BİRLEùMİù MİLLETLER SC - csb.gov.tr...K1350457 1120313 BİRLEùMİù MİLLETLER SC UNEP...
Transcript of BİRLEùMİù MİLLETLER SC - csb.gov.tr...K1350457 1120313 BİRLEùMİù MİLLETLER SC UNEP...
K1350457 120313 1
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
SC UNEP/POPS/COP.6/INF/31
Kalıcı Organik Kirleticilere İlişkin Stockholm Sözleşmesi
Dağt.: Genel
4 Şubat 2013
Sadece İngilizce
Kalıcı Organik Kirleticilere İlişkin Stockholm Sözleşmesi Taraflar
Konferansı
Altıncı toplantı
Cenevre, 28 Nisan–10 Mayıs 2013
Geçici gündem Madde 5 (i)**
Sözleşme’nin uygulamasına ilişkin konular
: etkinlik değerlendirmesi
Kalıcı Organik Kirleticiler için küresel izleme planına ilişkin
kılavuz
Sekrataryanın notu
1. Etkililik değerlendirmesi için küresel izleme planınına ilişkin UNEP/POPS/COP.6/28 sayılı
belgede işaret edildiği gibi, Sekreterya, Sözleşmenin etkinliğinin değerlendirilmesi için küresel
izleme planına ilişkin kılavuz belgenin gözden geçirilme ve güncelleme sürecini ve küresel izleme
planı için bölgesel organizasyon grupları ve küresel koordinasyon grubu çalışmalarını
desteklemeye devam etmiştir.
2. Cenevre'de 10-12 Ekim 2012 tarihindeki toplantılarında, küresel izleme planı küresel
koordinasyon grubu ve bölgesel organizasyon grupları, örnek alma ve analiz yöntemleri, insan sütü
ve serumda perfloroktan sulfonik asit için korelasyon çalışması ve çevresel örnek bankacılığı gibi
yeni listelenen Kalıcı Organik Kirleticilere ilişkin ilave teknik bilgileri içermesi için kılavuz
belgesini ayrıca güncellemiştir.1 Kalıcı Organik Kirleticiler için küresel izleme planına ilişkin
güncellenen kılavuz belge güncel notun ekinde ortaya konmuştur; formel olarak düzenlenmemiştir.
3. Arıca, Sekretarya, küresel koordinasyon grubu ile istişare ederek, Kalıcı Organik
Kirleticiler küresel izleme planı (UNEP/POPS/COP.6/INF/31/Add.1) ve Kalıcı Organik Kirleticiler
küresel izleme planında (UNEP/POPS/COP.6/INF/31/Add.2) önemsiz değişiklikler yapmıştır.
* UNEP/POPS/COP.6/1. 1 Toplantının raporu UNEP/POPS/COP.6/INF/32 sayılı belgede gösterimiştir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
2
Ek
KKAALLIICCII OORRGGAANNIIKK KKIIRRLLEETTIICCIILLEERR IIÇÇIINN
GGLLOOBBAALL IIZZLLEEMMEE PPLLAANNIINNAA IILLIIŞŞKKIINN
KKIILLAAVVUUZZ
Ocak 2013
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
3
TTEEŞŞEEKKKKÜÜRR
Aşağıda adı geçen uzmanlara bu kılavuz belgesine yaptıkları değerli katkılardan dolayı teşekkürlerimizi
sunarız: Sn. Tom Harner (Kanada)**
, Sn. Derek Muir (Kanada), Mr. Zongwei Cai (Çin), Sn. Minghui
Zheng (Çin)****
, Sn. Ivan Holoubek (Çek Cumhuriyeti)**, Sn. Jana Klanova (Çek Cumhuriyeti), Sn.
Yasuyuki Shibata (Japonya)**, Sn. Roland Kallenborn (Norveç), Sn. Torkjel Sandanger (Norveç), Sn.
Ramon Guardans (İspanya)**, Sn. Bert van Bavel (İsveç), Sn. Britta Hedlund (İsveç) ve Sn. Heidelore
Fiedler (UNEP/DTIE Kimyasallar Şubesi).
Ayrıca, revize kılavuz belge küresel izleme planı küresel koordinasyon grubu üyeleri tarafından gözden
geçirilmiştir: Sn. Malverne P. Spencer (Antigua ve Barbuda), Sn. Anahit Aleksandryan (Ermenistan),
Sn. Sara Broomhall (Avustralya), Sn. Lorenzo Caballero (Şili)******, Sn. Trajce Stafilov (Makedonya
Eski Yugoslav Cumhuriyeti), Sn. Sundar Ramanhathan (Hindistan), Sn. Vincent Odongo Madadi
(Kenya), Sn. Halimatou Kone Esp Traore (Mali), Sn. Ana Patricia Martínez Bolivar (Meksika)****** ve
Sn. Najib Belmekki (Fas).
Aşağıdaki uzmanlara kılavuz belgenin ilk sürümüne yaptıkları ilk katkılardan dolayı teşekkür ederiz :
Sn. Juan Carlos Colombo (Arjantin); Sn. Lars-Otto Reiersen (AMAP); Sn. Tom Harner (Kanada); Mr.
Oladele Osibanjo (Nigeria); Sn. Janneche Utne Skaare (Norveç); Sn. Hindrik Bouwman, (Güney Afrika;
Sn. Anders Bignert (İsveç); Sn. Bo Jansson (İsveç); Sn. Bo Wahlström (İsveç); Sn. Heidelore Fiedler
(UNEP/DTIE Kimyasallar Şubesi); Mr. Jørgen Schlundt (WHO).
Ayrıca başlangıçta Küresel İzleme Planı Geçici Özel Teknik Çalışma Grubu üyeleri de girdi
sağlamışlardır: Sn. Peter Weiss (Avusturya), Sn. Therese Yarde (Barbados), Sn. Mansourou
Moudachirou (Benin), Sn. Tsvetanka Dimcheva (Bulgaristan), Sn. Indrani Chandrasekharan
(Hindistan), Sn. Demba Sidibe (Mali), Sn. Nee Sun Choong Kwet Yive (Mauritus), Sn. Anna
Cumanova (Moldova) and Sn. Tor Johannessen (Norveç).
İlk taslağın hazırlanmasında Stockholm Sözleşmesi Sekretaryası teknik personeline desteği ve
UNEP/DTIE Kimyasallar Şubesine katkılarından dolayı şükranlarımızı sunarız. Sn. David Stone, Sn.
Frank Wania, Sn. Pierrette Blanchard, Sn. Len Barrie ve Sn. José Sericano bu katkılarda bulunanlar
arasındadır.
SORUMLULUK REDDİ
Kullanılan tanımlar ve bu ciltteki sunumlar, Stockholm Sözleşmesinin etkinliği değerlendirmesi için
karşılaştırılabilir KOK izleme verilerinin sağlanması amacıyla, uzman görüşüne dayalı, olası
seçeneklerdir. UNEP veya katkıda bulunan kuruluşlar içerdiği bilginin yanlış kullanımından sorumlu
tutulamaz.
* Kılavuz belgenin gözden geçirilmesine ilişkin uzman grubu, küresel izleme planı küresel koordinasyon grubu ve küresel izleme planı geçici özel teknik çalışma grubu üyeleri
** Kılavuz belgenin gözden geçirilmesine ilişkin uzman grubu ve küresel izleme planı küresel koordinasyon grubu üyeleri
*** Ayrıca küresel izleme planı geçici özel teknik çalışma grubu üyeleri
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
4
KKIISSAALLTTMMAALLAARR VVEE SSÖÖZZLLÜÜKKÇÇEE TTEERRIIMMLLEERRII
KKııssaallttmmaallaarr
AMAP Arktik İzleme ve Değerlendirme Programı
ANCOVA Eşdeğişkenlik Analizi
ANOVA Değişkenlik Analizi
BCF Biyokonsantrasyon Faktörü
CEEPOPsCTR Orta ve Doğu Avrupa Kalıcı Organik Kirleticiler Merkezi
CEP Hazar Çevre Programı
CITES Tehlike Altındaki Türlerin Uluslararası Ticareti Konferansı
TK (Sözleşmeye) Taraflar Konferansı
CRM Sertifikalı Referans Malzeme
CTD Mobil fazda mevcut olan bir maddenin (yarı ömür benzer) "yarı mesafe" olarak
tanımlanan karakteristik seyahat mesafesi
CV Değişme Katsayısı
DDD DDT Metaboliti
DDE DDT Metaboliti
ECD Elektron tutma detektörü
ECEH Avrupa Çevre ve Sağlık Merkezi
EMEP Avrupa Uzun Menzilli Sınırlar Ötesi Hava Kirleticilerin İzlenmesi ve
Değerlendirilmesi Uluslararası İşbirliği Programı
EPA Çevre Koruma Ajansı
FAO Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü
GAPS Küresel Atmosferik Pasif Örnekleme Araştırması
GAW Küresel Atmosfer Gözlemi
GC Gas kromatografi
GEF Küresel Çevre Fonu
GEMS Küresel Çevre İzleme Sistemi
KİP Küresel İzleme Planı
GPC. Jel permeasyon kromatografisi
GPS. Küresel konumlama sistemi
HELCOM Helsinki Komisyonu / Baltık Deniz Çevre Koruma Komisyonu
HPLC Yüksek performanslı sıvı kromatografisi
HRGC Yüksek çözünürlüklü gaz kromatografisi (kılcal kolon)
HRMS. Yüksek çözünürlüklü kütle spektrometresi
I L Enstrümantasyon seviyesi
IADN Entegre Atmosferik Biriktirme Ağı
ICES Uluslararası Deniz Keşif Konseyi
IMO Uluslararası Denizcilik Örgütü
INSPQ Québec Toksikoloji Merkezi
IP/RP Uluslararası/bölgesel programlar
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
5
IPCS Uluslararası Kimyasal Güvenlik Programı
JECFA FAO/WHO Gıda Katkı Maddeleri Uzman Komitesi
LOD Saptama limiti
LOQ Nicelikleme Sınırı
LRM Laboratuvar Referans Malzemesi
LRMS Düşük çözünürlüklü kütle spektrometresi
LRTAP Uzun Menzilli Sınır Aşan Hava Kirliliği Sözleşmesi (UNECE himayesinde)
LRTP Uzun menzilli taşıma potansiyeli
MDL Yöntem saptama sınırı
ML mililitre
MONARPOP Kalıcı Organik kirleticiler için Alpin Bölgesi İzleme Ağı
MS. Kütle Seçici detektör
STK Sivil toplum örgütü
OC Organoklorin
OCP Organoklorin pestisitler
OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü
OSPAR. Oslo Paris Komisyonları, Kuzey Doğu Atlantik Deniz Çevresinin Korunması
Sözleşmesi
PCB Poliklorlu bifeniller
PCDD Poliklorlu dibenzo-para-dioksinler
PCDF Poliklorlu dibenzofuranlar
KOK'lar Kalıcı Organik Kirleticiler
PRTR Kirletici salım ve taşınım kaydı
PTS Kalıcı toksik maddeler
PUF Poliüretan köpük
QA/QC Kalite güvencesi ve kalite kontrol rejimleri
ROGs Küresel İzleme Planı bölgesel organizasyon grupları
SMOC Çevre İşbirliği Kuzey Amerika Anlaşması girişimi (NAAEC) kapsamında
Kimyasalların Sağlam Yönetimi (SMOC)
SOP Standart işletim prosedürü
TCDD. Tetraklorodibenzo-para-dioksin
TEF Toksik eşdeğerlik faktörü
TEQ Toksisite eşdeğerleri
UNECE UNECE Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu
UNEP Birleşmiş Milletler Çevre Programı
WHO Dünya Sağlık Örgütü
WMO. Dünya Meteoroloji Örgütü
XAD Stiren/divinil benzen-ko-polimer reçinesi
SSöözzllüükkççee
Faaliyet Stockholm Sözleşmesi'nin 16. maddesi uyarınca etkililik değerlendirmesine katkıda
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
6
bulunabilen ortamda veya insanlardaki KOK düzeylerine ilişkin veri veya bilgi
üreten herhangi bir program veya başka bir faaliyet veya proje
Temel matrisler Bunlar Stockholm Sözleşmesi Taraflar Konferansı tarafından ikinci toplantısında ilk
değerlendirme için temel olarak belirlenen matrislerdir: A = ortamdaki hava; M =
(insan) anne sütü; B = insan kanı
CTD Mobil fazda mevcut olan bir maddenin "yarı mesafe" olarak tanımlanan
karakteristik seyahat mesafesi
I L-1 Enstrümantasyon seviyesi2 ultra-iz konsantrasyonlarda (bir kılcal sütun ile birlikte
yüksek çözünürlüklü kütle spektrometresi) PCDD/PCDF ve dioksin benzeri PCB'yi
analiz etme yeteneği
I L-2 Tüm KOK'ları (kılcal sütun ve bir kitle-seçici detektör) analiz etme yeteneği olan
enstrümantasyon seviyesi
I L-3 PCDD/PCDF ve dioksin benzeri PCB içermeyen tüm KOK'ları (kılcal sütun ve bir
elektron tutma detektörü) analiz etme yeteneği olan enstrümantasyon seviyesi
I L-4 Konjener özel PCB analizi yeteneği olmayan, (hiçbir kılcal sütun, hiçbir elektron
tutma detektörü veya kütle seçici detektörü olmayan) enstrümantasyon seviyesi
Döngülü
karşılaştırma
Halka testleri, laboratuvar performans testi programları gibi ulusal ve uluslararası
interkalibrasyon faaliyetlerine katılım.
LOD Saptama sınırı Tanım: bir bileşiğin tespit edilebildiği en düşük konsantrasyon; bu
tür gürültünün üç katı bir sinyale karşılık gelen olarak tanımlanır
<LOD Saptama sınırı altındaki sonuç
LOQ Nicelikleme Sınırı Tanım: Nicelik olarak tespit edilebilen en düşük konsantrasyon
LOD'a göre üç kat daha fazladır.
<LOQ Nicelikleme Sınırı altındaki sonuç LOD ve LOQ arasındaki seviyelerde bulunan
bileşikler mevcut olarak, ya da muhtemelen yaklaşık konsantrasyonda mevcut
olduğu bildirilebilir, ancak bu ikinci durumda sonuç, net bir şekilde LOQ'nun
altında olarak işaretlenmelidir
MDL Yöntem saptama sınırı MDL örnekleme dahil tüm yöntemi örnek işlem ve
enstrümantal analiz olarak düşünmektedir. Bu alan boşlukları arka plan tutarları
tarafından belirlenir.
I. Aşama Dördüncü toplantısında Taraflar Konferansı tarafından yürütülecek olan Madde 16
etkinlik değerlendirmesini destekleme faaliyetleri, 2000 ve 2007 yılları arasında
toplanan bilgi (aynı zamanda ilk değerlendirme olarak adlandırılır)
II. Aşama 2009 sonrasında Madde 16 etkinlik değerlendirmesini destekleme faaliyetleri
Program zaman içinde gerekli kaynağın sağlanması umudu dâhil olmak üzere, bazı kabul
edilmiş tasarıma göre, tekrarlı olarak ölçümler yürütecek bazı kurumsal faaliyetler
Seçilen matrisler B = insan kanı; A = ortam havası; BV = kabuklular; BE= Kuş yumurtaları; P 0 =
balık; MM = deniz memelileri; W = su, S = toprak; SD = sedimanlar; F = gıda; ve V
= bitki
2 Bu belgede Enstrümantasyon seviyesi terimi UNEP/POPS/COP.2/INF/10'da kullanılan Kademeteriminin yerini almaktadır
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
7
İÇİNDEKİLER
Kalıcı Organik Kirleticilere İlişkin Stockholm Sözleşmesi .................................... 1
Teşekkür ....................................................................................................................... 3
Kısaltmalar ve sözlükçe terimleri ................................................................................. 4
Kısaltmalar .......................................................................................................... 4 Sözlükçe .............................................................................................................. 5
1 Arka plan ve hedefler ........................................................................................ 13
1.1 KOK Küresel İzleme Planının hedefleri .................................................. 13 1.2 Kılavuz belgenin amaçları ....................................................................... 14 1.3 Genel İlkeler ............................................................................................ 15 1.4 Diğer bilgi kaynakları .............................................................................. 16 1.5 Kaynakça ................................................................................................. 16
2 İzlenecekmaddeler ............................................................................................. 18
2.1 Arka plan .................................................................................................. 18
2.2 Analiz edilmesi önerilen KOK'lar ............................................................ 20 2.3 Önerilen raporlama biçimi [ ..................................................................... 24 2.4 Kaynakça ................................................................................................. 24
3 İstatistiksel Hususlar ......................................................................................... 25
3.1 Sayısal hedefler ........................................................................................ 25 3.2 Temsilciler ............................................................................................... 25
3.3 Varyasyon kaynakları .............................................................................. 26 3.4 Zaman serilerinin uzunluğu ..................................................................... 27 3.5 İhtiyaç duyulan örnek sayısı .................................................................... 28
3.6 Beklenen eğilimler ................................................................................... 28
3.7 Eğilimleri tespit etmek için beklenen duyarlılık ...................................... 29 3.8 Zamansal eğilim çalışmaları için örnekleme frekansı ............................. 30 3.9 Sonuçların değerlendirilmesi ................................................................... 30
3.10 İstatistiksel işlem ve grafiksel sunum örnekleri ....................................... 31 3.11 Kaynakça ................................................................................................. 33
4 ÖRNEK ALMA VE ÖRNEK ALMAYA HAZIRLIK YÖNTEMLERİ .......... 36
4.1 Hava ......................................................................................................... 36 4.1.1 Deneysel tasarım ............................................................................ 38
Örnek alma sahaları ................................................................................. 38 Konumlandırma hususları ........................................................................ 39 Sahalara taşınma karakterizasyonu .......................................................... 40
4.1.2 Örnek matrisleri .............................................................................. 44
4.1.3 Numune alma ve elleçleme ........................................................... 45
Yüksek hacimli örnekleme ...................................................................... 45 Pasif örnekleme ........................................................................................ 46
4.1.4 KG/KK ve Verilerin İşlenmesi ....................................................... 49 4.1.5 Zaman eğilim analizi hususları ....................................................... 53 4.1.6 İklimin Etkileri ................................................................................ 53
4.1.7 Entegrasyon .................................................................................... 54 4.1.8 Kaynakça ........................................................................................ 55
4.2 Biyolojik göstergeler olarak insan sütü ve anne kanı .............................. 60 4.2.1 Giriş 60 İnsan Sütü ................................................................................................ 60
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
8
İnsan Kanı ................................................................................................ 60 Örnek ortamının seçimi ile ilgili bazı genel metodolojik hususlar .......... 61 Örnekleme ortamı seçimi, çalışma grubu ve örneklerin sayısı ile ilgili
genel düşünceler ............................................................................. 61
4.2.2 Yeni Listelenen KOK'larda analitik hususlar ................................ 64 4.2.3 Örnek alma ve örnek hazırlama yöntemleri ................................... 66 Örnek matrisleri ....................................................................................... 66 Deneysel tasarım ...................................................................................... 67 Anket ve bilgiye dayalı izin ..................................................................... 68
Örneklerin elleçlenmesi ........................................................................... 68 Etik 69 HIV/AIDS ................................................................................................ 69 Örneklerin taşınması ................................................................................ 69 Laboratuvarlar arası karşılaştırma ve işbirliği hususları .......................... 69
4.2.4 Kaynakça ........................................................................................ 69 4.3 Su ............................................................................................................. 72
4.3.1 Giriş 72
4.3.2 Deneysel tasarım ............................................................................. 73 Su izleme için seçilen kimyasallar........................................................... 73 Örnek alma sahaları ................................................................................. 73
4.3.3 Örnek Toplama ............................................................................... 74 4.3.4 Analitik hususlar ............................................................................. 78 4.3.5 Kaynakça ........................................................................................ 79
5 ANALİTİK YÖNTEM ..................................................................................... 83
5.1 Örnekleme ............................................................................................... 83
5.2 Ekstraksiyon ve temizleme ...................................................................... 83 5.3 KOK analizi ............................................................................................. 85
5.4 Verilerin işlenmesi ................................................................................... 90 5.5 Kalite kontrol organizasyonu ................................................................... 90
5.6 Kaynakça ................................................................................................. 91
6 VERİ İŞLEME .................................................................................................. 95
6.1 Hedefler ve Öncelikler ............................................................................. 95 6.2 Veri politikası .......................................................................................... 95
6.2.1 Terminoloji ..................................................................................... 95 6.2.2 Veri politikası ................................................................................ 95
6.3 Rapor edilecek veriler .............................................................................. 96 6.3.1 Kirletici madde verileri .................................................................. 96 6.3.2 Ortak faktörler ve yöntem bilgisi ................................................... 97
6.3.3 Saptama sınırı, ölçüm sınırı........................................................... 97
6.3.4 Türetilmiş parametreler ................................................................. 97
6.4 Veri kalitesi.............................................................................................. 98 6.5 Veri akış ve depolama imkanları ............................................................. 99
6.5.1 Kapsam ........................................................................................... 99 6.5.2 KİP verilerini depolama (derleme ve arşivleme) ........................... 99 6.5.3 KİP veri merkezlerinin seçimi .................................................... 101
6.5.4 Standart veri alışveriş ve raporlama sistemleri ........................... 101 6.5.5 Bazı karmaşık faktörler ................................................................ 102
6.6 Veri analizi ............................................................................................ 102 6.7 Maliyet ve finansal sonuçları ................................................................. 102 6.8 Değerlendirmeye dahil edilecek veri ve bilgilerin kabulü ..................... 103
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
9
6.9 Kaynakça ............................................................................................... 105
7 BÖLGESEL İZLEME RAPORLARI İÇİN STRATEJİ, SÜREÇ VE
TASLAK YAPISI ........................................................................................... 106
7.1 Giriş ....................................................................................................... 106
7.2 Etkililik değerlendirme faaliyetinin uygulanması .................................. 106 7.2.1 Etkililik değerlendirmeleri için asgari gereklilikler ...................... 106 7.2.2 Tanımlama ve Etkililik değerlendirme izleme raporu için temel
ortam (medya) verilerinin potansiyel kaynaklarının belirlenmesi
ve değerlendirilmesi ..................................................................... 106
7.2.3 Standardizasyon rehberliği ........................................................... 107 7.2.4 İzleme raporları için temel medya verilerinin edinimi için
stratejik düzenlemeler ve ortaklıkların geliştirilmesi ................... 107 7.2.5 Bölgesel organizasyon grupları ve ağlar ....................................... 107 7.2.6 Etkililik değerlendirmelerinde kullanılmak üzere bölgesel bazda
verileri özetleme ve sunma ........................................................... 109
7.3 1.1 Bölgesel izleme raporlarının Taslak yapısı (uygun şekilde belirli
bölgelerde kullanılmak üzere modifiye edilecek) .................................. 111
Yönetici Özeti ........................................................................................ 111 7.3.1 Giriş .............................................................................................. 111 7.3.2 Bölgenin tanımı ............................................................................. 111
7.3.3 Organizasyon ................................................................................ 111 Mevcut programların bilgilerini kullanma stratejisi .............................. 111 7.3.4 Örnekleme, analiz ve veri kullanım metodolojisi ......................... 111
Yeni bilgi toplama stratejisi ................................................................... 111 Analitik prosedürler ile ilgili strateji ...................................................... 112
Katılan laboratuvarlarla ilgili strateji ..................................................... 112 Bölgesel izleme raporu için veri işleme ve hazırlama ........................... 112
7.3.5 İzleme raporlarının hazırlanması .................................................. 112 7.3.6 Sonuçlar ........................................................................................ 112
Bağlam içinde sonuçlar .......................................................................... 112 Bölgelerde düzeyleri ve eğilimlerin incelenesi ...................................... 112 Uzun menzilli taşınma ile ilgili bilgiler ................................................. 113
7.3.7 Sonuç ve Öneriler ......................................................................... 113
7.4 Kaynakça ............................................................................................... 113
8 Çevresel Örnek Bankacılığı ............................................................................ 115
8.1 Giriş ....................................................................................................... 115 8.2 Temel Kavram ve Koşullar .................................................................... 117
8.2.1 Çevresel Örnek Bankacılığı Temel kavramı ................................. 117
8.2.2 Saklanacak örnekler ...................................................................... 117
8.2.3 Uzun süreli depolama yöntemi ..................................................... 118
8.2.4 Tesis gerekliliği ........................................................................... 119 8.2.5 İdari sistem .................................................................................... 120 8.2.6 Güvenlik uyarısı ve eğitim ............................................................ 120 8.2.7 Örnek erişimi/atılması politikası ................................................... 121 8.2.8 Rehber, kılavuzlar ve Standart Çalışma Prosedürleri ................... 121
8.3 Örnekleme ve Depolama ....................................................................... 122 Örnek saklama kapları için cam ve plastik tüpler kullanılmaktadır.
Örnek konulmadan önce dikkatlice temizlenmelidirler. Cam
kaplar organik olarak temizlenmesi daha kolay ve organik analiz
için kullanılacak örnekler için tercih edilmesine rağmen,
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
10
donduğu zaman su (kanlar, süt) hacmi önemli ölçüde arttığı için
kırılmaya karşı önlem alınmalıdır. Kan örnekleri saklandığında
kırık cam yaralanma ve kazayla enfeksiyona neden olabilir.
Kaplar sıkıca kapatılmış olmalıdır. Metal vidalı kapak veya
başka bir gevşek kap -20 ° C veya daha altında, uzun süreli
depolama sırasında donma ve biyolojik dokuların kurutulması
öncesinde sıvı örneklerin dökülmesine neden olabilir. Cam tüp
durumunda, PTFE ve diğer floropolimer ile kaplanmış bir iç
elastomelir plastik kapaklar ticari olarak mevcuttur.
Floropolimer kimyasal olarak stabil ve dayanıklı olmakla
birlikte, perflorlanmış kimyasallar, genellikle PFOA ya PFNA
içerir ve bu tip kapak analizi için uygun değildir. İç elastomer
olmadan sıkıca geçirmezlik kazandırılmış bir plastik kapak
tercih edilmektedir. Seçenek olarak ince alüminyum folyo
örnekler ve kapağın iç elastomeri arasında doğrudan teması
engellemek amacıyla şişe ağzını kapatmak için kullanılmaktadır.
Bu alüminyum folyonun organik kirleticilerden ari olmadığına
dikkat edilmelidir; görünüşe göre, yüzeyi bazı organik
malzemelerle kaplıdır ve bazen, florlu kimyasallar da dahil
olmak üzere, hedef kimyasalların düşük seviyeleri tespit
edilmiştir. Cam kaplar ile birlikte pişirme folyoları kirlenme
seviyelerini en aza indirmek için etkili olacaktır. Filtrelerden
ekstreler (organik çözücüler) veya diğer adsorbanlar, azot ya da
argon gibi bir etkisiz gaz ile sızdırmaz hale getirilmiş önceden
temizlenmiş, amber cam ampul içinde tutulmalıdır. Filtreler veya
diğer adsorbanlar alüminyum pişirme folyosu ile kaplı olacak,
fermuarlı plastik torbaya (genellikle ince polietilen torba)
konulacak ve gelecekteki organik analiz için tercihen bir
dondurucuda arşivlenecektir. Depolama sırasında materyal
içinde kontaminasyon oluşumunu kontrol etmek için örnekler ile
birlikte boş (kullanılmayan) filtrelerin de arşivlenmesi tavsiye
edilir. ............................................................................................ 123
Homojenize edildiğinde kirleticilerin dağıtım / lokalizasyonu ile ilgili
bilgiler veya örnek içinde etkileri silinecektir. Tortu ve
mercan gibi yıllık halka veya katmanlı yapısı ya da organizma
veya dokular gibi karmaşık yapıları olan bazı örnekler, tercihen
bir bütün olarak depolanır veya homojenleştirme adımı,
zamansal eğilimler gibi değerli bilgilerin kaybolmasına neden
olabildiği için, hedef organ spesifik gen ifadesi kaydedilmiş
olarak bölümlere ayrılabilir. ......................................................... 124 8.3.3 KG/KK ve güvenlik ...................................................................... 124
Çevre Örnek Bankasında iki farklı seviyede KG/KK prosedürü vardır;
yani 1) örnek alma, örnek taşıma ve depolama da dahil olmak
üzere SOP'lara göre tüm sürecin düzgün çalışmasını kontrol
etmek, ve 2) saklanan örneklerin periyodik analizi ile örnek
kalitesini (kimyasal bileşimi) kontrol etmek. Örnekler erişimin
belirli personel ile sınırlı olduğu alanlarda saklanmalıdır.
Personelin sadece normal çalışma için değil, aynı zamanda
yangın veya diğer kaza durumları için düzenli eğitilmesi tavsiye
edilir. ............................................................................................ 124 İnsan örnekleri etik konular ve aynı zamanda kazayla enfeksiyon
tehlikesi nedeniyle özel dikkat gerektirebilir. Kişisel bilgilerin
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
11
(anketler, genetik bilgisi ve DNA’nın kendisi de dahil olmak
üzere) güvenliğini sağlamak için özel dikkat göstermek
gereklidir. Genellikle "anonimleştirme" prosedürü gereklidir,
yani ., örneklere ait tüm kişisel bilgilerin silinmesi ya da her bir
örnekten izole edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.. İkinci
durumda, ayrı bir yerde güvenli koşullarda saklanan kişisel
bilgilere sadece sınırlı sayıda özel eğitimli ve izinli personel
erişebilir ve belirli bir yetkiyle kurulan etik konularda özel bir
komite izni altında kişisel bilgileri bireysel örneklerle (ve
örnekten elde edilen verilere) bağlantılar oluşturabilir.
İnsanlardan alınmış, havuzda toplanan örnekler, yani, bir grup
insandan elde edilen örneklerin aynı miktardaki karışımı genel
olarak “anonim” olarak kabul edilir. ............................................ 124 8.4 Sonuçları Karar vericilere, Bilime ve Kamuya bildirme ....................... 124
8.5 1.3 Çevre Örnek Bankacılığına ilişkin Mevcut bilgiler ......................... 124 8.6 Kaynakça ............................................................................................... 125
Ek 1 127
Hava, insan kanı ve anne sütünde KOK’ların belirlenmesi için önemli
parametrelerin açıklaması ............................................................. 127
Ek 2 136
Çevresel uzun menzilli taşınma raporlarının olası yapısı ............................... 136 1 Çevresel taşınma yollarına ilginin nedeni ................................... 136 2 Çevre taşınma yolları için Ek a, b ve c’de yer alan maddelerin
karşılaştırılması ............................................................................ 136 3 Bölgelerdeki KOK’ların çevresel taşınma davranışının
karşılaştırılması ............................................................................ 136 4 KOK’ların çevre akıbeti ve taşınması ......................................... 136
5 Belirsizlikler ................................................................................. 136 6 Özet .............................................................................................. 136
Ek 3 137
Anne kanı için örnekleme, depolama, taşıma ve analitik ayrıntılar
(kaynak: Québec Toksikoloji Merkezi/INSPQ). .......................... 137 Plazmada GC-MS (E-446) -yoğun versiyon- ile poliklorlü bifenil
konjenerler, polibrominatlı konjenerler, toksafen konjenerler ve
organo klorlu pestisitlerin belirlenmesi için analitik yöntem, - ... 138
Ek 4 141
UNEP İşbirliğiyle WHO-Koordinasyonunda Dördüncü İnsan Sütünde Kalıcı
Organik Kirleticiler Anketi (yalnızca elektronik) .................................. 141
Ek 5 142
Hava izleme standart operasyon prosedürleri ve protokolleri (yalnızca
elektronik) .............................................................................................. 142
Ek 6 143
KOK'ların suda çözünürlük, oktanol-su ve organik karbon bölümlenme
katsayıları .............................................................................................. 143
Ek 7 144
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
12
UNEP PTS raporlarının bir anketine dayalı PTS hedefleyen Su İzleme
Programları ........................................................................................... 144
NOT: Ek 3-5'te bulunan standart operasyon prosedürleri ve protokolleri yayınlandığı tarihte geçerli
olmuştur. Okuyucuya KOK izleme faaliyetlerinin çeşitli yönleri ve ilgili KG/KK prosedürleri hakkında
ayrıntılı ek bilgi sunmak amacıyla eklenmişlerdir. Gelecekte belgeleri kullanmadan önce olası
güncellemeler için ilgili kurumların web sayfaları kontrol edilmelidir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
13
11 AARRKKAA PPLLAANN VVEE HHEEDDEEFFLLEERR
Kalıcı Organik Kirleticilere (KOKlar) ilişkin Stockholm Sözleşmesi (UNEP, 2001) 22 Mayıs 2001'de
kabul edilmiş ve 17 Mayıs 2004'te yürürlüğe girmiştir. Aralık 2012 itibariyle Sözleşmenin 178 tarafı
bulunuyordu.
KOK'lara ilişkin Stockholm Sözleşmesi'nin amacı şöyle ifade edilebilir:
Çevreye salımlarını azaltarak veya ortadan kaldırarak insan sağlığını ve çevreyi kalıcı organik
kirleticilerden korumak.
Taraflar bu amaca ulaşılıp ulaşılmadığını ölçmek için bir mekanizmaya ihtiyaçları olduğunu kabul
etmişlerdir. Sözleşme’nin 16. Maddesine göre, Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten dört yıl sonra
başlayarak ve sonra Taraflar Konferansı (TK) tarafından belirlenecek aralıklarla periyodik olarak
etkililiği değerlendirilir. Her etkililik değerlendirmesi üç unsurdan oluşacaktır;
Madde 16 2. Fıkrası uyarınca Raporlar ve diğer çevresel izleme bilgileri;
Madde 15 uyarınca sunulan ulusal raporları (yani,, aldıkları önlemler ve bu önlemin etkinliği
konusunda Tarafların raporları) ve
Madde 17 uyarınca sunulan Uyumsuzluk bilgileri.
Bu kılavuz belge bu unsurlardan sadece ilki, yani, Sözleşmenin Ekleri A, B ve C’de listelenmiş
kimyasalların varlığı ve yanı sıra bölgesel ve küresel çevresel taşınması hakkında karşılaştırılabilir
izleme bilgisi sağlamak için düzenlemeler geliştirilmesi ve uygulanması ile ilgilidir
Küresel İzleme Planı için kılavuz belgenin ilk baskısı UNEP Kimyasallar Birimi tarafından, 2004
yılında hazırlandı ve yayımlandı. Stockholm Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nın ikinci toplantısına
istinaden, Küresel İzleme Planının uygulanmasında tüm yönleriyle kapsamlı teknik rehberlik sağlaması
amacıyla, istatistik, örnekleme, numune hazırlama, analitik metodoloji ve veri yönetimi ilgili konular da
dahil olmak üzere, orijinal kılavuz belgeyi revize etmesi için bir Teknik Çalışma Grubu (TÇG)
yetkilendirildi (Karar SC-2/13). Üçüncü toplantısında Taraflar Konferansı KOK’lar için küresel izleme
planı (KİP) Kılavuzunun Tarafların, kalıcı organik kirleticiler için küresel izleme planını uygulaması
için uygun bir zemin sağladığını kabul etti (karar SC-3/19, 2007).
İlk KİP aşaması başarıyla hayata geçirildi ve beş BM bölgesinden ilk izleme raporları ve Küresel izleme
raporu 2009 yılında Taraflar Konferansının dördüncü toplantısında sunuldu. Bu toplantıda Konferans
Stockholm Sözleşmesi Ekleri A, B ve C’ye dokuz yeni kimyasalı eklemeye karar verdi (kararlar SC-4 /
10-18). Konferans ayrıca, Sözleşmede yeni kimyasalların listelenmesinin etkisini ele alırken uzun
menzilli taşınma ve örnek bankası ek bölümler ile küresel izleme planı için kılavuz belgeyi
güncellemesi için küresel koordinasyon grubu ve Stockholm Sözleşmesi Sekreteryasını yetkilendirdi
(karar SC -4/31). 3 Hekzabromosiklododekan (HBCD) ve kısa zincirli klorlu parafinler (SCCP) dahil
başka kimyasallar da KOK İnceleme Komitesi tarafından inceleniyor.
Kılavuz belgenin revizyonu Stockholm Sözleşmesi Sekreterliği tarafından düzenlenen ve kolaylaştırılan
orijinal belgeyi hazırlayan uzmanlar da dahil olmak üzere çeşitli belge bölümlerinde uzmanlaşmış bir
grup uzman tarafından desteklenen küresel KİP koordinasyon grubu tarafından yapılmıştır. Uzman
grubunda KOK izleme programlarından temsilciler, çeşitli medyada örnekleme ve analiz konusunda
pratik deneyime sahip uzmanların yanı sıra KİP için bölgesel organizasyon gruplarının temsilcileri yer
alıyor. Ayrıca AMAP, GAPS, RECETOX ve WHO (insan sütü araştırması için referans laboratuvar)
gibi devam eden KOK izleme programlarının temsilcileri dahil olmak üzere hedeflenen girdileri
sağlamak için uzmanlar davet edildi.
11..11 KKOOKK KKüürreesseell İİzzlleemmee PPllaannıınnıınn hheeddeefflleerrii
Sözleşme'nin 3. ve 5. Maddesinde talep edildiği gibi KOK düzeylerinin gerçekten azaltıldığı veya
ortadan kaldırılıp kaldırılmadığını değerlendirmek. , Sözleşme eklerinde yer alan kimyasalların
çevredeki seviyelerine ilişkin bilgi zamanla eğilimlerin algılanmasını mümkün kılmalıdır. Bu nedenle
3 UNEP/POPS/COP.3/INF/14/Rev.1
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
14
ağırlık verilecek husus yerel kaynaklardan etkilenmeyen yerlerde KOK'ların arka plan seviyelerinin
izlenmesidir. Eğilimlerin güvenilir bir şekilde saptanması, Küresel İzleme Planı'nın eğilimleri tespit
edebilmek için yeterince güçlü olmasını sağlamak için, Küresel plana katkıda bulunan her bir ulusal
izleme programının tasarımına ilişkin istatistiksel değerlendirme yapılmasını gerektirecektir.
Bu nedenle KOK'lara ilişkin Küresel İzleme Planının amacı şöyle tanımlanabilir:
Zamanla seviyelerdeki eğilimleri tespit etmek yanı sıra, bölgesel ve küresel çevresel taşınma
hakkında bilgi vermek amacıyla, Sözleşmenin Ekleri A, B ve C'de listelenen KOK'ların
varlığıyla ilgili karşılaştırılabilir izleme verilerinin toplanması için uyumlaştırılmış
organizasyonel çerçeve sağlamak. .
Bu faaliyetler hakkındaki raporlar, Taraflar Konferansı tarafından Sözleşme'nin periyodik etkinliği
değerlendirmelerini sağlamak için küresel koordinasyon grubu ve Sekretarya tarafından derlenmiş bilgi
bileşenlerinden birini oluşturmaktadır.
11..22 KKııllaavvuuzz bbeellggeenniinn aammaaççllaarrıı
Küresel İzleme Planının hedeflerini karşılamak için, (yani, çevre arka plan seviyelerine ilişkin
karşılaştırılabilir bilgilerle ilgili bölgesel raporların hazırlanmasına destek sağlamak), izleme planı,
örneğin, bilginin nasıl toplanacağı, nasıl analiz edileceği, istatistiksel olarak nasıl işleneceği ve
raporlanacağı konusunda rehberlik sağlamalıdır. Bu kılavuz, ayrıca bazı durumlarda, mevcut
programların kullanımını ve diğer durumlarda yeni faaliyetlerin oluşturulmasını da içermelidir. Ayrıca
Taraflar Konferansı tarafından yapılacak periyodik etkililik değerlendirmelerini destekleyecek izleme
raporlarının hazırlanması için bir uyumlaştırılmış rejimi tanımlaması gerekir.
Bu nedenle kılavuz belgenin amaçları:
Sözleşme'nin 16. maddesinin 2. fıkrası gereği Taraflar Konferansı için karşılaştırılabilir bilgi
sağlamak amacıyla Stockholm Sözleşmesi'nin A, B, ve C eklerinde yer alan POP çevre arka plan
seviyelerinin toplanması, değerlendirilmesi ve raporlanması ile ilgili tüm faaliyetler ve görevler
için bir tekbiçim çerçeve sağlamak..
Bu çerçeve Madde 16 amaçlarına özel olarak başlatılan programlar ve Madde 16 izleme raporlarına
katkıda bulunmak isteyebilecek mevcut programlara yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Buna ek olarak,
belge ilgili ihtiyaç değerlendirmesi ile birlikte bölgesel kapasitelerin kapsamlı envanteri ve Taraflar
Konferansı'nın talebi üzerine Sekretarya tarafından hazırlanacak olan adım adım kapasite geliştirme
planı için önemli bir bilgi kaynağıdır (SC-3/19). Aynı zamanda envanter oluşturma sürecinde belirlenen
laboratuvarların kapasitelerini geliştirme ve hükümetlerinden ya da diğer donörlerden destek hedeflenen
tekliflerini hazırlamalarına yardımcı olur. Taraflar Konferansı SC-4/31 sayılı kararıyla, ayrıca
Sekreterya'dan eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetlerine desteğini devam ttirmesini ve etkililik
değerlendirmesi için KİP uygulanmasında ülkelere yardımcı olmasını ister.
Kılavuz belge, etkililik değerlendirmesini desteklemek için çevresel bilgi toplama ve metodolojileri
raporlama konusunda okuyucuyu bilgilendiren gelişmekte olan belge kümesinin bir parçası olarak
görülmelidir. Artan karmaşıklık açısından, bu belgeler şunlardan oluşur: Sözleşmenin 16. Maddesi; C-
2/13, SC-3/19 ve SC-4/31 sayılı kararlar da dahil olmak üzere Taraflar Konferansı kararları; Küresel
İzleme Planı ve ilk değerlendirme için uygulama planı; kılavuz belge ve medyaya özel metodoloji
protokolleri.
Kılavuz belgenin ilk baskısı ilk etkililik değerlendirmesinin hazırlanması için gereksinimler üzerine
odaklanmıştır. Bu ikinci baskısı Sözleşme'nin eklenen tüm bileşikler için yeterli örnekleme yöntemleri
önererek Sözleşme kapsamında yeni POP listeleme etkisini ele almayı amaçlamaktadır. Bu nedenle
kılavuzun yaşayan bir çerçeve olması, yani, Taraflar Konferansının daha fazla taleplerini, kazanılan
deneyimleri ve ortaya çıkan özel ihtiyaçları yansıtmak için zamanla gelişebilecek ve geliştirilebilecek
bir çerçeve olması amaçlanmıştır, . Mevcut baskı Küresel İzleme Planını ve dördüncü toplantısında
Taraflar Konferansı'nca değiştirilen Teknik Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ilk değerlendirme için
uygulama planından (Karar SC-4/31) yararlanmıştır. Bu belgelerin en son sürümleri şu adreste
mevcuttur: http://www.pops.int
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
15
11..33 GGeenneell İİllkkeelleerr
Küresel İzleme Planı Teknik Çalışma Grubu tarafından geliştirilen çerçeve SC-2/13, SC-3/19 ve SC-
4/31 sayılı kararlarda Taraflar Konferansı tarafından verilen talimatları yakından izlemektedir. Bu
kararlar Küresel İzleme Planının temelini teşkil etmesi gereken genel unsurlaarı sağlamaktadır.
Küresel İzleme Planının aşağıdaki hususları yerine getirmesi gerekir:
- Sözleşmenin etkililiğinin değerlendirilmesi için uygun ve yeterli karşılaştırılabilir verilerin
sağlanması amacıyla, stratejik ve maliyet etkin bir yaklaşım belirlemek ve bunun üzerine
mümkün olduğu ölçüde, mevcut ve bilimsel ancak bunlarla sınırlı olmayan, insan sağlığı ve
çevre izleme programları inşa etmek;
- Pratik, uygulanabilir ve sürdürülebilir olmak;
- Kapsayıcı olmak, küresel kapsama sağlamak ve tüm bölgelerinden en azından temel temsilci
veriler içermek;
- İlk izleme raporunun ötesine gitme ve tüm bölgelerde uygun temsil gücü olan verilere ulaşmak
için uzun vadeli ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmış olmak;
- Bölgeler arasındaki farklılıklar ve bu bölgelerin izleme faaliyetlerini uygulama imkanları göz
önünde bulundurularak, gerekli olan durumlarda bu düzenlemelere eklemeler yapabilmek; Bu
tür ileriye yönelik geliştirme başlangıçta planlanmış olmalıdır;
- Karşılaştırılabilir veri üretmek için tarafların bölgesel düzenlemelere katılabilme yeteneklerinin
aşamalı geliştirilmesini mümkün kılmak.
Stockholm Sözleşmesi'nin etkililik değerlendirilmesi amacıyla karşılaştırılabilir veri ve bilgiye katkıda
bulunmak için mevcut izleme kapasitesinin bulunabilirliğinde önemli coğrafi farklılıklar vardır. Katılımı
artırmak için ihtiyaçları ve fırsatları belirlemek üzere aşağıdaki bir dizi genel görev tanımlanmıştır:
- Ulusal Stockholm Sözleşmesi odak noktalarından katkılarıyla, Sekretarya tarafından
kapasitelerin kapsamlı bir bölgesel envanteri geliştirilmeli ve devam ettirilmeli ve karşılık gelen
bir ihtiyaç değerlendirmesi yürütülmelidir;
- Bölgesel bazda Taraflar için adım adım kapasite geliştirme planı vasıtasıyla Madde 16
uygulanması amacıyla kapasite geliştirmeye rehberlik edilmelidir;
- İlgili bölgesel merkezler koordinasyon çabalarında bir rol oynayabilir;
- İzleme bilgileri içeren bir veri tabanları ağı geliştirilmeli ve sürdürülmelidir.
Küresel izleme planına katılımı artırmak için kapasite geliştirme ihtiyaçları ve fırsatları SC-4/22 sayılı
teknik yardım kararının uygulanması sırasında dikkate alınmalıdır.
Küresel İzleme Planının genel ilkelere ek olarak, bir maliyet etkin izleme çerçevesinin Madde 16
ihtiyaçlarına üzerine odaklanmış bir dizi niteliği,özellikle önem verilmesi gereken nitelikler olarak tespit
edilmiştir. Burada yer verilmelerinin nedeni, plan operasyonel hale geldikçe bölgesel ve küresel
bağlamda karar verme sürecine yardımcı olma potansiyeline sahip olmalarıdır:
- Plan basit olmaya çalışmalı ve, mümkün olduğu ölçüde, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçları
karşılamak için mevcut programlar üzerine inşa edilmelidir. Karşılaştırılabilirliği korurken
Sözleşmenin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için zamanla gelişme yeteneği anlamına gelen
esnekliği teşvik etmelidir. Esneklik özgün tasarım sadeliği ile geliştirilmiştir.
- Örnekleme faaliyetleri; analitik performans standartları için beklentiler; ve KG/KK için
düzenlemeleri açısından tasarımın sadeliği teşvik edilmelidir.
- Kendi içindeki ve bölgeler arasındaki kapasite farklılıkları, bölgesel eğilimleri tespit etmek için
bir kapasite sağlamaye odaklanmış bölgesel kapasite geliştirme fırsatları sağlamaktadır. KİP'i
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
16
bölgesel gerçekliğe oturtmak için, kapasite geliştirme ve sürdürülebilirlik uygulamanın önemli
bir yönü olacaktır. Sürdürülebilirliğin basitlik ve etkililikle güçlü bir bağı vardır.
- Sadece Sözleşmenin Ekleri A, B ve C'de yer alan maddeler Madde 16 kapsamında kabul edilir.
- KİP tasarımı, davranış ve raporlama sürecinde, yokluğu durumunda nihai raporlarda güven ve
ilgi eksikliği riskinin olduğu her açıdan kapsayıcılık ve şeffaflığı sağlamak esastır.
- Etkililik değerlendirme için izleme (Madde 16, paragraf 2) şu hususları ele almayacaktır:
uygunluk konuları; Sözleşmenin Eklerine girmesi için teklif edilebilecek maddeler için
dosyaların hazırlanması; sıcak nokta tespiti ve değerlendirilmesi; veya bilimsel anlayışa ilişkin
belirli konular.
11..44 DDiiğğeerr bbiillggii kkaayynnaakkllaarrıı
Küresel İzleme Planının temelleri şunlardır: Sözleşme'nin 16. Maddesi, SC-2/13, SC-3/19 ve SC-4/31
sayılı kararlar ve Teknik Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ilk değerlendirme için uygulama planı
Son iki belge zamanla gelişecektir ve okuyucu en son sürümlerine şu adresten erişebilir:
http://www.pops.int
Dünya çapında KOK analizi için laboratuvar kapasitesine ilişkin genel bir fikir elde etmek için, UNEP
Kimyasallar Birimi, KOK KİP için potansiyel ortakların tespit edilebilmesi amacıyla, her laboratuvarın
teknik ve analitik yetenekleri hakkında bilgi sağlar ve KOK laboratuvarlarının bir envanterini tutar.
Projenin başlığı Gelişmekte Olan Ülkelerde KOK Analizi için Mevcut Kapasitenin ve Kapasite
Geliştirme İhtiyacının Değerlendirmesidir ve daha ayrıntılı bilgil şu adreslerde mevcuttur:
http://www.chem.unep.ch/databank/Home/Welcome.aspx ve:
http://www.chem.unep.ch/pops/laboratory/default.htm
Değerlendirme sürecinde, değerlendirme ekipleri kalite standartlarından ödün vermemek kaydıyla, KİP
dışı kaynaklardan elde edilen bilgileri kullanabilmelidir. Mevcut izleme programlarının kapasitesini
değerlendirmek için, Stockholm Sözleşmesi Sekretaryası, Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlar ve diğer
veri üreticileri ve sağlayıcıları ile bilgiye erişim konusunda görüşmeler yapmıştır. Uygun olduğu
takdirde, bu tür kuruluşlarla mutabakat zaptı yapılabilir.
Sözleşmenin 11. Maddesi çevredeki KOK'ların kaynakları, hareketi, akıbeti, davranış ve toksisitesi gibi
özelliklerinin temel anlayışını geliştirmeyi amaçlayan araştırma ve izlemenin yürütülmesi ile ilgilidir.
Kuruluşun her seviyesinde (örnulusal, bölgesel veya küresel) yapılabilen ve Sözleşmede belirtilen
maddelerle sınırlı olmayan bu faaliyetler etkililik değerlendirmesiyle resmen ilintili değildir. Ancak bu
tür bir faaliyetten kaynaklanan bilginin Madde 16 çevresel raporlamanın hazırlanmasında yardımcı
olması mümkündür.
Madde 16 taraf olmayanların bilgi katkısını özellikle dışlamaz. Taraf olmayanlarbu belgede açıklanan
çerçeveye uygun bilgi ve çalışmalarıyla katkıda bulunmaya teşvik edilir, ancak karar verme
sürecine katılmaları mümkün olmaz.
11..55 KKaayynnaakkççaa
GEF/UNEP 2000/3. Proje Karar Formu: Kalıcı Toksik Maddelerin Bölgesel Değerlendirmesi; Proje Yönetimi ve
Bölge Raporları
UNEP, 2001. Kalıcı Organik Kirleticilere ilişkin Stockholm Sözleşmesi, Metin ve Ekleri, Kalıcı Organik
Kirleticilere ilişkin Stockholm Sözleşmesi Geçici Sekreterliği, UNEP Kimyasallar Birimi, Cenevre, İsviçre
UNEP, 2002. "Dünyayı KOK'lardan Kurtarma", UNEP Kimyasallar Birimi, Cenevre, İsviçre
UNEP, 2003. Tutanaklar, Stockholm Sözleşmesi'nin Etkililiğinin Değerlendirilmesini Destek için Küresell KOK
İzleme Programı Geliştirmek amacıyla UNEP Çalıştayı, 24-27 Mart 2003.
UNEP 2004 Kalıcı Organik Kirleticiler için Küresel İzleme Programı için Kılavuz, 1'inci Baskı
Web kaynakları
KOK'lara ilişkin Stockholm Sözleşmesi http://www.pops.int
Dünyayı KOK'lardan kurtarma http://www.pops.int/documents/guidance
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
17
Gelişmekte olan ülkelerde KOK'ları analiz etmek için Mevcut Kapasiteyi ve Kapasite Geliştirme İhtiyaçlarının
Değerlendirilmesi http://www.chem.unep.ch/databank/Home/Welcome.aspx ve:
http://www.chem.unep.ch/pops/laboratory/default.htm
KİP çalıştayı, 2003 http://www.chem.unep.ch/gmn/Files/popsmonprg_proc.pdf
GEF/UNEP, 2000/3 http://www.chem.unep.ch/pts/gr/Global_Report.pdf
UNEP/POPs/INC.7/20 http://www.pops.int/documents/meetings/inc7/en/7_20.pdf
UNEP/POPS/INC.7/INF/15 http://www.pops.int/documents/meetings/inc7/en/7_15.pdf
UNEP/POPS/SC-2/13 http://www.pops.int/documents/meetings/cop_2/report/default.htm
UNEP/POPS/SC-2/9 http://www.pops.int/documents/meetings/cop_2/report/default.htm
UNEP/ POPS/GMP-TWG http://www.pops.int/documents/meetings/gmptwg/twg2/meetingdocs.htm
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
18
22 İİZZLLEENNEECCEEKKMMAADDDDEELLEERR
22..11 AArrkkaa ppllaann
Stockholm Sözleşmesi'nin amacı, mümkünse ortadan kaldırma nihai hedefi ile insan sağlığını ve çevreyi
KOK'lardan korumaktır. Sözleşmenin etkililiğini değerlendirmenin bariz yolu Sözleşme ekleri A, B, ve
C'de yer alan KOK'ların konsantrasyonunu ilgili matrikslerde (Bölüm 4) ölçmektir. 2009 Mayıs ayında
Taraflar Konferansının dördüncü toplantısında (COP-4), ilk oniki KOK'a ek olarak dokuz yeni kalıcı
organik kirletici listeye eklenmiştir ve 2011 Mayıs ayında taraflar konferansının beşinci toplantısında
(COP-5), bir kalıcı organik kirletici daha bu listeye eklenmiştir. Şu anda Sözleşme aşağıda maddeler
veya madde grupları dahil 22 KOK'u listeler:
1. Aldrin
2. Alfa-hekzaklorosiklohekzan (-HCH) *
3. Beta-heksaklorosiklohekzan (-HCH) *
4. Klordan
5. Klordekon*
6. Diklordifeniltrikloretan (DDT)
7. Dieldrin
8. Endosülfan**
9. Endrin
10. Gama-heksaklorosiklohekzan (-HCH) *
11. Heptaklor
12. Hekzabromobifenil (HBB)*
13. Hekzabromodifenil eter ve heptabromodifenil eter (PBDE)*
14. Hekzaklorobenzen (HCB)
15. Mireks
16. Pentaklorobenzen (PeCBz)*
17. Perflorooktan sülfonik asit (PFOS)*4
18. Poliklorlu bifeniller (PCB)
19. Poliklorlu dibenzo-para-dioksinler (PCDD)
20. Poliklorlu dibenzofuranlar (PCDF)
21. Tetrabromodifenil eter ve pentabromodifenil eter (PBDE)*
22. Toksafen
Bir yıldızla işaretli maddeler Taraflar Konferansı'nın 2009 Mayıs ayında yaptığı dördüncü toplantısında
aldığı SC-4/10 - SC-4/18 arası kararlarıyla listeye eklenmiştir. İki yıldızla işaretli maddeler Taraflar
Konferansı'nın 2009 Mayıs ayında yaptığı beşinci toplantısında aldığı SC-5/3 sayılı kararla listeye
eklenmiştir.
Yukarıdaki liste 22 KOK (2011 durumu) ile sınırlıdır, ancak TK bu üç ekten herhangi birine yeni
KOK'lar eklemeye karar verebilir ki bu durumda bu ilave KOK'lar küresel izleme programına dahil
edilecek ve bu bölüm buna göre değişikliğe uğrayacaktır.
Tablo 2.1 KOK'ların kimliği, KOK adı bir karışımı temsil ediyorsa türdeşlerinin veya yapısal
izomerlerinin sayısı konusunda fikir verir.
4 SC-4/17 sayılı kararda tanımlandığı gibi (öncüler da dahil edilmiştir)
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
19
Tablo 2.1: Kısaltmalar, türdeş sayısı veya yapısal izomerleri dahil KOK'ların kimyasal kimliği
KOK Kısaltma Ana bileşik5
İlk 12 KOK
Aldrin Tek bileşik
Klordan 2 izomer
Diklordifeniltrikloretan DDT 2 izomer
Dieldrin Tek bileşik
Endrin Tek bileşik
Hekzaklorobenzen HCB Tek bileşik
Heptaklor Tek bileşik
Mireks Tek bileşik
Poliklorlu bifeniller PCB 209 türdeş
Poliklorlu dibenzo-p-dioksinler PCDD 75 türdeş
Poliklorlu dibenzofuranlar PCDF 135 türdeş
Toksafen Klorlu bornanlar ve klorlu
kampenlerin (yaklaşık 16,000
türdeş veya izomer) teknik
karışımları
TK-4'te listeye eklenen KOK'lar
Klordekon Tek bileşik
Alfa-hekzaklorosiklohekzan -HCH Tek bileşik; -HCH ve -HCH
izomeri
beta-hekzaklorosiklohekzan -HCH Tek bileşik; -HCH ve -HCH
izomeri
Lindan, gama-Hekzaklorosiklohekzan -HCH Tek bileşik; isomer to -HCH ve -
HCH izomeri
Hekzabromobifenil HBB Bir homolog grubunda 42 izomer
Pentaklorobenzen PeCBz Tek bileşik
Tetrabromodifenil eter ve
pentabromodifenil eter (ticari
pentabromodifenil eter)
c-penta BDE İki homolog grup:
42 tetrabrominat izomeri
46 pentabrominat izomeri
Hekzaabromodifenil eter ve
heptabromodifenil eter (ticari
oktabromodifenil eter)
c-okta BDE İki homolog grup:
42 hekzabrominat izomeri
24 heptabrominat izomeri
Perflorooktan sülfonik asit PFOS Bir ineer ve çok sayıda dallı
izomerleri olan tek anyonik bileşik,
TK-5'te listeye eklenen KOK'lar
Endosülfan Tek bir bileşik; stereoizomerlerin
karışımı
5 Bu kimyasal grubundaki türdeş veya yapısal izomerlerin teorik sayısı
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
20
Aşağıdaki maddeler KOK İnceleme Komitesi tarafından incelenmektedir (durum 2011):
İncelenmekte olan aday KOK'lar (durum 2011)
Kısaltma Ana bileşik6
Hekzabromosiklododekan HBCD 3 yapısal izomer
Kısa zincirli klorlu parafinler (C10-C13)
alkanlar
SCCP Değişen klorlama derecelerinde dört
homolog grup; ya C10, C11, C12 ya da
C13 lineer ve dallı iskeletli izomerler;
(Cl5-Cl10için 6000'den fazla izomer)
22..22 AAnnaalliizz eeddiillmmeessii öönneerriilleenn KKOOKK''llaarr
Cenevre'de Nisan ve Eylül 2010'da düzenlenen (UNEP 2010) KİP için Kılavuz belgenin 2. revizyonunu
ele alan KİP Uzman Grubu'nun iki atölye çalışmasının tavsiyelerine göre ve yukarıdaki listede er alan
karışımların bireysel türdeşlerinin tümünün analizinin mümkün hatta gerekli olmayabileeği için,
aşağıdaki maddelerin analiz edilmesi tavsiye edilir (Tablo 2.2). Tablo 2.2'de yer alan maddeler ana
KOK'ları ama aynı zamanda Sözleşmenin kapsamında bazı önemli dönüşüm ürünlerini de içermektedir.
PFOS durumunda, karar SC-17/04 havada uzun mesafeli taşımanın anlaşılması açısından özellikle
uygun olan ön-madde bileşikleri de kapsamaktadır.
Küresel izleme programlarında KOK analizi için önerilen KOK'lar temel ya da tavsiye edilen matrislere
göre gruplandırılmıştır. KİP için, çeşitli matrislerdeki KOK konsantrasyonlarının belirlenmesi ve bu
konsantrasyonlardaki değişikliklerin dokümante edilmesi gerekmektedir.
Bu da küresel kapsam elde ederken bölgesel olarak üstlenilmelidir. Dolayısıyla, konsantrasyonlarda
küçük değişiklikleri tespit etmek için analitik performans açısından en yüksek şartlar gereklidir.
Küresel İzleme Planı (KİP) için, önerilen matrislerdeki (bölüm 4) 22 KOK'un tamamı (yukarıdaki Tablo
2.2 de görüldüğü gibi ana bileşikleri, öncüleri ve dönüşüm bileşikleri) için veri toplanması tavsiye edilir.
6 Bu kimyasal grubundaki türdeş veya yapısal izomerlerin teorik sayısı
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
21
Tablo 2.2: Analiz için önerilen günlük analitler ve temel matris
(Temel matrisler hava, insan sütü ve insan kanıdır (tamamı kan olarak); su PFOS gibi daha fazla suda çözünür KOK'ları ele almak için tavsiye edilir)
İzlenecek bileşikler
Hava İnsan Sütü İnsan Kanı Su
İlk KOK'lar
Aldrin Aldrin Aldrin Aldrin
Su lipofilik ve polar olmayan
ilk oniki KOK için temel
matris olarak tavsiye
edilmemiştir; bu nedenle,
yüzey sularının analizi
tavsiye edilmez
Klordan cis- ve trans-klordan; ve cis-
ve trans-nonaklor,
oksiklordan
cis- ve trans-klordan; ve cis-
ve trans-nonaklor,
oksiklordan
cis- ve trans-klordan; ve cis-
ve trans-nonaklor,
oksiklordan
DDT 4,4’-DDT, 2,4’-DDT ve
4,4’-DDE, 2,4’-DDE, 4,4’-
DDD, 2,4’-DDD
4,4’-DDT, 2,4’-DDT ve
4,4’-DDE, 2,4’-DDE, 4,4’-
DDD, 2,4’-DDD
4,4’-DDT, 2,4’-DDT ve
4,4’-DDE, 2,4’-DDE, 4,4’-
DDD, 2,4’-DDD
Dieldrin Dieldrin Dieldrin Dieldrin
Endrin Endrin Endrin Endrin
HCB HCB HCB HCB
Heptaklor Heptaklor ve heptaklor
epoksit
Heptaklor ve heptaklor
epoksit
Heptaklor ve heptaklor
epoksit
Mireks Mireks Mireks Mireks
PCB ΣPCB6 (6 türdeş): 28, 52,
101, 138, 153, ve 180
ΣPCB6 (6 türdeş): 28, 52,
101, 138, 153, ve 180
ΣPCB6 (6 türdeş): 28, 52,
101, 138, 153, ve 180
TEF'lü* PCB (12 türdeş): 77,
81, 105, 114, 118, 123, 126,
156, 157, 167, 169, ve 189
TEF'lü* PCB (12 türdeş): 77,
81, 105, 114, 118, 123, 126,
156, 157, 167, 169, ve 189
TEF'lü* PCB (12 türdeş): 77,
81, 105, 114, 118, 123, 126,
156, 157, 167, 169, ve 189
PCDD/PCDF 2,3,7,8-sübstitüye
PCD/PCDF (17 türdeş)
2,3,7,8-sübstitüye
PCD/PCDF (17 türdeş)
2,3,7,8-sübstitüye
PCD/PCDF (17 türdeş)
Toksafen Türdeşleri P26, P50, P62 Türdeşleri P26, P50, P62 Türdeşleri P26, P50, P62
*WHO tarafından 1998'de atanan TEF'lü (Toksik Eşdeğerlik Faktörleri) PCB
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
22
TK-4'te listeye eklenen KOK'lar
Hava İnsan Sütü İnsan Kanı Su
Klordekon Klordekon Klordekon Klordekon
-HCH -HCH -HCH -HCH
-HCH -HCH -HCH -HCH
-HCH -HCH -HCH -HCH
Hekzabromobifenil PBB 153 PBB 153 PBB 153
Pentaklorobenzen PeCBz PeCBz PeCBz
c-penta BDE BDE 47, 99, 153, 154,
175/183 (eş-ayrılan)
Opsiyonel: BDE 17, 28, 100
BDE 47, 99, 153, 154,
175/183 (eş-ayrılan)
Opsiyonel: BDE 100
BDE 47, 99, 153, 154,
175/183 (eş-ayrılan)
Opsiyonel: BDE 100
c-okta BDE
Perflorluoktanosülfonatlar
(PFOS)7
PFOS, PFOSA, NMeFOSA,
NEtFOSA, NMeFOSE,
NEtFOSE
PFOS, PFOSA PFOS, PFOSA PFOS, PFOSA
TK-5'te listeye eklenen KOK'lar
Endosülfan α-, β-endosülfan; ve
endosülfan sülfat
α-, β-endosülfan; ve
endosülfan sülfat
α-, β-endosülfan; ve
endosülfan sülfat
Perflorooktan sülfonamid PFOSA
N-metil perflorooktan sülfonamid NMeFOSA
N-etil perflorooktan sülfonamid NEtFOSA
N-metil perflorooktan sülfonamidoetanol NMeFOSE
N-etil perflorooctan sülfonamidoetanol NEtFOSE
7 Lineer ve dallanmış izomerleri ile PFOS anyonuna başvuru
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
23
İncelemesi devam eden maddelerden, aşağıdaki türdeşleri (kongenerleri) ve matrislerinin Küresel İzleme Planının hedeflerini karşılamak için analiz edilmesi
tavsiye edilir.
İncelenmekte olan aday KOK'lar (durum 2011)
Hava İnsan Sütü İnsan Kanı Su
HBCD -HBCD, -HBCD, -HBCD -HBCD, -HBCD, -HBCD -HBCD, -HBCD, -HBCD -HBCD, -HBCD, -HBCD
SCCP (C10-C13) alkanlar KV KV KV KV
KV: karar verilecek. Hali hazırda, analitler tavsiye edilmeden önce, analitik yöntemlerin hala geliştirilmeye ihtiyacı vadır.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
24
22..33 ÖÖnneerriilleenn rraappoorrllaammaa bbiiççiimmii [[
Analitik verileri raporlamak için tablolar EXCEL® formatında bulunmaktadır. Bu tablolar Tablo 2.2 de
gösterilen bireysel analitleri ve gruplar veya KOK karışımları için toplam parametreleri içerir.
Konsantrasyonları rapor etmek için önerilerden bazıları şunlardır:
PCBiçin, izleme programına bağlı olarak altı veya yedi PCB'nin toplamlarını hesaplamaya izin vermesi
için tek tek yedi türdeşin analiz ve rapor edilmesi tavsiye edilir.
Toksik eşdeğerin (TEQ) raporlanması için (PCDD, PCDF ve dl-PCB için) 29 türdeş konsantrasyonun
raporlanması ve toplam TEQ yanı sıra PCDD, PCDF ve dl-PCB'den türetilen TEQ'i tek tek gösterilmesi
tavsiye edilir. Stockholm Sözleşmesi (Ek C) metnine göre, WHO Uzman Grubu tarafından oluşturulan
ve 1998'de yayımlanan (WHO1998-TEFs) toksisite eşdeğerlik faktörleri (TEF) kullanılmalıdır. Bundan
başka, üst sınır (ND = LOQ) ve alt sınır (ND = 0) değerleri verilmelidir. KG/KK önlemleri olarak, bu
ikisi arasındaki fark % 20'den daha az olmalıdır.
"Konsantrasyonların toplamını" raporlamak için, dönüştürme ya da ön-madde bileşikleri de dahil olmak
üzere tüm analitlerin kütle konsantrasyonları ilave edilmelidir. Ancak, WHO ve ulusal gıda makamları
insan dokusundaki KOK'ların toplam parametrelerini ana KOK'ların eşdeğerleri olarak raporladığından,
bazı temel KOK'lar için düzeltme faktörlerinin uygulanması gerekmektedir. “KOKolarak adlandırılan bu toplam
parametreler grup/karışım eşdeğerine” adını vermektedir ve ulusal raporlama ve literartür verileri ile karşılaştırılmalı
ve rporlanmalıdır. Matematiksel formüller de EXCEL çalışma sayfasında yer almaktadır.
KOK konsantrasyonlarının analiz ve raporlanması ile ilgili detaylı bilgi Bölüm 5'te ve Ek 1'de yanı sıra
hava, insan matrisleri ve su gibi matrisleri açıklayan bölümlerde bulunabilir.
22..44 KKaayynnaakkççaa
Web kaynakları
UNEP (2010): Kalıcı Organik Kirleticiler için Küresel İzleme Planı Kılavuzunu güncellemek amacıyla İlk Uzman
Toplantısı Raporu. Cenevre, Nisan 2010,
http://chm.pops.int/Programmes/GlobalMonitoringPlan/hrMeetings/GMP1stExpertMeeting2010/tabid/760/mctl/Vi
ewDetails/EventModID/873/EventID/97/xmid/3258/language/en-US/Default.aspx
UNEP (2010): Kalıcı Organik Kirleticiler için Küresel İzleme Planı Kılavuzunu güncellemek amacıyla İkinci
Uzman Toplantısı Raporu. Cenevre, Eylül 2010
PCB numaralandırma ve adlandırma:
Ballschmiter K. ve Zell M. (1980): Kılcal Kolonlu Gaz Kromatografisi ile Poliklorlu Bifenillerin (PCB'lerin
Analizi . Fresenius Z. Anal. Chem. 302, 20-31
K. Ballschmiter, R. Bacher, A. Mennel, R. Fischer, U. Riehle, ve M. Swerev (1992). GC-MS ile klorlanmış
bifeniller, klorlanmış dibenzo vdioksinler ve klorlanmış dibenzofuranların belirlenmesi. J. High Resol.
Chromatogr. 15:260-270.
Toksafen numaralandırma ve adlandırma
M. Coelhan ve H. Parlar (1996): Toksafenle ilgili klorlanmış bornanların kampenlerin adlandırılması.
Chemosphere 32, 217-228
Toksik eşdeğerlik faktörleri:
WHO yeniden değerlendirmesi (2005): http://www.who.int/ipcs/assessment/tef_update/en/index.html
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
25
33 İİSSTTAATTIISSTTIIKKSSEELL HHUUSSUUSSLLAARR
Bu bölümün amacı, bir izleme programının Bölüm 1'de belirtilen hedefleri karşılayacaksa istatistiksel
koşulları gözden geçirmektir.Ancak bu düzeydeki hedefler: Kaç örnek almamız gerekiyor? gibi soruları
cevaplamaya yardımcı olmaz? Ne kadar bir süre için izlemeye devam etmemiz gerekiyor? Ne sıklıkta
örnek almalıyız? Ayrıca, tespit etmek zorunda olduğumuz değişiklikler veya farklılıkların büyüklüğünü
belirtmemiz gerekmektedir. Yanlış sonuçlara ulaşma riski (örn. olmadığı halde bir eğilim olduğu
sonucuna varma veya bir eğilimi kaçırma) de dikkate alınmalıdır. Bölüm 3 ve ilişkili vaka çalışması
istatistiki değerlendirmeler için daha fazla ayrıntı sağlamaktadır.
33..11 SSaayyııssaall hheeddeefflleerr
Hdeflerin tanımlanması ve dikkatle planlanması izleme faaliyetlerinin planlanması ve düzenlenmesinde
en önemli adımdır. Örnekleme matrislerinin seçimini ve örnekleme birimlerinin kesin tanımlarını ve
zaman ve mekan içinde temsil ettikleri şeyin tanımını içerir. Bu tanım sonuçların uygun yorumlanması
için bir ön koşuldur. Bununla birlikte, araştırma için gerekli olan örneğin, örnekleme etkinliği başına
örnek sayısı, zaman-serisi uzunluğu, önekleme sıklığı vb doğru tahmin etmek için sayısal hedefler
tanımlanmalıdır. Sayısal hedefler, programın gerekli hassasiyetinin ifade edildiğini ima etmektedir,
yani. zamansal çalışmalar için en küçük değişiklikler veya coğrafi alanlar arasındaki en küçük farklılık,
böyle bir farkı belirli bir anlamlılık düzeyinde tespit için gerekli istatistiksel güç ile birlikte belirtilir.
Bu nedenle, zamansal çalışmalar için niceliksel amaç örneğin, aşağıdaki gibi ifade edilebilir:
% 5 anlamlılık seviyesinde,% 80 oranında bir istatistiksel güç ile 10 yıllık bir süre içinde,%
50'lik bir düşüş tespit etmek için. (10 yıllık bir süre içinde % 50 azalma, yaklaşık bir yılda %
7'lik azalmaya karşılık gelir).
Ve mekansal çalışmalar için, örneğin, aşağıdaki gibi:
% 5 anlamlılık düzeyinde % 80'lik bir güce sahip 2 saha arasında bir faktörün farklılıklarını
tespit etmek.
% 5'lik bir anlamlılık düzeyi, verilerimizden aslında olmadığı halde bir eğilim veya fark olduğu
sonucunu çıkarmak için % 5'lik riski kabul etmeye hazır olduğumuz anlamına gelir. Benzer şekilde,%
80 güç, gerçekten bir eğilim veya fark olduğu zaman hiçbir eğilim ya da fark olmadığı sonucunu
çıkarmak için % 20'lik bir riski kabul ettiğimiz anlamına gelir. Gücü tahmin etmek için İstatistiksel güç
ve yöntemler Cohen'de (1988) ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Şunu da vurgulamak gerekir ki, istatistiksel olarak anlamlı eğilimler tespit edilen zamansal eğilimlerin
konsantrasyon ve zaman arasındaki nedensel ilişkinin bir sonucu olduğunu garanti etmez. Örnekler
önyargılıysa, zaman içinde karşılaştırılabilir değilse veya ilgili etki karışımı ortak varyantların nedeni
açıklanamıyorsa, "sahte-eğilimler" pekala da oluşabilir.
