BİR YAŞAMIN DERİNLİKLERİBir Sektör Bellekçisinin Yaşamının Derinlikleri Erol KÖKTÜRK...
Transcript of BİR YAŞAMIN DERİNLİKLERİBir Sektör Bellekçisinin Yaşamının Derinlikleri Erol KÖKTÜRK...
BİR YAŞAMINDERİNLİKLERİ
EROL KÖKTÜRK
ARALIK 2005
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
TMMOB
ISBN: 9944-89-028-6
İletişim Bilgileri
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
Sümer 1 Sokak No : 12/10 06430 Kızılay / ANKARA
Tel: 0312 232 57 77 (PBX)
Faks: 0312 230 85 74
www.hkmo.org.tr - [email protected]
Kapak Düşünce
Mertkan AKÇA
Teknik Hazırlık & Baskı
Hermes Tanıtım Ofset Ltd. Şti.
K. Karabekir Cad. 39/16 İskitler / ANKARA
Tel: 0312 384 34 32 - 391 01 97
www.hermesofset.com - [email protected]
3
ÖNSÖZ
"117 MUZAFFER ŞERBETÇİ,
Oda Kayıt Tarihi: 19.10.1956, Şubesi: İSTANBUL,
Üniversite: YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ,
Bitirme Yılı: 1956 , Durumu: VEFAT ..."
Sevgili öğretmenimiz, değerli bilim insanı, özverili meslek tarihçisi
Prof.Dr.Muzaffer ŞERBETÇİ için Odamız veritabanında arama yapanlar vefat
ettiği günden başlayarak yukarıdaki bilgi ile karşılaşıyorlar. Bu tarihten sonra
da Odamız varoldukça bu kayıt okunacak. Peki Odamızı böyle bir eserin
basımına ve dağıtımına teşvik eden etkenler neler olmuştur, ŞERBETÇİ'nin
diğer üyelerimizden farkı ne idi?
Odamızın 50 yılını aşmış tarihinin herhangi bir kesitindeki ürününü ele alan
herhangi bir öğrencimiz, üyemiz, tarihçiler veya araştırmacılar ŞERBETÇİ
adına mutlaka rastlayacaktır. Kimileri; “TBMM Üyelerinin Gözü ile Kadastro
Davamız” kitabında, kimileri “Türkiye 1. Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı -
Harita Kadastro Mühendisinin görevi nedir ve ne gibi faaliyetlerde bulunur?
Diğer meslekler arasındaki yeri nedir?” sunumunda, kimileri “Türk Haritacılığı
Tarihi” kitabında, kimileri bilimsel dergimizde, kimileri bir bülten köşesinde,
kimileri bir Şubemizin panelinde, kimileri bir başka Şubemizin bir konferans
fotoğrafında ŞERBETÇİ ile karşılacaklardır.
ŞERBETÇİ, her çağda ve her ortamda az bulunan, özkonuşan, yazılı çalışan,
üretken, örgüt bilincine sahip ve saygı duyulan bir kişilik olarak Odamızın
değişik birimlerinde ve farklı çalışma ve üretme süreçlerinde doğrudan emeği
ve katkısı olan, ayrıca sektörümüzde değişik açılımlar ve yönlendirmeler
sağlayarak dolaylı katkılarda bulunmuş bir üyemizdi.
Bir kişinin belleği ne kadar güvenilir olsa da o kişinin ve o kişi hakkında
derlenmiş bir “belgeliği”n varlığı tartışmasız bir bilgi kaynağıdır. Kurumlara,
sektörlere, mesleklere ilişkin “bellek verileri”nin bilimsel ilkelerle tarihsel
inceleme ve eserlere dönüştürülmesi ise evrensel anlamda “uygarlık”
ölçütlerinden birisidir. İşte ŞERBETÇİ'nin ülkemizde henüz çok az kişi bu
alanda çalışma yaparken doğaçlama geliştirdiği “kayda geçirme, esirgeme ve
esere dönüştürme” çabaları hepimize ve özellikle Odamıza önce kaynak,
arkasından kılavuz olmuştur.
Bu kitap, Odamızın 50. yıldönümünde gerçekleştirdiğimiz; arşiv oluşturma,
geliştirme, kitaplaştırma, internet gibi yeni teknolojiler üzerinden
kamuoyuna sunma vb. çalışmalarımızın en anlamlı halkalarından birini
oluşturmuştur.
Bu kitap, yazarı Üyemiz Sayın Prof.Dr. Erol KÖKTÜRK'ün bireysel
girişkenliğinin ve üretkenliğinin bir ürünüdür. Gönüllü biçimde Odamız
yayınları arasına katılan bu eserin en önemli özelliği, Sayın KÖKTÜRK'ün
kimseden bir ödev veya görev beklemeden üretmesi, üstelik ürününü hiçbir
karşılık beklemeksizin örgütüne sunmuş olmasıdır. Basımını, saygı ve onurla
kabul ettiğimiz bu eseri mesleğimize kazandıran Üyemiz Sayın Erol
KÖKTÜRK'e teşekkür ediyoruz.
Muzaffer ŞERBETÇİ'nin yazdıkları, anlattıkları ve öğrettikleri aklımızdadır,
eğittikleri ve bayrağını taşıyanlar aramızdadır, meslek ve örgütlülük bilinci
içimizdedir, eserleri kitaplıklarımızda ve belgeliklerimizdedir.
Muzaffer ŞERBETÇİ daha nice birlikteliklere kaynak olacak... Anısı önünde
saygıyla eğiliyoruz.
Saygılarımızla
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
39. DÖNEM YÖNETİM KURULU
4
Sunuş:
Bir Sektör Bellekçisinin Yaşamının Derinlikleri
Erol KÖKTÜRK Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Birçok kişi gibi ben de Muzaffer Öğretmenin ölümünden çok etkilendim.
Erken bir ölümdü. Her ölümün erken olması gibi erken değil, gerçekten
erkendi. Beklenmedik bir ölümdü...
“Bu ölümden çok etkilendiğimi,” söylüyorum. Oysa Muzaffer Öğretmenle
bir dostluğum olmadı. 1998 yılından sonra İstanbul'a gelmesiyle onu
daha yakından tanımaya “başlamış” idim. 1999 yılından sonra tarih,
özellikle de sözlü tarih çabalarım sürecinde sohbetlerimiz gelişti.
Ama benimki yine de bir sempati, sevgi ve hayranlık ilişkisiydi...
Neye hayranlık? Kotarılması hiç de kolay olmayan meslek tarihi üzerine
çalışmalarını bir bir yayınlamaya başlayınca, bunların arka planındaki
emekleri, özverileri, çabaları düşünmeye başlamıştım. Bilimsel
çabaların, bilgi üretme çabalarının içinde birisi olarak, bunları düşününce,
nasıl olunur da hayranlık duyulmazdı?
Öğretmenimizin erken ölümü beni bu nedenle sarstı. Uzun süre içsel bir
isyan yaşadım. O birikimlerden çıkabilecek yeni ürünleri düşündükçe de
isyanım büyüdü.
Bu isyanı yatıştırmalıydım. Bunun üzerine Muzaffer Öğretmeni yakından
tanımaya karar verdim. Bu yolla bir örnek yapı ortaya çıkar, onun
özellikleri başkalarına modellik edebilirdi. Ya da en azından esin kaynağı
olabilirdi. Onun yüzündeki gizemin, ya da halk dilinde söylersek “şeytan
tüyü”nün sırrı belki böylece biraz daha aydınlanabilirdi.
Öğrencileri, dostları onu tanıma fırsatı bulmuş, bazı şeyleri
5
6
�p�a�y�l�a�_�m�1�_�l�a�r�d�1�.� ��K�i�m�d�i�r� �M�u�z�a�f�f�e�r� �^�E�R�B�E�T��0�? �� �d�i�y�e� �s�o�r�u�l�d�u���u�n�d�a�,� �b�a�z�1�
�ö�z�e�l�l�i�k�l�e�r�i� �s�a�y�1�l�a�b�i�l�i�y�o�r�d�u�:� �T�a�r�i�h�e� �m�e�r�a�k�l�1�,� �i�y�i� �f�1�k�r�a� �a�n�l�a�t�a�n�,� �i�n�s�a�n�c�1�l�,� �b�i�l�i�m�e�
�d�ü�_�k�ü�n� �b�i�r� �i�n�s�a�n�.�.�.
