AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an)...

12
1 BİLİM ve İNSAN VAKFI ELMALILI HAMDİ YAZIR KUR’AN AKADEMİSİ KUR’ÂN-I KERÎM EĞİTİM ve ÖĞRETİM PROGRAMLARI TASHÎH-İ HURÛF DERSLERİ AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ Hazırlayan : Yrd. Doç. Dr. Fatih Çollak

Transcript of AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an)...

Page 1: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

1

BİLİM ve İNSAN VAKFI

ELMALILI HAMDİ YAZIR KUR’AN AKADEMİSİ

KUR’ÂN-I KERÎM EĞİTİM ve ÖĞRETİM PROGRAMLARI

TASHÎH-İ HURÛF DERSLERİ

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

Hazırlayan :

Yrd. Doç. Dr. Fatih Çollak

Page 2: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

2

ÂYETLERİN AÇIKLAMALI MEÂLİ :

ماولقد لهعز نجد لفنسيولم قب ىادممن اال ن ﴾111﴿عهد

115. Andolsun ki biz bundan önce Âdem’e vahyetmiştik de o

unutmuştu. Biz onu azimli bulmadık.

Biz daha önce Âdem’e yasak ağaca yaklaşmama (ondan yememe)

hususunda emrimizi bildirmiştik. Ama o emrimize uyma sözünü

unuttu. Biz Âdem’de emre itaatle ilgili bir kararlılık görmedik1.

ابىواذ اب ليس واال دمفسجد جدوال ئكةاس مل نالل ﴾111﴿قل

116. Vaktiyle meleklere, “Âdem’e secde edin” demiştik. İblis

dışındakiler secde etmiş, o yüz çevirmişti.

Biz vaktiyle meleklere “Âdem’in üstünlüğünü kabul edin !”

buyurduk. Tüm melekler onun üstünlüğünü kabul etti; fakat İblis

bunu kabule yanaşmadı2. Âdem’e secde emri ile kasıt, onun şerefini

yüceltmek, ona ikramda bulunmak ve onu Allah’ın yarattıklarının

bir kısmından üstün tutmaktır. İblis dışında bütün bu melekler

bunu kabul etmiştir. İblis büyüklük taslayıp bu gerçeği kabul

etmedi. Allah’ın Âdem üzerindeki nimetlerinin etkilerini görünce

kıskanıp ona düşman oldu3.

1 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 2 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 3 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 516.

Page 3: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

3

نا قىفقل ةفتش كمامنال جن رجن جكفليخ لكولزو هذاعدو اادمان ﴾111﴿ي

117. Demişti ki : Ey Âdem ! Bu senin de eşinin de düşmanıdır, sakın

sizi cennetten çıkarmasın. Sonra bedbaht olursun/sıkıntıya

düşersin.

Bunun üzerine Âdem’e şöyle buyurduk : “ Ey Âdem! Hiç şüphesiz

İblis senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın o sizi geçiminiz için gerekli

olan her şeye kolayca sahip olduğunuz, mutluluk ve huzur içinde

yaşadığınız cennetten çıkarmasın. Ona uyup cennetten

kovulduğunuz takdirde perişan olursunuz4.

رىان تجوعفيهاولتع ﴾111﴿لكال

118. Şüphesiz senin acıkmaman ve çıplak kalmaman oradadır.

Sen cennette ne aç kalırsın ne de çıplak5. Çeşitli geçim türleriyle

faydalanacağın gibi, hoş yiyecekler ve güzel giyecekler gibi türlü

nimetlerden de yararlanacaksın6.

حىوانك مؤافيهاولتض ﴾111﴿لتظ

119. Ve yine şüphesiz sen orada susamayacak ve güneşe maruz

kalmayacaksın.

Cennette susamazsın (susuzluk çekmezsin) ve güneşin

sıcağından etkilenmezsin (yanmazsın).

Acıkmayacaksın, çıplak kalmayacaksın. Cennette susuzluk

çekmeyeceğin gibi güneşin sıcağı da seni rahatsız etmeyecektir.

4 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 5 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 6 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 517.

Page 4: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

4

Çünkü dünyada yorgunluk ve çabaların esası karnı doyurmak

(açlığın zıddı), giyinmek (çıplaklığın zıddı), içmek (susuzluğun

zıddı) ve barınmak (çıplak yaşamanın yahut da güneşin sıcağı

altında yaşamanın zıddı) tır7.