Ayrıca, örneğin, örnek sayısı ve bu amaca ulaşmak için gerekli olan örnekleme frekansını hesaplamak
için, örnek varyans tahmini gereklidir. Beklenen varyans tahminleri, belki şu anda devam eden benzer
izleme programlarından çıkarılabilir veya, daha da güvenilir olanı, aynı örnekleme stratejisi, örnekleme
matrisleri vb. kullanarak şu an planlanan izleme programları gibi bir pilot projeden değerlendirilebilir.
Programı bir maliyet-fayda bakış açısıyla optimize etmek için, tüm maliyetler, örneğin, örnek alma,
örnek hazırlama ve kimyasal analiz belirtilmelidir.
33..22 TTeemmssiillcciilleerr
Kirletici yük veya maruz kalma ile ilgili olarak neyi temsil ettikleri konusunda önerilen matrislerin
etraflıca tanımlanması esastır. Bulunabilirlik, örnek alma maliyeti vb. faktörler dışında, örneğin,
konsantrasyon faktörleri, biyolojik birikim oranları, metabolik kapasiteve boşaltım oranları hakkında
bilgiler yararlı olacaktır. Aynı tür içinde çeşitli dokular yukarıda belirtilen faktörlere göre önemli ölçüde
değişiklik gösterir yani tamamen farklı zaman aralıklarını temsil edebilir ve ortamdaki değişikliklere
çok farklı tepkiler verebilir.
Bu sorular istatistiksel bakış açısından tamamen ilginç olmasa da çeşitli matrislerden kirletici yük ve
maruz kalmaya entegre bir değerlendirme sağlamak için bir modelleme çerçevesinin inşasında değerli
parçaları teşkil edecektir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
26
KOK'ların derecesini azaltmak için daha fazla veya daha az gelişmiş kapasiteli memeli veya türleri
kullanmak sahte sonuçlara yol açabilir. Bir KOK'un artmış seviyeleri diğer KOK'ların derecesini
azaltma için metabolik kapasiteyi tetikleyebilir ve artırabilir. Bu bir soruna neden olabilir, örneğin, insan
sütünden KOK'a maruz kalmada mekansal farklılıkları değerlendirme (Weiss ve diğerleri, 2003).
Küresel ölçekte kirleticileri izleme kaçınılmaz olarak şunun gibi sorulara neden olur: Bir bölgeyi
gerektiği gibi temsil etmek için kaç örnekleme sahası gerekiyor? İstatistiksel bakış açısından herhangi
bir kesin tavsiye mekansal heterojenite konusunda tahmin gerektirmektedir. Mekansal çalışmalar için
hedeflerin açıkça belirtilmesi (örneğin.mekansal eğilimler, bölgeler arasındaki farklar vb) ve nicel hale
dönüştürülmesi gereklidir. Uzaysal korelasyon yapısını tanımlamak için Bir variogram (Şekil 3.1)
kullanılabilirr (Cressie, 1993; Davis, 1986). Bir örnekleme sahası diğer istasyonlarla korelasyonun söz
konusu yarıçap dışında herhangi başka bir örnekleme sahasında daha iyi varolmasının sona erdiği ve
böylece neredeyse bu yarıçap çevresi ile sınırlı bir alandan daha büyük bir alanı temsil etmediği bir
yarıçap dışındaki bir noktayı temsil etmez.
Sem
ivara
ince
(%
)
.0
.5
1.0
1.5
2.0
2.5
Distance (km) 0 25 50 75 100 125 150 175 200 225 250 275
pia - 06.10.21 20:13, pol
Mesafe
Şekil 3.1: Komşu sahalar arasındaki konsantrasyonlarda farklılıkların belli bir mesafeye kadar arttığı bir
variogram örneğini göstermektedir. .
Zamansal bir eğilim açısından bakıldığında, izlenen nüfus / bölgenin iyi tanımlanmış katmanlarına bir
odaklanma varyansı azaltacak ve zaman içindeki değişiklikleri tespit etme olasılığını artıracaktır.
Zaman serisi bir bölge içinde çeşitli sahalarda mevcut olduğunda, bölgede aynı yönde eğilimlerin varlığı
veya yokluğu ile ilgili ifadeler ilginçtir. Eğilimlerin homojenliği çoğu standart istatistik ders kitabında
tanımlanan yöntemler kullanılarak kontrol edilebilir (örn. Dixon ve Massey, 1969; Snedecor ve
Cochran, 1968). Van Belle ve Hughes (1984) parametre dışı Mann-Kendall eğilim testinden türetilen
eğilimler arasında homojenliği test etmek için bir yöntem önermiştir. Ayrıca, bölgeler içinde ve arasında
çeşitli sahalardan eğilimleri yorumlarken hızlı büyüyen meta-analiz alanındaki yöntemler değerli
olabilir (örneğin Hunter ve Smith, 1990).
33..33 VVaarryyaassyyoonn kkaayynnaakkllaarrıı
Çevreden alınan örneklerde ölçülen konsantrasyonu etkileyen, insan kökenli olanlar dışında, pek çok
faktör vardır. Endüstriyel faaliyetlerin kirletici tahliyelerini veya pestisitler aracılığı ile kontrolü
azaltmak için alınan önlemlerin etkilerini değerlendirmek için tasarlanmış programların izlenmesi için,
bu faktörler etki karıştırıcı faktörler olarak kabul edilebilir. Etki karıştırıcılardan kaçınmak veya
ayarlama yapmak izleme programlarında istatistiksel gücü artırabilir (Grimås ve diğerleri., 1985;
Nicholson ve diğerleri., 1991b; Bignert, 2002).
Birkaç KOK için mevsimsel değişim (örneğin. PCB, PCDD/PCDF ve HCB) gösterilmiştir. Bunun
nedenleri hem kaynaklardan deşarj deseninde bir mevsimsel değişimi ve hem de, örneğin, fizyolojik
faktörler, olabilir. Temel amaç deşarjların mevsimsel desenini araştırmaktan ziyade kirlilik yükündeki
ortalama değişimi izlemek ise, istatistiksel güç kazanmak için örneklemenin bir sezonla (asgari rastgele
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
27
varyasyon açısından en uygun mevsim) ile sınırlandırılması gerekmektedir. Hava gibi hızla değişen
matrisler için bir günlük desen ayırt edilebilirse aynı argümanlar kullanılabilir.
Doğumdan sonraki ilk haftalarda insan sütü , içinde yağ içeriği ve kompozisyonu büyük oranda
değişmektedir ve bu durum ayrıca analiz edilen KOK'larla değişikliğe yol açmaktadır(örn.. Weiss ve
diğerleri., 2003). Rastgele değişikliği azaltmak için, örnekleme tercihen doğumdan üç hafta sonra iyi
tanımlanmış bir dönemde yapılmalıdır (Ayrıca yağ içeriği örneklemenin besleme işleminin başında veya
sonunda gerçekleştirilmesine bağlı olarak önemli ölçüde değişmektedir).
Örnekleme sırasında kontrol edilebilir olan diğer bilinen veya şüphelenilen etki karıştırıcı faktörler
izleme kurallarında belirtilmelidir.
Dar örnekleme birimi tanımının kullanılması çalışılan nüfusun küçük bir kısmının temsil edildiği
anlamına gelmektedir. Genellikle, bu örneğin, her iki cinsiyet için veya çeşitli yaş sınıflarıiçin, benzer
eğilimler gibi asılsız varsayımlara yol açmaktadır. Temsil edebilirliği artırmak için, ekonomi izin
verirse, örnekleme biriminin daha geniş bir tanımına izin vermek yerine tabakalı örnekleme
uygulanmalıdır. İzleme için de geçerli örnekleme dizaynının genel özellikleri, örneğin Underwood
(1993, 1994, 1996) tarafından tartışılmıştır.
Kimyasal analizin hassasiyetinin genellikle örnek varyasyonunun laboratuar hassasiyetine kıyasla çok
daha büyük olmasının beklendiği çevresel verilerin izleme zaman serisinin toplam varyansın sadece
küçük bir bölümünü teşkil ettiğine inanılmaktadır. Bütün bir seri boyunca aynı akredite laboratuvar
kullanılıyorsa bu doğrudur. Ancak, analizi yıldan yıla farklı laboratuvarlar gerçekleştiriyorsa, bu,
örneğin KOK'ların zaman-serisi değerlendirmek olasılığını ciddi biçimde azaltabilir ya da devre dışı
bırakabilir. Aynı durum, aynı laboratuvar metodolojisini değiştirir ve örneğin, telafi için önlemler
alınmadıkça, eş-elüsyonlar çözümlenir ve bu da tahmini konsantrasyonlarda bir azalmaya yol açarsa
aynı durum geçerlidir. Saptama sınırları geliştirilmiş ise,yani analitler artık daha önce tespit edilmediği
yerde bulunuyorsa, bu durum, miktar sınırı (LOQ) altındaki sonuçların nasıl ele alındığına bağlı olarak
benzer sorunlara yol açabilir. Miktar sınırı altındaki konsantrasyonların daha başka etkileri Helsel
(2006) tarafından ele alınmıştır.
Tek tek örneklerin alınması ve kimyasal analizde ve uygun etki karıştırıcı değişkenlerin kaydedilmesi
veya ölçülmesi koşuluyla, konsantrasyonlar, örneğin ANCOVA (Varyant Analizi) vasıtasıyla, ortak
eşdeğişkenler için ayarlanabilir. Bu durum zaman içinde değişiklikleri veya sahalar arasındaki
farklılıları tespit etme gücünü önemli derecede artırabilir. Ayrıca, hatalı aşırı değerlerin tespiti ve olası
ortadan kaldırılması dagücü belirgin olarak arttıracaktır (Barnett ve Lewis, 1994; Nicholson ve
diğerleri., 1998; Bignert, 2002).
Zamansal eğilimler için, ara-yıl değişimi günlük ölçeğinde veya Varyasyon Katsayısı (CV,%) olarak
regresyon hattından artıkların standart sapması olarak ifade edilebilir. İnsan sütü de dahil olmak üzere
biyolojik numunelerde, kirleticilerin zaman serisinde bulunan Değişim Katsayısı, ara-yıldaki değişimi
son derece düşük kabul edilebilse bile, çok yüksek ihtimalle % 35'in üzerinde olacaktır.
33..44 ZZaammaann sseerriilleerriinniinn uuzzuunnlluuğğuu
Birkaç köklü izleme programının, önemli zamansal değişimleri saptamak için şaşırtıcı derecede düşük
güce sahip olduğu gösterilebilir; (Nicholson ve Fritöz, 1991; Bignert ve diğerleri., 2004). Değişiklikler
çok büyük olmadıkça, beş yıllık bir örnekleme süresi içinde KOK izleme süresi serisinin, herhangi bir
güvenli değişiklik ortaya çıkarmasını beklemek saflıktır. Daha büyük olasılıkla, orta büyüklükte ( %
5/yıl) değişiklikleri saptamak için en az 10-15 yıllık bir süre beklenebilir. Çeşitli büyüklüklerin
eğilimlerini tespit etmek için gerekli yıl sayısı ve % 80 talep edilen bir güçteki Değişim Katsayısı
arasındaki ilişki Şekil 3.2'de gösterilmektedir.
Bir çalışmanın, yıllar içinde ve arasında varyasyon ve varyansın diğer bileşenlerinin güvenilir rastgele
tahminleri vermesi için en az 4-5 yıllık izlemeye ihtiyacı vardır. Bu bilgiler devam eden izleme
faaliyetinin geliştirilmesi ve ince ayarı için çok değerli olacaktır. Şunu da belirtmek gerekir ki,
mekansal çalışmalar için bile birkaç yıllık örnekleme yeterli değildir ama sahte sonuçlara yol açabilir
(Bignert ve diğerleri., 1994).
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
28
n of
yea
rs re
quire
d
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
20
22
24
26
28
Coefficient of Variation %40 45 50 55 60 65 70 75
0
pia - 06.12.08 13:22, noy
Şekil 3.2: Tek yıllık ortalama konsantrasyonlar olduğu (veya yılda bir havuza alınan örnek) varsayarak, Varyasyon
Katsayısı (%) olarak ifade edilen, ara yıllar varyasyonunun çeşitli büyüklükleri için basit bir iki-taraflı regresyon
analizi uygulanarak, % 5 anlamlılık düzeyinde % 80 bir güçte sırasıyla yılda %5 (solda/yukarıda) %10 ve % 20
değişim tespit etmek için gerekli olan yıl sayısı.
33..55 İİhhttiiyyaaçç dduuyyuullaann öörrnneekk ssaayyııssıı
Büyük örnekler ortalama konsantrasyonlar ve varyanslar için daha kesin ve güvenilir tahminler
vermektedir. Ancak, ek örneklerinin katkıları çok yüksek derecede örnekleme stratejisine bağlıdır.
Belirli bir durum için gerekli örneklerin sayısını uygun bir şekilde tahmin etmek için, nicel hedefler
tanımlanmalı ve beklenen varyans hakkında bilgi (yukarıya bakınız) mevcut olmalıdır. Gerekli örnek
sayısını hesaplamak için standart formüller bağımsız gözlemleri varsaymaktadır. Birçok tipik izleme
durumunda bu varsayım tamamen doğru değildir. Büyük bir ölçekte, bir örnek alma istasyonunda belirli
bir yıldaki hava durumu ayrı ayrı tüm örnekleri aynı yönde etkileyebilir.
Zaman ve mekan içindeki küçük ölçekli varyasyon hafife alınmış bir varyansa ve artan ara-yıl
varyasyonuna neden olan örnekleme planı kapsamına alınmayabilir. Örneğin, Bjerkeng (2000)
örnekleme döneminde bir örnekleme yerine üç kez örnekleme yaparak ve aynı sayıda veya daha az
örnek kullanarak, yıllık ortalama varyans tahmininin % 65 kadar azaltılabileceğini gösterdi. Ayrıca,
tabakalı örnekleme ve bireysel ve toplanmış örnekler arasında seçim gerekli örnek sayısı tahminlerini
etkileyecektir. Yukarıda belirtilen bilgi olmaksızın, gerekli örnek sayısına ilişkin hiçbir uygun rakam
hesaplanamaz.
Çeşitli örneklerin birleştirildiği havuzu kullanmak, bir ya da bir kaç ayrı örneğe göre güvenilir ortalama
konsantrasyonların tahmin edilmesi için gerekli kimyasal analiz sayısını azalacaktır çünkü toplam
evrenin daha büyük bir oranı temsil edilmektedir. Havuza alınan numunelerin dezavantajı ayrı ayrı
örneklerin uç değerleri açığa çıkmaksızın havuz konsantrasyonunu etkileyebilir ve karıştırıcı etkiye
sahip değişkenler için düzeltme olasılığı veya biyolojik etkileriyle ilişkisi kaybolur. Bir yıl içinde ayrı
ayrı varyansla ilgili bilgilerin de başlı başına bir değeri vardır. Artmış varyans genellikle yükselmiş
konsantrasyonların ilk işaretidir. Özellikle de yeni bir örnekleme sahası oluşturmanın ilk aşamasında
tek tek örnekler varyasyonun olası kaynaklarını ortaya çıkarmada yardımcı olabilir. Toplanmış
örneklere karşı ayrı ayrı örneklerin avantajları ve dezavantajlarını daha ayrıntılı bir şekilde Bignert ve
diğerleri tarafından ele alınmıştır. (1993).
33..66 BBeekklleenneenn eeğğiilliimmlleerr
Pestisitlerin konsantrasyonlarının şiddetinde, doğrudan yasaklanma veya deşarjların azaltmak için alınan
diğer önlemler sonrasında çevre örneklerinde yılda genellikle yaklaşık % 10-20 büyüklüğünde olmak
üzere nispeten hızlı azalma beklenebilir. Benzer eğilimler karasal, tatlı su ve deniz ortamlarında gelen
biyotada ölçülmüştür (Bignert ve diğ., 1998 a, b, c). Yani, kaynağın ortadan kalkması durumunda
tehlikeli kalıcı maddelerin biyo-kullanılabilir miktarı, tahmini yarılanma sürelerinden beklenebilecek
olandan çok daha hızlı azalır. İstatistiksel açıdan bakıldığında, bu en azından kalıcı pestisitler için,
tahliyelerini azaltmak için alınan önlemler nedeniyle değişiklikleri tespit etme olasılığını artıracaktır.
Tekno alanda birçok farklı üründe bulunan PCB veya diğerleri gibi KOK'lar için düşüş muhtemelen
daha düşük, yılda yaklaşık % 5-10 olacaktır. Bu makul bir güçle (%80) tespit edilmesi mümkün olan en
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
29
az eğilimin, %20'den daha küçük ve tercihen % 10’dan daha küçük olması gerektiği anlamına gelir.
Uygun bir örnekleme tasarımı varsayarsak, on yıllık bir süre için yıllık örnekleme muhtemelen pestisit
ve diğer KOK’lar için % 80 istatistiksel güçte yılda % 10 insan sütü/kanındaki eğilimleri tespit etmek
için yeterli olacaktır. Hava örnekleri için zaman eğilim analizleri tercihen güç hesaplamasını
etkileyecek diğer yöntemlerle (Bölüm 4.1) ele alınacaktır.
33..77 EEğğiilliimmlleerrii tteessppiitt eettmmeekk iiççiinn bbeekklleenneenn dduuyyaarrllııllııkk
Uygun bir duyarlılık tahmini için bir pilot çalışma yapılmalıdır. Bu durum örnekleme stratejisi, matris
seçimi, örneklemenin kurallara ne kadar uygun yapıldığı, yıldan yıla analizleri aynı laboratuvarın
üstlenip üstlenmediğine çok bağlıdır. Duyarlılık aynı zamanda çeşitli KOK'lar arasında da farklılık
gösterir. İnsan sütü için duyarlılığın, birleştirilmiş (25 ayrı örnekten oluşan) nispeten büyük veya Bölüm
4.2'de kurallara uygun aynı sayıda ayrı ayrı örnek olduğunu varsayarak, yılda % 5 civarında olması
beklenmektedir. Bir eğilim tespit etmek gerekli güç değişimin büyüklüğü yanı sıra bağlı elbette rastgele
ara yıllık varyasyona bağlı olacaktır. Bu ilişkiler Şekil 3.3'de gösterilmiştir. Değişim Katsayısının bir
fonksiyonu olarak on yıllık bir örnekleme döneminde % 80 güç ile, tespit edilmesi mümkün asgari yıllık
eğilim olarak ifade edilen duyarlılık Şekil 3.4’te gösterilmiştir.
Powe
r
.0
.2
.4
.6
.8
1.0
Slope % 0 5 10 15 20
pia - 06.12.10 10:30, powcv
Şekil 3.3: Çeşitli büyüklüklerde ara yıllık değişim için basit iki-taraflı regresyon analizi uygulanarak % 5
anlamlılık düzeyinde 12 yıllık bir örnekleme süresinden sonra, Değişim Katsayısı olarak ifade edilen, tespit
edilmesi mümkün asgari yıllık değişimin bir fonksiyonu olarak güç soldan itibaren: tek yıllık ortalama
konsantrasyonlar (ya da yıllık birleştirilmiş örnek) olduğunu varsayarak sırasıyla %20, %40 ve % 60.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
30
min
imu
m a
nn
ua
l ch
an
ge
po
sib
le d
ete
ct (%
)
0
2
4
6
8
10
12
14
16
18
20
22
24
26
28
Coefficient of Variance %45 50 55 60 65 70
pia - 06.12.07 10:32, slope
Şekil 3.4: Çeşitli büyüklüklerde ara yıllık değişim için basit iki-taraflı regresyon analizi uygulanarak % 5
anlamlılık düzeyinde 10 yıllık bir örnekleme süresinden sonra, Değişim Katsayısı (%) olarak ifade edilen, tek
yıllık ortalama konsantrasyonlar (ya da yıllık birleştirilmiş örnek) olduğunu varsayarak tespit edilmesi mümkün
asgari yıllık değişim.
33..88 ZZaammaannssaall eeğğiilliimm ççaallıışşmmaallaarrıı iiççiinn öörrnneekklleemmee ffrreekkaannssıı
Uygun bir örnek alma frekansını belirlemek için, gerekli olan zamansal çözünürlük belirlenmelidir. Kısa
bir zaman atlamalı belirli etkinlikleri veya olayları izlemek için, belli dönemlerde çok sık örnek alınması
gerekebilir. Örneğin, biyolojik dokulardaki KOK’lar için yarılanma ömrü, analitik maliyet vb göz önüne
alındığında, yılda bir kez veya en fazla iki kez örnek almak biyolojik örneklerde kirleticilerin izlenmesi
için genellikle uygundur. Bununla birlikte, küçük ölçekli zamansal değişimi kapsamak için örnekleme
döneminde çeşitli vesilelerle örnek alma, yukarıda işaret edildiği gibi, ortalama tahmini artıracaktır).
Yukarıdaki örnekler yılda bir kez örnek almaya ilişkindir. Açıkçası bir eğilim testinin istatistiksel gücü
düşük frekanslı örnekleme durumunda ciddi biçimde azalır.
Bir zaman-serisi uzunluğu sabitlenirse, belli bri ara yıllık değişimde çeşitli eğimler için güç tahmin
edilebilir. Şekil 3.5 % 20-25 bir farklılaşma katsayısına tekabül eden bir log ölçeğinde 0.20 regresyon
hattı boyunca standart sapmayla (ara-yıl değişimi) sırasıyla, her ikinci, üçüncü ve dördüncü yılda bir
örneklemede tahmin edilen güç ve eğimi arasındaki ilişkiyi (örn biota örneklerinde ölçülen KOK zaman
serilerindeki değişim) göstermektedir. İzleme programının istenen duyarlılığı 12 yıllık bir süre içinde
her yıl için en az % 5’lik değişimi tespit edebilmesi için, her yıl örnekleme için güç bu standart sapmada
neredeyse % 80’dir (Şekil 3.5). Her ikinci, üçüncü veya dördüncü yıl örnekleme için karşılık gelen güç,
sırasıyla, sadece yaklaşık % 35, %17 ve % 10'dur.
33..99 SSoonnuuççllaarrıınn ddeeğğeerrlleennddiirriillmmeessii
Coğrafi bilgi sistemi (CBS) ve modelleme kaçınılmaz olarak mekansal dağılım ve pozlama vb için
sonuçların yorumlanmasında ve değerlendirilmesinde büyük bir rol oynayacaktır. Bununla birlikte, bu
tür bir değerlendirmenin güvenilirliğinin ortamdan gerçek verilerle doğrulanmaya bağlı olduğunu ve
örnek sayısının çok az olması durumunda zayıf olacağını vurgulamak gerekir. Zaman serisi analizleri
için Nicholson ve diğ. (1995) tarafından önerilen sağlam bir yntem son yıllarda OSPAR, HELCOM ve
AMAP içindeki izleme verilerinin birkaç değerlendirmesinde kullanılmıştır. Parametrik olmayan bir
eğilim testi ve etkili bir uç değer testi ile takviye edilmiş bu yöntem geçici eğilimleri değerlendirmek
için temel bir paket oluşturabilir. Testlerin arkasındaki varsayımlar yerine getirildiği takdirde parametrik
testler parametrik olmayanlara oranla daha güçlüdür. (örn.regresyon çizgisi etrafındaki artıklar normal
dağıtılır) Ancak, durum böyle değilse (örn.uç değer varlığı artıkların normal dağılıma varsayımını ihlal
ediyorsa) parametrik olmayan testler parametrik olanlara oranla daha güçlü hale gelir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
31
Po
we
r
.0
.1
.2
.3
.4
.5
.6
.7
.8
.9
slope %
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
pia - 03.04.21 09:28, cur
Figure 3.5: 0.20 log-ölçekte, normal dağılım olduğunu varsayarak, bir kalıntı standart sapmada 12 yıllık bir
örnekleme dönemi için log-lineer regresyon analizinde (iki taraflı, α = 0.05) bir eğim (% yıllık değişim)
fonksiyonu olarak güç. Grafikler, soldan sağa, sırasıyla, her ikinci, üçüncü ve dördüncü yıl,
örnekleme temsil etmekte ve 10.000 devrede Monte Carlo simülasyonlarına dayanmaktadır
33..1100 İİssttaattiissttiikksseell iişşlleemm vvee ggrraaffiikksseell ssuunnuumm öörrnneekklleerrii
İzleme programının ana amaçlarından biri eğilimleri tespit etmektir. Eğilimleri tespit yöntemlerinin
örnekleri basit log-lineer regresyon analizleri olabilir. Çizginin eğimi yüzde olarak yıllık değişimi
anlatmaktadır. % 5'lik bir eğim konsantrasyonun 14 yıl içinde yarılandığını ima ederken, % 10 benzer
bir azalma için 7 yıla, %2 ise 35 yıla karşılık gelmektedir.
Regresyon analizi, diğerlerinin yanı sıra, regresyon çizgisinin eğilimin iyi bir açıklamasını sağladığını
varsayar. Çizginin sonundaki noktaların kaldıraç etkisi de iyi bilinen bir gerçektir. Bir çizginin
sonundaki bir veya birkaç satırın 'tesadüfen' neden olduğu abartılı bir eğim, gerçekten bir eğilim
olmadığı bir durumda bir yanlış anlamlı sonuç riskini artırır. Regresyon analizi için parametrik olmayan
bir alternatif de Mann-Kendall eğilim testidir (Gilbert, 1987, Helsel ve Hirsch, 1995, Swertz, 1995). Bu
test genellikle regresyon analizinden daha düşük güce sahiptir ve konsantrasyonlarda büyüklük
farklılıklarını dikkate almaz; sadece önceki yıla kıyasla konsantrasyonların arttığı veya azaldığı ard arda
gelen yılları sayar. Regresyon analizi önemli bir sonuç verir ama Mann-Kendall testi vermezse, bunun
açıklaması ya ikinci testin daha düşük güce sahip olması veya zaman-serisindeki uç noktaların etkisinin
eğimde savunulamaz derecede büyük hale gelmesi olabilir. Bu nedenle, sekizli çizgi Kendall 'tau' (bkz.
Tablo 3.1) ve ilgili p-değerini bildirir. Kendall 'tau' geleneksel korelasyon katsayısı 'r' gibi 0 ve 1
arasındadır ancak genellikle daha düşük olacaktır. 'Güçlü' doğrusal 0,9 korelasyon veya üzeri yaklaşık
0.7 veya üzere tau-değerlerine tekabül eder (Helsel ve Hirsch, 1995). Bu testin, birçok eğilim testini
karşılaştırarak yapılan bir değerlendirmede yıllık örneklerle su kalitesi izleme programlarında
kullanılması tavsiye edilmiştir (Loftis et al.,1989).
Doğrusal olmayan eğilim bileşenlerini zaman içinde gelişim içinde tanımlamak için bir tür düzlenmiş
çizgi uygulanabilir. Örnekte (Şekil 3.6) kullanılan düzleştirici yıllık geometrik ortalama değerlere
tutturulmuş bir basit 3-noktalı çalışan bir düzleştiricidir. Regresyon çizgisinin kötü oturtulduğu
durumlarda düzlenmiş çizgi daha uygun bir açıklama sunabilir. Bu çizginin anlamlılığı, varyansın
düzleştirici ile açıklandığı ve regrasyon çizgisinin toplam varyans ile karşılaştırıdığı bir ANOVA
(Varyans Analizi) vasıtasıyla test edilir. Bu prosedür ICES'teki değerlendirmelerde kullanılır ve
Nicholson ve diğ., 1995, tarafından tanımlanır; bkz. örnekteki HCB-çiziminde (Şekil 3.6) düzeltilmiş
çizgi.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
32
Çizginin etrafındaki artık varyanstan beklenebilecek olanı dikkate alan regresyon çizgisinden çok uzak
kalan gözlemler özel olarak ele alınır. Bu sapmalar, fiziksel ortamda bir atipik oluşum, örnekleme ya da
analitik prosedür içinde değişmiş kirlilik yükü veya hatalardan kaynaklanabilir. Bu örnekte, şüpheli uç
değerleri tespit etmek için yapılacak işlem Hoaglin ve Welsch (1978) tarafından tarif edilmiştir Kaldıraç
katsayılarını ve standart hale getirilmiş artıkları kullanmaktadır. Standart hale getirilmiş artıklar t.05 n-
2 serbestlik derecesi ile .05 dağıtıma karşı test edilir. i'inci standart kalıntıyı hesaplarken mevcut gözlem
dışarıda bırakılır. Bu, i'inci gözlemin ne eğimi ne de regresyon çizgisi etrafındaki varyansı etkilediği
anlamına gelir.
Some organic contaminant, herring muscle, s. Baltic Proper
a-HCH, (ug/g lipid w.)
.00
.02
.04
.06
.08
.10
.12
.14
.16
.18
.20
.22
.24
90 95 00
n(tot)=214,n(yrs)=15m=.027 (.017,.042)slope=-17%(-19,-16)SD(lr)=.11,1.7%,8 yrpower=1.0/.99/3.3%y(02)=.007 (.006,.008)r2=.98, p<.001 *tao=-.98, p<.001 *SD(sm)=.09, p<.062,2.6 %
HCB, (ug/g lipid w.)
.00
.02
.04
.06
.08
.10
.12
.14
.16
.18
.20
.22
90 95 00 05
n(tot)=220,n(yrs)=16m=.037 (.028,.049)slope=-8.3%(-12,-4.2)SD(lr)=.35,5.0%,16 yrpower=.81/.31/11%y(03)=.020 (.014,.029)r2=.58, p<.001 *tao=-.62, p<.001 *SD(sm)=.26, p<.030 *,7.9 %
TCDD-eqv., (pg/g lipid w.)
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
90 95 00 05
n(tot)=107,n(yrs)=13m=27.6 (22.8,33.5)slope=3.4%(-.96,7.8)SD(lr)=.29,5.9%,15 yrpower=.68/.39/9.1%y(04)=35.0 (24.6,49.7)r2=.21, NStao=.31, NSSD(sm)=.32, NS,9.9 %
pia - 06.12.10 17:07, unep
Şekil 3.6: Zaman serisi örnekleri; Güney Baltık alanından ringa balığı kasında alfa-HCH, HCB ve TCDD-
eşdeğerleri (µg/g lipid ağırlığı). Şekil lejandı Tablo 3.1'de görülebilir.
Tablo 3.1: Şekil 3.6 lejandı
Çizimler, tek tek analizler (küçük noktalar) ve geometrik ortalamaların % 95 güven aralıkları ile birlikte
her yılın geometrik ortalama konsantrasyonunu (daireler) göstermektedir. Zaman serisi için genel
geometrik ortalama değer yatay, ince bir çizgi olarak tasvir edilmiştir. Eğilim, bir regresyon çizgisi ile
temsil edilmiştir (p <0.05, iki taraflı regresyon analizi ile çizilmiştir). Geometrik ortalama
konsantrasyonlar ile donatılmış log-lineer regresyon hatları düzgün üstel fonksiyonları izlemektedir.
Doprusal olmayan eğilim bileşenlerinin test edilmesi için bir düzleştirici tatbik edilir p <0.05 ise
düzleştirilmiş bir hat çizilir Her çizim başlığının altında çeşitli istatistiksel hesaplamaların sonuçları
bildirilmiştir:
n(tot)= Yıl sayısı (n(yrs)=) ile birlikte yer verilen analizlerin toplam sayısı.
m= % 95 güven aralığı ile birlikte genel geometrik ortalama değeri (Not: serbestlik derecesi sayısı = n
yıl - 1).
slope= Eğim, % 95 güven aralığı ile birlikte yıllık değişimin yüzdesi olarak ifade edilmiştir.
sd(lr)= % 80 güç, tek taraflı test, alfa = 0.05 ile mevcut zaman serisindeki saptanabilir en düşük
değişiklikle birlikte ara yıllık değişim ölçüsü olarak, regresyon hattı etrafında kalan varyansın kare
köküdür. Son rakam, 80% güç, tek taraflı test, alfa = 0.05 ile %5 yıllık değişimi tespit etmek için gerekli
olan tahmini yıl sayısıdır.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
33
güç= = Zaman serisinde bir log-lineer eğilimi tespit etmek gereken güç (Nicholson ve Fryer, 1991). İlk
rakam mevcut zaman serilerinde yıl sayısı ile yıllık %5 değişimi tespit gücünü ifade eder. İkinci rakam
eğim yılda % 5 ve yıl sayısı on imiş gibi tahmin edilen güçtür. Üçüncü rakam % 80 güçte mevcut ara yıl
varyasyonuyla on yıl süreyle (yıllık yüzde olarak verilen) tespit edilebilen en düşük değişimdir.
r2= Determinasyon katsayısı (r
2) iki taraflı test için p-değeri ile birlikte (H0: eğim = 0), yani, regresyon
analizi varsayımlarının yerine getirilmesi şartıyla, anlamlı bir değer gerçek bir değişim olarak
yorumlanır .
y(02)= % 95 güven aralığı ile, örneğin y (02) = 0.007 (0.006, 0.008) ile geçen yıl için regresyon
hattından tahmin edilen konsantrasyon, regresyon çizgisi etrafında kalan varyansın güven aralığını
hesaplamak için kullanıldığı 2002 yılı tahmini konsantrasyonudur. Regresyon hattının eğilimi
tanımlamakla alakalı olması kaydıyla, artık varyans bu kapsamda yıl içi varyanstan daha uygun olabilir.
tau= Parametrik olmayan Mann Kendal eğilim testinin sonucu, ve karşılık gelen p-değeri olarak
Kendall 'tau'.
sd(sm)= Düzlenmiş çizgi etrafında kalan varyansın kare kökü . Bu hattın büyüklüğü bir değişim analizi
vasıtasıyla test edilebilir. p-değeri, bu test için bildirilmektedir. Önemli bir sonuç lineer olmayan bir
eğilim bileşenini gösterecektir.
33..1111 KKaayynnaakkççaa
Barnett V., Lewis T., 1994. Outliers in Statistical Data (İstatistiksel Verilerde Aykırılık). Third ed. Wiley and Sons
Ltd.
Bignert A., Göthberg A., Jensen S., Litzén K., Odsjö T., Olsson M., Reutergårdh L., 1993. The need for adequate
biological sampling in ecotoxicological investigations: a retrospective study of twenty years pollution monitoring.
(Ekotoksikolojik araştırmalarda yeterli biyolojik örnekleme ihtiyacı: yirmi yıllık kirliliği izleme konusunda
retrospektif bir çalışma.) The Science of the Total Environment (Toplam Çevre Bilimi), 128:121-139.
Bignert A., Olsson M., de Wit C., Litzen K., Rappe Ch., Reutergårdh L., 1994. Biological variation – an important
factor to consider in ecotoxicological studies based on environmental samples. (Biyolojik varyasyon - çevresel
örneklere dayalı ekotoksikolojik çalışmalarda dikkate alınması gereken önemli bir faktör.) Fresenius Journal of
Analytical Chemistry, 348:76-85.
Bignert, A., Greyerz, E., Olsson, M., Roos, A., Asplund, L., Kärsrud, A.-S., 1998a. Similar Decreasing Rate of
OCs in Both Eutrophic and Oligotrophic Environments – A Result of Atmospheric Degradation? (Ötrofik ve
Oligotrofik Ortamlarda OC'nin Benzer Azaltılma Hızı - Atmosferik Degradasyonun Bir Sonucu mu?) Part II.
Organohalogen Compounds, (Organohalojen Bileşikler)36:459-462.
Bignert, A., Olsson, M., Asplund, L., Häggberg, L., 1998b. Fast Initial Decrease in Environmental Concentrations
of OCs – A Result of Atmospheric Degradation? (OC'nin Çevre Konsantrasyonlarında Başlangıçta Hızlı Azalış -
Atmosferik Degradasyonun Bir Sonucu mu?) Part I. Organohalogen Compounds (Organohalojen Bileşikler),
36:373-376.
Bignert, A., Olsson, M., Persson, W., Jensen, S., Zakrisson, S., Litzén, K., Eriksson, U.,Häggberg, L., Alsberg, T.,
1998c. Temporal trends of organochlorines in Northern Europe, 1967-1995. (Kuzey Avrupa'da organoklorlu
bileşiklerde Zamansal eğilimler, 1967-1995) Relation to global fractionation, leakage from sediments and
international measures. (Küresel parçalanma ilişkisi, sedimanlardan kaçak ve uluslararası önlemler.)
Environmental Pollution (Çevre Kirliliği), 99:177-198.
Bignert, A., 2002. The power of ICES contaminant trend monitoring. (ICES kirletici eğilimi izlemenin gücü) ICES
Marine Science Symposia, 215:
195-201.
Bignert A., Riget F, Braune B., Outridge P., Wilson S., 2004. Recent temporal trend monitoring of mercury in
Arctic biota – how powerful are the existing datasets? (Arktik biyotadaki cıvanın son zamansal eğilimini izleme -
mevcut veri setleri ne kadar güçlü?) J. Environ. Monit, 6:351 - 355.
Bjerkeng, B., 2000. The Voluntary International Contaminant-monitoring (VIC) for temporal trends with the aim
to test sampling strategies for a co-operative revision of guidelines by 1999. (1999'a kadar kılavuzların işbirliğiyle
revizyonu için test örnekleme stratejileri amacıyla geçici eğilimler için Gönüllü Uluslararası Kirletici-izleme
(VIC).) SIME 00/4/11-E (L). Gilbert R.O., 1987. Statistical Methods for Environmental Pollution Monitoring.
(Çevre Kirliliği İzleme için İstatistiksel Yöntemler) Van Nostrand Reinhold, New York.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
34
Cohen, J. 1988. Statistical Power Analysis for the Behavioural Sciences. (Davranış Bilimleri için İstatistiksel Güç
Analizi) Academic Press, New York.
Cressie N.A.C. (1993). Statistics for Spatial Data. (Mekansal Veri İstatistiği) Wiley & Sons. 900 p.
Davis J.C. 1986. Statistics and Data Analysis in Geology. (İstatistik ve Jeolojide Veri Analizi) Wiley & Sons, New
York, ISBN 0-471-08079-9
Dixon, J.W.,F.J. Massey. 1969. Introduction to Statistical Analysis. (İstatistiksel Analize Giriş) 3rd ed. McGraw-
Hill, New York. 638p.
Gilbert O.R., 1987. Statistical Methods for Environmental Pollution Monitoring. (Çevre Kirliliği İzleme için
İstatistiksel Yöntemler) Van Nostrand Reinhold. New York.
Grimås, U., Göthberg, A., Notter, M., Olsson, M., Reutergårdh, L., 1985. Fat Amount - A Factor to Consider in
Monitoring Studies of Heavy Metals in Cod Liver. (Yağ Miktarı - Morina Balığı Karaciğerinde Ağır Metal İzleme
Çalışmalarında Dikkate Alınması Gereken Bir Faktör.) Ambio, 14:175 – 178.
HELCOM, 1988. Guidelines for the Baltic Monitoring Programme for the Third Stage; Part C. Harmful
Substances in Biota and Sediments. (Üçüncü Adım için Baltık İzleme Programı Kuralları; Bölüm C. Biyota ve
Sedimanlarda Zararlı Maddeler.) HELCOM, BSEP 27C.
Helsel, D.R., Hirsch., R.M., 1995. Statistical Methods in Water Resources, Studies in Environmental Sciences 49.
(Su Kaynaklarında İstatistiksel Yöntemler, Çevre Bilimleri Araştırmaları 49.) Elsevier, Amsterdam.
Helsel, D.R., 2006. Fabricating data: How substituting values for nondetects can ruin results, and what can be
done about it. (Veri imalatı: Tespit edilemeyenler için ikame değerler sonuçları nasıl mahvedebilir ve bu konuda
ne yapılabilir.) Chemosphere 65 (2006) 2434–2439.
Hoaglin, D.C., and Welsch., R.E., 1978. Regresyonda şapka matrisi ve ANOVA. Amer. Stat. 32:17-22.
Hunter, J.E. and Schmidt, F. L. 1990. Methods of meta-analysis. (Veri analizi yöntemleri) Correcting error and
bias in research findings. (Araştırma bulgularında hata ve önyargıları düzeltme) Newbury Park, CA: Sage.
Loftis, J.C., Ward, R.C., Phillips, R.D., 1989. An Evaluation of Trend Detection Techniques for Use in Water
Quality Monitoring Programs. (Su Kalitesi İzleme Programlarında Kullanılmak Üzere Eğilim Tespit Tekniklerinin
Değerlendirmesi) EPA/600/3-89/037, p. 139.
Nicholson, M.D., Fryer., R., 1991. The Power of the ICES Cooperative Monitoring Programme to Detect Linear
Trends and Incidents. (ICES Lineer Eğilimler ve Olayları Tespit etme AMacıyla İşbirliğine Dayalı İzleme
Programının Gücü) In: Anon. Report of the Working Group on Statistical Aspects of Trend Monitoring. (Eğilim
İzleme İstatistiksel Konuları hakkında Çalışma Grubu Raporu) ICES Doc CM 1991.
Nicholson, M.D., Green N., Wilson S., 1991. Regression Models for Assessing Trends of Cadmium and PCB in
Cod Livers from the Oslofjord.(Oslofjord'dan Morina Balığı karaciğerlerinde Kadmiyum Eğilimler ve PCB
değerlendirilmesi için Regresyon Modelleri.) Marine Pollution Bulletin, 22:77-81.
Nicholson, M.D., Fryer, R., Larsen, J.R. 1995. A Robust Method for Analysing Contaminant Trend Monitoring
Data. (Kirletici Eğilimi İzleme Verilerinin Analizi için Sağlam bir Yöntem) Techniques in Marine Environmental
Sciences. (Deniz Çevre Blimleri Teknikleri) ICES
Nicholson, M. D., Fryer, R., Maxwell, D., 1998b. The influence of individual outlying observations on four
methods of detecting trends. (Eğilim belirlemek için dört yöntem üzerine tek tek dışarıdan gözlemlerin etkisi)
ICES CM 1998/E:8. Annex 8, pp.62-67.
Snedecor, G.W.,W.G. Cochran. 1968. Statistical Methods. (İstatistik Yöntemleri) Iowa 1969.
Swertz, O., 1995. Trend assessment using the Mann-Kendall test. (Mann-Kendall testini kullanarak eğilim
değerlendirmesi) Report of the Working Group on Statistical Aspects of Trend Monitoring. (Eğilim İzleme
İstatistiksel Konuları hakkında Çalışma Grubu Raporu) ICES CM 1995/D:2.
Underwood, A.J., 1993. The mechanics of spatially replicated sampling programmes to detect environmental
impacts in a variable world. (Değişken bir dünyada çevresel etkileri tespit etmek için mekansal olarak çoğaltılmış
örnekleme programlarının mekaniği.) Austr. J. Ecol., 18:99-116.
Underwood, A.J., 1994. Beyond BACI: sampling designs that might reliably detect environmental disturbances.
(BACI'nın ötesinde: çevresel bozulmaları güvenilir olarak tespit edebilecek örnekleme tasarımları.) Ecol. Applic.,
4:3-15.
Underwood, A.J., 1996. Environmental Design and Analysis in Marine Environmental Sampling. (Deniz Çevre
Örneklemede Çevre Tasarımı ve Analizi.) Intergovernmental Oceanographic Commission Manuals and Guides No
34, UNESCO. (Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu Kılavuzları ve Rehberleri No 34, UNESCO)
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
35
van Belle, G. And Hughes J.P. 1984. Nonparametric tests for trend in water quality. (Su kalitesinde eğilim için
parametrik olmayan testler) Water Resource Research 20:127-136. (Su Kaynakları Araştırması 20:127-136)
Weiss, J., Päpke, O., Bignert, A., Greyerz, E., Agostoni, C., Riva, E., Giovannini, M., Zetterström, R., 2003.
Concentrations of dioxins and other organochlorines (PCB, DDTs, HCHs) in human milk from Seveso, Milan and
a Lombardian rural area in Italy: a study performed 25 years after the heavy dioxin exposure in Seveso. (İtalya
Seveso, Milano ve bir Lombardiya kırsal alanında insan sütündeki dioksin ve diğer Organoklor (PCB, DDT, HCH)
konsantrasyonları: Seveso'da ağır dioksin maruziyetinden 25 yıl sonra gerçekleştirilen bir çalışma.) Acta
Pediatrica, 92: 467-472.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
36
44 ÖÖRRNNEEKK AALLMMAA VVEE ÖÖRRNNEEKK AALLMMAAYYAA HHAAZZIIRRLLIIKK
YYÖÖNNTTEEMMLLEERRİİ
Stockholm Sözleşmesi etkililiğinin değerlendirmesini desteklemek için Küresel İzleme Planının
odağında karşılaştırılabilirlik açısından potansiyeli yüksek medyada çevre arka plan konsantrasyonları
bulunmaktadır. Taraflar Konferansı ilk değerlendirme için temel ortam olarak hava izleme anne sütü
veya anne kanı yoluyla insan maruziyetin kullanılmasına karar verdi. İlerdeki değerlendirmeler için,
Taraflar Konferansı ayrıca temel verilerin biyota, su, toprak ve sedimanlar gibi diğer medya verileri ile
desteklenmesine karar verdi. Mevcut kılavuz, gelecekteki değerlendirmeler ve örn. örnek alma gibi
özel hususlar için ek medya konuları dahil olmak üzere Sözleşme'nin ve gelecekteki
değerlendirmelerinin desteklenmesi için revize edildi.
Tüm KİP matrisleriyle ilgili bazı genel hususlar aşağıda açıklanmıştır.
Tüm örnekleme bir bölgede herhangi bir program faaliyeti başlamadan önce mutabakat sağlanan
metodolojik kuralları takip etmelidir. Mümkünse, tüm programlarda örnekler aynı şekilde
numaralandırılmış olmalıdır. Örnekleme daima alan veya seyahat boşluklarını içermeli ve mümkün
olduğu ölçüde, örnek paylaşımı amacıyla ve varyans analizi için örnekler çoğaltılmalıdır.
İlk başlangıçta için örnekleme penceresi 2003 artı veya eksi beş yıldır. Örnek sıklığı ve zamanlaması,
mümkün olduğunca, matrisler arasında uyumlu hale getirilmelidir. Bir kural olarak örnekler en az yılda
bir ve her yıl aynı dönemde alınmalıdır. Mevsimsel etkilerin daha az önemli olacağı bazı matrisler
(örninsan anne sütü) için, örnekleme sıklığı ve süresi farklı olabilir. . Seviyelerin istatistiksel analizi için
birçok farklı yerden birkaç numune almaktan ziyade bir yerden sık sık birçok örnek almak tercih
edilecektir. Seviyelerin istatistiksel analizi için birçok farklı yerden birkaç numune almaktan ziyade
bir yerden sık sık birçok örnek almak tercih edilecektir. Numunelerin sayısı konusunda daha fazla
rehberlik Bölüm 3'te verilmiştir.
Örnek bankası tüm örnekler için dikkate alınmalıdır. Örnek bankacılığı uzun bir süre için sürdürülebilir
olması gereken pahalı ve yoğun kaynak isteyen bir faaliyettir. Ancak, düzgün yönetildiği takdirde, (örn.
yeni listelenen KOK'larla ilgili olarak) zamanla maruziyetlere ilişkin önemli bilgiler verebilir ve aynı
zamanda geriye dönük çalışmalar için kullanılabilir. Çevreyle ilgili örnek bankacılığı konusunda daha
fazla rehberlik Bölüm 8'de verilmiştir.
44..11 HHaavvaa
KOK'lara ilişkin Stockholm Sözleşmesi'nin ilk küresel izleme raporu Taraflar Konferansı tarafından
Mayıs 2009’da kabul edilmiş ve KOK'lara ilişkin mevcut hava izleme programlarından bilgi özeti
vermiştir. Bu bilgiler, gelecekteki eğilimlerin üzerine bina edilebileceği KOK başlangıç seviyelerini
veya eğilimlerini oluşturmuştur. Hava izleme verilerinin derlenmesinin nihai hedefi, KOK’ların
salımlarının kontrolü için uygulanan tedbirlerin havada azalan konsantrasyonlarla sonuçlanıp
sonuçlanmadığını ve ne ölçüde sonuçlandığını, yani kontrol önlemlerinin etkililiğini belirlemektir. Hava
KOK'lar için önemli bir alıcı ve daha geniş çevreye olan taşınımı için önemli bir ortamdır.
İlk küresel izleme raporu KOK'lara ilişkin çoğu hava verisinin nispeten az sayıda izleme programının
katkısıyla gerçekleştirildiğini ve bu programların devamının gerekli olduğunu olduğunu ortaya
koymuştur (Şekil. 4.1.1). Rapor ayrıca, havadaki KOK seviyelerine ilişkin verilerin bazı bölgelerde
eksik olduğunu ve kapasite güçlendirme çabaları ve sürdürülebilir ve koordineli hava izleme
programlarının oluşturulması yoluyla ele alınması gerektiğini ortaya koymuştur.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
37
Şekil 4.1.1: KİP'e katkıda bulunan KOK'lar için mevcut hava izleme programları kapsamında faaliyet gösteren
örnekleme sahaları. Üst panel - pasif örnekleme ağları; alt panel - yüksek hacimli hava örnekleme ağları
Birkaç önemli tavsiye ilk küresel izleme raporundan kaynaklanmaktadır ve etkililiğin değerlendirilmesi
amacıyla havadaki KOK'ları değerlendirmek için yeni ve devam eden çabalar hakkında bilgi
vermektedir. Bunlar aşağıda özetleniştir, diğerlerinin yanı sıra şulardan oluşmaktadır:
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
38
i. Zamanla eğilimlerin değerlendirilebilmesi amacıyla programlar içindeki verilerin iç tutarlılığını
sağlama ihtiyacı; aynı zamanda, bu veri setlerinin kombine edilebilmesi için, programlar
arasında verilerin karşılaştırılabilmesi çabası.
ii. Havadaki KOK'ların verilerini değerlendirirken KOK'lar üzerinde uzun menzilli taşıma ve iklim
etkilerinin göz önünde bulundurulması.
iii. Bazı yerlerde, hava konsantrasyonlarının kontrol tedbirlerine tepkisinin KOK'ların kalıcılığı
nedeniyle bir zaman gecikmesine tabi olabileceğinin kabulü.
iv. Yeterli temel bilgi oluşturulabilmesi için, listeye yeni giren havadaki KOK'ların en kısa sürede
izlenmesi gerekmektedir.
v. Havadaki KOK veri boşlukları ele almak için yeni ve sürdürülebilir programlar geliştirilmesinde
mevcut programlar ile ortaklıklardan yararlanmak gerekir; mevcut analitik kapasite sorun ise,
bir örnek bankacılığı (yani, hava örneklerinin toplanması ve daha sonraki analiz için
arşivlenmesi) stratejisi de düşünülmelidir.
Hava ile ilgili bu kılavuz bölüm bu yeni zorlukları yansıtacak şekilde revize edilmiştir. İkinci küresel
izleme raporu 2015 yılında Taraflar Konferansı'nın yedinci toplantısında sunulacaktır. Bu birkaç yıl veri
eksikliklerinin giderilmesi ve havada zamansal eğilimleri değerlendirilmesinde mevcut verilerin
yorumlanması için yeni hava izleme programlarının geliştirilmesine olanak verecektir.
Bazı hava izleme programları halihazırda yeni listeye giren havadaki dokuz KOK ve diğer KOK-benzeri
kimyasalları araştırmaya ve raporlamaya başlamıştır (Muir ve de Wit, 2010; Genualdi ark, 2010;
Martrat ve ark, 2012). Bu çalışmalar örnekleme ve analitik zorluklar konusunda ek yararlı bilgiler ve
rehberlik sağlayabilir.
4.1.1 Deneysel tasarım
Örnek alma sahaları
Ortam havası örnekleme ağının amacı zaman ve mekanda KOK'ların mevcut durumunu ve değişiklikleri
ve bölgesel ve küresel taşınmasını değerlendirmek için temsil gücü olan verileri elde etmektir. "Temsil
edebilirliği" örnek alma sahalarının KOK eğilimleri hakkında genel sonuçlara varmak için yeterli sayıda
olması ve o bölgenin heterojen temsilcisi olmaması olarak yorumluyoruz. Bölüm 3 (İstatistiksel
değerlendirmeler) belirli bir bölge veya kıta için tam coğrafi kapsamanın ekonomik olarak mümkün
olmadığını ve KOK hava konsantrasyonlarında bölgesel değişkenliği değerlendirmek için son derece
yoğun örnekleme ağı ve önemli ön araştırma çalışmaları gerektireceğini göstermektedir.
Başlangıçta, KOK eğilimlerini ele almak için, KİP'in, her bölgede en az aşağıdaki yapıya sahip olması
gerekir:
Üç ile beş aktif yüksek hacimli örnekleme istasyonu;
Coğrafi kapsamanın artırılması için yaklaşık 20o × 20
o aralığına sahip bir şebekede düzenlenmiş 10
ila 15 pasif örnekleme istasyonu ağı8. Pasif örnek alıcılar karşılaştırma amacıyla yüksek hacimli
sahalarda birlikte yer almalıdır.
Bölgesel kaynakların zaman eğilimleri hakkında bilgi elde etmek için bu sahalar merkezi konuma sahip
olabilir. Bu sahaların çevresindeki geniş bir alanı (örn. 100 km) yansıtabilmesi ve sadece bir kaç yerel
nokta kaynaktan emisyon yansıtmaması için, tek ve büyük KOK kaynaklarından kaçınması gerekir.
Böyle bir saha için gereksinimler arasında meteoroloji gözlemleri ve örnekleme teknikleri konusunda
eğitilebilecek istasyon personelinin mevcut olması da bulunmaktadır. Ayrıca saha seçimi konusunda
bölgesel karar coğrafi hususları içerebilir ve GAW (Küresel Atmosfer İzleme programı kapsamında
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) üyeleri tarafından işletilenler gibi uygun saha seçimi kriterlerini
karşılayan mevcut hava kalitesi izleme sahaları kullanılmalıdır.
Bu ağ, bölgeler arasındaki kıtalararası taşınmayı ele almak için bilgi vermek üzere adalarda ve kıta
kenarlarında yer alan ek pasif örnekleme sahaları tarafından desteklenebilir.
Özetle, her bölgede KOK'ların tamamı için iki tür ölçüm öngörülmektedir:
8 Ayrıca karşılaştırılabilir veri sunan diğer teknikler/teknolojiler düşünülebilir
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
39
Toplu örnekleme (haftada 1 ile 2 gün veya 1 - 2 haftalık dönemlerde sürekli) her bölgede birkaç
sahada aktif yüksek hacimli örnekleme (~0.5-1 m3/dakika akış hızı). Bu örnekler, tanecikli ve gaz
fraksiyonlu olarak ayrılacaktır ve
Sürekli, toplu pasif (difüz) örnekleme 3 ayla 1 yıl arasında entegrasyon dönemleri için yüksek
hacimli örnekleme sahaları da dahil olmak üzere çok sayıda sahada konuşlandırılmış pasif örnek
alıcıları kullanma.
Protokoller, standart operasyon prosedürleri ve örnekleme konusunda detaylı rehberlik örnekleri Ek 5'te
verilmiştir (sadece kılavuzun elektronik sürümüne eklenmiştir).
Konumlandırma hususları
Daha çok sayıda pasif örnekleme sahası ktarafından desteklenen bir dizi uzun süreli örnekleme
sahasının kombinasyou çeşitli konuları ele alacak esnekliği olan maliyet-etkin bir program sunacaktır.
Bölgede laboratuarların bulunması ve kaynaklar ve hava taşımacılığı yollarının dikkate alınması ağın
mekansal yapılandırmasını ve yoğunluğunu etkileyecektir.
En iyi sahaların seçildiğinden emin olmak ve gözlem uygulamalarının standart hale gelmesini sağlamak
için ülkeler arasında ve bölgeler içinde işbirliğini teşvik etmek ve KOK modelleyiilerle istişare
önemlidir. Diğer atmosferik kompozisyon ölçümlerinin yapıldığı mevcut tesisler mümkün olduğunca
veya uygun olduğu ölçüde kullanılmalıdır.
Örnek alıcıların konumlandırılması ve montajı hava örnekleme programları için standart çalışma
prosedürlerini izlemelidir. Seçilen tüm sahaların ayrıntılı bir tanımı sağlanmalıdır. Daha genel kriterler
burada verilmiştir:
Bölgesel temsil gücü: Örneği alınan havanın sahanın etrafındaki çok daha büyük bir bölgenin
temsilcisi olduğu KOKlar ve diğer kirlilik kaynaklarının yerel etkilerinden uzak bir konum.
Minimum meso-ölçekli meteorolojik sirkülasyon etkileri: topoğrafya tarafından dayatılan yerel
dolaşımda güçlü sistematik gündüz varyasyonları (örn. (örneğin yokuş yukarıya doğru/yamaç
aşağı dağ rüzgarları; kıyı arazi esinti/göl esintisi sirkülasyonu) içermez.
Uzun vadeli istikrar: Altyapı, kurumsal bağlılık, çevredeki arazi geliştirme dahil olmak üzere
birçok açıdan.
Yardımcı ölçümler: Süper sahalar için, diğer atmosferik kompozisyon ölçümleri ve
meteorolojik rüzgar hızı, sıcaklık ve nem ve sınır tabaka istikrar ölçüsü. Pasif sahalar için,
meteorolojik rüzgar hızı, sıcaklık ve nem.
Uygun altyapı ve kamusal hizmetler: (pompalanan numune için) elektrik, erişilebilirlik, binalar,
platformlar, kuleler ve yollar.
Saha tanımı standart bir yaklaşım takip etmeli ve örnekleme yeri ve çevresindeki bölgenin dijital
fotoğrafları ve (örnekleme sahasıyla göreceli olarak yaklaşık yerleri de dahil) şüpheli veya potansiyel
nokta kaynaklar da dahi olmak üzere ilave bilgilerle belgelenmelidir. Aşağıdaki hususlarda bilgi
sağlayan iki aşamalı saha karakterizasyonu prosedürü önerilir: 1) saha türü ve 2) sahadaki KOK'lar için
potansiyel kaynak girişleri Tekrar vurgulamak gerekir ki, bu sahaların temsilcisi oldukları daha büyük
bir bölgenin karakteristik özelliklerini taşıdığından emin olmak için, sadece birkaç yakın kaynaktan
doğrudan etkilenmeyecek şekilde seçilmeleri gerekmektedir.
Saha türü: Potansiyel Kaynak türü (birden fazla tür mümkündür):
yüksek rakımlı
yani. kıta arka plan sahası
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
40
Not: nüfus yoğunluğu saha sınıflandırmasında aşağıdaki gibi yaklaşık bir rehber olarak kullanılabilir:
urban = >yarı çapı 10 km olan bir alan içinde 200 000 sakin.
banliyö = >yarı çapı 10 km olan bir alan içinde 20 000 - 200 000 arası sakin.
kırsal = >yarı çapı 10 km olan bir alan içinde 2000 - 20 000 arası sakin.
uzak = görece insan yaşamayan yer (yarı çapı 10 km olan bir alan içinde <2000 sakin)
Saha bilgileri ve sınıflandırma bir bölge içindeki ve bölgeler arasındaki verileri karşılaştırmak için
önemlidir. Yeni örnekleme ağları büyük bir bölge ya da 'ayak izi'nin (yani kırsal alanlar), temsilcisi
olan sahalarda odaklanması gerekse de, kentsel, endüstriyel ve tarımsal bölgelerde sahaların kurulması
karşılaştırma amacıyla 'içerik siteleri' olarak yararlı olabilir. Bazı KOK'lar açısından nispeten
bozulmamış bölgeler için, içerik sahalarına yer verilmesi, aynı zamanda KOK'ların tespiti ve
raporlamasını artıracaktır. Yine, bu 'içerik sahalarının' birkaç yakın nokta kaynaktan doğrudan veya ağır
bir şekilde etkilenmemesini sağlamak için özen gösterilmelidir.
Yukarıda açıklanan yaklaşım örnekleme sahasının nitel bir tanımını vermektedir. Hava ile ilgili veri
tabanlarının çoğu sahaları benzer alanlarla tanımladığı ya da kategorilere ayırdığı için bu bilgiler veri
depolama aşamasında yardımcı olacaktır. Bir sonraki bölümde ele alınan uzaklık endeksi kavramı, bir
sahayı ve KOK'ların tarımsal ve endüstriyel kaynaklarından gelen potansiyel etkisini açıklayan bir nicel
ölçü sağlar. Belirtilen sahalar için potansiyel kaynak girişlerinin sayısının belirtilmesi veri yorumlama
ve farklı sahalardan sonuçların karşılaştırılmasını kolaylaştırabilir. Endeks değerleri ayrıca çalışmanın
başlangıcında saha seçimi konusunda bilgi verebilir.
Sahalara taşınma karakterizasyonu
Belirli bir yerdeki KOK konsantrasyonları ve eğilimleri bölgesel ve küresel ölçekte taşınma yollarının
değerlendirilmesi ile daha iyi anlaşılabilir. Bunu yapmak için, sahaya yerel (mezo ölçekli) yanı sıra
büyük (sinoptik) ölçekli hava taşınma yollarının anlaşılması gereklidir. Bu sahaya büyük ölçekli taşınma
yolları yeniden Meso-ölçekli etkileri yanı sıra Lagrange veya Euler taşınım modellerinin kullanımını
karakterize etmek üzere yerel meteorolojik ölçümler ile sağlanır. Suda çözünen KOK'lar için okyanus
ve nehir yoluyla taşınma ve hava-su değişiminin de, özellikle kıyı şeridinde bulunan sahalar için göz
önünde bulundurulması da önemlidir.
İlk adım olarak, çeşitli POP'lar için uzun menzilli taşınma potansiyelinin (LRTP) dikkate alınması
yararlı ve anlamlı olabilir. Mobil faz içinde mevcut olan bir madde için "yarı mesafe" (yarı ömür
benzeri) olarak tanımlanan karakteristik hareket mesafesi (KHM) bu bağlamda yararlı bir parametredir.
Kimyasalların fiziksel-kimyasal özelliklerine dayalı maruz kaldığı çeşitli bozulma ve taşınma yollarını
dikkate alan OECD Aracı kullanılarak hesaplanmış olan hava ve sudaki KHM’ler (Wegman ve ark.,
2009). Hava ve su içine tahliye edilen kimyasallar için KHM’ler Tablo 4.1.1'de listelenmiştir. Bu
mesafelerin göreli bir şekilde karşılaştırılması gerektiği ve model parametrelerine bağlı olduğunu
belirtmek önemlidir (Stroebe ve diğ., 2004). Seçilen KOK'lar için transfer verimleri (TE,%) de havaya
emisyonlar için hesaplanmıştır. Transfer verimi bir uzak bölgede toprak ve suya kirletici çökelme
hızının bir kaynak bölgesindeki emisyon hızına bölünmesiyle elde edilir. Bazı KOK’lar çevrede
ömürleri boyunca birkaç birikme ve yeniden buharlaşma döngüsüne uğrarlar. Bu nedenle % 100’den
daha büyük transfer verimliliği mümkündür. KOK’ların Uzun Menzilli Taşınımını (LRT) tanımlamak
için metrik bir inceleme Scheringer (2009) tarafından sunulmuştur. .
Tablo 4.1.1: Seçilmiş KOK'lar için hava ve su yoluyla karakteristik hareket mesafeleri (KHM, km) ve taşınma
verimleri (%). (KOK'lar havada KHM açısından en yüksekten en düşüğe göre sıralanmış ve hesaplamalar 25 oC'de
yapılmıştır). Hesaplamalarda OECD Aracı* kullanılmıştır.
_____________________________________________________________________________
Kimyasal KHM (hava) KHM (su) TE% (havaya emisyon)
_____________________________________________________________________________
Hekzaklorobenzen 230 000 700 2500
Pentaklorobenzen 120 000 200 50
Oktabromlu Difenil eterler 22 000 360 110
PCB-180 (hepta homolog) 17 000 340 91
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
41
α-HCH 7800 830 54
PCB-28 (tri homolog) 5100 190 2.2
γ-HCH 4200 220 19
BDE-99 3700 540 15
DDT 3600 490 10
β-HCH 3100 430 3.7
Hekzabromobifenil 3000 540 13
Toksafen 2800 1600 7.9
Kısa zincirli klorlu parafinler 1800 230 0.78
2378-TCDD 1600 130 0.58
Dieldrin 1100 580 0.89
klordanlar 1100 300 0.46
klordekon 710 1700 3.2
Aldrin 60 130 0.00018
PFOS** 10 63 000 0.049
_____________________________________________________________________________
TE – havaya emisyonlar için transfer verimi; HCH – hekzaklorosiklohekzan; PCB-poliklorlu bifenil; DDT –
diklorodifeniltrikloretan; TCDD – tetraklorodibenzodioksin; PFOS – perfloroktan sülfonat;
*OECD Aracı kullanılarak yapılan hesaplamalar şu adreste özetlenmiştir: http://www.sust-
chem.ethz.ch/docs/POP_Candidates_OECD_Tool.pdf
http://www.pops.int/documents/meetings/poprc/prepdocs/annexEsubmissions/All%20chemicals%20Switzerland.pdf
**FFOS için hava yoluyla KHM hesaplaması havaya buharlaşma için hiçbir potansiyel varsayımında bulunmamıştır.
Elde edilen KHM’ler, PFOS ve aldrin hariç olmak üzere, listedeki KOK’ların çoğunun "uçucu"
olduğunu ve atmosferik taşınma yolunun önemli olduğunu göstermektedir. Su ile taşınma yolunun
önemli olduğu KOK’lar ("yüzücüler") şunlardır: PFOS, klordekon ve toksafen.
KOK hava konsantrasyonlarında eğilimleri tespit ve yorumlamayı kolaylaştırabilecek ortak taşınma
yolu analiz aracı hava paketi arka yörünge analizine dayanmaktadır. Kullanıcı tanımlı yerler için hava
paketi yörüngelerini üretim hizmetlerine artık çevrimiçi ve genellikle ücretsiz olarak (örn. www.noaa –
Hysplit model; www.particle-transport model) ulaşılabilir. Bu yaklaşımda, örnekleme sırasında bir
sahaya hava taşınma yolu gözlenen rüzgar alanlarından yeniden oluşturulmaktadır. Yörünge sektör
analizinden küme analizine değişen, eğilim tespitini geliştirmek için uygulanmış olan çeşitli yöntemler
vardır. İkincisinde, sahaya olan temel yörünge yolları gruplarını belirlemek için ayırdedici analiz
kullanılır (Moody ve ark., 1998). Bu aynı zamanda yörünge dağılımının çeşitli yüzdelik aralıklarına
düşen örnekler için de yapılabilir. Kaynakları ve "tercihli taşınma yollarını" tanımlamak için yörüngeleri
kullanan başka bir yaklaşım potansiyel kaynak katkısı fonksiyon analizidir (PSCF) ve Hsu ve ark
(2003a ve b) KOK'larda öncülüğünü yapmıştır. Bu yaklaşımda, harita üzerine yerleştirilen bir ızgarada
rüzgâra karşı alanlar düşük konsantrasyon yüzdelik yörüngelerine karşı yüksek konsantrasyon için 3-5
gün geri yörünge içinde en sık noktalarla işgal olduğu tespit edilmiştir. Rüzgara karşı kaynaklardan ve
yukarıdaki analizler elde edilen bu bölgelerden gelen taşınabilir hava eğilimlerden elde edilen anlayış
politika sorularını gözlemlerin basit zaman serisi analizine göre ele almaktan çok daha etkilidir.
Gouin ve ark., (2005) yoğunluk haritalarının (PSCF yaklaşımın değişik bir şekli) belirli bir yere taşınan
hava kütlesinin geçmişi ile ilişkili bir uçak hangarını belirleyerek zamana entegre, pasif örnekleyiciden
türetilmiş verileri (Şekil. 4.1.2) yorumlamak için nasıl kullanılabileceği gösterdi, .
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
42
Şekil 4.1.2: Bir zamana entegre hava örneği için günde 3-günlük hava paketi geri yörüngelerinden oluşturulan
olasılık yoğunluk haritası (sağ panel) örneği. Sağ panelde koyu gölgeler, hava kütlelerinin örnekleme sahasına
gelmeden önce zamanın büyük bir oranında geçtiği bölgeleri göstermektedir. Bu haritalardaki gölgeli alan,
örnekleme/alıcı saha için hava hangarlarının benzerdir.
Atmosfer dahil, ortamda bölgesel ve küresel ölçekte KOK’ların taşınmasının çeşitli modelleri mevcuttur
(RBA/PTS Küresel Raporu, UNEP, 2003 Bölüm 4). Atmosfere doğrudan emisyon, rüzgarlarla taşınma
ve dağılma, atmosferde kimyasal dönüşüm ve hava-yüzey değişimi süreçleri dahil olmak üzere KOK
bileşiğinin büyük ölçekli mekansal ve zamansal dağılımını simüle etmektedirler. Bu modeller, ya kaba
çözünürlüklü kutu modelleri (Breivik ve Wania, 2002, MacLeod ve ark., 2001, Wania, ve ark. 1999) ya
da yüksek mekansal ve zamansal çözünürlüğe sahip meteoroloji-tabanlı modellerdir (örn. Koziol ve
Pudykiewicz, 2001, Semeena ve Lammel, 2003, Hansen ve ark., 2004). Her iki durumda modeli etki
boyutu, bölgeselden küresele doğru değişmektedir. Bu modeller ağ tasarımında kullanışlı olabilir ve
KOK gözlemleri kullanılarak değerlendirilebilir. Modelleri ile birlikte veriler Stockholm Sözleşmesi’ni
yerine getirmek için alınan önlemlerin etkililiğinin değerlendirilmesini desteklemek için kullanılabilir.
Bu büyük olasılıkla model tahminleri ve ölçümler arasındaki farkların tespit edildiği ve model tasarımı
ve ölçüm stratejisini geliştirmek için kullanılan bir yinelemeli süreç olacaktır. Kendi doğasından gelen
karmaşıklığı nedeniyle, yukarıda tarif edilen yaklaşımdaki taşınma modelinin doğrudan kullanımının bu
uzmanlığa erişimi olan gruplar/programlar ile sınırlı olabileceği öngörülmektedir.
Sahalara taşınmanın özelliklerinin belirlenmesi için basit bir alternatif de, yukarıda açıklanan
kavramları/teknikleri çoğunu entegre eden 'uzaklık endeksi'dir (Waldow ve ark., 2010). Uzaklık
endeksi, bölgesel ve küresel kaynaklardan potansiyel girdilere dayalı örnekleme sahalarının coğrafi
konumu ile ilgili bilgiye dayalı kararlar almak için kullanılabilir. Aynı zamanda izleme verilerini
mekânsal ve zamansal açıdan yorumlamak için kullanılabilir. Uzaklık endeksi yaklaşımı, etkinin coğrafi
kapsamını tahmin etmek için, çeşitli kimyasal sınıflar için emisyon senaryoları kullanır ve bir küresel
taşınma modeli çerçevesinde gerçek meteoroloji bilgisi uygular. Uzaklık endeksi haritaları endüstriyel
veya tarımsal kimyasallar için emisyon senaryolarına dayalı oluşturulmuştur. Uzaklık endeksi küresel
dağılımları Şekil 4.l.3’de gösterilmektedir. Uzaklık endeksinin detaylı, bölgesel haritaları da von
Waldow ve diğ.’nin (2010) çalışmasında bulunabilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
43
Şekil 4.1.3: CROP (üstte) ve ECON (alt) senaryoları için uzaklık endeksi küresel dağılımı. CROP pestisit
emisyonlarını ve ECON teknik emisyonu anlatmaktadır (Waldow ve diğ., 2010).
Kuzey Yarımküre'de KOK’ların uzun menzilli taşınma kapsamını ölçmek için modelleme
yaklaşımlarının kapsamlı bir yorum ve değerlendirmesi yakın zamanda Hava Kirliliğinin Yarımkürede
Taşınmasına ilişkin Görev Gücü (TF on HTAP) tarafından tamamlanmıştır (UNECE, 2010). Bu
Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu altında Uzun Menzilli Sınırlar Ötesi Hava Kirliliği
Sözleşmesinin (UNECE LRTAP Sözleşmesi) bir çalışma grubudur. Görev gücü en çok çalışılan
KOK'lar için modelleme çalışmalarının atmosferdeki konsantrasyonların mevcut ölçümleri ile makul bir
mutabakat içinde olduğunu bulmuştur. Birçok durumda, atmosferdeki KOK’ların modellenmiş ve
gözlenen konsantrasyonları üç-dört veya daha iyi bir faktör dahilinde mutabakat sağlamaktadır, ancak,
bazı durumlarda farklılıklar, modelleme yaklaşımlarında, ya da her ikisinde, emisyon envanterlerinde
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
44
büyük belirsizliklerin var olabileceğini gösteren derecede önemli olabilmektedir. KOK’ların küresel
ölçekli modellemesi göstermektedir ki Kuzey Yarımküre içinde günbatısı rüzgarları ile kıtalar arası
taşınma ve ılıman bölgelerden Kuzey Kutbu'na taşınma gerçekleşmektedir. Örneğin, modeller şu anda
Kuzey Amerika’nın Büyük Göller bölgesine biriken PCB’lerin % 50'den fazlasının uzak emisyon
kaynaklarına atfedilebileceğini göstermektedir.
PFOS’a Özel Hususlar
PFOS’un oluşumu ve/veya uzak bölgelere uzun menzilli taşınmasını araştıran herhangi bir hava izleme
stratejisi PFOS türevleri ve öncü bileşiklerini içermelidir. PFOS’un gaz halinde taşınması sınırlıdır
çünkü suda kuvvetli ayrılan ve atmosferde aerosollere ayrılan iyonize olabilen bir kimyasaldır (Tablo
4.1.1) . Arka planda ve uzak sahalarda PFOS oluşumu sonunda PFOS’a ayrışan daha uçucu öncül
kimyasalların uzun menzilli taşınmasına aracılık eden bir atmosfer yolu aracılığıyla gerçekleşir. Bu
nedenle, arka bölgelerde PFOS oluşumunu anlamak amacıyla, bu türevlerin /öncüllerin havada
izlenmesi gereklidir.
