Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/22Ocak1952...I...

4
I >müiıist Pİdıs'in » keşfe, öf edil- îk bir he. tetkik, »erikalı »ek yedi har | J HEDİYE KUPONU j 11 1 " ^ I No. 74 d BU KUPONU KEStP SAKLAYINIZ Bozkurt GÜNLÜK TARAFSIZ TÜRK GAZETESİDİR YIL:1 * SAYI: 74 * 22 OCÂK SALI 1952 * FIATIliKr. MÜDÜR VE İMTİYAZ SAHİBİ: CEMAL TOGAN İDARE EVİ: Asmaaltı No. 75 Posta Kutusu 824 Lefkoşa-Kıbrıs Başkan Truman Yeni Bütçenin Geniş Silâhlanma Programını Tasmim Ettiğini Açıkladı 1954 Yılında Amerika Dünyanın En Kuvvetli Kara, Deniz Hava Kuvvetlerine Sahip Olacaktır \e Vaşington, 21 (R): Ameri- tecavüzlere girişilmediği tak- T-J . , . , „ Â ^ , , 1 1 I ka Birle 1' k devletleri Cumhur | dirde 1954 malî yılından sonra t ı a k l a r ı r n ı z J \ 0 7 u n m a ı ı d ı r , ı ^ m Tmman y*» bütçe.' am. lar. ıpamş. Ahmet C. Gazioğlu Bir müstemleke ahalisinin tahammülümüz dışına çıkmış- hak ve hukukunu korumak kı tır. Kıbrıs Türk topluluğunun haksızlıklara karşı artık ta- hammülü kalmamıştır. >ları- odel- \| E- :adar § bu- en 3r ol- ıin o- iyosu i gece ıe im- sahib me düşer? Demokrasinin ku ruculanndan olan ve dünyamı zın en demokrat memleketle- rinden biri diye tanılan lngil- terenin, hakimiyeti altında bu luııdurduğu bu güzel adada ^üküm süren haksızlıklar kar- • ş.ında sessiz kalışı nedendir? Haksızlık ve demokrasi tfrara da yaşayabilir mi? Haksızlık müstebit bir ida- renin icaibıdtr. Hak ise demok rasinin bel kemiği. Hak ve hu kukun hakim olmadığı bir de- mokrasi tahayyül edilemez Hak takınmayınca demokrasi söner, istibdat boyun kaldırır. Bu gün Kibrisin yerlileri sa yılan ve nüfusunun esasını teş kil eden iki Uunsur vardır: Türkler ve Rumlar. Bir çok sebeplerden dolayı ' bugün Rumlar çoğunluktadır lar. Fakat 100 hine yakın olan ve bu adanın eski sahipleri bu lunan esaslı bir Türk toplulu- ğunu inkâra imkân yoktur. Adanın, bu gün mesuliyeti kendilerine ait olan İngilizler de iyice biliyorlar ki, bir çok müesseselerdeki haklarımız ço ğunlukta olan Rumlar tarafın, dan biçe sayılmakta ve ayak- lar altına almaktadır. Bu hususta bir çok misaller ve Vilebiliı, Bu gün Lefkoşa Be- lediyesinin millî haysiyetimizi müthiş surette rencide eden ve kalbimizde ebediyen yakıya cak olan Bayraktarın ismine karşı ve dolayısıyle millî hisle- rimize hakaret telâkki ettiği- miz yersiz kararı Kıbns Türk lenni heyecana, eleme sürük- lemiş ve millî hislerini husu- met aşısıyle şahlandırmıştır. Lefkoşa Belediyesinin bu apaçık ve millî haysiyetimiz in bir hakaret olan haksız karan karşısında, Türk basını feryat ederken, hükümetin he niiz müdahaleye girişmemesi doğru bir hareket değildir. Rum çoğunluğu karşısında onların ilhak emellerine karşı daima mücadele eden Türk- lerin haklarını korumak, el- ( S E S J ^ » bette hükümete düşmektedir. Zira, bizlere karşı her gün yapılmakta olan hakanlıklar, f Ü n i 1 : , ıayıp ipleri z beş oldu- Lefkoşa Belediyesinin Tarihimizin şerefli sayfala- rına geçen büyüklerimizin i- simlerini taşıyan cadde veya meydanlara, Rum isimleri koy maktaki taktiği eskidir. Eski- den beri, Lefkoşa Belediyesi nin bu yersiz kararlan ile Türk topluluğuna karşı işle- nen büyük haksızlığın ortadan kaldırılması için Türk halkı şikâyet etmektedir. Fakat bu güne kadar hükümet, maale- sef bu haksızlığın tekerrürünü önliyecek esaslı bir tedbir al- mamış oluyor. Çünkü, bu hâ ! halâ devam edip gitmektedir. Bayraktar meydanının ismi ni Venizelosa çeviren Lefkoşa Belediyesinin bu kararını hü- kümetin tanımaması icap edi- yor. I İlgili hükümet makamının en erken müdahalesini bekli- nin 143 filodan müteşekkil bir hav kuvvetini 21 tümenlik bir orduyu 408 savaş gemisiyle 16 cesim uçak gemisi grubundan müteşekkil faal bir donanma- yı, üç tümenden müteşekkil deniz kuvvetiyle bütün servis leri destekliyecek unsurları tas mim ettiğini söyledi. Başkan kongreye gönderdiği ayrı bir mesajında atom silâhlan ima 1: için kongreden salâhiyet is- tiyeoeğini bildirdi. Başkan "1953 malî yılında, bazı yeni tip uçaklarla diğer henüz is- tihsaline başlanmıyan silâhlar hariç, bir çok askerî malzeme nin imalinde tasarladığımız geniş istihsal haddine vasıl ol nnış veya onu da geçmiş bulu nacağız" demiştir. Yeni beynelmilel gerginlik- ler zuhur etmediği ve yeni bütçedeki masrafların azaltıla bileceğini çünkü o zamana ka dar şimdi yapılması tasarla^ narı askerî işlerin bir çoğunun ikmal edilmiş olacağını Baş- kan sözlerine ilâve etmiştir. Kısmen Kore harbinden do layı son 18 ay zarfında lâyı- kıyle askerî malzeme alama- yan Amerikanın Batılı mütte tiklerinin Başkan tekrar silâh lanma hususunda kaydettikle ri terakkiden dolayı medıetmis ve onlara askerî malizeme sev kiyatının süratlendirileceğini vaad etmiş. ingiltere Dışişleri Ba- kanlığı ChurchilPden izahat istedi VAŞİNGTON ÇEVRELERİ, CHURCH1LL1N TEKLİFİNİN YANLIŞ ANLAŞILMIŞ OLDUĞUNU BİLDİRİYORLAR Londra: OhurchiH'in Orta- Konseyine, Batı savunma böl doğu meseleleri ve Mısıra dört | gesini Batı istikametinde bin yoruz.. Mısırda Tedhişçiler Bir Rahibeyi Vurdular Ismailiye 21 ( R ) : Geçer Cumartesi 52 yaşlarındaki A- merikam vatandaşı rahibe Mr. Anthony Mısırlı tedhişçiler ta rafından vurulmuştur. Rahibe nin cenazesi siyah üniformalı 30 Mısır polisinin iştirakiyle Ismaliyedeki Katolik kilisesine götürülmüştür. Cenaze mera- simine Amerikan genel Kon- solosu Lamar Mulline ile Fran sız konsolosu da iştirak etmiş- lerdir. Kanal sıhhiye teşkilâtına bağlı bir ambulans tarafından taşman tabutun etrafında kı- demli rahibeden başka yedi rahibe daha vardı. Cenazeyi 300 den fazla in- san takip etmiş olup çocuklar la kadınların ağlamakta olduî lan görünüyordu. Geçmekte olan amblânsı halk sakinane seyrediyordu. Mısır dışişleri bakanı yar- dımcısı İbrahim Farağ Paşa hükümetinin bu hadiseyi ö- nemle tahkik edeceğini Ame- rikan sefirine vadetmiştir. Ismailiyede Durum Tehlikeli Olmakta Devam Ediyor Ismailiye, 21 ( R ) : İngili» askerleri Mısırlı tedhişçilerle Arap kasabasının arka kesi- mindeki müslüman ve Kotolik mezarlan arasında çarpışmış- lardır. Bir İngiliz karargâhı as kerî sözcüsünün bildirdiğine göre bİT İngiliz su'bayı ağır surette yaralanrmştır.Buna mu kabil dört Mısırlı öldürülmüş ve beşi de yakalanmıştır. İn- giliz askerleri açtıkları bir me- zarda epice cephane bulmuş- lardır. Savaş İngiliz askerlerinin A. rap kasabasını evden eve ge- zip araştırma yaparlarken me- zarlığı da kordon altına aldık lan bir sırada başlamıştı Me- zarlar arasında gizlenmiş bu- lunan Mısırlılar tüfek ve sten ganlarle İngilizler üzerine ateş açmışlardı. Bu sıra İngilizler kordonu daraltarak süngü tak mışlar ve mezarlığa girmişler- dir. iki İraklı Yahudi idam Edildiler Bağdat 21 (R): Geçen yıl bir bombalama hadisesi üzeri ne derdest edilip hususî şe- kilde teşkil edilen bir mahke mede idama mahkûm olan iki İraklı Yahudi bu gün idam e- dilmişlerdir. Mahkeme on top lantı yapmış ve iki Yahudiyi Birleşik Amerika İstihbarat Servisi de dahil olduğu halde bir çok binaları bombalamak tan suçlu bularak idama mah kûm etmişti. İNGİLİZ HÜKÜMETİ misir hükümeti- NE BİR NOTA VERDİ Vukua Gelen Hadise- lerden Mısır Hükümeti Mesul Tutulmaktadır Londra 21 (R); İngiliz hü- kümeti kanal mıntakasındaki İngiliz kuvvetlerine mensup bir İngiliz binbaşısı ile dokuz erin zalimane bir surette öl- dürülmelerinden Mısır hükü- metini mesul tutmaktadır. Cu martesi Kahirede Mısır hükû metine tevdi olunan ve metni bu gün Londrada neşrolunan bir İngiliz notası Aralık ayı- nın ilk haftasında vukua ge- len altı hadiseyi en şiddetli bir lisanle protesto etmekte ve bü tün bu olaylarda Mısır polisi nin İngiliz askerleri üzerine ateş ettiklerine dair kâfi şaha det bulunduğu serdedilmekte- dir. Irandaki Konsolosluk- lar Kapatıdı Londra 21 (R): Dışişler ba kanlığına mensup bir sözcü İran hükümetinin talebi üze- rine Irandaki 9 İngiliz sefa- rethanesinin kapatıldığını a- çtklam ıştır. Sefarethane me- dçvletin asker göndermesi hak kında ileri sürdüğü teklif üze- rine İngiltere Dışişleri Bakan lığı Başbakana telgraf gönde- rerek durum hakkında acele tafsilât istemiştir. Vaşington çevreleri, geçen gün yaptıkla rı açıklamada Başbakanın söz lerinin iyi anlaşılmamış oldu- ğunu ve Churchill'in derhal yapılması gereken müdahale- den ziyade, ileride Mısınn da tasvibiyle düşünülecek bir hal çaresi ileri sürmüş olduğunu bildirmektedir. Yine Vaşing- tondan verilen bir habere gö- re Churchill ile Truman, Liz bonda toplacak olan Atlântik deniz mili kadar genişletmeyi ve bu sahadan .yalnız İngiliz- leri mesul kılmayı tavsiye hu- susunda mutabık kalmıştır. Geçen gün yaptıktan son görüşmede Churchill ile Tru- man sadece Kuzey Atlântik komutanlı meselesini konuş- muşlar ve Türkiye Fransa ve Amerikanın Süveyiş Kanal bölgesine temsili birlikler gön dermeleri hususunda Churc- hill'in yaptığı ve Amerikada geniş yorumlara yol açaa tek lifi ile Uzakdoğuda müşterek hareketi ima eden sözlerine te vaad etmiştir. İSTANBULDAN SESLER: Dönmeyen Gençlik Trenimiz Pendik istikame- tinde gidiyor. Karşımdaki sıra da oturan iki esmer delikanlı kâh konuşuyorlar kâh Marma ranın sakin sulannı seyrediyor lardı. Bir aralık birisi cebin- den küçük çapta bir gazete çı kararak arkadaşına bir hava- dis okudu. Dikkat ettim bu gazete Lef koşada çıkan bir âşinâ idi. Bu suretle yol arkadaşlarımın Kıb rıslı olduklarını anladıktan sonra mevzulanna kulak ka- bartmağa kabarttım. Gençler den birisi veteriner imiş, Pen dik bakteriyolojihanejine gi- diyormuş, diğeri henüz tale- be ... Ahıbab olduk, memleketi ya ni Kıbnsı konuştuk, mevzu derhal şu mahut ilhak işini açtı. Görülüyordu ki Kııbnslı Türkün iki derdi yoktur, onum derdi birtanedir. 45 dakikalık yolculukta ateşli ateşli konu- şan bu iki gence bir aralık, Kibrisin tahsil gören gençleri murlarımn en müsait bir za- j nin yurtlarına avdet etmedikle manda geri alınacaklarını söz rini söyliyecek oldum. İtiraz lerine ilâve eden sözcü sefaret etti ve bana: hanelerin kapatılmasını talep j —Ne yapsınlar diyordu, eden İran notasının metnini Kıbns Türk muhitinin nihayet şimdi Lodraya vasıl olduğunu j muayyen bir takati vardır. A- açıklamıştır. Bu İran notası, nayudda muhtel'if meslek bil- evvelce İngiliz hükümeti tara_ gisi edinen gençlerin yüzde fından İrana gönderilen ve onu avdet etse Kıbrısa kâfidir. İngiliz konsolosluklarının İra- Mütebakisi bilmecburiye bura nin işlerine müdahale etti-j da kalıyorlar. Yılardır bu sil- gine dair yapılan iddiaların' retle hareket edldiğinden bu tam bir tahkikatı yapılsnceye gün Türkîyeda. yaşıyan Kıbrıs kadar konsolosluklara açık bu lundurulmalannı ıstiyen İngi liz notasına cevap tfigkîl et- mektedir. lılar aşağı yukarı bir Kıbns Türk nüfusu daha yapar. —Dert burada ya, dedim, i na diliyor. Kobnsta ıj haçmini büyütmek J hayat sahası yaratmak suretile kültürlü gençliği doğduğu top rakta tutunmağa müsait zemi ni hazırlamak gerektir. Bu zemin de sizin gibi olgun ve müteşebbis gençlerin çalışması le hazırlanabilir. Zenzin iş a- damlanmızın en ele vererek kuracakları tesislere Türk hü- kümetinin yardımı da inzi- mam edebilir. Mesele ortada bir eser ve faaliyet görülme- sindedir. Size bir misal vere- yim. Bundan yirmi sene evvel Lefkoşa Türkleri kendi malla n olarak bir tiyatro binasiyle bir statyuma ihtiyaç görmüş- lerdi. O günlerde bir müteşeb bis çıksa idi bu güne kadar on defa parası toplanmıştı. Ara- dan 20 sene geçtiği halde siz el'an Rum sinemalarına avuç dolusu para vererek ihtiyaçla- rınızı giderebiliyorsunuz. Hal buki bu sermayeyi koyacak zenginlerimiz yokunu idi? Bu gün kurulacak bir kooperatif, bir sanat okulu, ithalât ve ih racat şirkederi nebileyim bin türlü sahası müteşebbisi mi bekliyor. Bu gibi iktisadî ha- reketler kafamızdaki büyük e- nıel ve gayeye doğru atılacak en emin adımı teşkil eder. Dalgın gözlerle beni dinli- yen gençler: —Siz de haklısınz. Demekle iktifa ettiler. Bir hakkı teslim etmekle bitmiyor, göniil, zenginlerimi- zin de bu fikre iştiraklerini Türk Kibrisin selâmeti namı. M.Ş.K MAAD TARAFINDAN SA YISAL ORTAMA AKTAR/LM

