BM Dünya Kız Çocukları Günü...BM Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı 11 EKİM 2017 -...
Transcript of BM Dünya Kız Çocukları Günü...BM Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı 11 EKİM 2017 -...
BM Dünya Kız Çocukları GünüKonferansı
11 EKİM 2017 - İSTANBUL
“Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar:
21’incı ̇ Yüzyılda Sosyal Değı ̇şı ̇mı ̇n Aktörlerı ̇ Olarak Kız Çocukları”
30
V.SONUÇ VE GÖZLEMLER
42
EK 3.GENÇLİĞİN SESİ
12
I I.KILAVUZUMUZ: Koruyucu, Kapsayıcı ve Dönüştürücü Eğitim
İÇİNDEKİLER
06
I.VİZYONUMUZ: Refah İçinde, Huzurlu ve Dayanıklı Toplumların İnşası için Kız Çocuklarının Güçlenmesi
22
IV. ROL MODELLERİMİZ: STEM, Sanat ve Spor Dallarıyla Uğraşan Kadınlar ve Kız Çocukları
34 38
EK 2.GENÇLİK ÇALIŞTAYI PROGRAMI
EK 1.KONFERANS PROGRAMI
02
YÖNETİCİ ÖZETİ
18
I I I.SESİMİZ: Çocuk ve Gençler Hayallerini ve İhtiyaçlarını Tartışıyor
YÖNETICI ÖZETI
2
3
4
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
Bu raporda, BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sonuç Grubu’nun görüşleri
alınarak UNFPA, UNICEF, BM Kadın Birimi ve Aydın Doğan Vakfı tarafından
11 Ekim 2017 tarihinde düzenlenen Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nda
ele alınan konular özetlenmektedir1.
Dünya Kız Çocukları Günü, dünyanın her yerinde kız çocuklarının karşılaştığı
toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunları konusunda kamuoyunun farkındalığının
arttırılması amacıyla her yıl 11 Ekim tarihinde kutlanmaktadır. Bu özel
günün amacı; eşitlikçi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması ve
kuşaktan kuşağa aktarılan yoksulluk, şiddet, dışlanma ve ayrımcılık zincirinin
kırılması bakımından sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda yürütülen anlamlı
gayretlerin altını çizmektir. Türkiye’de Dünya Kız Çocukları Günü’nü kutlamak
ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık, dışlanma ve şiddetten arındırılmış bir
dünya yaratma hedefiyle küresel çapta yürütülen gayretlerin içerisinde yer
almak amacıyla, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu’nun
tavsiyeleri ışığında, UNICEF, UNFPA, BM Kadın Birimi ve Aydın Doğan Vakfı
iş birliğinde 11 Ekim 2017 tarihinde İstanbul’da 3. Dünya Kız Çocukları Günü
Uluslararası Konferansı düzenlenmiştir.
Bu yılki konferansın teması “Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: 21’inci Yüzyılda
Sosyal Değişimin Aktörleri olarak Kız Çocukları” olarak belirlenmiştir.
Akademisyenler, eğitim uzmanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri
ve kadın hakları savunucularının yanı sıra bilim ve spor alanlarında dünyaca
tanınmış başarılı kadınlar gibi ulusal ve uluslararası konuşmacıların katılımıyla
gerçekleştirilen konferansta bu tema, acil durum bağlamlarında kız
çocuklarının güçlenmesi ve eğitimi dâhil olmak üzere çeşitli boyutları ile ele
alınmıştır.
Konferansın açılış konuşması; bilim, sanat, edebiyat ve insani yardım
alanlarındaki çalışmaları nedeniyle pek çok ödüle layık görülen ve insan
genetiği dalında doktora unvanı bulunan Kraliyet Bilim Akademisi Yönetim
Kurulu Başkanı Dr. Nisreen El-Hashemite tarafından gerçekleştirilmiştir.
“Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: 21’inci Yüzyılda Sosyal Değişimin Aktörleri
olarak Kız Çocukları” teması kapsamında düzenlenen oturumlarda, kadınlar
ve kız çocuklarının her türlü şiddete karşı korunması için eğitilmesi,
donanımlı hale getirilmesi ve güçlenmesini amaçlayan bir girişim olan
Sayfty’nin kurucusu, kadın hakları savunucusu ve sosyal girişimci Hindistanlı
YÖNETICI ÖZETI
Dünya Kız Çocukları Günü, dünyanın her yerinde kız çocuklarının karşılaştığı toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunları konusunda kamuoyunun farkındalığının arttırılması amacıyla her yıl 11 Ekim tarihinde kutlanmaktadır.
1 Konferans Programı ektedir.
5
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
3. Dünya Kız Çocukları Günü Uluslararası Konferansı’nda, eğitimde dönüşüm konusu kız çocuklarının güçlenmesi, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanması ve böylece hem kendileri hem de toplum için değişim yaratacak birer birey haline gelmeleri için bir araç ve bir gereklilik olarak ele alınmıştır.
Ekonomist Shruthi Kapoor; ODTÜ Sosyoloji Bölümü ve Toplumsal Cinsiyet
ve Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız
Ecevit; Lübnan Alternatif Öğrenme Girişimi Kurucusu Dr. Nayla Fahed;
Forbes Dergisi’nin 30 yaş altı 30 bilim insanı listesinde yer alan bir mühendis
olan Canan Dağdeviren; kodlama ve algoritma konularında eğitim veren
KızCode Platformu’nun kurucusu olan kodlama uzmanı Müjde Esin; satranç
ustası Judith Polgar; tıp fakültesi öğrencisi ve kök hücre araştırmacısı
İnci Kadribegiç ve gençlerin eğitim hakkını savunan Ravda Nur Vakfı’nın
kurucusu Ravda Nur Cuma görüş ve önerilerini dile getirmiştir. Konferans;
BM kuruluşları, akademi camiası, sivil tolum kuruluşları ve basın yayın
organlarında görev yapan 240’tan fazla katılımcıyı ağırlamıştır.
Konferansta, eğitimde dönüşüm konusu kız çocuklarının güçlenmesi, içinde
bulunduğumuz 21. yüzyılın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanması ve
böylece hem kendileri hem de toplum için değişim yaratacak birer birey
haline gelmeleri için bir araç ve bir gereklilik olarak ele alınmıştır. Hedefimiz,
kız çocuklarının sadece okula erişimini arttırmak değil, kaliteli ve kapsayıcı
eğitim fırsatlarını geliştirmek, kız çocuklarının okuldan çalışma hayatına geçiş
oranlarını arttırmak ve kız çocuklarını, en üretken yıllarında (yani ergenlik
döneminde) güçlendiren dönüştürücü bir eğitim sistemi inşa etmektir. Bu
tartışmaya ilişkin genel bir çerçeve çizmek amacıyla, toplumsal cinsiyet
eşitliğinin tesis edilmesine yönelik ulusal ve uluslararası bağlayıcı sözleşmeler
vurgulanmıştır. Son olarak, kız çocuklarının bilim, teknoloji, mühendislik ve
matematik (STEM) alanlarında eğitimi ve yaşam becerilerini geliştirmeye
yönelik eğitim ihtiyaçları ayrıntılı bir biçimde masaya yatırılarak, daha güzel
bir dünya inşa etmede kız çocuklarının öncü bireyler haline gelmesinin yolları
ele alınmıştır.
Ayrıca, konferanstan önce Türkiye vatandaşı ve Suriyeli mülteci çocuklardan
oluşan 47 katılımcıyla gerçekleştirilen 3 günlük Gençlik Çalıştayı kapsamında
çocuklar ve gençler de kendi ihtiyaç ve beklentilerini tartışmıştır. Katılımcı
çocuk ve gençler, UNICEF tarafından hayata geçirilen ‘Gençliğin Sesi’ adlı
uygulamayı da inceleme ve kullanma fırsatı bulmuştur. Konferans sırasında
tartışılan ana başlıkların yanı sıra yukarıda sözü edilen Gençlik Çalıştayı’ndan
elde edilen çıktıların özetlendiği bu raporda aynı zamanda kız çocuklarının
güçlenmesine ilişkin gündemin geliştirilmesine yönelik bir dizi gözlem ve
tavsiye yer almaktadır.
REFAH İÇİNDE, HUZURLU VE DAYANIKLI TOPLUMLARIN İNŞASI İÇİN KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESİ
I. VIZYONUMUZ
6
7
8
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
11 Ekim tarihi, Birleşmiş Milletler tarafından, kız çocukları ve genç
kadınların toplumlarımıza sağladığı katkıları vurguladığımız, kadınların
ve kız çocuklarının sürekli güçlenmesi ve haklarının korunmasına yönelik
gayretleri desteklediğimiz ve eğitim fırsatlarına eşit şekilde erişmeleri
için savunuculuk yaptığımız bir gün olması amacıyla ‘Dünya Kız Çocukları
Günü’ olarak ilan edilmiştir. Küresel ölçekte bu yıl altıncısı gerçekleştirilen
bu gün vesilesiyle, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu’nun
tavsiyeleri ışığında, UNICEF, UNFPA, BM Kadın Birimi ve Aydın Doğan Vakfı
iş birliğinde İstanbul’da “Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: 21’inci Yüzyılda Sosyal
Değişimin Aktörleri olarak Kız Çocukları” temalı 3. Dünya Kız Çocukları Günü
Uluslararası Konferansı düzenlenmiştir.