Bu strateji, Sözleşmenin Ekleri A ve B’de Perfloroktan sülfonik asit, tuzları ve Perfloroktan sülfonil
florürü listeye dahil eden 4-17 sayılı COP4 Kararı ile tutarlıdır. Karar, Kalıcı Organik Kirleticiler
Gözden Geçirme Komitesi’nin (POPRC) düzenleyici amaçlarla Avrupa Birliği (AB) PFOS tanımını
benimseyen taslak risk yönetimi değerlendirme raporuna atıfta bulunmaktadır
[UNEP/POPRC.2/17/Add.5, UNEP/POPRC.3/20/Add.5 ve UNEP/POPRC.4/15/Add.6.] Bu tanım
altında PFOS, aşağıdaki moleküler formüle sahip olan bütün molekülleri ihtiva eder: C8F17SO2Y,
burada Y = OH, metal ya da başka bir tuzu, halid, amid ve polimerleri de dahil olmak üzere daha başka
türevleridir (Avrupa Birliği, 2006). Havada izlenmesi hedeflenen bileşikler Bölüm 2, Tablo 2.2'de
listelenmiştir.
Son zamanlarda, Ahrens ve diğ. (2011, 2012), PFOS ve öncül bileşiklerin hava örnekleme
yaklaşımlarını ve partikül-gaz ayrılımını değerlendirmiştir. Bu çalışmalar, konvansiyonel yüksek
hacimli örnekleyiciler veya pasif örnekleme yaklaşımları kullanarak bu bileşiklerden havada örnek
alırken dikkate alınması gerekli olan özel hususları vurgulamaktadır. PFOS ve ilgili kimyasalların hava
örneklerinin alınması aşağıdaki kısımda ve 4.1.3'de ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
4.1.2 Örnek matrisleri
Ortam havası önemli bir matristir çünkü atmosferik emisyonlardaki değişikliklere çok kısa bir sürede
tepki verir ve nispeten iyi karışmış bir çevre ortamıdır. Aynı zamanda gıda zincirlerine giriş noktasıdır
ve küresel bir taşınma ortamıdır. KOK’ların atmosferik taşınma modellerini doğrulamak için hava
verileri gereklidir. Daha önce de belirtildiği gibi, (aktif ve pasif) bazı mevcut örnekleme ağları ilk
küresel izleme raporuna temel verilerle katkıda bulunmuş ve Şekil 4.1.1.’de özetlenmiştir.
Havadaki Partiküller ile İlişkili KOK’lar
Birçok KOK hem hava içinde serbest çözülmüş hem de partiküllere bağlı durumda olan, yarı-uçucu
kimyasal maddelerdir. Kimyasalın uçuculuğundaki azalma nedeniyle partiküller üzerindeki oranı düşük
sıcaklıklarda artar. Partiküllerin üzerine ayrılım derecesi kimyasalın kaderini ve ortamındaki taşınmasını
etkileyecektir. Partiküllerle ilişkili kimyasallar genellikle kaynaklarına yakın birikir ve daha az
atmosferik taşınmaya tabidir. Ancak, partikül-ilişkisi aynı zamanda bazı KOK sınıflarını saklayabilir ve
onları atmosferik ayrışma reaksiyonlarından koruyabilir. Partikül ilişkili kimyasalların atmosferik kaderi
daha fazla çalışma gerektiren bir alandır.
KOK hava konsantrasyonlarını rapor ederken, gaz evresi sonuçlarına karşı partikül evresi sonuçlarını
birbirinden ayırmak ve/veya bu iki evrenin toplamının ölçüldüğü zamanı belirtmek önemlidir. Partikül
evresi analizi PCDD/F’ler ve Sözleşme’de yeni listelenen ve partiküllere kayda değer biçimde ayrılan
KOKlar (örn. PBDEs, PFOS) için özellikle önemlidir. Örneğin, poliflüorlaşmış kimyasalların
partiküllere bölümlenmesinin geleneksel POP'lara kıyasla farklı oduğu ve bu bileşik sınıfı için yeni
bölümlenme ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiği kaydedilmiştir (Shoeib ve diğ., 2005; Goss ve diğ.,
2006). Ayrıca, çalışmalar, gaz evresi bileşiklerinin partikül-evresi bileşenlerini değerlendirmek
için kullanılan cam elyafı filtresine emilimi nedeniyle PFOS ve ilgili maddeler için büyük örnek
eşyaların mevcut olabileceğini göstermiştir (ARP ve Goss, 2008). Ahrens ve diğ. son analizi (2011,
2012), PFOS ve havada ilgili bileşiklerin hava örneklemesi için ek rehberlik sağlamaktadır. PFOS’un
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
45
iyonlaşabilirliğini dikkate alan yeni bir PFOS bölümlenme modeli tarfi edilmiştir (Ahrens ve diğ.,
2012).
Aktif hava örnekleyiciler genellikle partikülleri yakalamak için bir ön-filtre içermektedir. Bu filtre daha
sonra çıkarılabilmekte ve ayrıca analiz edilebilmektedir. Ancak, doğru partikül-evresi bileşenini ölçme
yeteneği uçurma ve emilim maddeleriyle karışmaktadır (Bidleman ve Harner, 2000). Önce gaz evresinin
ardından partikül evresinin toplandığı Denuder örnekleri, bu sınırlamalar ve maddelerin üstesinden
gelmek için alternatif bir yöntemdir (Lane, 1999). Ancak, Denuderler şu anda geleneksel yüksek hacimli
örnekleyicilerin yüksek akış hızlarına sahip değildir. Bu yüzden, genellikle hava kirleticilerin iz
düzeylerini tespit etmek için daha uzun örnekleme süreleri gereklidir.
Pasif örnekleyicilerin partikül evresi bileşenleri yakalama kabiliyeti devam eden araştırmanın bir alandır
(Klanova ve diğ., 2008; Tao ve diğ., 2007).. PUF diskinin aktif örnekleyicilerle 3 yıllık bir
değerlendirmesi PUF disklerin partikül evresi örnekleyicilerinin gaz evresi oranına nazaran daha düşük
olduğunu düşündürmektedir (Klanova ve ark., 2008). Ancak, daha yeni çalışmalar (Harner ve diğ. haz.
aşaması.; Ahrens ve diğ., haz. aşaması.) GAPS Ağı kapsamında kullanılan PUF diski örnek alma
odacığının gaz ve partikül evresi bileşikleri arasındaki ayrım yapmadığını yani. toplam hava
konsantrasyonunun her iki evrede benzer ~ 4 m3/gün bir numune alma oranında elde edildiğini
göstermektedir. Bu devam eden bir çalışma alanıdır.
4.1.3 Numune alma ve elleçleme
Hava örnekleme aşağıdaki imkanları gerektirir: (1) Aktif ve pasif hava örnekleyiciler, (2) yüksek
hacimli örnek çalışmak ve korumak için eğitimli istasyon personeli, (3) ekstraksiyon prosedürleri ve
kimyasal analiz yapan laboratuarlarda temiz örnekleme ortamının titizlikle hazırlanması. Mümkün
olduğunca, KOK'lar için mevcut hava izleme programlarındaki örnekleme yöntemleri ve KG/KK
prosedürleri benimsenmelidir, ancak örnekleme sahalarındaki özel koşullar, konsantrasyon seviyeleri ve
sıcaklığa adapte edilmeleri ve doğrulanmaları gerekir. Yüksek hacimli ve pasif örnekleme yaklaşımları
aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Ulusal ve bölgesel raporlama için karşılaştırılabilir veriler
üretebilen diğer örnekleme stratejileri de düşünülmelidir. Bitki örtüsü ve birikimi örnekleme gibi bazı
dolaylı yaklaşımlar çevresel yükleri değerlendirmek için değerli parametreler olmasına rağmen, bunlar
nicelik olarak hava konsantrasyonlarını ölçmek için kullanılmamalıdır.
Örnek kontaminasyonunu önleme ve en aza indirme için çabaları yeni listelenen bazı KOK’lar için
özellikle önemlidir. Birçok yeni KOK (örn. PBDE’ler), örneklerin işlendiği ve depolandığı
laboratuvarlar dahil olmak üzere, kapalı ortamlarda yüksek konsantrasyonlarda mevcuttur. Listeye yeni
giren KOK’lar da kirlenme düzeyine katkıda bulunabilen ticari ürünlerde ve saklama kaplarının içinde
mevcut olabilir. Listeye yeni giren KOK'lar için özel KG/KK hususları Bölüm 5 kısım 4.1.4’de
özetlenmiştir.
Yüksek hacimli örnekleme
Atmosferdeki KOK’ları ölçmek için yüksek hacimli hava örnekleyicilere yer veren ağlar Şekil 4.1.1.’de
özetlenmiştir. Hemen hemen tüm durumlarda, bu ağlar toplamak için, bazı kesme boyutu eşiğinin
altında, genellikle 10 mikrometre çapından daha küçük parçacıkların toplanması için boyut seçici
girişleri olan örnekleme kafaları kullanmaktadır. Örnekleme ılıman bölgelerde rutin uzun vadeli izleme
ağları tarafından uygulanan teknikler kullanılarak(örn. Fellin ve diğ. 1996; Çevre Kanada, 1994) ve alt-
tropikal ve tropik bölgelerde (örn. Japonya Çevre Bakanlığı ve Çevre Araştırmaları Ulusal Enstitüsü)
gerçekleştirilmelidir. Bu gruplar iki gaz emicili seri cam elyaf filtre kombinasyonu kullanarak gazlardan
partiküllerin ayrılması tekniği tavsiye etmektedir. Kullanılan emici çeşidinin niteliği bölgesel izleme
programı ve hedef analitlerin ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. Uzun süreli ölçümler için tercih edilen
birçok olasılık mevcuttur ve bölgesel çalışma planlama deneyimi olan uzmanlar tarafından seçilmelidir:
Partikül evresi için,
tipik olarak cam veya kuvars elyaf filtre kullanılır. PFOS ve ilgili bileşikler ile kirlenme
sorunları nedeniyle Teflon filtreler tavsiye edilmez.
Gaz evresi için,
Bazı uçucu kimyasalların (örn. klorobenzenler) verimli olarak tutulamayacağını kabul ederek iki
PUF tapa. Bu durumda, örnek sürelerini kısa tutun (örn. özellikle hava sıcaksa);
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
46
Genellikle ekstraksiyon ve her iki ortamı birlikte analiz ederken PUF/XAD kombinasyonu;
PUF ardından aktif karbon fiber keçe diskleri.
Kayıpları periyodik olarak kontrol etmek ve özellikle tropikal bölgelerde, bazı nispeten uçucu bileşikler
(örn. HCB) için ciddi kayıpları önlemek için iki emici gereklidir. XAD gibi daha yüksek kapasiteli
emiciler ve yukarıda tarif edildiği gibi aktif karbonun eklenmesi daha uçucu ve/veya polar bileşiklerin
yakalanma verimini artırmaya yardımcı olur. Bununla birlikte, daha yüksek kapasiteli emicilerin aynı
zamanda daha yüksek fireye yol açabileceği ve tam bir şekilde ekstraksiyonu/temizlenmesinin daha zor
olabileceği unutulmamalıdır. Düşük fire ihtiyacının örnekleme matrisinin emme kapasitesi ihtiyacına
karşı dengelenmesi gerekmektedir.
Örnekleme takvimi de kısmen mevcut bütçeye bağlı önemli bir tasarım konusudur. Örnekler aralıklı
olarak (örn, yaklaşık her hafta ya da 2 haftada bir) veya analit kaybını en aza indirmek için gösterilen
dikkatle sürekli olarak (haftalık entegre) alınabilir. Kayıp daha yüksek kapasiteli emici veya azaltılmış
hava debisi (örnek hacmi) kullanılarak en aza edilebilir. Soğuk ortam hava sıcaklığında örnekleme
matrisinin emme kapasitesi arttığında kayıplar da en aza iner. Her birkaç örnekte bir saha boşlukları
alınmalıdır. İçine hiçbir hava çekilmemesi dışında, saha boşlukları, örnekleyici evine yerleştirme dahil
örneklerle aynı şekilde muamele edilir. Bazı durumlarda, ancak sadece çok kısa bir süre için (örn.
saniye- dakika), hava saha boşluğuna çekilir. Yöntem saptama sınırı (MDL) genellikle, analitik aletin
duyarlılığından ziyade boşluklardaki hedef analitlerin düzeylerine dayandırılır (bkz. kısım 4.1.4).
Emiciler Fellin ve diğ. (1996) tarif ettiği gibi, örnekleme öncesinde ön işlemden geçirilir. Bazen
filtreler de yüksek ısılarda fırınlanarak ön-işleme tabi tutulur. Örneklerin, kirlenme ve buharlaşma
kayıplarından etkilenmeden ortam vetaşıma uygulamaları kullanarak, örnekleme kafasına konulması
gerekir. Birçok KOK yarı-uçucudur ve kayda değer ortam sıcaklıkları üzerinde ısıtılırsa örnekleme
medyasından buharlaşabilir. Örnek alma sonrasında, örnekler ve saha boşlukları uygun çözücüde (örn.
heksan ve diklorometan yaygındır) 450 ml bir Soxhlet ekstraksiyon cihazına yerleştirerek ekstre
edildikten sonra hacmi yaklaşık olarak 20 ml’ye kadar düşürülür, örn. bkz Fellin ve diğ., 1996 ). Hedef
bileşiklere bağlı olarak, hızlandırılmış çözücü ekstraksiyonu, mikrodalga ekstraksiyonu ve sonikasyon
gibi diğer ekstraksiyon teknikleri de kullanılır. Bu ekstreler daha sonra ikiye bölünür, önceden tartılmış
ve temizlenmiş şişelere yerleştirilir ve kapatılır. Bir yarısı laboratuvara sevk edilir ve diğer yarısı
arşivlenir. Bu arşiv, nakliye ve laboratuvar analizleri sırasında kazara örnek kaybını telafi için son
derece önemlidir. Ayrıca, analitik tekniklerin geliştirilmiş olabileceği ve yeni bilgilerin (örneğin, yeni
KOK’lara ilişkin) elde edilebileceği sonraki yıllarda örneklerin tekrar analiz edilmesini sağlar. Örnek
bankacılığı Bölüm 8’de daha ayrıntılı ele alınmaktadır.
Pasif örnekleme
Atmosferdeki KOK’ları ölçmek için pasif hava örnekleyicileri kullanan ağlar Şekil 4.1.1.’de
özetlenmiştir. KOK’ların pasif hava örneklemesi son on yılda önemli teknolojik gelişmelere tanık
olmuştur. İlk çalışmalar (Ockenden ve diğ., 1998.) ve bazı devam eden çabalar (örn.. İngiltere-Norveç
transekt çalışması;. Schuster ve diğ., 2011) büyük mekansal ölçekler üzerinde KOK’ları araştırmak için
yarı geçirgen zar cihazları (SPMD’ler) kullanmışlardır/kulanmaktadırlar. Şimdi poliüretan köpük (PUF)
disklerinden (Shoeib ve Harner, 2002) ve XAD-bazlı reçine disklerden (Wania diğ., 2003) yapılan
örnekleyiciler geliştirilmiş ve yaygın kabul görmüştür (Şekil 4.1.4). Bu örnekleyiciler bölgesel
çalışmalarda KOK’ların konumsal değişkenliğini eşlemek için (örn. Motelay-Massei ve diğ., 2005;
Gouin ve diğ., 2005, Daly ve diğ., 2007;. Kökler ve diğ .; 2010; Stafilov ve diğ. , 2011; Aliyeva ve diğ.,
2012;. Adu-Kumi ve diğ., 2012;. Shunthirasingham ve diğ., 2011;. Meires ve diğ., 2011) ve Kuzey
Amerika’da (Shen ve diğ., 2004, 2005 , 2006) ve Avrupa’da (Jaward ve diğ., 2004, a, b) ve Afrika’da
(Klanova diğ.; 2008;.. Lammel ve diğ., 2009) bir kıta ölçeğinde kullanılmıştır. Küresel Atmosferik Pasif
Örnekleme (GAPS) çalışmasının ilk sonuçları dünyada 60'dan fazla sahada küresel mekansal haritalama
için bu örnekleyicilerin kullanılabilirliğini göstermiştir (Pozo ve diğ, 2006; 2009; Shunthirasingham ve
diğ., 2010). GAPS ağını Masaryk Üniversitesi tarafından işletilen Avrupa ve Afrika'da kıta İzleme Ağı
(MONET) (Klanova ve diğ., 2009a, b) ve Lancaster Üniversitesi tarafından koordine edilen
Avrupa, Doğu ve Batı Asya’da (Jaward ve diğ., 2004a, 2004b, 2005) izleme çabaları tamamlamaktadır.
GAPS ve MONET programlarının önemli bir özelliği de - özellikle havada KOK ölçümleri olmayan
bölgelerde - teknoloji transferi ve kapasite geliştirmedir. 2010/2011 döneminde, UNEP’in koordine
ettiği bir pasif hava örnekleme ağı Pasifik Adaları bölgesinde 31 ülkede, Afrika ve Latin
Amerika/Karayipler’de sonuçlar üretmiştir (UNEP, 2012, Bogdal ve diğ., 2012).
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
47
Yukarıda ele alınan pasif örnekleyici tasarımları için, emici matrisi tipik olarak, bir kubbe (Shoeib ve
Harner, 2002) ya da bir silindir şeklinde (Wania ve diğ., 2003) olabilen koruyucu odalar içinde yer
almaktadır. Bu tür barınaklar emiciyi büyük partiküllerin doğrudan birikmesine, güneş ışığı ve yağışa
karşı korumakta ve örnekleme hızında rüzgar hızı etkisini azaltmaya yardımcı olmaktadır.
Şekil 4.1.4: PUF-disk (solda) ve XAD-tabanlı pasif hava örnekleyici şema ve fotoğrafları.
PUF disk örnekleyiciler için örnekleme oranları tipik olarak~ 4 m3/gündür (Pozo ve diğ., 2006, 2009)
ve bu nedenle 3 aylık dağıtım, çoğu KOK’un tespit edilmesi için yeterliolan yaklaşık 360 m3 eşdeğer
bir örnek hava hacmi sağlamaktadır. 1 aylık daha kısa entegrasyon süreleri de başarılı bir şekilde dahil
edilmiştir. Kubbeli oda tasarımı için örnekleme oranı üzerindeki rüzgar etkisi kontrollü koşullar altında
(Tuduri ve diğ., 2006) saha çalışması sonuçları, (Pozo ve diğ., 2006; Klanovave diğ., 2006) ve akış
simülasyon modelleri (Thomas ve diğ., 2006) kullanılarak değerlendirilmiştir. Oda, genellikle, içindeki
hava akışını ~ 1m/s’den daha az bir seviyede tutarak örnekleme oranı üzerinde rüzgar etkisini azaltma
özelliğine sahiptir. Ancak, rüzgarlı, kıyı ve dağ bölgelerinde daha yüksek örnekleme oranları
gözlenmiştir (Pozo ve diğ., 2004, 2006, 2009).
Örnek olarak alınmış hava hacminin daha kesin bir ölçüsü temizleme bileşiklerine maruz bırakmadan
önce emicinin çivilenmesi sureti ile elde edilebilir. Bunlar atmosferde var olmayan ve geniş bir
yelpazede uçuculuğu olan izotopik olarak etiketlenmiş kimyasallar veya yerel bileşiklerdir (kendi buhar
basınçları ve/veya oktanol-hava ayrılım katsayısına, Koa, dayalı olarak değerlendirilirler). Örnekleme
dönemi boyunca depurasyon bileşiklerinin kaybı etkili hava örneği hacmini hesaplamak için kullanılır
(Pozo ve diğ., 2004, 2006, 2009). Hava konsantrasyonu, bu hava hacmi ve örnekleme dönemi boyunca
toplanan kimyasal miktarına göre hesaplanır. Depurasyon bileşikler kullanıldığında, PUF disk
örnekleyici için, 2’nin bir faktörü dahilinde beklenen bir doğrulukla yarı nicel konsantrasyonların
görülebilmesi mümkündür (Gouin ve diğ., 2005). Pasif örnekleyici ile ilişkili hava konsantrasyonu
değerindeki daha fazla belirsizlik dezavantajı bir zaman ağırlıklı ortalama hava konsantrasyonu sağlama
avantajı ile dengelenmektedir. Havada yüksek zamansal değişkenlik gösteren bileşikler için, zaman
ağırlıklı bir örnek, yüksek ya da düşük hava konsantrasyonu ile yanlı olabilecek kısa süreli örneğe (örn.
aktif örnek) göre daha fazla temsil edebilir (Dreyer et al., 2010).
Daha uçucu KOK’lar (örn. HCB) için dengeleme yaklaşımını hesaba katmak gerekir (Harner ve diğ..,
2004; Gouin ve diğ., 2005; Pozo ve diğ., 2006). Bu özellikle, XAD-tabanlı örnekleyicilere kıyasla daha
düşük kapasitelere sahip PUF Disk örnekleyiciler için önemli bir husustur. Etki dengenin atmosfer gazı
evresine kaydığı yüksek sıcaklıklarda daha büyüktür ve örnekleyici emicilerinin kapasitesi büyük
oranda düşer. Bu PUF diskin bu sınırlı kapasitesinin (KOK'lara benzer uçuculuğu olan) depurasyon
Şekil 4.1.4: PUF-disk
(solda) ve XAD-
tabanlı pasif hava
örnekleyici şema ve
fotoğrafları.
PUF disk
örnekleyiciler için
örnekleme oranları
tipik olarak~ 4
m3/gündür (Pozo ve
diğ., 2006, 2009) ve
bu nedenle 3 aylık
dağıtım, çoğu
KOK’un tespit
edilmesi için
yeterliolan yaklaşık
360 m3 eşdeğer bir
örnek hava hacmi
sağlamaktadır.
XAD-tipi: 1-yıllık
kullanım süresi
hava sirkülasyonu
PUF diski
paslanmaz çelik kubbe
askı dirseği
destek halkası
paslanmaz çelik
mahfaza XAD içeren paslanmaz
çelik örgü tüp
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
48
bileşiklerinin sahaya özgü örnekleme oranlarını oluşturmak için kullanılmasına izin verdiğini belirtmek
önemlidir.
Daha uçucu ve polar KOK'lar için hava izleme ile ilgili zorluklara göğüs germek için, PUF disk
örnekleyicilerin emme kapasitesi XAD tozu ile emprenye edilerek arttırılmıştır (Shoeib ve diğ., 2008).
Bu yeni SIP (emici emprenye PUF) disk örnekleyiciler (Şekil 4.1.5) bir GAPS Pilot çalışması sırasında
geleneksel PUF Disk örnekleyicilerle birlikte test edilmiş ve PCB’ler (Genualdi ve diğ., 2010) ve
OCP'ler ( Koblizkova ve diğ., 2012) için karşılaştırılbilir sonuçlar ürettikleri gösterilmiştir. SIP Disk
örnekleyiciler PFOS öncülleri (örn. MeFOSE, EtFOSE, bkz Bölüm 2, Tablo 2.2), fluorotelomer alkoller
(Genualdi ve diğ., 2010), uçucu metil siloksanlar (Genualdi ve diğ., 2011) ve penta- ve
hekzaklorobenzen (Koblizkova ve diğ., 2012) gibi daha uçucu bileşikleri de yakalayabilmişlerdir. Field
calibration of SIP disks has also demonstrated their potential application in longer time-integrated
sampling of legacy POPs (i.e. longer than the conventional 3-month sampling used for PUF disks)
(Schuster et al., 2012).
PUF Disk SIP Disk
200 µm
50X
magnification
Şekil: 4.1.5: Poliüretan köpük ve zemin XAD tozu kaplamanın gözenekli yapısını gösteren PUF disk ve SIP
disklerin büyütülmüş hali.
XAD tabanlı örnekleyicilerin örnekleme oranları ~0.5 m3/gün’de PUF diskler ve SIP diskler ile
karşılaştırıldığında daha düşüktür (Wania ve diğ., 2003). Bu örnekleyiciler yaklaşık 180 m3 eşdeğer
bir örnek hava hacmi ile tüm yıl boyunca entegre olacak şekilde tasarlanmıştır. 5 ila 15 m/s rüzgar hızı
aralığında alım oranını ölçen rüzgar tüneli deneylerigöstermiştir ki, XAD-tabanlı pasif örnekleyicide
kullanılan sığınak, moleküler difüzyonun alım hızını kontrol etmesini sağlamaya yetecek kadar emiciye
yakın hava hareketini azaltmıştır (Wania ve diğ., 2003). Dengeye yaklaşım XAD-tabanlı örnekleyiciler
için bir endişe değildir çünkü XAD (PUF’lara göre) nispeten yüksek kapasitelidir (Shen ve diğ., 2002).
XAD örnekleyicinin yüksek emme kapasitesi nedeniyle, sahaya-özgü örnekleme oranları
değerlendirmek için depurasyon bileşiklerinin kullanılması mümkün değildir.
Nispeten kısa örnekleme süresinde daha büyük hava hacmi gerekli olduğunda ancak aktif örneklemenin
ekipman sınırlamaları veya elektrik kısıtlamaları nedeniyle mümkün olmadığı durumlarda, örnekleyici
üzerinden akış (FTS) amaca uygun olabilecek yeni bir örnekleyici türüdür. FTS kendisini rüzgar
yönünde hizalar ve bir dizi yüksek gözenekli PUF disk üzerinden analitleri toplar ve böylece
konvansiyonel pasif örnekleyicilere kıyasla çok daha yüksek oranlarda örnekleme yapar (Xiao ve diğ.,
2007). FTS hava hacimleri harici veya dahili anemometrelere karşı kalibrasyon ile belirlenir.
Kullanmadan önce, PUF diskler ve XAD-esaslı reçine gibi emiciler, polar ve polar olmayan çözücülerin
bir kombinasyonu kullanılarak (örn.. aseton: aseton: hekzan ve/veyaaseton ardından hekzan ve toluen
tipik dioksin analizi için kullanılır) sıralı ekstraksiyon (Soxhlet ya da hızlandırılmış çözücü
ekstraksiyonu) ile önceden temizlenir. Örnekler dağıtımdan önce ve sonra çözücü ile durulanmış ve gaz
geçirmez bir cam kavanoz veya metal ya da tetrafloretilen kaplarda depolanır. Potansiyel
kontaminasyonu değerlendirmek için her sahada bir saha kör örnekleme konuşlandırılır. Bunlar
genellikle örnek odasına sokulur, hemen kaldırılır ve daha sonra saklanır ve bir örnek olarak ele
alınır. Örnekler, yukarıda tarif edilen aktif hava örnekleri ile aynı teknikler kullanılarak ekstre
edilmiştir. Similarly, analysis of extracts proceeds following procedures outlined in Chapter 5.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
49
4.1.4 KG/KK ve Verilerin İşlenmesi
Herhangi bir hava izleme programı için kritik özellik bir kalite güvence ve kalite kontrol (KG/KK)
programını uygulamak ve belgelemektir. Bu verilerin güvenilirliğini sağlanması ve uzun vadeli
eğilimlerin oluşturulması için kullanılabilmesi ve diğer programlar ve örnekleme yaklaşımları
sonuçlarının karşılaştırılabilirliği açısından değerlendirilebilmesi için kilit önemdedir (bkz. bir sonraki
bölümde karşılaştırılabilirlik konusu).
Genellikle farklı izleme programları farklı KG/KK protokolleri kullanmaktadır. Bu nedenle,
gerektiğinde, veri setlerinin aynı bazda uyumlaştırılabilmesi ve karşılaştırılabilmesi amacıyla, verilerin
işlenmesi de rapor ve yayınlarda iyi belgelenmesi önemlidir.
Entegre Atmosferik Biriktirme Ağı (IADN) kapsamında kalite güvence faaliyetlerinin geniş bir yorum
ve değerlendirmesi Wu ve ve diğ. (2009) çalışmasında mevcuttur. Uluslararası AMAP hava programı
kapsamında kullanılan KG/KK ve veri işleme prosedürleri Fellin ve diğ. , (1996) çalışmasında
sunulmaktadır. Birçok uluslararası hava izleme programları için KG/KK protokolleri Ek 5’de yer
almaktadır.
KG/KK uygulamalarının etkinliğini değerlendirmek ve laboratuvarlar arası karşılaştırılabilirlik ölçüsü
sağlamak için genellikle birkaç katılımcı laboratuvar arasında laboratuvarlar arası tatbikat
düzenlenmektedir. Bu, genellikle iki veya daha fazla konsantrasyon seviyesinde, genellikle ortak bir
standart ya da referans örneğin sirkülasyon ve analizini içerir. KOK'lar için hava odaklı, son uluslararası
laboratuvarlar arası çalışmalar AMAP/EMEP/ NCP (Schlabach ve diğ., 2012), UNEP (2012, Abalos ve
diğ., 2012, van Leeuwen ve diğ. 2013), ve Uluslararası Kutup Yılı projesi, INCATPA (Su ve Hung,
2011) üzerinden yapılmıştır. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar farklı KOK sınıfları için
laboratuvarlar arası değişkenliği değerlendirmek için yararlıdır. Verilerin karşılaştırılabilirliği sorunu
aşağıda daha ayrıntılı ele alınmıştır.
KG/KK hususları
Uluslararası hava izleme programları için KG/KK prosedürünü tanımlayan yukarıdaki referanslara ek
olarak, birkaç kilit özellik aşağıda kısaca açıklanmıştır. Bu sorunlardan bazıları özellikle listeye yeni
giren KOK'lar için geçerlidir.
Kör:
Yöntem veya laboratuvar kör örnekleri - – Bu genellikle temiz matris ve/ya da çözücüyü kullanarak ve
bunları bir örnek olarak kabul ederek kirlenmeyi değerlendirmek üzere tüm metodolojiden geçirmek
suretiyle yapılır. Metodolojinin bütünlüğünü sağlamak için bir çalışmaya başlamadan önce yöntem kör
testlerini çalıştırmak için yararlıdır. Yöntem kör testleri, listeye yeni giren, laboratuvar ortamında
yükseltilebilen bazı KOK’lar (PBDE’ler, PFOS ve ilgili bileşikler) için özellikle önemlidir. Kirlenme
sorunu varsa, kontaminasyon kaynağını belirlemek ve izole etmek amacıyla metodolojinin farklı
aşamalarında kör test gerçekleştirilebilir. Yöntem kör testleri gerçek örneklerin işlenmesi sırasında, en
azından her 10 örnekte en az bir kör test olacak şekilde (yani. 10%)rutin olarak yürütülmelidir.
Sahadan kör örnekler - Bunlar örnekleyiciye yüklenen ve hemen çıkarılan ve daha sonra saklanan ve
örnek olarak ele alınan örnek ortamlarıdır (yani. PUF disk GFF, vb). Sahadan kör örnekler, örnek
işleme, taşıma ve depolamadan kaynaklanabilecek ilave kontaminasyon kaynaklarını oluşturmaktadır.
Ayrıca, örnekleyicinin kendisi ya da yakın kaynaklardan doğabilecek kontaminasyonun diğer potansiyel
kaynaklarını önlemek için dikkat edilmelidir. Örneğin alev geciktiriciler veya diğer maddeler (yani,
klorlu parafin ve kirlilikler (Takasuga ve diğ., 2012) elektrikli ekipman ve inşaat malzemelerinde
kullanılanlar (örn. sızdırmazlık malzemelerindeki PCB’ler)
Örnekleme Verimliliği / Örnekleme oranları:
Kaçak geçiş kontrolü – Yüksek hacimli numune durumunda, ikinci bir emme matrisi (örn. PUF tıkaç,
PUF/XAD kartuş) gaz evresi analitlerin ilk matristen kaçak geçişini ölçmek için ilk matristen sonra
seriye yerleştirilir . Kaçak daha uçucu olan bileşikler için özellikle önemlidir. PeCBz, HCB, ve a-HCH
gibi listeye yeni eklenen bazı KOK’ların, uçuculukları nedeniyle, PUF üzerinde önemli kaçak geçişler
gösterdikleri bilinmektedir. Uçuculuk ve kaçak geçiş sıcak havalarda artış göstermektedir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
50
Tutunma maddesi - – Yüksek hacimli örnekleyiciler durumunda, bazı gaz evresi bileşikleri, tanecik
evresi bileşiklerini yakalaması amaçlanan cam- veya kuvars elyaf filtrelere tutunabilir. Gaz ve partikül-
evrelerini ayrı ayrı ele alan analiz prosedürleri için, bu durum partikül evresi bölümlenmenin
abartılmasına neden olacaktır. Bu madde seride birinci filtreden sonra ikinci filtreyi kullanarak ve iki
filtreyi ayrı ayrı analiz ederek ölçülebilir. PFOS gibi iyonik bileşiklerin önemli bir tutunma maddesine
(adsorption artifact) sahip olduğu gösterilmiştir (Arp ve Goss, 2008). PFOS ve ilgili kimyasallar
hedeflendiğinde Teflon filtrelerden kaçınılması gerektiğini unutmayın.
Kazanımlar ve suretlerin kullanımı:
Örnekleme kazanımları – örneklemeden kaynaklanan kayıplarını ölçmek için etiketli suretler bir örnek
toplanmadan önce örnekleme matrisine eklenir (örn.yüksek hacim örnekleyicideki PUF’a). Bu
yaklaşım, genellikle kayıpları abartır.
Analitik / Yöntem kazanımı – Kazanım iki şekilde gerçekleşir: i.) dış geri kazanım ekstraksiyon
öncesinde ekstraksiyon çözeltisi ya da hedef bileşiklerin bir karışımı ile temiz bir örnekleme matrisi
ekleyerek ve ardından metodolojiden geçirerek gerçekleştirilir. Bu şekilde yapılan geri kazanımlar
yöntemi doğrulamak için kullanılır, ancak tek tek numuneleri düzeltmek için kullanılmamalıdır. ii)
içten, ekstraksiyondan hemen önce ekstraksiyon ve geliştirme yöntemleri sırasındaki kayıpları ölçmek
için etiketli suretler örnekleme matrisine eklenir. Etiketli suretlerin kullanımı matris etkileri ile devreye
giren analitik önyargıları hesaba katmaya yardımcı olur. Matris etkileri PFOS ve ilgili kimyasallar için
bir güçlük olarak bilinir. Bu nedenle iç suretlerin kullanılması tavsiye edilir. İç kazanımlar örnek
sonuçlarını düzeltmek için kabul edilebilir.
İdeal anlamda örnekleme ve yöntem geri kazanımları yaklaşık %70-130 arasında olmalıdır. % 50’nin
altında kazanılan bileşikler dikkatle rapor edilmelidir. Düşük kazanımlar genellikle uçucu bileşikler
(örn. PeCBz ve HCB) için örnek konsantrasyonu aşamasında blöf (buharlaşma) kayıpları nedeniyle
genel bir sorundur. Bu kayıplar hafif bir blöf prosedürüyle ve nihai örnek hacmini ~ 1 ml veya daha
büyük tutarak en aza indirilebilir. Ekstraksiyon ve tutucu çözücülerin seçimi de blöf kayıplarını
etkileyecektir.
Tespit:
Yöntem Saptama Sınırı (MDL) ve MDL altına düşen verilerin ele alınması - Yöntem saptama sınırı
genellikle ortalama kör + 3SD olarak tanımlanır. Sahadan kör değerler mevcut ise, genellikle bunlar
kullanılır ve tercih edilir. MDL kör örnekler için bir uç değer testine benzer. MDL değerinin üzerinde
tespit edilen bileşikler gerçek kabul edilebilir ve kör değişkenlikten olması çok olası kabul edilmez. Bu
anlamda, MDL değeri verileri 'nitelendirmek' için kullanılır. MDL üzerinde kalan veriler gerçek ya da
doğru olarak kabul edilir. MDL altında kalan veriler genellikle BDL, <LOD veya <MDL olarak rapor
edilir.
Not: Körlerde analitlerin tespit edilmediği durumlarda, MDL enstrüman saptama sınırına d (IDL)
dayanmaktadır.
Enstrüman Saptama Sınırı (IDL) ve IDL altındaki verilerin ele alınması – Enstrüman saptama sınırı,
analitik cihaz üzerinde sinyal:gürültü veya 3:1 üretecek analit miktarından tespit edilir. Bu en düşük
konsantrasyon standardı için sonucun ekstrapolasyonu ile tahmin edilebilir. IDL değeri bileşiğe
özgüdür ve enstrüman performansı ve hassasiyetine göre günden güne değişir.
Nicelik Sınırı (LOQ) - - LOQ kuralı, dioksin ve furan analizi dışında iz hava analizinde nadiren
kullanılır. LOQ tipik olarak IDL’nin 3 katı ya da sinyal:gürültünün 10 katı olarak tanımlanır. Bu iki
kural benzer sayılarda sonuç verir.
Veri işleme - Verileri, kör ve kazanım düzeltmelerini nitelendirme:
Daha önce de belirtildiği gibi MDL değerini aşarsa, kör veriler gerçek olarak nitelendirilir. Bu veriler
daha sonra kör düzeltmeye (ortalama kör değer çıkarılarak) tabi tutulabilir. Kör düzeltme ortalama boş
değerin çıkarılmasından oluşur. Sadece örneğe özgü iç suretler, yani, hedef analitlerin izotopik olarak
etiketlenmiş suretleri, kullanıldığında kazanım düzeltmeleri kör düzeltme verilerine uygulanmalıdır.
Raporlama amacıyla ve veri işleme araçları/yaklaşımlarını kolaylaştırmak için, tercih edilen yaklaşım
verileri aşağıdaki biçimlerde sunmaktır:
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
51
1. Nitelikli ham veriler ve kör düzeltilmiş veriler (yani, MDL’yi aşan ve sonra kör düzeltilmiş ham
veriler). Ortalama kör değerler ve her bir analit için MDL'ler belirtilmelidir.
2. Kazanım düzeltilmiş veriler sadece iç suretler her numune için kullanıldığı zaman rapor
edilmelidir. Aksi takdirde, sonuçlar kazanım düzeltmeli olmamalıdır ve dış kazanım değerleri
metodoloji verisi (veri kalitesi) değerlendirmesine eşlik etmelidir.
Verilerin bildirimi için hangi yaklaşım kullanılırsa kullanılsın (yani, kör düzeltme veya kör düzeltme
olmayan; kazanım düzeltmeli veya düzeltme olmayan), verilerin daha sonra gerektiği gibi manipüle
edilebilmesi için bunun açıkça belgelenmiş olması önemlidir.
MDL altına düşen (yani, 'nitelik' dışı) ama ortalama kör değerin üzerinde olan ham verilerle ilgili
olarak; bu verilerin rapor edilmesini, ama bir şekilde değerlerin daha büyük belirsizlik içerdiğini
belirtmek için işaretlenmelerini öneriyoruz.
Karşılaştırılabilirlik
Veri Karşılaştırılabilirliği konusu çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır.
i.) iç (dahili) - zaman içinde hava konsantrasyonlarını karşılaştırmak amacıyla –yani,zamansal eğilimleri
belirlemek için - program veri karşılaştırılabilirliği
ii.) ara - mekansal olarak hava konsantrasyonlarını karşılaştırma ve modelleme amaçlı program veri
karşılaştırılabilirliği.
iii.) farklı yaklaşımlar veya stratejiler örn. pasif örneklemeye karşı aktif örnekleme kullanılarak elde
edilen verileri karşılaştırarak
KOK'ların kontrol önlemlerinin etkililiğini değerlendirmek için havadaki KOK’ların zamansal
eğilimlerinin türetilmesi çok önemlidir. Bu, belirli bir program için bir veri kümesinin kendi içinde
tutarlı olmasını gerektirir. İç tutarlılık, yukarıda ele alındığı gibi, verilerin hava konsantrasyonlarında
gerçek değişiklikler dışındaki faktörlerden etkilenmemesini sağlamak için sıkı örnekleme protokolleri
ve laboratuvar KG/KK uygulamalarını kabul ederek elde edilebilir. Şu anda ‘eski moda’ olmuş orijinal
analitik teknikleri kullanmaya devam etmek için, çağdaş verilerin on hatta yirmi yıl önce analiz edilen
örneklerle tutarlı olmasını sağlamak amacıyla, genellikle bazı uzun vadeli izleme programları
gereklidir. Sapmayı değerlendirmek ve ölçmek ve düzeltmek için, metodolojide yapılan tüm önemli
değişikliklere bir karşılaştırma stratejisi eşlik etmelidir.
Etkililiği değerlendirme için daha az kritik olsa da, programlar arası karşılaştırılabilirlik KOK’ların
bölgesel ve küresel taşınma araştırmaları açısından ve model uygulama ve değerlendirme bağlamında
faydalıdır. Programlar arası karşılaştırılabilirlik kalibrasyonlar arası tatbikatlar yoluyla ölçülebilir.
Ancak, bunu yapmak için, yakın zamana kadar, hava örneklerindeki KOK’Lar açısından sadece sınırlı
girişimler yapılmıştır. Su ve Hung (2010) son zamanlarda 7 ülkeden 21 katılımcı laboratuvarın dahil
olduğu geniş bir yelpazede KOK’lar için kapsamlı ve uluslararası kalibrasyonlar arası tatbikat
gerçekleştirmiştir. Bulguları, genel olarak 2 faktöre kadar, laboratuvarlar arası farklılıkların
beklenebileceğini ama bu laboratuvarlar arası hassasiyetin genellikle tipik bağıl standart sapma <% 10
ile iyi olduğunu göstermektedir. Bu belgenin yazımı sırasında (Kasım 2012) hava için ortak bir
NCP/EMEP/AMAP egzersizi ve 22 KOK’un tamamının analizi için bir hava ekstresi içerecek olan
UNEP tarafından ikinci Bienal Küresel Laboratuvarlar Arası Değerlendirme kapsamında benzer
interkalibrasyon egzersizleri gerçekleştirilmiş ve rapor edilmiştir (Schlabach ve diğ., 2012; UNEP,
2012b).
Programlar arası karşılaştırılabilirliği ele alacak bir gelecek hedefi iki veya daha fazla örnekleme
programı arasında örtüşme içeren ana istasyonlar oluşturmaktır. In this way, sources of variability
beyond just laboratory variability can be assessed. İzleme ağı sahalarından bazıları zaten örtüşmektedir
ve bu sorunu değerlendirmek için bunlardan yararlanılabilir.
Farklı örnekleme yaklaşımlarından verileri (örn. pasife karşı aktif; gaz evresi, partikül evresi veya
toplam konsantrasyonlar) ve stratejileri (örn. zamana entegre örnekleme veya 10 günde 1 gün gibi
aralıklı örnekleme) bildirirken verilerin daha geniş anlamda karşılaştırılabilirliği de devreye girmektedir.
Dreyer ve diğ. tarafından bir yıllık alan interkalibrasyon çalışması (2010), yüksek hacim ve
poliflorlaşmış bileşikler için SIP disk örnekleyiciler arasında iyi karşılaştırılabilirlik göstermiştir
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
52
(Dreyer ve diğ., 2010). Çek Cumhuriyeti Košetice sahasında birkaç KOK sınıfı için, PUF disklerin ve
yüksek hacimli hava örnekleyicilerin daha uzun süreli karşılaştırmaları bile tesis edilmiştir. Şekil 4.1.6
eş konumlu aktif ve pasif hava örnekleyiciler arasında iyi zamansal ve mevsimsel karşılaştırılabilirlik
olduğunu göstermektedir.
HCBO
ct-2
003
Mar
-200
4
Sep
-200
4
Mar
-200
5
Sep
-200
5
Feb-
2006
Aug
-200
6
Jan-
2007
Jul-2
007
Jan-
2008
Jun-
2008
Dec
-200
8
May
-200
9
Nov
-200
9
HCB year median HCB PAS
0
10
20
30
40
50
60
PA
S n
g / f
ilter
0.00
0.05
0.10
0.15
0.20
0.25
0.30
PU
F +
quar
tz n
g m
-3
Şekil 4.1.6: Košetice, Çek Cumhuriyeti’nde Hekzaklorobenzen (HCB) için uzun vadeli aktif ve pasif (PUF diski)
hava izleme verilerinin karşılaştırılması.
Ayrıca, daha önce (bölüm 4.1.1) belirtildiği gibi, örneğin toplandığı ülke/devletten daha ziyade,
gözlenen hava konsantrasyonlarının belirli saha kategorisine atıfta bulunması gerektiğini anlamak da
önemlidir. KOK’ların hava konsantrasyonları nispeten küçük ülkelerin içinde bile büyüklük sırasıyla
değişiklik gösterebilmektedir. Bu yüzden, sadece 1 veya 2 sahadan bir hava konsantrasyonu sonucunun
tüm ülkeyi temsil ettiğini iddia etmek uygunsuzdur.
Özetlemek gerekirse, özellikle programlar arasında, yorumlama ve verilerin karşılaştırılması için büyük
miktarda ilave bilgi gereklidir. Birincil veriler bu belgede verilen rehberliğe uygun olarak bildirilirse, bu
verileri işlemek ve özetlemek için çabalar büyük ölçüde kolaylaşacaktır. Çoğu durumda, hava
konsantrasyonları, konsantrasyon birimiyle (tipik olarak pg/m3) rapor edilmeli ve örneğin nasıl alındığı,
örneğin neyi temsil ettiği (partikül evresi - gaz evresi) konusunda ayrıntıları ve yerinin (saha kategorisi)
bir tarifini içermelidir (bkz. bölüm 4.1.1). Bazı durumlarda, aşırı basınç ve sıcaklıklarda örn.
örnekleyicilerin otomatik olarak uyum sağlamak üzere tasarlanmadığı ve kalibre edilmediği yüksek
rakımlı veya aşırı soğuk sahalar için örneklerdeki değişkenliği düzeltmek için, örnek
konsantrasyonlarını standart bir sıcaklık ve basınca getirerek normalleştirmek gerekebilir (Fellin ve diğ.,
1996). Bazı pasif örnekleme çalışmaları, geçerli hava örnek hacmindeki belirsizlik nedeniyle örnek
başına kütle birimi cinsinden sonuç bildirmişlerdir. Bu durumda bildirilen verilerin karşılaştırılabilirlik
özelliğini iyileştirmek için verilerin örneğin süresine normalleştirilmesi (yani, hangisi uygunsa, gün, ay
veya yıl bazında) önemlidir.
Raporlama toplu ve toplu olmayan verinin raporlanması
KİP veri işleme aracı kapsamında veri işleme amaçları için, örnekleme frekansına göre, (örn. haftalık,
aylık, mevsimlik-3 ayda bir, yıllık), havadaki konsantrasyon birimleri cinsinden veri gönderilmesi
tavsiye edilir. Gelecekteki raporlama için daha sonra bu veriler gerektiği gibi toplulaştırılabilir (örn.
yıllık olarak). Örneğin, zamanla konsantrasyon değişikliklerini araştırmak üzere karşılaştırılabilir zaman
serisi analizi yapmak için veri setlerinin toplanması gerekebilir.
Toplulaştırılmamış verilerin raporlanması mümkün değilse, o zaman en azından, veriler pg/m3
cinsinden, verilen örnekleme sahaları için yıllık ortalama (aritmetik ortalama) hava konsantrasyonları
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
53
toplanmış olarak rapor edilmelidir.. Toplu verilerin işlenmesi konusu Bölüm 3’de daha ayrıntılı ele
alınacaktır.
4.1.5 Zaman eğilim analizi hususları
Bölüm 3 (İstatistiksel Hususlar) hava verilerinin özel olarak ele alındığı bir bölüm de dahil olmak üzere
çevresel verilerde eğilim analizi yapılmasında önemli hususları özetlemektedir. Örnekleme sıklığı ve
(4.1.1’de ele alındığı gibi sahalarda emisyon kaynakları dahil) yer seçimi de verilerin istatistiksel olarak
işlenmesinde bir faktördür. Modeller ve emisyon blgisiyle ölçümlerin entegrasyonu konusu bölüm 4.1.7
‘de daha ayrıntılı ele alınmıştır.
Bazı uzun süreli izleme programlarından yüksek çözünürlüklü veri setlerinin de gösterdiği gibi, yüksek
hacimli (aktif örnekleme) hava verileri için eğilim analizinin ek karmaşıklığı vardır. Bu yüksek hacimli
hava örnekleri için göreceli olarak kısa örnekleme süreleri (tipik olarak gün) ile birlikte havanın tepkisel
yapısından (hava KOK’lar için nispeten düşük bir kapasiteye sahiptir) kaynaklanmaktadır. Sonuç
olarak, hava zaman serisi verileri genellikle mevsimsel ya da daha kısa zaman aralıklarında oluşabilecek
periyodiklik göstermektedir (Venier ve Hites, 2010). Ayrıca, bu 'harmonikler' bileşiklerdir- ve sahaya
özgüdür. Dijital Filtreleme (DF) (Hung ve diğ., 2002) ve Dinamik Harmonik Gerileme (DHR) (Becker
ve diğ., 2006) zaman eğilimlerini değerlendirmek için başarıyla kullanılmakta olan iki tekniktir.
Kullanılan zaman serisi modeline bağlı olarak zamansal eğilim verilerinin farklı yorumları mümkündür
(Venier ark., 2012).
Şekil 4.1.7 AMAP programı kapsamında işletilen Zeppelin Dağ sahsından HCB için uzun süreli hava
izleme verilerini göstermektedir (Hung ve diğ., 2010). Uzun süreli eğilimler ve mevsimsel döngüleri
belirgindir. 2003 yılından bu yana HCB konsantrasyonlarında artış şaşırtıcıdır ve HCB içeren pestisit
artan ve sürekli kullanımına bağlı olabilir. Bu artışın, aynı zamanda, bölgede azalmış buz örtüsü ile
sonuçlanan, daha önce biriken kimyasalın artan buharlaşması sonucunu doğuran iklim etkilerine bağlı
olduğu düşünülmektedir.
3.5
3.7
3.9
4.1
4.3
4.5
4.7
4.9
1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007
Ze
pp
elin
HC
B
ln C
Seasonal Cycle Trend Measured
Şekil 4.1.7: Zeppelin Dağı sahasında, havadaki Hekzaklorobenzenin (HCB) zamansal eğilimi, 1993-2007.
Pasif örnekleme verileri dahil olmak üzere, KOK'larla ilgili yeni hava izleme programlarında, veriler
düşük sıklıkla veya zaman entegre pasif örnekleme kullanılarak toplanırsa, yukarıda ele alınan konular
daha az ilgili olabilir. Bu durumlarda, (bölüm 4.1.4 ‘de belirtildiği gibi) birincil veriler veri işleme için
ortak bir temel sağlamak üzere KİP’e rapor edilmelidir.
4.1.6 İklimin Etkileri
İklim değişikliği ve kirletici yollar üzerindeki etkisi konusu zamansal eğilim veri analizi için daha da
fazla karmaşıklık sunmaktadır (Macdonald ve diğ., 2005; Ma ve diğ., 2011). KOK’ların hava
konsantrasyonları ve düşük frekanslı iklim değişimleri arasındaki korelasyonörn. Kuzey Atlantik
Salınımı - NAO, El Nino-Güney Salınımı (ENSO) ve Pasifik, Kuzey Amerika (PNA) deseni) zaten
gösterilmiştir (Ma ve diğ., 2004). Bu, beklenen sıcaklık artışları ve ilgili jeofizik döngülerin azami
düzeye çıktığı Kuzey Kutbu gibi bölgelerde özellikle kaygı vericidir (Macdonald ve diğ.., 2005).
Sıcaklık artışlarına ek olarak, iklim değişikliği ile ilişkili diğer meteorolojik aksaklıklar (örn.artan
taşkınlar, kuraklık) KOK’ların hareketliliğini ve hava konsantrasyonları eğilimlerini etkileyebilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
54
Trendleri yorumlarken bu konuların tamamı dikkate alınmalıdır. Bu süreçlerin sahaya özgü yapısı
nedeniyle, eğilimlerin, belirli sayıda sahanın bulunduğu bölgesel kapsamda değil, bir saha bazında ele
alınması önemlidir. Bu strateji aynı zamanda verilerin karşılaştırılabilirliğini sağlamaya yardımcı olur.
İklim değişikliğinin KOK'lara etkisi sorunu, son zamanlarda, ortamda ve insanlarda ölçülen KOK
düzeylerinde iklim etkilerini ve bu etkilerin Stockholm Sözleşmesi önlemlerinin etkinliğinin mevcut ve
gelecekteki değerlendirmelerine nasıl müdahale edebileceğini değerlendirmek için Küresel
Koordinasyon Grubu’na (COP4’te) verilen görevi yerine getirmek üzere AMAP / UNEP uzman grubu
tarafından ele alınmıştır. (UNEP, 2011).
İklimin havadaki KOK’lara etkileri ile ilgili raporun önemli mesajları şunlardır:
İklim değişikliği malzemelerden veya stoklardan hareket hızını ya da kullanım desenlerini
değiştirerek KOK’ların havaya birincil emisyonlarını etkileyebilir. Yarı-uçucu KOK’ların birincil
emisyonları üzerine sıcaklığın etkisi muhtemelen KOK’ların çevre döngüsü iklim değişikliğinin en
önemli ve birçok etkilerinden daha güçlü etkisidir. Birincil emisyondaki bu artış KOK emisyonlarını
azaltmak için Stockholm Sözleşmesi çabalarını olumsuz etkileyecektir. Yüksek sıcaklıklar da, hava
ve toprak, hava ve su arasındaki denge bölümlenmesini kaydırarak havaya ikincil KOK
emisyonlarını artıracaktır. Toprak, su ve buz gibi çevresel rezervuarlardan salımlar da bu yüksek
sıcaklıklar nedeniyle artacaktır. İklim değişikliği ile ilişkili sıtma gibi vektör kaynaklı hastalığın
görülme sıklığında beklenen artış, bazı bölgelerde DDT’ye talebin ve salımın artmasına neden
olabilir.
Uzun menzilli taşınması da dahil olmak üzere, KOK'ların çevresel kaderini etkileyecek iklim
değişikliği ile doğrudan ilişkili birkaç ana faktör vardır: (i) ikincil yeniden uçuculaşma kaynaklarının
gücü; (ii) rüzgar alanları ve rüzgar hızı; (iii) yağış oranları; (iv) okyanus akıntıları; (v) kutup buz
örtüleri ve dağ buzullarının erimesi; (vi) aşırı olayların yüksek sıklığı; (vii) bozulma ve dönüşüm;
(viii) bölümleme ve (ix) biyotik taşınma.
4.1.7 Entegrasyon
KOK’ların bölgesel ve küresel taşınması ile ilgili kontrol önlemlerinin veya soruların etkililiği hakkında
sorulara tatmin edici cevap vermek için KOK'lara ilişkin hava izleme verilerinin yorumlanması
karmaşıktır ve birçok etkileşimli ve çakışan sorunları içerir. Gözlenen zamansal eğilimler düzenleme
çabalarından kaynaklanabilir ama önceki bölümlerde gösterildiği gibi, bunlar iklim etkileri gibi diğer
faktörlerin sonucu da olabilir. Bunun yanı sıra, bazı kimyasallarda, düzenleme kapsamına
alınmalarından itibaren kalıcılıklarında çevre konsantrasyonlarında düşme görülmesi arasında birkaç
yıla varan zaman gecikmesi söz konusudur (Gouin ve diğ., 2010).
KOK’ların akıbeti ve davranışına ilişkin bilgiye dayalı kararlar kimyasal özellikler, emisyonlar,
modeller, sonuçları ve izleme verileri ile ilgili bilgilerde entegrasyonu gerektirir (Şekil. 4.1.8). Bu
entegre yaklaşım, aynı zamanda bir tür bilginin diğerini bilgilendirdiği ve yeniden değerlendirmeye yol
açabilen tekrarlanan bir süreçtir. Örneğin, mekansal olarak çözümlenmiş izleme verileri yeni tür
modellerin uygulanmasına izin verebilir. Model sonuçları ve ölçümler arasındaki farklılıklar tahmin
edilen emisyon senaryolarının gözden geçirilmesine yol açabilir.
Şekil 4.1.8: Kimyasalın
ortamdaki
akıbeti
konusunda
bilgiye dayalı
kararlar
alabilmek için
gerekli entegre
bilgi.
(Scheringer,
2009)
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
55
4.1.8 Kaynakça
Abalos, M., Abad, E., van Leeuwen, S.P.J., Lindström, G., Fiedler, H., De Boer, J., van Bavel, B. 2012. Results
for PCDDs/PCDFs and dl-PCBs in the First Round of the Biennial Global Interlaboratory Assessment on
Persistent Organic Pollutants. TrAC Trends in Analytical Chemistry; DOI:
http://dx.doi.org/10.1016/j.trac.2012.11.003
Adu-Kumi, S., Kareš, R., Literák, J., Borůvková, J., Yeboah, O., Carboo, D., Akoto, O., Darko, G., Osae, S.,
Klánová, J.: Levels and Seasonal Variability of Organochlorine Pesticides in Rural and Urban Background Air of
Southern Ghana. Environmental Science and Pollution Research (2012) 19:1963–1970.
Aliyeva, G., Aghayeva, R., Kurkova, R., Hovorkova, I., Klanova, J., Halsall, C.: An assessment of air-soil
exchange of organochlorine pesticides and polychlorinated biphenyls in Azerbaijan: passive air sampling.
Environmental Science and Pollution Research (2012) 19:1953–1962-
Arp, H.P.H., Goss, K-U. 2008. Irreversible sorption of trace concentrations of perfluorocarboxylic acids to fiber
filters used for air sampling. Atmos. Environ. 42, 6869-6872.
Becker, S., Halsall, C. J., Tych, W., Hung, H. H., Attewell, S., Blanchard, P., Li, H., Fellin, P., Stern, G., Billeck,
B., Friesen, S. 2006. Resolving the long-term trends of polycyclic aromatic hydrocarbons in the Canadian arctic
atmosphere. Environ. Sci. Technol. 40, 3217-3222.
Becker, S., Halsall, C. J - and γ-HCH air
concentrations in the Norwegian Arctic. Unpublished results.
Beyer, A., Mackay, D., Matthies, M., Wania, F., Wenster, E. 2000. Assessing long-range transport potential of
persistent organic pollutants. Environ. Sci. Technol. 34, 699-703.
Bidleman, T., Harner, T. 2000. Sorption to aerosols, Ch. 10 pp. 233-261, In: Handbook of property estimation
methods for chemicals. Eds. Boethling, R. S., Mackay, D. Lewis.
Bogdal, C., Abad, E., Abalos, M., van Bavel, B., Hagberg, J., Scheringer, M., Fiedler, H. 2012. Worldwide
distribution of Persistent Organic Pollutants in air - results of air monitoring by passive air sampling in five
continents. TrAC Trends in Analytical Chemistry (in press); doi: http://dx.doi.org/10.1016/j.trac.2012.05.011
Breivik, K., Wania, F., 2002. Evaluating a model of the historical behaviour of two hexachlorocyclohexanes in the
Baltic Sea environment. Environ. Sci. Technol., 36:1014-1023.
Daly, G. L., Y. D. Lei, C. Teixeira, D.C.G. Muir, L. E. Castillo, L.M.M. Jantunen, F. Wania, 2007.
Organochlorine pesticides in soils and atmosphere of Costa Rica. Environ. Sci. Technol. , in press.
Dreyer, A., Shoeib, M., Fiedler, S., Barber, J., Harner, T., Schramm, K-W., Jones, K.C., Ebinhaus, R. 2010. Field
intercomparison on the dtermination of volatile and semivolatile polyfluorinated compounds in air. Environ.
Chem. 7, 350-358.
Environment Canada, 1994. Great Lakes Water Quality Agreement Annex 15, Integrated Atmospheric Deposition
Network Sampling Protocol Manual, Report #ARD 94-003.
Fellin, P., Barrie, L. A., Dougherty, D., Toom, D., Muir, D., Grift, N., Lockhart, L. and Billeck, B., 1996. Air
monitoring in the Arctic; results for selected persistent organic pollutants for 1992. Environ. Toxicol. Chem., 15:
253-261.
Genualdi, S., Lee, S. C., Shoeib, M., Gawor, A., Ahrens, L., Harner, T. 2010. Global pilot study of legacy and
emerging persistent organic pollutants using sorbent-impregnated polyurethane foam disk passive air samplers.
Environ. Sci. Technol. 44, 5534-5539.
Genualdi, S., Harner, T., Cheng, Y., MacLeod, M., Hansen, K., Shoeib, M., Lee, S. C. 2011. Global distribution of
linear and cyclic volatile methyl siloxanes in air. Environ. Sci. Technol. 45, 3349-3354.
Goss, K-U., Bronner, G., Harner, T., Hertel, M., Schmidt, T. C. 2006. The partition behavior of fluorotelomer
alcohols and olefins. Environ. Sci. Technol. 40, 3572-3577.
Gouin, T., Harner, T., Blanchard, P., Mackay, D. 2005. Passive and actice air samplers as complementary methods
for investigating persietnt organic pollutants in the Great Lakes basin. Environ. Sci. Technol. 39, 9115-9122.
Gouin, T. 2010. The precautionary principle and environmental persistence: prioritizing the decision-making
process. Environ.Sci.Policy., 13, 175-184.
Hansen, K. M., Christensen, J. H., Brandt, J., Frohn, L. M., Geels, C., 2004. Modelling atmospheric transport of
persistent organic pollutants in the Northern Hemisphere with a 3-D dynamical model: DEHM-POP. Atmos.
Chem. Phys. Discuss., 4:1339-1370.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
56
Harner, T., Shoeib, M., Diamond, M., Stern, G., Rosenberg, B. 2004. Using passive air samplers to assess urban-
rural trends for persistent organic pollutants (POPs): 1. Polychlorinated biphenyls (PCBs) and organochlorine
pesticides (OCPs). Environ. Sci. Technol. 38, 4474-4483.
Harner, T., Su, K., Genualdi, S., Karpowicz, J., Ahrens, L., Mihele, C., CHArland, J-P., Narayan, J. Tracking
polycyclic aromatic compounds (PACs) in the Alberta oil sands using PUF disk samplers. (submitted).
Hsu, Y. K., Holsen, T. M., Hopke, P. K., 2003a. Comparison of hybrid receptor models to locate PCB sources in
Chicago. Atmos. Environ., 37:545-562.
Hsu, Y. K., Holsen, T. M., Hopke, P. K., 2003b. Locating and quantifying PCB sources in Chicago: Receptor
modelling and field sampling. Environ. Sci. Technol., 37:681-690.
Hung, H., Halsall, C. J., Blanchard, P., Li, H. H., Fellin, P., Stern, G., Rosenberg, B. 2002. Temporal trends of
organochlorine pesticides in the Canadian arctic atmosphere. Environ. Sci. Technol. 36, 862-868.
Hung, H. et al., 2010. Atmospheric monitoring of organic pollutants in the arctic uner the arctic monitoring and
assessment programme (AMAP): 1993-2006.
Jaward, F. M., Farrar, N. J., Harner, T., Sweetman, A. J., Jones, K. C., 2004a. Passive air sampling of PCBs,
PBDEs and organochlorine pesticides across Europe. Environ. Sci. Technol., 38:34-41.
Jaward, F. M., Farrar, N. J., Harner, T., Sweetman, A. J., Jones, K. C., 2004b. Passive air sampling of PAHs and
PCNs across Europe. Environ. Toxicol. Chem., 23. 1355-1364.
Jaward, F. M., Zhang, G., Nam, J. J., Sweetman, A. J., Obbard, J. P., Kobara, Y., Jones, K. C. 2005. Passive air
sampling of polychlorinated biphenyls, organochlorine compounds, and polybrominated diphenyl ethers across
Asia. Environ. Sci. Technol. 39, 8638-8645.
Klanova, J., Kohoutek, J., Hamplova, L., Urbanova, P., Holoubek, I. 2006. Passive air sampler as a tool for long-
term air pollution monitoring: Part 1. Performance assessment for seasonal and spatial variations, Environmental
Pollution 144, 393-405.
Klanova, J., Eupr, P., Kohoutek, J., Harner, T. 2008. Assessing the influence of meteorological parameters on the
performance of polyurethane foam-based passive air samplers. Environ. Sci. Technol. 42, 550-555.
Klánová, J., Čupr, P., Holoubek, I., Borůvková, J., Kareš, R., Tomšej, T., Ocelka, T.: Monitoring of persistent
organic pollutants in Africa. Part 1: Passive air sampling across the continent in 2008. Journal of Environmental
Monitoring 2009a, 11, 1952-1963.
Klánová, J., Čupr, P., Holoubek, I., Borůvková, J., Přibylová, P., Kareš, R., Kohoutek, J., Dvorská, A., Komprda,
J.: 2009b. Toward the Global Monitoring of POPs. Contribution of the MONET network. Masaryk University,
Brno, Czech Republic. ISBN 978-80-210-4853-9.
Koblizkova, M., Genualdi, S., Lee, S.C., Harner, T. 2012. Application of sorbeny impregnated polyurethane foam
(SIP) disk passive air samplers for investigating organochlorine pesticides and Polybrominated Diphenyl ethers at
the global scale. Environ. Sci. Technol. 46, 391-396.
Koziol, A. S., Pudykiewicz, J. A., 2001. Global-scale environmental transport of persistent organic pollutants.
Chemosphere, 45:1181-1200.
Lammel, G.; Dobrovolny, P.; Dvorska, A.; Chroma, K; Brazdil, R; Holoubek, I; Hosek, J: Monitoring of persistent
organic pollutants in Africa. Part 2: Design of a network to monitor the continental and intercontinental
background. Journal of Environmental Monitoring 2009, 11, 1964-1972
Lane, D. A. Ed. 1999. Gas and particle phase measurements of atmospheric organic compounds. Gordon and
Breach Science Publishers.
Ma, J., Hung, H., Blanchard, P. 2004. How do climate fluctuations affect persistent organic pollutant distribution
in North America? Evidence from a decade of air monitoring data. 2004. Environ. Sci. Technol. 38, 2538-2543.
Ma, J., Hung, H., Tian, C., Kallenborn, R. 2011. Revolatilization of persistent organic pollutants in the Arctic
induced by climate change. Nature Climate Change. 1, 255-260.
Macdonald, R., Harner, T., Fyfe, J. 2005. Recent climate change in the Arctic and its impact on contaminant
pathways and interpretation of temporal trend data. Sci. Total Environ. 342, 5-86.
MacLeod, M., Woodfine, D. G., Mackay, D., McKone, T. E., Bennett, D.H., Maddalena, R., 2001. BETR North
America: A regionally segmented multimedia contaminant fate model for North America. Environ. Sci. Pollut.
Res., 8:156-163.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
57
Martrat, M.G., Parera J, Adrados M. A, Abalos M, Fiedler H, Abad E, 2012. Analysis of PBDEs in Passive Air
Samples to Support the Global Monitoring Plan under the Stockholm Convention on Persistent Organic Pollutants.
Organohalogen Compd. 74, 1308-1311.
Meire, R.O., Lee, S.C., Yao, Y., Targino, A.C., Torres, J.P., Harner, T. Seasonal and altitudinal variations of
legacy and current-use pesticides in the Brazilian tropical and subtropical mountains. Atmospheric Environment
2012, 59, 108-116.
Moody, J. L., Munger, J. W., Goldstein, A. H., Jacob, D. J., Wofsy, S. C., 1998. Harvard Forest regional-scale air
mass composition by Patterns in Atmospheric Transport History (PATH), J. Geophys. Res., 103(D11), 13181-
13194, 10.1029/98JD00526.
Motelay-Massei, A., Harner T., Shoeib, M., Diamond, M., Stern, G., Rosenberg, B. 2005. Using passive air
samplers to assess urban-rural trends for persistent organic pollutnats and polycyclic aromatic hydrocarbons. 2.
Seasonal trends for PAHs, PCBs, and organochlorine pesticides. Environ. Sci. Technol. 39, 5763-5773.
Muir, D., de Wit, Cynthia., Eds. 2010. Levels and trends of legacy and new persistent organic pollutants in the
Arctic: an AMAP assessment. Sci. Total Environ. 408, 15.
Ockenden, W. A., Prest, H. F., Thomas, G. O., Sweetman, A., Jones, K. C. 1998. Passive air sampling of PCBs:
Field calculation of atmospheric sampling rates by triolein-containing semipermeable membrane devices. Environ.
Sci. Technol. 32, 1538-1543.
Palmes, E. D., Gunnison, A. F., 1973. Personal monitoring device for gaseous contaminants. American Industrial
Hygiene Association Journal, 34,78-81.
Pozo, K., Harner, T., Shoeib, M., Urrutia, R., Barra, R., Parra, O., Focardi, S. 2004. Passive sampler derived air
concentrations of persistent organic pollutants on a north-south transect in Chile. Environ. Sci. Technol., 38, 6529-
6537.
Pozo, K., Harner, T., Wania, F., Muir, D. C. G., Jones, K. C., Barrie, L. A. 2006. Toward a global network for
persistent organic pollutants in air: results from the GAPS study. Environ. Sci. Technol. 40, 4867-4873.
Pozo, K., Harner, T., Lee. S.C., Wania, F., Muir, D. C. G., Jones, K. C. 2009. Seasonally resolved concentrations
of persistent organic pollutants in the global atmosphere from the first year of the GAPS study. Environ. Sci.
Technol. 43, 796-803.
Roots, O., Roose, A., Kull, A., Holoubek, I., Čupr, P., Klánová, J.: Distribution pattern of PCBs, HCB and PeCB
using passive air and soil sampling in Estonia. Environmental Science and Pollution Research 2010, 17 (3), 740-
749
Scheringer, M. 2009. Long-range transport of organic chemicals in the environment. Environmental Toxicology
and Chemistry, 28:677-690.
Schlabach, M.; Farag-Clement, R., Hung, H., Kallenborn, R., Su, Y., Aas, W., AMAP.EMEP.NCP inter-
laboratory study for POP analysis 2010. EMEP/CCC-Report 7/2011.
Schuster, J.; Gioia, R.; Harner, T.; Lee, S.C.; Breivik, K.; Jones, K.C. Assessment of sorbent impregnated PUF
disks (SIPs) for long–term sampling of legacy POPs. J. Environ. Monitor. 2012, 14, 71-78.
Schuster, J.K., R. Gioia,, Breivik,K., Steinnes, E., Scheringer, M., Jones, K.C. Trends in European Background
Air Reflect Reductions in Primary Emissions of PCBs and PBDEs. Environmental Science & Technology 2010 44,
6760-6766
Semeena, S., Lammel, G., 2003. Effects of various scenarios of entry of DDT and γ-HCH on the global
environmental fate as predicted by a multicompartment chemistry-transport model. Fresenius Environ. Bull.,
12:925-939, Special Issue.
Shen, L., Lei, Y. D., Wania, F., 2002. Sorption of chlorobenzene vapors on styrene-divinylbenzene polymer. J.
Chem. Eng. Data, 47:944-949.
Shen, L., Wania, F., Lei, Y. D., Teixeira, C., Muir, D.C.G., Bidleman, T.F., 2004. Hexachlorocyclohexanes in the
North American atmosphere. Environ. Sci. Technol., 38:965-975.
Shen, L., Wania, F., Lei, Y. D., Teixeira, C., Muir, D.C.G., Bidleman, T.F., 2005. Atmospheric distribution and
long-range transport behavior of organochlorine pesticides in North America. Environ. Sci. Technol. 39: 409-420.
Shen, L., Wania, F., Lei, Y. D., Teixeira, C., Muir, D.C.G., Xiao, H. 2006. Polychlorinated biphenyls and
polybrominated diphenyl ethers in the North American atmosphere. Environ. Pollut., 144, 434-444.
Shoeib, M., Harner, T., 2002. Characterization and comparison of three passive air samplers for persistent organic
pollutants. Environ. Sci. Technol., 36:4142-4151.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
58
Shoeib, M., Harner, T., Wilford, B.H., Jones, K.C., Zhu, J. 2005. Perfluorinated sulfonamides in indoor and
outdoor air and indoor dust: occurrence, partitioning, and human exposure. Environ. Sci. Technol. 39, 6599-6606.
Shoeib, M., Harner, T., Lee, S.C., Lane, D., Zhu, J. 2008. Sorbent-impregnated polyurethane foam disk for
passive air sampling of volatile fluorinated chemicals. Anal. Chem. 80, 675-682.
Shunthirasingham, C., Barra, R., Mendoza, G., Montory, M., Oyiliagu, C.E., Lei, Y. D., Wania, F. Spatial
variability of atmospheric semivolatile organic compounds in Chile. Atmsopheric Environment 2011, 45, 303-309.
Shunthirasingham, C., Oyiliagu, C.E., Cao, X., Gouin, T., Wania, F., Lee, S.C., Pozo, K., Harner, T., Muir, D.C.G.
Spatial and temporal patterns of pesticides in the global atmosphere. J. Environ. Mon. 2010, 12, 1650-1657.
Stafilov, T., Skrbic, B., Klánová, J., Cupr, P., Holoubek, I., Kocov, M., Durisic-Mladenovic, N.: Chemometric
assessment of the semivolatile organic contaminants content in the atmosphere of the selected sites in the Republic
of Macedonia. Journal of Chemometrics 2011, 25, 5, 262-274.
Stroebe, M., Scheringer, M., Held, H., Hungerbuhler, K. 2004. Inter-comparison of multimedia modeling
approaches: modes of transport, measures of long-range transport potential and the spatial remote state. Sci. Total
Environ., 321, 1-20.
Su, Y., Hung, H. Interlaboratory comparison study on measuring semi-volatile organic chemicals in standards and
air samples. Environ. Pollut. (in press)
Takasuga, T., Nakano, T., Shibata, Y. Unintentional POPs (PCBs, PCBz, PCNs) contamination in articles
containing chlorinated paraffins and related impacted chlorinated paraffin products. 2012. Oraganohalogen
Compds.
Tao, S., Liu, Y., Xi, W., Lang, C., Liu, S., Dou, H., Liu, W. 2007. Calibration of a passive sampler for both
gaseous and particle phase polycyclic aromatic hydrocarbons. Environ. Sci. Technol. 41, 568-573.