Transcript of Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/22Ocak1952...I...

Page 1: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/22Ocak1952...I >müiıist Pİdıs'in » keşfe, öf edil-îk bir he. tetkik, »erikalı »ek yedi

I >müiıist

Pİdıs'in » keşfe, öf edil-

îk bir he.

tetkik, »erikalı »ek yedi

h a r

| J HEDİYE KUPONU j 11 1 " ^ I

No. 74 d BU KUPONU KEStP

SAKLAYINIZ

Bozkurt GÜNLÜK TARAFSIZ TÜRK GAZETESİDİR

Y I L : 1 * SAYI: 74 * 22 OCÂK SALI 1952 * F I A T I l i K r .

MÜDÜR VE İMTİYAZ SAHİBİ:

CEMAL TOGAN

İDARE E V İ : Asmaaltı No. 75

Posta Kutusu 824

Lefkoşa-Kıbrıs

Başkan Truman Yeni Bütçenin Geniş Silâhlanma Programını Tasmim Ettiğini Açıkladı

1954 Yılında Amerika Dünyanın En Kuvvetli Kara, Deniz Hava Kuvvetlerine Sahip Olacaktır

\ e

Vaşington, 21 ( R ) : Ameri- tecavüzlere girişilmediği tak-

T - J . , . , „ Â ^ , , 1 1 I k a B i r l e 1 ' k devletleri Cumhur | dirde 1954 malî yılından sonra t ı a k l a r ı r n ı z J \ 0 7 u n m a ı ı d ı r , ı ^ m Tmman y*» bütçe.'

am. lar.

ıpamş.

Ahmet C. Gazioğlu Bir müstemleke ahalisinin tahammülümüz dışına çıkmış-

hak ve hukukunu korumak kı tır. Kıbrıs Türk topluluğunun haksızlıklara karşı artık ta-hammülü kalmamıştır.

>ları-odel-\ | E-:adar § bu-

en 3r ol-ıin o-iyosu

i gece ıe im-sahib

me düşer? Demokrasinin ku ruculanndan olan ve dünyamı zın en demokrat memleketle-rinden biri diye tanılan lngil-terenin, hakimiyeti altında bu luııdurduğu bu güzel adada ^üküm süren haksızlıklar kar-

• ş.ında sessiz kalışı nedendir? Haksızlık ve demokrasi tfrara da yaşayabilir mi?

Haksızlık müstebit bir ida-renin icaibıdtr. Hak ise demok rasinin bel kemiği. Hak ve hu kukun hakim olmadığı bir de-mokrasi tahayyül edilemez Hak takınmayınca demokrasi söner, istibdat boyun kaldırır.

Bu gün Kibrisin yerlileri sa yılan ve nüfusunun esasını teş kil eden iki Uunsur vardır: Türkler ve Rumlar.

