BUCAK YÖRESİNE AİT BİR KİREÇTAŞI OCAĞINDA FİNE-KİNNEY...
Transcript of BUCAK YÖRESİNE AİT BİR KİREÇTAŞI OCAĞINDA FİNE-KİNNEY...
-
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
BUCAK YÖRESİNE AİT BİR KİREÇTAŞI OCAĞINDA FİNE-KİNNEY METODUYLA RİSK DEĞERLENDİRİLMESİ
Betül SELEN İVGEN
Danışman Doç. Dr. Halim CEVİZCİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
ISPARTA - 2018
-
© 2018 [Betül SELEN İVGEN]
-
TAAHHÜTNAME Bu tezin akademik ve etik kurallara uygun olarak yazıldığını ve kullanılan tüm literatür bilgilerinin referans gösterilerek tezde yer aldığını beyan ederim.
Betül SELEN İVGEN
-
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa İÇİNDEKİLER .............................................................................................................................. i ÖZET................................................................................................................................................ ii ABSTRACT .................................................................................................................................... iii TEŞEKKÜR.................................................................................................................................... iv ŞEKİLLER DİZİNİ....................................................................................................................... v ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................................................................. vi SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ............................................................................. vii 1. GİRİŞ........................................................................................................................................... 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ............................................................................................................. 3
2.1. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tanımı ....................................................................... 3 2.2. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi ........................................................................ 3
2.2.1. Sosyal açıdan önemi ........................................................................................ 4 2.2.2. Ekonomik açıdan önemi ................................................................................ 4
3. GENEL BİLGİLER .................................................................................................................. 9 3.1. Bucak Yöresi Jeolojisi ve Kireçtaşının Oluşumu .......................................... 9 3.2. Kireçtaşı Ocağında Üretim Aşamaları .............................................................. 10
3.2.1. Açık ocak faaliyetleri....................................................................................... 11 3.2.2. Kırma-Eleme faaliyetleri ............................................................................... 12
3.3. Açık Ocak Madenciliğinde İş Kazası İstatistikleri ....................................... 15 3.4. Açık Ocak Madenciliğinde İş Güvenliği Riskleri ve Alınacak
Tedbirler ........................................................................................................................ 18 3.4.1. Şev duraylılığı ve döküm sahası ................................................................ 18 3.4.2. Açık ocak madenciliğinde su ....................................................................... 21 3.4.3. Nakliyat ................................................................................................................. 21 3.4.4. Delme patlatma yöntemiyle kaya parçalama ...................................... 25
4. MADENCİLİK YAPILAN İŞYERLERİNDE İŞ GÜVENLİĞİ MEVZUATI............ 27 4.1. Maden İşyerlerinde İş sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği ......................... 30
5.RİSK DEĞERLENDİRMESİ ................................................................................................. 35 5.1. Risk Değerlendirme Metodu ................................................................................. 37
5.1.1. Finne-Kinney metodu ..................................................................................... 38 6. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA ................................................................ 45
6.1. Tesiste Belirlenen Risklerin Faaliyet Alanlarına Göre Sayısal Dağılımı ........................................................................................................................... 45
6.2. Ocak Sahasında Bulunan Risklerin İncelenmesi ......................................... 48 6.3. Konkasör Tesisinde Bulunan Risklerin İncelenmesi ................................ 54 6.4. Stok Sahasında Bulunan Risklerin İncelenmesi .......................................... 59 6.5. Ofis Binasında Bulunan Risklerin İncelenmesi ............................................ 63 6.6. Genel Alanda Bulunan Risklerin İncelenmesi .............................................. 64
7. SONUÇ VE ÖNERİLER ....................................................................................................... 67 KAYNAKLAR ................................................................................................................................ 72 EKLER ............................................................................................................................................. 75
EK A. Risk Değerlendirmesi ........................................................................................... 76 ÖZGEÇMİŞ .................................................................................................................................... 101
-
ii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
BUCAK YÖRESİNE AİT BİR KİREÇTAŞI OCAĞINDA FİNE-KİNNEY METODUYLA RİSK DEĞERLENDİRİLMESİ
Betül SELEN İVGEN
Süleyman Demirel Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
Danışman: Doç. Dr. Halim CEVİZCİ
İş sağlığı ve güvenliği kültürü çalışma hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Madencilik sektörü ve iş sağlığı ve güvenliğinin en önemli çalışma alanlarındandır. Madencilik sektöründe açık ocak madenciliğinin önemi büyüktür. Açık ocak madenciliğinde iş sağlığı ve güvenliği üretimle paralellik göstermektedir. Risk değerlendirmesi ise iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, işin devamlılığının sağlanması için iş sağlığı ve güvenliğinin en önemli adımıdır. Bu tez çalışmasında Bucak yöresine ait bir kireçtaşı ocağında iş sağlığı ve güvenliği detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Seçilen pilot tesiste yapılan çalışmalar ve tesiste yapılan incelemeler sonucunda elde edilen veriler ışığında Fine-Kinney metodu kullanılarak risk değerlendirmesi çalışması yapılmış ve sonuçlar ayrıntılı olarak incelenmiştir. Fine-Kinney metodu ülkemizde son yıllarda çok fazla kullanılmaya başlanmıştır. Risklerin derecelendirilmesinde, derecelendirme sonuçlarına göre hangi işlere öncelik verilmesi ve kaynakların öncelikle nereye aktarılması konularında kullanılan kolay ve yaygın bir metottur. Risk değerlendirmesi yapılırken tesisteki riskler yapılan işlere ve faaliyet kollarına ayrılarak incelenmiş, iş kazası ve meslek hastalıklarına neden olabilecek tehlikeler tespit edilmiş ve alınması gereken önlemler belirlenmiştir Risk değerlendirmesi (analizi) ile iş sağlığı ve güvenliğinin incelenmesi, tehlikenin, riskin, mevcut önlemler ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi açısından önemli ipuçları vermiştir. Anahtar Kelimeler: Risk analizi, Açık ocak, Fine-Kinney, İş Sağlığı Güvenliği. 2018, 101 sayfa
-
iii
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
RISK EVALUATION BY FINE-KINNEY METHOD AT A LIMESTONE QUARRY IN BUCAK PROVINCE: A CASE STUDY
Betül SELEN İVGEN
Süleyman Demirel University
Graduate School of Natural And Applied Sciences Department of Mining Engineering
Danışman: Assoc.Prof.Dr. Halim CEVİZCİ
Culture of occupational health and safety is the major part of working life. Mining sector is one of the big important study areas of occupational health and safety. Open pit mining is the big part of mining. Occupational health and safety at open pit mining is parallel to production. Risk evaluation is the most important step for preventing working accident and occupational diseases and business continuity. In this thesis, occupational health and safety at a limestone quarry in Bucak province is studied blow-by-blow. According to studies of the selected pilot plant and obtained data from the studies and the scientific surveys, risk evaluation are carried out using Fine-Kinney method and the results are investigated detailed. Using Fine-Kinney method in Turkey is common in recent years. It is easy and common method about rating risks, according to risk determining which work is priority. In this study risks grouped according to works and areas of activity and hazards can cause working accident and occupational diseases are determined. Also, needed precautions are indicated. Risk evaluations and/or analysis give important clues determining of surveying of occupational health and safety, the danger, risk, present precautions and needed precautions. Keywords: Risk analysis, Open pit, Fine-Kinney, Occupational health and safety. 2018, 101 pages
-
iv
TEŞEKKÜR
Bu araştırma için beni yönlendiren, karşılaştığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile aşmamda yardımcı olan değerli Danışman Hocam Doç. Dr. Halim CEVİZCİ’ ye teşekkürlerimi sunarım. Beni destekleyen ve her zaman yanımda olan değerli eşim Hasan Hüseyin İVGEN’ e teşekkür ederim. Tezimin her aşamasında beni yalnız bırakmayan annem Hatice SELEN ve babam Salih SELEN’ e sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.
Betül SELEN İVGEN
ISPARTA, 2018
-
v
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa Şekil 3.1. Kireçtaşı ocağının haritadaki yeri................................................................. 11 Şekil 3.2. Bucak yöresine ait bir kireçtaşı ocağından görünüm ......................... 12 Şekil 3.3. Kireçtaşı ocağının iş akış şeması ................................................................... 14 Şekil 3.4. Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyeti 2010-2016 yılları İş
kazası sayıları ........................................................................................................ 15 Şekil 3.5. Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyeti 2010-2016 yılları iş
kazası sonucu ölüm sayıları ............................................................................ 16 Şekil 3.6. Şev geometrisi elemanları ................................................................................ 19 Şekil 3.7. Kademe dibinde dinlenen işçi ........................................................................ 20 Şekil 6.1. Kireçtaşı ocağı genel görünümü üzerinden risk dağılımının
gösterilmesi ............................................................................................................ 48 Şekil 6.2. Tesiste belirlenen risklerin faaliyet alanına göre yüzdesel
dağılımı ..................................................................................................................... 49 Şekil 6.3. Ocak sahasında belirlenen risklerin yapılan faaliyet ve
kullanılan ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı .................................... 50 Şekil 6.4. Ocak sahası risk düzeyleri ................................................................................ 51 Şekil 6.5. Ocak sahasında şev açısının dik ve ayna yüksekliğinin fazla
olması......................................................................................................................... 52 Şekil 6.6. Ocak sahasında yol kenarlarında reflektörlü ya da fosforlu
şeritbantların bulunmaması ........................................................................... 53 Şekil 6.7. Ocak sahasında kamyonla çalışma sırasında oluşan toz ................... 55 Şekil 6.8. Konkasör tesisinde belirlenen risklerin yapılan faaliyet ve
kullanılan ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı .................................... 55 Şekil 6.9. Konkasör tesisi risk düzeyleri ........................................................................ 56 Şekil 6.10. Konkasör bunkere taş beslemesi yapılırken çalışanların
bunker etrafında bulunması ........................................................................ 57 Şekil 6.11. Konkasör tesisinde çalışma sırasında oluşan toz .............................. 59 Şekil 6.12. Stok sahasında belirlenen risklerin yapılan faaliyet ve
kullanılan ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ................................ 60 Şekil 6.13. Stok sahasındaki risk düzeyleri ................................................................. 60 Şekil 6.14. Stok sahasında araç hareketlerinden kaynaklanan toz .................. 61 Şekil 6.15. Stok sahasında kamyonların yüksekten boşaltım yapması ......... 62 Şekil 6.16. Ofis alanında çalışma ortamına çalışma ortamına ve kullanılan
ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ....................................................... 63 Şekil 6.17. Ofis alanında çalışma ortamına çalışma ortamına ve kullanılan
ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ....................................................... 64 Şekil 6.18. Genel alanda çalışma ortamına çalışma ortamına ve kullanılan
ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ....................................................... 65 Şekil 6.19. Genel alanda belirlenen risk düzeyleri ve kullanılan
ekipmanlara göre yüzdesel dağılımı ......................................................... 66
-
vi
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa Çizelge 5.1. Fine-Kinney metodunun avantaj ve dezavantajları ........................ 40 Çizelge 5.2. Olasılık skalası ................................................................................................... 41 Çizelge 5.3. Frekans skalası.................................................................................................. 41 Çizelge 5.4. Şiddet skalası ..................................................................................................... 42 Çizelge 5.5. Fine-Kinney metodu olasılık skalası ....................................................... 42 Çizelge 5.6. Fine-Kinney metodu frekans skalası ...................................................... 43 Çizelge 5.7. Fine-Kinney metodu şiddet skalası ......................................................... 43 Çizelge 5.8. Fine-Kinney metodu risk düzeyleri ........................................................ 43 Çizelge 5.9. Kireçtaşı ocağının faaliyet alanları .......................................................... 44 Çizelge 5.9. Fine-Kinney metodu şiddet skalası ......................................................... 45 Çizelge 6.1. Tesiste belirlenen risklerin sayısal dağılımı ....................................... 46
-
vii
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ
ANFO Amonyum Nitrat – Fuel Oil dB(A) İnsan kulağının duyarlı olduğu ses frekansları düşünüldüğünde en
uygun ölçüm yöntemi GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ILO Uluslararası çalışma örgütü İSG İş Sağlığı ve Güvenliği m Metre mm Milimetre RÖS Risk öncelik sayısı sn. Saniye SGK Sosyal Güvenlik Kurumu WHO Dünya Sağlık Örgütü % Yüzde
-
1
1. GİRİŞ Sanayileşme ve teknolojik gelişmeler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş
sağlığı ve güvenliği kültürünü zorunlu hale getirmiştir. Uygar toplumlar çalışma
hayatını insana ve çalışana değer vererek düzenlemektedir. Ekonomik ve sosyal
gelişmenin şartı çalışanı, üretimin en önemli unsuru olarak görmektir. Çalışma
hayatının getirdiği riskler insan hayatını ve iş verimini olumsuz etkilemektedir.
Sağlık ve güvenlik tedbirleri maddi ve manevi kayıpların artmaması için büyük
önem arz etmektedir.
Yapılan çalışmalar ve önlemler iş kazalarını azaltsada durduramamıştır. Her yıl
iş kazası ve meslek hastalıklarından azımsanmayacak sayıda insan hayatını
kaybetmekte, sakat kalmakta ve meslek hastalıklarına yakalanmaktadır.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ne göre dünyada her 15 saniyede iş kazası ve
meslek hastalıkları nedeniyle bir kişi hayatını kaybetmektedir. Türkiye’ de 2016
yılı SGK istatistiklerine göre 286068 kişi iş kazası geçirmiş, 597 kişi meslek
hastalığına yakalanmış, 1405 işçi hayatını kaybetmiştir (SGK, 2016).
Madencilik sektörü doğası gereği risklerle özellik arzeden bilgi, deneyim,
uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren en ağır ve tehlikeli işlerin başında
gelmektedir. Dünya’ da çalışanların % 1’i madenlerde çalışmaktayken meydana
gelen ciddi kazaların % 8’ i madencilik sektöründe meydana gelmektedir.
Açık ocak madenciliğinin bilinen en eski madencilik faaliyeti olduğu
düşünülmektedir. Genel olarak yerin üstündeki veya ekonomik derinlikteki
maden yataklarının çeşitli yöntemlerle çıkarılması için yapılan tüm çalışmalara
açık ocak işletmeciliği denilmektedir. Maden yatağındaki kömür veya cevherin
kazılmasından önce, maden yatağının üzerindeki örtü tabakaları ve aralarında
bulunan kayaçlar kazılıp yakında uygun bir yere taşınmaktadır. Bu işleme örtü
kazısı veya dekapaj denilmektedir (Konuk vd., 1999).
Açık ocak işletmeleri yeraltı işletmelerine göre daha büyük kapasitelerde ve
daha düşük üretim maliyetiyle çalışırlar. Açık işletmelerde dekapaj, delme,
patlatma, kazı, yükleme, taşıma ve dökme olmak üzere altı temel işlem ile
yapılmaktadır. Ocak planlamasında; jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik koşullar,
-
2
rezerv yayılımı, topoğrafya, ekipman, nakliyat sistemleri, enerji temini,
ekonomik faktörler ve maliyet, cevher çeşidi, şev açıları, basamak yüksekliği, yol
eğimleri, cevher zenginleştirme gibi parametreler dikkate alınmaktadır (Altınok,
2016).
Maden üretiminin 2/3’ ü açık işletme yöntemleri kullanılarak yapılmaktadır.
Açık işletmelerde kullanılan makine kapasitelerinin artış göstermesi ve bunun
maliyeti düşürmesi açık ocak madenciliğinin tercih edilmesini sağlamıştır.
Teknolojik gelişmeler açık ocak madenciliğinde büyük değişiklikler meydana
getirmede açık ocak işletmeciliğinin kendine has güç koşulları çalışma hayatını
zorlamıştır. Bunun sonucu olarakta açık ocak işletmeciliği sırasında iş kazaları
meydana gelmektedir.
İş kazaları ve meslek hastalıklarının değerlerlendirilmesi ve risk analizi
çalışmaları iş kazası oranlarının azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Maden
ocaklarında risk değerlendirmesin yapılması hem yasal bir zorunluluk hemde
işletmenin sağlıklı olarak hayatını devam ettirmesi için en öncelikli konudur.
Yapılan bu çalışmada bir kireçtaşı ocağında sağlık ve güvenlik ile ilgili tehlike ve
risklerinin saptanması ve bu tehlike ve risklere yönelik çözüm önerilerinin
geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bucak yöresine ait bir kireçtaşı ocağında Fine-
Kinney Metodu kullanılarak risk değerlendirmesi yapılmış ve belirlenen riskler
tehlike kaynaklarına, düzeylerine, şiddetlerine göre sınıflandırılarak analiz
edilmiştir. Yapılan risk değerlendirmesi sonucunda, kireçtaşı ocağında iş sağlığı
ve güvenliği uygulamalarını iyileştirmesi amaçlanan çözüm önerileri
getirilmiştir.
-
3
2. KAYNAK ÖZETLERİ
2.1. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tanımı
İş Sağlığı ve Güvenliğinin birçok farklı tanımı yapılmaktadır. Bu tanımların
birçoğu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
tanımları temel alınarak uyarlanmaktadır.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sağlık kavramını, işle bağlantısı açısından,
sadece hastalık veya sakatlığın bulunmaması halini değil, aynı zamanda, çalışma
sırasındaki hijyen ve güvenlik ile doğrudan ilişkili olarak sağlığı etkileyen
fiziksel ve zihinsel unsurları da kapsar şeklinde tanımlamaktadır (ILO, 2001).
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık kavramı ise, sadece hastalık ve
sakatlığın olmayışı değil aynı zamanda bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir
huzur ve iyilik halidir olarak ifade edilmektedir (WHO, 2018).
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İşçi Sağlığı ve Daire Başkanlığı
İşyerlerinde işin yürütülmesi sırasında, çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa
zarar verebilecek koşullardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel
çalışmalardır şeklinde tanımlamaktadır.
2.2. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi
İş güvenliği denilince akla çalışanların can güvenliği, makine araç ve gerecin,
işyerinin, çevrenin, üretilen malın güvenliği gelmektedir. Bu kapsamda, iş
dünyasında çalışan çok sayıda insan, büyük meblağlar tutan malzeme, makine,
araç ve gereçler, çevre, çalışma hayatı ile ilgisi olmayan milyonlarca insanın
hayatı ve mutluluğu iş güvenliğinin önemi kendiliğinden ortaya çıkarmaktadır.
İnsan hayatı hiçbir maddi varlıkla ölçülemez olması ve korunmasının gerekliliği
iş sağlığı ve güvenliğinin en önemli nedenlerinden birisidir. İş kazalarının % 98’i
önlenebilir durumdadır ve her yıl binlerce kişi iş sağlığı ve güvenliğine yeterince
önem verilmediği için hayatını kaybetmekte ve sakat kalmakta, yaptığı iş nedeni
ile hastalıklara yakalanmaktadır. Bunun yanında ekonomik nedenler de iş
sağlığı ve güvenliğinin önemini ortaya koyan önemli olgular arasındadır. İş
-
4
kazalarının neden olduğu başta kalifiye eleman kayıpları ve çalışanlar üzerinde
olumsuz tesirleri ile verimliliğin azalması, sonra değeri çok pahalı olan makine,
tesis, araç ve gereçlerdeki hasarlar maddi yönden küçümsenemeyecek
değerlerdir. Bu durum mikro ölçüde şirketlerin ekonomisini olumsuz yönde
etkilediği gibi, makro düzeyde ülke ekonomisi üzerinde de büyük olumsuz
etkileri vardır(Tiryaki, 2011).
2.2.1. Sosyal açıdan önemi
İnsanların ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya
sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin
yaşama, özgürlük ve kişi güvenliği hakları vardır.
Üretimin en önemli faktörü çalışanlar ve çalışanların emeğidir. Makineleşmenin
artması, otomasyon sistemlerine geçilmiş olması belli ölçüde insan emeğine
duyulan ihtiyacı azaltmış ancak tamamen ortadan kaldırmamıştır.
İş kazası sonucunda sadece çalışanlar değil aileside dolaylı olarak
etkilenmektedir. Çalışan ve dolayısıyla ailesinin gelir düzeyi düşmektedir.
Ailenin maddi sıkıntılar yaşaması sebebiyle çalışamaz yaştaki çocukların para
kazanmak için eğitimlerini bırakmaları gibi olumsuz sosyal sonuçlar ortaya
çıkmaktadır. Uzuv kayıpları sonucu sakat kalan çalışanlarda psikolojik bazı
problemleri ortaya çıkmaktadır. Çalışanın uzuv kaybı veya ölümü ile sonuçlanan
iş kazalarının telafisi mümkün değildir
İş sağlığı ve güvenliğin öneminin kavrandığı bir çalışma ortamında çalışmak
çalışanların iş kazası endişe ve korkusunu ortadan kaldırarak hem daha verimli
çalışmalarını sağlayacak hem de bedensel ve ruhsal yönden sağlıklı bireyler
olarak yaşamlarını devam ettireceklerdir.
2.2.2. Ekonomik Açıdan önemi
İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması sebebiyle meydana gelen iş
kazaları ve meslek hastalıkları sosyal ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır.
İş kazaları ve meslek hastalıkları yaşanması sonucu işgücü, zaman, makine
-
5
teçhizat, hammadde kayıpları oluşmakta ve bu nedenle üretim faaliyetlerinin
yavaşlaması ya da durması sonucuyla ülke ekonomisinde büyük kayıplara yol
açmaktadır.
İSG ile önlem alınmadığından dolayı yaşanan iş kazaları ve meslek
hastalıklarının ülke ekonomisine ve devlete olası maliyetleri şunlardır (Zorlu,
2008 ).
• Ölen ya da sakatlanan işçilerin çalışmaları gereken sürede sağlanan üretim,
verim ve Gayri Safi Milli Hasılaya (GSMH) katkılarından yoksun kalma, ayrıca
çalışanın gelecekte oluşturacağı üretim ve gelir kaybı, çalışırken ödemekte
oldukları sosyal sigorta primlerinin ödenmemesi,
• Ölen çalışanların geride kalan hak sahiplerine dul ve yetim aylığı ya da bir
daha çalışamayacak kadar sakatlananlara malullük aylığı bağlanması
• Çalışanların tedavileri için harcanan sağlık giderlerinin SGK’ ya getirdiği
maliyet,
• Tekrar çalışabilecek duruma gelene kadar geçici iş göremezlik ödeneği
verilmesi,
• İşverenler tarafından “maddi ve manevi tazminat, destekten yoksun kalma
tazminatı” adı altında önemli miktarlarda tazminat ödenmesi,
• Çalışanın yetiştirilmesi için yapılan eğitim harcamalarının kaybı.
30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe
giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 10. maddesi, tüm
işyerlerinde iş güvenliği açısından risk değerlendirmesi yapılması veya
yaptırılmasını zorunlu kılmış ve bu sorumluluğu işverene vermiştir. Bu
çalışmada seçilen metot ise Fine-Kinney metodudur.
Fine-Kinney Metodu, risklerin derecelendirilmesinde, derecelendirme
sonuçlarına göre hangi işlere öncelik verilmesi ve kaynakların öncelikle nereye
aktarılması konularında kullanılan kolay ve yaygın bir metottur. Bu risk
değerlendirme metodu ilk defa Fine tarafından 1971 yılında önerilmiş (Fine,
1971) ve 1976 yılında Kinney ve Wirüth tarafından geliştirilerek günümüzde
hala kullanılan bugünkü halini almıştır (Kinney vd., 1976). Kısaca Kinney
-
6
Yöntemi olarak da ifade edilmektedir. Bu yöntem üzerine 2008 yılına kadar
detaylı bir çalışma yapılmamıştır. 2008 yılında (Marhavilas vd., 2008) 2009
yılında (Marhavilas, 2009) ve 2011 yılında Marhavilas vd. çalışmaları Kinney
yöntemi konusunda oldukça açıklayıcı olmuştur(Marhavilas vd., 2011). Yurt
dışında çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Son yıllarda ülkemizde de önem
kazanmıştır.
İş sağlığı ve güvenliği madencilik sektörünün en önemli kolu olan açık ocak
madenciliğinin temel yapı taşlarındandır. Açık ocak madenciliğinin yapısı
çalışma koşulları sürekli değişmektedir bu da iş sağlığı ve güvenliği ile üretimin
paralel olarak ilerlemesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle çalışmaya
başlamadan önce ve çalışmalar sırasında mühendislik çalışmaları yapılmalıdır.
Mühendislik çalışması yapılabilmesi için bölgenin jeolojisinin iyi bilinmesi
gerekmektedir. Hançer (1996) Isparta güneyi, Ağlasun-Bucak civarının jeolojik
özelliklerini araştırmıştır.
Yerüstü maden işletmelerinde yaşanabilecek kazalar yapılacak mühendislik
çalışmaları ile en aza indirilebilir. Bunun için üretime başlanmadan önce
arazinin yapısı ile ilgili yapılacak detaylı araştırmalar büyük önem taşımaktadır.
Proje tamamlandıktan sonra her aşamada sürekli takip ve kontrol, olası
kazaların oluşmasını engelleyecektir (Konuk vd., 1999).
Son yıllarda işletmeler için kalite, çevre, insan kaynakları gibi konuları
yönetmenin yanı sıra, iş sağlığı ve güvenliğini de yönetmek önemli bir sorun
olarak karşımıza çıkmaktadır. İş sağlığı ve güvenliğini iyi yöneten kuruluşlar,
piyasada rekabet avantajı sağlarken, iş kazaları ve meslek hastalıklarının
maliyetlerini de minimize ederek karlılıklarını artırmaktadırlar (Şardan, 2005).
Genel anlamda iş güvenliği kavramı çalışanların, işletmenin ve üretimin her
türlü tehlike ve zararlardan korunmasını içermektedir. İnsan hayatının öncelik
taşıması nedeniyle, işletme ve üretim güvenliği konularının ikinci planda kaldığı
ve uluslararası alanda iş güvenliği kavramıyla genel olarak çalışanların
güvenliğinin ifade edildiği görülmektedir (Özkılıç, 2005).
-
7
Açık ocak madenciliğinde iş güvenliği mühendislik çalışmaları ile yapılmaktadır.
Şev duraylılığı açık ocaklarda çok önemli bir faktördür. Şev duraysızlığı
yüzünden çok sayıda meslektaşımız hayatını kaybetmiştir (Elbistan ve Siirt
örneği). Şev için genel anlamda bir tanım yapmak gerekirse bu tanım “doğal
veya yapay oluşturulmuş bir zemin kitlesini sınırlayan eğik yüzey “ olarak
verilebilir. Eğik yüzey bir düzlem olabileceği gibi birbirlerini takip eden
düzlemlerden de oluşabilir (Şekercioğlu, 2007).
Kireçtaşı ve ürün olarak kirecin fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlemiş,
endüstri ve sanayi alanında kullanımı için özellikleri araştırmıştır (Parlakyıldız,
2008).
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği kurullarının etkinliği, öncelikle İş Kanunu ve İş
Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Yönetmeliği’nde yer alan yükümlülüklerin yerine
getirilip getirilmemesi bakımından incelenmiş; ayrıca, işyerlerinde çalışan
uzmanların kişisel gözlem ve değerlendirmeleri de dikkate alınmıştır (Yılmaz,
2009).
Yeraltı ve yerüstü maden işyerlerinde çalışan işçilerin sağlık ve güvenliğinin
korunması için uyulması gereken asgari şartlar Yeraltı ve Yerüstü Maden
İşletmelerinde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğinde belirlenmiştir (İş
Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011).
Risk değerlendirmesi belirli istenmeyen olayların meydana gelme olasılığını
tahmin etme süreci, sebep olunan zarar veya hasarın şiddeti, bunlarla birlikte
sonuçların önemini göz önünde tutan bir değer yargısıdır (Ceylan ve Başhelvacı,
2011).
İş Güvenliği konusu belli bir sektöre ait olan değil, tüm sektörleri yakından
ilgilendiren bir konudur. Bu nedenle literatürde her sektörden ve her meslek
dalından araştırmacıların yayınlarını görmek mümkündür. Özgür ( 2013),
metal sektörü üzerinde durmuş ve bu sektörde risk analizi uygulaması
yapmıştır.
-
8
Atölye tipi üretim yapan sanayi işletmeleri özelinde yeni yaklaşım esas alarak
Spiral İş Sağlığı ve Güvenliği Metodu geliştirmiş, IDEF diyagramları ile uygulama
adımları ortaya koymuştur (Çakmak, 2014).
Altınok (2016), agrega üretimi yapan taş ocağı ve kırma-eleme tesislerinde, iş
kazası ve meslek hastalıklarına neden olabilecek tehlikelerin tespit edilmesi ve
bu tehlikeler sonucu ortaya çıkabilecek risklere yönelik alınacak önlemlerin
belirlenmesi amaçlanmıştır.
Birgören (2017) Fine-Kinney risk analizi yönteminde risk faktörlerinin
hesaplama yöntemlerini araştırmış ve çözüm önerileri ortaya koymuştur.
Ofluoğlu (1996), iş kazalarının ekonomik boyutlarını incelemiştir. Akçın (1996)’
da iş kazalarının nedenlerini araştırmıştır. TMMOB Makine Makine
Mühendisleri Odası (2012), iş kazalarının nedenleri ve sonuçlarını bir rapor
halinde sunmuştur. Yılmaz (2009), Avrupa Birliği ve ülkemizdeki iş güvenliği
kanunlarının ve iş güvenliği kurullarının iş kazalarına olan etkilerini
incelemiştir. Tiryaki (2011), çalışanların farkındalıklarının iş sağlığı ve güvenliği
üzerindeki etkilerini değerlendirmiştir.
-
9
3. GENEL BİLGİLER
Açık ocak madenciliğinin en eski madencilik faaliyeti olduğu bilinmektedir.
Genel olarak yer üstünde olan veya ekonomik olarak üstü açılarak alınabilecek
derinlikteki maden yataklarının çıkarılması için yapılan tüm çalışmalara açık
ocak işletmeciliği denilmektedir.
Taş ocaklarının ve çalışan sayılarının artması sonucunda, bu sektörde meydana
gelen iş kazalarında ve görülen meslek hastalıklarında da artış olmaktadır.
Özellikle küçük ve orta büyüklükte yapılan uygulamaların yeterli olmadığı
açıkça görülmektedir (Altınok, 2016).
Yerüstü maden işletmelerinde yaşanabilecek kazalar yapılacak mühendislik
çalışmaları ile en aza indirilebilir. Bunun için üretime başlanmadan önce
arazinin yapısı ile ilgili yapılacak detaylı araştırmalar büyük önem taşımaktadır.
Proje tamamlandıktan sonra her aşamada sürekli takip ve kontrol, olası
kazaların oluşmasını engelleyecektir (İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011 ).
3.1. Bucak Yöresi Jeolojisi ve Kireçtaşının Oluşumu
Güneybatı Anadolu’da batı Toroslarda bulunan inceleme alanı Isparta büklümü
denilen bölgede yer almaktadır. Karmaşık jeolojik konumu ve ilginç
özelliklerinden dolayı Türkiye’ nin ve dünyanın jeoloji literatüründe önemli bir
yere sahip olan Mesezoik ve Senezoik’ e ait kaya birimleri bulunmaktadır. Bu
kaya birimleri, otokton birimler allakton birimler ve volkanik birimler olarak üç
grup altında toplanır ( Hançer, 1996).
Bu bölgedeki Mesezoik yaşlı birimler karbonatlı kayaç türleri ile tanımlanır
bunlarda genel olarak Davraz kireçtaşı ve Çiğdemtepe formasyonudur. Allakton
birimler içinde de Akdağ Kireçtaşıdır. Davraz kireçtaşında baskın kayaç türü
beyaz, bej, gri renkte kireçtaşlarıdır. Çiğdemtepe formasyonunun baskın kayaç
türü ise beyazımsı, bej renkte kireçtaşlarıdır.
Yeryüzü karalarının yaklaşık % 10’unu kapsayan kireç taşlarının oluşumu
birbirlerini karşılıklı etkileyen üç ana faktöre bağlıdır;
-
10
1. İklim,
2. Jeofizik olaylar,
3. Deniz seviyesi(135 milyon sene önce tahminen 100 metre daha
yukarıdaydı)(Parlakyıldız, 2008).
Kalsiyum karbonat sedimantasyonu (çökelmesi) organik ve inorganik olmak
üzere başlıca iki yolla oluşur. Organik oluşum, çeşitli organizma kabuk, iskelet
ve salgılarının sedimantasyonuna; inorganik (veya kimyasal) oluşum ise
karbonatların doğrudan olarak çökelmesine (kristalizasyon) dayanır
(Parlakyıldız, 2008).
Bugün dünya da kullanılan kireçtaşı miktarının kabaca yıllık 4.5 milyar ton
civarında olduğu tahmin edilmektedir. Birçok ülkede kireçtaşının ana kullanım
sahası %40-70 tüketim oranıyla inşaat yapı sektörüdür. Kireçtaşı bu sektörde
beton harcından agrega (mıcır) olarak (harç karışımı: mıcır: 5 – 40 mm + kum +
çimento + su) ve yol yapımında agrega/dolgu maddesi olarak kullanılır. Bu
amaç için söz konusu olan kireçtaşı: temiz, kuru, kübik formda, yüksek aşınma
mukavemetine ve sertliğe sahip olmalıdır. Daha ince gradasyonlu bazı kireçtaşı
kumları ise (75 mikron – 5mm) beton ve inşaat harcı (hazır harç) içinde
kullanılabilir. Türkiye’de inşaat ve yapı endüstrisinde kullanılan mıcır 2005
istatistiklerine göre 28 milyon ton olup toplam kireçtaşı üretiminin %44’üne
tekabül etmektedir (Parlakyıldız, 2008).
3.2. Kireçtaşı Ocağında Üretim Aşamaları
Risk değerlendirmesi yapmak için seçilen kireçtaşı ocağında 2016 yılının
Ağustos ayında agrega üretim çalışmalarına başlanılmıştır. 91.500 m2'lik toplam
kullanım alanı içerisinde ocak, kırma eleme tesisi, stok sahası, ofis binasından
oluşmaktadır.
Firma yenilikçi ve kanunları bir kılavuz olarak kabul eden bir işletme sistemi
benimsemiştir. 10 çalışanı ile tek vardiya çalışmaktadır. Kireçtaşı ocağının
haritadaki yeri Şekil 3.1.’ de gösterilmiştir.
-
11
Şekil 3.1. Kireçtaşı ocağının haritadaki yeri
3.2.1. Açık ocak faaliyetleri
Açık ocak yöntemi, yeryüzüne mostra vermiş veya ekonomik derinlikte bulunan
madenin güvenli olarak çıkarılması için uygulanan bir işletme yöntemidir. Bu
yöntem, örtü tabakası ve maden yatağı basamaklar oluşturularak ve yatay
dilimlere bölünerek, örtü tabakasının yapısına ve çıkarılan madene göre
patlayıcı madde kullanılarak veya kullanılmadan gevşetme ve kazı yapılarak
uygulanır.
Yeraltı işletmelerine göre açık işletmeler daha büyük kapasiteyle ve daha düşük
üretim maliyetleriyle çalışırlar. Açık işletme yöntemlerinde kullanılan araçlar;
yükleme, taşıma ve dökme işlemlerinde kazıcı (ekskavatör), yükleyici (loader),
yüksek kapasiteli kazıcı iş makinesi (dragline), kamyon vb. iş makineleridir.
Açık ocak faaliyetlerinde kazı planı ve uygun ekipman için yıllık kazı ve üretim
miktarları, topografya, damarın eğimi, yapısı ve kalınlığı, örtü tabakası ve ara
kesme tabakalarının kalınlığı ve mekanik özellikleri, iklim (yağış ve sıcaklık) ve
drenaj durumu en önemli faktörlerdir.
-
12
Ocak planlaması aşamasında uygun basamak boyutları, şev açıları, döküm
sahası yeri seçimi, kapasitesi ve yol çalışmalarına mutlaka dikkat edilmesi
gerekmektedir. Maden yatağının yeryüzüne yakın kısımları, yatay tabaka veya
büyük kitle biçiminde olduğunda ve dekapaj/maden oranı uygun olduğu
durumlarda maden yatağı bu yöntem kullanılarak işletilebilir.
Risk değerlendirmesi yapılan kireçtaşı ocağında üretim açık ocak işletmeciliği
şeklinde yapılmaktadır. Örtü tabakası kaldırıldıktan sonra delme işlemi
yapılacak alan hidrolik ekskavatör ve kepçe yardımıyla temizlenerek patlatma
işlemine hazırlanmaktadır. Patlatma işleminde Amonyum Nitrat – Fuel Oil
(ANFO), jelatin tipi dinamit ve milisaniye Nonel gecikmeli kapsüller kullanılarak
gerçekleştirilmektedir. Kireçtaşı ocağının genel görünümü Şekil 3.2.’ de
gösterilmiştir.
Şekil 3.2. Bucak yöresine ait bir kireçtaşı ocağından görünüm
Patlatma sonrasında konkasöre sığmayacak iri kaya kütleleri ekskavatörün
ucuna bağlanan hidrolik kırıcılarla uygun ebatlara getirilerek damperli
kamyonlara yükleyicilerle yüklenip konkasör tesisine gönderilmektedir.
-
13
3.2.2. Kırma-Eleme faaliyetleri
Ocak sahasından getirilen kayalar kamyonlar tarafından hammadde bunkerine
boşaltmaktadır. Besleme bunkerine boşaltılan hammadde arasındaki kil gibi
istenmeyen yabancı maddeler bunkerin altındaki ızgaradan geçerek elek altı
malzeme olarak ayrılmaktadır. Elek üstünde kalan taş ve büyük kaya parçaları
tekrar konkasöre gönderilmektedir.
İstenmeyen malzemeler ve kil elek yardımıyla ayrıldıktan sonra birincil kırıcıya
dökülür burada küçültülen taşlar titreşimli ön eleklere ulaştırılır eleklerde
geçemeyen taşlar ikinci kırıcıya gönderilir ikinci kırıcıdan çıkan taşlar elekler
yardımıyla ebatlanarak stok sahasına gönderilir.
Kum şeklinde agrega üretmek için elekten geçemeyen taşlar konveyör bant ile
üçüncü kırıcıya gönderilir. Üçüncü kere kırılan taşlar elekten geçirilerek kırma
kum elde edilir.
Hazır beton, briket, parke taşı ve asfalt üretiminde kullanılmak üzere kırma kum
almaya gelen kamyonlar uygun boyuttaki agrega yükleyiciler yardımıyla
kamyonlara yüklenerek sevk edilir. Açık ocak faaliyetlerinde ve kırma-eleme
tesisindeki çalışmalar ana hatlarıyla anlatılmıştır. Kireçtaşı ocağının açık ocak
faaliyetleri ve kırma- eleme faaliyetlerinide içine alan iş akış şeması Şekil 3.3’ te
gösterilmiştir.
-
14
Şekil 3.3. Kireçtaşı ocağının iş akış şeması
Bitkisel Toprağın Sıyrılarak Alınması Ve Depolanması
Patlatma Ve Ekskavatör İle Toprağın Yerinden Sökülmesi
Çıkarılan Malzemenin Loader İle Kamyonyalara Yüklenmesi
Kamyonlarla Kırma-eleme tesisine sevk edilmesi
Besleme Bunkeri
Elek
Birincil Kırıcı
Titreşimli Elek
İkincil Kırıcı
Titreşimli Elek
Üçüncül Kırıcı
Geçici Stok Sahası
Satış
-
15
3.3. Açık Ocak Madenciliğinde İş Kazası İstatistikleri
Madencilik sektörü işin yürütümü sırasında çalışma ortamının sürekli değişmesi
sebebiyle diğer sektörlerden ayrılmaktadır. Bu durumda ortam şartlarının
sürekli kontrol edilmesini gerektirmektedir. İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin
İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’ ne bakıldığı zaman “Diğer Maden ve Taş
Ocakçılığı” faaliyetlerinin “Çok Tehlikeli” işyerleri sınıfında yer aldığı
görülmektedir (Resmi Gazete, 2012:28509) .
Diğer madencilik ve taş ocakçılığı sektörü de iş sağlığı ve güvenliği açısından
yüksek riskler taşımaktadır. Bu nedenle birçok iş kazası meydana gelmektedir.
SGK istatistiklerine göre 2010 ve 2016 yılları arasındaki diğer madencilik ve taş
ocakçılığı sektöründeki iş kazası sayıları Şekil 3.4’ te yer almaktadır.
Şekil 3.4. Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyeti 2010-2016 yılları iş kazası Sayıları (SGK, 2017) SGK verilerine göre 2010 – 2016 yılları arasında diğer madencilik ve taş
ocakçılığı faaliyetinde 2010 yılında 507, 2011 yılında 702, 2012 yılında 569,
2013 yılında 1598, 2014 yılında 1557 ve 2015 yılında 1639, 2016 yılında 2045
olarak tespit edilmiştir (SGK, 2017).
507702
569
1598 1557 1639
2045
0
200
400
600
800
1000
1200
1400
1600
1800
2000
2200
2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
-
16
Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyetinde meydana gelen iş kazaları
sonucunda yaşanan ölümlü iş kazaları 2010-2016 yılları arasında incelenmiştir.
Şekil 3.5’ te gösterilmiştir.
Şekil 3.5. Diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyeti 2010-2016 yılları iş kazası sonucu ölüm sayıları ( SGK, 2017) 2010-2016 yılları arasında diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyetlerinde
2010 yılında 24, 2011 yılında 43, 2012 yılında 17, 2013 yılında 28, 2014 yılında
38, 2015 yılında 40, 2016 yılında 64 kişi hayatını kaybetmiştir (SGK,2017).
2016 yılında diğer madencilik ve taş ocakçılığı faaliyet alanında meydana gelen
iş kazaları aşağıdaki gibi sıralanabilir;
11.01.2016 tarihinde Çekmeköy-İstanbul’ da açık ocak, taş ocağında kırma
makinesine düşmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
28.01.2016 tarihinde Köşk-Aydın’ da açık ocak, kum ocağında kum silosuna
düşme sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
07.02.2016 tarihinde Gölpazarı-Bilecik’ te açık ocak, mermer ocağında iş
makinesi kovasının altında kalma sonucunda 1 ölümlü iş kazası (Maden
Rehber, 2017).
13.02.2016 tarihinde Kırşehir’ de açık ocak, malzeme düşmesi sonucu 1
24
43
17
28
38 40
64
0
10
20
30
40
50
60
70
2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
-
17
ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
02.03.2016 tarihinde Göynük-Bolu’ da açık ocak, kömür ocağında kamyonun
altında kalma sonucunda 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
07.03.2015 tarihinde Gerger-Adıyaman’ da açık ocak, mermer ocağında
patlatma sonrası kaya düşmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber,
2017).
08.03.2016 tarihinde Sarıgazi-İstanbul’ da açık ocak, taş ocağında taş
parçalarının düşmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
12.04.2016 tarihinde Bünyan-Kayseri’ de açık ocak, taş ocağında patlama
sonucu kaya parçası sıçraması sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber,
2017).
03.05.2016 tarihinde Yatağan-Muğla’ da açık ocak, mermer ocağında
uçuruma yuvarlanan iş makinesinde 1 kişi hayatını kaybetmiştir (Maden
Rehber, 2017).
20.05.2016 tarihinde İskenderun-Hatay’da açık ocak, taş ocağında kamyon
ile iş makinesi arasına sıkışma sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber,
2017).
21.05.2016 tarihinde Burdur’ da açık ocak, mermer ocağında makine
devrilmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
29.06.2016 tarihinde Söğüt-Bilecik’ te açık ocak, mermer ocağında iş
makinesi arasına sıkışma sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
25.07.2016 tarihinde Gönen-Balıkesir’ de açık ocak, mermer ocağında blok
düşmesi sonucu 1ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
21.08.2016 tarihinde Gönen-Balıkesir açık ocak, mermer ocağında blok
düşmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
26.09.2016 tarihinde Bergama-İzmir’ de açık ocak, taş ocağında patlatmada
kopan kaya parçası sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
03.10.2016 tarihinde Antalya’ da açık ocak, mermer ocağında blok düşmesi
sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
09.10.2016 tarihinde Şarkikaraağaç-Isparta açık ocak, taş ocağında patlatma
sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
16.11.2016 tarihinde Şirvan-Siirt’ de açık ocak, bakır ocağında şev kayması
sonucu 16 kişi yaşamını kaybetmiştir (Maden Rehber, 2017).
-
18
29.11.2016 tarihinde Burdur’ da açık ocak, mermer ocağında kamyonun
yuvarlanması sonucunda 1 ölümlü iş kayması (Maden Rehber, 2017).
30.11.2016 tarihinde Sütçüler-Isparta’ da açık ocak mermer ocağında blok
devrilmesi sonucu 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
28.12.2016 tarihinde Muğla’ da açık ocak, taş ocağında yüksekten düşme
sonucunda 1 ölümlü iş kazası (Maden Rehber, 2017).
3.4. Açık Ocak Madenciliğinde İş Güvenliği Riskleri ve Alınacak Tedbirler Açık ocak madenciliğinde çalışanların toza ve gürültüye maruz kalmaları,
basamak yüksekliğinin ve basamakların planlanarak oluşturulmaması, ters
ıskarpa yöntemiyle çalışılması, iş ekipmanlarının ve teçhizatlarının güvenli bir
şekilde kullanılmaması, patlatma sırasında güvenlik talimatlarına uyulmaması,
kademe aynalarında çatlak ve kavlakların kontrolünün yapılmaması gibi iş
kazalarına neden olabilecek riskleri oluşturan faktörler bulunmaktadır.
Açık ocak maden işletmelerinde önemli bir risk unsuru da şev kaymalarıdır. Bu
doğa olayı yaşandığı yerde geniş bir çevreyi etkisi altına alarak çok sayıda can
ve mal kayıplarına yol açmaktadır. Şevle ilgili oluşabilecek riskleri önceden
tahmin etmek ve yok etmek için ölçüm ve izleme çalışmalarının düzenli olarak
yapılması gerekmektedir.
Kırma-eleme tesislerinde risk oluşturan etkenlerin başlıcaları, düşme riskleri,
taş ve parça fırlamaları, toz oluşumu, makinelerin bakım ve kontrollerinin
uygun zamanda yapılmaması olarak sayılabilir.
3.4.1. Şev duraylılığı ve döküm sahası Şev için genel anlamda bir tanım yapmak gerekirse bu tanım “doğal veya yapay
oluşturulmuş bir zemin kitlesini sınırlayan eğik yüzey “ olarak verilebilir. Eğik
yüzey bir düzlem olabileceği gibi birbirlerini takip eden düzlemlerden de
oluşabilir. Bir şevin analiz edilmesi sırasında şeve ait bilinmesi parametreler
Şekil 3.6’ da gösterilmiştir (Şekercioğlu, 2007 ).
-
19
Şekil 3.6. Şev geometrisi elemanları (İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011)
Kademeli çalışmalar yapılan açık ocaklarda alınması gereken güvenlik önlemleri
aşağıdaki gibidir;
Şev açısı, kademe yüksekliği ve kademe genişliği çalışılan kayaç yapısına
uygun olmalıdır.
Kademeler, araç ve işçilerin birlikte çalışabilecekleri ve tehlike anında
kolaylıkla terk edebilecekleri genişlik ve düzlükte olmalıdır.
Kazı ve pasa çalışması yapılan kademelerde çalışma yapılması
yasaklanmalıdır.
Şevler ve basamak genişlikleri güvenlik katsayısı 1,3 olarak belirlendikten
sonra şev stabilize analizlerinin yapılması ve şevlerin duraylı olup
olmadıkları belirlenmelidir (İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011 ).
Açık ocaklarda çalışma sırasında ve çalışmaya başlamadan önce sürekli
çatlak ve kavlak kontrolü yapılmalıdır.
Şevlerde kaymayı önlemek için eğim azaltılmalı, zemin kuvvetlendirilmeli ve
istinat duvarı gibi tedbirlerle şev topuğunun önü tutulmalıdır.
-
20
Açık ocaklarda kayma ve parça düşme tehlikesi olan kademe, basamak ve
yollar sürekli olarak işverence yetkilendirilen kişiler tarafından kontrol
edilmelidir.
Kademe diplerinde işçilerin dinlenmesi, yemek yemesi veya oturması uyarı
levhaları ile engellenmeli, işçiler bilgilendirilmelidir (Şekil 3.7).
Patlatma işlemlerinden ve yağmur, kar gibi doğa olaylarından sonra ve
herhangi bir sebeple işe ara verilip tekrar işe başlandığında kademe yüzeyi
ve çevresinde kavlak kontrolü ve sökümü deneyimli işçiler tarafından
yukarıdan aşağıya doğru yapılmalıdır.
Şekil 3.7. Kademe dibinde dinlenen işçi (İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, 2011) Döküm sahasında alınması gereken önlemler;
Manevracı bulunmalıdır.
Kademeler oluşturulmalıdır.
Döküm sahasında boşaltma bölgesine uygun setler yapılmalıdır.
Döküm sahalarına kamyonlarla direkt olarak malzeme boşaltımı
yasaklanmalıdır. Belirtilen boşaltım alanlarına dökülen malzemenin çeşitli
araçlar yardımıyla döküm sahasına nakliyesi sağlanır.
-
21
Aşamalı olarak iç döküm yapılan yerlerde, kademelerin duraylılığını
sağlamak için dökülen yığın sıkılaştırılmalıdır.
Döküm sahasında su drenajı ile ilgili gereken önlemler alınmalıdır.
3.4.2. Açık ocak madenciliğinde su
Açık ocak madenciliğinde şevlerin duraylılığını sağlayan önemli
parametrelerden biriside ortamdaki suyun miktarıdır. Çalışma ortamında
bulunan su duraysızlığa neden olup güvensiz durumlar ortaya çıkarabilir.
Üretimin devamlılığı için ortamdaki su uzaklaştırılmalıdır. Yeryüzünden derinde
yapılan açık ocak madenciliğinde birikme olacağından üretimle su atımı
paralellik gösterecek şekilde devam etmelidir. Açık ocaklarda su ile ilgili
alınması gereken önlemlerden bazıları aşağıdaki gibidir.
Çalışma bölgesindeki meteorolojik verileri olan aylık ortalama yağış ve
sıcaklık ölçümleri toplanmalıdır.
Yeraltı suyunun görüldüğü kuyuların göçmemesi için periyodik olarak su
düzeyi ölçümü yapılmalıdır.
Açık ocağın bulunduğu bölgedeki yoğun yağmur ve kar yağışlarından sonra
kademeler kontrol edilmelidir.
3.4.3. Nakliyat Açık ocak madenciliğinde yolların tasarımı, nakliyat ve trafik iş güvenliği
açısında iyi projelendirilmesi gereken işler arasında yer almaktadır. Yollar
planlanırken yol genişliği, trafik kuralları ve eğimi saptanırken sahada çalışacak
iş makinelerinin ve araçların özellikleri önemsenmelidir. Açık maden
ocaklarında birçok iş makinesi bulunmaktadır. Sağlıklı ve güvenli bir çalışma
ortamı oluşturulması için; tüm araçların hareketlerini düzenlemek, yerüstü
çalışmalarında trafik düzenlemesi yapmak ve kontrol etmek gereklidir (İş Teftiş
Kurulu Başkanlığı, 2011 ).
İş sağlığı ve güvenliği açısından nakliyat işlerinde alınması gereken güvenlik
önlemleri aşağıda belirtilmiştir;
-
22
Araç yolları ve yaya geçiş yerleri çalışanların korunması amacıyla açıkça
işaretlenmelidir.
Uyarı levhaları yol kenarlarına yerleştirilmeli ve levhalar periyodik
aralıklarla kontrol edilmelidir.
En yüksek ve en düşük kota ulaşan lastik tekerlekli bir aracın geçişine uygun
açık ve düzgün bir yol daima olmalıdır.
Basamak ve yol kenarlarından tehlike arz eden taşlar temizlenmelidir.
Yollar planlanırken araç parkurundaki tüm araçların karşı karşıya
gelebileceği ayrıca çalışma alanlarında ihtiyaç duyulabileceği göz önünde
bulundurulmalıdır.
Çalışma alanlarına güvenli bir şekilde ulaşabilmek ve acil bir durumda hızlı
ve güvenli bir şekilde bu yerleri terk edebilecek şekilde yollar tasarlanmalı
ve düzenlenmelidir.
Yollarda trafiği engelleyecek hiçbir şey bulunmamalıdır.
Yayalar araçların kullandığı yolu kullanmamalıdır.
İş makineleri, uygun ehliyeti olan çalışanlar tarafından kullanılmalıdır.
İş makinelerinin ve araçların kapasiteleri bilinmeli ve araçların limitleri
geçilmemelidir.
Eğitimlerde trafik levhalarının ne anlama geldiği çalışanlara anlatılmalı ve
bu levhalara uyulması sağlanmalıdır.
Makine ve araçların kontrolü sağlanmalı, bakım ve onarımları her gün
yapılmalıdır.
Yükleme sahasında diğer vasıtalara ve personele dikkat edilmelidir.
Damper tamamen indikten sonra kamyon hareket etmelidir.
Geriye gidiş sırasında arka ışıklar ile geri-vites ikaz sisteminin
çalıştıklarından emin olunmalıdır.
Doldurma ve boşaltma yaparken, şoför mahallini terk etmemelidir.
Eğimli bir bölgede park yapılması gerekiyorsa iş makinesi yamaca dik park
edilebilir.
Çukur ve şevlere yeterli ve güvenli mesafede durulmalıdır.
İş makineleri ile çalışanlar taşınmamalıdır.
-
23
İş makineleri yol, geçit ve çalışma alanları dışında çalıştırılmamalı ve
bulundurulmamalıdır.
Arıza, bakım ve yakıt ikmalinin yapılması gereken veya vardiyası biten iş
makineleri, tamir, bakım veya park yerlerine çekilmelidir.
Makine ve iş ekipmanlarının hareketli kısımlarına el, ayak, kol veya vücudun
herhangi bir kısmı sokulmamalıdır.
İş makinelerinin gölgesinde dinlenme yapılmamalıdır.
İş makinelerinde askıda yük bekletilmemelidir.
Dekapaj, cevher üretimi, toprak döküm, stok ve mermer ocaklarında iş
makinelerinin hareket ve manevraları manevracı olarak çalışan görevli
kişiler tarafından verilmelidir.
Şoför aracını yükleyici operatöründen işaret almadan önce hareket
ettirmemelidir.
Yükleme makinesinin operatörünün görüş sahasına taşıma aracı girip
durmadan yükleme işine başlanmamalıdır.
Taşıma aracının şoförü, yükleme yapılırken şoför mahallini terk
etmemelidir.
Operatörler, çalıştıkları makinelerden birinci derece sorumlu olmalıdır.
Operatörler ve şoförler, ocak içi trafik kurallarına uygun olarak hareket
etmekle yükümlüdür.
Konveyörlerle ilgili alınması gereken önlemler;
Bandın tambura sarıldığı yerler ve tahrik mekanizmasındaki aktarım yapan
bölümler koruma ekipmanları ile açık bulunmayacak şekilde kapatılmalıdır.
Bant konveyörlerin çalışması sırasında devrilmesinin önlenmesi için gerekli
güvenlik önlemleri alınmış olmalıdır.
Banttan malzeme dökülmesi sonucu çalışanlara zarar verme potansiyeli olan
yerlerde gerekli tüm tedbirler alınmalıdır.
Konveyörlerin eğimli yerlerde yüklü durumda iken kendi kendine hareket
etmemesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Konveyörlerin bazı noktalarına acil durdurma düğmeleri veya konveyör
hattı boyunca durdurma teli yerleştirilmelidir.
-
24
Bandın iki tarafında, 75 cm genişliğinde bakım onarım bölgesi bulunmalıdır.
Kontrol panelinde bant arıza yaptığında bandın hangi bölgesinde olduğu
görülebilmelidir.
Bant çalışırken üzerinden çalışanların geçişi önlenmelidir. Geçmenin zorunlu
olduğu durumlarda bant üzerinde geçiş için güvenli köprüler yapılmalıdır.
Konveyör uygun hızda çalışmıyorsa kaza meydana gelebilir. Operatör bu gibi
arıza ve kazaları rapor etmekle yükümlüdür.
Çalışanlar konveyörde meydana gelebilecek kazalar konusunda eğitilmelidir.
Konveyör hattında çalışan personel çalışma mekanizması hakkında
bilgilendirilmelidir. Ayrıca durdurma butonlarının yerleri ilgili personele
uygulamalı olarak gösterilmelidir.
Herhangi bir nedenle durdurulmuş olan konveyörler sadece durduran
personel tarafından devreye sokulmalıdır.
Konveyörlere ait güvenlik şeritleri üzerinde hiçbir şekilde yer değişikliği
yapılmamalıdır.
Başlatma ve durdurma butonları gözle görünür bir yerde olmalıdır.
Konveyörlerde tahrik tamburlarının olduğu bölgeler, sıkışma noktaları ve
boşaltma noktaları vb. tehlikelerin oluştuğu yerlerdir. Bu yerlerin yakınında
uygun boyutlarda bariyer kullanılarak tehlikeler önlenmeye çalışılmalıdır.
Tehlike oluşturan herhangi bir durum, yetkili personel tarafından
raporlandırılmalıdır.
Konveyörler yerden 2.5 m yüksekte ise her 30 m de, 2.5 m den daha
yukarıda ise her 100 m’de bir acil durdurma düğmesi konulmalıdır.
Acil durdurma butonları kırmızı renk olmalı, kolay ulaşılabilecek, belirgin
şekilde işaretlenmiş ve mantar şeklinde olmalıdır.
Bariyer konulan yerlerde altından ve üstünden geçişi engelleyecek şekilde
olmalı, tel aralıkları tırmanmayı engelleyecek boyutta olmalı, yere sabit ve
gerekli levhalarla güvenlik uyarı sistemleri etkin olmalıdır.
Bariyerler, ikincil bir kazaya neden olmamalıdır.
Bariyerler, başka alanlarda çalışmayı engellememelidir.
Yüksekten geçen konveyör hatlarının altına malzeme düşmesini engellemek
için uygun boyutlarda koruyucu kullanılmalıdır.
-
25
3.4.4. Delme patlatma yöntemiyle kaya parçalama Belirli bir sağlamlığın üstündeki malzemelerin kazısında, ister cevher ister
dekapaj ister yol- baraj yapımı olsun, patlatma zorunlu gibidir. Makine ile
kazılabilecek orta sağlamlıkta bile olsa, ekonomik açıdan patlatma tercih
edilebilir. Açık ocak madenciliğinde delme patlatma yöntemiyle kaya parçalama
yönteminde boyut, sayı ve yerleşimleri ocak sahasındaki jeolojik formasyonların
yapısına ve üretilecek malzemenin miktarına bağlı olarak belirlenerek açılan
delikler patlayıcılarla doldurulur ve ateşlenir. Madenlerin kazılmasında, açık
işletmelerde dekapaj ve cevher kazısında, inşaat sektöründe sert kayaçların
kazısında ve gevşetilmesinde patlatma işlemi en önemli aşamadır(Cevizci,
2010).
Nonel öncesi ateşleme sistemleri misyonunu tamamlamıştır ve yasaklanmalıdır
(Cevizci vd.,2013). Çünkü Nonel ateşleme sistemi statik elektrik gibi kaynaklarla
kazara patlama ve ölümlerde büyük azalma sağlamaktadır. Elektronik kapsül
henüz pahalıdır. Bu yüzden Nonel ateşleme sistemi, patlatma yapanlar için
büyük şanstır. Ancak bağlantı ve tasarımı düzgün yapılmalıdır (Cevizci
vd.,2013). Teknik olarak, Ülkemizde, patlatmanın yeterince bilinçli, yapıldığını
söylemek zordur. Hata yapma lüksünün en az olduğu işlerden biri hiç şüphesiz
patlatmadır.
Açık ocak madenciliğinde patlayıcı maddelerin kullanımı, taşınması,
depolanması ve patlamayan maddelerin bertarafı iş sağlığı ve güvenliği
açısından büyük önem taşımaktadır. Ateşleyici belgesi olan kişiler tarafından
uygun patlayıcılarla, düzgün patlatma sistemi ile yapılan işlemlerde herhangi bir
sorunla karşılaşma olasılığı azaltılabilir.
Patlayıcı Madde Depoları 87/12028 sayılı Tüzük ve 14 Mayıs 1999 tarih, 23695
sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren tüzük değişikliklerine
uygun olarak inşa edilmiş olmalıdır.
Patlayıcı Şarjı Öncesi Alınması Gereken Önlemler;
-
26
Delik sıkılama işi sorumlu ve eğitimli personel denetiminde iyi bir plan
doğrultusunda yapılmalıdır.
Kontrollü ve güvenli bir patlatma yapılması için delik paterni
bulunmalıdır.
Açık ocaklarda sıralı (kare), İsveç, şeş-beş yöntemleri uygulanmaktadır.
Bu patlatma delik paterni yöntemleri ile patlatmayı kontrol altına almak
kolaylaşır, verim oranı artar.
Patlatma bölgesinde gereksiz makine ekipman uzaklaştırılmalıdır.
Patlatma bölgesinde sigara içilmesi ve açık alev kaynaklarının
bulundurulması yasaktır. İşi olmayan tüm çalışanlar alandan
uzaklaştırılmalıdır.
Delik doldurmaya başlamadan, patlatma yapılacak alan bayrakla veya
göz ile kolayca görülecek işaretçiler ile belirtilmelidir. Patlatma sahası
tehlikeli bölge diye belirlenmelidir.
Ateşçi, açık ocak işletmesine ve komşu işyerlerine, atım yeri ile atım
yapılması için planlanan gün ve saat patlatma yapılmadan önce mümkün
olduğunca erken bildirmelidir.
Elektrikli kapsül kullanılacak ise harici bir elektrik (statik elektrik, yer
akımları, yıldırım, radyo frekans enerjisi vs. gibi) testi uygulanmalıdır.
Kapsüller ve patlayıcılar, güvenli, diğer malzemelere uzak bir yerde
bulundurulmalı, uyarı işaretleriyle belirtilmelidir.
Cep telefonu kullanılmamalıdır.
-
27
4. MADENCİLİK YAPILAN İŞYERLERİNDE İŞ GÜVENLİĞİ MEVZUATI İş sağlığı ve güvenliğine olan ihtiyaç ülkemizde diğer ülke örneklerinde olduğu
gibi kömür madenciliği ile duyulmuştur. İlk yasal düzenlemeler; 1865 yılında
yayınlanan Dilaver Paşa Nizamnamesi ve ardından 1869’ da yürürlüğe giren
Maaddin Nizamnamesi olmuştur. TBMM tarafından, 1921 yılında Ereğli Havzai
Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun çıkarılmıştır.
Madenler hakkında günümüze kadar pek çok kanun çıkarılmıştır. Çıkartılan
kanunların sayısı çok fazla olmakla birlikte pek çoğu zaten mevcut olan
kanunların bazı maddelerinin değiştirilmesi şeklinde olmuştur (Dirik, 2016).
Detaylı olarak çıkartılan ilk maden kanunlarından kanunlardan biri 1954 yılında
çıkartılan 6309 sayılı Maden Kanunudur. Bu kanun detaylı olmakla birlikte bu
kanunda iş güvenliğine ana hatlarıyla değinilmiş ve bu kanunda işçilerin
güvenliği sağlanması gerektiği ve iş kazası durumunda işin durdurulması
hususlarına yer verilmiştir. 1985 yılında çıkartılan 3382 sayılı Maden
Kanununda da buna benzer olarak iş güvenliği çok kısıtlı olarak yer
bulabilmiştir(Dirik, 2016).
Ülkemizde tüm Dünya’da olduğu gibi de iş güvenliği kömür madenciliği ile
doğmasına rağmen, çıkartılan yasalar çoğu zaman yüzeysel olmuştur.
Ülkemizde iş güvenliğine değinilen ilk kanunlardan biri 1930 yılında çıkarılan
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu olmuştur. Bu kanunun 180. Maddesinde en az elli
işçi çalıştıran işyeri sahiplerine hekim bulundurma ve hastaları tedavi etme
zorunluluğu getirilmiştir (Dirik, 2016).
1936 yılında çıkartılan 3008 sayılı İş Kanunu ile iş güvenliği konusunda
günümüzdekine nispeten benzer hükümler getirilmiştir. 3008 sayılı İş
Kanunundan sonra 1971 yılında 1475 sayılı iş kanunu kabul edilmiş ve iş
güvenliği ile ilgili olarak 3008 sayılı kanuna göre daha detaylı hükümler
getirilmiştir. 1475 sayılı kanun 2003 yılına kadar bu kanun yürürlükte kalmış ve
bu kanunun yerine 2003 yılında 4857 sayılı İş Kanunu kabul edilmiştir. Yıllar
geçtikçe iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasal zorunlulukların giderek arttığı
görülmektedir(Dirik, 2016).
-
28
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30.06.2012 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Mevzuat açısından öncelik verilen sektör madencilik sektörü
olmuştur. İş sağlığı ve güvenliği açısından ciddi riskler içermesi buna neden
olmuştur. Kanunun önleyici yaklaşımı tüm iş yerlerinde risk değerlendirmesi
yapılması ve çalışma ortamındaki tüm tehlike ve risklerin etkilerini kapsayan
önleme politikasının oluşturulması hedeflenmiştir. 6331 sayılı kanunla sayılı
kanunla alınması gereken tedbirlerin İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG)
profesyonelleri tarafından işverene yazılı olarak bildirilmesi yükümlülüğü
getirilmiştir.
Bu kanunda, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacakların,
sağlık raporu ve mesleki eğitim aldıklarına dair belgeleri olmadan işe
başlatılmayacakları hükmü yer almaktadır. Kanunla birlikte, İş Sağlığı ve
Güvenliği konularında işyerinde çalışanların görüşlerinin alınması ve
katılımlarının sağlanması düzenlenmiş olup tehlikeli durumlarında çalışanlara,
çalışmaktan kaçınma; gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda ise iş
sözleşmelerini feshetme hakkı getirilmiştir.
19.09.2013 tarihli ve 28770 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
“Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” maden işyerlerinde
çalışanların sağlık ve güvenliğini için uyulması gerekli asgari şartları
belirlemektedir. Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin yanı
sıra iş kazalarına ya da meslek hastalıklarına sebep olabilecek tüm risk
etmenlerini kapsayan yönetmelikler mevcuttur ve başlıca yönetmelikler aşağıda
sıralanmıştır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Yönetmeliği,
31.09.2012 tarih ve 28453 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi
Gazete, 2012:28453).
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği, 29.12.2012 tarih ve 28512
sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır(Resmi Gazete, 2012:28512).
İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında
Yönetmelik, 29.12.2012 tarih ve 28512 sayı ile resmi gazetede
yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2012:28512).
-
29
İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği, 29.12.2012 tarih
ve 28512 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete,
2012:28512).
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik, 18.01.2013 tarih ve
28532 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28532).
İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları, 25.04.2013
tarih ve 28628 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete,
2013:28628).
Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında
Yönetmelik, 30.04.2013 tarih ve 28663 sayı ile resmi gazetede
yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28663).
Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmelik, 15.05.2013 tarih ve 28648 sayı ile resmi gazetede
yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28648).
Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında
Yönetmelik, 02.07.2013 tarih ve 28695 sayı ile resmi gazetede
yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28695).
İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve
Eğitimleri Hakkında Yönetmelik, 20.07.2013 tarih ve 28713 sayı ile resmi
gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28713).
İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Çalışan Temsilcisinin Nitelikleri ve Seçilme
Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ Maden Sektörüne Özel İş Sağlığı ve
Güvenliği Mevzuatı, 19.08.2013 tarih ve 28750 sayı ile resmi gazetede
yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28750).
İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin
Yönetmelik, 17.07.2013 tarih ve 28710 sayı ile resmi gazetede
yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28710).
Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği, 24.07.2013 tarih ve 28717 sayı ile resmi
gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28717).
Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik,
28.07.2013 tarih 28721 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi
Gazete, 2013:28721).
-
30
Kanserojen veya Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik
Önlemleri Hakkında Yönetmelik, 06.08.2013 tarih ve 28730 sayı ile resmi
gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28730).
Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik,
22.08.2013 tarih ve 28743 sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi
Gazete, 2013:28743).
Sağlık ve Güvenlik İşaretleri Yönetmeliği, 11.09.2013 tarih ve 28762 sayı ile
resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28762).
Tozla Mücadele Yönetmeliği, 05.11.2013 tarih ve 28812 sayı ile resmi
gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28812).
İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik, 18.12.2013 tarih ve 28681
sayı ile resmi gazetede yayımlanmıştır (Resmi Gazete, 2013:28681).
Dünyanın neresinde olursa olsun iş kazaları maddi ve manevi kayıpların
yanında sosyo-ekonomik kayıplara da neden olmaktadır. Avrupa Birliği’ne bağlı
ülkelerde iş sağlığı ve güvenliğinde etkin önlemler ile iş kazalarında sürekli bir
azalma göstermektedir. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 3 Ekim 2005
tarihinde başlayan müzakere süreci ile birlikte, uyum çalışmaları da başlamıştır.
Uyum sürecinin önemli başlıklarından biri olan İş Sağlığı ve Güvenliği kısmen
uyumlaştırılan mevzuat ve akabinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu,
iş kazalarının azalması yönünde beklenen etkiyi göstermemiştir (Yılmaz, 2009).
4.1. Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği Yönetmelik 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği kapsamında maden
işyerlerindeki sağlık ve güvenlikle ilgili asgari şartları belirleme amacıyla
çıkarılmıştır. Yönetmelik işverene ve çalışana bazı yükümlülükler vermiştir.
İşverenin yükümlülükleri;
Çalışanların sağlık ve güvenliklerini sağlamak amacıyla; İşyerleri,
çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atmayacak şekilde tasarlanır,
inşa edilir, teçhiz edilir, hizmete alınır, işletilir ve bakımı yapılır. İşyerinde
yapılacak her türlü çalışma, yetkili kişinin nezaretinde ve sorumluluğu
altında yapılır. Özel riski bulunan işler yalnızca bu işlerle ilgili özel eğitim
-
31
alan ehil kişiler tarafından ve talimatlara uygun olarak yapılır. Tüm güvenlik
talimatları çalışanların anlayacağı şekilde hazırlanır. 18/6/2013 tarihli ve
28681 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde Acil Durumlar
Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak yeterli ilk yardım donanımı sağlanır ve
yılda en az bir defa olmak üzere düzenli olarak gerekli tatbikatlar yapılır
(Resmi Gazete, 2013:28770).
Kanunun 4, 10, 14 ve 16 ncı maddelerinde belirtilen hükümler
doğrultusunda sağlık ve güvenlik dokümanı hazırlanmasını ve
güncellenmesini sağlar (Resmi Gazete, 2013:28770).
İşveren, patlama ve yangın çıkmasını ve bunların olumsuz
etkilerini önlemek üzere, patlayıcı ve sağlığa zararlı ortam havasının
oluşmasını önlemek, yapılan işlemlerin doğası gereği patlayıcı ortam
oluşmasının önlenmesi mümkün değilse patlayıcı ortamın
tutuşmasını önlemek, patlama ve yangın başlangıçlarını tespit etmek,
yayılmasını önlemek ve mücadele etmek için yapılan işe uygun tedbirler alır
(Resmi Gazete, 2013:28770).
İşveren, bir tehlike anında çalışanların çalışma yerlerini en kısa zamanda ve
güvenli bir şekilde terk edebilmeleri için uygun kaçış ve kurtarma
araçlarını sağlar ve kullanıma hazır bulundurur (Resmi Gazete,
2013:28770).
İşveren, işyerinin bütününde gerekli haberleşme ve iletişim sistemini kurar.
İşveren, ihtiyaç halinde yardım, kaçış ve kurtarma işlemlerinin derhal
uygulamaya konulabilmesi için gerekli uyarı ve diğer iletişim sistemlerini
hazır bulundurur (Resmi Gazete, 2013:28770).
Kanunun 16 ncı maddesi hükümleri saklı kalmak kaydı ile çalışanlar veya
temsilcileri, işyerinde sağlık ve güvenlikle ilgili alınması gereken tüm
tedbirler ve bu Yönetmeliğin, özellikle 5, 6, 7 ve 8 inci maddelerinin
uygulanması hakkında bilgilendirilir (Resmi Gazete, 2013:28770).
Bu bilgiler çalışanlar tarafından erişilebilir ve anlaşılır şekilde olur (Resmi
Gazete, 2013:28770).
Kanunun 15 inci maddesi hükümleri saklı kalmak kaydı ile çalışanların;
Yapmakta oldukları işlerde maruz kaldıkları sağlık ve güvenlik risklerine
uygun olarak sağlık gözetimine tabi tutulmaları sağlanır. İşe girişlerinde ve
-
32
işin devamı süresince periyodik olarak sağlık gözetimleri yapılır (Resmi
Gazete, 2013:28770).
Çalışanların yükümlülükleri;
Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği bakımından, ilgili mevzuatın öngördüğü
esaslara ve işverenin bunlara uygun olarak vereceği emir ve talimata uymak
zorundadırlar (Resmi Gazete, 2013:28770).
Yerüstü maden işlerinin yapıldığı işyerlerinde uygulanacak asgari özel
hükümler;
İşyerinde yapılacak çalışmalar sağlık ve güvenlik dokümanında belirtilen
toprak kayması veya çökmesi riski ile ilgili hususlar dikkate alınarak
planlanır. Kazı yüzeyleri ve şevlerin eğimi ve yüksekliği zeminin yapısına ve
sağlamlığına ve uygulanan çalışma yöntemlerine uygun olur (Resmi Gazete,
2013:28770).
Her çalışma öncesinde, çalışma mahallinden ve nakliyat yollarından daha üst
seviyelerdeki şevlerde ve kazı yüzeylerinde toprak ve kaya düşmelerine
karşı gerekli kontroller yapılır. Gerekli yerlerde ölçümleme işleri de yapılır.
Düz ve meyilli yüzeylerdeki çalışmalar, zeminin sağlamlığını ve dengesini
bozmayacak şekilde yapılır(Resmi Gazete, 2013:28770).
Çalışma yapılan her kademeye ait en az bir adet çalışma yolu olur (Resmi
Gazete, 2013:28770).
Kademe ve nakliyat yolları kullanılan araçlara uygun sağlamlıkta olur.
Buralar araçların güvenli hareket edebileceği özellikte yapılır ve bakımları
sağlanır(Resmi Gazete, 2013:28770).
Döküm sahası, kademe gibi iş makinelerinin düşme tehlikesi olan yerlerde
yeterli yükseklikte güvenlik bariyerleri yapılır (Resmi Gazete, 2013:28770).
Kazı yapılan ve lağım atılan kademe cepheleri, şantiyeler çalışanların geçtiği
bunlara yakın yollar, taşıma yolları, kitle ve blok kayması ve parça düşmesi
olasılığı yönünden sürekli olarak denetlenir. Varsa tehlike giderilmeden bu
işle görevlendirilen çalışanlardan başkası buralarda çalıştırılmaz (Resmi
Gazete, 2013:28770).
-
33
Yıldırım düşmesi tehlikesi varsa; elektrikli kapsülle ateşleme yapılan açık
ocaklarda, lağım delikleri gerekli tedbirler alınmadan doldurulmaz. Tehlike
lağımın doldurulması sırasında meydana gelmişse doldurma işlemi derhal
durdurulup, patlamanın olağan etki alanı dışına çıkılır ve tehlike geçinceye
kadar bu alana kimsenin girmemesi için gerekli tedbirler alınır (Resmi
Gazete, 2013:28770).
Ateşlemelerden ve donmaları izleyen arazi gevşemesi kar, yağmur vb. doğal
olaylardan sonra, yeniden işe başlamalarda, kademe yüzleri ve çevresi bu işe
ayrılmış deneyimli çalışanlar tarafından yukarıdan başlanıp aşağıya doğru
sürdürülmek suretiyle çatlak sökümü yapılarak temizlenir. Bu
çalışmalar gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınarak yapılır (Resmi
Gazete, 2013:28770).
Kazı ya da lağımlarla oyularak kademe alınlarının askıya alınması (ters
ıskarpa) suretiyle çalışılması yasaktır (Resmi Gazete, 2013:28770).
Elle kazı ve yükleme yapılan açık ocaklarda kademe yüksekliği 3 metreyi
geçemez. Bu ocaklarda şev açısı ise, jeolojik ve yapısal özellikler de dikkate
alınarak, sağlam arazide 60 dereceyi, çöküntülü ve ezik arazide, kum, çakıl
ve dere tortuları olan yerlerde, killi tabakalarda, ayrışıma uğramış
kalkerlerde, parçalanmış volkanik taş ve tüflerde 45 dereceyi, kaygan ve sulu
yerlerde 30 dereceyi geçemez (Resmi Gazete, 2013:28770).
Açık işletmelere ilişkin yönerge: Kazıcı ve doldurucu makinaların
çalıştırıldığı veya derin lağım deliklerinin uygulandığı işyerlerinde ilgili
mevzuat hükümlerinin de göz önünde tutulduğu ve aşağıdaki ayrıntıları
kapsayan yönerge hazırlanır. Bu Yönergede; Kademelere verilecek en çok
yükseklik, güvenle çalışmaya imkân verecek kademe düzlüğü, genişliği,
çalışılan yerin özelliğine, jeolojik, tektonik yapısına ve fiziksel özelliğine göre
kademelere verilmesi gereken şev derecesi, lağım atılacak yerin özelliğine
göre, lağım derinliği, lağım aralıkları ve lağım deliğiyle kademe yüzünün dibi
arasındaki uzaklık ve buna göre konulması gereken patlayıcı madde miktarı,
ateşleme sırasında çalışanların ve makinaların güvenlikleri için alınması
gereken tedbirler, makinaların çalışma koşulları, manevra yerleri, yükleme,
taşıma ve boşaltma işlerinde uygulanacak güvenlik tedbirleri, patlayıcı
madde doldurma, sıkılama ve ateşleme sırasında alınacak güvenlik
-
34
tedbirleri, çalışma yerlerine görevlilerden başkalarının girmesine karşı
tedbirler, patlayıcı maddelerin depolanması, kullanılacakları yere güvenli
biçimde taşınmaları ve kullanılmalarına ilişkin tedbirler, gibi hususlar yer
alır (Resmi Gazete, 2013:28770).
-
35
5. RİSK DEĞERLENDİRMESİ
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu iş kazasını ‘’ işyerinde veya işin
yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut
bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olay ’’ olarak tanımlar( Resmi
Gazete, 2012:28512).
ILO’ya göre risk, “belli bir dönemde veya koşullar altında istenmeyen olayın ortaya
çıkma olasılığı, çevre koşullarına göre sıklık ve olasılık” olarak ifade edilmiştir (ILO,
2001).
Dünya Sağlık Örgütü tarafından ise “önceden planlanmamış çoğu zaman, kişisel
yaralanmalara, makinelerin, araç ve gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir
süre durmasına yol açan bir olaydır ” olarak tanımlanmıştır (WHO, 2018).
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 11.
maddesine göre iş kazası;
Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle,
sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş
veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında,
Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında
başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen
zamanlarda, Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan
zamanlarda,
Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi
sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da
ruhen özüre uğratan olaydır.
Daha önce yapılmış istatiksel çalışmalar, iş kazalarının %50' sinin kolaylıkla
önlenebilir mahiyette olduğunu, %48' inin ancak bir etüt ve metotlu çalışma ile
önlenebileceğini, %2' sinin ise önlenmesinin mümkün olmayacağını
göstermiştir.
-
36
İş kazası önleme çalışmaları yapmak için öncelikle daha önce meydana gelen iş
kazaların istatistiksel olarak değerlendirilmeli, kaza nedenlerinin belirlenmesi
ve bu nedenleri giderecek önlemlerin alınması gerekmektedir. Üretim kaybı,
üretim programının aksaması, iş göremezlik ödenekleri, tedavi masrafları,
bütün üretim ekipmanlarının hasarı iş kazalarının neden olduğu ekonomik
sorunlar açısından da büyük önem taşır. İnsan hayatı bütün bunların arasında
yerine konulamayacak en önemli unsurdur.
Tehlikelerin tanımlanmasından sonra, tehlikelerin doğasının, mekanizmasının
ve dikkate değer tehlikelerin sonuçlarının anlaşılması için de çeşitli metotlara
ihtiyaç vardır. Bu bilgiler ışığında çeşitli tehlikelerle karşı karşıya kalabilecek
çalışanların korunması sağlanabilir. Tehlike önceden tanımlandığında, risk,
tehlikenin olma ihtimali ve etkilerinin şiddetidir. Olayların ortaya çıkma olasılığı
ve ortaya çıktığında maruz kalınabilecek sonuçlar belirlenir ( Özçelik, 2005 ).
Riskler değerlendirilir, derecelendirilir ve gerekli kontrol ölçümlerinin
yapılması için prosedürler oluşturulur, risk seviyelerinin kabul edilebilirliğinin
önceden tesis edilmiş kriterler ile kıyaslaması yapılır. Kalan riskin
katlanılabilirliğinin değerlendirmesi, ihtiyaç duyulan her ilave risk kontrol
önleminin belirlenmesi, risk kontrol önlemlerinin riski katlanılabilir bir
seviyeye indirmeye yetip yetmeyeceğinin değerlendirilmesi yapılır (Özkılıç,
2005).
Risk değerlendirilmesinin temel amacı riskin kabul edilebilir olup olmadığını
sorgulamak, tespit edilen kabul edilemez riskler sonrasında mevcut önlemleri
değerlendirmek ve koruyucu önleyici tedbirler almaktır. Risklerin olasılık ve
şiddetinin hesaplanması o işletmedeki kaza olasılığını ve riskini ortadan
kaldırmaz. Önemli olan uygun kontrol önlemlerinin alınabilmesidir. Risk
değerlendirmesi sonucunda kabul edilemez düzeydeki risklere uygun termin
sürelerinde koruyucu önleyici tedbirler alınması gerekmektedir.
İş yerlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin, çalışanlara
işyerine ve çevresine verebileceği zararların ve bunlara karşı alınacak
önlemlerin belirlenmesi amacıyla risk büyüklüğünün tahmin edilmesi ve riskin
-
37
kabul edilip edilemeyeceği konusunda karar vermeye yöneli