Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

142
ABDULLAH ÖCALAN DEMOKRATúK MODERNúTE KADIN DEVRú0ú ÇAøIDIR Bilim ve AydÇnlanma YayÇnlarÇ

description

Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Transcript of Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Page 1: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

1

ABDULLAH ÖCALAN

DEMOKRAT K MODERN TE

KADIN DEVR ÇA IDIR

Bilim ve Ayd nlanma Yay nlar

Page 2: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

2

Bas m Yeri: Azadi MatbaasBas m Tarihi: A ustos 2010

Page 3: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

3

NDEK LER

DESTANSI ÇALI MAM ....................................................................................................... 5

DO AL TOPLUMUN B LGE KADINI .........................................................................12

Klan, Kad n-Ana Etraf nda Olu an Bir Birliktir ....................................................15

Ana-Tanr çayla Birlikte Kutsanan Toplumsall k .................................................18

Kutsal Ana Kültünden Güçlü Kurnaz Erkek Kültüne Geçi ..............................24

KAR I DEVR M ....................................................................................................................27

Ana Tanr çan n Toplumsal Düzenine Sald .........................................................31

Ataerkil Otoritenin Kök Salmas ..................................................................................33

Tüm Kölelikler Kar la rma Temelindedir.............................................................40

Zigurat Sisteminde Kad n Ve Aile Gerçekli i .........................................................48

Page 4: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

4

Uygarl k Gelene i Kad ‘Erke in Tarlas ’ olarak Yarg lar ...................... 54

Ev Ekonomisinin Talan yla Kad n Daimi Tecavüzü .................................... 62

Kad n Eme inin Gasp Üzerinden Biçimlenen Olgu: ktidar..................... 67

Analitik Zekân n Duygusal Zekâdan Kopu u ........................................................ 72

Cinsiyetçi Toplumun Birinci Ve kinci Büyük K lmas ................................. 75

Kapitalist Modernite: Kad n Dü man ....................................................................... 79

En Eski Ve Yeni Sömürge Ulusu Kad nlar ................................................................ 91

lk ve Son Sömürge Kad n. .................................................................................................. 93

Ortado u’da Kad n, Hanedanl k, Aile Ve Nüfus Sorunu ..............................104

Toplumsal Cinsiyetçili in Özgürle tirilmesi ........................................................115

Kad n Do as Karanl kta Kald kça ........................................................................125

Ortado u’da Kad n Devrimi ............................................................................................133

Nas l Ya amal , Ne Yapmal Ve Nereden Ba lamal ......................................137

Page 5: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

5

DESTANSI ÇALI MAMKad n Ya Tanr ça Kutsall çinde Olacak Ya da Hiç Olmayacakt !

Ortado u’da üçüncü destans çal mam, kad n özgürlü üne ili -kin olan r. Bana göre anayurtlar n ve eme in kurtulu çal mala-

ndan daha öncelikli olmas gereken bu çal ma en zor olan yd .Kad n, gericili in ve kölecili in ilk ve köklü ezilen s , ulusu vecinsiydi. Görünü te cins farkl , e itsizlik ve bask için gerekçeyap r. Tarih derinli ine ara ld nda anla lacakt r ki, kad nlartamamen sosyal ve siyasal egemenli in ilk kurbanlar r. Kad n in-sanl a dayat lan her tür e itsizli in ve kölele tirmenin ilk s r.Kad n kölele tirildikten, evin uysal ve evcil bir nesnesi (özne de il)

Page 6: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

6

haline getirildikten sonra, s ra s fl toplumu ve devleti yaratmayagelmi tir. Zalim ve yalanc erkek kad dü ürdükten sonra, bundanald cesaretle di er insanlar ve kendi cinsini de ezmeye ve tutsak

lmaya yeltenmi ; en büyük yalanc dü ünce sistemleri olan mito-lojileri ve dinleri yaratm r. Tabii halklar için do ruya yakla ranmitoloji ve dinler de vard r. Biz egemenler ve sömürücülerin yalan-

k ve zorbal k üreten din ve mitolojilerinden bahsediyoruz. Bu dinve mitolojilere bak ld nda, kad n bin bir hile ve zorbal kla görkem-li tanr ça taht ndan ad m ad m dü ürülmekte, önemsiz k nmakta veen son yok edilmektedir. Özgürlük sava olup da bunu görme-mem mümkün olamazd . Ana tanr ça dinini yaratm ve ilk a k tan-

çalar na mekân olmu bu topraklar n özgürlük çocu u olarak, ilkbüyüklerimizi ve tutku kaynaklar anlamaya çal acak, ara ra-cak ve varl k gerekçelerini bulacakt m.

Kad n sorununa yüklenmem bir ki isel onur sorunu olmam nötesindedir. Basit cinsellik ihtiyaçlar n ise tam kar ndad r. Cins-lerin bulu mas mutlaka hayvani cinsel güdünün üstüne, büyükdostlu un ve yolda n seviyesine ç karmak, bana gerçek bir yi it-lik gibi geldi ve kad na uzanmaktan çekinmenin korkakl k oldu unufark ettim. Korkuyu egemen erkek yaratm . Namus ad alt nda buoyunu oynuyordu. ‘Seviyorum’ derken bile, ikinci seferinde b çakl -yordu. Haks zl deh et vericiydi. Cins olarak kad h rpalam ,fizi ini, zekâs ve duygular mahvetmi ti. Kad inan lmaz de-rinliklere dü ürmü tü. En benim diyen sosyalist erkek ve hatta ka-

n bile bu oyunun basit figüranlar olmaktan kendilerini kurtara-yordu. Özgürlü e büyük susam n verdi i güçle soruna yük-

lendim. Çok say da çözümlemeler, diyaloglar, derinlikli konu malaryapt m. Bir sahipleri olarak de il de, bir sanatkâr olarak, güzel birfizik duru tan zekâ k lc olmalar na ve dillerinin sesiyle hiçbirmaddenin veremeyece i tad verebilecek düzeye ula malar na ka-dar her eylerine müdahale ettim. Yeti tiler, büyük yeti tiler, amatoydular. Lanetli ya am ve erkek efendileri yan ba lar ndayd lar.Onlara kar ve onlarla birlikte büyük öz cins sava verecektecrübe ve ustal ktan yoksundular. Bu ac yla kendilerini uçurumlar-dan att lar. Ate lerde yakt lar, bombalarla parçalad lar. Onlar kah-

Page 7: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

7

ramanl k ad na her eyi yapt lar. Ama yaln zd lar. Kar lar ndakierkeklik, kaba yakla ndan ba ka tür bir yakla , e itlerin bü-yük dostlu unu ve yolda akl na getirmek istemiyordu. Çiçek-ler gibi solup gidiyorlard .

Hainleri ve i birlikçileri ç ksa da, bu çabalara candan kat lanla- unutmak asla mümkün de ildir. Hele ehitleri, bu topraklar n ve

halklar n en kutsal azizeleri olarak her zaman an lacaklard r.Onlar gerçek birer yi it tanr ça durumundad rlar. Kalanlar n birlik-lerini, partile melerini sayg yla kar lad m, yard mc oldum. Özgürve güzel ya am n garantisi olmalar gerekti ini hep söyledim. Birgün mutlaka gerici, yalanc ve zorba erke i hizaya getirecek güçlükad na ula acaklar na dair duydu um inançla çabalar sonunakadar sürdürdüm. nsan sadece mülkü olan kad yla büyümez,erkek olmaz. Ben böyle ne büyümek, ne de erkek olmak istedim;hatta böyle olmay onur k buldum.