Bir çok sebeplerden dolayı ' bugün Rumlar çoğunluktadır

lar. Fakat 100 hine yakın olan ve bu adanın eski sahipleri bu lunan esaslı bir Türk toplulu-ğunu inkâra imkân yoktur.

Adanın, bu gün mesuliyeti kendilerine ait olan İngilizler de iyice biliyorlar ki, bir çok müesseselerdeki haklarımız ço ğunlukta olan Rumlar tarafın, dan biçe sayılmakta ve ayak-lar altına a lmaktad ı r .

Bu hususta bir çok misaller ve Vilebiliı, Bu gün Lefkoşa Be-lediyesinin millî haysiyetimizi müthiş surette rencide eden ve kalbimizde ebediyen yakıya cak olan Bayraktarın ismine karşı ve dolayısıyle millî hisle-rimize hakaret telâkki ettiği-miz yersiz kararı Kıbns Türk lenni heyecana, eleme sürük-lemiş ve millî hislerini husu-met aşısıyle şahlandırmıştır.

Lefkoşa Belediyesinin bu apaçık ve millî haysiyetimiz

in bir hakaret olan haksız karan karşısında, Türk basını feryat ederken, hükümetin he niiz müdahaleye girişmemesi doğru bir hareket değildir.

Rum çoğunluğu karşısında onların ilhak emellerine karşı daima mücadele eden Türk-lerin haklarını korumak, el-

( S E S J ^ » bette hükümete düşmektedir.

Zira, bizlere karşı her gün yapılmakta olan hakanlıklar,

f Ü n i 1 : ,

ıayıp ipleri

z beş oldu-

Lefkoşa Belediyesinin Tarihimizin şerefli sayfala-

rına geçen büyüklerimizin i-simlerini taşıyan cadde veya meydanlara, Rum isimleri koy maktaki taktiği eskidir. Eski-den beri, Lefkoşa Belediyesi nin bu yersiz kararlan ile Türk topluluğuna karşı işle-nen büyük haksızlığın ortadan kaldırılması için Türk halkı şikâyet etmektedir. Fakat bu güne kadar hükümet, maale-sef bu haksızlığın tekerrürünü önliyecek esaslı bir tedbir al-mamış oluyor. Çünkü, bu hâ !

halâ devam edip gitmektedir.

Bayraktar meydanının ismi ni Venizelosa çeviren Lefkoşa Belediyesinin bu kararını hü-kümetin tanımaması icap edi-yor.

I İlgili hükümet makamının

en erken müdahalesini bekli-

nin 143 filodan müteşekkil bir hav kuvvetini 21 tümenlik bir orduyu 408 savaş gemisiyle 16 cesim uçak gemisi grubundan müteşekkil faal bir donanma-yı, üç tümenden müteşekkil deniz kuvvetiyle bütün servis leri destekliyecek unsurları tas mim ettiğini söyledi. Başkan kongreye gönderdiği ayrı bir mesajında atom silâhlan ima 1: için kongreden salâhiyet is-tiyeoeğini bildirdi. Başkan "1953 malî yılında, bazı yeni tip uçaklarla diğer henüz is-tihsaline başlanmıyan silâhlar hariç, bir çok askerî malzeme nin imalinde tasarladığımız geniş istihsal haddine vasıl ol nnış veya onu da geçmiş bulu nacağız" demiştir.

Yeni beynelmilel gerginlik-ler zuhur etmediği ve yeni

bütçedeki masrafların azaltıla bileceğini çünkü o zamana ka dar şimdi yapılması tasarla^ narı askerî işlerin bir çoğunun ikmal edilmiş olacağını Baş-kan sözlerine ilâve etmiştir.

Kısmen Kore harbinden do layı son 18 ay zarfında lâyı-kıyle askerî malzeme alama-yan Amerikanın Batılı mütte tiklerinin Başkan tekrar silâh lanma hususunda kaydettikle ri terakkiden dolayı medıetmis ve onlara askerî malizeme sev kiyatının süratlendirileceğini vaad etmiş.

ingiltere Dışişleri Ba-kanlığı ChurchilPden

izahat istedi VAŞİNGTON ÇEVRELERİ, CHURCH1LL1N

TEKLİFİNİN YANLIŞ ANLAŞILMIŞ OLDUĞUNU BİLDİRİYORLAR

Londra: OhurchiH'in Orta- Konseyine, Batı savunma böl doğu meseleleri ve Mısıra dört | gesini Batı istikametinde bin

yoruz..

Mısırda Tedhişçiler Bir Rahibeyi Vurdular Ismailiye 21 ( R ) : Geçer

Cumartesi 52 yaşlarındaki A-merikam vatandaşı rahibe Mr. Anthony Mısırlı tedhişçiler ta rafından vurulmuştur. Rahibe nin cenazesi siyah üniformalı 30 Mısır polisinin iştirakiyle Ismaliyedeki Katolik kilisesine götürülmüştür. Cenaze mera-simine Amerikan genel Kon-solosu Lamar Mulline ile Fran sız konsolosu da iştirak etmiş-lerdir.

Kanal sıhhiye teşkilâtına bağlı bir ambulans tarafından taşman tabutun etrafında kı-demli rahibeden başka yedi rahibe daha vardı.

Cenazeyi 300 den fazla in-san takip etmiş olup çocuklar la kadınların ağlamakta olduî lan görünüyordu. Geçmekte olan amblânsı halk sakinane seyrediyordu.

Mısır dışişleri bakanı yar-dımcısı İbrahim Farağ Paşa hükümetinin bu hadiseyi ö-nemle tahkik edeceğini Ame-rikan sefirine vadetmiştir.

Ismailiyede Durum Tehlikeli Olmakta

Devam Ediyor Ismailiye, 21 ( R ) : İngili»

askerleri Mısırlı tedhişçilerle Arap kasabasının arka kesi-mindeki müslüman ve Kotolik mezarlan arasında çarpışmış-lardır. Bir İngiliz karargâhı as kerî sözcüsünün bildirdiğine göre bİT İngiliz su'bayı ağır surette yaralanrmştır.Buna mu kabil dört Mısırlı öldürülmüş ve beşi de yakalanmıştır. İn-giliz askerleri açtıkları bir me-zarda epice cephane bulmuş-lardır.

Savaş İngiliz askerlerinin A . rap kasabasını evden eve ge-zip araştırma yaparlarken me-zarlığı da kordon altına aldık lan bir sırada başlamıştı Me-zarlar arasında gizlenmiş bu-lunan Mısırlılar tüfek ve sten ganlarle İngilizler üzerine ateş açmışlardı. Bu sıra İngilizler kordonu daraltarak süngü tak mışlar ve mezarlığa girmişler-dir.

iki İraklı Yahudi idam Edildiler

Bağdat 21 ( R ) : Geçen yıl bir bombalama hadisesi üzeri ne derdest edilip hususî şe-kilde teşkil edilen bir mahke mede idama mahkûm olan iki İraklı Yahudi bu gün idam e-dilmişlerdir. Mahkeme on top lantı yapmış ve iki Yahudiyi Birleşik Amerika İstihbarat Servisi de dahil olduğu halde bir çok binaları bombalamak tan suçlu bularak idama mah kûm etmişti.

İNGİLİZ HÜKÜMETİ m i s i r h ü k ü m e t i -

N E BİR NOTA VERDİ

Vukua Gelen Hadise-lerden Mısır Hükümeti Mesul Tutulmaktadır

Londra 21 ( R ) ; İngiliz hü-kümeti kanal mıntakasındaki İngiliz kuvvetlerine mensup bir İngiliz binbaşısı ile dokuz erin zalimane bir surette öl-dürülmelerinden Mısır hükü-metini mesul tutmaktadır. Cu martesi Kahirede Mısır hükû metine tevdi olunan ve metni bu gün Londrada neşrolunan bir İngiliz notası Aralık ayı-nın ilk haftasında vukua ge-len altı hadiseyi en şiddetli bir lisanle protesto etmekte ve bü tün bu olaylarda Mısır polisi nin İngiliz askerleri üzerine ateş ettiklerine dair kâfi şaha det bulunduğu serdedilmekte-dir.

Irandaki Konsolosluk-lar Kapatıdı

Londra 21 ( R ) : Dışişler ba kanlığına mensup bir sözcü İran hükümetinin talebi üze-rine Irandaki 9 İngiliz sefa-rethanesinin kapatıldığını a-çtklam ıştır. Sefarethane me-

dçvletin asker göndermesi hak kında ileri sürdüğü teklif üze-rine İngiltere Dışişleri Bakan lığı Başbakana telgraf gönde-rerek durum hakkında acele tafsilât istemiştir. Vaşington çevreleri, geçen gün yaptıkla rı açıklamada Başbakanın söz lerinin iyi anlaşılmamış oldu-ğunu ve Churchill'in derhal yapılması gereken müdahale-den ziyade, ileride Mısınn da tasvibiyle düşünülecek bir hal çaresi ileri sürmüş olduğunu bildirmektedir. Yine Vaşing-tondan verilen bir habere gö-re Churchill ile Truman, Liz bonda toplacak olan Atlântik

deniz mili kadar genişletmeyi ve bu sahadan .yalnız İngiliz-leri mesul kılmayı tavsiye hu-susunda mutabık kalmıştır.

Geçen gün yaptıktan son görüşmede Churchill ile Tru-man sadece Kuzey Atlântik komutanlı meselesini konuş-muşlar ve Türkiye Fransa ve Amerikanın Süveyiş Kanal bölgesine temsili birlikler gön dermeleri hususunda Churc-hill'in yaptığı ve Amerikada geniş yorumlara yol a ç a a tek lifi ile Uzakdoğuda müşterek hareketi ima eden sözlerine te vaad etmiştir.

