Allah'in Varlığına Deliller

download Allah'in Varlığına Deliller

of 57

description

Alllhaın varlıpına dair ortaya konulan delilleri içeriyor.

Transcript of Allah'in Varlığına Deliller

  • ANKARA NIVERSITESI LH YAT FAKLTESI YAYINLARI

    LXIX

    SLAM FELSEFESNDE ALLAH'IN VARLIININ

    DELILLERI

    Do. Dr. brahim Agh UBUKU A. . Ilhiyat Fakltesi Islm Felsefesi Krss

    ANKARA ONIVERS TESI BASIMEVI .1967

  • BLM I KELAMCILARA GRE ALLAH'IN

    VARLII

    Gerekte Islam felsefesinde Allah' n varln isbatlama ii, en nemli yeri tutar. Henz kelm ilmi geliirken bu sorunun isbat iin deliller ortaya konmutur. Ancak her taife bu delilleri kendi a sndan aklamaa almtr.

    Haeviye frkas Allah' n varlnn ancak iitme yoluyla isbatlana-can ileri srmtr. Bu taife mensuplar akln roln inkr etmi-lerdir ".

    Mutezile ise Allah' n varlnn ancak aklla bilinecei tezini savunmutur. Bu konuda Nazzam (lm. H. 231 / M. 845) yle sy-lemitir: "ak ll bir insan eriattan nce d nce ile Allah' n varln bilir" 12. Ebu Huzeyl al - Allaf (lm. H. 235 / M. 849) ise Allah' n ve btn bilgilerin ancak akii zaruretle bilinece ini sylemitir ". Hasl belli ba l

    Mutezile frkalar Allah' n eriatten nce aklen bilin-mesi gerektii tezini savunmulardr 14 .

    Ma'turidrye (lm. H. 333 / M. 944) gre Allah' n varl aklla, dini teklif ise eriatla bilinir.

    E 'ari ise bu konuda orta bir yol tutmu tur. Ona gre Allah' tanmak ilkin akl ile salanr. Sonra eriatla da vcip olur.

    Il Bak. bn Rd, Kitab al - Kef An Menahic al-Edille, bn Rd'n Felsefesi adiyle eviren: N. Ayasbeyo lu, s. 37, Ankara 1955. Ha eviye frkas bir ok taifeleri iine al r. Ge-nellikle donuk ve dar fikirli kimseleri Ha eviye frkas temsil eder. rnein Mebbihe'den olanlar ha evidir. Bak. al - Gazzali, lcm al - Avm An lm al - Kelm, s. 2, Msr 1309.

    12 Bak. bn an - Nedim, al - Fihrist, s. 252, Matbaat al - stikmet bask s, al - Kahire (tarihsiz).

    13 Bak. Ayn eser, s. 251; Albert N. Nader, Le Syst&ne Philosophique des Mutezile,

    s. 239, Beyrouth 1956. 14 Bak. I. A. ubuku, Mu'tezile Ve Ak l Meselesi, lhiyat Fak. Dergisi, s. 58 - 59,

    Ankara 1964.

    10

  • kamttr. Kur'an'da bunlara benzer daha bir ok yetler vard r. Bu etdmzn slam dnrlerine ay rdmz blmlerinde bu yet-lerden yeri geldike bahsedece iz. Esasen bu etdmzde Allah' n varln kelmclara, slam filozoflar na, insan ve sorunlara gre aklyacaz.

    9

  • gzellik ve iyilik idesidir. Bu ideler, iyinin ve do runun kaynadrlar. Bylece Eflatun en yksek derecede iyilik idesinin Tanr ile ayn ey olduunu ima etmi tir 8 .

    Aristo da her eyin nedeni olan bir Tanr nn varln kabul et-mitir. Ancak Aristo'ya gre madde de ncesizdir. Maddeye hareketi veren g yani Muharrik ise Tanr 'dr. u kadar var ki Tanr bu hare-keti kendiliinden vermemi tir. Madde onun tanr lna kar bir z-leyi duymu ve bunun sonucu olarak da Tanr onu harekete getirmi -tir. Tanr 'nn kendisi hareketsizdir, ncesizdir. O ilk ve son sebeptir 6.

    Stoallar da Tanr 'nn varln kabul etmilerdir. Onlara gre alemde etken prensip ve edilgen madde vard r. Etken prensip bizzat Tanr 'dr. O maddeye etki yapar. Ancak Stoal larn. Tanrs lemin dnda da deildir. O adeta lemin ruhudur. Grnmiyen bu tanr ince bir madde de say labilir. Bylece Stoal lar panteist bir gr benimsemilerdir. Onlarn Tanr saydklar Logos kainat n her par-asnda, her zaman bulunur. Kainattaki dzen Tanr nn eseridir. Tanr 'nn varln d lemin varlndan karabileceimiz gibi, sezgi gcyle de kavrayabiliriz. Stoal lar bylece slam felsefesinde gelien vandet - i vcut nazariyesinin ilk ekirdeklerini dile getirmi oluyorlar.

    Yunan felsefesinde oldu u gibi Kur'anda ve slam felsefesinde de Allah'n varln isbatl yan dililler vard r.

    Kur'an'da kainat n yaratlna dikkatler ekiliyor. Canl larn ift yarat llar , gklerin katlar , sularn ak, gece ve gndzn olu u Allah' n Varlna delil olark gsteriliyor'. D nen insanlar iin gece ile gndzn bir biri ard ndan gelmesinde, dnya ve y ldzlar ale-minin yaratlmasnda, denizlerde, deniz hayvanlar nda, rzgrlarda Allah' n varlna dair deliller olduu belirtiliyor 8 . Kur'an'da bulunan "rm kemikleri, onlar ilk kez yaratan diriltir" 9 anlamndaki ayet de Allah' n varlnn baka bir delilidir. "Ancak her eyin yarat-cs bir tek Allah vard r" 10 ayeti onun mevcudiyetini gsteren dier bir

    5 Platon, Timee, Oeuvres Compretes, C. II, s. 443 - 458. 6 Aristotle, Metaphysics, Richard Mc. Keon' n Introduction to Aristotle edl eseri

    iinde, s. 249, 257, 284 - 294, New York (tarihsiz); Macit Gkberk Felsefe Tarihi, 91 - 92! Alfred Weber, an lan eser, 56 - 66; Km ran Birand, an lan eser, s. 78 - 80.

    7 Bak. an - Nebe, ayet: 6 - 16. 8 Bak. al - Bakara, ayet: 164. 9 Bak. Yasin, ayet: 79.

    10 Bak. al - Enfl, ayet: 102.

    8

  • di. Gerekte Sokrates, kendi hiliini ve eksikliini hissettii anda, iinde duyduunu sand Tanr 'nn sesi "Daimonion" ile bir vecd haline ykseliyordu 2 . Bu da bizzat insann Tanr 'y kendi iinde bulaca mn bir kant olarak gsterilebilir.

    Eflatun da kinata dzen veren bir Tanr 'nn varln kabul eden filozoflardand r. zellikle Tim4bs'da maddeye idelere gre biim veren Demiurg ad nda bir Tanr 'n n varlndan sz ediyor. Ona gre g-rnler alemi ideler alemine uygun olarak byle stn bir kuvvet tarafndan dzenlenmitir.

    Eflatun, Devlet'in ikinci kitab na ve biraz da Phaidros'da din dncesine dokunuyor. Ona gre Tanr , en iyi ve en olgun olann badr . O var olan her eyin sebebidir. Baka bir deyimle Tanr , iyilik idesinin ve her eyin nedeninin kendisidir. Her eyin stnde olan Tanr, bilginin ve ahlakiliin de zdr 3 .

    Eflatun'un gr lerinden Allah' n varlna dair ba lca iki delil karmamz mmkndr. Bunlar da hareket ve kozmolojik deliller-dir.

    r- Hareket delili : 7 trl hareket unlardr: r- dairevi hareket. 2- Soldan saa olan hareket. 3- Sa dan sola doru olan hareket. 4- nden arkaya doru hareket. 5- Arkadan ne do ru hareket. 6- Yksekten alaa doru olan hareket. 7- A adan yukarya doru hareket.

    Eflatun'a gre lemin hareketi dzenli dairevi harekettir. Bu ha-reket lemin gc d nda olan bir harekettir. Bu hareketin sebebi dnen bir varl ktr. Bu da Tanr dr.

    2 Kainat'da bir gzellik ve dzen vard r. Eyamn czleri ara- snda da bir dzen vard r. Bu dzenin tesadri olmas imkans zdr. Her eyi bir amala yapan bir dzenleyici vard r. Bu da Tanr dr 4 .

    Dier yandan Eflatun'a gre grn ler lemindeki gzellik vasflar, eyadan eyaya deimektedir. Bu da ad geen vasflarn gzelliin zat olmadklarn gsterir. Onlar n asllar , ideler lemindeki

    2 Bak. Alfred Weber, Felsefe Tarihi, Trke'ye eviren: Prof. H. Vehbi Eralp, s. 39, stanbul 1949; Prof. Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, s. 51 - 52, st. 1961; Prof. Kam ran Birand, lk a

    Felsefesi Tarihi, s. 39 - 40, Ankara 1958. 3 Bak. Platon, P1-16:Ire, Oeuvres Compltes, c. II, s. 32-45, Pleiade bas ks 1950; Kam -

    ran Birand, lk a Felsefesi Tarihi, s. 57, 68 - 69; Prof. Macit Gkberk Felsefe Tarihi, s. 77 - 78; Alfred Weber, an lan eser, s. 50.

    4 Bak. Platon, Tim&, Oeuvres Compltes, c. II, 444 - 446, 449 - 257; Yilsuf Kerem, Tarih al - Felsefet al - Yunniye, s. 81 - 82, al - Kahire M. 1953 / H. 1373.

    7

  • G R

    Allah dncesinin neden ve nas l doduu hakknda eitli gr-ler ortaya at lm tr. Bu d ncenin ilkel kavimler aras nda efsanelerle kark bulunduunu syliyenler olmutur.

    Baz bilginler de Allah d ncesinin bir nevi ruhiye mezhebinden doduunu ileri srm lerdir. Bu mezhebi savunanlara gre canl veya cansz olsun her eyin bir ruhu vard r. nsan, bir e it ocuk gibidir. Bir ocuk nas l kendinin dmesine sebep olan bir sandalyeyi canl ve kabahatl sanarak derse, ilk insanlar da cans z varlklarda dahi bir ruhun bulunduunu dnerek grnmeyen varl klarn mevcudiyetine inanrlard. Hatta bunlar y ldzlarn tanrlar olduklarn sanrlard .

    Bir takm kimseler de Allah d ncesinin ve dini inanlar n sihir-den ktklarn iddia etmilerdir.

    nsanlarn tabiat kuvvetleri kar snda gszlklerini hissettik-leri iin, Allah'a ve ruhlara inand klarn syliyenler de olmutur.

    Allah dncesinin asl nn totemcilikten ktn savunanlara da rastlanmtr.

    Baz filozoflar da dini inanlar n, sosyal ve kiisel olmak zere

    iki kaynaktan do duunu sylemilerdir i. Btn bu nazariyeler, Allah' n varln gstermekten ok, dinle-

    rin douunu a klamak iin meydana kmtr. Allah' n varlnn isbatlanmas ise felsefi d nceler ve tek tanr c dinlerle balamtr.

    slam ilahiyat da ilk Peygamber ve ilk insan olan Hz. Adem'in tek bir Allah' n varlna inandn ve onun emirlerine uyduunu kabul eder.

    Dnce tarihinde Tanr 'nn varl hakknda bir ok d nrler fikir yrtm lerdir.

    Yunan filozoflar ndan Sokrates, Atina'n n tanrlarmn stnde yeni bir tanr anlaym genlie alad iin lme mahkm edil-

    1 Bak. Abbas Mahmud al - Akkd, Allah, s. 7 - 16, M sr (tarihsiz).

    6

  • NSZ

    slam felsefesinde Allah' n varl ve birlii nemli bir iman soru-nudur. te bunun iindir ki gerek kelmc lar ve gerekse slam filozof-lar

    Allah' n varlnn isbat zerinde ok durmu lard r.

    Esasen din felsefesinde, Allah' n varlnn isbat , Peygamberlik felsefesi, Alemin yarat l ve Ahiret sorunu, zerinde durulmas gereken balca konulard r. Bu konular aras nda din felsefesi a -sndan en nemli olan da Allah' n varlnn isbat dr. Bu konu, yalnz slam felsefesinde de il, genellikle e itli felsefi okullarda da nde gelen sorunlar aras ndad r. pheci, inkarc veya kendine has zellikleri olan belli say da baz dnrler bir tarafa b raklrsa, Doulu ve Bat l deiik zamanlarda yeti mi bir ok filozoflar, Allah' n varln kabul etmilerdir.

    slamda felsefe olmadn ileri srenlere, bu etdmzde msl-man dnrlerin felsefi bir konuda yaln z nakil ile yetinmeyip' ele-tirici bir zihniyetle akla da ba vurduklarn gstermee altk. Hatt baz

    islam filozofunda yeni say labilecek d nceleri belirttik. Bu ara-da slam d nrlerinin baz Batl

    filozoflara etki yapt n bile kay-dettik.

    Allah' n varln gsteren bu kk etdmzn, din felsefesi asndan bir ok kimselerin glklerini zeceini umarz. Elimizden geldii kadar konumuz iin Kur'an'dan, hadislerden ve slam d-nrlerinden deliller verdi imiz gibi, insanla ilgili sorunlar mantki bir biimde zmliyerek de Allah' n varln isbatlamay denedik.

    Bu denememizle slam felsefesine kk bir hizmette bulunabil-diysek ne mutlu bize! ...