�A�m�a� �b�e�n�i�m� �d�e�r�d�i�m�,� �z�a�t�e�n� �g�ö�r�ü�n�e�n� �b�u� �y�a�n�l�a�r�1� �d�e���i�l�d�i�.� �G�ö�r�ü�n�m�e�y�e�n�
�y�a�n�l�a�r�1�y�d�1�.� �D�o�s�t�l�u�k�l�a�r�d�a� ��x�,� �y �� �d�ü�z�l�e�m�i�n�d�e�n� �ç�o�k� ��z �� �b�o�y�u�t�u�n�a� �ö�n�e�m�
�v�e�r�e�n� �b�i�r� �k�i�_�i� �o�l�a�r�a�k�,� �o� �d�e�r�i�n�l�i���i� �g�ö�r�m�e�k� �i�s�t�i�y�o�r�d�u�m�.�.�.� �B�i�r� �y�a�_�a�m�1�n�
�d�e�r�i�n�l�i�k�l�e�r�i�n�i &� �0�n�s�a�n�l�a�r�1�n� �d�e�r�i�n�l�i�k�l�e�r�d�e�k�i� �ö�z�e�l�l�i�k�l�e�r�i�,� �k�a�l�1�c�1� �o�l�a�n�,� �h�e�r� �z�a�m�a�n�
�d�i�l�l�e�n�d�i�r�i�l�m�e�y�e�n�,� �a�m�a� �t�ü�m� �y�a�_�a�m�1�n�1� �b�e�l�i�r�l�e�y�e�n� �y�a�p�1� �t�a�_�l�a�r�1�y�d�1� �ö�n�e�m�l�i�
�o�l�a�n &� �B�u�n�l�a�r� �n�e�y�d�i�?� �M�u�z�a�f�f�e�r� �^�E�R�B�E�T�Ç�0�'�n�i�n� �ü�z�e�r�i�n�d�e� �y�ü�k�s�e�l�d�i���i� �d�e���e�r�l�e�r�
�n�e�l�e�r�d�i�?� �B�u�n�l�a�r� �h�a�n�g�i� �k�o�_�u�l�l�a�r�d�a� �v�e� �n�a�s�1�l� �o�l�u�_�m�u�_�l�a�r�d�1�?� �B�u�n�l�a�r�1� �b�i�l�m�e�k� �v�e�
�d�a�h�a� �g�e�n�i�_� �b�i�r� �k�e�s�i�m�l�e� �p�a�y�l�a�_�m�a�k� �i�s�t�i�y�o�r�d�u�m�.
�B�u�n�u�n� �ü�z�e�r�i�n�e� �k�a�f�a�m�d�a� �s�o�r�u�l�a�r� �o�l�u�_�t�u�:
�M�u�z�a�f�f�e�r� �^�E�R�B�E�T��0� �k�i�m�d�i�?
�0�n�s�a�n� �o�l�a�r�a�k� �k�i�m�d�i�?
�H�a�r�i�t�a� �m�ü�h�e�n�d�i�s�i� �o�l�a�r�a�k� �k�i�m�d�i�?
�B�i�l�i�m� �i�n�s�a�n�1� �o�l�a�r�a�k� �k�i�m�d�i�?
�O�n�u� �f�a�r�k�l�1�l�a�_�t�1�r�a�n� �ö�z�e�l�l�i�k�l�e�r�i� �n�e�l�e�r�d�i�?
�Z�e�v�k�l�e�r�i�,� �b�e���e�n�i�l�e�r�i� �n�e�l�e�r�d�i�?
�E�r�k�e�n� �ö�l�ü�m�ü�y�l�e� �n�e�l�e�r�i� �y�i�t�i�r�m�i�_�t�i�k�?
�B�u� �d�o�s�y�a�y�1� �o�l�u�_�t�u�r�m�a�y�a� �b�e�y�n�i�m�d�e�k�i� �b�u� �s�o�r�u� �ç�e�n�g�e�l�l�e�r�i�n�i�n� �a�l�t�1�n�d�a� �k�a�r�a�r�
�v�e�r�d�i�m�.� �S�o�r�u�l�a�r�1�n� �a�r�d�1�n�d�a�n�,� ��k�i�m�l�e�r ��e� �y�ö�n�e�l�t�i�l�e�c�e�k�l�e�r�i� �d�e� �b�e�l�i�r�g�i�n�l�e�_�i�n�c�e�
�s�ü�r�e�ç� �b�a�_�l�a�d�1 &� �M�a�y�1�s� �2�0�0�5�'�t�e &
�B�u� �s�u�n�u�_� �y�a�z�1�s�1�n�1� �d�a� �h�e�m�e�n� �y�a�z�m�a�l�1�y�d�1�m�.� �G�e�l�e�n� �k�a�t�k�1�l�a�r�d�a�n� �s�o�n�r�a�
�y�a�z�m�a�m� �b�e�n�i�m� �b�a�k�1�_�1�m�1� �e�t�k�i�l�e�y�e�b�i�l�i�r�d�i�.� �Ç�ü�n�k�ü� �y�a�p�m�a�k� �i�s�t�e�d�i���i�m�,�
�b�u�g�ü�n�e� �k�a�d�a�r� �y�a�p�t�1���1�m� �g�i�b�i�,� �k�a�t�k�1�l�a�r�1� �y�o�r�u�m�l�a�m�a�k� �d�e���i�l�d�i�.� �Y�o�r�u�m�l�a�m�a�y�1�
�i�l�g�i�l�e�n�e�n�l�e�r�e� �b�1�r�a�k�m�a�k�t�1�.�.�.� �O� �n�e�d�e�n�l�e� �k�e�n�d�i� �d�ü�_�ü�n�c�e�l�e�r�i�m�i�,� �k�a�t�k�1�l�a�r�
�g�e�l�m�e�d�e�n� �y�a�z�d�1�m�.� �Y�a�l�n�1�z�c�a� �s�o�n� �t�ü�m�c�e�y�i�,� �t�e�_�e�k�k�ü�r� �b�ö�l�ü�m�ü�n�ü� �b�1�r�a�k�t�1�m�.�.�.
�B�u�n�l�a�r�1� �d�ü�_�ü�n�ü�r�k�e�n�,� �b�i�r� �y�a�n�d�a�n� �d�a� �y�a�_�a�m�1�n� �r�a�s�t�l�a�n�t�1�l�a�r�1� �g�e�l�i�y�o�r�d�u�
7
usuma... Ekrem ULSOY Öğretmenimizi defnettiğimiz gün, Muzaffer
Öğretmeni prostat ameliyatı geçirdiği hastanede ziyaret etmiştik Rahmi
ile. Ama Ekrem Öğretmenimizin öldüğünü söyleyememiştik. Sonra
Ekrem Öğretmenimiz adına yapılan Eğitim Sempozyumunda, Ahmet
AKSOY Öğretmenimiz Muzaffer Öğretmenin kalp ameliyatı geçirdiğini,
ama bir-iki gün içinde taburcu olacağını söylemişti. Onca sevdiği Ekrem
Öğretmenin ölümünde de, anılmasında da bulunamamıştı... Yaşamın
rastlantıları...
Muzaffer Öğretmen, insanları içten, yapmacıksız sevmeyi biliyordu. Bunu
gözlüyordum kendisinde... Bazı toplantılarda çevresinin sarılmasından
belliydi bu... İnsanların onunla aynı masada oturmak istemesinden
belliydi... Herkesin ondan, kendilerini neşelendirmesi beklentisi vardı...
O da bunu ustaca yapıyordu...
Ama yine bu toplantılarda insanları doğal biçimde övdüğünü de
gözlüyordum. Güzel bir sunum yapanı, güzel bir şeyler söyleyeni büyük
bir tebessümle övüyordu. Kıskanmadan, onu yüreklendirerek,
güçlendirerek, yücelterek...