İSTANBULDAN SESLER:

Dönmeyen Gençlik Trenimiz Pendik istikame-

tinde gidiyor. Karşımdaki sıra da oturan iki esmer delikanlı kâh konuşuyorlar kâh Marma ranın sakin sulannı seyrediyor lardı. Bir aralık birisi cebin-den küçük çapta bir gazete çı kararak arkadaşına bir hava-dis okudu.

Dikkat ettim bu gazete Lef koşada çıkan bir âşinâ idi. Bu suretle yol arkadaşlarımın Kıb rıslı olduklarını anladıktan sonra mevzulanna kulak ka-bartmağa kabarttım. Gençler den birisi veteriner imiş, Pen dik bakteriyolojihanejine gi-diyormuş, diğeri henüz tale-be ...

Ahıbab olduk, memleketi ya ni Kıbnsı konuştuk, mevzu derhal şu mahut ilhak işini açtı. Görülüyordu ki Kııbnslı Türkün iki derdi yoktur, onum derdi birtanedir. 45 dakikalık yolculukta ateşli ateşli konu-şan bu iki gence bir aralık, Kibrisin tahsil gören gençleri

murlarımn en müsait bir za- j nin yurtlarına avdet etmedikle manda geri alınacaklarını söz rini söyliyecek oldum. İtiraz lerine ilâve eden sözcü sefaret etti ve bana: hanelerin kapatılmasını talep j —Ne yapsınlar diyordu, eden İran notasının metnini Kıbns Türk muhitinin nihayet şimdi Lodraya vasıl olduğunu j muayyen bir takati vardır. A-açıklamıştır. Bu İran notası, nayudda muhtel'if meslek bil-evvelce İngiliz hükümeti tara_ gisi edinen gençlerin yüzde fından İrana gönderilen ve onu avdet etse Kıbrısa kâfidir. İngiliz konsolosluklarının İra- Mütebakisi bilmecburiye bura nin iç işlerine müdahale etti-j da kalıyorlar. Yılardır bu sil-gine dair yapılan iddiaların' retle hareket edldiğinden bu tam bir tahkikatı yapılsnceye gün Türkîyeda. yaşıyan Kıbrıs

kadar konsolosluklara açık bu lundurulmalannı ıstiyen İngi liz notasına cevap tfigkîl et-mektedir.

lılar aşağı yukarı bir Kıbns Türk nüfusu daha yapar.

—Dert burada ya, dedim, i na diliyor. Kobnsta ı j haçmini büyütmek J

hayat sahası yaratmak suretile kültürlü gençliği doğduğu top rakta tutunmağa müsait zemi ni hazırlamak gerektir. Bu zemin de sizin gibi olgun ve müteşebbis gençlerin çalışması le hazırlanabilir. Zenzin iş a-damlanmızın en ele vererek kuracakları tesislere Türk hü-kümetinin yardımı da inzi-mam edebilir. Mesele ortada bir eser ve faaliyet görülme-sindedir. Size bir misal vere-yim. Bundan yirmi sene evvel Lefkoşa Türkleri kendi malla n olarak bir tiyatro binasiyle bir statyuma ihtiyaç görmüş-lerdi. O günlerde bir müteşeb bis çıksa idi bu güne kadar on defa parası toplanmıştı. Ara-dan 20 sene geçtiği halde siz el'an Rum sinemalarına avuç dolusu para vererek ihtiyaçla-rınızı giderebiliyorsunuz. Hal buki bu sermayeyi koyacak zenginlerimiz yokunu idi? Bu gün kurulacak bir kooperatif, bir sanat okulu, ithalât ve ih racat şirkederi nebileyim bin türlü iş sahası müteşebbisi mi bekliyor. Bu gibi iktisadî ha-reketler kafamızdaki büyük e-nıel ve gayeye doğru atılacak en emin adımı teşkil eder.

Dalgın gözlerle beni dinli-yen gençler:

—Siz de haklısınz. Demekle iktifa ettiler.

Bir hakkı teslim etmekle iş bitmiyor, göniil, zenginlerimi-zin de bu fikre iştiraklerini Türk Kibrisin selâmeti namı.

M.Ş .K

MAAD TARAFINDAN SA YISAL ORTAMA AKTAR/LM

Page 2: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/22Ocak1952...I >müiıist Pİdıs'in » keşfe, öf edil-îk bir he. tetkik, »erikalı »ek yedi

SAYFA 2 BOZKURT

GÜNLER GEÇEKKEN

Bayraktar Özker YAŞIN

Seni ilk defa bir Cuma sabahı türbende ziyaret etmiştim. Hava hafif rüzgârlıydı ve minarenin tepe-sindeki albayrak nazlı nazlı dalgalanıyordu, içimde Cennete girmiş gibi bir hisle havayı dolduran çiçek kokularını çiğerlerime doldurdum ve düşündüm:

Hayalim beni maziye, 1570 yılının sonbaharı-na götürdü. Şimdi üzerinde bulunduğum Kostanze tapyasının o zamanki halini hatırladım. Muhasara elli gündür devam ediyordu. Hendekler insan ölüsüyle do lu idi. Nihayet dokuz Eylül sabahı güneş kanlı bir cenk sonunu müjdelemek için ufuktan yavaş yavaş yükselirken, sen de günün ilk ışıklarıyle bu tabyaya tır mandın. Elinde, asırlardan beri kahraman atalarımın kıtalardan kıtaya, zaferlerden zafere rüzgâr yeleli at-lar üzerinde koşturdukları şanlı Türk bayrağı vardı. Sen şehit kanlanyle örülmüş, Türklüğün ve yüceliğin lâyemut timsali olan o muhteşem bayrağı tabyanın göbeğine diktin... Semalar "ay-yıldız"ımın ışığıyle ay-dınlandı ve vurulmuş göğsünde Kostanze tabyası üze-rinde yükselttiğin bayrak gibi bir kan dalgalandı.

Sen, ihtiyar tarihin elinden bu yerin ismini hak-kının gücü ile çekip aldın. Bütün Lefkoşaya BAYRAK TA|R ismi verilseydi yine hakkındı.

Fakat şimdi neler duyuyor, neler işitiyoruz. Lef koşa Rum Belediye Azaları BAYRAKTAR meydanı-nın ismini VENİZELOS meydanı yapacaklarmış !in-san Türk olur, damarlarında senin taşıdığın asil kanı t^şır da, meçhul askerine karşı yapılan bu hakarete nasıl tahammül edebilir ey yüce adsız.

I $ i A

TÜRKİYE MEKTUPLARI:

Çukurovalılann Çifte Bayramı

Cumhurbaşkanımız Sayın Celâl Bayar Mersin ve Adanayı

Ziyaret Ettiler Arkadaşımız Osman Türkây bildiriyor

5 Ocak Çukurovanın kurtu kiklerde bulunmuş ve gecele-

v mmsimmm §

Lise Müdürlüğünden : Lise Koğuşuna bedeva 25

okka süt vermiş olan peynirci Bay Enver Pamir'e alenen te-şekkür ederiz.

Şeker Fabrikası Konya ovalarında senede

bir milyon tondan fazla pan-car yetiştiği dikkate alınarak bu yıl zarfında Konyada mo-dem bir şeker fabrikas1 kurul-masına karar verilmiştir.

Ücretli Tatil Türkiyede önümüzdeki

Mart 1952 den itibaren ücret li hafta tatili kanunu yürürlü ğe girecektir.

Washingtonda Cami

VVashingtonda dünya müs-liimanları tarafından yaptırıl-makta olan cami'nin inşaatın da hayli ilerlemeler kaydedil-diği bildirilmektedir.

Türkiye ve Atlântik Paktı

Londra kaynaklarına göre Türkiyenin Atlantik Paıktına eşit haklara sahip olarak giri-şi 15 Şubata kadar resmen ta hakkuk etmiş olacaktır.

Muhacirler Geçen yıl zarfında Finlân-

diyadan 19,700 kişi hiçret et-miştir.

luşunun 30 uncu yıldönümü-dür. Bu tarihî günde Çııkuro-valılar bayramlarının en bü-yüğünü kutladılar. Bu münase betle Adana ve Mersinde bir çok bayram şenlikleri tertip edilmiş ve günün önemini be-lirten nutuklar söylenmiştir.

5 Ocak sabahı bütün Adana bayraklarla donatılmıştır. Ku vayı Milliye Cemiyeti, diğer kurup ve kulüpler heyecanlı merasimler tertip etmişlerdir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Celâl Bayarın, bu tarihî gün-de Mersin ziyaretleri Çukuro valıların bayramına biır bay-ram daha katmıştır. Celâl Ba-yar, 8 Ocakta Adanayı da şe-reflendirerek iki gün burada kalmıştır. Adanalılar, Cumhurbaşkanı-mız için parlak bir karşılama programı hazırlamışlardır. 8 Ocak sabahı saat 10 da Çuku rova Ziraat Aletleri binası ya nında askerî kıtaat, Erkek Li-

Erkek Sanat Enstitüsü, Yapı Enstitüsü talebeleri, Par tiler ve diğer teşekküller Cum hurbaşkanımızı içten bir teza hüratle karşılamışlardır.

