Beyoğlu Belediyesi

24
12. semt konağı hizmete girdi... Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Hacıahmet Semt Konağı’nın açılışında “Mahallenin mer- kezine konakları yerleştiriyoruz. Sırada yeni konaklarımız var” dedi. SAYI: 4 NİSAN 2012 444 0 160 www.beyoglu.bel.tr BEYOĞLU BELEDİYESİ’NİN AYLIK ÜCRETSİZ YAYINIDIR Eurocities - Avrupalı Kentler Birliği ile ortaklaşa düzenlenen "Eurocities Şehirlerde" başlıklı uluslararası program, Avrupa ve Türkiye'den 40'ın üzerinde belediye temsilcisinin katılımıyla Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi’nde gerçekleşti. Kimi zaman Başkan Demircan’ın da katıldığı ekip, Beyoğlu’nu kapı kapı geziyor, öneri, şikayet ve eleştirileri dinliyor; sorunlar en kısa zamanda çözülüyor. Günümüz sosyal belediyecilik anlayışının kamusal alandaki yansımalarından biri de Vatandaş-Başkan konseptinde şekillendirilen Mobil Ekip… “Bilge kentin yeni sesi” Beyoğlu Buluşmaları'nda tarih, kültür ve sanat 7 15 2 Yeni kardeş şehrimiz Üsküp 3 10 2010 yılından bu yana 5484 hane, 1359 esnaf olmak üzere 6843 ziyaret gerçekleştirildi TURGUT YILMAZ Avrupa belediyeleri Beyoğlu'nda buluştu Şişhane’de bulunan tarihi Beyoğlu binası restore ediliyor. 9 Nisan'daki tahliyenin tamamlanmasıyla söküm işlemine başlanan binadaki çalışmalar 1,5 yıl sürecek. Bu nedenle Beyoğlu Belediyesi, Tepebaşı TRT yanındaki yeni binasında hizmet vermeye başladı. Tarihi binamız restore ediliyor

Transcript of Beyoğlu Belediyesi

Page 1: Beyoğlu Belediyesi

12. semt konağıhizmete girdi...

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Hacıahmet Semt Konağı’nın açılışında “Mahallenin mer-kezine konakları yerleştiriyoruz.Sırada yeni konaklarımız var” dedi.

SAYI: 4 NİSAN 2012

444 0 160www.beyoglu.bel.trBEYOĞLU BELEDİYESİ’NİN AYLIK ÜCRETSİZ YAYINIDIR

Eurocities - Avrupalı Kentler Birliği ile ortaklaşa düzenlenen "Eurocities Şehirlerde" başlıklı uluslararası program, Avrupa ve Türkiye'den 40'ın üzerinde belediye temsilcisinin katılımıyla Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi’nde gerçekleşti.

Kimi zaman Başkan Demircan’ın da katıldığı ekip, Beyoğlu’nu kapı kapı geziyor, öneri, şikayet ve eleştirileri dinliyor; sorunlar en kısa zamanda çözülüyor.

Günümüz sosyal belediyecilik anlayışının kamusal alandaki yansımalarından biri de Vatandaş-Başkan konseptinde şekillendirilen Mobil Ekip…

“Bilge kentin yeni sesi”

Beyoğlu Buluşmaları'nda tarih, kültür ve sanat 7

15

2

Yeni kardeş şehrimiz Üsküp

3

10

2010 yılından bu yana 5484 hane, 1359 esnaf olmak üzere 6843 ziyaret gerçekleştirildi

TURGUT YILMAZ

Avrupa belediyeleri Beyoğlu'nda buluştu

Şişhane’de bulunan tarihi Beyoğlu binası restore ediliyor. 9 Nisan'daki tahliyenin tamamlanmasıyla söküm işlemine başlanan binadaki çalışmalar 1,5 yıl sürecek. Bu nedenle Beyoğlu Belediyesi, Tepebaşı TRT yanındaki yeni binasında hizmet vermeye başladı.

Tarihi binamız restore ediliyor

Page 2: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 20122 GÜNCEL

Benim ŞehrimAhmet Misbah DemircanBeyoğlu Belediye Başkanı

Beyoğlu bir şehir müzedir. Kadim tarihi ve mimari dokusu, cadde ve sokaklarıyla yaşayan bir tarih; model bir barış, turizm ve finans hav-zasıdır. Burada üretilen kültür, sanat ve entelektüel akıl; modern

Türkiye’nin ilham kaynağıdır. Beyoğlu; sadece Türkiye için değil; dünya için titizlikle korunması, geleceğe taşınması gereken bir insanlık mirasıdır.

Beyoğlu; yeni kurulmuş, standartlarını arayan bir yerleşim alanı değil-dir. Bir süre ihmal edildiği tarihi ve sosyal dokusunun yıprandığı, hoyratça kullanılıp örselendiği bir vakıa. Buna karşılık Beyoğlu; bütün potansiyeli, bütün canlılığıyla karşımızdadır. Derdimiz; Beyoğlu’nu tüm boyutlarıyla ih-ya etmek; modern Türkiye’nin geleceğine ışık tutmaktır. Bu inançla başlattı-ğımız ‘’dönüşüm ve tasarım’’ iddiamız, gecekondu bölgelerinde yapılan ça-lışmalardan çok daha farklı, öte bir şeydir. Biz, Beyoğlu’nu, aslına sadık ka-larak ve bir bütün olarak dönüştürüyoruz. Kadim geçmişimizden aldığımız ilhamla hayata; yeni, yepyeni bir form veriyoruz. ‘’Bakarsan Beyoğlu’’ di-yoruz.

Her taşı tarihi bir eser niteliği taşıyan, hayatın gürül gürül aktığı bir şe-hirde; yaşamın temposunu aksatmadan dönüşüm çalışmalarını planlamak, yürütmek, yönetmek sancılı bir iş, çok boyutlu bir süreç. Geriye baktığımız-da; çok yol aldığımızı görüyoruz. Bundan mutluyuz. Amacımız, Beyoğlu’nda yaşayan vatandaşlarımızın amaçlarıyla bire bir örtüşüyor. Hepimizin hede-fi net ve aynı; Beyoğlu’nun kadim ruhuna hayat vermek, Beyoğlu’nun bütün potansiyelini aynı anda harekete geçirmek istiyoruz.

Beyoğlu’nu daha yaşanır hale getirmek, kenti yaşayanlarla birlikte gele-ceğe hazırlamak amacıyla Beyoğlu’nun tamamını parsel parsel planlayarak işe başladık. Sorunlu bölgeleri, çöküntü alanlarının dönüşümünde uygula-nacak metodları, nerede ne uygulama yapılacağını satır satır çalıştık. İşlet-melerde kullanılacak tabela, klima ve tentelerden, mutfak yapılanmalarına; şehir mobilyalarından bina cephe boyalarına; yeşillendirme ve basit tami-ratlara kadar her detayı titizlikle projelendirdik. Kısacası Beyoğlu’nda yapı-lanlar tesadüflerin değil stratejik planlamaların sonucudur. Geliştirdiğimiz kent standartları, gece gündüz çalışmalarımız, elde ettiğimiz güzel eserler; Beyoğlu sevdamızın, Beyoğlu vizyonumuzun ete kemiğe bürünmüş halidir.

Bu gayretlerimiz sayesinde; sınırlarımızda 5000 işyeri ve binayı yenile-dik. Bu binalarımızı hayata tutundurduk. Yine bu sayede; son 8 yılda açılan 2000 yeni işletme, daha öncekilerle kıyaslanamayacak kadar nitelikli, ka-liteli hale geldi. Daha önce Galip Dede ve Yüksek Kaldırım caddeleri, Bed-rettin Mahallesi ve Cihangir Firuzağa’da örnek tarzda yürütülen çalışmala-rımız şimdi İstiklal Caddesi ve çevresindeki 84 sokakta yoğun olarak sür-dürülüyor.

Projelerimizin hayatiyet kazanmasındaki asıl güç kaynağı, bize inanan, hayallerimizi paylaşan sizlersiniz. Bu ay başlattığımız dev boya kampan-yamıza da ilgi göstererek Beyoğlu’nu birlikte daha da güzelleştireceğimize inanıyorum. El ele oluşturduğumuz vizyona sunduğunuz katkıdan dolayı siz değerli hemşehrilerime minnettarım. ■

Bakarsak Beyoğlu...

Sosyal belediyeciliğin en güzel örnekleri arasında yer alan ve mahalle kül-

türünü yeniden canlandıran Beyoğlu Belediyesi semt ko-naklarının 12’ncisi olan Hacı-ahmet Semt Konağı’nın açılış kurdelesini Aile ve Sosyal Poli-tikalar Bakanı Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın Asan, AK Parti İs-tanbul Milletvekili Nimet Baş ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan bir-likte kesti.

"Sırada yeni konaklar var" Açılışta konuşan Başkan De-mircan, Beyoğlu’nda 250 bin kişinin yaşadığını, gündüz bu nüfusun 1.5 milyona çıktığı-nı söyledi. Beyoğlu’nda 45 ma-halle bulunduğunu belirten Demircan, ‘’Beyoğlu Belediyesi olarak 250 bin nüfusumuz var. 12 tane semt konağı yapmış durumdayız. Her 20 bin kişiye bir konak hizmet veriyor. Bu konaklarla hem genel hizmet-leri, hem de yerel hizmetleri vatandaşa mahallesinde, evi-nin birkaç metre ötesinde veri-yoruz’’ şeklinde konuştu. "Ma-hallenin merkezine konakları yerleştiriyoruz" diyen Demir-can, mahalleleri konaklar va-sıtasıyla yeniden bir yaşam üs-süne dönüştürdüklerini kay-detti. Semt konaklarında ka-dınların hayata katıldığını, ço-cukların geleceğe hazırlandığı-nı ifade eden Demircan, "Şeh-rin sunduğu bütün imkanları, bütün insanlarımız için ulaşı-labilir yapıyoruz. Her bir ko-nağımız; hem bir muhtarlık, hem bir sağlık ocağı, hem bir belediye, hem bir eğitim yu-vası, hem bir iletişim merkezi. Sırada yeni semt konaklarımız var” dedi.

Semt Konakları takdir topladı Aile ve Sosyal Politikalar Ba-kanı Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın

Asan yaptığı konuşmada, semt konağının hizmetleri karşısın-da çok duygularını ifade ede-rek, “Beyoğlu’nun semt konak-ları bakanlık olarak düşündü-ğümüz hizmetlerle çok örtüşü-yor. Mahalleye ve aileye direkt hizmet eden, hizmeti vatan-daşın ayağına getiren bu semt konakları örnek teşkil ediyor. Gururla tebrik ediyorum” de-di. Ak Parti İstanbul Milletve-kili Nimet Baş, son derece an-lamlı bulduğum bir yerel çalış-manın açılışında bulunmaktan büyük bir memnuniyet duy-duğunu belirterek, temel at-ma törenine katıldığı Hacıah-met Semt Konağı’nın kurdele-sini keserken gururlandığını, Beyoğlu’ndaki semt konakları-nın mahalleyi bir arada tuttu-ğunu söyledi.

Minikler açılışa damgasını vurdu Katılımın yüksek olduğu semt konağının açılışına Beyoğlu Kaymakamı Hasan Şenses’in yanı sıra, AK Parti Beyoğlu İl-çe Başkanı Rüstem Dindarol,

ilçe protokolü, Beyoğlu Beledi-yesi başkan yardımcıları, mec-lis üyeleri, mahalle muhtarları ve mahalle halkı katıldı. Açılış programı semt konakları ka-dınlar korosunun mini konseri ile başladı. Ardından, semt ko-naklarının müzik atölyelerin-de eğitim alan gençler enstrü-mantal bir dinleti sundu. Semt konakları anaokulu öğrenci-lerinin dans ve sahne perfor-mansları ise büyüklerden al-kış ve takdir aldı. Program so-nunda hizmet verecek eğitim salonlarını, birimleri ve semt konaklarında üretilen el eme-ği göz nuru ürünlerin sergisini gezdi. Başkan Demircan, Doç. Dr. Asan’a ve AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş’a semt konaklarının hatırası olarak hediye takdim etti.

Eski İstanbul konaklarından esinlenildi Hacıahmet mahallesinde inşa edilen ve mahalle ile aynı adı taşıyan semt konağı, İstiklal ve Yenişehir mahallelerine de hizmet verecek. ■

Hacıahmet Semt Konağı’nı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Yar-dımcısı Doç. Dr. Aşkın Asan ve AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş ile birlikte açan Başkan Demircan “Mahallenin merkezine ko-nakları yerleştiriyoruz. Sırada yeni konaklarımız var” dedi.

12. semt konağımız hizmete girdi...

Page 3: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 GÜNCEL 3Kule Canbazı

Galata Kulesi yıllardır istetir durur Kız Kulesi’ni... Ama, Kız Kulesi ken-disine talip olan Galata Kulesinin kılık kıyafetini beğenmemiş olacak ki, pek yüz vermez teklifine. Boğaz’ın beyaz gelinlikli kulesinin gön-

lü belki de, gelip geçen gemilerin kaptan köşkündedir...

Kız Kulesi’ni sevmeyen İstanbullu olamaz. Öyleyse, kızımıza talip olan

Galata Kulesi’nin soyunu sopunu, neyin nesi olduğunu, hangi işlerle uğraş-

tığını şöyle bir araştıralım: Galata Kulesi gözlerini dünyaya 507 yılında Ro-

ma Şark Imparatoru Anastasios Oilozus tarafından yaptırılan küçük bir ku-

le olarak Istanbul’da açar!.. Boy atıp, büyümesi 1216 yılında, Galata’ya yer-

leşen Cenevizliler dönemine rastlar. Cenevizliler kuleyi yükseltmek için II.

Murat’tan adının yazılı olduğu bir kitabeyi kulenin bir köşesine koymayı

teklif ederek borç para isterler. Ancak, Italya’nın Cenova kentindeki mer-

kez idaresi bu teklife şiddetle karşı çıkar. Söz konusu yardım gerçekleşmiş

olsaydı Osmanlı’nın ilk kitabesi fetihten yıllar önce Galata Kulesi’ne konmuş

olacaktı. Galata Kulesi’nin adı Ceneviz kaynaklarmda “İsa Kulesi”, Bizans

kaynaklarında ise “Büyük Burç” olarak geçmektedir. Her yaştan Cenevizli

kadın ve erkeğin geceli gündüzlü çalışarak yükselttiği kulenin birkaç katı-

nı Fatih Sultan Mehmet nedendir bilinmez yıktırır!.. 1509 yılındaki deprem-

de büyük hasar gören Kız Kulesi’nin damat adayını Mimar Murad bin Hay-

reddin onararak kendisine yeni bir takım elbise diker. Üstü başına çekidü-

zen verilen Galata Kulesi Takiyeddin isimli bir müneccimin üst katlarını ra-

sathane olarak kullanmasıyla okula başlar. Ama, 1579 yılında rasathanenin

kapatılmasıyla Galata Kulesi bocalar ve tersanede çalıştırılan savaş esirleri-

nin barındırıldığı hapishane olarak kullanılmasıyla da kötü yola düşer!.. Be-

reket versin ki, 1717 yılında yangın kulesi görevini üstlenerek iş hayatına atı-

lır. Üstelik, yangını haber verebilmesi için bir de davulu vardır.

Maaşı az geldiğinden midir nedir, Galata Kulesi ek olarak, gece yarısı-

nı haber vermek için bir mehter ocağının içine yerleştirilmesine de izin ve-

rir. Abayı Kız Kulesi’ne yakmadan önce 1749 ve 1831 yıllarında iki kez yanan

Galata Kulesi’ne yardım elini uzatan II. Mahmut, kendisine nazarlık niyeti-

ne bir çan takar. Bu çan, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sessizliğe gömülü-

dür!.. II Mahmut, aslında Galata Kulesi’ne bir saat takmak istemiştir. Ama,

öbür kulelerin hepsine saat armağan edecek parası olmadığından bu niye-

tinden vazgeçer. Çan, işte bu düşüncenin gerçekleşememiş olmasının ses-

sizliğine gömülüdür.

1959-60 kışının sert geçmesi sonucunda Galata Kulesi’nin çürümüş olan

üst katındaki kirişler çöker, ihtiyar delikanlının imdadına belediye yetişir.

Onarılan Galata Kulesi’nin içine gençlik aşısı olarak bir de asansör konur.

IV. Murat döneminde uçan Hezarfen Ahmet Çelebi’ye gelince... Efendim,

“zat-ı muhterem” işin aslında Galata Kulesi’nin Kız Kulesi’ne postaladığı bir

aşk mektubudur. Yerine çabuk ulaşması için uçakla gönderilmiştir!.. İnan-

mayanlara Ali Asker Barut’un bu konudaki şiirini belge olarak sunabilirim:

Karaköy’den kalkan vapurlar bilir/Yıllardır nasıl yangın Galata Kulesi/

Kız Kulesi’ne/Hatırlar herkes/Hezarfen Ahmet Çelebi’yi/Az biraz/Çekebil-

mek için ilgisini Kız Kulesi’nin/Uçurttu o zat-ı muhteremi/Üsküdar’a kadar/

Bugünse artık/Görmek için denizi/Sağa sola oynatması gerekecek/Betonar-

me binaların arasında/Üzgün duran boynunu. ■

Kız Kulesi'nin damat adayı

Beyoğlu Belediyesi Genç-lik Merkezi’nde gerçek-leşen programa Euro-

Cities Genel Sekreteri Paul Bevan’ın yanı sıra Avrupa ve Türkiye’den 40’ın üzerinde be-lediye temsilcisi katılım sağ-ladı. Bu ülkeler arasında Bul-garistan, Belçika, Avusturya, Makedonya, Hollanda yer alır-ken, Türkiye’den İzmir, Kon-ya, Bursa, Antalya, Adana ve Gaziantep illerinin ilçe beledi-ye temsilcileri İstanbul’a geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye-si temsilcilerinin de katıldığı programda ilçe belediye tem-silcileri de yer aldı.

Demircan, gelecek stratejilerini anlattı Beyoğlu Belediye Başkanı Ah-met Misbah Demircan progra-mın açılışında yaptığı konuş-mada, böylesine önemli bir et-kinliğe ev sahipliği yapmaktan duyduğu mutluluğu dile ge-tirdi. Beyoğlu Belediyesi için Eurocities- Avrupalı Kentler

Birliği’nin öneminden bahset-tiği konuşmasında Demircan, “Euroticies şehirleri birbirle-riyle eşleştiriyor. Şehirlerarası ilişkiyi, diplomasiyi, ekonomi-yi güçlendirmeye çalışarak bu-günün dünyasındaki kentlerin önemine vurgu yapan dünya-daki en önemli ve güçlü orga-nizasyonlardan biri.  Beyoğlu Belediyesi Eurocities’e üye ol-duktan sonra çok güzel dost-luklar oluştu, çok güzel işbir-likleri yaptık. Bu işbirlikle-ri başta kültür, sanat ve tica-ret olmak üzere birçok alan-da kendisini gösterdi” dedi. Beyoğlu Belediyesi’nin temel stratejilerine değindi. Beyoğ-lu 500 yıllık tarihine baktı-ğımızda, stratejik geleceğin-de tarih, eğitim, kültür, sa-nat ve turizm endüstrisi var” diyen Demircan, şöyle devam etti: “Beyoğlu’nun tarihin-den bugüne var olan bu stra-tejiyi benimseyip bunun üze-rine yatırımlarımızı, geleceği-mizi dizayn edip İstanbul’da,

Türkiye’de ve dünyada lokas-yon olması konusunda birçok etkinlik yapıyoruz. Bu ekin-likleri yaparken diğer yandan sosyal belediyecilik adına bir-çok çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaların başında, 250.000 nüfuslu Beyoğlu’nda her bi-ri 20.000 kişiye hizmet veren semt konaklarımızı, her yıl 40.000 gencimizin faydalandı-ğı gençlik merkezimizi ve Kef-ken Çevre Yaz Kampımızı sa-yabiliriz.”

Programda “Eurocities Av-rupalı Şehirler Ağını Büyüt-mek” ve “Şehirler ve Güneydo-ğu Avrupa’daki Gençlerin Top-luma Aktif Katılımı” konulu oturumlar gerçekleştirildi. Be-yoğlu Belediyesi’nin sosyal be-lediyecilik adına gerçekleştir-diği projelerin de tanıtıldığı program kapsamında Beyoğ-lu Belediyesi'ne bağlı semt ko-nakları, sosyal market, Turabi-baba Kütüphanesi gibi hizmet alanları da katılımcılar tarafın-dan ilgiyle gezildi.

EUROCITIESBeyoğlu'nda

Eurocities- Avrupalı Kentler Birliği ile ortaklaşa düzenle-nen "Eurocities Şehirlerde" başlıklı uluslararası prog-ram Gençlik Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Sunay AkınŞair - Yazar

d b h k ’d d d l k

EUROCITIES NEDİR?1986 yılında kurulmuş ulusla-rarası bir ağ olan EUROCITI-ES, 30’dan fazla Avrupa ülke-sinden yaklaşık 181 şehrin ye-rel yönetimlerini ve belediye-lerini bir araya getirmektedir. EUROCITIES, forumlar, çalış-ma grupları, projeler ve faali-yetlerle üye şehirlere ait bil-gilerin, fi kirlerin ve deneyim-lerin paylaşıldığı, ortak prob-lemlerin analiz edildiği, yara-

tıcı çözümlerin üretildiği bir platform sunmaktadır.  Avru-pa şehirleri ile olan ilişkilerini geliştirmeyi ve bu ilişkileri da-ha sürdürülebilir temeller üze-rine kurmayı hedefl eyen Be-yoğlu Belediyesi 2006 yılından bu yana Eurocities-Avrupa-lı Kentler Birliği üyesi. 2007-2008 döneminde Birliğin Kül-tür Forumu Gençlik ve Kültür Çalışma Grubu Başkanlığı'nı yaptı. ■

Page 4: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 20124 GÜNCEL

Estetiği bozan tente ve tabelalara veda!

İstanbul’un merkezi, herke-sin göz bebeği olan İstik-lal Caddesi’ni her gün 2 mil-

yon insan kullanıyor. Hal böy-le olunca Be yoğlu’nun güzelli-ğini korumak büyük önem arz ediyor. Beyoğlu Belediyesi, il-çenin tarihten gelen dokusunu korumak, tüm mekanları, so-kakları, caddeleri ve binalarıy-la daha yaşanır mekanlar oluş-turmak için çalışıyor. Etüt Pro-

je Müdürlüğü’ne bağlı kuru-lan Kentsel Tasarım Atölyesi bu amaçla çalışmalarına aralık-sız olarak devam ediyor. Kent-sel Tasarım Atölyesi, binala-rın cephelerine yönelik yenile-me ve düzenleme çalışmaları da yürütüyor. Beyoğlu sokak-larındaki uygun olmayan tabe-la, klima, tenteler sökülerek ta-rihi dokusu gölgelenen bina-lar restore ediliyor. Böylece, il-

çe sakinleri görsel zenginlik ka-zanan bir ilçede yaşamanın ay-rıcalığını yaşıyor. Bugüne kadar bir kısmı belediye, bir kısmı iş-letmeler tarafından olmak üze-re görüntü kirliliği yaratan 812 tabela kaldırıldı. Yerine yeni uy-gulamalar yaptırılmaya devam ediyor. İstiklal Caddesi ile cad-deye bağlı 83 ara sokakta, Galip Dede ve Yüksek Kaldırım cad-delerinde uygulama sürüyor. ■

Sokaklarımızda görüntü kirliliği oluşturarak, estetiği bo-zan tabela, klima ve tenteler sökülüyor. İstiklal Caddesi ile caddeye bağlı 83 ara sokakta uygulama devam ediyor.

Resmi nikahsız çift kal-mayacak sloganıyla baş-

latılan Beyoğlu Belediyesi Toplu Nikah Programları devam ediyor. Her yıl dü-zenlenen Toplu Nikah orga-nizasyonunda Sosyal Yar-dım İşleri Müdürlüğü ve şu-belerine müracaat eden çiftlerin sağlık raporları üc-retsiz olarak çıkartılıp, res-mi işlemleri yapılıyor. Çift-lerin gelinlik, damatlıkla-

rından nikah şekerlerine, çiçeklerinden diğer hazır-lıklarına kadar her konuda destek olunuyor. Başkan Ahmet Misbah Demircan çiftlerin nikahlarını bizzat kıyarak düğün havasındaki organizasyonda gelin ve da-matların mutluluklarını paylaşıyor. Beyoğlu’nda ya-şıyorsanız ve resmi nikahı-nız yoksa geç kalmayın. Son kayıt 13 Nisan 2012. ■

Resmi nikahı olmayan çift kalmasın...

Beyoğlu'nda köklü değişim sürüyor

Beyoğlu Belediyesi, “Be-yoğlu” konulu kısa fi lm

yarışması için, teması Be-yoğlu olan çalışmalarınızı bekliyor. Dereceye giren ve izlenmeye değer görülen kı-sa fi lmler, Kültürlerarası Sa-nat Diyalogları kapsamında Mannheim Belediyesi ve Be-yoğlu Belediyesi işbirliği ile gerçekleştirilecek Kısa Film

Günleri’nde Beyoğlu Beledi-yesi adına gösterilecek. Ya-rışmayı kazanan en iyi kısa fi lmin yönetmeni, yurt dışı gezisi kazanacak. İlk üç de-receye giren fi lmlerin yönet-meni de, T20 cep telefonu ile ödüllendirilecek. Bir kame-ranız ve “Beyoğlu” için bir senaryonuz varsa, 14 Ma-yıs'a kadar vaktiniz var. ■

Gençlik Merkezi, düzenle-diği müzik yarışmasında

kendine ve grubuna güve-nen 15-20 yaş aralığındaki gençleri bekliyor. “Sesimiz, müziğimiz ve sahne perfor-mansımızla en iyi biziz” di-yen gençlerin 11 Mayıs gü-nüne kadar Beyoğlu Bele-diyesi Gençlik Merkezi’ne

başvuru yapması gereki-yor. Yarışmanın fi nali 26 Mayıs–27 Mayıs tarihle-ri arasında Beyoğlu Beledi-yesi Gençlik Merkezi’nde… Kazanan ekip ise Beyoğlu Gençleri Dünyayı Dolaşıyor Projesi kapsamında yurt dı-şı gezisine katılma hakkı el-de edecek. ■

Beyoğlu kısa film yarışması başlıyor!

Müzik senin içinde,sen de katıl sen de söyle!

Belediyecilik hizmetlerini ko-laylaştırmak ve hızlandır-

mak için bilgi teknolojisi ile do-natılan Beyoğlu Belediyesi yeni bir uygulamaya daha imza attı. Online Mobil Tahsilat Progra-mını uygulamaya başlayan Be-lediyemiz ilçedeki esnafın bele-diyeye ait ödemelerini belediye

binasına gelmeden tahsil edi-yor. Mali Hizmetler Müdürlüğü Gelir Şefl iği’ne bağlı ekipler 7 gün 24 saat el terminalleri (PDA)  sayesinde tahsilat yapa-rak dijital makbuzları anında hazırlıyor. Böylece,  ilçedeki es-naf belediyeye ait ödemelerini yerinde ve anında yapma imka-

nı buluyor. Beyoğlu’ndaki 542 eğlence yeri sahibi, 9 semt pa-zarındaki yaklaşık 1200 pazar-cı, cafe, kafeterya, lokanta vb. tüm iş yeri sahipleri emlak, çevre ve temizlik, işgaliye, vergi borcu, ilan-reklam gibi ödeme-lerini el terminalleri  ile artık kolayca ödüyor. ■

Belediyemiz ödeme kolaylığını esnafın ayağına götürdü. Uygulama vatandaşlar tarafından beğenildi.

Yerinde ve anında ödemekolaylığı

f d

Page 5: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 GÜNCEL 5

Mart ayında birçok oku-lu ziyaret eden, Nisan ayının ilk ziyaretini Pi-

ripaşa İlköğretim Okulu’na ya-pan Demircan’ın ikinci adresi Orbay İlköğretim Okulu oldu. Burada çocukların sevgi göste-rileriyle karşılanan Demircan öğrencilerle bir süre sohbet et-ti, isteklerini dinledi ve bunla-rı gerçekleştireciğine dair söz-ler verdi.

Havaların ısınması ve ba-harın gelmesiyle birlikte ken-dilerini dışarı atan öğrencile-re bir de müjde veren Demir-can, onları okullar kapanın-ca Beyoğlu Belediyesi’nin Kef-ken Çevre Yaz Kampı’nda ağır-layacaklarını söyledi. Tatil sö-

zü karşısında belediye baş-kanlarına sevgi tezahüratla-rıyla karşılık veren çocuklar Demircan’la fotoğraf çektir-meyi de ihmal etmediler.

Daha sonra okul idarecile-ri öğretmenler, öğrenciler ve okul aile birliğiyle kahvaltıda bir araya gelen Demircan, oku-lun ihtiyaçlarını ve isteklerini dinledi. Beyoğlu İlçe Milli Eği-tim Müdürü Adem Koca’nın da bulunduğu ziyarete Beyoğ-lu Belediyesi birim müdürle-ri de katıldı. Okul aile birliğin-den bir velinin öğrenciler için yaptığı hizmetlerden ve des-tekten dolayı teşekkür etme-si karşısında Demircan, "Bi-zim için eğitim ve çocuklar çok

önemli. Bu yüzden sekiz yıldır belediye olarak okul ziyaretle-rinde bulunuyor, okullarımı-zın sorunlarını dinliyor ve çö-züm yolları arıyoruz" dedi. ■

Okul buluşmaları devam ediyor...

Etüd ve Proje Müdür lü-ğü’nün “kentsel tasa-

rım” çalışmalarını anlat-mak üzere tamamı renkli, 96 sayfalık bir katalog ha-zırlandı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah De-mircan, “Bakarsan Beyoğ-lu” isimli eserin sunuş yazı-sında “Bu müdürlüğümüz; Beyoğlu’nda taşı taş üstüne koyacak herkesin müracaat

merkezidir. Geliştirdiğimiz kent standartları, gece gün-düz çalışmalarımız, elde et-tiğimiz güzel eserler; Be-yoğlu sevdamızın, Beyoğlu vizyonumuzun ete kemiğe bürünmüş halidir” dedi.

Müdürlüğün, Beyoğ-lu’nun yaşam kalitesini da-ha da yükseltmek için uy-guladığı tasarım ve projele-rin geniş şekilde anlatıldı-ğı katalogda; binaların, so-kak, cadde ve parkların eski ve yeni hallerini kapsayan çok sayıda fotoğraf da bulu-nuyor. ■

Kefken Çevre ve Yaz Kam-pı bülteni 2012 özel sa-

yısı beğenildi. Gençliğin coş kusunu yansıtan canlı renkler ve dinamik tasarı-mıyla ilgi toplayan 16 say-falık bültenin kapağındaki “Gençler vizyon kazanıyor” mesajı kamptan çeşitli fo-toğrafl arla destekleniyor. Kefken projesinin mimarı Beyoğlu Belediye Baş kanı Ahmet Misbah De mir can’la

kam-pın 8 yılının değerlendiril-diği “134 bin konuk, unu-tulmayacak dostluklar, eş-siz bir tatil” başlıklı röpor-tajın ilgiyle okunduğu bül-ten Ajans Beyoğlu tarafın-dan hazırlandı. Bültende çok sayıda haber, röportaj ve anıya da yer verildi. ■

Belediyemizin Beyoğlu kültürüne katkıları arta-

rak sürüyor. Çok sayıda ki-tap, dergi, gazete ve bülten yayınlayan Beyoğlu Beledi-yesi son olarak Kasımpa-şa semtini tüm boyutlarıy-la anlatan prestij bir kitabı-

na imza attı. Süleyman Fa-ruk Göncüoğlu ve Esma Ka-yar tarafından hazırlanan “Denizcilerin Karargahı Ka-sımpaşa” isimli büyük boy 300 sayfalık eser yayımla-narak meraklıların ilgisine sunuldu. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah De-mircan da “Kasımpaşalı ol-mak şanstır” başlıklı bir su-nuş yazısıyla kitaba katkıda bulundu.

Kasımpaşa’nın yetiştir-diği ünlü insanların da ta-nıtıldığı eserde semt kültü-rüne ait şarkı, türkü, anı ve anekdotlar da zevkle oku-nuyor. ■

Belediyemizden Kasımpaşaprestij kitabı

Başkan Demircan’ın eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdü-ren okulların ihtiyaçlarını karşılamak, eksikliklerini gider-mek amacıyla gerçekleştirdiği okul buluşmaları sürüyor.

Kefken bülteni beğenildi

"BakarsanBeyoğlu"

Page 6: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 20126 GÜNCEL

Düzenlediği kültür ve sa-nat etkinlikleri ile şehre damgasını vuran, dünya-

dan ve Türkiye’den birçok sa-natçının kültürel / sanatsal ça-lışmalarına ev sahipliği yapan Beyoğlu Belediyesi bu kez çalı-şanlarının sanat etkinliğine ev sahipliği yaptı.

Aşk-ından Memnunum, Or ta oyunu metinlerinden, Ka-ragöz muhaverelerinden, BGT Oyuncuları arşivinden, Şair Ev-lenmesi, Yedi Kocalı Hürmüz, Aşkımız Aksaray'ın En Büyük Yangını, Kanlı Ni gar ve Sersem Kocanın Kur naz Karısı oyunla-rından ya rar lanarak, Ö mer Al-tan tara fından derlendi.  Adı geçen oyun lar ve metinler ge-leneksel tiyatromuzu merkez alarak ken di hikâye lerini an-latırken; Aşk-ından Memnu-num, bu eserlerden aldığı olay-ları bir araya ge ti re rek kendi hi kâ ye sini o l u ş -turdu.

Oyun tam anlamıyla bir “tuluat tiyatrosu” örneği değil-di,  ancak ortaoyununun mey-danlardan sahnelere taşınmış hali olarak tanımlanabileceğin-den bir “tuluat kome di si”... Es-ki İstanbul’da geçen oyunun karakterleri olan Abdi, Bekçi Me mo, Dadı, Fişek Ömer, Hik-met Bey, Himmet Ağa, İşve-baz, Kumru Hanım, Mercan Ağa, Müştak Bey, Müstecip Bey, Sakine, Sağır, Tırtıl Ah-met ve Ziba Dudu birbirinden renkli kişilikler olarak göz dol-durdular.

Aşk-ından Memnunum, Dünya Tiyatrolar Gü nü’nde İs-tanbullulara keyifl i saatler ya-şattı. Organizasyon Büro’dan Ajans Beyoğ lu’na, Basınla İliş-kiler’den Genç lik Merkezi’ne kadar pek çok birimden bele-diye çalışanının Türk tiyatro-sunun ustalarını saygıyla ana-rak hazırladıkları oyuna ilgi büyük oldu.

Dünya Tiyatrolar Günü’nde personel sahnede!

27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde Muammer Karaca Ti-yatrosu, Beyoğlu Belediyesi çalışanlarını ağırladı; üstelik izleyici değil, oyuncu olarak…

Mesailerinden artan vakit-lerde bir araya gelerek oyuna hazırlanan belediye çalışanları sahneye ilk defa çıkacak olma-

nın heyecanını kuliste yaşar-ken, sahnede seyirciyi neşelen-diren keyifl i bir oyun sergiledi-ler. Muammer Karaca Ti yat ro-

su’nu dolduranlar oyun sonun-da profesyonel oyuncuları arat mayan kadroyu ayakta al-kışladı. ■

Page 7: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 GÜNCEL 7

Beyoğlu Belediyesi’nce dü-zenlenen ve kültür, sa-nat, edebiyat, akademi

dünyasının seçkin isimlerini her ay İstanbullularla buluştu-ran “Beyoğlu Buluşmaları”nın 2012’deki ilk sohbetinde tari-hin sayfaları aralandı. Beyoğ-lu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın ev sahip-liğinde İstanbul Kültür ve Tu-rizm İl Müdürlüğü’nün İstik-lal Caddesi'ndeki merkez bina-sında gerçekleşen söyleşinin adı “Pera’dan Beyoğlu’na”ydı. Prof. Dr. Murat Belge, Prof. Dr. İskender Pala ve Doç. Dr. Haluk Dursun  salonu doldu-ranları keyifl i bir tarih yolculu-ğuna çıkardı. Konuşmacıların tarihi hikayelerle süsledikleri söyleşi iki saat sürdü.

Galata’da hayali gezintiBeyoğlu Belediye Başkanı Ah-met Misbah Demircan’ın açı-lış konuşmasının ardından baş-layan program Prof. Dr. Murat Belge’nin tarihe not düşen an-

latımıyla başladı. Beyoğlu’nun geniş bir tarihi olduğunu, tari-hi mekânları ve buralarda yaşa-mış önemli isimleri ile çok özel olduğunu belirten Prof. Dr. İs-kender Pala, Beyoğlu’nun fark-lılığına ve renkliliğine dikkat çekti. Pera ve Galata tarihine de değinen Prof. Dr. Pala, Fatih Sultan Mehmet’in Galata için “kendi yurdum” dediği ve ona şiirler yazacak kadar sevdiği-ni söyledi. Doç. Dr. Haluk Dur-sun da, Galata, Pera ve Beyoğlu isimlerini birbirinden ayırmak ve birleştirmek gerektiğini söy-ledi. Doç. Dr. Dursun sohbeti-ni ilerleyen dakikalarında da-vetlilere Galata’dan başlayan Taksim’e kadar süren, oradan Tophaneyi içine alan hayali bir gezi yaptırdı.

Beyoğlu için iyi bir yoldayız Beyoğlu Belediye Başka-nı Ahmet Misbah Demir-can, “ Bu akşam bu söyleşi ile Beyoğlu’na yeni bir ışık tuttuk. Beyoğlumuza ait önemli bilgi-

leri sizden öğrenmek beni çok mutlu etti. Beyoğlu Belediyesi olarak Beyoğlu’nda son 7 yıl-da 4000 binanın restore edil-di. Beyoğlu’nda 10.000 tarihi bina tek tek fi şlenerek koruma altına alındı. Ayrıca, Tarlaba-şı projesinin tarihi doku koru-narak sürdürülüyor. Tamam-landığında, kötü görüntüsün-den sıyrılarak, Beyoğlu’na ve İstanbul’a yakışır bir yer hali-ne gelecek. Beyoğlu için iyi bir yoldayız” diye konuştu.

İkinci buluşma Pera Müzesi’nde…Beyoğlu Belediyesi’nce her ay düzenlenen ve yoğun ilgi gö-ren Beyoğlu Buluşmaları’nın Nisan ayı programı Pera Mü-zesi ile ortak gerçekleşti. Be-yoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın ev sahip-liğinde Pera Müzesi Oditor-yumunda düzenlenen prog-ramın konusu “155. Yılında Altıncı Daire-i Belediye’den Beyoğlu’na Bölgenin İdari ve Yerleşim Tarihi” idi. Progra-mın konuşmacıları olan Prof. Dr. İlber Ortaylı ve mimar Dr. M.Sinan Genim Beyoğlu ta-rihine ışık tutacak bir sohbet gerçekleştirdi.

Tarihin derinliklerine yolculuk Mimar Dr. M. Sinan Genim, konuşmasında Beyoğlu’ndan yola çıkarak İstanbul’un ida-ri ve yerleşim tarihini fotoğ-rafl arla anlattı. Beyoğlu’nun mimarisi ile özel bir yerleşim

bölgesi olduğunu belirten Dr. Genim geçmişten günümüze Beyoğlu’nun değişimi hakkın-da bilgiler verdi. Dr. Genim, Beyoğlu bölgesinin 1800’lü yıllarda Avrupa’dan ithal mi-marisi, belediye geleneğine alışkın zengin kozmopolit ya-pısıyla kentin kamu hizmet-leriyle tanışacağı en ideal yer-leşim alanı olduğunu ifade et-ti. Prof. Dr. Ortaylı da Altıncı Daire-i Belediye’nin yani tari-hinden bahsetti. İstanbul’un 1857’de 14 belediye dairesine bölündüğünü belirten Prof.Dr. Ortaylı Beyoğlu ve Galata’dan oluşan Altıncı Daire’nin ilk uygulamaların yapılacağı ör-nek belediye seçildiğini söy-

ledi. Genellikle toplumun ile-ri gelen isimlerinden oluşan Beyoğlu’nun ilk belediye baş-kanları arasında ünlü ressam Osman Hamdi Beyin de oldu-ğunu ifade eden Prof. Dr. Or-taylı, Osman Hamdi Bey'in bu görevi 1877’den Rus Harbi’nin sonuna, 1878 yılının başlarına kadar sürdürdüğünü anlattı.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Prof. Dr. Ortaylı ve Dr. Genim’in “Be yoğlu Buluşmaları”na katıl-masından duyduğu mutluluğu belirterek, “Bu söyleşinin tadı damağımızda kaldı. Bir başka programımızda kıymetli hoca-larımızla yine Beyoğlu’nu ko-nuşacağız” dedi. ■

Her ay kültür, sanat, edebiyat ve akademi dünyasının seçkin isimleriyle renklenen “Beyoğlu Buluşmaları”, İstanbulluların yoğun ilgisiyle şekilleniyor, güzelleşiyor.

BeyoğluBuluşmaları’nda

Tarih, kültür ve

sanat…

Page 8: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 20128 SÖYLEŞİ

Taşdiken’le çok sevdiği Be-yoğ lu’nu ve projelerini Fransız Sokağı Kültür Mer-

kezi'ndeki ofi sinde konuştuk.

Beyoğlu’yla gönül bağınız nasıl? Ne zamandır Beyoğlu’yla iç içesiniz? Beyoğlu’nu çok seviyorum. 1989 yılında işyerimi bura-ya taşıdım. Ancak burayla il-gilenmem 1970’e dayanır. As-malımescit ekseninde o döne-min “Rezil Beyoğlu”sunu an-latan Pınar Dergisi'nde yayın-lanmış “Lozan Kulüp” diye bir öykü yazmıştım.

Beyoğlu hakkındaki düşünceleriniz? Son yıllarda yaşanan değişimi nasıl buluyorsunuz? Şu anda dünyanın en gözde alanlarından biri haline gel-di. İstanbul’a yatırım yapmak isteyen yabancıların ilk terci-hi Beyoğlu. Çünkü Beyoğlu on yıl öncesine göre daha çok da-ha büyüdü, çok daha gelişti, güzelleşti, çok daha değerlen-

di. Tartışmasız Türkiye’nin ve İstanbul’un kültür merkezi ol-du. Bu unvanı Beyazıt’ın elin-den aldı. Mesela artık sahaf-ların daha etkin olarak bölge-de yer almaları gerekiyor. Yıl-da bir kez Tepebaşı’nda yapı-lan Sahaf Festivali’nin de sabit bir yerde sürekli hale getiril-mesinden ve içerik açısından zenginleştirilmesinden yana-yım.

Beyoğlu’nda en çok ilginizi çeken yerler neresi?Beyoğlu’nda en çok sevdiğim/beğendiğim sokak Postacı-lar Sokak’tır. Galatasaray’dan Tünel’e doğru giderken sol kolda kalan ve İtalyan Büyükelçiliği'ne çıkan bu so-kakta eski soluk kartpostallar-daki gibi hala eski Beyoğlu kül-türünden ve insan portrelerin-den izler bulabilirsiniz.

Ve tabii bir de Galata. Ku-le’den Bankalar Caddesi'ne ka-dar olan o eski Ceneviz bölge-si. Vahşi kalabalıklara açılma-ması doğru olan muhteşem bir

“slow city” potansiyeli var ora-da.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve icraatlarıyla ilgili düşünceleriniz...Ahmet bey çalışkan, gayretli bir başkan. Çalışmalarını ba-şarılı buluyor ve beğeniyorum. Özellikle yapılan güzel resto-rasyonlar sonucu birçok eski bina yeniden hayata kazandı.

Çarşamba Buluşmaları'nda Başkanımızı da konuk etmiştiniz. Kaç yıldır yürü-tüyorsunuz? Düzenlemekteki amacınız nedir? İlgi nasıl? Bu toplantılarımızı her hafta Fransız Sokağı Kültür Mer ke-zi’nde gerçekleştiriyoruz. Baş-layalı 18 yıl oldu. Kurucu baş-kanlığını ben yürütüyorum. Ana teması kültür ve dostluk olan bir birliktelik. Çok önem-li isimler gelip konuşma yaptı. İdeolojik bir buluşma olmadı-ğı için farklı görüşten insanla-rı bir araya getiriyor.

Çok fazla ünvana sahipsiniz? Sanatçı; iş adamı, reklamcı, yapımcı, yönetmen, yazar, şair. Ayrıca hayata geçirdiğiniz ve devam ettirdiğiniz birçok projeniz var. Bu kadar yükün üstesinden nasıl geliyorsunuz? Aslında para kazanmak için reklamcılık yapıyordum. Bir süre televizyon dizileri yap-tım. Sonradan hobilerimi ger-çekleştirmeye karar verdim.Yaşamdan, paraya ve varlığa dayalı beklentilerim yok. Var-lıklı değilim. Kirada oturuyo-rum. Şu an çalıştığım projele-rin çoğu da amacı para olma-yan hobiler. Bir taraftan yaz-mayı da sürdürüyorum.

Memleketiniz Konya Beyşehir yakınındaki Hüyük’e bağlı Çavuş Kasabası. Buraya olan vefa borcunuzu “Sonsuz Şükran Köyü”yle ödediğinize inanıyor musunuz? Bu projeye hemşehrilerinizin ilgisi nasıl?

Bu proje de ekonomisi olma-yan bir proje. Cami yaptırmak okul yaptırmak gibi bir şey. Ödenmesi gerektiğini düşün-düğüm bir vefa borcu için bir “görev” projesi. Türkiye’nin her tarafında uygulanabilecek bir projeyi doğduğum köye uy-guladım. Burada Anadolu kül-türünü, birikimini esas alarak, evrenseli arayan resim hey-kel, seramik, müzik, sinema ve edebiyat atölyeleri kurduk. Bir sayfi ye, tatil köyü değil. İçinde sanat çalışılan ve köylülerle ya-şamın paylaşıldığı, komşuluk edildiği, bütün sanatçıların ev sahibi olduğu “hakiki” bir yer. Köylüler de büyük ilgi gösterip destek veriyorlar.

Bu projenin tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak yürütüldüğünü be-lirtiyorsunuz. Projeye destek veren sanatçıları kimler? Oraya yerleşen oldu mu?Çok fazla destek veren arkada-şımız var. Çok bilinen isimler-den Halil Ergün, Cemil İpek-

Yatırımda yabancıların ilk tercihi BeyoğluMehmet Taşdiken, İstanbul’un özellikle de Be-yoğ lu’nun yakından tanıdığı bir isim. İstanbul Bü yükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanlığı döneminde Galata Kulesi'nin çevre düzenleme-

si ve Miniatürk gibi Beyoğlu’nu ilgilendiren birçok projede katkıları olan sanatçı,

Fransız Sokağı’nı da projelen-dirip hayata geçirdi.

Sanatçı Mehmet Taşdiken

Page 9: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 SÖYLEŞİ 9

çi, Prof. Dr. Nilüfer Narlı, Ah-met Sever, Orhan Oğuz, Nilü-fer Açıkalın, Reis Çelik, Yüksel Aksu, Tamer Yiğit, Bulut Aras, Prof. Dr. Devrim Erbil ve daha pek çok sinemacı, ressam, hey-keltıraş olmak üzere 156 sa-natçı kültür insanı var. Köye yerleşim başladı. Halen 21 ha-nede hayat kuruldu. Bu bir sa-nat köyü. Selçuklu sivil mima-risi esas alınarak bir koopera-tif modeliyle kerpiç evler inşa ediyoruz. Ev sahibi olmak için profesyonel olarak sanat ve kültürden geçimini sağlamak şartı var.

Türkiye’nin ilk temalı sokak projesi olan İstanbul Fransız Sokağı projesini tasarlayıp hayata geçirdiniz. Fransız Sokağı'nı da Beyoğlu’na olan vefa borcunuzu ödemek için kurduğunuzu söyleyebilir miyiz?Evet söyleyebiliriz. Zira bura-

sı bir rant projesi değil. Çünkü “barlar sokağı” olarak projelen-dirilmedi. Bu sokakta daha ön-ce benim bir tane binam vardı. Halen de öyle. Buradan mülk satın almadım. Hatta bana ait olmayan tüm binaların cep-helerini, statiklerini de kendi bütçemle yaptırdım. Hiç kim-seden, ne Türkiye’den ne de Fransa’dan özel veya kamu hiç-bir kuruluştan destek almadım.

İlk açıldığında burada ser-gi salonları, müzayede salon-ları, aşçılık okulları, çiçekçiler, resim atölyeleri, fotoğraf stüd-yoları yer alıyordu. Zaman-la her yer kafelere, barlara dö-nüştü. Bu dönüşüm bizim ira-demizle olmadığı gibi tasvip ettiğimiz bir durum da değil.

Peki yeniden ilk fonksiyo-nuna döndürülebilir mi?İnşallah. Beyoğlu Belediyemi-zin katkılarıyla aslına uygun yeni bir düzenleme hazırlığı

içindeyiz. Ahmet Misbah bey ile görüştük. Beğenerek proje-yi onayladı. Mülk sahipleriyle de mutabakat sağlandı. Yakın tarihte güzel gelişmeler başla-yabilir.