Kad zor duruma dü ürdü ümü biliyorum. Onlar ate ten birparça haline getirdi imi de biliyorum. çlerinden büyük dü manl kedenlerin ve çok haks zl k yapanlar n oldu unu da biliyorum. Onlaryaln z k ld da biliyorum. Ama bilmelerini istedi im en önemlibir hakikat, onlar n sava n da bar n da kaderini belirleyecek ka-dar güçlü olmalar gerekti idir. Bu olmadan ya am haramd r. Buolmadan a k olmaz. Bu olmadan hiçbir özlem giderilemez. Yaln zl kve ayr k, bu büyüklüklerin elde edilmesi ve egemenlik kazanmasiçin, geçilmesi gereken yol ve ödenmesi gereken borç faturalar r.Ana tanr ça ve a k tanr çalar n diyar nda bin y llar n kaybettirdi iözgürlük ve e itlik gücüyle, kad n merkezli çal ma ve sava ndagüzellik ve zekân n yeniden yarat laca na, var olan n yeni toplum-sal sözle meyi hayata geçirecek kadar özgüce kavu aca na dairumut ve inanc belirtirim. Tüm sevgi ve sayg dolu kad n yolda -

nda iddia kadar, çabalar ma bir a k i çisi olarak son nefesime de-in devam edece im kesindir. Anlam verecekleri ve ihtiyaç duyduk-

lar kadar kad n yolda lar n oldu um ve hep öyle kalaca m ku ku-suzdur.

Tanr ça kültüne içten inanacak kadar sayg ve sevgi gücüne ula -m. Büyük kad n sava ne kadar gözden dü ürmeye çal salar

Page 8: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

8

da hakk verdim. Hem bir kad n için en kutsal görevlere ihanetedeceksin ve protestocu ya ayacaks n, hem de soylu kad n yolda -

için üzerine dü eni yapmayacaks n! Bu asla kabul edilemez. Ba taPKK olmak üzere, tüm ilgili çevrelere kad n sava n basite al -nacak bir yönü olmad göstermeye çal m. En az zorba ve ya-lanc erkek tanr lar kadar, do runun ve a n gücü olan tanr çadünyas n da tan nmas , gerekli sayg ve sevginin içten gösteril-mesini ilkelice ve ciddiyetle sonuna kadar göstermeye ve dayatmayaçal m.

Bu da larda özgür kad n gruplar hep tanr ça esiniyle selâmla-p öyle ‘anlamla maya’ çal m. S kça haberlerde geçen “Kamyon

ve traktör kasalar na doldurulmu bir grup Güneydo ulu kad n filânbölgede rgatç a giderken yol kazas nda öldüler” cümlesini duy-dukça, sözde bu kad nlar n sahibi erkek, aile, hiyerar i ve devletineolan öfkemi hiçbir olaya daha göstermedi imi de s kça hat rlar m.Tanr ça soyundan geriye bu kadar dü nas l olabilir? Akl n,ruhumun asla kabullenmedi i bu dü ü zihnime asla yedirmedim.Benim için kad n ya tanr ça kutsall içinde olacak ya da hiç olma-yacakt . u sözün do rulu unu hep dü ünürüm: “Bir toplumun ka-

nlar n ya am düzeyi, o toplumun tan nda esas ölçüttür.”Anam için neoliti in ‘ana tanr ça kültüründen kalma’ sözünü

kullanm m. Onlar gibi mand . Modernitenin yapay ana in asondaki kutsall görmemi engellemi ti. Hayat mda büyük ac larya amama ra men, hiçbir olaya ciddi olarak a lamad m. Fakatmodernite kal plar y kt ktan sonra, ba ta anam ve onun ahs ndatüm bölge (Ortado u) analar hep içim burkularak ve gözlerimya ararak hat rlar m, bakar m. Anam n zorbelâ ta kuyu sat n-dan (bakrac ndan) daha yar yoldayken yere indirip yudumlad msuyun anlam na, en seçkin ve yürek burkucu hat ralar m öyle baka-

m. Herkesin ya ad ana-baba ili kilerine, moderniteyi tüm zihinkal plar nda y kt ktan sonra bakmalar tavsiye ederim. Ayn bakaç lar tüm neolitikten kalma ‘köyün ili kilerine’ de yans tmalaristerim. Modernitenin en büyük zaferi, üphesiz on be bin y ll kin a edilmi kültür bak y kmas ve hiçe indirgemeyi ba arma-

r. Bu kadar y lm ve hiçe indirgenmi birey ve topluluklar n-

Page 9: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

9

dan soylu, özgür bir bak , direni ve ya am tutkusu beklenemeye-ce i anla rd r.

Kavisin da eteklerindeki her bitki ve hayvan canl benim içinbir tutku nesnesiydi. Onlarda sanki kutsal bir mana varm gibi ba-kard m. Onlar benim için, ben onlar için yarat lm birer arkada k.Pe lerinden çok ko tum, a kla. Benim a m biraz böyleydi. Halenbu konuda en affetmedi im hareketim, avlad m ku lar n bahiçbir ac ma hissi duymadan koparmamd . Özne-nesne anlay al-

ndaki derin tehlikeyi bu olaylar kadar hiçbir anlat m bana göster-medi. Ekolojik tercihim çocuklu umun bu tutku ve suçunun itiraf y-la yak ndan ba lant r. Avc k kültüründen kalma bu büyük ruhtehlikesini birer avc ktan ibaret olan ‘güçlü sömürgen, buyurganadam n’ sanat olan iktidar ve sava lar n maskesini dü ürmekle(maskeli ve maskesiz tanr larla, örtük ve ç plak krallar) ancak gide-rebilecektim. Bitki ve hayvanlar n dilini anlamad kça ne kendimizianlayabilecek, ne de ekolojik toplumcu olabilecektik. Beni b rakma-yan bitki ve hayvanlar n an lar na böyle anlam verecektim.

tiraf etmeliyim ki, bir dönem ben de modernite hastal na tutu-larak, ana-baba dâhil, her eyinden kaçmak istedim. Hayatta en bü-yük yan lg n bu oldu unu kendime s kça itiraf ederim, amaBroadway’ n gözleminden tümüyle kopmad biliyorum; o etek-lerin çocu u olarak, da lar n ba tanr ve tanr çalar n kutsal taht ,eteklerini ise bolca yaratt klar cennetin kö e parçalar olarak görüphep dola mak istedim. Ad m daha çocukken ‘da delisi’ olarak ç k-

. Sonradan ö rendim, bu ya am daha çok tanr Dionysos’a ait-mi . Pe inde ve pa nda (Kürtçe, önünde ve arkas nda) Bakha’laradl özgür ve sanatkâr k zlar grubu dola rm . Birlikte yiyip içip

lenirlermi . Bu tanr sal ya am sevmi tim. Filozof Nietzsche de butanr Zeus’a tercih etmi , hatta birçok özdeyi inin alt na‘Dionysos’un Çömezi’ unvan atarm . Köydeyken ve dinin gerek-lerine pek uymasa da, k zlarla ni an, ba göz oyunlar ndan çok, bir-likte oynamaya çok istekliydim. Do al da bana göre böyle olmal yd .Hâkim kültürün kad kapatmas na asla ho görü göstermedim.Namus dedikleri kanunu tan mad m. Halen kad nla s rs z özgürtart maya, oynamaya, ya am n di er tüm kutsallar payla maya

Page 10: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

10

yan m ‘evet’, ama birbiriyle ad na ne dersek diyelim, gerekçesi neolursa olsun, güç temelinde ve mülkiyet kokan köleliklere, ba k-lara ise sonuna kadar ‘hay r’d r.

Da lar n eteklerinden hemen ba layan ovalar n bahar aç n-dan güz kapan na kadar üretime haz rlanmas , derlenmesini,harmanlanmas , tanelerin toplanmas babam n çiftçili indenhat rlad kça, hiçbir roman n vermedi i duygu yüklenimlerimi zortutar m. Büyük hay flanmam var. Neden o tanr yolcular tam an-lay p arkada olamad k? Gerçi tüm ili kilerim arkada k içindeydi.Ama o korkunç modernite ili kileri yüzünden, ölümünün bile büyükyas tutamamay halen affedemiyorum. Belki de babalar n en güç-süz, ama saf, temiz tanr kullar ndan biriydi. Fakat bana göre çiftçibabalar en de erlisidir yine.

Toplumsal gerçeklikten kaçmak zannedildi inden daha zordur.Özellikle bireyi olunan soy toplumu için bu böyledir. Yedi ya civa-

nda anayla girilen toplumsal yar süreci, halk tabiriyle yetmi inekadar öyle gider. Anan n toplumsalla man n esas gücü oldu u bi-limsel olarak da tespit edilen bir do rudur. Ki ili im aç ndan ilksuçum, anan n bu hakk ku kulu bulmam ve kendi toplumsall -ma en erkenden kendimin karar vermesidir. Evrenimiz hakk ndason bilimsel tespitlere göre en az ndan yirmi milyar y ll k bir zama-

n çok özgün bir yarat olan insan toplumunu anas z ve efendisizolarak yaln z ya amaya cüret etmem ba ba na incelenmesi gere-ken bir konudur. Anam n büyük uyar lar , bo ma denemeleriniciddiye alsayd m, ya ad m trajedilerin yolu aç lmayabilirdi, amaannem bin y llar n tanr ça kültünün belki de tükenmekte olan ençözümsüz son kal nt simgesiydi. Çocuk halimle bu simgeden kork-mamak kadar sevgi ihtiyac da pek duymamakta kendimi özgürhissetmekten çekinmedim. Fakat ya amam n tek art n onun na-mus ve onuru oldu unu, bunu korumamdan geçti ini de bir an içinde olsa unutmad m. Onurunu koruyacakt m, ama kendimce do rubuldu um biçimde. Bu dersten sonra anam benim için art k yoktu. Otanr ça art ilgimden silinirken, benim için ne duydu unu hiç sor-gulama gere ini duymad m. Zalimce bir ayr , ama bu bir gerçekti.Kehanetleri mi, beddualar m desem, söyledikleri a rla an trajik

Page 11: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

11

anlarda hep hat rlan r oldu. En de me bilgenin tespit edemeyece ido rulard bunlar. Bir büyük do rusu, “Arkada lar na çok güveni-yorsun, ama çok yaln z kalacaks n” biçimindeydi. Fakat benim do -rum da arkada lar mla toplumsall ben kuracakt m.

Ya am öykümün kurulu u böyle ba lar. steseydi de anam n ba-na verece i bir toplumu yoktu. Çoktan da lm . Onun yapmakistedi i bir ya am tutama yd .

Amanoslardan Zagroslara kadar bu silsileler alt nda ya am vehalen ya ayan halklar , da lar n zirvesindeki tahtlar nda oturantanr ve tanr çalar n kutsal yolcular olarak de erlendiririm. Moder-niteye göre ‘geri’lik suçlamas n art k kesinlikle tersinin do ru ol-du una inan yorum. lerilik-gerilik bir ideolojik yarg olup, sadecegeri de il, insanl k dü man olan kapitalist-modernite zihniyetini iyiçözmek, gerçek insanî temellere inmek oldu undan özgürlü e bü-yük dönü sa lad ma inan yorum. KÂRCILIK, ENDÜSTR YAL ZMve ULUS DEVLETÇ K’ ten ibaret modernite cehenneminden kur-tulmakla her ey daha iyi anla yor ve ya am n anlam zenginli ineyol aç yor.

unu demeye çal yorum: Kapitalist ya am tarz bana göre de-il. Ara s ra özenmedi imi söyleyemem. Ama hiç ba ar yetene imin

olmad n tamamen fark nday m. Ondan önceki ve birlikte özüm-sendikleri halleriyle bir ‘koca erkek’ olamayaca n da fark nda-

m. Sistem aç ndan gülünç kal nd m söylenebilir. Ama ben sis-temi korkunç kanl , bask ve sömürülü görüyorum. Bu olgular nvarolu çulu unda ya am n tam bir i rençlik, tiksinti oldu u filozofikya am n kar parametresi veya paradigmas r. Kendimi hiçabartmayaca mdan eminim. Ama bir insan olarak kendimi savun-mam hem en temel bir ya am belirtisi, hem de toplumsall kta ya amiddias olanlara kar temel ahlaki görevimdir. E er iktidarlarcaçizilen anlam na kat lmad m, fakat yine de ciddiye al nmas gere-ken anlaml bir yurtta ktan bahsedeceksek, ona kar da görevliya amay bilmek bu ahlak n gere idir. Sorun ya ay p ya amamakde il, do ru ya amay bilmektir. Her ne kadar do ru ya amay çokba armasak da, daha önemlisi onun aray ndan vazgeçmemek, oyolun yolcusu olmakt r.

Page 12: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

12

DO AL TOPLUMUN B LGE KADINI

Toplumsall k nsan Türünün Varl k Ko uludur

nsan türünün kendinden önceki primat (insana en yak n famil-ya) türünden kopup insanla mas , toplumsalla ma düzeyiyle at bagitti i sosyal bilimin en yak n bir gerçe idir. Yaln z birey ve toplumhalindeki ya am, birbirinden ne kadar soyutlan rsa soyutlans n,teorik olarak ispatlanamaz bir olgudur. Yaln z birey yoktur. Toplu-mu y lm birey olabilir, ama en az ndan bu birey bile y lmtoplumunun an lar yla birlikte ayaktad r. O an larla yeni toplumsal-la mas da anl kt r. nsan türünün güç kazanmas tamamen toplum-sal düzeyiyle kurdu u ili kiye ba r. Bireyi zay f k lman n, köle-le tirmenin en vah i tarz , ona dayat lan yaln zl k düzeyidir, ya ad -

tecrittir. Sürüler halindeki köleler, köylü serfler, ehirli i çileryine bir toplumdurlar. Zaman zaman isyan ederek kendilerini hat r-

Page 13: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

13

larlar. Di er yandan yaln zl k en yaman ö reticidir. Tarihte tüm ünlübilge ve peygamberlerin inziva süreci de bu gerçe i yans r.