Beni Öğretmenimizin en çok etkileyen yanı, tarih konusundaki
çabalarıydı. Dört koldan belleksiz bir toplumun yaratılmaya çalışıldığı
ülkemizde, bu politikalara harita sektöründe bir başkaldırı gibiydi onun
çabaları... Bir meslek tarihi önderiydi... Meslek bilincinin, ancak meslek
tarihini de özümsemekle olanaklı olabileceğini haykıran bir sesti...
Geçmiş bilinci olmadan, gelecek hayali kurulamayacağını öğreten bir
öğretmendi... Ortaya koyduğu ürünlerin en az 30-35 yıllık bir emeğin
sonucu olmaları ise, sabır abidesi yapıyordu Öğretmenimizi...
Böyle bir değerin, sektörün belleğinde alması gereken yere oturtulması
gerekiyordu. Kendisi sektörün belleğini oluşturmaya çalışmış bir insanın,
o bellekteki yerini alması zorunluydu... Kendisi yaşamın izlerinin peşinde
olmuştu. O izlerin sahiplerinin unutulmamaları, bilinmeleri, öğrenilmeleri
8
için emek harcamış, ürünler vermişti… Yıllarca iz sürmüştü… Bunu
yaparken kendisi de izler bırakmıştı… O, iz bırakan birisiydi… O zaman
onun da kendi oluşturduğu belgelikte, unutulmaması gerekenlerin
arasında yerini alması gerekiyordu… Bu sonuçtan bir görev çıkardım
kendime...
Bu dosyanın oluşmasına katkı veren başta Nuray Hanıma ve çocukları
Murat'a, Altan'a, Cem'e, gelini Özlem'e; ama aynı zamanda Alman ve
Türk meslektaşlarına, dostlarına, öğrencilerine içtenlikle teşekkür
etmeliyim... Bir insanın derinliklerini fark etme, tanıdığımızı
düşündüğümüz bir insanı yeniden tanıma olanağı sağladıkları için...
Kendilerinden katkı istediğim, ancak bu katkıyı veremeyenler de oldu.
Bir-iki projektörümüz yanamadı. Ama yine de katkı verenlerin dile
getirdikleri, Öğretmenimizle biraz daha yakınlaşmamız için çok önemli
ipuçları verdi... Kendilerine sektörümüz adına gönül borcumuzu
sunuyoruz...
Muzaffer Öğretmenler kolay yetişmiyor... Onların sayısı kolayca
artmıyor... Yeni yetişecek Muzaffer Öğretmenlerin ise onların sıkıntılarını
yaşamaları gerekmiyor... İşte bu çalışmalar onca yaşam deneyimini
paylaşmanın, onlardan esinlenmenin, sonuçlar çıkarmanın, geleceğe
daha bir inatla yönelmenin parametrelerini içeriyor...
Muzaffer Öğretmene ve yitirdiğimiz tüm değerlere, inanılması güç
koşullarda oluşturdukları birikimlerini bize sundukları için içtenlikle
teşekkür ediyoruz... Kendilerine gönül borcumuzu sunuyoruz…
9
Kendi Kaleminden
Prof. Dr. Muzaffer ŞERBETÇİ'nin Özgeçmişi
01.01.1936 : Kahraman Maraş'ta doğdu
Ekim 1942-Mayıs 1947 : İnönü İlkokulu (K.Maraş)
Ekim 1947-Haziran 1952 : Erkek Sanat Enstitüsü: (K.Maraş+Ankara)
Ekim 1952-Haziran 1956 : Yıldız Teknik Okulu (şimdiki YTÜ)
Harita-Kadastro Mühendisliği
Temmuz 1956-Ekim 1956 : IAESTE Kanalı ile Hannover/Almanya'da
Eyalet Harita Dairesinde Staj
Kasım 1956-Mart 1957 : DSİ Genel Müdürlüğü XII. BölgeMüdürlüğü Hirfanlı Barajı Aplikasyon Şefi
Mart 1957-Aralık 1957 : TKGM, Arazi Kadastro ve Fotogrametri
Dairesi Reisliği, Teksif Nirengi
Çalışmaları (Antalya)
Aralık 1957-Mayıs 1959 : Yedek Subaylık (Harita Genel Müdürlüğü, Van Bölgesi 1:25000 Nirengi Çalışmaları)
Haziran 1959-Ocak 1960 : TKGM, Arazi Kadastro ve Fotogrametri Dairesi Reisliği Uçuş Şube Müdür
Yardımcılığı
Şubat 1960-Kasım 1960 : Hamburg-Kuzey Kadastro ve
Ölçme Dairesi
Aralık 1960-Nisan 1960 : Hamburg Kent Ölçme Dairesi
Haziran 1961-Temmuz 1961: Kuzey Ren Westfalya (Bad Godesberg)
Eyalet Harita Dairesi Bilgi İşlem Merkezi
Ağustos 1961-Ekim 1961 : Bonn Kenti Kadastro ve Ölçme
Mart 1962-Nisan 1962 Dairesinde Teknik Memur
Kasım 1962-Ocak 1963 Olarak Çalışma
Mayıs 1961-Mayıs 1963 : Bonn Üniversitesi Jeodezi
Bölümü Lisansüstü Öğrenimi
3 Mayıs 1963 : Dipl.-Ing. (Harita Y.Müh.) Unvanı
Mayıs 1963-Şubat 1964 : Bonn Üniversitesi Teorik Jeodezi
Enstitüsü Direktörü Prof.Dr.-Ing. H. WOLF
Yönetiminde Alman Araştırma Kurumu
(DFG) elemanı
Aralık 1963 : Nuray KOZACIOĞLU ile Evlenme
(1964, 1967, 1971 Doğumlu
3 oğulları oldu)
Mart 1964-Nisan 1966 : Bonn Üniversitesi Teorik Jeodezi
Enstitüsünde Bilimsel Yardımcı
Olarak Çalışma
Mayıs 1966-Nisan 1968 : Bonn Üniversitesi Teorik Jeodezi
Enstitüsünde Asistan Olarak Çalışma
23 Nisan 1968 : Dr.-Ing. (Dr. Y. Müh.) Unvanı
Mayıs 1968-Kasım 1972 : KTÜ (Trabzon) Mühendislik-Mimarlık
Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri
Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim
Görevlisi Olarak Çalışma
Eylül 1972-Kasım 1972 : DAAD Bursu ile Institut für Angewandte
Geodaesie Frankfurt ve Bonn
Teorik Jeodezi Enstitüsünde Araştırma
ve Yayın (Yayın No 13)
Kasım 1972 : İTÜ'de Doçent Unvanı
Kasım 1972-Haziran 1978 : KTÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği
Bölümünde Doçent Olarak Çalışma
10
Eylül 1974 : XIV. FIG (Uluslararası Haritacılar Birliği)
Kongresi (Washington D.C./USA)
Ağustos 1975-Eylül 1975 : XVI. IUGG (Uluslararası Jeodezi ve
Jeofizik Birliği) Toplantısı
(Grenoble/Fransa)
Eylül 1976-Kasım 1976 : Cambridge/İngiltere'de inceleme
ve araştırma
Eylül 1979-Ocak 1980 : İngiltere (London Polytechnik
ve Nottingham Üniversitesi) İnceleme
ve Araştırma
Haziran 1978 : KTÜ'de Prof. Unvanı
Haziran 1978-Temmuz 1995: KTÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği
Bölümünde Prof. Öğretim Üyesi
Olarak Çalışma
Temmuz 1995 1999 : Kocaeli Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi İnşaat Mühendisliği
Bölümünde Öğretim Üyesi
1999-Aralık 2002 : YTÜ'de Öğretim Üyesi
1 Ocak 2003 : Yaş Sınırı ile Emekliye Ayrılış
ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNE KATKILARI
Haziran 1971-Kasım 1973 : IAESTE-KTÜ Temsilciliği
1972-1988 : KTÜ Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği
1972-1988 : KTÜ Fakülte Kurulu Üyeliği
Haziran 1978-Haziran 1979 : KTÜ Yabancı Diller Okulu Müdürlüğü
Temmuz 1978-Ağustos 1980: KTÜ Yer Bilimleri Fakültesi Dekanı
Temmuz 1978-Şubat 1982 : KTÜ Senato Üyesi
11
Temmuz 1978-Şubat 1982 : KTÜ Üniversite Yönetim Kurulu Üyesi
Ağustos 1980-Şubat 1982 : KTÜ Rektör Yardımcısı
1980-1982 : KTÜ Üniversite Satınalma
Komisyonu Başkanı
Kasım 1980-Eylül 1988 : KTÜ Jeodezi ve Fotogrametri
Mühendisliği Bölümü Başkanı
Ekim 1988-Haziran 1992 : KTÜ Jeodezi Anabilim Dalı Başkanı
EĞİTİM-ÖĞRETİM FAALİYETLERİ
1963-1968 yılları arasında Bonn Üniversitesinde Prof. Dr.-Ing. Mult. H.WOLF'un Asistanı olarak Dengeleme Hesabı ve Gravimetri dersi uygulamalarında görev almıştır.
