ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I...

241
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ’NE BAĞLI SÜT SIĞIRCILIĞI İŞLETMELERİNDE BAZI ENDEMİK HASTALIKLARIN İŞLETME DÜZEYİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ EKONOMİK KAYIPLAR Ahmet Şener YILDIZ HAYVAN SAĞLIĞI EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Cengiz YALÇIN 2008 - ANKARA

Transcript of ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I...

Page 1: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ

BİRLİĞİ’NE BAĞLI SÜT SIĞIRCILIĞI İŞLETMELERİNDE

BAZI ENDEMİK HASTALIKLARIN İŞLETME DÜZEYİNDE

MEYDANA GETİRDİĞİ EKONOMİK KAYIPLAR

Ahmet Şener YILDIZ

HAYVAN SAĞLIĞI EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ ANABİLİM DALI

DOKTORA TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Cengiz YALÇIN

2008 - ANKARA

Page 2: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

ii

Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Hayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği Doktora Programı

çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma, aşağıdaki jüri tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.

Tez Savunma Tarihi: 23/01/2008

Prof. Dr. Sadi ARAL Ankara Üniversitesi

Jüri Başkanı

Prof. Dr. Engin SAKARYA Prof. Dr. Şakir Doğan TUNCER Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Prof. Dr. Cengiz YALÇIN Doç. Dr. Aytekin GÜNLÜ Ankara Üniversitesi Selçuk Üniversitesi

Page 3: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

iii

İÇİNDEKİLER

Kabul ve Onay ii

İçindekiler iii

Ön Söz viii

Simgeler ve Kısaltmalar ix

Çizelgeler x

Şekiller xvi

1. GİRİŞ 1

1.1. Araştırmanın Konusu ve Önemi 2

1.2. Türkiye’de Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri ve Faaliyetleri 3

1.3. Ankara İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve Üye İşletmelerin Genel Yapısı 11

1.4. Konuyla İlgili Bilimsel Araştırmalar 13

1.4.1. Üretici ve İşletme Yapıları ile Hijyen Uygulamalarına İlişkin Araştırmalar 13

1.4.2. İşletmelerin Süt Verimi, Laktasyon Süreleri, Kuru Dönem Süreleri ve Bu Sürelerden Kaynaklanan Ekonomik Kayıplar ile İlgi Araştırmalar 17

1.4.3. Endemik Hastalık İnsidensleri ve Bu Hastalıklardan Kaynaklanan Ekonomik Kayıplar ile İlgili Araştırmalar 18

1.4.3.1. Endemik hastalıkların insidensleri 18

1.4.3.2. Endemik hastalıklardan kaynaklanan ekonomik kayıplar 25

1.4.4. Elden çıkarma Nedenleri, Yaşları, İnsidensleri ve Bunlardan Kaynaklanan Ekonomik Kayıplar ile İlgili Araştırmalar 29

1.4.5. Fertilite ve Fertiliteden Kaynaklanan Ekonomik Kayıplar ile İlgili Araştırmalar 31

Page 4: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

iv

2. GEREÇ VE YÖNTEM 37

2.1. Gereç 37

2.1.1. Projede Yer Alacak İşletmelerin Seçimi 39

2.1.2. Araştırmanın Deneme Periyodunda İşletme Ziyaretleri ve Saha ile İlgili Çeşitli Tespitler 40

2.1.3. İşletme Kayıt Defterlerinin Hazırlanması 41

2.2. Yöntem 42

2.2.1. Aktivite Formu ve Sağlık Verilerinin Kategorizesi 42

2.2.2. Proje Başı Hayvan Envanteri ve Döl Verim Kayıtlarının Derlenmesi 43

2.2.3. Proje Sonu Hayvan Hayat Hikâyeleri ve Verilerinin Derlenmesi 43

2.2.4. İnek ve Düve Varlığının Aylara Göre Dağılımının Belirlenmesi 44

2.2.5. Endemik Hastalıkların İnsidenslerinin Belirlenmesi 44

2.2.6. Buzağılarla İlgili Yaygın Bazı Hastalıklar ve Buzağı Ölümlerinin Belirlenmesi 45

2.2.7. İşletmelerin Süt Verimleri, Laktasyon Süreleri ve Kuru Dönemlerinin Hesaplanması 46

2.2.8. İşletmelerin Yapısal Analizleri ve Hijyen Uygulamaları 46

2.2.9. Ekonomik Analizler 47

2.2.10. Sağlık Problemleri ve Fertilite Parametreleri İçin Arzulanan Hedeflerin Belirlenmesi 51

2.2.11. İşletmelere Ait Sağlık ve Fertilite Problemlerinden Kaynaklanan Ekonomik Kayıpların Hesaplanması 52

2.2.12. İstatistiksel Analizler 52

3. BULGULAR 53

3.1. İşletmelerdeki İnek ve Düve Varlığının Aylara Göre Dağılımı ile ilgili Bulgular 53

3.2. Yetiştirici ve İşletme Yapıları ile Hijyen Uygulamalarına İlişkin Bulgular 54

3.2.1. Yetiştirici Özelliklerine Ait Bulgular 55

Page 5: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

v

3.2.2. İşletme Özelliklerine Ait Bulgular 60

3.2.3. Hijyen Uygulamalarına Ait Bulgular 65

3.2.4. Mastitis Kontrol Bilgilerine Ait Bulgular 71

3.2.5. Araştırmacı Görüşleri 77

3.3. İşletmelerde Süt Verimi, Laktasyon Süreleri ve Kuru Dönem Süreleri ile İlgi Bulgular 79

3.3.1. İşletmelerde Süt Verimleri ile İlgili Bulgular 79

3.3.2. İşletmelerde Laktasyon ve Kuruda Kalma Süresi ile İlgili Bulgular 82

3.4. Endemik Hastalık İnsidensleri 83

3.4.1. İneklerde Endemik Hastalıkların İnsidenslerine Ait Bulgular 83

3.4.1.1. İneklerde laktasyon insidensi yöntemiyle hesaplanan insidensler 83

3.4.1.2. İneklerde aylık insidens yöntemi ile hesaplanan insidensler 86

3.4.2. Düvelerde Endemik Hastalık İnsidens Oranlarına Ait Bulgular 93

3.4.3. Buzağılarda Endemik Vakaların İnsidens Oranlarına Ait Bulgular 94

3.5. Elden Çıkarma Nedenleri ve Yaşı ile İlgili Bulgular 96

3.5.1. İstemli Elden Çıkarma ile İlgili Bulgular 99

3.5.1.1. Düvelerde istemli elden çıkarma ile ilgili bulgular 99

3.5.1.2. İneklerde istemli elden çıkarma ile ilgili bulgular 100

3.5.2. İstemsiz Elden Çıkarma ile İlgili Bulgular 104

3.5.2.1. Düvelerde istemsiz elden çıkarma ile ilgili bulgular 104

3.5.2.2. İneklerde istemsiz elden çıkarma ile ilgili bulgular 105

3.6. Fertilite ile İlgili Bulgular 112

3.6.1. Buzağılama Aralığı ile İlgili Bulgular 112

3.6.2. İlk Buzağılama Yaşı ile İlgili Bulgular 113

3.6.3. Gebelik Başına Tohumlama Sayısı ile İlgili Bulgular 115

Page 6: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

vi

3.7. Anket Bulgularıyla Bazı Verim Özellikleri, Hastalıklar ve İşletme Özelliklerinin İlişkilendirilmesi 117

3.8. İşletmelerde Bazı Süt Verim Özellikleri, Sağlık ve Fertilite Problemleri İçin Arzulanan Hedef ve Hedeften Sapma Değerleri 129

3.8.1. İşletmelerde Süt Verimi İçin Arzulanan Hedefler ve Hedeften Sapma Değerleri 129

3.8.2. İşletmelerde Laktasyon ve Kuruda Kalma Süreleri İçin Arzulanan Hedefler ve Hedeften Sapma Değerleri 131

3.8.3. Sağlık Problemleri İçin Arzulanan Hedefler ve Hedeften Sapma Değerleri 133

3.8.4. Fertilite ile İlgili Bazı Verim Özellikleri İçin Arzulanan Hedefler ve Hedeften Sapma Değerleri 137

3.9. Ekonomik Analizler 139

3.9.1. Klinik Mastitis Kaynaklı Kayıplar 139

3.9.2. Klinik Metritis Kaynaklı Kayıplar 140

3.9.3. Retensiyo Sekundinarum Kaynaklı Kayıplar 142

3.9.4. Hipokalsemi Kaynaklı Kayıplar 143

3.9.5. Ayak Hastalıkları Kaynaklı Kayıplar 144

3.9.6. Endemik Hastalıklardan Kaynaklanan Toplam ve Sakınılabilir Kayıplar 145

3.9.6.1. Endemik hastalıklardan kaynaklanan toplam kayıplar 145

3.9.6.2. Endemik hastalıklardan kaynaklanan sakınılabilir kayıplar 147

4. TARTIŞMA 156

4.1. Verilerin Güvenirliği 156

4.2. Yetiştirici ve İşletme Yapıları ile Hijyen Uygulamalarına İlişkin Bulguların Değerlendirilmesi 158

4.3. İşletmelerin Süt Verimleri, Laktasyon Süreleri, Kuruda Kalma Süreleri ile İlgili Değerlendirme 170

4.4. Endemik Hastalık İnsidenslerine Ait Bulguların Değerlendirilmesi 173

Page 7: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

vii

4.4.1. Türkiye’deki Araştırmalarla İlgili Karşılaştırma 173

4.4.2. Yurt dışında Yapılan Araştırmalarla İlgili Değerlendirme 178

4.5. Elden Çıkarma Nedenleri ile İlgili Değerlendirme 184

4.6. Fertilite ile İlgili Değerlendirme 185

4.7. Ekonomik Analizler ile İlgili Değerlendirme 188

5. SONUÇ ve ÖNERİLER 193

ÖZET 195

SUMMARY 196

KAYNAKLAR 197

EKLER 202

Ek 1. İşletme defteri (kapak) 202

Ek 2. İşletme defteri aktivite form sayfası 203

Ek 3. İşletme defteri aktivite formunun doldurulması ile ilgili açıklayıcı sayfa 204

Ek 4. İşletme defteri örnek aktivite form sayfası 205

Ek 5. İşletmelerdeki inek sayısının aylara göre dağılımı 206

Ek 6. İşletmelerdeki düve sayısının aylara göre dağılımı 207

Ek 7. İşletmelerde araştırma öncesi ve araştırma döneminde inek başına

ortalama günlük süt verimleri 208

Ek 8. İşletmelerde proje öncesi ve proje dönemindeki toplam ve 305 günlük süt

verimleri 209

Ek 9. İşletmelerde proje öncesi ve proje dönemine ait laktasyon süreleriyle ilgili

bazı istatistikî bulgular 210

Ek 10. İşletmelerde proje öncesi ve proje döneminde ait kuruda kalma süresi

ile ilgili bazı bulgular 211

Ek 11. Aylık insidens yöntemiyle hesaplanan insidenslerin işletme ölçeklerine

göre dağılımı 212

Ek 12. Anket formu 213

ÖZ GEÇMİŞ 224

Page 8: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

viii

ÖN SÖZ

Süt sığırcılığında gelişmiş olan ülkelerdeki işletmelerde endemik hastalıklar-

dan kaynaklanan kayıpların insidensini belirlemek, hedeflenen değerlerle karşılaş-

tırmak ve hedeften sapmanın ekonomik değerini hesaplayabilmek için düzenli olarak

sağlık kayıtları tutulmakta ve analizler yapılmaktadır. Ancak, Türkiye’de modern

sayılabilecek işletmelerin bile çoğunda sağlık kayıtları düzenli olarak tutulmamakta, bu

kayıtların tutulduğu işletmelerde ise kayıtların hastalık kontrol kararlarında karar destek-

leme aracı olarak kullanılmadığı görülmektedir.

Bu doktora projesinin amacı; ülkemizde süt sığırcılığının daha bilinçli yapıldığı

Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne bağlı işletmelerde endemik hastalıkla-

ra ilişkin problemlerin değerlendirilmesi, bu tür hastalıklardan kaynaklanan ekonomik

kayıpların hesaplanması ve bu verilerden yararlanılarak hastalık yönetiminin bilimsel

işletmecilik ilkelerine göre yapılmasını sağlayacak gerekli altyapının oluşturulmasıdır.

Ayrıca bu projenin, hayvan sağlığı ve fertilite alanında yapılacak epidemiyolojik ve

zooteknik (seleksiyon) çalışmalar için önemli bilgiler sağlayacağı düşünülmektedir.

Çalışmanın süt sığırcılığı sektörüne katkı sağlaması dileğiyle, araştırmanın her

aşamasında katkı ve desteklerini esirgemeyen Anabilim Dalı Başkanımız Sayın Prof.

Dr. Sadi Aral’a, Danışman Hocam Sayın Prof. Dr. Cengiz Yalçın’a, Anabilim Dalı

Öğretim Üyeleri Sayın Prof. Dr. Engin Sakarya’ya, Sayın Doç. Dr. Yavuz Cevger’e,

Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB) başkanı Sayın Cengizhan

Yorulmaz’a, mesayi mefhumu dinlemeden saha çalışmasında yanımda olan Ankara

DSYB personellerine, proje kapsamında işletme kayıt defterini özenli bir şekilde

dolduran sayın işletme sahiplerine, tezi dil ve anlatım yönünden inceleyen emekli

TTK Dil Uzmanı Sayın Kemal Yürük’e, çalıştığım şirketin yönetim kurulu başkanı

Sayın İbrahim Yıldırım, yönetim kurulu başkan yardımcısı Sayın Hikmet Gültekin ve

mesayi arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Ayrıca, çalışmamın başlangıcından itibaren beni destekleyen çok kıymetli ai-

leme ve eşime sonsuz teşekkürü bir borç biliyorum.

Page 9: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

ix

SİMGELER ve KISALTMALAR

Aİ Aylık İnsidens

BA Buzağılama Aralığı

DSYB Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

Dfl Danimarka Florini

GBTS Gebelik Başına Tohumlama Sayısı

g-SV Günlük Süt Verimi

İBY İlk Buzağılama Yaşı

Kg Kilogram

KKS Kuruda Kalma Süresi

l Litre

L≥2 2 ve üzeri laktasyon

L1 1. Laktasyon

Lİ Laktasyon İnsidensi

LS Laktasyon Süresi

LSV Laktasyon Süt Verimi

RPT Retikulo Peritonitis Travmatika

RS Retensiyo Sekundinarum

SP Servis Periyodu

SPSS Statistical Packages of Social Sciences

SV Süt Verimi

SV305 305 Günlük Süt Verimi

YTL Yeni Türk Lirası

Page 10: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

x

ÇİZELGELER

Çizelge 1.1. DSYMB’ye bağlı işletmelerin dağılımı 5

Çizelge 1.2. Bazı illerde DSYB’ye üye soykütüğü işletmelerin işletme tipine göre

dağılımı 6

Çizelge 1.3. Türkiye genelinde soykütüğü işletmelerinin bölgelere göre dağılımı 7

Çizelge 1.4. Türkiye genelinde önsoykütüğü işletmelerinin bölgelere göre dağılımı 8

Çizelge 1.5. DSYMB’ye bağlı (önsoykütüğü ve soykütüğü) işletmelerdeki hayvan

varlığı 8

Çizelge 1.6. Soykütüğü işletmelerinde işletme tiplerinde ortalama hayvan sayıları 10

Çizelge 1.7. Bölgelere göre soykütüğü işletmelerindeki hayvan varlıklarının

dağılımı 10

Çizelge 1.8. Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne üye soykütüğü

işletmelerinde sürü kompozisyonu 12

Çizelge 1.9: Endemik hastalıklar projesi kapsamında tespit edilen hastalık

insidensleri 18

Çizelge 1.10. Bazı hastalıkların laktasyon insidensleri ile ilgili bulgular 19

Çizelge 1.11. Retensiyo sekundinarum ile pospartum dönemde görülen bazı

hastalıkların görülme sıklığı bakımından karşılaştırılması 20

Çizelge 1.12. Laktasyon dönemlerine bazı hastalıkların laktasyon insidensleri 21

Çizelge 1.13. Laktasyon boyunca meydana gelen toplam süt kaybının (l)eşzamanlı

(1) ve karşılaştırmalı (2) modele göre hesaplanmış sonuçları 21

Çizelge 1.14. Buzağılama sonrası bazı hastalıkların laktasyon insidensi ve

hastalığın meydana geldiği laktasyondaki günün ortanca değerleri 24

Çizelge 1.15. Bazı endemik hastalıkların insidens oranları ve toplam ekonomik

kayıplar 24

Çizelge 1.16. İnek başına yıllık direkt ve toplam maliyetlerin hastalığın şiddetine

göre dağılımı 27

Çizelge 1.17. Laktasyon sayılarına göre bazı hastalıkların laktasyon insidensleri

ile elden çıkarma risk oranları 30

Çizelge 1.18. Fertilite ile ilgili bazı değerler 33

Page 11: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

xi

Çizelge 1.19. Gebelik başına tohumlama sayısının bazı verim ve fertilite

parametrelerine etkisi 33

Çizelge 2.1. Ankara ili DSYB’ye üye şahıslara ait soykütüğü işletmelerinde inek

sayısının işletme ölçeklerine göre dağılımı 37

Çizelge 2.2. Proje kapsamındaki ineklerin işletme ölçeklerine göre dağılımı 38

Çizelge 2.3. Dişi hayvanların (elden çıkarmalar dâhil) ırklara göre dağılımı 39

Çizelge 2.4. Veri kaynakları 39

Çizelge 2.5. Düve ve ineklerde araştırmaya dâhil edilen sağlık problemleri ve

elden çıkarma nedenleri 42

Çizelge 2.6. Buzağılarda araştırmaya dâhil edilen sağlık problemleri 42

Çizelge 2.7. Endemik hastalıklardan kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında

kullanılan teknik ve finansal veriler 48

Çizelge 2.8. Klinik metritisten kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında kullanılan

teknik ve finansal veriler 49

Çizelge 2.9. Klinik mastitisten kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında kullanılan

teknik ve finansal veriler 49

Çizelge 2.10. Retensiyo sekundinarum kaynaklı kayıpların hesaplanmasında

kullanılan teknik ve finansal veriler 50

Çizelge 2.11. Hipokalsemi probleminden kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında

kullanılan teknik ve finansal veriler 50

Çizelge 2.12. Ayak hastalıklarından kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında

kullanılan teknik ve finansal veriler 51

Çizelge 3.1. Küçük ölçekli bir işletmede aylık dişi gereç konfigürasyonu 53

Çizelge 3.2. Araştırma kapsamındaki işletmelerde yetiştirici özellikleri 55

Çizelge 3.3. İşletmelerde iş gücü kaynağının işletme ölçeklerine göre dağılımı 60

Çizelge 3.4. İşletme sahiplerinin arazi varlıkları ve değerlendirme şekilleri 61

Çizelge 3.5. İşleme sahiplerinin yem temin şekli ve hayvan besleme ile ilgili bazı

uygulamaları 62

Çizelge 3.6. Hayvan barınaklarının genel özellikleri 64

Çizelge 3.7. Hijyen uygulamaları ile ilgili bazı anket bulguları 66

Çizelge 3.8. Bazı genel koruyucu önlem ve uygulamalar 70

Çizelge 3.9. Mastitis kontrol bilgilerine ait bulgular 72

Page 12: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

xii

Çizelge 3.10. Sağım makinesi ile ilgili bilgilere ait bulgular 76

Çizelge 3.11. Araştırmacının görüşleri 78

Çizelge 3.12. Irklara göre inek başına günlük ortalama süt verimi 80

Çizelge 3.13. İşletme ölçeklerine göre ortalama süt verimi, toplam süt verimi

ile 305 günlük ortalama süt verim değerleri 81

Çizelge 3.14. Laktasyon sayılarına göre bazı endemik hastalıkların laktasyon

insidensleri 84

Çizelge 3.15. Aylık insidens yöntemiyle araştırma kapsamında yer alan sağlık

problemlerinin insidensleri 86

Çizelge 3.16. İşletme ölçeklerine göre endemik hastalıkların ağırlıklı ortalama

insidensleri 89

Çizelge 3.17. Doğum problemleri ile retensiyo sekundinarum vakaları arasındaki

ilişki 92

Çizelge 3.18. Bazı vakaların yaş gruplarına göre dağılımı 92

Çizelge 3.19. Düvelerde bazı endemik hastalıkların aylık insidens yöntemiyle

hesaplanan insidensleri 93

Çizelge 3.20. Laktasyon sayılarına göre hayatta kalan buzağı sayıları 94

Çizelge 3.21. İşletme ölçeğine göre buzağılarda rastlanan bazı hastalıklarla

ilgili istatistikî bulgular 95

Çizelge 3.22. Düve ve laktasyon durumlarına göre ineklerde elden çıkarma

ile ilgili bulgular 97

Çizelge 3.23. Düvelerde hesaplanan elden çıkarma oranlarının işletme ölçeklerine

göre dağılımı 99

Çizelge 3.24. Düvelerin istemli olarak elden çıkarılma yaşları ve satış fiyatları 100

Çizelge 3.25. İneklerde istemli elden çıkarma oranlarının işletme ölçeklerine

göre dağılımı 101

Çizelge 3.26. İstemli olarak sürüden çıkarılan 1. laktasyondaki ineklerin elden

çıkarma yaşları ve satış fiyatları 102

Çizelge 3.27. İstemli olarak elden çıkarılan iki ve üzeri laktasyondaki ineklerin

elden çıkarma yaşları ve satış fiyatları 102

Çizelge 3.28. Düvelerde istemsiz elden çıkarmaların işletme ölçeklerine göre

dağılımı 104

Page 13: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

xiii

Çizelge 3.29. İstemsiz olarak elden çıkarılan düvelerin elden çıkarma yaşı ve

satış fiyatları 105

Çizelge 3.30. Farklı işletme ölçeklerindeki istemsiz elden çıkarma oranları ve

elden çıkarma nedenleri 106

Çizelge 3.31. İstemsiz olarak sürüden çıkarılan 1. laktasyondaki ineklerin elden

çıkarma yaşı ve satış fiyatları 107

Çizelge 3.32. İstemsiz olarak sürüden çıkarılan 2 ve üzeri laktasyondaki

ineklerin elden çıkarma yaşı ve satış fiyatları 108

Çizelge 3.33. İnek ve düvelerde bazı hastalıklardan kaynaklanan elden

çıkarmaların aylara göre dağılımı 110

Çizelge 3.34. Tüm ineklerde elden çıkarma türüne göre elden çıkarma yaşı ve

satış fiyatları 111

Çizelge 3.35. İşletme bazında buzağılama aralığı ile ilgili bulgular (gün) 112

Çizelge 3.36. İşletme ölçeklerine göre buzağılama aralığı ile ilgili bazı

bulgular (gün) 113

Çizelge 3.37. İlk buzağılama yaşı ile ilgili bazı bulgular 114

Çizelge 3.38. İşletme ölçeğine göre ilk buzağılama yaşı ile ilgili bulgular 115

Çizelge 3.39. İşletme ölçeklerine göre gebelik başına tohumlama sayısı ile ilgili

bulgular 116

Çizelge 3.40. Repeat breeder düve ve ineklerin tohumlama sayıları ile ilgili

bulgular 116

Çizelge 3.41. İşletme özelliklerine göre 305 günlük süt veriminin dağılımı 117

Çizelge 3.42. İşletmelerde tercih edilen barınak tiplerine göre ineklerdeki bazı

hastalıkların ağırlıklı ortalaması 118

Çizelge 3.43. İşletmelerde tercih edilen barınak tiplerine göre buzağı

hastalıklarının ağırlıklı ortalamaları 120

Çizelge 3.44. İşletmelerde yetiştiricilerin bazı özelliklerine göre mastitisin

ortalama insidensleri 121

Çizelge 3.45. Yetiştiricilerin hayvan besleme ile ilgili bazı uygulamaları ve

mastitis vakalarının ortalama insidensleri 122

Çizelge 3.46. Süt sağımıyla ilgili bazı özellikler ve mastitis vakaları arasındaki

ilişki 123

Page 14: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

xiv

Çizelge 3.47. Sağım hijyeni ile ilgili bazı uygulamalar ve mastitis vakalarının

ortalama insidensleri 125

Çizelge 3.48. İşletmelerdeki bazı özellikleri ile ayak problemlerinin ortalama

insidensleri 128

Çizelge 3.49. Süt verimi ile ilgili bulgular ve hedeften sapma değerleri 130

Çizelge 3.50. İşletme ölçeklerine göre laktasyon sürelerinde hedeften sapmalar 132

Çizelge 3.51. Kuruda kalma süresi ile ilgili hedef ve hedeften sapma değerleri 133

Çizelge 3.52. Sık görülen bazı sağlık problemleri için hedef değerlerin tespiti ile

ilgili bulgular 134

Çizelge 3.53. Sık görülen bazı hastalıklarda hedeften sapma değerleri 135

Çizelge 3.54. Fertilite problemleri için hedef değerler ve hedeften sapma

değerleri 137

Çizelge 3.55. Fertilite ile ilgili hedeften sapma değerlerinin işletme ölçeklerine

göre dağılımı 138

Çizelge 3.56. Klinik mastitisten kaynaklanan ekonomik kayıplar 139

Çizelge 3.57. Klinik metritisten kaynaklanan ekonomik kayıplar 141

Çizelge 3.58. Retensiyo sekundinarum kaynaklı ekonomik kayıplar 142

Çizelge 3.59. Hipokalsemi vakalarından kaynaklanan ekonomik kayıplar 143

Çizelge 3.60. Ayak hastalıklarından kaynaklanan ekonomik kayıplar 144

Çizelge 3.61. İşletmelerde endemik hastalıklardan kaynaklanan toplam

ekonomik kayıplar 146

Çizelge 3.62. İşletmelerde sakınılabilir ekonomik kayıplar ile ilgili bulgular 147

Çizelge 3.63. İşletmelerin yapısal özellikleri ve yaptıkları bazı uygulamalar ile

ortalama inek başına mastitisten kaynaklanan sakınılabilir kayıpların

karşılaştırılması 149

Çizelge 3.64. Arzulanan hedefin üzerinde kayıpların tespit edildiği işletmelerde,

inek başına toplam sakınılabilir kayıplar ve işletmeler ile ilgili bazı

özelliklerin karşılaştırılması 153

Çizelge 4.1 Yetiştirici özelliklerinin Yalçın ve ark. (2006)’ın araştırmaları ile

karşılaştırılması 159

Çizelge 4.2. Süt sığırcılığı işletmeleriyle ilgili bazı yapısal özelliklerin Yalçın

ve ark.(2006)’ın bulgularıyla karşılaştırılması 163

Page 15: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

xv

Çizelge 4.3. Hijyen uygulamaları ile ilgili bazı özelliklerin Yalçın ve ark.(2006)’ın

araştırmaları ile karşılaştırılması 165

Çizelge 4.4. Mastitis kontrol uygulamalarına ilişkin anket bulguların Yalçın ve

ark.(2006)’ın araştırmalarıyla karşılaştırılması 167

Çizelge 4.5. Süt verimleri, laktasyon ve kuruda kalma süreleri ile ilgili literatür

karşılaştırması 171

Çizelge 4.6. Endemik hastalıkların insidensinin Yalçın ve ark.(2006)’ın

bulgularıyla karşılaştırılması 174

Çizelge 4.7. Literatürde çeşitli çalışmalarda bildirilen süt sığırcılığı işletmelerinde

karşılaşılan endemik hastalıklara ilişkin insidens oranları 179

Çizelge 4.8. Bazı endemik hastalıkların laktasyon insidensi ile Kelton ve ark.

(1998)’ın bulgularının karşılaştırılması 180

Çizelge 4.9. Laktasyon sayısına göre bazı endemik hastalıkların laktasyon

insidensleri 182

Çizelge 4.10. Türkiye’de fertilite ile ilgili bazı literatür bulguları 186

Çizelge 4.11. Mastitisten kaynaklanan finansal kayıpları hesaplayan bazı

araştırmalarda göz önünde bulundurulan kalemler 188

Çizelge 4.12. Çeşitli çalışmalarda bildirilen endemik hastalık kaynaklı ekonomik

kayıplar 189

Page 16: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

xvi

ŞEKİLLER

Şekil 3.1. İşletmelerdeki toplam inek ve düve sayısının aylara göre dağılımı 54

Şekil 3.2. Bazı hastalıkların mevsimlere göre dağılımı 91

Şekil 3.3. İstemli olarak elden çıkarılan ineklerin aylara göre dağılımı 103

Page 17: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

1

1. GİRİŞ

Hayvancılık; insanların sağlıklı ve dengeli beslenmelerinde, hayvancılığa dayalı sa-

nayinin gelişmesinde, kırsal alanda kısa vadede ve nispeten daha düşük yatırımla

istihdam oluşturulmasında, millî gelirin artırılmasında, kalkınmada öncelikli yörele-

rin geliştirilmesinde ve hayvancılıkta verimliliğin artırılmasında yaşamsal öneme

sahiptir. Hayvancılık sektörünün, AB’ye uyum sürecinde yapılması gereken düzen-

lemelerin en fazla olduğu sektör olması nedeniyle, önemi daha da artmaktadır (Ano-

nim, 2005).

Süt sığırcılığı, beslenme açısından ve sosyo-ekonomik açıdan birçok önemli

fonksiyonu yerine getirmektedir. Süt denince akla, ülkemiz süt üretiminin yaklaşık %

90’ına kaynaklık eden süt sığırcılığı gelmektedir (Anonim, 2005). Hayvancılığın

lokomotif sektörü olarak değerlendirilen süt sığırcılığı (Besi gereci olarak kullanıla-

cak dana ve tosunlar çoğunlukla damızlık süt sığırcılığı işletmelerinden elde edil-

mektedir.) et, süt ve deri sanayileri yanında diğer birçok sektöre de ham madde sağ-

lamaktadır.

Süt, her gün üretilip kısa vadede paraya dönüştürülebildiği için işletmelerin

günlük nakit ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmaktadır. Süt sığırcılığı işlet-

meleri, bir inekten her yıl elde edilmesi amaçlanan bir buzağı ile kendini yenileyebi-

len bir fabrikaya da benzetilebilir. İhtiyaç fazlası inek veya erkek hayvan, istendiğin-

de nakit paraya çevrilebildiği için yetiştiricilerin ekonomik açıdan sigortaları gibidir

(Anonim, 2005).

Süt sığırcılığı kırsal bölgelerde ekonomik açıdan milyonlarca insanın esas veya

ek işi niteliğindedir, bu nedenle çok önemli bir istihdam kaynağıdır. Diğer iş kolları-

na kıyasla daha az bir yatırımla kısa vadede üretime geçiş olanağı sağlayabilmekte-

dir. Sosyal açıdan ise günün 24 saatinde hizmet gerektiren bir iş kolu olması nede-

niyle insanları evlerine ve köylerine bağlayıcı özelliği bulunmaktadır (Anonim,

2005).

Page 18: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

2

Süt sığırcılığı işletmeciliği, bütün bu avantajlarına rağmen taşıdığı risk ve zor-

lukları da bünyesinde barındırmaktadır. Ülkemizdeki süt sığırcılığı işletmelerinin

%82’si, 1-9 başlık küçük ölçekli ve polikültür yapıdaki aile işletmelerinden oluş-

maktadır (Anonim, 2005). Bu işletmeler, işletmecilik prensiplerinden uzak irrasyonel

yapıları ve genellikle örgütsüz olmaları nedeniyle, süt fiyatlarının belirlenmesinde

yetiştiricilerin maliyet kalemlerindeki değişimler dikkate alınmamakta, süt alıcıların

belirledikleri fiyatları kabullenmek durumunda kalmaktadırlar. Ayrıca, süt üretimin-

de en önemli maliyet kalemlerinden biri de kaliteli yem sorunudur. Desteklemelerin

gelişmiş ülkelerdeki kadar olmaması, işletmelerin örgütsüz olması, fiyat istikrarsız-

lıkları, kredi imkânlarında yaşanan sıkıntılar da üreticileri olumsuz yönde etkilemek-

tedir (Aral, 1997).

Süt sığırcılığı işletmelerinde karşılaşılan yüksek düzeyde hastalık ve fertilite

problemlerinin yanında Türkiye’nin bazı salgın hastalıklar nedeniyle hayvan ve hay-

vansal ürünler ihracatı yapamaması da sektörün gelişiminin önünde duran önemli

engellerden birisidir.

1.1. Araştırmanın Konusu ve Önemi

Süt sığırcılığı işletmeleri, sınırlı devlet desteği alabilen, düşük kâr marjı ile çalışan

işletmeler olup bu sektörde başarılı ve başarısız işletmeler arasındaki ayrım, işletme-

lerin maliyetleri kontrol edebilme yeteneği ile kendini göstermektedir. Maliyetleri

kontrol altına almada ise süt sığırcılığına özgü endemik hastalıklar oldukça önemli-

dir. Endemik hastalıklar; eradikasyonun mümkün olmadığı, dolayısıyla her işletmede

çeşitli düzeylerde görülen hastalıklar olarak tanımlanmaktadır. Fertilite, meme ve

ayak problemleri ile metabolizma hastalıkları gibi endemik karakterli hastalıklar bu

gruba girmektedir. Dijkhuizen (1992), endemik hastalıkların süt sığırcılığı işletmele-

rinde meydana getirdiği kaybın, ortalama bir süt üreticisinin elde ettiği gelirin % 40-

50’sine karşılık geldiğini bildirmiştir.

Süt sığırcılığında gelişmiş olan ülkelerdeki işletmelerde endemik hastalıklar-

dan kaynaklanan kayıpların insidensini belirlemek, hedeflenen değerlerle karşılaş-

tırmak ve hedeften sapmanın ekonomik değerini hesaplayabilmek için düzenli olarak

Page 19: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

3

sağlık kayıtları tutulmakta ve analizler yapılmaktadır. Ancak, Türkiye hayvancılığın-

da hayvan hastalıklarından kaynaklanan ekonomik kayıpların önemi uzun yıllar önce

vurgulanmasına rağmen (Sakarya, 1991) modern sayılabilecek işletmelerin bile ço-

ğunda sağlık kayıtları düzenli olarak tutulmamakta, bu kayıtların tutulduğu işletme-

lerde ise kayıtların hastalık kontrol kararlarında karar destekleme aracı olarak kulla-

nılmadığı görülmektedir (Yalçın, 2006).

Bu doktora projesinin amacı; ülkemizde süt sığırcılığının daha bilinçli yapıl-

dığı DSYMB (Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği)’ye bağlı işletmelerde

endemik hastalıklara ilişkin problemlerin değerlendirilmesi, bu tür hastalıklardan

kaynaklanan mâli kayıpların hesaplanması ve bu verilerden yararlanılarak hastalık

yönetiminin bilimsel işletmecilik ilkelerine göre yapılmasını sağlayacak gerekli alt-

yapının oluşturulmasıdır. Ayrıca bu projenin, hayvan sağlığı ve fertilitesi alanında

yapılacak epidemiyolojik ve zooteknik (seleksiyon) çalışmalar için önemli bilgiler

sağlayacağı düşünülmektedir.

1.2. Türkiye’de Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri ve Faaliyetleri

DSYB, “Yetiştiricilerin kendi aralarında teşkilatlanarak üstün verimli hayvanlar elde

etmeyi ve yetiştirmeyi amaçladıkları demokratik örgütler” olarak tanımlanmaktadır

(DSYMB, 2007).

DSYB ana sözleşmesinin 2. maddesinde birliklerin amacı, “Birlik üyeleri ile

koordinasyonu sağlayarak üstün verimli hayvanlar yetiştirmesi için gerek yurt içinde

yetiştirilen gerek yurt dışından ithal edilen ve gerekse yerli ırkların genetik potansi-

yellerinin geliştirilmesi, verimlerinin artırılması, bunların soykütüğü, önsoykütüğü

kayıtlarının tutulması, hayvanlarla ilgili sağlık hizmetlerinin yürütülmesi ve sigorta

işlemlerinin yapılması, üyelerin eğitimlerinin sağlanması, üyeler arasında yarışmalar

düzenlenmesi, ihtiyaçlarının temini ile üretimin yurt içi ve yurt dışında pazarlanması,

ürünlerin değerlendirilmesi için gerekli tesislerin kurulması, işletilmesi gibi hususlar

ile Merkez Birliğinin planlayacağı her türlü hayvan ıslahı çalışmalarını yapmak ama-

cıyla hizmet verir.” ifadesi yer almaktadır (DSYMB, 2007).

Page 20: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

4

Türkiye’de sığır ıslahı çalışmalarının sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla veri ta-

banı olarak ilk aşamada ithal teknolojiler kullanılmış ancak bu yöntemden, internet

aracılığıyla erişime dayalı olmadığı için istenen verim sağlanamamıştır.

TDSYMB’nin üyesi bulunduğu Uluslararası Hayvan Kayıt Komitesi’nin (ICAR)

normlarına uyum sağlama çalışmalarının yanı sıra, Türkiye’nin AB uyum süreci kap-

samında yetiştirme amaçlı veri tabanının tek merkezli ve internet aracılığı ile erişime

dayalı olarak yeniden yapılandırılması gereği ortaya çıkmıştır (DSYMB, 2007).

2005 yılı Ağustos ayında soykütüğü ve önsoykütüğü projelerini tek çatı altında

toplayan ve online sistemi temeline dayalı olarak çalışan e-ıslah Veri Tabanı’nın ya-

zılımı tamamlanmıştır. Sistem, Şubat 2006 sonuna kadar, ilk altı aylık dönem süre-

since, Türkiye genelinde Tarım İl Müdürlükleri ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Bir-

liklerine mensup uzmanların görüşleri doğrultusunda ve Tarım ve Köyişleri Bakanlı-

ğı tarafından çıkartılan yönetmeliklere uygun olarak yapılandırılmıştır (DSYMB,

2007).

E-ıslah Veri Tabanı, hayvan veri havuzundan, DNA veri havuzuna kadar 198

havuzu bünyesinde bulundurmaktadır. Mevcut veri havuzunun % 50’si kullanılarak

oluşturulan hizmet potansiyeli ile soykütüğü ve önsoykütüğü projeleri kapsamında

geçmişte yürütülen çalışmaların tamamı sistemde rahatlıkla yürütülebilmektedir.

Sisteme girilen sunî tohumlama kayıtlarına dayanılarak alınan buzağılama tahmin

raporu sayesinde yeni doğan buzağıların daha hızlı ve etkin bir şekilde küpelenerek

kayıt altına alınabilmesi sağlanabilmektedir. Süt ölçümü yapan işletmelerin denet-

lenmesi amacıyla, e-ıslah Veri Tabanı’nda yer alan süt denetleme bölümü sayesinde,

isletmelerin aylık süt ölçümleri daha etkin bir şekilde takip edilmektedir. Sistemden ulu-

sal, il, ilçe, işletme, hayvan düzeyinde alınan raporlarla çalışmaların sağlıklı bir şekilde

yönlendirilmesi, yetiştiricilerin bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır (DSYMB, 2007).

Hayvancılığın desteklenmesi kapsamında, süt, sunî tohumlama ve sunî tohum-

lamadan doğan buzağı desteklemeleri ulusal, il, ilçe ve işletme düzeyinde takip edil-

mek suretiyle, destekleme ödemelerinin izlenebilirliği sağlanmıştır. e-ıslah Veri Ta-

banı, Başbakanlık Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Mernis,

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’ne

bağlı Çiftçi Kayıt Sistemi ve Tarım Sigortaları Kanun’u çerçevesinde kurulan Tarsim

Page 21: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

5

çatısı altındaki Hayvan Sigorta Veri Tabanı ile uyum içerisinde çalışmaktadır. Ko-

ruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü bünyesindeki Türkvet Veri Tabanı ile entegre

olarak çalışmaktadır. Mesaj merkezi sayesinde iller ve ilçeler arasında kurum bazın-

da sağlanan koordinasyon, hayvan hareketlerinin daha etkin bir şekilde takip edilme-

sine imkân vermektedir (DSYMB, 2007).

DSYB 72 ilde teşkilâtlanmış olup faaliyetlerini 43 işletmeci, 201 ziraat mü-

hendisi, 35 ziraat teknisyeni, 67 veteriner hekim, 111 veteriner sağlık teknisyeni, 59

muhasebeci ve 219 işçi olmak üzere toplam 735 personel ile yerine getirildiği belir-

tilmektedir. Bu faaliyetleri gerçekleştirirken toplam 500 adet saha aracı kullanılmak-

tadır. Önsoykütüğü, Soykütüğü ve Döl Kontrolü, birlikler aracılığıyla yürütülen

önemli projelerdendir.

Önsoykütüğü; ana ve babası belli ancak ebeveynlerinin verim kayıtları olma-

yan, mensup olduğu ırkın özelliklerini taşıyan hayvanlar için oluşturulan geçici kayıt

sistemidir. Özellikle soykütüğü sistemine alt yapı oluşturarak hayvanların soy bilgi-

lerinin kayıt altına alınması, verimliliğin arttırılması, sistemdeki kayıtlı sığırların

sayısının artırılması, hayvan hareketlerinin takibi ve sunî tohumlama faaliyetlerinin

disipline edilmesini sağlamaktadır.

Soykütüğü ise sığır ıslahı çalışmalarının veri tabanını oluşturmak amaçlı geliş-

tirilmiştir. Faaliyetleri; işletme tanımlama ve kayıt, hayvan tanımlama ve kayıt, aylık

süt ölçüm kayıtları, yağ oranı ölçüm kayıtları, sınıflandırma, tohumlama, buzağıla-

ma, sürüden ayrılma ve sürüye giriş kayıtları, belgelendirme, ıslah programı, sürü döl

verimi kayıtları, damızlık değer tahmini, gerekli raporların hazırlanması ve değerlen-

dirilmesidir.

DSYMB’ye bağlı işletmelerin işletme tipine göre dağılımı Çizelge 1.1’de sunulmuştur. Çizelge 1.1. DSYMB’ye bağlı işletmelerin dağılımı

Proje Adı Toplam kamu

Toplam şahıs

Toplam koo-peratif

Toplam şirket

Genel top-lam

Soykütüğü 26 58 515 483 223 59 247

Önsoykütüğü 78 1 195 134 313 1 195 525

Toplam 104 1 253 649 483 536 1 254 772

Kaynak: DSYMB, 2007

Page 22: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

6

Çizelge 1.1’de görüldüğü gibi kayıt altına alınan toplam 1 254 772 işletmenin

yaklaşık % 5’i soykütüğüne, % 95’i önsoykütüğüne kayıtlı bulunmaktadır.

Bazı illerde DSYB’nin soykütüğüne kayıtlı işletmelerin işletme tipine göre da-

ğılımı Çizelge 1.2’de sunulmuştur.

Çizelge 1.2. Bazı illerde DSYB’ye üye soykütüğü işletmelerin işletme tipine göre dağılımı

İl adı Şahıs tipi işletme sayısı

Kooperatif üyesi

işletme sayısı

Şirket tipi işletme sayısı

Kamu tipi işletme sayısı

Genel toplam

Adana 445 14 4 2 465 Afyon 1539 5 3 1547 Aksaray 915 14 2 1 932 Ankara 639 21 10 2 672 Aydın 2596 7 3 2606 Bolu 1030 11 2 1043 Burdur 4200 7 4207 Bursa 2113 10 10 4 2137 Çanakkale 1541 3 6 1550 Çorum 329 7 7 343 Denizli 2005 4 4 2013 Edirne 1234 2 1236 Erzincan 257 16 1 274 Erzurum 178 6 4 188 İzmir 6523 14 21 1 6559 Kars 990 990 Kırklareli 1522 8 1 1531 Malatya 325 11 1 337 Muş 99 5 104 Sivas 73 10 1 1 85 Uşak 2173 2173 Yozgat 187 6 1 194

Kaynak: DSYMB, 2007 Çizelge 1.2’de işletme sayıları verilen illere göre İzmir, soykütüğüne kayıtlı

6559 işletme ile işletme sayısı en yüksek ilimiz konumundadır. Bunu Burdur, Aydın,

Uşak, Denizli, Çanakkale, Afyon illeri takip etmektedir. Çizelge’de dikkati çeken

diğer bir husus da Ege ve Marmara Bölgelerimizde bulunan illerde işletme sayılarının

yüksek, İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde ise düşük olmasıdır.

İşletme sayılarının bölgelere göre dağılımı Çizelge 1.3’te verilmiştir.

Page 23: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

7

Çizelge 1.3. Türkiye genelinde soykütüğü işletmelerinin bölgelere göre dağılımı

Bölgeler Şahıs (adet)

Kooperatif (adet)

Şirket (adet)

Kamu (adet)

Genel toplam

(adet)

Genel Toplam (yüzde)

Ege 17 357 53 44 2 17 456 29,5

Marmara 16 939 50 55 6 17 050 28,8

İç Anadolu 8 483 88 71 9 8 651 14,6

Akdeniz 8 488 121 25 2 8 636 14,6

Karadeniz 3 474 77 11 1 3 563 6,0

Doğu Anadolu 3 162 72 11 2 3 247 5,5

Güneydoğu Anadolu 612 22 6 4 644 1,1

Genel Toplam 58 515 483 223 26 59 247 100,0

Çizelge 1.3’te görüldüğü gibi Ege ve Marmara Bölgelerinde, Türkiye genelin-

deki soykütüğü işletmelerinin yarısından fazlası (% 58) bulunmaktadır. Bu iki böl-

gemizi Akdeniz ve İç Anadolu Bölgelerinde bulunan işletmeler, yaklaşık % 15’erlik

paylarla takip etmektedir. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki

toplam soykütüğüne kayıtlı işletmelerin oranı ise sadece % 6,6’dır.

Soykütüğüne üye kooperatif tipi işletmelerin en fazla Akdeniz (% 25) ve İç

Anadolu (% 18) Bölgelerinde bulunduğu, bu bölgeleri sırasıyla İç Anadolu, Karade-

niz, Doğu Anadolu, Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin izlediği gö-

rülmektedir.

Soykütüğüne üye şirket tipi işletmenin % 32’si İç Anadolu, % 25’i Marmara,

% 20’si Ege Bölgesi’nde bulunmaktadır. Bu üç bölgemizdeki şirket sayısı ülke gene-

linin % 76’sini kapsamaktadır. Belirtilen oranlar Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Ka-

radeniz Bölgelerinde oldukça düşüktür.

Türkiye genelinde önsoykütüğü işletmelerinin bölgelere göre dağılımı ise Çi-

zelge 1.4’te sunulmuştur.

Page 24: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

8

Çizelge 1.4. Türkiye genelinde önsoykütüğü işletmelerinin bölgelere göre dağılımı

Bölgesi Şahıs (adet) Şirket

(adet) Kamu (adet)

Genel toplam (adet)

Genel top-lam (yüz-

desi) Karadeniz 272 758 89 28 272 875 22,8

Marmara 214 598 55 6 214 659 18,0

İçanadolu 181 468 29 14 181 511 15,1

Ege 170 850 17 5 170 872 14,3

Akdeniz 165 398 27 5 165 430 13,8

Doğu Anadolu 137 879 48 11 137 938 11,5

Güneydoğu Anadolu 52 183 48 9 52 240 4,8

Genel Toplam 1 195 134 313 78 1 195 525 100,0

Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde

önsoykütüğü işletmelerinin, soykütüğü işletmelerinden sırasıyla % 16,8; % 6,1; %

3,2 ve % 0,6 oranında daha çok olduğu görülmektedir. Önsoykütüğü işletmelerinin,

soykütüğü sistemine alt yapı oluşturduğu düşünüldüğünde, bu bölgelerimizde

soykütüğü faaliyetlerinin gelişme eğilimi içerisinde olduğu söylenebilir.

Türkiye genelinde önsoykütüğü ve soykütüğüne kayıtlı toplam hayvan sayıları

Çizelge 1.5’te verilmiştir.

Çizelge 1.5. DSYMB’ye bağlı (önsoykütüğü ve soykütüğü) işletmelerdeki hayvan varlığı

Hayvan sayısı Soykütüğü Önsoykütüğü Toplam Soykütüğüne kayıt yüzdesi

İnek 688 958 2 845 918 3 534 876 19,5 Düve 283 123 419 710 702 833 40,3 Dişi dana 99 310 114 841 214 151 46,4 Dişi buzağı 92 389 75 444 167 833 55,1 Dişi sığır toplamı 1 163 780 3 455 913 4 619 693 25,2 Boğa 49 047 203 626 25 2673 19,4 Tosun 114 558 175 748 290 306 39,5 Erkek Dana 88 036 116 254 204 290 43,1 Erkek Buzağı 91 872 76 086 167 958 54,7 Erkek sığır toplamı 343 513 571 714 915 227 37,5 Genel toplam 1 507 293 4 027 627 5 534 920 27,2

Kaynak: DSYMB, 2007

Page 25: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

9

Toplam kayıt altına alınan işletmelerin sadece % 4,8’i soykütüğüne üye iken,

bu işletmelerdeki inek varlığının toplam kayıt altındaki ineklerin % 19,5’ini kapsıyor

olması dikkati çekmektedir. İnek ve boğa varlıkları yaklaşık % 19 oranında

soykütüğüne kayıtlı iken, düve, tosun, dana ve buzağıların ortalama % 45 dolayların-

da soykütüğüne kayıtlı olduğu görülmektedir.

Toplam 4 619 963 dişi hayvanların yaklaşık % 25’inin soykütüğüne işletmele-

rinde kayıt altına alınmış olması göze çarpmaktadır. Ancak bu rakamın birtakım so-

runlardan dolayı yüksek olabileceği düşünülmektedir. Örneğin, soykütüğü işletmele-

rine kayıtlı kooperatiflerde 2006 öncesi dönemde kooperatife üye kişiler yerine, her

kooperatif için soykütüğü işletme numarası verilmiş, bu araştırma döneminde ise

kooperatiflere üye her yetiştiriciye ayrı bir soykütüğü işletme numarası verilmeye

başlanmıştır. Bu durumda önceden tek bir soykütüğü işletme numarası ile temsil edi-

len kooperatiflerin bu proje döneminde kayıttan silinmediği (yaklaşık 700 inek), bazı

resmî kurumların şahıs işletmesi olarak görüldüğü dikkati çekmiştir (Ankara’daki

hayvan varlığı ile ilgili hesaplamalarda bu durumlar dikkate alınmıştır.).

Önsoykütüğündeki sıkıntılar daha farklıdır. Soykütüğü faaliyetlerine yeni baş-

layan illerde önsoykütüğü hizmetleri tarım il müdürlüklerince yerine getirilmektedir.

Tarım il müdürlüklerinde önsoykütüğü hizmetlerini yerine getirecek personel sayısı

yetersizdir. İşletme hayvan varlığının güncellenmesi, soykütüğünde olduğu gibi aylık

periyotlar yerine bazen 6 aylık, kimi zaman daha uzun aralıklarla (genellikle şap aşısı

yapılırken) yapılmaktadır. Elden çıkarılan sığırların kayıttan düşürülmesinde yaşanan

sorunlar, önsoykütüğüne kayıtlı hayvan sayısının daha yüksek olabileceğini düşün-

dürmektedir.

Soykütüğünde işletme tipine göre işletme başına ortalama hayvan sayısı ile il-

gili değerler Çizelge 1.6’da sunulmuştur.

Page 26: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

10

Çizelge 1.6. Soykütüğü işletmelerinde işletme tiplerinde ortalama hayvan sayıları

İşletme tipi Hayvan sayısı

Şahıs Koope- ratif Şirket Kamu Genel

İşletme Sayısı 57 981 20 669 218 26 78 894 İnek 10,29 3,20 91,17 272,58 8,74 Düve 4,25 1,17 43,69 140,08 3,60 Dişi dana 1,51 0,35 14,84 39,96 1,26 Dişi buzağı 1,42 0,31 15,66 25,69 1,17 Boğa 0,76 0,17 3,15 24,35 0,62 Tosun 1,76 0,44 15,39 19,92 1,46 Erkek dana 1,35 0,32 12,29 18,5 1,11 Erkek buzağı 1,41 0,31 15,4 16,23 1,17 Toplam Sığır 22,74 6,28 211,59 557,31 19,13

Kaynak: DSYMB, 2007 * 483 kooperatife üye işletme sayısı

Çizelge 1.6’da görüldüğü üzere kamu işletmelerinde ortalama inek sayısı 273

iken, şirket tipi işletmelerde bu sayı 91’dir. Toplam işletmelerin % 73’ünü oluşturan

şahıs işletmelerinde ortalama inek sayısı 10 iken, kooperatiflere üye işletmelerde,

belirtilen ortalamanın 3 olduğu görülmektedir.

Bölgelere göre soykütüğü işletmelerindeki hayvan sayıları Çizelge 1.7’de su-

nulmuştur.

Çizelge 1.7. Bölgelere göre soykütüğü işletmelerindeki hayvan varlıklarının dağılımı

Bölgeler İnek sayısı

Dişi sığır varlığı

Erkek sığır sayısı

Genel toplam

Genel toplam

içindeki oranı (%)

Ege 206 646 361 414 104 838 466 252 30,9 Marmara 193 347 337 638 107 641 445 279 29,5 İç Anadolu 109 606 191 093 64 228 255 321 16,9 Akdeniz 93 188 150 941 40 980 191 921 12,7 Doğu Anadolu 43 267 56 013 9 103 65 116 4,3 Karadeniz 32 447 49 139 12 829 61 968 4,1 Güneydoğu Anadolu 10 457 17 542 3 894 21 436 1,4 Genel Toplam 688 958 1 163 780 343 513 1 507 293 100,0

Kaynak: DSYMB, 2007

Page 27: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

11

Türkiye’deki soykütüğü işletmelerinin % 58’ini Ege ve Marmara Bölgelerin-

deki işletmeler oluşturmaktadır. Çizelge1.7’de açıkça görüldüğü üzere inek sayısının

da % 60’ı Ege ve Marmara Bölgelerinde bulunmaktadır. Bu oranın, geçim kaynağı-

nın önemli oranda hayvancılığa dayandığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerin-

de toplam % 6’ya karşılık gelmesi dikkat çekicidir.

1.3. Ankara İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve Üye İşletmelerin Genel

Yapısı

Ankara ili DSYB 1995 yılında kurulmuş fakat çalışmalarını 3 yıl kadar devam ettir-

dikten sonra atıl hale gelmiştir. Birlik, Ağustos 2003 tarihindeki genel kurul toplan-

tısından sonra faaliyetlerine tekrar başlamıştır. Soykütüğü hizmetlerinin yanı sıra

yetiştiricilerine girdi temini, sütün pazarlanmasına yönelik E-Birlik (Süt toplama

ortamının elektronik ortamda takibi ve yönetimi) faaliyetlerini de yürütmektedir. Bu

sistem aracılığıyla yetiştiricinin vermiş olduğu sütler eş zamanlı GPRS’li sistem ile

merkez bilgisayarlarına kaydedilmekte, internet ortamında online kontrol ve takip

yapılabilmektedir. İşletmede yapılan sunî tohumlama ve buzağılama hadiselerinin

işletmelerde E-Birlik ile gerçekleştirilmesine başlanmıştır. Süt toplama organizasyo-

nu çerçevesinde ve 125 tank noktasında günlük 100 ton civarında sütün pazarlanma-

sının yapıldığı bildirilmektedir.

Ankara ili DSYB’ye üye 15 759 önsoykütüğü işletmesinde toplam hayvan varlığı

66 998’dir. Bu hayvanlardan 52 796’sı inek, 5383’ü düve, 1240’ı dişi dana, 1059’u dişi

buzağıdır. Toplam dişi hayvan sayısı 60 478’dir. Boğa sayısı 2415, tosun 1714, erkek

dana 1309, erkek buzağı 1082, toplam erkek hayvan sayısı ise 6520’dir.

Ankara ili DSYB soykütüğüne üye işletmelerin sürü kompozisyonu Çizelge

1.8’de verilmiştir.

Çizelge 1.8’de görüldüğü gibi Ankara’da soykütüğüne bağlı işletmelerin yakla-

şık % 0,4’ünü kamuya, % 46,8’sini şahıslara, % 0,8’ini şirketlere ve % 52,4’ü koope-

ratiflere ait işletmeler oluşturmaktadır. İnek varlıklarının % 10,3’ü kamu, % 55,8’i

şahıs, % 5,3’ü şirket, % 28,5’i kooperatif işletmelerine aittir.

Page 28: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

12

Çizelge 1.8. Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne üye soykütüğü işletmelerinde sürü kompozisyonu

İşletme tipi Hayvan sayısı (baş) K

amu

Şahı

s

Şirk

et

Koo

pera

-tif

*

Gen

el

topl

am

Top

lam

hay

van

Sayı

ları

İşletme sayısı 5 618 10 697 1330İnek 1120 6049 578 3094 10841Düve 530 2753 259 1531 5073Dişi dana 167 935 83 436 1621Dişi buzağı 78 1001 124 364 1567Dişi sığır 1895 10738 1044 5425 19102Boğa 69 347 31 191 638Tosun 143 1450 135 824 2552Erkek dana 99 936 61 437 1533Erkek buzağı 64 990 119 394 1567Erkek sığır 375 3723 346 1846 6290Hayvan varlığı 2270 14493 1390 7271 25424

Ort

alam

a ha

yvan

Sa

yıla

İnek sayısı 224,00 9,79 57,80 4,44 8,15Düve sayısı 106,00 4,45 25,90 2,20 3,81Dişi dana 33,40 1,52 8,30 0,63 1,22Dişi buzağı 15,60 1,66 12,40 0,52 1,19Dişi sığır 379,00 17,38 104,40 7,78 14,14Boğa sayısı 13,80 0,56 3,10 0,27 0,48Tosun 28,60 2,35 13,50 1,18 1,92Erkek dana 19,80 1,53 6,10 0,63 1,16Erkek buzağı 12,80 1,62 11,90 0,57 1,18Erkek sığır 75,00 6,02 34,60 2,65 4,66Hayvan varlığı 454,00 23,45 139,00 10,43 19,12

Kaynak: DSYMB, 2007 * 21 kooperatifin üye sayısı 697’dir.

Kamu, şahıs, şirket ve kooperatif işletmelerinde hayvan varlığının sırasıyla %

49,3; %41,7; %41,6; %42,6’sını inekler oluşturmaktadır. Düve varlığı ise toplam

hayvan varlığının sırasıyla % 23,4; % 19,0; % 18,6; %21,1’ine karşılık gelmektedir.

Dişi mevcudunun toplam hayvan varlığına oranı sırasıyla % 83,5; % 74,1; % 75,1;

% 74,6’dır.

Soykütüğüne kayıtlı işletmelerde ortalama inek sayısı kamu, şirket, şahıs ve

kooperatiflere üye işletmelerde sırasıyla 224; 57,8; 9,8; 4,4’tür. Soykütüğüne kayıtlı

tüm işletmelerde ortalama inek sayısı 8,15’tir. İşletme başına ortalama hayvan varlığı

ise aynı işletme tiplerinde sırasıyla; 454; 139; 23,5; 10,4’tür.

Page 29: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

13

1.4. Konuyla İlgili Bilimsel Araştırmalar

Konuyla ilgili bilimsel araştırmaları aşağıda başlıklar hâlinde verildiği üzere 5 kate-

goride incelemek mümkündür. Araştırmacılardan bir kısmı endemik hastalıklarla

birlikte fertilite problemlerini de araştırmışlar, bazıları ise sağlık problemlerinin sa-

dece biri veya birkaçını incelemişlerdir. Bilimsel araştırmalar, araştırmacı veya araş-

tırmacıların öncelikle incelediği konu göz önüne alınarak kategorize edilmiştir.

1.4.1. Üretici ve İşletme Yapıları ile Hijyen Uygulamalarına İlişkin Araştırmalar

Soyak, A. (2006), Tekirdağ ilinde 267 süt sığırcılığı işletmesi sahibiyle kapsamlı

anket yapmıştır. Anket çalışması ile işletme sahiplerinin eğitim seviyeleri, işletmele-

rin yapısal özellikleri, hayvanların bakım ve besleme uygulamaları, arazileri kullan-

ma tercihleri, yem temin şekilleri, sağım ile ilgili uygulamalar hakkında çeşitli tespit-

ler yapmıştır.

Kum, G. (2006), Antalya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine üye işlet-

melerin mevcut durumu, beslenme alışkanlıkları ve sorunlarına yönelik toplam 211

işletmede yetiştiricilerle anket çalışması yapmıştır. Araştırmada konu ile ilgili çeşitli

tespitlerde bulunulmuştur.

Bademkıran ve ark. (2005), araştırma gereci olarak bir süt sığırcılığı işletme-

sinde bulunan siyah alaca inekler arasından seçilmiş (en az bir doğum yapmış ve 4-9

yaşları arasında) 147 baş ineği kullanmışlardır. İneklerden 73 tanesi günde iki kez (I.

Grup), 74 tanesi de günde üç kez (II. Grup) sağılmıştır. İki sağımın uygulandığı

grupta bir önceki laktasyona göre % 0,3’lük ve üç sağımın yapıldığı grupta ise %

9,16’lık süt artışı sağlanmıştır. İkinci gruptaki ineklerde birinci gruptakilere oranla %

26,5 daha az mastitis şekillendiği tespit edilmiştir. Her iki gruptaki tüm mastitis va-

kalarının % 47,45’inin S. aureustan kaynaklandığı, % 5,1’inde ise mikrobiyolojik

olarak hiçbir etken üremesi olmadığı ve % 88,1’inin de tedavi sonrası klinik olarak

iyileştiği belirlenmiştir.

Page 30: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

14

Özsoy ve ark. (2005), araştırmalarını siyah alaca ırkı ineklerden oluşan 300

inek kapasiteli Çanakkale’nin Tahirova İşletmesi’nde gerçekleştirmişlerdir. İşletme-

deki inekler günlük olarak ortalama 9-10 kg konsantre yem, 15-20 kg mısır silajı ile

yeterince ot ve yonca ile beslenmektedir. Günde 3 sağımın yapıldığı bu işletmede

sağlıklı ineklerin ortalama yıllık süt verimi ise 6 200 l civarındadır. Sürekli aynı ba-

kım ve beslenme koşullarında bulunan ve araştırma süresince oluşan topallık ve

fertilite problemlerindeki artışın konsantre yem değişimi ile birlikte başladığı tespit

edilmiştir. Yemlerdeki mikotoksinlerle olan ilişkinin araştırılması amacıyla yemlerde

aflatoksinin B1, hastalıksız ve hastalık bulunan sığırların sütlerinde de aflatoksin M1

analizleri yapılmıştır. Konsantre yem, ot ve yoncada normal değerlerin üstünde AFB1

tespit edilirken, normal sığır sütleri ile karşılaştırıldığında topallık ve ovaryum kisti

bulunan sığırların sütlerinde yüksek değerlerde AFM1 belirlenmiştir. Araştırma so-

nunda, yemlerle alınan aflatoksinlerin, topallıklara ve fertilite bozukluklarına

(ovaryum kisti) sebep olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Bardakçıoğlu ve ark. (2004), Aydın ili, merkez ve ilçelerinde bulunan 99 işlet-

meyi incelemişlerdir. Çalışma sonucunda kapalı tip ve yarı açık tip barınak oranları-

nın sırasıyla % 48,7 ve % 51,3 olduğu, %54,5’inde doğum bölmesinin bulunmadığı,

%93,9’unda buzağı bölmelerinin barınak içinde düzenlendiği tespit edilmiştir. İşlet-

me duvarlarının yapımında %71,7 oranında beton, % 34,4 delikli tuğla, % 3 kerpiç

ve briket malzemesinin kullanıldığı, işletme zeminlerinin % 71,7’sinin betondan, %

28,3’ünün sıkıştırılmış toprak olduğu saptanmıştır. Sağımların ise % 7,1’inin elle, %

92,9’unun sağım makinesiyle yapıldığı belirlenmiştir.

Erdoğan (2004), Kars iline bağlı 7 köyde bulunan 45 işletme sahibi ile yüz yü-

ze görüşerek yaptığı anket ile çiftliklerin karakteristiklerini oluşturan çiftlik yapısı,

üretim ve bakım-besleme uygulamalarını tespit etmiştir.

Tugay ve Bakır (2004), Giresun’un merkez ile 8 ilçesinde bulunan toplam 373

süt sığırcılığı işletmesinde işletme sahipleriyle anket çalışması yapmışlardır. Araş-

tırma sonucunda; işletmelerin % 59,8’inin küçük, % 17,7’sinin orta ve % 22,5’inin

büyük ölçekli işletmelerden oluştuğunu, işletme başına düşen ortalama sığır sayısının

7,98 olduğunu tespit etmişlerdir. Sığır varlığının %23,6’sının yerli, %71,1’inin me-

lez ve %5,3’ünün kültür ırkı sığırlardan oluştuğunu saptamışlardır. İşletme sahipleri-

Page 31: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

15

nin %54’nün ilkokul mezunu olduğu, % 19,3’ünün ise hiçbir eğitiminin olmadığı,

tek geçim kaynağının (% 73,7) süt sığırcılığı olduğu, sadece % 24,7’sinin hayvancı-

lığa ilaveten başka işlerle uğraştığı belirlenmiştir. İşletme sahiplerinin düveleri 12

aylık (% 42,8), 15 aylık (% 13,3) ve 18 aylıkken (% 21,5), inekleri kızgınlığa gelirse

(%39), doğumdan 45 gün sonra (% 7,8) ve 2 ay sonra (% 52,8) tohumlattıkları, %

38,9’u sunî tohumlama, % 58,2’sinin tabiî tohumlama yaptırdıklarını belirlemişler-

dir. İşletmelerde güç doğum (% 22,5), ayak ve tırnak problemleri (% 12,9), mastitis

(% 23,6) ve abort (% 8,3) tespit edilmiştir. İşletme sahiplerinin % 90,9'unun veteriner

hekimlerden düzenli olarak danışmanlık hizmeti almadığını saptamışlardır.

Leitner ve ark. (2004), mastitis vakalarının önemli patolojik etkenlerinden biri

olan S. aureus enfeksiyonlarına karşı geliştirilen MASTIVAC 1 aşısının etkinliğini

araştırmışlardır. İsrail’de yaptıkları araştırmalarında gereç olarak kullandıkları 267

siyah alaca ırkı süt sığırı ineklerinin ELISA testi sonucunda % 22,1’inde S. aureus

etkeninin kronik olarak bulunduğunu saptamışlardır. Aşı uygulanan 137 inekten sa-

dece 2 tanesinde (% 1,46), aşı yapılmayan kontrol grubunda ise 14 inekte (% 10,4)

yeni enfeksiyonun oluştuğu tespit edilmiştir. Aşı uygulamasının yapılmasıyla 1. ve 2.

laktasyondaki ineklerde, aşı yapılmayanlara göre SCC oranın % 40 daha az olduğu

bildirilmektedir.

Küçük ve Alaçam (2003), süt sığırcılığı işletmelerinde meme ve sağım hijyeni

koşullarına bağlı olarak sistemik immunizasyon ile mastitislere karşı korunma etkin-

liğini araştırmışlardır. Araştırma, sağımın makine ile yapıldığı, sağım öncesi ve son-

rası meme dezenfeksiyonunun yapıldığı, kuruya çıkan meme bölümlerine antibiyotik

infüzyonu uygulanan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi (AÜZF) işletmesi ile bu

uygulamaların olmadığı, sağımın da elle yapıldığı (aile tipi) işletmelerden seçilen

toplam 80 baş inek üzerinde gerçekleştirilmiştir. Sistemik immunizasyon amacıyla,

Mastivac® adlı (S.agalactiae, S.dysgalactiae, S.uberis, S.pyogenes, S.aureus, E.coli,

A.pyogenes) inaktif mastitis aşısı kullanılmıştır. Aşılama öncesinde S.aureus, AÜZF

işletmesinde % 59,1 ve aile tipi işletmelerde %70,6 ile en fazla izole edilen mikroor-

ganizma olmuştur. Aşının uygulanmasından sonra bu etkenin rastlantısı, sırasıyla %

26,4 ve % 42,7 oranlarına düşmüştür. Sonuç olarak, klinik mastitis olgularının şiddeti

Page 32: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

16

ve niceliği göz önünde tutulduğunda aşılanan tüm ineklerde; SHS’leri ile birlikte

değerlendirildiğinde ise aile tipi işletmelerde aşının daha etkili olduğu belirlenmiştir.

Türkyılmaz ve ark. (2003), araştırmalarında gereç olarak Aydın ilinde bulunan

süt sığıcılığı işletmelerinden “Tabakalı Tesadüfî Örnekleme Yöntemi” ile seçtikleri

100 adet işletmenin 2001 yılı Mayıs ve Haziran aylarında yaptıkları anket verilerini

kullanmışlardır. Bu çalışmada işletme sahiplerinin modern barınak modeli, sunî to-

humlama uygulaması, kulak numarası, sağım makinesi, konsantre yem ve silaj kulla-

nımı gibi yenilikleri benimseme düzeyleri araştırılmıştır. İşletme ölçeği, yem tedarik

şekli, işletmecinin yaşı, eğitim durumu, aile tipi, sosyal katılım düzeyi, kitle iletişim

araçlarından yararlanması, meslekî deneyimi, asıl mesleği gibi özellikler incelenerek

bu özelliklerin yenilikleri takip etmedeki etkisi saptanmıştır.

Köker ve Salmanoğlu (2000), Ankara çevresinde bulunan toplam 6 süt sığırcı-

lığı işletmesinde 2 ay kontrol, 8 ay çalışma dönemi olmak üzere toplam 10 ay süre ile

aylık inceleme, ölçüm ve analizler yapmışlardır. Kontrol döneminde işletmelerdeki

sağım sistemlerinin hata sayıları ve sistem hata oranları ile sürü meme sağlık duru-

muna ilişkin hücresel parametre değerleri belirlenmiştir. Çalışma döneminde incele-

meye alınan 6 işletmeden 4’ünde sağım sistemleri teknik bakımı sonucunda istenen

olumlu gelişmeler sağlanabilirken, diğer 2 işletmede sağım sistemindeki olumsuz

gelişmelerin sürü meme sağlığını olumsuz yönde etkilediği saptanmıştır. Buna göre,

çalışmada sağım sistemlerinde olumlu gelişmeler sağlanan işletmeler I. Grup (A),

sağlanamayan işletmeler ise II. Grup (B) olarak sınıflandırıldığında; kontrol döne-

minde I. grupta %19.7, II. grupta %49,7 olan sağım sistemi hata oranı yüzdeleri, ça-

lışma bitiminde sırasıyla; %3,8 ve %60,6 olarak sonuçlanmıştır. Aynı şekilde bu iki

grup işletmede sürü meme sağlığı durumuna ilişkin hücresel parametreler ele alındı-

ğında; kontrol döneminde I. grupta ortalama CMT (California Mastitis Test) skoru

2,74; ortalama BSCC (bulk tank milk somatic cell cout) skoru 809912; ortalama

linear skor değeri 6; II. grupta ortalama CMT skoru 1,86; ortalama BSCC skoru

420899; ortalama linear skor değeri 5 iken, çalışma bitiminde bu değerler sırasıyla I.

grupta 2,31; 710732; 5 ve II. grupta 2,67; 460742; 5 olarak elde edilmiştir.

Page 33: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

17

1.4.2. İşletmelerin Süt Verimi, Laktasyon Süreleri, Kuru Dönem Süreleri ve Bu

Sürelerden Kaynaklanan Ekonomik Kayıplar ile İlgi Araştırmalar

Erdem ve ark. (2007a), Amasya İli Gökhöyük Tarım İşletmesi’nde yetiştirilen 179

baş siyah alaca ineğin 1996-2002 yılları arasındaki 334 verim kaydını değerlendir-

mişlerdir. Laktasyon süresi (LS), 305 günlük süt verimi (SV305), toplam süt verimi

(LSV) ve kuruda kalma süresi (KKS) için genel ortalamalar sırasıyla 301,7 gün;

6467 l, 6273 l; 82 gün olarak hesaplanmıştır.

Koç (2006), Aydın ilinde üç farklı işletmede yetiştiren 53 baş siyah alaca ve 14

baş esmer ırkı ineğin aylık süt ölçümleri ve her ölçümden alınan süt örneklerini gereç

olarak kullanmıştır. Laktasyon süresi, laktasyon sırası gibi bilgiler işletme kayıtların-

dan sağlanmıştır. Araştırmada laktasyon süresi (LS), laktasyon süt verimi (LSV), 305

günlük süt verimi (SV305), aritmetik (SHSa),geometrik (SHSg) ve tartılı (SHSt)

laktasyon SHS ortalamaları, sırasıyla 313 gün; 5421l; 5059 l; 527 230 hücre/ml; 439

542 hücre/ml ve 511 682 hücre/ml olarak hesaplanmıştır.

Kuhn ve ark (2005), ABD’de siyah alaca ırkı süt sığırcılığı işletmelerinde yaptıkla-

rı araştırmada 3527 sürüde bulunan 295 067 ineğe ait 459 075 kayıt kullanmışlardır.

Ortalama kuruda kalma süresinin (KKS) 6,5 gün; standart sapma değerinin 5,8 gün ol-

duğunu ve işletmelerin yaklaşık % 91’inde KKS’nin 50 ile 70 gün arasında geçtiğini

belirlemişlerdir. KKS’nin işletmelerden yalnızca 42’sinde 45 günden kısa, 2’sinde ise 30

günden kısa olduğunu, 125 işletmede ise 70 günden fazla olduğunu saptamışlardır.

Topaloğlu ve ark. (2005a), gereç olarak İngiltere’nin güneyinde bulunan rast-

gele seçilmiş 5 siyah alaca süt sığırı işletmesinde, 1994-2003 yılları arasında Ulusal

Süt Kaydı Derneği tarafından kontrol edilen 691 ineğin süt verim kayıtlarını kullan-

mışlardır. Araştırma sonucunda LS 301,4-346,1 gün arasında olup ortalaması 324,3

gün; LSV 5192,6-8562 l arasında, ortalaması, 7715 l; SV305 5116-8238 l arasında,

ortalaması 7289 l; KKS 56,7-78,6 gün arasında değiştiği, ortalama değerinin ise 67,2

gün olduğu tespit edilmiştir.

Duru ve Erdoğan (2002), Orta Anadolu’da yer alan Koçaş Tarım İşletmesi’nde

yetiştirilen 362 baş ineğin 1988-1995 dönemine ait laktasyon kayıtlarını gereç olarak

kullanmışlardır. Elde edilen ortalama değerler; LS, LSV ve SV305 sırasıyla 304,4 gün;

4966 l ve 4784 l’dir.

Page 34: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

18

1.4.3. Endemik Hastalık İnsidensleri ve Bu Hastalıklardan Kaynaklanan

Ekonomik Kayıplar ile İlgili Araştırmalar

1.4.3.1. Endemik hastalıkların insidensleri

Yalçın ve ark. (2006), süt sığırcılığı işletmelerinde hem endemik hastalıkların insidensi hem de bu hastalıklardan ve fertilite problemlerinden meydana gelen finan-sal kayıpları araştırmışlardır. Araştırma kapsamında bulunan illerdeki endemik hasta-lıkların insidensleri Çizelge 9’da gösterilmiştir.

Çizelge 1.9: Endemik hastalıklar projesi kapsamında tespit edilen hastalık insidensleri

Hastalık ve patolojik problemler

Tüm illerdeki işletmelerin

ağırlıklı orta-laması

Burdur Konya Kırklareli

A. Fertilite problemleri 30,2 35,2 31,2 23,1 Metritis 20,2 24,9 21,9 20,1B. Meme hastalıkları 28,7 31,0 15,7 48,0 Mastitis 26,5 29,9 14,0 43,5C. Doğuma ilişkin problemler 15,2 10,9 22,0 9,3 Abort 5,8 2,8 9,3 3,7 Retensiyo sekundinarum 5,8 5,9 6,7 4,1 Güç Doğum 3,4 1,4 6,0 1,5D. Metabolizma hastalıkları 3,8 3,9 2,6 5,6E. Ayak hastalıkları 10,2 13,7 5,6 13,4F. Sindirim sistemi hastalıkları 6,2 5,3 7,8 4,5

G. Diğer hastalıklar 6,9 7,8 4,5 9,7

Kaynak: Yalçın ve ark. (2006) Yalçın ve ark. (2006), yaptıkları literatür taraması sonucunda fertilite problem-

lerinin % 3-152, meme hastalıklarının % 5-44, jinekolojik problemlerin % 3-25, ayak

hastalıklarının % 0,3-30, metabolizma hastalıkların % 1-12 ve sindirim sistemi hasta-

lıkların da % 2-36 arasında değiştiğini tespit etmişlerdir. Yapılan literatür taramasın-

da hemen hemen tüm çalışmalarda görülen ortak bulgunun, fertilite problemleri ve

meme hastalıklarının, endemik hastalıklar olarak en sık karşılaşılan problemler oldu-

ğu sonucuna ulaşmışlardır.

Heins ve ark. (2006), Kaliforniya’da yaptıkları çalışmada, 676 saf siyah alaca

düvenin ilk doğumlarında güç doğum ve ölü doğum insidenslerinin % 17,7 ve % 14

Page 35: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

19

iken, 2. doğumlarını yapmış ineklerde (n= 307) bu oranların % 3,1 ve % 3,7 olduğu-

nu tespit etmişlerdir. Güç doğum vakalarının laktasyon insidensi aynı bölgedeki me-

lez siyah alaca ırkı hayvanların ilk doğumlarında % 3,7-11,6 arasında değişim göste-

rirken, ikinci doğumunu yapmış siyah alaca melezlerinde % 0,2-3,3 oranlarında deği-

şim gösterdiğini belirlemişlerdir. Ölü doğumlar bakımından ilk doğumunu yapmış

melez siyah alaca ırklarında laktasyon insidensi %5,1- %9,9; ikinci doğumunu yap-

mış olan ineklerde ise bu değerin % 2,3- % 5,9 arasında değişim gösterdiğini sapta-

mışlardır.

Mclaren ve ark. (2006), Kanada’da 1 Ocak 2002-31 Ocak 2003 tarihleri ara-

sında 48 işletmede araştırma yapmışlardır. Çalışmanın gerecine kaynaklık eden iş-

letmelerdeki inek sayısı 28 ile 225 arasında değişmekte olup ortalama sürü büyüklü-

ğü 72 inektir. Sürülerdeki ortalama standart süt verimi (2. laktasyonun 150. günün-

deki ortalama süt verimi) 27,8-39 l/gün arasında değişim gösterdiği ve ortalamasının

33,3 l/gün olduğu hesaplanmıştır. Araştırma sonucunda hastalıkların laktasyon

insidensleri ile ilgili analiz sonuçları Çizelge 1.10’da verilmiştir.