Sokağın adıyla ilgili eleştiriler geliyor mu?Gelmez mi? Birileri provoke et-meyi seviyor. Ben, Fransa-Ce-zayir kıyaslaması yapılsa ter-cihini her zaman Cezayir’den yana yapan, gençliğinde de bu mücadeleler içinde olmuş bir insanım.Burası Fransa soka-ğı değil, Fransız Sokağı ve bu bir düzenleme projesinin adı. Fransız tarzı düzenleme anla-mına geliyor. Zira Beyoğlu ta-rihinde Fransızların önemli yeri var. 1535 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın izniyle ilk büyükelçilik Fransa tarafından açılıyor. Kapitülasyonlarla be-raber onlara Beyoğlu’nda ge-niş imtiyazlar tanınıyor. Daha

sonra Fransız okulları ve diğer ülkelerin büyükelçilikleri açı-lıyor. Daimi bir Büyükelçiliğin kurulması sadece yoğun siya-si, stratejik ve ekonomik iliş-kilerin kurulmasına değil aynı zamanda Osmanlı İmparator-luğuna çok sayıda Fransız’ın (levanten) gelip yerleşmesine de zemin oluşturuyor. Ve on-lar uzun asırlar içinde Türkiye-li, Türkiye Fransızı oluyor. Za-manla ilk kafe, pastane, resto-ran, sinema açılıyor. İnsanları-mız Batılı hayat tarzıyla Tür-kiyeli Fransızlar üzerinden bu şekilde tanışıyor. Sultan Ab-dülhamid Han'ın başmühen-dislerinden olan Marius Mic-hel de bu sokaktaki binaların yarısını yaptırıyor. Bunlar ha-len de Fransızların mülküdür. Dolayısıyla buraya o dönemle-rin anısına bir eser kazandır-mak uygun olacaktı. Beyoğlu ve Büyükşehir Belediye Baş-kanlarımızın onaylarını alarak

bu projeyi başlattım ve 2004 yılında tamamladım.

Şu anda yeni bir kitap veya dizi projeniz var mı?En son TRT Türk’e “Dönme-yenler” isimli 39 bölümlük ye-ni bir belgesel dizimiz yayın-landı. Halen Sonsuz Şükran Köyü’müzle ilgili çalışmalar yürütüyorum. Yönetmen ar-kadaşımız Orhan Oğuz “Son-suz Şükran” ismiyle köyümüz-de bölgedeki arkeolojik ve mi-tolojik değerlerden yola çıka-rak bir uzun metraj fi lm çeke-cek. Bu işleri tamamlayıp ben de inşallah seneye bir sinema fi lmi yapmayı planlıyorum.

Yeni bir mimari dönüşüm projesi yürütüyor musunuz? İzmir Basmane bitti mi?Yedi-sekiz yıldır sürüyor. Ha-len çalışmayı yeni belediye başkanıyla sürdürüyoruz. ■

Çarşamba Buluşmaları'nı Fransız Sokağı Kültür Mer ke zi’nde ger-çekleştiriyoruz. Başlayalı 18 yıl oldu. Kurucu başkanlığını ben yürütüyorum.

18 yıldır süren Çarşamba Buluşmaları'nda Başkan

Demircan'da konuk oldu.

Page 10: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 201210 PROJE

Mobil Ekip, her biri ken-di alanında uzman 4 personelden oluşuyor.

Bir bayan ve bir erkekten ku-rulan iki grup, günde ortalama 30 hane ve esnaf ziyareti ger-çekleştiriyor. Vatandaş Baş-kan Mobil Ekibi, 250.000 nü-fusun 45 mahalleye dağıldığı Beyoğlu’nda yapılan bilimsel ve istatistiki çalışmalar netice-sinde her biri 4 ay süren ve sü-rekli devam eden planlar dahi-linde Beyoğlu’nun tüm mahal-le ve sokaklarını geziyor. Böy-lece vatandaş, Başkan Ahmet Misbah Demircan’ın selamıy-la evine/işyerine gelen bele-diye görevlisiyle, sorunlarına muhatap bulmuş oluyor. Mo-

bil Ekip ziyaretlerine kimi za-man Başkan Demircan da katı-lım sağlıyor.

Bu ziyaretlerdeki temel amaç, çağrı merkezi, e-posta ya da şahsen belediyeye ulaş-mayan veya ulaşamayan va-tandaşların şikayet, istek, öne-ri, eleştiri ve dileklerini ilgili birimlere ileterek, çözüme ka-vuşturmak… Bu uygulamayla mobil bir demokratik yönetim katılımı hedefl eniyor.

Üstelik bu bir seçim çalış-ması da değil, hizmet 2010 yı-lından beri aralıksız devam ediyor. Kurumsal bir yapı içe-risinde hem bilgi veriliyor hem de vatandaşın sorunları dinle-niyor. Mobil Ekip’ten gelen şi-

kayetlere çözüm aşamasında öncelik veriliyor. Şöyle ki; va-tandaşlardan gelen taleplerin sonuçlandırma süreleri ince-lendiğinde yüzde 91’inin 0-3 gün arasında, yüzde 8’inin 4-7 gün arasında, yüzde 1’inin ise 8-14 gün arasında çözüme ka-vuşturulduğu görülüyor.

“Bizler birer köprüyüz”Mobil ekip personeli yaptıkları işi şöyle anlatıyor; “Bizim işi-miz sadece şikayet almak de-ğil… Hediyelerimizle gidiyo-ruz. Çantamızda Vatandaş-Başkan Bültenimiz, güncel ya-yınlarımız, kalem, magnet gi-bi aksesuarlarımız ve başkanı-mızın mektubu var, halkımıza

bunları iletiyoruz. Sohbetimiz esnasında da belediyemizin sunduğu hizmetlerden mem-nuniyeti sorguluyoruz. Bu ve-riler bizim için çok önemli. İl-gili birimlerimize bildirimler-de bulunuyoruz çünkü. Semt konaklarımızdaki eğitimler, seminerler, sergiler gibi aktivi-telerden haberdarlar mı? Ana-okullarını biliyorlar mı? Genç-lik merkezinin faaliyetlerini takip edebiliyorlar mı? Sosyal yardım hizmetlerine ulaşabili-yorlar mı? Bunun gibi pek çok konu hakkında bilgiler sunu-yoruz. Eğer yardım istiyorsa müdürlüklerimize bilgi veriyo-ruz. Ayrıca yaşadıkları semt-te en önemli eksikliğin ne ol-

duğunu da öğreniyoruz. Va-tandaşın yaşadığı koşullara ve beklentilerine göre hizmet al-ması çok önemli. Çünkü her mahallenin, her sokağın ih-tiyacı farklı… Hatta aynı ma-hallede bile mozaikler olduğu-nu görebiliyoruz. Son olarak Başkanımıza göndermek iste-ği bir mesaj varsa onu da mut-laka öğreniyoruz. Kimi zaman görüşme talep edenler oluyor, imi zaman ise hediye gönder-mek isteyenler… Zeki Müren CD’leri ulaştırmak istemişti mesela bir vatandaşımız. Sa-nat atölyelerine de gittiğimiz için başkanımızı çok sevdik-lerini söyleyerek, küçük hatı-ralıklar göndermek istiyorlar.

halkın sesinidinliyoruz...Günümüzün modern, sosyal ve aktif belediyecilik anlayışının kamusal alandaki yansımalarından biri de Beyoğlu Belediyesi’nin Vatandaş-Başkan konseptinde şekillendirdiği Mobil Ekip Uygulaması…

Beyoğlu'nda ev ev dolaşıyor,

Page 11: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 PROJE 11

Bizler de bir köprü vazi-fesi görerek başkanımıza iletiyoruz… “

“İlginç olaylarla karşılaşıyoruz”Güven meselesini soru-yoruz görevli arkadaşları-mıza. Öyle ya bu devirde kime güvenirsin de evine alırsın? “Kimlik görmek istiyorlar genelde ancak aracı-mız mahalleye girdikten son-ra herkesin haberi oluyor za-ten. Bu hizmetten çoğunluk haberdar olduğu için konuş-mak istiyorlar, kendileri davet ediyorlar. Toplu görüşmeleri-miz de oluyor, bireysel görüş-meler de oluyor.” diyorlar. “Ha-ne ziyaretlerimizde ilginç olay-larla da karşılaşıyoruz. Mese-la bir bayan müsait olmadığı-nı ancak pencereden konuşa-bileceğini ifade etmişti, o en

üst katta biz aşağıda sohbeti-mizi gerçekleştirmiştik. İnsan-lar genellikle kapıyı tedirgin açıyorlar, sonra ısınıyor ve içe-ri davet ediyorlar. Sohbetimiz bittikten sonra ısrar edenler o kadar fazla oluyor ki… Ayrı-ca ikramda bulunmayı millet-çe çok sevdiğimizden muhak-kak bir şeyler sunmak istiyor-lar. Bir aşure zamanı, sohbet ettiğimiz bayanın ısrarını kı-ramayıp kapıya çıkardığı kol-tuklara oturmuş ve tatlısından yemiştik. Cihangir’de yaşayan

ünlülerin evlerine de mi-safi r oluyoruz. Cihangir bölgesinin sıkıntıları ile Kasımpaşa’nınkiler bir-birinden çok farklı mese-la… O yüzden her kapı-yı çalmak ve her kapının ardındaki sese kulak ver-mek gerekiyor.” diyerek sözlerini noktalıyorlar

Beyoğlu’nun son yıl-larda gelişen yapısı ile birlik-te nüfusunun hızla arttığı dü-şünüldüğünde, Mobil Ekip, il-çede yeni ikamet etmeye baş-layan vatandaşların da bir an-lamda rehberi olma yolunda ilerliyor.

Vatandaş Başkan Mobil Ekibi, bir gün mutlaka sizin de sokağınıza gelecek ve kapını-zı çalacak; Beyoğlu’nda yaşa-yan herkes adına sizlerin gözü kulağı ve elçisi olmaya devam edecek… ■

Genel olarak hizmetlerden haberdarlık ve memnuniyet oranının son

3 yılda sistematik olarak yükseldiği tespit edilmiştir.

Temizlik Hizmetleri’nden memnuniyet (diğer hizmet alanlarına kı-

yasla) en yüksek seviyede olmasına rağmen beklenti hala yüksek se-

viyede bulunmaktadır.

Yine Beyoğlu’nda ikamet eden vatandaşların yaşamlarını en fazla

zorlaştıran konuların başında trafik yönetimi/trafik yoğunluğundan

kaynaklanan problemler gelmektedir.

Diğer taraftan ilçenin estetiği, güvenliği, şehir ekonomisi, eğitim-bi-

linçlendirme ve sosyal-kültürel faaliyetlerdeki memnuniyet, gelişen ve

değişen Beyoğlu’nun ispatını oluşturmaktadır. Özellikle Beyoğlu gibi

kozmopolit ve ikamet harici aktif nüfusun oldukça yoğun olduğu mer-

kezi bir ilçede, şehir güvenliği ve konforu algısının da sistematik ola-

rak artış göstermesi ayrıca dikkat çekmektedir.

Ayrıca Başkan’ın projeleri ve kente sahip çıktığına dair algılar da va-

tandaşça yoğun olarak paylaşılmaktadır.

Kefken Çevre ve Yaz Kampı ve Semt Konakları projeleri vatandaşlar

tarafından oransal olarak en bilinen ve en çok kullanılan hizmetlerin

başında gelmektedir. Gençlik Merkezi, Tarlabaşı Yenileme, Okmeydanı

Kentsel Dönüşüm ve Vatandaş Başkan Buluşmaları yine kamuoyunda

bilinen ve kabul gören projeler arasındadır.

Sokak işgaliyeleri ile ilgili 2.198 kişi ile yapılan saha araştırma so-

nuçları konunun Beyoğlu’nda ikamet eden vatandaşlar tarafından

destek gördüğünü, dahası bu desteğin zamanla artış gösterdiğini ka-

nıtlamaktadır.

25 Kasım 2010 ta-rihinden bu yana 5.484 hane, 1.359 esnaf olmak üze-re 6.843 ziyaret gerçekleştirildi.

Okmeydanı, Kasımpaşa, Cihangir, Top-hane, İstiklal ve Dolapdere bölgelerin-de yapılan 11.147 saha araştırması raporunda yer alan bulgular ise şöyle:

saha araştırması

Page 12: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 2012

istiklal12 MAHALLE

taşı ile yol tretuar yenilenmesi ve kataner sistem aydınlatma takılması,

Cinderesi parkına basket sa-hası, futbol sahası, fi tness aletleri, yürüyüş parkuru ya-pılması, komple aydınlatılması ve etrafına taş duvar örülmesi,

Cinderesi parkına Ramazan Çadırları için temel hazırlan-ması,

Cinderesi sokağın açılması, asfaltlanması, tretuar ve orta refüjlerinin yapılıp aydınlatıl-ması,

Cinderesine artezyen kuyu açılması,

İmam Bahçe sokak ve Paşalı Hasan sokağın asfaltla kaplan-ması,

İstiklal İlköğretim Okulu’na yapılan hizmetlerAyrıca İstiklal İlköğretim Oku-lunun talepleri Fen İşleri Mü-dürlüğümüzce yerine getiril-mektedir. Son 5 yılda bu oku-lumuzun doğal gaz dönüşümü gerçekleştirilmiş; iç-dış boya-ları, vana bakım işleri ve ilaçla-maları düzenli yapılmış, kame-ra sistemi kurulmuş, anasınıfı açılmış ve öğrenciler her yaz Kefken Kampımıza götürüle-rek unutulmaz tatiller geçir-meleri sağlanmıştır. ■

İstanbul’un fethine destek

veren mahallemiz

Bu sayımızdan itibaren sizlere Beyoğ-lu’nun 45 mahallesini sırayla tanıta-cağız. İlk olarak İstiklal Mahallesi’ni anlatmaya çalışacağız.

İstiklal Mahallesi (Eski adıy-la Hacıhüsrev) Be yoğ lu’nun en eski mahallelerindendir.

1934'te, Beyoğlu ilçesinin Ka-sımpaşa nahiyesine bağlı Hacı Hüsam mahallesinin sınırları içinde  kalıyordu. Daha önce Hacı Hüsrev olarak anılan ma-hallenin adı, halkın da isteğiy-le 1991'de "İstiklal" olarak de-ğiştirildi. Nüfusu 8 bin olan mahallenin önemli sayılan yer-leri, Cura Baba Türbesi, Sahaf Muslihiddin Camii ve Türbesi, Piyale Paşa Bulvarı, İstiklal İl-köğretim Okulu olarak sırala-nabilir.

Çevresindeki öbür yerleşim alanlarına göre daha yüksek ve havadar olduğundan Osmanlı döneminde Kasımpaşa tersa-nelerinde görev yapan önemli devlet memurları ve denizci paşaların çeşitli köşkler yaptı-rarak buraya yerleştikleri çe-şitli kaynaklarda yer almakta-dır. 1940’lara gelindiğinde yazlık olarak kullanılan söz ko-nusu köşk ve konaklardan pek azı ayakta kalmıştı. Buna kar-şılık, sırtın eteklerini kaplayan bostanlar ve çayırlar yüzünden İstanbul halkının sevdiği bir mesire yerine dönmüştü. Bu bostanların arasından akan Pi-ripaşa ve İplikhane dereleri, üzerlerindeki tahta köprü ve Kadınlar Çeşmesi Köprüsü'yle aşılırdı. Günümüzde bu köprü-lere ilişkin herhangi bir kalın-tıya rastlanmaz. Yöre yaygın olarak yerleşmeye açıldığında bu dereler de yeraltı kanalları-na alınmıştır.