وس هالشفوس لىالي ادلكعلىشجرةال خل دومل كليب اادمهل طانقالي ﴾121﴿ي

120. Sonunda şeytan ona vesvese verdi. Dedi ki : “Ey Âdem !

Sana ebedilik ağacını ve hiç son bulmayacak saltanatı göstereyim

mi ?

Şeytan Âdem’e gizli bir şekilde dedi ki : “Ben sana ebedilik

ağacını -ki bu, meyvesinden yiyenin asla ölmediği bir ağaçtır- ve

dolayısıyla sonu hiç gelmeyecek daimi bir saltanatı göstereyim mi ?

Bütün bu sözler İblis’in Adem ile Havvâ’yı Allah’a isyan ettirmek

için söylediği bir yalandan ibaretti8 : “Şüphesiz ben sizlere öğüt

verenlerdenim, diye onlara yemin etti9, sonunda ikisini de

aldattı10”.

وعصىادمربهفغفاكل ة ورقال جن همامن صفانعلي اتهماوطفقايخ لهماسو هافبدت ﴾121﴿وىمن

121. Nihayet ikisi de ondan yediler. Bunun üzerine çirkin yerleri

kendilerine göründü. Cennet yapraklarından üzerlerine koy (up

7 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 517. 8 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 517. 9 A’râf, 21. 10 A’râf, 22.

Page 5: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

5

mahrem yerlerini kapat) maya başladılar. Âdem rabbine karşı

geldi de şaşıp kaldı.

Âdem ve eşi şeytana uyarak o yasak ağacın meyvesinden yer-

yemez avret yerleri açıldı, üzerlerindeki elbiseler düştü. Hemen

incir yapraklarını üzerlerine yapıştırmaya ve mahrem yerlerini

örtmeye başladılar. Âdem yenilmesi yasak olan ağaçtan yemek

suretiyle rabbinin emrinin hilâfına hareket etmiş oldu. Sonuç

itibariyle de doğrudan sapmış oldu, geçimini temin etmek için bir

çok yorgunluklara, sıkıntılara katlanmak zorunda kaldı11.

هوهدىثم تبيهربهفتابعلي ﴾122﴿اج

122. Sonra rabbi onu seçti, tevbesini kabul etti ve onu doğru yola iletti.

Âdem günahından tevbe edip ondan dolayı rabbinden mağfiret

dileyerek kendi nefsine zulmettiğini itiraf etti. Bunun ardından

rabbi onu seçti, kendisine yaklaştırdı. İşlediği günahtan tevbesini

kabul etti, onu tevbe etme yoluna, dosdoğru yola iletti12.

يهدىفمناتبعهداقال من كم ايا تين فام ضعدو لبع ضكم هاجميعابع بطامن قىياه وليش فليضل﴿121﴾

123. Buyurdu ki : İkiniz birlikte oradan inin. Kiminiz kiminize

düşmandır. Eğer benden size bir hidâyet gelir ve kim de benim bu

hidayetime tâbi’ olursa artık o sapmaz ve bedbaht da olmaz.

11 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 517-518. 12 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 518.

Page 6: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

6

Âdem ve eşi cennette şeytana uyunca Allah onlara şöyle buyurdu

: “Hepiniz şimdiye değin huzur ve mutluluk içinde yaşadığınız

cennetten birbirinize düşman olarak çıkın-gidin. Bundan sonra

benden size bir yol gösterici geldiğinde her kim ona uyarsa işte

böyleleri ne yolunu şaşırır, ne de bedbaht olur13. Gönderdiğim

peygamberlere ve getirdiklerine uyanlar dünyada doğrudan ayrılıp

sapmayacağı gibi âhirette de mutsuz olmayacaktır14.

مومن شرهيو كاونح لهمعيشةضن ريفان ذك رضعن مىاع ﴾121﴿ال قيمةاع

124. Kim de zikrimden yüz çevirirse şüphesiz onun için dar bir

geçim vardır. Onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.

Kim de benim âyetlerimden (dinimden, Kitab’ımı okumaktan ve

içindekilerle gereği üzere amel etmekten15) yüz çevirirse bilsin ki

böyleleri dünyada (maddi imkânsızlıklar, huzursuzluk, keder,

hastalık gibi16) çok sıkıntılı bir hayat yaşamaya mahkûmdur17.

Kıyâmet günü ise böylelerini mahşer yerine kör olarak (basireti

alıkonulmuş, cennete giden yolu göremeyen, basarı da basireti de

kapalı bir halde18) getireceğiz19.

تبصيراقال كن مىوقد ياع تن لمحشر ﴾121﴿رب

13 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 14 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 518. 15 el-Câmi’ li ahkâmi’l-Kur’ân, VI (XI. Cüz), s.171. 16 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 519. 17 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 18 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 519. 19 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri).