Çizelge 1.10. Bazı hastalıkların laktasyon insidensleri ile ilgili bulgular

Hastalıklar Ortalama Ortanca Standart sapma Minimum Maksi-

mum

Mastitis 21,8 17,2 19,0 0,0 92,0

Retensiyo sekundinarum 9,1 7,2 6,0 0,0 26,3

Abomasum deplasmanı 4,1 3,1 3,5 0,0 15,0

Ketozis 2,9 1,0 4,0 0,0 19,3

Ayak hastalıkları 12,7 5,8 20,3 0,0 124,0

Hipokalsemi 4,2 3,4 3,4 0,0 13,5

Kaynak: Mclaren ve ark., 2006 Bademkıran ve Horoz Kaya (2006), Ceylanpınar Tarım İşletmesi Gökçayır Sı-

ğırcılık Şubesi’nde bulunan 2,5-9 yaşları arasında güç doğum yapmış toplam 62 ine-

ği araştırma gereci olarak kullanmışlardır. İnekler 3 gruba ayrılıp doğumdan hemen

sonra ait olduğu gruba göre 5 mg Betareseptör, PgF2α analoğu müstahzarı ile kont-

rol grubunda 10 ml serum fizyolojik kullanılarak güç doğuma bağlı retensiyo

sekundinarumun (RS) engellenmesi ve fertilite üzerine olan etkisi araştırılmıştır.

Page 36: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

20

Araştırma sonucunda; Betareseptör kullanılan grupta % 14,2, PgF2α anoloğu müstah-

zarda % 30, kontrol grubunda % 55 oranında RS şekillenmiştir. Metritis vakaları ise

gruplara göre sırasıyla % 20, % 28 ve % 45 oranında meydana geldiği belirlenmiştir.

Yeon ve Kim (2005), Kore’nin Chungbuk vilayetinde yer alan, toplam 9 siyah

alaca süt sığırcılığı işletmesinde (her işletme 50 ve 50’den fazla inek varlığına sahip)

toplam 805 buzağılamayı ve Ekim 2000 ile Mart 2004 dönemleri arasında RS’nin

postpartum dönem hastalıklarına etkisini incelemişlerdir. Chungbuk Üniversitesi

Veteriner Fakültesi’nden veteriner hekimler rutin işletme ziyaretlerinde hastalıkların

teşhis ve tedavilerini yapıp kayıtların düzenli tutulmasını sağlamışlardır. Çalışma

sonucunda 805 buzağılama sonrası 147 RS vakasına rastlanmıştır. RS laktasyon

insidensi, işletmelere göre % 8,3 ile % 28,1 arasında değişmekle birlikte ortalama

insidens % 18,3 olarak hesaplanmıştır. Araştırmada RS ile postpartum bazı hastalık-

ların görülme sıklığı bakımından karşılaştırılması Çizelge 1.11’de sunulmuştur.

Çizelge 1.11. Retensiyo sekundinarum ile pospartum dönemde görülen bazı hastalıkların görülme sıklığı bakımından karşılaştırılması

Evet (n = 147) Hayır (n = 658) p

Reprodüktif hastalıklar Endometritis (%) 116 (78,9) 208 (31,6) p < 0,01Ovaryum kisti (%) 13 (8,8) 37 (5,6) p > 0,05

Metabolizma hastalıkları Abomasum deplasmanı (%) 11 (7,5) 13(2,0) p < 0,01Hipokalsemi (%) 3 (2,0) 1 (0,2) p < 0,05Ketosis (%) 7 (4,8) 8 (1,2) p < 0,01Metabolizma hastalıkları alt toplamı 20 (13,6) 21 (3,2) p < 0,01

Kaynak: Yean ve Kim, 2005 Araştırmada RS’li ineklerde buzağılamadan ilk servis aralığına kadar geçen sü-

renin 7 gün, buzağılamadan ilk gebe kalışa kadar geçen sürenin 17 gün daha uzun

olduğu saptanmıştır. RS’nin buzağılama mevsimi ve laktasyon sayısıyla ilintili ol-

mamasına rağmen, güç doğum, gebelik süresinin uzamasının RS üzerine etkili oldu-

ğu sonucuna ulaşılmıştır.

Bar ve Ezra (2005), gereç olarak İsrail’de 39 siyah alaca süt sığırcılığı işletme-

sinin Haziran 2002-Aralık 2003 dönemine kapsayan 17 748 adet laktasyona ait süt ve

sağlık verilerini kullanmışlardır. Araştırma süresince 13 veteriner hekim tarafından

Page 37: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

21

hastalıkların teşhis ve tedavileri düzenli olarak yapılmıştır. Hastalıkların insidensleri

1, 2 ve 3. ve üzerindeki laktasyondaki inek sayılarına göre 3 kategoride değerlendi-

rilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen laktasyon insidens oranları Çizelge

1.12’de verilmiştir.

Çizelge 1.12. Laktasyon dönemlerine bazı hastalıkların laktasyon insidensleri

Kaynak: Bar ve Ezra, 2005

Hastalıklardan laktasyon süresince kaynaklanan toplam süt kaybı, eşzamanlı

model (hastalık süresince süt verimindeki azalış) ve karşılaştırmalı model (sağlıklı

ineklerle birebir karşılaştırmalı) olmak üzere 2 farklı modelle hesaplanmıştır. Toplam

süt kaybı ile ilgi araştırma sonucu iki modelin karşılaştırmalı sonuçları Çizelge

1.13’te verilmiştir.

Çizelge 1.13. Laktasyon boyunca meydana gelen toplam süt kaybının (l)eşzamanlı (1) ve karşılaştırmalı (2) modele göre hesaplanmış sonuçları

Hastalıklar

Laks. dön.

Ölü doğum Hipokalsemi Retensiyo Sekundinarum Metritis Ketozis

Abomasum

Deplasmanı

1* 2** 1 2 1 2 1 2 1 2 1 2

1 372 400 112 172 130 156 46 96 372 400

2 512 516 160 232 56 87 134 152 512 516

3+ 131 198 71 142 226 302 106 149 191 235 131 198

* Laktasyon boyunca toplam süt kaybının eş zamanlı modele göre hesaplanmış sonuçları

** Laktasyon boyunca toplam süt kaybının karşılaştırmalı modele göre hesaplanmış sonuçları

Lakt

asyo

n

nem

i

İnek

sayı

Ölü

doğ

um

Hip

okal

sem

i

Rete

nsiy

o se

kund

inar

um

Met

ritis

Ket

osis

Abo

mas

um

depl

asm

anı

Sağlık

inek

ler

1 6570 7,2 0,0 8,4 33,8 5,6 0,2 47,0

2 4409 4,0 0,1 7,1 19,4 7,9 0,4 32,8 3+ 6769 3,4 2,6 10,2 19,5 12,7 1,1 39,7

Page 38: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

22

Kennerman ve ark. (2003), 1990-2000 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Ve-

teriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Klinikleri’ne getirilen sığır ve koyun-

lara yapılan teşhis ve tedavi çalışmalarının değerlendirmesini yapmışlardır. Araştır-

ma sonucunda toplam 1646 sığırın muayene ve tedavisinin yapıldığı belirtilmiştir.

Sığırlarda hastalıkların % 39,1 oranında en yaygın olarak 0-6 aylar arasındaki buza-

ğılarda görüldüğü tespit edilmiştir. Sığırlarda en çok % 34,45 oranıyla sindirim sis-

temi hastalıkları gözlemlenmiş, bunu % 25,46; % 22,96; % 4,0; % 2,79; % 2,68; %

2,31 oranlarıyla solunum sistemi, enfeksiyöz, metabolizma, üriner, deri ve dolaşım

sistemi hastalıklarının izlediği belirlenmiştir.

Şındak ve ark. (2003), araştırma gereci olarak Şanlıurfa yöresinde ayak hasta-

lıkları yönünden taranan değişik ırk ve yaşta 4432 sığırı kullanmışlardır. Hayvanlar,

barınaklarının yapısı ve yetiştirme şekilleri göz önünde bulundurularak 3 grup altında

değerlendirilmiştir. Tamamen kapalı ahırlarda yetiştirilen, dışarı çıkartılmayan ve

yürütülmeyen hayvanlar I. grup; yarı açık barınaklarda yetiştirilen ve zaman zaman

barınaklar içerisinde yürüme olanağı bulunanlar II. grup; gündüzleri meraya çıkarı-

lan, geceleri ise kapalı ahırlarda barındırılan küçük aile işletmelerindeki hayvanlar

ise III. grup kapsamında değerlendirilmiştir. Ayak hastalığı prevalansı I. grupta %

93,8; II. grupta %3,9; III. grup olgularda ise % 0,03 oranında saptanırken bu oran

çalışmada taranan tüm hayvanlar ele alındığında % 3,02 olarak belirlenmiştir. Araş-

tırmanın sonucunda, kapalı ve yarı açık süt sığırcılığı işletmelerinde gerekli ayak

bakımı yapılmadığı, bunun sonucu olarak ayak hastalıklarının yoğun olarak bulun-

duğu, serbest dolaşıma izin verilen işletmelerde bu oranın düştüğü sonucuna ulaşıl-

mıştır.

Canpolat ve ark. (2003), Elazığ ve çevresinde sığırlarda görülen ayak hastalık-

larının insidensi üzerine gözlemlerde bulunmuşlardır. Sonuç olarak Elazığ ve yöre-

sindeki sığırlarda ayak hastalıklarının yıllık insidensini 17,1 olarak tespit etmişlerdir.

Karakaş (2002), Bursa ili Yenişehir ilçesinde süt sığırı yetiştiren 10 işletmede

doğan 135 siyah alaca buzağının doğum ağırlığı, sütten kesim yaşı, süt tüketimleri ve

yaşama güçlerini araştırmıştır. Araştırmada buzağıların 0-3 aylık dönemdeki ölüm

oranının % 14,1; 0-6 aylık devrede % 16,3 olarak gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.

Page 39: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

23

Akar ve ark. (2001), 1996 – 1999 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi Veteriner

Fakültesi Klinikleri’ne getirilen, yaşları 3-12 arasında, çeşitli ırklardan 140 RS’li

ineğin düzenli kayıtlarını tutarak, RS ile hayvanın yaşı, doğum sayısı, doğum şekli,

buzağılama mevsimi ve yavrunun cinsiyeti arasındaki ilişkileri incelemişlerdir.

RS’nin % 6,4’ünün abort, % 7,7’sinin ikiz doğum, % 5’nin ölü doğum ve %

88,6’sının canlı doğum sonrası şekillendiği, RS vakalarının %35,6’sının güç doğum

sonrası şekillendiği tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda; ilkbahar ve yaz ayların-

da doğuranlar, 3, 4 ve 8 yaşlarında olanlar, ilk beş doğumunu yapanlar ve güç doğum

yapanlarda RS görülme riskinin daha fazla olduğu kanısına ulaşılmıştır.

Meyer ve ark. (2001), Amerika’da 666 341 doğum olayının kayıtlarını göz

önüne alarak yaptıkları çalışmada, 1985’lerdeki düvelerde ölü doğum vakalarının

(doğum öncesi, doğum sırasında ya da doğum sonrası 48 saat içinde oluşan ölümler)

% 9,5 oranından 1996’da % 13,2 düzeylerine çıktığını bildirmektedirler. Bu oranın

ineklerde % 5,0’dan % 6,6’ya çıktığı ve ölü doğumların yıllık 125,3 milyon dolarlık

bir maliyet getirdiği tespitinde bulunulmuştur.

Kaya ve ark. (2001), toplam 933 inekte mastitisin yaygınlık düzeyini incele-

mişlerdir. Subklinik mastitis tanısı, sütün elektriksel geçirgenliğini ölçen bir el ciha-

zıyla yapılmıştır. İneklerin % 49,5’inde subklinik mastitis, % 2’sinde klinik mastitis,

% 5,7’sinde kör meme lobu olduğu belirlenmiştir. Tank sütü örneklerinde saptanan

somatik hücre sayısı ortalama 933,190 adet/ml olarak bulunmuştur.

Fleischer ve ark.(2001), Almanya’nın Aşağı Saksonya Bölgesi’nde 10 işletme-

de (İşletme başına inek sayısı 25-146 arasında değişmektedir.), toplam 1074 siyah

alaca ineğin 2197 laktasyonunu değerlendirmeye almışlardır. Araştırmada elde edi-

len, hastalıklarla ilgili % LI (laktasyon insidensi), düvelerin 1. buzağılamalarındaki

% LI, ineklerdeki % LI, hastalıkların teşhis edildiği laktasyondaki ortanca gün sayısı

ile ilgili bulgular Çizelge 1.14’te verilmiştir.

Page 40: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

24

Çizelge 1.14. Buzağılama sonrası bazı hastalıkların laktasyon insidensi ve hastalığın meyda-na geldiği laktasyondaki günün ortanca değerleri

Hastalıklar Tümü (%) L1* (%) L≥2**

(%)

Teşhis edildiği laktasyondaki

gün sayısı (ortanca)

Laktasyon sayısı

Mastitis 21,6 13,5 25,7 54 1598 Metritis 23,6 26,4 22,2 24 2197 Retensiyo sekundinarum 8,9 6,7 9,9 1 2197 Ayak hastalıkları 19,5 12,7 23,1 76 1267 Hipokalsemi 7,0 0,5 10,1 1 2026 Ketozis 1,7 0,5 2,2 27 1734 Abomasum deplasmanı 1,1 0,8 1,3 18 2026

Kaynak: Fleischer ve ark., 2001, L1: 1. laktasyondaki inekler, L≥2: iki ve üzeri laktasyondaki inekler Kelton ve ark. (1998), 1970-1996 yıllarını kapsayan geniş kapsamlı literatür ta-

raması sonucunda, sıklıkla görülen ve ekonomik kayıplara neden olan endemik has-

talıkların insidensleri ve meydana gelen ekonomik kayıplarla ilgili değerlendirmeler-

de bulunmuşlardır. Literatür taramalarında hastalıkların farklı adlarla yöresel olarak

adlandırılmalarını, klinik olarak belirlenmelerindeki farklılıkları, verilerin alınma

şeklini dikkate alarak, kendi değerlendirme kıstaslarına göre kategorize edip değer-

lendirmeye tabi tutmuşlardır. Hastalıkların görülme sıklığı; laktasyon insidensi (Lİ)=

(laktasyondaki vaka sayısı / laktasyon sayısı)x 100 formülüne göre değerlendirilmiş-

tir. Çizelge 1.15’te bu çalışma sonucu elde edilen değerler Çizelge hâlinde verilmiş-

tir.

Çizelge 1.15. Bazı endemik hastalıkların insidens oranları ve toplam ekonomik kayıplar

Kaynak: Kelton ve ark.,1998.

Hastalık adı

Lite

ratü

r

sayı

İnsi

dens

%

(min

imum

)

İnsi

dens

%

(mak

sim

um)

İnsi

dens

%

(ort

anca

)

Top

lam

eko

-no

mik

kayıp

($

)

Hipokalsemi 33 0,03 22,3 6,5 335 Retensiyo sekundinarum 50 1,3 39,2 8,6 285 Metritis 43 2,2 37,3 10,1 Ketozis 36 1,3 18,3 4,8 145 Abomasum deplasmanı 22 0,3 6,3 1,7 340 Ayak hastalıkları 39 1,8 30 7 302 Mastitis 62 1,7 54,6 14,2

Page 41: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

25

1.4.3.2. Endemik hastalıklardan kaynaklanan ekonomik kayıplar

Bu alanda yapılan çalışmaların bir kısmında süt sığırcılığı işletmelerinde görülen

önemli hastalıkların hepsi dikkate alınırken, bir kısmında tek bir hastalık sonucu olu-

şan maliyetleri hesaplama yoluna gidilmiştir.

Tüm endemik hastalıkları dikkate alan çalışmalar

Yalçın ve ark. (2006), araştırmalarında klinik metritis vakasının üreticiye

450YTL’lik finansal kayba neden olduğunu, bu kaybın 341YTL’sinin direkt,

109YTL’sinin ise endirekt kayıplardan meydana geldiğini saptamışlardır.

Belirtilen araştırmada, klinik mastitis vakasının oluşturduğu finansal kayıp,

hastalığın hafif, orta şiddetli ve şiddetli formları için sırasıyla 106YTL, 220YTL ve

730YTL olarak hesaplanmıştır. Bu formların görülme olasılıklarına göre hesaplanan

ağırlıklı ortalama kayıp ise 315 YTL olarak tespit edilmiştir. Her bir RS vakasının

üreticiye verdiği zarar 365YTL olarak hesaplanmıştır. Bunun 245YTL’sini direkt,

109YTL’sini ise endirekt kayıplar oluşturmuştur. Hipokalsemi kaynaklı kayıplar

hastalığın seyrine göre hafif, şiddetli ve ölümcül vakalarda sırasıyla 127YTL,

320YTL ve 2674 YTL olarak hesaplanmıştır. Hastalığın farklı formlarının görülme

olasılıklarına göre hesaplanan ağırlıklı ortalama kayıp ise 340 YTL olarak tespit

edilmiştir. Ayak hastalıklarıyla ilgili olarak hastalığın 3 ayrı formu olan hafif, orta

şiddette ve şiddetli formlarından meydana gelen kayıp, enfekte hayvan başına sıra-

sıyla 266YTL, 339YTL ve 509YTL; ağırlıklı ortalama kayıp ise 379YTL olarak

hesaplanmıştır. Bu kaybın 241YTL’sini direkt kayıplar, 138YTL’sini ise endirekt

kayıplar oluşturmuştur.

Fourichon ve ark (1999), güç doğum, abort, hipokalsemi, retensiyo, metritis,

ovaryum kisti, ketozis, abomasum deplasmanı ve ayak hastalıklarının süt verimine

etkilerini içeren toplam 35 araştırmayı incelemişlerdir. Bu inceleme sonucunda;

hipokalsemi ve ovaryum kisti vakalarının süt verimine ciddi bir etkisinin olmadığını,

bunların dışında kalan hastalıkların süt verimini önemli ölçüde azalttığını, ancak lite-

ratürde bildirilen süt verimi kayıpları arasında önemli farklılıklar olduğunu tespit

etmişlerdir.

Page 42: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

26

Kossaibati ve Esslemont (1997), İngiltere’de bulunan 90 süt sığırcılığı işletme-

si üzerinde yaptığı bir çalışmada mastitis, ayak hastalıkları, RS, hipokalsemi, ikiz

doğum, buzağı ölümleri ve gözlenemeyen östrus vakaları gibi sağlık problemlerinin

hedeflenenden daha yüksek seyretmesiyle meydana gelen sakınılabilir kaybın, inek

başına yılda 63 £ olduğunu (İnsidens düzeyine göre 12-136 £ arasında değişmekte-

dir.) ve bu maliyetlerin % 38’inin klinik mastitis, %27’sinin ise ayak hastalıklarından

kaynaklandığını bildirmiştir.

Miller ve Dorn (1990), ABD Ulusal Hayvan Sağlığı Enformasyon Sistemi’nce

kayıt altında bulundurulan işletmelerden 16 süt sığırcılığı işletmesini hastalıklar yö-

nünden 12 ay boyunca izlemiş ve bu işletmelerde bazı önemli hastalıkların insidens

ve maliyetlerini hesaplamıştır. Araştırmada yukarıda belirtilen hastalıklar neticesinde

oluşan toplam maliyetin ortalama 172,4 $ olduğu ve toplam maliyet içinde aldıkları

pay açısından en önemli hastalığın klinik mastitis (%26) olduğu, bunu önem sırasına

göre fertilite (%13), pnömoni (% 5), ayak hastalıkları (% 5), güç doğum (% 5),

hipokalsemi (% 4) ve abomasum deplasmanı (% 4) probleminin izlediği bildirilmiş-

tir.

Kaneene ve Hurd (1990), ABD’de kayıtlı 6012 süt sığırcılığı işletmesinden te-

sadüfî örnekleme yöntemiyle seçilen 60 işletmede yaptıkları araştırmada, hastalık

maliyeti açısından en önemli hastalığın klinik mastitis olduğu sonucuna ulaşmışlar-

dır. Bunu önem sırasına göre fertilite problemleri, sindirim sistemi hastalıkları, do-

ğuma ilişkin problemler, ayak hastalıkları ve metabolizma hastalıklarının izlediğini

bildirmiştir.

Klinik Mastitis

Koçak (2006), Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan yarı

açık sisteme sahip özel bir işletmede 2000-2003 yılları arasında yüksek süt verimine

sahip 915 siyah alaca ineğe ait 1171 laktasyon kaydını değerlendirmiştir. Günde 3

kez sağım ünitesinde yapılan sağımlar Afimilk Meter bilgisayar programıyla otoma-

tik olarak kaydedilmiştir. Araştırmada mastitisin 1, 2 ve 3. laktasyondaki ineklerde

insidensin sırasıyla % 19,9; % 33,7; % 40,7 oranında olduğu, sürüdeki ortalamanın

ise % 26,2 olarak gerçekleştiği hesaplanmıştır. İşletmede mastitisten kaynaklanan

Page 43: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

27

günlük süt kaybı 764,6 l/gün olarak bulunmuş olup inek başına toplam süt kaybı has-

talığın, laktasyonun ilk 6 haftası için 600,9 l; laktasyonun ilk 6 haftasından sonraki

hastalıklarda 503,9 l olduğu belirlenmiştir.

Kossaibati ve Esslemont (2000), İngiltere süt sığırcılığı işletmelerinde klinik

mastitisten kaynaklanan ekonomik kayıpları, hastalığın şiddetine (hafif, şiddetli,

ölümcül vakalar) ve maliyet türüne göre (direkt, indirekt maliyetler) gruplandırarak

detaylı bir şekilde analiz etmişlerdir. Bu analiz sonuçları Çizelge 1.16’da gösterilmiş-

tir.

Çizelge 1.16. İnek başına yıllık direkt ve toplam maliyetlerin hastalığın şiddetine göre dağı-lımı

Hafif vakalar Şiddetli vakalar Ağır vakalar

Direkt maliyet 28,9 £ 122 £

Toplam maliyet 113,2 £ 332,7 £ 435,8 £

Kaynak: Kossaibati ve Esslemont, 2000 Yalçın (2000), Pickering (1995)’in analizlerini güncelleştirerek İskoçya süt sı-

ğırcılığı işletmelerinde mastitisin maliyetine, AB Süt Hijyen Yönetmeliği kapsamın-

da bulunan yeni uygulamalardan somatik hücre ve toplam bakteri sayısından meyda-

na gelen cezaları da dâhil etmiştir. Çalışmada 1996 yılı itibariyle ortalama bir İskoç

süt sığırcılığı işletmesinde mastitisin 140 £ olan maliyetinin; subklinik mastitis prob-

leminin düşük düzeyde olduğu işletmelerde 69 £, yüksek düzeyde olduğu işletmeler-

de ise 228 £’ye kadar çıkabileceğini bildirmiştir. Toplam maliyet içindeki payı açısın-

dan, süt verimindeki azalmadan kaynaklanan malî kayıpların en önemli maliyet kalemini

oluşturduğu tespit etmiştir.

Pickering (1995), klinik mastitisin İskoçya süt sığırcılığı işletmelerine olan top-

lam maliyeti ve toplam maliyet içinde her bir maliyet unsurunun aldığı payı incele-

miştir. Toplam maliyet içinde süt verim kaybının payının % 64-70 arasında, erken

elden çıkarma maliyetinin % 13-14, klinik mastitisin tedavi giderlerinin payının ise

% 15-23 arasında olduğunu tespit etmiştir.

Page 44: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

28

Ayak Hastalıkları

Koçak ve Ekiz (2006b), Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yarı

açık sisteme sahip, günde 3 sağımın yapıldığı özel bir işletmede 2000-2003 yılları

arasında 787 siyah alaca ineğe ait 953 laktasyon kaydını değerlendirmişlerdir. Ayak

hastalıklarının insidensi % 9 olarak tespit edilmiş, ayak hastalıklarının % 36,1’inin

laktasyonun ilk 4 haftalık döneminde; % 18,6’sının laktasyonun 58. haftasında ortaya

çıktığı belirlenmiştir. Sağlıklı ineklerde günlük süt verimleri 30,57 l/ gün iken, ayak

hastalığının oluşmasıyla birlikte 1, 2 ve 3. haftalarda 27,5 l/gün; 29,2 l/gün ve 29,8

l/gün seviyelerine düştüğü tespit edilmiştir.

Kossaibati ve ark (1999), İngiltere’de bulunan 50 süt sığırcılığı işletmesini

kapsayan araştırmalarında ayak hastalıklarının ortalama insidensini % 38,2 olarak

tespit etmişlerdir. Ancak bu değerin işletmeler arasında önemli farklılar taşıdığını ve

kimi işletmelerde 5 kat yüksek düzeyde olduğunu tespit etmişlerdir. Araştırma sonu-

cunda ayak hastalıklarından kaynaklanan finansal kayıpların, insidens oranlarına

göre inek başına 27 £ ile 55 £ arasında değişmekle beraber ortalama 40 £ olduğunu

bildirmişlerdir.

Enting ve ark. (1997), Hollanda’da 21 süt sığırcılığı işletmesinde ayak hastalık-

larının süt verimi, buzağılama aralığı (BA) ve sürü elden çıkarma oranı üzerine etki-

leri ile meydana gelen finansal kayıpları araştırmışlardır. Bu araştırma sonucunda,

ayak hastalıklarının vaka başına maliyetini 230 NGL, hastalığın işletmelerde ortala-

ma görülme sıklığını ( % 21) dikkate alarak inek başına ortalama finansal kaybı vaka

başına 50 NGL olarak hesaplamışlardır.

Hollanda’da mastitisin 150 NGL/inek/yıl, fertilite problemlerinin 125

NGL/inek/yıl maliyete neden olduğunu göz önüne aldıklarında süt sığırcılığı işletme-

lerinde ayak hastalıklarının 3. önemli hastalık problemi olduğu sonucuna ulaşmışlar-

dır.

Green ve ark (2002), Birleşik Krallık’ta 1997-1998 yılları arasında kaydı tutu-

lan 900 inekten elde edilen toplam 8000 adet yıllık süt verim kaydını kullanarak ayak

hastalıklarının süt verimi üzerindeki etkisini incelemiş ve ayak hastalıklarından mey-

Page 45: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

29

dana gelen SV305 veriminde azalmanın ortalama 360 l civarında olduğunu bildirmiş-

lerdir.

Koçak ve Ekiz (2006a), Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 859 si-

yah alaca ineğin bulunduğu, yarı açık sisteme sahip, günde 3 kez sağım yapılan özel

bir işletmede 2000-2003 yılları arasında çalışmalarını gerçekleştirmişlerdir. İşletme-

de süt kayıtları Afilmilk Meter otomatik bilgisayar sistemiyle kaydedilmiştir.

Abomasum deplasmanının% 68’i, ketozisin %62’sinin laktasyonun ilk iki haftası

içinde meydana geldiği belirlenmiştir. Tüm abomasum deplasmanı vakalarının

laktasyonun ilk sekiz haftasında, ketozislerin ise 1 vaka dışında laktasyonun ilk 10

haftası içerisinde, sindirim problemlerinin ise tüm laktasyon süresince meydana gel-

diği saptanmıştır. Hastalıkların insidenslerinin, abomasum deplasmanı, ketozis ve

sindirim problemlerinde sırasıyla % 3,13; % 7,08 ve % 13,12 oranlarında olduğu

tespit edilmiştir. Bu hastalıklar bakımından 1. laktasyon ile diğer laktasyonlarda has-

talığın insidensleri arasında önemli bir farklılığın görülmediği, abomasum deplasma-

nı, ketozis ve sindirim problemlerinden doğan günlük süt kaybının sırasıyla 8,1l/gün;

6,21 l/gün ve 2,86 l/gün olduğu saptanmıştır. Laktasyon süresince toplam süt kaybı-

nın aynı hastalıklar için sırasıyla, 184,3 l; 285,6 l ve 42,4 l olduğu görülmüştür.

1.4.4. Elden çıkarma Nedenleri, Yaşları, İnsidensleri ve Bunlardan Kaynakla-

nan Ekonomik Kayıplar ile İlgili Araştırmalar

Macrae ve ark. (2003), İngiltere genelinde mastitis hastalığının insidensini ve bu has-

talıktan kaynaklanan elden çıkarmaların 1998-2003 arası dönemde izlediği seyri in-

celemişlerdir. Araştırma sonucunda mastitis kaynaklı elden çıkarma oranının belirti-

len dönemde % 3,6’dan % 5,1’a, klinik mastitis insidensinin % 36’dan % 47’a yük-

seldiğini, süt tankı somatik hücre sayısının 140 000 hücre/ml’den 179 000 hüc-

re/ml’ye çıktığını tespit etmişlerdir. Bu dönem içerisinde mastitis kaynaklı elden çı-

karma oranının en düşük % 25’lik dilimdeki işletmelerde % 0,9’dan % 2’ye çıkar-

ken, en yüksek %25’lik dilimdeki işletmelerde % 4,8’den % 6,7 seviyesine çıktığı

bildirilmiştir. Mastitis insidensinin en düşük olduğu % 25’lik dilimde yer alan işlet-

Page 46: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

30

melerde ise insidens oranının % 19,6’dan % 23,1’e çıkarken, en yüksek olduğu %

25’lik dilimdeki işletmelerde % 48,3’ten % 63,6’ya çıktığı saptanmıştır.

Yaylak (2003), İzmir İli DSYB’ye kayıtlı Ödemiş’te bulunan 31 işletmeden se-

çilen 15 işletmede, 1999-2000 yılları içinde elden çıkarılan 229 ineği gereç olarak

kullanmıştır. Araştırma sonucunda elden çıkarma nedenlerinden; canlı hayvan satışı,

kısırlık, meme sorunu, süt verim düşüklüğü, hipokalsemi, güç doğum, ayak problem-

leri ve diğer nedenlerin oranları sırasıyla, % 40,2; %17,9; %16,2; %3,5; %3,5;

%3,5; %2,2 ve %10,9 düzeyinde hesaplanmıştır.

Gröhn ve ark. (1998), gereç olarak New York’ta bulunan, 1 Ocak 1994-31 Ara-

lık 1994 dönemini kapsayan 14 işletmeye ait 7523 siyah alaca ineğin verilerini kul-

lanmışlardır. Araştırma kapsamındaki sürülerin büyüklüğü 340 ile 1037 inek arasın-

da değişim gösterip ortalama sürü büyüklüğü 500 inektir. İnek başına rtalama SV305

10,265 l olup bu değerin New York ortalaması olan 7528 l’nin oldukça üzerinde ol-

duğu, toplam yıllık elden çıkarma oranının % 23,6’e karşılık geldiği bildirilmektedir.

Araştırma kapsamında değerlendirilen hastalıkların laktasyon (Lİ) ve elden çıkarma

riski Çizelge 1.17’de sunulmuştur.

Çizelge 1.17. Laktasyon sayılarına göre bazı hastalıkların laktasyon insidensleri ile elden çıkarma risk oranları

Laktasyon sayılarına göre hastalık insidensleri (%) Elden çıkarma Riski* Tümü L1 L2 L3 L4 L5 L≥6

Hipokalsemi 0,9 0,1 0,4 0,7 3,1 4,0 6,1 47,1

Retensiyo sekundinarum

9,5 6,8 9,3 12,3 13,3 8,8 18,0 31,7

Abomasum deplasmanı

5,3 5,5 4,6 6,4 6,0 4,3 3,1 26,9

Ketozis 5,0 4,2 3,9 6,0 8,3 6,1 7,7 32,5

Metritis 4,2 5,9 3,4 2,6 3,5 2,1 3,1 17,1

Ovaryum kisti 10,6 11,2 11,5 9,1 10,3 7,3 8,0 20,9

Mastitis 14,5 11,5 13,8 16,7 20,1 20,1 19,9 32,7

Sağlıklılar 61,7 64,5 63,3 59,4 53,8 61,4 51,0 21,5

Kaynak: Grönh ve ark.,1998 * Hastalıktan dolayı elden çıkarılan ineklerin hasta ineklere oranı

Page 47: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

31

1.4.5. Fertilite ve Fertiliteden Kaynaklanan Ekonomik Kayıplar ile İlgili

Araştırmalar

Erdem ve ark. (2007b), Amasya İli Gökhöyük Tarım İşletmesi’nde yetiştirilen 179

siyah alaca ineğin 1996-2002 yıllar arasındaki 334 verim kaydını değerlendirmişler-

dir. İlk buzağılama yaşı (İBY), BA ve gebelik başına tohumlama sayısı (GBTS) için

genel ortalamalar sırasıyla 827,4±4,5 gün; 393,4±5,1 gün ve 1,42±0,04 olarak tespit

etmişlerdir.

Pelister ve ark. (2005), araştırmalarını Marmara Bölgesi’nde yer alan siyah ala-

ca ırkı ineklerin oluşturduğu özel bir işletmede gerçekleştirmişlerdir. 1987-1995 yıl-

ları arasında süt verimi özellikleri için 214 siyah alaca ırkı ineğe ait 557 laktasyon,

dölverimi özellikleri için 306 ineğe ait 659 tohumlama kaydını incelemişlerdir.

Araştırma sonucunda İBY, BA ve SP sırasıyla 30,1 ay; 374 gün; 87,9 gün olarak

belirlemişlerdir. LS, LSV, SV305 ve KKS sırasıyla; 269,8 gün; 4 296,7 l; 4275,90 l ve

79,2 gün olarak tespit edilmiştir.

Sehar ve Özbeyaz (2005), Koçaş Tarım İşletmesi’nde yetiştirilen 275 siyah

alaca ırkı ineğin 1994-2000 yıllarına ait kayıtlarını gereç olarak kullanmışlardır. LSV

6400,3 l; LS 297 gün, KKS 74 gün olarak belirlenmiştir. İşletmede ortalama İBY

830,6 gün, BA 389,3 gün olarak hesaplanmıştır. GBTS mevsim gruplarında 1,61-

1,81 arasında bulunmuş olup bu özellik bakımından mevsimler arasında önemli fark-

lılık saptanmıştır (P<0,05). Gebelik oranı, buzağılama oranı, ikiz doğum oranı, abort

ve ölü doğum oranları sırasıyla; % 96,4; % 94,5; % 4,2; % 1,9 ve % 4,1 olarak bu-

lunmuştur.Buzağılarda yaşama gücü oranları, 30., 90. ve 180. gün yaşlarda sırasıyla

% 94,4; % 92,4 ve % 92,1 olarak tespit edilmiştir.

Topaloğlu ve ark. (2005b), gereç olarak İngiltere’nin güneyinde bulunan rast-

gele seçilmiş 5 siyah alaca sığır işletmesinde 1994-2003 yılları arasında yetiştirilen

ineklerin verim değerlerini kullanmışlardır. Döl verimi özellikleri için 720, BA ve SP

için 1847 verim değeri incelenmiştir. Araştırma sonucunda, gebelik, kısırlık, normal

doğum, abort, ölü ve ikiz doğum oranları sırasıyla %97,1; %2,9; %95,6; %0,97,

%0,56 ve %0,56 düzeylerinde saptanmıştır. Sığırların İBY 26,20 ay; SP 77,35 gün,

GBTS 1,64; BA 389 gün ve SP 112,1 gün düzeylerinde belirlenmiştir.

Page 48: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

32

Sönmez ve ark. (2005), gereç olarak Elazığ yöresinde bulunan 4 işletmede, bir-

den fazla doğum yapmış toplam 522 ineği kullanmışlardır. İklimsel bulgular, Ela-

zığ’daki meteoroloji müdürlüğünden alınarak günlük maksimum, minimum ve orta-

lama çevre sıcaklığı ve nispi nem oranı yıl boyunca kaydedilmiştir. Araştırma sonu-

cunda, yaz ayları boyunca görülen sıcaklık stresi, etçi ve sütçü ineklerde östrus dav-

ranışlarının sergilenmesinde ve elde edilen gebelik oranlarında bir azalmaya neden

olduğunu belirlemişlerdir.

Türkyılmaz (2005), Aydın ilinde bir işletmenin 1994-2003 dönemine ait 480

döl verimi kaydı gereç olarak kullanmış, Ortalama SP, GBTS, gebelik süresi, BA

sırasıyla; 114,5 gün; 2,01 gün, 278,7 gün ve 394,9 gün olarak saptamıştır.

Galiç ve ark. (2005), İzmir ili DSYB’nin 1996-2000 dönemine ait soykütüğü

ve süt verim kayıtları gereç olarak kullanmışlardır. İBY 27,5ay olarak hesaplanmış

olup İBY’nin SV305’i önemli ölçüde (P<0,01) etkilediği sonucuna ulaşmışlardır.

Galiç ve ark. (2004), İzmir ili DSYB’nin 1996-2000 döneminde kayıtlı 334 iş-

letmede yetiştirilen 5 426 ineğin 8 069 laktasyon süt verimi ve soykütüğü bilgilerini

gereç olarak kullanmışlardır. İşletmelerdeki hayvan sayıları tam olarak bilinmediği

için buzağılama sayısını esas alacak şekilde işletmeler çok küçük (<6), küçük (6-10),

orta (11-20), büyük (>21) olarak kategorize edilmiştir. Analiz sonucunda, sürü bü-

yüklüğünün SV, buzağılama yaşı, laktasyon sayısı ve BA’yı çok önemli (P<0,01)

düzeyde etkilediği, genel olarak küçük işletmelerin büyük işletmelere göre daha uy-

gun değerlere sahip olduğu saptanmıştır.

González ve ark. (2004), İspanya’nın Basque ve Navarra Özerk Bölgesi

Holştayn Birliği’nin 1988-2003 yıllarına ait süt verileri ile 1986-2001 dönemine ait

tohumlama kayıtlarını gereç olarak kullanmışlardır. Veri dosyaları 63 160 siyah alaca

ineğe ait 225 085 tohumlama ve 120 713 laktasyon verisini içermektedir. Araştırma-

da elde edilen bazı fertilite değerleri Çizelge 1.18’de sunulmuştur.

Page 49: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

33

Çizelge 1.18. Fertilite ile ilgili bazı değerler

1988–2001 1998–2001

Kayıt sayısı

Ortala-ma

Standart sapma

Kayıt sayısı

Ortala-ma

Standart sapma

SV305 (l) 116 518 7 715 2056 47 909 8564 1942LSV (l) 120 662 8 231 2617 49 191 9283 2619LS (gün) 120 636 326 59,7 49 191 334 62,0BA (gün) 96 346 400 60,0 30 523 389 61,6KKS (gün) 89 707 79 32,4 29 738 74 27,9İBY (gün) 52 108 854 106,4 20 681 848 104,9GBTS (adet) 113 375 1,87 1,18 46 088 1,96 1,24İlk tohumlamadaki başarı oranı (%)

120 713 48 0,14 49 191 45 0,22

Kaynak: González ve ark., 2004 Bu araştırmada GBTS’nin SV305, LSV, BA, LS, KKS’ye etkisini en küçük ka-

reler ortalamasına göre hesaplanmıştır. Konu ile ilgili sonuçlar Çizelge 1.19’da su-

nulmuştur.

Çizelge 1.19. Gebelik başına tohumlama sayısının bazı verim ve fertilite parametrelerine etkisi

GBTS Kayıt

sayısı SV305 LSV LS BA KKS

Ort. Lak.

Sayısı

1 22 133 8 324e 8 978f 305f 364g 59d 2.5ab

2 12 346 8 666d 9 827e 340e 406f 66cd 3.1a

3 6 207 8 842c 10 600d 373d 445e 72c 2.8ab

4 3 154 8 945c 11 240c 399c 480d 81b 2.3bc

5 1 399 9 151b 11 904b 420b 507c 87ab 2.1bc

6 561 9 125b 12 151b 432b 526b 94a 1.7c

7 213 9 298a 12 675a 451a 553a 102a 1.6c

Kaynak: González ve ark., 2004 a,b,c,d,e,f,g: her özellik için ortalamalarda P <0,05

Belirtilen araştırmada bir birimlik değişim karşılığında inek başına yıllık eko-

nomik kayıp İBY (gün), BA (gün), GBTS; LS (gün), KKS (gün) için ortalama ola-

rak (-) 0,28 $; (-) 4,90 $; (-) 67,32 $; (+) 1,19 $; (-) 4,90 $ olduğu hesaplanmıştır.

Salmanoğlu ve ark. (2004), çalışmalarında Bursa Karacabey’e bağlı bir köyde

bulunan özel bir işletmenin 1999–2000 dönemine ait verilerini kullanmışlardır. Veri-

Page 50: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

34

ler 4 ve 6 yaşlarında, laktasyon sayıları 2 ve 4 olan 168 ineğe aittir. İneklerden 78’i

sağlıklı, 90’ı ise bir veya birden çok sorunu bulunup fertilite problemi saptanan inek-

lerde 136 değişik hastalıklar saptanmıştır. Çalışmada buzağılama ilk tohumlama ara-

lığı, buzağılama son tohumlama aralığı, ilkson tohumlama aralığı, gebelik başına

tohumlama sayısı parametreleri incelenmiştir. 4 ve 6 yaşlılar için GBTS sağlıklı

ineklerde sırasıyla 1,518 ve 1,313 adet iken, 4 yaşlı nekrotik vulvovaginitisli inekler-

de, 3 ve 6 yaşlı hipokalsemili ineklerde 3,5 adet olarak bulunmuştur. Sonuç olarak

sorunlu ineklerde bahsedilen parametrelerin arttığı belirlenmiştir.

Koç ve ark. (2004), Muğla ilinin Dalaman ilçesinde bulunan Tarım İşletmeleri

Genel Müdürlüğü (TİGEM)’e bağlı Dalaman TİM’de yetiştirilen siyah alaca ırkı süt

sığırcılığı işletmesinin 1976-1997 yılları arasında tutulmuş döl verimi kayıtları ile

pedigri kayıtları kullanılarak İBY ve BA hesaplamışlardır. İBY için 66 boğanın 1158

kızına ait kayıtlar, BA için 592 ineğin 2 118 kaydı kullanılarak İBY ortalaması 836,5

gün; BA ise 391,8 gün olarak tespit etmişlerdir.

Erdoğan ve Alaçam (2003), Çanakkale yöresinde 1-4 başlık aile tipi süt sığırcı-

lığı işletmelerinde hormon kontrollü tohumlamanın etkinliğini araştırmışlardır. Araş-

tırmalarının sonucunda, hormon kontrollü tohumlamalara kıyasla, iyi bir östrus göz-

lemi sonrasında tohumlanan ineklerde ilk ve üç tohumlama sonrasında gebelik oran-

larının daha yüksek ve buna paralel olarak doğum-gebe kalma aralığının daha kısa

olduğunu belirlemişlerdir.

Yalçın (2000), A.Ü. Veteriner Fakültesi Süt Sığırcılığı Ünitesi’nde 1988-1997

yıllarını kapsayan çalışmasında İBY, BA ve GBTS’de hedeften sapma değerlerini

sırasıyla 133 gün, 77 gün ve 0,3 adet olarak hesaplamış ve İBY ve BA’da hedeflenen

değerden bir gün gecikmenin maliyetinin sırasıyla 16 l ve 11 l süte eşdeğer olduğunu

belirlemiştir.

Ergün (2000), araştırmasında TİGEM’e bağlı Ceylanpınar İşletmesi’nden rast-

gele seçilen 3-9 yaşları arasında, 24 tanesi 2. tohumlamada 24 tanesi 3. tohumlama-

dan sonra gebe kalmayan toplam 48 siyah alaca inek kullanmıştır. Histopatolojik

incelemeler sonucunda iki defa çeviren ineklerin % 100’ünde üç defa çeviren inekle-

rin % 87,50’sinde birtakım dejeneratif, hiperplastik regresif değişimlerin eşliğinde

Page 51: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

35

endometrial asinkroni belirlenmiştir. Sonuç olarak tohumlamalardan 24 saat sonra

tek doz intrauterine antibiyotik uygulanan ineklerde gebe kalma oranının kontrol

grubuna göre yüksek olduğu, iki defa çeviren ineklerde % 75 ve 58,3; üç defa çevi-

ren ineklerde ise % 75 ve 41,7 olarak tespit edilmiştir.

Özçelik ve Arpacık (2000), Bala Tarım İşletmesi’nde yetiştirilen 65 siyah alaca

ineğin ilk beş laktasyonuna ait süt ve döl verimi kayıtlarını kullanmışlardır.

Laktasyon sayısı, döl verimi özelliklerinden BA istatistiksel olarak önemli düzeyde

etkilediğini (P<0,05), laktasyon sayısı arttıkça GBTS, SP ve BA’nın azaldığını, en

iyi süt ve döl verimi performansının 4. laktasyonda elde edildiğini belirlemişlerdir.

Kumuk ve ark. (1999), Türkiye’deki TİGEM işletmelerinde yaptıkları 1973-

1987 yıllarını kapsayan araştırmalarında hedeflenen değerler olan ilk buzağılama

yaşı 730 gün ve BA’yı 365 günden sapmayı sırasıyla 120-189 gün ve 120-159 gün

olarak hesaplamışlardır.

Kaygısız ve ark (1996), Altındere Tarım İşletmesi’nde yetiştirilen esmer ırk sı-

ğırların süt ve döl verim özellikleri üzerinde yaptıkları çalışmada abort ve ölü doğum

oranları % 1,23 ve % 0,62 olarak bulunmuştur. İBY, BA ve GBTS sırasıyla

1097,5gün 434,9 gün ve 1,48 adet; olarak saptanmıştır.

Esslemont ve Spincer (1993), İngiltere’de 63 süt sığırcılığı işletmesinde

fertilite parametrelerini ve en sık karşılaşılan 9 sağlık problemine ait insidensleri kar-

şılaştırmış ve en iyi durumda bulunan % 25’lik işletme grubunun sonuçlarını hedef

değerler olarak kabul etmişlerdir. Bu yolla diğer gruplardaki işletmelerde hedeften

sapma sonucu oluşan fertilite ve hastalıklara ilişkin kayıpları hesaplamışlardır. Bu

hesaplama sonucunda fertilite ve sağlık indeksleri geliştirerek üreticilere bu problem-

lerin çözümünde karar destekleme aracı olarak kullanılmak üzere sunmuşlardır.

Dijkhuizen ve ark. (1992), Hollanda’da bulunan 71 süt sığırcılığı işletmesinde

fertilite problemlerinden kaynaklanan finansal kayıpları hesaplamışlardır. BA’daki 1

günlük gecikmenin 12 Dfl (Danimarka florini), fertilite kaynaklı elden çıkarılan ine-

ğin maliyetinin ise 500 Dfl olduğunu bildirmiş ve bu değerleri kullanarak yaptıkları

hesaplamada fertilite probleminden kaynaklanan inek başına kaybın yılda 63 Dfl

Page 52: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

36

olduğunu ve bunun 35,5 Df’sinin BA’daki uzamadan, 27,5 Dfl’sinin ise jinekolojik

hastalıklar sonucu zorunlu elden çıkarma maliyetinden kaynaklandığını bildirmişler-

dir.

Bakır ve ark.(1994), Ankara Şeker Fabrikası çevresinde yetiştirilen siyah alaca

ineklerin 1983-1990 yıllarına ait 83 ineğin kayıtlarından yararlanılmıştır. Bu çalış-

mada İBY 28,9 ay, BA 402,5 gün, olarak hesaplanmıştır.

Atay ve ark. (1996), Atatürk Orman Çiftliği’nde 1989-1991 yılları arasında

yetiştirilen 430 ineğe ait kayıtları kullanılmıştır. GBTS 1,80; ineklerin ortalama elden

çıkarma yaşı 61,7 ay, buzağılarda 6. ay yaşama gücü % 83,7, buzağılama oranı %

94,3; ölü doğum oranı % 3,24; abort oranı % 2,47; İBY 29,1 ay, BA 432 gün olarak

hesaplanmıştır. Elden çıkarma nedenleri; hastalık (% 27,21) damızlık satışı (%

22,79) ve canlı hayvan satışı (% 50) olarak tespit edilmiştir.

Kumlu ve Akman (1999), Türkiye’de 17 ilde toplam 1.207 yetiştirici işletme-

sinde soykütüğü ve süt verimleri kayıtları tutulan 15 896 ineğe ait 32.367 laktasyon

kaydının değerlendirmişlerdir. İBY, BA ve SP sırasıyla 28,4 ay, 401 gün, 121 gün

olarak hesaplamışlardır. SV305, LS ve KKS sırasıyla 5 592 l, 331 gün ve 74 gün ola-

rak bulmuşlardır.

Page 53: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

37

2. GEREÇ VE YÖNTEM

2.1. Gereç

Bu araştırmanın gerecini Türkiye DSYMB’ye bağlı, Ankara ilinde bulunan

soykütüğüne üye şahıslara ait 618 (5 kamu, 8 kooperatif, 10 şirket işletmesi hariç) süt

sığırcılığı işletmelerinden seçilen 45 işletmenin hayvan varlığı oluşturmuştur. Bu

işletmelerin yoğun olarak bulunduğu Ankara’nın Güdül, Ayaş, Gölbaşı, Polatlı, Sin-

can, Yenimahalle, Çubuk, Şereflikoçhisar ve Çankaya ilçelerini kapsayan bu araştır-

ma, Kasım 2005-Mart 2007 arasında Birlik üyesi işletmelerde yapılmıştır.

Araştırmada 10 başa kadar ineğe sahip olan işletmeler “küçük ölçekli işletme”,

11- 20 arası ineğe sahip olanlar “orta ölçekli işletme”, 20 üzeri ineği bulunanlar da

“büyük ölçekli işletme” olarak değerlendirilmiştir. Çizelge 2.1’de 618 şahıs işletme-

sinin inek varlığına göre büyük, orta ve küçük ölçekli olarak dağılımı sunulmuştur.

Çizelge 2.1. Ankara ili DSYB’ye üye şahıslara ait soykütüğü işletmelerinde inek sayısının işletme ölçeklerine göre dağılımı

İşletme ölçeği* İşletme sayısı

İşletme yüzdesi

Toplam inek sayısı

İnek sayısı yüzdesi

Ortalama inek sayısı

Küçük ölçekli İşletme 441 71,4 2692 44,5 6,1

Orta ölçekli İşletme 127 20,6 1790 29,6 14,1

Büyük ölçekli İşletme 50 8,1 1567 25,9 31,3

Genel Toplam 618 100,0 6049 100,0 9,8

* İnek sayısına göre büyük ölçekli işletme (n>20), orta ölçekli işletme (n=11-20), küçük ölçekli iş-letme (n<10) olarak alınmıştır.

Çizelge 2.1’de görüldüğü üzere şahıslara ait işletmelerin % 71 gibi büyük ço-

ğunluğu küçük ölçekli işletmeler olup tüm ineklerin % 45’i bu tür işletmelerde bu-

lunmaktadır. Orta ölçekli işletmeler tüm işletmelerin % 21’ini kapsarken inek sayısı

olarak % 30’luk bir orana sahiptir. İşletmelerin % 8’i ise büyük ölçekli olmasına kar-

şın toplam inek varlığının % 26’sı bu işletmelerde bulunmaktadır. İşletmelerdeki

ortalama inek sayısının büyük, orta ve küçük ölçekli işletmelerde sırasıyla 31, 14 ve

6 baş olduğu görülmektedir.

Page 54: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

38

Proje kapsamında yer alan 45 işletmedeki inek sayısının (aylık hayvan sayısı

yöntemine göre) işletme ölçeklerine göre dağılımı Çizelge 2.2’de sunulmuştur.

Çizelge 2.2. Proje kapsamındaki ineklerin işletme ölçeklerine göre dağılımı

Çizelge 2.2’de görüldüğü gibi araştırma kapsamındaki inek varlığının % 26’sı

küçük, % 42’si orta, % 32’si büyük ölçekli işletmelerde bulunmaktadır. Ortalama

inek sayısının, orta ölçekli işletmelerde küçük ölçekli işletmelerden yaklaşık 2 kat

yüksek olduğu, büyük ölçekli işletmelerdeki ortalama inek sayısının da orta ölçekli

işletmelerdeki ortalama inek sayısının yaklaşık 2 katına karşılık geldiği dikkati çek-

mektedir.

Araştırma kapsamındaki işletme sayısı küçük, orta ve büyük ölçekli işletmeler-

de toplam popülasyonun sırasıyla % 5, % 13 ve % 14’ünü oluşturmaktadır.

Araştırma gereci, işletme sayısı olarak popülasyonun % 7,4’ünü, inek sayısı

olarak % 9,2’sini kapsamaktadır. Araştırma kapsamındaki küçük ve orta ölçekli iş-

letmelerdeki ortalama inek sayısının aynı ölçekli popülasyon ortalamalarına (sırasıy-

la 7 ve 14 baş/işletme) eşittir. Büyük ölçekli işletmelerde ise popülasyondaki orta-

lama inek sayısı 32 iken bu araştırmada aynı ölçekli işletmelerdeki ortalama inek

sayısının 26 ile oldukça yakın bir değerdedir.

Popülasyondaki düve varlığının % 9,6’sı proje kapsamında değerlendirilmiş-

tir.

Proje kapsamında bulunan dişi gereçlerin (düve ve inek) ırklara göre dağılımı

Çizelge 2.3’te verilmiştir.

İşletme ölçekleri İşle

tme

sayı

İşle

tmel

erin

y

üzde

dağılı

Mak

sim

um

inek

sayı

Min

imum

in

ek sa

yısı

Orta

lam

a in

ek

sayı

Topl

am in

ek

sayı

Topl

am in

ek

sayı

sını

n yü

zde

oranı

Küçük ölçekli işletme 21 46,7 9,5 2,4 7,0 147,3 26,3Orta ölçekli işletme 17 37,8 19,3 10,1 13,7 233,0 41,6Büyük ölçekli işletme 7 15,6 33,3 20,2 25,7 179,8 32,1Genel Toplam 45 100,0 33,3 2,4 12,4 559,9 100,0

Page 55: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

39

Çizelge 2.3. Dişi hayvanların (elden çıkarmalar dâhil) ırklara göre dağılımı

Çizelge 2.3’te görüldüğü üzere dişi düve ve inek lerin yaklaşık %94’ünün siyah

alaca ırkı ineklerden oluştuğu dikkat çekmektedir. Bu oranın %92’sini saf, % 2’ini

melez siyah alacalardan oluşmaktadır.

Bu araştırmada kullanılan başlıca veriler ve bu verilerin kaynakları Çizelge

2.4’te verilmiştir.

Çizelge 2.4. Veri kaynakları

Veri Gereksinimi Veri Kaynağı

Hayvanların sağlık kayıtları Proje kapsamında oluşturulan işletme kayıt defteri

Doğum ve döl verimi ile ilgili kayıtlar İşletme kayıt defterleri, Ankara ili DSYB soykütüğü kayıtları (e-ıslah)

Ekonomik kayıplar İşletme kayıt defterleri, veteriner hekim anketi ve ilgili literatürler.

İşletmelerin sosyo-ekonomik yapıları İşletme ile ilgili genel bilgiler anketi Genel hijyen uygulamaları ve sürü yö-netim politikaları Süt hijyeni ve hastalık kontrol anketi

2.1.1. Projede Yer Alacak İşletmelerin Seçimi

Ülkemizde hayvancılık işletmelerinde sağlık kayıtlarının yeterince tutulmadığı bili-

nen bir gerçektir. Ancak sağlık verilerinin temini ve analiz edilebilmesi işletme ka-

yıtları yardımıyla olduğundan bu projede, kayıt tutan ve kayıt tutabilecek işletmeler

tercih edilmiştir. DSYMB’ye bağlı işletmelerin proje kapsamına alınmasının en

Irkı Sayısı Yüzdesi Siyah alaca 978 92,18 Siyah alaca melez 19 1,79 Simental 18 1,70 Simental melez 5 0,47 Kırmızı alaca 3 0,28 Kırmızı alaca melez 2 0,19 Yerli kara melez 1 0,09 Brown swiss 12 1,13 Brown swiss melez 4 0,38 Yerli kara 17 1,60 Jersey 2 0,19 Toplam 1061 100

Page 56: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

40

önemli nedenlerinden birisi budur. Diğer bir neden ise, DSYMB’ye üyelik için ön

şart, işletmede en az 5 ineğin bulunmasıdır. Bundan dolayı seçilen işletmeler kısmen

de olsa geleneksel üretim yapısından kurtulmuş ve pazara dönük olarak üretim yapan

işletmelerdir.

Birliğin faaliyetleri çerçevesinde aylık süt ölçümlerini düzenli olarak yapan,

soykütüğü ile ilgili kayıtlarını eksiksiz bir şekilde veren işletmelerin seçimine özen

gösterilmiştir. Yetiştiricilerin veri vermeye gönüllü ve yatkın olmalarına da dikkat

edilmiştir.

Araştırmanın saha çalışmaları kapsamında işletme ziyaretlerine başlamadan

önce Birlik yöneticileri ve soykütüğünde çalışan ziraat mühendisi personel ve bazı

serbest veteriner hekimler ile araştırma hakkında bilgilendirme toplantısı yapılmıştır.

Birliğin saha personeli (veteriner teknisyen ve zooteknist) ile beraber üreticiler ziya-

ret edilip proje konusunda bilgi verilerek karşılıklı güven ortamının sağlanması ile

birlikte saha ile ilgili gözlemlerde bulunulmuştur.

17 aylık saha araştırması ve veri toplanmasının ilk 5 aylık süresi deneme pe-

riyodu olarak değerlendirilmiştir. Bu dönemde yapılan gözlemlerle araştırma süre-

since üreticilerden daha sağlıklı veri alabilmek için çeşitli tespitlerde bulunulmuştur.

2.1.2. Araştırmanın Deneme Periyodunda İşletme Ziyaretleri ve Saha

ile İlgili Çeşitli Tespitler

Araştırmanın deneme periyodundaki işletme ziyaretleri ile bölgedeki işletmeler ve

işletmelerdeki hastalıklarla ilgili yetiştiricilerle görüşülerek hastalıkların yöresel

isimleri belirlenmiştir. Yapılan gözlemler sonucunda bazı işletme sahiplerinin süt

teşvik primlerinin alınması için zorunlu olarak tutmaları gereken aylık süt ölçüm

defterlerini bile düzenli olarak tutmadıkları belirlenmiştir. Bu durum kayıtların alına-

bilmesi için işletme kayıt defteri hazırlanmasını gerekli hale getirmiştir.

Page 57: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

41

2.1.3. İşletme Kayıt Defterlerinin Hazırlanması

İşletme kayıt defteri oluşturulurken; kayıt tutmanın kolaylaştırılması, projenin öne-

minin yansıtılmasının yanı sıra yetiştiricilerde işletmecilik prensibi içerisinde kayıt

tutmanın gerekliliği bilincinin oluşturulması amaçlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusun-

da işletme kayıt defterinin dizayn edilmesine başlanmıştır.

İşletme sahiplerinin ve/veya bakıcıların çoğunun eğitim seviyesinin düşük

(genelde ilkokul) olduğu, bu kişilerin yazı karakterlerinin büyük olduğu düşünülerek

hazırlanacak işletme kayıt defterinin boyutunun A4 yerine B4 olmasına karar veril-

miştir. Bu amaçla corel draw 11.0 çizim programı ile 257x364 mm ebatta, aylık akti-

viteleri yazacakları formun nasıl doldurulması gerektiğini anlatan ve örnek doldur-

manın yer aldığı defterin tasarımı yapılmıştır. Birlik başkanı ile görüşülüp bunlardan

otokopyli olarak 100 adet bastırılmıştır. Otokopyli baskı ile; tutulan kayıtların proje-

de değerlendirilmesi için bir örneğinin defterden alınması, defterde kalan kopya sa-

yesinde yetiştiricinin işletmesi ile ilgili tüm uygulamalarını tek defter altında görüp

değerlendirilebilmesi amaçlanmıştır.

Defterlere misina ipi ile kalem bağlanarak işletme sahibinin defteri her dol-

durması gerektiği durumda kalem bulunmaması ve doldurma işlemini sonraki bir

zamana ötelemesinin önüne geçilmeye ve verilerin doğruluğunun artırılmasına çalı-

şılmıştır. Hayvan barınaklarının durumuna göre bazı işletme sahipleri işletme kayıt

defterlerini işletmelerindeki ecza deposunda, bazıları da evlerinde muhafaza etmeyi

tercih etmektedirler. Defteri evlerinde muhafaza eden işletme sahiplerine küçük not

defterleri ve kalemler hediye edilerek gerekli notları unutmadan kaydetmeleri amaç-

lanmıştır.

Defterler işletme sahiplerine dağıtılırken, proje ile ilgili bilgilendirmelerde

bulunulmuştur. Kayıt tutma alışkanlığı kazandırılarak hem projenin sağlıklı yürütül-

mesi hem de işletme sahiplerine, işletme mantığı içinde tüm sağlık verilerini, eko-

nomik kayıplarını tek bir defter altında görmelerinin yararları anlatılmıştır. Düzenli

kayıt tutmanın, endemik hastalıkların takibinin yanı sıra işletmelerini ziyaret eden

Birlik personeli için de kolaylıklar sağlayacağı vurgulanmıştır.

Page 58: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

42

2.2. Yöntem

2.2.1. Aktivite Formu ve Sağlık Verilerinin Kategorizesi

Ek1,2 ve 3’te proje kapsamında hazırlanan defterlerdeki aktivite formu, formun nasıl

doldurulacağı ile ilgili açıklayıcı bilgilerin bulunduğu sayfa ve örnek olarak doldu-

rulmuş sayfa verilmiştir. Aktivite formunda düve ve ineklerde araştırmaya dâhil edi-

len sağlık problemleri ve elden çıkarma nedenleri Çizelge 2.5’te sunulmuştur.

Çizelge 2.5. Düve ve ineklerde araştırmaya dâhil edilen sağlık problemleri ve elden çıkarma nedenleri

Hastalık grubu Hastalık adı I.Hastalık ve patolojik problemler A. Fertilite Problemleri Metritis, repeat breeder, ovaryum kisti, yalancı ge-

belik B. Meme hastalıkları Klinik mastitis, diğer meme problemleri C. Doğuma ilişkin problemler Güç doğum, abort, uterus prolapsusu, retensiyo

sekundinarum, uterus torsiyonu, vajina yırtığı D. Metabolizma hastalıkları Hipokalsemi, ketozis, asidoz E. Ayak hastalıkları Ayakta enflamasyona ve fonksiyon bozukluklarına

neden olan tüm hastalıklar F. Sindirim sistemi hastalıkları Abomasum deplasmanı, timpani, diare, gıda

indigesyonu, konstipasyon G. Solunum sistemi hastalıkları Pnömoni F. Diğer hastalıklar Yukarıdaki hastalık gruplarında yer almayan diğer

hastalık vakaları II.Elden çıkarma nedenleri A. İstemli elden çıkarma Genetik yapısı daha iyi hayvanı sürüye almak ama-

cıyla, damızlık satış, yaşlılık, düşük süt verimi, sa-ğım güçlüğü ve diğer nedenler

B. İstemsiz elden çıkarma Reprodüktif hastalıklar, metabolizma hastalıkları, ayak hastalıkları, mastitis, diğer hastalıklar

Aktivite formunda buzağılarda araştırmaya dâhil edilen sağlık problemleri Çi-

zelge 2.6’da sunulmuştur.

Çizelge 2.6. Buzağılarda araştırmaya dâhil edilen sağlık problemleri

Hastalık grubu Hastalık adı I.Hastalık ve patolojik problemler A. Sindirim sistemi hastalıkları* Diare, gıda indigesyonu, septisemi, konstipasyon,

gastrointestinal problemler vb. B. Solunum sistemi hastalıkları Pnömoni

*Bu proje hastalıkların etiyolojisine yönelik bir çalışmayı kapsamadığından buzağılarla ilgili hastalıkların kategorize edilmesinde semptomatik durumlar dikkate alınmıştır.

Page 59: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

43

2.2.2. Proje Başı Hayvan Envanteri ve Döl Verim Kayıtlarının Derlenmesi

Projede kalacak olan işletmeler belirlendikten sonra, gereksinim duyulan 12 aylık

verilerin başlangıç ayında Ankara ili DSYB’de e-ıslah programı ile internet üzerin-

den işletmelerle ilgili hayvan varlığı ile döl verimi raporları acrobat reader formatın-

da (pdf) bilgisayar ortamına kaydedilmiştir.

Pdf dosyaları ABBYY finereader programı kullanılarak önce microsoft excel

programına aktarılmış, daha sonra verilerdeki karakter ve rakamsal uyumsuzluklar

giderilerek özgün bir hayvan varlığı veri tabanı oluşturulmuştur.

2.2.3. Proje Sonu Hayvan Hayat Hikâyeleri ve Verilerinin Derlenmesi

Proje sonunda e-ıslah programı kullanılarak proje başı hayvan varlıklarıyla proje

sonundaki hayvan varlığı microsoft access programı ile eşleştirme yapılarak proje

döneminde işletmeye dâhil olan hayvan varlıkları tespit edilmiştir. İşletme kayıt def-

terlerinde işletmeye doğum ve satın alma yolu ile dâhil olan hayvanlar karşılaştırmalı

olarak işlenmiştir.

Proje başı ve proje sonu hayvanların tespiti ile proje süresinde işletmeye giren

ve çıkan hayvanların kulak numaraları tek bir veri tabanında birleştirilerek toplam

hayvan varlığı listesi oluşturulmuştur. Bu listedeki işletme sahiplerinin hayvanlarının

kulak numarasına göre e-ıslah programının hayvan hayat raporları bölümünden 1 061

tane hayvanın hayat hikâyesi (tarih sırasına göre hayvanın doğum tarihi, buzağılama,

sunî tohumlama, süt verileri, laktasyon süreleri) pdf formatından kaydedilip belirti-

len programlarla excel programına aktarılmıştır.

Belirtilen veri tabanına proje süresince aylık olarak toplanan sağlık verileri de

girilerek her bir inek ve düvenin kronolojik sırada tüm verilerin yer aldığı toplam

17587 satır ve 41 sütundan (toplam 721 067 hücre) oluşan veri tabanı nihaî hâlini

almıştır.

Bu işlemden sonra işletme kayıt defterleri ile programdaki veriler karşılaştırıl-

mış, farklılık içeren veriler işletme ziyaretlerinde yetiştiricilere sorulup kayıtlarla

Page 60: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

44

ilgili hatalar giderilerek (özellikle buzağılama tarihlerindeki yanlışlıklar, abort ve sunî

tohumlama verilerindeki eksiklikler) verilerin doğruluğu artırılmaya çalışılmıştır.

2.2.4. İnek ve Düve Varlığının Aylara Göre Dağılımının Belirlenmesi

İşletmelerde aylık olarak dişi dana, düve ve inek sayısı; düvelerin doğum ile 1.

laktasyona başlamaları, dişi danaların 12 aylık yaştan itibaren düve kategorisine gir-

mesi ve işletmeye alınan ve işletmeden çıkarılan hayvanlardan dolayı sürekli değişim

göstermektedir. Aylık olarak işletmedeki düve ve inek sayısının işletme sahibinden

alınması düşünülmüş ancak yetiştiricilerin buzağı, dana, düve ve inek kavramlarını

karıştırdıkları göz önüne alınarak bu veriler hayvanların doğum tarihlerine göre bil-

gisayar ortamında hesaplanmıştır.

Oluşturulan veri tabanından her bir dişi gerecin proje döneminde aylara göre

nevi (dişi dana, düve, 1. laktasyondaki inekler ve diğer laktasyondaki inekler) işlenip

microsoft excel ile oluşturulan 3 boyutlu formül ile her bir işletme için aylık düve ve

inek sayısı belirlenmiştir. Bu amaçla aşağıdaki formül kullanılmıştır:

{=TOPLA(EĞER(Çalışma sayfası! veri aralığı="Hayvanın nevi"; EĞER (Çalış-

ma sayfası! veri aralığı ="İşletme numarası";1;0);0))}

2.2.5. Endemik Hastalıkların İnsidenslerinin Belirlenmesi

İnsidens, belirli bir popülasyonda, belirli bir zaman diliminde hastalık semptomunu gös-

teren hayvan sayısı olarak tanımlanabilir. İnsidens oranı genellikle 12 aylık sürede 100

birimde meydana gelen yeni vaka sayısı olarak değerlendirilebilir (Thrusfield, 1995).

İnsidens oranının hesaplanmasında saha gözlemlerine dayanan araştırmalarda

yaşanan önemli sorunlardan biri, projeye belirli bir süre veri verip proje tamamlanmadan

çeşitli nedenlerle projeden çıkma durumunda olan işletmelerin verilerini (12 ayı kapsa-

yan veriler alınamadığı için) kullanmadaki zorluktur. Ayrıca, işletmelerdeki hayvan ha-

reketlerinin dinamik bir yapıda olması nedeniyle (düvelerin inek olması, hayvan alım

Page 61: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

45

satımları, elden çıkarma, ölüm) veri toplama süresince hayvan sayısında değişiklikler

de meydana gelmektedir. Bu durumları dikkate alarak, benzer diğer çalışmalarda

uygulandığı şekilde, bu projede insidens oranları temel olarak hayvan–ay (animal-

month) ve hayvan–yıl (animal-year) üzerinden aşağıdaki formül ile hesaplanmıştır

(Fourichon, 2001):

1 ay boyunca toplam vaka sayısı

O ay için ortalama hayvan sayısı

Verilerin alındığı toplam süre (gün)

Postpartum döneme özgü olmayıp laktasyonun herhangi bir döneminde meydana

gelebilecek hastalıklardan olan ayak hastalıkları, meme hastalıkları, sindirim ve solunum

hastalıklarının hesaplanmasında aylık insidens yöntemi kullanılırken laktasyona özgü

hastalıklar ve 1. laktasyon ile diğer laktasyonlar arasında karşılaştırma yapmak için

laktasyon insidensinin de kullanılması uygun görülmüştür.

Düvelerin buzağılamalarıyla beraber başlayan problemlerin tespitine yönelik

insidenslerin hesaplanmasında da laktasyon insidensi yöntemi tercih edilmiştir.

Laktasyon insidensi= Vaka sayısı/laktasyonda risk altında bulunan hayvan sayısı

Elden çıkarma yüzdeleri aşağıdaki formül ile tespit edilmiştir:

Aylık elden çıkarma yüzdesi= aylık elden çıkarılan hayvan sayısı/o ayın başındaki

hayvan sayısı

Yıllık elden çıkarma yüzdesi aylık elden çıkarma yüzdelerinin toplamı olarak de-

ğerlendirilmiştir.

2.2.6. Buzağılarla İlgili Yaygın Bazı Hastalıklar ve Buzağı Ölümlerinin

Belirlenmesi

İşletmeler arası buzağı ve danaların takas yolu ile değişiminin yaygınlığı, erkek bu-

zağı ve danaların satılmasının sıklıkları nedeniyle ay bazında işletmelerin buzağı ve

x 365 Aylık insidens yöntemiyle İ.O=

Page 62: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

46

dana varlıklarının takibinde zorluklar yaşanmıştır. Endemik hastalıklar için dişi ge-

reçte özellikle ineklerdeki sağlık problemleri önemli bir yer tuttuğundan yetiştiricile-

rin kayıt tutmada düve ve ineklerdeki hastalıklar ve sağlık problemleri üzerine yo-

ğunlaşmaları istenmiştir. Bu nedenle buzağılarda buzağı ölümleri ve bazı yaygın has-

talıklar değerlendirmeye tabi tutulmuştur. İnsidensin hesaplanmasında işletmedeki

yıllık ortalama buzağı sayısı temel alınarak hesaplamalar yapılmıştır.

İşletmelerdeki gebelik sayısından abort, ölü doğum ve güç doğumla kaybedilen

buzağı sayısı çıkarılarak bulunan buzağı sayısı endemik hastalıklar bakımından ince-

lenmiştir.

2.2.7. İşletmelerin Süt Verimleri, Laktasyon Süreleri ve Kuru Dönemlerinin

Hesaplanması

İşletmelerin belirlenmiş süt ölçüm tarihinde (ayda 1 kez) süt ölçüm kovası ile yapmış

oldukları ölçümler e-ıslah programında bulunmaktadır. İşletme ziyaretlerinde veri-

lerde rastlanan problemler yetiştiricilere sorularak verilerin güvenirliği artırılmıştır.

Proje çerçevesinde oluşturulan hayvan hayat hikâyesi veri tabanındaki bu verilerden

işletmelerin ortalama süt verimleri, LS ve KKS hesaplanmıştır.

2.2.8. İşletmelerin Yapısal Analizleri ve Hijyen Uygulamaları

Proje sonunda işletme sahipleri ile kapsamlı bir anket çalışması yapılmıştır. Bu anket

çalışmasında Yalçın ve ark.(2006)’ın anket sorularından yararlanılmıştır. Ancak,

proje süresinde edinilen izlenimler doğrultusunda işletmelerin genel yapıları, proje-

nin kapsamı gibi unsurlar da dikkate alınarak belirtilen anket yeniden düzenlenmiştir.

Anket çalışmasında; yetiştirici özellikleri, işletme özellikleri, hijyen uygulamaları,

mastitis kontrol bilgileri olmak üzere kategorize edilerek değerlendirilmiştir. Anket

soruları Ek 12’de verilmiştir.

Page 63: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

47

2.2.9. Ekonomik Analizler

Hastalıkların hafif formlarını yetiştiricilerin genellikle kendilerinin tedavi etmeye

çalıştıkları, veteriner hekimlerin daha çok orta ve şiddetli seyirli vakalarda teşhis ve

başlangıç tedavisini yaptığı, sonraki uygulamaların ise tarif üzerine yetiştirici-

ler/bakıcılar tarafından yapıldığı gözlemlenmiştir. Bazı veteriner hekimlerin tedavi

ücretini ayrı olarak belirtmeyip kullanılan ilâçlarla birlikte ortalama fiyat talep ettik-

leri, bazı işletmelerde ise veteriner hekimlerin vaka başına ücret almayıp/alamayıp

hekimin yıl içindeki tüm uygulamaların karşılığını hasat veya yıl sonunda almaya

çalıştığı gözlemlenmiştir. Belirtilen bu nedenlerden dolayı ekonomik kayıpların tes-

pitinde veteriner hekimlerle yapılan anket bulgularından da yararlanılmıştır.

İşletmede sıklıkla rastlanan, kısmen teşhisin kolay olduğu (Örneğin ovaryum

kistleri, teşhisindeki zorluklardan dolayı bu projede değerlendirilememiştir.) ve diğer

klinik hastalıklara nazaran ekonomik kayıpların daha fazla olduğu düşünülen

mastitis, metritis, RS, hipokalsemi ve ayak hastalıkları ile ilgi ekonomik analiz ya-

pılmıştır. Bu hastalıklarla ilgili enfekte hayvan başına finansal kayıplar Mart 2007

tarihindeki piyasa koşulları dikkate alınarak hesaplanmıştır. Bu hastalıkların anali-

zinde ortak olarak kullanılan teknik ve ekonomik parametreler ile her hastalığa özel

teknik ve finansal değerler Çizelge 2.7-2.12’de verilmiştir.

Hastalık kayıp kalemleri hesaplanırken, büyük ölçüde Yalçın ve ark.(2006)’ın

kullandığı analitik çatıdan yararlanılmıştır.

Klinik mastitisten meydana gelen finansal kayıplar, hastalığın “hafif”, “orta

şiddetli” ve “şiddetli” olmak üzere 3 farklı seyri için ayrı ayrı hesaplanmıştır. Hafif

vakalar sadece memede hafif kızarıklık; orta şiddetli vakalar, hastalığın memede

yangılı/irinli lokal enfeksiyonla sınırlı olması ancak sistemik semptomların bulun-

maması; şiddetli enfeksiyon ise lokal belirtilerin yanında sistemik enfeksiyonun da

bulunması ve hatta hastalığın ölümle sonuçlanabildiği vakalar olarak tanımlanmıştır.

Klinik mastitis kaynaklı kayıplar hesaplanırken, hastalığın yukarıda belirtilen 3

farklı seyri için de, insidens oranı ile sürüden çıkarma, acil kesim, tedaviye yanıt

vermeme, birden fazla meme lobunun enfekte olması, hastalığın tedaviye yanıt ver-

memesi (meme körelmesi) ve nüks etme olasılıkları dikkate alınmıştır.

Page 64: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

48

Çizelge 2.7. Endemik hastalıklardan kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında kullanılan teknik ve finansal veriler

Üretime ilişkin teknik bilgiler Değer Kaynak Açıklama

Laktasyon süt verimi (l) 5456 Proje verileri 305 günlük süt verimi dikkate alınmıştır.

Ortalama günlük süt verimi (l) 17,31 Proje verileri

Günlük konsantre yem tüketimi (kg/baş) 14,5 Proje verileri Konsantre ve kaliteli kaba

yem dikkate alınmıştır 1lt süt için tüketilen kaliteli yem 0,84 Hesaplama

Hasta hayvana bakım (saat) 0,25 Varsayım Yetiştiricinin hasta hayvanı tedavi etmek için harcadığı ilave zaman (saat)

Üreticinin hasta hayvanı tedavi süresi (saat) 0,5 Varsayım

Yetiştiricinin hasta hayvanı tedavi için harcadığı ilave zaman (saat)

Hesaplamada kullanılan finansal bilgiler*

Süt fiyatı (YTL/l) 0,53 Proje verileri Süt teşvik primi dâhil

Konsantre yem fiyatı (YTL) 0,45 Proje verileri

Damızlık düve fiyatı (YTL/baş) 2473 Proje verileri

Elden çıkarma inek fiyatı (YTL/baş)

Yaşlılık ve düşük verim nedeniyle sürüden çıkarıldığında (YTL/baş) 1715 Proje verileri

Hastalık nedeniyle acil kesimde (YTL/baş) 650 Proje verileri Acil kesim durumunda

Sürüden çıkarma kararının maliyeti (YTL/baş)

Yaşlılık ve düşük verim nedeniyle sürüden çıkarıldığında (YTL/baş) 738 Hesaplama

Hastalık nedeniyle acil kesimde (YTL/baş) 1823 Hesaplama Acil kesim durumunda

Üretici emeğinin maliyeti (YTL/gün) 13,4 Net asgari ücret (403 YTL)

üzerinden hesaplanmıştır. Üretici emeğinin maliyeti (YTL/saat) 1,5

Sunî tohum ücreti 25 Veteriner anketi

Buzağılama aralığında 1 gün ge-cikmenin maliyeti 5,6 Yalçın (2000a)

* Mart 2007 fiyatları dikkate alınarak hesaplanmıştır.