    5

  • Blm III

    Sayfa

    NSANA VE SORUNLARA GRE ALLAH'IN VARLII . 29-44 lm ve ya ama 29 Kartlar ve e ler 29 Yokluk ve varl k 31. Kuvvetliler ve zayflar 32 Adalet ve e itsizlik - 33 Bilgi ve ak l 34 Duyumlar ve phecilik 35 Aklk ve salamlk 37 Mantk kurallar 39 nsan gcnn s nr 41 Gerek ak 43 Sonu 45 BBL YOGRAFYA 46-48

    Genel Indeks 49

    4

  • IINDEKILER

    Sayfa NSZ 5-6 GIRI 6-10 Sokrates'in Tanr anlay 6 Efltun'a gre Tanr 'nn varl 7 Aristo'ya gre ilk Muharrik 8 Stoallara gre Tanr 8 Kur'an'da Allah' n varlna dair ayetler 8

    Blm I KELAMCILARA GRE ALLAH'IN VARLI I 10-14 Haeviyye 10 Mu'tezile 10 Maturidiyye

    10 E 'arrye gre Allah' n varl 11 Bakllni'ye gre lem hdistir 11 Bakllni'ye gre Allah' n varl 12 mam al - Harameyn'in delilleri 12 Sufiler ve Allah'a kavu ma 13

    Blm II SLAM FLOZOFLARINA GRE ALLAH'IN VARLII. 14-29 Kindi 14 Farabi 18 bn Sina 21 Gazzali 21 bn Tufeyl 23 bn Rd 24

    3

  • ANKARA UN VERS TES

    ILIIIYAT FAKLTESI YAYINLARI LXIX

    SLAM FELSEFESNDE ALLAH'IN VARLIININ

    DELILLERI

    Do. Dr. brahim Agh UBUKU A. . lhiyat Fakltesi slm Felsefesi Krss

    ANKARA NIVERSITESI BASIMEV . 1967

  • YANLI - DORU CETVELI

    Sayfa Satr

    7 6

    7 16

    II 20

    13 25 4

    37 34

    20 17

    21 24

    23

    3 1

    29

    1 3

    29 15

    3o 4

    3o 15

    31 12

    3 1 24

    32 24

    42 39

    43 4

    47 32

    49 IO

    5o 19

    52 33

    Yanl

    Timaos kozmolojik delil-lerdir hakkna mcahade cisimin An'l-illet Maddi srk ne bi k snda arlmn bulunan lmiyn fadalanmak varlm bi poblem eil An llet Muslum An llet Timaos

    Doru

    Timaios Kozmoloji delilleridir

    hakknda mcahede cismin Ani'l- llet Mehdi srf nce bir karsnda varlnn bulunana lmiyen faydalanmak varln bir problem deil Ani'l- llet Muslim Ani'l- llet Timaios

  • E 'ari (lm. H. 33o / M. g4 ) Allah' n varln yle isbatlar : nsan olgun bir varl ktr. Balangta insan, kk bir meni paras idi. Daha sonra p htlam bir madde oldu. Sonra onda et, kan ve kemik tredi. En sonra da insan oldu. Insanda olgunlua doru olan bu deimeleri yapan bizzat insan n kendisi deildir. nk insan ol-gun halinde bile iitme ve grme duyusunu yaratmaktan yoksundur. Sperma halinde ise olgun halindeki durumundan daha gszdr. O halde insandaki bedeni olgunlua doru olan deimelerin sebebi bizzat insan olamaz. lk tohumu yaratan da insan de ildir. O halde onu yaratan ve halden hale deitiren murid bir sebep vard r. Bu da Allah'tr. Bunu baka bir rnekle de a klyabiliriz : Pamuk, iplik haline, iplik kuma haline, kuma da elbise haline sebepsiz gelemez. Kim arada mutavass t yap clar olmaks zn pamuun elbise haline geldiini iddia ederse, byle bir kimsesin akl ndan phe edilir. Yahut topran kendiliinden bir bina haline gelece ine inanan kimseye cahil denir. Grlyor ki var olan bir eserin, bir yap cs da vard r. O halde insan ve kinat

    yapan ve yaratan sebep de vard r. Bt sebep de lim ve hakim olan Yce Allah't r 15 . "Dktnz meniyi grd-nz m? Onlar siz mi yaratt nz, yoksa biz mi" 16 mealindeki yet de bu geree iaret ediyor. Yine "nefisleriniz hakk na dnmyor musunuz" 17 yeti de insan n yarat lndaki hikmete dikkati ekiyor.

    Eer' birisi nutfenin k demini iddia ederse, ona denir ki kadim olan deiiklie uramaz. nk deiiklik, hdis olann yani sonradan vcut bulann zelliidir. Nutfe deitiine gre kadim olamaz. Olsa olsa hdis olur. Hdis olunca da kendisini var eden bir muhdise muh-ta olur. Bu muhdis de hi phesiz Yce Allah't r.

    E 'arrnin izinden giden bir ok Islam d nrleri, Allah' n var-l hakknda birbirine benzer deliller vermi lerdir. Ebu Bekr Muham-med al - Bakllani (lm. H. 4o3 / M. o 2) de bu d nrlerden bir tanesidir. Bakllani bu konuyu Alemin hdis olmas sorununa bal-yor:

    Kinat cevher ve arazlarla doludur. Cevher ve arazlar ise muhdes-tirler yani sonradan olmu lardr.

    Arazlar sonradan meydana gelmi lerdir. nk skn geldii vakit hareket son bulur. Eer bir eye sknun gelmesiyle hareket son

    15 Bak. al - Es'ari, Kitab al - Luma' fi'r - Redd ala Ehl az - Zeyg va'l-Bida', s. 17 - 19, Msr 1955.

    16 Bak. al - Vka, yet: 58 - 59. 17 Bak. az - Zriyt, yet: 21.

    11

  • bulmasayd , hareket ve sldn o eyde ayn anda var olmu olurlard . Bylece bir cismin ayn

    anda hem sakin, hem de hareketli olmas ge-rekirdi. Bunun samal

    ise bedihi olarak bilinir. Cevherlerin yahut cevherlerden meydana gelen cisimlerin hud-

    suna yani sonradan var olmas na gelince: Cisimler olaylardan nce var olamazlar. Olaylardan nce var olm yan eyler ise onlar gibi son-radan olan varl klardr. Yani muhdestirler. Olaydan nce var ol-myan bir cisim, ya olayla beraber var olur veyahut ondan sonra mey-dana gelir. Her iki hal de cismin hudsunu yani sonradan olu unu gsterir. Cismin olaylardan nce mevcut olarruyaca nn isbat ise yledir : Bir cisim var oldu u zaman onun czleri ya bir arada ve-yahut ayr ayr

    olabilirler. nk czlerin biti ik veya ayr k olmas arasnda nc bir a ama yoktur. Biti ik yahut ayr k olmak ise bir olaydr. O halde cisim olaydan nce var olamaz. Olaydan nce var ol-myan cisim ise t pk

    onu meydana getiren olay gibi sonradan olmad r. nk cisim ya olayla beraber yahut da olaydan sonra meydana gelmitir.

    Cisim ve arazlarn hdis yani sonradan olduklar isbat edilince lemin de hdis olduu sonucu kar.

    lem hdis olunca, kendisine biim veren bir muhdise muhta olur. Bir yaz , yazars z yaz lamaz. Bir bina, bir mimar veya yap c

    olmaks-zn vct bulamaz. Bir resim, ressams z izilemez. O halde bunlardan ok daha incelik ve acaiplik ta yan lemin de bir muhdisi veya yara-tan bulunmal dr. Bu muhdis veya yaratan da Yce Allah't r ".

    mam al - Harameyn al - Cuveyni (lm. H. 478 / M. 1085) de Allah' n varln isbat iin fikir beyan etmitir. O da cevher ve araz-larn hdis olduklar n isbatlyarak lemin sonradan var oluunu gs-termitir. Buna dayanarak da Allah' n varln isbatlam tr : Hdis ola-nn vcdu caizdir. Yok iken var olmu tur. Onun var olduu zaman-dan daha nce ihdas edilmesi, imkn dahilinde grlebilir. Yahut var olduu zamandan bir sre sonra ihdas edilmesi de d nlebilir. Yok-luktan sonra hdis olann, meydana k ak olduuna gre, onu zel bir zamanda var eden muhass s vardr. Bu bedild olarak bilinir Bir muhass s n yani hadisi ihdas edicinin bulundu u bylece anlalnca, geriye bu muhass sn hdis olam nas l vctsde getirdii kalyor: Mu-hasss ya yle bir sebeptir ki sebep oldu u eyin varln gerektirir. Yahut etki yap c bir tabiatt r. Veyahut da hr ve yarat c bir fildir.

    18 Bak. al - Bakillar l, at - TemhIci, s. 44 - 45, al - Kahire 1947/1366.

    12

  • Muhasss, mallu gerektiren bir illet yani sebep gibi d nlemez. nk sebep ma'lfla yani sebep olduu eye iktiran ederek etki yapar. Eer muhass s byle bir sebep sayl rsa, bu sebep ya kadim, ya da h-dis olur. Eer kadim olursa lemin de kadim olmas gerekir. nk sebebin iktiran zere etki yapt n dnmtk. Oysa ki lemin hdis olduu isbatland . Eer sebebin hdis oldu u ileri srlrse, o zaman bu sebep de bir muhass sa muhta olur. Bu ikinci muhass s da var olmak iin ncye, nc drdncye muhta olur. Has l hepsi birbirinin sebebi olan sonsuz muhass slar dizgisi meydana gelir ki bu da bizi muhale gtrr.

    lk muhass s sebebin, bir tabiat kuvveti olaca n sananlara gelin-ce: Onlar derler ki engeller kalk nca muhasss her eyi yapmtr.

    Bu dnce yanl tr. Eer etken tabiat kadim olursa, lem de kadim olur. Eer tabiat hdis olursa dier bir muhass sa muhta olur. Alemin kadim olmad ve sonsuz muhass slar dizgisinin samal ise yukarda gsterildi.

    Hclis olann muhass snn, icabi bir sebep veya tabiat kuvveti olmad anla lnca, bu muhass sn bir hr yarat c olduu sabit olur. Bu yarat c her eyi diledii vasflarla, diledii zamanda yarat r 19 .

    Kelamc lar gibi sufiler de Allah' n varlna delil getirmi lerdir. Fakat sufilerin yolu akl ve d nce yolu deildir. Onlar n yolu iba-det, zikir ve ahlk yoludur. Ba ka bir deyimle kiisel deney yoludur. Onlara gre ehvetleri terkeden, niyetini temizliyen, do ruluktan ay-rlmyan ve zikir yolunu tutan kimse Allah' n varlm kendi iinde duyar. Sufiler "bizim urumuzda mcahade edenleri hidayet yolu-muza kavu tururuz" 20

    ve "Allah iin takva yolunda olunuz, Allah size retin." 21

    yetlerini davalar na delil olarak gsterirler. Sufiler, Allah'a giden yolun zevk, ahlk ve hal yolu oldu unu sy-

    lemilerdir. Allah gerekten seven ve onda yok olmak iin al an

    kimse, onun varln hakkalyakin yani gerei gerekle tirmek dere-

    cesinde anlar. Demek oluyor ki sufilerin tuttuu yol akl yolu deil, duyu ,

    sezi ve dou yoludur 22 .

    19 Bak. Imam al - Harameyn al - Cuveyni, Kitb al - Ir d, s. 28 - 29, Badd (tarih- siz).

    20 Bak. al - Ankebt, ayet: 69. 21 Bak. al - Bakara, ayet: 282. 22 Sufiye hakk nda bak n z: bn ar - Ru d, Kitab al - Ke f, Ayasbeyolu evirisi, s.

    51 - 52.

    13

  • BLM II SLM FLOZOFLARINA GRE

    ALLAH'IN VARLII

    al - Kindi (lm. Hicri 252, Mildi 866 y lndan sonra) : Kindi Allah' n varln

    isbat etmek iin ilkin lemin hdis ol-duunu isbata al mtr. Ona gre lem hdistir. nk kadim ol-sayd , bilfiil gerekle mezdi. Kadim olan, sonsuz oland r. Sonsuz olan da bilkuvve mevcut olur. Alem bilfiil gerekle tiine gre hdistir.

    Kindi lemin hudusunu isbatlamak iin riyazi salamlkda bir takm nermelere dayanm tr. Ayrca lemin sonsuz olduunu farzet-mitir. Daha dorusu riyazi sa laml kda olan nermelere dayanarak, lemin sonsuz olaca faraziyesinin rkln gstermitir. Kindi-nin dayand bu nermeler unlard r :

    Ayn cinsten olan ve birbirinden byk bulunm yan iki kemi-yet eittirler.

    2Btn buutlar ve czleri ile birbirinden farks z olan kemiyet-ler bilfiil ve bilkuvve yekdi erine eittirler.

    3Sonlu kemiyetler, sonsuz olamazlar. 4Eit eylerden birine ayn cinsten dier bir ey katlnca eit-

    lik bozulur. Kendisine katk yaplan ey, eski halinden daha byk olur.

    5Sonlu kemiyetlerin bir araya gelmesiyle vcut bulan ey, sonlu olur. Ba ka bir deyimle ayn cinsten sonlu kemiyetlerden baz s sonlu olunca tamam da sonlu olur.

    6Ayrl cinsten sonsuz iki kemiyetin biri di erinden daha az veya daha ok olamaz 23 .

    Kindi bu nermelere dayanarak lemin sonlu ve dolay siyle

    23 Bak. al - Kindi, Kitb al - Kindi ila Mu'tas m Billah, Resil al - Kindi al - Felsefiyye iinde, s. 114 - 115, M sr 1950.

    14

  • hdis olduunu isbatlamtr. Alemi sonsuz farzederek giri ilecek isbatn , byle bir faraziyeyi muhalle sonuland racam gstermi -tir :

    Sonsuz bir cisimin bilfiil varln farzedelim. Bundan belli ve sonlu bir para kopar ldm dnelim. Cismin geriye kalan ksm ya sonlu olur veya sonsuz olur. E er cismin geriye kalan ksm sonlu olursa, sz geen 5 nci madde gere ince cismin tamam sonlu olmu olur. O halde burada a k bir eli me vardr. nk bir cismin hem sonsuz, hem sonlu olduu sonucuna var ld .

    imdi de dier ihtimal zerinde dural m: Cismin geriye kalan ksmnn sonsuz olduunu d nelim. Buna cisimden ayr lan paray katnca has l olan miktar, bu katk yaplmadan nceki miktardan ya byk olur, yahut da ona e it olur. Eer byk olursa,!sonsuz olan n, sonsuz olandan daha ok olmas gerekir ki bu da bizi sz geen 6 nc madde gereince muhale gtrr. nk sonsuz olan iki kemiyetten birinin dierinden daha az veya ok olmas dnlemez.

    Eer paray katmakla has l olan miktar, kendisine katk yaplan miktara eit olursa, bir miktara di er bir miktar kat lnca eitlik bozulmuyor demektir. Bu ise sz geen 4 nc maddeye ayk rdr. Cz, byk miktara kat lnca ayn bykln deimemesi czle kl aras nda fark n bulunmad sonucunu verir. Yahut para ile btnn ayn

    byklkte olduu dncesini dourur. Bu ise a k bir elimedir.