Page 7: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

7

125. Der ki : Rabbim, neden beni kör olarak haşrettin ? Oysa ki

ben şüphesiz gören biriydim.

Diyecek ki : “ Rabbim ben dünya hayatında gören birisi olduğum

halde20 beni mahşer yerine niçin kör olarak getirdin21 ?”

سىقال متن كاياتنافنسيتهاوكذلكال يو ﴾121﴿كذلكاتت

126. Buyurdu ki : Öyledir, âyetlerimiz sana gelmişti de sen

onları unutmuştun. Bugün de sen böylece unutuluyorsun.

Allah da ona şöyle cevap verecek : “Kör olarak haşredilmenin

sebebi şu : Vaktiyle sana âyetlerimiz gelmişti. Ama sen onları kâle

almamış, hiç umursamamış ve dolayısıyla inanmamıştın. İşte

bugün de sen kâle alınmayacak ve umursanmayacaksın22”.

واب قىوكذلك خرةاشد ولعذابال باياتربه من يؤ رفولم اس زيمن ﴾121﴿نج

127. İşte israfa sapan ve rabbinin âyetlerine inanmayanları biz

böyle cezalandırırız. Âhiretin azabı ise daha çetin ve daha

süreklidir.

İşte biz günaha batıp haddi aşan, rabbinin âyetlerine inanmayan

kimseleri böyle cezalandırırız. Hiç şüpheniz olmasın ki böylelerinin

âhirette çekeceği azap dünyadaki sıkıntılı hayatlarından daha

şiddetli ve sürekli olacaktır23.

20 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 519. 21 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 22 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 23 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri).

Page 8: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

8

ياتلولياافلم فيذلكل ان شونفيمساكنهم منال قرونيم لهم ناقب لك اه كم دلهم هىيه ﴾121﴿لن

128. Şu an ülkelerine gidip geldikleri (yahut oralarda gezip

dolaştıkları) geçmiş nice toplumları helâk etmemiz de mi onları

hidâyete erdirmedi ? Bunda akıl sahipleri için elbette deliller

vardır.

Şimdi yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önce yaşamış

nice halkları yok etmiş olmamız da mı bu müşriklerin akıllarını

başlarına getirmedi ? Hiç şüphesiz o halkların feci âkibetlerinde

nice ibretler var; fakat bunu anlayacak olanlar aklıselim ve sağduyu

sahibi kimselerdir24.

ل ولو ى مسم ربكلكانلزاماواجل من ﴾121﴿كلمةسبقت

129. Eğer rabbinden önceden verilmiş bir hüküm ve belirlenmiş

bir süre olmasaydı elbette (azap) gelip yapışırdı.

Günahkârların cezasının belli bir süreye kadar (kıyâmet) ertelenmesi

hususunda rabbinin önceden verilmiş bir sözü/hükmü olmasaydı o

müşriklerin/kâfirlerin işi çoktan bitmişti25; günahlarının cezası onlar için

lâzım olur, herhangi bir şekilde onların yakasını bırakmazdı26.

بر لفسبفاص ائالي ان ومن لغروبها سوقب م لطلوعالش دربكقب بحم رافعلىمايقولونوسبح واط ح ضى هارلعلكتر ﴾111﴿الن

24 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 25 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 26 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 524.

Page 9: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

9

130. O halde dediklerine sabret. Güneşin doğuşundan ve

batışından önce rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bir kısım

saatlerinde ve gündüzün uçlarında da tesbih et. Umulur ki sen

rızaya eresin.

Ey Peygamber ! Âyetleri yalanlayanların sözlerine, senin için

söyledikleri ‘şâir, sihirbaz, deli’ gibi yakıştırmalarına sabret.

Güneşin doğuşundan önce ve batışından önce (namazla) rabbini

överek yücelt. Yine gecenin bir kısmında ve gündüzün iki yakasında

(namazla) rabbinin şanını yücelt ki O’nun rızasına eresin27.

ورول فيه تنهم ن يالنف ال حيوةالد رة زه هم واجامن از نابه ع كالىمامت ني عي ن واب قىتمد ر قربكخي ز ﴿111﴾

131. Sakın, kendilerini imtihan etmek için içlerinden bir kısmını

faydalandırdığımız dünya hayatının nimetlerine gözlerini dikme.

Rabbinin rızkı hem daha hayırlı, hem daha süreklidir.

