bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti:...

36
AACHEN, DüREN, HEINSBERG VE EUSKIRCHEN İçİN TüRKçE DERGİ | 12 Bizim Aachen www.bizimaachen.de Bir Konu & İki Konuk > 14 KMI: M. Jäckle & W. Stein Sizden Gelenler > 21 Hakan Tuc Kültür & Sanat > 10 Emir Kadıoğlu Gönüllü Çalışmalar > 13 Dr. Serpil Karanfil Ücretsİz Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan REGION KONUŞUYORUZ AMA NECE KONUŞUYORUZ?

Transcript of bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti:...

Page 1: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

AAchen, Düren, heınsberg ve euskırchen İçİn türkçe Dergİ | 12bizim aachen

www.bizimaachen.de

bir Konu & İki Konuk > 14 KMI: M. Jäckle & W. Stein

Sizden Gelenler > 21Hakan Tuc

Kültür & Sanat > 10Emir Kadıoğlu

Gönüllü Çalışmalar > 13Dr. Serpil Karanfil

Ücretsİz Nisan / Mayıs 2015

Gençlik > 17Caner Erdoğan

regıon

KONUŞUYORUZ AMA NECE KONUŞUYORUZ?

Page 2: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

“Bize danışmadan karar vermeyin!“

Deutsche-Förder- Pflege:

Einfach, unkompliziert und staatlich gefördert.

Mit der Deutschen-Förder-Pflege der Barmenia sorgen Sie für

den Fall einer Pflegebedürftigkeit vor. Gleichzeitig sichern Sie

sich die staatliche Zulage.

Ihre Vorteile:

• Private Pflege-Ergänzungsversicherung: Pflegemonatsgeld

in allen Pflegestufen, auch bei Demenz

• Staatliche Förderung: 5 Euro pro Monat

• Service aus einer Hand: Die Barmenia übernimmt alle

Formalitäten und beantragt automatisch die staatliche

Zulage für Sie.

• Keine Wartezeit bei Unfällen

• Keine Gesundheitsprüfung und kein Aufnahmehöchstalter

Informieren Sie sich.

Barmenia Krankenversicherung a. G.

Hamdi Ceyhan

Kaiser-Wilhelm-Ring 27-29

50672 Köln

Mobil: (0 15 20) 9 19 19 99

[email protected]

www.barmenia.de

„Sigorta, hizmet ve güven demektir...“

Hamdi Ceyhan

Sigorta alanında 10 yıllık tecrübe Üç yıl sigorta ve finans üzerine meslek yaptıktan sonra, iki yıl sigorta uzmanlığı eğitimi aldım.

Sonrasında ozel bir eğitim alarak işyerlerini sigortalama (ticari sigorta) alanında da uzmanlaştım. 2013 yılında almış olduğum sertifika ile sigorta alanında eğitici (Ausbilder) olmaya hak kazandım. Kurmuş olduğum temsilcilik ile Aachen, Düren, Koln ve Düsseldorf şehirlerinde müşterilerime her türlü sigorta hizmetini sunmaktayım.

Generalagentur Hamdi Ceyhan | Spezialist für gewerbliche Versicherungen

Tel.: 0152 0 91 91 998 | E-Mail: [email protected]

Neden “Bize danışmadan karar vermeyin!“ diyoruz?Almanya‘da bugün yüzün üzerinde sigorta şirketi ve bu şirketlerin yaklaşık olarak 250.000 temsilciliği bulunmaktadır.

Sayıların bu kadar yüksek olması, sigorta işlemlerini herkesin yapabildiğini gostermektedir. Fakat asıl onemli olan, sozleşmeyi imzaladıktan sonra aldığınız kaliteli ve güvenilir hizmettir.

Bir sorunla karşılaştığınızda ne kadar sürede sigorta temsilcinize ulaşabiliyor ve temsilcinizden ihtiyaç duyduğunuz destek ve yardımı alabiliyorsunuz?

Işte, bu noktada bizim farkımız! Ihtiyaç duydugunuz anda, 10 yıllık tecrübemize dayanan hizmetimiz ile hemen yanınızda olmak...Yeni bir sigorta mı yaptıracaksınız veya mevcut sigortanızı alternatifleriyle karsılastırmak mı istiyorsunuz?

Mutlaka bize de sorun. Aynı şartlarda bizden daha uygun fiyata sigorta hizmeti bulmanız durumunda, size 100 € degerinde hediye çeki vermeyi garanti ediyoruz.

Page 3: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

KÜNYE

Büro saatleri: Hafta içi hergün saat 10 ile 14 arası.

3

İçİndekİler

Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEENG. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen

Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44

E-Mail: [email protected]: www.bizimaachen.de

Yayın Yönetmeni: Günal Günal

Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir, Dr. Sıla Yüce-Çıtır, Dr. Murat Kopuk, Üstün Gözler, Funda Şen, Sadık Toraman, Serpil Erdemir, Aykut Kurşuntel, Selim Atasever, Musa İrsi, Abdullah Yaşar, Emrah Güngör, Hasan Erdal.

Baskı: Mainz Druck & Verlag | Aachen

Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet)

Yasal uyarılar: Yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların yasal hakkı firmamıza aittir. Yazılı izin alınmadan hiç-bir yerde kullanılamaz; aksi durumlarda yasal işlem başlatılır. İsim belirtilerek yazılan yazıların, gönderi- len fotoğrafların sorumluluğu o kişilere aittir.

4 AkTüel | Üstün Gözler • Daha çok 60 yaş üzeri için, oturma hakkını kaybetmeden, uzun süre Almanya dışında ikamet müsaadesi nasıl alınır? • T. C. pasaportlarının harç ücretleri artırıldı! • Roetgen’de müslümanların defin işlemleri

5 ne? neRede? ne zAmAn? • Region Aachen bölgesindeki önemli internet siteleri

6 FikiR FıRTınAsı | Muhsin Ceylan • Modern çağda yalnızlaş(tırıl)ma maratonumuz...

8 sudOku sAyFAsı9 TAnıTım sAyFAsı

• Schuldnerberatung Aachen e. V.10 külTüR & sAnAT • Terapi olarak sanat - Emir Kadıoğlu: „Resim yapmadığım günler rahat edemiyorum.“12 BiR kOnudA FikRinizi AlAlım • Almanya’da olmayan ve Türkiye’den özlediklerimiz13 Gönüllü çAlışmAlAR • Dr. Serpil Karanfil: “İlk yardım hayat kurtarır!”14 BiR kOnu & iki kOnuk • Aachen Emniyet Müdürlüğü ve “Müslüman Kuruluşlar için İletişim Memurları” (KMI)16 BunlARı BiliyOR muydunuz? • Region Aachen ve biz • Her yıl sürekli tarihi değişen yaz tatilleri • Yolda önünüzdeki arabanın arkasında gördüğünüz semboller ne anlama gelir?17 Gençlik sAyFAsı • Almanya çapında VW’de yaklaşık 4.000 satıcı içinde en iyi ilk yüze girmiş bir başarı öyküsü: Caner Erdoğan18 kApAk kOnusu • Konuşuyoruz ama nece konuşuyoruz?20 BunlARı BiliyOR muydunuz? • 12 yaş altı çocuklarda mobil cihazların kullanımı yasaklanmalı!21 sizden GelenleR • Çağımızın büyük problemi: Plastik | Hakan Tuc22 yemek külTüRü • Kuzu etli tirit, çökertme kebabı, fırında kuzu kapama, zeytinyağlı kuşkonmaz, etli kuşkonmaz sarması23 kAdın sAyFAsı • Kısa boylu, kısa bacaklı kadınlar nasıl giyinmeli ve nelerden uzak durmalı? • Kararan fayans aralarını temizlemek için basit formül • Yumurta kabuklarıyla aslında birçok şey yapabileceğinizi biliyor muydunuz?24 BulmACA sAyFAsı25 yAlnız değilsin! | Dr. Sıla Yüce Çıtır • Sosyal anksiyete bozukluğu (Sosyal fobi)26 yAşAmA dAiR | Füsun Özdemir • Eşler arası iletişimi tehlikeye sokan temel nedenler28 BilmeCe sAyFAsı29 kişisel Gelişim | Hasan Erdal • Doğru nefes alma-verme 30 sAğlıklı yAşlAnmA • Ben ne yapabilirim? • Tüm yaşlar için sağlıklı yaşlanma kuralları31 önCe sAğlık | Dr. Murat Kopuk • Obezite • İlkbahar hastalıkları32 siz ve BuRCunuz • Burçların kendilerine özgü kıskançlıkları, tepkileri ve davranışları 34 çözümleR sAyFAsı • Bulmaca, sudoku ve bilmecelerin çözümleri • Bizim Aachen dergisi reklam, ilan, tanıtım fiyatları

Değerli Okurlarımız,

Haziran 2013 tarihinde yayın hayatına başlayan dergimiz, bu sayısı ile birlikte 2. yılını kutluyor. Önceleri Aachen ve ilçelerinde dağıtılan dergimizi, son iki sayıdır Düren, He-insberg ve Euskirchen şehirleriyle, bunlara bağlı ilçelerde de dağıtarak alanımızı genişlettik.

Bu iki yıllık süre içinde, öncelikle, değerli yazıları ile katkı sunan yayın kurulundaki dostlarıma, bize farklı alanlarda katkı sunan herkese, reklam veren firma, kurum ve işyerle-rine ve dergimizi büyük bir beğeniyle takip edip, okuyan siz okurlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunarım...

Bu kez kapak konusu olarak Almanya’da anadilimiz Türk-çenin gidişatını fazla bilimsel detaylara girmeden ele al-maya çalıştık. Bu konunun değişik yönlerini gelecek sayı-larımızda da ele alacağız.

Bu sayımızla birlikte, ekibimize yeni katılan Hasan Erdal ve Emrah Güngör dostlarımıza da hoşgeldiniz demek is-terim. Baştan beri söylediğimiz gibi, katkı sunmak isteyen herkese kapımız açık.

Facebook’ta bir profilimiz var: Bizim Aachen. Bizi oradan da takip edebilirsiniz. Buraya sığmayan yenilikleri oradan da paylaşıyoruz.

Önümüz bahar... Güzel günlerin keyfini çıkarın ve kendinize iyi bakın. Gelecek sayımız 29 mayıs 2015’de çıkacak.

Sağlıcakla kalın... Günal Günal

BAşlARken

Page 4: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

4

aktÜel

Roetgen mezarlığı ve müslümanların

defin işlemleri:

Roetgen’de bulunan mezarlıkta müslümanlar için tahsis edilmiş bir bölüm yoktur.

Maalesef, bir talep olması duru-munda bu mezarlıkta kefenle de-fin işlemine de izin verilmektedir.

Roetgen mezarlığında cenazele-rin yıkanması için bir gasilhane de bulunmamaktadır. Gerekli du-rumlarda Aachen civarında bulu-nan diğer kasaba camilerinin ga-silhanelerinden istifade edilebilir.

Dergimizin geçmiş sayılarında ga-silhanesi bulunan camileri kasa-ba kasaba tek tek belirtmiştim. Gerekli durumlarda o sayılarımı-za bakabilir veya beni telefonla arayabilirsiniz.

Bu konuda daha ayrıntılı bilgileri almak için başvurulacak yerin ile-tişim bilgileri şöyledir:

Roetgen BelediyesiBauamt (A60) Hauptstr. 55

52159 Roetgen

Madeleine Behlke Telefon: 02471 / 18 34

E-Posta: madeleine.behlke@ gemeinde.roetgen.de

Okurlarımıza sağlıklı bir yaşam ve huzurlu, imanlı ölüm diliyorum.

Selam ve saygılarımla...

üstün Gözler 0178 / 849 05 25

Şu anda Almanya’da yaşayan emek-li vatandaşlarımızın en büyük sorun-larından biri de, buradaki haklarını kaybetmeden uzun süre Türkiye’de kalabilmeleridir.

Yabancılar Kanununun 51. maddesine göre, Almanya dışında 6 aydan faz-la kalan bir yabancı, oturum izni her ne olursa olsun, bu oturma hakkını kaybeder.

Bazı özel durumlarda, şayet yabancı kişi herhangi bir sosyal yardım, kira yardımı, işsizlik parası almıyorsa ve süresiz oturma izni varsa, bağlı oldu-ğu yerin yabancılar dairesine müraca-at ederek, Almanya dışında altı aydan fazla kalabilmek için talepte buluna-bilir. İlgili makam tarafından o kişiye, koşullarının uygun olması durumun-da böyle bir izin belgesi verilebilir.

Bu izni almak için başvuruda gereken belgeler şunlardır:• Süresiz oturma izin belgesi (Nieder- lassungserlaubnis) ve geçerli pasaport.

• Almanya’da geçimini nasıl sağladı-ğını gösteren belge (emeklilik kartı/Rentenausweis, Alman Emeklilik Kasa-

sından alınacak) ve aldığı aylık belgesi (emekli aylığı).

• Almanya’da ikamet edilen yerdeki düzenli ödenmesi gereken kira, elekt-rik, ek giderler (Nebenkosten), su, gaz, telefon vs. giderlerin ödeme şekli ve ödendiğine dair aylık makbuz veya bankadan yapılan ödemeler için ay-lık hesap özeti (Kontoauszug). Bu bel-geler, kişi Almanya dışındayken, aylık sabit giderlerin düzenli olarak öden-diğini belgelemek için gereklidir.

İlgili yabancılar dairesi emekli, geçici emekli veya iş görememezlik belgesi olan kişilerin aylık gelirleri ve giderle-rini inceleyerek, yurtdışında kalınan süreler içerisinde sürekli ödemelerde bir sorun olmayacağına kanaat geti-rirse, yurtdışında altı aydan fazla ka-labilme izni verirler.

Verilen izinlerde “6 aydan fazla” iba-resi maalesef vatandaşımızı yanıltıyor. Çoğu vatandaşımız bunu en fazla bir yıl olarak biliyor; oysa bu izin 6 aydan fazla istendiği kadar yurtdışında kal-mayı içeriyor. Yani bir üst sınırı yok.

Üstün Gözler

Daha çok 60 yaş üzeri için, oturma hakkını kaybetmeden, uzun süre Almanya dışında ikamet müsaadesi nasıl alınır?

Yeni pasaport almak veya pasapor-tunuzu uzatmak için konsoloslukla-ra gittiğinizde sizi bir sürpriz bekliyor. Harç ücretleri artırıldı... Konuyla ilgili görüştüğümüz konsolosluk yetkilileri, yapılan zammın, harç işlemleri sırasın-da kullanılan kırtasiye malzemesinden kaynaklandığını, matbaaların bu kağıt-lara zam yaptığını belirtiyorlar.

T. C. Pasaportlarının Harç Ücretleri Artırıldı!

yeni harç ücretleri şöyle: 6 aylık süre için 72 €1 yıllık süre için 90 €2 yıllık süre için 125 €3 yıllık süre için 164 €4 veya 10 yıllık süre için 214 €

Page 5: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

5

Tel.: 02405-4089400Her an size yardima haziriz

www.melan.de

Am Gut Wolf, Aachen

17.05.

26.04.

31.05.

Breslauerstr., Aachen

Schumanstr., Würselen

5./6.4.

10.05.

internet üzerinden de basvurabilirsiniz

Pauwelsstr., Aachen

12.04.

03.05.

Uniklinik APAG P2

05.04.

03.05.

Heerweg, Düren Weisweiler, Eschweiler

26.04.

31.05.

Am Kraftwerk

Schumanstr., Würselen

19.04.

24./25.5.

toom

19.04.

17.05.

Bahnhofstr., Alsdorf

01.05.

14.05.

Debyestr., Aachen

ne? nerede? ne zaman?

Tel.: 0241-18 95 400Her an size yardima haziriz

www.melan.de

Am Gut Wolf, Aachen

13.04.18.05.

27.04.01.06.

Breslauerstr., Aachen

Schumanstr., Würselen

25.05.22.06.

toomSchumanstr., Würselen

20./21.04.11.05.

internet üzerinden de basvurabilirsiniz

Debyestr., Aachen

06.04.01.05.

Tel.: 0241-18 95 400Her an size yardima haziriz

www.melan.de

Am Gut Wolf, Aachen

13.04.18.05.

27.04.01.06.

Breslauerstr., Aachen

Schumanstr., Würselen

25.05.22.06.

toomSchumanstr., Würselen

20./21.04.11.05.

internet üzerinden de basvurabilirsiniz

Debyestr., Aachen

06.04.01.05.

Tel.: 0241-18 95 400Her an size yardima haziriz

www.melan.de

Am Gut Wolf, Aachen

13.04.18.05.

27.04.01.06.

Breslauerstr., Aachen

Schumanstr., Würselen

25.05.22.06.

toomSchumanstr., Würselen

20./21.04.11.05.

internet üzerinden de basvurabilirsiniz

Debyestr., Aachen

06.04.01.05.

REgıON AACHEN bölgEsiNDEKi öNEMli iNTERNET siTElERi

www.aachen.de

www.dueren.de

www.heinsberg.de

www.euskirchen.de

www.staedteregion-aachen.de

www.kreis-dueren.de

www.kreis-heinsberg.de

www.kreis-euskirchen.de

www.kulturportal.de

www.bizimaachen.de

www.campuslife.de

www.charlzz.com

Zurich Generalvertretung Necmi Çetir

Wilhelmstr. 38 52070 Aachen

Tel.: 0241 / 99 77 04 04 Fax: 0241 / 99 77 04 07

E-Mail: [email protected] www.zurich.de

• Kraftfahrt > PKW

• MultiPlus > Unfall > Haftpflicht> Hausrat > Wohngebäude > Rechtsschutz

• Düşük faizli ev kredisi• Özel ihtiyaç kredisi

Alles aus einer Hand!

Herşey tek elden ve sadece tek kişi muhatabınız!

MultiPlus Paketimizle rahat uyku uyuyabilirsiniz!

Bize sormadan araba sigortası yaptırmayın veya değiştirmeyin.

Tekliflerimizden yararlanın!

Page 6: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

6

fİkİr fIrTInaSI

Federal İstastik Dairesi’nin yayınladığı Almanya’da aile yapısı ile ilgili raporu görmüş olmalısınız. Oradaki sonuçla-rı görünce, insana sıkıntı basmaması mümkün değil. Rapordaki rakamlara baktığımızda, ister asli, ister yeni yer-liler arasında yalnızlık ve yalnız yaşa-yanların sayısının korkunç bir şekilde arttığını görüyoruz. Bu araştırmayla meşgul olurken, gündeme Alman-ya Fakirlik Raporu da güm diye düş-tü. İki raporu tek yazıya sıkıştırmanın doğru olmayacağından hareketle, çe- kirdek aile yapısının çatırdadığını göz-ler önüne seren, üzücü raporu ve bu-nun günlük hayatımızdaki karşılıkları-nı paylaşmak istiyorum.

Çekirdek aile çatırdamaları tabii ki sa-dece Almanya’da yaşanmıyor. Kapita-lizmin modernlik, çağdaşlık adı altın-da sunduğu, bizleri sistemli şekilde terbiye projesi, her yerde meyvasını gösteriyor. İngiliz Euromonitor İnter-national şirketinin bu konuyla ilgili son araştırmasında, dünya genelinde 1996’da yalnız yaşayan insanların sayı-sı 153 milyon iken, bu rakam 2011’de 277 milyona yükselmiş. Aile yapısıyla ilgili Türkiye İstatistik Kurumu aktüel rakamları da 2003’de 665 bin iken ne-redeyse iki kat artarak, 2011’de 1mil-yon 141 bine tırmanmış.