Hacıhüsrev’in ustalığıKasımpaşa’yı anlatan birçok kitapta bu mahallenin İs tan-bul’un fethine büyük destek verdiği rivayetlerine de yer ve-

rilmektedir.“Bu bölgedeki halkın Fa-

tih’in gemilerini Haliç’e indir-mede kullandığı kızakları yağ-lamada yardımcı oldukları ya da bu yöntemi gösteren bir us-tanın aralarında yaşadığı söy-lencesi var”  (Kasımpaşa, Sen-nur Sezer)

“Kasımpaşa’nın Hacıhüs-rev mahallesi; Sulukule, Se-lamsız ve Ziba’yla birlikte İs-tan bul’un en ünlü çingene/ro-man yerleşimlerinden biridir. Mahallenin adı, halkın da iste-ğiyle 1991’de İstiklal biçimin-de değiştirildi. 11. yüzyıldan be ri İstanbul’da oldukları bili-nen bu halkın yerleşik düzene geçtikleri ilk mahallelerden bi-ri sayılmaktadır. Buraya adını veren Hacıhüsrev’in İstan-bul’un fethinde gemilerin Ha-liç’e indirilmesini kolaylaştı-ran kızakları yağlama yönte-mini bulan kişi olduğuna iliş-kin bir halk söylencesi de var-dır. Söylenceye göre semt Os-manlıların İstanbul’daki varlı-ğıyla yaşıttır.” (Kasımpaşa, Sen nur Sezer)

Belediyemizin hizmetleriTüm Beyoğlu ilçemize olduğu gibi bu mahallemize de birçok hizmet getirildi. Bu hizmetler-den Fen İşleri Müdürlüğümüz-ce gerçekleştirilenler şunlar;

Hacı Hüsrev caddesi  kenar-larına taş duvar örülmesi,

Piyalepaşa bulvarı ile Hacı Hüsrev kesişimindeki halı sa-hanın etrafına yeşil alanlar ya-pılması,

Baruthane sokağın kenarla-rına taş duvar örülmesi, yeşil-lendirme ve tel örgü ile çevril-mesi,

Ali Kabulu caddesinin kilit-

Muhtar Ali Gergin’i tanıyalım;Muhtar Ali Ergin 1937

Kasımpaşa doğumlu. Doğma büyüme Beyoğlu İstiklal Mahallesi’nde (Ha-cı Hüsrev) ikamet etmekte-dir. Beyoğlu’nda uzun yıl-lar esnafl ık yapan Ergin, 1977 yılında mahallesin-de muhtar seçildi. Üst üs-te 8 dönem, 32 yıl boyun-ca muhtarlık yapan Ergin, 12 Haziran 2011 seçimle-ri ile mahalleli tarafından tekrar muhtarlığa getiril-di. Kasımpaşa’da, Spor Ku-lübü, Cami ve Okul gibi bir-çok derneklerde yöneticilik de yapan Ergin, evli ve 3 ço-cuk babasıdır.

32 yıllık tecrübeMahallenin 1977’den 2009‘a kadar 32 yıl boyun-ca muhtarlık görevini de-vam ettiren ve 2009’da kendi isteği ile aday olma-yan İstiklal Mahalle Muh-tarı Ali Ergin, görevi dev-rettiği yeni muhtarın istifa etmesiyle 12 Haziran 2011 seçimlerinde görevi yeni-den teslim aldı. Mahallenin güvenini kazanan Ergin, “Halkın güvenini almak gu-rur verici. Görevime ara verdim ama mahallemden

kopmadım. Heyecanım da-ha da arttı. Belediyemizin desteği ile mahallemize hizmet verebilmenin azmi içinde olacağım. Beni bu göreve layık gören vatan-daşların yüzünü de kara çı-karmayacağım” diyor.

Başkan Demircan, icraat-ları ile göz dolduruyorBeyoğlu’nda uzun yıllar muhtarlık görevinde bulu-nan tecrübeli muhtar Ali Ergin, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın icraatlarını hakkında şunları belirti-yor; “Beyoğlu’nun karış ka-rış gezip problemleri yerin-de çözmeyi alışkanlık eden bir başkan var. İcraatları ile göz dolduruyor. İleri görüş-lü ve hizmet adamı. Onca yıl muhtarlık dönemimde Sayın Demircan’ın yeri çok farklı. O farkı tüm Beyoğlu hissetti. Bu bakımdan ken-dimi çok şanslı buluyorum”

Muhtarlık adresi: İstiklal Mahallesi, Piyalepaşa Bul-varı, No:14/ATel: 0 212 253 38 81

Page 13: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 MAHALLE 13

ÖNEMLİ TELEFONLAR

Beyoğlu Kaymakamlığı 293 63 32Beyoğlu İlçe Emniyet Müd. 297 28 28Taksim Polis Merkezi 293 03 97Beyoğlu Bel. Çağrı Merk. 444 01 60Zabıta Müdürlüğü 361 29 29Zabıta Trafik Büro 297 62 65Taksim Eğt.Arş.Hast. 252 43 00Alman Hastanesi 293 21 50Avusturya Sent Georg. Has. 243 25 90Beyoğlu Göz Eğt.Arş.Has. 251 59 00Dr. Bedii Gorbon Tıp Merk. 238 30 30Özel Okmeydanı Hastanesi 256 35 65Ambulans 112İtfaiye 110Polis 155

KULLANIM KLAVUZU-LEGEND

Page 14: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 201214 YAŞAM

12 yaşından beri yani 44 yıldır antika mobilya ta-miri yapan Nihat Us-

ta Beyoğlu’nun zengin pro-fi lini, mozaiğini adeta haya-tında birleştirmiş bir sanat-kar. Aslen Sivas Zara’lı. Aile-si Dersim’den (Tunceli) sür-gün edilmiş. Çırak olarak Er-menilerin yanında işe baş-lamış. Komşuları; hep iç içe olan Türk, Rum, Ermeni, Yahudi esnaf olmuş. Asıl us-tası ise Makedonya göçme-ni Süleyman Şevki Gülen. O da bu renkler cümbüşü-ne sanatıyla katkıda bulu-narak yeni bir renk oluş-turmuş. Ancak haklı ola-rak, 6-7 Eylül olaylarının ve daha sonraki gelişmele-rin bu zenginliği kısırlaş-tırdığından yakınıyor.

Tek başına, tamamen el işçiliğiyle ekmeğini ka-zanan ustayı atölyesinde

ziyarete gittiğimizde onu eski bir Amerikan barı tamir eder-ken buluyoruz. Bir buçuk ay-dır üzerinde çalıştığını ve kul-landığı yöntemin markuteri iş-çiliği olduğunu söylüyor.* Cila olarak da gomalak cilayı usta-lıkla kullanıyor. Kendi mes-leğini yapan usta sayısının İstanbul’da 10 kişiyi geçmeye-ceğini belirtirken de hüzünle-niyor. Zaten çırak olmadığın-dan, bu işi devredecek, bilgi ve birikimlerini aktaracak kimse bulunmadığından yakınıyor.

Beyoğlu sevilmez mi?Beyoğlu’nu ve İstiklal Cad-de si’ni çok seviyor. Zaten “Beyoğlu’nu seviyor musu-nuz?” sorumuzu biraz da alı-narak “Beyoğlu sevilmez mi? Her sokağı ayrı güzel” diye ce-vaplandırıyor. Mutlaka her gün yarım saat ayırıp caddeyi gezmeyi çok seviyor.

Evli ve iki oğlu olan Nihat usta, antikaları onarıyor. Mü-zik aletlerini de tamir ediyor. Kendisine en çok sedef ve kak-ma işlerinin geldiğini belirti-yor. Giderek azalan müşterile-rinin çoğu ise İstanbul’un eski aileleri.

Sohbet esnasında bu gibi eski eserlerin içinden unutul-muş değerli eşyaların çıkıp çık-madığını soruyoruz. Gülerek küçük bir para kesesini göste-riyor. Ancak tedavülden kalk-mış bozuk paralarla dolu. Ba-zılarından da ruj, göz damlası gibi aksesuarlar çıktığını söy-lüyor. Bir meslektaşının unu-tulmuş altınlar bulduğunu da gülerek belirtiyor. ■* Markuteri, Mısır’dan dünyaya yayılan farklı renkteki ahşapla-rı bir araya getirerek şekil verme sanatı. Bu çalışmalarda ahşapla-rın doğal renklerinin korunması esas alınıyor.

İstiklal Caddesi’nde Galatasaray’dan Tünel’e doğru gi-derken, yolunuzun ortalarında sol tarafta bulunan tarihi Kumbaracı Yokuşu’ndan aşağıya inin. Sağ kolda 40 yıldır aynı dükkanda hizmet veren eski mobilya tamircisi Nihat usta (Taş) ile mutlaka tanışın.

Kumbaracı Yokuşu’nun yorduğu usta

tafi litınkasigümlaoYtnOn

İstdeKuayus

Page 15: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 GÜNCEL 15

İki belediyenin ilişkileri-ni kardeşlik bağıyla daha da kuvvetlendirecek imzayı 

Beyoglu Belediye Başkanı Ah-met Misbah Demircan, Üsküp Merkez Belediye Başkanı Vla-dimir Todorovic attı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Mis-bah Demircan imza töreni ön-cesi Üsküp Merkez Belediye başkanı Vladimir Todorovic’i ve heyetini makamında ağırla-dı. Oldukça samimi bir havada geçen görüşmenin ardından imza töreni için Beyoğlu Bele-diyesi Gençlik Merkezi’ne gi-dildi. Buradaki törende Beyoğ-lu Kaymakamı Hasan Şenses, Beyoğlu Belediye Başkanı Ah-met Misbah Demircan, Üsküp Merkez Belediye Başkanı Vla-dimir Todorovic, İstanbul Ma-kedonya Başkonsolosu Zer-rin Abaz ve iki belediyenin he-yetleri hazır bulundu. Böylece Beyoğlu yeni bir kardeş şehire daha kavuşmuş oldu.

Demircan: 500 yıllık gönül birliğimize işbirliğimiz eklendi İmza töreninin ardından konu-şan Demircan, atılan imzaların 500 yıldır var olan kardeşlik bağını daha da güçlendireceği-ni belirterek, “Bursa, İstanbul, Edirne ne ise bizim için Üsküp de odur. Üsküp,  dilimizden hiç düşmeyecek yanık bir Rumeli türküsüdür. Üsküp ve Beyoğ-lu,  imparatorluk mirasını ya-şatan, iki kadim şehirdir. Ara-mızda bağlar, gönül ipliğiyle,candan dokunmuştur. Kardeş-liğimiz, bugün atacağımız im-zalarla kurulmayacak; biz za-ten kardeşiz. Üsküp bizim kar-deş şehrimiz,  Üsküplüler kar-deşimiz. Fakat malumu ilan olan bu sözleşmenin, ilişkileri-mizin daha da güçlenmesi, ya-kınlığımızın art ması yolunda  çok önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Gönül birliğimize,  artan işbirliğimiz eklenecek. 

Tecrübelerimizi paylaşma nok-tasında el ele vereceğiz. Atı-lan imzalar iki eski dostuniki kardeşin kucaklaşmasıdır” dedi.

Üsküp Merkez Beledi-ye Başkanı Vladimir Todoro-vic de atılan imzalar ile haya-ta geçen kardeşlik anlaşması-nın Beyoğlu ve Üsküp’ün kar-deşliğini güçlendirdiğini ifade ederek, iki belediyenin arala-rındaki kültürel ve ekonomik ilişkileri daha ileri taşımak adına önemli bir adım attıkla-rını söyledi. Uluslararası pro-jeler çerçevesinde dünyanın önde gelen şehirleri ile işbir-likleri gerçekleştiren Beyoğlu Belediyesi’nin Üsküp Merkez Belediyesi ile yaptığı kardeş-lik anlaşması gönül coğrafi ya-sı olarak birbirine çok uzak sa-yılmayan iki belediyeyi kültür, turizm, gençlik, eğitim, çevre ve ekonomi gibi konularda da birbirine bağlayacak. ■

Beyoğlu Belediyesi, Üsküplü şair Yahya Kemal Beyatlı’ya “Kaybolan Şehir” şiirini yazdıran Makedonya’nın başkenti Üsküp Merkez Belediyesi ile kardeş şehir anlaşması imzaladı.

Beyoğlu’nun yeni kardeş şehri Makedonya’dan...

Page 16: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 2012

serbestvezinAdnan Genç[email protected]

16 YORUM

ciyle gelişen bir neden-sonuç ilişkisine dayanır. Osmanlı’nın batılılaşma siyasetini benim-semesi ise birçok unsura bağlı bir sürecin sonucudur. 15. Yüz yılda, önce İtalya’da başla-yıp sonra diğer Avrupa ülkele-rine yayılan Rönesans’la başla-yan düşünsel evrimin sonuçla-rından biri olan rasyonaliz-min, bunu takip eden yüzyıl-larda da aydınlanma felsefesi-nin etkisiyle Avrupa ülkeleri bilim, teknoloji, sanat, coğrafi keşifl er ve ticarette sürekli bir gelişim içine girdi. Avrupa’nın kazandığı bu ivmeye karşılık, geleneksel kurum ve kuralları bozulmaya başlayan, gerekli reformları gerçekleştiremeyen Osmanlı İmparatorluğu, 17. yüzyıl ortalarından 18. yüzyıl-lın başlarına kadar Orta Avru-pa’daki savaşların çoğundan yenilgiyle çıktı. 18. Yüzyıl baş-larında Osmanlı İmparatorlu-ğu, Avrupa cephesinde geniş-leme siyasetini bırakarak, yap-tığı anlaşmalarla siyasal denk-liği kabul etti ve Avrupa’yla ba-rış siyaseti izlemeye karar ver-di. Bu sürecin sonunda da Av-rupa karşısında tutunabilmek için batılılaşma siyasetini be-nimsedi.

Modern belediyeciliğin ge-lişmesi ise iç içe geçmiş birçok unsurun ürünüdür. Röne-sans’la başlayan düşünsel ge-lişme, aydınlanma akımını baş latan felsefi süreçlerin oluşmasına neden olmuştur; bu sürecin ürünü olan poziti-vizm ve rasyonalizm akımları, bilimsel gelişmeleri hızlandı-ran ve sanayi devrimini hazır-layan unsurlardır. Bütün bu süreçlerin, modernizm düşün-cesine, kentlerin modernizas-yonuna, yeni ekonomik devri-me dolayısıyla da kentli insan idealinin yayılmasına büyük katkısı olmuştur. Özellikle 19. yüzyılda Avrupa kentlerinin temel gereksinimlerini karşıla-mak için daha modern bir ör-gütlenmeye gittikleri, temiz-

lik, su, ulaşım, sağlık ve konut gibi sorunları için çözümler ürettikleri görülür.

İstanbul ise bir liman kenti olarak her zaman ticari ve kül-türel merkezlerden biri olmuş, ama özellikle Osmanlı’nın son yüzyılı olan 19. Yüzyılda, Av-rupa’nın dönem siyaset ve dip-lomasisinin yürütüldüğü üs-lerden biri haline gelmişti. Gi-derek nüfusu artan, sorunları büyüyen Başkent İstanbul, ge-leneksel şehir yönetiminden daha farklı bir yönetsel çözü-me ihtiyaç duymaya başlıyor-du. Özellikle Kırım Savaşı sıra-sında (1853-1856) savaşın dip lomasisinin ve kısmi lojisti-ğinin yürütüldüğü merkez ola-rak kullanılan şehir, mevcut sistemle idare edilemez hale geldi. İstanbul da tüm İslam kentlerinde olduğu gibi, beledi işlerini kadıya bağlı muhtesib-lerle (Çarşı, pazar ve ticaret iş-lerinden sorumlu kişilerle) yü-rütmekteydi. Yeniçeri Oca-ğı’nın kaldırılmasının ardın-dan, kolluk gücü zayıfl ayınca, yeniden yapılanma ihtiyacı du-yularak İhtisab Nezareti (1) kurulmuştu. Ancak, gelenek-sel yapının bir devamı, hatta daha fazla şikayetlere neden olan İhtisab Nezareti, sürekli büyüyen İstanbul’un ihtiyaçla-rını karşılayabilecek bir yapı olmaktan çok uzaktı. Diplo-matların ve şehri ziyaret eden Avrupalıların şikayetlerinden dolayı sıkıntı yaşayan Tanzi-

mat yönetimi, belediye refor-munu hızlandırdı. Bunun so-nucunda, 13 Haziran 1855 ta-rihinde yayınlanan mazbatay-la İhtisab Nezareti’nin lağvı ve yerine Şehremaneti’nin kuru-lacağı ilan edildi. Aynı mazba-tada, Dersaâdet ahâlisi ve mu-teber esnaf arasından “Comis-sion Municipale / Şehir Mecli-si” adıyla özel bir meclis kurul-ması da öngörülüyordu.

Tanzimat meclisi mazbatasıBu mazbata’nın ardından res-mi karar, devletin resmi yayın organı olan Takvim-i Vekayi’nin 16 Ağustos 1855 tarihli 589. sayısında yayın-landı.

RESMİ KARAR – TAK. VEK.Kaynakları ve örgütü yetersiz olan Şehremaneti, acil çözüm bekleyen sorunlar konusunda istenilen hızda ilerleme göste-rememişti. Comission Mu ni-cipale’in (Şehir Meclisi) sun-duğu öneriler, gerekli kaynak-lar ayrılmadığı ve yeterli bir örgüt kurulamadığı için haya-ta geçirilememekteydi. Geliş-me yaşanmayınca hem Şehre-mini değiştirildi, hem de Şehir Meclisi yeniden kuruldu. Sı-kıntılar ve istenilen yapının oluşmaması 1857’ye kadar de-vam etti. Gelişme sağlanama-masının diğer önemli nedeni de göreve getirilen kimselerin modern belediye uygulamala-rını tam olarak bilmemesiydi.