Do al toplumdan kast m, insan türünün primatlardan kopu labirlikte içine girdi i ve hiyerar ik toplumun ortaya ç kt sürecekadar süren uzun toplumsal zamanda ya ayan insan topluluklardüzenidir. Genellikle klan olarak kavramla lan ve nicelikleri 20-30 dolay nda seyreden bu topluluklar için, kulland klar ta âletleriitibariyle paleolitik ve neolitik dönem insanl da denilmektedir.Do ada avc k ve toplay k temelinde haz r bulduklar yla beslen-mektedirler. Bir anlamda haz r do a ürünleriyle geçinmektedirler.Bu di er yak n hayvan türlerine benzeyen bir beslenmedir. Dolay -

yla bir toplumsal sorundan bahsedemeyiz. Klan z sürekli ara -racak, buldu unda ya toplayacak ya da avlayacakt r. Aletler ve ateke ifleri geli tikçe ürünleri daha da artacak, artt kça tür olarak daha

zl geli ecek ve primatlarla aradaki mesafe aç lacakt r. Evrimindo al kurallar geli meyi belirlemektedir.

Ara rmalar yakla k yüz elli-iki yüz bin y l önce Sapiens türünsimgesel dil özelli ine yakla göstermektedir. aret dili yerine,ilk defa modern dillerin atas olan simgesel de er kazanan seslerleanla man n, tahminen elli bin y l önce ayn Rif hatt ndan kuzeyeaç p dünyaya yay ld da göstermektedir. Simgesel dille anla mabüyük bir avantaj sa lamaktad r. Daha iyi anla an ve hareket edengruplar n üstünlük sa lamas dü ünülebilir. Di er türlerin tarihsahnesinden h zla silinmeleri bu geli meyle ba lant olabilir. Dö-nem ayn zamanda Dördüncü Buzul ça r. ki geli menin çak ma-

n o döneme kadar daha yayg n tür olan Neanderthal’in sonunugetirdi i di er tahminler aras ndad r. Dünyan n yeni efendisi, tümha metiyle sahnededir: Homo Sapiens Sapiens = Dü ünen ve konu-an insan. Ba lang nda dillerin ve rklar n ayr na rastlama-

maktay z. Fakat daha büyük topluluklar halinde plânl avc k yap-klar , ma aralar ev ve mabet gibi kulland klar , kad n toplay -kta erke in avc kta uzmanla tahmin edilebilir. Baz arkeolojik

bulgular, konu an türün bu temelde oldukça geli ti ini kan tlamak-tad r. Fransa’yla spanya aras ndaki bölgede ve Hakkâri’deki bazma aralardaki çizimler hayli güçlü ve bu dönemden kalmad r. ki

Page 14: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

14

bölgenin de Afrika ç Do u ve Bat Akdeniz üzerinden kar la -lan ilk elveri li alanlar te kil etmesi genel göç teorisiyle uygunlukgöstermektedir.

Ana odak Yukar Mezopotamya oluyor. Toplum yeni icat ve üre-tim araçlar nda bir patlama ya yor. Bir nevi neoliti in endüstri dö-nemi ya an yor. Ana kad n bu kültürde ana-tanr ça kat na yükseli-yor. Büyük ihtimalle yeni toplumun olu umundaki rolü belirleyici-dir. Anac l düzen klân toplumuna damgas iyice vuruyor. Erkekleçeli ki yeni yeni aç lmaya ba yor. Simgesel dile geçilmi tir. Gü-ney’den Semitik ad kazanm siyah derili gruplar n art k eskisi ka-dar kolayca ana hat olan bölge üzerinden Asya ve Avrupa’ya göçlerizorla yor. Semitik kültürün olu umunda bu etken önemli rol oyna-sa gerek. Kuzey’den de daha çok sar ve K lderili diyebilece imizgruplar bölgeye kolay geçi yapam yor. Bir kolu Amerikan K tas ’na(Bering Bo az ’ndan, tahminen M.Ö. 12.000–7.000) geçerken, di er-leri Çin, Orta Asya ve Do u Avrupa’da yo unla yor. Ortadaki beyaztenli Hint-Avrupa grubu, iklim ve beslenme ko ullar nedeniyle ba-at, hegemonik rol oynuyor. Özellikle Verimli Hilal’deki grup

hegemon gruptur. Uzun süre uygarl k a amas na kadar bu s fatkoruyacakt r.

Do al toplumdaki insan, kendisini birlikte oldu u klan üyeleriylebir bütün olarak ya atmak kural na olmazsa olmaz kabilinden ba -

r. Klan n bir üyesi di erinden ayr cal kl bir ya am dü ünemez;klan d nda ya am dü ünemez. Avc k yapabilir, hatta yamyaml kda yapabilir, ama tüm bunlar klan ya atmak içindir. Klanda ya amkural ‘ya hep ya hiç’ kural r. Tüm toplumsal veriler klanlar n buözelli ini vurgulamaktad r. Bir kütle ve ahsiyettir. Bireylerin ondanayr bir ahsiyeti ve hükmü dü ünülmüyor. Klân n önemi, insan n ilkve temel var olma tarz nda yatar. mtiyazs z, s fs z, hiyerar isiolmayan, sömürü tan mayan toplum biçimidir. Milyonlarca y l sür-mü tür. Bundan u sonuç ç kar: nsan türünün toplum olarak geli-imi uzun süre hakimiyet ili kilerine de il, dayan ma ilkesine da-

yan r. Do ay ba nda büyüdü ü bir ‘ana’ olarak haf zas na yerle -tirir. Kendi aralar nda ve do ayla bütünlük esast r.

Page 15: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

15

Klan, Kad n-Ana Etraf nda Olu an Bir Birliktir

Totem belki de ilk soyut kavramla rma düzenidir. Totem diniolarak da de erlendirilen bu düzen ilk kutsall , tabu sistemini deolu turmaktad r. Klan totemin simgesel de erinde kendini kutsa-maktad r. lk ahlak kavram na da bu yoldan ula maktad r. Çok iyibilincindedir ki, klan toplulu u olmazsa ya am sürdürülemez. Ohalde toplumsal varl klar kutsald r ve en yüce de er olarak sembol-le tirip tap lmal r. Din inanc n gücü de bu kaynaktan gelmek-tedir. Din ilk toplumsal bilinç formu oluyor. Ahlakla bütünlüklüdür.Bilinçten giderek kat bir inanca dönü üyor. Art k toplum bilinci dinformunun geli tirilmesi biçiminde olacakt r. Din bu özelli iyle top-lumun ilk temel haf zas , köklü gelene i ve ahlak n kayna r. Klantoplumu prati iyle ne kadar bilinç geli tirse, bunu hep toteme, dola-

yla kendi yetene ine ba lam oluyor. Simgesel olarak totemgerçe inde ise, insan toplulu unun giderek ba ar olmas süreklikutsamay da beraberinde getiriyor. Kutsama kutsal n, kutsall k isetoplumun gücü oluyor.

