Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan:...

117
Ali Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

Transcript of Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan:...

Page 1: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

Ali Özen- şiirler -

Yayın Tarihi:

01.04.2020

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

Page 2: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

()Eserleri:

Page 3: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

"Burası Mezarına Kartopu Atılanların Ülkesidir

Katil,Arsız, kansız ve pervasızdı.Cama gelen kar topuna saldırdı.Kudurup ansızın bıçakladı.Ortaçağdan ışınlanan savaş kasabı.

Kar topu oynarken, çocuklaşan adamın.Dudaklarında dondu gülümsemesi,Yarım kaldı sevinci.Bir ananın daha yandı ciğeri.

Her şeyi öğüten zaman,Kar gibi uçuşuyor dışarda.Gözleri hırsa dönmüş ülkemAcı acı soluyor cinneti.

“N’olur, bu bir rüya olsun.”Diyerek kapadı gözlerini ürkek güvercin.İnsanlık, toprak altında kaldı.

Çünkü; kar topuna yenildi çocuksu gülüşlerimizÇünkü; Kardan adam kadar yoktu değeri.Çünkü; Bu bir rüya değil,gerçeğin ta kendisidir.İnan ki burası,Mezarına kar topu atılanların ülkesidir.

Ali ÖZEN 20/02/2015

.

Ali Özen

Page 4: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

"Özgecan'a Ağıt"

Sen yeni doğmuş bir kuğuydun.Salınarak gezen kınalı kuzum.Çağlayanlardan akan duru bir suydunŞelale köpüklüm, ÖZGECAN’ım.Büklüm büklüm saçlarından kim tuttu?Kim yaktı, o güzelim bedenini?Alnından öpüyorum canım, maralım.N’olur afet bizi.Bir toplumun ayıbı kavurur beni.

Toplum utansın, kara bağlasın. Seni ateşlere atan ciğer dağlansın. Seni karalayan diller dağlansın. İblis oğlu iblisler İpte sallansın.

Sensiz susuz kaldım,kurudu dudaklarım.Sanki yeniden Kerbela’da yandım.Kayaları oyarken yanan Ferhattım.Tutuşan Mecnunumdan utandım.

Toplum utansın, kara bağlasın. Seni ateşlere atan ciğer dağlansın. Seni karalayan diller dağlansın. İblis oğlu iblisler İpte sallansın.

Ali Özen

Page 5: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

,,,Kaz Dağları Tükenirken

KAZ DAĞLARI TÜKENİRKEN Kaz Dağlarına hiç gitmedim, bundan sonra gideceğim de şüpheli. Ancak KazDağlarından siyanürle altın arandığı, Kaz Dağlarının doğal güzelliğinin birkaç yıl içindeortadan kalkacağı haberi yüreğimi daralttı. İçim acıdı.Bakın CNN Türk’ün 12 Şubat 2011 tarihli haberi; “Tepkiler ve eylemlere rağmen KazDağları'nda altın arama faaliyetleri devam ediyor. Yeşil cennette 26'sı işletme, 8'iarama olmak üzere toplam 34 nokta için ruhsat aldığı açıklandı. Açıklanan raporçevrecilerin yine tepkisine neden oldu. “Kaz Dağlarında doğa hızla tüketilirken bizim Çevre ve Şehircilik Bakanı ne yapıyorderseniz, hiçbir şey. Somali’de halkın açlıktan öldüğünü her gün gazetelerden okuyor, televizyonlardanizliyoruz. Somali toprakları bundan 20-30 yıl önce yemyeşildi, çölleşmemişti daha.Orada Batılı sömürgecilerin altın çıkartma hırsı güzelim ülkenin çölleşmesine yol açtı.Bugün geldikleri nokta açlık ve yoksulluk. Peki emperyalistlerin ülkelerinde altınçıkarmasına izin verenler, sonucun önceden böyle olacağını bilebiliyorlar mıydı? Tabi kihayır. Ama biz, ülkemizdeki sonucu şimdiden görebiliyoruz, bu gidişle Kaz Dağlarınınsonu da diğer altın çıkarılan yerlerden farklı olmayacak. Kaz Dağlarında doğa hızlatüketilirken bizim Çevre ve Şehircilik Bakanlğıı ne yapıyor derseniz, hiçbir şey. Doğahızla tüketilirken bu kadar vurdumduymaz nasıl olunur, altın arama izni nasıl verilir,anlamış değilim. Almanya’nın “değil tüketmek, ülkede imhası bile ciddi sağlık sorunlarına yol açar”diye kabul etmediği genleriyle oynanmış, GDO’lu mısırlar sokaklarımızda rahatçasatılıyor. % 100 kanserojen madde içerdiği saptanan bu mısırların satılmasına kim izinveriyor? Tabi ki, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı.Yurttaşların sağlığına bu kadar duyarsız, bu kadar vurdumduymaz başka kaç bakanlıkvar acaba?Bir yurttaş olarak, yapılan bu çevre kıyımlarına, genleriyle oynanmış GDO’lu mısırlarınsatılmasına benim bile içim daralırken,yüreğim acırken bu sorumlu kişilerin bu kadarvurdumduymaz olmasının nedeni ne olabilir acaba?Sorumun yanıtını çok merak ediyorum.Altın arayan firmalar, bu kadar rahat izni başka bir yerde alabilirler miydi? Alsalar bile oülkenin yurttaşları sokaklara dökülür, yer yerinden oynar, verilen izinler geri alınırdı.Ülkemize bakıyorum, birkaç çevreciden başka hiçbir tepki yok. Halkımız sanki üzerineölü toprağı serpilmiş gibi, umarsız ve vurdumduymaz. Sanki bir felaket gelirsekendisinin.başına da gelmeyecekmiş gibi davranıyor.. Duran ÇAM, Kaz Dağları hakkında yazdığı yorumunda bakın ne diyor:" Şimdi o dağları bilen; asıl dağın ne demek olduğunu bilen; o dağlarda yetişen; altındauyuyan; yaprağının sesini ninni gibi dinleyen; yağmurda o yaprakta korunan; o ağaçlarıkesen; yemeğini çıkartan; aşını çıkartan; ısınan; hayvanını otlayan bir insan olaraküzülmüyorum; kahroluyorum...

İstanbul'un kalbi kalan tek ormanı; Belgrad Ormanını da; 3.köprü ayağıyla Şile'denBeykoz'a kadar tüm ormanları katletmeyi düşünen zihniyeti görüyorum üzülüyorum...

Bu kadar mı düşmansınız bu ülkeye diyorum...

Sadece Kaz Dağları tükenmiyor...Ülke tükeniyor....

Umutsuz değilim; tekrar yaparız...

Page 6: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ama, en kötüsü; bu illet tembel okumayan kafasını kullanmayan insan görünümlüinsancıklarla aynı havayı solumaktan nefret ediyorum...

Biten aslında Kaz Dağları yanında; insani nefesimiz... İnsani onurumuz...İnsani umudumuz...

Kaz Dağları ne ki. "(1)

İş işten geçmeden, sesimizi yü/kseltelim, yapılan doğa katliamına seyirci kalmayalım.

ALİ ÖZEN(1) Duran ÇAM''ın Kaz Dağları için yazdığı yazıdan alınmıştır.

Ali Özen

Page 7: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

. Linç Edilen Libya'dır, Kaddafi Değil

Kaddafi’nin linç edilmesini tüylerim ürpererek izledim. Daha dün onun önünde elpençe divan duranlar, bugün büyük bir hınçla ona yumruk atıyorlar. Bu büyük kini biryerde anlayabilirim belki; ama “Allahü ekber” diye bağırmalarına ne demeli?

Kaddafi İslam düşmanı mı idi? Kaddafi’yi din adına mı öldürdüler? Bu acımasızlıklarını,aşağılıklarını dini alet ederek kapatıyorlar. Peki iğrenç talanlarına ne demeli? KimiKaddafi’nin yüzüğünü almış, kimi ayakkabasını… Elbisesinden parçalayıp alan bilevar.

Biri yüzük alana öğüt veriyor;

- Bu yüzük ilerde 1 milyon dolar eder. Sakın kimseye verme.

Demek ki, birileri bunları satın almış. Her şeyi para için yapıyorlar. Birer çapulcu gibi,serseriler ordusu gibi hareket etmeleri bundan.

Kaddafi, iyi kötü ülkesini 40 yılı aşkın bir zamandan beri yönetiyordu. İsteseydimilyar dolarlarla ülkeden kaçabilirdi. Bundan sonraki yaşamında da çocuklarıylabirlikte mutlu olarak yaşardı. Onun bunu yapmaması bile ülkesini çok sevdiğini vekendisine güvendiğini gösteriyor. Belli ki son ana kadar halkın onu anlayacağını vetekrar bağrına basacağını sandı. Halkına parasız verdiği evlerin, arabaların takdiredileceğini sandı. Ama yanıldı. Çünkü karşısında her an ihanete hazır, üç kuruş içinkendisine iyilik edenleri bile satmaya can atan bir topluluk vardı.

O topluluğu biz de iyi tanırız. O topluluğu biz, Yemen çöllerinde İngilizlerleişbirliği yaparak atalarımızı arkadan vurmasından tanırız. İhaneti yıllar geçse deunutulmamıştır çünkü. İçimizde derin bir yara böyle kanar durur.

Kaddafi döneminde ülkeye gelen petrol parasının tamamı Libya halkınındı.Şimdi petrolden sadece %7 pay alacaklar. Bunun da yıkılan yerleri onarmak içinharcanılacağı düşünülürse Libya halkını açlık beklediğini ileri sürmek kehanet sayılmaz.Çok geçmeden büyük bir pişmanlık duyacaklar, ama iş işten çoktan geçmiş olacak.

.

Ali Özen

Page 8: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

....Kalemim

Yaramı kalemimle sardım.Şimdi kalemim kanıyor.

Ali Özen

Page 9: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

...Muammer Oytan'ın; 'Gönülden Akan İlahi Aşk Nağmeleri ve Kur'an AhlakıKitabının EleştirisiMUAMMER OYTAN ‘IN “GÖNÜLDEN AKAN İLÂHİ AŞK NAĞMELERİ ve KUR’AN AHLÂKI”İSİMLİ KİTABININ ELEŞTİRİSİ

.

Önce Muammer OYTAN kimdir, neler yapmıştır, nasıl yaşamıştır bir bakalım;kendisini kısaca tanımaya çalışalım.

Muammer Oytan, kitabındaki özgeçmişinden anladığımız kadarıyla bir bürokrat;Danıştay’da, Anayasa Mahkemesinde tetkik hakimliği; Başbakanlık’ta Genel Müdürlükve Müsteşar Yardımcılığı; nihayet Danıştay’da üyelik, Daire Başkan Vekilliği, Hakimlerve Savcılar Yüksek Kurulu Üyeliği yapmış emekli bir hakim. Yazmış olduğu “GönüldenAkan İlahi Aşk Nağmeleri ve Kur’an Ahlakı” isimli kitabını okudum. Son derece sade birdille; duru, içten bir anlatımla, akıcı bir üslupla yazılmış öğretici bir kitap.Kitabın önsözünde Muammer Oytan, nasıl okuduğunu anlatmakta.:“ İlkokulu bitirdikten sonra köyde ortaokul olmadığı için babası onu İlçeye veya Şehir’eokumaya göndermez. Onun kalbi okuma aşkıyla yanmakta, her fırsatta babasınaağlayıp yalvarmaktadır. Bu yalvarışlarla 17 yaşına kadar, 5 sene akıp gider! Bir günilçede öğretmenlik yapan ağabeyi Mustafa Oytan köye gelir. Onun yalvarması üzerinebabasına: “Baba, okul açılalı, 50 günü geçti, zaten 60 gün devam etmeyenler otomatikolarak sınıfta kalıyor. Okula kaydını yapacaklarını bile sanmıyorum. Kaydederlersemevsim kış, fazla iş-güç yok, siz köyde idare edersiniz. Sınıfta kalınca ne yapalım,okuyamadın deyip tekrar köye getiririm. O zaman, ağlamayı, zırlamayı, umudunukeser, işlere daha sıkı sarılır. Ben bunu götüreyim de birkaç ay yanımızda kalsın” der.Okul Müdürü Muammer Oytan’ı okula kaydetmek için M.E.Bakanlığından izin almakzorunda kalır. Böylece Muammer Oytan, okul açıldıktan tam 58 gün sonra okulabaşlayabilir. Sadece bir gün devamsızlık hakkı vardır. Ama okuma aşkıyla yanıp tutuşanMuammer’in okuldan kaçmak niyeti yoktur zaten. Derslerine büyük bir azimle sarılır. İlkdönem haliyle hiçbir sınava girmediğinden tüm notları düşüktür. Ama ikinci dönemgelince diğer öğrencilerin arasından sıyrılır, okulda hemen dikkati çeker. Takdir alaraksınıfı geçer. Öğretmenlerinin parasız yatılı sınavına girmesini salık vermeleri üzerine,girer ve sınavı kazanır. Kütahya Lisesine gönderilir. Ortaokulu ve Liseyi burada okur vebirincilikle bitirir.Sonra Siyasal Bilgiler Fakültesini, İstanbul Hukuk Fakültesini, Fransa’nın CentreEuropéen Universitaire de Nancy’i, Sonra Paris’te Uluslar Arası Kamu YönetimEnstitüsünü bitirir.Sonra Paris’in Sorbon Üniversitesinde doktora yapar. Sonra İstanbul Üniversitesi HukukFakültesinde İdare Hukuku Doçenti olur.Bu kadar başarılı ve pırıl pırıl geçen bir tahsil ve çalışma yaşamından sonra 20 Nisan2002 Tarihinde emekli olur. Emekli olduktan sonra da bir taraftan serbest avukatlık, birtaraftan da Sabancı Holding’e ve Karadeniz Holding’e hukuk danışmanlığı yapar..Muammer OYTAN’ın meslek hayatı gibi özel hayatı da çok değişik, ilginç ve başarılıgeçmiştir. Esasen lise çağlarından beri edebiyata, şiire ilgi duyan OYTAN, emekliliğinde2 defa umreye, bir defa da Hacca gittikten sonra özel çalışmalarını ve şairliğini bu alanakaydırmaya başlar. Şiirlerini “Gönülden Akan İlahi Aşk Nağmeleri ” adında bir kitaptatoplar. Kendi imkânlarıyla bastırdığı bu kitabı ücretsiz olarak halka, Bektaşîderneklerine, cem evlerine dağıtır. Seneler geçtikçe hem ilâhî aşk duygularıyla yazdığışiirlerini çoğaltır, hem de Kur’anı Kerim ayetlerinin konularına göre istatistikini çıkarır:Amacı; Cenab-ı Allah’ın, kullarına verdiği buyrukların neler olduğunu; iyi-kâmil birinsan, iyi bir vatandaş, iyi bir evlât olabilmek için kısaca “Kur’an Ahlâkına” sahip bir“insan-ı kâmil” olabilmek için insanoğlunun nasıl yaşaması, nasıl davranmasıgerektiğini, Allah’ın bu husustaki emir ve buyruklarının neler olduğunu tespit etmektir.

Page 10: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

İşte OYTAN, Kitabının ikinci basımında şiirlerinin yanında “Kur’an Ahlâkı” bölümünü deilâve eder. Yine kendi imkânlarıyla bastırdığı ikinci kitabı da Türkiye çapında belirlialanlarda ücretsiz olarak dağıtır. Fakat seneler geçtikçe çalışmaları, araştırmaları, şiirüretimi devam eder, nihayet kitabının geliştirilmiş-genişletilmiş 3.cü basımını dayaparak yine ücretsiz olarak dağıtır.Bir taraftan da, Bektaşî Dernekleri Federasyonuna, Cem Evleri Vakfına ve TürkiyeDiyanet Vakfına başvurarak Kitabının resmen basılıp, bütün telif hakları kendilerine aitolmak üzere, kamuoyuna satışa sunulmasını talep eder. İçlerinden sadece TürkiyeDiyanet Vakfı ilgilenir; kitabı bir İlahiyatçı Hocalar Ekibine bir yıl sürece inceletir,nihayet resmen basımına karar verir ve basar.“GÖNÜLDEN AKAN İLAHÎ AŞK NAĞMELERİ VE KUR’AN AHLÂKI” adındaki bu kitapTürkiye Diyanet Vakfının ve İl Müftülüklerinin kitapevlerinde makul bir fiyatlasatılmaktadır.

Bu Kitabın tanıtılmasına gelince:Kitap iki bölüme ayrılmış: Birinci bölümde, gerçekten çok güçlü bir şair olduğunu

kanıtlayan Muammer OYTAN’ın, 200 civarında şiirleri, nefesleri, mersiyeleri yeralmakta; ikinci bölümde ise insanoğlunu “insan-ı kâmil” yapan, “Kuran Ahlakı’nın neolduğu açıklanmaktadır.Kimi insanlar vardır, doğuştan şairdir. Cenab-Allah’ın şairlik yeteneği verdiği buinsanlar, şiirleriyle halkın gözü kulağı olurlar, onların her türlü acısını, kederini, yaşamsevincini saza- söze-şiire dökerler. Yazdıkları bu şiirlerle halkın kalbinde tahtkurduklarından ölümsüzleşirler. Halk Edebiyatından Karacaoğlan’ı, Dadaloğlu’nu, AşıkVeysel’i, Mahsuni’yi buna örnek verebiliriz. Bizim halk edebiyatımız gibi, TasavvufEdebiyatımız da çok zengindir. Sayısız tasavvuf şairimiz halkın inancını dile getiren,onlara yol gösteren, onları coşturan, ağlatan, hüzünlendiren, sırat-ı müstakim’i (doğruyolu) gösteren-telkin eden şiirler yazmışlardır: Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Pir SultanAbdal, Kaygusuz Abdal bu şairlerden bir kaçıdır. Muammer Oytan’ın şiirleri de, aşağıyaalacağımız örneklerde görüleceği üzere, Tasavvuf Edebiyatının en güzel örnekleri içindeyer almaktadır; bunların bu tür edebiyatın klasikleri arasına girip Şairin adını asırlarcayaşatacağı, okul kitaplarında örnek olarak yer alacağı kuşkusuzdur! O, yazmış olduğu“şiir”,“ilahi,” “nefes”, “mersiye” ve “deme”lerle ölümsüzlüğe kavuşmuştur. Aradanbinlerce yıl geçse de onun şiirleri okunacak,ezberlenecek, böylece adı anılarakyaşatılacaktır. Kitapları şimdiden geniş bir halk kütlesinde ve Kültür Bakanlığına bağlı200 halk kütüphanesinde yerini almıştır.Kuşkusuz Allah’ın ona bahşettiği bu güzel yetenek her kula nasip olmaz. O da bu güzelyeteneğini boşa harcamamış, insanlara yol göstermek, yardımcı olabilmek, insanlarınimanını-inancını-ibadete yönelmesini pekiştirmek, teşvik etmek, böylece iyi insan,insan-ı kâmil, iyi vatandaş, iyi evlat olmalarını sağlamak amacıyla kullanmıştır.Muammer Oytan’ın şiirlerini okuduğunuzda bu şiirlerin çoğunun dinsel ağırlıklı oldukları;insan ilişkilerinde sevgi-saygı-hoşgörü-takdir-i şinaslık-dostluk gösterilmesininaçıklandığı; fânî olan bu dünyada namuslu-dürüst-ahlâklı davranışların telkin edildiği;insanların düşünmeye sevk edildiği; böylece insanlığa iyi-doğru-güzel yolun gösterildiğive yararlı olmaya çalışıldığı görülmektedir..O’nun amacı, Halkımızın sevdiği tür olan butarz şiirlerle, nefeslerle, mersiyelerle Allah Aşkını, Peygamber ve Ehli Beyt sevgisini enduygusal ve en lirik şekilde işlemek, böylece insanları Hz. Peygamber ve Hz. Ali’ninyolundan gitmeye, “Kur’an ahlâkına” uygun davranmaya sevk etmektir!Şiirler genelde hece ölçüsüyle yazılmıştır. Eğitici ve Öğretici şiir oldukları haldekesinlikle kuru şiir değiller, tam tersine tamamına yakını içtenliği, duygusallığı,duyarlılığı çok yüksek olan lirik şiirler! Bu özelliklerinden dolayı kolayca akılda kalıyor,kolayca ezberlenebiliyorlar. Muammer OYTAN’ın tüm şirinlerinde, bir sadelik, bir içtenlik, bir doğallık var. Şiirleritıpkı pınardan akan su gibi akıyorlar. Şu söyleyişin sadeliğine, samimiliğine ve

Page 11: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

akıcılığına bakınız:“Düştüm Allah aşkına.Döndüm Mecnun şaşkına.Geldim gönlüm köşküne.Ya Muhammed, Yâ Ali! ”Bilindiği gibi İlahiler, Nefesler ve Demeler belli bir ezgiyle söylenir. Bu bakımdan enbüyük özellikleri de yazılan şiirlerin bestelenebilmesidir. Bu bakımdan yazılan şiirlerbuna uygun olarak yazılmalı, kolay söylenilmesine dikkat edilmelidir. MuammerOYTAN’ın şiirlerinin en büyük özelliğinden biri de yukarıda belirtildiği gibi, akıcı olmaları,şiirsel olmaları, lirik olmaları, kolayca söylenebilmeleridir. Yabancı sözcük bulunmadığıiçin dilin takıldığı bir pürüz yoktur. Akıcıdır. KOŞAR MEVLÂYA şiirindeki şu anlatımıngüzelliğine ve dilin akıcılığına bir bakınız:“Gönlüm aşık olduğunda, Güz-kış geçer, bahar gelir,Uçar Mevlâya Mevlâya Güneş sıcak karlar erir,Ruhum özgür kaldığında Doğaya çiçek serilir,Uçar Mevlâya Mevlâya Açar Mevlâya Mevlâya! ”

Halk şiirlerinde kafiyelerin tutması, uygun olması, hoşa gitmesi, anlamı bozmamasıaksine güçlendirmesi ne kadar önemliyse, hece ölçülerinin tutması da o kadarönemlidir. Çünkü bu tür şiirler hece ölçüsüyle yazılır ve söylenirler. Eğer bir dizede hecesayısı diğerlerine uymazsa o şair başarısız sayılır. Bunun için ünlü Halk ozanımız AşıkVeysel bile şiirlerini yazarken buna dikkat etmiştir. Ölçüye uymayan dizeleri ölçüyeuydurmak için hece sayısını azaltma yoluna gitmiştir. Söz gelimi Aşık Veysel:

“Güzelliğin on paretmezBu bendeki aşk olmasaEğlenecek yer bulamanGönlümdeki köşk olmasa “Şiirinde dizeleri 8’lik hece ölçüsüne uydurmak için parayı “par” olarak söylemiştir.Muammer Oytan da, halk ozanlarının usulüne uymuş, şiirlerini hece ölçüsüne uydurmakiçin o da yer yer hece sayısını azaltarak denkleştirme yoluna gitmiştir. Örneğin:“Oytan Muammer n’etsin.?Bu hasret burda bitsin.Yoluna kurban gitsin.Ya Muhammed, Ya Ali! ” Görüldüğü gibi dizeyi hece ölçüsüne uydurmak için, sözcüğü “ne etsin,” diyedeğil, “n’etsin” biçiminde yazmıştır. Bunun gibi bazı mısralarda da “için” yerine “çün”kullanmıştır.OYTAN’ın, tasavvufi halk şiirlerinin hemen hemen her konuya dağılmış olduklarınıgörüyoruz: Yoğun şekilde yaşadığı ilâhî aşkı ifade eden; Tanrı’ya inancı-imânı-ibadetiyücelten; Hz. Peygamber’i öven ve Onun sevgisini, ona salavatı kutsayan; Hz. Ali veEhli Beyti yücelten; ana-baba sevgisini işleyen; gönlüne-canlara-dostlara nasihateden; ibret almaya çağıran; nefsin azgınlaşmasının önlenmesinin, şükretmenin ve duaetmenin önemini vurgulayan; yaşam-sağlık-huzur-vâde vb konular üzerindedüşünmeye sevk eden; Yunus Emre’yi, Mevlanâ’yı, Mesnevî’yi, Kur’anı Kerim’i, HünkârHacı Bektaşî Velî’yi metheden, anlatan şiirlerden oluşan bir kitap! Her birisi ortalama5-6 kıtadan oluşan 200 den fazla şiirde toplam 1200 civarında kıta mevcut.. Örneklerde de görüleceği üzere, Muammer OYTAN, gerçekten de öğretici(didaktik) şiirler yazdığı halde hiçbir şiirinde kuruluğa düşmez. O, içten sevgi dolusesiyle YUNUS Pınarından yıkandığını gösterir şiirlerinde.

KONULARINA GÖRE ŞİİRLERDEN ÖRNEKLER VERELİM:

Page 12: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

BİRLİK OLALIMAşk-ı yâr kolay seçilmez. Düşün dört kollu salları,Aşk yoksa bâde içilmez. Kavrasın Pirim kollarıGelin dostlar bir olalım. Gelin canlar bir olalımYolumuz yalnız geçilmez.! Çetindir Cennet yolları!Derken insanlara ne kadar içten, sıcak ve doğal seslenmektedir.!

TANRI DERGÂHI adındaki şiirinde Tanrı’ya seslenişinin içtenliğine bakınız:

Yüce Mevlâm hep güle bak yüzüme, İçimde bu aşkın en güzel yanı,Bakışınla doğru yola gireyim, Ne edeyim aşktan yanmayan canı?Yüreğime, benliğime, özüme, Gözlerimden sicim gibi mercanıAkışınla Dergahına gireyim! Döküşümle Dergahına gireyim!

OYTAN’ın şiirlerinde ilâhî aşk geniş bir yer tutar. Allah aşkını över, duyguların en hası,en üstünü olarak görür; insanları bu aşkı tatmaya, yaşamaya teşvik eder,cesaretlendirir. Tanr’ıyı zikretmenin gönüllere verdiği ferahı, huzuru, nefsin azgınlığınıönlediğini anlatır, telkin eder!

AŞK-I İLÂHÎİlâhî aşk Allah’a hasretten yanıştır! İlâhî aşk Tanrıya imân-inanıştır,Ruhunda duyulan saadettir saadet! Yanan yüreklerde zemzem içip kanıştırÖz benliğiyle ol gafletten uyanıştır Güneşin gücü bu ilâhî aşktan gelir,Ruhunda duyulan saadettir saadet! Bu aşk, Râb’bi zikirle sürekli anıştır!

Allah’a iman etmenin, içten inanmanın en büyük saadet olduğunu, Kur’anı Kerim’inyolunu tutmanın insanın içine huzur verdiğini, bunalımda olanları ruh sağlığınakavuşturduğunu, Ehlibeyt’e derinden sevgi duymanın en önemli hidayet olduğunu;Yüce Tanrıyı zikretmenin en büyük diyanet olduğunu belirtir! Çağımızda ibadetlerini tamyapamayanların yüreğine su serperek onları huzura kavuşturur.!

SAADETCenab-ı Allah’a has imân etmek, Yüreklerdeki âhiret kaygısıEn büyük iç saadettir saadet! Muhammed Mustafa’ya çok saygısı,Kur’anı Kerim’in yolundan gitmek, Ehlibeyt’e derin sevgi duygusu,En büyük iç saadettir saadet! En büyük hidayettir hidayet! Tuttuğumuz yol manâ yoludur, Siyah-beyaz her insan has kuludur. Müslüman hayatı zikir doludur, Bu, en güzel diyanettir diyanet!

Muammer OYTAN ‘ın tasavvuf şiirlerinde Peygamber sevgisi ve övgüsü olağanüstü birgüzelliğe ve anlama kavuşmuştur. Hz. Muhammed’in doğma büyüme zatenPeygamberce bir hayat sürdüğü bundan daha güzel nasıl anlatılabilir! Hz. Peygamberin müminler için bir şefaat pınarı olduğu, bu şefaate mazhar olmanınCennet’e kavuşmak olduğu daha güzel nasıl anlatılabilir?

YÂ MUHAMMED MUSTAFADoğma büyüme yaşantın zaten Peygamberce,Akla Sen gelirdin “doğru ve emin” deyince,

Page 13: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Rabbani ruh, ölgün nefis, titreyen bir vicdan!Cenâb-ı Allah yaratmış Seni tam gönlünce!

ŞEFAAT PINARIYâ şefaat pınarı Muhammed Mustafa Dünya âlem hep sana hayrandır efendim!Ol Pınardan bir damla sun Allah aşkına, Hasret gideren ölüm bayramdır efendim,Ruhum şefaate muhtaç arıyor sefa Senin şefaatına nâil olmak var ya?Ol pınardan bir damla sun Allah aşkına! Ol Cennet-i Âlâ’da seyrandır efendim!

SEBEPBu kalbimden taşan coşku, Kufe’nin yolun gözleten,Peygamber sevgisindendir, Ol ziyareti özleten,Ruhumun ol derin aşkı Seherde kalbim sızlatanPeygamber sevgisindendir! Aliyyel Murtazadandır!

Muammer OYTAN, tasavvuftaki Allah-Muhammed-Ali üçlemesini şiirlerinde belirgin birşekilde hissettirir! Tıpkı Cenab-ı Allah’a ve Hz. Peygamber’e olduğu gibi bazı şiirlerindeHz. Ali’ye de eşsiz övgüler düzer:

HARETİ İMAM ALİAli, ilim şehrinin kapısı, güneşi, Veda Haccında verildi ol güzel haber,Peygamber’in göz nuru Fatıma’nın eşi, Ali’yi Cennetle müjdeledi PeygamberDürüstlük,yiğitlik kişilik yapısıdır, Yürekten umud eder OYTAN MuammerPeygamber ilim şehri, Ali kapısıdır! Muhammed-Ali’den daim şefaat bekler!