İki sayıdır sürdürdüğümüz

Beyoğlu Platformu

tarihçesine bu kez özgün bir

konuyla devam ediyoruz… Artık ana hatları belli

olan 155. yıl etkinliklerinin

arifesindeyken, belediyemizin kuruluşundan

söz etmek istiyoruz.

Bu kez gene platformumuzun

gündeme getirdiği bir

meseleyi bilgilerinize

sunuyoruz. İyi okumalar…*

Osmanlı’nın başkenti İs-tan bul’un en kozmopolit semti olan Beyoğlu, Bi-

zans döneminde Galata’ya yer-leşen Ceneviz kolonilerinden başlayarak, Fetih’ten bir süre sonra Osmanlı İmparatorlu-ğu’nun Avrupa ülkeleriyle kar-şılıklı elçilik bulundurma an-laşmasını imzalamasıyla de-vam eden yerleşimle, özellikle 18. yüzyılın ortalarından iti-baren Taksim’e doğru hızla ge-lişti.

Bölgedeki yerleşiklerin ço-ğunun ticaretle uğraşan gayri-müslimler olması; refah düze-yi yüksek, Avrupai bir yaşam biçimini de beraberinde getir-di. Beyoğlu’nun Avrupa kö-kenli nüfusu, Beyoğlu’nu özel kılan pek çok ilki gerçekleştir-di. Mimari dokusu, otelleri, kafeleri, restoranları, kültür ve sanat kurumları, eğlence mekânlarıyla Beyoğlu, adeta İstanbul’un içinde ayrı bir Av-rupa kenti haline geldi.

İstanbul’un Avrupa’ya açı-lan penceresiydi Beyoğlu. Bu-radaki elitlerin evleri pahalı mobilyalarla döşeniyordu ve bu gösterişli tarz, binaların sa-dece içlerinde değil dışlarında da görülüyordu. Bu yaşam ka-litesinin sokaklara da yansı-ması gerekiyordu. Sokaklar ça-mur içinde ve karanlıktı, gasp olayları yaşanıyor, soygunlar oluyordu. Susuzluk çok önemi bir sorundu ve pislik nedeniyle oluşan hastalıklar sık sık salgı-na dönüşüyordu. Kaldırımlı, havagazlı, akarsulu bir şehir haline dönüşmek, bu bölge için acil bir ihtiyaçtı.

İlk modern belediyenin Beyoğlu’nda kurulması, bölge-nin tarihsel gelişimi, demogra-fi k yapısı ve Osmanlı İmpara-tor luğu’nun batılılaşma süre-

6. Daire-i Belediye'den Beyoğlu Belediyesi'ne

155 yılın hikayesi

Page 17: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 YORUM 17Bunun üzerine Tanzimat

yönetimi, İstanbul’da yaşayan, Avrupa’daki belediyelerin nasıl işlediğini bilen, bazıları Avru-pa kökenli Osmanlı vatandaş-ları arasından İstanbul için öneriler geliştirebileceği düşü-nülen “İntizam-ı Şehir Komis-yonu” adında yeni bir komis-yon kurdu. Komisyonun ilk üyeleri aşağıdaki isimlerden oluşmaktaydı:

Avram Kamando, Franco ben Bericole, Revalâki Her-manos Veledi Yusuf, Antoine Alléone, Mehmed Salih Efen-di, Refi k Mustafa, Cezayirli oğ-lu Mıgırdıç, Ferhad Hü seyin Hüsam.

Komisyon, 17 Ekim 1857 tarihinde sunduğu mazbatada kentin ihtiyaçlarının karşılan-ması için modern bir belediye hizmeti önermekte, bu mazba-ta eşliğinde 21 Ekim 1857 tari-hinde Bab-ı Ali’ye iletilen tez-kerede de Beyoğlu bölgesinde-ki eksiklerin bile giderilemedi-ğini vurgulamaktaydı. Bu tez-kere ile asıl sıkıntının yabancı nüfusun yoğun olduğu Galata -Beyoğlu bölgesinde yaşandığı anlaşılmış oldu. Bunun sonu-cunda da İstanbul tarafının Şehremaneti idaresinde kal-maya devam etmesine, komis-yonun önerdiği çözümlerin uy-gulanmasına ise Beyoğ lu’n dan başlanmasına karar verildi.

Böylece, İstanbul 14 bele-diye dairesine ayrıldı ve diğer 13 daireye örnek teşkil edecek bir pilot uygulama olarak, Beyoğlu’nu yönetmek üzere 6. Daire-i Belediye kuruldu. As-lında ilk açılan belediye dairesi olması nedeniyle Birinci Daire olması gereken Beyoğlu’na Al-tıncı Daire denmesinin nede-ni, belediye uygulamalarında örnek alınan Paris’in en ma-mur (gelişmiş) bölgesinin adı-nın Altıncı Bölge olmasıydı.

İlk Nizamname6. Daire-i Belediye’nin kuruluş ve işleyiş tanımı (28 Aralık 1857): Birinci madde: Nefs-i İstanbul ve Bilâd-ı Selâse Boğaziçi’nin iki sahiliyle bera-ber on dört dâire-i belediyyeye taksim olunarak tayin olunan hududuyla Beyoğlu ve Galata Altıncı Dâire-i Belediyye itibar olunmuştur.

İkinci madde: İşbu dairede bulunan mahallât sokakları-nın tanzimi yani kaldırım ve suyolu ve lağımların tesviyesi ve daima bir hüsn-i halde bu-lunması ve tathîr ve tanzîfi ve her suretle mürur u ubûru tes-hil edecek esbabın istihsâli ve

bunlar için iktiza eden masari-fi n ru›yetiyle mukabilinde tah-sis olunacak varidatın ahz ü kabzı işbu daire için tahsis olu-nacak idâre-i mahsûsa-i bele-diyyeye havale olunacaktır. 

Üçüncü madde: İşbu daire-nin mesâlih-i mahsûsası daire müdürü nâmıyla tayin olunan bir memura ve bunun riyaseti tahtında olarak teşkil olunan bir meclise ihale olunacaktır.

Birinci Fasıl: Dâire-i Bele-diyye Meclisi’nin Sûret-i Teşkili

Dördüncü madde: İşbu mec liste yedi a’zâ olup her bi-risi bu dairede lâ-ekal yüz bin kuruşluk emlâke mutasarrıf olup ve en aşağı on seneden beri Dersaâdet’te mutavattın bulunup hukûk-ı belediyyeye nail olan kimselerden olmak üzere cânib-i Bâb-ı Âlî’den inti-hab ile bâ-irâde-i seniyye tayin olunacaklardır.

Beşinci madde: İşbu mecli-sin a’zâ-yı asliyyesinden başka nizâmât-ı esâsiy-yenin müzâ-keresinde müşavir olmak üze-re Bâb-ı Âli’den dört zât daha intihab olunup bâ-irâde-i se-niyye tayin olunacaklardır. Bunlar hukûk-ı belediyye as-habından olmadıkları halde dahi lâ-ekal işbu dairede zevce veya bunun gibi en yakın akra-bası üzerinde lâ-ekal beş yüz bin kuruşluk emlak bulunan ve en aşağı on seneden beri İstanbul'da mutavattın kimse-lerden intihab olunacaktır.

Altıncı madde: Nizâmât-ı umûmiyye mûcebince işbu da-irede istihdam olunacak birin-ci mimar ve mühendis ve tabib daire meclisinde müşavir sıfa-tıyla bulunacaklardır. Yedinci madde: Üçüncü maddede beyân olunduğu veçhile işbu meclis dâire-i belediyye müdü-rünün riyaseti tahtında olup bu müdür dâire-i belediyye içinde a’zâ derecesinde emlâka

mutasarrıf olan zevattan bil-intihab tayin olunacaktır.

İkinci Fasıl: Dâire-i Bele-diyye Mec lisi’nin Vazâifi

Sekizinci madde: İşbu mec-lisin vazîfe-i asliyyesi ikinci maddede beyân olunduğu veç-hile Beyoğlu ve Galata Dâire-i Belediyyesi’nin şehirce olan kâff e-i mesâlih-i mahsûsasının müzâkere ve icrasına memur olup evvela vazâifi nin müte-

fer riâtına dair bir nizâm-ı umûmî yapacaktır. Saniyen; işbu daire içinde olan mahallâtın ve esvâk u bâzârın tanzîmât ve tathîrâtına dair nizâmâtı müzâkere eyleyecek-tir. Sâli sen; gerek ibtidâ-yı emirde yapılacak şeyleri bi't-tayin bunun için iktiza eden masarifi ru›yet edecek ve inşa-at ve tamiratı pazarlık ederek veya münâkaşa eyleyerek ihale ile kontratolarını tanzim ve imzaya mezun olacaktır. Râbian; daire içinde nizâmât-ı mevzua iktizâsından olarak vukû bu lacak masarifi ruyet eyleyecektir. Hâmisen; daire içinde vukûbulacak fevkalâde ve âdi masarif için ashâb-ı emlâkin îfâ edecekleri vergi-nin mikdarını ve usûl-i ahz ü tahsilini tayin ve tevzi ile ahz ü ihtihsâl eyleyecek ve şehre ait olup taraf-ı Devlet-i Aliyye›den işbu daireye tahsis olunacak kâff e-i varidat ü emvalin ahz ü kabzına memur olacaktır.

Dokuzuncu madde: İşbu meclis müzâkere edeceği ni-zâmât-ı asliyyenin kâff esini la-yiha olarak Bâb-ı Alî’ye takdim edip Meclis-i Alî-i Tanzîmât’ta bi’t-tedkîk usûlü üzere bi’l-is-tîzân müteallik Duyurulacak irâde-i seniyye üzerine hükmü mer’iyyü’l-icrâ olacaktır. Nizâ-mât-ı asliyyenin mütefer ri â-tın dan olup derecâtı tayin olu-nan mesâlih üzerine mecliste müzâkere ile karar verilecek

nizâmât-ı mahsûsayı müdîr-i dâire neşr ü icra edecektir.

Onuncu madde: Daire-i be-lediyye içinde vuku bulacak masârif-i fevkalâde için nizâ-mâ t-ı asliyye ile iki derece tah-sis olunup bunun birisini işbu meclis tayin ve îfâya mezun olacak ve diğerini Bâb-ı Âlî’den istîzân etmeğe mecbur olacak-tır. Nizâmât-ı asliyyenin tayin ettiği masârif-i dâimeyi doğru-

dan doğruya ru’yet ve îfâya mezun olacaktır.

Onbirinci madde: Fev ka lâ-de ve daimî masarif için fev ka-lâ de ve daimî olarak ahâlî-i dâirenin îfâ edecekleri vergi-nin mikdarını ve sûret-i tevzî ve istihsâlini işbu meclis mü-zâ kere edip Bâb-ı Âlî’ye arzla istîzân edecektir. İrâde-i seniy-ye müteallik buyurulmakdıkça fevkalâde masarif için ahâliden bir şey alınmayacaktır. Ve ke-zâ lik irâde-i seniyye [71 müte-allik buyurulmadıkça daimî ma sarif için dahi daimî olarak ta yin olunan şey tezyîd oluna-mayacaktır.

Onikinci madde: Nizâmât-ı asliyye lâyihaları ve irad ve masraf hakkında verilecek ka-rarlar mecliste bulunanların sü lüsânının ittihad ve reyleriy-le kabul ve tasdik olunmağa mü tevakkıf olup ekseriyyet ile ka bul olunan bir maddenin maz batası reis ve umûm a’zâ ve müşavirler tarafından tem-hir ve imza olunacaktır. Ve ni-zâ mât-ı esâsiyyenin mü te fer-ri âtından olan nizâmât-ı mah-sû sa ise kezalik a’zânın sü lü-sânı tarafından kabul olunduk-ta müdür tarafından icra olu-nacaktır.

Onüçüncü madde: Meclisçe karar verilip icrasına irâde-i seniyye müteallik buyurulan ve yahud nizâmât-ı asliyyenin müteferriâtından olup mecli-sin idaresine muhavvel olan

husûsâtın nizâmen tayin olu-nan derecede icraatına müdîr-i dâire memur olup a’zâ-yı mec-listen birisi iki hafta bi’l-mü-nâvebe müdüre muavin ola-caktır.

Ondördüncü madde: İşbu meclis âdiyen haftada iki gün içtima edip maslahat icab etti-rir ise fevkalâde olarak içtima eyleyecektir. Ve meclis olduğu günlerde icâb-ı maslahata göre icraat zımnında müdür ve a'zâ-dan olan muavini birlikte ola-rak yahud ikisinden birisi mec-lis mahallinde bulunacaktır.

Onbeşinci madde: Ne mü-dîr-i dâire ve ne de meclis dai-resi içinde umûr-ı zabıtaya kat’â müdahale edemeyip fa-kat emniyyet-i umûmiyeye da-ir münâsib gördüğü şeylerde zabtiye memurlarına icrâ-yı ih târâta mezun olacaktır. Ve umûr-ı zabtiyye memurları da-hi daireye müteallik nizâmât-ı as liyye ve mahsû-sa-i belediy-yenin icraatında işbu meclise her türlü ianeyi icra edecektir.

Onaltıncı madde: İşbu dâ-ire-i belediyyede irad ve mas-raf için bir sandık ittihaz olu-nup bu sandığın hesabı yani dairenin varidat ve masarifi hülâsaları beher sene meclis tarafından tanzim ve temhir ve imza ile Bâb-ı Âlî'ye takdim kılınıp Meclis-i Vâlâ-yı Ah-kâm-ı Adliyye›de tedkîkâtı icra olunduktan sonra hülâsaları daire içinde varaka-i mah sû-salar ve gazeteler vasıtasıyla ilan kılınacaktır.

Onyedinci madde: İşbu dai-renin nizâmât-ı esâsiyyesi altı ayda ve mümkün olabilir ise daha evvel tanzim ile mecliste bulunanlar tarafl arından Bâb-ı Âlî’ye takdim olunup fakat bu nizâmât-ı [8] esâsiyyenin mü-zâ kere ve tayini sırasında ıs lâ-hatça icrası kabil olan mevâddı dahi Bâb-ı Âlî’den istîzân ile ic-ra edeceklerdir.

Onsekizinci madde: İşbu mec liste bulunan azanın altı ay da nısfı çıkıp yerine kura ile dör düncü maddede beyân olu-nan kaide ve usûl üzere diğer-leri tayin olunacaklardır.

Ondokuzuncu madde: İşbu mec lisin umûr-ı tahrîriyye ve mu hasebesiyçün iktiza eden ke tebeyi meclis intihab edip Bâ b-ı Âlî’den bi’listîzân tayin olu nacak ve maaşları daire ma-sarifi içinde ru’yet olunacaktır.

Fî 11 Cemâziyelevvel sene 1274/ 28 Aralık 1857. ■

(*) Çalışmalarının tamamının koordinas-yonunda büyük başarı ile görev üstlenen sevgili dostumuz, mimar Korhan Gümüş’e özel teşekkürlerimizle.

Page 18: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 201218 YEMEK

Randevu alarak görüş-mek için mekanına git-tiğimizde bizi beklediği-

ni görüyoruz. İlk dakikalar ta-nıma/tanışma amaçlı elense-ler ve hafi f yoklamalarla geçi-yor. Sonra Ece hanımdan sert salvolar, tek dalmalar, künde-ler başlıyor. Bereket dersimi-zi iyi çalışmışız. Sorularla sı-kıştırdıkça cevabını veriyoruz. Özellikle Egeli yönünü bildiği-miz için sohbeti sürekli bura-ya çekmeye çalışıyoruz. Deniz börülcesinden boyoza, sübye-den şevketibostana, gevrek-ten İzmir tulum peynirine, ro-ka-radikadan Havra Sokağı ve Kemeraltı’na uzanan soh-betimizde artık “pes” ediyor ve son olarak “hangi dergide yazdığı”nı soruyor. “Milliyet Sanat” deyince yüzü gülüyor. Gazeteci-şair-yazar-usta aşçı Ece Aksoy’la tatlı söyleşimize geçmeyi artık hak ediyoruz.

İşletmenizin ismi niçin 9?Bu mekanın kapı numarası 9. Ad ararken bir de baktık ki bu-rası benim dokuzuncu işim oluyor. Böyle olunca başına 9’u getirdik. “9eceaksoy” oldu. (Editörün notu: Çalışan sayısı da 9. Ayrıca ahretlik sorularıy-la bize adeta dokuz doğurttu.)

Burayı ne zaman açtınız?1 Nisan 2007’de “Nisan 1” di-yerek açtım.