Lisans Dersleri
KTÜ'de (1968-1995): Jeodezik Hesap I, II, III, IV; Dengeleme Hesabı, I, II, III; Jeodezi Tarihi; Ölçme Bilgisi I, II, III, IV; Ölçme Bilgisi Uygulaması I, II; Küresel Trigonometri; Jeodezik Astronomi Seminer, Diploma Projesi ve Bitirme Çalışması; Ölçme Bilgisi (İnşaat Bölümü); Ölçme Bilgisi (Jeofizik Bölümü); Dengeleme Hesabı I ve II (Ankara-Harita Yüksek Teknik Okulu).
Kocaeli Üniversitesinde (1995-1997): İnşaat Mühendisleri Bölümünde Ölçme Bilgisi; Ulaşım I; Proje I; Jeoloji Mühendisliği Bölümünde Ölçme Bilgisi.
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde (1998-2003): Dengeleme, Sayısal Analiz, Haritacılık Tarihi
Lisansüstü Dersleri
KTÜ'de: Gravimetri, Dengelemede Özel Konular,
LİSANSÜSTÜ EĞİTİM (Bilim Adamı Yetiştirme) FAALİYETLERİ
1. Eğik Kenar-Eğik Kenar ve Düşey Açıların Ölçüldüğü Nirengi Ağlarının Üç Boyutlu Dengelemesi, Ali Rıza İLGAMİ, (Yüksek Lisans Tezi, 1987)
2. TCK'da Köprülü Kavşaklarda Klotoid Uygulamaları, Gürol MARZİOĞLU (Yüksek Lisans Tezi, 1988)
12
�3�. �0�k�i� �Y�a� �d�a� �D�a�h�a� �F�a�z�l�a� �D�i�l�i�m�i� �0�l�g�i�l�e�n�d�i�r�e�n� �D�i�z�i� �N�i�r�e�n�g�i�l�e�r�d�e� �K�a�r�_�1�l�a�_�1�l�a�n� �P�r�o�b�l�e�m�l�e�r�i�n� �0�n�c�e�l�e�n�m�e�s�i�,� �H�.� �K�a�d�i�r� �T�E�L�A�T�A�R� �(�Y�ü�k�s�e�k� �L�i�s�a�n�s� �T�e�z�i�,� �1�9�9�3�)
�4�. �1�:�5� �0�0�0� �Ö�l�ç�e�k�l�i� �S�t�a�n�d�a�r�t� �T�o�p�o�g�r�a�f�i�k� �H�a�r�i�t�a� �Y�a�p�1�m� �Y�ö�n�t�e�m�l�e�r�i�n�i�n� �K�a�r�t�o�g�r�a�f�i�k� �A�ç�1�d�a�n� �0�n�c�e�l�e�n�m�e�s�i� �v�e� �Ö�n�e�r�i�l�e�r�,� �M�e�h�m�e�t� �Y�E�R�C�0� �(�D�o�k�t�o�r�a� �T�e�z�i�,� �1�9�7�8�)
�5�. �1�:�1�0�0�0� �Ö�l�ç�e�k�l�i� �K�e�n�t� �H�a�r�i�t�a�l�a�r�1�n�d�a�k�i� �D�ü�z�e�ç� �E���r�i�l�e�r�i�n�i�n� �D�o���r�u�l�u���u�,� �A�t�i�l�l�a� �G�Ü�L�E�R� �(�D�o�k�t�o�r�a� �T�e�z�i�,� �1�9�8�0�)
�6�. �T�ü�r �k�i �y�e� �T�e�m�e�l � �N�i �r �e�n�g�i � �A�� �1�n�1�n� �D�e�n�g�e�l �e�n�m�e�s�i �n�d�e� �L�a�m�b�e�r �t � �P�r �o�j �e�k�s�i �y�o�n�u�n�u�n� �S�o�n�u�ç� �D�e�� �e �r �l �e�r �i �n�e� �E�t �k�i �l �e�r �i �, � �F �e�y�z�a� �A�K�Y�Ü�Z� �(�P�0�R�S�E�L�0�M�O���L�U�)� �(�D�o�k�t�o�r�a� �T�e�z�i�,� �1�9�8�4�)
�7�. �B�ü�y�ü�k� �N�i�r�e�n�g�i� �A���l�a�r�1�n�d�a� �K�a�t�s�a�y�1�l�a�r� �M�a�t�r�i�s�i�n�i�n� �N�o�k�t�a� �H�a�s�s�a�s�i�y�e�t�i�n�e� �E�t�k�i�s�i�n�i�n� �A�r�a�_�t�1�r�1�l�m�a�s�1�,� �A�s�l�a�n� �D�0�L�A�V�E�R� �(�D�o�k�t�o�r�a� �T�e�z�i�,� �1�9�8�5�)
�A�y�r�1�c�a� �ç�o�k� �s�a�y�1�d�a
�P�r�o�f�e�s�ö�r�l�ü�k� �2�.� �D�i�l� �S�1�n�a�v� �J�ü�r�i�s�i
�P�r�o�f�e�s�ö�r�l�ü�k� �B�i�l�i�m� �J�ü�r�i�s�i
�D�o�ç�e�n�t�l�i�k� �D�i�l� �J�ü�r�i�s�i
�D�o�ç�e�n�t�l�i�k� �B�i�l�i�m� �J�ü�r�i�s�i
�D�o�ç�e�n�t� �K�a�d�r�o�s�u�n�a� �A�t�a�m�a� �0�ç�i�n� �S�e�n�a�t�o� �K�o�m�i�s�y�o�n�u
�D�o�k�t�o�r�a� �D�i�l� �S�1�n�a�v� �J�ü�r�i�s�i
�D�o�k�t�o�r�a� �S�1�n�a�v�1� �J�ü�r�i�s�i
�Y�a�r�.� �D�o�ç�.� �J�ü�r�i�s�i
�A�r�a�_�.� �G�ö�r�.� �D�i�l� �S�1�n�a�v�1
�A�r�a�_�.� �G�ö�r�.� �B�i�l�i�m� �S�1�n�a�v�1
�Y�.�L�i�s�a�n�s� �B�i�l�i�m� �S�1�n�a�v�1
�Y�.� �L�i�s�a�n�s� �T�e�z�i� �J�ü�r�i�s�i�n�d�e
�g�ö�r�e�v� �a�l�m�1�_�,� �R�e�k�t�ö�r�l�ü�k� �v�e� �F�a�k�ü�l�t�e�c�e� �o�l�u�_�t�u�r�u�l�a�n� �ç�e�_�i�t�l�i� �k�o�m�i�s�y�o�n�l�a�r�d�a� �ç�a�l�1�_�m�1�_�t�1�r�.
13
Prof. Dr. MUZAFFER ŞERBETÇİ'NİN YAYINLARI
1. En Küçük Kareler Metoduna Göre Dengelemenin Genel Şekli
(Çeviri), Harita ve Kadastro Mühendisliği, Sayı: 6, s. 20-24, 1967,
Ankara, (Makale).
2. Ölçülmüş Kabul Edilen Açılarla Şartlı Dengelemeye Dair, Harita
ve Kadastro Mühendisliği, Sayı: 8, s. 52-57, 1967, Ankara, (Makale).