Page 65: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

49

Çizelge 2.8. Klinik metritisten kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında kullanılan teknik ve finansal veriler

Teknik ve finansal parametreler Değer Kaynak

Veteriner sağaltma olasılığı (%) 0,882 Proje verileri Çiftçi sağaltma olasılığı (%) 0,118 Proje verileri Tedavi süresi (gün) 5,0 Proje verileri Süt veriminde azalma (%) 0,05 Esslemont ve Spincer (1993) Hastalık kaynaklı sürüden çıkarma oranı (%) 0,0084 Proje verileri Ortalama elden çıkarma fiyatı (YTL/vaka) 934 Tedaviden sonra nüks etme oranı (%) 0,18 Veteriner anket Ekstra sunî tohumlama ihtiyacı (%)* 0,30 Esslemont ve Spincer, 1993) Buzağılama aralığında artış (gün)* 18 Esslemont ve Spincer, 1993) Veteriner ücreti (YTL/vaka) 50 Veteriner anket İlaç masrafları (YTL/vaka) 60 Veteriner anket

* Endirekt kayıplar

Çizelge 2.9. Klinik mastitisten kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında kullanılan teknik ve finansal veriler

Hafif* Orta* Şiddetli* Kaynak Görülme sıklığı (%) 0,37 0,41 0,22 Proje verileri Mastitis kaynaklı sürüden çıkarma oranı (%) 0,00 0,00 0,04 Proje verileri Mastitis kaynaklı acil kesim oranı (%)x 0,00 0,00 0,00 Proje verileri Veteriner hekim müdahale oranı (%) 0,08 0,38 0,76 Proje verileri Üreticinin tedavi etme oranı (%) 0,92 0,62 0,24 Hesaplama Ortalama tedavi süresi (gün) 2,3 4,5 6,4 Proje verileri Tedaviden sonra nüks etme olasılığı (1 ay içerisinde)

0,05 0,01 0,3 Veteriner anket

1 lopta görülme olasılığı (%) 0,91 0,55 0,25 Proje verileri 2 lopta görülme olasılığı (%) 0,07 0,34 0,56 Proje verileri 3 lopta görülme olasılığı (%) 0,00 0,03 0,06 Proje verileri 4 lopta görülme olasılığı (%) 0,02 0,08 0,13 Proje verileri Ortalama enfekte lop sayısı 1,05 1,64 2,07 Hesaplama Laktasyon süt veriminde azalma (%) 0,024 0,085 0,25 Bennett, 2003# a) Memenin kör olma oranı (%) 0,00 0,03 0,07 Proje verileri b)Meme körelmesi nedeniyle süt veri-minde ilave azalma (%) &

0,2 0,2 0,2 Varsayım

Enfekte hayvanın kesif yem tüketiminde azalma (%)

0,2 0,2 0,3 McInerney ve ark . (1990)

Hastalık tedavi harcamaları Ortalama veteriner hekim ücreti (YTL/vaka)&&

45 55 70 Veteriner anket

Ortalama ilaç masrafları (YTL/vaka) 20 50 80 Veteriner anket

*Hafif vakalar: Sadece memede hafif kızarıklık; orta şiddetli vakalar: Hastalığın memede yangı-lı/irinli lokal enfeksiyonla sınırlı olması ancak sistemik semptomların bulunmaması; şiddetli enfeksi-yon: Lokal belirtilerin yanında sistemik enfeksiyonun da bulunması ve hatta hastalığın ölümle sonuç-lanabildiği vakalar # yazarın belirttiği düşük ve yüksek değerlerin ortalaması kullanıldı. &%25 kör meme, fakat bunun %5’inin diğer memeler tarafından telafi edildiği varsayıldı. &&= veteriner heki-min ilk uygulamasından sonrakilerini yetiştiriciler yapmaktadır.

Page 66: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

50

Çizelge 2.10. Retensiyo sekundinarum kaynaklı kayıpların hesaplanmasında kullanılan tek-nik ve finansal veriler

Teknik ve finansal parametreler Değer Kaynak

Veteriner sağaltma olasılığı (%) 0,964 Proje verileri Çiftçi sağaltma olasılığı (%) 0,036 Hesaplama Süt veriminde azalma (%) 0,06 Esslemont ve Spincer (1993) Retensiyo sekundinarum kaynaklı elden çıkarma oranı (%) 0,005 Proje verileri

Retensiyo sekundinarum kaynaklı elden çıkarma satış fiyatı 400 Proje verileri

Ortalama tedavi süresi (gün) 3,1 Proje verileri Buzağılama aralığında artış (gün) 22 Eslemont ve Spincer (1993)

Yem tüketiminde azalma (%) 0,3 McInerney ve ark . (1990)

Veteriner ücreti (YTL/vaka) 65 Veteriner anket İlaç masrafları (YTL/vaka) 35 Veteriner anket

Çizelge 2.11. Hipokalsemi probleminden kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında kullanı-lan teknik ve finansal veriler

Teknik ve finansal parametreler Hafif* Şiddetli* Ölümcül* Kaynak

Görülme sıklığı (%) 0,32 0,67 0,01 Proje verileri

Veteriner sağaltım oranı (%) 0,83 1,00 1,00 Proje verileri

Süt veriminde azalma (%) 0,03 0,08 0,00 Esslemont ve Spincer (1993)

Acil kesim olasılığı (%) 0,00 0,01 1,00 Proje verileri

Tedaviden sonra nüks oranı (%) 0,15 0,20 0,00 Veteriner anket

Veteriner ücreti (YTL/vaka) 50 70 70 Veteriner anket

İlaç masrafları (YTL/vaka) 60 76 95 Veteriner anket

*Hafif: Henüz hayvan yere yıkılmamış, Şiddetli: Hayvan ayakta duramıyor, Ölümcül: Hasta-

lık ölümle sonuçlanıyor.

Page 67: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

51

Çizelge 2.12. Ayak hastalıklarından kaynaklanan kayıpların hesaplanmasında kullanılan teknik ve finansal veriler

Teknik ve finansal parametreler Hafif* Orta şiddetli* Şiddetli* Kaynak

Farklı problemlerin görülme olasılığı 0,33 0,39 0,28 Proje kayıtları Veteriner sağaltma olasılığı (%) 0,09 0,47 0,77 Proje kayıtları Çiftçi sağaltma olasılığı (%) 0,91 0,53 0,23 Proje kayıtları Tedavi süresi (gün) 5 6 8 Proje kayıtları

Süt veriminde azalma (%) 0,01 0,02 0,03 Esslemont ve Spincer (1993)

Hastalık kaynaklı sürüden çıkarma oranı (%) 0,0 0,0 0,002 Proje kayıtları

Tedaviden sonra nüks etme oranı (%) 0,05 0,15 0,25 Veteriner anket Ekstra sunî tohumlama ihtiyacı (%)** 0,58 0,58 0,58 Bennett (2003)

Buzağılama aralığında artış (gün)** 17 9 40 Esslemont ve Spincer (1993)

Enfekte hayvanın yem tüketiminde azalma (%) 0,3 0,3 0,3 McInerney ve

ark . (1990) Veteriner ücreti (YTL) 50 60 75 Veteriner anket İlaç masrafları (YTL) 40 50 75 Veteriner anket

*Hafif: İnterdigital dermatitis, Orta şiddetli: Tırnak problemleri (digital diseases), Şiddetli:

Taban çürüğü (sole ulser). **: Endirekt kayıplar

Hipokalsemiden meydana gelen kayıplarda analizler hastalığın hafif (Henüz

hayvan yere yıkılmamış.), şiddetli (Hayvan ayakta duramıyor.) ve ölümcül formu

(Hastalık ölümle sonuçlanıyor.); ayak hastalıklarından kaynaklanan kayıplarda ise

hastalığın 3 formu için (1.interdigital dermatitis, 2.tırnak problemi, 3.taban çürüğü

için ayrı ayrı hesaplanmıştır.

Tüm endemik hastalık türlerinde hastalık kaynaklı kayıplar “süt verim kaybı”,

“elden çıkarma/acil kesim kaybı” ve “tedavi giderleri” olmak üzere 3 grupta ele

alınmıştır. Ekonomik analizde, hastalıktan kaynaklanan süt verim kaybı hesaplanır-

ken, söz konusu kayıp sonucu meydana gelen yem tasarrufu da göz önünde bulundu-

rulmuştur. İlaç ve veteriner hekim giderleri proje kayıtlarından sağlıklı bir biçimde

elde edilemediği için, bölgede görev yapan serbest veteriner hekimlere anket ile an-

ket yaparak söz konusu bilgiler temin edilmiştir.

2.2.10. Sağlık Problemleri ve Fertilite Parametreleri İçin Arzulanan

Hedeflerin Belirlenmesi

Hedef değerler benzer literatür değerleri ve/veya tüm işletmeler içindeki en iyi orta-

lamaya sahip ilk %25’lik dilim dikkate alınarak belirlenmiştir.

Page 68: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

52

2.2.11. İşletmelere Ait Sağlık ve Fertilite Problemlerinden Kaynaklanan

Ekonomik Kayıpların Hesaplanması

Ekonomik analiz, her endemik hastalık için değil, insidensi nispeten yüksek seyreden ve önemli kayıplar oluşturan hastalıklar için yapılmıştır. Ekonomik kayıp kalemleri hastalıklara göre değişmekle birlikte genellikle aşağıdaki kalemleri içermektedir:

• Verim kaybı (süt verimi, canlı ağırlık, ilk buzağılama yaşı ve/veya buza-ğılama aralığında gecikme, büyümede gecikme, ektra sunî tohumlama masrafı vs)

• Tedavi masrafları (veteriner ve ilaç masrafları, atık süt bedeli)

• Elden çıkarma ve/veya ölümcül vakaların maliyeti

Fertilite kaynaklı kayıpların hesaplanmasında Yalçın (2000)’ın kullandığı yöntemden yararlanılmıştır.

Fertilite parametrelerinde başarı ölçütü olarak ilk buzağılama yaşı, buzağı-lama aralığı, gebelik başına kullanılan tohum sayısı ve fertilite kaynaklı elden çıkarma oranı dikkate alınmıştır.

2.2.12. İstatistiksel Analizler

İstatistiksel analizlerde SPSS 16.0 paket programı kullanılmıştır.

Uygun analiz türünün belirlenmesinde işletme ölçeklerine ve diğer kategoriler-de “n” sayısının parametrik testler kullanılmasına olanak vermemesi; ağırlıklı orta-lamaların alındığı testlerde ise “n” sayısının yeterli olmasına karşın verilerin normal dağılım göstermemesi (Kolmogorov Smirnov Testi “Sample K-S”) ve/veya homojen olmaması (Oneway Anova Testinin “Homogeneity of variance test” seçeneği) nede-niyle parametrik olmayan testler tercih edilmiştir.

Anket bulgularının işletme ölçeklerine göre değerlendirilmesinde “n” sayısının Ki-Kare Testi’nin gerekliliğini sağlamamasından dolayı anketteki bazı benzer tercihler bir-leştirilerek kategorize edilmiştir. Bu bulgularla ekonomik kayıpların ilişkilendirilmesin-de, çoklu gruplarda parametrik olmayan testlerden Kruskal Wallis kullanılmıştır. İkili grupların değerlendirilmesinde ise Mann Whitney U Testi ile gruplar arasındaki önemli-lik belirlenmiştir. Bu testlerde ağırlıklı ortalamaların dikkate alınması için “weight cases” menüsünden işletmelerdeki ortalama inek sayıları teste dahil edilmiştir.

Page 69: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

53

3. BULGULAR

3.1. İşletmelerdeki İnek ve Düve Varlığının Aylara Göre Dağılımı ile ilgili Bulgular

Gerek hastalıkların görülme sıklığı gerekse ekonomik analizler için işletmedeki hay-

van sayılarının gerçekçi bir şekilde tespiti oldukça önemlidir. Geleneksel yöntemde

proje dönemindeki hayvan sayısı, proje başı hayvan sayısı ile proje sonundaki hay-

van sayısı toplamının aritmetik ortalaması olarak hesaplanmaktadır. Ancak süt sığır-

cılığı işletmelerinde çok önemli bir yeri olan dişi hayvanların sayısı dinamik bir ya-

pıya sahiptir. Bu amaçla işletmedeki inek ve düve sayılarını aylık olarak dikkate alan

hesaplama yöntemi daha gerçekçi sonuçlar ortaya koymaktadır. Söz konusu iki he-

saplama yöntemi arasındaki farklılığı daha iyi ifade edebilmek için projedeki küçük

ölçekli bir işletmeye (Ek1’deki 40 numaralı işletme) ait dişi hayvanların aylara göre

değişimi Çizelge 3.1’de sunulmuştur.

Çizelge 3.1. Küçük ölçekli bir işletmede aylık dişi gereç konfigürasyonu

Kul

ak n

o

Adı

Doğ

um

tari

hi

ırkı

nevi

Mar

t

Nis

an

Mayıs

Haz

iran

Tem

muz

Ağu

stos

Eyl

ül

Eki

m

Ası

m

Ara

lık

Oca

k

Şuba

t

TR06… Ece 01.01.1998 S.A. İnek S S S S S S S K K K K E TR06… Ayla 01.01.1999 S.A. İnek S S S S S K S S S S S S TR06… Esra 01.01.1998 S.A. İnek S S S S S S K K K K S S TR06… Tuğçe 01.01.2001 S.A. İnek E TR06… İpek 01.01.1999 S.A. İnek S S S S S S S S K K S S TR06… Emel 01.01.1995 S.A. İnek S S S S S S S S S S S S TR06… Sevim 01.01.2004 S.A. Düve D L1 L1 L1 L1 L1 L1 L1 L1 L1 L1 L1 TR06… Adile 28.11.2004 S.A. Düve D D D D D D D D D L1 L1 L1 TR06… Eda 25.04.2005 S.A. DD D D D D D D D D D D

S.A= siyah alaca, S= sağmal, K=kuruda, E=elden çıkarma, D=düve, DD=dişi dana, L1=1. laktasyon Çizelge 3.1’de görüldüğü üzere Ece adlı inek proje sonuna kadar işletmede

kalmışken, Tuğçe adlı inek proje başında işletmede olmasına rağmen mart ayı içinde

elden çıkarıldığından diğer aylarda işletmede yer almamıştır. Sevim adlı düve nisan

ayından itibaren işletme envanterinde 1. laktasyondaki inek olarak yerini almıştır.

Eda adlı dişi dana ise mayıs ayından itibaren 12 yaşını doldurduğundan işletmede

düve olarak değerlendirilmiştir. Bu işletmedeki ortalama inek sayısı geleneksel yön-

Page 70: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

54

temde 5,5 baş, aylık inek varlıkları dikkate alındığında bu değer 6,08 baş olarak he-

saplanmaktadır. Bu durum aradaki farklılığın yaklaşık % 10 oranında bir sapmayı

elimine ettiğini göstermektedir. Yapılan hesaplama sonunda işletme bazında aylık

inek ve düve sayıları Ek 5 ve Ek 6’da verilmiştir.

Araştırma dönemi boyunca işletmelerde bulunan toplam inek ve düve varlığın

aylık değişimi 3.1’de sunulmuştur.

Şekil 3.1. İşletmelerdeki toplam inek ve düve sayısının aylara göre dağılımı

Şekil 3.1’de görüldüğü üzere işletmelerde bulunan toplam inek sayısı proje

başlangıcı olan Mart 2006’da 557 baş iken, aylar itibariyle çeşitli değişimler göstere-

rek proje sonu olan Şubat 2007’de 571 başa ulaşmıştır. Projedeki ortalama inek sayı-

sı 559,9 baş olarak hesaplanmıştır. İnek sayısının 541 baş ile aralık ayında en düşük,

574 baş ile temmuz ayında en yüksek seviyede olduğu görülmektedir. İşletmelerde

bulunan toplam düve sayısı proje başında 269 baştan proje sonunda 236 başa indiği

görülmektedir. Proje sonunda görülen bu azalışa rağmen diğer aylardaki düve sayısı-

nın fazlalığı neticesinde ortalama düve sayısı 268,8 baş olarak hesaplanmıştır. Düve

sayısı haziranda 282 baş ile en yüksek iken, martta 236 baş ile en düşük düzeye inmiştir.

3.2. Yetiştirici ve İşletme Yapıları ile Hijyen Uygulamalarına İlişkin Bulgular

İşletme sahiplerine araştırma sonunda geniş kapsamlı bir anket uygulanmıştır. Anket

ile ilgili bulguların analizi 5 başlık altında sunulmuştur.

ŞubatOcakAralıkKasımEkimEylülAğustosTemmuzHaziranMayısNisanMart

580,00

570,00

560,00

550,00

540,00

290,00

280,00

270,00

260,00

250,00

240,00

230,00

269

236

557

571

Page 71: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

55

3.2.1. Yetiştirici Özelliklerine Ait Bulgular

Projede yer alan 21 küçük, 17 orta ve 7 büyük ölçekli toplam 45 işletme sahibiyle araştır-

ma sonunda yapılan ankette, yetiştirici özellikleri ile ilgili bulguların işletme ölçeklerine

göre dağılımı Çizelge 3.2’de sunulmuştur.

Çizelge 3.2. Araştırma kapsamındaki işletmelerde yetiştirici özellikleri

Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Üretici özellikleri Yaşı

30-39 arasında olanlar 38,1 52,9 28,6 42,2 40-50 arasında olanlar 42,9 23,5 28,6 33,3 >50 arasında olanlar 19,1 23,5 42,9 24,4

Eğitim durumu İlkokul 47,6 47,1 57,1 47,6 Ortaokul 23,8 23,5 0,0 23,8 Lise 23,8 23,5 42,9 23,8 Üniversite 4,8 5,9 0,0 4,8

Yetiştiricinin tecrübesi (yıl) 0-9 yıl 28,6 11,8 28,6 22,2 10-19 yıl 23,8 52,9 14,3 33,3 20-30 yıl 38,1 35,3 42,9 37,8 >30 yıl 9,5 0,0 14,3 6,7

Süt sığırcılığı ile ilgili eğitimi var mı? Evet 4,8 5,9 28,6 8,9 Hayır 95,2 94,1 71,4 91,1

Yenilikleri takip etme tercihi nedir? Yok 28,6 29,4 14,3 26,7 Birlik dergisi 33,3 23,5 0,0 24,4 Yayçep (Tv programı) 4,8 0,0 0,0 2,2 Birlik dergisi + Yayçep 23,8 5,9 0,0 13,3 Diğer basılı materyaller 9,5 29,4 28,6 20,0 Fuar + konferans + seminer 0,0 0,0 14,3 2,2 Basılı materyaller + fuar + konferans + seminer 0,0 5,9 42,9 8,9

İnternet 0,0 5,9 0,0 2,2 Baba mesleği mi?

Evet 71,4 41,2 28,6 53,3 Hayır 28,6 58,8 71,4 46,7

Süt sığırcılığı ile uğraşma nedeni Baba mesleği olduğu için 57,1 29,4 14,3 40,0 İkinci iş olsun diye 0,0 5,9 0,0 2,2 Sevdiği için 9,5 0,0 0,0 4,4 Kârlı bir iş kolu olarak gördüktü için 9,5 52,9 71,4 35,6 Yapacak başka iş olmadığı için 23,8 11,8 14,3 17,8

Page 72: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

56

ÇİZELGE 3.2’NİN DEVAMI

Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Çekirdek aile mi? Hayır 57,1 70,6 42,9 60,0 Evet 42,9 29,4 57,1 40,0

Süt sığırcılığının aile ekonomisine katkısı 0-24 0,0 0,0 0,0 0,0 25-49 38,1 29,4 42,9 35,6 50-74 47,6 58,8 28,6 48,9 75-100 14,3 11,8 28,6 15,6

İkinci iş dalı Yok 14,3 0,0 0,0 6,7 Sebzecilik 4,8 0,0 14,3 4,4 Hububat tarımı 76,2 70,6 14,3 64,4 Tavukçuluk 0,0 5,9 0,0 2,2 Besicilik 0,0 5,9 28,6 6,7 Koyunculuk 0,0 11,8 0,0 4,4 Diğer 4,8 5,9 42,9 11,1

Üçüncü iş (gelir) dalı Yok 52,4 52,9 42,9 51,1 Celeplik 0,0 0,0 14,3 2,2 Koyunculuk 4,8 11,8 0,0 6,7 Sebzecilik 14,3 17,7 14,3 15,6 Hububat tarımı 0,0 5,9 14,3 4,4 Süt tankı görevlisi 9,5 0,0 0,0 4,4 Ticaret 4,8 0,0 14,3 4,4 Kira geliri 4,8 11,8 0,0 6,7 Diğer 9,5 0,0 0,0 4,4

AB’ye katılımın işletmenize etkisi nasıl olur?

İyi olur 14,3 11,8 28,6 15,6 Çok iyi olur 4,8 0,0 0,0 2,2 Kötü olur 28,6 23,5 28,6 26,7 Çok kötü olur 33,3 29,4 42,9 33,3 Etkilemez 4,8 5,9 0,0 4,4 Fikrim yok 14,3 29,4 0,0 17,8

İşletme sahibinin AB Süt Hijyen Yönetme-liği hakkında bilgisi var mı?

Evet 14,3 17,7 14,3 15,6 Hayır 85,7 82,4 85,7 84,4

Başka bir üretim kooperatifine üye mi?

Evet 14,3 0,0 28,6 11,1 Hayır 85,7 100,0 71,4 88,9

Süt nasıl pazarlanıyor? Birlik aracılığıyla 95,2 94,1 71,4 91,1 Seyyar süt satıcılarına 4,8 0,0 14,3 4,4 Kendisi seyyar olarak 0,0 5,9 14,3 4,4

Sütün satış fiyatı (Ykr) –teşvik hariç- Birlik aracılığıyla 0,45 0,45 0,45 0,45 Seyyar süt satıcılarına 0,50 0,50 0,50 Kendisi seyyar olarak 0,90 1,00 0,95 Ortalama fiyatı 0,45 0,48 0,53 0,47

Page 73: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

57

Çizelge 3.2’de küçük ölçekli işletmelerde 40-50 yaş grubundaki (% 43); orta

ölçekli işletmelerde 30-39 yaş gurubundaki (% 53); büyük ölçekli işletmelerde ise 50

yaş üzerindeki yetiştiricilerin oranının (% 43) daha yüksek olduğu dikkati çekmekte-

dir.

İşletme sahiplerinin % 48,’inin ilkokul, % 24’ünün ortaokul, % 24’ünün lise ve

yalnızca % 5’inin üniversite mezunu olduğu görülmektedir.

Yetiştiricilerin tecrübesi incelendiğinde küçük ve büyük ölçekli işletme sahip-

lerinin yaklaşık yarısının 20 yıldan fazla tecrübesinin olduğu, küçük ölçekli işletme-

lerin sahiplerinin de yaklaşık yarısının 10-19 yıl arası tecrübeye sahip olduğu dikkati

çekmektedir.

Projedeki yetiştiricilerden sadece % 9’u süt sığırcılığı ile ilgili bir eğitim almış

olup, bu oranın küçük ve orta ölçekli işletmelerde oldukça düşük iken, büyük ölçekli

işletmelerde % 29 oranla nispeten daha yüksek olduğu göze çarpmaktadır.

Yetiştiricilerin % 27’sinin yenilikleri (sağım hijyeni, hastalık kayıt ve kontrolü,

hayvan besleme ve sürü idaresinde geleneksel yöntem dışındaki yeni açılımlar gibi)

takip etmediği, yenilikleri takip etme oranın büyük ölçekli işletmelerde nispeten daha

yüksek olduğu (% 86) olduğu görülmektedir. Küçük ölçekli işletme sahiplerinin yak-

laşık % 62’sinin yenilikleri, Ankara DSYB’nin 3 ayda bir çıkardığı Birlik Dergisi,

Yayçep TV programı ile takip ederken, orta ölçekli işletmelerde Birlik Dergisi (%

24) ve diğer basılı materyallerin (% 29) ön plânda olduğu dikkati çekmektedir. Bü-

yük ölçekli işletmelerde ise Birlik Dergisi ve Yayçep TV programı ile yenilikleri

takip etme hiç tercih edilmezken büyük bir bölümünün yenilikleri takip etmek için

araştırıcı faaliyet içinde oldukları, basılı materyal, fuar, konferans ve seminerler yolu

ile bilgi edindikleri görülmektedir.

İşletme sahiplerinin % 53’ü süt sığırcılığı faaliyetlerinin baba mesleği olduğu-

nu beyan etmişlerdir. Bu oran küçük ölçekli işletmelerde % 71 ile en yüksek iken,

büyük ölçekli işletmelerde % 29 ile en düşük seviyededir.

Yetiştiricilerin % 40’ı “baba mesleği olduğu için”; % 36’sı ise “kârlı bir iş kolu

gördükleri için” süt sığırcılığıyla uğraştıklarını beyan etmişlerdir. Küçük ölçekli iş-

Page 74: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

58

letme sahiplerinin yaklaşık yarısı “baba mesleği olduğu için” ve % 24’ünün yapacak

başka bir iş olmadığı için bu işle uğraşmalarına karşın, büyük ölçekli işletme sahiple-

rinin %71’inin kârlı gördükleri için süt sığırcılığıyla uğraşmaları göze çarpmaktadır.

Yetiştiricilerin % 40’ı çekirdek tipi aile (anne, baba ve çocuklar) yapısına sahip

olup bu yapı büyük ölçekli işletmelerde % 57 oranı ile daha yüksektir.

Süt sığırcılığı faaliyetinin aile ekonomisine katkısının % 50’nin üzerinde oldu-

ğu işletmeler “Asıl geçim kaynağı süt sığırcılığıdır.” şeklinde kabul edilirse, işletme-

lerin % 65’inin asıl geçim kaynağının süt sığırcılığı olduğu görülmektedir. Bu değer

küçük ölçekli işletmelerde % 62 iken, orta ölçekli işletmelerde % 71, büyük ölçekli

işletmelerde % 57 olarak hesaplanmıştır.

Yetiştiricilerin % 93’ünün süt sığırcılığı dışında ikinci bir iş ile uğraştığı belir-

lenmiştir. İkinci iş dalı olarak küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerinin % 70’inden

fazlası hububat tarımı ile uğraşırken, bu oran büyük işletmelerde % 14 gibi oldukça

düşük seviyededir. Büyük ölçekli işletmelerde aile ekonomisinde ikinci plânda etkili

olan iş tercihi olarak besicilik ve sebzeciliğin dışında diğer faaliyet alanı olarak belir-

tilenler (emlakcılık, servis taşıtı, kum ocağı, petrol istasyonu işletmeciliği) % 43 dü-

zeyindedir. Bu durum büyük ölçekli işletme sahiplerinin kârlı gördükleri diğer sek-

törlerde de faaliyet içerisinde olduklarını göstermektedir.

Yetiştiricilerin yaklaşık yarısının üçüncü bir iş (gelir) dalına sahip olduğu (ce-

leplik, koyunculuk, sebzecilik, hububat tarımı, ticaret vb.) görülmektedir.

“AB’ye katılımın işletmenize etkisi nasıl olur?” diye sorulduğunda yetiştiricile-

rin % 18 olumlu, % 60’ı olumsuz yönde görüş bildirmiştir. Büyük ölçekli işletme

sahiplerinin bu soruya “Etkilemez”, “Fikrim yok” gibi ifadelerle cevap vermeyip

71’inin olumsuz gelişmelerin yaşanacağını düşünmeleri dikkat çekicidir. Bu durum,

büyük ölçekli işletme sahiplerinin bile işletmelerini AB normlarında görmediklerini,

getirilmesi düşünülen süt kotaları ile olumsuz durumların yaşanabileceğini fark ettik-

lerini düşündürmektedir. Bunun nedeni sorulduğunda alınan yanıtlardan bazıları aşa-

ğıda verilmiştir:

Page 75: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

59

“AB kapısına böyle geldik, girdikten sonra halimiz ne olur!”, “Ahırlarımızı

kapatırlar. Onlarla yarışamayız.”, “ Dışarıdan süt getirip bize satarlar, halimiz da-

ha kötü olur.”, “Girdilerimiz pahalı, sütümüz ucuz olunca rekabetimiz de sıfır olu-

yor.”, “Ahırım ahır değil ki!”, “İşletmemi kapatırım, zaten seyyar olarak sütümü

satamıyorum.”, “Kota koyarlar, 50 baş ineğin altındakiler biter.”, “Seyyar sata-

mam.”, “İşletmem kapalı sistem, yapacak başka işim de yok, kapatabilirler ve sonuç

felaket olur.”, “İşletmemi ben beğenmiyorum ki onlar beğensinler!”

Olumlu fikir beyan edenler ise:

“Dışarıya süt pazarlarız daha iyi olur.”, “İşletmem çok iyi değil ama daha iyi

yaparım.”, “Mecburen işletmemi düzeltirim, iyi olur.” Temiz ve titiz yapıyoruz,

AB’ye girersek daha iyi olur.”, “Sonuçta Avrupa!”, “Teknolojiye açığım, işletmemi

daha iyi yaparım.” şeklinde düşünmektedirler. Ayrıca “Köy yerindeyiz, hiçbir şey

olmaz.” şeklinde, AB’den etkilenmeyeceğini düşünen yetiştiriciler de bulunmaktadır.

Olumsuz cevap veren yetiştiriciler duruma gerçekçi yaklaşım gösterirken,

olumlu cevap veren bazı işletme sahiplerinin gerçekçi yaklaşım içerisinde olmadıkla-

rı görülmektedir. Ayrıca yetiştiricilerin % 84’ünün AB Süt Hijyen Yönetmeliği hak-

kında bilgisinin olmaması göze çarpmaktadır.

İşletme sahiplerinin % 89 gibi büyük bir bölümü başka bir üretim kooperatifine

üye değildir. İşletme sahiplerinin % 91 gibi çok büyük bir bölümü işletmelerinde

üretilen sütü Ankara ili DSYB’nin faaliyetleri çerçevesinde Birlik kanalı ile satmak-

tadır.

Sütün Birlik kanalı ile pazarlanmasını tercih eden işletme sahipleri üretilen sütü

teşvik hariç ortalama 0,449 YTL’ye, seyyar olarak pazarlayanlar 0,50 YTL’ye; ken-

disi seyyar olarak satışını gerçekleştirenler ise ortalama 0,95 YTL’ye satmaktadırlar.

Birlik kanalı ile sütün değerlendirilme oranının yüksek olmasında, süt toplama orga-

nizasyonu (il genelindeki süt tankları, toplayıcı araçlar vs.) ile yetiştiricilere kolay-

lıklar sağlanması, fiyat garantisi ve zamanında ödeme yapılmasının etkili olduğu

düşünülmektedir.

Page 76: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

60

3.2.2. İşletme Özelliklerine Ait Bulgular

İşletmelerde iş gücü kaynağının işletme ölçeklerine göre dağılımı Çizelge 3.3’te su-

nulmuştur.

Çizelge 3.3. İşletmelerde iş gücü kaynağının işletme ölçeklerine göre dağılımı

Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Ortalama 15 yaşından küçük (aile) işçi sayısı 0,20 0,12 0,29 0,18 Ortalama 15 yaşından büyük (aile) işçi sayısı 2,43 2,47 1,86 2,36 Yabancı işçi sayısı 0,00 0,31 1,29 0,32 Ortalama toplam işçi sayısı 2,86 2,94 3,43 2,98 Aile iş gücünün yüzdesi 100 89,45 62,39 89,26 İşçi başına inek sayısı 2,48 4,66 7,48 4,17 İşletmeye kim bakıyor?

Bakıcı 0,0 11,8 42,9 11,1 Kendi ve bakıcı 0,0 5,9 14,3 4,4 Eşi 4,8 0,0 0,0 2,2 Kendi 38,1 41,2 14,3 35,6 Kendi ve eşi 52,4 29,4 14,3 37,8 Ailece (çocuklar da dâhil) 4,8 11,8 14,3 8,9

Çizelge 3.3’te görüldüğü üzere işletme başına ortalama 15 yaşından küçük aile

iş gücü oranının oldukça düşük (0,18) olmasına karşın, işletmelerde 15 yaşından bü-

yük aile iş gücü sayısının 2,36 olduğu görülmektedir. Küçük ölçekli işletmelerde iş

gücünün tamamının aile iş gücüne dayandığı, işletme ölçeği büyüdükçe yabancı iş gücü

oranının da arttığı ve işletmelerde bakıcıların istihdam edilmeye başlandığı dikkati çek-

mektedir. Büyük ölçekli işletmelerde işçi başına inek sayısının (7,48 baş), küçük ölçekli

işletmelerden (2,48 baş) yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir.

Yetiştiriciler polikültür yapı içinde birçok işle uğraştıkları için işletme sahiple-

rine, işletme ile kimin ilgilendiği (yemleme, sulama, bakım ve idaresi) sorulmuştur.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerde sorumluluğun büyük ölçüde işletme sahibi ve

eşinde, büyük ölçekli işletmelerde ise yaklaşık % 50 oranında bakıcıda olduğu dikka-

ti çekmektedir. İşletmeye ailece bakan (çocuklar da dâhil) yetiştiricilerin oranının

düşüklüğü de göze çarpmaktadır.

İşletme ölçeklerine göre yetiştiricilerin arazi varklıklarını değerlendirme şekil-

leri Çizelge 3.4’te sunulmuştur.

Page 77: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

61

Çizelge 3.4. İşletme sahiplerinin arazi varlıkları ve değerlendirme şekilleri

Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Toplam arazi varlığı (tapulu+kiralık) 0-100 da 38,1 23,5 66,7 36,4 100-200 da 38,1 35,3 0,0 31,8 >200 da 23,8 41,2 33,3 31,8

Toplam ekilen arazi (da) 3333 3585 1073 7991 Toplam ekilebilir tapulu arazi (da) 1885 1540 978 4403 Ortalama ekilebilir tapulu arazi (da) 90 91 163 100 Toplam ekilebilir kiralık arazi (da) 1490 1970 95 3555 Ortalama ekilebilir kiralık arazi (da) 71 116 16 81 Sulanan arazi varlığı (da) 1010 600 738 2148 Sulanabilir arazi yüzdesi 30,3 16,7 68,8 26,9 Yem bitkisinin sulanan araziye oranı 54,6 139,7 57,5 84,4 Toplam yem bitkisi (da) 551 838 424 1813 Yem bitkisinin %’si 16,5 23,4 39,5 22,7 Ortalama yem bitkisi (da) 34 60 106 53 İnek başına ekilen yem bitkisi (da) 4,9 4,4 4,1 4,3 Yem bitkisi eken işletme % 76,2 82,4 57,1 75,6 Toplam hububat ekimi (da) 1935 2090 555 4580 Ortalama hububat ekimi (da) 97 131 93 109 Hububat eken işletme (%) 57,1 82,4 57,1 66,7 Sebzecilikle uğraşma % 23,8 5,9 14,3 15,6 Sebzecilikle uğraşılan toplam alan (da) 95 30 10 135 Kavun karpuz % 19,1 17,7 0 15,6 Kavun karpuz ekilen toplam alan (da) 230 47 0 277 Pancar % 14,3 0 14,3 8,9 Pancar ekilen toplam alan (da) 140 0 40 180

Çizelge 3.4’te görüldüğü gibi yetiştiricilerin yaklaşık 1/3’ü 0-100 da arası top-

lam arazi kullanırken, 1/3’ü 100-200 da ve diğer 1/3’ü ise 200 da üzeri arazi kullan-

maktadır. İşletme başına ortalama tapulu araziler küçük ve orta ölçekli işletmelerde

yaklaşık 90 da olmasına karşın, büyük ölçekli işletmelerde 163 da’yı bulmaktadır.

Kiralık arazi kullanımının büyük ölçekli işletmelerde ortalama 16 da gibi düşük sevi-

yelerde olmasına karşın, küçük ve orta ölçekli işletmelerde sırasıyla 71 da ve 116 da

olduğu görülmektedir.

Yem bitkisi ekiminin sulanabilir araziye oranı genel olarak %84’tür. Bu değer kü-

çük ve büyük işletmelerde % 50 dolaylarında iken, orta ölçekli işletme sahiplerinin arazi-

lerini sondaj yolu ile sulanabilir hale getirmeleriyle % 140 düzeyine çıkmaktadır. Top-

lam arazi varlığı içerisinde sulanabilir arazi varlığı ortalama % 27’dir. Bu değerin büyük

ölçekli işletmelerde % 69 gibi yüksek bir rakam olması dikkat çekicidir. İnek başına

Page 78: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

62

ekilen yem bitkisi alanının işletme ölçeklerine göre 4,1da ile 4,9 da arasında değiştiği

hesaplanmıştır. İşletme sahiplerinin % 67’sinin hububat, %16’sının sebzecilik, %

16’sının kavun ve karpuz, % 9’unun da pancar tarımıyla uğraştığı görülmektedir.

İşletme sahiplerinin yem temini ve hayvan besleme ile ilgili bazı uygulamaları-

na ilişkin anket bulguları Çizelge 3.5’te sunulmuştur.

Çizelge 3.5. İşleme sahiplerinin yem temin şekli ve hayvan besleme ile ilgili bazı uygulama-ları

Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Kesif yemin yüzde kaçı satın alınıyor? 88,6 82,9 85,7 86,0 Fabrika yemini nerden alıyorsunuz?

Ankara Yem 33,3 47,1 0,0 33,3 ŞK Yem 19,1 5,9 28,6 15,6 Sadık Yem 9,5 11,8 0,0 8,9 Abalıoğlu Yem 9,5 5,9 14,3 8,9 CP Yem 4,8 0,0 28,6 6,7 Erus Yem 9,5 0,0 14,3 6,7 Diğer yem fabrikaları 14,3 29,4 14,3 20,0

Ortalama fabrika yemi alış fiyatı (1 çuval=50 kg) 22,6 22,6 22,8 22,6 İneklere verilen günlük kesif yem miktarı (kg)

5-8 kg 0,0 23,8 17,7 17,8 8-11 kg 85,7 42,9 47,1 51,1 11-14 kg 0,0 19,1 23,5 17,8 >14 kg 14,3 14,3 11,8 13,3

İneklere verilen günlük ortalama kesif yem miktarı (kg)

9,7 10,2 9,9 9,9

Silaj kullanım oranı % 38,1 52,9 57,1 46,7 Ortalama silaj miktarı (kg/gün) 14,5 12,6 17,5 14,2 Silaj dışında verilen kaba yemlerin kullanım oranı (%)

Yonca 61,9 43,8 50,0 53,5 Yonca + fiğ 9,5 12,5 33,3 14,0 Arpa balya 14,3 6,3 0,0 9,3 Çayır kuru otu 9,5 6,3 0,0 7,0 Saman + küspe 0,0 18,8 0,0 7,0 Fiğ 0,0 12,5 0,0 4,7 Diğer 4,8 0,0 16,7 4,7

İneğin verim durumuna göre yemleme yapıyor mu?

Kötü 19,1 11,8 0,0 13,3 Vasat 47,6 35,3 42,9 42,2 İyi 33,3 52,9 42,9 42,2 Mükemmel 0,0 0,0 14,3 2,2

Yem katkı maddesi kullanıyor mu? Bazen 4,8 0,0 0,0 2,2 Evet devamlı 9,5 23,5 42,9 20,0 Hayır 85,7 76,5 57,1 77,8

Rasyonun enerji düzeyini kontrol ettiriyor mu? Evet 4,8 0,0 14,3 4,4 Hayır 95,2 100,0 85,7 95,6

Page 79: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

63

Çizelge 3.5’te görüldüğü üzere, işletmelerde kesif yemin ortalama % 86’sı dı-

şarıdan satın almaktadır. İşletme ölçeklerine göre bu durumda belirgin farklılık gö-

rülmemekle birlikte, kesif yemin temin edildiği firmalarda farklı tercihler söz konusu

olduğu görülmektedir.

Küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerinin en çok Ankara Yem’i tercih etmele-

rine karşın büyük ölçekli işletmelerin ise ŞK ve CP firmalarını tercih ettikleri görül-

mektedir. Ankara Yem’in ürettiği süt yeminin 50 kg’lik çuvalın ortalama fiyatı

22,26YTL; ŞK ve CP firmaları tarafından üretilen süt yeminin belirtilen fiyatları

sırasıyla 23,25 YTL ve 24,16 YTL olduğu düşünüldüğünde küçük ve ortak ölçekli iş-

letmelerin nispeten fiyatı biraz düşük olan firmayı tercih ettikleri söylenebilir.

İneklere verilen günlük ortalama kesif yem miktarının 9,9 kg’dir. İşletmelerin

büyük bir bölümünde 11 kg’nin altında kesif yem verildiği, 11 kg ve üzeri kesif yem

verme oranının küçük ölçekli işletmelerde % 14 iken, orta ve büyük ölçekli işletme-

lerde ise % 34 dolayındadır.

Yetiştiricilerin silaj kullanım oranı % 47’dir. İnek başına verilen silaj miktarı

14,2 kg olup belirtilen değerler büyük ölçekli işletmelerde sırasıyla % 57 ve 17,5 kg

ile diğer ölçekli işletmelerden daha yüksek düzeydedir.

Silaj dışında verilen kaba yemlere bakıldığında işletmelerin yaklaşık yarı-

sında sadece yonca verildiği, yonca ile fiğ karışımının büyük ölçekli işletmelerde

daha fazla tercih edildiği, bu işletmelerde arpa balyası, çayır kuru otu, saman ve

küspe karışımı gibi değerliği kısmen daha düşük olan kaba yemlerin tercih edil-

mediği dikkati çekmektedir.

Yetiştiricilerin ineklerin laktasyon dönemlerini göz önüne alarak yemleme ya-

pıp yapmadığı “Hayır”, “Vasat”, “İyi” ve “Mükemmel” olarak kategorize edilip de-

ğerlendirilmiştir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde ineklerin verim durumuna göre

yemlemenin sırasıyla % 19 ve % 12 oranında tamamen göz ardı edilmesine karşın,

büyük ölçekli işletmelerde % 43’er oranlarla vasat ve iyi bir şekilde yemleme yapıl-

dığı, % 14’ünde ise bu durumun mükemmel (kilitli sistem ile ineklerin laktasyon

dönemlerine göre yemlemenin yapılması) olduğu tespit edilmiştir.

Page 80: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

64

Yetiştiricilerin büyük bir bölümünün (% 78) yem katkı maddesi kullanmadıkla-

rı göze çarpmaktadır. Bu maddelerin kullanımının küçük ölçekli işletmelerde (% 14)

düşük seviyede olmasına karşın orta(% 24) ve büyük ölçekli işletmelerde (% 43)

kısmen daha fazla oldu görülmektedir.

İşletmelerin % 96’sı rasyonun enerji düzeyini kontrol ettirmemektedir. Saha

gözlemlerine dayanarak yetiştiricilerin sıklıkla yemlerle ilgili sıkıntı ve şüphelerini

gidermek için analiz yaptırmayı düşündükleri ancak özellikle küçük ölçekli işletme

sahiplerinin yapılacak analiz için zaman, para ve takip edilecek prosedür ile ilgili

yetersizlikler içinde oldukları gözlemlenmiştir.

Yetiştiricilerin sahip oldukları hayvan barınaklarının genel özellikleri Çizelge

3.6’da sunulmuştur.

Çizelge 3.6. Hayvan barınaklarının genel özellikleri

Küçük ölç. İşl.

(%)

Orta ölç. İşl.

(%)

Büyük ölç. İşl.

(%)

Toplam (%)

Barınak tipi Kapalı 42,9 47,1 14,3 40,0 Yarı açık 52,4 41,2 71,4 51,1 Açık 4,8 11,8 14,3 8,9

Barınak yapı malzemesi Biriket 9,5 5,9 0,0 6,7 Kerpiç 28,6 0,0 14,3 15,6 Taş 0,0 5,9 0,0 2,2 Tuğla 61,9 88,2 85,7 75,6

İnekler yılın kaç ayı dışarıdalar? 6,3 7,2 9,3 7,1 Yaylım durumu var mı?

Var 23,8 17,7 28,6 22,2 Yok 76,2 82,4 71,4 77,8

Ortalama kapalı barınak alanı (m2) 164,0 250,6 375,0 229,0 Ortalama kapasitesi (baş) 23,5 40,1 76,0 37,9 Ortalama hayvan sayısı 16,8 38,8 68,7 37,1 Altlık malzemesinin genel kullanımı

Yok 66,7 58,8 85,7 66,7 Saman 28,6 35,3 14,3 28,9 Talaş 0,0 5,9 0,0 2,2 Kurutulmuş gübre 4,8 0,0 0,0 2,2

Kapalı ahırlarda altlık malzemesi Yok 55,6 50,0 100,0 55,6 Saman 44,4 37,5 0,0 38,9 Talaş 0,0 12,5 0,0 5,6

Yarı Açık ahırlarda altlık malzemesi Yok 81,8 57,1 80,0 73,9 Saman 18,2 42,9 20,0 26,1

Page 81: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

65

Çizelge 3.6’da görüldüğü üzere yetiştiricilerin % 40’ı kapalı, % 51’i yarı açık,

%9’u açık tip barınaklara sahiptirler. Büyük ölçekli işletmelerde açık ve yarı açık tip

barınak kullanımının toplam % 86 iken, küçük ve orta ölçekli işletmelerde %57 ve %

53 ile daha düşük düzeydedir. Küçük ve orta ölçekli işletme sahipleri genellikle iki

katlı evlerinin zemin katını hayvan barınağı, üst katını ise mesken, binanın ön kıs-

mında bulunan bahçeyi hayvanların gezinme yeri olarak kullanmaktadır.

Yapı malzemesi olarak işletmelerin ortalama % 76’sında tuğla kullanılmakta-

dır. Bu oranın küçük ölçekli işletmelerde (% 62) diğer işletmelere göre nispeten daha

düşük olduğu ve tuğla dışında biriket ve kerpicin de yapı malzemesi olarak kullanıl-

dığı görülmektedir.

Yetiştiricilerin ortalama % 22’sinin ineklerini yaylıma (yakın çevredeki otlak

ve çayırlara) çıkardıkları görülmektedir. İneklerin yılın ortalama 7,1 ayı dışarıda ol-

duğu, belirtilen değerin küçük ölçekli işletmelerde (6,3 ay), büyük ölçekli işletmelere

(9,3 ay) daha düşük olduğu görülmektedir.

İşletmelerdeki barınakların ortalama kapasitesinin 38 baş olduğu ve ortalama

hayvan sayısının hemen hemen bu değere eşit olduğu göze çarpmaktadır.

Bütün işletmeler göz önüne alındığında işletmelerin % 67’sinde altlık malze-

mesi kullanılmazken, %29’unun ise altlık malzemesi olarak saman kullanılmaktadır.

Talaş ve kurutulmuş gübre kullanımının oldukça ender olduğu dikkati çekmektedir.

Kapalı tip barınağı bulanan işletmelerin yaklaşık yarısında altlık malzemesi kulla-

nılmazken, % 39’unda saman kullanıldığı, yarı açık işletmelerde ise altlık kullanımı-

nın (% 26) daha az olduğu görülmektedir.

3.2.3. Hijyen Uygulamalarına Ait Bulgular

Yetiştiricilere hijyen uygulamaları ile ilgili yöneltilen sorular doğrultusunda elde

edilen anket bulguları Çizelge 3.7’de sunulmuştur.

Page 82: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

66

Çizelge 3.7. Hijyen uygulamaları ile ilgili bazı anket bulguları

Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Günlük sağım sayısı 2 2 2 2 Sağım nasıl yapılıyor?

Barınakta sağım makinesiyle 85,7 100,0 85,7 91,1 Elle sağım 9,5 0,0 14,3 6,7 Sağım ünitesinde 4,8 0,0 0,0 2,2

Sağıma hazırlık ve sağım ortalama ne kadar zaman alıyor? (dakika)

Barınakta sağım makinesiyle 6,5 6,9 5,4 6,5 Elle 7,5 17,0 10,7 Sağım ünitesinde 3,0 3,0

Sağımı hep aynı kişi mi yapıyor? Evet 100,0 100,0 100,0 100,0

Sağımı kim yapıyor? Eşi 42,9 35,3 14,3 35,6 Kendi 14,3 23,5 14,3 17,8 Kendi ve eşi 23,8 17,7 0,0 17,8 Çocukları 19,1 0,0 0,0 8,9 Bakıcı 0,0 23,5 71,4 20,0

Sağımcının ortalama tecrübesi (yıl) 11,3 11,1 13,3 11,5 Sağımcının tecrübesi

0-5 yıl 14,3 29,4 42,9 24,4 5-10 yıl 33,3 11,8 14,3 22,2 10-15 yıl 23,8 17,7 14,3 20,0 15-20 yıl 19,1 35,3 0,0 22,2 >20 9,5 5,9 28,6 11,1

Sağımda eldiven kullanılıyor mu? Hayır 61,9 70,6 71,4 66,7 Bazen 19,1 5,9 14,3 13,3 Evet 19,1 23,5 14,3 20,0

Sağım öncesi eller dezenfekte ediliyor mu? Hayır 95,2 76,5 57,1 82,2 Bazen 0,0 5,9 14,3 4,4 Evet 4,8 17,7 28,6 13,3

Sağımcının süt hijyeni ile ilgili eğitimi var mı? Hayır 95,2 88,2 57,1 86,7 Evet 4,8 11,8 42,9 13,3

Yemleme zamanı? Sağımdan önce 4,8 11,8 0,0 6,7 Sağımdan sırasında 47,6 47,1 28,6 44,4 Sağım sırası ve sonrasında 42,9 41,2 57,1 44,4 Sağımdan sonra 4,8 0,0 14,3 4,4

Sağımdan hemen sonra inekler yatıyor mu? Evet 9,5 5,9 14,3 8,9 Hayır 42,9 41,2 85,7 48,9 Kısmen 47,6 52,9 0,0 42,2

Sağımda doğru sıralama yapılıyor mu? Evet 38,1 52,9 57,1 46,7 Hayır 61,9 47,1 42,9 53,3

Bir inekten diğer ineğe geçerken sağım başlığını nasıl temizliyor?

Yapmıyor 71,4 70,6 57,1 68,9 Normal su ile 19,1 11,8 0,0 13,3 Sıcak su ile 4,8 0,0 0,0 2,2 Dezenfektanlı su ile 4,8 17,7 42,9 15,6

Page 83: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

67

ÇİZELGE 3.7’nin DEVAMI

Sağım sonrası makinenin temizliği Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Normal su ile 52,4 23,5 0,0 34,1 Sıcak su ile 14,3 17,7 16,7 15,9 Deterjanlı su ile 19,1 11,8 16,7 15,9 Dezenfektanlı su ile 9,5 41,2 50,0 27,3 Özel asitli su ile 4,8 5,9 16,7 6,8

Ortalama periyodik bakım süresi (gün) 7,7 6,1 3,7 6,6 Sağım makinesinin periyodik temizliği

Dezenfektan madde ile 9,5 64,7 33,3 34,1 Özel asitli dezenfektan ile 19,1 23,5 66,7 27,3 Deterjan ile 42,9 0,0 0,0 20,5 Sıcak su ile 9,5 5,9 0,0 6,8 Normal su ile 14,3 0,0 0,0 6,8 Periyodik bakım yapmıyor. 4,8 5,9 0,0 4,6

Hasta inekler için ayrı bir bölüm var mı? Var 4,8 5,9 42,9 11,1 Yok 95,2 94,1 57,1 88,9

Doğum nerede gerçekleşiyor? Barınakta 95,2 87,5 42,9 84,1 Buzağılama padoğunda 0,0 12,5 57,1 13,6 Dışarıda 4,8 0,0 0,0 2,3

Çizelge 3.7’de görüldüğü üzere işletmelerin tamamında sabah ve akşam olmak

üzere günde 2 sağım yapılmaktadır. Sağımların büyük bir bölümü (% 91) barınakta

sağım makinesiyle, % 6,7’si elle, sadece % 2,2’si sağım ünitesinde gerçekleştiril-

mektedir.

Ortalama sağım süresi sağım makinesi ile yapılanlarda 6,5 dk/inek; elle yapı-

lanlarda 10,7 dk/inek; sağım ünitesinde yapılan sağımlarda ise 3 dk/inek olarak he-

saplanmıştır.

İşletmelerin tamamında sağımı sürekli aynı kişinin yaptığı beyan edilmiş olma-

sına karşın sağımı yapan kişiler bakımından işletme ölçeklerine göre bazı farklılıklar

bulunmaktadır. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde sağımı daha çok eşler ve aile fert-

leri birlikte yapıyorken, büyük ölçekli işletmelerde sağımların % 71’inin bakıcı tara-

fından yapılmaktadır. Sağım hijyeni açısından işletmelerde yetiştirici ve bakıcılar

dışında sağımda görev alan aile fertlerinin eğitiminin gerekliliği de ortaya çıkmakta-

dır.

Sağımı yapan kişilerin tecrübeleri ortalama 11,5 yıl iken, büyük ölçekli işlet-

melerde 13,3 yıl gibi nispeten daha yüksektir.

Page 84: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

68

Sağımcıların % 67’sinin sağımda eldiven kullanmadıkları belirlenmiştir. Bu ki-

şilerin % 82’sinin sağım öncesi ellerini dezenfekte etmedikleri görülmektedir.

Büyük ölçekli işletmelerin yaklaşık yarısında (% 57) sağım öncesi eller dezen-

fekte edilmemesine karşın, bu özene küçük (% 95) ve orta ölçekli işletmelerde (%77)

daha yüksek oranda uyulmamaktadır. Bunun da temelinde süt hijyeni ile ilgili eğitim

alınıp alınmamasının etkili olduğu görülmektedir. Öyle ki, yetiştiricilerin % 87’sinin

böyle bir eğitimi almamış olduğu, bu eğitimi almayanların küçük ve orta ölçekli iş-

letmede daha fazla olduğu göze çarpmaktadır.

Yetiştiricilerin % 44’ü sağım sırasında yemleme yaparken (sağım kolay olduğu

için), aynı oranda yetiştirici de yemlemenin bir kısmını sağım esnasında bir kısmını

da sağım sonrasında yapmaktadır. Büyük ölçekli işletmelerin sağım öncesi yemleme

hiç yapmadıkları, % 29’unun sadece sağım esnasında yaptığı, geri kalan büyük bö-

lümünün sağım sonrası yemleme yaparak ineklerin yatmalarının önüne geçmeye ça-

lıştıkları (sağım sonrası meme uçlarından enfeksiyon bulaşmaması için) görülmekte-

dir. Bunda da kısmen başarılı oldukları, büyük ölçekli işletmelerin % 86’sında inek-

lerin sağım sonrası yatmadığı, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaklaşık yarısında

kısmen de olsa ineklerin sağım sonrası yattıkları belirlenmiştir.

Sağımcıların % 47’si sağımı doğru sıralama ile (sütü çok olan, sütü az olan,

hasta inekler, ilaç kullanılan ineklerin ayrı olarak sağılması) yaparken, bu kurala kü-

çük ölçekli işletmelerin (% 38) daha az uyduğu görülmektedir.

Sağımcıların % 69’unun bir inekten diğer ineğe geçerken sağım başlığını te-

mizlemediği; büyük ölçekli işletmelerin % 43’ünün belirtilen temizlikte dezenfektan-

lı su kullanırken, bu maddenin kullanımının küçük ve orta ölçekli işletmelerde ol-

dukça düşük olduğu göze çarpmaktadır.

Sağım sonrası makinenin temizliğinde küçük ölçekli işletmelerin yarısı normal

su kullanırken, bu yöntemin büyük ölçekli işletmelerde tercih edilmediği, temizlikle-

rin genelde dezenfektanlı su (% 50) ve özel asitli su (% 17) ile yapıldığı dikkati çek-

mektedir. Dezenfektanlı ve özel asitli su kullanımı orta ölçekli işletmelerin yaklaşık

Page 85: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

69

yarısında tercih edilirken, küçük ölçekli işletmelerde bu maddelerin kullanımı olduk-

ça düşük seviyede kalmaktadır.

Sağım makinesinin periyodik bakımı ortalama 6,6 günde bir yapıldığı hesap-

lanmıştır. Küçük ölçekli işletmelerde bu süre 7,7 gün iken, büyük ölçekli işletmeler-

de 3,7 gün olması dikkat çekicidir.

Periyodik temizlikte büyük ölçekli işletmelerin tamamında, orta ölçekli işlet-

melerin ise büyük bir bölümünde (% 88) dezenfektanların tercih edildiği ve deterjan

kullanılmadığı görülmektedir. Kalıntı bırakma riski olan deterjanların küçük ölçekli

işletmelerde (% 43) yaygın olarak kullanılması dikkati çekmektedir.

İşletmelerin % 89’unda hasta inekler için ayrı bir bölüm bulunmazken, büyük

ölçekli işletmelerin % 43’ünde bulunmaktadır. Benzer değerlendirmenin işletmeler-

deki doğum yapılan yerler için de geçerli olduğu, işletmelerin % 84’ünde doğumun

barınakta (büyük ölçekli işletmelerde % 57’i buzağılama padoğunda) gerçekleştiği

görülmektedir.

Çizelge 3.8’de yetiştiricilerin bazı koruyucu önlem ve uygulamaları verilmiştir.

Çizelge 3.8’de, işletmelerde % 73 oranında danışmanlık hizmeti alınmadığı ve

bu oranın küçük ölçekli işletmelerde daha yüksek olduğu göze çarpmaktadır. Bu iş-

letmelerde danışmanlık hizmeti sadece % 19 oranında ve ücretsizdir. Büyük ölçekli

işletmelerde ise danışmanlık hizmeti % 43 gibi daha yüksek oranda ve ücret karşılığı

serbest veteriner hekimlerden alınmaktadır.

İşletmelerde buzağılara ağız sütü içirilmesinin ihmal edilmediği, büyük ölçekli

işletmelerde tüm buzağılara ağız sütü verilirken, küçük ve orta ölçekli işletmelerde

sırasıyla % 19 ve % 6 oranında diare olmaya başlayan buzağılara ağız sütü verilme-

sinin kesildiği görülmektedir.

İşletmelerde kızgınlık tespitine yönelik kayıtların tutulma oranının % 78 oldu-

ğu, bu değerin orta ve büyük ölçekli işletmelerde oldukça yüksek, küçük ölçekli iş-

letmelerde % 67 oranı ile daha düşük bir seviyede olduğu dikkati çekmektedir.

Page 86: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

70

Çizelge 3.8. Bazı genel koruyucu önlem ve uygulamalar

Küçük ölç. İşl.

(%)

Orta ölç. İşl.

(%)

Büyük ölç. İşl.

(%)

Toplam (%)

Danışmanlık hizmeti alıyor mu? Hayır 81,0 70,6 57,1 73,3 Serbest v.h.'den ücretsiz 9,5 17,7 14,3 13,3 Serbest v.h.'den ücretli 0,0 5,9 28,6 6,7 Kamuda çalışan v.h.'den ücretsiz 9,5 5,9 0,0 6,7

Ağız sütü içiriliyor mu? Tüm buzağılara 81,0 94,1 100,0 88,9 İshal olmayanlara 19,1 5,9 0,0 11,1

Kızgınlık tespiti için kayıt tutuyor mu? Evet 66,7 82,4 100,0 77,8 Hayır 33,3 17,7 0,0 22,2

Kızgınlığı belirlemede işaretleyici boğa kullanılıyor mu?

Evet 19,1 5,9 28,6 15,6 Hayır 81,0 94,1 71,4 84,4

Tırnak bakımı yaptırılıyor mu? Evet 33,3 35,3 42,9 35,6 Hayır 61,9 64,7 42,9 60,0 Bazen 4,8 0,0 14,3 4,4

Ayak banyosu yaptırılıyor mu? Evet 19,1 0,0 14,3 11,1 Hayır 81,0 94,1 57,1 82,2 Bazen 0,0 5,9 28,6 6,7

Periyodik barınak kireçlemesi var mı? Var 81,0 64,7 85,7 75,6 Yok 19,1 35,3 14,3 24,4

Periyodik kireçleme süresi (gün) 109 143 39 106 Kapalı ahırlarda periyodik kireçleme (gün) 148 130 30 133 İç ve dış parazit ilacı kullanımı 100,0 100,0 100,0 100,0 Postpartum koruyucu antibiyotik kullanımı

Evet 38,1 23,5 42,9 33,3 Hayır 19,1 23,5 14,3 20,0 Bazen 42,9 52,9 42,9 46,7

Depo vitamin kullanımı Evet 76,2 76,5 71,4 75,6 Hayır 19,1 17,7 28,6 20,0 Bazen 4,8 5,9 0,0 4,4

Buzağılar için septisemi aşısı kullanımı Evet 9,5 23,5 42,9 20,0 Hayır 85,7 76,5 57,1 77,8 Bazen 4,8 0,0 0,0 2,2

Damızlık düve temin şekli Bir kısmı dışarıdan 14,3 11,8 42,9 17,8 Kendi işletmesinden 85,7 88,2 57,1 82,2

Page 87: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

71

İşletme sahiplerinin % 60’ının tırnak bakımını; % 82’sinin ise ayak banyosunu

hiç yaptırmadığı, bu uygulamalar bakımından büyük ölçekli işletmelerin kısmen da-

ha bilinçli olduğu görülmektedir.

Yetiştiricilerin % 76’sının periyodik olarak barınağını kireçledikleri belirlen-

miştir. Periyodik kireçleme süresi küçük ve orta ölçekli işletmelerde sırasıyla 108 ve

143 gün iken, büyük ölçekli işletmelerde 39 gündür.

Yetiştiricilerin iç ve dış parazit ilacı kullanımında özenli davrandıkları ve bütün

işletmelerde parazit ilaçlamasının düzenli olarak yapıldığı görülmektedir.

Postpartum dönem antibiyotik kullanımının işletmelerde en çok % 47 oranıyla

“bazen” uygulandığı, düzenli uygulamaların % 43 oranında olduğu, işletmelerin

%20’sinde bu uygulamanın hiç yapılmadığı dikkati çekmektedir. Depo vitamin kul-

lanımının ise oldukça yaygın olduğu, işletmelerin % 76’sında düzenli olarak kulla-

nıldığı göze çarpmaktadır.

Buzağılar için septisemi aşısının işletmelerin % 78’inde yapılmadığı, küçük öl-

çekli işletmelerde bu uygulamanın % 10 ile oldukça düşük düzeyde olmasına karşın

büyük ölçekli işletmelerde % 40 oranında yapılması dikkat çekici olarak görülmek-

tedir.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaklaşık % 90’ı damızlık düve ihtiyacını

kendi işletmesinden sağlarken, büyük ölçekli işletmelerin % 42,9’unun dışarıdan

satın alma yolunu tercih etmeleri dikkati çekmektedir. Bu durum büyük ölçekli iş-

letmelerin büyüme eğilimi içerisinde olduklarını düşündürmektedir.

3.2.4. Mastitis Kontrol Bilgilerine Ait Bulgular

Mastitis kontrol bilgilerine ait anket bulguları Çizelge 3.9’da sunulmuştur.

Page 88: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

72

Çizelge 3.9. Mastitis kontrol bilgilerine ait bulgular

Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Mastitis tedavisini genelde kim yapıyor? Kendi 61,9 64,7 71,4 64,4 Veteriner hekim 38,1 35,3 28,6 35,6

Ortalama tedavi kaç gün sürüyor? 3,8 3,8 3,1 3,7 Kendi tedavilerinde tedavi kaç gün sürüyor? 3,8 3,2 2,3 3,3 V.H.’in tedavisi kaç gün sürüyor? 3,7 4,8 5,0 4,3 Sağım öncesi meme nasıl yıkanıyor?

Hortumla tazyikli su 38,1 29,4 57,1 37,8 Tek kovada normal su 61,9 52,9 28,6 53,3 Tek kovada antiseptikli su 0,0 17,7 14,3 8,9

Memeyi kova ile yıkayanlarda bez kullanım yüzdesi

Bez kullanmayan 0,0 16,7 0,0 7,1 Tek bez 92,3 66,7 66,7 78,6 İki bez (biri temiz, diğeri kirli) 7,7 16,7 33,3 14,3

Memenin kurulanması Yok 33,3 47,1 100,0 48,9 Tek bez 52,4 47,1 0,0 42,2 Bazen tek bez ile 9,5 0,0 0,0 4,4 İki bez 4,8 5,9 0,0 4,4

Memenin temizlenip kurulanması kaç daki-ka sürüyor (genel ortalama)?

2,6 3,2 1,6 2,7

Hortumla yıkamalarda 2,0 2,5 1,3 2,0 Kovayla yıkamalarda 2,9 3,5 2,0 3,1

Sağım öncesi daldırma kabı uygulanıyor mu?

Hayır 85,7 70,6 33,3 72,7 Evet her zaman 9,5 17,7 50,0 18,2 Evet belli mevsimlerde 4,8 11,8 16,7 9,1

Sağım sonrası daldırma kabı uygulanıyor mu?

Hayır 76,2 47,1 50,0 61,4 Her zaman 14,3 29,4 50,0 25,0 Evet belli mevsimlerde 9,5 23,5 0,0 13,6

Mastitise neden olan mikrobun adını biliyor musunuz?

Evet 4,8 0,0 0,0 2,2 Hayır 95,2 100,0 100,0 97,8

Kuru dönem antibiyotik uygulanıyor mu? Hayır 47,6 35,3 14,3 37,8 Sağmalken mastitis olanlara 28,6 17,7 42,9 26,7 Tüm kurudaki ineklere 23,8 47,1 42,9 35,6

Mastitis aşısı kullanıyor musunuz? Hayır 76,2 76,5 57,1 73,3 Evet tüm ineklere 19,1 23,5 42,9 24,4 Mastitise sık yakalananlara 4,8 0,0 0,0 2,2

Mastitis aşısını ne sıklıkla uyguluyorsunuz? Yılda 1 kez 66,7 50,0 66,7 61,5 Yılda 2 kez 33,3 50,0 33,3 38,5

Düvelere mastitis aşısı uyguluyor musunuz? Hayır 85,0 81,3 60,0 80,5 Evet 15,0 12,5 20,0 14,6 Bazen 0,0 6,3 20,0 4,9

Page 89: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

73

ÇİZELGE 3.9’UN DEVAMI

Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Mastitis kaydı tutuyor musunuz? Hayır 85,0 88,2 71,4 84,1 Evet 5,0 5,9 0,0 4,6 Evet ama düzenli değil 10,0 5,9 28,6 11,4

CMT kullanımı Hayır 47,6 64,7 14,3 48,9 Evet 9,5 0,0 28,6 8,9 Bazen 42,9 35,3 57,1 42,2

Sinek mücadelesi yapıyor mu? Evet 66,7 70,6 100,0 73,3 Hayır 33,3 29,4 0,0 26,7

Sinek mücadelesi yapanlarda mücadelenin yeterlilik durumu

Yeterli 53,9 58,3 100,0 65,6 Yetersiz 46,2 41,7 0,0 34,4

Sinek mücadelesine gerek görülmeyen işlet-melerde sineklerin zararlı etkisi var mı?

Yok 25,0 33,3 - 28,6 Var 75,0 66,7 - 71,4

Çizelge 3.9’da görüldüğü üzere, işletmelerin % 64,4’ünde mastitis tedavisi ge-

nellikle yetiştiriciler tarafından yapılmakta ve tedavi süresi ortalama 3,3 gün sürmek-

tedir. Mastitis tedavisini genellikle veteriner hekime yaptıran işletmelerde (% 36) ise

tedavi süresinin 4,3 gün sürdüğü dikkati çekmektedir. Hafif ve bazı orta şiddetli va-

kalar genelde yetiştiriciler tarafından tedavi edilmeye çalışılırken, bazı orta ve şiddet-

li seyreden mastitis vakalarında veteriner hekimlerden yardım istendiği ve tedavinin

de hastalığın şiddetinden dolayı uzun sürdüğü anlaşılmaktadır.

İşletmelerin % 53’ünde memenin temizliğinin kovada bulunan normal su ile

yapıldığı, % 38’inde tazyikli şebeke suyu kullanıldığı, antiseptikli su kullanım oranın

ise % 9 (orta ve büyük ölçekli işletmelerde) olduğu görülmektedir.

Sağım öncesi kova ile meme yıkayan işletmelerde tek bez kullanımının küçük

ölçekli işletmelerde % 92 oranıyla daha yaygın olduğu, orta ve büyük ölçekli işlet-

melerde belirtilen oranın % 67 düzeyinde bulunduğu dikkati çekmektedir. İki bez

(biri temiz, diğeri kirli) kullanımının büyük ölçekli işletmelerde % 33 oranıyla daha

yaygın olduğu görülmektedir.

Page 90: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

74

Sağım öncesi yıkanan memelerin kurulama işlemi işletmelerin yaklaşık yarı-

sında yapılmaz iken, büyük ölçekli işletmelerde hiç yapılmaması dikkati çekmekte-

dir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaklaşık yarısında ise kurulamanın sadece bir

bez ile yapıldığı görülmektedir.

Memenin temizlenip kurulanması hortumla yıkamalarda ortalama 2 dk sürer-

ken, kova ile yıkamalarda bu sürenin 3,1 dk’ya çıktığı görülmektedir. Memenin te-

mizlenip yıkanmasına büyük ölçekli işletmeler 1,6 dk ayırırken küçük ve orta ölçekli

işletmelerde bu sürenin daha uzun olduğu dikkati çekmektedir.

Sağım öncesi memenin dezenfeksiyonunun sağlanmasına yönelik daldırma ka-

bı uygulamasının işletmelerin % 73’ünde yapılmadığı, uygulanmama oranının küçük

ölçekli işletmelerde daha yüksek olduğu, büyük ölçekli işletmelerin % 50’sinde ise

belirtilen uygulamanın sürekli olarak yapıldığı dikkati çekmektedir. Sağım sonrası

daldırma kaplarının yine küçük ölçekli işletmelerde % 76 gibi yüksek bir oranda uy-

gulanmadığı, bunun orta ve büyük ölçekli işletmelerde yaklaşık % 50 oranıyla daha

düşük olduğu göze çarpmaktadır.

İşletme sahiplerinin tamamına yakınının (% 98) mastitise neden olan mikrop

veya mikropların adını bilmediği tespit edilmiştir.

İşletmelerin % 38’inde kuru dönem antibiyotik uygulamasının hiç yapılmadığı,

bu oranın küçük ölçekli işletmelerde % 48 olduğu görülmektedir. Orta ölçekli işlet-

melerin % 47’sinde kurudaki tüm ineklere bu uygulamanın yapıldığı, bu oranın bü-

yük ölçekli işletmelerde % 43 olduğu, büyük ölçekli işletmelerin % 43’ününde uygu-

lamayı sağmalken mastitis olanlara yaptığı görülmektedir.

Mastitis aşısının küçük ve orta ölçekli işletmelerde yaklaşık % 76 oranında kul-

lanılmamasına karşın büyük ölçekli işletmelerin % 43’ünün bu aşıyı tüm ineklere

düzenli olarak kullandıkları göze çarpmaktadır. Bu aşının işletmelerin % 62’sinde

senede 1 kez uygulandığı görülmektedir.

Page 91: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

75

Düvelere mastitis aşısı işletmelerin % 81’inde uygulanmazken, büyük işletme-

lerin bu konuya biraz daha fazla önem gösterdiği, % 20’sinin düzenli olarak %

20’isinin de bazen bu uygulamayı yaptığı dikkati çekmektedir.

İşletmelerin % 84,1’inde mastitis kaydının tutulmadığı, büyük ölçekli işletme-

lerin % 28,6’sında düzenli olmasa da mastitis kaydının tutulmaya çalışıldığı belir-

lenmiştir.

Kaliforniya Mastitis Testi (CMT) işletmelerin % 49’unda hiç uygulanmazken,

% 42’sinde bazen (genelde hastalık çıktığında) uygulandığı tespit edilmiştir. Düzenli

kullanımının % 29 oranıyla en yüksek büyük ölçekli işletmelerde olduğu, bu işletme-

lerde % 57 oranında da “bazen” kullanıldığı dikkati çekmektedir.

İşletmelerin % 73’ünün sinekle mücadele kapsamında faaliyette bulunduğu,

ancak bu faaliyette rağmen sinekle mücadele eden işletmelerin % 34’ünde faaliyetin

yetersiz kaldığı görülmektedir. Sinek mücadelesi yapmaya gerek görmeyen işletme-

lerin % 71’inde sinekle mücadeleye gerek görmeme kararının yanlış olduğu dikkati

çekmektedir.

Sağım makineleriyle ilgili yetiştiricilere yöneltilen sorulara ilişkin bulgular Çi-

zelge 3.10’da sunulmuştur.

Çizelge 3.10’da, işletme sahiplerinin en fazla % 47 oranıyla Sant marka sağım

makinelerini tercih ettiği, bu makineyi % 28 oranıyla Çapar marka sağım makinele-

rinin izlediği görülmektedir. Sant marka sağım makinelerinin büyük ölçekli işletme-

lerin % 83’ünde, orta ölçekli işletmelerin % 53’ünde kullanıldığı dikkati çekmekte-

dir. Küçük ölçekli işletmelerde Sant marka sağım makineleri % 30 oranında kullanı-

lırken, Çapar sağım makinelerinin % 40 ile bu ölçekteki işletmelerde daha çok tercih

edildiği görülmektedir.

Sağım makineleri ortalama 6 yıllık olup küçük ölçekli işletmelerdeki makinele-

rin daha eski olduğu dikkati çekmektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki sağım

makinelerinin genellikle 2 başlıklı olduğu, büyük ölçekli işletmelerde ise 4 başlıklı

sağım makinelerinin daha fazla kullanıldığı görülmektedir.

Page 92: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

76

Çizelge 3.10. Sağım makinesi ile ilgili bilgilere ait bulgular

Küçük ölç. İşl.

Orta ölç. İşl.

Büyük ölç. İşl. Toplam

Sağım makinesinin markası Sant 30,0 52,9 83,3 46,5 Çapar 40,0 23,5 0,0 27,9 Kurtsan 15,0 0,0 0,0 7,0 Sezer 5,0 11,8 0,0 7,0 Diğer firmalara ait makineler 10,0 11,8 16,7 11,6

Sağım makinesi kaç yıllık (ortalama) 7,0 5,0 5,5 6,0 0-5 35,0 52,9 50,0 44,2 5-10 50,0 35,3 50,0 44,2 >10 15,0 11,8 0,0 11,6

Sağım makinesi kaç başlıklı 1 başlıklı 10,0 0,0 0,0 4,7 2 başlıklı 90,0 70,6 16,7 72,1 4 başlıklı 0,0 23,5 66,7 18,6 5 başlıklı 0,0 5,9 16,7 4,7

Vakum regülatörü var mı? Var 85,0 100,0 100,0 93,0 Yok 15,0 0,0 0,0 7,0

Pulzasyon oranı kaçtır? 300 0,0 5,9 0,0 2,4 380 15,8 11,8 0,0 11,9 400 63,2 76,5 100,0 73,8 Bilmiyor 21,1 5,9 0,0 11,9

Sağım makinesinin çalışma prensibi konu-sunda kurs aldınız mı?

Evet 0,0 0,0 0,0 0,0 Hayır 100,0 100,0 100,0 100,0

Sağım makinesinin çalışma prensibinden anlıyor mu?

Hayır 89,5 82,4 66,7 83,3 Evet 10,5 17,7 33,3 16,7

Sağım makinesinin bakımı yetkili servise yaptırılıyor mu?

Bozulunca 94,7 58,8 50,0 73,8 Her yıl düzenli olarak 0,0 17,7 50,0 14,3 Bazen 5,3 11,8 0,0 7,1 Kendi yapıyor 0,0 11,8 0,0 4,8

Sağım başlığı memeden düşüyor mu? Bazen 47,4 35,3 0,0 35,7 Hayır 52,6 58,8 100,0 61,9 Sık sık oluyor 0,0 5,9 0,0 2,4

Meme lastiğini kaç ayda bir değiştiriyor? 4 ay 10,5 11,8 0,0 9,5 6 ay 42,1 58,8 66,7 52,4 8 ay 10,5 5,9 16,7 9,5 12 ay ve üzeri 36,8 23,5 16,7 28,6

Page 93: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

77

İşletmelerin % 93’ünde vakum regülatörü bulunan daha teknolojik sağım ma-

kineleri kullanırken, küçük ölçekli işletmelerin % 15’inde sağım makinelerinin belir-

tilen özelliğe sahip olmadığı dikkati çekmektedir.

Sağım makinesinin pulzasyon oranının işletmelerin % 74’ünde (ideal oran

olan) 400 olduğu, bu orana büyük işletmelerin tamamında uyulurken, küçük ölçekli

işletmelerin % 21’inde bu oranın bilinmemesi, % 16’sında ise pulzasyon oranının

düşük olması dikkat çekici olarak görülmektedir.

İşletme sahiplerinden hiçbirinin sağım makinesinin çalışma prensibi konu-

sunda herhangi bir kurs faaliyetine katılmaması, % 83’ünün sağım makinesinin

çalışma prensibinden anlamaması, % 74’ünün ise sağım makinesi bozulduğunda

yetkili servise götürmesi dikkat çekicidir. Büyük ölçekli işletmelerin yarısında

sağım makineleri her yıl düzenli olarak yetkili servise götürülürken, küçük ölçekli

işletmelerin % 95’inin makineyi bozulduğunda yetkili servise götürmesi oldukça

düşündürücüdür.

Sağım başlıklarının memeden kayıp düşmesi olayına büyük ölçekli işletmeler-

de rastlanmazken, küçük ve orta ölçeli işletmelerde bu sorunla sırasıyla % 47 ve %

35 oranında “bazen” karşılaşıldığı görülmektedir.

Meme lâstiklerinin ortalama 8,1 ayda bir değiştirildiği, bu sürenin küçük ölçek-

li işletmelerde 8,7 ay ile kısmen yüksek olduğu görülmektedir. Meme lâstiklerinin 12

aydan fazla kullanılmaması gerektiği düşünüldüğünde işletmelerin % 29’unun belir-

tilen lâstikleri kullanım ömürlerinin üzerinde kullandıkları dikkati çekmektedir. Bu

kurala uyulmamasının küçük ölçekli işletmelerde % 37 ile daha yüksek seviyede

olduğu göre çarpmaktadır.

3.2.5. Araştırmacı Görüşleri

Araştırmacının işletme ile ilgili çeşitli gözlemleri Çizelge 3.11’de sunulmuştur.

Page 94: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

78

Çizelge 3.11. Araştırmacının görüşleri

Küçük ölç. İşl.

(%)

Orta ölç. İşl.

(%)

Büyük ölç. İşl.

(%)

Toplam (%)

Yetiştirici subklinik mastitisi biliyor mu? Evet 19,1 41,2 85,7 37,8 Hayır 81,0 58,8 14,3 62,2

Somatik hücre sayısını biliyor mu? Evet 4,8 5,9 28,6 8,9 Hayır 95,2 94,1 71,4 91,1

İşletmenin genel hijyen durumu Mükemmel 0,0 5,9 42,9 8,9 İyi 38,1 52,9 42,9 44,4 Vasat 52,4 23,5 14,3 35,6 Kötü 9,5 17,7 0,0 11,1

Sağım makinesinin durumu İyi 44,4 58,8 50,0 51,2 Mükemmel 0,0 0,0 33,3 4,9 Kötü 16,7 5,9 0,0 9,8 Vasat 38,9 35,3 16,7 34,2

İşletme sahibinin yaptığı iş konusundaki becerisi

İyi 42,9 76,5 71,4 60,0 Mükemmel 4,8 0,0 14,3 4,4 Kötü 4,8 0,0 0,0 2,2 Vasat 47,6 23,5 14,3 33,3

Hayvanların genel durumu İyi 66,7 70,6 100,0 73,3 Mükemmel 0,0 5,9 0,0 2,2 Vasat 33,3 23,5 0,0 24,4

Meme uçlarında keratinleşme var mı? Bazılarında 28,6 17,7 0,0 20,0 Hayır 71,4 82,4 100,0 80,0

Çizelge 3.11’de görüldüğü üzere, yetiştiricilerin sadece % 38’i subklinik

mastitisin ne olduğunu bilmektedirler. Büyük ölçekli işletme sahiplerinin % 85’i be-

lirtilen konu hakkında bilgi sahibi iken, bu oranın küçük ve orta ölçekli işletmelerde

% 19 ve % 41 gibi daha düşük bir seviyede olduğu belirlenmiştir.

Yetiştiricilerin sadece % 9’unun somatik hücre sayısını bildiği, büyük ölçekli

işletme sahiplerinin konu ile ilgili kısmen daha fazla (% 29) bilgilerinin bulunduğu,

küçük ve orta ölçekli işletmelerde ise belirtilen oranın oldukça düşük düzeyde olduğu

dikkati çekmektedir.

Page 95: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

79

Genel hijyen durumu, küçük ölçekli işletmelerin yaklaşık yarısında “vasat”, or-

ta ölçekli işletmelerin yaklaşık yarısında “iyi”, büyük ölçekli işletmelerin ise yaklaşık

% 43’ünde “iyi ve mükemmel” olarak gözlemlenmiştir.

Sağım makinelerinin durumunu; küçük ölçekli işletmelerin yaklaşık yarısında

“kötü” ve “vasat”, orta ölçekli işletmelerin yaklaşık % 60’ında “iyi”, büyük ölçekli

işletmelerin ise yarısında “iyi”, % 33’ünde “vasat” düzeydedir.

İşletme sahiplerinin % 60’ının yaptıkları iş konusunda becerilerinin “iyi” sevi-

yede olduğu belirlenmiştir. Küçük ölçekli işletme sahiplerinin % 48’i “vasat” düzey-

de beceriye sahipken, bu oran orta ve büyük ölçekli işletmelerde kısmen düşüktür.

Büyük ölçekli işletme sahiplerinin % 86’sının “iyi ve mükemmel” düzeyde beceriye

sahip oldukları göze çarpmaktadır.

Hayvanların genel durumu işletmelerin % 73’ünde “iyi” olarak nitelendirilebi-

lirken, bu oranın büyük ölçekli işletmelerde % 100 olduğu tespit edilmiştir. Belirtilen

durumun küçük ölçekli işletmelerde % 33 oranında “vasat” seviyede gözlenmiş ol-

ması dikkati çekmektedir.

Meme uçlarındaki keratinleşmenin işletmelerin % 20’sinde ineklerin “bazıla-

rında” görülmektedir. Bu durum büyük ölçekli işletmelerde rastlanmazken, küçük ve

orta ölçekli işletmelerde sırasıyla % 29 ve % 18 oranlarında rastlanmaktadır.

3.3. İşletmelerde Süt Verimi, Laktasyon Süreleri ve Kuru Dönem Süreleri ile

İlgi Bulgular

3.3.1. İşletmelerde Süt Verimleri ile İlgili Bulgular

İşletmelerde her ayın belirli bir gününde yapılan süt ölçümlerinin temel alındığı süt

verimlerinin ırklara göre dağılımı Çizelge 3.12’de sunulmuştur.

Page 96: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

80

Çizelge 3.12. Irklara göre inek başına günlük ortalama süt verimi

Irkı n (kayıt sayısı) n (%) Min.

g-SV (l) Max.

g-SV (l) Ort.

g-SV (l) S. sap-ma (l)

Siyah alaca 9665 94,45 1 49 17,36 6,53 Siyah alaca melez 177 1,73 5 30 16,90 5,31 Kırmızı alaca 19 0,19 4 30 17,39 6,91 Kırmızı alaca melez 41 0,40 5 25,5 16,26 4,46 Simental 133 1,30 4 27 14,17 4,47 Simental melez 45 0,44 3,5 34 18,80 7,87 Brown swiss 59 0,58 7,5 23 16,04 3,76 Jersey 15 0,15 11 19 14,10 2,28 Yerli kara 79 0,77 2 18 12,25 4,02 Genel Toplam 10 233 100,00 1 49 17,27 6,49

Çizelge 3.12’deki toplam 10 233 süt kaydının büyük bir bölümünün (% 96) si-

yah alaca ırkı ineklere ait olduğu göze çarpmaktadır. Saf siyah alaca ırkı ineklerde

ortalama günlük süt verimi (g-SV) 17,4 l iken, bu ırkın melezlerinde 16,9 l olduğu,

kırmızı alaca ırkı ineklerin günlük süt verimlerinin siyah alaca ırkı inekler ile benzer-

lik taşıdığı dikkati çekmektedir. Ayrıca süt ölçümlerinde en yüksek süt veriminin

siyah alaca ırkı ineklerde 49 l/gün ile gerçekleştiği görülmektedir.

Simental saf ırkta inek başına g-SV 14,2 l iken aynı ırkın melezlerinde bu de-

ğerin 18,8 l olduğu dikkati çekmektedir. Ancak simental melezlerine ait kayıt sayısı-

nın az (standart sapma yüksek) ve bu ineklerin bulunduğu işletmelerdeki bakım ve

beslenme koşullarının ortalamanın üzerinde olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

Brown swiss ırkı ineklerde (n=59) ortalama g-SV 14,1 l/gün iken, belirtilen

değerin yerli kara ırkı ineklerde (n=79) 12,3 l/gün olduğu görülmektedir.

İşletme bazında araştırma öncesi ve araştırma döneminde inek başına ortalama

süt verimi ile ilgili detaylı bulgular Ek 7’de verilmiştir.

Ek 7’de görüldüğü üzere, 4724 adet proje öncesi, 4381 adet proje dönemini

kapsamak üzere toplam 9105 adet aylık süt ölçüm verisi değerlendirmeye alınmıştır.

Bu ölçümlerde proje öncesi ortalama g-SV 17,1 l/inek iken, belirtilen verim miktarı-

nın çok küçük bir artışla 17,3 l/inek’ye çıktığı görülmektedir. İşletmelerin yaklaşık

%43’ünde (19 işletme) ortalama % 7,5 azalış söz konusu iken, % 53’ünde ortalama

% 12,7 artışın sağlanmış olduğu belirlenmiştir.

Page 97: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

81

SV305 ve LSV’de belirtilen iki dönem arasında işletme düzeylerinde oldukça

farklı değişimlerin olduğu tespit edilmiştir. SV305 değerlerinin 12 işletmede ortalama

% 11 oranında, 19 işletmede ise ortalama 13,2 oranında azaldığı belirlenmiştir. Belir-

tilen verim miktarının proje döneminde 12,4 l gibi cüzi bir artış ile 5456 l’ye çıktığı

saptanmıştır. LSV’nin ise sadece 4 işletmede ortalama % 22 oranında azaldığı, 27

işletmede ortalama % 22 oranında arttığı belirlenmiştir. Belirtilen değerin proje dö-

neminde 365 l artışla 6115 l’ye ulaştığı saptanmıştır (İşletmelerde proje öncesi ve

proje dönemindeki LSV ve SV305 değerleri Ek 8’da verilmiştir.).

İşletme ölçeklerinde SV305 ve LSV’nin ortalama değerleri Çizelge 3.13’te su-

nulmuştur.

Çizelge 3.13. İşletme ölçeklerine göre ortalama süt verimi, toplam süt verimi ile 305 günlük ortalama süt verim değerleri*

İşletme Ölçeği

Ort

. SV

(l)

SV’d

e Fa

rklı-

lık**

Ort

. L

SV (l

)

Ort

. L

SV

Fark

lılık

*

Ort

. SV

305 (

l)

Ort

. SV

305’

de

Fark

lılık

*

Küçük ölçekli (n=21) 16,9 100,0 5790 100,0 5066 100

Orta ölçekli (n=17) 17,1 101,2 6032 104,2 5413 106,9

Büyük ölçekli (n=7) 17,9 105,9 6355 109,8 5945 117,4

* işletmelerin ortalama değerlerinin aritmetik ortalaması alınarak hesaplanmıştır.

** Küçük ölçekli işletmeler temel alınarak diğer işletmelerin yüzde farklılığı hesaplanmıştır.

Çizelge 3.13’te görüldüğü üzere, inek başına ortalama günlük verim küçük, orta

ve büyük ölçekli işletmelerde sırasıyla 16,9 l; 17,1 l ve 17,9 l olarak hesaplanmıştır. Be-

lirtilen değer bakımından orta ölçekli işletmelerin % 1; büyük ölçekli işletmeler % 6

oranında küçük ölçekli işletmelerden daha fazla süt verimine sahip oldukları belirlenmiş-

tir.

Ortalama inek başına LSV küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerde sırasıyla

5790 l; 6032 l ve 6355 l’dir. Bu verim açısından orta ölçekli işletmeler % 4; büyük

ölçekli işletmeler % 10 oranında, küçük ölçekli işletmelerden daha yüksek verime

sahiptir.

Page 98: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

82

Ortalama inek başına SV305 küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerde sıra-

sıyla 5066 l; 5413 l ve 5945 l’dir. Bu bakımdan orta ölçekli işletmeler % 7; bü-

yük ölçekli işletmeler % 17 oranında küçük ölçekli işletmelerden daha yüksek

verime sahiptir.

3.3.2. İşletmelerde Laktasyon ve Kuruda Kalma Süresi ile İlgili Bulgular

İşletme bazında LS ve KKS ile ilgili detaylı bulgular Ek 9 ve Ek 10’da verilmiş-

tir.

LS için proje öncesi döneme ait 476 ve proje dönemine ait 421 kayıt değerlen-

dirilmeye tabi tutulmuştur. Proje öncesi dönemde LS’nin işletmelerde 205 -774 gün

arasında değiştiği ve ortalama değerinin 354 gün olduğu tespit edilmiştir. Proje dö-

neminde ise 222 - 737 gün arasında değişim gösterdiği ve ortalamasının biraz yükse-

lerek 362,1 güne çıktığı belirlenmiştir.

Proje döneminde işletmelerin % 7’sinde LS 300 günün altında iken, % 53’ünde

300-360 gün arasında, %40’ında 360 günden fazladır.

LS’nin uzamasında abort vakaları, döl tutmama problemlerinden kaynaklanan

BA’daki artış, elden çıkarma kararı ile bu kararın gerçekleştiği tarih arasında geçen

sürenin etkili olduğu düşünülmektedir.

KKS için proje öncesi döneme ait 375, proje dönemine ait 349 kayıt değerlen-

dirmeye alınmıştır.

Proje öncesi dönemde KKS’nin 11-343 gün arasında değişim gösterdiği ve or-

talamasının yaklaşık 69 gün olduğu belirlenmiştir. İşletmelerin ortalama KKS’leri

arasında oldukça büyük farklılıkların bulunduğu (48,7 gün ile 109,1 gün arasında), stan-

dart sapmasının yaklaşık 34 gün ile hayli yüksek olduğu görülmektedir.

Proje dönemindeki KKS’lerin en kısa, en uzun ve ortalama değerleri sırasıyla

14 gün, 250 gün ve 61,1 gün olarak hesaplanmıştır. İşletmelerde ortalama KKS 33,4

ile 96,6 gün arasında değiştiği görülmektedir.

Page 99: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

83

Proje döneminde hesaplanan ortalama KKS’lerin işletmelere göre dağılımı 30

günlük gruplar hâlinde incelendiğinde; bu sürenin işletmelerin % 48’inde 30-60 gün;

yarısında 60-90 gün aralığında ve % 2’sinde ise 90 günden fazla olduğu dikkati çek-

mektedir. KKS’nin uzamasında, yetiştiricilerin ineklerin doğum yapacakları tarihle

ilgili hatalı öngörüleri ile elden çıkarılacak ineklerin bir kısmının istenen fiyattan

satılması için bekletilmesinin etkili olduğu düşünülmektedir.

3.4. Endemik Hastalık İnsidensleri

3.4.1. İneklerde Endemik Hastalıkların İnsidenslerine Ait Bulgular

İneklerde endemik hastalıkların insidensleri, laktasyon insidensi ve aylık insidens

(Aİ) yöntemi olmak üzere 2 yöntemle hesaplanmıştır. Lİ yöntemi laktasyon dö-

nemleri bakımından hastalık insidenslerinin karşılaştırılmasına, Aİ yöntemi ise

hastalıkların daha detaylı ve hassas olarak değerlendirilmesine olanak sağlamak-

tadır. Bu nedenle önce laktasyon sayılarına göre hastalık insidenslerinin, daha

sonra Aİ yöntemiyle hesaplanan insidenslerin detaylarının sunulması uygun gö-

rülmüştür.

Bu iki yöntemin uygulanması sonucu ulaşılan bulgular aşağıda iki başlık hâlinde

verilmiştir.

3.4.1.1. İneklerde laktasyon insidensi yöntemiyle hesaplanan insidensler

İneklerde görülen bazı endemik karakterli hastalıkların Lİ; L1 ve L≥2’lerdeki inekler

ile tüm inekleri kapsayacak şekilde 3 kategori hâlinde hesaplanmış olup tespit edilen

bulgular Çizelge 3.14’te sunulmuştur.

Page 100: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

84

Çizelge 3.14. Laktasyon sayılarına göre bazı endemik hastalıkların laktasyon insidensleri

L=1

(149) L≥2

(452) Tümü(601)

L=1 (%)

L≥2 (%)

Tümü (%)

Meme hastalıkları 26 204 230 17,5 45,1 38,3 Mastitis 22 173 195 14,8 38,3 32,5 Meme ödemi 9 6 15 6,0 1,3 2,5 Memenin yapısal bozukluğu 4 16 20 2,7 3,5 3,3

Doğum problemleri 75 153 228 50,3 33,9 37,9 Retensiyo sekundinarum 24 67 91 16,1 14,8 15,1 Abort 21 49 70 14,1 10,8 11,7 Güç doğum 22 26 48 14,8 5,8 8,0 Ölü doğum 6 8 14 4,0 1,8 2,3 Diğer problemler 2 3 5 1,3 0,7 0,8

Fertilite problemleri 20 176 196 13,4 38,9 32,6 Repeat breeder 9 98 107 6,0 21,7 17,8 Metritis 9 63 72 6,0 13,9 12,0 Diğer problemler 2 14 16 1,3 3,1 2,7

Ayak problemleri 13 85 99 8,7 19,0 16,5 Ayak hastalığı 12 68 80 8,1 15,0 13,3 Tırnak bozukluğu 1 17 19 0,7 4,0 3,2

Metabolizma hastalıkları

1 56 57 0,7 12,4 9,5

Hipokalsemi 1 38 39 0,7 8,4 6,5 Ketozis 0 18 18 0,0 4,0 3,0

Sindirim sistemi hastalıkları

16 117 134 10,7 25,9 22,3

Gıda indigesyonu 8 42 50 5,4 9,3 8,3 Diare 2 30 33 1,3 6,6 5,5 Timpani 3 21 24 2,0 4,7 4,0 Konstipasyon 1 9 10 0,7 2,0 1,7 Abomasum deplasmanı 0 9 9 0,0 2,0 1,5 RPT 2 6 8 1,3 1,3 1,3

Solunum sistemi hastalıkları (pnömoni)

6 41 47 4,0 9,1 7,8

Çizelge 3.14’te görüldüğü gibi L1’deki 149, L≥2’deki 452 inek olmak üzere

toplam 601 inek proje kapsamında değerlendirmeye alınmıştır. Meme hastalıkları ve

doğum problemlerinin yaklaşık % 38 oranında görüldüğü, bu hastalıkları % 32,6

oranıyla fertilite problemlerinin takip ettiği dikkati çekmektedir. Sindirim sistemi

hastalıkları (% 22,3), ayak hastalıkları (% 16,5) ve pnömoni (% 7,8) vakalarına nis-

peten daha az rastlandığı görülmektedir.

Page 101: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

85

Meme hastalıklarının büyük bir bölümünü mastitisin oluşturduğu, bu vakaların

L≥2’deki ineklerde yaklaşık 3 kat daha fazla görüldüğü, meme ödemine L1’deki

ineklerde daha çok rastlandığı göze çarpmaktadır.

Doğum problemlerinin L1’deki ineklerde (% 50) L≥2’deki ineklere (% 34) na-

zaran daha yüksek olduğu saptanmıştır. L1’deki ineklerde L≥2’deki ineklerden güç

doğum vakalarının 2,6 kat, ölü doğum vakalarının ise yaklaşık 2,2 kat daha yüksek

olduğu belirlenmiştir.

Fertilite problemlerinin L1’deki (% 13) ineklere göre L≥2’deki (% 39) inekler-

de yaklaşık 3 kat daha fazla karşılaşıldığı tespit edilmiştir. Bu farkın repeat breeder

vakalarında 3,6 kat iken, metristislerde 2,3 kat olduğu belirlenmiştir.

Ayak problemlerinin L1’deki (% 8) ineklere göre L≥2’deki (% 17) ineklerde

yaklaşık 2,2 kat daha fazla görüldüğü belirlenmiştir. Ayak problemlerinin önemli bir

bölümünü oluşturan ayak hastalıklarında belirtilen oranın 2,2 kat olduğu, tırnak prob-

lemlerinde ise bu oranın 5,7 kata çıktığı saptanmıştır.

Laktasyon sayılarına göre hastalık insidenslerinin metabolizma hastalıklarında

çok daha büyük farklılıklar gösterdiği dikkati çekmektedir. Metabolizma hastalıkla-

rından ketozis vakalarına L1’deki ineklerde hiç rastlanmadığı, hipokalsemi vakaları-

nın ise sadece % 0,7 düzeyinde olduğu, buna karşın ketozis vakalarının L≥2’deki

ineklerde % 4, hipokalseminin belirtilen laktasyondaki ineklerde % 8,4 olduğu belir-

lenmiştir.

Sindirim sistemi hastalıkları da sonraki laktasyonlarda daha fazla görülmekte-

dir. L1’deki toplam sindirim sistemi hastalıklarının insidensi % 11 iken, L≥2’deki

ineklerde % 22’ye çıkmaktadır. Belirtilen farklılığın konstipasyon ve diarede daha

belirgin olması, abomasum deplasmanının L1’deki ineklerde hiç görülmemesi dikka-

ti çekmektedir.

Solunum sistemi hastalığı açısından pnömoni araştırma kapsamında değerlen-

dirilmiş olup bu hastalık L1’deki ineklerde % 4 iken, L≥2’deki ineklerde % 9 gibi

yaklaşık 2 kat daha yüksek düzeyde saptanmıştır.

Page 102: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

86

3.4.1.2. İneklerde aylık insidens yöntemi ile hesaplanan insidensler

İşletmeler arasında inek sayısı bakımından büyük farklılıklar bulunduğundan her

işletme için Aİ yöntemiyle hesaplanan insidenslerin proje genelinde değerlendirilme-

sinde ağırlıklı ortalama kullanılmıştır. Araştırma kapsamında bulunan endemik hasta-

lıkların insidensleri ile ilişkin bulgular Çizelge 3.15’te sunulmuştur.

Çizelge 3.15. Aylık insidens yöntemiyle araştırma kapsamında yer alan sağlık problemleri-nin insidensleri

Hastalık adı

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Ağı

rlık

lı o

rtal

ama

Doğum problemleri 164,4 28,7 41,5 Retensiyo sekundinarum 51,0 10,8 15,7 Abort 155,3 21,8 13,3 Güç doğum 40,0 8,9 9,3 Ölü doğum 25,0 4,9 2,5 Diğer 20,0 2,6 0,7

Meme problemleri 166,7 30,4 40,9 Mastitis 166,7 28,3 34,9 Meme ödemi 16,7 4,3 2,5 Memenin yapısal bozukluğu 25,0 4,5 2,4 Diğer 37,3 5,4 1,2

Fertilite problemleri 123,4 23,2 34,4 Repeat breeder 70,0 13,1 18,7 Metritis 79,3 13,8 13,5 Diğer 23,9 5,2 2,1

Ayak problemleri 170,4 27,7 18,4 Ayak hastalığı 150,2 23,3 14,8 Tırnak bozukluğu 52,5 7,1 3,6

Metabolizma hastalıkları 41,7 9,9 10,6 Hipokalsemi 28,6 8,2 7,4 Ketozis 16,7 5,0 3,2

Sindirim hastalıkları 137,5 23,4 24,2 Gıda indigesyonu 53,3 11,4 9,3 Diare 79,2 12,1 5,9 Timpani 22,2 5,4 4,4 Abomasum deplasmanı 14,3 3,5 1,6 Konstipasyon 33,3 4,7 1,6 RPT 16,7 3,4 1,4

Solunum hastalıkları (pnömoni) 32,2 10,0 8,2 Diğer hastalıklar 250,0 16,3 2,6

Page 103: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

87

Çizelge 3.15’teki bulgular incelendiğinde bir önceki konu başlığında verilen Lİ

ve bu konu başlığında verilen Aİ yöntemiyle hesaplanan insidensler arasında az da

olsa bazı farklılıkların da bulunduğu saptanmıştır. Aİ yöntemi ile hesaplanan

insidenslerde; doğum problemlerinde (+) % 3,6; meme problemlerinde (+) % 2,6;

fertilite problemlerinde (-) % 0,4; sindirim sistemi hastalıklarında (+) % 1,9; ayak

hastalıklarında (+) % 3,2; metabolizma hastalıklarında (+) 1,1; solunum sistemi has-

talıklarında (+) % 0,4’lük bir farklılığın olduğu görülmektedir.

İşletmelerde görülme sıklığı bakımından en fazla karşılaşılan sağlık sorunları-

nın yaklaşık % 41 oranlarıyla doğum ve meme problemlerinin olduğu, bu sorunları

% 34,4 oranı ile fertilite problemlerinin takip ettiği belirlenmiştir. Doğum, meme ve

fertilite problemlerinin işletmedeki toplam sağlık sorunlarının yaklaşık % 65’ini

oluşturması dikkati çekmektedir.

Hastalık düzeyinde değerlendirildiğinde en önemli hastalığın mastitis olduğu,

bunu önem sırasında göre repeat breeder, RS, ayak hastalığı, metritis, abort, güç do-

ğum, gıda indigesyonu ve hipokalsemi problemleri izlemektedir.

Doğum problemlerinin yaklaşık % 70’ini RS (%15,7) ve abort (%13) vakalarının

oluşturduğu, RS vakalarının en fazla görüldüğü işletmede insidensin % 51; abort vakala-

rının ise % 155’e çıktığı (brucella ve İBR’nin bulunduğu işletmelerde bazı ineklerin pro-

je döneminde iki kere abort yapmasından) görülmektedir. Güç doğum ve ölü doğum

vakalarının işletmelerde sırasıyla % 9,3 ve % 2,5 oranlarında görüldüğü belirlenmiştir.

Meme problemlerinin büyük bir bölümünü (% 86) mastitis vakaları oluştur-

maktadır. Bu vakaların işletmelerdeki insidensinin % 167’ye kadar çıkabildiği, ağır-

lıklı ortalamasının % 35 olduğu belirlenmiştir. Bu kategoride değerlendirilen meme

ödemi ve memenin yapısal bozukluğu vakalarının yaklaşık % 2,5 düzeylerinde oldu-

ğu görülmektedir.

Fertilite problemlerinin yaklaşık yarısının repeat breeder vakalarından kaynak-

landığı, ortalama % 19 oranında görüldüğü belirlenmiştir. Metritis vakalarının, en

fazla görüldüğü işletmelerde insidensin % 79’a çıktığı, ortalamasının % 14 olduğu

saptanmıştır.

Page 104: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

88

Ayak problemlerinin ise yaklaşık % 80’ini ayak hastalıkların oluşturduğu, bu

vakaların işletmelerde ortalama % 14,8 oranında görüldüğü ve hastalığın en fazla %

150’ye çıktığı belirlenmiştir. Tırnak bozukluğunun ise işletmelerde ortalama % 3,6

oranında görüldüğü tespit edilmiştir.

Metabolizma hastalıklarının yaklaşık % 70’inin hipokalsemiden kaynaklandığı,

bu vakaların işletmelerde ortalamasının % 7,4; hastalığın en fazla görüldüğü işletme-

de insidensin % 28,6 olduğu tespit edilmiştir. Ketozis vakalarının ağırlıklı ortalama-

sının ise % 3,2 olduğu belirlenmiştir.

Sindirim sistemi hastalıkları kategorisinde değerlendirilen hastalıklardan gıda

indigesyonu, diare ve timpaninin ağırlıklı ortalamasının sırasıyla % 9,3; % 5,9 ve

%4,4 olduğu, bu üç vakanın toplam sindirim sistemi hastalıklarının % 80’ini oluştur-

duğu belirlenmiştir. Bu vakalar dışında abomasum deplasmanı ve konstipasyon vaka-

larının % 1,6; RPT’nin ise % 1,4 düzeyinde olduğu saptanmıştır.

Solunum sistemi hastalıklarından sadece pnömoni vakaları dikkate alınmış

olup bu hastalığın ağırlıklı ortalaması % 8 olarak hesaplanmıştır. Pnömoninin en

yüksek görüldüğü işletmede insidensin % 32 olduğu belirlenmiştir.

Endemik hastalıkların işletme ölçeklerine göre değerlendirilmesinde de aritme-

tik ortalama yerine ağırlıklı ortalama kullanılmıştır. Bu yöntem ile işletme ölçekle-

rinde yer alan işletme sayılarından (küçük= 21 işletme; orta= 17 işletme; büyük=7

işletme) ziyade, belirtilen işletme ölçeklerindeki inek sayıları (küçük=147 baş; or-

ta=233 baş; büyük=180 baş) göz önüne alınmıştır.

Endemik hastalıkların işletme ölçeklerine göre ağırlıklı ortalamaları ise Çizelge

3.16’da sunulmuştur. Proje kapsamında değerlendirilen endemik hastalıkların işletme

ölçeklerine göre Aİ yöntemiyle hesaplanan insidens oranlarına bulguların detayları

ise Ek 11’de verilmiştir.

Page 105: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

89

Çizelge 3.16. İşletme ölçeklerine göre endemik hastalıkların ağırlıklı ortalama insidensleri

Ağırlıklı Ortalama (%)

Ortalama insidensten sapma

Genel (n=560)

Küçük (n=147)

Orta (n=233)

Büyük (n=180) Küçük Orta Büyük

Doğum problemleri 41,5 49,5 36,0 42,2 8 -5,6 0,7 Retensiyo sekundinarum 15,7 14,2a* 14,4b 18,6c -1,5 -1,3 2,9 Abort 13,3 19,5a 9,0b 13,9c 6,2 -4,4 0,6 Güç doğum 9,3 12,2a 9,9a 6,2b 2,9 0,6 -3,1 Ölü doğum 2,5 2,8 1,9 3,1 0,3 -0,6 0,6 Diğer 0,7 0,8 0,9 0,5 0,1 0,1 -0,2

Meme problemleri 40,9 55,7 42,8 26,4 14,7 1,9 -14,5 Mastitis 34,9 46,5a 37,0b 22,5c 11,7 2,2 -12,3 Meme ödemi 2,5 4,0a 2,7a 1,1b 1,5 0,2 -1,4 Memenin yapısal bozukluğu 2,4 3,9 1,4 2,4 1,5 -0,9 0 Diğer 1,2 1,3 1,6 0,5 0,1 0,5 -0,7

Fertilite Problemleri 34,4 39,6 40,4 22,3 5,2 6 -12,1

Repeat breeder 18,7 20,6a 20,9a 14,3b 1,9 2,2 -4,4 Metritis 13,5 17,8a 16,5a 6,3b 4,2 2,9 -7,3 Diğer 2,1 1,3 3,0 1,7 -0,8 0,9 -0,5

Ayak problemleri 18,4 23,2 23,7 7,7 4,7 5,3 -10,7 Ayak hastalığı 14,8 18,3a 19,4a 6,0b 3,5 4,6 -8,8 Tırnak bozukluğu 3,6 4,9a 4,4a 1,7b 1,2 0,7 -2

Metabolizma hastalıkları 10,6 15,0 9,7 8,0 4,5 -0,8 -2,6

Hipokalsemi 7,4 11,0b 6,8a 5,1a 3,6 -0,5 -2,3 Ketozis 3,2 4,0a 2,9a 2,8a 0,9 -0,3 -0,3

Sindirim hastalıkları 24,2 38,5a 21,9b 15,5c 14,3 -2,3 -8,7 Gıda indigesyonu 9,3 14,7 9,7 4,3 5,4 0,4 -5 Diare 5,9 11,5 3,1 5,0 5,6 -2,8 -0,9 Timpani 4,4 5,7 6,1 1,2 1,3 1,7 -3,3 Abomasum deplasmanı 1,6 1,3 1,6 1,8 -0,3 0 0,2 Konstipasyon 1,6 3,4 0,9 1,1 1,8 -0,7 -0,5 RPT 1,4 1,9 0,5 2,2 0,5 -0,9 0,8

Solunum Hastalıkları (pnömoni) 8,2 12,4a 9,1b 3,5c 4,3 0,9 -4,7

Diğer hastalıklar 2,6 4,5 2,1 1,8 1,9 -0,6 -0,8 *Aynı satırda belirtilen farklı harfler P<0,05 düzeyinde diğerlerinden farklılığı göstermektedir.

Çizelge 3.16’da görüldüğü gibi ketozis hariç tüm sağlık problemlerinde işletme ölçeklerine göre belirlenen farklılıklar istatistikî açıdan P<0,05 düzeyinde anlamlı bulunmuştur.

Doğum problemleri hariç diğer sağlık sorunlarının büyük ölçekli işletmelerde oldukça düşük düzeyde olduğu, özellikle küçük ölçekli işletmelerle karşılaştırıldığın-da önemli farklılıkların görüldüğü ilk bakışta göze çarpmaktadır.

Page 106: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

90

Doğum problemlerinin büyük ölçekli işletmelerde yaklaşık olarak genel orta-

lama düzeyinde olduğu, küçük ölçekli işletmelerde % 49,5 düzeyine çıktığı, orta öl-

çekli işletmelerde ise genel ortalamanın biraz altında olduğu görülmektedir.

Doğum problemleri kategorisindeki vakalar irdelendiğinde; RS vakalarının iş-

letme ölçeklerine göre ağırlıklı ortalamalarının küçük ve orta ölçekli işletmelerde

birbirine yakın değerlerde olmasına karşın farklılığın istatistiksel olarak önemli oldu-

ğu, abort vakalarının küçük ölçekli işletmelerde % 6,2 daha fazla; orta ölçekli işlet-

melerde % 4,3 daha az görüldüğü dikkati çekmektedir. Güç doğum vakaları küçük

ölçekli işletmelerde yaklaşık % 3 oranında fazla, büyük ölçekli işletmelerde aynı

oranda daha az görüldüğü tespit edilmiştir.

Meme problemleri genel olarak orta ölçekli işletmelerde ortalamaya yakın

iken, küçük ölçekli işletmelerde ortalamadan % 15 yüksek, büyük ölçekli işletmeler-

de aynı oranda ortalamadan düşüktür. Öyleki büyük ölçekli işletmelerdeki mastitis

insidensi % 22 iken, küçük ölçekli işletmelerde % 47 ile yaklaşık iki kat daha fazla

olduğu belirlenmiştir. Meme problemlerinin büyük bir bölümünü oluşturan mastitis

vakaları için de benzer değerlendirmelerin söz konusu olduğu, insidensin işletme

ölçeği büyüdükçe azaldığı görülmektedir.

Fertilite problemlerinden Repat breeder ve metritis vakalarının küçük ve orta

ölçekli işletmelerdeki ağırlıklı ortalamaları arasındaki farklılığın önemsiz olduğu

tespit edilmiştir. Bu problemlerin küçük ve orta ölçekli işletmelerde sırasıyla % 5 ve

% 6 oranında ortalamadan yüksek olmasına karşın büyük ölçekli işletmelerde yakla-

şık %12 oranında düşük olması göze çarpmaktadır. Metritis vakalarının ağırlıklı orta-

lamalarının küçük ölçekli işletmelerde % 18 oranında iken büyük ölçekli işletmeler-

de % 6 ile oldukça düşük düzeyde olması dikkati çekmektedir.

Ayak problemlerinin büyük ölçekli işletmelerdeki insidensi % 8 iken, küçük ve

orta ölçekli işletmelerde yaklaşık 3 kat daha yüksektir. Ayak problemlerinin önemli

bölümünü oluşturan ayak hastalıkları da küçük ve orta ölçekli işletmelerde, büyük

işletmelere nazaran 3 kat daha fazla görülmektedir.

Metabolizma hastalıklarının orta ve büyük ölçekli işletmelerde birbirine yakın de-

ğerlerde olduğu, küçük ölçekli işletmelerde ise insidensin daha yüksek olduğu belirlenmiş-

tir. Hipokalsemi vakalarının orta ve büyük ölçekli işletmelerde sırasıyla % 6,8 ve % 5,1

Page 107: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

91

oranlarında iken (istatistiksel olarak aralarındaki farklılık önemsizdir.), küçük ölçekli iş-

letmelerde insidensin % 11 olması dikkat çekicidir.

Sindirim sistemi hastalıkları kategorisinde değerlendirilen hastalıkların orta ve

büyük ölçekli işletmelere oranla küçük ölçekli işletmelerde daha çok sorun oluştur-

duğu görülmektedir. Bu kategoride değerlendirilen vakaların tamamı göz önüne alın-

dığında büyük ölçekli işletmelerde % 16 olan insidensin küçük ölçekli işletmelerde

% 39’a (Bu oranın % 70’ini gıda indigesyonu ve diare oluşturmaktadır.) çıkması dik-

kati çekmektedir. RPT ve abomasum deplasmanının büyük ölçekli işletmelerde,

timpaninin ise orta ölçekli işletmelerde daha fazla görülmesi dikkati çekmektedir.

Mastitis, ayak hastalığı, pnömoni ve sindirim sistemi hastalıklarının mevsimle-

re göre dağılımı Şekil 3.2’de sunulmuştur.

Şekil 3.2. Bazı hastalıkların mevsimlere göre dağılımı

Şekil 3.2’de görüldüğü üzere, mastitis vakaları yazın havaların ısınması ile bir-likte artışa geçerek bu mevsimde en yüksek düzeye (65 vaka) çıkmaktadır. Belirtilen hastalığın sonbaharda sıcaklığın azalması ile en düşük seviyeye (33 vaka) indiği, kışın ise hastalığın yine arttığı (40 vaka) görülmektedir.

Ayak hastalıklarına ilkbaharda 23 vakada rastlanırken yaz mevsimi, tespit edilen 10 vaka ile hastalığın en az görüldüğü mevsim olmuştur. Sonbaharda 16 vaka belirlen-miş olup havaların soğuması ile birlikte bu sayı 26’ya çıkmıştır.

Sindirim sistemi hastalıkları ilkbaharda 54, yazın 31, sonbaharda 29 ve kışın 26 vakada görülmüştür. Sindirim sistemi hastalıkları ile ilkbaharda daha çok karşılaşılma-

İlkbahar Yaz Sonbahar Kış

Mastitis 46 65 33 40Ayak hst. 23 10 16 26Sindirim hst. 54 31 29 26Solunum hst. 3 11 3 18

010203040506070

Vak

a sa

yısı

Page 108: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

92

sında mevsimsel değişim ile birlikte yem rasyonlarındaki değişimin (taze kaba yeme geçişte) etkili olabileceği düşünülmektedir.

Pnömoninin 18 vaka ile en çok kışın tespit edildiği göze çarpmaktadır. Bu hastalık

ilkbahar ve sonbaharda 3 vakada, yazın ise 11 vakada görülmüştür.

Doğum problemleri yaşayan ineklerde bu sorundan sonra oluşan retensiyo

sekundinarum vakaları Çizelge 3.17’de sunulmuştur.

Çizelge 3.17. Doğum problemleri ile retensiyo sekundinarum vakaları arasındaki ilişki

Vaka adı Vaka sayısı Vakalarda retensiyo sekundinarum sayısı Yüzdesi

Abort 69 25 36,2 Güç doğum 48 21 43,8 Ölü doğum 14 3 21,4 Normal doğum 532 42 7,9 TOPLAM 663 91 13,7

Çizelge 3.17’de görüldüğü üzere abort yapan toplam 69 ineğin 25’inde (% 36);

güç doğum vakasının yaşandığı 48 ineğin 21’inde (% 44); ölü doğum yapan 14 ine-

ğin 3’ünde (% 21) RS’ye rastlanmıştır. Belirtilen doğum problemlerinin yaşanmadı-

ğı, normal doğum yapan ineklerin sadece % 8’inde RS’nin tespit edilmiş olması dik-

kat çekici olarak görülmektedir.

Bazı vakaların yaş gruplarına göre dağılımı Çizelge 3.18’de sunulmuştur.

Çizelge 3.18. Bazı vakaların yaş gruplarına göre dağılımı

İnek grupları Hastalıklar

Genç İnekler*

Orta yaşlı İnekler**

Yaşlı İnekler***

Mastitis 16,1 40,7 43,2 Retensiyo sekundinarum 25,3 33,0 41,8 Güç doğum 50,0 20,8 29,2 Ölü doğum 42,9 35,7 21,4 Repeat breeder 8,3 43,5 48,1 Ayak hastalığı 13,8 35,0 51,3 Pnömoni 5,3 34,2 60,5 Hipokalsemi 2,6 25,6 71,8

* Genç inekler: 22-36 ay arası ** Orta yaşlı inekler: 36-72 ay *** Yaşlı inekler> 72 ay

Page 109: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

93

Çizelge 3.18 incelendiğinde, hipokalsemi (% 72), pnömoni (% 61) ve ayak has-

talıklarının (% 51) yarısından çoğunun yaşlı ineklerde, güç doğum (% 50) ve ölü

doğum vakalarının ise daha çok genç ineklerde (% 43) görüldüğü ilk bakışta göze

çarpmaktadır.

Hipokalsemi, pnömoni, repeat breeder, ayak hastalıkları ve mastitis vakalarının

genç hayvanlarda çok daha düşük seviyede problem oluşturduğu dikkati çekmekte-

dir. Repeat breeder ve mastitis vakalarının yaklaşık % 42’sinin orta yaşlı, % 46’sının

da yaşlı ineklerde rastlandığı görülmektedir.

3.4.2. Düvelerde Endemik Hastalık İnsidens Oranlarına Ait Bulgular

Düvelerde Aİ yöntemiyle hesaplanan bazı hastalıklarla ilgili istatistikî bulgular Çi-

zelge 3.19’da sunulmuştur.

Çizelge 3.19. Düvelerde bazı endemik hastalıkların aylık insidens yöntemiyle hesaplanan insidensleri

Sağlık problemleri Maksimum Standart sapma

Ağırlıklı ortalama*

Ayak problemleri 53,3 14,0 8,7 Ayak hastalığı 50,0 10,0 6,8 Tırnak bozukluğu 33,3 5,9 2,0

Fertilite problemleri 50,0 9,6 5,4 Repeat breeder 50,0 9,6 5,4

Meme problemleri 50,0 8,5 3,3 Mastitis 50,0 7,2 2,2 Memenin yapısal bozukluğu 12,5 3,1 1,1

Sindirim sistemi hastalıkları 100,0 15,1 8,2 Gıda indigesyonu 50,0 9,0 4,8 Diare 50,0 8,1 2,1 Timpani 25,0 3,9 1,0 Konstipasyon 8,3 1,7 0,4

Solunum sistemi (pnömoni) 50,0 6,8 2,5

* n=269

Page 110: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

94

Çizelge 3.19’da görüldüğü üzere, düvelerde en sık karşılaşılan sağlık sorunla-

rının ayak ve sindirim sistemi hastalıkları olduğu, bu hastalıkları repeat breeder ve

meme problemlerinin izlediği tespit edilmiştir.

Ayak problemlerinin yaklaşık % 78’ini ayak hastalıklarının oluşturduğu, bu

hastalığın ağırlıklı ortalamasının % 6,8 olduğu belirlenmiştir.

Fertilite problemlerinden sadece repeat breeder vakalarına % 5,4 oranında rast-

lanmıştır. Meme problemlerinin % 3,3 olduğu, bu kategoride yer alan mastitis vakaları-

nın % 2,1; memenin yapısal bozukluklarının % 1,1 oranında görüldüğü belirlenmiştir.

Sindirim sistemi hastalıkları içerisinde değerlendirilen vakaların toplam

insidensinin % 8,2 olduğu ve bu oranın yaklaşık % 84’ünü gıda indigesyonu ve diare

vakaların oluşturduğu belirlenmiştir. Pnömoni vakalarının da oldukça düşük ve %

2,5 düzeylerinde olduğu belirlenmiştir.

3.4.3. Buzağılarda Endemik Vakaların İnsidens Oranlarına Ait Bulgular

Laktasyon sayılarına göre hayatta buzağı sayıları Çizelge 3.20’de verilmiştir.

Çizelge 3.20. Laktasyon sayılarına göre hayatta kalan buzağı sayıları

Vaka adı L=1 (149)

L≥2 (452)

Tümü (601)

L=1 (%)

L≥2 (%)

Tümü (%)

Abort 21 49 70 14,1 10,8 11,7Buzağılama 128 403 531 85,9 89,2 88,4Ölü doğum 6 8 14 4,0 1,8 2,3Güç doğumda kaybedilen buzağı 5 7 12 3,4 1,6 2,0Hayatta kalan buzağı 117 388 505 78,5 85,8 84,0

Çizelge 3.20’de görüldüğü üzere, gebe düvelerde abort vakalarında % 14,1; ölü

doğumlarda % 4,0 ve güç doğum vakalarında % 3,3 oranlarında buzağı kayıpları mey-

dana gelmiştir. Hayatta kalan buzağıların oranı ise % 78,5 olarak hesaplanmıştır.

L≥2’deki ineklerde % 10,8 abort; % 1,8 ölü doğum ve % 1,6 güç doğumda kaybe-

dilen buzağılar neticesinde hayatta kalan buzağı oranı % 85,8 olarak tespit edilmiştir.

Page 111: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

95

Tüm laktasyonlar birlikte değerlendirildiğinde hayatta kalan buzağıların % 84 ora-

nında olduğu görülmektedir.

Hayatta kalan buzağılar, hastalıklar ve daha sonra meydana gelen ölüm vakala-

rı bakımından değerlendirilmiştir. Çizelge 3.21’de işletme ölçeklerine göre buzağı-

larda rastlanan bazı hastalıklarla ilgili istatistikî bulgular verilmiştir.

Çizelge 3.21. İşletme ölçeğine göre buzağılarda rastlanan bazı hastalıklarla ilgili istatistikî bulgular

İşletme ölçeği Hastalıklar Minimum Maksimum Standart

sapma Ağırlıklı ortalama

Küçük ölçekli

işletmeler (n=134)

Ölüm 0,0 100,0 17,4 9,3a*

Sindirim problemi 0,0 242,9 52,7 88,8 Diare 0,0 171,4 35,3 49,3a

Gıda indigesyonu 0,0 66,7 13,1 20,9a

Timpani 0,0 40,0 11,5 11,9b

Konstipasyon 0,0 28,6 9,2 6,7b

Solunum (pnömoni) 0,0 57,1 16,5 26,9b

Ayak hastalıkları 0,0 28,6 9,3 9,0b

Diğer enfeksiyonlar 0,0 66,7 15,9 9,0

Orta ölçekli

işletmeler (n=222)

Ölüm 0,0 55,6 11,5 6,7a

Sindirim problemi 25,0 114,3 23,5 59,5 Diare 16,7 64,3 14,1 32,0b

Gıda indigesyonu 0,0 37,5 9,8 13,5a

Timpani 0,0 21,4 7,8 9,0a

Konstipasyon 0,0 14,3 5,2 5,0a

Solunum (pnömoni) 0,0 37,5 9,2 14,9a

Ayak hastalıkları 0,0 14,3 5,1 4,5a

Diğer enfeksiyonlar 0,0 15,4 4,9 3,6

Büyük ölçekli

işletmeler (n=149

Ölüm 0,0 80,0 22,0 12,6b

Sindirim problemi 7,1 75,0 16,9 49,0 Diare 7,1 37,5 8,3 24,8c

Gıda indigesyonu 0,0 26,3 6,5 12,1a

Timpani 0,0 12,5 3,2 7,4a

Konstipasyon 0,0 12,5 3,4 4,7a

Solunum (pnömoni) 0,0 50,0 12,3 14,8a

Ayak hastalıkları 0,0 14,3 4,0 4,0a

Diğer enfeksiyonlar 0,0 10,5 3,6 2,7

Tüm işletmeler

(n=505)

Ölüm 0,0 100,0 16,9 9,1 Sindirim problemi 0,0 242,9 36,0 64,2

Diare 0,0 171,4 22,9 34,5 Gıda indigesyonu 0,0 66,7 10,6 15,1 Timpani 0,0 40,0 8,2 9,3 Konstipasyon 0,0 28,6 6,2 5,3

Solunum (pnömoni) 0,0 57,1 13,5 18,0 Ayak hastalıkları 0,0 28,6 6,6 5,5 Diğer enfeksiyonlar 0,0 66,7 9,3 4,8

*İşletme ölçeklerine göre her bir sağlık problemli için belirtilen farklı harfler P<0,05 düzeyinde

diğerlerinden farklılığı göstermektedir.

Page 112: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

96

Çizelge 3.21’de görüldüğü gibi konstipasyon dışındaki sağlık problemlerinde

işletme ölçeklerine göre belirlenen farklılıkların istatistikî açıdan P<0,05 düzeyinde

anlamlı olduğu belirlenmiştir. Ölüm vakaları dışındaki sağlık sorunları ile en çok

küçük ölçekli işletmelerde karşılaşıldığı, bunu orta ölçekli işletmelerin izlediği ve

büyük ölçekli işletmelerde ise en az seviyede görülmektedir.

Tüm işletmelerde buzağı ölümlerinin ağırlıklı ortalaması % 9,1 olup büyük öl-

çekli işletmelerde bu oran % 12,6 iken, küçük ve orta ölçekli işletmelerde sırasıyla

% 9,3 ve % 6,7’dir.

İşletmelerde buzağılarla ilgili yaşanan bütün sorunların yaklaşık % 60’ını sin-

dirim problemlerinin tespit edilmiştir. Bu sorunların küçük ölçekli işletmelerde yak-

laşık % 90 ile ortalamanın oldukça üstünde, büyük ölçekli işletmelerde ise yaklaşık

% 50 ile ortalamanın altında olduğu dikkati çekmektedir.

Sindirim problemlerinin yaklaşık % 77’sinin diare ve gıda indigesyonundan

kaynaklandığı; bu vakaların küçük ölçekli işletmelerde, büyük ölçekli işletmelere

göre yaklaşık 2 kat daha yüksek düzeyde olduğu göze çarpmaktadır.

Solunum sistemi hastalıkları kapsamında değerlendirmeye alınan pnömoni

insidensinin orta ve büyük ölçekli işletmelerde yaklaşık % 15 düzeyinde olduğu, küçük

ölçekli işletmelerde (% 27) ise yaklaşık iki kat daha fazla görüldüğü belirlenmiştir.

Ayak hastalıklar ile orta ve büyük ölçekli işletmeler sırasıyla % 4,5 ve % 4,0

oranlarında karşılaşırken, küçük ölçekli işletmelerde bu vakaların yaklaşık 2 kat daha

yüksek görüldüğü (% 9) dikkati çekmektedir.

3.5. Elden Çıkarma Nedenleri ve Yaşı ile İlgili Bulgular

Elden çıkarma nedenlerini istemli ve istemsiz olmak üzere iki başlık hâlinde, Aİ yöntemiy-

le elde edilen bulguların sunulmasından önce Lİ yöntemiyle düve ve laktasyon durumları-

na göre ineklerdeki tüm elden çıkarmaların incelenmesinin yararlı olacağı düşünülmüştür.

Düve ve laktasyon durumlarına göre ineklerde elden çıkarma nedenleri ve

oranları Çizelge 3.22’de sunulmuştur.

Page 113: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

97

Çizelge 3.22. Düve ve laktasyon durumlarına göre ineklerde elden çıkarma ile ilgili bulgular

Hayvanın nevi ve laktasyon sayıları Elden Çıkarmalar D

üve

(268

)

L=1

(n=1

49)

L≥2

(n=4

52)

Tüm

inek

ler

(n=6

01)

Düv

e (%

)

L=1

(%)

L≥2

(%)

Tüm

inek

ler

(%)

İstemli elden çıkarma 44 10 75 85 16,42 6,71 16,59 14,14 Sütü az 0 8 28 36 0,00 5,37 6,19 5,99 Yaşlılık 0 0 29 29 0,00 0,00 6,42 4,83 Parasal 10 1 9 10 3,73 0,67 1,99 1,66 Damızlık 15 0 7 7 5,60 0,00 1,55 1,16 Islah 19 1 2 3 7,09 0,67 0,44 0,50

İstemsiz elden çıkarma 14 18 109 127 5,22 12,08 24,12 21,13 Döl tutmama 10 2 33 35 3,73 1,34 7,30 5,82 Mastitis 0 3 19 22 0,00 2,01 4,20 3,66 Abort 0 2 14 16 0,00 1,34 3,10 2,66 RPT 0 1 0 7 0,00 0,67 0,00 1,16 Hipokalsemi 0 0 5 5 0,00 0,00 1,11 0,83 Travma 0 1 4 5 0,00 0,67 0,88 0,83 Anî ölüm 0 2 3 5 0,00 1,34 0,66 0,83 Typmani 1 0 4 4 0,37 0,00 0,88 0,67 Abomasum deplasmanı 0 1 3 4 0,00 0,67 0,66 0,67 Retensiyo 0 0 3 3 0,00 0,00 0,66 0,50 Ketozis 0 0 3 3 0,00 0,00 0,66 0,50 Metritis 0 1 2 3 0,00 0,67 0,44 0,50 Pelvis kırığı 0 0 2 2 0,00 0,00 0,44 0,33 Tropikal theilerioz 0 2 0 2 0,00 1,34 0,00 0,33 Meme problem. 0 0 2 2 0,00 0,00 0,44 0,33 Postpartum enfeksiyon 0 2 0 2 0,00 1,34 0,00 0,33 Ayak hastalığı 0 0 1 1 0,00 0,00 0,22 0,17 Güç doğum 0 1 0 1 0,00 0,67 0,00 0,17 Anöstrus 0 0 1 1 0,00 0,00 0,22 0,17 Subklinik mastitis 0 0 1 1 0,00 0,00 0,22 0,17 Pnömoni 0 0 1 1 0,00 0,00 0,22 0,17 Coriza 1 0 1 1 0,37 0,00 0,22 0,17 İstenmeyen gebelik 2 0 0 0 0,75 0,00 0,00 0,00 Tüberküloz 0 0 1 1 0,00 0,00 0,22 0,17

Toplam elden çıkarma 59 28 184 212 21,64 18,79 40,71 35,27

Çizelge 3.22’de görüldüğü üzere, ineklerin % 14,1’i istemli, % 21,1’i istemsiz

olmak üzere toplam % 35,3 oranında elden çıkarıldığı, düvelerde ise % 16,4’ünün

istemli, % 5,2’sinin ise istemsiz olmak üzere toplam % 21,6 oranında elden çıkarma-

nın yapıldığı belirlenmiştir.

Düvelerdeki toplam elden çıkarmaların yaklaşık % 75’ini istemli elden çıkarmala-

rın oluşturduğu göze çarpmaktadır. İşletme sahiplerinin damızlık düve yetiştirmede dik-

kat ettikleri hususlar doğrultusunda ıslah amaçlı olarak % 7,1 oranında elden çıkarma

gerçekleştirdiği, damızlık amaçlı düve satışının % 5,6 oranında olduğu tespit edilmiştir.

Page 114: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

98

Yetiştiricilerin parasal gereksinimlerini karşılama doğrultusunda satmak durumunda

kaldıkları düvelerin oranı ise % 3,7’ye karşılık geldiği görülmektedir.

Düvelerdeki istemsiz elden çıkarmaların dağılımı incelendiğinde, en önemli el-

den çıkarma nedeninin % 3,7 oranıyla döl tutmama probleminden kaynaklandığı gö-

rülmektedir. İstenmeyen gebeliğin % 0,75; coriza ve timpani kaynaklı elden çıkarma

oranlarının % 0,37’şerlik oranlara sahip olduğu tespit edilmiştir.

İneklerdeki tüm elden çıkarmaların yaklaşık % 40’ının istemli olarak yapıldığı,

L≥2’deki istemli elden çıkarmaların L1’deki elden çıkarmalara oranla yaklaşık 2,5

kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. L1’deki ineklerde istemli elden çıkarmaların

(%6,7) yaklaşık % 80’inin süt verimindeki düşüklük nedeniyle yapıldığı, damızlık

satışının olmadığı, ıslah ve parasal nedenlerle elden çıkarmanın oldukça düşük oldu-

ğu (%0,7)görülmektedir. L≥2’deki ineklerde istemli elden çıkarmaların (%16,6) yak-

laşık % 75’inin süt veriminde düşüklük (%6,2) ve yaşlılık (%6,4) nedeniyle yapıldığı

dikkati çekmektedir.

İneklerdeki istemsiz elden çıkarmaları laktasyon sayılarına göre incelendiğinde

L1’deki ineklerin % 12’sinin, L≥2’deki ineklerin ise % 24’ünün istemsiz olarak ya-

pıldığı görülmektedir.

L1’deki ineklerde en önemli istemsiz elden çıkarma nedeninin % 2,0 oranıyla

mastitis olduğu tespit edilmiştir. Bunu % 1,3 elden çıkarma oranlarına sahip döl tut-

mama, abort, anî ölüm, tropikal theilerioz ve postpartum enfeksiyonların izlediği

belirlenmiştir. L≥2’deki ineklerde en önemli istemsiz elden çıkarma nedenleri döl

tutmama (% 7,3), mastitis (% 4,2) ve abort (% 3,1) olduğu tespit edilmiştir. Bunları

hipokalsemi, travma, timpani, anî ölüm, abomasum deplasmanı, RS ve ketozis kay-

naklı elden çıkarmaların izlediği görülmektedir.

Tüm inekler dikkate alındığında % 5,82 ile en önemli istemsiz elden çıkarma

nedeninin döl tutmama kaynaklı olduğu, bunu % 3,66 ile mastitis, % 2,66 ile abort,

% 1,16 ile RPT, % 0,83’şerlik oranlarla hipokalsemi, travma ve anî ölümlerin izledi-

ği görülmektedir. Timpani ve abomasum deplasmanı kaynaklı elden çıkarma oranı

%0,67 iken; RS, ketozis, ve metritis kaynaklı elden çıkarma oranları % 0,5’tir.

Page 115: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

99

3.5.1. İstemli Elden Çıkarma ile İlgili Bulgular

3.5.1.1. Düvelerde istemli elden çıkarma ile ilgili bulgular

Düvelerde istemli elden çıkarma insidenslerinin işletme ölçeklerine göre dağılımı

Çizelge 3.23’te sunulmuştur.

Çizelge 3.23. Düvelerde hesaplanan elden çıkarma oranlarının işletme ölçeklerine göre dağı-lımı

İşletme ölçeği

İstatistikî Bilgiler

Mad

dî sı

kıntı

Damız

lı k

Isla

h

Top

lam

iste

mli

elde

n çı

karm

a

Top

lam

eld

en

çıka

rma

Küçük ölçekli

işletmeler (n=70)

Maksimum 50,0 100,0 36,7 100,0 100,0 Standart sapma 17,8 15,3 13,4 27,2 29,2 Ağırlıklı ortalama 11,6 2,4 7,6 21,6 23,6

Orta ölçekli

işletmeler (n=122)

Maksimum 0,0 33,3 50,0 50,0 62,5 Standart sapma 0,0 6,3 14,1 14,3 17,3 Ağırlıklı ortalama 0,0 1,9 8,9 10,8 19,3

Büyük ölçekli

işletmeler (n=77)

Maksimum 0,0 44,4 0,0 44,4 44,4 Standart sapma 0,0 15,6 0,0 15,6 15,4 Ağırlıklı ortalama 0,0 10,7 0,0 10,7 11,8

Tümü (n=269)

Maksimum 50,0 100,0 50,0 100,0 100,0 Standart sapma 10,4 12,8 12,3 19,4 21,0 Ağırlıklı ortalama 3,0 4,6 6,0 13,6 18,3

Çizelge 3.23’te görüldüğü üzere, toplam elden çıkarmaların (istemli ve istem-

siz elden çıkarma) yaklaşık % 75’ini istemli elden çıkarmalar oluşturmaktadır.

İstemli elden çıkarmaların orta ve büyük ölçekli işletmelerde % 10,8 oranında

ve ortalamadan düşük olmasına karşın küçük ölçekli işletmelerde diğer işletmelere

nazaran iki kat daha yüksek olduğu (% 21,6) dikkati çekmektedir.

Elden çıkarma nedenleri incelendiğinde maddî sıkıntıdan dolayı orta ve büyük

ölçekli işletmelerde düve satışı gerçekleşmezken, küçük ölçekli işletmelerde oranın-

da belirtilen nedenden dolayı elden çıkarmaların % 11,6 oranında gerçekleşmiş ol-

ması dikkat çekicidir.

Page 116: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

100

Damızlık düve satışının küçük ve orta ölçekli işletmelerde oldukça düşük ol-

masına karşın, büyük ölçekli işletmelerdeki istemli elden çıkarmaların tamamının

damızlık satışı (% 10,7) olması dikkat çekicidir. Islah amaçlı elden çıkarmaların bü-

yük ölçekli işletmelerde hiç yapılmadığı, küçük ve orta ölçekli işletmelerde % 7,6 ve

% 8,9 oranında yapıldığı görülmektedir.

İstemli olarak elden çıkarılan düvelerin elden çıkarma yaşları ve satış fiyatları Çizelge 3.24’te sunulmuştur.

Çizelge 3.24. Düvelerin istemli olarak elden çıkarılma yaşları ve satış fiyatları

Elden çıkarma yaşı (yıl) Elden çıkarma satış fiyatı (YTL)

Elden çıkarma nedeni

n Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Orta

lam

a

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Orta

lam

a

Islah* 19 1,09 2,51 0,42 1,65 900 1800 255 1241

Damızlık** 15 1,22 2,62 0,51 1,80 2300 2600 103 2473

Maddî sıkıntı* 10 1,31 2,93 0,50 1,91 1200 2000 306 1570

* Kasaplık satış ** Başka yetiştiriciye satış

Çizelge 3.24’te görüldüğü üzere, düvelerin ıslah amaçlı elden çıkarma yaşı

1,65 yıl ile nispeten düşüktür. Damızlık olarak ve maddî sıkıntıdan dolayı satılan

düvelerde elden çıkarma yaşları 1,80 ve 1,91’dir.

Islah amaçlı elden çıkarmaların ortalama 1241 YTL’ye gerçekleştiği, maddî sı-

kıntıdan dolayı yapılan elden çıkarmaların ortalama 1570 YTL ve damızlık satışları-

nın ise 2473 YTL’ye yapıldığı belirlenmiştir. Islah amaçlı ve maddî sıkıntı kaynaklı

elden çıkarmalarda minimum ile maksimum elden çıkarma satış fiyatları arasındaki

farkın oldukça yüksek olması dikkati çekmektedir.

3.5.1.2. İneklerde istemli elden çıkarma ile ilgili bulgular

İneklerde istemli elden çıkarma insidenslerinin ağırlıklı ortalamalarının işletme öl-

çeklerine göre dağılımı Çizelge 3.25’te sunulmuştur.

Page 117: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

101

Çizelge 3.25. İneklerde istemli elden çıkarma oranlarının işletme ölçeklerine göre dağılımı

İşletme ölçeği

Elden çıkarma nedenleri İstatistikî bilgiler

Ver

im d

üşük

lüğü

Yaş

lılı k

Mad

dî sı

kıntı

Damız

lı k sa

tış

Isla

h

Top

lam

iste

mli

elde

n çı

karm

a

Top

lam

eld

en

çıka

rma

Küçük (n=147)

Maksimum 25,0 40,0 79,5 12,5 0,0 79,5 150,0 Standart sapma 7,2 10,8 15,6 3,6 0,0 19,7 29,6 Ağırlıklı ortalama 5,0 4,8 3,7 1,3 0,0 14,8 50,0

Orta (n=233)

Maksimum 24,4 17,4 11,1 7,1 6,7 30,2 66,9 Standart sapma 7,8 4,5 3,1 2,1 2,4 9,4 19,5 Ağırlıklı ortalama 5,7 4,7 1,3 0,8 1,2 13,9 34,3

Büyük (n=180)

Maksimum 28,1 13,8 3,2 7,7 3,9 28,1 39,9 Standart sapma 9,1 4,9 1,1 3,1 1,3 8,5 6,8 Ağırlıklı ortalama 6,9 4,9 0,5 2,5 0,5 15,3 27,5

Tümü (n=560)

Maksimum 28,1 40,0 79,5 12,5 6,7 79,5 150,0 Standart sapma 8,1 6,8 8,3 3,0 1,8 12,7 21,8 Ağırlıklı ortalama 5,9 4,8 1,7 1,5 0,7 14,6 36,3

Çizelge 3.25’te görüldüğü üzere, küçük orta ve büyük ölçekli işletmelerde top-

lam istemli elden çıkarma oranları birbirine oldukça yakın, tüm işletmelerdeki ağır-

lıklı ortalama % 14,6’dır.

Toplam istemli elden çıkarmaların yaklaşık % 75’ini kapsayan verim azlığı ve

yaşlılık nedeniyle yapılan istemli elden çıkarma oranlarının işletme ölçeklerinde bir-

birine yakın değerler içerdiği, tüm işletmelerde ağırlıklı ortalamasının sırasıyla % 5,9

ve % 4,8 olduğu dikkati çekmektedir.

Maddî sıkıntılardan dolayı yapılan elden çıkarmaların küçük ölçekli, damızlık

satışın büyük ölçekli, ıslah amaçlı elden çıkarmaların ise nispeten orta ölçekli işlet-

melerde daha fazla yapıldığı göze çarpmaktadır.

İneklerdeki istemli elden çıkarmaların, toplam elden çıkarmaların küçük ölçek-

li işletmelerde yaklaşık % 30’unu, orta ölçekli işletmelerde % 40’ını ve büyük ölçekli

işletmelerde % 55’ini oluşturduğu görülmektedir.

İstemli olarak elden çıkarılan L1’deki ineklerin elden çıkarma yaşı ve elden

çıkarma satış fiyatı Çizelge 3.26’da verilmiştir.

Page 118: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

102

Çizelge 3.26. İstemli olarak sürüden çıkarılan 1. laktasyondaki ineklerin elden çıkarma yaş-ları ve satış fiyatları

Elden çıkarma yaşı (yıl) Elden çıkarma satış fiyatı (YTL)

Elden çıkarma nedeni

n Min

imu m

Mak

sim

u m

Stan

dar t

sapm

a

Orta

lam

a

Min

imu m

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Orta

lam

a

Verim düşüklüğü 8 2,28 3,41 0,39 2,79 1250 1800 259 1413

Islah 1 2,62 2,62 - 2,62 1300 1300 - 1300

Maddî sıkıntı 1 2,68 2,68 - 2,68 1500 1500 - 1500

Çizelge 3.26’de görüldüğü üzere verim düşüklüğü nedeniyle elden çıkarılan

L1’deki ineklerin yaş ortalamasının 2,79’dur. Bunların 1250-1800 YTL arasında

değişen fiyatlarla elden çıkarıldığı, ortalama elden çıkarma satış fiyatının ise 1413

YTL olduğu tespit edilmiştir. Islah amaçlı ve maddî sıkıntından dolayı birer ineğin

1300 ve 1500 YTL’ye satıldığı görülmektedir.

İstemli olarak elden çıkarılan L≥2’deki ineklerde elden çıkarma yaşı ve satış

fiyatları Çizelge 3.27’de verilmiştir.

Çizelge 3.27. İstemli olarak elden çıkarılan iki ve üzeri laktasyondaki ineklerin elden çıkar-ma yaşları ve satış fiyatları

Elden çıkarma yaşı (yıl) Elden çıkarma satış fiyatı (YTL) Elden çıkarma nedeni

n Min

imu m

Mak

sim

u m

Stan

dart

sapm

a

Orta

lam

a

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Orta

lam

a

Yaşlılık* 29 7,38 13,65 1,86 9,49 930 2000 265 1558 Verim düşüklüğü** 28 2,82 8,82 1,67 5,25 1240 2600 426 1782 Maddî sıkıntı* 9 2,76 5,12 1,14 3,97 1100 2100 280 1613 Damızlık satış 7 3,13 6,41 1,37 4,10 2000 2900 387 2300 Islah* 2 6,05 7,83 1,26 6,94 1300 1300 - 1300

* Tamamı kesime sevk edilmiştir. ** 8 tanesi başkasına satılmış, 20 tanesi kesime sevk edilmiştir. Çizelge 3.27’de görüldüğü gibi, yaşlılık nedeniyle elden çıkarılan L≥2’deki

ineklerin elden çıkarma yaşı ortalama 9,49 yıl olarak hesaplanmıştır. Elden çıkarma yaşı ve elden çıkarma satış fiyatlarının minimum ve maksimum değerlerin oldukça değişken olduğu, ortalama elden çıkarma satış fiyatının ise 1558 YTL’ye karşılık geldiği belirlenmiştir.

Page 119: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

Veri

yaşları ve

dukça değ

karma sat

yanı sıra v

cilere 200

fiyatın 234

ma damızl

Dam

yıl, elden

dolayı sat

çıkarma y

Her iki eld

dan dolay

kati çekme

İstem

nulmuştur

Şekil 3.3. İ

Şeki

lık (19) ay

şanabilece

li olabilec

Seri 1

0

5

10

15

20

Refo

rme

sayı

s

im düşüklü

elden çıka

ğişken olduğ

tış fiyatının

verim düşük

00-2600 YT

43 YTL’ye

lık satış fiya

mızlık olarak

çıkarma sat

tılan (Tama

yaşı 3,97 yıl

den çıkarm

ı elden çıka

ektedir.

mli olarak e

r.

İstemli olarak

il 3.3’te gör

ylarında yap

ek kaba yem

eği düşünül

Mart Nisan

12 5

ğü nedeniy

arma satış f

ğu; ortalam

n ise 1782 Y

klüğü neden

TL arasında

karşılık ge

atına eşit ol

k satılan L≥

tış fiyatının

amı kesime

l, elden çıka

madaki elden

arma satış f

elden çıkarı

k elden çıkar

rüldüğü gib

pılmıştır. Ek

m sorununun

lmektedir.

Mayıs Haziran

11 12

103

yle elden çık

fiyatlarının

ma elden çık

YTL’ye kar

niyle elden ç

değişen fiy

eldiği belirle

lduğu dikka

≥2’deki inek

n 2300 YTL

sevk edilm

arma satış f

n çıkarma y

fiyatının ort

ılan inekler

rılan inekleri

bi istemli eld

kim ayında

n, aralık ayı

Temmuz Ağustos

8 12

İstemli R

3

karılan L≥2

minimum v

karma yaşın

rşılık geldiğ

çıkarılan 28

yatlarla satı

enmiştir. Be

ati çekmekte

klerin elden

L olduğu he

miştir.) L≥2

fiyatı ise 16

yaşının benz

talama 700

rin elden çık

in aylara gör

den çıkarm

a elden çıkar

ındaki artışt

s Eylül Ekim

10 18

Reforme

2’deki inekl

ve maksimu

nın 5,25 yıl,

ği saptanmı

8 inekten 8’

ıldığı, bu sa

elirtilen bu

edir.

n çıkarma y

esaplanmıştı

’deki inekle

613 YTL old

zerliğine ka

YTL kadar

karılma ayl

e dağılımı

alar en fazl

rmalardaki

ta kurbanlık

Kasım Aralı

11 19

lerin elden

um değerle

, ortalama e

ıştır. Bu bu

’inin başka

atışlardaki o

satış fiyatın

yaşının ortal

ır. Maddî sı

erin ortalam

duğu belirle

arşın, maddî

r düşük oldu

ları Şekil 3

la ekim (18)

artışta ise k

k olarak satı

k Ocak Şub

4 5

çıkarma

rinin ol-

elden çı-

ulguların

yetiştiri-

ortalama

n ortala-

lama 4,1

ıkıntıdan

ma elden

enmiştir.

î sıkıntı-

uğu dik-

.3’te su-

) ve ara-

kışın ya-

ışın etki-

at

Page 120: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

104

3.5.2. İstemsiz Elden Çıkarma ile İlgili Bulgular

3.5.2.1. Düvelerde istemsiz elden çıkarma ile ilgili bulgular

Düvelerdeki istemsiz elden çıkarma oranlarına ilişkin bulgular Çizelge 3.28’de su-

nulmuştur.

Çizelge 3.28. Düvelerde istemsiz elden çıkarmaların işletme ölçeklerine göre dağılımı

İşle

tme

ölçeği

Elden çıkarma nedenleri İstatistikî Bilgiler D

öl tu

tmam

a

Met

ritis

Diğ

er

İste

nmey

en

gebe

li k

Top

lam

İs

tem

siz

elde

n çı

karm

a

Top

lam

eld

en

çıka

rma

Küçük (n=70)

Maksimum 14,3 0,0 25,0 0,0 25,0 100,0 Standart sapma 3,9 0,0 5,4 0,0 6,5 29,2 Ağırlıklı ortalama 1,1 0,0 1,2 0,0 2,3 23,6

Orta (n=122)

Maksimum 28,6 0,0 12,5 21,1 28,6 62,5 Standart sapma 9,7 0,0 3,0 5,4 10,1 17,3 Ağırlıklı ortalama 6,3 0,0 0,8 1,5 8,5 19,3

Büyük (n=77)

Maksimum 16,7 0,0 0,0 0,0 16,7 44,4 Standart sapma 4,1 0,0 0,0 0,0 4,1 15,4 Ağırlıklı ortalama 1,1 0,0 0,0 0,0 1,1 11,8

Tümü (n=269)

Maksimum 28,6 0,0 25,0 21,1 28,6 100,0 Standart sapma 7,6 0,0 3,4 3,7 8,6 21,0 Ağırlıklı ortalama 3,4 0,0 0,7 0,7 4,8 18,3

Çizelge 3.28 incelendiğinde, düvelerdeki toplam elden çıkarmaların (% 18,3)

yaklaşık % 25’ini istemsiz elden çıkarmaların (% 4,8) oluşturduğu, toplam elden

çıkarmalar içindeki oranı küçük ve büyük işletmelerde yaklaşık % 10 iken, orta öl-

çekli işletmelerde yaklaşık % 45 olduğu görülmektedir.

İstemsiz elden çıkarmaların önemli bölümünü döl tutmama problemlerinin

(%3,4) oluşturduğu, sadece % 0,7 oranında istenmeyen gebelikler (yaylımdaki hay-

vanın yerli ırklar tarafından tabiî tohumlanmaya maruz kalması) ve aynı oranda diğer

kategoride (coriza ve timpani) değerlendirilen vakaların elden çıkarmalara kaynaklık

ettiği belirlenmiştir.

İstemsiz olarak elden çıkarılan düvelerin elden çıkarma yaşı ve satış fiyatları

Çizelge 3.29’da sunulmuştur.

Page 121: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

105

Çizelge 3.29. İstemsiz olarak elden çıkarılan düvelerin elden çıkarma yaşı ve satış fiyatları

Elden çıkarma yaşı (yıl)

Elden çıkarma satış fiyatı (YTL)

Elden çıkarma nedeni*

n Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Orta

lam

a

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Orta

lam

a

Döl tutmama 10 1,70 2,93 0,43 2,45 1100 1800 219 1505

İstenmeyen gebelik 2 1,61 1,87 0,18 1,74 1220 1400 127 1310

Coriza 1 1,64 1,64 - 1,64 700 700 - 700

Timpani 1 2,01 2,01 - 2,01 950 950 - 950

* Bütün elden çıkarılan düveler kesime gönderilmiştir. Çizelge 3.29’da görüldüğü üzere, döl tutmama nedeniyle istemsiz olarak elden

çıkarılan düvelerin yaşının yaklaşık 3 yıla kadar çıkabildiği, ortalamasının 2,45 yıl

olduğu belirlenmiştir.

İstemsiz olarak elden çıkarılan ineklerin elden çıkarma satış fiyatları en düşük

700, en yüksek 1800 YTL’dir. Döl tutmama nedeniyle elden çıkarılan düvelerin

ortalama 1505 YTL’ye kesime gönderildiği, coriza ve timpani vakalarında elden çı-

karma satış fiyatının hayli düşük olduğu görülmektedir.

3.5.2.2. İneklerde istemsiz elden çıkarma ile ilgili bulgular

İneklerde istemsiz elden çıkarma oranlarına ilişkin bulgular Çizelge 3.30’da sunul-

muştur.

Çizelge 3.30’da görüldüğü üzere, ineklerdeki toplam elden çıkarmaların

(%36,3) yaklaşık % 60’ını istemsiz elden çıkarmalar (%21,7) oluşturmaktadır. İnek-

lerde istemsiz elden çıkarmalara neden olan en önemli problemin % 5,8 oranıyla döl

tutmama problemi olduğu, bunu % 3,6 mastitis ve % 2,8 ile abort vakalarının izlediği

tespit edilmiştir. Bu üç vakanın toplam istemsiz elden çıkarmaların yaklaşık %

56’sını oluşturduğu göze çarpmaktadır.

Page 122: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

106

Çizelge 3.30. Farklı işletme ölçeklerindeki istemsiz elden çıkarma oranları ve elden çıkarma nedenleri

Küçük (n=147)

Orta (n=233)

Büyük (n=180)

Tümü (n=560)

Mak

sim

um

Stan

dar t

sapm

a

Ağı

rlık

lı or

tala

ma

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ağı

rlık

lı or

tala

ma

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ağı

rlık

lı or

tala

ma

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ağı

rlık

lı or

tala

ma

Döl tutmama 32,2 9,5 7,6 35,8 9,1 6,2 14,5 4,4 3,8 35,8 8,2 5,8 Mastitis 45,0 10,5 6,0 24,6 7,1 3,8 5,0 2,0 1,3 45,0 7,3 3,6 Abort 95,2 23,8 8,8 10,0 2,4 0,8 3,1 1,2 0,5 95,2 12,8 2,8 RPT 50,0 7,6 2,6 10,0 2,1 0,5 4,8 1,5 0,5 50,0 4,3 1,1 Timpani 0,0 0,0 0,0 9,1 3,1 1,3 3,5 1,6 1,1 9,1 2,2 0,9 Travma 20,0 3,4 0,6 9,1 2,8 1,3 3,3 1,3 0,6 20,0 2,6 0,9 Anî ölüm 0,0 0,0 0,0 8,3 2,8 1,2 5,0 1,9 1,1 8,3 2,2 0,8 Metritis 29,2 8,0 3,2 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 29,2 4,3 0,8 Hipokalsemi 14,3 4,5 1,8 10,6 2,9 0,9 0,0 0,0 0,0 14,3 3,0 0,8 Abomasum deplasmanı 0,0 0,0 0,0 12,5 2,8 0,9 5,0 1,9 1,2 12,5 2,1 0,8

Meme problemi 14,3 3,1 0,7 9,1 2,3 0,9 0,0 0,0 0,0 14,3 2,2 0,5 Retensiyo sekundinarum 14,3 3,0 0,7 7,1 1,7 0,4 3,5 1,2 0,5 14,3 2,0 0,5

Ketozis 0,0 0,0 0,0 8,3 1,8 0,4 5,8 2,3 1,1 8,3 1,8 0,5 Postpartum enf. 14,3 3,0 0,7 10,0 2,1 0,5 0,0 0,0 0,0 14,3 2,1 0,4 Pelvis kırığı 16,7 4,4 1,3 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 16,7 2,3 0,4 Tropikal theilerioz 50,0 6,3 0,8 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 50,0 3,2 0,2

Solunum 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 4,2 1,5 0,6 4,2 0,9 0,2 Ayak hastalığı 0,0 0,0 0,0 10,0 2,1 0,5 0,0 0,0 0,0 10,0 1,4 0,2 Güç doğum 0,0 0,0 0,0 7,1 1,7 0,4 0,0 0,0 0,0 7,1 1,1 0,2 Coriza 0,0 0,0 0,0 6,3 1,6 0,4 0,0 0,0 0,0 6,3 1,0 0,2 Anöstrus 12,5 2,7 0,6 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 12,5 1,4 0,2 Toplam istemsiz elden çıkarma

150,0 30,2 35,2 55,8 16,2 20,4 24,3 6,1 12,3 150,0 20,9 21,7

Toplam elden çıkarma 150,0 29,6 50,0 66,9 19,5 34,3 39,9 6,8 27,5 150,0 21,8 36,3

Küçük ölçekli işletmelerde ineklerdeki toplam elden çıkarmaların (% 50) yak-

laşık % 70’ini istemsiz elden çıkarmalar (% 35,2) oluşturmaktadır. Bu işletmelerde

en önemli elden çıkarma nedenlerinin abort (% 8,8), döl tutmama (% 7,6) ve mastitis

(% 6,0) olduğu saptanmıştır. Bu üç vakanın istemsiz elden çıkarmaların yaklaşık

%63’ünü oluşturması dikkati çekmektedir. Bir başka dikkat çekici bulgu ise abort

vakalarının küçük ölçekli işletmelerde oldukça önemli elden çıkarma nedeni olması-

Page 123: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

107

na karşın orta ve büyük ölçekli işletmelerde belirtilen değerin % 1’in altında olması-

dır. Küçük ölçekli işletmelerde metritisin %3,2 ve RPT’nin %2,6 oranında elden çı-

karma nedeni olduğu görülmektedir. Metritis kaynaklı elden çıkarmalara orta ve bü-

yük ölçekli işletmelerde hiç rastlanmadığı, RPT’nin ise belirtilen işletmelerde sadece

% 0,5 düzeyinde elden çıkarma nedeni olduğu belirlenmiştir

Orta ölçekli işletmelerde ineklerdeki toplam elden çıkarmaların (%34,2) yakla-

şık % 60’ını istemsiz elden çıkarmaların (%20,4) oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu

işletmelerde istemsiz elden çıkarmaların yaklaşık yarısının döl tutmama (% 6,2) ve

mastitisten (% 3,8) kaynaklandığı belirlenmiştir.

Büyük ölçekli işletmelerde, diğer işletmelerden farklı olarak ineklerdeki top-

lam elden çıkarmaların yarısından daha azının (%45) istemsiz elden çıkarma olması

dikkati çekmektedir. Bu işletmelerde en önemli elden çıkarma nedenlerinin orta öl-

çekli işletmelerde olduğu gibi döl tutmama(%3,8) ve mastitis (%1,3) olduğu görül-

mektedir.