Mekanınızın tarihi bir bina olduğunu öğrendik…Doğrudur. 100 küsur yıllık bir Musevi eviymiş. Yandaki iki bina da Musevilere aitmiş. Me-kanın dışını hiç ellemedik. Yal-nız içi çok kötüydü. Daha ön-ce bir işkembeci hizmet ver-

miş. İçine çok emek verdik, çok masraf ettik, uzun süre uğraştık.

Burayı seçmenizin size bir katkısı oldu mu?Bu konuda hiç mütevazı deği-lim. Asıl benim buraya çok kat-kım oldu. Zira gittiğim her ye-rin atmosferini değiştiririm. Buranın atmosferini de değiş-tirdiğime; neşe, muhabbet ge-tirdiğime inanıyorum.

İşletmecilik geçmişiniz?1982 yılında Şan Tiyatrosu’nun fuayesinde sanatçılara hizmet vererek başladım. 1984’den beri tam profesyonelim.

Unutamadığınız bir anınız?Şan Tiyatrosu yıllarımda yap-tığım enginar dolmasının içi-ne koyduğum eriğin çekirde-ği rahmetli Tuğrul Şavkar’ın dişini kırmıştı. Aklıma geldik-çe hem güler hem üzülürüm. Ama o konuda ben haklıyım. Zira konulacak erik mutlaka çekirdekli olur ve tüm müşteri ve dostlarım da bunu bilir.

Aslen nerelisiniz? Bu kadar farklı yemekler yapmanızda memleketinizin payı var mı?Tam bir Boşnağım. Babam Sa-raybosnalı, annem Mostar-lı. 1913 yılında Balkan Sava-şından dolayı Türkiye’ye gelip İzmir’e yerleşmişler. Ben de İz-mir doğumluyum. Dolayısıy-la mutfağımda Balkan ve Ege esintileri yoğun olarak hisse-diliyor.

Mutfağınızın müdavimleri var. Bu kadar çok beğenilmesinin sırrı nedir?Mutfağımda kullandığım bir-

çok temel malzemeyi yerin-den getirtiyorum. Mesela zey-tinyağı 3 yıldır Antakya’nın Al-tınözü ilçesine bağlı Keskin-cik Köyü’nden geliyor. Bu zey-tinyağı dolap beygirlerinin dö-nerek ezdiği zeytinlerden el-de ediliyor. Sık sık da Ege’de il-çe ve köy pazarlarına bizzat gi-dip dolaşır, yerinden çeşit çeşit peynir, sebze ve otlar alırım. Geçen hafta İzmir Tire paza-rındaydım. En sık gittiğim yer ise Ayvalık Cunda adası. Ye-meği de aşkla, sevgiyle yapıyo-rum. Dolayısıyla yerinden, ta-ze ürünlerle bu sevgi birleşince sonuç mükemmel oluyor.

Ekibiniz kaç kişi?9 kişiden oluşuyoruz. Mut-fakta 3 kişi var. Ben de sık sık mutfağa girerim. Dolayısıyla yemek yapabilen kişi sayısı 4. Ancak farklı bir çalışma tarzı-mız var. Gerektiğinde herkes her işe destek verir, garsonu-muz bile eldiven takıp sarma sarabilir.

Mekanınız biraz küçük gibi...40 kişilik. Eskiden çok büyük mekanlar işlettim. Ama şim-di burası bana yetiyor. Zaten bütün derdim sevdiklerime, dostlarıma güzel, kaliteli ye-mekler sunabilmek…

Kaça kadar açıksınız?Öğlen 12:00’den gece 23:00-23:30’a kadar açığız.

Müşteri profiliniz kimlerden oluşuyor?Gelenlerin çoğu yabancı. Di-ğerleri de bizi yıllardır takip edip seven dostlarımız, arka-daşlarımız, müşterilerimiz.

Müşteriniz olan ünlüler kimler?Birçok ünlü sanatçı dostum aynı zamanda müşterim. Ço-ğunluğu gazeteci, senarist, ya-pımcı ve oyuncular. Hepsinin adını saymakla bitiremem. Bir numaralı müşterim gazeteci-yazar Hasan Cemal. Zaten ay-nı zamanda da çok iyi dostuz. Sezen Aksu da sıkça gelir, ara-da şarkılar söyleyip mekanımı-zı şenlendirir.

Söz Sezen'den açılmışken, Kemal Burkay’ın “Gülümse” ve Metin Altıok’un “Kavaklar” isimli şiirlerinin onu tarafın-dan bestelenmesine de vesile oldum.

Şiir ve hikaye yazdığınızı biliyoruz. Hiç şiir kitabınız var mı? Varsa yenilerini düşünüyor musunuz?İlk ve son şiir kitabımı 1963 yılında 20 yaşındayken kendi imkanlarımla bastırdım. Adı “Kardelena”ydı. Kardelena, Rum ların azad kuşlarına ver-dikleri isim. Birçok şiirim var ama başka kitap yayınlama-dım. Zira öykücülük daha ağır bastı. Şimdi genellikle öykü ya-zıyorum. Milliyet Sanat’ta her ay bir öyküm yayınlanıyor.

Yeniden mutfağa dönersek;

birikiminizi genç kuşağa aktarabiliyor musunuz?Verici bir insanım. Bildiğim her şeyi gençlere öğretmek is-tiyorum. Çünkü ben de her gün yeni bir şeyler öğrene-rek daha da zenginleşiyorum. Ama alan nerde? Şimdiki ku-şak çok hazırlopçu. Bir meslek okulunda derse gittim. Bayan öğretmen Kemalpaşa tatlısı yaptırmış ama olmamış. “Ni-çin?” diye sorduğumda “çok tatlı oldu” dediler. “Şekerini az katsaydınız” dediğimde “ama biz şerbeti hazır almıştık” ce-vabını verdiler. Öğretmen şer-bet yapmaya üşeniyorsa öğ-rencisinden ne beklenir?

Son olarak Beyoğlu hakkın-daki düşüncelerinizi alsak… Beyoğlu’na aşığım. Evim de burada. İstanbul’a 1963 yılın-da geldim. Zaten yeme-içme mekanlarıyla ilişkili olduğum-dan o tarihten beri yani 49 yıl-dır Beyoğlu ile iç içeyim. Güzel şeylerin, adı Beyoğlu ile özdeş-leşmiş markaların yok olma-ması lazım. Mesela bizim için, Beyoğlu için çok önemli olan “Rejans” destek verilerek, sa-hip çıkılarak mutlaka yaşatıl-malıydı. ■Adres: Asmalımescit Oteller Sokak No: 9/B Tepebaşı

Asmalımescit’temutfağın şiirini yazıyor

Asmalımescit’temutfağın şiirini yazıyor

Ece Aksoy, lezzetli yemekleriyle İstanbul yeme-içme mekan-larının ecesi, tatlı sohbetiyle de Asma-lı mescit’in bitmeyen gecesi. 40 kişilik mütevazı mekanında müşterilerini ağır-layan Aksoy tam bir Beyoğlu sevdalısı.

İlginç isimliyemek ve tatlılar• Domatese kar yağdı • Pastoral • Yabani • Yemyeşil

• Denizden • Güzel Peynirler Tabağı • Onno Patates

• Leziz Tabak • Keçi Peynirli Fırın Kabak • Mantarlı Siyah Pilav

• İncecik Ciğer • Çayırda Piliç • Sokak Köftesi • Nazik Göğüs

• Çakırkeyif But • Mürdüm Erikli Şiş • ‘O’ Şey • Şık Latife

Page 19: Beyoğlu Belediyesi

Belediyemizce düzenlenen Be-yoğlu Buluşmaları’nın bu yıl-ki ilk programında “Pera’dan

Beyoğlu’na” konusu işlendi. Prof. Dr. Murat Belge, Prof. Dr. İs-kender Pala ve Doç. Dr. Haluk Dursun’un ko-nuşmacı olarak katıldı-ğı program, başta Baş-

kanımız Demircan olmak üzere izle-yicilerden tam not aldı. İstanbul’u ve

Beyoğlu’nu çok iyi tanıyan uzman ko-nuklar doyurucu konuşmalarını za-man zaman da espriler ve fıkralarla süsleyerek davetlilere neşeli anlar ya-şattılar. “Beyoğlu Buluşmaları”nı za-man zaman “Beyoğlu gülüşmeleri”ne çeviren esprilerden birini İskender Pala yaptı. Sunucu Jale Şengün’ün sunum esnasında okuduğu “İstanbul Destanı” isimli Bedri Rahmi şiirine gönderme yapan Pala, Sunay Akın’ın da bir yazısında bahsettiği yakıştır-mayı şöyle anlattı;

“Bedri Rahmi Eyüboğlu, bu şii-rinde ‘İstanbul deyince aklıma ku-leler gelir/Ne zaman birinin resmi-ni yapsam öteki kıskanır/Ama şu Kızkulesi’nin aklı olsa/Galata kulesi-ne varır/Bir sürü çocukları olur’ diye-rek Kız Kulesi ile Galata Kulesi ara-sında çöpçatanlık yapmıştı. Ne var ki, Kız Kulesi, Galata Kulesi yerine Eyfel Kulesi'ne vardı ve bir sürü ço-cukları oldu. Bunlar da maalesef Çamlıca Tepesi'ndeki televizyon ve radyo antenleri.” ■

mmiizizcce düzenlelenenenn BBe Beyoğlu’’nunu çç kkokok iiyi tanıyan uzman ko “Bedri Rahmi Eyüboğlu bu

Beyoğlu gülüşmeleriSAYI: 3 MİZAH 19

OyundanOyundanmemnumemnunuznuzBelediyemizin çeşitli birim-

lerinde çalışan arkadaşla-rımızın büyük fedakarlıklar-la ortaya koydukları “Aşkın-dan Memnunum” isimli tek perdelik komediye izleyiciler “biz de oyununuzdan memnu-nuz” cümlesiyle karşılık verdi-ler. Salonu tıklım tıklım dol-duran seyircilerden gördükle-ri büyük ilgiye rağmen -çok şü-kür ki- hala şımarmayan arka-daşlarımız gelen turne teklifl e-rini ise ısrarla geri çeviriyorlar.

Eline marul dikeni batan kızOyundan sonra bazı arkadaş-larımız ise İstiklal Cadde si’nde kendilerini tanıyan hayranla-

rı tarafından sık sık çevrilip “Aaa! Yoksa eline marul dikeni batan kız siz misiniz?”, “Vayyy, Tırtıl abi”, “Ziba Dudu, artık bizden de para almazsın” gibi iltifatlarla karşılaşıyorlar.

Ne dese yarıyor!Ömer Altan'ın sabırlı ve hoşgö-rülü yönetiminde oldukça esp-rili geçen oyunun provalarında ilginç olaylar da yaşandı. “Müs-tecip bey” karakterini canlan-dıran ince yapılı arkadaşımız göbeğini gösterip çalışmalar esnasında kilo aldığından yakı-nınca hazırcevap arkadaşı taşı gediğine koydu: “Ne desen ya-rıyor demek ki!” ■

elediyemyoğlu Bki ilk p

Beyoğlu’na” kMukeHnuğı

elediyem şii-ku-

smi-a şu lesi-

diye-ara-var

rine ço-

f

şii

Uzun atlama seçmeleri

Kabataş İskelesinde yapılıyor!

Atletizm Milli Takımımız için gereken taze kan de-

nizde aranıyor.Karadaki çalışmaların-

dan ümidini kesen Milli Ta-kım altyapı antrenörleri gözlerini Boğaziçi ve Haliç'e diktiler.

Yaptıkları gözlemlerde, vapurlarda sürme iskele ve-rilmeden atlayan aceleciler arasında yeteneğinin far-kında olmayan kişileri tes-pit ettiklerini belirten Milli Takım hocaları, özellikle sa-bah saatlerinde Kabataş is-kelesinde nöbetleşe nöbet tuttular.

“İskele sancak, atletizm böyle gelişir ancak”Bu aceleci kişilerden uzun at-lama, üç adım atlama ve sırık-la atlama dallarında şampi-yonlar çıkacağına inandıkla-rını belirten antrenörler “Bu dallarda çoktandır iyi atlet-ler yetişmiyor. Bu yüzden gö-zümüzü iskelelere diktik. Bu-raları mesken tuta tuta adeta iskele babası gibi olduk. Özel-likle bacak kasları güçlü olan, atlayacağı mesafeyi iyi hesap-layan ve düşmeden, sendele-meden başarılı iniş yapanla-ra hemen teklif götürüyoruz.

H a t -ta bir tanesi hiç gerilmeden üç metre atladı. Şu ana ka-dar otuzbeş kişi teklifi mize olumlu cevap verdi. Biraz da Kasımpaşa ve Sütlüce iskele-lerinde çalışırsak gerekli 50 kişiye ulaşacağımıza inanıyo-ruz. Ancak tek sıkıntımız Ba-yan Takımımız için bize bura-dan ekmek çıkmaması. Artık onlar için başka yerlere baka-cağız. Parolamız; iskele san-cak, Türk atletizmi böyle ge-lişir ancak” dediler ve 08.15 Üsküdar Vapuru'ndan ilk at-layan vatandaşımızı öperek tebrik ettiler. ■

Page 20: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 201220 SANAT

Ressam Funda Alkan Cum bul, 21 Mart - 14

Nisan 2012 tarihleri ara-sında Derinlikler Sanat Merkezi’nde…

Sanatçı sergiye adını ve-ren Pamuk İpliği’ni şu şe-kilde açıklıyor:

"Kadın ve erkek, dün-

yaya farklı gözlerle bakar. Olumlu ve sevgi dolu iliş-kiler yaratabilmek için bu temel gerçeği kabul etmek gerekir. İnsanların birbi-rinden farklı olduğunu ka-bul etmeyiz ve üstelik bir-birimizi değiştirmeye ça-balarız." ■

Sabahattin Tuncer’e gö-re, sanatın geçmiş bü-

tün formlarıyla girişilmiş en büyük hesaplaşma olup onun yarattığı formlar he-nüz anlaşılabilmiş/aşılabil-miş değildir. Tuncer, olan-ca alçakgönüllülüğü içinde, bu büyük mirasın bir izleyi-cisi ve öğrencisi olduğunu söyler. O halde resim sana-tına sadık olmak, bir yan-dan Picasso’nun “tüm so-yutlamalarımız fi güratif-

tir” derken anlatmak is-tediği gibi sanatın son çö-zümlemede kavrama de-ğil, imgeye dayandığını bil-mek, diğer yandan da sa-natın kendi geleneği ile ek-lemli ve hesaplaşmalı bir ilişkisi olması gerektiğini savunmaktır. Tuncer’in re-sim sergisi, 30 Mart - 25 Nisan 2012 tarihleri ara-sında Tophane’deki Doruk Sanat Galerisi’nde izleyi-ciyle buluşuyor. ■

Sabahattin Tuncer resim sergisi

TÜRVAK Sinema-Tiyatro Mü-zesi, sinemaseverleri 2 Ni-

san – 30 Haziran 2012 tarihleri arasında “Afi ş, Fotoğraf ve Bel-

gelerle 1950 öncesi Türk Sine-ması” sergisiyle buluşturuyor. Müze’nin özel koleksiyonun-da bulunan, Türk Sineması’nın

1950 öncesi dönemine ait afi ş, resim ve belgeler ilk kez sanatse-verlerle buluşuyor. Sergide, yö-netmenliğini Ahmet Fehim’in yaptığı, Fuat Uzkınay’ın kame-rasından Binnaz (1919), Muh-sin Ertuğrul’un yönetmenliği-ni yaptığı Karım Beni Aldatır-sa (1932) ve aktör olarak da yer aldığı Şehvet Kurbanı (1940), Talat Artemel’in ilk fi lmi olan Hürriyet Apartımanı (1944), Lütfi Ö. Akad’ın 1949 yılına damgasını vuran “Vurun Kah-peye” fi lmi ve 1950 öncesi ya-pımları afi ş, fi lm kareleri ve set fotoğrafl arından bir seçki ile sunuluyor. ■

Ceija Stojka, 1933 yılında Steiermark’ın Kraubath şeh-

rinde doğmuş olup, kökeni Rumca olan Lovara adlı bir gezi-ci aile grubu tarafından gelmek-tedir. Nazilerin kampında ha-yatta kalmayı başarmış ve savaş sonrası pazar sürücüsü olarak çalışmıştır. Viyana`da yaşıyor, Romence ve Almanca şiirler, şarkılar ve metinler yazıyor. Yıl-lar boyunca yaşadıklarını ve tec-rübelerini yurt içi ve yurt dışın-daki çocuklara, gençlere ve ye-

tişkinlere aktarıyor. On yılı aş-kın bir süredir resim de çizen Stojka, bunu önce torunlarına kendi yaşamını anlatmak için başlamış... Bu çizimler başta kendi çocukluğunu, ailesinin at-lı arabasıyla dolaştığı günleri kapsarken, Nazi ölüm kampla-rındaki günlerini de bütün çıp-laklığı ile gözlerimizin önüne sermektedir. Sergi, 11-27 Nisan arasında Karaköy Bankalar Cad-desi’ndeki Schneidertempel Sa-nat Merkezi’nde izlenebilir. ■

Dunkerque, Lizbon, Gdy-nia, Saint-Nazaire ve An-

naba’nın ardından, müzis-yen sanatçı Emilien Leroy sesli liman konaklamasını gerçekleştirmek üzere İs tan-bul’da. Sanatçı her limanda biriktirdiği sesler hazinesi ile

sesli kartpostallar besteliyor: Bir “liman müzik” 25 Nisan saat 19’da Fransız Kültür Merkezi’n de… Müzisyen ya-ratım sürecinde vurgular, sesli kokular, limanı çevrele-yen farklı tonları, armonileri arıyor. Ahenk li çekiçler, ulu-

yan sirenler, rüzgar, öten kaynak şalumaları, dans eden vinçler. Yaşayan bir li-manda kıyıya yanaşan gemi-ler ve balad. Sinema-konser olarak ya pılan bu yayın izle-yicisini İstanbul rıhtımların-da bir yolculuğa çıkarıyor. ■

Ceija Stojka'nın Nazi ölüm kampları çizimleri

Afiş, fotoğraf ve belgelerle 1950 öncesi Türk Sineması sergisi

Fransız Kültür Merkezi'nde Sine-Konser

Page 21: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 SANAT 21

İstanbul Film Festivali, 30 Mart Cuma gecesi Lütfi Kır-dar Sergi ve Kongre Sa ra-

yı’nda düzenlenecek Açılış Töreni’yle başlıyor. NTV’den canlı yayınlanacak törenin ar-dından, festivalin Sinema Onur Ödülü’nü almak üzere İs tanbul’a gelecek Terence Da-vies’in Th e Deep Blue Sea / Aş-kın Karanlık Yüzü fi lmiyle, fes-tival başlayacak.