    Btn bu faraziyeler bizi muhale ve eli mee gtrdnden bir cismin bilfiil sonsuz olmyaca sonucu kar. Ba ka bir deyimle, kemi-yet sahibi eyin, bilfiil sonsuz olam yaca anlalr. Bu da lemin kadim olmadm, sonlu olduunu ve balangcnn bulunduunu gsterir. Bu demektir ki lem hdistir. Alem hdis olunca bir muhdise ihtiya gsterir. Bu muhdis de Yce Allah't r ".

    Kindi zaman ve hareketin hdis olmas ndan da lemin sonradan yarat ldn isbatlam tr. Ona gre gemi hareket veya gemi zaman sonsuz olsayd, sonsuz olann kuvveden fiile km olmas gerekirdi. Bu ise imkans zdr. Dier yandan gemi hareket ve gemi zamandan her biri sonsuz olsayd , imdiki zamana ula mak imkansz olurdu. nk imdiki zamana ula mak, sonsuz farzedilen hareket

    24 Bak. al - Kindi, an lan eser, s. 70, 98 - 117. al - Kindi, al - Ibne An llet al - F ile al - Karibe li-l-Kevn Va'l-Fesd, Resil al - Kindi al - Felsefiyye iinde, s. 215; Rislet al - Kindi fi Kemiyet Kutub Aristotales, s. 373; Abd al - Halim Mahm0d, at - Tefkir al - Fel-sefi fi'l - Islm, s. 103 - 105, M sr (tarihsiz).

    15

  • veya zaman n bilfiil gerekle mesiyle mmkndr. Sonsuz olan ise bilfiil gerekle mez. O halde hareket ve zaman sonsuz de il, sonludur.

    Kindi bu konuda yle bir d nce de yrtm tr Alemde bulunan her ey hareketlidir. Hareket hallerin deime-

    sidir. Her deime, deienin yani cismin sresinin say s dr. O halde her deime zaman sahibidir. Bundan zaman n, hareketin say s odu-u sonucu kar. Hareket var olursa, zaman da var olur. Hareket olmazsa, zaman da olmaz. Hareket ise cismin hareketidir. Cisim var olursa, hareket de var olur. Cisim olmazsa, hareket de olmaz. O halde cisim, hareket, ve zaman var olma bak m ndan birbirlerinden daha nce bulunamazlar. Zaman ise sonludur. Sonsuz derecede bilfiil zamann mevcudiyeti d nlemez. nk imdiki zamana ula l-mtr ve nk hareketli cisim sonludur. O halde cismin hareketi de sonludur. Zaman da sonludur 25 . Sonu olarak lem sonlu olur.

    Alemin hdis olmas demek, sonradan olmas demektir. Sonra-

    dan olma ise yokluktan varla gemektir. Bu ise bir harekettir. Hareket sonradan olunca zaman da sonradan olur. Demek ki za-man n bir balangc vard r. Biz bilkuvve sonsuz zamanlar d nsek, her zaman var eden ve nce gelen di er bir hareketin varl na inanmam z gerekir. Bu ise bizi sonsuz sebepler dizgisine gtrr. Teselsl ad verilen sonsuz sebepler dizgisi ise muhaldir. O halde cismi, hareketi ve zaman var eden bir ilk yarat c veya muharrik sebep vardr. Bu da Allah't r 26 .

    Eer birisi "lem kadim ve skin idi; sonradan harekete geti" derse, denir ki bu iddia kadim olan n deiiklie uramas n ge-rektirir. Kadim hakk nda byle bir de iiklik ise muhaldir.

    Dier yandan al - Kindi okluk ve birlik d ncesinden hareket ederek de Allah' n varln isbatlam tr: E yada okluk , birliksiz mmkn olamaz. Duyularla bilinen eylerde birlik, okluktan ayr var olmaz. Bilinmesi duyulara bal eylerde birlik ve okluk, ortak bulunduuna gre, bu ortakl n bir sebebi vard r demektir. Byle bir ortakl k, tesadfi olamaz. Bu sebep, birlikde ve oklukda ortak olan eyin zat ndan meydana gelmez. E er eyada bulunan birlik ve

    25 Bak. Resil al - Kindi al - Felsefiyye, C. I, s. 71 - 74, 117, 121 - 122, 197, 204 - 205, 217 - 218. 259; Hanna'l - Fahrl, Halil al - Carr, Tarih al - Felsefet al - Arabiyye, c. II, s. 75 - 76, Beyrin (tarihsiz).

    26 Bak. Ahmed Fud al - Ehyni, Al - Kindi, A History of Muslim Philosophy, s. 429, Wiesbaden 1963; G. Quadri, La Philosophie Arabe Dans L'Europe Medivale, s. 66, Paris, 1947; J. Comair, al - Kindi, s. 12, Beyrt (tarihsiz).

    16

  • okluun sebebi bizzat kendileri olsayd , sonsuz derecede bilfiil sebep-lerin bulunmas gerekirdi. Ba ka bir deyimle bir sebep iin di er bir sebep ve dier sebep iin de ba ka bir sebep aran rd . Bylece sebepler dizgisi sonsuza kadar uzan rd . Oysaki sonsuz derecede bilfiil sebepler bulunamaz. O halde birlik ve okluun eyadaki ortakl , kendi zat-larnn dnda bir sebeple olmu tur. Bu sebep, birlik ve okluktan daha stn ve daha erefli bir sebeptir. nk bu sebep, msebbepten nce gelmi tir. te her eyden nce gelen bu stn ve erefli sebep de Al-lah'tr 27 .

    al - Kindi, lemdeki dzen ve ahenk d ncesinden hareket ederek de Allah' n varln

    gstermi tir. Alemde her ey belli bir dzen ve sraya gre yarat lmtr. Baz eyin fiili, bir dierine baldr. Bir yaratk, dierine itaat ediyor. Bir di er yarata ba ka bir varlk etki yapyor. Her ey en iyi ve en olgun biimde takdir edilmi tir. Btn bunlar tesadfi olamazlar. Bunlar en sa lam bir tedbirin ve en salam bir hikmetin mevcudiyetini gsteriyor. Tedbir ve hikmet bulundu una gre, bunlar

    yapan mdebbir ve hakim bir ilk sebep de vard r. Bu sebep de Yce Allah't r 28 .

    Kindrnin bu isbat tarz mtekelliminden al - E 'ari tarafndan da kullanlmtr.

    Kindrnin bu sonuncu isbat biimi ile Aristo'nun varl k iin gs-terdii gal sebep aras nda da ilinti kurulabilir.

    Ancak Kindrnin Allah' , islm' n Allah' d r. Baz filozoflar nki gibi sadece varl n icab olan itici ve hareket verici bir kuvvetten ibaret deildir. Kindi Allah' n varln bir tak m sfatlarla da anlat-mtr. Ona gre gerek varl k Allahtr. O hi yok olmamtr ve ol-myacakt r. O yarat c olarak devam etmektedir. O, birdir, diridir. Onda okluk olmaz. O, kendisi iin sebep bulunm yan bir Sebeptir. Kendisi iin fil bulunm yan bir Fildir. Tamamlay cs bulunmyan bir Mtemmimdir. Her eyi yoktan yaratan Odur. Baz eyleri, dier baz lar

    iin sebep yapan da Odur ". Allah ncesizdir. Yokluk onun iin sz konusu olamaz. Onun varl -

    bakasna bal deildir. ncesiz varl k iin sebep aranamaz. Onun vaz'edilmi , hamledilmi

    olmas da dnlemez. ncesiz olan Allah

    27 Bak. Kitb al - Kindi Ila'l - Mu'tas m Billah fi'l Felsefet al - Ul, s. 133 - 144; Han-na'l - Fahri Ve Halil al - Carr, an lan eser, c. II, s. 84 - 85.

    28 Bak. al - Kindi, al - Ibne An'l - Illet al - File al - Karibe li-l-Kevn Va'l-Fesd, Resil al - Kindi al - Felsefiyye, c. I, s. 215.

    29 Bak. al - Kindi, an lan ser, c. s. 215.

    17

  • iin ne sebep, ne de fil yani yarat c sz konusu deildir. Onun cinsi de yoktur, fasl

    da yoktur. Allah, hakimdir, rahimdir, mubdi'dir ve tamdr ".

    Grlyor ki Kindrnin Allah'a verdii sfatlar, slam ilhiyatnn verdii sfatlara kar t dmemektedir. Bu bak mdan Kindrnin iman -nn doru ynde gelitiini syliyebiliriz ".

    Kindi hakknaki szlerimizi bitirmeden nce bir noktaya i aret etmeden geemiyece iz : Gerek S. Munk ve gerekse G. Quadri, 32

    Kindrnin Allah' ancak menfi s fatlarla tan mladn ileri srm ler-dir. Bu demektir ki, Kindi, Allah' n u veya bu ey olmadn syli-yerek onu anlatm tr. Gerekte ise Kindi, Allah'a msbet s fatlar isnat etmi tir. Onun bir oldu unu savunduu gibi, hayat sahibi bulu-duunu da kaydetmitir. Daha yukarda grd mz gibi, Kindi Allah'a baka msbet s fatlar da vermi tir. Bu sebeple gerek Munk'un ve gerekse Quadri'nin bu konudaki iddialar yanltr. Kindrnin 195o ylnda yaynlanan ve bu etdmzde kulland mz baz risa-leleri , bu konuya k tutmutur.

    al - Frdlf (lm. H. 339 / M. 95o) : Frbl, Allah' n varl iin ba lca 3 delil vermektedir. Bunlar

    imdi dzenli bir biimde a ada a klamaa alalm: Alemi var eden bir etken sebep vard r. Bu sebep, varl klarn

    en stn ve en nce olan d r. Onu var eden dier bir sebep yoktur. O kendiliinden vard r. O yetkindir, olgundur ve tamd r. Bu sebeple onda eksiklik bulunmaz. O sebeplerin sebebidir ". Duyumlar ve ak lla anlyoruz ki tabiatta bir tak m deimeler vard r. Bu deimelerin bir sebebi vard r. Her sebebin de dier bir sebebi olmas gerekir. Sonsuza kadar tkenmez sebepler bulmak imkns zd r. O halde bir ilk ve etken sebebin varln kabul etmek gerekir ".

    30 Bak. al - Kindi, al - Felsefet al - Ula, c. I, s. 113; Comair, al - Kindi, s. 13, 27, 38. 31 Kindi iin baknz: Said b. Ahmed, Tabakt al - Umem, s. 80 - 84, Matbaat as - Sade

    Msr (tarihsiz); bn Culcul, Tabakt al - Etibb Va'l - Huke na, s. 73 - 74, al-Kahire 1955; bn an - Nedim, al - Fihrist, s. 371 - 379, Matbaat al - Istikamet, al - Khire (tarihsiz); Eb'l-Abbas Ahmet b. al - Kas m, Uyn al - Enb f Tabakt al - Etibb, c. II. s. 178-191, Beyrt 1956; Zahit- ad - Din al - Beyhaki, Tarih Hukem al - Islam, s. 41, Dime k 1946; Muhammed Lutfi Cum'a, Tarih Felsifet al - slam, s. 1 - 12, M sr 1927.

    32 Bak. S. Munk, Melanges de Philosophie Juive et Arabe, s. 341; Paris 1955; Quadri, La Philosophie Arabe Dans L' Europe Medievale, s. 66.

    33 Bak. Farabi, al - Medinet al - Facl la, eviren: Nafiz Dan man, s. 1, stanbul 1956. 34 Ord. Prof. Ayd n Sayl, Farabi Ve Tefekkr Tarihindeki Yeri, Belleten, XV, say :

    57, s. 35, Ankara 1951.

    18

  • A, B'nin, B, C'nin, C' D'in sebebi olabilir. Fakat A iin sebep dnemez hale geliriz, A kendi kendinin sebebi olmal dr. Bunu ka-bule akl mz bizi zorlar. A iin de bir sebep arad mz zaman, sama sebepler zincirinden kurtulamay z ".

    Etken sebep delilini bir de yle akl yabiliriz : Yokluktan varla gei , gerekten bir sebebe muhta olur. Bu

    sebebin z, ya \m-Ula ayn eydir veya deildir. Eer var olma sebebi, varlkla ayn ey ise, onun var olmas sebepsizdir demektir. Eer deil-se, varl k dier bir eyden gelmi olmaldr. Dier bir ey de, baka bir eyden domaldr. Bylece her ey iin bir neden aranarak lk sebebe kadar var lr. Bu ilk sebebin de z ile varl birbirinden ay m-11 deildir. lk neden olan bu Varln sebebi, bizzat kendisidir ".

    Byle bir Varl n baka bir eye ihtiyac yoktur. "Onun var ol-mas

    iin "onunla oldu", "ondan oldu" veya "onun iin oldu" denecek hi bir sebep bulunamaz" ".

    Onun varl madde ve suretin d ndadr. Onun var olmas iin bir ama da yoktur. Onun varl , hibir eye borlu da deildir. Ksa-cas

    o sebeplerin Sebebidir. Byle bir varl k da Yce Allah't r ". 2Hareket ve hareketli olan ey vard r. Bunlar var olunca bir

    muharrikin de bulunmas gerekir. Bir hareketi do uran arac muharrik kuvvetler bulunsa bile, bir son Muharrik'e varmak zorunlulu u vardr. nk sonsuz derecede muharrikler dizgisi bizi mant kszla gtrr. Her eye ilk hareketi veren bu son Muharrik sebep de Allah't r ". Farabi'nin bu hususta Aristo'dan faydaland inkar kabul etmez bir surette a ktr.

    3Vcud vacip olan, zorunlu olarak vard r. Onun varln inkar etmek muhale gtrr. Vacibul-vca iin sebep aranmaz.

    35 Robert Hammond, The Philosophy of Alfarabi And Its Influence on Medieval Thought s. 19 - 21, Newyork 1947.

    36 Bak. Robert Hammond, an lan eser, s. 19 - 20; Ord. Prof. Ayd n Sayl, anlan ma-kale, s. 35.

    37 Bak. al - Medinet al - Fad la, s. 3. 38 Allah' n varlna dair deliller iin ayr ca baknz: Henri Corbin, Histoire De la Philo-

    sophie slamique, s. 226, Gallimard basks 1964; Muhsin Maddi, Alfrabi's Philosophy of Plato and Aristotle, s. 14 - 18, The Free Press of Glencoe bask s 1962; Muhammed Lutfi Cum'a, Tarih Felas fet al - slam fi'l - Ma rk Va'l - Magrib, s. 27 - 28, M sr 1927; brahim Madkour, al - Farabi, A History of Muslim Philosophy c. I. s. 458 - 459, Wiesbaden 1963; Mehmet Ali Ayni, Farabi, s. 42 - 43, stanbul 1332.

    39 Bak. al - Farabi, Uyn al - Mesai]. fi'l-Mant k Va Mebacti al - Felsefet al - Kadime, s. 10, al - Kahire 1910; Ord. Prof. Ayd n Sayl, anlan makale, s. 35; Comair, al - Farabi, Felasifet al - Arab iinde, c. I, s. 14, Beyrt (tarihsiz).

    19

  • Onun vcd baka bir eyle var olmaz. O e yann var olma sebebi-dir.

    Vcd mmkin olann ise var olmak iin bir sebebe ihtiyac vardr. nk onun vcdnn kendi kendine var olmas gerekmez.

    Mmkin varlklarn mevcudiyetine sebeb bulmak iin sonsuza kadar uzanmak imkns zdr. Bunlar iin ba ka bir nedene muhta olmyan bir sebeb vard r. Bu sebeb de Vcibu'l - vcd olan Yce Allah't r 4 .

    Farbi, Allah' n varln bylece gsterdikten sonra onun s fat-

    larn da kendi anlayna gre a klamtr: Frbi'ye gre Allah iin cins, fasl, tarif d nlemez. Her eyin

    ilk nedeni odur. Onun vcd zatiyle ncesizdir ve sonsuzdur. Bil-kuvve mevcut deildir. Onun olmamakl mmkin deildir. O bekas iin bir eye muhta da de ildir. Bir halden dier hale gemez. Bln-meyi kabul etmez. Hakikati, bizzat kendisidir. Ona miktar, zaman ve yer de isnat edilemez. Cisim deildir. Maddesi ve sureti de yoktur. Zdd

    da bulunmaz. O s rf hayrdr, srf akldr, sirk makuldur ve s rf luldr. Bunun hepsi de bir ve aym varl ktr. O haklindir, diridir, limdir, kdirdir, muridtir. Olgunluk ve gzelli in amac dr. O ilk ktr ve ilk ma ktur. Her eyin vcd ondan onun dilemesiyle var olmutur 4". Basittir, tamd r ve benzeri yoktur' 42 . Onun basit olmas , mrekkep olmamas demektir 4 '. O vc'tlar n en stn ve en nce olandr. Onun olgunluunu tam olarak kavramak idrkimizin te-sindedir 44 .

    Bat da yeti mi nl ortaa filozofu Saint Thomas (lm. M. i274)

    da Allah' n varln isbat etmee alanlardand r. Saint Thomas'nn

    40 al - Farabi, Uyn al- Mesail, s. 4; Hanna'1- Fahri ve Halil al- Cerr, an lan eser, c. II, s. 109 - 110; Comair, al - Farabi, c. I, s. 13 - 14; Abd al - Halim al - Mahmd, at-Tefkir al - Felsefi fil- slam, c. II, s. 144, M sr (tarihsiz); Henri Serouya, La Pensee Arabe, s, 91 Paris 1962; Quadri, an lan eser, 2. 72; De Boer, Tarih al - Felsefe 11'1 - slam, arapaya evi-ren: Eb Ride, s. 162, al - Kahire 1954; Ord. Prof. Hilmi Ziya lken; slam Felsefesi Tari-hi, II, s. 149, st. 1957.

    41 Bak. Uyn al - Mesil, s. 5. 42 Bak. Fal-abi, limlerin Saym, eviren: Prof. Ahmet Ate , s. 115, stanbul 1955;

    Comair, al - Farabi, c. II, s. 15. 43 Bak. Hanna'l Fahri, c. II, s. 110. 44 Farabi hakk nda u eserlere de bak nz; bn Ebi Useybia, Uyn al - Enb fi Tabakt

    al - Etibb, c. III, s. 223 - 232, Beyrt 1956; al - K fti, Kitab Ahbr al - Ulema bi - Ahbr al - Hukem, s. 183, M sr 1326; bn an - Nedim, al - Fihrist, s. 382, al - Kahire (tarihsiz); Ebti'l- Kas m Said, Tabakt al - Umem, s. 83, M sr (talihsiz); Ord. Prof. Hilmi Ziya lken, Farabi Meselesi, Farabi Tetkikleri iinde, st. 1950.

    20

  • bu. almalarnda Farbrden ok faydaland grlmektedir. Bat l filozof ile islm filozofu aras nda Allah' n varlnn delilleri konusunda yap lacak bir karlatrma slam filozofunun Bat l 'ya ok etki yapt -n

    gstermektedir. zellikle hareket, etken sebep ve vcibu'l-vcd delilleri her iki filozofda da vard r ". Saint Thomas'mn ayr ca bn Sir'dan da faydaland anlalmaktadr.

    bn Sin (lm. H. 428 / M. o37): Bir ok sorunlarda Frbi: (lm. H. 339 / M. 95o)'nin izinden gi-

    den bn Sin, Allah' n varlnn isbatnda da onun gr lerinden ok faydalanmtr. Hatt bu konuda Frbrnin kulland deliller erevesinde kalm tr. Her iki me i filozof aras nda varlk sorununda da uygunluk grlr. Her ikisi de Yeni Eflatunculu a dayanan sudur nazariyesini . benimsemi lerdir.

    Allah' n varlnn isbatnda ise her iki filozof da Aristo'nun grlerinden etkilenmi lerdir. bn Sin, Aristo felsefesinin bir ok zelliklerini Frbrnin eserlerinden renmitir. bn Sin, Allah' n var-lna dair nedensellik ve hareket delilini kullanmay ihmal etmemitir. Hele vcib ve mmkin kavramlar n tpk Farbi gibi kaleme almtr. Demek oluyor ki bn Sin Allah' n varln gstermekte Frbrnin daha nce akladmz delilini kullanmtr. Bu sebeple biz bura-da tekrardan ka nmak amaciyle ayn delilleri a klamaya lzum grmyoruz".

    Gazzlf (lm. H. 505 / M. 'Ili): Gazzll Allah' n varln isbatlamak iin kendinden ne gelen

    slam filozoflarndan ayrml deliller kullanmay ihmal etmemitir.

    45. Bak. Robert Hamand, an lan eser, s. 19 - 23; Emile Brh;er, La. Philosophie Du Mo-yen Age, s. 313 - 315, Editions Albin Michel, Paris (tarihsiz); John Hick, Classical And Contempory Reading in the Philosophy of Religion, s. 40 - 42, Prentice - Hall, Inc, United States of America 1964; Majid Fahkry, Islamic Occasionalisms And Its Critique by Averroes and Aquinas, Ruskin House, London 1958.

    46 Allah' n varlna dair bn Sina'nn verdii deliller iin bak nz: bn Sina, al - I rt Va't-Tenbiht, c. s. 36 - 43, Dr Ihy al - Kutub al - Arabiyye bask s, Msr (tarihsiz); bn Sin, an - Nect, s. 235, M sr 1357 / 1938; bn Sin, T s'u Resil fil-Hikmet Va't - Ta-biiyyt, s. 112 - 113, 125, M sr 1326 / 1908; Ord. Prof. Hilmi Ziya 'Diken, bn Sin, Islam Ansiklopedisi, c. 48. s. 816, stanbul 1950; Louis Gardet, La Pensee Religieuse D'Avicenne, s. 41, Paris 1951; H. Gurabe, al - Islm Va'l - Felsefet as - Sinviyye, Le Livre Du

    d'Avicenne iinde, s. 106 - 108, Tehran 1956; Halil Nimetullah ztrk, bn Sin'nn Metafizii, bn Sina adiyle yay nlanm yaz lar iinde, Trk Tarih Kurumu yay nlarndan s. 52, stanbul 1937; Fazl ar - Rahman, bn Sin, A History of Muslim Philosophy iinde, s. 482 - 482. 501 - 504; Seyyed Hossein Nasr, Three Muslim Sages, s. 24 - 25, Harvard Uni-versity press, Cambridge, Massachusetts 1964; Soheil M. Afnn, Avicenna His Life and Works s. 168 - 169, Ruskin House, London (tarihsiz) ; Hanna'l - Fahri, an lan eser, c. II, s. 171.

    21

  • O phe krizi geirdi i iin iman sorununu salam delillerle z- mee almtr. man sorununun en nemli konusu Allah' n varl- dr. imdi GazzaWnin bu konudaki d ncelerini s rasiyle grelim:

    Sezgi insan Allah' n varlnainandran bir gtr. Nitekim Gazzali,Kimya'y Saadet'de 47 "Allah' tan mak ve onun huzurunun gzelliini mahede etmek kalbin s fatdr" demi tir. O bylece kalp-le Allah' n varlnn tannacan ifade etmek istemi tir. Yine alMun-kiz MM ad-Dall'da 48 Allah' n kalbine att bir nurla pheden kurtul-duunu sylemitir. Gazzali btn bu a klamalariyle sezgi gcne dayanarak iman ve zellikle Allah' n varln kabul ettiini anlatmak istemi tir.

    2Filozofumuz, insann kendi varlnn, Allah' n varlna delil olduunu sylemi tir: nsan, bir an d nceye dalsa, kendi varl n anlar. nsan, var olunca onu yaratan bir Allah' n da var olmas gere-kir ". Gazzali, gerek Kimya-y Saadet ve gerekse al - Hikmet fi Mahlkt Allah 50 adl eserlerinde bir ka cmle ile bunu anlatma a alm tr. Hatt O, al - Hikmet fi Mahlkt Allah'da "ben d n-yorum O halde var m. Ben var olunca da beni yaratan da vard r" demek istemi tir. Bu trl bir a klama ise, Descartes' n bu konuda syledii szlerin yzyllarca nce Gazzali tarafndan ifade edilmi olduunu gsterir.

    3Gazzali, Mizn al - Amel'de ihtimal yoluyla Ahiretin varl -n ortaya koymaya al mtr. O bu metotla Allah' n varln is-batlamay

    Pascal (lm. 1662)' dan nce denemi tir 51 . Gazzali, Hz. Ali'nin bir dinsize "ikhiret yoksa ben inanc mdan dolay bir ey kay-betmem ; fakat Ahiret ve Allah varsa ben kurtulurum; sen ise tehlike-de olursun" dedi ini hatrlatmaktad r. Bir tcir kazan h rsiyle nas l zarar ihtimalini de gze alarak yat rm yaparsa, bir insan n da sonsuz hayat kazanmak iin inan yat rm yapmas gereklidir. Byle bir insann sonsuz hayat kazanma ihtimali vard r. Fakat Allah' inkar edenin bu hususta hi bir midi ve kazanc olmyacaktr.

    Gazzali, kinatta grlen dzen d ncesinden hareket ederek de Allah' n varln isbatlamtr 52 .

    47 Bak. Gazzali, Kimya-y Saadet, c. I, s. 11, Tahrn 1333. 48 Bak. al - Gazzali, al - Munkiz MM ad - Dall , s. 5, Msr 1309. 49 Bak. Kimy -y Saadet, c. I. s. 11 - 12. 50 Bak. al - Gazzali, al - Hikmet fi Mahlkt Allah, s. 33, 62 - 63, M sr 1903. 51 Diken, Islam Felsefesi Tarihi II, s. 380 - 387. 52 Bak. al - Gazzali, Ihya Ulm ad - Din, c. I. s. 105 - 106, Istikmet Matbaas , Ms r

    (tarihsiz).

    22

  • 5 Gazzali, sebepler, karineler ve tecrbelerle Allah'a, Ahirete ve Peygambet'e inand n sylemitir 53 . O, sebeplerle nedensellik prensibini kasdetmi tir. Her eyin bir sebebi vard r. K'ainatn var olmas nn sebebi de Allah't r.

    Gazzall, karinelerle sezgiyi kasdetmi olabilir. Tecrbelet e gelince: Bu da yapt incelemeler ve ibadetlerdir.

    Kendi ifadesine gre zikir sonucunda mutasavv flarda olan baz hallere eri mitir. Bu da onun Allah'a inanc n kuvvetlendirmi tir.

    Gazzali bylece varl n isbatlad Allah' n, kadim olduunu

    dorulamtr. O'nun ilim , kudret, irade, hayat, basar, sem' ve kelam s fatlar n kabul edip a klamtr. (*)

    Dnrmz, Allah' Kur'an'a uygun olarak yle anlatm tr: Allah' n varl evvel olduu gibi, bt n, zhir ve hirdir. O, yer kapl yan bir cevher deildir. Allah cicim gibi nitelenemez. Allah araz da de ildir.

    Allah ynle ilgili olmaktan mnezzehtir. Arz zerine yay lm-tr. Ancak yay lmas cisimlerin yaylmasna benzemez. Byle bir yay l-ma Allah' n byklne yara an bir yaylmadr.

    Allah biim, arlk ve ynlerden mnezzeh olmakla beraber, Ahirette gzle grlr.

    Allah birdir. Onun orta yoktur. Ona e it hi bir varl k mevcut deildir. Yaratma a ve her eyi yoktan yapmaa kdirdir. Ba kasnn yardmna ihtiyac

    yoktur. bn Tufeyl (lm. H. 581 I M. 1186): bn Tufeyl de lemin filinin varl n isbata alm tr. Ona

    gre btn kinat ince bir san'at n mahsuldr. Her eyde bir dzen ve birlik vardr. Her ey, birbirine baldr. Alem hdis farzedilirse, bir muhdisin bulunmas lazmdr. Alemin kadim olduuna inamlrsa, onun ncesiz olarak hareket etti ini kabul etmek gerekir. Her hareketin ise bir muharriki vard r. te bu alemi meydana getiren de byle mu-harrik bir sebeptir. Ancak bu sebep lemden zat itibariyle ncedir; zaman bak mndan deil. Nitekim bi insan eline bir sopa alsa ve elini hareket ettirse, el zat itibariyle sopadan nce ve fakat zaman bak mn-dan sopa ile birlikte hareket eder 54 .

    53 Bak. I. A. ubuku, Gazzli ve phecilik, s. 85, Ankara 1964. * Bak. Ihy Ulm ad - Din, e. I. s. 108 - 110; Gazzli, al - Iktisd hazrla-

    yanlar: I. A. ubuku ve H. Atay, s. 79 - 114, Ankara 1962. 54 Bak. bn Tufeyl, Hayy b. Yakzn, s. 92 - 101, yay nlayan: Ahmed Emin, Dr al-

    Maarif basks, Msr (tarihsiz); Bahtiyr Husain S ddqi, bn Tufeyl, A History of Muslim Philosophy iinde, s. 533.

