma bölgesindeki meteorolojik verileri olan aylık ortalama yağış ve

    sıcaklık ölçümleri toplanmalıdır.

    Yeraltı suyunun görüldüğü kuyuların göçmemesi için periyodik olarak su

    düzeyi ölçümü yapılmalıdır.

    Açık ocağın bulunduğu bölgedeki yoğun yağmur ve kar yağışlarından sonra

    kademeler kontrol edilmelidir.

    3.4.3. Nakliyat Açık ocak madenciliğinde yolların tasarımı, nakliyat ve trafik iş güvenliği

    açısında iyi projelendirilmesi gereken işler arasında yer almaktadır. Yollar

    planlanırken yol genişliği, trafik kuralları ve eğimi saptanırken sahada çalışacak

    iş makinelerinin ve araçların özellikleri önemsenmelidir. Açık maden

    ocaklarında birçok iş makinesi bulunmaktadır. Sağlıklı ve güvenli bir çalışma

    ortamı oluşturulması için; tüm araçların hareketlerini düzenlemek, yerüstü

    çalışmalarında trafik düzenlemesi yapmak ve kontrol etmek gereklidir (İş Teftiş

    Kurulu Başkanlığı, 2011 ).

    İş sağlığı ve güvenliği açısından nakliyat işlerinde alınması gereken güvenlik

    önlemleri aşağıda belirtilmiştir;

  • 22

    Araç yolları ve yaya geçiş yerleri çalışanların korunması amacıyla açıkça

    işaretlenmelidir.

    Uyarı levhaları yol kenarlarına yerleştirilmeli ve levhalar periyodik

    aralıklarla kontrol edilmelidir.

    En yüksek ve en düşük kota ulaşan lastik tekerlekli bir aracın geçişine uygun

    açık ve düzgün bir yol daima olmalıdır.

    Basamak ve yol kenarlarından tehlike arz eden taşlar temizlenmelidir.

    Yollar planlanırken araç parkurundaki tüm araçların karşı karşıya

    gelebileceği ayrıca çalışma alanlarında ihtiyaç duyulabileceği göz önünde

    bulundurulmalıdır.

    Çalışma alanlarına güvenli bir şekilde ulaşabilmek ve acil bir durumda hızlı

    ve güvenli bir şekilde bu yerleri terk edebilecek şekilde yollar tasarlanmalı

    ve düzenlenmelidir.

    Yollarda trafiği engelleyecek hiçbir şey bulunmamalıdır.

    Yayalar araçların kullandığı yolu kullanmamalıdır.

    İş makineleri, uygun ehliyeti olan çalışanlar tarafından kullanılmalıdır.

    İş makinelerinin ve araçların kapasiteleri bilinmeli ve araçların limitleri

    geçilmemelidir.

    Eğitimlerde trafik levhalarının ne anlama geldiği çalışanlara anlatılmalı ve

    bu levhalara uyulması sağlanmalıdır.

    Makine ve araçların kontrolü sağlanmalı, bakım ve onarımları her gün

    yapılmalıdır.

    Yükleme sahasında diğer vasıtalara ve personele dikkat edilmelidir.

    Damper tamamen indikten sonra kamyon hareket etmelidir.

    Geriye gidiş sırasında arka ışıklar ile geri-vites ikaz sisteminin

    çalıştıklarından emin olunmalıdır.

    Doldurma ve boşaltma yaparken, şoför mahallini terk etmemelidir.

    Eğimli bir bölgede park yapılması gerekiyorsa iş makinesi yamaca dik park

    edilebilir.

    Çukur ve şevlere yeterli ve güvenli mesafede durulmalıdır.

    İş makineleri ile çalışanlar taşınmamalıdır.

  • 23

    İş makineleri yol, geçit ve çalışma alanları dışında çalıştırılmamalı ve

    bulundurulmamalıdır.

    Arıza, bakım ve yakıt ikmalinin yapılması gereken veya vardiyası biten iş

    makineleri, tamir, bakım veya park yerlerine çekilmelidir.

    Makine ve iş ekipmanlarının hareketli kısımlarına el, ayak, kol veya vücudun

    herhangi bir kısmı sokulmamalıdır.

    İş makinelerinin gölgesinde dinlenme yapılmamalıdır.

    İş makinelerinde askıda yük bekletilmemelidir.