Festival sponsorluğunu bu yıl sekizinci kez AKBANK’ın üstlendiği 31. İstanbul Film Festivali, 15 Nisan’a kadar de-vam edecek. Gösterdiği fi lmle-rin niteliği ve çeşitliliğiyle ön-der konumunu koruyan İstan-bul Film Festivali, bu yıl da si-nemaseverlere 20’nin üzerin-de bölümde 200’ün üzerinde

fi lmden oluşan programının yanı sıra ünlü konuklar, usta sinemacıların katılacağı söyle-şi ve atölye çalışmaları, sinema dersleri, ustalık sınıfl arı ve konserlerle dolu dolu iki hafta vaat ediyor. Sinemaseverlere oldukça zengin bir içerik suna-cak festival programında bu yıl 2011 ve 2012’nin yeni yapım-larından sinemanın unutul-maz klasiklerine ve usta yö-netmenlerinin başyapıtlarına seçmeler, Ocak ayında Sun-dance ve Şubat’ta Berlin’de dünya prömiyerlerini yapan fi lmlerden, Uluslararası Altın Lale, Ulusal Altın Lale ve FACE İnsan Hakları yarışmalarına, belgesellerden çocuk fi lmleri-ne uzanan geniş bir yelpazede fi lmler izleyicilerle buluşacak.

Festivalde, İKSV’nin 40. yı-lı için hazırlanan “Sinema ve Müzik” başlıklı bölümün yanı sıra “Devrimin Filmini Çek-mek”, “Yunanistan’da Neler Oluyor?”, “Bir Çin Sinema Ge-leneği: WuXia”, “Aile İçinde” gibi yeni bölümler ve Mark Cousins’in Th e Story of Film: An Odyssey / Filmin Hikayesi: Uzun ve Maceralı Bir Yolculuk adlı 15 saatlik fi lminin özel gösterimi dikkat çekiyor.

Festivalin gösterimleri Be-yoğlu’nda Atlas, Fitaş 1 ve 4, Beyoğlu, Pera Müzesi, Ni şan-ta şı’nda CityLife (City’s) ve Ka dıköy’de Rexx olmak üzere 7 salonda yapılacak.

Filmlerin gösterim saatler: 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30. Festivalin büyük ilgi gö-ren Geceyarısı Sineması göste-rileri bu yıl da sürüyor. Festi-val süresince her cumartesi ge-cesi 24.00’te bir fi lm izleyicile-re sunulacak.

Altın Laleler ve İstanbul Film Festivali’nin diğer ödülle-ri ise sahiplerini 14 Nisan Cu-martesi gecesi CNN Türk’ten canlı yayınlanacak, Lütfi Kır-dar Sergi ve Kongre Sarayı’nda gerçekleştirilecek kapanış tö-reninde bulacak. ■

30. yılında 150 bin izleyiciyle yine Türkiye’nin en büyük sinema etkinliği olan İstanbul Film Festivali’nin programı her zaman olduğu gibi bu yıl da dopdolu…

31. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ COŞKUSU BAŞLIYOR

BABAMIN SESİ

Canlandırma SinemasıLE TABLEAU

AŞK ve DEVRİM

Page 22: Beyoğlu Belediyesi

NİSAN 201222 SANAT

Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi, 10-21 Nisan 2012 tarihleri arasında,

karma “Klasik Sanatlar” sergi-sine ev sahipliği yapıyor. Kut-lu Doğum Haftası kapsamın-da düzenlenen sergiye katılan sanatçılar: Ahmet Zeki Yavaş, Tevfi k Kalp, Mahmut Peşte-li, Berna Kervan, Ayşe Emine Sultan Çelik, Eda Şahan, Os-man Çiçek, Tuba Azaklı, Bilal Akkaya.

Galeri, 24 Nisan-5 Mayıs 2012 tarihleri arasında da Se-vim Ünal & Ali Üzmez & Ti-mur Taştekin’in “Bu Gök Kub-benin Altında” karma resim sergisini ağırlayacak.

“Bu Gök Kubbenin Altında” adlı resim sergisinde, emekli Mülkiye Başmüfettişi Ali Üz-mez, ressam Timur Taştekin ve ressam Sevim Ünal bir ara-ya gelerek; mimari değerleri-mizi, kadınlarımızı ve kadın-larımızın ilmek ilmek doku-dukları zengin motifl i kilimle-ri eserlerinde gözler önüne se-

recekler. 12-23 Nisan 2012 tarih-

leri arasında Cihangir Sanat Galerisi’nde ilginç ve yaratıcı bir sergi gerçekleşecek: “Dik-kat Sinek Konabilir” Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sa-natlar Fakültesi Tekstil ve Mo-da Tasarımı Bölümü’nde Öğre-tim Görevlisi olarak çalışmala-rını sürdüren Öznur Enes, lif-lerle ortaya koyduğu çalışma-larında; malzemenin “organik” olma durumunu formun “can-lı-hareketli” olma durumu ile de şekillendirerek ışığın mal-zeme üzerindeki etkisini kul-lanıyor.

Sanatçının yapıtları, yurt içindeki sergilerin yanı sıra İtalya, Fransa, Litvanya, Ma-caristan, Meksika,  Arjantin, Çin, İspanya’da gerçekleştiri-len uluslararası lif sanatı sergi-lerinde yer almıştır. Bu sergi-lerden bazıları: “Miniartextil-Energy”, İtalya / “6th Interna-tional Biennial of Textile Art Mexico”, Meksika / “From La-

Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerileri bu ay Kutlu Doğum Haftası kapsamında Klasik Sanatlar Sergisi’ne, karma resim sergisi ve “Dikkat Sinek Konabilir” isimli ilginç bir sergiye ev sahipliği yapıyor.

Klasik sanatlardanmoderniteye

usanne to Beijing” Th e 6th In-ternational Fiber Art  Bienale, Çin / “Valcellina Award 2009”, 9.Edition International Con-temporary Fiber Art Competi-

tion, İtalya / “Miniartextile in Venezia”, 53 Bienniale d’Arte Venezia, İtalya / “5th Interna-tional Biennial of Textile Art”, Arjantin / “3rd Triennial of Textile Art”, Macaristan… ■Textile Art , Macaristan… ■

Page 23: Beyoğlu Belediyesi

SAYI: 4 SPOR 23

1981 yılında Beyoğlu Ka-sımpaşa Çiviciler Sokak'ta, An talya’nın Akseki ilçesin-

den gelerek yerleşen vatandaş-lar tarafından kurulan Ceviz-li Spor Kulübü’nün başkanlığı-nı Bayram Gölcük yürütürken, teknik direktör ise Murat Ya-vuz. 70 kadar lisanslı futbolcu-su bulunan kulübün A takımı şu anda 2. Amatör Lig’de mü-cadele ediyor. Ayrıca U-17 ve U-19 takımları da bulunan ku-lübün renkleri ise Yeşil-Beyaz.

Kulübün lokali, Kasımpaşa Çiviciler sokaktaki Cevizlililer Derneği’nin binasında bulu-nuyor. Zaman zaman 1. Ama-tör Lig’e yükselme başarısı gösteren kulüpte, 5 yıldır tek-nik direktörlük yapan Murat Yavuz, kulüple ilgili bilgiler verdi. 16 yıldır amatör futbol oynayan Yavuz, Cevizli ve Ta-latpaşa Spor Kulüplerinde fut-

bol oynamış. Kulübün maddi imkansızlıklar içerisinde, ama-tör bir dayanışma ruhuyla ayakta kaldığını anlatan Mu-rat Yavuz, Antrenör Yardımcı-ları Mehmet Özkaynak, Tahir Göksoy ve Ahmet Özer’le bir-likte fedakarca çalıştıklarını ve şimdiye kadar bir çok futbolcu yetiştirdiklerini belirtiyor.

Demircan, spora büyük destek veriyor…Murat Yavuz sözlerine şöyle devam ediyor: “Beyoğlu Bele-di yesi’nin ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demir-can’ın spora ve sporcuya verdi-ği desteği biliyoruz. Kendisine çok teşekkür ediyorum. İdman hizmeti aldığımız ve ev sahibi olduğumuz maçlarda kullandı-ğımız Sütlüce Spor Tesisi per-sonelinden çok memnunuz. Ö zellikle Sütlüce Spor Tesisleri

için düşü-nülen yeni projeden büyük he-yecan duyuyoruz. Biliyoruz ki Sütlüce’de yeni bir spor tesisi inşa edilecek. Gençlik Spor Merkezi olarak hizmet verecek olan bu tesis, ilçemizdeki ama-tör spor kulüpleri için de çok önemli bir yatırım. Yeni tesisi, merakla ve heyecanla bekliyo-ruz. Çünkü yeni tesiste şu an-da zaman zaman yaşadığımız sağlık, güvenlik gibi bazı ihti-yaçların giderileceğini biliyo-ruz.”

Facebook’ta yüzlerce des-tekçileri olduğunu söyleyen Ya vuz, kulübe destek için Face book’ta cevizlispor2011 hesabının ziyaret edilebilece-ğini söy lüyor. Ayrıca birçok ih-tiyaçlarını karşılayan sponsor-ları Hür Girgin’e de teşekkür ediyor. ■

Haber: Zafer TAHMAZ

Akseki’nin spordaki temsilcisi

Mahalle Spor Şenlikleri başlıyor…Beyoğlu Belediyesi, 2012 Avrupa Spor Başkenti İstanbul’un lokomotifi olmaya devam ediyor. Spor mahallelere iniyor, genç-yaşlı, kadın-erkek tüm vatandaşlar spor yaparak sağlıklı yaşama adım atıyor.

Son yıllarda spor yatırım-larına ağırlık veren ve il-

çedeki vatandaşların sağ-lıklı bir yaşam imkanına kavuşması için çalışmaları-nı tüm hızıyla sürdüren Be-yoğlu Belediyesi, 2012 yı-lında mahalle spor şenlik-leriyle, tüm mahalle halkı-na spor imkanı sunuyor. 19 Mayıs Cumartesi günü baş-layacak olan etkinlikler 3 Haziran gününe kadar de-vam edecek. Futbol, bas-ketbol, voleybol, bisiklet ve yürüyüş gibi birçok branş-ta spor faaliyetinin yanı sı-ra yakar top, mendil kap-maca, halat çekmece, çuval yarışı gibi geleneksel oyun-

lar da mahalle halkını bek-liyor. Sabah kahvaltı ikra-mıyla başlayan etkinlikler, toplu ısınma aktivitesi, yü-rüyüş, spor aktiviteleri ve geleneksel oyunlarla de-vam ediyor. Spor ve eğlen-ceyi bu projeyle bir araya getiren Beyoğlu Belediye-si, halkın sağlıklı bir yaşa-ma adım atmasını sağlıyor.Uygulanacak Branşlar: Canlı Langırt (Futbol), Şiş-me Basketbol, Şişme Voley-bol, Yürüyüş, Kısa mesafe koşu, Bisiklet, Penaltı atış-ları, Basket atışları, Yakar Top, Mendil Kapmaca, Yu-murta taşıma, Halat Çek-me, Çuval yarışı, İp atlama.

Kasımpaşa’da Antalya Aksekililer ta-rafından kurulan Cevizli Spor Kulübü, 30 yılı aşkın süredir amatör futbol lig-lerinde mücadele ediyor. Yeşil Beyazlı takım şampiyonluğu hedefliyor.

Cevizlispor

i i dü ü

Teknik DirektörMurat Yavuz

Page 24: Beyoğlu Belediyesi

BASKIYA HAZIRLIK

Editörler: Dilek Şenol Can, Huri Yazıcı

Grafik ve Tasarım: Harun Yücel

Fotoğraf: Timur Tahmaz, Arif Yaman

Basım Yeri: Ada Ofset

Beyoğlu Belediyesi Adına SahibiAhmet Misbah DemircanBeyoğlu Belediye Başkanı

YayıncıBeyoğlu Belediyesi Kültür Eğitim ve Sosyal İşler Müdürlüğü

Yayın DirektörüÖzcan Tokel (Başkan Yardımcısı)

Yayın KoordinatörüRıfat Yörük

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüMücahit Birben

Yayın Danışmanı: Adnan Genç

Yönetim YeriBeyoğlu Bel. Kültür ve Sos. İşler MüdürlüğüTel: 0212 444 0 160444 0 160www.beyoglu.bel.tr

İstanbul Destanı

... İstanbul deyince aklıma kuleler gelir

Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır

Ama şu Kızkulesinin aklı olsa Galata kulesine varır

Bir sürü çocukları olur

İstanbul deyince aklıma

Tophane´de küçücük bir sokak gelir

Her Allahın günü kahvelerine

Anadolu´dan bir sürü fakir fukara gelir

Kimi dilenecek dilenmesine utanır

Kiminin elinde bir süpürge peyda olur uzun

Dudaklarında kirli paslı bir tebessüm

Çöpçü olmuştur bugüne bugün

Kiminin sırtında perişan bir küfe

Kiminin sırtında nakışlı semer

Şehrin cümbüşüne katılır gider

Kalın yağlı bir kolana koşulur

Piyano taşırlar omuz omuza

Kendinden ağır yükün altında adamlar

Balmumu gibi erir dururlar

Sonra kanter içinde soluk alırlar

Nazik eşya nazik hamallar ister neylersin

Ama onlar kadar piyanoyu ciddiye alırlar mı dersin

Nazdan nazik çiniden bilezik eller

Derken

Karşı radyoda gayetle mülayim bir ses

Evlere şenlik Üstad Sinir Zulmettin

Hacıyağına bulanmış sesiyle esner:

Gamı şadiyi felek

Böyle gelir böyle gider...

Bedri Rahmi Eyüboğlu

Gazetemizin ilk sayısın-dan itibaren “Beyoğlu’nun

Yüzleri”, “Beyoğlu’nun Küçük Dostları”, “Beyoğlu’nda Ço-cuk Olmak” konularını işledik ve sizin fotoğrafl arınızla şen-lendirdik sayfamızı… Emeği-nize, yüreğinize ve objektifi -nize sağlık diyerek şimdi de

“Beyoğlu’nun Siluetleri”ni be-ğeninize sunuyoruz. Mayıs ayı gazetemizdeki konumuzu da açıklıyoruz: “Beyoğlu Gecele-ri.” Işıl ışıl, rengarenk, capcanlı fotoğrafl ar bekliyoruz sizden… Yüksek çözünürlüklü fotoğraf-larınız için e-mail adresimiz: [email protected].

Özcan Tokel (Başkan Yardımcısı) Tel: 0212 444 0 160

BEYOĞLU’NUN SiLUETLERi

Adnan Onur Acar

İsmail Tütün Seçkin Uçan

Bünyamin Eren

BİRŞİİRDİRBEYOĞLU