    23

  • Ona gre biz lemin failini duyularla bilemeyiz. Onun duyularla bilineceini sylemek, onu cisimlere benzetmek demektir ". Allah, cisim olmaktan mnezzehtir. Eksik de il, tamdr, olgundur !...

    bn Tufeyl varlk sorununda mtereddit bir tutum gtm tr. lemin ne hdis, ne de kadim oldu unu sylememi tir. Bununla be-raber bu konuda yapt aklamalar onun lemin k demine inandn gstermektedir 56 .

    bn Rd (lm. H. 595 / M. '198) : bn Rd, Allah' n varln isbat etmeden nce kendinden evvel

    gelen taifelerin delillerini ele tirmitir. nceleme konusu yapt bu taifeler Ha eviyye, E ariyye, Mu'tezile ve Sufiye'dir

    Haeviye, daha nce k saca dokunduumuz gibi Allah' n varl -n tanmak iin s rf nakle dayanm tr. Bu konuda akl ihmal etmi tir.

    Oysaki bizzat Kur'an- Kerim, insanlar Allah' n varlna inanmalar iin dnmee arm tr. Baka bir deyimle akl kullan-mann gerekli olduunu belirtmi tir. Bu konuda baz ayetler vermek de mmkndr:

    "Sizi ve sizden ncekileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz" ". "Gkleri yaratan Allah' n varlnda phe var m " 58 ? "Onlara gk-lerin ve yerin yarat l hakknda sorarsan elbette Allah derler" ".

    Grlyor ki btn bu ayetler dikkatleri yaratma sorunu zerine ekmi tir.

    E 'ariler ise Allah' n varlnda hem akla, hem de nakle dayan-mlard r. Daha nceki blmde belirtti imiz gibi lemin hdis ol-masna dayanarak Allah' n varln isbatlamlardr.

    Mutezile'ye gelince : bn Rd, bunlar hakk nda Allah' n varl-nn isbat na dair kendisine kitaplar ula madn, bu konuda mutezililerin de E 'ariler gibi dnmeleri gerektiini kaydediyor. Bilindii zere Mu'tezile bu konuda E 'arilerden daha ok akla nem vermi tir.

    Sufilerin yolu ise yukarda sz geen taifelerden ok farkl dr. Sufiler Allah' n varlna inanmann, bir sezgi, bir kalp veya bir ahlak

    55 Bak. Comair, bn Tufeyl, 26 - 27, al - Matbaat al - Katolikiyye bask s, Beyrt (Ta-rihsiz).

    56 Bak. Hann'l - Fahri, an lar eser, s. II, s. 370. 57 Bak. al - Bakara, ayet: 21. 58 Bak. Ibrhim, ayet: 10. 59 Bak. Lokmn, ayet: 25.

    24

  • sorunu olduunu kaydediyorlar. Onlara gre kalbi btn ktlklerden artmak ve takvan n yolunu tutmak, insan Allah'a ve imana gtrr 60 .

    bn Rd, Allah' n varln isbatlyan kendi gr n ise bal-ca iki delille a klamaktadr. Bunlar da inayet ve ihtira delilleridir:

    nayet delili: Bu delil de iki esasda toplanabilir : a) Arzmzda bulunan btn varl klar, insann varlna uy-

    gundur. b) Bu uygunluk bir ama ve irade sahibi fil yani Allah taraf n-

    dan yap lmtr. Bu sonu zorunlu olarak kmaktadr. nk byle bir uygun-

    luun tesadfen kmas mmkn deildir. Varlklarn insann varlna uygun olmas n yle aklyabiliriz :

    4 mevsimin dzenli bir surette birbirinin izinden gelmesi, gne ve ayn durumu, gece ile gndzn vaki olu u insana uygundur. Bunlar n hepsi, insan tabiat nn ihtiyalar na gre yap lm tr. Hayvanlar, ne-batlar, akar sular, denizler ve cans z varlklar da insann istifadesine uygun bir durumda yap lmtr. Ate, su, hava ve topra n insan tabia-tine uygun olmas bir yarat cnn varln gstermektedir. te bylece anlalyor ki inayet delili Allah' n varln anlamak iin vazgeilmez bir esast r ".

    2 ihtira delili: Bu delil de iki blmde incelenebilir. a) Btn hayvanlar n, nebatlar n, cans zlarn ve lemin var

    oluu, Allah' n da var olduuna delildir. Bunu btn insanlar n yara-tllarndan da karabiliriz. Btn varl klar ihtira olunmutur. Yce Allah "sizin Allah' brakp taptnz putla bir araya toplansalar bile, gerekten bir sinek bile yapamazlar" 62 diye buyurmu tur. Tabiatta bir tak m olular, k prdanlar ve gelimeler oluyor. Bunlar icad ve ihsan eden mucid ve muhsin bir varl k vardr. Bu da Yce Allah't r.

    b) Her ihtira edilmi eyin bir muhteri'i vard r. Baka bir deyim-le her yap lan veya icad edilen eyin bir yap cs veya mucidi bulunur. Kinat da vard r. O halde onun da bir mucidi yani muhteri'i vard r. Bu muhteri' de Yce Allah't r. Allah' n varln doru bir bilgiyle bil-mek isteyen kimse, varl klarn gerekliini bilmee almaldr. n-k bir eyin gerekliini bilmiyen, muhteri'ini de bilmez ". Nitekim

    60 Bak. bn Rud, Kitb al - Ke f An Menahic al - Edille, eviren: Nevzat Ayasbeyo lu, s. 37 - 52, Ankara 1955; Hann'l - Fah0ri, an lan eser, c. II, s. 441.

    61 Bak. bn Rd, anlan eser, s. 53. 62 Bak. al - Hac, ayet: 73. 63 Bak. bn Rud, an lan eser, s. 53 - 54.

    25

  • bir yetde yle buyrulmutur. "Onlar Allah' n yer ve gklerdeki byk saltanatna, Allah' n yaratt herhangi bir eye, belki ecel-lerinin yakla m

    olduuna bakmazlar m " 64? bn Rd, yukarda a kladmz delillerini dorulayan dier

    baz yetlere de dayanm tr. Ona gre bu ayetlerin baz lar inayet,

    bazlar da ihtira delilini dorulamaktad r. Her iki delile uygun ayetler de vard r. imdi bu gibi ayetlerden rnekler verelim:

    nayet deliline uygun baz ayetler : "Biz yeri bir be ik , dalar birer kaz k yapmadk m ? Sizi ift

    ift yaratt k. Uykunuzu dinlenme yapt k. Geceyi rt kldk" 65 . "Gk-te burlar yaratan, onlar n iinde bir gne (era) ve kl bir at ya-pan Allah' n an

    ycedir" ". " nsan yedii taama (ibretle) baks n" ". htira delilini gsteren ayetler: " nsan neden yarat ldna baksn. O atlp dklen bir e it

    sudan yarat lmtr" 68 . "Onlar hala devenin nas l yaratldna bakmaz-lar m" 69 ?. "phesiz ki ben bir muvahhid olarak yzm gkleri ve yeri yaratm

    bulunan Allah'a ynelttim. Ben m riklerden deilim" ". nayet ve ihtira delillerinin ikisine de uygun olan ayetler: "Ey insanlar, sizi ve sizden ncekileri yaratan Rabb nza. ibadet

    ediniz. Umulur ki takva sahibi olursunuz. Rabb nz yer yzn sizin iin bir d ek ve g bir bina yapt . Gkten su indirip onunla size rzk olarak meyveler kard . Kendiniz bunlar bildiiniz halde Allah'a eler tammaymz" ". "Onlar (o salam akl sahipleri) yle insanlard r ki ayakta iken, otururken, yanlar stne yata.rken hep Allah' hatrlayp anarlar, gklerin ve yerin yarat l hakknda inceden inceye d nr-ler ; ey Rabb mz sen bunlar bouna yaratmad n. Sen pak ve mnez-zehsin" 72 .

    Grlyor ki bn R d, Allah' n varln isbatlamak iin akl ve dnceyi kullanmakla beraber, kendi delillerini naslara dayatmay da ihmal etmemitir. Verdii delilleri Kur'an' n yetleriyle de a k-lamaa almtr.

    64 Bak. al - A'rf, ayet: 185. 65 Bak. an - Nebe, ayet: 6 - 10. 66 Bak. al - Furkan, ayet: 61. 67 Bak. Abese, ayet: 24. 68 Bak. at - Tark, ayet: 5 - 6 . 69 Bak. al - Gsiye, ayet: 17. 70 Bak. al - En'm, ayet: 79. 71 Bak. al - Bakara, ayet: 21 - 22. 72 Bak. Al - i mran, ayet: 191.

    26

  • bn Rd, tevhid gr zerinde de durmu tur 73 . Allah' n bir olduunu ve benzerinin bulunmadn dorulamtr.

    bn Rd, Allah' n ilim, hayat, kudret, irade, sem', basar ve ke-lam sfatlarnn onun zat nda kadim olduunu sylemitir. Ancak bunlara delalet eden lfizlar mahlktur.

    bn Rd, lemin yaratl konusunda Mtekellimin'den ayr l-mtr. Alemin ncesiz olarak Allah'tan huds etti ini ileri srm tr. Bylece de lemin k demini ileri sren Aristo'nun etkisinde kalm tr. Bu iddiasn

    hareket. zaman ve imkn delilleriyle isbatlama a aba-lamtr.

    bn Rd'e gre Kur'an'da Allah' n alemi yaratt na delil gs-terilen ayetler, gerekte O'nun yarat klar zerindeki inayet ve hik-metini gstermek iin indirilmi tir. nsanlarn ou rneksiz bir eyi anlamad klar iin Yce Allah, yaratmadan sz eden yeter yollam tr. Kur'an'da bulunan "Onun ar su zerinde idi" 74 ve "Rabb nz olan Allah yer ve gkleri 6 gnde yaratt " " mealindeki ayetleri kltrsz halk iin tevil etmemek gerekir. bn Rd'e gre kelnclar bunu aklamakla hata etmi lerdir.

    Allah' n iradesi kadim olduuna gre, yaratma da kadimdir. Kadimden yok olacak bir ey kmaz. O halde Mem de kadimdir 76 .

    Allah' n ilmi de kadimdir. Bizim ilmimiz e yann deimesiyle beraber deiir. Fakat Yce Allah' n ilmi byle deildir. Onun ilmi deimelerden ve e yadan ncedir. Hatt onlar n sebebidir. Onun ilmi e ya ile beraber de imez. Allah' n ilminde deiiklik olmaz.

    Grlyor ki bn Rd'n lemin hud'su konusundaki gr mtekelliminden farkl dr. Bu konuda Gazzali'den de ayr lmtr. Bununla beraber bn Rd, Allah' n lemin varlnn sebebi olduunu dorulamtr. Bu konuda verdii delilleri kendinden nce gelenle den ayrml

    bir tutumla anlat dikkati ekicidir. u kadar var ki onun lemin kdemi konusundaki gr ne katlmaa imkn yoktur 77.

    73 Bak. bn Rd, anlan eser, s. 58, 63. 74 Bak. Held, ayet: 7. 75 Bak. al - A'raf, ayet: 53. 76 Bak. bn Rd, Tehfut at - Tehfut, s. 19 - 20, al al - Matbaat al - Hayriyye, M sr

    1319. 77 bn Rd iin bak nz : Mcid Fahri, bn Rud, s. 80 - 92, al - Matbaat al - al - Ka-

    tolikiyye, Beyrut (tarihsiz); E. Renan, bn Rud Va'r - Rudiyye, arapaya eviren: Adil Zueytr, s. 122 - 127, al - Kahire 1957, Hannal - FallUri, Tarih al - Felsefet al - Arabiyye, c. II. II. s. 447 - 458; Ahmed Fuad al - Ehvni, bn Rud, A History of Muslim Philosophy iinde, s. 544 - 564; Muhammed Gallab, al - Felsefet al - Islmiyye, s. 75, M sr 1948.

    27

  • bn Rd, bir yandan Allah' n varlndan ve yaratmas ndan sz ederken, dier yandan da lemin kadim oldu unu sylemi tir. Bylece de elimeye der gibi grnmektedir. Bu eli meden kurtulmak iin de tevil yolunu tutmu tur . Kur'an'da yaratmadan sz eden yetlerin, kltrsz kimselere Allah' n varln

    gstermek iin indirildiini sy-lemitir. Allah' n sfatlarnn, zellikle ilminin ve iradesinin kadim olmasndan hareket ederek de lemin k demini ileri srm tr. Onun bu yola sap , Yunan filozoflarnn ve zellikle Aristo'nun etkisinde kalmasndan ileri gelmi tir.

    slam lhiyat, Allah'n lemi hr iradesiyle yaratt n ve bunu yapmaa kdir olduunu pheye yer vermiyecek biimde a klam-tr. bn Rd'n lemin k demi d ncesine kar

    olmakla beraber, onun Allah' n zat itibariyle her eyden nce var oldu unu do-rulamas n da takdirle anar z. Filozofumuzun Allah' n varln ken-dine zg delillerle kaleme al

    da slmiyet a sndan lehinde kay-dedeceimiz hususlardand r.

    Grlyor ki ister kelamc , ister sufi, isterse de me ai olsun b-yk slam dnrleri Allah' n varlnda uyumulard r. Bundan sonraki blmde ise kendi a mzdan insan ve sorunlara gre Allah' n varln

    isbatlamay deneyeceiz.

    28

  • BLM III NSANA VE SORUNLARA GRE

    ALLAH'IN VARLII

    lm Ve Ya ama: nsan lml bir varl ktr. Her geen gn, onun mrnden kay-

    bolan bir gndr. Biz h zla lme doru komaktayz. Hep yar nlar dnn ve gelecek gnlerin bizim iin daha iyi olacan sanrz. Dili-mizle leceimizi sylesek de, halimizle gidece imiz yere yakla mad-mz anlatmaa alrz. oumuz yal grnmekten ho lanmay z. Bylece ne olduumuzu yahut ne olaca mz inkra al rz. Sanki marifetmi

    gibi birbirimize hayrl mrler deil de, uzun mrler dileriz. Oysaki ister gen, ister ya l olalm, lm bir gn kap mz alacakt r. lm krsnda ciz durumday z. Fakat bu cizliimizin ok kez farknda bile deiliz. nsann kendisini bu lemde sonsuz olarak ya atmak gcnden yoksun olu u, Allah' n arlnn en byk delillerinden birisidir. Eer insanolu, kendi kendisini yaratan sebep olsayd , her an zledii sonsuz hayat bu lemde gerekle tirirdi. Diledi-ine, sevdiklerinden de ok sevdii sonsuz yaamaya ula amyan varlk ise eksiktir. nsan eksik olduu iin de Allah vardr. nsann hep 8 ya-ndaym

    gibi gen kalmas imknszdr. Insann bunu salamaa gc yetmez. Gsz bir varl k ise nas l olur da kendi kendisinin var olma sebebi olur. Onu var eden, kendinden lsz derecede daha gl bir varlktr. Bu da Allah't r.

    Kartlar Ve Eler: Tabiata bakal m : rnek olarak kar t veya e olan eyleri karla-

    tralm : Tabiat kar t olan veya e olan eylerle doludur. Souk s -can, ya kurunun, dii erkein kartdr. Cmert cimrinin, salam rn, yufka yrekli zalimin, al kan tembelin ve yetkinlik de eksik-ligin kartdr. Tabiatta birbirine kar t olanlar say lamyacak kadar oktur. Madem ki her eyin bir kar t var, sz gelii, lenin kart kabul

    29

  • edilen lmiyenin, yok olann kart sanlan bizatihi var olan n ve sonlu varln bir an iin kar t

    gibi grnen sonsuz olan n mevcudiyetini dnmemiz gerekir". lene kar lk lmiyen, yok olana karlk bizatihi var olan ve sonlu bulunan kar l k sonsuz olan varl k da Allah't r. Eer "sizin sylediiniz rnekler birbirine gerekte kar t farzedilen deil, e

    gibi grnen eylerdir. Nitekim, diinin ei erkek-tir. Souun e i s caktr. Kurunun e i yatr. Hasl tabiatta kar t-lar deil eler vardr" diye itirazda bulunursan z, size cevab m udur:

    Madem ki her eyin bir ei olduunu kabul ediyorsunuz. O halde rnek olarak yok olan n, lenin ve sonlu olan n da einin bir an iin bulunduunu farzetmeliyiz. Bunlar n ei farzedilen de daima var olan, lmiyen ve sonsuz bulunan varl ktr. Eer bunu inkr ederseniz, kendi mant k kuralnza ayk r hareket etmi

    olursunuz. te sizin deyiminizle yok olan n, lenin ve sonlu olan n ei farzedilen daima var, hi lmiyn ve sonsuz olan varl k da Allah't r.

    Hasl tabiatta bulunan eyleri biribirine ister kar t, ister e olarak d nelim, onlar n stnde sonsuz bir varl k vardr. Bu varl k da Allah't r.

    Belki bu szlerimize itiraz ederek "sizin szlerinizden Allah' n kendisine kar t veya e olan bir varla benzedii sonucu kar. Oysa-ki Allah' n kar t

    veya ei olamaz. Bu sebeple a k bir hata iine d -yorsunuz" derseniz, deriz ki byle bir itiraz n iine ald Allah' n kart

    veya e i olmyaca dncesini biz de dorular z. Fakat dikkat edilirse "Allah' n varln

    rneklerle anlatmak"la "Allah' n kart veya ei vardr" demek aras nda farklar vard r. Biraz d nlnce bunlar n baka baka eyler oduklar anlalr. Bunlardan birincisi mmkin, ikincisi ise muhaldir. Mmkin ile muhal aras nda da farklar vard r. Biz d ncelerimizi kavramlar, tarifler ve benzetme (analogie) yoluyla anlatabiliriz. Zaten szmzn ba nda da "rnek olarak kart veya e

    olan eyleri kar latral m" demitik. "Allah, kart veya e i olan bir eydir" demedik. Benzetme yoluyla onun varl n isbatlamaa al tk. Allah' n kdem, g ve dier zellikleriyle hi bir nesneye benzemedii akt r. ki Allah' n varl farzedilse, bunlar-dan birincisi, ikincisinden ya gl, ya gsz olur. Yahut da ikisi de e it olurlar. Bunlar her bak mdan eit iseler aralar nda fark yoktur demektir. nk her bak mdan aynd rlar. Birlik yerine ikili in kon-mas iin aralarnda farklar olmas gerekir. Fark olmay nca da ikilik

    78 Allah' n kart veya e i yoktur. Biz Allah' inkr edenlere Onun varl n isbatlamak iin bir mantk kral olarak analogie'yi de kulland k.

    30

  • sz konusu deildir. Birlik vard r. Baka bir deyimle bir tek Allah vardr demektir.

    Varl farzedilen iki Allah'tan birincisinin, ikinciden gl ol-

    olduu dnlrse, deriz ki ikinci olan Hah olamaz. nk gc ek-siktir. l3irinciye uymak zorundad r. Birincinin ikinciden daha gsz olduu ileri srlrse, ayn gereke ile birincinin Hah olm yaca sy-lenir. En gl olan, dierini ynetir. Ynetme gcnden yoksun olup bakasna uyan ise ilah olamaz.

    Hasl sorunu, hangi taraftan al rsak alal m, biribirine eit ve ben-zer iki ilah bulunamaz. Allah birdir. Onun kar t , ei ve benzeri yoktur. Ancak onun varln

    anlatmak iin kavramlardan, tariflerden ve ben-zetmelerden fadalanmak mmkndr. Nitekim kelamc lar Allah' n zati sfatlar n , insann sfatlar na benzeterek anlatm lard r. Fakat Yce Allah' n bilmesinin, grmesinin veya i itmesinin bizim sfat-larmz cinsinden olmadn da belirtmi lerdir. Yce Allah her trl cismi sfattan mnezzehtir.

    Taklak Ve Varl k:

    Yok olmak hi bir ey deildir. Var olmak her eydir. Tabiatta bulunan her ey varl k - yokluk mcadelesi halindedir. En k nden en byne kadar btn yarat klar yokluu yenip vat l klarm sala-mak isterler. Kk bir ar , kendi varln korumak iin, d manna inesini batrr. Bir ylan n can n

    yakmay gr. Hemen seni srp zehi-rini aktmak ister. Arkas nda civcivleriyle dola an tavua sata maa gelmez. Kendi neslinin varl n korumak iin sana kafa tutar. Elinden ekmei alnan ocuk alar, aln yerine tokluu var etmek iin. Millet-ler birbirlerini ldrrler, kendi hretlerini ve bekalar n var etmek iin. Bir lkeyi her eyi ile yok etmek iin kullamlmaa yaryan atom bombas , gerekte dier bir lke halk m var etmek iin yap lmtr. Grlyor ki tabiatta yoklua kar , bir varl k mcadelesi vardr.

    Ayr ayr fertleri al rsak da durum ayn d r. En baya fertten en

    byk kahramana kadar herkes, varl k - yokluk mcadelesi yapar. Iddial

    bir sorun yznden adam ldren bir ki i, kendi erefinin yok farzedildiini hissettii iin katil olmutur. Baka bir deyimle kendi izzet-i nefsinin var olduunu isbatlamak iin bu kt i i yapm-tr. Kendinde yok farzedilen cesaretin, gcn ve erefin var olduunu topluma anlatmak istemi tir. Bir kahraman, ad nn sonsuz olarak var olmasn

    ve milletinin bekas m salamak iin kendisini lmn iine atmaktan ekinmemi tir. Fedakar ve vefakr veliler de yledir. Bun-

    31

  • lar yokluktan korkmu lar, varla ko mulardr. Yahut yokluktan nefret edip varl semilerdir. Sonsuz olanda var olmak istemi ler-dir. Kendilerinde bulunan ktlkleri yok ederek gerekde varl sa-lamay dnmlerdir. Byk d nrler de dehalar mn var olduunu isbata alrlar. F iinde yayan, lahana yiyen ve ihsan yerine gne isteyen Diogenes, K ral varsa ben de var m demek istemitir. Ad n ve ilkelerini sonsuz olarak var etmeyi d nmtr.

    Grlyor ki hangi rnei al rsak alal m, yokluk hi bir ey deildir. Varl k her eydir. Sokrates, mutluluu "insann kendi kendi-siyle uyum halinde olmas dr" diye anlatmak istemi . Sokrates'in hakk var. Onun syledii bu ahlak kural n , Allah' n varlna bir delil olarak kullanmaa alal m: nsann, kendi kendisiyle uyum halinde olabilmesi iin, ldkten sonra da var olaca na inanmas gerekir. n-k o yokluktan ho lanmaz. Yokluktan korkar. Varl sever. nsan, ldkten sonra var olaca na ve kendisini var edenin bulundu una inand

    anda, bir nedeni zmenin huzurunu duyar. nsann ldk-ten sonra var olmas , ondan stn yarat c bir Sebebin var olmas na baldr. Sonsuzda var olmas gereken bu varl k yani bu Sebep de Allah'tr. Eer sonsuzda byle bir varl k yoksa, insann ldkten sora her eyi ile yok olmas akla daha uygundur. Mutluluk iin insan n ldk-ten sonra var olaca na ve kendisini var edenin varl na inanmas gere-kir. Bir an iin varl k yerine yokluu koyalm. Her eyin anlam dei-iir. Tabiat samalklarla dolu grnr. Fakat yokluk yerine varl koyalm. Her eyde bi mit belirir. Gnller ferahlar. abalar artar. Eer sen d nceli bir insansan, bir hi olan yoklu u deil, her ey olan varl seersin. Gerek varl k ise geici olan deil, deimeyen ve sonsuz olan varl ktr. Bu da Allah't r.

    Kuvvetliler Ve Zay flar: Bu leme yle bir baktmz zaman her eyin nisbi bir surette ya

    kuvvetli ya da zay f olduunu grrz. Fareye nisbetle kedi kuvvetlidir. Kediye nisbetle aslan, aslana nisbetle de ak l sahibi olan insan daha kuvvetlidir. Bunu ba ka bir trl ifade etmek de mmkndr. Ak l gcne sahip olan insandan aslan, aslandan kedi, kediden de fare daha zay ftr.

    Bunu bitkilere de uygulayabiliriz. Kuvvetli bir aacn altnda bitmi

    olan fidan fazla bymez. Kuvvetin kar snda aczini, dier aacn stnln kabul etmitir.

    Gk yzne baksak da durum de imez. Bizim kandilimiz, lamba-mz ve elektiriimiz gne yannda hitir. Gk yznde ke -

    32

  • fedemediimiz nice gne ler vard r. Acaba y ldz adn verdiimiz bu gne lerden hangisi en kuvvetlidir? Say lmyacak kadar ok olan gk-teki yldzlar n baz s bize daha yak n, baz s da bize binlerce y lda

    gelecek kadar uzakt r. Acaba bunlar n en uzakta olan hangisi? Grlyor ki bizde bir en kuvvetli, bir en son olan, en yakla lmaz bulunan varlk dncesi vardr. Tabiatta bir en kuvvetlinin varl n aryoruz da niin tabiat var edecek kadar kuvvetli olan bir varl n mevcudiyetini d nmyoruz? Kk baln byk balk, kk devletin byk devlet kar sndaki aczini kabul ediyoruz da, niin in-sann tabiat var etmekten ciz olduunu her an hat rlamyoruz? Eer en olgun olan insano lu kainat var etmekten yoksun ise , niin kainat n bir ilk nedeninin, yarat csnn, bir en kuvvetlinin mevcudi-yetine inanmyoruz?

    Adlet Ve E itsizlik: Kanunlar ok yerde herkes iin e it yaplr. Fakat baz yerde eit

    uygulanmaz. Btn siyasiler ok kez e itlikten yanad rlar. Fakat bir ok siyasiler hi bir zaman gerek adaleti uygulayamazlar.

    Eflatun, Devletini bo una yazm , ideal devleti kurmak iin. Farabi, bo una al - Medinet - al - Fad la'y

    kaleme alm , gerek ada-leti gstermek iin. Bo una dedik. nk bizde bu dnyada asla ger-eklememi olan bir adalet d ncesi vard r. Hi bir yerde bulamad -mz bu adaleti, her yerde dilimizle tekrarlar dururuz. Fakat yine de abalarmz boa. Bizde bulunan gerek adalet d ncesi, bu geici alemde uygulanabilecek cinsten

    Bu geici alemde gerek adaletin uygulanam yacan syledik. Bu adaletsizlii, bu e itsizlii bizzat tabiatta gzlemek g de ildir. Birbirinin ayn iki insan gsteremezsiniz. Tabiatta bulunan her cins varlk, dierlerinden daha ba ka yapdadrlar. Bunu bitkilere, hayvanlara, insanlara uygulayabiliriz. sterseniz, insan ele alalm: Baz s bazsndan daha gzel . Baz s baz sndan daha uzun boylu. Bazs baz sndan daha ansl .

    Ama btn bunlara ramen , niin biz hep e itlii ve adleti seve-riz? nk bir ilahi adalet, bir ilahi e itlik var da ondan. Bize gerek adalet dncesini veren, bizden stn bir varl ktr. Bu dnceyi bize yerle tiren en adil bir varl k vard r. Bu da Allah't r. Allah sab r sahibi olduu iin geici eylere ald rmaz. Gerek adaleti uygulayacak olan da, gerek adil de kendisidir. Niin gerek adaletin ve gerek e itliin mevcudiyetini d nyoruz da, bu adalet ve e itlii uygulayacak gte stn bir varl n yani Allah' n varln dnmyoruz?

    33

  • Bilgi Ve Ak l: Baz larmz bilgelik, baz larmz da aklllk iddiasndayz. Yaz-

    dklarmz ve yaptklarmz ok beeniriz. Yazd klarmza o kadar gveniriz ve o kadar balanrz ki birisi bunlar n deersiz olduklar n sylese, hemen ona k zarz. Yahut k zmasak bile kendi kendimize zlrz. ok iyi ve salam bilmi olmaktan ho lanrz biz. Az bilir grnmee alanlarmz bile, alak gnlllk uruna byle grn-mee alrlar. Bilgelik yolunda olan herkesde bulunmasa bile, ok kimsede var bu haller. Fakat ne kadar bilgin olursak olal m, bilmedik-lerimizin yannda bildiklerimiz hi denecek kadar azd r. Ilim, sonsuz bir okyanus gibidir. Baz s bundan bir bardak ier. Baz s da bir ka testi dolusu. Okyanusu bitirecek kadar kendisini dolduran n bulunmas gtr, hatt imkns zdr. Demek oluyor ki ne kadar kendimize gve-nirsek gvenelim, biz her eyi en olgun biimde yapamay z ve bile-meyiz. Insanolunun daima bilemedii ve zemedii baz eyler ve nedenler bulunacakt r.

    Fakat biz yine de bilge ki i olmaa almalyz. nk Sokrates'- in dedii gibi bilgelik insana bir tak m faziletler verir. Faziletli ile faziletsizi bir tutmak imkns zdr.

    Aklllk iddas nda bulunanlarmzn durumu, bilgelik iddia-s nda olanlardan daha ok ele tirilmee msaittir. nk gerekten bilge kii hi olmazsa bir eyler biliyor demektir. Byle bir kimsenin belli bir konuda, belli bir bilgisi vard r. Halbuki aklllk iddiasnda olanlar bilmediklerini kabul etseler bile, ak lszlklarm asla syliye-mezler. ok kez ben cahilim diyen insan bile kendi akl n ok beenir. Bu insanlar n bir za'fdr her halde.

    Ama gerekte de ak l yle kmsenecek bir nesne de ildir. Aksi-ne herkesin ona sahip kmasna deer bir eydir akl. Belki onun bu deeri, zengin olsun, fakir olsun, bilgin olsun, cahil olsun, herkesin ona sahip kmas n salamtr.

    Akla, ister hak edilsin, ister edilmesin, nas l sahip klmaz ki! .. O insan dier yarat klardan ay ran en stn gtr. Onunla d nme, muhakeme etme ve her eyin sebebini arama mmkn olur. O insanda bulunan bir k, tabiat yenmee al an bir enerjidir. Fakat deneyler ve bizzat ak ldan doan dnceler gsteriyor ki onun zemiyece i srlar ve nedenler de vard r.

    Insanolu ne kadar bilge ve ne kadar ak ll olursa olsun, bu lemin niin byle var oldu unu zememitir. Alemin ne olaca n da aklla zememitir insanolu. Bir garip lemde, garip varl klar

    34

  • olarak dnp duruyoruz. En byk gcmz olan ak l bile baz sorularmza cevap veremiyor. Biz olay .arn ancak kanunlar n yani sebep ve sonularn bulabiliyoruz. Fakat onlar n mahiyetlerini bile-miyoruz. Elektiriin nasl meydana geldiini, insanla nas l faydal olacan biliyoruz. Fakat elektiri in mahiyeti itibariyle ne oldu unu bilemiyoruz. Herhangi bir enerji iin de durum ayn dr. Yahut kinat ele alalm. Gk yzn kefe alyoruz. Belki bir gn gk leminde bir ok eyler ke fedilir. Fakat hi bir zaman y ldzlarn ve dier gk cisimlerinin ilk maddesinin nas l var olduunu zemeyiz. Gne sistemine dahil baz yldzlarn gneten ayrld fara.ziyesini kabul edebiliriz. Fakat gne in ilk maddesinin"nas l meydana geldiini zemeyiz. Demek oluyor ki insano lu ancak var olan eylerin sebep ve sonular n bulabiliyor. Fakat kinatn ilk tohumunun ve ilk mad-denin nasl var olduunu zemiyor. O halde zemediimiz bir eyin sebebini inkra da lzum yoktur. Enerji formllerini bilmesek bile, enerjinin varln inkr etmemek gerekir. Yahut bir matematik prob-lemini zmesek bile, bu problemin varl n inkr etmemek icabeder. O halde kinatn ilk nedenini zemiyoruz diye, byle bir nedeni inkr etmee lzum yoktur. te insanolunun zemedii bu ilk neden Allah'tr. Her eyi yaratan da, yoktan var eden de Odur.

    Duyumlar Ve pheciler: Duyumlarn insan bazan aldatmas na bakarak pheye den

    filozoflar, gelip gemi ler. Bunlar n ba da Pyrrhon'dur. Pyrrhon, her eyden phe etmek, hkm ask da brakmak ve trelere gre ya a-mak, en doru yoldur demi . Onun rencisi Timon da hem duyumla-ra, hem de akla gvenmemi . phecilii benimsemi . Dorusu amak gerekir, bu dnrlerin. d ncelerine. Onlar, istedikleri kadar hkm vermekten ka nsnlar. Hkm veren, hkm vermi ve onlar bu dn-yaya getirmi . Acaba kendi varl klarn da ma inkr edebilecek bu trl dnenler. Kendilerinin var olmu bulunmalar da bir hkmn sonucu deil midir? Bir ey hakknda ilgisiz kalmaa, lehte veya aleyhte bir ey sylemiyerek susmaa karar vermek de bir hkmdr. Istedi i kadar Pyrrhon, iinde bulunduu gemi batma tehlikesi geirirken yerinden kpramasn. Yine istedii kadar Pyrrhon, batakha den Anaxarc-hos'un imdat lklarna ald r etmesin. Bylece de her eye kar ilgisiz olduunu gstermee al s n. Byle bir 'ilgisizlik, insann kendi kendisiyle ilgisi demektir. Pein verilmi, yanl bir hkmde srar ve inat demektir. Gemiyi terketmemek de bir hkmdr, bir durum almadr, bir erdemlilik iddias dir. Bir ba kasna yardm etmemek ise

    35

  • bencilliktir. Bakalarnn lehine deil, sadece kendi d nceleri lehine davranmaktr. Bencil bir tutum ve kanaat gtmektir.

    Hem istedii kadar insan tabiat kar s nda ilgisiz davranmaa a-lsn. Bu, Allah yoktur demek de ildir. Tabiatm varln nasl inkr edebiliriz ? Tabiat n srrm zemiyoruz diye onu nas l yok sayabili-riz ? nsann bir eyi anlyamay , o eyi inkr etmesini gerektirmez. Aksine byle bir durum, duyumlar ve ak lla anlalamyan bir eyin varln gsterir.

    Arkesilaos ve Karneades de duyumlar n insan bazan aldatma-larn , pheci felsefelerinin delilleri saym lar. Ainesidemos da duyu organlarn n insan aldattn gstermek iin "tropes" lar dzenlemi . Bir takm nermeler ortaya koyarak her eyin insann koullarna gre deitiini sylemi . Bylece de insan n hi bir bilgisinin kesin olam -yaca tezini savunmu . Sonu olarak da Allah' n varln da bile-meyiz demek istemi tir.

    Bu gibi phecilerin hangisinin szlerini al rsanz alnz, hepsinin dayand klar

    temeller rktr. Bunlar duyumlar n insam bazan al-datmas na bakarak, onlar n insan her zaman yan ltaca sonucuna varmlard r. Hi bir akl banda kimse, duyu organlar nn insan bazan aldattm inkar edemez. Fakat hi bir akl banda kimse, duyular n bizi her zaman yan lttklarn da iddia edemez.

    nsann duyum ve tasavvurlar nn, sarho luk, delilik, hastal k, yaknlk, uzaklk, younluk, nisbet, tekerrr ve ya anlan ortama gre az ok deimeleri mmkndr. Fakat iinde bulundu umuz durum ne olursa olsun herhalde gne in varln inkar edecek deiliz. Bir bardak su, bir insana gre souk, bir dierine gre s cak olsa bile, her iki insana gre de su vard r. Bir cismi, uzaktan gren kk , ya-kndan gren byk bulsa bile, bu kimseler bu cismin mevcudiyetini inkr edemezler. Bir sarho ve bir ay k dinledikleri bir musiki kar snda baka baka reaksiyonlar gsterirler. Fakat her ikisi de musikiyi din-lediklerini inkr edemezler. inkar eden olsa bile, gsterilen reaksiyon iitmenin vaki olduunun delilidir. O halde duyumlarn bazan bizi belli llerde yan ltmalar na bakarak hi bir eyi bilemiyeceimizi ve her eyden phe etmek gerektiini sylemek doru deildir. Du-yumlar ve akl birleerek bizi yanl olmyan sonulara da gtrr. Kal-d ki duyu organlar nn bize verdiklerinin de stnde bir sezgi gc vard r. Buna baz veliler ilham diyor. Baz lar dou adn veriyor. Altnc duyu diyenler de var buna. nsan ne kadar pheci olursa ol-sun, her halde kendi varl ndan, konu tuundan , hareket etti inden,

    36

  • hasl yaadndan phe edemez. nsann yaamas, onu yaatan

    stn bir yaayann, stn bir gcn varln gsterir. Bunu, labora-tuvarda isbatl yamazsak bile, bir sezgi gcyle anlar z. Byle bir varl -

    yani Allah' baka yerde , bulamazsak bile, kendi vicdanmzda bulu-ruz. O bize her zaman, her yerde var m diye sesleniyor. Fakat pheci-de onu grecek gz nerde? Etten, kas ve sinirlerden yap lm olan gz, nasl gnee bakarken onun fazla parlakl yznden grmekte glk ekerse, insanolu da varl bu kadar a k olan Allah' kavramakta glk eker. Fakat gne

    de vard r. Allah da vard r. Gnei, dier yldzlar , insanlar ve her eyi yaratan da Allah't r.

    A klk Ve Sa lamlk: Baz eyler vard r ki ok a ktrlar. ok a k olduklar iin de

    salam olarak bilinirler. Birisi 2+2=4 eder gereini isbatlamaa kalksa, kendi kendimize "buna ne lzum vard r. 2+2 nin 4 edecei zaten bilinmektedir", deriz. Bunu isbata lzum grmeyiz. Yahut ba ka birisi el ve ayaklar mzdaki parmaklar n toplamnn 20 ettiini isbat-lamak istese,. bilinene kan t ar yor diye d nrz. Tabii bu gerek-lerden phe etmemek, normal ve d ncesi yerinde olan kimseler den beklenen inant r.

    Demek isteriz ki a k, seik ve salam olan bilgilerden dnce insanlar phe etmezler. Allah' n varl da dnmek isteyen iin ak, seik ve salam olarak bellidir. Bu delilimizi baka rneklerle biraz daha aklyalm : Biz gzel bir resim grd mz zaman, ona hayran olur ve "bunu kim izdi" diye sorar z yahut ara trrz. Resmin var yahut yok olduunun tart masn yapmayz. nk resim vard r. Var olan bir eyin mevcudiyeti hakk nda phe etmek samalk olur. Yahut gzel bir mzik paras n dinlediimiz zaman, bu paran n mevcut olup olmadn deil, bestecisinin kim olduunu renmek isteriz. Byle gzel bir paray besteliyen insan n aba ve zelliklerini bilmee alrz. Gzel bir ark

    dinlediimiz zaman da durum ay-ndr. arknn varlndan phe etmeyiz. Bunu zaten i ittik. A k ve seik olarak dinledik. ark bizde bir etki de yapt . Artk bu varm -dr, yok mudur diye phe etmek gerekmez. Okuyucunun da mevcu-diyetinden phe etmeyiz. Belki okuyucu kltrl m, kltrsz m, gzel mi irkin mi, yal m gen mi diye kendi kendimize sorar z? Gzel bir heykel iin de durum ayn dr. Heykelin ve onu yapan hey-keltran varlndan phe etmeyiz. Belki heykeltra n nasl bir insan olduunu bilmek isteriz. Grlyor ki bir resmi yapan ressam n, bir m-zik parasn

    besteliyen bestecinin, bir arky okuyan okuyucunun ve bir

    37

  • heykeli yapan heykeltra n mevcudiyetinden hi phe etmiyoruz. Her eseri yapan n, kesin surette bulundu una a k ve seik biimde inan -yoruz. O halde kainat yapann bulunduuna niin ayn a klk ve seik-lik derecesinde inanm yalm? Kainat n yaratcsnn varln inkar, bizi bir elimeye gtrmez mi? Bizim eli meden kurtulmak iin ya-pacamz i , byle bir yarat cnun yani Allah' n varln kabul et-mektir. Byle bir varln mevcudiyeti tabiat n varl ile ak, seik ve salam olarak bilinir. Biz olsa olsa byle bir yarat cnn gcn, ilmini, yaantsn

    ve btn dier s fatlar n renmek isteriz. T pk arky

    dkuyucunun var olup olmad n deil de, zelliklerini ren-mek istediimiz gibi.

    Belki bize "hem a k ve seik olarak bilinen eyler isbat istemezler diyorsun, hem de a k ve seik olarak bilindiini iddia ettiin Allah' n varlna delil vermee alyorsun. Bu da bir eli medir" diye itiraz edilir.

    Bu itiraza cevab m z udur. Biz normal ve d ncesi yerinde kim-selerin , a k ve seik olarak bilinen eylerin mevcudiyetinden phe edemiyeceini syledik. Fakat d nmek gerekir ki ocuklar ve 2 + 2 = - 4 eder gere ini bilmiyecek kadar cahil olanlar da vard r. Biz saymasn bilmiyen , 6o ya larnda grnd halde 20 yandaym diyen ve dncenin kanunlar ndan haberi olmyan nice insanlar grdk. Ayrca matematiin kanunlar n ak ve seik bulduu halde, Al-lah' n varln ayn kesinlikte bulmyanlara da rastlad k. Biz de-lillerimizi kendimiz iin deil, bakalar iin dile getirme e al-yoruz. Bizim amac mz baz insanlar da d ndrmee almak-tr. 2 +2 =4 eder gereini, bir arky okuyan okuyucunun var olduunu ve bir resmi izen ressam n mevcudiyetini elbette her d-nce insan

    kabul eder. Bunlara k yasla kainatn yarat csn n da var-l

    bilinir. Fakat nice insanlar vard r ki akl k ve salamlk deliliy-le deil, taklit, korku veya bu etdmzde szn etti imiz dier baz deliller yardmyle Allah'a inamrlar. Bu trl insanlara daha kesin deliller vermee al mak, bizim eli meye dmemize yol amaz. Biz hem delillerimizi inananlardan ok inanm yanlar, ilk nedeni kabul etmiyenler ve Allah yoktur diyenler iin veriyoruz. Matematik kesin-lii, zorunlu bilgileri, mantk kurallar n kabul edenlerin Allah' n varl -n da dorulamalar gerekir, demek istiyoruz. Salam bilgiler ne ka-dar a k ve kesinse, Allah' n varl da o kadar a k ve kesindir iddia-sndayz. D nce insanlar olmyanlar da d nmee ve gerei aramaa aryoruz. Onlarn inanlar n n da salam ilkelere dayan-mas n

    diliyoruz. Btn bu amala sylemek istedi imiz de udur:

    38

  • Bir arkmn bestesi ve onu dinleyen i itici varsa, i iticiye gre besteci de vard r. Heykel ve heykele bakan grc varsa, grcye gre hey-keltra da vard r. Kinat ve kinatta bulunan insan varsa, insana gre onun yarat cs da vardr.

    Mantk Kurallar : Houmuza gitmiyen bir sz i ittiimiz zaman, sz geli i samad r

    veyahut mant kszdr, deriz. Akllca yap lm bir ii beeniriz, onda manta aykr bir ey grmediimiz iin. ll ve gzel bir biimde yaplm

    bir mimari eseri seyretmekten k van duyarz. lsz, d-zensiz ve hesaps z bir eser ise bizi rahats z eder. Belki de byle bir eseri mantksz bulduumuz iin rahats z oluruz. Gnlk hayat mzda her davran

    ve her durum karsnda bulduumuz ey ya mant kll k, ya mantkszlktr. Bunlardan birincisi iyidir, ho tur. kincisi ise ktdr, hzn vericidir.

    En aasndan gnlk hayat mz iin yerli yersiz kulland mz ve itibar ettiimiz mant , kinat n yarat l gibi hikmetli bir ite ni-in kullanmyalm? Ne zaman yarat ldn bilmediimiz kinatn gidiinde mant kl bir dzenin, bir kanunun ve bir hikmetin bulundu-u inkr kabul etmez bir gerektir. Yarat lmas insan gcn aan byle bir varl

    var eden bir yarat cnn bulunmas da manta aykr dmez. sterseniz bunu mantk kurallar ndan tas mla isbat-lyalm :

    Her olayn bir sebebi vard r. Kinatn mevcut olmas da bir olayd r. O halde kinat n mevcut olmas nn da bir sebebi vard r. Baka bir tas mla da byle bir sebebin varl n gsterebiliriz: Var olan her ey bir sebebe dayan r. Kinat da var olan bir eydir. O halde Kinat n var olmas da bir sebebe dayanr. phesiz tas mn sonucunda bahsettiimiz sebep Allah't r. Bu

    demektir ki kinat var eden sebep Allah't r. Ancak burada bir itirazla kar laabiliriz. Birisi bize "her var

    olann bir var olu sebebi vard r. Allah da var oland r. O halde onun da bir var olu

    sebebi vardr" derse, deriz ki byle bir iddia bizi tesel-sle gtrr. Bu demektir ki Allah' var eden bir sebep aradmz zaman, o sebebi var eden ba ka bir sebep de aramam z gerekir. Bylece her msebbep iin bir sebep ar yarak sonsuza kadar uzan rz ve bir ilk sebeb bulamamamn samal

    iinde kalrz. Byle bir teselsl

    39

  • ve sonu gelmiyen sebepler dizgisi mant a aykrdr. Mant= bizim bir ilk sebebe dayanmam z gerektiriyor. Bu ilk sebep de Allah't r. Byle bir sebebin varl n

    nakli deliller de gsteriyor. Kald ki bizzat nakli deliller iinde bulunan mant k lleri de akl n vard sonucu doruluyor. rnekler verelim:

    "phesiz ki gklerin ve yerin yarat lnda, gece ile gndzn birbiri ard nca geliinde ... Allah' n varlna delalet eden bir ok al-metler vard r"". Bu -yetten yle bir tas m karabiliriz :

    Yarat lm olan her eyin bir hudus delili vard r. Gkler ve yer de

    yarat lmlardr. O halde gkler ve yerin de bir hudus delili vard r. Yahut sz geen yetten yle bir tas m kurabiliriz. Birbiri ard nca olan btn olayla= bir sebebi vard r. Gece ile gndz de birbiri ard nca gelmektedir. O halde gece ile gndzn de bir sebebi vard r. Bilindii zere gece ile gndzn meydana gelmesi, dnyan n

    kendi mihveri etrafnda dnerek hareket etmesine ba ldr. Kinata ve dnyaya hareketi var eden ilk Muharrik Sebeb ise Allah't r.

    Kur'anda Allah' n insanlar ve her eyi yaratt bildirilmi tir 80 . Ayrca "Ondan ba ka taraflar m edindiler? Sen onlara deliliniz varsa getirin de" " diye buyrulmu tur. Bu yetlerden karlabilecek tasm udur.

    Tanr yarat cdr.

    Putlar yara,t c deillerdir. O halde putlar Tanr deillerdir. Ba ka bir yetin meali : " brahim, Allah gnei doudan getiri-

    yor, haydi sen de onu bat dan getir deyince, o kfir arp kalm-t" ".

    Bu yetten kan anlam udur: Gne i doudan dodurmaa gc yeten herkes gerek Tanr dr. Benim Tanr= gne i doudan dodurmaa gc yetiyor. O halde benim Tanr m gerk Tanr dr. Allah' n son ve zeval bulm yan bir varl k olduuna delil olarak

    bir yet daha verelim. Hz. brahim putlar reddedip tek bir Tanr nn

    79 al - Bakara, yet: 164. 80 al - Enfl, yet: 102 ve as - Safft, yet: 96. 81 al - Enbiy, yet: 24. 82 al - Bakara, yet: 258.

    40

  • varln ararken a ada mealini vereceimiz ayette ifade edildii

    gibi dnm t: "Ben byle snp batanlar sevmem' ". Hz. b-rahim snp batanla ay ve y ldzlar kasdetmi ti. O putlar n ilh olmyacan

    anladktan sonra ay ve y ldzlar zerinde durmu tu. En sonra bir tek Tanr nn varlna mantk kurallar ve Allah' n hidayeti ile inanmt . Sz geen yetten yle bir tas m karlabilir:

    Ay batcdr. ilh batc O halde ay ilh Grlyor ki mantk bizi dnmee yneltiyor. Mant kabul

    eden doru d nr. Doru dnen ise Allah' n varln kabul eder. Kur'anda dahi baz

    mantk kurallar vard r. Tevilin ilkelerine uyulduu takdirde, akl ve nakil birbirini yalanlamazlar. Hz. Muham-med "Allah' n ilk yaratt ey akldr" 84 diye buyururken bize akl n deerini ifade etmitir. Nakli anlam yanlar, hi olmazsa akla ve man-ta uyarak Allah' n varln kabul etmelidir. Akl ve mantktan yz evirenler ise doru dnmekten yoksun olanlard r. Halbuki yoksun olmak eksikliktir Gerekle beraber olmak, var olana inanmak ve do ru dnmek mutluluk iinde mutluluktu'.

    nsan Gcnn Snr : Her eyi bilmek iddias nda olan insan anlamak gtr. nsan,

    doan, byyen ve len bir varl ktr. nsan her gl yenmee alan, en g sorunlar

    zmek iin d nen ve tabiat buyruu altna almak isteyen yarat ktr. Akl ve d nce sayesinde btn var-lklarn da stndedi . O halde kainat n srrn

    zmek iin bu stn ve erefli yarat

    incelememiz gerekir : Gnlmz insann iffetli, adaletli, cesaretli ve erdemli olmas n

    diler. Bu uurda aba harc yan nice erdemli ki iler vard r. Fakat acaba insanda bu zelliklerin hepsini ve mutlulu u gtren her eyi tam anlamyla gerekle tirecek g varm dr? Herkesten nce peygam-berler, veliler ve bilge ki iler insan mutlulua gtrecek her eyi kendi kiiliklerinde gerekletirmek iin en ok titizlik gsterenlerdir(*).

    83 al - En'm, ayet: 76. 84. Bak. al - Gazzli, Ihy Ulm ad - Din, C. I. s. 83, Istikmet Matbaas , Msr

    (tarihsiz). Akl n ilk yaratlan varl k olduuna dair rivayet edilen hadisi zay f bulan muhaddis-ler, vard r. Fakat akl n ve dncenin deeri hakk nda bir ok ayet ve hadiseler de bulun-maktad r.

    * Peygamberler ma'sumdurlar. Gnah i lemezler. Fakat gnah derecesine varm yan hatalar yapabilirler.

    41

  • Fakat onlar n bile ok kk hata i lemeleri mmkndr. Bununla birlikte insan olarak tam erdeme ula amazsak da erdemden ho lanrz. Onu severiz ve savunuruz.

    Bir tiyatro eserinde, bir romanda ve bir hikyede iffetli olan kah- raman

    takdir ederiz. Fakat bu takdiri dilleriyle syliyenlerden baz - larnn ayni eyi kendi nefislerinde uygulamad klarna da rastlar z.

    Adletsiz bir davran , adletten en uzak olanlar n bile gr olarak ho una gitmez. Buna kar lk en adil insan olduunu ileri sren- ler dahi uygulamada kendi d ncelerine ayk r hareket edebilirler.

    Cesaret, ho bir eydir. Cesur bir kimse takdir toplar. Fakat bazan insanolu, cesur olaca m diye ly ka rr, at lgan olur. Oysaki gerek cesaret lllktr. Hay rl ilerde korkuyu b rakmakt r. Karlk beklemeden ve ekinmeden iyi i ler yapmaktr.

    Doruluk bir eit erdemliliktir. Fakat araya menfaat girince, hemen terazinin kefesini kendi tarafna ekenlere rastlan r.

    Kskanlk da insanolunun ayplad bir vas ftr. Fakat en yak n dostunun ba arsn bile kskananlar oktur.

    fke insan daima yan ltr. Fakat fkelenmiyen insan ise yok dene-cek kadar azd r.

    Dostluk belli bir snra kadard r. O snurdan sonra insan, ok kez dostunu deil, kendini d nr. Belki insan mes'ut edebilecek en iyi i gnll ve karlksz yaplan fiillerdir. Ama yine de yapt fiillerin bir gn karln bekliyenler oktur.

    Baz toplumlarn nderi olan k rallar ele alal m: Onlar kendi ak l-larna gre halklar n en iyi ekilde ynetmei dndkleri halde yine de memnun olmyanlara rastlan r. nk k ral da insand r. Kral da fkelenir ve k ral da hata yapabilir.

    Grlyor ki en erefli varl k olan insan anlamak gtr. Bir o tarafa, bir bu tarafa ynelip duruyoruz. Ne oldu umuzu ve ne olaca-mz bir trl kestiremiyoruz. Ailemizin, tabii evremizin ve iinde yaadmz toplumun etkisinde kal yoruz. Bizim d ncelerimiz, bizim davranlarmz ve bizim inanlar mz, iinde ya admz toplumn etkisinde kalabiliyor. Biz birey olarak hrz diyoruz. Fakat szn ettiimiz faktrler nazara al nnca bir bakma hr olmadmz an-larz. Ayr ayr uygarln yeti tirdii bireyler baka baka d nceleri ve zevkleri seerler. Ba ka baka metotla eitilen iki karde in davran ve grleri de farkl olur.

    Bylece biz gryoruz ki insan anlamak ve onun srrm zmek gtr. Belki ne kadar insan varsa o kadar da poblem vard r. Insann

    42

  • s rrn zememek ise bizi her eyin var olma hikmetini arama a ynel-tir.

    Demek oluyor ki insan de imiyen varlk deil, deien varlk-tr. nsan yanlm yan varl k eil, yanlabilen varlktn. Insan en eref-li yarat k olmasna ramen her eyin sebebi olmyan varhktr. O halde deiebilen, yamlabilen ve kendi kendisinin varolma sebebi olm yan varl k nasl kainatn sebebi olabilir ?

    Btn bunlar, stn bir yar at c nn, bir ilk sebebin ve insana hayat veren ncesiz bir iradenin yani Allah' n var olduunu gstermektedir.

    Gerek A k : Bedenimiz beslenmek iin g da ister. Ruh da yledir. Ruhun da

    gdaya ihtiyac vard r. Bedenin gdas besinlerdir. Ruhun gdas ise bilgelik, lllk ve doruluktm. Ksacas erdem ve gerek ak, ruhu besler. Erdemi kazanmak iin de gere i sevmek, ona ba-lanmak ve a k olmak gerekir. Niin bedenimizi korumak iin r-p mr ve her areye ba vururuz da, ruhumuzu beslemeyi ve korumay ok kez ihmal ederiz? Madem ki beden besinlerle ruh da gerek a k ile beslenir, niin gere i aramak iin daha ok aba harcamay z ? Yahut niin adet yerini bulsun diye herkes gibi gereki grnrz ve fakat i in ashru anlamaa almayz? phesiz gerek anlay bireyden bir eye deiir. Fakat biz burada hi de imiyen gerekten, gereklerin gere inden, daha dorusu bilfiil gerek olan Allah'tan sz ediyoruz. Sadece szle ona inanmak, taklit yoluyla Allah' tanmak ve kutsalla trmak, onu gerekten sevmek demek de ildir. Onun var olduuna delillerle inanmak ve ona gnlden ba lanmak, seni daha baka insan yapar. Hibir zaman var olmam bir sevgili dnlemez. Yok olan, yoktur. Yok olan, yok olduu iin insan ruhu onu aramaz. Allah ise var olduu iin insan ruhu onun gerekli ini bilmek ister. Baka bir deyimle ancak var olan eyler aran r veya istenir. nsann da Allah' aramas ve onun zellikleri hakk nda dnmesi Allah' n varlnn delillerinden birisidir.

    Esasen bizim onu aramam za, onun ihtiyac yoktur. Ruhumuzu beslemek iin, bizim onu aramaya ihtiyac mz vardr.

    Onu arama= ve ona inanmamn da dereceleri vard r. Tpk baz kimselerin az, baz lar nn da ok erdemli olduklar gibi. Taklitle yetinenler, ruhlar n az besinle besliyenlerdir. Ona a k olanlar ise ruhlarn gerekle dolduranlard r. Eer byle bir gerek olmasayd , Hz. Muhammed onun uruna her trl felaket ve s kntya gs

    43

  • gerer miydi? Byle bir gerek olmasayd , Hz. brahim putlar krp onu aramaa alr myd ? Olmyan bir eyin aranam yacan zaten yukarda syledik.

    Gerek ak , gerein varlnn delilidir. Bilfiil gerein ak yani Allah a k ise Allah' n varlnn delilidir.

    Beyazit Bistami bu a k uruna ile ekti. O "cbbemin alt nda Allah'tan ba ka bir ey yoktur" diye sylerken Allah' kendinde bul-duunu ifade etmek istemi tir. Halla "ben Hakkn" derken iine dald ak ve bu a kta yok oldu unu dile getirmee almtr. Yu-nus Emre "bir ben vard r bende, benden ieru" demi . Suhreverdi al-Maktul uruna cann verdii Allah' "O nurlar n nurudur" diye anlat-m . Mevlana ondan uzak ve ayr kalmann gln ifade ederken "ayrlktan para para olmu bir kalp isterim" diye yazm .

    Has l hangi eliye, hangi veliye ve hangi erdemli ki iye bakarsa-mz baknz, hepsi de var olan gere i aramlardr. Allah' aramamz ise onun bilfiil gerek olduunun ve varlnn bir delilidir.

    44

  • SONU

    Grlyor ki pheci, inkarc veya kendine has zellii olan filo-zoflar bir tarafa b raklrsa, btn d nrler Allah' n varlnda uyu -mulardr. D nrler, isbat yolunda ve s fat sorununda ayr lsalar bile Allah' n varlnda ayn

    sonuca varm lardr. Yunan filozoflar nn nde gelenleri, Mtekellimin, Sufiye ve slam filozoflar pheye yer brakm-yacak biimde Allah' n varlna iaret etmi lerdir. Deiik kltrlerin ve zamanlar n yetitirdii bu ekollerin d nrle