Bazı şiirlerinde de, hayatın geçici ve fânî olduğunun bilinci içinde arzu ettiği manevîyaşantıyı sevdiklerinde-canlarında göremeyince karamsarlığa düşer ve Hz. Ali’denimdat bekler! Şu feryadın, şu imdat çağırısının samimiyetine bakınız:

YETİŞ YÂ ALİ!Bizler gâfil olduk yanlış yöndeyiz, Hatır-gönül saymak geride kaldı,İmdat! Hızır gibi yetiş yâ Ali! Nefsimiz çok azdı, günaha daldı,Çıkar için sırada en öndeyiz, Zikrin-şükrün yerini gıybet aldı,İmdat! Hızır gibi yetiş yâ Ali! İmdât! Hızır gibi yetiş yâ Ali! Günah yükümüz ağır, gören acır, Şefaatçimiz ol, Ab-u Kevser içir! Elimizden tutup Sırat’ı geçir! İmdât! Hızır gibi yetiş yâ Ali!

Muammer Oytan, Kur’anı Kerim’in Allah kelamı olduğunun bilinci içinde, onun Râb’çeayet, bir keramet, Tanrı’nın varlığına şahadet, İlâhî bir muhabbet, baştan sona şeriat,Tanrı’dan gelen bir hidayet ve saadet olduğunu açıklar. Kur’an için yazdığı şu şiiringerçekliğine, son derecede güçlü ve anlamlı nitelemelerine, güzel ifadesine bakınız:.

KUR’ANI KERİM

Ruhlara huzur, gönüllere îmân olup akar, Dünyada tek kitaptır bütünüyleezberlenenDerinden okudukça mü’minin kalbini yakar, Mü’mini sınırsız-süresiz daim esirgeyen,Tüm insanlık âlemine eşit gözlerle bakar, Okudukça doyulmayan, kendine esireden,

Page 14: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Resul’e gelen ilâhî keramettir Kur’anı Kerim! Vahiyle gelen Râb’çe âyettir Kur’anıKerim İnsanlığa ışık ve umut veren bir bakıştır, Cibril ve Resul’ce işlenen ilâhî bir nakıştır, OYTAN Muammer’in kalbine nurlu bir akıştır, Kâinat mimarı Râb’be şahadettir Kur’anı Kerim!

Şiirlerinden açıkça anlaşılmaktadır ki Muammer Oytan’ın tasavvufî inancı Hünkâr HacıBektaşî Velî’nin ve Mevlânâ Hazretlerinin yoludur! Esasen O’nun Amcası Büyük Hoca,Molla Mehmet Tevfik OYTAN da, aynı yolda yürümüş, Osmanlı Döneminde Şah İsmailile yapılacak savaşta bu toplumu halkın gözünden düşürmek için yapılan, çirkin,mantıksız, vicdansız söylentiler yüzünden henüz hiç kimsenin Alevî-Bektaşî olduğunudahi söyleyemediği 1950’lerde “Bektaşiliğin İçyüzü” adındaki dev eserini yayınlayarakgönüllere taht kurmuş; bu topluma bir şahsiyet kazandırmış ve inancını-kimliğinicesaretle belirtmek yolunu açmış bir şahsiyettir.

Muammer OYTAN’ın, hiçbir tarikata bağlı olmadığı açıktır. Ancak “insan-ı kâmil”olabilmek için iyi bir mürşid bulmaya ihtiyaç hissettiği de açıktır! Tasavvufta, mürşidinönemli olduğunun, “El ele, el Hak’ka! ” ilkesi gereği olarak elinden tutacak ve Hak’kaulaştıracak bir mürşid bulmanın zorunlu olduğunun idraki içindedir. Ne var ki, cahilmürşidin ne kadar tehlikeli olduğunun da farkındadır! OYTAN, en büyük üzüntüyümürşid diye ortalıkta dolaşanların kendilerini geliştirmediklerini, birkaç tekerleme ile işiidare ettiklerini, halkı aydınlatamayıp irşâd edemediklerini, aksine maalesef tutum vedavranışlarıyla halkın din ve ibadet hayatında yozlaşmaya sebep olduklarını belirtirkençekmektedir ve iyi bir mürşid bulamadığından yakınmaktadır.GİDERİMŞeriatın makamı Kur’anda âyet,Râb kula bunun için verdi inâyet,İyi bir mürşid bulabilirsem şayet,Hak’kın ince yoluna girip giderim!

ZORUNDASINEl ele, el Hak’ka ilkesi gereği, Kötü hekim cihanda candan eder,Tanrı aşkıyla yanacak yüreği, Cahil mürşid dinden-imândan eder,Hünkâr Hacı Bektaşî Velî örneği, Aptal mürid cahil ardından gider,Mürşid bulmak zorundasın bilesin! Tanımadan kanmak olmaz bilesin!

“Dede” denilen alevî kanaat önderleri, kendilerine “seyyid” demektedirler, yani Hz.Peygamberin soyundan geldiklerini iddia etmektedirler. Ancak hiç birisi soy ağacınagöre bu soydan geldiklerini kanıtlayamadıkları gibi, dinsel yaşantılarında Hz.Peygamber’e ve Hz. Fatıma’ya- Hz. Ali’ye yakışır bir hayat sürmemektedirler. Tam birçelişki içinde yuvarlanmaktadırlar: Bir taraftan bunların yolunda olduklarını, bunlar içincanlarını feda edeceklerini iddia ederken diğer taraftan yaşantılarında dine-ibadete karşısoğuk davranmakta ve halkı da yozlaştırmaktadırlar. İşte bu durumu görmesi sebebiyleolsa gerektir, Hacı Bektaş Velî örneği bir mürşid bulmaktan ümidini kesen Şairimiz,mürşid olarak kendisine Kur’anı Kerimi ve Resûlü seçer:

YERİDİR ŞAHA GİDELİMGönül istediği mürşidi seçer, Has Mürşidimiz Kur’anı Kerim’dir.!Dünyada ektiğini ahrette biçer, Bana yol gösteren benim Pirimdir,İnsan-ı kâmiller Sıratı geçer, Hak erenler yanı benim yerimdir,

Page 15: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Mürşidimiz Resûl olsa yeridir! Hep beraber bu ummana dalalım!

EY GÖNÜL BUL! Ey gönül mürşidin Hazreti Kur’anı bul, Yüce Râb’den gelen ilâhî fermanı bul, Aynı yolun yolcusu dostu- yarânı bul, Bu dünya sınav yeri insan-ı kâmil ol!

Gerçekten de Muammer OYTAN, Kur’anı Kerim’i Mürşid seçmiştir.Baş tâcı yapmıştır;Ona içten bağlıdır; Kur’an’ı bir kafese benzeterek gönlüne o kafesin dışına çıkmayıyasaklamaktadır. En büyük iç saadetin Kur’an’ın yolundan gitmek olduğunuhaykırmaktadır. Kur’an’a uymadan, uygun davranmadan ahlâkın da korunamayacağınıbelirtmektedir. Çünkü iyi bir ahlâk sahibi olmak için Kur’an emri olan eline-beline-dilinesahip olmanın, bunları temiz tutmanın şart olduğunu ifade etmektedir.

EY GÖNÜL SANA SIĞINDIM YÂ RÂB !Kur’an âyetleri olsun kafesin, Emrettiğin gibi uyguladım İslâmı,Sınırdan dışarı çıkma ey gönül, Baş tâcım oldu Kur’anı Kerim kelâmı,Söz dinlemezsen kesilir nefesin, Her zaman üzerime farz olan selâmı,Zikir ve duadan bıkma ey gönül! Söyledim zikirle, Sana sığındım Yâ Râb!

DOĞRU YOL SAADETOrda yalan-yanlış-gıybet barınmaz, Cenab-ı Allah’a has imân etmek,Kur’ana uymadan ahlâk korunmaz, En büyük iç saadettir saadet!Ahlâk kiri su-sabunla arınmaz! Kur’anı Kerimin yolundan gitmek,Temiz tut dil, bel ve elleri canım! En büyük iç saadettir saadet!

Ancak hem Bektaşîliğe hem de Mevlevîliğe yatkın olduğu, iki yolu da beğendiği açıkşekilde anlaşılmaktadır. Esasen bu bir inanç, iç duygu, gönül işi olduğundan kişininözünü ilgilendiren bir husustur. Ne var ki herhangi bir bağı olmasa da, iki yolu dasevdiğini gösteren şu şiirlerin güzelliğine bakınız:

HÜNKÂR HACI BEKTAŞÎ VELÎHünkâr’ı sevmek, gönül gözüyle görmek, İnsan üzerine hoşgörüyle gider,Kalbini din-ibadet-ol aşka vermek, Doğruluk-dürüstlüğü-aşkı emreder,Cennet gülzarından has güller dermek, “Eline-beline-diline sahip ol” der,Kalbini yakan, Allah-Muhammed-Ali! Kalbe aşk eken, Allah-Muhammed-Ali!

HÜNKÂR YOLUMevlâm yaratmış; bakmam ol rengine-ırka, Sevginin nuru, er-geç karanlığı boğar,Dünyalık tek bir varlığım:Eski bir hırka, Aydınlık fikirleri güneş gibi doğar,Yoksullarla bölerim hep lokmamı kırka, Kin-kibir-yalan ve gıybeti cemden kovar,Budur Hünkâr Hacı Bektaşî Velî yolu! Budur Hünkâr Hacı Bektaşî Velî yolu!

Esasen Bektaşî tarikatını sevdiği açık olan Muammer Oytan, Mevlâna Hazretleri’ne veMesnevî’ye de hayrandır. Mesnevî’nin ne olduğunu daha güçlü anlatan bir övgüyerastlanabileceğini düşünmüyorum. OYTAN için Mesnevî, bir aşk senfonisidir, bir ilâhî aşkserenadıdır, nefsin terbiye teknesidir, âlemlere önder-klavuzdur, zamana sığmayan birsan’at gücüdür, bir ilâhî aşk ürünüdür! Dünyaca tanınan Mesnevî, 8 dörtlük ile nasıl bukadar güçlü anlatılabilirmiş insan gerçekten şaşırıyor:

MESNEVÎ

Page 16: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yirmi beş bin beyit, ruhumuzu yur-yıkar, Gerçek aşkla dolu, şiir kesilen haldir,Tanrı’ya münâcâtı Arş-ı Âlâ’ya çıkar, Hitap ettiği doğrudan Celle Celâl’dir,Aşkı insan kalbine ılım ılım akar, Gönül diliyle söylenen nur arzuhaldir,Sonsuzluğa aşk senfonisidir Mesnevî! İçten-derin aşk serenadıdır Mesnevî! OYTAN Muammer’in kalbine ol akıştır, Ölgün gönlünde aşk ateşiyle nakıştır, Yaşam sevgisi veren tatlı bir bakıştır, Mevlanâ’dan, has aşk ürünüdür Mesnevî!

HAZRETİ MEVLÂNÂMevlânâ çağa gelir, çağları aşarak, Tasavvuf yolunda hiç yorulmaz bir erdi,Ney sesi-semâhla Semaya ulaşarak, Aşkıyla tüm insanlığın gönlüne girdi,Hoşgörü-kardeşlik-sevgi-ışık saçarak, Birlik-dirlik-sevgi-hoşgörü-umut verdi,Allah aşığıydı, Resûl’ü çok severdi! Allah aşığıydı, Resûl’ü çok severdi !

Muammer OYTAN’ın en has duygusunun ne olduğu sorulsa tereddüt etmeden“sevgi” olduğu söylenebilir! Onun hayatında sevgi büyük bir yer tutar. Ona göresevginin gücü olağanüstüdür. Sevgi, kalbe ekilir, kalpten biçilir; sevgi tahtla-taçladeğişilmez; sevgi, dostları-canları birbirine bağlayan, acılı gönüllerin ilâcı olanduygudur, sırattan geçiren bir yoldur, her kapıyı açan bir anahtardır, Cennete koyupâb-u Kevser içiren bir güçtür! Şu anlatışın sadeliğine, güzelliğine, samimiyetine bakınız!SEVGİNİN GÜCÜHoşgörüyle kusurlardan geçeriz, Sevgidir gönül derdinin ilâcı,Kalbe sevgi eker sevgi biçeriz, N’ideyim sevgisiz taht ile tâcı?Kötülükten kimseye yarar gelmez! Sevgi-saygı ile çekilmez acı!Kalbe sevgi eker sevgi biçeriz! Sevgi yoluyla sıratı geçeriz! Oytan Muammer, hep sevgi saçardı, Bu uğurda tüm saçları ağardı, Ehlibeyt sevgisi sevgi doğurdu, Muhabbetle her kapıyı açarız!SEVGİ PINARITüm müminlere durmadan taşırız, Erenler birbirine sıcaktır sıcak!Yükümüz sevgidir, özümden sevgi, Asırlardır açarız aşk ile kucak,Kırklar meclisinde lokma bölüşürüz, Aşk, ol şefkatli bakışlara sığacak,Gönlümden sevgi akar, sözümden sevgi! Gönlümden sevgi akar, gözümden sevgi! Gönül ibremle daim Tanrı’ya döndüm, Gece-gündüz huşûyla-zikirle andım, Yoğun ilâhî aşkla kavrulup yandım, Gönlümden sevgi akar, yüzümden sevgi!

Muammer OYTAN, bu dünyanın fânî olduğunun gerçekliğini, ince-nazik-düşündürücü birifade ile, çok güzel deyimlerle, benzetmelerle anlatıyor, bu gerçeği yüzümüze birşamar gibi de çarpıyor ve kara kara düşünceye sevk ediyor. Gerçekten de her insanhayatını, geriye doğru düşünürse, yılların hızla akıp gittiğini, ömrün göz kırpar gibigeçtiğini anlayacaktır.

HAYAT BOŞ!Fâni hayat sür’atle akıp geçiyor, Hani nerde evliyalar ermişler! ?Bu dünyaya bir göz kırpıp açmış gibi Bunca dünya malıyla gün görmüşler! ?İnsan bu yaşama bir bakıp göçüyor, Kâbe’ye yüz sürüp ihrama girmişler! ?Gül dalına bir kuş konup uçmuş gibi! Solup göçtüler bir çiçek açmış gibi!

Page 17: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

ASIRLAR ÇAĞLAR GEÇTİİbret almadan geçti biz kulun ömrü Sevemedi bir türlü oruç- namazı,Rahîm-Gaffâr Allah’ına hep bel bağlar, Tefekkürü-zekâtı-Haccı-niyazı,Dinlemedi hiç, ne öğüt ne de emri! Bahane etti hep sıcağı-ayazı,Rahîm-Gaffâr Allah’ına hep bel bağlar! Şefaat çün hep Resûl önünde ağlar!

BİLESİNBu Dünya fanidir gelip geçilir, Aşık olup derviş gibi gezilir,Günah-sevap derilecek bilesin, Seher rüzgârından sırlar sezilir,Yaşam şekli iradeyle seçilir, Ruh, havanda döve döve ezilir,Yaşarken not verilecek bilesin! Kötü amel yerilecek bilesin! Kalp pasını sil, ol Kâinat sığar, İyilik yaparsan gökten nur yağar, Kötülük içinde meleği boğar, Ol Mahşere varılacak bilesin!

Muammer OYTAN’ın içten gelen dilekleri de vardır:

KOPARMASINLARİhtimamla büyüttüğüm ol gülümü, Tüm kâfirler kesmek ister yolumu,Resûl’e vereceğim koparmasınlar, Cümle rakipler kırmak ister dalımı,Dualarla ıslâh ettiğim dilimi, Daim Tanrıma açık iki elimi,Rabbimi öveceğim koparmasınlar! Garibe gereceğim koparmasınlar! Düşmanlarım hiç bırakmadı peşimi Her tehlikeye siper ettim döşümü, Kerbelâ’da Hüseyin misali başımı, Vademle öleceğim, koparmasınlar!OLASIM GELİR

Kâbe duvarında bir taş, Seherde zikreden bülbül,Olasım gelir ey gönül, Miraç’a çıkaran Düldül,Semalarda özgür bir kuş, Resûl’ün sevdiği ol gül,Uçasım gelir ey gönül! Kokasım gelir ey gönül! Cennete giden zarfta pul, Kâbe’de serili bir çul, Muteberce sâlih bir kul, Olasım gelir ey gönül!

Muammer OYTAN’ın tasavvuf hayatında ve şiirlerinde Allah’ı zikir de geniş bir yertutmaktadır. Bu sebeple Kitabının “Kur’an Ahlâkı” bölümünde “Allah’ı Zikir ve Tesbih”başlığı altında konuyu ayrıntısıyla incelemiş; zikir ibadetinin ne olduğunu, yararlarını,nasıl yapılacağını, Cenab-ı Allah’ın hangi sıfatlarıyla-isimleriyle zikredileceğiniaçıklamıştır. Yüce Tanrı’yı zikretmek, bir kısmını aşağıya aldığımız şiirdekinden dahasade, daha güzel, daha etkili nasıl anlatılabilir?

ZİKİRLE HEP ZİKİRLE

Yalandan, riyadan kaçılmalı, Açalım daim ol beyaz gülde,Tanrı’yı zikirle, hep zikirle. Mevlâ’ya akalım coşkun selde,Semavî kapılar açılmalı, Kabe’ye koşalım esen yelde

Page 18: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Tanrı’yı zikirle, hep zikirle! Tanrı’yı zikirle hep zikirle! OYTAN Muammer yanar kavrulur, Yedi iklim dört köşe savrulur, “Nefis” ıslâh olup muma çevrilir, Tanrı’yı zikirle, hep zikirle ! DALDIM AŞKAMekke derin mânâ yolu,Günüm-gecem zikir dolu,Resûl’ün sevdiği gülü,Vermek için açar oldum!

Muammer Oytan’ın amacının Halkı aydınlatmak,doğru yolu göstermek olduğunubelirtmiştik. Ortada kanaat önderi olduğunu ileri sürerek dolaşanların çoğunluğununkendilerini geliştirmediğinden, halka yararlı olamadıklarından dolayı ne kadarüzüldüğünü ifade etmiştik. Bu sebeple şiirlerinde daima dine-inanca-ibadete-doğru yolasevk ve teşvik etmektedir. En önemlisi de buluşları ile insanı sarsmakta, sallamakta,kendisine getirmeye çalışmakta, son derecede etkili bir şekilde ikaz etmektedir! İnsanınyüzüne bir şamar gibi inen şu ifadenin güçlülüğüne bakınız:

CANIM Çok geç kalmadan haddini bilmelisin, Sâlih amellerinizi artırmadıkça, Râb’be tapmak hiç ihmal götürmez canım, Kâbe’ye karşı diz çöküp oturmadıkça, Gönül paslarını derhal silmelisin, Peygamber’e çok salâvât getirmedikçe, Râb’be şirk koşmak hayır getirmez canım! Kabrin seni huzurlu yatırmaz canım!

Muammer OYTAN’ın, bütün zorluklara rağmen, 17 yaşından sonra da olsakendisini okutan anasını-babasını asla kırmamış, onları hep hoş tutmuş, daima takdirşinas davranmış olduğu kendileri için çok güzel şiirler yazmış olmasındananlaşılmaktadır.Hepimizin anamız, gençliğimizde bizleri gece yarılarına kadar pencereönünde beklemiş; endişelenmiş; dua etmiş, Kur’an okuyup üflemiştir.Anaların evlatlarıiçin hissettiği bu has duygusu daha samimi, daha gerçekçi şekilde nasıl anlatılabilir! ?

ANACIĞIM Saçlarına kar yağdı peşimden koşarken, Titreyen kalbinle pencerede beklerdin. Haklarını nasıl öderim anacığım! ? Endişelerini birbirine eklerdin! Tek siyah tel kalmadı, dağları aşarken, Tanrı’ya sığınıp Kur’an okur üflerdin, Haklarını nasıl öderim anacığım! ? Sen üzülürsen ben biterim anacığım!

BABACIĞIM Allah’ı, Peygamber’i daim sevmeyi, Yardımlar ederek hayır dua almayı, İlk senden öğrendim Aziz Babacığım! Huşû içinde namazları kılmayı, Oniki İmamları tek tek saymayı, Her zaman iyi-doğru-dürüst kalmayı, İlk senden öğrendim Aziz Babacığım! İlk senden öğrendim Aziz Babacığım! Yüce Mevlâm ruhuna vermesin yası, Şefaat etsin Muhammed Mustafası, Ehlibeyt ile olmak işin esası, İlk Senden öğrendim Aziz Babacığım!

Muammer OYTAN’ın babası Sabit OYTAN bir hocadır ve şiir de yazdığı; çok güzelşiirlerinin de mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Muammer OYTAN, bir vefa örneğigöstererek babasının bir mersiyesini kitabına almıştır. Bu Mersiye’den anlaşılacağı gibiSABİT HOCA da çok iyi bir şairdir. İşte onun kitaptaki 5 kıtalık Mersiyesinden bir alıntı:

Page 19: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

MERSİYEGönlümce isteğim, dileğim Sensin. Mevlâm kanat verse pervaz eylesem,Tut elimden aman İmam Hüseyin. Kerbela toprağın seyran eylesem,Mümin olanların umudu sensin. Bu kuşca canımı kurban eylesem,Tut elimden aman İmam Hüseyin! . Tut elimden aman İmam Hüseyin!

Yunus Emre’nin yaşamını hepimiz çok iyi biliriz. Muammer Oytan, Yunus EMRE’ninyaşamını o kadar içten, doğal ve güzel şiirleştirmiştir ki hayran olmamak mümkündeğil. Milli Eğitim Bakanlığının bu şiiri ders kitaplarına alıp okutması gerekir. İşte şiirdenbirkaç dörtlük:Garip, fakir bir çoban, imkânları çok dardı. Yolda pişman oldu, kalbini hüzün sardıKıtlıkta buğday için Hacı Bektaş’a vardı. Pir’e geri varıp “Nefes! ” diye yalvardı,Pir, “buğday mı, nefes mi istersin,”diye sordu. Hünkâr, fırsat kaçıranı Taptuk’ayollardıBuğdayda ısrar etti, ah canım Yunus Emre. Taptuk Dergâhına koştu Yunus Emre!

Coşkun dereler gibi daim taşıp çağladı, İlâhî aşk bahçesinin solmaz gülüdür!Tanrı aşkı çekti hep yüreğini dağladı, Gül bahçelerinin şakıyan bülbülüdür,Hayatının tümünde “Allah! ” diye ağladı, Yüce Tanrı’nın saygın, aziz bir kuludur,Ol Taptuk’tan ilâhî nefes aldı Yunus Emre! Gönül Dergâhında Pir oldu Yunus Emre!

1200 kıtadan,hemen hemen her konuda yazılmış 200’ ün üzerindekişiirden oluşan bir kitabı tanıtmak kolay değil. Özellikle kişisel kanaatimin belirtildiğimethiyeler düzmek yerine okurun bizzat kanaat edinmesi arzu edilince şiirlerdenmümkün olduğunca çok örnek, hiç olmazsa önemli konulardaki şiirlerden bir-iki örnekvermek gerekiyor. Daha bir çok örnekle Muammer OYTAN’ ın şiirlerini, üslubunu,samimi ve akıcı ifadesini anlatmak mümkün. Ancak sizleri daha fazla sıkmamak içinörnekleri burada kesiyorum. Tüm şiir severleri, özellikle ilâhî aşk tutkunu olanları, onunbu güzel kitabını almaya davet ediyorum. Onun şiirlerini okudukça gönlünüzde baharçiçeklerinin açtığını; yüreğinizdeki sevginin daha da büyüdüğünü; içinizin umut vehuzur dolduğunu; her satırı ile sizleri düşünmeye, ibret almaya, geleceğe umutlabakmaya sevk ettiğini göreceksiniz!

KUR’AN AHLÂKI

Kitabın ikinci bölümünde Muammer OYTAN, “ Kur’an Ahlâkı “ hakkında bilgi veriyor.Çünkü ona göre:Kur’an-ı Kerim, bir gül bahçesidir. Bu bahçede her türlü mis kokulugüller boy boy, renk renk açmıştır. Bu nedenle dostlarına bu rengarenk ve mis kokulugüllerden bir demet sunmaya karar verir. Böylece dostları istediği gülü alıp koklayarakkendilerinden geçeceklerdir. Amcası Merhum Öğretmen Tevfik OYTAN, nasıl“Bektaşiliğin İçyüzü” kitabını yazarak gerçeklerin ortaya çıkmasını sağladıysa,Muammer Oytan’da Cenab-ı Alah’ın kulları için evrensel düzeyde getirdiği buyruklarınneler olduğunu göstermektedir. Dostlarının, Allah’tan korkan, kuldan utanan, dürüst,güzel ahlak sahibi bencillikten kurtulmuş, iyi bir vatandaş; ana ve babasına hayırlı birevlat; hiçbir canlıya ve çevreye zarar vermeyen, dostluğu aranan bir insan olmalarıiçin; kısacası Cenab-ı Allah’ın huzuruna insan-ı kamil olarak çıkabilmeleri için bubölümü yazdığını söylemektedir.Muammer OYTAN, yine belirtmektedir ki, bu bölümü yazabilmek için Kur’anı Kerim’isenelerce incelemiş, Kur’an’da geçtikleri için “55 farz” diye bilinen konulardaki ayetlerindökümünü yapmış; istatistiğini çıkarmıştır. Yani, Hz. Peygamber (s.a.s.) gibi Kur’an

Page 20: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

ahlâkına sahip olabilmek için Cenab-ı Allah’ın biz kullarına Kur’anı Kerim’de buyurduğututum ve davranışların neler olduğunu açıklamıştır: Örneğin, İslâm şartlarının yanında,Allah’a şirk koşmamak, din, ibadet, zikir, tövbe, şükür, dua, sabır, merhamet, hoşgörü,adalet, haram-helal, kibir, gurur, gıybet, munafıklık, bozgunculuk, cömertlik, dürüstlük,mütevâzîlik, kamu malını korumak, emanete hıyanetlik etmemek, doğru ve dürüstdavranmak, ana-babaya ve herkese iyi davranmak, iyiliği teşvik-kötülüğü men etmekv.b. 55 kavram, önce bilimsel olarak açıklanmış ve her konunun sonunda ilgili Kur’anayetleri topluca ve aynen yazılmışlardır.Çocuklarımızın ve gençlerimizin bu konuları doğru ve doyurucu şekilde öğrenmeleri içinbu kitabın her evde bulunmasının yararlı olacağı açıktır.

Ali ÖZEN.

10 Temmuz 2012

Ali Özen

Page 21: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

...Tüm Renkleri Topladın

Tüm renkleri toplamıştın bünyendeBazı maviydin umut umut gülerdinÇoğu zaman siyahtın, gönülden yaralıydın.Bazı ışıl ışıl parlayan bir kızıllıktınBazı da ak aktınBir aktın yüreğime / yüreğimi kanattın

Bir aktın gövdeme kiYüreğimin atışında seni buldumAk bir güzelliktin kanıma girenBeynimde, bilincimde seni buldum

Bu ak güzelliğinle yaşıyorum şimdiDağlar, ovalar aramızda yok sankiUçurumlar,uzaklar yok aramızdaUzakları yakın eden hayalin içimdeSeninle ısınıyorum bil sevgiliBu ak güzelliğinle yaşıyorum şimdi.

Ali Özen

Page 22: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

...'Yaşamak Yoksul ve Sabırlı Düşer Gecelerime'

Seslensem maviliğine,bilirsin ölümsüzlüğünü.Çizsem aydınlığın rengini gözlerine.Yaşamak sabırlı ve yoksul düşer gecelerime.Bilir misin, çabuk tükenir misin?Kendini bir su gibi sevgime verir misin? Söyle söyle sevgili benimle gelir misin?

Her gece,seni ararımgözlerini.Aydınlığa ulaşan o güzelim bilincini.Saran ve kucaklayan yaşatan sesini.Damarlarımda dolaşan ışığını ararım.Kokunu, soluğunu, sıcaklığını.Yüreğimi kanatan okşayışını ararım.Her gece seni ararım nerde sesin?Seslen ki yeni umutlar yeşerteyim. 2

İşte hep böyle geceleriDeli fışkın bir ayrılık,

gelir bağrıma otururYalnızlığın sarkacı saatlere uzanırBir ince sevdaya oyalı yangınlığımlaBen senden sonra sen yaşarımBilir misin,Söyle söyle sevgili benimle gelir misin?

Ben hep böyle geceleriUmut döllerim işte

sebep bilirim seni.Söyle söyle yüreğimin güzel serçesi.Doyumsuz bir şarkının sonsuzluğu için.Sonsuz bir şarkının doyumsuzluğu için.Kendini bir ezgi gibi sevgime verir misin?Güneşe benimle sen de gelir misin?

Ali Özen

Page 23: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

...Yüreğimin Dalında ''Bir Ak Güvercin''

Neden titreşimlerle duyulur hayatSevdanın gül baharına,Neden ölümcül durgunluğuna ses vermez yarasalar?Bir sevda ki...soluk soluğa can evime sokulurYürek dalım, saçak altım sessizce yatar.Sevgi dağına kondurulmuş bir öpücükYani sen bir şarabın tadısın HASAN HÜSEYİN

Silahın kurşununda ölüm yok mu? Bulutların ardında özlem yok mu?

Neden bir ürperti,Dudağıma dokunan yaradan akar?Neden ateşin buğusunu kirletir akşam?Bir sevda ki...tutuşur halkın içinde mahzun kanatlı.Acılar mı umutlarının kör pusularıŞiir bağına kondurulmuş bir öpücükYani sen umudu acılardan süzensin HASAN HÜSEYİN.

Yüreğinin ortasında gül yok mu? Özlemin yamacında bahar yok mu?

Neden ürkek ve şaşkın,Saçak altlarında titreyen bir kuş gibi dağlıyor yüreğimi?Neden dumanlanır aşkım, sevincim?Bir sevda ki... kavganın alanlarında sarsılır birden.Sıkışır bir cenderede aslan yüreğin.Gül dalına kondurulmuş bir öpücükYani sen özgürlük şarkımızsın HASAN HÜSEYİN.

Kavganın içinde ölüm yok mu? Türkünün titreşiminde sevgi yok mu?

RÜZGAR GİBİ SEVİNÇ DE TUTUŞTURUR ACIYISEVİNCİM OL, YÜREĞİME KON HASAN HÜSEYİN.

Ali Özen

Page 24: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

...Yüreğin Sihirdir Senin

Yüreğin sihirdir senin, sihirbaz ellerinden çıkmış.Kırılgan ve ince bir cam / gibi narindir ellerin...

Gözlerin bir sevinçtir senin, ışıltısı yitirilmiş birazSözlerin ateştir ey can, yüreğimi alt üst eden.

Şiirin özgürlüktür senin. Önce kuşlarla birlikte kanat çırpar, süzülüp gelir dünyama.Sonra tüm evrenime şiirin dolar.

Gizemin ah nasıl desem, yaralı bir şarkıdır biraz, az az yürekten vurulmuş,tılsımlı bir şiirdir belki.

Bilincin,Yüreğimi çiçeklendiren bir bahçıvandır. Şiirin ateşle dansıdır belki.Öyle derin ki anlamıBeni yaralayan zalim bıçaktır.

.

Ali Özen

Page 25: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

..'Şiirim'

Topraklardan bir su gibi sızmalıKuşlarla uçmalı gökyüzünde dostlar bulutlarla dans etmeliÇocuk olmalı en çok doğaya karışmalı

Atletlerle yarışmalı kimi zamanGülen bir anne olmalı bazen.

İşçinin alınteriyle yanmalı en çok Köylünün ürününe BAŞAK olmalı Karışmalı esnafın bereketine zaman zaman...

Ateş olmalı dostlar alev alev yanmalıÇığlık çığlık atmalı yüreğiYanardağ gibi olmalı volkan gibi patlamalıYangınları söndüren köpük örneğiSöndürmeli insanların içindeki yangını

Umut olmalı çocukta Sevgi olmalı kadında Emek olmalı insanda Gülen bir yüz olmalı dostlar Dillerde türkü olmalı

BAŞAK BAŞAK tarlalarda çokça BARIŞ olmalıİCLAL olmalı dostlar sevdiğim kadın olmalıÇoğu zaman ALİ biraz da deli olmalıKarınca gibi çalışkan En çok insan olmalıGökyüzünde süzülen al bayrağım olmalı

Sözün kısacası şudur ki dostlarŞİİRİM GÜRÜL GÜRÜL YAŞAMA AKMALI.. 01/08/2007

Ali Özen

Page 26: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

..'Yine Dostla Birlikte'

Özlemleri türkü türkü yakmak yürekte.Çizmek maviyi gözlerine.Yani sevmek… Karanlığın kirine bulanmadan.Yüreğin yaktığı yerden başlamak bir şiire.Yine dostla birlikte.Yine dostla birlikte

Ali Özen

Page 27: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

.'Yüreğimin Umut Oynaşımlarında Haziran'

Dinmeyen sızılar boşalırken gövdemden.Bu kent güneşin kızıl dudaklarından.Utancın kanat gerişine bırakıyor kendini.Devinmeler, gelip gitmeler, sonsuz açılımlar.Özlemi duyuluyor bir şeylerin.Acı yalnızlığı büyütüyor.

Yakınmalar, sövmeler, inlemeler.Dirim kavgasına girişen insanlar.Haziranın yalnızlığında acıyla büyüyen insanlar.Yaşamak kıran kırana.Kentin yabancı soluğu dudaklarımda…

Ve sonra çığlık çığlığa sesler geliyor uzaklardan.Doklardan, iskeleden, fabrika bacalarından.Kara saplı haziranla karalı yüzler.Üzerime üzerime aralıksız saldırıyor.Ben haziran güneşinin yangın ozanıBir şiir yazıyorum bir şiir, içimde büyüyen acı.Bir zehir sancısı, bir kurşun yarası değil.İçimde duyduğum acı hazirana bir çığlık.

Ve her gece çarpıyor kayalara yalp yalp sular.Ve her gece çıldırasıya bir yalnızlıkla kıvranıyor içim.Yan yana dizi dizi günler yapay bir sessizlikle geçiyor.Her gece buram buram yanıyorum.

Acıyla bütünleşerek oyulganıyor sevdam.Yinelenen çırpıntılara yoğruluyorum.Bazen uğultusuzluğun uğultusu yiyip bitiriyor beni.Yüreğimin ağzına birer birer yansıyarak kararıyor.Yangınlığım başlıyor alaz alaz.

Bir ses ışığa ve çeliğe dönüşünce,Uzar yalnızlığım haziran gecesinde.Bir gurbet türküsüyle doğarım yeniden.Uçarı bir sevinçle dolar yüreğim.Bana umut aşılayarak yeniden dayanç verir sevdam.

Ali Özen

Page 28: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ah Fakülte Arkadaşlarım

Ah o fakülte yıllarım / siz hiç sormayın.Nasıl, nerelerde kaldı kim bilir?Dostlarım / Aynı ekmeği birlikte paylaştığımızCanlarım / Şimdi nerde kaldınız, neredesiniz?

İki Yusuf vardı ikisi de yiğit.Bir de Ali'm vardı, kim bilebilir*ıNerdeler şimdi, kim bilebilir ki?Hele Şükran, hele Pervin nerdesiniz?Bilin ki yüreğimin içindesiniz.

Faruk ve Şefik'le birlikte kalırdık.Neler neler düşünür, neler yaşardık.Tahir'i nasıl unuturum ben şimdiAh bir de Murtaza vardı tam delikanlı.Ramazan'ımı ne çok severdim.O ne güzel insandı, nerede kaldı?

Berna sınıfın en çalışkanıydı.Zehra, hem çok çalışkan, hem de candı.Raşit'i, Dilek 'i unuttum sanmayınŞennur, hem Atatürkçü hem de insandı.O güzel Nerimanlar nerede kaldı.

Mikail, bir melek gibiydi sormayın gitsin.Ne zaman parasız kalsak yanımızdaydı.Kadir, okula gitmez kokoreç satardı.Nurhan'la Serpil resim yapardı.Sinan, birbirinden güzel şiir yazardı.

Niğde'de karşılaştım yine Şenay'laNe çok sevindim onu görünce.Ah yitirdim onu da değerini geç anladım.Deli bir çağdı yaşadıklarım.Ah o gençlik yıllarım, arkadaşlarım.Belleğimde anılarımdan geriye kalan.Canlarım benim neredesiniz?Bilin ki yüreğimin içindesin.

Ali Özen

Page 29: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ah Işığın Çılgını Sevincin Yorgunu

Ölüm nerede, umudum nerede?Hücrelerime ölüm girmişken sevdam nerede?Ah ışığın çılgını sevincin yorgunu.Gözlerim acı bir zehri taşırken gözlerinden.Türkülerim türkülerim nerede?

Ali Özen

Page 30: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Almancı Arif

ALMANCI ARİF

1.BÖLÜMDEKOR:Tipik bir ev.Bir masa, birkaç sandalye, iki minder vardır. Baba gazetesiniokumakta, anne ütü yapmaktadır.

BABA:-Hanım, ağabeyimgil Almanya ‘dan ha bugün, ha yarın gelir.Aslına bakarsançoktan gelmeleri gerekti, ama uçaktan korkuyor.Bu yüzden kara yoluyla geliyorlar Senonlara güzel bir mazak yap. Orada özlemiştir, garibim.KADIN:-Hayırlısıyla gelsinler de ben onlara daha neler yaparım.Ben de eltimi çoközledim.BABA:-Özlenmez mi hanım? , beş yıldır görmüyoruz.Hepsi gözümde tütüyor.Hele Can,hele Ayşe giderken küçücüklerdi.Şimdi serpilmiş büyümüş, kocaman olmuşlardır.Amcadiye boynuma atılmalarını, paya paya demelerini ne çok özledim.KADIN:-Ya eltim, senden ayrılamam diye Almanya ya bile çok zor gitmişti, iki gözü ikiçeşme olmuştu.

İçeriye soluk soluğa Ahmet girer.

MURAT:-Baba baba amcamlar geldi.Sarı bir mercedesten indiler. Amca diye bağırdım.Oğlu Can, dur, yaklaşma arabayı çizeceksin diye bağırdı.Benim de canım sıkıldı,afalladım kaldım.Ne söyleyeceğimi bilemedim.Yüzüme bile bakmadılar.Ben de sana haber vermek içinkoşa koşa eve geldim.BABA:Şaka yapmıştır yavrum belki de seni tanımamıştır. Amcan öyle soyunu sopunuinkar eden, çiğ süt emiş insanlardan değil.ANNE:-Oğluma öyle davranmaları çok ayıp.Üç kuruş para görünce ne oldum delisiolmuşlar. İnsan nereden geldiğine bakmalı.Şarkıda ne güzel diyor. (Bir yandanmırıldanmaya başlar. Mısırı:guruttun mu, ambarda duruttun mu?)

Ninen çarık giyerdi, bunları unuttun mu, bunları unuttun mu?

BABA:-Haydi çok gevezelik ettiniz.Bırakında bunları hazrılanın gidelim.ANNE:-Çocuğuma bağıranların evine gitmem.BABA:Kız beni delirtme çok özledim diyen sen değil miydin?ANNE:-O, çocuğuma bağırmadan önceydi.BABA:-Vallahi sende çocuksun.Naz etme haydi gidiyoruz.

2. BÖLÜMBABA:Anne ve Can Almanya dan gelen abilerinin evine gelirler.ALMANCI ARİF:-Willkommen(Hoş geldin) ufaklık.AHMET:-Sizde hoş geldiniz.Ne var ne yok oralarda yolculuğunuz nasıl geçti.ABİSİ(ALMANCI ARİF) :-Vallahi Türkiye’ye gelesiye kadar bir dikkat, bir dikkatadamlarda hiç acıma yok. En ufak hatanda hemen ensende bitiveriyorlar. Geçen seferiki kez ceza yediğimden dikkat kesildim.Türkiye ye gelince oh çektim 200’ü buldum.Bana mısın demedim.AHMET:-Olur mu abi? Adamlar boşuna mı kuralları koymuşlar. Türkiye’de kazalar hepdikkatsizlikten, boş vermişlikten kaynaklanıyor. Ondan sonra da günde15-25 kazaoluyor.

Page 31: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

ALMANCI ARİF:-Sus, çok bilmişlik taslama, kaderimizde varsa gideriz Allah bilir.AHMET:-Allah bilir de, 200’le gidersen, sonun hiç iyi görünmüyor. Sen canınıkorumazsan, önlem almazsan çok yaşamazsın.ALMANCI ARİF:-Uzatma oğlum, Almanya da böyle sürdüğümüz yok üç gün sonra yinegideceğiz.AHMET İN KARISI: Şunlara bakın,gelir gelmez tartışmaya,kavga etmeyebaşladılar.Bunun sırası mı şimdi Hoş geldin abi nasılsınız?ALMANCI ARİF:Sağ ol İjlal,iyiyiz.Sizler nasılsınız?AHMET İN KARISI(İJLAL) : Biz de iyiyiz abi. Çocuklar bütün zamanımızı alıyor. İş güçuğraşıp duruyoruz.Sen nasılsın elti?ALMANCI ARİF İN KARISI(ELİF) :- Nasıl olam anam.Gurbet ellerde sürünüp gidiyoruz.O sırada içeriye Almancı Arif in büyük oğlu girer. Gelenlere selam bile vermeden oturur.ALMANCI ARİF:-Oğlum amcan geldi görmedin mi?Çocuk umursamaz Omuz Silker.ARİF:-Oğlum.AHMET:-Bırak çocuğu kendi haline bırakARİF:-Komşular geldi yüzlerine bile bakmadı.AHMET:-Demek Almanya da okulda öyle görmüş.ARİF:-Yok, okulda değil, Alman arkadaşları var.Onlara uyuyor. Oğlum,amcana hoşgeldiniz desene.ÇOCUK(İsteksizce yerinden kalkar.) -Amcasının yanına gelir.Hoş geldiniz moruk, derAmcasının öpmesi için verdiği elini şiddetler sıkar)ARİF:(Oğlunun davranışlarından utanmıştır.Kızararak)-Nerede nasıl hareket edeceğini bilmiyor.AHMET:-Almanya dan gelen Türkler için uyum kursları var. Bu kurslara gönderelim.ARİF:-Yararı olur mu?AHMET:Olmaz olur mu? Türkün yaşam biçimini, gelenek ve göreneklerini, ahlakınıöğrenir.Kendi ülkesinde bir yabancı gibi yaşamaz.ARİF:O zaman hemen yarın göndereyim.

3. BÖLÜM7-8 Kişi bir dershanede kurs görmektedir. İçeriye kapıyı çalmadan Arifin oğlu Can girer.CAN:Ben yeni kaydoldum.ÖĞRETMEN:-Geç Otur. Dersimiz her sabah 9’da başlıyor.12’ye kadar sürüyor. Bundansonra buna göre gelirsin. Ayrıca bir yere girerken mutlaka kapıyı çalalım. Girmek içinizin isteyelim. İzin aldıktan sonra oturalım.CAN:-Peki der.(Ayaklarını yandaki sıraya uzatır)ÖĞRETMEN:-Türkiye de bir büyüğünüzün yanında ayağını uzatmak, bacak bacaküstüne atmak en büyük saygısızlıktır. Buna dikkat ederek oturalım.CAN:-Aldırış etmez. Bir yandan da cebinden çıkardığı sakızı şişirmeye başlar.ÖĞRETMEN:(Sinirlenir) -Türkiye de toplum içinde sakız çiğnenmez Hele sınıfta sakızçiğnemek en büyük ayıptır.CAN:-Önündeki öğrencinin saçını çeker.ÖĞRENCİ:-Hocam saçımı çekiyor.ÖĞRETMEN:-Oğlum doğru duramaz mısın sen. Başkasını rahatsız edecekdavranışlardan kaçınmamız gerekir.Can, arkadaşın senin saçını çekse neyaparsın.Kızmaz mısın?Aynı davranış size yapılsa ne yaparsınız?CAN:(Atılır) -Kızmam hocam, niçin kızayım.Memnun bile olurum. Ne güzel dalgamızabakarız.ÖĞRETMEN:-Arkadaşlar siz Can’ a bakmayın.Eğer bize kötülük yapılmasını

Page 32: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

istemiyorsak,biz de başkasına aynı davranışı göstermeliyiz. Toplumda sevgi saygı böyleoluşur.Atalarımız,İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır, diye boşuna söylememişler.CAN:-Yerimde duramıyorum hocam ne yapayım?ÖĞRETMEN:-Enerjini kullanmadığın için yerinde duramıyorsun Futbol oyna, basketoyna, koş kısaca spor yap.Böylece fazla enerjini hem vücudunun gelişmesi yönündekullanacaksın, hem de böyle zıpırlıklar yapmaya zaman ayıramayacaksın.CAN:-Peki hocam haklısınız, spor yapacağım, der.Öndeki öğrencinin yine saçınıçeker.Hocam spor yapıncaya kadar boş mu duralım. Böyle zaman geçireceğiz. Çekirdekçitlemeye başlar.ÖĞRETMEN:-Arkadaşlar sınıfta hiçbir zaman çekirdek yenilmez.Dışarıda yerken debunları yere atmamalısınız.CAN:-Almanya da kimse yerlere bir şey atmaz.ÖĞRETMEN: Biliyorum, ne yazık ki Almanya da kurallara son derede uyanvatandaşlarımız bile yurdumuza geldiklerinde bir başka oluyorlar, buradakilere ayakuyduruyorlar.Yaşamımızın her alanında nereye gidersek gidelim, belirlenen kurallarauymak zorundayız.Zil çalar. Öğretmen:Çıkabilirsiniz, der.

4. BÖLÜMGiriş zili çalar. Öğrenciler içeriye girer. Öğretmen gelir, ders defterini imzalarken caniçeriye girer. Elini öğretmenin omzuna koyar öğretmen kafasını kaldır bakar.ÖĞRETMEN:-Hayrola Can kırk yıllık arkadaşım mısın,yoksa beşiğimi salladın?CAN:Size kanım ısındı, sizi çok sevdim öğretmenim.ÖĞRETMEN:-Sınıfta bir büyüğünün omzuna el atılmaz biliyorum, bu kötü niyetinizdenkaynaklan mıyor..En basit görgü kurallarını bilmemekten kaynaklanıyor. İşte bununiçin buradasınız.Ben size bunları öğreteceğim, bir daha aynı yanlışı yapmayacaksınız.BARIŞ:-Öğretmenim diye atılır.ÖĞRETMEN:-Arkadaşlar bir toplulukta soru sormak çok önemlidir.Soru sorarken uygunzamanı beklemeli konuşmacının sözünü kesmemeliyiz. Soracaklarımızı unutmamak içinnotlar almalı ciddi olmalıyız.BARIŞ:-Ama öğretmenim.ÖĞRETMEN:-Arkadaşlar ne yazık ki dinlemeyi de bilmiyoruz. Oysa bilgi birikiminin enkolay yolu dinlemekten geçer, dinleyerek bir çok şeyi kolayca öğrenebiliriz.SAVAŞ:Öğretmenim içine kapanık biri olduğumdan insanlardan kaçıyorum, kimseylearkadaşlık yapamıyorum.ÖĞRETMEN:Arkadaşlar kimseden üstün değildir,her insan eşit yaratılmıştır.Hiç birşeyden çekinmeyin çünkü onlar senin için varlar.Bazıları da kendilerini dev aynasındagörmekteler.Başkalarıyla ilişkide bulunurken onlara değer vermeli, gerçekçi olmalı içtendavranmalıyız.

Zil çalar. Öğretmen: Çıka bilirsiniz arkadaşlar, der

5. BÖLÜMArtık geri dönüş zamanı gelmiştir.Vedalaşırlar.Ahmet gazete okurken telefon çalar.Birikardeşin aşırı hız yüzünden kaza yaptı öldü demektedir. Ahmet yere yığılır kalır perdekapanır.

ALİ ÖZENNiğde Anadolu Öğretmen Lisesi

Page 33: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Ali Özen

Page 34: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Bahçeyi Bir Karamsar Gördüm Bugün

Bahçeyi bir karamsar gördüm bugünAğaçlar küskün, güller yaralıTuttuğun aşılar seni özlemişBoynun büküp yollarını gözlüyor.

İğde ağacı artık hiç kokmuyor.Güllerimiz sere serpe açmıyor.Çağla artık yürekten çağlamıyor.Boynun büküp yollarını gözlüyor.

Akasya sıya sıya kürek çekiyorSarmaşık gönülden sarmıyor artıkÖğrencilerin küskün, onlara yazık.Boynun büküp yollarını gözlüyor.

Ali Özen

Page 35: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Bir Günceden Sayfalar

……………..Sait Faik Abasıyanık’ a sevgilerimle…

‘’Bu gün gök kara, içim Cehennem.Ben çaresiz kalmışam.Oy gözlerin siyah duman. ‘’

Nereden geldi aklıma bilmiyorum. Yıllar önce yazdığım özünü (şiiri) mırıldanarakyürüyorum. Sözcükler belli bir giz yüklüymüş gibi beni kendine çekiyor. Zaman zamankarşılaştığım yoğun bunaltıların etkisi altına giriyorum. Koyu bir hüzün dalgası benliğimikaplıyor.Dalgaların yükselerek kabarıp geldiği yerde, bir balıkçı motoru ağını topluyor. İrikavisler çizerek dönem martılar, ölümcül uçuşlar yaparak denize saldırıyor. Çoğuzaman ağızlarında bir balıkla havalanarak sevinçli sesler çıkarıyorlar. Bir yolcu gemisiyüz yıllık gövdesinden ağır pis bir sıvı çıkararak limana yaklaşıyor, yararak açtığı sularköpük köpük oluyor.Garip, çilekeş, mutlu, acı dolu insanlar belirli yönlere doğru koşuşuyorlar. Yarına umutlabakan, bir şeyler uman, gülen, kahrolan, sevinen yüzlere bakarak ağır ağır yürüyorum.Dudaklarım aynı özünün başka dizeleriyle yanıyor.‘’O kara gözlerinle bir bak bana.Yüreğimin en gizesinde saklısın.Bunu bir tek sen anlarsın.’’İçime yalnızlığın tortusu ağır bir ezgiyle yerleşiyor. Kıvranışlarım, çığlıklarım, solukalışlarım Doğulu bir ozanın sazından dökülen ağıda dönüşüyor.Artık içimdeki sonsuz gelgitlerin bahçesi dinmeli. Şu giden kalabalığa karışarakonlardan biri olabilmek ne güzel. Kalabalık yürüyor, ben yürüyorum. Ancak onlara birtürlü karışamıyorum. Koluma, gövdeme çarpıp sıyırıp geçiyorlar. Onların içindeonlardan biri değilim. İnsanlar bir başkalaşımın evrelerini yaşıyor. Bir türlü onlardan biriolamıyorum. Bu insanların tüm mutlulukları yazı yazmadıkları için. Bundan böyle yazıyazma sayrılığından kurtulmalıyım. Elime kalemi hiçbir özünün dizelerini yazmak içinalmayacağım. Herkes gibi olmalıyım. Ozansı yolculuklardan arınarak kalabalığakarışmalı, özün evreninden sıyrılmalıyım. Büyük bir yapıyı geçtiğimde beynimi bunlarkemiriyor, deniz koyu bir maviliğe çalıyordu.…………..Aradan bir zaman geçti. Kendime verdiğim sözü yerine getirmeye uğraşıyordum. Artıksıradan bir insan olarak mutlu, erinçli bir biçimde yaşayacaktım. Derslere çalışıyor,sinemaya gidiyordum. Bazen bütün günümün Göksu’da (Buca da kahve) geçtiğioluyordu.Bir pazartesi günüydü. Üçüncü dersten çıkmıştık. Arkadaşım Faruk, kardeşimden gelenbir betiği (mektubu) bana uzattı. Zarfı hızla yırtıp açtım, okumaya başladım.‘’ Can ağabeyciğim,Gönderdiğin mektubu cuma günü aldım. O kadar sevindim ki bilemezsin. Şu an bircoşkunun etkisi altında yoğrulmuş gibiyim. Seni bekletmemek için mektubununkarşılığını geciktirmeden yazıyorum.Artık yazı yazmayacağını, bunun kendini doyuma ulaştırmaktan başka bir işeyaramadığını söylüyorsun. İnsan yaşamında mutluluklar kadar acılar da vardır. O acılarki bazen depreşir, zapdedilmez olur. İnsan için için kendini yer durur; ama kendini aştımı yeniden dirilir sanki. Bizim de durumumuz aşağı yukarı buna benziyor.Duygular bazen evrene açımlandığında insan yüreği öylesine büyür ki, sevginintohumları uzamı yeniden yaratır.O mutluluğun tadını insan milyonlarca lira paradabulamaz. Çünkü insandır, yaşamın ta kendisidir.Buradan çıktığımda ilk işim yanına gelmek olacak. O zaman öyle içten, öyle sevecen

Page 36: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

kucaklayacağım ki seni, canın canımdan bir can olacak.Cümlelerime son verirken selam eder, sana ve tüm arkadaşlarına mutluluklar dilerim.………………Kardeşin: Cemalettin Özen……………..Eskişehir Kapalı CezaeviGörülmüştür. ‘’

Betiği okuduğumda içimden bir şeylerin gidip geldiğini duydum. Ben burada en küçükkısır döngülerden kaçarak kurtulmayı düşlerken, o hiçbir şeyden yılmayan dirençli amao ölçüde de çocuksu yüzüyle bana umut aşılıyordu. Göz göz kararan yüreğiminhücreleri parıltıyla aydınlandı. Kendime binlerce kez söz vermiştim.’’Yazıyazmayacağım,’’ diye. Yazdığım ilk dizeler şunlar oldu.‘’ Yaramı kalemimle sardım.Şimdi kalemim kanıyor. ‘’Deniz koyu bir maviliğe çalıyordu ve ben yeniden doğuyordum.………………..19. 11. 1981İZMİR // Narlıdere

Ali Özen

Page 37: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Bir Sen Kestin Soluğumu Bir de İzmir

Son tepeyi aşınca karşımda belirdi.O canım tutkulu şehirHiç bir şey bıraktığım gibi değildi.Ama soluğumu kesiyor büyülü şehirBir sen kestin soluğumu bir de İzmir.

25 yılın acısı sızladı dudaklarımdaAn an yaşadığım karabasanlarıBir kez daha yaşadım sokaklarındaHayalin birden belirdi yineBir sen kestin soluğumu bir de İzmir.

Denizin kasırga mı bir fırtına mı?Kalbimin atışı yalnız sana mı?Arkadaşlar bu gün Göksudalar mı?Bir sen kestin soluğumu bir de İzmir.

Ali Özen

Page 38: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Cevizli Helva

.............Saat: 18Cevizli helva yapmış hanım-Ah sağ ol, nasıl da çekiyordu canım.Diye yaklaştım helvaya.-Sana yapmadım, oğluma yaptım, dedi.Doktor sana yasakladı.Şekerin kaça çıktı akıllanmadın.-Haklısın, diyebildim, geri geri gittim.Ardımdan cevizli helvaSanki benimle dalga geçiyordu.-Yiyemezsin, beni yiyemezsin.Ben ona bakıyorumSanki o bana.-Yiyemezsin yiyemezsin, diyordu.

...............Saat:24

Hanım uyuyor nasılsa.Cevizli helvayla aramda engel kalmadı.Usulca kalkmalı, mutfağa ulaşmalı.Cevizli helvaya kavuşmalı.Çok değil, azıcık alırım nasılsa.Kaç gündür perhiz yapıyorum ya.Küçücük bir şeyden ne olacak?Sonunda cevizli helva benim olacak.

Kalktım.Mutfağa yöneldim usulca.Cevizli helvaya bir elim gidiyor.Diğeri sanki onu geri çekiyor.Ben böyle duraksamış beklerken.-Anam, hortlak mı karşımdaki derken.Hanım, karşımda belirmesin mi?-Bu saatte helva yenir mi?-Yok, dedim. Ne yemesi.Ben özlemişim cevizli helvayı.Derdini sormaya geldim.Şöyle ona üzgün üzgün.Biraz bakmaya geldim.-Hadi ordan, kimi kandırıyorsun?Cevizli helva zararlı bilmiyor musun?Gerisin geri döndüm yatağa.Bu hanımlar bir canavar ya.Ya da sanki bir Şeytan.Ne zaman gitsem mutfağa.Ardımdan hemen beliriyor ya.

Ben o günden beri cevizli helva yiyemem.Derdimi ah derdimi, kimselere diyemem.

Neyse ki şiirim var, bir şiir yazayım.Derdimi şiir sevenlerle paylaşayım.

Page 39: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ali Özen

Page 40: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Dönmeyi Düşünmediler (Düz yazı // Niğde Şehitlerinin anısına)

DÖNMEYİ DÜŞÜNMEDİLER

Çanakkale Savaşında kendisiyle görüşme yapan Ruşen Eşref Ünaydın’a Ulu ÖnderAtatürk şöyle diyor: “Kendisinden birkaç dakika önce sipere giren arkadaşının öldüğünügörüyor, birkaç dakika sonra kendisinin de öleceğini biliyor. Yine de en ufak birduraksama geçirmeden siperde yerini alıyor ve sessizce kılı bile kıpırdamadan şehitoluyor. Çünkü onlar egemenliğe giden yolda dönmeyi düşünmedilerAfyon Dumlupınar Başkomutanlık Savaşında Yüzbaşı Reşat Bey, Çiğil tepe’yi iki saattealacağına söz verir. Ne var ki tepe çok diktir. Düşman en büyük gücünü bu tepeyeyığmıştır. Bu nedenle tepenin alınması sadece iki saat gecikir. Yüzbaşı Reşat Bey;tepe’yi söz verdiğim saatte alamadım, diyerek intihar eder. Çünkü o egemenliğe gidenyolda dönmeyi düşünmez.Buna benzer bir değil binlerce olayı sayabiliriz. Tarih kitapları her bir Türkün yurtsavunmasında ne kadar büyük destan yazdığını anlatır. Bu destanı dinleyenlerçelikleşir. Üstelik düşmanları bile kendine hayran bıraktırır.Onun için sizleri unutmadık aziz şehitlerimiz. Sizleri nasıl unuturuz bacanağım BurhanGünkan, daha 7 aylık kızın öyküm Gizem Günkan ‘ı bizlere bırakarak, alnına gelenşarapnel parçasıyla nasıl gülümseyerek gidiyordun. Daha 25 yaşındaydın ve gencecikbedenini hain pusularda dağlamıştın.Sizleri nasıl unutabiliriz şehir polisim Ayhan Atlı, eşini ve 3 çocuğunu geride bırakarakBingöl dağlarında PKK ya aman vermedin. Özel Harekâtın en seçkin polislerindendin. Nemutlu bana ki senin o mağrur, çalışkan ve son derece terbiyeli çocuğunun öğretmenioldum. Hiç merak etme oğlun da senin yolundan ilerliyor. Vatan ve namus yolunda o dapolis oluyor. Düşmanlar şunu bilsin ki bir Ayhan gitti geride milyonlarca Ayhanlar veonun oğulları var.Bu öğle bir savaş ki dağların doruklarında haince pusu kurarak bekleyen, trenlerinyoluna bomba koyarak masum onlarca kişinin ölmesine, yaralanmasına yol açan;tuvaletlere, terminallere bomba atarak kendini gizlemeye çalışan şerefsizlere karşıveriliyor.Seni nasıl unuturum Piyade Kıdemli Üsteğmen Murat Erdem, verdiğin savaş o kadarbüyük ki seni hiçbir zaman unutmayacağız. Adın şimdi Çamardı da bir okulda yaşıyorve oradan mezun olan her öğrenci senden bir parça taşıyor.Şimdi bir rüzgâr geçti buradanKoştum ama yetişemedimNerelerde gezmiş tozmuşÖğrenemedim

Besbelli denizden çıkıpKıyılar boyunca gitmiştirTuz kokusu, katran kokusu, ter kokusuYüreğini allak bullak etmiştir Rüzgâr – C.Külebi

Evet, onlar birer rüzgârdılar. Memleketimin dağlarından ovalarından, denizlerindengeçtiler, geriye yürekleri allak bullak ederek şehitlik kokusunu bıraktılar. Onun içinsizleri nasıl unuturuz. Nasıl nasıl unuturuz, Niğde Yakacık Kasabasından Aşır Keskin’i. Oki Şırnak ta şehit olurken geride eşini ve kızını bırakarak destanlaşarak gitti. Onun içinki destanlar artık onu yazıyor, eşler, analar artık onun için ağlıyor.Şehit öğretmenlerden Ali Yıldız yazdığı bir şiirde;Dağ yürekli yiğitlerin Çeşmelerin soğuk aksınSeni korur bugün yarın Seni seven sana baksınSenin senden yok haberin Hor bakanın gözü çıksınNe tatlısın memleketim Son sözüm bu memleketim. Diyor

İşte o dağ yürekli yiğitlerden Ayhan Arıkan, Salim Ertan, Ayhan Karagöz, Yusuf

Page 41: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Al Ulukışla’dan Hilmi Erbay, İlhan Çankaya geride eşlerini ve birer çocuklarını NiğdeMerkezden Bülent Tunçbilek de eşini bırakarak şehit oldu. Besbelli ki onlar da rüzgârgibi geriye tuz ve ter kokuları bırakarak tüm Türkiye’ yi dolaştılar. Onlar ki yüreklerindebelli belirsiz yanan ateşle, yüzlerinde görevlerini yapmış olmanın mutluluğuyla cennetekavuştular.

1993 yılında Van da şehit olan Nejdet Fidan;Rüyamda gördüm ana kucağı Günler bitti, bayram sabahıUyandım baktım asker ocağı Herkes evladını sevip öpecekYaktı beni büyük ağacın sıcağı Eşler, dostlar bayram edecekAğlama anamgelirim bir gün Ellere bakıp da ağlama anam.

diyor. Başkaları bayram sabahı en sevdikleriyle birlikteyken onlar nöbet başında vatansavunmasındaydılar. Hiçbir korku duymadan, gözlerini kırpmadan, ana kucağına, eşine,dostuna doyamadan gittiler. Onlar bazen Bor Çukurkuyu’dan Uzman Çavuş MahirTüfekçi, bazen. Kıdemli Çavuş Erdal Songur, bazen Niğde’den, Muharebe Ast KıdemliÇavuş Recep Tektaş ‘ti. Bazen de Uzman. Jan. Kıdemli Çavuş Halit Ergüven… Ne olursaolsun oradaydılar ve gönüllerde yerlerini aldılar.

Mardin Dargeçit’te şehit olan jandarma er Muhammet Türk bir şiirinde:Eski günlerime nazaranÇok geçmedi inan aradanBir günüm bir ay olduYalnız yaşamaya alışamadım. Diyor

Evet, onlarsız yaşamaya alışamadık. Bir ana, baba, Bor Obruk köyündenRazaman Kalkan’sız Hacı Abdullah’tan Doğan Demir’siz, Bor dan Hasan Tuncel’siz,Dikilitaş köyünden Erdal Çoban’sız, Niğde Boğaziçi Mahallesinden Mustafa Avcı’sız,Karatlı köyünden Şahin Yılmaz’sız, İçmeli köyünden Davut Yıldız’sız, Alay KasabasındanOktay Öneler’siz, Edikliden İhsan Yarımkulak’sız, Hacıbeyli’den Sedat Çelik’siz,Hasaköy’den Cemal Özcan’sız, Aktaştan Zekai Çamur’suz, Bor’dan Yılmaz Gökşen’siz,Ulukışla Eminlik’ten Yıldıray Kılınç’sız yaşamaya nasıl alışsın. Sizler ki onların gülü, dağbaşlarında özgürce açan rüzgârlara karışan çiçekleriydiniz. Daha yirmili yaşlardaydınızve egemenliğe giden yolda dönmeyi düşünmediniz. Şırnak’ta şehit olan polis Rahmi Dana bir şiirinde;Polis oldum anam bileğim bükülmezKurşun yesem kanım dökülmezZalim gurbetin çilesi bitmezYollara bakıp da ağlama anam. diyor.

Aynı Rahmi Dana gibi iki çocuk babası Niğdeli Murat Şengül, üç çocuk babası NiğdeliHamza Baykan, bir çocuk babası Eski Gümüşlü Özer Özkaya ve evli olan Niğdeli SerdarUlusoy’da bileği bükülmez çelik gibi polistiler. Onlar da egemenliğe giden yoldadönmeyi düşünmediler.Uzman J. Çavuş Murat İlerigelen’ in; şehit olmak sanki içine doğmuştur. Annemeşiirinde; Bir gün taşınacağım erler kolunda Ansızın bakarsın gelirbir haber Görev anında gurbet yolunda Oğlun görevde şehitolmuş derlerKapanmış yatarken bayrak altında Bayrakları altında gelirsem eğerKarşına çıkarsam ağlama annem Üstüme yığılıp ağlama annem

der, çünkü onlar daha yirmili yaşlardaydılar. Daha evlenmemişlerdir. Sevgi bağından

Page 42: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

bir gülü koklamamışlardır. Bu nedenle şiirlerini annelerine yazarlar. Türkülerinde hepanneleri vardır. Onlar Altunhisar dan Asteğmen Ömer Fidan, Ulukışla Başmakçı danMehmet Duru, Dikilitaş tan Musa Kartal, Yeşilyurt kasabasından Abdul Kadir Tanı, Bordan Halil İbrahim Korkmaz, Himmetliden Ramazan Teke, Niğde den Savaş Temurtaş,Eyüp Demirtaş, Savaş Yalçın, Şehit Çavuş Faruk Uraslı, Ulukışla Horoz köyündenMehmet Sezgin, Niğde Merkezden Tayfun Özaksoy, Badem dere kasabasından NuriDayan, Ovacık köyünden Yeninli kasabasından Ahmet Saltık, Bor dan Ferhat Atlı, PolisHalil Akkoç, Ulukışla Aktoprak tan Halil Yıldırım, Çamardı Sulucaovadan BayramKızıltan, Himmetliden Âdem Keleş, Uluağaçtan Faruk Eren, Altunhisardan Âdem Dönen,Murat Akar, İnli kasabasından Mehmet Kayahan, Yeşilyurt kasabasından SelamiBayındır, Ramazan Mutluson, Tepeköyden Yusuf Bozkurt, Çamardı Çarda cık tanGüngör Arıkan, Dündarlıdan Apdullah Yüksel, Ulukışla Aktopraktan Süleyman Polat,Fesleğen köyünden Ramazan Alkan, Bor Balcı

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor. Bir toprak uğruna ya Rab negüneşler batıyor. Derken sanki Mehmet Akif Ersoy onları dile getirmişti. Kavlak TepeliJandarma Ruhi Aksoy evli ve bir çocuk babasıydı. Aktaşlı şehit er Yüksel Kabaca,Çiftlikli Zafer Eroğlu nun bir çocukları vardı. Erdal Ünlü nün ikiz kızı vardı. ÇiftliktenŞahin Çetin daha yeni evlenmiştir. Ancak hiçbiri geride bıraktıkları eşleri ve çocuklarınıdüşünmezler. Onlar egemenliğe giden yolda dönmeyi düşünmezler.

Kirazın derisinin altında kirazNarın içinde narBenim yüreğimde boylu boyuncaMemleketim var.(Bedri Rahmi Eyüboğlu)

Gönüllerinde, yüreklerinde memleketleri vardır. Memleket sevgisiyle doludurlar.Bundan dolayıdır ki Aktaş’tan Niyazi Kan, Dikilitaş tan Kudret Çelik, ÇamardıKocapınardan Hüseyin Şenel, Niğde den Hüseyin Aydemir, gazi olmuşlardır. Vatanyolunda kimi kolundan kimi bacağından olmuşlardır. Mehmet Akifin dediği gibi Bedrin aslanları kadar şanlı, onlar kadar kahraman asil şehitlerimizi hiçbirzaman unutmayacağız. Onları rahmetle anıyor ve hiçbir zaman unutmadığımızıgöstermek için bu programı yapıyoruz. Değerli Niğdeliler, Niğde de şehit ve gazi olan asker ve polislerimizi anmaya çalıştım. Eğer adınıunuttuklarım varsa onlardan ve ailelerinden binlerce kez özür diliyorum.

Son söz olarak yurdu için şehit olanlara ve onların geride bıraktığı gözü yaşlıailelere binlerce selam ediyor,sizleri şehitlerimizin ruhlarına fatiha okumaya davetediyorum..

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ALİ ÖZEN / Niğde Anadolu ÖğretmenLisesi

Ali Özen

Page 43: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Eşyalarını Kaybetmemiş // komik öykü

...........Beş arkadaş aralarında yolculuklarda yaptıkları dalgınlıklar hakkındakonuşuyorlardı........... Mehmet:- Sormayın azizim, dedi. Hiç unutmam İzmir’e gidiyordum. Yolboyunca uyuyamadım. Otobüs İzmir’e girerken uyuya kalmışım. Otobüs garajagirdiğinde sersem sersem kalktım.Hava güzel olduğu için ne paltom aklıma geldi, ne debavulum. Neden sonra bir eksiklik hissettim. ‘’Bende bir şeyler olacaktı ‘’demeyebaşladım.’’Ay paltom, ay bavulum, ‘’ derken, uzun uğraşlar sonucu eşyalarımakavuşabildim.............Figen Hanım:- Bak şimdi bir eşya kaybetme hikayesi de ben anlatıcam.diyerek anlatmaya başladı.........-Bir internet şiir grubundan tanışıp dost olduğumuz 8-9 şair arkadaşımızlaİzmir'de buluşup, toplanıp, tanışıp güzel bir gün geçirecektik.Ben onlardan ayrılınca, akşama İzmir'de yaşayan kardeşimin evine geçip bir kaç günkalacaktım.........Toplantıya en geç ben yetiştim. Arkadaşlar beni otogardan aldılar.Bir arkadaşın arabasının arkasına koyduk benim bavulları ve topluca çıkıp,güzel birmekana gittik. Güldük, söyleştik,yedik,içtik eğlendik.Akşama herkes dağıldı. Beni de getirip kardeşime bıraktılar.........Hani otogarda bir arkadaşın arabasının bagajına bavullarımı koymuştum ya. Beno bavulları almayı unutmuşum.Ve adam toplantı bitiminde arabasıyla birlikte İzmir'den ayrılmış.Allaaaahh! Gitti benim eşyalar..:(Pijamasız, eşyasız, düdük gibi ortada kalıverdim.)Arkadaşın telefonuna ulaşıp,arayıp,-Benim bavullar senin bagajda kalmış, diyeceğim. Telefonu kapalı:(Ancak ertesi günona ulaşabildim.-Rica etsem benim bavulları bir otobüse verip gönderir misiniz? dedim-Ben arabayı Afyon'da şirkete bıraktım. demesin mi?Bir sürü telefon trafiği yaşadık. O,Afyon'daki şirketi aradı, ordan bir arkadaşına rica etti.Arkadaşı toparladı benim bavulları Afyon otogarına götürdü.Zaten İzmir'de kalacağım, topu topu 3 gündü. Onun da iki günü zaten geçmişti.-Bari artık eşyalarımı Muğla'ya gönderin. Ben yarın evime dönüyorum. dedim.Benim bavullar Afyon'dan otobüse verilip Muğla'ya,otogardaki yazıhaneye gitti.Ben de İzmir'den döndüm, eşyaları Muğla otogarından alıp eve geldim.O bavulları evde geri boşaltırken sinir küpüydüm........... Melek:- Şükür ki ben yolculukta hiç eşya kaybetmedim, diye övünmeye başladı..............Derken Ahmet söze girdi. – Bu da bir şey mi? Bunlar her yolculukta olağanşeyler haline geldi. Ben de İzmir’den Kayseri’ye gittim.Giderken otobüs Aksaray AyrancıTesislerinde mola verdi.Neyse molada uyku sersemiydim, otobüsten indim. Tuvaletegittim. Dönüşte aynı firmanın aynı marka ve renklerde başka bir arabasına binmişim;ama ben bunun o sırada farkına varmamışım. Geçtim yerime oturdum. Hemenuyumuşum. Kayseri’ye varınca önce eşyamın kaybolduğunu sandım. Meğer otobüsKayseri’ye İstanbul’dan geliyormuş. Muavin: ''Harem’de mi binmiştin? ‘’deyince farkınavardım. ‘’Yok, ben İzmir’den geliyorum.’’deyince sorun çözüldü. Otobüste çok az yolcuolduğu için muavin de otobüs Ayrancı’dan hareket eder etmez uyumuş. Benim arkadayattığımı görmemiş. Az sonra öteki otobüs geldi de, eşyalarımı alabildim. otobüsAyrancı’da yolcu kayıp diye yarım saatten fazla beni beklemiş. Aramadık yerbırakmamışlar........... İsmet atıldı. - Bu salaklıklarınız benimkinin yanında hiç kalır. Ben bir salaklıkyaptım ki sormayın gitsin............. Dördü birden atıldı. –Ne yaptın? Anlatsana............ İsmet gülümseyerek anlatmaya başladı. Ben İzmir’den Kayseri’ye gidecektim.Neyse otobüse bindim; ama iki gündür uyumamıştım. O kadar yorgunum yani.

Page 44: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Otobüste çok az yolcu olduğundan geçip arka sırada bir yere oturdum. Hemen uyumuşkalmışım. Otobüs Kirazlıbahçe’de mola verdi. Molada otobüsten indim. Tuvalete gittim,geldim. Tekrar otobüse bindim. Uyumuş kalmışım. Sabaha karşı gözümü açtığımdaotobüs terminale giriyordu. Ben ‘’Kayseri’ye geldik,’’ derken 14 saat yolculuktan sonrayine İzmir’e gelmeyeyim mi?........ Dört arkadaş birden:-Neeeee?......... Evet, İzmir’e geri gelmişim. Meğer Kirazlıbahçe’de aynı firmanın aynı renktebaşka bir arabasına binmişim. Yolcu az olduğundan muavin ‘’ Yanında gelmeyen varmı? Diye bağırmış. Yanıt alamayınca ‘’ Yolcu eksik değil,’’ diye şoföre ‘’Tamamusta’’demiş. Ben arkada bir yerlerde uyuduğum için beni görmemiş.......... Gene de akıllı adamım Hemen Kayseri’ye otobüs firmasının yazıhanesine telefonettim.Şu saatte gelen arabanın bagajındaki alınmayan eşyalar benim. Siz eşyalarımı alın.Ben ilk otobüste geliyorum. Gelince eşyalarımı sizden alırım...............Ahmet: - Akıllı adamsın doğrusu. Kendini kaybetmişsin, eşyalarınıkaybetmemişsin..............İsmet: Ne sandın sen azizim. Ben senin gibi miyim? Ben öyle akıllıyım kişimdiye kadar hiç yolculukta eşya kaybetmedim. Yolculukta nasıl eşya kaybediliranlayamıyorum. Ben o salakların aklına şaşıyorum.(!)

Ali Özen

Page 45: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Filistin Destanı

Susuz gövdeleri kalmış yıllarca.Acı sağmışlar bedenlerinden.Sinir telleri kopmuş, / beyinleri uyuşmuş sıcaktan.Bilinmez çığlıklar uğuldar ufuklardan.

Açıldı göğe doğru ürküntülü elleriyle.Korlaşan dudakları susuzluğu boğabilmek için.

Yerlerdi birbirleriniVe sessiz bekleşirlerdi göğün ışıman renginde.Öyle mutlu, öyle umutlu, ve öyle ışıltılıydılar ki;Özlemin kızıl renkleri uçuşurdu gözlerinde

Deli can çiçeği gövdeli.Filistin'de Filistin'in gözlerini görmeli.

2Bir umarsız kuştular çıplak şaşkın.Sahra topları gümbürdedi önce.Kan doldu ellerine.Yüreklere kan doldu.Savruldu gülleri ovalardan sahralara.Bir umarsız kuştular çıplak şaşkın. ''La havle'' çektiler gümbürdedi toplar. ''Kıyamet,'' dediler tanklar,jetler, bazukalar.Döndü çelik gövdeleriyle toplar

Bastı yavrusunu göğsüne bir ana.Baktı gök gürültüsüne.Geceler boyu süren o asi korkuyla.Davrandı öfkeye damarların koyu çağıltısı.

3''Filistin ''dedi biri:''Gitti gider.''''Filistin ''dedi biri:'' Niçin gider? ''''Filistin sevgilimdi körpecik yavrum gider.''''Dinleyin canlar''dedi bir ses.Çöken bir emperyalizmin köpek artıkları.Bilinçaltı düşlerinin kör yaratıkları.Halkımızı yok etmek için saldırıyor.Kurudu yüreklerimizin öz suları.Filistin artık türküye başlamalı.''

4Sessizdi gök.Özlemleri tutuşmuş yaz.Susarsa bulut susar gizli titreyişinden.

Page 46: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Bulutları sevdalı yaz.

Bir Filistin çocuğu geçer durmadan.Saçlarında güneş yalımı bir türkü.Alın çatında buğday tohumları.Bulutlar kaynar gözlerinde içine yayılırken ateş.Deniz yüreğinde erir aldırmaz dalgalara.Bir tutsak çağrışımıdır titretir bedenini.Barut baruttur elleri.

Büyü bozuldu geceyle gelen sabahlarda.Düştüler yollara güneşin şafakları.Göğün ışıman rengi kan rengini içerken.Bir bıçak mı özün, silah mı geleceğin.Yürüdüler yüreklerin taşkın suları.Susku güllerini çiçeklemek için.

Işıltılı muştuluklarla uzanan yol atılımlarında.Bir gök karışımı yıldız takar beline.Mor dağlarında dağlanan kızıllığın şavkına.Gökselliğin anıtlarını sunar.Özlemin yedi baharınca söylenir türkü.

Yüreklerin öz sularıyla beslenmiş bu toprak.Bağrında acılar taşıyarak umutla sulanır.Gün sıcakta harmanlanan bir dolunaydır.

5Direncin kayalardan sağıtılmış suları.......umudun kanatsız üveyikleri.Filizlemek için gövdede büyüyen yaşamı.Beslemek için sevincin gözelerini delişini.Tohum oldular bozkırın çöl gecelerine.Ekin oldular umutların taze sevinçlerineBıçak oldular, silah oldular, yaşama durdular.Yoksulluğun ve ulusun mahmur sevgisine.Gelecek oldular Filistin’in sevgi denizine.

6

Acılara katlanan can,yüreği parçalayan.Yaralı bir geyik midir söyle biline.Sevmelerimin yedi renkli baharı.Şimdi hasadını alıyor rüzgarların.

Page 47: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Bahara dallanıyor ağaçlar.Şimdi hasadını alıyor rüzgarların.Şimdi baharı çağırıyor.Türküsüne başlıyor Filistin.

Bir güvercin içer yaşam suyunu.Ölüm düşçe bir anıttır.Gizli titreşimlerle sıyrılır bulut.Açılır ölümün dumanlarından / dudaklarının tuzu.Maviyi içer gökyüzü.

7Yaşam tozu, gül rengi gün dönümü.Devşirir acı çığlıkları yoğun sancıya.Acı bir volkan gibi dağlayarak.Bir yaratı sunar devinen yüreklere.Katlanamaz acıları yüzyıllardan damıtan yürek.

Sancılı kuş kanadıyla özgür..Her gece bir destan yazar bozkıra uzanmış yaşam.Her gece umut aşılar yaratan halkın katına.Utanç yüklü paletlerin üstüne yürür.Duyulur bir ses olur Filistin’de.‘’Öfkeyle kaynayan topraklara / Salmışım köklerimi.Açlığımı kolla benim. ve öfkemi. Damarıma basma. ‘’Aynı ses çağırır yeniden. ''Ölüm bir sözcük değildir / direnci besler.Yaşamın başakları senin ülkendir.''

Bir rüzgar gelir dağıtır karanlıklarıDağlar Filistin kokar, çöller Filistin.Çağlar Filistin kokar yıllar Filistin.

Filistin’in dağ doruklarında.Kuşlar uçar gökyüzüne savurur bulutları.Bir çiçek uzanır boylu boyunca.Uğruna öldükleri destan yazılır.

Ali Özen

Page 48: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Filiz SEVGİ için yazdığım iki akrostiş şiir

LEYLAK KOKARMIŞ ONLAR

Filiz Sevgi bana dün kitap göndermiş.İçinde bin bir güzel sorular varmış.Leylak kokarmış her sayfasından.İzmir İzmir kokarmış onlar, ülkem kokarmış.Zambaklar dile gelir çiçek açarmış.

Sevginin ülkesinden gelirmiş onlarEvrene açılırmış, umut olurmuş.Ve her okuyan beyinde ışıldarmış.Gelincik bahçelerinde adı varmış.İçin için yanar, durmadan kanarmış.

UMUT TAŞIYORLAR BİLESİN

Fidanları dikmiştin, meyveye durdu.İçinde umut taşıyorlar bilesin.Leyla, Berna, Mustafa şimdi umutlu.İsterler okumayı şimdi bilesin.Zahmetine ne çok değdi can bilesin.

Sevgi, ter ve emekle yazıp kitabıEn sonunda nice gönüller kazandın..Varıp her öğrenciye umut ekmişsin.Gönüllere aktığın her bir kişinin.İçinde yaşıyorsun, bunu bilesin.

Ali Özen

Page 49: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gece Gözlü Kadınlar (1) ''

........... Ayağımdaki sızı dayanılmaz hale gelince tuttum hastanenin yolunu. Amahangi servise gitsem doktorlar, ayağıma şöyle bir bakıyor: ''Bizlik bir durum yok, bir deşu servis baksın'' diye başından gönderiyor. Ne yapacağımı bilmez halde servis servisdolaşıyorum.............Koridora hastaların oturması için banklar konulmuş, hastalar randevu alarakgeliyor ve adları doktorun kapısının üzerinde bulunan ışıklı tabelada yandığı zamaniçeriye girip muayene oluyorlar. Yani sistem ilk başta Avrupa'daki benzerleriniaratmıyor............Böyle olduğu halde ne zaman hastaneye gitsem doktorun kapısındabir yığılmanın olduğunu; itişmenin, çekişmenin hiç eksik olmadığını görüyorum.............-Sen yeni geldin, niye girmeye çalışıyorsun?.............-Dün geldim, imza işim var............-.Olsun sıranı bekle.............-Sen kim oluyorsun, bana karışamazsın lan.............-Lan diye hitap etme, terbiyeni topla.............-Toplamazsam ne olur? Gibi konuşmaları burada her zaman duyabilirsiniz.Önceleri bu konuşmaları ilgiyle izlerken, artık kanıksadığım için umursamıyorum. Biran için buradan gitme, kaçıp kurtulma isteği ağır geliyor. ''Hiç olmazsa gazeteokuyayım,'' diye, şöyle bir gazeteye göz atıyorum..................''İki kişi 10.000 tl. ye Cennetten arsa sattılar. Olay Jandarmaya şikayetüzerine intikal etti. Soruşturma sürüyor.'' Güleyim mi, ağlayayım mı bilmiyorum. Adamönce Cennet'ten arsa almak için karısının kolundaki bilezikleri satıyor, kandırıldığınıanlayınca da şikayet ediyor.................Yazarın biri:'' Eskişehir Savaşı'nda 55 bin kişinin savaştan kaçtığını,kadınların cepheye silahları zorlamayla götürdüklerini yazıyor. Birden içime dahabüyük bir acı yerleşiyor. Ülkenin dört bir yanı işgal edilmiş, tek kurtuluş yolu direnmek.Doğru dürüst insan kaynağı kalmamış. Ne yapılacaktı peki. Rica minnetle dil midökülecekti. Başka bir konu yokmuş gibi yazar bozuntusu, Atatürk dönemini karalamakiçin her yolu deniyor. Her gün bu dönemdeki yapılan uygulamaları anlatarak kafakarıştırmaya çalışıyor. Araştırma ve transfer adıyla aldığı paralar aklıma geliyor. O,çanak yalayıcısına hak veriyorum. Böyle yapmasa ona bunca parayı niye versinler ki.Elbette satılık kalemini efendilerinin hizmetine sunacak. Bundan başka nebekleyebilirsin ki. Asıl tersini düşünmek aymazlık olur............O hızla gazeteyi ikiye yırtıp çöpe atıyorum. Elimde sadece gazetenin bulmacaeki kalıyor.Sudokuyu açıp çözmeye uğraşıyorum. Zaman ilerledikçe koridorun önündekiyığılmalar artmaya başlıyor, metrekareye neredeyse 4 insan düşüyor. Ben bankaoturduğum için kalabalığa aldırmıyorum, bir yandan sudokuyu çözmeye çalışıyor, biryandan da sıramın gelmesini bekliyorum..............Gayri ihtiyari 9, diyorum. Yanımdaki hasta şaşkın soruyor.............-Ne dokuzu?.............-Hiç diyorum, sudokusu dokuzu...............Bir şey anlamıyor. ''Manyak mı bu? '' diye yüzüme bakıyor. Ben onaaldırmadan sudokuyu çözmeyi sürdürüyorum.................Kafamı kaldırıyorum, birbirinden zayıf iki kadın görüyorum. Aman Allahım.Bir insan hiç bu kadar zayıf olabilir mi? Kadınlar birer iskelet sanki. 35'er kilo var yokarası.Biri sürekli ağlıyor, yaprak gibi titriyor. Diğeri fısıltıyla ona bir şeyler söylüyor.Ağlayan kadın, ayakta zor duruyor, diğerinin desteği olmasa, neredeyse düştüdüşecek............... Kadına: -Bacım buyrun, buraya oturun, diye yer veriyorum. Kadın diğerinindesteğiyle oturuyor, adeta banka yığılıp kalıyor., başını ellerinin arasına alıyor önce,sonra kendinden geçiyor.Diğeri belli belirsiz fısıltıyla bana teşekkür ediyor.

Page 50: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

...............-Affedersiniz, noldu? Sakıncası yoksa anlatır mısınız, diyorum. Önceanlatmak istemiyor, kısa bir süre beni endişeyle izliyor. Sonra belki sıkıntısınıpaylaşmak, belki de zaman geçirmek için kadını işaret ederek; ''Yeğenimin eşi,'' diyor..................-Peki nasıl bu hale geldi?.................-Hiç diyor, uızun hikaye, yeğenim köyde başkasını seviyormuş. Ama osevdiğini başka biriyle evlendirmişler. Çılgına dönmüş yeğenim. Kendini dağa, bayıravermiş, akşama kadar, dağ tepe dolaşır olmuş. Ablam bakmış olmuyor. '' Bir kadınıancak başka bir kadın unutturabilir, ''diye evlendirmişler onu. İlk başta çok az düzelmiş.Ama geçen yıl, yeğenimin ilk sevdiği kadının kocası ölünce yeğenimi tekrar bir ateşsardı. Eski deli durumu yine başına geldi...........Karısına: - Benden sana fayda yok, ben başkasını seviyorum, demiş. Her şeyianlatmış. İşte bu güzeller güzeli kadın ondan sonra yemeden içmeden kesildi. Gün günerimeye başladı. Sürekli kan kaybediyor, adeta gözümüzün önünde eriyor. Bir şeyyapamıyoruz. Acile getirdik, kan ve serum verdiler. Şimdi ilaç alıp tekrar köyegideceğiz.............Kadına tekrar bakıyorum. Gerçekten yüzü bebek gibi güzeldi. Gözleriyemyeşildi.O zayıflığına karşın insanı çeken bir albenisi vardı. ''Ülkemin '' gece gözlükadınları aklıma geliyor. Kim bilir çoğunun ne derdi var?Çoğu zorla, istemeden evlendiriliyor, kimi alınıp satılıyor, kimi her gün dayak yiyor.Çoğu büyük bir açmazın içine düşmüş sürüklenip gidiyor..........Kadına, - Peki onu anladım, sen niye böyle zayıfsın? diyorum..........Anlatmıyor, benim de kendine göre bir hikayem var elbette, şimdi anlatıp dakafanızı ütülemeyeyim............-Estağfurullah, diyorum. Siz bilirsiniz. Elbette anlatmamanız çok doğal.İlk kez karşılaştığınız birine bunları bile anlatmayabilirdiniz, bana güvendiğiniz için sağolun............-Siz de beni dinlediğiniz için sağ olun, diyor. Şiir yazıyorum ben. Çantasındanbir kitap çıkarıyor, bana uzatıyor. İlk şiir kitabım, ikincisi de yolda, o da çıktı çıkacak...........Ağzım açık, şaşkın halde kalakalıyorum. Ben, '' Gece Gözlü Kadınlar (1) ''diye onlara acırken, onlar dünyayı yeniden yaratıyorlardı..............Bir o yazar bozuntusunu düşünüyorum, bir de ''Gece gözlü kadınları.'' Biritopluma nefret aşılıyor, biri sevgi saçıyor..............Gönlüm ''Gece Gözlü Kadınlara' su gibi akıyor...............Doktoru beklemeden hastaneden akıyorum.

Ali Özen

Page 51: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gözlerim Ağlamaktan Solmalı Benim

Gözlerim Ağlamaktan Solmalı Benim

Daha yaşın kırk sekiz olmalı seninBöyle erkenden gitmene yanarımArtık yaşamın anlamı kalmadı canımGözlerim ağlamaktan solmalı benim.

Kan / sızımSizım sızım sızlarımCan / sızımBaht / sızımBöyle erken gitmene yanarım

Artık herşey anlamsızAnılardan kalanlar yalanŞarkılar yalanMartıların çığlıkları yalan

Yalan üzerine kurulmuş dünyaDünya üzerinde ne varsa yalan.

Kuş sesi, su sesi, insan nefesiBelediye vergisi, korna sesi yalanSesine ses vermeyen dostların yalan

Kan / sızımSizım sızım sızlarımCan / sızımBaht / sızımBöyle erken gitmene yanarım

İffetsizler yönetirken dünyayıAdın gibi İFFET li yaşaman gerçekBaht / sızımİnan senin adınıŞiirlere kazırım.