Çizelge 3.31. İstemsiz olarak sürüden çıkarılan 1. laktasyondaki ineklerin elden çıkarma yaşı ve satış fiyatları

Elden çıkarma yaşı (yıl)

Elden çıkarma satış fiyatı (YTL)

Elden çıkarma nedeni

n Min

imu m

Mak

sim

u m

Stan

dar t

sapm

a

Orta

lam

a

Min

imu m

Mak

sim

u m

Stan

dart

sa

pma

Orta

lam

a

Mastitis 3 2,03 2,64 0,33 2,40 1000 1500 354 1250 Tropikal theilerioz 2 2,50 3,16 0,47 2,83 800 925 88 863 Döl tutmama 2 2,76 3,20 0,31 2,98 1450 1600 106 1525 Post partum enfeksiyon 2 2,35 2,41 0,04 2,38 0 0 0 0 Anî ölüm 2 2,44 2,79 0,25 2,62 900 1200 212 1050 Abort 2 1,96 2,72 0,53 2,34 1150 1400 177 1275 Travma 1 2,31 2,31 - 2,31 650 650 - 650 RPT 1 2,70 2,70 - 2,70 1100 1100 - 1100 Metritis 1 2,15 2,15 - 2,15 400 400 - 400 Güç doğum 1 2,08 2,08 - 2,08 1200 1200 - 1200 Abomazum deplasmanı 1 3,17 3,17 - 3,17 1400 1400 - 1400 TOPLAM/ORT. 18 1,96 3,20 0,38 2,55 0 1600 486 981

* Tüm elden çıkarmalar kesime sevk edilmiştir.

Çizelge 3.31’de görüldüğü üzere, elden çıkarma yaşının 1,96 ile 3,20 yıl ara-

sında değişim gösterdiği ve ortalamasının 2,55 yıl olduğu tespit edilmiştir. Elden

Page 124: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

108

çıkarma satış fiyatlarının da 0-1600 YTL arasında değişim gösterdiği, ortalamasının

981 YTL olduğu görülmektedir. Postpartum enfeksiyon sonucu hastalanan 2 ineğin

kesime sevk edilmeden öldüğü, metritis, travma, tropikal theilerioz kaynaklı elden

çıkarmaların 1000 YTL’nin altında gerçekleştiği dikkati çekmektedir.

L≥2’deki ineklerin elden çıkarma yaşı ve satış fiyatları Çizelge 3.32’de sunul-

muştur.

Çizelge 3.32. İstemsiz olarak sürüden çıkarılan 2 ve üzeri laktasyondaki ineklerin elden çı-karma yaşı ve satış fiyatları

Elden çıkarma yaşı (yıl)

Elden çıkarma satış fiyatı (YTL)

Elden çıkarma nedeni

n Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Orta

lam

a

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Orta

lam

a

Döl tutmama 33 3,12 11,16 1,96 5,99 1300 2500 247 1598 Mastitis 19 2,71 10,26 2,33 6,81 0 1760 562 1249 Abort 14 3,17 9,93 1,93 5,51 500 1650 301 1483 RPT 6 4,66 9,14 1,67 7,40 800 1820 390 1414 Hipokalsemi 5 5,30 7,87 1,13 6,95 300 1900 772 750 Timpani 4 3,52 6,52 1,24 4,88 0 1000 490 600 Travma 4 4,34 8,75 2,43 6,61 350 1000 278 688 Retensiyo 3 4,40 5,79 0,77 5,28 0 900 458 400 Abomasum deplasmanı 3 4,46 7,83 1,78 6,47 1500 1600 71 1550 Ketozis 3 5,80 7,96 1,13 7,07 0 900 636 450 Anî ölüm 3 3,39 8,79 2,73 6,32 0 0 0 0 Metritis 2 4,53 8,35 2,70 6,44 1000 1450 318 1225 Pelvis kırığı 2 4,32 9,09 3,37 6,71 400 1100 495 750 Meme problemi 2 3,89 7,20 2,34 5,55 1250 1260 7 1255 Tüberküloz 1 6,15 6,15 - 6,15 - - - - Pnömoni 1 6,04 6,04 - 6,04 1500 1500 - 1500 Ayak hastalığı 1 4,60 4,60 - 4,60 1000 1000 - 1000 Subklinik mastitis 1 3,65 3,65 - 3,65 1625 1625 - 1625 Coriza 1 5,27 5,27 - 5,27 700 700 - 700 Anöstrus 1 4,30 4,30 - 4,30 1300 1300 - 1300 Toplam/ortalama 109 2,71 11,16 1,96 6,16 0 2500 562 1228

Çizelge 3.32’de L≥2’deki ineklerden istemsiz olarak elden çıkarılan 109 ineğin

yaşlarının 2,71 ile 11,16 yıl arasında değiştiği, ortalama elden çıkarma yaşının 6,16

Page 125: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

109

yıl olduğu görülmektedir. Ortalama elden çıkarma fiyatının ise 1228 YTL olarak

hesaplanmıştır.

Döl tutmama probleminden dolayı elden çıkarılan L≥2’deki ineklerin ortalama

elden çıkarma yaşının 5,99 olarak hesaplandığı görülmektedir. Döl tutmama proble-

minden dolayı elden çıkarılan 33 inekten sadece 2’sin başka işletmelere 1500YTL ve

2000 YTL’ye satıldığı, geri kalan ineklerin kesime sevk edildiği belirlenmiştir. Döl

tutmama probleminden dolayı elden çıkarılan ineklerin ortalama elden çıkarma satış

fiyatının yaklaşık 1600 YTL olduğu saptanmıştır.

Mastitis nedeniyle sürüden çıkarılan 19 ineğin ortalama elden çıkarma yaşları-

nın 6,81 olarak hesaplandığı görülmektedir. Elden çıkarılan 19 inekten 2’sinin kesim

öncesi öldüğü ve etlerinin değerlendirilemediği, 2’sinin başka yetiştiricilere 1600

YTL ve 1700 YTL’ye satıldığı belirlenmiştir. Geri kalan ineklerin tamamı kesime

sevk edilmiştir. Mastitis kaynaklı sürüden çıkarılan L≥2’deki ineklerin elden çıkarma

satış fiyatının yaklaşık 1250 YTL olduğu görülmektedir.

Abort nedeniyle sürüden çıkarılan 14 ineğin tamamı kesime sevk edilmiş olup

ortalama elden çıkarma yaşının 5,51 yıl olduğu, ortalama elden çıkarma satış fiyatı-

nın ise yaklaşık 1480 YTL olarak gerçekleştiği belirlenmiştir.

RPT nedeniyle sürüden çıkarılan 6 ineğin tamamı kesime sevk edilmiş olup or-

talama elden çıkarma yaşının 7,40 yıl olduğu belirlenmiştir. Elden çıkarma satış fiya-

tının ortalama 1414 YTL olduğu saptanmıştır.

Hipokalsemi nedeniyle elden çıkarılan 5 ineğin ortalama elden çıkarma yaşı-

nın 6,95 yıl olduğu, elden çıkarma satış fiyatının ortalama 750 YTL’ye karşılık gel-

diği tespit edilmiştir.

Bazı mastitis, timpani, RS, ketozis ve anî ölümlerde ineklerin kesilmeden öl-

düğü dikkati çekmektedir. Genel olarak hastalığın şiddeti arttıkça elden çıkarma satış

fiyatlarının düştüğü, pelvis kırığı ve travmalarda elden çıkarma satış fiyatının 350-

400 YTL’ye kadar inebildiği belirlenmiştir.

Page 126: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

110

İnek ve düvelerde bazı hastalıklardan kaynaklanan elden çıkarmaların aylara

göre dağılımı Çizelge 3.33’te sunulmuştur.

Çizelge 3.33. İnek ve düvelerde bazı hastalıklardan kaynaklanan elden çıkarmaların aylara göre dağılımı

Elden çıkarma nedeni

Mar

t

Nis

an

Mayıs

Haz

iran

Tem

muz

Ağu

stos

Eyl

ül

Eki

m

Kasım

Ara

lı k

Oca

k

Şuba

t

Döl tutmama 3 4 3 6 4 2 3 4 4 9 2 1 Mastitis 4 2 3 3 2 1 1 3 2 1 Abort 2 1 4 9 RPT 1 2 1 1 1 1 Travma 1 1 1 1 1 Timpani 2 1 1 1 Hipokalsemi 2 1 2 Anî ölüm 1 1 2 1 Abomasum deplasmanı 1 1 1 1 Retensiyo sekundinarum 1 1 1 Metritis 1 1 1 Ketozis 1 2 Tropikal theilerioz 2 Meme problemi 1 1 İstenmeyen gebelik 1 1 Coriza 1 1 Postpartum enfeksiyon 1 1 Pelvis kırığı 1 1 Güç doğum 1 Pnömoni 1 Anöstrus 1 Ayak hastalığı 1 Tüberküloz 1 Subklinik mastitis 1 Toplam 13 10 7 15 14 11 9 12 10 24 8 8

Çizelge 3.33 incelendiğinde aralık ayındaki elden çıkarmaların diğer aylardan

daha dikkat çekici olduğu görülmektedir. Bunun en önemli nedeninin kurban satışı

için yetiştiricilerin bu dönemi beklemelerinin olduğu düşünülmektedir. Döl tutmama

Page 127: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

111

kaynaklı elden çıkarmaların % 20’si, abort kaynaklı elden çıkarmaların % 56’sı,

mastitis kaynaklı elden çıkarmaların % 13,7’si aralık ayında gerçekleştirilmiştir.

Bu durum yetiştiricilerin sağlık probleminden dolayı acil kesimler dışında, da-

ha yüksek fiyattan satış için Kurban Bayramını bekleyebildiklerini göstermektedir.

Saha gözlemlerine dayanılarak Kurban Bayramı dışında gerek istemli gerekse

istemsiz (acil kesim durumu hariç) kesime gönderilecek hayvanların yüksek fiyattan

kesim yapılması için beklendiği, sağmal ineklerin bu dönemde laktasyon süresi uzatı-

larak sağıldığı da söylenebilir.

Tüm ineklerde (L1 ve L≥2) elden çıkarma türüne göre elden çıkarma yaşı ve

elden çıkarma satış fiyatı Çizelge 3.34’te sunulmuştur.

Çizelge 3.34. Tüm ineklerde elden çıkarma türüne göre elden çıkarma yaşı ve satış fiyatları

Elden çıkarma yaşı (yıl)

Elden çıkarma satış fiyatı (YTL)

İstatistikî bulgular Elden çıkarma türü n M

inim

u m

mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ort

alam

a

Min

imum

Mak

sim

u m

Stan

dart

sapm

a

Ort

alam

a

İstemli elden çıkarmalar 85 2,28 13,65 2,97 6,30 930 2900 414 1702

İstemsiz elden çıkarmalar 127 1,96 10,26 2,22 5,64 0 2500 556 1190

Tüm elden çıkarmalar 212 1,96 13,65 2,55 5,90 0 2900 564 1381

Çizelge 3.34’te görüldüğü üzere, tüm inekler göz önüne alındığında istemli ola-

rak sürüden çıkarılan ineklerin ortalama 6,30 yaşında olduğu, belirtilen değerin is-

temsiz elden çıkarmalarda 5,64 yıl ile daha düşük düzeyde olduğu dikkati çekmekte-

dir. Tüm elden çıkarmalar birlikte değerlendirildiğinde elden çıkarma yaşının 5,9 yıl

olduğu görülmektedir.

İstemli olarak yapılan sürüden çıkarmalarda elden çıkarma satış fiyatı yaklaşık

1700 YTL iken, istemsiz elden çıkarmalarda belirtilen satış fiyatın yaklaşık 1200

YTL ile daha düşük olduğu göze çarpmaktadır.

Page 128: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

112

3.6. Fertilite ile İlgili Bulgular

3.6.1. Buzağılama Aralığı ile İlgili Bulgular

Buzağılama aralığı ile ilgili hesaplamalar sonucu ulaşılan bulgular Çizelge 3.35’te

sunulmuştur.

Çizelge 3.35. İşletme bazında buzağılama aralığı ile ilgili bulgular (gün)

* Ağırlıklı ortalamalar ile ilgili değerler

Çizelge 3.35’te görüldüğü üzere BA ilgili toplam 705 kayıt değerlendirmeye alınmıştır. İşletmelerde ortalama BA’nın 371 gün ile 502 gün arasında gerçekleştiği, ağırlıklı ortalamasının ise 422 gün olduğu hesaplanmıştır.

İşletmelerde gerçekleşen minimum ve maksimum BA değerleri arasındaki farklı-lıkların oldukça yüksek olduğu, minimum BA’ların 320 ile 420 gün; maksimum BA’ların ise 402 ile 816 gün arasında değiştiği dikkati çekmektedir.

İşle

tme

no

n Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Ort

alam

a

İşle

tme

no

n Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Ort

alam

a

1 9 320 482 48,3 371,4 24 24 323 691 95,2 417,0 2 6 328 409 26,9 371,5 25 1 420 420 - 420,0 3 4 351 402 22,1 373,0 26 18 346 566 71,0 421,2 4 17 331 500 41,6 375,5 27 17 336 628 91,3 424,9 5 16 323 628 74,0 382,1 28 21 326 719 100,6 432,6 6 11 320 487 47,5 383,8 29 7 338 816 169,3 435,9 7 7 341 441 35,9 385,7 30 28 323 704 89,0 436,1 8 12 329 483 48,5 386,2 31 28 331 598 72,1 437,6 9 10 328 488 48,6 388,0 32 13 334 771 148,9 438,6

10 10 322 731 121,1 388,1 33 6 337 764 165,6 438,7 11 44 325 740 77,4 389,1 34 21 320 743 112,9 438,7 12 14 321 510 53,4 391,0 35 18 325 669 96,0 442,6 13 18 330 533 61,5 393,0 36 8 351 591 82,4 444,4 14 27 322 511 50,5 397,7 37 25 329 671 79,6 448,0 15 7 337 495 48,6 399,6 38 9 349 653 125,1 452,6 16 6 329 613 105,0 404,8 39 11 340 790 157,2 456,1 17 45 322 755 101,4 405,1 40 37 339 768 105,3 457,2 18 11 325 602 81,0 406,3 41 18 327 719 102,9 457,5 19 15 320 655 95,6 408,9 42 8 386 567 62,2 466,9 20 13 332 567 77,0 409,7 43 11 338 638 115,8 473,5 21 13 320 702 96,4 412,9 44 9 340 778 166,8 499,8 22 8 365 572 67,1 414,4 45 21 343 761 138,5 501,8 23 23 325 663 95,7 414,4 Ort.* 705 371 502 30,9 421,6

Page 129: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

113

Proje kapsamındaki 45 işletmenin % 33’ünde BA’nın 370-400 gün arasında;

%27’sinde 400-430 gün arasında; % 22’sinde 430-460 gün arasında ve % 18’inde ise

BA’nın 460 günden fazla olduğu görülmektedir.

İşletme ölçeklerine göre BA ile ilgili bulgular Çizelge 3.36’da sunulmuştur.

Çizelge 3.36. İşletme ölçeklerine göre buzağılama aralığı ile ilgili bazı bulgular (gün)

İşletme ölçeği İstatistikler Bulgular

Küçük ölçekli işletmeler

(n=184)

Minimum 371,4 Maksimum 499,8 Standart sapma 35,1 Ağırlıklı ortalama 420,2a

Orta ölçekli işletmeler

(n=308)

Minimum 375,5 Maksimum 452,6 Standart sapma 23,1 Ağırlıklı ortalama 418,9a

Büyük ölçekli işletmeler

(n=213)

Minimum 389,1 Maksimum 501,8 Standart sapma 36,1 Ağırlıklı ortalama 426,6a

Tümü (n=705)

Minimum 371,4 Maksimum 501,8 Standart sapma 30,9 Ağırlıklı ortalama 421,6

a İşletme ölçeklerine göre P<0,05 düzeyinde farklılık göstermemektedir.

Çizelge 3.36’da, küçük ve orta ölçekli işletmelerde ortalama BA’nın yaklaşık

420 gün olmasına, karşın büyük ölçekli işletmelerde belirtilen değerin 427 gün ile

daha yüksek olduğu görülmektedir. Ancak bu farklılığın istatistiksel olarak önemli

olmadığı belirlenmiştir.

3.6.2. İlk Buzağılama Yaşı ile İlgili Bulgular

İşletmelerde İBY ile ilgili bazı bulgular Çizelge 3.37’de sunulmuştur.

Page 130: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

114

Çizelge 3.37. İlk buzağılama yaşı ile ilgili bazı bulgular

işl.

no

n Min

imum

(a

y)

Mak

sim

um

(ay)

Stan

dart

Sa

pma

(ay)

Orta

lam

a

(ay)

işl.

no

n Min

imum

(ay)

Mak

sim

um

(ay)

Stan

dart

sa

pma

(ay)

Orta

lam

a (a

y)

1 4 22,3 25,7 1,4 24,3 24 24 23,5 35,1 3,6 27,6 2 2 24,2 24,4 0,1 24,3 25 8 26,3 29,7 1,1 27,8 3 2 22,8 26,2 2,4 24,5 26 14 22,3 35,1 4,6 27,9 4 7 22,2 31,6 2,9 25,3 27 3 22,2 32,2 5,2 28,0 5 5 24,5 26,8 0,9 25,4 28 8 24,8 36,4 3,9 28,1 6 6 24,2 27,7 1,2 25,5 29 4 24,4 33,1 4,1 28,1 7 2 24,1 27,2 2,2 25,7 30 6 26,6 32,4 2,2 28,2 8 15 22,3 34,8 3,2 25,7 31 9 23,4 35,9 4,5 28,4 9 5 23,9 28,5 2,1 25,8 32 4 26,6 29,5 1,4 28,5

10 7 24,4 30,5 2,2 25,9 33 9 22,3 34,4 4,2 28,6 11 10 22,3 32,3 3,7 26,6 34 4 25,9 31,5 2,3 28,9 12 9 22,6 33,5 3,9 26,6 35 28 25,0 35,9 3,0 28,9 13 3 26,2 27,0 0,4 26,7 36 5 22,7 33,2 4,1 29,0 14 12 22,6 34,0 4,0 26,9 37 11 24,6 35,4 2,9 29,1 15 3 23,1 29,9 3,5 26,9 38 4 26,0 35,1 4,2 29,1 16 15 22,8 34,4 3,5 26,9 39 2 24,0 34,3 7,3 29,1 17 13 22,2 36,2 4,1 27,0 40 10 22,8 36,2 4,2 29,2 18 8 23,1 29,9 2,3 27,1 41 9 22,9 34,5 3,8 29,2 19 12 24,2 32,7 3,0 27,2 42 10 26,7 32,8 1,8 30,7 20 5 22,1 35,8 5,5 27,3 43 5 24,2 37,0 6,0 30,9 21 4 25,0 30,3 2,5 27,3 44 0 - - - - 22 10 23,8 32,3 2,6 27,6 45 0 - - - - 23 14 22,3 32,0 3,2 27,6 Ort.* 350 24,2 30,9 1,4 27,62

* Ağırlıklı ortalamalar ile ilgili değerler Çizelge 3.37’de 45 işletmeden 2’sinde gerekli veriye kaynaklık teşkil edecek ilk

buzağısını yapmış inek varlığının bulunmamasından dolayı İBY’nin hesaplanamadığı,

geri kalan 43 işletmede toplam 350 adet İBY verisinin değerlendirildiği görülmektedir.

İşletmelerde İBY’nin en düşük 22,1 ay; en yüksek 37 ay; ortalamasının ise 27,6 ay

olduğu belirlenmiştir. İBY’nin düşük olmasında, istemli olarak düvelerin erken tohum-

lanması ile istemsiz olarak meydana gelen tabiî tohumların etkili olduğu düşünülmektedir.

İBY’nin işletme ölçeklerine göre dağılımı ile ilgili bazı bulgular Çizelge

3.38’de verilmiştir.

Page 131: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

115

Çizelge 3.38. İşletme ölçeğine göre ilk buzağılama yaşı ile ilgili bulgular

İşletme ölçeği İstatistikler Değerler (ay)

Küçük ölçekli işletmeler

(n=76)

Minimum 24,28 Maksimum 30,85 Standart sapma 1,73 Ağırlıklı ortalama 26,98a

Orta ölçekli işletmeler (n=174)

Minimum 25,30 Maksimum 30,65 Standart sapma 1,23 Ağırlıklı ortalama 27,58b

Büyük ölçekli işletmeler (n=100)

Minimum 26,57 Maksimum 29,18 Standart sapma 0,94 Ağırlıklı ortalama 28,20c

Tüm işletmeler (n=350)

Minimum 24,28 Maksimum 30,85 Standart sapma 1,35 Ağırlıklı ortalama 27,62

*İşletme ölçekleri için belirtilen farklı harfler P<0,05 düzeyinde diğerlerinden farklılığı gös-

termektedir.

Çizelge 3.38’de görüldüğü gibi İBY’nin işletme ölçeklerine göre belirlenen

farklılıkların istatistikî açıdan P<0,05 düzeyinde anlamlı olduğu belirlenmiştir. Orta

ölçekli işletmelerde İBY’nin proje ortalamasına oldukça yakın olduğu (27,6 ay), kü-

çük ölçekli işletmelerde ortalamanın biraz altında (27 ay) olmasına karşın, büyük

ölçekli işletmelerde kısmen yüksek (28,2 ay) olduğu tespit edilmiştir.

3.6.3. Gebelik Başına Tohumlama Sayısı ile İlgili Bulgular

İşletme ölçeklerine göre GBTS ile ilgili bulgular Çizelge 3.39’da sunulmuştur.

Çizelge 3.39’da görüldüğü gibi GBTS’nin işletme ölçeklerine göre belirlenen

farklılıkların istatistikî açıdan P<0,05 düzeyinde anlamlı olduğu belirlenmiştir. Top-

lam 601 gebelik için 1430 tohum kullanıldığı, GBTS’nin işletmelerde 1,5 ile 5,8 adet

arasında değişim gösterdiği, ortalama GBTS’nin ise 2,4 adet olduğu hesaplanmıştır.

Küçük ölçekli işletmelerde GBTS’nin proje ortalamasına yakın (2,3 adet), orta

ölçekli işletmelerde ortalamanın üzerinde (2,6 adet), büyük ölçekli işletmelerde ise

ortalamanın altında (2,2 adet) olduğu dikkati çekmektedir.

Page 132: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

116

Çizelge 3.39. İşletme ölçeklerine göre gebelik başına tohumlama sayısı ile ilgili bulgular

İşletme ölçekleri İstatistikî bulgular

Küçük ölçekli

işletmeler

Orta ölçekli

işletmeler

Büyük ölçekli

işletmeler

Tüm işletmeler

Tohum sayısı 380 656 394 1430

Gebelik sayısı 165 256 180 601

Minimum 1,5 1,5 1,72 1,5

Maksimum 3,25 5,78 2,81 5,78

Standart sapma 0,54 0,91 0,44 0,72

Ağırlıklı ortalama 2,30a 2,56b 2,19c 2,38

*İşletme ölçekleri için belirtilen farklı harfler P<0,05 düzeyinde diğerlerinden farklılığı göstermektedir.

Büyük ölçekli işletmelerde GBTS’nin düşük olmasının yanı sıra minimim

GBTS’lerin daha yüksek (1,72), maksimum GBTS’lerin daha düşük (2,81) olduğu

belirlenmiştir.

Düve ve ineklerde repeat breeder vakaları ile ilgili istatistikî bulgular Çizelge

3.40’ta verilmiştir.

Çizelge 3.40. Repeat breeder düve ve ineklerin tohumlama sayıları ile ilgili bulgular

Hayvanın nevi

Hay

van

sayı

Vak

a sa

yısı

Top

lam

to

hum

sayı

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Ort

alam

a

Düveler 268 14 62 6 1,02 4,43

L1’deki inekler 149 9 51 9 2,35 5,67

L≥2’deki inekler 452 98 457 13 1,67 4,66

Tüm inekler 601 107 508 13 1,74 4,75

Çizelge 3.40’ta görüldüğü üzere repeat breeder vakalarında düvelerde ortalama

4.4, L1’deki ineklerde 5,7; L≥2’deki ineklerde ise 4,7 tohum kullanılmıştır. Düveler-

de tohum sayısı en fazla 6’ya, L1’deki ineklerde 9’a, L≥2’deki ineklerde ise 13’e

çıkması dikkati çekmektedir.

Page 133: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

117

3.7. Anket Bulgularıyla Bazı Verim Özellikleri, Hastalıklar ve İşletme

Özelliklerinin İlişkilendirilmesi

Proje kapsamındaki işletmelerde SV305’nin bazı işletme özelliklerine göre dağı-

lımı Çizelge 3.41’de sunulmuştur.

Çizelge 3.41. İşletme özelliklerine göre 305 günlük süt veriminin dağılımı

İşletme özelliği n M

inim

um (L

)

Mak

sim

um (l

)

Stan

dart

sapm

a

Orta

lam

a (l)

Barınak tipi Açık 4 4326 6294 871 5022a

Kapalı 18 2116 7736 1358 5171a

Yarı açık 23 3247 8990 1352 5515a

Sağımda sıra var mı? Hayır 24 2116 6916 986 5096a

Evet 21 3775 8990 1312 5665a

İnekler yılın kaç ayı dışarıdalar?

0-5 ay 16 2116 7736 1358 5171a

6-12 ay 29 3247 8990 1291 5442a

Süt sığırcılığı ile ilgili eğitim aldı mı?

Hayır 41 2116 8990 1314 5289a

Evet 4 4326 7298 1248 5881a

Danışmanlık hizmeti alıyor mu?*

Hayır 33 2116 7659 1264 5140a

Evet 12 4668 8990 1318 5857a

a: Her bir işletme özelliği için p<0,05 düzeyinde farklılık önemsiz olarak tespit edilmiştir. * Danışmanlık hizmeti sadece “evet” ve “hayır” kategorisinde değerlendirilmiştir.

Çizelge 3.41’de görüldüğü üzere SV305’nin her bir işletme özelliği için ortala-

ma değerlerindeki farklılıklar istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur.

Yarı açık işletmelerde ortalama SV305’nin kapalı ve açık tip işletmelerden yük-

sek olmak olmasına karşın bu farklılık istatistiksel olarak önemsiz olduğu görülmek-

tedir. Benzer şekilde sağımın belirli bir sırada yapıldığı, ineklerin yılın büyük bir

bölümünde dışarıda bulunduğu, işletme sahiplerinin süt sığırcılığı eğitimi ve danış-

manlık hizmeti aldığı işletmelerde ortalama SV305’nin kısmen yüksek olmasına kar-

şın bu farklılığın istatistiksel olarak önemsiz olduğu dikkati çekmektedir.

Page 134: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

118

İşletmelerde tercih edilen barınak tiplerine göre ineklerde görülen bazı hasta-

lıkların aylık insidens yöntemiyle hesaplanan ağırlıklı ortalamaları Çizelge 3.42’de

sunulmuştur.

Çizelge 3.42. İşletmelerde tercih edilen barınak tiplerine göre ineklerdeki bazı hastalıkların ağırlıklı ortalaması

Sağlık problemleri Kapalı tip barınaklarda

Yarı açık tip barınaklarda

Açık tip barınaklarda Tümü

İnek sayısı 195 293 72 560 Doğum problemleri 37,7a 45,7b 35,0a 41,5

Retensiyo sekundinarum 15,3a 16,3a 14,0a 15,7 Abort 8,5b 16,7a 12,7a 13,3 Güç doğum 11,3b 8,6a 6,7a 9,3 Ölü doğum 2,1 3,0 1,6 2,5 Diğer 0,5 1,1 0,0 0,7

Meme problemleri 55,9 34,5 26,4 40,9 Mastitis 50,6b 27,2a 23,3a 34,9 Meme ödemi 2,7a 2,7a 1,3a 2,5 Meme problemi 2,1 2,7 1,8 2,4 Diğer 0,5 1,9 0,0 1,2

Fertilite problemleri 40,8 35,5 12,4 34,4 Repeat breeder 19,9a 20,2a 9,4b 18,7 Metritis 20,4a 11,6b 3,0c 13,5 Diğer 0,5 3,8 0,0 2,1

Ayak problemleri 36,6 9,0 7,5 18,4 Ayak hastalıkları 29,3b 6,9a 7,5a 14,8 Tırnak bozukluğu 7,3a 2,1b 0,0c 3,6

Metabolizma hastalıkları 14,4 9,6 4,0 10,6 Hipokalsemi 10,5a 6,5b 2,5c 7,4 Ketozis 3,9a 3,1a 1,5a 3,2

Sindirim hastalıkları 38,9a 18,3b 8,3c 24,2 Gıda indigesyonu 18,7 4,6 2,8 9,3 Diare 7,9 6,0 0,0 5,9 Timpani 6,7 3,3 3,0 4,4 Abomasum deplasmanı 2,5 1,1 1,4 1,6 Konstipasyon 1,6 1,7 1,1 1,6 RPT 1,6 1,6 0,0 1,4

Solunum hastalıkları (pnömoni) 15,8a 4,8b 1,6c 8,2 Diğer problemler 4,0 1,3 4,2 2,6

*Aynı satırda belirtilen farklı harfler P<0,05 düzeyinde diğerlerinden farklılığı göstermektedir.

Page 135: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

119

Çizelge 3.42’de görüldüğü gibi RS , meme ödemi ve ketozis hariç tüm sağlık problemlerinde barınak tiplerine göre belirlenen farklılıklar istatistikî açıdan P<0,05 düzeyinde anlamlı bulunmuştur.

Tüm sağlık sorunlarının (Doğum problemleri yarı açık işletmelerde nispeten

daha yüksektir.) kapalı barınak tipine sahip işletmelerde oldukça yüksek düzeylerde

görülmesine karşın, açık tip barınaklarda hastalık insidenslerinin oldukça düşük ol-

ması ilk bakışta göze çarpmaktadır.

Doğum problemleri içerisinde abort vakalarının kapalı tip barınaklarda % 8,5

düzeyinde görülmesine karşın yarı açık işletmelerde belirtilen oranın yaklaşık 2 kat

yüksek olması dikkati çekmektedir. Yarı açık tip barınağı bulunan işletmelerde bu

oranın yüksek olmasında, İBR ve brucella vakaları nedeniyle abort insidensinin yük-

sek olduğu işletmelerin bu ölçekte yer almasının etkili olduğu düşünülmektedir.

Güç doğum vakalarına kapalı tip barınaklarda daha fazla rastlandığı, RS vaka-

larının barınak tiplerine göre önemli farklılıklar göstermediği görülmektedir.

Mastitisin açık tip barınaklardaki ortalama insidensi % 23, yarı açık tip barı-

naklarda % 27 iken, kapalı tip barınağı bulunan işletmelerde bu oranın yaklaşık 2 kat

yüksek olması göze çarpmaktadır.

Repeat breeder vakaları ile açık tip barınaklardaki ineklerde % 9,4 oranında

karşılaşılırken, bu oranın kapalı ve yarı açık işletmelerde yaklaşık % 20 düzeylerinde

olması dikkat çekicidir. Metritis vakaları ile ise açık tip barınaklardaki ineklerde sa-

dece %3 düzeyinde karşılaşılırken, yarı açık işletmelerde belirtilen oranın % 9’a,

kapalı tip barınaklarda ise yaklaşık % 20’ye çıktığı hesaplanmıştır.

Barınak tiplerinin hastalıklara etkisi ayak problemlerinde daha belirgin olarak

görülmektedir. Öyle ki, ayak hastalıkları açık ve yarı açık işletmelerde yaklaşık % 7

düzeylerinde iken, kapalı tip barınaklardaki ineklerde bu oranın % 30’a çıktığı dikka-

ti çekmektedir. Tırnak bozukluğu ile açık tip barınaktaki ineklerde hiç karşılaşılma-

dığı, kapalı barınaklarda ise insidensin % 7 düzeyinde olduğu belirlenmiştir.

Hipokalsemi vakalarının kapalı tip barınaklardaki ineklerde açık tip barınaklara

göre yaklaşık 4 kat yüksek olduğu görülmektedir.

Page 136: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

120

Sindirim sistemi hastalıklarının yarı açık tip işletmelerde, açık tip işletmelere

göre yaklaşık 2 kat yüksek olduğu, kapalı işletmelerde ise bu oranın yaklaşık 5 kata

çıktığı görülmektedir.

Pnömoni vakalarının açık ve yarı açık tip barınaklarda % 1,6 ve % 4,8 düze-

yinde görülürken, kapalı tip işletmelerde bu oran % 16 gibi oldukça yüksek düzeyde-

dir.

İşletmelerde tercih edilen barınak tiplerine göre buzağılardaki bazı vakaların

ağırlıklı ortalamaları Çizelge 3.43’te sunulmuştur.

Çizelge 3.43. İşletmelerde tercih edilen barınak tiplerine göre buzağı hastalıklarının ağırlıklı ortalamaları

Hastalıklar Kapalı(n=177)

Yarı açık(n=270)

Açık (n=58)

Tümü(n=505)

Sindirim sistemi hastalıkları 70,1 63,3 50,0 64,2 Diare 39,5a 32,2b 29,3c 34,5 Gıda indigesyonu 14,7a 17,4b 5,2c 15,1 Konstipasyon 6,2a 4,8a 5,2a 5,3 Timpani 9,6a 8,9a 10,3a 9,3

Solunum sistemi hastalıkları (pnömoni) 23,2a 15,6b 13,8c 18,0 Ayak hastalıkları 9,0a 4,4b 0,0c 5,5 Diğer enfeksiyonlar 6,8 3,9 2,2 4,8

*Aynı satırda belirtilen farklı harfler P<0,05 düzeyinde diğerlerinden farklılığı göstermektedir.

Çizelge 3.43’te görüldüğü gibi konstipasyon ve tipmani vakaları hariç tüm sağ-lık problemlerinde barınak tiplerine göre belirlenen farklılıklar istatistikî açıdan P<0,05 düzeyinde anlamlı bulunmuştur.

Kapalı tip barınaklardaki buzağılarda diare, pnömoni ve ayak hastalıklarının açık

ve yarı açık işletmelerden daha yüksek düzeyde karşılaşıldığı belirlenmiştir.

İşletmelerdeki bazı yetiştirici özelliklerine göre mastitisin ortalama

insidensinin karşılaştırılması ile ilgili bulgular Çizelge 3.44’te sunulmuştur.

Page 137: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

121

Çizelge 3.44. İşletmelerde yetiştiricilerin bazı özelliklerine göre mastitisin ortalama insidensleri

n Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Ort

alam

a

İşletme sahibinin eğitim durumu

İlkokul 22 0,0 166,7 41,9 42,9 Ortaokul 9 0,0 119,7 42,1 39,4 Lise 12 10,0 94,4 24,7 43,5 Üniversite 2 11,1 61,9 35,9 36,5

Süt sığırcılığı ile ilgili eğitim aldı mı? Evet 4 10,0 34,4 11,5 23,8 Hayır 41 0,0 166,7 38,0 43,8

Süt sığırcığıyla uğraşma nedeni? Baba mesleği 18 4,8 166,7 45,0 54,4 Kârlı olduğu için 16 10,0 94,4 24,6 37,4 Yapacak başka iş yok 8 0,0 57,1 24,4 18,7 İkinci iş olsun diye 1 11,1 11,1 - 11,1 Sevdiği için 2 61,9 94,6 23,2 78,3

Asıl iş Eşit (Süt sığırcılığı ve Tarım) 11 0,0 119,7 38,1 53,2 Süt sığırcılığı 23 0,0 166,7 38,2 38,3 Tarım 8 9,1 98,2 36,6 40,3 Besicilik 1 32,3 32,3 - 32,3 Diğer 2 11,1 61,9 35,9 36,5

Sütü nasıl satıyor? Birlik aracılığıyla 41 0,0 166,7 37,0 44,9 Kendisi veya seyyar süt satıcısına 4 0,0 38,3 17,2 13,2

Danışmanlık hizmeti alıyor mu? Evet 12 0,0 94,4 26,4 19,4 Hayır 33 4,8 166,7 37,1 49,0

Çizelge 3.44’te işletme sahiplerinin eğitim seviyeleri ile mastitis insidensi ara-

sında önemli bir farklılığın olmadığı görülmektedir. Süt sığırcılığı eğitimi almamış

yetiştiricilerin işletmelerinde mastitis insidensinin, bu eğitimi almış olanların yakla-

şık iki katı oluğu dikkati çekmektedir.

Süt sığırcılığını baba mesleği olarak devam ettiren işletmelerde mastitis insidensi

% 54 iken, kârlı olduğu için bu sektörün tercih edildiği işletmelerde % 37 ile daha düşük,

yapacak başka işi olmadığı için süt sığırcılığıyla uğraşılan işletmelerde ise % 19 ile çok daha düşüktür.

Asıl işi süt sığırcılığı olan yetiştiricilerin işletmelerinde mastitis insidensi % 38, süt

sığırcılığı ve tarımın eşit seviyede aile ekonomisine getirisinin bulunduğu işletmelerde % 53 ile oldukça yüksektir.

Page 138: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

122

Sütü Birlik aracılığıyla satan 41 işletmede hastalığın insidensi % 45 iken, sayı-ları oldukça az olsa da üretilen sütü kendileri pazarlayan veya seyyar sütçüye satan 4

işletmede bu oranın % 13 olması dikkati çekmektedir.

İşletmesinde yaşanan sağlık sorunları ile ilgili veteriner hekimlerden bilgi tale-

binde bulunan işletmelerde mastitis oranı % 19 iken, böyle bir hizmet almayan işlet-

melerde hastalığın insidensi % 49 gibi yüksek düzeydedir.

İşleme sahiplerinin hayvan besleme ile ilgili yaptıkları bazı uygulamalara göre

mastitisin ortalama insidensleri Çizelge 3.45’de verilmiştir.

Çizelge 3.45. Yetiştiricilerin hayvan besleme ile ilgili bazı uygulamaları ve mastitis vakala-rının ortalama insidensleri

n Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Ort

alam

a

Yaylım durumu var mı? Var 10 0,0 119,7 40,4 48,6 Yok 35 0,0 166,7 36,0 40,2

İnekler yılın kaç ayı dışarıda bulunmakta 0-3 ay 14 0,0 166,7 49,7 63,7 4-7 ay 7 20,0 94,4 22,8 50,5 8-12 ay 24 0,0 98,2 22,4 27,0

Hayvanlar verimlerine göre mi yemleniyor?* Kötü 6 16,7 119,7 35,3 68,7 Vasat 19 0,0 166,7 37,0 44,1 İyi 19 0,0 113,3 34,6 33,4 Mükemmel 1 9,8 9,8 - 9,8

Yemleme ne zaman yapılmakta Sağım öncesi 3 65,1 98,2 18,0 77,7 Sağım esnasında 20 0,0 166,7 42,7 47,7 Sağım esnasında ve sonrasında 22 0,0 113,3 28,0 30,2

*Kötü: Herhangi bir düzenleme söz konusu değildir. Vasat: Sadece düve ve inek ayrımına gö-re bir yemleme söz konusudur. İyi: Düve ve inek ayrımı yanı sıra ineklerde de sütü az ve çok olan-larda verimine göre yemleme yapılmakta. Mükemmel: Kilitli sistem ile verimlerine ve birbirlerinin yemlerine müdahale etmeyecek şekilde yemleme yapılmakta.

Çizelge 3.45’de görüldüğü üzere hayvanlarını yaylıma çıkaran işletmelerde mastitisin ortalama insidensi % 49 iken, yaylım durumunun olmadığı işletmelerde bu oran % 40’dır. İneklerin çok az dışarı çıkarıldığı veya hiç çıkarılmadığı (0-3 ay) işletme-lerde mastitis insidensinin % 64, yılın büyük bir bölümünde (8-12 ay) ineklerin dışarı çıkarıldığı işletmelerde ise insidensin % 27 olduğu tespit edilmiştir.

Page 139: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

123

İneklerin verim özelliklerine göre “kötü” düzeyde yemleme yapılan işletmeler-de mastitisin ortalama insidensi % 69 iken, “vasat” olduğu işletmelerde % 44 olarak belirlenmiştir. “İyi” düzeyde yemleme yapılan işletmelerde mastitisin % 33 oranında sorun teşkil ettiği görülmektedir.

Proje kapsamındaki 3 işletmede sağım öncesi yemleme yapıldığı ve mastitisin ortalama % 78 oranında görüldüğü belirlenmiştir. Sağım esnasında yemleme yapılan işletmelerde hastalığın insidensi % 48 iken, yemlemenin bir kısmının sağım sırasın-da, bir kısmının da sağım sonrasında yapıldığı işletmelerde hastalığın insidensinin çok daha düşük (% 30) olduğu görülmektedir.

Sağımla ilgili bazı özelliklerle mastitisin ortalama insidensi ile ilişkisi Çizelge 3.46’da sunulmuştur.

Çizelge 3.46. Süt sağımıyla ilgili bazı özellikler ve mastitis vakaları arasındaki ilişki

n M

inim

um

Mak

sim

u m

Stan

dart

sapm

a

Orta

lam

a

Sağım nasıl yapılıyor? Barınakta sağım makinesiyle 41 0,0 166,7 37,7 43,5 Elle 3 4,8 56,8 27,2 26,1 Sağım ünitesinde 1 31,6 31,6 - 31,6

Sağımcı kim? Eşi 16 0,0 166,7 41,7 39,3 Bakıcı 9 10,0 60,4 19,1 30,1 Kendi 8 4,8 113,3 38,8 53,8 Kendi ve eşi 8 0,0 69,6 25,9 29,7 Çocukları 4 22,5 119,7 41,5 81,2

Sağımla uğraşan kişinin hijyen ile ilgili yeterli eğitimi var mı?

Evet 6 4,8 32,3 9,6 15,9 Hayır 39 0,0 166,7 37,9 45,0

Sağım sonrasında hayvanlar yatıyor mu? Evet 4 4,8 98,2 43,3 66,8 Kısmen 19 0,0 166,7 40,5 54,1 Hayır 22 0,0 113,3 25,9 27,2

Hasta inekler için ayrı bir bölüm var mı? Var 5 0,0 57,1 20,9 27,6 Yok 40 0,0 166,7 38,0 43,9

Çizelge 3.46’da görüldüğü üzere, işletmelerin 41’inde sağım barınakta, sağım

makinesiyle yapılmaktadır. Sağımın elle yapıldığı işletme sayısı 3, sağım ünitesinde

yapıldığı işletme sayısı ise 1 olup her iki uygulama şeklinin az tercih edilmesi sağlık-

lı bir değerlendirme yapmayı zorlaştırmaktadır. Bununla beraber sağımın barınakta

Page 140: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

124

sağım makinesiyle yapıldığı işletmelerde mastitisin % 44 oranında olduğu görülmek-

tedir. Elle sağımın yapıldığı işletmelerde hastalık insidensine % 26 gibi kısmen dü-

şük bir düzeyde rastlanmaktadır. Bunun nedenleri arasında, işletme sahiplerinin sa-

ğım makinesinin stresinden inekleri uzak tutmak istemeleri ve sağımla ilgili hijyen

uygulamalarında daha özenli davranmaları gösterilebilir.

Sağım işlemini eşleriyle birlikte yapan veya bakıcıya yaptıran işletmelerde

mastitis insidensinin yaklaşık % 30, sağımı yetiştiricinin tek başına yaptığı veya ço-

cuklara yaptırdığı işletmelerde bu oranın % 54 ve % 81 ile daha yüksek seviyelerde

olduğu görülmektedir.

Süt sığırcılığı ile ilgili yeterli eğitim almış olan yetiştiricilerin işletmelerinde

mastitis yaklaşık % 16 oranında görülürken, bu eğitimin alınmadığı işletmelerde be-

lirtilen oranın % 45 olduğu dikkati çekmektedir.

Sağım sonrası ineklerin kısmen de olsa yattığının gözlemlendiği işletmelerde

mastitis insidensinin daha yüksek olduğu, sağım sonrası yarım saatlik süre içinde

yatması yemleme tekniği ile engellenen işletmelerde ise % 27 gibi nispeten daha

düşük görüldüğü belirlenmiştir.

Hasta inekler için ayrı bir bölmesi olan işletmelerde mastitisin ortalama

insidensi % 28 iken, belirtilen bölümün kullanılmadığı işletmelerde insidensin % 44

oranında görülmesi dikkat çekicidir.

Sağım hijyeni ile ilgili bazı uygulamalar ve bu uygulamalara göre mastitis va-

kalarının ortalama insidensleri Çizelge 3.47’de sunulmuştur.

Page 141: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

125

Çizelge 3.47. Sağım hijyeni ile ilgili bazı uygulamalar ve mastitis vakalarının ortalama insidensleri

n Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Ort

alam

a

Meme tedavisini genellikle kim yapıyor? Kendi 29 0,0 166,7 37,8 51,6 Veteriner hekim 16 0,0 98,2 28,2 24,8

Meme tedavisi kaç gün sürüyor? 1-3 gün 8 4,8 166,7 50,2 58,6 3-5 gün 30 0,0 119,7 31,1 39,2 5-7 gün 7 0,0 98,2 42,5 35,5

Memenin yıkanması Antiseptikli sünger ile 1 11,1 11,1 - 11,1 Tek kova antiseptikli su ile 3 0,0 38,3 19,9 16,0 Hortumla 17 0,0 113,3 25,3 28,0 Tek kova normal su ile 24 0,0 166,7 40,7 54,8

Kurulama Bazen 2 0,0 113,3 80,1 56,7 İki bez ile 2 11,1 94,6 59,1 52,9 Tek bez ile 19 0,0 166,7 43,6 51,1 Yok 22 0,0 94,4 22,5 32,0

Sağım öncesi daldırma kabı kullanıyor mu? Evet 13 4,7 94,6 30,0 40,1 Hayır 32 0,0 166,7 39,5 42,9

Sağım sonrası daldırma kabı kullanıyor mu? Evet 17 0,0 94,6 29,5 36,9 Hayır 25 0,0 166,7 41,8 47,5

Kuru dönem antibiyotik uyguluyor mu? Evet sadece sağmalken mastitis olanlara 12 0,0 166,7 51,4 48,2 Tüm kurudaki ineklere 16 0,0 119,7 35,8 43,0 Hayır 17 9,1 98,2 25,0 36,8

Ne sıklıkla aşı uyguluyor (senede) ? 1 kez 8 10,0 119,7 43,1 50,4 2 kez 5 0,0 59,2 24,0 22,7

Subklinik mastitis durumunu CMT ile kontrol ediyor mu?

Evet 4 9,8 57,1 20,7 29,5 Bazen 19 0,0 113,3 34,9 43,8 Hayır 22 0,0 166,7 41,0 42,9

Sağım başlığı lâstiklerini değiştirme süresi (ay) 3-5 4 0,0 57,1 25,8 19,1 6-8 25 0,0 113,3 30,0 37,2 >12 12 11,1 166,7 46,5 64,2

Sağım başlığı memeden kayıp düşüyor mu? Hayır 15 0,0 113,3 31,4 32,7 Evet 26 10,0 166,7 41,4 60,3

Sinek mücadelesi yeterli mi? Yetersiz 20 0,0 166,7 43,2 56,4 Yeterli 25 0,0 98,2 26,1 30,6

Barınağın genel hijyen durumu İyi ve mükemmel 28 4,8 113,3 28,0 30,2 Vasat ve kötü 17 0,0 166,7 41,6 61,7

Page 142: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

126

Çizelge 3.47’de görüldüğü üzere meme tedavisinin genellikle yetiştiriciler tara-

fından yapıldığı işletmelerde mastitisin % 52 oranında görüldüğü, tedavilerin genel-

likle veteriner hekime yaptırıldığı işletmelerde ise bu değerin % 25 ile daha düşük bir

seviyede olduğu dikkati çekmektedir.

Meme tedavisinin 1 ile 3 gün arasında sürdüğünü belirten işletmelerde mastitis

insidensi % 59 iken, tedavinin daha uzun sürdüğü işletmelerde hastalık insidensinin

daha düşük olduğu belirlenmiştir.

Sağım öncesi memelerin yıkanmasında antiseptikli su ve antiseptikli süngerin

ender kullanıldığı, tercihlerini bu yönde kullanan işletmelerde mastitisin oldukça

düşük oranda görüldüğü dikkati çekmektedir. Memelerin hortumla, tazyikli şebeke

suyu ile yıkandığı işletmelerde mastitis % 28 oranında görülürken, bu uygulamanın

tek kovada normal su ile yapıldığı işletmelerde belirtilen oran %55 gibi yaklaşık 2

kat yüksektir.

Yıkanan memelerin kurulanmasının “bazen”, “iki bez” ve “tek bez” ile yapıl-

dığı işletmelerde mastitis ortalama % 53 dolaylarında iken, kurulama işleminin ya-

pılmadığı işletmelerde insidensin % 32 ile nispeten daha düşük olduğu göze çarp-

maktadır. Bu durum memelerin kurulanmasında kullanılan bezlerin hastalık etkenle-

rinin sağlıklı memelere bulaştırılmasında etkili olduğunu düşündürmektedir.

Sağım sonrası daldırma kabının uygulandığı işletmelerde insidensin az olduğu

görülmektedir. Sağım öncesi daldırma kabının uygulandığı işletmelerde ise mastitis

insidensinin istenen ölçüde düşük olmaması, uygulamayı yapmayan işletmelerde de

benzer insidens oranın görülmesi dikkati çekmektedir. Bu duruma, uygulamayı her

zaman yaptığını belirten işletmelerin büyük bir bölümünde daldırma kabı uygulama-

sının hastalığın başlamasıyla birlikte yapılmasının etkili olabileceği düşünülmektedir.

Ayrıca daldırma kabı solüsyonu konsantrasyonunun çoğu işletmeler tarafından bi-

linmemesinin de göz önünde bulundurulması gerekir.

Kuru dönem antibiyotik uygulaması yapmayan işletmelere hastalık

insidensinin yaklaşık % 37 oranıyla kısmen düşük olduğu görülmektedir. Bu duruma

yetiştiricilerin tedavi ve koruyucu amaçlı olarak yaptıkları hatalı uygulamaların etkili

Page 143: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

127

olduğu düşünülmektedir. Öyleki, hafif semptomların görüldüğü vakalarda bile soğuk

kompres yerine, yaygın olarak meme içi tüplerinin kullanıldığı, kuru dönem antibi-

yotik seçiminde veteriner hekim önerisinden ziyade, hazırda bulunan ve kısmen ucuz

ilaçların kullanıldığı gözlemlenmiştir.

Mastitis aşısının kullanıldığı işletmelerin oranı az olmasına karşın, aşı uygula-

masının düzenli olarak senede iki kez yapıldığı işletmelerde hastalık ile ilgili sorunla-

rın, aşıyı yapmayan işletmelerdekinin yarısı düzeyinde olması dikkati çekmektedir.

Subklinik mastitis tespiti için gereken CMT’yi bazen yapan işletmelerle, hiç

yapmayan işletmelerde insidens yaklaşık % 43 iken, bu testi düzenli olarak yapan 4

işletmede belirtilen oran % 29’tür.

Sağım makinesinin lâstiklerin değişim süresi 6-8 ay arasında olduğu işletme-

lerde mastitis insidensi % 37 olarak hesaplanmıştır. Lâstiklerin değişim süresinin 12

ay ve daha uzun sürede yapıldığı işletmelerde belirtilen oranın % 64 gibi oldukça

yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır.

Sağım başlığı lâstiklerinin memeden kayıp düşmesinin yaşanmadığı işletme-

lerde mastitis insidensi % 33 iken, bu durumun yaşandığı işletmelerde mastitisin yak-

laşık 2 kat daha fazla görülmesi dikkati çekmektedir.

Sinek ile mücadelenin yetersiz olduğu işletmelerde mastitis insidensi % 56

iken, yeterli mücadelenin yapıldığı işletmelerde bu değerin % 31 gibi daha düşük

düzeyde olduğu görülmektedir.

Barınakların genel hijyen durumunun “iyi ve mükemmel” olduğu gözlemlenen

işletmelerde insidens % 30 iken, belirtilen durumun “vasat ve kötü” olarak gözlem-

lendiği işletmelerde % 62 gibi yaklaşık iki kat yüksek bir düzeyde olduğu belirlen-

miştir.

İşletmelerin bazı yapısal özelliklerine ve koruyucu uygulama tercihlerine göre

ayak hastalıkları insidensler Çizelge 3.48’de sunulmuştur.

Page 144: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

128

Çizelge 3.48. İşletmelerdeki bazı özellikleri ile ayak problemlerinin ortalama insidensleri

n Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Ort

alam

a

Barınak tipi Açık 5 0,0 20,2 7,5 9,9 Yarı açık 22 0,0 44,4 11,4 9,0 Kapalı 18 0,0 216,1 57,6 45,3

Yılın kaç ayı hayvanlar dışarıda bulunuyor 0-3 14 0,0 216,1 53,4 44,0 4-7 7 0,0 170,4 61,1 32,4 8-12 24 0,0 44,4 11,1 9,2

Barınakta kullanılan altlık nedir?* Altlık yok (beton) 10 4,8 216,1 62,9 45,2 Saman (7) + talaş (1) 8 0,0 170,4 54,7 45,5

Barınak zemini günde kaç kere temizleniyor? * 2-3 13 0,0 216,1 66,8 50,8 3-4 5 6,7 61,7 19,7 31,1

Ayak banyosu yapılıyor mu?* Evet 4 0,0 61,7 27,4 30,2 Hayır 14 4,8 216,1 63,9 49,6

Sinek mücadelesi yeterli mi? Yeterli 25 0,0 44,4 11,2 9,4 Yetersiz 20 0,0 216,1 55,8 41,4

Barınağın genel hijyen durumu İyi ve mükemmel 28 0,0 61,7 14,7 11,2 Vasat ve kötü 17 0,0 216,1 59,4 44,0

* Kapalı tip barınakları kapsamaktadır. Çizelge 3.48’de, kapalı tip barınaklarda ayak problemlerinin, açık ve yarı açık

işletmelerden 4-5 kat daha fazla görüldüğü (% 45) göze çarpmaktadır.

İneklerin çok az dışarı çıkarıldığı veya hiç çıkarılmadığı (0-3 ay) işletmelerde ayak

problemlerinin ortalama % 44 oranında görüldüğü, yılın büyük bir bölümünde (8-12 ay)

ineklerin dışarı çıkarıldığı işletmelerde ise belirtilen değerin % 9 ile oldukça düşük sevi-

yede olduğu dikkati çekmektedir.

Kapalı tip barınağı olan 18 işletmenin sadece 10’unda altlık malzemesinin kul-

lanıldığı belirlenmiştir. Altlık kullanmayan işletmelerle, kullanan işletmelerde hasta-

lık insidensinin hemen hemen aynı olduğu tespit edilmiştir.

Günde 2-3 kez temizliğin yapıldığı kapalı tip işletmelerde ayak problemleri ile

% 51 düzeyinde karşılaşılırken, günlük temizliğin 3-4 kez yapıldığı işletmelerde bu

Page 145: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

129

oranın % 31 gibi daha düşük düzeydedir. Ayak banyosunun yapılmadığı kapalı tip

işletmelerde insidensin % 50’ye çıktığı belirlenmiştir.

Sinekle mücadelenin yeterli düzeyde yapıldığı işletmelerde ayak problemleri

ile % 9 oranında karşılaşılmasına karşın, belirtilen mücadelenin yetersiz olduğu iş-

letmelerde insidensin % 41 gibi oldukça yüksek olması dikkat çekicidir.

Barınağın genel hijyen durumunun “iyi ve mükemmel” olarak gözlemlendiği

işletmelerde ortalama insidens % 11, belirtilen durumun “vasat ve kötü” olduğu iş-

letmelerde ise insidensin 4 kat daha yüksek olduğu görülmektedir.

Doğum olayları ile işletme özellikleri birlikte değerlendirildiğinde, doğum-

ların barınakta gerçekleştirildiği 39 işletmede abort vakalarının ortalama insidensi

% 16 iken, buzağılama padoğunun kullanıldığı 5 işletmede insidensin % 11 düze-

yinde olduğu saptanmıştır.

Yaylım durumunun olmadığı 35 işletmede abort vakasının ortalaması % 17

iken, yaylım durumunun olduğu işletmelerdeki değerin % 9 gibi yaklaşık yarı yarıya

düşük olduğu tespit edilmiştir.

3.8. İşletmelerde Bazı Süt Verim Özellikleri, Sağlık ve Fertilite Problemleri

İçin Arzulanan Hedef ve Hedeften Sapma Değerleri

3.8.1. İşletmelerde Süt Verimi İçin Arzulanan Hedefler ve Hedeften

Sapma Değerleri

İşletme ölçeklerine göre bazı süt verim özellikleri ve hedeften sapma değerleri ile

ilgili istatistikî detaylar Çizelge 3.49’da verilmiştir.

Page 146: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

130

Çizelge 3.49. Süt verimi ile ilgili bulgular ve hedeften sapma değerleri

Ver

im

öz

ellik

leri

İşletme Ölçeği

İşle

tme

sayı

Ort

alam

a

Süt

ver

imi (

l/ine

k)

Hed

ef d

eğer

(%75

kar

til)

En

düşü

k (%

25

kart

il)

Hedeften sapmalar

Hed

efte

n sa

pan

letm

e sa

yısı

Hed

efte

n sa

pan

letm

e (%

)

Min

imum

(l/in

ek)

Mak

sim

um (l

/inek

)

Stan

dart

sapm

a (l/

inek

)

Ort

alam

a (l/

inek

)

Gün

lük

süt

veri

mi

Küçük ölç. 21 16,9

19,8

8 l

14,8

2 l

15 71,4 0,7 11,2 3,0 4,8

Orta ölç. 17 17,1 15 88,2 0,1 5,2 1,7 3,3

Büyük ölç. 7 17,9 4 57,1 1,4 9,5 4,0 5,2

Genel top. 45 17,16 34 75,6 0,1 11,2 2,7 4,2

305

günl

ük

süt v

erim

i

Küçük ölç. 19 5066

5803

l

4732

l 16 84,2 36 3687 995 1125

Orta ölç. 16 5414 13 81,3 72 1477 432 712

Büyük ölç. 7 5945 3 42,7 141 2556 1290 1610

Genel top. 42 5345 32 76,2 36 3687 859 1003

Top

lam

t ver

imi

Küçük ölç. 19 5791

6932

l

5060

l

16 84,2 16 4816 1228 1647

Orta ölç. 16 6033 13 81,6 333 2421 719 1401

Büyük ölç. 7 6355 3 42,7 1230

3559 1169 2456

Genel top. 42 5977 32 76,2 451 3559 1052 1623

Çizelge 3.49’da görüldüğü üzere inek başına ortalama g-SV, SV305 ve LSV ile

ilgili ortalama değerler sırasıyla 17,2 l/gün, 5345 l ve 5977 l olarak hesaplanmıştır.

Belirtilen verim türlerinin hedef değerleri, en yüksek süt verimine sahip işletmeler-

deki ¼ kartil değeri olarak belirlenmiş olup sırasıyla 19,88 l/gün, 5803 l ve 6932 l

olarak tespit edilmiştir.

Çizelge genel olarak incelendiğinde, her üç verim özelliği bakımından büyük

ölçekli işletmelerde, üretimin hedefin altında gerçekleştiği işletme oranının diğer

işletmelere nazaran daha az olduğu dikkati çekmektedir. Bu işletmelerde g-SV için

ortalama hedeften sapan işletmelerin oranı % 57, SV305 ve LSV için % 43 olarak

hesaplanmıştır. Bu oranlar, küçük ve orta ölçekli işletmelerde ise daha yüksek oran-

larda olduğu ve % 71 ile % 88 arasında değiştiği görülmektedir.

Page 147: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

131

Büyük ölçekli işletmelerde hedeften sapan işletme oranının nispeten az olması-

na karşın, g-SV açısından hedeften sapmaların daha yüksek, belirtilen değerin orta

ölçekli işletmelerde ise en düşük düzeyde olması dikkati çekmektedir.

g-SV bakımından hedeften sapan işletmelerdeki ortalama SV düşüklüğü; orta

ölçekli işletmelerde ortalama 3,3 l/inek iken, küçük (4,8 l/inek) ve büyük ölçekli iş-

letmelerde (5,2 l/inek) belirtilen değerin yaklaşık 1,5 kat daha fazla olduğu dikkati

çekmektedir.

İnek başına ortalama g-SV’de oluşan verim düşüklükleri (hedeften sapma) ile

ilgili işletme ölçekleri itibarıyla yapılan değerlendirmelerin SV305 ve LSV için de

geçerli olduğu görülmektedir. Orta ölçekli işletmelerde SV305’teki hedeften sapma

ortalama 712 l/inek iken, bu değerin küçük ölçekli işletmelerde yaklaşık 1,6 kat, bü-

yük ölçekli işletmelerde ise yaklaşık 2,3 kat daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

Orta ölçekli işletmelerde LSV’de hedeften sapma ortalama 1401 l iken, küçük

ve büyük ölçekli işletmelerde 1647 l ve 2456 l olduğu saptanmıştır.

3.8.2. İşletmelerde Laktasyon ve Kuruda Kalma Süreleri İçin Arzulanan Hedef-

ler ve Hedeften Sapma Değerleri

Proje kapsamında değerlendirilen 45 işletmenin sadece birinde laktasyon ve kuruda

kalma süreleri, veri yetersizliği (yeni üye işletme) nedeniyle hesaplanamamıştır. De-

ğerlendirmeye alınan 44 işletmenin ortalama LS 362,1 gün olarak tespit edilmiştir.

Bu işletmelerin üçünde ortalama LS’nin 300 günün altında olduğu, % 10 kartil değe-

rinin 302,8 güne karşılık geldiği belirlenmiştir.

Hedef değer olarak en düşük LS’ye sahip olan işletmelerin % 25 kartil değeri

alınmış olup bu değer 322 gün olarak hesaplanmıştır. Belirlenen bu hedefin üzerinde

LS’nin gerçekleştiği 33 işletmede hedeften sapmanın minimum 0,50 gün ile maksi-

mum 178 gün arasında olduğu, ortalamasının ise 50 güne karşılık geldiği tespit edil-

miştir. Hedeften sapmanın en düşük olduğu işletmelerde ¼ kartil 14 gün iken, en

Page 148: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

132

yüksek hedeften sapmanın gerçekleştiği işletmelerde belirtilen değerin 69 gün olduğu

belirlenmiştir.

LS’nin hedefin üzerinde olduğu işletmelerin, işletme ölçeklerine göre dağılımı

Çizelge 3.50’de sunulmuştur.

Çizelge 3.50. İşletme ölçeklerine göre laktasyon sürelerinde hedeften sapmalar

Top

lam

(n)

Hedeften sapmalar

İşletme ölçeği

n yüzd

e

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sa

pma

Ort

alam

a

Küçük ölçekli işletmeler 20 13 65,0 0,6 178,0 50,5 49,3

Orta ölçekli işletmeler 17 13 76,5 5,6 138,4 38,5 44,6

Büyük ölçekli işletmeler 7 7 100,0 0,5 108,4 38,3 61,2

Genel Toplam 44 33 75,0 0,5 138,4 42,7 50,0

Çizelge 3.50’de dikkati çeken en önemli bulgu, büyük ölçekli işletmelerin ta-

mamında LS’nin hedef olarak belirlenen değerin üzerinde gerçekleşmiş olmasıdır.

Belirtilen oranın orta ölçekli işletmelerde % 77, küçük ölçekli işletmelerde ise % 65

olduğu saptanmıştır.

Büyük ölçekli işletmelerde hedeften sapma ile ilgili minimum ve maksimum de-

ğerlerin diğer işletmelere nazaran daha düşük olarak 0,49 gün ile 108,39 gün arasında

değişim gösterdiği görülmektedir. Ancak bu işletmelerde ortalama hedeften sapmanın

61,23 gün ile çok daha yüksek düzeyde olması dikkati çekmektedir. Küçük ve orta öl-

çekli işletmelerde ise belirtilen değerin 49,3 gün ve 44,6 gün ile birbirine yakın olduğu

görülmektedir.

İşletmelerde tespit edilen ortalama KKS’nin LS bulgularından farklılıklar

içermesi göze çarpmaktadır. Öyle ki KKS hesaplanan 44 işletmenin 21’inde belirti-

len süre 60 günden düşük olup 23 işletmede ise 60 günden yüksek olduğu görülmüş-

tür. Bu nedenle hedef değerler KKS düşük ve yüksek olma durumuna göre kategori-

ze edilerek hesaplanmış ve elde edilen sonuçlar Çizelge 3.51’de sunulmuştur.

Page 149: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

133

Çizelge 3.51. Kuruda kalma süresi ile ilgili hedef ve hedeften sapma değerleri

Hedef Değerler

Hedeften Sapmalar

KKS <60 gün KKS >60 gün KKS <60 gün KKS >60 gün

n 21 23 15 17

Minimum 33,4 60,1 1,5 0,3

Maksimum 59,8 96,3 24,6 33,3

Standart sapma 8,1 9,1 7,9 9,5

Ortalama 51,7 68,4 9,2 7,8

IQC % 25* 58,0 63,0 3,1 1,4

IQC % 50 (ortanca) 54,4 64,7 7,0 3,3

IQC % 75 47,6 70,9 15,7 14,6

* Hedef değer olarak alınmıştır.

Çizelge 3.51’de görüldüğü üzere KKS 60 günün altında olan işletmelerde he-

def değerin (IQC % 25) 58 gün iken, KKS 60 günün üzerinde olan işletmelerde hedef

değer (ICQ % 25) 63 gün olarak belirlenmiştir. Bir başka ifade ile KKS 58-63 gün

arası normal değer olarak görülürken bu değerin altı ve üstündeki KKS hedeften

sapma olarak değerlendirilmiştir.

KKS’nin 60 günün altında gerçekleştiği 21 işletmenin % 71’inde hedeften sapma-

nın (58 günden kısa) meydana geldiği ve bu işletmelerde belirtilen sapmanın ortalama

9,2 gün daha kısa olarak gerçekleştiği hesaplanmıştır. KKS’nin 60 günün üzerinde bu-

lunduğu 23 işletmenin % 74’ünde hedeften sapmanın (63 günden uzun) oluştuğu ve bu

işletmelerde belirtilen sapmanın ortalama 7,8 gün olduğu tespit edilmiştir.

3.8.3. Sağlık Problemleri İçin Arzulanan Hedefler

ve Hedeften Sapma Değerleri

İşletmelerde sıklıkla karşılaşılan bazı sağlık problemleri için arzulanan hedef değer-

lerin tespitine yönelik istatistikî değerlendirme Çizelge 3.52’de sunulmuştur.

Page 150: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

134

Çizelge 3.52. Sık görülen bazı sağlık problemleri için hedef değerlerin tespiti ile ilgili bulgu-lar

Hastalıklar

Ort

alam

a

En

düşü

k

%25

En

düşü

k

% 3

3,34

En

yüks

ek

% 2

5

Hed

ef d

eğer

Toplam Doğum Problemleri 44,3 21,1 27,7 54,3 21,11 Retensiyo sekundinarum 15,1 6,5 8,3 21,6 6,46 Abort 15,4 0,0 5,1 14,8 5,09 Güç doğum 10,2 0,0 4,1 14,8 4,09

Toplam Meme Problemleri 49,5 22,4 26,3 64,9 22,36 Mastitis 42,1 12,7 19,1 59,8 12,70

Toplam Fertilite Problemleri 35,4 16,7 22,2 43,2 16,67 Repeat breeder 20,1 10,4 12,5 29,4 10,35 Metritis 15,3 3,8 6,8 20,4 3,79

Toplam Ayak Problemleri 23,6 0,0 6,7 25,9 6,67 Ayak hastalığı 17,0 0,0 4,2 23,8 4,16

Toplam Metabolizma 12,2 0,0 1,9 21,6 1,87 Hipokalsemi 8,6 0,0 0,0 16,7 1,11

Toplam Sindirim 28,7 10,0 12,0 42,2 10,00

Çizelge 3.52’de görüldüğü üzere hedef değerler belirlenirken en düşük oranlara

sahip işletmelerin ¼ kartil değerleri alınmıştır. Bu dilimdeki işletmelerde belirtilen

değerin “0” olduğu hastalıklarda (abort, güç doğum, ayak hastalığı) hedef değer ola-

rak 1/3(% 33,3)’lük dilimdeki en yüksek insidens oranı seçilmiştir. Ancak en düşük

değerlere sahip işletmelerin 1/3’lük diliminde hipokalsemiye rastlanmadığı görül-

müştür. Bunun üzerine hipokalseminin hedef değerinin tespitinde toplam metaboliz-

ma hastalıklarının en düşük 1/3’lük kartil değeri olan 1,87’den yararlanılmış, hastalı-

ğın orantısal olarak insidensleri göz önüne alınarak hedef değer 1,1 olarak belirlen-

miştir.

Doğum problemleri kategorisinde değerlendirilen abort, güç doğum ve

retensiyo sekundinarum vakalarının hedef değerleri sırasıyla % 5,1; % 4,1 ve % 6,5

olarak belirlenmiştir. Toplam doğum problemlerinin ortalama insidensi % 44 iken,

bu problemlerin hedef değer olarak belirlenen % 21 düzeylerine düşebileceği görül-

mektedir.

Page 151: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

135

İşletmelerde ortalama % 42 oranında görülen mastitis için arzulanan hedefin

%13 olduğu, toplam meme problemleri bakımından ise ortalama insidensin % 50 ve

hedef değerin % 22 olarak hesaplandığı görülmektedir.

Metritis ve repeat breeder vakalarının ortalama % 20 ve % 15, oranlarında gö-

rüldüğü, hedef insidensin ise sırasıyla % 10,6 ve 3,8 olarak saptandığı görülmektedir.

Metritis ve repeat breeder vakaları birlikte değerlendirildiğinde toplam fertilite prob-

lemlerinin insidensin % 35 iken, arzulanan hedef değerinin % 17 olduğu görülmek-

tedir.

Ortalama % 17 oranında rastlanan ayak hastalıklarında hedef insidens % 4,2,

toplam ayak problemlerinde ise belirtilen oranların sırasıyla % 246 ve % 6,7 olduğu

görülmektedir. Toplam sindirim problemlerinde hedef insidens % 10 olarak belir-

lenmiştir.

Her işletme için gerçekleşen ortalama insidenslerden hedef değerlerin çıkarıl-

masıyla hedeften sapma değerleri bulunmuştur. Bu bulgularla ilgili detaylar Çizelge

3.53’te sunulmuştur.

Çizelge 3.53. Sık görülen bazı hastalıklarda hedeften sapma değerleri

n

(işle

tme

sayı

sı)

Yüz

desi

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ort

alam

a

En

iyi %

25

En

kötü

% 2

5

Doğum problemleri 34 75,6 1,1 143,3 34,0 33,4 8,9 42,7 Abort 30 66,7 0,2 150,2 32,7 17,8 4,0 15,7 Güç doğum 30 66,7 0,5 35,9 9,9 11,0 3,0 15,1 Retensiyo sekundinarum 34 75,6 0,2 44,5 11,0 13,2 4,0 20,6

Fertilite problemleri 33 73,3 0,6 106,7 23,9 27,4 12,4 37,8 Metritis 34 75,6 0,6 75,5 15,2 16,4 7,0 23,8 Repeat breeder 34 75,6 0,0 59,7 12,9 14,8 4,3 21,7

Meme problemleri 34 75,6 1,6 154,0 35,2 40,8 14,4 53,5 Mastitis 34 75,6 0,1 144,3 36,0 39,9 11,7 55,8

Ayak problemleri 29 64,4 1,0 209,4 46,8 29,1 5,3 32,6 Ayak hastalığı 30 66,7 0,6 146,1 28,1 21,3 5,0 23,6

Metabolizma hastalıkları 30 66,7 3,7 39,8 10,2 16,4 7,2 25,4 Hipokalsemi 25 55,6 4,5 27,5 7,4 14,4 7,3 20,1

Sindirim sistemi hastalıkları 32 71,1 0,7 127,5 27,9 28,5 7,0 42,1

Page 152: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

136

Çizelge 3.53’te görüldüğü üzere abort vakaları bakımından projedeki 45 işlet-

menin 30’unda ortalama % 18 oranında hedeften sapmanın meydana geldiği belir-

lenmiştir. Güç doğum vakalarında arzulanan hedeften sapan 30 işletmede bu değerin

% 11’e karşılık geldiği belirlenmiştir. RS bakımından işletmelerin 11’inde hedef de-

ğerin altında insidens görülürken, 34’ünde ortalama % 13 oranında hedeften sapma-

nın olduğu tespit edilmiştir. Doğum ile ilgili problemlerin tamamı değerlendirildi-

ğinde işletmelerin % 76’sında ortalama % 33 oranında hedeften sapmanın görülmesi

dikkati çekmektedir.

Metritis vakalarında hedef değerin üzerinde insidens oranlarına sahip 34 işlet-

mede hedeften sapmanın ortalama % 16’ya karşılık geldiği, bu oranın repeat breeder

vakaları için % 15 olduğu tespit edilmiştir. Her iki vaka birlikte değerlendirildiğinde

işletmelerin % 73’ünde hedeften sapmanın ortalama % 27 olduğu görülmektedir.

Meme problemleri ile ilgili sağlık sorunlarının büyük kısmı mastitisten kaynaklan-

dığı için hedeften sapma değerleri olarak mastitis incelemeye alınmıştır. Mastitis vakala-

rı açısından arzulanan hedefin üzerinde insidenslere sahip 34 işletmede hedeften sapma-

nın ortalama % 40 olduğu belirlenmiştir. Toplam meme problemlerinin ise işletmelerin

yaklaşık % 76’sında belirtilen oranın % 41 olduğu görülmektedir.

Ayak hastalıkları bakımından işletmelerin % 68’inde insindensler hedef değe-

rin üzerinde olup ortalama hedeften sapma % 21 olarak hesaplanmıştır. Tırnak bo-

zukluklarının da dahil olduğu toplam ayak problemlerinde ise belirtilen ortalamanın

%29’a çıktığı görülmektedir.

Metabolizma hastalıklarının büyük bir kısmını teşkil eden hipokalsemi vakala-

rında hedefin üzerinde insidens oranlarına sahip 25 işletmede ortalama hedeften

sapma oranının % 14 olduğu belirlenmiştir. Ketozis insidenslerinin de dâhil edildiği

toplam metabolizma vakalarında belirtilen değerin % 16’ya çıktığı görülmektedir.

Sindirim problemleri açısından işletmelerin % 71’inde hedeften sapmanın ol-

duğu ve hedeften sapmanın ortalama % 29 olduğu tespit edilmiştir.

Page 153: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

137

3.8.4. Fertilite ile İlgili Bazı Verim Özellikleri İçin Arzulanan Hedefler ve

Hedeften Sapma Değerleri

İşletmelerdeki fertilite özelliklerini belirten BA, İBY ve GBTS ile ilgili hedef değer-

ler ve hedeften sapma detayları Çizelge 3.54’te sunulmuştur.

Çizelge 3.54. Fertilite problemleri için hedef değerler ve hedeften sapma değerleri

Hedef değerler Hedeften sapmalar

BA (gün) İBY (ay) GBTS (adet) BA (gün) İBY (ay) GBTS

(adet) n 45 43* 45 34 32 34

n (yüzde) 75,56 74,42 75,56

Minimum 371,44 24,28 1,50 0,97 0,02 0,02

Maksimum 501,76 30,85 5,78 111,73 4,30 3,79

Standart sapma 32,90 1,57 0,78 27,80 1,07 0,74

Ortalama 419,86 27,42 2,44 42,30 1,58 0,71

IQR % 25** 390,04 26,55 1,99 19,47 0,68 0,22

* Yeni üye olan iki işletmedeki veri eksikliğinden dolayı 43 işletmenin verileri kullanılmıştır. ** Hedef değer olarak alınmıştır.

Çizelge 3.54’te, görüldüğü üzere genel teamül olarak BA’nın 365 gün olması

istenirken işletmelerden hiçbirinde bu hedefe ulaşılmadığı, en düşük BA’nın 371 gün

olduğu görülmektedir. Aynı şekilde işletmelerde İBY’nin en düşük 24,3 ay,

GBTS’nin ise 1,5 olması dikkati çekmektedir.

BA, İBY ve GBTS ile ilgili hedef değer olarak, en düşük ortalamalara sahip iş-

letmelerdeki ¼ kartil değeri alınmıştır. BA için 390 gün, İBY için 26,6 ay ve GBTS

için ise 2 tohum, hedef değer olarak belirlenmiştir.

Proje kapsamındaki işletmelerin yaklaşık % 75’inde BA, İBY ve GBTS orta-

lamalarının hedef olarak belirlenen değerlerin üzerinde olduğu görülmüştür.

BA ve İBY için hedefin üzerinde değerlere sahip olan işletmelerde hedeften

sapmanın sırasıyla ortalama 42 gün ve 1,6 ay olduğu saptanmıştır. GBTS için belirti-

len değerin 0,7 adet olduğu görülmektedir.

Page 154: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

138

İşletme ölçeklerine göre fertilite ile ilgili hedeften sapma değerlerinin dağılımı

Çizelge 3.55’de sunulmuştur.

Çizelge 3.55. Fertilite ile ilgili hedeften sapma değerlerinin işletme ölçeklerine göre dağılımı

İşletme ölçeği n

(topl

am)

n (s

apm

a)

Sapm

a

yüzd

esi

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Orta

lam

a

Buz

ağıla

ma

ar

alığı

Küçük ölçekli işletmeler 21 15 71,43 9,54 109,7 29,30 44,72

Orta ölçekli işletmeler 17 13 76,47 0,97 62,5 19,79 35,04

Büyük ölçekli işletmeler 7 6 85,71 7,71 111,7 38,60 51,96

Genel toplam 45 34 75,56 7,71 111,7 27,80 42,29

İlk

buzağı

la-

ma

yaşı

Küçük ölçekli işletmeler 19 11 57,89 0,11 4,30 1,19 1,61

Orta ölçekli işletmeler 17 14 82,35 0,36 4,10 1,05 1,53

Büyük ölçekli işletmeler 7 7 100,0 0,02 2,63 1,10 1,64

Genel toplam 45 32 71,11 0,02 4,10 1,07 1,58

Geb

elik

başın

a to

hum

lam

a

sayı

Küçük ölçekli işletmeler 21 16 76,19 0,02 1,27 0,47 0,59

Orta ölçekli işletmeler 17 14 82,35 0,19 3,79 1,05 0,85

Büyük ölçekli işletmeler 7 4 57,14 0,27 0,82 0,26 0,65

Genel toplam 45 34 75,56 0,27 0,27 0,75 0,70

Çizelge 3.55’de görüldüğü üzere, BA ve İBY değerleri işletme ölçekleri bakı-

mından değerlendirildiğinde, hedeften sapan işletmelerin oranı ile ortalama hedeften

sapma oranı büyük ölçekli işletmelerde en yüksek seviyedir. Bu işletmelerde GBTS

bakımından hedeften sapan işletme oranının daha az, hedeften sapma ortalamasının

daha düşük olması dikkati çekmektedir. Bu durumda, inek sayısının artması ile bir-

likte işletme yönetiminin ve kızgınlık belirtilerinin takibindeki zorlukların etkili ol-

duğu düşünülmektedir.