3. Bestimmung und Berücksichtigung von algebraischen
Korrelationen bei Gravimeter-messungen, (Doktora Tezi), Bonn,
1967.
4. Endirekt Ölçüler Dengelemesi ve Şartlı Ölçüler Dengelemesi
Şekillerinin Birbirine Çevrimi, Harita ve Kadastro Mühendisliği, Sayı:
11/12, s. 39-44, 1968, Ankara, (Makale).
5. Logaritma ve Tabii Değer Cetvellerinden Alınan Değerlerin
Hassasiyeti, Harita ve Kadastro Mühendisliği, Sayı: 13, s. 63-65, 1969,
Ankara, (Makale).
6. Nirengi Ağlarında Şart Denklemlerinin Sayısı ve Bunların
Birbirine Dönüşümü, (Y. Müh. O. GÜRKAN ile Birlikte), Jeodezi Bülteni,
Sayı 1, s. 11-22, 1969, Trabzon, (Makale).
7. Korelasyon ve Dengelemedeki Yeri, İTÜ Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 3,
s. 37-40, 1969, İstanbul (Makale)
8. Über gruppenweisae Ausgleichung bei den allgemeinsten Fall
der Ausgleichungsrechnung, Prof. Dr.-Ing. Helmut WOLF zum 60.
Geburtstag, Bonn, 1970, s. 105-112, (Makale).
9. Über gruppenweise Ausgleichung bei vermittelnden
Beobachtungen, Jeodezi Bülteni, Cilt: 1, Sayı: 2, s. 100-105, 1970,
Trabzon, (Makale).
10. En Küçük Kareler Metoduna Göre Dengeleyici Doğrular, İTÜ
Dergisi, Cilt: 29, Sayı: 2, s. 23-26, 1971, İstanbul, (Makale).
14
11. Koordinat Şartı, Harita ve Kadastro Mühendisliği, Sayı: 24/25,
s. 10-20, 1972, Ankara, (Makale).
12. En Küçük Kareler Metoduna Göre Dengelemede Gruplara
Ayırma, Trabzon, 1972, (Doçentlik Tezi).
13. Über einige Formen der gruppenweise Ausgleichung,
Mitteilungen aus dem Institut für Theoretische Geodäsie der Universität
Bonn, Nr. 18, Bonn 1973, (Kitap).
14. Trilaterasyon Ağlarının Dengelenmesi, Harita ve Kadastro
Mühendisliği, Sayı: 31/32, s. 680-690, 1974, (Makale).
15. Dünyada ve Türkiye'de Jeodezi Tarihi Kronolojisi, Trabzon,
1974, (Kitap).
16. Büyük Ağların Dengelenmesinde Helmert Yöntemi, Harita ve
Kadastro Mühendisliği, Sayı: 35, s. 19-20, 1975, Ankara, (Makale).
17. Avrupa Nirengi Ağının Yeniden Dengelemesi için Permanent
Komisyonunun 1974 Münih Çalışmaları, Harita ve Kadastro
Mühendisliği, Sayı: 35, s. 21-24, 1975, Ankara, (Çeviri Makale).
18. Parsel ve Koordinat Data Bankasının Kuruluş ve Gelişmesi,
Harita ve Kadastro Mühendisliği, FIG Özel Sayısı: 47, s. 56-64, 1977,
Ankara, (Çeviri Makale).
19. İlk Çağlardan Günümüze Kadar Yerin Biçimi ve Büyüklüğü,
1978, Trabzon, (Başlıca Eseri).
20. Koşul Denklemlerinin Doğrusallaştırılması ve Küçük
Kompüterlerden Yararlanma, Harita ve Kadastro Mühendisliği, Sayı:
43, s. 1-5, 1978, Ankara, (Makale).
21. Orman Kadastrosu Sorun ve Çözüm Önerileri, (Grup
Çalışması), Orman Kadastrosu Kongresi, 6-10 Temmuz 1978, Orman
Genel Müdürlüğü Yayınları, Sıra 626, Seri 14, s. 87-117, 1978, Ankara,
(Bildiri).
15
22. Harita Kadastro Sektörüne Genel Bakış, (Grup Çalışması),
Harita Kadastro Sektörü ve Sorunları, Konya, 21-23 Nisan 1982, (Bildiri).
23. KTÜ Jeodezi ve Fotogrametri Bölümü Öğretim ve Araştırma
Faaliyetleri, Jeodezi Öğretimi Sempozyumu, 9-11 Haziran 1982,
Trabzon, (Bildiri).
24. Recent Activities on the Development of Higher Education in
Geodesy in Turkey, International Symposium, Education in Geodesy,
Graz, Austria, Sept. 27-29, 1982, (Bildiri).
25. Bilgisayar Destekli Jeodezi Uygulamaları, (Grup Çalışması),
Yıldız Üniversitesi Harita ve Kadastro Bölümü, Prof. Dr. Ekrem ULSOY
Geodezi Sempozyumu, İstanbul 9-10 Eylül 1982, Harita ve Kadastro
Mühendisliği, ULSOY'a Armağan Özel Sayısı: 45-47, 1983, (Bildiri).
26. Ölçme Aletlerinde ve Uygulamalarında Gelişmeler, (Grup
Çalışması), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, DSI Genel Müdürlüğü
Harita Mühendisleri Semineri, Trabzon 21-25 Mayıs 1984, DSİ Genel
Müdürlüğü Etüd ve Plan Dairesi Başkanlığı, Harita Mühendisleri Tebliğleri,
(Bildiri)
27. Bilinmiyenli Koşullu Ölçüler Dengelemesinin Endirekt Ölçüler
Dengelemesine Dönüşümü, Harita Dergisi Sayı: 97, s.1-10, 1986
Ankara, (Makale).
28. Bilinmiyenlerin de Ölçülmesi ile Yapılan Dengeleme, Türkiye
Ulusal Jeodezi ve Jeofizik Birliği, Mayıs 1986, Ankara, (Bildiri).
29. Jeodezik Ağların Birleştirilmesi, Türkiye 1. Harita Teknik
Kurultayı, Ankara Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, 23-27 Şubat
1987, s. 343-357, Ankara, (Bildiri).
30. KTÜ Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü 1987,
Prof. Burhan TANSUĞ Sempozyumu, Yıldız Üniversitesi, İstanbul 8-9
Ekim 1987, s. 27-38, (Bildiri).
16
31. Koşullu Ölçülere Göre Dengelenmiş Bir Ağa Yapılan Ek
Ölçülerin de Dikkate Alınarak Ağın Tümünün Dolaylı Ölçüler
Yönteminde Dengelenmesi, Prof. Burhan TANSUĞ Sempozyumu,
Yıldız Üniversitesi, İstanbul, 8-9 Ekim 1987, s. 211-217, 1987, (Bildiri).
32. Uzunluk Ölçü Birimi Metrenin Geçirdiği Evreler, Türkiye 2.
Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara, 6-10 Şubat 1989, s.700-719,
(Bildiri).
33. Çeşitli Takvim Hesapları ve Bunlar Arasındaki İlişkiler, Türkiye
2. Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara, 6-10 Şubat 1989, s. 721-
733, Ankara 1989, (Bildiri).
34. Harita Mühendisliği Eğitimi Üzerine Sorunlar ve İrdelemeler,
(Grup Çalışması), Türkiye 2. Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara,
6-10 Şubat 1989, s. 735-752, Ankara 1989, (Bildiri).
35. Dengeleme Hesabı Cilt II, KTÜ Yayınları, Trabzon, 1989 (Kitap),
(Prof. Dr. E. ÖZTÜRK ile Birlikte); 2. Baskı, 1995.
36. Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Eğitimi, Sivil Harita
Mühendisliği Eğitim ve Öğretiminde 40. Yıl sempozyumu, (Grup
Çalışması), Yıldız Üniversitesi, 11-13 Ekim 1989, HKMO İstanbul Şubesi
Yayınları, s. 9-23, (Bildiri).
37. Jeodezik Hesap, KTÜ Yayınları, Trabzon, 1990, 245 Sayfa (Kitap),
(Dr. V. ATASOY ile Birlikte); 2. Baskı, 1994.
