BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe...

54
Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r› bin kere alsan›z, bin kere kuraca¤›m” Bizi Açl›¤a Mahkum Eden Emperyalistlerin Çözümü: Açl›¤›m›z›n sebebi emperyalizm açl›¤›m›z› çözemez! AKP direnme hakk›na sald›r›yor! B BÖ ÖC CE EK K Y YY YN N! ! ‹fli için direnen Türkan Albayrak’a... Ulusal haklar›n› isteyen Kürt halk›na... Boyun e¤meyen TAYAD’l›lara... Direnece¤iz! www.yuruyus.com [email protected] ISSN 13005 - 7944 www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 229 15 A¤ustos 2010 Fiyat›: 1 TL (kdv dahil) [email protected]

Transcript of BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe...

Page 1: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r› bin kere alsan›z, bin kere kuraca¤›m”

Bizi Açl›¤a Mahkum Eden Emperyalistlerin Çözümü:

Açl›¤›m›z›nsebebi

emperyalizmaçl›¤›m›z› çözemez!

AKP direnme hakk›na sald›r›yor!

‘‘BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’

‹fli için direnen Türkan Albayrak’a...

Ulusal haklar›n› isteyen Kürt halk›na...

Boyun e¤meyenTAYAD’l›lara...

Direnece¤iz!

ww

w.y

uru

yu

s.c

om

info

@yu

ruyu

s.c

om

ISSN

13005 - 7

944

www.yuruyus.com

Haftal›k Dergi / Say›: 22915 A¤ustos 2010

Fiyat›: 1 TL (kdv dahil)

[email protected]

Page 2: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

‹stanbul’da geleneksel olarak yap›lan Halk Sofras› pik-niklerinin yedincisi 8 A¤ustos günü yap›ld›.

Sar›yer’de bulunan Mehmet Akif Ersoy Piknik Alan›’ndayap›lan piknikte Boran Yay›nc›l›k, Gençlik Federasyonu veTAYAD stantlar› aç›ld›. Ayr›ca 1 May›s 2010 ve Grup Yo-rum’un ‹nönü Stadyumu Konseri resimlerinden oluflan birsergi de aç›ld›.

“Hak ve Özgürlüklerimiz, Ulusal Kimli¤imiz ‹çin Birle-flelim, Mücadele Edelim” ve “Bir Harmandal›nda Bir deDost Sofras›nda Diz K›rar›z” pankart›n›n aç›ld›¤› piknikteprogram davul ve zurna eflli¤inde çekilen halaylarla bafllad›.Halaylar›, halat çekme yar›flmas› takip etti.

Devam›nda Halk Cephesi ad›na Kamile Kay›r bir konufl-ma yapt›.

Hukuksuz yere 17 TAYAD’l›n›n tutuklanmas›ndan bahse-dilen konuflmada, verilen mücadele sonucunda 8’inin tecrithücrelerinden al›nd›¤› ve kalan 9 TAYAD’l›n›n da verilenmücadeleyle geri al›naca¤› söylendi. AKP’nin yalan ve de-magojilerle süsledi¤i “12 Eylül Anayasas›’n› de¤ifltiriyo-rum!” yalanlar›na da de¤inilerek; “AKP nin 12 eylül konu-sunda ikiyüzlü, kendi sorumlulu¤unu yok sayd›rma politika-s› bir yana, biz ehvenifleri seçmek zorunda de¤iliz. B‹Z AL-TERNAT‹FS‹Z DE⁄‹L‹Z!..

B i z i m ,AKP'nin ana-yasa de¤iflikli-¤i müsvedde-sinin karfl›s›n-da, halktan ya-na, adalettenyana HALK‹Ç‹N ANA-YA S A’ m › zvar. Refaran-

duma kat›larak AKP’nin ve tekellerin oyununa ortak olmaya-l›m, kendi anayasam›z için mücadele edelim” denildi.

Program›n devam›nda ‹dil Kültür Merkezi Çocuk Korosusahneye ç›kt›.

Koronun ard›ndan da ‹dil Kültür Merkezi Tiyatro ekibisahneye ç›karak; 19-22 Aral›k hapishaneler katliam›nda fedaeylemi yaparak flehit düflen Fidan Kalflen’i anlatan bir oyunsergilediler.

Verilen ö¤le aras›nda kurulan kazanlardan pilav ve ayranda¤›t›ld›.

Sonra devam eden piknik program›nda Grup Yorum Ko-rosu, Hakan Yeflilyurt ve Erdal Bayrako¤lu sahne ald›lar.

Programda bir konuflma da TAYAD Baflkan› Avukat Be-hiç Aflç› taraf›ndan yap›ld›. Aflç› konuflmas›nda; demokratik-leflme masallar› havalarda uçarken Ankara, ‹zmir ve ‹stan-bul’da 36 TAYAD’l›n›n gözalt›na al›n›p 17’sinin tutukland›-¤›ndan bahsetti.

“Bu sald›r› herkesedir. ‹ktidar bu sald›r›yla diyor ki; ‘hak-lar›n›z için mücadele etmeyin, örgütlenmeyin’” diyen Aflç›;mücadele etmeye ve örgütlenmeye devam edeceklerini söy-ledi. Aflç›’n›n konuflmas›n›n ard›ndan; “Bask›lar Bizi Y›ld›-ramaz, Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur, TAYAD’l› AilelerSerbest B›rak›ls›n” sloganlar› at›ld›.

Son olarak sahneye Grup Yorum ç›kt›. Yorum üyeleri yap-t›klar› konuflmada; bu sene Güler Zere’nin zulmün elindenal›nmas›, 1 May›s Alan›’n›n kazan›lmas›, ‹nönü Konseri’nde55 bin kiflinin stad› doldurmas› gibi pek çok baflar› kazan›ld›-¤›na de¤indi.

Bu kazan›mlar› hazmedemeyen iktidar›n 17 TAYAD’l›y›tutuklad›¤› belirtilen konuflmada; “Biliyoruz ki biz istersekbaflaramayaca¤›m›z fley yok” denildi.

Grup Yorum’un türkü ve marfllar›n›n, çekilen halaylar›nard›ndan program›n bitmesiyle beraber piknik de sona erdi.

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Halit Güdeno¤luAdres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyo¤lu/‹STANBUL

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abide-i HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBULTel: (0-212) 241 26 41

Faks: (0-212) 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE

Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sok. No: 10 Çobançeflme /Yenibosna / ‹ST.Tel: (0-212) 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›mPazarlama San. ve Tic. A.fi.Tel: (0-216) 585 90 00

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euroİsviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euroİngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Tel: (0-212) 251 94 35

Haftal›k siyasi dergiFiyat›: 1 TL

www.yuruyus.com [email protected]

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz2200 AA¤¤uussttooss 2266 AA¤¤uussttooss

““HHaarreekkeett bbeenniimm iiççiinn öözzggüürrllüükkttüürr.. ""

Melek BBirsen HHOfiVER

Senem Adal›, OKM, TAYAD ve Özgür-Der çal›flmala-r›nda yer ald›. ‹nfazlara, kaybetmelere karfl› say›s›zeylemin örgütleyicisiydi. Muhammed, mahalli alandafaaliyet sürdürüyordu. Bulunduklar› semtte Kurtuluflda¤›t›mc›l›¤›n› yap›yorlard›. Senem ve Muhammed, 20 A¤ustos 1996’da ‹s-

tanbul Alibeyköy’de kald›klar› evde silahs›z, savun-mas›z durumda, polis taraf›ndan infaz edildiler.

‹zmir-Alia¤a Rafinerisi’nde sürdürülen direniflte 22 A¤ustos 1970’tepatronun adamlar› taraf›ndan vurularak katledildi. Parti-Cephe’nin ifl-çi alan›ndaki kadrolar›ndand›.

NNeeccmmeettttiinnGG‹‹RR‹‹TTLL‹‹OO⁄⁄LLUU

Sacco ile Vanzetti’nin idam›, burjuvahukukunun ve yarg›s›n›n nas›l “s›n›fç›karlar›” do¤rultusunda kullan›ld›¤›-n›n tarihi bir örne¤idir. ‹flçi önderle-riydiler onlar. ABD’deki “komünistav›” döneminde bir komplo sonucututukland›lar ve burjuva hukukununkomploya uygun olarak verdi¤i ka-rarla, 23 A¤ustos 1927’de idamedildiler.

Rizeli’ydi. Ana dili Lazca’d›r. Ankara Üniversitesi Dil Ta-rih Co¤rafya Fakültesi ö¤rencisiyken bir Dev-Genç’li ola-rak mücadeleye kat›ld›. 1997’de Dersim k›r birliklerinekat›ld›. fiubat 1999’da tutsak düfltü. Mücadele devamediyordu. 2001’de, Malatya Hapishanesi’nde 7. ÖlümOrucu Ekibi direniflçisi olarak tecrite karfl› ölüm orucu-na bafllad›; direniflinin ilerleyen günlerinde Ankara Nu-mune Hastanesi’ne sevk edildi ve 22 A¤ustos2002’de flehit düfltü.

Baki, mücadeleye 1984’te Ayd›n Turizm Meslek YüksekOkulu ö¤rencisiyken kat›ld›. TÖDEF’in kurucular›ndan birioldu. 1991 sonunda farkl› görevler üstlendi. 22 A¤ustos1993’te Ayd›n polisi taraf›ndan iflkencede katledildi. fiehit düfltü¤ünde devrimci hareketin Ege Bölgesi SiyasiSorumlusu’ydu.

NicolaSACCO

BartolomeoVANZETT‹

MMuuhhaammmmeedd KKAAYYAASSeenneemm AADDAALLII

BBaakkii EERRDDOO⁄⁄AANN

MMeelleekk BBiirrsseennHHOOfifiVVEERR

1990 y›-l›nda, Ayd›n-da TurizmMeslek Yük-sek Okulu-

nda okuyan Dev-Gençliler disiplin soruflturmas›yla okuldanuzaklaflt›r›lm›fllard›. Bu yüzden Dev-Gençliler Ayd›n HEP ‹lbinas›nda süresiz açl›k grevine bafllam›fllar, bir yandan da çe-flitli eylemlerle Ayd›n halk›na hakl›l›klar›n›, do¤ruluklar›n› veeylemlerini anlat›yorlard›. Biz de ‹zmir'den destek amaçl› Ay-d›n'a gitmifltik. Açl›k grevi direniflçileri bedensel olarak y›pran-m›flsa da moral ve kararl›l›klar› had safhadayd›. ‹çerisi doluy-du. Her kesimden insanlar destek ziyaretine geliyordu. Eyle-min hakl›l›¤› ve meflrulu¤unun idareye kabul ettirilmesi, halk›nDev-Gençlileri sahiplenmesiyle o gün eylemin bitirilmesi kara-r› al›nm›flt›. Ayd›n d›fl›ndan gelen Dev-Gençliler ve ziyaretçilerbir eve gittik. Direniflçilerin açl›k grevini bitirmesi için haz›r-l›klar yap›ld›. Ve küçük bir salonda hep birlikte oturuldu.

Baki'yi orada tan›m›flt›m. Yerde ba¤dafl kurmufl, etraf›na daAyd›n Dev-Gençliler oturmufltu. Baki eylemin neden, nas›l ol-du¤unu anlatmadan önce k›saca Ayd›n Dev-Genç'in do¤uflunuflöyle anlatm›flt›:"‹lk zamanlar bir iki insand›k. ‹nsanlara hal-ka ulaflmak için bir fleyler yapmal›yd›k. Düflündük, tafl›nd›k birtiyatro grubu oluflturmaya karar verdik. Grup belki kal›c› ol-mayabilirdi ama biz onu bir araç olarak düflünerek haz›rl›kla-

ra bafllad›k.Halk›n ezilmifl-li¤ini, horlan-m›fll›¤›n› an-latan biroyun seçtik.Oyun için davetiye-lerden, afifllerine, metninden sahnedüzenine, her fleyi kendimiz yapt›k. Sahneye ç›kt›¤›-m›z ilk gün sahne doluydu. Sonraki günlerde de salon hiç boflkalmad›. Böylelikle Ayd›n halk› ile ö¤renci gençlikle kaynaflt›k."

Ayd›n Dev-Genç, üniversite gençli¤iyle bu flekilde ciddi birba¤ kuruyor. Sadece üniversite gençli¤iyle de¤il, halkla da s›k›bir ba¤ kuruluyor. Baki’nin yaratt›¤› bu örgütlenme 1 May›s’tada kendini en somut olarak gösteriyor. 1991 y›l› 1 May›s’›ndaalanlara ç›k›lan say›l› illerden birisi de Ayd›n’d›r.

Birgün saflar›m›za yeni kat›lan bir Dev-Gençli ""bbeenn BBaa--kkii''nniinn kkiiflfliillii¤¤iinnddeenn,, kkaarraakktteerriinnddeenn ççookk eettkkiilleennddiimm,, bbuu yyüüzzddeennDDeevv--GGeennççllii oolldduumm"" demiflti. Baki, bir konunun anlat›m›ndan birsorunun çözümünde, sakinli¤ini, sadeli¤ini kaybetmeden durubir dille anlat›r, karfl›s›ndaki insan› ikna eder, kafas›n› açard›. Ba-ki, kiflili¤i ile hemen herkese güven veriyordu. Bu güven saye-sinde birçok insan saflar›m›za kat›lm›flt›. Denilebilir ki Ege'deat›l›m y›llar›nda örgütlenmifl her insanda eme¤i vard›r.

fiehitlerimizden Demet Taner, Ümit Do¤an Gönül, U¤ur Sa-r›aslan, Yusuf Ba¤, Baki'nin ö¤rencileridirler. O, Parti-Cep-he'nin yönetici önder insan›n›n simgelerindendir.

Sivas do¤umlu ve Çerkez milliyetindendi. 1980’li y›lla-r›n sonunda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ö¤ren-cisiyken kat›ld› devrim mücadelesine. Legal, illegal çe-flitli alanlarda çal›flt›, sorumluluklar ald›. 1993’te tutsakdüfltü. Bulundu¤u hapishanelerde yönetici olarak görev-ler üstlendi. Ölüm orucuna bafl›ndan itibaren gönüllüy-dü. Kütahya Hapishanesi’nde 5. ekipte ölüm orucu dire-

niflçisiydi. Tam 14 ay açl›¤a, zulme, zamana karfl› direndi.26 A¤ustos 2002’de çelikten iradenin sembolü olarak ölümsüzleflti.

GGüüllnniihhaall YYIILLMMAAZZ

An›lar› Miras›m›z“Kiflili¤i ile herkesegüven veriyordu”

7. Geleneksel Halk Sofras› Pikni¤i Yap›ld›

Page 3: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

‹çindekiler

20 Adalet: Hukuku halktankaç›rmak adaletsizli¤inilan›d›r!...

21 Burjuva Anayasas›’ndanHalk Anayasas›’na.. Bölüm 2

24 Do¤ru tutum sand›¤agitmemektir...

26 Sami Türk; 19-22 Aral›kkatliam›n›n nedeniniaç›klad›...

28 Hepsi iktidar çat›flmas›nda

birbirini yiyor!...

29 Kesin bir katliam!...

30 Kimse Munzur Festivali’ndendevrimcileri d›fllayamaz!...

32 Yasaklara, d›fllama çabalar›nakarfl›n Dersim halk›ylabirlikteydik...

33 DDeevvrriimmccii OOkkuull::Nas›l düflünece¤iz?...

37 Devrimci ‹‹flçi HHareketi:

4 Devrimci bak›fl; açl›ktaki

isyan› görüp, a盤a ç›karmakt›r..

6 Açl›k ve Yoksulluk; Nedenleri,Sonuçlar›?...

9 Böyle buyurdu burjuvalar:‘Et bizim, böcek sizin!’...

10 Siz Hukuksuzlukta Israr EttikçeBiz Daha Çok Adalet

‹steyece¤iz

13 Demokratik mücadele,›srar ve kararl›l›kt›r!...

14 Tecritten haberler...

15 Odak’›n TKMP’den çekilmesihakk›nda aç›klama...

16 “Tüm bask›lara, zulümlere karfl›direnifl çad›r›nday›m!”...

19 Tek kifli de olsa, korkular›direnifltir!...

Bir direniflin ad›m ad›mtasfiyesi ve ihanet

38 Ö¤retmenimiz: “Sendünyam›z› de¤ifltirdin...”

40 GençlikFederasyonu’ndan:AKP’nin referandumoyununa alet olmayal›m

41 Sorunlar›m›zÇözümlerimiz:Üniversitelerde kültüralanlar›n›n yetersizli¤i

42 Tarih direnenleri yazar,tarih direnmeyenleri

kaale almaz

46 Haberler...

48 14 soruda emperyalizm...

51 Türkel gençlere

ne verebilir?...

52 Yeni DDe¤inmeler

54 Savaflan Kelimeler

54 Nas›l Bir Yaflam?

55 Yitirdiklerimiz...

Ülkemizde Gençlik

TAYAD’l›larOnurumuzdur...

Referandumaldatmacad›r... �

BÖCEK Y‹Y‹N!...

1 May›s 2010foto¤raf sergisi

İstanbul'da 1 Mayıs

2010 fotoğraf sergisi

mahallelerde

halkımızın ziyaretine

sunulmaya devam

ediyor...

İSTANBUL

Hergün: Oturma eylemi

Yer: İstanbul-Taksim

Galatasaray Lisesi Önü

Her Salı: Basın açıkla-

ması ve oturma eylemi

Yer: Sütlüce AKP İl

Binası Önü

Saat: 13.30-14.30

ANKARA

Her Salı: Basın açıkla-

ması ve oturma eylemi

Yer: Adalet Bakanlığı

Kızılay Ek Binası Önü

Saat: 12.30

Her Cumartesi:

Oturma eylemi

Yer: Abdi İpekçi Parkı

ADANA

Her Salı: Basın açıkla-

ması ve Oturma eylemi

Yer: AKP İl Binası Önü

TAYADLILARSERBESTBIRAKILSIN

Page 4: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Devrimci bak›fl; açl›ktaki isyan› görüp, a盤a ç›karmakt›r

Ekmek ve adalet, yeryüzündegelmifl geçmifl tüm mücadelele-

rin özündeki iki temel nedendir. Da-y›, 2002’ye girerken yay›nlad›¤› ye-ni y›l mesaj›nda flöyle diyordu:

“Emperyalistler ve iflbirlikçile-ri büyük sald›r› ve katliam-

lara ra¤men, hiçbir yerde kitlelerinmücadelesini yok edemiyor, durdu-ram›yor. Bugünkü direniflin özü ek-mek ve adalet mücadelesidir. Açl›kve zulüm bütün dünyay› kaplam›fl vebunun karfl›s›nda halk kitleleri ya-flamak istemektedir. 2001 y›l›n›nözü budur. 2002’de de bu mücadeleve sald›r› yay›larak büyüyerek de-vam edecektir. Daha zor günlerehaz›rlanmal›y›z.”

Açl›k o günden bu yana daha dabüyüdü, zulüm daha da yay-

g›nlaflt›. 1 milyardan fazla insan›nAÇ oldu¤u (yani yeryüzünde her al-t› kifliden biri aç), 4 milyar insan›nyoksulluk s›n›r›nda yaflad›¤› (yanidünya nüfusunun üçte ikisi yoksul)bir dünya, herkesi devrimci olmayadavet eden bir dünyad›r.

Emperyalist dünya gerçe¤i, gerekekonomik planda, gerekse de si-

yasal planda, 1990’lar›n bafllar›n-dan bu yana burjuva ideologlar veonlar›n etkisindeki küçük burjuvareformistler taraf›ndan emperyaliz-me dair söylenen her fleyi tteekkzziipp et-mifl ve etmeye devam etmektedir.

Emperyalizmin de¤iflti¤i temeltezinin iki yan› vard›; ssiiyyaassaall

ppllaannddaa emperyalist art›k faflist dik-tatörlüklerden, cuntalardan, katli-amlardan, iflgallerden yana de¤ildi;dünyaya demokrasi ihraç edecek,dünya çap›ndaki müdahalecili¤isürecek ancak bu müdahalecilikinsan haklar› ve özgürlükler teme-linde olacakt›... ‹‹kkiinncciissii,, dünya ar-t›k “sonsuz bir bar›fl ve refah” dö-nemine giriyordu. “So¤uk savafl”nedeniyle insanl›¤›n çözümsüz b›-

rak›lan sorunlar› art›k “tek kutupludünyada” birer birer çözülecekti.

Tekzip: Dünyadaki açl›k ve yok-sulluk, son yirmi y›lda tüm yüz-

y›l boyunca oldu¤undan daha bü-yük bir h›zla büyüdü. Gelir da¤›l›-m›ndaki adaletsizlik, son yirmi y›l-da en büyük oranlara ulaflt›. K›saca-s› ve aç›kças›, son yirmi y›l, burjuvaideologlar›n söylediklerinin ve kü-çük burjuva uzlaflmac›lar›n, inkarc›-lar›n beklentilerinin aksine, refor-mistlerin, yoksullu¤un büyüdü¤ü,iflgallerin, “terörle mücadele” ad›alt›nda devrimcilere ve tüm anti-emperyalist güçlere karfl› sald›r›la-r›n artt›¤› bir dönem olmufltur.

1milyar aç, 4 milyar yoksul in-san... Bu kadar büyük bir adalet-

sizlik, bu kadar büyük bir eflitsizlik,vicdan› ve akl› olan insan›n kabuledemeyece¤i bir adaletsizlik veeflitsizliktir. Fakat, egemen s›n›flar,bu adaletsizli¤in, zenginlik ve yok-sullu¤un norma, do¤al, kaç›n›lmazoldu¤u düflüncesiyle e¤itmektedir-ler insanlar›. Yüzlerce y›ld›r sürenbu e¤itim, yoksulluk ve zenginli¤isorgulamayan vicdanlar ve ak›llaryaratm›flt›r. Ancak, düzene uygunhale getirilmifl bu kafalar›, düzeninkarfl›s›na ç›karacak bir güç de var. Ogüç, devrimcilerdir.

Emperyalizm ve oligarflik dikta-törlüklerin devrimcilere yönelik

yok etme ve tasfiye sald›r›s›n› böy-le büyük bir ›srar ve kararl›l›kla sür-dürmelerinin nedeni de iflte bu açl›ktablosudur. Emperyalistler, kitleleriaçl›¤a mahkum edip, geçim derdi

içinde bireysellefltirmek, yozlafl-

t›rmak ve etkisizlefltirmek istiyorlar.Ancak bunu yapabilmeleri ve bun-dan kesin bir sonuç alabilmeleri dedevrimcileri yok etmelerine ba¤l›-d›r. Çünkü biliyorlar ki, “devrimci-ler var oldukça, onlar› ideolojikolarak teslim alamad›kça, yenidenkitleleri örgütleyecekler, yenidendevrimi dayatacaklar" ...

‹flte bunun için emperyalistler veoligarfliler iflbirli¤i içinde, görül-

memifl fliddette ve kararl›l›kta dev-rimcileri yok etmek, ama daha daönemlisi ideolojik olarak teslim al-mak istiyorlar.

Devrimcileri ideolojik olarakteslim alman›n tek biçimi bask›

terör veya itirafç›l›k, piflmanl›k gibibiçimler de¤ildir. Devrimcileri ide-olojik olarak teslim alman›n yolu,ço¤u kez, onlar› önce sistem içineçekmekle bafllamaktad›r. Sistem içisolculuk, y›lg›nlara, döneklere, ide-olojik teslimiyeti gizleme imkan› dasunar bir süre... Tamamen düzeniçine yerleflmifl, politikalar›yla, tak-tikleriyle reformizm çizgisini izle-yen bir güç, pekala devrimden, sos-yalizmden, hatta Marksizm-Leni-nizmden sözedebilir, Che Gueva-ra’dan Mahir’e, Deniz’e, Kaypak-kaya’ya kadar silahl› mücadeleninönderlerinin resimlerini hiç ilgilerikalmad›¤› halde tafl›yabilir...

Böyle bir sol, elbette açlar› örgüt-leyemez. Onlar› sistemin karfl›-

s›na dikemez. Bu anlamda da em-peryalizm için bir tehlike olmaktanç›kar; emperyalizmin dünya çap›n-daki dizginsiz soygun ve sömürüsüönünde bir engel oluflturmaz. Kü-çük burjuvazi ve reformizm, açl›¤abak›nca orada bir çaresizlik, muh-taçl›k, zay›fl›k görürler. Dolay›s›ylada açl›¤a, “ac›ma”, “dayan›flma”gibi duygu ve düflüncelerle yakla-fl›r, açl›¤› hafifletmeye yönelik dü-flünce ve politikalar üretirler. Dev-rimciler ise açl›kta, öfkeyi, kini ve

Açl›k sorununu açlarçözer. Devrimciler,

açlar› örgütlemek ve onlar›kendi devrimci iktidarlar›n›

kuracaklar› bir savaflasevketmekle yükümlüdürler.

4

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 5: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

isyan› görürler. O öfkeyi, kini, dev-rime kanalize etmeyi hedeflerler.Emperyalizmin korkusu bofluna ve-ya yersiz de¤ildir. Evet, yeryüzüböylesine devasa bir açl›¤› yaflarken,devrimciler, açl›¤› isyana ve devri-me dönüfltürmeye çal›flacaklard›r.Bu devrimcilerin tarihsel görevidir.

Dünya halklar›na gösterece¤izki, açl›k, emperyalist sistem

içinde çözülemez. Açl›¤a sebepolanlar, açl›k sorununu çözebilirmi? Hay›r. Açl›¤a sebep olan isebellidir. Emperyalizm!

Açl›k sorunu büyüdükçe, halkla-r› aldatmak, oyalamak isteyen

burjuva ve küçük burjuva reformistkesimlerde olur olmaz bir çok öne-ri ortaya at›l›yor. Geçen hafta bas›-na yans›yan ““yyookkssuullllaarraa bbööcceekk yyee--ddiirrmmee”” önerisi de bunlardan biri-dir.

Brezilya Devlet Baflkan› Lulada Silva, 2003 y›l›nda emper-

yalistlerin Davos toplant›s›nda aç-l›k konusunda flöyle bir öneri yap-m›flt›: ‘‘ÜÜççüünnccüü DDüünnyyaa üüllkkeelleerriiiiççiinn bbiirr aannttii--aaççll››kk ffoonnuu kkuurraall››mm..’’Sonra, açl›k sorunu bu öneri do¤-rultusunda Eylül 2004’de Birlefl-mifl Milletler Genel Kurulu’ndaele al›nd›. Emperyalist Fransa’n›nCumhurbaflkan› Jacques Chirac, ‹s-panya Baflbakan› J. Rodriguez Za-patero, fiili Devlet Baflkan› RicardoLagos, bu kurulda Lula’n›n önerisi-ni desteklediklerini aç›klad›lar.

O zaman dünyadaki açl›k çeken-lerin say›s› 884400 mmiillyyoonndduu..

Mutlak yoksulluk içinde ise, “gün-de 2 dolardan az bir parayla yafla-mak zorunda b›rak›lan” 2.8 milyarkifli vard›.

Birleflmifl Milletler, o zaman22001155 yy››ll››nnaa kkaaddaarr açlar›n ve

yoksullar›n say›s›n› yyaarr›› yyaarr››yyaa in-dirmek hedefi koymufltu önüne.BM’nin bu hedefine ulaflmas› içingereken para ise, y›lda topu topu 5500mmiillyyaarr ddoollaarrdd››.. Emperyalist tekel-lerin ve iflbirlikçilerinin, emperya-list devletlerin bütçeleri gözönüneal›nd›¤›nda bu hiç de önemi olan birpara miktar› de¤ildi.

Emperyalistler, ayn› dönemde““iinnssaannllaarr››nn aacc››ss››nn›› ddiinnddiirrmmee--

mmeekk”” ad›na ‘‘ddüünnyyaa vveerrggiissii’’ diyebir fley att›lar ortaya? Emperyalistflirketlerden, silah sat›c›lar›ndan,hava ulafl›m›ndan, borsa ifllemlerin-den, yak›ttan vergi al›nacak ve bupara yoksullara aktar›lacakt›.

Peki ne oldu? 2004’te BM’nin bukarar› almas›ndan bu yana nere-

den nereye gelindi? Sonuç fludur:Açlar›n say›s› azalmad›, tersine 1milyar› aflt›.

Çünkü, yan›ld›klar› nokta flu:Mesele o paray› bulmak mese-

lesi de¤ildir. O para bulunsa da so-run çözülmeyecektir.

Bizzat BM’ye ba¤l› FAO temsil-cileri de aç›kl›yor; dünya bu-

günkü teknik koflullarda dahi, mev-cut nüfusun iki kat›n› besleyecektopra¤a ve yer alt› zenginli¤ine sa-hiptir. O zaman as›l soru geliyorönümüze: Öyleyse neden dünyada 1milyar insan aç?

Sorun emperyalist tahakküm vekapitalizmin kâr h›rs›d›r. Sorun

kapitalist üü rreettiimm,, bbööllüüflflüümm ve ttüü--kkeettiimmiinn kendisidir.

fiunlar çok nettir: BBiirr;; açl›k soru-nunun nedeni, üretim yetersizli-

¤i de¤ildir. Ürün yetersizli¤i de¤il-dir. ‹‹kkii;; açl›¤›n nedeni, topraklar›nyetersizli¤i de¤ildir. ÜÜçç;; açl›¤›n ne-deni, insanlar›n yeterince çal›flma-mas› de¤ildir. DDöörrtt;; sebep, bunlar-dan biri olmad›¤› için de, açl›k soru-nunun çözümü, yeni yiyecek türleri(yeni protein kaynaklar›!) bulunma-

s›yla, veya emperyalist ülkelerinoluflturacaklar› fonlarla sa¤lanabile-cek bir fley de¤ildir.

Peki öyleyse açl›k sorununun çö-züm yolu nedir?

Cevap basit, ancak gerçekleflme-si zor ve sanc›l›d›r. Açl›k soru-

nunun çözümü, yeryüzündeki tümüretim, bölüflüm, tüketim iliflkileri-nin köklü bir biçimde de¤ifltirilme-sinden geçmektedir. Bunlar›n köklüde¤iflimi, emperyalist tahakkümüny›k›lmas› ve kapitalist üretimin tas-fiyesi demektir.

Burada, düzen içi çözümlerdenötesini göremeyenlerin, her za-

manki “siz de her fleyi devrime b›-rak›yorsunuz” itirazlar›n› duyabili-riz. “Ama o zamana kadar düzeniçinde yap›lacaklar olamaz m›?”diyeceklerdir. Hay›r, biz devrimibekleyin demiyoruz; açl›k sorunu-nun emperyalist sistemden ç›k›l-madan, kapitalizm tasfiye edilme-den çözülemeyece¤ini söylerken,yoksullara bunu baflarabilmek içinaya¤a kalkma ça¤r›s› yap›yoruz.Yoksullar, ekonomik haklar› için,koflullar›n› k›smen de olsa iyileflti-rebilmek için elbette ekonomik de-mokratik mücadelelerini sürdüre-ceklerdir. Bizim dikkat çekmek is-

tedi¤imiz ise fludur: açl›k sorununçözümünü sonraya belirsizli¤e erte-lemek, as›l olarak ekonomik müca-deleyle yetinmektir.

fiu bir gerçektir ki; bugün halkla-r› emperyalizm konusunda ya-

n›ltanlar, emperyalizmin art›k “sö-mürgeci” olmad›¤›n› kan›tlamayaçal›flan ayd›nlar, ülkemizi demokra-tiklefltirece¤i gerekçesiyle Avrupaemperyalizmine evet diyen sol par-tiler, emperyalizmin de¤iflti¤ini va-zeden tüm örgüt ve kifliler, emper-yalizmle uzlaflma politikalar› öne-renler, bunlar da 1 milyar insan›naçl›¤›ndan, 4 milyar›n yoksullu¤un-dan sorumludurlar ve tutumlar›n›de¤ifltirmedikleri sürece de sorumluolacaklard›r. AAççll››kk ssoorruunnuunnuu aaççllaarrççöözzeerr.. Devrimciler, açlar› örgütle-mek ve onlar› kendi devrimci ikti-darlar›n› kuracaklar› bir savafla sev-ketmekle yükümlüdürler.

Açl›k sorununun çözümü,yeryüzündeki tüm üretim,

bölüflüm, tüketim iliflkilerininköklü bir biçimde de¤ifltiril-

mesinden geçmektedir.Bunlar›n köklü de¤iflimi,

emperyalist tahakkümün y›-k›lmas› ve kapitalist üretimin

tasfiyesi demektir.

15 A¤ustos2010

5

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 6: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

ABD Tar›m Dairesi, dünya ge-nelinde 11..0022 mmiillyyaarr aç insan›n bu-lundu¤unu, geçen y›l ise bu rakam›n991155 mmiillyyoonn oldu¤unu aç›klad›. Em-peryalist sömürü ve ya¤ma öylesineboyutludur ki, 1 y›l içinde açlar›nsay›s› 110000 mmiillyyoonn civar›nda bir art›flgöstermifltir.

Birleflmifl Milletler’in haz›rlad›-¤› bir rapora göre; dünyada yaflayan66 mmiillyyaarr insan›n 22,,88 mmiillyyaarr›› günde2 dolar, 11,,22 mmiillyyaarr›› ise 1 dolara ya-flamlar›n› sürdürmeye çal›flmakta-d›rlar. DDüünnyyaa nnüüffuussuunnuunn %% 6677’’ssiiyyookkssuulldduurr.. Dünyan›n en fakir 61ülkesinin dünya toplam gelirindenald›klar› pay sadece %% 66 kadard›r.

BBiizzii aaççll››¤¤aa vvee yyookkssuulllluu¤¤aammaahhkkuumm eeddeennlleerriinn ççöözzüümmüü;;BBööcceekk YYiiyyiinn!!

Hergün 24 bin kiflinin açl›ktanöldü¤ü dünyam›zda, emperyalistleradeta açl›¤a ve yoksullu¤a mahkumettikleri milyarlarca insanla alay et-mektedirler.

Açl›ktan yy››llddaa 99 mmiillyyoonnaa yyaakk››nnyoksulu katleden emperyalistler,

milyarlarca aç ve yoksula çözümad›na “BBööcceekk YYeemmee””yi sal›k ver-mektedirler.

Açl›¤a ve ölüme terkettikleriyoksullarla alay eden egemenlerinbir baflka örne¤ini de bundan yakla-fl›k iki as›r önce, 1789 devrimi ön-cesinde Fransa’da bir kraliçe söylü-yordu: “eekkmmeekk bbuullaamm››yyoorrllaarrssaappaassttaa yyeessiinnlleerr!!””

Bugün de emperyalistler, et yeri-ne, ekmek yerine bbööcceekk yyeessiinnlleerr di-yorlar. Ve bunu da “açl›kla mücade-le etmek” için yeni bir “beslenmemodeli” diye aç›kl›yorlar. Sömürü-cü egemenlerin pasta yesinler de-mesiyle böcek yesinler demesiözünde birdir; ikisinde de halk›n aç-l›¤› onlar›n derdi de¤ildir..

Süslü ve anlafl›lmaz laflar›n› birkenara b›rak›rsak, öz olarak milyar-larca insana söyledikleri fludur:

BM araflt›rmas›n› haz›rlayanBelçika'daki Wageningen Üniversi-tesi’nde görevli Arnold Van Huis, ettüketiminin yükseldi¤ini belirterek,20 y›l önce ortalama 20 kilogramolan et tüketiminin bugün 50 kilog-

ram oldu¤unu, önümüzdeki 2 y›liçin de de 8800 kkiillooggrraammaa kkaaddaarryükselmesinin beklendi¤ini söyledi.

Yüzmilyonlarca insan›n eti unut-tu¤u, açl›kla bo¤ufltu¤u koflullardaverilen bu rakamlar elbette yoksulhalklar için geçerli de¤ildir. Etinçok tüketildi¤ini ama as›l olarakonu zenginlerin tüketti¤ini gizleyenbu “araflt›rmac›”ya göre zenginlertüketmeye devam edebilirler.

Onun sorunu daha çok yoksul-larla. Yoksullar et yerine böcek ye-melidir.

Dünyada bir “et krizi” oldu¤unusöyleyen Arnold Van Huis, böcekle-rin yenmesini bir beslenme modeliolarak sunuyor. Böceklerin protein,vitamin ve mineraller aç›s›ndanzengin olmas›n›n yan› s›ra, sera ga-z› sal›m›n› da oldukça düflürece¤inisöylüyor.

‹ngiltere'deki Kraliyet Entomo-loji Derne¤i’nin bir kongresinde deyyookkssuullllaarraa bbööcceekk yyeeddiirriillmmeessii eleal›narak hangi böceklerin yenece¤ikonusunda tavsiyelerde bulunul-mufl. Dünyada 1700 tane yenilebilirböcek türünün oldu¤u mmüüjjddeessiinniiveriyorlar yoksullara.

Emperyalistlerin yoksullar›n aç-l›¤›na bulduklar› çözüm, 1700 bö-cek çeflidinden oluflan bir “beslen-me” program›d›r.

Anlat›lanlar, söylenenler bir ara-

AAççll››kk vvee YYookkssuulllluukk;; NNeeddeennlleerrii,, SSoonnuuççllaarr››??

HHeerr 1100 ÇÇooccuukkttaann BBiirrii55 YYaaflfl››nnaa BBiilleeUUllaaflflaammaaddaann ÖÖllüüyyoorr!!

- Dünyada hergün yaklafl›k2244..000000 kifli açl›ktan veya açl›¤a ba¤-l› nedenlerden ölüyor.

Her ay 772200 000000 kifli açl›k nedeniile ölüyor. Her ay AAmmaassyyaa’n›n, EEddiirr--nnee’nin, EErrzziinnccaann’›n, toplam 3 flehrinnüfusu kadar insan açl›ktan ölüyor.Her ay 3 flehir haritadan siliniyor.

- Dünyada açl›k çekenlerin say›s›11 mmiillyyaarr›› geçti. Dünyada her 66 kkiiflflii--ddeenn 11’i aç.

- Geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerdeççooccuukkllaarr››nn yyüüzzddee 1100’’uu 55 yyaaflfl››nnaagelmeden ölüyor.

- AAççll››kk ssaaddeeccee ööllddüürrmmüüyyoorr,, ssaa--kkaatt ddaa bb››rraakk››yyoorr.. Görme bozuklu-¤u, büyüme gecikmesi ve çabuk has-talanma gibi durumlar›n artmas›nayol aç›yor. Günlük yaflamlar›n› sür-dürmekte zorlan›yor

Bizi Açl›¤a Mahkum Eden EmperyalistlerinÇözümü: BÖCEK Y‹Y‹N!

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 6

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 7: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

ya getirildi¤inde ç›kan tablo fludur;yoksullar zaten yiyemedi¤i ettenelini çekmeli, etleri asalak ve sömü-rücülere b›rakmal›d›r.

Herfley bir yana ama emperya-listler halklar›n açl›¤›yla da alay et-mektedir. Açl›ktan öldürdükleri,yoksulluk içinde yaflatt›klar› mil-yonlara, “böcek yiyin” diyorlar.

Et, süt, temel besin maddelerininoldu¤u bir beslenme program› yeri-ne “böcek yemeyi” öneriyorlar. Aç-l›ktan ölen, açl›k nedeniyle ölüm s›-n›r›nda yaflayan milyonlara, mil-yonlarca çocu¤a “böcek yiyin” di-yorlar.

Ve aldatmak için de ekliyorlar;Böcekler, protein, vitamin ve mine-raller bak›m›ndan zengindir.

DDüünnyyaaddaa aaççll››kk vvee yyookkssuulllluukkBBiirrlleeflflmmiiflfl MMiilllleettlleerr TTaarr››mm vvee GG››--

ddaa ÖÖrrggüüttüü’’nnee ((FFAAOO)),, ggöörree ddüünnyyaa--mm››zz bbuuggüünnkküü nnüüffuussuunn iikkii kkaatt››nn››,,yyaannii 1122 mmiillyyaarr iinnssaann›› bbeesslleeyyeebbiillee--cceekk zzeennggiinnlliikktteeddiirr..

Dünyan›n bugünkü kaynaklar›ve zenginlikleri ile açl›ktan ölen tekbir insan olmamas› gerekiyor. Yineo kaynaklar ve zenginlikler sonucuaç tek bir kifli bile kalmamal›d›r.

Milyarlarca insana yetecek et de,süt de, ekmek de var. Peki bu yal›ngerçe¤e karfl›n neden halen 1 milya-r› aflk›n kifli açt›r?

Ve neden y›lda yaklafl›k 9 mil-yon kifli açl›ktan ölmektedir?

Neden milyarlarca yoksul vard›rdünyada?

Sadece bir y›lda açl›k çeken in-

sanlar›n say›s›nda 100 milyonu afl-k›n bir art›fl olmufltur. Emperyalistkapitalist sistemin ç›plak gerçe¤i veyaratt›¤› tablo budur.

Irak’ta, Afganistan’da, Filis-tin’de halklar› katledenler, öbüryanda sessiz bir katliam› sürdür-mektedirler.

Bu gerçe¤i ne emperyalistleringeliflmifl teknolojileri, ne lüks tüke-tim flovlar› de¤ifltirebilir.

Bir y›lda Türkiye nüfusunun birbuçuk kat› bir nüfusun, a¤z›ndakison lokmalar da al›nm›fl, açl›¤amahkum edilmifltir.

Bu durumu ne kurak geçen üründönemi, ne muson ya¤murlar›, nede seller aç›klayabilir. Açl›¤›n yok-sullu¤un sorumlular› dünyan›n tümzenginliklerini gaspetmifllerdir.

AAffrriikkaa’da açl›¤› en fazla yafla-yan ülkelerden EErrii ttrree’de halk›nyüzde 66’s› açt›r. GGüünneeyy AAmmeerrii--kkaa’’n›n açl›ktan en fazla etkilenenülkesi HHaaiittii ve KKaarraayyiipplleerr’’ddee hal-k›n yüzde 58’i açl›¤› iliklerine ka-dar yaflamaktad›r.

Dünya’da 8866 yyookkssuull üüllkkee kendi-halk› için ürün yetifltiremiyor ve d›-flar›dan alacak paras› yok. Bu ülke-lerin yar›s› Afrika’dad›r.

Avrupa’da ise açl›k ciddi bir so-run haline gelmifltir. Eski Yugoslav-ya’da bugün 2 milyon kiflinin yiye-cek yard›m›na ihtiyac› vard›r.

Emperyalist ya¤ma ve talan öy-lesine boyutludur ki, açl›k ve yok-sulluk içiçe yürümektedir.

Geri b›rakt›r›lm›fl 4433 üüllkkeeddee ya-flayan 558822 mmiillyyoonn kkiiflfliinniinn toplamgelirleri sadece 146 milyar dolar›ancak bulmaktad›r.

Oysa dünya nüfusunun alt›da bi-ri toplam dünya gelirinin % 78’inesahiptir. Dünya zenginlerinin sahipolduklar› servet, onlarca yoksul ül-keye meydan okumaktad›r. Dünya-da en zengin 220000 kkiiflfliinniinn,, zenginli-¤i, mal varl›¤› toplam 11 ttrriillyyoonn ddoo--llaarraa ulafl›yor.

Dünyada 11..22 mmiillyyaarr iinnssaann ttee--mmiizz iiççmmee ssuuyyuunnaa sahip de¤ildir.880000 mmiillyyoonn insan yata¤›na aaçç gir-mektedir. DDüünnyyaa nnüüffuussuunnuunn 33’’ttee

bbiirrii temiz içme suyundan ve yiye-cekten yoksun b›rak›lm›flt›r..

Suyu ve bir parça ekme¤i olma-yan 2 milyar kifliyi emperyalist sö-mürü ve ya¤ma düzeni yaratm›flt›r.Onlar zenginlefltikçe, halk yoksul-laflmakta, yata¤a aç girecek noktayagetirilmektedir.

3 milyar insan yeterli sa¤l›k hiz-meti alamamaktad›r. Kolera, dizan-teri ve di¤er parazit hastal›klar› ne-deniyle halen y›lda 3 milyon insanölmektedir.

Her gün 5 yafl›n›n alt›ndaki 30bin çocuk ölmektedir. Yoksulluk be-raberinde açl›k, hastal›k ve ölümle-ri getirmektedir.