    Dekapaj, cevher üretimi, toprak döküm, stok ve mermer ocaklarında iş

    makinelerinin hareket ve manevraları manevracı olarak çalışan görevli

    kişiler tarafından verilmelidir.

    Şoför aracını yükleyici operatöründen işaret almadan önce hareket

    ettirmemelidir.

    Yükleme makinesinin operatörünün görüş sahasına taşıma aracı girip

    durmadan yükleme işine başlanmamalıdır.

    Taşıma aracının şoförü, yükleme yapılırken şoför mahallini terk

    etmemelidir.

    Operatörler, çalıştıkları makinelerden birinci derece sorumlu olmalıdır.

    Operatörler ve şoförler, ocak içi trafik kurallarına uygun olarak hareket

    etmekle yükümlüdür.

    Konveyörlerle ilgili alınması gereken önlemler;

    Bandın tambura sarıldığı yerler ve tahrik mekanizmasındaki aktarım yapan

    bölümler koruma ekipmanları ile açık bulunmayacak şekilde kapatılmalıdır.

    Bant konveyörlerin çalışması sırasında devrilmesinin önlenmesi için gerekli

    güvenlik önlemleri alınmış olmalıdır.

    Banttan malzeme dökülmesi sonucu çalışanlara zarar verme potansiyeli olan

    yerlerde gerekli tüm tedbirler alınmalıdır.

    Konveyörlerin eğimli yerlerde yüklü durumda iken kendi kendine hareket

    etmemesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.

    Konveyörlerin bazı noktalarına acil durdurma düğmeleri veya konveyör

    hattı boyunca durdurma teli yerleştirilmelidir.

  • 24

    Bandın iki tarafında, 75 cm genişliğinde bakım onarım bölgesi bulunmalıdır.

    Kontrol panelinde bant arıza yaptığında bandın hangi bölgesinde olduğu

    görülebilmelidir.

    Bant çalışırken üzerinden çalışanların geçişi önlenmelidir. Geçmenin zorunlu

    olduğu durumlarda bant üzerinde geçiş için güvenli köprüler yapılmalıdır.

    Konveyör uygun hızda çalışmıyorsa kaza meydana gelebilir. Operatör bu gibi

    arıza ve kazaları rapor etmekle yükümlüdür.

    Çalışanlar konveyörde meydana gelebilecek kazalar konusunda eğitilmelidir.

    Konveyör hattında çalışan personel çalışma mekanizması hakkında

    bilgilendirilmelidir. Ayrıca durdurma butonlarının yerleri ilgili personele

    uygulamalı olarak gösterilmelidir.

    Herhangi bir nedenle durdurulmuş olan konveyörler sadece durduran

    personel tarafından devreye sokulmalıdır.

    Konveyörlere ait güvenlik şeritleri üzerinde hiçbir şekilde yer değişikliği

    yapılmamalıdır.

    Başlatma ve durdurma butonları gözle görünür bir yerde olmalıdır.

    Konveyörlerde tahrik tamburlarının olduğu bölgeler, sıkışma noktaları ve

    boşaltma noktaları vb. tehlikelerin oluştuğu yerlerdir. Bu yerlerin yakınında

    uygun boyutlarda bariyer kullanılarak tehlikeler önlenmeye çalışılmalıdır.

    Tehlike oluşturan herhangi bir durum, yetkili personel tarafından

    raporlandırılmalıdır.

    Konveyörler yerden 2.5 m yüksekte ise her 30 m de, 2.5 m den daha

    yukarıda ise her 100 m’de bir acil durdurma düğmesi konulmalıdır.

    Acil durdurma butonları kırmızı renk olmalı, kolay ulaşılabilecek, belirgin

    şekilde işaretlenmiş ve mantar şeklinde olmalıdır.

    Bariyer konulan yerlerde altından ve üstünden geçişi engelleyecek şekilde

    olmalı, tel aralıkları tırmanmayı engelleyecek boyutta olmalı, yere sabit ve

    gerekli levhalarla güvenlik uyarı sistemleri etkin olmalıdır.

    Bariyerler, ikincil bir kazaya neden olmamalıdır.

    Bariyerler, başka alanlarda çalışmayı engellememelidir.

    Yüksekten geçen konveyör hatlarının altına malzeme düşmesini engellemek

    için uygun boyutlarda koruyucu kullanılmalıdır.

  • 25

    3.4.4. Delme patlatma yöntemiyle kaya parçalama Belirli bir sağlamlığın üstündeki malzemelerin kazısında, ister cevher ister

    dekapaj ister yol- baraj yapımı olsun, patlatma zorunlu gibidir. Makine ile

    kazılabilecek orta sağlamlıkta bile olsa, ekonomik açıdan patlatma tercih

    edilebilir. Açık ocak madenciliğinde delme patlatma yöntemiyle kaya parçalama

    yönteminde boyut, sayı ve yerleşimleri ocak sahasındaki jeolojik formasyonların

    yapısına ve üretilecek malzemenin miktarına bağlı olarak belirlenerek açılan

    delikler patlayıcılarla doldurulur ve ateşlenir. Madenlerin kazılmasında, açık

    işletmelerde dekapaj ve cevher kazısında, inşaat sektöründe sert kayaçların

    kazısında ve gevşetilmesinde patlatma işlemi en önemli aşamadır(Cevizci,

    2010).

    Nonel öncesi ateşleme sistemleri misyonunu tamamlamıştır ve yasaklanmalıdır

    (Cevizci vd.,2013). Çünkü Nonel ateşleme sistemi statik elektrik gibi kaynaklarla

    kazara patlama ve ölümlerde büyük azalma sağlamaktadır. Elektronik kapsül

    henüz pahalıdır. Bu yüzden Nonel ateşleme sistemi, patlatma yapanlar için

    büyük şanstır. Ancak bağlantı ve tasarımı düzgün yapılmalıdır (Cevizci

    vd.,2013). Teknik olarak, Ülkemizde, patlatmanın yeterince bilinçli, yapıldığını

    söylemek zordur. Hata yapma lüksünün en az olduğu işlerden biri hiç şüphesiz

    patlatmadır.

    Açık ocak madenciliğinde patlayıcı maddelerin kullanımı, taşınması,

    depolanması ve patlamayan maddelerin bertarafı iş sağlığı ve güvenliği

    açısından büyük önem taşımaktadır. Ateşleyici belgesi olan kişiler tarafından

    uygun patlayıcılarla, düzgün patlatma sistemi ile yapılan işlemlerde herhangi bir

    sorunla karşılaşma olasılığı azaltılabilir.

    Patlayıcı Madde Depoları 87/12028 sayılı Tüzük ve 14 Mayıs 1999 tarih, 23695

    sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren tüzük değişikliklerine

    uygun olarak inşa edilmiş olmalıdır.

    Patlayıcı Şarjı Öncesi Alınması Gereken Önlemler;

  • 26

    Delik sıkılama işi sorumlu ve eğitimli personel denetiminde iyi bir plan

    doğrultusunda yapılmalıdır.

    Kontrollü ve güvenli bir patlatma yapılması için delik paterni

    bulunmalıdır.

    Açık ocaklarda sıralı (kare), İsveç, şeş-beş yöntemleri uygulanmaktadır.

    Bu patlatma delik paterni yöntemleri ile patlatmayı kontrol altına almak

    kolaylaşır, verim oranı artar.

    Patlatma bölgesinde gereksiz makine ekipman uzaklaştırılmalıdır.

    Patlatma bölgesinde sigara içilmesi ve açık alev kaynaklarının

    bulundurulması yasaktır. İşi olmayan tüm çalışanlar alandan

    uzaklaştırılmalıdır.

    Delik doldurmaya başlamadan, patlatma yapılacak alan bayrakla veya

    göz ile kolayca görülecek işaretçiler ile belirtilmelidir. Patlatma sahası

    tehlikeli bölge diye belirlenmelidir.

    Ateşçi, açık ocak işletmesine ve komşu işyerlerine, atım yeri ile atım

    yapılması için planlanan gün ve saat patlatma yapılmadan önce mümkün

    olduğunca erken bildirmelidir.

    Elektrikli kapsül kullanılacak ise harici bir elektrik (statik elektrik, yer

    akımları, yıldırım, radyo frekans enerjisi vs. gibi) testi uygulanmalıdır.

    Kapsüller ve patlayıcılar, güvenli, diğer malzemelere uzak bir yerde

    bulundurulmalı, uyarı işaretleriyle belirtilmelidir.

    Cep telefonu kullanılmamalıdır.

  • 27

    4. MADENCİLİK YAPILAN İŞYERLERİNDE İŞ GÜVENLİĞİ MEVZUATI İş sağlığı ve güvenliğine olan ihtiyaç ülkemizde diğer ülke örneklerinde olduğu

    gibi kömür madenciliği ile duyulmuştur. İlk yasal düzenlemeler; 1865 yılında

    yayınlanan Dilaver Paşa Nizamnamesi ve ardından 1869’ da yürürlüğe giren

    Maaddin Nizamnamesi olmuştur. TBMM tarafından, 1921 yılında Ereğli Havzai

    Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun çıkarılmıştır.

    Madenler hakkında günümüze kadar pek çok kanun çıkarılmıştır. Çıkartılan

    kanunların sayısı çok fazla olmakla birlikte pek çoğu zaten mevcut olan

    kanunların bazı maddelerinin değiştirilmesi şeklinde olmuştur (Dirik, 2016).

    Detaylı olarak çıkartılan ilk maden kanunlarından kanunlardan biri 1954 yılında

    çıkartılan 6309 sayılı Maden Kanunudur. Bu kanun detaylı olmakla birlikte bu

    kanunda iş güvenliğine ana hatlarıyla değinilmiş ve bu kanunda işçilerin

    güvenliği sağlanması gerektiği ve iş kazası durumunda işin durdurulması

    hususlarına yer verilmiştir. 1985 yılında çıkartılan 3382 sayılı Maden

    Kanununda da buna benzer olarak iş güvenliği çok kısıtlı olarak yer

    bulabilmiştir(Dirik, 2016).

    Ülkemizde tüm Dünya’da olduğu gibi de iş güvenliği kömür madenciliği ile

    doğmasına rağmen, çıkartılan yasalar çoğu zaman yüzeysel olmuştur.

    Ülkemizde iş güvenliğine değinilen ilk kanunlardan biri 1930 yılında çıkarılan

    Umumi Hıfzıssıhha Kanunu olmuştur. Bu kanunun 180. Maddesinde en az elli

    işçi çalıştıran işyeri sahiplerine hekim bulundurma ve hastaları tedavi etme

    zorunluluğu getirilmiştir (Dirik, 2016).

    1936 yılında çıkartılan 3008 sayılı İş Kanunu ile iş güvenliği konusunda

    günümüzdekine nispeten benzer hükümler getirilmiştir. 3008 sayılı İş

    Kanunundan sonra 1971 yılında 1475 sayılı iş kanunu kabul edilmiş ve iş

    güvenliği ile ilgili olarak 3008 sayılı kanuna göre daha detaylı hükümler

    getirilmiştir. 1475 sayılı kanun 2003 yılına kadar bu kanun yürürlükte kalmış ve

    bu kanunun yerine 2003 yılında 4857 sayılı İş Kanunu kabul edilmiştir. Yıllar

    geçtikçe iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasal zorunlulukların giderek arttığı

    görülmektedir(Dirik, 2016).

  • 28

    6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30.06.2012 tarihinde yürürlüğe

    girmiştir. Mevzuat açısından öncelik verilen sektör madencilik sektörü

    olmuştur. İş sağlığı ve güvenliği açısından ciddi riskler içermesi buna neden

    olmuştur. Kanunun önleyici yaklaşımı tüm iş yerlerinde risk değerlendirmesi

    yapılması ve çalışma ortamındaki tüm tehlike ve risklerin etkilerini kapsayan

    önleme politikasının oluşturulması hedeflenmiştir. 6331 sayılı kanunla sayılı

    kanunla alınması gereken tedbirlerin İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG)

    profesyonelleri tarafından işverene yazılı olarak bildirilmesi yükümlülüğü

    getirilmiştir.

    Bu kanunda, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacakların,

    sağlık raporu ve mesleki eğitim aldıklarına dair belgeleri olmadan işe

    başlatılmayacakları hükmü yer almaktadır. Kanunla birlikte, İş Sağlığı ve

    Güvenliği konularında işyerinde çalışanların görüşlerinin alınması ve

    katılımlarının sağlanması düzenlenmiş olup tehlikeli durumlarında çalışanlara,

    çalışmaktan kaçınma; gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda ise iş

    sözleşmelerini feshetme hakkı getirilmiştir.

    19.09.2013 tarihli ve 28770 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe

    “Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” maden işyerlerinde

    çalışanların sağlık ve güvenliğini için uyulması gerekli asgari şartları

    belirlemektedir. Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin yanı

    sıra iş kazalarına ya da meslek hastalıklarına sebep olabilecek tüm risk

    etmenlerini kapsayan yönetmelikler mevcuttur ve başlıca yönetmelikler aşağıda

    sıralanmıştır.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Yönetmeliği,

    31.09.2012 tarih ve 28453 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi

    Gazete, 2012:28453).

    İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği, 29.12.2012 tarih ve 28512

    sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır(Resmi Gazete, 2012:28512).

    İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında

    Yönetmelik, 29.12.2012 tarih ve 28512 sayı ile resmi gazetede

    yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2012:28512).

  • 29

    İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği, 29.12.2012 tarih

    ve 28512 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete,

    2012:28512).

    İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik, 18.01.2013 tarih ve

    28532 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28532).

    İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları, 25.04.2013

    tarih ve 28628 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete,

    2013:28628).

    Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında

    Yönetmelik, 30.04.2013 tarih ve 28663 sayı ile resmi gazetede

    yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28663).

    Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında

    Yönetmelik, 15.05.2013 tarih ve 28648 sayı ile resmi gazetede

    yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28648).

    Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında

    Yönetmelik, 02.07.2013 tarih ve 28695 sayı ile resmi gazetede

    yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28695).

    İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve

    Eğitimleri Hakkında Yönetmelik, 20.07.2013 tarih ve 28713 sayı ile resmi

    gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28713).

    İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Çalışan Temsilcisinin Nitelikleri ve Seçilme

    Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ Maden Sektörüne Özel İş Sağlığı ve

    Güvenliği Mevzuatı, 19.08.2013 tarih ve 28750 sayı ile resmi gazetede

    yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28750).

    İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin

    Yönetmelik, 17.07.2013 tarih ve 28710 sayı ile resmi gazetede

    yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28710).

    Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği, 24.07.2013 tarih ve 28717 sayı ile resmi

    gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28717).

    Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik,

    28.07.2013 tarih 28721 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi

    Gazete, 2013:28721).

  • 30

    Kanserojen veya Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik

    Önlemleri Hakkında Yönetmelik, 06.08.2013 tarih ve 28730 sayı ile resmi

    gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28730).

    Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik,

    22.08.2013 tarih ve 28743 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi

    Gazete, 2013:28743).

    Sağlık ve Güvenlik İşaretleri Yönetmeliği, 11.09.2013 tarih ve 28762 sayı ile

    resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28762).

    Tozla Mücadele Yönetmeliği, 05.11.2013 tarih ve 28812 sayı ile resmi

    gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28812).

    İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik, 18.12.2013 tarih ve 28681

    sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28681).

    Dünyanın neresinde olursa olsun iş kazaları maddi ve manevi kayıpların

    yanında sosyo-ekonomik kayıplara da neden olmaktadır. Avrupa Birliği’ne bağlı

    ülkelerde iş sağlığı ve güvenliğinde etkin önlemler ile iş kazalarında sürekli bir

    azalma göstermektedir. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 3 Ekim 2005

    tarihinde başlayan müzakere süreci ile birlikte, uyum çalışmaları da başlamıştır.

    Uyum sürecinin önemli başlıklarından biri olan İş Sağlığı ve Güvenliği kısmen

    uyumlaştırılan mevzuat ve akabinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu,

    iş kazalarının azalması yönünde beklenen etkiyi göstermemiştir (Yılmaz, 2009).

    4.1. Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği Yönetmelik 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği kapsamında maden

    işyerlerindeki sağlık ve güvenlikle ilgili asgari şartları belirleme amacıyla

    çıkarılmıştır. Yönetmelik işverene ve çalışana bazı yükümlülükler vermiştir.

    İşverenin yükümlülükleri;

    Çalışanların sağlık ve güvenliklerini sağlamak amacıyla; İşyerleri,

    çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atmayacak şekilde tasarlanır,

    inşa edilir, teçhiz edilir, hizmete alınır, işletilir ve bakımı yapılır. İşyerinde

    yapılacak her türlü çalışma, yetkili kişinin nezaretinde ve sorumluluğu

    altında yapılır. Özel riski bulunan işler yalnızca bu işlerle ilgili özel eğitim

  • 31

    alan ehil kişiler tarafından ve talimatlara uygun olarak yapılır. Tüm güvenlik

    talimatları çalışanların anlayacağı şekilde hazırlanır. 18/6/2013 tarihli ve

    28681 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde Acil Durumlar

    Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak yeterli ilk yardım donanımı sağlanır ve

    yılda en az bir defa olmak üzere düzenli olarak gerekli tatbikatlar yapılır

    (Resmi Gazete, 2013:28770).

