Antitüberküloz, antifungal ve antiviral ajanlar
Transcript of Antitüberküloz, antifungal ve antiviral ajanlar
ANTİTÜBERKÜLOZ, ANTİFUNGAL VE ANTİVİRAL
AJANLARDr.Öğr.Üyesi Emel MATARACI KARA
Mycobacterium
■ Mycobacteriaceae ailesi üyeleri uzun, ince, çomak şekilli, hareketsiz bakterilerdir.
■ Özel ayırt edici boyalarla bir kez boyandıklarında seyreltik asitlerle boyayı vermemeleri yani dekolorize olmamaları nedeniyle aside dirençli bakteriler olarak adlandırılırlar.
■ En önemlileri tüberküloz etkeni olan Mycobacteriumtuberculosis, Mycobacterium bovis ve lepra etkeni olan Mycobacterium leprae’dir.
■ Mycobacterium hücre duvarının lipid içeriği oldukça fazladır ve mikolik asit içerir
■ Gram pozitif olmalarına rağmen Gram boyamada hiç görülmezler veya çok ender görülebilirler. Bunun nedeni bazik boyaların çok zor içine girebildikleri lipidce zengin hücre duvarıdır.
■ Mycobacterium tuberculosis insan, Mycobacterium bovis sığır, Mycobacterium avium kanatlı tüberkülozunun başlıca etkenleridir.
■ Tüberküloz etkenlerinin ekzotoksin ve endotoksinleri yoktur.
■ Fiziksel ve kimyasal maddelere karşı oldukça dirençlidirler.
■ Fenol (%2), Formalin (%3) ve NaOH (%5) içinde 4 saatte ölebilirler.
■ Toprakta ve gübrede 2-6 ay canlı kalabilirler. Kurumaya karşı dayanıklıdırlar. Kurumuş
insan dışkısında aylarca infektif kalırlarlar.
■ Pastörizasyon işlemi ile genellikle ölmelerine karşın 75-80 ℃’ de 5-10 dakika
dayanabilirler.
■ Direk güneş ışını veya ultraviyolet ışınlarına dayanıksızdırlar.
■ Absolut alkol (%70-90) 5-10 dakikada bu mikroorganizmaları öldürür.
Mycobacterium
■ Mycobacterium tuberculosis lipidce zengin besiyerlerinde(örneğin Löwenstein-Jensen’in gliserinli-yumurtalı besiyeri) üretilirler.
■ Bu besiyeri yüzeyinde kuru, sarımsı, karnabahara benzer koloniler şeklinde (Mycobacterium tuberculosis) veya basık, pigmentsiz, nemli, parlak koloniler şeklinde (Mycobacteriumbovis) ürerler.
■ Generasyon süreleri 12-18 saattir.
■ Mycobacterium tuberculosis, verem hastalığına yol açan bakteridir.
■ İlk defa 24 Mart 1882 yılında Robert Koch tarafından tanımlanmıştr. Koch bu keşfi için 1905 yılında tıp alanında Nobel Ödülünü almıştır. Mycobacterium tuberculosis’in genomu 1999 yılında çözülmüştür.
■ Robert Koch- 1882 Tüberküloz basilinin izolasyonu
■ 1921- Bacillus Calmette Guerin (BCG) aşısı
■ 1944- Waksman, ilk tüberküloz ilacı olan Streptomisinin keşfi
Antitüberküloz ajanlar■ Primer ilaçlar
– İzoniazid (INH)
– Rifampisin (RFM)
– Pirazinamid (PZA)
– Etambutol (ETM)
– Streptomisin (SM)
■ İkincil grup ilaçlar
– Sikloserin
– Etiyonamid
– Kanamisin
– Kapreomisin
– Paraaminosalisilik asit
■ MAC (Mycobacterium avium kompleksi) türü mikobakterilere karşı kullanılan ilaçlar
– Rifabutin
– Klaritromisin ve Azitromisin
– Siprofloksasin ve Ofloksasin
– Amikasin
– Klofazimin (lepra ilacı)
■ Primer ilaçlar etambutol hariç bakterisidal ajanlardır. Kabul edilebilir
düzeydeki toksisiteleri ile birlikte Tüberküloz tedavisinde en efektif
olan ilaçlardır.