ALİ ÖZEN14 ŞUBAT saat:03.30-04

Fakülte arkadaşım İFFET ALPSOY HANIMın ölüm haberini dün aldım. Gece yatarkenkalkıp yazmaya başladım. Sözcükler kendiliğinden çıktı kalemimden ve aşağıdaki şiiroluştu. Onun anısını yaşatmak için elimden gelen sadece bu.......

İfetin ölümü üzerine sınıf arkadaşım CUMHUR ÖZBAYın yazmış olduğu şiiri de sizleresunuyorum.

SEVGİLİ İFFETE

Nerden çıktı bu karayel,Soğuk, sinsi, kalleş...

Page 52: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Dibi düğümlenipBir daha esemeyesice.SöndürdüAramızdaki en parlak ışıklardan birini.Yaktı,Dağladı,SildiHer birimizin mutluluk ezberini.Suskun ve yalnız ve zayıf anını kolladıVe galip geldi, lânet olası...

Nerde bizim ellerimiz,Gözlerimiz nerde?Neden dokunamıyoruzNazarlarımız kime ha, kime !

Ne kadar da habersiz olsakBirçoğumuz birbirimizdenTeslim olmasın bundan sonra hiçbirimizÇekip gitmesin bir daha, selamsızSessizceİçimizden... Ve yüreğimizden...

15/02/2010Cumhur ÖZBAY

Ali Özen

Page 53: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gözlerin Dipsiz Kuyu

Seni tanıyıncaAşkı ve özlemiAcıyı ve sevinci tanıdımHer an yandımGün geldi karalar bağladım......Yaralandım.

Seni tanıyıncaOnca yıl uyuyan şair yanlarımı uyandırdımÖrneğin,Sol yanım kelebek kozasıymış anladımAh şiirin perisiHer bakışındaDeltalara bölünürüm

SeninŞiirlerin SamanyoluŞiirlerin birer yıldız yağmuruKaranlıkta yolumu aydınlatan pusula sankiŞiirlerin var ya dipsiz kuyuŞiirlerin say ki girdap Anaforunda kaybolduğum deniz

Sen şiirlerin yaralı süvarisiİmgelerini sürüyorsun ya -yüreğime yüreğimeİçimdeki acı şaha kalkıyorDarmadağın oluyorum umarsız

SenŞiir bulutlarının mavi umuduBulutların yağmura her durduğundaŞiir yağar yüreğimeDilim vurgun yemiş gibi suskunİmgelerin tutsağı olurum

Ey şiirin perisiyüreğin camdan yapılmış gibiHer an örselenmeye hazırAnında tuz buz olup kırılanDeğerli bir kristalsin sanki

N'olurNakış nakış işlediğin şiirlerin susmasınYoksa ben yenidenCan evimden vurulurum.

Ali Özen- Nuriye Dündar

Ali Özen

Page 54: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gülşen Şenderin'in Şiirlerinin Eleştirisi

GÜLŞEN ŞENDERİN (TURKUVAZ DÜŞLERDEKİ BEBEK)

Gülşen Şenderin, Antoloji ve UMUDUN TÜRKÜSÜ grubunun üyelerinden bir şair. Onunbir iki şiirine yorum yazdığım için bana, ‘’ TURKUVAZ DÜŞLERDEKİ BEBEK’’ şiir kitabınıgönderdi. Kitabı okuyunca çok beğendiğim için Antoloji üyelerine tanıtmak istedim.Onun şiirlerini siz de okuduğunuz zaman duygu ve düşünce dünyanızın renklenipçiçeklendiğini göreceksiniz.

(TURKUVAZ DÜŞLERDEKİ BEBEK)

Kitap tam 400 sayfadan, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde GülşenŞenderin’in, ikinci bölümde eşi Cumhur Şenderin’in, üçüncü bölümde de kayınbabasıİbrahim Şenderin’in şiirleri yer almaktadır. Gülşen Hanım şiirlerinin dışında kitaba üçşairin yaşam öykülerini de eklemiş. Bunun yanında 10.07.2001 tarihinde yazdığı Anadergisinde de yayımlanan bir öyküsünü koymuş. Böylelikle kendisini daha iyitanımamızı sağlamış. Gülşen Hanım’ın şairliğinden gelen yeteneğini düz yazılarında daustalıkla kullanıyor. Düz yazılarında; akıcı, yalın, duyarlı bir dili var. Hemen kendiniziyazının içinde buluveriyorsunuz. Sarıp kucaklıyor sanki sizi. Gülşen Hanım, şiirlerini herne kadar,’’ Amatörce yazdım, ‘’ dese de içlerinde gerçek profesyonellere taş çıkartacakgüzellikte olanları var. Onu bu başarısından dolayı kutluyorum.

GÜLŞEN HANIM’IN YAŞAM ÖYKÜSÜ

Gülşen Hanım 24 Kasım 1952 tarihinde Kıbrıs’ ta doğmuş. Çocukluğu elektriği, suyu,yolu olmayan Dağaşan (Vreçça) da geçer. Orta okulu Lefkoşe Bayraktar OrtaOkulu’nda, Liseyi de Limasol 19 Mayıs Lisesinde bitirir. 1974 yılında hemşirelikyaparken Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde gördüğü ‘’Bebek’’ rumuzlu bir evlilikilanını okur. Böylece ortopedik engelli Bakırköylü şair Cumhur Şenderin’lemektuplaşmaya başlar. Mektuplaşmaları evlilikle sonuçlanır. Bu evlilikten üç çocuğuolur. 24 yıllık mutlu bir evliliğin ardından eşi 1998 yılında ölür. Çok sevdiği eşinizamansız yitirişi Gülşen Hanımı çok sarsar. Zor günler geçirir. Çocukluk günlerinde şiiryzmış, sonra bir daha şiirle uğraşmamıştır. Bu sarsıcı, bunalımlı dönemlerini şiiryazarak yenmeyi başarır. 2006 Temmuzunda şiir kitabını yayımlar. Bir vefa örneğigöstererek kitabına sadece kendi şiirlerini değil, eşinin ve kayınbabasının şiirlerini dealır. Böylece 400 sayfadan oluşan muazzam bir yapıt ortaya çıkar.

GÜLŞEN ŞENDERİN’İN ŞİİRLERİGülşen Hanım şiirlerini üç bölüme ayırmış.Birinci bölümde eşi ve sevdikleri için için yazdığı şiirleri,İkinci bölüme Kıbrıs özlemiyle yazdığı şiirleri,Üçüncü bölüme de çeşitli konularda yazdığı şiirleri eklemiş.Gülşen Hanım’’ın eşi Cumhur Şenderin, ortepedik engellidir, anne ve babası onunüzülmesini istemedikleri için başka çocuk yapmazlar ve tüm sevgilerini Cumhur’ayöneltirler. Gülşen Hanım bu durumu yazdığı Turkuvaz Düşlerdeki Bebek şiirinde çokgüzel bir biçimde anlatır.

Turkuvaz Düşlerdeki Bebek

Annenin gözleri turkuvaz, tutkuları turkuvazBabanın yeşillere inat, bakışları turkuvazŞansız doğan tek evlat, mağrur hayalleri turkuvaz.Üç çift göz turkuvaz, düşlerdeki BEBEK turkuvaz..

Page 55: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Acılar örmüş ağını, tek yavruları maluldü.Üzülür diye kardeş de yapmadılar, tek oğuldu.Hayatın anlamı yavruları, umutları güldü.Üç çift göz turkuvaz, düşlerdeki BEBEK turkuvaz..

Gülşen Hanım’ın şiirlerinde ağırlıklı olarak eşine ve çocuklarına olan sevgisi ve özlemiağır basıyor. Bu özlemden dolayıdır ki eşine ve çocuklarına akrostiş şiirler yazmıştır.

Eşi için yazdığı akrostiş şiir:

VefasızAğlayan kalbimin sesini hic mi duymazsinR enklerine taptigim gözlerin hic mi aramazI nan ki yeilli mavi, mavili yesil gözlerineF eryat eder de su kalbim yoklugundan anlamaz...

C anli mi ölü mü benligim bilenler anlamazU mmaktan öte sana muhtac seni beklerkenM atemini tutmak istemez su kalbim inlerkenH er an gelecekmis gibi bekler hic susmazU mutlanip bos yere gelecegin günü hep beklerR üya olsun ister kalbim, ölümü hic kondurmaz...

Ş endi yuvamiz gülşendi mutlulugumuz gittin niyeE renlere mi karistin yoksa dönerdin coktanN urlara mi kavustun sesin gelmez uzaktanD erdini cekmekten baska ne yapayim söyleE renlere mi karistin, bilirim gelirdin coktanR üya olsun ister kalbim ölümü hic kondurmazI stersen al beni yanina bil ki sensiz yasanmazN asil istersen söyle, seni yasamayan ANLAMAZ!

Kızı için yazdığı akrostiş şiir:

Hasret ÇiçeğimH asret mi koysaydım adını; hep gurbettesinA ldığım ilk müjdem, o tutkulu servettesinT utunca yumuk ellerini, duydum yanarakE n güzel duygularda açan ağlayış sesiniM or sümbül, pembe gül kıskandı tebessümünü!

A dın ' Eflatun Cem Güney'den' şevkin annendenS eni seven her kalbten öte 'AŞK' BabişkondanL eylak nergis sordu göğsümde açan kokuyuI şıl ışıl saçtın; senden aldım ilk duyguyu!

Ş u an uzaktasın, istemem hiç acı bilme

Page 56: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

E mel sevda hoşnutu ol da, gözyaşın silmeN adide hasret çiçeğim, seven şu kalbimleD ağlara kafa tutarım, tek gül verişinleE llerin koynumda gözlerin yanar karşımdaR enklenir dünyam şenlenir 'ANNE' çağrısındaİ nan hep açar, o ilk duygu çiçeği bağrımdaN ar çiçekler, nar ateşler hep gözyaşımda!

Gülşen Şenderin.Oğlu için yazdığı akrostiş şiir:

Sevda ÇiçeğimM uradım özleyişim, sendin özel yuvamdaU mudun ötesinde açtın 'Sevda Çiçeğim'S enle yeşerdi bağım, bebeğim tek erkeğimA nnen oldum, çılgınca bir oğuldu isteğim!

K im tuttu ateşi kim yandı güneş doğarkenO d od yandım seni öperken, sana bakarkenR uhum tutuştu oğul oğul, seni koklarkenK im tuttu ateşi kim yandı güneş doğarkenU mudun meyvesiydin aşkım, 'Sevda çiçeğim'T at aşkı yan sen de mutluluktan gözbebeğim!

Ş u acı dünyada şans sensin, umut kendin olE r babalık kadrine, yeşersin bağın bol bolN e aldanışlarla geçecek bu ömür, bu yolD eğsin mutluluğun birgün gökkubbeye kol kolE r babalık kadrine, yeşersin bağın bol bolR uhun gitarda çağlasın müzik neşesindenİ nançlı sevdanla aşkı yaşa gönül sesindenN e hoş bakar erenler, mutluluk gemisinden!

Gülşen Şenderin

Bunlardan başka küçük kızı, gelini,torunu, anne ve babası için de akrostiş şiirler yazar.

Şiirlerinin odak noktası çok sevdiği eşidir. Her şiirinde ona olan özlemi ve dolu doluyüreği ağır basmaktadır. İşte bunlardan bir kaçı:‘’Aşkımın ırmağı, seller selisinTutuldum amansız yanar yüreğimDönüşsüz yoldayım derler delisinYakını olmayan sevgiler seçtim...

Page 57: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Sorulmaz ki neden geri dönmedi ' Sevgili' diye...Tanrıya adalı bizlerEn son toprağa armağan bizler; sorulmaz ki* Neden Geri Dönmedi*Yaşanan bir kez yaşanır, ömürdeki her şey arkasında bırakır da izlerSırasını savar gibi bir tükenişin çizgisinde azala azala bizi terk eder.Belki de ebedi var; o zaman başlar, kim bilir bilinmezliklerde neler varSonsuz sevgi sonsuz mutluluk sonsuz aşk belki de esas o zaman başlar...

Şiir de dizeler çok uzun olmasına karşın yine de rahat okunuyor.Bu Gülşen Hanım’ınustalığından ve duygularının yoğunluğundan kaynaklanmaktadır..Gülşen Hanım için yaşam çocuklarıdır artık, onlarsız o da bir hiçtir. Torunu doğuncadünyalar onun i olur ve onun için ‘’ İLK YAŞ GÜNÜN’’ şiirini yazar.

Onbeş Ekim ' yaş günün, sevgiyle kutlu olsunGönlümüzün neş'esi, eşsiz güzel torunumHayat dikenli yoldur, mutluluk seni bulsunBahçemizin meyvesi, eşsiz güzel torunum.Gülşen Hanım için ailesinin ayrı bir önemi bulunmaktadır. Annesi, babası ve kardeşlerionun en çok sevdiği, üzerine titrediği varlıklarıdır. Bu nedenle o da onlara olan sevgisinişiirlerle onlara sunar. Onun annesi ‘’Aşkın ipek Hası ve onun gül kokulusu,, babası iseİlk Hayallerin Kurgusudur.’’ Yakışıklı babasıdır.

Gülşen Hanım’ın Atatürk hakkında bir şiiri var ki hem şiirin ilk dizeleri, hem de sondizeleri akrostiş. Onu bu başarısından dolayı kutluyorum.

ATATÜRK

A tatürk gibi bir ışık; gelmiş mi ki dünyay AT üm karanlıklara doğup atiye ışıyan mer TA nadolu’nun sesiyle, vardığı her noktad AT emel ilkelerle ördüğü özgürlük, hürriye TÜ lkenin sorunlarıyla baş eden; bütünlüğ ÜR uhun yapısıyla sağlayan en büyük lide RK urduğu Cumhuriyetle, ulu önder Atatür K.

Kıbrıs özlemiyle dile getirdiği şiirlerini Gülşen Hanım, kitabının ikinci bölümüne alır. Buşiirler gerçekten de özlem ve sevgi dolu şiirlerdir. İşte bu şiirlerden biri:

Hayal GeliyorDoğduğum dağlık köy nerede şimdiÖzlemi kalbimi yakıp deliyorGöç ediş olmadan dünyam köyümdü...Yetmişdörtten sonra hayal geliyor!

Meyve ağaçları köyü kucaklarHer mevsim çiçekler, sevgi duvaklarBağ bahçe ovalar, uzun kavaklarHarup pekmez şıra; hayal geliyor!

Ben miydim dağlarda mantar toplayanKeklikler tavşanlar ceylanlar tutan

Page 58: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Zeytinden asmaya diktiğim fidanYıkandığım dere; hayal geliyor!

Trodos eteğinde kuzular melerKavalın çağrısı bağrımı deler'BERAVASA' cami kurumuş derlerGüneydeki yöre; hayal geliyor!

DAĞAŞAN yemyeşil verim dört yanıPelit çınar selvi süsler ormanıSarı sarı açar diken azganıMis kokan manzara; hayal geliyor!

Üç gün üç geceli, düğünler bittiKına geceleri, kırılan testiO HERSE kokusu burnumda tüttüAk ak hatıralar; hayal geliyor!

Kıbrıslı'yım özde yanar meş'aleTürk'ün toprağını koyma işgaleBitmeyen söylemler bir boş meşgaleEsaret ellere; HAYAL GELİYOR!

Gülşen Şenderin Hanım çok vefalıdır. Bu nedenle Yazar AHMET TIĞLI’ya ve SAKİNÖNER’ e de şiir yazmış, onlara olan sevgisini dişle getirmiştir..Şiir kitabının sonbölümünde çeşitli konularda yazdığı şiirleri almıştır. İşte bu şiirlerinden birini sizesunuyorum:

Emeğin Kendisi Yaşam-&Zarda işim olmaz ne de kâğıttaZaten risk yüklemli değil mi yaşamKimisi gül toplar, kimi ağıttaEmeğin kendisi değil mi yaşam.

Her adımın kumar her kararın zarEn iyi tahsilse paraya bakarBaşarı mekiği desen hep kumarEmeğin kendisi değil mi yaşam.

Okul bitse bile iş mi bulursunÇalışırken maaş çok mu alırsınYıllar geçer ayni rayda kalırsınEmeğin kendisi değil mi yaşam.

Sağlıklı doğsan da devamı gerekVarlıklı olsan da sevabı gerekKültür de yetmiyor erbabı gerekEmeğin kendisi değil mi yaşam.

Emekli yılların boşluğu yakarEn verimli zaman kayıpla akar

Page 59: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gülşen olsan sonun hazana bakarEmeğim kendisi değil mi yaşam.

Gülşen Şenderin

Sevgili arkadaşlar,Gülşen Şenderin hakkında biraz bilgi sunabildiysem ne mutlu bana. Gerçekten buduyarlı yüreğin çok az yorum alması şiirlerinin iyi olmamasından kaynaklanmıyor. O,şiirlerini tanıtmak için hiç uğraşmamasından, ahbab çavuş ilişkisine girmemesindendir.Sevgi dolu şiirler okumak isterseniz arada bir onun sayfasına girip şiirlerini okuyun.Hiçpişman olmayacaksınız.

Ali Özen

Page 60: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gülümsüyor Ellerin

............Mustafa ŞAFAKa

M..asmavi gülümsiyor ellerin,U..stalıkla çektiğin fotoğraflarda.S..anatın yüreğindir ustam.T..ürkiyemi kucaklayışın ondan.

A..şkla çektiğin fotoğrafların sen kokar.F..ark yarattığın anlar biraz sen kokar.A..rtık her fotoğrafında MUSTAFA ŞAFAK var.

Ş..afaka uzanan gülümsemeler sende.A..nadolu dan yükselen çığlıklar sende.F..otoğrafların ışığı, sanatın çığlığı sende.A..rtık her fotoğrafında,Kanayan bir yürekten izler var.

ALİ ÖZEN01.06.2010

Ali Özen

Page 61: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Güneşle Bulutun Dansı

Güneş döner ben ağlarımSessiz çığlıklarım karışır denizegüneş dans eder ve ben ağlarımElini ver,Nerde elin?Elini ver, yoksa düşeceğim.

Güneş mi yakan içimi yoksa sen misin?Gemideki her yolcuda biraz da ben varım.Karışmak isterim engin sulara.Uzaklaşmak buralardanAşkın ateşinde yanmak isterim.

Kızıllığı denizde dans ederken güneşin.Ben çoktan gitmiş olurum gülüm.Güneş denizi karanlığa iterken gülüm.Ben sessizce giderim.

08.09.2009saat:18.25

Ali Özen

Page 62: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Hangi Servis Bakıyor // anı

Kaç günden beri ayaklarımda bir sızı var. Zaman zaman da bir yara çıkıyor, sonrayara kendiliğinden geçiyor, geriye izi kalıyor. Önceleri çok önemsemiyor, nasıl olsageçer diyordum. Sonra sızılar kalıcı olmaya, yaralar daha çok çıkmaya başladı. Bilenlere hastanenin hangi servisine gideyim? Diye sordum.-Ortopediye git,dediler. Senin işinden onlar anlar. Ben de sevk alıp, Ortopediye gittim. Doktor, sağ olsun, çok ilgilendi.Ayaklarımı uzun uzun yokladı, inceledi. Doktor ‘’Bu ağrılar bizlik değil. SeniKalp-Damar servisine gönderiyorum. Bir de Kalp – Damar doktoru baksın,’’ dedi. Çokteşekkür edip, tuttum Kalp- Damar servisinin yolunu. Kapıda bir baktım. Hastalaryığılmış, sanırsınız memlekette herkes Kalp- Damar hastası..Neyse ben de geçtimsıraya. Sıram gelince girdim içeri. Kalp- Damar doktoru beni dinledikten sonra ayaklarıma baktı. ‘’Kalp grafiğiniçıkarmamı istedi. Kalp grafiğini görünce, ‘’Kalbin çok iyi, bu yara bizlik değil. SeniDahiliye bölümüne göndereyim, bir de onlar baksın, ‘’ dedi. Ertesi gün Dahiliye servisine gittim. Dahiliye doktoru, yine şikayetimi dinledi.Kan tahlilimi istedi. Kan tahlilini saat 2,5’ da aldım. Doktorun yanına gittim. Doktor,tahlile şöyle yarım bir gözle belli belirsiz baktı. ’’ Önemli bir şey gözükmüyor, bu yarabizlik değil. Senin hastalığın sinirden olabilir. Seni nöroloji bölümüne sevk edeyim,‘’dedi. Doğal olarak tuttum Nöroloji bölümünün yolunu. Nöroloji doktoru, birkaçmuayeneden sonra:’’ Senin sorunun bizlik değil, seni dahiliyeye göndereyim, ‘’dedi.Dahiliyeye gittim, sorunum bizlik değil dediler, dedim. Doktor: Ortopediye sevk edeyim derken, oraya da gittim, dedim. O zamandoktor seni Kalp –Damar doktoru incelesin, dedi. Ben artık ona da gittim, demedim.‘’Sağ olun doktor bey, ‘’deyip çıktım oradan. Aradan iki ay kadar bir zaman geçti. Ayağım sızlıyor, ama çaresibulunamıyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Bir gün telefon geldi. Telefondaki ses:’’ Abi karım ameliyat olacak, kan grubu da AB-, çok az bulunanbir kan. Siz Kan merkezine AB- kan grubunuzun olduğunu, isteyenlere verebileceğinizisöylemişsiniz. Kan verebilir misiniz? Tabi seve seve, dedim. Hemen geliyorum. Kan merkezine gittim. Doktor kaydımı aldı, bir hastalığımın olup olmadığınısordu. -Yok, dedim, gururla. O zaman bir tansiyonunuzu ölçeyim. Tansiyonumu ölçtü. 22// 13, kendi kendine Allah Allah, dedi. Bir yanlışlık olmalıbunda.3 kez ölçünce Seni Acile sevk ediyorum. Hemen orda muayene etsinler,tansiyonun çok yüksek, dedi. Acile gittim. Acil doktoruna durumu anlattım. Benim tansiyonumun yüksekolduğunu görünce damardan bir sıvı ve dil altı hapı verdiler. Bunları kullanıncatansiyonum 16 //11 ‘e düştü. Doktor sakın ihmal etme. Yarın Dahiliyeye, git,dedi.Dahiliyeye gittim. Doktora durumu anlattım. Bir dizi tahlilden sonra yüksektansiyon, kolesterol ve şeker çıktı. Şimdi buHaplara bağımlı yaşıyorum.

Ali Özen

Page 63: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Hatire Vakıf' ın Şiirlerinin Eleştirisi

GİRİŞAntolojide bir tesadüf sonucunda tanıdığım ve çok renkli özellikleri olan bir şairitanıtmak istiyorum size: Hatire Vaqif‘ı, Adından da anlaşılacağı gibi o bir kadın şair.Eskiden kadınlar şiir yazamaz denilirdi. Hiç bir kadın şairin ses getiren şiirleryazmamasını da buna örnek gösterirlerdi. Oysa günümüzde artık kadınlar her alandaerkeklerle yarışıyorlar. Şiirde de çok geçmeden erkeklerin tekelini ellerinden alacaklarsanırım. Kadın şairlerimizin çok güzel ve nitelikli şiirler yazması bu düşüncemindoğruluğunu kanıtlamaktadır.

HATİRE VAKIF’IN YAŞAMIHatire, Azerbaycan Türklerinden, 1974 yılında Bakü’nün Qobu kasabasında dünyayagelir. Daha çocukken kitaplara,edebiyata, özellikle de şiire olan ilgisi ortaya çıkmış.Çoğu yaşıtının edebiyatın adını bile bilmezken, o ortaokulda edebi derneklerin üyesiolur. Şiir yarışmalarına katılır, bu yarışmalardan bir çok ödül alır.Bunda kuşkusuz Hatire’nin anne ve babasının çok büyük bir payı vardır. Evlerinde çokkitap vardır ve onlar eve sürekli yeni kitaplar alarak Hatire’nin okumasını sağlarlar.Hatire’yi desteklerler, yönlendirirler.Ailedeki 4 kardeşin de kitap okumayı çok sevmesi anne ve babanın çocuklarına nekadar çok kitap okuma alışkanlığı kazandırdığını göstermektedir. Özellikle Hatire’nindoğum gününde annesinin ona sürekli kitap hediye etmesi çok anlamlıdır.Hatire, annesine ilk kez şiir yazmasını şöyle anlatıyor:‘’Bir gün annemin doğum günüydü. Ben ona gitmek için otobüse oturdum. Ama onundoğum günü münasebetiyle şiir yazmamıştım hiç. ‘’Neden annemi bu kadar sevdiğimhalde ona hala şiir yazmadım,’’ diye kendimi kınadım. Ve bir de gördüm ki mısralaryavaş yavaş kalbime akıp doluyor.’’

Mene güneş verib, mene ay verib.Hele eteyinden qopa bilmirem.Bu boyda dünyanı mene pay verib,Men ona hediyye tapa bilmirem.

İsteyirem yene uşağa dönüm,Qolunda uyuyum dizinde yatım.Kes menim ömrümden cala ömrüneAllahım,en gözel arzuma çatım.

Hatire şiiri annesine okuyunca annesi ağlar ve kızına: ‘’Bugün en güzel hediyemialdım,’’ der.Hatire, okul yaşamında da çok parlaktır. Çok zeki ve yetenekli olması öğrenimine etkieder. 1995 yılında Bakü Devlet Slavyan Universitesinin Rus Dili ve EdebiyatıFakültesini, 2004 yılında Tarih Fakültesini başarıyla bitirir. Şimdi orta okulda tarihöğretmenliği yapmaktadır.. Öğrencilerini çok sevmekte yeri geldiğinde onların hemdostu, hem hocası olmaktadır.Çalıştığı okulda okul arkadaşları ona::’’ Şair ‘’diyeseslenmektedirler.

HATİRE'NİN ÖĞRENİMİ

Hatire, 1995 yılında Bakü Devlet Slavyan Universitesinin Rus Dili ve Edebiyatı

Page 64: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Fakültesini, 2004 yılında Tarih fakütesini başarıyla bitirir..Şimdi Bakü'de orta okuldatarih öğretmenliği yapmakta, şiirler yazmakta, tüm bilgisini öğrencileri içinharcamaktadır.Çünkü o,. öğrencilerini çok sevmektedir. Onların hem dostu, hem dehocasıdır.

HATİRE'NİN ŞİİR SEVGİSİ ve İLK ŞİİR KİTABIÇalıştığı okulda okul arkadaşları ona ''Şair,'' diye seslenmektedirler. Onun şiirlerini,kitaplarını sevmektedirler. Kitap derken, İlk kitabı 2004 yılında basılır..”Şiir olmakistiyorum” adlı şiirler kitabı ilk sevinci olur. Kitabı çıkmadan önce qazetelerde basılırşiirleri. Böylece şiir okuyucuları onu önce qazete sayfalarından tanırlar. Şiir yazdığınababası önce inanmaz, ama sonra Hatire'deki şiir yazma yeteneğini görünce ona inanır,destek verir..Hatire bunu şöyle anlatır:........''Şiirlerim qazetelerde okundukca bana inanmağa başladı. Ve ilk kitabımı onagösterince çok sevindi. Kitabın boyutu küçüktü. Üstünde de el resmi vardı. Üzerinde ''Şiir olmak istiyorum,'' diye yazılmıştı. ''Hatire gerçekten şiir olmak istemektedir. Bunu kendisi şu sözleriyle belirtir: ''Aslındaben gerçekten şiir olmak istiyorum. Çünki şiir öyle zarif öyle bir saf şeydir ki onsuzhayatımı tesevvür etmiyorum. ''

Şiir olmaq isteyiremSetir-setir, misra –misra oxunmaqçün.Şeir olmaq isteyiremQar kimi ağ vereqlere gelib qonaqTekce senin ellerine toxunmaqçün.Gözlerinden yaddaşına köçmek üçün,Qelbindeki arxuları şirin su tek içmek üçün,Üreyine geden yolu bir gün gelib keçmek üçünMilyonların arasında tekse sen seçmek üçünİsteyirem olum şeir,Gör sevgi hesretli könlüm şeire dönüb neler deyir.

ŞİİR KİTAPLARIBakü'de halkı aruzu çok sever. Bu nedenle Bakü'de.aruzla yazan şairler burda dahaçoktur. Hatire 2000. yıldan başlar aruz ölçüsünü kullanmaya. Aruz saf su gibi kalbineöyle dolar, gönül pınarından su içtikce bu suya doymaz Ama bu yazdıklarını öncekimseyle paylaşamaz, utanır, sıkılır. Edebi derneklere uye olduktan sonra qazelleritanınmaya ve sevilmeye başladı. Ustadlardan aldığı derslerle yazdığı gazellerde uğurkazanmaya başlar.

Her addıma sevq eyleyen insanı ürekdirCandan yaranan varlğımın canı ürekdir.

Soldursa da gül çöhreleri gerdişi devranDaim teze ter sevgi gülüstanı ürekdir.

Ey ehli qelem Xatirenin qelbine boylanEşqiyle vuran Azerbaycanın ürekdir.

2006 yılında ikinci kitapı basılır.. “Sevgimin Yaşı” adlı şiirler kitabı. Bu kitapta hecedearuzda ve serbestte yazılmış şiirleri ve hikayelerini toplandı. ''Sevgimin Yaşı,'' kitabına

Page 65: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

göre Qafqaz Media İctimai Birliyinin “Vicdalı qelem “ ödülünü ona verdiler.