BM Çocuklara Yard›m Fonu(UNICEF) Afrika’da açl›kla yüzyüze gelen 860 bin, 5 yafl alt›ndakiçocu¤un tedaviye ihtiyac› oldu¤unubildirdi. Senegal, Moritanya, Mali,Burkina Faso, Nijer, Nijerya, Çad,Sudan ve Eritre aras›nda en kötüdurumun Nijer’de oldu¤u, burada378 bin çocu¤un beslenmesinin ya-n›nda tedavi edilmesi gerekti¤i debelirtildi.

NNiiyyee aaççll››kk?? YYeetteerriinncceettoopprraakk mm›› yyookk??

Açl›k ve yoksullu¤un gerçek so-rumlusu olan emperyalizmi gizle-mek ve ço¤u zaman da onlar› akla-mak için çeflitli nedenler ileri sürül-müfltür.

Bu nedenlerden biri, dünyadayeterince ekilebilecek topra¤›n ol-mamas› yalan›d›r. Dünyada yeterliekilebilir toprak olmad›¤› için açl›kve yoksullu¤un yafland›¤› iddiaedilmektedir.

Kuflkusuz bu tam olarak gerçe¤iifade eden bir de¤erlendirme de¤il-

AAçç bb››rraakk››llaann,, aaççll››¤¤aammaahhkkuumm eeddiilleenn bbiirrmmiillyyaarr kkiiflfliiddeenn;;

664422 milyonu AAssyyaa vvee PPaassiiffiikkbbööllggeessiinnddee,

226655 milyonu AAffrriikkaa’da,

4422 milyonu LLaattiinn AAmmeerriikkaavvee KKaarraayyiipplleerr’’ddee,,

1155 milyonu eemmppeerryyaalliisstt--kkaa--ppiittaalliisstt ülkelerdedir.

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

7

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 8: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

dir. Emperyalist tekellerin topraksorunu olmakla birlikte bu sorunuyeni-sömürge ülkeler de toprak sa-t›n alarak, kendi çiftliklerini kura-rak, kendi ihtiyaçlar› için üretim ya-parak çözmüfllerdir.

Dünyan›n suyu, topra¤› milyar-larca insan› doyuracak kadar bol veyeterlidir. O nedenle sorun toprak-lar›n az ya da yetesiz olmas› sorunude¤ildir.

Sorun as›l olarak emperyalistpolitikalar›n, ya¤ma ve talan›n, sö-mürünün yol açt›¤› bir sonuçtur aç-l›k ve yoksulluk.

NNiiyyee aaççll››kk?? YYeetteerriinnccee üürreettiimmmmii yyookk??

Emperyalizm, üretimi halk›n te-mel ihtiyaçlar›n› hesaba katarakgerçeklefltirmez. Hangi alanda eldeedece¤i kazanç, hangi alanda kâr›ve sömürüsü daha fazla ise o alanla-ra yat›r›m yapm›flt›r.

Üretim yapt›klar› alanlar tekelle-rin ç›karlar› gözetilerek belirlenmifl-tir. Bu durum elbette halk›n temelihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›nda ciddisorunlara yol açm›flt›r.

Özellikle halk›n temel ihtiyaçla-r› için yeterli üretim yap›lmamas›,fiyatlar›n pahal› olmas› halk›n ihti-yaçlar›n› karfl›lamas› noktas›nda birengeldir.

Açl›¤›n ve yoksullu¤un sorum-lusu o nedenle emperyalist tekeller-dir. Halk›n ihtiyaçlar›n›n karfl›lan-mas›na yönelik üretim yapmayarak,fiyatlar› yüksek tutarak halk›n temelihtiyaçlar›n› karfl›lamas›n›n önünegeçilmifltir.

Dünyan›n insanlara yetmemesidiye bir fley söz konusu de¤ildir.Dünya ve do¤a herkesi besleyecekkadar zengindir. O kaynaklar do¤rukullan›ld›¤›nda yoksullu¤u ortadankald›rmak pekala mümkün olacakt›r

PPaahhaall›› üürrüünnlleerr vvee tteekkeelllleerriinnçç››kkaarrllaarr›› iiççiinn bbuulluunnaannççöözzüümmlleerr

Bugün g›da maddelerinin fiyat-

lar›nda görülen büyük art›fllar›n , s›ks›k zam yap›larak sat›fla sunulmas›-n›n anlam› fludur; halka “siz bunla-r› tüketmeyin” demektir bu.

Yoksul halk bu halde temel ihti-yaç maddelerini, beslenmesi içingerekli olan ürünleri alamamakta-d›r.

Nitekim sadece 22000077 fifiuubbaatt--22000088 fifiuubbaatt aras›ndaki bir y›ll›k dö-nemde milyonlarca yoksulun büyükbölümünün temel g›das› olan ppiirriinn--cciinn fiyat› yyüüzzddee 7744,, bbuu¤¤ddaayy››nn yyüüzz--ddee 113300 artt›.

Onlarca y›ld›r Uluslararas› ParaFonu (IMF), Dünya Bankas› veDünya Ticaret Örgütü geri b›rakt›-r›lm›fl ülkelerin tar›m›na da müda-hale ederek, bir politikay› dayatm›fl-t›r.

Emperyalist tekeller, yeni-sö-mürge ülkelerin ürettikleri ürünlerede müdahale ederek, üretimlerinikahve, pamuk gibi alanlara kayd›r-malar› için bask› yapm›fllard›r.

Hem tekeller istedikleri ürünleriyeni-sömürgelerde ucuza ürettirip,ucuza mal edecekler, hem de temelürünleri ektirmeyerek kendileri sat-maktad›rlar.

Yeni sömürge ülkelerin tar›m›n›“öldüren” empeyalistler, buna kar-fl›l›k kendi tar›mlar›na sa¤lad›klar›devasa desteklerle, dev makinalarlatar›m yapt›lar. Yoksul ülkelerin ihti-yaçlar› olan g›da maddelerini kendi-lerinden almalar›n› , bunun dahaucuza mal olaca¤›n› söylediler.

Örne¤in Mali gibi yoksul bir ül-ke, 380 bin ton pamuk satarken, bu-na karfl›l›k g›da gereksiniminin yüz-de 82’den fazlas›n› sat›n almaktad›r.

Bu yöntemle emperyalist tekel-ler, onlarca ülkeyi hem kendisineba¤lam›fl hem de büyük vurgunlarvurmufllard›r.

Y›llar boyu dayat›lan bu politikaile yoksul ülkelerin temel yiyecekmaddelerini üretmek yerine sat›n al-malar› sa¤lanm›flt›r. Halklar›n› do-yurmak için çok say›da Bat› Afrikaülkesi (Mali, Senegal...) ve Haiti...d›flardan ürün sat›n almak zorundakalm›flt›r.

HHaallkkllaarr›› aaççll››¤¤aa mmaahhkkuummeeddeenn eemmppeerryyaalliizzmmddiirr

Dünya g›da fiyatlar›ndaki bu bü-yük zamlar›n nedenlerinden ikisi,tekellerin spekülasyonlar› ve bioya-k›tlard›r.

G›da al›m-sat›mlar›n›n büyükbölümü muazzam kârlar sa¤layanyedi-sekiz uluslararas› emperyalisttekel taraf›ndan denetlenmektedir.

Nisan ay›nda Dünya Banka-s›’n›n ekonomi uzmanlar›, tar›m fi-yatlar›ndaki patlaman›n yüzde37’sinin kayna¤›nda spekülatifoyunlar›n bulundu¤unu saptam›fl-lard›r.

BM Kalk›nma ve Ticaret Kon-ferans›’na (CNUCED) göre ise spe-külasyonlar›n pay› bu tahminin ikikat›d›r.

Bunlar emperyalist tekellerinoyunlar›d›r. Büyük vurgunlar böylevurulmufl, ayn› zamanda yeni sö-mürgeler kendilerine muhtaç halegetirilmifltir.

Fiyat art›fllar›n›n ikinci nedenibioyak›tlard›r. Beslenme ile ilgilisorunlar›n ciddi boyutlara ulaflt›¤›günümüzde baflta m›s›r olmak üzerebüyük miktarlarda hububat bioyak›-ta dönüfltürülmektedir.

Sadece Amerika’da geçen y›ltoplam hasat›n üçte birine eflit 138milyon ton m›s›r bioyak›ta dönüfltü-rülmüfltür.

Benimsenen hedef ise 150 mil-yar litre bioyak›tt›r. Avrupa Birli-¤i’nde de ayn› e¤ilim mevcuttur.2020’de toplam yak›t tüketimininyüzde 10’unun bioyak›ttan sa¤lan-mas› planlanm›flt›r.

Açlar ve yoksullar için üretmekyerine para içindir herfley. Kapita-lizmin özeti de bu de¤il midir?

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 8

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 9: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Halktan daha fazla fedakarl›k is-tiyorlar.

Et bizim, böcek sizin diyorlar,burjuvalar...

Tüm emperyalistler ve iflbirlik-çileri, halka flükretmesini, sahip ol-duklar›yla yetinmesini ö¤ütlüyor-lar. Hristiyan›, Müslüman› farket-miyor. Ezilenleri yoksullu¤a raz›edebilmek için Hristiyana ‹ncil’i,Müslümana Kur’an› kullan›yor.

EEtt bbiizziimm,, bbööcceekk ssiizziinn!!

Böce¤e r›za göstermeyi ahlakl›-l›k, boyun e¤meyi erdem olarak su-nuyorlar ezilenlere. Yoksullar er-dem diye teslimiyete sar›ld›kça, ka-pitalistler azg›nlafl›yor.

Azg›nlafl›yor, pervas›zlafl›yor veaarrss››zzllaaflfl››yyoorrllaarr..

Açlara “böcek yiyin!” demekaarrss››zzll››kktt››rr..

Cüretlerinin kayna¤›, açlar›n,yoksullar›n bugünkü bölünmüfllü-¤ü, yetersizlikleridir.

EEtt bbiizziimm,, bbööcceekk ssiizziinn!!

Böyle diyor burjuvalar.

Ama bu ars›zl›k, yar›n onlar›vuracak.

Çünkü kapitalistlerin bu ars›z-l›klar›, açlar›n yar›nki öfkesinin, ki-ninin kaynaklar›d›r.

Bu kaynaktan kana kana içecekaçlar. Bu kaynaktan kana kanaiçtikleriyle, zalimden hesap sora-caklar.

Al›nterini gasbedenlerden, yok-sul kan› dökenlerden hesap sora-caklar. Yoksulun kan›na karfl›, zen-ginin kan›n› dökecekler. O an da,küçük burjuvazinin buintikamc›l›k, itirazlar›-na kulak asmayacaklar.

EEtt bbiizziimm,, bbööcceekk ssii--zziinn diyen burjuvalar;kulak verin.

Bu devran hep böy-le gitmeyecek.

EEtt bbiizziimm oollaaccaakk

ççiiffttlliikklleerr bbiizziimm oollaaccaakk!!

üüllkkee bbiizziimm oollaaccaakk!!

***

Emperyalizmin gelir destekleri,micro kredileri, fonlar›, islamc›l›-¤›n fitresine, zekat›na bürünmüfl sa-dakalar›yla birlefliyor ve ortaya,iinnaayyeettllee,, mmeerrhhaammeettllee geçinen birtoplum ç›k›yor.

Ars›zlar, afla¤›l›yor. Hor görü-yor, hakir görüyor, yoksullar› bece-riksizlikle suçluyorlar...

Aç kald›¤›m›z için suçlanaca¤›zneredeyse.

Bunun için, sanki bizim yaram›-za merhem oluyormuflcas›na yuka-r›dan ve üstenci, “böcek yiyin” di-ye buyuruyor kapitalist efendi.

EEtt bbiizziimm,, bbööcceekk ssiizziinn!!

Kabul edecek miyiz afla¤›lama-y›?

Böce¤i kabul edecek miyiz?

Böcek yemek, doymak de¤ildir.

Nas›l olursa olsun, doymak,halklar için do¤ru de¤ildir, ahlakide¤ildir.

AAll››nn ssiizziinn oollssuunn ttüümm bbööcceekklleerr!!

Açl›¤›m›z tek bafl›na bir sorunde¤ildir, açl›k her zaman onlarcabaflka sorunla birlikte sökün edipgelir.

Açl›k, sa¤l›ks›z kalmakt›r. Aç-l›k, bar›nmas›z kalmakt›r. Açl›k veyoksulluk, e¤er önlem al›nmazsa,e¤er barikatlar örülmezse, yozlafl-mad›r. Yozlaflma, fuhufltur, uyufltu-rucudur, bunal›md›r, intihard›r, te-

cavüzdür, halk›n de-¤erlerini kaybetmesidir.

Hepsi böcekle birlikte gelir.

Biz böcek yemeye r›za göster-dikçe, biz böcekli dayatmaya bo-yun e¤dikçe, büyür sorunlar.

EEtt bbiizziimm,, bbööcceekk ssiizziinn!!

diye ars›zca tekrarl›yor burjuva-lar.

Cüretle suratlar›na çarpmal›y›zböceklerini.

Suratlar›na çarpmal›y›z gerekir-se etlerini.

Sonra çekip almal›y›z hakk›m›z›.

Et bizim hakk›m›z.

Ekmek bizim hakk›m›z.

Doymak bizim hakk›m›z.

Adalet bizim hakk›m›z.

Adalet doyurur en iyi insanlar›.

Tüm ezilenleri doyuracak kadaradalet ekme¤i ise ancak, devrimcihalk iktidar›n›n f›r›nlar›nda pifler.

Yoksul da olacak, zengin de di-yene inanma; ya cahildir ya zengi-nin iflbirlikçisi...

Yoksullu¤un olmad›¤› bir düzenvar yeryüzünde. O düzenin ad› sos-yalizmdir.

Orada et de ekmek de halk›nd›r.

Orada iktidar da halk›nd›r.

O yüzden kimse halka karfl› ar-s›zl›k, pervas›zl›k, afla¤›lama yapa-maz, kimse halk› hor ve hakir göre-mez.

‹ktidardayken halk haddine miburjuvalar›n “böcek yiyin” de-mek?!

Böyle buyurdu burjuvalar:‘‘EEtt bbiizziimm,, bbööcceekk ssiizziinn!!’’

Reddediyoruz bbuyru¤unuzu‘Et bizim, eti yetifltiren çiftlik bizim;

çiftli¤in oldu¤u ülke de bizim!

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

9

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 10: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

TAYAD’l›lar; “Tutuklanan 8TAYAD’l› 1 ay sonra serbest b›ra-k›ld›. fiimdi 9 TAYAD’l› tutsak on-lar›nda özgürlü¤ünü istiyoruz” di-yerek yapt›klar› eylemlere devamediyorlar.

‹‹ssttaannbbuull:: 10 A¤ustos günüSütlüce’de bulunan ‹stanbul AKP ilbinas› önünde toplanan TAYAD’l›Aileler, “Hasta Tutsaklar› TecritteÖldürmek Serbest Cenazelerine Ka-t›lmak Suç, Tutuklu TAYAD’l›larSerbest B›rak›ls›n” yaz›l› pankartaçarak, “Hasta Tutsaklar SerbestB›rak›ls›n, Kahrolsun Faflizm Yafla-s›n Mücadelemiz, Tecrite Son” slo-ganlar›yla eylem yapt›lar.

Eylemde TAYAD’l› Aileler ad›-na Cansu Öztürk bir aç›klama yapt›.“Tutsak TAYAD’l›lar AKP demok-rasisinin aynas›d›r” diyen Öztürk,serbest b›rak›lan 8 TAYAD’l› ile ha-len tutuklu kalan 9 TAYAD’l› hak-k›ndaki iddialar›n ayn› oldu¤unusöyledi.

“Biz 9 TAYAD’l› serbest b›rak›-

lana kadar mücadelemize devamedece¤iz” denilen aç›klaman›n ar-d›ndan bir saat oturma eylemi yap›l-d›.

Oturma eylemi boyunca marfllarsöylenip sloganlar at›ld›.

AAddaannaa:: 10 A¤ustos günü TA-YAD’l›lar AKP il binas› önünde bireylem yaparak tutuklanan TA-YAD’l›lar›n serbest b›rak›lmas›n›istediler.

“Hasta Tutsaklar› Tecritte Öldür-mek Serbest Cenazelerine Kat›lmakSuç! Tutuklu TAYAD’l›lar SerbestB›rak›ls›n” pankart›n›n aç›ld›¤› ey-lemde ayn› içerikte önlükler de gi-yildi.

TAYAD ad›na Hasan Özdemirokudu¤u aç›klamada “AKP iktidar›-na sesleniyoruz: Tarihimize bakar-san›z bizi y›ld›ramayaca¤›n›z› veyapt›klar›n›z›n hesab›n› soraca¤›m›-z› göreceksiniz.

Bizler kararl›y›z! Tutuklu bulu-nan 9 TAYAD’l› arkadafl›m›z özgür-lü¤üne kavufluncaya kadar mücade-

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 10

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

� ‹‹ssttaannbbuull AAKKPP,, AAddaannaaAAKKPP,, BBuurrssaa AAKKPP vveeAAnnkkaarraa AAddaalleett BBaakkaannll››¤¤››öönnüünnddee bbuu hhaaffttaa ddaa hheessaappssoorraann oolldduukk!!

� TTuuttuukklluu TTAAYYAADD’’ll››llaarr››nnöözzggüürrllüü¤¤üü iiççiinn ‹‹ssttaannbbuull’’ddaa,,AAnnkkaarraa’’ddaa,, AAddaannaa’’ddaa,,‹‹zzmmiirr’’ddee,, AAnnttaallyyaa’’ddaa,,BBuurrssaa’’ddaa oottuurrmmaa eeyylleemmlleerriiyyaapptt››kk,, iimmzzaa mmaassaallaarr›› aaççtt››kk

� ‹‹ssttaannbbuull SSaarr››ggaazzii’’ddeeTTAAYYAADD’’ll››llaarr››nn öözzggüürrllüü¤¤üüiiççiinn eeyylleemm yyaappaannHHaallkk CCeepphheelliilleerr’’ee ssaalldd››rraannzzuullmmüünn bbeekkççiilleerrii ddiirreenniiflfllleeppüüsskküürrttüüllddüü

� TTAAYYAADD’’ll››llaarr›› zzuullmmüünneelliinnddeenn ççeekkiipp aallmmaakk iiççiinnhheessaapp ssoorrmmaayyaa,, ››ssrraarreettmmeeyyee ddeevvaamm eeddeeccee¤¤iizz..

Tutuklu TTAYAD’l›lar›n SSerbest BB›rak›lmas› ‹‹çin EEylemler Sürüyor

Siz Hukuksuzlukta Israr Ettikçe Biz Daha Çok Adalet ‹steyece¤iz

‹STANBUL-SütlüceAKP Önü

Page 11: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

lemizi sürdürece¤iz” dedi. Ard›n-dan AKP il binas› önünde bir saatlikoturma eylemi yap›ld›.

“Bize Ölüm Yok” ve “Hakl›y›zKazanaca¤›z” marfllar›n›n söylendi-¤i eylemde bir saat boyunca “Tecri-ti Kald›r›n Ölümleri Durdurun, Tu-tuklanan TAYAD’l›lar Serbest B›ra-k›ls›n” sloganlar› at›larak megafon-la yap›lan konuflmalarda AKP’ninhukuksuzlu¤u teflhir edildi.

BBuurrssaa:: 10 A¤ustos günü Fo-mara AKP ‹l Binas› önünde, TA-

YAD’l› Aileler taraf›ndan tutuklu 9TAYAD’l›n›n serbest b›rak›lmas›için bir eylem yap›ld›.

“Güler Zere Onurumuzdur!”,“Mahir Çayan Onurumuzdur!”,“Tutuklu TAYAD’l›lar Serbest B›ra-k›ls›n!”,” Hasta Tutsaklar SerbestB›rak›ls›n!” sloganlar›n›n at›ld›¤›eylemde ayn› içerikte dövizler detafl›nd›.

Eylem okunan aç›klaman›n ar-d›ndan sloganlarla sona erdi.

AAnnkkaarraa:: Sal› günleri AdaletBakanl›¤› K›z›lay Ek Bina önündeoturma eylemi yapan TAYAD'l› Ai-leler, eylemlerine bu hafta da de-vam ettiler.

10 A¤ustos günü yap›lan eylem-de “Hasta Tutsaklar› Tecritte Öldür-mek Serbest! Cenazelerine Kat›l-mak Suç! Tutuklu TAYAD'l›lar Ser-best B›rak›ls›n” pankart› aç›ld› ve“Tutuklu TAYAD'l›lar Serbest B›ra-k›ls›n”, “Hasta Tutsaklar› Katlet-mek Serbest! Anmak Suç!” yaz›l›dövizler tafl›nd›.

Eylemde okunan aç›klamada,“Susmayaca¤›z, y›lmayaca¤›z. Ha-pishanelere atacaks›n›z belki befleronar, daha çok insana ulaflaca¤›z.Siz hukuksuzlukta ›srar ettikçe bizdaha çok adalet isteyece¤iz. Sizhaks›z yere sald›rd›kça, biz dahaçok güçlenece¤iz!” denildi.

Aç›klaman›n ard›ndan oturmaeylemine geçildi. Oturma eylemiboyunca, “TAYAD Tecritle Susturu-lamaz”, “Tecrite Son”, “Güler Ze-re'yi Sahiplenmek Suç De¤ildir”,“Keyfi Tutuklamalara Son”, “TA-YAD'l›lar Serbest B›rak›ls›n”, “Has-

ta Tutsaklar Serbest B›rak›ls›n”,“Adalet ‹stiyoruz” sloganlar› at›ld›.

‹mzalar her geçen ggünço¤al›yor

‹‹ssttaannbbuull TTaakkssiimm:: TutukluTAYAD’l›lar için Taksim Galatasa-ray Lisesi önünde yap›lan oturmaeylemi 4-7 A¤ustos günlerinde desürdü.

Ankara’daki gözalt›lar› halkaanlatan TAYAD’l›lar imza masala-r›ndan duyulan rahats›zl›¤›n› da dilegetirdiler.

Haklar›m›z için mücadele etti¤i-miz için sald›r›yorlar, bu ülkede de-mokrasi olmad›¤› için sald›r›yorlardiyen TAYAD’l›lar 775 kifliden im-za ald›lar.

6 Temmuz günü Devrimci Me-mur Hareketi de önlüklerini giyerekTAYAD’l›lara destek oldular. At›lanher imzan›n önemini anlatan DMHüyeleri bildiriler da¤›t›p imza topla-d›lar.

AAnnkkaarraa:: 8 Temmuz günü An-kara Abdi ‹pekçi Park›’nda, TA-YAD'l› Aileler 3 saatlik oturma ey-lemi yapt›lar.

Eylem boyunca, “Hasta Tutsak-lar› Tecritte Öldürmek Serbest, Ce-nazelerine Kat›lmak Suç! TutukluTAYAD'l›lar Serbest B›rak›ls›n” ve“AKP'nin Güler Zere'yi KatletmesiSerbest! Güler Zere'yi SahiplenmekSuç” yaz›l› pankart aç›k kald›.

Eylemde TAYAD'l›lar›n 53 gün-dür tecritte oldu¤una, hala 9 TA-YAD'l›n›n tutuklu bulunmas›na ra¤-men iktidar›n kimseyi sindiremedi-

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

11

Yürüyüfl

Say›: 229

‹stanbul Sar›gazi’de sald›r›

‹flte AKP'nin hukuku,iflte demokrasisi!

‹stanbul, Sar›gazi'de 11 A¤us-tos günü “AKP'nin HukukundaZulmetmek Serbest Zulme Karfl›Ç›kmak Suçtur! Tutuklanan TA-YAD’l›lar Serbest B›rak›ls›n!”slogan› ile gerçeklefltirilen mefla-leli yürüyüfl sonras›nda sivil po-lisler da¤›lan kitleye sald›rd›.

Halk Cepheliler’in polisleremüdahele etmesiyle geri çekilensivil polisler çevik kuvvet ile ye-niden sald›r›ya geçtiler.

Bunun üzerine Halk Cepheli-ler ana caddeyi trafi¤e kapat›p di-renifle geçtiler. Polis yo¤un bir fle-kilde gaz bombas› kullanarak vehavaya atefl açarak kitleye sald›r-d›. Sald›r› esnas›nda 3 kifli gözal-t›na al›nd› ve yaralananlar oldu.

Polis Demokrasi Caddesi üze-rinde bulunan 1 May›s sergisinede sald›rd›.

ANKARAAbdi ‹pekçi Park›

ADANAAKP Önü

Page 12: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

¤ine, TAYAD'l›lar›n mücadelelerinedevam etti¤ine de¤inildi.

Oturma eyleminde polisler, TA-YAD'l›lar› yak›n çekim yaparak ra-hats›z ettiler.

TAYAD’l›lar polisler hakk›ndasuç duyurusunda bulunacaklar›n›söylediler.

AAnnkkaarraa:: TAYAD’l› Aileler 7Temmuz günü Sakarya Caddesi’ndetutuklanan arkadafllar›n›n serbestb›rak›lmas› için masa açarak imzatoplad›lar.

‹mza masas›n›n aç›lmas›ndan k›-sa bir süre polis gelerek masan›nkald›r›lmas›n› söyledi. TAYAD'l›Aileler ise yapt›klar› eyleme devamedeceklerini söylediler.

Polis yine ‹zmir Caddesi’ndeyapt›¤› gibi uzaktan seyretmek zo-runda kald›. Havan›n ya¤murlu ol-mas›na ra¤men imza masas› 2 saataç›k kald›.

‹‹zzmmiirr:: 5 A¤ustos günü tutuklu9 TAYAD’l›n›n serbest b›rak›lmas›

için imza masas› aç›ld›.

Konak’ta bulunan Eski Sümer-bank önünde aç›lan masada baz› in-sanlar ise TAYAD’l›lar›n sadecemezar ziyareti yapt›klar› ve cenaze-ye kat›ld›klar› için tutukland›klar›nainanamad›klar›n› söylediler.

Masada 110 imza topland›.

AAnnttaallyyaa:: Hukuksuz olarak ha-la tutuklu olan 9 TAYAD’l› için An-talya’da 6-7 A¤ustos günlerindeK›fllahan Meydan›’nda imza toplan-maya devam edildi.

Almanya’daki ›rkç›l›¤a karfl›Türkiye’nin demokratik bir ülke ol-du¤unu anlatan bir kifliye TA-YAD’l›lar›n nas›l tutukland›¤› anla-t›ld›.

Masada 230 imza topland›.

AAddaannaa:: 9 A¤ustos, 10 A¤ustosve 12 A¤ustos günleri TAYAD'l›larÇarfl› Merkezi Çakmak CaddesiKültür Soka¤› önünde imza masas›açt›lar.

TAYAD'l›lar›n önlük ve flapkala-

r›yla imza toplad›klar› masada;"Mahir Çayan'› and›klar› için tutuk-lananlar serbest b›rak›ls›n, GülerZere'nin cenazesine kat›lmak suçde¤ildir, 50-60 yafl›ndaki TAYAD'l›anne-babalar serbest b›rak›ls›n. Hu-kuksuzlu¤a son vermek için sen debir imza ver" denildi.

“Bin mmektup bbin kkitapgönderelim”

Halk Cepheliler 12 A¤ustos gü-nü de, her Perflembe gibi, TAYAD'l›Ailerle dayan›flmak için mektupgönderme eylemlerine devam edi-yorlar.

Ba¤c›lar Tramvay Dura¤› önün-de toplanan Halk Cepheliler "GülerZere'nin Cenazesine Kat›lmak, Ma-hir Çayan'› Anmak Suç De¤ildir Tu-tuklananlar Serbest B›rak›ls›n” pan-kart› ile Mahir Çayan ve Güler Ze-re’nin resimlerini tafl›d›lar.

TAYAD’l›lar›n serbest b›rak›l-mas›n›n istendi¤i aç›klaman›n ar-d›ndan PTT’ye gidilerek mektuplartutuklu TAYAD’l›lara gönderildi.

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 12

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Hasta tutsaklar›n serbest b›rak›l-mas› için her hafta yap›lan eylemle-re devam edildi.

‹‹ssttaannbbuull’da 13 A¤ustos günü yi-ne Taksim Tramvay Dura¤›’ndan Ga-latasaray Lisesi’ne yürüyüfl yap›ld›.“Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur”sloganlar› at›lan eylemde Harran Ay-d›n bas›na bir aç›klama yapt›. Hastatutsak Bekir fiimflek’in hakk›nda dü-zenlenen raporlar olmas›na ra¤menyasalar çi¤nenerek serbest b›rak›lma-

d›¤›n› söyleyen Ayd›n; “‹ktidar› uyar›-yoruz, yasalar›n›za uyun. Bekir fiim-flek”i hakk›nda düzenlenen raporlaradayanarak derhal tahliye edin” dedi.

AAddaannaa’da 7 A¤ustos günüBDSP, Devrimci Proloteya, ESP,Halk Cephesi, ‹HD, ODAK, Emek veÖzgürlük Cephesi hasta tutsaklar içineylem yapt›lar. ‹nönü Park› giriflindeyap›lan eylemde “Hasta TutsaklarSerbest B›rak›ls›n, Tecrite Son!” pan-kart› aç›ld›, “Tecritti Kald›r›n Ölümle-

ri Durdurun, Hasta Tutsaklar SerbestB›rak›ls›n ”sloganlar› at›ld›.

Eylemde yap›lan aç›klamada; ha-pishanelerin insanl›k d›fl› durumun-dan bahsedilerek 72 kiflilik KarataflKad›n Hapishanesi’nde 320 kiflininbulundu¤u vurguland›. Eylemde, ha-pishanelerde yap›lan “sessiz” imha-n›n sorumlular›n›n peflini b›rakma-yacaklar› vurguland›. Eylemin ar-d›ndan Çarfl› Merkezi’nde toplu birflekilde “Hasta Tutsaklara ÖzgürlükMücadelemize Sen de Kat›l!” bafl-l›kl› bildiri da¤›t›ld›.

AAnnkkaarraa’da 13 A¤ustos günüYüksel Caddesi’nde “Hasta Tutsak-lar Serbest B›rak›ls›n” pankart›ylaeylem yap›ld›. Eylemde okunanaç›klamada; hasta tutsaklar› sahip-lenmenin demokratl›k de¤il, insan-l›k sorunu oldu¤una de¤inildi. UfukKeskin'e uygulanmas› gereken teda-vinin uygunlanmad›¤›ndan da bah-sedilen eylem “Adalet istiyoruz” ta-lebiyle sona erdi. Eyleme 35 kifli ka-t›ld›.

Hasta Tutsaklar ‹çin Eylemler Sürüyor

‹‹SSTTAANNBBUULL

Page 13: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

‹flbirlikçi AKP iktidar›;

uu Hasta ttutuklularasahip çç›kt›klar› iiçin;Katledilen ttutuklular›ncenazelerini oomuzlad›klar›için; AAKP’denhapishanelerde kkatledilen309 ttutuklunun hhesab›n›sorduklar› iiçinTAYAD’l›lar› ttutuklad›

uu Tutsak TTAYAD’l›laraÖzgürlük iisteyenTAYAD’l›lara AKPsald›rmaya ddevam eediyor

uu TAYAD’l›laraözgürlük mmücadelesiniengelleyemezsiniz

Sald›r›yorlar, direniyoruz, gözal-t›na al›yorlar... Boflalan yeri doldu-ruyoruz... Yine sald›r›yorlar, direni-

yoruz, gözalt›na al›yorlar... Boflalanyeri yine dolduruyoruz... Ve bir kezdaha sald›r›yorlar, direniyoruz, gö-zalt›na al›yorlar... Ve biz yine dire-nifl mevzimizi bofl b›rakm›yoruz...

AKP’nin polisi TAYAD’l›larasald›rmaya devam ediyor. Bask›yla,terörle, TAYAD’l›lar› susturamazs›-n›z. TAYAD ülkemizde demokratikmücadelenin onurudur. TAYAD’›sahiplenmemizi engelleyemezsiniz.

Üç kez de¤il, 33 kez sald›r›n, heryerde TAYAD’l›lar› görmeye de-vam edeceksiniz. Yalanlar›n›z›, sah-tekarl›¤›n›z›, katliamc›l›¤›n›z› yüzü-nüze çarpmaya devam edece¤iz.

AKP’nin polisi, tutsak TA-YAD’l›lara özgürlük için 3 A¤us-tos’ta Ankara ‹zmir Caddesi’ndeimza masas› açan TAYAD’l›larasald›rd› ve imza masas›nda durandört kifliyi, üç otobüs dolusu polisgözalt›na ald›. Gözalt›na al›nanlar›nyerini baflka TAYAD’l›lar ald›. ‹mzamasas› tekrar aç›ld›. Üç otobüs do-lusu iflkenceci polis yine sald›rd›TAYAD’l›lar›n imza masalar›na.Ayn› gün üç TAYAD’l› daha gözal-

t›na alnd›. Ertesi gün 4 A¤ustos’taTAYAD’l›lar ayn› yerde yine imzamasas› açt›lar. Polis yine sald›rd›.Yine gözalt› ve TAYAD’l›lardan ye-ni masalar...

AKP’nin polisi san›yor ki, ifl-kencelerle, gözalt›larla, tutuklama-larla TAYAD’l›lar› sustururum.

SUSTURAMAZSINIZBunu y›llard›r deniyorsunuz. TA-

YAD’l›lara ilk kez sald›rm›yorsunuz.‹lk kez gözalt›na al›nm›yor, ilk keztutuklanm›yoruz. Linçlerle sustur-maya çal›flt›n›z TAYAD’l›lar›, sustu-rabildiniz mi? Abdi ‹pekçi Park›’ndaoturma eylemi yapmalar›na izin ver-mediniz. Çad›r açan TAYAD’l›larasald›rd›n›z. Gözalt›na ald›n›z, tutuk-lad›n›z... Neyi baflard›n›z? TA-YAD’l›lar›n oturma eylemini engel-leyebildiniz mi? Tarihe bir direnifldestan› yazd› TAYAD’l›lar. Her türlüsald›r›lar›n›za ra¤men tam 1230 günsüren bir direnifl destan› yaratt›lar.

Onun için diyoruz ki; sald›r›lar›n›zboflunad›r. AKP iktidar›n›n çaresizli-¤idir. AKP’nin polisinin acizli¤idir.

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

13

Yürüyüfl

Say›: 229

Demokratik mücadele, ›srar ve kararl›l›kt›r!

33 Yafl›ndad›r..Ege köylülerinden-dir. Bergama köylü-lerinin Siyanürcüflirket Eurogold’akarfl› mücadelesi sü-recinde mücadeleile tan›flm›flt›r. Ber-gama köylülerin

devrimcilerle birlikte verdi¤imücadele onun devrimcilereolan sempatisini art›rd›.

1995 y›l›nda Buca Hapisha-nesi’nde yaflanan katliamda flehitdüflen Turan K›l›ç’›n akrabas›d›r.Bu katliam düzene öfkesini bü-

yüttü ve müca-deleye kat›ld›.Daha sonra de-mokratik mü-cadele içerisin-de yer ald›. On

y›llard›r haks›zl›klara karfl› mü-cadele edenlerin yan›nda, müca-deleyi omuzlayanlardan biridir.

Ege bölgesinde demokratikmücadele içerisinde defalarcagözalt›na al›nd›, iflkence gördü.Tecrite karfl› mücadele içerisin-de yer ald›. Hasta tutsaklar›nserbest b›rak›lmas› için yap›lan‹zmir’deki eylemlerin hementamam›nda bulundu. Do¤ançayYard›mlaflma ve Dayan›flmaDerne¤i Baflkan› iken gözalt›naal›nd›. Bu gün tüm bunlardandolay› tutsak.

Seçkin, geçmiflten beri devrim-cileri tan›r sahiplenirdi.Tecriti tutuk-lanan arkadafllar›ndan iyi tan›yordu.Babas› demokrat bir trafik polisidir.Bu nedenle sürekli sürgünlerle kar-fl›laflm›flt›r. ‹lk kez 2007 1 May›s’›n-da Taksim’e girmek için ‹stanbul’agelir. Keyfi tutuklamalar›n yo¤un-laflt›¤› dönemde Ankara’dad›r ve okadar bask›ya ra¤men sürdürülen çal›flma-lardan etkilenir. Kendisi de devrimcilefltik-ten sonra defalarca gözalt›lara maruz kal-m›flt›r. Ankara’da gençli¤in akademik- de-mokratik mücadelesinde yer alan DEV-GENÇ’lilerden biridir. Tecrite karfl› müca-deleyi yükseltti¤i, düzenin istedi¤i gençler-den olmad›¤› için tutuklanm›flt›r.

Tutsak TTAAYYAADD’’ll››ddaannBiri: Seçkin Aydo¤an9Tutsak TTAAYYAADD’’ll››ddaann

Biri: Dursun Göktafl9

Page 14: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

AKP, devrimci tutsaklar› sürgün--lerle teslim almay›, kolektif üretim--lerini bitirmeyi deniyor. Bunun içinde tutsaklardan bir k›sm›n› ayr› ayr›yerlere sürgün ediyor. ‹ki ay içindeiki kez sürgün edilen fleker hastas›Ufuk Keskin için TAYAD'l› Aileler,10 A¤ustos günü ‹stanbul TaksimTramvay Dura¤›'nda eylem yapt›lar.

Eylemde, "Hapishanelerde Sür--gün Sevklere Son. Tecrit ve ‹flken--ceye Son" pankart› açan TAYAD'l›Aileler ad›na Lerzan Caner bir aç›k--lama yapt›. fieker hastas› Ufuk Kes--

kin'in diyet uygulamas› gerekti¤iniancak idarenin ›srarla diyetini en--gelledi¤ini söyleyen Caner aç›kla--mas›nda, "Ufuk Keskin önce hapis--haneler aras›ndaki sevk iflkencesiile, sonra da diyeti verilmeyerek öl--dürülmeye çal›fl›l›yor. Çünkü UfukKeskin bir devrimci. Düflüncelerin--den vazgeçmiyor, teslim olmuyor.

Bunun için de bask›lara maruzkal›yor. Tip 1 hastas› olarak uzunyollar› kald›ramayaca¤› bilindi¤ihalde onlarca saatlik sevkler yap›l›-yor. Ufuk Keskin iktidar›n yalanlar›-

n› parçalayan onlarca tutsaktan biri-dir.” dedi. Caner’in ard›ndan sözalan Ufuk Keskin’nin babas› TA-YAD'l› Fahrettin Keskin, o¤lu dufl-tayken gardiyanlar›n hücresine giripsürgün edildi¤ini, do¤ru dürüst eflya-lar›n› bile alamad›¤›n› söyleyereko¤lunun çekti¤i sa¤l›k sorunlar›n›anlatt›. Eylem "Sürgün SevklereSon, Sohbet Hakk› Uygulas›n, Tecri-te Son" sloganlar›yla sona erdi.

TAYAD’l›lar 12 A¤ustos günüise ‹stanbul Sultanahmet Park›’ndabir eylem yaparak; Ufuk Keskin’eneden diyetinin vermedi¤ini sordu-lar. Bolu F Tipi Hapishanesi’ndeKeskin’e verilmesi gereken diyetyemeklerinin verilmedi¤i belirtileneylemde, hapishane doktorunun dabu konuda bir fley yapmad›¤› söy-lendi.

Eylemin ard›ndan Sultan AhmetAdliyesi’ne gidilerek; Bolu F TipiHapishanesi’ndeki görevli doktorhakk›nda suç duyurusunda bulunul-du.

Sürgün Sevklere Son!

A¤›r hapis cezas›almak, a¤›rlaflt›r›lm›fltecrit için gerekçeyap›l›yor

K›r›kkale F Tipi Hapishane--si’nde tutsak Gökhan Gündüz yaz--d›¤› mektubunda yaflad›klar› ko--

flullar› anlatt›. ‘96 Ölüm Orucu gazisi Ali Teke’nin Wer--nicce Korsakof hastal›¤›ndan kaynakl› sa¤l›k problemleriyaflad›¤›n› söyleyen Gündüz; bir de a¤›rlaflt›r›lm›fl müeb--bet oldu¤undan kaynakl› hücre statüsünün daha da a¤›r--laflt›r›ld›¤›n› belirtti.

“‹çlerinde Ali Teke'nin de oldu¤u a¤›rlaflt›r›lm›fl mü--ebbet statüsündeki hükümlülerin tümünün havaland›rmahaklar› da gaspedildi. Art›k günde yaln›zca bir saat ha--valand›rmaya ç›kabiliyorlar. Günün geri kalan›n› iseyaklafl›k 8 metrekarelik hücrede geçirmek zorunda b›ra--k›ld›lar” diyen Gündüz, bunun insan› diri diri tabutagömmek oldu¤unu belirtti.

Siyasi tutsaklar›n bilinçleriyle bu zulmün üstesindengeleceklerini söyleyen Gündüz, adliler için ise durumunfarkl› olaca¤›n›, intiharlara sürüklenmenin, ruhen sakatkalman›n yak›n birer tehdit oldu¤unu vurgulad›.

Karatafl Hapishanesi’nde1 yata¤a 5 tutsak düflüyor!

72 kiflilik kapasitesi olan Adana Karatafl Kad›n Ha--pishanesi’nde 320 kad›n kal›yor.

1 yata¤a 5 kifli düflüyor. Bu insanlar›n kalacak yeri,yata¤› yok. Ve hapishane “a¤z›na kadar” doldurulmufldurumda. Bilinçili olarak sürdürülen bu politika ile tut--saklar bu tür sorunlarla u¤raflt›r›l›yor, programl› bir ya--flam sürdürmeleri engellenmek isteniyor.

Ayr›ca mevsimin en s›cak aylar›nda sürdürülen su ke--sintileri de hastal›klara davetiye ç›karmakta.

Kanser Hastas› Tutsak NurettinSoysal Yo¤un Bak›mda

Doktorlar›n “6 ayl›k ömrü kald›” dedi¤i lenf kanseritutsak Nurettin Soysal yo¤un bak›mda. Diyarbak›r D Ti--pi Hapishanesi’nde kalan Soysal fenalaflarak Dicle Üni--versitesi T›p Fakültesi’nde yo¤un bak›ma al›nd› .

Kan yetmezli¤i olan ve enfeksiyon kapt›¤› belirtilenSoysal’›n hapishanede tedavi görmesi imkans›z. Kan de--¤erleri düfltü¤ü için beyaz kana ihtiyac› olan Soysal’a,hastaneye gelen yak›nlar› kan verdi. Soysal, her gün bi--raz daha ölüme yaklafl›yor.

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 14

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 15: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

11--)) TTEECCRR‹‹TTEE KKAARRfifiIIMMÜÜCCAADDEELLEE PPLLAATTFFOORRMMUU,,hapishanelerde on y›ld›r uygulananve yüzlerce tutsa¤› katleden tecritzulmüne karfl› güçlerimizi birlefltir-mek amac›yla kurdu¤umuz bir plat-formdur.

De¤iflmez bir kural gibidir:Emekçi halk› teslim almak isteyenemperyalistler ve iflbirlikçileri, ön-ce tutsaklara sald›r›r.

Çünkü devrimci tutsaklar,emekçi halk›n öncüleridirler. Haya-t›n çeflitli alanlar›nda halk›n müca-delesini örgütlerken tutsak edilmifl-lerdir.

Tutsaklar› savunmak, emekçihalk›n mücadelesini savunmakt›r.Tutsaklar› savunmak, umutlar›m›z›,gelecek düfllerimizi yaflatmakt›r.

Ülkemiz devrimci hareketi, tut-saklar›na böyle bakm›fl veTKMP'yi de bu anlay›flla örgütle-mifltir.

22--)) TTEECCRR‹‹TTEE KKAARRfifiIIMMÜÜCCAADDEELLEE PPLLAATTFFOORRMMUU'nun bileflenlerinden biri olan Odak çev-resi, bu anlay›fla uygun davranma-yarak, 17 May›s'ta, platformun di-¤er bileflenlerine gönderdi¤i bir"mail"le, platformdan ayr›ld›¤›n›aç›klad›.