38. Çift Nokta Kestirmesi (Hansen Problemi), Harita ve Kadastro
Mühendisliği, Sayı: 66, s. 9-19, Ankara, 1990, (Makale).
39. Geriden Kestirmede Delambre Yöntemi, Harita ve Kadastro
Mühendisliği, Sayı: 70, s. 65-68, Ankara, 1991, (Makale).
40. Dengeleme Hesabı Cilt III, KTÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi
Yayını, Mayıs 1992, Trabzon, (Prof. Dr. E. ÖZTÜRK ile Birlikte), (Kitap).
17
41. Ülke Temel Jeodezik Ağın Tarihçesi, Nirengi, Nivelman ve
Gravite Ağları, Harita ve Kadastro Mühendisliği, Sayı: 72, s. 5-15,
1992, Ankara, (Makale).
42. Pratik Hesap, KTÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Yayını, Trabzon,
1993, (Kitap).
43. Ausgleichung mit gemessenen Unbekannten, Prof. Dr.-Ing.
H. WOLF Sempozyumu, Yıldız Üniversitesi, İstanbul, 3-5 Kasım 1993,
(Bildiri).
44. Haritacılık Bilimi Tarihi, Harita Dergisi Özel Sayı No: 15, Harita
Genel Komutanlığı Ankara 1995 (Kitap); 2. Basım, Yıldız Teknik
Üniversitesi, İnşaat Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği
Bölümü, Üniversite Yayın No; YTÜ.İN.DK-03.0689/Fakülte Yayın No:
İN.JFM-03.001, 209 Sayfa, İstanbul, 2003.
45. Türk Haritacılığı Tarihi (1895-1995)-Türk Haritacılığının 100.
Kuruluş Yılı Anısına, TMMOB Harita Kadastro Mühendisleri Odası
Yayını, Ankara 1995 (Kitap); 2. Baskı, 172 Sayfa, 1999.
46. Türkiye'de Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Eğitiminin
Bugüne Kadarki Durumu, Türk Haritacılığının 100. Yılı TUJJB ve
TUFUAB Kongreleri Kitabı, Cilt I, s. 21-25, 1-5 Mayıs 1995, HGK, Ankara.
47. Hesaplama Araçlarının Gelişimine Tarihsel Bir Bakış, Türk
Haritacılığının 100. Yılı TUJJB ve TUFUAB Kongreleri Kitabı, Cilt II, s. 280-
293, 1-5 Mayıs 1995, HGK, Ankara.
48. Türkiye'de İlk Fotogrametri Çalışmaları, Türk Haritacılığının
100. Yılı TUJJB ve TUFUAB Kongreleri Kitabı, Cilt IV, s. 1150-1153, 1-5
Mayıs 1995, HGK, Ankara.
49. Haritacılıkla İlgili Yayınlanan Peryodikler, Harita Kadastro
Mühendisliği, Sayı: 77, s. 5-12, 1995.
18
50. Prof. Mehmet Gündoğdu ÖZGEN'i Kaybettik, Harita Dergisi,
Sayı: 114, s. 77-79, 1995.
51. Biruni ve Jeodeziye Katkısı, Harita Dergisi, Sayı: 115, s. 65-71,
1995, (Makale).
52. Türkiye'de İlk Kuşak Harita Mühendisleri, Harita Kadastro
Mühendisliği, Sayı: 79, s. 27-34, 1996.
53. I. Kuşak Yaşayan Haritacılarımız: Emekli Albay Harita Y.
Mühendisi Dr. İslam EROKAN'ın Kendi Ağzından Hayat Öyküsü,
Harita Kadastro Mühendisliği, Sayı: 79, s. 64, 1996.
54. Kendi Ağzından Harita Y. Mühendisi Hüseyin C. BOZKIR,
Harita-Kadastro Mühendisliği, Sayı: 80, s. 97-101, 1996.
55. Emekli Albay Hrt. Yük. Müh.Dr. İslam EROKAN'ı Kaybettik,
Harita Dergisi, Sayı: 118, s. 75-76, 1997.
56. 50. Yıl Albümü, Yıldız Teknik Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri
Mühendisliği Bölümü, İstanbul, 1999, (Kitap).
57. Türk Haritacılığı Bibliyografyası. 1, Kitaplar-Tezler (1800-
2000), Yıldız Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi, Jeodezi ve
Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Üniversite Yayın No; YTÜ.İN.GB-
99.0484/Fakülte Yayın No: İN.JFM-99.001, 76 Sayfa, İstanbul, 1999,
(Kitap).
58. Harita Bilimi Tarihinde Biyografiler, Yıldız Teknik Üniversitesi,
İnşaat Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü,
Üniversite Yayın No; YTÜ.İN.GB-99.0485/Fakülte Yayın No: İN.JFM-
99.002, 209 Sayfa, İstanbul, 1999, (Kitap).
59. Lisans Öğretimi, (Grup Çalışması), Harita Mühendisliğinde 50 Yıl-
Eğitim Sempozyumu, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi, İstanbul, 2-3 Aralık 1999, (Bildiri).
19
60. Türk Haritacılığı Bibliyografyası. 2, Makaleler-Bildiriler
(1924-2000), Yıldız Teknik Üniversites, İnşaat Fakültesi, Jeodezi ve
Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Üniversite Yayın No; YTÜ.İN.GB-
2000.0573/Fakülte Yayın No: İN.JFM-2000.004, 230 Sayfa, İstanbul,
2000, (Kitap).
61. Bilim Tarihinde Haritacılık, Haritacılığımız, İskender Iğdır'ı Anma
Toplantısı, Harbiye Askeri Müzesi, İstanbul, 24 Şubat 2001, (Bildiri).
62. İlk Mezunlarımızın 50. Yılında Türk Haritacıları, Yıldız Teknik
Üniversitesi, İnşaat Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği
Bölümü, Üniversite Yayın No; YTÜ.İN.DE-2002.0654/Fakülte Yayın No:
İN.JFM-2002.002, 166 Sayfa, İstanbul, 2002, (Kitap).
63. Selçuk Üniversitesinde Bölümümüzün Kuruluşunun 30.
Yılında Türkiye'deki Jeodezi ve Fotogrametri Eğitimi, Selçuk
Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yıl
Sempozyumu, Selçuk Üniversitesi, Konya, 16-18 Ekim 2002; TMMOB
HKMO Katkılarıyla Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, Şubat 2003, s. 1-10,
(Bildiri).
64. Piri Reis Haritasının Matematiksel Esaslarının Araştırılması,
(F. AKYÜZ ile Birlikte), Uluslararası Piri Reis Sempozyumu, İstanbul, 27-
29 Eylül 2004, İstanbul Harbiye Müzesi, (Bildiri).
Basılmayan Çalışmalar
1. Eksik Ölçülü Poligon Geçkilerinin Hesabı, (Dr. V.ATASOY ile Ortak
Makale).
2. Carl Friedrich GAUSS Hayatı ve Jeodeziye Katkısı, İTÜ
Dergisinde Basılmak Üzere Bekliyor.
20
KONFERANSLAR
1. Matris Cebiri ve Dengeleme Hesabına Uygulanması, Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğü, Eğitim Semineri, Ankara, 3-21 Şubat 1986.
2. Eş Yükseklik Eğrili Harita Yapım Teknikleri Semineri, Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürlüğü, 9-13 Şubat 1987.
3. Hesaplama Araçlarının Tarihçesi, KTÜ Matematik Bölümü,
Trabzon, 1995.
4. Hesaplama Araçlarının Tarihçesi, Zonguldak Karaelmas
Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 9.12.1998.
5. Hesaplama Araçlarının Tarihçesi, Konya Selçuk Üniversitesi
Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 26.12.1998.
6. Haritacılığın Dünü, Bugünü, Yarını (Panel), Afyon Jeodezi ve
Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 15 Kasım 2000.
8. Vermessungswesen in der Türkei, YTÜ ve Hannover Uni İşbirliği
Etkinliği, İstanbul 2002, (ppt Sunum).
7. Türk Haritacılık Tarihi, Mersin Üniversitesi Harita-Kadastro Meslek
Yüksekokulu, 13 Mayıs 2003.