Tuduri, L., Harner, T., Hung, H. 2006. Polyurethane foam (PUF) disks passive air samplers: Wind effect on
sampling rates, Environmental Pollution 144, 377-383.
Thomas, J., Holsen, T. M., Dhaniyala, S. 2006. Computational fluid dynamic modeling of two passive samplers,
Environmental Pollution 144, 384-392.
UNECE Task Force on Hemispheric Transport of Air Pollution 2010 POPs Assessment Report. www.htap.org
UNEP, 2003. Chapter 4 Assessment of Major Transport Pathways. In: Global Report of the Regional Based
Assessment of Persistent Toxic Substances (RBA/PTS) of the Global Environmental Facility (GEF), United
Nations Environmental Programme (UNEP) Chemicals, Geneva, Switzerland, pp. 137-159.
UNEP, February 2011. Climate change and POPs: predicting the future. Report of the UNEP/AMAP expert group.
http://chm.pops.int
UNEP, 2012. Report on Passive Air Sampling under the Global Monitoring Plan for Persistent Organic Pollutants
- GMP Projects 2010-2011
http://www.chem.unep.ch/Pops/GMP/Report%20UNEP%20PAS%20Air%20Monitoring%202010-2011.pdf
UNEP. 2012b. Bi-ennial Global Interlaboratory Assessment on Persistent Organic Pollutants – First Round 2010-
2011, United Nations Environment Programme, Geneva, Switzerland;
http://www.chem.unep.ch/Pops/GMP/Global/Bi-
ennial%20Global%20Interlaboratory%20Assessment%20on%20POPs-Round%201.pdf
van Leeuwen, S., van Bavel, B., Abad, E., Leslie, H., Fiedler, H., de Boer, J. 2013. POPs analysis in the
developing world - bringing laboratories in developing countries to a higher quality level. TrAC Trends in
Analytical Chemistry (submitted)
Venier, M. Hites, R.A. 2010. Time Trend Analysis of Atmospheric POPs Concentrations in the Great Lakes
Region Since 1990. Environ. Sci. Technol., 2010. 44, 8050-8055.
Venier, M. Hung, H., Tych, W., Hites, R. A. 2012. Temporal trends of persistent organic pollutants: a comparison
of different time series models. Environ. Sci. Technol., 46, 3928-2934.
von Waldow, H. Macleod, M., Scheringer, M., Hungerbuhler, K. 2010. Quantifying remoteness from emission
sources of persistent organic pollutants on a global scale. Environ. Sci. Technol., 44, 2791-2796.
Wania, F., Mackay, D., Li, Y.F., Bidleman, T. F., Strand, A., 1999. Global chemical fate of α-
hexachlorocyclohexane. 1. Evaluation of a global distribution model. Environ. Toxicol. Chem., 18:1390-1399.
Wania, F., Shen, L., Lei, Y. D., Teixeira, C., Muir, D.C.G., 2003. Development and calibration of a resin-based
passive sampling system for persistent organic pollutants in the atmosphere. Environ. Sci. Technol., 37:1352-1359.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
59
Wegmann F, Cavin L, MacLeod M, Scheringer M, Hungerbu¨hler K. 2009. The OECD software tool for screening
chemicals for persistence and long-range transport potential. Environmental Modeling & Software 24:228–237.
Xiao, H., Hung, H., Harner, T., Lei, Y.D., Wania, F. 2007. A flow-through sampler for semivolatile organic
compounds in air. Environ. Sci. Technol., 41:250-256.
Web references
AMAP http://www.amap.no
East Asian POPs Network http://www.env.go.jp/en/chemi/pops.html
EMEP http://www.emep.int.html
GAPS http://www.ec.gc.ca/rs-mn/default.asp?lang=En&n=22D58893-1
GURME http://www.wmo.ch/web/arep/gaw/gaw_home.html
IADN http://www.msc-smc.ec.gc.ca/iadn/index_e.html
Lancaster Environment Centre http://www.lec.lancs.ac.uk/
MONET / RECETOX / GENASIS database http:///www.recetox.muni.cz; http://www.genasis.cz
University of Toronto (Wania Group) http://www.utsc.utoronto.ca/~wania/main.html
WMO/GAW http://www.wmo.ch/web/arep/gaw/gaw_home.html
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
60
44..22 BBiiyyoolloojjiikk ggöösstteerrggeelleerr oollaarraakk iinnssaann ssüüttüü vvee aannnnee kkaannıı
4.2.1 Giriş
KİP içinde insan izlemenin amacı insanlarda KOK düzeylerinde zamansal ve uygunsa, mekansal
eğilimleri tanımlamaktır. Program ayrıca, insanlarda bölgesel KOK eğilimlerini tespit etmek için
teknik/analitik yeterliği destekleyerek gelişmekte olan ülkelerde bölgesel kapasite geliştirmeye yardımcı
olmaktadır.
İnsan sütü ve insan anne kanı birkaç on yıldır insanların çok sayıda KOK’a maruz kalma göstergesi
olarak kullanılmıştır. Çevresel maruziyet yanı sıra farklı tüketim alışkanlıkları ile ilgili diyet
maruziyetini entegre ettiği için bu örnek ortamının her ikisi de belirli bir popülasyonda benzer zamansal
eğilimler göstermektedir. Ayrıca, bebeklere KOK’ların taşınması ve potansiyel sağlık etkileri ile ilgili
bilgi sağlamaktadırlar.
Bu programların temel amacı yenidoğanlarda vücuttaki kirletici yükünü değerlendirmek olmuştur. Buna
ek olarak, yüksek bir besin zinciri basamağında entegre kirlenme, bu kirlenmenin büyüklüğü ve farklı
beslenme alışkanlıklarını yansıtmaktadır. Ayrıca, bu tür çalışmalar genel biyolojik izleme araçları olarak
da kullanılmaktadır. Bu yüzde, insan sütü ve insan anne kanı izleme programları, ülke sınırları içinde ve
dışında farklı alanlarda tehlikeli maddelerin çevre kirliliği düzeylerini değerlendirmek için
tasarlanmıştır. Maruziyet düzeylerinde eğilimler ve düzenlemelerin etkililiği bu değerlendirmeleri
önceki araştırmalarla karşılaştırarak değerlendirilmiştir.
İnsan Sütü
WHO tarafından organize insan sütü izleme programları uygulamaya konulmuştur. Birkaç ülke tutarlı
örnekleme yöntemleri kullanarak zaman içinde önemli sayıda kadını test ettiği sistematik insan sütü
izleme programı bulunmaktadır. WHO, 1987-1988, 1992-1993, 2000-2001, 2005-2007 ve 2008-2010
yıllarında, insan sütündeki belirli KOK’ların düzeylerine ilişkin beş tur maruziyet çalışması organize
etmiştir (WHO 1989, 1996, van Leeuwen ve Malisch 2002, Malisch ve van Leeuwen 2003, Malisch ve
diğ.. 2010).
Bu çalışmaların ana hedefleri şunlardı: 1), bebeklerde sağlık riskdeğerlendirmesinin daha da
iyileştirilmesi için insan sütünde bulunan PCB, PCDD ve PCDF konsantrasyonlarına ilişkin daha
güvenilir ve karşılaştırılabilir veri üretmek, 2) çeşitli ülke ve coğrafi bölgedemaruziyet seviyelerine
ilişkin genel bilgi sağlamak, 3) maruziyet seviyelerinde eğilimleri belirlemek.
Toplam 47 bölgede toplanan süt örneklerinde PCB, PCDD/PCDF konsantrasyonlarının tespit edildiği
ikinci tura ondokuz Avrupa ülkesinin yanı sıra dünya genelinde diğer ülkeler de katılmıştır. WHO’nun
koordine ettiği maruziyet çalışmalarının üçüncü turu 2000 yılında başlatılmıştır. Ayrıca Avrupa
bölgesinin ötesinde, daha fazla ülkede veri toplamak amacıyla, çalışma Uluslararası Kimyasal Güvenlik
Programı (IPCS) ve WHO Küresel Çevre İzleme Sistemi / Gıda Kirlilik İzleme ve Değerlendirme
(GEMS/Gıda) işbirliği ile organize edildi. Bu çalışmaya 18 ülke katılmış ve 62 farklı bölgeden süt
örnekleri analiz edilmiştir. Bazı ülkeler için, bir havuzda biriktirilen insan sütü örneklerinin kullanıldığı,
PCB ve PCDD’ler/PCDF'ler dışındaki KOK konsantrasyonlarının bir pilot çalışması da dahil edilmiştir.
Maruziyet çalışmalarının dördüncü turu oniki KOK’un tamamını içerecek şekilde, 2005 yılında WHO
GEMS/Gıda tarafından organize edilmiştir. Beşinci tur dünyada 24 ülkede WHO ve UNEP tarafından
ortaklaşa organize edilmiştir. Sonuçlara ulaşılabilir ve bu tür araştırmanın pratik uygulanabilir ve
sürdürülebilir olduğunu göstermektedir.
İnsan Kanı 9 Kuzey Kutbu İzleme ve Değerlendirme Programı (AMAP) 1990'ların başından beri Kuzey Kutbu'nda
örnek toplama ve analiz için standart protokoller ile kapsamlı insan anne kanı plazması izleme faaliyeti
düzenlemiştir.. Bazı insan sütü verileri ile desteklenmiş olan anne kanı plazması, PCB’ler, organoklor
pestisitler ve insan sağlığının değerlendirilmesinde kullanılmıştır (AMAP 1998, 2004). Son
değerlendirmede, PBDE’ler ve perflorlu bileşikler de izleme verilerine dahil edilmiştir (AMAP, 2009).
9 Anne kanı örneği alındıktan hemen sonra kandaki plazma ayrılır ve analiz edilmek üzere depolanır/havuzda biriktirilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
61
Bu program sayesinde, referans malzemelerin sistematik halka testleri ve bilinmeyen plazmanın katılan
tüm laboratuvarlara yılda üç kez sevk edilmesi, yeni laboratuvarların insan anne plazması yanı sıra
kordon kanı (CTQ, Quebec, Kanada) konusunda güvenilir veriler üretmesine izin veren bir uluslararası
KG/KK programı geliştirilmiştir. AMAP değerlendirme raporları için veri üreten tüm laboratuvarların
bu uluslararası interkalibrasyon çalışmasında performanslarını kanıtlamaları gerekir. AMAP raporları
yanı sıra AMAP raporu veren laboratuvarların KG/KK performansı, kan araştırmasının, pratik,
uygulanabilir ve sürdürülebilir olduğunu göstermektedir.
Çeşitli AMAP ortakları Doğu Avrupa'da ve yanı sıra Vietnam, Güney Afrika ve Brezilya gibi
gelişmekte olan birçok ülkede, laboratuvar kapasitesinin gelişmesine yardımcı olmaktadır. Personelin
eğitim ve yeni teknolojinin uygulanması konusunda sürekli bir ihtiyaç vardır. Mevcut uluslararası
KG/KK programlarının, personeli için bir eğitim programına ve düzenli halka testlerine katılmaya
istekli yeni laboratuvarlara genişletilmesi yoluyla mevcut ve karşılaştırılabilir uluslararası veri miktarını
artırmak için bu bir fırsattır. Kuzey Amerika Çevre İşbirliği Komisyonu (CEC) Meksika, Kanada ve
ABD'de üç ulusal anne kanı izleme programı yürütmektedir. CEC programı AMAP tarafından
geliştirilen yaklaşım ve protokolleri kullanır. CEC programının önemli bir bileşeni de Meksika'da insan
çevresel izleme için laboratuvar kapasitesini inşa etmektir. Bu bileşen Meksikalı teknisyenlerin
Kanada’da laboratuvar eğitimi, bilinen ve bilinmeyen referans malzemelerin paylaşımı ve AMAP
KG/KK halka testine katılımı içermektedir.
Tüm Kuzey Kutbu ülkeleri AMAP değerlendirmelerinin ilk turuna katılmıştır ve ülkelerin çoğunluğu
kaynaklarının daha iyi tanımlanması için her ülkede farklı coğrafi bölgelerden veriye sahiptir. Kutup
ülkelerine ek olarak, karşılaştırma amacıyla, güneyde birçok gelişmekte olan ülkeden gelen veriler de
değerlendirilmiştir. Son turda, insandaki PFC'lerin düzeyiye ilgili Kuzey Kutbu genelinde bilgi sağlayan
önemli miktarda yeni veri sunulmuştur. Diğer uluslararası çalışmaların çoğunluğunun da kan konusunda
olduğu düşünüldüğünde, dünyanın diğer bölgeleriyle karşılaştırmalar mümkün hale gelmiştir.
Örnek ortamının seçimi ile ilgili bazı genel metodolojik hususlar
Çocuğun maruz kaldığı KOK seviyelerini değerlendirmek için normalde ölçülen üç ana doku vardır:
anne kanı, kordon kanı ve anne sütü. Several studies have shown correlation between the levels of
contaminants in these compartments (Jarrell et al. 2005, Muckle et al. 2001). Anne sütü, anne kanı ve
kordon kanındaki KOK düzeyleri arasındaki ilişki konusunda çalışmalar yapılmıştır. Bazı genel
sonuçların bir özeti aşağıda verilmiştir:
Anne kanındaki KOK’ların düzeyleri bir lipid ağırlık bazında insan sütündeki düzeyleri ile iyi bir
korelasyon göstermektedir(ve ark. 2007 Anda). Bu nedenle, süt ve anne kanı eşit bir
temelde biyoizleme ve KOK izlenmesi için kullanılabilir.
Anne kanını kirleticiler cenin dolaşımı için maruziyet endeksi sağlamaktadır; anne kanında kirlilik
seviyeleri büyük olasılıkla, KOK’ların insan sütündeki konsantrasyonlarının ve bu yüzden bebeğin
maruziyetinin genel itici gücüdür. Anne sütü doğum sonrası gelişim açısından bebek için en hassas
maruziyet ortamlarından biridir.
Birçok ülke nüfus genelinde KOK'lara maruziyeti ölçen bir örnekleme stratejisinin takip edilmesine izin
veren uzun vadeli izleme programları oluşturmuştur. Bu değerli çalışmaların Küresel İzleme Planına
katkıları kabul edilecektir.
Analitik prosedürler kan ve anne sütü için daha duyarlı ve daha az pahalı hale gelmektedir.
Örnekleme ortamı seçimi, çalışma grubu ve örneklerin sayısı ile ilgili genel düşünceler
İnsan sütü ve insan kanı insanlarda KOK’lara maruziyeti değerlendirmek için uygun örnek ortamlarıdır.
Ayrıca, bu iki otam (medya) muhtemel zamansal eğilimleri ve seviyelerde bölgesel varyasyonları
göstermek için kullanılabilmektedir ve bu yüzden KOK'ların kullanılmalarıyla ilgili düzenlemelerin
etkililiğini göstermek için kullanılabilirler. Bununla birlikte, PFOS için seviyeler kanda çok daha
yüksektir ve bu tercih edilen bir matristir
İnsan sütü örneklemesi non-invazivdir ve süt genellikle emziren annelerden makul miktarlarda elde
edilebilir. Ancak bazı toplumlarda insan sütü örnekleri elde etmek zor olabilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
62
Kan örnekleme invazivdir ama herhangi bir cinsiyet ya da yaş grubunu dışlamaz ve doğum
öncesinde annelerden örnek almak sorun oluşturmaz. Bununla birlikte, kan örneği alınması bazı
kültürlerde kabul edilmeyebilir.
Kan ve süt gibi, insan kaynaklı biyolojik örnekler, her zaman potansiyel biyolojik tehlike olarak
dikkate alınmalıdır. Sadece örneğin, HIV pozitif seroloji ve hepatit gibi sorun beklenen durumlarda
değil, örn. her zaman hem örnek alma hem de örneklerin kullanımı sırasında gerekli önlemler
uygulanmalıdır .
KOK’ları tespit sınırı genel olarak kana göre sütte daha düşük olacaktır. Bunun nedeni, kısmen,
ortamlar arasındaki lipid farkı ve kan ile karşılaştırıldığında sütün normal olarak daha fazla
miktarlarda elde edilebilir olmasıdır.
PFOS için sütte sadece küçük bir (% 1) ve değişken oranda bulunduğu için, tespit sınırı kanda
önemli ölçüde daha düşük olacaktır. Tespit sınırına yaklaştıkça analitik hassasiyet azalacaktır.
Anne sütünden cinsiyet ve yaşla ilgili olarak nüfusun belirli bir kısmından bilgi elde edeceğimiz
gerçeğinden hareketle, biyolojik göstergeler olarak insan sütü ve anne kanı seçimi önemli bir
husustur. Bir popülasyonda, örn. erkek (belirtilen yaş grupları), önceki bölümde ele alındığı gibi her
iki cinsten gençlik grupları, okul çocukları ve bebekler gibi, alternatif temsi gruplarını keşfetmek
üzere kan örneklemesi tasarlanabilir.
Bireysel örneklerin analizlerine dayalı bir popülasyon çalışması; insan sütü veya insan kanı. Analiz
edilmesi pahalı olan ve daha büyük örnek hacimlerine ihtiyaç duyulan dioksin gibi bazı kirleticiler
için örnek havuzu düşünülebilir. Havuzun bir dezavantajı bireysel varyasyon hakkında bilginin
kaybolmasıdır.
Örnek varyansını azaltmak ve karşılaştırılabilirliği kolaylaştırmak amacıyla bir tabakalı örnekleme
tasarımı benimsenmelidir. Bu özel anketlerde toplanan demografik bilgiye, yani, yaş, ikamet, iş
geçmişi, sigara içme alışkanlıkları, mevcut ve önceki diyete dayalı olmalıdır
Çalışma gruplarının seçimi küresel veya yerel olarak bilinen maruz kalma desenlerine
dayandırılmalıdır. Yüksek maruziyet düzeyleri bilinen gruplar ortamdaki değişikliklere daha
duyarlıdır ve eğilim analizlerinde daha iyi göstergeler sağlayacaktır. Çok sınırlı arka plan bilgileri
olan ülkelerde bile, kırsal - kentsel; pestisitlere yüksek maruziyeti olan kırsal tarım nüfusu – balık
yiyen popülasyonlar; sıtma profilaksisi vb için yeniden DDT kullanılan bölgelerde yaşayan
popülasyonlar vb. gibi ilgili nüfus gruplarını seçmek mümkün olabilir.
Süt veya kan seçimi büyük oranda bölgesel veya yerel olarak pratik uygulamaların yanı sıra analiz
edilecek bileşiklere de bağlıdır. İki örnek:
- Kuzey Kutup bölgesinde birçok yerli kadın bebeklerini doğurur ve süt üretimi başlamadan önce
tundraya evine gider. Kolostrumu almak doğumdan 2-3 hafta sonra tam gelişmiş anne sütünden
çok farklı bir ortam sağlar. Doğru zamanda emzirme sütünü almak için kadınları izlemek
mümkün değildir. Bir kan örneği bu sorunu çözecektir.
- Bazı bölgelerde anne kanından örnek almak sorun oluşturabilir. Bu durumlarda anne sütü en iyi
matristir. Bundan sonra her iki ortam (medya) için karşılaştırılabilir bilgiler elde edilebilir.
Örnekleme ve analitik aşamada eğitimli personel çok önemlidir. Standart hale getirilmiş protokoller,
ekipman ve laboratuar personelinin yanı sıra saha personelinin eğitimi gerçekleştirilmelidir.
Bir çalışma istatistiksel gücü açısından örnek sayısı büyük öneme sahiptir. Güç hesaplamaları
(Bölüm 3: İstatistiksel Hususlar) dikkatli yapılmalıdır. Uzun menzilli taşınma ve yerel kaynaklar
olmak üzere bilinen kirletici kaynaklara dayanarak, daha iyi bir karşılaştırma yapılabilmesi ve
değişkenliği azaltmak için bir yol olarak, örnekleme için nüfus tabakalaşma kriterleri
uygulanmalıdır. Bir nüfus için yeterli olması için, kırsal, kentsel ve ya da kirlenmenin maruz diğer
türlerine maruz kalan nüfus da dahil olmak üzere daha ayrıntılı bir çalışmanın konusu olabilecek
daha ciddi maruz kalan kalan (mesleki maruziyet değil) popülasyonları dikkate almak gerekir.
Kuzey kutbu ve Afrikanın yerli popülasyonlarının farklı kirletici sorunları olduğu gösterilmiştir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
63
Çalışma örneklem büyüklüğü koşullara bağlı olacaktır ve gerekli örnek sayısını tahmin etmek için,
temsil edebilirlik amacıyla bir dizi faktörün dikkate alınması gereklidir (Bölüm 3: İstatistiksel
Hususlar). WHO nüfus büyüklüğüne bağlı olarak örnek sayısı kriterleri geliştirmiştir (ref WHO).
Ancak, yeni teknolojiler ve yeni, onaylı laboratuvarlar daha büyük bir ölçekte bireysel sonuçları
olan epidemiyolojik çalışmalara başlamak için fırsat sağlayacaktır.
İnsanlardaki KOK’ların zamansal eğilimlerini değerlendirmek önemlidir ve bu birkaç yolla elde
edilebilir. Şekil 4.1.1 bireysel anne sütü örneklerinin bir örneğini vermektedir ve şekil 4.1.2
arşivlenmiş toplu kan örneklerini kullanmanın bir örneğini vermektedir. Her ikisi de, insandaki
KOK konsantrasyonlarında zaman içinde meydana gelen değişiklikler hakkında değerli bilgiler
sağlamaktadır. Her iki şekil için ortak olan husus, çalışılan zaman periyodu boyunca örnekleme
noktalarının çok sayıda olmasıdır ve bu da daha küçük varyasyonların ve eğilimin yönünün daha
kesin olarak saptanmasını sağlamaktadır. Şekil 4.2.1’de verilerin istatistiksel değerlendirmesi, 1996
yılından itibaren 2006’ya kadar BDE 47 ve BDE 99 seviyelerinde küçük ama anlamlı bir düşüş
göstermiştir ama aynı dönemde BDE 153 konsantrasyonlarında önemli bir artış gözlenmiştir. Ancak
eğilimin belirsizlik eklendiğinde, zaman aralığı nispeten kısadır. Şekil 4.2.2 de, PFOS ve PFOA
seviyeleri yaklaşık 2001 yılından beri önemli ölçüde azalmıştır. PFNA ve PFDA için aynı süre
içinde sürekli bir artış olmuştur. Sadece iki zaman noktasından oluşan bir zaman eğilimine sahip
olmak da bu iki yıl arasındaki değişikliklerle ilgili değerli bilgilere katkıda bulunabilir (Şekil 4.2.3).
Ancak, iki zaman noktası arasındaki değişimin hızını tahmin etmek ve son zaman noktasından
sonraki yıllar için tahminler yapmak mümkün değildir. PFOS açısından maksimum konsantrasyon
büyük olasılıkla ilk zaman noktasından önce değil iki zaman noktası arasında oluşmuştur . Aksi
takdirde, mevcut eğilim hakkında sonuç çıkarmak imkansız olurdu.
Şekil 4.2.1: Tek tek anne sütü örneklerinde PBDE'lerin zaman eğilimleri. (Lignell et al 2008)
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
64
Şekil 4.2.2: Tek tek anne sütü örneklerinde PBDE'lerin ve havuzda biriktirilmiş serum örneklerinde PFC'lerin
zaman eğilimleri. (Haug et al. 2009)
Şekil 4.2.3: Anne plazmasında PFOS ve anne sütü örneklerinde PBDE'lerin iki noktalı zaman eğilimleri.
(Pereg ve diğ. 2003, Pereg ve diğ. 2007-2008.)
4.2.2 Yeni Listelenen KOK'larda analitik hususlar
Listeye yeni Listelenen KOK’ları analiz ederken göz önüne alınması gereken bazı özel hususlar vardır.
Bu sorunlar, aşağıda bileşikler veya bileşik grupları için ele alınmaktadır.
Klordekon
Klordekonun analitik tespiti geleneksel KOK'lar için olan yönteme benzer, ama silika/florisil kolonuna
güçlü bir şekilde bağlıdır ve temizleme sırasında kaybetmemek için özen gösterilmelidir.
Hekzabromobifenil
Hekzabromobifenilin analitik tespiti gelenekselKOK’ların tespiti ile aynıdır. PBDE 154’ün 30 m DB 5
kolonunda PBB153 ile birlikte yıkanmasına özel dikkat sarf edilmesi gerekmektedir.
Lindane (γ-hekzaklorosiklohekzan)
Bu bileşikte de geleneksel KOK analitik metodolojisi izlenmektedir. Bu bileşiğin uçuculuğu çözücülerin
buharlaşması sırasında bazı önlemler gerektirmektedir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
65
Alfa hekzaklorosiklohekzan ve beta hekzaklorosiklohekzan
Bu bileşiklerde de geleneksel KOK analitik metodolojisi izlenmektedir. Bu bileşiklerin uçuculuğu
çözücülerin buharlaşması sırasında bazı önlemler gerektirmektedir.
Tetrabromobifenil eter ve pentabromodifenil eter
Bu bileşik gruplarınn analitik tespiti gelenekselKOK’ların tespiti ile aynıdır.
Hekzabromodifenil eter ve heptabromodifenil eter
Analitik tespiti geleneksel KOK’ların tespiti ile aynıdır.
Pentaklorobenzen (PeCB).
Bu bileşikte de geleneksel KOK analitik metodolojisi izlenmektedir. Bu bileşiğin uçuculuğu çözücülerin
buharlaşması sırasında bazı önlemler gerektirmektedir.
Perflorooktan sülfonik asit, tuzları ve perflorooktan sülfonil florür (PFOS-F)
2009 yılında Sözleşme kapsamında listelenen dokuz yeni KOK arasında, Perfloroktan sülfonik asit
(PFOS) ve tuzları "klasik" yağ dokusu içine bölümlenme desenini takip etmemekte, ama bunun yerine,
tercihen örneğin albümin ve gama-lipoprotein gibi plazmadaki ve karaciğer yağ asidi bağlayıcı proteini
(ref) gibi karaciğerdeki proteinlere bağlanmaktadır. Bu durum kan ve karaciğeri PFOS için öncelikli
ortam yapmaktadır. PFOS’un belirlenmesi sırasındaki genel analitik konular analitik bölümde (Bölüm
5) ele alınmıştır.
Diğer KOK analizinde aksine, PFOS da dahil olmak üzere 'yeni' florlu KOK’ların analizi ancak
insanlarda ve çevredeki PFOS’a ilişkin ilk yayınların yapıldığı 2000 yılı başından beri
gerçekleşmektedir. (Hansen ve diğ., 2001, Giesy an Kannan 2001) Verilerin analizi ve
karşılaştırılabilirliği ile ilgili sorunlar büyüktü ve Hamburg'da bir çalıştayda ve sonraki bir makalede ele
alınmıştı (Martin ve diğ. 2004) Standart çözeltilerin saflığı, dallı standartlar ve doğrusal izomerin
ölçümü, laboratuvar kontaminasyonu riski, hiçbir yöntemde doğrulamanın mevcut olmaması,
(sertifikalı) referans malzemesinin, standart çözeltilerin ve etiketli iç standartların olmaması da dahil
olmak üzere birkaç sorunun altı çizilmiştir. Bu konulardan bazılarını ele almak üzere, insan kanı ve
plazması da dahil olmak üzere uluslararası bir KG/KK çalışması organize edilmiştir. Bu çalışmanın
sonucu ‘insan ve çevre örneklerinde PFC'lerin belirlenmesinde kalite mücadelesi olduğunu' (van
Leeuwen ve diğ. 2006) ve davet edilen uzman laboratuvarlar arasında bildirilen verilerin % 30'dan
fazlasında varyasyon görüldüğünü (plazma ve kan için RSD sırasıyla %32 ve % 56) doğruladı. Ancak
sonraki yıllarda daha iyi ekstraksiyon ve temizleme teknikleri ve 20'den fazla uzman laboratuvar
arasında sadece % 12-16 RSDS elde eden 13C etiketli iç standartların devreye girmesiyle güçlü
gelişmeler yaşanmıştır (van Leeuwen 2009, Lindstrom 2009). Anyon bazında miktar raporlama ve
ng/ml cinsinden toplam PFOS rapor etmek için dallı PFOS izomerleri dahil olmak üzere bazı sorun
alanları çözüldü.
Yüksek albümin içeriği nedeniyle, kan, florlu bileşikleri belirlemek için tercih ve tavsiye edilen ortam
olarak kabul edilmekle birlikte süt örneklerindeki PFOS analizi de günümüz teknolojisini kullanan
uygun bir seçenektir. Ancak eldeki anne sütü verisi sınırlıdır. PFOS’un kan ve süt konsantrasyonları
arasında güçlü bir ilişki bildirilmiştir (Kärrman ve diğ., 2007)
ng/ml cinsinden raporlama yaparken insan sütündeki düzeyler genellikle 20-100 çok daha düşüktü
(Kärrman ve diğ., 2007, 2009, Tao ve diğ., 2008, von Ehrenstein, Calafat ve diğ., 2009, Sundström
2010) ki bu insan sütünün PFOS için birincil hedef olmadığını gösteriyordu. Bu durum analizi daha da
zorlu hale getirmektedir ve 20 uzman laboratuar arasındaki varyasyon iki süt havuzu için % 35’ten fazla
(% 38 ve% 49) olduğu insan sütündeki PFOS dahil PFC'lere ilişkin dördüncü bir KG/KK çalışmasının
sonuçlarına yansımıştır.
Kärrman ve Davies (2013) 2004, 2007, 2009, ve 2011 yılında, İsveç’ta Uppsala primipara
kadınlarından süt ve serum örnekleri toplamıştır. 48 Serum örneği ve 48 süt örneği toplanmış ve
elektrosprey iyonizasyon modunda çalışan bir MS/MS sistemi üzerinde analiz edilmiştir. PFOS (lineer
izomer) düzeyleri iç doğrulama yöntemleri ve kalite kontrol protokolleri kullanılarak belirlenmiştir.
Mükemmel kazanım, tekrarlanabilirlik ve doğruluk saptandı: tekrarlanabilirlik ve doğruluğu
değerlendirmek için her partide kalite kontrol numuneleri alındı; daha fazla kalite kontrol, süt
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
66
konusunda 2009/2010 yıllarında laboratuvarlararası çalışmaların başarılı katılımıyla gerçekleşti
(Kärrman ve Lindstrom 2013) ve serum (Lindstrom ve diğ., 2009)
PFOS (lineer izomer) tüm örneklerde ölçüldü ve konsantrasyonlar, serumda 1.3 ila 20 ng/mL arasında
ve sütte 0.028 ila 0.354 ng/mL arasında değişmiştir. Saptama sınırı serum için 0.05 ng/mL ve süt için
0.012 ng/mL olarak gerçekleşmiştir. Bulunan konsantrasyonları serum ve sütteki PFOS’a ilişkin
gerçekleştirilen diğer çalışmaların aralığında olmuştur.
PFOS serum düzeyleri aynı anne insan sütündeki PFOS seviyeleri karşılaştırılmıştır. Regresyon analizi
(Şekil 4.2.4) süt ve serum içinde ölçülen PFOS seviyelerinin, 0. 9171’lik bir Pearson korelasyon
katsayısı ile, yüksek korelasyona sahip olduğunu göstermiştir. Bu çalışmada süt seviyeleri karşılık gelen
serum seviyelerinin ortalama olarak % 1.55’i düzeyindedir. Bu değer, benzer serum-süt korelasyonu
için %1.09 (Kim ve diğ., 2011), %1 (Kärrman ve diğ., 2007), ve %1.4 (Thomsen ve diğ., 2010)
değerlerini rapor eden önceki çalışmalarla uyum içindedir
Ayrıca, çalışma aynı zamanda mükemmel geri kazanımları, tekrarlanabilirlik ve doğruluk
göstermiştir. İki kalite kontrol (KK) süt ve serum örneği diğer örnekler ile analiz edilmiştir. Süt ve
serum örneklerinde PFOS geri kazanımları (ortalama ve aralık) sırasıyla,%78 (%51-90) ve %101 (%
%81-110) olmuştur.
Şekil 4.2.4: İsveç'ten 2004-2011'de gelen serum ve süt örneklerinde PFOS konsantrasyonları (ng/ml). R2 dahil,
hattın lineer denklemi Pearson’un korelasyon katsasyısıyla birlikte verilmiştir.
4.2.3 Örnek alma ve örnek hazırlama yöntemleri
Küresel İzleme Planı biyolojik izleme için iki eşit muhtemel matris olarak insan sütü ve anne kanını
kullanmaktadır. WHO protokolünün 2007 baskısı annelerin seçim kriterlerini sıralamaktadır ve bu
kriterler mümkün olduğunca yakından takip edilmelidir.
Örnek matrisleri
İnsan Sütü
İnsan sütünde bulunan KOK’ların konsantrasyonlarındaki varyasyonu açıklayan birçok faktör vardır
(Harris ve diğ. 2001; Loveday ve diğ. 2002) ve anneler için çalışmaya dahil edilecek seçim kriterlerini
tanımlamak önemlidir (bkz. aşağıdaki seçim kriterleri).
Havuzda toplanmış insan sütü örneklerinin analizleri ülkeler arasında ve içinde KOK seviyelerini
karşılaştırmak ve zaman eğilimlerini açıklamak için maliyet etkin bir yöntemi temsil etmektedir WHO
Ulusal Protokol Hazırlama Rehberinde (WHO, 2007), bir (veya belki iki) havuz örneğine ek olarak
seçilen KOK'lar (insektisit KOK'lar ve PCB 28, 52, 101, 138, 153, 180), için analiz edilecek tek tek
örnekler açısından tüm analitler için analiz edileceği şeklinde hüküm vardır.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
67
Anne kanı
Anne kanı (plazma ve serum) AMAP tarafından insan maruziyetini belirlemek için birincil matris
olarak, kullanılmaktadır (AMAP, 2002). KOK ve endişe verici diğer bileşiklerin insandaki seviyelerine
ilişkin literatürün büyük bir kısmı, insan kanındaki konsantrasyonlarını rapor etmiştir. Bir invaziv
yöntem olmasına rağmen, bazı durumlarda yerel altyapı, gelenekler ve mevcut faaliyetlere dayalı olarak,
seçilen matris olabilir. İnsan sütünde olduğu gibi, havuzda toplanmış örnekler ülkeler arasında ve içinde
KOK seviyelerini karşılaştırmak ve zaman eğilimlerini açıklamak için maliyet etkin bir yöntem olarak
kullanılabilir. Örneğin PFOS gibi proteinfilik KOK'ları izlemeyi hedefleyen faaliyetlerin, tercih edilen
örnek ortamı olarak kanı kullanması eşit ölçüde muhtemeldir. Tehlikeli bileşikler büyüyen bir oranda
daha fazla polar olması genel bir eğilim gibi görünmektedir ve proteinlere bağlanarak gelecekte kanı
tercih edilen ortam yapabilir.
Deneysel tasarım
İnsan Sütü
WHO kapsamında, Kalıcı Organik Kirleticilerin maruziyet çalışmaları için örnekleme ve örnek
hazırlama metodolojisi için bir protokol geliştirilmiştir (Malish & Moy, 2006; WHO, 2007) Bu
protokol, KİP’nın insan sütü bileşeni için temel oluşturmaktadır. Protokolün bir online versiyonu WHO
Gıda Güvenliği’nde (kaynakçaya bakınız) mevcuttur ve ek 4 olarak bu belgeye eklidir.
Gıda Kimya ve Veteriner Analizi Devlet Enstitüsü (Almanya) PCDD, PCDF, dioksin benzeri PCB,
işaretleyici PCB ve insan sütünde yağ analizleri için tüm kriterleri karşılamış ve WHO maruziyet
çalışmaları için bir referans laboratuvarı seçilniştir (WHO 2000, Malisch ve van Leeuwen 2002.
Revize WHO protokolü (WHO 2007) örnek sayıları / örnekleme yerleri ve donörlerin seçimi konusunda
rehberlik sağlamaktadır. Ayrıca anket, taşıma, depolama, numune hazırlama ve analiz hakkında bilgi
içermektedir. Anketli ekleri, bir örnek için özet bilgi, bilgiye dayalı izin şablonu, anneler için rehberlik
ve tahmini zaman çizelgesi ve bütçe içermektedir. WHO Araştırma Etik İnceleme Komitesi projeyi
onaylamıştır, ancak her ülkenin de kendi iç prosedürlerini takip etmesi gerekmektedir. Ülkenin, bireysel
örnekleri analiz etmek niyetinde değilse, anne başına toplanacak hacim seviyesini ayarlaması
gerekebileceğine dikkat edilmelidir.
Anne kanı
AMAP, Quebec Toksikoloji Merkezi ile işbirliği içinde KOK'lara ilişkin maruziyet çalışmaları için
örnek alma ve örnek hazırlama metodolojisi için bir protokol geliştirmiştir. Geliştirilen protokol
AMAP’ta tüm kan örnekleme prosedürleri için standarttır. Örnek alma, depolama, taşıma ve analitik
detayların ayrıntılı bir açıklaması ek 3’te sunulmuştur ve protokol ayrıca www.amap.noadresinde online
olarak mevcuttur. Bir dizi laboratuvar AMAP İnsan Sağlığı Uzman Grubu tarafından belirlenen şartları
yerine getirmiş ve böylece AMAP ağı içinde annelerdeki KOK düzeyleri için veri sağlamaktadır.
AMAP ağı içinde standart anketler gibi ek bilgiler mevcuttur.
Örneklerin kullanımı için ek planlar varsa, elbette anne kanından örnek alma için kuralların tek tek
ülkeler tarafından belirlenmesi gerekmektedir.
Örnek sayısı/örnek alma yeri
WHO Rehberi (WHO, 2007) 50 kişiden örnek alınmasını gerektirmektedir. Ancak, mevcut deneyim
göstermektedir ki, bazı ülkelerde bu kadar insanın görevlendirilmesi mümkün olmayabilir ve dolayısıyla
50 örnek toplamak için öngörülen örnek toplama döneminin uzatılması gerekebilir. Ayrıca doğum
sonrası kliniklerden de örnek toplanabilir.
Protokol aynı zamanda her ülkenin varsayılan maruziyet profilini temsil edecek şekilde katılımcıların
katmanlandırılması hükmünü koymaktadır. Tipik olarak burada dikkat edilmesi gereken unsurlar
arasında diyet, tarım, mesleki maruziyet, kırsal ve kentsel konut ve potansiyel KOK salan sanayi
tesisleri ya da faaliyetlere (örneğin atık sahaları) yakınlıktır. Değişikliklerin/eğilimlerin takip
edilebilmesi için bu katmanlaşmanın sonraki turlar için de aynı olması gereklidir. Ancak, çoğu
gelişmekte olan ülkede maruziyet profilleri iyi tanımlanmadığı için, varsayımlar yapılması
gerekmektedir, ancak bunarın belgelenmiş olması ve bilgi paketinin bir parçasını oluşturması gerekir.
Protokol ayrıca ülkelerin iki havuz örneği göndermek için yeterli kaynakları ayırmasına hükmeder.
Protokol ülkeleri hedef alsa da, tabakalaşma ve hatta örnek toplama bölgesel düzeyde de mümkün
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
68
olabilir. Ancak, iyi bir temel oluşturmak için, mümkün olduğunca çok sayıda ülke ve bölgelenin
katılımını sağlamak üzere çaba gösterilmelidir.
Anket ve bilgiye dayalı izin
Süt ve kan örneklemesi için aynı anket ve yaklaşım uygulanmalıdır. Prosedürün invaziv niteliği
hakkında bilgiye yer verilmelidir. Ayrıca her ülke veya bölgede bilgiye dayalı izin şablonunun dikkate
alınması, yerel uygulama, gelenek ve deneyime göre benimsenmesi ve uyumlaştırılması gerekmektedir.
WHO Ulusal Protokol Geliştirilmesi için Rehberinde geliştirilen anketlerin takip edilmesi kuvvetle
tavsiye edilir, ancak maruziyet profillerinin daha iyi tanımlanması gerekiyorsa ek sorular eklenebilir
Anketlerin yerel dillere çevrilmesi ve doğum öncesi kliniklerde ya da toplamada yetkili sağlık veya
bilim uzmanları tarafından uygulanması gerekmektedir. Bu, özellikle bazı soruların, yerel bilgi ve
geleneklerle uyumlu hale getirilmesi gereken gelişmekte olan ülkeler için gereklidir.
Anketin ilk bölümü gebelik sırasında annelerin taranmasını amaçlamaktadır. Annelerin bazıları o zaman
seçilecek ve haberdar edilecektir. Ancak, birçok gelişmekte olan ülkede, iletişim araçları böyle bir
yaklaşımı desteklemiyor olabilir ve dolayısıyla, seçim ve alımların, hangisi uygun olursa, klinikler veya
diğer merkezlerde yapılması gerekebilir.
Örneklerin elleçlenmesi
Protokolde belirtildiği şekilde örneklerin elleçlenmesi ile ilgili kurallara kesinlikle uyulmalıdır. Örnek
alma için kalifiye personel mevcut olmalıdır ve eğitim gerekebilir. Örnekler biyo-bankalarda saklanacak
ise örnek alma ve örneklerin elleçlenmesi açısından özel önlemlerin alınması gereklidir ve bu konu
örnek bankacılığı bölümünde ele alınmıştır.
İnsan Sütü
50 donör, her birisinden 10 ml’nin havuz numunesi, 25 ml’nin temel KOK’lar açısından bireysel analiz
için ve 15 ml’nin yedekleme ve gerektiğinde ek analiz için saklanacağı 50 ml süt ile katkıda
bulunacaktır. Bir anneden insan sütü örneği alınması sırasında örnek 4°C'de, 72 saat süreyle muhafaza
edilebilir. Sıcaklık kontrolünün mümkün olmadığı ülkelerde, süt örnekleri, bir potasyum dikromat
tableti ilave edilmiş olan şişelerle alınmalıdır. Bu şekilde süt örneğini koruma yöntemi, bazı ülkeler
tarafından WHO’nun koordine ettiği maruziyet çalışmalarının üçüncü turunda başarıyla uygulanmıştır
(Van Leeuwen ve Malisch, 2002, Schecter ve diğ., 2003).
Bir dizi anneden örnek havuzuna örnek alırken her bir örnek, 38°C'ye kadar ısıtılmalı ve krem
tabakasının karışması için birkaç kez ters-düz edilmelidir. Daha sonra her bir örnekten önceden
belirlenmiş temsili miktar alınır. Havuza alınan örnek de benzer şekilde işleme tabi tutulur ve temsili
miktarlar analiz sırasında donma-erime döngüsünü en aza indirmek için ayrı şişelere ayrılır. Örnekler,
belirsiz zaman süresince -70 ° C 'de muhafaza edilebilir. Örnek analiz için hazır olduğunda, çözülmeli
ve 38°C'ye kadar ısıtılmalıdır. Daha sonra, hafif bir invazyon ile karıştırılabilir ve tüm örnek ekstre
edilir. Kap çözücü ile durulanmalıdır. Örnekler depolanırken, analiz laboratuvarına taşınırken ve analizi
yapan tarafından işlem yapılırken kimyasallarla çapraz kontaminasyon ve insanlar arasında hastalığın
transferi hususu dikkate alınarak örnek işleme prosedürleri geliştirilmelidir.
İnsan Kanı
Örneklerin elleçlenmesi, analiz için homojen insan kanı örnekleri (plazma veya serum) elde etmek ve
örnek bütünlüğünü sağlamak için özellikle önemlidir. Bu nedenle, protokolde belirtildiği şekilde
örneklerin elleçlenmesi ile ilgili kurallara kesinlikle uyulmalıdır. Örnek alma için kalifiye personel
mevcut olmalıdır ve eğitim gerekebilir.
Örnek alındıktan sonra örnek elleçleme koşulları: mevcut protokol plazma örneklerinin oda sıcaklığında
5 gün süreyle muhafaza edilebileceğini belirtmektedir. Yüksek ortam sıcaklıklarında (yani. örnekler
dondurulmadan önce 1 günden daha uzun muhafaza edilmemelidir ve güneş ışığından uzak tutulmalıdır.
Havuzda toplamak gerekliyse, toplam 250 ml için her bir plazma örneğinden 5 ml ilave edilir. Havuzda
toplanan örnekler analize kadar -70°C'de saklanabilir. Daha sonra, oda sıcaklığına kadar çözdürülebilir,
hafif bir şekilde ters-düz edilir ve tüm örneğin ekstresi alınabilir. Kap çözücü ile durulanmalıdır.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
69
Örnekler depolanırken, analiz laboratuvarına taşınırken ve analizi yapan tarafından işlem yapılırken
kimyasallar ve enfeksiyonla çapraz kontaminasyondan korunma hususu dikkate alınmalıdır.
Kan ve anne sütü kirletici verilerinin Lipid ayarı
İnsan sütü bileşimini etkileyebilecek birçok faktör olduğundan (Harris ve diğ., 2001; Harris ve diğ.,
2002; Lovelady ve diğ., 2002), Dördüncü WHO-Koordineli Araştırma rehberliği dikkate alınmalıdır
(WHO, 2006).
Anne sütündeki lipid seviyeleri kandaki lipid seviyelerinden yaklaşık olarak on kat daha yüksektir.
Lipidin normalleştirilmesi (lipidlerin eşit konsantrasyonları) anne kanı ve anne sütündeki KOK’lar gibi
lipitte çözünür bileşiklerin konsantrasyonların daha kolay karşılaştırılmasına olanak tanır.
Kandaki lipid seviyeleri öğünlerle değişir, fakat öğünlerin KOKlar gibi lipidde çözünebilir kirliliklerin
etkisi ayarlamak için lipid ayarı gösterilmiştir (Philips ve diğ., 1989). Lipidler hakkında daha fazla bilgi
için, Philips ve diğ.. (1989) başvurunuz. Anne kanındaki lipid düzeylerinin gebelik sırasında artış
gösterdiği, doğumdan hemen önce maksimum seviyeye yükseldiği ve doğumdan kısa bir süre sonra
temel değerlere düştüğü gösterilmiştir (Longnecker ve diğ., 1999). Hansen ve diğ., 2010, göstermiştir ki
gebelik sırasında değişen düzeyler için lipit ayarlaması verilerin en iyi normalleşmesini sağlamıştır. Kan
plazması için, lipitlerin enzimatik olarak belirlenmesi ve uygun bir toplama formülü kullanımıgereklidir.
Etik
Her ülke kendi protokollerinin ilgili, etik komiteleri tarafından onaylanmasını sağlayacaktır. Böyle bir
onayın kanıtı bilgi paketine eklenmelidir.
Revize WHO protokolü (Maliısh ve Moy, 2006; WHO, 2007) WHO Araştırma Etik Değerlendirme
Komitesi tarafından kabul edilmiştir. Yerel etik mülahazalara dayalı olarak protokolden herhangi
farklılaşma, not edilmeli ve bu örneklere eşlik eden bilgi paketine dahil edilmelidir. Böyle bir onayın
kanıtı bilgi paketine eklenmelidir.
HIV/AIDS
Personele bulaşma olasılığını azaltmak amacıyla bütün insan biyolojik örnekleri sanki enfekte olmuş
gibi muamele edilecektir.
Örneklerin taşınması
Süt ve kan örneklerinin seçilen analitik laboratuvarlara sevkıyatı ilgili protokoller ve sorumlu alıcı
tarafından verilen talimatlara uygun olarak yapılmalıdır. HIV ve hepatit gibi diğer enfeksiyon
hastalıklarının genel prevalansı göz önüne alındığında, insan sütü ve kan örnekleri ihtiyati prosedür
olarak, etiketlenmeli ve uygun şekilde muamele edilmelidir.
Laboratuvarlar arası karşılaştırma ve işbirliği hususları
Kalıcı organik kirleticiler için AMAP halka testi Québec Toksikoloji Merkezi / INSPQ aracılığıyla
organize edilmektedir. Ayrıntılar için, web sitesine (http://www.ctq.qc.ca) ve Dış Kalite Değerlendirme
Programına (G-EQUAS), Almanya bakınız. Katılmaya istekli tüm laboratuvarlara metodolojik konular,
referans malzemeleri, örneklerin çapraz kontrolü, verilerin vb. işlenmesinde sıkı güvenlik kuralları
çerçevesine uyulması ile ilgili olarak işbirliği sunulacaktır.
Güvenilirliği sağlamak ve karşılaştırılabilirliği geliştirmek için WHO, POP’lara ilişkin laboratuvarlar
arası analitik kalite güvence çalışmalarını rutin olarak yürütmüştür. WHO ayrıca, insan sütündeki
KOK’lar (insektisit KOK'lar ve PCB 28, 52, 101, 138, 153, 180) için yeterlilik çalışmaları yürütmüştür.
4.2.4 Kaynakça
AMAP, 1998. AMAP Assessment Report: Arctic Pollution Issues. Arctic Monitoring and Assessment Programme
(AMAP), Oslo Norway, pp. xii+859.
AMAP Assessment 2002: Human health in the Artic ; Priority contaminants, « New » toxic substances, and
analytical issues. Chapter 4, Burkow I.C.; Weber J.P.AMAP, 2004.
AMAP Assessment 2002: Persistent Organic Pollutants in the Arctic. Arctic Monitoring and Assessment
Programme, Oslo, Norway, pp. 309.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
70
Anda, E.E., Nieboer, E., Sandanger, T., Doudarev, A., Odland, J.O. 2007. Intra- and intercompartmental
associations between levels of organochlorines in maternal plasma, cord plasma and breast milk, and lead and
cadmium in whole blood, for indigenous peoples of Chukotka, Russia. Environ. Monit., 9: 8: 884-893.-
Becher, G., Haug, L.S., Nicolaysen, T., Polder, A., Skaare, J.U., 2002. Temporal and spatial trends of PCDD/Fs
and PCBs in Norwegian breast milk – results from three rounds of WHO co-ordinated studies. Organohalogen
Compounds, 56: 325 – 328.
Giesy JP, Kannan K. 2001. Global distribution of perfluorooctane sulfonate in wildlife. Environ Sci Technol
35:1339–1342.
Hansen KJ, Clemen LA, Ellefson ME, Johnson HO. 2001. Compound-specific, quantitative characterization of
organic: fluorochemicals in biological matrices. Environ Sci Technol. 35:766–70.
Hansen, S., Nieboer, E., Odland, J.Ø., Wilsgaard, T., Veyhe, AS., Sandanger, T.M. 2010. Levels of
organochlorines and lipids across pregnancy, delivery and postpartum periods in women from Northern Norway.
J. Environ. Monit., Advance Article DOI: 10.1039/C0EM00346H
Harris, C.A., Woolridge, M.W., Hay, A.W., 2001. Factors affecting the transfer of organochlorine pesticide
residues to breastmilk. Chemosphere, 43:243-56.
Haug LS, Thomsen C, Bechert G. 2009. Time Trends and the Influence of Age and Gender on Serum
Concentrations of Perfluorinated Compounds in Archived Human Samples. Environ Sci Technol 43: 2131-2136.
Iliif, P.J., Piwoz, E.G., Tavengwa, N.V., Zunguza, C.D., Marinda, E.T., Nathoo, K.J., Moulton, L.H., Ward, B.J.,
Zvitambi Study Group, Humphrey, J.H. 2005. Early exclusive breastfeeding reduces the risk of postnatal HIV-1
transmission and increases HIV- free survival. AIDS. 19:699-708.
Kärrman A, Ericson I, van Bavel B, Darnerud PO, Aune M, Glynn A, Lignell S, Lindström G. 2007. Exposure of
perfluorinated chemicals through lactation: levels of matched human milk and serum and a temporal trend, 1996–
2004, in Sweden. Environ Health Perspect. 115:226–30.
Kärrman A, Domingo JL, Llebaria X, Nadal M, Bigas E, van Bavel B. 2009. Biomonitoring perfluorinated
compounds in Catalonia, Spain: concentrations and trends in human liver and milk samples. Environ Sci Pollut
Res Int17:750–8.
Kärrman A, Davies, J. 2013. PFOS in matched milk and serum from primipara women. Interim Report prepared
by Anna Kärrman and Jenna Davies for UNEP Secretariat of the Stockholm Convention. 9 January 2013.
Lignell, S, Aune, M, Darnerud, PO and Glynn, A (2008) Report to the Swedish Environmental Protection Agency,
Contract 215 0616 from the National Monitoring Programme.
Longnecker M.P., Klebanoff M.A., Gladen B.C., Berendes HW. Serial levels of serum organochlorines during
pregnancy and postpartum. Arch Environ Health 1999;54(2):110 –114.
Lovelady, C.A., Dewey, K.G., Picciano, M.F., Dermer, A., 2002. Guidelines for collection of human milk samples
for monitoring and research of environmental chemicals. J Toxicol Environ Health, 65:1881-91
Newell, M-L. 2005. Mechanics of timing of mother-to-child transmission of HIV-1. AIDS. 12:831-837-
NIOSH. Criteria for a recommended étalon. Occupational exposure to polychlroinated Biophenyl (PCBs) U.S.
DHEW, PHS, CDC, Rockville, Md. Publ. 1997, No. 77-225.
Malish, R., Moy, G. 2006. Fouth round of WHO-coordinated exposure studies on levels of persistent organic
pollutants in human milk. Organohalogen compounds. (Vol 68 - in press)
Malisch, R., Van Leeuwen, F.X.R., 2002. Third round of WHO-coordinated exposure study: Analysis of PCBs,
PCDDs and PCDFs in human milk. Organohalogen Compounds, 56:317-320.
Malisch, R., Van Leeuwen, FXR., 2003. Results of the WHO-coordinated exposure study on the levels of PCBs,
PCDDs and PCDFs in human milk. Organohalogen Compounds, 64:140-143.
Martin J.W, K. Kannan, U. Berger, P. de Voogt, J. Field, J. Franklin, J. P. Geisy, T. Harner, D.C.G. Muir, B. Scott,
M. Kaiser, U. Järnberg, K.C. Jones, S. C. Mabury, H. Schroeder, M. Simcik, C. Sottani, B. van Bavel, A.
Kärrman, G. Lindström, S. van Leeuwen 2004. Analytical Challenges Hamper Perfluoralkyl Research.
Researchers need better tools to get to the bottom of the contamination mystery. Environ. Science and Technol.
249A- 255A.
Patterson D.G. 1991. Method 6 : Determination of specific polychlorinated dibenzo-p-dioxins and dibenzofurans
in blood and adipose tissue by isotope dilution-high-resolution mass spectrometry, IARC SCI. PUBL., 108, 299-
342.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
71
Pereg, D., J.J. Ryan, P. Ayotte, G. Muckle, B. Patry and E. Dewailly, 2003. Temporal and spatial changes of
brominated diphenyl ethers (BDEs) and other POPs in human milk from Nunavik (Arctic) and southern Quebec.
Organohalogen Compounds, 61:127-130.
Pereg, D., E. Dewailly, P. Ayotte and G. Muckle, 2008. Monitoring temporal trends of environmental pollutants in
maternal blood in Nunavik. In: Synopsis of Research Conducted under the 2007-2008 Northern Contaminants
Program. Department of Indian Affairs and Northern Development, Ottawa, Ontario, Canada.
Phillips D.L., Pirkle J.L., Burse V.W., Bernert J.T., Henderson O., Needham L.L 1989. Chlorinated hydrocarbon
levels in human serum: effects of fasting and feeding. Arch Environ Contam Toxicol 18:495 –500.
Radecki, S., Abbot, A., Eloi, l. 2000. Occupational human immunodeficiency virus exposure among residents and
medical students; an analysis of 5-year follow-up data. Arch. Internal Medic. 160:3107-3111.
Schecter, A., Pavuk, M., Päpke, O., Malisch, R., 2003. Potassium dichromate and ethyl alcohol as blood
preservation for analysis of chlorinated organics. Organohalogen Compounds, 60:154-157.
Tao L, Kannan K, Wong CM, Arcaro KF, Butenhoff JL. 2008. Perfluorinated compounds in human milk from
Massachusetts. USA Environ Sci Technol 42:3096–101.
Van Leeuwen, F.X.R., Malisch, R., 2002. Results of the third round of the WHO-coordinated exposure study on
the levels of PCBs, PCDDs and PCDFs in human milk. Organohalogen Compounds, 56: 311-316-
WHO. 1989. Environmental Health Series No. 34 (1989): Levels of PCBs, PCDDs, and PCDFs in breast milk,
WHO Regional Office for Europe, Copenhagen, Denmark.
WHO. 1996. Environmental Health in Europe No. 3 (1996): Levels of PCDDs, PCDFs and PCBs in human milk:
Second Round of WHO-coordinated exposure study), WHO Regional Office for Europe, Copenhagen, Denmark.
WHO. 2000. Inter-laboratory quality assessment of levels of PCBs, PCDDs and PCDFs in human milk and blood
plasma – third round of WHO-coordinated study (2000), WHO Report EUR/00/5020352, WHO Regional Office
for Europe, Copenhagen, Denmark.
WHO. 2007. Fourth WHO-coordinated survey of human milk for Persistent Organic pollutants; A protocol for
collection, handling and analysis of samples at the country level.
Web kaynakları
Proceedings of the GMP workshop: http://www.chem.unep.ch/gmn/Files/popsmonprg_proc.pdf
Centre de Toxicologie du Quebec: http://www.ctq.qc.ca
WHO Food safety: http://www.who.int/foodsafety/chem
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
72
44..33 SSuu
4.3.1 Giriş
Büyük göller, kıyı denizlerde ve açık okyanuslarda KOK su konsantrasyonları, nehirler ve atmosferik
birikim yanı sıra sedimanlardan yeniden salımlar ve buharlaşma ve çökelme gibi giderme yolları
vasıtasıyla girdilerin dinamik bir dengesini yansıtmaktadır (Jurado ve diğ. 2007; Stemmler ve Lammel
2009). Bu sayede, sudaki KOK’lara ilişkin uzun süreli veriler emisyonları azaltmak için alınan
önlemlerin etkililiğini değerlendirmek için kullanılabilecek önemli bilgiler sağlar. Yüzey suyundaki
KOK konsantrasyonları doğrudan gıda zincirindeki biyolojik birikimle bağlantılıdır (Thomann ve diğ.
1992; Borga ve diğ. 2005.); dolayısıyla suda çözünmüş konsantrasyonları bilmek biyolojik birikim
faktörleri veya lipid-su bölümleme ve besin ağı biyolojik çoğalma modelleri kullanılarak sucul türlerde
konsantrasyonların tahmin edilmesini sağlamaktadır (Gobas ve diğ. 2009).
Stockholm Sözleşmesi’ne PFOS ve HCH izomerleri gibi suda çözünür KOK’ların eklenmesi ve
endosülfan gibi diğerlerinin olası ilavesiyle, KOK'lar için Küresel İzleme Planında önerilen matris
olarak suyun da yer alması konusunun düşünülmesi gerekmektedir. Küresel ve kıyı okyanus suları ve
büyük göl suları, PFOS ve HCH ve diğer KOK’lar için bir dereceye kadar büyük bir tekne gibidir. Bu
sistemler, aynı zamanda, azalan hava konsantrasyonları ve iklim değişikliğinin, örn. azalan buz örtüsü
ve artan su sıcaklıklarının, bir sonucu olarak atmosfere KOK emisyonlarının kaynağını temsil edebilir
(Hung ve diğ. 2010; Nizetto ve diğ. 2010).
Kalıcı kimyasallar, özellikle daha çözünür maddelerin polar ve diğer uzak bölgelere taşınmasında
okyanus akıntılarının önemli bir taşınma yolu olabileceği konusunda farkındalık artmaktadır (Gouin ve
Wania 2007; Armitage ve ark 2009).. Ulaşım karakterizasyonuna ilişkin Bölüm 4.1.1’de tartışıldığı gibi,
suya ve havaya tahliye edilen KOK'lar için KHM’ler hesaplanmıştır. Su KHM’leri, yarı-uçucu bileşikler
için bozulma ve buharlaşma oranının yavaş olması nedeniyle havaya kıyasla çok daha kısa olma
eğilimindedir. Daha önce de belirtildiği gibi, bu mesafeler sadece göreli bir şekilde karşılaştırılmalıdır
ve model parametrizasyonlarına bağlıdır. PFOS yanı sıra HCH izomerleri gibi hidrofilik OCP'ler,
çökelme yoluyla uzaklaştırma eksikliği, aynı zamanda sınırlı bir uçucu hale gelme ve yavaş
degradasyon nedeniyle PCB’ler veya PCDD/F’lere kıyasla daha uzun KHM’lere sahiptir. Aslında,
PFOS ve PFOA okyanus sularının küresel dolaşımının kimyasal izleyici elementleri olarak önerilmiştir
(Yamashita ve diğ. 2008).
Su, örneklerinin toplanması ve izleme düzeylerinin belirlenmesi ile ilgili zorluklara rağmen, KOK’ların,
özellikle de klorlu pestisitlerin izlenmesi için yaygın olarak kullanılan çevresel matris haline gelmiştir.
Sudaki konsantrasyonlar olarak ifade edilen çevresel kalite standartlarının kullanılabilirliği, (EQG’ler;
(Avrupa Komisyonu 2006)) kılavuzlar (Çevre Kanada 2002)); ortam su kalitesi kriterleri (ABD EPA
2009) ve sucul yaşam üzerindeki etkiler için eşiklerle ilgili literatürün bağımsız gözden geçirilmesi (örn.
Gözlemlenemeyen etki konsantrasyonu (NOEC’ler); en düşük gözlemlenebilir olumsuz etkiler)
risk/maruziyet değerlendirmelerinin bir parçası olarak bu ölçümlerin devamına olan devamlı ilginin
önemli bir itici gücüdür (Lepom ve diğ. 2009). ESQ’ler, EQG’ler, AWQC’ler ve NOEC’ler, KOK
listesindeki kimyasalların çoğu için mevcuttur. Genellikle ana kimyasallar için geçerli olmasına rağmen
degradasyon ürünleri için geçerli değildir.
Yüzey sularında PBDE’ler ve PCDD/F’ler gibi bazı KOK konsantrasyonları ile ilgili veriler çok
sınırlıdır. PCB’ler ve DDT gibi organik klorlu pestisitler (OCP) uzun yıllardır yüzey suyu izleme
programlarına dahil edilmiştir. Bununla birlikte, 22 KOK arasında, diğer klorlu ve bromlu KOK’lara
(Ek 6) kıyasla nispeten suda çözünür olan HCH izomerleri ve PFOS daha yaygın olarak belirlenmiştir.
Atlantik Okyanusu'nda -HCH konsantrasyonları 5-700 pg/L aralığında (Lakaschus ve diğ. 2002) ve
PFOS<10-590 pg/L aralığında (Ahrens ve diğ. 2009) değişmekteydi. Buna karşılık PCB
konsantrasyonları (toplam 7 kongener) 0,07-1,7 mg/L aralığında (Gioia ve diğ. 2008) ifade edilmiştir.
Kuzey yarımkürede ağırlıklı olarak özellikle deniz ortamına odaklı bölgesel çevre programlarının
uygulandığı gelişmiş bölgelerde (OSPAR, HELCOM, Akdeniz., Hazar, Karadeniz) (Ek 7) uzun süreli
su izleme programları oluşturulmuştur. Ayrıca Afrika gölleri (Kasozi ve diğ. 2006) ve Hindistan'daki
nehirler (Sankararamakrishnan ve diğ. 2005; Malik ve diğ. 2009) gibi birçok diğer bölge için yeni
raporlar vardır. Ek 7, örnekleme programları ve UNEP kalıcı toksik maddeler (PTS) raporlarında rapor
edilen sudaki seçilmiş KOK’lar için bireysel araştırmaların (UNEP 2003) listesini içermektedir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
73
4.3.2 Deneysel tasarım
Su izleme için seçilen kimyasallar
Suda kendisini belirlemek için yeteneği kanıtlanmış çok sayıda araştırmacı ve standart yöntemlerin
kullanılabilirliğine dayalı olarak KİP kapsamında suyun izlenmesi için PFOS (anyon) tavsiye edilir.
Havada PFOS anyonunun belirlenmesinin zorlukları göz önüne alındığında (bkz. bölüm 4.1.1) su
PFOS’u izlemek için en iyi çevre matrisini temsil eder. HCH izomerleri de birçok araştırmacı tarafından
nispeten kolayca tespit edilebilir, ancak, onlar için önemli veri havada bulunur ve Sözleşmenin
etkililiğini değerlendirmek için başka bir matris gerekli değildir. Laboratuvardan ve gemi havasından
kirlenme gibi büyük kalite kontrol sorunları ile birleştiğinde büyüklüğü düşük konsantrasyonların sırası
ve yöntem tespit limitlerinin üzerinde ki seviyelere ulaşma ihtiyacı nedeniyle, sudaki diğer KOK’ların,
özellikle PBDE’ler ve PCB’lerin, belirlenmesi genellikle çok daha zorludur. Yine de çalışma dizaynı
tartışması suda PFOS ile birlikte bir dizi nötr KOK’un analiz edilebileceğini varsayar.
Örnek alma sahaları
Önerilen su örnekleme ağının amacı, seçilen arkaplan sahalarda zaman eğilimlerini ölçmek için temsil
edebilir veriler elde etmektir. Veriler ayrıca sucul besin ağlarının maruziyetini ve bölgesel denizlerde ve
Okyanuslarda KOK taşınmasını ölçmek için de kullanılacaktır. Hava izlemedekine benzer şekide,
'temsilci' kavramını KOK’ların mekansal ve zamansal eğilimleri hakkında genel sonuçlara varmak için
yeterli sayıda örnekleme sahası olması ve belirli bir bölgenin heterojen temsilcisi olması olarak
yorumluyoruz. Yeraltı sularında veya içme suyunda KOK’ların belirlenmesi de burada öngörülmemiştir.
Ancak, yüzey sularında KOK’ların arka plan düzeyleri hakkında veri üreten bir dizi saha tatlı su ve
deniz ortamlarında daha yoğun ulusal veya bölgesel örnekleme ağlarını tamamlayıcı olabilir.
Başlangıçta, sudaki KOK eğilimlerini ele almak için, KİP her bir bölgede:
uygun su kütleleri seçmelidir örn. büyük göller (> 10 km2) veya denizler ve uygulanabilirse, açık
okyanus sahaları (örn.. normal oşinografik yolculukları parçası); her UNEP bölgesinde 3 ile 5
istasyon.
reçine veya poliüretan köpükten ekstraksiyon kolonları kullanarak büyük hacimli örnekler
toplamalıdır;
pasif su örnekleme teknolojileri kullanmayı düşünün; pasif su örnekleme istasyonlarını büyük
hacimli toplama istasyonları ile yan yana yerleştirmelidir
KOK’ların hava-su değişimini tahmin etmek için (örn. GAPS ile) hava örnekleme istasyonlarının
yakınına mümkünse su örnekleme istasyonu konumlandırmalıdır
Konumlandırma hususları
Hava örnekleme konusunda ele alındığı gibi, örnekleme sahalarının, saha çevresinde geniş bir alandaki
tipik konsantrasyonları yansıtacak şekilde, kent merkezlerinden, limanlar ve endüstriyel atık su girişleri
ve diğer KOK kaynaklarından yeterince uzak olması gerekir.
Su örnekleme sahaları için gereklilikler şunlardır:
su örnekleme ekipmanı konumlandırma kapasitesi olan göl veya okyanus tekneleri için erişim
kolaylığı
su kimyası verileri olan mevcut rutin örnekleme programının varlığı
fiziksel ölçümlerin (sıcaklık, pH, iletkenlik), akışın (örn. bir gölden çıkış) mevcut olması
meteorolojik gözlemler
örnekleme teknikleri konusunda eğitim verilebilecek personel.
Medya örnekleme ve medya hazırlamaya ve daha sonra örnekleri ekstraksiyon ve analiz etmeye
uygun laboratuvar imkanları
Yer seçimiyle ilgili bölgesel kararlar mutlaka mevcut programları dikkate alacaktır. KOK’ları ve ilgili
PTS’leri hedefleyen Su İzleme Programları Ek 7'de yer almaktadır. Sudaki KOK’lar için hiçbir küresel
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
74
program şu anda mevcut değildir. UNEP Küresel Çevre İzleme Sistemi GEMS
(http://www.gemswater.org/) su için veri izleme derlemesi üzerinde çalışmaktadır. GEMS veritabanı su
kalitesi hakkında 106 üye ülkeden gelen bilgiyi içermektedir.
Mevcut programların bir parçası oldukları için yerleşim alanlarındaki göllerin kullanılması durumunda,
nehir veya atık su girişlerinden mümkün olduğunca uzaktaki açık göl sularından örnek alınması tavsiye
edilir. Sınırlı ya da hiçbir insan faaliyeti olmayan, örn. dağ gölleri gibi izole göllerden örnek alınması
gerçek arka plan kirlenme hakkında bilgi sağlayacaktır. Akıştaki değişim, askıdaki katı madde
düzeyleri, eski kaynaklara yakınlık vb. nedenlerle nehir sularından örnek alınması tavsiye edilmez. Kıyı
ülkeleri için, açıktaki (kıyıdan uzak) okyanus suları tavsiye edilir. Okyanus yolculukları ve güverteden
su örnekleme kapasitesi olan ulusal programlar için, mümkünse, okyanus ortası yerler dahil olmak
üzere, standart seyir hattı boyunca (yüzeye yakın) standart derinliklerde örnek alma. Okyanus seferleri
okyanusta taşınma ve küresel akıbet hakkında bilgi sağlarken, kıyı sularında ve büyük göllerde yıllık
sabit örnekleme sahaları ağı zamansal eğilim verileri sağlayacaktır.
Örnek alma sıklığı
Ne sıklıkta örnek alınacağı konusu düşünülmelidir. Fitoplankton ve partikül organik maddenin
mevsimselliği ve yağış, akış vb. gibi girdileri etkileyen diğer faktörler sebebiyle, sudaki KOK
konsantrasyonları mevsimsel olarak değişiklik gösterebilir. Kanada Takımadaları okyanus sularında
KOK’ların sudaki konsantrasyonlarında mevsimsel döngüler bulunmuştur (Hargrave ve diğ. 1997;
2000). Genel olarak örnek alma sıklığı muhtemelen su kütlesi ve yüklemeler zaman bağımlılığının
özelliklerine bağlı gerçekleşecektir.
4.3.3 Örnek Toplama
1. Giriş
KOK’ların analizi için örnek almak üzere, 1Litrelik şişelerin elle daldırılmasından toplama yerinde
yüzlerce litre alan dalgıç örnekleyicilere kadar, geniş bir yelpazede su toplama metodolojisi
kullanılmıştır. Bölüm 5'te belirtildiği gibi, önemli ölçüde çalışma hedefleri ve yerel kapasiteye bağlı
olacakları için genel tavsiye vermek zordur. Saha seçimi, temizlik ekipmanları ve kirlenmenin önlemek
için standart çalışma prosedürleri, örn."temiz eller/kirli eller" protokollerin kullanımı ile nehirler ve
akarsular üzerinde odaklı USGS’den (2006) temin edilebilir. Avrupa Komisyonu (2007) ve ISO (2006)
tatlısularda kirleticilerin örneğinin alınması için pratik rehberlik sağlamaktadır. HELCOM (2006a;
2006b) deniz suyu toplama dahil deniz örnekleme tasarımı konusunda yararlı tavsiyeler sunmaktadır.
1 ila 10 m arasında değişen örnekleme derinliği tavsiye edilir. Bu aralık, güverte pompalama
sistemlerine ve gemi içine alımların kullanımına dayalı bir pratik derinlik aralığıdır. Daha derinde ve
derinlik profillerinde Niskin veya Glo-flo tipi örnekleyiciler kullanılabilir, ancak, özellikle küçük
hacimlerde duvar etkileri (kontaminasyon, emme) potansiyeli vardır (Wells 1994; Petrick ve diğ.1996).
Adsorpsiyon kayıpları, örnek kaplarına ya da yüzeye getirildiğinde Oşinografi şişelerine eklenen yüklü
suretler kullanılarak değerlendirilebilir. Gerçek derinlikler su kütlesinin özelliklerine bağlı olacaktır.
Partikülat, lipid ve hidrokarbon varlığı nedeniyle yüksek düzeyde kirlenme olabileceği için yüzey mikro
katmanından örnek almaktan kaçınma konusunda dikkat edilmelidir (Wurl ve diğ. 2006).
Arka plan sahalardan su için örnek almanın KİP için ana hedef olduğunu varsayarsak, körlerin üzerinde
yeterli sınırlara ulaşmak için uygulanabilir gerçekçi örnekleme tekniklerine sayısı sınırlıdır. Mevcut
teknikler ya (1) katı evre ortamının (C 18 diskleri veya kolonları, XAD reçinesi veya poliüretan köpük
ya da (2) SPMD ile pasif örnekleme, (yarı geçirgen membran cihazı), silikon kauçuk ya da polietilen bir
plastik örtüdür. PFOS için örnek alma durumunda önemli bir istisna bulunmaktadır (aşağıda ele
alınmıştır).
2. Aktif sistemler, katı evre ortamı ve filtrasyon
Uzak göl ve okyanus sularında HCH izomerleri dahil KOK çalışmalarında katı evre ortamını tutan bir
kolona bir filtre aracılığıyla doğrudan pompalama yöntemine yaygın olarak başvurulmuştur (Lakaschus
ve diğ. 2002). Sualtında açılıp kapanmak üzere programlanan yerinde örnekleyicilerin ve gemilerde
temiz odalara doğrudan deniz suyunu getiren hat sistemlerinin kullanımı da dahil olmak üzere, bu
yöntemin birçok varyasyonu vardır. Yüzey sularından hidrofobik organikleri ayıklamak için çeşitli katı
evre ortamın performansı konusunda birçok yeni araştırma olmuştur. Avrupa Komisyonu Ortak
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
75
Araştırma Merkezi (ECJRC) liderliğindeki bir çoklu araştırmacı çalışma doğal sudaki PBDE’ler ve
PAH’ların geniş bir yelpazede örnekleme ve analitik yöntemlerle yeterince tespit edilebileceğini
göstermiştir. ECJRC çalışmasında belirlenen önemli bir konu da su kütlesinin içinde asılı parçacıklar
arasındaki bölümleme olmuştur. Bu son çalışmanın ve Avrupa rehberliğinin önerisi (Avrupa
Komisyonu 2007), operasyonel kirletici olarak tanımlanan, 0.7-1 μm cam elyaf filtreden (GFF) geçen
bir "sözde" çözünmüş evreyi uygun filtrasyon kullanarak asılı partiküler maddeyi (SPM) sudan ayırmak
ve ayrı ayrı analiz etmek olmuştur.