Toplumla olu an gücün kutsall kendini daha aç k olarak bü-yücülükte gösterir. Büyücülük toplumun güçlenme denemesidir.Mevcut bilinç düzeyi ancak büyücülük biçiminde pratikle ebilir.Büyücülük bilimin de anas r. Sürekli do ay gözetleyen, onda ya-am bulan, do umu tan yan kad n bu toplum (do al toplum) tarz -n bilgesidir. Büyücülerin daha çok kad n olmas bu gerçe in ifade-

sidir. Do al toplumda olup biteni ya am prati i gere i en iyi bilenkad nd r. Bu dönemden kalma tüm yontularda kad n izi görülmek-tedir. Klan kad n ana etraf nda olu an bir birliktir. Do urmas , çocukbak onu en iyi toplay ve besleyici konumuna zorlamaktad r.Çocuk sadece anay tan maktad r. Erke in henüz mülk olarak kad nüzerinde bir etkisi yoktur. Kad n hangi erkekten gebe kald bi-linmedi i gibi, çocuklar n hangi kad ndan oldu u bellidir. Bu do alzorunluluk, kad na dayal bir toplumsall n gücünü de ortaya koy-maktad r. Bu dönemde kavramla lan kelimelerin ekseriyetle di ilkarakterde olmas bu gerçe in di er bir kan r. Erke in daha son-

Page 16: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

16

ra geli ecek sava ve hâkimiyeti de bu dönemdeki güçlü hay-vanlar avlama özelli inden kaynaklan r. Fiziki özellikleri erke iuzakta av aramaya, klan tehlikelerden korumaya daha çok zorla-maktad r. Belirleyici olmayan bu roller erke in neden silik kaldda aç klamaktad r. Klân içinde özel ili kiler geli memi tir. Toplay -

k ve avc kla elde edilen hepsinindir. Çocuklar tüm klân nd r. Neerkek ne de kad n daha özelle memi tir. Bu toplum tarz na ilkelkomünal denilmesi de bu temel özelliklerinden dolay r.

Klan diye adland rd z toplumsall k üphesiz ki dura an birolu de ildir. Türün fark (di er insan ms primatlardan) geli tir-mesi, klân toplumunun da geli mesidir. Temel sorunu var kalmakt r.Genel olarak da bir toplumun (binlerce toplulu un toplumu) sorunuöncelikle var kalmak, ayakta durmakt r. Kendini toplum olmaktan

karmak isteyen güçlere kar varl savunmakt r. Her zaman veher yerde toplumlar n bu sorunu vard r. Bu savunma bazen tehlike-lere, risklere kar öz savunma biçiminde varl korumak hedefi-ne kilitlenir. Bazen elveri li simbiyotik, kar kl geli meye f rsattan yan yararl bir ortam ve varl klar olur. O zamanda ve o yerdepozitif geli me h z kazan r. Türün klan veya toplumun maddi vemanevi kültürce zenginle mesi ya an r. Son dönem sosyolojik kav-ramlar olan ‘ben ve öteki’ ikilemini sarmalayarak anlat rsak, benlertehlike, risk arz eden ötekiler kar nda öz-savunmaya geçer. Yaötekini yener, geli meye devam eder; ya denge durumunda kal r,varl korur, ama geli me yava lar; ya da yenilgiyle kar la r,yenilgi düzeyine göre varl k smen veya tamamen yitirir. O za-man kendisi olarak varl k olmaktan ç kar. Ba ka varl n nesnesiolur. Ya da asimile edilerek, ba kas olarak var olmaya devam eder.Çarp k veya yozla var olmalar denilen kategoriler olu ur.

Daha somut olarak, toplumun varl k mücadelesi daha basit olu-um düzeylerinde bir yandan y rt hayvanlara av olmamak, di er

yandan iklim ko ullar ndan, yetersiz besin ortamlar ndan ve hasta-klardan korunmak için do al ko ullara kar hep mücadele içinde

olur. Tehlikeler varl tehdit ederken, elveri li ko ullar olumlu ge-li tirir. Büyük k sm Afrika’da ve yakla k son bir milyon y da Av-rupa ve Asya’da geçen bu serüven temel halkalar ndan s rl da ol-

Page 17: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

17

sa ayd nlat lm r. Birbirine benzeyen, henüz simgesel konu matarz geli tirmemi , yüz ki iye varmayan say sal nicelikteki butoplumsall k, a rl kl olarak biyolojik özelliklerinin de etkili oldu u,ama daha çok topluluk prati i nedeniyle ana-kad n etraf nda olu ur.Kümele ir. lk dillerin kad n ekli yap da bu gerçekli i do ruluyor.Toplumun anac l karakterini göz ard etmemek gerekir. Ana-kadbir ef, bir otoriteden ziyade, ya am tecrübesiyle ve çocuk besleme-siyle do al bir ‘idari’ güç oda görmek önemlidir. lk ev düzene inebenzer yerle imlerde odak konumu ve çekicili i daha da artar.

Babal k kavram çok sonradan ortaya ç kan bir sosyal ili ki olup,uzun a amalarda toplum bu kavramdan yoksundur. Miras kurumu,mülkiyet düzeni geli tikten sonra ataerkilli e ba olarak geli ir.Çocuklar n aidiyeti ve day k, yani ana-karde li i daha erken ortaya

kan kavramlard r. Besin toplay ve s rl ölçüde avc k, mad-dî ihtiyaçlar giderme biçimleridir. Klân üyesi olmak ya am n enönemli güvencesidir. Büyük ihtimalle klân toplumundan d lanmakveya tekle mek ölümle sonuçlan rd . Klâna sa lam bir toplum çekir-de i olarak bakmak gerçekçidir. Toplumun en aslî biçimidir.

lkel komünal ana düzeninde ekonomi kültürünün temeli at l-maktad r. Toplay k ve avc kla sa lanan besinler an nda tüketil-mekte, post ve liflerinden yararlan lmaktad r. A rl kl olarak ana-kad n klan n düzenleyici otoritesidir. Bir nevi ilk anac l hegemon-dur. Klan toplumunun ana ili kisi ve çeli kisi do al çevre ko ulla-

ndan risk te kil edenlerden korunmak, elveri lilik, beslenme im-kân sunanlardan yararlanmakt r. Klan kimli i bu ko ullarda hayatîvazgeçilmezlik arz etmektedir. Kar -koca mefhumu geli memi tir.Do uran ana tan nmaktad r, ama partner, çiftle ilen erkek tan nma-yacak kadar önemsizdir. nsan toplumu imdiye kadar ki ya am nyüzde 98,5’ini bu biçimde sürdürmü tür. En uzun vadeli toplumbiçimi oluyor. Hafif yontulan ta lar ilk temel kullan m araçlar oldu-

u için, bu döneme Yontma Ta Devri de denilmektedir. lkel vah etdönemi denildi i de olur. Sosyolojik olarak benimsenen ad lkelKomünal düzendir. aret dili kullan lmaktad r. Dere ve göl k la-

nda, ma ara ve kaz k çak lan kulübelerde bar nmaktad rlar. Yakla-k iki milyon y l yaln z Afrika’da, bir milyon y ldan beri de Asya ve

Page 18: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

18

Avrupa k tas nda böyle ya and varsay lmaktad r. Yurt kavram ,r, mülkiyet henüz geli memi tir. Aidiyet sadece klanla tan nmak-

tad r. Klân simgele tirildi inde, herhangi bir nesneyle, totemle tem-sil edilmektedir. Kendi içinde a ama, az veya çok geli mi lik düzey-leri olsa da, dördüncü buzul dönemi sonuna insanl k bu düzen biçi-mi alt nda geçi yap yor.