■ İkincil grup ilaçlar ise daha toksik, daha az etkili, daha pahalı ve daha
az tolere edilebilen ilaçlardır.
■ İlaç direnci!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
■ 50 milyon MDR Tüberküloz vakası!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
■ Yetersiz ve yanlış uygulamalar……
Antitüberküloz ajanlara direnç
Primer : daha önce antimikobakteriyel ajanlarla tedavi aldığı
bilinmeyen hastalarda ortaya çıkan dirençtir.
İlaca dirençli tüberkülozlu hastayla temas, dirençli olguların yüksek
olduğu toplumlarda yaşam….
Sekonder : geçmişte tüberküloz tedavisi alan hastalarda ortaya
çıkan direnç
Mycobacterium tuberculosis’te plazmidlere bağlı direnç tarif edilmemiştir. Direnç,
tek basamaklı, rastgele, spontan kromozomal mutasyonlar sonucu oluşur.
Bakteriler arasında genetik aktarım söz konusu değildir.
Tüberküloz tedavisinde birden fazla ilacın kullanımı direnci önleyici en önemli
faktörlerden birisidir.
Primer ilaçlar
■ Streptomisin: Aminoglikozid grubu.
■ Rifampisin: Bakterinin RNA polimerazına bağlanıp inhibe ederek etki
gösterir.
■ İzoniazid ve ethioamid: Mikolik asit yapımını bozarak etki ederler.
■ Etambutol: Bakteri dış duvarına etki eder. mikolik asitlerin hücre dış
duvarına transferi inhibe edilir.
■ Pirazinamid: Öncü ilaçtır.
■ Florokinolon: DNA giraz enzimine etki ederler.
İzoniazid
■ İzoniazid mevcut antitüberküloz ilaçların içinde en güçlüsüdür. Bakterisidal
(tüberkülisid) etki yapar.
■ Makrofajlar ve kazeöz lezyonlar içine girebilmesi, iyi absorbe edilmesi, kolay
alınması ve ucuz olması bu ilacı en önemli antitüberküloz ajan yapar.
■ İzoniazid mikobakterilerde ileri derecede morfolojik değişiklikler meydana getirir.
Bakterinin aside dayanıklı olma özelliği kaybolur.
■ M. tuberculosis’ten başka bakteriler üzerinde antibakteriyel etki yapmaz, çok dar
spektrumlu bir ilaçtır. Mikolik asit yapımını bozarak etki ederler.
Rifampisin
■ Bir rifamisin türüdür. Tüberküloz tedavisinde izoniazidden sonra ikinci önemli ilaçtır.
■ Hem hızlı çoğalan hem de dormant duruma geçmiş mikobakterilere etkilidir.
■ Hücre içi/dışı mikobakterilere karşı bakterisit etki yapar. M.tuberculosis’ten başka
M. lepra, Gram pozitif ve Gram negatif koklara koliformlara ve klamidyalara da
etkilidir.
■ Bakterinin RNA polimerazına bağlanıp inhibe ederek etki gösterir.
■ Direnç gelişimini önlemek için izoniazid, pirazinamid, etambutol ve/veya başka bir
ilaçla birlikte kullanılır.
■ Tek doz halinde alınabilmesi, bütün tüberküloz ilaçları arasında etki gücü
bakımından izoniazide en yakın ilaç olması, yan etkilerinin ondan daha az olması ve
diğer ilaçlara dirençli suşlara karşı da etkili bulunması bu ilacın değerini arttırır.
■ Tüm antitüberküloz ilaçlar içinde en uzun postantibiyotik etkiye sahip olan ilaçtır
(67.8 saat).
Pirazinamid■ Nikotinanamidin sentetik pirazin analoğudur.
■ Güçlü tüberkülosid etkinliği vardır.
■ Hem çoğalma halinde hem de dormant duruma geçmiş mikobakterilerde etkilidir.
■ Monosit ve makrofajlar içindeki yavaş çoğalan mikobakteriler üzerinde en etkili
tüberkülosiddir.
■ Pirazinamid tüberküloz tedavi süresinin kısaltılmasında diğer antitüberküloz ajanlar
tarafından öldürülemeyen asidik ortamdaki yarı dorman basilleri öldürerek önemli
bir rol oynar.
■ Tüberkülosid etki mekanizması belli değildir.