OCP analizi için nispeten küçük miktarlar (1-5 L) elde etmek için katı evre ekstraksiyonu (SPE)
kartuşları yaygın olarak kullanılmıştır. Ayrıca basit taşınabilir pompalama ekipmanı (Zuagg ve diğ.
1995) ile sahada gerçekleştirilmiş olma avantajına sahiptir ve divinilbenzen katı evre diskleri gibi diğer
ortamlar filtrelenmiş suyun OCP ve PCB ekstraksiyonları için XAD reçinelerinden daha iyi performans
göstermiştir (Usenko ve diğ., 2005).
3. PFOS Örneği alma
PFOS ve ilgili perfluoroalkil bileşikleri (PFC) suda çözünür ve KOK listesindeki (Ek 6) nötr
halojenlenmiş bileşikler ile karşılaştırıldığında nispeten düşük sediman-organik karbon bölüm
katsayılarına sahiptir. Bu nedenle PFC’ler tercihen yüzey ve yeraltı sularında çözünmüş evrede bulunur.
PFOS ve diğer PFC’ler tüm yüzey sularında pg/L ng/L olarak kolayca tespit edilir. Halihazırda bütün
büyük dünya okyanuslarındaki ölçümlerin yanı sıra nehirlerde PFOS ve diğer PFC'lerle ilgili çok sayıda
araştırma olmuştur (Yamashita ve diğ. 2008; Ahrens ve diğ. 2009a.) olmuştur. Deniz suyu örnekleri
gemi içine alım sistemleri (Ahrens ve diğ. 2009a) ve Niskin şişeleri yoluyla (Yamashita ve diğ. 2004)
plastik veya cam şişeler içine toplanmıştır. Göller ve nehirlerde, doğrudan örnek alma şişelerine
pompalama yoluyla (Furdui ve diğ. 2008) ve Niskin tipi örnekleyicilerden (Scott ve diğ. 2009; Scott ve
diğ. 2010) ve gemiye alımlardan (Ahrens ve diğ. 2009b) örnek alınmıştır. PFOS analizi için örnekler
genellikle ekstre etmeden önce süzülmemiştir. Elbe Nehri’nde (Almanya) ve Kuzey Denizi'ndeki sulara
ilişkin yeni bir çalışma PFOS’un ortalama % 14’ünün partiküler evrede (Ahrens ve ark. 2009b)
olduğunu göstermiştir. Okyanus sularında PFOS partikülatlar üzerinde tespit edilememiştir (Ahrens ve
diğ. 2009a). Bunun nedeni büyük olasılıkla düşük SPM’dir ve bu yüzden bir hat içi sistemi ile ya da bir
temiz odada yapılamıyorsa filtrasyon önerilmez (Ahrens ve diğ. 2009b) çünkü bulaşmaya neden olabilir.
Kirlenme, aynı zamanda, PTFE üretimi için bir proses yardımcısı olarak perfluoroctanoate (PFOA)
kullanımı nedeniyle politetrafloroetilen (PTFE) malzemelerinden de kaynaklanır. Ortak kaynaklar
PTFE tüpü, o-halkalar ve diğer contalardır. PTFE şişeleri veya florlu iç kaplamalı şişelerden
kaçınılmalıdır.
4. Pasif örnekleme
Stuer-Lauridsen (2005), Vrana ve diğ. (2005) ve Booij (2009) sucul ortamda KOK izleme tarihi ve pasif
örnekleyici kullanımını etraflıca incelemiştir. Pasif örnekleme suda hidrofobik KOK’ların yaygın
izlenmesi için bir alternatif sunmaktadır. Çoğu KOK'ta log Kow ve Log Koc 104 – >10
6 derecesinde
bulunmaktadır (Ek 6) ve dolayısıyla tercihen organik yüzeylere bölümlenmektedirler. Triolein ile
doldurulmuş, düşük yoğunluklu polietilen (LDPE) borudan oluşan yarı-geçirgen zar cihazı (SPMD’ler),
ilk olarak su içinde biyolojik olarak mevcut KOK konsantrasyonlarını belirlemek için geliştirilmiştir
(Huckins ve diğ. 1990; Lu ve diğ. 2002) ve hidrofobik organikler için yaygın olarak kullanımdadırlar.
LDPE şeritler gibi tek fazlı polimerik malzemeler, (Adams ve diğ., 2007)., polioksimetilen (POM)
(Jonker ve Koelmans 2001) ve silikon (Mayer ve diğ. 2000; Booij ve diğ., 2002; Rusina ve diğ., 2007)
artan bir biçimde kullanılmaktadır. Pasif örnekleyiciler kirletici maddelerin kimyasal aktivitesini,
çözünmüş evrede konsantrasyonunu ölçer ve örnek alınan bölüm daha toksikolojik olmasına rağmen
(Allan ve diğ. 2009 ), bütünsel su konsantrasyonlanna dayanan EQS'ler, WQG’ler ve AWQC’lerle
doğrudan karşılaştırılamaz.
Pasif örnekleme, analit moleküllerinin örneklenmiş çevresel ortamdan (su) örnekleme cihazında bir
alıcı evreye difüzyonu temelindedir. Analit moleküllerinin sistemde denge sağlanıncaya kadar ya da
örnekleme durduruluncaya kadar, diğer bir ortama net akışı devam eder. Analit moleküllerinin sistemde
denge sağlanıncaya kadar ya da örnekleme durduruluncaya kadar, diğer bir ortama net akışı devam eder.
Belirli bir maruziyet süresini takiben örnekleyicide emdirilen kimyasalın kütlesi başlangıçta
örnekleyicinin (bütünleştirici örnekleyiciler) maruz kaldığı çevre ortamında ortalama zaman ağırlıklı
(TWA) konsantrasyonu ve bunu takiben denge elde edildiğinde cihazın termodinamik dengede olduğu
(denge örnekleyiciler) çevre ortamındaki konsantrasyon ile orantılıdır.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
76
Kinetik veya bütünleştirici örneklemenin temel avantajı yaygın nokta örnekleme ile tespit edilmeyen
epizodik olaylardan bile kirleticilerin örnekleyici tarafından toplanıyor olmasıdır. Bu örnekleme, bir tek
örnek (pasif örnekleyici özü) kullanılarak uzatılmış süreler boyunca TWA kirletici konsantrasyonlarının
ölçümüne izin verir. Bu, bir noktadan seyrek su örneklerinin kullanılması ile elde edilen kirletici
seviyelerinden daha iyi temsil eden bir görüntü sağlar.
Birkaç haftadan başlayarak aylar süresince yerleştirildiklerinde pasif örnekleyiciler etkin olarak büyük
su hacimlerini (birkaç bin litreye kadar) örnekleyebilir (Lohmann ve Muir 2010) ve bu nedenle "aktif"
sistemler tarafından toplanan örneklerin aksine zaman entegredirler. Allan ve diğ. (2009) (LDPE,
silikon ve SPMD’ler dahil) birçok pasif cihazı ve p, p'-DDE ve PAH, PCB’ler ve heksaklorobenzen için
sıvı-sıvı ekstraksiyonu karşılaştırmış ve şu sonuçlara ulaşmıştır:
1. pasif örnekleyiciler "bütün su" örneklemeye kıyasla daha az değişken veri sağlamaktadır,
çünkü ikincisi asılı partikül madde seviyelerinden güçlü bir şekilde etkilenebilmektedir.
2. Yüksek örnekleme oranları ve örnekleyici / su bölümlenme katsayıları nedeniyle tespit limitleri
pasif örnekleyici ile çok daha iyidir.
3. Tüm pasif cihazlar iyi performans gösterirken LDPE örnekleyiciler en tekrarlanabilir
bulunmuştur.
4. Bir aya kadar maruziyet sırasında hidrofobik kirleticiler için daha fazla doğrusal alımı gözlendi.
5. Farklı hesaplama modlarına rağmen, farklı örnekleyiciler için nispeten tutarlı TWA ortalama
konsantrasyonları elde edilmektedir.
6. Bio-kirlenme TWA konsantrasyonlarının tahminlerinde sadece küçük değişikliklere neden
olmaktadır.
Konumlandırma zaman süresi pasif örnekleyiciler için önemli bir husustur. Alanda biyolojik kirliliği
sınırlandırmak veya KOK alımını arttırmak için daha uzun konumlandırma süreleri arasında bir seçim
yapmak gerekmektedir. Kullanıldıkları sırada denge sağlanıncaya kadar pasif örnekleyiciler, zaman
içinde çözünmüş konsantrasyonu entegre eder. Farklı örnekleyici tipleri için dengeleme zamanı
kimyasala özeldir ve örnekleyici - su bölümlenme katsayısı değerlerine, yani belirli kimyasalların emme
kapasitelerine bağlıdır. Pasif örnekleyiciler ya denge örnekleyiciler olarak veya doğrusal alım evresinde
konumlandırılabilir. Çeşitli KOK'lar için, dengeye ulaşma zamanı örneğin, HCH’ler ve DDT’ler
arasında, çok büyük değişiklikler göstermektedir. DDT gibi çok hidrofobik bileşikler (log Kow > 6) için
hala yeterli olan uzun konumlandırma süreleri daha az hidrofobik bileşiklerin denge örnekleme ile
sonuçlanacaktır. Bu, uzatılmış sürelere maruz kaldığında, örnekleyicinin daha az hidrofobik KOK’ların
TWA konsantrasyonlarını yansıtmayabileceği anlamına gelir.
Pasif örnekleyicilerle örnekleme hızı ve su konsantrasyonlarının hesaplanması: Doğrusal veya
bütünleştirici modda çalışan cihazlar için (Şekil 4.3.1), örnekleme oranı genel analit kütle transfer
katsayısı ürünü ve örnekleyicinin aktif yüzey alanı ile verilir (RS = ko A). Örnekleme hızı, cihazı ile
maruziyet zaman birimi başına analitten temizlenmiş su hacmi (örn.. L day-1
) olarak yorumlanabilir ve
örneklenmiş ortamdaki analit konsantrasyonundan bağımsızdır. Ortamdaki analit yayılmasının ve
difüzyon yolu (su sınır tabakası ve polimerler) boyunca bölümlenme özelliklerinden etkilenebilir ve
modüle olabilir ve laboratuvar kalibrasyon çalışmalarında belirlenir.
Genellikle kütle transferinin ana engeli örnekleyicinin dış yüzeyinde bulunan su sınır tabakasıdır
(WBL). Böyle bir durumda örnekleme oranı su sıcaklığı, türbülans ve biyolojik kirlenme gibi çevresel
değişkenler tarafından önemli ölçüde etkilenir. Laboratuar kalibrasyon verileri TWA
konsantrasyonlarının hesaplanması için kullanılacaksa, bu değişkenlerin etkisi ya kontrol edilmeli ya da
miktarı ölçülmelidir. Örnekleyicinin dengeye ve sıcaklık, türbülans ve biyolojik kirlenme gibi çevresel
değişkenler örnekleme kinetiklerin etkileme derecesine yaklaşıp yaklaşmadığını anlamanıza yardımcı
olmak için performans referans bileşikleri (PRC) eklenmelidir (Huckins ve diğ. 2002). PRC dağılımı
ölçümü, su ve örnekleyici arasındaki kirletici değişim kinetiği hakkında bilgi sağlar. Bir dizi log KOW
olan birden fazla PRC'nin kullanılması örnekleyici içine alım kinetiğinin, ne zaman zar- ya da sınır
tabaka kontrollü olduğunu tespit etmeyi mümkün kılar. Örnekleyici tarafından emilen analitlerin
miktarları denge açısından birinci dereceden bir yaklaşımı takip eder.
N = KSW·V·CTWA·[1 - exp(-ke·t)]
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
77
Deployment Time
Am
ou
nt C
olle
cte
d Linear P
hase
Curvilinear Phase
EqulibriumLin
ear Phase
Increasing
sorptive
capacity of
the passive
sampler
N absorbe analit miktarı iken (ng), KSW = örnekleyici-su bölümlenme katsayısı (L L-1
), V =
örnekleyicinin hacmi (L), ke = değişim oranı sabiti (h-1
), t = maruziyet zamanı (h), ve CTWA = zaman
ağırlıklı ortalama konsantrasyonlar ng L-1
. PRC yitimi de birinci-sıra kinetiği izler:
NPRC = N0,PRC ·exp(-ke·t)
N0,PRC ve NPRC sırasıyla maruziyet öncesi ve sonrası örnekleyicideki PRC kütleleri iken, ve ke aşağıdaki
formülle verildiğinde:
ke = RS/ KSW·V
V örnekleyici hacmi (L) ve RS analit alım oranlarıdır (L d-1
).
Denge örneklemesine (Şekil 4.3.1) kirlenmiş sedimanlar ve iskelelerde sıkça kullanıldığı gibi,
KOK'ların yüksek yaygınlık gösterdiği ince zarlar kulanılarak ulaşılabilir. Sahada denge elde edildikten
sonra, çözünmüş konsantrasyonlar, pasif örnekleyicideki KOK konsantrasyonlarının pasif örnekleyici-
su bölümlenme katsayısına bölünmesiyle kolayca elde edilebilir.
CTWA = CPS/ KSW
CPS pasif örnekleyicideki konsantrasyondur (ng L-1
veya ng g-1
).
Açık göl veya deniz suyunda KOK'ların alan ölçümü için pasif örnekleyicilerin kullanılmasına, çekici
özelliklerine rağmen pek rastlanmamaktadır (2005 Stuer-Lauridsen). Cornelissen ve diğ. (2008) 154-
192 gün açık Baltık Denizinde çözünmüş PCDD/F'ler ve PCB'leri belirlemek için polioksimetilen
(POM) örnekleyicileri kullanmışlardır. Bu dağıtım zamanı suda pg/m3 konsantrasyonlarında PCDD/Fs
tespit edilmesini sağlamıştır. Roach ve diğ. (2009) de bazı liman dışında yerler de dahil olmak üzere
Sidney limanında PCDD/F'ler için SPMD'lerin alt pg/L tespitini göstermiştir ve Morgan ve Lohmann
(2008) LDPE örnekleri kullanarak Narragansett Körfezi dışında (RI) çözünmüş PCB'ler belirlemiştir.
Bu örnekleme matrisler arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları anlamak amacıyla ve Booij ve diğ.
(2006) son on yılda Scheldt-Kuzey Denizi bölgesinde SPMD'ler, silikon yaprak ve midye ile elde edilen
KOK izleme verilerini özetlemiş ve analiz etmiştir. Ancak, çoğu pasif örnekleme cihazları, özellikle
SPMD'ler, genellikle nehirler ve limanlarda çok daha yaygın olarak ve sedimanlarda gözenek suyu
konsantrasyonlarını tahmin etmek için yerleştirilmiştir (Stuer-Lauridsen 2005).
Pasif örnekleyiciler su kolonunda kendi konumlarını korumak amacıyla genellikle şamandıraya bağlı
paslanmaz çelik kafeslerde veya çerçevelerde yerleştirilmektedir. Su için KİP açısından öngörüldüğü
gibi, kalıcı şamandıralara ihtiyaç olduğundan arka plan sahalarda yerleştirme zordur. Lohman ve Moir
(2010) Büyük Göller ve diğer önemli göller ve denizler gibi önemli yerlerde ve yanı sıra dış kıyı
alanlarda mevcut izleme şamandıralarından yararlanaılmasını önermişlerdir. Belirli bir saha için en
önemli gereklilik büyük bir nokta kaynaktan uzak olmasıdır ve sıcaklık (ve uygunsa tuzluluk)
verilerinin yerleştirme dönemi için ulaşılabilir olması gerekir.
Şekil 4.3.1: Pasif örnekleyici
tarafından sudan KOK alımı. Örnekleyiciler
doğrusal evrede genellikle daha kısa yerleşme
zamanlarında ve film kalınlığına ve kimyasal su
geçirmezliğe bağlı çalışabilir. Daha düşük
kapasiteye sahip ince filmlerle, örnekleyiciler bazı
kimyasallar için denge elde edebilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
78
4.3.4 Analitik hususlar
1. Arka Plan kirlenme
Hava örnekleme ortamı için söylendiği gibi, XAD reçine ve PUF’lar gibi emiciler, ekstraksiyon
koonunda kullanılmadan önce, sıralı Soxhlet ekstre ile polar ve polar olmayan (örn. aseton, hekzan
ve/veya aseton, ardından hekzan) çözücülerin bir kombinasyonu kullanılarak temizlenir. C18 gibi
önceden paketlenmiş diskler ve katı evre kartuşları kullanım öncesi (şartlar uygunsa) analitik
laboratuvarda ya da sahada bir polar ve polar olmayan çözücü kombinasyonu ile yıkanarak şartlandırılır
(Jantunen ve diğ. 2004; Usenko ve diğ. 2005) . Cam elyaf filtreler de kullanımdan önce pişirilmeli (350 oC) ve sızdırmaz bir kap içinde korunmalıdır.
Katı evre örnekleme sistemleri için ek önlemler şunlardır: (1) örnek alma süresi boyunca pompa
sistemine geçici olarak bağlı olan aynı ortamı içeren saha kör numuneleri (2) saha körleri ile aynı anda
hazırlanan ve laboratuvarda tutulan işlem körleri. Saha ve işlem körlerinin karşılaştırılması örnekleme
sırasında kirlenmenin değerlendirilmesine izin verir (Castro-Jiménez ve diğ. 2010). Aynı yaklaşım pasif
örnekleyiciler için de kullanılır. Saha körleri yerleştirilen örnekleyicilerle aynı süre boyunca havaya
maruz bırakılır ki bu da laboratuvarda tutulan işlem körleri ile karşılaştırma yapmayı sağlar (Adams ve
diğ. 2007; Roach ve diğ. 2009)
2. Ekstraksiyon işlemleri
Pasif örnekleyiciler dahil olmak üzere katı evre örnekleme ortamından KOK’ların çıkarılması ile ilgili
detaylar burada verilmektedir. Ekstraksiyon işleminin ardından örnekler, Bölüm 5'te tanımlanan
yöntemlerle nicel olarak analiz edilebilir. Çoğu durumda, GC-MS analizi öncesinde HCH izomerlerinin
analizi için uçucu olmayan ko-ekstraktif çıkarmak amacıyla silika ya da Florisil (Kısım 5.2) ile özlerin
parçalanması gereklidir.
Ters-faz veya XAD reçinesi su örnekleyici kartuşlarının yıkanması işlemi genelde, suyu gidermek için
ilk önce su ile karışabilen bir çözücünün (genellikle metanol veya aseton), ardından DCM, metil t-butil
eter ya da etil asetat gibi ara polariteye sahip bir çözücünün kullanımını kapsamaktadır. Kombine
ekstreler daha sonra hekzana bölümlenir (Smith ve McLachlan 2006; Castro-Jiménez ve diğ. 2010).
Diğer araştırmacılar, kalıntı suyu gidermeden ortamı doğrudan çıkarmışlar (Sobek ve diğ. 2003) ve suyu
bir Dean Stark cihazı veya pipet ile ayırmışlardır (Jantunen ve diğ., 2004).
Speedisks ve SPE kartuşu gibi katı-evre ortamı, DCM gibi orta polarite çözücüler ile üreticinin
tavsiyeleri doğrultusunda yıkanır (Jantunen ve diğ., 2004; Usenko ve diğ. 2005). Yıkantıdaki kalıntı su
pipet ile ayrılır ve ekstreler 400 ° C 'de pişirilmiş olan, sodyum sülfat ile daha da kurutulur.
XAD veya PUF üzerindeki hedef analitlerin kaçağı genellikle ikincil kolonlar kullanılarak izlenmiştir
(Castro-Jiménez ve diğ. 2010). Geri kazanılan suretler (genellikle kütle olarak etiketlenmiş standartlar)
ekstraksiyon aşamasından önce ilave edilir. Ayrıca bazı araştırmacılar yerleştirmeden önce reçine
kolonuna standartları eklemektedir (Ueno ve diğ. 2007; Zarnadze ve Rodenburg 2008).
Son çalışmaların bazıları OCP'lerin suyunun sıvı-sıvı ekstraksiyonu kullanmıştır (Lafrenière ve diğ.
2006; Wurl ve diğ. 2006; Malik ve diğ., 2009). Ancak diğer çalışmalar, laboratuvar havasından
kirlenme potansiyeli, parçacık ve çözünmüş evreyi ayırma zorluğu, katı evre yöntemlerine kıyasla zayıf
performans nedeniyle arka plan sahalarda sıvı-sıvı ekstraksiyona karşı çıkmışlardır (Zuagg ve diğ. 1995;
Petrick ve diğ., 1996; Hanke ve diğ. 2007). HCH’nin özellikle ana ilgi konusu olan KOK olduğu sıvı-
sıvı ekstraksiyonu bazı durumlarda uygun olabilir (Wurl ve diğ. 2006). Diğer büyük hacimli bir
uygulama, büyük örneklerin ekstre edilmesini sağlayan bir sürekli akış yaklaşımında sıvı:sıvı
ekstraksiyonunu kullanır (Neilson ve diğ. 1988; Lafrenière ve diğ. 2006).
PFOS ve diğer PFC’ler sudan zayıf anyon değiştirme (WAX) katı evre kartuşları ile ekstre edilir (ISO
2008; Taniyasu ve diğ. 2008). Kartuşlar metanolde % 0.1 NH4OH ile ve ardından metanol ve (önceden
temizlenmiş) su ile ön şartlandırılır. Örnek kartuşları 25 mM amonyum asetat tampon (pH 4) ile yıkanır
ve daha sonra hedef analitler metanol içinde % 0.1 NH4OH ile yıkanır (ISO 2008; Taniyasu ve diğ.
2008). PFOS’un pg/L ölçümleri için 0.5-1L su hacimleri yeterlidir. Genel olarak PFOS için ekstrelerin
başka temizlenmesi gerekmez ve örnekler LC- tandem MS analizine sunulabilir (bkz. Bölüm 5). )
LDPE, POM ve silikon şeritler gibi tek evreli pasif örnekleyiciler biyofilmi gidermek için nemli bir
kağıt mendil ile silinir ve daha sonra pentan (Allan ve diğ. 2009), hekzan (Cornelissen ve diğ. 2008)
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
79
veya DCM (Morgan ve Lohmann 2008) ile ekstre edilir. Her ne kadar özellikle PCDD/F’ler için ek
temizleme gerekli olabilirse de, bu aşamada örnek özleri GC analizi için uygun olabilir (Cornelissen ve
diğ. 2008). SPMD’ler gibi iki evreli pasifler hekzan içinde diyalize tabi tutulur (Huckins ve diğ. 1990).
Kalıntı triolein, mobil faz olarak DCM olan boyut dışlama kromatografisi kolonu vasıtasıyla özden
çıkarılır (Allan ve diğ. 2009; Roach ve diğ. 2009).
4.3.5 Kaynakça
Achman, D. R., Hornbuckle, K. C.,Eisenreich, S. J. 1993. Volatilization of polychlorinated biphenyls from Green
Bay, Lake Michigian. Environ. Sci. Technol. 27: 75-87.
Adams, R. G., Lohmann, R., Fernandez, L. A., MacFarlane, J. K.,Gschwend, P. M. 2007. Polyethylene devices:
Passive samplers for measuring dissolved hydrophobic organic compounds in aquatic environments. Environ. Sci.
Technol. 41: 1317-1323.
Ahrens, L., Barber, J. L., Xie, Z.,Ebinghaus, R. 2009a. Longitudinal and latitudinal distribution of perfluoroalkyl
compounds in the surface water of the Atlantic Ocean. Environ. Sci. Technol. 43: 3122-3127.
Ahrens, L., Plassmann, M., Xie, Z.,Ebinghaus, R. 2009b. Determination of polyfluoroalkyl compounds in water
and suspended particulate matter in the river Elbe and North Sea, Germany. Front. Environ. Sci. Eng. China 3:
152-170.
Allan, I. J., Booij, K., Paschke, A., Vrana, B., Mills, G. A.,Greenwood, R. 2009. Field Performance of Seven
Passive Sampling Devices for Monitoring of Hydrophobic Substances. Environ. Sci. Technol. 43: 5383-5390.
Armitage, J., MacLeod, M.,Cousins, I. T. 2009. Modeling the Global Fate and Transport of Perfluorooctanoic
Acid (PFOA) and Perfluorooctanoate (PFO) Emitted from Direct Sources Usinga Multispecies Mass Balance
Model. Environ. Sci. Technol. 43: 1134-1140.
ATSDR (2000). Toxicological Profile for Endosulfan U.S. Department of Health and Human Services, Public
Health Service, Agency for Toxic Substances and Disease Registry Atlanta, GA, 323 pp.
Baker, J. E.,Eisenreich, S. J. 1989. PCBs and PAHs as Tracers of Particulate Dynamics in Large Lakes. J. Great
Lakes Res. 15: 84-103.
Bidleman, T. F., Kylin, H., Jantunen, L. M., Helm, P. A.,Macdonald, R. W. 2007. Hexachlorocyclohexanes
(HCHs) in the Canadian Archipelago. 1. Spatial distribution and pathways of α-, β- and γ-HCHs in surface water.
Environ. Sci. Technol. 41: 2688-2695.
Booij, K. (2009). Performance of passive samplers for monitoring priority substances. Report for ICES Marine
Chemistry Working Group. http://www.ices.dk/reports/MHC/2009/MCWG09.pdf. International Council for
Exploration of the Sea. Annex 16, 130-139. Copenhagen, DK.
Booij, K., Smedes, F.,van Weerlee, E. M. 2002. Spiking of performance reference compounds in low density
polyethylene and silicone passive water samplers. Chemosphere 46: 1157-1161.
Booij, K., Smedes, F., Van Weerlee, E. M.,Honkoop, P. J. C. 2006. Environmental monitoring of hydrophobic
organic contaminants: The case of mussels versus semipermeable membrane devices. Environ. Sci. Technol. 40
3893-3900.
Borgå, K., Fisk, A. T., Hargrave, B., Hoekstra, P. F., Swackhamer, D.,Muir, D. C. G. 2005. Bioaccumulation
factors for PCBs revisited. Environ Sci Technol. 39: 4523-4532.
Braekevelt, E., Tittlemier, S. A.,Tomy, G. T. 2003. Direct measurement of octanol-water partition coefficients of
some environmentally relevant brominated diphenyl ether congeners. Chemosphere 51: 563-567.
Castro-Jiménez, J., Eisenreich, S. J., Ghiani, M., Mariani, G., Skejo, H., Umlauf, G., Wollgast, J., Zaldívar, J. M.,
Berrojalbiz, N., Reuter, H. I.,Dachs, J. 2010. Atmospheric Occurrence and Deposition of Polychlorinated
Dibenzo-p-Dioxins and Dibenzofurans (PCDD/Fs) in the Open Mediterranean Sea. Environ. Sci. Technol.
Cornelissen, G., Wiberg, K., Broman, D. A. G., Arp, H. P. H., Persson, Y., Sundqvist, K.,Jonsson, P. 2008. Freely
dissolved concentrations and sediment-water activity ratios of PCDD/Fs and PCBs in the open Baltic sea. Environ.
Sci. Technol. 42: 8733-8739.
Environment Canada (2002). Canadian Environmental Quality Guidelines. Summary of Existing Canadian
Environmental Quality Guidelines. Environment Canada, National Guidelines and Standards Office Ottawa, ON,
Canada, 12 pp.
European Commission (2001). Risk Assessment of Diphenyl Ether, Pentabromo derivative (Pentabromodiphenyl
Ether). Joint Research Centre Ispra, Italy, 293 pp.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
80
European Commission (2006). Proposal for a Directive of the European Parliament and of the Council of 17 June,
2006 on environmental quality standards in the field of water policy and amending Directive 2000/60/EC.
COM(2006)397 final., European Commission Brussels, BE, .
European Commission (2007). Guidance On Surface Water Chemical Monitoring Under The Water Framework
Directive. Ver. 8 (interim version), 124 pp.
Furdui, V. I., Crozier, P. W., Reiner, E. J.,Mabury, S. A. 2008. Trace level determination of perfluorinated
compounds in water by direct injection. Chemosphere 73.
Gioia, R., Lohmann, R., Dachs, J., Temme, C., Lakaschus, S., Schulz-Bull, D., Hand, I.,Jones, K. C. 2008.
Polychlorinated biphenyls in air and water of the North Atlantic and Arctic Ocean. Journal of Geophysical
Research D: Atmospheres 113.
Gobas, F., de Wolf, W., Burkhard, L., Verbruggen, E.,Plotzke, K. 2009. Revisiting Bioaccumulation Criteria For
POPs and PBT Assessments. Integ. Environ. Assess. Manag. 5: 624-637.
Gouin, T.,Wania, F. 2007. Time Trends of Arctic Contamination in Relation to Emission History and Chemical
Persistence and Partitioning Properties. Environ. Sci. Technol. 41: 5986-5992.
Hanke, G., Wollgast, J., Loos, R., Castro Jiménez, J., Umlauf, G., Mariani, G., Müller, A., Huber, T., Christoph, E.
H., Locoro, G., Zaldívar, J. M.,Bidoglio, G. (2007). Comparison of Monitoring Approaches for Selected Priority
Pollutants in Surface Water. European Commission Joint Research Centre Ispra, It, 75 pp.
Hargrave, B. T., Barrie, L. A., Bidleman, T. F.,Welch, H. E. 1997. Seasonality in Exchange of Organochlorines
between Arctic Air and Seawater. Environ. Sci. Technol. 31: 3258-3266.
Hargrave, B. T., Phillips, G. A., Vass, W. P., Bruecker, P., Welch, H. E.,Siferd, T. D. 2000. Seasonality in
Bioaccumulation of Organochlorines in Lower Trophic Level Arctic Marine Biota. Environ. Sci. Technol. 34:
980-987.
HELCOM (2006a). Part B. General guidelines on quality assurance for monitoring in the Baltic Sea Helsinki
Commission Helsinki, Finland.
HELCOM (2006b). Part D. Programme for monitoring of contaminants and their effects Helsinki Commission
Helsinki, Finland.
Higgins, C. P.,Luthy, R. G. 2006. Sorption of perfluorinated surfactants on sediments. Environ. Sci. Technol. 40:
7251-7256.
Huckins, J. N., Petty, J. D., Lebo, J. A., Almeida, F. V., Booij, K., Alvarez, D. A., Cranor, L. W., Clark, R.
C.,Mogensen, B. B. 2002. Development of the Permeability/Performance Reference Compound Approach for In
Situ Calibration of Semipermeable Membrane Devices. Environ. Sci. Technol. 36: 85-91.
Huckins, J. N., Tubergen, M. W.,Manuweera, G. K. 1990. Semipermeable membrane devices containing model
lipid: A new approach to monitoring the bioavailability of lipophilic contaminants and estimating their
bioconcentration potential. Chemosphere 20: 533-552.
ISO (2006). ISO 5667-1:2006. Water quality -- Sampling -- Part 1: Guidance on the design of sampling
programmes. International Organization for Standardization Geneva, CH.
ISO (2008). Determination of Perfluorooctanesulfonate (PFOS) and Perfluorooctanoate (PFOA) - Method for
Unfiltered Samples Using Solid Phase Extraction and Liquid Chromatography/Mass Spectrometry. ISO/DIS25101
(ISO/TC147/SC2/WG56) International Organization for Standardization Geneva, CH.
Jantunen, L. M., Helm, P. A., Ridal, J. J.,Bidleman, T. F. 2008. Air-water gas exchange of chiral and achiral
organochlorine pesticides in the Great Lakes. Atmos. Environ. 42: 8533–8542.
Jantunen, L. M., Kylin, H.,Bidleman, T. F. 2004. Air-water gas exchange of α-hexachlorocyclohexane
enantiomers in the South Atlantic Ocean and Antarctica. Deep-Sea Research Part II 51: 2661-2672.
Jonker, M. T. O.,Koelmans, A. A. 2001. Polyoxymethylene solid phase extraction as a partitioning method for
hydrophobic organic chemicals in sediment and soot. Environ. Sci. Technol. 35: 3742-3748.
Jurado, E., Dachs, J., Marinov, D.,Zaldivar, J. M. 2007. Fate of persistent organic pollutants in the water column:
does turbulent mixing matter? Mar. Poll. Bull. 54: 441-451.
Kasozi, G. N., Kiremire, B. T., Bugenyi, F. W. B., Kirsch, N. H.,Nkedi-Kizza, P. 2006. Organochlorine residues in
fish and water samples from Lake Victoria, Uganda. J. Environ. Qual. 35: 584-589.
Lafrenière, M. J., Blais, J. M., Sharp, M. J.,Schindler, D. W. 2006. Organochlorine pesticide and polychlorinated
biphenyl concentrations in snow, snowmelt, and runoff at Bow Lake, Alberta. Environ. Sci. Technol. 40: 4909-
4915.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
81
Landers, D. H., Simonich, S. L., Jaffe, D. A., Geiser, L. H., Campbell, D. H., Schwindt, A. R., Schreck, C. B.,
Kent, M. L., Hafner, W. D., Taylor, H. E., Hageman, K. J., Usenko, S., Ackerman, L. K., Schrlau, J. E., Rose, N.
L., Blett, T. F.,Erway, M. M. (2008). The Fate, Transport, and Ecological Impacts of Airborne Contaminants in
Western National Parks (USA). EPA/600/R-07/138. U.S. Environmental Protection Agency, Office of Research
and Development, NHEERL, Western Ecology Division, Corvallis, OR.
Lepom, P., Brown, B., Hanke, G., Loos, R., Quevauviller, P.,Wollgast, J. 2009. Needs for reliable analytical
methods for monitoring chemical pollutants in surface water under the European Water Framework Directive. J.
Chromatog. A 1216: 302-315.
Lohmann, R., Jaward, F. M., Durham, L., Barber, J. L., Ockenden, W., Jones, K. C., Bruhn, R., Lakaschus, S.,
Dachs, J.,Booij, K. 2004. Potential Contamination of Shipboard Air Samples by Diffusive Emissions of PCBs and
Other Organic Pollutants: Implications and Solutions Environ. Sci. Technol. 38: 3965-3970.
Lohmann, R.,Muir, D. 2010. Global aquatic passive sampling (AQUA-GAPS): Using passive samplers to monitor
POPs in the waters of the world. Environ. Sci. Technol. 44: 860-864.
Lu, Y. B., Wang, Z. J.,Huckins, J. 2002. Review of the background and application of triolein-containing
semipermeable membrane devices in aquatic environmental study. Aquat. Toxicol. 60: 139-153.
Mackay, D., Shui, W. Y., Ma, K. C.,Lee, S. C. 2006. Physical-Chemical Properties and Environmental Handbook,
2nd Edition (CD ROM version), CRC Press Boca Raton, FL, 1566706874
Malik, A., Ojha, P.,Singh, K. P. 2009. Levels and distribution of persistent organochlorine pesticide residues in
water and sediments of Gomti River (India) - A tributary of the Ganges River. Environ. Monit. Assess. 148: 421-
435.
Mayer, P., Vaes, W. H. J.,Hermens, J. L. M. 2000. Adsorption of hydrophobic compounds into the
poly(dimethylsiloxane) coating of solid-phase microextraction fibers: High partition coefficients and fluorescence
microscopy images. Anal. Chem. 72: 459-464.
Morgan, E. J.,Lohmann, R. 2008. Detecting air-water and surface-deep water gradients of PCBs using
polyethylene passive samplers. Environ. Sci. Technol. 42: 7248-7253.
Muir, D. C. G., Swackhamer, D. L., Bidleman, T. F.,Jantunen, L. M. (2006). Toxaphene in the Great Lakes.
Handbook of Environmental Chemistry, Volume 5: Water Pollution. 5 N, 201-265.
Neilson, M. A., Stevens, R. J. J., Biberhofer, J., Goulden, P. D.,Anthony, D. H. J. (1988). A Large-Sample
Extractor for Determining Organic Contaminants in the Great Lakes. Technical Bulletin No. 157. Environment
Canada Burlington, ON, Canada.
Petrick, G., Schultz-Bull, D. E., Martens, V., Scholz, K.,Duinker, J. C. 1996. An in situ filtration/extraction system
for the recovery of trace organics in solution and on particles tested in deep ocean water. Marine Chem. 54: 97-
105.
Roach, A. C., Muller, R., Komarova, T., Symons, R., Stevenson, G. J.,Mueller, J. F. 2009. Using SPMDs to
monitor water column concentrations of PCDDs, PCDFs and dioxin-like PCBs in Port Jackson (Sydney Harbour),
Australia. Chemosphere 75: 1243-1251.
Rusina, T. P., Smedes, F., Klanova, J., Booij, K.,Holoubek, I. 2007. Polymer selection for passive sampling: A
comparison of critical properties. Chemosphere 68: 1344-1351.
Sankararamakrishnan, N., Kumar Sharma, A.,Sanghi, R. 2005. Organochlorine and organophosphorous pesticide
residues in ground water and surface waters of Kanpur, Uttar Pradesh, India. Environ. Intern. 31: 113-120.
Schulz-Bull, D. E., Petrick, G., Bruhn, R.,Duinker, J. C. 1998. Chlorobiphenyls (PCB) and PAHs in water masses
of the northern North Atlantic. Mar. Chem. 61: 101-114.
Scott, B. F., Spencer, C., Lopez, E., De Silva, A. O., Backus, S. M.,Muir, D. C. G. 2010. Perfluoroalkyl Acids in
Lake Superior. J. Great Lakes Res. 36: 277-284.
Scott, B. F., Spencer, C., Lopez, E.,Muir, D. C. G. 2009. Perfluoroalkylacid Concentrations in Canadian Rivers
and Creeks. Water Qual. Res. J. Can. 44: 263-277.
Seth, R., Mackay, D.,Muncke, J. 1999. Estimating the organic carbon partition coefficient and its variability for
hydrophobic chemicals. Environ. Sci. Technol. 33: 2390-2394.
Smith, K. E. C.,McLachlan, M. S. 2006. Concentrations and partitioning of polychlorinated biphenyls in the
surface waters of the southern Baltic Sea - Seasonal effects. Environ. Toxicol. Chem. 25: 2569-2575.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
82
Sobek, A.,Gustafsson, Ö. 2004. Latitudinal Fractionation of Polychlorinated Biphenyls in Surface Seawater along
a 62° N - 89° N Transect from the Southern Norwegian Sea to the North Pole Area. Environ. Sci. Technol. 38:
2846-2751.
Stemmler, I.,Lammel, G. 2009. Cycling of DDT in the global environment 1950-2002: World ocean returns the
pollutant. Geophys. Res. Let. 36.
Stuer-Lauridsen, F. 2005. Review of passive accumulation devices for monitoring organic micropollutants in the
aquatic environment. Environ. Poll. 136: 503-524.
Taniyasu, S., Kannan, K., Yeung, L. W. Y., Kwok, K. Y., Lam, P. K. S.,Yamashita, N. 2008. Analysis of
trifluoroacetic acid and other short-chain perfluorinated acids (C2-C4) in precipitation by liquid chromatography-
tandem mass spectrometry: Comparison to patterns of long-chain perfluorinated acids (C5-C18). Anal. Chim. Acta
619: 221-230.
Thomann, R. V., Connolly, J. P.,Parkerton, T. F. 1992. An equilibrium-model of organic-chemical accumulation
in aquatic food webs with sediment interaction. Environmental Toxicology and Chemistry 11: 615-629.
Ueno, D., Darling, C., Alaee, M., Campbell, L., Pacepavicius, G., Teixeira, C.,Muir, D. 2007. Detection of
Hydroxylated Polychlorinated Biphenyls (OH-PCBs) in the Abiotic Environment: Surface Water and Precipitation
from Ontario, Canada. Environ. Sci. Technol. 41: 1841-1848.
UNEP (2003). Regionally Based Assessment of Persistent Toxic Substances. United Nations Environment
Program (UNEP) Chemicals Geneva, CH, 211 pp.
UNEP (2006). Risk profile on perfluorooctane sulfonate UNEP/POPS/POPRC.2/17/Add.5. Stockholm Convention
on Persistent Organic Pollutants. P. O. P. R. Committee. United Nations Environment Programme Geneva, CH,
34.
US EPA (2008). Exposure Assessment Tools and Models, Estimation Program Interface (EPI) Suite Ver 4.0. US
Environmental Protection Agency, Office of Pollution Prevention and Toxics Washington, DC.
US EPA (2009). National Recommended Water Quality Criteria. US Environmental Protection Agency, Office of
Science and Technology Washington DC, 22 pp.
Usenko, S., Hageman, K. J., Schmedding, D. W., Wilson, G. R.,Simonich, S. L. 2005. Trace analysis of
semivolatile organic compounds in large volume samples of snow, lake water, and groundwater. Environ. Sci.
Technol. 39: 6006-6015.
USGS (2006). National Field Manual for the Collection of Water-Quality Data. Chapter A4. Collection of Water
Samples. Handbooks for Water-Resources Investigations. Techniques of Water-Resources Investigations. Book 9.
U.S. Geological Survey Reston, VA, 231 pp.
Vilanova, R., Fernandez, P., Martinez, C.,Grimalt, J. O. 2001. Organochlorine Pollutants in Remote Mountain
Lake Waters. J. Environ. Qual. 30: 1286-1295.
Vrana, B., Allan, I. J., Greenwood, R., Mills, G. A., Dominiak, E., Svensson, K., Knutsson, J.,Morrison, G. 2005.
Passive sampling techniques for monitoring pollutants in water. Trend. Anal. Chem. 24: 845-868.
Wells, D. E. 1994. Sampling persistent organic contaminants in sea water. Trends Anal. Chem. 13: 339-343.
Wurl, O., Obbard, J. P.,Lam, P. K. S. 2006. Distribution of organochlorines in the dissolved and suspended phase
of the sea-surface microlayer and seawater in Hong Kong, China. Mar. Poll. Bull. 52: 768-777.
Yamashita, N., Kannan, K., Taniyasu, S., Horii, Y., Okazawa, T., Petrick, G.,Gamo, T. 2004. Analysis of
perfluorinated acids at parts-per-quadrillion levels in seawater using liquid chromatography-tandem mass
spectrometry. Environ. Sci. Technol. 38: 5522-5528.
Yamashita, N., Taniyasu, S., Petrick, G., Wei, S., Gamo, T., Lam, P. K. S.,Kannan, K. 2008. Perfluorinated acids
as novel chemical tracers of global circulation of ocean waters. Chemosphere 70: 1247-1255.
Zarnadze, A.,Rodenburg, L. A. 2008. Water-column concentrations and partitioning of polybrominated diphenyl
ethers in the New York/New Jersey Harbor, USA. Environ. Toxicol. Chem. 27: 1636-1642.
Zhang, L.,Lohmann, R. 2010. Cycling of PCBs and HCB in the surface ocean-lower atmosphere of the open
Pacific. Environ. Sci. Technol. 44: 3832-3838.
Zuagg, S. D., Sandstrom, M. W., Smith, S. G.,Fehlberg, K. M. (1995). Methods of analysis by the U.S. Geological
Survey National Water Quality Laboratory- -Determination of pesticides in water by C-18 solid-phase extraction
and capillary-column gas chromatography/mass spectrometry with selected-ion monitoring. Open-File Report 95-
181. U.S. Geological Survey Denver, CO.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
83
55 AANNAALLİİTTİİKK YYÖÖNNTTEEMM
55..11 ÖÖrrnneekklleemmee
Herhangi bir örnek alma faaliyetinin amacı çalışmanın amacına hizmet edebilen bir örnek elde etmektir.
Bu faaliyette tüm örnekleme sürecinde örneğin temsil edebilirliğini ve bütünlüğünü sağlamak
vazgeçilmez olarak kabul edilir. Ayrıca, ekipman, ulaşım, standardizasyon ve izlenebilirlik açısından
kalite gereksinimleri vazgeçilmezdir. Tüm örnekleme prosedürleri üzerinde mutabık kalınması ve bir
örnekleme kampanyası başlamadan önce belgelenmiş olması önemlidir.
Analit, matris, örnek alma sahası, zamanı veya sıklığı ve koşulları örnekleme amacına bağlı olarak
belirlenmelidir. Hava, insan sütü/kanı ve su örnekleme ilişkin detaylı rehberlik sırasıyla Kısım 4.1.1,
4.2.3 ve 4.3.2’de verilmiştir. İnsanlardan alınan örnekler durumda da uygun bir görüşme formu
kullanmak ve örnekleme öncesi ilgili kurumlardan etik izin almak gerekli olabilir.
Örnekleme için tam akreditasyon almak çok pahalı olabilirse de, örnekleme için Kalite Güvencesi ve
Kalite Kontrolü (KG/KK) prosedürlerinin yerine getirilmesi gerekir.
55..22 EEkkssttrraakkssiiyyoonn vvee tteemmiizzlleemmee
Uygun şekilde hazırlanmış bir örnek, bir çok teknikten biri ile elde edilebilir. Dikkat edilecek temel
noktalar örnek matrisi içindeki çözücü sistemin maruziyeti için yeterli zaman tanımak ve örnek işleme
adımlarını sınırlamak, yani, Soxhlet ya da yarı-otomatik sistemler (örn., basınçlı sıvı presi, EPA
yöntemi 3545A) kullanarak filtreleme adımlarından kaçınmaktır.). Ultrasonikasyon kullanmak suretiyle
ekstraksiyon da hızlandırılabilir. Bu aşamada diğer örneklerde yüksek düzeylerdeki KOK’ların
artıklarından çapraz bulaşma bir endişe kaynağıdır ve ekipmanın her partiden önce tamamen
temizlenmesi ve kontrol edilmesi gerekir.
Ekstraksiyon çözücülerin saflığı da önemli bir husustur. Sadece yüksek saflıkta camda damıtılmış
solvenler kullanılmalıdır. İç standartlar süreçte mümkün olduğu kadar erken aşamada örneğe ilave
edilmelidir.
Sonuçlar, bir lipid ağırlık olarak rapor edilirse, örnekteki lipid içeriğinin belirlenmesi çok önemlidir. Bu
açıdan çözücülerin seçimi çok önemlidir ve literatürde ele alınmıştır (Jensen ve diğ., 2003).
Ekstraksiyon için örneğin tamamı kullanılmayacaksa, kalan kısım dondurulabilir ve gelecek kontrol
analizleri, ya da diğer maddelerin analizi için saklanabilir. Aynı şekilde analizde kullanılmayan ekstreler
tercihen cam ampullerde, -20 ° C 'de saklanabilir.
İzolasyon adımları hava gibi düşük lipit örnekleri için nispeten basit olabilir. Genellikle küçük silika jel
veya Florisil kolonları (laboratuvarda hazırlanmış veya önceden satın alınmış) yeterli olacaktır. Bu
adımın amacı ko-ekstratif müdahaleleri gidermek ve daha polar KOK’lardan (HCH, çoğu khlordanlar,
dieldrin/endrin) polar olmayan PCB’yi (artı HCB ve 4,4'-DDE) ayırmaktır. Bunu yapmanın yolu polar-
olmayan çözücüden küçük bir hacim içinde özü uygulama ve heksan ya da iso-oktan ile elüte edilerek
bölümleme ve ardından artan polaritede bir ya da iki elüsyon daha yapmaktır. Bazı KOK’ların, örn., 4,
4'-DDT, olası dehidroklorinasyonu nedeniyle alümina tavsiye edilmez.
İnsanlardan alınan örnekler için, bir lipit ayırma aşaması dahil edilmelidir. Bu yüksek basınçlı sıvı
kromatografisi (HPLC) kolonları kullanan otomatik sistemlerde veya yerçekimi akışlı kolonlarla,
boyutdışlama ya da jel geçirgenlik kromatografisi (GPC) ile elde edilebilir. GPC’nin avantajı tahrip
edici olmaması iken dezavantajı büyük hacimli çözücülere (alçak basınç veya yerçekimi sistemleri)
veya pahalı kolonlara (HPLC) ihtiyaç duymasıdır. Sülfürik asit yıkama ya da sülfürik asit silika
kolonları kullanarak lipid giderme de etkilidir, fakat bu yöntem dieldrin gibi analitlerin kaybına neden
olur. Uygun, basit bir seçenek (temel) alümina kolonları kullanmak ve bunları pentanla elüte etmektir.
Yağ giderilmesi için yüksek (silika veya Florisilden daha yüksek) bir kapasiteye sahiptir. Bu adımdan
veya fraksiyonasyondan sonra konsantre edilmiş sülfürik asit ile muamele, yani çalkalama, ekstreyi çok
temiz hale getirmeye yardımcı olur. Ne yazık ki, dieldrin ve endrin böyle bir muameleye karşı dayanıklı
değildir ve ekstre sülfürik asit ile muamele edilmeden önce buna karar verilmeldir.
Silika veya Florisilde fraksiyonasyonun ardından özler analiz için (şırınga standart) küçük gaz
kromatografisi (GC) şişelerine aktarılır. Solvent hacmini kontrol etmek için bir geri kazanım standardı
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
84
eklenmesi bu aşamada tavsiye edilir. Bu aşamada dikkatli buharlaştırma gereklidir ve sadece yüksek
saflıkta sıkıştırılmış gaz (genellikle azot) kullanılmalıdır.
PCDD/PCDF ve dioksin benzeri PCB için analitik metodoloji rutin gösterge-PCB ve OCP için
kullanılandan farklıdır. Bunun nedeni çok daha düşük tespit limitleri (genellikle 10-100 kat daha düşük)
gerektirmesidir. Çünkü, çok düşük konsantrasyonlarda meydana gelir ve yiyeceklerde ve yemlerde
kılavuz sınırları düşük pg/g veya ng/kg veya örnek başına aralıktadır; Geçici Tolere Edilebilir Aylık
Emme 70 pg/kg vücut ağırlığıdır (Gıda Katkı Maddelerine ilişkin FAO/WHO Ortak Uzmanlar Komitesi
(JEFCA), 2001). Düzlemsel bileşikleri izole etmek amacıyla, karbon üzerinde zenginleştirme
PCDD/PCDF izotop seyreltme MS (tüm PCDD/PCDF homolog grupları için (13
C-suretlerinin
kullanımı) için bu düşük konsantrasyonları uygulamak ve kontrol etmek üzere GC -HRMS miktarı
açısından çok küçük hacimlerde (10 μL-50 μL) for GC-HRMS kullanılır. ABD EPA tarafından
geliştirilen (yöntem 1613), dioksin benzeri PCB’yi içerecek şekilde modifiye edilen PCDD/PCDF için
metodoloji, iyi oluşturulmuştur ve çok sayıda laboratuvarlar arası karşılaştırmalarla onaylanmıştır. Bu
metodolojinin küresel izleme programında kullanılması tavsiye edilecektir. PCDD/PCDF’nin
ekstraksiyonu, izolasyonu ve ölçümü için bu çok özel rehberlik devam eden programlarla uyum ve son
on yıldır bu yöntemler ile elde edilen sonuçlara uygun olması için tavsiye edilir.
İnsan kanı, hava ve suda PFOS’un belirlenmesi için yöntem, perfluorürlü kimyasalların (PFC’ler) eşsiz
özellikleri ve diğer KOK’lar için kullanılandan farklıdır. Ahrens ve diğ.nin Uluslararası Deniz Keşif
Konseyi (ICES) "Teknikler" makalesi (2010), suda PFOS ve ilgili anyonik bileşiklerin yanı sıra, bir
PFOS öncülü ve perfluoroktansülfonamid (PFOSA) belirlenmesi için ayrıntılı rehberlik içerir. Van
Leeuwen ve DeBoer (2007) sudan ve kandan PFOS ve PFOSA ekstraksiyonu ve tecrit edilmesi için
ayrıntılı bir inceleme sunmakta ve havada uçucu öncülerin (perfluoroktan sulfonamid alkolleri ve
PFOSE) örneklemesi ve analizini ele almaktadır.
Kanda, PFOS ve onun büyük öncüsü, PFOSA, genellikle zayıf anyon değişimi (WAX) katı evre
kartuşları kullanılarak ayıklanır. SPE kolonunun tıkanmasını önlemek için kırmızı kan hücreleri
asetonitril ya da formik asit ile çökeltilir (Taniyasu ve diğ. 2005; Kuklenyik ve diğ. 2004; 2005). Bu
aşamada PFOS’la ilgili bileşikler için çeşitli yalıtım yaklaşımları kullanılmıştır ve şu an kabul edilen
herhangi bir standart yöntem mevcut değildir. Taniyasu ve diğ. (2005), çökelmiş proteinleri
uzaklaştırmak için santrifüj kullandılar ve metanol içinde 0.01 N KOH ile süpernatanı birleştirdiler ve
ardından 16 saat boyunca çalkaladılar. Bu çözelti, su ile seyreltilir ve PFC’leri izole etmek için bir
WAX kolonundan geçirilir. Metanol ile elüsyon, PFOSA dahil anyonik olmayan PFOS’la ilgili
bileşikleri geri kazanmakta, öte yandan PFOS metanol içinde % 0.1 amonyak ile yıkanmaktadır. Yaygın
olarak kullanılan iyon-eşleme ekstraksiyon metoduna göre verimi artırmak için zayıf alkalin sindirimi
gösterilmiştir (Hansen ve diğ. 2001). Kuklenyik ve diğ. (2004; 2005), kan serumundan iyi bir PFOS,
PFOSA ve perfluoroamid alkollerin bir aralığı ve bunların metabolitlerinin geri kazanımını (2- (N-
metilperfloroktansulfonamid) asetik asit) ve ardından bir "hidrofilik-lipofilik denge "(HLB) SPE kolonu
kullanılarak formik asit ile protein tortulaşmasını bildirmiştir.
Çeşitli yaklaşımlar kullanılmış olsa da insanlardan alınan örneklerde PFOS ve ilgili bileşiklere ilişkin ilk
uluslararası laboratuvarlar arası çalışmanın sonuçları katılımcılar tarafından uygulanan farklı yöntemler
açısından iyi bir karşılaştırılabilirlik göstermiş ve katılımcıların %61-73’ü PFOS ve kan ve plazmadaki
PFOS için tatmin edici z-skorları elde etmiştir (Van Leeuwen ve diğ., 2006).
Sudan PFOS ve ilgili PFC’lerin ekstraksiyonu için rehberlik Kısım 4.2.2’de ve Ahrens ve diğ.
sağlanmıştır. (2010). Su için, PFOS ve PFC’nin zayıf anyon değiştirme (WAX) katı evre kartuşları ile
sudan ekstre edildiği bir ISO yöntemi (ISO 2008) geliştirilmiştir. Ancak, bu yöntem sadece 10 ng _L-1
miktarının ile sınırlıdır. Oysa, deniz suyu gibi ortam örnekleri genellikle pg L-1 seviyelerinde
konsantrasyonları ihtiva etmektedir. Kan serumu için tarif edildiği gibi, ardından PFC’ler iki fraksiyon
halinde kartuşlardan yıkanır. Birinci fraksiyon metanoldür ve PFOSA ve diğer nötr PFC’leri içerirken
ikinci fraksiyon, metanol içindeki 4 mL % 0.1’lik amonyum hidroksit ile elde edilir ve PFOS içerir.
Genel olarak PFOS için ekstrelerin ayrıca temizlenmesi gerekli değildir ve örnekler aşağıda anlatıldığı
gibi LC- tandem MS analizi için sunulabilir. Kromatografiye müdahale eden veya kütle spektrometrede
iyonizasyonu bastıran birlikte-ekstre malzemeler nedeniyle sulu ekstrelerinin temizlenmesi
gerektiğinde, Ahrens ve diğ., (2010) ENV CARB kartuşları ile bir karbon kolon temizlemesinin
kullanılmasını tavsiye etmektedir. Lipofilik ve pigmentli birlikte-ekstreler genellikle tutulurken, PFC’ler
genellikle karbon tarafından absorbe edilmez.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
85
LC-MS/MS kullanan PFC’ler için bütün yöntemlerin kritik bir özelliği, ekstraksiyon kademesinden elde
edilen 13C- ve/veya 18O2- etiketli PFOS ve PFOSA maddelerin kullanılmasıdır. İlgi analitlerle
kimyasal özdeş olan izotop etiketli dahili standartları kullanan izotop-seyreltme tekniği, ekstraksiyon
işlemi sırasında ve iyonizasyon uzantısında analitlerin kazanımı üzerindeki matris etkilerini düzeltir ve
böylece daha fazla doğruluk ve hassasiyet sonucu verir.
Hava için hedef PFOS ilişkili analitler perflorosulfamid alkoller, akrilatlar ve PFOSA’dır (van
Leeuwen ve Boer 2007; Jahnke ve diğ. (2007). Bu bileşikler, doğal, yarı-uçucu ve bu nedenle
geleneksel KOK’lara daha fazla benzerdir. Çalışmaların çoğunda bu maddeler, poliüretan (PUF) tıkaçlar
arasında sandviçlenmiş bir XAD reçine ihtiva eden bir kartuş içinden hava geçirilerek ekstre edilmiştir.
PFOS ve ilgili anyonik PFC’ler ve yanı sıra perflorsulfamid alkolleri de hava partikülleri üzerinde
olabilir ve PUF-XAD sandviç önüne yerleştirilen bir filtrenin edilmesi ile belirlenebilir. Bu nötr PFC’ler
PUF/XAD’den metanol, petrol eteri ve etil asetat gibi orta polar organik çözücülerin bir kombinasyonu
ile elüte edilmektedir (Van Leeuwen ve de Boer 2007). Filtre, katı örnekler için kullanılan diğer
yöntemler, örneğin, metanol ile ekstre yöntemi kulanılarak PFOS için analiz edilebilir (Shoeib ve diğ.,
2005).
55..33 KKOOKK aannaalliizzii
1960'lardan bu yana, lipofilik KOK’lar (genellikle klorlu ve daha yakın zamanda polibromlu maddeler)
başlangıçta dolu kolonları kullanarak, elektron yakalama tespit (AKD) gaz kromatografisi (GC)
teknikleri kullanılarak tespit edilmiştir. Bugün ayırma kılcal kolon kullanımı ve seçicilik ve seçicilik
kütle spektrometrik dedektörler (MS) kullanımı ile iyileştirilmiştir. Bu teknikler aynı zamanda
Stockholm Sözleşmesi Ek B PFOS ilişkili bileşiklerin listesinde bulunan uçucu perflorsulfamid
bileşiklerine uygulanabilir. Bununla birlikte, PFOS ve ilgili anyonik PFC analizinde, bu bileşikler, genel
olarak, sıvı kromatografik ayırma ve kütle seçici tespit ve nicelendirme (LC/MS) işleminin kullanımını
gerektirir. Bu nedenle, her iki teknik için aynı KG/KK kriterleri geçerli olsa da, GC ve LC yöntemleri
arasında genel bir ayrım yapılması gerekir.
KOK belirlenmesi için yaygın olarak kullanılan araçların temin edilebilirliğine bağlı olarak, Tablo 5.1
'de tarif edildiği gibi, lipofilik yarı uçucu KOK’lar için üç tip laboratuar (1, 2a, 3) ve PFOS ve anyonik
PFC’ler için bir tip laboratuar (2b) tespit edilebilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
86
Tablo 5.1: KOK'lar ve PFOS ilişkili bileşiklerin enstrümental analizi için gereklilikler.
Laboratuvar
enstrümantasyon
seviyesi
Ekipman Altyapı ihtiyacı Kimyasal Maddeler
5 Örnek ekstraksiyon ve
temizleme sistemleri
(manüel veya
ototmatik), LC-
MS/MS)
Azot /hava
koşullandırma/tutarlı güç/yüksek işletme
maliyetleri/karmaşık aletleri çalıştırmak
ve sorun gidermek için özel eğitimli
personel
PFOS ve diğer anyonik
PFC'ler, PFOSA
3 Tmel örnek
ekstraksiyon ve
temizleme ekipmanı,
kılcal GC-ECD
Azot /hava koşullandırma/güç/ekipmanı
çalıştırmak ve sorun
gidermek için özel eğitimli personel
PBB, çoğu PCB ve
toksafen hariç tüm
OCP'ler
2a Örnek ekstraksiyon ve
temizleme ekipmanı,
kılcal GC-LRMS -
elektron iyonlaştırma
modu
Helyum/hava
koşullandırma/tutarlı güç/ekipmanı
çalıştırmak ve sorun
gidermek için özel eğitimli personel
PBB, çoğu PCB and
tüm OCP'ler;
Ayrıca pozitif
kimyasal iyonlaşma
modunda perflor-
sülfamid alkolleri
2b Örnek ekstraksiyon ve
temizleme ekipmanı,
kılcal GC-LRMS -
negatif kimyasal
iyonlaşma modu
Metanol veya diğer moderatör gaz/hava
koşullandırma/tutarlı güç/ekipmanı
çalıştırmak ve sorun gidermek için özel
eğitimli personel
PBDE ve PBB, yanı
sıra toksafen ve diğer
yüksek klorürlü (≥4
Cl) OCP'ler
1 Örnek ekstraksiyon ve
temizleme ekipmanı,
kılcal GC-HRMS
Helyum/hava
koşullandırma/tutarlı güç/yüksek işletme
maliyeti/karmaşık aletleri çalıştırmak ve
sorun gidermek için özel eğitimli
personel
PCDD/PCDF, tüm
PCB, tüm OCP'ler,
PBB, tüm PBDE
GC-ECD – gaz kromatografisi/elektron yakalama tespit
GC-LRMS – Gaz kromatografisi / düşük çözünürlüklü kütle spektrometresi
GC-HRMS – gaz kromatografisi/yüksek çözünürlüklü kütle spektrometresi
LC-MS/MS – yüksek performanslı sıvı kromatografisi / tandem kütle spektrometresi
PY – Kişi-yıl
Enstrümantasyon düzeyine göre işletme maliyetlerini tahmin etmek çok zor olsa da, aşağıdaki
tablo, uzmanların en iyi bilgisine göre ve ortalama laboratuvarın rutin çalışması varsayarak yatırım
maliyetleri yanı sıra sarf malzemeleri konusunda bazı yönlendirmeler sağlamaktadır:
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
87
ABD Doları
Enstrümanlar - Analitik laboratuvarı
Otomatik örnekleyicili GC-ECD Yatırım 40,000
Otomatik örnekleyicili GC-LRMS Yatırım 140,000
Otomatik örnekleyicili GC-HRMS Yatırım 700,000
Otomatik örnekleyicili LC-MS/MS Yatırım 200,000
Hava örnekleyiciler ABD Doları
Düşük hacimli örnekleyici parça başına 10,000
pasif hava örnekleyici parça başına 150
Sarf malzemesi
Kuartz filtre artı PUF tıkaçlar set başına
Önceden tamizlenmiş PUF tıkaçları/diskleri disk başına 20
Üçüncü taraflara analiz (örnek başına maliyet) Tercih edilen
yöntem
ABD Doları
PCDD/PCDF HRGC-HRMS 900
dl-PCB (PCDD/F'lere ek olarak) HRGC-HRMS 350
TEQ (toplam) HRGC-HRMS 1,150
KOK'lar pestisitler + gösterge PCB HRGC-HRMS,
HRGC-LRMS,
HRGC-ECD
550
PBDE HRGC-LRMS 300
HBCD HRGC-LRMS 100
HBCD izomerleri (LC) LC-MS/MS 200
PFOS LC-MS/MS 220
Malzeme ve sarf malzemeleri ABD Doları
HRGC kolonları (60 m) parça başına 880
Yerli pestisitler standart karışım ünite başına 200
Etiketli LRMS pestisitler standart karışım (kalibrasyon,
temizleme, şırınga)
set başına 5,200
Etiketli gösterge PCB standart karışım (kalibrasyon,
temizleme, şırınga)
set başına 1,500
Etiketli LRMS PCDD/PCDF standart karışım (EPA 8280,
kalibrasyon, temizleme, şırınga)
set başına 4,200
Etiketli HRMS PCDD/PCDF standart karışım (EPA 1613,
kalibrasyon, temizleme, şırınga)
set başına 2,820
Etiketli gösterge HRMS dl-PCB standart karışım (WHO-
TEF karışımı, kalibrasyon, temizleme, şırınga)
set başına 2,100
Etiketli MS PBDE standart karışım (kalibrasyon, temizleme,
şırınga)
set başına
Etiketli MS PFOS standart karışım (kalibrasyon, temizleme,
şırınga)
set başına
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
88
Daha detaylı bilgi birçok laboratuarın üçüncü şahıslara analizi için maliyet bilgileri sağladığı UNEP
KOK Laboratuvarı Veribankasından alınabilir
İlk bölgesel ve küresel raporlara yolu açan Küresel İzleme Planının ilk aşamasında, yukarıda gösterildiği
gibi tavsiye edilen yöntemler ve enstrümanlar uygulanmış ve yararlı olduğu gösterilmiştir. Aynı şekilde,
listeye yeni eklenen dokuz KOK'lar konusunda analitik yöntemlerin geliştirileceği ve mutabakat
sağlanacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, Küresel İzleme Planının ömrü boyunca ortaya çıkabilecek
geliştirilmiş yöntemler rehberlik belgesine eklenebilir ve kabul edilebilir
Kalite kontrol ve kalite güvencesi örnek alma ve analizde önemli faktörlerdir Genel bir kural olarak,
tüm çabaların yaklaşık %20’sinin KG/KK için harcanması tavsiye edilir.
Küresel İzleme Planı KOK analizi için herhangi bir özel bir yöntem öngörmez ve performansa dayalı
yaklaşım sergilerken, herhangi bir yöntemin performansı, optimum çalışma aralıklarının tanımlandığı
kontrol tabloları ve sertifikalı referans malzemelerin periyodik analizi, kendi laboratuvar referans
malzemeleri ve kör ya da bölünmüş örneklerle doğrulanmalıdır. Bu adımlar rutin KG/KK içine dahil
edilmelidir. Laboratuarların sonuçların kalitesini geliştirmek veya korumak ve sonuçların güven
oluşturması için kalibrasyonlar arası alıştırmalar kalite güvencesinin önemli bir bileşenidir. Bir öneri de,
en az yılda bir kez böyle bir kalibrasyonlar arası çalışmanın ilgili her matris ve Bölge ile ilgili kalıcı
organik kirletici grubu için gerçekleştirilmesi olabilir.
Çok sayıda analitik yaklaşım, gaz kromatografisi ile PCB ve OCP’lerin ve yanı sıra PCDD / PCDF’in
ölçülmesi için kullanılabilir. Ekstraksiyon/ayırma aşamaları açısından, orto-ikame PCB ve OCP’ler için
sadece genel rehberlik gereklidir. Orto-ikame edilmiş PCB ve OCP’lerin gaz kromatografi analizi
uygulanmasına ilişkin bazı genel bilgiler Tablo 5.2 'de verilmiştir. PCDD / PCDF ve dioksin benzeri
PCB için, yalnızca izotop seyreltme HRMS ile ölçüm tavsiye edilir ve detaylar standart operasyon
prosedürlerinde (SOP) bulunabilir (örn, EPA yöntemi 8290A, EPA yöntemleri 1613 ve 1668).
( Açıktır ki, HRMS, konjener spesifik orto olmayan ve mono-orto ikame PCB dahil olmak üzere
(örneğin, EPA metodu 1668) tüm PCB’nin ve aynı zamanda OCP'lerin belirlenmesi için kullanılabilir
ve gerçekten de GC-ECD ile karşılaştırıldığında çok yüksek seviyede güven veren sonuçlar
sağlayacaktır. Ancak, geniş kullanılabilirliği, nispeten düşük maliyeti ve düşük ng/g düzeyinde veya
daha yüksek çevre matrislerdeki di-orto PCB analizi için bu teknolojinin kullanılması konusunda var
olan önemli bilgi tabanı nedeniyle GC-ECD kullanımı gösterge PCB’ler için tavsiye edilir. OCP'ler
genellikle GC-ECD ile analiz edilmektedir, ancak çok daha iyi bir GC/MS ve etiketlenmiş standartların
kullanımı ile daha kesin sonuçlarla analiz edilebilir. Başka bir son gelişme ise Time-of-Flight MS
araçlarıdır (ToF-MS). Bu tezgah üstü MS aletleri günümüzde geleneksel HRMS araçlarınınkini bile
aşan çözünürlük sunmaktadır. Yakın gelecekte bu araçların PCCD/F’ler ve non-orto PCB analizi için
de, geleneksel HRMS sektörü araçların yerini alması beklenmektedir.
Aşağıdaki bilgiler, KOK analizi yapan laboratuvarlar ve örnekleme ekibini analitik yöntemlerin
duyarlılığı yanı sıra gerekli numune miktarı konusunda kılavuzluk etmek için derlenmiştir
Bir matris olarak su için aşağıdaki yönelim yardımcı olabilir:
Ünite HRMS LRMS ECD
PCDD/PCDF
dl-PCB
TEQ (toplam)
KOK Pestisitleri/HCH pg L-1
1 1 1
gösterge PCB
PBDE
PFOS pg L-1
5-10
Kırmızı alan ilgili matrisle kombinasyon halindeki bu enstrümanların KİP için önerilmediğini gösterir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
89
Madde grubu/ Matris-
enstrümanlar
Anne sütü/İnsan kanı Ortam havası Enstrümantasyon/yöntem tespit sınırı İyonlaşma modu
Ünite HRMS LRMS ECD Ünite HRMS LRMS ECD Ünite HRMS LRMS ECD
PCDD/PCDF pg TEQ g-1
yağ 1 pg PUF-1
veya fg m-3
-1
0.05
dl-PCB pg TEQ g-1
yağ 1 pg PUF-1
veya fg m-3
-1
0.1
TEQ (toplam) pg TEQ g-1
yağ 1 pg PUF-1
veya fg m-3
-1
0.1
OC Pestisitleri (<6 Cl) ng g-1
yağ pg PUF-1
veya fg m-3
1-5 -1
0.5 0.5 0.5 EI-MS
OC Pestisitleri (>=6 Cl) ng g-1
yağ pg PUF-1
veya fg m-3
-1
0.1 0.1 ECNI-MS 1
gösterge PCB ng g-1
yağ pg PUF-1
veya fg m-3
1-5 -1
0.5 0.5 0.5 EI-MS
PBDE ng g-1
yağ pg PUF-1
veya fg m-3
1-5 -1
0.5 0.1 ECNI-MS
HBCD ng g-1
yağ pg PUF-1
vea fg m-3
pg -1
0.5 0.1 ECNI-MS
HBCD (LC) ng g-1
yağ pg PUF-1
veya fg m-3
-1
0.5 LC-MS/MS APCI 2
PFOS pg mL-1
pg PUF-1
veya fg m-3
-1
1 LC-MS/MS negatif ESI
Not:
Kırmızı alan ilgili matrisle kombinasyon halindeki bu enstrümanların KİP için önerilmediğini gösterir.
1: Elektron yakalama negatif iyonu MS PBDE için ve aynı zamanda endosülfan, klordan, toksafen dahil yüksek klorürlü OC'ler için tecih edilen moddur.
2: HBCD izomerleri positif kimyasal iyonlaşma modunda LC-MS/MS ile veya PBDE ile olduğu gibi GC-MS ile ECNIMS ile analiz edilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
90
55..44 VVeerriilleerriinn iişşlleennmmeessii
Analitik sonuçlar ile birlikte bildirilmesi gereken bir dizi parametre vardır. Bunlar arasında
ekstraksiyon ve temizleme verimliliği ve kör değerleri bulunmaktadır, ancak sonuçlar, bu parametreler
ile telafi edilmemelidir. Sonuçların belirsizliği de, tercihen laboratuvarlar arası veya laboratuvar içi
karşılaştırmaları kullanarak, en azından tahmin edilmeli, ama tercihen belirlenmelidir.
Bir bileşiğin tespit edilebildiği en düşük konsantrasyon (saptama sınırı, LOD) ile gürültünün üç katına
eşit bir sinyale karşılık gelen olarak tanımlanır. Nicel olarak tanımlanabilen (nicel ölçüm sınırı LOQ)
en düşük konsantrasyon LOD’den 3.3 kat daha yüksektir. LOD ve LOQ arasındaki seviyelerde
bulunan bileşikler mevcut olarak, ya da muhtemelen yaklaşık konsantrasyonda mevcut olduğu
bildirilebilir, ancak bu ikinci durumda sonuç, net bir şekilde LOQ'nun altında olarak işaretlenmelidir
Saptama sınırının altındaki sonuçlar LOD için gerçekçi bir rakam ile <"LOD" olarak rapor edilmelidir.
Bununla birlikte, gerçek saptama sınırı bilindiği zaman, örneğin, LOD’un altında bildirilen küçük
sayılardan etkilenmeyen medyan gibi sağlam bir istatistik kullanılarak, sansürlü verilerin ele alınması
için birkaç istatistik tekniği vardır.
Şekil 5.2: Sıralamada LOD’un üstündeki aynı yıllık örnekten konsantrasyonların regresyon yoluyla
kestiriminden elde edilen, LOD’dan daha az olarak bildirilen ikame konsantrasyonlara örnek. LOD üstü verilere
uydurulan Log-lineer regresyon. Noktalar – LOD üstü konsantrasyonlar, Üçgenler = LOD’un altında bildirilen
konsantrasyonlarda ikame değerler, Kareler = LOD/2 - değerler.
Başka bir yöntem ampirik beklenen sıralama istatistiğine dayalı her bilinmeyen konsantrasyonun bir
tahminini kullanmaktadır (Helsel ve Hirsch, 1995). Bu yöntem, sıralamada tespit edilen sıralı
konsantrasyonların log-lineer regresyonuna uyar ve sonra bu ilişkiyi, saptama sınırının altında olduğu
bildirilen bu konsantrasyonların değerini tahmin etmek için kullanır (Şekil 5.2).
Sonuçlar aynı zamanda, alt sınırın ölçülebilir olmayan sıfıra ayarlanan zirveler ve LOQ altındaki
sonuçların LOQ’ya eşit olarak ayarlandığı üst sınıra dayalı bir değer arasındaki aralık olarak rapor
edilebilir.
PCB gibi karmaşık karışımların analizinde, her zaman gaz kromatogramlarında birlikte yıkama
zirveleri için bir risk vardır ve bilinen müdahaleler rapor edilmelidir.
55..55 KKaalliittee kkoonnttrrooll oorrggaanniizzaassyyoonnuu
Bölgeler arasında ve bölgeler içinde birden çok kaynaktan gelen verilerin karşılaştırılmasını sağlamak
için örnek almadan, analize ve veri raporlamaya kadar tüm adımlarda kalite güvencesi (KG) esastır.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
91
Kalitesi yetersiz veriler en iyi durumda kaynak israfıdır ve en kötüsü ise etkililik değerlendirme
sonuçlarını zayıflatma potansiyeline sahiptir.
Verilerin karşılaştırılabilirlik düzeyi için gereklilikler değişebilir. Örneğin, coğrafi ya da mekansal
eğilimler ilgili coğrafi alan boyunca yeterli derecede karşılaştırılabilirlik gerektirir. Bununla birlikte,
bir coğrafi bağlamında ‘karşılaştırılamaz’ olan belirli bir kaynaktan gelen veriler, ‘yanlılığı’ tutarlı
olduğu sürece zamansal eğilimlerin saptanması için uygun olabilir.
Örneklerin laboratuvar analizlerini ilgilendiren kalite güvencesi bileşenleri açısından, KİP için veri
üretimine katılan tüm laboratuvarların uygun 'kurum içi' KG/KK rejimi yürütmeleri esastır. Bu rejim,
örneğin, iç referans malzemelerin düzenli analizine ve mevcutsa uygun sertifikalı referans
malzemelerin periyodik analizine dayalı kontrol grafiklerinin sürdürülmesini içermelidir. Erişimi
olmayan laboratuvarlara mevcut referans malzemelerini kullandırma, analitik kapasite geliştirmenin
önemli bir bileşeni olabilir.
İyi KG uygulamalarının çoğu tarafından uygulanan KG rejiminin bir başka bileşeni de, ulusal,
bölgesel ya da küresel karşılaştırma çalışmalarına (laboratuvarlar arası kalibrasyon alıştırmaları, halka
testler, laboratuvar performans testi düzenleri vs.) düzenli ve rutin katılımdır. Bazı koordineli izleme
programları bu tür alıştırmalara katılımı gerektirir. Uluslararası laboratuvarlar arası karşılaştırmalar
katılan laboratuvarlar arasında karşılaştırılabilirlik değerlendirilmesi için yararlı bir vasıtayı temsil
eder, ama her zaman 'o günün' performansını yansıtır. Laboratuvar performans testi düzenleri
genellikle laboratuvar yeteneğinin daha sürekli bir değerlendirmesini sağlamak üzere tasarlanmıştır.
Kalite güvencesi/kalite kontrol organizasyonu (KG/KK) KİP kapsamında özel ilgiyi garanti eder.
KG/KK ile ilgili öneriler bu belgenin çeşitli bölümlerinde bulunmaktadır. KİP tarafından üretilen
verilerin yeterli kalitede olmasını temin etmek için, aşağıdakiler gibi kapsamlı faaliyetlere ihtiyaç
olacaktır:
Uygun analitik standartlar ve referans malzemelerin dağıtımı;
Laboratuarların uygun (örneğin, uluslararası kabul gören) laboratuvarlar arası kalibrasyon ve
laboratuvar performans test programlarına katılımı (gerektirme);
Gerektiğinde, yeni laboratuvarlar arası kalibrasyon veya laboratuvar performans testi
programlarının organizasyonu;
Gerektiğinde, (yeni/gerekli) referans malzemelerinin üretimi.
55..66 KKaayynnaakkççaa
EC (2002): Commission Directive 2002/69/EC of 26 July 2002 laying down the sampling methods and the
methods of analysis for the official control of dioxins and the determination of dioxin-like PCBs in foodstuffs.
Official Journal of the European Communities, L 209/5-L 209/14 (dated 6.8.2002)
OECD, various years. OECD Series on Principles of Good Laboratory Practice and Compliance Monitoring
(various volumes). OECD Principles on Good Laboratory Practice (as revised 1997–1999), OECD. Available at
www.oecd.org/ehs/
Analytical methods for PFOS
Ahrens, L., K. Vorkamp, P. Lepom, P. Bersuder, N. Theobald, R. Ebinghaus, R. Bossi, J. L. Barber and E.
McGovern (2010). Determination of perfluoroalkyl compounds in water, sediment, and biota. ICES Techniques
in Marine Environmental Sciences No. 48, International Council for Exploration of the Sea. Copenhagen, DK:
16 pp.
Hansen, K. J., L. A. Clemen, M. E. Ellefson and H. A. Johnson (2001). "Compounds-specific, quantitative
characterization of organic fluorochemicals in biological matrices." Environ. Sci. Technol. 35(4): 766-770.
ISO (2008). Determination of Perfluorooctanesulfonate (PFOS) and Perfluorooctanoate (PFOA) - Method for
Unfiltered Samples Using Solid Phase Extraction and Liquid Chromatography/Mass Spectrometry.
ISO/DIS25101 (ISO/TC147/SC2/WG56) International Organization for Standardization Geneva, CH.
Jahnke, A., L. Ahrens, R. Ebinghaus, U. Berger, J. L. Barber and C. Temme (2007). "An improved method for
the analysis of volatile polyfluorinated alkyl substances in environmental air samples." Analytical and
Bioanalytical Chemistry 387(3): 965-975.
Kuklenyik, Z., L. L. Needham and A. M. Calafat (2005). "Measurement of 18 Perfluorinated Organic Acids and
Amides in Human Serum Using On-Line Solid-Phase Extraction." Anal. Chem. 77: 6085-6091.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
92
Kuklenyik, Z., J. A. Reich, J. S. Tully, L. L. Needham and A. M. Calafat (2004). "Automated solid-phase
extraction and measurements of perfluorinated organic acids and amines in human serum and milk." Environ.
Sc. Technol. 38(13): 3698-3704.
Shoeib, M., T. Harner, B. H. Wilford, K. C. Jones and J. Zhu (2005). "Perfluorinated sulfonamides in indoor and
outdoor air and indoor dust: occurence, partitioning, and human exposure." Environ. Sci. Technol. 39: 6599-
6006.
Taniyasu, S., K. Kannan, K. S. Man, A. Gulkowska, E. Sinclair, T. Okazawa and N. Yamashita (2005).
"Analysis of fluorotelomer alcohols, fluorotelomer acids, and short- and long-chain perfluorinated acids in water
and biota." Journal of Chromatography A 1093(1-2): 89-97.
van Leeuwen, S. P. J. and J. de Boer (2007). "Extraction and clean-up strategies for the analysis of poly- and
perfluoroalkyl substances in environmental and human matrices." Journal of Chromatography A 1153(1-2): 172-
185.
Van Leeuwen, S. P. J., A. Karrman, B. Van Bavel, J. De Boer and G. Lindstrom (2006). "Struggle for quality in
determination of perfluorinated contaminants in environmental and human samples." Environmental Science and
Technology 40(24): 7854-7860
Examples: Analytical Methods for POPs Pesticides
AOAC Official Method 970.52 Organochlorine and Organophosphorous Pesticide Residue Method. General
Multiresidue Method. 2005 AOAC International
AOAC Official Method 955.22 Organochlorine and Organophosphorous Pesticide Residue Method. 2005
AOAC International
EPA Method 8081A: Organochlorine Pesticides by Gas Chromatography (and ECD)
ISO 6468 (1996) Water quality – Determination of certain organochlorine insecticides, polychlorinated
biphenyls and chlorobenzenes – Gas chromatographic method after liquid-liquid extraction
ISO 10382 (2002): Soil quality – Determination of organochlorine pesticides and polychlorinated biphenyls –
Gas-chromatographic method with electron capture detection
EPA Method 8081A: Organochlorine Pesticides by Gas Chromatogaphy (and ECD)
Examples: Analytical Methods for PCB
DIN 38414-20 (1996): German standard methods for the examination of water, waste water and sludge - Sludge
and sediments (group S) - Part 20: Determination of 6 polychlorinated biphenyls (PCB) (P 20)
EN 12766-1 (2000): Petroleum products and used oils – Determination of PCBs and related products – Part 1:
Separation and determination of selected PCB congeners by gas chromatography (GC) using an electron capture
detector (ECD)
EN 12766-2 (2001): Petroleum products and used oils – Determination of PCBs and related products – Part 2:
Calculation of polychlorinated biphenyl (PCB) content
EN 61619 (2004): Insulating liquids – Contamination by polychlorinated biphenyls (PCBs) – Method of
determination by capillary column gas chromatography
EPA Method 1668, Revision A: Chlorinated Biphenyl Congeners in Water, Soil, Sediment, and Tissue by
HRGC/HRMS, United States Office of Water, EPA No. EPA 821-R-00-002, Environmental Protection Agency
(4303), December 1999
EPA Method 8080: Organochlorine Pesticides and PCBs
EPA Method 8082: Polychlorinated biphenyls (PCBs) by gas chromatography
(www.epa.gov/epaoswer/hazwaste/test/pdfs/8082.pdf)
EPA Method 8275A: Semivolatile organic compounds (PAHs and PCBs) in soils/sludges and solid wastes using
thermal extraction/gas chromatography/mass spectrometry (TE/GC/MS), EPA analytical chemistry guidance
SW-846
ISO 6468 (1996) Water quality – Determination of certain organochlorine insecticides, polychlorinated
biphenyls and chlorobenzenes – Gas chromatographic method after liquid-liquid extraction-
ISO 10382 (2002): Soil quality – Determination of organochlorine pesticides and polychlorinated biphenyls –
Gas-chromatographic method with electron capture detection
JIS K 0093 (2002): Testing method for polychlorobiphenyl in industrial water and wastewater
Examples: Analytical Methods for PCDD/PCDF and dl-PCB [FORMAT: move to next page?]
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
93
EPA Method 1613: Tetra-through Octa-Chlorinated Dioxins and Furans by Isotope Dilution HRGC/HRMS,
October 1994, (www.epa.gov/waterscience/methods/1613.pdf)
EPA Method 8290A: Polychlorinated Dibenzodioxins (PCDDs) and Polychlorinated Dibenzofurans (PCDFs) by
High-Resolution Gas Chromatography/High-Resolution Mass Spectrometry (HRGC/HRMS), revision 1 January
1998
EPA Method T09: Determination of polychlorinated dibenzo-p-dioxins (PCDDs) in ambient air using high-
resolution mass spectrometry (HRGC/HRMS)
EPA Method 8280A: The analysis of polychlorinated dibenzo-p-dioxins and polychlorinated dibenzofurans by
high resolution gas chromatography/low resolution mass spectrometry (HRGC/LRMS) (EPA analytical
chemistry guidance SW-846)
EPA Method 8290: Polychlorinated dibenzodioxins (PCDDs) and polychlorinated dibenzofurans (PCDFs) by
high-resolution gas chromatography/high resolution mass spectrometry (HRGC/HRMS) (EPA analytical
chemistry guidance SW-846)
ISO 18073 (2004): Water quality –Determination of tetra- to octa-chlorinated dioxins and furans – Method using
isotope dilution HRGC/HRMS
Helsel, D.R. and Hirsch, R.M., 1995. Statistical Methods in Water Resources. Studies in Environmental Sciences
49. Elsevier, Amsterdam.
Jensen, S., Häggberg, L., Jörundsdottir, H., Odham, G., 2003. A quantitative lipid extraction method for the
residue analysis of fish involving nonhalogenated solvents. J. Agric. Food Chem. 51:5607-5611.
de Boer, J., van der Meer, J., Brinkman, U.A.Th., 1996. Determination of chlorobiphenyls in seal blubber,
marine sediment and fish: Interlaboratory study. Journal of the Association of Official Analytical Chemists,79:
83-96.
Nicholson, M., 1989. Analytical results: how accurate are they? How accurate should they be? Marine Pollution
Bulletin, 20:33-40.
de Boer, J., Duinker, J.C., Calder, J.A.., van der Meer, J., 1992. Inter-laboratory study on the analysis of
chlorobiphenyl congeners. Journal of the Association of Official Analytical Chemists, 75:1054-1062.
de Boer, J., van der Meer, J., Reutergårdh, L., Calder, J.A., 1994. Inter-laboratory study on the determination of
chlorobiphenyls in cleaned-up seal blubber and marine sediment extracts. Journal of the Association of Official
Analytical Chemists, 77:1411-1422.
de Boer, J., Oehme, M., Smith, K., Wells, D.E., 2000. Results of the QUASIMEME toxaphene inter-laboratory
studies. Chemosphere, 41:493-497.
JEFCA, 2001. Summary and conclusions from the Joint FAO/WHO expert Committee on Food Additives, Fifty-
seventh meeting, Rome, 5-14 June, 2001.
IUPAC, 2002. Harmonized guidelines for single laboratory validation of methods of analysis. International
Union of Pure and Applied Chemistry. Pure Appl. Chem., 74:835-855.
Thompson, M., Wood, R., 1993a. The international harmonized protocol for the proficiency testing of chemical
analytical laboratories, Pure and Applied Chemistry, 65:2123-2144.
Thompson, M., Wood, R., 1993b. The international harmonized protocol for the proficiency testing of chemical
analytical laboratories, Journal of the Association of Official Analytical Chemists, 76:926-940.
Wallace, J. C., Brzuzy, L.P., Simonich, S. L., Visscher, S. M., Hites, R.A., 1996. Case Study of Organochlorine
Pesticides in the Indoor Air of a Home. Environ Sci Technol 30:2730-2734.
Wells, D.E., Aminot, A., de Boer, J., Cofino, W.P., Kirkwood, D., Pedersen, B., 1997. Marine Pollution Bulletin
35:3-17.
Weigert, P., Gilbert, J., Patey, A.L., Key, P.E., Wood, R., Barylko-Pikielna, N., 1997. Analytical quality
assurance for the WHO GEMS/Food EURO programme-results of 1993/94 laboratory proficiency testing. Food
Additives and Contaminants, 14:399-410.
Wilson, A.L., 1979. Approach for achieving comparable analytical results from a number of laboratories. The
Analyst, 104:273-289.
Web kaynakları
UNEP/GEF POPs laboratory capacity building project http://www.chem.unep.ch/pops/laboratory/default.htm
STAP/GEF workshop report http://www.unep.org/stapgef/documents/popsJapan2003.htm
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
94
WHO GEMS/Food http://www.who.int/foodsafety/chem/gems/en/
UNEP Regional Seas Program http://www.unep.org/water/regseas/regseas.htm
National monitoring activities http://www.chem.unep.ch/gmn/02_natpro.htm.
Global assessment of PTSs http://www.chem.unep.ch/pts/default.htm
US EPA http://www.nemi.gov
Japan Environment Agency http://www.env.go.jp/en/topic/pops/index.html
ICES http://www.ices.dk/env
OSPAR http://www.ospar.org
HELCOM http://www.helcom.fi/Monas/CombineManual2/CombineHome.htm
International organization for Standardization http://www.iso.org
Association of Official Analytical Chemists International http://www.aoac.org
Gosstandard http://www.kanexkrohne.
com/english/Downloadarea/gosstandard_russia.shtml
EPA method 3545A http://www.epa.gov/epaoswer/hazwaste/test/pdfs/3545a.pdf
EPA methodology for PCDD/F http://www.epa.gov/SW-846/pdfs/8290a.pdf
http://www.epa.gov/Region3/1668a.pdf
EPA method 8290A http://www.epa.gov/SW-846/pdfs/8290a.pdf
EPA method 1668 http://www.epa.gov/Region3/1668a.pdf
EU legislation on QA
http://europa.eu.int/eur-lex/pri/en/oj/dat/2002/l_221/l_22120020817en00080036.pdf
http://europa.eu.int/eur-lex/pri/en/oj/dat/2002/l_209/l_20920020806en00150021.pdf
Quality charts http://www.eurachem.ul.pt/guides/EEE-RM-062rev3.pdf
JEFCA, 2001 http://www.who.int/pcs/jecfa/Summary57-corr.pdf
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
95
66 VVEERRİİ İİŞŞLLEEMMEE
66..11 HHeeddeefflleerr vvee ÖÖnncceelliikklleerr
Küresel İzleme Planı sonuçları Stockholm Sözleşmesi’nin etkililiğinin değerlendirmesini desteklemek
için KOK’ların küresel olarak izlenmesinden elde edilen eğilimleri belirlemek için kullanılacaktır. Bu
nedenler birincil hedef çeşitli bölgeler emisyon ve/veya söz konusu kirleticilere maruziyette zaman
içindeki eğilimleri ortaya çıkarabilecek olan (karşılaştırılabilir) verileri elde etmektir.
Bu hedefe ulaşmak için sözleşme taraflarınca gerekli verilerin ve bilginin etkili paylaşımı ve teslimi
esastır. Sağlanan verilerin şu özelliklerde olması gerekir:
- Stockholm Sözleşmesi etkililiğini değerlendirme amaçlarına uygun olmak;
- Yeterli kalite ve detay seviyesine sahip olmak;
- Zaman içinde tutarlı ve karşılaştırılabilir olmak;
- Şeffaf ve mümkün olduğu derecede kamuoyuna açık ve sınırlanmamış olmak.
66..22 VVeerrii ppoolliittiikkaassıı
6.2.1 Terminoloji
Karışıklığı önlemek için, tüm taraflarca aynı anlaşılmalarını sağlamak amacıyla bu belgede kullanılan
bazı temel terimler ve kavramları tanımlamak önemlidir:
Birincil KİP verileri: KİP hedefleri ile uyumlu, KİP ya da diğer programların himayesinde
toplanan örnekler üzerinde yapılan ölçümlerin sonuçlarıdır. Yeri ve örnekleme zamanlaması da
dahil olmak üzere anlamlı bir şekilde KOK verileri yorumlamak için gerekli olan belirli
örneklerde KOK’ların ölçümlerini ve bu örnekler ile ilgili diğer değişkenlerin (örn. biyolojik eş
değişkenler) ölçümlerini içerir.
KİP meta-verileri: bir şekilde birincil KİP verilerini açıklayan herhangi bir başka veri veya
bilgidir. Bunlar arasında KİP’e katkıda bulunan belirli bir küme analizin ya da programların
tasarlanması ve uygulanması için kullanılan metodolojiler (örn., örnekleme ve analiz için) ve
sorumlu laboratuvarlar hakkında bilgiler olabilir.
Ek veriler: Stockholm Sözleşmesi değerlendirme sürecinde kullanılmak üzere kabul edilebilir
herhangi bir başka veri veya bilgidir. Bunlar, ilgili bilgi ve/veya yayınlanmış kaynaklardan gelen
verileri (örn. bilimsel olarak değerlendirilmiş bilimsel literatür, mevcut değerlendirme, vb), veri
yorumlama ve değerlendirmesiyle ilgili olabilecek modelleme faaliyetlerinin sonuçları veya
birincil KİP verilerinin geçerli ve anlamlı bir şekilde (örn. proses araştırmaları, besin-ağı
çalışmaları vb).yorumlanmasına yardımcı olabilecek araştırma faaliyetlerinin sonuçlarını
içerebilir. Bu tür veriler, özellikle gerekli veri yönetimi altyapısı bazı bölgelerde hala geliştirme
aşamasında olduğu ilk dönemde, Stockholm Sözleşmesi değerlendirme sürecine önemli bir katkı
oluşturacaktır.
Birincil KİP verileri (ve bu ilgili gözlemin örn. yayınlanan kaynaklardan çıkan ek veriler) şu alt-
bölümlere ayrılabilir:
Toplulaştırılmamış veriler: bireysel örnek ölçüm değerleri (örn. x yeri ve y zamanında örnek
alınmış özel tek bir balığın karaciğer dokusunda PCB153 konsantrasyonu).
Aggregated data: (istatistiksel olarak) özet veriler, örn. bir dizi bireysel örnekte ölçümleri
özetleyen ortalama değerler.
6.2.2 Veri politikası
KİP veri işleme faaliyetleri, hem verilerin kendisini hem de nasıl ele alındıkları ve analiz edildikleri
açısından sürecin şeffaflığını teşvik etmelidir. KİP veri politikası da mevcut en uygun ve güncel
bilgiye erişim sağlanmasını (Stockholm Sözleşmesi değerlendirmeleri amaçlı) hedeflemelidir. Bazı
ülkeler kendi ülkeleri için KİP verilerinin onaylanmasını isteyebilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
96
Verilere potansiyel kamu erişimi göz önüne alındığında, genellikle toplulaştırılmamış veriler, toplu
veriler ve üst düzey meta-veriler arasında bir ayrım yapılmaktadır. Genellikle verilerin kamuya
açıklanması ile ilgili duyarlılık şu sıralamada azalmaktadır: toplulaştırılmamış veriler > toplu veriler>
yüksek düzeyde meta-veriler. Üst düzey meta-veriler herhangi bir kısıtlamaya tabi değildir.
KİP kapsamında oluşturulan verilerin bir kısmı üretildikten kısa süre sonra kamu erişimine açıldığı
için zaten kamuya mal olmaktadır. Bununla birlikte, diğer veriler sınırlandırılabilir; örneğin, verilerden
sorumlu bilim insanlarının veriler kamuoyuna açıklanmadan önce sonuçlarını yayınlamasına izin
vermenin bir ertelemeye tabi olması.
Stockholm Sözleşmesi değerlendirmeleri açısından verilerin kullanılması veri sahiplerinin haklarına
zarar vermemelidir. Bu yüzden, mutabakat içinde olmalarını sağlamak amacıyla, veri sahiplerine kendi
verilerinin nasıl kullanılacağı ve veri veya sonuçların hangi kısımlarının ve ne zaman kamuya
açıklanacağı konusunda bilgi verilmelidir. Ayrıca, veri kaynaklarının tam ve uygun bildirimi veri
politikasının önemli bir parçası olmalıdır.
KİP’ten teslim edilen tüm veriler için, yukarı belirtilenleri kolaylaştırmak için:
- Veri sahipleri tespit edilmelidir (not: bu her zaman veri sağlayıcısı ile aynı değildir);
- Verilerin kamunun erişimine açılması konusundaki kısıtlamalara ilişkin her türlü şart (veri
sahipleri tarafından) düzgün bir şekilde tarif edilmelidir;
- Verilere ilişkin gerekli kaynak gösterme/tanıma (veri sahipleri tarafından) sağlanmalıdır.
66..33 RRaappoorr eeddiilleecceekk vveerriilleerr
Veri setleri içinde ve bölgeler arasındaki veri setleri arasında zaman içinde tutarlılığı sağlamak için
asgari raporlama şartları gereklidir.
İdeal olarak, toplulaştırılmamış veriler (bireysel örnek ölçüm değerleri) rapor edilmelidir. Veriler
istatistiksel toplu veriler (ortalamalar) olarak rapor edildiğinde:
- İlgili istatistiki ortalamasının türü (örn. ortalama, geometrik ortalama, medyan) açıkça
belirtilmelidir ve
- Veriler aynı zamanda değişkenlik tahminini (standart sapma, standart hata, güven aralığı vb.)
içermelidir.
Hava (yerel kirlenmeden etkilenmeyen sahalarda izlenmiş olan) ve insan dokuları (anne sütü veya kan)
KİP kapsamındaki temel izleme matrisleri olarak belirlenmiştir. Ancak, veri işleme rutinleri de KİP
kapsamında tanımlanan çevresel örneğin diğer türlerin (kabuklular, dokular, organlar ve diğer biyota
vb) izlenmesinden elde edilen sonuçları da içermelidir. Belirlenen KİP matrislerine ilişkin temel veya
ek veriler mevcut değilse, örn. gıdada KOK düzeyleri, vb diğer ilgili verilerin kullanımına izin vermek
için bir miktar esneklik muhafaza edilecektir
6.3.1 Kirletici madde verileri
Söz konusu kirletici maddeler Stockholm Sözleşmesi KİP kapsamında tanımlananlardır (bkz. Bölüm
2). Mümkün olduğu ölçüde, bireysel bileşikler veya konjenerleri ya da izomerleri için veriler rapor
edilmelidir.
Kirletici konsantrasyonlarına ilişkin veriler birimleri ve belirleme temeli (yaş ağırlık, lipit ağırlık vb.)
açıkça belirtilerek rapor edilmelidir. KİP öncelik matrisleri için tavsiye edilen birimler ve belirleme
temeli aşağıdaki gibidir:
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
97
Hava İnsan sütü ve kanı Diğer biyota dokuları ve
organları
PCDD/PCDF
hariç tüm
KOK'lar
pg/m3 ng/g lipid ng/g lipid
PCDD/PCDF fg/m3 pg/g lipid pg/g lipid
pg/g = gram başına piko-gram = 10-12
= nano-g/kg
fg/g = gram başına femto-gram = 10-15
= piko-g/kg
6.3.2 Ortak faktörler ve yöntem bilgisi
Çeşitli ortamlarda kirletici madde konsantrasyonlarının verilerin raporlanmasına ek olarak, KİP’in
hedefleri örneğin zaman serisi veri setlerinin geçerli yorumuna izin verecek yeterli ek veriler ve
bilgilerin de rapor edilmesini gerektirir. Bu, herhangi bir bireysel veri kümesi için şunların
raporlanmasını içerir:
- İlgili örnek alma yeri (yerleri) (saha tanımları dahil;
- Örnek alma zamanı (veya veri kümesinin temsil ettiği süre);
- Zamansal eğilimleri yorumlanması ile ilgili olabilecek diğer faktörler ile ilgili veriler (örneğin,
örnek alınan hayvanların yaşı/büyüklüğü, örnek alınan hava hacimleri, örnek alınmış insan
topluluklarının sigara veya beslenme alışkanlıkları, kullanılan yöntemler hakkında bilgi);
- Raporlama bazında dönüşümü sağlamak için parametrelere ilişkin veriler (örn. % lipid ve lipid
tayini için kullanılan yöntemler);
- Örnekleme ve analiz, KG/KK rutinleri için kullanılan yöntemlere ilişkin bilgiler;
- (Uluslararası) laboratuarlar arası kalibrasyon alıştırmalarında laboratuvar performans
sonuçlarına ve laboratuvar performans testi programlarına ilişkin bilgiler.
Özellikle bölgesel izleme planları daha detaylı belirtildiğinde raporlama şartlarının diğer ayrıntılarının
tespit edilmesi gerekir.
6.3.3 Saptama sınırı, ölçüm sınırı
Saptama sınırı (LOD) ve ölçüm sınırı (LOQ) bu belgede, Bölüm 5.4 de tanımlanmıştır.
Algılanmayanlar normalde, rapor edilmesi gereken değer olan, 'LOD’dan daha az' şeklinde rapor
edilmelidir; yani saptama sınırı 0.5 ng/g lipid ise, saptanmayan değer <0.5 ng/g lipid olarak rapor
edilmelidir.
6.3.4 Türetilmiş parametreler
Normalleştirilmiş veya düzeltilmiş değerler olarak türetilmiş miktarlar veya TEQ veya konjenerlerin
toplamları olarak parametreler, normalde, bireysel konjenerler vb için rapor edilen verilere dayanarak,
verilerin değerlendirilmesinden sorumlu olanlar tarafından üretilmelidir.
Türetilmiş değerlerin rapor edilebileceği kabul edilirse; o zaman saptama sınırının altındaki değerlerin
nasıl kapsama alınacağı, uygulanacak TEF’in açıklaması da dahil olmak üzere, uygulanacak
yöntemlerin ayrıntılı tanımı verilmelidir.
PCDD/PCDF analizi durumunda TEQ hesaplaması için, üst sınır ve alt sınır değerlerinin JECFA
(Gıda Katkı Maddelerine ilişkin FAO/WHO Ortak Uzmanlar Komitesi) tavsiyeleri doğrultusunda
rapor edilmesi kuvvetle tavsiye edilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
98
66..44 VVeerrii kkaalliitteessii
Stockholm Sözleşmesi sürecinde kullanılmak üzere kabul edilmeden önce, verilerin 'uygun kaliteye'
sahip olduğunun, bağımsız bir değerlendirmede kabul edilmesi tavsiye edilir.
Veri kalite gereklilikleri tüm bölgeler için aynı olacaktır; gerektiğinde, amaç, en düşük ortak payda
gerekliliklerini azaltmak değil, kapasite geliştirmek olacaktır.
Veri kalite değerlendirmesi farklı aşamalarında çeşitli bileşenleri içerir:
- Veriler, rapor edilmeden önce, kaynağında uygun kalitede olduğu değerlendirilmelidir. Bu,
örnekleme sırasında ve laboratuvar içinde uygun yöntemlerin ve KG/KK rutinlerinin
uygulanmasını içerir. Veriler, üreten laboratuvar tarafından ve ardından, diğer şeylerin yanı
sıra, verilerin doğru düzenlendiğini ve derlendiğini ve raporlama şartlarına göre eksiksiz olup
olmadığını kontrol etmesi gereken verilerin kaynağı olan programın koordinatörü tarafından
mercek altına alınmalıdır. Veri sağlayıcı veriler rapor edilmeden önce bunun yapılmış
olduğundan emin olmalıdır.
- İhtimal olduğunda, raporlama sonrasında, veriler örneğin, teslim edilen verilerin tamlığını
kontrol etmek ve bileşenler arası karşılaştırmalar (örn. farklı parametrelerin/konjenerlerin
görece konsantrasyonları) ve farklı kaynaklardan gelen verilerin çapraz karşılaştırmaları da
dahil olmak üzere temel kontrollerin yapılması için rutinlerin mevcut olması gereken veri
merkezlerinde veri kalitesi kontrolüne tabi tutulmalıdır. Veri merkezleri, veri kaynaklarına
veri kalitesi geri bildirimi sağlamalıdır.
- 10 Son olarak, veriler, güven aralıkları ve KG’ye ilişkin tüm destekleyici bilgiler, örnekleme ve
analitik yöntemler vb. Stockholm Sözleşmesi etkililik değerlendirmelerinde kullanılmak üzere
verileri kabulden sorumlu bölgesel veri kalitesi inceleme heyeti tarafından
değerlendirilmelidir.
- Örn., uygun KG/KK’den yoksun olan, tüm kalite kriterlerini karşılamayan veya LOD ve LOQ
arasında olan ancak Stockholm Sözleşmesinin bazı amaçları için hala kabul edilebilir olan
veriler için bir işaretleme sisteminin geliştirilmesi gerekebilir.
Sonuçların doğruluğuna ilişkin KG/KK hususlarının yanı sıra, veri alışverişi sırasında kalitenin
korunmasını sağlamak için KG/KK rutinlerinin uygulanması gerekmektedir. Veri derleme ve veri
raporlama hata yapmak için (önemli) bir potansiyelin var olduğu bazı adımları içermektedir: veri
girişi, veri dönüşümünde kullanılan algoritmaların uygulanması, veri iletişimi vb. Bu durum, özellikle
veriler, bunları çok iyi tanıyan ve bu nedenle bariz farklılıkları saptamak için görevlendirilenler, yani
veri toplama/üretmekten sorumlu olan kişilerin 'anlayışları' ötesinde aktarıldığında böyledir. Bu
nedenle şunlar önerilir:
- Verileri ilk oluşturanlardan veri kalite inceleme heyetine kadar uygun bir gözetim zinciri
oluşturulmalıdır. Bu zincir mümkün olduğunca kısa olmalıdır.
- Zincirdeki her bir transfer noktasında, verileri teslim edenler ve alanlar verilerin doğru ve
düzgün aktarıldığını onaylamalıdır. Uygulamada, bu şu adımları içerir: (a) kendilerine
verilerin teslim edildiğini onaylayan alıcılar gerekli teslim şartları ve özelliklerine uygundur,
(b) aktarma sırasında gerçekleşen veri hataları ya da uyumsuzluklarının tespit edilmesini
sağlayacak özet veri ürünlerini (haritalar, özet istatistikleri vb.) hazırlayan veri alıcıları (c) bu
ürünleri inceleyen ve verilerin doğru aktarılmış göründüğünü teyit eden verileri teslim eden
kişiler. Sonuçta, herhangi bir KİP veri değerlendirmesi/ürünü yorum/onay için veri
kaynaklarına geri dönmelidir.
10 Veri kalite incelemesi ve değerlendirme heyetleri bölgesel organizasyon grupları içinden tespit
edilebilir (ayrıntılar için bkz Bölüm 7)
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
99
66..55 VVeerrii aakkıışş vvee ddeeppoollaammaa iimmkkaannllaarrıı
6.5.1 Kapsam
Küresel İzleme Planı veri stratejisinin ana hedefi toplulaştırılmamış birincil KİP verileriniderlemektir.
Toplulaştırılmamış olması verilerin kabul edilen değerlendirme yöntemlerine göre şeffaf ve tutarlı bir
şekilde ele alınmasına izin vermektedir. Gelecekte bir noktada bu yöntemler değiştirilir veya
geliştirilirse, toplulaştırılmamış - birincil KİP verileri yeniden hesaplama veya önceki veri işlemenin
tekrarı için en iyi olanakları sunmaktadır. Toplulaştırılmış veriler yeniden analiz için veya farklı
kaynaklardan gelen verileri birleştirmek için çok daha sınırlı potansiyel sağlamaktadır. (Veri
merkezlerinden toplulaştırılmamış veriler / arşiv olarak erişilebilir olmadığı sürece) ek bilgilerden elde
edilen çoğu veri toplulaştırılmış olacaktır.
Ayrıntı metodolojilerinin birincil KİP verilerinin toplanması ve üretiminde kullandığı meta verilerin
bu kısmı ve yanı sıra laboratuvar kalibrasyonlar arası / test düzeni sonuçları, birincil KİP verilerini
izlemelidir ve veri merkezlerine raporlanmalı ve yanı sıra uygun bir biçimde veri değerlendirme
gruplarının kullanımına sunulmalıdır. Bu alıştırmaları organize edenlerden elde edilebilen
interkalibrasyon / performans test sonuçları genellikle (açıklanmayan) laboratuvar kod sistemine atıfta
bulunğundan, bu sonuçların ölçüm verileri ile birlikte, laboratuvarlar tarafından rapor edilmesi gerekir.
Burada özetlenen KİP veri akışı uluslararası düzeyde veri raporlama ve derleme üzerine
odaklanmaktadır. Ulusal düzeyde veri derleme ve raporlama organizasyonu katılımcı ülkelerin
sorumluluğu olarak kabul edilir. Ancak, bu konuda kapasite geliştirmek için yardım gerektiren
katılımcı ülkeler, Sözleşmeye Taraf ülkeler, Taraflar ve ülkeler arasında deneyim alışverişi de dahil
olmak üzere, bu tür yardımlar için KİP’e bakabilir.
6.5.2 KİP verilerini depolama (derleme ve arşivleme)
Tavsiye edilen veri raporlama modeli 6 coğrafi bölgenin her birinde bir 'bölgesel veri deposu'
kapsamında birincil KİP verisi derleme ve arşivleme işlemi içermektedir.
Bölgesel veri merkezlerinin yanı sıra, Stockholm Sözleşmesi değerlendirmelerinde kullanılan ek
veriler de dahil olmak üzere toplulaştırılmış verileri, veri ürünleri ve sonuçlarını derlemek ve
arşivlemek üzere tek bir KİP 'veri ambarı' kurulacaktır. KİP veri ambarının birincil amacı sürece
şeffaflık sağlamak ve değerlendirmelerle ilgili herhangi bir sonucun (yeterliliği ve etkinliği) temeli
olan veri ve sonuçlara erişimi kolaylaştırmak olacaktır. KİP veri ambarı aynı zamanda, çeşitli
bölgelerinde KİP uygulanması ile ilgili meta-veriler ve örneğin, laboratuvar performansı hakkında
bilgi gibi kalite değerlendirmeleri ile ilgili değerlendirme grupları tarafından istenebilecek bilgi ve
belgeler dahil olmak üzere meta-veri veritabanını sürdürme işlevini de yerine getirebilir.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
100
Belirli bir bölge için bu ideal çözüm, aşağıdaki akış şemasında (1) gösterilmiştir..
Gerçekte ise, bu ideal bir çözümün elde edilmesi mümkün değildir. Aşağıdaki akış şeması (2) en
azından bir süre için bazı bölgelerde daha muhtemel durumu göstermektedir.
İlgili verilerin anlaşılması amacıyla verilerin merkezlerde uygun uzmanlıkla işlenmesinin arzu
edilmesi nedeniyle, mevcut gelişmiş veri merkezleri olan bölgelerde de, tek bir fiziksel konum yerine,
ilgili verileri kapsayacak olabildiğince az sayıda ve çok-disiplinli veri setleri (kan/süt vb) için bölgesel
merkez olarak hizmet edebilen merkezler tercih edilmek suretiyle sınırlı sayıda tematik uzman merkez
vasıtasıyla bölgesel veri depolama uygun olabilir.
Bir veya birden fazla bölgede uygun veri merkezi tespit edilemiyorsa, bölgede gerekli kapasite
oluşturulurken veri kullanımını kolaylaştırmak için geçici bir çözüm belirlenmelidir; komşu bölgelerde
bulunabilecek imkanları kullanmak olası bir seçenektir.
KİP veri yönetimi faaliyetleri için kapasite geliştirme çeşitli bölgelerde önemli olacaktır. Bunu etkili
uygulamanın bir yolu da, bazı bölgelerde model çözümler oluşturmak ve daha sonra, diğer bölgelerde
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
101
veri merkezlerini hayata geçirmek için teknoloji transferi ve personel eğitimi olanaklarını düşünmektir
(örn. bu model merkezler mevcut veritabanlarını - fikri mülkiyet haklarını ihlal önlemek için bazı
uygun lisans anlaşmaları çerçevesinde - diğer merkezlerin erişimine açabilir). Ayrıca, veri
kaynaklarını KİP ihtiyaçları ve şartları konusunda eğitmek ve veri iletimini gerçekleştirmek için, veri
merkezlerinde veri yönetimi yeteneğinin arttırılması için çaba harcanması gerekir. Bu da sadece
gelişmekte olan alanlar için bir sorun değil, aynı zamanda mevcut programlar ve veri akışı olan
alanlarda da veri akışı önünde önemli bir engeldir. Basit pilot projelerden en ileri ülkelerde ulusal
faaliyetlere kadar - veri raporlama her düzeyde KİK (izleme) uygulamasının ayrılmaz bir parçası
olması ve veri yönetiminin bir 'eklenti' alıştırma olmaması çok önemlidir. Veri yönetiminin izleme
programının mali kaynaklarının % 5-10 kadarını tüketebileceği kabul edilmelidir; ancak, bu yatırım
yapılmaksızın harcamaların diğer % 90’ı boşa yapılmış olacaktır.
6.5.3 KİP veri merkezlerinin seçimi
KİP veri merkezlerinin seçiminde aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır:
- Veriler uzun dönem (en azından on yıl) devam eden varlıklarını ve istikrarı sağlayacak temel
üzerinde kurulan merkezlerde derlenmiş olmalıdır; güvenli, uzun vadeli fonlama açısından
yoksun merkezler dikkate alınmamalıdır.
- Veriler, veri yönetimi ve işlenen veri türlerinin anlaşılması açısından uygun uzmanlığa sahip
kurum personeline sahip merkezlerde derlenmelidir.
- Veriler (saha ve saha dışı yedekleme dahil) iletişim ve veri transferi, güvenli veri depolama,
veri ürünlerinin hazırlanması vb de dahil olmak üzere veri işleme için gerekli teknik kaynaklar
ve ekipmana sahip merkezlerde derlenmiş olmalıdır.
KİP uzun vadeli bir faaliyet olarak öngörülmektedir. Bazı durumlarda, eğilimlerin güvenilir bir
yorumunu elde edilmek için birkaç yıllık veri gerekli olacaktır. Veri depolama olanaklarının (yeri veya
faaliyetleri) sık sık değişiklikleri nedeniyle veri yönetimi sürecinin kesintiye uğramasından
kaçınılmalıdır.
Günümüzde, bir bölge içinde aday KİP veri depolama tesisleri olarak ya da ortak veya diğer
bölgelerde depolama tesislerinin kapasite geliştirmesine ortak olabilen veya kolaylaştırabilen
merkezler olarak düşünülebilir çok sayıda veri merkezi bulunmaktadır. Bunlardan bazıları Tablo
6.1'de sunulmaktadır.
6.5.4 Standart veri alışveriş ve raporlama sistemleri
Verilerin teknik olarak mümkün ve ilgili tüm taraflar için oldukça uygun bir şekilde raporlanması,
olası hataları en aza indirir ve tüm raporlama gereksinimi karşılanmasını önemli bir sorun olmaktan
çıkarır.
KİP veri alışverişi muhtemelen geniş bir yelpazede çeşitli biçimlerin kullanımını içerecektir. Bu
nedenle, veri raporlama sistemleri, standardizasyonu mümkün olan maksimum derecede teşvik etmeye
çalışırken, aynı anda mümkün olduğunca esnek olmayı hedeflemelidir. Rapor edilen verilerin içerik ve
detay seviyesi ile ilgili asgari şartları karşılamasını sağlamak için bazı kısıtlamalar konulması gerekir.
Modelleme faaliyetleri ile bağlantılı olarak örneğin bölgeler arasında çevresel taşınmanın anlaşılması
için kullanılacaksa kabul edilen standartlara göre veri derlenmesi de ayrıca önemlidir. Düzgün bir
şekilde uygulandığı takdirde, KİP veri ambarı, model doğrulama vs için kullanılabilecek bir potansiyel
veri kaynağını oluşturur. Ancak, bu konu bu rehber dokümanda daha fazla ele alınmamıştır.
Veri ambarının hedeflenen amaca hizmet edebilmesi için bölgesel depolama tesisleri ve KİP veri
ambarı arasındaki veri alışverişinde kullanılmak üzere standart bir format tanımı muhtemelen gerekli
olacaktır.
Yeni veri alışverişi sistemlerinin ve veritabanları raporlama biçimlerinin geliştirilmesi ve
veritabanlarını yeni sistemlere adapte etme ile ilgili sorunlar ve maliyetler göz ardı edilmemelidir.
Merkezlerin büyük veri hacimlerini işlemesi istendiğinde, mevcut veritabanlarının sürdürülmesi de,
kendi içinde ek kaynak gerektirecek maliyet konusudur. Bu nedenle, mevcut gelişmeler/merkezlerden
en iyi şekilde faydalanmak için ve 'tekerleği yeniden icat etmeden' kaçınmak için tüm çaba
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
102
harcanmalıdır. Kurulu programlarla işbirliği yapma ve mevcut işletmelerden veri işleme hizmeti 'satın
alma' muhtemelen birçok bölgede sıfırdan yeni sistemler kurmaktan daha maliyet etkin olacak ve
tekerrürden ve bu iş ile ilişkili tüm taraflar için olası olumsuz sonuçlardan kaçınmak anlamına
gelecektir. Aynı zamanda, bu bağlamda bölge yeteneklerindeki çeşitliliği kabul etmek gerekir. Bazı
bölgelerde, yeni işleme kapasitesinin geliştirilmesi gerekebilir. Yine, diğer bölgelerde mevcut iyi
işleyen sistemler ile işbirliği (örneğin, ortaklıklar) mali ve kapasite geliştirmek için gerekli zaman
açısından avantajlara sahip olabilir.
6.5.5 Bazı karmaşık faktörler
Veri yönetimi ile ve daha geniş bir bağlamda KİP içinde ele alınması gereken bir dizi konu vardır. Dil
bunlardan sadece biridir. Ortak bir dilin (örn. İngilizce, ya da bir bölgede en yaygın kullanılan dil)
kullanımında ısrarcı olmak pratik olmayabilir. Ancak, veri kaynağından veri ambarına giden yolun
belli bir noktasında, dil engellerinin aşılması gerekecektir. Veri raporlama tek yönlü bir süreç değildir.
Veri derleme ve arşivleme ya da verilerin değerlendirilmesi ve ölçülmesinden sorumlu olanlar geride
veri kaynaklarındaki sorunları, eksik bileşenleri, açıklama isteklerini vb. dile getireceklerdir. Bu aynı
zamanda örneğin PCB bir kişi için poliklorlu bifenil anlamına gelebilirken bir başkası için,
pentaklorobenzen anlamına gelebildiği gibi, verilerin teknik yönlerini için de geçerlidir. Bu yüzden,
veri raporlamada kullanım için standart kodlamanın kabul edilmesi ve benimsenmesi öncelik meselesi
olmalıdır.
İlgili veriler potansiyel olarak hem resmi (örnhem de diğer (örneğin üniversiteler, hakemli literatür)
birçok kaynaktan elde edilebilir. Stockholm Sözleşmesi değerlendirmelerinin muhtemelen tamamı veri
dosyaları şeklinde olmayan çeşitli kaynaklardan gelen verilerden faydalanması gerekecektir. KİP veri
ambarının, verileri en azından elektronik veya basılı kopya biçimlerinde belgeler de dahil olmak üzere
çeşitli biçimlerde barındırmasının mümkün olması gerekir.
Mülkiyet nedeniyle veri sahipleri tarafından verilere konabilecek kısıtlamalara ek olarak, bazı bilgi
türleri hassastır ve veri gizliliği ile ilgili ulusal mevzuata tabidir. İnsanlara ilişkin veriler böyle bir
durumdur. Genellikle verilerin herhangi belirli bir kişi ile özdeşleşmesini engelleyen veri kısıtlamaları
söz konusu olacaktır ve bu yüzden uluslararası değişime açılan veriler detaylı bilgi isteği ile
çakışabilen yüksek düzeyde toplulaştırılma özelliğinde olma eğilimindedir. Tersine, bazı ülkelerin
verileri kamuoyuna açıklanmasını gerektiren mevzuatı var. Bu durumların ikisinin de KİP veri strateji
geliştirirken dikkate alınması gerekir.
66..66 VVeerrii aannaalliizzii
Bölgeler arasında karşılaştırılabilirliği teşvik etmek için uyumlaştırılmış değerlendirme araçları
(örneğin zaman eğilim değerlendirmeleri için istatistiksel yöntemler gibi) ürünler konusunda
anlaşmaya varılmalıdır. Bu da yine izleme planının daha detaylandırılması ve ilgili değerlendirme
metodolojisi ile birlikte belirlenmesini gerektirir. Bazı uluslararası programlar (örn., OSPAR, AMAP,
EMEP) zaten KİP tarafından benimsenmesi düşünülebilir standart bir yöntem uygulamaktadır.
Eğilimlerin güvenilir tespiti, söz konusu eğilimleri tespit için yeterince güçlü olmasını sağlamak için,
KİP’e katkıda bulunan her ulusal eğilim izleme programının tasarımında istatistiksel değerlendirme
yapılmasını gerektirecektir. Bu da, analizin hedef doğruluğunun tesis edilmesini içerecektir.
Birkaç laboratuvarda elde edilen veriler bir araya getirildiğinde istatistiksel gücün azalmış olacağı
ihtimali akılda tutulmalıdır. Laboratuvarlar arası çalışmaların sonuçlarına göre beklenen değişkenlik
göz önüne alındığında, tek tek laboratuvar sonuçlarına göre KOK konsantrasyonlarında sahaya özgü
eğilimlerin kaydedilmesi tavsiye edilir.
66..77 MMaalliiyyeett vvee ffiinnaannssaall ssoonnuuççllaarrıı
Ülkelerin tek tek KİP bölgesel veri merkezlerine veri toplamak ve rapor etmesini sağlamak için
ülkelerin kendi içinde gerekli sistemlerin kurulması maliyetlerini tahmin etmek neredeyse imkansızdır.
Maliyetler ilgili verilerin hacimleri ve ilgili ülke içindeki mevcut kapasiteye bağlıdır. İlgili kurumların
organize ve finanse edildiği resmi yapılar ve yollar ek faktörlerdir. Bunlar ülkeden ülkeye büyük
farklılıklar gösterir. Kapasite eksikliği söz konusuysa, gerekli altyapıların tesisi için kapasite geliştirme
mekanizmaları uygulanmalıdır.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
103
KİP bölgesel veri merkezlerinin çalışması ile ilgili olarak, bu, benzer bir şekilde, bölgeden bölgeye ve
özellikle bölgesel merkez olarak hizmet veren (veya bir bölgesel merkez ağı içinde tematik bir bileşen
olarak hizmet verebilen) mevcut veri merkezlerinin mevcudiyetine bağlı olarak farklılık gösterecektir.
Ancak, bu düzeyde bölgesel veri merkezinin (merkezlerinin) işletme maliyetleri diğer programlar
içinde benzer faaliyetlere dayalı olarak tahmin etmek mümkün olmalıdır. Maliyetler esasen iki bileşeni
içerir:
Kuruluş maliyetleri: KİP gerekliliklerini karşılamak için, bir veri merkezini donatmak
(geliştirmek veya uyumlaştırmak) üzere gerekli teknoloji ile veritabanları ve veri işleme rutinlerini
uygulamak için gerekli ilk yatırım.
İşletme maliyetleri : bir rutin olarak KİP verilerini işlemek, veri almak, KG/KK prosedürlerini
uygulamak, veri bankalarında verileri arşivlemek ve (değerlendirme faaliyetleri desteklemek
amacıyla) gerekli veri ürünlerini üretme maliyetleri. Bunlar öncelikle KİP veri setlerini işleyen
personel istihdam olmak üzere yinelenen maliyetlerdir. Bu maliyetler kısmen veri hacminin (ve
karmaşıklığının) bir fonksiyonudur.
Mevcut veri merkezlerinin kullanımı kuruluş giderleri ihtiyacını önemli ölçüde düşürebilir (veya
tamamen ortadan kaldırabilir). İşletme maliyetleri ayrıca diğer (uluslar arası) programlar tarafından
kullanılan veri merkezleri kullanılarak da önemli ölçüde azaltılabilir. böylece birkaç amaç/programa
hizmet eden verilerin raporlarının çoğaltılmasından kaçınılmış olur ve bu da ilgili ülkeler üzerindeki
yükü azaltır. Benzer şekilde, veri yönetimi prosedürleri, veri analizleri ve veri ürünlerinin
uyumlaştırılması hep birlikte maliyet-etkin veri işleme çözümlerine götürür.
Bazı bölgelerde, bölgesel veri merkezlerinin çalışmasını bu bölge ülkeleri arasında maliyet paylaşımı
anlaşması temelinde yürütmek mümkün olabilir. Diğer durumlarda ve ayrıca muhtemelen KİP 'veri
ambarı' için, bunun, biraz merkezi fon gerektiren bir temel faaliyet olarak tespit edilmesi gerekebilir.
Çeşitli uluslararası programları (AMAP, OSPAR, vb) ve kendi veri merkezlerinin
(bkz. Tablo 6.1) veri (bölgesel) merkezlerinin kurulma ve işletme maliyetlerini tahmin etmek için bir
temel olarak kullanılabilen veri faaliyetlerinin finansmanına ilişkin bilgi verebilmeleri gerekir.
Yukarıda yer almayan husus ise veri değerlendirme faaliyetlerinin ek maliyetleridir; örneğin KİP
verilerinin değerlendirilmesi ve ölçülmesi için uzman gruplarının bir araya getirilmesi.
66..88 DDeeğğeerrlleennddiirrmmeeyyee ddaahhiill eeddiilleecceekk vveerrii vvee bbiillggiilleerriinn kkaabbuullüü
Etkililik değerlendirmesi, uygun kalitede oldukları kabul edildiği ve etkililik ve yeterlilik
değerlendirme amaçlarına uygun görüldüğü sürece, çeşitli kaynaklardan gelen verileri ve bilgileri
dikkate alacaktır.
Uygulamada, KİP kapsamında derlenen verilerin çoğu muhtemelen hükümet izleme faaliyetleri,
kurum ve kuruluşlardan kaynaklanacaktır. Ancak, özellikle tüm bölgelerde kapasite tam olarak
oluşturuluncaya kadar, değerlendirmenin aynı zamanda hakemli bilimsel literatür veya uluslararası
programlar çerçevesinde derlenen veriler gibi diğer ilgili kaynaklardan veri ve bilgileri içermesi
gerekir.
Uygulama sürecinde erken aşamada, KİP, bölgesel organizasyon gruplarının (BOG’lar), ilgili bilgileri
içerebilen program ve belgeler/yayınlar da dahil olmak üzere, kendi bölgelerindeki değerlendirmelerle
alakalı olabilecek veri kaynaklarının envanterini derlemeleri gerekir. Sürecin şeffaflığını sağlamak
için, bu envanter kamu incelemesine açık olmalıdır. Bu paydaşların eksik kaynaklarını belirlemesini
sağlar ve aynı zamanda ülkelerin ulusal durumlarına ilişkin olabilecek önerilen veri kaynaklarını
gözden geçirmelerine izin veir.
Bir ülke, belirli bir kaynaktan gelen verilere veya bilgilere yer verilmesine itiraz etmek istiyorsa, bu
dışlanma için bir gerekçe ve argüman sağlanmalıdır. Prensip olarak, veri ve bilgiler raporlama
aşamasında kabul edilmelidir. Ancak, ülkeler bölgesel raporların inceleme ve onaylanması sırasında
veri ve bilgilerin yansıtıldığı değerlendirme yöntemini eleştirel olarak değerlendirme fırsatına sahip
olmalıdır.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
104
Tablo 6.1: Mevcut veri depolama tesislerinden örnekler
Kurum
Uzmanlık Alanı Üstünlüğü Dezavantajı
Hava verileri
Norveç Hava Araştırma
Kurumu (NILU)
Hava izleme verileri 30 yıldan daha uzun süredir
faaliyet gösteriyor ve izleme
veritabanları geliştiriyor;
yaklaşık 40 ülkeden (Avrupa
ve Rusya) veri derliyor; veri
merkezi diğer bazı
uluslararası programlara da
(AMAP, EMEP, OSPAR,
HELCOM) hizmet veriyor.
Asya'daki (EANET, Kore)
veri kuruluşlarıyla işbirliği.
Uzun Menzilli Sınırlar Ötesi
Hava Kirliliği Sözleşmesi
kapsamında Avrupa'da Hava
Kirleticilerin Uzun Menzilli
İletimi İzleme ve
Değerlendirme İşbirliği
Programı (EMEP)
(bkz. NILU)
(bölgesel) KOK
verilerinin sentezi
Avrasya odak; tüm Avrupa
ülkeleri artı Rusya Yarı küre
taşınım ve modelleme
faaliyetleri
İnsan sütü/kanı verileri
AMAP insan sağlığı grubu /
Institut National de Santé
Publique du Québec
İnsan dokusu izleme
(kan ve anne sütü)
AMAP İnsan Sağlığı alt-
program verileri (Arktik
odak); CHUQ insan kanı
izlemesine katılan
laboratuvarlar için KG/KK
karşılaştırma programını
koordine etmektedir (yaklaşık
20 ülke, Arktik, Avrupa,
Kuzey ve Güney Amerika)
Halihazırda sadece
AMAP
değerlendirme
gereksinimlerini
hedefleyen veri
yönetimi
faaliyetleri
GEMS/Gıda İnsan dokusu izleme
(anne sütü)
WHO anne sütü
araştırmalarını
destekleme
amacıyla veri
yönetimi
faaliyetleri
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
105
Kurum
Uzmanlık Alanı Üstünlüğü Dezavantajı
Diğer KİP ortamları – deniz (biota, sedimanlar)
Uluslararası Deniz Keşif
Konseyi (ICES)
Deniz izleme verileri
(abiotik/biotik)
30 yıldan fazla süredir izleme
veritabanlarını işletiyor ve
geliştiriyor; yaklaşık 20
ülkeden veri derliyor (Kuzey
Doğu Atlantik bölgesine
odaklanıyor); veri merkezi
diğer bazı uluslararası
programlara (AMAP,
OSPAR, HELCOM) hizmet
veriyor. Raporlama sistemi
uluslararası benimsenen
kodlama sistemleri ve
metodolojik ve KG/KK
bilgilerinin raporlanmasını
kapsıyor.
Raporlama
formatları
ayrıntılandırılmıştır.
Raporlama
formatlarının
karmaşıklığı bazı
ülkelerin ve
potansiyel veri
kaynağının
raporlama
faaliyetinden
caymalarına neden
oldu.
Diğer KİP ortamları - tatlı su, besin maddeleri
Ulusal Su Araştırma
Kurumu, Burlington,
Kanada
Tatlı su UNEP GEMS/Su Veri
merkezi (Küresel Çevre
İzleme Sistemi/Tatlısu Kalite
Programı, küresel (yaklaşık
70 ülke)
Tatlısu ortamı KİP
öncelikli değildir;
büyük nehirler için
ağırlıklı olarak
fiziksel/su kalite
parametreleri
GEMS/Gıda
Alaska Üniversitesi-
Fairbanks (SYNCON)
Veri yönetimi AMAP Karasal/Tatlısu veri
merkezi (Arktik odaklı);
Esnek veri raporlama
sistemleri; çevrimiçi veri
tabanı
Çalışmaların
mevcut durumu?
66..99 KKaayynnaakkççaa
USDA Pesticide Data Program http://www.ams.usda.gov/science/pdp/Qc10.pdf
JECFA recommendations http://www.inchem.org/documents/jecfa/jecmono/v48je20.htm#3.2.3
ICES Environment data centre http://www.ices.dk/env/index.htm
ICES Reporting format http://www.ices.dk/env/repfor/index.htm
AMAP data collection http://www.amap.no/
UNEP GEMS/Water http://www.cciw.ca/gems/gems.html
Canada NPRI http://www.ec.gc.ca/pdb/npri/npri_home_e.cfm
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
106
77 BBÖÖLLGGEESSEELL İİZZLLEEMMEE RRAAPPOORRLLAARRII İİÇÇİİNN SSTTRRAATTEEJJİİ,, SSÜÜRREEÇÇ
VVEE TTAASSLLAAKK YYAAPPIISSII
77..11 GGiirriişş
Bu bölümün amacı, etkililik değerlendirmesi için küresel izleme planının uygulanmasına ilişkin
tamamlanması gereken ana görevlerin ana hatlarını vermektir. Etkililik değerlendirmesi için asgari
gerekliliklerin yerine getirilmesine odaklanmıştır ve işin tamamlanması için eylemleri, yöntemleri ve
sorumlulukları ortaya koymaktadır. Küresel izleme planının ihtiyaçlarını karşılamak için gelişecek
olan yaşayan bir belge olması amaçlanmıştır. Etkililik değerlendirmesi için küresel izleme planının
uygulanması gerekli mali kaynakların mevcudiyetine bağlıdır.
77..22 EEttkkiilliilliikk ddeeğğeerrlleennddiirrmmee ffaaaalliiyyeettiinniinn uuyygguullaannmmaassıı
7.2.1 Etkililik değerlendirmeleri için asgari gereklilikler
Taraflar Konferansı etkililik değerlendirmesi için asgari gereklilikler olarak şunları tespit etmiştir:
- İlk izleme raporu daha sonraki değerlendirmeler için temel oluşturur;
- Hava izleme ve insan anne sütü veya insan kanı yoluyla insan maruziyeti temel veri olarak
kullanılacaktır;
- Su PFOS’un izlenmesi için temel çevresel matristir;
- Böyle karşılaştırılabilir ve temsil gücü olan temel veriler beş bölgenin tamamından da elde
edilmelidir;
- Standardizasyon konusunda rehberlik ihtiyaç duyulduğunda güncelleştirilmelidir;
- İlk değerlendirmede oluşturulan stratejik düzenlemeler ve ortaklıklar muhafaza edilmeli ve
uygun şekilde genişletilmelidir;
Verileri özetleyen ve Taraflar Konferansı tarafından belirlenen aralıklarla bölgesel bazda veri sunan
raporlar Taraflar Konferansı için hazırlanır.
7.2.2 Tanımlama ve Etkililik değerlendirme izleme raporu için temel ortam
(medya) verilerinin potansiyel kaynaklarının belirlenmesi ve
değerlendirilmesi
Hava izleme ve anne sütü veya insan kanı ile insan maruziyeti temel ortam verisi olarak kullanılmaya
devam edecektir ve karşılaştırılabilir ve temsil gücü olan temel veriler tüm bölgelerden elde
edilmelidir. Veriler şu kaynaklardan elde edilecektir:
- Mevcut uluslararası ve bölgesel programlar ve faaliyetler;
- Mevcut uluslararası programlar ve faaliyetler;
- Bölgesel veri boşluklarını gidermek için kapasite geliştirme fonksiyonu olarak zenginleştirilen
veya başlatılan ulusal ve bölgesel düzenlemeler ve faaliyetler.
Aşağıdaki bölümlerde bu üç potansiyel kaynaktan bilgi elde etmek için düzenlemelerin nasıl
yapıldığını açıklamaktadır.
Tüm bölgelerde temel medya ile ilgili mevcut programlar, bilgi veya veri ve kapasiteleri
inceleme
İlk değerlendirme için belirlenen programlar (bkz belge UNEP/POPS/COP.3/INF/15) sonraki
değerlendirmeler için kullanılabilir olmalarını sağlamak için sürekli gözden geçirilmelidir.
2. Temel medya verileri ile ilgili tüm bölgelerdeki programları ve kapasitelerini değerlendirme
kriterleri.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
107
İlk değerlendirme için kullanılan kriterler kullanılmaya devam edilmeli ve uygun şekilde gözden
geçirilmelidir.
3. Etkililik değerlendirme için veri üretimine katkıda bulunmak üzere potansiyel izleme
programları ve kapasitelerinin devamlı tespiti
Programları ve faaliyetleri aşağıdaki gruplarda kategorize etmek için ilk değerlendirme için kullanılan
kriterler daha önce olduğu gibi uygulanmalıdır:
- 1. Grup: Etkililik değerlendirme için hazırlanacak izleme raporları için hemen bilgi verebilecek
programlar;
- 2. Grup: Tanımlanmış kapasite geliştirme sayesinde, aksi takdirde izleme raporlarında yetersiz
temsil edilecek alanlarda bilgi kapsamı sağlayabilen programlar;
- 3. Grup: Gelecekteki değerlendirmeler için kapasite geliştirme ile zenginleştirilebilecek
programları;
- 4. Grup: Sınıflandırma öncesinde daha fazla bilgi gerekecek programlar.
Bu sınıflandırma, mevcut programlarla bilgi sağlamak için düzenlemelerin yapılabileceği ve kapasite
artışının tanımlanmış seviyelerinin bilgilerin coğrafi kapsamını artırabileceği alanların belirlenmesine
yardımcı olur. Sınıflandırma, kriterlerin uygulanması yoluyla bölgesel düzeyde sürekli geliştirilecek
ve güncellenecek ve etkililik değerlendirmeyi desteklemek üzere veri toplama faaliyetleri ile ilgili
kararların temelini oluşturacaktır.
7.2.3 Standardizasyon rehberliği
Yöntemler: Kalıcı organik kirleticiler için küresel izleme planı rehberliği uygun şekilde uygulanmalı
ve gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir.
7.2.4 İzleme raporları için temel medya verilerinin edinimi için stratejik
düzenlemeler ve ortaklıkların geliştirilmesi
İlk değerlendirmede oluşturulan stratejik düzenleme ve ortaklıklar muhafaza edilmeli ve mümkünse
güçlendirilmelidir.
7.2.5 Bölgesel organizasyon grupları ve ağlar
Bölgelerde geliştirilen stratejik düzenlemeler sürdürülmeli ve gerekli güncelleştirmeler yapılmalıdır.
Küresel izleme planının uygulanması için bölgesel ağlar muhafaza edilmeli ve veri üretimini
kolaylaştırmak için uygun bir şekilde genişletilmelidir.
Taraflar beş Birleşmiş Milletler bölgesi üzerinden esnek raporlamaya devam edecektir. Birden fazla
Birleşmiş Milletler bölgesini kapsayan programların izlenmesi için sonuçlar Birleşmiş Milletler
bölgelerinden biri aracılığıyla rapor edilecek ve diğer ilgili Birleşmiş Milletler bölgelerine bilgi
verilecektir. Arktik ve Antarktika’dan gelen bilgiler bölgeler arasında örtüşmeyi önlemek için özen
gösterilerek uygun bölgelere dahil edilecektir.
Ağların bakımı, aynı zamanda etkililik değerlendirmesi amacıyla Taraflar Konferansı tarafından
istenen karşılaştırılabilir çevresel izleme bilgilerini sağlamak için yöntemleri kabul eden ve denetleyen
bölgesel organizasyon grubunun görevi olacaktır. İlk değerlendirmede dikkate alınan unsurlar uygun
bir şekilde uygulanmalıdır.
1. Unsur: Bölgesel organizasyon grupları ve ağların kurulması
Yöntemler: İlk değerlendirme için kullanılan bölgesel organizasyon grupları muhafaza edilmelidir.
Grupların üyeleri küresel koordinasyon grubuna hizmet edecek üç üye, artı en fazla üç ilave üye ve
yanı sıra ilgili alanlarda davet edilen uzmanlardan oluşacaktır. Sekretarya ile işbirliği içinde gruplar,
yukarıda açıklandığı gibi bölgelerde organizasyon gruplarının ve ağların kurulması veya bakım için
her bölgede mevcut kapasiteleri göz önüne alarak uygun düzenlemelere gidecektir. Gruplar, bölgesel
izleme raporlarının üretimi için kendi ağlarını korumak için, mümkün olduğunca elektronik araçlar da
dahil olmak üzere, uygun çalışma düzenlemeleri kullanacaktır. Küresel koordinasyon grubuna aday
üye göstereceklerdir. Bir üyenin istifası gerekiyorsa, söz konusu bölgeden Taraflar, SC-3/19 no.lu
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
108
Karar paragraf 4'te belirtilen prosedüre göre yeni üye aday göstermeye davet edilmelidir. Bölgesel
organizasyon gruplarının üyeleri ve küresel koordinasyon grupları için görev süreleri en az bir
değerlendirmeye başladıktan sonra bu değerlendirmenin bitirilmesine ve TK’ya rapor edilmesine
kadar geçen süre uzunluğunda olmalıdır.
2. Unsur: Belirtilen kapasite geliştirme ile etkililik değerlendirilmesine katkıda bulunabileck
mevcut ulusal ve uluslararası programlar veya faaliyetlerin bölgesel olarak belirlenmesi
Yöntemler: Bölgesel organizasyon grupları, her bölgeden katkıda bulunacak ek olası programları
tespit etmek için Sekretaryanın da yardımıyla, önceki değerlendirme gruplarının çalışmalarını ayrıntılı
olarak ele alacaktır. Bu unsurlar sürekli revizyona tabi olabilir. Bölgesel organizasyon grupları
bölgesel bazda Taraflar için kapasite geliştirme çalışmalarını planlamak ve adım adım uygulamaya
devam etmelidir;
3. Unsur: İzleme raporları ve etkililik değerlendirmesi amacıyla her bir bölge için veri ve
bilgiyle katkıda bulunmak için uyarlanması gereken bu programların ve faaliyetlerin seçimi
Yöntemler: Bölgesel organizasyon grupları, Sekretarya’nın da yardımıyla, Ek I'de belirtilen seçim
kriterlerini kullanarak olası katkı programlarının güncelleyecektir. Bölgesel grupların kolektif üretimi
herhangi bir geliştirme olmadan gerekli veri ve bilgileri sunabilecek mevcut programlar ve faaliyetler
ile ve belirli bir düzeyde kapasite arttırarak katkıda bulunabilecek olanların bir karışımı olacaktır.
Bölgesel organizasyon grupları bu programları bölgesel yaygınlık derecesi açısından gözden geçirecek
ve izleme raporu için gerekli bölgesel kapasite geliştirme konusunda karar verecektir. Bir önceki
değerlendirme için kullanılan yöntemleri gözden geçirilecek ve güncel bölgesel koşulları yansıtmak
üzere bölgesel organizasyon grupları tarafından belirlendiği şekilde uygulanacaktır.
4. Unsur: Verilerin karşılaştırılabilirliği için gerekli seviyelerini (bkz. yukarıda kısım C) elde
etmek üzere metodolojik rehberlikle birlikte muhtemel bölgesel programların uygunluğunun
doğrulanması
Küresel izleme planına ilişkin rehberlik belgesi daha önce olduğu gibi uygulanacaktır. Küresel izleme
planı çerçevesinde elde edilen verilerin zaman içinde kalıcı organik kirleticilerin seviyelerinde gerçek
değişiklikleri temsil eden değişkenlik ve örnekleme ve analitik prosedürlerden türetilmiş varyansı
yansıtan farklılıklar arasında yapılacak bir ayrımı mümkün kılması gerekir.
Yöntemler: İzleme raporları için veri karşılaştırılabilirlik için rehber belge gerekliliklerini karşılayan
veri ve bilgilerin kullanılmasını sağlamak için bölgesel organizasyon grupları tarafından bir önceki
değerlendirme planı üzerine inşa edilen bir bölgesel uygulama planı hazırlanacaktır. Bölgesel
organizasyon grupları ayrıca, temel verileri, toplum temelli katılımcı araştırma verileri de dahil olmak
üzere biyota, su, toprak ve sedimanlar gibi diğer ortamlardan verilerle için çaba göstermelidir.
5. Unsur: Bölgesel veri ambarı geliştirme olasılığı da dahil olmak üzere veri ve bilgilerin nasıl
saklanabileceğinin belirlenmesi
Yöntemler: Rehber belgede belirtilen bazı önemli unsurlar aşağıda belirtilmiştir:
- Mevcut tematik veri merkezlerini kullanma ve bunları birden fazla bölgeye hizmet verecek
şekilde kullanma imkanı araştırılacaktır;
- Teknik kapasitenin bölgesel dağılımını özetlemek için üretilen tablolar veri işleme ve bölgesel
koordinasyon gibi unsurlar için olası tematik veri merkezleri ve stratejik ortakları belirlemek
amacıyla modifiye edilebilir. Bu bilgiler, bölgesel uzmanlara yardımcı olabilir. Veri
depolamayı barındırma potansiyeli olabilen kurumların mevcudiyetini daha etkili belirlemek
için ilerideki kapasite anketlerine sorular eklenebilir.
6. Unsur: izleme raporu verilerin ve bilgilerin sağlanması ve uygun düzenlemelerin yapılması
Yöntemler: Bölgesel organizasyon grupları ve Sekretarya aşağıdakilerden biri veya her ikisi
vasıtasıyla, temel verilerinin toplanması için bölgesel izleme ağı düzenlemelerini sürdürerek ve
geliştirerek bölgelerden temel karşılaştırılabilir temsilci veri kümesini geliştirmek için çalışacaktır:
- Bu yaklaşımı takip etmek isteyen Taraflar için Uluslararası işbirliği programları;
- Şimdiye kadar yapılan çalışmaları dikkate alarak, kapasiteleri ve bölgesel veri boşluklarının
belirlenmesi için ulusal seviyede katkıda bulunmak isteyen Taraflar;
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
109
- Ayrıca, bölgesel organizasyon grupları, uygun olduğunda, mevcut izleme faaliyeti ve
kapasitedeki bölgesel boşlukları gidermek için mevcut temel verileri desteklemek üzere
bölgesel bir süreç oluşturacaktır.
- Uluslararası sağlık sektörü de dahil olmak üzere ve diğer ülkelerle veya uluslararası izleme
kuruluşları ile işbirliği eşleştirme düzenlemeleri geliştirerek, stratejik düzenlemeler ve
ortaklıkları sürdürmek ve genişletmek amacıyla mümkünse fırsatlar değerlendirilecektir.
Belirli yöntemler şunlardır:
Kapasite ve temel medya konusunda karşılaştırılabilir izleme verileri sağlama
yeteneğine sahip olan Taraflar ve Taraf olmayanlarla düzenlemeler;
Etkililik değerlendirmesiyle ilgili temel medya konusunda karşılaştırılabilir izleme
verileri sağlayabilen (bölgesel ve küresel) mevcut uluslararası programlarla
düzenlemeler. Bu çalışma, bu programlara katılma kapasitesi olmayan Taraflar veya
bölgelere yardımla ilgili olması dışında kapasite geliştirme desteğine tabi olmaz;
Taraflar Konferansı tarafından öngörülen küresel izleme planına katkıda bulunmak için
gerekli kapasite olmaksızın bölgelerde düzenlemelerde bulunma. Bu çalışmanın kapasite
oluşturma desteği gerektirmesi beklenir.
7. Unsur: Kabul edilen düzenlemeleri uygulamak için gerekli olabilecek bölgesel kapasite
geliştirme planlama ve uygulaması
Yöntemler: Bölgesel kapasite geliştirme açısından yürütülen planlama ve uygulama faaliyetlerinin
bazıları aşağıda belirtilmiştir:
- Önceki değerlendirme için ilgili bölgesel organizasyon grupları tarafından gerçekleştirilen
kapsamlı bölgesel envanter ve kapasite analizi spesifik bölgesel koşullar, bilgi ve bilgiyi
dikkate alarak, gözden geçirilmeli ve gerektiğinde güncelleştirilmelidir.
- Sözleşme'nin 16. Maddesinin uygulanması amacıyla, ilk değerlendirmede kullanılan, Taraflar
için adım-adım kapasite geliştirmeyi amaçlayan genel plan gözden geçirilmeli ve gerektiğinde
güncellenmelidir. Taraflar Konfereansının teknik yardıma ilişkin SC-2/9 sayılı kararının
uygulanması sırasında küresel izleme planına katılımı artırmak için kapasite geliştirme
ihtiyaçları ve fırsatları dikkate alınmalıdır.
- Yukarıda anlatılan çalışmaları tamamlarken ve devam olarak, Sekretarya bölgesel bazda
Taraflar için adım-adım kapasitesi geliştirmeyi planlamak ve uygulamaya devam etmek için
bölgesel organizasyon grupları ve diğer ilgili yapılarla uygun ve gerekli istişarede
bulunacaktır.
8. Unsur: Bölge raporlar ve bunların hazırlanması amacıyla bilgi toplama mekanizmaları
Her bölgede, bölgesel izleme raporu üretimi için veri ve bilgi farklı kaynaklardan (küresel ve bölgesel
izleme programları ve yanı sıra tek tek Taraflar ve Taraf olmayanlar da dahil olmak üzere) elde
edilecektir. Her bölgenin, Taraflar Konferansı'na raporlama amacıyla bu kaynaklardan bilgiye nasıl
erişilebileceği konusunda mutabakat sağlaması gerekir.
İlk değerlendirme için kullanılan prosedür sürdürülmeli ve gerektiğinde güncellenmelidir.
7.2.6 Etkililik değerlendirmelerinde kullanılmak üzere bölgesel bazda
verileri özetleme ve sunma
Madde 16 Paragraf 2, Taraflar Konferansının, Sözleşme'nin eklerinde belirtilen maddelere ve yanı sıra
bölgesel ve küresel çevresel taşınmalarına ilişkin karşılaştırılabilir izleme verileri sağlamak için
düzenlemeler yapacağını belirtmektedir. Bu nedenle, düzenlemelerin iki hedefi vardır: birincisi,
öncelikli medyada kalıcı organik kirleticilerin çevresel düzeyleri ve diğeri çevresel taşınmaları ile
ilgilidir.
1. Temel medya seviyelerinde raporlama [FORMAT: bir sonraki sayfaya geçin]
Madde 16, izleme raporlarının, çevre medyasındaki seviyelerin önemi üzerinde herhangi bir yorum
veya değerlendirme içereceğini söylememektedir. SC-2/13 sayılı kararında, Taraflar Konferansı
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
110
"verilerin bölgesel bazda özetlenmesi ve sunulmasına” atıfta bulunmaktadır. Bu anlayışla, birkaç yıl
boyunca sağlanan ardışık veri raporları veriler yeterli kalite ve hassasiyette olmak kaydıyla, Taraflar
Konferansı’nın zaman içindeki değişiklikleri görmesini sağlayacaktır.
Yöntemler: Bölgesel organizasyon grupları, Sekretarya ile istişare ederek, her biri uzman bir taslak
ekibi kurarak bölgesel raporların hazırlanması sorumluluğunu almalıdır. Bu faaliyet, örneğin,
uluslararası programlar veya bireysel danışmanlar ile yapılabilir. Raporlar ilk değerlendirme için
bölgesel organizasyon grupları tarafından kararlaştırılan tekbiçim taslağa uygun olacaktır.
Bölgesel organizasyon grupları etkililik değerlendirmesi için izleme raporunu hazırlarken aşağıdaki
hususları dikkate almayı yararlı bulabilir:
- Önerilen örnekleme penceresi 200X +/- 5 yıl olabilir. 200X önceki değerlendirme için örnek
alma süresi olarak seçilecektir;
- Söz konusu değerlendirme öncesinde eğilim verileri gibi Taraflar Konferansı kararı
kapsamında zorunlu olmayan ek bilgiler sağlamak için seçenekler olabilir;
- Bazı veriler için mülkiyet sorunları (Hükumetler - kurumlar - bilim adamları) olabilir. Bu tür
durumlar ortaya çıktığında veri politikası anlaşmaları dikkate alınmalıdır.
2. Bölgesel ve küresel taşınma konusunda raporlama
Taraflar Konferansı ilk aşama için bölgesel ve küresel çevresel taşınma raporlaması konusunda
beklentilerini belirtmemiştir. Listede yer alan kimyasalların çevresel davranışlarını (taşınma ve akıbet)
anlayabilmek için, aşağıdakiler de dahil bir dizi ihtimal düşünülebilir:
- Ağırlıklı olarak hava yoluyla taşınan kalıcı organik kirleticiler ("uçucular") için küresel izleme
planı verileri, atmosferik taşınma potansiyeli (Kılavuz belgenin değişik ilk versiyonunda
özetlendiği gibi, örneğin, karakteristik hareket mesafeleri ve hava akımları hakkında bilgi)
kullanarak ölülebilir.
- Su ile taşınmanın da önemli olduğu bazı kimyasallar ("yüzücüler") için, küresel izleme planı
verileri okyanus akıntıları, potansiyel akarsu girdileri ve büyük su kütleleri üzerinde hava-su
değişimi hakkında bilgiler kullanılarak ölçülebilir. Bu özellikle kıyı alanlarda elde edilen
küresel izleme planı verileri için geçerlidir. Bu maddelerin birincil çevre hareketinin
atmosferde olduğu göz önüne alındığında Ek A, B ve C’deki kalıcı organik kirleticilerin
orijinal listesi için bu durum önemli bir konu, olmayabilir. Ancak, gelecekte Sözleşmeye
eklenebilecek bazı maddeler için, bu durum söz konusu olmayabilir.
- Küresel izleme planı sahaları için adveksiyon girişlerde zamansal değişiklikler açısından eğilim
verilerinin yorumlanması için geliştirilmiş olasılık yoğunluk haritaları oluşturmak amacıyla
arka yörünge analizi (veri ve altyapı desteği açısından nispeten basit) genişletilebilir. İlk
değerlendirme için kullanılan standart yaklaşımlar uygulanmalıdır.
- Bölgesel ve küresel ölçekli modellerin kullanımı (bir dizi model mevcut olmasına rağmen, giriş
verileri açısından daha karmaşık ve zorlu). Küresel izleme planı verileri modelleri başlatmak
ve bölgesel ve bölge-ötesi (kıta-ötesi) alanlarda taşınma yollarını değerlendirmek için
kullanılabilir.
- Koordinasyon grubu, yayınlanmış literatüre ve küresel izleme planının hava izleme
bileşeninden elde edilen verilere dayalı rapor hazırlamak için uzmanlardan oluşan küçük bir
ekip aday gösterebilir. Bu yaklaşımla, (örneğin modelleme ve arka yörünge analizi gibi)
yoruma dayalı teknikler uzmanlar tarafından incelenen raporların parçası olacak ve doğrudan
küresel izleme planının bir parçası olmayacaktır.
- Kalıcı organik kirleticilerin küresel taşınması üzerine araştırma yapan Birleşmiş Milletler
Avrupa Ekonomik Komisyonu çerçevesinde Avrupa Uzun Menzilli Sınırlar Ötesi Hava
Kirliliği Sözleşmesi Hava Kirliliğinin Yarı Kürede Taşınmasına İlişkin Görev Gücü, AMAP
veya başka bir kurumun halihazırdaki uluslararası çabalara katılımı ve işbirliği bölgesel ve
küresel çevresel taşınma ve ilgili iklim etkilerine ilişkin verileri değerlendirmek için
koordinasyon grubuna yardımcı olacaktır.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
111
77..33 11..11 BBööllggeesseell iizzlleemmee rraappoorrllaarrıınnıınn TTaassllaakk yyaappııssıı ((uuyygguunn şşeekkiillddee
bbeelliirrllii bbööllggeelleerrddee kkuullllaannııllmmaakk üüzzeerree mmooddiiffiiyyee eeddiilleecceekk))
Yönetici Özeti
7.3.1 Giriş
Sözleşmenin 16. Maddesi ve KİP’in amaçlarını kapsamaktadır. Önceki KİP aşamalarına atıf
yapılmalıdır.
7.3.2 Bölgenin tanımı
- Bölgenin genel kompozisyonu, siyasi, coğrafi, KOK’larla bağlantılar, endüstriyel faaliyetler,
tarım vb
- Bölgeler - sınırları ve seçilme nedenleri ve
- Alt-bölge düzenlemeleri (örn. oluşturulmuş olabilecek herhangi bir alt-bölge için tanımlama ve
gerekçe).
7.3.3 Organizasyon
KİP ve bölgesel izleme raporunun hazırlanması için genel organizasyon stratejisi aşağıdaki gibidir:
- Muhtemelen Sekretarya ve/veya diğer donörler tarafından desteklenen hazırlık çalıştayları ve
internet tabanlı istişareler ve iletişim;
- Bölgesel organizasyon gruplarının kuruluş ve sorumlulukları;
- Karşılaştırılabilir bilgi sağlamak için temel bir çerçeve üzerinde anlaşma;
- Bölgesel, Küresel çerçevede bölgesel olarak geliştirilen ve yürütülen uygulama planları.
- Bilgi toplama stratejisi
- Örnekleme matris oluşumu üzerine odaklanarak, (bu bilgilerin önceden mevcut kaynakları
olsun veya olmasın) sürecin ve hangi bilgilerin gerekli olacağına karar vermek üzere alınan
kararların kısa açıklaması.
Mevcut programların bilgilerini kullanma stratejisi
Veri ve/veya bilgi kaynağı olarak kullanılan diğer programlara bağlantılar ve düzenlemelere ilişkin
özet bilgi.
7.3.4 Örnekleme, analiz ve veri kullanım metodolojisi
Yeni bilgi toplama stratejisi
Örnek bütünlüğünü (örn. kalite güvencesi ve kontrol, taşıma, depolama ve örnek bankacılığı) korumak
için medya, yer seçimi, örnekleme frekansı ve kabul edilen protokoller ile ilgili örnekleme matrisi
bağlamında açıklama. Boşlukların ve onları doldurmak için gerekli kapasite geliştirme ihtiyacının
belirlenmesi.
- Hava;
- İnsan dokusu (anne sütü ve/veya kan);
- Su;
- Other information relevant for the regional monitoring report (e.g. information from other
matrices or historical trend data).
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
112
Analitik prosedürler ile ilgili strateji
Bu verilerin kalitesini ve karşılaştırılabilirliğini sağlamak için kullanılan analitik prosedürlerin kısa bir
açıklamasını içerir.
- Analitik teknikler ve karşılaştırılabilirlik açısından alınan kararlar (laboratuvarlar arası değişim
dahil);
- Ekstraksiyon, temizleme, analiz, saptama sınırları ve kalite kontrolüne ilişkin protokoller.
Katılan laboratuvarlarla ilgili strateji
- Enstrümantasyon düzeyine göre laboratuarların sınıflandırılmasına ilişkin yaklaşımın genel
tanımı;
- Bölgede kullanılıyorsa laboratuarları sınıflandırma kriterleri ve ilgili laboratuvarların
tanımlanması.
Bölgesel izleme raporu için veri işleme ve hazırlama
- Veri edinme, depolama, değerlendirme ve erişim için kabul edilen protokoller;
- İstatistiksel Hususlar;
- Bilgi ambarı;
- Mevcut programlardan veriler.
7.3.5 İzleme raporlarının hazırlanması
- Bölge için önemli bölgesel izleme raporunun üretimini denetleyecek bölgesel organizasyon
grubu tarafından devreye sokulacak düzenlemelerin tanımı;
- Söz konusu bölge için rapor hazırlamak üzere bölgesel organizasyon grubu tarafından seçilen
taslak hazırlama uzmanlar ekibinin rolleri ve sorumluluklarının belirlenmesi.
7.3.6 Sonuçlar
Stockholm Sözleşmesi'ne Ek A, B ve C’deki maddelerin her biri için kısa bir açıklama:
- Tarihsel ve güncel kaynaklar;
- Bölgesel hususlar;
- Diğer bilgiler (örn., başka bir yerde rapor edilen çevresel seviyelerdeki eğilimler).
Yukarıdakiler hem metin hem de tablo biçiminde yararlı olacaktır. Metin ortak bir sırayla organize
edilebilir (örn., siklodien insektisit, DDT, toksafen, Hekzaklorobenzen, PCB, PCDD ve PCDF).
Bağlam içinde sonuçlar
İlk bölgesel izleme raporları (zaman dilimi içinde, 2003 artı veya eksi beş yıl) Ek A, B ve C’deki
kimyasalların çevredeki düzeyleri ve insan matrisleri üzerinde mevcut bilgilerin ilk setleri olarak
etkililik değerlendirmesi için temel veriler sağlamaktadır. Referans süre için ilk bölgesel izleme
raporlarında bölgesel veri boşlukları tespit edilmesi durumunda, kullanılabilir ilgili ilk bölgesel bilgiler
temel olarak kullanılacaktır. Sonraki izleme raporları için, eğilim tespiti, ilgili temel bilgilere ve
sonraki izleme sonuçlarına dayanmalıdır. Daha fazla bilgi boşluklarının belirlenmesi (örn. analitik,
işleme, depolama kapasitesi) ve bu boşlukları doldurmak gerekli kapasite geliştirme ihtiyaçlarına yer
verilmelidir.
Bölgelerde düzeyleri ve eğilimlerin incelenesi
Bölgesel izleme raporu için, Ek A, B ve C 'deki maddelerinin düzeylerindeki her bir ortamda
sonuçlanan değişikliklerin bir sunumu tercih edilecektir. Bu bilgiler etkililiği değerlendirme için
eğilimlerin değerlendirilmesini destekleyecektir. Sonuçlar, aşağıdaki genel sırada (siklodien
insektisitler) verilebilir; DDT; toksafen; Hekzaklorobenzen; PCB; PCDD ve PCDF). PCDD / PCDF
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
113
ve dioksin benzeri PCB’ler için seviyeler de toksik eşdeğer (TEQ) olarak ifade edilebilir. Her madde
veya madde grubu için KOK düzeylerindeki değişiklik sonuçları aşağıdaki sırayla sunulacaktır:
- Hava;
- İnsan dokusu (anne sütü ve/veya kan);
- Rehberliğe eklenmişse su ve diğer matrisler
- İzleme raporu için uygun diğer bilgi (örn. diğer matrisler ya da tarihsel eğilim verilerinden
bilgiler).
Uzun menzilli taşınma ile ilgili bilgiler
Bu rehber dokümanda kısım 7.2.6’daki seçeneklere bakınız.
7.3.7 Sonuç ve Öneriler
Amaç konuyla ilgili bilimsel bilgi örn., seviyelerdeki değişiklikler, aynı zamanda bölgesel veri
boşlukları ve kapasite ihtiyaçlarına ilişkin kısa bir açıklama da dahil olmak üzere, Madde 16 etkililik
değerlendirmesini ele aldığında Taraflar Konferansı’nın kullanması için KOK'ların Küresel İzleme
Planı sonuçlarının net ve özlü bir özetini sunmak olacaktır.
77..44 KKaayynnaakkççaa
AMAP, 2002-4. AMAP Assessment Reports: Arctic Monitoring and Assessment Programme, Oslo.
CEC, 2002. North American Action Plan on Environmental Monitoring and Assessment. North American
Commission for Environmental Cooperation, Montreal, pp. 36.
EEA, 1998. Europe’s Environment: The Second Assessment. Office for Official Publications of the European
Commission of the European Communities, Luxembourg, and Elsevier Science, Oxford, United Kingdom.
Farrington, J.W., Tripp, B.W. (Editors), 1995. International Mussel Watch Project. Initial Implementation Phase.
Final Report. NOAA Technical Memorandum NOS ORCA 95 Silver Springs, MD.
GEMS/FOOD, 1997. GEMS/FOOD-Working together for safe food., Global Monitoring System / Food
Contamination Monitoring and Assessment Programme, (WHO/FST/FOS/97.9), World Health Organization,
Geneva.
GEMS/FOOD, 1998. Infant Exposure to Certain Organochlorine Contaminants from Breast Milk - A Risk
Assessment. International Dietary Survey Food and Safety Unit, Programme of Food and Safety.
WHO/FSF/FOS/1998.4, Word Health Organization, Geneva.
GESAMP, IMO, FAO,UNESCO-IOC, WMO, WHO, IAEA, UNEP 2001. A sea of Troubles. GESAMP, Reports
and Studies, No 79, pp. 40 GRID Arendal, UNEP.
GIWA, 2000. GIWA in Brief. Global International Waters Assessment, Kalmar, Sweden.
HELCOM, 1996. Third Periodic Assessment of the State of the Marine Environment of the Baltic Sea, 1989- 93;
Baltic Sea Environment Proceedings, No.64B, Helsinki.
Koziol, A. S., Pudykiewicz, J. A., 2001. Global-scale environmental transport of persistent organic pollutants.
Chemosphere, 45:1181-1200.
O’Connor, T.P., 1998. Mussel Watch results from 1986-1996. Marine Pollution Bulletin, 37:14-19.
OSPAR, 2000. Quality Status Report 2000 for the North-East Atlantic. OSPAR, Commission for Protection of
the Marine Environment of the North East Atlantic, London.
Tanabe, S. (Editor), 2000. Mussel Watch: Marine Pollution Monitoring in Asian Waters. Centre for Marine
Studies (CMES) Ehime University, Japan.
UNECE, 1998. Protocol to the 1979 Convention on Long-range Transboundary Air Pollution on Persistent
Organic Pollutants, United Nations, New York and Geneva.
UNECE, 2005. First sufficiency review of the LRTAP POPs protocol. (SSC to check the correct reference)
UNEP, 2003. Regionally Based Assessment of Persistent Toxic Substances. (SSC to check the correct reference)
UNEP, 200X. Third Global Environmental Outlook. (SSC to check the correct reference)
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
114
Van Leeuwen, F.X.R., Malisch, R., 2002. Results of the third round of the WHO-coordinated exposure study on
the levels of PCBs, PCDDs and PCDFs in human milk. Organohalogen Compounds, 56: 311-316
Web kaynakları
GIWA, 2000 http://www.giwa.net
GEF/UNEP, 2000/3 http://irptc.unep.ch/pts/
POPs GMP, 2004, http://www.chem.unep.ch/gmn/default.htm
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
115
88 ÇÇEEVVRREESSEELL ÖÖRRNNEEKK BBAANNKKAACCIILLIIĞĞII
88..11 GGiirriişş
Çevresel Örnek Bankacılığı, örneklerinde biriken kirleticilerin çeşit ve kimyasal kompozisyonlarında
değişiklik olmadan, uzun süreli, genellikle birkaç on yıl için "temsil özelliği" olan çevre ve insan
örneklerini toplama ve saklama faaliyetidir. (Becker ve diğ., 2006). "Temsil özelliği", gelecekte
arşivlenen örneklerde kirleticilerin analizi ile zamansal ve/veya mekansal eğilimlerin ortaya çıkması
amacıyla ortamda yaygın olarak bulunan mevcut iyi tanımlanmış çevresel örnekler anlamına gelir.
Çevresel örneklerin seçimi ve toplanması, arşivlenmiş örneklerin asgari kümesi bize kirleticilerin
çevresel seviyeleri hakkında genel, tarafsız fikir sağlayacak şekilde özenle tasarlanmış olmalıdır. Bu
işlem, temelde tasarım ve çevresel izlemeyi yürütmek için benzer bir işlemdir (bkz. Bölüm 3
İstatistiksel Hususlar ve Bölüm 4 Örnekleme ve Örnek Hazırlama Metodolojisi). Çevresel Örnek
Bankacılığı, daha sonra açıklanacağı gibi, Sözleşme kapsamında mevcut şu ankive aynı zamanda
gelecekteki faaliyetleri desteklemeyi amaçlamaktadır, ancak, bankacılık faaliyetinin mevcut KİP
kapsamında daha geniş bir kapsamı olması beklenmektedir.
Çevresel Örnek Bankacılığı İsveç (Odsjo, 2006), Kanada (Wakeford ve Kasserra, 1997), ABD (Becker
ve Wise, 2006), Almanya (Federal Çevre Bakanlığı, Doğa Koruma Nükleer Güvenlik, 2008) ve
Japonya (Morita ve diğ., 1997;.. Shibata vd, 2007; Tanabe, 2006), gibi birçok ülkede çevresel izleme
faaliyetlerini desteklemek için yıllardır hayati bir rol oynamıştır. Aralarında insanların bazı kimyasal
maddelere maruziyetinin izlenmesi amacıyla işletilenlerin de bulunduğu, insan örneklerini de içeren
birçok çevresel örnek bankası vardır (Gunter 1997; Becker ve diğ., 2006; Wiesmüller ve diğ., 2007;
Koizumi ve diğ., 2009). Çevresel Örnek Bankacılığının Stockholm Sözleşmesi KİP
(UNEP/POPS/COP.4/31) kapsamında KOK’ların izlenmesini desteklemek için önemli bir rol
oynaması beklenmektedir. İzleme amaçlı toplanan çevresel örneklerin bir kısmının sistematik
depolanmasıyla, her bir Taraf, daha önce "tespit edilmemiş" veya gözetimsiz bileşikler için önceki
nicel verileri almak, daha önceki analitik verilerin kalitesini değerlendirmek, listeye yeni eklenen
KOK'lar için temel veri almak, KOK’lar/listeye yeni eklenen KOK’lar/KOK adaylarının zamansal
ve/veya mekansal eğilimlerini ortaya çıkarmak ve yeni/ortaya çıkan kirleticileri tespit etmek için,
ileride örnekleri daha gelişmiş analitik yöntemlerle analiz edebilecektir Örnek vermek gerekirse,
Şekil 8.1 İsveç Tabiat Tarihi Müzesi'ndeki bir örnek bankasın arşivlenen Stockholm, İsveç’teki anne
sütlerinde PFOS ve diğer perflorür yüzey aktif seviyelerinin zamansal eğilimlerini göstermektedir. ’
Zamansal/mekansal eğilim verileri, Sözleşmenin eklerine girmesi önerilen kimyasalların gözden
geçirilmesi sürecinde ve aynı zamanda etkililik değerlendirme sürecinde çok yardımcı olacaktır.
Ayrıca, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, analizi ilgili kapasite geliştirme işlemi tamamlandıktan
sonra yapılacak olan örneklerin toplanma ve depolamasını daha önceden gerçekleştirerek,
Sözleşme'nin uygulanmasını desteklemesi beklenmektedir.
Şekil 8.1: Anne sütünde PFOS, PFOA ve PFHxS Konsantrasyonu (pmole/ml) Stockholm 1972-2008 (Sundstrom
ve diğ., 2010).
Sözleşmeyi desteklemek için yukarıdaki rollerin yanı sıra, Çevresel Örnek Bankacılığının çevre
olayları ve felaketleri ortaya çıktığında, i.e., felaketin etkisini nicel olarak ölçmek ve arşivlenmiş
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
116
örneklerin analizi ile afet öncesi etkilenmemiş durumu göstermek için, vazgeçilmez roller oynaması
beklenmektedir. Şekil 8.2 tanker kazası (Shibata, Y., 1998) sonrasında etkilenen kıyı şeridinde
çiftkabuklularda benzo(a)pirin seviyelerinin zamansal eğilimlerini göstermektedir. Gri noktalar
kazadan önce sahadan toplanan arşivlenmiş örneklerdeki B(a)P seviyelerini göstermekte ve kaza
sonrasında büyüklüğü 2-3 kademe artış göstermesine rağmen çift kabuklulardaki B(a)P seviyelerinin
birkaç yıl sonra orijinal seviyesine geri döndüğüne işaret etmektedir. Banka ayrıca, gecikmiş
toksisiteye sahip olan kanserojen veya endokrin bozucu kimyasallar gibi kirleticilerin yan etkilerinin
ortaya çıkmasından kuşku duyulduğunda, geçmiş kirlilik durumu ile ilgili önemli bilgileri bize
sağlayacaktır.
B(a)P concentration in Bivalvesalong C oast Line of Fukui-Ishikawa Area
0.01
0.1
1
10
100
1000
Jan-
94Ju
l-94
Jan-
95Ju
l-95
Jan-
96Ju
l-96
Jan-
97Ju
l-97
Jan-
98Ju
l-98
Jan-
99Ju
l-99
Jan-
00Ju
l-00
Jan-
01Ju
l-01
Jan-
02Ju
l-02
Jan-
03
B(a)P(ng/g w et)
Accident
Şekil 8.2: Japon kıyı şeridinde tanker kazasından önce ve sonra toplanan çift kabuklu örneklerinde
Benzo(a)piren düzeyleri (Ocak 1997) (Shibata, 1998)
Şekil 8.3: Farklı sıcaklıklarda insan idrarına eklenen organoselenyum bileşiklerinin stabilitesi. Selenourea’nın
incelenen Se-bileşikleri arasında en az kararlılığa sahip olduğu, ancak -20 °C’de, 30 gün boyunca dokunulmadan
saklanabileceği bulunmuştur (Zheng ve arkadaşları, 2002).
Çevresel Örnek Bankacılık faaliyetlerinin çoğu büyük miktarda kimyasal bileşim bakımından homojen
malzemeleri üretmenin yanı sıra kirleticileri analiz etme yüksek kapasite ve yeteneğine sahiptir ve
bazen de çevresel analizin KG/KK için referans malzemelerin üretimi buna eşlik eder (Standartlar ve
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
117
Teknoloji Ulusal Enstitüsü, ABD, Çevre Araştırmaları Ulusal Enstitüsü, Japonya, vb.). Bu nedenle
Çevresel Örnek Bankacılığının sadece izleme örneklerini arşivleyerek değil, aynı zamanda analitik
kapasite geliştirerek/arttırarak Stockholm Sözleşmesi KİP’i desteklemesi beklenmektedir.
88..22 TTeemmeell KKaavvrraamm vvee KKooşşuullllaarr
8.2.1 Çevresel Örnek Bankacılığı Temel kavramı
Çevresel Örnek Bankacılığı örneklerin karşılaştırılabilirliğini ve kimyasal özelliklerini/bütünlüklerini
güvence altına almak amacıyla, temel prosedürleri değiştirmeden, temelde uzun süre devam edecek,
yüksek derecede korunmuş bir işlemdir. Bu nedenle, örneklerin tipi, örnek alma yerleri, depolanan
örneklerin miktarı, taşıma prosedürleri, örnek homojenizasyon prosedürü ve homojenlik kontrolü, alt-
örneklere ayırma ve depolama yöntemi ve depolama tesisi bakımı vb. dahil olmak üzere tüm prosedür
özenle tasarlanmalı, işletilmeli ve kaydedilmelidir. Bankacılığın düzgün çalışması için her bir
prosedürün ayrıntılı açıklaması, prosedür için kılavuzlar veya SOP ve bu kılavuzların periyodik
güncellemesi gereklidir. Ayrıca örnekleme prosedürleri ve örnek alma dahil örneklenmiş organizmalar
ve/veya bireyler, örneklerin kendisi hakkında ayrıntılı bilgiler çok önemli olacaktır ve dikkatli bir
şekilde kayıt altına alınmalıdır (Tablo 8.1). Diğer bir deyişle, depolanan numuneler daha sonra
istatistiksel analiz ve sonuçların doğru yorumlanması yanı sıra "izlenebilirlik" sağlamak için yeterli ek
bilgiye sahip olmalıdır; yani., birlikte gelen verilerin niteliği ve miktarı örneğin değerini
değiştirecektir.
Tablo 8.1: Saklanan örneklerle bağlantı olarak saklanabilecek ilave bilgiler.
<İnsan Örnekleri>
Yaş, cinsiyet
Ağırlık, boy
Yaşanılan yer, meslek, diğer anket verilerine ilişkin bilgiler
Alma tarihi, yeri
Örnek Cinsi, Hacmi
Örnekleme prosedürü, taşıma, örnek işleme kayıtları
Yağ içeriği, diğer klinik muayene sonuçları
KOK analizi sonuçları
<Atmosferik örnekler>
Alma tarihi, yeri
Hava hacmi, örnekleme
periyodu
İklim verileri
Örnekleme prosedürü
Ön temizleme, taşıma, diğer işleme kayıtları
Sorumlu kişi, ek bilgi kaynağı
8.2.2 Saklanacak örnekler
Stockholm Sözleşmesi kapsamında, depolanacak örneklerin öncelikli hedefi, hava (filtreler veya
emiciler) ve insan örneklerinde, yani., anne sütü ve/veya kanlar dahil Sözleşme kapsamında öncelikli
izleme ortamı olarak seçilmiş olanlardır. İlave bir ortam (medya), su (filtreler, pasif örnekleme
emicileri), PFOS ve HCH’nin izlenmesi için düşünülmektedir (bkz. Bölüm 4.3). Bununla birlikte,
bankacılık Sözleşme kapsamında gelecekteki faaliyetleri destekleyeceği için, mevcut KİP’ten daha
geniş bir kapsama sahip olması beklenmektedir. Bu nedenle Çevresel Örnek Bankacılığının bazı
genel özellikleri bu bölümde yer alacaktır
Çevresel izleme birkaç farklı kavram içerebilir; yani., ; farklı çevre bölümlerinde kirleticilerin
konsantrasyonu bilmek (kirleticilerin kaynaklarını, seviyelerini ve kimyasal dinamiklerini bilmek, ya
da çevresel kriterler/standartların boşluk durumunu kontrol etmek), maruziyet durumunu ortaya
çıkarmak (risk değerlendirmesi ve kontrolü için maruziyeti izleme) ve kirleticilerin yaban
hayatı/insanlara olumsuz etkilerini değerlendirmek (etki izleme) (çevresel izleme Besin ağı üzerinden
KOK gibi kimyasalların yüksek konsantrasyonlarda birikmesine eğiliminde oldukları için biyolojik
örnekler bankacılık için tercih edilmektedir ve ayrıca vücudun içinde uzun yarılanma ömrü olması
nedeniyle seviyeleri zamana entegredir. Böylece, örneğin yılda bir kez toplanan biyolojik örneklerin
küçük bir miktarı, bir bölgede temsil özelliği olan KOK düzeylerini (kirlilik seviyeleri ya da maruziyet
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
118
durumu) bize verebilir. Bunun yerine su veya hava örnekleri toplanması durumunda, çevresel
düzeyleri ve zamansal eğilimlerin güvenilir karşılaştırılabilir bir görünümünü elde etmek için kısa
aralıklarla sık sık toplanan örneklerin çok daha büyük bir miktarları gerekli olacaktır. Buna ek olarak,
biyolojik örnekler bize potansiyel olarak kirleticilerin yaban hayatı/insan üzerine etkileri, yani., etki
izleme için uygun bilgi verecektir.
Bankacılık için biyolojik örnekler aşağıdaki üç grupta sınıflandırılabilir; 1) detaylı zamansal/mekansal
eğilimleri ortaya çıkarma analizi için uygun, alt beslenme basamağındaki balıklar (özellikle küçük,
planktonlardan beslenenler) ve iki kabuklular gibi yaygın, kısa ömürlü organizmalar, 2) uzun ömürlü,
daha üst beslenme basamağındaki organizmalar, genellikle balık (ya da yumurta) yiyen kuşlar gibi
tipik üst-yırtıcılar ve alt beslenme basamağındaki diğer türlere göre daha yüksek oranda biriktirerek
KOK'lara bekçilik yapan türler olan deniz memelileri ve 3) insan örnekleri. Grup 1) zamansal
eğilimlerini bilmek için kirlilik durumunun süreli (yıllık) izlenmesi için yararlı olabilirken Grup 2)
seçilen bir ekosistemde/çevrede KOK kirliliği riskinin değerlendirilmesi için kullanılabilir. İnsan
verileri öncelikle kimyasalların insanlar için riskini değerlendirmek ve düzenlemenin önceliğinin
belirlenmesi için kullanılacaktır. Bankacılık açısından diğer örnek türleri arasında sediman temelleri
ve/veya yıllık halka/tabaka yapısı olan toprak, bitki örtüsü ve diğer çevresel örnekler (Becker ve diğ.,
2006, ve bunlardaki referanslar) ve geçmiş ortamın bir zaman kapsülü olarak ağaçların kabuk cebi
bulunmaktadır (Satake ve diğ., 1996). Pasif hava örnekleyici gibi zamana entegre hava veya su örneği
bu amaçlar alternatif olarak toplanabilir ve saklanabilir (Tablo 8.2).
Tablo 8.2: Bankacılık için uygun örnekler.
Alt beslenme
basamağındaki
organizmalar
Yerel kirlenme durumunun periyodik
izlenmesi için yararlı
Üst beslenme
basamağındaki
organizmalar
Bir ekosistemdeki KOK kirlenmesinin riskinin
ölçülmesi için yararlı
İnsan örnekleri İnsan riskinin ve düzenlemenin önceliğinin
ölçülmesi için yararlı
Toprak, sedimanlar
ve bitki örtüsü gibi
diğer ortamlar
Yerel kirlenme durumları, bu kirlenmenin
eğilimlerinin periyodik ilenmesi ve
kimyasalların kimyasal dinamiklerinin
anlaşılması için yararlı
Filtreler, emiciler
ve bunların hava ve
su ekstratları
Kimyasalların uzun menzilli sınır aşan
taşınmalarınıın arka plan izlenmesi ve
anlaşılması için yararlı
KOK analizi için uygun insan örnekleri anne sütü ve kandır (bkz. Bölüm 4.2). Çevreyi izlemek için
kullanılan diğer ortamlar (medya) arasında idrar, saç, tükürük, göbek kordonu vb. bulunur. KOK
metabolitleri veya diğer ilgili kimyasalların analizi için idrar örnekleri geniş olarak kullanılmaktadır.
8.2.3 Uzun süreli depolama yöntemi
Elektrik dondurucular, soğuk odalar ve sıvı azot dondurucular dahil dondurarak koruma teknikleri,
çeşitli çevresel örneklerin uzun süreli depolanması için kullanılmaktadır. Havada kurutulmuş toprak ve
tortular, ahşap ve tohumlar, kemik, tüy, saç ve tırnak gibi bazı örnek türleri oda sıcaklığında muhafaza
edilebilir. Bununla birlikte, biyolojik kökenli ıslak numuneler uzun süreli depolama için dondurularak
saklanmalıdır. Dondurarak kurutma işlemi nispeten uçucu kimyasallar ve yağ buharı ile kirlenme
kaybına neden olabilirse de dondurularak kurutulmuş numuneler uzun bir dönem için daha yüksek bir
sıcaklıkta (örneğin, 4 °C) muhafaza edilebilir. Uzun bir süre ortam sıcaklığında saklanan insan göbek
kordonu dahil hava ile kurutulmuş numuneler, başarılı bir gebelik sırasında biriken KOK veya ağır
metallere maruziyetin değerlendirilmesi için kullanılmıştır (örneğin, Nagayama ve diğ., 2011). .
Farklı amaçlarla tarihi olarak birkaç farklı sıcaklık seçilmiş olsa da, banka için depolama sıcaklıkları
görünüşe göre hiçbir genel kriter yoktur (Tablo 8.3). Genel olarak numuneler, daha düşük
sıcaklıklarda daha iyi muhafaza edilecektir (Zheng ve diğ., 2002). Sıvı azot (nitrojen) sıcaklığında (-
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
119
196 °C), ya da (-160 ° C -150 civarında), sıvı nitrojen buharı evresi depolama tesisinde biyolojik
örnekler kararlı ve onyıllar boyunca kimyasal olarak değişmemiş kalacaktır. Oysa -20 °C'de muhafaza
edilenler bir on ya da yirmi yılda bir ölçüde bozulacaktır çünkü kuruma ve metabolik bozulma gözardı
edilemeyecek düzeyde olacaktır. Sıcaklığı başlangıçta kuru buz depolamak için -80 veya -85 °C'ye
ayarlanan derin dondurucu çok değişik bankalarda ve diğer amaçlar için kullanılmış ve birçok örnek
türünde uzun süreli koruma için yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Yaklaşık -60 °C olan başka bir sıcaklık,
genellikle balıklar ve etlerde büyük ölçekli depolama için ticari olarak kullanılmaktadır ve biyolojik
numunelerin depolanması için de yararlı olduğu kanıtlanmıştır. -60 °C altında büyük frigorifik
depoların yapım ve bakım teknikleri oluşturulmuştur ve artık bu tür büyük bir depolama kapasitesi
balıkçı limanları/hava limanları/dünyadaki diğer taşıma merkezlerinde kullanılmaktadır.
Tablo 8.3: Örnek bankacılığı için kullanılan sıcaklıklar.
Oda Sıcaklığı -20 santigrad derece
-20 santigrad derece
Ağır metaller, KOK analizi için
(uzun süreli uygun olmayan)
biyolojik örnekler, sedimanlar vb.
-80/-90 santigrad derece
Uzun süreli depolama için biyolojik
örnekler, sedimanlar; biyokimyasal
analiz için de kullanışlıdır
-160/-196 santigrad derece
Biyolojik numuneler; kimyasal
açıdan uzun süreli depolama için
en uygun olanlar
Ancak, elektrikli dondurucuların mekanik soğutma parçalarının pahalı düzenli bakımlar gerektirdiğini
de dikkate almak gerekir (Owen ve Woods, 2008). Bundan başka, -130 ° C üzerindeki bir sıcaklıkta
su içinde ölçülebilir yeniden kristalleştirme işlemleri oluşabilir (Eisenberg ve Kauzmann 2005). . Bu
nedenle, oksijen içermeyen koşullar altında daha düşük bir ısı (genel olarak yaklaşık -150 ile -160 °C)
nedeniyle mevcut en uygun yöntem, örnekleri sıvı nitrojenin buhar evresi altında tutmaktır. Though
such a system tends to cause high investment costs, it may be cost-effective in the long run, depending
on the amount of stored samples and availability of liquid nitrogen and its cost. Buna ek olarak, sıvı
nitrojenle soğutma sistemi, afet zamanında örnekleri elektrikli dondurucular/soğuk odalardan daha
sağlam/ daha güvenli olarak düşük sıcaklıkta tutacaktır. Mart 2011’de Büyük Doğu Japonya Depremi
sırasında, üç gün boyunca elektrik kaybı Japonya Çevre Çalışmaları Ulusal Enstitüsü Çevresel Örnek
Bankasında arşivlenmiş örnekleri tehdit etmiştir (Tanaka ve diğ., 2012). Üç gün boyunca -60 ° C'de
çalıştırılan büyük soğuk oda sıcaklığı yavaş yavaş -47 °C'ye yükselirken tüm sıvı azot dondurucu
sıcaklıkları tankların tabanında kalan sıvı azot sayesinde -160 °C'de tutulabilmiştir. Diğer taraftan,
-80 °C olan dondurucu sıcaklıkları sadece bir gün sonra yaklaşık sıfır °C’ye yükselmiş, örneklerin
bozulmaması için elektriğin olmadığı sürede dondurucuların içine her gün kuru buz blokları koymak
gerekmiştir. Bu tür nadir ama afet olaylarına karşı örnekleri korumak için acil operasyonel
prosedürler oluşturmak önemlidir.
Bu bölümde sözü edilen kimyasal analiz için örnek saklamanın, örneğin kimyasal bütünlüğünün
korunmasının düşünülmediği biyomedikal uygulama için hücre/genlerin depolanmasında farklı olduğu
unutulmamalıdır.
8.2.4 Tesis gerekliliği
Çevresel Örnek Bankaları düşük sıcaklıkta depolama tesisi, örnek işleme odası, örnek analiz odası ve
veri depolama ve analiz tesisinden oluşabilir. Değerli örneklerin uzun süreli, güvenli depolanmasını
temin etmek için, kullanılan dondurucuların kazayla sorun çıkarması durumunda gerekli ekstra
depolama tesisi gibi bazı yedekleme sistemlerinin ve kısa süreli elektrik kesintisine karşı yedek
jeneratör ya da CO2/sıvı nitrojen besleme hattının düzenlenmesi hayati öneme sahiptir. Depolama
tesisinin boyutu ve sıcaklığı (tek bir dondurucudan birkaç büyük soğuk odaya veya bir dizi sıvı azot
dondurucuya kadar) depolamak için toplanan örneklerin türü ve miktarı ve/veya mevcut kaynaklara
göre oldukça değişkendir. Unutulmamalıdır ki, sınırlı miktarda anne sütü veya kan gibi değerli insan
örneklerinin toplandığı durumlarda, özellikle insan biyo-izleme için iyi tasarlanmış çevre izleme
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
120
faaliyeti ile birlikte bir iki dondurucu bile çok yararlı olabilir ve önemli bir rol oynayacaktır
Tekrarlanan çözülme yeniden dondurma sürecinin örneğe zarar vereceğini ve kimyasal
kompozisyonunu değiştireceğini belirtmek gerekir. Bu nedenle, ileride daha gelişmiş teknolojiler
kullanarak geriye dönük çeşitli analiz fırsatı sağlanabilmesi için, kısımlara ayrılmış örneklerin
mümkün olduğunca küçük miktarlarda saklanması tavsiye edilir. Ayrıca, kimyasal analiz için gerekli
biyolojik maddenin miktarının, gelecekte daha da azalacağı varsayılabilir.
Düzenli olarak numunelerin homojenliğini, tesisin "temizliğini" kontrol etmek ve örnek toplama,
taşıma, işleme ve arşivleme sırasında "kirlenme" olmamasını sağlamak için, depolama ve işleme tesisi
ile birlikte örnek analiz yeteneğinin olması tavsiye edilir. Homojenlik genellikle bazı kimyasal
analizler ile kontrol edilir. Genel olarak küçük ve eser miktarlar da dahil olmak üzere birçok elementin
analizini yaparak, iki şekilde, yani., tüp içinde ve tüpler arasında kontrol edilir. Örnek taşıma sırasında
kirlenme kontrolüne gelince, birçok farklı kimyasal analiz edilebilir ve tesisin düzgün çalışması için
bir dizi analitik cihaz gereklidir. .
Çevresel/insan izleme için söz konusu kimyasallar bir çok ticari ürün üretiminde yaygın olarak
kullanılan (PFOS dahil) yüzey aktif maddeler, alev geciktiriciler (bromlu alev geciktirici dahil) gibi
birçok endüstriyel kimyasalları ve diğer plastik katkı maddelerini içerebilir. Nihai olarak uzun süreli
depolama öncesinde, örnek alma, taşıma ve işleme sırasında bu kimyasallar tarafından çok sayıda
kirletilme fırsatı olduğu ve tüm sürecin dikkatli ve düzenli izlemesinin gelecekte anlamlı retrospektif
(geriye dönük) analiz için çok yararlı olduğunu belirtmek gerekir. Kirlenmenin bazı örnekleri
şunlardır; cam kaplardan elementler (alkali metaller, bor, arsenik vs.), floropolimer ürünler,
malzemelerden perfluoralkil karboksilik asitler (örneğin, bisfenol A), veya katkı maddeleri (ftalat
esterler, alkilfenol etoksilatlar gibi), veya plastik ürünleri, mobilya ve bina inşaat malzemelerinden
alev geciktiriciler (polibromodifenileterler, polibromobifeniller, klorlü parafinler, organofosforlu
bileşikler, antimon, vs.). Gelecekte retrospektif analizde bulunan kimyasalların bir örneğin
taşınması sırasında ilave edilmediği veya üretilmediğini, aksine en başından örneğin içinde yer
aldığından emin olmak için, örnekleme, taşıma ve işleme sırasında tüm kirlenmeyi kontrol etmek
amacıyla, örneğin saflaştırılmış su gibi bazı "kör" örneklerin çevresel örneklerle birlikte analiz
edilmesi ve depolanması önerilir. (Shibata ve diğ., 2007).
8.2.5 İdari sistem
Bankanın düzgün işletilmesi için farklı görevleri olan bir grup insan gerekli olacaktır. Görevler
arasında örnek toplama/alma, örnek işleme, homojenliği/örneklerin diğer özelliklerini kontrol, örnek
saklama ekipmanlarının (ve analitik laboratuvarınım) yönetimi ve bakımı, veri yönetimi ve veri tabanı
bakımı ve tüm operasyonun yöneticileri (denetçiler ve yönetmen) olabilir. Birkaç farklı mesleki
geçmişi olan kişilerin işbirliğine ihtiyaç vardır. Sıklıkla, banka sistematik uzun vadeli çevresel izleme
ile birlikte işletilir; böyle durumlarda profesyonel analitik kimyagerler, atmosferik kimyagerler,
biyologlar ve / veya tıp doktorları gibi çeşitli ilgili alanlardan bilim adamları/teknisyenlerin desteği ve
rehberliği beklenir ve bankanın verimli çalışması için değerlidir.
Örnek izleme ve veri yönetimi sistemlerinin kurulması da gerekmektedir.Bir havuzda toplanmış
insanlardan alınan örnekler için tek bir dondurucuya sahip örnek bankası durumunda manuel kayıt
yeterli olabilirken, birçok uzun süreli çevresel izleme örneğini arşivleyen büyük bir tesis durumunda
örnekleri tanımlama, izleme ve saklama için PC tabanlı yazılım ile birlikte barkod sistemine dayalı
daha karmaşık sistemler faydalı olabilir. Sistemin basitliği/karmaşıklığı, her bankanın
büyüklüğünü/ölçeği yansıtabilir, ancak şeffaflık, güvenlik ve sağlamlık programın sürdürülebilirliğini
sağlamak için önemli hususlar arasında yer almaktadır.
8.2.6 Güvenlik uyarısı ve eğitim
Homojenizasyon işlemi, genellikle işlem sırasında kazara yaralanmalara neden olabilecek bir mekanik
sistem kullanır. Doğrudan deriye ya da insan vücudunun diğer bölgelerine dokunulduğunda örneklerin
dondurulması için kuru buz veya sıvı nitrojen kullanılması veya dondurarak homojenizasyon işlemi
"donmalara" neden olabilir. Kapalı, havalandırması kötü odada uzun süre kullanılmamalı veya
saklanmamalıdır çünkü her ikisi de "boğulma" kazasına neden olabilen CO2 veya N2 üretirler. Soğuk
bir odada asla kuru buz saklamayın! Büyük miktarda CO2 veya N2 emisyonu beklenen örnek işleme
odası gibi bir soğuk oda veya diğer yerlerde iyi havalandırmaya ek olarak oksijen sensörü - alarm
kombinasyonu tavsiye edilir. Çıplak el/derinin diğer kısmı ile dondurulmuş örneklere/kaplarına
/duvarlara/raflara asla doğrudan dokunmayın. Eğer ıslak elle onlara dokunduğunuzda, elinizdeki nem
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
121
anında donar ve elinizi soğuk yüzeye yapıştırır ve bu nedenle cildinizi ciddi zarar görür. Aynı
zamanda, kuvvetli asitler, metanol ve toksisite veya yanıcılık özelliği olan diğer bir organik çözücü
gibi bazı tehlikeli kimyasal maddeler çalışma esnasında düzenli olarak kullanılabilmektedir. Kazaları
önlemek ve programın sürdürülebilirliğini sağlamak için, atık yönetimi de dahil olmak üzere, her
laboratuvarda bu kimyasalların bir program dahilinde kullanılması ve teknik personelin önceden ve
düzenli eğitimden ve uygun sürelerle sağlık kontrolünden geçirilmesi gerekmektedir.
İşleme sırasında örneklerden yanlışlıkla bulaşma olmasını önlemek için özen gösterilmelidir.
Örneklerin taşınması sırasında bulaşmayı en aza indirmek (ve emniyet) için genellikle temiz eldiven
ve giysi giyilir. Bu eşyaların kendisinin, yıkama ürünleri için kullanılan polivinil klorür ürünleri ve
misk veya deterjan yüzey aktif maddesinde bulunan plastikleştiriciler gibi belirli kimyasallarla
kirlenmeye neden olabileceği hususu kaydedilmelidir.
Kan, serum, plazma, anne sütü ve idrar gibi insan örnekleri insan hastalıklarına yol açabilen virüs ya
da bakteri gibi patojenik mikroplar da içerebilir ve kazayla enfeksiyonu önlemek amacıyla dikkatli bir
şekilde ele alınmalıdır. İnsandan alınan örnekler ve hatta yaban hayatı ve sedimanlar gibi diğer
çevresel ortamların depolanmasının potansiyel olarak insan veya yaban hayatının patojenlerini koruma
süreci olabileceği ve maruziyetini en aza indirecek şekilde toplama, örnek taşıma ve işleme ve
bankacılık sırasında biyolojik tehlike protokollerinin geliştirilmesi gerektiği her zaman akılda
tutulmalıdır. Dondurarak homojenizasyon ve depolama işlemi mikropların çoğalmasını durdurabilir
ama onları yok etmez. Çevreyi temiz tutmak için UV ışığı ve mikrop öldürücü gibi dezenfektanların
kullanımı yararlı olabilir ancak örneklerin kimyasal bileşimi/bütünlüğünü değiştirebilir. Sulu etanol
dezenfeksiyon için alternatif bir seçenek olabilir. İnsanlardan alınan örnekleri arşivleyen bazı biyo
bankalar için ulusal biyogüvenlik mevzuatına göre önlemler alınması gerekli olabilir. Diğer taraftan,
yukarıdaki uyarı, uygun şekilde tasarlanmış ve işletilmişse bankaya konulan örneklerin sadece kirlilik
geçmişini değil, aynı zamanda insan ya da yaban hayatı topluluğundaki hastalıkların yayılması dahil
olmak üzere diğer sorunları da ortaya çıkarmak için yararlı olacağı anlamına gelir.
8.2.7 Örnek erişimi/atılması politikası
Bankanın işletilmesinde bir başka önemli konu örneklere erişim ilkesi ve örneklerin tutulacağı süre
sınırını; diğer bir deyişle, örneklerin atılması ilkesini belirlemektir. Örnek miktarı sınırlı olduğundan,
örnekler dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Diğer yandan, sınırlı depolama kapasitesi ve uzun süreli
depolamanın yüksek maliyeti nedeniyle, depolanan örnek miktarını en az seviyede tutmak gereklidir.
Bu nedenle, depolanan örneklerin önceliklendirilmesi gereklidir. Dikkat edilmesi gereken konular
arasında depolama amacı, örneklerin miktarı, depolama süresi, eşlik eden bilgilerin kalitesi ve miktarı
ve örneklerin kendisinin kalitesi olabilir. Bankaların çoğu, kirleticilerin birçok farklı türde analizi için
banka dışındaki araştırmacıların başvurusunda örnek erişim ilkesi ve açık kapı belirlemişlerdir.
Analitik veriler depolanan örneklere daha fazla değer katacaktır. İnsan örneklerine erişim/atma
sırasında etik konular da dikkate alınmalıdır. .
8.2.8 Rehber, kılavuzlar ve Standart Çalışma Prosedürleri
Çevre Örnek Bankası tesislerinin çoğu örnekleme ve/veya depolama işlemleri için standart
Operasyonel Prosedür (SOP) oluşturmuş ve bazı web siteleri ya da diğer yollarla kullanıma sunmuştur.
Uluslararası Biyolojik ve Çevre Depoları Derneği (ISBER) biyolojik ve çevresel örneklerle ilişkili
depolara ilişkin teknik, hukuki, idari ve etik konuları ele alan uluslararası bir forum sağlar. Üyelerin de
katkılarıyla, ISBER 2012 Depolar için En İyi Uygulamalar: Araştırma için Biyolojik Materyallerin
Toplanması, Depolanması, Alınması ve Dağıtımı belgesini geliştirmiş ve yayınlamıştır (Campbell ve
diğ., 2012). Bu En İyi Uygulamalar belgesinin üçüncü baskısı arşiv profesyonellerinden örnek
koleksiyonları ve depo tesislerinin yönetimi için pratik bir rehber ve en iyi uygulama önerileri
vermektedir. Belge 13 bölüme ayrılmıştır ve ayrıca aşağıdaki hususlar hakkında detaylı bilgi verilen 3
ek içermektedir:
A: Depoların Planlama Hususları
B: Tesisler
C: Depolama Ekipmanları ve Ortamları
D: Kalite Yönetimi
E: Güvenlik
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
122
F: Eğitim
G: Belge Yönetimi
H: Maliyet Yönetimi
I: Biyolojik Malzeme Yönetimi
J: Paketleme ve Kargo
K: Örnek Toplama, İşleme ve Alma
L: Biyo Örnekler için Yasal ve Etik Sorunlar
M: Örnek Erişim, Kullanımı ve İmhası
Kaynakça
Ek A: İnternet Kaynakları
Ek B: Sözlükçe
Ek C: Kısaltmalar
88..33 ÖÖrrnneekklleemmee vvee DDeeppoollaammaa
Örnekleme süreci Stockholm Sözleşmesi kapsamındaki KİP rehberlik belgesini takip etmelidir (bkz.
Bölüm 4). Burada örnek alma, işleme ve depolama için kullanılan kaplar ve cihazlara ilişkin bir uyarı
özetlenmiştir.
8.3.1 Örnek alma cihazları
Örnek alma zamanında gelecekte detaylı epidemiyolojik çalışmalar için bilgiye dayalı izin alınmışsa
ve uzun süreli arşivleme için yeterli alan mevcutsa, Stockholm Sözleşmesi öncelik ortamları arasında
yer alan insan örnekleri, i.e., anne sütü ve kanlar, tercihen havuzda toplanmak yerine tek tek
saklanacaktır. . Öte yandan, havuzda toplanmış örneklerin arşivlenmesi az yer ve maliyet gerektirecek
ve izleme faaliyetini desteklemek için hala çok etkili olacaktır. Örneğin, bir hastanedeki tek bir
dondurucu havuzda biriktirilmiş insan anne sütü örneklerini yıllarca saklamak için yeterli olacaktır.
Örnek ağırlığı, örnekleme tarihi ve yeri, örnekleme sistemi vb. gibi ek bilgiler kayıt altına alınmalı ve
örnekler ile birlikte saklanmalıdır.
Çevre Örnek Bankası faaliyetinde, örnekler düzenlemenin mevcut hedefine ek olarak yeni ortaya çıkan
kimyasalların gelecekte analizi için de saklanmaktadır. Bu ideal olarak, örneklemeden depolamaya
tüm sürecin, şu anda endişe konusu olmayan herhangi bir kimyasal/elementten bulaşmayı önlemek /en
aza indirmek için tasarlanması gerektiği anlamına gelir. Ayrıca, söz konusu cihazlar tarafından
potansiyel kirlenme ya da diğer etkiler üretilebileceği için, örnek alma/işleme/depolama cihazlarının
detaylı bir kaydını tutmak önemlidir. Örneğin, kan toplama tüpü, şırınga ve iğnesi, detaylı kimyasal
bileşimi patentlerle korunan, genellikle açık olmayan silikon yağı ve polimer yüzey aktif maddeler
dahil olmak üzere, çeşitli kimyasallar ile kaplanmıştır (Shibata ve diğ., 2011). Bazı kimyasallar
(örneğin, polivinil klorür (PVC) ya da başka plastiklerdeki plastikleştiriciler, alev geciktiriciler ve
başka katkı maddeleri gibi) orijinal malzemeden türetilmiştir. Bazıları malzemelerin üretimi sırasında
bulaşık hale gelir (örneğin, plastik ürünleri / elastomerlerin kalıp işlemin'de reaktif ayırıcı olarak
kullanılan perfluorinatlı kimyasallar) ve bazıları maksatlı olarak eklenir (örneğin, pıhtılaşmış kırmızı
kan hücrelerinin yapışmasını önlemek için vakumlu toplama tüpünün polietilen teleftalat (PET) yüzeyi
üzerindeki kaplama polimeri). Şırınga tıkaçları için kullanılan bazı elastomerler çinko gibi metaller
içerirler. Santrifüj ile kan hücrelerinden serumu (veya plazmayı) ayırmak için kullanılan serum
ayırıcılar hidrofobik kimyasal maddeler içerir ve hidrofobik ilaçları absorbe ettiği bildirilmiştir
(Bowen ve diğ., 2005). KOK’lar da ayırıcılar tarafından adsorbe edilebilir. Örnek alma için
kullanılan cihazların tipi ve üreticisinin kaydının tutulması ve gelecekte analitik verileri gereği gibi
değerlendirmek için örnekler ile birlikte kullanılmayan boş tüpler / şırıngaların da saklanması tavsiye
edilir.
Hava ve su örnekleri, iz kirletici analizleri için büyük hacimlerin gerekmesi ve yanı sıra uzun süreli
depolama sırasında kap duvarı vb adsorpsiyonla kaybolmuş olabilen kimyasalların şüpheli kararsızlığı
yüzünden genellikle banka için uygun değildir. Bu matrislerin bazı arşivleme faaliyetleri,
majör, minör, iz gazların yanı sıra kararlı UOB analizi için hava örneklerinin şişelerde muhafaza
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
123
edildiği özel durumlarda, örneğin Cape Grim Hava Arşivi’nde görülmüştür (O'Doherty ark, 2009).
Bununla birlikte genellikle, filtreler, adsorbanlar veya ekstreler, kimyasalların gelecekteki retrospektif
analizi için daha uygun olabilir. Bunu açıklayıcı bir örnek Tokyo'nun merkezinde kuvars elyaf filtre
üzerinde toplanan havadaki partikül maddelerin aylık toplanması ve arşivlemesidir; arşivlenen filtreler
dioksinin (Matsumura ve diğ., 2002, 2003) ve polisiklik aromatik hidrokarbonların 1980’den itibaren
yirmi yıllık zamansal eğilimlerini ortaya çıkarmak için kullanılmıştır (Ezoe ve diğ., 2004). Bir pasif
hava örneklemesi programında (GAPS) ise, adsorbanlardan gelen ekstreler ikiye ayrılmış ve bir kısmı
gelecekteki retrospektif analiz için kapalı cam ampullerde saklanmıştır. Pasif hava örnekleyici
tarafından çoğaltılan örnekleme ve adsorbanların bir kümesinin arşivlenmesi alternatif bir seçenek
olabilir. Örnek alma tarihleri, kullanılan depolama aygıtları, malzemeler, vb ile ilgili kayıtlar
örneklerle birlikte saklanmalıdır. Filtreler ve emicilerin örnekleme SOP'larına göre önceden
temizlenmesi gerekir. Şunu da belirtmek gerekir ki, yüksek hacimli hava örnekleyici gibi bir cihaz
örnekleme cihazı bile, cihazın yapımında kullanılan malzemelerden dolayı beklenmedik
kontaminasyona neden olabilir; bunun tipik örnekleri, floropolimer ürünler/kaplamalardaki
perflorokimyasallar ve plastik/elastomer ürünler için kullanılan alev geciktiriciler ve kirliliklerdir
(Takasuga ve diğ., 2012).
8.3.2 Örnek işleme ve arşivleme
Anne sütü ya da kan örnekleri durumunda, bir örneğin birden fazla kısmı hafif karıştırma işleminden
sonra, depolama tüplerinde saklanacaktır. Örnek büyüklüğü duruma bağlıdır, ancak bazı özel
kimyasallar/elementlerin bir defalık analizi için yeterli olacaktır. Dondurma işleminin, kısımlara
ayırma zamanında örneğin homojenliğini etkileyebilecek yağlar veya hemoliz dahil olmak üzere bazı
malzemelerin çökelmesine neden olabileceğine dikkat edilmelidir. Bazı durumlarda, banka için örnek
işleme, eser elementlerin analizi için tüm kan gibi bütün örneklerden, organik kirletici maddeler
analizi için plazma veya serum gibi örnek bileşenlerinin ayrılmasını içerebilir. Bu gibi durumlarda,
sadece örneğin homojenliğini sağlamak için değil, aynı zamanda (8.3.1 bakınız) işlem sırasında hedef
kimyasalların kirlenmesini önlemek /en aza indirmek için de özen gösterilmelidir. Havuzda toplanmış
insan örnekleri bir bölgedeki nüfusun kirlilik durumunu temsil ettiği düşünülmektedir ve analitik
maliyetler ve banka tesisi açısından çok verimlidir. 1’inci etkililik değerlendirme prosedüründe (ortak
WHO / Stockholm Sözleşmesi programı) toplanmış ve analiz edilmiş insan anne sütünün havuzda
toplanan örneklerinin temsili parçaları bir dondurucuda tutulmuştur ve şimdi listeye yeni giren ek
KOK'ların analizi için kullanılmaktadır. . Bununla birlikte, havuzda toplanan örneklerin, tek tek
örneklere kıyasla dezavantajları vardır (bkz. Bölüm 3.5).
Biyolojik ve toprak/sediman örneklerinin durumunda, homojenlik, örneğin küçük bir kısmının
gelecekteki analizininin dönemin kirlilik durumuna ilişkin "temsil özelliği olan" bilgileri bize
vermesini sağlamak için arşivlenmiş örneklerin önemli bir özelliğidir. Çırpıcı, karıştırıcı, kıyıcı, kırıcı,
bilyalı değirmen, çubuklu değirmen ve dondurarak homojenizasyon dahil Çevre Örnek Bankası
faaliyetlerinde çeşitli homojenleştirici teknikler geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Genellikle kırma/
homojenleştirme işlemleri için metal, seramik gibi sert bir malzeme kullanılır. Bazı durumlarda,
floropolimerler gibi plastik malzemeler değirmenler için bir kapak ya da kaplama malzemesi olarak
kullanılmıştır. Ancak, bu homojenizasyon adımının kendisi örneklerin homojenizasyon
malzemeleriyle kirlenmesine neden olabilir. Paslanmaz çelik veya titanyum gibi sert bir metal bile,
çizik olabilir ve mekanik homojenizasyon aşamasında homojenize örneklere bulaşabilir.
Floropolimerlerin kendileri perfluoroktonoik asit (PFOA) ve/veya perflorononanoik asit (PFNA) gibi
bazı organik maddeler tarafından kontaminasyona neden olmasına rağmen, floropolimerler,
homojenizasyon sırasında metaller ile kirlenmeyi önlemek için seçilmiştir.
Örnek saklama kapları için cam ve plastik tüpler kullanılmaktadır. Örnek konulmadan önce dikkatlice
temizlenmelidirler. Cam kaplar organik olarak temizlenmesi daha kolay ve organik analiz için
kullanılacak örnekler için tercih edilmesine rağmen, donduğu zaman su (kanlar, süt) hacmi önemli
ölçüde arttığı için kırılmaya karşı önlem alınmalıdır. Kan örnekleri saklandığında kırık cam
yaralanma ve kazayla enfeksiyona neden olabilir. Kaplar sıkıca kapatılmış olmalıdır. Metal vidalı
kapak veya başka bir gevşek kap -20 ° C veya daha altında, uzun süreli depolama sırasında donma ve
biyolojik dokuların kurutulması öncesinde sıvı örneklerin dökülmesine neden olabilir. Cam tüp
durumunda, PTFE ve diğer floropolimer ile kaplanmış bir iç elastomelir plastik kapaklar ticari olarak
mevcuttur. Floropolimer kimyasal olarak stabil ve dayanıklı olmakla birlikte, perflorlanmış
kimyasallar, genellikle PFOA ya PFNA içerir ve bu tip kapak analizi için uygun değildir. İç elastomer
olmadan sıkıca geçirmezlik kazandırılmış bir plastik kapak tercih edilmektedir. Seçenek olarak ince
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
124
alüminyum folyo örnekler ve kapağın iç elastomeri arasında doğrudan teması engellemek amacıyla
şişe ağzını kapatmak için kullanılmaktadır. Bu alüminyum folyonun organik kirleticilerden ari
olmadığına dikkat edilmelidir; görünüşe göre, yüzeyi bazı organik malzemelerle kaplıdır ve bazen,
florlu kimyasallar da dahil olmak üzere, hedef kimyasalların düşük seviyeleri tespit edilmiştir. Cam
kaplar ile birlikte pişirme folyoları kirlenme seviyelerini en aza indirmek için etkili olacaktır.
Filtrelerden ekstreler (organik çözücüler) veya diğer adsorbanlar, azot ya da argon gibi bir etkisiz gaz
ile sızdırmaz hale getirilmiş önceden temizlenmiş, amber cam ampul içinde tutulmalıdır. Filtreler veya
diğer adsorbanlar alüminyum pişirme folyosu ile kaplı olacak, fermuarlı plastik torbaya (genellikle
ince polietilen torba) konulacak ve gelecekteki organik analiz için tercihen bir dondurucuda
arşivlenecektir. Depolama sırasında materyal içinde kontaminasyon oluşumunu kontrol etmek için
örnekler ile birlikte boş (kullanılmayan) filtrelerin de arşivlenmesi tavsiye edilir.
Homojenize edildiğinde kirleticilerin dağıtım / lokalizasyonu ile ilgili bilgiler veya örnek içinde
etkileri silinecektir. Tortu ve mercan gibi yıllık halka veya katmanlı yapısı ya da organizma veya
dokular gibi karmaşık yapıları olan bazı örnekler, tercihen bir bütün olarak depolanır veya
homojenleştirme adımı, zamansal eğilimler gibi değerli bilgilerin kaybolmasına neden olabildiği için,
hedef organ spesifik gen ifadesi kaydedilmiş olarak bölümlere ayrılabilir.
8.3.3 KG/KK ve güvenlik
Çevre Örnek Bankasında iki farklı seviyede KG/KK prosedürü vardır; yani 1) örnek alma, örnek
taşıma ve depolama da dahil olmak üzere SOP'lara göre tüm sürecin düzgün çalışmasını kontrol
etmek, ve 2) saklanan örneklerin periyodik analizi ile örnek kalitesini (kimyasal bileşimi) kontrol
etmek. Örnekler erişimin belirli personel ile sınırlı olduğu alanlarda saklanmalıdır. Personelin
sadece normal çalışma için değil, aynı zamanda yangın veya diğer kaza durumları için düzenli
eğitilmesi tavsiye edilir.
İnsan örnekleri etik konular ve aynı zamanda kazayla enfeksiyon tehlikesi nedeniyle özel dikkat
gerektirebilir. Kişisel bilgilerin (anketler, genetik bilgisi ve DNA’nın kendisi de dahil olmak üzere)
güvenliğini sağlamak için özel dikkat göstermek gereklidir. Genellikle "anonimleştirme" prosedürü
gereklidir, yani ., örneklere ait tüm kişisel bilgilerin silinmesi ya da her bir örnekten izole edilmesine
ihtiyaç duyulmaktadır.. İkinci durumda, ayrı bir yerde güvenli koşullarda saklanan kişisel bilgilere
sadece sınırlı sayıda özel eğitimli ve izinli personel erişebilir ve belirli bir yetkiyle kurulan etik
konularda özel bir komite izni altında kişisel bilgileri bireysel örneklerle (ve örnekten elde edilen
verilere) bağlantılar oluşturabilir. İnsanlardan alınmış, havuzda toplanan örnekler, yani, bir grup
insandan elde edilen örneklerin aynı miktardaki karışımı genel olarak “anonim” olarak kabul edilir.
88..44 SSoonnuuççllaarrıı KKaarraarr vveerriicciilleerree,, BBiilliimmee vvee KKaammuuyyaa bbiillddiirrmmee
Çevre Örnek Bankasının karar vericiler ve bilim için yüksek değerli arka planına karşı, faaliyetlerin
sonuçlarını zamanında ve uygun bir şekilde sağlamak önemlidir. Bu nedenle bankacılık kavramını
politika arenasına getirmeye ve bilimsel topluluk ve ilgi duyan kamuoyunu amaçları, konuları ve
özellikle de rutin bir operasyon ve kirlilik eğilimlerinin retrospektif analizinin sonuçları hakkında
bilgilendirmeyi sağlayan bir bilgi sistemi oluşturulması tavsiye edilir. Bir örnek olarak, Alman Çevre
Örnek Bankası, çevre ve insan örneklerinde ve geriye dönük analizlerin rutin çalışmasından
kaynaklanan tam veri kümesinin ESB Bilgi Sistemi üzerinden derlenmesini, düzenlenmesini, idare
edilmesini ve yayımlanmasını sağlamaktadır(www.umweltprobenbank.de).
88..55 11..33 ÇÇeevvrree ÖÖrrnneekk BBaannkkaaccııllıığğıınnaa iilliişşkkiinn MMeevvccuutt bbiillggiilleerr
Dünyadaki aktif olarak örnek toplayan birkaç büyük Çevre Örnek Bankası tesisi bulunmaktadır.
Birçoğu gelişmiş/endüstrileşmiş ülkelerde faaliyet göstermektedir, ancak son zamanlarda gelişmekte
olan ülkelerde de bankaya olan ilgi artmaktadır (Becker ve diğ., 2006;. Becker and Wise 2010;. Isobe
ve diğ., 2010).
Her banka kendi amacına ve belirli bir karaktere sahiptir ve farklı bir büyüklük ve geçmişi vardır.
Onların deneyimlerinin çeşitliliği Çevre Örnek Bankası ile ilgili hiçbir faaliyetin olmadığı bir
ülke/bölgede yeni bir banka kurmak için faydalı olacaktır. Bankaların faaliyetleri hakkında bilgiler
bilimsel literatürlerde (örneğin bakınız, Becker ve diğ., 2006, tarafından verilen çevresel örnek
bankacılığı konusunda önceki bilimsel toplantılardaki yayınları kapsayan referanslar) ve ayrıca kendi
web sitelerinde mevcuttur. Alman Federal Çevre Ajansı tarafından Çevre Örnek Bankasına ilişkin
bilgi alışverişi ve araştırma iletişimi için bir web sitesi açılmıştır ve sürdürülmektedir. Alman ve ABD
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
125
bankalarının SOP’leri ve dünyanın en büyük çevre Örnek Bankaların web sayfalarının listesine
aşağıdaki sayfadan ulaşabilirsiniz.
Uluslararası Çevre Örnek Bankası Grubu Web Sitesi:
http://www.inter-esb.org/
Yaşam bilimleri / tıbbi / hayvancılık alanında tıbbi/ilaç/ıslah amaçlı insan veya diğer biyolojik
örnekleri korumak için artık çok daha büyük etkinlik mevcuttur ve "biobank" terimi sık sık bu amaçla
bir depo olarak kullanılmıştır. Daha önce belirtildiği gibi, ISBER (Uluslararası Biyolojik ve Çevre
Arşivleri Derneği) biyolojik ve çevresel örneklerin depoları ile ilgili teknik, hukuki, etik ve yönetsel
konularda çalışan uluslararası bir topluluktur. ISBER, işbirliğini teşvik etmekte, eğitim ve öğretim
fırsatlar yaratmakta ve küresel ölçekte son teknoloji ürünü politikalar, süreçler ve araştırma bulguları
ve yenilikçi teknolojiler, ürün ve hizmetler için uluslararası bir vitrin sağlar. Buna ek olarak, ISBER
bir bölgesel bölüme, ESBB (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Biyokoruma ve Biobanka Derneği) ve bu
bölgelerdeki üyelerin yanı sıra Asya’da bir Yan Ortaklığa, Asya Araştırma Kaynak Merkezleri Ağı
(ANRRC) sahiptir.
ISBER: http://www.isber.org/
ESBB: http://www.esbb.org/index.html
Bu faaliyetlerde deponun inşası ve işletilmesi yanı sıra mevcut aday bankaların Sözleşme için
işletilmesine ilişkin bilgiler bulunabilir. Buna ek olarak, dünyada birçok büyük hastanede genellikle
acil durum güç jeneratörleri ve dondurucular vardır. İnsanlardan alınan örnekler ile ilgili olarak, böyle
büyük bir hastanede veya acil güç kaynağı olan mevcut biyobank tesisinde bir iki dondurucu tesis
etme Sözleşme kapsamında bankacılığı başlatmak için bir maliyet-etkin ve uygulanabilir bir yöntem
olacaktır. Çevresel örneklerde olduğu gibi, büyük ölçekli ticari soğutucu depoların kullanımı alternatif
bir seçim olacaktır. Bununla birlikte, yukarıda açıklandığı gibi, Çevre Örnek Bankasının uzun vadeli
çalışması kimyasal analiz konusunda özel bilgi ve teknikleri gerektirir. Çevre Örnek Bankası'nın
çalışması ve uzun vadeli izleme programı veya Stockholm Sözleşmesi KİP kapsamında KG/KK
faaliyeti arasında yakın bir bağlantı kurmak vazgeçilmezdir.
88..66 KKaayynnaakkççaa
Becker, P.R., Gunter, E.W., Schlueter, C., Shibata, Y., Wise. S.A. 2006, Environmental Specimen Banking, J.
Environ. Monit., 8, 776-778.
Becker, P.R., Wise, S.A. 2006, The U.S. National Biomonitoring Specimen Bank and the Marine Environmental
Specimen Bank, J. Environ. Monit., 8, 795-799.
Becker, P.R. and Wise, S.A. 2010, Thirty Years of Progress in Environmental Specimen Banking. In,
Interdisciplinary Studies on Environmental Chemistry Vol 4: Environmental Specimen Bank: Exploring
Possibility of Setting-up ESBs in Developing Countries. Eds., Tomohiko Isobe, Kei Nomiyama, Annamalai
Subramanian and Shinsuke Tanabe. TerraPub, Tokyo, Japan, pp 7-14.
Bowen, R.A.R., Chan, Y., Cohen, J., Rehak, N.N., Hortin, G.L., Csako, G., Remaley, A.T. (2007) Effect of
Blood Collection Tubes on Total Triiodothyronine and Other Laboratory Assays, Clinical Chem. 51, 424–433
Campbell, L.D., Betsou, F., Garcia, D.L., Giri, J.G., Pitt, K.E., Pugh, R.S., Sexton, K.C., Skubitz, A.P.N., and
Somiari, S.B. 2012, Beset Practices for Repositories: Collection, Storage, Retrieval, and Distribution of
Biological Materials for Research, Third Edition, Biopreservation and Biobanking, 10:2, 79-161.
Eisenberg, D., Kauzmann, W. 2005, The Structure and Properties of Water, pp.308, Oxford Univ. Press.
Ezoe, Y., Goto, S., Tanabe, K., Endo, O., Koyano, M., Tanabe, I., Matsushita, H. 2004, Polycyclic Aromatic
Hydrocarbon Concentrations of Airborne Particles in Urban Air over the Past Twenty Years, Polycyclic
Aromatic Comp., 24, 635-646.
Federal Ministry for the Environment, Nature Conservation and Nuclear Safety, German Environmental
Specimen Bank—Concept, Federal Environmental Agency (Umweltbundesamt), Berlin, Germany, 2008.
http://umweltprobenbank.uba.de/en/documents/11426.
Gunter, E.W. 1997, Biological and Environmental Specimen Banking at the Centers for Disease Control and
Prevention, Chemosphere 34: 1945-53.
Isobe, T., Nomiyama, K., Subramanian, A., Tanabe S. eds. 2010, “Environmental Specimen Bank: Exploring
Possibility of Setting-up ESBs in Developing Countries”, International Studies on Environmental Chemistry
Vol.4, Terrapub Tokyo.