Sonuç olarak klan formu, biçimi; toplumun do u, ilk haf zas ,temel bilinç ve inanç kavramlar n geli me zeminidir. Ondan geriyekalan, sa kl bir toplumun do al çevreye ve kad n gücüne dayalolmas gerçe idir; insanl n var olma tarz n kendi içinde sömürü-süz ve bask z güçlü bir dayan mayla gerçekle ti idir. nsanl k biranlamda bu temel de erlerin bile kesidir. Milyonlarca y l süren butoplumsal deneyimin yitip gitti ini sanmak saçmad r. Do ada hiçbirey yok olmad gibi, toplumsal varolu tarz nda bu e ilim daha çok

gücünü sürdürür.

Ana-Tanr ça’yla Birlikte Kutsanan Toplumsall k

Dördüncü buzul döneminin yakla k yirmi bin y l önce çözülme-siyle Zagros-Toros sisteminde en muhte em biçimiyle olu anmezolitik (yakla k bundan 15000-12000 y l önceki ara dönem) veneolitik toplum (12000’den bugüne) klan toplumundan daha geli -kindiler. Ellerindeki araçlar ve yerle me düzenleri geli mi ti. Nite-kim ilk tar m ve köy devrimi bu süreçte olu tu. Zagros-Toros sistemiba at olmakla birlikte, insan topluluklar n ya ad birçok Afro-Avrasya mekânlar nda da (Benim yorumum, bu geli me Zagros-Toros neolitik toplumunun yay lmas yla olu mu tur) benzer top-lumsal olu umlar ba lar. Toplumsal do an n tarihinde muhte embir ça r bu dönem. Simgesel dilin halen kullan lan ana biçimleri-nin olu umundan tar m devrimine (tohumlar n bilinçlice ekilip bi-çilmesi, hayvanlar n evcille tirilmesi), köylerin olu umundan ticare-tin kökenine, anac l aileden kabile ve a iret örgütlenmesine kadarbirçok geli im bu tarihsel a amaya denk dü er. üphesiz bu döne-min Yeni Ta ad yla an lmas , geli kin ta araçlar n varl na i areteder. nsan zekâs n aç da muhte emdir. Bugüne kadar dam-

Page 19: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

19

gas vuran tüm araç ve gereçlerin kullan m esaslar icat edilmigibidir. Tarihin ikinci uzun süreli dönemidir. Kalan yüzde iki’denbiri bu döneme aittir. Toplum yine esasta ahlaki ve politik toplum-dur. Henüz hukuk ve devlet yoktur. ktidar tan nmamaktad r. Ana’yakutsall k atfedilmekte, kad n tanr ça imgesi yükseltilmektedir. Kut-sal tap nak ve mezar dönemine geçilmi tir. Ölüleriyle ayn mekândaiç içe ya ayacak kadar tarihsel ya arlard . Halen kal nt lar bu gerçe-

i âdeta gözümüze sokmaktad r. lkel de il gerçek, hakikî insanlarlakar kar yay z.

Neolitik toplumda ana-kad n etraf nda tam bir komünal toplumdüzeni olu turulmu tur. lkel sosyalizm de diyebilece imiz bu top-lumsal düzen devleti tan mad gibi, binlerce y l ya anm r. nsan-

k esas mayalanmas bu düzenden sa lam olup, e itlik ve özgür-lük hayallerini sürekli besleyen bir cennet kavram yla hep anmakistemi tir.

Neolitik toplum o kadar kad n a rl kl r ki, erkek adeta silinmigibidir. T pk günümüzde kad n toplumda esas kuvvet olarak si-lindi i gibi. Kad n bu gücünü bitki yeti tirmede, hayvan evcille tir-mede, ev kurmada, dokuma ve ö ütmede, çocuk do urma ve bü-yütmede elde etmektedir. Bu ola anüstü güçlenme dü ünce yap -na öyle yans maktad r ki, bugün bile tüm dillerdeki di i ö esi, mito-lojilerdeki tanr ça çoklu u, ana sayg nl bu tarihsel dönemdengelmektedir. Sümer dil yap bile ba lang çta a rl kl olarak di ilbir karakter ta maktad r. lk kent koruyucular tanr çalard r. lkheykellerin tümü kad nd r. Ad ve kavramlarda kad n ezici birüstünlü ü vard r. Avrupa ve Asya k talar bile Grek mitolojisindekad n adlar r.

Yeni toplum a rl kl olarak köy ya am na dayan rken, klan ba -lar etnik ba lara dönü üyor. Maddi yap lanman n bu yeni biçimleridaha anlaml zihniyet çerçevesi olmadan yürüyemez, hatta ba la-yamaz. Zihniyet dönü ümü ve dili, eski klan toplumunun kimli iolan ‘totem’ sürmekle birlikte, neolitik toplumun simgesi ‘ana-tanr ça’ figürüdür. Totem figürleri azal rken, ana-tanr ça figürleriortal kaplamaktad r. Ana kad n yükselen rolünü simgeliyor.Dinsel aç dan bu bir üst a ama olup, çok zengin bir kavramla rma-

Page 20: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

20

beraberinde getiriyor. Dilde kad n eki öne ç yor. Simgesel dileklerinde kad n ö esi ba at durumunu uzun süre koruyor. Bugünbile birçok dilde bu özelli i bulmaktay z. Ana-tanr çayla birliktetoplumsall k yo un bir kutsall a da bürünüyor. Yeni toplum yenikavram ve adland rma demektir. Zihniyet devrimi dedi imiz süreçyarat gerektirdi inden, özgürlük sosyolojisine dâhil etmemizgerekir. Bu sürecin yo un ya and önde gelen tarihçilerin üzerindebirle tikleri bir konudur. Binlerce olgu, binlerce zihniyet devrimi vead demektir. Avrupa’daki zihniyet devriminde daha kapsaml , oriji-nal ve yarat çaba isteyen bir patlama söz konusudur. Bugün kul-land z tüm kavram ve bulu lar n büyük ço unlu unun bu dö-nemde yarat ld klar tarihte tespit edilebilen bir husustur.

Bilimin tespit etti i önemli bir husus, daha sonraki bir geli me-nin bir önceki geli meyi de içermesi gerçe idir. Z tlar n birbirini yokederek geli ti i do ru de ildir. Diyalekti in bu kural nda olan, tez veantitezin sentezde varl klar daha zengin bir olu um içinde sür-dürdü ü biçimindedir. Tüm evrim bu kural do rulamaktad r.

Klan de erlerinin geli imi yeni sentezler içinde de sürmektedir.Günümüzde e itlik ve özgürlük kavramlar halen en temel kavram-lar de erinde olmalar klan ya am gerçe ine borçludurlar. E itlikve özgürlük bilinç halinde kavramla madan, do al haliyle klan nya am tarz nda gizlidir. E itlik ve özgürlük yitirildi inde, toplumsalhaf zada gizli ya ayan bu kavramlar kendilerini gittikçe artan birtempoda dile getirip yeniden ve üst düzeyde geli mi bir toplumuntemel ilkeleri olarak dayatacaklard r. Toplum hiyerar ik ve devletkurumuna do ru evrim gösterdikçe, e itlik ve özgürlük bu kurumla-

amans zca takip edecektir. Takip eden esasta (özde) klan toplu-munun kendisidir.