BA ve İBY’de ortalama hedeften sapmanın orta ölçekli işletmelerde daha dü-

şük (35 gün) olduğu, büyük ve küçük işletmelerde daha yüksek (sırasıyla 52 gün ve

45 gün) olduğu belirlenmiştir.

GBTS’de ortalama hedeften sapmanın 0,7 adet olduğu, bu değerin orta ölçekli

işletmelerde daha yüksek (0,85 adet), büyük ve küçük ölçekli işletmelerde nispeten

daha düşük (sırasıyla 0,65 adet ve 0,59 adet) olduğu görülmektedir.

Page 155: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

139

3.9. Ekonomik Analizler

3.9.1. Klinik Mastitis Kaynaklı Kayıplar

Klinik mastitis kaynaklı kayıplara ilişkin ekonomik analizlerin detayları Çizelge

3.56’da verilmiştir.

Çizelge 3.56. Klinik mastitisten kaynaklanan ekonomik kayıplar

Kayıp kalemleri

Ekonomik kayıplar (YTL/vaka)

Toplam kayıplar içindeki oranı (%)

Hafif Orta Şiddetli Hafif Orta Şiddetli

Net Süt verim kaybı (YTL/vaka) 15,6 86,4 294,3 19,6 39,7 51,7 Süt kaybının finansal değeri 18,2 100,8 374,1 22,9 46,3 65,7

Yem tasarrufu (süt veriminde düşme nedeniyle) 2,6 14,3 79,8 3,3 6,6 14,0

Net elden çıkarma kaybı (YTL/vaka) 0,0 0,0 44,0 0,0 0,0 7,7

Elden çıkarma kaybı (YTL/vaka) 0,0 0,0 44,0 0,0 0,0 7,7 Acil kesim (YTL/vaka) 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 Tedavi giderleri 64,1 131,4 230,8 80,4 60,3 40,6 Atık süt bedeli* 39,4 59,6 77,1 49,5 27,4 13,5 İlaç masrafı 20,0 50,0 100,0 25,1 23,0 17,6 Veteriner masrafı 3,6 20,9 53,2 4,5 9,6 9,4 Ekstra işçilik giderleri 1,1 0,8 0,6 1,3 0,4 0,1 Toplam mastitis kaynaklı kayıplar (YTL/vaka) 79,7 217,8 569,1 100,0 100,0 100,0

Toplam mastitis kaynaklı kayıplar-nüks dâhil (YTL/vaka)**

83,6 231,0 638,4

Ağırlıklı ortalama kayıp 244,0

* Tedavi süresi +2 gün varsayılmıştır. ** Nüks durumunda sadece ilave tedavi giderleri dikkate alınmıştır.

Çizelge 3.56’da görüldüğü gibi, her klinik mastitis vakası sonucu oluşan eko-

nomik kayıplar (nüks dâhil) hastalığın hafif, orta ve şiddetli formlarında sırasıyla

84YTL, 231 YTL, 638 YTL olarak hesaplanmıştır. Hastalığın seyrine göre hesapla-

nan ağırlıklı ortalama kaybın ise 244 YTL olduğu belirlenmiştir.

Page 156: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

140

Net süt verimi kaybı, hafif seyirli mastitislerde vaka başına yaklaşık 16 YTL

iken, belirtilen kaybın orta seyirli vakalarda 86 YTL’ye, şiddetli vakalarda ise

294YTL’ye çıktığı belirlenmiştir. Net süt verimi kaybının hastalığın hafif, orta ve

şiddetli formlarında, toplam kaybın sırasıyla % 20, % 40 ve % 52’sini oluşturduğu

görülmektedir.

Elden çıkarmanın sadece şiddetli seyreden vakalarda ortaya çıkmış olup vaka

başına 44 YTL tutarında bir kayba neden olduğu, bu kaybın da toplam kayıplar içeri-

sindeki oranının % 8 düzeyinde olduğu belirlenmiştir.

Tedavi giderleriyle ilgili detaylar incelendiğinde hafif, orta ve şiddetli seyreden

vakalarda ilaç masrafı vaka başına 20 YTL, 50 YTL ve 100 YTL; veteriner hekim mas-

raflarının 4 YTL, 21 YTL ve 53 YTL olduğu görülmektedir. Atık süt bedelinin ise

39YTL, 60 YTL ve 77 YTL olduğu belirlenmiştir. Hafif, orta ve şiddetli seyreden vaka-

larda toplam tedavi giderinin sırasıyla 64 YTL, 131 YTL ve 231 YTL’ye karşılık geldiği

görülmektedir.

Toplam ekonomik kaybın % 80’ini tedavi giderleri oluştururken, belirtilen ora-

nın orta ve şiddetli seyreden vakalarda sırasıyla % 60 ve % 40 olduğu belirlenmiştir.

Atık süt bedelinin toplam kayıplar içerisindeki payı hafif vakalarda yaklaşık

%50 iken, orta ve şiddetli seyreden vakalarda bu oranın sırasıyla % 27 ve % 14 daha

düşük olduğu saptanmıştır.

İlaç masrafları için belirtilen oranların hafif, orta ve şiddetli vakalarda sırasıyla

% 25, % 23 ve % 18; veteriner hekim masraflarının ise % 5, % 10 ve % 9 olduğu

görülmektedir.

3.9.2. Klinik Metritis Kaynaklı Kayıplar

Klinik metritis ile ilgili ekonomik kayıplar Çizelge 3.57’de sunulmuştur.

Page 157: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

141

Çizelge 3.57. Klinik metritisten kaynaklanan ekonomik kayıplar

Ekonomik kayıplar

(YTL/vaka)

Toplam kayıplar içindeki

oranı (%) Tedavi masrafları (YTL/vaka)* 169,2 45,7

İlaç masrafları 60,0 16,2

Veteriner hekim ücreti 44,1 11,9

Üretici emeği 0,8 0,2

Atık süt bedeli 64,2 17,3

Süt verim kaybı(YTL/vaka)* 76,0 20,5

Süt verim kaybı 144,6 39,0

Yem tasarrufu (süt veriminde düşme nedeniyle) 68,6 18,5

Elden çıkarma maliyeti (YTL/vaka)* 12,9 3,5

BA’da artışın maliyeti (YTL/vaka)** 104,9 28,3

Ekstra tohumlama maliyeti (YTL/vaka)** 7,5 2,0

Toplam kayıp (YTL/vaka) 370,6 100

Toplam kayıp-nüks dâhil* 401,0

Toplam kayıp-endirekt-nüks dâhil 112,4

Toplam kayıp-direkt-nüks dâhil 288,6

* Direkt kayıplar. ** Endirekt kayıplar. *** Veteriner kontrol anketine dayanılarak metritis vakala-rında % 18 oranındaki nüksler hesaplamaya dâhil edilmiştir.

Çizelge.3.57’de görüldüğü üzere, klinik metritisin vaka başına 401 YTL tuta-

rında ekonomik kayba (nüks dâhil) neden olduğu belirlenmiştir. Nüks vakalarının da

dâhil edildiği toplam kayıpların 112 YTL (% 28)’sinin endirekt; 289 YTL (%

72)’sinin ise direkt kayıplar olduğu tespit edilmiştir.

Klinik metritisten kaynaklanan kayıpların % 46’sını tedavi masraflarının oluş-

turduğu görülmektedir. Bunu, önem sırasına göre % 30’unu endirekt kayıplar, %

21’ini süt verim kaybı, % 4’ünü elden çıkarma kaybı takip etmektedir. Elden çıkarma

ile ilgili kaybın hesaplanmasında sadece metritisin ilerlemiş hali olan pyometra vaka-

ları göz önüne alınmıştır. Yetiştiricilerin döl tutmama probleminden dolayı satmak

zorunda kaldığı ineklerin bir kısmının kronik metritisli olabileceği, ancak klinik ola-

rak tespit edilmeyen vakaların analizde yer almadığı da göz önünde bulundurulmalı-

dır.

Page 158: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

142

3.9.3. Retensiyo Sekundinarum Kaynaklı Kayıplar

RS’den kaynaklanan ekonomik kayıpların detayları Çizelge 3.58’de sunulmuştur.

Çizelge 3.58. Retensiyo sekundinarum kaynaklı ekonomik kayıplar

Hastalıktan kaynaklanan ekonomik kayıplar Ekonomik

kayıplar (YTL/vaka)

Toplam kayıplar içindeki

oranı (%) Tedavi masrafları (YTL/vaka)* 108,1 28,2 İlaç masrafları (YTL/vaka) 35,0 9,1 Atık süt (YTL/vaka) 46,8 12,2 Veteriner hekim ücreti (YTL/vaka) 62,7 16,3 İşçilik (fırsat maliyeti) 0,4 0,1

Süt verim kaybı (YTL/vaka)* 136,5 35,6 Süt kaybının finansal değeri (YTL/vaka) 173,5 45,2 Yem tasarrufu (süt veriminde düşme nedeniyle) 37,0 9,7

Elden çıkarma kaybı (YTL/vaka)* 10,8 2,8 BA’daki uzamadan kaynaklanan kayıp (YTL/vaka)** 128,3 33,4

Toplam kayıp 383,6 100,0 Toplam direkt kayıp 255,4

* Direkt kayıplar ** Endirekt kayıplar

Çizelge 3.58’de görüldüğü üzere, işletmelerde RS’den kaynaklanan vaka başı-

na ekonomik kaybın 384 YTL olduğu, bu meblağın % 67’sine karşılık gelen 255

YTL’yi direkt kayıpların oluşturduğu belirlenmiştir. BA’daki uzamadan kaynaklanan

endirekt kayıpların ise 128 YTL ile toplam kayıpların % 33’ünü kapsadığı tespit

edilmiştir.

Ekonomik kayıp kalemleri incelendiğinde en önemli kaybın toplam kayıpların

% 36’sını oluşturan süt verim kaybının olduğu, bunu % 33 ile BA’daki uzamadan

kaynaklanan kayıpların takip ettiği görülmektedir.

Toplam kayıpların % 28’ini oluşturan tedavi giderlerinin, önem sırasına göre

%16 ile veteriner ücreti, % 12 ile atık süt ve % 9 ile ilaç masrafı kalemlerinin olduğu

belirlenmiştir.

Page 159: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

143

3.9.4. Hipokalsemi Kaynaklı Kayıplar

Hipokalsemiden kaynaklanan finansal kayıplar ile ilgili detaylar Çizelge 3.59’da

sunulmuştur.

Çizelge 3.59. Hipokalsemi vakalarından kaynaklanan ekonomik kayıplar

Hipokalsemi kaynaklı kayıplar

Ekonomik kayıplar (YTL/vaka)

Toplam kayıplar (nüks dâhil)

içindeki oranı (%) Hafif Şiddetli Ölümcül Hafif Şiddetli Ölümcül

Süt verim kaybı (YTL/vaka) 25,1 66,8 0,0 18,3 27,2 0,0

Tedavi masrafları 97,6 149,2 167,2 71,1 60,7 8,4

İlaç masrafları(YTL/vaka) 55,0 77,0 95,0 40,1 31,3 4,8 Veteriner hekim ücreti

(YTL/vaka) 41,5 70,0 70,0 30,2 28,5 3,5

Çiftçinin harcadığı vakit (YTL/vaka) 1,1 2,2 2,2 0,8 0,9 0,1

Ölen hayvanın değeri (YTL/vaka) 0,0 0,0 1823 0,0 0,0 91,6

Toplam kayıp 122,7 216,0 1990 Toplam kayıp-nüks dâhil (YTL/vaka) 137,3 245,8 1990 100,0 100,0 100,0

Ağırlıklı ortalama kayıp (nüks dâhil) 228,6

Çizelge 3.59’da görüldüğü üzere, hipokalsemiden kaynaklanan toplam ekono-

mik kayıplar hastalığın hafif, şiddetli ve ölümcül formlarında sırasıyla 137YTL, 246

YTL ve 1990 YTL olarak hesaplanmıştır. Hastalığın belirtilen üç formunun olasılığı-

na göre yapılan hesaplamada ağırlıklı ortalama kaybın 229 YTL olduğu belirlenmiş-

tir.

Hastalığın hafif formunda en önemli masraf kalemini, toplam (nüks dâhil) ka-

yıpların yaklaşık % 71’ini kapsayan tedavi masrafları oluşturmaktadır. Tedavi mas-

raflarındaki en önemli kayıp kalemlerini önem sırasına göre toplam kayıpların %

40’ını kapsayan ilaç masrafları ile % 30’unu kapsayan veteriner hekim masrafları

oluşturmaktadır. Süt verim kaybında belirtilen değerin ise % 18 olduğu, hastalığın bu

formunda ölüm vakalarına rastlanmadığı, yetiştiricinin harcadığı sürenin fırsat mali-

yetinin ise gözardı edilebilecek kadar düşük olduğu belirlenmiştir.

Page 160: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

144

Hastalığın şiddetli formunda en önemli masraf kalemini, hafif formdaki gibi

tedavi masraflarının oluşturduğu ve bu masrafların toplam (nüks dâhil) kayıpların

%61’ini kapsadığı belirlenmiştir. Tedavi masrafları kapsamında değerlendirilen ilâç

ve veteriner hekim masraflarının ise toplam kaybın sırasıyla % 31 ve % 28’ini oluş-

turduğu tespit edilmiştir.

Hipokalseminin ölümle neticelen formlarında toplam kayıpların % 92’sini ölen

ineğin değeri, % 8’ini ise tedavi giderlerinin oluşturduğu saptanmıştır.

3.9.5. Ayak Hastalıkları Kaynaklı Kayıplar

Ayak hastalıklarından kaynaklanan ekonomik kayıplarla ilgili detaylar Çizelge

3.60’da sunulmuştur.

Çizelge 3.60. Ayak hastalıklarından kaynaklanan ekonomik kayıplar

* Direkt kayıplar. ** Endirekt kayıplar.

Ayak hastalıklarından kaynaklanan ekonomik kayıplar

Ekonomik kayıplar (YTL/vaka)

Toplam kayıplar içindeki oranı (%)

Hafif Orta Şiddetli Hafif Orta Şiddetli Net süt verim kaybı (YTL/vaka)* 22,8 45,5 68,2 7,9 15,8 13,4 Süt kaybının finansal değeri 28,9 57,8 86,8 10,0 20,1 17,0

Yem tasarrufu (süt veriminde düşme nedeniyle) 6,2 12,3 18,5 2,1 4,3 3,6

Tedavi masrafları (YTL/vaka)* 143,3 149,7 149,9 49,5 52,1 29,4 İlaç masrafları 40,0 50,0 75,0 13,8 17,4 14,7 Atık süt bedeli 45,9 55,1 82,6 15,8 19,2 16,2 Veteriner hekim ücreti 4,5 28,2 57,8 1,6 9,8 11,3 İşçilik (fırsat maliyeti) 1,1 0,8 0,6 0,4 0,3 0,1 Sürüden çıkarma kaybı (YTL/vaka)* 0,0 0,0 3,0 0,0 0,0 0,6 BA’da uzama (YTL/vaka)** 99,1 52,5 233,2 34,2 18,3 45,8 Fazladan tohumlama bedeli (YTL/vaka)** 17,4 17,4 17,4 6,0 6,1 3,4

Toplam Kayıplar (YTL/vaka) 282,6 265,1 471,7 Toplam Kayıplar -nüks dâhil- (YTL/vaka) 289,7 287,5 509,2 100,0 100,0 100,0

Ağırlıklı Toplam Kayıplar -nüks dâhil- (YTL/vaka) 350,3 Ağırlıklı Toplam Direkt Kayıplar -nüks dâhil- (YTL/vaka) 214,4

Page 161: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

145

Çizelge 3.60’da görüldüğü üzere ayak hastalığının hafif (interdigital

dermatitis), orta (tırnak problemi) ve şiddetli (taban çürüğü) seyrettiği formlarında

meydana gelen toplam ekonomik kayıp (nüks dâhil), vaka başına sırasıyla 290

YTL, 288 YTL ve 509 YTL olarak hesaplanmıştır. Hastalığın belirtilen formlarının

görülme sıklıklarına göre yapılan hesaplamada ağırlıklı ortalama kaybın ise 350 YTL

olduğu tespit edilmiştir. Belirtilen bu kaybın % 61'ini direkt kayıplar (tedavi giderle-

ri, net süt verim kaybı, sürüden çıkarma kaybı) oluşturmaktadır. BA’daki artış ile

fazladan tohumlama maliyetinin oluşturduğu endirekt kayıplar ise 136 YTL ile top-

lam kayıpların (nüks dâhil) % 39’unu kapsamaktadır.

Ayak hastalıklarının hafif ve orta şiddetli olarak seyreden formlarında top-

lam kayıplar (nüks dâhil) içerisinde en önemli payı % 50 ve % 52 oranlarıyla te-

davi masraflarının aldığı belirlenmiştir. Şiddetli seyreden vakalarda ise belirtilen

oran bakımından BA'daki uzamanın % 46 ile en önemli paya sahip olduğu belir-

lenmiştir.

Hastalığın seyrine göre net süt verimi kaybının toplam kayıplar içerisindeki

oranı % 8 - % 16 arasında değişim gösterirken, elden çıkarma maliyeti payının sade-

ce şiddetli vakalarda % 0,6 oranında olduğu görülmektedir.

Yetiştirici emeğinin alternatif maliyeti dikkate alınmasına rağmen, kayıplar

içinde bu kalemin payının göz ardı edilebilecek kadar düşük olduğu tespit edilmiştir.

3.9.6. Endemik Hastalıklardan Kaynaklanan Toplam ve Sakınılabilir

Kayıplar

3.9.6.1. Endemik hastalıklardan kaynaklanan toplam kayıplar

Proje kapsamındaki işletmelerin sadece birinde ekonomik analizi yapılan hastalıklar-

la ilgili kaybın olmadığı belirlenmiştir. Bakım, besleme ve koruyucu hekimlik uygu-

lamalarına özen gösteren küçük ölçekli bu işletme dışındakilerde çeşitli düzeylerde

ekonomik kayıpların meydana geldiği tespit edilmiştir.

Page 162: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

146

Tespit edilen toplam ekonomik kayıplarla ilgili tanımlayıcı istatistikler Çizelge

3.61’de sunulmuştur.

Çizelge 3.61. İşletmelerde endemik hastalıklardan kaynaklanan toplam ekonomik kayıplar

Mas

titis

Met

ritis

RS

Hip

okal

sem

i

Aya

k

hast

alık

ları

Top

lam

k

ayıp

(Y

TL

)

İnek

başın

a

orta

lam

a

kayı

p (Y

TL

)

Maksimum 2838 3390 2249 954 5612 11 688 1096 Standart sapma 817 613 489 233 965 2208 197 Ortalama 1059 676 498 210 645 3088 282 Toplam 47 645 30 414 22 422 9464 29 021 138 965 Toplam kayıp içindeki yüzdesi 34,3 21,9 16,1 6,8 20,98 100,0 IQR % 25 467 359 221 0 0 1720 161 IQR % 50 737 755 455 212 368 2686 216 IQR % 75 1513 880 722 420 831 3812 378

Çizelge 3.61 incelendiğinde 138 965 YTL olan toplam finansal kaybın % 34’ünün (47 645 YTL) mastitis, % 22’sinin (30 414 YTL) metritisten kaynaklanıyor olması göze çarpmaktadır. Bir başka ifade ile toplam kayıpların yaklaşık yarısına (% 56) mastitis ve metritisin neden olduğu söylenebilmektedir. Bu iki hastalığı ayak hastalığı, RS ve hipokalsemiden kaynaklanan sırasıyla 29 021 YTL, 22 422 YTL ve 9464 YTL tutarın-daki kayıpların izlediği görülmektedir. Bu hastalıkların toplam kayıplar içindeki oranları ise sıra ile % 21, % 16 ve 7 olarak gerçekleştiği belirlenmiştir.

İşletmelerde analizi yapılan 5 hastalığın tamamından oluşan ortalama ekonomik kayıp 3088 YTL olarak hesaplanmıştır. Bu kaybın 1059 YTL’sinin mastitis, 676 YTL’sinin metritis, 645 YTL’sinin ayak hastalıkları, 498 TL’sinin RS ve 210 YTL’sinin hipokalsemiden kaynaklandığı belirlenmiştir.

Proje kapsamındaki işletmelerde hastalıklardan kaynaklanan maksimum kaybın ayak hastalığında 5612 YTL ile gerçekleştiği, bunu metritis (3390 YTL), mastitis (2838 YTL), RS (2249 YTL) ve hipokalseminden kaynaklanan kayıpların (954 YTL) izlediği görülmektedir.

En düşük kayıpların yaşandığı işletmelerde ekonomik kayıpların ¼ kartil değe-rinin mastitis (467 YTL) ve RS (221 YTL)’de yaklaşık % 44, metritiste (359 YTL) ise % 53 oranında düşük olduğu belirlenmiştir.

Page 163: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

147

En yüksek kayıpların yaşandığı işletmelerde, ekonomik kayıpların ¼ kartil de-

ğerinin mastitis ve RS’de yaklaşık 1,4 kat, metritis ve ayak hastalığında 1,3 kat,

hipokalsemide ise 2 kat yüksek olması dikkati çekmektedir.

3.9.6.2. Endemik hastalıklardan kaynaklanan sakınılabilir kayıplar

Proje kapsamında analizi yapılan endemik hastalıklardan kaynaklanan toplam sakınılabilir

(hedefin üzerinde gerçekleşen) kayıplar ile ilgili detaylar Çizelge 3.62’de sunulmuştur.

Çizelge 3.62. İşletmelerde sakınılabilir ekonomik kayıplar ile ilgili bulgular

Çizelge 3.62’de 45 işletmenin 42’sinde toplam 95 480 YTL tutarında sakınıla-

bilir kayıp meydana geldiği görülmektedir. Bu kaybın 32 221 YTL (% 34)’sinin mastitis ve 23 172 YTL (% 24)’sinin metritisten kaynaklanıyor olması dikkat çekici-dir. Bu iki hastalığı 23 119 YTL (% 24) ile ayak hastalıkları, 14 268 YTL (% 157) ile RS ve 8665 YTL (% 9) ile hipokalsemi vakalarının izlediği görülmektedir.

Mastitis ile ilgili sakınılabilir kayıpların 51 YTL ile 2242 YTL arasında deği-

şim gösteren toplam 34 işletmede meydana geldiği belirlenmiştir. Bu kayıpların iş-

letmelerde ortalama 948 YTL düzeyinde, en düşük ¼’ lük kartildeki işletmede sakı-

nılabilir kaybın 379 YTL olduğu görülmektedir. En yüksek ¼ kartildeki işletmede

belirtilen değerin 1320 YTL’ye çıktığı dikkati çekmektedir.

Hastalıklar M

astit

is

Met

ritis

Ret

ensi

yo

seku

ndin

arum

Hip

okal

sem

i

Aya

k ha

stalığı

Top

lam

sa

kını

labi

lir

kayı

plar

(Y

TL

)

İnek

başın

a

topl

am k

ayıp

(Y

TL

)

n (işletme sayısı) 34 34 34 25 30 42 42 Yüzde 75,6 75,6 75,6 55,6 66,7 93,3 93,3 Minimum 51 59 8 172 44 53 5 Maksimum 2242 3228 1744 907 5457 10837 1016 Standart sapma 670 570 406 175 1049 1998 192 Ortalama (işletme) 948 682 420 347 771 2273 220 Toplam 32 221 23 172 14 268 8665 23 119 95 480 Toplam sakınılabilir kayıptaki oranı (%) 33,8 24,3 14,9 9,1 24,2 100,0 İnek başına ortalama kayıp (YTL) 99,4 65,8 33,8 33,0 74,5 219,9 IQR % 25 379 303 106 206 209 1085 100 IQR % 50 930 606 316 347 535 1797 157 IQR % 75 1320 883 595 416 861 3076 306

Page 164: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

148

Meydana getirdiği sakınılabilir kayıplar açısından ikinci sırada öneme sahip olan metritis vakalarının işletmelerde en düşük 59 YTL, en yüksek 3228 YTL tuta-rında kayıplara neden olduğu belirlenmiştir. Ortalama sakınılabilir kaybın 682 YTL’ye karşılık geldiği, en düşük ¼’lük kartildeki işletmede belirtilen kaybın 303 YTL ve en yüksek ¼’lük işletmede ise 883 YTL olması göze çarpmaktadır.

RS ile ilgili sakınılabilir kayıpların 34 (% 76) işletmede 8 YTL ile 1744 YTL arasında değiştiği, ortalama değerinin ise 420 YTL olduğu tespit edilmiştir. Belirtilen değer, en düşük ¼’lük kartildeki işletmede 106 YTL iken, en yüksek ¼’lük kartildeki işletmede 595 YTL olduğu saptanmıştır.

Hipokalsemi vakaları nedeniyle 25 (% 56) işletmede en düşük 172 YTL, en yüksek 907 YTL tutarında sakınılabilir kayıpların meydana geldiği görülmektedir. Bu hastalığın ortalama 347 YTL sakınılabilir kayıplara neden olduğu saptanmıştır. Belirtilen değer en düşük ¼’lük kartildeki işletmede 206 YTL iken, en yüksek ¼’lük kartildeki işletmede 416 YTL’ye kadar çıktığı belirlenmiştir.

Ayak hastalıkları bakımından toplam 30 (% 67) işletmede 44 YTL ile 5457 YTL arasında sakınılabilir kayıpların oluştuğu, ortalama sakınılabilir kaybın ise 771 YTL ol-duğu belirlenmiştir. Diğer hastalıklara nazaran standart sapma 1049 ile oldukça yüksek düzeydedir. En düşük ¼’lük kartildeki işletmede sakınılabilir kayıp 209 YTL iken, en yüksek ¼’lük kartildeki işletmede 861 YTL olduğu da dikkati çekmektedir.

İşletmelerin 42 (% 93)’sinde mastitis, metritis, RS, hipokalsemi ve ayak hasta-lığından oluşan toplam sakınılabilir kayıpların 53 YTL ile 10 837 YTL arasında ge-niş bir skalada gerçekleştiği ve ortalamasının 2273 YTL, olduğu görülmektedir.

İşletmelerde toplam sakınılabilir kayıplar inek sayısının artması ile birlikte artış gösterebilmektedir. Bu nedenle işletmelerle ilgili değerlendirmelerde inek başına sakınılabilir kayıpların hesaplanması ve değerlendirmesi önem taşımaktadır. İnek başına toplam sakınılabilir kayıplar 5 YTL ile 1016 YTL arasında değişim göster-mekte ve ortalamasının 220 YTL olduğu görülmektedir.

İşletmelerde en fazla ekonomik kayba neden olan mastitiste inek başına sakını-labilir ekonomik kaybın ağırlıklı ortalaması 79,5 YTL olduğu hesaplanmıştır. Belirti-len bu kayıpların, işletmelerin yapısal özellikleri ve tercih ettikleri koruyucu hekim-lik unsurları ile karşılaştırılmasının yararlı olacağı düşünülmüştür. Yapılan karşılaş-tırmaya dayalı hesaplama ile ilgili sonuçlar Çizelge 3.63’te sunulmuştur.

Page 165: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

149

Çizelge 3.63. İşletmelerin yapısal özellikleri ve yaptıkları bazı uygulamalar ile ortalama inek başına mastitisten kaynaklanan sakınılabilir kayıpların karşılaştırılması

n1*

n2**

K

aybı

n ol

uştuğu

in

ekle

rin

oranı (

%)

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ort

alam

a

(YT

L/in

ek)

Ort

alam

adan

sa

pma

(%)

İşletme ölçeği Küçük ölçekli işletmeler 123 24 84 10 376 83 101aβ 28 Orta ölçekli işletmeler 166 67 71 4 209 59 89a 12 Büyük ölçekli işletmeler 117 63 65 15 75 22 43b -46

Tercih edilen barınak tipi nedir? Açık 51 30 63 46 53 3 49a -38 Yarı açık 208 76 73 4 209 47 52b -34 Kapalı 146 49 75 10 376 69 129c 62

Yılın kaç ayı hayvanlar dışarıda bulunuyor?

0-5 ay 143 49 75 10 376 70 128a 61 6-12 ay 262 106 71 4 209 43 53b -33

Süt sığırcılığı baba mesleği mi? Evet 167 61 73 10 376 80 101a 27 Hayır 238 94 72 4 200 46 64b -19

Süt sığırcılığı ile ilgili eğitim aldı mı? Evet 47 22 68 48 120 23 58a -27 Hayır 358 132 73 4 376 68 82a 4

Sağımcı kim? Aile fertleri 258 98 73 4 376 74 92a 16 Bakıcı 147 57 72 15 116 34 57b -28

Sağımla uğraşan kişinin hijyen ile ilgili yeterli eğitimi var mı?

Evet 65 48 58 15 120 30 37a -53 Hayır 340 107 76 4 376 67 88b 10

Danışmanlık hizmeti alıyor mu? Evet 82 85 49 10 199 62 65a -18 Hayır 323 69 82 4 376 65 83b 5

Memeler hasta olduğunda tedaviyi genellikle kim yapıyor?

Kendi 300 64 82 4 376 61 90a 13 Veteriner hekim 106 91 54 10 209 66 50b -37

Kuru dönem antibiyotik uyguluyor mu? Tüm kurudaki ineklere 177 52 77 4 261 66 81a 2 Sadece sağmalken mastitis olanlara 79 59 57 18 376 78 93b 17 Hayır 150 44 77 10 209 54 71a -11

Mastitis aşısı yapılıyor mu? Evet tüm ineklere 116 57 67 15 200 60 60 -24 Hayır 290 97 75 4 376 65 87 10

Sağım sonrasında hayvanlar yatıyor mu? Evet 25 21 55 139 209 32 184a 132 Kısmen 182 11 94 10 376 70 96b 20 Hayır 198 123 62 4 246 41 52c -35

Sağımda doğru sıra var mı? Evet 185 97 66 4 209 67 76a -5 Hayır 220 58 79 10 376 63 83b 4

Page 166: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

150

ÇİZELGE 3.63’ÜN DEVAMI

n1*

n2**

K

aybı

n ol

uştuğu

in

ekle

rin

oranı (

%)

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ort

alam

a O

rtal

amad

an sa

pma

(%)

Sağım öncesi memenin yıkanması Hortumla 182 53 77 4 246 41 43a -46 Tek kova antiseptikli su 16 31 34 63 63 0 63b -21 Tek kova normal su 208 53 80 10 376 67 113c 42

Memeyi yıkadıktan sonra kuruluyor mu? Var 152 69 69 4 376 81 112a 40 Yok 253 85 75 10 199 43 60b -24

Sağım sonrası daldırma kabı kullanıyor mu?

Evet 157 82 66 10 200 57 78a -2 Hayır 233 52 82 4 376 71 81a 2

Sağım başlığı lâstiklerinin değiştirme süresi nedir?

5-9 ay 282 117 71 4 246 55 69a -13 10-14 ay 108 17 86 18 376 81 107b 35

Sağım başlığı kendiliğinden memeden kayıp düşüyor mu?

Evet 134 10 93 10 376 72 112a 41 Hayır 256 124 67 4 246 55 63b -21

Sağım makinesini servise götürüyor mu? Bozulunca 277 64 81 10 376 70 95a 20 Düzenli 84 32 72 4 75 29 32b -59

Sağım ünitesi veya makinesinin durumu? Kötü+vasat 157 32 83 15 376 74 89a 11 İyi+mükemmel 233 102 69 4 246 58 74a -7

Sağım makinesinin periyodik temizlik süresi (gün)

<6 gün 216 80 73 4 246 50 65a -19 >6 gün 189 54 78 10 376 75 96b 21

Sinek mücadelesi yeterli mi? Yeterli 231 135 63 15 209 49 61a -23 Yetersiz 175 20 90 4 376 75 104b 31

Ahırın genel hijyen durumu nedir? İyi + mükemmel 243 144 63 4 246 52 56a -30 Vasat + kötü 163 11 94 10 376 67 115b 45

Hayvanların genel durumu nasıl? İyi 299 155 66 4 246 53 62a -22 Vasat 107 0 100 10 376 71 128b 61

* Sakınılabilir kaybın oluştuğu inek sayısı ** Sakınabilir kaybın meydana gelmediği inek sayısı β: Her bir işletme özelliği veya yapılan uygulamalarda belirtilen farklı harfler P<0,05 düzeyinde di-

ğerlerinden farklılığı göstermektedir.

Çizelge 3.63’te görüldüğü gibi “süt sığırcılığı ile ilgili alınan eğitim, sağım makinesinin durmu, kuru dönem antibiyotik ve sağım sonrası daldırma kabı uygula-

Page 167: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

151

ması” hariç diğer işletme özellikleri ve yapılan uygulamalarda belirlenen farklılıklar istatistikî açıdan P<0,05 düzeyinde anlamlı bulunmuştur.

Küçük ölçekli işletmelerde bulunan ineklerin %84’ünde mastitisten kaynakla-

nan ortalama sakınılabilir kayıp, projedeki tüm ineklerin ağırlıklı ortalamasından %

28 daha yüksektir. Büyük ölçekli işletmelerdeki ineklerin ise % 65’inde, belirtilen

değerin ortalamadan % 46 oranında düşük olması dikkati çekmektedir.

Açık ve yarı açık tip işletmelerdeki ineklerde sırasıyla % 38 ve % 34 oranların-

da ortalamadan daha düşük seviyede mastitisten kaynaklanan sakınılabilir kayıplar

oluşurken, kapalı tip işletmelerdeki ineklerde, belirtilen kaybın ortalamadan % 62

oranında daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

Barınaklarından dışarı çıkarılma süresinin 6 aydan daha az olduğu işletmeler-

deki ineklerde, mastitis kaynaklı sakınılabilir kayıpların ortalamadan % 61 daha yük-

sek olmasına karşın, belirtilen değerin 6 aydan daha fazla süreyle dışarıda bulunan

ineklerde % 33 oranında düşüktür.

Süt sığırcılığının baba mesleği olarak devam edildiği işletmelerdeki ineklerde

mastitis kaynaklı kaybın ortalamadan % 27 daha yüksek, süt sığırcılığı ile ilgili eği-

tim almış olan işletmelerdeki ineklerde kaybın ortalamadan % 27 daha düşük olduğu

görülmektedir.

Aile fertleri tarafından sağılan ineklerde, mastitis kaynaklı sakınılabilir kaybın

ortalamadan % 16 daha yüksek olmasına karşın, bu işin bakıcılar tarafından yapıldığı

ineklerde belirtilen kaybın % 28 daha düşük olması dikkati çekmektedir.

Sağımcısının süt hijyeni ile ilgili eğitim gördüğü, danışmanlık hizmetinin alın-

dığı, mastitis tedavisinin genellikle veteriner hekimlere yaptırıldığı işletmelerdeki

ineklerde, mastitis kaynaklı sakınılabilir kaybın ortalamadan sırasıyla % 53, % 18 ve

% 37 daha düşük olması dikkati çekmektedir.

Kuru dönem antibiyotik uygulamasının yapılmadığı ineklerde, mastitis kaynaklı

sakınılabilir kaybın ortalamadan % 11 daha düşük, bu uygulamayı sadece sağmalken

mastitis olanlara yapıldığı işletmelerdeki ineklerde ise % 17 daha yüksek olduğu görül-

mektedir. Belirtilen uygulamanın tüm kurudaki ineklere yapıldığı işletmelerdeki inekler-

Page 168: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

152

de ise kaybın, proje ortalamasına oldukça yakın olduğu görülmektedir. Mastitis aşısının

yapıldığı ineklerde, kaybın ortalamadan % 24 daha düşük olduğu belirlenmiştir.

Sağım sonrası 30 dakika içerisinde yatması engellenen ineklerde, mastitis kay-

naklı sakınılabilir kaybın ortalamadan % 35, sağım sırasının doğru bir şekilde yapıl-

dığı ineklerde ise % 5 daha düşük olduğu görülmektedir.

Sağım öncesi meme loplarının tazyikli şebeke suyu ile (hortumla) yıkandığı ve

yıkama sonrası kurulamanın yapılmadığı ineklerde mastitis kaynaklı sakınılabilir

kaybın ortalamadan sırasıyla % 46 ve % 24 oranlarında düşük olması dikkati çek-

mektedir. Memenin temizlenip kurulanması için ayrılan sürenin artması ile birlikte

mastitis kaynaklı sakınılabilir kayıpların da arttığı görülmektedir. Bunun da temelin-

de, 3 dk ve üzeri bir sürenin harcandığı işletmelerde hortumla yıkamanın tercih edil-

memesinin yattığı düşünülmektedir.

Sağım başlığı lâstiklerinin değiştirme süresi 10 aydan uzun olduğu, sağım baş-

lığının kendiliğinden memeden kayıp düştüğü, sağım makinesinin bozulunca servise

götürüldüğü işletmelerdeki ineklerde; mastitis kaynaklı sakınılabilir kaybın ortala-

madan sırasıyla % 35, % 41 ve % 20 oranlarda olduğu görülmektedir.

Sağım makinesinin makinesinin periyodik temizliğinin 6 günden daha uzun

zaman diliminde yapıldığı, sineklerle mücadelenin yetersiz olduğu işletmelerdeki

ineklerde mastitisten kaynaklanan sakınılabilir kaybın ortalamadan sırasıyla % 21 ve

% 23 oranlarında yüksek olduğu görülmektedir.

Barınağın genel hijyen durumunun “vasat ve kötü”, hayvanların genel duru-

munun “vasat” olduğu işletmelerdeki ineklerde, mastitis kaynaklı sakınılabilir kayıp-

ların ortalamadan sırasıyla % 45 ve % 61 daha yüksek olduğu saptanmıştır.

Projedeki işletmelerden 42’sinde meydana gelen inek başına toplam sakınılabi-

lir kayıplar ile kayıpların meydana geldiği işletmelerin bazı özelliklerin ilişkisi Çi-

zelge 3.64’te sunulmuştur.

Page 169: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

153

Çizelge 3.64. Arzulanan hedefin üzerinde kayıpların tespit edildiği işletmelerde, inek başına toplam sakınılabilir kayıplar ve işletmeler ile ilgili bazı özelliklerin karşılaştırılması

n1*

n2**

Top

lam

kay

bın

oluş

tu-

ğu in

ek o

ranı

(%)

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ort

alam

a

Ort

alam

adan

sapm

a (%

)

Yetiştiricinin yaşı Genç (30-39) 227 0 100 5 1016 207 194a 6 Orta (40-49) 110 38 74 49 392 113 201b 10 Yaşlı (>50) 184 0 100 22 596 158 159c -13

Yetiştiricinin tecrübesi Az (0-9 yıl) 113 12 90 100 596 123 200a 10 Orta (10-19) 175 6 97 5 1016 229 241b 32 Çok (>20) 234 20 92 22 517 127 131c -28

Baba mesleği mi? Evet 228 0 100 27 1016 227 233a 27 Hayır 293 38 88 5 392 103 144b -21

Yetiştiricinin eğitim durumu İlkokul 234 32 88 5 517 112 169a -8 Ortaokul 85 6 93 27 596 159 200b 9 Lise 180 0 100 22 1016 239 209c 14

Süt sığırcılığı ile ilgili eğitim aldı mı? Evet 70 0 100 71 137 25 100a -45 Hayır 452 38 92 5 1016 184 196b 7

İşletmeye kim bakıyor? Ailece 362 38 90 5 1016 195 209a 14 Kendisi ve bakıcı 160 0 100 22 299 91 125b -32

Danışmanlık hizmeti alıyor mu? Evet 129 38 77 5 1016 268 164a -10 Hayır 393 0 100 49 596 129 189b 3

Yenilikleri takip etme tercihi Yok 138 0 100 116 596 131 250a 37 Birlik dergisi ve Yayçep 288 18 94 5 517 122 148b -19 Fuar, konferans ve seminer 85 20 81 62 125 26 88c -52

İşletme ölçeği Küçük ölçeli işletmeler 141 6 96 27 596 162 244a 33 Orta ölçekli işletmeler 221 12 95 5 1016 211 209b 14 Büyük ölçekli işletmeler 160 20 89 22 166 48 93c -49

Ortalama günlük süt verimi nedir? <16 l 187 18 91 5 517 106 151a -18 16-20 l 222 0 100 22 1016 223 194b 6 >20 l 112 20 85 80 513 149 215c 17

Barınak tipi Açık 61 20 75 5 129 45 92a -50 Yarı açık 265 18 94 22 450 97 124b -32 Kapalı 195 0 100 62 1016 221 292c 59

Page 170: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

154

ÇİZELGE 3.64’ÜN DEVAMI

N1*

N2*

*

Top

lam

kay

bın

oluş

tuğu

inek

or

anı (

%)

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ort

alam

a

Ort

alam

adan

sa

pma

(%)

Yılın kaç ayında hayvanlar barınağın dışına çıkıyor?

0-5 ay 192 0 100 62 1016 223 299a 63 6-12 ay 330 38 90 5 450 83 116b -37

Hayvanların verim özelliklerine göre Yemleme durumu

Vasat+kötü 286 0 100 49 596 130 222a 21 İyi + mükemmel 235 38 86 5 1016 206 135b -26

Yem katkısı kullanıyor mu? Hayır 376 26 93 5 1016 183 189a 3 Evet 146 12 92 22 517 150 167b -9

İnekler yaylıma çıkarılıyor mu? Hayır 401 26 94 27 1016 177 192a 5 Evet 121 12 91 5 596 162 154b -16

Ağız sütünün verilme durumu nedir? İshal olmayanlara 50 0 100 27 596 185 298a 63 Tüm buzağılara 472 38 92 5 1016 169 171b -7

Doğumdan sonra koruyucu antibiyo-tik ve vitamin uygulaması yapıyor mu?

Devamlı 166 12 93 27 1016 237 219b 20 İneklerden durumu iyi olmayanlara 254 26 91 22 596 136 164a -10 Hayır 102 0 100 5 392 125 171a -6

Buzağılar için septisemi aşısı yaptırı-yor mu?

Hayır 406 6 99 5 1016 191 205a 12 Evet 115 32 78 40 172 38 105b -43

Damızlık düve temin şekli Bir kısmını dışarıdan 390 38 91 5 1016 187 195a 6 Tamamı kendi işletmesinden 131 0 100 22 517 125 148b -19

Hasta inekler için ayrı bir bölüm var mı?

Var 97 12 89 22 150 48 87a -53 Yok 424 26 94 5 1016 185 205b 12

Ahırın genel hijyen durumu Vasat + kötü 173 0 100 49 1016 212 323a 76 İyi + mükemmel 348 38 90 5 513 92 113b -38

Hayvanların genel durumu Vasat 107 0 100 164 1016 235 395a 116 İyi 415 38 92 5 513 97 129b -30

Buzağılama nerede oluyor? Barınakta 420 18 96 5 1016 184 208a 14 Buzağılama padoğunda 102 20 83 22 129 44 79b -57

* Toplam kaybın oluştuğu inek sayısı ** Toplam kaybın meydana gelmediği inek sayısı β: Her bir işletme özelliği veya yapılan uygulamalarda belirtilen farklı harfler P<0,05 düzeyinde di-

ğerlerinden farklılığı göstermektedir.

Page 171: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

155

Çizelge 3.64’te görüldüğü gibi işletme özellikleri ve yapılan uygulamaların hepsinde belirlenen farklılıklar istatistikî açıdan P<0,05 düzeyinde anlamlı bulun-muştur.

Yaşlı grubunda değerlendirilen, tecrübesi 20 yılın üzerinde olan, süt sığırcılığı-

nı baba mesleği olarak devam ettirmeyen işletmelerdeki ineklerde proje kapsamında

değerlendirilen endemik hastalıklardan oluşan ekonomik kaybın ortalamadan sırasıy-

la % 13, % 28 ve % 21 oranlarında daha düşük olduğu belirlenmiştir.

İlkokul mezunu olan yetiştiricilerin işletmelerindeki ineklerde, toplam ekonomik

kaybın ortalamadan % 8 daha düşük, lise muzunu olanların işletmelerinde ise ortalama-

dan % 14 daha yüksek olmasına karşın, çok belirgin bir farklılığın görülmediği tespit

edilmiştir. Ancak, süt sığırcılığı ile ilgili eğitim almış yetiştiricilerin işletmelerinde belir-

tilen kaybın ortalamadan % 45 daha düşük olması dikkati çekmektedir.

Bakıcının çalıştırıldığı ve işletme idaresinin birlikte yürütüldüğü, danışmanlık

hizmetinin alındığı işletmelerdeki ineklerde, toplam ekonomik kaybın ortalamadan

sırasıyla %32 ve % 10 daha düşük olduğu görülmektedir.

Yenilikleri takip etmek için herhangi bir girişimin olmadığı işletmelerdeki

ineklerde, ekonomik kaybın ortalamadan % 37 oranında daha yüksek olduğu sap-

tanmıştır. Bu oranın yenilikleri takip etme tercihi olarak “Birlik dergisi ve Yayçep”

ile “fuar, konferans ve seminerler” yoluyla takip eden yetiştiricilerin işletmelerdeki

ineklerde ise ortalamadan sırasıyla % 19 ve % 52 daha düşük olması dikkati çekmek-

tedir.

Küçük ölçekli işletmelerdeki ineklerde, toplam ekonomik kayıplar ortalamadan

% 33 daha yüksek iken, belirtilen oran büyük ölçekli işletmelerde yaklaşık % 50 ora-

nında daha düşüktür. İnek başına ortalama g-SV 16 l’nin altında olduğu işletmeler-

deki ineklerde toplam ekonomik kayıplar ortalamadan % 18 oranında daha düşük

iken, 20 l’nin üzerindeki ineklerde belirtilen kaybın % 17 daha yüksek olduğu gö-

rülmektedir.

Açık ve yarı açık tip barınaktaki ineklerde toplam ekonomik kayıp ortalamadan

sırasıyla % 50 ve % 32 oranlarında düşük iken, kapalı tip barınaktaki ineklerde yak-

laşık % 60 oranında ortalamadan yüksek olması göze çarpmaktadır.

Page 172: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

156

4. TARTIŞMA

Bu başlık altında önceki bölümde verilen bazı bulguların, önemli görülen bazı literatür

bulgularıyla karşılaştırılması ve projenin genel değerlendirilmesi yapılmıştır. Türki-

ye’deki durumun /farklılıkların ortaya konması için öncelikle yurt içinde, daha sonra yurt

dışındaki benzer çalışmalarla ilgili karşılaştırma ve değerlendirme çalışması yapılmıştır.

4.1. Verilerin Güvenirliği

Yetiştiriciler ve/veya işletmeden sorumlu bakıcıların kayıt tutma alışkanlıkları-

nın pek olmaması, polikültür yapı nedeniyle özellikle hasat zamanında işlerin yoğun-

luğundan dolayı verilerin alınmasında eksikliklerin yaşanılabileceği göz önüne alına-

rak gereç ve yöntem bölümünde belirtilen önlemler alınmış, ilk saha gözlemleri doğ-

rultusunda işletme kayıt defteri oluşturulmuştur.

Bu projenin tez önerisinde, deneme periyodunda 60 işletmenin seçilip yapıla-

cak eleme ile 40 işletmede güvenilir kayıtların alınmasının amaçlandığı belirtilmiştir.

Bu amaca ulaşılabilmek için saha ile ilgi ilk izlenimler ışığında 60 yerine 90 işletme

sahibi ve/veya bakıcıya proje detaylı bir şekilde anlatılarak işletme kayıt defterleri

dağıtılmıştır. Bu durum sahada yaşanılması olası kayıt problemlerinin önüne geçil-

mesinde etkili olmuştur. Ancak yine de projenin deneme periyodundaki işletme sayı-

sının % 50 arttırılmasıyla hedeflenen işletme sayısında yaklaşık % 10’luk bir artış

sağlanabilmiştir. Verilerin güvenirliği ve veri alınan işletme oranının düşük olma

nedenlerinin burada irdelenmesinin ilerde benzer konularda çalışacak araştırmacılar

açısından yararlı olacağı düşünülmüştür.

Projenin deneme periyodunda 70 işletmenin kayıt tutabileceği düşünülerek pro-

jede kalacak olan işletmeler belirlenmiştir. Ancak bu işletmelerden de 25 tanesinde

güvenli veriler alınamamıştır. Özellikle proje kapsamına alınmaya çalışılan büyük

ölçekli işletmelerde verilerin alınmasında birtakım sorunlar yaşanmıştır. Bu sorunla-

rın başında, bakıcıların işletmelerde uzun süreli istihdamı ile ilgili yaşanan sıkıntılar

gelmektedir. Proje başlangıcında defterin nasıl doldurulması gerektiği hususunda

Page 173: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

157

bilgilendirilen bakıcıların bir sonraki işletme ziyaretinde değişmiş olması verilerin

aksamasına neden olmuştur. Bakıcı sorunu dışında büyük işletmelerin bazılarında

çalışan veteriner hekim/zooteknistlerin bu konuyla ilgili yoğunlaşmak istememeleri,

isteksiz davranmaları da üzücü olarak karşılanmıştır.

Yetiştiricilerin kayıt tutma isteklerinin azalmasında, proje dönemindeki süt fi-

yatının düşmesine karşın yem fiyatlarının yükselmesi durumunun da etkili olduğu

gözlemlenmiştir. 2005 yılında ortalama 0,48 Ykr/l (teşvik hariç) olan süt satış fiyatı

proje döneminde ortalama 0,45 Ykr’a gerilerken, yem fiyatı ortalama 0,37

Ykr/kg’dan 0,45’Ykr’a (aynı özellikteki süt yeminin fiyatı) çıktığı belirlenmiştir. Süt

ve yem fiyatlarında yaşanan istikrarsızlığın yetiştiricilerin moralini bozduğunu, hatta

bazı yetiştiricilerin besicilik, koyunculuk hatta emlakcılık gibi farklı faaliyetlere yö-

neldiği gözlemlenmiştir.

Proje kapsamındaki işletmelerden, işletmenin bulunduğu yerleşim yerinin köy

statüsünden mahalle statüsüne geçmesiyle birlikte süt sığırcılığını bırakmak duru-

munda olan yetiştiricilere de rastlanmıştır. Aile bireylerinin hastalık ve vefat durum-

larının sosyal güvencesi olmayan yetiştiricileri maddî ve manevi olarak derinden

etkilediği, bu durumun yaşandığı işletmelerde kayıtların da sekteye uğraması yaşa-

nan sıkıntılar arasındadır. Tüm bu nedenler verilerin güvenirliğini etkilemesinin yanı

sıra yetiştiricilerin ancak % 50’sinde kayıtların başarıyla alınmasına neden olmuştur.

Yetiştiricilerden veri alınmasında karşılaşılan zorlukların gelişmiş ülkelerde de

yaşandığı bildirilmektedir (Yalçın ve ark., 2006). Yalçın ve ark.(2006)’ın, Frei ve

ark. (1997)’dan naklettiğine göre, araştırmacıların İsviçre süt sığırcılığı işletmeleri

üzerinde yaptıkları insidens çalışmasında, projeye katılan üreticilere önemli düzeyde

maddî destek sağlanmasına karşın, projeye katılımın ancak % 42 düzeyinde olduğu

bildirilmiştir.

Page 174: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

158

4.2. Yetiştirici ve İşletme Yapıları ile Hijyen Uygulamalarına İlişkin Bulguların Değerlendirilmesi

Ankara’da soykütüğüne üye toplam 1330 işletmenin % 47’sini şahıslara ait işletme-

ler, %53’ünü ise kooperatiflere üye işletmeler oluşturmaktadır. Şahıslara ait işletme-

lerde işletme başına inek sayısı 9,8 iken, bu oran kooperatiflere üye işletmelerde 4,4

ile daha düşük seviyede olduğu belirlenmiştir. Kooperatiflere üye işletmelerde iş-

letme başına ortalama inek sayısının, Türkiye genelinde 3,2 olduğu düşünüldüğünde,

proje kapsamındaki işletmelerin önemli düzeyde sermaye yatırımına sahip, üretimin

pazara yönelik olarak yapıldığı ve işletme başına düşen hayvan sayısı olarak Türkiye

ortalamasının oldukça üzerinde hayvan varlığına sahip işletmeler olduğu görülmek-

tedir. Bu işletmelerin çoğu en az 3 yıldır soykütüğü hizmetlerinden yararlanmakta,

düzenli olarak bu kütükle ilgili kayıtları tutmaktadırlar. Anket bulgularının literatür

bulgularıyla karşılaştırılmasında bu özelliklerinin göz önünde bulundurulmasının

daha sağlıklı değerlendirmeler sağlayacağı düşünülmektedir.

Bardakçıoğlu ve ark. (2004), Aydın ili, merkez ve ilçelerindeki süt sığırcılığı

işletmelerinin % 49’unun kapalı tip, % 51’inin ise yarı açık tip barınağa sahip oldu-

ğunu, barınaklarda yapı malzemesi olarak beton, tuğla ve kerpiç kullanımının sırasıy-

la % 72, % 34 ve % 3 olduğunu bildirmişlerdir. Bu çalışmada ise kapalı ve yarı açık

tip barınak oranının sırasıyla % 40 ve % 51 olduğu, işletmelerin % 9’nda ise açık

tipte barınakların tercih edildiği, barınak yapı malzemesi olarak % 76 ile en çok tuğla

tercih edilirken kerpiç kullanım oranının ise % 16 olduğu saptanmıştır. Türkiye’de

özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde kapalı tip barınakların ve barı-

nak yapı malzemesi olarak kerpiç kullanımının yaygın kullanımına karşın süt sığırcı-

lığı faaliyetlerinin daha modern yapıldığı Aydın ve Ankara illerinde kapalı tip barı-

nak yapılarının % 50’nin altında olması, kerpiç kullanımının az olması dikkat çeki-

cidir.

Türkiye’de süt sığırcılığı ile uğraşan yetiştiricilerin özellikleri, işletme yapıları

ve hijyen uygulamaları ile araştırmaların sayısı ve kapsamları son yıllarda artış gös-

termiştir. Bu araştırmalardan yöntem olarak benzerlikler taşıyan Yalçın ve ark.

(2006) tarafından yapılan çalışmanın ayrı bir önemi vardır. Yalçın ve ark. (2006)

Burdur, Kırklareli ve Konya ilini kapsayan süt sığırcılığı işletmelerinde endemik

Page 175: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

159

hastalıkların meydana getirdiği ekonomik kayıplara yönelik projeyi Haziran 2003-

Eylül 2004 tarihleri arasında toplam 90 işletmede gerçekleştirmişlerdir. Yalçın ve

ark. (2006) projeleri sonunda yetiştiricilerle anket çalışması da yapılmıştır. Belirtilen

çalışma ile bu çalışmada yetiştirici profili ile ilgili bulguların karşılaştırılması Çizel-

ge 4.1’de sunulmuştur.

Çizelge 4.1 Yetiştirici özelliklerinin Yalçın ve ark. (2006)’ın araştırmaları ile karşılaştırılması

Yalçın ve ark. (2006) Bu araştırma Burdur Kırklareli Konya Ankara Yaşı (yıl) 28-39 34,4 46,4 20,0 42,2 40-49 40,6 35,7 30,0 33,3 50 ve üzeri 25,0 17,9 50,0 24,4 Eğitim durumu İlkokul 65,6 42,9 51,7 47,6 Ortaokul 21,9 28,6 24,1 23,8 Lise 12,5 25,0 10,3 23,8 Üniversite 0,0 3,5 13,9 4,8 Süt sığırcılığı eğitimi Evet 15,2 21,4 26,7 8,9 Hayır 84,9 78,6 73,3 91,1 Tecrübesi (yıl) 1-9 yıl 9,1 14,3 24,1 22,2 10-19 yıl 60,6 14,3 55,2 33,3 20-29 yıl 21,2 39,3 20,7 37,8 30 yıl ve üzeri 9,1 32,1 0,0 6,7 İşletme sahibinin asıl geçim kaynağı

Süt sığırcılığı 75,8 50,0 31,0 53,3 Tarım (bitkisel üretim) 6,1 42,9 51,7 30,0 Tarım dışı işler 18,2 7,1 17,3 6,7

İşletme sahibinin AB Süt Hijyen Yönetmeliği hakkında bilgisi var mı? Evet 33,3 25,0 13,3 15,6 Hayır 66,7 75,0 86,7 84,4 AB’ye katılımın işletmenize etkisi nasıl olacak?

Çok iyi 0,0 10,7 3,3 2,2 İyi 15,6 28,6 33,3 15,6 Kötü 25,0 17,9 20,0 26,7 Çok kötü 15,6 0,0 6,7 33,3 Fikrim yok 43,8 42,9 36,7 17,8

Çizelge 4.1’de görüldüğü üzere, Yalçın ve ark. (2006), Kırklareli ve Burdur’da

yetiştiricilerin daha çok genç ve orta yaş grubunda yer alırken Konya’da ise orta ve

ileri yaş grubunun daha çok olduğunu tespit etmişlerdir. Ankara’da ise yetiştiricilerin

daha çok genç ve orta yaş grubunda oldukları belirlenmiştir.

Page 176: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

160

Yalçın ve ark. (2006)’ın araştırmalarını yaptıkları Burdur, Kırklareli ve Konya ile

bu araştırmanın yapıldığı Ankara ilinde yetiştiricilerin yaklaşık yarısının ilkokul mezunu

olduğu, bunu ortaokul mezunu yetiştiricilerin izlediği, lise ve üniversite mezunu olan

yetiştiricilerin oranın ise oldukça düşük olduğu görülmektedir.

Tekirdağ, Aydın, Kars ve Antalya’daki yetiştiriciler için de benzer durumun

söz konusu olduğu ve yetiştiricilerin önemli bir bölümünün ilkokul mezunu olduğu

bildirilmektedir (Soyak, 2006; Türkyılmaz ve ark. 2003; Erdoğan, 2004a, Kum,

2006). Giresun’da bulunan yetiştiricilerin % 19’unun hiçbir eğitiminin olmadığı,

Van’da da bu oranın % 11 olduğu belirlenmiştir. Bu illerde ilkokul mezunu olan ye-

tiştiricilerin oranının oldukça yüksek olduğu bildirilmiştir (Turgay ve Bakır, 2004;

Çakır ve ark., 2001).

Yalçın ve ark. (2006), yetiştiricilerin ortalama eğitim süresinin 7,2 yıl olduğu-

nu bildirmişlerdir. Ankara’da ise bu değer 7,6 yıl olarak hesaplanmıştır. Türkiye’de

diğer illerde yapılan benzer araştırmalarda yetiştiricinin eğitim seviyesinin daha dü-

şük olduğu görülmektedir. Ortalama eğitim süresi Kayseri ilinde 5,9 yıl (Şahin,

2001), Tokat ilinde ise 6,3 yıl (Karaaslan, 2000) olarak bildirilmiştir.

Yalçın ve ark.(2006)’ın araştırmalarını gerçekleştirdikleri illerde süt sığırcılığı

ile ilgili eğitim almış olan yetiştiricilerin oranı % 15 ile % 27 arasında olduğu görül-

mektedir. Tekirdağ ilindeki yetiştiricilerin sadece % 11’inin söz konusu eğitimi al-

dıkları tespit edilmiştir (Soyak 2006). Ankara’da ise belirtilen oranın % 9 ile daha

düşük bir düzeyde olduğu görülmektedir. Bu durum, Türkiye’de süt sığırcılığının

daha bilinçli yapıldığı illerde bile yetiştiricilerin % 75’ten fazlasının yaptıkları iş ile

ilgili herhangi bir eğitim almadıklarını ortaya koymaktadır.

Süt sığırcılığının daha bilinçli yapıldığı ülkelerdeki yetiştiricilerin eğitim sevi-

yeleri incelendiğinde, eğitim seviyelerinin daha yüksek olduğu görülmektedir. Öyle

ki, Flaten ve ark (2004) Norveç’teki yetiştiricilerin %40’ının üniversite mezunu,

%76’sının da süt sığırcılığı konusunda iş eğitimi sertifikasına sahip olduğunu bildir-

mişlerdir. Regula ve ark. (2004), İsviçre’deki yetiştiricilerin %74-87’sinin süt sığırcı-

lığı ile ilgili özel eğitim aldığını bildirmiştir. Wolf (2002) yaptığı araştırmada,

ABD’deki 12 yıldan daha düşük eğitim alan işletme sahibi oranının sadece % 2 ol-

Page 177: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

161

duğunu, yetiştiricilerin %52’sinin üniversite ve üzerinde eğitim seviyesine sahip ol-

duğunu belirlemişlerdir. Bu bilgiler ışığında, Türkiye’de süt sığırcılığı ile uğraşan

yetiştiricilerin eğitim seviyesi bakımından oldukça düşük bir seviyede olduğu ortaya

çıkmaktadır. Eğitim seviyesindeki düşüklük beraberinde yetiştiricilerin hayvan ba-

kım, besleme hastalıklarla ilgili koruyucu uygulamaları ve yenilikleri takibinde ye-

tersizliklere neden olduğunu akla getirmektedir.

İşletme sahiplerinin yenilikleri takip etmelerinin önemi, gelişen ve değişen

dünya şartlarında her geçen gün daha da artmaktadır. Bu konu ile ilgili Türkyılmaz

ve ark. (2003) Aydın ilinde süt sığırcılığı işletmelerinde kapsamlı bir araştırma yap-

mışlardır. Bu araştırma ile ilgili tespitler ışığında Ankara ilindeki yetiştiricilerin yeni-

likleri takip etme tercihlerinin değerlendirilmesinin daha yararlı olacağı düşünülmüş-

tür.

Türkyılmaz ve ark. (2003), araştırmaları sonucunda işletme ölçeğinin, eğitim

düzeyinin, faaliyet alanındaki deneyim süresinin, yenilikleri benimsemeye olan etki-

sinin istatistikî açıdan önemli bulmuşlardır. Öyle ki; küçük ve orta ölçekli işletmele-

rin % 25’inin düşük, % 55’inin orta ve % 20’sinin yüksek düzeyde yenilikleri benim-

sediklerini, bu oranın büyük ölçekli işletmelerin yarısında orta ve diğer yarısında da

yüksek düzeyde olduklarını saptamışlardır. İnek başına g-SV’nin düşük olduğu iş-

letmelerin yarısında yeniliklerin düşük; yüksek g-SV’ye sahip işletmelerin ise

%84’ününde orta ve yüksek düzeyde benimsendiği belirlemişlerdir. Aydın ilinde

yetiştiricilerin kitle iletişim araçlarından yararlanma düzeylerinin yenilikleri benim-

semeye etkisinin istatistiksel olarak önemsiz olduğunu saptamışlardır. Aydın’da faa-

liyet gösteren ve hayvancılıkla doğrudan ilgili olan Tarım İl Müdürlüğü, Holstein-

Friesian Birliği, ÖR-KOOP, Aydın Ziraat Odası, Ege Yetiştiricileri Birliği vb. gibi

çeşitli kurumlara katılan yetiştiricilerin % 88,7 gibi büyük bir oranının yenilikleri

orta ve yüksek düzeyde benimsediklerini belirlemişlerdir (Türkyılmaz ve ark. 2006).

Ankara ilinde yetiştiricilerin % 27’sinin yenilikleri hiçbir şekilde takip etme-

dikleri görülmüştür. Yenilikleri takip etme tercihi olarak sadece DSYB’nin 3 ayda

bir çıkarmış olduğu dergiyi küçük ve orta ölçekli işletmelerde % 33 ve % 24 oranla-

rında takip ettikleri, büyük ölçekli işletmelerin birlik dergisi ve çiftçilere yönelik

hazırlanan Yayçep televizyon programını tercih etmedikleri görülmektedir. Büyük

Page 178: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

162

ölçekli işletme sahiplerinin diğer işletmelere nazaran oldukça yüksek oranda (%43)

yenilikleri basılı materyal, fuar, konferans ve seminerler yolu ile edindikleri belirle-

niştir. Bu durum büyük ölçekli işletme sahiplerinin yenilikleri takip etmek için araştı-

rıcı faaliyetler içinde oldukları, haberdar oldukları seminer, konferanslara olabildi-

ğince katılmaya çalıştıklarını göstermektedir.

Sonuç olarak; işletme ölçeğinin büyüklüğü, yetiştiricilerin eğitim düzeyi, dene-

yimleri ve süt verim oranları yüksek olan işletmelerin yenilikleri daha çok benimse-

dikleri ve işletmelerini daha verimli bir şekilde idare ettikleri söylenebilmektedir.

Öyleki bu projede süt sığırcılığı ile ilgili eğitim almış işletmelerde toplam sakınılabi-

lir kayıpların % 52 oranında ortalamadan daha düşük olduğu belirlenmiştir. Süt sığır-

cılığı ile 15 yılın üzerinde uğraşan işletmelerde belirtilen kayıp oranının % 22 daha

az, 15 yılın altında bir sürede bu iş ile iştigal eden işletmelerde kayıp oranının % 20

daha fazla olduğu hesaplanmıştır.

Yetiştiricilerin asıl geçim kaynakları incelendiğinde, Ankara’daki yetiştiricile-

rin % 53’ünün asıl geçim kaynağının süt sığırcılığı olduğu, % 30’unun ise tarımsal

üretim olduğu belirlenmiştir. Yalçın ve ark.(2006)’ın araştırmalarını yaptıkları iller-

den Kırklareli ve Konya illerinde işletme sahiplerinin yoğun bir şekilde bitkisel üre-

timle de uğraştıkları görülmektedir. Soyak (2006), Tekirdağ’da yetiştiricilerin

%62’sinin tarım ve hayvancılık dışında başka bir geliri bulunmamakta iken,

%38’inin ise bu sektörler dışında gelir getirecek başka işlerle de uğraştıkları, yetişti-

ricilerin sadece % 21’i hayvancılıktan elde ettikleri gelirin geçimi sağlamada yeterli

olduğunu bildirmektedir. Sonuç olarak Türkiye’de işletme ölçeklerinin genelde üreti-

ci ve ailesine yeterli geliri sağlamayacak kadar küçük olması süt sığırcılığının yanı

sıra diğer tarımsal ve tarım dışı faaliyetlerine yöneltmektedir. Bu durumun da üre-

timde istenilen düzeyde uzmanlaşmanın sağlanamamasında etkili olduğu düşünül-

mektedir.

Antalya’da yetiştiricilerin % 61’i süt sığırcılığını baba mesleği olarak devam

ettirdikleri, % 38’inin ise kârlı gördükleri için bu faaliyette bulundukları bildirilmiştir

(Kum, 2006). Ankara’da da kısmen benzer tercihlerin olduğu, yetiştiricilerin %

53’ünün süt sığırcılığını baba mesleği olarak devam ettirdikleri, % 35’inin ise kârlı

olduğu için süt sığırcılığı ile uğraştıkları belirlenmiştir. Yetiştiricilerin büyük çoğun-

Page 179: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

163

luğunun bu işi kârlı görmedikleri hâlde, yapacak başka bir iş olanağının olmamasın-

dan dolayı süt sığırcılığı faaliyetlerini devam ettirdikleri göze çarpmaktadır.

Her iki araştırmada yetiştiricilerin büyük bir bölümünün (%67- %87) AB Süt

Hijyeni Yönetmeliği ile ilgili bilgilerinin olmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere

AB’ye üye olunması hâlinde yetiştiricilerin süt hijyeni ile ilgili önemli yaptırımlarla,

bir kısmı işini kaybetme olasılığıyla karşılaşılabilecektir. Buna rağmen yetiştiricileri-

nin büyük bölümünün bu konu ile ilgili bilgi sahibi olmamaları önemli bir paradoksu

da beraberinde getirmekte, yetiştiricilerin yenilikleri takip etmede de eksikliklerinin

olduğunu ortaya koymaktadır.

Ankara’daki yetiştiricilerin AB’ye katılımın işletmelerine olacak etkisine diğer

illerdeki yetiştiricilerden daha karamsar baktıkları, bu konu ile ilgili fikri olmayan

yetiştiricilerin (% 18) daha az olduğu görülmektedir.

Süt sığırcılığı işletmeleriyle ilgili bazı özelliklerin Yalçın ve ark.(2006)’ın bul-

gularıyla karşılaştırılması Çizelge 4.2’de verilmiştir.

Çizelge 4.2. Süt sığırcılığı işletmeleriyle ilgili bazı yapısal özelliklerin Yalçın ve ark.(2006)’ın bulgularıyla karşılaştırılması

Yalçın ve ark. (2006) Bu araştırma Burdur Kırklareli Konya Ankara Aile işgücü 99,04 92,8 85,7 89,26 Yabancı işgücü 0,96 7,2 14,3 10,74 Toplam işgücü 100 100 100 100 İşçi başına ortalama inek sayısı 3,4 4,2 5,5 4,2 Arazilerin değerlendirme şekli Toplam Ekilen Arazi (da) 4740 4562 3216 7990,5 Yem Bitkisi (da) 1132 1185 981 1813 Yem Bitkisinin payı (%) 23,9 26 30,5 22,7 Sulanan arazi varlığı (da) 2584 ? ? 2148 Yem bitkisinin sulanan araziye oranı 43,8 ? ? 84,4 Kesif yemi temin şekli

Çoğu fabrikadan 87,8 53,6 89,7 100 Çoğu kendisi 6,1 17,9 0 0 Hemen hemen eşit 6,1 28,6 10,3 0

İnek başına günlük kaliteli kaba ve kesif yem (ortalama kg)

15,5 13,95 10,8 9,9

Çizelge 4.2’de görüldüğü üzere, her iki araştırmada işletmelerde iş gücünün

büyük bölümünün (% 86 ile % 99 arasında) aile iş gücüne dayanmaktadır. İşçi başına

Page 180: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

164

düşen ortalama inek sayısının en yüksek Konya’da, en düşük Burdur’da olduğu; be-lirtilen değerin Kırklareli ve Ankara’da ise eşit olduğu dikkati çekmektedir.

Yem bitkisi ekim oranının her iki araştırmanın yapıldığı illerde Türkiye orta-

laması olan (TÜİK, 2002) % 6’nın oldukça üzerinde (% 23 ile % 31 arasında) oldu-

ğu, bu illerdeki yetiştiricilerin yem bitkisi ekimine daha fazla önem gösterdikleri

anlaşılmaktadır. Öyle ki Yem bitkisi ekilen arazinin sulanabilir araziye oranının An-

kara’da oldukça yüksek olması (Bu oranın yüksek hesaplanmasında yetiştiricilerin

sulak olmayan arazilerin bir kısmının sondaj yöntemiyle sulamaların etkisi olduğu

göz önüne alınmalıdır.) yetiştiricilerin sulanabilir arazilerini olabildiğince yem bitkisi

ekerek değerlendirdiklerini göstermektedir.

Silaj kullanım oranın Tekirdağ’da % 75 (Soyak, 2006), Antalya’da ise %44 (Kum, 2006) olduğu bildirilmiştir. Bu oranın Ankara’da % 47 ile süt sığırcılığının gelişmiş olduğu Tekirdağ’dan düşük ve Antalya’daki oran ile benzer olduğu görül-mektedir. Kum (2006), Antalya’da silaj kullanımının g-SV 15-19 l/inek olan işletme-lerde % 42, g-SV 20 l/inek’nin üzerinde olan işletmelerde % 93 olduğunu, büyük ölçekli işletmelerde (22 baş üzeri hayvanı olan) bu oranın % 67’ye çıktığını tespit etmiştir. Ankara’da inek başına günlük 15 l’nin üzerinde süt verimi olan işletmelerde silaj kullanım oranının % 71, büyük ölçekli işletmelerde belirtilen oranın % 57’ye karşılık geldiği belirlenmiştir.

Yalçın ve ark. (2006) araştırma illerinde kesif yemin çoğunun fabrikadan temin eden işletmelerin oranın % 54 ile % 90 arasında olduğunu belirlemişlerdir. Soyak (2006), Tekirdağ’da yetiştiricilerin % 12’sinin yemini kendilerinin ürettiğini bildir-miştir. Ankara’da ise yetiştiricilerin tamamının kesif yemin çoğunu fabrikalardan sağlaması, kendi yemini üreten yetiştiricilerin bulunmaması göze çarpmaktadır.

Yalçın ve ark.(2006)’ın araştırma illerinde, ineklere verilen günlük kaliteli ka-ba ve kesif yem miktarının 11kg/inek ile 15 kg/inek arasında değiştiği, bu miktarın Ankara’da 10 kg/inek ile daha düşük miktarda olduğu görülmektedir. Antalya’da işletmelerin % 56’ının ineklere günlük 9 kg’nin üzerinde kesif yem verdiği (Kum 2006), Ankara’da da bu oranın % 58 ile benzer durumun söz konusu olduğu dikkati çekmektedir.

Page 181: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

165

Tekirdağ’da yetiştiricilerin % 65’inin (Soyak, 2006) ineklerin verim özelliklerine

göre yemleme (laktasyon akşına göre dönemsel yemleme) yaptıkları, Antalya’da bu ora-

nın % 60 (Kum, 2006) olduğu bildirilmiştir. Ankara’da ise belirtilen oran % 45 ile belir-

tilen diğer illerden kısmen düşük seviyede olduğu görülmektedir.

Hijyen uygulamaları ile ilgili bazı özelliklerin Yalçın ve ark.(2006)’ın araştır-

ma bulguları ile karşılaştırılması Çizelge 4.3’te sunulmuştur.

Çizelge 4.3. Hijyen uygulamaları ile ilgili bazı özelliklerin Yalçın ve ark.(2006)’ın araştır-maları ile karşılaştırılması

Yalçın ve ark. (2006) Bu araştır-ma

Burdur Kırklareli Konya Ankara Sağım yeri Barınak 90,9 96,4 93,3 97,8 Sağım ünitesi 9,1 3,6 6,7 2,2 Sağımı aynı kişi mi yapıyor? Evet 78,8 89,3 93,3 100 Hayır 21,2 10,7 6,7 0 Ortalama sağımcı tecrübesi (yıl) 14,2 15 10 11,5 Sağımda eldiven Kullananlar 33,3 0 20 20 Kullanmayanlar 63,6 100 80 66,7 Bazen kullananlar 3,1 0 0 13,3 Sağımcı ellerini antiseptiğe Daldırıyor 6,1 0 13,3 13,3 Daldırmıyor 93,9 100 86,7 88,2 Bazen - - 4,4 Bir inekten diğerine geçerken sağım başlığı temizleniyor mu? Evet 9,1 39,3 46,7 31,1 Hayır 90,9 60,7 53,3 68,9 Sağım sonrası makine nasıl temizleniyor? Hayır 0 3,6 30 0 Sadece su ile 30,3 39,3 10 50 Her gün su+deterjan 51,5 0 50 15,9 Her gün su+bazen deterjan 18,2 57,1 10 0 Her gün dezenfektanlı su - - - 34,1 Hasta inekler için ayrı yer Var 21,2 3,6 30 11,1 Yok 78,8 96,4 70 88,9 Doğum nerede yapılıyor? Barınakta 75,8 92,9 63,3 84,1 Buzağılama padoğunda 18,2 7,1 36,7 13,6 Diğer (dışarıda) 6,0 0 0 2,2

Page 182: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

166

Çizelge 4.3’te incelendiğinde, Yalçın ve ark. (2006)’nın araştırma kapsamına

aldığı Burdur, Kırklareli ve Konya illerindeki işletmeler ile Ankara ilindeki işletme-

lerde hijyen uygulamaları arasında bazı farklılıklar olsa da genel olarak tüm işletme-

lerdeki hijyen uygulamalarının yetersizliği göze çarpmaktadır. Genel olarak; sağım

işlemi barınaklarda yapılmakta, sağımcılar eldiven kullanmamakta, sağım öncesi

ellerini antiseptiği daldırmamakta, bir inekten diğerine geçerken sağım başlığını te-

mizlememekte, hasta inekler için barınakta ayrı bir yer bulunmamakta, doğumlar

barınaklarda gerçekleşmektedir.

Sağım sonrası makinenin temizliğinde “dezenfektanlı su” kullanımına Anka-

ra’daki yetiştiricilerin daha fazla önem verdiği ve % 34 oranında temizliğin bu şekil-

de yapıldığı dikkati çekmektedir. “sadece su ile” temizliğin yapılmasının Ankara’da

yüksek olduğu, ancak bu uygulamayı yapan yetiştiricilerin yarısının sıcak su kullan-

dıkları gözlemlenmiş. Yalçın ve ark. (2006)’nın araştırma illerinde zararlı etkileri

olabilen deterjanlı su kullanımının yaygın olması yetiştiricilerin bu konuda ki bilinçsiz-

liklerini göstermektedir.

Yalçın ve ark. (2006) araştırmalarını yaptığı illerde elle sağımın olmadığını

bildirmişlerdir. Tekirdağ’da sağımların % 7’sinin (Soyak 2006) elle yapıldığı, Antal-

ya’da bu oranın % 2 olduğu (Kum 2006) bildirilmektedir. Ankara’da ise elle sağımın

% 7 oranında yapıldığı tespit edilmiştir. Süt sığırcılığının daha bilinçli yapıldığı be-

lirtilen illerde elle yapılan sağım oranı düşükken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Böl-

gelerinde bu oranın oldukça yüksek olduğu göze çarpmaktadır. Öyle ki yetiştiricile-

rin Kars ilinde %80’inin (Erdoğan ve ark, 2004a), Van ilinde %95’inin (Bakır, 2002)

ve Tokat ilinde %80’inin (Karaaslan, 2000) elle sağım yapıldığı bildirilmiştir. Elle

sağımın belirtilen illerdeki yaygınlığının temelinde, işletmelerdeki inek sayısının

oldukça az olması, maddî yetersizlikler ve sağımın genellikle ailedeki bayanların

görevi olarak düşünülmesinden dolayı ihtiyaç olarak görülmemesi gösterilebilir. Bu

durumların süt hijyeni ile ilgili sıkıntıları da beraberinde getirmesi söz konusudur.

Süt sığırcılığında gelişmiş olan ülkelerin sağım hijyeni ile ilgili olan bu uygu-

lamalara gereken önemli gösterdiği bilinmektedir. Örneğin, İskoçya’da 1993 ve 1996

yıllarında yapılan araştırmalarda süt sığırcılığı işletmelerinin % 84’ünün ayrı bir sa-

Page 183: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

167

ğım ünitesine sahip olduğu, %76-90’ının sağım öncesi meme temizliğine dikkat et-

tikleri bildirilmiştir (Yalçın, 1996).