Dünyadaki 1,1 milyar kız çocuğunun çok büyük bir güç, enerji ve yaratıcılık
kaynağı olduğu konusunda hemfikir olan konferans katılımcıları, bu konunun
yalnızca bir gün süren bir etkinliğe sığdırılmasının mümkün olmayacağının
altını çizmiştir. Dünya Kız Çocukları Günü, acil durum bağlamlarında
kız çocuklarının en önemli ihtiyaçları ile onlara sunulan fırsatlara ilişkin
savunuculuk yapmak, bu konuya dikkat çekmek ve bu alanda yatırımları
teşvik etmek için farklı sektörlerde faaliyet gösteren paydaşların bir
araya getirilmesi amacıyla bir yıl boyunca yürütülen çalışmaların başladığı
tarihtir. 2017 yılında, küresel ilgi ve dünya genelinde atılan adımların,
özellikle insani krizler sırasında, krizlerden önce ve sonra kız çocuklarının
karşılaştıkları güçlüklere odaklandığı görülmektedir. Menstürasyon hijyeni
dahil olmak üzere toplumsal cinsiyete duyarlı sağlık bilgisi ve hizmetlerine
erişim; çeşitli önleme yaklaşımları vasıtasıyla cinsiyete dayalı şiddet ve
zararlı uygulamaların ortadan kaldırılması ve eğitim ve beceri geliştirme
olanaklarına erişimi gibi konular bu bağlamda 2017 yılı boyunca küresel
ölçekte tartışılmıştır.
Dünya genelinde gösterilen ilgiye paralel olarak, Uluslararası Konferans’ın
odak noktası da güçlenen kız çocuklarının refah içinde, huzurlu ve
dayanıklı toplumların inşa edilmesinde sosyal değişimin aktörleri sıfatıyla
yürüttükleri çalışma ve gayretler olmuştur. Küresel tema ışığında ilk olarak
çocuk ve gençler, kız çocuklarının dayanıklı toplulukların inşa edilmesine
yönelik gayretleri kapsamındaki ihtiyaçlarının altını çizmek suretiyle kendi
ihtiyaç ve beklentilerini masaya yatırmıştır. Daha sonra, kız çocuklarının
güçlenmesine yönelik çalışmaların temel unsuru olarak görülen ve 21. yüzyılın
gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanmaları ve böylece hem kendileri hem de
toplum için değişim yaratacak bireyler haline gelmelerine katkı sağlayacak
olan koruyucu, kapsayıcı ve dönüştürücü eğitim ihtiyacı tartışılmıştır. Son
olarak, bilim insanları ve kadın rol modeller, kız çocuklarına bilim, teknoloji,
mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında sunulan eğitim olanaklarını ele
almıştır.
Dünya genelinde gösterilen ilgiye paralel olarak, Uluslararası Konferans’ın odak noktası da güçlenen kız çocuklarının refah içinde, huzurlu ve dayanıklı toplumların inşa edilmesinde sosyal değişimin aktörleri sıfatıyla yürüttükleri çalışma ve gayretler olmuştur.
I. VIZYONUMUZ: REFAH IÇINDE, HUZURLU VE DAYANIKLI TOPLUMLARIN INŞASI IÇIN KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESI
9
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
Dünyanın çeşitli bölgelerinde süregelen ve ergen kız çocuklarının çağın
gerisinde kalmasına neden olabilecek toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine
ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlamasında sürdürülebilir kalkınma
hedeflerinin (SKH) oynadığı önemli role ilişkin ortak anlayış konferansın açılış
bölümünde yapılan tüm konuşmalara yansımıştır.
Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner konuşmasında şu
ifadelere yer vermiştir:
Aslına bakarsanız genç kızlarımızın ve kadınlarımızın güçlenmek için
destek almaya ihtiyaçları yok. Zira onlar zaten güçlü. Bu noktada asıl
yapılması gereken onların güçlü yanlarını vurgulamak, bu güçlerini
sergilemelerinin önündeki engelleri kaldırmaktır.
UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle adına konuşma yapan
UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman şunları kaydetmiştir:
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, dünyamızın hızla değişen, dinamik
koşullarında kız çocuklarının oynayabileceği ve oynamak zorunda olduğu
hayati rolü dikkate alarak, 2030 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliğinin
sağlanması ve kız çocuklarının güçlenmesine ilişkin açık ve net hedefler
ortaya koymaktadır. Bu hedeflere ulaşmak için, SKH kapsamında kız
çocuklarıyla ilgili 44 gösterge belirlenmiştir. Bu göstergeler hem kilit
paydaşların ihtiyaç duyduğu verileri toplamamıza ve ölçmemize hem de
etkili politika ve müdahale faaliyetleri oluşturmamıza yardımcı olacaktır.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Ne Durumdayız?
Konferans boyunca yapılan tüm konuşmalarda ergen kız çocuklarını
mevcut potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmekten alıkoyan engellere
değinilmiştir. UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı, 131 milyondan fazla
kız çocuğunun okula gidemediğini aktarmıştır. 20 yaşın altındaki her 10
kız çocuğundan yaklaşık birinin cinsel şiddete maruz kaldığını belirten
Zicherman, 700 milyondan fazla kadının 18 yaşından önce evlendirildiğini
ve bu yıl içinde bu sayıya 15 milyon kız çocuğunun daha ekleneceğini dile
getirmiştir. BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa da, hazırlanan
raporlardan elde edilen bilgilere göre erkek çocuklarına kıyasla 10 yaşındaki
kız çocuklarının daha fazla ev işi yaptığını, ücretsiz işlerde çalıştırılma
oranlarının daha yüksek olduğunu ve her 10 dakikada bir, şiddete maruz kalan
bir kız çocuğunun yaşamını yitirdiğini ifade etmiştir.
Konferans boyunca yapılan tüm konuşmalarda ergen kız çocuklarını mevcut potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmekten alıkoyan engellere değinilmiştir. UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı, 131 milyondan fazla kız çocuğunun okula gidemediğini aktarmıştır.
UNICEF Turkiye Temsilci Yardımcısı
Nona Zicherman
10
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin boyutu, eğitim ve işgücü istatistiklerinde
de açıkça görülmektedir. Konuşmasının bir bölümünde TÜİK verilerini
paylaşan BM Kadın Birimi Ülke Program Direktörü Fulya Vekiloğlu, Türkiye’de
okuma-yazması olmayan kadınların sayısının erkeklerden 5 kat fazla
olduğunu aktarmıştır. 25 yaş ve üzeri lise ve lisans mezunlarının toplam
nüfus içerisindeki oranının %19,5 olduğunu ifade eden Vekiloğlu, bu oranın
erkeklerde %23,5, kadınlarda ise %15,6 olduğunu dile getirmiştir. Ön lisans
mezunlarının oranının %15,5 olduğunu, aynı kategoride erkeklerin oranının
%17,9, kadınlarının oranının %13,1 olduğunu belirtmiştir. Bu oranların doğal bir
sonucu olarak da, kadınların işgücüne katılım oranının oldukça düşük olması
hiç de şaşırtıcı değildir. Türkiye’de 15 yaş ve üzeri nüfusun işgücüne katılım
oranı %51,3’tür. Bu rakam erkeklerde %71,6, kadınlarda ise yalnızca %31,5’tir.
Eğitimdeki bu eşitsizlikler giderilmediği sürece kadınların ve kız çocuklarının
sürdürülebilir kalkınmanın temel aktörleri haline gelmesi bir hayal olmaktan
öteye gidemeyecektir.
Vekiloğlu’nun da değindiği üzere, ergen kız çocukları alanında gösterilen
tüm gayretler ve yapılan yatırımlara rağmen şöyle bir tabloyla karşı karşıya
bulunmaktayız:
• Dünya genelinde kız çocuklarının temel eğitim haklarından eşit olarak
faydalandığını görmemiz için 95 yıl,
• Parlamento düzeyinde kadınların siyasi yaşama eşit olarak katıldığına tanık
olmak için 50 yıl,
• Kadınların erkeklerle eşit maaş aldığını görmemiz içinse 170 yıl beklememiz
gerekiyor.
Bu bağlamda, konferans katılımcıları, yalnızca kız çocukları için değil,
toplumun bütünü için dünyamızın geleceğine yapabileceğimiz en iyi yatırımın
eğitim olduğunu vurgulamıştır.
I. VIZYONUMUZ: REFAH IÇINDE, HUZURLU VE DAYANIKLI TOPLUMLARIN INŞASI IÇIN KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLENMESI
“Kız çocuklarının eğitimine daha fazla bütçe ayırsaydık, karar mekanizmalarında daha fazla kadın olsaydı; küresel ısınma gibi dünya meselelerine belki daha iyi sahip çıkar, daha etkili çözümler üretebilirdik.”
Aydın Doğan Vakfı Başkanı
Hanzade Doğan Boyner
11
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
En iyi yatırım eğitim!
UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman şunları ifade etmiştir:
“Sağlamakla yükümlü olduğumuz olanaklardan yararlanmaları ve
gerçek anlamda güçlenmeleri için, kız çocukları 21. yüzyılın zorluklarının
üstesinden gelebilecek şekilde bilgi ve beceriyle donatılmalıdır. Bu
sadece kız çocukları için değil, aynı zamanda müreffeh, barışçıl ve dirençli
toplumlar oluşturmak için de gereklidir. Kız çocuklarımızın eğitim ve
güçlenmesine yatırım yaparak, yalnızca onların geleceklerine değil,
insanlığın geleceğine de yatırım yapıyoruz”. (Nona Zicherman, UNICEF
Türkiye Temsilci Yardımcısı)
BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi ve Azerbaycan & Gürcistan Ülke Direktörü
Karl Kulessa konuşmasında şunları dile getirmiştir:
“Kız çocukları için sihirli rakam 10’dur. Bir kız çocuğu 10 yaşına geldiğinde
haklarını kullanmaya, eğitimini sürdürmeye ve sağlıklı kalmak için
yapması gerekenleri yapmaya, kısaca geleceği ile ilgili kararları almaya
başlayabilir. Böylece hem kendisi hem çevresindekiler bundan fayda
sağlar. 15 yıl sonra dünyanın nasıl bir yer olacağını, bugün 10 yaşındaki
bir kız çocuğunun potansiyeline ulaşabilmesi için gösterdiğimiz çaba
belirler” (Karl Kulessa, BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi ve Azerbaycan &
Gürcistan Ülke Direktörü)
BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
(UNDP) Mukim Temsilcisi Irena Vojáčková-Sollorano ise konferans öncesinde
düzenlenen toplantıda yaptığı açıklamada şunları kaydetmiştir:
“11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde, ekonomik ve sosyal hayatta
toplumsal cinsiyet bakış açısının önemini vurguluyoruz. Bugün
kimseyi ama özellikle kız çocuklarını geride bırakamayacağımızı
herkese hatırlatıyoruz; çünkü kız çocukları erkek çocukları ile birlikte
geleceğimizin toplumlarını inşa edecekler. Onların güçlenmesi
sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmaya biraz daha yakınız
demektir, tüm erkek ve kız çocuklarını, bizleri daha iyi bir gelecek bekliyor
demektir.” (Irena Vojáčková-Sollorano, BM Türkiye Mukim Koordinatörü
ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Mukim Temsilcisi)
“Sağlamakla yükümlü olduğumuz olanaklardan yararlanmaları ve gerçek anlamda güçlenmeleri için, kız çocukları 21. yüzyılın zorluklarının üstesinden gelebilecek şekilde bilgi ve beceriyle donatılmalıdır.”
UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı
Nona Zicherman
II. KILAVUZUMUZ
12
KORUYUCU, KAPSAYICI VE DÖNÜŞTÜRÜCÜ EĞİTİM
13
14
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
II. KILAVUZUMUZ: KORUYUCU, KAPSAYICI VE DÖNÜŞTÜRÜCÜ EĞITIM
Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner’in de açılış konuşmasında
vurguladığı üzere, “dünyayı kurtarmak istiyorsak, kızların eğitimine
yatırım yapmalıyız!”. Özellikle ortaöğrenime yatırım yapmak, bu gayret
içerisinde hayati önem taşımaktadır. UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı
Nona Zicherman, eğitime erişimin tam olarak etkili olabilmesi için eğitimin
nitelik ve kapsayıcılığının da eş zamanlı olarak arttırılması gerektiğini
belirtmiştir. Eğitim, çocukları birer birey olarak geliştiren, onlarda özgüven
inşa eden ve onları risk almaya teşvik eden koruyucu bir ortam sunmalıdır.
Kız çocukları okula giderken, iş piyasasına atılmaya ve teknolojinin hüküm
sürdüğü, çağdaş bir dünyaya adapte olmaya teşvik edildiklerini ve buna hazır
olduklarını hissetmelidir.
Kız çocuklarının içinde yaşadıkları dünyayı değiştirebilmek için ihtiyaç
duydukları desteği almaları ve kendilerinde bu gücü görebilmeleri için
koruyucu, kapsayıcı ve dönüştürücü bir eğitim ortamının sunulması şarttır.
Konferansın ilk panel oturumunda, koruyucu ve dönüştürücü eğitime
ilişkin vizyonun ortaya konulması amaçlanmıştır. Panel, Orta Doğu Teknik
Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ve Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı
Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Ecevit’in konuşmasıyla başlamıştır.
Prof. Dr. Ecevit “dönüşüm” kavramından söz ederken, kız çocuklarının
güçlenmesi için dönüşümün hangi temel alanlarda gerçekleşmesi gerektiğini
açıklamıştır. Dönüşüm gerektiren ilk alan toplumsal cinsiyet eşitsizliği, yani
ataerkil toplumda kadınlara atfedilen “değersiz” konumdur. Prof. Dr. Ecevit,
tüm sorunların aslında buraya dayandığını, bu nedenle kız çocuklarının
güçlenmesine yönelik gayretlere destek olmak istiyorsak çözmemiz gereken
ilk konunun bu olduğunu ifade etmiştir. Ataerki; aile, din veya hukuk
sistemleri gibi kurumlara yansımakta ve bu kurumlarda yeniden üretilmeye
devam etmektedir. Kız çocuklarının hayatında dönüşüm sağlanması ancak
ataerkinin bu çocukların yaşamları üzerindeki etkisinin asgari düzeye
indirilmesi ile mümkün olacaktır. Son olarak vurgulanması gereken çok
önemli bir diğer husus ise, günümüzde kadınların yaşamını güçleştiren farklı
şiddet türlerinin de türediği dikkate alınarak, “şiddet kültürü”nde dönüşüm
sağlanması ihtiyacıdır.
Kız ve erkek çocukları arasında eşitliğin tesis edilmesine ilişkin bir çerçeve
çizen Prof. Dr. Ecevit, yukarıda söz edilen alanlarda Türkiye’nin önemli bir yol
kat ettiğini; ancak, hâlen atılması gereken bir takım adımların bulunduğunu
ifade etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti devleti, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle
ilgili Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne yerel düzeyde ulaşılması amacıyla
yürütülen çalışmalar kapsamında, Kalkınma Bakanlığı ile eşgüdüm içerisinde
hareket eden icracı bakanlıklar yoluyla, kadına yönelik şiddetle mücadele
ile kadınlar ve kız çocuklarının güçlenmesi alanlarında ulusal strateji ve
eylem planları hazırlamaktadır. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın
Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’ne (CEDAW) 1985 yılında taraf olan
“Kız çocuklarının içinde yaşadıkları dünyayı değiştirebilmek için ihtiyaç duydukları desteği almaları ve kendilerinde bu gücü görebilmeleri için koruyucu, kapsayıcı ve dönüştürücü bir eğitim ortamının sunulması şarttır.”
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ve Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Yıldız Ecevit
15
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Kadın-erkek eşitliğine ilişkin yasal ve kurumsal çerçeve mevcut olmasına rağmen; eğitim, siyasi yaşama katılım, işgücüne katılım ile ayrımcılık ve şiddetten korunma alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için daha fazla adım atılması gerekmektedir.
Türkiye, Sözleşme’nin İhtiyari Protokolü’nü de 2002 yılında imzalamıştır. 2012
yılında Türkiye, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi
ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni (İstanbul
Sözleşmesi) kabul eden ilk ülke olmuştur. Kadın-erkek eşitliğine ilişkin yasal
ve kurumsal çerçeve mevcut olmasına rağmen; eğitim, siyasi yaşama katılım,
işgücüne katılım ile ayrımcılık ve şiddetten korunma alanlarında toplumsal
cinsiyet eşitliğinin sağlanması için daha fazla adım atılması gerekmektedir.
Kız çocuklarının güçlenmesine ilişkin vizyona değinen Prof. Dr. Ecevit, kız
çocuklarının yaşamında “sağlamlaştırılması” gereken beş temel alanı şöyle
sıralamıştır: 1) ayrımcılıkla mücadele etme becerisini kazanma 2) öz saygı
veya öz saygının pekiştirilmesi 3) kız çocuklarının kaynaklara erişimi
4) ekonomik özerklik 5) eğitime erişim. Bu bağlamda, Prof. Dr. Ecevit,
eğitimin çocuklara yalnızca bilgi sunmanın ötesine geçmesi ve toplumsal
cinsiyet eşitliği, dönüşüm ve güçlenme gibi kavramların içselleştirilmesini
de kapsaması gerektiğini dile getirmiştir. Prof. Dr. Ecevit konuşmasının son
bölümünde şunları vurgulamıştır.
Hepimiz kız çocuklarına yatırım yapmalı, onların sesini duyurmalı ve
kendilerini geliştirmek için ihtiyaç duydukları her şeyi onlara sunmalıyız.