    Kanunun 4, 10, 14 ve 16 ncı maddelerinde belirtilen hükümler

    doğrultusunda sağlık ve güvenlik dokümanı hazırlanmasını ve

    güncellenmesini sağlar (Resmi Gazete, 2013:28770).

    İşveren, patlama ve yangın çıkmasını ve bunların olumsuz

    etkilerini önlemek üzere, patlayıcı ve sağlığa zararlı ortam havasının

    oluşmasını önlemek, yapılan işlemlerin doğası gereği patlayıcı ortam

    oluşmasının önlenmesi mümkün değilse patlayıcı ortamın

    tutuşmasını önlemek, patlama ve yangın başlangıçlarını tespit etmek,

    yayılmasını önlemek ve mücadele etmek için yapılan işe uygun tedbirler alır

    (Resmi Gazete, 2013:28770).

    İşveren, bir tehlike anında çalışanların çalışma yerlerini en kısa zamanda ve

    güvenli bir şekilde terk edebilmeleri için uygun kaçış ve kurtarma

    araçlarını sağlar ve kullanıma hazır bulundurur (Resmi Gazete,

    2013:28770).

    İşveren, işyerinin bütününde gerekli haberleşme ve iletişim sistemini kurar.

    İşveren, ihtiyaç halinde yardım, kaçış ve kurtarma işlemlerinin derhal

    uygulamaya konulabilmesi için gerekli uyarı ve diğer iletişim sistemlerini

    hazır bulundurur (Resmi Gazete, 2013:28770).

    Kanunun 16 ncı maddesi hükümleri saklı kalmak kaydı ile çalışanlar veya

    temsilcileri, işyerinde sağlık ve güvenlikle ilgili alınması gereken tüm

    tedbirler ve bu Yönetmeliğin, özellikle 5, 6, 7 ve 8 inci maddelerinin

    uygulanması hakkında bilgilendirilir (Resmi Gazete, 2013:28770).

    Bu bilgiler çalışanlar tarafından erişilebilir ve anlaşılır şekilde olur (Resmi

    Gazete, 2013:28770).

    Kanunun 15 inci maddesi hükümleri saklı kalmak kaydı ile çalışanların;

    Yapmakta oldukları işlerde maruz kaldıkları sağlık ve güvenlik risklerine

    uygun olarak sağlık gözetimine tabi tutulmaları sağlanır. İşe girişlerinde ve

  • 32

    işin devamı süresince periyodik olarak sağlık gözetimleri yapılır (Resmi

    Gazete, 2013:28770).

    Çalışanların yükümlülükleri;

    Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği bakımından, ilgili mevzuatın öngördüğü

    esaslara ve işverenin bunlara uygun olarak vereceği emir ve talimata uymak

    zorundadırlar (Resmi Gazete, 2013:28770).

    Yerüstü maden işlerinin yapıldığı işyerlerinde uygulanacak asgari özel

    hükümler;

    İşyerinde yapılacak çalışmalar sağlık ve güvenlik dokümanında belirtilen

    toprak kayması veya çökmesi riski ile ilgili hususlar dikkate alınarak

    planlanır. Kazı yüzeyleri ve şevlerin eğimi ve yüksekliği zeminin yapısına ve

    sağlamlığına ve uygulanan çalışma yöntemlerine uygun olur (Resmi Gazete,

    2013:28770).

    Her çalışma öncesinde, çalışma mahallinden ve nakliyat yollarından daha üst

    seviyelerdeki şevlerde ve kazı yüzeylerinde toprak ve kaya düşmelerine

    karşı gerekli kontroller yapılır. Gerekli yerlerde ölçümleme işleri de yapılır.

    Düz ve meyilli yüzeylerdeki çalışmalar, zeminin sağlamlığını ve dengesini

    bozmayacak şekilde yapılır(Resmi Gazete, 2013:28770).

    Çalışma yapılan her kademeye ait en az bir adet çalışma yolu olur (Resmi

    Gazete, 2013:28770).