HATİRE'NİN ÖNCELİKLERİ

Hatire için üç şey çok değerlidir.1. Vatan toprağı, yani kutsal AZERBAYCAN2. Ataları, anne ve babası, çocukları3. Edebiyat ve özellikle de şiir

Hatire Azerbaycan'ı çok sever, ona hiç bir biçimde toz kondurmak istemez. Karabağ'a elkoyan Ermenilerden nefret eder. Askere moral vermek için şiirler yazar ve sık sık askeribirliklere gider. Askerlerle konuşur, onlara şiir kitaplarından armağan eder. Askerinmoralini sağlam tutmak için her şeyi yapar. Gerektiğinde onlarla birlikte cephedesavaşacağını söyler. Bu çalışmaları ve şiirleri nedeniyle Heyder Aliyev adına AzerbaycanHerbi mektebinde general mayor Heyder Piriyevin ona en büyük AZERBAYCAN şiirödülünü takdim eder. Çünkü Hatire, askerlerin vetenperlik ruhunun yükselmesineyardımcı olmuştur.. Kitaplarını hediyye ettiği askerlere. yazdığı sözlere şarkılarbestelenir.Görüldüğü gibi o, BİR ANLAMDA KENDİNİ AZERBAYCAN'A ADAMIŞTIR.

Ana vetenimin ana dertineBir oğul tapıla yana derdineDüşüne anlaya qana derti neKanayan gönlünü tez ala Allah.

Çevire silaha Vatan eşqiniŞaxtalı çöllerde biten eşqiniŞehid mezarında biten eşqiniQoyma ki saralıb tez sola Allah.

Ey igidim oğul cesurum oğulVetendir müqeddes ocağın oğulUlu Türk qanındır dayağın oğulYa yaşa,ya yaşat, ya da ki boğulÜreyi Vetenle vuranlardan olGöksünden bu kelme kopsun her sabahBayrağım göylere ucala Allah! ! !

Hatire o kadar çok çalışır ki, Şems” edebi derneğinin katibi olur, Aynı zamandaAzerbaycan Yazıçılar Birliğinin uyesi olan Hatire Vaqif kadınlara yardım etmek amacıylagönüllü olarak onlara sorumluluğunu yerine getirir. Tutuklu kadınlarla görüşür. Onlaramoral verir.

2008 yılında 3. şiir bir kitabını bastırır. “Men payıza oxşayıram,ay ana” adlı yeni şiirkitabı. Anlamı Ben sonbahara benziyorum annecim demektir.Bu kitap da da yenigazeller yeni heceler ve serbest şiirlerini toplar.

Hayatım doludur rakamlarla,Yaşıyorum rakamların içinde.Yaşıyorum azalıp çokala çokala.Bir başım var, bin fikrim.

Page 66: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ama ne başım çokalıyorNe fikrim azlıyor.—der

Bir yandan da:'' Zamanımı boşa harcıyorum,''diye yakınır:Yaman bedxercemXercleyirem saniyelerimiDeqielerimi saatlarımı.Xercleyirem günleri ayları illeri.Her bahar açan yaprakları çiçekleri gülleri xecleyirem.Semada qatarlaşan quşlarıÖmürden gelip geçen yaşları xercleyirem.Qışın bembeyaz qarınıQırmızını yaşılı sarınıBextime düşen anların keçelini korunu karını xercleyirem.

Azerbaycan, Ulduz, Vefa, Yazıçı kadınlar, ve s başka dergilerde şiirleri çıkar.

Vatanın her taşı toprağı yaprağı onun için ayırca bir mevzu demektir. Mevzuaramıyorum diyor kendisi.Hayattır en sevimli öğretmenim.Bildiklerim boyum,bilmedikerim yerden göklere gibidir diyor.Hep öğrenmeye ve öğretmeye çalışıyor.Sevgili peyqamberimizin tavsiyesini yerine getirir: ''Beşikten mezara kadar öğrenin. ''

Allahın ezel sırrı insandı gelip getsinDünyaya beş on günlük mehmandı gelip getsin.

Heç kim çıkara bilmir ol hikmeti aşkareÇünki ele evvelden pünhandı gelip getsin.

Ey Xatire imanı qoru,tanı dünyanı,Nadandı deyen fani,imandı gelib gitsin.

Hatire, mana, irfana, ilime,bilime çok önem verir.Gazellerinde de bunu insanlaratavsiye gibi anlatır. ''Yaratılmışların en alisi biz—yani insansa demek biz Rabbiminyardımı ve bizlere verdiği akıl ve başarı ile çok şey elde edebileriz—.İnsanlık onun içinyüksekte her şeyten yüksekte duruyor.Rabbim bizi yarattı ki dünyanı tanıyak kendimizitanıyak ve Rabbimizi tanıyak. Rabbini tanıyan her yerde güclü ve qalibdir. ''der.

Xaliq seni derk etmiş, alemleri derk eyleAriflik et eql ile, ol alemi derk eyle.

Nadan haradan bilsin hardan yaranıb xilqetCahilliye üz tutma, müdriklere erk eyle.

Ey Xatire qoy qelbin vursun ele xelqinçünHer yurdu seven qelbe öz qelbini mülk eyle.

Page 67: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Bir gün Bibiheybet Camisinin yanından geçerken dahşetli bir manzere ile karşılaşır. 'Budurumu o şöyle anlatır:Duvar uçuranlar mezarlığı söküyordular. Taşla torpaqla beraber insan kemikleri de yeredökülüyordu.Ve bu manzere beni çok etkiledi.Tuvarlara örülmüş kemikler sanki evindençıkarılmış sakinler gibi ağlıyordular.

Mezarlığın taş sinesi sökülürSinesine yiniden dağ çekilir.Yanağından göz yaşları dökülürÖlüleri öldürürler ay Allah.

Bilmek olmur hangi mezar kimindirYarı kalan ölü ömür kimindirToprak altta açılan sır kimindirÖlüleri öldürürler ay Allah..

Hatire, gördüğü duyduğu hiç bir olaya, manzaraya duyqusuz yanaşmıyor.Başkalarının da duyqularını kendi duyquları gibi kağıtlarda kalemle paylaşır. Yeter kiilham perisi onunla sohbet etsin.'' İlhamını göklerden alıyorum ''diyor.Şiir –onun içinhayat,su,ekmek,hava demektir.Şiirisiz bir günüm olmasın ya rebbMeni şiirisizin gününe salma.Alırsan bir yolluq heyatımı alAmma ilhamımı elimden alma.

Şair anadan şair doğulur. Şiir yazdığı an şair oluyor insan, şiir bittikten sonra ise sadeinsan.Kuranda böyle bir ayet var:Allahın kelamını önce peyqamberler,sonra şairleryazar.Önce peyqamberler sonra şairler geler. Sevgili Peyqamberimize Allahtan kelamgelerken kelamın ağırlığından resulumuzun altındakı deve yere oturardı. Ve o zamanresulumuz rabbimizin ona yolldağı kelamı okurdu. Şairlere kayıptan gelen şiirlerrabbimin yardımı ile geler.İçten gelen duyquları başkalarının da dertini hissleriniduyqularını kederini kendi hissi gibi yazmak asıl şairlere mahsus.

Gel, fena mülkündeyem yarım şefa göster meneDermanım varsa eger senden seva göster mene.

Ayrılıq pervanesi dövrende cövlan eyleyirEy vidadan bahs eden şemim vida göster mene.

Her kese qismet deyil eşq alemi ey XatireSöylemek düşmez sene ya rebb sefa göster mene..

Çoğu şairin yaptığı gibi o da Otobiyografisini yazar. Bu otobiyografisi kendine özgüdür.Bu dünyada ne yapmak istediğini, amaçlarını özetler. Bu diğer şairlerin bütün''otobiyoğrafilerden özgündür.İki çiçek dermişem heyat bağçasındanBiri Minayedir biri Leyla.Neçe ildir çalıram her geceİki ninni iki layla.İki qardaşımdır iki gözüm,

Page 68: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Biz de iki bacıyıq biri Vefa biri özüm.Bİr Allahım var,bir de göyden gelen möcüzemBir Vetenim var-AZERBAYCANIM

Bence çağdaş Azerbaycan edebiyatının yaşayan en büyük kadın şairlerinden biridirHATİRE. ama HATİRE, hiç bir zaman büyüklenmez, daima tevazuyu (alçak gönüllü)korur.Bu kadar güzel şiir yazdığı halde bunu böbürlenme konusu yapmaz.Hatire, daha 35 yaşında, Onun çok daha mükemmel eserler vereceğine inanıyorum.Şiir yaşamının açık olmasını, önündeki tüm engellerin kalkmasını diliyorum.Hatire'nin şiirlerini tanıdığım, onun şiirleriyle duygu dünyasına girdiğim için kendimişanslı hissediyorum.

Ali Özen

Page 69: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

İstiklal Marşının Kabulüyle İlgili Piyes

İstiklali Yazanlar

1. PERDE:

5 Kasım 1920 Maarif Vekaleti İstiklal Marşı Komisyonu

Hamdullah Suphi Tanrıöver (Maarif Vekaleti Bakanı) :

- Arkadaşlar Erkânı Harbiye Dairesi bir yazı yazarak milli azim ve imanı besleyecek birmarşın yazılmasını istediler. Onların ricası bizim için emirdir. Çünkü kahramanordumuzun her şeyden önce morale ihtiyacı var. Bunun için ne yapmamız gerekiyor?Herkes duygu ve düşüncelerini açıklasın.Böylece uygun bir çözüm yolu bulalım.

Hasan Basri Bey (Milletvekili) :

- Muhterem nazırım. Şimdiye kadar İstiklâl Marşını şeçmeliydik. Ancak yine de geçkalmış sayılmayız. TBMM tarafından İstiklâl Marşının seçileceğini gazetelerde ilanedelim. İstanbul’da da Milli Mücadelemizi destekleyen gazetelere bilgi verelim. Böylecehem haklı davamızı dünyaya duyurmuş, hem de katılımın daha çok olmasını sağlamışoluruz.Hamdullah Suphi Tanrıöver:- Haklısın Basri Bey ilk yapacağımız iş yarışmanın şartlarını belirlemek ve halkaduyurmak. İstiklâl Marşımızı seçmede komisyonumuz her türlü yetkiyle donatılmıştır.Bizim çalışma azmimiz ve şevkimiz milleti kucaklayan, moral aşılayan, milli duygularıuyandıran bir marş için harekete geçmemizi sağlayacaktır.Besim Atalay:- Efendim, şiirler iki türlüdür. Ya duyguların tercümanıdır, yahut derin ve ağlatabilirruhun bir yansımasıdır. Şiir bu iki şekil üzerinde doğarsa olumludur. Dünyada o şiirler kiya yüce bir duygudan ya da büyük bir heyecandan doğar. Böyle olmazsa ısmarlamaylayazılırsa bu şiirler yaşamaz.Hasan Basri Bey:- Muhterem nazırım. Marş Türkün kahramanlığını ve yüceliğini ortaya çıkarsın. Marşıdinleyenler anlasın ki Türkü hiçbir güç esir alamaz. Türk asla esir olamaz.Hamdullah Suphi Tanrıöver:- Haklısın Basri sadece gazetelere ilan vermek yetmez. Ünlü şairlerimizin hepsiyletemasa geçelim. Onlara konuyu anlatalım, İstiklâl Marşı yazmaları için ikna edelim.Hüseyin Avni Bey:- Birinci gelecek esere ödül verelim. Böylece katılım daha çok olur.Tunalı Hilmi Bey:

- Evet arkadaşımız haklı. Ödül, birçok şairin İstiklâl Marşı yazmasını sağlayacaktır.Şairler, ödülü almak için mümkün olduğunca şiirlerin güzel olması için çalışacaklardır.Mahmut Esat Bozkurt:- Mükâfat sakıncalı olmaz mı? Marş para için yazılır mı?Tunalı Hilmi Bey:- Sakıncalı olmaz. Mükâfatlar her zaman teşvik edici olmuştur.Hamdullah Suphi Tanrıöver:- Arkadaşlar, bir hata üzerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Özellikle para meselesiyleşiirler arasında bir ilişki bulmak yanlış bir bakış açısıdır. Şairlerimiz ilk defa şiiryazmamışlardır. Demek ki para karşılığın da şiir yazmak söz konusu değildir. Biz halkınruhunu, heyecanını anlatan şiirler yazmaları için onlara başvuracağız.

Page 70: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

2. PERDE:

Dönemin iki ünü şairinin buluşması.

Basit bir oda. Bir çalışma masası, iki sandalye vardır. Bir kandil odayı aydınlatmaktadır.Bir adam masada çalışmaktadır. Kapı çalınır.

Yusuf Ziya Ortaç

- Geldim geldim.

Kemalettin Kamu:

- Nasılsın Yusuf pirim?

Yusuf Ziya Ortaç:

- Sağol, sen nasılsın azizim Kemalettin?

Kemalettin Kamu:

- İyiyim, sen de sağol. Gazetedeki haberi okudun mu?

Yusuf Ziya Ortaç:

- Yok ne olmuş? Yunanlılar ilerliyor mu?

Kemalettin Kamu:

- İlerlesinler bakalım. Onları geldiklere yere göndermek boynumuzun borcudur. Asıl şuilâna bak.

Yusuf Ziya:

- İlanda ne yazıyor?

Kemalettin Kamu:

- Okuyayım da dinle.

TBMM’den Halkımıza Duyurulur!

TBMM tarafından İstiklâl Marşı seçilmesi için şiir yarışması düzenlenmiştir.

Yarışmanın Şartları:

Yarışmaya her vatandaşımız katılabilir. Şiirler Milli azim ve imanı besleyecek şekilde yazılmalıdır. Şiirler hece ya da aruz ölçüsüyle yazılabilir. Şiirlerde mısra sayısı serbesttir. Birinci gelecek esere 500 TL’lik mükâfat verilecektir.

Page 71: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

7 Kasım 1920Hamdullah Suphi Tanrıöver(Maarif Nazırı)

Yusuf Ziya Ortaç:

- 500 Türk lirası çok iyi para.

Kemalettin Kamu:

- Hem de çok. Sen katılacak mısın?

Yusuf Ziya Ortaç:

- Katılırım tabi. Birinci gelirsem hem adımı duyururum hem de parayı alırım. Peki senkatılacak mısın?

Kemalettin Kamu:

- Ben de katılmayı düşünüyorum.

3. PERDE:

Maarif vekâleti odası. İstiklâl Marşı Komisyonu çalışmaktadır. Tarih 28 Ocak 1921.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Yarışmaya şimdiye kadar kaç şiir geldi?

Dr Adnan Adıvar:

- 723 şiir geldi efendim.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Çok güzel, bilinen büyük şairlerde katıldı mı?

Dr Adnan Adıvar:

- Çoğu katıldı beyim. Hatta Şark Fatihi Kazım Karabekir bile katıldı. Yalnız…

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Yalnız ne?

- Yalnız, Mehmet Akif katılmadı efendim.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Allah Allah. Mehmet Akif, Tacettin Dergâhında şiir yazmaya çalışıyordu. Şiirin bazı

Page 72: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

bölümlerini Mecliste ben de okumuştum. Çok etkileyici idi. Niye katılmadı acaba?

Hasan Basri Bey:

- Efendim, Mehmet Akif, şiir değil, sanki bir destan yazmış. Şiiri ben okudum. Muazzambir şey; ama katılmaya bir türlü ikna edemedim.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Merak ettim doğrusu, niçin katılmamış?

Hasan Basri Bey:

- Efendim. Milletin marşı para için yazılmaz. Para ödülü şairler için hakarettir. Milli Marş,millet için yazılır, diyor.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Koca şair, doğru diyor. Ama bir kere ilân ettik. Artık dönüş olmaz. Tam 723 şair şiirgönderdi. Bunları bir kalemde silip atamayız. En iyisi Mehmet Akif’e bir mektupyazayım. Asıl endişenizin icap ettiği ne varsa hepsini yaparız, diyeyim. Olmazsa paraödülünü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlamasını isteyeyim. Akif, yarışmaya mutlakakatılmalı. Akifsiz yarışma yarım yarışmadır.

Hasan Basri (Balıkesir Milletvekili) :

- Sağol efendim. Böyle düşüneceğini biliyordum. Mektubunuzu ben kendi elimlegötürürüm. Böyle olursa ikna ederim sanırım.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Diğer şiirler ne durumda?

Dr Adnan Adıvar:

- Yurdun her yanından binlerce mektup yağdı. Milli coşku halkı öyle sardı kimebuslarımız bile dayanamadı yarışmaya katıldı.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Bu Milet ölmez, bu coşku hangi millette var. Halkın yiyecek ekmeği, içecek suyu yokama sarsılmaz inancı var.

4. PERDE:

6 Şubat 1921 Tacettin Dergâhında Mehmet Akif Ersoy çalışmaktadır. Kapı çalınır.Mehmet Akif Ersoy kapıyı açar. - Ooo Hasan seni hangi rüzgâr attı buraya?

Hasan Basri Bey:

Page 73: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

- Hocam meclisten geliyorum. Sana maarif nazırının mektubunu getirdim.

Mehmet Akif Ersoy:

- Biraz soluklan Hasan, mektubu okuruz. Ne diyor nazır?

Hasan Basri Bey:

- Hocam, nazır yarışmaya mutlaka senin de katılmanı istiyor.

Mehmet Akif Ersoy:

- Olmaz Hasan, bu konuda fikrimi değiştirmem.

Hasan Basri Bey:

- Hocam, nazır sana hak veriyor, ama yarışmayı duyurduk, 723 şair şiir gönderdi.Bundan sonra yarışmanın şartlarını değiştiremem. TBMM şanına yakışmaz. Ama Akifbirinci olursa para ödülünü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlasın. diyor.(Mehmet Akif mektubu açar, okur.)

Burdur Mebusu Mehmet Akif Efendiye,

Birinci gelecek esere 500 TL mükâfat verilmesinden dolayı İstiklâl Marşı şiir yarışmasınakatılmadığınızı öğrendim. Sizin gibi değerli şairler bu günler için vardır. Bu sebeplesizin de yarışmaya katılmanızı istiyorum.Merak etmeyin. Asıl endişenizin icap ettiği ne varsa hepsini yaparız. Gerekirse paraödülünü bir hayır kurumuna bağışlar, ödülü almazsınız. Milletimizin sizin şiirinizeihtiyacı var. Milletimizi şiirlerinizden mahrum etmeyin.

5 Şubat 1921Hamdullah Suphi Tanrıöver(Maarif Nazırı)

Mehmet Akif Ersoy:

- Tamam Basri, nazır beni ikna etti. Milletin verdiği görevden kaçılmaz.

Hasan Basri Bey:

- Milletimiz size her zaman şükran duyacak. Beni de sevindirdiniz.

Mehmet Akif Ersoy:

- Dur bakalım Hasan, daha birinci olmadık.

Hasan Basri Bey:

Page 74: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

- Sizin gibi milletin çektiği acıları dile getirecek kim var? Bu büyük destan, birinciolmazsa şaşarım.

Mehmet Akif Ersoy:

- Birinci gelirsem, para ödülünü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlayacağım. Parayıbana hiç vermesinler.

Hasan Basri Bey:

- Tamam hocam. Siz hiç merak etmeyin, ne gerekirse onu yaparız.

1 Mart 1921 Tarihli TBMM Oturumu

(Kürsüde Hamdullah Suphi Tanrıöver vardır.)- Efendiler İstiklâl Marşı için 724 şiir geldi. Bunlardan 717 si elendi. 7 şiir finale kaldı.Şimdi bu yedi şiiri okuyacağım. İlk şiir Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklâl Marşı:

İSTİKLAL MARŞIKorkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım.Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,'Medeniyet! ' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın,Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri “toprak! ” diyerek geçme, tanı:Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!

Page 75: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli-Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,Her cerihamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım,Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden naşım;O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl

Mehmet Akif ERSOY- Milletvekillerinin sürekli alkışlaması üzerine diğer şiirler okunmaz. Mehmet AkifErsoy’un yazdığı şiir ‘ İstiklâl Marşı ’ olarak kabul edilir.

ALİ ÖZENTÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ÖĞRETMENİ

Ali Özen

Page 76: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

İstiklali Yazanlar

İstiklali Yazanlar

1. PERDE:

5 Kasım 1920 Maarif Vekaleti İstiklal Marşı Komisyonu

Hamdullah Suphi Tanrıöver (Maarif Vekaleti Bakanı) :

- Arkadaşlar Erkânı Harbiye Dairesi bir yazı yazarak milli azim ve imanı besleyecek birmarşın yazılmasını istediler. Onların ricası bizim için emirdir. Çünkü kahramanordumuzun her şeyden önce morale ihtiyacı var. Bunun için ne yapmamız gerekiyor?Herkes duygu ve düşüncelerini açıklasın.Böylece uygun bir çözüm yolu bulalım.

Hasan Basri Bey (Milletvekili) :

- Muhterem nazırım. Şimdiye kadar İstiklâl Marşını şeçmeliydik. Ancak yine de geçkalmış sayılmayız. TBMM tarafından İstiklâl Marşının seçileceğini gazetelerde ilanedelim. İstanbul’da da Milli Mücadelemizi destekleyen gazetelere bilgi verelim. Böylecehem haklı davamızı dünyaya duyurmuş, hem de katılımın daha çok olmasını sağlamışoluruz.Hamdullah Suphi Tanrıöver:- Haklısın Basri Bey ilk yapacağımız iş yarışmanın şartlarını belirlemek ve halkaduyurmak. İstiklâl Marşımızı seçmede komisyonumuz her türlü yetkiyle donatılmıştır.Bizim çalışma azmimiz ve şevkimiz milleti kucaklayan, moral aşılayan, milli duygularıuyandıran bir marş için harekete geçmemizi sağlayacaktır.Besim Atalay:- Efendim, şiirler iki türlüdür. Ya duyguların tercümanıdır, yahut derin ve ağlatabilirruhun bir yansımasıdır. Şiir bu iki şekil üzerinde doğarsa olumludur. Dünyada o şiirler kiya yüce bir duygudan ya da büyük bir heyecandan doğar. Böyle olmazsa ısmarlamaylayazılırsa bu şiirler yaşamaz.Hasan Basri Bey:- Muhterem nazırım. Marş Türkün kahramanlığını ve yüceliğini ortaya çıkarsın. Marşıdinleyenler anlasın ki Türkü hiçbir güç esir alamaz. Türk asla esir olamaz.Hamdullah Suphi Tanrıöver:- Haklısın Basri sadece gazetelere ilan vermek yetmez. Ünlü şairlerimizin hepsiyletemasa geçelim. Onlara konuyu anlatalım, İstiklâl Marşı yazmaları için ikna edelim.Hüseyin Avni Bey:- Birinci gelecek esere ödül verelim. Böylece katılım daha çok olur.Tunalı Hilmi Bey:

- Evet arkadaşımız haklı. Ödül, birçok şairin İstiklâl Marşı yazmasını sağlayacaktır.Şairler, ödülü almak için mümkün olduğunca şiirlerin güzel olması için çalışacaklardır.Mahmut Esat Bozkurt:- Mükâfat sakıncalı olmaz mı? Marş para için yazılır mı?Tunalı Hilmi Bey:- Sakıncalı olmaz. Mükâfatlar her zaman teşvik edici olmuştur.Hamdullah Suphi Tanrıöver:- Arkadaşlar, bir hata üzerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Özellikle para meselesiyleşiirler arasında bir ilişki bulmak yanlış bir bakış açısıdır. Şairlerimiz ilk defa şiiryazmamışlardır. Demek ki para karşılığın da şiir yazmak söz konusu değildir. Biz halkınruhunu, heyecanını anlatan şiirler yazmaları için onlara başvuracağız.

Page 77: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

2. PERDE:

Dönemin iki ünü şairinin buluşması.

Basit bir oda. Bir çalışma masası, iki sandalye vardır. Bir kandil odayı aydınlatmaktadır.Bir adam masada çalışmaktadır. Kapı çalınır.

Yusuf Ziya Ortaç

- Geldim geldim.

Kemalettin Kamu:

- Nasılsın Yusuf pirim?

Yusuf Ziya Ortaç:

- Sağol, sen nasılsın azizim Kemalettin?

Kemalettin Kamu:

- İyiyim, sen de sağol. Gazetedeki haberi okudun mu?

Yusuf Ziya Ortaç:

- Yok ne olmuş? Yunanlılar ilerliyor mu?

Kemalettin Kamu:

- İlerlesinler bakalım. Onları geldiklere yere göndermek boynumuzun borcudur. Asıl şuilâna bak.

Yusuf Ziya:

- İlanda ne yazıyor?

Kemalettin Kamu:

- Okuyayım da dinle.

TBMM’den Halkımıza Duyurulur!

TBMM tarafından İstiklâl Marşı seçilmesi için şiir yarışması düzenlenmiştir.

Yarışmanın Şartları:

Yarışmaya her vatandaşımız katılabilir. Şiirler Milli azim ve imanı besleyecek şekilde yazılmalıdır. Şiirler hece ya da aruz ölçüsüyle yazılabilir. Şiirlerde mısra sayısı serbesttir. Birinci gelecek esere 500 TL’lik mükâfat verilecektir.

Page 78: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

7 Kasım 1920Hamdullah Suphi Tanrıöver(Maarif Nazırı)

Yusuf Ziya Ortaç:

- 500 Türk lirası çok iyi para.

Kemalettin Kamu:

- Hem de çok. Sen katılacak mısın?

Yusuf Ziya Ortaç:

- Katılırım tabi. Birinci gelirsem hem adımı duyururum hem de parayı alırım. Peki senkatılacak mısın?

Kemalettin Kamu:

- Ben de katılmayı düşünüyorum.

3. PERDE:

Maarif vekâleti odası. İstiklâl Marşı Komisyonu çalışmaktadır. Tarih 28 Ocak 1921.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Yarışmaya şimdiye kadar kaç şiir geldi?

Dr Adnan Adıvar:

- 723 şiir geldi efendim.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Çok güzel, bilinen büyük şairlerde katıldı mı?

Dr Adnan Adıvar:

- Çoğu katıldı beyim. Hatta Şark Fatihi Kazım Karabekir bile katıldı. Yalnız…

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Yalnız ne?

- Yalnız, Mehmet Akif katılmadı efendim.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Allah Allah. Mehmet Akif, Tacettin Dergâhında şiir yazmaya çalışıyordu. Şiirin bazı

Page 79: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

bölümlerini Mecliste ben de okumuştum. Çok etkileyici idi. Niye katılmadı acaba?

Hasan Basri Bey:

- Efendim, Mehmet Akif, şiir değil, sanki bir destan yazmış. Şiiri ben okudum. Muazzambir şey; ama katılmaya bir türlü ikna edemedim.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Merak ettim doğrusu, niçin katılmamış?

Hasan Basri Bey:

- Efendim. Milletin marşı para için yazılmaz. Para ödülü şairler için hakarettir. Milli Marş,millet için yazılır, diyor.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Koca şair, doğru diyor. Ama bir kere ilân ettik. Artık dönüş olmaz. Tam 723 şair şiirgönderdi. Bunları bir kalemde silip atamayız. En iyisi Mehmet Akif’e bir mektupyazayım. Asıl endişenizin icap ettiği ne varsa hepsini yaparız, diyeyim. Olmazsa paraödülünü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlamasını isteyeyim. Akif, yarışmaya mutlakakatılmalı. Akifsiz yarışma yarım yarışmadır.

Hasan Basri (Balıkesir Milletvekili) :

- Sağol efendim. Böyle düşüneceğini biliyordum. Mektubunuzu ben kendi elimlegötürürüm. Böyle olursa ikna ederim sanırım.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Diğer şiirler ne durumda?

Dr Adnan Adıvar:

- Yurdun her yanından binlerce mektup yağdı. Milli coşku halkı öyle sardı kimebuslarımız bile dayanamadı yarışmaya katıldı.

Hamdullah Suphi Tanrıöver:

- Bu Milet ölmez, bu coşku hangi millette var. Halkın yiyecek ekmeği, içecek suyu yokama sarsılmaz inancı var.

4. PERDE:

6 Şubat 1921 Tacettin Dergâhında Mehmet Akif Ersoy çalışmaktadır. Kapı çalınır.Mehmet Akif Ersoy kapıyı açar. - Ooo Hasan seni hangi rüzgâr attı buraya?

Hasan Basri Bey:

Page 80: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

- Hocam meclisten geliyorum. Sana maarif nazırının mektubunu getirdim.

Mehmet Akif Ersoy:

- Biraz soluklan Hasan, mektubu okuruz. Ne diyor nazır?

Hasan Basri Bey:

- Hocam, nazır yarışmaya mutlaka senin de katılmanı istiyor.

Mehmet Akif Ersoy:

- Olmaz Hasan, bu konuda fikrimi değiştirmem.

Hasan Basri Bey:

- Hocam, nazır sana hak veriyor, ama yarışmayı duyurduk, 723 şair şiir gönderdi.Bundan sonra yarışmanın şartlarını değiştiremem. TBMM şanına yakışmaz. Ama Akifbirinci olursa para ödülünü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlasın. diyor.(Mehmet Akif mektubu açar, okur.)

Burdur Mebusu Mehmet Akif Efendiye,

Birinci gelecek esere 500 TL mükâfat verilmesinden dolayı İstiklâl Marşı şiir yarışmasınakatılmadığınızı öğrendim. Sizin gibi değerli şairler bu günler için vardır. Bu sebeplesizin de yarışmaya katılmanızı istiyorum.Merak etmeyin. Asıl endişenizin icap ettiği ne varsa hepsini yaparız. Gerekirse paraödülünü bir hayır kurumuna bağışlar, ödülü almazsınız. Milletimizin sizin şiirinizeihtiyacı var. Milletimizi şiirlerinizden mahrum etmeyin.

5 Şubat 1921Hamdullah Suphi Tanrıöver(Maarif Nazırı)

Mehmet Akif Ersoy:

- Tamam Basri, nazır beni ikna etti. Milletin verdiği görevden kaçılmaz.

Hasan Basri Bey:

- Milletimiz size her zaman şükran duyacak. Beni de sevindirdiniz.

Mehmet Akif Ersoy:

- Dur bakalım Hasan, daha birinci olmadık.

Hasan Basri Bey:

Page 81: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

- Sizin gibi milletin çektiği acıları dile getirecek kim var? Bu büyük destan, birinciolmazsa şaşarım.

Mehmet Akif Ersoy:

- Birinci gelirsem, para ödülünü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlayacağım. Parayıbana hiç vermesinler.