■ İzoniazid ve rifampisine ek olarak kullanılmaktadır.
■ Morfozinamid (morinamid), Pirazinamidin N-morfolinometil türevidir. Vücutta
pirazinamide dönüşerek antitüberküloz etki yapar. Ülkemizde kullanılmaktadır.
Etambutol
■ Başka hiçbir antimikrobiyal ilaç ailesi ile ilişkisi olmayan ayrı bir bileşiktir.
■ Di-(1-butanol)-etilendiimin dihidroklorür’ün dekstro şeklidir.
■ Primer ilaçlara artan bakteriyel direnç nedeniyle geliştirilmiştir.
■ Tüberkülostatik etkili bir ajandır. Etkinliği izoniazid ve rifampisine göre düşüktür
ancak kendisine karşı yavaş direnç gelişmesi terapotik değerini arttırır.
■ Streptomisin veya izoniazide karşı direnç kazanmış suşlar üzerinde de etkilidir.
■ Kombinasyona direnç gelişimini önlemek için ilave edilir.
■ Tüberkülostatik etki mekanizması kesin olarak belli değildir. Mikolik asit sentezini
bozmaz ancak onun mikobakterinin hücre duvarına katılmasını inhibe eder.
Streptomisin
■ M.tuberculosis’e karşı etkili olduğu gösterilen ilk ilaçtır.
■ Parenteral olarak kullanılır ve bakterinin 30S ribozomuna bağlanarak protein
sentezini inhibe eder.
■ Bakteri ve makrofajlar içine girme yeteneği düşüktür.
■ Klinikte kullanılan dozlarda streptomisinin etkisi esas olarak bakteriyostatiktir.
■ Böylece streptomisinle tedavi supresif bir tedavidir, yani vücuttaki odaklara
yerleşmiş bakteri ilaç ortamda bulunduğu sürece baskı altında kalır, çoğalamaz
fakat bakterilerin tamamen yok edilmesi mümkün olmaz.
Para-aminosalisilik asit (PAS)
■ Sadece M. tuberculosis’e etkili çok dar spektrumlu bir ilaçtır.
■ PAS, para-aminobenzoik asidin yapısal analoğudur ve para-aminobenzoik asidin
folik aside konversiyonunu kompetitif olarak bloke ederek M. tuberculosis üzerinde
bakteriyostatik etki yapar.
■ Streptomisin ve izoniazide göre çok daha zayıf etkilidir.
■ Bu ilaca karşı mikobakterilerde direnç gelişimi streptomisin ve rifampisine göre daha
geç olduğundan birlikte kullanıldıklarında bu ilaçlara ve izoniazide direnç gelişimini
geciktirir.
Etionamid
■ İkinci sıra ajandır.
■ Primer ilaçlar etkili olmadığında yada kontrendike
olduğunda diğer ilaçlarla birlikte kullanılır.
■ İzoniazid gibi izonikotinik aistten üretilmiştir ve bakterisidal
etkilidir.
■ Etki mekanizması izoniazid ile aynıdır. Sadece oral kullanımı
vardır.
Sikloserin
■ Streptococcus orchidaceus tarafından üretilen geniş spektrumlu bir
antibiyotiktir.
■ D-alanin’in analoğudur ve D-alanin sentezini inhibe ederek hücre
duvarının bozulmasına dolayısıyla hücre büyümesinde gerileme ile
hücre lizisine neden olup bakterisidal etki gösterirler.
■ Günümüzde primer ilaçlar başarısız olduğunda diğer tüberkülostatik
ajanlarla kombine halde kullanılmaktadır.
■ Florokinolonlar: DNA giraz inhibisyonu yaparak bakterisidal
etki gösterirler. Diğer antitüberküloz ajanlarla etkileşimleri
önemlidir. Rifampisin gibi RNA ve protein sentez inhibitörleri
kinolonların bakterisidal etkisini azaltabilirler.
■ Tiasetazon: Çok ucuz olduğundan gelişmekte olan ülkelerde
izoniazid ile birlikte çok yaygın bir şekilde kullanılır. İn vitro
etkinliği ve farmakokinetiği konusunda yapılan çalışmalar
sınırlıdır.
■ Makrolidler: Klaritromisin ve azitromisinin AIDS’li hastalarda
M.avium enfeksiyonundan korunmada etkili oldukları
gösterilmiştir. Hızlı direnç gelişiminden ötürü tek başlarına
kullanılmamalıdır.