21
Muzoş'la Yaşanan Özlem ve Güzellikler Dolu 41 Yıl…
Nuray ŞERBETÇİ ile Söyleşi
Böyle bir söyleşiyi kabul ettiğiniz için her şeyden önce teşekkür
ediyorum. Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Muzaffer'le tanışana kadar yaşamım geniş bir aile içinde mutlu bir
ortamda geçti. Babam Tarsus'un eski ailelerinden birine mensuptu. Bu
doğal olarak geniş akraba ilişkilerini getiriyordu. Yani etrafımızda her
zaman halalar, amcalar, yengeler, yeğenler ve kuzenler vardı.
Kaç yıl önce karşılaştınız Muzaffer Hocamızla?
O karşılaşma hayatımın dönüm noktasıydı. İlk olarak 14 Kasım 1963'te
tanıdım. Evlenmeden 15 gün önce... Abbas (BARIŞKANER) Muzaffer'in
eski arkadaşıydı, Abbas'ın hanımı Yücel benim akrabam. Abbas Tarsus'a
tatile gelmişti. Ben de onlara gitmiştim. Muzaffer oradaydı. Hiç
tanımıyoruz birbirimizi. Ama birbirimizi görür görmez, ikimiz de aynı
kararı verdik. Olan, o gün oldu. Ondan sonra aileler devreye girdi hemen
düğün hazırlığına başladık. 15 gün sonra Muzaffer'in Abbas'la birlikte
dönmesi gerekiyordu. Biz evlendik ve beraber Almanya'ya gittik. Hiç
tanımadan evlenmek... Aslında riskli bir şey bu...
22
İskenderun, 15.12.1963
O ilk karşılaşmanızda nasıl bir etki bırakmıştı sizde?
Her zaman olduğu gibi, sevecen, dürüst, o güler yüzü vardı hep... Halbuki
ben hiç evlilik düşünmüyordum. 19 yaşımdaydım. Ailem de hiç
düşünmüyordu. Benden büyük bir kız kardeşim de vardı. Onun düğünü
olacaktı. Ama ben onu da razı ettim, önce ben evleneyim diye. Onun
nişanlısı askerdeydi. Babam önce hiç “Olur” demedi, “Düşünmemiz
lazım,” dedi. “Kimin nesi olduğunu bilmiyoruz,” dedi. Babam biraz
despottu.
Muzaffer Hoca rastlantı olarak mı gelmişti? Yoksa Abbas Bey bu
ortamı mı yaratmıştı?
Almanya'dan Abbas'la beraber gelmişlerdi. Herhalde orada bir gece
konaklayıp Maraş'a gidecekti. Maraş'a gittiğinde de, “Ben evleniyorum,”
demiş. Onlar da zannetmişler ki, Almanya'da evleniyor... “Abbas'larda
onun dayısının kızını gördüm,” demiş. Bizim evde de aynı şeyler oldu, ben
de anlattım. Muzaffer orada bir gün daha kaldı. Biz ertesi gün yine
görüştük.
Neler konuşuyorsunuz?
Hiçbir şey... Almanya'da ne var, ne yok? Ama ben de bu arada Yücel'e
devamlı soruyordum: Nasıl bir insandır? İyi midir? Kötü huyu var mıdır?
Dans bilir mi? En büyük hayalimdi, dans bilen bir kocam olması... Bir de
boyu uzun olacaktı. Bir su isteme bahanesiyle ben kalktım. Muzaffer de
kalktı. “Boyu uzun, çok güzel, evlenebilirim,” dedim. Bir de dans biliyor
olunca, benim için hiç sorun kalmamıştı.
Hemen evlenmeye karar verdiniz...
Evet. On beş gün sonra “yıldırım nikah” kıydık. Nikahı Tarsus'ta kıydık,
Mersin'de de düğün oldu. Evlendik ve Almanya'ya gittik...
23
Almanlar bu duruma şaşırmadı mı?
Çok şaşırdılar. O tatile Ömer DEMİRAĞ da gelmiş. Ömer, evlenmek üzere
Türkiye'ye gelmiş, bekar döndü. Muzaffer ise tatile gelmiş, ama beni aldı
gitti. Oraya gittiğimizde müthiş bir kalabalık vardı. Bütün arkadaşları
gelmişti. Ayrıca da Muzaffer'in orada bir sevgilisi vardı. Sonra onlarla da
tanıştık, arkadaş olduk.
Ne kadar kaldınız Almanya'da?
4.5 sene...
Siz gittiğinizde Almanca bilmiyordunuz. Zor olmadı mı?
Muzaffer beni her şeye çok güzel alıştırdı. Hep beni yalnız bıraktı,
“Ayağının üzerinde durmak zorundasın,” dedi. Ama bunu sert söylemedi.
“Hadi bugün git, şunu yapmak zorundasın...” “Muzaffer, ben nasıl
konuşurum,” diyordum. Lisede biraz İngilizce öğrenmiştim. Ama İngilizce
orada hiçbir şeye yaramıyordu. Bir süre sonra o bildiğimi de unuttum.
Mesela bir kibrit almaya gittim. Ne yapayım? Evde bir çöp buldum onu
götürdüm. Ama öyle öyle alıştım ve çat-pat konuşmaya başladım. Sonra
kitaplar aldım ve kendi kendime öğrenmeye başladım. Sonra baktım ki,
konuşabiliyorum. Meramımı anlatabiliyorum. Çarşı-pazar yapabiliyorum.
24
1 Aralık 1963, Pazar-Tasın
Ondan sonra rahatladım.
Bu arada 1964 yılında Murat dünyaya geldi.
Nasıl bir yaşamı vardı Hocamızın orada?
Çok güzel bir arkadaş grubu vardı. Ben orada çok güzel bir grubun içine
girdim. SCHATZ'lar, GOTTSCHALK'lar vardı. Hiç yalnız bırakmazlardı. Bir
Alman grup, bir de Türk grup vardı. Ömer DEMİRAĞ'lar, Yaşar DEDE'ler,
Ahmet AKSOY'lar, Refik ÖRKÜN'ler... Yaşar DEDE ile oda komşusu idik.
Ben Almanya'ya büyük, kalabalık bir evden gittim. Gittiğimizde bir katta
oturacağımızı zannediyordum. Bir odacık bir ev... Ama ne kadar mutluluk
veriyor insana... Muzaffer akşam eve gelene kadar ben onu tebeşirle
böldüm. Burası “çalışma odası”, burası “oturma odası”, burası “yatak
odamız” diye yazdım. Büyükçe bir odaydı. Mutfak yaptım. Muzaffer
akşamları geldiğinde çok gülerdi. “Bugün ne yaptın?” diye sorardı. Ama
mutluluk herhalde, sevince insan her şeye tahammül edebiliyor... Bu
şartları hiç yadırgamadım.
Ne yapıyordu Muzaffer Hoca? Sabah çıkıp, akşam geliyordu
herhalde?
Bazen öğlenleri de geliyordu. İlk önceleri ev okula yakındı. Beni de alıp
çıkıyordu, beraber çıkıyorduk. Yolu öğretmişti, bazen de ben ona
gidiyordum. Kapıda buluşuyor, yemeğe gidiyorduk. İlk günler biraz daha
güzeldi. Benim param vardı. Babam “bir şeye lazım olur,” diye vermişti.
Her gün yemeğe gitme olanağımız da yoktu. Çünkü paramız kısıtlı idi.
Mensa'ya gidiyorduk. Ama çok mutluyduk. Her şey çok güzeldi.
Daha ileride, hiç paramız olmadığı zamanlar, Yaşar DEDE ile şişeleri
sayardık. Süt şişelerimiz vardı. Bira şişeleri olurdu. Derdi ki, “Nuray
Hanım ne yapacağız bu akşam?” “Ben şişeleri satarım,” derdim.
Cumartesi günleri eğlencemiz olurdu.
25
Daha sonra maddi zorluk çıkınca ben çalışmaya başladım. Murat
doğuncaya kadar idare etmiştik. Murat doğunca maddi zorluklar başladı.