Bundan sonra, Kuruköprü, Küçük Saat, Abdi Paşa cad-desini takiben hülîûmet kona-ğına gelinmiştir. Burada Cum hurbaşkanımızı Vilâyet erkâ-nı, Kız Lisesi, Beden terbiyesi Teşkilâtı ve Devlet Memur-ları karşılamıştır. __ Sayın Celâl Bayarın Ada-

naya geleceği haberi üzerine bütün şehir bayraklarla dona tılmış bulunuyordu. Cumhur-başkanı Adanada gerekli tet-

yin saat 17 de Adana kulübün de tüccarlarla görüşmüştür. Memleket iktisadiyatı bakı-mından gayet mühim mesele-lere temas eden sayın Celâl Bayar Adana kulübünde bir söylev vererek demiştir ki:

"Yurdumuzun bu hareketli parçasında su davasını hallet-tiğimiz takdirde, bu gün bu topraklar üzerinde yaşıyan bir buçuk milyon vatandaş asgarî 10 milyona yükselecektir. Bu derece mühim bir meseleyi ik mal etmek, millet idaresiyle iş başına gelmiş bir iktidar için mümkün değildir. Sizlere katiyetle şunu belirteyim ki Seyhan barajının yapılarak Çukurova su davasının halli-ne yabancı sermayenin ortak olacağı hakkındaki ümitleri-miz zail olmamış bulunmakla beraber, dış yardımlar olmasa dahi Çukurovanın kalkınma-sıyle yakından alâkalı bulu-nan bu işi millî kudretimizle başarmak azmindeyiz. Bu. da-vanın halli için hükümetin kat'i kararını vermiş bulun-duğunu biliyorum. Yalnız kati olarak zaman tayin edemiye-ceğim."

Sayın Celâl Bayar uzun sü fen bu hitabesinde Çukurova-nın kalkınma davasından esas lı bir şekilde bahsetmiştir. Nu tuk, Adanalılar arasında fev-kalâde iyi bir hava yaratmış-tır. Matbuat Celâl Bayarın Adana seyahatinden şitayişle bahsetmektedir.

Cumhurbaşkanı 9 Ocak sa bahı Seyhana müteveccihen Ada nadan ayrılmış ve yol üze

1 ürk İşleri Komisyona Ara Raporu

49 (k) Öğretmen evi olmayan

köylerde öğretmenlere mahsus ev inşasını mümkün kılmak i-çin hususî bir sandık kurulma lıdır. Bu sandığa köylerin öğ-retmenleri ile köyler müsavi nisbette iane vereceklerdir. Hükümet mümkünse, köyler ve köy öğretmenlerinden tah-sil edilen yekûn meblâğa hiç olmazsa müsavi miktarda Ge-lişme sandığından ianede bu-lunmalıdır. Öğretmenlerin ve receği iane meblâğı senede muhtemelen £ 9 ilâ £12 ola-caktır.Köyler ahvale göre, öğ-retmenin veya öğretmenlerin ödediği yekûn meblâğ kadar iane vereceklerdir. Toplanan paralar bir araya konacak ve Maarif Dairesi, öğretmenlerin ikameti için münasib evler in-şası hususunda bu sandığı ser bestçe kullanacaktır. Öğret-menlerin sıhhî ikametgâh te-min edemedikleri köylere rüç haniyet verilmelidir. Öğretme nin yapacağı iane, aylığından her ay kesilen bir miktarla tali sil edilebilir. 8-10 yıl zarfında öğretmenlere ev tedariki mese leşinin halli mümkün olabilir. Öğretmen bir köyde gayrî sıh hi şartlar altında yaşamağa mecbur kalırsa, vazifelerini eh liyetle ifa edebileceği pek şüp helidir.

Öğretmenlere ev temini işi kat'î ve nihaî surette başarıl-malıdır. Tahammül edemiye-cekleri derecede ağır vergi öde miye mecbur olmaksızın öğ-retmenleri için ev yapmıya iktidarı olmıyan az nüfuslu fa kir köyler vardır. Onlara ya

rinde bulunan incirlik hava alanını ziyaret etmiştir, incirli hava alanı, halen inşaat ha-linde ve Amerikan dergileri-nin yazdıklarına göre, dünya-da üçüncü derecede büyüklük tedir. \

öğretmen için uygun ev teda rik etmelerini veya öğretme-nin hizmetlerinden mahrum kalmalarını söyliyerek bu gibi fakir köyleri çıkmanla bırak-rııak faydasızdır.

BÖLÜM VII SEÇİMLER

Türk cemaatinin, dahilî ij. lerinin-din ve irfan müessese-lerinin. idaresinin Türk seç-menlerinin intihab ettikleri kimselere veya teşekküllere de vir ve emanet edilmesi husu sundaki feryadlarını Komis-yon teyid ediyor ve bu teyidi oy birliği ile yapıyor.

Fakat, böyle hareket eder-ken Komisyon mümkün m er tebe az dağdağa ve rahatsız, lık verecek basit ve ameli bir seçim sistemi tertip edilmesini münasip görmüştür. Bu mak-sat göz önünde tutularak, aşa ğıdaki tavsiyeler sunuluyor:-

Seçme Hakkı 1.^8 yaşında veya daha bii

yük her Kıbrıslı Türkün oy vermiye hakkı olacaktır.

2. Seçimlerin olduğu seneye hemen tekaddüm eden sene zarfında bir köy ve kasaba ma hailesinde ikamet etmiş bu-lunmakla, mensup bulunduğu seçim bölgesinin Kaza Mümej silinin seçiminde o gibi bir köy veya mahalle sakinin oy vermi ye hakkı olacaktır.

3. Siyasî seçimlerde oy ver-mek hakkını iktisap edince-ye kadar Türk kadınlarının oy vermiye hakları olmıyacaktır. I 4. Oy sahiplerinin listeleri, seçim senesinin Ocak ayında, ahvale göre, köy veya kasaba mahalleleri muhtarları tarafın dan hazırlanacaktır. Oy sahip leri listeleri köyde veya kasa. banın mahallesinde göze görü nen yerlerde on beş gün asılı kalacaktır,

(Devamı var)

Beni takip et, dedi. Beni takip et. ötlar eziliyor, önümde bir yol açılıyor. Cennet yolu bu yol. Beni takip et. Cennete beraber gidelim.

—Maureen. Dur bir dakika. ' —Beni takip et. —Ben ihsan Bin Hacı Salih'im. Yenile R.A.F.'e yazıldım.

Talim kampımız buraya yakındır. Çadırda yatırken imdat seslerinizi işittim ve hemen buraya koştum. Kim bu kız?

—Bizim dairede çalışır. Ben de R.A.F.'teyim. Adım Kor-kut'tur.

—Bataklığa nasıl düştünüz? —Düşmedik. Bu kız kendikendini attı. Ben de yardım

maksadile arkasından girdim. İkimiz birden çamura battık. Bereket ki sen yetiştinyoksa halimiz haraptı.

— işte kıpırdanıyor. Demek ki sağdır. —Hele şükür, evet. Şimdi lütfen bize bir taksi getirebilir

misin? —Hemen.

Böyle söyliyerek uzaklaştı. On dakika sonra yüz yarda kadar ötede bir korna sesi aksetti. Maureen'i kaldırıp araba-ya taşıdık, lhsan'a teşekkür ederek ayrıklım. Bir müddet son ra hastayı nöbetçi doktora emanet etmiş ve bitkin bir halde koğuşun yolunu tutmuştum. Şimdi bir derece daha yalnız-dım. Margaret'ten sonra bir arkadaş daha kaybetmiştim.

Ertesi gün hastahaneye geldiğim zaman zavallı kızca-fpzm çıldırmış olduğunu haber aldım.

Hastahanede uzayan günler geçtikçe Seyfi Bey'in canı

Yazan: Argun F. KORKUT 62

ve bir de tavla getirmişti. Seyfi Bey'le karşılıklı oturmuş ov-ıyorduk. Muhatabım son derece mallıir, ben de o nisbette a cemi idim. Maamafih bir oyunolsun kazanmıya azmettim. Fatak maalesef görünüşe göre bu mümkün olmıyacaktı.

5-0 ile neticeye vardığımız zaman Seyfi Bey ayağa kalk tı:

— Bayan O'Hare'e bir telefon edip teşkkürde bulunalım. İhtimal de kendisini görmeyiz, iki üç güne kadar hareket edeceğimize ve ortun arabasının tamirde olmasına göre bizi ziyarete gelmesi hehnen hemen imkânsız. Hemşireye bir rica etsen de telefonunu kullansak.

Beraberce hemşirenin ofisine yürüdük. Masa başında bizim "Kara Kız" oturuyor ve büyük bir ciddiyetle önündeki kâğıda birşeyler karalıyordu. Bizi görünce başını kaldırdı:

—Ne var? dedi. —Affedersiniz, dedim, sizi rahatsız edeceğiz amma yüz-

başı birkaç dakika için telefonunuzu kullanmak istiyor. Mü-saade eder misiniz? —Hay hay, buyurun.

Böyle diyerek ayağa kalktı ve dışarı çıkarak bizi yalnız kılmağa başladığından Bayan O'Hare bize bir set domino»bıraktı, Seyfi Bey aleti eline alırken ben de arkamdaki yaw

masasına dayandım. Etrafta dolaşan gözlerim birdenbire ma-sa üzerinde duran el çantasına takıldı. Güzel hemşirenin çan tası. O anda aklımdan şimşek gibi bir fikir geçti. Şimdiye kadar güzel hemşirenin adını şanını bilmiyordum. Yanım, daki çantayı karıştırarak hemşirenin hüviyet kartını bulabilir

adını öğrenebilirdim. Asla tereddüt etmeden çantanın bağını çektim. Önümde genç bir kızın ince zevkini aksetti-ren küçük bir eşya kolleksiyonu belirdi: Elli tanelik bir GOLD FLAKE sigara kutusu, ruj, ufak bir ayna, güneş göt ığü, oyalı ipek bir mendil, bir dolmakalem, zarif bir RON-SON, iki altın bilezik ve bunlann arasında 1 0 x 6 saniiın eb'adında mavi bir kart. Aradığım hüviyet kartı. Titriyen parmaklahmı çantanın içine daldırdım. Kartı çektim. Tam bu sırada dışarıda ayak sesleri duyuldu. Elimi alelacele geri aldım. Bunu yaparken de karta çabuk bir nazar atfetmeyi ihmal etmedim. Bir kısmı kapalı kalıyorsaydı da fofograf ile bazı yazılar görünüyordu. Resmin tam yanında GÜVEN-Lİ AN diye bir isim okunuyordu. Aman yarabbi! Demek Kara Kız Ermeni idi. Bu anda üzerime çöken şaşkınlıkla çantayı kapatmayı da unuttum. Zaten ayak sesleri de tanı isin önünde durmuştu. Dışarıdaki kimse bir an temi-dütle orada durdu. Sonra kapıy ı vurdu ve araladı. Geçit» Kara Kız belirdi. Eyvah! Acaba çantasını karıştırdığımı gör-müş müydü? Bir lahza Seyfi Bey'e baktıktan sonra bana dön dü ve pannağiyle gel işareti yağarak beni çağırdı. Çaresiı itaat etmek lâzımdı. Kalbim vura vura yanına gittim.

\ Devamı var)

MAAO. TARAFINDAN SAYISAL ILM

Page 3: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/22Ocak1952...I >müiıist Pİdıs'in » keşfe, öf edil-îk bir he. tetkik, »erikalı »ek yedi

3AK SALI 1952 BOZKURT

»: mmmmm^mumorn m amma

Divan Şiiri Ve Bugünkü Şiir

I !

Mr t- , 8 ra

I i

î. Zeki BURDURLU I Bu üç bölüm ayrıca birçok küçük kısımlara ayrı- $

lıı. Yeni şairler, insanla ilgili hemen her ş e yi şiire soku § yurlar. Memleketimiz yeni bir dünya görüşü ile ele alı 1 nıyor. Geçirdiğimiz millî mücadele destan şekliyle eser | Itşiyor. Anadolu insanı, bütün dertleri, çileleri, sevinç. | Itriyle Türk şiirinin malı oluyor. Bir taraftan da yeni $ şiirliı estetik yönü tamamlanıyor. Şiir sanatının ne ot- 4 duğu, ne olmadığı çeşitli eserler, çeşitli yazılarla açıkla f nıyor. Bu arada, esas olan şiir dili üstün bir seviyeye $ ulaşıyor. Sözlüklerde yazılı kelimeler, ancak, yazarlar & tarafından işlenmekle olgunlaşır. Diimiz, mısralarda da f' âhenk sağlamak amacıyla ölçüsüz, kafiyesiz işlenmekte | dır. Kafiye ve ölçü, şiir için bir zaruret olmaktan çık- £ m ıştır. Bunlar şairin dileğine göre ya kullanılır,yahut £ da kullanılmaz. Ölçü ve kafiye tamamiyle atılmış değil fi dır. Yeni şıiirde âhenk, mısra musikisi kelimelerin hü. nerle yanyana gelmesinden doğar. Ruh durumu bakı-mından da iyimserdir. Cumhuriyetimizin genç ve ener jik ruhu, yeni neslin eserlerinde kendini gösteriyor. Bir kaç ürnek daha okuyalım:

' Bu şiirde ölçü ve kafiye yoktut. Buna mukabil ke

hmelerin sanatçının elinde çok güzel bir şekilde yer a-

hşt güzel bir müzik yaratmıştır.

HİKÂYE

Senin dudakların pembe

Ellerin beyaz

Al tut ellerimi bebek

Tut biraz.

Benim doğduğum köylerde

Ceviz ağaçları yoktu

Ben bu yüzden serinliğe hasretim

Okşa biraz.

Benim doğduğum köylerde

Şimal rüzgârları eserdi

Bu yüzden dudaklarım çatlaktır

öp biraz.

Benim doğduğum köylerde

insanlar gülmesini bilmezdi

Ben bu yüzden böyle naçar kalmışım

Güldür biraz.

İ

SAYFA 3

Y r t B A N C I B A S İ N D A N Ö Z E T L E R

Mim Var oğlu

750 Harp Gemisi Amerika Bahriye Bakanı

Mr. Kirnbal tarafından açığa vurulduğuna göre Amerikan deniz kuvvetlerini takviye mak sadile hazırlanan on senelik projeye göre her sene 60 bin tonluk bir uçak gemisi inşa e-dilecektir. Ayni açıklamada ilâve edildiğine göre gelecek Temmuza kadar Amerika 750 harp gemisine sahip olacaktır. Bunladan 100 ü denizaltı 27 si ise uçak gemisidir.

Mc Ghee Yunanistana Gidecek

Yunan basınında çıkan ha-berlere göre Amerikan Türk: ye elçisi Mc Ghee yakında A-tinaya siyasî bir ziyaret yapa çaktır.

Mülteciler Demir perde arkasından Is

veçe sığınan mültecilerin sayı sı 230 bini aşmıştır.

Komünist Lideri Yakalandı

Tunusta komünist lideri ile tahrikçilerden 5 kişi Fransız polisleri tarafından tevkif edil mişlerdir.

$ V 0 v s

I I $ K i $ s? V V K* § V V i 0 1 5? 1 I I S 1 i

Dimokratiki Kapatıldı Atinada Dimokratiki ile

Frurostis İrinis ismindeki sol-cu gazeteler hükümetin emri. le kapatılmıştır.

Yenizelos Ankaraya Gidiyor

Basın haberlerine göre Yu-nanistan dışişleri bakanı ya-kında Ankarayı ziyaret ede-cektir.

Telsiz Tesisi Yunanistanda komünistlere

ait ikinci bir telsiz tesisatı da-

Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin "

Benim doğduğum köyler de güzeldi

Sen de anlat doğduğun yerleri

Anlat biraz. (Cahit Külebi)

Şimdi başka bir örneğe göz atalım. Bu şiirde ba.

farth bir kompozisyon görüyoruz.

K A P I N I N DIŞI

Mahallenin müuezii elinden

Gelirse bir haber gelirse

Yırtacağım zarfın içinde bil ki

Ben varım.

Saçlarımı tararken elin

Duyarsa, bir zorluk duyarsa

Hisset ki saçlarımın arasında

Ben varım.

Günahlarınla dertleştiğin aynada

Görürsen bir hayal görürsen

Anla ki bu aynanın içinde

Ben varım.

Kendinle kalmak için, kimsesiz

örtersen kapını örtersen

Bu kapının dışında unutma ki

Ben varvnu (Celâl Sıla?)

(Devimi var)

v

I s 1 s 0 ı 1 i 1 i

v «5

I i 0 1 i 1 V

0 $ 0 1 ç 1 I 8 E $ İ 1 1 I S ? I i I

"Elpis" Vapuru Pire limanından 124 ton pet

rol ile hareket eden Elpis is-mindeki Yunan vapuru fırtı-naya tutularak Sakız adası a-çıklarında batmıştır.

"Taksiarhi" Vapuru h a e l e geçirilmiştir. Battı

Yunan bandıralı 4 bin ton-luk Yunan vapuru ingiltere sahillerinde batmıştır.

230 Milyon Amerikada yayınlanan İsta

tistiklere göre geçen 1951 yı-lında Avrupaya giden Ameri-kan turistleri 250 milyon dolar sarfeümişlerdir.

Memleket Haberleri £ «5

•:•> •:•; •

TAHKİR DAVASI Lefkoşalı Mr. Corç

Findikkides tarafından Atlitismos gazetesinin sahibi aleyhine açılan bir tahkir davasında 2,000 lira tazminat is-tenmektedir. ,

Yeni Hava Hattı Air Liban şirketi ta-

rafından tesis edilen hava hattında Kıbrıs ile Beyrut arasında ha-va seferlerine başlan-mıştır.

Harup Çekirdeği Alınan malûmata gö-

re harup çekirdeğinin tonosu 58 liraya düş-müştür.

Not.-Harubun kanta-rı 4 liradan £3.13.0 düşmüştür.

Sürgün Edildi Yunanistandan bundan ön

ce serbest bırakılan komünist, lerin genel sekreteri Gavrieli-des edilerek sürgün edilmiştir,

29 Bin Ton Tuz Son iki ay zarfında Türkiye

den israil ile Japonyaya 29 bin ton tuz ihraç edilmiştir.

Göçmen Evleri Konyada inşasına karar veri-len 500 göçmen evinin yapı iş erine önümüzdeki baharda

başlanacaktır.

5,877 Traktör Türkiyede Ziraî Donatım

Kurumu vasıtasile geçen yıl zarfında memlekete 33 milyon lira kıymetinde 5,877 traktör ithal edilmiştir. Ayni Kurum vasıtasile geçen bir yıl içinde Türkiyede 38,875 pulluk satıl mıştır.

Pamuk Rekoltesi Amerikada geçen yıl pamuk

rekoltesi 15 milyon 290 bin balya olarak gösterilmektedir. 1950 de bu miktar 16 milyon 700 bin idi.

Suriyede Dini Kisve

Son gelen haberlerden anla-tıldığına göre Suriyede dini I kisve taşımak için ilgili ma-kamlardan mecburidir.

müsaade alma1

İran Kadınlarının Boykotu

İran Kıraliçesi Süreyya I-randa Naylon çoraplarına kaı şı boykot eden Kadın Cemiye-tinin başkanlığını kabul etmi tir.

Ay Efstatios Hapishanelerinde

Yunan basınında yazıldığ1-na göre Yunanistanda yalnız Ay Efstation hapishanelerin, de hükümsüz yatan siyasi suç luların sayısı 3290dır. Bunla-rın 460şı kadındır.

Ortadoğuda Büro Açılacak

Avustralya'ya git-mek istiyenlerin müra-caatlarını tetkik mak-sadile Ortadoğuda res-mî bir büronun açılma sına kara verilmiştir.

İ

îstanbulda Işıklı Çöp Sepetleri

Istanıbulun göze görünür yerlerine ışıklı çöp sepetleri konmuştur.

İzmirde Sanatoryum İzmirde 400 yataklı bir sa-

natoryum inşa edileceğinden bu maksat için 67 bin metre kare çamlık bir arazi satın alın mıştır.

Yazı Makinaları Yunanistanda yazı makine-

leri lüks eşya listesine geçiril-diğinden ithalinde yüzde 50 nisbetinde gümrük resmi alın-maktadır.

Bulgaristan Avukatları

Yabancı çevrelerden gelen haberlere göre Bulgaristanda işsiz kalmış olan pek çok avu katlar boyac'lık, hademelik ve aşçılık yapmaktadır.

ARİF EMİR TAKSİ YAZIHANESİ

TEL. 3819

Bereketli Sene Hayvancılık bakımın

dan Kıbrısta senenin bereketli olduğu ve ada nın her tarafında et ve süt kaynaklarının pek mebzul olduğu menuni yetle haber alınmıştır.

Yeşil Masa Vurgunları

Leymosunda bir kah vehaneye yapılan âni bir baskın esnasında ye şil masa vurgunların-dan 13 kumarcının mu-halefet göstermeden teslim oldukları bildiri) mektedir.

İsrail Futbol Takımı

İsrail'de en kuvvetli futbol takımı olan Ma-kabi oyuncularından bir grubun hafta içinde Lefkoşaya gelmeleri beklenmektedir.

Not.-lsrail takımı Çe tinkaya ile Apoel'in da-vetlisidir.

Ekşi Limon İngiltere için Leymo

sun limanında Syrian Prince vapuruna 400 bin ekşi limon yükletil-mektedir.

Sulama İşleri Leymosundan bildirdi

diğine göre Erimi kö-yünde yapılmasına ka-rar verilen sulama te-sisleri için 5 bin lira harcanacaktır.

Doğum—ölüm Geçen Aralık ayında

Leymosun kazasmda doğum ile ölüm rakam-ları şöyle idi:

Doğum 208 Ölüm 96

Kordon Boyu Leymosunda sahilde-

ki Kordon boyunda be-lediye tarafından esas-lı tamirat yapılmasına karar verilmiştir.

Köprü Yapılacak Alman malûmata gö

re Leymosun girişlerin de iki yeni köprünün in şaşma karar verilmiş-tir. Köprüler, Mayami ismindeki sayfiye yerin de ve düğme fabrikası civarında yapılacaktır.

Zam Verildi Lârnaka Rum ticaret

okulu öğretmenlerine 1952 yılı için 25-30 lira atiye zammı verilmiştir

Ticaret ve Sanayi Odaları

Alınan malûmata gö re Lefkoşa ile Leymo-sun ve Maraş'ta Hükü-metin müsaadesiyle ti-caret ve sanayi odaları açılmıştır.

Mr. Lefkios Lârnaka hakimlerin-

den Mr. Lefkiosun yeni ihdas edilen Kaza mah kemeleri reisliğine ta-yin olunacağı söylen-mektedir.

De Lux Otomobiller

Emre Amadedir

Asmaaltı, LEFKOŞA.

Yangın Lûrieinada Veli Hoca

Ismayıl'ın ağılında çı-kan bir yangın netice-sinde 50 lira zarar tes-pit edilmiştir. Yangının meçhul kimseler tara-fından kasten çıkarıldı | ı söylenmektedir. Po-lisçe tahkikata devam olunmaktadır.

Kornoda Hırsızlık Meçhul kimseler Kor

noda Viktori Filippu-nurı evine girerek 22 li-ra kıymetinde zeytin ya ğı ile ev tayası çalmış-lardır»

BU GÜN DOĞANLARIN

YILDIZ FALI 21 Ocakta doğanlar zevk

ve eğlenceden hoşlanırlar. Bi-raz havai olmak ihtimalleri kuvvetlidir. Samimiyet kurma ğa, kalben insanlara bağlan-mağa ve dostluklar tesis etme ğe çalışmaktadırlar.

22 Ocai.—Bu gün doğan-ların hayatları seyahatlarla dolu olmak ihtimali kuvvetli-dir. Kalbleriııdeki endişe ve tereddütleri yenmeğe, iradele rini kuvvetlendirmeğe çalışma ItUlİStf.. «74iV. S A YISAL ORTA,

Page 4: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1952/Ocak/22Ocak1952...I >müiıist Pİdıs'in » keşfe, öf edil-îk bir he. tetkik, »erikalı »ek yedi

SAYFA 4 BOZIOJRT 22 OCAK SALI 1952

Lig maçlarında Anortosis üstün bir oyunla Apoeli 3-2

yendi M açtan sonra oyuncular

birbirine girdi Geçen Pazar günü Lefkoşa

stadında yapılan Anortesis-/.poel karşılaşmasını Anortosis üstün bir oyundan sonra 3-2 kazanmıştır.

Genç oyunculardan müte-şekkil bir kadro ile sahada yer alan Anortosis takımı oyunu-nun başından sonuna kadar canla başla çalışmış ve galibi-b.ti hak etmiştir. Oyunun son lanna doğru yapmış olduğu bir takım kasti favullarle se-yircilerin protestosuna sebebi y j t veren Apoel sol içi Şand-ris oyun bitikten sonra Anor-tosisli Ksantosu dövmeğe te-şebbüs etmiş ve saha, bir kaç dakika içinde bir kavga sahne si olmuştur. Polis vaktinde ır.üdahale ederek kavgacıları bertaraf etmiştir. Şandrisin yapmış olduğu bu hareket şüp hesiz bir sporcuya yakışan bir hareket değildir. Kıbrıs sa Lalarında son zamanlarda bu g bi hadiselerin çoğaldığını göz önüne alacak olursak, bu çir. kin hadiselere sebebiyet veren lcrin futbol federasyonunca ş'ddetle cezalandırılması lâ-z m geldiğini tebarüz ettirmek i-teriz. Kıbrıs futbolunun tekâ nıülüne hiç de yardım etmi-yen bu hareketlenin müsebbib lerinin sahalarda yeri olmama lidır. Şayanı hayrettir ki bun dan iki hafta evvel Çetinka. yanın bir oyuncusunun sebe-biyet verdiği bir hadiseyi ele alarak millî hislerimizi renci-de edecek kadar oyuncuları, miza küfürler savuran ve ada nın yegâne spor gazetesi olan "Atlitismos" gazetesi dünkü nühasında Pazar günkü kav-galara yer vermemiştir. Spor gazetesi olarak çıkan ve mem leketin sporuna yardım ettiği-

ni iddia eden bdr gazetenin bu kadar tarafgirlik gütmesine doğrusu şaştık. Atlitismos bu çirkin hadiseye göz yummakla kalmamış bilâkis şu veya bu sebepler ileri sürerek Apoel in mağlûbiyetinde biraz da hake min kabahatli olduğunu yaz-mıştır, Atlitismos gazetesine bundan böyle her maçın tafsi lâtını bildiriken bitaraf bir ka lemle yazı yazmasını ve saha-da vuku bulan her hangi bir çirkin hadiseye göz yumma-masını tavsiye edeceğiz.

OYUN Hakem Bay Ahmet Sami.

nin idaresi altında oyuna 14.30 da Apoel başladı. Anor tosisin hakim oynadığı oyunun ilk 20 dakikasından sonra açı lan Apoel, Anortosisin beki ile kalecisinin anl^|?nazlığı yüzün den bir gol kazandı. Devrenin sonlarına doğru Anortosis sen terforları vasıtası ile beraber-liği temin etti ve devre 1-1 e berabere bitti.

îkinci devrenin beşinci da-kikasında Anortosis solaçıkları vasıtasile ikinci golü attı. Bu golden hemen bir dakika son ra Anortosis mühim bir fırsat kaçırdı. 13 üncü dakikada A-nortosinin tereddüdünden isti fade eden Apoel beraberlik go lünü attı.

Bu golden sonra her iki ta-kım da canh oynamağa başla-mıştır.Liklerdeki durumunu be raberliğin bile değiştireceğini anlıyan Apoel, Anortosis kale sine sağdan ve soldan yaptık-ları akınlarla tehlikeli oluyor-du. Fakat Anortosis müdafaa sının iyi oyunu karşısında ne-tice alamıyordu. Oyunun 25 ve 30 uncu dakikalarında A-

LEFKOŞA TÜRK YOKSULLARA YARDIM KURUMUNUN HESABLARI

G E L İ R İ 31.12.50

Bankada ve veznede olan para £ 15-19-2 Abdullah Mağberiden Beyrutlu 1- -Karabet Dişcekuryandan 1- -Lefkoşa Evkaf Dairesinden 50- -Haydarpaşa İlkokulundan 9-Şubat ayındaki Rozet hasılatı 112- 9-4 Boruzanzade Cemal efendi vakfı 145-14-4 Lefkoşa Belediyesinden 300- -Cahit Bedeviden 3- -Hüsniye Bedeviden 3- -İstiklâl Piyesinden 56- 5-Ismini vermeyen 10-Lcfkoşa Belediyesi Memurlar Birliğinden 2-15-Aralık ayı Rozet hasılatı 86- 3-4 Lefkoşa Koşu Kulu bundan 15- -Abonelerden toplanan 165- -

1951 SENESİ

G İ D E R İ

Yekûn 958- 5-5

Her ay fakirlere verilen paranın senelik tutarı Fakirlere bir defaya mahsus yapılan yardım tutarı İstiklâl Piyesi ve takılan Rozet mesarifatı ve Tahs i ldara ödenen 31.12.51 T ü r k Bankasında mevcud 31.12.51 Veznede mevcud

£ 5 7 2 - 5-0

146-12-4J

52- 2-6J

105-00-4 82-04-8

h

Yekûn 958- 5-5

Balâdeki hesapların tarafımızdan teftiş edilerek doğru bulunduğunu tasdik ederiz.

Müfett iş M . L Ü T F İ

Müfett iş H . F A H R İ

Sekreter O R H A N

Vezneder H . İ R F A N

nortosis hücum hattının bece- karşılıklı akınları ile geçti. Dev riksizliği takımı iki golden (renin ortalarına doğru açılan mahrum etti. Anortosis mü- takımımız bir kaç fırsat kaçır dafaası karşısında gol atamı-yan Apoel oyuncuları işi kas-ti favule çevirdiler. Bilhassa o-yundan sonraki kavgalara se-bebiyet veren Şandri her an kasti favul yapıyordu. Oyu-nun bitmesine üç dakika kala soldan inkişaf eden bir Anorto sis hücumu neticesinde sağaçık yakın bir mesafeden üçüncü golü attı. Ve oyun böylece A-nortosisin galibiyeti ile sona er di.

Yukarıda da işaret ettiği-miz gibi Anortosisin her hattı iyi çalıştı ve galibiyeti hak et-ti.

Apoel ise kolay kazanacağı nı zannettiği bu maçta sürp-rizle karşılaştı ve oyuncuları-nın asabiyeti yüzünden mağ-lûp oldu.

Hakem Bay Saminin idare si, son kasti favulleri göreme-mesi müstesna pek iyi idi.

Çetinkaya Olimpiakos-la Yaptığı Dostluk Maçında 6-1 Galip

Geldi Pazar günü sabahleyin Çetin-kaya ile Olimpiakos takımları arasında oynanan hususî maçı takımımız üstün bir oyundan sonra 6-1 kazanmıştır.

Oyuna saat 10.30 da Ah-met efendinin hakemliği altın da başlandı. İlk dakikalar her iki takımın

diktan sonra Erolun uzaktan çektiği bir şutle ilk golü kazan dı, devrenin son dakikaların-da yine Erolun bir kaç kişiyi atlattıktan sonra yakından çektiği şutu Olknpiakoscular elle kestiler, Verilen penaltiyi Defteralı gole tahvil etti ve devre 2-0 bitti.

îkinci devrede Olimpiako-sun bir golüne mukabil dört gol daha atıldı. Takımımız sa hadan 6-1 gibi açık bir farkla galib olarak ayrıldılar

Ael-Pezoborikos 3-3 Lârnaka stadında Ael ve

Pezeborikos takımları arasın-da oynanan lig maçı 3-3 bera bere bitmiştir.

resmimiz Olimpiakos kalesine atılan bir golii tesbit etmektedir.

Arjantinin Lamus Takımı tstanbulda

Lamus Fenerbahçe 2-1 Dört maç yapmak için Is-

tanbula gelen Arjantin ligi dördüncüsü Atletica Lamus takımı geçen Cumartesi günü ilk maçını Dolmabahçe stadın da Fenerbahçe ile yapmıştır.

Evvelâ sahaya büyük bir Türk bayrağı ile çıkan misafir ler 15 bin seyirci tarafından coşkunca alkışlanmışlardır.

Oyunun ilk golünü Fener-bahçe atmışsa da misafirler, devre sonuna doğru iki gol ka zanarak galip duruma geçmiş lerdiır. İkinci devrede her iki takımın çalışmalarına rağmen gol atılamamış ve oyun mifa-firlerin galibiyeti ile netice-lenmiştir.

Beşiktaş-Lamus 5-2 Arjantinin Lamus takımı

ikinci maçını Pazar günü Be-şiktaşa karşı oynamış ve 5-2 yenilmiştir. Beşiktaşın golleri-nin üçünü Şevket ikisini de Recep atmıştır.

Ankara Lig Maçları Ha^pokulu . Kalespor 3-2

Gençler Birliği Hava Gücü 2-2

Türk — İspanyol Maçı

Sporcu çevrelerinden bildi-rildiğine göre Türk-İspanyol futbol maçı gelcek Nisanda İs paryada tertip edileceksin

ANKARA RADYOSU-NUN BU GÜNKÜ

PROGRAMI 7.28 Açılış ve Program. 7.30 M.S. Ayarı. 7.31 Müzik: 7.45 Haberler. 8.00 Müzik: 8.28 Hava Raporu. 8.30 Müzik; 9.00 Günün Programı ve K a

panış. 12.15-13.15 Asker Saati. 12.15 Memleketten selâm 12.20 Memlekete Selâm. 12.30 Müzik. 13.00 M.S. Ayarı ve Haberler 13.15 Müzik. 13.30 Öğle Gazetesi. 13.45 Müzik. 14.00 Hava Raporu, Akşam

Programı ve Kapanış. 16.58 Açılış Program ve M.S.

Ayan. 17.00 Müzik: 17.45 Müzik: Fasıl. 18.30 Müzik: 19.00 M. S. Ayan ve Haberler 19.15 Tarihten Bir Yaprak. 19.20 Müzik Şarkılar. 19.45 Radyo ile İngilizce. 20.00Müzik; 20.15 Radyo Gazetesi. 20.30 Müzik: 21.00 Temsil. 21.45 Serbest Saat.

KİRALIK EV Lefkoşada Çağlayan Barın

arkasındaki Şinasi sokağında 7 numaralı ev kiralıktır. 2 odası, sofası, suyu ve aşhanesi vardır

Alâkadarların ittisalindeki eve müracaatları rica olunur.

ilhak X Ve 7

»OZKURT GAZETESİ

ABONE ŞARTLARI

Bir senelik: 3 Lira Altı Aylık :1 Lira 10 gllla Üç Aylık: 15 Şilin Abone bedeli peşindir.

KİRALIK EV ARANIYOR

En az 5 odayı havi olan ve modern banyosu, suyu, mut-fak, elektrik ve karajı olan bir eve ihtiyaç vardır.

Arzu edenler, yazılı olanak şu adrese müracaat etsinler.

Galip A. öztüık, P.K. 324.

Lefkoşa.

22.00 Konuşma. 22.15 Müzik: 22.45 M.S. Ayan ve Haberler 23.00 Konuşma. 23.05 Program ve Kapanış. galTSbdşBşngo 94

fisi-yuMu dostluğunu •>* ahiİKM tir B^y*1 * ' * e t" :

ilhak cifflivı&r; pü»ı fOÇt' -J çe hmıı irtusiaiu d "

ediyor. Rtea İm psıçkrıu 11

19 Ocak gÜBİı lerupletiıür!. bir nüiMttj «Msıııd», bıv< lıt bavrKJt u^unukn c >-<. tc' dtçe. .tay ttkbdene, sümar.j «mukU: hgih*-njt iyı/fa dm" avnrit ri ortalığı çaianai} £u> «ftdie; İade yüriıvûf yaparak " i * tıf

bağınniflar, 1 pnanrçii-

Btndıkıic k Atmadık* ri örnek alarak ufak tenıı> mayijlm baflaat; buku» kt Hut tepil mahiyeti,,ı, P « inmeler, Ldko* «t j..

»«kederi c«M. . i W«akr de.

vamedm*,

J K ' ^ b u , , ^ f t o S e f e h ^ J W Dulunaui w bu ^ .

1 M f c

nde

¥ w Q 1 CJ5

H I 1 i

Zeytin Yağı Fıstık Yağı

Son Posta ile mağazamıza Türkiyeden | HALİS ZEYTİN YAĞI ile Hindistandan | nefis FISTIK YAĞI vasıl olmuştur.

Bu eşyalar pek ehven fiatlara satılaca-| ğından, toptan alıcı müşterilerimizin en £ erken bir zamanda müracaatları tavsiye U olunur. t- İTHALÂTÇI

HÜSEYİN İRFAN Ermu Sokak No. 190 Telefon : 3332,

Lefkoşa.

PKte* ettnts,

kûneti. «ve c"<Üyetle

ah - ^ 'irin»

2»fı ,(rS4i( Hû,

9 f: 1 1 i

B&sıMığı Yer: BOZKÜRT BASIMEVİ Asına A1U No. 75 Lefkoja - Kıbraa

M AA D TARAFINDAN-SAYISAL

: ^ ^ ^ "»etler.

Tîiıt H '""101 verd ' K i aTı

o&ftjj0*' I,.-, \KTARtLMlf9tt 1