Neolitik kültürün ideolojik ve maddi kültür olarak ayr ndaciddi sorunlar n olamayaca , daha çok t kanma sürecine girdi-

inde ve uygarl k toplumunun geli mesi kar nda kendini savu-namad nda yo un sorunlarla kar la belirtmek durumunda-

m. Öncelikle sürekli ba k konusu yapt m ’sorunlar’ kavramaçma gere ini duyuyorum. Kulland m anlam yla kavram, ideolojikve maddi kültürün art k birey ve toplum taraf ndan sürdürülemez

Page 21: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

21

kaotik durumunu ifade etmektedir. Sorunlu halden ç ise, yenitoplumun anlaml yap kazand ktan sonraki düzenlenmi haliniifade eder. deolojik kültür, çokça yorumlamaya çal m gibi yap -lar n, kurumlar n, dokular n ne tür i levle yüklü olduklar , anlam-lar , zihniyet hallerini ifade etmektedir. Maddi kültür görüngü,olgu, kurum, yap , doku gibi kavramlarla izah etmek durumundaoldu um i levin, anlam n di er görünen, elle dokunulan k smifade eder. Evrensellikle bütünle tirmek istersek, enerji-madde di-yalektik ikilemini toplumsal gerçeklikte aramaya ve yorumlamayaçal r.

Bu kavramlar n nda neolitik toplumun ideolojik ve maddikültür ö eleri aras nda ya am tehdit edecek, çat maya götürecekhususlar a rl kl olarak özellikle kurulu ve kurumla ma a amas n-da olu mamaktad r. Toplumsal ahlak buna f rsat vermemektedir.Toplumsal çatla a yol açan temel etken olan özel mülkiyet geli me

rsat bulamamaktad r. Bununla ba lant di er konu olan farklcinsiyetler aras ndaki i bölümü de henüz mülkiyet ve zor ili kisinitan mamaktad r. Ayr ca ortak çal man n ürünü olan besin elde et-mede de özel mülkiyet söz konusu de ildir. Tüm bu hususlarda ha-cim ve say olarak büyümemi topluluklar n s bir ortak ideolojikve maddî kültürleri söz konusudur. Özel mülkiyet ve zor bu yapbozaca ndan hayati bir tehlike olarak görülmekte ve ahlaklar ntemel kural olarak ortak payla m ve dayan ma toplumu ayaktatutan temel ilke olmaktad r. Neolitik toplumun içyap bu anlamilkesi gere i son derece sa lam görünmektedir. Binlerce y l sürme-sinin nedeni de bu gerçeklikten kaynaklanmaktad r.

Toplum-do a ili kisinde de uygarl k toplumuyla k yasland n-da, uçurumun aç lmas urada kals n, ekolojik ilkeye uyum her ikikültür bak ndan da güçlü bir biçimde sürmektedir. Zihniyetindo a yakla kutsall klar ve tanr sall klarla yüklüdür. Do a aynenkendileri gibi canl kabul edilmektedir. Kendilerine hava, su, ate veher tür bitkisel ve hayvansal besin sundu u için tanr yla e tutul-makta, daha do rusu tanr sall n en güçlü ö esi olmaktad r. Tanrve tanr sall k kavram n en güçlü nedenlerinden birinin bu gerçek-likte yatt yo unca gözlemlenmektedir. Ana-kad n çevresindeki

Page 22: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

22

kolektif ya am ve ona dayal kutsall k ve tanr sall k metafizi ininanlam bu yorumlar temelinde daha iyi anlayabiliriz. Anan n do agibi do urganl , besleyicili i, efkati, ya amdaki büyük yeri, hemmaddi hem manevi kültürün ba at ö esidir. Erke in kocal biryana b rakal m, henüz toplum kolektivitesi üzerinde ’gölgesi’ bileyoktur. Olamaz. Toplumun ya am ekli buna izin vermemektedir.Dolay yla erke in hakim cinsiyet, kocal k, mülk sahibi, devlet sahi-bi gibi vas flar tamamen sosyal karakterlidir ve sonradan geli ecek-tir. Toplum demek ana-kad n, çocuklar ve karde leri demektir.Muhtemel koca aday erkek ise, erkek yararl kocal d ndabir marifetle, örne in iyi avc k ve bitki ve hayvan yeti tiricili iylekan tlarsa üye olarak kabul görebilir. Kar n erke i, çocuklar nbabas m gibi bir hak ve duygu henüz sosyal olgu olarak geli me-mi tir. Unutmayal m; babal k, hatta anal k psikolojik boyutlar hiçyoktur denilemese de, esas olarak sosyolojik kavram ve olgulard r,alg lard r.

ç ve d nedenler temelinde yorumlar geli tirmek mümkündür.Erke in zay fl a p ba ar avc ve etraf ndaki maiyetiyle güçlü birkonumu yakalamas , anaerkil düzeni tehdit etmi olabilir. yi bitkive hayvan yeti tiricili i de bu güce yol açm olabilir. A rl kl göz-lemlerimiz ise, bize neolitik toplumun d etkenli nedenlerle eritil-di ini göstermektedir. üphesiz bu etken, rahibin kutsal devlet top-lumudur. A Mezopotamya ve Nil’in ilk uygar toplum öyküleri buyakla büyük oranda do rulay niteliktedir. Kan tl olarak an-latt z gibi, geli mi neolitik toplum kültürleriyle alüvyonlu top-raklarda sunî sulama teknikleri bu toplum için gerekli art k-ürüneyol açm r. Art k-ürünün büyüklü ü etraf nda kentle en yeni top-lum devlet biçiminde örgütlenmi , a rl kl olarak erkek gücüyle çokfarkl bir pozisyonu yakalam r. Artan kentle me metala ma de-mektir. O da beraberinde ticareti getirir. Ticaret ise, koloniler ek-linde neolitik toplum damarlar na s zarak gittikçe artan biçimdemetala may , de im de erini (Neolitik toplumda nesnelerin kulla-

m de eri geçerlidir. De im yerine ise arma an esast r), mülkiye-ti yayg nla p çözülmesini h zland r. Uruk, Ur ve Asur kolonileribu gerçe i çok aç kça kan tlamaktad r. Topluluklar zihinsellikleri

Page 23: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

23

içinde maddi ihtiyaç nesnelerini hep aram ve geli tirmek istemi -ler; yemek, bar nmak, ço almak ve korunmak temel kayg lar ol-mu tur. Önce bulduklar yla yetinmek, ma aralarda bar nmak, göl veorman kenarlar nda daha iyi korunmak, do urgan anaya önceliktan mak bu temel ihtiyaçlar nedeniyledir. Avc k da giderek devreyegirer. Hem korunmak hem de etle beslenmek bu kültürü geli tirir.Fakat toplumsall n ba ndan itibaren kad n toplay yla erkek

rl kl avc k aras nda bir gerginli in, farkl kültürel evrimleringeli ti ini gözlemek mümkündür. ki tarafta da tek yanl geli me,birinde ‘aslan erkek’ di erinde ‘s r kad n’ kültürüne ad m ad mbirikim sa lar. lk farkl ekonomik anlay lar böyle temellenir. Neoli-tik dönemde kad n kültürü zirveye ç kar. Son buzul dönemindensonra, M. Ö. 15.000’lerden itibaren, özellikle Zagros-Toros (etekle-rinde) sisteminde çok zengin bitki ve hayvan türleri adeta cennetgibi bir ya am kurgusuna yol açar.

nsanl n bu uzun tarihinde kapitalizme söylenebilecek tekönemli husus, avc k kültürünün erke i gittikçe hegemonla rma-

r. Tespit edilebildi i kadar yla M.Ö. 10.000’lerde kal la an neo-litik kültür kad n a rl kl r. Toplay k sürecinde ma aradan ç -

p yar -çad ms kulübelere geçi (ma ara yak nlar nda), bitki to-humlar ekerek ço altma giderek tar m ve köy devrimine yol aça-cakt r.