Neden bu maddi zorluk doğdu?
Muzaffer üniversitede çalışıyordu. Maaşı azdı. Asistandı orada. Çocuk
doğunca giderler çoğaldı; mamaydı, bezdi... Bir de ben daha rahat
yaşayalım istiyordum.
Murat doğunca daha büyük bir eve çıktınız mı?
İki odalı bir eve çıktık. Bir yatak odamız, bir oturma salonumuz,
mutfağımız. Ben yine öyle ayırmıştım. Çocuğa banyo yaptırdığımız yer
belliydi. Ben yazmıştım, “Banyo Yeri” diye...
Muzaffer Hocamız akşam eve geldiği zaman ne yapıyordu?
Çocuk yokken beraber yemek yerdik, bir şeyler yapardık. Çıkar gezerdik.
Ama o her fırsatta çalışırdı. “Bir şeyler okumam gerekiyor,” derdi. Ben de
gazeteleri alırdım. “Hadi bana bir şeyler öğret,” derdim. Bana sevecen bir
şeyler öğretirdi, ama yine de bana öğretme konusunda çok istekli
olmazdı. Başkaları ona bir şey sorunca daha güzel öğretirdi.
Size ne yapıyordu?
“Aman canım, sen sonra da öğrenirsin,” derdi. “Biraz sonra da yaparız,
yarın da yaparız,” derdi. “Hadi sen kendi kendine yap,” derdi. Hep böyle
derdi,” Sen kendi kendine yap...”
Kendi işleri işin çok çalışıyor muydu?
Çok... Ama severek çalıştığı için, sıkıntısı olmazdı.
Size yansıtmaz mıydı?
Hayır...
O dönemler Hocamızın yoğun olduğu, bir şeyler yapması gereken
bir dönemiydi...
26
O içindeki sıkıntıları dışarı vurmazdı. O yıllar çok sıkıntılı olmadı. Ama
KTÜ'ye geldikten sonra sıkıntıları arttı. Orada çok rahattık...
Hocamızın herhalde insanlarla güzel ilişkileri vardı...
Muzaffer'in Almanya'da eski dostları vardı, ben sıkılmayayım diye sık sık
bizi çağırırlardı... Bir yerlere götürürlerdi. Bir de dostluğumuzun hala
devam ettiği Wilmeroth ailesi vardı.... Muzaffer'le bir tercümanlık
vesilesiyle tanışmışlar, ben gitmeden önce. Onlarla ilişkimiz güzeldi. Ren
kıyısında güzel bir evleri vardı, Gerda yaz tatillerini hala Türkiye'de
geçirir.
Murat'tan sonra Altan da dünyaya gelmişti. İki çocukla da çok mutluyduk.
Grubumuz da çok güzeldi. Yaşantımız çok güzeldi. Ve ben Türkiye'ye
gelmeyelim diye çok direttim. Günlerce ağladım. Dedim ki en son, “Sen
git, ben gitmeyeceğim... Ben burada çok mutluyum.” Muzaffer dönmek
istiyordu.
Muzaffer Hoca neden ısrarla dönmek istiyordu? Türkiye'den burs
alarak da gelmemiş, tümüyle kendi olanaklarıyla Almanya'ya
gelmişti... Bir zorunlu hizmeti yoktu... Neden dönmek istiyordu?
Vatan sevgisi... “Benim bilgilerimi aktarmam gerekiyor,” diyordu.
“Türkiye'ye gitmem lazım. Sen kalacaksan kal,” diyordu. “Benim gidip bir
şeyler yapmam lazım. Bu bilgilerimi götürüp öğrencilere aktaracağım,
gençleri yetiştireceğim,” diyordu. Baktım ki olmayacak razı oldum. Sonra
da ÖZBENLİ (Erdoğan) mi gelmişti Almanya'ya... Galiba o gelmişti. O
zaman epeyce konuştular. Bize geldiler, gittiler ve Muzaffer'i Trabzon'a
ikna ettiler. “Lojmanı var, şu-bu imkanları var, rahat edersin, çocuklar da
rahat eder...” diyorlardı. Aslında İstanbul'u istiyordu. AKSOY dedi ki,
“İstanbul'da yaşam daha zor. Bir kere eviniz yok. Alacağın maaş ev
kirasını karşılamaz. Trabzon daha rahat olur...” Biz de Trabzon'a gitmeye
karar verdik...
27
Trabzon'a gitmeden şunu sorayım: Hocamız bizim mesleğimizin
en önemli isimlerinden olan Prof. WOLF'un yanında doktora
yaptı. Onun asistanı oldu. Onunla ilgili anılarınız var mı?
Prof. WOLF, çok beyefendi, çok karizmatik birisi idi. Ben büyük toplantılar
olunca oralarda karşılaşırdım. Bir “Merhabamız” vardı.
Hocamız WOLF'un yanında çok değerli ve övgü alan bir doktora
yapmıştı. Özel bir tören yapılmış mıydı?
Onların okulda yaptıkları törene ben katılmadım. Ama akşamında bir
pub'da yapılan kutlamada birlikte olmuştuk. Ama oraya Prof. WOLF
gelmemişti.
Ne zaman Türkiye'ye döndünüz?
1967 yılında Altan doğmuştu... 1968 yılında döndük.
Siz doğrudan Trabzon'a gittiniz...
ÖZBENLİ her şeyi ayarlamıştı. Bütün konuşmalarında, “Bölüm açarız”
diyorlardı. “İstanbul'dan başkalarını da alabilir miyiz?” diye
28
Doktora Sınavı Sonrası Kokteyl
konuşuyorlardı. Bizim gittiğimizde Ahmet YAŞAYAN, Erdal KOÇAK, Onur
GÜRKAN oradaydı. Önce eşyalarla Muzaffer gitti. Ben çocuklarla daha
sonra gittim. Bir lojmana yerleşmiştik. Ben Muzaffer'e bir şeyi şart
koştum: Ayrılamıyordum ya... İstanbul'da olursak, Muzaffer, “Öğlenleri
gelemem,” dedi. Ben de bunun için, “Neresi olursa olsun. Hiç olmazsa
öğlenleri gel...” Trabzon'u onun için de istedim.
Hocamızla hiç tanımadan evlendiniz ve Almanya'ya gittiniz.
Hocamız ı A lmanya'da tan ıd ıkça hangi öze l l ik ler i
belirginleşiyordu? Muzaffer, nasıl bir insanmış meğer?
Bir kere çok çalışkan, çok dürüst, çok hoş, esprili... Harika bir insan...
Girdiği gruba mutluluk saçıyordu. Dürüstlüğü çok güzeldi. Ondan hiç
taviz vermezdi, ne olursa olsun... Çocuklarına da onu aşıladı. Hani “ışık
saçıyor” derler ya, öyleydi... Onu fark ettirmeden yapardı. Yanında
otururdunuz, o dakikadan itibaren size bir şeyler öğretmeye çalışırdı.
Hocamızın yüzünde tanımlayamadığım, her yüzde olmayan bir
tebessüm vardı?
O tebessümü ben de biliyorum, sanırım iç huzurunu ve barışıklığını
anlatan bir tebessüm o. Mutluluk veriyordu, güven veriyordu... Onun
yanında olmak bir ayrıcalıktı.
Murat doğunca çalışmak zorunda kaldığınızı söylediniz.
Türkiye'ye dönünceye kadar çalıştınız mı?
Çalıştım.
Hocamız çocuklarına zaman ayırabiliyor muydu?
Cumartesi ve pazarları bir de akşamları geldiğinde... Cumartesi-Pazar
giyinir, papyonunu takar, çocukları da alıp Ren kıyısına giderdik.
29
Papyonunu takıp mı gezmeye çıkardı?
Evet. Genelde papyon
takardı. Trabzon'da da taktı.
Trabzon'da önceleri çok
yadırgadılar. Ben de papyon
takmasını çok severdim, her
çarşıya çıktığımda alırdım.
Ama Trabzon'da kravata
başlamak zorunda kaldı. Bir
ara ona “papyonlu hoca”
diyorlardı.
30
Bonn, 1965
Murat, 1965
Ren Kenarı, 27.3.1965