    Kademe ve nakliyat yolları kullanılan araçlara uygun sağlamlıkta olur.

    Buralar araçların güvenli hareket edebileceği özellikte yapılır ve bakımları

    sağlanır(Resmi Gazete, 2013:28770).

    Döküm sahası, kademe gibi iş makinelerinin düşme tehlikesi olan yerlerde

    yeterli yükseklikte güvenlik bariyerleri yapılır (Resmi Gazete, 2013:28770).

    Kazı yapılan ve lağım atılan kademe cepheleri, şantiyeler çalışanların geçtiği

    bunlara yakın yollar, taşıma yolları, kitle ve blok kayması ve parça düşmesi

    olasılığı yönünden sürekli olarak denetlenir. Varsa tehlike giderilmeden bu

    işle görevlendirilen çalışanlardan başkası buralarda çalıştırılmaz (Resmi

    Gazete, 2013:28770).

  • 33

    Yıldırım düşmesi tehlikesi varsa; elektrikli kapsülle ateşleme yapılan açık

    ocaklarda, lağım delikleri gerekli tedbirler alınmadan doldurulmaz. Tehlike

    lağımın doldurulması sırasında meydana gelmişse doldurma işlemi derhal

    durdurulup, patlamanın olağan etki alanı dışına çıkılır ve tehlike geçinceye

    kadar bu alana kimsenin girmemesi için gerekli tedbirler alınır (Resmi

    Gazete, 2013:28770).

    Ateşlemelerden ve donmaları izleyen arazi gevşemesi kar, yağmur vb. doğal

    olaylardan sonra, yeniden işe başlamalarda, kademe yüzleri ve çevresi bu işe

    ayrılmış deneyimli çalışanlar tarafından yukarıdan başlanıp aşağıya doğru

    sürdürülmek suretiyle çatlak sökümü yapılarak temizlenir. Bu

    çalışmalar gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınarak yapılır (Resmi

    Gazete, 2013:28770).

    Kazı ya da lağımlarla oyularak kademe alınlarının askıya alınması (ters

    ıskarpa) suretiyle çalışılması yasaktır (Resmi Gazete, 2013:28770).

    Elle kazı ve yükleme yapılan açık ocaklarda kademe yüksekliği 3 metreyi

    geçemez. Bu ocaklarda şev açısı ise, jeolojik ve yapısal özellikler de dikkate

    alınarak, sağlam arazide 60 dereceyi, çöküntülü ve ezik arazide, kum, çakıl

    ve dere tortuları olan yerlerde, killi tabakalarda, ayrışıma uğramış

    kalkerlerde, parçalanmış volkanik taş ve tüflerde 45 dereceyi, kaygan ve sulu

    yerlerde 30 dereceyi geçemez (Resmi Gazete, 2013:28770).

    Açık işletmelere ilişkin yönerge: Kazıcı ve doldurucu makinaların

    çalıştırıldığı veya derin lağım deliklerinin uygulandığı işyerlerinde ilgili

    mevzuat hükümlerinin de göz önünde tutulduğu ve aşağıdaki ayrıntıları

    kapsayan yönerge hazırlanır. Bu Yönergede; Kademelere verilecek en çok

    yükseklik, güvenle çalışmaya imkân verecek kademe düzlüğü, genişliği,

    çalışılan yerin özelliğine, jeolojik, tektonik yapısına ve fiziksel özelliğine göre

    kademelere verilmesi gereken şev derecesi, lağım atılacak yerin özelliğine

    göre, lağım derinliği, lağım aralıkları ve lağım deliğiyle kademe yüzünün dibi

    arasındaki uzaklık ve buna göre konulması gereken patlayıcı madde miktarı,

    ateşleme sırasında çalışanların ve makinaların güvenlikleri için alınması

    gereken tedbirler, makinaların çalışma koşulları, manevra yerleri, yükleme,

    taşıma ve boşaltma işlerinde uygulanacak güvenlik tedbirleri, patlayıcı

    madde doldurma, sıkılama ve ateşleme sırasında alınacak güvenlik

  • 34

    tedbirleri, çalışma yerlerine görevlilerden başkalarının girmesine karşı

    tedbirler, patlayıcı maddelerin depolanması, kullanılacakları yere güvenli

    biçimde taşınmaları ve kullanılmalarına ilişkin tedbirler, gibi hususlar yer

    alır (Resmi Gazete, 2013:28770).

  • 35

    5. RİSK DEĞERLENDİRMESİ

    6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu iş kazasını ‘’ işyerinde veya işin

    yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut

    bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olay ’’ olarak tanımlar( Resmi

    Gazete, 2012:28512).

    ILO’ya göre risk, “belli bir dönemde veya koşullar altında istenmeyen olayın ortaya

    çıkma olasılığı, çevre koşullarına göre sıklık ve olasılık” olarak ifade edilmiştir (ILO,

    2001).

    Dünya Sağlık Örgütü tarafından ise “önceden planlanmamış çoğu zaman, kişisel

    yaralanmalara, makinelerin, araç ve gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir

    süre durmasına yol açan bir olaydır ” olarak tanımlanmıştır (WHO, 2018).

    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 11.

    maddesine göre iş kazası;

    Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

    İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle,

    sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş

    veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında,

    Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında

    başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen

    zamanlarda, Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan

    zamanlarda,

    Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi

    sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da

    ruhen özüre uğratan olaydır.

    Daha önce yapılmış istatiksel çalışmalar, iş kazalarının %50' sinin kolaylıkla

    önlenebilir mahiyette olduğunu, %48' inin ancak bir etüt ve metotlu çalışma ile

    önlenebileceğini, %2' sinin ise önlenmesinin mümkün olmayacağını

    göstermiştir.

  • 36

    İş kazası önleme çalışmaları yapmak için öncelikle daha önce meydana gelen iş

    kazaların istatistiksel olarak değerlendirilmeli, kaza nedenlerinin belirlenmesi

    ve bu nedenleri giderecek önlemlerin alınması gerekmektedir. Üretim kaybı,

    üretim programının aksaması, iş göremezlik ödenekleri, tedavi masrafları,

    bütün üretim ekipmanlarının hasarı iş kazalarının neden olduğu ekonomik

    sorunlar açısından da büyük önem taşır. İnsan hayatı bütün bunların arasında

    yerine konulamayacak en önemli unsurdur.

    Tehlikelerin tanımlanmasından sonra, tehlikelerin doğasının, mekanizmasının

    ve dikkate değer tehlikelerin sonuçlarının anlaşılması için de çeşitli metotlara

    ihtiyaç vardır. Bu bilgiler ışığında çeşitli tehlikelerle karşı karşıya kalabilecek

    çalışanların korunması sağlanabilir. Tehlike önceden tanımlandığında, risk,

    tehlikenin olma ihtimali ve etkilerinin şiddetidir. Olayların ortaya çıkma olasılığı

    ve ortaya çıktığında maruz kalınabilecek sonuçlar belirlenir ( Özçelik, 2005 ).

    Riskler değerlendirilir, derecelendirilir ve gerekli kontrol ölçümlerinin

    yapılması için prosedürler oluşturulur, risk seviyelerinin kabul edilebilirliğinin

    önceden tesis edilmiş kriterler ile kıyaslaması yapılır. Kalan riskin

    katlanılabilirliğinin değerlendirmesi, ihtiyaç duyulan her ilave risk kontrol

    önleminin belirlenmesi, risk kontrol önlemlerinin riski katlanılabilir bir

    seviyeye indirmeye yetip yetmeyeceğinin değerlendirilmesi yapılır (Özkılıç,

    2005).

    Risk değerlendirilmesinin temel amacı riskin kabul edilebilir olup olmadığını

    sorgulamak, tespit edilen kabul edilemez riskler sonrasında mevcut önlemleri

    değerlendirmek ve koruyucu önleyici tedbirler almaktır. Risklerin olasılık ve

    şiddetinin hesaplanması o işletmedeki kaza olasılığını ve riskini ortadan

    kaldırmaz. Önemli olan uygun kontrol önlemlerinin alınabilmesidir. Risk

    değerlendirmesi sonucunda kabul edilemez düzeydeki risklere uygun termin

    sürelerinde koruyucu önleyici tedbirler alınması gerekmektedir.

    İş yerlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin, çalışanlara

    işyerine ve çevresine verebileceği zararların ve bunlara karşı alınacak

    önlemlerin belirlenmesi amacıyla risk büyüklüğünün tahmin edilmesi ve riskin

  • 37

    kabul edilip edilemeyeceği konusunda karar vermeye yöneli