Yaşadığımız yeni vatan Almanya’ya yoğunlaşacak olursak, Federal İsta-tistik Dairesi raporuna göre, 1996 yı-lında tek başına yaşayanların sayısı 11,4 milyon iken bu sayı 2012’de, 15,9

sokak, köşe kalmadı, / Yalnızım dostla-rım, yalnızım, yalnız! / Neler gördüm, neler geldi başıma, / Düşe kalka geldim ben bu yaşıma, / Tutup da kaldırın, Al-lah aşkına, / Yalnızım dostlarım, yalnı-zım, yalnız!’ arabeskinin sözleri düştü.

Son aile yapısı raporuna göre, çocuk-larını yalnız yetiştiren anne veya baba-ların sayısı da her geçen gün artıyor. Almanya’da, yalnız başına çocuğuna bakan ebeveynlerin onda dokuzunu kadınlar oluşturuyor. Ailelerin beşte birinde çocuk ya anne ya da babasın-da yaşıyor. Boşanmış ailelerde, çocu-ğun yükünü genelde kadınlar çekiyor. Çocuklarını tek başına yetiştiren ebe-veynlerin çoğunun (Berlin’in % 32’lik gibi bir oranla lider olduğu) büyük şe-hirlerde yaşadığı dikkat çekiyor.

Federal Aile Bakanlığı’nın son aile ra-poruyla ilgili yaptığı değerlendirme açıklamasında ise, çocuklarını yalnız yetiştiren 1,6 milyon annenin % 25’i sosyal yardımdan geçinmek mecburi-yetinde. Bakanlık, bu fakirlik sınırında yaşayan annelerin mesleki potansi-yellerinin değerlendirilmesi ve bu an-nelerin mesleki hayata kazandırılması için hal çareleri arıyor. Olayın derinine indikçe bu sürecin ne kadar karmaşık hale geldiği ortaya çıkıyor. Detaylarla sizleri boğmak istemem. Eskiye özlem babında söylemiyorum: Hatırlayın, bir zamanlar Almanya’da da, boşanma-lar ve çocuğu ile yalnız yaşayan aile fertleri yadırganırdı. Günümüzde ise bu durumlar, ‘normal’leşti. Yani çev-re baskısının da ortadan kalkmasıyla, boşanmalar daha da kolaylaştı. Başka bir ifadeyle evlilikler naylonlaştı. Bu süreçleri yaşayan yani; sadece anne veya baba ile büyüyen çocukların aile ortamından uzaklaşmaları ve yalnız yaşamaya alışmaları sonraki yaşam-larını etkiliyor ve onlar da çok rahat bir şekilde bu tercihte bulunarak, yal-nız yaşama yoluna vuruyorlar kendi-lerini. Bu aile yapısı değişimi sürecine yazılı, sözlü ve görüntülü medyanın devamlı pompaladığı ister ekono-mik, ister sosyal, isterseniz psikolojik ‘özgürlük’ eksenli yayınlarını da ilave ediniz. Toplumların, onlar üzerinden para kazananlar tarafından nasıl dö-nüştürüldüğünü, değiştirildiğini gö-rüyorsunuz değil mi! Evet, bu karşı karşıya olduğumuz yeni aile halimi-zin, sosyolojisi, psikolojisi ve ekono-misi ise başka bir yazının konusu.

milyona yükselmiş. Bu da, yirmi yılda % 40 civarında bir artış demek. 20 yıl önce toplumun % 15’i yalnız yaşarken, günümüzde bu sayı % 20’ye vurmuş. Yani Almanya’da her beş kişiden biri yalnız yaşıyor. Bu oran, Almanya Türk-leri arasında ise % 13 olarak seyeredi-yor. Bu da yeni vatanda, son sürat yal-nızlaşıyoruz demektir. Nasıl birşeyse modernlik eğilimi arttıkça, buna pa-ralel olarak yalnız yaşama tercihinin de arttığı gözüküyor.

çöken Aile yapısının Altında kalmak...

Bu yalnızlaşma sürecini görünce sizi bilmem ama benim aklıma, mutlaka birçoğunuzun hatırlayacağı, ‘Gökyü-zünde yalnız gezen yıldızlar, / Yeryüzün-de sizin kadar yalnızım, / Bir haykırsam belki duyulur sesim, / Ben yalnızım, / Ben yalnızım, yalnızım!’ şarkı sözleri ile yine uzun zaman dinlenilen, ‘Çekme-diğim dertler, çile kalmadı, / Feryatsız gündüzüm,gecem olmadı, / Ağlamadık

Ali Imdat Akkaya

AUTOWÄSCHE • INNENPFLEGE • POLITUR • AUFBEREITUNG.

Modern çağda yalnızlaş(tırıl)ma maratonumuz...

Page 7: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

7

Muhsin Ceylan

fİKİr fırtınası

Beyne ulaşmanın yolu yürek kazanmadan Geçiyor...

Yalnız yaşayanların ülkesi olma yolun-daki Almanya’da, 13,4 milyon insan yalnız yaşıyor. Nedir bu yalnızlık? Gel-diğimiz kültür havzasında, yalnızlık; üzerine şiirler yazılan, şarkılar beste-lenen, hemen hemen herkesin haya-tının bir döneminde farklı şekillerde yaşayıp tecrübe ettiği bir duygu. İşin ehli, ilmi iki tip yalnızlıktan bahsedi-yor: Duygusal yalnızlık ve sosyal yal-nızlık. Güvenilebilecek ve bağlanıla-bilecek bir figürün olmaması sonucu ortaya çıkanını duygusal yalnızlık ola-rak tarif eden işin ustaları, sosyal yal-nızlığı da, kişinin ihtiyaç duyduğunda ulaşabileceği yeterli sosyal çevresinin olmaması diyor. Sosyal yalnızlık içinde olanlar, topluma karışamadıklarından hayata adapte olamıyor içine kapanık bir yaşam sürüyor. Mesela okulunda, genelde sıkıntı yapmayan fakat katı-lımcı da olmayan çocukları hatırlayın. Bu hal kronikleşirse, bu gençler emel-lerine ulaşmak için insanı malzeme olarak kullanan akımların arayıpta bu-lamadıkları fertler haline geliyor. Ör-gütlerin, akımların veya teşkilatların kapsama alanına aldıkları o sosyal yal-nız genç, artık örgütün grup psikoloji-siyle istenilen, hedeflenen şekilde for-matlanıyor, şekillendiriliyor. Toplum bu ‘sosyal yalnız’ genci görüp, oldu-ğu yerden alarak onu bağrına basmak yerine ötekileştirirse, aidiyet duygu-sunu vermezse, ona bu değerleri su-nanların önce kapsama sonra da etki alanına girerek, onların uydusu haline gelmesi kaçınılmazdır. Yüreğini kaza-namadığımız birinin, beyninde söyle-diklerimizin karşılık bulmasını bekle-mek, saflıktan da öte birşey. 2015 yılı Almanya’sından öldürmek ve muh-temelen de ölmek için savaşa giden

çocukların, bu gidişlerini başka nasıl izah edebiliriz ki!

Gençlerin yöneldikleri şiddetin haklı hiç bir mazereti olamaz. Diğer taraf-tan da hayat denen ve akan bir sü-reç de var. Bu sürecin bazı noktaların-da yaptığımız hataların sonuçlarıyla karşı karşıyayız bugünlerde. Genç-leri çarkından geçirdiğimiz eğitimde neleri yalnış yaptık, yapıyoruz? On-ların kültürel kimliklerinin inşası için gerekli olan neleri ince sistematik bir politikayla hep hayatın dışına attık, atıyoruz? Nüfusunun beşte biri göç-men asıllı olan yeni vatan Almanya’da, politik akıl, yarım ağızla söylediği, ‘Al-manya bir göçmen ülkesidir’in gere-ğini yerine getirmemek için direniyor, bunu ete kemiğe büründürmek için gereğini yerine getir(e)miyorsa, bu

ötekileştirmelerin ürettiği kuşaklar, hep birileri tarafından kullanılmaya müsait nesneler olmaya devam ede-cektir. Bunu bilmek için de, ne çok akıllı ne de sivri zekalı olmaya gerek yoktur.

Daha iyi bir gelecek için samimiysek, barış ve huzur içinde birlikte yaşam-dan yanaysak, birbirimizi inşa etmeye mahkumuz. Bunun da ilk ve değiş-mez şartı; eşit göz hizasında konuş-mak, görüşmek. Birbirimiz hakkında bilgi için ilgi gerekiyor. Zira, beş harfli ‘bilgi’nin’, % 80’ini, ya- ni dört harfini ‘ilgi’ oluş- turuyor. Gerisi, boş laf...

Page 8: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

8

sudoku SayfaSI

6

2

4

7

5

2

9

3

7

6

5

6

1

8

3

8

4

1

2

3

3

9

8

9

7

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010014504

42

78

8

7

7

5

6

7

2

9

19

37

8

6

5

3

9

2

5

6

59

36

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010015004

1

6

475

67

4

2

85

9

2

4

9

1

8

2

6

31

8

5

73

134

9

2

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010016204

zornormalbasit

91

52

4

6

9

1

8

2

3

9

5

9

4

7

6

7

5

1

8

34

25

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010014505

5

1

6

5

24

9

4

3

7

3

2

8

4

9

1

5

3

7

1

86

7

2

2

4

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010015005

6

3

1

9

7

2

78

5

2

8

5

59

26

6

4

1

1

32

5

9

8

4

7

1

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010016205

Sudokuda boş kareler 1 ile 9 arasındaki rakamlarla doldurulur. Bu rakamları yerleştirirken dikkat etmeniz gerekenler: 1’den 9’a kadar her rakam her sütunda, her satırda ve her bölgede sadece bir kez kullanılabilir.

6

3

92

368

7

5

89

6

9

347

3

1

625

73

4

8

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010014506

9

2

87

14

8

5

6

8

64

9

2

15

2

4

3

2

69

27

3

5

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010014507

1

17

958

46

4

5

3

1

4

7

8

6

7

9

3

8

72

569

31

7

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010015006

9

7

7

1

5

3

4

2

1

3

5

6

1

4

8

9

3

4

7

8

5

4

8

9

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010015007

963

8

5

25

49

4

13

85

6

5

2

9

67

53

8

38

76

5

2

152

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010016206

4

5

4

1

3

6

5

85

6

73

3

2

68

54

7

9

43

1

27

9

2

5

4

8

7

2

C o n c e p t i s P u z z l e s 06010016207

Page 9: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

9

Telefon: 0241 / 903 94 04

ınternet: www.schuldnerberatung-ac.info

e-mail: [email protected]

Büro adresimiz: Dennewartstr. 17 (3. kat)

(Europaplatz’da Technologiezentrum’un yanı.

Jülicher Str. tarafından gelenlerin Ludwig Museum durağında

inmeleri gerekmektedir).

Büro saatlerimiz:Pazartesi 0900-1200 ve 1500-1600 Salı 0900-1200 ve 1400-1600 Çarşamba 0900-1200 ve 1400-1600 Perşembe 0900-1200 ve 1400-1600

Cuma 0900-1200

TanITIM: schuldnerberatung aachen e.v.

Birçok insan, geliri yetmediği için borç-larını ödemekte zorlanıyor. Yıllık istatis-tiklere göre, Almanya’da her 10 kişiden biri borçlu durumda. Bir borcu kapat-maya çalışırken, başka bir alacaklı çıkı-yor. Avukat masrafı, tahsilatçı, mahke-me parası derken borçlar kısa zaman zarfında ödenemez miktarlara varıyor.

Bu borç yükünü sırtınızdan atmak isti-yorsaniz bize başvurabilirsiniz. Sizinle beraber borçlarınızı ödenebilecek tak-sitlere bağlayabiliriz; borç indirimine gidebilir ya da iflas mahkemesine baş-vurunuzu hazırlayabiliriz. İflas davası açmanız durumunda, borçlarınız en geç 6 yılın sonunda silinecektir. Hatta 2014 yılında yapılan yeni düzenleme-ye göre, mahkeme masrafını ödeme-niz durumunda 5, borçlarınızın üçte biri ve mahkeme masrafını ödediğiniz takdirde de 3 yıl içinde geri kalan borç-larınız silinecektir ve siz borçlarınızdan arınmış bir sekilde ekonomik anlamda yeni bir sayfa açabilirsiniz.

Biz Schuldnerberatung Aachen e.V. olarak Aachen şehrinin en eski ve en büyük bürosuyuz. İflas Kanununun §305 InsO maddesine uygunluğumuz resmi olarak tastik edilmiştir.

Tecrübeli uzman danışmanlarımız-la size birçok farklı alanda destek su-

nabiliriz. Büromuzda bir sosyal danış-manımız, iki avukat ve iki ekonomistle, borçlarınızın düzenlenmesinde ve di-ğer bürokratik/şahsi sıkıntılarınızın aşıl-masında size yardımcı olmaya hazırız.

Banka hesabınızın, maaşınızın veya al-dığınız sosyal yardım paralarının ha-cizden korunması, gelir-giderlerinizin analiz edilip, dengelenmesi, sosyal haklarınızla (Kindergeld, Wohngeld v.b.) ilgili konularda bilgilendirme, size su-nacağımız hizmetlerin sadece birkaçı.

İş yeri sahipleri de donanımlı danışman-lık hizmetlerimizden yararlanabilirler.

Eğer size yardımcı olabileceğimizi düşünüyorsanız, her salı 0900-1100 ve her perşembe 1500-1700 saatleri ara-sında herkese açık parasız danışma saatlerine (offene Sprechstunde) iş-tirak edebilirsiniz. Bu ilk randevuda size banka hacizine karşı hesabını-zın korunması gibi temel tehlikelerin ortadan kaldırılması ve daha sonraki danışmanlık hizmetinin biçimi konu-larında bilgi veriyoruz. Bundan son-ra, eğer işsiz ya da emekliyseniz da-nışmanlık hizmeti masrafları devlet tarafından karşılandığı için, herhan-gi bir ödeme yapmanız gerekmiyor. Eğer çalışıyorsanız size uygun taksitli ödeme yapabilirsiniz.

Danışmanlık ekibimiz Türkçe’nin ya-nında Arapça, Kürtçe, İngilizce ve Hol-landaca da konuşabiliyor. Bize tele-fonla ya da internetten ulaşabilirsiniz.

borçsuz bir hayat

mümkün!

Page 10: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

10

KülTür & SanaT:

emir kadıoğlu kimdir, bize biraz kendinizi tanıtırmısınız?

1959 İskenderun doğumluyum. 1979 senesinde liseyi bitirip Almanya’ya üniversite eğitimi için geldim. Bu-rada evlendim. Çocuğumuz olunca eğitimimi yarım bırakıp, Zentis fabri-kasında çalışmaya başladım. 1987 se-nesinde eşimden ayrıldım ve bir daha da evlenmedim. 4 çocuk, 2 torun sa-hibiyim. 1988’de kaynakçılık kursu-na gidip, diploma aldım ve kaynakçı olarak çalışmaya başladım. 10 sene-ye yakın Hollanda’da kaldım ve orada da kaynakçı olarak çalıştım. Aachen’a döndüğümde montajlarda çalışma-ya başladım. 2001’e kadar çalışmayı sürdürdüm.

Resme başlamanız nasıl oldu?

2008’de geçirdiğim bir depresyon so-nucu, hastaneye yattım. Tedavi amaç-lı yatmıştım ve orada kreatif olarak bir şey seçmem gerekiyordu; ben de

resmi seçtim. Evde kara kalem kara-lamalar yapmayı severdim. Bir süre kur için Frankfurt’a gittim ve ora-da da sürekli resim yaptım. 2011’de Aachen’a geri gelip resim yapmaya

Bu konuda bir eğitim aldınız mı?

Hiçbir eğitim almadım. Resimlerimi tamamen içimden geldiği gibi yap-maktayım. Tualin karşısına geçip, boyaları karıştırmaya başladığımda resimler kendiliğinden ortaya çıkmak-talar. Kendi tarzım olarak spatula ile çalışmayı geliştirdim.

ne tarz resimler yapıyorsunuz?

Aklıma o an ne geliyorsa, ne düşünü-yorsam, o andaki duygularımın yan-sıması olarak tuale yansıyor. Herhan-gi bir resme veya doğaya bakmadan tamamen aklımdaki hayali görüntü-lerden esinleniyorum. Resimlerimi ge-nelde spatulayla yapıyorum, bazen de farklı materyaller kullanıyorum.

kişisel bir resim serginiz var mı?

Sergi olarak 3-4 kere karma sergiye katıldım. Birkaç ay içinde kendime ait kişisel sergi planlamaktayız.

devam ettim. Hastaneden bir resim atölyesinde çalışmak isteyip, isteme-diğimi sordular. Ben de kabul ettim ve 2013’te hastanenin bana sağlamış olduğu atölyede resim çalışmalarıma başladım.

Terapi olarak sanat: „Resim yapmadığım günler rahat edemiyorum.“

Page 11: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

11

EMİr kadıoğlu

Resmi sadece hobi olarak mı yapıyorsunuz?

Evet, sadece hobi olarak yapıyorum. Hiçbir maddi kazanç elde etmiyorum. Resimlerimin satışını hastane yapıyor. Elde edilen gelirler de malzeme alımı ve boyalara harcanıyor. Herkesin bir hobisi olmalı ve bu hobi üzerine yo-ğunlaşmalı. Resimlerim genelde Ale-xianer Hastanesinde sergilenmekte; kafeteryasında da resimlerim görü-lebilir ve satın alınabilir.

Resim yapmak sizde nasıl bir değişiklik oluşturdu?

Resim yaparken kendimden geçi-yorum ve dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Dünya ile bağlantımı ke-siyorum. Bu terapiyi herkese tavsiye ederim. Sanatın her dalıyla uğraşmak rahatlatıcıdır. Ben böyle resim yapa-cağımı hayatta tahmin edemezdim. Bilmediğim yeteneklerim bu sayede ortaya çıktı. Zaman içerisinde de bu yeteneğim gelişerek daha güzel eser-ler ortaya çıkarmama sebep oldu.

Resme ilgi duyan kişiler, sizle çalışmak isterlerse ne dersiniz?

Benim kendime ait bir atölyem yok ama çalışmak isteyen herkesle, kendi ortamlarında, ücretsiz seve seve çalı-şır, onlara yardımcı olmak isterim.

Geleceğe yönelik planlarınız nelerdir?

Resim yapmaya devam edip, daha sık sergi açmayı hedefliyorum. Özel ha-yatımda da bir Türk bayanla evlenip, huzurlu bir yaşam arzu ediyorum.

Resim yapmak isteyenler veya resimlerinizi görmek, almak isteyenler size nasıl ulaşabilirler?

Sizin derginiz aracılığıyla bana ulaşa-bilirler. Telefon numaram sizde var. İsterlerse de Facebook üzerinden ula-şabilirler bana. Orada adımı ve soya-dımı yazarak aradıklarında profilime ulaşabilirler ve oradan yapmış oldu-ğum çalışmalarımı da görebilirler, ta-kip edebilirler. Bana mesaj yazabilirler.

son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bana derginizde yer verdiğiniz için Bizim Aachen dergisine ve dergi-nin sahibi Günal beye çalışmalarıma göstermiş olduğu ilgiden dolayı çok teşekkür ediyorum.

Bizimle bu röpörtajı yaptığınız için çok teşekkür eder, gelecek çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Füsun Özdemir

Page 12: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

12

bİr KonuDa fİkrİnİzİ alalımFacebook’taki hesabımızdan bir soru sormuştuk: “Almanya’da olmayan ve Türkiye’den özlediğiniz şeyler neler?” diye. Aynı soruyu çevremizdeki dostlarımıza da sorduk. Özlenen şeylerin, bulabildiğimiz resimlerini aşağıda sizlere sunmaya çalıştık.

Page 13: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

13

gönÜllÜ ÇalIşMalar

Biraz kendinizi tanıtır mısınız, dr. serpil karanfil kimdir?

1982 yılında doğdum. Tıp eğitimimi Bonn’da ve Aachen Üniversitesi’nde 2010 yılında tamamladım. Evliyim ve iki çocuk annesiyim. Üç yaşında bir kı-zım ve bir yaşında oğlum var.

Uzmanlığımı “Aile Hekimliği” ve ağır-lıklı olarak da “Diyabeteloji” üzerine, Bonn Diabetes Praxis Dr. Schwarz’ın yanında yapmaktayım.

Gönüllü sağlık seminerleri projelerine ne zaman başladınız?

Sağlık seminerleri projesine annelik iznindeyken, gönüllü olarak Nisan 2014’de başladım.

İlk sunduğum seminer “Anneleri-mize, bebeklerde ve çocuklarda ilk yardım kursu” oldu. Bunu, Alman Kızıl Haçı’ndan (Deutsches Rotes Kre-uz) destek alarak, ücret talep etme-den, Bonn ve Siegburg’da camilerde gerçekleştirdim.

sizi gönüllü olarak bu seminerleri yapmaya iten ne oldu?

Bunu yapma ihtiyacını duymamın ilk nedeni; iki çocuk annesi olarak, hasta-nede yaşadığım çok üzücü bir olaydır. İki yaşındaki bir evladımız çerez yer-ken, nefes borusunda tam tıkanma yaşamış ve ilk yardım, ailesi tarafın-dan, doğru bir şekilde yapılamadığı için, kalbi durmuş. Aradan dakikalar geçip, sağlık görevlileri olay yerine geldiğinde, temel yaşam desteği sağ-ladıktan sonra, ambulansla hastane-ye getirilmiş. Sonuçta çocuk, beynine okjsijenin yeterli miktarda gitmeme-si ve beyninin büyük hasar görmesi nedeniyle ömür boyu felçli kaldı. Bu olay bana, Türk ailelerinin sağlık ve ilk yardım konularında yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve çoğunun yeterli

Dr. serpil Karanfil:“İlk Yardım Hayat Kurtarır!”

Almancası olmaması nedeniyle, bu konularda bilgilenemediklerini dü-şündürdü. Bunun gerekli olduğuna karar verdim ve bu izin dönemimde, bu tür ailelere faydalı olmak istedim. İki çocuk annesi olarak, Rabbim kim-seye evlat acısı tattırmasın diyorum.

Diğer bir neden ise üniversite yıllarım-da derse giren cerrahi profesörümü-zün, derse şu cümlelerle başlamasıydı; “ En çok yanık kazasıyla gelen çocuklar, Türk çocuklarıdır. Çay dökülmesi nede-niyle oluşan yanık kazaları.”

son olarak bizlere ne söylemek istersiniz?

İlginizden dolayı Bizim Aachen dergi-sine ve size teşekkür etmek istiyorum. Vatandaşlarımızdan ricam, özellikle an-nelerden, lütfen bilmediğiniz sağlık ko-nularında bana veya ulaşabildiğiniz, bu konularda sizlere yardımcı olacak kişi veya kuruluşlara ulaşınız. İlk yardım na-sıl yapılmalı ve meydana gelen kazalar-dan sonra neler yapmak gerekir? Genel sağlık konularında mutlaka bilgilenin. Bana telefonla (0228 / 63 19 19) veya maille ([email protected]) ulaşabili-lirler. Ulaşım imkanlarımın sağlandığı bütün dernek, kurum ve kuruluşlarda seminerler vermeye devam edeceğim.

Bize zaman ayırdığınız için size teşekkür ederim.

Abdullah Yaşar

seminerlerinizde başka hangi konuları işliyorsunuz?

Diğer sağlık konularını da işlememin nedeni çok basit. Almanya’ya gelen büyüklerimiz, doğal olarak dil soru-nuyla karşı karşıya kaldıkları için, dok-tora gittiklerinde sağlık sorunlarını dile getirmekte zorluk yaşamışlardı. Bu seminerlerim sayesinde, özellikle yaşlı vatandaşlarımıza yardımcı olma-ya çalışıyorum. Onlara değişik hasta-lıkların belirtilerini, korunma ve teda-vi yöntemlerini anlatıyorum. Bugüne kadar ilk yardım kursları hariç, diyabet, mide hastalıkları, aile sağlığı, kalp has-talıkları ve kalp krizi, göğüs kanseri ve diğer kanserler konularında seminerler verdim. Benden talep oldukça ve ge-rekli koşullar sağlanırsa, isteyen bütün dernek ve kuruluşlarımızda, vatandaş-larımıza seve seve yardımcı olurum.

Page 14: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

14

bİr konu & İKİ konuk:

sizlerin görevli olduğu kmı nedir? lütfen okuyucularımıza kısaca anlatır mısınız?

KMI „kontaktbeamtin/Kontaktbeam-te muslimische ınstitutionen“un kı-saltmasıdır. Yani „Müslüman kuruluş-lar için iletişim memurları“...

Bu polis memurları tüm müslüman kuruluşları için görevli olan özel me-murlardır. Müslüman kuruluşlarının isteği üzerine, 1. Alman İslam Konfe-ransı’ndan sonra, NRW eyaleti, 2007 yılında bu sistemi kurma kararı aldı.

O zamanların KMI memurları kendi ana görevleri yanında ayrıca müs-lüman kuruluşlarla iletişim kurma, ağ oluşturma ile görevlendirilmiş-lerdi. Oysa bugün, NRW eyaleti bu memurları diğer görevlerinden co-ğunlukla ayırıp, yoğun olarak bu ku-ruluşlar için eğitiyor ve görevlendiri-yor. Bu polis memurları, istek üzerine kuruluşların başkanları ve gerekirse de üyeleriyle iletişim içerisinde bulu-nuyorlar. Bu iletişim, dernek ve kuru-luşların bu görevli polis memurlarını daha iyi tanımalarını sağlıyor. Kuruluş-lar tarafından oluşan istek doğrultu-sunda, görüşler ve sorular hakkında, şikayet veya durum değerlendirme-si, fikir alış-verişi gibi görüşmeler ya- pılabiliyor.

Karşılıklı tanışma ve bir istek esnasında, doğru kişilere ulaşıp, doğru çözümler bulmak, polis için çok önemlidir.

Bu bölümde kaç polis memuru görevli? Burada görevlendirilmenin belli kriterleri var mı?

Almanya’da bu görev için kaç polis görevlendirileceği konusu eyaletle-rin insiyatifine bırakılmıştır. Bizim eya-letimiz Kuzey Ren Vestfalya (NRW) eyaleti, her emniyet müdürlüğü böl-gesi (Kreispolizeibehörde) için bir KMI-görevlisi tavsiye etmektedir.

Aachen Emniyet Müdürlüğü, müslü-man kuruluşların yoğunluğundan do-layı ve Aachen’ın kasabaları ile birlikte geniş bir alanı kapsaması nedeniyle, bu konuda iki üniformalı polis memu-ru görevlendirmiştir.

Bu seçimde memurların tecrübe sa-hibi olmaları çok önemlidir. Biz ikimiz de 50 yaş üzerinde olup, ikimizin de neredeyse 35 yıllık bir mesleki geçmi-şi var. Daha önceki çalışmalarımızda da çoğunlukla bu konularla ilgilendi-ğimiz için, yaşadığımız yerin insanla-rı, onların düşünce biçimleri, korku ve endişeleri konularında tecrübeliyiz. Bu, Aachen polisi için çok önemlidir.

müslüman topluluk ve derneklerle, organizsazyonlarla birlikte çalışıyorsunuz. Bu kuruluşlar tarafından size sıkça başvuruluyor mu?

Çalışmalarımızın başında ikimizin de görevi ilk etapta bu organizasyonları tanımak ve onlarla iletişimi sağlamak-tı. Bizden önce bu kurumları tanıyan-ların bilgilerinden faydalandık. İkimiz de çok çabuk kuruluşların misafirper-ver olduğunu gözlemledik. Bu sami-miyet, iletişimi oldukça kolaylaştırdı. Ne de olsa dernekler, kurum ve kuru-luşlar insanlardan oluşuyor. Kurulan dialoglar, polis memuru ve dernek yö-netim kurulundaki kişiler arasında bir tanışma, daha iyi tanıma fırsatı yaratı-yor. Çoğu müslümanrın şimdiye kadar büyük problemler oluşmadan organi-zasyolarının içinde yaşayabildiklerini gözlemlemek çok güzel. Dolayısıyla, polislerimize çok büyük iş düşmüyor. Tabiiki bazen sorunlarla da karşılaştık. Bu sorunları birlikte çözebilmiş olmak bize, birlikte bazı sonuçlara ulaşılabil-diğini de gösteriyor. Bu tecrübeler or-ganizasyonların KMI’yi, sorunlarının çözümleri için, bize başvurmaları-nı kolaylaştırıyor. Çoğu kez KMI, ku-rumları ziyarete gidiyor ve önemli bir durum olup olmadığını soruyor. Ço-ğunlukla bir sorunlarının olmadığını görüp, birlikte bir çay içerek, sohbet ediyoruz.

Bu görevinizden dolayı müslümanların yaşantısını daha iyi anlamaya başladınız diyebilir miyiz?

Kişilerin birbirini daha iyi tanıyabilme-leri genelde fikir alış-verişlerinde de-rinleşiyor. Herkes kendini ortaya koy-duğunda, karşı taraftaki için olayları ve

Aachen Emniyet Müdürlüğü, Aachen Şehirler Bölgesi’nde “KMI” adında yeni bir bölüm oluşturdu. Bu bölümde görevli polis memurları bölgedeki tüm müslüman dernek, cemaat ve organizasyonların gerekli durumlarda başvurabilecekleri yet-kili kişiler konumundalar. Başkomiser Michael Jäckle (Alsdorf Karakolu) Aachen’ın kasabaları için görevli iken, Aachen şehri için bu görevi Baskomiser Walter Stein (Aachen Doğu Bölgesi Karakolu, Victoriastr.) üstlenmiş. Biz de onlara, bizim insan-larımızı ilgilendirdiğini düşündüğümüz için, çalıştıkları bölüm ve görevleri hakkın-da sorular yönelttik...

Başkomiser Stein / Stadt Aachen

Aachen Emniyet Müdürlüğü ve “Müslüman Kuruluşlar için İletişim Memurları” (KMI)

Page 15: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

15

kmı

Aachen’daki Yeminli Mali Müsaviriniz

Tecrübeli Güvenilir Profesyonelbir anlayıs ile sizlere hizmet vermeye hazırız!

Korrektur2-RukiyeAlper-Kanzleischild.indd 1 17.04.14 13:24

Dipl.-Kauffrau (FH)RukIye AlpeR SteuerberaterinHeinrichsallee 6852062 Aachen

Tel: +49 241 990 215-0 Fax: +49 241 990 [email protected]

www.steuerkanzlei-alper.de

.

.

karekterleri anlamak daha kolaylaşıyor. KMI sayesinde müslümanların yaşan-tısını daha yakından tanıma fırsatımız oldu. Bu durumdan çok memnunuz. Çünkü sonuçta onlara da, üniformalı olan bizlerin arkasındaki insanları daha yakından tanıma fırsatı verilmiş oluyor. Bu da çekingenliklerini ve endişelerini yenmelerinde yardımcı oluyor.

Bazen, bazı durumların daha uzun sü-receğinin bilincindeyiz. Polisle kötü tecrübeleri olanlar KMI ile iletişimde gene de endişeli olabiliyorlar. Yapı-lan araştırmalarda Almanya’da yaşa-yan toplulukların Alman polisine son derece güvendiği tespit edilmiştir. Bu her ne kadar olumlu olsa da, dünya polisi hakkında ne yazıkki her zaman durum böyle değil. Bazı ülkelerde, po-lis dendiği zaman, insanların aklına in-san haklarını hiçe sayan, yolsuzluklara bulaşan bir kurum geliyor. Çocuklu-ğunda polisle kötü bir anısı olan in-sanların buraya geldiklerinde, polise güvenmeleri zaman alacaktır. Semt karakollarının bu güveni sağlamada katkıları büyük oluyor. Onlar, anaoku-lundaki çocuklarla ve sokaktaki insan-larla devamlı iletişimdedirler. Oradaki topluluk, semt polislerini uzun yıllar-dır tanıdıkları için, herhangi bir sıkıntı oluşmamaktadır.

müslüman toplulukları dernek ve organizasyonları kmı ye nasıl ulaşabilir? Hangi durumlarda ve ne zaman sizleri aramaları gerekmektedir?

Aachen Şehirler Birliği’nde (Städte Re-gion Aachen) görev yapmakta olan biz iki memurun zaten bu müslü-man kurumlarla düzenli iletişimleri var. Hepsi, gerekli durumlarda, gerek telefon, gerekse mail aracılığıyla bize

ulaşabiliyorlar. Bölgemizde yaşayan tüm müslümanların ve kuruşların da-nışabileceği ve direk başvurabilecek-leri yetkili kişileriz.

Birimiz tatilde veya hasta olduğunda, diğerimiz onun görevini üstlenmek-te ve vekalet etmektedir. Dernek kut-lamalarında, kermeslerde, sokak eğ-lencelerinde ve sportif faaliyetlerde bizleri seve seve çağırabilirler. Özel-likle çocuklar için gerçek bir polisle konuşma imkanı bulmak, polis araba-sına oturmak, polis şapkasını takmak imkanı sağlıyoruz. Anne babaları re-sim de çekebilirler. Özellikle anne, ba-balar ve onların büyükleri için bu çok güzel bir anı olabilir. Ayrıca NRW eya-leti, göçmen asıllı genç insanların po-lis mesleğini tanımalarını istiyor. KMI, polis mesleği hakkında yetkili birim-lerle birlikte, bilgilendirme çalışması da yapmaktadır.

şimdiye kadarki çalışmalarınız nasıl geçti? ilginç olaylarla karşılaştınız mı?

Her derneğin veya kuruluşun başka-nının kişisel tavrı ve yaklaşımı, birlikte çalışmanın derecesini belirliyor aslın-da. Bu süreç, bazen daha yoğun veya daha yüzeysel geçiyor. Fakat bize gös-terilen misafirperverlik, bizim bu gö-revi yapmamızı da kolaylaştırıyor.

Yaşadığımız özel durumları ve giz-li bilgileri görevimiz gereği sizle ne yazıkki paylaşamayız. Görevimizi se-verek yapıyoruz, çünkü karşımızdaki insanların bizi anladıklarını hissediyo-ruz. Bütün insanların bu şekilde ileti-şimde olmalarını gönülden dilerdik.

Derginizin adı gibi ‘Bizim Aachen’ duygusu burada yaşayan insanların sahip olabileceği en güzel duygudur. Aachen ve kasabaları için de bu duy-gu geçerlidir. ‘Biz’ duygusuyla insan-lar, zor zamanlarda birbirine yardım-cı oluyor; buna bütün insanları davet ediyoruz. Biz barış içinde, dostça, bir-likte yaşayabileceğimiz bir gelecek istiyoruz ve bunu gerçekleştirmeye hazırız.

Bize zaman ayırıp görevleriniz hakkında bilgilendirdiğiniz için sizlere teşekkür ederiz.

Funda ŞenBaşkomiser Jäckle / Kreis Aachen

Page 16: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

16

bunlarI bİlİyor muydunuz?

Yolda Önünüzdeki Arabanın Arkasında Gördüğünüz Semboller Ne Anlama Gelir? Size İki Örnek Verelim:

Her Yıl Sürekli Tarihi Değişen Yaz Tatilleri

Garip bir işaret

Bu garip işareti bir çok ara-banın arkasında görürsü-

nüz. Bu işaret Almanya’nın en ünlü adası olan Sylt adasının silue-tidir. O otomobilin

bir zamanlar o adayı zi-yaret ettiğini ve anı ola-rak bu çıkartmayı oraya

yapıştırdığını gösterir.

Balık

Bu işaret, eski Roma döneminde hristiyanlar tarafından kullanılırdı. Hristiyanlık dininin yasak olması, yakalandıklarında ağır işken-celere mağruz kalmaları nedeniyle, o dönemdeki hristiyanlar, yere bu işa-reti çizerek birbirlerini tanımaya çalı-şırlardı. Arabasının arkasına bu işareti yapıştıran kişi, kendisinin iyi bir hristi-yan olduğunu anlatmak istiyor.

Özellikle çocuğu olanların bildiği bir konu olan, yaz tatili tarihlerinin her yıl değişmesinin altında mantıklı bir sebep yatmaktadır.

Her eyalette okulların yaz tatilinin sü-rekli değişmesi, geçmişte eyaletlerin kültür bakanlarının bir toplantıda al-dıkları ortak karardır.

Tüm ülkede aynı anda yaz tatili uy-gulaması yapılması durumunda, oto- banlarda trafiğin yoğunlaşacağı ve ta-til yerlerinde yer bulunamayacağı dü-şünülerek, böylesi bir karar alınmıştır. Kararın alındığı dönemde, bugün ol-duğu gibi uçakla başka ülkelere gitme pek yaygın olmadığından, tatillerde genelde ülke içindeki deniz kenarları-na ve ormanlık bölgelere gidilirdi. Bu nedenle de oralara giden otobanlar-da yoğun bir trafik oluşur ve tatil yer-lerinde boş yer bulmak kolay olmazdı.

Bu düzenlemeye göre, yaşadığımız

NRW eyaletinde gelecek bir kaç yıl içindeki okulların yaz tatilleri şöyledir:

2015 > 29 Haziran - 11 Ağustos 2016 > 11 Temmuz - 23 Ağustos 2017 > 17 Temmuz - 29 Ağustos 2018 > 16 Temmuz - 28 Ağustos 2019 > 15 Temmuz - 27 Ağustos 2020 > 29 Haziran - 11 Ağustos

Bu uygulamanın dışında kalan tek eyalet, Bayern eyaletidir ve yaz tatili tarihleri eyalet tarafından tespit edilir.

Bir ayrıcalık da, yaz tatilinde yoğun turist akınına uğrayan bir kaç adaya tanınmıştır.

Tatil dönemlerinde uçak fiyatları “yük- sek sezon” nedeniyle pahalandığı için, başka eyaletlerden bilet alarak uçmak olanağınız varsa tasarruflu olabilir.

1.250.000 nüfusun yaşadığı Region Aachen bölgesinde, Türkiye köken-lilerin (Türk pasaportlu, çifte vatan-daş veya sadece Alman pasaportu olanların hepsi dahil) sayısı şöyle:

Städte Region Aachen: 28.230 Kreis Düren: 9.770 Kreis Euskirchen: 2.420 Kreis Heinsberg: 7.750 Toplam olarak yaklaşık 48.000

Peki bu bölge hangi şehir (Stadt) ve toplulukları (Gemeinde) kapsıyor?

städteregion Aachen: Aachen, Alsdorf, Baesweiler, Eschweiler, Herzogenrath, Monschau, Stolberg ve Würselen şehirleriyle, Roetgen ve Simmerath topluluklarından oluşur ve 540.000 nüfusa sahiptir.

kreis düren: Düren, Heimbach, Jülich, Linnich ve Niedegen şehir-leriyle, Aldenhoven, Hürtgenwald, Inden, Kreuzau, Langerwehe, Mer-zenich, Niederzier, Nörvenich, Titz ve Vettweiß topluluklarından olu-şur ve 260.000 nüfusa sahiptir.

kreis euskirchen: Euskirchen, Bad Münstereifel, Mechernich, Schei-den ve Zülpich şehirleriyle, Blan-keinheim, Dahlem, Hellenthal, Kall, Nettersheim ve Weilerswirt toplu-luklarından oluşur ve 200.000 nü-fusa sahiptir.

kreis Heinsberg: Heinsberg, Erke-lenz, Geilenkirchen, Hückelhoven, Übach-Pallenberg, Wassenberg ve Wegberg şehirleriyle, Galgent, Selfkant ve Waldfeucht topluluk-larından oluşur ve 250.000 nüfu-sa sahiptir.

25 şehir ve 21 topluluktan oluşan bir bölgede dağıtıyoruz dergimi-zi. Bu bölgedeki tüm dernekler, ca-miler, cemevleri, süpermarketler, berber ve kuaförler, kahvehaneler, restaurant ve imbissler ve bir çok resmi devlet (şehir) idare binaların-da dağıtılıyor. Kreis Euskirchen’de tam olarak dağıtmayı başardığı-mızda dergi adetimizi 10.000’e çıkaracağız.

Region Aachen ve biz

Page 17: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

17

gençlİk SayfaSI

Caner Bey, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba. Adım Caner Erdoğan. 25 ya-şındayım. Almanya’nın Frechen ken-tinde doğdum. Aslen Çorumluyum. Zabka Automobile Alsdorf'da çalışı-yorum. İlkokulu (Grundschule) ve orta-okulu (Realschule) Kerpen’de okuduk-tan sonra, meslek lisesi (Fachabitur)diplomamı Frechen’de aldım. Daha sonra 2008 yılında meslek eğitimine (Ausbildung) Audi Zentrum Aachen’da başladım. 2012 yılında satıcılık eğitimi ne (Verkäufer Ausbildung) başladım ve 2014’de eğitimimi tamamladım.

neden araba branşını seçtiniz?

Ailemde araba sektöründe çalışanla-rın sayısının oldukça fazla olması, beni otomatik olarak bu branşa yöneltti. Bu sektörde Türklerin fazla yer alma-ması da beni bu branşa iten sebep-lerden bir tanesi oldu. Ayrıca, kariyer yapma adına kendini geliştirip gün-celleyebileceğin bir sektör.

Almanya çapında VW’de yaklaşık 4.000 satıcı içinde en iyi ilk yüze girmiş bir başarı öyküsü: Caner Erdoğan

Geçtiğimiz yıl meslek eğitimi yaparken aldığınız ödül hakkında ne söyleyeceksiniz?

Öncelikle çok mutlu ve gururluyum. Çünkü aldığım ödülü “Verkäufer Aus-bildung” süresi içerisinde hakettim. Bu durum Almanya’da çok rastlanan bir durum değil. Volkswagen, Almanya çapındaki yedi bölgeden, en iyi satıcı-larını seçiyor her yıl. Buradaki kriterler araba satışı ve müşteri memnuniyeti. Bunlardan alınan sonuçlara göre en iyiler belirleniyor. Ben NRW’de ilk 14’e, Almanya’da da ilk 100 arasına girdim.

Bunu başarmış olmaktan dolayı çok sevinçliyim. Ödülleri kazanmak bana büyük bir özgüven kattı. Hedeflerime ulaşmak için doğru yolda olduğumu hatırlattı. Kariyer planlamasında bana çok faydalı oldu. Bu arada, bu ödülleri almamda ailemin de çok büyük katkısı var. Onlar olmasaydı belki de başara-mazdım. Hep yanımda durup, destek oldular. Bu yüzden, onlara buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.

iyi bir satıcı nasıl olmalı? sizin bu anlamda farkınız nedir?

Herşeyden önce güleryüzlü olmak gerekiyor. Müşteriye güven vermek, taleplerini empati kurarak yerine ge-tirmek, aldığı ürünün daha sonraki sü-reçte çıkarabileceği sorunları zaman

kaybetmeden, yakından ilgilenmek, müşteriye değer verdiğini hissettir-mek. Bu da müşteriyle alışverişi uzun ömürlü tutabilir. Önemli olan bir ürünü satmak değil; müşterinin memnuniye-ti. Bunları yerine getirdiğinizde müşte-ri sayınız daha da artar. Benim farkım sattığım her ürünü kendime alıyormuş gibi müşteriye de önermek.Ürün, satı-cı ne kadar iyiyse, o kadar iyi olur. So-nuç olarak müşterideki memnuniyet ve güven bende ayrı bir motivasyon sağlıyor. Bu yüzden kendimi sürekli eğitiyor ve geliştiriyorum. Bir gün sa-tış müdürü olmayı hedefliyorum.

Bu alanda kariyer yapmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Hayallerinizi hiç bir zaman erteleme-yin. Çok ister ve çalışırsanız, emin olun başaracaksınız. Ben hep hedeflerime ulaşacağıma inandım ve bu doğrultu-da çok çalıştım. Kendinize güvenin, sonucu çok güzel olacaktır.

Bu güzel söyleşi için size çok teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz.

Emrah Güngör

Page 18: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

18

kapak KonuSu:

Grup Vitamin - Anlamıyorum

Anlamıyorum Ne konuştuğunuzu Anlamıyorum

Trafigi mrafigi kafatasına takma Ağzını mağzını bozma sen onlara bakma Sağdan soldan kaldırımdan hiç fark etmez yürü git Erkekliğin lüzumu yok diye bağrını yakma

Nedeni var nedeni yok hiç fark etmez Bu araba da buraya nah park etmez Delikanlı ayakları modasına uyduk Laga Luga yapma yürü be koçum!

Elleme sollama sallama dallama Darlanma boşalma patlama takma Dokunma dokundurma sürtünme sürtme Kalkınma kalkma baldır bacak yatma

Dalga geçme kafa bulma el hareketi yapma Bu devirde çok sakat yanlış lukat yapma Oturma kalkma kalkındırma yapma Söylemesi zor ama tromoloji yapma

Animasyon motivasyon ajitasyon atmasyon Türkçe konuş anlamıyom çok gücüme gidiyon Yabancı dil mi Türkçe mi o da ayrı bir konu Düşündükçe taşındıkça komiğime gidiyon

Konuşuyoruz ama nece konuşuyoruz Konuşuyoruz ama anlamıyoruz Konuşuyoruz ama nece konuşuyoruz Konuşuyoruz bom bom

Kita kate kuta pata kıtı kıtı tak Hurrak tak abedük tık Hapi tıkı tıkı tıkı tıkı tıkı tak Hurrak hurrak tak tak tak

Upudükü dükü dükü dükü tukurrak Hopdükü taktükü tiki tiki tak Abürtu tokurtu tokurtu tak tükü De de de de de de de de de de de tak

Laluga dalavere hebelübe lübünüz Dara dori darttak darlanma dallama Hebe lübü hübülübü dürülülü hebelüp Tıramola kapa kola koka kola hebelüp

Konuşuyoruz ama nece konuşuyoruz Konuşuyoruz ama anlamıyoruz Konuşuyoruz ama nece konuşuyoruz Konuşuyoruz bom bom

Nedeni var nedeni yok hiç fork etmez Bu araba da buraya nah pork etmez Delikanlı ayakları modasina uyduk Laga Luga yapma yürü be goçum!

Almanya’da değişik kuşaklar ve dil/anadil sorunları

1. ve 2. kuşak olarak adlandırılan kuşaklar Türkçe konuşurlarken, Al-manca öğrenmede, konuşmada zor- lanıyorlardı.

Fakat 3. ve 4. kuşaklarda bu durum değişti. Onlar, kendilerini Almanca konuşarak daha iyi ifade edebiliyor-lar; fakat “anadilleri” olan Türkçeleri daha zayıf.

5. ve 6. kuşaklarda, böyle giderse du-rum çok daha kötü olacak uzmanlara göre ve Türkçe dili gündelik yaşam-larından tamamen kalkacak.

kuşak derken neyi kastediyoruz?

1970’li yıllarla birlikte Almanya’ya “mi- safir işçi” olarak gelenleri genellikle birinci kuşak olarak tanımlama eği-liminde uzmanlar ve böyle de kabul görüyor, tartışılır olsa da.

Onların burada doğan çocuklarıyla, Türkiye’den getirilen “ithal” damat ve gelinler ikinci kuşağı oluşturuyor-lar. İşin özü; her 20 yılda, yeni bir ku-şak geliyor.

İlk kuşak, kendisini zaten misafir ola-rak görüyor ve Almancayı gündelik yaşamında gerektiği kadar kelimey-le idare ediyordu. Türkiye’de fazla bir okul eğitimleri de yoktu.

İkinci kuşak, burada okula veya Al-manca kurslarına gitti ama Alman-ların olduğu ortamlara pek katılma- dıkları için kursta öğrendikleri Alman- calarını pek geliştirmediler.

Üçüncü ve dördüncü kuşaklar ise okullarda Almancayı gramer yapısı ve imla kurallarıyla öğreniyorlar. Her ne kadar hala bizim toplumumuzdan ar-kadaşlıklara önem verseler de, Alman toplumuyla daha içli dışlı yaşıyorlar. Okul ve işyerinde Almanlarla daha fazla temasa geçtiler. Çekinmeden Al-manca konuşuyorlar; fakat konuştuk-ları Türkçeleri sanki biraz garipleşti. Kendi anadillerini bir yabancı dil gibi konuşuyor, kendilerini ifade ederken zorlanıyorlar.

İşte sorun da tam burada yatıyor: Bu nesiller anadilimizi gelecek nesle (ço- cuklarına) nasıl aktaracak?

Türkçe konuşmak ve öğretmek

Gündelik yaşamımızda ortalama ola-rak bir kaç yüz kelime kullanıyoruz aslında ve bütün işlerimizi hallediyo-

Böyle giderse, Almanya’da gelecek neslimiz Türkçeyi unutacak!

Yan tarafta 1990’lı yıllarda Grup Vitamin tarafından söylenen “Anlamıyorum” adlı şarkının sözlerini yayınladık. Aslına bakarsanız, bugünkü durumumuz bun-dan pek de farklı değil sanki. Sizlere, bu yazımızda kısaca, Almanya’da anadil olarak Türkçenin geldiği noktayı göstermeye çalışacağız. Bu konuyu ileride daha detaylı ele almak dileğiyle, bu bir giriş olsun diyelim.

En çok kullandığımız 100 kavram

Page 19: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

19

konuşuyoruz aMa nECE Konuşuyoruz?ruz, sorunsuz olarak. Fakat Türkçe di-linin tam olarak 111.000 kelimeden oluştuğunu söylesek şaşırır mıydınız?

Evde tabiiki Türkçe konuşuyoruz. Fa- kat bu, bir insanın toplum içinde ken-dini ifade etmesi için yeterli olmuyor. Dilimizin uzman kişiler (Türkçe öğret- menleri) tarafından gelecek nesilleri-mize, kuralları ile öğretilmesi gerek-tiğini anlamamız gerekiyor.

peki dilimizi nasıl aktaracağız?

Uzmanlar, yabancı dil öğrenme süreci gibi, anadilin de ancak okulda sağlam temellerle öğrenilenilebileceğini söy-lüyorlar. Evimizde, arkadaş çevremiz-de konuştuğumuz dil yeterli değil.

Bir dili tam olarak öğrenmede, konuş-maktan daha da önemli olan şey oku-mak! Ne yazıkki çok okuyan bireyler değiliz. Bir dili gelecek nesillere ak-tarmada okumak ve yazabilmek çok daha önemli. Okuma, dinleme, yaz-ma ve konuşma becerileri gelişme-dikçe bir dil tam öğrenilmiş sayılmaz. Ancak bu şekilde tarihi ve kültürel bi-rikimler gelecek nesillere aktarılabilir.

iki dilli cümleler kullanıyoruz

Hangi kuşaktan olursak olalım, far-kına varmadan, gündelik konuşma-larımızda iki dilli cümleler kurmaya ve konuşmaya başladık. Poşet yerine “Tüte”, tren istasyonu yerine “Bahn-hof” diyerek, Almanca ile başlayıp Türkçe ile biten cümleleri kullanmak sanki normal oldu. “Bahnhofa gidi-yorum. Hausaufgabemi yapmadım. Arabayla eve sürüyorum.” gibi garip cümleleri sık duyar olduk. Maalesef bu durumun, sonun başlangıcı oldu-ğunu görmemiz gerekiyor.

Büyük tehlike: çift yarıdillilik

Evde anadilini imla kurallarıyla bir-likte, tam anlamıyla öğrenemeyen çocuklarımızın çoğu maalesef okul-

da Almanca öğrenmede de zorluk çekiyorlar. Uzmanlar bunu “Çiftya-rıdillilik” (Doppelte Halbsprachigkeit) olarak tanımlıyor. Bu durum çocuk-larımızın eğitim hayatlarını olumsuz yönde etkiyor. Üniversiteye gitmek-te veya bir meslek öğrenmede zor-lanıyorlar. Bu şu anda çok yaygın ve tehlikeli boyutlara ulaştı.

Alman eğitim sistemini suçlamak işin kolayına kaçmak olur

Yanlış bir kanı olarak, Almanların sis-temli bir şekilde anadilimizi okullar-dan kaldırmak istediklerini söyler dururuz. Oysa bugün bir çok okulda Türkçe, diğer yabancı diller gibi zo-runlu bir ders haline geldi. Fakat, ve-liler çocuklarının Türkçeyi zaten bil- diklerini düşündüklerinden, onların okulda başka bir yabancı dili öğren-melerini istiyorlar.

Yani sorun aslında ne Alman eğitim sisteminde ne de çocuklarımızda; ta-mamen ana-babalarda yatıyor. Ço-cuğun evde, gramer yapısı ve imla kurallarıyla öğrenemediği anadilini, o- kulda da öğrenmesine engel olmak... Bu nedenle iyi bir şekilde Almanca konuşan gençlerimizin, Türkçe konuş- maya başladıklarında nasıl eksik kal-dıklarına, ailelerinin geldikleri yörenin ve şehrin lehçesini konuşmalarına şaş- mamamız gerekiyor. Almanca konuş-mak kolaylarına geliyor.

yeterli Türkçe öğretmeni yok

Okullarda Türkçe dersi veriliyor dedik fakat bu dersi verecek yeterli sayı- da öğretmen ne yazık ki yok. Tür-kiye’den gelen Türkçe öğretmenleri dönemi de geride kaldı. Bu nedenle, üniversitede Türkçe öğretmenliği o- kuyup, okullarda öğretmenlik yapa-cak gençlere ihtiyaç var. Günümüz-

de sadece Duisburg-Essen Üniversi- tesinde böyle bir bölüm var ve me-zunları şu an bir çok yerde görev alıyorlar. Umarız ileride daha fazla üniversitede bu bölüm açılır ve öğ-retmen sayısı artar.

Türkçe medyanın rolü

Türkçe televizyon seyreden çocuk-ların anadile olan ilgileri artıyor ve olumlu olarak etkileniyorlar. Fakat bir çok dizide ve filmde kullanılan Türkçenin de ne kadar doğru Türkçe olduğu tartışılır hale geldi.

Bunun yanında sosyal medya denen ortamda kullanılan kısaltmalar (se-lam yerine slm yazmak gibi) da dilin doğru öğrenilmesinde büyük bir en-gel oluşturuyor.

sonuç

Buraya kadar kısaca bahsettiğimiz konular Almanya’da Türkçe dilinin geleceği anlamında pek iç açıcı gö-rünmüyor. Böyle devam ederse neler olabilir?

Günümüzde, gençlerimiz kendi ara-larında dahi Almanca konuşuyorlar demiştik. Bu gençlerimiz evlendik-lerinde, evlerinde de Almanca konu-şacaklar, bunun örneklerini görmeye başladık bile. Kendi çocuklarıyla da Almanca konuşacaklar doğal olarak. Bunun sonucu olarak da onların ço-cukları, Türkçeyi öğrenmedikleri için hiç kullanmaz hale gelecekler. Böyle-ce de Türkçe, gelecek yeni nesillerin kullanmadıkları bir dil olacak.

Bunun önüne nasıl geçilir? Neler ya-pılabilir? Bu konulara ilerideki sayıla-rımızda yeri geldikçe değineceğiz.

Günal GünalBir örnek: Herkez değil, herkes...

Page 20: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

20

bunlarI bİlİyor muydunuz?

© w

ww.d

ikom

m.a

t

Hızlı beyin gelişimi: 0 ile 2 yaş ara-sında bebek beyni 3 katı büyüklüğe ulaşır ve 21 yaşına kadar bu gelişim devam eder. Erken beyin gelişimi çev-resel uyaranlarla veya bunların ek-sikliği ile tanımlanır. Teknolojiye aşırı maruz kalım (cep telefonları, internet, tablet, TV, vb.) neticesinde ortaya çı-kan beyin gelişimi stimülasyonunun dikkat eksikliği, anlamada gecikme, öğrenme bozuklukları, yüksek dür-tüsellik ve öfke nöbetleri gibi kendini kontrol etme becerisinde azalma ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.

Gelişmede gecikme: Teknoloji kulla-nımı hareket etmeyi kısıtlar ve böyle-ce gelişimin gecikmesine sebep olur. Üç çocuktan biri artık öğrenmesini ve akademik başarılarını olumsuz yönde etkileyen gelişim gecikmeleri göster-mektedir. Hareket etmek dikkati ve öğ-renme kabiliyetini artırır. 12 yaş altında görülen teknoloji kullanımı çocuğun gelişimi ve öğrenmesi üzerinde son derece olumsuz etkilere sahiptir.

uyku yoksunluğu: Ebeveynlerin % 60’ı çocuklarına teknoloji kullanımı sırasında eşlik etmiyor ve çocukların % 75’ine kendi odalarında teknolojiyi kullanma izni veriliyor. 9-10 yaş arasın-daki çocukların % 75’i okul başarıları-nı olumsuz yönde etkileyecek şekilde uyku yoksunluğu çekiyor.

dır. Bunun sonucu olarak bağımlılık or-taya çıkmaktadır. 8-18 yaş arası her on-bir çocuktan biri teknoloji bağımlısıdır.

Radyasyon yayımı: Mayıs 2011’de, Dünya Sağlık Örgütü cep telefonla-rını (ve diğer kablosuz cihazları) rad-yasyon yayımı bakımından katego-ri 2B risk grubuna (olası kanserojen) dahil etmiştir. Bilim insanları beyin ve bağışıklık sistemi gelişimleri de-vam ettiği için çocukların çeşitli uya-ranlara karşı yetişkinlere kıyasla daha hassas olduklarını ifade ediyorlar. Bu nedenle riskin yetişkinler ve çocuklar için aynı olduğu söylenemez. Aralık 2013’te Toronto Üniversitesi’nden bir bilim insanı radyo frekansı yayımının 2B değil, 2A olarak (büyük olasılık-la kanserojen) değiştirilmesi gerek-tiğini belirtmiştir. Amerikan Pediatri Akademisi çocuklar üzerindeki etki-lerine dair üç sebep sunarak tekno-lojik cihazların EMF radyasyon ya- yımlarının yeniden incelenmesi tale-binde bulunmuştur.

Bu yazıyı mutlaka okuyun: 12 yaş altı çocuklarda mobil cihazların kullanımı yasaklanmalı!Bilim insanlarına göre 0-2 yaş arasındaki çocuklar teknoloji ile haşır neşir olmamalı, 3-5 yaş arasında günde 1 saat, 6-18 yaş arasında ise teknoloji kullanımları günde 2 saat ile sınır-lanmalı. Teknoloji ile bu önerilerin 4-5 katı fazla içli dışlı olan çocuklar ve gençler ciddi tehlikeler ile karşı karşıya kalıyor. Elde kullanılan cihazlar (cep telefonları, tabletler, elektronik

oyunlar, vb.) özellikle küçük çocuklarda teknolojiye erişimi ve teknoloji kullanımını artırıyor. Pediatrik terapistler okullara, hükümetlere, ailelere 12 yaş altındaki çocukların bu tür ci-hazları kullanmalarını yasaklamaları çağrısında bulunuyor. Sorun çok ciddi boyutlara varmaktadır. Bilim insanlarının uyarılarını belli başlıklar altında topladık.

Ruhsal bozukluk: Teknolojinin aşırı kullanımı çocuk depresyonunun, ank-siyetesinin, bağlanma bozukluğunun, dikkat eksikliğinin, otizmin, bipolar bo-zukluğun, psikozun ve sorunlu çocuk davranışlarının faktörlerinden biridir.

saldırganlık: Şiddet içeren medya içerikleri çocuğun saldırgan olması-na yol açabilir. Günümüz medyasında küçük çocuklar fiziki ve cinsel saldırı haberlerine çokça maruz kalabilmek-tedir. Seks, cinayet, tecavüz, işkence ve infaz görüntüleri ve çok sayıda film ve TV dizileri bunlardan bazıları. ABD’de medya içerikleri çocuk saldır-ganlığı üzerindeki etkileri bakımından kategorize edilmektedir. Son yıllarda çocuk saldırganlığı ile ilgili olayların sayısında artış gözlenmektedir.

dijital demans: Yüksek hızlı medya içeriği dikkat eksikliğine katkıda bu-lunabilir, bunun yanı sıra konsantras-yon ve hafıza problemlerine yol aça-bilir. Dikkatini veremeyen çocuklar öğrenemez.

Bağımlılık: Ebeveynler teknolojiye bağlandıkları ölçüde çocuklarından ayrılmaktadır. Aile bağlarının yok ol-ması durumunda, çocuklar bu açığı bu tür cihazlara bağlanarak kapatmakta-

Obezite (Aşırı kilo): TV ve video o- yunları obezitenin artması ile ilişkili-dir. Odasında bu tür cihazları kullan-masına izin verilen çocuklarda obe-zite görülme sıklığı % 30 oranında artmaktadır. Obez olan çocuklardan % 30’unda diyabet ortaya çıkmakta ve obez kişilerde kalp krizi ve erken felç riski artmakta ve ortalama yaşam ömrü kısalmaktadır. Büyük oranda obeziteye bağlı olarak, 21. yüzylılın çocukları ailelerinden ayrı yaşayama-yan ilk nesil olacak.

Gelecek sayımızda yetişkinleri de ilgi-lendiren dijital bunamayı işleyeceğiz.

Bu böyle sürdürülemez: Çocukla-rın teknoloji ile yetiştirilmesi ve eği-tilmesi artık sürdürülebilir bir yol de-ğildir. Çocuklar bizim geleceğimizdir, ancak aşırı teknoloji kullanan çocuk-lar için artık gelecek yoktur. Teknolo-jinin çocuklar tarafından kullanımını azaltmak için ekip bazlı bir yaklaşım gereklidir ve bunun yapılması aciliyet içermektedir.

Page 21: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

21

sİzden GElEnlEr

www.aachen.de/nadelfabrik

Caramel

Sa. 18.04.

Ein Sommerin New York– The Visitor

Fr. 17.04.

in der NadelfabrikGroßes Kino

Am Freitag, den 17.04. und Samstag, den 18.04.2015 jeweils um 19 Uhr im Foyer der Nadelfabrik.

Der Eintritt ist frei!

Open AirBühne Kennedyparkam Samstag, den 30.05.mit dem DAS Da Theater

Sizlere plastiğin zararlarını, sayılarla ve kelimelerle anlatmaya çalışacağım.

Plastik denen maddenin yüz senelik geçmişi vardır ve kendimize plastik çağın çocukları diyebiliriz. Her sene sadece Avrupa’da 60 milyon ton plastik üretilmektedir ve bu da dün-ya üretiminin dörtte biridir. Bu sayı her geçen yıl daha da artmaktadır. Bü-yük firmalar 800 milyar dolar gibi bir para kazanmakta ve bunun sonu da görünmektedir.

Plastik denen madde bugünkü haya-tımızda çok büyük yer teşkil ediyor. Bazen farkında değiliz ama şöyle bir çevremize baktığımızda kullandığı-mız bir çok şeyin plastikten yapıldı-ğını görebiliriz.

peki plastik neden tehlikeli?

İnsanoğlunun eksik taraflarından bir tanesi, bir şey icat ediliyor ve maalesef yan etkileri fazla araştırılmadan he-men pazara sürülüyor. Nedeni ise en kısa şekilde para yapmak. Bir çoğu-muz plastiğin 200 ile 300 sene ara-sında yok olduğunu biliyoruz. Fakat bilmediğimiz şey, o plastiğin, o süre zarfında sadece gözden kaybolma-sıdır. Plastik, küçük moleküllere par-çalanıp varlığını dünya üzerinde de-vam ettirmektedir. Bu parçacıklar besin maddelerine karışıp insan sağ-lığını er ya da geç tehdit edecektir. Biz

bunu şu anda fazla hissetmesekde, torunlarımız bundan nasiplerini ala-caklardır. Dünyada her sene 22 mil-yon ton plastik sadece denize boşal-tılmaktadır. Bunların büyük bir kısmı denizin dibine çökerek, oradaki eko-sistemi bozmaktadır. Balıklar ve kuş-lar ister istemez bu plastik parçalar-la kontağa giriyor ve gerçek şu ki, bu güne kadar yapılan hasar maalesef telafi edilemeyecek duruma gelmiş-tir. Bunun başında da insanların bi-linçsiz olması gelmektedir. Dünyada o kadar çok plastik var ki bu dünyayı 6 kez plastik torbalarla kaplamaya yetiyor. Plastiğin içindeki maddeler astım, alerji ve kanser gibi hastalık-ları tetiklemektedir. Bilim insanları dünyadaki bütün insanların kanında plastiğin içindeki maddelerden bu-lunduğunu tespit etmişlerdir. İnsanlar bunları ağız yada doku yoluyla almak-tadırlar. Bu erkeklerde sperm üretimi-ni, hamile bayanlarda ise embriyonun gelişimini olumsuz etkilemektedir.

peki ne yapmalıyız?

Mümkün olduğunca plastikten uzak durmalıyız. Mesela plastik poşetler yerine, bez torbalar, plastik şişeler ye-rine de cam şişeleri kullanmayı tercih etmeliyiz. Plastik çöpleri düşünme-den doğaya atmayalım. Unutmaya-lım ki dünyada basit bir kural vardır. Bu dünyada yaptığımız her şey bize hizmet olarak geri dönecektir.

Eğer bu yazıyla birkaç kişinin bu ko-nuda duyarlılığını sağlayabilirsem ne mutlu bana.

Sağlıcakla kalın...

Hakan Tuc

Çağımızın büyük problemi: Plastik

Page 22: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

22

yemek KülTürü

malzemeler: 36 adet küçük boy kuş-konmaz, 6 adet dana biftek, 1 avuç maydanoz, 1’er tutam fesleğen, kekik, nane, 1 adet soğan,3 YK rendelenmiş Parmesan peyniri, 3 YK margarin, tuz, karabiber.Hazırlanışı: Her bir dilim et için 6 adet haşlanmış küçük boy kuşkonmaz ayı-rın. Biftek dilimlerinin dikdörtgen ol-ması için gerekirse kenarlarını kese-bilirsiniz. Kuşkonmazları haşladıktan sonra, biftek dilimlerinin içine, uç kı-sımları sarmanın dışında kalacak şe-kilde yerleştirin. Kuşkonmazlı etli sarmaların üzerine bir tutam tuz ve karabiber serpip sarın. Sarmaların pi-şerken kenarlarının açılmaması, sabit

malzemeler: 1 demet kuşkonmaz, 1 adet kuru soğan, 4 YK zeytinyağı, 1 domates, 1 havuç, 2 kesme şeker, sıcak su, tuz.Hazırlanışı: İnce ince doğradığınız kuru soğanları zeytinyağında yumu-şayıncaya kadar kavurun. Tuzunu ila-ve edin. Kuşkonmazların uçlarını kırıp, dışını temizleyin ve 3-4 cm genişliğin-de doğrayın. Havucu soyup küp küp doğrayın. Domatesi rendeleyin ve ka-

Etli Kuşkonmaz sarması

Zeytinyağlı Kuşkonmaz

Fırında Kuzu Kapama

Çökertme Kebabı

Kuzu Etli Tirit

Kuzu eti ve kuşkonmazın mevsimine girdik. Sizlere Anadolu’dan kuzu etli yemek tarifleri yanında, bu aylarda bolca bula-bileceğiniz ve bir vitamin kaynağı olan kuşkonmazlı yemek tarifleri verelim istedik. Denerseniz pişman olmazsınız...

durması için kürdan ile sabitleyin. Ha-zırladığınız kuşkonmazlı etli sarmaları üst üste gelmeyecek şekilde yan yana tencerenin içine yerleştirin. Üzerlerine margarin yağı gezdirip, jülyen doğ-ranmış soğan, çok ince kıyılmış may-danoz, fesleğen, kekik ve nane ek-leyin. Tencerenin kapağını kapatıp yüksek ısıda pişirin. Yemek kaynama-ya başladığında tencereye 1 kepçe ka-dar kuşkonmazı haşladığınız sudan ila-ve edip 20 dakika daha pişirin. Yemek piştikten sonra servis tabağına, kuş-konmazlı, etli sarmaları yemeğin suyu ve soğan harcı ile alıp, üzerlerine Par-mesan peyniri dökün ve sıcak olarak servis yapın.

vurduğunuz soğanlarınıza ilave edin ve 1-2 dakika daha kavurun. Kesme şekerleri ekledikten sonra, doğradı-ğınız havuç ve kuşkonmazları da ten-cereye katın. 1-2 dakika bu şekilde ka-vurun. Üzerine çıkacak kadar sıcak su ekleyerek, sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirin. (Suyu azalırsa ilave edin). Tencerede ılıttıktan sonra tabağa alıp servis yapın.

malzemeler: 4 patates, 750 gr dana bonfile, 500 gr mantar, 2 adet soğan, 1 YK domates salçası, 1 YK biber sal-çası, 2 TK kekik, 2-3 TK sıvıyağ veya 100 gr tereyağı, sarımsaklı yoğurt, tuz, karabiber.Hazırlanışı: Patatesleri uzunlaması-na ince doğranıp kızartın. Soğanla-rı yemeklik doğrayın, az bir yağ ile soteleyin. Etleri de parmak şeklinde

doğranıp, soğanla beraber soteleyin. Et suyunu salınca, dörde bölünmüş mantarları ilave edip, etler yumuşa-yıncaya kadar pişirin. Sonra salçala-rı ve baharatları ilave edin. Bir taşım kaynayınca altını kapatın. Servis ta-bağına patatesler, üzerine sarımsaklı yoğurt, en üste de etli mantarlı karışı-mı koyup servis yapın ve maydanoz-la süsleyin.

malzemeler: 1 adet kuzu budu (par-çalara ayrılmış), 2 adet kuru soğan, 1 adet iri patates, 10 diş sarımsak, 1 TK kimyon, 1 TK karabiber, 1 ÇK ke-kik, 1 ÇK tuz, 1 TK 7 baharat karışımı, 2 ÇK tereyağ.Hazırlanışı: Kuzu etini düdüklüde haşlayın. Patatesi yuvarlak halkalar halinde doğrayıp yağda kızartın ve

borcama dizin. Üzerine baharatlarla ve tuzla karıştırdığınız haşlanmış kuzu etlerini dizin ve aralarına sarımsakları yerleştirin. Soğanları dörde kesip on-ları da ekleyin ve tatlı kaşığı yardımıy-la tereyağı hepsinin üzerine azar azar koyun. 200 derece sıcak fırında 35 dk pişirin. Yanında pirinç pilavı ile de ser-vis yapabilirsiniz.

malzemeler: 1/2 kg kuzu eti, 1 pide ekmeği, 4 su bardağı su, et bulyon, karabiber, tuz, tereyağHazırlanışı: Etleri yıkayıp düdüklü tencereye alın, 4 su bardağı soğuk suyu ekleyin ve tuz ekleyin. Kaşıkla karıştırın ve kapağını kapatıp 45 dk kaynatın. Kapağı açınca, üzerine kara-biber ve et bulyonu atın ve karıştırın.

Servis için bir tavada tereyağ kızdı-rın. Servis tabağına pide ekmeğini doğrayın ve üzerine etin suyundan dökün. Lokum gibi olan etleri bir ça-talla didikleyip üzerine dökün ve kız-dırdığınız tereyağını üzerine dökün. İsterseniz damak tadınıza ve zevkinize uygun olarak domates, biber, mayda-nozla da süsleyebilirsiniz.

Page 23: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

23

kadın SayfaSI

bir hikayedir. Büyük yiyecek parçalarını yakalar ve zamanla parçalarlar. Daha ufak parçalarsa ufaldıkça borulardan aşağı inerek tıkanıklıkları giderir.• kalsiyum desteği: Birçok kişi yu-murta kabuklarını her gün aldıkları birkaç bin miligram kalsiyuma ekler. Yumurta kabuklarını silip bir tencere-de kaynatabilir ve bir fırın kâğıdına di-zip on dakika boyunca 200 derecede pişirebilirsiniz. Daha sonra bunları bir kahve öğütücüsünde öğütün ve toz haline getirin. Bu karışımından bir çay kaşığı kadarını bir bardak suyla her gün tüketebilirsiniz.• yüz maskesi: Yumurta kabuklarını bir yumurta akıyla havanda ufalayın ve yüzünüze maske olarak sürün. Bu karı-şım cildinizin gerilmesini sağlar.• kaşıntılara merhem: Yumurta ka-buklarını elma sirkesinde erittikten sonra, kaşıntılar için bir ilaç olarak kulla-nabilirsiniz. Bu karışımı cildinize sürün-ce, kaşıntılar ve kızarıklıklar kaybolur.

Yumurta kabuklarıyla aslında birçok şey yapabileceğinizi biliyor muydunuz?Çöpe giden yumurta kabuklarıyla aslın-da birçok şey yapılabildiğini biliyor muy-dunuz? Her evde kahvaltıda veya diğer yemek saatlerinde kullandığımız yumur-taların kabuklarını atmadan önce bir daha düşünün. Yumurta kabuklarında yüksek miktarda kalsiyum karbonat bu-lunur. Mineral yapıları da yemekler hari-cinde kullanılmalarını bu yüzden sağlar.• kompostlama: Yumurta kabukları kolaylıkla parçalandığından, kompost-lama için idealdir. İçerdikleri konsantre mineraller toprağı daha sağlıklı hale getirir.• Haşere mücadelesi: Haşereler farklı şekillerde ve boyutlardadır, ancak bah-çelere zarar vermek için aynı çabayı sarf ederler. Yumurta kabuklarını ufa-layıp bahçenize serperseniz, özellik-le solucanları uzak tutmuş olursunuz. Üstelik kimyasal maddeler kullanmak zorunda da kalmazsınız.• Giysi beyazlatıcısı: Yumurta kabuk-larını ufak bir keten torba içinde limon

dilimleriyle karıştırın. Bu keten torbayı çamaşır makinenize atıp giysilerinizle birlikte yıkadığınızda, beyaz giysilerin rengini koruduğunu ve grileşmedikle-rini göreceksiniz.• leziz kahveler: Makine kahvesi içi-yorsanız ve acımtırak bir tat hissediyor-sanız, makinenizin kahve koyduğunuz bölümüne bir yumurta kabuğu atın. Yumurta kabuğu kahvenizin tadını de-ğiştirmez, sadece acılığını alır.• su borusu temizleyicisi: Genellik-le lavaboya yiyecek koymak boruları mahveder ama yumurta kabukları ayrı

Size, banyo, tuvalet ve mutfağın du-var kaplamalarını oluşturan fayansların araları kirlendiğinde uygulayabileceği-niz basit çözüm sunalım.

1 litre suya yarım su bardağı sade ma-den suyu, 1 fincan limon suyu ve yarım fincan beyaz sirke ekleyin ve iyice ka-rıştırın. Hazırlamış olduğunuz karışımı fayans aralarına bir fırça ile sürün. Son olarak, fayansların dış yüzeyini mutfak-larda da kullandığınız süngerlerin telli kısmı ise ovarak temizleyin.

Hazırlamış olduğunuz karışımın mar-ketlerde satılan pahalı temizlik ürün-lerinden daha kaliteli bir sonuç verdi-ğini göreceksiniz ve ekonomik olarak da güzel bir tasarrufta bulunmuş ola-caksınız. Bu yöntem, fayanslarınızın kararma süresini de fark edilir şekilde uzatacaktır.

Kararan fayans aralarını temizlemek için basit formül

• Yüksek bel pantolonlar bacakları her zaman olduğun-dan uzun gösterir.• Baştan aşağı aynı renk giyinmek kişiyi uzun gösterir. Özel-likle saks mavisi, gri veya pudra rengi seçilmelidir.• Mini etekler bacakları olduğundan uzun gösterir, kış ay-larında da siyah opak çorapla giyilirse boyunuz birkaç santim uzun görünecektir.• Cilt tonunuzla uyumlu bir nude renk ayakkabı mutlaka sizi daha uzun gösterir.• Platform topuklu ayakkabılarla maksi elbiseler bacak bo-yunuzu uzun gösterecektir.• Koyu renk dik çizgili bluz ve pantolonlar sizi olduğunuz-dan daha uzun gösterecektir.• Platform topuklu ayakkabılar vazgeçilmeziniz olmalıdır.• Diz altı bol etekten, midi botlardan, oversize blüzlerden, düşük bel kotlardan, midi boy dar eteklerden, uzun bluz-lardan mutlaka kaçınılması gerek.

Kısa boylu, kısa bacaklı kadınlar nasıl giyinmeli ve nelerden uzak durmalı?

Page 24: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

24

bulmaca SayfaSI

Page 25: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

25

yalnIz değİlsİn!

Psikiyatrist Doktor Sıla Yüce Çıtır

Alexianer Krankenhaus Aachen

Tel: (0241) 47701 15000

nedir sosyal Fobi?

Sosyal fobisi olan birey, tanımadık insanlar önünde, sosyal ortamlarda veya performans göstermesi gere-ken durumlarda rezil olacağı, başka-ları tarafından küçük düşürüleceği ve yargılanacağıyla ilgili şiddetli bir kaygı duyar. Bu da kişide titreme, terleme, çarpıntı, kaslarda gerginlik, kızarıklık, mide rahatsızlıkları, kekeleme, boğaz-da kuruma ve ateş basması gibi semp-tomlara neden olur. Kişi bu nedenle bu gibi durum ve ortamlardan kaçınır.

Liebowitz Sosyal Fobi Ölçeği’nde be-lirlenen sosyal durumlar şu şekildedir.• Toplum içinde telefonla görüşme• Küçük bir grup etkinliğinde yer alma• Toplum içinde yemek yeme• Toplum içinde bir şeyler içme• Yetkili biri ile konuşma• Dinleyiciler önünde konuşma, rol yapma

• Partiye, eğlenceye gitme• Başkaları tarafından izlenirken çalış-ma veya yazma

• Çok iyi tanımadığı biriyle telefonda görüşme veya yüz yüze konuşma

• Yabancılarla karşılaşma• Genel tuvaletleri kullanma• Birilerinin oturduğu odaya girme• İlgi odağı olma• Bir toplantıda hazırsızlık konuşma yapma

• Yetenek, yeti veya bilgi testine tabi tutulma

• İyi tanımadığı birine onaylanmadığı-

zukluklar ve daha önceden yaşanmış örseleyici olaylar da (örneğin, yüksek beklentili ve katı bir ebeveyn, çocu-ğundan beklediği performansı gö-remediğinde onu cezalandırabilir ve onda yoğun başarısızlık korkularına yol açabilir. Ya da konuşurken yanlış söy-lediği bir kelime yüzünden arkadaşları tarafından gülünen, dalga geçilen bir çocuk, rezil olduğu ve küçük düşürül-düğü hissiyle bir daha topluluk önün-de konuşmaktan kaçınmaya başlaya-bilir ve bu durum müdahele edilmezse sürekli hale gelebilir) hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar.

Tedavide serotonerjik sistem üzerine etkili ilaçlar ve bilişsel davranışçı tera-pi bazen tek başına bazen de birlikte kullanılırlar. Terapi aracılığıyla kişinin iş-levselliğini bozan düşünce hataları, ne-denleri saptanarak sağlıklı ve işlevsel olanlarıyla değiştirilmeye çalışılır. Bura-da dikkat edilmesi gereken en önem-li nokta tedaviye uyumdur. Zamansız kesilen ilaçlar veya terapide verilen eg-zersizlerin uygulanmaması semptom-ların tekrarlamasına ve iyileşme süreci-nin uzamasına neden olmaktadır.

sosyal Anksiyete bozukluğu (Sosyal Fobi)

nı veya aynı düşüncede olmadığını ifade etme

• Çok iyi tanımadığı birinin gözlerinin içine bakma

• Önceden hazırlanmış bir raporu bir gruba sözel olarak sunma

• Romantik veya cinsel ilişki amacıyla birini tavlamaya çalışma

• Alınan bir malı parasını geri almak üzere iade etme

• Parti / davet verme• Israrlı bir satıcıya karşı koyma

Elbette birçok insan topluluk önün-de yapacağı bir konuşma, önemli bir görüşme veya sözlü bir sınav öncesi heyecanlanır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, sosyal fobide korku-lan toplumsal veya performans ge-rektiren durumlardan kronik bir şe-kilde kaçınma ve ilerleyen aşamalarda bu kaçınmanın kişinin olağan günlük işleri ve mesleki işlevselliğinde bozul-ma yaratmasıdır.

Sosyal fobi genellikle erken veya geç ergenlik döneminde başlar, sık görülen psikiyatrik hastalıklardan biridir ve ka-dınlarda erkeklerden daha sık görülür.

kimler risk altındadır?

Ailesinde sosyal fobi olan kişiler, aşırı koruyucu, aşırı reddedici ya da yüksek beklentili ebeveyne sahip olan birey-lerde daha sık karşımıza çıkar. Diğer anksiyete bozukluklarında olduğu gibi beyin serotonerjik sistemindeki bo-

für Frauen, Männer,Jugendliche und Kinder

Avci EscrimaAvci EscrimaStock- und Waffenkampf zur Selbstverteidigung mit und gegen Hieb-, Stich- und Schnittwaffen – übertragbar auf diverse Alltagsgegenstände.

Avci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunAvci WingTsunWaffenlose Selbstverteidigung in allen fünf Kampfdistanzen – direkt, effektiv, realistisch und funktionell.

www.aachen.wteo.org

ZweiW

ochen

kostenloses

Probetraining!

SELBST-VERTEIDIGUNGpur

AachenRoermonder Str. 7752072 AachenTraining: Di./Do. 18.30 Sa. 13.30

StolbergPrämienstr. 24952223 StolbergTraining: Mo./Mi. 18.30

EschweilerRöthgener Str. 57(Eingang Mittelstr.)52249 EschweilerTraining: Mi./Fr. 18.30

Tel.: 0177/4552191

Yeniden merhaba. İşlerimin yoğunlugu nedeniyle geçen sayıda buluşamamıştık, şimdi kaldığımız yerden devam edelim. Bu sayıda anksiyete bozukluklarından bir diğeri “Sosyal Fobi”ye değinecegiz.

Page 26: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

26

yaşama Daİr

kişilerin Farklı Aile yapılarının Olması

Özellikle bizim coğrafyada yaşayan insanların ilişkilerini evlendikten son-ra bile aileleri şekillendirmeye devam edebiliyorlar. Geldikleri ailelerin farklı yapıda olması ve bu farklılığı bir zen-ginliğe dönüştürmeyi beceremeyen eşler, bu farklılıklardan dolayı büyük sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Burada etki-li olan davranış; bireylerin genellikle ailelerinde gördükleri ilişki biçimini model alarak, eşlerinden buna uygun davranmasını beklemeleri oluyor. .

çözüm: İki farklı aile yapısından ge-len bireylerin kendi evlerinde yeni bir yapı belirlemeleri ve buna uygun ya-şamaları bu problemin çözümünde en etkili yöntemlerden biridir. Kendi farklılıklarını konuşarak, birbirlerini ta-nıma sürecine girmeleri ve birbirleri-nin beklentilerini, özlemlerini, hedef-lerini öğrenip ona uygun olarak etkili bir davranış olacaktır. Bu uygulamala-ra rağmen ara sıra farklılıklardan do-ğan anlaşmazlıkları da büyütmeden, sabırla karşılamaları ve bunu zamana yaymaları da etkili bir yöntemdir.

eşler Arasındaki Görev dağılımının

eşit/Adaletli Olmaması

Günümüzde kadınlar da çalışma haya-tına yoğun bir şekilde katılıyorlar. Do-layısıyla rol ve sorumluluklarında da değişiklikler oluyor. Ev işleri, dışarıda

• Eşim ben söylemeden ne istediğimi ve hissettiğimi bilmeli.

• Birbirimizi sevdiğimize göre her zaman mutlu olmalıyız.

• Birbirimizi seviyorsak ailelere veya arkadaşlara ihtiyaç olmaz.

• Cinsel hayatımız, birbirimize olan ilgimiz hep aynı düzeyde devam edecek.

İlişkide bu beklentilerin gerçekleş-memesi ya da gerçekleşmeyeceğinin görülmesi hayal kırıklıklarına, umut-suzluğa, gerginliğe yol açıyor. Eşler karşılıklı olarak birbirlerini suçlama-ya başlıyorlar.

çözüm: Bu beklentilerin mantıklı ol-madığını karşılıklı konuşarak, anlat-mak ve anlamak gerekiyor. Bu aşama-da çiftlerin bir diğerinin beklentisinin ne olduğunu anlaması, ortak beklenti oluşturmalarına da yardımcı olacaktır. Unutmamak gerekir ki: “Bir evliliğin temelini sağlam yapan unsurlardan biri, eşler arasında ki ortak paydaların çok olmasıdır.”

değişim Talebi

Çiftler genellikle partnerlerinin olum-suz davranışları karşısında kendilerini kurban olarak görürler ve öncelikle onların değişmesini isterler. Partner-leri de aynı talep ile geldiğinde, önce değişim talebiyle gelen kişinin ilk adı-mı atmasını beklerler. Burada temel mantık şudur: “Önce sen değiş, son-ra ben mutlaka değişirim.” Bu da ilişki içinde işbirliği kurulamamasına ve uz-laşma sağlanamamasına neden olur.

çözüm: İşbirliği ve uzlaşma ilişkinin gelişimi için çok önemli iki öğedir. Ev-liliği yeni doğmuş bir bebeğe benze-tebiliriz. Bu bebeğin büyümesi, ge-lişmesi için öz veri şarttır. Burada ilk adımı karşıdan beklemek ve ona göre davranmak bu müesseseyi yıpratan bir davranış olacaktır. “Bu dünyada insanın tamamen ve istediği zaman değiştirebileceği tek kişinin, kendisi olduğunu daima hatırlaması, evliliğin selameti açısından şarttır.”

duyguların zamanla değişmesi

İlişkilerde en sık rastlanan sorunlardan biri de eşe duyulan yakınlık ve sevgi hissinin zaman içinde değişkenlik göstermesidir. Duygular, hiçbir zaman

çalışsa bile, genelde kadına kalıyor. İş-ten gelen kadının ev işlerinde eşinden yardım beklemesi ve bunu dile getir-mesi sonucunda da gerginlikler yaşa-nıyor. Ancak zaman içinde kadınlar, ya daha fazla gerginlik oluşmasın diye bu taleplerinden vazgeçip durumu ka-bullenmeye başlıyorlar ya da eşleriyle sonu boşanmaya kadar gidebilen bir çatışmanın eşiğine geliyorlar. Böylece evlilik, kadın için bir yük olmaya baş-lıyor ve eşler arasına mesafe giriyor.

çözüm: Öncelikle eşlerin evlenme-den önce bu durumu açık açık konu-şup ev içinde bir görev dağılımı yap-maları ve daha sonra da buna göre evliliklerini sürdürmeleri gereklidir. Eğer bu durum evlendikten sonra meydana geldiyse, özellikle kadının bu konuda daha sabırlı davranarak, talebini zamana yayarak hiç bıkma-dan, düzgün bir şekilde eşinden her konuda kendisine yardım etmesini istemesi uygun olacaktır. Bu konuda sabrın özellikle kadından beklenmesi, erkeğin toplum içinde yetişme tarzın-dan kaynaklanmaktadır. Yıllarca ken-disine ev işlerinin kadının işi olduğu (!) adeta empoze edilen erkeğin, bu durumu büyük bir olgunlukla karşı-laması çoğu zaman bir süreç alacaktır.

Gerçek dışı Beklentiler

İlişkilerde en sık rastlanan sorunlar-dan biri de eş veya ilişki ile ilgili ger-çek dışı beklentilerdir. Bu beklentilere şu örnekler verilebilir:

Sevgili okurlar, bu sayımızda ‘eşler arası iletişimi tehlikeye sokan temel nedenler’ konusunu ele almayı uygun gördüm ancak , konuyu kendim dile getirmektense, konunun uzmanı Uzm. Dr. Kenan Taştan’ın ‘Evliliğinizin Kaçıncı Kilometresindesiniz‘ kitabından alıntı yapmamın, konunun tesbiti açısından daha olumlu olacağını düşündüm. Umarım faydalı olur...

Eşler Arası iletişimi Tehlikeye sokan Temel Nedenler

Page 27: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

27

yaşama Daİrkur yapılan ilk günlerdeki gibi yoğun bir şekilde kalmıyor. Ancak yanlış bir inanışla eşler “sevgi, romantizm ve heyecanımız hep aynı kalmalı” beklentisi içine girdikleri için hayal kırıklığı yaşıyorlar. Oysa bu değişim, sevginin bittiği ve ilişkinin bitmesi gerektiği anlamına gelmiyor.

çözüm: İnsan ilişkileri her zaman aynı düzeyde olmaz. Bu insanın doğası ge-reği böyledir. İnsan hayatı gibi ilişki-lerde de inişler ve çıkışlar olabilir. Bu-nun bu şekilde kabul edilmesi, kişileri rahatlatacak ve birbirlerine şüpheyle bakmalarını engelleyecektir. Önemli olan ilişkinin iniş trendinde uzun süre kalmamasını sağlamak ve bu durum-da duygusal ve bedensel olarak yeni çözüm yolları aramamaktır.

Rekabet ve Güç çekişmesi

Çiftlerden birinin ilişkiyle ve yaşamla ilgili konularda karar alırken daha et-kin olması, kendi başına çözüm bu-lup uygulaması ve eşini de bu kararı uygulamaya zorlaması sorun yara-tabiliyor. Çiftlerin uzlaşmacı bir tavır sergilememesi bu sorunu daha da pe-kiştiriyor. Bu, bazı çiftler için eve alı-nan basit bir obje konusunda yaşa-nabiliyorken, bazıları için çocukları konusunda alınan kararlarda görülü-yor. Burada verilmek istenen mesaj adeta; “Patron benim!” mesajı oluyor ve bu durum diğer eşin çileden çık-ması için yetiyor.

çözüm: Eşlerden birini ilgilendiren her konu birlikte masaya yatırılmalı ve kararlar ortak alınmalı. Evlilik mü-essesesi bir nevi ortaklık AŞ gibi bir kurumdur. Eşlerin her konuda uz-laşması beklenmeyebilir ama alınan her önemli kararda mümkün mertebe birbirlerine danışmaları ve ona göre karar almaları, bu müessesenin de-vamı için gereklidir.

iletişimsizlik

İletişimsizlik eşleri en çok yıpratan so-runlardan biri. Eşi tarafından konuş-maya değer bulunmadığını düşünen eş, kendini zamanla değersizmiş gibi görür ve psikosomatik problemler yaşayabilir.Eşler bazen partnerleri-nin kendilerinden çok fazla şey talep ettiğini düşünüyorlar. Ya da eşler-den biri, diğerinin yeteri kadar açık

olmadığından ve düşüncelerini pay-laşmadığından şikâyet edebiliyor. Çünkü eşler genellikle sorunlarını ko-nuşmaktan, paylaşmaktan ve tartış-maktan kaçınıyorlar. Bu iletişimsizlik ise eşlerin birbirleri ve ilişkileri hakkın-da olumsuz düşünceler geliştirmesine neden oluyor. Bu durunda olan eşin genellikle iç sesi şöyle oluyor: “Bana karşı yeterince açık değil.”

çözüm: Sorunların her ne olursa ol-sun, karşılıklı olarak paylaşılması ve iletişimin en üst noktada tutulması gerekiyor. Uluslar arası ilişkilerde öğ-rencilere ilk öğretilen temel kural bu-rada da geçerli “Ne olursa olsun ma-sadan kalkma!”

Cinsel sorunlar

Eşler arasında cinsel anlamda uyum sorunu bulunuyorsa bu onların gün-lük hayatlarına da yansıyor.Yani cinsel

sorunlar ilişkinin genel gidişatını cid-di ölçüde etkiliyor. Cinsel sorunla-rı nedeniyle uzmana başvuran eşler arasında tespit edilen en sık sorun-lar: vajinismus, erken boşalma, sert-leşme sorunu ve orgazm olamama şeklindedir.

çözüm: Bu tip sorunlarda uzmanı-na danışmak en doğrusudur, ancak cinsellik ile ilgili sorunların kaynağın-da bazen sadece iletişim bozukluğu yatabiliyor. İletişim becerisi çift için ilişkinin her aşamasında çok önemli. Öyle ki metabolik olarak her hangi bir problemi olmamasına rağmen psiko-lojik olarak cinsel sıkıntılar yaşayan er-kek ve kadınların sayısı azımsanmaya-cak kadar çoktur.

Sevgiyle kalın…

Füsun Özdemir

Page 28: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

28

bİlmece SayfaSI

Aşağıda boş olan yerlere gelen ortak harfler sizce ne olabilir?

Ortak harfler

Resimdekiler ne olabilir? Aşağıda nesnelerin sadece küçük bir bölümleri görülmektedir. Bunlar sizce ne olabilir?

b d ea c

üçgen işlemi

Aşağıdaki sayıları dairelerin içine öyle yerleştirmelisiniz ki, her kenardaki sa-yıların toplamı 19 olsun.

1 1 2 2 45 6 7 9

sayıları yerleştirin

Dört işlemi kullanarak size verilen 1, 2, 2, 3, 4, 5, 6, 10, 19 sayılarını uygun yer-lere koyarak eşitliği sağlayınız. Bir de ipucu verelim: İlk sayı 19.

+ : x + : - + x = 25

Açık küp

Aşağıda açık olarak gösterilen küp, katlandığı zaman hangisi olur?

üçgen saymaca

Aşağıda toplam kaç üçgen var? Saya-bilir misiniz?

A b C

Faraş sorusu

Aşağıdaki şeklin bir faraş olduğunu ve paranın da içinde olduğunu dü-şünün. İki kibrit çöpünün yerini de-ğiştirerek parayı dışarda bırakabilir misiniz?

iki sihirli kare

Aşağıda verilen karelerin içindeki kutulara 1’den 16’ya kadar olan sayıları yer-leştirmeniz gerekiyor. İki karede de her sayıyı sadece birer kez kullanabilirsiniz. a) Her satırdaki kutuların toplamı = 34, b) Her sütundaki kutuların toplamı = 34 c) Çapraz dört kutunun toplamı = 34, d) Ortadaki dört kutunun toplamı = 34 e) Dört köşedeki kutuların toplamı = 34 olacak. Zor bir soru! Kolay gelsin...

13 12

5 14

2 16

4 13

15

7 10

������������

����������������

�������������

������� ����

�����������

���������������

������������

���������

������������

����������������

�������������

������� ����

�����������

���������������

������������

���������

������������

����������������

�������������

������� ����

�����������

���������������

������������

���������

������������

����������������

�������������

������� ����

�����������

���������������

������������

���������

Page 29: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

29

KİşİSEl gelİşİm

Yaşamın başlangıcı nefes ve vazgeçil-mez birinci temel elementi Oksijen. Bütün canlıların yaşaması ve sağlıklı kalması ona bağlı.

Biz oksijeni vücudumuza yeterli ve doğru alabiliyormuyuz? İki yaşımıza kadar doğal olarak doğru nefes alıp veriyoruz, sonrasında bu düzen de-ğişik nedenlerle maalesef bozuluyor.

Solunum konusundaki yanlışlar, hayatı-mıza fiziki, duygusal ve ruhsal yönden çok önemli sorunlarıda beraber getiri-yor. Fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruh-sal sağlık, zindelik ve başarı istiyorsa-nız, doğru nefes almayı öğrenmeniz ve alışkanlık haline getirmeniz gerekiyor.

Nefes, sağlıklı olma ve iyileşmede te-mel anahtarlardan biridir ve sürek-lidir. Başı ya da sonu yoktur. Siz far-kında olmasanız da sisteminiz refleks olarak yaşayabileceğiniz kadar solu-numu yapar. Aldığınız her nefeste oksijen oranı % 20’nin altındaysa, ka-nınız temizlenemez. Oksijeni taşıyan kan kirliyse, hücrelerinizin, vücudunu-zun, beyninizin beslenmesi ve sağlıklı çalışması mümkün değildir.

Günümüzde çok çeşitli amaca göre farklı nefes teknikleri var. Ben size genel durumlarda faydalı olaca-ğını düşündüğüm birkaç tekniği anlatacağım...

Özel terapiler dışında, gündelik ha-yatta ideal olanı, burunla başlayan soluk alma işlemi, diyaframla devam edip, tekrar burunla bitirilenidir. Bu-run havayı ısıtan, nemlendiren, filt-releyen, nefes verirken ses tonumu-zu ayarlayan bir organımız. Solunuma eşlik eden diyafram da akciğerlerin tam olarak oksijenle dolmasını sağlar.

Öncelikle yapmamız gereken nefes, tempo ve ritmimizi belirlemek. Bunun için de sessiz, rahat bir ortamda otu-run ve gözlerinizi kapayarak, dikka-tinizi nefesinize yoğunlaştırın. Nefes alma tarzınızı belirleyin ve sonrasında anlatacağım nefes tekniklerini kendi üzerinizde uygulamaya çalışın...

Başlangıç olarak her ortamda rahatça yapabileceğiniz 4+4+4+4 tekniğinden bahsedeyim.

Ayakta, oturarak veya yatarak uygu-layabilirsiniz. Burundan nefes almaya başlayın ve dörde kadar sayın, nefe-

sinizi tutun ve dörde kadar sayın, bu-rundan verirken de sekize kadar sa-yın. 10 dakika bunu uygulayın, başınız dönebilir, endişelenmeyin normaldir.En sağlıklı zamanlama 1 dakika içinde 4 nefes almadır. Yani her 15 saniyede bir solunumdur.

Sınav öncesi gerginlikte, streste, öfke-li ve heyecanlı anlarınızda, rahatlamak ve sakinleşmek için; sağ elinizin işaret parmağıyla sağ burun deliğinizi dış-tan basarak kapatın. Açıkta kalan sol burun deliğinizle, dörde kadar saya-rak nefes alın. Dört saniye nefesinizi tutun ve parmağınızı sol burun de-liğine yandan bastırarak kapatın ve sağ burun deliğiyle nefesinizi, tem-polu bir şekilde verin. Bunu 5 dakika boyunca uygulayın.

Gece uykudan önce, odanızı havalan-dırın ve yatağınıza sırt üstü uzanın.

Alabildiğiniz kadar derin nefes alın,bir kaç saniye tutun ve ağzınızı büzerek U şeklinde tempolu olarak ağızdan nefesinizi verin. Uyuyana kadar de-vam edin...

Bir sonraki sayıda yeni “Motto”larla buluşmak üzere, sevginiz bol, yaşam enerjiniz daimi ve pozitif olsun.

Sevgiyle ve esen kalın.

Sizleri evrenin, sevgi dolu ve pozitif enerjileriyle selamlıyorum.Sizlerle bu sayıdan başlayarak, kişisel gelişimimde ve kendimi

gerçek anlamda tanımamda çok büyük faydasını gördüğüm, beni yaşamın içinde başarılı ve mutlu biri yapan bir alışkanlı-ğımı paylaşmak istiyorum.

Her yıl, önemli bulduğum bir konuyu kendime yılın “Motto”su olarak belirliyorum. Bir yıl boyunca bu konuyu her yönden ve farklı kaynaklardan araştırıp, inceliyor ve yıl sonunda anali-zini yapıyorum. Çıkan sonuçlara göre de hayatımı o konuda yeniden düzenliyor, yaşamıma faydalı bir alışkanlık olarak ka-tıyorum. Sizin de bildiğiniz gibi, hayatınızda uygulamaya ge-çirmediğiniz ve kullanmadığınız hiçbir doğru bilgi size fayda sağlayamaz. Sadece tekrarlanan bir söz olarak kalır.

Sizlerle her sayıda paylaşacağım bu “Motto”lar sizleri düşün-dürebilir, bilgi dağarcığınızda ve yaşamınızda pozitif yönde bir değişim ve gelişim sağlayabilirse, ne mutlu bana.

Hepsi başlı başına bir kitap konusu olan bu önemli “Motto”ları ve açılımlarını özet olarak vermeye çalışacağım. Verilen konu başlıklarına, siz de ilgi duyarsanız, değişik kaynaklardan araş-tırabilir, bu konularda kendinizle ve çevrenizdekilerle beyin fır-tınaları yapabilirsiniz.

Bu çalışmalarım sonucunda kendimi gerçekten tanıma, yüzleşme ve olumsuz yanlarımı düzeltme imkanı buldum. Kendimle barışık yaşamaya, kendime olan saygı ve sevgi-mi sürekli yükseltmeye, devamında da şikayetsiz yaşamaya başladım. Bildiğiniz gibi bu iki önemli duygu içten dışa doğru çalışıyor. Yani kendinizi sevmiyor ve saymıyorsanız, dışarıdakileri de sevip saymanız müm-kün degildir! Kendisiyle barışık yaşayan ve iç huzurunu yakalamış her insan, as-lında dünyadayken kendi içinde cenne-ti yaşamaya başlar...

Belirlediğim 5 temel hazineyi kendi-me düzenli olarak hatırlatıyorum. Ziyaret ettiğim yerleri önem derecesine göre sıralarsak: 1. Yaşamın değerini anlamak için, mezarlık, 2. Sağlığın değerini anlamak için, hastane, 3. Öz-gürlüğün değerini anlamak için, cezaevi, 4. Gençlik, güç ve za-manın değerini anlamak için, yaşlılar yurdu, 5. İş, rızık değerini anlamak için, işçi bulma kurumu.

Bunların çoğuna sahip olamayan o kadar çok insan var ki.Mutlu olmak için çok sebebimiz var, anlayabilenlere!

Doğru Nefes Alma-Verme

Hasan Erdal Yaşam Koçu

Page 30: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

30

SaĞlIKlI yaşlanma

ben Ne Yapabilirim?

Älter werden in AachenHackländerstr. 1, Aachen

Tel.: 0241 / 432-50 28pflegestützpunkt / städteRegion

Zollernstr. 10, 52070 AachenTel.: 0241 / 51 98-50 67

pflegestützpunkt / AOkKarlshof am Markt, Aachen

Tel.: 0241 / 46 41 18pflegestützpunkt / AOkFrankentalstr. 16, Stolberg

Tel.: 02402 / 10 41 25demenz-servicezentrum

Regio Aachen/eifelBahnhofstr. 36-38, Alsdorf

Tel.: 02404 / 94 83 47demenznetz städteRegion

Aachen e. v.Löhergraben 2, AachenTel.: 0241 / 51 00 21 21

pflegestützpunkt kreis dürenBismarckstr. 16, DürenTel.: 02421 / 22 15 17

pflegestützpunkt / AOkAachenerstr. 30, DürenTel.: 02421 / 95 62 99

pflegestützpunkt / AOkPromenadenstr. 1-3, Jülich

Tel.: 02461 / 68 22 99Beratungs- und

vermittlungsstellekreis Heinsberg

Valkenburgerstr. 45, HeinsbergTel.: 02452 / 13 55 03

pflegestützpunkt kreis euskirchen

Jülicher Ring 32, EuskirchenTel.: 02251 / 15 521

pflegestützpunkt / AOkKaplan-Kellermann-Str. 2-6,

EuskirchenTel.: 02251 / 70 31 17

yaşlılık, bunama, yardım ve bakım sigortası gibi

konularda bilgi almak için başvurabileceğiniz yerler:

• Geceleri iyi uyuyun (7-9 saat arası).• Sigara içmeyin, aşırı alkol almayın.• Bolca meyve ve sebze içeren sağlıklı

ve dengeli bir beslenme uygulayın.• Diş hastalıklarından korunmak için

her gün dişlerinizi fırçalayın, diş ipi kullanın ve düzenli olarak diş mua-yenesine gidin.

Tüm Yaşlar için sağlıklı Yaşlanma Kuralları

Deutsche Alzheimer Gesellschaft e.V. Selbsthilfe Demenz “Demans Başlan-gıcı Olan Kişiler İçin Bilgi ve Öneriler” adıyla Türkçe bir broşür yayınladı. Sizle-re gelecek bir kaç sayımızda bu broşür-den önemli bilgiler aktaracağız.

Hafızayla ilgili sorunlar –endişelenmem gerekiyor mu?

Aşağıda anlatılan durumları elbette herkes kendi yaşamından bilir: Bir şey-ler almak için bodruma iniyorsunuz. Aşağıya vardığınızda arayan bakışlar-la etrafınıza bakıyorsunuz. Ancak bod-ruma neyi almak için indiğinizi hatırla-mıyorsunuz. Geri dönüyorsunuz ve ne almak istediğiniz aklınıza geliyor. Bu kadarı, endişelenmek için henüz ye-terli olmayabilir.

Ancak sizi korkutan ve tedirgin eden değişimler fark ediyorsunuz:

• Kısa süre önce yaşanmış olayları hatırlayamıyorsunuz.

• Konuşma esnasında sıklıkla doğ-ru kelime aklınıza gelmiyor.

• Konsantrasyon sorunlarınız var.• Ara sıra tarihi veya günün vaktini

bilemediğiniz oluyor.• Yabancı bir ortamda yolunuzu

bulmakta zorlanıyorsunuz.Kendi kendinize bu yaşta bunun

normal olup olmadığını soruyor ya da bende acaba “Alzheimer” ya da “de-mans” mı var diye düşünüyorsunuz. Başkalarıyla bu konu hakkında konuş-maya çekiniyorsunuz. Doktorunuzla da bu konuyu henüz görüşmediniz.

Normal olan, yaşlandıkça bedensel performansın azalmasıdır. Artık eski-den olduğu gibi hızlı yürünemez. Göz-ler daha kötü görmeye başlar. İşitme gücü azalır. Ve beyin de yaşlanır: Dü-şünme süreçleri, genç yaşlara oranla yavaşlar ve yeni şeyler öğrenmek zor-laşır. Hatırlamak daha uzun sürer.

Ancak hafıza sorunları gündelik yaşamınızı olum-suz etkilemeye başladığın-da bunu ciddiye almalısınız. Örneğin her hafta buluştu-ğunuz bowling grubuna yıllardır katıldığınız halde gitmeyi sık sık unutmaya başladıysanız veya hangi malzemeleri kullanmanız gerektiğini artık bilemediğiniz için yemek pişirmekte zorlanıyorsanız Ev doktorunuzla veya nöroloğunuzla ha-fıza sorunlarınız ve bununla ilgili en-dişeleriniz üzerine konuşun.

doktor hangi muayeneleri yapar?

Hafızanızla ilgili sorunlar varsa ön-ce ev doktorunuza gitmelisiniz. Ev doktorunuz çeşitli muayeneler yapar ve gerektiğinde diğer muayenelerin yapılabilmesi için sizi bir nöroloji mu-ayenehanesine veya bir hafıza mua-yenesine gönderir. Hafıza muayene-leri genelde daha büyük kliniklerde gerçekleşir.

Demansın teşhisi kapsamında yü-rütülen muayeneler:

• Hastaya ve en yakın aile ferdine sorular sorulması. Bu sorular özellikle gözlemlenen hafıza sorunlarına veya yaşanan diğer zorluklara dair oluyor.

• Hafıza, düşünme kabiliyeti, dil ve algılama yeteneğini kontrol etmek için yapılan psikolojik testler.

• Tedavi edilebilir hastalıklar olma-dığını tespit etmek için kan ve idrar tahlili ve ayrıca EEG yapılır.

• Beyinde meydana gelen deği-şimleri teşhis edebilmek için bilgisa-yarlı tomografi (kafanın röntgen fil-mi) çekilir.

Hafıza ve yön bulma bozuklukla-rı muayene edilmelidir, çünkü bun-lar başka bir hastalığın sonucu olarak meydana gelmiş olabilirler. Esas has-talık tedavi edildiğinde zihinsel per-formans da düzelir.

Hafıza bozukluklarına ne-den olan bu tür tedavi edile-bilir hastalıklar, tiroid bezinin az çalışması gibi bedensel hastalıklar olabilir.

Depresyon gibi psikolo-jik bir rahatsızlık ya da ilaç-ların yan etkileri de zihinsel performansı etkileyebilir.

Ancak hafıza ve yön bul-ma bozuklukları varsa ve doktor buna neden olan tedavi edilebilir bir hasta-lık bulamıyorsa genelde demans teş-hisi konulur.

Deutsche Alzheimer Gesellschaft e. V.Selbsthilfe Demenz

Demans Başlangıcı Olan Kişiler İçin Bilgi ve Öneriler

Demansı Olan Kişiler İçin

BİLGİLER

Ben Ne Yapabilirim?

i

• Düzenli check-up yaptırın, gerektiği şekilde uzman hekime gidin.

• Doktorunuza hangi taramaları ve aşıları tavsiye ettiğini sorun. Tansi-yonunuzu ölçtürün.

• Düzenli egzersiz yapın, ancak yeni bir programa başlamadan önce dok- torunuza danışın.

Page 31: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

31

önCE sağlıkObezite dünyada en hızlı yayılan has-talıklardan birisidir; sigaranın neden ol-duğu ölümlerin ardından ikinci sırada yer alır. Her yıl dünyada 300.000 insan obezite nedeniyle hayatını kaybediyor. Bütün ülkeler, sağlık harcamalarının yüzde 10-12’sini, obezite ve obezitenin neden olduğu hastalıklara harcıyor.

kimler obezdir?Obezite kronik bir hastalıktır, genetik ve çevresel etkileşimleri vardır. Vücutta yağ dokusunun artması çok sayıda fak-töre bağlıdır. Obeziteye koroner kalp hastalığı, yüksek tansiyon, kan yağla-rının yükselmesi, şeker hastalığı, gut hastalığı, eklemlerde kireçlenme, bazı kanserler, yemek borusu iltihabı, mide fıtığı, safra kesesi taşları, karaciğerde yağlanma, fiziksel aktivitede azalma, uyku apnesi, özgüven eksikliği, sos-yal yaşamdan uzaklaşma ve depres-yon eşlik edebilir. Tüm bunları düşün-düğümüzde, obez bireylerin tedavisi ciddi bir ekiple yürütülmelidir; hekim, diyetisyen, egzersiz uzmanı ve psiko-log eşliğinde tedavi en doğru yoldur. Bir kişiye obez denilebilmesi için, be-den kitle indeksinin 30’un üzerinde olması gereklidir. Beden kitle indek-si, kişinin ağırlığının boyunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle elde edilen değerdir ve bu değer 18.5-24.9 olduğunda normal, 25-29.9 oldu-ğunda kilolu, 30 ve üzeri olduğunda obez, 40 üzerinde morbid obez ola-rak gruplandırılır.

Dr. Murat KopukPsychosomatische Medizin

Ameos Klinikum Inntal

Kullandığınız ilaçlardan dolayı kilo alıyor olabilirsiniz.

Depresyon, duygu durum bozuklukla-rı, nöbetler, migren, tansiyon ve diya-bet için kullanılan bazı reçeteli ilaçlar kilo aldırabilir. Bazı steroidler, hormon tedavileri ve doğum kontrol hapları da kilo alımına neden olabilir. Eğer yaşam tarzınızda bir değişiklik olmamasına ve aynı şekilde yemenize rağmen bir ayda iki veya daha fazla kilo aldıysanız sürekli kullandığınız ilaçlarınızı hekimi-nize mutlaka danışın.

Hastalıktan ötürü kilo alabilirsiniz.

Kilo alımına yol açan en yaygın tıbbi durum hipotiroididir. Tiroit hormonu-nun eksikliği metabolizmayı yavaşla-tarak kilo alımına neden olabilir. Ani açlık ve aşırı yemelerin sebebi insülin hormunu da olabilir. Cushing Sendro-mu kortizol hormonunun fazla olma-sının yol açtığı bir hastalık olup kilo alımıyla sonuçlanabilir.

Menopoz nedeniyle kilo alıyor olabilirsiniz.

Yaşla birlikte metabolizma da yavaş-lar. Hormonal değişiklikler iştahı, dep-resyonu ve uykusuzluğu tetikleyebilir. Menopoz sırasında kalça ve bacak-larda kilo verilirken, karın bölgesin-den kilo alınır. Egzersizle sağlıklı, kalo-ri açısından kontrol altında, kalsiyum ve D-vitamini açısından zengin bir beslenme kombinasyonu menopoz-da alınan kiloların ve oluşabilecek ke-mik erimesinin çözümüdür.

Obezite

sorunlar ve çözüm önerileriUykusuz kaldığınız için kilo alıyor olabilirsiniz.

Vücut iyi dinlenmiş olduğu zaman me-tabolik işlevini daha iyi yerine getirir. Yeterince uyumadığınızda vücudunuz fizyolojik stres yaşar ve biyokimyasal olarak daha fazla yağ depolayabilirsi-niz. Yorgun olduğunuz zaman stresle de başa çıkamazsınız ve yemeğe yö-nelebilirsiniz. Gece geç saatte atıştırıp fazla kalori alabilirsiniz. Her gece en az sekiz saat uyumaya çalışın ve uyuma-dan iki saat önce yemeyi bırakın.

Stresten dolayı kilo alıyor olabilirsiniz.

Stres aynı zamanda duygularımızı da etkiliyor. Vücut stres altındayken ya-kıt depoluyor, metabolizma yavaş-lıyor ve karın bölgesinde obeziteye yol açan kortizol, leptin ve diğer hor-monlar gibi kimyasallar salgılanıyor. Pek çok insan stresi hafifletmek için yemeğe yöneliyor. Yemek geçici bir çözüm, çünkü yemeyi tetikleyen asıl stres etkenlerini ortadan kaldırmıyor.

İlkbaharda havanın ısınması, kalabalık ve sıkışık ortamlarda daha fazla bulun-ma gibi etkenler birçok farklı hastalığın ortaya çıkmasına sebep oluyor. İlkba-har hastalıkları denilince akla enfeksi-yon hastalıkları geliyor. Ancak depres-yonu da göz ardı etmemek gerekiyor. Vücut direncini kıran birçok değişik-lik de buna katkıda bulunuyor. Güneş ışınlarının artması, havanın ısınması ve rüzgar; enfeksiyon ve alerjik durum-ların ortaya çıkmasına neden olduğu gibi, burun ve ağız içi mukozanın ku-ruması ve koruyucu özelliğini yitirmesi nedeniyle de mikropların vücuda ko-layca girmesine imkan sağlıyor.

İnsan vücudunun ısı değişimlerine ve yeni koşullara uyum sağlaması için 2-4 hafta gibi bir süreye ihtiyacı bu-lunmaktadır. Bu adaptasyon sadece yumuşak mevsim geçişleriyle müm-kündür. İlkbaharın gelmesiyle birlikte,

havalar bir ısınıp bir soğuyor. Soğuk kış mevsiminden çıkan vücudumuz, her ne kadar ilkbahar yağmuruna, gü-neşine ve çiçek polenlerine alışmaya çalışsa da, çoğumuzun vücut direnci hava değişikliklerine uyum göstere-meyerek zayıf düşüyor.

Bahara girerken havadaki sıcaklık değişiklikleriyle birlikte vücudumuz etrafımızda süregelen değişimlere ayak uydurmaya çalışır. Havadaki ne-min artması, ani ısı değişimleri, rüzgar,

ağaçlardan yayılan polenler bağışıklık sistemimizi olumsuz yönde etkileye-rek hastalıklara davetiye çıkarır. Bahar aylarında sinir sisteminde bozukluk ve buna bağlı depresyon riski yük-sektir. Migren, tansiyon değişiklikleri, mide-bağırsak sorunları ,alerjik astım ve alerjik nezle bu mevsimde sık gö-rülen hastalıklardır.

Baharla birlikte başlayan halsizlik, yorgunluk, kaslarda ağrı, uykuya da-lamama ve sabahları zor uyanma gibi bahar yorgunluğu dediğimiz bu şika-yetler yaşam kalitesinin bozulmasına yol açıyor ve uzun sürüyorsa altta kan-sızlık, tiroit hastalığı gibi başka hasta-lıkların araştırılması için doktora başvurmalıyız.

ilkbahar Hastalıkları

Page 32: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

32

sİz VE burCunuz

Aslan (24 Temmuz / 23 Ağustos)

Şımartılmaya ve güzel muamele gör-meye son derece alışkın olan Aslan-lar, Zodyak’ın kıskançlığa oldukça kolay yenilebilen bireylerindendir. Li-der ruhları onları hep ileri götürmeye meyletse de kıskançlığa kapılmaları halinde oldukları yerde saymaları ve bunun stresini yoğun bir şekilde his-setmeleri olasıdır. Sosyal hayatta ba-şarılı bir yere sahip Aslanlar, kıskanç-lığa yenildiği zaman içlerine döner ve alıngan olurlar. Çevrelerindeki in-sanları suçlayıcı olabilirler. İlişkilerin-de ise genelde sahiplenici ve kıskanç bir tavır sergilerler. Aslanların güveni-ni kazandığınızda sarsılması zordur, lider ruhuna ayak uydurup inatlaşma-dığınızda, onlarla sorun yaşamanız pek de mümkün değildir. Aslanların karşısındakine güveni, çoğu zaman kıskançlığın önüne geçmektedir.

Başak (24 Ağustos / 23 Eylül)

Sakin, soğukkanlı ve mantıklı Başak-lar için kıskançlık asla doğru bir tercih değildir. Ancak, her insanın olduğu gibi Başakların da zayıf yönleri vardır ve kıskançlığa kapıldığı zaman altın-dan kalkamamak da Başakların zayıf yönlerindendir. Kıskançlık duygusu ile hareket etmeye başladığı zaman bir Başak, çevresine karşı fazlaca alın-gan ve eleştirel olur. İnsanların ne dü-şündüğünden öte, kendi algısını ön planda tutar ve sonucunda kinlene-bilir. İlişkilerinde ise partnerini koru-yucu ve kıskanç bir tutum sergiler, ancak karşılıklı güvenle oluşturulmuş bir ilişkide, Başaklar kıskançlık duygu-sunu yaşamaz ve yaşatmazlar. Başak-ları kıskançlığa sürükleyecek tutum ve davranışlardan kaçının, çünkü bu davranışlar ilişkinizin boyutunu dai-ma olumsuz yönde değiştirir.

koç (21 Mart / 20 Nisan)

Ön plana çıkma duygusunun en yo-ğun olduğu burç olan Koç, geri plan-da kaldığı zaman tepkisini fazlasıyla ortaya koyacaktır. Genel anlamda öz güven sahibi olduğu için kendisini ikinci plana atılmış hissetmediği sü-rece aklına kıskançlık gelmeyen Koç, bir savunma güdüsü olarak kıskançlık hisseder. Kıskançlığı ortaya çıktığı za-man ise tepkisel yönünü bu konuda da ortaya koyar ve istemeden de olsa karşısındakileri incitebilir. İlişkilerinde kıskanç ve tetiktedir. Kendisine bir ra-kip hissettiği veya gururu kırıldığı za-man hırçınlaşacaktır. Aynı zamanda, partnerinin zamanının çoğunu kendi-sine ayırmasını ister. Birlikte olduğu in-sana yol göstermek ve liderlik etmek-ten çok hoşlanır. Koçlar dürüst ve sadık oldukları için tüm fikir ve duygularını eşleriyle paylaşmaktan zevk duyarlar.

Boğa (21 Nisan / 21 Mayıs)

Boğa burcu için kıskanmak, hayatın içinde var olan doğal duygulardan bi-ridir. Bir Boğa çevresinde istediği ve sahip olamadığı her şey için ölçülü bir şekilde kıskançlık hisseder. Ancak, Boğalar genel anlamda kontrollü ol-malarına rağmen, kıskançlık duygu-larına hakim olamadıkları zaman ha-yatları sıkıntıya girecektir. Rahatlarına düşkün Boğalar, kıskançlıklarını kont-rol edemedikleri zaman, hem kendi-lerini hem de çevrelerini huzursuz edebilirler. İlişkilerinde ise kıskançlık onlar için bir sevgi ve bağlılık göster-gesidir. Karşılıklı ilişkilerde Boğalar ile birlikte olmak için oldukça sabırlı ve sakin olmak gerekir. Bir Boğa, partne-rinin kendisine sürekli onunla birlikte olmaktan zevk duyduğunu ve mutlu olduğunu söylemesini bekler. Boğa-ya yapılan romantik davranışlar onu çok etkileyecektir.

ikizler (22 Mayıs / 21 Haziran)

Kendi hayatı içinde kendine yetebi-len burçlardan biri olan İkizler için ilk bakışta kıskançlık söz konusu değil-dir. Son derece pozitif bir tutum içinde yaşayan İkizler, içten içe sahip olduğu kıskançlık gibi negatif duyguları sakla-masını ve yerine daha pozitif yönlerini sergilemesini iyi bilir. İçinden geldiği gibi davranmayı seven birisi olduğu için de, çevresi tarafından kıskanç yönü kolay kolay keşfedilemez. İlişki-lerinde kalbi kırılmadığı veya aldatıl-madığı sürece, kıskançlık duygularını ortaya çıkarmaz, aksine umursamaz bir tutum sergilerler. İkizleri mutlu et-mek kolay görünse de, aslında yorucu ve zordur. Hem duygusal hem de cin-sel yaşamda tatmin edilmeyi bekleyen İkizler, ancak ilişkisini bu şekilde ayak-ta tutabilmektedir. İkizler ile bir birlik-telik yaşamak için öncelikle güven ve samimiyet gerektiğini unutmayın!

yengeç (22 Haziran / 23 Temmuz)

Aşırı duygusal Yengeç burcu için kıs-kançlık da diğer duygular gibi yoğun bir şekilde kalbinde yer etmektedir. Duygularını kontrol etmekte zorluk çeken Yengeç, kıskançlık duygusunun esiri olduğu zamanlar, çevresindeki herkese karşı gardını almış bir şekil-de davranır. Endişeli tutumu ve sürek-li sorgulayan hali ile çevresindekileri bunaltması da oldukça muhtemeldir. Zaman zaman duygusal çıkışları ile de çevresindeki insanları incitebilir. İliş-kilerinde kıskanç bir tutum sergiler-ken, zaman zaman baskıcı da olabilir. Yengeçlerin sezgileri kuvvetlidir, size ufak gelen bir yalan bile söylemeniz halinde, bunu hissederse hayatı size zindan edebilir. Güveni sarsıldığında toparlanması uzun zaman alacağı için kıskançlık bu aşamada tahammül edi-lemez bir boyuta ulaşabilir.

Burçların Kendilerine Özgü Kıskançlıkları, Tepkileri ve Davranışları

.

ücretsiz olan dergimizi dağıtım noktala-rımızdan elde etme olanağı olmayanlar, pul ve zarf giderlerini karşılamak üzere bize banka havalesiyle 15 Euro yatırırlar-sa, gelecek altı sayımız (zarfın içinde iki adet dergi) adreslerine yollanacaktır.

bizim aachen abone Servisi

empfänger: factor g medien kontonummer: 1071589723 bank: Sparkasse aachen bLZ: 390 500 00önemli not: Adınızı ve adresi yazmayı unutmayın!derginiz evinize gelsin!

Page 33: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

33

Sİz VE burcunuz

Terazi (24 Eylül / 22 Ekim)

Son derece neşeli bir hayat süren Tera-ziler için kıskançlık, dışarıya asla yansı-tılmaması gereken bir duygudur. Za-man zaman ortamın en parlak insanı olamadıklarında, kıskançlığa kapılıp dikkatleri daha da üstlerine çekmek için ellerinden geleni yapabilirler. Kıs-kançlığın etkisi altında baskın çıkma çabasına girebilirler, ancak kin tutma huyları yoktur. Öte yandan çok gurur-lu olmaları sebebiyle, kıskandıklarını da belli etmeme gayreti içerisine gire-bilirler. Bir Terazinin kıskançlığa kapıl-dığını, neşesini kaybetmesinden an-lamak mümkündür. İlişkilerinde, ilgi üstlerinde olduğu sürece kıskançlık gibi duyguları ortaya çıkarmazlar. İkili ilişkilerinde de durum aynıdır; üzerin-deki ilginin dağılması yine Terazinin kıskançlığa kapılmasına yol açar, gu-rurlu yapısı gereği bunu dile getirmek-ten kaçınan Terazi partneriniz, farklı düşüncelere kapılmanıza sebep ola-bilir. İlgi gösterdiğiniz bir Terazi ile eğ-lenceli mutlu bir ilişki sürdürebilirsiniz.

Akrep (23 Ekim / 22 Kasım)

Adeta kıskançlık kelimesiyle özdeşleş-miş olan Akrepler için bu duygu bir yaşam tarzıdır. Diğer burçların imren-diği şeyleri, Akrepler kıskanır. Kontrol etme arzusuna sık sık yenilen Akrepler, olaylar kontrolleri altından çıktığında, içlerinde baskın tuttukları kıskançlığı, büyük bir fırtına olarak dışa vurabilir-ler. Genel anlamda insan ilişkilerinde politik bir tavır sergileyen Akrepler, kıskançlık kontrolünde bu politik ta-vırdan ödün verebilirler. İlişkilerinde sahiplenici ve kıskanç özellikleri daha yoğun olarak ortaya çıktığı için idare edilmesi zor olabilirler. Kıskanç bir Ak-reple sürdürülen ilişkide, alttan alan ve toparlayıcı olan partnerleridir. Onun, ilişkide yaşattığı kıskançlık, mutsuzlu-ğunuza yol açabileceği için idare edi-ci davranışlar ilişkinizi olumlu etkiler.

yay (23 Kasım / 20 Aralık)

Genel anlamda hayatlarında kıskanç olarak tanımlanmayan Yaylar, söz ko-nusu insan ilişkileri olduğu zaman farklı bir tutum sergileyebilirler. De-ğişken tavırları, ne yapacaklarını bile-memezliklerinden kaynaklanır ve Yay-lar, en çok kıskandıkları zaman nasıl davranması gerektiklerini bilemezler. Doğal bir tepki olarak hislerini belli et-meye meyilli Yaylar, çevreleri tarafın-dan zaman zaman takıntılı ve uzlaşıl-maz olarak nitelendirilebilirler, ancak bu davranışlar, onların kıskançlık duy-gularını saklama çabasından başka bir şey değildir. İlişkilerinde beklenmedik şekilde kıskanç ve sınırlandırıcı bir tu-tum sergileyebilirler. Kıskançlıklarını açıkça dile getirmeyi tercih etmedik-leri için hareket ve davranışlarıyla kar-şısındakinin anlamasını beklerler. Bu tutumları karşısında partnerleri kayıt-sız kalırsa, o zaman tepkileri daha faz-la büyür. Kıskanç bir Yayı yatıştırmanın yolu, onu anlamaktan geçer.

Oğlak (21 Aralık / 18 Ocak)

Mantıklı bir yaşam sürüp hep yük-selmeyi hedefleyen Oğlaklar, başarı merdivenlerinde çevresindekilerden dolayı duraksama yaşadıkları zaman kıskançlığa kapılabilirler. İnsan ilişki-lerini doğal bir şekilde menfaat odaklı kurmayı tercih eden yapıdaki bir Oğ-lak, menfaatlerine aykırı bir durumda, bastırdığı tüm kıskançlığı karşısında-kini hedef alarak yansıtabilir. Kıskanç-lığa kapılmış ve öfkenin esiri olmuş bir Oğlak, akla gelebilecek her şeyi yapabilir. İlişkilerinde sadakat ve karşı cinsi kıskanan bir tutum bekler. Sada-katinize güvenmeyen, inanmayan bir Oğlakla mutlu bir ilişki sürdürmeniz imkansızdır. Yaşadığınız ilişkide önce kendinizi doğru anlatmalı ve aynı öl-çüde davranışlar sergilemelisiniz yok-sa sabredilmez bir kişiyle ilişki yaşa-mak zorunda kalabilirsiniz.

. kova (19 Ocak / 20 Şubat)

Her insan gibi bir Kova’nın da kıs-kançlık duyması beklenebilir, ancak Zodyak’ın diğer üyeleriyle kıyaslan-dığı zaman, bir Kova neredeyse hiç kıskançlık duymaz. Kovalar için kıs-kançlık sözlüklerinde yer almaz. On-lar kıskançlıkla harcayacakları zamanı, serinkanlılıkla geçirmesini iyi bilirler. Kendileri kıskançlıkla vakit kaybet-medikleri gibi çevresindekilerin de kıskançlıkla yaşamalarına anlam ve-remezler. İlişkilerinde olumlu bir tu-tum sergilemekten yanadırlar, ancak ilişkilerine dair bir tehdit söz konusu olduğunda kıskançlığa yenilebilirler. Kovalar, kıskanç bir yapıda olmadıkları için karşısındakilerin onlara gösterdiği kıskaçlık duygusuna anlam veremez-ler ve işte o zaman sorun yaşamaya başlarlar. Kıskançlığı mantıklı bulma-yan Kovalara, aynı tutumu sergilediği-nizde mutlu olmak çok kolaydır.

Balık (20 Şubat / 21 Mart)

Kıskançlık, Balıklar için en zararlı duy-gulardan biridir. Kıskançlık hissetti-ği zaman kendi kendini yiyip bitiren Balıklar, içine kapanık bir hale dönü-şebilirler. Sevdiklerini benimsemeye meyilli olan Balıklar, çevresindekiler tarafından kıskanç ve baskıcı olarak nitelendirilebilirler, ancak bu onların temel güdülerindendir. Onlar, kıs-kançlıktan öte sahiplenici bir yapıya sahiptirler. Öte yandan kendileri, çev-relerindeki insanların kıskanç bir tu-tum sergilemesinden hoşlanmazlar, çünkü özgürlüklerine düşkündürler. İlişkilerinde kendilerini güvende his-settikleri sürece kıskançlık krizine gir-mezler. Güven üzerine kurulmuş bir ilişkide Balıklar mutluluğu kolay ya-kalarlar. Sahiplenici davranışlarının kıskançlık olarak değerlendirmeme-si Balıklar için önemlidir. Kıskançlık konusunda hassas olan Balıklar, part-nerlerinin kıskanç olmasına anlam veremezler ve kabul edemezler.

20 | MUTLU GÜNLERNİKAH, DÜĞÜN, SÜNNET

22 | DÜĞÜN AJANDASIBİR GELİNİN HAZIRLIĞI

BBBiiiZZZiiiMMM ALEM ALEM ALEM ALEM ALEM ALEM ALEM ALEM ALEMSiBEL CAN...VE

GELiYOR...[S. 6]

Gelin ve Damat Tarafının Yapması Gerekenler Nelerdir?

[S. 28]

Düğün pastası

[S. 11]

Düğün hediyesi almak

[S. 8]

Gelin makyajı

[S. 14]Ödüllü bulmaca:2 adet Sibel Can konser bileti

[S. 14]

2015‘de aşkburcunuz

[S. 30]

34 | NİHAT HATİPOĞLU AACHEN/WÜRSELEN‘DE

10 | İNTİZARAACHEN/WÜRSELEN‘DE

7 | İREM DERİCİAACHEN/WÜRSELEN‘DE

DÜĞÜN - DERNEK & EĞLENCE DERGİSİ Bahar 2015 | 1

ÜCRETSİZDİR!

Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları için

çıkacak olan 2. sayımız yAz 2015,

Mayıs ayı sonunda yayınlanacaktır.

DÜğÜN - DERNEK & EğLENCE DERGİSİBizim Alem

Page 34: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

34

çözÜmler SayfaSI

24 BulmACA sAyFAsı

8 sudOku sAyFAsı

28 BilmeCe sAyFAsı

813962475

956714832

427853619

562189743

749326158

381475296

675231984

298547361

134698527

06010016204

975612348

481593672

623478195

214869537

859137264

736254981

148326759

392785416

567941823

06010016205

745963281

689271453

312584967

471328596

538496172

926715348

293847615

157639824

864152739

06010016206

637425891

491837625

285169734

359674182

168293547

724581369

543918276

972356418

816742953

06010016207

425619378

936847521

817352649

674125893

251983764

389764152

763498215

142536987

598271436

06010015004

957483216

613572489

284169537

871935624

365824971

492716853

539241768

148657392

726398145

06010015005

853416927

172958346

469732815

936184572

217395684

584627193

395241768

728569431

641873259

06010015006

689245713

234791865

571638294

827163459

396457182

145829637

413976528

962584371

758312946

06010015007

876195243

432687591

951423678

395761482

648932715

127548369

284316957

519274836

763859124

06010014507

418926735

925713684

673458192

894372561

756194328

231685947

589237416

162549873

347861259

06010014506

689175243

271834695

435629871

812746359

367958124

954213786

726591438

548367912

193482567

06010014505

356721489

174839652

289456317

813675924

647912538

925348176

491587263

732164895

568293741

06010014504

Bizim Aachen dergisi Reklam / ilan Fiyatları *

1.000 €600 €350 €250 €200 €150 €120 €

900 €540 €315 €225 €180 €135 €108 €

750 €450 €262 €187 €150 €112 €

90 €

Arka Kapak 1/1 Sayfa1/2 Sayfa1/3 Sayfa1/4 Sayfa1/6 Sayfa1/8 Sayfa

1 kez 3 kez 6 kez

* Bütün fiyatlar baskıya hazır haldeki reklamlar içindir ve üstüne yasal geçerli vergi (% 19 MwSt.) eklenir.

(% 10 indirim) (% 25 indirim)

TAnıTım: Firma, işyeri, hizmet veya ürün tanıtımları (bir kez olmak kaydıyla) 1 veya 1/2 sayfa olarak (yukarıdaki fi-yatlarla) yapılır. Bize göndereceğiniz yazı, logo, resimler ve iletişim bilgilerinizle (Telefon, faks, E-Mail, internet vb.) sizin için sayfa tasarımını ücretsiz yapıyoruz. Daha fazla bilgi için bizi arayabilirsiniz.

üçgen işlemi / 4 / 2, 6 / 7 / 1, 2 / 9 / 5, 1 /(ve tekrar 4)

Resimdekiler ne olabilir? a) Ampul, b) Ataç, c) Vida, d) Makarna, e) Oyun zarı

sayıları yerleştirin

19 + 2 : 3 x 2 + 6 : 10 - 1 + 4 x 5 = 25

Açık küp

Doğru cevap C.

Faraş sorusu

üçgen saymaca

Toplam 29 üçgen vardır.

Ortak harfler Pİ - YAR - TE - SER

13 3 6 12

8 10 15 1

11 5 4 14

2 16 9 7

4 6 11 13

9 15 2 8

14 12 5 3

7 1 16 10

iki sihirli kare

Page 35: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

Kaffee & ZuckerShampooNeue Hose12 Uhr Frisörtermin

Geschenk für Mama

14 Uhr Treffen mit Schatz

ALLES UNTEREINEM DACH!Kommt vorbei!

Wir freuen uns!

MEHR INFOS UNTER AACHENARKADEN.DE

Page 36: bizim aachen · 2015. 4. 4. · Nisan / Mayıs 2015 Gençlik > 17 Caner Erdoğan ... Dergi adeti: 7.000 (yakın gelecekteki hedefimiz 10.000 adet) Yasal uyarılar:Yayınlanan tüm

GRıll • ResTAuRAnT • CAFé

zengin salata çeşitleri Taşfırın‘da pizza çeşitleri

Roermonder Strasse 33552072 Aachen-Laurensberg

Telefon: 0241 / 170 11www.marmarisgrill.de

Tereyağlı baklava Taşfırın‘da künefe

zengin mutfağımız ve güleryüzlü personelimizle siz sayın müşterilerimizin her zaman hizmetinizdeyiz!

mangalda ağzınıza layık taze balık ve kebap çeşitleri

Taşfırın‘da pide ve lahmacun

Ücretsiz Otopark

Çocuk Oyun Alanı

Şark Köşesi

Şelale

süt danası ve hindi döner meşhur dövme yayık ayran

Özel toplantı ve eğlencelerinizi kutlayabileceğiniz 80 kişilik özel bölümümüz mevcuttur.

Tüm etlerimiz helal kesimdir!