■ Rifabutin: MAC mikobakterilerinin yaptığı tüberkülozda kullanılan bir
rifamisin türüdür.
Rifampine yapısal ve antibakteriyel etki mekanizması tarafından benzer.
Tüberkülostatik etki (RNA polimeraz enzimini inhibe ederek) AIDS’li
hastaların MAC ‘a karşı korunmasında, nontüberküloz mikobakterilere bağlı
enfeksiyonların tedavisinde ve rifampine dirençli M. tuberculosis’e bağlı
akciğer tüberkülozunun tedavisinde kullanılır.
■ Klofazimin: Tüberküloz tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılmış olan bir
riminofenazindir. Bu ilaç MDR tüberkülozun tedavisinde yararlı olabilir.
■ Kanamisin, Amikasin, Kapreomisin, Vinomisin: Hepsi ikinci sıra ilaçtır ve
sadece dirençli mikroorganizmaların yada non-tüberküloz mikobakterilerin
neden olduğu hastalığın tedavisinde kullanılırlar. Hepsinin parenteral
olarak verilmesi gerekir ve benzer özelliklere sahiptirler. Kanamisin,
amikasin aminoglikozid grubu kapreomisin ise Streptococcus capreolus
tarafından oluşturulan antimikobakteriyel siklik bir peptittir.
Yeni antitüberküloz ajan arayışları;
■ Mevcut tedavi süresini daha da kısaltabilmek (6 ay)
■ MDR Tüberkülozlu olgularda başarı sağlayabilmek
■ Latent Tüberkülozlu olguların tedavisinde daha etkin bir
tedavi rejimi sağlayabilmek…
ANTİVİRAL AJANLAR
Virüsler;
■ Soğuk algınlığı
■ Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (AIDS)
■ Kanser…
■ Virüsler, zorunlu hücre içi organizmalardır. Virüslerin genetik materyali, DNA veya
RNA ve ilgili proteinlerden oluşan ve çeşitli şekil ve boyutlarda bulunan enfeksiyöz
parçacıklardır.
■ Virüsler çeşitli yollarla bulaşabilirler: solunum yolu ile (influenza, suçiçeği, kızamık
vd.), eklem bacaklılarla (kolorado kene humması, sarıhumma vd.), cinsel temas (HIV,
HPV vd.), kan transfüzyonu, gıda ve su kaynaklı ………..
■ Viral epidemiler……
Antiviral kemoterapi
■ Viral infeksiyon sırasında en uygun hedefleri;
– Virüsün konak hücresine bağlanması,
– Viral genomun soyulması,
– Virüse özgü enzim ve kılıf proteinlerinin sentezi,
– Yeni virüs partiküllerinin olgunlaşması ve salınımı,
– Konak hücrenin virüs uyarısına bağlı olarak geliştirdiği patolojik
değişimleri içeren aşamalar oluşturur.
Antiviral ajan geliştirilmesindeki zorluklar
■ Viral replikasyon: Konak hücre metabolik fonksiyonlarına bağlı
■ Virüse spesifik bir basamağın inhibe edilmesi gerekir.
■ Dar terapötik etkinlik
■ Maliyeti yüksek
Viral infeksiyonların tedavisinde kullanılan antiviral maddeler
■ Nükleosit analogları
■ Nükleotit analogları
■ Non-nükleosit revers transkriptaz inhibitörleri
■ Proteaz inhibitörleri
■ Diğer antiviral bileşikler
İnterferonlar
■ İnterferonlar viral enfeksiyonlara veya diğer uyarıcı maddelere karşı
yanıt olarak omurgalılar veya kültürü yapılan hücreler tarafından
sentezlenen, viral replikasyonu inhibe eden proteinlerdir.
■ Konağın viral enfeksiyona karşı geliştirdiği ilk savunma
mekanizmasıdır.
■ İnterferonların ayrıca immunomodülatör aktiviteleri bulunmaktadır.
İnterferonların antiviral tedavide kullanıldıkları yerler
■ Ciddi viral enfeksiyonların tedavisinde: kuduz, hemorajik ateş, herpes
ensefaliti.
■ İnatçı viral enfeksiyonlarda: HBV, HCV, larenkste görülen papillomalar,
lenfomalı hastalarda herpes zoster veya varicella, böbrek nakli
yapılanlarda cytomegalovirüs.
■ Göze topik interferonun uygulanması: herpatik keratiti
baskılayabilmekte (IL-α) ve iyileşmeyi hızlandırmaktadır.
■ Kanser tedavisinde: INF-γ (immünomodülatör etkisi de var, öldürücü
etkiyi arttırır.)
Antiviral ilaç grupları■ DNA virüslerine karşı kullanılan antiviral ilaçlar (DNA polimeraz enzimi hedef)
– Viral DNA polimeraz inhibitörleri
■ Asiklovir (HSV, VZV)
■ Valasiklovir (HSV, VZV, HCMV)
■ Gansiklovir (HCMV)
■ Pensiklovir (HSV)
■ Famsiklovir (HSV, VZV)
■ Sidofovir (HCMV)
■ Dessiklovir (HSV, VZV)
■ İdoksuridin (HSV)
■ Vidarabin (HSV, VSV)
■ Trifluridin (HSV1, HSV2)
■ Vidarbin (HSV, VZV)
■ Sitarabin (Primidin türevi- HSV, HSV Zoster)
■ Foskarnet (Pirofosfat türevi- HSV, HCMV)
■ Fomivirsen (Viral DNA Translasyon İnhibitörü- HCMV)
■ Adefovir dipivoksil, Telbivudin, Entecavir, Tenofovir (HEPATİT virüsüne (HBV) karşı etkili olan DNA polimeraz inhibitörleri)
■ Viral DNA polimeraz inhibitörleri,
virüslerin sahip olduğu fakat insan
hücrelerinde bulunmayan timidin kinaz
enziminin seçici inhibisyonu ile yeni
komşu hücrelere yayılır ve virüs
replikasyonuna müdahale eder, böylece
virüsün DNA’sını sentezleme yeteneğini
yarıda keser.
■ Asiklovir; belirgin antiviral etkinliğinin yanında, konakçı hücreleri
üzerinde minimum toksik etki gösteren ve halen varolanlar içinde
herpes virüslere en etkili, en selektif ilaçtır.
■ Hem lokal hem sistemik olarak (oral ve iv) uygulanabilir.
■ İmmün yetmezliği olan veya immünsupresyon yapılmış hastalarda
meydana gelen mükokütanöz herpes simpleks infeksiyonlarının ve
VZV infeksiyonlarının yayılmasını önlemek ve mortalitesi yüksek,
yayılmış enfeksiyonların (herpes ensefaliti gibi) tedavisi için yaşamsal
bir öneme sahiptir.
Antiviral ilaç grupları■ RNA virüslerine karşı kullanılan antiviral ilaçlar
– Viral revers transkriptaz inhibitörleri
■ Nükleozit revers transkriptaz inhibitörleri (NRTİ)
– Zidovudin (HIV-1, HIV-2, HTLV-1 (İnsan T hücre lenfotropik virüs))
– Didanozin (HIV)
– Zalsitabin (HIV-1, HIV-2)
– Stavudin (HIV)
– Abakavir (HIV, HBV, AIDS)
– Tenofovir dizoksil (HIV-1, HBV)
– Lamivudin (HIV, HBV)
– Emtristabin (HIV)
– Adefovir dipivoksil (HSV, CMV, HBV)
■ Non-nükleozit revers transkriptaz inhibitörleri (NNRTİ)
– Nevirapin (HIV)
– Delavirdin (HIV-1)
– Efavirenz (HIV)
– Etravirin (HIV-1)
– Rilpivirin (HIV-1)
■ RNA virüslerine karşı antiviral ilaç üretmek DNA virüslerine kıyasla mutasyon yetenekleri daha çok olduğundan daha zordur.
■ Bu antiviraller revers transkriptazgibi spesifik RNA virüs enzimlerini hedefler.
■ NRTİ ilaçların büyük çoğunluğu aktif değildir, hücresel enzimler tarafından fosforile edilerek aktif hale gelirler.
■ NNRTİ’ler nükleozitlerin aksine yüksek terapötik indekslere sahiptir ve memeli DNA polimerazlarını inhibe etmezler.