Hasan Basri Bey:

- Tamam hocam. Siz hiç merak etmeyin, ne gerekirse onu yaparız.

1 Mart 1921 Tarihli TBMM Oturumu

(Kürsüde Hamdullah Suphi Tanrıöver vardır.)- Efendiler İstiklâl Marşı için 724 şiir geldi. Bunlardan 717 si elendi. 7 şiir finale kaldı.Şimdi bu yedi şiiri okuyacağım. İlk şiir Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklâl Marşı:

İSTİKLAL MARŞIKorkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım.Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,'Medeniyet! ' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın,Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri “toprak! ” diyerek geçme, tanı:Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!

Page 82: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli-Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,Her cerihamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım,Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden naşım;O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl

Mehmet Akif ERSOY- Milletvekillerinin sürekli alkışlaması üzerine diğer şiirler okunmaz. Mehmet AkifErsoy’un yazdığı şiir ‘ İstiklâl Marşı ’ olarak kabul edilir.

ALİ ÖZENTÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ÖĞRETMENİ

Ali Özen

Page 83: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Kardelenler Seni Arar.

Türküler yaktım, şiirler yazdım her saat.Ülkemde özgürlüğün simgesisin çünkü.Rengarenk kardelenler her yerde seni arar.Kardelenler ki her biri diğerinden ap ak.Anadoluda açtığın o büyük kampanya.Ne güzel sardı ülkemi ey can.

Sen okumayan her kızın çığlığındaki yas.Acıyı yok edip karanlığı delersin ya.Yıllara meydan okuyan bilge bir ay.Leylak kokan bir yaşamdan düşürülmüş gül.Adına erişemediğim bir bilgesin ya da.Ne desem. nasıl anlatsam anlatamayacağım bir insansın.

Ali Özen

Page 84: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Müslümanlığın Özü

İSLAMIN ÖZÜ

Benim dedem, Kurtuluş Savaşına da katılmış, gerçek bir hocaydı. SadeceEskişehir’den değil, çevre illerden de onun görüşünü almak için birçok insan gelirdi.Bize sürekli, İslamın özü doğruluktur, dürüstlüktür. Siz öncelikle iyi Müslüman olmakistiyorsanız iyi insan olun.” Derdi.. Pansiyonda görev yaparken bir öğrencimin anlamadığı konuları tekrar anlatmış,ödevine yardım etmiştim. Bana: Hocam, size çok teşekkür ederim, o kadar iyisiniz ki,sizin gibi iyi bir öğretmenin Cehenneme gitmesine yazık, demez mi? Güldüm. Nerden biliyorsun, Cehennem’e gideceğimi, dedim.Camide hoca:” Namaz kılmayanlar Cehennem ateşinde yanacaklar,”dedi.“Peki,” dedim,”Namaz kılan, ama sahtekarlık yapan, milleti dolandıranlar, tefeciler,karaborsacılar, vurguncular nereye gidecek? Cennete gitmek için sadece namaz kılmakyeterli mi? İslamın özünde olan iyi insanı atıp, İslamı sadece şekil olarak görmekdoğru mu? Allah’la kul arasına kimse giremezken böyle yalan yanlış açıklamalardabulunmak doğru mu? Dedim. Bir şey demedi. Sürekli yaramazlık yapan, arkadaşlarıyla hep kavga eden, her muzırlıkta parmağıolan bir öğrencim vardı. Ancak bu öğrencim Cuma namazını kılabilmek için herhafta okuldan kaçardı. Bir gün kendisine söyledim. “Dinin amacı dürüst, doğru insan olmayısağlamaktır. Sen dürüstlük şöyle dursun sürekli arkadaşlarınla kavga ediyorsun.Hırsızlık yapıyorsun, yalan söylüyorsun.. Kıldığın namazlar neye yarıyor? ” dedim.- Onun yeri ayrı, bunun yeri ayrı hocam, gençlikte her şey yapılır, “ demez mi?Anladım ki, bu öğrencim ibadetini alışkanlığından dolayı yapıyor, “iyi insan, iyiMüslüman ” olmak gibi bir hiçbir derdi yok. İBB. Futbolcu İbrahim Akın’ın futbolda şike yapmak için hocasından fetva aldığınıokuyunca bunlar geçti aklımdan. Demek ki, çoğumuz İslamın özünü bilmiyoruz. İslam’ıkendi çıkarımız doğrultusunda kullanmaktan çekinmiyoruz. Böyle olunca İslam şekildekalıyor. Onun temiz, doğru insan modelini almıyoruz., yaşamıyoruz. Ortaya kendiçıkarını düşünen insanlar çıkıyor. Bu tip insanlar, en büyük kötülüğü yine İslama yaptıklarını bilmiyorlar mı?Onların yüzünden İslam Dininin diğer dinler karşısında saygınlığı azalmıyor mu? Bir düşünün, Batı basınında İbrahim AKIN, “Hocaya danışarak rüşvet almış”diye bir haber çıksa bundan en çok kim zarar görür? Bence yapacağımız ilk şey daha ana okulundan başlayarak insanlaradoğruluğu, dürüstlüğü aşılamak, özü sözü bir olan insanlar yetiştirmektir. Eğer bunugerçekleştirebilirsek insanları ve doğayı seven, başkalarının hakkına saygılı insanlaroluruz. Böylelikle de İslama en büyük hizmeti yapmış oluruz.ALİ ÖZEN18. 08. 2011-08-18 Saat:9.50

Ali Özen

Page 85: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ne Doktor (KISA PİYES)

NE DOKTOR?

Oynayanlar: 1) Doktor Yaşar: 40-45 yaşlarında saçları kırlaşmış çıkarcı biri.

2) Hasta: 60 yaşlarında beli yaptığı işlerden ve hastalıktan kamburlaşmışköylü kadını.

3) Hastanın oğlu: 20-25 yaşlarında eğitim görmemiş genç. 4) Gelin:20 yaşlarında bir kadın. 5) Hizmetli: 20 yaşlarında bir kız. 6) Hemşire: 20-25 yaşlarında bir kız. 7) Muhtar Haceli:35 yaşlarında akıllı bir köylü. 8) Köylü:30 yaşlarında cahil bir adam. 9) Muayene odasında bekleyen 6-7 hasta.

10) Doktor Hasan:Hastaları için her türlü öz veriyi gösteren 35-40yaşlarında bir doktor.

211) Doktor Kemal: Hastaları için her türlü öz veriyi gösteren 35-40 yaşlarında birdoktor. 12) Doktor Celal: Hastaları için her türlü öz veriyi gösteren 35-40yaşlarında bir doktor

Piyes başlamadan bir öğrenci sahneye gelir ve şunları söyler.……Yurdumuzun birçok hastanesinde, sağlık ocağında doktorlarımız bitip tükenmeyenbir enerjiyle her türlü öz veriyi gösteriyor, hastalarına bakıyorlar.Onların bu çalışmaazmi ve isteğinden dolayı bir çok hastamız iyileşmektedir. Şüphesiz onlara sonsuzminnet borcumuz var. Bu nedenle özveriyle çalışan tüm doktorlarımızı saygıylaanıyoruz. Ancak tüm bunlara karşın her meslekte olduğu gibi az sayıda da olsadoktorlarımızın içinde de olumsuz tipler çıkabilmektedir. Bu piyes onları eleştirmek içinyazılmıştır. Doktorlarımızın büyük bir kısmının bu tip doktorlardan olmadığını bildiğimiziçin bizim gönlümüz rahat. Yine de büyük bir özveriyle çalışan doktorlarımızı kırdıysakbu saygın doktorlarımızdan özür diliyoruz. Onların sonsuz hoşgörüsüne sığınıyoruz.

1.BÖLÜMHastanede doktorların dinlenme odası,4-5 doktor sohbet etmektedir. Bir görevli çaygetirir.Çaylarını içerlerken konuşmalarını sürdürürler.

3DOKTOR HASAN: -Akşama kadar hastalara baktım, tam eve gidecekken acil bir hastageldi. Acil ameliyat yapmak gerekiyordu. İç kanamayı durdurmak için müdahale ettim.Sabaha kadar hasta ile uğraştım. Şükür ki uğraştığıma değdi.Hastayı kurtarabildim. DOKTOR KEMAL:-Ne olmuş azizim, hastalığı neymiş? DOKTOR HASAN:-Kayseri’ye giderken hatalı sollama yapmışlar. Önlerine birkamyon çıkmış. Kamyondan kaçarken tarlalara sürüklenmişler.7-8 takla atmışlar. İkisihafif sıyrıklarla atlatmış. Biri ağır yaralı biri de ölmüş DOKTOR KEMAL:-Azizim, hergün trafik kazalarından on kişi ölüyor bumemlekette. Devlet o kadar önlem alıyor, sorunun bir türlü üstesinden gelemiyor. Bu işböyle nereye gidecek? DOKTOR CELAL:-İş kafada bitiyor doktorum. İnsanlarımızda kadercilik hakim,’

Page 86: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Nasıl olsa kaderimizde varsa ölürüz,’ deyip basıyor gaza. Hiç sonunu düşünmüyor. DOKTOR KEMAL:-Haklısın, insanlarımız bilgisiz, eğitimsiz. Bu nedenle kolaycakandırılıyor. Aynı zamanda da sabırsız.Gidecekleri yere iki dakika sonra gitse sankiölecek. Bir acelecilik, bir telaş almış başını gidiyor. Bir saniye bekleyen kornaya basıyor,sanki önündeki araç keyfinden yürümüyor gibi.

4DOKTOR HASAN:-İnsanlarımız bilinçsiz de. Kendisine bakmayı bilmiyor. DOKTOR YAŞAR:-Daha iyi ya hasta olsunlar, müşteri artar, sen ne dertediyorsun. DOKTOR HASAN:-Bu nasıl anlayış doktorum. Biz hastalara koruyucu hekimlikyapmalı, doğruları göstermeliyiz. Onların hastalanmasını başlangıçta engellemeliyiz.Hastaları müşteri olarak göremeyiz. DOKTOR YAŞAR:-Valla bak ben senin gibi değilim. Hastalardan alacağım parayabakarım. Senin yarın kadar yorulmuyorum; ama senden on kat fazla kazanıyorum. DOKTOR HASAN:- Olmaz Yaşar sen bu kafa yapını değiştir. DOKTOR YAŞAR:- Asıl sen değiştir Hasan. Devir para devri. Benim içinkazanacağım para önemli. Senin kafan eskilerde kaldı, sen çağ dışısın. DOKTOR CELAL:-Yaşar, sen Hipokrat yemini etmedin mi? Biz önce parayı değil,hastayı düşünmeliyiz. DOKTOR YAŞAR:-Bana ne,ben mi dedim hastalanın diye? Hastalanmasalardı.Madem hastalandılar, tabi ki benim emeğimin karşılığını verecekler. DOKTOR KEMAL:- Bir doktor önce parayı düşünmez. Onun önceliği hastalarıdır.Bu nedenle seni kınıyorum Yaşar. DOKTOR CELAL:-Doktorlarımızın geneli zaten senin gibi düşünüyorlar. Yaşar gibidüşünenler az. 5 DOKTOR HASAN:- Biz kendimizi değil, hastayı düşünmeliyiz. Bak 36 saattir nöbettutuyorum. Çok yorulduğum halde hastayı kurtardığım için büyük bir mutluluk ve hazduyuyorum. DOKTOR YAŞAR:- Haz ve mutlulukmuş. Bunlar karın doyurmuyor. Bak ben hastamuayeneme gelmedikçe onlarla ilginenmem. Haz duyabilmem için para kazanmalıyım.Benim için gerçek haz para kazanabilmektir. DOKTOR KEMAL:- Ya hastanın parası yoksa,o hasta ölsün mü? DOKTOR YAŞAR:-Ölsün, bana ne. Ben mi hastalan dedim ona? DOKTOR CELAL:-Anlayışın çok ayıp Yaşar doktorum. Ben hiçbir zaman hastayıparasına göre muayene etmem. Hasta sağlığı benim için ön planda kalır. DOKTOR YAŞAR:-İlkelsiniz. Bak üçünüz de bu anlayışta olduğunuz için buncayıldır çalışıyorsunuz. Bir ev bile alamadınız. Oysa bakın bana üç dairem, bir yazlığımvar. Arabam son model.

2.BÖLÜM 1. PERDEDEKOR: Tipik bir köy evi. Yaşlı bir kadın, kazak örmeye çalışmakta, bir yandan daahlayıp inlemektedir. Odada iki minder, bir divan, bir masa vardır. Duvarda bir halı,halının üstünde bir tüfek asılıdır. 6Yaşlı kadın: -Off, offff anam, offf belim offf (sürekli olarak inlemektedir. Oğlu içerigirer.)Oğlu:-Ne o ana,ne inliyon.Yaşlı kadın:-Offf belim.Oğlu:-Gözün gurbanın olayım ana, böyle inleme. Sen inledikçe yüreğim sızlıyo. Nah

Page 87: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

şurama bir sızı saplanıyo.Yaşlı kadın:-Oğul belimin ağrısı çok fena. Kemiklerim sanki birbirine giriyo.Oğlu:-Ne yapak ana?Yaşlı kadın:-Offf belim belim.Oğlu:-Ana, gurbanın olam inleme.Yaşlı kadın:-Üfürükçü Rıza’ya gidek, belki çare olur.Gülsüm kadını eyileştirdiydi.Oğlu:-Öle deme ana, dayım gitti. N’oldu? Şimdi ayağa kalkamıyo.Yaşlı kadın:-Offf belim, belim.Oğlu:-Ana dohtora gitsek.Yaşlı kadın:-Off belim.Oğlu:-Ana şehre bi dohtor gelmiş. Her derde deva imiş.Yaşlı kadın:-Offf belim.Oğlu:-Ana beni dinle Muhtar Haceli anlatıyordu. Dohtor çok iyiymiş.

Yaşlı kadın:-Oğlum dohtor benim derdimi eyileştirmez. Hem paramız yoh.Oğlu:-Öyle deme ana. Her şeyin başı sağlık.

7Yaşlı kadın:-Ne yeriz, ne içeriz oğul. Ben zaten gidiciyim. Bir de sizi elaleme muhtaçetmeyeyim.(Bunun üzerine gelin ağlamaya başlar.)Oğlu:- (karısına kızar.) Zırlama gız, bi de sennen uğraşmayak.Ne biçim gonuşuyon ana, sen başımızda daha çok galacan.Gelin:-He ya para bul, anamı tez eyileştirin.Oğlu:- Ben muhtar emmiden para bulayım. (O sırada içeriye Muhtar Haceli ve bir köylü girer.)Muhtar Haceli::-Noldu Hacer ana, nen var?Yaşlı kadın:-Nolsun muhtar, kemiklerim birbirine giriyo.Köylü:- Ana bu yaşlılıktandır,sen gene eyisin maşallah.Muhtar Haceli:- Tuzsuz tuzsuz gonuşma lan İbram.Benim anam daha çok yaşacak.Gorkma ana.Şehre bi doktor gelmiş, sırt ağrısını, bel ağrısını, romatizmayı şıp diye geçiriyomuş.Köylü:-Ne deyon muhtar essah mı len.Muhtar:- Essah tabi,dohtor Hızır Aleyselam gibiymiş alimallah.Köylü:-Vaş anam vaşşşş.Ne dohturlar va.Oğlu:- O zaman gözünü seveyim muhtar emmi, anamı tez elden götürelim.Yoksa buböle olmacak.Bir an önce eyileşsin anam.

Muhtar Haceli:-Şehre gadan ben arabaynan

8götürem,sizi dohtorun özel muayenesine bırakırım. Ben hökümete uğracan, işlerimiyoluna goyayım. Akşam sizi alırım.Al şu parayı Hüseyin, lazım olur. Dohtor eyidir,hoştur da parasız bakmaz.Oğlu:-Allah ne muradın varsa versin muhtar amca.Sen olmasaydın ne yapardık.(Muhtarın ellerine kapanır.)Muhtar:-Dellenme len Hüseyin.İnsanlık vazifemiz bu. Böyütme. Herkes aynısını yapar.

Page 88: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

2.PERDE

(Hasta ile oğlu korka korka doktorun özel muayenesinin kapısını çalarlar.Onlarıhizmetli karşılar.)Hizmetli:-Buyrun.Hasta:-Şey dohtor hanım, belim çok ağrıyo.Hizmetli:-Ben doktor değilim, doktor bey şimdi gelir. Siz içerde biraz bekleyin.Oğlu:-Bekleyem emme, bize kızmaz mı?Hasta:-İçeri girmeyem, şuracıkta duruverem oğul. bakarsın kızar.Hizmetli:-Girin girin niye kızsın? O memnun bile olur.

(Ana ile oğlu korka korka girerler. Bekleme odası 9 hayli geniştir. Duvarda iki tablo, birhemşirenin sus işareti vardır. Masada günlük gazeteler bulunmaktadır.)Hasta:-Ne güzel yer, şuracığa ilişiversem acep kızar mı?Hizmetli:-Otur otur hanım, kızmaz.Oğlu,(duvardaki panoları incelerken ağzı açık hayretler içindedir. Şaşkınlığınıgizleyemez.)-Ana ne güzel yer.(Az sonra içeriye doktor girer, hastaları görünce gülerek yanlarına yaklaşır, yerlerekadar eğilerek selam verir.)

Doktor:-Hoş geldiniz efendim.Hasta:-Ahh belim belim.Doktor:-Hiç merak etmeyin, tam yerine geldiniz.Övünmek gibi olmasın buraların en iyidoktoru benim.Geçen gün sedyeyle bir kadın getirdiler, yürüyerek çıktı, gitti. Şimdiseni iyileştiririm. Ne arzu edersiniz? Çay mı, kahve mi, oralet mi? Kızım Zeynep, çabukkonuklarımızla ilgilen. Ne istiyorlarsa bak.Hasta(belli belirsiz) –Ne iyi adam. Ben içmecem dohtor bey.Doktor:-Olur mu ana? Bugüne bugün benim konuğumsun sen. Konuk ikramsız olmaz.Hasta:-Peki, ölese içem.Doktor:-Kızım iki çay yap. (Çaylar gelir. Hasta ve oğlu çayları içerler.)

Doktor:-Geç şöyle ana,ne derdin varmış bakalım. 10Hasta:-Bilmem dohtor bey, çok ağrıyo.Doktor:-Korkma bir şeyin kalmaz.Hasta:-İnşallah dohtor bey. Önce Allah, sonra sen. Çok dua etcem.Doktor:-İyileşeceksin ana,hiç merak etme.(Doktor,hastayı uzun süre muayene eder.Reçete yazar.)Doktor:-Anne sen çok üşütmüşsün, sana ağrı kesici, iltihap giderici yazıyorum. Sabah,öğle, akşam kullan. Kendini üşütme, sırtını sıcak tut, ağır iş yapma.Hasta:-Bilmem ki bey, sağol.Doktor:-Geçmezse bir ay sonra kontrole gel.Hasta:-Sağ ol bey.(Ana oğul çıkarlar.)

3.PERDE

(Aradan bir ay geçer. Kadının beli yine ağrımaya başlar.)

Page 89: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Hasta:-Offf, offf belim.Gelin:-İbrammmm! İbrammm! Anama bak. Yine çok kötüleşti.İnleyip duruyo garip.(Oğlan koşarak gelir.)Oğlu:-Ana ana ne oluyor.Bir aydır bir şeyin yoktu.Hasta:-Ne bilem oğul, yine bu mendebur hastalık.

11Oğlu:-Ana ilaçların bitti ondandır. Doktora bir daha gidek.Hasta:-Bilmem ki oğul paramız yeter mi?Oğlu:-Para her şey değil ana.Hasta:-Öle deme oğlum. Geçen sefer aldığımızı ödeyemedik. Sonra altından nasıkalkarız.Oğlu:-Ana hastaneye gitsek, biz geldik doktor bey deriz. Doktor çok iyi bir insan. Haorda, ha burda. Bizi bir güzel tedavi eder.Zaten ilaçlarını yazdırıcaz. Hem paradavermeyiz.Hasta:-Ne bilem oğul, acep bakar mı?Oğlu:-Bakar ana, sen merak etme.Hasta:-Oğlum, içimde bir şüphe var.Oğlu:-Her şeyi evham etme ana. Göreceksin çok eyi olacan.Hasta:Peki ölese oğul, sen bilirsin.Oğlu:-Ben bi,muhtar Haceli amcamla görüşeyim,bizi şehre götürüvesin.(Oğlan dışarı çıkar.Perde kapanır.)

4. PERDE(Hasta ve oğlu hastaneye gelirler. Muayenenin önü çok kalabalıktır.Hastalar sıra içinitişmekte, birbirleriyle tartışmaktadırlar.)1.Hasta:Hop hemşerim, yeni geldin sen, sabahın 5’inden beri bekliyorum ben. 2. Hasta; -Hadi len ordan, asıl sen yeni geldin.Ben akşamdan beri bekliyom. 3. Hasta:-Çüşşşşş. 122.Hasta:-Ağzını topla,ne biçim konuşuyorsun.3. Hasta:-Sen de sırama göz dikme, bekleye bekleye ayaklarıma kara sular girdi.1.Hasta:-Valla ben anlamam, dinlemem, kuşluk vakti geldim buraya, o zamankimsecikler yoktu.4. Hasta:- Boşuna kavga ediyonuz, doktor hepinize 3 saniyede bakar.1. Hasta:-İyileştirsin de 1 saniyede baksın isterse, hem ben onun daha önce özelmuayenesine gittim.Çok iyi bir doktor.2.Hasta:-Doğru valla, ben de gittim.Doktorumuz çok iyi.(Bu sırada yaşlı kadın ve oğlu gelir.)Oğlan:- Sen otur şuraya ana.Ben senin yerine sıraya geçerim.(Ana inleye inleye oturur.Oğlan sıraya geçer.Sıradakiler hem konuşmakta, hem de sırakavgası yapmaktadır.)

Hemşire bir kağıtla çıkar.Listedeki adları okur.’’Enes Aydoğan, Adem Mama,FurkanAçıkgöz,Ömer Faruk Özenç, Ahmet Korkut Çolak,Başak Turhan…Adı okunanlar içeriyegirerler. (Bir dakika sonra hemşire yine elinde listeyle gelir.) Veysel Karslı,Ömür Soyer,Veysel Karslı,Gonca Silav,Betül Çelik)

Page 90: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

13 (Bir dakika sonra hemşire yine listeyi okur.Seda Demirel,Doğa Eriş,Neslihan Omrak,Merve Tığlıoğlu,Cevdet Anıl,Aylin İpek Bodur…)Hastalardan biri:- Maşallah ne doktor, otomatiğe takmış gibi muayene ediyor. Bu nehız.Başka bir hasta:-Adını sorsa 1 dakikada 5 -6 kişiye bakamaz. Allah Allah şaşırdım benbu işe. (Hemşire elinde listeyle gene belirir.İsminur Şahin,Esra Dalyan,Can AykutErdem,İsmet Tekeli,Büşra Öztaş,Bensu Elmalı, Kiraz Koç.. Oğlu:- Hadi ana, adın okundu, biz de girelim.(Oğlan anasının koluna girer,İçeriyegirerler.)

5. perde

Doktor hastaları doğru dürüst kontrol etmeden ilaç yazıp göndermektedir. Oğlan doktoryanaşır. Oğlan: -Doktor Bey, biz geldik yine. Anamın sırtı çok ağrıdı da. Doktor başını bile kaldırmaz.-Şu ilaçları yazıyorum. Bunları sabah akşam kullansın. (Hasta ve oğlu bir anlam veremezler. Kenarda beklerler. Hemşire kızar. Sizinmuayeneniz bitti. Boşuna beklemeyin.Yer işgal ediyorsunuz.Dışarıda bekleyin lütfen.(Hasta ve oğlu ister istemez çıkarlar.)

14Hasta kadın:-Allah Allah, muayene bile etmedi. Boşuna geldik. Geçen günden bu yanane değişti ki.Oğlan:- Ne değişecek ana para değişti. Geçen sefer para verdik, dohtor yerlere kadareğildi. Bu sefer vermedik, yerlere kadar biz eğilmek zorunda kaldık.Hasta:-Naha gözün çıksın para. Naha gözün çıksın.

(Perde kapanır,oyuncuların adını sunucu söyler.Adı okunan oyuncular tek tek gelerekselam verirler.)

Ali Özen

Page 91: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Ne Oldu Sana?

Ah yaralı ceylanım, ne oldu sana?Kalbini kimler kırdı, kimler dağladı?Hangi zalimin kılıcında yandın?Hangi yabanıl eller kopardı çiçeğini?Hangi acımasız kırdı güzelim yüreğini?

Oysa…sen, hepimizin en çalışkanıydın.Derslerde zeka fışkırırdı gözlerinden.Hepimizin en yaratıcısıydın sen.Duyarlılığın izleri akardı sanatçı ellerindenYaptığın her tablodan Çallı geçerdi.

Göz pınarlarımı kurutan bu lanet çağda.Hangi puştun suçlu elleri alnında.Seni kimler örseledi, o masum yüreğini?Kimler acımadan çiğnedi seni?Hangi acımasız kırdı güzelim yüreğini.

Oysa…Tanrı’nın soluğu değmişti ellerine.Ki öyle yaratıcı, öyle sanatçı.Duyarlılığın izleri akarken yüreğine.Her tuvalde büyürdü ellerin.Yaptığın her tablodan Picasso geçerdi.

Gül müydün, gümüş müydün?…..Yoksa büyülü müydün?Türkü müydün, şarkı mıydın?…..Bir uyanış mıydın yoksa?Ciğerlerimi delen bir dua mıydın?

Ne çok, ne çok hayrandık sana.Ulaşılmaz bir tanrıydın sen.Söyle canım söyle, ne oldu sana?Abidin Dino, geçerken tuvalinden.Ellerinin büyüsünü kimler aldı?

Ali Özen

Page 92: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Öğrencilerim İçin Akrostiş Şiirler

ÖĞRENCİLERİM İÇİN AKROSTİŞ ŞİİRLER

2008 yılında Anadolu Öğretmen Lisesinde öğrencilerimden biri mezuniyet yıllığı içinbenden akrostiş şiir istedi. “Yazarım yazamam,” derken bir de baktım ki yazdığım şiirçok beğenilmiş. Ondan sonra bir çok öğrencim benden akrostiş şiir istediler. Ben deisteyenleri kırmadığım için yazmaya başladım. Bir de baktım ki, yazdığım akrostiş şiirler100’ü geçmiş. Bu akrostiş şiirlerden bir kaçını (Bu yıl yazdıklarımı) sunuyorum size:

ELİF KUZUM için:

KARTALIN KIZI YOLUN AÇIK OLSUN

E..n güzel günleriydi öğretmenliğiminL..ekesiz bir su gibiydi öğrencilerimİ..nci gibiydi o, sedeften daha narin.F..ırtınalar içinden çıkan KARTAL gibiydin.

K..artalın kızı, yolun açık olsun.U..mut yüklü yarınlara yelken aç..Z..alimlerden kaç, uzaklaş durma.U..tkun bayrak olsun dostlarına.M..avilikler ilaç olsun yaralarına…

En güzel kızıydı Türkiye^nin. Kurtuluş Savaşı’nın Eliflerinden biriydi bazen.Bazen çelik gibiydi. Ne kadar çok insandı, ne kadar çok duyarlıydı, O bir kartalkızıydı.O bir BEŞİKTAŞLIYDI.

. Omuzlarına yükleyip sorumlulukları, dev adımlarla yürüyorsun. Önüne çıkan tümengelleri sarsılmadan aşacağına inanıyorum. Annenin, babanın ve seni sevenlerinyüreklerini bir an olsun karartmadan, onların sana olan güvenlerini boşa çıkartmadanyürü.Yolun açık olsun ELİF…

Bu şiir Zehra Nur Bademler’e

DAĞITSA DA RÜZGAR SAÇLARINI

Z..alim rüzgar, saçlarını varsın dağıtsın.E..ssin, dursun, aldırma sakın, gülüm.H..üzün yüreğinden düşsün, süzülsün,R...abbim yüzünü neşeyle güldürsün, gülüm.A..ldırma, hüzün bürüse de gül yüzüne gülüm.

N..asıl ki kül, gülü hüzünlendirse deU..çan bir kelebeğin kanat çırpışındaki ahengi bileR..uhundan kimse söküp atamaz gülüm…

Page 93: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

B..eyaz bir kelebek gibisin.A..lımlı, zarif ve incesinD..eniz gibisin, gülüm, her daim dillerdesin.E..n güzel kızısın şu güzelim Niğde’nin..M.. or krizantem, kamelya, menekşesin biraz.L..eylak, sümbül, sarı karanfil ve beyaz gülsün.E..n güzel güller içinde her daim gülR...abbim yüzünü neşeyle güldürsün, gülüm.

Ali ÖZEN08.12.2012………………………..

Bu şiir de Zehra Nur Gülbahar’a..MUTLULUK SANA ARMAĞAN OLSUNZ..ehir gibi bir akşamdı, biliyorum.E..n güzel kızı Niğde'ninH..üzünlü bir güzelliğe bürünmüş.R..üya gibiydin, destan gibi güzeldin, biliyorum.A..llah seni öve öve yaratmış.N..ur dolsun gönlüne ZEHRA, başın yıldızlara ulaşsın.U..ğur dolsun içine, yüreğin sevgi dolsun.R..abbim'den mutluluk sana, armağan olsun.07.12.2012, saat:23.20-23.35Ali ÖZENTürk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni………………….. Bu şiir de Serap Afşar’a:• ALTIN GİBİ PARLIYORS..özcükler beyninden akıyor sanki.E...line kağıt kalem almaya görsün.R..abbim yetenek vermiş, birinci belli.A..aaa. her zamanki gibi SERAP birinci.P..armakları yeter ki yazmaya görsün.A..lnı ak, gözleri yeşil yeşil yanıyor.F..ark etmiyor, o her yarışta parlıyor.Ş..aka değil, tüm TÜRKİYE anlıyor.A..llah’ım saçları altın gibi parlıyor.R..abbim yetenek vermiş, o yazınca görün.……………….

Bu şiir de İsmail Dökmetaş’aSESLENSEN DUYAR MISIN?İ..çimde bir yangın var.S..eslensem duyar mısın?M..asmavi göklere uzansın elin.A..lah'a uzanan kalbinİ..çini sevgiyle ısıtsın İSMAİL'im.L..afla değil, iş yaparak göster kendini İSMAİL'im.

Ali ÖZEN

Page 94: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Ali Özen

Page 95: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Özlem Tutkusu

O güzelim pırıl pırıl mavi ışıltıların sonsuzluğuna bakan ve parıldayanGözlerini gözlerimde görmek istiyorum.Yüreğini yüreğimde duymak istiyorum.

O elimi değdirince ateş gibi yananKızıl bir karanfile bulananGövdeni gövdemde görmek istiyorum.

Ali Özen

Page 96: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Raşit Bana İzmir'i Anlat

Tam otuz yıl geçti aradan.Denizini koklamadan.Caddelerinde dolaşmadan.Özgürce inbata vurmadan kendini.Dostum, bana şimdi İzmir’i anlat.

Bak kaleden, İzmir nasıl görünür?Konak ışıltılı ve canlıdır.Mavnalarda umut birden yorulur.Ter ve emek vurulur orda.Raşit, bana biraz İzmir’i anlat.

Dostum bana şimdi İzmir’i anlat.Sokakları hala yağmur mu kokar?Denizi balık mı, yosun mu kokar?Yoksa umut mu kokar insanları.Raşit, bana şimdi İzmir’i anlat.

Kordonboyu denize geçmiştir biraz.Duyduğun karanfil değil, aşkın kokusudur.Kemeraltı kalabalığında kaybolan sesin.Ta Buca’da okuldan nasıl duyulur?Raşit, bana şimdi İzmir’i anlat.

Basmane her zaman şenlik içindedir.Fuarı herkesin gönlündedir.İlk kez gittiğim Zeki Müren konseriOtuz yıldır yüreğimin gizesindedir.Raşit, bana şimdi İzmiri anlat.

Hıdrellez şenlikleri varken Karşıyaka’da.Denize kurşun sıkılır.Yaralı bir kentin çocukları susar.Umut kurutulur, yürekler yorulur.Raşit, bana şimdi İzmir’i anlat.

İnciraltı, portakal bahçeleri içinde.Denizi dalga dalga yüreğimdedir.Orda umut, orda aşk, orda özlem var.Orda erimiştir gençlik rüzgârım.Raşit, bana şimdi İzmir’i anlat.

Balçova’da teleferik kanatlanır çıkar.Tellerde sallanan benim umutlarımdır.Tepede aşkımı bıçakla kazıdığım sıra.

Page 97: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yaralı bir adamın gönlünü saklar.Raşit, bana biraz İzmir’i anlat.

Arkadaşlarımın her biri şimdi orada.Yürekleriyle koşturarak okullarda.Umuda yelken açıyorlar ya.Atatürk gülüyor her an onlarla. Raşit, bana şimdi İzmir’i anlat.Dostum, bana şimdi İzmir’i anlat.

Ali Özen

Page 98: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Sen Şimdi Bir Sevinç Işıltısı Gibi Aydınlat Yüreğimi

Sen şimdiKızıl bir gül dalının ortasındasınSen şimdiBerrak pırıltılarla oynayan bir balığın sırtındasınGözlerin dumanlanmasınİçindeki sevinç kaybolmasınAy ışığı geceye tutulmasın

Beni ne bıçak gibi keskin sözlerNe de yayvan yayvan gülüşler durultmuyorBen şimdiDalgaların kayalardan çarpa çarpa kayboluşunu duyuyorumBulutsuz bir gökyüzü özlüyorum.

Ben şimdiBana verdiğin andacı öperek bir özlem gideriyorum

Senin şimdiArık toprakları sulayan yağmuru andırıyor sevginSenin şimdiGözlerindeki ay ışığı, yüreğimi sardıDünyam aydınlandı

Sen şimdiGirdin tüm benliğime ağarttın gövdemi yenidenSen çeliğin menevişinde yoğrulan bilinçsinSen ateş hattında dövüşen yüreğimin ortasında bir yüreksin

Ali Özen

Page 99: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Sesin... Özlemin Diğer Adı

Bakışlarımda fırtınalar dolaşırÇığ düşer gözlerimeSevinç de yorulur belki anlayamamBir özlemin adı olur sesinSusamışlığım başlar günlere uzananGelir usuma yangınlığımdan kalanO güzelim yürüyüşün, ayrılığınÖlüme gölge düşürür sesinKonuşamam...

Ali Özen

Page 100: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

'Su'

yorgun bir çöl var yüreğimdealabildiğine kurakyaşam dingin ve acıvesusu istiyorumsusuzluğum dağlıyor bedenimi

özge renklerimi yitirdim bu lanet çağda.uykulu gecelerimde sana uyandımkaç gece seninle doğdum.kaç gece seninle öldümiçinde azılı katille yaşıyorken sen.

nokta atışların tam isabetbütün direnç köprülerim yıkıldı.dudağım çatlak çatlak,dalında kuruyor yanık karanfil.büyük tufandan geriye kalan.kuru bir ağaç gibiyim.

ey köpük köpük çağlayışı şelaleninher gün biraz daha giriyorumonulmaz ateşine.susuzluğum dağlıyor yaralı gövdemi.

sen gittin gideli.bir yangına dönüştüm ben.her parçamdanşiir şiir tutuştum.

örselenmiş besteler taşıyorum kulağıma.beynimde uğulduyor sesin.tatsıztuzsuzsuskulu sazlarımuzağım soluğuna.

oysa ürpertiyle aktın içime.milyon kere büyüttüm sevgini.milyon kere rol çaldım mutlu aşklardan.kapıma kilit vuruldu şimditutsağı oldum gölgelerimin.

düşlerimi besleyen öz suyumkarabasanlardan kurtuluşum senin elinde.içimi büyüten denizler sende.çınar ağacının serin gölgesi

Page 101: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

damarlarımda dolaşan kan sende.

gözümün ışığı, karmaşığımsarmaşığım…sana ne çokne çok yanmışım.mutsuzumutsuz komasevginle sar sarmalaküllerimden yeniden doğur beni

Ali ÖZEN06.08.2009 saat.12.55

Ali Özen

Page 102: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Şiire Kestim Bugün

Damarımı kes,Kan yerine şiir sızsın.

Beynimi parçala.Şiirler dağılsın dört bir yana.

Kalbim bir dinamittir patlat.Saçılsın şiirlerim şimdi kat kat.

Sözlerim delişmen bir taydır, oynar.Beni kavuran zalim yaradır.

Beni ateşlere at, her ateşimde.Bin şiir dağılsın yer yüzüne.

Dünya şiir olsun ayaklansın hemen.Sevgilim…bugün şiire kestim ben.

1 Temmuz 2009

Ali Özen

Page 103: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Şikayetname // Bilal Sili'nin benim için yazdığı şiir.

Şikayetname

Yağmur demez, demez doluGönülden gönüle yoluHem Batılı hem DoğuluOzan dili Ozan dili...

Yaptıkların göze gelmezSeni tanımayan bilmezIşığın artar eksilmezOzan dili Ozan dili...

Yazan kalemdir okunurSusmaz haksıza dokunurSeni tanımak bir onurOzan dili ozan dili...

& Aşık Alemi & GUZELLIKLER SENINLE OLSUN USTADIM

Düşe kalka gidiyoruzYolun sonu biliyoruzSınandıkça gülüyoruzOzan dili Ozan dili...

Gaflet deyip uyuyorlarDuymaz sanma duyuyorlarMemleketi soyuyorlarOzan dili Ozan dili....

Şimdi Ergenekon çıktıMillet dinlemekten bıktıSanki bilinmezdi, yoktuOzan dili Ozan dili...

Rüşvet ile yürür işlerSistem derler böyle işlerKoparırlar görmemişlerOzan dili Ozan dili....

Değişmez bunların beyniBiri Bush, biri HumeyniNe tarafa baksak aynıOzan dili Ozan dili.

& Aşık Alemi &

Ozandiline yazılmıştır her hakkı ona aittirŞikayetname :)

Page 104: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Hoşgörüne sığınıyorum üstadım,, böyle oldu bu şiir, bir tane daha yazdım onu gözdengeçirmem gerekir. Sana sonra yollarım :) güzelliklerde kal.Allaha emanet ol,saygılar.

***Bende artik hal mi kaldı***

Bu ne uzun yolmuş demeBitmeyen bir yol mu kaldıAlim yüzün solmuş demeBende artik hal mi kaldı?

Dağlardan indik de düzeAcıları dize dizeYazık etme sevgimizeBende artik hal mi kaldı

Türkü yaksan yüreğindeAdım olsa hep dilindeHer duan da dileğindeBende artik hal mi kaldı....

Bilal Sili

Ali OZEN USTADIM 'A YAZILMISTIR..saygılarımlaÜstadım & Ali Özen

Yüreğin de pırlantalarSanmam senden ikinci varOkunacak elbet ozanlarSen ozanların şahısın :) Üstadım

Okyanus olsa derinliğiGözlerin görür inciyiSazın sözün sevindiğiSen ozanların şahısın :) Üstadım

Bir başkadır yarenliğinGönüldedir zenginliğinÇıkıyor her bir dediğinSen ozanların şahısın :) Üstadım

& Aşık Alemi &

Üstadım Ali Özen'e yazilmistir

Ya Üstadım hoşgörüne farklı bir versiyon oldu bu şiir :) ha ha ha empati gibi bir şeyoldu ama hos oldu o yüzden, dokunmadım konu birbirine karıştı böyle daha akıcı oldu oyüzden değiştirdim umarım beğenirsin, ha ha ha....

Page 105: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

valla güzel bir türkü olur bu he.

Ali Özen

Page 106: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Umuda Açılan Şehir Eskişehir

Dostlarım,Rehber olmak isterdim size.Gezmek isterdim sizinle.Bin teşekkür ederdim Yılmaz Hocaya.Sanatın ve bilimin merkezi.Yaptığı için Eskişehrimi.

Basma fabrikasının boyaları.Renk renk kanardı eskiden.Şehri kirleten ne varsa.Lağım olup akardı o zaman.Şimdi suyu içilecek denli temiz.Gezinti yerine dönmüş Porsuk.Şehri ikiye bölerek gururla.Akıyor insanların gönlüne.Senin de gönlüne öyle aksın.Sanat şehrindesin çünkü Raşitim.

Odunpazarında,Eski evler müze olmuş.Tarihim, kültürüm sergilenir.Sen de kültürümüzü yansıtırsın ya.Ne mutlu ki burdasın Mustafa Hoca.

Odunpazarında boşuna odun arama.Orda daha çok umut satılır.Otobüslerin biri gelir, bini gider.Bin bir umuda yolculuk eder.Senin de umutların yolculuk etsin.Sanat şehrindesin çünkü Ferda Hanım.

Küçücük deresiyle ve parkıyla.Yediler gezinti yeridir.İğne atsan yere düşmezHalkın ikinci evi gibidir.Dondurma yersen bu mevsimde olmaz.Yersen hasta olursun Yaren Kozakçı.

Eskişehrin simgesiydi beyaz altın.Terle zımpara karışırdı birbirine.İşçiler yarışırdı zamanla.Her saniyede.Beş zımpara darbesi lületaşına.Madende taş azaldı.Bir bir dükkanlar kapandı.Ah taş biter, umutlar uçar.Özlem başka bahara kalır.Bin evin ekmeğine kilit vurulur.Senin yüreğine kilit vurulmasın.

Page 107: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Çünkü sanat şehrindesin Dilek Hanım.

Gösterişli vitrinler çalım satıyor.Gelen geçene göz kırpıyor.Esnaf Sarayında gönlüm kaldı.Senin de gönlün kalmasın.İstediğini al sen Gönül Hanım.

Yapımı yıllarca süren.Taş taşıyıp, harç kardığım.Reşadiye Cami ne görkemlidir.Her taşında biraz da benim.Emeğim, alınterim saklıdır.

Anadolu Üniversitesi bir başka güzel.Bilimin büyülü parmağı değmiştir.Yaşamı harmanlamış, sanat oluşmuş.Bakarsın burada okursun Yaren Kozakçı.Bakmışsın ki sanatçı olmuşsun.Adın gibi saygın olmanı dilerim.Canım kardeşim Saygın Büyüktüzün

Üniversite Evlerine gidersen eğerOrdaki ormanı gezin isterim.Kapısında size gülümser çünkü.Bin dört yüz öncesinden kalan ağaçlar.Senin de mutluluğun yıllarca sürsün.Sevgili dostum Hakan Altürk.

Göklerde her zaman bir jet uçardı.Jetler kulağımı sağır ederdi.Nasıl da biri gelir, biri giderdi.Ordumuzun göz bebeğidir onlar.Eşin de subaydı bir zamanlar.Allah rahmet eylesin Gönül Hanım.

Eskişehir yeşil alandır biraz.İnsandan çok ağacı vardır.Doğal olan her şey yapaydır orda.Çünkü insan eliyle harmanlanmıştır.Üstünde emek ve alınteri vardır.Sen de bizim Raşite az emek vermedin.Çiğdemler içinde en güzeli sensin Çiğdem Hanım.

Ulaşım sorunu en aza inmiş.Tramvaylar şehri kuşatmış artıkSenin de yüreğini şiir kuşatsın.

Page 108: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Canım arkadaşım Berna Arıcan.

Ankara, Bursa, İzmirBöyle Eskişehire taşınıyorsaBiraz düşünmek gerekir.Her halk layık olduğunu seçer, derler.Seçmiş yaraşanı kendine Eskişehir.

Ali Özen

13. Nisan 2009

Ali Özen

Page 109: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Umudun Yüreğinde Buse Var

B..arış bir çığlıktır artık.U..mudu alınmış çocuklarda.S..evda bir yalnız şarkıdır.Efil efil esen dağ rüzgarlarında.

S..arı saçlım, mavi gözlüm nerdesin.A..rtık BUSEler ölmesin.R..enk körü iktidarlara inat.I..sıt, içimizdeki yurt ateşini.Y..ağmur yağmur ıslatsın içimizi.A..rtık yeniden Samsuna çıkma vakti geçiyor. Da-Ğ..ın ardında umut, umudun yüreğinde BUSE var.

Ali Özen

Page 110: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Umut Sevgilim

Gündemde acıların en onmazı varkenUzat en güzel kadehlerini gerçekliğinDağıt kırlangıç yapraklarını sar gövdemiBana kendinden söz aç, ey umut sevgilim.Haziran 83

Ali Özen

Page 111: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Unutulmayan Vali: Refik Aslan Öztürk

'Bırakıp gittin bizi, seni unuttuk sanma!Zaman alışmayı öğretir ama unutmayı asla! '

...........Bir cinayet işlendiği için jandarma yolu kesmiş, arama yapmaktadır. Yoldangeçen bir minibüsü durdurur. Kimlik kontrolü yapar. Ayakta yolculuk yapan yolculardanbiri de Manisa Valisi Refik Aslan Öztürk'tür. Valinin kimliğini gören jandarma eri derhalhazır ola geçer. Vali Refik Aslan Öztürk jandarmadan görevine devam etmesini ister..............Bu olayı gazeteden öğrendiğim zaman hiç şaşırmadım; çünkü Niğde'mizdegörev yapan Sayın Refik Aslan Öztürk'ün ne kadar alçakgönüllü bir vali olduğunubiliyordum. Sayın Refik Aslan Öztürk, tıpkı Recep Yazıcıoğlu gibi çok çalışkan, özverilibir validir. Yalnız Recep Yazıcıoğlu gibi reklam yapmayı sevmez. Yaptığı her işi medyayayansıtmaz. Onun değerini daha çok çalıştığı yerde yaşayan halk bilir............Başkent Niğde Vakfı'nın Niğdemiz dergisinin 52. sayısında sayın valimizin ‘Cullaz Sokağı Yok Olmasın! ' yazısını okuyunca ona bir kez daha hayran kaldım.Düşünün Niğde'den ayrılalı beş yıldan fazla zaman geçtiği halde o ildeki bir sokağınkurtarılması için yazı yazıyorsunuz, emek harcıyorsunuz, ilgililerin dikkatini çekiyor,uyarıyorsunuz.Valimiz Niğde'de görev yaparken buranın Kapadokya'nın bir parçası olabilmesi,turizmden pay alabilmesi için ne kadar özveri ile çalışmış. Zamanı gelir CullazSokağındaki evlerin sahiplerine yalvarır, zamanı gelir makam arabasıyla taş taşır,taşıtır; zamanı gelir evlerin mahzenlerinde inceleme yapar. Böylece Niğde'nin CullazSokağı tarihi değerini kazanacak ve Niğde gezilmek görülmek istenen turistik bir yerhaline gelecektir. Ne yazık ki valimizin Cullaz Sokağının onarılması bitmeden Erzincan'aatanır. Çalışmalar da onun gitmesi ile birlikte kesilir................2000 yılında Niğde Atatürk Lisesi'nde çalışıyordum, o yıllarda Yayın Koludanışman öğretmeni olduğum için 'Umudun Türküsü ' dergisini çıkarıyordum. Kolbaşkanımız Ayça Kevser Üçer ve yardımcısı Mücahit Akkuş, Valimiz Refik Aslan Öztürkile bir görüşme yapmışlardı. Dergimizin 7. sayısında bu görüşme yayımlandı. Verdiğiyanıtlardan sayın valimizi kendi ağzından tanıyalım:

'Yozgat, 1949 doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Biroğlum, bir kızım, emekli bir eşim var. Kısa bir süre avukatlık yaptıktan sonrakaymakam adayı olarak Lice ve Demirci ilçelerinde çalıştım. Resmen ilk atandığım yerReşadiye kaymakamlığıdır. Daha sonra Silopi, Fenike ve Söğüt ilçelerinde çalıştım,sonra iki yıl Sivas'ta Vali Yardımcılığı görevinde bulundum. 1992 yılında BilecikValiliğine, 1999 yılının ekim ayında da Niğde Valiliğine atandım.' (Valimiz buradanErzincan'a, oradan da Manisa'ya atanır.)...

'Boş zamanlarımda 3–4 saat tek başıma şehri geziyorum. Ara sokaklar dahil, Niğde'ninbir çok yerini bu vesile ile tanımış oldum.'...'İdeal vali ideal bir insan olmalıdır. Toplumun her kesimine saygı ve sevgisiniesirgemeyen, onlara devletin şefkatini sunan, anlayışlı bir insan olmalıdır. Çok namuslu,dürüst ve güvenilir olmalıdır.'...'Zorlukların üstesinden gelmek için konuyu sabırla dinlemek, anlamak ve kavramakgerekir. Önerilen fikirleri önemsemek esastır. Sonrası kendiliğinden gelecektir. '

...'İyi bir öğrenci, iyi bir Türkiye'nin temel taşıdır. O taşların sağlam olması gerekir.'

Page 112: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Görüşmeden de anlaşıldığı gibi sayın valimiz son derece çalışkan, namuslu, halkınainanan; güvenen bir validir. Türkiye'nin kaynaklarının yerinde ve iyi değerlendirilmesiiçin elinden geleni yapmaktadır. Onun zamanında Niğde bütçesinde belki ilk defa parabirikir.Toplumun her kesimini kucaklar.Sıradan ve yoksul insanların en büyük destekçisiolur.Sayın valimizle iki kez yüz yüze görüşme fırsatım oldu. Bu görüşmelerde onun ne kadarinsan sevgisi ile dolu olduğunu; içten ve yapmacıksız olduğunu öğrendimİşine bile yürüyerek gelen, devletin aracını hiçbir zaman özel işlerinde kullanmayan,gerektiğinde taş taşıyan, her zaman yapıcı ve onarıcı böyle bir valiyi tanımaktan büyükbir mutluluk duyuyorum. Ne yazık ki valimiz Niğde'den çabuk ayrıldı.Üzerinden belki de günde iki üç kez gelip geçtiğimiz Cullaz Sokağına hangimiz bugünekadar gereken ilgiyi gösterdi ve önemsedi; ama o kilometrelerce öteden bize:' Tarihiyapıtlarınıza değer verin, onları koruyun' diye sesleniyor ve bir tarihin yok olmaması,Niğde'nin turistik bir il haline gelmesi için uğraşıyor.Şuna inanıyorum ki sorumluluk düzeyindeki tüm yetkililer SAYIN REFİK ASLAN ÖZTÜRKgibi çalışsalar Türkiye'miz çok çabuk gelişir ve ULU ÖNDER ATATÜRK'ünarzuladığı çağdaş uygarlık düzeyine erişir.Kimin tarafından yazıldığını bilmediğim Dumlupınar İlköğretim Okulu'nun panosundaokuduğum şu şiir öğretmenlerin yanında sanki Sayın Valimiz için yazılmış gibi:

'Bırakıp gittin bizi seni unuttuk sanma!Zaman alışmayı öğretir ama unutmayı asla!Yüzlerce fidan büyüsün diye ülkeminTarlasında binlerce yağdımAydınlansın diye ülkemin karanlığıKülümden bile kendimi yaktım‘Özveri' diye çağırırlardı bazı, azimdi,İnançtı diğer adlarım... 'Sayın valimize sağlıklı, mutlu, başarılı günler diler; daha nice yıllar yurdumuza hizmetetmesini beklerim.Her şey gönlünce olsun...

Ali Özen

Ali Özen

Page 113: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yokluğun Vuruyor Duvarlarıma

Kızım,Nazlım,Yürek sızım…Ne zamandır aklımdasın.İki satır yazamadım.Sanki dilim tutuldu hiç konuşamadım.Yokluğun vuruyor ya duvarlarıma.İçimin kuşları birden havalanıyor.Sanki yıllarca susuzum.Sanki yıllarca uykusuz.Dudaklarım kuruyor,Gözlerim ateş içinde.Buram buram yanıyorum.Kör kuyularda kalmış gibiyim.

Kızım,Canım,İlk göz ağrım…Sen gurbete gittin gideli.Ben de derman kalmadı.Ateşim 39a çıktı inanTansiyonum 22 ye fırlamış.Elim ayağım buz kesti.Yüreğim ateşler içinde kaldı.Avcıların kıstırdığı ceylan gibiyim şimdi.Bir bilsen sensizliğin içimi yakan alevini.Yüreğim,Ha tuttu, ha tutuşacak.Artık benden geriye.Bir kül yığını kalacak.

Kızım,Yıldızım,Al bayrağım…Ah sarı gülüm,Sen gittin gideli.Rüzgârım esmez,ateşim yanmaz oldu.Ocağım tütmez, bıçağım kesmez oldu.Ah sarı gülüm sen gittin gideli,Bayrağım dalgalanmaz oldu.Depremler yıkamazken çelik gövdemiŞimdi enkazımı kaldıracaklar.Artık geriye ne kaldıysa.Rüzgara verip verip külümü.Eskişehir’e doğru savuracaklar.15/ 03/ 2009

Ali Özen

Page 114: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

'Yüreğim Yangın Yerim'

Yüreğim yangın yerim.Her acıyla tutuşur/.................durmadan yanar.Dolaşır halkın içinde mahzun kanatlı.Savurur kendini yerden yere,.................. / esin olur şiirlere.Şimşektir o, çakar zalimin yüreğine.

BazıAsi bir ırmak olurBazıYaralı bir ceylan gibi ürkek...Dillerde türküdür /gönüllerde umut.Yakamozlarla parıldayan renk cümbüşüdür.Bazı Yağmur olur serpilir yüreklere

Acılı insanların dostudur o.Sevgi ülkesine yelken açar durmadan.Tüm belalar gelse de üstüneHiç bir zaman ihanet etmez sevdiğine.

Yüreğim yangın yerim...Her sevdayla taçlanır için için kanar

AmaMutlakaHalkın gönlüne damla damla akar...

Ali Özen

Page 115: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yüreğinin Ateş Fırtınaları

Yalnızlığın bu kısır döngüsünde biraz sessiz biraz çaresiz kalıyorsun.İçten içe yüreğinin en gizli yerinde.Sevda çiçekleri taşıyorsun.

Yüreğinde düğümlenen sevgiyi. anıyorsun, duyuyorsun ama haykıramıyorsun.İki heceyle çağıldayan adımı andıkçaYüreğinin en ortasında yakıyorsun.

Mutluluğu düşünüyorsun.Yalnızlığın bu karanlık sularında kulaç atan mutluluğuBiraz sessiz biraz da belli belirsiz mırıldanıyorsun.Sonra değişen bir yalnızlığın şarkısıyla.Duygunun şah damarına basılmış gibi.Tüm gücünle haykırıyorsun.

Sevgilim özlemim sensin.Kanayan yarama ilacım sensin. diyorsun.

Yalnızlığın bu kör karanlık sularında.Gözlerin birer dinamit fitili.Gözlerin birer ateş damlacıkları şimdi.Yine de sessizce gülümsüyorsun.Yaşam sevgiyi andıkça güzel, diyorsun.

Ali Özen

Page 116: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Yürek Çarpıntıları

Ne yapsam ayaza, buza kesmiş yüreğim ısınmıyor. Kadehe tekrar tekrar uzanıyorum.Belirli aralıklarla aynı devinimleri yineliyorum. Kurtulmak bu yalnızlıktan, içsıkıntısından arınmak olanaksız mı? İki büyük pencere odamda, ikisi de eğreti bir naylonla baştan başa kaplı. İkiside rüzgarın hışırtısıyla yüreğime yansıyor. Duvarlar çatlak çatlak, her dokunuşta sıvalardökülüyor. Köşede yemek kapları, tencereler, tavalar, yağ ve şarap şişeleri ve bir türlüodun yokluğundan yanmayan sobam. Odayı boydan boya ikiye bölen çamaşır ipi vesonra defterler, kitaplar, gazeteler. İçtikçe biraz daha delleniyorum. Biraz daha açılıyorum. Bastırdıkça bastırıyor bugece kasvet beni. Artık yanım yörem ateş kesiyor, gözlerim çakmak çakmak dönüyor.Beynimde düşünceler bir uğultu, bir dönence; yüreğimde duygular bitmek bilmiyor.İçim bir ateş gibi yanıyor. Kasırgaya tutulmuş uçuşan yaprakçıklar gibiyim. Belki de ilk kez sevdiklerimden böylesi bir günde uzak kalışımdan, belki de bugünler süren yalnızlığımın bir birikimi, bir tortusu. Sevdiklerim; candan, gönülden bağlı kaldığım arkadaşlarım yanımda yok.Annem yok, babam yok, kardeşlerim yok. Delice dondurucu bir soğuk ve içimeateşlenen bir yalnızlık var.İçki şişesi ve bardaklar var. Uğultusuzluğun sessizliğini yenebilmek, haykırabilmek istiyor içimden bir ses.Yanımdaki arkadaşları da ayrı bir elem, ayrı bir üzüntü kaplıyor.Herkes bir arada kendidünyasını yaşıyor. Dalıp dalıp gidiyor. İnsan kalabalığında yine yalnız kalıyorum. Sudayüzen balığın çırpınışlarına benzetiyorum çırpınışlarımı. Nedense böylesine dertler hep içki masalarında ortaya çıkıyor, dile geliyor.Herhalde insan böyle anlarda boşalabiliyor diyorum usulca. Arkadaşların gürültüsüne,hareketlerine kendimi kaptırıyorum. Bazen en olmadık özlemlerimiz, tutkularımızyüreğimizde yanıyor, sessizleşiveriyoruz. Bazen de tüm benliğimize öfke doluyor. Bazenince bir hüzünle, bazen de avaz avaza türkü söylüyoruz. Gece 3’ e kadar sürüyor buböyle. 3’de yatağıma çekiliyorum. Kafamda belli bir ağrı olmasına karşın içimden acıçığlıklar geliyor. Aralıksız düşünmeye başlıyorum. Şu sıra şiir yazmaya öylesinegereksinmem var ki, kalemi alıyorum elime, teksir kağıdına bir şeyler karalıyorum.Yazdıklarımı yüksek sesle okuyorum. ‘’Bazen hüngür hüngür ağlayasım geliyor. Bazen pencereden uzanan demiri kırasım geliyor. Kısır bir döngünün çevresinde dönüyorum. İnsanlığımdan utanıyorum.’’ Arkasını getiremiyorum. Beynim daha da uyuşuyor. Kalemi bırakmıyorum. Yinebir şeyler karalıyorum. ‘’Selam olsun. Esen yele, yağan yağmura, parlayan aya Selam olsun. Havasını soluk soluğa ciğerlerime çektiğim sılaya.’’ Gelmiyor arkası yine. Duygularım sonsuzlukta akıp giden kuş gibiler. İmgelerdöndükçe beynimde duygularım da dönüyor dönüyor. Bir acı kasırgasına tutulmuşgibiyim. Anımsadığım, sevdiğim insan yüzleri kafamda duman duman oluyor. Kalem elimden düşecek, neredeyse zorlukla tutabiliyorum. Yine de bir şeylerkaralıyorum. ‘’Yarın Gün güzel bir aydınlıkla yeniden başlayacak. Oy gözlerin yeşil duman. ‘’ Bunun arkası gelir artık diyorum. İlk boş zamanımda şiir haline getirmeli,biçimlendirmeli bunu. Yine bir şeyler karalıyorum. ‘’Duyguların karanlığına gömülüp yatıyorum.

Page 117: Ali Özen - img.antoloji.comAli Özen - şiirler - Yayın Tarihi: 01.04.2020 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Gecenin karanlığını dinliyorum. Olmuyor olmuyor, devam edecek, yazacak gücüm kalmadı. ‘’Sevince karışık hüzün dudaklarıma doluyor. Sevince karışık yağmur yüreğime boşanıyor. Yalnızlığın saatleri geçmek bilmiyor. Ben seni düşünüyorum. ‘’ Kafam yastığa düşüyor. Uyuyakalıyorum.

Ali Özen