BOA Fon Kodu: Y.EE. Dosya No: 134, Erbaa kazasının ...BOA Fon Kodu: Y.EE. Dosya No: 134, Gömlek...
Transcript of BOA Fon Kodu: Y.EE. Dosya No: 134, Erbaa kazasının ...BOA Fon Kodu: Y.EE. Dosya No: 134, Gömlek...
1899’DA ERBAA OVASININ SULANMASI
Geçtiğimiz yıllarda Erbaa’nın Kelkit Nehri’nden cari olan soyla sulanmasıyla ilgili bir
belge daha yayınlamıştım.1
Tekraren Erbaa’yı tanıyacak olursak. Erbaa İlçesi Orta Karadeniz bölgesinde Tokat iline
bağlı olup, Kelkit ve Tozanlı Çaylarının birleşerek Yeşil Irmak (İris) adını aldığını yerde
bereketli topraklar üzerinde kurulmuş bir yerdir. İlçe toprakları, kısmen Tozanlı çayı olmak
üzere özellikle Kelkit Irmağı boyundaki bir ova ile bunu çevreleyen dağlık yerleri içine alan bir
sahadır.
Kuzeyden Samsun'un Çarşamba ilçesi ile Ordu ilinin Akkuş ilçesi, batıdan Amasya'nın
Taşova ilçesi, doğudan Tokat'ın Niksar ilçesi, güneyden Tokat merkez ve güneybatıdan Turhal
ilçesi ile çevrilidir. İlçenin üzerinde bulunduğu ovanın kuzeyinde; Canik dağı içerisinde
değerlendirilen Karınca dağı, güneyinde Sakarat ve Boğalı dağları, doğu ve batısında da bu
dağların uzantıları yer almaktadır.
Memleketim olan Alucra’ya gelirken ve dönüşte Erbaa’dan ben de geçmekteyim. Diğer
tarafdan Kelkit Nehri Alucra’nın bir zamanlar nahiyesi olan Çamoluk’tan geçerek
Şebinkarahisar’ın altından Erbaa’ya doğru akmaktadır. Alucra’ya gelirken dere yolunu takip
ettiğimiz için uzun bir süre Kelkit Nehri boyunca yolumuz devam etmektedir. Bu nedenle Erbaa
bize çok da uzak sayılmaz. Erbaa, Reşadiye, Koyulhisar, Şebinkarahisar ve Alucra…Bu
ramazan Alucra’ya gelirken iftarda Erbaa’da terafi’de Reşadiye’de emekli öğretmen Murat
Bey’in benzin istasyonunda bulunmak nasip oldu.
Belgemizde bahsedilen konuya dönecek olursak Tokad Sancağı’nın Erbaa kazası
merkezi olub bin beş yüz haneyi aşan kaza ahalisinin yüzde doksan beşi ziraatle uğraşmakta
olub buğday, arpa, tütün, afyon ve kendir ve her nevi ziraatin yapılmakta olduğu
belirtilmektedir. Fakat ekim yapılan arazinin ancak onda birinin sulanabildiği, geri kalan onda
dokuzunun ise susuz kaldığı için yeterli ürün alınamadığı, oysa Kelkit Nehri’nden açılacak bir
kanalla arazinin sulanması halinde elde edilecek ürün artışıyla ekonomik olarak da gelir artışı
sağlanacağı ifade edilmiştir. Diğer detaylar belgenin içeriğinde bulunmaktadır.
Belgelerin okunmasındaki katkılarından dolayı Osmanlıca Tarih Edebiyat ve Osmanlıca
Mühimme Grubu üyelerinden Süleyman Köse, Osman Nuri Mete, Hamza Soysal, Bilal Öz,
Mithat Eker, Tahiroğlu İsmail ve Şule İyigönül Atasagun’a çok teşekkür ederim.
1 https://muratdursuntosun.wordpress.com/2016/01/30/1906-yilinda-erbaa-ovasina-kelkit-irmagindan-su-kanali-acilmak-istenilmis/
BOA Fon Kodu: Y.EE. Dosya No: 134, Gömlek No: 44 Tarihi: 15 Haziran 1315 (27
Haziran 1899), Konusu: Erbaa kazasının sulanması için Kelkit Nehri'nden bir kanal
açılması hakkında ahalinin ve Erba'a Ziraat ve Ticaret Sanayi Odası heyetinin Şakir
Paşa'ya istidalası ile Şakir Paşa'nın Sivas Valisi Hacı Hasan Hilmi Paşa ile muhaberatı.
Hû
Anadolu-i şahane ıslahat-ı umumiye müfettiş-i alisi devletlü efendimiz müşir Şakir Paşa
hazretlerinin huzur-ı samiyesine
Maruz-i çakerileridir ki
Refah-ı ömr ve saadet halin kısmen istihsar-ı maişet cihetleri idüği ve bununda husulü
zayi’ ve emr-i ziraat ve ticaret müşkilat suubetden beri radde-i mültezimeye tavsil (ulaştırma)
ve cereyanıyla hasıl-ı irad ve temettu’na mütevakkıf olduğu ve terakki-i mülk ve servet-i millet
nokta-i manasınca cihet-i malumenin hin-i cereyan ve husul-i maksad içün tedabir-i teshiliye
taharri ve icra-yı maksad-ı hayr-ı murassıd (gözeten) şehr-i yâri cümlesinden bulunduğu
müstağni-i arz ve tezkârdır. Binaen-aleyh Tokad Sancağının Erbaa kazası merkezi olub bin beş
yüz haneyi mütecaviz (aşan) bulunan memleketimiz Irak?kazası ahalisinin yüzde doksan beş
kâmilen taife-i ziraatden olub hınta ve sair (buğday, arpa) rençberlik tütün ve afyon ve kendir
ve her nevi ziraat bilmekle maruf (bilinen) ve kasaba-i mezkûremizin arazisi tulen ve arzen
(uzunkamasına ve genişlemesine) birer saat mesafede ve düz ve gayet münbit olub her bir
mahsule istidadı mütecerrib (tecrübe edilmiş) ise de mezruatının (ekinlerin) iskasına
(sulanmasına) mahsus olan mecari-i kadimin arazi-i mevcudenin ancak onda birisini iska eder
etmez (sulanır, sulanmaz) derecede bulunmağla dokuz kısım arazimiz bütün susuzlukdan
mahsulden hali suretde kalmakda ve ahali-i rencberimiz iskasına (sulamasına) muvaffak
olamayacağı arazilerini bi’t-tabi zer’ etmeyerek (ekmeyerek) halinde ibka ve tütün ve saire
zer’inden çok kısmı icbaren civar köylere ve icar bedeline gayr-i muktedirlerimiz dahi terk-i
sanatla amelecilik ve başka işlerle iştigal ve evlad u iyalinin tesviye-i idare-i infakına muvaffak
olamayarak muztar (çaresiz) halde virgi-yü seneviyelerini tesviye edemez derecede
bulundukları gibi ziraatle meşgul olan ahalimiz dahi çok seneler killet-i matardan (az
yağmurdan) şiddet-i hararetin te’siriyle mâ-i mezkûrun (tatlı suyun) tenkisinden
(kısıtlılığından) suyun münavebe (nöbetleşerek) veyahud belediyeden idaresi halinde envai
müşkilatda beyne’l-ahali binlerce mücadele ve münazaa ile mezruata su bulamayarak
susulukdan çekilen emek ve edilen masrafa mukabil güçhal dörtde bir irade destres olarak
mutazarrır ve köylere giden zirailerince her ne kadar leyl ü nehar (gece gündüz) kemal-i seride
çalışmakda ise de hasılına muvaffak olamadığı iradın kısm-ı küllisini tarla ve hane icarı ve
azimet ve avdet masrafına virererk hasıl olan menafi’-i ailesinin sade yevmiye yavan etmeği
bedeli raddesinde bir guna istifade-i me’muleyi müntec olmadığı (neticelenmediği) misillü işbu
suyun kifayetsizliği sebebinden tesviyemizle civarı alayiden ve Tepekışla ve Ulya-i Vahur ve
Çandarlar ve Kuzuelcik karyelerinin yüzde doksan yani tahminen yüz elli bin dönümlük arazisi
ziraatden mahrum dercededir ki beher dönümüne la-akıl (enaz) yüz ellişer kuruş irad mesafe-i
misliye hesabıyla senevi yirmi iki buçuk milyon kuruş bir varidatdan ahali-i umumiyemiz ve
öşründen dahi hazine-i celile mahrum kalmaktadır.
Ve halbuki kasaba-i mezkûrun civarından cereyan etmekde olan Kelkit Nehrinin
kasabaya bir saat mesafe üst tarafından yani Tepekışla karyesinin önünden Çalkara karyesine
kadar hark teşkil ve hafren nehr-i mezkûrdan matlub-ı mikdar suyun tefrik ve celbi ve kuraha-
yı malume ile kasaba arazisi meyanında ziraatden mahrum derecede bulunan salifü’l-beyan yüz
elli bin dönümlük tarlaların iskası kabil-i imkân ve hark-ı mezkûrla derun-ı nehre kargirden
müceddeden İnşa ve ihdası lazım gelen bend ayaklarının masarıfat-ı inşaiyesinin tesviyesi hal
ve tahammülümüz fevkinde bulunmuş ve tesviye-i tarik ile mükellef sinin-i sabıka hesabından
müterakim (birikmiş) amele-i mükellefeden on bin neferi terk ve havale ve kireç ve astariye ve
levazım-ı saire içün Ziraat Bank Sandığından mikdar-ı kâfi mebaliğ tahsis buyurulur ise bend
ve hark-ı mezkûrun inşa ve ikmali ve mikdar-ı lüzum suyun celbiyle hasıl-ı amele muvaffak
olunacağı labüdd (çok lazım) bulunmuş olmağla icabının icrası tabi olduğumuz Sivas vilayet-i
celilesinden bi’l-istirham vilayet ve liva mühendisleri izam buyurularak mükerreren icra kılınan
keşf ve muvazene de nehr-i mezkûrdan ber-vech-i ma’ruz mikdar-ı kâfi suyun celb olunacağı
ve arazi-i mebhusenin iskasıyla (sulanmasıyla) beraber iradı küşad olunacak hark ve bendin
masarıf-ı imariye-i seneviyesine kifaye ve diğer fazla derecede olmak üzere istidad-ı güzergâha
istinaden miktar-ı kâfi dakik fabrikasının ihdas ve inşa olacağı mühendisan tarafından ba-rapor
tasdik kılınmağla meclis idare-i kazadan ba-mazbata sebk eden arz ve iş’ar ve vilayet-i celileden
cereyan eden muhabere üzerine salifüz-zikr on bin amele-i mükellefenin mezkûr harkda
istihdamına Nafia Nezaret-i Celilesinden emr istihsal ve kazamız hükümetine tebliğ
buyurulmuş ise de evvel esnada vali-i vilayet Halil Bey Efendi Hazretlerinin Burusa vilayetine
nakl-i me’muriyeti hasebiyle ahkâm-ı emr-i ali el-yevm icrasız kalmışdır. Mamafih ikmal-i
esbab-ı maişetimizin muntazır olduğu mâ-i leziz-i mezkûrun derce-i matlubede nehr-i
mezkûrdan celbi imkânı balada izahan arz ve beyan kılınmış ve hin-i cereyanında hal-ı hazıraya
nisbeten ahalimiz ve gerek hazine-i celilenin senevi yüzde yüz elli fazla bir varidata muvaffak
olacağı şek ve şüpheden vareste olub bununda icrası mücerred irade-i fehimanelerine ta’lik ve
tevkif eder hususatdan bulunmuş olmağla varidat-ı hazine-i celilenin terakkisi ile ahali-i
fukara-yı çakeranemizin zaruretden tahlisi ve ziraat ve hasılatının tezyidiyle güna gün ticaretle
terakki ve bir hayat-ı tazeye nailen nam ve şan-ı devletleri şu suretle de ilelebed yâd ve tezkâr
buyurulacağından ihtiyacat-ı mahalliyemizin istihsal ve istikmali her neye mazhar ise irade-i
merahim-i mu’tade-i devletlerinin şayan ve sezavar buyurulması hususunu bi’l-umum niyaz ve
tazarru’ eyleriz. Ol-babda ve katıbe-i ahvalde emr u ferman hazret-i men-lehu’l-emrindir.
Fi 27 Mayıs Sene (1)315 (08 Haziran 1899)
Hû
Maruz-i çaker-i kemineleridir ki
Aslı umum tarafından bi’t-tanzim huzur-ı devletlerine takdime mücaseret kılınan
istid’ada muharrer olan kasaba ve hemcivarı karyeleri arazilerine götürülmesi istirham olunan
suyun yüz elli bin dönümü muhtevi araziyi basacağı arz olunmuşdu. Mezkûr suyun nehirden
götürülmesinin amele ve sair bi'l-umum masarıfı nihayet üç bin liraya mutavakkıfdır. Zaten
kasaba ve kura ahalileri derce-i nihayede suya ihtiyaçlarından beher dönüme her bir suyu
arılmasında beşer kuruş masarıf etmedikçe su veremediğinden gerçi dönümde yirmişer para
vermek teklifi meccanen suyu arılmış gibicesine gelecektir. Bu yüzden hazine-i celileye vaki
olacak terakkiyat (hazine gelirlerinin artacağı) malumdur. On senede suyun basdığı arazinin
beher dönümünden yimi para her bir su arılmasında (sulamak için çevrilmesinde) almak ve
müddetin hitamında meccanen terk edilmek gibi imtiyazı alınsa senevi bir tarlaya beş def’a su
verileceğinden senede ez-gayri masarıf bin beş yüz lira irad olur. Bu misillü imtiyazı da verilir
ise bu yüzden külliyetlü irad hasıl olacağı ve zat-ı şevket-simat-ı fehimanelerine muteberandan
iki üç zat kendi menfaat-ı şahsiyelerine karşı mübalağalı bulunmakda iseler de muafakat-ı
fikiranem hakiki olduğu tedkik ve ta’mik buyurulur ise tezahürde olduğundan
(gerçekleşeceğinden) icra-yı icabı ve ahali-i fukaranın cerağ ve ihya buyurulması tazarru’
babında ferman hazret-i men-lehu’l-emrindir.
Fi 29 Mayıs Sene (1)315 (10 Haziran 1899)
Erbaa’nın nefs-i kasabası kullarından Mazdikoğlu Ohan kulları
Mühür Tarihi 1870