O kâfirlerden/müşriklerden bir kısmına fâni hayatta kendilerini

sınamak için verdiğimiz dünya nimetlerinde gözün kalmasın. Bil ki

rabbinin sana vereceği sevap/mükâfat onların sahip olduklarından

mutlak hayırlı ve kalıcıdır28.

وىوا مر ق وال عاقبةللت زقك ننر قانح ـلكرز هالنس علي طبر لوةواص لكبالص ﴾112﴿اه

27 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 524; Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri). 28 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri).

Page 10: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

10

132. Ailene namazı emret. Kendin de ona sabırla devam et.

Senden rızık istemiyoruz. (Aksine) biz seni rızıklandırıyoruz.

Âkıbet takvânındır.

Ey Peygamber ! Aile fertlerine ve ümmetine namaz kılmayı

emret. Sen de namaz ibadetine devam et. Biz senin kendini ve aile

fertlerini rızıklandırmak düşüncesiyle ayırdığın zaman içinde

namazdan gâfil olmanı, rızık arayışının namazına engel olmasını

istemiyoruz. Senin de ailenin de rızkına biz kefiliz. Övülen ve güzel

olan âkıbet (cennet) takvâ ehli kimselerindir29.

اووقالوا ربه تينابايةمن ليا ولىلو حفال نةمافيالص بي تا تهم ﴾111﴿لم

133. Dediler ki : O bize rabbinden bir mûcize getirmeli değil

miydi/O’nun bize rabbinden bir mûcize getirmesi gerekmez miydi

? Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an)

onlara gelmedi mi ?

Müşrik kâfirler dediler ki : “Geçmiş peygamberlerin gösterdiği

mûcizeler gibi (Mûsâ’nın asâsı, Sâlih’in devesi, Îsâ’nın ölüleri

diriltmesi vs.) peygamberliğinin doğruluğuna delâlet etmesi için

Muhammed’in de bizim kendisinden istediğimiz bir mûcize

göstermesi gerekmez miydi ?

29 el-Câmi’ li ahkâmi’l-Kur’ân, VI (XI. Cüz), s.174.

Page 11: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

11

Tevrat, İncil, Zebûr gibi akîde esaslarını ve teşri hükümleri

kapsayan, Allah tarafından gönderilmiş kitapların doğruluğunun

delili ve şâhiti olan ebedî ve kalıcı Kur’an mûcizesi kendilerine

gelmedi mi ? Ayrıca önceki kitaplarda Hz. Muhammed’in

peygamberliği açıkça ifade edilmekte, onun geleceği

müjdelenmektedir. Bu indirilmiş kitapların doğruluğunu, sıhhatini

bunlar itiraf ederler. Bu kitaplarda onların Muhammed’in

peygamberliğini inkârlarını reddeden belgeler vardır30.

بعاياتولو نارسولفنت سل تالي ار ل لهلقالواربنالو قب بعذابمن ناهم لك ااه زىان ونخ نذل لان قب كمن ﴿111﴾

134. Eğer biz onları daha evvel bir azap ile helâk etmiş olsaydık

muhakkak diyeceklerdi ki : ‘Ey rabbimiz ! Bize bir peygamber

gönderseydin de böyle zillete düşmeden ve perişan olmadan önce

âyetlerine tâbi’ olsaydık’

Şayet biz peygamber ve vahiy göndermeden onları azapla helâk etmiş

olsaydık, hesap günü mutlaka şöyle derlerdi : “ Rabbimiz ! Bize bir

peygamber gönderseydin de böyle zelil ve perişan olmazdan önce senin

âyetlerine uysaydık31”.

قل حابالص اص لمونمن فتربصوافستع متربص تدىكل ومناه وي ﴾111﴿راطالس

30 Tefsîrü’l-münîr, VIII, 531. 31 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri).

Page 12: AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ · Daha önceki kitaplarda geçenlerin apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi ? Mürik kâfirler dediler ki : “Geçmiú peygamberlerin gösterdiği

12

135. De ki : Herkes gözetleyicidir. Siz de gözetleyin. Dosdoğru

olan yolun sahipleri ve hidâyet üzere olan kimdir, bileceksiniz.

Ey Peygamber ! De ki : Herkes ne olacağını bekleyip

gözetmektedir. Biz sizin helâk olacağınız günü bekliyoruz. Siz de

bizim başımıza gelmesini umduğunuz felâketi bekleyin bakalım.

Doğru yolu tutanların, umduklarına kavuşanların kimler olduğunu

yakında anlayacaksınız32.

32 Kur’ân-ı Kerîm Meâli (Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri).