ankara'da yaşayan, üst sosyoekonomik düzeye mensup 10-17 yaş ...
Transcript of ankara'da yaşayan, üst sosyoekonomik düzeye mensup 10-17 yaş ...
1
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ)
ANABİLİM DALI
ANKARA’DA YAŞAYAN, ÜST SOSYOEKONOMİK DÜZEYE
MENSUP 10-17 YAŞ GRUBU ÇOCUK VE GENÇLERİN
ANTROPOMETRİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yüksek Lisans Tezi
Yener Bektaş
Ankara-2004
2
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ)
ANABİLİM DALI
ANKARA’DA YAŞAYAN, ÜST SOSYOEKONOMİK DÜZEYE
MENSUP 10-17 YAŞ GRUBU ÇOCUK VE GENÇLERİN
ANTROPOMETRİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yüksek Lisans Tezi
Yener Bektaş
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Galip Akın
Ankara-2004
3
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ)
ANABİLİM DALI
ANKARA’DA YAŞAYAN, ÜST SOSYOEKONOMİK DÜZEYE
MENSUP 10-17 YAŞ GRUBU ÇOCUK VE GENÇLERİN
ANTROPOMETRİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yüksek Lisans Tezi
Tez Danışmanı: Prof. Dr. Galip Akın
Tez Jürisi Üyeleri
Adı ve Soyadı İmzası
Prof .Dr. ENGİN ÜNAY ………………………….
Prof. Dr. GALİP AKIN ………………………….
Yrd. Doç. Dr. MEHMET SAĞIR ………………………….
TEZ SINAV TARİHİ: 28.10.2004
4
İÇİNDEKİLER
Sayfa
TABLOLAR DİZİNİ i
GRAFİKLER DİZİNİ iii
ÖNSÖZ vi
GİRİŞ
I. BÖLÜM: KONU SORUN ve TARİHÇE
1.1. Büyüme ve Gelişme Kavramları 3
1.2. Büyüme ve Gelişmeyi Etkileyen Faktörler 5
1.3. Büyüme Araştırmalarının Tarihçesi 6
II. BÖLÜM: VERİ KAYNAKLARI VE YÖNTEM
2.1. Amaç 14
2.2. Veri Kaynakları ve Yöntem 15
2.3. Antropometrik Değişkenler 17
III. BÖLÜM: BULGULAR ve DEĞERLENDİRME
3.1. Sosyoekonomik Düzeye İlişkin Bulgular 23
3.2. Antropometrik Değişkenlere Ait Bulgular 28
3.2.1. Ağırlık 28
3.2.2. Boy 31
3.2.3. Büst Yüksekliği 33
3.2.4. Alttaraf Uzunluğu 36
3.2.5. Tümkol Uzunluğu 38
5
Say
fa
3.2.6. Üstkol Uzunluğu 40
3.2.7. Önkol Uzunluğu
42
3.2.8. Üstbacak Uzunluğu 44
3.2.9. Altbacak Uzunluğu 46
3.2.10. Omuz Genişliği 47
3.2.11. Kalça Genişliği 49
3.2.12. Baş Çevresi 51
3.2.13. Üstkol Çevresi 53
3.2.14. Göğüs Çevresi 55
3.2.15. Karın Çevresi 57
3.2.16. Triceps Deri Kıvrımı Kalınlığı 59
3.2.17. Supscapular Deri Kıvrımı Kalınlığı 61
3.2.18. Beden Kitle Endisi (BKE) 63
3.2.19. Skelique Endis 65
3.2.20. Tümkol Uzunluğu-Boy Endisi 67
3.2.21. Omuz Genişliği-Boy Endisi 69
3.2.22. Kalça Genişliği-Boy Endisi 71
3.2.23. Baş Çevresi-Boy Endisi 72
IV. BÖLÜM: TARTIŞMA VE SONUÇ
4.1. Tartışma 75
6
4.2. Sonuç 99
ÖZET
SUMMARY
KAYNAKÇA
EKLER
7
i
TABLOLAR DİZİNİ
Sayfa
Tablo 1. Araştırmamız Kapsamında İncelenen İlköğretim Okulları ve
Liseler……..…15
Tablo 2. Bireylerin Yaşlara Göre
Dağılımı…………………………………………….15
Tablo 3. Anne ve Babanın Eğitim Durumunu Gösteren Değerler
…………………….23
Tablo 4. Bireylerin Anne ve Baba Mesleği Yönünden
Dağılımı………………………25
Tablo 5. Bireylerin Kardeş Sayısı Bakımından
Dağılımı………………………………26
Tablo 6. Anne ve Babanın Doğum Yeri Bakımından Bireylerin Bölgesel
Dağılımı……....28
Tablo 7. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Ağırlık Değerleri
…………………………..29
Tablo 8. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Boy Uzunluğu Değerleri
…………………..32
Tablo 9. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Büst Yüksekliği Değerleri
…………………34
8
Tablo 10. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Alttaraf Uzunluğu
Değerleri………………36
Tablo 11. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Tümkol Uzunluğu Değerleri...
……………39
Tablo 12. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstkol Uzunluğu Değerleri
……………….40
Tablo 13. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Önkol Uzunluğu Değerleri
……………….42
Tablo 14. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstbacak Uzunluğu Değerleri
……………44
Tablo 15. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Altbacak Uzunluğu Değerleri
…………….46
Tablo 16. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Omuz Genişliği Değerleri
………………...48
Tablo 17. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Kalça Genişliği Değerleri
...………………50
Tablo 18. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Baş Çevresi Değerleri
…………………….52
Tablo 19. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstkol Çevresi Değerleri
…………………53
Tablo 20. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Göğüs Çevresi Değerleri
…………………55
Tablo 21. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Karın Çevresi Değerleri
…………………..57
9
ii
Say
fa
Tablo 22. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Triceps DKK
Değerleri……...……………60
Tablo 23. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Supscapular DKK Değerleri
……………...62
Tablo 24. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Beden Kitle Endisi Değerleri
……………..63
Tablo 25. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Skelique Endis Değerleri
…………………66
Tablo 26. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Tümkol Uzunluğu-Boy Endisi
Değerleri…67
Tablo 27. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Omuz Genişliği-Boy Endisi
Değerleri……69
Tablo 28. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Kalça Genişliği-Boy Endisi
Değerleri…….71
Tablo 29. Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Baş Çevresi-Boy Endisi
Değerleri………...73
Tablo 30. Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma
Sonuçlarına Göre Erkeklerin Boy Değerleri
……………………………………77
10
Tablo 31. Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma
Sonuçlarına Göre Kızların Boy
Değerleri………………………………………78
Tablo 32. Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma
Sonuçlarına Göre Erkeklerin Ağırlık
Değerleri………………………………...85
Tablo 33. Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma
Sonuçlarına Göre Kızların Ağırlık
Değerleri…………………………………..86
Tablo 34. Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma
Sonuçlarına Göre Erkeklerin Büst Yüksekliği
Değerleri………………………91
Tablo 35. Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma
Sonuçlarına Göre Kızların Büst Yüksekliği
Değerleri…………………………91
Tablo 36. Erkek Öğrencilerin Antropometrik Ölçülerinin Korelasyon
İlişkisi………...97
Tablo 37. Kız Öğrencilerin Antropometrik Ölçülerinin Korelasyon
İlişkisi…………...98
iii
ŞEKİL VE GRAFİKLER DİZİNİ
Sayfa
11
Şekil 1: Farklı Görüşlere Göre İnsan Ovumu ve
Sperması……………………………...8
Grafik 1: Anne ve Babanın Eğitim
Durumu……………………………………………24
Grafik 2: Anne ve Babanın Meslek
Durumu…………………………………………...26
Grafik 3: Bireylerin Kardeş Sayısı Bakımından
Değerlendirilmesi……………………27
Grafik 4: Anne ve Babanın Doğum Yeri Bakımından Bireylerin Bölgesel
Değerlendirilmesi
…………………………………………………………….28
Grafik 5: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Ağırlık
Değerleri…………………………..31
Grafik 6: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Boy
Değerleri……………………………...33
Grafik 7: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Büst Yüksekliği
Değerleri…………………35
Grafik 8: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Alttaraf Uzunluğu
Değerleri………………38
Grafik 9: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Tümkol Uzunluğu
Değerleri………………40
Grafik 10: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstkol Uzunluğu
Değerleri………………42
12
Grafik 11: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Önkol Uzunluğu
Değerleri……………….44
Grafik 12: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstbacak Uzunluğu
Değerleri……………45
Grafik 13: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Altbacak Uzunluğu
Değerleri…………….47
Grafik 14: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Omuz Genişliği
Değerleri………………..49
Grafik 15: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Kalça Genişliği
Değerleri………………...51
Grafik 16: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Baş Çevresi
Değerleri…………………….53
Grafik 17: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstkol Çevresi
Değerleri…………………55
Grafik 18: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Göğüs Çevresi
Değerleri…………………57
Grafik 19: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Karın Çevresi
Değerleri………………….59
iv
Sayfa
Grafik 20: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Triceps DKK Değerleri
………….………61
13
Grafik 21: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Supscapular DKK Değerleri
……………..63
Grafik 22: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Beden Kitle İndeksi Değerleri
…………...65
Grafik 23: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Skelique Endis
Değerleri…………………67
Grafik 24: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Tümkol Uzunluğu-Boy Endisi
Değerleri……………………………………………………………………...69
Grafik 25: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Omuz Genişliği-Boy Endisi
Değerleri……………………………………………………………………70
Grafik 26: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Kalça Genişliği-Boy Endisi
Grafiği……...72
Grafik 27: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Baş Çevresi-Boy Endisi
Değerleri……….74
Grafik 28: Ülkemizdeki Bazı Çalışmalarda Erkeklerde Boy Değerlerinin
Karşılaştırılması…………………………………………………………….81
Grafik 29: Ülkemizdeki Bazı Çalışmalarda Kızlarda Boy Değerlerinin
Karşılaştırılması…………………………………………………………….83
Grafik 30: Ülkemizdeki Bazı Çalışmalarda Erkeklerde Ağırlık Değerlerinin
14
Karşılaştırılması…………………………………………………………….….
.88
Grafik 31: Ülkemizdeki Bazı Çalışmalarda Kızlarda Ağırlık Değerlerinin
Karşılaştırılması………………………………………………………….…90
Grafik 32: Ülkemizde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırmalardaki Erkeklerin Büst
Yüksekliği Değerlerinin Karşılaştırılması
…………………………………93
Grafik 33: Ülkemizde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırmalardaki Kızların Büst
Yüksekliği Değerlerinin
Karşılaştırılması……………………………….…93
15
GİRİŞ
Tüm canlıların biyolojik, fizyolojik, morfolojik ve psikolojik özelliklerini
belirleyen ve bu özellikleri ile, bulundukları ortamda yaşamlarını sürdürebilme
olanağı sağlayan, sahip oldukları genetik özellikler ve çevresel etmenlerdir.
Yeryüzünün her yanı aynı çevresel koşullara sahip değildir. Bazı yerleri, canlının
burada yaşabilmesi için çok sıcak, çok soğuk, çok yağışlı, çok kurak ya da aşırı başka
bir iklimsel özelliğe sahiptir. Bu nedenle tüm canlılar hayatta kalabilmek için
bulundukları farklı çevresel koşullara uyum sağlamak zorunda kalmışlardır.
Yüzbinlerce yıldan beri sürekli değişen çevre koşullarına uyum sağlamayı başarıp
yaşamını sürdürebilen canlılardan birisi de insandır. İnsan bu değişken çevresel
koşullara adapte olabilmek için çeşitli uyum yetenekleri geliştirmiştir. Fakat insana
farklı çevresel koşullarda yaşabilme olanağı sağlayan uyum yetenekleri, aynı
zamanda insan populasyonlarının genotipik ve fenotipik olarak farklılaşmasına neden
olmuştur. Yapılan birçok araştırmada farklı coğrafik bölgelerde yaşayan insan
populasyonlarında farklı özelliklere rastlanmıştır. Hatta bu özelliklerden bazıları aynı
populasyon içerisindeki bireyler arasında dahi gözlenmektedir. Doğal olarak büyüme
ve gelişme araştırmalarında kullanılan antropometrik ölçülerde de bu farklılıklara
rastlanmıştır.
Antropometrik ölçüler, insanın günlük hayatında kullandığı her türlü alet,
araç, gereç, yapı, donanım ve makinenin tasarımlanması, bireylerin fiziksel
özelliklerinin ve bu fiziksel özelliklerin zaman içerisinde gösterdiği değişimin
incelenmesi, bireylerin sağlık ve performans durumunun saptanması gibi birçok
alanda kullanılmaktadır. Bu nedenle farklı coğrafik bölgelerde yaşayan insan
16
topluluklarının antropometrik ölçülerinin ayrı ayrı bilinmesi ve değerlendirilmesi
gereklidir. Örneğin bir toplulukta çok uzun boylu ya da çok kısa boylu insanlar
bulunabilir. Bu farklı fiziksel özelliklere sahip bireyler için aynı antropometrik
ölçülerin kullanılarak ortak bir aletin tasarımlanması ya da topluluk içerisindeki bir
bireyin sağlık durumunun belirlenmesi güvenilir bir sonuç vermemektedir. Bu
nedenle farklı fiziksel özelliklere sahip insan topluluklarının ya da aynı populasyon
içerisinde yer alan farklı insanların antropometrik ölçülerinin, içerisinde bulundukları
çevresel koşullara göre ve populasyonun genetik yapısına göre şekillendiği
gözönünde bulundurularak değerlendirilmesi zorunludur. Yapılan çalışmalarda bu
sorunu çözmek için mümkün olduğunca yöresel standartların oluşturulması
önerilmektedir.
17
BİRİNCİ BÖLİM
I. KONU, SORUN ve TARİHÇE
1.1. Büyüme ve Gelişme Kavramları
Yeryüzünün farklı coğrafik bölgelerinde yaşayan insan populasyonlarının
sağlık ve beslenme durumları incelenirken, büyüme ve gelişme süreci ile bu süreç
içerisinde meydana gelen değişimler de kriter olarak kullanılmaktadır (Baysal, 1996;
Rode ve Shephard, 1984).
Döllenmeden başlayarak ergenliğin sonuna kadar uzanan çocukluk dönemini
belirleyen en önemli özellik büyüme ve gelişme sürecidir. Büyüme, canlıda
hücrelerin sayı ve büyüklüğünün artmasına bağlı olarak boyut ve ağırlık artışı iken;
gelişme, canlının yapı ve fonksiyonlarının olgunlaşarak yetkinleşmesi yönündeki
değişimleri kapsamaktadır (Demirağ, 1984; Kurtoğlu, 1992). Bu iki olay bazen
birbirine paralel olarak, bazen de birisi diğerini bekleyerek birbirleriyle etkileşim
içerisinde seyrederler (Neyzi ve Saka, 1983; Saka, 1989).
Büyüme ve gelişme süreci, çocukluk dönemi boyunca hiç durmaması
nedeniyle süreklilik, vücuttaki sistemlerin her birinin kendine özgü bir fiziksel
büyüme göstermesi ile (allometrik büyüme) farklı gelişme temposu izleme, genetik
yapıdaki farklılıklar nedeni ile aynı yaş ve cinsiyetteki normal çocuklar arasındaki
boy, ağırlık, baş büyüklüğü, diş çıkarma, yürüme, konuşma, ergenliğe ulaşma
yaşlarında farklılığa neden olan biyolojik varyasyon gibi özelliklere sahiptir (Neyzi
ve Saka, 1983).
18
Büyüme ve gelişme süreci genel olarak iki kısımda incelenebilir.
Doğum Öncesi: Döllenmeden doğuma kadar olan toplam 280 günlük süre
Fertilizasyon
İlk trimester Döllenmeden 12. haftaya kadar olan süre
İkinci trimester 4. aydan 6. aya kadar olan süre
Üçüncü trimester 7. aydan doğuma kadar olan süre
Doğum
Doğum Sonrası:
Yenidoğan Doğumdan 28. güne kadar olan süre
Bebeklik 2. aydan 24. aya kadar olan süre
Çocukluk
Erken çocukluk (Süt dişleri çıkış zamanı) 3. yıl - 6.yıl
Orta çocukluk (Yetişkin dişlerin çıkış zamanı) 7.yıl – 10. yıl (yaklaşık)
Geç çocukluk (Puberte öncesi dönem) 10. yıl – Puberte arası (kızlar
12-15, erkekler 13-16)
Ergenlik Puberteden sonraki 6 yıl
Yetişkinlik 20. yıl ve sonrası (Bogin, 1991).
Örneklem grubumuzun 10-17 yaş grubu çocuk ve gençlerden oluştuğu
gözönüne alınırsa, araştırmamızın bireylerin büyüme ve gelişme süreci içerisindeki
geç çocukluk ve ergenlik dönemlerini yansıttığı görülmektedir.
19
1.2. Büyüme ve Gelişmeyi Etkileyen Faktörler İnsanın büyüme ve gelişme potansiyeli, sahip olduğu genetik özellikler ile
sınırlanmıştır. Fakat genetik özelliklerin yanında sahip olunan çevresel etmenlerinde
büyüme ve gelişme üzerinde etkisi vardır. İnsanın genotipik ve fenotipik özelliklerini
belirleyen bu etmenlerin (genetik ve çevresel) değişken bir yapıda olması doğal
olarak, büyüme ve gelişme sürecinin ve bu süreç içerisinde meydana gelen olayların
birçok faktörden etkilenmesine neden olmaktadır. Bu değişkenler arasında genetik
özellikler, cinsiyet, hormonal etkiler, uterus içi ortam ve çevresel koşullar sayılabilir
(Bogin, 1991; Saka, 1989).
P = G + E + GE
Fisher’in yukarıdaki modelinde bireysel fenotip, tüm insanların genetik ve
çevresel etmenlerinin ve bu etmenlerin etkileşiminin bir özeti olarak
düşünülmektedir. Bu eşitlikte fenotip (P), genetik etmenler (G), çevresel etmenler
(E), genetik ve çevresel etmenlerin etkileşimi (GE) ile şekillenmektedir. Çevresel
etmenler beslenme, ortamın hijyeni, psikososyal çevre, iklim durumu, ve kültürel
etkiler gibi faktörlerle bağdaştırılırken, genetik özellikler bireyin ailesinden aldığı
genlerin kombinasyonuna yansımaktadır. Eğer özel (olağandışı) genotipler, özgül
durumlarda desteklenirse, genetik ve çevresel etmenlerin etkileşimi meydana gelir.
Örneğin, daha iyi beslenme, genetik olarak uzun olan çocuklara oranla, genetik
olarak kısa olan çocuklarda daha fazla boy artışı sağlayabilir. Nedense bu modelde
birçok özellik için genetik ve çevresel etmenlerin etkileşimi genellikle önemsiz ve
aldırış edilmeyen bir şey gibi düşünülmektedir. Bunun için bir özelliğin fenotipteki
karşılığı populasyonda şu şekilde yorumlanabilmektedir (Ulijaszek ve ark., 1998;
Bouchard ve McGue, 2003);
20
VP = VG+ VE
Bu eşitlikte gözönünde bulundurulmayan genetik ve çevresel etmenlerin
karşılıklı etkileşimi, büyüme ve gelişme sürecinde önemli bir yer tutmaktadır. Eksik
olan bu değişkenler yerine konulduğunda aşağıdaki eşitlik karşımıza çıkmaktadır.
VP = VA + VD + V1 + VEC + VEW
Bu formül, çevresel etmenlerin ailenin ekonomik düzeyi (VEC) ve ailenin
sahip olduğu sosyal özellikler (VEW) içerisinde değişebileceğini, genetik
özelliklerinde, bağımlı (VA), baskın (VD) ve çekinik genetik yapı (V1) arasında
değişebileceğini daha açık bir şekilde göstermektedir. Fenotipteki farklılık bu
formüldeki değişkenlerden ileri gelmektedir (Ulijaszek ve ark., 1998; Bouchard ve
McGue, 2003).
1.3. Büyüme Araştırmalarının Tarihçesi
İnsanın büyüme ve gelişmesi hakkında tam olarak ne bilindiğini anlamak için,
bu konuda yapılan çalışmaların tarihine bakmak yararlı olacaktır. Bu tarihçe düşünsel
ve pratiksel anlamda önemlidir. Pratiksel anlamda insanların hangi konu üzerine
yoğunlaştıklarını, ortaya çıkan ilk sorguyu ve daha fazla çalışma gerektiren
problemleri gösterirken, teorikte araştırmacıların niçin insan gelişmişiyle
ilgilendiğini açıklamaya yardımcı olabilmektedir (Bogin, 1991).
21
Eski Mezopotamya uygarlıklarına ait arkeolojik kayıtlar, ilk çalışmanın çocuk
biyolojisinde ve başlangıç olarak yaşamın korunmasıyla ilgili olduğunu
göstermektedir. Fakat bu bilgiler, o dönemde daha çok toplumun ihtiyaçlarına
yönelik olarak askeri personel ve dinsel dogmalar hakkında bilgi için kullanılmış,
çocuk büyümesi, gelişimi ve sağlığında dikkate alınmamıştır. Ovumdan insanın
doğumuna ve doğumdan yetişkinliğe kadar uzanan büyüme ve gelişme süreci, o
dönemde bilim adamları tarafından ilgi görmemiş, bu nedenle 16. yy’a kadar
çocukların gelişimiyle ilgili çalışmalara bilim adamları ve doktorlar tarafından
bilimsel bir yaklaşım olmamıştır. Bu çalışmalardan birisi Yunan bilim adamı Galen
(M.S:130-200) tarafından fetüsün görünümü ve hamileliğin aşamaları hakkında
yapılmıştır. İlk doğru fetüs çizimlerini yapan ise, 7 aylık ve ölü doğmuş bir fetüs
kullanan Leonardo da Vinci (1452-1519)’dir. Vinci çocuk ve yetişkin vücutlarının
oranlarını tamamen doğru betimlemiştir. Fetal anatominin ve psikolojinin
tanımlamaları Leonardo’nun çalışmasını takip etmiş ve tanınmış çalışmalar 1555’te
Viselius ve 1572’de Volcher Coiter tarafından yayınlanmıştır. Albert Dürer (1471-
1528), insan yüzü ve kafasının oranlarını geometrik olarak tanımlamış ve metodunu
yetişkin erkekler, kadınlar ve çocuklara uygulamıştır. Kadınları ve çocukları konu
alan bu çalışma o dönemde bilim dünyasında bir yeniliktir. Çünkü bu dönemde
çocuklar üzerinde yapılan büyüme çalışmaları, bahsedilmeyecek kadar mantıksız ve
tutarsız olarak görülmektedir. Çocuklar üzerine çalışmalar yapan Dr. Gabrielo de
Zebris ise 1502’de, yetişkin bir insan ile çocuk arasındaki farklılıkları tanımlamıştır
(Bogin, 1991).
22
Daha sonra 1651 yılında William Harvey embriyonun yetişkin bir preform
olmadığını, insanoğlunun farklı embriyonel aşamalardan geçerek doğumdaki halini
aldığı kanıtlamıştır. Onyedinci ve 18. yy’larda 7 aylık ve daha büyük fetüsler
üzerinde insan vücudunu tanımlayıcı anatomik çalışmalar devam etmiştir. Bu yaştaki
fetüs yetişkin görünümüne daha benzer olduğu için yapılan çalışmalarda prenatal
yaşamın daha erken safhalarında meydana gelen değişimlere olan yaklaşım başarısız
olmuştur. Bu çalışmalardan sonra bazı biyologlar preformasyona inanmaya devam
etmiş, bazıları da spermatozoanın formasyonu üzerinde çalışarak ileri hamilelik
aşamalarını genişletmişlerdir (Şekil 1).
Şekil 1: (A) Preformasyonist görüşe göre insan spermatozonu. (B) İnsan ovumu
ve sperması. (C) Feritilzasyondan sonraki 32 günlük insan embriyosu (Bogin,
1991).
1799’da S.T. Sommering insan embriyosunun çizimlerini ve fertilizasyondan
sonraki 4. haftadan 5. haftaya kadar olan fetüs çizimlerini yayınlamıştır. Bu çizimler
23
embriyonun bir preform ya da minyatür olmadığını açıkça göstermektedir.
Fertilizasyonun hücresel mekanizmalarını ve embriyonik gelişmesi üzerinde
çalışmalar yapan Karl von Baer ise 1829’da embriyonun endoderm, mezoderm ve
ektoderm olarak adlandırılan tohum tabakalarından oluştuğunu açıklamıştır. Baer’in
bu çalışması embriyolojiksel transformasyonları açıklamak için mistik ölümcül
güçlere ihtiyaç duyma çağrısını ortadan kaldırmıştır. Ancak 20. yy’a kadar prenatal
büyüme esnasında meydana gelen fiziksel, biyolojik ve kimyasal süreçlerin karışık
doğası anlaşılamamıştır (Bogin, 1991).
1600’den sonra Rönesans ressamları çocukların normal oranlarını ve büyüme
sürecinde görülen patolojilerini betimlemeye başladılar. Bu dönemde ayrıca, erken
yaşam olaylarının daha geç yaşlardaki gelişimi nasıl etkileyebileceğiyle ilgili
çalışmalar yapılmaktaydı. Örneğin 1700’lerde doktorlar, doğum ağırlığı çalışmalarını
ve bunun çocuk sağlığıyla ilişkisini tespit ettiler. Daha sonra Fransız kontu Philibert
du Montbeillard, oğlunun boyunu doğumdan itibaren her altı ayda bir 18 yaşına
kadar ölçtü (1759-1777). Buffon bu ölçüleri ve yorumlarını “Supplement to his
Histoire Naturelle” de yayınladı. Bu bilgiler insanın büyüme ve gelişmesini konu
alan ilk uzunlamasına (longitudinal) çalışmayı oluşturmaktadır. Montbeillard’ın
oğlunun bu bilgilerini kullanan Buffon ayrıca, büyümedeki mevsimsel ve günlük
değişiklikleri de tespit etmeye çalıştı. Bu çalışmaya göre çocuk yazın kışa oranla
daha hızlı büyümekteydi. Yine aynı çalışmada çocuk dinlenerek yattığı günün
sabahında daha uzun, çalışarak ve oynayarak geçirdiği günün sonunda daha kısaydı.
Bu bilgiler Buffon’dan beri uzunlamasına çalışmaları dizayn ve analiz ederken
kullanılmıştır. Bir diğer uzunlamasına (longitidunal) çalışma ise 18. yy’da
24
Württenberg dükü tarafından, Carlschule’deki öğrenciler üzerinde yapılmıştır. Bu
çalışma soylular ve burjuva sınıflarında yer alan çocuklar üzerinde
gerçekleştirilmiştir. Çalışmada gruplar farklı bir büyüme periyodu göstermelerine
rağmen 21 yaşlarında aynı boy uzunluğuna sahip oluyorlardı. Bu çalışma büyümenin
belirli zaman sürecinde tamamlandığının ve büyüme oranlarının farklı zamanlarda
farklı hızlarda olduğunun aydınlatılması açısından önemlidir. 1835 yılında Lambert
Adolphe Quetelet, çocukların boy ve kilo gelişimlerinin ilk olarak istatistiksel
çalışmasını yayınlamıştır. Quetelet büyüme ölçülerinin dağılımının tanımını yapmak
için normal dağılımı (bell-shaped eğrisi) kullanan ilk araştırmacıdır. Quetelet’in bu
istatistiksel yaklaşımı Avrupa’da Luigi Pagliani ve Amerika’da H.P. Bowditch
tarafından örnek alındı. Pagliani çalışmalarına, İtalyan askeri personelinin boyutları
ve sağlığıyla ilgili bir konuda başladı. Daha sonra bu metodu çocuklara uyguladı.
1876’da yaşları 10-19 arasında değişen öksüz ve evlatlık çocuklar üzerinde bir
araştırma yaparak büyüme durumlarını, bir nefeste alabilecekleri maksimum hava
miktarını tespit etti. Bu değerleri yüksek sosyal sınıftan olan çocukların değerleri ile
karşılaştırdı ve daha düşük olduklarını gördü. Buffon’un çalışmalarıyla da ilgilenen
Pagliani bu çalışmaları değerlendirerek, ergenlik esnasında büyümede hızlı bir
yükselişin olduğunu ve kızlarda büyüme tamamlanana kadar üremenin
gerçekleşmediğini açıkladı. Ayrıca bu değerlendirmelere büyümenin psikoloji ve
beslenme ile ilişkisi olduğunu da ekledi. Büyüme ve gelişme çalışmalarına 1875’te
başlayan Bowditch, Mossachusetts bölgesi ve Boston’da 24.500 okul çocuğundan,
öğretmenler tarafından alınan boy ve kilo ölçülerini toplayarak, bu raporların
serilerini 1877, 1879 ve 1881’de yayınlamıştır. Bowditch modern istatistiksel
metodları farklı örnekler arasındaki cinsiyet, ırk ve sosyoekonomik düzeyleri de
25
katarak büyüme sürecinde gözlediği değişimleri tanımlamak için kullandı. Bu
dönemde insan genetiği hakkında çok fazla bir şey bilinmediği için açıklamalarını
daha çok çevresel etmenler ile ilişkilendirdi (Bogin, 1991).
Amerika’da büyüme ve gelişmeyi konu alan çalışmalar yapan bilim
adamlarından biri olan Franz Boas, büyümedeki değişiklikleri tanımlayan araştırma
serilerinin ilkini 1985 yılında yayınladı. Bu çalışmada insan populasyonları
arasındaki gelişme oranlarını inceledi. Özellikle yoğunlaştığı nokta ise Amerika’ya
göç etmiş olan farklı topluluklardı. Boas, yetişkin göçmenlerin fiziksel özellikleriyle,
Amerika’da doğan göçmen çocukların fiziksel özellikleri arasında önemli farklılıklar
buldu ve bunu daha iyi sağlık koşulları ve iyi beslenmeye bağladı. Boas’ın
çalışmalarıyla büyüne ölçümlerinin ve analizlerinin modern çağı başlamıştır. Zengin
bilgi ve veri içeren bu çalışmalara moleküler biyoloji, endokronoloji, beslenme ve
sosyal bilimler gibi farklı alanlarda eklendi ve bu çalışmalar bilim adamları ve
doktorlara birlikte çalışabilme olanağı sağladı (Bogin, 1991).
19. ve 20. yy’da Francis Galton, Charles Darwin, Ernst Haeckle gibi daha
birçok bilim adamı büyüme ve gelişme çalışmalarına büyük katkıda bulunmuşlardır.
Bu dönemlerde kullanılan matematiksel yorumlar insanın büyümesini daha objektif
olarak yansıtmaktadır.
Bu gelişmelerden sonra bazı ülkelerde büyüme ve gelişmenin
değerlendirilmesi amacı ile populasyona özgü standartlar oluşturulmaya başlanmış
ve bu standartlar Amerika ve birçok Avrupa ülkesinde çeşitli alanlarda
26
kullanmışlardır. Ancak ülkemizde diğer tüm bilimsel araştırmalarda olduğu gibi,
büyüme ve gelişme araştırmaları açısından da durum biraz farklıdır. Büyüme ve
gelişme alanında yapılan araştırmalar ülkemizin genelini kapsayacak şekilde
olmayıp, genelde yerel araştırmalar şeklindedir ve çok yakın bir dönemde
başlamıştır. Ayrıca yapılan araştırmaların bazılarında cinsiyet ayrımının olmaması,
sosyoekonomik düzey hakkında bilgi verilmemesi ve kullanılan istatistiksel
işlemlerin yetersizliği gibi nedenler 20. yy’a kadar ulusal bir standart oluşturulmasına
engel teşkil etmiştir. Ülkemize özgü standart oluşturma amaçlı olarak yapılan iki
araştırma bulunmaktadır. Bunlardan ilki “Türkiye 1974 Beslenme, Sağlık ve Gıda
Tüketimi Araştırması”dır. Ülkemiz çocuklarının boy ve ağırlık değerlerini temel alan
bu çalışma ile ilk ulusal büyüme standardı oluşturulmuştur (Köksal, 1977). İkinci
çalışma Saatçioğlu’nun farklı coğrafik bölgelerdeki 7 ilde yapmış olduğu çalışmadır
(Saatçioğlu, 1988). Bu çalışmada 7-11 yaşları arasındaki çocuklardan alınan 9
antropometrik ölçüden oluşmaktadır. Üçüncü çalışma ise Duyar tarafından 21
antropometrik ölçü dikkate alınarak yapılmış, diğer araştırmalar göre daha kapsamlı
bir çalışmadır (Duyar, 1992).
Ankara’da yaşayan üst sosyoekonomik bireyler üzerinde gerçekleştirdiğimiz
bu çalışma ise yerel bir çalışma niteliğindedir. Yerel standart oluşturma niteliğindeki
çalışmaların ilk olarak 1950’li yıllarda Enver Yaşar Bostancı tarafından yapıldığı
görülmektedir (Bostancı, 1954, 1955, 1956, 1957). Daha sonra Onat’ın 1975 yılında
yaptığı ve İstanbul’da yaşayan hem alt hem de üst sosyoekonomik düzeydeki kız
çocuklarının ergenlik dönemlerinin ele alındığı çalışması, yine İstanbul’da 1978
yılında Neyzi tarafından yapılan ve üst sosyoekonomik düzeydeki çocukların
27
doğumdan 18 yaşına kadar olan süredeki büyüme ve gelişmelerini değerlendiren
çalışma yerel standartların sayısının artmasına olanak sağlamıştır. Bu çalışmaların
ardından Erem’in Bursa ve Gemlik’teki ilkokul çocukları üzerinde (Erem, 1979),
Süren ve ark.’nın İzmir’deki ilkokul çocukları üzerinde, Aytekin ve Dirican’ın
Ankara’da doğumdan 6 yaşına kadar olan çocuklar üzerinde (Aytekin ve Dirican,
1983), Baki ve Teziç’in Trabzon’da yaşayan 7-15 yaş grubu çocuklar üzerinde (Baki
ve Teziç, 1986), Saatçioğlu’nun Türkiye çapında 7 farklı coğrafik bölgedeki 7 ilde 7-
11 yaş grubu çocuklar üzerinde (Saatçioğlu, 1988), Duyar’ın Türkiye çapında 12-17
yaş grubu çocuk ve gençler üzerinde (Duyar, 1992), Akın’ın Van ve Denizli illerinde
7-12 ve 4-20 yaş grubu çocuk ve gençler üzerinde (Akın, 1995; Akın, 2001)
gerçekleştirdikleri çalışmalar gibi daha birçok çalışma yer almaktadır.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, çevresel etmenlerin iyileşmesine bağlı
olarak, bireylerin büyüme ve gelişiminde pozitif yönlü değişimler olduğu
bilinmektedir. Bu da yapılan araştırmaların belirli zaman aralıklarıyla yenilenmesi
gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Bu sebepler gözönünde bulundurularak yapılan
çalışmamızın, oluşturulacak yeni yerel ya da ulusal standartlara katkı sağlayacağı
kanısındayız.
28
İKİNCİ BÖLÜM
II. VERİ KAYNAKLARI VE YÖNTEM
2.1. Amaç
Bu araştırmanın amacı, Ankara’da çevrenin olumsuz etmenlerinden en az
etkilendiği düşünülen, üst sosyoekonomik düzeye mensup 10-17 yaş grubu
(ilköğretim ve lise çağı) çocuk ve gençlerin boy, ağırlık, alttaraf, tümkol, üstkol,
önkol, üstbacak, altbacak uzunluğu, büst yüksekliği, omuz ve kalça genişliği, baş,
kol, göğüs, karın çevresi, triceps ve subscapular deri kıvrımı kalınlığı antropometrik
parametrelerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesidir. Araştırmamız aynı zamanda
yöremizdeki gen havuzunun karakteristik özelliklerinin bir kısmını ve bu özelliklerin
çocukların büyüme ve gelişmeleri üzerindeki etkilerini anlamamızı sağlayacaktır.
Genel olarak değişik yaşlarda farklı hızlarda olan büyüme periyodunun,
çocukluktan ergenliğe geçişte, puberte ile birlikte nasıl bir değişim gösterdiği, bu
değişimin cinsiyetlere göre her yaş grubunda antropometrik değerleri ne yönde
etkilediği, farklı yaş gruplarında büyüme oranlarının nasıl değiştiği ve ölçülen
antropometrik değişkenler arasındaki oransal ilişkilerin istatistiksel açıdan
incelenmesi ve ülkemizde aynı konuda yapılmış diğer çalışmalarla karşılaştırılarak,
10-17 yaş grubu çocuk ve gençlerin yöresel büyüme yapısının ortaya konulması tezin
başlıca hedefleri arasındadır.
29
2.2. Veri Kaynakları ve Yöntem
Araştırmamızın örneklem grubunu oluşturan bireyler, Ankara ili Çankaya İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı 2 ilköğretim okulu ve 2 liseden seçilmiştir. Üst
sosyoekonomik düzeye mensup bu okullarda gerçekleştirdiğimiz araştırmamızda,
zamanın kısıtlı ve maliyetin yüksek olması nedeniyle kesitsel (cross-sectional)
yöntem ile veri toplanmıştır. Araştırmamız kapsamında incelenen ilköğretim okulları
ve liseler Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1- Araştırmamız Kapsamında İncelenen İlköğretim Okulları ve Liseler
Okul Adı Bulunduğu İlçe Teğmen Kalmaz İÖO Çankaya Sarar İÖO Çankaya Ayrancı Süper Lisesi Çankaya Ayrancı Düz Lisesi Çankaya İÖO: İlköğretim Okulu
Seçilen okullarda öğrenim gören öğrencilerden, anket formumuzda
hazırladığımız sosyoekonomik düzeyi belirleyici sorularla, üst sosyoekonomik
düzeye mensup ailelerin olan çocuk ve gençleri seçilmiştir. Bireylerin yaşlara göre
dağılımı Tablo 2’de verilmiştir.
Tablo 2- Bireylerin Yaşlara Göre Dağılımı
Yaş (yıl) Erkek Kız Toplam 10 48 49 97 11 50 47 97 12 45 44 89 13 51 56 107 14 45 45 90 15 54 55 109 16 50 45 95 17 50 50 100
Toplam 393 393 786
30
Büyüme ve gelişme çalışmalarında, vücudun metrik boyutlarındaki artış ve
vücudun bölümleri arasındaki oran ve orantılar incelenip değerlendirildiği için, bu
verileri ortaya çıkaracak en uygun teknik seçilmelidir. Bu yüzden araştırmamızda,
sadece ölçümleri kapsamayan, insan vücudunu bir bütün olarak değerlendirip,
vücudun farklı bölümleri arasındaki oran ve orantıları da inceleyen bir teknik olan
antropometri ve gözleme dayalı bir teknik olan antroposkopi kullanılmıştır (Akın,
2001).
Alan araştırması şeklinde gerçekleştirdiğimiz çalışmamızda, ilk olarak
bireylere, sosyoekonomik düzeyi belirlememize yardımcı olacak anket soruları
yönlendirilmiş ve alınan cevaplar anket formuna kaydedilmiştir (bkz. Ek 1).
Hazırladığımız anket formunda kendilerine ait arabalarının olup olmadığı, ailedeki
çocuk sayısı, anne ve babanın meslek ve eğitim durumları ile ilgili sorular yer
almıştır. İzlediğimiz bu yöntem ile 1100 bireye anket formu doldurulmuş, bunların
arasından sosyoekonomik düzey farklılığı, sorulara cevap alınamaması veya takvim
yılı farklılığı nedeniyle 314 öğrenci araştırmamız kapsamının dışında bırakılmış,
393’ü erkek, 393’ü kız olmak üzere toplam 786 öğrencinin antropometrik değerleri
araştırmamızda kullanılmıştır. Üst sosyoekonomik düzeye mensup olan bu
bireylerden araştırmamız için gerekli olan 17 antropometrik ölçü alınmış ve bu
bilgiler antropometri anket formuna kaydedilmiştir (bkz. Ek 1).
Bireylerin sosyoekonomik düzeylerini gösteren bilgiler, kendi arasında
meslek sınıflarına, eğitim düzeylerine, kardeş sayısına ve kendilerine ait arabalarının
olma durumuna göre puanlama yolu ile değerlendirilmiştir.
31
2.3. Antropometrik Değişkenler
Örneklem grubumuzda yer alan 786 öğrenciden International Biologic
Programme (IBP) ve Anthropometric Standardization Reference Manual’ın (ASRM)
öngördüğü teknikler doğrultusunda boy, büst yüksekliği, alttaraf, tümkol, üstkol,
önkol, üstbacak, altbacak uzunluğu Martin tipi antropometre ile milimetrik olarak,
ağırlık 100 grama duyarlı tartı aletiyle gram olarak, omuz ve kalça genişliği büyük
çap pergeli ile milimetrik olarak, baş, kol, göğüs, karın çevresi şerit metre ile
milimetrik olarak, triceps ve subscapular deri kıvrımı kalınlığı 0,2 mm’ye duyarlı
Harpenden deri kıvrımı pergeli ile milimetrik olmak üzere toplam 17 antropometrik
ölçü alınmış ve standardizasyon sağlanmıştır (Tanner ve ark., 1978; Lohman, 1988).
Alan araştırmasının tamamlanmasının ardından elde edilen veriler bilgisayar
ortamına aktarılmış ve SPSS 11.0 programının ilgili fonksiyonlarıyla
değerlendirilmiştir. Aşağıda araştırmamızda kullanılan değişkenlerin ölçüm
yöntemleri anlatılmıştır (Akın, 2001; Saatçioğlu, 1988, Lohman, T.G. ve ark, 1988).
Ağırlık: 100 grama duyarlı, dijital tartı aleti düz ve sert zemine konulduktan
sonra denek tartı aleti üzerine ayakkabısız bir şekilde çıkarılır. Vücut hareketsiz dik
durumda ve denek karşıya bakar pozisyonda iken ölçü alınmıştır. Ölçü alınırken
denek üzerindeki giysiler minimuma indirilmeye çalışılmıştır.
Boy: Kafatasının en üst noktası olan vertex ile ayak topukları arasındaki
mesafenin ölçülmesi ile bulunur. Bu ölçü bedenin toplam uzunluğunu yansıttığı için
ağırlık ile birlikte en fazla kullanılan değişkendir. Boy ölçümünde iki kişi görev
almıştır. Ölçüm sırasında denek ayakkabısız durumda antropometre tahtası üzerine
çıkarak, her iki ayağına da eşit derecede basacak şekilde dik tutulmuş ve sırtında ya
32
da bacaklarında herhangi bir bükülme oluşmamasına dikkat edilmiştir. Omuzlar
gevşek, kollar her iki yana serbestçe aşağıya doğru uzanmış ve avuç içleri vücuda
doğru bakıyor durumdadır. Ayak topukları bitişik, uç kısımları birbirine yaklaşık
60°’lik açı ile birbirinden ayrılmıştır (normal postür). Denek düz ve yere paralel bir
zeminde bulunan antropometre tahtası üzerinde iken, ölçü alan kişilerden biri
tarafından parmak uçlarıyla mastoidlerine uygulanan yumuşak çekme hareketi ile en
uzun boy ölçüsünü sağlanmış ve kafatası Frankfurt düzleminde tutulmuştur. Burada
deneğin ayaklarının yere tam basmasına dikkat edilmiştir. Antropometrenin hoizontal
kolu deneğin başına dik ve başın en üst orta kısmına getirilerek boy ölçüsü
milimetrik olarak alınmıştır.
Büst (Oturma) Yüksekliği: Denek zemine ayakları sarkmış ve yere dik
durumda oturur iken, kafatasının en üst noktası olan vertex ile kaba etlerinin
oturduğu yüzeye temas ettiği nokta arasındaki mesafenin ölçülmesi ile bulunur. Büst
yüksekliği antropometre ile iki kişi tarafından alınmıştır. Denek düz bir zemin
üzerinde ayakları yere temas etmeyecek şekilde oturur. Deneğin yan tarafına geçen
birinci kişi tarafından deneğin sırt ve göğüs kısmı elle düzeltilerek dik oturması ve
başının Frankfurt düzleminde olması sağlanmıştır. Deneğin diğer yanında duran
ikinci kişi ölçünün alınabilmesi için deneğin sol tarafında antropometreyi yere dik
olarak tutmuş, yatay kol kafanın orta noktasına getirilerek ölçü milimetrik olarak
alınmıştır.
Alttaraf Uzunluğu: Alttaraf uzunluğu denek ayakta dik pozisyonda iken
caput femoris ile yer arasındaki uzaklıktır. Fakat canlı bireyde caput femorisin en üst
noktasını tespit etme olanağımız olmadığı için yakın noktalardan beş farklı nokta
dikkate alınarak ölçü alınmıştır.
33
1) İliospinal Yükseklik
2) İliocristal Yükseklik
3) Simphysial Yükseklik
4) Trochanter Yükseklik
5) Subischal Yükseklik
Araştırmamızda alttaraf uzunluğu en yaygın ölçüm şekli olan iliospinal
yükseklik ile alınmıştır. Denek boy ölçülürken durduğu gibi antropometre tahtasının
üzerinde yan dönerek durur. Deneğin sol yan tarafında durularak deneğin kalça
kemiği (ilium) üzerindeki iliospinal nokta (spina iliaca anterior superior),
antropometrenin horizontal kolunu tutan elin üçüncü parmağıyla bulunup, horizontal
kol bu noktaya getirilerek ölçü milimetrik olarak alınmıştır.
Tümkol Uzunluğu: Acromiale ile dactylion noktaları arasındaki mesafenin
ölçülmesi ile bulunur. Bu ölçü iki kişi ile alınmıştır. Denek ayakta dik posizyonda
durur ve kolunu yere doğru sarkıtır. Ölçüyü alan kişilerden birincisi antropometrenin
sabit kolunu acromiale noktası üzerinde tutarken, ikinci kişi antropometrenin
hareketli horizontal kolunu orta parmağın en uç kısmına değdirecek şekilde
yaklaştırarak ölçü milimetrik olarak alınmıştır. Bu ölçü alınırken dikkat edilecek iki
önemli nokta vardır. Bunlardan ilki maksimum uzunluğu almak için bireyin kolunun
ve parmaklarının herhangi şekilde bükülmüş olmaması, ikincisi antropometrenin kol
eksenine paralel durumda olmasıdır.
Üstkol Uzunluğu: Acromiale ve olecranon noktaları arasındaki mesafenin
ölçülmesi ile bulunur. Denek ayakta dik posizyonda durur, kolu ön tarafta 90°
34
bükülmüş olmalıdır. Antropometrenin sabit kolu acromiale noktası, hareketli olan
horizontal kolu olecranon noktası üzerine getirilerek ölçü alınmıştır.
Önkol Uzunluğu: Olecranon ve stylion noktaları arasındaki mesafenin
ölçülmesi ile bulunur. Denek bir önceki pozisyonda olduğu gibi durur. Kolu
dirsekten 90° bükülmüştür ve avuç içi yere doğru bakmaktadır. Antropometrenin
sabit kolu olecranon noktası üzerine, hareketli olan horizontal kolu stylion noktası
üzerine getirilerek ölçü alınmıştır.
Üstbacak Uzunluğu: Trochanter major’ün en üst dış noktası ile femur
kemiğinin alt epifizindeki dış eklem yumrusunun alt kenarı olan femorale arasındaki
mesafenin ölçülmesi ile bulunur. Denek zemine ayakları sarkmış ve yere dik
durumda oturur iken, antropometrenin sabit kolu femorale noktası üzerine, hareketli
olan horizontal kol trochanter major üzerine getirilerek ölçü alınmıştır. Bu ölçünün
alımında trochanterion noktasının bulunmasına dikkat edilmiştir.
Altbacak Uzunluğu: Tibiale internum ile sphyrion tibiale noktaları
arasındaki mesafenin ölçülmesi ile bulunur. Denek zemine ayakları sarkmış ve yere
dik durumda oturur iken, sol bacağını sağ bacağının üstüne atar. Antropometrenin
sabit kolu tibiale internum noktası üzerine, hareketli kolu sphyrion tibiale üzerine
getirilerek ölçü alınmıştır. Ölçü alınırken antropometrenin tibia kemiğine paralel
olmasına dikkat edilmiştir.
Baş Çevresi: Glabella ve opisthocranion noktalarından geçecek şekilde
kafatasının etrafında dolandırılan şerit metrenin horizontal pozisyonda olması göz
önünde bulundurularak ölçü milimetrik olarak alınmıştır. Bu ölçül alınırken
opisthocranion noktasını tam olarak tespit etmek amacı ile saça bir miktar baskı
uygulanmıştır.
35
Üstkol Çevresi: Üst kolun orta noktasının, şerit metre yardımıyla ölçülmesi
ile bulunur. Denek kolunu bir kasılma olmadan serbestçe yana sarkıtmıştır.
Acromion ve olecranon noktaları arasındaki mesafe gözönünde bulundurularak orta
nokta bulunmuş ve dokular sıkıştırılmadan şerit metre kolun etrafında dolandırılarak
ölçü milimetrik olarak alınmıştır.
Göğüs Çevresi: Mezosternale noktası seviyesinde vücut çevresinin şerit
metre yardımıyla ölçülmesi ile bulunur. Denek ayakta dik olarak ve normal nefes alıp
verme halinde iken dokulara herhangi bir baskı uygulanmadan, şerit metre horizontal
pozisyonda tutulup vücut etrafına dolandırılarak ölçü milimetrik olarak alınmıştır.
Karın Çevresi: Göbek deliği seviyesinde vücut çevresinin şerit metre
yardımıyla ölçülmesi ile bulunur. Denek ayakta dik olarak ve normal nefes alıp
verme halinde iken dokulara herhangi bir baskı uygulanmadan, şerit metre horizontal
pozisyonda tutulup karın etrafına dolandırılarak ölçü milimetrik olarak alınmıştır.
Omuz Genişliği: Acromion noktaları arasındaki mesafenin ölçülmesi ile
bulunur. Ölçün alınırken büyük çap pergeli kullanılmıştır. Denek ayakta dik durur ve
kollarını iki yana serbestçe bırakır. Deneğin arkasında durulur, acromion noktaları
işaret parmakları yardımı ile bulunarak ölçü milimetrik olarak alınmıştır.
Kalça Genişliği: İliocristale noktaları arasındaki mesafenin ölçülmesi ile
bulunur. Ölçü alınırken büyük çap pergeli kullanılmıştır. Denek ayakta dik durur ve
kollarını hafifçe yanlara doğru açar. Deneğin arkasında durulur, iliocristale noktaları
bulunarak ölçü milimetrik olarak alınmıştır.
Triceps Deri Kıvrımı Kalınlığı: Acromiale ve olecranon noktaları
arasındaki mesafenin tam orta noktasının deri kıvrımı pergeli ile ölçülmesi ile
bulunur. Denek ayakta dik olarak durmakta ve kollarını iki yana serbestçe
36
sarkıtmaktadır. Kolun arka kısmında triceps kaslarının üzerinde, orta nokta
(acromion ve olecranon noktaları arasının ortası) bulunur ve sol elin baş, işaret ve
orta parmakları ile bu nokta hafif bir basınç uygulanarak tutulur. Sağ eldeki deri
kıvrımı pergeli yere paralel tutularak sol elin yaklaşık 1 cm aşağısından, çıplak
vücuttan milimetrik olarak alınmıştır. Bu ölçü her bireyden iki defa alınmış ve
ortalamaları hesaplanmıştır.
Subscapular Deri Kıvrımı Kalınlığı: Scapula kemiğinin alt ucunun hemen
alt noktasının deri kıvrımı pergeli ile ölçülmesi ile bulunur. Denek ayakta dik olarak
giysisini sırt bölgesi açıkta kalacak şekilde sıyırmış ve kollarını iki yana serbestçe
sarkıtmıştır. Deneğin arkasında durularak, yere yaklaşık 45°’lik açı yapacak şekilde
(bu bölgedeki deri kıvrımının vücudun yatay eksenine yaklaşık olarak 45°’lik açı
yapması nedeniyle) ölçü çıplak vücuttan milimetrik olarak alınmıştır. Bu ölçü her
bireyden iki defa alınmış ve ortalamaları hesaplanmıştır.
37
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
III. BULGULAR ve DEĞERLENDİRME
3.1. Sosyoekonomik Düzeye İlişkin Bulgular
Araştırmamızda bireylerin sosyoekonomik düzeylerini belirlemek amacı ile
bireylere, anne ve babanın eğitim durumu, mesleği ve doğum yeri, ailedeki kardeş
sayısı, kendilerine ait otomobillerinin olup olmama durumu gibi sorular
yöneltilmiştir. Toplanan veriler doğrultusunda bireylerin sosyoekonomik düzeyleri
gözden geçirilerek araştırmamıza uygun bireyler belirlenmiş ve bu bireylerin verileri
kullanılarak bulgularımız oluşturulmuştur.
Anket formumuzda sosyoekonomik düzeyi belirlemek amacı ile bireylere
yöneltilen sorulardan ilki anne ve babanın eğitim durumudur. Anne ve babanın
eğitim durumunun çocuğun yetişmesi, beslenmesinde ayrıca diğer çevre koşullarının
olumlu olmasında önemli bir yeri vardır. Örneklem grubumuzda yer alan bireylerin
anne ve babalarının eğitim durumu Tablo 3’te verilmiştir.
Tablo 3- Anne ve Babanın Eğitim Durumunu Gösteren Değerler Anne Baba
Eğitim Durumu N % N % Okur-yazar ve İlkokul M. 85 10.8 35 4.5 Ortaokul M. 107 13.6 68 8.7 Lise M. 327 41.6 261 33.2 Üniversite ve Yüksekokul M 257 32.7 402 51.1 Yüksek Lisans ve Üstü M. 10 1.3 20 2.6
Toplam 786 100 786 100 M: Mezunu
38
Tablo 3’e göre örneklem grubumuzda yer alan bireylerin annelerinin
çoğunluğu (% 41.6) lise mezunu, babalarının ise çoğunluğu (% 51.1) yüksekokul ve
üniversite mezunudur. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün 1998 yılında yaptığı Türkiye
nüfus araştırmasında, kadınların ilkokulu bitirme oranının % 59,96, erkeklerin ise %
55,26 olduğu saptanmıştır (DİE, 1999). Örneklem grubumuzun sahip olduğu ailelerin
eğitim durumunun, bu araştırmanın sonuçlarından daha büyük değerlere sahip
olduğu görülmektedir. Yine DİE’nin 1998 yılında yaptığı araştırmaya göre kadınların
yüksekokul ve üniversite bitirme oranı % 2.57 iken erkekler de bu oran % 4.75’dir.
Ailelerin yüksekokul ve üniversite düzeyindeki okullardan mezun olma oranı
DİE’nin sonuçlarına göre oldukça fazladır. Ailenin eğitim durumunu yansıtan tüm bu
veriler, araştırmamızda yer alan ailelerin, örneklem grubu olarak seçilen
populasyonun amacına uygunluğunu göstermektedir (Grafik 1).
0
50
100
150
200
250
300
350
400
450
Anne Baba
Okur-yazar ve İlkokul M.Ortaokul M.Lise M.Üniversite ve Yüksekokul M.Yüksek Lisans ve Üstü M.
Grafik 1: Anne ve Babanın Eğitim Durumu
39
Ailelerin sosyoekonomik düzeyini belirlememizde yardımcı olan sorulardan
bir diğeri de anne ve babanın mesleğidir. Meslek gruplandırması, DİE tarafından ILO
(International Labour Organisation)’dan alınan sınıflandırma örnek alınarak
yapılmıştır. Örneklem grubumuzda bulunan bireylerin anne ve babalarının
mesleklerine ilişkin bilgiler Tablo 4’te verilmiştir.
Tablo 4- Bireylerin Anne ve Baba Mesleği Yönünden Dağılımı Anne Baba
Meslek Grupları N % N % 1-Üst Düzey Serbest Çalışanlar 19 2.4 108 13.7 2-Uzmanlar 10 1.3 55 7.0 3-Üst Düzey Yöneticiler 2 0.3 51 6.5 4-Üst Düzey Güvenlik Görevlileri 63 8.0 299 38.0 5-Teknik Eleman ve Teknisyenler 15 1.9 42 5.3 6-Devlet Memuru 179 22.8 147 18.7 7-Yardımcı Profesyonel iş Grupları ve İşçiler 21 2.7 34 4.3 8-Memur ve İşçi Emeklileri 70 8.9 50 6.4 9-Ev Hanımları 407 51.8 - -
Toplam 786 100 786 100
Tablo 4’e göre bireylerinin annelerinin büyük bir çoğunluğunun (% 51.8) ev
hanımı olduğu görülmektedir. Üst düzey meslek gruplarında çalışan annelerin
sayısının, alt meslek gruplarında çalışan annelerin sayısına göre önemli ölçüde düşüş
eğiliminde olduğu gözlenmektedir. Örneklem grubumuzda yer alan bireylerin
babalarının büyük bir kısmını ise üst düzey güvenlik görevlileri oluşturmaktadır.
Baba mesleği yönünden bir değerlendirme yapılırsa, üst ve orta-üst düzeyi oluşturan
meslek gruplarında çalışan bireylerin babalarının sayısı örneklem grubumuzda
yaklaşık % 70 düzeyinde olduğu görülmektedir (Grafik 2).
40
050
100150200250300350400450
1-Ü
st D
üzey
Ser
best
Çalış
anla
r
2-U
zman
lar
3-Ü
st D
üzey
Yön
etic
iler
4-Ü
st D
üzey
Güv
enlik
Gör
evlile
ri5-
Tekn
ikE
lem
an v
eTe
knis
yenl
er
6-D
evle
tM
emur
u
7-Y
ardı
mcı
Prof
esyo
nel
iş G
rupl
arı
8-M
emur
ve
İşçi
Em
eklile
ri
9-Ev
Hanım
ları
AnneBaba
Grafik 2: Anne ve Babanın Meslek Durumu
Ailedeki çocuk sayısının fazla olması, çocuk başına düşen sağlık, eğitim,
spor, beslenme ve benzeri bakım hizmetlerinin azalması anlamına gelmektedir.
Yapılan araştırmalarda ailedeki çocuk sayısının fazlalığı ile çocuğun büyüme ve
gelişmesi arasında ters bir ilişki olduğu bulunmuştur. Kalabalık ailelerdeki
çocukların, kalabalık olmayan ailelerin çocuklarına göre büyüme ve gelişme
açısından daha geri oldukları gözlenmiştir (Baysal, 1996). Örneklem grubumuzda yer
alan bireylerin, kardeş sayısı bakımından dağılımı Tablo 5’te sunulmuştur.
Tablo 5- Bireylerin Kardeş Sayısı Bakımından Dağılımı Erkek Kız
Kardeş Sayısı N % N % 0 73 18.6 56 14.2 1 226 57.5 212 53.9 2 73 18.6 98 24.9 3 ve daha fazla 21 5.3 27 6.9
Toplam 393 100 393 100
41
Tablo 5’e göre örneklem grubumuzda yer alan ailelerinin büyük
çoğunluğunun iki çocuklu olduğu gözlenmiştir. Bu noktadan yola çıkarak ailelerin
çocuk sayısı bakımından, araştırmamızda örneklem grubu olarak seçilen populasyona
uygun olduğunu söyleyebiliriz (Grafik 3).
0
50
100
150
200
250
0 1 2 3 ve daha fazla
Kardeş Sayısı
Erkek
Kız
Grafik 3: Bireylerin Kardeş Sayısı Bakımından Değerlendirilmesi
Araştırmamıza dahil olan bireylerin, yöresel bir çalışma olarak tasarladığımız
çalışmamıza uygunluğunu belirlemek amacıyla, ailelerinin ülkemizin hangi
bölgesinden Ankara’ya geldiğini belirleyecek sorular sorulmuştur. Bu noktadan yola
çıkarak bireylere anne ve babalarının doğum yerleri sorulmuştur. Bireylerin anne ve
babanın doğum yeri bakımından bölgesel dağılımı Tablo 6’da gösterilmiştir.
42
Tablo 6- Anne ve Babanın Doğum Yeri Bakımından Bireylerin Bölgesel Dağılımı
Anne Baba Yer N % N %
Marmara Bölgesi 56 7.1 38 4.8 Ege Bölgesi 26 3.3 22 2.8 Iç Anadolu Bölgesi 455 57.9 449 57.1 Karadeniz Bölgesi 123 15.6 137 17.4 Doğu Anadolu Bölgesi 57 7.3 75 9.5 Güneydoğu Anadolu Bölgesi 15 1.9 25 3.2 Akdeniz Bölgesi 44 5.6 35 4.5 Yurtdışı 10 1.3 5 0.6
Toplam 786 100 786 100
Tablo 6’ya göre bireylerin ebeveynlerinin büyük bir kısmı İç Anadolu
Bölgesi’nde doğmuşlardır. Yine bilgiler doğrultusunda örneklem grubumuzda yer
alan bireylerin ailelerinin çoğunluğunun, araştırmamızı gerçekleştirdiğimiz yerel
bölgenin sınırları içerisinde ikamet ettiğini söyleyebiliriz. Bu da bize yerel olarak
yaptığımız araştırmamızda seçilen örneklem grubunun uygunluğunu göstermektedir
(Grafik 4).
050
100150200250300350400450500
MarmaraBölgesi
EgeBölgesi
Iç AnadoluBölgesi
KaradenizBölgesi
DoğuAnadoluBölgesi
GüneydoğuAnadoluBölgesi
AkdenizBölgesi
Yurtdışı
AnneBaba
Grafik 4: Anne ve Babanın Doğum Yeri Bakımından Bireylerin Bölgesel
Değerlendirilmesi
43
3.2. Antropometrik Değişkenlere Ait Bulgular
3.2.1. Ağırlık
Bireylerin beslenme durumlarının, protein ve yağ depolarının belirlenmesinde
kullanılan önemli ölçütlerden birisi ağırlıktır. Vücut ağırlığı, kısa zaman aralıklarında
belirgin değişiklikler gösterebildiği için büyümenin izlenmesinde boy ve çevre
ölçümlerine göre daha duyarlıdır. Birkaç günlük değişimlerden bile hemen
etkilenebilmektedir (Açkurt, 1991; Yurdakök, 1995).
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının ağırlık değerleri Tablo 7’de
verilmiştir.
Tablo 7- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Ağırlık Değerleri (kg)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 38.1 8.1 49 36.9 7.8 0.541 11 50 43.9 8.4 47 43.3 9.8 0.748 12 45 49.1 9.3 44 48.7 7.0 0.841 13 51 51.7 12.9 56 51.5 8.6 0.444 14 45 60.0 10.3 45 53.8 8.9 0.001 15 54 62.7 8.9 55 56.0 7.0 0.000 16 50 65.2 8.4 45 58.1 6.3 0.000 17 50 68.5 8.5 50 60.0 6.9 0.000
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre ağırlık değerlerinin verildiği Tablo
7 incelendiğinde, erkeklerde 10-12 yaşları arasında 11 kg’lık hızlı bir artış
görülmektedir. 12-13 yaş aralığı genelde erkekler için ergenliğe başlangıç dönemi
olduğu için ağırlık artışında bir miktar yavaşlama gözlenmektedir. Bu yaş
aralığındaki artış 2 kg’dır. 13-14 yaşları arasında ergenlik dönemindeki değişimlere
44
uygun olarak, ağırlık miktarındaki artış pik yapmıştır (9 kg). 14-15 yaşları arasında
artışta hız kaybeden ağırlık değişkenindeki bu görünüm 17 yaşına kadar devam
etmektedir. Büyüme süreci içerisindeki ağırlık artışı kızlarda daha farklı bir yapı
göstermektedir. Kız çocukları ergenlik dönemine, erkeklerden yaklaşık 2 yıl kadar
erken girmektedirler (Saka, 1989). Doğal olarak büyüme ve beden gelişimini
değerlendirmemize yardımcı olan antropometrik değişkenlerde bu olaydan
etkilenmektedirler. Örneklem grubumuzda yer alan kızların ağırlık değerleri 10-12
yaşları arasında 11.8 kg’lık bir artış göstermektedir. Fakat 12 yaşından sonra
ağırlığın artış hızında bir miktar yavaşlama gözlenmektedir. Yavaşlayan artış hızı
hemen hemen sabit bir hal alarak (yaklaşık 2 kg) 17 yaşına kadar devam etmektedir.
Ağırlık ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde, 10
yaşından 12 yaşına kadar olan periyotta erkeklerin ağırlık değerleri, kızlara göre daha
yüksek değerlere sahip olmasına rağmen, arada belirgin bir farklılık gözlenmemiştir.
Erkeklerin ergenlik dönemine girmesi ile birlikte ağırlıklarının hızlı bir şekilde artışı,
cinsiyetler arasında belirgin bir fark ortaya çıkarmıştır. Cinsiyetler arasında ağırlık
ölçüsü açısından ortaya çıkan bu fark 17 yaşına kadar devam etmektedir (Grafik 5).
Ayrıca kız ve erkek öğrenciler arasında 14-17 yaşları arasında ağırlık açısından
anlamlı bir ilişki varken, 10-13 yaşları arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanamamıştır
(p<0.01).
45
Ağırlık
35
40
45
50
55
60
65
70
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (kg
)ErkekKız
Grafik 5: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Ağırlık Grafiği
3.2.2. Boy
Vücudun boyuna-uzunluğuna büyümesini gösteren boy, ağırlıkla birlikte en
sık kullanılan ikinci ölçüdür. Boy uzunluğu, bireyin büyüme ve gelişme döneminde
karşılaşabileceği kronik beslenme bozukluğu ve enfeksiyonları yansıtması
bakımından önemlidir. Büyüme ve gelişme döneminde ağırlık ölçüsünde gözlenen
değişim ile boy uzunluğu arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. Fakat boy uzunluğu,
ağırlıkta olduğu gibi çevresel etmenlere daha hızlı bir tepki göstermemekte, bu
ölçüdeki değişimler uzun bir periyot içerisinde ortaya çıkmaktadır (Açkurt, 1991;
Garder ve Gardiner, 1998).
46
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının boy değerleri Tablo 8’de
verilmiştir.
Tablo 8- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Boy Uzunluğu Değerleri (cm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 141.5 5.1 49 141.7 5.4 0.888 11 50 146.9 5.1 47 149.7 7.1 0.029 12 45 153.8 7.7 44 155.9 5.0 0.841 13 51 158.7 6.3 56 158.8 5.4 0.444 14 45 166.0 7.8 45 161.3 5.0 0.000 15 54 171.2 4.6 55 163.5 4.9 0.000 16 50 174.9 5.7 45 163.6 4.3 0.000 17 50 175.8 4.7 50 163.6 5.7 0.000
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre boy uzunluğu değerlerinin verildiği
Tablo 8 incelendiğinde, erkeklerin boy değerlerinin 10-12 yaşları arasında 12.3
cm’lik hızlı bir artış içerisinde olduğu gözlenmiştir. 12-13 yaşları arasında ise
ağırlıkta olduğu gibi, boydaki artış hızında da bir miktar yavaşlama gözlenmektedir.
Hızdaki bu azalmanın nedeni bu dönemin genelde erkekler için ergenliğe başlangıç
dönemi olmasıdır. 13 yaşında boydaki artış pik yaparak 8 cm yükselmiştir. 14
yaşından sonra artış hızı tekrar yavaşlama eğilimi göstermekte ve hız kaybı 17 yaşına
kadar devam etmektedir. Kızlarda 10-12 yaşları arasındaki artış 14.2 cm’dir. 12-13
yaşları arasında artış hızı yavaşlamaktadır. Bunun nedeni ağırlık ölçüsünde
belirttiğimiz gibi kızların erkeklerden 2 yıl erken ergenlik dönemine girmeleridir
(Saka, 1989). Kızlarda 12 yaşına kadar artış gösteren boy değişenin hızı, 12 yaşından
sonra giderek yavaşlamaktadır. 15. yaşına kadar devam eden bu hız kaybı, 15. yaştan
47
sonra durma noktasına gelmekte ve 17 yaşına kadar çok az bir değişim
göstermektedir.
Boy ölçüsü bakımından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde, 10
yaşından 13 yaşına kadar olan periyotta kızların sahip olduğu boy değerlerinin
erkeklerden daha büyük olduğu görülmektedir. Bireylerin boy değerleri 13 yaşında
cinsiyetler arasında hemen hemen eşitken, erkeklerin hızlı bir büyüme atılımı
içerisine girmesi cinsiyetler arasındaki farkın açılmasına neden olmuştur (Grafik 6).
Boy uzunluğunda kızlar ve erkekler arasında 14-17 yaşları arasındaki farkın anlamlı
olduğu bulunmuş, fakat aynı ilişki 10-13 yaşları arasında gözlenememiştir (p<0.01).
Boy
140
145
150
155
160
165
170
175
180
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (cm
)
ErkekKız
Grafik 6: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Boy Grafiği
3.2.3. Büst Yüksekliği
Boy ve ağırlığın büyüme periyodu içerisindeki değişimlerine büyük oranda
benzerlik gösteren büst yüksekliği, gövde ve kafanın toplam uzunluğunu ifade
etmektedir. Bu ölçüdeki en büyük artış prenatal dönemde gerçekleşmektedir. Büst
48
yüksekliğindeki göze çarpan en büyük artış ise ergenlik ve sonrası dönemde ortaya
çıkmaktadır (Bostancı, 1955; Kumar ve Jain, 1988, Duyar, 1992).
Ülkemiz çocuklarında büst yüksekliği, erkeklerde 7 yaşından 11-12 yaşlarına
kadar yavaş fakat düzenli bir artış göstermekte, kızlarda ise 8 yaşından başlayarak
gittikçe hızlanan bir büyüme eğrisiyle karşılaşılmaktadır (Erem ve ark., 1979;
Saatçioğlu, 1988).
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının büst yüksekliği değerleri Tablo
9’da verilmiştir.
Tablo 9- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Büst Yüksekliği Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 736.5 27.0 49 740.6 36.6 0.334 11 50 762.2 23.8 47 776.1 35.2 0.026 12 45 786.4 37.6 44 812.1 27.0 0.029 13 51 816.6 34.0 56 836.4 31.8 0.109 14 45 863.1 39.9 45 854.7 27.6 0.128 15 54 890.3 34.1 55 866.9 27.1 0.002 16 50 910.7 38.4 45 871.1 25.1 0.000 17 50 920.8 30.5 50 873.4 28.8 0.000
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre büst yüksekliği değerlerinin
verildiği Tablo 9’a bakıldığında, erkeklerde 10-13 yaş aralığında yaklaşık 8 cm’lik
hızlı bir artış görülmektedir. 13 yaşından sonra daha da hızlanarak pik yapan büst
yüksekliği, 13-14 yaş aralığında yaklaşık 4.5 cm’lik bir artış içerisindedir. 14
yaşından itibaren hız kaybetmeye başlayan büst yüksekliği bu seyrini 17 yaşına kadar
49
sürdürmektedir. Kızlarda ise 10 yaşından, 12 yaşına kadar hızlı bir artış gösteren
(yaklaşık 7 cm) büst yüksekliği, 12. yaştan itibaren giderek yavaşlayan bir grafik
çizmektedir. 16. yaştan itibaren büst yüksekliğindeki artış neredeyse durmaktadır.
Büst yüksekliği açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde, 10 ile
yaklaşık 13.8 yaşları arasında kızların değerleri daha yüksekken, erkeklerin ergenlik
dönemine girmesi ile aradaki fark erkeklerin lehine olacak şekilde açılmıştır. Bu fark
yaklaşık 14 yaşından itibaren açıkça izlenebilmektedir (Grafik 7). Büst yüksekliği
açısından kızlar ve erkekler arasında 15,16 ve 17 yaş gruplarında anlamlı bir ilişki
varken (p<0.01), diğer yaş gruplarında bu ilişki gözlenememiştir.
Büst Yüksekliği
725
750
775
800
825
850
875
900
925
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 7: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Büst Yüksekliği Grafiği
50
3.2.4. Alttaraf Uzunluğu
Alttaraf uzunluğu, vücudun alt ekstremitelerinin büyüme ve gelişmesini
izleyebilmemiz açısından önemli bir ölçüdür. Boy ve ağırlığa benzer bir büyüme
periyodu izleyen alttaraf uzunluğu, ergenlik öncesi dönemde hızlı bir büyüme
temposu göstermesi ve gelişiminin büyük bir kısmını ergenlik öncesinde
tamamlaması ile bu iki antropometrik değişkenden farklı bir büyüme periyodu
izlemektedir. Diğer antropometrik ölçülerde olduğu gibi alttaraf uzunluğunun
gelişiminde, cinsiyetler arasında farklılıklar gözlenmiştir. Erkeklerde bu ölçü 10
yaşından 15 yaşına kadar hızlı bir artış gösterirken, 15 yaşından itibaren
yavaşlamaktadır. Kızlarda ise bu artış 10 yaşından 14 yaşına kadar sürmekte ve 14
yaşından sonra alttaraf uzunluğundaki artış durma noktasına gelmektedir. Bu veriler
ışığında belirtilen yaşlardan sonra boydaki artıştan büst yüksekliğinin sorumlu
olduğunu söyleyebiliriz (Bostancı, 1955; Duyar, 1992).
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının alttaraf uzunluğu değerleri
Tablo 10’da verilmiştir.
Tablo 10- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Alttaraf Uzunluğu Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 840.8 44.6 49 845.0 42.4 0.689 11 50 875.7 39.8 47 902.0 47.4 0.004 12 45 924.5 59.6 44 935.9 35.4 0.275 13 51 957.3 45.4 56 952.6 37.6 0.071 14 45 992.3 51.1 45 971.1 36.6 0.031 15 54 1021.7 34.8 55 975.2 37.9 0.000 16 50 1030.9 40.5 45 975.6 41.0 0.000 17 50 1031.0 39.3 50 975.8 43,1 0.000
51
Bireylerin cinsiyet ve yaş grupları açısından alttaraf uzunluğu değerlerinin
gösterildiği Tablo 10 incelendiğinde, erkeklerde 10 yaşından 15 yaşına kadar hızlı bir
artış görülmektedir. Bu yaş aralığındaki en hızlı artış ise 11-12 yaşları arasında
gözlenmiştir (yaklaşık 4.8 cm). 15 yaşından sonra artış hızı büyük ölçüde
yavaşlamakta ve durma noktasına gelmektedir. Kızlarda ise durum daha farklıdır.
Kızlarda alttaraf uzunluğu 10 yaşından 12 yaşına kadar hızlı bir artış göstermekte
(yaklaşık 10 cm), 12-14 yaşları arasında ise bu artış hızı giderek yavaşlamaktadır. 15
yaşından sonra kızlarda alttaraf uzunluğunda belirgin bir artış gözlenmemiştir.
Alttaraf uzunluğu ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki ilişki
incelendiğinde, 10-13 yaşları arasında kızların erkeklerden daha büyük değerlere
sahip olduğu görülmektedir. 13 yaşında erkeklerin hızlı bir büyüme temposu
izlemeleri, aradaki farkın giderek artmasına neden olmuştur (Grafik 8). Alttaraf
uzunluğu açısından kızlar ve erkekler arasında 11, 15, 16, 17 yaş gruplarında
anlamlı bir ilişki gözlenirken (p<0.01), 10, 12, 13 ve 14 yaş gruplarında bu ilişkiye
rastlanamamıştır.
52
Alttaraf Uzunluğu
800
850
900
950
1000
1050
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 8: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Alttaraf Uzunluğu Grafiği
3.2.5. Tümkol Uzunluğu
Vücudun üst ekstremitelerinin gelişimini gösteren antropometrik ölçülerden
birisi de tümkol uzunluğudur. Tümkol uzunluğunun büyümesi, alttaraf uzunluğu ile
benzerlik göstermektedir. Tümkol uzunluğunun büyüme hızı, alttaraf uzunluğuna
benzer bir şekilde, boy ve büst yüksekliği ölçülerinden yaklaşık bir yıl önce
yavaşlama eğilimi göstermektedir. Ekstremitelerin büyümelerini aynı zaman
periyodunda tamamlamaları genetik faktörlerin bu olay üzerindeki etkisini
göstermektedir (Duyar, 1992).
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının tümkol uzunluğu değerleri
Tablo 11’de verilmiştir.
53
Tablo 11- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Tümkol Uzunluğu Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 614.8 27.7 49 623.3 34.5 0.252 11 50 646.6 31.5 47 659.8 38.7 0.072 12 45 678.4 40.8 44 695.1 29.8 0.031 13 51 712.1 36.3 56 714.1 27.8 0.198 14 45 732.5 37.6 45 720.4 24.6 0.086 15 54 756.7 26.3 55 726.0 30.6 0.000 16 50 762.9 30.6 45 725.9 33.1 0.000 17 50 766.7 28.8 50 726.2 34.1 0.000
Bireylerin cinsiyet ve yaşlara göre tümkol uzunluğu değerlerinin sunulduğu
Tablo 11’e bakıldığında, erkeklerde 10-13 yaşları arasında yaklaşık 6.3 cm’lik hızlı
bir artış gözlenmektedir. 13-14 yaş aralığında ise artış hızında azalma gözlenmekte
ve bu hız kaybı 15. yaştan sonra belirgin bir hal almaktadır. Erkelerde 15 yaşında
hızda gözlenen artışın, biryelerin yaşlarına göre daha büyük ölçüye sahip olmaları ya
da ölçüm hatasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Kızlarda ise 10-12 yaşları
arasında hızlı bir artış gözlenirken, artış hızı 12 yaşından sonra giderek yavaşlamakta
ve 15. yaştan itibaren neredeyse durma noktasına gelmektedir.
Tümkol uzunluğu ölçüsü bakımından cinsiyetler arasındaki ilişki
incelendiğinde, kızların 13 yaşına kadar erkeklerden daha büyük değerlere sahip
olduğu gözlenmektedir. Değerler 13 yaşında eşitlenmekte, bu yaştan sonra ise
aradaki fark giderek erkeklerin lehine olacak şekilde artmaktadır (Grafik 9). Tümkol
uzunluğu açısından kızlar ve erkekler arasında 10 ve 13 yaş grubu haricindeki diğer
yaş gruplarında anlamlı bir ilişki görülmektedir (p<0.01).
54
Tümkol Uzunluğu
600
620
640
660
680
700
720
740
760
780
10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 9: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Tümkol Uzunluğu Grafiği
3.2.6. Üstkol Uzunluğu
Araştırmamızda vücudun üst ekstremitelerinin büyümesinin izlenmesinde üç
ölçüye başvurulmaktadır. Kullandığımız bu ölçülerden ilki tümkol uzunluğu, ikinci
ölçü ise üstkol uzunluğudur.
Tablo 12- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstkol Uzunluğu Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 291.0 15.4 49 294.7 21.0 0.417 11 50 305.6 14.3 47 314.4 16.7 0.009 12 45 323.0 22.0 44 331.8 16.4 0.034 13 51 336.5 16.9 56 338.3 14.6 0.548 14 45 343.2 21.0 45 341.2 16.0 0.894 15 54 353.8 16.8 55 345.4 17.0 0.067 16 50 357.3 15.7 45 346.1 16.2 0.001 17 50 360.7 14.7 50 345.9 16.5 0.000
55
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının üstkol uzunluğu değerleri
Tablo 12’de verilmiştir.
Bireylerin cinsiyet ve yaşlara göre üstkol uzunluğu değerlerinin verildiği
Tablo 12’ye bakıldığında, erkeklerde 10-13 yaş aralığında 3.2 cm’lik hızlı bir artış
gözlenmektedir. 13. yaştan sonra büyümedeki artış hızı 10-13 yaş aralığındaki artış
hızına göre yavaşlamıştır. 15. yaştan itibaren hızdaki bu gerileme belirgin bir hal
almaktadır. Kızlarda ise 10-12 yaşları arasında 3.7 cm’lik hızlı artış gözlenmektedir.
12. yaştan itibaren büyüme hızı giderek yavaşlamakta ve 15 yaşına gelinmesi ile
birlikte artış hemen hemen durma noktasına gelmektedir.
Üstkol uzunluğu açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde, 10 ve
13.5 yaşları arasında iki değer birbirine yaklaşmaktadır. Diğer yaş gruplarında ise
cinsiyetler arasındaki üstkol uzunluğu farkı açıkça gözlenebilmektedir (Grafik 10).
Erkekler ve kızlar arasında üstkol uzunluğu bakımından 15,16 ve 17 yaş gruplarında
anlamlı bir ilişki gözlenmiştir (p<0.01).
56
Üstkol Uzunluğu
290
300
310
320
330
340
350
360
370
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 10: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstkol Uzunluğu Grafiği
3.2.7. Önkol Uzunluğu
Vücudun üst ekstremitelerinin büyümesinin izlenmesinde yardımcı olan
ölçülerden bir diğeri de önkol uzunluğudur.
Tablo 13- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Önkol Uzunluğu Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 220.9 12.2 49 219.6 10.5 0.642 11 50 232.6 13.5 47 232.4 13.7 0.949 12 45 242.5 15.8 44 245.9 11.4 0.059 13 51 254.0 15.3 56 250.6 11.1 0.032 14 45 267.3 14.8 45 253.4 8.4 0.000 15 54 274.0 11.1 55 255.0 10.6 0.000 16 50 276.2 13.0 45 255.2 11.8 0.000 17 50 278.2 11.9 50 255.6 11.0 0.000
57
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının önkol uzunluğu değerleri
Tablo 13’te verilmiştir.
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre önkol uzunluğu değerlerini gösteren
Tablo 13 incelendiğinde, erkeklerde bu ölçünün 14 yaşına kadar 3.3 cm’lik belirgin
bir artış gösterdiği, fakat 14. yaştan itibaren artış hızının giderek azaldığı
gözlenmektedir. Kızlarda ise 10-12 yaş aralığında 2.6 cm’lik hızlı bir artış
gözlenirken, 12 yaşından sonra artış hızı giderek yavaşlamakta ve 15 yaşında
neredeyse durma noktasına gelmektedir.
Önkol uzunluğu ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki fark incelendiğinde,
değerler 10-11 yaşları arasında hemen hemen aynıdır. 11 yaşından sonra kızların
önkol uzunluğu değerlerinin, erkeklerin değerlerinin önüne geçtiği görülmektedir. 12
yaşından sonra kızlarda bu ölçüdeki büyüme hızı azalırken erkeklerde artmaya
başlamıştır. Yaklaşık 12.5 yaşında kızların önkol uzunluğu değeri ile erkeklerin
önkol uzunluğu değeri eşittir. Fakat bu yaştan sonra erkeklerin büyüme hızındaki
artış, aradaki farkın giderek açılmasına neden olmuştur (Grafik 11). Kızlar ve
erkekler arasında önkol uzunluğu ölçüsünde 10, 11,12 ve 13 yaş grupları hariç diğer
yaş gruplarında anlamlı bir ilişki gözlenmektedir (p<0.01).
58
Önkol Uzunluğu
215
225
235
245
255
265
275
285
10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 11: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Önkol Uzunluğu Grafiği
3.2.8. Üstbacak Uzunluğu
Vücudun alt ekstremitelerinin büyümesinin izlenmesin kullanılan diğer bir
ölçü de üstbacak uzunluğudur.
Tablo 14- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstbacak Uzunluğu Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 370.8 18,9 49 386.1 22,3 0.003 11 50 383.4 18,1 47 398.3 21,6 0.000 12 45 406.2 23,5 44 412.8 18,9 0.152 13 51 423.4 18,4 56 431.7 16,3 0.015 14 45 445.5 25,6 45 441.5 15,5 0.394 15 54 461.2 20,0 55 448.2 17,8 0.000 16 50 473.1 23,3 45 449.1 18,9 0.000 17 50 473.8 18,2 50 448.9 17,6 0.000
59
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının üstbacak uzunluğu değerleri
Tablo 14’te verilmiştir.
Bireylerin cinsiyetlere ve yaş gruplarına göre üstbacak uzunluğu değerlerinin
sunulduğu Tablo 14 incelendiğinde, erkeklerin üstbacak uzunluğu değerlerinin 16
yaşına kadar devamlı bir artış içerisinde olduğunu, 16 yaşından sonra ise bu artışın
minimuma indiğini görmekteyiz. Kızlarda ise 10-13 yaşları arasında 4.5 cm’lik hızlı
bir artış izlenirken, 13. yaştan sonra artış hızının giderek yavaşladığı ve 15 yaşından
sonra durma noktasına geldiği gözlenmektedir (Grafik 12). Üstbacak uzunluğu
açısından kızlar ve erkekler arasında 12,13 ve 14 yaş grupları dışında diğer gruplarda
anlamlı bir ilişki görülmektedir (p<0.01).
Üstbacak Uzunluğu
370
390
410
430
450
470
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 12: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstbacak Uzunluğu Grafiği
60
3.2.9. Altbacak Uzunluğu
Altbacak uzunluğu, alttaraf ve üstbacak uzunlukları gibi vücudun alt
ekstremitelerinin büyüme ve gelişmesinin değerlendirilmesinde kullanılan bir
ölçüdür.
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının altbacak uzunluğu değerleri
Tablo 15’te verilmiştir.
Tablo 15- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Altbacak Uzunluğu Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 251.9 27.4 49 254.2 31.9 0.753 11 50 279.2 23.8 47 278.6 22.4 0.901 12 45 303.3 20.1 44 296.7 21.0 0.134 13 51 322.0 28.9 56 320.8 22.2 0.802 14 45 352.6 35.4 45 342.7 17.6 0.147 15 54 376.6 21.1 55 356.8 15.1 0.000 16 50 397.8 24.1 45 363.7 15.3 0.000 17 50 400.9 20.7 50 362.9 18.3 0.000
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre altbacak uzunluğu değerlerinin
verildiği Tablo 15 incelendiğinde, erkeklerde 10 yaşından 15 yaşına kadar hızlı bir
artış gözlenmektedir. Bu yaş aralığında altbacak uzunluğunun pik yaptığı dönem ise
13-14 yaş aralığıdır. 15-17 yaş aralığında artış hızının giderek yavaşladığı
gözlenmektedir. Kızlarda ise 10-11 yaş aralığında pik yapan altbacak uzunluğunda
13 yaşına kadar artış görülürken, 13. yaştan sonra artış hızı giderek yavaşlamaktadır.
Altbacak uzunluğu ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki ilişki
incelendiğinde, 10-11 ve 13 yaş gruplarında erkekler ve kızların altbacak uzunluğu
61
değerleri birbirine oldukça yakındır. Bunların dışında kalan yaş gruplarında ise
erkeklerin altbacak uzunluğu değerleri kızların değerlerine göre daha büyüktür
(Grafik13). Altbacak uzunluğu açısından kız ve erkek öğrenciler arasında sadece
15,16 ve 17 yaş gruplarında anlamlı bir ilişki gözlenmiştir (p<0.01).
Altbacak Uzunluğu
250
270
290
310
330
350
370
390
410
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 13: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Altbacak Uzunluğu Grafiği
3.2.10. Omuz Genişliği
Cinsiyet farklılığını en iyi yansıtan ölçülerden birisi omuz genişliğidir.
Cinsiyet farklılığı omuz genişliğinde yedi yaşında başlamaktadır (Saatçioğlu, 1988).
Ergenlik döneminde devam eden bu fark, erkeklerde gözlenen büyüme temposundaki
hızlanmayı izleyebilmemiz açısından önemlidir. Kızlarda ise bu hızlanma dikkat
çekici bir artış şeklinde değildir (Tanner, 1962, Duyar, 1992).
62
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının omuz genişliği değerleri Tablo
16’da verilmiştir.
Tablo 16- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Omuz Genişliği Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 301.7 16.1 49 300.5 17.9 0.768 11 50 316.4 15.7 47 318.1 18.6 0.634 12 45 330.7 21.3 44 331.3 18.1 0.882 13 51 337.7 20.4 56 338.6 15.1 0.782 14 45 357.2 22.8 45 345.5 16.5 0.008 15 54 371.9 16.5 55 348.7 16.1 0.000 16 50 381.3 23.4 45 352.3 16.6 0.000 17 50 383.5 18.6 50 351.8 17.0 0.000
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre omuz genişliği değerlerinin
verildiği Tablo 16 incelendiğinde, 10-12 yaşları arasında erkeklerin 28.7 mm’lik hızlı
bir artış temposunda olduğu, 12-13 yaşları arasında bu artışın büyük miktarda hız
kaybettiği gözlenmektedir. 13-14 yaşları arasında pik yapan omuz genişliği, 14.
yaştan sonra hız kaybetmeye başlamıştır. Kızlarda ise 10-12 yaşları arasında hızlı bir
artış gözlenirken, 12 yaşından sonra büyüme hızı gittikçe azalmaya başlamış ve 16-
17 yaş grubunda durma noktasına gelmektedir.
Omuz genişliği ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde,
erkek ve kız bireyler 10-13 yaşları arasında birbirine çok yakın değerler gösterirken,
13. yaştan itibaren erkeklerin büyüme hızındaki artış, iki cinsiyet arasındaki farkın
giderek açılmasına neden olmuştur. Erkeklerin 13 yaşında hızlı bir büyüme
periyoduna girdiğini gösteren bu fark, araştırmamızda kullandığımız diğer tüm
63
ölçülerden daha belirgin bir şekilde görülmektedir (Grafik 14). Omuz genişliği
bakımından 14, 15,16 ve 17 yaş gruplarında anlamlı bir ilişki gözlenmiştir (p<0.01).
Omuz Genişliği
300
310
320
330
340
350
360
370
380
390
10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 14: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Omuz Genişliği Grafiği
3.2.11. Kalça Genişliği
Kalça genişliğinin, diğer tüm antropometrik ölçülerle karşılaştırıldığında
farklı bir büyüme periyodu içerisinde olduğu gözlenmektedir. Büyüme ve gelişme
döneminde kızların erkeklere göre daha büyük değerlere sahip olduğu ölçülerden en
önemlisi kalça genişliğidir.
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının kalça genişliği değerleri Tablo
17’de verilmiştir.
64
Tablo 17- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Kalça Genişliği Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 228.8 19.0 49 229.3 22.0 0.925 11 50 239.8 17.5 47 242.1 19.3 0.547 12 45 246.8 19.0 44 258.1 18.0 0.005 13 51 257.6 22.5 56 267.5 21.0 0.021 14 45 273.9 19.5 45 279.5 16.8 0.849 15 54 280.2 18.4 55 282.4 19.1 0.369 16 50 285.8 17.9 45 283.3 14.5 0.455 17 50 286.8 16.0 50 284.0 17.3 0.012
Bireylerin cinsiyetlerine ve yaş gruplarına göre kalça genişliği değerlerini
gösteren Tablo 17 incelendiğinde, 13 yaşında pik yapana büyüme hızının, 14
yaşından sonra giderek yavaşladığı gözlenmektedir. Kızlarda ise 10-14 yaşları
arasında büyüme hızında belirgin bir değişiklik olmamak kaydı ile hızlı artış devam
etmektedir. Fakat 14 yaşından sonra bu artış miktarının hızını kaybederek 15
yaşından sonra en aza indiği gözlenmektedir.
Kalça genişliği ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde,
kızların yaklaşık 15.5 yaşına kadar erkeklerden daha büyük değerlere sahip
olduğunu, fakat bu yaştan sonra erkeklerin kızları geride bıraktığını görmekteyiz
(Grafik 15). Bu ölçüde 12 yaş grubunda anlamlı bir ilişki görülmektedir (p<0.01).
65
Kalça Genişliği
225
235
245
255
265
275
285
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 15: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Kalça Genişliği Grafiği
3.2.12. Baş Çevresi
Baş çevresi ilk yıllarında hızlı bir büyüme periyodu izlediği için diğer
antropometrik değişkenlere göre farklı bir büyüme süreci göstermektedir. Altı
yaşındaki bir çocuk yetişkinlikte ulaşacağı baş çevresi ölçüsünün % 90’ına ulaşmıştır
(Baughan ve ark., 1979; Duyar, 1992). Bu sinir sisteminin gelişiminin erken yaşlarda
tamamlandığını göstermektedir. Ayrıca çocuklukta beslenme durumunun
saptanmasında boy, ağırlık gibi ölçülerin yanında baş çevresi ölçüsü de
kullanılmaktadır (Karaduman ve ark, 1989).
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının baş çevresi değerleri Tablo
18’de verilmiştir.
66
Tablo 18- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Baş Çevresi Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 531.1 11.2 49 527.7 13.8 0.248 11 50 536.2 13.1 47 534.8 15.0 0.633 12 45 540.2 13.0 44 537.8 15.2 0.430 13 51 543.1 14.0 56 540.1 15.5 0.069 14 45 549.4 13.7 45 542.6 13.3 0.011 15 54 552.1 15.1 55 545.1 14.8 0.156 16 50 555.4 15.8 45 546.0 14.0 0.002 17 50 556.1 12.5 50 546.2 14.8 0.000
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre baş çevresi değerlerinin verildiği
Tablo 18 incelendiğinde, 13-14 yaşı aralığında pik yapan büyüme hızı (6.3 mm),
daha sonra yavaşlamaktadır. Kızlarda ise 10-11 yaşları arasında hızlı bir artışın
olduğu, daha sonra hızda bir miktar yavaşlama ile 15 yaşına kadar bu sabit hızın
devam ettiği, bu yaştan sonra da iyice belirginleştiği gözlenmektedir.
Baş çevresi ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde,
erkeklerin bütün yaş gruplarında kızlardan daha büyük değerlere sahip oldukları
görülmektedir. Erkeklerin ergenlik dönemine girmeleri ile birlikte bu fark artarak
belirginleşmektedir (Grafik 16). Baş çevresi bakımından erkekler ve kızlar arasında
17 yaş gruplarında anlamlı bir ilişki görülmektedir (p<0.01).
67
Baş Çevresi
525
530
535
540
545
550
555
560
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 16: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Baş Çevresi Grafiği
3.2.13. Üstkol Çevresi
Üstkol çevresi, bireylerin beslenme durumunun belirlenmesinde kullanılan
ölçülerden birisidir. Kimi araştırmacılar yalnızca bu ölçüden beslenme durumunun
belirlenebileceğini ileri sürmektedirler (Açkurt, 1991; Duyar, 1992; Gültekin, 1999).
Tablo 19- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstkol Çevresi Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 200.1 30.7 49 200.7 25.5 0.937 11 50 218.4 26.3 47 210.6 27.3 0.155 12 45 225.0 29.2 44 223.6 22.8 0.809 13 51 227.0 33.4 56 226.0 26.1 0.227 14 45 238.2 22.2 45 228.8 27.1 0.012 15 54 242.4 22.0 55 232.2 25.0 0.054 16 50 246.3 29.1 45 235.0 19.6 0.082 17 50 250.5 21.1 50 235.4 19.5 0.000
68
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının üstkol çevresi değerleri Tablo
19’da verilmiştir.
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre üstkol çevresi değerlerini gösteren
Tablo 19 incelendiğinde, 10-13 yaşları arasında erkeklerde artışın yavaşladığı, 13
yaşında büyüme hızının arttığını ve 14-17 yaşları arasında hız kaybederek hemen
hemen sabit bir ivme ile devam ettiği gözlenmektedir. Kızlarda ise 10-12 yaşları
arasında büyüme hızının pik yaptığı, bu yaştan sonra hızda giderek azalma olduğu
gözlenmektedir.
Üstkol çevresi ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki fark incelendiğinde,
erkeklerin tüm yaş gruplarında kızlardan daha büyük değerlere sahip olduğu
görülmektedir. Fakat 10,12 ve 13 yaş gruplarında değerler birbirine oldukça yakındır
(Grafik 17). Bu ölçüde 17 yaş gruplarında anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0.01).
69
Üstkol Çevresi
200
210
220
230
240
250
260
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 17: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Üstkol Çevresi Grafiği
3.2.14. Göğüs Çevresi
Göğüs çevresi, omuz genişliği gibi büyüme ve gelişme sürecindeki cinsiyetler
arasındaki farkı anlaşılabilir bir şekilde ortaya koyan ölçülerden birisidir.
Tablo 20- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Göğüs Çevresi Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 660.3 47.2 49 680.9 42.6 0.067 11 50 723.6 61.4 47 709.0 67.2 0.276 12 45 745.2 60.0 44 738.1 48.6 0.542 13 51 763.1 78.0 56 762.8 53.4 0.928 14 45 823.0 61.1 45 785.0 63.3 0.006 15 54 846.3 51.9 55 814.5 42.4 0.547 16 50 854.5 50.3 45 820.2 37.4 0.399 17 50 860.0 54.9 50 821.1 37.3 0.000
70
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının göğüs çevresi değerleri Tablo
20’de verilmiştir.
Bireylerin cinsiyet ve yaş grupları açısından göğüs çevresi değerlerini
gösteren Tablo 20 incelendiğinde, 10-11 yaşları arasında erkeklerde hızlı bir artışın
olduğu, 11-13 yaşları arasında hızın bir miktar azaldığı, 13-14 yaşları arasında pik
yaptığı sonra tekrar azalma eğiliminde olduğu gözlenmektedir. Kızlarda ise 10-15
yaşları arasında düzgün bir artışın olduğu, 15-17 yaşları arasında ise bu artışın büyük
ölçüde yavaşladığı gözlenmektedir.
Göğüs çevresi ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde 10
yaş grubunda kızların erkeklerden daha yüksek değere sahip olduğu görülmektedir.
11-13 yaş grubunda kız ve erkeklerin değerlerinin birbirine yakın olduğu, fakat 13
yaşından itibaren erkeklerin hızlı bir büyüme temposu içerisine girmeleri ile birlikte
kızlar ile aralarında olan farkı giderek açtıkları görülmektedir (Grafik 18). Bu ölçü
bakımından erkekler ve kızlar arasında 14 ve 17 yaş gruplarında anlamlı bir ilişkiye
rastlanmıştır (p<0.01).
71
Göğüs Çevresi
650
675
700
725
750
775
800
825
850
10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 18: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Göğüs Çevresi Grafiği
3.2.15. Karın Çevresi
Karın çevresi, beslenme durumunun ortaya konulması ve boy-karın çevresi
oranın saptanması açısından önemlidir. Ayrıca cinsiyetler arasında bu bölgede
toplanan yağ dokusunun farklı miktarlarda olduğu bilinmektedir.
Tablo 21- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Karın Çevresi Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 636.5 80.9 49 618.0 68.0 0.307 11 50 695.2 83.2 47 640.1 76.0 0.001 12 45 711.5 82.0 44 673.6 68.8 0.021 13 51 712.5 95.8 56 680.4 77.7 0.067 14 45 740.0 85.3 45 692.6 58.3 0.000 15 54 755.4 72.1 55 703.1 68.2 0.000 16 50 760.4 64.8 45 710.3 61.1 0.030 17 50 767.5 76.4 50 715.2 62.0 0.000
72
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının karın çevresi değerleri Tablo
21’de verilmiştir.
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre karın çevresi değerlerinin verildiği
Tablo 21 incelendiğinde, erkeklerin 10-11 yaşları arasında artış gösterdiğini, 11
yaşından 13 yaşına kadar bu artış hızının yavaşladığı gözlenmektedir. 13-14 yaşları
arasında tekrar artış gösteren erkeklerin karın çevresi değerleri, daha sonra 17 yaşına
kadar hız kaybetmiştir. Kızlarda ise 10-12 yaşları arasında bir artış gözlenirken, 12
yaşından sonra bu artış hızı giderek yavaşlamaktadır.
Karın çevresi ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde,
erkeklerin tüm yaş gruplarında kızlardan daha büyük değerlere sahip oldukları
görülmektedir. Bu noktadan yola çıkarak karın bölgesinde toplanan yağ dokusunun,
kızlara nazaran erkeklerde daha fazla olduğunu söyleyebiliriz (Grafik19). Karın
çevresi bakımından erkekler ve kızlar arasında 11, 14, 15 ve 17 yaş gruplarında
anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.01).
73
Karın Çevresi
600620640660680700720740760780800
10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 19: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Karın Çevresi Grafiği
3.2.16. Triceps Deri Kıvrımı Kalınlığı
Triceps DKK, antropometrik ölçüler arasında cinsiyetler arasındaki farkı
anlaşılabilir bir şekilde yansıtan değişkenlerden birisidir. Bu ölçü ekstremitelerde
toplanan yağ miktarını temsil etmektedir. Cinsiyetler arasında büyük farklılık
gösteren bu ölçü, farklı coğrafyadaki populasyonlar arasında da farklılık
göstermektedir (Bogin, 1991, Gültekin, 1997).
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının triceps DKK değerleri Tablo
22’de verilmiştir.
74
Tablo 22- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Triceps DKK Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 12.7 0.5 49 14.0 0.5 0.253 11 50 14.6 0.5 47 14.5 0.5 0.950 12 45 14.9 0.5 44 15.1 0.4 0.322 13 51 13.6 0.6 56 15.3 0.5 0.172 14 45 12.7 0.6 45 16.4 0.5 0.004 15 54 11.4 0.5 55 17.3 0.5 0.000 16 50 11.1 0.4 45 17.5 0.4 0.000 17 50 10.9 0.4 50 17.6 0.4 0.000
Bireylerin cinsiyet ve yaş grupları açısından triceps DKK değerlerinin
verildiği Tablo 22 incelendiğinde, erkeklerin 10-12 yaşları arasında yağ kazanımı
hızında artış olduğu gözlenmekte iken, 12 yaşından sonra bu hız giderek azalmaya
başlamakta ve yaklaşık 14 yaşında 10 yaşında sahip olunan değerin altına
inmektedir. Kızlarda ise 10-13 yaşları arasında düzgün bir artış gözlenirken, 13
yaşında artış hızı pik yapmış ve bu hızlı yağ kazanımı 15 yaşına kadar devam
etmiştir. 15 yaşından sonra artış hızı büyük ölçüde yavaşlama göstermesine rağmen,
17 yaşına kadar az da olsa bir artış gözlenmektedir.
Triceps DKK ölçüsü açısından cinsiyetler arasında ilişki incelendiğinde,
kızların ve erkeklerin yaş gruplarına göre yağ kazanımı değerlerinin farklı olduğu
gözlenmiştir. Kızlar 11 yaş grubu hariç diğer yaş grupların erkeklerden daha büyük
değerlere sahiptirler. Ayrıca yaklaşık 12 yaşında erkeklerin değerlerinde düşüş
gözlenirken kızlarda tam tersine hızlı bir artış gözlenmektedir (Grafik 20). Triceps
DKK bakımından kızlar ve erkekler arasında 14, 15, 16 ve 17 yaş grupları arasında
anlamlı bir ilişki görülmektedir (p<0.01).
75
Triceps D.K.K.
10
11
12
13
14
15
16
17
18
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 20: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Triceps DKK Grafiği
3.2.17. Subscapular Deri Kıvrımı Kalınlığı
Subscapular DKK, vücudun merkezi bölgelerinde toplanan yağ miktarını
temsil etmektedir. Vücudun merkezi bölgelerinde toplanan yağın, vücut için hayati
bir önemi vardır. Bu nedenle subscapular DKK ölçüsünde, cinsiyetler ve farklı
coğrafyada yaşayan populasyonlar arasındaki fark triceps DKK ölçüsündeki kadar
büyük değildir (Bogin, 1991, Gültekin, 1997).
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının subscapular DKK değerleri
Tablo 23’te verilmiştir.
76
Tablo 23- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Subscapular DKK Değerleri (mm)
ERKEK KIZ YAŞ N Ort. S.S. N Ort. S.S. p 10 48 10.7 0.6 49 11.6 0.5 0.486 11 50 12.8 0.7 47 12.3 0.5 0.664 12 45 13.1 0.5 44 13.0 0.5 0.315 13 51 13.4 0.7 56 14.3 0.6 0.490 14 45 12.6 0.6 45 14.4 0.6 0.174 15 54 12.4 0.5 55 13.8 0.5 0.002 16 50 12.3 0.4 45 13.6 0.5 0.000 17 50 12.3 0.5 50 13.2 0.4 0.002
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre subscapular DKK değerlerinin
verildiği Tablo 23 incelendiğinde, erkeklerin 10-11 yaş aralığında hızlı bir şekilde
artış gösterdiği, 11-13 yaşları arasında ise bu artışın giderek hız kaybettiği
gözlenmektedir. 13 yaşından sonra daha önceki yaş gruplarının tersine, erkeklerin
subscapular DKK değerleri önce hızlı bir şekilde azalmış, ardından bu azalma
yavaşlayarak daha sabit bir değere doğru yaklaşmaya devam etmektedir. Kızlarda ise
10-12 yaşları arasında düzgün bir artış varken, 12-13 yaş aralığında bu artış
hızlanarak pik yapmıştır. 13. yaştan sonra erkeklerdekine benzer bir şekilde hız
kaybeden yağ birikimi, sonraki yaşlarda sahip olunan değerin daha da altına
düşmüştür.
Subscapular DKK ölçüsü açısından cinsiyetler arasındaki ilişki
incelendiğinde, 10 yaş grubunda kızların, 11 ve 12 yaş gruplarında ise erkeklerin
daha büyük değerlere sahip olduğu gözlenmektedir. Fakat 12 yaşından sonraki diğer
yaş gruplarında kızların değerleri, erkeklerden daha yüksektir (Grafik 21).
Subscapular DKK açısından kızlar ve erkekler arasında 15, 16 ve 17 yaş gruplarında
anlamlı bir ilişki gözlenmiştir (p<0.01).
77
Subscapular D.K.K.
1010,5
1111,5
1212,5
1313,5
1414,5
15
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
ErkekKız
Grafik 21: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Subscapular Dkk Grafiği
3.2.18. Beden Kitle Endisi (BKE)
Ağırlık ve boy ölçüleri kullanılarak hesaplanan BKE, vücut yapısının ve
beslenme durumunun belirlenmesinde yaygın olarak kullanılan kriterlerden biridir.
BKE vücudun büyüme ve gelişme süreci boyunca sürekli bir artış içerisindedir.
Fakat ilköğretim çocuklarında bu endisteki artış çok azdır (Saatçioğlu,1988). Bu
durum ağırlığın boydan daha hızlı artışını ifade etmektedir.
Tablo 24- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Beden Kitle Endisi Değerleri (kg/m2) Erkek Kız Yaş (yıl) N BKE N BKE
10 48 19.0 49 18.4 11 50 20.3 47 19.3 12 45 20.8 44 20.0 13 51 20.5 56 20.4 14 45 21.8 45 20.7 15 54 21.4 55 21.0 16 50 21.3 45 21.7 17 50 22.2 50 22.4
78
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının BKE değerleri Tablo 24’te
verilmiştir.
BKE ile yağlı ve yağsız vücut kitlesi arasında kuvvetli bir korelasyon vardır.
Bununla birlikte BKE ile vücut yağ oranı çok yüksek varyasyon göstermekte ve
yaşla birlikte artmaktadır. Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre BKE’nin
verildiği Tablo 24 incelendiğinde, erkeklerin 10-13 yaşları arasında bir düşüş
içerisinde oldukları, 11 yaşında hızlı bir şekilde artış gösterdiği, bu artışın 14 yaşında
tekrar hız kaybetmeye başladığını ve bu hız kaybının 16 yaşına kadar devam ettiği
gözlenmektedir. 16-17 yaş aralığında ise BKE’deki artış tekrar bir hızlanma
göstermektedir. Kızlarda ise yaş gruplarına göre BKE’deki değişim erkeklerdeki
kadar farklı değildir, daha düzgün bir grafik çizmektedir. 10-13 yaş aralığında hızda
giderek yavaşlama görülürken, 13-15 yaş aralığında yavaş bir hızlanma
görülmektedir. 15 yaşından sonra ise artış giderek hızlanmaktadır.
BKE açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde, 10-15 yaş
aralığında erkeklerin kızlardan daha büyük değerlere sahip oldukları görülmektedir.
13 yaşında ise değerler birbirine oldukça yaklaşmaktadır. Yaklaşık 15.5 yaşından
sonra kızların BKE’si erkeklerin BKE’sinden daha büyük değerlere sahip oldukları
gözlenmektedir.
79
BKE
18
19
20
21
22
23
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
ErkekKız
Grafik 22: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Beden Kitle Endisi Grafiği
3.2.19. Skelique Endis
Alttaraf uzunluğu ve büst yüksekliği kullanılarak elde edilen skelique endis,
vücudun farklı bölümlerinin büyümesini karşılaştırabilmek açısından önemlidir.
Ülkemiz çocuklarında 7-11 yaş arasında bu endis değerinin arttığı ve artışın
erkeklerde daha ileri düzeyde olduğu belirtilmiştir (Bostancı, 1955; Saatçioğlu,1988).
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının skelique endis değerleri Tablo
25’te verilmiştir.
80
Tablo 25- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Skelique Endis Değerleri Erkek Kız Yaş (yıl) N Endis Oranı N Endis Oranı
10 48 92.0 49 91.2 11 50 92.8 47 92.9 12 45 95.7 44 92.0 13 51 94.2 56 90.0 14 45 92.4 45 88.7 15 54 92.4 55 88.6 16 50 92.0 45 87.8 17 50 90.9 50 87.4
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre skelique endis değerlerinin
sunulduğu Tablo 25 incelendiğinde, erkeklerde 10-12 yaşları arasında endis
değerinde bir yükselme gözlenmekte iken, ergenlik döneminde başlangıç ile birlikte
bir azalma gözlenmektedir. Kızlarda ise yine 10-12 yaşları arasında artış gösteren
endis değeri, 12. yaştan sonra giderek düşmektedir.
Skelique endis açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde,
erkeklerin 11 yaş grubu dışındaki diğer yaş gruplarında kızlardan daha büyük endis
değerine sahip olduğu görülmektedir. Bu yapı aynı zamanda alttaraf uzunluğunun
büst yüksekliğine oranının, her iki cinsiyette de yaşın büyümesine bağlı olarak,
azaldığını göstermektedir. Başka bir deyişle büst yüksekliğinin toplam boy uzunluğu
içerisindeki oranı yaş ilerledikçe artmaktadır (Grafik 23).
81
Skelique Endis
87,0
88,0
89,0
90,0
91,0
92,0
93,0
94,0
95,0
96,0
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
ErkekKız
Grafik 23: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Skelique Endis Grafiği
3.2.20. Tümkol Uzunluğu-Boy Endisi
Boy uzunluğu ve tümkol uzunluğu ölçüleri kullanılarak elde edilen bu endis,
vücudun üst ekstremitelerinin büyümesi ile boy arasındaki ilişkiyi anlayabilmek
açısından önemlidir (Bostancı, 1956).
Tablo 26- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Tümkol Uzunluğu-Boy Endisi Değerleri Erkek Kız Yaş (yıl) N Endis Oranı N Endis Oranı
10 48 43.4 49 44.0 11 50 44.0 47 44.1 12 45 44.1 44 44.6 13 51 44.9 56 45.0 14 45 44.1 45 44.7 15 54 44.2 55 44.4 16 50 43.6 45 44.3 17 50 43.6 50 44.4
82
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının tümkol uzunluğu-boy endisi
değerleri Tablo 26’da verilmiştir.
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre tümkol uzunluğu-boy endisinin
verildiği Tablo 26 incelendiğinde, erkeklerin endis değerinin 13 yaşına kadar artış
gösterdiği, 13. yaştan sonra ise azaldığı gözlenmektedir. Kızlarda yine
erkeklerdekine benzer bir şekilde 13 yaşına kadar artış gösteren endis değeri, 13.
yaştan sonra azalmaktadır.
Tümkol uzunluğu-boy endisi açısından cinsiyetler arasındaki ilişki
incelendiğinde, kızların tüm yaş gruplarında erkeklerden daha büyük değerlere sahip
oldukları görülmektedir. Aynı zamanda endis değerinin her iki cinsiyette benzer bir
grafik çizdiği de gözönünde bulundurulmalıdır. Önemli olan başka bir nokta ise
endis her iki cinsiyette de 13 yaşında en yüksek değere ulaşmaktadır (Grafik 24).
83
Tümkol Uzunluğu-Boy Endisi
43,0
43,5
44,0
44,5
45,0
10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
ErkekKız
Grafik 24: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Tümkol Uzunluğu-Boy Endisi Grafiği
3.2.21. Omuz Genişliği-Boy Endisi
Omuz genişliği büyüme gelişme sürecinde cinsiyetler arasındaki farkı en iyi
yansıtan ölçülerden birisidir. Omuz genişliği ile boy uzunluğu arasındaki ilişkiyi
anlayabilmek açısından endisin büyüme ve gelişme döneminde nasıl bir değişim
içerisinde olduğunun izlenmesi önemlidir.
Tablo 27- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Omuz Genişliği-Boy Endisi Değerleri Erkek Kız Yaş (yıl) N Endis Oranı N Endis Oranı
10 48 21.3 49 21.2 11 50 21.5 47 21.2 12 45 21.5 44 21.3 13 51 21.3 56 21.3 14 45 21.5 45 21.4 15 54 21.7 55 21.3 16 50 21.8 45 21.5 17 50 21.8 50 21.5
84
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının omuz genişliği-boy endisi
değerleri Tablo 27’de verilmiştir.
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre omuz genişliği-boy endisi
değerlerinin sunulduğu Tablo 27’ye bakıldığında, erkeklerde ve kızlarda endis
değerinin çok büyük bir değişim göstermediği görülmektedir. Büyüme ve gelişme
dönemindeki bu ufak değişimler, boy ile omuz genişliğinin birbirine paralel bir
büyüme temposu izlediğini göstermektedir.
Omuz genişliği-boy endisi açısından cinsiyetler arasındaki ilişki
incelendiğinde, 13 yaş grubu dışında erkeklerin daha büyük değerlere sahip oldukları
görülmektedir. 13. yaştaki bu sıçrama ergenlik döneminde omuz genişliğinin
erkeklerde daha belirgin olarak geliştiğini göstermektedir (Grafik 25).
Omuz Genişliği-Boy Endisi
21,0
21,2
21,4
21,6
21,8
22,0
10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
ErkekKız
Grafik 25: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Omuz Genişliği-Boy Endisi Grafiği
85
3.2.22. Kalça Genişliği-Boy Endisi
Büyüme ve gelişme sürecinde cinsiyetler arasındaki farklılığı iyi bir şekilde
yansıtan ölçülerden bir diğeri de kalça genişliğidir. İlkokul çocukları arasında
cinsiyetler arasında önemli bir farkın görülmediği bu endiste (Saatçioğlu, 1988),
ergenlik dönemi ile birlikte cinsiyetler arasında önemli bir farklılık oluşmaktadır.
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının kalça genişliği-boy endisi
değerleri Tablo 28’de verilmiştir.
Tablo 28- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Kalça Genişliği-Boy Endisi Değerleri Erkek Kız Yaş (yıl) N Endis Değeri N Endis Değeri
10 48 16.2 49 16.2 11 50 16.3 47 16.2 12 45 16.0 44 16.6 13 51 16.2 56 16.8 14 45 16.5 45 17.3 15 54 16.4 55 17.3 16 50 16.3 45 17.3 17 50 16.3 50 17.3
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre kalça genişliği-boy endisi
değerlerinin verildiği Tablo 28 incelendiğinde, endis değerinde erkeklerde önemli bir
artış gözlenmezken, kızlarda 10-17 yaşları arasında belirgin bir artış görülmektedir.
Bu noktadan yola çıkarak kızlardaki kalça gelişiminin erkeklerden farklı olduğunu ve
cinsiyete bağlı olarak kızların daha büyük bir kalçaya sahip olduklarını söyleyebiliriz
(Grafik 26).
86
Kalça Genişliği-Boy Endisi
16,0
16,2
16,4
16,6
16,8
17,0
17,2
17,4
10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
ErkekKız
Grafik 26: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Kalça Genişliği-Boy Endisi Grafiği
3.2.23. Baş Çevresi-Boy Endisi
Baş çevresi ölçüsünün, büyüme ve gelişme sürecinde diğer ölçülerden farklı
bir büyüme gösterdiğini söylemiştik. Bu farklı büyüme süreci, insan vücudundaki
sinir sisteminin erken yaşlarda gelişiminin büyük bir kısmını tamamladığını
göstermektedir. Bu nedenle baş çevresi-boy endisi sinir sistemi ve vücudun genel
büyüme sürecini karşılaştırabilmemiz açısından önemlidir.
Araştırmamızda örneklem grubu olarak seçtiğimiz Ankara’da yaşayan üst
sosyoekonomik düzeye mensup ailelerin çocuklarının baş çevresi-boy endisi
değerleri Tablo 29’da verilmiştir.
87
Tablo 29- Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Baş Çevresi-Boy Endisi Değerleri Erkek Kız Yaş (yıl) N Endis Değeri N Endis Değeri
10 48 37.5 49 37.2 11 50 36.5 47 35.7 12 45 35.1 44 34.5 13 51 34.2 56 34.0 14 45 33.1 45 33.6 15 54 32.2 55 33.3 16 50 31.8 45 33.4 17 50 31.6 50 33.4
Bireylerin cinsiyet ve yaş gruplarına göre baş çevresi-boy endisi değerlerinin
verildiği Tablo 29 incelendiğinde, erkeklerde ve kızlarda 10 yaşından 17 yaşına
kadar sürekli olarak devam eden bir düşüş gözlenmektedir. Bunun nedeni kafatasının
erişkinlikte ulaşacağı büyüklük ve şekle erken yaşlarda ulaşmasıdır.
Baş çevresi-boy endisi açısından cinsiyetler arasındaki ilişki incelendiğinde,
13 yaşına kadar erkeklerin kızlara göre yüksek değerlere sahip olduğu
gözlenmektedir. Fakat 13. yaştan sonra kızların endis değerlerinin erkeklerden daha
yüksek değerlere ulaştığı (erkeklerdeki boy artışının daha büyük olması nedeniyle)
görülmektedir (Grafik 27).
88
Baş Çevresi-Boy Endisi
31
32
33
34
35
36
37
38
10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
ErkekKız
Grafik 27: Bireylerin Yaş Gruplarına Göre Baş Çevresi-Boy Endisi Grafiği
89
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
IV. TARTIŞMA VE SONUÇ
4.1. Tartışma
İnsanın büyüme ve gelişme döneminin genetik ve çevresel faktörlerin
kontrolü altında olduğu bilinmektedir. Dünyanın farklı coğrafik bölgelerinde yapılan
araştırmalarda canlıların büyüme ve gelişme süreçlerinde genetik faktörlerin çevresel
etmenlerden daha baskın bir rol oynadığını kanıtlanmıştır. Fakat bu süreç içerisinde
çevresel etmenlerin rolü gözardı edilemez.
Büyüme ve gelişme konusu üzerine gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmalarda
boy, ağırlık gibi antropometrik değişkenlerin, gelişmekte olan ülkelerde yapılmış
olan araştırmalara göre daha yüksek değerlere ulaştığı gözlenmektedir. Çevresel
etmenlerin iyileşmesi ile antropometrik ölçülerde ortaya çıkan farklı sayısal değerler,
büyüme ve gelişme literatürüne seküler eğilim kavramını getirmiştir. Seküler eğilim
değişen çevre koşullarına karşı gösterilen biyolojik tepkidir. Yapılan çalışmalarda
seküler eğilimin ortaya çıkış nedeninin, iyi beslenme ve iyileşmiş çevre koşulları
olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle araştırmamızda, içerisinde bulunduğumuz yörede,
çevresel etmenlerden en az etkilendiğini düşündüğümüz, üst sosyoekonomik düzeyde
yer alan bireyler örneklem grubu olarak seçilmiştir (Neyzi ve ark,.1978).
Örneklem grubumuzda yer alan bireylerin sosyoekonomik düzeylerinin,
araştırmamız için gerekli olan örnekleme uygunluğu, anket formumuzda yer alan
sorular ile belirlenmiştir (Tablo 3,4,5). Elde ettiğimiz veriler doğrultusunda örneklem
grubumuzda yer alan bireylerin yaşam standartlarının, yaşadıkları ortam ve
90
ailelerinin kendilerine sunabildikleri olanaklar çerçevesinde üst sosyoekonomik bir
düzeyde olduklarını söyleyebiliriz.
Seçilen bireylerden toplam 17 antropometrik ölçü alınmış ve bu veriler
kullanılarak 6 endis hesaplanmıştır. Ülkemizde bu konuda yapılan çalışmaların
sayıca az olması ve yapılan çalışmalarda örneklem grubu olarak seçilen
populasyonun sosyoekonomik düzey farklılığı nedeniyle kullandığımız ölçülerin
tamamını karşılaştırabilme ve bu ölçülerdeki değişimleri inceleme olanağı
bulunamamıştır.
Üst sosyoekonomik düzeye mensup örneklem grubumuzun boy değerleri ile
ülkemizde ve farklı ülkelerde önceden yapılmış olan bazı araştırmalardaki
antropometrik veriler aşağıda verilmiştir (Tablo 30, 31).
91
Tablo 30 - Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma Sonuçlarına Göre Erkeklerin Boy Değerleri (cm)
Araştırmanın Yaş Yeri Yılı 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17
Ankara- ORTA* Bostancı-1950 - - 124.30 128.70 133.50 138.70 143.70 150.50 154.80 162.90 - Etimesgut-ORTA Nashed-1968 116.90 121.20 125.90 131.30 137.30 139.30 143.00 148.50 - - - Diyarbakır- ALT* Gülesen-1975 119.00 117.20 134.66 132.60 135.27 150.50 153.66 152.50 168.00 166.13 - Ankara - ORTA* Köksal-1977 119.60 125.00 129.00 135.00 138.80 145.60 152.70 159.10 164.00 166.60 165.30 İstanbul - ÜST* Neyzi-1978 124.00 129.50 135.00 140.60 146.50 153.00 159.00 165.00 170.50 173.50 173.50 Bursa - ORTA* Erem-1979 119.10 125.10 129.00 132.60 138.60 131.30 - - - - - Gemlik - ÜST* Aytekin-1983 119.60 123.90 130.10 134.80 139.50 143.20 - - - - - Ankara - ÜST * Demirağ-1984 127.10 132.80 137.90 142.30 146.90 152.30 158.90 165.30 169.70 172.70 174.10 Çukurova– ORTA Özer-1986 117.50 123.00 129.00 133.50 139.00 144.00 150.50 157.00 163.50 - - Trabzon - ÜST* Baki-1986 120.00 125.00 131.10 134.80 134.40 - - - - - - Türkiye- ÜST* Saatçioğlu-1988 123.04 128.55 132.91 137.58 141.19 - - - - - - Adana - ORTA* Dindar-1989 119.86 124.84 129.98 134.69 139.93 144.53 148.56 156.70 164.86 - - Diyarbakır- ALT* Hatipoğlu-1990 118.90 120.90 127.80 131.40 137.10 - - - - - - Türkiye-ORTA* Açkurt-1991 116.00 121.10 125.80 130.30 137.00 143.00 148.90 152.30 159.20 166.30 169.90 Gemlik – ÜST* İkiz-1991 118.50 124.70 130.20 134.70 139.00 142.20 - - - - - Türkiye-ÜST* Duyar-1992 - - - - - 147.88 156.22 162.62 169.75 172.65 174.58 Van – ALT* Akın-1995 - 116.50 123.09 127.87 131.67 138.74 - - - - - Ankara - ORTA* Baysal-1996 121.70 127.00 132.20 137.50 143.30 149.70 156.50 163.10 169.00 173.50 176.20 Sivas - ORTA * Mayda-1999 121.58 127.07 132.22 136.12 137.50 - - - - - - Denizli- ALT* Akın - 2001 114.80 119.30 125.90 128.80 134.70 138.60 142.80 152.00 159.60 163.60 164.60 Ankara- ÜST * Çalışmamız-2004 - - - 141.50 146.90 153.80 158.70 166.00 171.20 174.90 175.80 Cenova WHO -1983 124.30 129.35 134.60 140.12 146.13 152.77 159.57 165.91 171.22 174.95 176.62 Norveç Waaler -1983 124.30 130.00 135.40 139.70 145.40 150.40 156.40 163.80 169.90 174.90 176.60 Çin Zhang -1988 120.60 125.30 130.60 134.40 139.20 144.20 149.80 156.50 162.00 165.60 167.70 Malezya Clegg -1989 125.00 129.60 135.00 137.60 142.00 149.00 153.70 159.70 167.00 167.60 176.40
*Sosyoekonomik Düzey
92
Tablo 31- Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma Sonuçlarına Göre Kızların Boy Değerleri (cm)
Araştırmanın Yaş Yeri Yılı 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17
Ankara- ORTA* Bostancı-1950 - - 123.40 127.60 133.70 140.20 148.10 153.10 153.70 156.40 - Etimesgut-ORTA Nashed-1968 151.10 120.60 127.00 132.10 137.00 141.70 145.00 145.80 - - - Diyarbakır- ALT* Gülesen-1975 113.71 123.40 124.90 143.66 131.71 146.50 149.66 137.40 143.50 152.83 - Ankara - ORTA* Köksal-1977 117.30 124.60 129.00 134.50 138.90 146.50 150.60 153.80 155.40 155.60 153.10 İstanbul - ÜST* Neyzi-1978 122.50 128.00 133.50 141.00 149.00 154.50 157.00 159.00 159.60 160.00 160.00 Bursa - ORTA* Erem-1979 118.50 124.70 130.00 134.40 139.90 140.00 - - - - - Gemlik - ÜST* Aytekin-1983 118.30 123.40 129.20 134.30 139.40 144.70 - - - - - Ankara - ÜST * Demirağ-1984 125.20 130.50 135.80 141.70 148.10 154.30 158.40 160.40 161.70 162.40 162.50 Çukurova– ORTA Özer-1986 117.70 123.00 128.00 134.00 139.20 147.00 152.50 155.50 155.50 - - Trabzon - ÜST* Baki-1986 119.10 124.60 129.60 135.30 141.00 - - - - - - Türkiye- ÜST* Saatçioğlu-1988 121.93 126.20 132.06 137.60 141.80 - - - - - - Adana - ALT* Dindar-1989 119.46 124.10 129.35 133.84 139.59 144.87 151.19 157.55 163.91 - - Diyarbakır- ALT* Hatipoğlu-1990 116.50 120.50 127.80 132.50 137.40 - - - - - - Türkiye-ORTA* Açkurt-1991 114.30 120.80 125.30 131.20 136.80 144.10 150.10 155.00 155.00 156.60 157.20 Gemlik – ÜST* İkiz-1991 116.70 123.30 129.20 135.00 138.90 142.40 - - - - - Türkiye-ÜST* Duyar-1992 - - - - - 151.92 155.74 160.36 161.41 161.86 161.98 Van – ALT* Akın-1995 - 116.5 123.00 127.50 131.60 138.70 Ankara - ORTA* Baysal-1996 120.60 126.40 132.20 138.30 144.80 151.50 157.10 160.40 161.80 162.40 163.10 Sivas - ORTA * Mayda-1998 120.78 126.05 131 33 136.48 139.20 - - - - - - Ankara- ÜST * Çalışmamız-2004 - - - 141.70 149.70 155.90 158.80 161.30 163.50 163.60 163.60 Cenova WHO -1983 123.24 129.06 134.98 141.23 147.89 154.25 158.81 161.10 162.10 162.70 163.38 Norveç Waaler -1983 123.20 128.50 133.90 139.10 145.00 151.40 157.50 162.10 164.50 165.90 165.80 Çin Zhang -1988 119.30 124.60 129.50 134.80 140.60 146.60 150.70 153.70 155.50 156.80 157.40 Malezya Clegg -1989 124.70 128.20 133.10 142.50 146.40 150.50 159.20 162.20 165.20 163.20 161.40
*Sosyoekonomik Düzey
93
Ülkemizde ve farklı ülkelerde yapılan bazı antropometrik araştırma
sonuçlarına göre erkeklerin boy değerlerinin verildiği Tablo 30 incelendiğinde,
araştırmamıza benzer nitelikteki üst sosyoekonomik çalışmaların koyu rakamlarla
belirtildiği görülmektedir. Bu çalışmalar arasında araştırmamızın yaş gruplarına
uygun örnekleme sahip olan yalnızca 3 çalışma bulunmuştur. Bu çalışmalardan ilki
Neyzi’nin İstanbul’da yaşayan üst sosyoekonomik düzeye mensup çocuklar üzerinde
yaptığı araştırmadır. Neyzi’nin yapmış olduğu çalışmada 10-17 yaşları arasındaki
boy artışı toplam olarak 32.90 cm iken, Ankara’da gerçekleştirdiğimiz
çalışmamızdaki 10-17 yaşları arasındaki toplam boy artışı ise 34.30 cm’dir.
Araştırmamız sonucunda elde ettiğimiz değerler tüm yaş gruplarında Neyzi’nin
çalışmasındaki değerlerden daha yüksek bulunmuştur. Aradaki bu farkın nedeni
çevresel koşulların iyileşmesine bağlı olarak büyüme ve gelişmede gözlenen pozitif
yönlü değişim olduğu düşünülmektedir.
Araştırmamızdaki yaş grupları uyan ve üst sosyoekonomik düzeye mensup
bireylerin örneklem grubu olarak seçildiği ikinci çalışma Demirağ tarafından 1984
yılında Ankara’da yapılmış olan çalışmadır. Demirağ’ın çalışmasında 10-17 yaşları
arasındaki toplam boy artışı 31.80 cm’dir. Araştırmamız ile Demirağ’ın çalışması
karşılaştırıldığında 10 ve 13 yaş gruplarında Demirağ’ın çalışması, 12,14,15,16,17
yaş gruplarında ise araştırmamızda elde ettiğimiz sonuçlar daha yüksek değere
sahiptir. 11 yaş grubunda ise here iki çalışma sonucunda elde edilen değerler eşittir.
Demirağ’ın örneklem grubu ergenlik öncesinde daha büyük boy değerlerine
sahipken, araştırmamızda yer alan bireylerin ergenliğe giriş dönemi ile birlikte hızlı
94
bir büyüme temposu içerisine girerek daha büyük değerlere sahip olduğu
görülmektedir (Grafik 28).
Yaş grupları bakımından araştırmamız ile benzerlik gösteren ve üst
sosyoekonomik düzey örneklem grubu seçilerek yapılmış çalışmalar arasında
Duyar’ın 1992 yılında ülkemiz genelinde gerçekleştirmiş olduğu çalışma yer
almaktadır. Bu çalışmada 12-17 yaşları arasındaki toplam boy artışı 26.70 cm olarak
belirlenmiştir. Araştırmamızda 12-17 yaşları arasındaki toplam boy artışı ise 22.00
cm’dir. Araştırmamız sonucunda elde edilen değerler ile Duyar’ın değerleri
karşılaştırıldığında, araştırmamızın karşılaştırılabilen yaş gruplarındaki boy
değerlerinin daha yüksek olduğu görülmektedir. Duyar’ın örneklem grubunun 12-17
yaşları arasında örneklem grubumuzdan daha büyük bir artış göstermesine rağmen
araştırmamız değerleri daha yüksek bulunmuştur. Örneklem grubumuzdaki bireylerin
boy uzunluğu değerlerinin Duyar’ın değerlerinden daha yüksek olması, büyüme ve
gelişme sürecinde boydaki artış hızının farklılık gösterdiğine işaret etmektedir. Her
iki araştırmada da 12 yaş grubunda yer alan bireylerin boy uzunluğu değerleri
incelendiğinde araştırmamızın daha yüksek değere sahip olduğu görülmektedir. bu
da aradaki farkın daha erken yaşlarda ortaya çıktığını göstermektedir.
Araştırmamızda yer alan bireylerin ergenlik dönemi öncesinde, Duyar’ın
çalışmasında yer alan bireylerden daha hızlı bir büyüme ve gelişme temposu
izlemeleri, araştırmamız sonucunun daha yüksek çıkmasına olanak sağlamıştır. 17
yaş grubundaki boy farkının erken yaşlardaki farkın devamı olduğu açıkça
gözlenmektedir (Grafik 28).
95
120
130
140
150
160
170
180
7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17
Neyzi,1978Demirağ,1984Duyar,1992Çalışmamız,2004
Grafik 28: Ülkemizdeki Bazı Çalışmalarda Erkeklerde Boy Değerlerinin
Karşılaştırılması
Ülkemizde yapılan bazı antropometrik araştırmalarda elde edilen boy
değerlerini gösteren Grafik 28 incelendiğinde, Neyzi ve Demirağ’ın sonuçları
arasında 7-11 yaş grupları arasındaki farkın diğer yaş gruplarından daha büyük
olduğu görülmektedir. Grafik 28’de görüldüğü gibi en küçük boy değerine sahip olan
çalışma Duyar’ın çalışmasıdır. Diğer çalışmalar ile aradaki bu farkın Duyar’ın
çalışmasını ülke çapında gerçekleştirmiş olması ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Daha açıklayıcı bir şekilde ifade etmek gerekirse, ülkemizin farklı coğrafik
bölgelerinden örneklem grubu olarak seçilen bireylerin gen havuzu, diğer çalışmalara
göre daha geniş bir coğrafyayı temsil etmektedir. Bu bölgeler arasındaki gen havuzu
farklılığı boy uzunluğu değerini aşağı çekmiş olabilir. Araştırmamız ise
96
karşılaştırılan araştırmaların tamtamından daha yüksek değerlere sahiptir. Aradaki bu
fark, çalışmalar arasındaki süre zarfında çevresel koşulların iyileştiğini
göstermektedir. Buna bağlı olarak da yöremizde bulunan çocuklar bu olaydan pozitif
yönde etkilenmişlerdir (Grafik 28).
Ülkemizde ve farklı ülkelerde yapılan bazı antropometrik araştırma
sonuçlarına göre kızların boy değerlerinin verildiği Tablo 31 incelendiğinde,
araştırmamıza benzer nitelikteki üst sosyoekonomik çalışmaların koyu rakamlarla
belirtildiği görülmektedir. Erkeklerde olduğu gibi kızlarda da araştırmamız ile yaş
grupları örtüşen çalışmalar Neyzi, Demirağ ve Duyar’ın çalışmalarıdır. Neyzi’nin
çalışmasında 10-17 yaş grupları arasında kızlarda gözlenen toplam boy artışı 19.00
cm belirlenmiştir. Araştırmamızda ise bu değer 21.90 cm’dir. Örneklem grubumuzda
yer alan kızların boy değerleri Neyzi’nin sonuçları ile karşılaştırıldığında, 10 ve 11
yaş gruplarında değerlerin birbirine yakın olduğu, fakat yaş arttıkça aradaki farkın
araştırmamız lehine arttığı gözlenmektedir.
Demirağ’ın çalışmasında kızlarda 10-17 yaşları arasındaki toplam boy artışı
20.80 cm belirlenmiştir. Bu değer Neyzi’nin çalışmasına göre, araştırmamız
sonucuna daha yakındır. Bu üç çalışmayı karşılaştıracak olursak, ülkemizdeki
kızların boy uzunluğunda zamana bağlı olarak pozitif yönde bir artışın olduğu
görülmektedir (Grafik 29).
Duyar’ın ülkemiz genelinde gerçekleştirmiş olduğu çalışmada 12-17 yaşları
arasında kızlardaki toplam boy artışı 10.06 cm iken, araştırmamızda bu değer 7.70
97
cm olarak belirlenmiştir. Aradaki bu farka rağmen araştırmamız sonuçlarının daha
yüksek olması araştırmamızda yer alan bireylerin, ergenlik dönemi öncesinde,
Duyar’ın çalışmasında yer alan bireylerden daha hızlı bir büyüme ve gelişme
temposu izlediklerini göstermektedir (Grafik 29).
120
125
130
135
140
145
150
155
160
165
7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (cm
)
Neyzi,1978
Demirağ,1984
Duyar,1992
Çalışmamız,2004
Grafik 29: Ülkemizdeki Bazı Çalışmalarda Kızlarda Boy Değerlerinin
Karşılaştırılması
Bireylerin fiziksel özelliklerine yansıyan bu değişiklikler, çevre koşullarının
iyileşmesine bağlı olarak olumlu yönde etkilenmenin sonucu olarak yorumlanabilir.
İyileşen çevre koşulları ülkemizde yaşayan çocukların daha sağlıklı ve hızlı
gelişimine olanak sağlamaktadır. Grafik 28 ve 29’da görüldüğü üzere 1978 ve 2004
yılları arasında ülkemiz çocuklarında boy uzunluğunda önemli bir artış
gözlenmektedir.
98
Araştırmamız ile farklı ülkelerde yapılan çalışmalar karşılaştırıldığında ise
erkeklerin, WHO, Waaler ve Clegg’in sonuçlarından daha düşük, Zhang’ın
sonuçlarından ise daha büyük boy değerlerine sahip olduğu görülmektedir. Fakat
Ankara’da yaşayan çocukların boy değerleri WHO, Waaler ve Clegg’in sonuçlarına
daha yakın iken, Zhang’ın sonuçları ile arada büyük fark bulunmaktadır. Kızlarda ise
araştırmamız sonuçları WHO, Clegg ve Zhang’ın sonuçlarından daha yüksek, sadece
Waaler’in sonuçlarından daha düşüktür. Bu değerler karşılaştırılırken populasyonun
gen havuzu ve ülkelerin gelişmişlik düzeyi dikkate alınmalıdır. Aradaki zaman
farkına rağmen araştırmamız sonuçlarının bu çalışmalardan düşük olması
populasyonun gen havuzundan ve ülkemizin gelişmekte olan bir ülke olmasından
kaynaklanmaktadır.
Büyüme ve gelişme çalışmalarında sıkça kullanılan değişkenlerden biri de
ağırlıktır. Araştırmamızda elde edilen ağırlık değerleri ülkemizde ve farklı ülkelerde
daha önceden yapılan çalışmalar ile karşılaştırılmıştır (Tablo 32,33).
99
Tablo 32- Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma Sonuçlarına Göre Erkeklerin Ağırlık Değerleri (kg)
Araştırmanın Yaş Yeri Yılı 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17
Etimesgut-ORTA Nashed-1968 20.80 23.30 25.10 27.50 30.70 32.90 35.10 42.30 - - - Diyarbakır- ALT* Gülesen-1975 20.56 20.80 26.83 27.80 30.36 38.50 42.33 44.00 48.00 55.38 - Ankara - ORTA* Köksal-1977 23.03 25.64 28.09 30.81 33.92 38.50 44.42 49.71 55.94 57.69 57.88 İstanbul - ÜST* Neyzi-1978 24.70 27.80 31.60 36.10 40.80 45.60 50.40 55.60 60.90 65.00 66.20 Gemlik - ÜST* Aytekin-1983 22.70 24.80 28.10 30.50 34.10 35.50 - - - - - Ankara - ÜST * Demirağ-1984 25.90 28.62 31.30 33.93 36.74 40.23 45.50 51.66 56.65 60.33 62.41 Çukurova– ORTA Özer-1986 22.00 24.00 26.00 28.50 32.00 36.00 40.00 45.00 52.00 - - Trabzon - ÜST* Baki-1986 23.84 26.16 28.49 30.82 33.15 - - - - - - Türkiye- ÜST* Saatçioğlu-1988 23.81 25.64 28.96 31.66 33.33 - - - - - - Adana - ALT* Dindar-1989 22.61 25.31 27.29 30.21 33. II 35.51 38.20 44.39 50.71 - - Diyarbakır- ALT* Hatipoğlu-1990 21.09 22.79 25.24 26.58 29.77 - - - - - - Türkiye-ORTA* Açkurt-1991 21.10 23.20 25.40 27.60 31.50 35.60 40.90 46.50 49.60 56.30 61.80 Gemlik – ÜST* İkiz-1991 21.40 24.60 27.10 29.30 31.30 34.70 - - - - - Türkiye-ÜST* Duyar-1992 - - - - - 40.35 48.19 54.15 59.29 64.18 66.46 Van – ALT* Akın-1995 20.92 23.39 25.04 27.77 31.66 - - - - - - Ankara - ORTA* Baysal-1996 22.90 25.30 28.10 31.40 35.30 39.80 45.00 50.80 56.70 62.10 66.30 Sivas - * Mayda-1998 23.53 25.92 28.40 30.75 31.90 - - - - - - Ankara - ÜST* Gültekin-1997 - 23.60 27.61 29.43 32.413 34.94 - - - - - Denizli - ALT* Akın - 2001 18.60 21.40 23.80 25.40 29.30 31.30 33.80 42.80 46.60 54.60 56.10 Ankara- ÜST* Çalışmamız-2004 - - - 38.10 43.90 49.10 51.70 60.00 62.70 65.20 68.50 Cenova WHO -1983 23.93 26.56 29.61 33.16 37.30 42.08 47.59 53.53 59.26 64. 15 67.62 Norveç Waaler -1983 24.10 26.90 30.00 32.70 36.70 40.20 44.50 50.30 56.30 61.10 65.10 Çin Zhang -1988 21.01 23.08 25.33 27.15 30.13 33.05 36.90 42.03 46.91 50.90 53.17 Malezya Clegg -1989 26.15 28.46 30.22 32.86 35.54 38.76 43.92 48.06 56.59 57.82 67.15
*Sosyoekonomik Düzey
100
Tablo 33- Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma Sonuçlarına Göre Kızların Ağırlık Değerleri (kg)
Araştırmanın Yaş
Yeri Yılı 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 Etimesgut-ORTA Nashed-1968 20.30 22.50 25.60 28.10 30.90 33.40 37.50 41.20 - - - Diyarbakır- ALT* Gülesen-1975 19.00 24.70 23.60 33.33 26.86 41.50 40.00 34.60 43.50 47.00 - Ankara - ORTA* Köksal-1977 22.34 25.13 27.78 30.74 34.44 39.93 45.05 49.62 51.93 52.93 51.80 İstanbul - ÜST* Neyzi-1978 23.60 27.40 31.70 37.00 42.40 46.80 50.50 52.80 54.40 55.50 56.00 Gemlik - ÜST* Aytekin-1983 21.80 24.40 27.10 29.90 33.80 37.60 - - - - - Ankara - ÜST * Demirağ-1984 25.04 27.67 30.44 33.79 37.74 42.37 47.04 50.35 52.30 53.57 54.20 Çukurova– ORTA Özer-1986 21.00 23.50 26.00 20.50 33.00 38.00 43.00 46.00 49.30 - - Trabzon - ÜST* Baki-1986 22.86 25.21 27.85 31.02 35.00 - - - - - - Türkiye- ÜST* Saatçioğlu-1988 22.73 24.39 27.03 30.30 33.33 - - - - - - Adana - ALT* Dindar-1989 22.01 24.20 26.81 29.19 32.30 34.70 39.91 45.39 51.81 - - Diyarbakır- ALT* Hatipoğlu-1990 19.45 21.45 24.29 26. II 30.88 - - - - - - Türkiye-ORTA* Açkurt-1991 20.30 23.50 27.50 28.30 32.30 38.70 44.20 46.70 48.90 51.40 54.00 Gemlik – ÜST* İkiz-1991 21.10 24.00 26.40 28.90 31.60 31.10 - - - - - Türkiye-ÜST* Duyar-1992 - - - - - 43.77 47.05 52.06 53.20 54.61 54.67 Van – ALT* Akın-1995 20.73 23.02 24.74 26.95 30.28 - - - - - - Ankara - ORTA* Baysal-1996 28.10 24.80 28.50 32.50 37.00 41.50 46.10 50.30 53.70 55.90 56.70 Sivas - * Mayda-1998 22.79 25.18 27.86 30.74 32.30 - - - - - - Ankara - ÜST * Gültekin-1997 - 23.20 26.36 28.64 32.30 35.62 - - - - - Ankara- ÜST * Çalışmamız-2004 - - - 36.90 43.30 48.70 51.50 53.80 56.00 58.10 60.00 Cenova WHO -1983 23.17 26.45 30.30 34.55 39.04 43.64 48.08 51.92 54.82 56.36 56.69 Norveç Waaler -1983 23.30 25.90 28.70 32.30 35.80 40.50 45.80 50.10 53.50 55.80 56.60 Çin Zhang -1988 20.35 22.43 24.57 27.05 30.51 34.74 38.52 42.26 45.37 47.43 48.57 Malezya Clegg -1989 26.09 26.58 29.73 35.46 37.55 44.38 51.29 56.00 62.07 60.31 64.58
*Sosyoekonomik Düzey
101
Tablo 32 ve 33 incelendiğinde, araştırmamız ile benzer yaş gruplarına ve
sosyoekonomik düzeye sahip örneklem gruplarının yer aldığı çalışmaların koyu
rakamlarla belirtildiği görülmektedir. Boy uzunluğunda olduğu gibi ağırlık ölçüsünde
de yaş gruplarımıza uyan sadece 3 çalışma görülmektedir. Bunlardan ilki Neyzi’nin
1978 yılında İstanbul’da yaptığı çalışmadır. Bu çalışmaya göre erkeklerde 10-17
yaşları arasındaki toplam ağırlık artışı 30.10 kg olarak belirlenmiştir. Araştırmamız
sonuçlarına göre ise bu yaş grupları arasındaki artış 30.40 kg’dır. Bu iki değer
birbirine oldukça yakındır. 10-17 yaş grupları arasındaki artış miktarı her iki
çalışmada da yaklaşık olarak aynı miktarda olmasına rağmen, araştırmamız
sonucunun daha büyük değere sahip olması örneklem grubumuzda yer alan
çocukların ergenlik dönemi öncesinde Neyzi’nin örneklem grubuna göre daha hızlı
bir büyüme temposu içerisinde olduklarını göstermektedir (Grafik 30).
Demirağ’ın çalışmasında erkeklerde 10-17 yaşları arasındaki toplam ağırlık
artışı 28.48 kg olarak belirlenmiştir. Bu değer araştırma sonuçlarımıza göre düşüktür.
Aradaki farkın nedeni iyileşen çevresel koşullara bağlı olarak ağırlık artışındaki
yükselme olabilir (Grafik 30).
Duyar’ın çalışmasında ise erkeklerde 12-17 yaşları arasındaki toplam ağırlık
artışı 26.11 kg olarak belirlenmiştir. Araştırmamızda bu yaş grupları arasındaki
toplam ağırlık artışı 19.40 kg’dır. Duyar’ın örneklem grubunda yer alan bireyler 12-
17 yaş aralığında daha hızlı bir gelişim izlemelerine rağmen araştırmamız değerlerini
yakalayamamıştır. Bunun nedeni örneklem grubumuzda yer alan bireylerin ergenlik
102
dönemi öncesinde Duyar’ın örneklem grubuna göre daha hızlı bir büyüme temposu
izlemeleridir (Grafik 30).
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
Ort
. (kg
)
Neyzi,1978Demirağ,1984Duyar,1992Çalışmamız,2004
Grafik 30: Ülkemizdeki Bazı Çalışmalarda Erkeklerde Ağırlık Değerlerinin
Karşılaştırılması
Grafik 30 incelendiğinde Demirağ ve Neyzi’nin çalışmalarının 7-10 yaş
grubunda değerlerin birbirlerine daha yakın olduklarını, diğer yaş gruplarında ise
aradaki farkın açıldığını görmekteyiz. İki çalışma arasındaki bu fark, ergenliğe giriş
ve ergenlik dönemindeki çevresel etmenlerin büyüme ve gelişmeyi daha fazla
etkilediğini düşündürmektedir.
Ülkemizde ve farklı ülkelerde yapılan bazı antropometrik araştırma
sonuçlarına göre kızların ağırlık değerlerinin verildiği Tablo 33 incelendiğinde,
103
araştırmamıza benzer nitelikteki üst sosyoekonomik çalışmaların koyu rakamlarla
belirtildiği görülmektedir. Erkeklerde olduğu gibi kızlarda da araştırmamız ile yaş
grupları örtüşen çalışmalar Neyzi, Demirağ ve Duyar’ın çalışmalarıdır. Neyzi’nin
çalışmasında 10-17 yaşları arasındaki ağırlık artışı 19.00 kg olarak belirlenmiştir.
Araştırmamızda ise 10-17 yaş grupları arasındaki toplam ağırlık artışı 23.10 kg’dır.
Bu değer artışı iyileşen çevresel koşullara bağlı olarak ağırlık artışındaki yükselme
olabilir.
Demirağ’ın çalışmasında 10-17 yaşları arasındaki toplam ağırlık artışı 20.41
kg olarak belirlenmiştir. Bu değer diğer araştırma sonuçlarına göre araştırmamıza en
yakın değerdir (Grafik 31).
Duyar’ın çalışmasında ise 12-17 yaşları arasındaki toplam ağırlık artışı 10.90
kg olarak belirlenmiştir. Araştırmamızda bu değer 11.30 kg’dır. Duyar’ın örneklem
grubunda yer alan bireyler daha hızlı bir büyüme temposu izlemelerine rağmen,
örneklem grubumuzun değerlerini yakalayamamışlardır (Grafik 31).
104
20
25
30
35
40
45
50
55
60
7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
Ort
. (kg
)
Neyzi,1978Demirağ,1984Duyar,1992Çalışmamız,2004
Grafik 31: Ülkemizdeki Bazı Çalışmalarda Kızlarda Ağırlık Değerlerinin
Karşılaştırılması
Araştırmamızda diğer araştırmamalardan farklı olarak ağırlık ölçüsü her iki
cinsiyette de 15-17 yaş aralığında bir miktar artış göstermektedir. Bu ağırlık artışı,
sosyoekonomik durumun iyileşmesinden ve öğrencilerin bu dönemde üniversite
sınavına hazırlanmaları nedeniyle çok fazla hareket imkanı bulamamalarından
kaynaklanmış olabilir. Ayrıca zaman içerisinde sosyoekonomik durumun
iyileşmesine bağlı olarak ortaya çıkan seküler değişimi, boyda olduğu gibi ağırlık
ölçüsünde görebilmekteyiz.
105
Tablo 34- Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma Sonuçlarına Göre Erkeklerin Büst Yüksekliği Değerleri (cm)
Araştırmanın Yaş Yeri Yılı 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17
Ankara-ORTA* Bostancı-1955 - - 68.35 70.10 72.03 74.02 75.98 79.23 81.24 86.10 - İstanbul - ÜST* Neyzi-1978 67.60 69.60 72.20 74.10 76.10 78.70 82.30 86.20 88.70 91.10 91.60 Türkiye- ÜST* Saatçioğlu-1988 67.32 69.31 71.09 72.73 74.17 - - - - - - Gemlik – ÜST* İkiz-1991 64.40 67.20 69.00 71.30 72.90 75.40 - - - - - Türkiye- ÜST* Duyar-1992 - - - - - 77.79 82.25 84.79 88.63 90.77 92.04 Ankara- ÜST * Çalışmamız-2004 - - - 73.65 76.22 78.64 81.66 86.31 89.03 91.07 92.08 Delhi Krishan - - - - 72.40 76.43 77.49 79.63 82.33 84.63 - Norveç Waaler -1983 68.20 70.30 72.80 74.60 76.50 78.30 80.70 84.80 87.80 90.40 - Çin Zhang -1988 66.60 68.70 70.70 72.30 74.40 76.70 79.50 83.00 86.30 88.80 90.30 Varanasi Kumar-1988 64.34 67.22 69.20 70.46 - - - - - - -
*Sosyoekonomik Düzey
Tablo 35- Ülkemizde ve Farklı Ülkelerde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırma Sonuçlarına Göre Kızların Büst Yüksekliği Değerleri (cm)
Araştırmanın Yaş Yeri Yılı 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17
Ankara-ORTA* Bostancı-1955 - - 68.16 69.76 72.44 75.59 79.42 82.60 83.39 84.95 - İstanbul - ÜST* Neyzi-1978 66.80 69.30 71.60 73.80 77.20 80.80 83.00 84.90 86.10 86.00 86.70 Türkiye- ÜST* Saatçioğlu-1988 66.33 67.66 70.23 72.86 74.84 - - - - - - Gemlik – ÜST* İkiz-1991 61.90 64.60 67.40 69.60 72.30 72.70 - - - - - Türkiye- ÜST* Duyar-1992 - - - - - 80.08 82.69 84.80 86.14 86.72 86.80 Ankara- ÜST * Çalışmamız-2004 - - - 74.06 77.61 81.21 83.64 85.47 86.69 87.11 87.34 Norveç Waaler -1983 67.40 69.20 71.60 73.90 75.90 79.10 82.30 85.10 86.60 87.70 - Çin Zhang -1988 65.80 68.20 70.20 72.50 75.30 78.40 80.70 82.60 84.10 85.00 85.50 Varanasi Kumar-1988 61.92 65.72 69.73 70.45 - - - - - - -
*Sosyoekonomik Düzey
106
Tablo 34 ve 35 incelendiğinde, araştırmamız ile benzer nitelikteki
çalışmaların koyu rakamlarla belirtildiği görülmektedir. Bu çalışmalar arasında yaş
grupları açısından araştırmamız örneklemi ile örtüşen 2 çalışma görülmektedir.
Bunlar Neyzi’nin 1978 yılında İstanbul’da, Duyar’ın 1992 yılında ülkemiz genelinde
yaptığı çalışmalardır.
Neyzi’nin çalışması sonucu elde ettiği büst yüksekliği değerleri tüm yaş
gruplarında araştırmamızdan daha düşük değerlere sahiptir. 10-17 yaşları arasındaki
toplam büst yüksekliği artışı Neyzi’nin çalışmasında 17.50 cm iken, araştırmamızda
bu artış 19.43 cm’dir (Grafik 32-33).
Duyar’ın çalışmasında ise 12-17 yaşları arasındaki toplam büst yüksekliği
artışı 14.25 cm iken, araştırmamızda bu değer 13.44 cm olarak bulunmuştur. Bu
farkın nedeni boy ve ağırlıkta olduğu gibi örneklem grubumuzda yer alan
öğrencilerin ergenlik öncesi dönemde Duyar’ın örneklem grubunda yer alan bireylere
göre daha hızlı bir büyüme temposu izlemeleridir (Grafik 32-33).
Farklı ülkelerde yapılan çalışmalar ile araştırmamız değerleri
karşılaştırılıdğında ise Norveç’te yapılan çalışmanın araştırmamız sonuçlarına diğer
açlışmalardan daha fazla yakınlık gösterdiği görülmektedir.
107
675
700
725
750
775
800
825
850
875
900
925
7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
Neyzi,1978
Duyar,1992
Çalışmamız,2004
Grafik 32: Ülkemizde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırmalardaki
Erkeklerde Büst Yüksekliği Değerlerinin Karşılaştırılması
650
700
750
800
850
900
7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17
Yaş (yıl)
Ort
. (m
m)
Neyzi,1978Duyar,1992Çalışmamız,2004
Grafik 33: Ülkemizde Yapılan Bazı Antropometrik Araştırmalardaki
Kızlarda Büst Yüksekliği Değerlerinin Karşılaştırılması
108
Grafik 32 ve 33 incelendiğinde, Neyzi ve araştırmamız sonuçları birbirine
oldukça benzer yapıdadır. Erkeklerde ise Duyar’ın çalışması 13-15 yaş aralığında
bu iki çalışmadan farklı bir görünüm sergilemektedir. Neyzi’nin çalışması ve
araştırmamız 13-14 yaş aralığında hızlanırken, Duyar’ın çalışması bu yaş
aralığında hız kaybedip, 14-15 yaş aralığında hızlanma eğilimi göstermektedir.
Bu nedenle Duyar’ın sonuçları 14 yaş grubunda bu iki çalışmadan daha düşük
çıkmıştır. Bu farkın ortaya çıkış nedeni bireylerin ergenlik dönemi esnasında
gösterdiği büyüme temposu farklılığı olabilir. Büst yüksekliği açısından yapılan
çalışmalara genel olarak bakıldığında, zamana bağlı olarak ortaya çıkan seküler
değişimin boyda olduğu kadar belirgin olmadığı görülmektedir.
Araştırmamız kapsamında alınan tüm ölçüleri ayrı ayrı değerlendirmek ve
diğer çalışmalar ile karşılaştırmak mümkündür. Fakat tartışma bölümünün daha
fazla uzamamsı amacıyla ölçüler bu noktadan sonra gruplandırılarak daha kısa
bir şekilde incelenmiştir.
Alınan çevre ölçülerinde cinsiyetler arasında genelde erkeklerin daha
büyük değerlere sahip olduğu saptanmıştır. Duyar’ın 10 yaş grubu üzerindeki
çalışmasında baş çevresi (Erk.-53.9 cm, Kız-52.6 cm), erkeklerde Saatçioğlu
(Erk.-53.1 cm-Kız-52.4 cm) ve araştırmamızdan (Erk.-53.1 cm, Kız-52.7 cm)
daha yüksek, kızlarda Saatçioğlu’nun araştırmasından yüksek, araştırmamızdan
ise daha düşük bir değer olarak kaydedilmiştir. Yine aynı araştırmalar üstkol
çevresi açısından incelendiğinde Duyar’ın çalışma sonuçları (Erk.-20.6 cm, Kız-
19.7 cm) erkeklerde, Saatçioğlu (Erk.-20.0 cm, Kız-20.0 cm) ve araştırmamızdan
109
(Erk.-20.0 cm, Kız-20.1 cm) daha yüksek, kızlarda ise daha düşük değerlere
sahiptir. Araştırmamızdaki 10 yaş grubundaki karın (Erk.-63.6 cm, Kız-61.8 cm)
ve göğüs çevresi ölçüleri (Erk.-66.0 cm, Kız-68.1 cm), Duyar’ın çalışmasındaki
karın (Erk.-64.0 cm, Kız-60.9 cm) ve göğüs çevresi (Erk.-69.3 cm, Kız-66.8 cm)
ile karşılaştırıldığında, araştırmamızın kızlarda daha yüksek, erkeklerde ise daha
düşük değerlere sahip oldukları görülmektedir (Duyar, 1990; Saatçioğlu, 1988).
Genişlik ölçülerinde ise durum çevre ölçülerinden biraz farklıdır.
Saatçioğlu, Duyar ve araştırmamızdaki 10 yaş grubundaki kalça genişliği
değerleri karşılaştırıldığında, yine Duyar’ın çalışmasının (Erk.-21.1 cm, Kız-20.5
cm) Saatçioğlu’nun çalışmasından (Erk.-19.1 cm, 18.9 cm) yüksek,
araştırmamızdan ise daha (Erk.22.8 cm, Kız-22.9 cm) düşük değerlere sahip
olduğu görülmektedir (Duyar, 1990; Saatçioğlu, 1988). Almanya’nın Jena
kentinde 1995 yılında yapılan bir araştırmada 10 yaş grubundaki kalça genişliği
değerleri erkeklerde 22.3, kızlarda 22.2 cm olarak bulunmuştur. Ayrıca bu
araştırmada zamana bağlı olarak kalça genişliğinde pozitif yönlü bir seküler
değişim olduğu belirtilmektedir (Kromeyer-Hauschild ve Jaeger, 2000). Bu
değerler araştırmamız sonuçlarına oldukça yakındır. Ülkemizde yapılan
çalışmalardaki kalça genişliği değerinin zamana bağlı olarak artış göstermesi
pozitif yönlü seküler değişimin ülkemizde de varolduğunu göstermektedir.
Araştırmamız kapsamında alınan deri kıvrımı kalınlıkarının gelişmi
cinsiyete ve yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde, kızlarda erkeklere göre
daha fazla yağ birikimi olduğu, bunun ergenlik sonrası dönemde daha belirgin
110
olarak görüldüğü saptanmıştır. Erkeklerde ise yağ kazanımı ergenlik dönemi ile
birlikte düşüş göstermektedir.
Araştırmamız kapsamında alınan ölçülere uygulanan istatistiksel
analizlerden t testinin sonuçlarına göre anlamlılık, birçok ölçüde 14 yaşında
başlamakta ve 17 yaşına kadar devam etmektedir. Örneğin Tablo 7 ve 8’e
bakıldığında, boy ve ağırlık açısından kızlar ve erkeklerin aynı yapıda olduğu
görülmektedir. Bu sonuç, ergenlik döneminde görülen hızlı büyüme atılımının
yavaşlamasına paralellik göstermektedir.
Araştırmamızda alınan ölçüler arasındaki korelasyon ilişkisi incelenmiş
ve sonuçlar Tablo 36 ve 37’de sunulmuştur. Tablo 36 ve 37 incelendiğinde,
ağırlık ile tüm ölçüler arasında yüksek bir ilişki gözlenmiştir (r >0.7). Erkeklerde
boy ile triceps ve supscapular DKK ölçüleri arasında ters yönlü bir ilişki
görülmekteyken (r < 0), diğer ölçülerle arasında pozitif yönlü yüksek bir ilişkiye
rastlanmıştır (r > 0.8). kızlarda ise boy ile DKK ölçüleri arasında pozitif yönlü
yüksek bir ilişkiye rastlanmıştır (r >0.6). Genişlik ölçüleri ile diğer ölçüler
arasında pozitif yönlü yüksek bir ilişki tespit edilmiştir (r > 0.8). Çevre ölçüleri
ise uzunluk ölçüleri dışındaki diğer ölçüler arasında yüksek bir ilişkiye
rastlanmıştır (r > 0.7). DKK ölçüleri ise ağırlık dışındaki ölçüler ile yüksek bir
ilişki göstermemektedir.
111
Tablo 36- Erkek Öğrencilerin Antropometrik Ölçülerinin Korelasyon İlişkisi (r)
** p < 0.01 * p < 0.05
ERKEK Ağırlık Boy Alttaraf Uz.
Tümkol Uz.
Üstkol Uz.
Önkol Uz.
Büst Yük.
Üstbacak Uz.
Altbacak Uz.
Omuz Gen.
Kalça Gen.
Baş Çev.
Kol Çev
Göğüs Çev.
Karın Çev.
Triceps Dkk.
Subscapular Dkk.
Ağırlık 1.00
Boy 0.81** 1.00
Alttaraf Uz. 0.73** 0.95** 1.00
Tümkol Uz. 0.77** 0.95** 0.93** 1.00
Üstkol Uz. 0.69** 0.89** 0.88** 0.93** 1.00
Önkol Uz. 0.78** 0.93** 0.90** 0.94** 0.86** 1.00
Büst Yük. 0.80** 0.95** 0.87** 0.88** 0.82** 0.86** 1.00
Üstbacak Uz. 0.76** 0.92** 0.88** 0.88** 0.83** 0.86** 0.85** 1.00
Altbacak Uz. 0.73** 0.90** 0.83** 0.85** 0.78** 0.84** 0.87** 0.88** 1.00
Omuz Gen. 0.85** 0.90** 0.81** 0.86** 0.82** 0.85** 0.89** 0.84** 0.82** 1.00
Kalça Gen. 0.91** 0.83** 0.77** 0.80** 0.74** 0.81** 0.81** 0.78** 0.76** 0.84** 1.00
Baş Çev. 0.65** 0.62** 0.55** 0.58** 0.54** 0.60** 0.63** 0.55** 0.54** 0.63** 0.61** 1.00
Kol Çev 0.83** 0.52** 0.46** 0.50** 0.44** 0.53** 0.55** 0.50** 0.50** 0.62** 0.74** 0.53** 1.00
Göğüs Çev. 0.94** 0.78** 0.69** 0.75** 0.67** 0.75** 0.78** 0.74** 0.72** 0.83** 0.87** 0.64** 0.81** 1.00
Karın Çev. 0.85** 0.50** 0.44** 0.50** 0.41** 0.52** 0.49** 0.50** 0.46** 0.60** 0.75** 0.51** 0.85** 0.82** 1.00
Triceps Dkk. 0.67** -0.19 -0.19 -0.15 -0.21 -0.13 -0.17 -0.15 - 0.16 -0.07 0.16 0.05 0.48** 0.22 0.54** 1.00
Subscapular Dkk. 0.74** -0.00 -0.03 0.03 -0.03 0.05 -0.01 0.02 0.00 0.12* 0.32** 0.17** 0.60** 0.43** 0.70** 0.80** 1.00
112
Tablo 37- Kız Öğrencilerin Antropometrik Ölçülerinin Korelasyon İlişkisi (r)
** p < 0.01 * p < 0.05
KIZ Ağırlık Boy Alttaraf Uz.
Tümkol Uz.
Üstkol Uz.
Önkol Uz.
Büst Yük.
Üstbacak Uz.
Altbacak Uz.
Omuz Gen.
Kalça Gen.
Baş Çev.
Kol Çev
Göğüs Çev.
Karın Çev.
Triceps Dkk.
Subscapular Dkk.
Ağırlık 1.00
Boy 0.73** 1.00
Alttaraf Uz. 0.65** 0.91** 1.00
Tümkol Uz. 0.66** 0.90** 0.89** 1.00
Üstkol Uz. 0.59** 0.81** 0.81** 0.91** 1.00
Önkol Uz. 0.69** 0.84** 0.83** 0.88** 0.78** 1.00
Büst Yük. 0.75** 0.91** 0.75** 0.75** 0.71** 0.72** 1.00
Üstbacak Uz. 0.69** 0.84** 0.77** 0.77** 0.73** 0.74** 0.79** 1.00
Altbacak Uz. 0.67** 0.83** 0.75** 0.74** 0.71** 0.72** 0.83** 0.85** 1.00
Omuz Gen. 0.77** 0.77** 0.69** 0.72** 0.68** 0.72** 0.79** 0.72** 0.73** 1.00
Kalça Gen. 0.87** 0.77** 0.67** 0.68** 0.62** 0.68** 0.79** 0.73** 0.73** 0.80** 1.00
Baş Çev. 0.59** 0.45** 0.39** 0.39** 0.34** 0.39** 0.46** 0.41** 0.40** 0.46** 0.53** 1.00
Kol Çev 0.85** 0.44** 0.41** 0.40** 0.37** 0.45** 0.48** 0.46** 0.40** 0.57** 0.70** 0.51** 1.00
Göğüs Çev. 0.90** 0.71** 0.62** 0.62** 0.58** 0.64** 0.75** 0.69** 0.73** 0.76** 0.84** 0.52** 0.74** 1.00
Karın Çev. 0.82** 0.50** 0.45** 0.45** 0.41** 0.48** 0.52** 0.53** 0.49** 0.61** 0.73** 0.46** 0.79** 0.73** 1.00
Triceps Dkk. 0.63** 0.23** 0.22** 0.18** 0.14** 0.24** 0.28** 0.29** 0.29** 0.37** 0.52** 0.35** 0.77** 0.56** 0.63** 1.00
Subscapular Dkk. 0.61** 0.21** 0.18** 0.18** 0.18** 0.24** 0.26** 0.25** 0.25** 0.33** 0.49** 0.29** 0.73** 0.55** 0.67** 0.72** 1.00
113
4.2. Sonuç
İnsanın büyüme ve gelişme süreci genetik ve çevresel etmenlerin kontrolünde
seyretmektedir. Doğal olarak bu süreçte kazanılan özellikler de bu iki etmenin karşılıklı
etkileşiminin sonucunda ortaya çıkmaktadır. Araştırmamızda denek olarak seçtiğimiz
üst sosyoekonomik örneklem grubunun, yöremizdeki olumsuz çevre şartlarından en az
etkilendiği düşünülürse, elde ettiğimiz sonuçların daha çok populasyonun genetik
özelliklerini yansıttığını söyleyebiliriz.
Antropometrik değişkenlerin zaman içerisindeki gelişimi incelendiğinde,
allometrik büyümeye bağlı olarak, vücudun bazı bölümlerinin daha erken, bazı
bölümlerinin ise daha geç yaşlarda erişkinlikteki halini aldığı görülmektedir. Erkek
öğrencilerin ergenlik dönemine kızlardan daha geç girdiği, antropometrik ölçülerin
çoğunda da bu zaman farkının açıkça seçildiği gözlenmektedir. Ayrıca olumsuz çevresel
etmenlerin vücudun alt kısımlarında baskın olduğu hipotezi göz önünde
bulundurulduğunda, örneklem grubumuzun vücut oranlarının bu durumdan olumlu
yönde etkilendiğini göstermektedir.
Ülkemizde yapılan büyüme çalışmalarında bireylerin antropometrik ölçülerinin
çevresel koşulların iyileşmesine bağlı olarak pozitif yönde etkilendiği gözlenmiştir. Bu
durum gelişmekte olan ülkelerde gözlenen normal bir olaydır. Araştırmamız sonuçları
da pozitif yönlü seküler değişimin hala devam ettiğini göstermektedir.
KAYNAKÇA
114
1. Açkurt, F., Wetherilt, H., 1991, Türk okul çağı çocuklarının büyüme, gelişme
durumlarının Amerikan normlarına göre değerlendirilmesi, Beslenme ve Diyet
Dergisi 20: 21-33
2. Akın, G., 1995, Van il merkezinde 8-12 yaş grubu ilkokul çocuklarında fiziksel
büyüme ve gelişmenin antropometrik yöntem ile incelenmesi, Romatoloji ve
Tıbbi Rehabilitasyon Dergisi 6: 104-110
3. Akın, G., 2001, Antropometri ve Ergonomi, İnkansa Ofset Matbaacılık,
Ankara
4. Akın, G., 2001, Kırsal kesimde yaşayan 4-20 yaş grubu erkeklerin
antropometrik ölçülerinin tespiti ve değerlendirilmesi, Ankara Üniversitesi Dil
ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 41-1: 187-208
5. Aytekin, A.H.; Dirican, M.R.; Gemlik bölgesinde 6-12 yaş çocuklarda fiziksel
büyüme ve gelişme, I-Ağırlık , Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi,
3(10): 269-276, 1983
6. Aytekin, A.H.; Dirican, M.R.; Gemlik bölgesinde 6-12 yaş çocuklarda fiziksel
büyüme ve gelişme, II- Boy, ağırlığa göre boy, Uludağ Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dergisi 3(10): 277-284, 1983
7. Baki, A.; Teziç, T., 1986, Physical growth measurement of primary school
children living in Trabzon, The Turkish Journal of Pediatrics 28: 31-45
8. Baughan, B.; Demirjian, A.; Levesque, G.Y.; Lapalmechaput, L., 1979, The
pattern of facial growyh before and during puberty, as shown by French-
Canadian girls, Annals of Human Biology 6: 59-76.
9. Baysal, A., 1996, Beslenme, 6. Baskı, Hatipoğlu Yayınevi, Ankara
115
10. Bogin, B., 1991, Patterns of Human Growth, Cambridge University Press,
Newyork
11. Bostancı, E.Y., 1954, Ankara’da Türk okul çocuklarında boy büyümesi üzerine
bir araştırma, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi,
12(1-2): 41-75, Ankara
12. Bostancı, E.Y., 1955, Ankara’da Türk okul çocuklarında büst ve alttaraf
kısımlarının büyümesi üzerinde bir araştırma, Ankara Üniversitesi Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 13(1-2): 41-75, Ankara
13. Bostancı, E.Y., 1956, Türk erkek ve kız çocuklarında kol, üstkol, önkol ve el
büyümesi ile birlikte ile bedenin diğer kısımları arasındaki korelasyonlar
üzerinde bir araştırma, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Dergisi, 14(1-2): 103-149, Ankara
14. Bouchard, T.J. ve McGue, M., 2003, Genetic and environmental influences on
human psychological differences, Wiley Periodicals, Inc. J. Neurobiol. 54: 4-45
15. Baughan, B., , Demirjian, A., Levesque G.Y., Lapalmechaput, 1979, The
Patteren of facial growth before and during puberty, as shown by Fench-
Canadian girls, Annals of Human Biology 6: 59-76
16. Clegg, E.J., 1989, The growth of Malesian and Indian children in Fiji, Annals of
Human Biology 16(6): 507-528
17. Comas, J., 1960, Manual of Physical Anthropology, Charles C. Thomas,
Springfield, Illinois, U.S.A.
18. Demirağ, B., 1984, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Cilt 1, Türkiye Klinikleri
Yayınevi, 1-31, Ankara
116
19. Dindar, H., ve ark, 1989, Physical growth measurement of 18.719 primary
school children living in Adana, Turkey, Turkish Journal of Pediatrics 31: 45-
56
20. Duyar, İ., 1992, 12-17 Yaşlarındaki Türk Çocuklarının Büyüme
Standartları, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış
Doktora Tezi, Ankara
21. Duyar, İ., 1996, İnsanda fiziksel büyüme ve gelişme ders notları, Ankara
22. Duyar, İ.,1997, Okul çağı çocuklarında bedenin üst ve alt kısımlarının büyümesi,
Beslenme ve Diyet Dergisi 26 (1): 5-10, Ankara
23. Duyar, İ., 1990, 10 yaş grubu çocukların antropometrik ölçülerinde eşeysel ve
sosyoekonomik konuma göre görülen farklılıklar, Ankara Üniversitesi Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 34(1-2): 70-79
24. Erem, T.; Gülesen, Ö.; Çimen, A.; Mağden, A, 1979, Bursa il merkezinde
ilkokul çocuklarında boy ile baş gelişmesi arasındaki ilişkilerin antropometrik
ölçüler yöntemiyle incelenmesi, Bursa Tıp Fakültesi Dergisi 6: 17-25
25. Garder, J.M.; Gardiner, H.W, 1998, Çocuk ve Ergen Gelişimi (Ed. Prof. Dr. B,
Onur), İmge Kitabevi, 3. Baskı, Ankara
26. Gülesen, Ö.; Kurtpınar, H.; Çobanoğlu, N. Ve ark, Diyarbakır bölgesi sağlık
araştırma projesi, Diyarbakır Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 4(2,3): 209-
216, 1975
27. Gültekin, T., 1999, Ankara’da Yaşayan Düşük Sosyoekonomik Düzeydeki 7-
17 Yaş Grubu Okul Çocuklarında Deri Kıvrımı Kalınlığı Değerleri, Ankara
117
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Ankara.
28. Hatipoğlu, E.S.; Kavak, V., 1990, Diyarbakır merkez ve kırsal alan ilkokul
çocukların fiziksel gelişmelerinin cinsiyetlere göre karşılaştırılması, Dicle
Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 17(1-2): 81-87
29. İkiz, İ., ve ark, 1990, Gemlik ilçesi ilkokul çocuklarında antropometrik
ölçümlerle büyüme ve gelişmenin değerlendirilmesi, I-Boy ve ağırlık ilişkisi,
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 3(17): 393-403
30. İkiz, İ., ve ark, 1991, Gemlik ilçesi ilkokul çocuklarında antropometrik
ölçümlerle büyüme ve gelişmenin değerlendirilmesi, II-Boy ve oturma
yüksekliği ilişkisi, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 1(18): 37-43
31. Karaduman, A.; Hasanoğlu, A.; Kurtoğlu, S., Triceps deri kıvrımı kalınlığı
ölçülerek beslenme durumunun değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dergisi 5(3): 515-526, 1989
32. Köksal, O., 1977, Türkiye’de Beslenme, Türkiye 1974 Beslenme Sağlık ve
Gıda Tüketimi Araştırması, Aydın Matbaası, 347-350, Ankara
33. Kromeyer-Hauschild, K. ve Jaeger, J., 2000, Growth Studies in Jena, Germany:
Changes in Sitting Height, Biacromial and Bicristal Breadth in the Past
Decenniums, Am. J. Hum. Biol. 12: 646-654
34. Kumar, A.; Jain, A.k., 1988, The growth pattern of sitting height, skull and chest
circumference in varanasi school children of upper socio-economic group,
Indian J Pediatr. 55: 591-598
35. Kurtoğlu, S., 1992, Büyüme ve büyüme bozuklukları, Erciyes Tıp Dergisi Ek 1:
73-92
118
36. Lohman, T.G.; Roche, A.F.; Martorel, R., 1988, Anthropometric
Standardization Reference Manual, Human Kinetics Books Champaign,
Illinois.
37. Mayda, A.S:, Koçoğlu, G., 1999, Sivas il merkezindeki ilkokul çocukları için
referans antropometrik değerler, Cumhuriyet Üniversitesi Yayın. No: 79, 1-46
38. Nashed, S.; Bertan, M, 1968, Growth and physical development of primary
school children in Etimesgut, Turkey, The Turkish Journal of Pediatrics, 10:
101-115, Ankara
39. Neyzi, O.; Saka, N., 1983, Büyüme ve gelişmenin değerlendirilmesi, Katkı 4:
1199-1219
40. Neyzi, O.; Binyıldız, P.; Alp, H., 1978, Türk çocuklarında büyüme ve gelişme
normları, I. Tartı ve Boy Değerleri, İstanbul Tıp Fakültesi Mecmuası 41
(Supplement 74): 1-22.
41. Onat, T., 1975, İstanbul kızlarında ergenlik çağında büyüme, seksüel gelişme,
kemik olgunlaşması ve bunların birbirleriyle ilişkileri, İstanbul Üniversitesi
Tıp Fakültesi Yayın No: 2094/33, 141-160, İstanbul
42. Özer, G.; Burgut, H.R.; Altınbaşak, Ş.; ve ark, 1986, Çukurova’da 7-15 yaş
grybyndaki çocuklarda büyüme ve gelişme normları, Çukurova Üniversitesi
Tıp Fakültesi Dergisi 1: 19-29
43. Padez, C., 2003, Social background and age at menarche in Portuguese
university students: A Note on the Secular Changes in Portugal, Am. J. Hum.
Bio., 15:415-427
119
44. Rode, A.; Shephard R.J., 1984, Growth, Development and Acculturation a Ten
Year Comparison of Canadian Inuit Children, Human Biology 56 (2) : 217-230
45. Saatçioğlu, A., 1988, Growth Standarts for 7 to 11-Year-Old Turkish
Children, Kuopio: Publication of the University of Kuopio 1-81
46. Saka, N., 1989, Somatik gelişme, Gelişim Nörolojisi (Ed. Selçuk Apak),
İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü, İstanbul, 3-27, 1989
47. Tanner, J.M., 1962, Growth at Adolescence, Blackwell Scientific Publ.
48. Tanner, M.; Hiernaux, J.; Jarman, S., 1978, Büyüme ve beden yapısı üzerindeki
antropometrik incelemeler, (Çev: Armağan Saatçioğlu), Antropoloji 8: 92-111,
Ankara
49. Tanner, J.M., 1966, The secular trend towards earlier physical maturation,
Trans. Soc. Geneesk. 44:524-538
50. Tanner, J.M., 1973, Trend towards earlier menarche in London, Oslo,
Copenhagen, The Nederlands and Hungary, Nature 243: 95-6
51. Türkiye İstatistik Yıllığı 1998, 1999 T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik
Enstitüsü, 88-89, Ankara
52. Yurdakök, K., 1995, Büyümenin izlenmesi, Sürekli Tıp Dergisi 4(3): 101-106
53. Waaler, P.E., 1983, Anthropometric studies in Norwegian children, Acta
Pediatr Scand (Supp) 308: 1-41
54. World Health Organization, 1983, Measuring Ghange in Nutritional Status,
Guidelines for Assessing the Nutritional Impact of Supplementary Feeding
Programmes for Vulnerable Groups, Geneva
120
55. Zhang, X., Huang, Z.,1988, The second National Growth and development
Survey of children in China, Annals of Human Biology 15(4): 289-305
121
v
ÖNSÖZ Ülkemizde sayısı her geçen gün artan bilimsel araştırmalar, toplumumuza daha
iyi bir geleceğin kapılarını aralamaktadır. Bu nedenle bilimsel yöntemlerle yapılan en
küçük araştırmanın dahi büyük önem taşıdığının ve her anlamda desteklenmesi
gerektiğinin herkes tarafından kabullenilmesi ve özümsenmesi gerekmektedir.
Bu anlamda bana bugüne kadar her açıdan destek olan ve zor zamanlarımda
daima kucaklarını açan aileme, bu araştırmanın tasarımlanması ve yürütülmesi sırasında
yaptığı eleştiri, öneri ve desteklerinden dolayı Prof. Dr. Galip Akın’a, araştırma
süresince yardımlarını esirgemeyen Araş. Gör. Timur Gültekin’e, alan araştırması
sırasında karşılaşılan tüm zorluklara rağmen beni yalnız bırakmayan ekip arkadaşlarıma
teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
122
Bektaş, Yener, Ankara’da Yaşayan, Üst Sosyoekonomik Düzeye Mensup 10-17 Yaş
Grubu Çocuk ve Gençlerin Antropometrik Açıdan Değerlendirilmesi, Yüksek Lisans
Tezi, Danışman: Prof. Dr. Galip Akın, 121 s.
ÖZET
Canlının erişkin halde sahip olacağı özellikler, genetik ve çevresel etmenlerin
karşılıklı etkileşimi ile belirlenir. Bu nedenle farklı coğrafik bölgelerdeki insan
topluluklarının fiziksel özellikleri aynı değildir. Bu noktadan yola çıkarak
gerçekleştirdiğimiz çalışmamızda, yaşadığımız bölgedeki 10-17 yaş grubu çocuk ve
gençlerin antropometrik değerlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç
doğrultusunda Ankara ili Çankaya ilçesinde, üst sosyoekonomik düzeye mensup 2
ilköğretim okulu ve 2 liseden, 393’ü kız, 393’ü erkek olmak üzere toplam 786 birey
rastgele örneklem metodu ile seçilmiştir. Örneklem grubunda yer alan her bireyden
International Biological Programme (IBP) ve Anthropometric Standardization
Reference Manual’ın (ASRM) öngördüğü teknikler doğrultusunda, ağırlık, boy, büst
yüksekliği, alttaraf, tümkol, üstkol, önkol, üstbacak, altbacak uzunluğu, omuz ve
kalça genişliği, baş, kol, göğüs, karın çevresi, triceps ve subscapular deri kıvrımı
kalınlığı olmak üzere toplam 17 antropometrik ölçü alınmıştır ve standardizasyon
sağlanmıştır. Toplanan verilerden bilgisayar ortamında, SPSS 11.0 programı
kullanılarak, her yaş ve cinsiyet için ortalama, standart sapma, korelasyon analizi ve t
testi değerleri saptanmıştır. Araştırmamızda kız ve erkek öğrencilerin antropometrik
ölçülerinin incelediğimiz yaş grubunda nasıl bir değişim gösterdiği ve cinsiyetler
arasında ergenlik dönemindeki farklılıkları incelenmiştir. Elde edilen veriler daha
önce yapılan araştırmalar ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak vücudun alt ve üst
bölümlerinin farklı büyüme temposu izlemesi, allometrik büyümenin vücut
oranlarının oluşmasında etkin olduğunu göstermektedir. Ayrıca boy, ağırlık, üst ve
alt ekstremite değerlerinin daha önce yapılan araştırmalara göre yüksek değerlere
sahip olması ülkemizde pozitif yönlü seküler değişimin varlığını ortaya oymaktadır.
123
Bektaş, Yener, Anthropometric Evaluation of 10-17 Years Old Upper Socioeconomic
Group Children and Young Adult Living in Ankara, Master’s Thesis, Advisor: Prof. Dr.
Galip Akın, 121 p.
SUMMARY
Background: The physical characteristics of the mature organism determined
by the affection of genetic and environmental factors. For this reason, physical
characteristics of different human communities are not the same. Aim: The aim of
this study was determined the 10-17 ages of upper socioeconomic children’s
anthropometric measurements. It is also aimed at the growth of students by age and
sex. Subject and methods: For this purpose 393 girls and 393 boys from two primary
scholls and two high schools were chosen by random. The weight, stature, sitting
height, iliospinale height, upper limb length, forearm length, thigh length, leg length,
biacromial breadth, bicristal breadth, head circumference, arm circumference,
abdominal circumference and chest circumference, triceps, and subscapular skinfold
were measured with the help of IBP and ASRM techniques. Statical analyses were
performed using a SPSS 11.0 programme. Result: The result showed that concerning
anthropometric measurements, there are no differences between male and female
children in the 10-12 age groups. In the male adolescent point age starting about 13
years old and after this age male growth getting more fast. Because of this, adolescent
growth spurt male have higher anthropometric values than female. Generally, some
anthropometric measurements growth depend on sexes as female bicristal breadth is
higher than male in the 10-15 ages groups. This study also showed that under and
over part of the body follow different growth velocity and showed it showed that the
124
allometric growth is active in formation of the body rates. Conclusion: In this study,
our data have bigger value than the other studie’s values. It means that secular trend
still continues.