Tecrite karfl› mücadele ve birlikciddiyet ve sorumluluk gerektirir.Odak'›n bu ayr›lma biçimi ciddiyet-ten ve sorumluluktan uzakt›r. Ayr›l-ma aç›klamas›n› "mail"le gönder-mesi, platformdan ayr›lmas›n› ge-rektirecek elefltirileri varsa bunlar›platformda tart›flmas› gerekirken,ya da en az›ndan platformda dilegetirmesi gerekirken platforma gel-meden böyle bir aç›klama yapmas›platforma karfl› yaklafl›m›n›n so-rumsuzlu¤unu ve ciddiyetsizli¤inigösterir. Mail üzerinden gönderdi¤i

aç›klama sonras›nda platformumu-za davet edilmifl, aç›klama yapmas›istenmifltir. Ancak bu sorumlulu¤uda göstermemifltir.

Odak platformun kuruluflundanitibaren toplant›lara düzensiz kat›-larak, son aylarda hiç kat›lmayarak,yap›lan ça¤r›lar› cevaps›z b›rakarakplatforma yönelik ciddiyetsiz vesorumsuz bir yaklafl›m sergilemifl-tir.

Ayr›lma gerekçesi olarak önesürdü¤ü gerekçeler, platformu bire-bir ilgilendirmeyen gerekçelerdir.Bu gerekçeleri öne sürerek ayr›l-mas› ve de platformun kuruluflun-daki tart›flmalar› unutarakTKMP'nin bir ihtiyac›n ürünü ola-rak de¤il de "iyi niyetler" sonucukuruldu¤unu söyleyebilmesi plat-forma, tecrite karfl› ortak mücadele-ye nas›l bakt›¤›n› göstermektedir.

33--)) TTEECCRR‹‹TT,, tutsaklar› örgüt-süzlefltirmeyi, bireycilefltirmeyi,emekçi halktan, içerideki ve d›flar›-daki yoldafllar›ndan koparmay›amaçlar.

Tecrite Karfl› Mücadele Platfor-mu, teslim alma ve tecrit politikas›-na karfl›, tutsaklar› sahiplenmeninifadesidir.

Tecrite Karfl› Mücadele Platfor-mu, Cezaevleri Merkezi Platfor-mu'na paralel olarak kurulmufl vebu anlamda da içeride ve d›flar›datecrite karfl› mücadeleyi birlefltir-meyi de amaçlam›flt›r.

Her iki platformun kuruluflu ge-çen y›l (2009) 29 Temmuz'da ka-muoyuna aç›klanm›flt›r. O gündenbu yana geçen her gün, hapishane-lerde yaflanan her geliflme, her ikiplatformun gereklili¤ini ve zorun-lulu¤unu göstermifltir.

Tecrit politikas›, tüm hapishane-lerde sürdürülmektedir. 2000- 2009

aras›nda hapishanelerde katledilentutsak say›s› 309'dur. Geçti¤imizbir y›l içinde de hapishanelerdekitecrit iflkencesi sürmüfltür. Hastatutsaklar üzerindeki imha politikas›sürmüfltür.

‹flte bu koflullarda tecrite karfl›mücadelede, tüm ilerici, devrimci,demokrat güçleri birlefltirmek dahada artan bir zorunluluktur.

Birlik demek, anlaflt›¤›m›z nok-talar› öne ç›karmak, anlaflamad›¤›-m›z, farkl› düflündü¤ümüz noktala-r› anlaflt›klar›m›z›n gerisine çek-mektir.

Tecrite karfl› mücadele, tümdevrimci, ilerici, demokrat güçlerinüzerinde anlaflabilece¤i bir konu-dur.

Bu anlamda, Odak'›n Platformu-muzdan ayr›ld›¤›n› emekçi halk›-m›za duyururken, tutsa¤› olan tümdevrimci demokrat güçlere de plaf-formumuza kat›lma ça¤r›s› yap›yo-ruz.

Ça¤r›m›z, Odak'› da kapsamak-tad›r.

Tecrite karfl› mücadelede so-rumlu olmak, ciddi olmak, tecritiparçalamak hedefine sahip olmakkofluluyla, herkes bu mücadeledeve bu platformda yer alabilir.

44--)) DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹TTUUTTSSAAKKLLAARR,, halk›n öncüleri

olarak, en büyük bedelleri ödeyen-ler olarak, tecrit alt›nda inançlar›n›,ideolojilerini koruyarak bizlere di-renilebilece¤ini gösterenler olarak,onurumuz, de¤erimizdir.

Onlara sahip ç›kma sorumlulu-¤unu üstlenmeye devam edece¤iz.

1 A¤ustos 2010

TTeeccrriittee KKaarrflfl›› MMüüccaaddeellee PPllaattffoorrmmuu

Tutsaklara Sahip Ç›kmak, Devrimcilerin Ortak Sorumlulu¤udur! Tecrite Karfl› Mücadele Platformu'nu Bölmeyelim, Güçlendirelim!

Odak'›n TKMP'den Çekilmesi Hakk›nda Aç›klama:

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

15

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 16: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Paflabahçe Devlet Hastanesibahçesinde kurdu¤u çad›rda 8 Tem-muz’dan beri direnen Türkan Al-bayrak’›n direnifl çad›r›na 9 A¤ustosgünü sabaha karfl› saat 05.30’da po-lis ve zab›ta taraf›ndan bir sald›r›düzenlendi. Gece saatlerinde 40 ki-flilik bir ekiple direnifl çad›r›ndaki 2kifliye sald›ran zab›talar sald›r›daTürkan Albayrak’›n çad›r›, pankart-lar›, dövizleri ve eflyalar›n›n tümü-nü gasbettiler. Çad›r›n›, pankartlar›-

n› korumaya çal›flan Türkan Albay-rak yerlerde sürüklendi ve aya¤› vekolundan yaraland›, pansuman› ya-p›ld›. Su fliflesinde bulunan içme su-yu dahi yere döküldü. Türkan Al-bayrak’a, direnenlere kinleri bu ka-dar fazlayd›…

Çevik kuvvet, zab›ta, hastanegüvenli¤i bekleyiflini sürdürürkençal›nan çad›r, pankart ve dövizleryenilendi. Saat 14.00’te direnifl pan-kart› tekrar as›ld›. Saat 14.30’da za-b›ta ve polisler bir kez daha sald›r-d›lar. Türkan Albayrak ve deste¤egelen arkadafllar›n›n karfl› koymas›üzerine yaflanan direniflte polis, 1May›s mahallesinden deste¤e gelenUmut Kavak ile Deniz Kavak isim-li gençleri gözalt›na ald›.

Sald›r›n›n ard›ndan destekler deço¤ald›. 3 otobüs çevik kuvvet poli-si gözda¤› için hastane bahçesindegünboyu beklerken, bir kez daha di-renifl çad›r› ve pankartlar yenilendi,yerlerine as›ld›.

Türkan Albayrak, sald›r› günüyapt›¤› aç›klamada direnifle taham-mülsüzlü¤ün boyutunu anlat›rken:

"fiiflede suyum vard›, onu da döküpgitttiler" diyordu. "Direniflime de-vam ediyor, ayn› yere, kilim serdimoturuyorum, flimdi çad›r kuraca¤›z"sözleriyle direnifl kararl›l›¤›n› belir-ten Türkan Albayrak'› emekten yanatüm güçleri direnifliyle dayan›flma-ya ça¤›rd›.

““DDiirreennmmeeyyee ddeevvaammeeddiiyyoorruumm””

Paflabahçe Devlet Hastanesiönünde gece gündüz tek bafl›na di-renen temizlik iflçisi Türkan Albay-rak’›n direnifline yönelik 9 A¤ustosgünü yap›lan sald›r›y› protesto et-mek için hastane önünde eylem ya-p›ld›. 10 A¤ustos günü düzenleneneylemde Türkan Albayrak aç›kla-may› okuyarak direniflini ve iflindenat›lma sürecini anlatt›.

Albayrak aç›klamas›nda bu kor-kunun nedeninin ne oldu¤unu sora-rak hastanenin baflhekimine yönelik“Baflhekim koltu¤unuz mu gidiyor?Yoksa duydu¤unuz iflçilerin ayakseslerimi sizi korkutuyor?” diyesordu.

“Ben tüm bask›lara zulümlerekarfl› direnifl çad›r›nday›m!” diyenAlbayrak tüm ayd›n ve demokratla-r›n direnifle destek olmas›n› istedi.

Türkan Albayrak’›n düzenledi¤ieyleme Halk Cephesi, Devrimci ‹fl-çi Hareketi, ÇHD, D‹SK Emekli-Sen 2 Nolu fiube, Tüm Bel-SenAnadolu Yakas› fiubesi, MücadeleBirli¤i, Demokrasi ‹çin Birlik Hare-keti, Halkevleri, Sodap, TürkiyeBirleflik ‹flçi Sendikas›, Al›nteri veköfle yazar› Ece Temel Kuran kat›la-rak dayan›flmada bulundular.

Türkan Albayrak’›n Direnifl Çad›r›na Sald›r› ve Cevap:

“Tüm bask›lara, zulümlerekarfl› direnifl çad›r›nday›m!”

“Getirin benim masam›,getirin çad›r›m›,cesaretiniz varsa gidinkaçak villalar› y›k›n,sahili iflgal edenmasalar› y›k›n, yokde¤il mi onlar› y›kmayacesaretiniz. Yok,h›rs›zlar oldukça sizvars›n›z.”

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 16

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 17: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Direniflin 227. GGünü27 gün, bu kadar zamand›r bur-

day›m inanam›yorum. Dirençli vedireniflçi oldu¤umu bilirdim bu ka-dar›n› ben bile tahmin edememifl-tim. Daha çok 27 günler deviririmben burda ÜZÜLÜN DÜfiMANLA-RIM.

... Bu sabah telefonuma bak›n-ca Rusya’dan bir mesaj gördümflöyle yazm›fl direniflimi destekle-yen, "Güç hakl›l›kt›r, güç meflru-luktur, güç eflit ve özgür bir yaflam›savunmakt›r" bu mesajla ben son-suza kadar direnirim.

... Biraz önce ambulans harçmakinas›n›n çekilmesini bekledi.Bütün sa¤l›kç›lar bilirler ki insanhayat› için 1 saniye bile önemlidir.Nas›l bir idaredir insan hayat›n› hi-çe sayar, bu idarenin içinde hekim-ler de var. ...

Direniflin 228. GGünü... Saat 10.00, yan›mda bir zab›-

ta... Çad›r› kald›rmaya gelmifller,ellerinde flikayet dilekçesi ile. "Kal-d›ramazs›n›z” diyorum. Zab›ta ko-nuflman›n siniriyle "kald›raca¤›m"dedi. O anda çad›r›n önüne geçtim,"kald›rtmayaca¤›m! Gidin sahili ifl-gal edenleri kald›r›n, zenginleri kal-d›r›n, hastane bahçesini iflgal edenkafeteryay› kald›r›n" dedim. "BizBüyükflehir Belediye Baflkanl›¤›’n-dan geliyoruz, keser kald›r›r›z, ça-d›r›n›z zarar görmesin" dediler."Belediye baflkan› buraya gelsin"dedim. Polis yaklaflt› ellerinde emiroldu¤unu söyledi. Ayn›s›n› polisede söyledim.

Bu arada çad›r›n etraf› dolmayabafllad›, her yerden insanlar gelme-ye bafllad›. Gazeteciler, Paflabah-çe'liler, Okmeydan›'ndan gençler,iflçiler geldiler doldu çad›r›n etraf›.... Telefonlar›m susmad› tüm gün.Cumhuriyet gazetesi, Dicle HaberAjans›, Birgün, Evrensel çad›rageldiler.

... ‹ncirköy camiinin karfl›s›nda-ki bal›kç› ve çay satan kafeteryadireniflçi oldu¤um için çay paras›n›almad›. Sahiplenmek bunun ad›.Do¤ru yapan sahiplenilir...

Direniflin 229. GGünüBu sabah sakin, ne olaca¤› bel-

li olmaz. Rahats›z hastane idaresi,zab›talar, polisler kald›ramad› çad›-r›.

... Pir Sultan Abdal Derne¤i zi-yaretime geldiler, bas›n aç›klamas›yaparak iflten at›lmam› protestoedip direniflimi desteklediklerinisöylediler.

... Bombal›dere'li gençler u¤ru-yor, Fevzi Çakmak Lisesi mezunla-r› olarak. Gençler bana direnifliminne kadar hakl› bir zeminde oldu¤u-nu tekrar hat›rlat›yor. ...

Direniflin 330. GGünüDireniflin 30. günü günlüklerine

zab›ta ve polisler sald›r›da elkoydu-lar...

Direniflin 331. GGünüSabah 05.00’te çad›r›ma bask›n

oldu. Korkudan o saati seçmifller,40 kifli, 2 kifliye bask›na gelmifller.Bizim karfl› koymam›za ra¤mensald›rd›lar. Arkadafl›mla beni yer-lerde sürüklediler. Termosumu al-m›fllar, suyumu dökmüfller, özel efl-yalar›m›, kitaplar›m›, defterlerimihepsini ald›lar gittiler. ... Hurdadanald›¤›m masay› da götürdünüz. La-z›m m›? Halk›n s›rt›ndan kazand›¤›-

n›zla al›nmasan›z›“ b e n i mm a s a mdireniflci-lerin” beno masay›ne emek-lerle koy-dum buraya, ogasp etti¤inizmasa yaln›z benimde¤il, bu ülkenin tüm direnenleri-nin. Getirin benim masam›, getirinçad›r›m›.

... O çevik kuvvet de burada,nas›l korkudur bu, düzenin korku-su, tek kiflilik bir iflçi eylemi bileonlar› korkutuyor.

... Bilgesu Erenus gelmiflti Pazargünü, bana getirdi¤i pikeyi de ald›-lar. Nuray Mert yazm›fl köflesindebeni bugün. ...

Direniflin 332. GGünü...... Ö¤len yap›lacak olan bas›n

aç›klamas›yla ilgili son haz›rl›klar›yapt›k. ... Ziyaretçiler gelmeyebafllam›flt›. Telefon susmuyordu.Saat 12.00 olmadan Ece TEMEL-KURAN geldi ziyarete, benim içinçok önemliydi onun gelmesi.

... 12:30’u geçiyordu bas›naç›klamas› yap›ld›. ... Bas›n aç›kla-mas›ndan sonra Cumhuriyet mu-habiri fiule KÖKTÜRK ile ropörtajyapt›k. Kanal B geldi haber yap-maya, epey süre çekim ve ropörtajyapt›lar. ...

Direniflin 333. GGünü Direniflin 33. Günü, ramazan’›n

ilk günü. Bunun arkas› bayram,ben çad›rday›m. Müslümanl›¤›ylaövünenler ben gerçekleri söyledi-¤im için sokaktayken, onlar yalansöyledi¤i yetim kul hakk› yedi¤iiçin koltuklar›nda.

... Zab›talar ald›klar› çad›r›m›,pankart›m›, dövizlerimi, masam›,özel eflyalar›m›, kitaplar›m›, günlü-¤ümü, ziyaretçi defterimi, BilgesuERENUS’un getirdi¤i pikeyi kendiarabalar›yla 14: 40’da getirdiler.Direnen kazan›r bunu herkes görü-yor. Sabaha karfl› sald›r›yla ald›kla-r› direniflin eflyalar›n›, ö¤len s›ca-¤›nda kendi elleriyle getirmek zo-runda kald›lar. Do¤ru yolday›m.

Direnifl Günlü¤ü:

“Ben çad›r› yine kuraca¤›m.Bin kere alsan›z, bin kere

kuraca¤›m. fiu anda bekliyoruz çad›r

yerinde, doluyor buras›, hembenim destekçilerim hem de

polis taraf›ndan.Çevik kuvvet de burada,

nas›l korkudur bu, düzeninkorkusu, tek kiflilik bir iflçi

eylemi bile onlar› korkutuyor.Çevik kuvvet bekliyor, biz de

bekliyoruz. Çad›r›m›z› kurmakiçin ben buraday›m, ifle geridönünceye kadar buradan

ayr›lm›yorum.”

Direniflleri büyütelim 17

15 A¤ustos2010

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 18: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

YYüürrüüyyüüflfl:: Eylemineiki oldu sald›r›yorlar. Niye

sald›r›yorlar? Sald›r›lar› nas›l de-¤erlendir iyorsu-nuz?

TTüürrkkaann AAllbbaayy--rraakk:: Sald›r›lar do¤-ru yolda oldu¤umugösteriyor. Rahat-s›z oluyorlar art›kiyice. Kamuoyuyart›ld›, onlar›nüzerinde kamuoyu-nun bir bask›s› var.Birde Tabibler bir-li¤ine verdi¤imiz

flikayet dilekçesi var Baflhekim yar-d›mc› ile ilgili, ondan savunma iste-mifller onun etkisi var. Do¤ru yolda-y›m o yüzden sald›r›yorlar.

YYüürrüüyyüüflfl:: Mesela daha önceTEKEL iflçilerinin direnifline de sal-d›r›lm›flt›. Bu sald›r›lar› izlemiflmiydiniz? O zaman ne düflünüyor-dunuz?

TTüürrkkaann AAllbbaayyrraakk:: Çatlak sesistemiyorlar onlar›n düzenine karfl›gelen hiçbir fley istemiyorlar. Dü-zenlerine karfl› gelen bir olayda sal-d›r›yorlar, mualefeti y›ld›rmaya ça-l›fl›yorlar.

Üzülmüfltüm, sald›racaklar›n›zaten ilk geldikleri zamanda düflün-müfltüm. Yani da¤›t›lacaklar›n› on-lar› zorlayacaklar›n›, ordan kald›r-mak için u¤raflacaklar›n› ta geldik-leri zaman düflünmüfltüm. Sald›r-d›klar› zamanda çok flafl›rmad›m as-l›nda. Ama üzücü bir durum sonuç-ta. O karda k›flta so¤ukta, so¤uk sututulmas› iflte gaz bombas›yla sal-d›rmalar› üzücüydü.

YYüürrüüyyüüflfl:: Sald›r›dan sonra sizidestekleyenlerin tav›rlar› ne oldu?

TTüürrkkaann AAllbbaayyrraakk:: Destekle-yenlerin tavr› k›zmayd›, tepki verdi-ler çad›r›n pankarlar›n al›p götürül-mesine, sonra üzüldüler baz›lar› isesevindi çad›r›n al›p götürülmesineiçerden.

Birinci sald›r›da yan›mda Nev-zat vard›. Nevzat› tavr›da bir karfl›koyufltu yani beraber kar›fl› koyduk,burda çal›flanlar ise hiçbiri d›flar›ç›kmad› hiçbirini görmedik. Sadcepolis ve zab›ta vard›.

‹kinci sald›r›da ise direnifle des-tek için gelenler vard› yan›mda, sal-d›r›ya beraber karfl› konuldu. Polis-leri afla¤›ya kadar indirdik hepsiburdad› zaten zab›ta ve polis. Afla¤›-ya kadar indirdik ama 2 tanede gö-zalt› verdik tabii.

Sald›r›da daha sonra pankart›m›-z› sökmeye çal›flt›la ama alamad›lardirendi¤imiz için.

YYüürrüüyyüüflfl:: Görülüyor ki direnifletkisini gösterdikçe sald›r›lar artma-ya bafllad›. Sald›r›lara ra¤men bun-dan sonras› için ne düflünüyorsu-nuz?

TTüürrkkaann AAllbbaayyrraakk:: Yani sald›r›-lar bekledi¤im bir fley zaten benim.Yani sald›r›lar benim direniflimi y›l-d›ramaz, benim direniflim sürüyortaleplerim yerine gelinceye kadar.

Bir baflka sald›r› daha ilkleri na-s›l karfl›lad›ysak di¤erlerinide öylekarfl›layaca¤›z. Ayr›ca bir baflka sal-d›r›da ö¤le ya da akflam yapacakla-r›n› düflünmüyorum yine sabahakarfl› yapacaklard›r sald›r›y›. Dire-niflimi sürdürece¤im.

Türkan Albayrak (Direniflçi PaflabahçeDevlet Hastanesi Temizlik ‹flçisi):

“Sald›r›lar do¤ru yoldaoldu¤umu gösteriyor”

YYüürrüüyyüüflfl:: Tür-kan Albarak'›n dire-niflini nas›l de¤er-lendiriyorsunuz?

NNeevvzzaatt fifiaahhiinn::Türkan Albayrak’›ndireniflini tafleronsistemine karfl› birdirenifl olarak görü-yorum. Çünkü tafle-ronluk sistemi sen-dikas›zl›k ve daha

fazla yoksullaflt›rmay› getirdi¤i içinbu direnifl asl›nda sadece TürkanAlbayrak’›n de¤il bütün emekçile-rin sahip ç›kmas› gerekti¤ine inan›-yorum.

YYüürrüüyyüüflfl:: Direnifl Paflabahçe'dene kadar biliniyor, direnifl hakk›ndahalk içinde yorumlar neler?

NNeevvzzaatt fifiaahhiinn:: fiimdi buras› Pa-flabahçe’nin tek hastanesi oldu¤uiçin genel de halk burda toplan›yor.Bugüne kadar ben hiç olumsuz yön-

lerini görmedim direnifle karfl›. Yay-g›n bir flekilde de biliniyor, imzavermeye de geliyorlar. Desteklerinisunuyorlar yani.

YYüürrüüyyüüflfl:: Sizin bu konuda netür deste¤iniz oluyor?

NNeevvzzaatt fifiaahhiinn:: Bu konuda bizimdeste¤imiz elimizden geldi¤i kadargece nöbette kal›yoruz. Yine günboyu burda kal›yoruz PaflabahçeKültür Derne¤i olarak ve Halk Cep-hesi olarak.

Yiyecek içecek konusunda yar-d›mlar›m›z oluyor, onlar› temin edi-yoruz ailelerden olsun iflte çevre-mizden. Bu konuda yan›nda olaca-¤›z Türkan Albayra¤›n, sonuna ka-dar da destekleyece¤iz.

Nevzat fiahin (Paflabahçe Kültür Derne¤i

Baflkan›): “Bu direnifl tafleronsistemine karfl› bir direnifltir”

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 18

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 19: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Bugüne kadar yüzbinlerceemekçi iflinden at›ld›. Nerede ifl bu-laca¤›, nas›l yaflayaca¤› sorulma-dan, yaz k›fl demeden kap›n›n önü-ne kondu emekçiler.

Kuflkusuz iflten at›lan her emek-çi direnmedi, direnemedi, hakk›n›arayamad›. Kimi kabullendi, kimidirenifli göze alamad›. Ama büyükço¤unlu¤u örgütsüz oldu¤u, diren-meyi bilmedi¤i için direnemedi.

‹flten at›lmas›n› kabul etmeyipdirenenlerden biri oldu TTüürrkkaann AAll--bbaayyrraakk.. Tek kifli olarak bafllad›¤›direniflini sürdürürken, bugüne ka-dar çeflitli sald›r›larla karfl›laflt›. De-nilebilir ki, direnifl ve sald›r› iç içe,birlikte yafland› bu süre içinde.

Tek kkifli aama ddireniyor!Haks›zl›¤a u¤ram›fl, iflten at›lm›fl

bir emekçinin hele tek bafl›na sür-dürdü¤ü bir direnifl san›l›r ki, hasta-ne idaresini, zab›tay›, polisi bu ka-dar çok “ilgilendirmesin”, “kayg›-land›rmas›n”!...

AAmmaa ttaamm tteerrssiinnee,, hhaassttaannee iiddaarree--ssiinnddeenn ppoolliissee,, ppoolliisstteenn zzaabb››ttaallaarraazzaabb››ttaaddaann sseennddiikkaayyaa kkaaddaarr zzuullüümmddüüzzeenniinniinn ttüümm bbeekkççiilleerrii,, iiflflbbiirrlliikkççii--lleerrii,, bbuu ddiirreenniiflfltteenn rraahhaattss››zz oolldduullaarr,,kkaayygg›› dduuyydduullaarr..

Devlet, karfl›s›nda yüzlerce iflçi-nin sürdürmüfl oldu¤u bir direniflvarm›fl gibi tüm kurumlar› ile dire-nifli k›rmak için seferber oldu.

Sa¤l›k-‹fl sendikas›, kendi üyesiolan TTüürrkkaann AAllbbaayyrraakk’›n direnifli-nin yan›nda yer almas› gerekirken,direnifle karfl› ç›km›fl, kendi üyesi-nin u¤rad›¤› haks›zl›¤a ortak olmufl-tur. Sendika, direndi¤i için kendiüyesini “terörist” olmakla ithamederek direnifl k›r›c›l›¤› yapt›.

Hastane idaresi, TTüürrkkaann AAllbbaayy--rraakk’›n hastane bahçesinde çad›r ku-rarak direnifle bafllamas›n› hazme-demeyerek daha bafl›nda direnifli

tecrit ederek, bo¤mak için yalanlar-la sald›r›ya geçti.

‹flten att›klar› hiçbir emekçi di-renmemeli, direnifli ile örnek olma-mal›d›r.

Daha bafltan Türkan Albayrak’›ndirenifli emekçiler taraf›ndan des-teklenmesin diye TTüürrkkaann AAllbbaayy--rraakk’›n “terörist” oldu¤u yalanlar›ile karalama kampanyas› yürüttüler.Hastane bahçesinde arkadafllar›ylasigara içen kad›n temizlik iflçilerihakk›nda “fuhufl yap›yorlar” diye-rek ahlaks›zca yalanlar söyleyip ka-ralamalar yapt›lar.

Yalanlarla direnifli karalamaya,emekçileri ahlaks›z söylentiler ilekuflatmaya, bölmeye çal›flt›lar. Ya-lanlarla emekçilere yapt›klar› bask›-lar›, iflten atmalar› gizleyeceklerdi.

Hastane idaresi, direniflin baflla-mas›yla birlikte TTüürrkkaann AAllbbaayy--rraakk’› emekçilerden, tecrit etme ça-balar›n› h›zland›rd›.

‹lk ifllerinden biri daha önce acilservise bakan kameray› direnifl ça-d›r›na çevirerek, kamera ile korkuyaratmaya çal›flmas› oldu. Direniflibir yandan 24 saat izlerken, di¤eryandan da kamera ile direnifle des-tek olacak emekçileri tehdit ettiler.Bir emekçi, kamera konusunda flun-lar› söylüyordu; “Kamera TürkanAbla için kuruldu, yani bizden biri-ni gördü mü ifline son vermesi için.”

Hastane idaresi, direnifle destekolmalar› durumunda emekçilere “ifl-ten atar›z” tehditleri ile yetinmedi.Albayrak bunlara da de¤iniyor.

“‹flçilerle ba¤›m› koparmak içinidareciler flirinlik yap›yor. Baflhe-kim, iflçilerle beraber kafeteryadaçay içiyor, mucize bu benim iflçi ar-kadafllar›m için. Düne kadar ayn›yemekhaneyi paylaflam›yorlard›...”

Emekçileri “adam yerine” koy-mayan idare birdenbire emekçilere“de¤er vermeye” bafllad›. Elbette bu

direniflin gücüydü. ‹dare emekçilerdireniflin yan›nda yer almas›n diyebir süre sonra iflten ataca¤› emekçi-lere “adam gibi” davran›yordu.

Direnifl ilerledikçe bu kez çad›r›kald›rmak için polis ve zab›tay› ha-rekete geçirdiler.

Yoketmeye ççal›flt›klar›emekçilerin uumududur

“Direnmeliyim iflçiler için, ka-d›nlar için, çocuklar için. Benim ül-kemin kad›nlar› da altm›fl›ndadimdik yürüsün.” diye direndi¤inisöylüyordu TTüürrkkaann AAllbbaayyrraakk..

Hakl› olmak, yaln›z olmad›¤›n›bilmek elbette onun direniflini bü-yütüyor. Sald›r›lar› bu bilinç veinançla püskürtüyor.

Devlet ise “tek kiflilik direnifl”demeden, sald›rmaya, karalamaya,her arac› direnifle karfl› kullanmayaçal›fl›yor.

Devlet, emekçilerin umudunuyok etmek istiyor. Emekçilere umuttafl›yan, umudu diri tutan, yol göste-ren hemen herfleyi ezmeye, bo¤ma-ya, tecrit etmeye çal›fl›yor. O neden-le, nas›l olsa “tteekk kkiiflfliilliikk” direnifldiye bakm›yor.

Zulme karfl› direniflin sürdü¤üher yerde, devlette o direnifller ör-nek olmas›n, emekçiler buradan güçalmas›n diye flafl›rt›c› ölçüde tümgücüyle sald›r›yor.

Direnifl, emekçilere örnek olma-mal›d›r! Devletin en büyük korkula-r›ndan birisi budur. Direnifl örnekolursa, yar›n yüzlerce, binlerce yeniTürkan Albayraklar ç›kacakt›r. Dev-let, direnen de¤il, bafl e¤en emekçi-ler istiyor. Direnifli o nedenle k›r-mak, etkisizlefltirmek istiyorlar.

Tek kifli de olsa,korkular› direnifltir!

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

19

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 20: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 20

Hukuku halktan kaç›rmak adaletsizli¤in ilan›d›r!AAddaalleett!!

Mu¤la'da 11 May›s'ta polis taraf›n-dan katledilen üniversite ö¤rencisi fier-zan Kurt'un katledilmesi davas›n›n 9A¤ustos’ta görülecek olan duruflmas›fierzan’›n ailesine, avukat›na haber ve-rilmeden bir gün önce görülerek davaEEsskkiiflfleehhiirr’’ee ssüürrüüllddüü..

Davalar› sürgün etmek, devletinhalka karfl› iflledi¤i katliamlarda oli-garflinin mahkemelerinin s›k s›k bafl-vurdu¤u bir yöntemdir.

Mesela daha önce Gazi katliamdavas›n› Trabzon’a sürmüfllerdi. 16-17 Nisan katliam davas›n› Kayseri’ye,U¤ur Kaymaz’›n infaz davas›n› Eski-flehir’e sürmüfllerdi.

fierzan Kurt’un davas›n›n da Eski-flehir’e kaç›r›lmas› ayn› politikan›nürünüdür.

DDeevvlleett hhuukkuukkuu hhaallkkttaann nneeddeennkkaaçç››rr››rr??

Çünkü infazlarda, katliamlarda su-çüstü yakalanan devlettir. Ve devletin“terörist” diye katletti¤i kifliler halktaraf›ndan sahiplenilmektedir. Katli-am davalar› devletin katliamlar›n›n

tart›fl›ld›¤›, sorguland›¤› davalara dö-nüfltürülmektedir. Devletin katliamc›-l›¤› teflhir edilmektedir.

Oligarflinin mahkemeleri ise katil-leri yarg›layaca¤› yerde katilleri akla-man›n, katliamlar› gizlemenin yollar›-n› ar›yor.

Onun için katliam davalar›n› ola-y›n geçti¤i yerden yüzlerce kilometreuzakl›ktaki bir mahkemeye sürüyor.Hukuku halktan kaç›r›yor.

HHuukkuukkuunn hhaallkkttaann kkaaçç››rr››lldd››¤¤››yyeerrddee aaddaalleett oolluurr mmuu??

***

“Çürük eelma” dde¤il, “elma bbahçesi”

Polis, düzenin tarifine göre ““ggüü--vveennlliikk”” gücüdür. Adalet mekanizma-s›n›n ilk basama¤›nda da onlar vard›r.Ama ilk basama¤›n haline bak›n.. 30Temmuz’da ‹stanbul’da, fiiflli, Bak›r-köy, Beykoz ve Befliktafl’ta düzenle-nen operasyonlarda 69 kifli “rüflvet çe-tesi” kurmaktan gözalt›na al›nm›flt›.

Bu 6699 kkiiflfliinniinn 2233’’üü ppoolliissttii.. Ayn› ope-rasyonun devam› olarak 8 A¤ustos’ta40 kifli daha gözalt›na al›nd›. Bu 4400 kkii--flfliinniinn 1188’’ii yyiinnee ppoolliissttii.. ‹çlerinde emni-yet amiri de var.

Y›llard›r bu tür olaylar için “mün-ferit” dendi. “Çürük elma” dendi.“HHeerr kkuurruummddaa,, hheerr yyeerrddee tteekk tteekk ççüü--rrüükk eellmmaallaarr çç››kkaarr,, bbüüttüünn bbiirr kkuurruummssuuççllaannaammaazz”” diyerek polisin suçlar›örtbas edildi.

Hay›r, ne “münferittir”, ne de me-sele “çürük elma” meselesidir. Çürü-menin boyutu elmalarla de¤il, elmabahçeleriyle ifade edilebilir ancak.‹ki, üç, befl polis de¤il söz konusuolan. Uyuflturucudur, kumard›r, fu-hufltur, h›rs›zl›kt›r, kad›n ticaretidir,rüflvettir... akl›n›za gelebilecek hertürlü pisli¤in, namussuzlu¤un alt›ndangüruh halinde polisler ç›kmaktad›r.Polis teflkilat›n›n en tepesinden en alt-taki memuruna kadar bu pisli¤in için-dedirler. Oligarflinin adalet mekaniz-mas› bunlardan olufluyor. Buradanadalet ç›kar m›?..

Bas›ndan:ÜM‹T ALAN

KÖfiE YYAZILARI

BUGÜNLERDE EEN HHAYS‹-YETL‹ KKÖfiE HHANG‹S‹?

11 AA¤ustos 22010, BBirgün

Bir y›l› aflk›nd›r bu köfleden sesle-niyorum. Burada konsept gere¤i, med-yam›z›n ve köfle yazarlar›n›n hallerinede¤indim... Elimden geldi¤ince teflhiretmeye, dilim döndü¤ünce anlatmayaçal›flt›m... Bugün de bir köfleden sözedece¤im. Ama her zamankilerden bi-raz farkl›. O köflede sadece ‘haysiyet’var. Orada ana ak›m medyam›z›n gö-remedi¤i fleyler var. Bence flu s›ra Tür-kiye’nin en haysiyetli köflesi oras›. Buhafta Köfle Vuruflu’nu oradan kullan-mak istiyorum.

(...)

TEK BBAfiINA B‹R KKÖfiEDETürkan Albayrak Paflabahçe Devlet

Hastanesi’nde 5 y›ld›r temizlik iflçisiolarak çal›fl›yordu. Günün birinde ken-dilerini çal›flt›ran tafleron firma, “ihbar,k›dem tazminatlar›m›z› ald›k, y›ll›kizinlerimizi kulland›k” yaz›l› olan birtaahhütname imzalatmak istedi. Tür-kan Albayrak ve arkadafllar› kendileri-ni çal›flt›ran tafleron firman›n sözlefl-mesini imzalamak istemediler. Bununüzerine ayn› anlama gelen, ama üstübiraz daha kapal› baflka bir sözleflmesunuldu. Baz› iflçiler çaresiz imzalad›.Albayrak ve 10 arkadafl› imzalamad›ve iflten at›ld›lar. Bunun üzerine Tür-kan Albayrak çal›flt›¤› hastane önündetek bafl›na direnifle geçti. O köfleciktebir çad›r kurdu ve haklar›n› kazananakadar oradan ayr›lmayaca¤›n› ilan etti.Tek bafl›nayd› ama bunu tüm iflçi arka-dafllar› için yapt›¤›n› söylüyordu. ‹steryandafl, ister candafl olsun di¤er köfle-lere kurulmufllar›n pek umrunda de¤il-di tabii bu.

...

MEDYAMIZDAN UTANDIM!

Türkan Albayrak’›n bir ay› aflk›nzamand›r sürdürdü¤ü direniflin medya-ya yans›mas› oldukça zay›f. Gazeteler-den Birgün, Cumhuriyet ve Evrenselgazeteleri haber yapm›fllar. Hem de birkaç kere, ama yetmemifl iflte. Bir de pa-zartesi günü Hürriyet gazetesinde Nu-ray Mert biraz de¤indi o kadar. NurayMert’ten sonra yazanlar ço¤alacakt›r.“Senin konseptin köfle yazarlar›, senniye yazd›n?” diye soracak olursan›z,Türkan Albayrak benimle birlikte tümköfle yazarlar›na tam bir ayd›r durma-dan mail at›yor, art›k utand›¤›m içinderim. Birileri yazmad›¤›ndan, dahaçok konuflulmad›¤›ndan. O yüzden buhaftal›k al›flt›¤›n›z gibi köfle yazarlar›yok Köfle Vuruflu’nda. Çünkü bir ka-d›n, o köflede yaln›z bafl›na direniyor.O köfle, Türkiye’nin en haysiyetli kö-flesi. Gitmeseniz de, gelmeseniz de,yazmasan›z da öyle.

Page 21: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Burjuvazinin düzenini kutsal ha-le getiren burjuva anayasas›, bugü-ne kadar önümüze hep tek anayasamodeli olarak kondu.

Sanki anayasalar kutsal ve de-¤ifltirilemez hukuk metinleriymiflgibi propagandas› yap›ld›. Burjuva-zinin anayasalar›, “tüm halk›n ana-yasas›” olarak lanse edildi.

Anayasalar›n kutsall›¤› ve halk›nonlara dokunamamas›, yasalara ge-çirilmifltir. 12 Mart ve 12 Eylül’defaflist cuntalar›n askeri savc›lar› ta-raf›ndan devrimcilere karfl› aç›landavalar›n temelini “mmeevvccuutt aannaayyaa--ssaann››nn tteeddbbiirr,, ttaa¤¤yyiirr vvee iillggaass››”” -bo-zulmas›, ortadan kald›r›lmas› içinyürütülen çabalar- oluflturuyordu...

Anayasalar kuflkusuz tek bafllar›-na hiçbir zaman ba¤›ms›z, dokunul-maz, kutsal, s›n›flar üstü hukuk me-tinleri olmad›lar. Yeri geldi yenidenyap›ld›lar. De¤ifltirildiler, ekler ya-p›larak sürdürüldüler. Hatta kimizaman çöpe at›ld›lar. Ve tarihin çöp-lü¤ü oldu yerleri.

AAnnaayyaassaallaarr vvee ss››nn››ffssaall nniitteellii¤¤ii Anayasalar›n içerikleri her za-

man s›n›fsald›. Bunu daha iyianlamak için anayasan›n neanlama geldi¤ine k›saca da ol-sa de¤inelim.

Anayasalar sözlük anla-m›yla; “Bir devletin yönetim biçimi-ni belirten, yasama, yürütme, yarg›-lama güçlerinin nas›l kullan›laca¤›-n› gösteren, yurttafllar›n kamu hak-lar›n› bildiren temel yasa, kanuniesasi, teflkilat› esasiye kanu-nu”dur...

Daha genel bir tan›mla anayasa,tüm yasalar›n “ana” yan›n›, temeli-ni oluflturmakta, yasalara bu yan›y-la da yön vermektedir.

Anayasalar›n bir baflka özelli¤ide, hukuki hiyerarfli bak›m›ndan üstyasa olarak görülmesidir. Tüm ya-salar bu yasaya uygun olmak zorun-dad›r. Anayasa bir yerde, sistem aç›-s›ndan genel bir s›n›r çizerek, bu s›-n›r›n d›fl›na ç›k›lmas›n› da engelle-me rolü üstlenir.

Ayr›ca Anayasa, bir araya geti-rilmifl, düzenlenmifl bir kurallar bü-tünü olarak da tan›mlanmaktad›r.

Unutmayal›m ki bir anayasa, birdevletin iflleyiflini, devlet-halk iliflki-sini, devlet kurumlar›n›n nas›l çal›-flaca¤›n› düzenlemektedir. O ülke s›-n›rlar› içinde yaflayanlar›n haklar›-n›n neler oldu¤unu anlatmaktad›rayr›ca.

Tüm bu kurallar y›¤›n›, bir baflkagerçe¤i de ortaya ç›kar›r. Her ana-yasa, iktidar›n kimde, hangi s›n›f yada s›n›flar›n elinde oldu¤unu dagöstermektedir.

Zira iktidarda hangi s›n›f ya das›n›flar varsa, o anayasa o s›n›f›nanayasas›d›r. Anayasa kimin anaya-sas›ysa, kurallar da ona göre, o s›n›-f›n ç›karlar›na göre biçimlendirilir.

Herhangi bir anayasay› ele al›p,inceledi¤imizde, kabaca o devletinniteli¤ini ç›karmak mümkündür. Oanayasaya bakarak, o ülkede faflist

bir yönetim mi, burjuva demokrasi-si mi ya da bir halk demokrasisi mioldu¤unu, pekala ç›karabilmekmümkündür.

Anayasalar ayn› zamanda iiddee--oolloojjiikk bbiirr bbeellggee niteli¤i tafl›makta-d›r. ‹deolojik belgedir, çünkü ikti-darda kim varsa, anayasa da onundamgas›n› tafl›maktad›r.

Anayasa tart›flmalar› söz konusuoldu¤unda Lenin'in flu sözü durumuaç›klayacak yal›nl›ktad›r;

“Anayasalar, yapmaz, yarat-maz, yaln›zca varolan› saptar.”

Bir iktidar, önce bir anayasa ya-p›p her fleyi ona göre düzenlemez.Tersine, önce bir iktidar ç›kar orta-ya, o iktidar egemenli¤ini sürdür-mek için çeflitli ad›mlar atar. Bu hal-de fiili durumlar oluflur. O fiili duru-mun anayasas›n› yapar iktidarlar.

Anayasa var olan›n, fiili duru-mun üzerine oturur. Örne¤in HalkCephesi’nin haz›rlad›¤› AnayasaTasla¤› tart›fl›lmaktad›r. Ancak bu-nun hayata geçirilmesi, söz konusuanayasa tasla¤›n›n flu veya bu bü-yüklükte bir kitle taraf›ndan kabuledilmesiyle mümkün olmaz. Buyetmez. Halk Anayasas›’n›n hayatbulmas› için, mücadelenin muzafferolmas› ve devrimci bir halk iktidar›kurulmas› gerekir.

AAnnaayyaassaallaarr nnaass››ll vveenneeyyee ggöörree ddee¤¤iiflflttiirriillddii??

Anayasalar›n tarih sahnesineç›kmas›n›n ilk örne¤i olan 11779911AAnnaayyaassaass››,, zaman içinde bir çokde¤iflikli¤e u¤rad›; anayasalar›niçerikleri, biçimleri, yap›l›fl yöntem-leri bir çok de¤iflikli¤e u¤rad›.

Anayasalarda yap›lan düzenle-melerin niteli¤i; dönemlere, s›n›fçat›flmas›na, iktidar›n niteli¤ine gö-re belirlendi. Anayasalar s›ralad›¤›-m›z nedenlerle, kapsam olarak ge-

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

21

Yürüyüfl

Say›: 229

Hangi anayasakimin için yap›ld›?

Burjuva Anayasas›’ndan Halk Anayasas›’na

22

GGeeççeenn ssaayy››ddaann!!....Yaz› dizimizin ilk bölümünde

anayasalar›n burjuva devrimlerleortaya ç›kt›¤›n› belirtmifl ve ilkyap›lan anayasalardan söz etmifl-tik.

Yine Osmanl› ‹mparatorlu¤udöneminde anayasac›l›k hareket-lerinin niteli¤ine, ilk Osmanl›Anayasas›’n›n nas›l yap›ld›¤›nade¤inmifltik...

Page 22: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

niflledi ya da darlaflt›r›ld›.

Bat› Avrupa’da oluflturulan, ana-yasalara ““kkllaassiikk aannaayyaassaa””lar ad›verildi. Burjuva demokrasilerindesiyasal yaflam›n çerçevesi ““kkllaassiikkaannaayyaassaa””larla çizildi.

Ayr›ca o güne kadarki anayasalararas›nda da az›msanmayacak kadarbüyük biçimsel farkl›l›klar vard›. Ör-ne¤in ‹ngiltere'deki burjuva demok-rasisi, klasik anlamda yaz›l› bir ana-yasas› olmamas›yla bir çok burjuvademokrasisinden ayr›l›yordu.

Keza Amerikan Anayasas›’n›nda kendine özgü bir yan› vard›.Amerikan Anayasas› iç savafl orta-m›nda flekillenmesi nedeniyle di¤erkapitalist ülkelerin anayasalar›ndanbiçimsel farkl›l›klar içermekteydi.

Ortaya ç›kt›¤› koflullar ve yap›l›flbiçimleri farkl› olsa da, tüm anaya-salar›n ortak bir noktas› vard›. Hep-sinin temelinde, burjuvazinin ege-menli¤inin temel al›nmas› vard›r.

EEzziilleennlleerriinn iillkk aannaayyaassaass››11.. EEmmppeerryyaalliisstt PPaayyllaaflfl››mm SSaavvaa--

flfl›› sonras› anayasalarda da kimi de-¤iflimler yafland›. Emperyalist savaflsonras›nda Alman, Avusturya-Ma-caristan, Osmanl› imparatorluklar›ve Rus Çarl›¤› y›k›ld›.

Feodalizmin y›k›lmaz denilen ensald›rgan ve güçlü kaleleri y›k›lm›fl-t›. Bu durum kaç›n›lmaz olarak tümsiyasal ve toplumsal yaflama yans›-makta gecikmedi.

Nitekim Rusya d›fl›nda bu ülke-

lerde burjuvazinin egemenli¤i pe-kifltirildi. Rusya’da ise 11991177 BBüüyyüükkEEkkiimm ssoossyyaalliisstt ddeevvrriimmii iillee bbiirrlliikktteemmiillyyoonnllaarrccaa iinnssaann vvee ddüünnyyaa hhaallkk--llaarr›› yyeennii bbiirr aannaayyaassaayyllaa ttaann››flfltt››..

‹deolojik anlamda kayna¤›n›Marksizm’den alan bu yeni anaya-sa, ezilenlerin iflçilerin, köylülerin,tüm Sovyet halk›n›n egemenli¤ininifadesi olan bir anayasayd›. 11779911 y›-l›ndan bu yana, tam 112266 y›l sonrailk kez ezilenler kendi egemenlikle-rini ilan etmifl ve anayasalar›n› dayapm›fllard›.

‹kinci paylafl›m savafl› öncesi,‹talya ve Almanya da faflist iktidar-lar kendi anayasalar›n› yapt›lar...

‹kinci paylafl›m savafl› sonras›ise emperyalizmin egemenli¤ininparçalanmas› ve faflistlerin yenilgisiile birlikte Do¤u Avrupa ülkelerindeHHaallkk DDeemmookkrraassiilleerrii kuruldu. Buülkelerde k›sa zamanda Halk Ana-yasalar› yap›larak, bu anayasalarlayönetilmeye bafllad›lar.

Emperyalizmin yeni-sömürgesiolan ülkelerde ise anayasalar burju-va demokrasilerinden, klasik faflistülkelerin anayasalar›ndan ve sosya-list anayasalardan etkilenmelerleyap›lsa da as›l olarak ka¤›t üstündekald› bu düzenlemeler.

Sürekli faflizmin oldu¤u bu ülke-lerde ka¤›t üstündeki haklardan sözedilirken, anayasan›n varl›¤› ayn›zamanda demokrasicilik oyunununbir parças› haline getirilerek, halk›oyalayacak bir araca dönüfltürüldü.

Yeni sömürge ülkelerde bir yan-dan bol keseden hak ve özgürlüklerda¤›tan anayasalar yap›l›rken, öteyandan halka yönelik sald›r›lar ek-silmeden sürdürüldü.

AAnnaayyaassaa yyaappmmaakk,, ““yyeenniibbiirr ddeevvlleett”” kkuurrmmaakktt››rr!!

Kuflkusuz hiçbir neden yokkenyeni bir anayasa yap›lmaz. O ne-denle ço¤unlukla yeni bir anayasay›gerekli k›lan bir zorunluluk vard›rortada.

Unutulmamal›d›r ki, yeni biranayasa yapmayla, kurulan yeni bir

devletin kuruluflu ço¤u zaman içiçegeçmifltir. Örne¤in, Osmanl› ‹mpa-ratorlu¤u’nun y›k›nt›lar› üzerindeverdikleri Kurtulufl Savafl› ile yenibir devlet kuran Kemalistler iktidar-lar›n›n hemen bafl›nda yeni bir ana-yasa yapt›lar.

Onun içindir ki, devlet kurmak,yeni bir anayasa yapmakt›r bir bak›-ma. Yeni anayasa demek, ilk ifl ola-rak yürürlükte olan hukuk düzeniniy›karak, yerine iktidar›n s›n›fsal ya-p›s›na uygun bir hukuk düzeni kur-makt›r.

Yine de her zaman anayasa de¤i-fliklikleri bu biçimiyle yap›lmad›.Anayasa de¤iflikli¤inden söz edildi-¤inde akla iki yol gelmektedir.

BBiirriinncciissii;; Niteli¤iyle, biçimiylevar olan anayasadan tümüyle farkl›bir anayasa yapmak.

‹‹kkiinncciissii;; yürürlükte olan anaya-san›n kimi maddelerini de¤ifltirerekanayas›n›n özüne dokunmamak bi-çiminde olmaktad›r. Bugün AKP’-nin 12 Eylül faflist anayasas›n›nözüne dokunmay›p, 19 madde ile s›-n›rl›, yapt›¤› de¤ifliklik gibi.

Anayasa de¤ifliklikleri konusun-da at›lan bu ad›mlara bakarak, birin-ci yöntem için anayasay› “yenidenyapmak” deyimini kullanabiliriz.

‹kinci kullan›lan yöntem için ise“tadilat” yapmak demek yanl›fl ol-mayacakt›r.

Hangi yöntem izlenirse izlensinyeni bir anayasa yapmak için önce-ki düzenin icazeti ve izni d›fl›ndakurulmufl bir meclis gerekmektedir.

Anayasay› yapacak olan bu mec-lise “kurucu meclis” ad› verilmek-tedir.

Ülkemizde, 2277 MMaayy››ss 11996600 y›-l›ndaki askeri darbe sonucu olufltu-

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 22

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

FFaaflfliisstt ccuunnttaann››nn ddeemmookkrraassiissii!!11998822 AAnnaayyaassaa oylamas›nda oy pu-

sulalar› d›flardan kolayca görülecekbiçimde fleffaf yap›lm›flt›.

Cunta bu “aayyrr››nntt››yyaa”” bile dikkatetmiflti.

Anayasaya ““hhaayy››rr” oyu verecek bi-rinin zarf›ndaki ““hhaayy››rr”” pusulas› ko-layca d›flardan görülebilecekti.

Sand›klar› iflgal eden polis ve askergücü aras›nda kimse “hhaayy››rr”” oyu ver-meye cesaret edemesin, korkuyla “eevveett”kullans›n diye yap›ld› tüm bunlar.

Page 23: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

rulan MMiillllii BBiirrlliikk KKoommiitteessii,anayasa haz›rl›klar›n›n kendile-rinin de kat›laca¤› bir KurucuMeclis’te sürdürülmesini, sonrada anayasa tasla¤›n›n referan-duma sunulmas›n› istemiflti. Buamaçla KKuurruuccuu MMeecclliiss 66 OOccaakk11996611''de aç›ld›.

Bu dönem haz›rlanan anaya-saya iliflkin olarak, darbeyi ya-panlar›n kendi içlerinde de çe-flitli tart›flmalar yafland›.

Toprak a¤alar›n›n, tekelciburjuvazinin aleyhine olabile-cek her madde, egemenlerinmeclisteki temsilcileri taraf›n-dan engellendi.

27 May›s Anayasas›, içindekimi ilerici ö¤eleri bar›nd›rsada, halk bu anayasan›n haz›rla-n›fl sürecinin d›fl›nda b›rak›ld›.

99 TTeemmmmuuzz 11996611’de halko-yuna sunulan anayasa, oylama-ya kat›lanlar›n %% 6611,,55''ii taraf›n-dan kabul edilerek, yürürlü¤egirdi.

Yine 1122 MMaarrtt’’ta, 1961 Ana-yasas›’n›n “halka bol geldi¤i”düflüncesiyle tekellerin karfl›ç›kt›¤› kimi maddeleri ay›kla-narak, yerine faflist maddeler iledolduruldu.

Faflist cunta, mücadeleningeliflmesinden anayasadaki ki-mi haklar› sorumlu tutmufl, onedenle 1961 Anayasas›’na sa-vafl açm›flt›.

Emperyalizmin ve tekellerinistekleri do¤rultusunda as›l ola-rak 1122 EEyyllüüll ffaaflfliisstt ccuunnttaass›› ilebirlikte 1961 Anayasas› ortadankald›r›lm›fl, yerine 11998822 ffaaflfliissttaannaayyaassaass›› yap›lm›flt›r.

1982 Anayasas› cunta tara-f›ndan oluflturulan bir kurulaadeta ›smarlanm›fl, sonra dagöstermelik olarak “halk›n ona-y›”na sunulmufltur.

Türkiye tam 28 y›ld›r, 7 Ka-s›m 1982’de halka “onaylat›lan”anayasa ile yönetilmektedir.

Sürecek...

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

23

Yürüyüfl

Say›: 229

Ka¤›t üüstünde kkalan hhaklarde¤il, ggerçek hhaklar istiyoruz!

Neden Halk›n Anayasas›?

Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda ilkanayasa 11887766 y›l›nda yap›ld›. De-mek ki ilk anayasadan bugüne tamolarak 113344 y›l geçmifl.

Bu 113344 y›l içinde imparatorluky›k›ld›, yerine yeni bir devlet kurul-du. ‹mparatorluktan bugüne egemens›n›flar bir çok yeni anayasalar dayapt›lar... Kimi anayasalar ihtiyaçla-r›n› karfl›lamad›¤› için “bol geliyor”deyip de¤ifltirdiler.

113344 y›lda yapt›klar› anayasalar›göstermelik olarak hep halka onay-latt›lar. Sand›klar› koyarak halk›n gi-dip onaylamas›n› istediler.

Yapt›klar› anayasalar›n ortaknoktas› fluydu; bbuu aannaayyaassaallaarr››nn hhee--mmeenn hheeppssii hhaallkk››nn hhaakkllaarr›› kkoonnuussuunn--ddaa aaddeettaa bbiirr vvaaaattlleerr mmaannzzuummeessiiyyddii..““YYookk yyookk””ttuu!!.... KKaa¤¤››tt üüssttüünnddee kkaallaannhhaakkllaarr››nn ssoonnuu ggeellmmiiyyoorrdduu..

Halka vaat edilen onlarca fleyvard› anayasalar›nda... Anayasalar›okuyanlar, tüm halk›n “eflit” haklarasahip oldu¤unu, inanç ve düflünceözgürlü¤ü oldu¤unu, iflkence yap-man›n yasak oldu¤unu, insan onuru-nun zedelenemeyece¤ini... okuya-caklard›!

Hatta en çok vurgu yapt›klar› ol-gu ise Türkiye Cumhuriyeti’nin,“ddeemmookkrraattiikk,, ssoossyyaall bbiirr hhuukkuukkddeevvlleettii” oldu¤u yalan›yd›.

Bu devlet hiçbir zaman demokra-tik bir devlet olmad›. Faflizmle yöne-tildi, emperyalizme ba¤›ml› bir yeni-sömürge oldu bu on y›llar boyunca.

Halk›n üzerinde dizginsiz bir fa-flist terör sürdüren bu devlet, on y›l-lard›r halka karfl› bir savafl sürdür-mektedir.

Halk hep açl›¤› ve yoksullu¤u ya-flad›. ‹flsizli¤i, iflten at›lmay›, okula gi-dememeyi, kendi dilini konuflamama-y›, kimli¤inin inkar edilmesini yaflad›.

Bu devlet, b›rak›n halk›n ihtiyaç-

lar›n› asgari anlamda karfl›lamay›emperyalist tekellerin ç›karlar› içinhalk›n elindekini, avucundakini bileald›.

Bu devlet bir “hukuk devleti” de-¤il, faflist yasalarla yönetilen birdevlet oldu.

K›sacas›, ka¤›t üstünde kalanhaklar, tozlu sayfalara hapsolan va-atler bu 113344 y›l boyunca hep sürdü.Bugün de o yalanlar devam ediyor.

Görülece¤i gibi anayasalar konu-sunda halk hep aldat›ld›, oyaland›.Zira oligarflinin anayasas›nda halk›nhaklar› ka¤›t üstündedir. Do¤rusuhalk›n haklar› yoktur.

Art›k vaatler manzumesi, ka¤›tüstünde kalan haklar de¤il, halk›ngerçek haklar›n› istiyoruz! Halk›ngerçek haklar›n›n da bu anayasalarile karfl›lanmayaca¤›n› biliyoruz.

OO nneeddeennllee HHaallkk››nn AAnnaayyaassaass››nn››,,HHaallkk››nn ‹‹kkttiiddaarr››nn›› iissttiiyyoorruuzz!!......

“Halk›n iktidar›n›n anayasas›,burjuvazinin düzeninde oldu¤u gibibir vaatler manzumesi de¤ildir. Hal-k›n iktidar›, uygulayabileceklerinive ulafl›lmas› mümkün hedefleri ya-salaflt›r›r. Bu anlamdad›r ki, halk›nve halk iktidar›n›n görevi, bu anaya-sada yaz›lanlar›, ka¤›t üzerinde kal-maktan kurtar›p uygulan›r hale geti-recek yasal, ekonomik, siyasal, kül-türel koflullar› yaratmakt›r. Ancakuygulanan, hak ve özgürlüklerin ka-¤›t üzerinde kalmad›¤› anayasalargüzel ve ifle yarard›r. Bu anayasan›nanlam› ve hedefi budur.” (Halk Ana-yasas› Tasla¤›, syf.12)

Halk›n haklar› ancak bir halk ikti-dar›nda, ka¤›t üstünde kalmayacak sa-dece vaatlerle s›n›rl› olmay›p, HalkAnayasas› ile gerçek olacakt›r. Oligar-flinin anayasalar› ile Halk Anayasa-s›’ndaki en temel farklardan birisi debudur.

Page 24: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 24

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

2010 y›l›n›n 12 Eylül’ünde yap›-lacak olan k›smi Anayasa De¤iflikli-¤i Referandumu, t›pk› 7 Kas›m1982’de 12 Eylül Anayasas› için ya-p›lan referandum gibi, faflizmin ya-salar›n› meflrulaflt›rma amaçl› bir re-ferandumdur.

Sand›ktan hangi sonuç ç›karsaç›ks›n, 12 Eylül Anayasas›, tüm te-mel nitelikleri itibar›yla yürürlüktekalacak, de¤ifltirilen birkaç maddesid›fl›nda, 1982 Anayasas› bir kez da-ha “onaylanm›fl” say›lacakt›r.

12 Eylül Referandumunda kitle-lerin önüne sunulan seçenekler, kit-leleri gerici, faflist güçler aras›ndatercihe zorlarken, asl›nda bu tercihde çarp›t›lm›fl, suni bir tercihtir.

Görünümde, evet ve hay›rla su-nulan seçenekler, ya emperyalizminve iflbirlikçi oligarflinin temsilcisiAKP’yi desteklemek ya da 12 Eylülcuntas›n› desteklemektir. Ancak bugörünüm de aldat›c›d›r. Çünkü hemevet, hem hay›r seçenekleri, 12 Ey-lül cuntas›n› ve onun anayasas›n›destekleyen bir muhtevaya sahiptir.

Bu bak›mdan, fa-flizmin iktidar›n›n dayat-

malar›n› reddeden, oyununu bozando¤ru tav›r, sand›¤a gitmemektir.

‹ster evet demek için, ister hay›rdemek için olsun, sand›k bafl›na gi-dip oy kullanmak, faflizmin yasala-r›n›n meflrulaflt›r›lmas›na hizmeteder. Bu bak›mdan Cephe, 12 Eylülreferandumunda sand›¤a gitmemeça¤r›s› yapm›flt›r.

“Evetçiler 12 EEylül’e kkarfl›,hay›rc›lar 12 EEylül’denyanad›r” aayr›m› yyanl›fl vvesunidir

AKP, referandumda “hay›r!” de-menin veya sand›¤a gitmemenin, 12Eylül Anayasas›’n› onaylamak anla-m›na geldi¤i iddias›ndad›r. Toplumgenelinde böyle bir havay› yarat-mak istemektedir.

Evet dersen, demokratikleflme-den yanas›n, hay›r dersen, 12 Eylül-den yanas›n! Böyle ele al›namaz.

Mevcut k›smi anayasa de¤iflikli-¤ine evet demek de 12 Eylül Anaya-sas›’na onay içerir. Çünkü, AKP, 12Eylül Anayasas›’n›n 19 maddesinide¤iflikli¤e sunarken, Anayasa’n›ngeri kalan bölümünün devam›ndanyana bir tutum tak›nmakta, baflkadeyiflle 12 Eylül Anayasas›’n›n ka-lan bölümünü sahiplenmekte vemeflrulaflt›rmaktad›r.

Referandum öyle flekillendiril-mifltir ki, sand›¤a gidip evet demek

de, hay›r demek de 12 Eylül Anaya-sas›’n› meflrulaflt›rmaya ç›kmaktad›r.

AKP esas olarak, 12 Eylül ana-yasas›n› meflru gören bir partidir.Zaten bu referandumda getirdi¤ik›smi anayasa de¤ifliklik paketindede 1122 EEyyllüüll AAnnaayyaassaass››nn››nn mmeeflflrruu--lluu¤¤uunnuu ttaarrtt››flflmmaammaakkttaa vvee ttaarrtt››flfl--tt››rrmmaammaakkttaadd››rr.. AAKKPP,, bugüne ka-dar 12 Eylül Anayasas›n› meflrugörmüfl, ona yaslanarak yönetmiflve bugün de meflru görmeye devametmektedir.

Gerçek fludur ki, referandumunortaya konulufl biçimi nedeniyleREFERANDUMDA "evet" D‹-YENLER, belli maddeleri d›fl›nda12 EYLÜL ANAYASASI’NA B‹R-fiEY DEM‹YOR durumundad›rlar.Çünkü de¤ifliklik paketinin sahibiolan AKP’nin tutumu budur.

Öte yandan AKP’ye karfl› ç›kmaanlam›nda referandumda “hay›r!”diyecek olan CHP, MHP gibi düzenpartileri de 12 Eylül Anayasas›’n›meflru görmektedirler.

AAKKPP,, BBBBPP,, SSPP gibi anayasa de-¤ifliklik paketine ““eevveett”” diyen dü-zen partilerinin de, CCHHPP,, MMHHPP gibi“hay›r” diyen düzen partilerinin de12 Eylül Anayasas›’na karfl› bir al-ternatifleri yoktur.

SSaanndd››¤¤aa ggiittmmeemmeekk tavr›, iflte bunoktada önemlidir ve temel bir ayr›-m› ifade etmektedir.

Cephe’nin rreferandumtavr›n›n öözü vve aay›rdedicili¤i,devrimci bbir alternatifinvarl›¤›d›r

12 Eylül’de yap›lacak referan-dum, bir çok bak›mdan çarp›tmalar-la, halka kurulmufl tuzaklarla flekil-lenmifltir.

Tuzaklardan ilki, “anayasa de¤i-fliklik paketi”nin halk›n lehine görü-nen bir kaç ggöözz bbooyyaammaa maddesiy-le, iktidar›n ve tekellerin lehinemaddelerinin ayn› pakete konulmuflve ya hepsine birden evet ya hepsi-

Evet de, Hay›r da Referandum Aldatmacas›na Ortak Olmakt›r

Do¤ru Tutum; Sand›¤a Gitmemektir!88Evet DDemek ‹‹çin DDe, HHay›r

Demek ‹‹çin DDe OOlsa, SSand›¤aGitmek, AAldatmacaya OOrtakOlmakt›r

88 Sand›k BBafl›na GGitmek, 112

Eylül AAnayasas›’n›Meflrulaflt›rmakt›r. ÇÇünkü‘Evet’te dde ‘‘Hay›r’da dda, 112Eylül AAnayasas›na OOnayVard›r!

88Do¤ru ttavr› ttamamlayacak

olan, nne 112 EEylülAnayasas›’na, nne AAKP’nin 119maddelik kk›smide¤iflikliklerine mmahkumolmad›¤›m›z› oortaya kkoyacakbir alternatiftir.

Page 25: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

ne birden hay›r deme dayatmas›ylasunulmufl olmas›d›r.

“Anayasa de¤ifliklik paketi”nde;

“Devlet, çocuk istismar›, cinsel-lik ve fliddete karfl› çocuklar› koru-yucu tedbirleri al›r. ” gibi, kimseninkarfl› ç›kmayaca¤› bir kaç madde,halka karfl› grev yasaklar›, oligarfliiçi iktidar savafl›nda yeni düzenle-meler ve tekellerin istekleri, ayn›metin içinde birlefltirilmifl ve birlik-te oya sunulmufltur. Bu, tuzaklardanilki ve fakat en tali olan›d›r.

Halk›n önüne öyle bir “evet” yada “hay›r” seçene¤i sunulmufltur ki,her iki seçenek de, faflist bir anaya-san›n onaylanmas›na hizmet etmek-tedir. As›l büyük tuzak da budur.

Cephe, her koflulda emperyalist-lere ve iflbirlikçilerine hizmet ede-cek olan bu oyuna, bu aldatmacayaortak olmay› reddederek, referan-dum aldatmacas›n› protesto ederek,halktan yana devrimci bir alternatifiöne ç›kar›yor: HHAALLKKIINN AANNAAYYAA--SSAASSII TTAASSLLAA⁄⁄II......

Bunun anlam› fludur:

Biz oligarflinin bize sundu¤u se-çeneklere mahkum de¤iliz.

Bu dayatmada her halükarda fa-flizmin meflrulaflt›r›lmas›na hizmetedecek biçimleri reddederek, sand›-¤a gitmiyoruz.

Sand›¤a gitmemekle yetinme-yip, halka, aalltteerrnnaattiiff bbiirr aannaayyaassaasunuyoruz.

Evet veya hay›r demek için san-d›k bafl›na gitmek yyaannll››flfl,, sadeceprotesto veya boykotla yetinip, biralternatif sunmamak, politik olarakiiddddiiaass››zz vvee yyeetteerrssiizz bir tav›rd›r. Buyetersiz tav›r, iktidar iddias›ndanuzak ““ssaalltt pprrootteessttooccuu”” tavr›n deva-m›d›r.

Referandumdaki tutumlar›n› ““yyeett--mmeezz aammaa eevveett”” diye formüle edenlerde, AKP’nin demagojilerinin, aldat-macas›n›n suç ortaklar›d›rlar.

Halktan yana gerçek bir demok-ratikleflme içermeyen bu k›smi de-¤ifliklik paketini, “demokratiklefl-me” diye sunmak, faflizmi meflru-laflt›rmakt›r. ‹flbirlikçi ve faflist AKPiktidar›na güç ve destek vermektir.

Bu kesimler gerçekte. oligarfli içiçat›flmada AKP’nin yan›nda saf tut-maktad›rlar.

Anayasa de¤ifliklik paketindeaammaaçç bbaaflflkkaa,, hhaallkk›› ssaanndd››kk bbaaflfl››nnaaççaa¤¤››rrmmaa bbaahhaanneelleerrii bbaaflflkkaadd››rr..AKP, iktidar savafl›nda güç kazan-mak ve tekellerin isteklerini karfl›la-mak için gündeme getirdi¤i k›smianayasa de¤iflikli¤i paketine, hhaallkk››nnvvee aayydd››nnllaarr››nn ddeessttee¤¤iinnii ssaa¤¤llaammaakkiiççiinn,, bu paketi, 12 Eylül’e karfl› birpaketmifl gibi sundu. Pakete, halk›nve ayd›nlar›n gözünü boyayacak birkaç madde konuldu. DDeevvrriimmcciilleerriinn,,iilleerriicciilleerriinn,, ddeemmookkrraattllaarr››nn,, aayydd››nn--llaarr››nn görevi bu basit ve kaba aldat-macay› a盤a ç›karmakt›r. Bununyerine “yetmez ama evet” diyerekbu aldatmacaya ortak olanlar, bu s›-fatlar›n hiçbirini tafl›yamazlar.

Gerek, haklar ve özgürlükleringeniflletilmesinin yolu, gerekse debütün olarak demokrasiyi kazanma-n›n yolu, ne Avrupa Birli¤i’ninuyum yasalar›ndan, ne iflbirlikçi fa-flist bir partinin haz›rlad›¤› “de¤iflik-lik paketleri”nden geçer. Böyle dü-flünenler yan›l›yor. Bunun propa-gandas›n› yapanlar, halk› aldatmayaortak olarak faflizme hizmet etmek-tedirler. Demokrasiyi kazanman›ntek yolu, oligarflik diktatörlü¤ün y›-k›lmas› ve ddeevvrriimmccii bbiirr hhaallkk iikkttii--ddaarr››nn››nn kurulmas›d›r. Gerçektendemokratik bir anayasa da ancaköyle bir iktidar alt›nda yap›labilir veuygulanabilir.

Halk Cephesi’nin referandumkarfl›s›ndaki politikas›, temel olarakhalktan yana bir anayasa alternatifisunarak, halk›, kendi iktidar› içinmücadeleye ça¤›rma tavr›d›r.

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

25

Yürüyüfl

Say›: 229

Halk›n bu anayasayamahkum olmad›¤›n›göstermeye devam

edece¤izGeçti¤imiz hafta Emniyet Genel

Müdürü O¤uz Kaan Köksal imzas›y-la, referandum ile ilgili yay›nlanan ge-nel ile ilgili Halk Cephesi taraf›ndanyaz›l› bir aç›klama yap›ld›.

Aç›klamada; “yasad›fl› örgütlerinreferandumu sabote etmek amac›yla,devlet büyükleri, milletvekilleri ilekamu görevlilerine ve propaganda ya-p›lacak yerlere sansasyonel amaçl›sald›r› ve eylem yapabilece¤i dikkateal›narak...” yaz›l› genelgeyle polisinuygulayaca¤› bask› ve terörün meflruhale getirilmeye çal›fl›ld›¤› üzerindeduruldu. Devam›nda genelgenin ama-c›n›n halk›n tepkisini ve alternatif ça-l›flmalar›n› terörizm olarak karalamakoldu¤u vurguland›.

“Devrimcilerin, AKP’nin anayasaaldatmacas›n› tehflir etmesi ve as›lolarak halk›n kendi anayasas›n› ken-disinin yapmas› gerçe¤ini ortaya koy-mas› AKP’yi ve polisini rahats›z et-mifltir” denilen aç›klamada; AKP’-ninve di¤er düzen partilerinin yalan vedemagojilerine alternafin oldu¤unungösterilmeye devam edilece¤i vurgu-land›.

Aç›klaman›n sonunda; “Halk›n buanayasaya mahkum olmad›¤›n›, refa-randumda SANDI⁄A G‹TMEYE-REK, HALKIN DA B‹R ANAYASA-SI OLDU⁄UNU, bunun için mücade-le etmek gerekti¤ini meflru, demokra-tik eylemlerimizle göstermeye devamedece¤iz” denildi ve referanduma ka-t›lmama ça¤r›s› yap›ld›.

Page 26: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 26

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Öyle bir katil, devrimcilere karfl›öyle bir düflman ki, sanki konu heraç›ld›¤›nda bir kez daha katlediyor28 tutsa¤›.

Bayrampafla’da 6 kad›n tutsa¤›bir kez daha yak›yor. Hem de büyükbir zevk alarak yap›yor bunu.

Sami Türk ekranda karmakar›fl›kbir yüz ifadesiyle konufluyor. Birkatliamc›n›n devrimcileri katlet-mekten duydu¤u “zevkle”, bir günbunun hesab›n›n sorulaca¤›n›n kor-kusu iç içe geçmifl.

9 A¤ustos günü NTV’de O¤uzHaksever’in YAfi (Yüksek Askerifiura) “krizi” tart›fl›l›yor. Tart›fl-ma-c›lar aras›nda katliamc› Hikmet Sa-mi Türk de var.

Program› yöneten O¤uz Haks-ever konuflmac›lardan Radikal Ga-zetesi haber koordünatörü Ertu¤rulMavio¤lu’nun YAfi’taki kavgan›nbir yan›yla göstermelik oldu¤unu,19 Aral›k’ta asker ve sivillerin an-laflma içinde olduklar›n› belirtmesiüzerine Hikmet Sami Türk’e 19 A-ral›k’la ilgili, askerlerle siviller ara-s›ndaki iliflkiyi sordu.

Soru üzerine Sami Türk’ün fleklibirden de¤ifliyor. Yüz ifadesi de¤ifli-yor. Konuflurken el hareketleri de¤i-fliyor. Ses tonu de¤ifliyor. Elleri titri-yorken, ayn› 19 Aral›k katliam›ndansonraki günlerdeki gibi ayn› yalan-larla katliam› savunmaya devamediyor. Sami Türk’ü o programdadinleyen herhangi bir psikiyatristhiç tereddüt etmeden onun ileri de-recede psikopat oldu¤una hükme-der. Hem korkuyor; konuflurken el-leri, yüz hatlar› titriyor, hem de sa-vunuyor. Bir kan içicinin ruh haliy-le katliam›n› anlat›yor.

DDiiyyoorr kkii SSaammii TTüürrkk;; “Hapis-hanelerde ölüm orucu vard›. Bunubitirmek için elimizden gelen tümçabay› gösterdik. Adalet Bakanl›¤›,sivil toplum örgütleri, meslek örgüt-leri, Meclis ‹nsan Haklar› Komisyo-nu, Türkiye’nin yazarlar› çeflitli gi-riflimlerde bulundular. Son ana ka-dar eylemden vazgeçirmek için gö-rüflmeler yapt›lar.

Kabul edilemeyecek taleplerivard›. Örne¤in;

-- TTeerröörrllee MMüüccaaddeellee KKaannuu-nnuu’’nnuunn yyüürrüürrllüükktteenn kkaalldd››rr››llmmaass››nn››iissttiiyyoorrllaarrdd››..

-- AAmmeerriikkaall››llaarr’’››nn TTüürrkkiiyyee’’ddeennggöönnddeerriillmmeessiinnii iissttiiyyoorrllaarrdd››..

Militan bir grubun bask›s›, di¤ergruplar› adeta esir almas› ve onlar›yönlendirmesi sözkonusuydu. Birmüdahale yapma zorunlulu¤u orta-ya ç›kt›. Bu arada en son dakikayakadar o dönemin ‹stanbul BarosuBaflkan› Yücel Sayman görüflmeler-de bulundu fakat sonuç al›namad›.... 20 hapishanede operasyon baflla-d›. Tamam›yla bu eylemin sona er-dirilmesine yönelikti. BBaaflflkkaa ttüürrllüümmüümmkküünn ddee¤¤iillddii.. ‹çerden silahlaatefl ettiler. Tabi silaha jandarma da

silahla karfl›l›k vermek zorunda kal-d›. (...)”

Sami Türk yapt›klar›n› ›srarlasavunuyor.

19 Aral›k’ta 28 tutsa¤›n nas›lkatledildi¤i, iki jandarman›n asker-lerin silah›ndan ç›kan silahlarla vu-ruldu¤u, tutsaklardan d›flar›ya do¤-ru silahla hiç atefl aç›lmad›¤›, Bay-rampafla Hapishanesi’nde 6 kad›ntutsa¤›n diri diri yak›ld›¤› art›k çokaç›k biliniyor. Katliamc›lar›n tümyalanlar› ortaya ç›kt›. Bütün bunlardevletin resmi belge ve raporlar›ylada kan›tland›. Ama katliam›n baflsorumlular›ndan Sami Türk her za-manki piflkinli¤iyle yalan söyleme-ye devam ediyor.

Ayn› zamanda yalan söylerkennas›l katlettiklerini itiraf ediyor.

““BBaaflflkkaa ttüürrllüü oollmmaazzdd››”” ssöözzüünnddee ddiirrii ddiirrii yyaakkmmaann››nn iittiirr aaff›› vvaarrdd››rr

Ertu¤rul Mavio¤lu’nun 6 kad›ntutsa¤›n kimyasal gazlarla nas›l ya-k›ld›¤›n› söylemesi üzerine ““MMuukkaa-vveemmeettee kkaarrflfl›› bbaaflflkkaa ttüürrllüü ggiirrmmeeoollaannaa¤¤›› yyookkttuu.. BBaayyrraammppaaflflaa’’ddaayyaapp››lldd›› bbuu..”” diyor.

Müdahale etmek zorunda kald›kdiye yalan söylemeye devam edi-yor. Bir y›ld›r maketler üzerindekatliam›n tatbikat›n› yapt›klar›n›söylemiyor. “Eylemin bitirilmesiiçin en son dakikaya kadar görüfl-melerde bulunuldu” diye yalan söy-lüyor. Katliamdan birkaç gün önceayd›nlarla da görüflmeleri kesti¤inisöylemiyor. Katliam henüz sürer-ken bu konuda Meclis ‹nsan Hakla-r› Komisyonu Üyesi Mehmet Beka-ro¤lu bas›n toplant›s› yaparak Ada-

Sami Türk; 19-22 Aral›k Katliam›n›n nedenlerini aç›klad›:

TMY kalks›n dedikleri için öldürdük... Amerika gitsin dedikleri için öldürdük...

Page 27: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

let Bakanl›¤› taraf›ndan ““kkuullllaann››ll-dd››kk”” diye aç›klama yapm›flt›.

19 Aral›k katliam› hakk›nda bi-linmeyen, karanl›kta kalan bir yanyok art›k. “Hayata Dönüfl Operas-yonu” denilerek 28 tutsa¤›n nas›lkatledildi¤i o programdaki tüm tar-t›flmac›lar taraf›ndan bilinmektedir.

NTV’de yay›nlanan programdaayd›nlar›n bu konudaki tutars›zl›k-lar›na bir kez daha tan›k olduk.

Programdaki konuflmac›lar, Yaz-gülü Aldo¤an, Tarhan Erdem ve

Ferhat Kentel karfl›lar›nda 28 tutsa-¤› kurflunlayarak, yakarak katletti-¤ini savunan bir adam›, sanki oradakelebeklerin dünyas›n› anlat›yor-mufl gibi sakin, hiç karfl› ç›kmadandinliyorlard›. Katil sözlerini bitirdi-¤inde bile Ferhat Kentel’in bir cüm-lesini saymazsak iki laf etmediler.Yan› bafllar›nda 28 kifliyi katletmeyisavunan adama söyleyecek iki çiftlaf› olmayanlar, “YAfi” krizi hak-k›nda ansiklopedi yazsalar ne k›y-meti harbiyesi var?

Milyonlar›n karfl›s›na geçip de-

mokrasiden bahsediyorlar. Her ko-nuda ahkam kesiyorlar. Ama SamiTürk’e flu soruyu soram›yorlar: “TTee-rröörrllee MMüüccaaddeellee KKaannuunnuu’’nnuunn yyüü-rrüürrllüükktteenn kkaalldd››rr››llmmaass››nn›› iissttiiyyoorr-llaarr”” diye, ““AAmmeerriikkaall››llaarr TTüürrkkii-yyee’’ddeenn ggöönnddeerriillssiinn iisstteeddiilleerr”” diye28 tutukluyu öldürmek mi gerekir-di? Bu talepler neden kabul edile-mez olsun? Oradaki ayd›nlar,TMY’nin kald›r›lmas›n› istemiyormu, savunuyor musunuz? Ameri-ka’n›n ülkemizdeki varl›¤›na karfl›de¤iller mi?

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

27

Yürüyüfl

Say›: 229

uu Baflta ttahta ccoplarvard›, pplastik ccop aald›lar,yetmedi, eelektrikli ccopald›lar, yyetmedi, ss›kt›kçakan ooturtan kkelepçekulland›lar ve kkaç yy›ld›rda ddizginlerindenboflalm›flças›nabiber gaz› kkullan›yorlar.

uu O dda yyetmedi;flimdi PPLAST‹K MMERM‹kullanacaklar...

uu O dda yyetmeyecek,ony›llard›r halk› ssindire-mediniz, yy›ld›ramad›n›zve yy›ld›ramayacaks›n›z.

Polis, olaylarda art›k cop ve bi-ber gaz›n›n yan›nda AAmmeerriikkaann mmaa--ll›› plastik mermi atar tüfek de kulla-nacak. Tüfekler, AAnnkkaarraa,, ‹‹ssttaannbbuull,,DDiiyyaarrbbaakk››rr,, BBaattmmaann,, HHaakkkkaarrii,,AAddaannaa,, MMeerrssiinn vvee VVaann olmak üze-

re 3300 iillddee kullan›lmaya baflland›.

Peki nerede neye karfl› kulla-nacak polis bu mermileri? Halk›nmücadelesine karfl›, bas›n aç›klama-lar›nda, yürüyüfl, miting ve benzerieylemlerde.

Bugüne kadar herkes binlercekez tan›k olmufltur. Polis s›radan, 5-10 kiflinin kat›ld›¤› bir bas›n aç›kla-mas›na tamamen keyfi biçimde“izin ald›n›z m›?” ve benzeri yön-temlerle engellemek ister. Sald›r›-n›n zeminini oluflturur ve üç dakikasonra da 5-10 kifliye karfl› biber gaz-lar›yla sald›r›ya geçer. fiimdi olacakolan ise s›radan bas›n aç›klamalar›-na plastik mermiyle sald›rmakt›r.Plastik mermi, polise tan›nan k›smibir öldürme yetkisidir. TürkiyeCumhuriyeti polisine, bbaass››nn aaçç››kkllaa--mmaass››nnaa kkaatt››llaannllaarraa kkaarrflfl›› ööllddüürrmmeeyyeettkkiissii veriyor.

Plastik mermi atan tüfe¤in üze-rinde ““YYaannll››flfl kkuullllaann››mm yyaarraallaannmmaa--yyaa vveeyyaa ööllüümmee sseebbeepp oollaabbiilliirr..”” ya-z›yor. Amerika’da plastik mermiyleöldürülen insanlar var.

Polise tan›nan plastik mermi yet-kisinde güya bunu önlemek içinbelli bir mesafe yak›ndan s›k›lma-

mas› kural› oldu¤u öne sürülüyor.Türkiye faflizminin polisinin bu ko-nuda ne kadar ““hhaassssaass vvee kkuurraallll››””davranaca¤›n› tahmin etmek güçde¤il. Bu konuda nas›l davranaca¤›-n› 19 Aral›k katliam›ndan biliyoruz.Üzerinde ““iinnssaann bbuulluunnaann yyeerrddeekkuullllaann››llmmaazz”” yaz›l› gaz bombalar›nbulundu¤u gaz bombalar›yla 6 ka-d›n tutsak diri diri yak›ld›.

Oligarflinin polisi bu mermileri 2metreden halk›n üzerine s›kar ve in-sanlar› katleder. Daha sonra da kaçmetreden atefl edildi¤ini gizlemekiçin delil olarak kullan›lacak elbise-leri yok eder. Merminin girdi¤i yeritahrip eder. Yani tüm delilleri yokeder. Mahkemeler yok edilen bu de-liller hakk›nda polise tek bir sorusormaz. Ve onlarca örnekte oldu¤ugibi devlet katil polisini aklar.

Ama yetmez! Ne yaparsan›z ya-p›n. Yetmez. Plastik mermi de ony›llard›r halka karfl› uygulad›¤›n›zterörün bir biçimidir. ‹flsiz, aç, yok-sul b›rakt›¤›n›z halk› coplarla, gazbombalar›yla, plastik mermilerlede¤il, gerçek mermi de kullansan›zsindiremezsiniz. KKii,, bbuunnuunn ddaa oonn--llaarrccaa öörrnnee¤¤ii vvaarrdd››rr..

Faflizmin polisine yeni bir bask› arac›: Plastik mermi

Bas›n aç›klamas›na karfl› öldürme yetkisi

Page 28: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 28

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Oligarfli içi iktidar çat›flmas› bukez Yüksek Askeri fiura kararlar›üzerinden sürdü. Bu çat›flmada he-men herkes taraft›.

Kuflkusuz bu sürece iliflkin ola-rak gerek AKP’nin gerekse Or-du’nun farkl› hesaplar› vard›. AKPbu sürece müdahale ederek, inisiya-tif kazanmak, Ordu’nun gücünü k›r-mak istiyordu.

Bunu en iyi biçimde BaflbakanYard›mc›s› Cemil Çiçek ifade etti.Çiçek; “Baflbakan noter de¤ildir,önüne gelen her teklifi onaylayacakdiye bir fley yok” diyordu.

Nitekim atamalar üzerinden yü-rüyen çat›flma sonucu tam 4 gün bo-yunca oligarflinin yeni Genelkur-may Baflkan› ve yeni Kara Kuvvet-leri Komutan› atanamad›.

Bu 4 gün boyunca AKP ve Orduaras›nda tart›flmalar, gizli pazarl›k-lar, flantajlar, istifa tehditleri ve Or-general Atilla ‹fl›k’›n istifas› da da-

hil olmak üzere uzun ve çat›flmal›bir süreç yafland›.

Yaflanan çat›flmalar; bugüne ka-dar “halk›n en güvendi¤i kurumolan kutsal ordu”, bugüne kadarhep “ba¤›ms›z oldu¤u söylenen yar-g›”n›n ne durumda oldu¤unu dagözler önüne serdi.

Oligarfli içi çat›flma; kkuuttssaall oorr--dduu ve kkuuttssaall yyaarrgg››n›n bir safsata-dan ibaret oldu¤unu gösterdi. Busüreçte, pazarl›klar, flantaj, emir ta-limat ile verilen kararlar, mevki,rütbe ve koltuk için süren tart›flma-lar hiç de san›ld›¤› gibi “vatan için”yap›lmad›.

Ç›karlar› için birbiri ile k›yas›yamücadele edenlerin gerçek kimlik-leri de ortaya ç›kt›.

Bizden “yarg›ya güvenmemizi”isteyenlerin, kkuuttssaall yyaarrgg››yy›› istedik-leri zaman kendi ç›karlar› için nas›lkulland›klar›n› YAfi kararlar› süre-cinde bir kez daha gördük.

Yarg›y› halka karfl› savaflta kul-lananlar, talimat ile tam da YAfi ka-rarlar› öncesi 102 Subay hakk›ndaifade alma-yakalama karar› ç›kard›-lar. Ek dava yarat›p, iktidar savafl›n-da AKP’nin elini güçlendirdiler.

Amaç bu yolla AKP’ye tasfiye-de, mevzi kazanmada yard›m et-mekti. Emir-talimat ile pazarl›klar-la, yarg› ve kararlar› da bu sürecinbir parças›yd›.

Bu yarg›n›n kutsall›¤›n›n bir kezdaha dökülmesiydi.

‘Ba¤›ms›z’ yarg›, ‘milli’ ordu, ‘yüce’ meclis;hepsi iktidar çat›flmas›nda birbirini yiyor!

Emekli Koramiral Atilla K›yatkat›ld›¤› bir TV program›nda;“11999933 iillee 11999977 yy››llllaarr›› aarraass››nnddaa iiflfl--lleenneenn ffaaiillii mmeeççhhuull cciinnaayyeettlleerr ddeevv--lleett ppoolliittiikkaass››yydd››..”” diyor ve “Döne-min Cumhurbaflkan›, Baflbakan› veGenelkurmay Baflkan› ç›ks›n aç›kla-s›n” demeyi de ihmal etmiyordu.

Atilla K›yat’›n bu aç›klamalar›,AKP’nin Ergenekon demagojisinemalzeme vermekten öte baflkaca dabir anlam ifade etmemektedir.

K›yat’›n devlet politikas› olaraksözünü etti¤i faili meçhul cinayet-ler, 1993 ile 1997 aras›ndaki 4 y›ll›kdönemi kapsamaktad›r.

Peki ya öteki dönemler?... Yabugün? K›yat bu gerçeklerden söz

etmiyor elbette.

Devletin y›llard›r halka karfl›sürdürdü¤ü karfl›-devrimci savafl›atlayarak, o y›llar› temize ç›kararaksadece 4 y›ll›k bir dönemden sözediyor.

Bu aç›klamalar› ile de devletiakl›yor. Nas›l olsa O, 4 y›la iliflkinolarak da söyledi¤i “o dönem yüz-bafl›, üste¤men olan” Albay CemalTemizöz gibi katiller de emir üzeri-ne katletmifllerdi.

Sorun böylece çözüldü. Katli-amc› bir devlet tüm suçunu 3-5 ka-tile y›karak aklanmaya çal›fl›l›yor.

Ya bütün bu y›llar boyunca ken-disinin rolü?.. K›yat, k›fllada çayc›-l›k yapan erat de¤ildi; O orduda ge-

neralli¤e kadar yükselmifl biri ola-rak sorumluydu...

13 y›l sonra aç›klamalar yap›yorama aç›klamalar›nda yine somut birfley yoktur. Kontrgerilla operasyon-lar›na, ordunun psikolojik savafl›na,katliamlar›na dair, hiç mi somut birbilgisi yok, hiç mi elinde bir belgeyok?

Bu gerçekleri aç›klamaktan ka-ç›nanlar, oligarfli içi iktidar çat›flma-s›nda taraf olanlar gerçekleri aç›kla-yamazlar. Olsa olsa AKP’ye yenidemagoji malzemesi verirler.

Oligarfli içi çat›flmada taraf olanlar gerçekleri a盤a ç›karamaz

Page 29: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Bir deprem aç›klamas› da ‹stanbulBüyükflehir Belediyesi’nden. Beledi-yenin bir Japon firmas›na haz›rlatt›¤›“Deprem Risk Analiz” sonuçlar›na gö-re 2 milyon 587 bin kiflinin yaflad›¤› 6ilçenin büyük risk alt›nda oldu¤u belir-tiliyor.

‹stanbul’daki tüm binalar›n yüzde30’u risk alt›nda. Buna göre deprem-den 1.5 milyon insan etkilenecek. 1.5milyon insan›n etkilenmemesi içinbugüne kadar ne yap›ld›.

TBMM Deprem Araflt›rma Ko-misyonu’nun raporunda ise flöyle de-niliyor: ““NNüüffuussuu 11 mmiillyyoonnuunn üüzzeerriinn--ddeekkii 1111 bbüüyyüükk kkeennttiimmiizz ddee ddaahhiill ooll--mmaakk üüzzeerree,, üüllkkee nnüüffuussuunnuunn yyüüzzddee7700’’iinniinn...... bbuulluunndduu¤¤uu bbuu bbööllggeelleerrddeehheerr aann bbüüyyüükk ddeepprreemm oollmmaa oollaass››ll››¤¤››yyüükksseekkttiirr..””

Ayr›ca raporda flu tespitler yap›l›-yor:

““--‹‹mmaarrddaa ‘‘aaffeett’’ kkoonnuussuu iihhmmaalleeddiillmmiiflflttiirr..

-- ‹‹mmaarr ppllaannllaammaass›› vvee yyaapp›› üürreettii--mmii,, ggeerrççeekk ddeenneettiimm bbiiççiimmlleerriinnddeennuuzzaakk kkaallmm››flfltt››rr..

-- KKaannuunn vvee yyöönneettmmeelliikklleerr yyaapptt››rr››--mmaa ssaahhiipp ddee¤¤iill..

-- ‹‹mmaarr aaffllaarr››,, eekk iimmaarr yyoo¤¤uunnlluukk--llaarr››,, tteehhlliikkeellii mmaaddddee ssttookkllaarr›› cciiddddiirriisskk oolluuflflttuurrmmaakkttaadd››rr.. ((......))””

Peki, meclisin görevi ne? Raporhaz›rlamak m›? KKiimmii flfliikkaayyeett eeddii--yyoorr?? KKiimm iihhmmaall eettmmiiflfl ““aaffeett”” kkoonnuu--ssuunnuu?? Denetimi yapacak olan kim-dir? Bu ülkeyi siz yönetmiyor musu-nuz?

Marmara depreminin üzerindentam 11 y›l geçti. Bütün deprem uz-manlar›n›n ilk günden beri söyledik-leri ayn› fleyler.

‹stanbul Üniversitesi Jeoloji Bölü-mü Ö¤retim Üyesi O¤uz Gündo¤du

diyor ki; ““‹‹ssttaannbbuull BBüüyyüükkflfleehhiirr BBeellee--ddiiyyeessii 1111 yy››llddaann bbeerrii hheeddeeffee yyöönneelliikkççaall››flflmmaallaarr yyaappmmaadd››.. BBiirr mmaasstteerr ppllaa--nn›› üürreettiillddii aannccaakk oonnaa bbiillee uuyyuullmmaadd››..ÜÜsstt üüssttee rraappoorrllaarr hhaazz››rrll››yyoorrllaarr.. ......AAnnccaakk rraappoorruunn ggeerreekklleerriinnii yyaappmm››yyoo--rruuzz..””

Yapmas›nlar. “Olas› bir ‹stanbuldepremi...” 0 diye raporlar haz›rlama-ya devam etsinler. “Olas› ‹stanbuldepremi” de¤il, her an olabilece¤i ke-sin olan bir deprem var.

17 A¤ustos 1999 Marmara depre-minde 40 bin kifli öldü. Aradan 11 y›lgeçti. Bak›yoruz devlet rapor haz›rla-man›n d›fl›nda neredeyse hiçbir fleyyapmad›. Göz göre göre “felaketi-miz” bekleniyor. Bu kkaattlliiaamm de¤il denedir?

“Olas› Marmara depremi” de¤il,

kesin bir katliam!

Rusya’da bir ayd›r ““ssöönnddüürrüüllee--mmeeyyeenn”” orman yang›nlar› var. Or-man yang›nlar› karfl›s›nda “koskoca”Rusya çaresizlik içinde. Çin’de, Pa-kistan’da muson ya¤murlar›na karfl›tedbir al›nmad›¤› için selden1500’ün üzerinde insan öldü. Mil-yonlarca insan sellerden zarar gördü.Pakistan, sel karfl›s›ndaki çaresizli-¤inden NATO’dan yard›m istiyor.NATO ki, yard›m örgütü de¤il, halk-lar›n mücadelesine karfl› kurulmuflemperyalistlerin savafl örgütüdür.

Orman yang›nlar›, seller, deprem-ler... Benzer durum her y›l dünyan›nher taraf›nda emperyalist-kapitalist

ülkelerde ve onlar›n sömürge, yeni-sömürgelerinde yaflan›yor. Kapitalistsistem, tam bir çaresizlik içindedirbu tür durumlar karfl›s›nda. Çünkükapitalizm tekellerdir. Tekeller sade-ce kendi kârlar›n› düflünürler. Toplu-mun sorunlar› tekelleri ilgilendir-mez. Kapitalist sistemin toplumsalsorunlar›n çözümü için bir program›yoktur.Dünyada 200’ün üzerindeemperyalist sisteme ba¤›ml› ülke var.Ama 200 ülkenin böylesi durumlarkarfl›s›nda bir araya gelecek, tek biryard›m örgütü yoktur. Dünyan›n hiç-bir kapitalist ülkesinde devlet halkla-r›n ç›karlar›n› korumak için örgüt-

lenmemifltir. Ama halklar› katletmekiçin her devletin onlarca kurumu var-d›r. Emperyalizm halklar› katletmeküzere örgütlenmifltir. Afganistan’abak›n: Bir ülkeyi iflgal etmek için 42ülke biraraya geliyor. Hep birlikteAfgan halk›n› katlediyorlar.

Rusya’daki bir ayd›r söndürüle-meyen yang›n çarp›c› bir örnektir.Kapitalist sistem halklar› da çaresiz-lefltiriyor ve umutsuzlaflt›r›yor. Yan-g›n Moskova’n›n s›n›r›na kadar ya-naflm›fl. Duman flehrin üstüne bulutgibi çökmüfl. Halk, gaz maskesiz so-ka¤a ç›kamaz durumda. Bir kifli,devletin yang›n› söndürmek için cid-di bir çal›flmas›n›n olmad›¤›n› söylü-yor. “Elimiz kolumuz ba¤l› çaresi-ziz” diyor.

O sosyalizmin Moskovas› ki, Na-zi kuflatmas› karfl›s›nda milyonlarcaflehit vermifl ama bir gün bile umut-suzlu¤a, çaresizli¤e düflmemifltir.Bugün orman yang›n› karfl›s›nda ça-resiz oldu¤unu söylüyor. Çaresizolan KAP‹TAL‹ST S‹STEMD‹R.

Tek YolYYüürrüüyyüüflflttee

Söndürülemeyen yang›nlarkapitalizmin çözümsüzlü¤üdür

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

29

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 30: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 30

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Dersim ve ilçelerinde onuncusudüzenlenen Munzur Kültür ve Do¤aFestivali, Dersim merkezde yasak-larla, devrimcilerin d›fllanmaya ça-l›fl›lmas›yla 29 Temmuz-1 A¤ustostarihleri aras›nda yap›ld›.

Devrimcilere öylesine büyük birtahammülsüzlük vard› ki, HalkCephesi’nin sundu¤u ve içinde, se-miner, panel, resim sergisi, tiyatrokonser gibi önerilerinden tek bir et-kinlik bile programa al›nmad›. 4gün süren festivalde, benmerkezci-li¤i, mülkiyetçili¤i, ““ssaaddeeccee bbeennvvaarr››mm”” anlay›fl›n› ve devrimcilerekarfl› sürdürülen yasakç›l›¤› gördük.

Her fley bir yana Munzur Festiva-li’nin en zor zamanlar›nda Dersimhalk› ile omuz omuza olan Grup Yo-rum’a bile yasak uygulad›lar. Halkve tüm devrimci, demokrat örgütler,ilerici kurumlar Grup Yorum’unDersim merkezdeki programda yeralmas›n› istediler. Ancak Kürt milli-yetçili¤inin yasa¤› ile karfl›lafl›ld›.Yasakç›l›k, sadece Grup Yorum’akarfl› da de¤ildi, devrimcilerin tümfaaliyetlerine yönelikti...

Yasakç›l›¤›, ben merkezcili¤i fes-tival program› için sürdürülen tart›fl-malarda da gördük. Festivali örgütle-mek için; Halk Cephesi, DHF, Parti-zan, DEDEF, KESK, EMEP, DersimBelediyesi, BDP, ESP, Anafatma Ka-d›n Derne¤i, EÖC’ün kat›ld›¤› 4 top-lant› yap›ld›.

3. Toplant›, 1 Temmuz günü be-lediyede yap›ld›. Dersim Belediyesionca kurumun, örgütün iradesi ileadeta alay eder gibi sunulan tümönerileri bir yana b›rakm›fl ve kendiprogram›n› yapm›flt›

O toplant›da, o tasla¤›n kabuledilemeyece¤ini, böyle bir anlay›fllaoorrttaakk bbiirr ffeessttiivvaall pprrooggrraamm›› öörrggüütt--lleenneemmeeyyeeccee¤¤iinnii,, ayr›ca o tasla¤›nhaz›rlanm›fl olmas›n›n “festivali or-tak yapmak” anlay›fl›yla çeliflti¤ini

de söyledik.

Kürt milliyetçileri festival içinkendi program›n› oluflturacaksa,devrimci-demokrat güçler niye biraraya gelmiflti?

Hiçbir hükmü olmayacak idiyse,daha önce 2 kez niye toplant› yap›l-m›flt›? Niye FFeessttiivvaall ÖÖrrggüüttlleemmeeKKoommiitteessii kurulmufltu o zaman?

Devrimcilere tahammülsüzlükve yasakç›l›k

Dersim merkezde 4 gün boyuncasüren festivalin özeti, yasakç›l›k,benmerkezcilik, mülkiyetçilik vedevrimcilere tahammülsüzlüktü.

Sorun, Kürt milliyetçi hareketin,devrimci hareketin kendine tabi ol-mamas›na tahammülsüzlü¤üdür.Kürt milliyetçili¤inin ‹‹nnöönnüü kkoonnssee--rriinnee,, 5555 bbiinn kifliye olan tahamül-süzlü¤üdür. Herkes ve her fley onla-ra hizmet etmelidir diye düflünüyor-lar. Her fley onlar›n bar›fl politikala-r›na endekslensin istiyorlar. Olma-d›¤›nda karalama, spekülasyon veDersim’de oldu¤u gibi, yasakç›l›kve d›fltalama tavr› bafll›yor.

Onlar›n ki öylesine bir tahammül-süzlüktü ki, 18 y›ld›r tutsak olan FilizGencer’in hapishanede yapt›¤› resim-lerin sergilenmesine bile karfl› ç›kt›lar.

Karfl› ç›k›fl gerekçeleri ise bir ço-cu¤u bile ikna edemeyecek kadarzorlama gerekçelerdi: ““Çok sergivar, alan›m›z yetmeyecek, maddi

olanaks›zl›klar var, sadelefltirdik.”diyorlard›.

Kendilerinden para da, yer de iste-yen yoktu. ““SSaaddeelleeflflttiirrddiikk”” dedikleri,18 y›ld›r direnen bir devrimci tutsa¤›nürünlerinin halkla buluflmas›n› engel-lemekti! Buna izin veremezdik.

Nitekim Halk Cepheliler bu ya-sakç›l›¤a karfl› sergiyi hem de Der-sim’in merkezinde açt›lar. Sorun neyer sorunuydu, ne ekonomik sorun,ne de baflka bir fley; Munzur Festi-vali’ni ben merkezcilikleriyle ken-dilerine tabi k›lmak isteyenlerin teksorunu, Gencer’in Cepheli bir tut-sak olmas›yd›.

Munzur Festivali’nde al›nan tav›r,Halk Cephesi’ne karfl› al›nm›fl bir ta-v›rd›r. Kürt milliyetçili¤i bunu GrupYorum üzerinden sürdürmüfltür. GrupYorum’a iliflkin olarak, “Grup Yo-rum’un ‹nönü konserinde Kürtçe tür-kü söylemedi¤i” gerekçesi ileri sürül-müfltür ama gerekçe bu de¤ildir.

Grup Yorum’un nas›l bir müca-dele tarihine sahip oldu¤u bilinir.Salonlarda, meydanlarda Kürtçetürküleri ilk söyleyenlerden olan vebunun bedelini ödeyenlerden biriolan Grup Yorum’a kimsenin bu ko-nuda söyleyece¤i bir fley yoktur.

Gerçek böyle olmas›na karfl›n,bu konuda da Kürt milliyetçili¤ininspekülasyonlar›n› ve demagojileri-nin temelsizli¤ini gösteren ‹nönükonseri CD’leri, kitaplar verilmifltirbizzat Kürt milliyetçilerine. Amamerak edip de aç›p bakt›klar›n›, gö-zatt›klar›n› hiç sanm›yoruz.

Çünkü sorunun Kürtçe söyleyipsöylememek olmad›¤›n› en iyi ve enbaflta onlar bilmektedir. Kald› ki, bukonuda karar vermek gibi bir yetki-yi de onlara kimse vermemifltir.

Zerrin Özer’e, Sezen Aksu’yaevet diyenler Grup Yorum’a hay›rdiyorlard›! Olan buydu.

Bizi festivalden d›fllama çabala-

Munzur Festivali DDersim HHalk›n›nd›r. DDersim DDevrimcidir

Kimse Munzur Festivali’ndenDevrimcileri D›fltalayamaz!

Page 31: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

r›na karfl›n, Munzur Festivali’ndeyeralmakta ›srar ettik. Kürt milli-yetçili¤ine tav›rlar›n›n yanl›fll›¤›n›göstermeye çal›flt›k.

Tüm bu giriflimleri sorumlulu¤u-muz gere¤i ve gerçeklerin bilinmesiiçin yapt›k. Giriflimlerimiz karfl›s›n-da Belediye Baflkan› devrimcilerlegörüflmemek için akla gelmedikyöntemler uygulad›.

Belediye Baflkan› ald›¤› karar›narkas›nda duramayacak kadar kaçakdavranm›flt›r. Yasakç› anlay›fl› savu-nacak aç›kl›¤› da gösteremedi¤in-den, meflru bir zemini, hakl› bir ge-rekçesi olmad›¤›ndan, tart›flmama-y›, kaçmay› tercih etmifltir.

Devrimcileri “atlatmak” içinkullan›lan yöntemler, düzenin kul-land›¤› yöntemlerdir. Oysa iliflkiler-de aç›kl›k, dürüstlük, sayg› ve sözü-nün arkas›nda durmak esas olmal›-d›r. Aksi halde bu yöntemler uygu-layanlar› çürütür, halktan ve müca-dele geleneklerinden uzaklaflt›r›r

Devrimcilere karfl› yürütülen bud›fllama çabalar›na karfl›, hem çeflit-li sol örgütlerle, hem de BDP çevre-siyle yapt›¤›m›z görüflmeler oldu.BDP’den çeflitli milletvekilleri veyöneticiler, Grup Yorum’un ç›kma-s›ndan yana olduklar›n›, ama Bele-diye Baflkan›’n› aflamad›klar›n› söy-lüyorlard›.

Halk Cephesi’nin bütün etkinlik-lerine ve Grup Yorum’a konan am-bargonun sadece ve sadece Beledi-ye Baflkan›’n›n kafas›ndan ç›kt›¤›,sadece ve sadece onun tasarrufu vekarar› oldu¤u iddias› inand›r›c› de-

¤ildir, komiktir. Kimse kimseyikand›rmaya kalkmas›n. GörüflülenBDP yöneticileri ve milletvekilleri,hepsi Grup Yorum’un ç›kmas›ndanyana ama hiçbiri Belediye Baflkan›-na söz dinletemiyor!!!

Bu masallar› gidin 5 yafl›ndakiçocuklara anlat›n. Biz bu tarz› -“Haberimiz yok”, “kitlemize sözgeçiremiyoruz”- devrimcilere yöne-lik sald›r›lardan da iyi tan›yoruz.Sald›r›rken kitlesine söz geçiremi-yor, ambargo koyarken BelediyeBaflkan›’na söz geçiremiyor... Bu-nun böyle olmad›¤› çok aç›kt›r.

Festivalde devrimcilere yöneliktahammülsüzlük ve yasakç›l›k aç›k-tan görülmesine karfl›n, kimi sol grup-lar BDP’nin yasakç›l›¤›n› do¤ru bul-mamakla birlikte yeterince zorlay›c›olmad›lar. Bu keyfiyete, do¤ru olma-yan yaklafl›mlara karfl› sessiz kald›lar.

Kürt milliyetçi hareketin yasak-ç›l›¤›na karfl›n, Dersim merkez bafl-ta olmak üzere Dersim’in tüm ilçe-lerinde bu anlay›fl› teflhir ettik. Dev-rimcilere karfl› sergilenen bu keyfi-li¤i, subjektivizmi ve devrimcileriMunzur Festivali’nden tasfiye etmepolitikas›n› teflhir ettik.

Hiçbir yerde tek bir BDP’li, fes-tival organizasyonundan sorumlutek bir belediye yetkilisi, halk›nönünde yapt›klar›n›, bu politikay›ssaavvuunnaaccaakk tteekk bbiirr ccüümmllee kurama-m›fl, yapt›klar›n› savunamam›flt›r.

Çünkü yapt›klar›n›n meflru, hak-l› hiçbir yan› yoktur.

Grup Yorum, Dersim Merkez’de,ilçelerde, köylerde verdi¤i konserler-

le gereken cevab› vermifltir. SS‹‹ZZ BB‹‹--ZZ‹‹MM DDEERRSS‹‹MM HHAALLKKII ‹‹LLEE BBAA--⁄⁄IIMMIIZZII KKOOPPAARRAAMMAAZZSSIINNIIZZ..BB‹‹ZZ‹‹MM BBUURRAADDAA KKÖÖKKLLEERR‹‹MM‹‹ZZDDEERR‹‹NNDDEEDD‹‹RR demifllerdir.

Devrimcilere yasak koymayakalkan bbuu aannllaayy››flfl››nn bbiirr ddee iikkttiiddaarroolldduu¤¤uunnuu ddüüflflüünnüünn!!

Munzur Festivali’ni sadece ken-di program›ndan ibaret görüp, ortakbir program› lafta savunup tersiniyapanlar›n, devrimcileri d›fllamayaçal›flanlar›n bir de iktidar oldu¤unudüflünün!

18 y›ld›r zulme karfl› direnen, tec-rit sald›r›s›na karfl› dimdik ayakta du-ran bir devrimcinin sesine yasak ko-yanlar›n iktidar oldu¤unu düflünün!

25 y›ld›r Türk ve Kürt halklar›-n›n sesi olan, milyonlarca insanaumudu, kavgay› tafl›yan, oligarflininsusturamad›¤› Grup Yorum’u sus-turmaya çal›flan, düzen sanatç›lar›nabüyük bir hoflgörüyle kucak aç›p on-lar› festivalde bafltac› eden bir anla-y›fl›n iktidar oldu¤unu düflünün bir?

Munzur Festivali için bugünekadar devrimcilerin emeklerini, sa-hiplenmelerini, en zor koflullardadahi festivali sahiplenmelerini birkenara b›rakarak devrimcileri d›flla-maya çal›flanlar›n iktidar olduklar›-n› düflünün bir kez!..

Halktan yana olunacaksa, festi-vallerden mitinglere, her eylemimi-zin, faaliyetimizin oligarfliye karfl›bir mevzi olmas›n› istiyorsak, buben merkezci, mülkiyetçi ve dev-rimcilere tahammülsüz anlay›fl ter-kedilmelidir.

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

31

Yürüyüfl

Say›: 229

5-7 A¤ustos günlerinde Babaes-ki Belediyesi taraf›ndan düzenlenenBabaeski Tar›m Festivali’nde Trak-ya Kültür Merkezi de açm›fl oldu¤ustant ile yerini ald›.

Aç›lan standda ö¤renci haklar›n›anlatan karikatürler, halk›n de¤erle-ri olan Orhan Kemal, Ahmed Arifve Naz›m Hikmet’ten fliirler sergile-nirken, Yürüyüfl, Tav›r, KamuEmekçileri Cephesi, ‹vme ve TA-

YAD Bülteni tan›t›ld›. Ayr›ca tutsakTAYAD’l›lar için aç›lan imzamasas›na gelenlerle AKP zülmü an-lat›ld›.

Babaeski Belediyesi bu y›l MHPgibi sivil faflist bir kuruma da stantyeri verdi.

Ferhat Göçer’in konseri bitimin-de konser alan› bembeyaz bir çöpörtüsüyle kaplanm›flt›. ‹çkinin “sugibi akt›¤›” festivaller özünden git-

tikçe uzaklaflt›r›larak tüketime, yoz-laflt›rmaya ve gerici floven duygula-r› körüklemeye hizmet ettiriliyor.

Babaeski Tar›m Festivalinde TKM Stand› Aç›ld›

Page 32: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

10.’su düzenlenen Munzur Kül-tür ve Do¤a Festivali, “Dersim’de‹kinci ‘38’ e Hay›r, Dilimiz Kültü-rümüz Munzurumuzla Özgürlefle-lim” fliar›yla 29 Temmuz günü bafl-lad›.

4 gün boyunca süren MunzurFestivalinde Halk Cepheliler ve TA-YAD'l› Aileler açt›klar› standlar›ylave yapt›klar› eylemlerle yerini ald›-lar. Çarfl› merkezinde Yürüyüfl ön-lükleri giyen dergi okurlar›, dergida¤›t›m› yapt›lar.

Festivalin birinci gününde Der-sim'e gelen TAYAD'l› Aileler, tutuk-lu olan TAYAD'l›lar için çarfl› mer-kezinde yolu trafi¤e kapat›p bir ey-lem yapt›lar. Yap›lan yürüyüflün ar-d›ndan temsili olarak yap›lan hücre-ye giren bir TAYAD’l› anne, halkatek kiflilik yaflanamayaca¤›n› anlat-t›.

Dersim Belediyesi’nin “yer yok”gerekçesiyle programa dahil etme-di¤i devrimci tutsak Filiz Gencer’insergisi de 29 Temmuz günü Yeralt›Çarfl›s› üzerinde aç›ld›. Sergi dörtgün boyunca aç›k kald›. Sergininyan›nda “TAYAD’l› Aileler Onuru-muzdur” pankart› as›ld› ve tutukla-nan TAYAD’l›lar›n serbest b›rak›l-mas› için imza masas› aç›ld›.

1 A¤ustos günü Halk Cephesistand› önünde Grup Yorum dinletiverdi. Sanat Soka¤›n› dolduran, der-sim halk›na Grup Yorum üyeleri

Festival program›na neden al›nma-d›klar›n› anlatt›lar.

FFeessttiivvaall PPrrooggrr aamm›› DDeerrssiimm’’iinn ‹‹llççeelleerriinnddee ddeeSSüü rrddüü

NNaazz››mmiiyyee ilçesinde Halk Cephe-liler stant açt›lar. Aç›lan stantta tu-tuklu bulunan TAYAD’l›lar için deimza masas› aç›ld›. Akflam yap›lankonserde sahneye ç›kan P›nar Sa¤tutuklanan TAYAD’l› ailelerin ser-best b›rak›lmas›n›, bunun için im-za verilmesini istedi.

HHoozzaatt ilçesinde 31 Temmuz gü-nü Yürüyüfl Dergisi’nin tan›t›m vesat›fl› yap›ld›.

TAYAD’l› aileler de açt›klar›stantta tutuklu TAYAD’l›lar›n ser-best b›rak›lmas› için imza toplay›pTutuklu Aileleri Bülteni’ni halkaulaflt›rd›lar. Halk Cepheliler de,“Mahir Çayan' › Anmak Suç De¤il-dir, Güler Zere' yi Sahiplenmek SuçDe¤ildir.” pankart›yla ve sloganlar-la konser alan›na kadar yürüdüler.

Sahneye Grup Varvara ve P›narSa¤ ç›karken; ‹dil Tiyatro AtölyesiÖlüm Orucu fiehidi Fidan Kalflen’ianlatt›¤› “Bir Fidan’›n Hikayesi”adl› oyunu oynad›.

Son olarak sahneye “TürkülerSusmaz Halaylar Sürer” sloganla-r›yla Grup Yorum ç›kt›.

MMaazzggiirrtt ilçesinde, Festival

kapsam›nda Belediye Halk Kütüp-hanesi’nin aç›l›fl›na kat›lan Gup Yo-rum yap›lan aç›l›fl›n ard›ndan se-venlerine bir dinleti verdi.

Akflam bafllayan festival progra-m› s›ras›nda, Halk Cepheliler 1 Ma-y›s sergisini program boyunca aç›ktuttular. Halk Cepheliler ve TA-YAD’l› aileler tutsak ürünleri, Yü-rüyüfl ve Tav›r dergisinin tan›t›m vesat›fllar›n› yapt›.

OOvvaacc››kk ilçesinde ilk gün sahne-ye ç›kan Tiyatro Simurg NasrettinHoca Gide Gide adl› oyunu oynad›.Çocuk etkinli¤inin ard›ndan ‹dil Ti-yatro Atölyesi “Bir Fidan›n Hikaye-si” adl› oyun oynad›.

‹kinci gün, Dersim’de yap›lan veyap›lmas› planlanan Baraj projeleri-ne karfl› Mercan Vadisi’nde birprogram yap›ld›. Programda GrupYorum’da bir dinleti verdi.

‹lkay Akkaya’da bir konuflmayaparak TAYAD'l› Aileler’in müca-delesini anlatarak imza vermeleriiçin halka ça¤r› yapt›.

PPeerrtteekk ilçesi’nde iki süren Per-tek Festivalinde Halk Cepheliler destant açarak Yürüyüfl Dergisi ve Bo-ran Yay›nc›l›k’a ait kitaplar› satt›lar."Yozlaflmaya Karfl› Gücümüz Birli-¤imizdir" pankart›n› açan HalkCepheliler Pertek sokaklar›nda veprogram alan›nda Yürüyüfl Dergisi-nin da¤›t›m ve tan›t›m›n› yapt›lar.TAYAD'l› Aileler açt›klar› stantlaPertek halk›na da yaflad›klar› hu-kuksuzlu¤u ve verdikleri mücadele-yi anlatt›lar.

Grup Yorum’un coflkulu slogan-larla sahneye ç›kt›¤› programda;Halk Cepheliler "Yozlaflmaya Karfl›Gücümüz Birli¤imizdir, Yozlaflma-ya Geçit Vermeyece¤iz" sloganla-r›yla konser alan›na kadar yürüyüflyapt›lar.

Sahnede bir konuflma yapanGrup Yorum merkezde festivalprogram›na al›nmad›klar›n› ve bu-nunla ilgili de bir aç›klaman›n ya-p›lmad›¤›n› anlatt›lar. Yap›lan ko-nuflma s›ras›nda alanda bulunan 7bin kifli "Dersim Sizinle Gurur Du-yuyor" sloganlar›n› att›lar.

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 32

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Yasaklara, D›fllamaÇabalar›na Karfl›n DersimHalk›yla Birlikteydik

Page 33: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Sevgili arkadafllar merhaba.Devrimci Okul’da bugün “Nas›lDüflünece¤iz?” sorusu üzerinde du-raca¤›z. Biliyorsunuz, “Nas›l yafl›-yoruz, nas›l düflünüyoruz, nas›l çal›-fl›yoruz” bir insan›m›z›n, bir biri-min, bir derne¤in kendini de¤erlen-dirmesi için oldukça genifl ve yeter-li bir çerçeve çizen üç temel soru-dur. Bunlardan birini belli yanlar›y-la ele alaca¤›z.

“Nas›l yapmal›?” sorusu elbetteyaflam›n bir çok alan›nda cevapla-mam›z gereken temel bir sorudur.Bu anlamda Devrimci Okul’un önü-müzdeki derslerinde yeri geldikçe;NNaass››ll aannllaattaaccaa¤¤››zz??......NNaass››ll ttooppllaanntt›› yyaappaaccaa--¤¤››zz??...... BBiirr eeyylleemmii nnaass››llöörrggüüttlleeyyeeccee¤¤iizz??...... NNaass››llyyaazzaaccaa¤¤››zz??...... NNaass››ll ookkuu--yyaaccaa¤¤››zz??...... NNaass››ll ççaall››flfl››--yyoorruuzz?? sorular›n› ele ala-ca¤›z. Bu k›sa belirtme-den sonra bugünkü dersi-mize geçelim.

��Düflüncemizin

temel çç›k›fl nnoktalar›neler olmal›?

Normal olmayan fleylerin nor-mal gibi gösterildi¤i, insanlar›n be-yinlerinin say›s›z önyarg›larla kufla-t›ld›¤›, bunlar›n sonucunda sömürüsistemindeki bir çok fleyin kan›k-sand›¤› bir ortamda mücadele yürü-tüyoruz. Bu gerçek, propaganda veajitasyonun önemini, zorunlulu¤u-nu art›r›rken, propaganda ve ajitas-yonda nas›l, hangi yöntemleri izle-yece¤imizi de daha ön plana ç›kar›-yor. Do¤ru yöntemler ise, do¤ru dü-flünce tarz›yla bulunabilir. Düflüncetarz›m›z, do¤ru bir zemine oturmas›için flu üç temel direk üzerinde fle-killenmelidir:

BBiirr:: SS››nn››ffssaall bbaakkmmaall››,, ss››nn››ffssaall

dd üü flfl üü nn mm ee ll ii yy ii zz ..Düflünce tarz›m›-z›n ilk temel dire¤ibudur. Her olaya,olguya, onun s›n›f-sal bir niteli¤i ol-du¤unu bilerekyaklaflmal›y›z. S›-

n›flar üstü hiçbir fley yoktur. S›n›fgerçe¤ini unuttu¤umuz an, burjuva,küçük-burjuva düflünceler, bizimbeynimizde daha fazla etkili olur.

‹‹kkii:: Hakim üretim biçiminin kkaa--ppiittaalliizzmm,, yönetim biçiminin ffaaflfliizzmmoolldduu¤¤uunnuu hhiiçç aakk››llddaann çç››kkaarrmmaa--mmaall››yy››zz..

Bunlar› -kapitalizm ve faflizmi-ak›ldan ç›karmamak, kapitalizminve faflizmin her türlü alçakl›¤›, na-mussuzlu¤u, komployu, provokas-yonu, zulmü yapabilece¤ini bilmekdemektir. Bilmeliyiz ki, kapitalizm-de ve faflizmde ““bbuu kkaaddaarr ddaa ooll--

mmaazz”” diyebilece¤iniz hiçbir fleyyoktur. Kapitalizm ve faflizmi ak›l-dan ç›karmad›¤›m›zda, onlar›n te-mel niteli¤ini unutmad›¤›m›zda, dü-zenden gelen hiçbir fley bizi flafl›rt-maz.

ÜÜçç:: Düzenin, hhaallkk››nn çç››kkaarr››nnaa,,ddeevvrriimmiinn yyaarraarr››nnaa bbiirr flfleeyy yyaappmmaa--yyaaccaa¤¤››nnaa kkeessiinn ggöözzüüyyllee bbaakkmmaall››--yy››zz.. Düzenin sundu¤u herfleyi sor-gulamal›, ak›l, mant›k ve devrimcibilincimizin süzgecinden geçirmeli-yiz. Düzenin asla halk›n yarar›na,devrimcilerin lehine bir fley yapma-yaca¤›ndan emin olarak neden, ni-çin sorular›na cevap aramal›y›z.

Bu noktada, burjuvazinin, fafliz-min söyledi¤i her fleyin tersini dü-

flünmeliyiz. Neyi övüyorsa ondankuflkulanmal›y›z, neyi öne ç›kar›-yor, neyi öneriyorsa, neyi yapmam›-z› istiyorsa, tersinin do¤ru oldu¤unubilmeliyiz.

��Bunlar neden öönemlidir?

DDoo¤¤rruu ddüüflflüünnmmeekk,, do¤ru dav-ranmakt›r.

DDoo¤¤rruu ddüüflflüünnmmeekk,, do¤ru politi-ka belirleyebilmektir.

DDoo¤¤rruu ddüüflflüünnmmeekk,, propagandave ajitasyonda do¤ru sözleri bulmakdemektir.

DDoo¤¤rruu ddüüflflüünnüürrsseekk,, do¤ru anla-tabiliriz.

��Burjuvazi bbeyinlere nnas›l

sald›r›yor?Burjuva bas›n yay›n organlar›n›n

son bir haftas›na baka-l›m. YAfi “krizi”yle yat›pYAfi tefrikalar›yla kalk-t›k. Halk›n beynini oli-garfli içi iktidar kavgas›-na hapsettiler. Bu hemenher konuda böyle. Burju-vazinin denetimindekiiletiflim araçlar› her olayaböyle yaklafl›r. Elbetteamaçs›z yap›lan bir fleyde¤ildir bu. Burjuvaziiletiflim araçlar›yla hal-k›n bilincini çarp›t›yor.

Gerçekler alt-üst ediliyor. Halk›nbeyni adeta bombard›mana tutulu-yor.

Kitleler, yaflad›klar›n›n, bafllar›-na gelen olumsuzluklar›n nedenleri-ni, niçinlerini bilmemelidirler, hattabuna hiç kafa yormamal›d›rlar. KKaa--ddeerrcciilliikk düflüncesini bunun için kö-rükler burjuvazi. Ekonomiden siya-sete kadar her fleyi bbiilliinnmmeezz kkaavv--rraammllaarrllaa anlafl›lmaz hale getirmekburjuvazinin son dönemlerde dahayo¤un biçimde baflvurdu¤u bir yön-temdir. Kitleler için her fley bilin-mez, anlafl›lmaz hale dönüflünce, ifl-sizlik, açl›k, felaketler karfl›s›ndahalk kendini savunamaz. Öfkesini,tepkisini kkiimmee yyöönneelltteeccee¤¤iinnii bile-

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

33

Yürüyüfl

Say›: 229

Ders: NNaass››llDDüüflflüünneeccee¤¤iizz??

Do¤ru pratik,do¤ru

düflünmektengeçer

Devrim ‹‹ç‹nDevrim ‹‹ç‹n

DEVR‹MC‹ OOKULDEVR‹MC‹ OOKUL

Page 34: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

mez. Bu durumda da yabunlar› bir kader, bir al›nyaz›s› olarak kabul ederya da öyle olmad›¤›n› bil-se de çaresiz boyun e¤er.

Burjuvazi de sonuçolarak bunu, kitleleri buhale getirmeyi amaçlarzaten. ‹flte bu noktada bizde tam tersini yapmayaçal›flaca¤›z.

��Kitlelere hher fleyin

bilinebilece¤ini nnas›lanlataca¤›z?

Soruyu flöyle de sorabilirdik?Do¤ru düflüncenin temel noktalar›n›bize veren diyalektik ve materya-lizm, kitleler için “lüks” mü, gerek-siz mi? Ya da “genifl kitleler bunlar›anlamaz” deyip iflin içinden ç›kacakm›y›z?

Hay›r, böyle yapamay›z. Çünküasl›nda bu sorun, kitleleri devrimekazanabilmek aç›s›ndan temel birsorundur.

Burjuvazi, kitleleri ““iiddeeaalliizz--mmiinn”” esiri yaparak, birden çok ama-c›na ulaflm›fl olur.

Kadercilik, idealizmin bir ürü-nüdür. Dincili¤in ve gericili¤in bukadar geliflip yayg›nlaflmas› da ayn›zeminde hayat bulur. Daha somutprati¤e geldi¤imizde de ayn› idea-list gerici mant›k ç›kar karfl›m›za.

Mesela h›rs›zl›k olay›na nas›lyaklaflaca¤›z? Fuhufl olay›na nas›lyaklaflaca¤›z? Gençli¤in yozlaflma-s›na karfl› hangi yöntemleri geliflti-rece¤iz? Bütün bunlara do¤ru ce-vaplar vermek, yine iflte “do¤ru dü-flünmek”le mümkündür. Bu konudakitlelere do¤ru düflünce tarz›n› tafl›-mam›z da bu konulardaki mücade-lemizin etkili olabilmesi için flartt›r.

‹dealist düflünce tarz›, h›rs›zlar›n““ddoo¤¤uuflflttaann kkööttüü”” oldu¤unu söyler.Ayn› flekilde fuhufl yapanlar›n da““zzaatteenn aahhllaakkss››zz”” olduklar›n›, ah-laks›zl›¤›n onlar›n içinde oldu¤unusöyler. Burjuvazi de öyle düflünül-mesini ister. Yani insanlar› h›rs›zl›-¤a, fuhufla iten koflullar hiç tart›fl›l-

mas›n, görülmesin isterler.

Do¤ru düflünce tarz› ve o düflün-cenin üzerine flekillenen propagan-da, bunun böyle olmad›¤›n› göstere-bilmelidir. H›rs›zl›¤›n, fuhuflun do-¤ufltan kötü insanlar›n ifli oldu¤unudüflünen bir insan, o konuda gere-ken mücadeleyi vermez.

Diyalektik düflüncenin sonuçla-r›n› kitlelere aktaraca¤›z. Ama öteyandan kitlelere nas›l düflünmek ge-rekti¤inin yöntemini de ö¤retece-¤iz. Bunu diyalekti¤in 4 kural›, ma-teryalizmin 3 kural› diye yapmaya-ca¤›z belki ama ö¤retmenin yolu,biçimleri çok çeflitlidir. Kitlelerkendi tarihsel tecrübeleriyle zamaniçinde buna benzer bir çok sonuç ç›-karm›fllard›r. Mesela halk der ki,“ay›dan post, gavurdan dost ol-maz”... Burada gavur yerine emper-yalist konuldu¤unda, iflte size, enbaflta sayd›¤›m›z kurallardan birihaline dönüflmüfl olur.

“Befl parma¤›n befli bir de¤il-dir”, "zenginlik de yoksulluk hepvard›”, "gemisini yürüten kaptan","büyük bal›k küçük bal›¤› yutar","düflene bir tekme de sen vur", "herkoyun kendi baca¤›ndan as›l›r"...

Halk deyiflleri, hayat›n hemenher alan›nda olumlu yanlarla birlik-te, aktard›¤›m›z bu tür olumsuz dü-flünceleri de içerir. Elbette bunlar›nne kadar halk deyifli, ne kadar ege-men s›n›flar taraf›ndan halk›n kültü-rüne sokuflturulmufl düflünceler ol-du¤u da ayr›ca tart›fl›lmaya de¤er.

Bunlar› kitlelerin beyninde çü-rütmeliyiz. Çarp›tmalara, de¤ersiz-lefltirmeye, bencilli¤e karfl›, halkanas›l düflünülmesi gerekti¤ini, ken-di düflünce tarz›m›z› onlara tafl›ya-rak ö¤retmeliyiz.

��Do¤ru

düflünmenintemellerinden bbiri:materyalizmin üüçkural›

Materyalizmin temelkurallar› flunlard›r:

aa-- DDüünnyyaa mmaaddddii yyaa--pp››ddaadd››rr..

bb-- MMaaddddee iillkk vveerriiddiirr,, bbiilliinnççiikkiinnccii vveerriiddiirr..

cc-- DDüünnyyaa vvee oonnuunn yyaassaallaarr›› eekk--ssiikkssiizz bbiilliinneebbiilliirr..

Evrendeki olaylar, maddidir.Maddi nedenler ve olgular üzerinegeliflir. “Ruhlar›n ya da maddi ol-mayan ‘güç’lerin müdahalesindenileri gelmez”ler.

Toplumsal olaylar ve geliflmelerde ayn› flekilde maddi bir zemine,nesnel nedenlere ba¤l›d›r.

Madde, bilinç, düflünce aras›n-daki iliflki de maddenin belirleyici-li¤inde flekillenir. Düflüncelerimi-zin, fikirlerimizin, genel olarak bi-linç dedi¤imiz fleyin kayna¤› maddinesneler ve olaylard›r.

Bilinç, maddenin hareketinin, ta-rihsel ve toplumsal olgu ve olayla-r›n insan beynindeki yans›mas›d›r.

Maddi koflullar de¤ifltikçe, tarih-sel ve toplumsal olgular›n flekilleni-fli de¤ifltikçe, bilinç de ona ba¤l› birgeliflme göstermifltir.

Daha önce anlatt›¤›m›z gibiidealizm dünyay› ve yasalar›n› bi-linmez olarak kabul ediyordu. ‹fltebuna karfl›l›k materyalist felsefedünyan›n ve yasalar›n›n pekala tan›-nabilir, bilinebilir olduklar›n› söy-ler. Bunu da insanl›¤›n deneyimi veprati¤i do¤rular.

Bilim de bu temelde geliflmifltir.

��Do¤ru ddüflünmenin

temellerinden bbiri:Diyalekti¤in ddört kkural›

aa-- HHeerr flfleeyy bbiirrbbiirriinnee bbaa¤¤ll››dd››rr..

bb-- HHeerr flfleeyy dduurruumm ddee¤¤iiflflttiirriirr..

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 34

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Kapitalizm ve faşizmi akıldan

çıkarmamak, kapitalizmin ve

faşizmin her türlü alçaklığı,

namussuzluğu, komployu, provokas-

yonu, zulmü yapabileceğini bilmek

demektir. Bilmeliyiz ki, kapitalizmde

ve faşizmde “bu kadar da olmaz”

diyebileceğiniz hiçbir şey yoktur.

Page 35: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

cc-- NNiicceell bbiirriikkiimmlleerriinnssoonnuuccuu nniitteell ddee¤¤iiflfliikklliikkttiirr..

dd-- ZZ››ttllaarr››nn ssaavvaaflfl››mm››..

Her fleyin birbirine ba¤-l› oldu¤unu bilmek ve herfleyi buna göre ele almak,bizi yanl›fllardan koruya-cakt›r. Do¤ada ve toplum-da, tüm olaylar, çevresin-deki nesnel koflullar›n d›-fl›nda düflünülemez. Her olay ve ol-gu, çevresindeki olay ve olgularlaba¤lara sahiptir. Herhangi bir olay›tahlil ederken, onu bu ba¤lar›ndan,bu bütünlü¤ünden koparmak, onueksik ve dolay›s›yla da yanl›fl de-¤erlendirmeye yol açar.

Her fleyin birbirine ba¤l› olmas›flu demektir; herhangi bir olay, her-hangi bir sonuç, mutlaka belli birnedene ba¤l› olarak ortaya ç›km›fl-t›r. Yani hiçbir fley bilinemez veyanedensiz de¤ildir. Diyelim ki falanalanda kitleler flöyle davran›yor,mutlaka bir nedeni vard›r, diyelimki bir insan›m›z›n flu konuda bir ek-si¤i var, mutlaka bir nedeni vard›r, otav›rlar, o eksiklikler, belli bir fleyle-re ba¤l› olarak ortaya ç›k›yordur.

Mesela kitlelerdeki "böyle gel-mifl, böyle gider" düflüncesi, bu dü-flünce tarz›yla y›k›labilir; böyle gel-miflse, flu koflullara, flu nedenlereba¤l› olarak böyle olmufltur; o haldebiz o nedenleri ortadan kald›rarak,sonucu da ortadan kald›rabiliriz..

Bu yüzden karfl›laflt›¤›m›z herolayda, her sorunda, her eksiklikte,“neden” sorusunu sormal›y›z.

Bazen, neden sorusunu bir kezsormak da yetmez.

Diyelim ki, bir alandaki kitle birfaaliyete kat›l›m göstermedi? NNee--ddeenn kat›lmad› diye sorar›z? Diyelimki bu soruya “bencilce düflündükle-ri için” kat›lmad›lar diye cevap ver-dik. Ve diyelim ki bu do¤ru da ol-sun. O zaman ikinci soruyu soraca-¤›z: NNeeddeenn bencilce düflündüler?...Veya diyelim ki bir insan›m›z›n bireksikli¤inden söz ediyoruz. Arkada-fl›m›z neden ifllerini yapm›yor diyesorduk? Cevap çünkü disiplinsiz. Ozaman ikinci soru, neden disiplin-

siz? Diyelim cevap verdik, çünküsonuç alaca¤›na pek de inanm›yor?Soru devam edecek: Neden inanm›-yor... Yani, neden sorusu veya soru-lar›, bizi o sorunun, olay›n, kköökkeennii--nnee kadar götürmelidir.

Her fley durum de¤ifltirir. De¤ifli-me inanmamak, asl›nda devrime,sosyalizme inançs›zl›¤› beraberindegetirir. Her fley de¤iflim ve geliflimiçindedir. Her fley hareket halinde-dir. ‹nsanlar, toplumlar, siyasi hare-ketler... Her fley.

Bir devrimci, de¤iflme ve gelifl-menin, her olgunun, her insan›n, hertoplumun içinde bulunan bir özellikoldu¤unu bilir. De¤iflme kesintisiz-dir ve engellenemez. Devrimcilerin,en zor koflullarda, en koyu karanl›k-larda bile umutlar›n› kaybetmeme-lerinin kayna¤› iflte bu bilimsel ger-çektir. Devrimci umutsuzlaflmaz,olumsuzluklar›, eksiklikleri mutlak-laflt›rmaz, eemmeekk hhaarrccaadd››¤¤››nnddaa ddee--¤¤iiflflttiirreebbiilleeccee¤¤iinnii bilir.

K›saca da nniicceell bbiirriikkiimmlleerriinn ssoo--nnuuccuu nniitteell ddee¤¤iiflfliikklliikkttiirr maddesinede¤inelim. Bu da, do¤an›n ve toplu-mun evrensel bir yasas›d›r. Ki, buyasaya uygun olarak, eski yok olupgider, baflka bir fleye dönüflürken,yeni do¤up geliflip, eskinin yerinial›r...

Do¤ada ve toplumdaki bu büyükde¤iflikliklerin hiçbiri ne ilahi birkudretle, ne bir mucizeyle olma-maktad›r. Her fley parça parça, ad›mad›m birikmekte, de¤iflmekte, bun-lar belli bir seviyeye gelince de bude¤iflimler bir s›çramaya ve yeni birflekle dönüflmektedir. Devrimler deböyle bir birikim ve dönüflüm süre-cidirler. Devrimler de birden bireolmuyor; “nicel birikimlerin, nitelbir dönüflüme u¤ramas›”, bir süreç

meselesidir.

��Çeliflki, ddo¤ru

düflünceye uulaflmaktabir araçt›r

Do¤ru düflünce tarz›n›nbir di¤er hareket noktas›,çeliflkinin varl›¤›n› kabuletmek ve ççeelliiflflkkiiddeenn kkoorrkk--

mmaammaakktt››rr.. Do¤ada ve toplumda,her fleyin bir iç çeliflkisi vard›r. Herolguda, geçmifl ve gelecek, do¤anve ölen, olumlu ve olumsuz, içiçe-dir ve birbiriyle mücadele halinde-dir. Çat›flma ve geliflme de buradando¤ar asl›nda. fiu anlamdad›r ki,““ççeelliiflflkkii yyeenniilleeflflttiirriicciiddiirr””. Herhangibir yerde çeliflki olmas›ndan kork-mamal›y›z. Mesele o çeliflkiden do-¤an çat›flmay› do¤ru hedefe yönlen-dirmektir. Çeliflkilere do¤ru yaklafl-mal›y›z; uzlafl›r olanlarla uzlaflmazolanlar› ay›rdetmeliyiz. Keza, flunuda gözönünde bulundurmal›y›z: çe-liflkiler süreçlere ve koflullara görede¤iflir; çözüm yöntemleri de bunagöre de¤iflmek zorundad›r.

��Sorun bbiçimde mmi,

o zzorunlulu¤u ddüflünüpdüflünmemekte mmi?

Kitle çal›flmas›nda, ajitasyon vepropagandada gereken eme¤i, sabr›,disiplinli ve planl› çal›flmay› hayatageçiremeyenler, sürekli sihirli for-müller, “yeni modeller”, “yeni ör-gütsel biçimler” aramakta, böylecezaaflar›na ve zay›fl›klar›na bahane-ler üretmektedirler. Oysa mesele ye-ni biçimler, yeni modeller yaratmakmeselesi de¤ildir. Mevcut örgütlen-meler bile yeterince-gere¤ince kul-lan›lmazken, ony›llar›n birikimininürünü olan propaganda ve ajitasyonaraç ve biçimleri yeterince kullan›l-mazken, durmaks›z›n yeni biçimlerortaya atman›n da bir anlam› yoktur.Bu aray›fllar öyle hale gelmifltir kikitle çal›flmas›n›n geleneksel yön-temlerine alternatif olarak “cep te-lefonlar›na mesaj göndermek” gibibir öneri, sanki çok yeni bir keflif-miflçesine ve sanki kitleleri topla-

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

35

Yürüyüfl

Say›: 229

Bir devrimci, nasıl düşünmeli?

Bir devrimci, bulunduğu birim ve

çalışma alanı açısından her anında

“devrimcil ik öörgütlemektir”

anlayışını düşünmeli. Örgütlemeyi

düşünmeli.

Page 36: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

maya sihirli bir çözümolacakm›flcas›na önerile-bilmektedir.

Burada flunu belirtelimelbette; kuflku yok ki, ör-gütlenmede, propagandave ajitasyonda yeni yön-temler, biçimler, araçlar gelifltirmeli-yiz. Keza teknolojiyi de elbette dahaetkili ve yayg›n kullanmal›y›z. Bi-zim buradaki itiraz›m›z, bunlara si-hirli formüller olarak bak›lmas›d›r.Hay›r, e¤er bugün sol yeterince kitle-sel de¤ilse, kitleler üzerinde ideolo-jik ve politik aç›dan yeterince etkilide¤ilse, bu çok orjinal yöntemler bu-lamamaktan dolay› de¤ildir.

Biz mücadeleyi örgütleyelim,halk kendi ihtiyaçlar›na cevap verenaraçlar› bulacak, yenileri gerekti¤in-de onlar› yaratacakt›r. Bundan flüp-hemiz olmas›n. Yeter ki bu düzeningerçeklerini halka anlatabilelim,kendi alternatifimizi gösterebilelim.

Halk› bir kez kazand›ktan, yüre-¤ine umut ›fl›¤›n› yerlefltirdiktensonra baflaramayaca¤›m›z ifl yoktur.Mesele örgütlenme modeline vepropaganda ajitasyon yöntemlerinekald›ktan sonra 150 y›ll›k sosyalistprati¤in deneyimi, Anadolu halk›-n›n tarihinde yer etmifl zengin ör-neklerler de öne ç›kacak, bu ihtiya-

c› karfl›layacakt›r. Bizim her ad›m›-m›z halk örgütlenmelerini gelifltir-meye, her günümüz daha fazla insa-n› örgütlemeye adanmak zorunda-d›r.

Elinizde bir çok çeflit araç da ol-sa, dergileriniz, gazeteleriniz, tele-vizyonlar›n›z da olsa, do¤ru düflün-müyorsan›z, dolay›s›yla do¤ru poli-tikan›z, do¤ru sözünüz yoksa, onlarbir ifle yaramaz.

Bir devrimci, nas›l düflünmeli?

Bir devrimci, bulundu¤u birimve çal›flma alan› aç›s›ndan her an›n-da ““ddeevvrriimmcciilliikk öörrggüüttlleemmeekkttiirr””anlay›fl›n› düflünmeli. Örgütlemeyidüflünmeli. Nas›l örgütleyece¤inidüflünmek, ikinci ad›md›r. Ama esasolan, önce devrimcinin görevininörgütlemek oldu¤unu düflünmek,unutmamakt›r.

Neden böyledir? Solu düflününmesela, kitleleri örgütlemeye gitmiflde, “örgütlenme biçimleri ve propa-ganda yöntemleri” yetersiz oldu¤uiçin mi örgütleyememifltir? Hay›r!

Örgütlemeye gitmemekte-dir. Kitle çal›flmas› yapma-maktad›r. Sorun oradad›r..

Bu zorunluluk düflünül-dükten sonra, yol yordamikinci konudur ve bir çokçözümü vard›r.

DDoo¤¤rruu ddüüflflüünnccee ttaarrzz››nn›› gelifltir-mek, do¤ru düflünce tarz›n›n temelayaklar› konusunda net olmak, in-sanlar› daha iyi tan›makt›r, kitleleridaha iyi anlamakt›r. Onlar›n hangidurumda nas›l düflünece¤ini öngö-rebilmek, onlar› etkileyen yanl›fl,çarp›k düflünceleri ay›rdedip, onlarakarfl› daha sistemli bir flekilde sava-flabilmektir.

Böyle bir somutluk olmad›¤›n-da, genel ve soyut olarak sürdürülenbir ajitasyon ve propaganda etkisizkalacakt›r. Ajitasyon ve propagan-dada esas olan, kitlelerin kafalar›n-daki sorular› cevaplayabilmek, on-larda oluflan flüpheleri, kayg›lar›bertaraf edebilmektir. Do¤ru düflü-nenler, sorular› cevaplayabilecek,flüpheleri, kayg›lar›, korkular› yokedebilecek do¤ru sözleri ve do¤ruyöntemleri de bulacaklard›r.

Sevgili arkadafllar, dersimizi bu-rada bitiriyoruz. Baflka “nas›l”lar›ncevaplar›yla derslerimize devam et-mek üzere flimdilik hoflçakal›n.

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 36

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Doğru ddüşünce ttarzını geliştir-

mek, doğru düşünce tarzının temel

ayakları konusunda net olmak, in-

sanları daha iyi tanımaktır, kitlele-

ri daha iyi anlamaktır.

Polis halk› sindirmek için sade-ce copla, gaz bombas›yla, plastikmermilerle de yetinmiyor. Tek tekinsanlar üzerinde bask›, terör, psi-kolojik savafl yürütüyor.

Ankara’da Gençlik Derne¤iüyesi bir ö¤rencinin ailesini polistelefonla ar›yor. Polisin telefon ko-nuflmas›, polis yöntemleri için çar-p›c› örnektir. Polis konufluyor:

“Biz onu Ekim ay›ndan bu yanatakip ediyoruz. Yan›ndaki arkadafl-lar›n› da takip ediyoruz. Ankara’dazaten sekiz kifli var dernekte. Hep-

sini ad›m ad›m takip ediyoruz. Sa-bahlar› flu saatte evden ç›k›yor, flusaatte eve giriyor, flu günler okulagidiyor, flu günler gitmiyor. Okuldaflu konulu afifli ast›, flu günlerde flufaaliyetlere kat›ld›. En son kampakat›ld›. Önce burada e¤itirler son-ra ‹stanbul’a Federasyona çeker-ler. Orada e¤itip da¤a gönderirler.Sen k›z› çok fl›mart›yorsun, çok pa-ra gönderiyorsun, o yüzden böyleoluyor.”

Polis iki saat boyunca aileyikah tehdit ediyor, kah çocu¤una

karfl› yalan düzmece laflarla k›flk›r-t›yor, kah k›z›n›n “kand›r›ld›¤›n›”söyleyerek bask› alt›na almaya ça-l›fl›yor. Aileyi çocu¤una karfl› kul-lanmak için her türlü ahlaks›zl›¤abaflvuruyor. Çocu¤u devrimciliktenvazgeçmez ise gözalt›na alacaklar›-n›, tutuklayacaklar›n›, ““hhaayyaatt››nn››kkaarraarrttaaccaakkllaarr››nn››”” söyleyerek teh-dit etmekten de geri durmuyorlar.

Devrimciler dünyan›n en onurluinsanlar›d›r. Devrimcilik, dünyan›nen onurlu yaflam biçimidir. Enonurlu iflidir. AAiilleelleerriimmiizz;;

Polis halka uuyyuuflflttuurruuccuuyyuu,, ffuu--hhuuflfluu,, kkuummaarr›› vvee hheerr ttüürrllüü aahhllaakk--ss››zzll››¤¤›› yyaayyaann kkuurruummdduurr.. Polisinyyaallaannllaarr››nnaa kkaannmmaayy››nn.. TTeehhddiitt vveeflflaannttaajjllaarr››nnaa bbooyyuunn ee¤¤mmeeyyiinn..

Ahlaks›zl›¤›n yay›c›s› polistirAilelerimiz; tehditlere, flantajlara boyun e¤meyin

Page 37: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

TEKEL iflçilerinin direnifline karfl› son ihanetgerçeklefltirilmekte ve sendika, TEKEL iflçilerini 4-C'yikabul etmeye teflvik etmektedir.

Türkiye iflçi s›n›f› mücadelesi tarihine onurlu bir say-fa ekleyen TEKEL iflçilerinin direniflini ad›m ad›m tas-fiye eden Tek-G›da ‹fl Genel Baflkan› Mustafa Türkel,iflçilere direnifli de¤il, teslim olmay› öneriyor.

Diyor ki; ““iiflflççiilleerree mmüümmkküünn oolldduu¤¤uunnccaa ssüürreeccii ddoo¤¤--rruu aannllaattmmaayyaa ççaall››flfltt››kk,, aannccaakk ‘‘44//CC’’yyii iimmzzaallaayy››nn yyaa ddaaiimmzzaallaammaayy››nn ddeemmeeddiikk””

Ya ne dediniz? Binlerce iflçinin kar k›fl demedenkölelik yasas› diye kabul etmeyip iptali için 78 gün di-rendi¤i 4-C yasas›n› ““iimmzzaallaayy››nn yyaa ddaa iimmzzaallaammaayy››nn ddee--mmeemmeekk”” bir tav›r de¤il mi?

Önceden al›nan eylem kararlar›na uymayan, eylem-leri iptal eden, direnmek isteyen iflçileri yaln›z b›rakanTürkel, iflçilerin 44--CC’’yyee bbaaflflvvuurrmmaallaarr›› hhaalliinnddee hhaakkllaa--rr››nn›› kkaayybbeettmmeeyyeecceekklleerriinnii savunuyor.

O zaman TEKEL iflçisi niye direndi, neye karfl› mü-cadele ediyor?

4-C'yi kabul etmek; kölelik yasas›n› kabul etmek de-mek de¤il mi?

4-C'yi kabul etmek; iflçi s›n›f›n›n kazan›lm›fl tümhaklar›n› kaybetmesi de¤il mi?

4-C'yi kabul etmek; iflini, ekme¤ini kaybetmek de¤ilmi?

‹flçileri kölelefltiren bir yasay› “imzalay›n” deme-mek; “direnmeyin” demek de¤il mi?

Mustafa Türkel, al›nan eylem kararlar›n› iptal etme-lerini flöyle aç›kl›yor: “Biz eylem takvimini belirlerken4-C’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi karar›yoktu. Bu süreçte bizim eylem yapmam›z›n meflruiyetiyok. Eylemi kime karfl› yapaca¤›z. Zaten karar›n da “ip-tal” ç›kmas›n› bekliyoruz. O nedenle Anayasa Mahke-mesi karar›n›n ç›kmas›n› bekleyece¤iz, o zamana kadarda eylemleri ask›ya ald›k.”

Direnifl çad›rlar›n›n söküldü¤ü 2 Mart’tan beri bu ge-rekçeyle iflçiler kand›r›ld›, oyaland› ve eylemler iptaledildi. Anayasa Mahkemesi yasay› iptal etmezse o za-man eylem yapmak için kendinizi nas›l meflru görecek-siniz? Onbinlerce iflçi açl›¤a mahkum ediliyor, ifli, ek-me¤i elinden al›n›yor, sendika eylem yapmay› meflrugörmüyor.

‹flbirlikçi sar› sendikac›l›k, iflçilerin 4-C’ye karfl› di-reniflini engellerken, 4-C’yi kabul etmesinde bir mahsurgörmüyor. 78 günlük bir direnifli ve ortaya ç›kan dina-mikleri ad›m ad›m parçal›yor, ortadan kald›r›yorlar. Bu-gün iflçilerin teslim olmas›n› istiyorlar.

Bunun anlam› fludur: TEKEL iflçilerinin direnifli bo-flunad›r... Kimse 4-C'ye karfl› direnemez... 4-C'ye karfl›

direnerek sonuç almak mümkün de¤ildir...

Hay›r, Tekel iflçileri 78 günlük direniflleriyle Türkiyeiflçi s›n›f› tarihinde örnek bir mücadele yaratt›lar. Karar-l›l›klar›yla, direniflleriyle çok genifl kesimlerde umut ya-ratt›lar. AKP iktidar›n›n tüm tehditlerine ra¤men müca-deleyle, direnerek kazan›laca¤›n› gösterdiler.

Fakat iflbirlikçi düzen sendikas› TÜRK-‹fi, direnifli,bafl›ndan beri üzerine kalm›fl bir yük gibi gördü. Her f›r-satta TEKEL iflçisinin bu onurlu direniflini geri çekme-nin, ad›m ad›m tasfiye etmenin yollar›n› arad›. Bu güngeldi¤i nokta iflçi s›n›f›na ihanet noktas›d›r.

4-C yasas› sadece TEKEL iflçisini ilgilendiren bir ya-sa da de¤il. 200 bine yak›n iflçinin 4-C’li yap›lmas› söz-konusu. Karfl›m›zdaki tablo ise sadece TEKEL iflçileri-nin direnifline ihanet etmekten ibaret de¤il, bir bütünolarak iflçilerin direnifllerinin tasfiye edilmek istenmesi-dir.

Oligarfli, “direnmeyeceksiniz” diyor. Direnifllere sal-d›rarak ““ddiirreenniilleerreekk hhaakk aall››nnaammaayyaaccaa¤¤››nn››”” kabul et-tirmeye çal›fl›yor. Oligarfli bu sald›r›y› hapishaneler kat-liam›yla bafllatt›. Devrimcileri teslim al›rsam direniflleride bitiririm diye hesap ediyordu. O zaman "hapishane-ler sorunu çözülmeden IMF programlar›n› uygulayama-y›z" diyordu. Devrimci tutsaklar› teslim alamad›. Fakat19 Aral›k katliam›ndan bugüne devrimcilerin d›fl›ndaciddi anlamda direnifl sergileyen olmad›. Bu yan›ylaTEKEL iflçisinin direnifli önemliydi. Ve TEKEL iflçileridirenmekten baflka çarenin olmad›¤›n› ve direnilebile-ce¤ini gösterdi. Oligarfli, sald›rarak, bask›yla, terörle ba-flaramad›¤›n› iflbirlikçi sendikac›l›kla baflarmaya çal›fl›-yor.

Tüm bu politikalar esas olarak emperyalizmin politi-kalar›d›r. Kimse direnmeyecek diyor. Türkan Albay-rak’›n direnifli çarp›c› bir örnektir. Tek bir kifli de olsa,oligarfli tüm gücüyle direnifli bitirmek için sald›r›yor.Burada ne için direnildi¤i, kaç kiflinin direndi¤i önemlide¤il. Oligarflinin sald›r›s› direnilebilmesinedir . 4-C’yekarfl› mücadelenin tasfiyesi tar›m›n, sanayinin, limanla-r›n, her yeri, her alan› emperyalist tekellere peflkefl çek-menin parças›d›r.

TEKEL iflçisinin susturulmas› yüzbinlerce iflçininhiçbir direnifl göstermeden 4-C’ye, yani kölelik yasala-r›na, açl›¤a, zulme, sefalete teslim olmas› demektir.

4-C'yi dayatan emperyalizm ve iflbirlikçileridir.

4-C'ye karfl› mücadele, emperyalizme ve emperya-lizm iflbirlikçisi iktidarlara, iflbirlikçi sendikalara karfl›mücadeledir.

Bugün de iflçilerin teslim olmas›n› istiyorlar. Direniflle-rin sar› sendikac›lar elinde tasfiye olmas›na izin verme-yelim.

Bir direniflin ad›m ad›m tasfiyesi ve ihanet

Devrimci ‹flçiHareketi

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

37

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 38: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Bu ülkede, 50 y›ld›r Mark-sizm-Leninizm ad›na söylenme-dik bir fley kalmad›.

Bütün düflünceler bu elli y›l›nsüzgecinden geçti, kalabilenlerve kalamayanlar ortada.

Bu süreçte bu davaya gönülverenlerin bir k›sm› kiflisel ola-rak saf temiz olabilirler, ama ta-rihsel olarak denk düfltükleri yermücadele d›fl› olmufltur.

Ustalar›m›z der ya; devrimgüçlülerin alan›d›r, zorluklarladolu yaflam› cesaret ve mutlu-lukla sürdürmek sadece güçlü-lere göredir.

Güçlü olaca¤›z. Bu güç ideolojimize,devrime, tarihsel hakl›-

l›¤›m›za duydu-¤umuz inançt›r.

DDeeddiinn kkii;; YE-N‹LMEZ OLANTEK fiEY SINIFB‹L‹NC‹NE SAH‹PO L M A K T I R ,UNUTMAYACA-⁄IZ.

DDeeddiinn kkii;; ‹DEOLOJ‹K NETL‹-⁄‹N‹ KAYBEDEN HER fiEY‹N‹KAYBEDER, KAYBETMEYECE-⁄‹Z.

DDeeddiinn kkii;; Bir devrimcinin enbüyük e¤itim arac› kendisidir.Ancak kendi yaflant›s› ile örnekteflkil edebilirse baflkalar›n› etki-leyip, e¤itebilir. Örnek olaca¤›z;yaflam›m›zla da ölümümüzle deörnek olaca¤›z.

Dedin ki, ne yafl›yorsak yafla-yal›m, teslim olmad›ktan sonrahiçbir fley devrimcili¤imizi tes-lim alamaz. TESL‹M OLMAYA-CA⁄IZ.

DED‹N K‹; DO⁄RULAR GÖK-TEN ‹NMEYECEK, YANLIfiLAR‹Ç‹NDE G‹ZLENM‹fi OLACAK.YANLIfiLARLA SAVAfiARAKDO⁄RU ORTAYA ÇIKACAK.

Yanl›fl varsa do¤ru davard›r.

Yanl›flla çat›flmaktankaçmayaca¤›z.

Ölçümüz ne olacak? Tek ölçümüz oldu¤unu ö¤ret-

tin bize; ölçü, son noktaya ka-dar.

Son noktaya kadar emekvermek.

Son noktaya kadar diren-mek.

Son noktaya kadar çat›flmak. DDeeddiinn kkii;; direniflin içinde to-

hum vard›r. Tohumda hayat vard›r. Tohum ne kadar zay›f, küçük

olursa olsun içinde hayat tafl›r,unutmayaca¤›z.

Bu tohumu bütün yollarabaflvurarak büyütece¤iz.

Onun u¤runa hiçbir çaba bo-

fla gitmez biliyoruz.

‹flte o zaman umudu kendigözlerimizle de görece¤iz.

Bu gözleri sen verdin bize, bugözlerle bakaca¤›z her tohuma.

DDeeddiinn kkii;; örgütüne, yoldaflla-r›na karfl› kendini savunmakkendini s›n›rlamakt›r, s›n›rs›zolaca¤›z.

Herhangi bir baflar›s›zl›ktaasla kendimizi savunmayaca¤›z.

DDeeddiinn kkii;; silahl› mücadeleyi,illegaliteyi büyütmeyen heraraç, düzene hizmet eder, beyni-mizi düzene teslim etmeyece¤iz.

Bu dava halk›n davas›d›r, ak-l›m›zdan ç›kartmayaca¤›z.

NEDEN VE K‹M‹N ‹Ç‹N SA-VAfiTI⁄IMIZI AKLIMIZDAN ÇI-KARTMAYACA⁄IZ.

HALKA ‹SYAN ETMEN‹NHAKLILI⁄INI Ö⁄RETECE⁄‹Z.

DDeeddiinn kkii;; feda direniflin enyüksek aflamas›d›r, feday› kitle-sellefltirdi flehitlerimiz.

Ad›m ad›m, ömür ömür ör-dük direniflleri.

Elimizde feda gibi bir silahvar oldu¤u sürece faflizmin-em-peryalizmin kurban› de¤il, hepyarg›c› olaca¤›m›z› ö¤rettin bize.

Ya direnip ölünecek ya boyune¤ip teslim olunacakt›, bize hepdirenmeyi ö¤rettin.

Direnenler, dövüflenler geçiciolarak yenilebilirler ama diren-meyenler yok olurlar, akl›m›z-dan ç›kartmayaca¤›z.

Kendi kendimizi flafl›rtmay›ö¤rettin bize.

Biz buzda¤› gibiyiz, bazen su-yun alt›nda kalan k›sm›m›z orta-ya ç›kar, herkes flafl›r›r. Bizim

gücümüz bu-dur, dedin.

Kendi gü-cümüzü orta-ya ç›kartmay›ö¤rettin bize.

Umut içins a v a fl m a y ›ö¤rettin.

Koca kocayalanlara karfl›, basit gerçekler-le savaflmay› ö¤rettin.

DDeeddiinn kkii;; devrimcilik gerçek-ler üzerine flekillenir, büyür, ger-çeklerin yerini hayaller ald›¤›zaman sonuç hüsran olur, her neolursa olsun gerçekçi olacaks›-n›z.

DDeeddiinn kkii;; gerçe¤e ulaflman›nyolu kendi hatalar›m›zdan ders-ler ç›kartmak ve tarihimizdenö¤renmektir.

Hakl› davam›za, gerçekleresahip ç›kmak için kaplan gibisavaflaca¤›z.

DDeeddiinn kkii;; E⁄‹T‹M ÖRGÜTÜSA⁄LAMLAfiTIRMAKTIR. Taflkesilece¤iz, sa¤lam duraca¤›z.

DDeeddiinn kkii;; görev her kofluldaö¤renmektir.

SEN DÜNYAMIZI DE⁄‹fiT‹RD‹NB‹Z DE Ö⁄RETT‹KLER‹NLEDÜNYAYI DE⁄‹fiT‹RECE⁄‹Z!

ÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizz

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 38

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 39: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

BEYN‹M‹Z‹ KULLANMAYIÖ⁄RETT‹N B‹ZE;

BÜYÜK DÜfiÜNECE⁄‹Z, CÜRETL‹ OLACA⁄IZ. M‹L‹TANLI⁄I B‹LG‹ ile besle-

yece¤iz.B‹LG‹Y‹ CÜRETLE B‹RLEfi-

T‹RECE⁄‹Z, ANCAK O ZAMAN‹fiE YARAR CÜRET,

Ö¤renece¤iz. Her gün herfleyden ve herkesten ö¤renece-¤iz.

B‹LG‹ ARTTIKÇA; GÖSTE-R‹fi, HAVA ATMA AZALIR, de-din, B‹LG‹M‹Z‹ ARTTIRACA⁄IZ.

DDeeddiinn kkii;; MÜCADELEOLAN YERDE FE-DAKÂRLIK VAR-DIR, fedakârl›ktankaç›nmayaca¤›z.

YA SAVAfiA-CAKSIN YA UZLA-fiACAKSIN. Ara yolyoktur dedin.

SAVAfiACA⁄IZ. DED‹N K‹, ÖF-

KE NEREYE YÖ-NELECE⁄‹N‹ B‹L-MEZSE DÜZENEYEDEKLEN‹R,

ÖFKEM‹Z‹ DÜfi-MANA OLAN K‹N‹-M‹ZLE BÜYÜTECE-⁄‹Z.

DÜfiMANLA ARAMIZDAK‹MÜCADELE ÖLÜM KALIM MÜ-CADELES‹D‹R, UNUTMAYA-CA⁄IZ.

YEDEK CAN YOKTUR; YAB‹Z KAZANACA⁄IZ YA ON-LAR.

Düflmana olan kinimizi, nef-retimizi, öfkemizi onu yok ede-ne kadar damla damla büyüte-ce¤iz.

DDeeddiinn kkii;; YAPAB‹LECE⁄‹NE‹NANMAK YAPMAKTAN DAHAÖNEML‹D‹R. Kendimize inan-may› ö¤rettin bize, kendimizeinanc›m›z› asla yitirmeyece¤iz.

ZAFER‹N KES‹N OLDU⁄U-NA ‹NANCIMIZI BÜYÜTECE-⁄‹Z.

Merak etme, gerekti¤inde

tek bir insan gibi davranan ruh,duygu ve düflünce birli¤i içindeolaca¤›z. Yeteneklerimizi, dü-flüncelerimizi birlefltirece¤iz.

MORAL HAYATI ÖRGÜTLE-MEKT‹R; MORAL HAYATI, HA-YAT MORAL‹ ÖRGÜTLER.

ZAMANA D‹RENMEK ‹Ç‹N, BOZULANA K‹RLENENE

KARfiI D‹RENMEK ‹Ç‹N, VAZGEÇMEMEK ‹Ç‹N, YORGUN DÜfiMEMEK ‹Ç‹N ÖRGÜTÜMÜZE VE HALKIN GÜCÜNE ‹NANA-

CA⁄IZ.

DED‹N K‹; YOLDAfi SEVG‹-S‹ UZUN SÜREL‹ SAVAfiTAMÜTH‹fi B‹R DAYANMA GÜCÜVER‹R, B‹RB‹R‹M‹Z‹ ÇOK SE-VECE⁄‹Z.

Dedin ki, FAfi‹ZM‹N VE EM-PERYAL‹ZM‹N SUÇLARINA SA-DECE DEVR‹MC‹ fi‹DDETLESON VER‹LEB‹L‹R. Halk›n örgütlügücü ile devrimci fliddeti birleflti-rece¤iz. VE B‹Z KAZANACA⁄IZ.

DDeeddiinn kkii;; EMPERYAL‹ZMULUSLARARASIDIR, BU YÜZ-DEN B‹Z DE ULUSLARARASIOLMALIYIZ, enternasyonalizmibüyütece¤iz.

DDeeddiinn kkii;; faflizmle emperya-lizmle bir arada yaflamak, onunkatliamlar›n› barbarl›¤›n› mefl-rulaflt›rmakt›r. Nerede olursakolal›m faflizme ve emperyaliz-

me karfl› savafl› büyütece¤iz.

Biz seninle var olduk.

Seninle ölümü ve yaflam›gördük.

Seninle gülmeyi ö¤rendik.

Seninle ac›y› ve sevinci ya-flad›k.

SEN‹NLE DÜNYAMIZ DE-⁄‹fiT‹.

Y‹NE SEN‹NLE BU DÜNYAYIDE⁄‹fiT‹RECE⁄‹Z.

SEN B‹ZS‹N B‹Z DE SENOLACA⁄IZ.

SANA SORDUK; NEDENÖLÜME G‹DER ‹NSANLAR...

DED‹N K‹; HAYAT‹Ç‹N, HERKES ‹NSANG‹B‹ B‹R HAYAT ‹STER.

Devlet kap›lar›ndahorlanan›lmayacak,hastane kap›lar›ndaitilip kak›lmayacak,aç yat›lmayacak birhayat istiyoruz.

DED‹N K‹; B‹Z‹ ‹N-SANLI⁄IMIZDAN ÇI-KARTAN KAP‹TAL‹Z-ME KARfiI ‹NSAN KAL-MA MÜCADELES‹D‹RDEVR‹MC‹L‹K. KAP‹TA-L‹ZME KARfiI SAVAfiI-

MIZI BÜYÜTECE⁄‹Z.

‹flte biz, flehitlerimizin meza-r› üzerinde herkes için yeni birhayat kuraca¤›z.

Sizler, sen ve tüm flehitleri-miz var oldu¤unuz sürece; yenibir hayat için, devrim için, sos-yalizm için, ölebilecek kuflaklarhep var olacak.

Tüm yaflam›m›z›; ONUR VECESARETLE D‹RENENLEREADAYACA⁄IZ.

‹NSAN YAfiAMININ HATIR-LAYAB‹LD‹⁄‹ KADAR ESK‹D‹RD‹REN‹fi. VE D‹REN‹fi B‹Z‹MLEVE B‹ZDEN SONRAK‹ KUfiAK-LARLA SONSUZA KADAR HEPYEN‹ KALACAK.

KEND‹ DEVR‹M‹M‹Z‹ ‹CADEDECE⁄‹Z.

B‹Z KAZANACA⁄IZ!

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

39

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 40: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 40

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Bak›ld›¤›nda birço¤unun hoflunagider ama biraz incelendi¤i zamanhalk iktidarlar›n›n kuruldu¤u ülke-ler ve sosyalist ülkeler hariç hiçbirülkede referandumlar halk için ya-p›lmam›flt›r. Tam tersine bu referan-dumlar halk ihtiyaç duydu¤u içinde¤il, iktidarlar istedi¤i için onlar›nç›karlar› için yap›lm›flt›r.

Bafll› bafl›na bir demokrasicilikoyunudur asl›nda referandumlar.Düzenin adaletsizliklerini, haks›z-l›klar›n›, zulmünü gizlemek için ya-p›l›r. Ülkemiz üzerinden düflündü-¤ümüz zaman günlük hayat›m›zda-ki tart›flmalar›m›zda sohbetlerimiz-de bunu rahatl›kla görebiliriz. Soka-¤a ç›k›p insanlar›m›zasordu¤umuzda “ülkeni-zin demokratik bir ülkeoldu¤unu kan›tlamakiçin neleri örnek göste-rebilirsiniz” diye, bizeilk olarak her befl y›ldabir yap›lan seçimleri,ikinci olarak ise mevcutsistemin ihtiyaç duydu-¤u anda yap›lan referan-dumlar› örnek gösterir-ler. Evet, görünürde buböyledir. Demokratik birülkede olmas› gereken en önemli ikiunsur bizim ülkemizde vard›r. Oysabiz biliyoruz ki senelerden beri ül-kemizde de anti-demokratik uygu-lamalar artarak, bazen flekil de¤iflti-rerek halk›n her kesimine karfl› uy-gulan›yor. En az›ndan son bir sene-de ülkemizde yaflananlar› düflüne-cek olursak anlatmak istediklerimizdaha net olarak anlafl›lacakt›r. Seneboyunca 12 Eylül Anayasas›’n› de-¤ifltirdiklerini söyleyerek demokrasihavarisi kesilen AKP iktidar› halkakarfl› terör estirmektedir.

Tekel iflçilerine yap›lan sald›r›-lardan, Güler ZERE’nin, AbdullahAKÇAY’›n katledilmesinden kimsorumludur?

“Amerika Defol Bu Vatan Bi-zim” diyen vatanseverlere karfl› dü-zenlenen linç sald›r›lar›ndan, Kürthalk›na karfl› uygulanan katliamlar-

dan kim sorumludur?

Gençli¤in okuma hakk›n›n gaspedilmesinden, 10 milyon insan›naçl›¤›ndan, 40 milyon halk›n yok-sullu¤undan, milyonlarca iflsizden,vatan topraklar›n›n parsel parselemperyalistlere sat›lmas›ndan kimsorumludur?

Bu güne kadar yap›lan hangi re-ferandumda e¤itim ad›na yap›lanhalktan yana de¤ifliklikler vard›r?Hangisinde paras›z, demokratik, bi-limsel e¤itim gündeme getirilmifl-tir? ‹flte bu sorular› sordu¤umuz za-man referandumlar›n ülkemizdehalk için yap›lmad›¤›n› görebiliriz.

Tüm bu sorular›n ard›ndan AKP’nin12 Eylül Anayasas›’nda yapaca¤›de¤iflikliklerin kendi ç›karlar›ndanbaflka kimseye hizmet etmeyece¤inigörebiliriz. Öyle olsayd› kürsülerdegözyafl› döken Tayyip Erdo¤an hal-ka karfl› terör estirmezdi. AKP ikti-dar› bask› ve teröre devam edecek,bunu biliyoruz.

Bugüne kadar ülkemizde dörtkez referandum yap›lm›fl. ‹lki 27May›s darbesi sonras› 1961 Anaya-sas› için, ikincisi 82 Anayasas›’n›nonaylanmas› için 7 Kas›m 1982’de,üçüncüsü 6 Eylül 1987’de 12 Eylüldarbesi sonras› siyaset yasa¤› olanburjuva politikac›lar›n›n yasa¤›n›nkalk›p kalkmamas› için, dördüncü-sü ise 21 Ekim 2007’de cumhurbafl-kanl›¤›n›n süresinin 7 y›ldan 5 y›laindirilmesi ve cumhurbaflkan›n›nmeclis taraf›ndan de¤il seçimle se-

çilmesi için. Yap›lan bu referan-dumlara bak›ld›¤›nda halk›n ihti-yaçlar› yoktur. 12 Eylül Anayasa-s›’n›n anti-demokratik faflist mad-delerinin de¤ifltirilmesi için de ya-p›lmam›flt›r. Referandumlar emper-yalizmin ve oligarflik sistemin ihti-yaçlar› temelinde yap›lm›flt›r.

Halk, düzen partilerinin ç›karlar›do¤rultusunda evet ya da hay›r se-çeneklerine mahkum edilerek siste-me yedeklenmektedir. Sistemin de-mokrasicilik oyununun arac› yap›l-mak istenmektedir.

Evet, halk›m›z bir tercih yapmakzorundad›r ama bu tercihi düzeniçin de¤il kendisi için, yani halk›niktidar› için olmal›d›r.

Referandumlar bu düzen için de-mokrasicilik oyunununbir arac›d›r. Bugünküanayasada yap›lacakde¤ifliklikler de halk›nihtiyaçlar› temelindegündeme gelen de¤i-fliklikler olmay›p em-peryalizmin, iflbirlikçioligarflinin ve AKP ik-tidar›n›n ihtiyaçlar›do¤rultusunda günde-me getirilmifltir. AKP,sistemin ihtiyaçlar› içinyap›lan bu de¤iflikli¤i

referandumla halk›n en genifl kesi-mine onaylat›p meflrulaflt›rmak isti-yor. Bu oyuna ortak olmayal›m.Halk›n kendi anayasas› için müca-dele edelim. Üniversite ö¤rencile-rinden, iflçilere, memurlara, ev ka-d›nlar›na halk›n her kesiminin çokçeflitli sorunlar› var. Halk Anayasa-s›’nda halk›n her kesiminin temelsorunlar›na çözüm vard›r. Bu sistemsürdü¤ü müddetçe, anayasada yap›-lacak hiçbir de¤ifliklik ve hatta ana-yasan›n kökten de¤ifltirilmesi dehalk›n sorunlar›n› çözmeyecektir.Çünkü bu sistemin yapaca¤› anaya-sa halk için de¤il, halka karfl› yap›-lan anayasa olacakt›r. Onun için di-yoruz ki;

AKP’nin referandum oyununaalet olmayal›m. Sand›¤a gitmeye-lim. HALK ANAYASASI ‹Ç‹NMÜCADELE EDEL‹M

GGeennççlliikk FFeeddeerraassyyoonnuu’’nnddaann

AKP’nin referandumoyununa alet olmayal›mHalk›n Anayasas› için

mücadele edelim

ÜÜllkkeemmiizzddee GGeennççlliikk

Page 41: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

41

Yürüyüfl

Say›: 229

Ülkemizde Gençlik

Türkiye’de var olan üniversite-lerin hemen hepsinde ö¤rencilerinkültürel faaliyet yürütece¤i alanlaroldukça k›s›tl›. Üniversitelerin birk›sm›nda bu alanlar hiç yokken varolanlarda ise ya kapat›l›yor ya daokul yönetimi taraf›ndan desteklen-medi¤i için ifllevini kaybediyor.

Sabanc›, Koç gibi flirketlerin des-tekledi¤i baz› üniversitelerdeki kül-tür merkezleri ise faaliyet alanlar›n›daha da geniflletiyorlar.

Üniversitelerde ö¤rencilerin kül-türel faaliyet yürütmesi oldukçaönemlidir. Olmas› gereken üniversi-te yönetimlerinin bu alanda ö¤renci-lerine imkanlar›n› sonuna kadar aç-

mas›d›r. Fakat, öyle olmuyor. Özel-likle ö¤rencilerin denetiminde olankültür merkezleri okul yönetimleritaraf›ndan kapat›lmak isteniyor.

Kültür merkezleri ö¤rencilerinsosyal, kültürel faliyetlerde bulun-duklar›, birlikte üretip, paylaflmay›ö¤rendikleri yerlerdir. Üniversite

yönetimlerini rahats›z eden de kül-tür merkezlerinin bu yönüdür. Bir-likte üretimde bulunan ö¤rencilersorunlar› karfl›s›nda da birlikte mü-cadele edeceklerdir. Ve bu durumüniversiteler için ve bu düzen içinolmamas› gereken durumlar› yarata-bilir. Üniversitenin geneline yay›lansorunlar karfl›s›nda ortak çözümüretme yoluna giden ö¤renciler okulyönetimleri için istenmeyen(!) so-nuçlar yaratabilirler.

Üniversitelerdeki kültür merkez-lerinden bile bu kadar çekinen budüzenin karfl›s›nda daha çok kültürmerkezi açarak, var olan merkezle-rimizi daha ifllevsel hale getirerekmücadele etmeliyiz. Bize dayat›lantek tip ö¤rencili¤i ve onlar›n istedi¤ikültürü kabul etmeyece¤iz.

SORUNLARIMIZ ÇÖZÜMLER‹M‹Z

Üniversitelerdekültür alanlar›n›n

yetersizli¤i

‹stanbul Üniversitesi Ö¤renci KültürMerkezi’nde Ö¤rencilere Sald›r›

‹stanbul Üniversitesi Ö¤renci Kültür Merkezi, Rektörlü-¤ün ald›¤› kararla Uzaktan E¤itim Merkezi yap›laca¤› gerek-çesiyle fakültelere tafl›nacak. Rektörlü¤ün yapt›¤› aç›klama-ya göre Ö¤renci Kültür Merkezi kapanmayacak, sadece fa-kültelere tafl›nacak. Ancak iki gün önce ÖKM'deki baz› ida-re odalar›ndaki eflyalar tafl›nmaya baflland›.

Rektörlü¤ün yapt›¤› aç›klamada böyle bir de¤iflikli¤e ih-tiyaç duyuldu¤u, ÖKM'nin kapat›lmad›¤› sadece yerinin de-¤ifltirildi¤i belirtiliyor.

Tüm bunlar›n karfl›s›nda ÖKM'de çal›flma yapan ö¤renci-ler 26 Temmuz tarihinden itibaren ÖKM'de nöbet tutmayabafllad›lar. 4 A¤ustos günü ÖKM'nin önünde bir eylem yapanö¤renciler kulüplerin fakültelere yerlefltirilmesinin mümkünolmad›¤›n› çünkü fakültelerde ö¤retim görevlilerine bile odabulunamad›¤›n›, bu gerçekleflse bile kulüplerini buralardanda boflalt›lmayaca¤›n›n bir garantisinin olmad›¤›n› söyledi-ler.

Aç›klaman›n ard›ndan ÖKM'ye girmek isteyen ö¤rencileridarenin keyfiyetiyle uygulanan kimlik dayatmas›na karfl›ç›kt›klar› ve içeri girmek istedikleri için ÖGB'ler ve sivil po-lisler taraf›ndan sald›r›ya u¤rad›lar. Kimlik kontrolü yapma-dan içeriye almayacaklar›n› söyleyen ÖGB'lere bu durumunyasal bir dayana¤›n›n olmad›¤›n› ve daha önceden kimlikgöstermeden ÖKM'ye girilebildi¤ini söylediler. Baz› ö¤ren-ciler oluflturulan ÖGB kordonu içinden geçerek ÖKM'ye gi-rerken Halkbilim Kulübü ö¤rencileri bu keyfi uygulamalar›kabul etmediklerini belirttiler. ‹çeri girmek isteyen Halk Bi-lim Kulübü ö¤rencilerine bu s›rada ÖGB'ler sald›rd›. Sald›r›karfl›s›nda kendilerini savunan ö¤renciler tart›flarak ÖKM'yekimlik göstermeden girdiler.

Siz gençsiniz, sa¤lams›-n›z, güçlüsünüz, kanatlar›n›zvar. size yaln›z bir fley gerek;ö¤renmek, mükemmellefl-

mek, ileri yürümek için iste¤iniz ve güçlü biriradeniz olsun.

Georgia Dimitrov

GGeennc¸c¸lliikk U¨U¨zzeerriinnee SSO¨O¨ZZLLEERR

Özel yurtlar atefl pahas›!Yurtlarda 8 kiflilik odalarda ayl›k 100 TL’ye

kalmak da mümkün, ayl›k 2 bin 600 TL'yi aflanve y›ll›k 23 bin 750 TL olan lüks odalar da var.

Yurtlar›n fiyatlar›ysa kablolu TV yay›n› olupolmamas›na, manzara seçeneklerine, güvenlik,sa¤l›k hizmetlerinin olmas›na, günlük temizlikhizmeti verilmesine, odada banyo ya da tuvaletinyer almas›na göre de¤ifliyor. Baz› üniversitelerinyurtlar›nda yüzme havuzu, Türk hamam›, fitnesscenter var.

SBS Dayatmas› ve Baflar›Puan› Art›k Sona Ersin!

Ö¤renci velileri Milli E¤itim Bakanl›¤›’nagönderdikleri flikayet mektuplar›nda Milli E¤i-tim Bakanl›¤›’n›n SBS'yi kald›rd›¤›n› ama bu y›l6 ve 7'nci s›n›fta okuyanlar için bu kabusun haladevam etti¤ini söylediler. Bu projenin mimar›olan Hüseyin Çelik’in bile art›k bu sistemi savu-namad›¤›n›n söylendi¤i mektupta “art›k s›nav de-yince okuldan kaçma noktas›na gelen ö¤rencileriçin bu dayatmaya art›k bir son verilsin” denildi.

Page 42: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

- Önceki ssay›dan ddevam --

Muhasebe yapmak, ciddi bir ifl-tir. Hele ki, 122 flehidin verildi¤ibüyük bir direnifli, çok uzun bir dö-nem boyunca yaln›z seyretmifl ol-mak gibi bir tarihin muhasebesi ya-p›lacaksa, bu siyasal anlamda bü-yük bir cüret gerektirir. Kolay olma-d›¤›n› teslim etmek gerekir. Ama buöyle bir fleydir ki, gösterilecek bü-yük cüret, sahibini büyütür. Tersi,yani muhasebe yapmamakta ›srarise, bu tavr›n sahibini daha da olum-suz noktalara savurmaktan baflkabir fleye yolaçmaz.

‹flçi-Köylü’nün burada cevapverdi¤imiz ““NNaaffiilleeddiirr YYaallaann vvee YYaa--nn››llttmmaa,, GGeerrççeekklleerr AAcc››dd››rr,, AAcc››tt››rr!!””bafll›kl› yaz›lar›, bu durumun tipikbir ggöösstteerrggeessii ve kkaann››tt››dd››rr..

Arkadafllar, muhasebe yapmad›k-lar›, buna cüret edemedikleri için,““aacc››tt››rr”” gibi seviyesiz bir üsluba, fle-hitlerin rakamlar›na dair ““bbaakkkkaallhheessaabb››”” demek gibi bir sayg›s›zl›¤a,devrimci hareketi ““ööllüümmüü kkuuttssaa--mmaakk”” gibi, burjuvaziden, küçük-bur-juvaziden çal›nm›fl kavramlarla suç-lamaya, ölüm yaflam üzerine, flehitlerüzerine gerilla savafl›n› savunan birhareketin kendini inkar› anlam›nagelecek flekilde teoriler yapmaya,devrimcileri asl› astar› olmayan gay-ri ciddi sat›rlarla “tehdit ve flantaj”lasuçlamaya... kadar varan bir savrul-ma ve sorumsuzluk içine girmifller-dir.

Burada aktard›¤›m›z kavramlarve 5 bölümlük yaz›n›n bütünündekiyaklafl›m, sa¤l›kl› bir ideolojik mü-cadelenin de¤il, bir hezeyan ve telaflhalinin ifadesidir.

Hezeyan ve telafl, kendini ençok, 2000-2007 y›llar› boyunca, ya-

ni bizim ölüm orucunu sürdürüp fle-hitler vermeyi sürdürdü¤ümüz y›l-lar boyunca KEND‹LER‹N‹N NEYAPTI⁄INI ANLATMAYIP, bizimne yap›p yapmad›¤›m›zla meflgulolmas› ele veriyor. Yaz›m›z›n önce-ki bölümünde “laf kalabal›¤› yap-may›n, tarihe hesap verin” deyifli-miz bundand›.

B›rak›n bizi. Diyelim ki bizim 7y›l boyunca tüm taktiklerimiz yan-l›flt›. Siz hangi do¤ru taktikleri ha-yata geçirdiniz, bunu anlat›n.

‹flçi-Köylü, 20 Ekim 2000’debafllat›lan ölüm orucuna neden ka-t›lmad›klar›n› flöyle aç›klamaya ça-l›fl›yor:

“P-C, genellikle oldu¤u gibi di-¤er hareketleri kendine tabi k›lmay›amaçlad›, onlar› peflinden sürükle-mek istedi, onlar›n farkl› taktikleri-ni yok sayarak hareket edip kendinemecbur etmeyi denedi. Ama bu da-yatmaya tav›r al›nd›, onun yanl›fltakti¤ine onay verilmedi. (...)”

Peki, anlad›k, Parti-Cephe’nintakti¤i yanl›flt›. Ve siz onun yanl›fltakti¤ine onay vermediniz. Buna datamam. Peki siz ne yapt›n›z?

Soru budur. Bizi elefltirirken,halka, sola, kendi taban›n›za ve tari-he izah etmeniz gereken budur.

Ve burada bir nokta daha; ‹flçiKöylü’nün Parti-Cephe’yle di¤er si-yasi hareketler aras›ndaki o günler-deki tart›flma ve iliflkileri ttaarriiff eeddii--flflii,, aassllaa ddeevvrriimmccii ddee¤¤iillddiirr.. Bu dadaha çok, örgütler gerçe¤inden uzakküçük-burjuva ayd›n›n ve hatta yeryer de baflta Sami Türk olmak üze-re, oligarflinin sözcülerinin o gün-lerdeki “bir örgüt hepsini sürüklü-yor” söylemlerini hat›rlatmaktad›r.

Devrimci hareket, tüm siyasi ha-

reketlere öncülük etmifltir, onlar›kendi önerdi¤i do¤ru devrimci poli-tika etraf›nda birlefltirmeye çal›fl-m›flt›r. Baz› siyasi hareketleri iknaedebilmifl, baz›lar›n› edememifl, po-litikalar›n› ortaklaflt›rabildi¤i siyasihareketlerle de birlikte direnifli bafl-latm›flt›r. O sürecin devrimci anlat›-m› budur. ‹flçi-Köylü’nün anlat›m›,siyasi hareketlerin iradelerine veak›llar›na da hakarettir.

MMeeggaaffoonnddaakkii SSeess VVeeTTKKPP//MMLL’’nniinn ““EEnn AAzzKKaayy››pp VVeerrmmee”” AAnnllaayy››flfl››

19-22 Aral›k katliam sald›r›s›karfl›s›nda en uzun direnifl Ümrani-ye Hapishanesi’nde gerçeklefltiril-mifltir. 19 Aral›k günü bafllayan di-renifl, barikatlar arkas›nda 22 Ara-l›k’a kadar sürmüfltür.

‹flte bu direniflin orta yerinde, di-renifl, flehitler, yaral›lar pahas›na de-vam ederken, TTKKPP//MMLL’’nniinn hapis-haneler genel temsilcisi, düflman›nbilgisi ve denetimi alt›nda, mega-fonla direnen tutsaklara ““TTeesslliimmOOlluunn”” ça¤r›s› yapm›flt›r.

Parti-Cepheli tutsaklar, daha oanda mahkum ettiler bu tavr›. Son-ras›nda da yeri geldi¤inde bu teslimol ça¤r›s›n› elefltirdik. Son olarak,teslim ol ça¤r›s› yapan bu kiflininyapt›¤› bir film için bir tan›t›m gala-s› düzenlemesi ve bu galaya da oli-garflinin temsilcilerini ça¤›rmas›üzerine, “Megafondaki Sesin Gala-s›nda Oligarflinin ‹stanbul Valisi”bafll›kl› bir yaz› yazd›k. (Bkz, Yürü-yüfl, say›: 210, 7 Mart 2010)

Megafondaki teslim olun ça¤r›-s›ndan bafllay›p oligarflinin ‹stanbulValisi’ni galaya ça¤›rmaya uzananteslimiyetçili¤i ve dönekli¤i teflhir

Tarihi DDirenenler YYazarDirenenler, gerçe¤in sözcüsüdürler; çünkü gerçek onlardan yanad›r

Tarih Direnmeyenleri Kaale AlmazDirenmeyenler, gerçekleri çarp›tmakla u¤rafl›rlar; çünkü gerçek onlara karfl›d›r

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 42

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 43: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

ettik. Hem bu yaz›, hem de Ümraniye

direniflini anlatan Can›m Feda adl›kitab›m›zdaki anlat›mlar, ‹flçi-Köy-lü’nün zoruna gitmifl.

“Elefltirilerindeki a¤›r ithamlar-dan biridir bu megafon olay› hak-k›ndaki iddialar.” diye yaz›yor.

Oysa, “Megafon” olay›nda ““iidd--ddiiaa”” olan hiçbir fley yoktur; her fleyortadad›r, her fley düflman›n ve di-renenlerin gözleri önünde yaflan-m›flt›r. Tv görüntüleri, jandarmaçekimleri mahkeme dosyalar›ndamevcuttur.

‹thamlar›m›z ise, bu tavra, butavr› alan kifliye ve bu tavr› ortayaç›karan anlay›flad›r. “A¤›rl›¤›, hafif-li¤i” diye bir tart›flma söz konusuolamaz, çünkü zaten yaflanan›n ad›,niteli¤i bellidir; megafondaki sesinyapt›¤› DDÜÜfifiMMAANNLLAA ‹‹fifiBB‹‹RRLL‹‹--⁄⁄‹‹’dir. Ki asl›nda ‹flçi-Köylü de bu-na itiraz edebilecek durumda de¤il-dir. Ama ‹flçi-Köylü, hala karfl› suç-lamalarla, yersiz ba¤lant›larla, buolaydan kendilerine düflen sorumlu-lu¤un ve ç›karmalar› gereken dersinüstünü örtme peflindedir.

‹flçi-Köylü, sadece TKP/ML’dede¤il, her harekette üst düzeyde iha-netler, teslim olmalar› olabilece¤inisöylüyor. Kim inkar edebilir bunu?Ama bu neyi aç›klar?

‹flçi-Köylü diyor ki:

“Hareket bu olay› yanl›fl bula-rak kendi içinde mahkum etmifltir."

Mahkum etmeleri güzel. Amasözkonusu kifliden nas›l özelefltirial›nd›¤›n› anlatan sat›rlarda, söz ko-nusu kifliden ““yyoollddaaflfl”” olarak söze-dilmesi, mahkumiyetin niteli¤i hak-k›nda ciddi bir soru yarat›yor.

Direniflin orta yerinde bir ihanet-tir ve art›k ondan sonras›n› ““yyoollddaaflfl--ll››kk”” olarak tan›mlamak bize göremümkün de¤ildir. Öyle tan›mlan›-yorsa, orada bir sorun vard›r. O so-run, t›pk› yoldafllar›n›n cesetlerininüzerine basarak tahliye olup ölümorucunu b›rakanlar› ““aall››nnllaarr››nnddaannööppeenn””,, ffaayyddaacc››ll››kkllaarr››yyllaa ihanetlerimeflrulaflt›ran yanl›fl anlay›fllar›n ya-ratt›¤› bir sorundur.

‹flçi-Köylü soruyor: “... örgütünyetkili organlar›ndan birisine men-sup olan kiflinin, olumsuz bir tavr›,çözülmesi, teslimiyet göstermesi,dahas› ihanet etmesi, örgütün deayn› düzlemde ele al›nmas›n› gerek-tirebilir mi?”

Cevab›m›z “hay›r”d›r.

Ama bu, o örgütün sorunu ken-disi aç›s›ndan sorgulamas›n› engel-ler mi? ‹flçi-Köylü iflte bundan kaç›-yor.

‹flçi-Köylü’nün kendi belgele-rinden aktard›¤›na göre, TKP/MLtemsilcisi, daha sonra, neden mega-fonla düflman›n denetimi alt›ndateslim ol ça¤r›s› yapt›¤›n› özetleflöyle aç›kl›yor:

Bayrampafla’daki yanan arka-dafllar (DHKP-C’li kad›n tutsaklarkastediliyor), barikat› kald›rmad›k-lar› için flehit düfltüler. Daha fazlakay›p verilmemesi için ben de o ankarar verdim. Gidece¤im dedim(...)

Megafondaki ses, özelefltirisi-ne(!) sonra flöyle devam ediyor: “özolarak de¤erlendirirsem; bunu ide-olojik olarak de¤erlendirmiyorum.Direnifl an›ndaki bütün tavr›m› be-lirleyen bir durum de¤ildir. (...) buamac›mda bir yanl›fl olmasa da okoflulda yapmamdan kaynakl› öze-lefltiri veriyorum.”

Aman ne özelefltiri!

Evet, “teslim olun” ça¤r›s› ya-pan “TKP/ML genel temsilcisi”ninsöyledikleri gayet aç›kt›r. Daha faz-la kay›p verilmemesi için “ça¤r›”yapm›flt›r; “ideolojik” yanl›fll›kyoktur, sadece zzaammaannllaammaa yanl›fl-t›r.

TKP/ML de bu özelefltiriyi ka-bul etmeyip, “yanl›fl olan zamanla-ma ve koflullar de¤il eylemin içeri-¤idir. ” diyor. Ama ‹flçi-Köylü, içeri-¤i do¤uran politikay› yine de tart›fl-m›yor.

Ne diyor megafondaki ses: “Da-ha fazla kay›p verilmemesi için yap-t›m.”

Megafondaki ses, s›radan bir sesde¤il. Bu gerekçe durduk yerde söy-lenmiyor. Megafondaki ses, o siyasihareketin genel temsilcisidir ve di-

renifle iliflkin politikay› belirleyenve en iyi bilenlerden biridir.

TKP/ML ve ‹flçi-Köylü farkl› m›düflünmektedir? Hay›r! ‹flte ‹flçi-Köylü’de bu konudaki söyledikle-rinden bir bölüm: “(...) birileri onla-ra [DHKP-C’yi kastediyor –bn] enfazla kay›p vermenin, en çok kadroyitirmenin ‘baflar›’anlam›na gelme-di¤ini hat›rlatmas› gerekiyor. Bilin-mektedir ki, en iyi ‘komutan’ en azkay›pla zafer kazanand›r! Ama on-lar en iyi komutanl›¤›n en fazla fle-hitle oldu¤unu savunuyor! Fenahalde yan›l›yor!"

Megafondaki ses de iflte bu dü-flünceyle hareket etti¤ini savunuyorzaten. “Birileri” olarak, DHKP-C’litutsaklara, en fazla kay›p vermenin,‘baflar›’ anlam›na gelmedi¤ini ha-t›rlat›yor! Beslendi¤i ideolojik kay-nak, küçük-burjuvazinin kendinikorumac› anlay›fl›d›r.

DHKP-C’li tutsaklara, megafon-la seslenerek “en iyi ‘komutan’ enaz kay›pla zafer kazanand›r!” diye-rek, tamam art›k yeter direndi¤inizdiyor. Bir “komünist” olarak baflar›-y› çok flehit vermekle kar›flt›ran(!)küçük burjuva Cepheliler’e, komu-tanl›k yapmaya soyunuyor.

‹flçi-Köylü iflte bunu görmezdengeliyor.

Yukar›daki “en iyi ‘komutan’ enaz kay›pla zafer kazanand›r!..”al›nt›s›ndan ç›kar›lacak sonuç flu-dur: 19-22 Aral›k günlerinde hiç fle-hit vermeyen, ölüm orucu sürecindeise en az kay›p vermeyi baflaran(!)TKP/ML yöneticilerinin her biri““eenn iiyyii kkoommuuttaann”” tan›m›n› fazla-s›yla hak etmifl oluyor. Ama biz on-lara sadece flunu hat›rlataca¤›z: EEnniiyyii kkoommuuttaann vvee eenn iiyyii ssaavvaaflflçç››,, ööll--mmeessii ggeerreekkeenn yyeerrddee ööllmmeessiinnii bbii--lleennddiirr;; oo ttaarriihhsseell aannddaa bbuunnuu yyaapp--mmaayyaannllaarr,, kkoommuuttaannll››kk vvee ssaavvaaflflçç››--ll››kk ss››ffaatt››nnaa iilleelleebbeett kkaayybbeeddeerrlleerr..

““EEnn aazz kkaayy››pp vveerrmmee”” meselesi,TKP/ML’nin 19 Aral›k sürecinde vesonras›nda politikas›n› belirleyen entemel yanlardan biridir. TKP/ML,sald›r›ya en etkili biçimde karfl›l›kvermeyi, sald›r›y› durdurmay›, birdirenifl gelene¤i yaratmay› de¤il, en

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

43

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 44: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

az kay›p vermeyi düflünmüfltür. “Enaz kay›p verme” anlay›fl› beyinleri-ne egemen oldu¤u içindir ki, bu an-lay›fl kendini Ümraniye’de mega-fonla “teslim olun” ça¤r›s›nda, Bay-rampafla’da bbaarriikkaatt kkuurrmmaammaakkttaa,,mmaallttaayyaa çç››kkmmaammaakkttaa... genel ola-rak da ölüm orucu sürecinde, direni-fle zaman›nda bafllamamakta, 19Aral›k sonras› direnifl bafllad›¤›ndaise, bir an önce direnifli b›rakma po-litikas›nda göstermifltir.

Bu ssaa¤¤cc›› vvee ssttaattüükkooccuu politika-s›n› örtbas etmek için de yine dev-rimci harekete sald›rmay› seçmifltir.

Teslim olun ça¤r›s› yapt›¤› s›ra-da TKP/ML temsilcisi olan mega-fondaki sesi teslimiyete götürenbaflka zaaflar›, zay›fl›klar› da olabi-lir; bunlar bizi ilgilendiren yan› de-¤ildir; bizi ilgilendiren orada, ona oça¤r›y› yapt›ran temel etkenlerdenbirinin TKP/ML’nin en az kay›pverme politikas› olmas›d›r.

TKP/ML, baflka örgütlerde üstdüzeyde çözülenler yok mu diyerekkendi gerçe¤inden kaçaca¤›na, bugerçe¤i sorgulamal›, onun hesab›n›vermelidir.

Bayrampafla’da kkara mizah: ‘Barikat ffark›’

‹flçi-Köylü uzun uzun Bayram-pafla Hapishanesi’ndeki 19 Aral›kdirenifli üzerine polemikler yap›yor.Ama bu tart›flmalar, birincisi 19Aral›k kahramanl›klar› karfl›s›ndaçaresizlik içeren, direniflteki kendikonumlar›n› izah edememenin aczi-ni yaflayan tart›flmalard›r...

Mesela; Bayrampafla Hapisha-nesi’nde birbiriyle karfl› karfl›ya ikikad›n ko¤uflu vard›r. Bunlardan bi-rinde DHKP-C’li kad›n tutsaklar,di¤erinde ise, tüm di¤er sol örgütle-re mensup kad›n tutsaklar kalmak-tad›r.

19 Aral›k günü, oligarflinin sal-d›r›s›nda DHKP-C’li kad›n tutsak-lar›n kald›¤› ko¤uflda 6 kad›n ölümmangalar› taraf›ndan diri diri yak›-larak katledilmifl, onlarca tutsak daçeflitli yerlerinden yanm›fl ve yara-lanm›fllard›r. Di¤er kad›n ko¤uflun-

da ise, bir flehit yoktur.

‹flçi-Köylü bu tabloya ra¤men,““iikkii kkaadd››nn kkoo¤¤uuflfluunnaa ddaa aayynn›› ssaalldd››--rr››nn››nn yyaapp››lldd››¤¤››nn››,, ddüüflflmmaann››nn öözzeellbbiirr yyöönneelliimmii oollmmaadd››¤¤››nn››”” kan›tla-maya çal›fl›yor; biz bunun neresinitart›flal›m flimdi?!

Okurlar hakl› olarak soracakt›r;peki özel bir yönelim yoksa, ‹flçiKöylü, bu kadar flehit ve yaral› far-k›n› nas›l aç›kl›yor:

Aç›kl›yor! Kara mizah tarihinegeçecek bir aç›klama getiriyor ‹flçiKöylü. Bu fark, tamamen “barikatfark›” imifl.

Diyor ki ‹flçi Köylü;

Her iki ko¤ufla da çat›dan açt›k-lar› deliklerden düflman bombalarlasald›rd›. DHKP-C’li kad›n tutsakla-r›n oldu¤u 1. Ko¤ufl’a düflman›n üstkata ç›kmas›n› önlemek için barikatkurulmufltu. Bu barikat yüzündenDHKP-C’li kad›nlar alt kata ineme-yip orada katledildiler...

Karfl› (2.) ko¤uflta ise flöyle ol-mufl ‹flçi-Köylü’ye göre:

“2. Ko¤ufltaki kad›n tutsaklarise, aayynn›› bbaarriikkaatt›› kkuurrmmaayy›› bbaaflflaarraa--mmaadd››kkllaarr››nnddaann alt kata geçmeyi k›-sa sürede gerçeklefltirmifllerdir.

“Bu barikat fark›, sonucun dafarkl› olmas›n›n en önemli etkenle-rinden biri olmufltur.”

Böyle bir tarihselli¤e böyle biraç›klama!

Peki siz niye barikat kuram›yor-sunuz? Sadece kad›nlar ko¤uflundade¤il, hapishanenin di¤er taraflar›n-da da barikatlarda çat›fl›rken, kur-flunlar›n üzerine yürürken görülmü-yorsunuz hiç? Niye? Maltaya ç›k›pçat›flt›n›z m›? Barikat kurmay› de-nediniz mi? Kurdunuz mu? Kurma-d›n›zsa niye? Merdiven alt›nda düfl-man›n gelip teslim almas›n› bekle-me nas›l ortaya ç›kt›?

‹flçi-Köylü bunlar› tart›flm›yor.Bayrampafla’n›n erkekler bölü-münde de 6 flehit veriliyor ve içle-rinde yine TKP/ML’den kimse yok.Niye?

Evet orada da bir ““bbaarriikkaatt ffaarr--kk››”” var.

Ölüm orucuna karfl› ““ffiiiillii ddiirree--nniiflfl,, ffiiiillii ddiirreenniiflfl”” deyip duranlar,ölüm orucunun de¤il, fiili direniflinsonuç al›c› oldu¤unun teorisini ya-panlar, “fiili direnifl” için barikatlarbile kurmam›fllard›r. Ama zaten ara-daki fark da, “barikat fark›” de¤il-dir. Fark karfl›-devrimin teslim almasald›r›s›na karfl›, ölümleri göze alandevrimci direnifl çizgisiyle “kay›pvermeme” ssttaattüükkooccuulluu¤¤uu aras›nda-ki uçurumdur.

Bu uçurum, basit, düzeysiz pole-miklerle dolar m›? Ne demek istedi-¤imizi ‹flçi-Köylü’den ald›¤›m›z flusat›rlar çok çarp›c› biçimde anlat›-yor:

“Arkadafllara göre ... bir yerdeflehit varsa ancak orada direnifl var-d›r. (...) Her fley bu kadar aç›k ol-mas›na ra¤men bir sorun bulun-maktad›r. Madem ki flehitler üzerin-den, flehit say›s› üzerinden bir dire-nifl/direnme kriteri koyulmaktad›r, ozaman son süreçte içeride ve d›flar›-da temsil etti¤i çizgi ‘flehit vermedi-¤ine’ göre, direnmiyor mu, mücade-le içinde de¤il mi? Yoksa düflmanateslim mi olundu?"

Bu nas›l bir kafa? Bu nas›l birideolojik mücadele?

Bu sat›rlar› yazan muhtemel ki“nas›l da yakalad›m aç›klar›n›” di-ye düflünmüfl olmal›. Ama üzgünüz,burada bir zeka yok; burada baya¤›bir demagoji var. Burada kaba, yü-zeysel ve düzeysiz bir yaklafl›m var.Bu sat›rlar, “ideolojik mücadele na-s›l olmaz?”a örnektirler. Burada bir“polemik” de yoktur. Polemik birdüzey gerektirir, bir muhteva gerek-tirir. Bu sat›rlarda ikisi de yok.

7 yy›ll›k ddireniflinkazan›mlar›n› yyoksaymak, ‹‹flçi-Köylü’nündirenifl dd›fl›nda oolmas›n›hakl› ggösterir mi?

Hapishanelerde günlük yaflam›sürdürüyor olmak, “direniyor” ol-mak anlam›na gelmez. ‹flçi-Köylüböyle görüyor anlafl›lan; çünkü, on-lar›n ölüm orucunu b›rak›p sürecin

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 44

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 45: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

d›fl›na düfltükleri 28 May›s 2002sonras› için de, “Aram›zda ne farkvar, biz de direndik” diyebiliyor.Ad›n› da “fiili direnifl” olarak ta-n›ml›yor. Bu anlay›fl yanl›flt›r, çar-p›kt›r. Direniflleri küçümsemektir.

‹flçi-Köylü, TKP’den T‹KB’yekadar bafl›ndan itibaren direnifl d›-fl›nda olan veya sonradan direnifl d›-fl›na düflen tüm kesimler gibi, bir za-fer kazan›lmad›¤›n›, hatta hiçbir ka-zan›m olmad›¤›n› kan›tlamaya çal›-fl›yor.

7 y›ll›k direniflin zaferle veya za-fersiz sonuçlanm›fl olmas›, gerçekteonlar için hiçbir fleyi izah etmez; di-yelim ki, DHKP-C’li tutsaklar, budireniflin sonunda yenilmifl olsalar-d›, bu onlar›n direnmemesini HAK-LI yapar m›? Bu onlar›n direnmemeçizgisinin DO⁄RULU⁄UNU mukan›tlar?

F Tipi sald›r›s›n› direnifl içindekarfl›lamaktan, F Tiplerini direnifliçinde açmaya, tecrit statüsünüölüm orucuyla bozmaya ve nihayettecritte bir gedik açan genelge mad-desine kadar, direniflin kazan›mlar›;

Dünya ve Türkiye halklar›na zu-lüm nice vahfli olursa olsun, direni-lebilece¤ini göstermesini,

Faflizmin teslim alma politikas›-n› flehitlerle püskürtmesini, kimsetart›flamaz. Bunlar tarihe yaz›lm›flt›rçoktan. Zafer, oligarflinin teslim al-ma politikas›n› bofla ç›karm›fl ol-makt›r ve bu da tart›flmas›zd›r. Nereformizmin “hapishaneler için bukadar ölmeye de¤er mi” itirazlar›,ne oportünizmin direnifl d›fl›na düfl-mesini hakl› ç›karmaya yönelik ba-sit ve ucuz çarp›tmalar›, bunlar› de-¤ifltirmez. Bu yüzden ‹flçi-Köy-lü’nün bu konuda yazd›¤› onca fleyde beyhudedir. Hiçbir fley izah et-memektedir.

‹flçi Köylü’nün temel derdi,“Zafer kazanamad›n›z, biz nas›l ye-nildiysek, siz de yenildiniz.." düflün-cesini hakl› göstermektir.

Benzer bir tart›flmay›, 1984ölüm orucu sonras›nda da yapt›lar.Zafer kazanmad›¤›m›z› kan›tlamakiçin sayfalar dolusu yazd›lar.

Asl›nda hem kafas› kar›fl›k, hemifli zordur ‹flçi-Köylü’nün.

Bir yanda direniflin tart›fl›lmazsonuçlar› vard›r. ‹flçi Köylü, belkide söyleyece¤i di¤er fleylere hakl›-l›k kazand›rmak için bu hakk› “tes-lim” ediyor görünüyor:

“(...) yüzlerce flehit ve gazinin,ödenen say›s›z bedel karfl›l›¤›ndadevrimcilerin düflman karfl›s›ndairadelerini göstermeleri, iradelerive düflünceleri u¤runa yaflamlar›n›feda etmeleri dolay›s›yla teslim al-ma politikalar›n› püskürterek “siya-si zafer” kazan›mlar›ndan bahsedi-liyorsa evet bu bir gerçektir.

“(...) Tüm bunlar ret edilemez,inkar edilemez ve üzeri örtülemez,tart›flmas›z gerçeklerdir. Direniflinideolojik zemindeki bu kazan›mlar›-n› görmemek gerçe¤e gözlerini ka-patmak olur.”

Fakat, ‘Nergis Kitab›’ ile ilgilielefltiri yaz›m›zda kendilerine hat›r-latt›¤›m›z ‘‘ssiiyyaassii bbiirr yyeenniillggii’’ tespi-tinin do¤rulu¤unu iddia eden dekendileridir.

Döne döne, zafer dememize, fle-hitleri hat›rlatmam›za cevap yetifl-tirmeye çal›fl›yor ‹flçi-Köylü; Soru-yor: “Yoksa arkadafllar izledikleriçizgi ve yanl›fl taktikler sonunda, di-renen ve flehit düflen onlarca dev-rimcinin karfl›l›¤›nda elde etmifl ol-du¤u “zafer”in hesab›n› m› veremi-yor?!”

‹flçi Köylü, bir direnifli 7 y›l sür-dürmenin ne demek oldu¤unu bil-miyor? Ona cüret edemedi¤i gibi,kavramaya da çal›flm›yor. ‹flçi-Köy-lü, bir direniflte 100 kadrosunu, sa-vaflç›s›n› flehit vermenin ne demekoldu¤unu da bilmiyor. Çünkü o,dünya ve Türkiye halklar› için tarihidirenifller örgütlemek yerine, “azkay›p” teorisiyle meflgul!

Düflünmüyor hiç; hesab› verile-meyecek ve verilmeyen bir direniflyedi y›l sürdürülebilir mi?

Direnen ve flehit düflen onlarcadevrimcinin karfl›l›¤›nda ne eldeedilmifl?

Soruya bak›n.

fiehitler verilen direnifller sonra-

s›nda “ne geçti elinize?” diye soranapolitik insanlar›n yaklafl›m›ndanhiç fark› olmayan bir soru.

Dünya halklar›n›n gücünü kan›t-layarak;

devrimci hareketin yenilmezli¤i-ni kan›tlayarak;

devrimin, en büyük bedelleriöderken bile, boflluklar› doldurupdirenmeyi sürdürebilecek güç veiradeye sahip oldu¤unu göstererek;

tarihe direnifl destanlar›, halklaradirenme gelenekleri kazand›rarak,

devrim yürüyüflünü sürdürüyo-ruz.

Daha ne geçecek devrimin vesosyalizmin eline?

Yukar›daki cümlelerden bir teki-ni bile kurabilir mi ‹flçi-Köylü?

7 y›ldaki flu flu politikalar›m›zlaflu sonucu yaratt›k D‹YEB‹L‹R M‹?

‹flçi-Köylü, düflman›n F Tiplerive tecrit sald›r›s› karfl›s›ndaki flu po-litikalar›m›z kitlelerde flöyle bir po-tansiyel yaratt›, flöyle bir direnifl ge-lene¤i yaratt›k, flu sonuçlar› elde et-tik diyebilir mi?

‹flçi-Köylü’nün tüm s›k›nt›s› bu-radad›r iflte. Hayat, onun politikala-r›n›n yanl›fll›¤›n›, hiçli¤ini kan›tla-m›flt›r. Biz meydanlarda k›z›l bir ne-hir olurken, Türkiye halklar›n›n an-ti-emperyalist, anti-oligarflik müca-delesine yeni kampanyalar, yeni di-renifl gelenekleri, yeni mevziler ka-zand›r›rken, elbette bu geliflimde 7y›ll›k Büyük Direnifl’in belirleyicipay› vard›r. DDiirreenneenn bbüüyyüüyyoorr,, ggeellii--flfliiyyoorr,, ddiirreennmmeeyyeenn ççüürrüüyyoorr,, ssaa¤¤aassaavvrruulluuyyoorr..

Büyük Direnifl süreci üzerine birtart›flma yap›lacaksa, iflte tart›flmazemini buradad›r. Ama ‹flçi-Köylüde dahil olmak üzere, tüm refor-mistlerin, oportünistlerin kaçt›¤› ze-min de buras›d›r... Bu zeminde tar-t›flmakta ›srar edece¤iz.

- devam edecek-

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

45

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 46: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Yürüyüfl okurlar› sokak sokak dergisat›fl› yaparak gerçekleri halka ulaflt›rma--ya devam ediyorlar.

‹‹ssttaannbbuul’da 4 A¤ustos günü HalkCepheliler Ça¤layan Son Durak’ta“Ferhatlar’›n Enginler’in Sesi YürüyüflSusturulamaz” yazan bir pankart açarak eylem yapt›lar.“TBMM kürsüsünden a¤lamakl› konuflan Tayip Erdo¤an, 17yafl›nda as›lan Erdal Erenler'i anlat›yor. 17 yafl›nda tecrit alt›n--da katletti¤i Abdullah Akçay'dan, sokak ortas›nda kendi polis--leri taraf›ndan kurflunlanan Ferhat Gerçek'ten söz etmiyor”denilen eylemin ard›ndan dergi sat›fl› yap›ld›. 2 saat süren dergida¤›t›m›nda halka 55 dergi ulaflt›r›ld›.

11 A¤ustos günü Nurtepe’de Sokullu Caddesi Dilan Kafeönünde de eylem yapan Halk Cepheliler 2 saat dergi da¤›tt›lar.2 saat içinde 62 dergi halka ulaflt›r›ld›.

AAddaannaa’da 7 ve 11 A¤ustos günlerinde Yürüyüfl okurlar›Yüre¤ir ‹lçesi’’ne ba¤l› Akdeniz Mahallesi’nde dergi tan›t›m vesat›fl›n› yapt›lar. 7 A¤ustos’ta 43, 11 A¤ustos’ta 57 dergi mahal-le halk›na ulaflt›r›ld›.

Kürt halk›na yönelik k›flk›rtma-lar› ve linç sald›r›lar›n› protesto et-mek için Halk Cepheliler taraf›ndan‹stanbul’un yoksul gecekondu ma-hallelerinde eylemler yap›ld›.

7 A¤ustos akflam› ‹stanbul Ok-meydan›’da bulunan Dikilitafl Par-k›’nda bir araya gelen Halk Cephe-liler taraf›ndan, Bursa ‹negöl ve Ha-tay Dörtyol’da yükselen flovenistk›flk›rtmalar› protesto etmek vehalklar› birlikte mücadeleye ça¤›r-

mak için meflaleli yürüyüfl yap›ld›.

“K›flk›rtmalar›n, Linç Sald›r›la-r›n›n Sorumlusu AKP ‹ktidar›d›r”yaz›l› pankart›n aç›ld›¤› eylemde;“K›flk›rtmalara Son!”, “Provokas-yonlar›n Linçlerin SorumlusuAKP’dir!”, “Katil ABD ‹flbirlikçiAKP!”, “Yaflas›n Halklar›n Kardefl-li¤i!”, “Biji Bratiya Gelan” slogan-lar› at›ld›.

Yürüyüfl boyunca sloganlar›n

yan› s›ra halk› “birbirimize karfl› de-¤il, bizi aç yoksul b›rakanlara karfl›birlikte mücadele etmeye” ça¤›rankonuflmalar yap›ld›.

Yürüyüflte Anadolu kahvesininönünden geçerken mahalle giriflindey›¤›nak yapan polis, Halk Cepheli-ler taraf›ndan “Katil Polis Mahalle-den Defol!” sloganlar›yla protestoedildi.

Yürüyüflün ard›ndan yap›lan aç›-klamada; “Halklar› birbirine k›flk›r-tan, linçleri örgütleyenlerle bizi aç-l›¤a, yoksullu¤a mahkum edenlerinayn› oldu¤u” ifade edilerek, emper-yalizme ve yerli iflbirlikçilerine kar-fl› mücadelede birleflme ça¤r›s› ya-p›ld›.

9 A¤ustos akflam› ise Esenler Hak-lar Derne¤i önünde bir araya gelenHalk Cepheliler taraf›ndan Esen-ler’de meflaleli yürüyüfl yap›ld›. Yü-rüyüflte yap›lan konuflmalarda; buoyunun yüzy›llard›r halklara karfl›kullan›ld›¤› vurguland›.Yürüyüflün ard›ndan bas›na yap›lanaç›klamada; halklar üzerinde oyna-nan bu oyunu bozma ça¤r›s› yap›ld›.Eylem at›lan sloganlar ve söylenenmarfllar›n ard›ndan sona erdi.

‹stanbul’un yoksul gecekondu mahallelerinde

K›flk›rtmalara, Linç Sald›r›lar›naKarfl› Eylemler

Ertosun, Bianet ve Tanay'dan15 Bin TL ‹stiyor

Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi,HSYK üyesi ve eski Ceza ve Tevkifevleri Ge-nel Müdürü Ertosun'un flikayetiyle Taylan Ta-nay ve Ertu¤rul Kürkçü'yü 15 bin TL tazminatistemiyle yarg›layacak.

Hakimler ve Savc›lar Yüksek Kurulu(HSYK) üyesi ve eski Ceza ve Tevkif evleri Ge-nel Müdürü Ali Suat Ertosun, Ça¤dafl Hukukçu-lar Derne¤i (ÇHD) ‹stanbul fiubesi Baflkan›Taylan Tanay ve Bianet sitesi koordinatörü Er-tu¤rul Kürkçü hakk›nda tazminat davas› açt›.

Ertosun, 31 Temmuz 2009 tarihinde Bia-net'te ç›kan "Ali Suat Ertosun'un Yeri HSYKKoltu¤u De¤il San›k Sandalyesidir" bafll›kl›yaz›da kiflilik haklar›na sald›r›da bulunuldu¤u-nu iddia ederek Tanay ve Kürkçü'den 15 binTL manevi tazminat talebinde bulundu. Dava 2Kas›m'da.

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 46

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

‹STANBULOKMEYDANI

‹stanbul ve Adana’da Yürüyüfl Sat›fl›

Page 47: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

‹zmir polisi “Mahir Çayan’›nmezar›na gitti¤i için, Amerika De-fol Bu Vatan Bizim” dedikleri içintutuklan›p daha sonra tahliye olanAhmet Alpözel’in evini arayarakailesini rahats›z etti.

Konuyla ilgi yaz›l› biraç›klama yapan ‹zmir HalkCephesi rahats›z eden polisleriçin; “Üç kurufl için her gün kirlibir iliflkisi a盤a ç›kan uyuflturucuçetelerine, fuhufl çetelerine bulafl-m›fl olan ‘memur’lard›r. Üzerin-

deki resmi üniformalar› kullana-rak halka terör estiren, ‘bize sizmaafl verin sizin için çal›flal›m’ di-yerek para için neler yapt›klar›n›kendi a¤›zlar›yla itiraf eden polis-lerdir” dedi. ‹zmir polisinin buyöntemleri daha önce de kul-land›¤› belirtilen aç›klama; “‹z-mir polisi bu yöntemlerinden vaz-geçmelidir. Bizler her seferindeyap›lanlar› teflhir etmeye, kamu-oyuna aç›klamaya devam edece-¤iz” denilerek sonland›r›ld›.

‹stanbul Okmeydan›ve Ka¤›thane’de PolisTerörü

9 A¤ustos sabah› 04.00 civar›ndaOkmeydan› ve Ka¤›thane’yi basanpolis terör estirdi.

Yoksul halk›n oturdu¤u mahallele-ri helikopter ve z›rhl› araçlar eflli¤indebasan yüzlerce polis, sokaklar› adetaiflgal etti.

Devrimcilerin oldu¤u Okmeydan›gibi mahallelerde halka gözda¤› ver-meyi amaçlayan polis ev bask›nlar›yaparak, ilerici, yurtsever 20 kifliyi degözalt›na ald›.

Bask›nlar s›ras›nda yine polis Ok-meydan›’nda bulunan Demokrasi EviDerne¤i’nin kap›s›n› k›rarak içeri gir-mifl ve arama ad› alt›nda derne¤i talanetmifltir

Batman’da gerillalar›ncenazeleri yak›ld›

Batman’da 8 Temmuz tarihindeç›kan bir çat›flmada, biri kad›n 5HPG'li gerilla vuruldu.

Cenazeleri Befliri Sa¤l›k Oca¤›ndabekletilen gerillalar›n cesetlerinin ya-k›ld›¤›, cenazelerin tan›nmaz bir du-rumda oldu¤u görüldü.

1 May›s Resim Sergisi‹‹ssttaannbbuull 1 May›s Mahallesi’nde

Halk Cepheliler 4 ve 5 A¤ustos gün-lerinde 1 May›s 2010 resimlerini ser-gilediler. fiükrü Sar›tafl Park›’ndaaç›lan sergide özellikle mahalleningençleri, gazete sayfalar›nda direnifl-lerle yarat›lan 1 May›s haberleriniokuyarak o tarihe bir kez daha tan›koldular. Parkta tutuklanan TAYAD’l›-lar için imza masas› aç›larak imzatoplan›yor.

Çocuklara FilmGösterimi

Yamanlar Özgürlükler Derne-¤i’nin bafllatm›fl oldu¤u aç›k havadafilm gösterimi fiHREK 3 filmiyle de-vam etti. 10 A¤ustos günü dernekönünde mahalle gençlerinin yard›-m›yla film gösterildi. 30 çocuk ailele-riyle birlikte filmi izledi.

Haklar›m›z veÖzgürlüklerimiz ‹çinBirleflelim!

Mersin’de 9 A¤ustos günüESP, TAYAD’l› Aileler, EHP, Par-tizan ve D‹P taraf›ndan eylem ya-p›ld›. Silifke Caddesi’nden yürü-yüfl yap›larak Taflbina önüne geli-

nen eylemde; Türkan Albayrak’›ndirenifline yap›lan sald›r›, BDPTunceli Belediyesi’ne bomba ko-nulmas› gibi örnekler gösterilerekhaklar›m›z ve özgürlüklerimiz içinmücadele ça¤r›s› yap›ld›.

Eylemde yap›lan aç›klaman›nard›ndan yar›m saat oturma eylemiyap›ld›.

Mersin’de NükleerSantral Karfl›t› Miting

Mersin’de 8 A¤ustos günü nük-leer santral karfl›t› miting yap›ld›.

Mersin Nükleer Karfl›t› Pla-

torm taraf›nda yap›lanmitingde nükleer san-tralin zararlar› anlat›l-d› ve ne olursa olsunnükleer santralin ku-rulmas›na izin veril-meyece¤i ifade edildi.Yaklafl›k 700 kiflininkat›ld›¤› mitingde Yü-rüyüfl dergisi okurlar›

taraf›ndan kitleye referandumunbir aldatmaca oldu¤unu anlat›ld›ve alternatif olarak Halk Cephesi-nin sundu¤u Halk Anayasas› Tas-la¤› gösterildi. Mitingde 30 dergihalka ulaflt›r›ld›.

‹zmir Polisinin Y›ld›rma Çabalar› Boflunad›r

Alevi Bektafli Federasyonu ‹z-mir Bileflenleri taraf›ndan 9A¤ustos günü yaz›l› bir aç›klamayay›nland›. Aç›klamada SametDede Cemevi Yapt›rma Derne¤iad›nda kurulan fason dernek ara-c›l›¤›yla Alevili¤in AKP’nin refe-randum oyununa alet edilmeyeçal›fl›ld›¤› belirtildi.

Dernek Baflkan› Veli Güler veAlevi dedesi oldu¤unu iddia edenZeynel Sevim ve Lütfü Cevik’indüflkün olduklar› belirtilen aç›k-lamada; “Gülerler unutmamal› ki;AKP’ye Alevileri pazarlamayaçal›flmak, geriye dönüflü olmayanbir ihanettir” denildi.

AKP’ye Alevileri Pazarlamaya Çal›flmakGeriye Dönüflü Olmayan Bir ‹hanettir

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

47

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 48: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

1-) EEmmppeerryyaalliizzmm nneeddiirr??

Kapitalizmin bafllang›ç aflama-s›nda, kapitalistler aras›nda “ser-best rekabet” geçerliydi. Üreticigüçlerin geliflmesi ve üretimin yo-¤unlaflmas›yla birlikte, kapitalizm,serbest rekabetin yerini tekelleflme-nin ald›¤› bir evreye girdi.

Lenin, emperyalizmi flu flekildetarif eder: “Emperyalizmin olanak-l› en k›sa tan›m›n› yapmak gerek-seydi, flöyle derdik; EEmmppeerryyaalliizzmm,,kkaappiittaalliizzmmiinn tteekkeellccii aaflflaammaass››dd››rr..”

2-) EEmmppeerryyaalliizzmmiinn eekkoonnoommiikk

öözzeelllliikklleerrii nneelleerrddiirr??

Lenin, emperyalizmin ekono-mik özelliklerini 5 bafll›kta s›ralar.

1-) Üretimin ve sermayenin yo-¤unlaflmas›, tekellerin ortaya ç›k-mas›.

2-) Banka sermayesi ile sanayisermayesinin kaynaflmas› ve mali-oligarflinin do¤uflu.

3-) Meta ihrac›ndan farkl› olaraksermaye ihrac›n›n önem kazanmas›.

4-) Dünya pazar›n›n tekelci ka-pitalist birlikler taraf›ndan paylafl›l-mas›.

5-) Büyük kapitalist güçler ara-s›nda dünya topraklar›n›n paylafl›l-mas›n›n tamamlanmas›.

3-) EEmmppeerryyaalliizzmmiinn ttaarriihhsseell

öözzeelllliikklleerrii nneelleerrddiirr??

Serbest rekabetçi dönemde ileri-ci olan kapitalizm, emperyalizmevresiyle birlikte ggeerriicciilleeflflmmiiflflttiirr..Art›k üretici güçleri gelifltirmemek-te, tam tersine üretici güçlerinönünde engel oluflturur hale gelmifl-tir. Lenin, emperyalizmin tarihselözelliklerini flöyle ifade ediyor:

“Emperyalizm, kapita-lizmin özel bir tarihselaflamas›d›r. Bu özelliküçlüdür: Emperyalizm,11)) TTeekkeellccii kkaappiittaalliizzmm--ddiirr;; 22)) AAssaallaakk vvee ççüürrüü--

yyeenn kkaappiittaalliizzmmddiirr;; 33)) CCaannççeekkiiflfleenn kkaappiittaalliizzmmddiirr..””

4-) EEmmppeerryyaalliissttlleerr nneeddeenn

11.. vvee 22.. PPaayyllaaflfl››mm SSaavvaaflfl››’’nnaaggiirrmmiiflflttiirr??

Tekelleflmenin bafllad›¤› dönem-den 1. Paylafl›m Savafl› döneminekadar olan döneme, 11.. bbuunnaall››mm ddöö--nneemmii denir. 1. Paylafl›m Savafl›’n›nbitiminden 2. Paylafl›m Savafl›’n›nsonuna kadar süren döneme de, 22..bbuunnaall››mm ddöönneemmii denir.

Her iki savafl›n (1. ve 2. Paylafl›mSavafl›’n›n) nedenleri, emperyalist-ler aras› ppaazzaarr kkaavvggaass››dd››rr.. Kapita-lizmin s›çramal› geliflimi nedeniyle,h›zla geliflen ve büyüyen emperya-list ülkeler yeni pazarlara ihtiyaç du-yar. Fakat pazarlar paylafl›lm›flt›r.Bundan sonraki aflama savafl ile“topraklar›n bir ‘sahip’ten ötekinegeçmesi” fleklinde olacakt›r. Ve em-peryalistler birbiriyle savafl›rlar.

5-) 11.. vvee 22.. PPaayyllaaflfl››mm SSaavvaaflflllaarr››’’--

nn››nn eemmppeerryyaalliissttlleerr vvee hhaallkkllaarrcceepphheessiinnddeenn ssoonnuuccuu nnee oollmmuuflflttuurr??

1. Paylafl›m Savafl›’nda 10 mil-yon kifli öldü. 2. Paylafl›m Savafl›’n-da ise bu rakam 50 milyon civar›n-dayd›. Bunun 20 milyondan fazlas›-n›, Sovyet halklar› oluflturmaktayd›.

Daha fazla pazar elde etmek içinbirbirleriyle savaflan emperyalistler,her iki savaflta da mevcut pazarlar›n-dan bir k›sm›n› kaybettiler. Kuflku-suz savaflta tekeller kârlar›n› katlad›-lar. Ama 1917’de Sovyetlerin kurul-mas› ile pazarlar›n›n alt›da birini ve2. Paylafl›m Savafl› sonras› (1945’ler)K›z›l Ordu’nun deste¤iyle kurulanDemokratik Halk ‹ktidarlar› sonu-cunda pazarlar›n›n üçte birini kay-bettiler. Bu durum krizlerini artt›rd›.

Halklar için ise Sovyet Devrimi,ilk sosyalist devlet olarak umut ol-du. Hitler faflizmini Stalingrad’da

altedip inine kadar kovalayan K›z›lOrdu’nun deste¤iyle, bir dizi dev-rimler gerçeklefltirildi. Art›k emper-yalizmin karfl›s›nda sosyalist birblok vard›r.

6-) Emperyalizmin3. bbunal›m ddönemininözellikleri nnelerdir?

2. Paylafl›m Savafl› sonras›(1945) bafllayan ve halen sürmekteolan bunal›m dönemine 3. bunal›mdönemi denir.

‹ki paylafl›m savafl›nda da yenipazarlar için savaflm›fllard› emper-yalistler. Fakat her ikisi de krizleri-ne çare olmam›flt›r. Ve yeniden birbunal›m dönemine girmifllerdir.Günümüzde de sürmekte olan 3.bunal›m döneminin temel özellikle-ri flunlard›r:

1-) Emperyalistler aras› zorunluentegrasyon;

2-) ‹çte; emperyalist ülke ekono-milerinin askerilefltirilmesi;

3-) D›flta; yeni sömürgecilik...

7-) ZZoorruunnlluu eenntteeggrraassyyoonn vvee eekkoo--nnoommiilleerriinn aasskkeerriilleeflflttiirriillmmeessii nneeddiirr??

Entegrasyon, “birleflme”, “bü-tünleflme” demektir.

1. ve 2. bunal›m dönemlerindearalar›ndaki çeliflkileri savafllaçözen emperyalistler, tüm krizleri-ne ra¤men 3. bunal›m dönemindebirbiriyle savaflmad›lar: bunda esasolarak üç etken belirleyiciydi;

BBiirr;; paylafl›m savafllar› halkkurtulufl savafllar›na ve devrimlereyol açan bir ortam yarat›yordu.

‹‹kkii;; nükleer silahlar›n eriflti¤iseviye, hepsini tehdit eder düzey-deydi.

ÜÜçç;; emperyalizmin karfl›s›ndasosyalist sistemin varl›¤›...

Bu nedenlerle emperyalistler zo-runlu entegrasyona gitmifller, BM,IMF, NATO, Dünya Bankas› gibibuna uygun ortak kurumlaroluflturmufllard›r. Fakat, emperyalist-ler aras› entegrasyon, aralar›ndakiçeliflkilerin bitti¤i anlam›na gelmez.

Emperyalistlerin ekonomileriniaskerilefltirmesi, emperyalistlerin

Tarihten, bilimden, önderlerimizden, geleneklerimizden

ö¤rendiklerimizle güçlenece¤iz

BilgiBilgigüçtürgüçtür

SSOORRUUDDAA1144Emperyalizm

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 48

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 49: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

pazar daralmas› nedeniyle üretim-de, halk›n tüketimine ba¤l› olma-yan bir alana yönelmeleridir. Bu dasilah pazar›d›r. Bölgesel savafllarla,terör demagojileriyle ve kendilerineba¤›ml› yeni-sömürge ülkelere si-lah sat›fllar›yla bu pazar hep canl›tutulmaktad›r.

8-) YYeennii--ssöömmüürrggeecciilliikk nneeddiirr??

Emperyalizmin 3. bunal›m dö-neminin özelliklerinden biri de ye-ni-sömürgeciliktir. 1. ve 2. bunal›mdöneminde emperyalizm, sömürgeve yar›-sömürge fleklinde ülkeleriiflgal ederdi. ‹flgal etti¤i ülkeleri sö-mürge valisi ile yönetirdi. Fakat buyöntem emperyalizme pahal›ya pat-l›yordu. Aç›k iflgaller ulusal kurtu-lufl savafllar›na yol aç›yor, hattadevrimler oluyordu. Art›k bu tarziflgal yöntemi tali kal›yordu.

Emperyalizm 3. bunal›m döne-minin temel sömürü biçimi yeni-sö-mürgeciliktir. Fakat bu durum eskisömürgecilik biçimlerini uygulam›-yor anlam›na gelmez. Irak ve Afga-nistan’da aç›k iflgaller buna örnektir.

Yeni sömürgecili¤in temel özel-li¤i flunlard›r:

- Aç›k iflgal yerini gizli iflgale b›-rakm›flt›r.

- Emperyalizm yeni-sömürge-lerde içsel bir olgu haline gelmifltir.

- Emperyalizm döneminin özel-liklerinden biri olan sermaye ihra-c›nda kimi de¤ifliklikler yap›lm›flt›r.

9-) YYeennii--ssöömmüürrggeecciilliikk

yyöönneettiimmii nnaass››ll uuyygguullaann››rr??

Bu ülkeler, ekonomik, siyasi, as-keri, sosyal-kültürel aç›dan, emper-yalizmin tam denetimindedir. Em-peryalizm, bu derdini sinsice ger-çeklefltirir. Aç›k iflgalin yerini, gizliiflgale b›rakmas› sonucu, halk›n ga-vura tepkisi de nötralize olmufl olur.Emperyalizmin gizli iflgali alt›ndaolan o ülke görünürde ba¤›ms›zd›r.Kendisine ait bayra¤›, marfl›, ordu-su ve parlamentosu vard›r; fakat or-du halk›n ordusu de¤il, emperya-lizmin iflgal ordusudur. Herfley gö-rünürde ba¤›ms›zd›r, asl›nda em-

peryalizme ba¤›ml›d›r.

Yeni-sömürgelerde kapitalizmyukar›dan afla¤›ya gelifltirilmifltir.Çarp›k kapitalizm vard›r. Emperya-lizmin pazar ihtiyac›na göre flekille-nir yeni-sömürgeler. Emperyalizmeen kendine ba¤›ml› flekilde iflbirlik-çi burjuvaziyi gelifltirir. ‹flbirlikçiburjuvazi bafl›ndan itibaren emper-yalizmin uzant›s› olarak gelifltiril-mifltir.

10-) EEmmppeerryyaalliizzmm

ddee¤¤iiflflmmiiflfl mmiiddiirr??

Özellikle 1990’lardan sonra sos-yalist sistemin da¤›ld›¤› y›llarda em-peryalizmin de¤iflti¤ine iliflkin oncafley söylendi. Hatta, Lenin’in deyi-miyle buna inanan “darkafal› küçük-burjuvalar” oldu. Art›k dünyan›n ikikutuplu de¤il, “tek kutuplu dünya”oldu¤u, s›n›flar›n ortadan kalkt›¤›sistem, Avrupal› “yeni dünya düze-ni” diye formüle edildi. Oysa de¤i-flen bir fley yoktu. Emperyalizm de-¤iflmemifl, halklar› sömürmeye, kat-letmeye devam etmektedir. Irak’ta,Afganistan’da, dünyan›n di¤er yer-lerinde yaflananlar ortadad›r.

11-) EEmmppeerryyaalliizzmm ddöönneemmii pprroo--

lleetteerr ddeevvrriimmlleerr ççaa¤¤››dd››rr nneeddeenn??

Emperyalizm dönemi ile birlikteserbest rekabetçi dönem sona er-miflti. Ve üretici güçlerin geliflimiönünde art›k emperyalizm engeloluflturmaya bafllam›flt›r. Art›k top-lumu gelifltirecek yeni bir üretimdüzenine geçifl flartt›r. Emperya-lizmle birlikte burjuvazi de tama-men gericileflmifltir. Burjuva devle-tin bütünüyle çürümesi, sald›rganl›-¤›n› artt›rm›flt›r. Yani, mali-oligarfli-nin diktatörlü¤ü oluflmufltur.

Bunlar›n sonucunda devriminobjektif koflullar› tüm dünyadaoluflmufltur. Tüm bunlar›n sonucun-da Lenin “emperyalizm ça¤› prole-ter devrimler ça¤›d›r” der.

12-) EEmmppeerryyaalliizzmm

mmuuttllaakk mm››dd››rr??

Lenin emperyalizmi can çekiflenkapitalizm olarak adland›rm›flt›.

Bunun en önemli göstergesi üretimtoplumsalken, mülkiyetin özel kal-mas›d›r. Üretim araçlar›na küçükbir az›nl›k (burjuvazi) sahiptir. Mil-yarlarca insan da açl›k, yoksulluk,sömürü, bask› alt›ndad›r. Bu durumen büyük açmaz›d›r emperyaliz-min. Ve bu tabloyu de¤ifltiremez.Tarihsel olarak bu durumu de¤iflti-recek olan, emperyalizmin alterna-tifi sosyalizmdir. O nedenle emper-yalizm mutlak de¤ildir.

Fakat emperyalizm kendili¤indenyok olmayacak. Onu tarihin çöplü¤ü-ne gönderecek olan halklar ve onunöncüsü proleterya partisidir.

13-) EEmmppeerryyaalliizzmm ddüünnyyaa

hhaallkkllaarr››nnaa öözzggüürrllüükk,,ddeemmookkrraassii ggeettiirreebbiilliirr mmii??

Emperyalizm sömürgeciliktir.Sömürgecilikse gizli ya da aç›k iflgaldemektir. ‹flgal hiç bir yere demok-rasi, özgürlük götüremez. Ortado-¤u’da, Balkanlarda, dünyan›n birçok ülkesinde emperyalizmin yaflat-t›klar› ortadad›r. Irak’ta, Afganis-tan’da, Filistin’de yaflatt›klar› orta-dad›r. Ve emperyalizm yok olmad›k-ça, savafllar, iflgaller sürecektir. “(...)Emperyalizm, her yere, öözzggüürrllüükkddee¤¤iill,, eeggeemmeennlliikk ggööttüürreenn mali ser-mayenin ve tekellerin ça¤›d›r.” (Le-nin, Emperyalizm, syf: 146)

14-) EEmmppeerryyaalliizzmmee kkaarrflfl›› bbaa--

¤¤››mmss››zzll››kk vvee ddeemmookkrraassii mmüüccaaddee--lleessiinniinn öönneemmii nneeddiirr??

Ba¤›ms›zl›k olmazsa demokrasihiç olamaz.

Ba¤›ml› ülkelerin nas›l yönetile-ce¤i emperyalistler ve iflbirlikçileri-nin ç›karlar›na göre belirlenir. Ba-¤›ml› ülkelerde seçimler demokra-sicilik oyununun bir parças›d›r.Ülke emperyalist merkezlerden al›-nan talimatlarla yönetilir.

Yarg›s›, polisi, askeri, bürokrasi-si halk üzerinde bask› arac›d›r. Veemperyalizmin, iflbirlikçilerinin ç›-kar›n› korur.

Dolay›s›yla ba¤›ms›zl›k ve de-mokrasi mücadelesi bir bütündür vedevrim mücadelesidir.

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

49

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 50: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Her Hafta,Özgürlü¤e Kadar

Bir y›l› geride b›rakan eylemler sürüyor...Her hafta cumartesi günü Almanya'n›n Kölnflehrinde, Dom meydan›nda, saat 15.00-17.00aras› Özgürlük Komitesi'nin organize etti¤iÖzgürlük eylemlerinin 55.’si, 7 A¤ustos günüyap›ld›. Eylemde; Almanca ve Türkçe bildiri--ler da¤›t›ld›. Tutuklu bulunan Ahmet ‹stanbul--lu, Cengiz Oban ve Nurhan Erdem'in foto¤raf--lar›n›n bulundu¤u ve özgürlüklerini isteyenpankart eylem boyunca aç›k tutuldu.

Oradan geçen insanlara Nurhan, Cengiz veAhmet'in Türkiye'deki faflizme karfl› mücadeleettikleri için tutukland›klar› anlat›ld›. Devrimcitutsaklar›n serbest b›rak›lmas›n› isteyen Öz--gürlük Komitesi çal›flanlar›, 56. hafta da ayn›yer ve saatte, arkadafllar›n›n u¤rad›¤› haks›zl›--¤› anlatmaya devam edeceklerini duyurdu.

Avrupa’da

Y›llarca Avrupa’da çok zor koflul-lar alt›nda, en zor iflleri yaparak yafla-m›m›z› sürdürdük. Maden ocaklar›baflta olmak üzere Avrupal›lar’›nyapmad›¤› iflleri biz yapt›k.

O koflullarda nas›l çal›flt›¤›m›z›,nelerle karfl›laflt›¤›m›z›, nas›l yaflad›-¤›m›z› sormayan devlet, on y›llard›rbizi ülkeye para getirecek bir dövizmakinas› olarak gördü.

Sonralar› da demokrasicilikoyununun bir parças› olarak gör-meye bafllad›lar. Havaalanlar›nakurulan sand›klara her seçimde oyatacakt›k.

Bunun için seçim turlar› düzen-lendi. Havaalan›nda aç›lan sand›k-lara oy atarken resimlerimiz çekil-di. Olmayan demokrasi ile övünüldü.

Bizleri seçimlerde bir flov malze-mesi olarak kullananlar, Avrupa’dadilimizi kullanamazken, ›rkç› sald›r›-lara u¤ray›p yak›l›rken seslerini bileç›karmad›lar.

K›sacas›, Avrupa’n›n de¤iflik ül-kelerinde binbir zorlukla çal›flan biz-

ler kendi bafl›m›zayd›k hep. Onlar iseülkeye getirece¤imiz paran›n peflin-deydiler!

Yan›bafl›m›zda, bize en zor koflul-larda el uzatan devrimciler vard›.

Devlet, bizi “kkuullllaannmmaayyaa””, bizisömürmeye devam ediyor. Yine birkez daha referandum aldatmacas›ndabizi hat›rlad›lar.

fiu s›ra havaalanlar›nda referan-dum sand›klar› aç›ld› ve bu oyununbir parças› olup, oy vermemiz isteni-yor.

Sürdürdükleri iktidar savafl›ndabir kez daha bizi kullanmak istiyor-lar.

GGiiddiipp rreeffeerraanndduumm ssaanndd››kkllaarr››--

nnaa ooyy aattmmaamm››zz iisstteenniiyyoorr.. PPeekkii nneeiiççiinn??

Bize sorulmayan, halk›n talepleri-ni karfl›lamayan, 12 Eylül faflist ana-yasas›n› sürdüren, göstermelik 19maddelik de¤iflikli¤in oyland›¤› birreferandumda niçin oy kullanal›m?

Referandum aldatmacas›n›n birparças› olmayacak ve sand›¤a gitme-yece¤iz. Oy kullanmayacak ve al-datmacalar› için bizi kullanmalar›naizin vermeyece¤iz.

Bu on y›llard›r bizi “oy deposu”,“döviz makinas›” olarak gören dev-lete verilmifl bir cevapt›r da. Bizisömürmelerine, kullanmalar›na izinvermemeliyiz.

Alternatifsiz de¤iliz. Elbette biranayasam›z olmal› ama bu bir avuçasala¤›n ç›karlar›n› koruyan 12 Eylülfaflist anayasas› de¤il, Halk Anayasa-s› olmal›d›r.

Halk Anayasas› Tasla¤› bizim öz-lemlerimizi, bizim taleplerimizi ger-çek k›lacakt›r. Ba¤›ms›z, özgür birülke için mücadele etmeliyiz.

“oy deposu”,“döviz makinas›”

de¤iliz!

AVRUPA’dakiB‹Z

Tutsak TAYAD’l›laraÖzgürlük!

Almanya ve ‹sviçre’de GülerZere’nin serbest b›rak›lmas›n› is-tedikleri ve Mahir Çayan’›n meza-r›n› ziyaret ettikleri için tutuklananTAYAD’l›lar›n serbest b›rak›lmas›istendi.

AAllmmaannyyaa Hamburg’da HalkCepheliler imza toplay›p, bildiri da¤›tt›lar. 7 A¤ustos günü Altonasemtinde stant açan Halk Cepheliler Almanca; “Tutsak TAYAD’-l›lar Serbest B›rak›ls›n” yazan bir pankart açt›lar.

Berlin’de 5 A¤ustos günü Cumapazar› önünde imza masas›aç›ld›. “Sahiplenmemizle 8 TAYAD’l›y› ald›k, 9 TAYAD’l›y› daalaca¤›z” diyen Halk Cepheliler 2 saat aç›k tuttuklar› masada im-za toplay›p Almanca ve Türkçe bildiriler da¤›tt›lar.

‹‹ssvviiççrree'nin Zürih kentinde 7 A¤ustos günü Halk Cephelilertutuklu TAYAD'l›lar için stant açt›.

30 imza topland› ve 500 adet Türkçe ve Almanca bildiri da¤›-t›ld›. Stant 6 saat aç›k kald› ve bu süre boyunca "TAYAD'l› 9 tut-sa¤a özgürlük" pankart› aç›ld› ve TAYAD'›n mücadelesi anlat›ld›.6 saat süresince de¤iflik ülkelerden ve milliyetlerden insanlarlasohbetler edildi.

AKP direnme hakk›na sald›r›yor 50

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

BBEERRLL‹‹NN

Page 51: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

“‹zmir Selçuk’ta yap›lan 22.Uluslararas› Gençlik Kamp›’n›nikinci gününde Tek G›da-‹fl Sendika-s› Genel Baflkan› Mustafa Türkel,gençlerle bulufltu.”

6 A¤ustos tarihli Evrensel’deokuduk bu sat›rlar›.

Sözü edilen gençlik kamp›,EMEP anlay›fl› taraf›ndan düzenle-nen bir kampt›. Amaç, muhtemeldirki, gençli¤i politiklefltirmek, örgüt-lendirmek, mücadeleye katmakt›.

Peki, Mustafa Türkel’i hangiamaçla konuflturmufltur EMEP’liler?Türkel, gençli¤e ne anlatabilir, genç-li¤in politikleflmesine, devrimcilefl-mesine, hepsi bir yana, do¤ru düflün-celerle donanmas›na, nas›l hizmetedebilir?

Türkel’in kampta konuflturuldu¤upanelin ad›, “TEKEL Direnifli, ‹flçiHareketi ve Gençlik”ti. Ama Tür-

kel’in uzman› oldu¤u baflka bir konudaha vard›: ““DDiirreenniiflfllleerr nnaass››ll ttaassffiiyyeeeeddiilliirr??””

Bu adda bir panel, kuflku yok kiEMEP’in bu konu¤unun paneline da-ha uygun düflerdi.

Türkel kamptaki konuflmas›nda:“TEKEL direniflinin s›n›f mücadele-sine ve mücadeleci sendikal anlay›fladayanan yeni bir yol açt›¤›n›” söy-lerken, ayn› günlerde Türkel’in ba-fl›nda oldu¤u Tek G›da-‹fl Sendikas›,TEKEL iflçilerini 4-C’yi kabul etme-ye yönlendiriyordu. Önce direniflitasfiye etmifllerdi, flimdi teslimiyetinyolunu gösteriyorlard›.

Reformizmin bir kesimi, y›llard›riflçi s›n›f›n› diline pelesenk etmifl,tüm siyasi tarihi boyunca “iflçi s›n›f›-n› örgütlemek” üzerine politika ya-p›p durmufltur. Ama örgütledikleri üçbefl sendikac›dan öteye geçmemifltir.

EMEP de bu çizginin karakteristiktemsilcilerinden ve bu çizginin ensa¤ uygulay›c›lar›ndan biridir.

Y›llard›r Türk-‹fl’e yedeklenmifl-tir. Emek Platformu konusundaki po-litikas›nda olsun, 1 May›slar’da ol-sun, EMEP hep Türk-‹fl’e yedekle-nen bir çizginin savunucusudur.Türk-‹fl, 1 May›slar’da devrimcileritasfiye etmek için polisle iflbirli¤i ya-parken de, iflçi eylemlerini alenentasfiye ederken de, mevcut hükümet-lere yedeklenen politikalar savunur-ken de bu durum –EMEP’in Türk-‹flkuyrukçulu¤u– pek de¤iflmemifltir.

Tekel direniflini tasfiye etmek gi-bi olumsuz bir misyonun temsilcisiolarak karfl›m›za ç›kan Türkel’i sankiböyle bir fley olmam›fl gibi gençlikkamp›na konuflmac› olarak ça¤›rma-s› da bu anlay›fl›n›n sonucudur.EMEP, Türkel gibi konuklar›yla, ay-n› nitelikteki sanatç›lar›yla, direniflnas›l k›r›l›r dersleriyle, nnaass››ll bbiirrggeennççlliikk yetifltiriyor dersiniz?

Türkel Gençlere Ne Verebilir?EMEP Türkel’i Konuflturmaktan Ne Bekler?

“Ö¤retmenini ÖldürenDüzene Karfl› Çare ÖrgütlüMücadelemizdedir!”

Devrimci MücadeledeÖ¤retmenler 9 A¤ustos günüyay›nlad›¤› yaz›l› aç›klamaile KPSS ma¤duru ö¤ret-menlerin katilinin bu düzenoldu¤unu söyledi. “Ö¤ret-

menini Öldüren Bu DüzeneKarfl› Çare Örgütlü Mücadele-

mizdir!” bafll›¤›yla yay›nlanan aç›k-lamada; bunun son örne¤inin Tekirda¤Çorlu’da bir lisede ücretli ö¤retmen ola-rak çal›flan 44 yafl›ndaki Ahmet Fazl›Elçi’nin ölümü oldu¤u söylendi. Dersy›l› içinde kendisine verilen üç kurufltanyaz›n mahrum b›rak›ld›¤› için okul ki-taplar›n› 40 lira karfl›l›¤›nda tafl›yan vebu ifli yaparken de kalp krizi geçirerekyaflam›n› yitiren Elçi’nin katilinin budevletin polikalar›n›n oldu¤unun söy-lendi¤i aç›klamada “onlar sermayeninufla¤›, paran›n kölesi olmufllard›r. ‹çtik-leri emekçilerin kan›d›r” denildi.

Kad›köyBelediyesi’ndeSürgün

Kad›köy Belediyesi'nde topluifl sözleflmesi görüflmeleri süre-cinde anlaflmazl›k sonucu iflçilergreve ç›km›fl ve grev 6 gün sür-müfltü. Grev sonras›nda ise grevekat›lan belediye çal›flanlar›ndançeflitli bahanelerle savunma is-tenmeye bafllanm›flt›.

Bunun sonucunda belediyeninyeni uygulamas› ile baz› çal›flan-lar›n görev yerleri "rotasyon" uy-gulamas› denilerek de¤ifltirildi.

Görev yerleri de¤ifltirilen kifli-ler ise ne büyük bir tesadüftür kiGenel-‹fl Sendikas› Anadolu Ya-kas› 1 No'lu fiube Yönetim Kuru-lu üyeleri ve sendika üyeleri,Tüm Bel-Sen 3 No'lu fiube yöne-ticileri ve iflyeri temsilcisi.

Sürgün edilen iflçilerin ise Fen‹flleri Müdürlü¤ü'ne gönderildi¤iö¤renildi.

Ö¤retmenlerOturma EylemineBafll›yor

Atamas› yap›lmayan ö¤retmen-ler 15 A¤ustos'ta Abdi ‹pekçi Par-k›’nda oturma eylemine bafllaya-caklar.

Atamas› Yap›lmayan Ö¤ret-menler Platformu (AYÖP) ad›naaç›klama yapan dönem sözcüsüfiafak Bay, bu eylemlerinin TE-KEL iflçilerinin eylemleri gibi kit-lesel olaca¤›n›, sorunlara çözümbulunana kadar direneceklerinisöyledi. BAY, flu anda platformla-r›n›n büyük bir haz›rl›k içerisindeolduklar›n› belirterek; yaklafl›k 40bin atamas› yap›lamayan ö¤ret-menle birlikte TEKEL iflçileri gibidirenifl bafllatacaklar›n› kaydetti.

E¤itim Sen Genel Baflkan› Zü-beyde K›l›ç ise yapt›¤› aç›klamadaE¤itim Sen olarak AYÖP'lülerinmücadelesinin takipçisi ve destek-çisi olduklar›n› söyledi.

Direniflleri büyütelim

15 A¤ustos2010

51

Yürüyüfl

Say›: 229

Page 52: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

ddeeğğiinnmmeelleerrddeeğğiinnmmeelleerryyeennii

ÇÇiizzggiiyyllee

“Zengin, öönce kkendivarl›¤›yla hh›rs›z› yyarat›r, ssonra ddah›rs›zlara kkarfl› yyasalar yapar.”(E. A. Rauter, Düzene uygun kafalar nas›l oluflturulur)

ssöözz

Hümanizm!‹sveç, 2 yafl›ndaki ölüm--

cül hasta Rim Al Banna’y›Lübnan’a s›n›rd›fl› etme ka--rar› ald›.

2008’de ‹sveç’ten ilticatalebinde bulunan Manal AlBana’n›n çocu¤u Al Banna,Akdeniz atefli hastal›¤›nayakalanm›fl ve serumla dok--tor kontrolü alt›nda yaflam›--n› sürdürebiliyor..

‹flte bu çocu¤a s›n›rd›fl›karar› vermifl ‹sveç burjuvademokrasisi...

Burjuvazinin, burjuvademokrasisinin ve “uluslu--raras› kurumlar”›n meflhurhümanizmi, sizlere ömür!

Ba¤›ml› ssa¤l›k!Balyoz Davas› 1 nolu

san›¤› Çetin Do¤an, hak-k›nda tutuklama karar› ç›-k›nca “kalp ve yüksek tan-siyon” sorunu nedeniylehastaneye kald›r›ld›...

Do¤an’la ilgili yakalama karar› kal-d›r›l›nca, Do¤an ertesi gün aniden iyi-leflti ve taburcu edildi..

Bu “sa¤l›k” kesin bir yerlere ba¤l›.

Bak›n flu ifle, ba¤›ml› sa¤l›k, ba¤›m-s›z yarg›ya gölge düflürüyor..

Bir tek bize, devrimcilere gelince,kurallar de¤ifliyor; hastam›z taburcuedilmiyor, iflkence görenimize rapor ve-rilmiyor, ölümün efli¤inde olan›m›zatahliye karar› verilmiyor...

Vahdettin’in Yolundan

Genelkurmay Baflkanl›¤›’na ve KaraKuvetleri Komutanl›¤›’na atayacak birile-rini bulamad›lar günlerce...

Tayyip atalar›n› hat›rlas›n. Mesela pekmuhabbet besledikleri Osmanl› Sultanla-r›’n›n son hain Vahdettin’e do¤ru, bu me-seleyi nas›l çözdü¤üne baks›n mesela...

Almanya’dan ithaldi Osmanl› ordusu-nun komutanlar›...

Liman von Sanders: I. Ordu Komutan›

Wilhelm Souchon Pafla Donanma Ko-mutan›

Schellendorf Bronsart Pafla Genelkur-may ‹kinci Baflkan›..

52

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229

Page 53: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Avusturya Anadolu Fede-rasyonu 7. Yaz Tatil Kamp›Salzburg Attersee'de 23Temmuz – 6 A¤ustos tarihle-ri aras›nda yap›ld›.

Kampta düzenlenen gezilerden biri Hitler faflizmi-nin toplama kamplar›ndan olan Mauthausen'a yap›ld›.

Yaz tatil kamp›na Türkiye'den Av. Behiç Aflç›, Al-manya'dan Anadolu Federasyonu Baflkan› Latife Ad›-güzel, Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu Baflka-n› Mehmet Ali Çankaya ve Almanya Alevi BirlikleriFederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Baki Düzgün ka-t›larak birer seminer verdi.

13 gün boyunca Alevilik, Hak ve Özgürlüklerimiz,Irkç›l›k, Anadolu Federasyonunun Çal›flmalar›, Ço-cuklar›m›z›n E¤itimi, Irkç› Sald›r›lar, Almanya'dakiFederasyon Tutsaklar› vb. konular ifllendi. Her fleyinortaklafla yap›ld›¤› kampta; ayr›ca bir flenlik düzenle-nerek kamp›n vazgeçilmezi olan kamp atefli yak›laraketraf›nda genifl halaylar çekilip türküler söylenerekkamp, 6 A¤ustos’ta bitirildi.

Halk Cepheliler, 7 A¤us-tos Cumartesi günü, Ham-burg'un Altona semtinde aç-t›klar› stant da bildiri da¤›t›pimza toplad›lar. Ayr›ca HalkCephesi'nin ç›kard›¤› HalkAnayasas› Taslaklar› da da¤›t›ld›.

Özellikle Türkiyeliler'in ilgi gösterdi¤i AnayasaTasla¤›'n›n nas›l bir alternatif oldu¤u, neleri savundu-¤u ve nas›l hayata geçirilece¤i anlat›l›rken, AKP'ninreferandum aldatmacalar›na kanmay›p, sand›¤a gitme-meleri ça¤r›lar› yap›ld›.

‹ngiltere Halk Cepheliler,10 A¤ustos Sal› günü, ‹stan-bul'da, Paflabahçe Devlet Has-tanesi bahçesinde kurdu¤u ça-d›rda 30 gündür direnen, Türkan Albayrak'›n direnifli-ni sahiplenmek ve yap›lan sald›r›y› protesto etmekamac›yla Londra'da bulunan Türkiye CumhuriyetiBüyükelçili¤i önünde protesto eylemi yapt›.

Protesto eyleminde, "Temizlik ‹flçisi Türkan Albay-rak'›n Sesi Binlerce Emekçinin Sesidir, ‹flçiyiz Hakl›y›zKazanaca¤›z" sloganlar›n›n ‹ngilizce olarak yerald›¤› im-zal› dövizlerle Türkan Albayrak'›n direnifli anlat›ld›.

Kürt sorunununçözümü: iki sak›z

Diyarbak›r’›n yeni valisi Mustafa Toprak, olay--lara flu derin tahlili getirmifl:

“bir sak›z karfl›l›¤›nda polise tafl att›r›l›yor”. E¤er sorun bu kadar basitse, sen iki sak›z ver, tafl att›rma!O kadar basit! Hadi, dene!Dene de al boyunun ölçüsünü!

Öyle kolay de¤il!Ergenekon davas›nda tutuklu Tuncay Özkan,

uzun tutuklulu¤unun haks›zl›¤›na, hukuksuzlu¤unaisyan ediyor.

‹syan› hakl›! Ama lakin, ony›llarca haks›z hu-kuksuz tutuklamalara sessiz kalmas›n› unutma-s›n...

Açl›k grevine bafllam›fl, gerekirse ölüm orucu-na da bafllar›m demifl.

Yok Tuncay efendi yok; ölüm orucu öyle kolayde¤il, öyle her babayi¤idin harc› de¤il. Bu, televiz-yonda F Tiplerinin reklam programlar›n› yapmayabenzemez... Hadi yap da görelim. Ama s›rt›n› dü-zene dayay›p, operasyon kitaplar› ç›karmaya dabenzemez ölüm orucu.

Hani masan›n üstüne naylon çiçekleri koyupreklam›n› yapt›¤›n F Tiplerinin hücreleri var ya; ifl-te onlar, senin gibi “birey”leri yer bitirir.

Oraya direnmek için örgütlü olmak gerek. Öle-bilmek için de...

Lula Kimin Yan›nda?Brezilya, ‹ran’a

BM taraf›ndan yap-t›r›m uygulanmas›kararlar›n› kabul et-ti.

Oysa ayn› Bre-zilya, daha k›sa süreönce, Brezilya-Tür-kiye-‹ran aras›nda“Uranyum takas anlaflmas›” imzalam›fl, ‹ran’a yö-nelik yapt›r›mlara karfl› ç›kan aç›klamalar yapm›flt›.

Lula’n›n ‹ran’a yapt›r›m kararlar›n› imzalamas›-na getirilen aç›klama da ilginç: “BM Güvenlik Kon-seyi kararlar›n› kabul etmek gelenektir. ”

Akl›n›zda bulunsun: Emperyalizmi ülkesindenkovmayan, tekellerle uzlaflan bir yönetimin, ne za-man ne yapaca¤› belli olmaz!

53

Avusturya'da Yaz Kamp›

Almanya Hamburg; Bildiri veHalk Anayasas› Da¤›t›m›

‹ngiltere’den TürkanAlbayrak'a Destek

Page 54: BBÖÖCCEEKK YY‹‹YY‹‹NN!!’’yuruyus.biz/pdf/pdf/229.pdf · 2010. 8. 14. · Paflabahçe direnifl çad›r›na sald›r›... Direnifl sürüyor... “Bu çad›r›

Birçok olum-suzluk karfl›s›nda“sab›rl›” olma-

m›z istenir. Sab›rl› olmak konusunda ata sözlerimiz var.Mesela “sabreden dervifl murad›na ermifl” sözü var. “Sab-r›n sonu selamettir” denir... Sab›rl› olmak; elbette gerekli-dir. Fakat “sab›r” üzerine söylenen her fleyin do¤ru oldu-¤unu kabul edemeyiz. Günlük yaflam içinde düzenin çar-p›k düflünce anlay›fl› bu sözler do¤ruymufl gibi bilincimi-ze yerleflir. Meselenin “sab›r”la ilgisi yoktur asl›nda. Ha-rekete geçmen gerekir. Konuflman gerekir, hayk›rman ge-rekir. Ama sana “sabret” derler. Esas›nda “sabret” denile-rek senden haks›zl›klar karfl›s›nda susman istenir. “Bugünler de gelip geçer” derler, senden boyun e¤men istenir.Bunlar ço¤u zaman da “en yak›n›m›z” olarak bildi¤imizkifliler taraf›ndan söylenir. Bu kimi zaman çal›flt›¤›m›zfabrikadaki ustabafl›m›z, kimi zaman patronumuz, kimizaman da bu ülkeyi yönetenler taraf›ndan bütün halkasöylenir. “Sabredin bu günler de geçecek”

Bu sab›r, sistemin halka empoze etti¤i “sab›r” anlay›-fl›d›r. Düzene göre kelime anlam› da flöyledir: ““AAcc››,, yyookk--

ssuulllluukk,, hhaakkss››zzll››kk ggiibbii üüzzüüccüü dduurruummllaarr kkaarrflfl››ss››nn--ddaa sseess çç››kkaarrmmaaddaann oonnllaarr››nn ggeeççmmeessiinnii bbeekklleemmeeeerrddeemmii,, ddaayyaannçç””

Düzenin çarp›tmas› iflte budur. Haks›zl›klarkarfl›s›nda susmak “erdem” olamaz. Düzenin

“sabredin” derken halktan istedi¤i tam da budur. Haks›z-l›klar karfl›s›nda susun. Sabredin. Eliniz kolunuz ba¤l›bekleyin diyor.

Hay›r; sab›r bu de¤ildir. Bu iradenin teslim edilmesidir.

Sab›r; ‹radenin, bilincin en kontrollü biçimidir.

Sab›r; aceleci olmamakt›r, bilinçle hareket etmek demektir.

Sab›r; daha dingin, etrafl›ca düflünmektir.

Büyük Direnifl’in flehitlerinden SSeellaammii KKuurrnnaazz biryoldafl›na yazd›¤› mektubunda ““ssaabb››rr ddaa bbiirr eeyylleemm”” diyor.Evet, sab›r da bir eylemdir. Bilincin, iradenin eylemidir.

Sab›r; eemmeekkttiirr. Düzenin bizi yönlendirdi¤i gibi, “sab-r›n sonu selamet” de¤ildir. Elimiz kolumuz ba¤l› bekle-yerek “murada” erilemeyece¤ini bilmeliyiz. Hiç bir fleykendili¤inden de¤iflmeyecektir.

Bilmeliyiz ki, yarat›lan tüm de¤erler harcanan bireme¤in ürünüdür. Her fley de¤iflip, dönüflür. En büyüksabr› emek harcamada göstermeliyiz. De¤iflip dönüfltüre-cek olan bizim eme¤imizdir. Eflimize, dostumuza, arka-dafl›m›za, insanlara harcad›¤›m›z emek bofla gitmeyecek-tir. Erdemli olmak bu sabr› göstermektir.

Yoksullu¤umuzun,açl›¤›m›z›n yeni do¤ançocuklar›m›z›n borçludo¤mas›n›n sorumlusu

olan SSaakk››pp SSaabbaanncc››llaarr,, VVeehhbbii KKooççllaarr,, TTaarr››kk fifiaarraallaarr,,NNeejjaatt EEcczzaacc››bbaaflfl››llaarr bizlere hep “hay›rsever” iflverenler,ifladamlar› olarak tan›t›ld›.

Onlar› okul, yurt, fabrika aç›l›fllar› yaparken gösterdi-ler hep bize. Ne kadar çok iflçiye ifl sa¤lad›klar› üzerinebol bol yalanlar›n› dinlettiler y›llarca.

Bas›n onlara dair hep “iyi” fleyler yazd›. S›fatlar› herzaman ““iiflflvveerreenn”di. Hiçbir zaman bas›nda asalak, sömü-rücü ya da halk düflman› olmad›lar.

Asalaklar, kan emiciler bu nitelikleri bir yana b›rak›-larak, iflveren olarak; “iiflfl” veren, “iiflfl”” da¤›tan, iflsizlereyard›m eden, hay›rseverler olarak kafalar›m›zda yer et-meye çal›flt›lar.

Günlük konuflma dilinde ““iiflflvveerreenn”” kelimesini kul-lanmam›z› istediler. Sömürülerini, halk düflman› yüzleri-ni böylece kolayca gizleyeceklerdi.

Hiçbir kapitalist, babas›n›n hayr›na ifl vermez, yat›r›myapmaz. O “ifl verdi¤i” binlerce emekçiyi sömürerek zen-ginlefltiler. OOnnllaarr ““iiflflvveerreenn”” ddee¤¤iill,, aassaallaakk ssöömmüürrüüccüülleerrddiirr..

Sabanc›lar, Koçlar, Taralar... iflveren de¤il, iflbirlikçisömürücülerdir. Üzerine basa basa bunlar› vurgulamal›-

y›z. Aksi halde bir avuç asalak, zarars›z, hattaherkese “yard›m eli” uzatm›fl hay›rseverlere dö-nüflecektir.

Bugün, pekala D‹SK Baflkan› Süleyman Çe-lebi, kolayca TÜS‹AD’›n kap›s›n› çalabiliyorsa, onlarlaiflbirli¤i yapmaktan söz edebiliyorsa, o noktaya gelme-sinde asalak ve kan emicileri “iflveren” olarak görmesi-nin az›msanmayacak bir etkisi vard›r.

Asalak ve sömürücüleri “iflveren” olarak görmek ay-n› zamanda bu düzeni tteemmiizzee çç››kkaarrmmaakktt››rr.. Kapitalizminon y›llard›r ülkemizi ve halk› getirdi¤i noktay› görmez-den gelmektir.

Kan emicilere iflveren demek, sömürücülerin bugünekadar döktükleri halk›n kan›n›n üzerini örtmektir.

S›n›f savafl›n›, proletarya-burjuvazi çat›flmas›n› kabuletmeyenler, iktidar diye bir sorunu olmayanlar pekala“iflveren” diyebilirler. Hem onlar›n literatüründe tüm “ifl-verenler kötü” de¤ildir. “‹yi iflveren”ler de vard›r.

Bu bilimsel olmayan bak›fl aç›s›yla y›llard›r emekçihalk› zehirlemifl, bilinç çarp›kl›¤› yaratm›fllard›r.

Gerçek fludur; ortada iflveren de¤il, bir avuç asalak halkdüflman› vard›r. ‹yi niyetli, yard›msever iflverenler yoktur.

Böyle görmezsek, böyle de¤erlendirmezsek, böylekullanmazsak, onlar› ve düzeni aklam›fl oluruz. Onlarhalk›n ekme¤ini çalan, halk düflmanlar›d›r. Zenginlikleri-nin as›l kayna¤› da emekçilerin sömürüsüdür. Bizi sömü-renlere karfl› mücadele etmek önce adlar›n› koymaktangeçmektedir.

SavaşanKelimeler

‹flveren

Nas›l B‹R Yaflam?Sab›rl› olmak...

54

Yürüyüfl

15 A¤ustos2010

Say›: 229