■ Ancak direnç gelişimi hızlıdır ve bu nedenle tedavinin başından itibaren bir NNRTİ’nin ve bir NRTİ ile kombinasyonu önerilmektedir.
Antiviral ilaç grupları■ Non-nükleozid revers transkriptaz inhibitörleri
(NNRTİ)
– Proteaz inhibitörleri
■ HIV proteaz inhibitörleri
– Atazanavir
– Amprenavir
– Fosamprenavir
– Darunavir
– İndinavir
– Lopinavir
– Nelfinavir
– Ritonavir
– Sakinavir
– Tipranavir
– Palinavir
■ Bu ilaç grubu hücresel/viral proteaz enzimlerinin
aktivitesini önleyerek etki gösterir.
■ Proteazlar, infeksiyöz virüs partiküllerinin üretimi
için gerekli olduklarından antiviral ilaçlar için
geçerli hedeflerdir.
■ HIV proteaz inhibitörleri, revers transkriptaz
inhibitörlerle birlikte viral replikasyonu baskılayan
güçlü antiretroviral kemoterapötik ilaçlar olarak
ortaya çıkmıştır.
■ HIV yaşam döngüsünde proteaz viral olgunlaşma
için önemli bir unsurdur. Ancak inhibitörlerin
çoğuna uzun süreli tedavide yan etkiler eşlik eder.
Antiviral ilaç grupları■ Non-nükleozid revers transkriptaz inhibitörleri (NNRTİ)
– Proteaz inhibitörleri
■ HCV Proteaz (NS3/NS4A) proteazinhibitörleri
– Boseprevir
– Paritaprevir
– Simeprevir
– Glekaprevir
■ HCV NS5A proteaz inhibitörleri
– Ledipasvir
– Ombitasvir
– Pibrentasvir
– Deklatasvir
– Velpatasvir
– Elbasvir
■ HCV NS5B polimeraz inhibitörleri
– Beklabuvir
– Dasabuvir
– Sofosbuvir
■ Hepatit C tedavisi ilk olarak klasik interferon monoterapisi ile
başlamıştır. Yakın tarihe kadar da HCV için std tedavi
seçeneği rivabirin ve pegile interferon kombinasyonu
olmuştur. Ancak HCV tedavisinde interferon bazlı tedaviye
ciddi yan etkilerden ötürü uygunluk oranları düşüktür.
■ 2011 yılı Direk etkili antiviral ajanlar (DAA)
■ Hedef: yapısal olmayan proteinlerden HCV replikaz
kompleksini sentezleten gen gruplarıdır.
■ Bu grup ajanlardan hangisinin seçileceği kullanım süresi,
hastanın öyküsü (antiviral kullanıp kullanmadığı), genotipi ve
kompanse siroz olup olmamasına bağlıdır.
Diğer inhibitörler■ HIV-integraz inhibitörleri
– Raltegravir
– Elvitegravir
– Dolutegravir
■ İnfluenza virüs inhibitörleri
– Amantadin (İnflu A- M2 protein)
– Rimantadin (İnflu A- M2 protein)
– Zanamivir (İnflu A ve B- Nöramidazinhibitörü)
– Oseltamivir fosfat (İnflu A ve B- Nöramidazinhibitörü)
■ Rhinovirüs inhibitörleri
– Plekonarin
– Dizoksaril
■ HCV enfeksiyonunda kullanılan ilaçlar
– Ribavirin
– IFN-α
■ Sialik asit hücre yüzey reseptörleri ile viral proteinler ve
enfekte olmuş hücrelerin yüzey proteinleri arasındaki
etkileşimi keserek viryonların salıverilmesine izin veren
nöraminidazlar İnfluenza A ve B tarafından üretilir.
■ Nöraminidaz inhibitörü ilaçlar nöraminidazları inhibe ederek
influenzanın tedavisinde ve önlenmesinde kullanılır.
■ Ayrıca Matriks 2 (M2) iyon kanalı inhibitörü antiviraller,
viral RNA'nın konakçı hücrenin sitoplazmasına
salınmasını engeller. Bu etki her iki influenza türünde
(İnfluenza A ve B) iyon kanalının farklı yapısı nedeniyle
yalnızca influenza A enfeksiyonlarıyla sınırlıdır
■ Yaklaşık 100 insan Rhinovirüs serotipinin ortak yapısal
özelliği VP1-4 viral kapsid proteinleri ile oluşturulan
ikozahedral kapsid yapısıdır. VP1-4 viral kapsid protein
inhibitörleri Rhinovirüs enfeksiyonunun tedavisinde
kullanılmaktadır.
■ Ribavirin guanozin trifosfat oluşumunu inhibe eder,
viral mRNA'nın kaplanmasını önler ve viral RNA-bağımlı
RNA polimeraz aktivitesini bloke eder.
Viral dirençte 3 mekanizma rol oynar;
1. Viral timidin kinazın asiklovire affinitesinin azalması İnfekte hücrelerde asiklovir
fosforile edilemeyeceğinden aktif şekle dönüşemez.
2. Viral DNA polimerazın asiklovir trifosfata affinitesinin azalması. Bunun sonucu
asiklovirin replikasyon halindeki DNA’ya eklenmesi ve virüs replikasyonunu inhibe
etmesi engellenir.
3. Timidin kinaz yapımının azalması
Antiviral ilaçlara yeni yaklaşımlar■ Bakteri ve virüsler arasındaki etkileşimlerin araştırılması sırasında kısa süre önce
keşfedilen “Düzenli aralıklarla bölünmüş palindromik tekrar kümeleri” (CRISPRs)-ilişkili Cas9, genomda düzenleme yapmaya imkân veren yeni nesil genom düzenleme tekniğidir.
■ Bu teknik sayesinde hedef genler susturulabilmekte ve genlerde istenilen nükleotidlerin değiştirilmesi de mümkün olabilmektedir.
■ Son dönemde CRISPR/Cas, yeni bir antiviral strateji olarak insan patojenikvirüslerini hedef almak için de kullanılmaya başlanmıştır.
■ Özellikle HIV, HBV ve HCV için CRISPR/Cas tekniğinin kullanılabilir olduğunu gösteren araştırmalar mevcuttur.
■ Lin ve ark. HBV enfeksiyonunun in vitro ve in vivo olarak sınırlandırmak için CRISPR/Cas9 kullanımı hakkında ilk kez rapor veren araştırmacılardır.
■ Anti-HBV CRISPR'lerin, bir HBV-ekspresyon vektörü ile transfekte edilmiş hepatokarsinom hücrelerinde viral protein ekspresyonunu önemli ölçüde azalttığı tespit etmişlerdir.
■ Diğer birkaç çalışma ise doku kültüründe ve fare modellerinde CRISPR/Cas9 aracılı HBV DNA azalmasını göstermeyi başarmıştır.
ANTİFUNGAL AJANLAR
■ Mantarlar hücre membranlarında sterol adı verilen lipid partikülleri membran
ağırlığının %25’i oranında içerirler.
■ Sterol içeriği memeli hücresi ile mantarda farklıdır.
■ Memeli hücre membranı kolesterol içerirken, patojenik mantarlardaki sterol türü
ergosteroldür.
■ Kolesterol ve ergosterolün kimyasal yapısı birbirinden farklıdır.
■ Mantar sterollerine etkili ajanlar
■ Mantar hücre duvarına etkili ajanlar
■ Nükleik asit inhibitörleri
■ Mitoz inhibitörleri
Ergosterole etkili ajanlar
■ Poliyenler
– Amfoterisin B
– Nistatin, pimarisin
■ Azoller
– İmidazol (Ketokonazol, Mikonazol, Ekonazol, Klotrimazol)
– Triazol (Flukonazol, İtrakonazol, Vorikonazol, Posakonazol)
■ Alilaminler
– Terbinafin
– Naftifin
■ Morfolinler
– Amorolfin
Amfoterisin B
■ En önemli polyen antifungal amfoterisin B olup, Streptomyces metabolitidir.
■ Amf B ciddi sistemik mikozlarda en etkili ilaçtır.
■ Fungisidal etkilidir. Geniş bir spektrumu vardır. Direnç gelişimi azdır.
■ Mantar hücre membranında ergesterolle kompleks oluşturup hücre hasarı ve
sızıntıya sebep olarak etki gösterir.
■ Eklem ve MSS’ne penetrasyonu zayıftır.
■ Konakçı immun sistemini stimüle edebilir (yan etki).
■ Amf B yüksek konsantrasyonda böbrek hücrelerinin membranlarındaki kolesterole
bağlanıp toksik etki meydana getirebilir.
Nistatin
■ Amf B ile benzer etki mekanizmasına sahip polyen grubu bir antifungaldir.
■ Ağız ve vajinanın lokal Candida enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır.
■ Sistemik absorbsiyonu ve yan etkisi yoktur. Ancak parenteral verilirse çok toksiktir.
Azoller■ Fungustatik ilaçlardır.
■ Memeli sitokrom p-450 enzimlerini de inhibe edebilirler ve birçok ilacın metabolizması etkilenebilir.
■ İlaç etkileşimi çok önemli!!!!!! (Alilaminler de aynı mekanizma ile etkiliyor!!!!!!!!!!!!!)
■ Geniş etki spektrumları vardır. Genel yan etkileri karaciğer toksisitesidir.
■ Ketokonazol, kronik mukokutanöz kandidoz, non-meningeal blastomikoz, koksidioidomikoz, dermatofitoz ve histoplazmoz tedavisinde kullanılır.
■ MSS’ne en iyi geçen azol Flukonazoldür. Flukonazol maya enf. tercih edilir (küflere etkisi azdır).
■ Sık ve profilaktik kullanıldığından direnç gelişimi vardır. C.krusei ve C. glabrata’taintrensek direnç. HIV pozitif hastalardan izole edilen C. albicans suşlarında kazanılmış direnç. İmmünokompetan hastalarda kandidemi flukonazol ile tedavi edilebilir.
■ Vorikonazol ergosterol sentezini doza bağımlı olarak flukonazolden daha güçlü inhibeeder. Vorikonazol Aspergillus türlerine fungusidal etkilidir.
■ Geniş bir spektrumu olan en yeni triazol pasokonazoldür. C. neoformans ve Aspergillusspp.’ye fungusidal, Candida spp. ‘ye fungustatik etkilidir.
Nukleik asit sentezi inhibitörleri
Flusitozin:
■ 5-fluorositozin, sitozinin florinilenmiş türevidir.
■ Antineoplastik ajan olarak bulunmuş (1950’lerde) ancak sonrasında antifungal
etkinliği tespit edilmiştir.
■ BOS dahil dokulara iyi nüfuz edebilir.
■ Candida spp., Aspergillus spp., ve C. neoformans’a etkilidir.
■ Çabuk direnç gelişebilir. Bu nedenle Amf B veya flukonazolle birlikte kullanılır.
Mitöz inhibitörleri
Griseofulvin:
■ Dermatofitlere etkili, uzun süre kullanılması gereklidir. Diğer mantarlara etkisi
yoktur.
■ Fungustatik etki gösterir. Sistemik bir antifungaldir.
■ Mantar içinde griseofulvin, mikrotubuller ile ilişkiye girerek mitoz iplikçiklerinin
fonksiyonunu bozar, üremeyi engeller.
Hücre duvarına etkili ajanlar
■ Glukan sentezi inhibitörleri
– Akulesinler
– Ekinokandinler ve pnömokandinler
– Papülokandinler
■ Kitin sentezi inhibitörleri
Streptomyces tarafından üretilirler. Nukleozit peptit yapısındadırlar. Nikkomisin Z, aktif
tek bileşik olup araştırma aşamasındadır.
■ Mannan sentezi inhibitörleri
1980 yılında bulunmuşlardır. Actinomadura türlerince üretilir. Pramidisin klinik
araştırma….
Ekinokandinler
■ Hücre duvarı polisakkaridi olan beta-glukan sentezini, 1.3-beta-glukan sentetazı
inhibe ederek bozan ve hücre duvarı bütünlüğünü hasarlayan antifungal ajanlardır.
■ Candida spp., Aspergillus spp., ve P. carini’ye karşı fungusidal etki gösterirler.
■ C. neoformans doğal olarak dirençlidir. Aspergillus dışındaki küflere etkisizdir.
■ Kaspofungin (Diğer tedavilere cevapsız olgular için FDA onayı almıştır.)
■ Anidulafungin
■ Mikafungin
Antifungal tedavide yenilikler
■ Protein sentezi inhibitörleri (EF 3 inhibisyonu)
■ Rekombinant sitokinler (IL 1, 3, 6)
■ Antifungal aşılar ve antikorlar