(Prof. Dr. Yıldız Ecevit)
Koruyucu ve Güvenli Bir Eğitim Ortamı
Hindistan’da faaliyet gösteren Sayfty’nin Kurucusu ve Başkanı Dr. Shruti
Kapoor, koruyucu ve dönüştürücü bir eğitim ortamının inşa edilmesi
hususunda yukarıda çizilen çerçeveye paralel olarak, eğitimin aynı zamanda
cinsiyete dayalı şiddete karşı sesini yükseltebilen kız çocuklarının güçlenmesi
demek olduğunun altını çizmiştir. 2013 yılında Dr. Shruti Kapoor tarafından
kurulan Sayfty’nin amacı Hindistan’da yaşayan kadınlar ve kız çocuklarını
şiddete karşı eğitmek ve güçlendirmektir. Kuruluş, kadına karşı şiddet
alanındaki mevzuat ve yasal haklara ilişkin farkındalık yaratmanın yanı sıra
kadınların güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmaları kapsamında meşru
müdafaa eğitimleri vermekte, dijital araçlar ve kişisel deneyim paylaşımı gibi
yöntemler kullanmaktadır. Dönüştürücü eğitime güvenlik penceresinden
bakan Dr. Kapoor’a göre eğitim, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin göz ardı
edilemeyecek ve edilmemesi gereken bir sorun olduğunu anlatmak ve bu
konuda farkındalık yaratmak demektir.
16
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
II. KILAVUZUMUZ: KORUYUCU, KAPSAYICI VE DÖNÜŞTÜRÜCÜ EĞITIM
Dr. Kapoor’un da dile getirdiği üzere, zararlı ve ayrımcı yasa ve uygulamaların
ortadan kaldırılmasında devletlerin üstlendiği rol hayati önem taşımaktadır.
Devletler, herkesin eğitime eşit şekilde erişmesini sağlayacak eğitim
politikaları uygulamalı, aileleri kız evlatlarını okula göndermeye yönlendirecek
yaptırım tedbirleri almalı ve bakanlar kurulu/meclis gibi mecralarda kadınların
görev almasını sağlayarak toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmelidir.
Konuşmasında ebeveynlere seslenen Dr. Kapoor, aileleri ‘toplumsal cinsiyet
kalıplarının tuzağına düşmemeleri’ konusunda uyarmış ve ebeveynlerin
çocuklarını toplumsal cinsiyet kalıplarına meydan okuyan kitaplar, oyuncaklar
ve rollere yönlendirmeleri gerektiğini ifade etmiştir.
Kız çocuklarının eğitime erişim sorununun yalnızca onları okula göndermekle
çözülemeyeceğini vurgulayan Dr. Kapoor, eğitimin kız çocuklarının
güvenliğinin güvence altına alınması ve şiddete karşı korunmasına yönelik bir
araç olarak kullanılması gerektiğini dile getirmiştir. Ebeveynler de toplumsal
cinsiyet, cinsellik ve cinsel şiddet gibi konuları çocuklarıyla tartışmaktan
korkmamalıdır. Öğretmenler ve okul idarecilerine de seslenen Dr. Kapoor,
okullarda her türlü cinsel şiddete ‘sıfır tolerans’ politikası çerçevesinde
yaklaşmanın önemine işaret etmiştir. Eğitim sisteminin, çocuklara güvenli
ve tehlikeli dokunuşun ne demek olduğunu da öğretmesi gerektiğini, bu
sayede çocukların uygunsuz davranışlara maruz kalmaları halinde durumun
farkına varıp yardım isteyebileceğini dile getirmiştir. Kız ve erkek çocuklarına
saygı ve rıza kavramlarının yanı sıra karşılıklı saygının öneminin ve bir kişi
‘hayır’ dediği zaman bunun ‘hayır’ demek olduğunun çok erken yaşlardan
itibaren öğretilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Kapoor, konuşmasının son
bölümünde seyirciler arasında yer alan genç kadınlar ve kız çocuklarına şöyle
seslenmiştir:
Eğitim, elinizdeki en güçlü araçtır. Şiddetle ilgili mevzuatın yanı sıra
güvenliğinizi sağlamak, ihbarda bulunmak ve bu soruna karşı sesinizi
duyurmak için yapmanız gerekenler konusunda kendinizi eğitin.
(Dr. Shruti Kapoor)
“Devletler, herkesin eğitime eşit şekilde erişmesini sağlayacak eğitim politikaları uygulamalı, aileleri kız evlatlarını okula göndermeye yönlendirecek yaptırım tedbirleri almalı ve bakanlar kurulu/meclisgibi mecralarda kadınların görev almasını sağlayarak toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmelidir.“
Ekonomist-Sayfty’nin Kurucusu ve Başkanı
Shruthi Kapoor
17
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Eğitimde Kapsayıcı Yaklaşım
Konferansta tartışılan bir diğer husus olan koruyucu eğitim ortamı, özellikle
ulaşılması güç nüfus gruplarına yönelik kapsayıcı yaklaşım çerçevesinde ele
alınmıştır. Dr. Nayla Zreik Fahed, kanserle mücadele eden çocukların okulu
bırakmasını önlemek amacıyla bu çocuklara yönelik alternatif çözümler
üretmek için 2013 yılında kurulan Lübnan Alternatif Öğrenme Girişimi
(LAL) örneğini anlatmıştır. Suriye insani krizi sonrasında, Suriyeli mülteci
çocukların Lübnan eğitim sistemine uyum sağlamasına yardımcı olacak
yaratıcı ve etkin çözümlerin üretilmesi ihtiyacı gündeme gelmiştir. Dr. Nayla
Zreik Fahed, Lübnan Alternatif Öğrenme Girişimi (LAL) ile Malala Vakfı’nın
ortaklığında yürütülen Tabshoura projesini anlatan bir sunum yapmıştır.
Kanserle mücadele eden çocuklardan ilham alan proje, çocukların bu süreçte
de eğitimden mahrum kalmaması için alternatif eğitim modelleri geliştirmeyi
hedeflemektedir. Proje, çocukların nerede olurlarsa olsunlar eğitimlerini
sürdürmelerini sağlayan bir modeli esas almaktadır. Modelin en temel unsuru
ise (11-18 yaş aralığındaki) kız çocuklarının teknoloji yoluyla STEM becerileri
kazanarak güçlenmesidir. Kız çocuklarının matematik branşlarında başarılı
olamayacağı iddiasını yansıtan toplumsal cinsiyet kalıplarına savaş açan
program, mülteci kız çocuklarını güçlendirerek kadınların bilimsel dallarda
ilerleyemeyeceği yönündeki kalıp yargıyı kırmayı amaçlamaktadır. Dr. Fahed,
projede yer alan mülteci kız çocukları tarafından dile getirilen şu ilham verici
ifadeleri aktarmıştır:
“Evimizi yeniden inşa edebilmek için mühendis olmak istiyorum.”
(Hana, 13 yaşında, Bekaa’da bir kampta yaşıyor.)
“Yaşayabileceğimiz güzel iç mekânlar tasarlamak için iç mimar olmak
istiyorum.” (Dalaa, 14 yaşında, Ersal’da bir kampta yaşıyor.)
“Bilgisayarda çalışmayı çok seviyorum. Bilgisayar bilimi okumak
istiyorum.” (Ola, 15 yaşında, Sayda yakınlarında terk edilmiş bir okul
binasında yaşıyor.)
“Ben doktor olmak istiyorum! Hemşire değil! Gerçek bir doktor!”
(Khawand, 17 yaşında, Beyrut’un Dekwaneh bölgesinde bir bodrum
katında yaşıyor.)
“Kız çocuklarının matematik branşlarında başarılı olamayacağı iddiasını yansıtan toplumsal cinsiyet kalıplarına savaş açan Tabshoura programı, mülteci kız çocuklarını güçlendirerek kadınların bilimsel dallarda ilerleyemeyeceği yönündeki kalıp yargıyı kırmayı amaçlamaktadır.”
Lübnan Alternatif Öğrenme Girişimi Kurucusu
Dr. Nayla Zreik Fahed
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
III. SESIMIZ:ÇOCUK VE GENÇLER HAYALLERİNİ VE İHTİYAÇLARINI TARTIŞIYOR
ÇOCUK VE GENÇLER HAYALLERİNİ VE İHTİYAÇLARINI TARTIŞIYOR
III. SESIMIZ
18
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
19
20
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
III. SESIMIZ: ÇOCUK VE GENÇLER HAYALLERINI VE IHTIYAÇLARINI TARTIŞIYOR
Konferans, Türkiye’nin farklı şehirlerinden, Suriyeli çocuklar da dahil olmak
üzere 47 çocuğu ‘21’inci Yüzyılda Sosyal Değişimin Aktörleri olarak Kız
Çocukları’ temalı Gençlik Çalıştayı’nda2 buluşturmuştur. Toplumsal
cinsiyet eşitliğini geliştirmek için kapasitelerini artırmaya yönelik olarak
öncelikle çocuk hakları ve katılım konularında eğitim alan çocuklar, katılımcı
yöntem ve tartışmalarla aile desteği, toplumsal katılım, dönüştürücü eğitim
ve teknoloji gibi konuları tartışmışlar; bunların, kendi geleceklerine ve
toplumlarına olumlu katkı sağlamaktaki rolü hakkında görüş alışverişinde
bulunmuşlardır. Çalıştay kız ve erkek çocuklarının hem ulusal hem de küresel
düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği gündemine yapabilecekleri katkı hakkında
tartışmaları için bir platform oluşturmuştur.
Çalıştaya katılan çocuk ve gençler, ‘Genliğin Sesi’ adlı çevrimiçi platform ile
tanıştırılarak bu uygulamanın kullanımıyla ilgili bir eğitim de almışlardır. 1995
yılında UNICEF tarafından gençlerin dünyalarını etkileyen birçok konuda daha
fazla bilgi sahibi olmasına katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirilmiş olan
‘Gençliğin Sesi’ adlı platformda, ‘dijital haritalandırma’ yapılmaktadır. Dijital
haritalandırma seçilmiş fotoğraf ve yazılardan oluşan verilerin GPS’i (Coğrafi
Konumlama Sistemi) olan akıllı telefonlar aracılığıyla dijital bir harita üzerine
yüklenmesiyle gerçekleşmektedir. Gençler bu harita ile kendilerini ifade
edebilir, çevrelerinde çocuk hakları ile ilgili olumlu ve olumsuz gördükleri
alanları platform aracılığı ile ailelere, topluma, ulusal ve uluslararası karar
alıcılara ve kendi yaşıtlarına duyurabilirler. “Gençliğin Sesi” kullanıcılara
çevrimiçi bir topluluk sunmakta, böylece gençler için güçlendirme ve beceri
geliştirme aracı olmaktadır.
Dijital haritalama eğitiminin ardından Gençlik Çalıştayı’nın katılımcıları,
İstanbul’da bir günlük bir saha gezisi gerçekleştirerek, görüşmeler yapmışlar
ve bu görüşmelere dayalı olarak konferansın temasını yansıtacak şekilde
eğitimin değeri, çocuk koruma alanları ve toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında
hikayeler yazmışlardır3.
Çalıştaya katılan çocuk ve gençler, ‘Genliğin Sesi’ adlı çevrimiçi platform ile tanıştırılarak bu uygulamanın kullanımıyla ilgili bir eğitim de almışlardır.
2 Çalıştay programı ektedir.3 Hikayeler ekte yer almaktadır.
21
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Mülteci kız çocuklarının dayanıklı toplumların inşa edilmesi kapsamındaki ihtiyaç ve isteklerini teyit eden Suriyeli çocuklar, toplum içinde nasıl dışlandıklarına dair kişisel tecrübelerini paylaşmıştır.
Aralarında mülteci çocukların da olduğu, çalıştay katılımcısı çocuk ve gençler
tarafından seçilen 10 çocuk, dijital haritalama etkinliğinin çıktılarını paylaşmak
ve konferans konusuyla ilgili görüş ve önerilerini aktarmak üzere Gençlik
Paneli’nde sahne almışlardır. Kapsayıcı eğitim ve mülteci çocukların eğitim
hakkı bu panelde çocuklar tarafından ele alınan konular içerisinde yer almıştır.
Ailelerin çocuk hakları ve özgürlükleri konusundaki “farkındalık eksikliği” ve
özellikle mülteci çocukları etkileyen “maddi sorunlar” kız çocuklarının okula
gidememesinin en önde gelen sebepleri arasında gösterilmiştir. Mülteci
çocuklar ve engelli çocuklar dâhil olmak üzere tüm “dezavantajlı çocukların”
özel olarak tasarlanmış programlar vasıtasıyla desteklenmesi ve güçlenmesi
gerektiği katılımcıların vurguladığı bir diğer husustur. Gençlik Çalıştayı
katılımcıları, Türkiye’de çocuklara yönelik yeni sosyal çevreler veya
ortamlar inşa edilirken dezavantajlı çocukların içinde bulunduğu farklı
veya zorlu koşulların mutlaka dikkate alınması ve bu çocukları toplumda
daha etkin roller üstlenmeye teşvik edecek adımlar atılması gerektiğini
dile getirmiştir.
Mülteci kız çocuklarının dayanıklı toplumların inşa edilmesi kapsamındaki
ihtiyaç ve isteklerini teyit eden Suriyeli katılımcılar, toplum içinde nasıl
“dışlandıklarına” dair kişisel tecrübelerini paylaşmıştır. Ülkedeki diğer mülteci
ve sığınmacılara kıyasla daha iyi bir konumda olduğunu belirten Suriyeli bir
genç kız, Türkiye’de erişim sağlayabildiği eğitim olanakları sayesinde eczacı
olarak topluma katkı sağlamaya devam etmek istediğini ifade etmiştir.
Ravdanur Vakfı’nın kurucusu ve başkanı olan Ravdanur Cuma, dayanıklı
toplumların inşa edilmesinde sosyal değişim aktörü haline gelmesini sağlayan
kendi ilham verici öyküsünü katılımcılarla paylaşmıştır. Ravdanur Cuma 1995’te
Suriye’nin İdlib kentinde dünyaya gelmiştir. Savaşın devam ettiği günlerde 14
yaşındayken ailesiyle birlikte ülkesini terk etmek zorunda kalan ve Türkiye’nin
güneyindeki bir mülteci kampında yaşamaya başlayan Cuma, Türkiye’deki bir
üniversitede uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi okumuştur. Doğduğu şehirde
yaşayan diğer kız çocuklarının karşılaştıkları durumları gördükten sonra Cuma,
erken yaşta evliliğin kız çocukları için ölümcül sonuçlar doğurabildiğini fark
etmiş, bu nedenle kapı kapı dolaşmak ve karşılaştığı herkese okula gitmenin
faydalarını anlatmak da dâhil olmak üzere bulduğu her fırsatta bu soruna
dikkat çekmek amacıyla sesini duyurmaya çalışmıştır. Kendi adını taşıyan kâr
amacı gütmeyen kuruluşun açıldığı günden beri de çocuk yaşta evliliklerin
önlenmesi ve çocuklar ve ailelerin çocukların eğitim hakkını desteklemeye
teşvik edilmesi gibi hedeflere odaklanarak, başta eğitim hakkı olmak üzere
çocuk haklarını savunmaya ve bu alanda mücadele etmeye devam etmektedir.
Konferansın genç katılımcıları, çocuk yaşta evlilikler de dahil olmak
üzere kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü şiddetin ortadan
kaldırılması için uluslararası sözleşmelere uyma yükümlülüğünün önemini
vurgulamışlardır.
STEM, SANAT VE SPOR DALLARIYLA UĞRAŞAN KADINLAR VE KIZ ÇOCUKLARI
IV. ROL MODELLERIMIZ
22
23
24
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
IV. ROL MODELLERIMIZ: STEM, SANAT VE SPOR DALLARIYLA UĞRAŞAN KADINLAR VE KIZ ÇOCUKLARI
Tüm yaşlardan kadınların ve kız çocuklarının bilime tam ve eşit katılımını
sağlamak toplumsal cinsiyet eşitliği ve dayanıklılığın arttırılması açısından
oldukça önemlidir4. Zira bu sayede kadınlara ve kız çocuklarına; hayat boyu
öğrenme ve sosyal, ekonomik ve politik kalkınmaya daha fazla katılım
sağlamaları için gerekli olan bilgi, kapasite, yetenek, beceriler, etik değerler
ve anlayış kazandırılabilir. BM Kadın Birimi Türkiye Ülke Direktörü Fulya
Vekiloğlu’nun STEM, sanat ve spor dallarıyla uğraşan kadınlara ilişkin panelin
açılış konuşmasında altını çizdiği gibi, “toplumsal cinsiyet eşitliğine, bilim
ve teknolojiye kadın ve kız çocukları başta olmak üzere herkesin erişimini
sağlayarak ulaşabiliriz”.
Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner, “21. yüzyılın
sorunlarına çözüm bulunmasında kadınlara büyük rol düşüyor” ifadelerini
kullanmış ve kızların eğitimi için daha büyük bir bütçe hazırlanırsa ve
daha fazla kadın karar alma mekanizmalarında yer alırsa, dünyanın
sorunlarına daha etkili çözümlerin üretebileceğini eklemiştir.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH’ler) ve özellikle de Nitelikli Eğitime
ilişkin Hedef 4 ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine ilişkin Hedef 5, kadınları
yalnızca STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) ve bilgisayar
bilimleri alanlarında değil, aynı zamanda bilimsel düşüncenin gelişiminde de
yer almaya teşvik etmektedir. Ancak OECD (2015) raporunda, okula devam
eden ergen kız çocuklarının genel itibarıyla STEM alanlarında yetersiz
kaldıkları ve özgüven sorunu yaşadıkları belirtilmektedir5.
UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman’ın açılış konuşmasında
belirttiği gibi, UNESCO İstatistik Enstitüsü’ne göre (UIS), genç kadınlar STEM
ile ilgili bölümlere kayıtlı üniversite öğrencilerinin %35’ini, dünya genelindeki
bilimsel araştırmacıların ise yalnızca %28’ini oluşturmaktadır.
Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında başarılı olan kadınlara
birçok örnek verilebilse de, STEM hâlen ağırlıklı olarak erkek çocuklarının ve
erkeklerin alanı olarak görülmektedir ve kız çocuklarının ilham alabilecekleri
veya rehber edinebilecekleri kadın rol modellerin veya mentörlerin sayısı
oldukça kısıtlıdır. Dr. Fahed, sunumunda kız çocuklarının bilimle ilgili alanlarda
yer almasıyla ilgili olarak, “güzel kızlar matematik okuyamaz”, “erkek gibi kariyer
yapan kadın, evlenecek adam bulamaz” ve “kadınlar nicel odaklıdır, erkekler
nitel odaklıdır” gibi basmakalıp düşüncelerin var olduğunu ifade etmiştir6.
4 United Nations Commission on the Status of Women Report (Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu Raporu) Ref: E/CN.6/2011/12 http://www.un.org/en/ga/search/view_doc.asp?symbol=E/2011/27 5 OECD (2015) The ABC of Gender Equality in Education: Aptitude, Behavior, Confidence (Eğitimde Cinsiyet Eşitliğinin ABC’si: Kabiliyet, Tutum, Özgüven)6 Dr. Fahed’in Lübnan Alternatif Eğitim (LAL) kurumu ve Malala Vakfı iş birliğinde gerçekleştirilen Tabshoura projesinde yer alan mülteci kız çocuklarına ilişkin sunumundan alınmıştır.
“Yaşanan toplumsal cinsiyet ayrımı, toplum için kaybedilen devasa bir fırsata işaret etmektedir. Birçok kız çocuğu ciddi katkılar sunabilecekleri yeni ve mevcut alanlarda başarılı birer kariyer izlemekten alıkoyulmaktadır.”
UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı
Nona Zicherman
25
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Konferansa, basmakalıp düşüncelere meydan okuyan ve dünya genelinde kız
çocukları için birer ilham kaynağı ve rol model olan, bilim ve teknoloji alanlarında
kariyer yapmış kadınlar katılmıştır:
Dr. Nisreen EL-HASHEMITE, Kraliyet Bilim Akademisi (RASIT) Yönetim Kurulu
Başkanı
Bu yıl gerçekleştirilen konferansın açılış konuşması, Kraliyet Bilim Akademisi
(RASIT) Yönetim Kurulu Başkanı ve Bilim Kadınları Uluslararası Cemiyeti (Women
in Science International League) Başkanı Dr. Nisreen El-Hashemite tarafından
yapılmıştır.
Prenses Dr. El-Hashemite, uluslararası alanda tanınan bir tıp doktoru ve bilim insanı
olmasının yanı sıra, fen bilimleri, sanat, edebiyat ve insani yardım gibi alanlarda
da ödül sahibidir. Kendisi dünyada bilim ve tıp alanlarında nitelik sahibi ilk Kraliyet
Prensesidir ve aynı zamanda Biyomedikal Bilimler mezunu, tıp doktoru ve insan
genetiği alanında doktora derecesine sahiptir. Dr. El-Hashemite, bilim kariyerine
2007 yılında, bağlı olduğu Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde son vermiş ve
kendisini Royal Academy of Science International Trust (RASIT) ve programları
aracılığıyla, dünya genelindeki Bilim, Teknoloji ve Tıp Eğitimi ve Araştırmaları’na
adamıştır. Şu an MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) Bölgesi’nde Bilim ve İnovasyon
için Uluslararası Tıp ve Halk Sağlığı Enstitüsü bünyesinde görev yapmaktadır. Aynı
zamanda, özellikle Iraklı çocuklar ve kadınlar olmak üzere, herhangi bir konuda
yardıma ihtiyaç duyan kişilere hizmet götürmek için çalışmaktadır.
Dr. El-Hashemite tarafından geliştirilen ve tek hücreden kaynaklanan tek gen
bozukluğunu tanıyan yöntem bugün 100’den fazla merkezde önleyici prosedür
olarak kullanılmaktadır. Dr. El-Hashemite, konferans sırasında bugüne dek cinsiyeti
nedeniyle karşılaştığı sorunları da paylaşmıştır. İlham veren konuşmasında kız
çocuklarının fen bilimlerinde kariyer yapabilmeleri için daha güçlü yerel, ulusal
ve uluslararası politikalara, eşit ücret ve ücretli hamilelik izni ile ilgili daha fazla
politikaya ihtiyaç duyulduğunu vurgulamıştır. Kadın bilim insanlarının sayısı hâlen
düşük düzeyde seyrettiğinden, Dr. El-Hashemite kadın bilim insanlarının birer rol
model olarak görünürlük düzeylerinin arttırılması gerektiğine de değinmiştir ve bu
amaçla TV dizilerinde kadınların fen bilimlerindeki rolünün daha fazla yansıtılmasını
önermiştir. Dr. El-Hashemite, açılış konuşmasını şu sözlerle tamamlamıştır:
“Dünyanın karşılaştığı sorunlara yönelik çözümlerin birçoğunun temeli
fen bilimlerinde yatmaktadır. Kadınlar bilimin, teknolojinin, mühendislik
veya matematik alanlarının birer parçası haline gelmedikçe, dışlanmış
hissetmeye devam edecektir. Bilim ve teknoloji geleceğimizdir ve bu
gelecek hepimizin geleceğidir”.
“Dünyanın karşılaştığı sorunlara yönelik çözümlerin birçoğunun temeli fen bilimlerinde yatmaktadır. Kadınlar bilimin, teknolojinin, mühendislik veya matematik alanlarının birer parçası haline gelmedikçe, dışlanmış hissetmeye devam edecektir. Bilim ve teknoloji geleceğimizdir ve bu gelecek hepimizin geleceğidir.”
Kraliyet Bilim Akademisi (RASIT) Yonetim Kurulu Başkanı
Dr. Nisreen EL-HASHEMITE
26
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
IV. ROL MODELLERIMIZ: STEM, SANAT VE SPOR DALLARIYLA UĞRAŞAN KADINLAR VE KIZ ÇOCUKLARI
Canan Dağdeviren
Dr. Canan Dağdeviren, MIT Media Lab. Araştırmacısı olarak görev
yapmaktadır. Dağdeviren, doktorasını Illinois Üniversitesi’nde, Malzeme Bilimi
ve Mühendisliği alanında yapmıştır. Harvard Üniversitesi Akademisyenler
Topluluğu’nun genç bir üyesi olarak, MIT David H. Koch İntegratif
Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nde doktora sonrası araştırmalar yürüten
Dağdeviren, istendiğinde eşzamanlı olarak ilaç verebilen ve Parkinson
hastalığı gibi nörolojik rahatsızlıkların tedavisi için sinirsel aktiviteyi hassas
ve seçici şekilde elektriksel olarak modüle eden çok fonksiyonlu, minimal
invaziv beyin problarının tasarımı ve üretimi üzerine çalışmalar yapmıştır.
Dağdeviren’in araştırması, doğadan ve insan vücudundan gelen hayati
bilgilerin çeşitli fiziksel şablonlarda “kodlandığı” ve uygun kod çözücülerin
(dekoderlerin) söz konusu şablonları yararlı sinyallere ve /veya enerjiye
“dönüştürebileceği” (şifresini çözebileceği) inancı üzerine kurulmuştur.
Dağdeviren 2015 yılında MIT Technology Review tarafından “35 Yaş Altı 35
Yenilikçi” (mucit kategorisinde) arasına seçilmiştir.
Kişisel başarı öyküsünü dinleyicilerle paylaşan Dr. Dağdeviren, konuşması
sırasında bilime çok küçük yaşlardan itibaren ilgi duyduğunu, ailesinin
kendisine çok büyük destek sağladığını, elektron mikroskobuyla tanıştıktan
sonra bilime yönelik isteğini fark ettiğini vurgulamıştır. Mustafa Kemal
Atatürk’ün meşhur bir sözü olan “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” ifadesini
alıntılayan Dağdeviren, bilimin, tüm insanları aynı çatı altında toplayan tek
kavram olduğunu belirtmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün meşhur bir sözü olan “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” ifadesini alıntılayan Dr. Canan Dağdeviren, bilimin, tüm insanları aynı çatı altında toplayan tek kavram olduğunu belirtmiştir.
MIT Media Lab. Araştırmacısı
Dr. Canan Dağdeviren
27
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Müjde Esin
Müjde Esin, Beykent Üniversitesi İletişim ve Tasarım lisans bölümünü
şeref derecesiyle tamamlamıştır. Lisansüstü derecesini ise Westminster
Üniversitesi Medya Yönetimi bölümünde kazanmıştır. Esin, 2016 yılında
KızCode (GirlCode) adında bir sosyal girişim başlatmıştır. Türkiye ve Birleşik
Krallık’taki firmalarla iş birliği içerisinde, kız çocuklarına ve genç kadınlara
yönelik bilgisayar programlama/kodlama çalıştayları düzenlemektedir.
Çalıştayların amacı kız çocuklarına ve kadınlara, göçmen ataerkil
topluluklarda finansal bağımsızlık kazandırmaktır. KızCode girişimi 2016
yılında Junior Chamber International (JCI) yenilikçi sosyal sorumluluk
ödülüne layık görülmüştür. Esin’in ana araştırma ve proje konusu ise
toplumda çeşitlilik ve göçmen topluluklar ve azınlık gruplardaki kız
çocuklarının eğitimidir.
Ergen kız çocuklarını teknoloji alanında kariyer yapmaya teşvik eden Esin,
teknolojiye aşina olanların geleceği şekillendireceğini belirtmiştir. Bu
düşünceden hareketle Esin, kız çocuklarının teknoloji alanında, özellikle
de bilgi teknolojilerinde daha da güçlenmesi gerektiğine inanmaktadır.
Esin, konferans sırasında kız çocuklarının bilim ve teknolojiye katılarak
güçlenmesine yönelik önemli ipuçları paylaşmıştır: Öncelikle, çocuklarla
birlikte ebeveynlerin de STEM alanlarında eğitilmesi önemlidir. İkincisi,
çocuklar yaşamlarının herhangi bir noktasında hedeflerine ve hayallerine
ulaşabilmek için birilerini ikna etmek zorunda kalacaklarından, “ikna güçlerini”
arttırabilmek için ihtiyaçlarını ve isteklerini ifade edebilmeyi öğrenmelidirler.
Esin son olarak, kız çocuklarının bilim ve teknolojide güçlendirilebilmesi için
“meraklı” kız çocuklarının yetiştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Ergen kız çocuklarını teknoloji alanında kariyer yapmaya teşvik eden Esin, teknolojiye aşina olanların geleceği şekillendireceğini belirtmiştir.
Girişimci-KızCode (GirlCode)
Müjde Esin
28
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
IV. ROL MODELLERIMIZ: STEM, SANAT VE SPOR DALLARIYLA UĞRAŞAN KADINLAR VE KIZ ÇOCUKLARI
İnci Kadribegiç
İnci Kadribegiç, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir lisans öğrencisi ve
araştırmacıdır. Bilimsel başarıları ve kararlılığı sayesinde birçok ödüle layık
görülmüştür. Kendisini çocukların eğitim hakkı, özellikle de fen bilimleri
alanındaki eğitimleri hakkında farkındalık yaratacak bir kariyere adamıştır.
Kadribegiç, konuşmasına bilimin bizleri bir araya getirebilecek ve dünyada
görmek istediğimiz değişimi yaratacak tek yol olduğunu vurgulayarak
başlamıştır.
Kendi deneyimlerinden bahseden Kadribegiç, insanların özgüvenini kırmaya
çalıştıklarını ancak kendisinin tüm engellerin üstesinden “çok daha fazla
çalışarak” ve çevrimiçi kaynaklara başvurarak geldiğini; ancak hiçbir
zaman on yıl öncesine dayanan bilgileri sorgusuz sualsiz kabul etmediğini
anlatmıştır. Kadribegiç bu kapsamda tüm ergen kız çocuklarına duydukları
veya okudukları her şeye eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmalarını tavsiye
etmiştir. Diğer katılımcı bilim kadınları gibi Kadribegiç de sözlerine,
bilimin yaşamda karşılaşılan sorunlara gerçek çözümler üretebilmek için
başvurulabilecek tek mecra olduğunu vurgulayarak son vermiştir.
“Kız çocuklarına duydukları veya okudukları her şeye eleştirel bir bakış acısıyla yaklaşmalarını tavsiye ediyorum.”
Araştırmacı
İnci Kadribegiç
29
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Judit Polgar
Konferansa Macaristan’dan katılan Judit Polgar, iki olimpiyat
şampiyonluğuna sahip, tarihin en iyi kadın satranç oyuncusu olarak
bilinmektedir. 15 yaşında Bobby Fischer’in rekorunu kırarak en genç satranç
ustası unvanını elde etmiştir. 25 yıldan uzun bir süre boyunca dünyanın bir
numaralı kadın satranç ustası olarak anılmış ve bunun için Guinness Rekorlar
Kitabı’na girmiştir. Bunun yanı sıra 2005 yılında Dünya Erkekler Sıralaması’nda
ilk 10’da yer almıştır. Ağustos 2014’te Satranç Olimpiyatı’nda gümüş madalya
kazanmış ve ardından satranç yarışmalarından emekliliğini açıklamıştır. 2015
yılında Avrupa Şampiyonası’nda kaptanlık rolünü üstlenerek, Macar erkek
takımını bronz madalyaya taşımıştır. Her yıl düzenlenen Dünya Satranç
Festivali’nin ana organizatörlerinden biridir ve satranç oyuncularına ve
satrançla ilgilenen çocuklara yönelik ödüllü kitapların yazarıdır. Arzusu, bu
oyunu daha fazla teşvik etmek, genç nesillere ilham vermek ve eğitimde bir
fark yaratmaktır. Ödüllü Satranç Sarayı (Chess Palace) eğitim programı; Judit
ve ekibi tarafından, çocukların gelişimine destek olacak ve yeteneklerini
satrançla açığa çıkaracak sıra dışı bir eğitim aracı olarak geliştirilmiştir.
Eğitim programının sloganı ise şöyledir: Yaratıcı düşünmek için kendin gibi
oyna!
“21. yüzyıl kızlarının kendilerine inanmalarını istiyorum. Kız çocukları ailelerinden destek almalı ve hatta hayallerine ulaşabilmek için mentörlerle birlikte çalışmalıdır. Başarının en temel bileşenleri arasında odaklanmak, merak ve tutku yer alır.”
Satranç Ustası
Judit Polgar
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
V. SONUÇ VE GÖZLEMLER
30
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
31
32
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
V. SONUÇ VE GÖZLEMLER
BM Dünya Kız Çocukları Günü Uluslararası Konferansı’na katılan panelistlerin
üzerinde anlaşmaya vardığı temel hususlar ve öneriler aşağıda özetlenmiştir:
• Kız çocukları; güçlendirme müdahalelerinin hedefleri değil, “özneleri”
ve refah içinde, huzurlu ve dayanıklı toplumlar inşa edilmesine katkıda
bulunacak “değişimin aktörleri” olarak görülmelidir.
• Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasında ve ilgili tüm maddelerinde
öngörülen temel ilkelerden biri de, “… görüşlerini oluşturma yeteneğine
sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe
ifade etme hakkı, bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun
olarak gereken özen gösterilmek suretiyle, tanınır” hükmüdür (Sözleşme
Madde 12). Çocuklar, Sözleşme’nin devlet düzeyinde uygulanması da dâhil
olmak üzere, farklı düzeylerde politikaların oluşturulmasında yer almalıdır.
• Ergenlik çağındaki kız çocuklarına yönelik yatırımlar, dünyanın geleceğine
yapılan yatırımlardır ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, ergen kız
çocuklarının güçlenmesinde önemli paydaşların bilgilendirilmesi ve katılımı
için sahip olduğumuz en güçlü araçtır.
• Kız çocuklarının güçlenmesine yönelik gündem, erkeklerin ve erkek
çocuklarının toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalara katılımından
bağımsız görülmemelidir.
• Eğitim, kısıtlayıcı toplumsal cinsiyet normlarının dönüşümünde
kullanılacak bir araçtır. Fakat eğitimin gerçekten etkili bir şekilde
değerlendirilebilmesi için eğitime erişim tek başına yeterli olmayacaktır.
Erişimin yanı sıra eğitimde kalitenin ve kapsayıcılığın da arttırılması
gerekmektedir.
• Öğrenme ortamlarında ve öğrenim kazanımlarında kız çocuklarına yönelik
tüm ayrımcılık türlerinin sonlandırılması, değişim sağlayacak bir eğitim
için olmazsa olmazdır.
• Öğretmenlerin ve okul idarelerinin, cinsiyet ayrımcılığını ve toplumsal
cinsiyet temelli şiddeti etkili bir şekilde tespit etme ve raporlama
kapasiteleri arttırılmalıdır.
• Türkiye, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığa
son verilmesine yönelik önemli ulusal ve uluslararası taahhütlerde
bulunmuştur ve bu taahhütlerin takibine ilişkin sorumluluk hepimizin
üzerindedir.
Öğrenme ortamlarında ve öğrenim kazanımlarında kız çocuklarına yönelik tüm ayrımcılık türlerinin sonlandırılması, değişim sağlayacak bir eğitim için olmazsa olmazdır.
33
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
Tüm yaşlardan kadınlar ve kız çocukları için bilim ve teknolojiye tam ve eşit erişim ve katılım, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kız çocukları ile kadınların güçlenmesi açısından oldukça önemlidir.
• En savunmasız kadınları ve kız çocuklarını (ve erkek çocuklarını)
ayrımcılıktan koruyabilecek özel tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Söz konusu çocuk grupları arasında mülteciler, göçmenler, geçici koruma
altındaki çocuklar, engelli çocuklar, LGBTI kimliğine sahip çocuklar, çocuk
işçiliğinde yer alan çocuklar, kanunla ihtilaf halinde bulunan çocuklar, ticari
amaçlı cinsel istismar ve/veya insan kaçakçılığı mağduru çocuklar yer
almaktadır ve bu gruplara özellikle müdahale edilmelidir.
• Tüm yaşlardan kadınlar ve kız çocukları için bilim ve teknolojiye tam
ve eşit erişim ve katılım, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kız
çocukları ile kadınların güçlenmesi açısından oldukça önemlidir.
• STEM, sanat ve spor dallarıyla uğraşan kadınlar rol model olarak daha
fazla görünür kılınmalıdır.
• Programlarımızı kız çocuklarının ihtiyaçlarına göre şekillendirmemiz,
özellikle de engelli kız çocuklarının ihtiyaçlarını ve katkılarını dikkate
almamız gerekmektedir.
• Barışın inşası ve çatışma sonrası toplumsal iyileştirme çabalarında
kız çocuklarının katılımına yönelik yatırımları arttırmalıyız. Böylece kız
çocuklarının bakış açılarını ve ihtiyaçlarını iyi anlayabilir ve bunları sürece
dâhil edebiliriz.
• Acil durumlarda hesap verebilirliği sağlamak, eksikleri ve fırsatları
belirlemek ve sonuçları ve ilerlemeyi izleyebilmek için kız çocuklarına
ilişkin yüksek kaliteli, ayrıştırılmış veriler üretmeye yönelik çabalarımızı
yoğunlaştırmamız gerekmektedir.
• Önleme ve hazırlık, zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme süreçleri
de dâhil olmak üzere, acil durum yönetiminin farklı aşamalarında
kız çocuklarının rolünü sistematik bir şekilde ele alan bilgilendirici
materyallerin hazırlanmasını, dağıtımını ve kavranmasını desteklememiz
gerekmektedir.
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 1. KONFERANS PROGRAMI
34
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
35
36
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 1. KONFERANS PROGRAMI
09:30-10:00 Kayıt
10:00-10:35 Açılış
Sunucu, Özge Uzun
Açılış Konuşmaları: Hanzade Doğan Boyner, Aydın Doğan Vakfı Başkanı, Philippe Duamelle, UNICEF Türkiye Temsilcisi
Konuk Konuşmacı: Zainab Salbi, Women for Women International’ın Kurucusu, Freedom is an Inside Job Kitabının Yazarı ve #MeToo, Now What? Programı’nın Sunucusu, “Daha İyi Bir Dünya için Değişimin Temsilcileri; Kız ve Erkek Çocukları”
10:35-10:40 Barış İçin Müzik, “Brass Girls” Performansı
10:40-11:30 Panel I – Yaratıcılık ve Enerji Kaynakları: Sanat ve Sporda Kız Çocukları Açılış Konuşması: Dr. Sabine Freizer, UN Women Türkiye Ofisi Direktör Vekili Moderatör: Dr. Yeşim Gürer Oymak, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdür Yardımcısı
Panelistler: Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Baksı Kültür Sanat Vakfı Kurucusu, “Baksı Müzesinde Çocukların Sanat Yoluyla Güçlendirilmesi Çalışmaları” Dr. Yeliz Baki, Barış İçin Müzik Vakfı Kurucusu, “Müziğin Kız Çocuklarının Güçlenmesi ve Kendine Güvenlerinin Gelişmesinde Rolü” Naz Aydemir Akyol, Milli Voleybolcu, “Kız Çocuklarının Sporla Güçlenmesi için Sesini Yükselt”
11:30-11:35 Mardin Sirki Filmi ve Tanıtımı
11:35-11:45 Ara (kahve molası) (Mardin Sirki Gösterisi)
11:45-12:30 Panel II – Yaşam ve Özgürleşme İçin Rehberimiz: Kız Çocuklarının Güçlenmesinde Bilim ve Teknoloji
(“Ben İstersem” Kitabı Tanıtım Filmi)
Açılış Konuşması: Karl Kulessa, UNFPA Türkiye Temsilcisi, Azerbaycan ve Gürcistan Ülke Direktörü
Moderatör: Batuhan Aydagül, Eğitim Reformu Girişimi Direktörü
Panelistler: Derya Özkaya Matraş, Facebook Ülke Direktörü, “Daha Yeni Başlıyor” Doç. Dr. Burcu Özsoy, İTÜ Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (PolReC) Kurucu Müdürü, “Kutuplardaki Bilim İnsanları”
ULUSLARARASI KONFERANS, 11 EKİM 2018 – İSTANBUL - HİLTON CONVENTION CENTER
TEMA:“KİMSEYİ GERİDE BIRAKMA! KIZ ÇOCUKLARININ BİLİM, SANAT VE SPOR YOLUYLA GÜÇLENMESİ”
37
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
12:30-13:30 Öğle yemeği (Mardin Sirki Gösterisi)
13:30-13:40 Barış İçin Müzik Performansı
13:40-14:40 Panel III - Çocuk ve Gençler Rol Modelleriyle Buluşuyor Açılış Konuşması: Candan Fetvacı, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı
Moderatör: Özge Uzun Panelistler: Azra Akın, Sanatçı Deniz Selin Ünlüdağ, Eskrim Yıldızlar ve Gençler Avrupa Şampiyonu Edis Görgülü, Sanatçı Öznur Alumur, Altın Madalyalı Paralimpik Koşucu Songül Öden, Sanatçı
14:40-15:00 Kapanış: Gizem Nalbant, İnteraktif Dans Performansı
(Gizem Nalbant Filmi)
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 2. GENÇLIK ÇALIŞTAYI PROGRAMI
38
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
39
40
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 2. GENÇLIK ÇALIŞTAYI PROGRAMI
Dünya Kız Çocukları Günü Uluslararası KonferansıKonferans Öncesi Gençlik Çalıştayı
“Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: 21’inci Yüzyılda Sosyal Değişimin Aktörleri Olarak Kız Çocukları”
7 Ekim 2017 - Gençlik Çalıştayı 1. Gün
09:30- 10:30 Oturuma giriş – Oyun ve Güç Yürüyüşü
10:30-10:45 Ara
10:45- 12:30 Tartışma: Çocuk Hakları ve Çocukların Katılımı
12:30- 14:00 Öğle yemeği
14:00- 15:30 Rol Canlandırma: Karakterlerimizi Yaratalım! 15:30- 15:45 Ara 15:45- 17:00 Grup Etkinliği: (Aile içerisinde, okulda, ev sahibi toplulukta ve online platformlarda) daha güçlü olmak 8 Ekim 2017- Gençlik Çalıştayı 2. Gün: Gençlerin Sesi
08:30-09:00 Çocukların salona gelişi
9:00- 9:30 Açılış ve tanışma, kuralların belirlenmesi ve programın gözden geçirilmesi
9:30-10:30 Dijital haritalama nedir: Açıklama ve uygulama
10:30-11:30 Haritalanacak konuların belirlenmesi ve Çocuk Hakları, Toplumsal Cinsiyet ve Katılım hakkında tartışma ve alıştırmalar
11:30 -12:30 Öğle yemeği
12:30-13:00 Dijital güvenliğin temelleri
13:00-14:30 Dijital haritalama donanımının ve yazılımının (teknolojinin) kullanımına yönelik bilgilendirme oturumu
14:30 -15:00 Haritalama çalışması için hazırlık
15:00-16:30 Dış mekân haritalama çalışması
16:30-18:30 Raporların yüklenmesine/dijital haritanın düzenlenmesine yönelik bilgilendirme oturumu
18:30-19:00 Günün özeti
41
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
9 Ekim 2017 – Gençlik Çalıştayı 3. Gün:
09:30- 10:30 Panele hazırlık (sunucuların seçimi)
10:30-10:45 Grup sunumu ve tartışması
10:45- 12:30 Grup çalışması: Bir “değişimin aktörü” nasıl olunur?
12:30- 14:00 Grup sunumu ve tartışması
14:00- 15:00 Ara
15:00- 18:00 Kek partisi ve öğrenci korosu konseri
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 3. GENÇLIĞIN SESI
42
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
43
44
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 3. GENÇLIĞIN SESI
Gençlerin Sesi
“Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: 21’inci Yüzyılda Sosyal Değişimin Aktörleri Olarak Kız Çocukları”
8-9 Ekim 2016İstanbul
45
21’INCI YÜZYILDA SOSYAL DEĞIŞIMIN AKTÖRLERI OLARAK KIZ ÇOCUKLARI
BM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ ULUSLARARASI KONFERANSI
46
GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR
EK 3. GENÇLIĞIN SESI
BM Dünya Kız Çocukları GünüKonferansı
11 EKİM 2017 - İSTANBUL
“Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar:
21’incı ̇ Yüzyılda Sosyal Değı ̇şı ̇mı ̇n Aktörlerı ̇ Olarak Kız Çocukları”