Mastitis kontrol uygulamalarına ilişkin anket bulgularının Yalçın ve ark.-

(2006)’ın tespitleriyle karşılaştırılması Çizelge 4.4’te sunulmuştur.

Çizelge 4.4. Mastitis kontrol uygulamalarına ilişkin anket bulguların Yalçın ve ark.(2006)’ın araştırmalarıyla karşılaştırılması

Yalçın ve ark. (2006)

Bu araş-tırma

Burdur Kırklareli Konya Ankara Mastitis tedavisini genellikle kim yapıyor? Kendim 63,6 46,4 60,0 64,4 Veteriner hekim 36,4 53,6 40,0 35,6 Sağım öncesi memelerin temizliğini Antiseptikli su ile yapanlar 6,1 10,7 23,1 8,9 Normal su ile yapanlar 93,9 89,3 76,9 91,1 Memeleri temizlendikten sonra Kurulayanlar 39,4 25,0 45,5 51,1 Kurulamayanlar 60,6 75,0 54,5 48,9 Sağım sonrası meme dezenfeksiyonu Yapanlar 21,2 10,7 23,1 25,0 Yapmayanlar 66,7 71,4 69,2 61,4 Bazen yapanlar 12,1 17,9 7,7 13,6 Kuru dönemde antibiyotik Kullanmayanlar 45,5 21,4 46,7 37,8 Sadece laktasyonda mastitis olanlara kullanan-

lar 21,2 42,9 26,7 26,7

Hepsine kullananlar 33,3 35,7 26,4 35,5 Mastitis aşısı Kullananlar 27,3 42,9 16,7 26,7 Kullanmayanlar 72,7 57,1 83,3 73,3 Mastitis kaydı Tutanlar 12,1 25,0 23,3 15,9 Tutmayanlar 87,9 75,0 76,7 84,1 CMT uygulamaları Yapanlar 0,0 7,1 6,7 8,9 Bazen yapanlar 12,1 17,9 0,0 42,2 Yapmayanlar 87,9 75,0 93,3 48,9 Sağım başlığı memeden düşüyor mu?

Hayır 72,7 35,7 40,0 61,9 Bazen 27,3 60,7 60,0 35,7 Sık sık 0,0 3,6 0,0 2,4

Çizelge 4.4’te görüldüğü üzere gerek Yalçın ve ark.(2006)’ın araştırmalarını

yaptıkları illerde gerekse Ankara’da mastitis tedavilerinin arasında genellikle veteri-

Page 184: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

168

ner hekim tarafından yapıldığı (% 46 ile % 64 arasında) belirlenmiştir. Yetiştiricile-

rin büyük bir bölümü mastitisin prognozun orta veya şiddetli olarak seyrettiği vakala-

rında veteriner hekimlere başvurmakta, hafif vakaları kendileri tedavi etmeye çalış-

maktadırlar. Hafif vakaların yetiştiriciler tarafından tedavi edilme oranı yüksek olup

yetiştiriciler tarafından yapılan bazı hatalı uygulamalar nedeniyle nükslerin yaşanma-

sı, vakaların orta veya şiddetli seyre geçmesine, veteriner hekime başvurulmaya geç

kalındığı durumlarda meme loplarının geri dönüşümsüz olarak körelmesine neden

olunabilmektedir. Böylece veteriner hekim ücretinden kaçınmak istenirken, bu ücret-

le karşılaştırılamayacak meblağlarda kayıplara neden olunabilmektedir.

Sağım öncesi memenin temizliğinin her iki araştırmada yüksek oranda normal

su ile yapıldığı dikkati çekmektedir. Memenin temizlendikten sonra kurulama oranının

adı geçen araştırmanın yapıldığı illerde % 25 ile % 46 arasında gerçekleştiği, Ankara’da

ise bu oranın % 51 ile kısmen daha yüksek olduğu görülmektedir.

Her iki araştırmada da sağım sonrası meme dezenfeksiyonunun (% 61 ile % 71

arasında) önemli ölçüde ihmal edildiği, periyodik olarak CMT kullanımının oldukça

düşük olduğu (% 0 ile % 9 arasında), mastitis aşısının işletmelerin çoğunda (% 57

ile % 83) yapılmadığı, mastitis kaydının tutulmadığı (% 75 ile % 88) dikkati çekmek-

tedir.

Mastitis aşısının kullanımının etkinliği ile ilgili çeşitli araştırmalar vardır.

Leitner ve ark. (2004)’nın İsrail’de yaptıkları araştırmada mastitis aşısı uygulanma-

yan ineklerde yeni enfeksiyonun daha çok çıktığını belirlemişlerdir. Türkiye’de Kü-

çük ve Alaçam (2003), mastitis aşısı ile ilgili yaptıkları araştırmada aile tipi işletme-

lerde aşının daha etkili olduğunu sonucuna ulaşmışlardır. Yeni sayılabilecek bu uy-

gulamadan bazı yetiştiricilerin habersiz olduğu, bazı yetiştiriciler tarafından da be-

nimsenmediği gözlemlenmiştir. Bu çalışmada, bazı yetiştiricilerin önceki dönemlerde

mastitis aşısı kullandıklarını ama bekledikleri sonucu alamadıkları için uygulamayı

bıraktıkları belirlenmiştir. Mastitis aşısı ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmayan yetiş-

tiricilerin, aşı uygulamasından sonra hiç meme hastalığı olmayacakmış yanılgısı içe-

risinde oldukları, “Aşı uyguladım. Hiçbir şey olmaz.” mantığı ile hijyen unsurlarına

dikkat etmedikleri, aşıyı periyodik olarak yaptırmadıkları belirlenmiştir.

Page 185: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

169

Sağım başlığının memeden kayıp düşmesinin “sık sık” olmasının az rastlandı-

ğı, bu durumun “bazen” olmasının % 27 ile % 61 arasında değişen oranlarla karşıla-

şıldığı görülmektedir. Ankara’da yetiştiricilerin % 83’ünün sağım makinesinin pren-

sibi konusunda kurs almadıkları, % 74’ünün ise makinenin bozulduğu durumlarda

yetkili servise götürdüğü, sadece % 14’ünün düzenli olarak yetkili servise bakım

yaptırdığı belirlenmiştir.

Konu ile ilgili yurt dışındaki uygulamalara bakıldığında, İskoçya’da yetiştirici-

lerin % 80-88’inin daldırma kabı ve % 97’sinin kuru dönem antibiyotik uygulaması

yaptığı ve % 83-97’sinin ise sağım makinelerinin düzenli olarak bakımını yaptırdığı

bildirilmiştir (Yalçın, 1996; Gunn ve ark, 1997). Bu sonuçlar, gelişmiş ülkeler ve

Türkiye’deki süt sığırcılığı işletmelerindeki hijyen ve hastalık kontrol uygulamaları

arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Yalçın ve ark.(2006)’ın araştırmalarını yaptıkları illerde yetiştiricilerin büyük

bir bölümünün subklinik mastitisin bilinmediği (% 88 ile % 100 arasında), somatik

hücre sayısını bilen yetiştiricilerin oranının oldukça düşük olduğu (% 0 ile % 7 ara-

sında) tespit edilmiştir. Ankara’da ise subklinik mastitisin yetiştiricilerin yaklaşık

%40’ı tarafından bilinmesine karşın, somatik hücre sayısının % 9 oranında bilindiği

belirlenmiştir. Yetiştiricilerin büyük bir bölümünün süt kalitesi ve meme sağlığı için

çok önemli bir gösterge olan somatik hücre sayısını bilmemeleri, aynı zamanda eği-

tim ve yenilikleri takip etme düzeylerinin göstergesi olarak büyük eksikliklerin oldu-

ğunu düşündürmektedir.

Yemlerin enerji, mineral, protein ve aflatoksin düzeylerinin süt veriminin yanı

sıra sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Yemlerle alınan aflatoksinlerin ayak

hastalığı ve fertilite problemlerine neden olduğu belirlenmiştir (Özsoy ve ark. 2005).

Ancak, Ankara’da yetiştiricilerin kullandıkları yemi aflatoksinler bakımından analiz

ettirmedikleri, sadece % 4’ünün yemin enerji düzeyini kontrol ettirdiği belirlenmiştir.

Soyak (2006), Tekirdağ’da yetiştiricilerin % 13’ünün üretilen sütün satışında,

süt satış fiyatının kaliteye göre değiştiğini beyan ettiğini; işletme sahiplerinin ürettik-

leri sütün % 38’inin mandıraya, % 26’sının süt birliğine, % 22’isinin aracıya, %

7’sinin fabrikaya ve % 7’sinin de seyyar sütçüye sattığını bildirmektedir. Ankara’da

Page 186: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

170

ise proje kapsamındaki 45 işletmenin % 91’inde Birlik aracılığıyla satılırken, %

9’unun seyyara ve aracılara satılması; mandıralara ve fabrikalara direkt satışın rast-

lanmaması dikkat çekicidir. Süt alım fiyatlarının sütün kalitesine göre belirlenmesi-

nin henüz düzenli olarak yapılmamasından dolayı birlik kanalıyla sütünü pazarlayan-

ların hijyen unsurlarına gereken özeni göstermedikleri, seyyar satışta bulunanların

müşterilerinin memnuniyetini artırmak için bu konulara daha fazla önem verildiği

gözlemlenmiştir.

4.3. İşletmelerin Süt Verimleri, Laktasyon Süreleri, Kuruda Kalma Süreleri ile

İlgili Değerlendirme

Türkiye’de işletmelerdeki süt verim özelliklerini araştıran çok sayıda araştırma söz

konusudur. Ancak araştırmaların çoğunun -bu araştırmadan farklı olarak- büyük öl-

çekli tek bir işletmede veya çok az sayıdaki özel işletmelerde yapıldığı görülmekte-

dir. Belirli bir ildeki yetiştiricilerin ortalama süt verimlerini, laktasyon ve kuruda

kalma sürelerini tespit etmeye yönelik araştırmaların pek bulunmadığı görülmüştür.

Kumlu ve Akman (1999)’ın 17 ilde bulunan 1207 soykütüğü işletmesini kap-

sayan çalışmaları bulunmaktadır. Ancak bu araştırmada soykütüğü kayıtlarından be-

lirli kıstaslarla eliminasyonun yapılmasına dayalı bir çalışma söz konusudur. Kumlu

ve Akman (1999)’ın bu araştırmalarında SV305, laktasyon ve kuruda kalma süresi

5592l/inek; 331gün ve 74 gün olarak hesaplamışlardır. Aynı yöntem ile Özkök

(2006)’ün yaptığı çalışmada SV305 değerini 6729 l/inek olarak hesaplamış ve bu du-

rumu Kumlu ve Akman (1999)’ın yaptığı araştırmadan sonra geçen sürede süt veri-

minin daha iyi konuma geldiği değerlendirmesinde bulunmuştur. Belirtilen bu iki

çalışma ile ilgili yöntem olarak farklı olan diğer araştırmalarla ilgili bulgular Çizelge

4.5’te verilmiştir.

Page 187: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

171

Çizelge 4.5. Süt verimleri, laktasyon ve kuruda kalma süreleri ile ilgili literatür karşılaştır-ması

Araştırmacı Yapıldığı il/bölge

İşletme

Sürü

büy

üklüğü

Lak

tasy

on sü

resi

Kur

uda

kalm

a sü

resi

305

günl

ük sü

t ver

imi

(l/in

ek)

Top

lam

süt v

erim

i (l/

inek

)

Koç (2006) Aydın Üç farklı işletme 67 * 313 5420 5059 Erdem ve ark. (2007a) Amasya Gökhöyük Tarım

İşletmesi 179 301,7 82 6467 6273

Duru ve Erdo-ğan (2002)**

Orta Ana-dolu

Koçaş Tarım İşletmesi 362 304,4 4784 4966

Pelister ve ark. (2005)

Marmara bölgesi Özel bir işletme 214 270 79,2 4276 4297

Sehar ve Özbeyaz (2005)***

Orta Ana-dolu

Koçaş Tarım İşletmesi 275 297 74 - 6400

Bu çalışma Ankara 45 şahıs işletmesi 559 362 61 5456 6115

* ineklerden 14 tanesi esmer ırktır. ** Araştırma 1988-1994 yılları arasındaki verileri kapsamaktadır. *** Araştırma 1994-2000 yılları arasındaki verileri kapsamaktadır.

Türkiye’de konu ile ilgili araştırmalar incelendiğinde bu çalışmada tespit edilen

LS ve KKS’nin literatür bulgularından farklılıklar içerdiği hemen göze çarpmaktadır.

Ancak literatürdeki bulguların özel işletmelerde yapıldığı, bu çalışmanın ise çok sa-

yıda şahıslara ait işletmelerde gerçekleştirildiği ve işletmeler arasında büyük farklı-

lıklar olduğunun göz önüne alınması gerekmektedir.

Literatür bulgularında LS’nin 270 ile 313 gün arasında değişim gösterdiği gö-

rülmektedir. Özkök (2006)’ün, soykütüğü verilerini kullanarak yaptığı Türkiye gene-

lindeki araştırmasında laktasyon süresini 330 gün olarak hesaplamıştır. Bu çalışmada

laktasyon süresinin 361 gün olarak diğer literatür bulgularından yüksek olduğu he-

saplanmıştır. Bu duruma araştırmanın şahıslara ait çok sayıda işletmede yapılması-

nın ve proje kapsamındaki işletmelerde abort vakalarının yüksek olmasının etkili

olabileceği düşünülmektedir. Yetiştiricilerin hiçbirinin abort vakalarından sonra hay-

vanı kuruya çıkarmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca elden çıkarılması düşünülen sağmal

ineklerin satımının gerçekleşmesine kadar (Bazen beklenilen süre Kurban Bayramı

da olmaktadır.) beklenilmesiyle LS’nin uzamasında etkili olduğu düşünülmektedir.

Page 188: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

172

Bu çalışmadaki KKS’nin literatür bulgularıyla farklılıklar içerdiği de görül-

mektedir. Öyle ki KKS literatür bulgularında 74 ile 82 arasında değişim gösterirken

belirtilen değerin bu çalışmada 61 gün ile oldukça düşük düzeyde olduğu göze çarp-

maktadır. Ancak bu çalışmadaki işletmelerden 21’inin 60 günün altında, 23’ünün de

60 günün üzerinde değerlere sahip olması ortalamanın ideal bir değerde olduğunu

yanılsamasını ortaya çıkarmaktadır. İlgili bölümde değerlendirildiği gibi hedef olarak

belirlenen 58-63 günden işletmelerin yaklaşık ¾’ünün saptığı göz önünde bulundu-

rulmalıdır. Kuhn ve ark (2005) ABD’de siyah alaca ırkı sığırcılığı işletmelerinde

yaptıkları araştırmada (Bu araştırmada 3527 sürüde bulunan 295 067 ineğe ait 459

075 kayıt kullanılmıştır.) ortalama KKS’yi 60,5 gün; standart sapma değerini 5,8 gün

olduğunu ve işletmelerin yaklaşık % 91’inde KKS’nin 50 ile 70 gün arasında geçti-

ğini belirlemişlerdir. Ankara’da yapılan bu araştırmada belirtilen oranın yaklaşık %

72 gibi daha düşük bir düzeyde olduğu belirlenmiştir.

Türkiye’deki araştırmalarda SV305’nin 4276 ile 6467 l/inek arasında, LSV’nin

ise 4297 ile 6400 l/inek arasında değiştiği görülmektedir. Bu çalışmada belirtilen

değerlerin büyük farklılıklar içermediği ve sırasıyla 5456 l/inek ile 6100 l/inek oldu-

ğu görülmektedir.

Topaloğlu ve ark. (2005a), gereç olarak İngiltere’nin güneyinde bulunan rast-

gele seçilmiş 5 siyah alaca sığırı işletmesinin 1994-2003 yılları arasında Ulusal Süt

Kaydı Derneği tarafından kontrol edilen 691 ineğin süt verim kayıtlarını kullanmış-

lardır. Araştırma sonucunda belirtilen verim özellikleri bakımından LS 300-346 gün;

KKS 57-79 gün; inek başına LSV’nin 5193-8562 l; SV 305’in 5116-8238 l arasında

değişim gösterdikleri ve ortalamalarının sırasıyla 324 gün; 67 gün; 7715 l ve 7287 l

olduğunu hesaplamışlardır. González ve ark. (2004)’ın İspanya’nın Basque ve

Navarra özerk bölgesi Holştayn Birliği’ne ait 63 160 ineğin 120 713 laktasyon veri-

sini kullandıkları araştırmada LS, KKS, SV305 ve LSV sırasıyla ortalama olarak 334

gün; 74 gün; 8564 l/inek ve 9283 l/inek olarak hesaplanmıştır. LS ve KKS olarak

Türkiye’ye benzerlik taşınmasına rağmen süt verimlerinin oldukça yüksek olduğu

dikkati çekmektedir. New York’ta SV305’nin inek başına ortalama 7528 l olduğu bil-

dirilmektedir (Gröhn ve ark. 1998). Gröhn ve ark. (1998)’nın 14 işletmede (Ortalama

sürü büyüklüğü 500 baş) bulunan 7523 siyah alaca ineğe ait süt verilerinin kullanıldığı

Page 189: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

173

araştırmalarında bu işletmelerde ortalama SV 305’in 10 265 l/inek olduğunu hesaplamış-

lardır. Bu durum süt verimi açısından Türkiye’deki verimin yaklaşık 2 katının gerçekleş-

tirildiğini göstermektedir.

4.4. Endemik Hastalık İnsidenslerine Ait Bulguların Değerlendirilmesi

4.4.1. Türkiye’deki Araştırmalarla İlgili Karşılaştırma

Türkiye’de süt sığırcılığı işletmelerinde endemik hastalıkların insidenslerine yönelik

yapılan araştırmaların çoğunlukla bazı hastalıklara (örneğin sadece mastitis veya

ayak hastalıkları gibi) yönelik olduğu, genellikle de anket çalışmalarına dayandığı

dikkati çekmektedir. Bu araştırmalar içinde Yalçın ve ark.(2006)’ın endemik hasta-

lıkları bir bütün çerçevesinde incelendiği, 12 aylık verilerin kullanıldığı görülmekte-

dir. Bundan dolayı insidenslere ait bulguların değerlendirilmesinde öncelikle belirti-

len bu araştırma ile ilgili karşılaştırmanın yapılmasının uygun olacağı düşünülmüş-

tür. Ancak, Yalçın ve ark. (2006) insidenslerin hesaplanmasında ortalama inek sayısı

olarak proje başı ile sonundaki inek sayısının aritmetik ortalamasını kullanılırken, bu

araştırmada aylık inek sayısındaki değişimi dikkate alınmıştır. Bu farklılığın insidens

oranlarını az da olsa etkileyebileceği göz önüne alınmalıdır.

Yalçın ve ark.(2006)’ın endemik hastalıkların insidensleri ile ilgili tespitleriyle

Ankara’da yapılan bu araştırmanın karşılaştırılması Çizelge 4.6’da sunulmuştur.

Çizelge 4.6’da Yalçın ve ark.(2006)’ın araştırmalarında en önemli sorunun

fertilite problemlerinin olduğu, bunu meme ve jinekolojik problemlerin izlediği gö-

rülmektedir. Bu çalışmada ise en önemli sağlık sorunun jinekolojik problemler oldu-

ğu bunu meme ve fertilite problemlerinin izlediği göze çarpmaktadır.

Her iki araştırmada insidensler açından işletmeler arasında büyük farklılıkların

olduğu, dolayısıyla iller arasında da bu durumun söz konusu olduğu dikkati çekmek-

tedir. Her iki araştırmadaki ortak bulgu, -sadece RS vakalarının büyük ölçekli işlet-

melerde kısmen yüksek olması dışında- bütün vakaların küçük ölçekli işletmelerde

daha önemli sorunlara neden olmasıdır.

Page 190: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

174

Çizelge 4.6. Endemik hastalıkların insidensinin Yalçın ve ark.(2006)’ın bulgularıyla karşı-laştırılması

Yalçın ve ark. (2006) Bu araştırmada* Sağlık Problemleri

Bur

dur

Kon

ya

Kırk

lare

li

Tüm

ille

r**

Küç

ü k**

*

Büy

ük

Ağı

rlıklı o

rtala

-m

a (G

enel

)

Küç

ük

Büy

ük**

**

Far k

Jinekolojik Problemler 10,9 22,0 9,3 15,2 19,4 13,1 41,5 49,5 38,7 10,8 Abort 2,8 9,3 3,7 5,8 8,9 4,1 13,3 19,5 11,1 8,4 Retensiyo sekundinarum 5,9 6,7 4,1 5,8 5,7 5,8 15,7 14,2 16,2 -2,0 Güç Doğum 1,4 6,0 1,5 3,4 4,6 2,8 9,3 12,2 8,3 3,9

Meme hastalıkları 31,0 15,7 48,0 28,7 41,6 22,0 40,9 55,7 35,7 20,0 Fertilite Problemleri 35,2 31,2 23,1 30,2 40,9 31,4 32,2 38,3 30,1 8,2

Metritis 24,9 21,9 20,1 20,2 21,3 17,2 13,5 17,8 12,0 5,7 Metabolizma hastalıkları 3,9 2,6 5,6 3,8 4,8 3,2 10,6 15,0 9,0 6,1 Ayak Hastalıkları 13,7 5,6 13,4 10,2 12,6 8,9 19,7 28,1 16,8 11,4 Sindirim Sistemi Hastalık-ları

5,3 7,8 4,5 6,2 7,3 5,7 24,2 38,5 19,1 19,4

* Bu araştırmada ağırlıklı insidensler verilmiş olup aylık insidens yöntemiyle insidensler hesaplan-mıştır. ** Tüm illerin ağırlıklı insidensleri verilmiştir. *** işletme ölçeğindeki inek sayısı n<11’dir. **** Projede yer alan orta ve büyük ölçekli işletmeler birleştirilerek Yalçın ve ark.(2006)’ın araştır-malarındaki büyük ölçekli işletmelerle (n>11) eşdeğer yapılmıştır.

Jinekolojik problemler ile ilgili her iki araştırma arasındaki farklılık oldukça

yüksek düzeydedir. Öyle ki Yalçın ve ark.(2006)’ın tüm illerdeki ağırlıklı ortalama-

nın yaklaşık 3 katı kadar yüksek bir düzeyde jinekolojik problemlerin (% 41,5) An-

kara’da yaşanıyor olması oldukça düşündürücü bir durumdur. Ankara’da Atay ve

ark. (1996) yaptıkları araştırmada ölü doğum oranı % 3,2 ve abort oranı % 2,5 olarak

bildirilmiştir. Ancak belirtilen araştırmada insidensin hesaplanma ve verilerin tedari-

ki konusunda açıklayıcı bilgi bulunmadığından değerlendirmeye alınmamıştır. Bu

araştırmada yetiştiricilerin veri vermelerini kolaylaştırıcı önlemlerin (işletme kayıt

defteri gibi) verilerin güvenirliğini artırabilme olasılığı, insidenslerin hesaplanmasın-

daki yöntem farklılığı insidenslerde rakamsal olarak minimal düzeyde etkilerinin

olabileceği göz önüne alınsa da esas farklılığın kaynağının bu etmenlerin dışında

düşünülmektedir. Bu durumun değerlendirilmesinde Yalçın ve ark.(2006)’ın araştır-

malarını yaptıkları illerde insidenslerin düşük olduğu illerdeki durumların irdelenme-

siyle daha sağlıklı bir değerlendirmede bulunulabileceği düşünülmektedir.

Page 191: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

175

“Hastalıklardan Arî Bölge” olması düşünülen Trakya bölümümüzdeki Kırkla-

reli’nde abort ve RS’ye neden olabilen brucella, İBR gibi hastalıkların nispeten az

karşılaşılırken, Ankara’da ise çevre illerden hayvan hareketinin (özellikle Kurban

bayramında başkentin kurban ihtiyacı) daha yoğun olarak yaşanabildiği bir il ko-

numda olmasıyla nedeniyle belirtilen problemlerin daha sık karşılaşılabileceğini dü-

şündürmektedir. Bu çalışmada aborta neden olabilen bulaşıcı hastalıkların olduğu

işletmelerde insidensin % 155’e kadar çıkabildiği belirlenmiştir.

Bu araştırmada abort vakasının görüldüğü ineklerin % 36’sında, ölü doğum

vakalarının % 21’inde (Yalçın ve ark. (2006)’da bu problem dikkate alınmamıştır.)

ve güç doğum vakalarının ise % 44 gibi yaklaşık yarısında RS vakasının rastlandığı

belirlenmiştir. Bu konu ile ilgili yapılmış bazı araştırmalarda benzer sonuçlar tespit

edilmiştir. Örneğin; Akar ve ark. (2001)’da RS vakalarının güç doğum, ölü doğum ve

abort vakalarından sonra görülmesinin normal doğum vakalarından daha yüksek ol-

duğunu bildirmektedirler. Literatürde de benzer bulgulara rastlanmıştır (Koçak ve

Ekiz 2006a; Joosten ve ark., 1991; Correa ve ark., 1990). Bademkıran ve Horoz Ka-

ya (2006)’nın Ceylanpınar Tarım İşletmesi Gökçayır Sığırcılık Şubesi’nde yaşları

2,5-9 arasında değişen güç doğum yapmış 62 inek üzerinde yaptıkları çalışmada

betareseptör kullanılan (n=21) grupta % 14,2; PGF2 analoğu müstahzarda % 30;

kontrol grubunda % 55 oranında RS şekillendiğini belirlemişlerdir. Doğum problem-

lerinde bakım ve beslenme şartlarının önemli etkisi olduğu bildirilmektedir (Alaçam

ve ark. 1997). Ankara’da ineklere verilen kesif yem miktarının diğer illerden düşük

olması, silaj kullanımının, mineral takviyesinin düşük olmasının da bu problemlerin

yaşanmasını arttırdığı düşünülmektedir.

Tüm bu tespitler ışığında Ankara’daki işletmelerde belirtilen nedenlerden dola-

yı abort ve güç doğum vakalarının yüksek olmasının ayrıca RS vakalarının da artma-

sına, toplamda jinekolojik problemlerin Ankara’da daha ciddi sorunlara neden oldu-

ğu söylenebilmektedir.

Meme hastalıkları (mastitis ve diğer meme problemlerinin toplamı) Yalçın ve

ark.(2006)’ın araştırma illerinde ortalama insidenslerin % 16 ile % 48 olduğu, tüm

illerin dikkate alındığı durumda ağırlıklı insidensin % 29’a karşılık geldiğinin tespit

edildiği görülmektedir. Ankara’da ise bu oranın Kırklareli’ndeki gibi oldukça yüksek

Page 192: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

176

seviyede olduğu, özellikle de küçük ölçekli işletmelerdeki ağırlıklı insidensin %

56’ya varmış olması göze çarpmaktadır. Ankara’da proje kapsamındaki küçük işlet-

melerin çoğunun kapalı tip barınağa sahip oldukları, süt sığırcılığını daha çok baba

mesleği olarak yaptıkları, zamanlarının önemli bir bölümünü de tarımla uğraşmak

durumunda oldukları, eğitim seviyelerinin diğer ölçekli işletmelerin sahiplerinden

daha düşük olduğu, meme sağlığı ve süt hijyeni gibi konulara daha az dikkat etmele-

rinin etkili olabileceği düşünülmektedir.

Fertilite problemleri adıgeçen araştırmada iller itibarıyla ortalama % 23 ile

%35 arasında olduğu görülmektedir. Bu araştırmada da fertilite problemlerinin % 32

ağırlıklı ortalama ile benzer bulguların tespit edildiği görülmektedir. Ancak adı geçen

araştırmalarda fertilite ile ilgili problemlerin büyük kısmını metritis vakaları oluştu-

rurken bu araştırmada % 19 gibi büyük bir bölümünü repeat breeder vakalarının

oluşturduğu belirlenmiştir.

Metabolizma hastalıklarının (hipokalsemi ve ketozis) bu araştırmada % 10,6

insidens oranı ile Yalçın ve ark.(2006)’ın bildirdikleri insidens oranından yaklaşık

2,5 kat daha fazla olması göze çarpmaktadır. Yalçın ve ark.(2006)’ın araştırmaların-

da metabolizma hastalıkları kapsamında hipokalsemi vakaları irdelenirken bu araş-

tırmada ketozis vakalarının %3,8 düzeyinde görüldüğü ve toplam metabolizma hasta-

lıklarının daha yüksek çıkmasında etkili olduğu düşünülmektedir.

Ankara’da yetiştiricilerin bir bölümünün hipokalsemi tedavilerinde veteriner

hekime gereksinim duymadan, doğum sonrası ineklere kalsiyum preparatları uygula-

dıkları gözlemlenmiştir. Bazı yetiştiricilerin ise kalsiyum enjeksiyonlarını koruyucu

amaçlı olarak kuru dönemde kullandıkları, bu durumun da doğum sonrası paratiroit

hormonunun pasifize ederek hipokalsemi için predispoze bir duruma neden olunabil-

diği gözlemlenmiştir. Bu durumun hipokalsemi insidensini arttırabileceği düşünül-

mektedir.

RS vakalarının basit doğum sonrası yavru zarlarının atılamamasının ötesinde

RS’ye neden olabilen durumlar ve RS sonrası ortaya çıkan verim düşüklükleri ve

bazı hastalıkların insidensinin artması açısından etkileri fark edilmiştir. Bu öneme

istinaden çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Yean ve Kim (2005), RS’nin diğer endemik

Page 193: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

177

hastalıkları etkilemesini incelemişler ve yaptıkları önemlilik testinde RS vakası geçi-

ren ineklerde metabolizma hastalıklarının insidensinin arttığını belirlemişlerdir. Öyle

ki RS’li ineklerde toplam metabolizma hastalıkları % 13 iken, RS olmayan ineklerde

bu oranın % 3,2 olduğunu belirlemişlerdir. Ankara ilinde RS vakalarının insidensinin

yaklaşık % 15 olduğu göz önüne alındığında, bu durumun metabolizma hastalıkları-

nın yüksek olmasında etkili olabileceğini düşündürmektedir.

Ayak Hastalıkları, bu araştırmada tespit edilen %19,7 insidens oranının Yal-

çın ve ark.(2006)’ın Kırklareli, Burdur ve Konya illerinde saptadıkları insidens oran-

larından biraz yüksek olduğu görülmektedir. Her iki araştırmada da özellikle küçük

ölçekli işletmelerde hastalık insidensinin çok daha yüksek olduğu dikkati çekmekte-

dir. Ayak hastalıklarının görülme sıklığının artmasında bakım koşullarının yanı sıra

küçük ölçekli işletmelerdeki kapalı tip barınak sisteminin yaygınlığının etkisi olabi-

leceği düşünülmektedir. Öyle ki bu araştırmada kapalı tip barınaklarda ayak hastalık-

larının insidensinin % 45’e çıktığı, belirtilen değerin açık tip barınağı bulunan işlet-

melerde ise % 10 ile oldukça düşük düzeyde olduğu dikkati çekmektedir. Koçak ve

Ekiz (2006b), Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yarı açık barınak yapısına sahip bü-

yük ölçekli özel bir işletmede yaptıkları araştırmada ayak hastalıklarının insidensini

% 9 olarak hesap etmişlerdir. Elazığ ve yöresinde ayak hastalıkları insidensinin % 17

olduğu bildirilmektedir (Canpolat ve ark. 2003).

Endemik hastalıkların insidensinin özellikle küçük ölçekli işletmelerde yüksek

seyretmesinde hayvan beslemede yapılan bazı eksikliklerin etkili olabileceği düşü-

nülmektedir. Bu araştırmada günlük 11 kg ve üzeri kesif yem veren işletmelerin ora-

nı küçük ölçekli işletmelerde % 14 iken, orta ve büyük ölçekli işletmelerde bu oran

daha yüksek olup % 34 dolayında olduğu belirlenmiştir. Yetiştiricilerin silaj kullanım

oranı ise küçük ölçekli işletmelerde % 38 iken, orta ve büyük ölçekli işletmelerde

sırasıyla % 53 ve 57 gibi daha yüksek bir düzeydedir. Verilen silaj miktarı inek başı-

na küçük ölçekli işletmelerde 14,5 kg iken, bu miktar büyük ölçekli işletmelerde 17,5

kg gibi daha yüksek miktardadır. Konsantre yemlerin hiçbir işletmede aflatoksin ba-

kımından analiz ettirilmediği tespit edilmiştir. Ayrıca işletme sahiplerinin yaklaşık

%56’sının hayvanının verim özelliğine göre yemleme yapmadığı, yaylıma çıkarılan

hayvanların otlakların verimsiz olmasından dolayı kısmen zayıf düştüğü belirlenmiş-

Page 194: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

178

tir. Tüm belirtilen bu etmenlerin endemik hastalıklarının insidensini arttırıcı olduğu

düşünülmektedir.

Buzağı ve düvelerle ilgili Türkiye’de yapılmış kapsamlı bir araştırmaya litera-

tür taramasında rastlanamamıştır. Kennerman ve ark. (2003) Uludağ Üniversitesi

Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı kliniklerine getirilip muayene ve

tedavisinin yapıldığı 1646 sığırda hastalık bakımından en çok % 39,1 oranında 0-6 ay

arasındaki buzağıların olduğunu bildirmişlerdir. Sığırlardaki problemlerin hayvanla-

rın nevilerine göre (buzağı, düve, inek, erkek gereç vs.) tasnif edilmediği görülmek-

tedir. Ancak sığırlarda en çok % 34,45 oranıyla sindirim sistemi hastalıkları, bunu

sırasıyla % 25,5; % 23,0; % 4,0; % 2,8; % 2,7; % 2,3 oranlarıyla solunum sistemi,

enfeksiyöz hastalıklar, metabolizma, üriner, deri ve dolaşım sistemi hastalıklarının

izlediğini belirlemişlerdir. Bu çalışmada da buzağılarda en çok sindirim ve solunum

sistemi problemleriyle karşılaşıldığı belirlenmiştir.

Buzağılardaki ölümler ve yaşama gücüne bakıldığında Atay ve ark (1996) bu-

zağı yaşama gücünü (0-6 ay) % 84; Sehar ve Özbeyaz (2005) % 92 olarak hesapladı-

ğı görülmektedir. Ancak her iki araştırmanın da özel bir işletmede yapıldığı göz

önünde bulundurulmalıdır. Karakaş (2002), Bursa İli Yenişehir ilçesinde süt sığırı

yetiştiren 10 işletmede doğan 135 siyah alaca buzağı üzerinde yaptıkları araştırmada

ölüm oranının 0-6 aylık dönemde % 16,3 olarak gerçekleştiğini belirlemişlerdir. Bu

çalışmada belirtilen dönem için ölüm oranının % 9,32 olduğu belirlenmiştir. Ancak

601 doğum hadisesinde % 11,7 abort görüldüğü, ölü doğumlar (% 2,3) ve güç do-

ğumla kaybedilen buzağılar (% 2) da dikkate alındığında doğumların % 84’ünde ha-

yatta kalan buzağının olduğu, bu buzağıların da % 9,3’ünün 0-6 aylık dönemde öldü-

ğü belirlenmiştir.

4.4.2. Yurt dışında Yapılan Araştırmalarla İlgili Değerlendirme

Yurt dışında süt sığırcılığı işletmelerindeki endemik hastalıkların insidensine yönelik

çok sayıda çalışma yapılmıştır. Konu ile ilgili literatür bulguları Çizelge 4.7’de su-

nulmuştur.

Page 195: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

179

Çizelge 4.7. Literatürde çeşitli çalışmalarda bildirilen süt sığırcılığı işletmelerinde karşılaşı-lan endemik hastalıklara ilişkin insidens oranları Araştırmalar

Yal

çın

ve

ark.

(200

6)

Frei

ve

ark.

19

97)

Jong

ve

ark.

(2

001)

Four

icho

n ve

ar

k. (2

001a

)

Stev

enso

n (2

000)

Kan

eene

ve

Hur

d (1

990)

Cha

mbe

rlain

ve

Was

sell

(199

5)

Akh

tar v

e A

li (1

994)

Leon

ard

ve

ark.

(200

1)

Essl

emon

t ve

Kos

saib

ati

(199

6)

Ülke

Hastalıklar Türkiye İsviçre G. Kore Fransa Avust-

ralya ABD UK Pakistan İrlanda İngiltere

İşletme sayısı/ort. sağmal inek sayısı

155 /12,8

113 /15,5 40/ 265

/>25 8

/>115

Fertilite Problemi* 30,2 152,2*

3-22* 22,3 49,9 59,2 7,5 33,6

Klinik Metritis 20,2 7,0 19,9 Repeat breeder 50,6 Meme Hastalıkları 28,7 40,5 5-39 17,6 33,1 42,0 43,6 10,3 33,2 Mastitis 26,5 44,1 16,4 Jinekolojik Prob. 15,2 8,9 3-14 18 13,8 12,4 24,8 Retensiyo sekundinarum 5,8 8,8 3,1

Abort 5,8 3,1 2,3 Güç doğum 3,4 6,6 12,6 Ayak Hastalıkları 10,2 16,4 0,3-3 10,9 3,7 6,6 30,0 7,6 9,5 17,4 Metabolizma Hast. 3,8 11,6 1-7 9,7 5,4 10,2 Hipokalsemi 3,8 5,6 5,2 7,7 Ketozis 2,1 Sindirim Sistemi Hastalıkları: 6,2 7,2 2-9 5,1 1,9 7,3 35,7

Kaynak: Yalçın ve ark. 2006 * Repeat breeders vakaları dâhil edilmiştir. Çizelge 4.7’de ilk dikkati çeken insidens oranları arasında büyük farklılıkların

olmasıdır. Fertilite problemleri %3-152, meme hastalıkları %5-44, jinekolojik prob-

lemler %3-25, ayak hastalıkları %0,3-30, metabolizma hastalıklarda %1-12 ve sindi-

rim sistemi hastalıkları %2-36 arasında değiştiği görülmektedir. Bölgesel farklılıklar,

üretim yapılarındaki farklı uygulamalar, yetiştirici profilleri ile hijyen ve hastalık

kontrol uygulamalarındaki değişik uygulamaların bu farklılıklara neden olabileceği

göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca Literatürde bildirilen benzer çalışmalar ara-

sında insidens değerleri açısından önemli derecede farklılıkların görülmesinde yön-

tem ve kavramlarla ilgili bir örnekliliğin sağlanamamış olması da etkili olduğu düşünül-

mektedir. Yalçın ve ark.(2006)’ın yaptıkları literatür çalışmasıyla ilgili olarak;

“Bazı çalışmalarda (Fournichon ve ark,2001 ve Esslemont ve Kossaibati,1996) has-

talık insidensi işletme düzeyinde hesaplanırken, genelde diğer çalışmalarda inek bazında

hesaplama yapılmıştır. Diğer yandan, hastalık kategorilerinin içeriği açısından da bir ör-

Page 196: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

180

neklilik sağlanamamıştır. Örneğin, genelde Fertilite Problemleri’ne sadece infertiliteye ne-

den olan ve teşhis edilmiş hastalık olguları göz önünde bulundurulurken, Frei ve ark (1997)

ve Jong ve ark (2001) bu kategoriye Repeat Breeder vakalarını da dâhil etmiştir. Pek çok

çalışmada ise hastalık kategorisinin içeriği konusunda herhangi bir açıklama yapılmamış-

tır.” değerlendirmesinde bulunmuşlardır.

Kelton ve ark. (1998) yaptıkları kapsamlı literatür taramasında çok farklı

insidenslerle karşılaşmışlar, laktasyon insidenslerini temel alarak tüm bulguları ista-

tistikî değerlendirmede bulunmuşlardır. Endemik hastalıklarla ilgili ortak değerlen-

dirmede literatür bulgularının ortanca değerini kullanmışlardır. Aynı yöntemle insi-

densin hesaplandığı daha güncel iki araştırma ile bu araştırmanın yapıldığı Ankara

ilindeki laktasyon insidenslerinin karşılaştırılması Çizelge 4.8’de sunulmuştur.

Çizelge 4.8. Bazı endemik hastalıkların laktasyon insidensi ile Kelton ve ark. (1998)’ın bul-gularının karşılaştırılması

Literatür Bulguları Hastalıklar

Kelton ve ark. (1998)

Flei

sche

r ve

ark

. (2

001)

Mcl

aren

ve

ark

(200

6)

Bu

araş

tırm

ada

Lite

ratü

r

sayı

Min

imum

Mak

si-

mum

Ort

anca

Mastitis 62 1,7 54,6 14,2 21,6*** 21,8 32,6Metritis 43 2,2 37,3 10,1 23,6 - 12,0Retensiyo sekundinarum

50 1,3 39,2 8,6 8,9** 9,1 15,1

Hipokalsemi 33 0,03 22,3 6,5 7,0** 4,2 6,5Ketozis 36 1,3 18,3 4,8 1,7** 2,9 3,0Abomasum depl. 22 0,3 6,3 1,7 1,1* 4,1 1,5Ayak hastalıkları 39 1,8 30 7 19,5ns 12,7 13,3

* p<0,05; **p<0,01; *** p<001; ns önemli değil

Çizelge 4.8’de, bu çalışmada endemik hastalıklara ait laktasyon insidenslerinin

Kelton ve ark (1998) literatürdeki maksimum değerlerin altında olduğu, metritis,

hipokalsemi, abomasum deplasmanı gibi hastalıklarda da oldukça yakın değerlerin

olduğu dikkati çekmektedir.

Page 197: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

181

Çizelgede yer alan Fleischer ve ark. (2001) ile Mclaren ve ark.(2006)’ın araş-

tırmalarının bu çalışmadaki bulgularla karşılaştırılmasının işletme ölçekleri, süt ve-

rim özellikleri ile laktasyon insidensleri açısından önemli olacağı düşünülmüştür.

Fleischer ve ark. (2001) araştırmasını Almanya’da SV305’nin 6000 l/inek ile

12000l/inek arasında olduğu, hayvan sayısının 25-147 arasında değiştiği 10 işletme-

de, Mclaren ve ark. (2006) ise Kanada’da, inek başına g-SV’nin 33,3 l olduğu, işlet-

medeki inek sayısının 28-225 arasında değiştiği 48 işletmede gerçekleştirmişlerdir.

Her iki araştırmanın çok sayıda işletmede yapıldığı, işletme başına inek sayısı ile süt

veriminin çok yüksek olduğu görülmektedir. Öyle ki Ankara’da büyük ölçekli işlet-

melerdeki ortalama inek sayısı bu iki araştırmada inek sayısının en az olduğu işlet-

melere karşılık gelmektedir. Almanya’da işletmelerdeki en düşük SV305 miktarının

Ankara ortalamasının da üzerinde olduğu dikkati çekmektedir.

Hastalıkların insidensi açısından büyük farklılıklar olmamasına karşın (Anka-

ra’da metritis düşük, RS yüksek orandadır.) süt verimleri açısından büyük farklılıklar

vardır. Süt verimlerinin hastalıklara olan etkisini Fleischer ve ark. (2001) incelemiş-

ler ve mastitis için bu durumun “çok önemli” olduğu; RS, hipokalsemi ve ketozisin

“önemli”; abomasum deplasmanının “az önemli” ve ayak hastalıklarının önemsiz

olduğunu belirlemişlerdir. Bir başka ifade ile hastalık insidenslerinin süt veriminin

artmasıyla birlikte arttığını tespit etmişlerdir. Bu araştırmanın gerçekleştirildiği An-

kara’da süt verim düzeyinin adı geçen araştırmalardaki miktarların yaklaşık yarısı

düzeyinde olduğu göz önüne alındığında, bu araştırmadaki hastalık insidenslerinin

yüksek düzeyde olmasının süt veriminden ziyade bakım, beslenme ve hijyen unsurla-

rındaki yetersizliklerden kaynaklandığı söylenebilmektedir.

Endemik hastalıkların laktasyon insidenslerinin daha detaylı şekilde incelendiği

(laktasyon sayılarına göre insidens) araştırmalar da söz konusudur. Bar ve Ezra (2005)

İsrail’de 39 siyah alaca süt sığırcılığı işletmelerinde 17748 laktasyona ait süt ve sağlık

verilerini değerlendirmişlerdir. Fleischer ve ark (2001) ise Almanya’nın Aşağı Saksonya

Bölgesinde bulunan 10 işletmede 1074 siyah alaca ineğin 2197 laktasyondaki bazı hasta-

lıkları ineklerin laktasyon sayılarına göre incelemişlerdir. Adıgeçen iki araştırma ile bu

araştırmanın yapıldığı Ankara ilinde laktasyon sayılarına göre bazı endemik hastalıkların

karşılaştırılması Çizelge 4.9’da sunulmuştur.

Page 198: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

182

Çizelge 4.9. Laktasyon sayısına göre bazı endemik hastalıkların laktasyon insidensleri

Çizelge 4.9’da üç araştırmada da ortak olan bulgu; hipokalsemi, ketozis,

abomasum deplasmanı vakalarının insidensinin, laktasyon sayısının artmasıyla bir-

likte artışın, ölü doğumlarında ise azalışın belirlenmiş olmasıdır. Bu çalışmada diğer

iki literatürden farklı olarak metritis vakalarının L1’deki ineklerde düşük olduğu,

ileriki laktasyonlarda bu sorunla daha sık karşılaşılması dikkati çekmektedir. Anka-

ra’da metritis dışında repeat breeder vakalarının da L≥2’deki ineklerde % 21,68 ora-

nıyla L1’deki ( % 6) sığırlardan 3,5 kat daha fazla rastlandığı belirlenmiştir. Bu du-

rumun temel nedenleri ilerleyen laktasyonlarda metabolizma hastalıklarının artması,

artan metabolizma hastalıklarının metritis oluşumunu artırması (Flischer ve ark.

2001) süt verimi ile birlikte üreme sistemi ile ilgili minerallerin eksikliğinin daha

belirgin hale gelmesi, eksik veya fazla beslemeye dayalı jinekolojik problemler artış

göstermesi gibi sorunlar daha sık yaşanır hale gelmesi sıralanabilir (Alaçam ve ark.

1997).

Ankara’da yetiştiricilerin yaklaşık % 55’i üçüncü tohumlamadan sonra döl

tutmayan ineklere (Genç ineklerden ziyade yaşlı, kısmen de döl tutmadığı için elden

çıkarılması düşünülen ineklerde bu yöntemi uygulanması daha sık karşılaşılmakta-

dır.) tabiî tohumlama uygulamaktadırlar. Döl tutmama probleminin bu şekilde çözü-

lebileceğine dair yaygın inanış sonraki laktasyonlarda, başta metritis olmak üzere

üreme sistemi ile ilgili bazı bulaşıcı hastalıkları da beraberinde getirmektedir.

RS vakalarının belirtilen iki araştırmada, ilerleyen laktasyonlarda nispeten daha

fazla görülmesine karşın bu araştırmadaki L1’deki ineklerde bu oranın yüksek olması

dikkati çekmektedir. Jinekolojik problemlerden RS’nin ilk buzağılayan düvelerde

Bar ve Ezra (2005) Fleischer ve ark. (2001)

Bu araştırmada

Laktasyon sayısı Hastalıklar L1 L2 L≥3 L1 L≥2 L1 L≥2

Metritis 33,8 19,4 19,5 26,4 22,2 6,10 13,90 Hipokalsemi 0 0,1 2,6 0,5 10,1 0,67 8,41 Retensiyo sekundinarum 8,4 7,1 10,2 6,7 9,9 16,10 14,80 Ölü doğum 7,2 4 3,4 4,00 1,77 Ketozis 5,6 7,9 12,7 0,5 2,2 0,00 3,98 Abomasum deplasmanı 0,2 0,4 1,1 0,8 1,3 0,00 2,00

Page 199: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

183

fazla olmasının temelinde RS’ye oluşumuna predispoze faktörlerin de incelenmesini

gerektirmektedir. Güç doğum vakalarının ilk buzağılayan düvelerde % 14,8 insidens

oranı ile L≥2’deki (% 5,8) ineklerden yaklaşık 2,5 kat daha fazla karşılaşılmasının

bunda etkili olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca sunî tohumlama uygulayıcılarının

ve/veya tohumlamada tercihte bulunan yetiştiricilerin tohuma kaynaklık eden ebe-

veynin süt verimini dikkate alırken, doğum ile ilgili özelliklere dikkat edilmemesinin

etkisi göz ardı edilmemelidir.

Güç doğum ve ölü doğum vakalarının ilk buzağılayan düvelerde görülme sıklı-

ğının yüksekliği ile ilgili çok sayıda araştırma söz konusudur. Örneğin, Meyer ve ark.

(2001) Amerika’da 666 341 doğum vakasının kayıtları ile yaptıkları çalışmada ilk

buzağılayan düvelerde ölü doğum (ortalama % 11,1) ve güç doğum (ortalama % 19)

oranlarının L≥2’deki ineklerde ölü doğum (% 5,7) ve güç doğum (% 6) vakalarından

daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir. Ancak Amerika’daki yetiştiricilerin %

30’unun 500’ün üzerinde inek varlığına sahip olduğu ve bu büyüklükteki işletmeler-

de sürü yönetiminin zorlaştığının göz önünde bulundurulması gerekmektedir (Lucy,

2001). Meyer ve ark. (2001)’nın araştırmalarında olduğu gibi süt sığırcılığının geliş-

miş olduğu ülkelerde endemik hastalıkların insidensleri periyodik olarak takip edile-

rek hastalıkların seyri ile ilgili bilgiler edinilmektedir. Belirtilen bu araştırmada 1985

yılından 1996 yılına düvelerdeki ölü doğum oranının % 9,5’ten % 13,2’ye çıktığı,

ineklerde belirtilen sürede bu oranlar % 5,3’ten % 6,6’ya çıktığı bildirilmektedir. Bu

süre içerisinde güç doğum vakalarında belirgin bir farklılığın ise meydana gelmedi-

ğini belirlemişlerdir.

Heins ve ark.(2006)’ın Kaliforniya’da yaptıkları araştırmada L1’deki ineklerde

güç doğum ve ölü doğum insidenslerinin sırasıyla % 18 ve % 14 iken, ikinci doğu-

munu yapan ineklerde bu oranın sırasıyla % 3,1 ve % 3,7’ye düştüğünü saptamışlar-

dır. Aynı bölgede ilk doğum yapmış melez siyah alaca ırkı sığırlarda güç doğum va-

kalarının yaklaşık % 50 daha düşük olduğunu belirlemişlerdir.

Page 200: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

184

4.5. Elden Çıkarma Nedenleri ile İlgili Değerlendirme

Yapılan literatür taramasında, Türkiye’de elden çıkarma nedenlerinin tespitine yöne-

lik çalışmaların oldukça az olduğu, var olan araştırmaların büyük bir bölümünün

yapılan hesaplamalar ile ilgili açıklamaların olmadığı (Bu araştırmaların önemli bir

bölümü yetiştiricilerle yapılan ankete dayanmaktadır.), elden çıkarmaların istemli ve

istemsiz olarak kategorize edilmediği görülmüştür.

Yaylak (2003), İzmir İli DSYB’ye kayıtlı Ödemiş’te bulunan 31 işletmeden se-

çilen 15 işletmede, 1999-2000 yılları içinde elden çıkarılan 229 ineği gereç olarak

kullanmıştır. Araştırma sonucunda elden çıkarma nedenlerinden; canlı hayvan satışı-

nın elden çıkarmaların % 40’ı oluşturduğunu belirlemiştir. Ancak bu nedenle elden

çıkarmanın alt kategorileri (damızlık satış, parasal nedenler, yaşlılık, ıslah) belirtil-

mediği için sağlıklı değerlendirme yapmak zorlaşmaktadır. Yaylak (2003), elden

çıkarılan ineklerin % 18’inin fertilite problemi, % 16’sının meme problemi nede-

niyle yapıldığını bildirmektedir. Ankara’da belirtilen nedenlerden dolayı elden

çıkarma oranlarının benzerlikler taşıdığı ve sırasıyla % 16,5 ve % 10,4 düzeyinde

olduğu tespit edilmiştir. Yaylak (2003), ineklerden; süt verim düşüklüğü,

hipokalsemi ve güç doğum nedeniyle elden çıkarılanların her bir neden için % 3,5

olduğunu bildirmektedir. Ankara’da ise belirtilen nedenlerin oranı sırasıyla % 17,

% 2,4 ve % 0,5 olduğu adı geçen araştırma ile önemli farklılıkların bulunduğu

dikkati çekmektedir.

Macrae ve ark. (2003), İngiltere genelinde mastitis hastalığının insidensini ve

bu hastalıktan kaynaklanan elden çıkarmaların 1998-2003 arası dönemde izlediği

seyri incelemişlerdir. Araştırma sonucunda mastitis kaynaklı elden çıkarma oranının

belirtilen dönemde % 3,6’dan % 5,1’e, klinik mastitis insidensinin % 36’dan % 47’ye

yükseldiğini tespit etmişlerdir. Ankara’da mastitisin yıllar itibarıyla seyri incelene-

mese de proje döneminde insidensinin % 35, mastitis kaynaklı elden çıkarmanın ise

% 3,6 olduğu ve adı geçen araştırma ile benzerlikler taşıdığı dikkati çekmektedir.

Gröhn ve ark. (1998), gereç olarak New York’ta bulunan ortalama SV305

10265l/inek, ortalama sürü büyüklüğünün 500 baş olduğu 14 işletmede gerçekleştirdiği

araştırmalarında, yıllık toplam elden çıkarma oranının % 24’e karşılık geldiği bildiril-

Page 201: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

185

mektedirler. Ankara’da süt veriminin belirtilen araştırmanın yarısı kadar olmasına karşın

toplam elden çıkarma oranının yaklaşık % 35 olması ve elden çıkarmaların büyük bölü-

münün istemsiz olarak yapılması dikkati çekmektedir.

Gröhn ve ark. (1998), hastalıklardan kaynaklanan elden çıkarma Lİ’leri göz

önüne alarak risk altındaki ineklerden (hastalığı geçiren) ne kadarının elden çıkarıl-

dığını hesaplamışlardır. Mastitisin ortalama Lİ % 14,5 iken, bu hastalığa yakalandık-

tan sonra elden çıkarılan ineklerin oranını % 32,7 olarak hesaplamışlardır. Ankara’da

ise mastitisin Lİ % 32,5 ile yaklaşık iki kat daha yüksek iken, bu hastalığa yakalan-

dıktan sonra elden çıkarılan ineklerin oranı % 11,3 olarak hesaplanmıştır. Adı geçen

araştırmada hipokalseminin Lİ ortalama % 0,9 iken, hipokalsemili ineklerin elden

çıkarılma oranının % 47,1 olduğunu tespit edilmiştir. Ankara’da ise hipokalseminin

Lİ çok daha yüksek olup (% 6,5) belirtilen elden çıkarma oranının % 12,8 olarak

hesaplanmıştır. Adı geçen araştırmada abort vakalarından kaynaklanan elden çıkar-

malara rastlanmazken, Ankara’da abort vakalarının Lİ % 12 olması, bu vakaların

görüldüğü ineklerin de % 13’ünün de elden çıkarılması, abort vakalarının Anka-

ra’daki durumunu göstermesi açısından oldukça önemlidir.

4.6. Fertilite ile İlgili Değerlendirme

Türkiye’de konu ile ilgili yapılan bazı araştırmalara ait bulgular Çizelge 4.10’da su-

nulmuştur.

Çizelge 4.10 incelendiğinde Ankara’da BA’nın diğer araştırmalardan nispeten

daha yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Ancak bu çalışma dışındaki araştırmaların

genellikle özel tarım işletmelerinde yapıldığı, çok sayıda şahıs işletmesini kapsama-

ması, bazı araştırmaların da Özkök (2006), Galiç ve ark. (2005) ile Kumlu ve Akman

(1999) çalışmalarında mevcut soykütüğü verilerinin değerlendirilmesine yönelik

araştırmalar olduğu dikkati çekmektedir.

Page 202: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

186

Çizelge 4.10. Türkiye’de fertilite ile ilgili bazı literatür bulguları

Araştırmacı Araştırmanın yapıldığı il

İşletme özelli-ği/sayısı

Sürü büyüklü-ğü (baş)

BA (gün) İBY (ay) GBTS

Bakır ve ark. (1994) Ankara

Ankara Şeker Fabri-kası çevresinde bu-lunan işletmeler

83 402 28,85 -

Atay ve ark. (1996) Ankara AOÇ 430 432 29,08 1,86

Koç ve ark. (2004) Muğla Dalaman TİM 592 391,8 27,87 -

Türkyılmaz (2005) Aydın Özel bir işletme - 394,9 - 2,01

Galiç ve ark. (2005) İzmir 263 işletme 2448 - 27,5 -

Kumlu ve Akman (1999) 17 il 1207 işletme 15 896 401 28,4 -

Erdem ve ark. (2007b) Amasya Gökhöyük Tarım

İşletmesi 179 393,4 27,57 1,42

Pelister ve ark. (2005) - Marmara Bölgesinde

özel bir işletme 214 374 30,1 Sehar ve Özbeyaz (2005) - Koçaş Tarım İşlet-

mesi 276 389,3 27,7 1,61-1,81

Özkök (2006) Türkiye geneli - 28,27 - Bu araştırma Ankara 45 işletme 560 421,6 27,62 2,38

BA’nın uzamasında abort, ölü doğum vakaları ile GBTS’nin etkileri göz önüne

alındığında literatürdeki araştırmaların çoğunda abort ve ölü doğum insidensi ile ilgi-

li bilgilerin bulunmaması araştırmaların karşılaştırılmasını zorlaştırmaktadır. Sehar

ve Özbeyaz (2005) araştırmalarında abort, ölü doğum insidensleri ve GBTS sırasıyla

% 1,9; % 4,1 ve 1,61-1,81 olarak bildirmişler ve BA’yı 389,3 gün olarak hesaplamış-

lardır. Bu çalışmada 421,6 gün olan BA’nın belirtilen araştırma bulgularından yük-

sek olmasında, abort (% 13,2), ölü doğum % 2,5 ve GBTS (2,38 adet) yüksekliğinin

etkili olabileceği düşünülmektedir.

Türkiye’de yapılmış olan çalışmalarda GBTS 1,42 ile 2,01 (adet) arasında de-

ğişim gösterdiği, bu çalışmada ise 2,38 adet ile daha yüksek seviyede olduğu dikkati

çekmektedir. GBTS’nin diğer araştırmalardaki bulgulardan yüksek olmasında, bu

araştırmanın il genelindeki şahıslara ait işletmelerde yapılıyor olmasının etkisi bü-

yüktür. Literatürdeki özel işletmelere bakım, besleme ve çiftlik yönetimi olarak ben-

zerlik taşıyan projedeki büyük ölçekli işletmelerde, GBTS’nin 2,19 adet olarak he-

saplanmış işletmeler arasında büyük farklılıkların bulunduğu (1,5-5,78 adet) göz

önüne alınmalıdır.

Page 203: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

187

İBY ile ilgili bulguların tüm literatür bulgularında 27,5-30,1 ay arasında olma-

sı, bu araştırmada da 27,6 ay ile nispeten düşük bir seviyede olduğu görülmektedir.

Ankara ilinde yetiştiricilerin düvelerde ilk tohumlama yaşına dikkat ettikleri, ancak

ineklerin sonraki laktasyonlarda bakım, beslenme, çiftlik yöntemi gibi konulardaki

yetersizliklerle jinekolojik problemlerin temeli oluşturduğu bir dizi etmenler netice-

sinde BA süresinin uzadığını, GBTS’nin yükseldiği ve bu durumların ciddi ekono-

mik kayıplara neden olduğu görülmektedir.

Topaloğlu ve ark. (2005b) İngiltere’de 5 siyah alaca ırkı ineklerin bulunduğu

işletmenin 1994-2003 yılları arasındaki verileriyle yapıkları çalışmada İBY, BA ve

GBTS’nin sırasıyla 26,2 ay; 389 gün ve 1,64 adet olduğunu hesaplamışlardır.

González ve ark. (2004) İspanya’nın Basque ve Navarra özerk bölgesinde Holştayn

Birliğinin 1988-2003 yıllarına ait süt verileri ile 1986-2001 dönemine ait 63 160 adet

siyah alaca ineğe ait 225 085 tohumlama ve 120 713 laktasyon verilerini değerlen-

dirmişlerdir. BA, İBY ve GBTS 1988-2001 yıllarındaki ortalama değerinin sırasıyla

400 gün; 28,47 ay; 1,87 adet iken, bu değerler 1998-2001 yılları arasında ortalama

değerleri 389 gün; 28,27 ay ve 1,96 adet olduğu bildirilmiştir. İngiltere’de BA’nın

370 günden düşük olması hedeflenirken ülke genelinde ortalama BA’nın 397 gün

olduğu belirtilmiştir (Esslemont ve ark. 2001). Glover (2001)’in, İngiltere North

Yorkshire’da yıllar itibarıyla 136-160 arasında inek sayısının değiştiği siyah alaca

ırkı ineklerden oluşan işletmenin ortalama BA’sının 1991’de 365 gün iken, yıllar

itibarıyla meydana gelen artışlar sonucunda 1999 yılında 384 güne, SV305’in ise aynı

dönem içerisinde inek başına 6330 l’den 9090 l’ye çıktığını bildirmiştir.

Sonuç olarak, siyah alaca ırkı ineklerde ve yüksek süt verimine sahip ineklerde

fertilite problemlerinin daha sık karşılaşıldığı bildirilmektedir (Lucy, 2001; Glover,

2001). Süt sığırcılığı açısından gelişmiş olan ülkelerde fertilite ile ilgili değerlerin

nispeten daha düşük olduğu, zaman içinde artan değerlerin yüksek süt verimlerinden

kaynaklandığı görülmektedir.

Page 204: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

188

4.7. Ekonomik Analizler ile İlgili Değerlendirme

Bu çalışmada ekonomik analiz sonucu elde edilen kayıpların literatürde bildirilen

diğer çalışma bulgularıyla karşılaştırılmasında bazı zorluklar bulunmaktadır. Bunun

da başında, endemik hastalıklardan kaynaklanan ekonomik kayıpları belirleyen

önemli unsurlardan insidensin; üretim sistemine, işletme ölçeğine, araştırmanın ya-pıldığı tarihe, ülkeye ve bölgeye göre önemli ölçüde değişiklik göstermesi gelmekte-

dir. Ayrıca bu araştırmada ve literatürde görüldüğü üzere insidensin hesaplanmasında

farklı yöntemler de söz konusudur. Literatür bulgularında farklılığa, kayıp kalemle-rinde ve hesaplama yöntemindeki farklılıklar da etkili olmaktadır. Bu konuyu daha

açık bir şekilde ifade edebilmek amacıyla mastitis kaynaklı kayıpları hesaplayan 4

araştırmanın içeriği ve bulguları Çizelge 4.11’de sunulmuştur.

Çizelge 4.11. Mastitisten kaynaklanan finansal kayıpları hesaplayan bazı araştırmalarda göz önünde bulundurulan kalemler

Finansal kayıp kalemleri

(Dob

bins

, 19

77)

(Dijk

huiz

en

ve R

enke

ma,

19

78)

(Riv

ard

ve

ark.

, 198

6)

(Blo

wey

, 19

86)

Ülke ABD Hollanda Kanada Britanya Üretim ve yem tüketimiyle ilgili kalemler Süt verim kaybı * * * * Süt kompozisyonunda değişme - - - - Süt kalitesinde düşüş - * - - Yem tüketiminde değişme - * * - Klinik mastitis vakalarının sağaltımı İlaç giderleri * * - * Veteriner giderleri * * - * İşçilik giderleri * * - - Atık süt değeri * * - * Hayvan yenileme maliyeti * * - * Süt cinsinden toplam kayıplar (l/inek/yıl) 1277 272 303 267

Kaynak: Yalçın ve ark. (2006) * Hesaplanmış; - hesaplanmamış

Çizelge 4.11’de görüldüğü üzere mastitisten kaynaklanan ekonomik kayıplar

vaka başına 272 ile 1277 l süt eşdeğerinde hesap edilmiştir. Hollanda, Kanada ve

Britanya’da yapılan çalışmaların sonuçları birbirine yakın gibi görünse de Rivard ve ark. (1986)’nın çalışmasında klinik mastitis vakalarının sağaltım masraflarının kayıp

kalemi olarak değerlendirilmemesi dikkat çekicidir.

Bu proje çalışmasına en yakın çalışma olduğu düşünülen Esslemont ve Spincer

(1993)’ün bulguları Çizelge 4.12’de karşılaştırılmıştır.

Page 205: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

189

Çizelge 4.12. Çeşitli çalışmalarda bildirilen endemik hastalık kaynaklı ekonomik kayıplar

Bu çalışma, Ankara, 45 işletme Yalçın ve ark. (2006), 90 işletme (Burdur, Kırklareli ve Konya)

Esslemont ve Spincer (1993) Britanya, 63 İşletme

Hastalık kaynaklı kayıplar

Hed

ef in

side

ns

(%)

Orta

lam

a he

defte

n sa

pma

Kayıp

lar (

YTL

/vak

a)

Orta

lam

a

Kayıp

(YTL

/inek

/yıl)

Sakı

nıla

bilir

K

ayıp

(Y

TL/in

ek/yıl)

Hed

ef in

side

ns

(%)#

Orta

lam

a he

defte

n sa

pma

Kayıp

lar (

YTL

/vak

a)

Orta

lam

a

Kayıp

(YTL

/inek

/yıl)

Sakı

nıla

bilir

K

ayıp

(Y

TL/in

ek/yıl)

Hed

ef in

side

ns

(%)#

Orta

lam

a he

defte

n sa

pma

Kayıp

lar (

YTL

/Vak

a)

Orta

lam

a K

ayıp

(Y

TL/in

ek/yıl)

Sakı

nıla

bilir

Kayıp

(Y

TL/in

ek/yıl)

Mastitis 12,7 39,9 244 110,0 99,4 5,4 31,3 315 113,1 98,6 9,5 27,6 485 180,0 133,8

Metritis 3,8 16,4 401 79,1 65,8 6,8 21,8 450 121,5 98,1 4,3 17,5 462 100,7 80,9

Retensiyo sekundinarum 6,5 13,2 384 48,3 33,8 4,6 12,7 365 60,2 46,4 0,8 3,1 824 31,8 25,5

Hipokalsemi 1,1 14,4 229 35,5 33,0 4,1 9,4 340 44,2 32,0 1,4 4,9 591 37,0 29,0

Ayak Hastalıkları 4,2 21,3 350 86,6 74,6 6,6 16,2 379 83,8 61,4 6,2 29,4 740 263,2 217,0

# Yalçın ve ark. (2006) en düşük %10, Esslemont ve Spincer (1993)’de 1. inter kartil hedef olarak alınmıştır.

Page 206: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

190

Çizelge 4.12’de, gerek Yalçın ve ark. (2006) gerekse bu araştırmada vaka başı-

na en yüksek kayıp metritisten kaynaklandığı bu hastalığını RS ve ayak hastalıkları-

nın izlediği görülmektedir. Yöntem olarak büyük benzerlikler taşıyan Yalçın ve ark.

(2006)’ın araştırma sonuçları ile ilgili bazı farklılıkların olduğu dikkati çekmektedir.

Bu duruma; hastalıkların insidensleri, bazı vakaların seyri (hafif, orta ve şiddetli

form), veteriner hekime tedavi ettirme oranı, veteriner hekim ücreti, ilaç masrafları

ve elden çıkarma satış fiyatlarındaki (Bu araştırmada elden çıkarma fiyatları

DSYMB istatistikleri yerine, saha tespitleri dikkate alınmıştır.) farklılıkların etmen

olduğu belirlenmiştir. Yalçın ve ark. (2006) hedef değer olarak en düşük % 10 değer

alınırken, bu çalışmada işletme sayısının belirtilen araştırmadan daha az olması ne-

deniyle ¼ kartil değeri, hatta ayak hastalıklarında 1/3 kartil değeri alınmıştır.

Esslemont ve Spincer (1993)’ın çalışmalarında hedef değeri olarak ¼ kartil değeri

dikkate almışlardır. Bu nedenlerden dolayı ortalama inek başına hastalık kaynaklı

toplam ve sakınılabilir kayıpların da birbirinden oldukça farklı hesaplanmasına neden

olmuştur.

Esslemont ve Spincer (1993), Britanya saha şartlarında en yüksek kaybı RS

vakalarından kaynaklandığını bildirmişlerdir. Ancak, Britanya’daki çalışmada oldu-

ğu gibi bu araştırmada da RS olgularında elden çıkarma kaybı dikkate alındığı halde,

Yalçın ve ark. (2006)’ın araştırmalarında belirtilen kaybın ancak vakaların metritise

döndüğünde oluşacağı varsayılmıştır.

Koçak ve Ekiz (2006a), Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 859 si-

yah alaca ineğin bulunduğu, yarı açık sisteme sahip, günde 3 kez sağım yapılan özel

bir işletmede 2000-2003 yılları arasında çalışmalarını gerçekleştirmişlerdir. İşletme-

de süt kayıtları Afilmilk Meter otomatik bilgisayar sistemiyle kaydedilmiştir.

Abomasum deplasmanı, ketozis ve sindirim problemlerinden doğan günlük süt kay-

bının sırasıyla 8,1l; 6,21 l ve 2,86 l olduğu saptanmıştır. Laktasyon süresince toplam

süt kaybının aynı hastalıklar için sırasıyla, 184,3 l; 285,6 l ve 42,4 l olduğunu hesap-

lamışlardır. Sağlıklı ineklerde g-SV’leri 30,57 l iken, ayak hastalığının oluşmasıyla

birlikte 1, 2 ve 3. haftalarda 27,5 l; 29,2 l ve 29,8 l seviyelerine düştüğü tespit edil-

miştir (Koçak ve Ekiz 2006b). İşletmede mastitisten kaynaklanan günlük süt kaybı

764,6 l olarak bulunmuş olup inek başına toplam süt kaybı hastalığın, laktasyonun ilk

Page 207: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

191

6 haftası için 600,9 l; laktasyonun ilk 6 haftasından sonraki hastalıklarda 503,9 l ol-

duğu belirlenmiştir (Koçak, 2006).

Kossaibati ve Esslemont (1997), İngiltere’de bulunan 90 süt sığırcılığı işletme-

si üzerinde yaptıkları araştırmada mastitis, ayak hastalıkları, RS, hipokalsemi, ikiz

doğum, buzağı ölümleri ve gözlenemeyen östrus vakaları gibi sağlık problemlerinin

hedeflenenden daha yüksek seyretmesiyle meydana gelen sakınılabilir kaybın, inek

başına yılda 63 £ olduğunu (İnsidens düzeyine göre 12-136 £ arasında değişmekte-

dir.) ve bu maliyetlerin % 38’inin klinik mastitis, %27’sinin ise ayak hastalıklarından

kaynaklandığını bildirmişlerdir.

Miller ve Dorn (1990), ABD’de yaptığı araştırmada yukarıda belirtilen hasta-

lıklar neticesinde oluşan toplam maliyetin ortalama 172,4 $ olduğu ve toplam mali-

yet içinde aldıkları pay açısından en önemli hastalığın klinik mastitis (%26) olduğu,

bunu önem sırasına göre fertilite (%13), pnömoni (% 5), ayak hastalıkları (% 5), güç

doğum (% 5), hipokalsemi (% 4) ve abomasum deplasmanı (% 4) probleminin izle-

diği bildirilmiştir.

Yalçın (2000), Pickering (1995)’in analizlerini güncelleştirerek İskoçya süt sı-

ğırcılığı işletmelerinde mastitisin maliyetine, AB Süt Hijyen Yönetmeliği kapsamın-

da bulunan yeni uygulamalardan somatik hücre ve toplam bakteri sayısından meyda-

na gelen cezaları da dâhil etmiştir. Çalışmada 1996 yılı itibariyle ortalama bir İskoç

süt sığırcılığı işletmesinde mastitisin 140 £ olan maliyetinin; subklinik mastitis prob-

leminin düşük düzeyde olduğu işletmelerde 69 £, yüksek düzeyde olduğu işletmeler-

de ise 228 £’ye kadar çıkabileceğini bildirmiştir. Toplam maliyet içindeki payı açısın-

dan, süt verimindeki azalmadan kaynaklanan malî kayıpların en önemli maliyet kalemini

oluşturduğu tespit etmiştir.

İngiltere süt sığırcılığı işletmelerinde klinik mastitisten kaynaklanan ekonomik

kayıpları, hastalığın şiddetine (hafif, şiddetli, ölümcül vakalar) ve maliyet türüne

göre (direkt, indirekt maliyetler) gruplandırarak detaylı bir şekilde analiz edilmiştir

(Kossaibati ve Esslemont 2000). Bu araştırmada, ortalama olarak inek başına yıllık

direkt ve toplam maliyetlerin hafif mastitis olgularında sırasıyla 28,9 ve 113,2 £;

Page 208: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

192

şiddetli mastitis vakalarında 122 ve 332,7 £ olduğunu; ölümcül vakalarda ise toplam

maliyetin 435,8 £ olduğunu hesaplanmıştır.

Hollanda’da ayak hastalıklarının vaka başına maliyetini 230 NGL, hastalığın

işletmelerde ortalama görülme sıklığını (% 21) dikkate alarak inek başına ortalama

finansal kaybı vaka başına 50 NGL olarak hesaplanmıştır (Enting ve ark. 1997). Araş-

tırmacılar, Hollanda’da mastitisin 150 NGL/inek/yıl, fertilite problemlerinin 125

NGL/inek/yıl maliyete neden olduğunu göz önüne aldıklarında süt sığırcılığı işletmele-

rinde ayak hastalıklarının 3. önemli hastalık problemi olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

İngiltere’de ayak hastalıklarından kaynaklanan finansal kayıpların, insidens

oranlarına göre inek başına 27 £ ile 55 £ arasında değişmekle beraber ortalama 40 £

olduğunu bildirmişlerdir (Kossaibati ve ark. 1999).

Green ve ark (2002), Birleşik Krallık’ta 1997-1998 yılları arasında kaydı tutu-

lan 900 inekten elde edilen toplam 8000 adet yıllık süt verim kaydını kullanarak ayak

hastalıklarının süt verimi üzerindeki etkisini incelemiş ve ayak hastalıklarından meydana

gelen SV305 veriminde azalmanın ortalama 360 l civarında olduğunu bildirmişlerdir.

Bar ve Ezra, 2005 İsrail’de 39 siyah alaca süt sığırcılığı işletmesinde endemik

hastalıklardan kaynaklanan toplam süt kaybını 2 farklı modelle hesaplamışlardır.

Hastalık süresince L1’deki ineklerde süt verimindeki azalış (eş zamanlı model)

metritis, RS, hipokalsemi, ketozis ve abomasum deplasmanı vakalarında sırasıyla 130 l;

112 l; 0 l (L1’de hastalığa rastlanmadığı için); 46 l ve 372 l iken 3 ve üzeri laktasyonda

bu yöntemle tespit edilen süt kaybı sırasıyla 106 l; 226 l; 71 l; 191 l ve 131 l’dir. Karşı-

laştırmalı model (sağlıklı ineklerle hasta ineklerin verim değerlerinin karşılaştırılması)

tespit edilen süt kayıplarının 43 ile 76 l daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir.

Bu çalışma ve literatür bulgularından anlaşılacağı üzere, genelde literatürde

bildirilen çalışmalar arasında önemli farklılıklar görülmekle birlikte, ekonomik ka-

yıplar açısından en önemli problemin meme ve fertilite problemlerinden kaynaklan-

dığı görülmektedir. Bunun yanı sıra endemik hastalıklardan kaynaklanan kayıpların

büyük boyutlarda olmasına karşın, bu kayıpların önemli bir kısmının sakınılabilir

nitelikte olduğu göze çarpmaktadır.

Page 209: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

193

5. SONUÇ ve ÖNERİLER

Farklı ülkelerdeki süt sığıcılığı işletmelerinde endemik hastalıkların insidensleri ara-

sında çok önemli farklılıkların bulunmasına karşın, bu araştırmada olduğu gibi diğer

literatür bildirimlerinde de ilk üç sırayı; fertilite problemleri, meme hastalıkları ve

doğuma ilişkin sorunlar almıştır.

Ekonomik analizi yapılan 5 endemik hastalıktan vaka başına meydana gelen

kayıpların en düşük hipokalsemiden (229 YTL), en yüksek kaybın metritisten

(401YTL) kaynaklandığı; RS’den 384 YTL, ayak hastalıkların 350 YTL, mastitisten

244 YTL meblağında kayıplar meydana gelmiştir.

İşletme başına ortalama en yüksek kaybın 1059 YTL ile mastitisten kaynaklan-

dığı, bunu metritis, ayak hastalıkları ve RS sırasıyla 676 YTL, 645 YTL ve 498 YTL

izlemektedir. İnek başına ortalama 282 YTL kaybın meydana geldiği belirlenmiş

olup bu değerin 220 YTL’sinin sakınılabilir olduğu dikkati çekmiştir.

Proje kapsamındaki 45 işletmede belirtilen 5 endemik hastalıktan kaynaklanan

toplam 138 965 YTL tutarında ekonomik kayıp meydana gelmiştir. Toplam kayıpla-

rın % 34’ünü mastitis, % 22’sini metritis ve % 21’ini ayak hastalıkları oluşturmakta-

dır.

Endemik hastalıklarından kaynaklanan sakınılabilir kayıpların işletmelerde or-

talama 347 – 948 YTL arasında değiştiği saptanmıştır. Proje kapsamında toplam

95480 YTL tutarında sakınılabilir kayıp meydana gelmiştir. Bu kaybın 32221 YTL’si

mastitisten, 23172 YTL’si metritisten, 23119 YTL’si ayak hastalığından, 14268

YTL’si RS’den, 8665 YTL’si ise hipokalsemiden kaynaklanmıştır.

Bu projede, Ankara DSYB’ye bağlı şahıslara ait soykütüğü işletmelerinin

%9,2’i araştırma kapsamına alınmıştır. Analiz sonucu ulaşılan toplam sakınılabilir

kaybı popülasyona oranlandığında, Ankara’da DSYB’ye üye şahıslara ait soykütüğü

işletmelerinde sadece belirtilen 5 hastalıktan dolayı oluşan toplam sakınılabilir kay-

bın 879 bin YTL olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu kaybın Ankara DSYB’ye bağlı

Page 210: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

194

soykütüğüne üye işletme sahiplerine 2005 yılında dağıtılan 783 bin YTL’den (129

bin YTL’si buzağı, 654 bin YTL’si süt teşviki) daha fazla olduğu tespit edilmiştir.

Sakınılabilir kayıpların bu kadar yüksek düzeyde olmasının en önemli nedenlerinin;

işletmelerin polikültür yapısı, işletme sahiplerinin gerek resmi gerekse meslekî konu-

lardaki eğitim yetersizlikleri, işletme ölçekleri, yenilikleri takip etme olanakları, has-

talıklardan korunmaya yönelik hijyen ve hastalıkların takibi konularındaki yetersiz-

likler olduğu görülmüştür. Bu nedenle sakınılabilir kayıpların önlenmesine sahada

çalışan veteriner hekimlere, Tarım il müdürlükleri ve DSYB personellerine, koruyu-

cu hekimlik ile ilgili eğitim faaliyetlerinin yaygınlaştırılarak uyum içerisinde çalışıl-

masında, önemli görevler düşmektedir.

Türkiye AB’ne üye olduğunda süt üreticisi süt hijyeni konusunda ciddi yaptı-

rımlarla karşı karşıya olacaktır. Bu kriterlere uyum sağlayamayan süt üreticilerinin

işini kaybetme riski bile varken, proje işletmelerinden oldukça yüksek bir oranın AB

Süt Hijyen Yönetmeliği hakkında herhangi bir bilgisinin olmaması ve AB’ye katılı-

mın sektöre etkisi konusunda genelde fikir sahibi olmamaları oldukça düşündürücü-

dür.

Sonuç olarak süt sığırcılığı işletme sahiplerinin gerek resmi, gerekse süt sığırcı-

lığı konusundaki meslekî eğitimlerinin yetersizliğini; bunun sonucu olarak da süt

sığırcılık işletmelerinde hijyen ve hastalık kontrol uygulamalarının istenen düzeyde

yapılmadığını göstermektedir. Bu bulgular, AB’ye giriş sürecinde işletme ölçekleri-

nin büyütülmesine ilişkin çabaların yanında, süt üreticilerine verilecek eğitimin öne-

mini de ortaya koymaktadır.

Page 211: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

195

ÖZET

Ankara İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne bağlı süt sığırcılığı işletmelerinde bazı endemik hastalıkların işletme düzeyinde meydana getirdiği ekonomik kayıplar

Amacı, söz konusu işletmelerde karşılaşılan endemik karakterli hastalıkların düzeyinin belirlenmesi ve işletmeye olan mali profilinin hesaplanması olan bu proje kapsamında sürdü-rülen faaliyetler aşağıda belirtilen 4 aşamada gerçekleştirilmiştir.

• Proje işletmelerinde, üretici ve işletme özellikleri ile hijyen ve hastalık kontrol uygu-lamalarının belirlenmesi,

• İşletmelerde en sık karşılaşılan endemik hastalık problemlerinin insidens oranlarının tespit edilmesi,

• Her endemik hastalık vakasından kaynaklanan kaybın tespit edilmesi, • Söz konusu hastalıklardan kaynaklanan sağlık problemleri için arzulanan hedeflerin

belirlenmesi ve buna göre sağlık problemlerinden kaynaklanan toplam ve sakınılabilir kay-bın tespit edilerek işletmelerin sağlık konusunda durumlarını izlemelerine yardımcı olmak amaçlanmıştır.

Projede ihtiyaç duyulan verileri temin etmek amacıyla Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiri-cileri Merkez Birliği’ne bağlı olarak Ankara’da bulunan toplam 618 işletmeden örnekleme yoluyla seçilen 45 işletme Kasım 2003-Mart 2007 (17 ay) tarihleri arasında her ay ziyaret edilmiştir.

Proje ilinin ağırlıklı ortalama insidens oranları açısından ilk iki sırayı jinekolojik prob-lemler (% 41,5) ve meme hastalıkları (% 40,9) oluşturmuştur. Bunu önem sırasına göre fertilite problemleri (% 34,4), sindirim sistemi hastalıkları (% 24,2), ayak hastalıkları (% 18,4) ve metabolizma hastalıkları (% 10,6) takip etmiştir.

Endemik hastalıklar için hedef değerler (işletmede gerçekleşen insidens oranı ile hedef insidens oranı arasındaki fark) klinik metritis, klinik mastitis, retensiyo sekundinarum, hipokalsemi ve ayak hastalıkları için sırasıyla % 3,8; % 12,7; % 6,5; % 1,1 ve % 4,2 olarak tespit edilmiştir.

Vaka başına meydana gelen finansal kayıp, klinik metritis için 401 YTL, klinik mastitis için 244 YTL (hastalığın hafif, orta şiddetli ve şiddetli formları için sırasıyla 84 YTL, 218YTL ve 638 YTL olarak hesaplanmıştır.), retensiyo sekundinarum için 384YTL, hipokalsemi için 229 YTL (hastalığın seyrine göre hafif, şiddetli ve ölümcül vakalarda sıra-sıyla 123 YTL, 246 YTL ve 1990 YTL olarak hesaplanmıştır.) ve ayak hastalıkları için 350YTL (interdigital dermatitis, tırnak problemi ve taban çürüğü problemlerinde sırasıyla 290 YTL, 288YTL ve 509 YTL olarak hesaplanmıştır.).

Araştırma sonuçları, üreticilerin genelde iyi bilinen mastitis tedavi ve kontrol teknikleri-ni uyguladıkları halde, hastalıktan korunmaya yönelik hijyen ve hastalık takibi konularında yetersiz olduklarını göstermektedir. Söz konusu problemlerin temel nedeninin üreticilerin resmi ve süt sığırcılığına ilişkin teknik eğitim yetersizliğinden kaynaklandığını düşündür-mektedir. Araştırmadan elde edilen bulgular, Süt sektörünün Avrupa Birliği’ne entegrasyon-da üreticilerin formal eğitim ve teknik bilgi seviyelerinde sağlanacak olumlu gelişmelerin, en az işletme ölçeklerinin büyütülmesi çabaları kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Süt sığırcılığı, endemik hastalıklar, hastalık insidensi, hayvan sağlığı, ekonomik kayıp

Page 212: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

196

SUMMARY

Financial Losses Due to Some Endemic Dissease in Dairy Herds of the Ankara Dairy Breeding Associations

The ultimate objective of this project was to estimate the total and avoidable losses from different endemic diseases which the Turkish dairy farmers faced. Within this, the specific objectives were:

• to examine producer’s characteristics, production systems and hygiene & disease control applications in the dairy herds included in the project,

• to calculate incidences of the main endemic diseases faced by the dairy herds, • to calculate total losses from some selected endemic disease case, • to estimate average financial losses from endemic diseases in these herds, and create

a “health index” which presents an overall estimate of financial losses from unnecessarily high incidence (deviation from target incidence level) of several endemic diseases.

For this purpose, a prospective longitudinal observation study was carried out in 45 randomly selected dairy herds from 618 Turkish Dairy Breeding Association (TDBA) herds in Ankara provinces. The survey was conducted between June 2003 and September 2004 (16 months), and each herd was visited at least once a month.

Main findings of the Project were:

As the weighted average of Ankara provinces, the most frequent events were puerperal disorders (41,5 %) and udder diseases (40,9 %), followed by fertility disorders (34,4 %) gastrointestinal system disorder (24,2%), locomotors system disorders (18,4 %), and metabolic system disorders (10,6 %).

The target incidence rates for clinical metritis, clinical mastitis, retensio secundinarum, hypocalcaemia and locomotors system disorders were determined as % 3,8; % 12,7; % 6,5; % 1,1 and % 4,2 respectively.

Financial losses from each cases of disease were calculated to be 450YTL for Clinical metritis, 401 YTL for clinical mastitis ( for mild, severe and fatal cases of the disease, it was calculated as 84 YTL, 218 YTL and 638 YTL respectively), 384 YTL for retensio secundinarum, 229 YTL for hypocalcaemia (for mild, severe and fatal cases of the disease, it was calculated as 123 YTL, 246 YTL and 1990 YTL respectively) and 350 YTL for locomotors system disorders (for interdigital dermatitis, digital diseases and sole ulcer, it was calculated as 290 YTL, 288 YTL and 509 YTL respectively).

The producers in general, applied well-known methods for treatment and control of mastitis, but had lack in knowledge related to basic rules of hygiene applications and disease preventions. These problems are likely to have strong links with the level of formal education and job training of the producers. These findings emphasize that improvements in education and job training of the dairy farmers are as important as the efforts to improve farm size during the process of Turkey’s integration to the European Union.

Key Works: Dairy herd, endemic diseases, disease incidense, animal health, financial

losses

Page 213: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

197

KAYNAKLAR

ABBYY FineReader 8.0. Profesional Edition 2005. Abbyy Software.

AKAR, Y., YILDIZ, H., ÖCAL, H., APAYDIN, A. M. (2001). İneklerde Retensiyo Sekundinarum’un Yaş, Buzağılama Mevsimi, Doğum Sayısı, Doğum Şekli Ve Yavrunun Cinsiyeti ile İlişkisi-nin Araştırılması. Veteriner Bilimleri Dergisi, 17: 13-17.

ALAÇAM, E., GÖRGÜL, S., İMREN,H. Yılmaz., ŞAHAL, M., TUNCER, Şakir. D. (1997). Sığır Hastalıkları. Ankara

ALPAN, O. (1994). Sığır Yetiştiriciliği ve Besiciliği, Ankara.

ANONİM, (2005). Türkiye’de Süt ve Kırmızı Et Hayvancılığı (Mevcut Durum, Sorunlar ve Öneriler), Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Ankara.

ARAL, S. (1997) Hayvancılık İşletme Ekonomisi Ders Notları, Ankara.

ATAY, O., YENER, S., YENER, M., BAKIR, G., KAYGISIZ, A. (1996). Ankara Atatürk Orman Çiftliğinde Yetiştirilen Holstein Sığırların Yetişme Özellikleri. Lalahan Hayvancılık Araş-tırma Enstitüsü Dergisi, 36 (1), s.:32-42.

BADEMKIRAN, S., HOROZ KAYA, H. (2006). İneklerde Güç Doğuma Bağlı Şekillenen Retensiyo Sekundinaryum’un Engellenmesinde Beta Blokörlerin (Carazolol) ve PGF2α’nın etkilerinin karşılaştırılması. İst. Ü. Vet. Fak. Dergisi, 32 (1): 23-24.

BADEMKIRAN, S., YEŞİLMEN, S. GÜRBULAK, K., (2005). Sütçü İneklerde Günlük Sağım Sayı-sının Klinik Mastitis ve Süt Verimi Üzerine Etkisi. YYÜ Vet. Fak. Dergisi, 16(2):17-21.

BAKIR, G., KAYGISIZ, A., YENER, S.M. (1994). Ankara Şeker Fabrikası Çiftliği’nde Yetiştirilen Siyah Alaca Sığırların Döl Verim Özellikleri. Türk Veterinerlik ve Hayvancılık Dergisi, 18(2), s.: 107-111.

BAR, D. EZRA, E. (2005). Effect of Common Calving Diseases on Milk Production in High Yielding Dairy Cows. Israel J. Vet. Med, 60(4): 106-111.

BARDAKÇIOĞLU, H.E., TÜRKYILMAZ, M.K., NAZLIGÜL, A. (2004). Aydın İli Süt Sığırcılık İşletmelerinde Kullanılan Barınakların Özellikleri Üzerine Bir Araştırma. İ.Ü. Vet. Fak. Der-gisi, 30(2), s.: 5162.

CANPOLAT, I., BULUT, S. (2003). Incidence of foot diseases in cattle in around Elazığ. Fırat Üni-versitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 17 (3): 155-160.

COREL DRAW 11.0. 2003. Corel Corporation.

CORREA, M.T., Curtis, C.R., Erb, H.N., Scarlett, J.M., Smith, R.D. (1990). An Ecological Analysis of Risk Factors for Postpartum Disorders of Holstein-Friesian Cows from Thirty-Two Newyork Farms. Journal of Dairy Science, 73 (6): 1515-1524.

ÇAKIR, C., YILDIRIM, İ., ŞAHİN, K., ŞAHİN, A., (2001). Van Yöresi Sığırcılık İşletmelerinin Temel Sorunları ve Bazı Çözüm Önerileri. Türkiye-Hollanda Besi ve Süt Hayvancılığı Sem-pozyumu, 11-12 Haziran 2001. Ankara.

DIJKHUIZEN, A.A. (1992). Modelling animal health economics. Inaugural speech delivered upon entering the post of professor in animal health economics in the Department of Farm Management at Wageningen Agricultural University on 27 Şubat 1992.

Page 214: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

198

DSYMB, e-Islah Programı. 2007.

DURU, S., TUNCEL, E. (2002). Koçaş Tarım İşletmesi’nde Yetiştirilen Siyah Alaca Sığırların Süt ve Döl Verimleri Üzerine Bir Araştırma. Turk J. Vet. Anim. Sci., 26: 97-101.

ENTING, H.; KOOİJ, D.; DİJKHUİZEN, A.A.; HUİRNE, R.B.M. VE NOORDHUİZEN-STASSEN, E.N. (1997) Economic Losses Due to Clinical Lameness in Dairy Cattle. Livestock Production Sci., 49 (1997): 256-267.

ERDEM, H., ATASEVER, S., KUL, E. (2007a). Gölhöyük Tarım İşletmesinde Yetiştirilen Siyah Alaca Sığırların Süt ve Döl Verim Özellikleri, 1. Süt Verim Özellikleri. OMÜ Zir. Fak. Der-gisi, 22(1): 41-46.

ERDEM, H., ATASEVER, S., KUL, E. (2007b). Gölhöyük Tarım İşletmesinde Yetiştirilen Siyah Alaca Sığırların Süt ve Döl Verim Özellikleri, 2. Döl Verim Özellikleri. OMÜ Zir. Fak. Der-gisi, 22(1): 47-54.

ERDOĞAN, G., ALAÇAM, E. (2003). Aile Tipi Sütçü İnek İşletmelerinde Kontrollü Tohumlama ile Fertilitenin Yükseltilmesine İlişkin Girişimler. Ankara Univ. Vet. Fak. Derg., 50(3):187-193.

ERDOĞAN, H.,M., ÇİTİL, M., GÜNEŞ, V. (2004a). Dairy Cattle Farming in Kars District, Turkey: I. Characteristics and Production. Turk J. Vet. Anim. Sci., 28: 735-743.

ERDOĞAN, H.,M., ÇİTİL, M., GÜNEŞ, V. (2004b). Dairy Cattle Farming in Kars District, Turkey: II. Health Status. Turk J. Vet. Anim. Sci., 28: 735-743.

ERGÜN, Y., (2000). Repeat Breeder İneklerde Subklinik Endometritis Rastlantılarının Belirlenmesi ve İntrauterin Sağaltım Girişimi. Doktora Tezi. A.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü.

ESSLEMONT, R.J., SPINCER, I. (1993) The Incidence and Costs of Diseases in Dairy Herds. Daisy Report No: 2, University of Reading, p.:58.

ESSLEMONT, R.J., KOSSAIBATI, M.A., ALLCOCK, J. (2001). Economics of Fertilitiy in Dairy Cows. Recording and Evaluation of Fertility Traits in UK Dairy Cattle. Proceedings of a Workshop Held in Edinburg 19th and 20th November 2001.

FLATEN, O., LIEN, G., EBBESVIK, M., KOESLING, M., VALE, P.S. (2004) XI. World Congress of Rural Sociology, Trondheim, Norway.; www.norsok.no/publikasjoner/flaten_IRSA%20me04.pdf”

FLEISCHER, P., METZNER, M., BEYERBACH, M. HOEDEMAKER, M., KLEE, W. (2001). The Relationships Between Milk Yield and The Incidence of Some Diseases in Dairy Cows. J. Dairy Sci., 84: 2025-2035.

FOURICHON, C., BEAUDEAU, F., BAREILLE, N., SEEGERS, H. (2001) Incidence of health disorders in dairy farming systems in western France. Livestock Production Science, 68:157-170.

GALİÇ, A., BAYDİLLİ, T., ÖZFİLİZ, A., KUMLU, S. (2004). İzmir İlinde Yetiştirilen Siyah Alaca Sığırlarda Sürü Büyüklüğünün Süt ve Döl Verimi Özelliklerine Etkisi. Hayvansal Üretim, 45 (2): 17-22.

GALİÇ, A., ŞEKEROĞLU, H., KUMLU S. (2005). İzmir İli Siyah Alaca Irkı Sığır Yetiştiriciliğinde İlk Buzağılama Yaşı ve Süt Verimine Etkisi. Akdeniz Üniversitesi Zir. Fak. Dergisi, 18(1):87-93.

Page 215: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

199

GLOVER, M.E., Fertility İnformation: Adviser/Vet Needs. Recording and Evaluation of Fertility Traits in UK Dairy Cattle. Proceedings of a Workshop Held in Edinburg 19th and 20th November 2001.

GONZÁLEZ, R. M., PÉREZ, A.C, ALENDA, R. (2004). Economic Value of Female Fertility and Its Relationship with Profit in Spanish Dairy Cattle. J. Dairy Sci., 87: 3053-3061.

GREEN, L.E.; HEDGES, V.J.; SCHUKKEN, Y.H.; BLOWEY, R.W. ve PACKİNGTON, A.J. (2002) The Impact of clinical Lameness on The Milk Yield of Dairy Cows. J. Of Dairy Sci., 85 (9): 2250-2256.

GRÖHN, Y.T., EICKER, S.W., DUCROCQ, V., HERTL, A. (1998). Effect of Diseases on the Culling of Holstein Dairy Cows in New York State. J. Dairy Sci., 81: 966-978.

HEINS, B.J., HANSEN, L.B., SEYKORA, A.J. (2006). Calving Difficulty and Stillbirths of Pure Holsteins Versus Crossbreds of Holstein with Normande, Montbeliarde and Scandinavian Red. J. Dairy Sci., 89: 2805-2810.

JOOSTEN, I., van Eldik, P., Elving, L., van der Mey, G.J.W. (1991). Factors Affecting Occurrence of Retained Placenta in Cattle. Effect of Sire on Incidence. An. Reprod. Science, 25, 1, 11-22.

KANEENE, JB, HURD, HS (1990b) The National Health Monitoring System in Michigan, III: Cost Estimates of Selected Dairy Cattle Diseases. Preventive Veterinary Medicine, 8 (2-3): 127-140.

KARAKAŞ, E. (2002). BursaYenişehir İlçesinde Yetiştirilen Holştayn Buzağıların Doğum Ağırlığı, Sütten Kesim Yaşı, Süt Tüketimleri ve Yaşama Güçleri. Uludag Univ. J. Fac. Vet. Med., 21, s.:7781.

KELTON, F.D., LISSEMORE, K.D., MARTIN R.E. (1998). Recommendation for Recording and Calculating the Incidence of Selected Clinical Diseases of Dairy Cattle. J. Dairy Sci., 81: 2502-2509.

KENNERMAN, E., YILMAZ, Z., ŞENTÜRK, S. (2003). Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Kliniğine Getirilen Sığır ve Koyunların Değerlendirilmesi (1990-2000). Uludag Univ. J. Fac. Vet. Med., 22, 123: 19-25.

KOÇ, A. (2006). Aydın İlinde Yetiştirilen Siyah Alaca ve Esmer Irkı Sığırların Laktasyon Süt Verim-leri ve Somatik Hücre Sayıları. Hayvansal Üretim, 47 (2), s.:18.

KOÇ, A., İLASLAN, M., KARACA, O. (2004). Dalaman TİM’de yetiştirilen Siyah Alaca Süt Sığırla-rının Döl ve Süt Verimlerine Ait Genetik ve Fenotipik Parametre Tahminleri: Döl Verimi. ADÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 1(2): 4349

KOÇAK, O. (2006). Influence of Mastitis on Milk Yield in Holstein Cows. Acta Vet. Brno, 75: 507-513.

KOÇAK, O., EKIZ, B. (2006a). Effect of Left Displaced Abomasum, Ketosis and Digestive Disorders on Mİlk Yield in Dairy Cows. Bulgarian Journal of Veterinary Medicine, 9,4: 273-280.

KOÇAK, O., EKİZ, B. (2006b). The Effect of Lameness on Milk Yield in Dairy Cows. Acta Vet. Brno., 75: 79-84.

KOSSAIBATI, M.A. ve ESSLEMONT, R.J. (1997) The Costs of Production Diseases in Dairy Herds in England. Vet. Journal, 254: 41-51.

KOSSAIBATI, M.A. ve ESSLEMONT, R.J. (2000) The Cost of Clinical Mastitis in UK Dairy Herds. MDC Meeting on Mastitis, Honiley Court, Warwick. March 7th 2000.

KOSSAIBATI, M.A.; ESSLEMONT, R.J. VE WATSON, C. (1999) The Cost of Lameness in Dairy Herds. National Cattle Lameness Conference . Stoneleigh, 1999.

Page 216: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

200

KÖKER, A., SALMANOĞLU, M.R. (2000). Sütçü İneklerde Subklinik Mastitislerin Şekillenmesinde Sağım Makinesine İlişkin Sorunların İncelenmesi. Y.Y.Ü. Vet. Fak. Derg,. 11(2): 106-112.

KUHN, M.T., HUTCHISON, J. L., NORMAN, H.D., Characterization of Days Dry for United States Holsteins, J. Dairy Sci., 88: 1147-1155.

KUM, G. (2006). Antalya İli Holstein Irkı Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Üye İşletmelerin Mevcut Durumu, Besleme Alışkanlıkları ve Sorunları. Yüksek Lisans Tezi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

KUMLU, S., AKMAN, N. (199). Türkiye Damızlık Siyah Alaca Sürülerinde Süt ve Döl Verimi. Lalahan Hay. Araşt. Enst. Derg., 39 (1): 23-24.

KUMUK, T., AKBAŞ, Y., TÜRKMUT, L. (1999) Süt Sığırcılığında Döl Verimine İlişkin Ekonomik Kayıplar ve Yetiştiricilerin Bilgi ve Teknoloji İhtiyacı. Uluslararası Hayvancılık’99 Kongre-si. İzmir. 1999; 59-64.

KÜÇÜK, Ş., ALAÇAM, E. (2003). Sütçü İnek İşletmelerinde Mastitislere Karşı Sistemik İmmunizasyon Uygulamalarında Meme ve Sağım Hijyeninin Etkisi. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg., 50(1): 33-37.

LEITNER, G., KRIFUCKS, O., GLICKMAN, A., VAADIA, Y., FRIEDMAN, S., EZRA, E., SA-RAN, A. (2004). Israel Journal of Veterinary Medicine, 59(4): 68-72.

LUCY, M.C. (2001). Reproductive Loss in High-Producing Dairy Cattle: Where Will İt End? J. Dairy Sci., 84:1277-93.

MACRAE, A., WHİTEKER, D., BURROUGH, L., KELLY, J. (2003). Mastitis Trends in UK Dairy Herds: 1998-2003. Proceedings of the British Mastitis Conference (2003) Garstang, 131-133.

MCINERNEY, J.P., HOWE,K.S., SCHEPERS,J.A.(1990): A Framework and Methodology For The Economic Analysis Of Disease In Farm Livestock. Report of a Research Project (Ref.CSA 873).

MCLAREN, C.J., LISSEMORE D. K., DUFFIELD T.F., LESLIE, K.E., KELTON, D.F., GREXTON, B. (2006). The Relationship Between Herd Level Disease Incidence and a Return Over Feed Index in Ontario Dairy Herds. Can. Vet. J., 47: 767-773.

MEYER, C.L., BERGER, P.J., KOEHLER, K.J., THOMPSON, J.R., SATTLER, C.G. (2001). Phenotypic Trends in Incidence of Stillbirth for Holstein in the United States. J. Dairy Sci., 84: 515-523.

MICROSOFT ACCESS 2007. Microsoft Corporation.

MICROSOFT EXCEL 2007. Microsoft Corporation.

MILLER, G.Y., DORN, C.R. (1990) Cost of Dairy Cattle Diseases to Producers in Ohio. Preventive Veterinary Medicine, 8: 171-182.

ÖZÇELİK, M., ARPACIK, R. (2000). Siyah Alaca Sığırlarda Laktasyon Sayısının Süt ve Döl Veri-mine Etkisi. Turk J. Vet. Anim. Sci., 24: 39-44.

ÖZKÖK, H.(2006). Türkiye’nin Esmer ve Siyah Alaca Sığırlarında Süt Verimi, İlk Buzağılama Yaşı ve Ser-vis Periyodu. Yüksek Lisans Tezi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

ÖZSOY, S., ALTUNATMAZ, K., HOROZ, H., KAŞIKCI, G., ALKAN, S., BİLAL, T.İ. (2005). The Relationship Between Lameness, Fertility and Aftatoxin in a Dairy Cattle Herd. Turk J. Vet. Anim. Sci., 29: 981-986.

Page 217: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

201

PELİSTER, B., ALTINEL, A., GÜNEŞ, H. (2000). Özel İşletme Koşullarında Yetiştirilen Siyah Ala-ca Sığırların Döl ve Süt Verimi Özellikleri Üzerinde Bazı Çevresel Faktörlerin Etkisi. İ.Ü. Vet. Fak. Dergisi, 26(2): 543-559.

SAKARYA, E. (1991). Salgın Hayvan Hastalıklarının Sebep Olduğu Ekonomik Kayıplar. Ankara Ticaret Borsası Dergisi, 27-32.

SALMANOĞLU, M. R., POLAT, B., KAYACIK, V., ÖZLÜER, A. (2004). Sütçü İneklerde Bazı Reprodüktif ve Metabolik Sorunların Fertilite Parametrelerine Etkisi. Turk J. Vet. Anim. Sci., 28: 7178.

SEHAR, Ö., ÖZBEYAZ, C. (2005). Orta Anadolu’daki Bir işletmede Holştayn Irkı Sığırlarda Bazı Verim Özellikleri. Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi. 45(1): 20-21.

SERİN, G., (2005). Sütçü İneklerde Teat Dipping. İ.Ü. Vet. Fak. Dergisi, 31(1): 197-203.

SOYAK, A. (2006). Tekirdağ İli Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Yapısal Özellikleri ve Bu İşletmelerin Siyah Alaca Süt Sığırı Popülasyonunun Çeşitli Morolojik Özellikleri Üzerine Bir Araştırma. Yüksek Lisans Tezi. Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

SÖNMEZ, M., DEMİRCİ, E., TÜRK, G., GÜR, S. (2005). Effet of Season on Some Fertility Parameter of Dairy and Beef Cows in Elazığ Province. Turk J. Vet. Anim. Sci., 29: 821-828.

SPSS 15.0 for Windows Evaluation Version. 2006. Lead Technologies Inc.

ŞINDAK, N., KESKİN, O., SELÇUKBİRİCİK, H., SERTKAYA, H. (2003). Şanlıurfa ve Yöresinde Sığır Ayak Hastalıklarının Prevalansı. Y.Y.Ü. Vet. Fak. Derg., 14(1): 14-18.

THRUSFIELD, M. (1995) Veterinary Epidemiology. Second Edition, Blackwell Publishing. P: 483.

TOPALOĞLU, N., GÜNEŞ, H. (2005a). İngiltere’deki Siyah Alaca Sığırların Süt Verim Özellikleri Üzerine Araştırmalar. İ.Ü. Vet. Fak. Dergisi. 31(1): 99-118.

TOPALOĞLU, N., GÜNEŞ, H. (2005b). İngiltere’deki Siyah Alaca Sığırların Döl Verim Özellikleri Üzerine Araştırmalar. İ.Ü. Vet. Fak. Dergisi. 31(1):119-128.

TUGAY, A., BAKIR, G. (2004). Giresun Yöresindeki Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Yapısal Özellikleri. 4. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi Sözlü Bildiriler Programı. 02.09.2004 / 11.1511.55 SALON B.

TÜRKYILMAZ, M.K. (2005). Refroductive Characteristics of Holstein Cattle Reared in a Private Dairy Cattle Enterprise in Aydın. Turk J. Vet. Anim. Sci., 29: 1049-1052.

TÜRKYILMAZ, M.K., BARDAKÇIOĞLU, H.E., NAZLIGÜL, A. (2003). Aydın İli Süt Sığırcılık İşletmelerinde Yeniliklerin Benimsenmesine Etkili Olan SosyoEonomik Faktörler. Turk J. Vet. Anim. Sci., 27, s.:1269-1275.

YALÇIN, C. (2000). Süt Sığırcılığında İnfertiliteden Kaynaklanan Mâli Kayıplar. Lalahan Hayvancı-lık Araştırma Enstitüsü Dergisi, 40(1):39-47.

YAYLAK, E. (2003). Siyah Alaca İneklerde Sürüden Çıkarılma Nedenleri, Sürü Ömrü ve Damızlıkta Yararlanma Süresi. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 16(2): 179-185.

YEON, K.H., KIM, H.I. (2005). Risk Factors for Retained Placenta and the effect of Retained Placenta on the Ocfurence of Postpartim Disease and Subsequent Reproductive Performance in dairy cows. J. Vet. Sci., 6 (1): 53-59.

WOLF, C. (2002) Custom Dairy Heifer Growing: Summary and Analysis of a 2001 Grower Survey. Michigan State University Agricultural Economics Report. No: 615. USA.

Page 218: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

202

EKLER

Ek 1. İşletme defteri (kapak)

Page 219: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

203

Ek 2. İşletme defteri aktivite form sayfası

Page 220: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

204

Ek 3. İşletme defteri aktivite formunun doldurulması ile ilgili açıklayıcı sayfa

Page 221: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

205

Ek 4. İşletme defteri örnek aktivite form sayfası

Page 222: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

206

Ek 5. İşletmelerdeki inek sayısının aylara göre dağılımı

İşle

tme

nu

mar

ası

Mar

t

Nis

an

Mayıs

Haz

iran

Tem

muz

Ağu

stos

Eyl

ül

Eki

m

Kasım

Ara

lık

Oca

k

Şuba

t

Ort

alam

a

1 26 24 30 30 32 33 35 37 37 36 39 40 33,25 2 30 30 33 31 32 31 30 30 28 29 29 35 30,67 3 29 30 31 31 29 29 29 22 22 23 23 20 26,5 4 29 29 29 31 32 23 23 23 24 24 23 24 26,17 5 20 20 20 20 20 20 22 24 24 26 26 26 22,33 6 20 20 20 20 20 21 21 21 21 20 21 23 20,67 7 21 21 21 20 20 20 20 20 20 19 20 20 20,17 8 20 18 18 18 18 19 21 21 18 19 20 21 19,25 9 16 16 16 18 18 20 20 20 20 20 20 20 18,67 10 16 17 18 18 18 18 19 19 17 16 16 16 17,33 11 18 18 18 18 18 18 16 16 16 16 16 17 17,08 12 18 14 15 16 16 16 16 15 15 15 17 16 15,75 13 15 15 14 14 15 15 16 16 16 16 17 17 15,5 14 16 14 14 14 13 14 14 14 14 14 17 17 14,58 15 12 12 13 13 13 13 12 13 13 14 17 18 13,58 16 12 12 12 14 14 14 14 14 14 14 14 14 13,5 17 11 12 12 14 13 12 12 12 14 13 13 13 12,58 18 13 13 12 12 12 12 12 12 12 12 12 12 12,17 19 11 11 11 11 11 12 13 12 12 11 9 9 11,08 20 11 11 12 12 12 10 10 9 10 10 11 11 10,75 21 12 12 12 11 11 10 10 10 9 9 10 12 10,67 22 10 10 10 11 11 11 10 10 10 10 10 10 10,25 23 10 9 11 11 12 11 11 9 9 9 9 11 10,17 24 11 11 11 11 11 10 10 10 10 8 8 10 10,08 25 11 10 9 8 9 10 10 10 10 9 9 9 9,5 26 7 7 7 7 10 11 11 10 10 11 11 11 9,42 27 13 13 12 12 12 11 9 9 8 4 4 4 9,25 28 9 9 9 9 10 10 10 10 8 8 5 8 8,75 29 8 8 8 8 8 8 9 9 9 9 10 10 8,67 30 7 9 7 7 9 10 9 9 9 9 9 9 8,58 31 9 9 9 9 9 9 10 7 7 7 8 7 8,33 32 10 10 10 8 7 7 7 7 7 7 7 8 7,92 33 7 8 8 7 7 7 7 7 8 8 8 8 7,5 34 7 8 8 8 7 7 7 5 5 7 8 8 7,08 35 7 7 7 7 7 7 7 7 7 7 7 7 7,00 36 7 7 7 6 6 7 6 6 8 7 7 7 6,75 37 8 8 8 9 9 6 6 5 5 5 5 5 6,58 38 6 6 7 7 7 7 7 7 7 5 5 5 6,33 39 5 6 6 5 6 6 6 6 6 7 7 7 6,08 40 5 6 6 6 6 6 6 6 6 7 7 6 6,08 41 6 6 6 6 6 6 6 6 6 5 5 6 5,83 42 7 7 7 7 7 6 6 6 5 4 3 3 5,67 43 4 4 6 6 4 4 5 6 6 6 6 6 5,25 44 4 3 4 5 5 6 5 5 4 4 3 3 4,25 45 3 3 3 4 2 1 1 1 2 2 2 2 2,33

Toplam 557 553 567 570 574 564 566 553 548 541 553 571 559,91

Page 223: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

207

Ek 6. İşletmelerdeki düve sayısının aylara göre dağılımı

işle

tme

nu

mar

ası

Mar

t

Nis

an

Mayıs

Haz

iran

Tem

muz

Ağu

stos

Eyl

ül

Eki

m

Kasım

Ara

lık

Oca

k

Şub

at

0rta

lam

a

1 18 17 15 15 16 22 23 23 23 23 22 16 19,42 2 16 16 16 16 19 18 18 17 17 14 13 13 16,08 3 13 13 15 17 18 19 17 16 16 15 16 17 16,00 4 14 12 11 12 13 13 13 15 14 10 9 11 12,25 5 11 11 12 11 11 12 13 13 12 12 12 12 11,83 6 10 10 9 10 9 10 9 9 9 10 12 12 9,92 7 8 10 11 11 11 10 11 10 10 11 7 8 9,83 8 8 9 9 9 8 8 8 8 9 10 9 6 8,42 9 10 10 9 9 9 10 10 9 9 8 4 3 8,33

10 7 7 7 7 7 7 7 7 8 10 10 10 7,83 11 5 8 8 8 8 8 8 8 8 8 10 7 7,83 12 7 8 8 8 8 8 3 5 6 9 9 9 7,33 13 8 8 7 7 7 8 8 8 8 7 6 6 7,33 14 8 8 8 8 8 7 7 7 7 7 7 5 7,25 15 5 8 9 8 8 6 7 7 7 6 6 6 6,92 16 6 6 7 7 6 5 6 6 6 7 10 10 6,83 17 8 8 7 7 7 7 7 7 7 7 6 4 6,83 18 11 11 11 9 8 5 5 5 4 4 4 3 6,67 19 5 5 6 8 9 9 9 5 6 5 6 6 6,58 20 9 7 6 5 5 6 6 6 6 6 4 4 5,83 21 6 7 7 7 7 6 5 5 6 5 4 4 5,75 22 5 6 8 8 7 5 5 5 5 5 5 5 5,75 23 6 6 4 7 7 7 7 7 7 3 3 3 5,58 24 7 7 5 5 5 5 5 5 6 6 5 3 5,33 25 5 5 6 6 5 5 4 4 5 5 4 5 4,92 26 3 3 4 6 6 6 5 4 4 4 5 5 4,58 27 3 3 3 3 5 5 4 5 6 6 5 5 4,42 28 5 5 6 5 5 4 4 4 3 1 1 1 3,67 29 3 3 4 4 4 4 4 4 4 3 2 2 3,42 30 4 4 4 4 4 4 4 3 3 2 2 2 3,33 31 5 4 3 3 3 3 3 3 3 3 3 4 3,33 32 5 4 4 4 3 3 3 3 3 2 2 2 3,17 33 5 5 5 5 3 3 3 3 3 1 1 1 3,17 34 3 2 2 2 2 2 2 4 4 4 4 4 2,92 35 2 2 2 2 2 2 2 2 3 4 4 4 2,58 36 0 1 3 3 3 3 3 4 4 1 1 1 2,25 37 2 3 3 2 2 2 2 2 2 2 2 2 2,17 38 1 0 0 2 2 2 2 2 2 2 5 5 2,08 39 1 2 2 2 2 2 2 2 2 2 3 3 2,08 40 3 3 3 3 1 1 1 1 1 1 1 1 1,67 41 2 1 2 2 2 2 2 2 2 1 1 1 1,67 42 2 2 2 1 1 0 2 2 2 2 2 2 1,67 43 1 2 2 2 2 2 2 1 1 1 1 0 1,42 44 0 0 1 1 1 1 2 2 2 2 2 2 1,33 45 3 3 2 1 1 0 0 1 1 1 1 1 1,25

Toplam 269 275 278 282 280 277 273 271 276 258 251 236 268,83

Page 224: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

208

Ek 7. İşletmelerde araştırma öncesi ve araştırma döneminde inek başına ortalama günlük süt verimleri

Proje öncesi (1.1.2003-28.2.2006) Proje döneminde Değişim

işl n min mak std. s. ort n min mak std. s. ort fark % 1 63 5 28 5,12 15,55 53 5 24 4,51 14,71 -0,8 -5,4 2 219 9 35 5,25 21,02 138 1 41 6,70 24,00 3,0 14,2 3 37 6 24,5 5,16 14,22 46 2 26 6,24 12,42 -1,8 -12,6 4 27 11 22 3,73 16,96 52 11 26 3,51 18,37 1,4 8,3 5 72 5 34 6,84 21,30 44 8 32 6,51 23,91 2,6 12,3 6 148 3 32 6,46 16,77 127 3 47 7,56 18,50 1,7 10,3 7 110 3 28 5,75 15,65 94 5 30 5,61 15,52 -0,1 -0,8 8 148 3,5 33 6,96 16,94 158 2 30,5 5,98 16,74 -0,2 -1,1 9 106 2 33 6,43 17,99 80 2,5 30,5 6,83 15,75 -2,2 -12,4

10 248 3 47 7,55 17,33 238 4 38 6,97 17,72 0,4 2,3 11 46 4 27 5,98 13,91 139 5 30 6,49 17,25 3,3 24,0 12 15 0 0 yok yok 111 5 23 3,93 14,72 13 42 10 22 2,68 16,67 49 9 21 2,83 14,51 -2,2 -12,9 14 224 8 30 5,36 19,07 149 8 33 5,37 19,44 0,4 2,0 15 108 6 33 5,54 16,56 71 5,5 27 5,17 16,20 -0,4 -2,1 16 62 7 34,5 5,89 18,66 39 1 44 10,74 21,24 2,6 13,8 17 138 1,5 21 3,67 10,81 154 1,5 23 4,33 10,39 -0,4 -3,9 18 70 7 29 5,33 16,46 58 7 34 7,39 20,45 4,0 24,2 19 39 8,5 21,5 3,23 16,41 80 4,5 30,5 4,64 18,04 1,6 10,0 20 130 4 27 4,64 16,44 70 5 28 4,69 15,96 -0,5 -2,9 21 47 5 34 6,94 21,33 91 4 28 6,13 16,30 -5,0 -23,6 22 118 5 32 5,74 16,66 114 7 35 5,88 15,35 -1,3 -7,8 23 12 5 22 5,56 13,00 17 11 30,3 6,54 19,98 7,0 53,7 24 166 7 38 6,36 18,88 154 5 39 8,35 21,58 2,7 14,3 25 35 5 17 3,47 9,83 59 3 19 3,61 8,72 -1,1 -11,3 26 24 11 31 4,22 21,00 34 13 32 4,49 22,68 1,7 8,0 27 6 4 16 5,70 11,58 77 2 28 5,40 14,70 3,1 26,9 28 63 5 19,5 4,14 13,24 31 7 17 2,82 12,61 -0,6 -4,7 29 98 8 33 5,78 21,17 87 8 31 4,51 20,92 -0,3 -1,2 30 63 5,5 33 5,86 17,71 22 1 29 6,50 15,68 -2,0 -11,5 31 90 5 26 4,38 15,66 76 9 30 4,04 19,22 3,6 22,8 32 88 6 30 5,42 15,18 88 9 27 3,90 16,55 1,4 9,0 33 59 4 17 3,40 10,26 62 5 1 3,17 10,72 0,5 4,5 34 209 5 31,5 5,92 17,44 141 9 38 6,75 21,39 3,9 22,6 35 80 6 25,5 4,91 15,81 55 12,5 27 3,72 18,42 2,6 16,5 36 73 5,5 28 4,51 14,96 137 3 28 5,39 14,92 0,0 -0,3 37 101 5,5 23 3,88 13,97 94 3,5 23 4,91 14,51 0,5 3,9 38 155 5 37 5,61 18,85 83 3,5 34 6,11 16,16 -2,7 -14,2 39 166 5 36 7,32 18,54 157 5 40 7,21 19,78 1,2 6,7 40 181 8 27 3,74 18,17 130 7,5 26 2,98 18,46 0,3 1,6 41 133 7 37 5,23 22,15 168 6 37 6,15 21,10 -1,1 -4,8 42 179 4,5 33 5,13 17,60 101 9 28 4,20 18,10 0,5 2,8 43 164 5 49 7,36 20,92 148 3 37 7,70 21,39 0,5 2,2 44 264 3 33 5,47 12,43 208 1 26,5 4,06 12,25 -0,2 -1,5 45 98 7 26 4,15 17,30 97 5 31 6,46 14,96 -2,3 -13,5

GT 4724 1,5 49 6,26 17,13 4381 1 47 6,74 17,30

Page 225: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

209

Ek 8. İşletmelerde proje öncesi ve proje dönemindeki toplam ve 305 günlük süt verim-leri

Proje öncesi Proje döneminde Değişim LSV SV305 LSV SV305 LSV LSV SV305 SV305 İşl. n std s ort std s ort n std s ort std s ort l % l % 1 5 765 5329 417 4823 2 8 859 6255 418 6005 10 1589 7655 1296 7298 1400 27,5 1293 21,5 3 1 - 5237 - 4978 3 902 5145 231 4753 -92 3,3 -4,5 4 4 594 5246 594 5246 5 4 1205 10254 846 7736 6 8 2070 6188 1513 5371 6 2188 5487 1724 5191 -701 2,2 -180 -3,4 7 4 1554 4951 1532 4920 6 517 5080 384 5003 129 3,3 83 1,7 8 7 1104 4205 1091 4170 7 1347 5435 1147 5089 1230 30,3 919 22,0 9 4 672 4368 672 4368 9 2598 5653 1350 4806 1285 29,4 438 10,0 10 12 1837 6758 1292 6209 7 1716 6978 1847 6459 221 12,4 250 4,0 11 1 - 3846 - 3741 6 1287 4511 1258 4326 665 20,6 585 15,6 12 1 - 4668 - 4668 13 1 - 5461 - 5461 14 10 1568 6693 875 5925 10 1800 8483 586 5911 1790 43,2 -14 -0,2 15 3 1719 4361 1719 4361 7 1619 6614 1298 5602 2253 51,7 1241 28,4 16 1 - 6614 - 6614 2 545 6816 1165 5607 202 3,0 -

1008 -

15,2 17 2 205 4021 447 3850 8 1124 4353 538 3669 332 13,1 -181 -4,7 18 2 1133 5402 784 5156 3 1936 5763 1771 5453 361 11,8 298 5,8 19 4 747 4848 746 4810 20 2 670 5692 222 5375 3 1925 6407 1040 5221 716 19,2 -154 -2,9 21 0 22 7 831 5230 821 5198 4 410 5118 379 4864 -113 -1,5 -334 -6,4 23 0 24 1 - 10076 - 8045 8 1793 7437 1177 6294 -

2639 -7,6 -

1751 -

21,8 25 1 - 2116 - 2116 26 1 - 6702 - 6702 2 215 6916 215 6916 214 3,2 214 3,2 27 2 550 5024 326 4866 28 3 153 3658 153 3658 4 1585 4719 483 3775 1061 29,0 117 3,2 29 1 - 5986 - 5986 4 2796 8071 1241 6765 2085 34,8 779 13,0 30 2 679 4793 679 4793 2 289 7143 122 5597 2350 49,0 804 16,8 31 5 653 5091 621 4997 4 716 6017 509 5767 927 20,4 770 15,4 32 2 346 3991 346 3991 4 1537 5422 955 4663 1431 35,8 672 16,8 33 3 984 3964 984 3964 34 2 1467 6953 1467 6953 14 1104 6238 755 5731 -716 -

10,3 -

1222 -

17,6 35 1 - 6248 - 6136 1 - 5162 - 3480 -

1086 -

15,9 -

2656 -

43,3 36 7 562 5072 591 4828 37 3 351 4226 54 3985 7 406 4070 393 3964 -156 2,1 -21 -0,5 38 9 835 6484 552 6161 8 1724 6481 1129 5517 -3 5,2 -644 -

10,4 39 3 1178 6674 1166 5942 9 1794 7607 897 6876 933 28,0 934 15,7 40 4 1149 6255 1149 6255 3 2730 8990 2730 8990 2735 43,7 2735 43,7 41 6 1258 5702 1227 5661 5702 42 3 1666 5733 935 5310 10 1323 6531 707 5693 798 23,0 383 7,2 43 2 559 8055 94 7594 10 2305 8534 1042 7659 479 12,4 66 0,9 44 13 507 3373 373 3247 3373 45 1 - 5266 - 5266 4 2416 6599 2039 5595 1333 25,3 329 6,2 116 1581 5749 1250 5440 235 2075 6115 1550 5456 365 12,4 15 0,3

Page 226: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

210

Ek 9. İşletmelerde proje öncesi ve proje dönemine ait laktasyon süreleriyle ilgili bazı istatistikî bulgular

Proje öncesi Proje dönemi Değişim İşl. n Min. Mak. Std. s. Ort. n Min. Mak. Std. s. Ort. Fark %

1 9 274 594 109,2 364,3 6 268 455 64,5 351,3 -13,0 -3,6 2 30 225 499 60,8 306,2 18 275 681 111,0 365,3 59,1 19,3 3 6 274 342 29,9 315,5 4 311 431 52,1 356,0 40,5 12,8 4 2 259 288 20,5 273,5 7 250 459 71,2 320,6 47,1 17,2 5 5 316 682 141,5 450,2 5 380 488 49,5 436,4 -13,8 -3,1 6 13 287 691 120,0 418,9 10 237 431 53,4 304,2 -114,7 -27,4 7 13 233 561 84,1 325,3 8 232 357 43,9 299,6 -25,7 -7,9 8 13 260 669 107,6 341,9 9 270 439 49,6 334,3 -7,6 -2,2 9 10 250 594 112,5 341,2 9 238 690 146,3 366,1 24,9 7,3

10 26 220 681 109,8 370,5 20 222 737 125,5 390,9 20,4 5,5 11 8 259 378 34,6 320,1 9 234 433 59,5 316,3 -3,8 -1,2 12 3 237 309 41,3 284,7 11 248 363 29,0 297,3 12,6 4,4 13 4 322 435 46,6 375,3 6 240 425 80,4 321,5 -53,8 -14,3 14 16 276 473 62,0 362,6 13 257 709 128,0 460,1 97,5 26,9 15 7 250 736 225,0 445,1 9 279 576 104,5 389,3 -55,8 -12,5 16 4 248 670 198,6 373,5 4 257 429 75,5 321,5 -52,0 -13,9 17 14 226 699 142,8 400,9 10 294 658 123,7 421,5 20,6 5,1 18 6 298 656 137,0 387,2 4 335 505 79,7 386,5 -0,7 -0,2 19 1 290 290 YOK 290,0 4 289 335 19,6 310,8 20,8 7,2 20 9 243 707 139,2 348,1 9 291 716 136,0 499,7 151,6 43,5 21 14 262 639 113,6 371,9 17 270 634 83,2 389,5 17,6 4,7 22 13 246 480 58,0 311,4 12 264 520 91,7 360,8 49,4 15,9 23 1 369 369 YOK 369,0 24 19 257 641 91,2 356,6 14 247 617 104,4 396,4 39,8 11,2 25 8 261 426 54,5 329,8 3 294 321 13,5 307,0 -22,8 -6,9 26 6 279 337 19,2 303,8 4 222 335 46,4 278,5 -25,3 -8,3 27 4 279 398 57,3 341,8 4 286 353 29,7 327,3 -14,5 -4,2 28 5 260 554 120,2 344,2 5 235 579 161,8 389,6 45,4 13,2 29 7 294 700 181,4 425,9 8 262 483 72,8 330,0 -95,9 -22,5 30 6 245 326 30,3 302,2 8 242 513 96,8 331,3 29,1 9,6 31 7 245 388 55,3 303,9 6 275 470 84,0 358,8 55,0 18,1 32 10 271 501 84,0 348,9 6 249 453 69,7 336,2 -12,7 -3,6 33 8 205 640 131,7 365,9 8 242 378 51,9 301,4 -64,5 -17,6 34 16 220 730 127,6 389,5 15 227 421 53,7 340,3 -49,2 -12,6 35 11 236 744 171,5 369,9 5 284 426 56,7 335,8 -34,1 -9,2 36 13 248 744 167,4 439,7 17 248 409 47,7 333,8 -105,9 -24,1 37 5 274 774 209,9 408,8 7 265 375 39,4 322,3 -86,5 -21,2 38 16 245 773 121,4 349,6 9 240 518 92,4 382,3 32,7 9,4 39 13 258 723 153,5 417,7 12 229 607 94,7 336,4 -81,3 -19,5 40 16 235 639 120,4 353,1 16 260 629 121,7 430,1 76,9 21,8 41 16 249 451 60,3 337,8 12 267 392 40,0 322,2 -15,6 -4,6 42 14 248 391 45,0 302,9 12 292 690 128,3 417,2 114,2 37,7 43 17 238 630 105,4 351,5 13 254 539 89,0 367,3 15,8 4,5 44 25 240 458 58,2 313,7 27 257 640 96,0 354,0 40,3 12,9 45 6 276 591 121,3 346,7 6 252 446 81,9 346,7 0,0 0,0

GT. 475 205 774 111,4 354,9 421 222 737 98,1 362,1 7,2 2,0

Page 227: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

211

Ek 10. İşletmelerde proje öncesi ve proje döneminde ait kuruda kalma süresi ile ilgili bazı bulgular

Proje öncesi (1.1.2003-28.2.2006) Proje döneminde Değişim

İşl. n Min. Mak. Std. s. Ort. n Min. Mak. Std. s. Ort. Fark % 1 7 36 343 109,18 96,86 4 31 112 33,81 65,50 -31,4 -32,4 2 25 22 150 27,46 73,76 14 30 69 11,42 58,64 -15,1 -20,5 3 3 52 73 11,85 65,67 3 61 64 1,73 63,00 -2,7 -4,1 4 2 66 84 12,73 75,00 5 23 70 21,16 49,20 -25,8 -34,4 5 4 70 100 14,36 78,75 4 16 61 21,62 41,00 -37,8 -47,9 6 8 19 147 38,63 63,38 7 31 72 14,56 59,29 -4,1 -6,5 7 10 51 90 11,13 64,10 7 18 95 31,01 51,00 -13,1 -20,4 8 10 11 93 26,58 49,30 7 57 73 5,30 62,14 12,8 26,1 9 11 16 90 21,51 61,18 6 31 61 16,43 46,00 -15,2 -24,8

10 24 31 317 57,00 71,25 20 30 150 33,60 54,40 -16,9 -23,6 11 4 41 62 11,05 51,00 10 29 132 25,69 64,70 13,7 26,9 12 3 70 75 2,89 73,33 9 45 71 8,04 56,22 -17,1 -23,3 13 5 42 124 29,74 80,40 4 44 61 8,02 55,25 -25,2 -31,3 14 14 39 85 10,25 61,21 12 31 116 26,98 54,92 -6,3 -10,3 15 6 40 93 18,54 66,33 4 22 111 36,56 66,25 -0,1 -0,1 16 2 38 94 39,60 66,00 5 30 61 13,45 54,00 -12,0 -18,2 17 15 31 141 32,89 78,67 10 20 154 36,61 63,30 -15,4 -19,5 18 4 61 71 4,86 63,75 2 63 67 2,83 65,00 1,3 2,0 19 - - - - - 3 61 67 3,21 63,33 - - 20 5 43 109 24,81 67,00 2 60 68 5,66 64,00 -3,0 -4,5 21 15 31 137 24,14 73,07 13 22 204 44,09 70,85 -2,2 -3,0 22 8 45 71 7,69 61,63 13 33 102 17,16 58,00 -3,6 -5,9 23 1 51 51 - 51,00 1 107 107 - - - - 24 14 24 265 77,79 109,14 8 14 55 14,54 33,38 -75,8 -69,4 25 2 62 62 0,00 62,00 4 59 61 1,00 59,50 -2,5 -4,0 26 4 62 130 32,26 86,50 2 31 36 3,54 33,50 -53,0 -61,3 27 2 62 62 0,00 62,00 4 59 202 70,51 96,25 34,3 55,2 28 5 59 77 6,76 67,80 2 52 71 13,44 61,50 -6,3 -9,3 29 6 49 87 14,05 63,33 6 27 87 21,42 53,83 -9,5 -15,0 30 6 61 71 4,31 65,83 11 30 219 53,82 76,55 10,7 16,3 31 7 22 111 31,07 62,71 7 47 250 72,57 85,86 23,1 36,9 32 7 52 85 11,15 62,57 6 28 69 19,18 42,33 -20,2 -32,3 33 6 29 93 23,68 53,00 9 54 68 5,23 59,75 6,8 12,7 34 14 35 96 17,81 57,79 14 61 152 25,10 79,93 22,1 38,3 35 7 30 172 46,56 71,29 6 59 62 1,33 60,17 -11,1 -15,6 36 9 59 147 28,26 73,00 7 31 113 31,14 64,71 -8,3 -11,4 37 3 66 89 12,74 74,33 8 55 75 6,85 62,50 -11,8 -15,9 38 11 11 131 32,90 77,00 10 30 207 51,12 78,70 1,7 2,2 39 9 29 102 24,60 78,00 10 17 82 18,93 56,50 -21,5 -27,6 40 12 45 149 25,69 76,25 12 41 160 30,72 67,58 -8,7 -11,4 41 11 45 72 7,94 63,36 16 55 73 5,54 63,94 0,6 0,9 42 12 32 76 15,47 61,75 7 28 80 15,81 60,14 -1,6 -2,6 43 14 18 81 18,38 51,93 8 59 86 8,72 67,38 15,4 29,7 44 25 25 101 17,36 65,64 21 30 177 34,11 50,90 -14,7 -22,4 45 3 24 61 21,36 48,67 6 26 73 17,03 58,00 9,3 19,2

375 11 343 33,98 68,98 349 14 250 29,44 61,09 -7,9 -11,4

Page 228: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

212

Ek 11. Aylık insidens yöntemiyle hesaplanan insidenslerin işletme ölçeklerine göre dağılımı

Küçük ölçekli işletmeler Orta ölçekli işletmeler Büyük ölçekli işletmeler

Min

imum

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ağı

rlıklı

orta

lam

Min

imu m

Mak

sim

um

Stan

dart

sapm

a

Ağı

rlıklı

orta

lam

Min

imum

Mak

sim

u m

Stan

dart

sapm

a

Ağı

rlıklı

orta

lam

Doğum Problemleri 0 164,4 45,4 49,5 12,5 68,5 15,8 36 10 85,1 21,8 42,2 Retensiyo sekundinarum 0 51 15,8 14,2 6,3 30 6,5 14,4 5 33,3 9,7 18,6 Abort 0 155,3 39,6 19,5 0 25,9 6,8 9 0 24,4 9 13,9 Güç doğum 0 40 12,5 12,2 0 29,4 8,4 9,9 2,9 13 3,3 6,2 Ölü doğum 0 25 6,4 2,8 0 11,1 3,7 1,9 0 15 4,8 3,1 Diğer 0 20 4 0,8 0 7,7 2,2 0,9 0 3,5 1,2 0,5

Meme Problemleri 0 166,7 37,8 55,7 0 112,8 30 42,8 9,5 46,6 12,8 26,4 Mastitis 0 166,7 35,8 46,5 0 98,2 28,1 37 4,8 43,4 12,8 22,5 Meme ödemi 0 16,7 6,5 4 0 10 3,6 2,7 0 4,8 2 1,1 Memenin yapısal bozukluğu 0 25 6,4 3,9 0 12,5 3,7 1,4 0 6,9 3,2 2,4 Diğer 0 14,3 3,8 1,3 0 37,3 7,7 1,6 0 3,2 1,1 0,5

Fertilite Problemleri 0 86,7 24,2 39,6 0 123,4 26,4 40,4 9,5 37,7 9,1 22,3 Repeat breeder 0 43,3 13,6 20,6 0 70 15,2 20,9 9,5 32,7 7,4 14,3 Metritis 0 43,3 15,2 17,8 0 79,3 15,1 16,5 0 19,5 5,2 6,3 Diğer 0 12,5 3,6 1,3 0 23,9 7,1 3 0 6,2 2,4 1,7

Ayak Problemleri 0 105 26,1 23,2 0 170,4 35,5 23,7 0 20 6,7 7,7 Ayak hastalığı 0 61,7 18,2 18,3 0 150,2 31,5 19,4 0 12,7 4,9 6 Tırnak bozukluğu 0 52,5 11,5 4,9 0 20,2 5,2 4,4 0 8 2,8 1,7

Metabolizma Hastalıkları 0 41,7 13,8 15 0 25,8 9,3 9,7 0 12,7 3,7 8 Hipokalsemi 0 28,6 10,8 11 0 22,4 7,7 6,8 0 12,7 4,8 5,1 Ketozis 0 16,7 6,6 4 0 14,8 4,7 2,9 0 9,2 3,4 2,8

Sindirim Hastalıkları 0 137,5 33,4 38,5 0 62,9 17,3 21,9 0 40 12,8 15,5 Gıda indigesyonu 0 53,3 15,4 14,7 0 36,1 10,7 9,7 0 9,8 3,3 4,3 Diare 0 79,2 19,9 11,5 0 11,1 4,2 3,1 0 23,3 8,4 5 Timpani 0 22,2 6,9 5,7 0 16,7 5,1 6,1 0 5 1,9 1,2 Abomasum deplasmanı 0 14,3 4,1 1,3 0 10 3,6 1,6 0 6,7 2,8 1,8 Konstipasyon 0 33,3 8,3 3,4 0 6,7 2,1 0,9 0 5 1,8 1,1 RPT 0 16,7 4,8 1,9 0 10 2,1 0,5 0 10 3,2 2,2

Solunum Hastalıkları (Pnömoni) 0 32,2 11,9 12,4 0 30,9 10,8 9,1 0 6,6 2,3 3,5 Diğer Hastalıklar 0 250 31,4 4,5 0 9,1 3,2 2,1 0 5 2,1 1,8

Page 229: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

213

Ek 12. Anket formu

SÜT HİJYENİ VE HASTALIK KONTROL ANKETİ

A-GENEL BİLGİLER:

• İşletme nu.:

• İşletme sahibinin adı-soyadı:

• Adres bilgileri:

İl: İlçe: Mah/Köy:

Tel (Ev): Tel (İş): Cep:

• Üreticinin yaşı:

• Üreticinin eğitim durumu:

a) İlkokul b) Ortaokul c)Lise d) Üniversite

• Kaç yıldır süt sığırcılığı ile uğraşıyorsunuz?

• Aile ekonomisine katkısı olan gelirleriniz?

İşinizin aile ekonomisindeki payı yüzde kaçtır?

1. işiniz:

2. işiniz:

3. işiniz:

• Birlik haricinde bir üretim kooperatifine üye misiniz? Varsa adı nedir?

• Geçmişte üye olduğunuz fakat ayrıldığınız bir kooperatif oldu mu?

• Yanıtınız evet ise ayrılış neden(ler)ini belirtiniz

Page 230: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

214

• İşletmede çalışan toplam işçi sayısı:

a) 15 yaşından küçük

aile iş gücü:

b) 15 yaşından büyük

aile iş gücü:

c) Yabancı iş gücü:

• İşçilerin Eğitim Durumu

İşçiler a) İlkokul b) Ortaokul c)Lise d) Üniversite

1.İşçi

2. İşçi

3. İşçi

4. İşçi

• Süt sığırcılığı uğraşınız baba mesleğimi? a) Evet b)Hayır

• Süt sığırcılığı ile uğraşma nedeniniz nedir?

• Aile yapınız çekirdek aile mi? (eşiniz ve çocuklar) a) Evet b)Hayır

• İşletmenize kim bakıyor?

• Sütünüzü nasıl pazarlıyorsunuz?

• Sütü kaça satıyorsunuz (teşvikler hariç)? Fabrika yemini kaça alıyorsunuz?

1 sene evvel sütümü ………….. satıyordum. Şimdi…….. satıyorum.

1 sene önce fabrika yemini…….. ……. alıyordum. Şimdi……….. alıyorum.

Page 231: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

215

B-İŞLETMEYE AİT BİLGİLER:

• İşletmenin ekilebilir arazi varlığı(dekar= 1000m2 ):

Tapulu: Kiralık: Toplam:

• Arazinin durumu(dekar)

Sulanabilir arazi : Kuru arazi:

• Araziyi değerlendirme şekli(dekar):

Yem bitkileri (Silajlık mısır, yonca,

fiğ, korunga vb):

Hububat(buğday, arpa, ayçiçeği,

baklagiller vb.):

• İşletmede toplam hayvan sayısı (baş):

Büyükbaş Küçükbaş:

• İşletmede dişi büyükbaş hayvan sayısı (baş)

İnek: Düve: Buzağı:

• Aşağıdakilerden hangi seçenek sizin sahip olduğunuz süt sığırları ırkını tanımlar?

a) Çoğunluk Holştain b) Çoğunluk Melez c) Çoğunluk Yerli

• Barınak(lar)ın toplam alanı ve kapasitesini aşağıdaki kutucuklara belirtiniz.

Toplam m2 Kapasitesi (baş sığır):

• Aşağıda belirtilen hayvan barınak tiplerinden hangisine sahipsiniz?

Açık yarı açık kapalı

• Aşağıda belirtilen üretim sistemlerinden hangisine sahipsiniz?

a) serbest b) bağlı-padok c) Diğer (belirtiniz)

• Barınakların yapı malzemesi nedir?

a) Kerpiç b) Tuğla c) Diğer (belirtiniz)

• Yaylım durumu var mı?

• İnekler yılın kaç ayını dışarıda geçiriyorlar?

Page 232: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

216

• Hayvan başına verilen yemin türü ve miktarı (kg/gün):

Yemin Türü Markası/çeşidi Günlük tüketim (kg/inek)

a) Kesif yem

b)Kaliteli Kaba Yem

c) Silaj

d) Diğer

• İneğin verim durumuna göre yemleme yapıyor musunuz?

a) kötü b) vasat c) iyi d) mükemmel

• Yem katkı maddesi (vitamin, mineral vb.) kullanıyor musunuz?

a) Evet b) Hayır

• Rasyonun enerji düzeyini düzenli olarak kontrol ettiriyor musunuz?

a) Evet b) Hayır

• Kesif yemi genellikle nasıl temin ediyorsunuz?

a) Dışarıdan satın alıyorum b) Kendim işletmede yapıyo-

rum

c) Diğer (belirti-

niz)

Page 233: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

217

C-GENEL HİJYEN UYGULAMALARI VE SÜRÜ YÖNETİM

POLİTİKALARI

• Günde kaç kez sağım yapıyorsunuz?

• Her sağım genellikle hayvan başına ne kadar süre (sağıma hazırlık ve sağım) alı-

yor?

• Kapalı barınaklarsa, hayvanlara altlık olarak kullandığınız malzeme nedir?

a) Saman b) Talaş c) Diğer (belirtiniz)

• Yaklaşık olarak altlık kalınlığı nedir (cm)?

• Altlığı ne kadar sıklıkla değiştiriyorsunuz?

• Barınak zeminini ve hayvan padoklarını ne kadar sıklıkta temizliyorsunuz?

• (Mevcutsa) Süt ünitesinin zeminini ne kadar sıklıkta yıkayarak temizliyorsunuz?

• Süt sığırcılığı ile ilgili herhangi bir eğitim aldınız mı? a) Evet b) Hayır

• Eğitim aldıysanız, eğitimin türünü ve süresini belirtiniz.

• Süt sığırcılığı ile ilgili yenilikleri düzenli olarak takip ediyor musunuz?

a) Yok b) Birlik Dergisi c) YAYÇEP d) Birlik dergisi

e) diğer basılı materyaller f) fuar g) konferans h) seminer

• Sağım nasıl yapılıyor? a) sağım ünitesinde b) barınakta sağım makinesiyle

c) barınakta elle.

• Sağımı hep aynı kişi mi yapıyor? a) Evet b) Hayır

• Sağımcı kaç yıldır bu işi yapıyor?

• Sağımla uğraşan kişinin hijyen konusunda yeterli eğitimi var mı?

a) Evet b) Hayır

• Eğitimi varsa eğitim türünü ve düzeyi belirtiniz.

• Sağımcı(lar) eldiven kullanıyorlar mı? a) Evet b) Hayır

• Sağımcı inekten ineğe geçerken ellerini antiseptikli suya daldırıyor mu?

a) Evet b) Hayır

• Sağımcı, sağım makinesinin çalışma prensibi konusunda kurs aldı mı?

a) Evet b) Hayır

Page 234: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

218

• Sağım esnasında/hemen sonrasında yemleme yapıyor musunuz?

a) Sağım öncesi b) Sağım esnasında

c) Sağım esnası ve sonrasında d)Sağımdan sonar

• Sağımdan hemen sonar inekler yatıyor mu? a) Evet b) Kısmen c)hayır

• Aşağıdakilerden size uygun damızlık düveleri temin yöntemini belirtiniz.

a) Damızlık düvelerin tamamı işletme de

yetiştiriliyor.

b) Damızlık düveler işletme dışın-

dan satın alınıyor.

c) Damızlık düvelerin bir kısmı dışarıdan

satın alınıyor.

d) Diğer (belirtiniz)

• Hayvanları sağarken belirli bir sıra uyguluyor musunuz? Uyguluyorsanız nasıl bir

sıra uyguluyorsunuz?

• Hasta inekler için ayrı bir bölüm mevcut mu? a) Evet b) Hayır

• Bir inekten diğerine geçerken sağım başlığını nasıl temizliyorsunuz?

• Sağım makinesi sağım bittikten sonra dezenfekte ediliyor mu?

• Sağım bittikten sonra yaptığınız işlemleri aşamalar halinde yazınız.

• Hijyen ve hastalıklardan korunma konusunda herhangi bir veteriner hekimden

düzenli olarak danışmanlık hizmeti alıyor musunuz? a) hayır b) Serbest veteriner hekimden ücretsiz c) Serbest veteriner hekimden ücret kaşılığında d) Kamuda çalışan veteriner hekimden ücretsiz

• Hayvan doğumu nerede yapıyor?

a) Barınakta b)Buzağılama padoğunda c) Diğer (belirtiniz)

• Doğumda buzağılara ağız sütü içiriliyor mu?

a) Hayır b) Evet sadece ishal olmayan buzağı-

lara

c) Evet tüm buzağılara

Page 235: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

219

• Avrupa Birliği Süt Hijyeni Yönetmeliği konusunda bilginiz var mı?

a) Evet b) Hayır

• Yanıtınız evet ise, Bu yönetmeliğin süt üreticileri için ne gibi değişiklikler mey-

dana getireceğini kısaca belirtiniz.

• Türkiye’nin AB’ye katılımını, süt sığırcılığı faaliyetinizin geleceği açısından nasıl

değerlendiriyorsunuz?

a) çok iyi b) iyi c) kötü d) çok kötü e) fikrim yok

• Bu düşüncenizin neden(leri)ni açıklarmısınız?

• Kızgınlık göstereceğini beklediğiniz hayvanları nasıl takip ediyorsunuz?

• Kızgınlık tespitine yönelik işletme kayıtlardan yararlanıyor musunuz?

a) Evet b) Hayır

• Kızgınlık belirlemede işaretleyici boğa/inek kullanıyor musunuz?

a) Evet b) Hayır

• Hayvanların düzenli tırnak bakımını yapıyor musunuz?

a) Evet b) Hayır

• Hayvanlara düzenli ayak banyoları yaptırıyor musunuz?

a) Evet b) Hayır

• Hastalıktan korunma amaçlı olarak yaptığınız diğer uygulamaları kısaca belirti-

niz.

Page 236: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

220

D-SPESİFİK MASTİTİS KONTROL UYGULAMALARI

• Memeler hasta olduğunda hayvanları kim tedavi ediyor?

a) Genellikle kendim b) Genellikle veteriner hekim

• Meme tedavisi genellikle kaç gün sürdürüyorsunuz?

• Tedavide genellikle hangi ilaçları kullanıyorsunuz?

• Tedaviden sonra aynı inekte hastalık ne oranda nüks ediyor?

• Sizce mastitisin işletmenize olan ekonomik etkileri nelerdir?

• İneği sağıma nasıl hazırlıyorsunuz? Yaptığınız hazırlıkları aşama aşama belirtiniz

• Bir hayvanın sağıma hazırlanması (memenin temizlenmesi ve kurulanması orta-

lama kaç dakika alıyor?

• Sağım öncesi teat-dipping/sprey (memeyi antiseptikli solusyona daldırma uygu-

luyor musunuz?

a) Hayır b) Evet her zaman c) Evet sadece belli mevsimlerde

• Sağım sonrası teat-dipping/sprey uyguluyor musunuz?

a) Hayır b) Evet her zaman c) Evet sadece belli mevsimlerde

• Teat dipping/sprey uyguluyorsanız en sık kullandığınız antiseptik solusyonunun

markasını belirtiniz.

• Teat dip solusyonu konsantrasyonu nedir? (Kaç ölçek antiseptik, kaç ölçek su?)

Page 237: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

221

• İşletmenizde meme hastalığına genellikle hangi mikrobun neden olduğunu biliyor

musunuz? a) Evet b) Hayır

• Yanıtınız evet ise mikrobun adını belirtiniz.

• Kuru dönem antibiyotik uyguluyor musunuz?

a) Hayır b) Evet sadece sağmal dönemde mastitis problemi olan ineklere uyguluyorum

c) Tüm kuruya çıkardığım ineklere uyguluyorum

• Kuru dönem sağaltımda genellikle hangi marka antibiyotik kullanıyorsunuz?

• Kuru dönemde teat seal (meme tıpası) yöntemi uyguluyor musunuz?

• Uyguluyorsanız hangi markayı kullanıyorsunuz?

• Mastitis aşışı yapıyor musunuz?

a) Hayır b)Evet tüm ineklere c) Evet sadece mastitise sık yakalanan inek-

lere

• Genellikle uyguladığınız aşının markası nedir?

• Ne sıklıkta aşı uyguluyorsunuz?

• Düvelere aşı uyguluyor musunuz?

• Düvelere ne zaman ilk mastitis aşısını uyguluyorsunuz?

• Klinik mastitis kayıtları tutuyor musunuz?

a) Hayır

b) Evet, fakat düzenli

olarak tutamıyorum

c) Evet düzenli olarak tutuyorum.

• Subklinik mastitis durumunu CMT Testi ile kontrol ediyor musunuz?

a) Hayır b) Bazen c) Evet düzenli olarak (sıklığını belirtiniz)

• Sağım makinenizi ne zaman satın aldınız?

• Sağım makinesinin markası nedir?

• Sağım makinesi kaç başlıklı?

• Sağım makinesi otomatik mi? a) Hayır, b) Yarı otomatik c) tam otomatik

• Sağım makinesinin vakum regülatörü var mı?

• Genellikle kullandığınız pulzasyon oranı nedir?

Page 238: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

222

• Sağım makine ile yapılıyorsa makinelerin ne kadar sıklıkta yetkili servise bakı-

mını yaptırıyorsunuz?

a) Hiç bakım yaptırmıyorum b) Bazen yaptırıyorum c) Her yıl düzenli ola-

rak

• Sağım başlığının lâstiklerini ne sıklıkta değiştiriyorsunuz?

• Vakumu ne sıklıkta kontrol ediyorsunuz?

• Sağım başlığı kendiliğinden memeden kayıp düşüyor mu?

a) Hayır, hiç olmuyor b) Bazen oluyor c) Sık sık oluyor

• Bir yıl içinde ortalama kaç kez klinik mastitis tedavisi yapıyorsunuz/ yaptırıyor-

sunuz?

• Son bir yıl içinde kaç hayvanınızı elden çıkardınız?

• Son bir yıl içinde kaç hayvanınızı meme problemi nedeniyle elden çıkardınız?

• İşletmede sinek mücadelesi yapıyor musunuz?

• Sinek mücadelesinin yeterlilik düzeyi nedir?

• Periyodik barınak kireçlemesi var mı? (Yanıtınız evet ise ne kadar sürede bir ba-

rınağınızı kireçliyorsunuz?) a) Evet b) Hayır

• Damızlık düve yetiştirirken hayvanın memesinin anatomik durumunu göz önünde

bulunduruyor musunuz?

• Buzağılarda septisemi için aşı (septikol gibi) kullanıyor musunuz?

Page 239: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

223

ARAŞTIRMACININ İŞLETMEYE İLİŞKİN GÖZLEMLERİ

İşletmeye ait gözlemler:

• İşletmeci mastitisin ne olduğunu biliyor musunuz? a) Evet b) Hayır

• İşletmeci subklinik mastitisin ne olduğunu biliyor mu?

• İşletmeci somatik hücre sayısının ne olduğunu biliyor mu?

• İşletmenin genel yapısı nasıl? a)İyi b) Vasat c) Kötü

• İşletmede kayıtların mevcudiyeti ve kullanımı a)İyi b) Vasat c) Kötü

• Barınağın genel hijyen durumu: a)İyi b) Vasat c) Kötü

• Sağım ünitesinin/makinesının genel durumu : a) İyi b) Vasat c) Kötü

• İşletmede ayrı bir doğum bölümü var mı? a) Evet b) Hayır

• (Eğer gözlemlenebilmişse) Sağım stresli geçiyor mu?

• İşletmecinin yaptığı iş konusundaki becerisi: a)İyi b) Vasat c) Kötü

• Hayvanların genel görünümü: a)İyi b) Vasat c) Kötü

• Meme uçlarında keratinleşme var mı? a)Hayır b) Bazılarında c) Çoğunda

• İşletmede yazılı bir sağım talimatnamesi duvara asılı olarak mevcut mu?

a) Evet b)Hayır

Page 240: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

224

ÖZ GEÇMİŞ

I. Bireysel Bilgiler

Adı : Ahmet Şener Soyadı : YILDIZ Doğum yeri ve tarihi : Erzincan / 30.06.1975 Uyruğu : T.C. Medeni durumu : Evli Askerlik durumu : Tecilli II.Eğitimi

Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2000 Lise : Erzincan Lisesi, 1992 Ortaokul : Erzincan Cumhuriyet Ortaokulu, 1989 İlkokul : Erzincan Fırat İlkokulu, 1986 Yabancı Dili : İngilizce III. Unvanları Veteriner Hekim : 2000 IV. Mesleki Deneyimi 2001-….. Gölet Göleli Gıda Ltd.Şirketinde Veteriner Hekim (Teknik Müdür) Gölet Göleli Gıda Ltd. Şti’de Şirketin kurulumu, çalışma ruhsatının alınması, üretim izinleri ve gıda sicil sertifikasının alınması, ISO ve HACCP süreçlerin hazırlanması

V. Üye Olduğu Bilimsel Kuruluşlar: - VI. Bilimsel İlgi Alanları Trafik ve İlk Yardım Eğitimi ders kitapları 1. İlköğretim 4. sınıf Trafik Güvenliği Ders Kitabı, Öğrenci Çalışma Kitabı, Öğ-

retmen Kılavuzu Kitabı, Düzgün Yayıncılık, 2007. 2. İlköğretim 5. sınıf Trafik Güvenliği Ders Kitabı, Öğrenci Çalışma Kitabı, Öğ-

retmen Kılavuzu Kitabı, Düzgün Yayıncılık, 2007. 3. Lise Trafik Bilgisi (yazar, fotoğraf ve mizanpaj) Başarı Yayıncılık, 2001

(MEB onaylı) 4. İlköğretim 6. sınıf Trafik ve İlk Yardım Eğitimi Ders Kitabı, Düzgün Yayın-

cılık, 2001 (MEB onaylı) 5. lköğretim 8. sınıf Trafik ve İlk Yardım Eğitimi Ders Kitabı, Düzgün Yayıncı-

lık, 2001 (MEB onaylı) 6. İlköğretim 6. sınıf Trafik ve İlk Yardım Eğitimi Ders Kitabı (yazar, fotoğraf

ve mizanpaj), İlke Yayıncılık 2000 (MEB onaylı)

Page 241: ANKARA İLİ DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ LI SÜT SI IRCILI I …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26726/tez.pdf · Ankara ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği

225

7. İlköğretim 8. sınıf Trafik ve İlk Yardım Eğitimi ders kitabı (yazar, fotoğraf ve mizanpaj), İlke Yayıncılık 2000 (MEB onaylı)

Yayınları 1. Yalcin, C., S. Sariozkan, A.S. Yildiz, A. Gunlu. Producer profiles,

Production Characteristics and Disease Control Applications at Dairy Herds in Konya, Burdur and Kırklareli Provinces. Turkey; 57th Annual meeting of the European Association for Animal Production, Antalya, Turkey, September 17-20, 2006.

2. Yalcin, C., S. Sariozkan, A.S. Yildiz, A. Gunlu. Financial Losses from Clinical Mastitis in Turkish Dairy Herds. 57th Annual Meeting of the European Association for Animal Production Antalya, Turkey, September 17-20, 2006.

3. Yalcin C , Sariozkan S., Yildiz A.S., Gunlu A. ( 2006) Incidence of Endemic Diseases in Turkish Dairy Herds. Proceedings of the 11th Symposium of the International Society for Veterinary Epidemiology and Economics, Cairns, Australia: ISVEE 11, 270, 2006.

VII-Bilimsel Etkinlikleri Aldığı burslar: - Ödüller: Safranbolu Konulu Uzun Metrajlı Film Senaryosu ile Karabük Kaymakamlığı tara-fından profesyonel dalda teşvik ödülü, 2002. Projeleri: - Verdiği konferans ya da seminerler: 1. “Gelişmiş Ülkelerde Organik Hayvancılık ve Türkiye’de Gelişme Olanakları” seminerinin hazırlanıp sunulması, 2004. 2. “Organik ve Konvansiyonel Hayvancılığın Verim, Sağlık, Maliyet ve Kârlılık Yönünden Karşılaştırılması” seminerinin hazırlanıp sunulması, 2004. Katıldığı paneller: -

VIII-Diğer Bilgiler Eğitim programı haricinde aldığı kurslar ve katıldığı eğitim seminerleri: Profesyonel fotoğrafçılık Trafik ve İlk yardım ile ilgili acil tıp derneği ve trafik mail grubu üyeliği, Gönüllü kan bankası üyeliği (http://www.kanbankasi.gen.tr) MS Windows ve MacOS işletim sistemi MS Office (Word, Excel, Powerpoint, Access, Outlook) Web designer, Photoshop, Freehand, Corel Draw, Quark Express (mac), Frontpage, SPSS, Visual Basic (kısmî) Organizasyonunda katkıda bulunduğu bilimsel toplantılar: - Diğer üyelikleri: -