UNEP/POPS/COP.6/INF/31
126
Koizumi, A., Harada, K.H., Inoue, K., Hitomi, T., Yang, H-R., Moon, C-S., Wang, P., Hung, N.N., Watanabe,
T., Shimbo, S., Ikeda, M. 2009, Past, Present and Future of Environmental Specimen Banks, Environ. Health
Prev Med, 14:307-318.
Matsumura, T., Goto, S., Sasai, S., Shamoto, H., Endo, O., Watanabe, I., Tanabe, K., Matsushita, H. 2002,
Concentration of Dioxins in Ambient Air over the Past 20 years, Organohalogen Comp., 57, 45-48.
Matsumura, T., Goto, S., Sasai, S., Hijiya, M., Shamoto, H., Endo, O., Watanabe, I., Tanabe, K., Matsushita, H.
2003, Concentration of Dioxins in Ambient Air Over the Past 20 Years (II), Organohalogen Comp. 61, 502-505.
Morita, M., Yoshinaga, J., Mukai, H., Ambe, Y., Tanaka, A., Shibata, Y. 1997, Specimen Banking at National
Institute for Environmental Studies, Japan, Chemosphere 34: 1907-19.
Nagayama, J., Todaka, T., Hirakawa, H., Hori, T., Kajiwara, J., Yoshimura, T., Furue, M. 2010, Polychlorinated
dibenzofurans as a causal agent of fetal Yusho, Chemosphere 80, 513-518.
O’Doherty, S., Cunnold, D.M., Miller, B.R., Muehle, J., McCulloch, A., Simmonds, P.G., Manning, A.J.,
Vollmer, M.K., Greally, B.R., Prinn, R.G., Fraser, P.J., Steele, L.P., Krummel, P.B., Dunse, B.L., Porter, L.W.,
Lunder, C.R., Schmidbauer, N., Hermansen, O., Salameh, P.K., Harth, C.M., Wang, R.H.J., Weiss, R.F. 2009,
Global and Regional Emissions of HFC-125 (CHF2CF3) from in situ and Air Archive Atmospheric
Observations at AGAGE and SOGE Observatories, J. Geophys. Res., 114, D23304, doi:
10.1029/2009JD012184.
Odsjo, T. 2006, The Environmental Specimen Bank, Swedish Museum of Natural History—A Base for
Contaminant Monitoring and Environmental Research, J. Environ. Monit., 8, 791-794.
Owen, J.M., Woods, P. 2008, Designing and Implementing a Large-scale Automated -80 C Archive, Int. J.
Epidemiol., 37, i56-i61.
Rüdel, H., Schröder, W., von der Trenck, K.T., Wiesmüller, G.A. 2009, Substance-related environmental
monitoring: Work group 'Environmental Monitoring'-Position paper, Environ Sci Pollut Res Int. 16:486-98.
Satake K., Tanaka, A., Kimura, K. 1996, Accumulation of lead in Tree Trunk Bark Pockets as Pollution Time
Capsules, Sci. Total Environ., 181: 25-30.
Shibata, Y., ed., 1998, “Report of Oil Pollution Accident in Japan Sea”, Data Report F-111-‘98/NIES, National
Institute for Environmental Studies, pp.87 (in Japanese)
Shibata, Y., Tanaka, A., Horiguchi, T., Hashimoto, S., Takazawa, Y., Mukai, H., Yoshikane, M., Hirota, M.,
Kanda, Y., Komori, S., Kobayashi, M., Uehiro, T. 2007, Environmental Specimen Bank at the National Institute
for Environmental Studies, Japan: ESB as an Effective Tool to Supplement Environmental Monitoring and
Assessment, Organohalogen Comd., 69, 1725-1728.
Shibata, Y., Yoshikane, M., Takagi, M., Tanabe, K., Hashimoto, S., Sasaki, Y., Ito, H., Nitta, H., Satoh, H.
(2011) Blood-Sampling Method for POPs and Other Chemicals Analysis in Japanese Birth Cohort Study, Japan
Environment and Childrens Study, Organohalogen Comp., 73, 1464-1467.
Sundström, M., Ehresman, D.J., Bignert, A., Butenhoff, J.L., Olsen, G.W., Chang, S.C., Bergman, A. 2011, A
temporal trend study (1972-2008) of perfluorooctanesulfonate, perfluorohexanesulfonate, and perfluorooctanoate
in pooled human milk samples from Stockholm, Sweden, Environ. Int., 37, 178-183.
Takasuga, T., Nakano, T., Shibata Y. 2012, Unintentional POPs (PCBs, PCBz, PCNs) contamination in articles
containing chlorinated paraffins and related impacted chlorinated paraffin products, Organohalogen Comp.,
2012, G6.104.
Tanabe, S. 2006, Environmental Specimen Bank in Ehime University (es-BANK), Japan for global monitoring,
J. Environ. Monit., 8, 782-790.
Tanaka, A., Takeuchi, A., Takazawa, Y., Karube, Z., Takagi, M., Yoshikane, M., Seyama, H., Shibata, Y. 2012,
Natural disaster and the environmental specimen banking – Report from “Environmental Time Capsule
Program” at the National Institute for Environmental Studies, Japan -, Organohaologen Comp., A4.105.
Wakeford, B.J., Kasserra, M.T. 1997, The Relationship between the Canadian Wildlife Service Specimen Bank
and the Wildlife Toxicology Program: the Effect on Specimen Collection, Chemosphere 34, 1933-38.
Wiesmüller, G.A., Eckard, R., Dobler, L., Günsel, A., Oganowski, M., Schröter-Kermani, C., Schlüter, C., Gies,
A., Kemper, F.H. 2007, The Environmental Specimen Bank for Human Tissues as part of the German
Environmental Specimen Bank, Int J Hyg Environ Health. 210:299-305
Zheng, J., Shibata, Y., Tanaka, A.. 2002, Study of the Stability of Selenium Compounds in Human Urine and
Determination by Mixed Ion-pair Reversed-phase Chromatography with ICP-MS Detection, Anal. Bioanal.
Chem. 374:348-355
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
127
EEKK 11
Hava, insan kanı ve anne sütünde KOK’ların belirlenmesi için önemli parametrelerin açıklaması
Aşağıdaki bölüm UNEP / GEF projesi "Gelişmekte Olan Ülkelerde KOK’ların Analizi İçin Mevcut
Kapasite ve Kapasite Artırımı İhtiyaçları Değerlendirmesi" kapsamında geliştirilen KOK’ların analizi
için önerilerden alınmıştır.
Herhangi bir KOK analizine başlamadan önce, örnekleme ve sonraki analizlerin çalışmanın amaçlarını
karşılayabilmesini sağlamak için yeterli bir araştırma tasarımı oluşturulmalıdır. Tüm faaliyetler,
eğitimli profesyoneller tarafından, iyi tasarlanmış bir plana göre ve uluslararası ya da ulusal
onaylanmış yöntemleri kullanarak, programının zaman dilimi boyunca her zaman aynı yöntemi
kullanılarak yürütülmelidir. Örnekleme ve analiz yanı sıra raporlama veya verilerin depolanmasındaki
hatalar veya standart operasyonel prosedürlerden herhangi bir sapmanın anlamsız veya hatta programa
zarar veren verilerle sonuçlanabileceği anlaşılmalıdır. Başlamadan önce, çalışma tasarımı, veri
kullanıcıları da dahil olmak üzere tüm ilgili aktörler tarafından ele alınmalı ve onaylanmalıdır.
Laboratuvarlar, örnek ekstraksiyonu, temizleme ve analiz için yayınlanan yöntemleri benimseyebilir
ve laboratuvar içinde onları doğrulaması gerekebilir. En temel gereklilikler şunlardır:
- Laboratuvar belirli analizleri yapmak için altyapı, araç gereç ve iyi eğitimli personel
yeterliliğini kanıtlayabilmelidir;
- Kurum içi yöntemler de dahil analitik yöntemlerin validasyonu;
- Tüm laboratuar ekipmanları ve sarf malzemeleri dahil valide yöntemler için Standart operasyon
prosedürleri (SOP);
- SOP’da tanımlanan Kalite güvence ve kalite kontrol (KG/KK), örn., kör numunelerin analizi,
referans malzemelerin kullanımı, analitik sistemin sinyal / gürültü oranı ve hassasiyeti için
kalite kriterleri.
Örnekleme
Herhangi bir örnek alma faaliyetinin amacı çalışmanın amacına hizmet edebilen bir örnek elde
etmektir. Bu faaliyette tüm örnekleme sürecinde örneğin temsil edebilirliğini ve bütünlüğünü
sağlamak vazgeçilmez olarak kabul edilir. Ayrıca, ekipman, ulaşım, standardizasyon ve izlenebilirlik
açısından kalite gereksinimleri vazgeçilmezdir. Tüm örnekleme prosedürleri üzerinde mutabık
kalınması ve bir örnekleme kampanyası başlamadan önce belgelenmiş olması önemlidir.
Örnekleme için tam akreditasyon almak çok pahalı olabilirse de, örnekleme için Kalite Güvencesi ve
Kalite Kontrolü (KG/KK) prosedürlerinin yerine getirilmesi gerekir.
Genel örnekleme prosedürleri
Genel örnekleme prosedürleri şunlardır:
- Örnekleme ekipmanının hazırlanması, nihayetinde örneklerin sevkiyatı;
- Laboratuvarda örneklerin kabulü için kriterlerin oluşturulması;
- Örnekleme için standart operasyon prosedürlerinin oluşturulması;
- Kalite güvence prosedürleri, örn., saha körleri, delil zinciri belirlenmesi;
- Saha körü prosedürlerin oluşturulması.
Altyapı ve düzen
Örnekleme ile ilgili vazgeçilmez gereksinimler şunlardır:
- Ekipman: Matris ve KOK türüne göre yeterli örnekleme cihazı;
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
128
- Malzemeler: Gereçler, kaplar vb (paslanmaz çelik-cam, asla plastik değil) dahil analit uyumlu
örnek alma araçları;
- Kişisel korunma: Örnek almadan sorumlu olanlar, çalışacakları örneklerin türüne bağlı olarak
yeterli koruyucu kıyafetler giymelidir;
- Örnek körleri: Bunlar potansiyel kirlenmenin değerlendirilmesini sağlar;
- Saklama: Örnekler ve örnek körleri matris ve KOK türünün gereksinimlerine göre korunur;
- Taşıma: Analizden sorumlu laboratuvara ulaşıncaya kadar örneğin bütünlüğünü ve korunmasını
sağlamak, örneğin kirlenme olasılığını en aza indirmeye uygun taşıma;
- "Yerinde" izleme ekipmanlarının mevcut olması: Her ortama göre ilgili çevresel parametrelerin
ölçülmesi için. Çevre koşulları kayda geçirilmelidir;
- Coğrafi referans ve fotografik kayıtlar: Örnekleme sahalarının yerini hassasiyetle belirlemek ve
sahanın gelecekteki konumundan emin olmak için GPS’in mevcut olması;
- Standartlaştırılmış protokol: Köklü örnekleme prosedürleri uygulanmalıdır. Bu tür örnekleme
protokolleri ASTM (Amerikan Test ve Malzeme Topluluğu), EC (Avrupa Komisyonu) ABD-
EPA (Çevre Koruma Ajansı), GEMS (Küresel Çevre İzleme Sistemi), ve WHO (Dünya Sağlık
Örgütü) gibi kurum veya kuruluşlar tarafından geliştirilmiştir;
- Etiketleme: Belirsizlik içermeyen etiketlere ihtiyaç vardır;
- Görüşme protokolü: İnsanlardan alınan örnekler için gerekli olabilir;
- Bir etik kuruldan onay: İnsanlardan alınan örnekleri için gerekli olabilir;
- Örnekleme personeli ve analitik laboratuvar arasındaki arayüz: Proje planlamacıları, örnek
alanlar, analiz laboratuvarı ve veri kullanıcıları arasında yakın işbirliği önemlidir;
- Personelin Eğitimi: Personel örnekleme teknikleri konusunda yeterince eğitimli ve bu
tekniklere aşina olmalıdır;
- Depolama kapasitesi: Laboratuvar, numunelerinin bütünlüğünü sağlamak için, yeterince düşük
ve istikrarlı sıcaklıklarda yeterli depolama kapasitesine, yani., buzdolabı ya da dondurucuya
sahip olmalıdır. Bu sıcaklıklar sürekli izlenmeli ve belgelendirilmelidir;
- Atık Arıtma: örnekleme sırasında üretilen atıkların uygun arıtma/taşıma işlemi dikkate
alınmalıdır.
Standart operasyon prosedürü (SOP)
Her bir matrisin türü için bir standart işletim prosedürü (SOP) oluşturulmalıdır. Bu SOP’larda
aşağıdaki gereklilikler ele alınmalıdır:
- Örnekleme protokolleri ve teknik özellikleri de içeren örnekleme uygulamasının amacı;
- Çalışmada verildiği şekliyle düzenlemeler veya diğer hedefleri karşılamak amacıyla analitik
ihtiyaçlara ve sınırlamalara uygun örnek büyüklüğü;
- Örnekleme sahalarının tanımı ve tercihen GPS koordinatları ile coğrafi konumu;
- Temsil özelliği olan örnekler için rehber;
- Bileşik örnekleri için kriterler, örn., alt-örnek sayısı, homojenizasyon;
- Saha kör prosedürlerinin açıklaması;
- Örnek alma tarihi, zamanı;
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
129
- Örnekleme sırasındaki koşullar;
- Örnekleme uygulamaları arasındaki zaman aralıkları;
- İşletme, bakım ve temizlik prosedürleri (cam kaplar gece boyunca 300 °C'ye kadar ısıtılarak
temizlenebilir) dahil örnekleme ekipmanları için özellikler;
- Örneği alan kişinin (kişilerin) kimliği;
- Örnek özelliklerinin tam tanımı;
- Etiketleme (örnek numaraları protokolde atanmış olmalı ve hazırlanan etiketler sahaya
götürülmelidir);
- Örnekleri (sahada) etiketleme ve ileride takip için örnek kaydı;
- Örnekte beklenen KOK konsantrasyon seviyesinin göstergesi;
- Sonuçların yorumlanmasında yardımcı olabilecek herhangi bir ek gözlem;
- Çapraz bulaşmayı önlemek için kalite güvence prosedürleri.
SOP da giyilmesi gereken kişisel koruma ekipmanı ve diğer uygun güvenlik hususlarını sıralayan ilgili
detaylara sahip bir bölüm içermelidir.
Bir örnekleme laboratuvarı ile taşeron sözleşmesi yapma
Örneklemeyi kimin yapması gerektiğine ilişkin genel tavsiye verilemez. Belirli matrisler, örn., insan
kanı, için bir uzman, örn. tıp doktoru veya hemşire örnek almalıdır. Örnek alma için bir laboratuvar
uzmanıyla taşeronluk sözleşmesi yapmanın artıları ve eksileri vardır. Örnek alma işini taşerona
vermek gerekli personel ve ekipmanı olmayan laboratuvarlar için bir avantaj olabilir, ancak
laboratuvar örneğin kabul edilen kalite güvence ve kalite kontrol (KG/KK) koşullarında alındığından
emin olmalıdır.
Bir laboratuvarın örnek almak üzere taşeronluk yapması durumunda, analiz laboratuvarının örnekleme
protokolü oluşturması ve vermesi önerilir. Örnekleme sürecinden sorumlu olanlar güvenlik mühürleri
uygulamalı, yanı sıra nakliye sırasında örneğin bütünlüğünü garanti etmek için koruma kriterlerine
uymalıdırlar.
Taşıma ve depolama
SOP aynı zamanda taşıma ve depolama gerekliliklerini içerir. Daha özel olarak, bunlar:
- Sağlanacak yeterli tesis ve altyapı, örn., dondurucular, dahil olmak üzere her örnek matrisi için
taşıma ve saklama koşulları;
- Taşıma sırasında örneklerin bütünlüğünün korunması (sıcaklık, ışık, vb);
- Aşağıdakiler de dahil olmak üzere yeterli depolama şartları:
- Buzdolabı ve dondurucuların performansı, örn., sıcaklık kaydı ve kontrolü;
- Elektrik kesilmelerinde otomatik enerji kaynağı ekipmanı durumu;
- Depolama süreleri, sıcaklık ve diğer koşullarda sınırlar olabilir;
- Yeniden analiz edilmek üzere (karşı-örnek) ayrı ayrı örneklerin korunması;
- Örneğin analiz öncesi işlemi : temsil özelliği olan alt örnekleri ve kompozit örnekleri
(havuzları) elde etmek için istatistiksel kriterler; katı maddeler ve dokunun homojen hale
getirilmesi.
Not: Dikkat edilecek ve uyulacak sevkiyat şartları olabilir. Özellikle uluslararası sevkiyat durumunda,
kısıtlamalar olabileceği için, taşıma ve gümrük izni için dikkat edilmesi gereken hususlar dikkate
alınmalıdır.
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
130
Analiz
Dikkate alınması gereken önemli adımlar şunlardır:
- Laboratuvarda örneğin taşınma ve hazırlanması için usuller ve kabul kriterleri;
- Laboratuvar standart KG/KK prosedürlerini izlemelidir;
- Uluslararası interkalibrasyon çalışmalarına katılım ve onaylı veya laboratuvar referans
malzemelerin analizi esastır.
Düzen ve altyapı [FORMAT: Bir sonraki sayfaya gidin]
Örneklerin korunması, potansiyel çapraz kontaminasyonun kontrolü, teknik, kalibrasyon ve araçların
iyi bakımını güvence altına almak için aşağıda belirtilen şartlar vazgeçilmez olarak kabul edilir. Genel
olarak, laboratuvar, temiz ve güvenli, iyi düzenlenmiş ve analizleri yapmak için yeterince eğitimli
personele sahip olmalıdır. Yukarıda belirtilen önlemlerin uygulanması akreditasyon için imkan
sağlayabilir. Gereklilikler şunlardır:
- Genel laboratuvar çevre koşulları analizin her adımı için yeterli laboratuvar alanı sağlamalı ve
bireysel örnekler arasındaki karışmayı önlemelidir. Bu koşullar şunları içerir:
- Standartların ve örneklerin fiziksel olarak ayrılması;
- Beklenen KOK konsantrasyonu (çok kirli örnekleri az kirli örneklerden ayırarak çapraz
bulaşmayı en aza indirmek);
- Sıcaklık kontrolü ve iklimlendirme sağlanması;
- Aspiratörlü davlumbazların mevcut olması;
- Yanıcı ürünlerin işlem göreceği alan;
- Laboratuvar atıklarının bertarafı.
- Örneğin delil zincirini sağlayın ve belgeleyin: sıcaklık, kaplar, etiketler, kayıt, her aşamada
sorumlu olanlar, kabul kriterlerinin belirlenmesi (analit ve matris'e göre malzemenin durumu
yanı sıra miktarı) bakımından örneklerin bütünlüğünü ve korunmasını (bakım) doğrulayın;
- Alikotların Ayrılması: Örneği dondurmadan önce tamamlayıcı analiz durumunda (örneğin, yağ
saptamaları);
- Analitik metodun seçimi ve doğrulama: Analit ve matriks türüne göre yöntem doğrulama
protokolünü kullanın (seçicilik, tekrarlanabilirlik, yeniden üretilme yeteneği, ekstraksiyon
verimliliği, geri kazanma, saptama sınırı, ölçme sınırı, doğruluk). Solventler ve reaktiflerin
(körler) kalitesi. Temiz cam malzeme (çapraz bulaşmayı önleyin). Bakım ve yardımcı
ekipmanın (soba, terazi, test tüpleri, pipet, cam) kalibrasyonu. Protokoller ve prosedürler
açıkça tanımlanmış ve belgelenmiş olmalıdır.
Ekstraksiyon
Soxhlet, katı evre, sıvı-sıvı ve basınçlı ekstraksiyon dahil olmak üzere ekstraksiyon için çeşitli
yöntemler vardır. Ekstraksiyon işleminden sonra, ekstre konsantre edilecektir. Bunu yapmak için,
teknik aşırı analit kaybını önlemek için optimize edilmelidir. Genel olarak bu adım şunları içerir:
vakum altında ya da nitrojen ile buharlaşma (Not: sıcaklık, nitrojen akışı ve vakum kontrolü esastır)
Ekstrenin tamamen kurumasından kaçınılmalıdır; bir "koruyucu" olarak yüksek kaynama noktasına
sahip bir bileşiğin eklenmesi olasılığı düşünülebilir.
- Ekstraksiyon öncesi veya ekstraksiyon sırasında, su, yağlar, proteinler, ve kükürtün bertaraf
edilmesi gerekir. Bu şu şekilde yapılabilir:
- Örneğin sodyum sülfat ya da eşdeğeri ile kurutulması yoluyla suyun giderilmesi kabul
gören bir kurutma işlemi olduğunu göstermiştir;
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
131
- Sülfürik asitle veya ekstraksiyon sonrası jel permeasyonu ile lipidlerin giderilmesi;
- Oksalat ile proteinlerin doğal yapısının bozulması (denatürasyon);
- Aktif bakır veya ekstraksiyon sonrası jel permeasyonu ile kükürtün giderilmesi.
- Ekstraksiyon çözücülerin saflığı da önemli bir husustur. Sadece yüksek saflıkta camda
damıtılmış solvenler kullanılmalıdır.
- Ekstraksiyon, ekstraksiyon süreleri, solvent türü ve yardımcı ekipman performansı açısından
standardize edilmelidir;
- Ekstraksiyon işleminden önce, ekstraksiyonun etkililiğini kontrol etmek için iç standartların
eklenmesi gerekir;
- Ekstraksiyon standartlarının geri kazanımları analiz edilecek KOK ve matris ile farklılık
gösterir. (Uluslararası kalibrasyon çalışmalarından) mevcut deneyimlere dayanarak, genel bir
kural olarak:
- PCB ve pestisit için: % 80 -%120 (tetra ve penta-klorlu PCB kazanımlarında %60 kadar aşağı
kabul edilebilir);
- PCDD/PCDF için: % 50 -% 130 (hepta- ve okta-klorlu PCDD/PCDF % 40 - % 150 olarak
kabul edilebilir).
Analizde kullanılmayan ekstreler tercihen cam ampullerde, -20 ° C 'de saklanabilir.
Temizleme
Temizleme, kesin sonuçlar elde etmek için analitten karışan maddeler/malzemeleri gidermek için
yapılır. Kromatografik tutmanın matristen etkilenmemesi amacıyla (özellikle etiketi olmayan iç
standartlar kullanıldığında veya kitle spesifik detektör mevcut değilse) arıtma yeterince verimli
olmalıdır.
Temizleme, seçicilik, şartlandırma ve kolon akışına bağlı olarak adsorbanlar ve çözücülerin çeşitli
kombinasyonları ile gerçekleştirilir. Saflaştırma esnasında aşağıdaki konular kontrol edilmeli veya
sürdürülmelidir:
- Bir iç standart, yeterli yanıt faktörleri elde etmek amacıyla, bir örnekten diğerine, iç
standartların sabit konsantrasyonları ile, en az 20/1 bir sinyal/gürültü oranı veren bir
konsantrasyonda ilave edilir;
- Kontrol fraksiyon kesiti.
Ayırma
KOK’ları ayırma işlemi elektronik yakalama detektörü (AKD), kütle seçici detektör (MS dedektör) ya
da varsa, yüksek çözünürlüklü kütle spektrometresi (HRMS) ile gaz kromatografisi kullanılarak
yapılır. Örneğin, yüksek basınçlı sıvı kromatografisi (HPLC) gibi diğer ayırma teknikleri uygun
bulunmamıştır.
- Genel olarak, doğru ölçüm için uygun bir durağan evrenin seçilmesi ve yeterli tepe ayrımı elde
edilmesi gerekmektedir (genel sayısal kriterler verilemez, fakat 0.15- 30-60 m uzunlukta,
0.15-0.25 mm iç çapı, 0.1-
helyum veya kullanımı yeterli bir çözünürlük sağlamalıdır) (not: hidrojen MS tespiti ile
birlikte kullanılamaz);
- Bileşiklerin kritik çiftlerinin ayrımının doğrulanması gerekir, örn., PCB 28 ve 31, 118 ve 149
çiftleri; dioksin analizinde PCDD/PCDF’nin poliklorlu difenil eterlerden (PCDE) ayrılması
kontrol edilmelidir;
- Helyum, Nitrojen ile kıyaslandığında, tarım ilacı KOK ve PCB’lerin istenen ayrımını elde
etmek için daha iyi bir seçenek sunuyor. Gerekli ayrımı elde etmek için en iyi taşıyıcı gaz
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
132
hidrojendir ama bazı güvenlik riskleri vardır. Tüm önlemler ve güvenlik prosedürleri yerine
getirilmişse bir hidrojen jeneratörü düşünülebilir;
- Detektörün kirlenmesini önlemek için örnek temizleme prosedürleri etkili olmalıdır;
- PCB analizi ve ECD tayini için, en az iki - biri başlangıçta elüte ve biri de kromatogram
sonunda - dahili standart kullanılmalıdır. Ayrıca kromatogramın ortasında elüte edilen bir
PCB konjeneri kullanılması tavsiye edilir. Böylece, aşağıdaki üç konjener tavsiye edilir: PCB
# 112 # 155 ve # 198. Bu üç konjeneri oldukça kararlıdır ve genel olarak ticari PCB
karışımlarında bulunmaz. Not: dekaklorbifenil (PCB # 209) tavsiye edilmez, çünkü standart
çözeltilerde kolayca çökelme eğilimindedir ve uzun tutma süreleri nedeniyle, pikler geniş ve
kuyruklanma eğilimindedir. PCB # 209 çevresel örneklerde de tespit edilmiştir ve bu konjener
bir iç standart olarak seçilirse ölçülemez;
- Tüm standartlara ve referans malzemelerine uygun taşıma ve saklama;
Enjeksiyon:
- Enjektörün temiz olmasını sağlayın (devreden çıkarılmış cam eki, örneğin, DDE/DDT <% 20
için bir kabul kriteri ile etkinliği değerlendirin);
- Bölünmüş/bölünmemiş ilişkisini, akışları ve septum durumunu doğrulayın;
- Tekrarlanabilirlik (örneğin, kriter <% 5) sağlanmalıdır ve
- Kromatografik koşulların doğrulanması şunları içermektedir:
- Çözünürlük, simetrik tepe şekli;
- Tutma zamanlarının tekrarlanabilirliği;
- Gazların Saflığı;
- Farklı polariteli ikinci kolonu onay kolonu olarak kullanma;
- Cihazın lineer aralığının doğrulanması.
- Kayıt ve hizmetlerin izlenebilirliği ve ekipmanın performansı.
Tanımlama
Gaz kromatografi kolonundan elüte bileşiklerin belirlenmesi için kullanılabilir bilgi kullanılan
detektörün türüne bağlıdır. Genellikle aşağıdaki kriterler kullanılabilmektedir:
- Tutma zamanı örnek ve iç standart arasında aynı olmalıdır;
- Tepelerin teyidi, farklı polariteye sahip bir ikinci kolon üzerinde gerçekleştirilebilir;
- Matris yükleri (veya ko-enjeksiyonu) bileşenleri doğrulamak ve ölçmeyi kontrol etmek için
tavsiye edilir;
HRGC-ECD kombinasyonlar için, aşağıdaki özel tavsiyeler verilir:
- Tutma süresi ± 0.2 dakika;
HRGC-MS tayini kombinasyonlar için, aşağıdaki özel tavsiyeler verilir:
- Teorik değerin % 20'si içindeki izotopik oranlarda pozitif tanımlama yapılmalıdır;
- MS tespiti ile pozitif tanımlama için, ana bileşiğe etiketli dahili standartın tutma süresi 3 saniye
içinde olmalıdır;
- (Tam tarama durumunda), MS kütüphanelerinin kullanılması yararlıdır.
Miktar ölçümü
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
133
Genel olarak, analit ölçümü iç standart metodolojisine göre yapılmalıdır. PCDD/PCDF ve dioksin
benzeri PCB için genel ek gerekliliklere ihtiyaç vardır. Aşağıdaki gereklilikler vazgeçilmez olarak
kabul edilir:
- Analiz edilen KOK analit grubu için en az bir standart temsilci miktarının normal seviye
miktarında ilave edilmelidir;
- Ölçüm için bu bileşiklerin konsantrasyonunun detektörün önceden belirlenmiş lineer aralığında
olduğundan emin olmalıdır (Not: çoklu-seviye kalibrasyon gerçekleştirildiğinde gerekli
değildir);
- Entegrasyon: örnek tipine göre mevcut durum seviyesini ve entegrasyonun yeterli sinyal
gürültü ilişkisini seçin, kromatogramın genel formunu, tepelerin formunu doğrulayın ve
entegrasyonu manuel olarak doğrulayın;
- Körlerin konsantrasyonunun örneklerinkinden önemli ölçüde daha düşük olduğunu doğrulayın;
öneri: <% 10;
- Gürültü ilgili tepeye mümkün olduğunca yakın olarak tanımlanmalıdır;
- Ölçüm için bir tepe boyunca en az 10 veri noktasından örnek alınmalıdır (Not: Bazı araçlar
bunu otomatik olarak yapar);
Kalibrasyon:
- Etiketli iç standartlar bir katma değerdir;
- Çok noktalı kalibrasyonlar yapılmalıdır;
- Bir dizi örneğin analizi ile bağlantılı olarak günlük kalibrasyon kontrolleri yapılmalıdır (büyük
gruplar için çalışma sırasında kalibrasyon kaymaları kontrol edilmelidir);
- Performansı doğrulamak için uygun laboratuvar referans malzemesi kullanılmalıdır.
Raporlama
Veri depolama ile birlikte veri derleme ve raporlama analizdeki son adımlardır. Rapor formu şunları
içermelidir:
- Örnek tarihi, adı ve tanımı, kullanılan yöntem, analizi yürüten personelin adı ve KOK
laboratuvar sorumlusunun imzası;
- Sadece SI birimleri (Uluslararası Sistem) kullanılmalı ve raporu açıklamadan önce kontrol
edilmelidir;
- Konsantrasyonun temeli için açık referanslar verilmesi gerekir, örn., taze ağırlık, yağ ağırlığı
veya hacim;
- LOQ altındaki ama LOD üstündeki veriler "LOD-LOQ", LOD altındaki veri "<LOD" olarak
rapor edilmelidir;
- Geri kazanım verimliliği rapor edilmelidir;
- Sonuçlardaki belirsizliğe ilişkin ölçülen veya tahmini bilgiler sağlanmalıdır;
- Geri kazanım yüzdesi için raporlama değerleri düzeltilmemelidir;
- Körün raporlanan değerden 10 kat daha düşük olduğu gösterilmelidir. Raporlama değerleri
laboratuvar körleri tarafından düzeltilmemelidir (Not: laboratuvarların körleri, örn., PCB 118
için yüksek dalgalanmalar olabilir). Tüm körlerin yazılı olarak belgelenmesi gereklidir;
yüksek laboratuvar körleri olması durumunda; bu gibi durumlarda gerekçe açıkça SOP’de
belirtilmelidir;
Tanımlar
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
134
Tayin sınırı ve ölçüm sınırı aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:
- LOD, gürültünün 3 katı olmalıdır;
- LOQ, LOD’un 3 katı olmalıdır.
Bir veya birkaç münferit bileşik <LOQ olması durumunda, toplam parametreleri için sonuçlar 0'a
ayarlanmış <LOQ ile hesaplanan alt bağ sınırı olan aralıklar ve LOQ’ye eşit olarak ayarlanan üst bağ
sınırı olarak rapor edilmelidir.
Belirsizlik hakkında bilgi vermek için kullanılabilen iki yöntem vardır:
- Her adım için belirsizlik miktarının ölçülmesi;
- Laboratuvar içi ve laboratuvarlar arası sonuçlardan türetilmiş genel belirsizlik.
Dikkate alınacak diğer önemli hususlar:
Ekipmanın bakımı
Analitik ekipmanların bakımı POP analizinde en önemli noktalardan biri olarak kabul edilir. Tüm
bakım işleri için bakım sözleşmeleri yapmak çok pahalıdır ve bu nedenle KG/KK sonuçları kabul
edilemez olduğunda temel bakımı yapmak için laboratuvar personelinin eğitilmesi önemlidir.
Laboratuvarların yeni ekipman kurulduğunda temel bakım da dahil olmak üzere uygun eğitim
düzenlemeleri gerekir.
Laboratuvar personelinin eğitimi
İnsan kaynakları herhangi bir analitik çalışma için çok önemlidir. Aşağıdaki belirli sorunların ele
alınması ve çözülmesi gerekir:
Eğitim ihtiyaçları. İki eğitimin seviyesi vardır:
İnsanların analitik prosedürleri takip etmek ve sonuçlarını rapor etmek üzere eğitilmesi; İki eğitimin
seviyesi vardır:
- İnsanların analitik prosedürleri takip etmek ve sonuçlarını rapor etmek üzere eğitilmesi;
- İnsanların KG/KK kriterleri başarısız olduğunda, sorunu gidermek ve gerekli bakımı
gerçekleştirmek için eğitilmesi;
- Deneyimli personele sahip ülkeler laboratuvar personel eğitimi konusunda diğer ülkelere
yardımcı olmalıdır;
- Bölgede eğitim kurslarına ve teknoloji bilgisinin aktarılması için yıllık eğitim çalıştaylarına
ihtiyaç vardır.
Barınak
KOK analitik laboratuvarlarında barınakla ilgili bazı gereklilikler vardır. Bu gereklilikler şunları içerir:
- Aletli analiz için ve aynı zamanda örnek hazırlama için uygun çevre koşulları (nem en kritik
faktördür);
- Titreşimin en aza indirilmesi (HRMS araçları için en önemli husustur);
- ECD ile kullanılan helyum taşıyıcı gaz için sıcaklık kontrolü;
- Belli lokasyonlarda gelen hava temizlenmelidir. İdeal olarak HEPA (HEPA Corporation'ın) ve
karbon filtreleri aracılığıyla önceden süzülmüş bir havası olan iyi havalandırılmış bir
laboratuvar demektir. Kör örneklerin analizi arka plan karışmaları ortaya çıkaracak ve
laboratuvar ortamından etkisini belirlemek için, birkaç gün için açık bir Petri kabında bırakılan
az miktarda bir çözücü atmosferdeki bileşikleri yakalayacaktır;
- İş Sağlığı Güvenliği için havalandırma;
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
135
- Laboratuvar atıklarının ve son derece kirlenmiş örneklerin çevre için sağlıklı/güvenli bir şekilde
imhası garanti edilmelidir.
Kaynakça
UNEP/GEF POPs Laboratory Project: http://www.chem.unep.ch/pops/laboratory/default.htm
Rehberin tam metni şu adresten indirilebilir:
http://www.chem.unep.ch/pops/laboratory/documents.htm
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
136
EEKK 22
Çevresel uzun menzilli taşınma raporlarının olası yapısı
Kalıcı Toksik Maddeler Bölgesel Bazlı Değerlendirme Küresel Raporu (GEF/UNEP 2000/3) bu
maddelerin uzun menzilli taşınma bilgisinin bir değerlendirmesin içerdiği belirtilmiştir. Bu çalışmada
kullanılan yapının işlevini iyi yaptığı kabul edilir ve Madde 16 uyarınca gerekli olan bölgesel ve
küresel taşınma unsurlarına hizmet etmek için tek bir taşıma raporu için bir ilk taslak yapı
sağlayabileceği önerilmektedir. Bu yapı, burada bir değişiklik yapmadan planlama ve bir rapor
yapısının hazırlanmasına yardımcı olmak için verilmiştir.
1 Çevresel taşınma yollarına ilginin nedeni
2 Çevre taşınma yolları için Ek a, b ve c’de yer alan maddelerin
karşılaştırılması
3 Bölgelerdeki KOK’ların çevresel taşınma davranışının karşılaştırılması
3.1 Kalıcı organik kirleticilerin atmosferde taşınmasında bölgeye özel etkiler
3.1.1 Kalıcı organik kirleticilerin atmosferik taşınmasında hava akımı desenlerinin
etkisi
3.1.2 Kalıcı organik kirleticilerin atmosferik taşınmasında hava yüzey değişimi ve
bozulmasının etkisi
• Atmosferik bozulma
• Atmosferik birikim
• Düşük enlemler
• Orta enlemler
• Yüksek enlemler
3.2 Bölgeye özgü çevresel taşınma
• okyanus taşınmasında akımların etkisi
• okyanus taşınmasında parçacık çökelme ve bozulma etkisi
3.3 Nehir taşımacılığında bölgeye özgü etkiler
3.4 Göçmen hayvanlarla taşınmada bölgeye özgü etkiler
4 KOK’ların çevre akıbeti ve taşınması
4.1 Uzun menzilli çevresel taşınma potansiyelini değerlendirmeye yönelik genel
yaklaşımlar
4.2 Uzun menzilli çevresel taşınma potansiyelini değerlendirmeye yönelik bölgesel
yaklaşımlar
• Mekansal olarak çözünmemiş bölgesel kutu modelleri
• Mekansal olarak çözünmüş bölgesel kutu modelleri
• Yüksek oranda çözünmüş meteoroloji tabanlı bölgesel taşınma modelleri
4.3 Uzun menzilli çevresel taşınma potansiyelini değerlendirmeye yönelik küresel
yaklaşımlar
• Mekansal olarak çözünmüş küresel kutu modelleri
• Yüksek oranda çözünmüş meteoroloji tabanlı küresel taşınma modelleri
5 Belirsizlikler
6 Özet
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
137
EEKK 33
Anne kanı için örnekleme, depolama, taşıma ve analitik ayrıntılar (kaynak: Québec Toksikoloji Merkezi/INSPQ).
Kandaki Organik klorürlü pestisitler, PCB’ler ve PBDE’lerin belirlenmesi için örnek
alma protokolü
Malzeme
Antikoagülan olarak EDTA’da (lavanta üst) kan tüpü (2 x 6 ml veya 1 x 10 mL).
Örnekleme
- Her hasta için, bir lavanta-üst Boşaylı tüpe (EDTA, Becton-Dickinson) 10 ml örnek çekin.
- Antikoagülanı karıştırmak için tüpü derhal 7 ila 8 kez ters çevirin.
- 4 °C'ye kadar yavaş yavaş soğutun (örneğin hemolize olmasını önlemek için doğrudan buz
üzerine koymayın)
- Plazmayı kırmızı kan hücrelerinden ayırmak için 10 dakika santrifüj uygulayın.
- Bir polietilen pipeti (Baxter No. P5214-10) kullanarak plazmayı Teflon disk (Supelco No. 2-
7341) ile sızdırmaz hale gelmiş bir 7ml vidalı kapaklı önceden temizlenmiş cam şişe içine
aktarın. (Supelco # 2-7341).
Depolama
Örnekler 5 gün içinde laboratuvara gönderilirse:
Gönderilinceye kadar 4 C'de.
Örnekler günden daha uzun tutulursa:
Gönderilinceye kadar – 20 C'de tutun.
Plazma örneği, oda sıcaklığında en az beş gün süreyle bozulmayacaktır. Bu nedenle, örnekler taşıma
sırasında oda sıcaklığına ulaşsa bile, herhangi bir bozulma meydana gelmemesi gerekir.
Sevkıyat
Tüpler ayrı ayrı sarılmış olarak bir darbeye dayanıklı kaba konulmalıdır. Örnek bütünlüğünü
etkileyebilecek ulaşım gecikmelerini önlemek amacıyla, hızlı teslimat için kurye hizmetleri (örneğin
FedEx) kullanılması tavsiye edilir. Lütfen bize kurye takip numarasını e-posta ile ([email protected]
at) gönderin
Örnekleri hafta başında aşağıdaki adrese gönderin:
Laboratoire de la toxicologie
Centre de toxicologie / INSPQ
945 avenue Wolfe
4ème étage
Québec, QC
G1V 5B3
Tel. : (418) 650-5115 / 5100
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
138
Plazmada GC-MS (E-446) -yoğun versiyon- ile poliklorlü bifenil konjenerler, polibrominatlı konjenerler, toksafen konjenerler ve organo klorlu pestisitlerin belirlenmesi için analitik yöntem, -
Yöntem türü
Katı evre ekstraksiyonu ardından toplu tayin için bağlanmış gaz kromatografisi
Uygulama aralığı
Analit(ler) Aralık (µg/L)
Aldrin 0,024 - 10
Aroclor 1260 0,127 - 100
PCB 28 0,074 - 10
PCB 52 0,928 - 10
PCB 99 0,089 - 10
PCB 101 0,024 - 10
PCB 105 0,0050 - 10
PCB 118 0,012 - 10
PCB 128 0,0050 - 10
PCB 138 0,016 - 10
PCB 153 0,011 - 10
PCB 156 0,0050 - 10
PCB 163 0,0090 - 10
PCB 170 0,0060 - 10
PCB 180 0,0070 - 10
PCB 183 0,0050 - 10
PCB 187 0,0040 - 10
-klordan 0,0050 - 10
-klordan 0,0030 - 10
ß-HCH 0,018 - 10
cis-nonaklor 0,0050 - 10
p,p'-DDE 0,294 - 50
p,p'-DDT 0,035 - 10
Hekzaklorobenzen 0,018 - 10
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
139
Mireks 0,025 - 10
Oksiklordan 0,007 - 10
PBB 153 0,030 - 10
PBDE 47 0,095 - 10
PBDE 99 0,042 - 10
PBDE 100 0,052 - 10
PBDE 153 0,030 - 10
Parlar 26 0,0060 - 2,0
Parlar 50 0,0040 - 2,0
Trans-nonaklor 0,0080 - 10
Aletler
Kromatograf # 6890 (Agilent) ECD detektörü (Agilent G2397A) ve kütle detektörü (Agilent 5973
Network) ile
Tanım
Plazma örnekleri iç standart ile zenginleştirilir ve formik asit ile denatüre edilir. Organo halojenli
bileşikler katı faz ayırma kullanılarak otomatik olarak sulu matristen elde edilir. Özler GC-MS ile
analiz edilmek üzere florisil kolonlar üzerinde temizlenir. Oluşturulan iyonlar negatif kimyasal
iyonizasyon sonrasında ölçülür. Analit konsantrasyonları etiketli iç standartların % geri kazanımı
dikkate alınarak değerlendirilir. ECD detektörü PCB kongenerleri 28 ve 52 için saptama sınırlarını
doğrulamak için hizmet vermektedir.
Saptama sınırı ve kesinlik
Analit(ler) Saptama sınırı
(µg/L)
Tekrarlanabilirlik
(%)
Aldrin 0,0070 Mevcut değil
Aroclor 1260 0,038 7.3
PCB 28 0.022 13.3
PCB 52 0,279 11,0
PCB 99 0,027 8,0
PCB 101 0,0070 9,7
PCB 105 0,0020 7,4
PCB 118 0,0040 7.7
PCB 128 0,0020 Mevcut değil
PCB 138 0,0050 8,6
PCB 153 0,0030 7.5
PCB 156 0,0010 9,7
PCB 163 0,0030 8,0
PCB 170 0,0020 10,4
PCB 180 0,0020 8,4
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
140
PCB 183 0,0020 ,3
PCB 187 0,0010 8,4
-klordan 0,0020 Mevcut değil
-klordan 0,0010 Mevcut değil
ß-HCH 0,0050 11,4
cis-nonaklor 0,0010 11,4
p,p'-DDE 0,088 12,7
p,p'-DDT 0,010 16,9
Hekzaklorobenzen 0,0050 8.9
Mireks 0,0080 12,2
Oksiklordan 0,002 14,7
PBB 153 0,0090 25,2
PBDE 47 0,028 20,6
PBDE 99 0.013 23.3
PBDE 100 0,015 18,0
PBDE 153 0,0090 35,9
Parlar 26 0,0020 6,9
Parlar 50 0,0010 6,2
Trans-nonaklor 0,0030 11.2
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
141
EEKK 44
UNEP İşbirliğiyle WHO-Koordinasyonunda Dördüncü İnsan Sütünde Kalıcı Organik
Kirleticiler Anketi (yalnızca elektronik)
(metin ayrı bir belgede verilmiştir ve basılı nüshaya dahil edilecektir)
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
142
EEKK 55
Hava izleme standart operasyon prosedürleri ve protokolleri (yalnızca elektronik)
(metin ayrı bir belgede verilmiştir ve basılı nüshaya dahil edilecektir)
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
143
EEKK 66
KOK'ların suda çözünürlük, oktanol-su ve organik karbon bölümlenme katsayıları
Listeledeki Kimyasal Sudaki Temsilci
Analit
Suda
çözünürlük1
(mg/L) 25oC
Log
Kow
Log
Koc2
Ref3
Aldrin Aldrin 0,02 3.0 2.6 1
Klordan cis- 0.056 6.0 5.5 1
Klordekon Klordekon 2.7 4.5 3.4 2
DDT 4,4’-DDT 0.0055 6.2 5.4 1
4,4’-DDE 0.04 5.7 5.0 1
Dieldrin Dieldrin 0.17 5.2 4.1 1
Endrin Endrin 0.23 5.2 4.0 1
Endosülfan a-Endosülfan 0.5 4.9 3.6 2,3
Endosülfan sülfat 0,22 3.6 3.2 2,3
HCB HCB 0.005 5.5 5.0 1
Pentaklorobenzen PeCBz 0.65 5.0 4.5 1
Heptaklor Heptaklor epoksit 0.35 5.0 4.0 1
Hekzabromobifenil HBB 0.011 6.4 5.9 4
Hekzaklorosiklohekzanlar -HCH 1.0 3.8 3.8 1
-HCH 7.3 3.7 3.0 1
Mireks Mireks 6.5x10-5
6.9 6.0 1
Perflorooktan sülfonat (PFOS) PFOS 680 - 2.6 5.6
Poliklorlu bifeniller (PCB) PCB 28 0.16 5.8 5.3 1
PCB 52 0,03 6.1 5.6 1
PCB 101 0.01 6.4 5.9 1
PCB 153 0.001 6.9 6.4 1
Poliklorlu dibenzo-para-dioksinler
(PCDD)
TCDD 1.93x10-5
6.8 6.3 1
Poliklorlu dibenzofuranlar (PCDF) TCDF 4.19x10-4
6.5 6.0 1
Toksafen P26 - 5.5 5.0 7
P50 - 5.8 5.3 7
Pentabromo difenil eterler BDE-47 0.011 6.8 6.3 8.9
BDE-99 0.0024 7.3 6.8 8.9
Pentabromo difenil eterler BDE 183 - 8.3 7.8 9 1Katının suda çözünürlüğü e mg/L cinsinden bildirilen
2Seth ve diğ. (1999) tahmin edilen Koc
2 Kısım 4.2.1.'de verilen referanslar: 1. Mackay ve diğ. (2006); 2 ATSDR (2000); 3.Weber ve diğ. (1997);4
USEPA (2008); 5 UNEP (2006); 6 Higgins ve Luthy (2006); 7 Muir ve diğ. (2006); 8 Avrupa Komisyonu
(2001); 9 Braekevelt ve diğ. (2003). Kısım 4.2.1.'de verilen tüm referanslar
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
144
EEKK 77
UNEP PTS raporlarının bir anketine dayalı PTS hedefleyen Su İzleme Programları
BÖLGESEL VE ULUSAL İZLEME PROGRAMLARI
ANTARKTİKA
Japonya’nın çalışması
1975-1985 arasında Batı Pasifik, Doğu Hint ve Antarktika Okyanuslarından aşağıdaki tabloda
gösterilen yüzey suyu örnekleri toplanmıştır. Sonuçlar Tatsukawa ve diğ. (1990), Orta ve Kuzey Doğu
Asya Kalıcı Toksik Maddeler Raporu'nda ve diğer raporlarda bildirilmiştir (Tablo A1).
Tablo A1. Tablo A1. 1975 ve 1985 yılları arasında araştırma seferleri sırasında toplanan örneklerin
detayları
Seyahat no. Tarih Referans
1 Mayıs 1975 Tanabe ve diğ. 1982a
2 Tem-Ağu 1976 Tanabe ve diğ. 1982a
3 Ekim 1976 – Ocak 1977 Tanabe ve diğ. 1982a
4 Oca-Şub 1978 Tanabe ve diğ. 1982a
5 Haz-Tem 1979 Tanabe ve diğ. 1982a
6 Temmuz 1979 Tanabe ve diğ. 1982a
7 Kas 1980 – Mar 1981 Tanabe ve diğ. 1982b
8 Temmuz 1982 Yayımlanmadı (Tanabe, Ehime University)
9 Ara 1982 Yayımlanmadı (Tanabe, Ehime University)
10 Kas 1983 – Oca 1984 Kwano ve diğ. 1985
11 Eyl – Eki 1985 Yayımlanmadı (Tanabe, Ehime University)
Bölgesel ölçekte Ulusal Antarktik Programlarının Yöneticileri Konseyi (COMNAP) Antarktika'da
uyumlaştırılmış izleme sağlamak için Antarktika Çevre Görevlileri Ağı’nı (AEON) oluşturmuştur. 15
ülkenin mevcut izleme faaliyetlerinin bir özeti Mayıs 1998’de COMNAP tarafından yayımlanmıştır.
ARKTİK (AMAP raporu 2002)
Nehirler
1990-1996 döneminde Rus nehirlerinde KOK’ların örneklenmesi ve analizleri ROSHYDROMET
(Rusya Federal Hidrometeoroloji ve Çevre Servisi) bölge laboratuvarları tarafından yürütülmüştür.
Örnekleme Arktik Okyanusuna dökülen büyük Rus nehirleri boyunca konumlanan istasyonlarda
gerçekleşmiştir. En fazla dikkatin yoğunlaştığı istasyonlar Arktik Okyanusu’na yüklerini tahmin etmek
için her büyük nehrin daha aşağıda bulunan istasyonları olmuştur.
Daha yakın zamanlarda, 2001-2002 yıllarında Rusya'da Yenisey ve Peçora nehirlerindeki kirleticileri
incelemek için bir proje yapılmıştır (Raipon/AMAP/GEF Projesi, 2001). 2000- 2001 yılında
KOK’ların analizi için Rus Kuzey Buz Denizinin dört bölgesinde göller ve nehirlerde tatlı su (15-45
L) örnekleri toplanmıştır: Kola Yarımadası (Lovozero Gölü); Nelmin Nos’da Peçora nehri ağzı;
Taymir Yarımadası (Dudinka’da Yenisey Nehri ve Katanga’da Katanga Nehri) ve Çukotka’da
Kançalan Nehri üzerinde Kançalan. Lovozero Gölü’nden örnekler çeşitli derinliklerde (0 -30 m)
toplanmıştır. Burada derinlerde Organoklorür (OC) konsantrasyonları eğilimleri görünmemiş ve bu
nedenle, bu veriler kombine edilmiştir. Diğer tüm sahalardaki örnekler nehirlerde yüzeye yakın
bölgelerden toplanmıştır.
RAIPON/AMAP/GEF Projesi (2001). Kalıcı Toksik Maddeler (PTS), Gıda Güvenliği ve Kuzey
Rusya’nın Yerli Halkları. V. Kimstach. Arktik İzleme ve Değerlendirme Programı Oslo, Norveç.
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
145
Deniz suyu
Çok sayıda Organoklorür pestisitleri ve PCB’lerin ölçümleri ağırlıklı olarak 1996-2001 döneminde
kutup çevresindeki ülkeler tarafından düzenlenen bilimsel seyahatler sonucunda Arktik Okyanusu
sularında yapılmıştır. Ölçümler çoğunlukla, bir dizi seyahatte oşinografik araştırma tekneleriyle
yapılmıştır. 1996 yılında İsveç Oden seyahati kuzey Barents Denizi'nde Kuzey Kutbu'nun buz
kenarından örnekler almıştır. 1997 yılında, Yüzey Arktik Isı Bütçesi (SHEBA) araştırması (Perovich
ve ark., 1999) için bir Kanada redarik gezisi (JOIS) Eylül ayında Batı Kanada Arktik
Takımadalarından deniz suyu örnekleri elde etmek için kullanılmıştır. Mayıs-Haziran 1998’de, Kuzey
Baffin Körfezi’nde Northwater Polyna araştırması (NOW '98) örnekleme için başka bir platform
oluşturmuştur. 1997-1998 yılında SHEBA çalışması Beaufort/Chukchi Denizlerinden deniz suyunun
sürekli örneklenmesine izin vermiştir. İsveç Tundra Kuzeybatı çalışması (TNW '99) Temmuz/Ağustos
1999 döneminde Kanada Arktik Archipelago'yu baştan başa geçmiştir. RV Polarstern tarafından
Arktik - Antarktika seyahati 2000 yılında Doğu Grönland Denizi’nden deniz suyu örnekleri
sağlamıştır. Svalbard’un kuzeyinde Barents Denizi’nde Marjinal Buz Bölgesinde (Olsson, 2002) ve
Laptev Denizi’nde (Utschakowski, 1998) başka çalışmalar da yapılmıştır.
Bazı araştırmacılar parçacıkları gidermek için filtrasyon veya sürekli santrifüj kullanmıştır; HCH
analizleri için alınan örnekler genellikle filtreden geçirilmemiştir. HCH izomerleri Arktik Okyanusu
ve komşu denizlerde en sık ölçülen kimyasallar olmuştur. Bu bileşikler ng/L konsantrasyonlarda
bulunurlar ve gemilerde veya laboratuvarda kirlenme ile ilgili çok az sorun vardır. PCB’ler sonraki en
önemli kirleticilerdir; ancak, çok daha az ölçüm yapılmıştır. Deniz suyunda PCB ölçümleri düşük
seviyeler ve gemi güvertesi yanı sıra laboratuvarın kirlenme potansiyeli nedeniyle zordur. Kuzey
Kutbu'nda ve kuzey ılıman deniz sularında PCB’lerle ilgili farklı çalışmalar arasında ve önceki
çalışmalarla yapılan karşılaştırmalar (Iwata ve diğ., 1993; Schultz-Bull ve diğ, 1998; Sobek ve
Gustafsson, 2004) kirlenme ve farklı örnekleme tekniklerinin etkileri ile ilgili soruların ortaya
çıkmasına neden olmuştur. Bunlar arasında filtre dilen örneklerle bütün (filtresiz) su örnekleri ve
gemiye dalgıç pompa ile alınan örnekler ile uzak yerleştirilen örnekleyici cihazların kullanılmasıyla
yerinde toplama arasındaki olası farklar bulunmaktadır.
ASYA
Genel olarak, özellikle daha gelişmiş ülkelerde, izleme faaliyetleri sistematik olarak
gerçekleştirilmektedir. Japonya Çevre Bakanlığı, kıyı su alanları dahil olmak üzere farklı Çevre
bölümlerinde, bazı KOK’ların çevresel seviyelerini izlemek için yaklaşık üç yıldır araştırmalar
yürütmektedir.
Kıyı çevresini (kıyı suları yanı sıra kıyıya yakın bölgelerdeki nehirler ve tatlı su kütleleri dahil)
izlemek için Birleşmiş Milletler Üniversitesi (UNU) tarafından koordine edilen girişim gibi bazı
bölgesel girişimler de geliştirilmiştir. Asya Çevre Yönetişimi İzleme ve Değerlendirme Ağı
(MANAGE) (http://www.unu.edu/esd/manage/index.html), UNU 1996 yılından beri çevresel
kirleticilerin kimyasal analizi kapasite geliştirme projesini uygulamaktadır (Asya Kıyı hidrosferinde
Çevresel İzleme ve Yönetişim). Bu bölgedeki farklı ülkelerde sekiz laboratuvar bilinen bir dizi KOK’a
odaklanarak, düzenli izleme faaliyetlerini üstlenmektedir. Katılan laboratuvarlar Çin, Endonezya,
Kore, Malezya, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam’da yer almaktadır. Çevre kirliliği ile ilgili
bölgesel bir veri tabanı oluşturmak için bu ülkelerde izleme çalışmalarının sonuçları UNU tarafından
toplanmıştır (KJIST- UNU Proceedings - UNESCO Doğu Asya Kıyı Hidrosfer Bölgesi Çevre Kalitesi
Uluslararası Çalıştayı, http://landbase.hq.unu.edu/Publication/KwangjuProceedings.pdf).
AVUSTRALYA VE YENİ ZELANDA
Bölgede devam eden izleme programları Ulusan Dioksinler Programı (Avustralya) ve Yeni
Zelanda'daki Organoklorürler Programıdır. Avustralya'da sucul ortamlardaki dioksinlere ilişkin son
teknik rapor http://www.environment.gov.au/settlements/publications/chemicals/dioxins/report-
6/index.html adresinde bulunabilir. Yeni Zelanda'nın Organoklorürler Programı kapsamında, haliçler
ve nehirler dahil olmak üzere çeşitli ortamlarda organoklorürlerin düzeyleri hakkında bir dizi araştırma
gerçekleştirilmiştir (http://www.mfe.govt.nz/issues/hazardous/contaminated/organochlorines.html).
GÜNEY AMERİKA, AFRİKA
Bölge için hiçbir bölgesel izleme programı listelenmemiştir.
ORTA AMERIKA VE KARAYIPLER
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
146
Tablo 2 Orta Amerika ve Karayipler’de örnekleme kampanyaları ve sonuçlarına ilişkin bir fikir
sunmaktadır (UNEP 2002b).
Tablo A2. Deniz ortamından su örneklerinde organoklorüt pestisitler ve PCB'lerin seviyeleri.
Ülke/ yıl Bölge Sonuçlar Gözlemler Referans
Kolombiya
1996
Kıyı ekosistemleri
Ciénaga de la Virgen,
Cartagena eski pirinç
tarlaları
DDT 2.5 – 53.4 ng/g
DDE <0.001- 0.5 ng/g
DDD <0.001- 3.6 ng/g
PCBs 0.1-173 ng/g
Castro,
1997
Honduras
1995-97
Pasifik Okyanusu
Golfo de Fonseca
3 haliç
Maksimum konsantrasyonlar:
β-endosulfan 0.03 mg/L
Lindane 0.02 mg/L
p,p’-DDT 0.012 mg/L
Heptaklor epoksit 0.01 mg/L
Endrin 0.011 mg/L
Sonuçlar
kıyı sularında
geniş çaplı kirlenmeyi
göstermektedir. Çoğu
konsantrasyon
düşüktür.
Meyer,
1999
Jamaika Kingston Harbour Ortalama seviyeler:
α-endosulfan 2.2 μg/L
β-endosülfan 7.86 μg/L
Endosülfan sülfat 0.003 μg/L
p,p’-DDT 7.02 μg/L
Dieldrin 1.88 μg/L
Endrin 0.26 μg/L
Lindan nd
Rıhtımdan alınan
sediman örneklerinde
de pestisitler
bulunmuştur.
Kirlenmenin sebebi,
diğerlerinin yanı sıra,
kahve
plantasyonlarında
yılda 3-3 kez
endosülfan kullanan
Rio Cobre'den yapılan
deşarjdır.
Mansingh et
al., 2000
Jamaika
1990-91
Portland, kuzey doğu
kıyı suları
Ortalama seviyeler α-
endosülfan 0.42-7.12 μg/L β-
endosülfan & p,p’-DDE 0.8
μg/L
Kahve üretim bölgesi.
Sediman ve biyota da
pestisitler
bulunmuştur.
Robinson &
Mansingh,
1999
St Lucia
1986-89
Kıyı sahaları Bulunan maksimum
konsantrasyonlar
Lindane 5-40 ng/L
Dieldrin 4 ng/L
DDT 4-20 ng/L
Magloire,
2002
AKDENİZ
Barselona Sözleşmesi tarafından yayınlanan deniz ortamı için MEDPOL Programı (http://195.97.36.231/medpol/index.asp?doc=general.htm), şunları amaçlar:
sıcak noktalar ve kıyı bölgelerinde çevrenin durumunun mevcut periyodik değerlendirmeleri (karar vericiler için, antropojenik baskılar altında olan alanların temel çevre statüsüyle ilgili bilgi sağlamak için gerekli);
eylem ve politika tedbirlerinin etkililiğini değerlendirmek amacıyla seçilmiş bazı kirleticilerin zamansal eğilimlerini belirlemek ve
ulusal/uluslararası düzenleyici sınırlara uyum yoluyla kirliliğin kontrolünü arttırmak.
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
147
Yüklerin eğilimlerinin izlenmesi nokta kaynaklar (nehirler, evsel ve endüstriyel atık sular) üzerinden kıyı deniz ortamına Kara Kökenli-Kaynaklar Protokolünde yer alan kirleticiler, tehlikeli maddeler ve besinlerin bazı önemli gruplarının girdilerine ilişkin tahminleri sağlamayı amaçlamaktadır.
Katılımcı ülkeler şunlardır: Arnavutluk, Cezayir, Hırvatistan, Kıbrıs, Yunanistan, İsrail, Fas, Slovenya, Suriye, Tunus ve Türkiye. Deniz suyu izleme faaliyetleri 1996 yılında başlamış ve şu anda, klorlu bifenil konjenerler, klorlu pestisitler ve organik-fosforik pestisit düzeyleri de dahil olmak üzere, 2006 yılına kadar olan veriler mevcuttur.
AVRUPA
Kapsamlı deniz suyu izleme programları (OSPAR, HELCOM) mevcuttur; bazıları (Hazar Denizi, Karadeniz) daha yenidir. Nehirler olarak izleme ağırlıklı ulusal düzeyde gerçekleştirilmektedir,
ancak hali hazırda çok uluslu veya bölgesel faaliyet de (Ren, Tuna) mevcuttur. Elbe, Ren ve Tuna gibi büyük bölge nehirleri ve bu nehirlerin ana kolları sık sık ve düzenli olarak izlenmektedir.
Kuzey-Doğu Atlantik Deniz Çevresinin Korunması Sözleşmesi (OSPAR Sözleşmesi) 1992 yılında imzalanmıştır. 1994 yılında OSPAR Komisyonları Oslo ve Paris Sözleşmeleri deniz alanı için yeni bir ortak izleme programı geliştirmek ve Oslo ve Paris Komisyonları Ortak İzleme Programı ve Kuzey Denizi Görev Gücü İzleme Master Planını güncellemek üzere anlaşmışlardır. Bu ortak izleme programı Ortak Değerlendirme ve İzleme Programı (JAMP) olarak adlandırılır. İzleme programı kapsamında bölge Kuzey-Doğu Atlantik olup sırasıyla Kuzey Kutup Suları (1. Bölge), Büyük Kuzey Denizi, (II. Bölge),
Kelt Denizleri (III. Bölge), Biscay Körfezi ve İber Kıyısı (IV. Bölge IV) ve Büyük Atlantik (V. Bölge) olmak üzere beş bölgeye ayrılmıştır.
Şu anda JAMP kapsamında deniz ortamındaki temel deniz çevre izleme faaliyeti OSPAR Koordineli Çevresel İzleme Programıdır (CEMP; http://www.ospar.org/content/content.asp?menu=00900301400000_000000_000000), ve aşağıdaki seçilmiş kirleticiler ve besinlerin konsantrasyonları ve etkilerinin izlenmesi üzerine yoğunlaşmıştır:
sediman ve biyota içindeki metaller (kadmiyum, cıva ve kurşun)
biota ve sediman içindeki PAH’lar
biota ve sediman içindeki PCB’ler
biota ve sediman içindeki bromlu alev geciktiriciler
sedimanlardaki tribütiltin ve gastropodlardaki etkileri
deniz suyundaki besinler
ötrofikasyon etkileri
HELCOM, Baltık Denizi Bölgesindeki Deniz Çevresinin Korunması Sözleşmesi yönetim organıdır. Komisyon, Baltık Denizi deniz ortamını, Danimarka, Estonya, Avrupa Topluluğu, Finlandiya, Almanya, Letonya, Litvanya, Polonya, Rusya ve İsveç arasında hükümetlerarası işbirliği yoluyla kirlilik tüm kaynaklarından korumak için çalışmaktadır. HELCOM Baltık izleme programları, seçilen ağır metaller ve bazı organik kirleticilerin seviyeleri ve eğilimlerine ilişkin düzenli bilgi sağlamaktadır. Baltık Denizi yüzen kirlilik yükünün derlemesi için kılavuz bilgi şu adreste bulunabilir http://www.helcom.fi/groups/monas/en_GB/plcwaterguide/
HELCOM izleme girişimlerinin bir parçası olarak 2008-2009 döneminde IVL ve NILU Baltık Denizi Eylem Planı kapsamında tehlikeli olarak tanımlanan sekiz madde/madde grubunun ortaya çıkmasına ilişkin doğu Baltık Denizi ortamında bir tarama çalışması gerçekleştirmiştir. Çalışmaya dahil sekiz maddeden altısı LOQ üzerinde bulunmuştur: organik kalay bileşikleri, PBDE’ler, PFAS, nonilfenol, klorlu parafinler ve endosülfan PFAS (PFOS ve PFOA), oktifenol ve nonilfenol sırasıyla bir, bir ve altı su örneğinde bulunmuştur (http://www3.ivl.se/rapporter/pdf/B1874.pdf).
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
148
Hazar Çevre Programı (CEP; http://www.caspianenvironment.org/newsite/index.htm) Hazar’a Kıyısı olan beş Devlet Azerbaycan, İran, Kazakistan, Rusya ve Türkmenistan tarafından geliştirilen bölgesel bir programdır. Hazar Denizi Bölgesel Çevre İzleme Programı (REMP) deniz
fiziksel ve kimyasal izleme bileşenini (su ve sediman analizi) içermektedir. Temel göstergeler
şunlardır:
Rafineriler, limanlar ve rıhtımlar ve nakliyeden kaynaklanan hidrokarbon kontaminasyonu
Kanalizasyon deşarjları, gübre üretimi ve tarımsal akıntılardan kaynaklanan besin zenginleşmesi
Dökülme, büyük ölçekli haşere kontrol programları ve tarımsal akıntılardan kaynaklanan pestisit
kirliliği
Benzer şekilde, Karadeniz Çevre Programı (BSEP) bu alanda kapasite oluşturma ile birlikte sucul kirliliği izleme bileşeni içermektedir (http://www.iwlearn.net/iw-projects/Fsp_11279946709/project_doc/black-sea-environment-programme-project-final-summary-report-76p-776k.pdf).
HİNT OKYANUSU
Bu bölge için hiçbir sistematik izleme belirtilmemiştir.
KUZEY AMERİKA
ABD EPA Great Lakes Ulusal Program Ofisi Great Lakes ekosisteminin sağlığını ölçmek amacıyla, su, sucul yaşam, sediman ve havadan örnek alan izleme programları yürütmektedir (http://www.epa.gov/glnpo/monitor.html).
Kanada Yüzey Suyu İzleme ve Değerlendirme Programı üç genel bileşenden oluşur: Nehir Sistemleri İzleme ve Değerlendirme, Great Lakes Yakın-kıyı İzleme ve Değerlendirme ve İç Göl İzleme (http://www.ene.gov.on.ca/envision/techdocs/3933-1.htm).
PASİFİK ADALARI
Bölgede sınırlı bir izleme kapasitesi bulunmaktadır. Mevcut ulusal tesisler yalnızca bazı büyük ülkelerde bulunmaktadır ve bazıları bölgesel kuruluşlara aittir. Fiji, Samoa, Tonga, Yeni Kaledonya, Fransız Polinezyası, ve Guam’da test yeteneği olan laboratuvarlar bulunmaktadır.
Solomon Adaları’ndan altı su örneğini analiz eden Japonya’nın büyük ölçekli Asya ve Okyanusya çalışmasından (1992) veriler elde edilebilir.
KÜRESEL DÜZEYDE İZLEME FAALİYETLERİ
UNEP Küresel Çevre İzleme Sistemi GEMS
UNEP GEMS/Su (Küresel Çevre İzleme Sistemi/Tatlısu Kalite Programı; http://www.gemswater.org/) su için izleme verilerinin derlenmesi üzerinde çalışmaktadır. GEMS/Su programı dünya çapında tatlı su kalitesi sorunlarını anlamaya yönelik çok yönlü bir su bilimi programıdır. Başlıca faaliyetler izleme, değerlendirme ve kapasite geliştirmeden oluşmaktadır. GEMS/Su programının uygulanmasında su sektöründe faaliyet gösteren birkaç Birleşmiş Milletler kurumunun yanı sıra dünya genelinde bir dizi organizasyon da yer almaktadır.
Fiziksel/kimyasal kirlilik parametreleri, majör ve minör iyonlar ve KOK’lar da dahil olmak üzere organik kirleticiler için veri izleme 106 katılımcı ülke tarafından rapor edilmektedir.
Tablo A3. UNEP GEMS içinde İstasyon ve Parametre Sınıflandırması
Bölge İstasyon
Sayısı
Veri Noktası
Sayısı
Organik Kirleticiler Veri Aralığı
Afrika 138 206907 1732 1977 - 2007
Amerikal
ar
662 417994 594344 1965 - 2006
Asya 332 641940 8646 1971 - 2007
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
149
Avrupa 318 823323 23985 1978 - 2005
Okyanusy
a
94 206650 1438 1979 - 2006
Toplam 1544 2296814 630145 1965 - 2007
Ek 7'de referans verilen dergi makaleleri ve raporlar
Castro, L. A. (1997). Estudio de la contaminación por pesticidas, en ecosistemas costeros en el área de
Cartagena, Ciénaga de la Virgen y zona agrícola adyacente (CIOH-IAEA). Boletín Científico
CIOH No. 18, pags 15-22, Diciembre 1997.
Iwata, H., Tanabe, S., Sakai, N.,Tatsukawa, R. 1993. Distribution of Persistent Organochlorines in the
Oceanic Air and Surface Seawater and the Role of Ocean on Their Global Transport and Fate.
Environ. Sci. Technol. 27: 1080-1098.
Kawano M, Tanabe S, Inoue T, Tatsukawa R., 1985 Chlordane compounds found in the marine atmosphere
from the southern hemisphere. Transactions of the Tokyo University of Fisheries, 59-66
Magloire, W. L. (2002). St. Lucia Country Report on Persistent Toxic Substances. Region X.
IRET/CSUCA, Regionally Based Assessment of Persistent Toxic Substances (GF/XG/4030-00-
20), GEF/United Nations Environment Programme.
Mansingh, A., Robinson, D. E., Henry, C.,Lawrence, V. 2000. Pesticide Contamination of Jamaican
Environment. II. Insecticide residues in the rivers and shrimps of Rio Cobre basin, 1982-1996.
Environ. Monit. Assess. 63: 459-480.
Meyer, D. E. (1999). Presence of pesticide residues in water, sediment and biological samples taken from
aquatic environments in Honduras. In: IAEA. Use of nuclear and related techniques in studies of
agroecological effects, resulting from the use of persistent pesticides in Central America,
September 1999, IAEA-TECDOC-1116. International Atomic Energy Agency (IAEA), Vienna,
Austria, p 23-28.
Olsson, K. (2002). Unpublished data on PCBs in seawater from the marginal ice zone of the Barents Sea.
Akvaplan-niva Tromsø, Norway.
Perovich, D.K., E.L. Andreas, J.A. Curry, H. Eicken, C.W. Fairall, T.C. Grenfell, P.S. Guest, J. Intrieri, D.
Kadko, R.W. Undsay, M.G. McPhee, J. Morison, R.E. Moritz, C.A. Paulson, W.S. Pegau, P.O.G.
Persson, R. Pinkel, J.A. Richter-Menge, T. Stanton, H. Stern, M. Sturm, W.B. Tucker and T. Ottal,
1999. Year on ice gives climate insights. Eos, Transactions of the American Geophysics Union,
80:481,485-6.
Robinson, D. E.,Mansingh, A. 1999. Insecticide contamination of Jamaican environment. IV. Transport of
the residues coffee plantations in the Blue Mountains to coastal waters in eastern Jamaica. Environ.
Monit. Assess. 54: 125-142.
Schultz, D. E., Petrick, G.,Duinker, J. C. 1988. Chlorinated Biphenyls in North Atlantic Surface And Deep
Water. Mar. Pollut. Bull. 19: 526-531.
Sobek, A.,Gustafsson, Ö. 2004. Latitudinal Fractionation of Polychlorinated Biphenyls in Surface Seawater
along a 62° N - 89° N Transect from the Southern Norwegian Sea to the North Pole Area. Environ.
Sci. Technol. 38: 2846-2751.
Tanabe, S., Kawano, M, Tatsukawa, R., 1982. Chlorinated hydrocarbons in the Antarctic, Western Pacific
and Eastern Indian Oceans. Transactions of the Tokyo University of Fisheries, 5, 97-109.
Tanabe, S, Tatsukawa, R, Kawano, M, Hidaka, H., 1982b. Global distribution and atmospheric transport of
chlorinated hydrocarbons: HCH (BHC) isomers and DDT compounds in the Western Pacific,
Eastern Indian and Antarctic Oceans. Journal of the Oceanographic Society of Japan, 38, 137-148
Tatsukawa R, Yamaguchi Y, Kawano M, Kannan N, Tanabe S 1990 Global monitoring of organohlorine
insecticides: an eleven-year case study (1975-83) of HCHs and DDTs in the open ocean
atmosphere and hydrosphere. In Long-range transport of pesticides (DA Kurtz ed, Lewis Publ, Michigan. Pp 127-141.).
UNEP/POPS/COP.5/INF/27
150
UNEP 2002a. Regionally based assessment of persistent toxic substances. Central and North East Asia
Regional Report. United Nations Environment Programme, UNEP Chemicals Geneva,
Switzerland, 125 pp.
UNEP (2002b). Regionally based assessment of persistent toxic substances. Central America and the
Caribbean Regional Report. United Nations Environment Programme, UNEP Chemicals Geneva,
Switzerland, 145 pp.
Utschakowski, S. 1998. Anthropogenic organic trace compounds in the Arctic Ocean. Berichte zur
polarforschung, 292:58-119. Alfred-Wegener-Institut für Polar- und Meeresforschung,
Bremerhaven, Germany