Günümüzde yap lan arkeolojik kaz larla bu kültürün tüm YukarMezopotamya’da, özellikle Zagros-Toros sisteminin iç kavislerinde(Bradostiyan, Garzan, Amanos ve Orta Toroslar n iç etekleri, NevaliÇori, Çayönü, Çemê Hallan kültürü) geli ti i gözlemlenmektedir.Art k-ürün çok s rl olsa da biriktirilmektedir.

Kurban kültürünü de bu dönemden ba latmak mümkündür.Tanr lar denen kavram n asl nda artan verim kar nda toplulukla-

n kendi kimliklerine sayg n ve ilk ifade tarz n sonucu olarakgeli ti ini gözlemek anla r bir husustur. Verimlilik hamdetmeyigetirir. Kayna topluluk tarz ndaki evrime dayand na göre, ken-dini kimliklendirme, yüce k lma, dua etme, tap nma, zihinsel dünya-

n artan geli mesi olarak sunma tar msal devrimle derinden ba -lant kültür ö eleridir. Arkeolojik bulgular bu görü ü çarp bi-

Page 24: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

24

çimde do rulamaktad r. Daha da somut olarak ana-tanr ça ve kutsalana kavramlar da do rulay bir etkendir. Kad n figürlerinin yay-

nl kan tlay etkenlerin ba nda gelmektedir.Ekonomi kavram olarak olmasa bile, öz olarak belki de ilk defa

bu tarz birikime dayand labilir. Bilindi i gibi eko-nomos kelimesiYunanca aile, hane yasas demektir. Kad n etraf nda ilk yerle ik ta-

msal ailelerin do mas ve çok az da olsa ba ta dayan kl g dalarolmak üzere saklama, ambarlama imkân ile birlikte ekonomi do -maktad r. Fakat bu tüccar ve pazar için bir birikim de il, aile için birbirikimdir. nsani olan ve gerçek ekonomi de bu olsa gerek. Birikimçok yayg n bir arma an kültürüyle göz koyulacak bir tehlike ö esiolmaktan ç kar lmaktad r. “Mal tamah getirir” ilkesi herhalde budönemden kalmad r. Arma an kültürü önemli bir ekonomik biçim-dir. nsan n geli me ritmiyle de son derece uyumludur.

Kutsal Ana Kültünden Güçlü Kurnaz Erkek Kültüne Geçi

Neoliti in ana bölgesi Orta ve Yukar Dicle-F rat havzalar butemelde uygarl a kat lm r. Di er gerek neolitik seviyeye eri migerek eri memi tüm klan topluluklar , ezici bir biçimde d tan ge-len uygar toplum sald lar yla; i gal, istilâ, sömürgecilik, asimilas-yon ve yok etme yöntemleriyle kar la lard r. Gözlemlerimiztüm insan topluluklar n ya ad bölgelerde bu yönlü geli melerinya and göstermektedir. Daha sonraki her alanda ve daha üst

amalarda uygar toplumun sald lar yla toplumun kök hücresisayabilece imiz neolitik toplum ve önceki dönemlerden kalmolanlar çözülme süreçlerine girerek, günümüze kadar kal nt olarakvarl klar sürdürmü lerdir.

Komünal toplumun do as çözmeden, sonraki geli meleri do -ru ele alamayaca srarla vurguluyoruz. Nas l ki hidrojen ato-munu -bir proton ve elektronlu- çözmeden hiçbir elementi çözme-nin gerçekçi olmayaca do ruysa, toplumun kök yap için dekomünal toplulu u kavramadan toplumsal olgunun çe itlili ini an-lamland ramay z; eksik bir anlat m, dolay yla yanl bir toplumbi-lim ortaya ç kar. Mitoloji, teoloji, fantastik bir toplum anlay verdi

Page 25: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

25

diye, yamal bohça misali bir sosyoloji de kafa kar p yormaktanöteye sonuç vermiyor. Bu da iktidar n daha da ba al p ç lg nla -mas na yol aç yor, çünkü komünaliteyi çözmeden, iktidar çözemez-sin. Hiyerar ik ve devlet iktidar n yükseldi i zemin komünalitedir.Hiyerar i, kavram olarak, kutsal n yönetimidir; bilge ya n otoritekazanmas r. Do a amas nda i levi olumludur. Gençlere yolgöstermek, komün-klan sevk ve idare etmek geli menin ileri bir

amas r. Bilgenin bu i ten yarar ise, ya n s nt lar kolaymakt r. Çevresine toplanan gençlerden yetenekli olanlar tecrübe-

sinden yararlanarak daha da ba ar olabileceklerini kavramakta-rlar. Dini yorumculu un ilk örne i olarak aman da yak n bir müt-

tefik olabilir. aman n giderek din alan ndaki sözcü olmas , rahipli edönü ümü anlam na gelir. Erkek gençlerin av ustal bir efin etra-

nda onlar askeri bir maiyetin prototipi haline getirir. Rahip- ef-Bilge ittifak yükselen hiyerar iyi ifade eder. Henüz devlet kurum-sall na ula lamam r. li kiler ki iseldir. Evcil-ana etraf ndakigüç giderek da lmaktad r.

Kutsal ana kültünden baba kültüne geçi , kurgusal zekân n kut-sall k z rh na bürünmesini de sa lar. Ataerkil sistemin bu biçimdekök ba lad güçlü bir varsay m olarak ileri sürülebilir. Ataerkilzihniyetin olanca görkemli ç Dicle-F rat havzas nda güçlü ka-

tlar yla tarihen de tespit edebiliyoruz. Yakla k M.Ö. 5.500–4.000’lerde A Mezopotamya ç olarak tüm Mezopotamya’dayay ld , ba at toplumsal kültür haline geldi ini görüyoruz. Bukültüre geçmeden, daha çok Yukar Mezopotamya’n n da -ova etek-lerinde ürün bitekli ine dayal bir anaerkil toplumun M.Ö. tümmezolitik ve neolitik evrelerde ba at oldu unu da özellikle arkeolo-jik kay tlardan ç karsamak mümkündür. Yaz kültürde de birçokipucuna rastl yoruz. Kad na dayal din ve dil ö eleri hayli geli kin-dir.

ahsi dü üncem, uygarl k öncesi toplumun asla bitirilip yok edi-lemeyece idir. Çok güçlü olduklar ndan de il, t pk kök hücrelerolgusunda rastlad z gibi toplumsal varl n onlars z mümkünolmad ndand r. Uygar toplum ancak kendinden önceki toplumlabirlikte var olabilir. Bu husus t pk i çi olmadan kapitalizmin olama-

Page 26: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

26

yaca gibi bir gerçekliktir. Uygar toplumun varl uygarla mamveya yar -uygarla toplumlara dayanarak sürdürmesi diyalektikolarak da ancak mümkündür. mhalar, yok etmeler k smen gerçek-le mi olabilir, ama tamam yla gerçekle mesi toplumsall n do a-

na ayk r.Bununla birlikte tarih boyunca ayakta kalan neolitik toplumun

ideolojik kültürünü küçümsememek gerekir. Anal k hukuku, top-lumsal dayan ma, karde lik, ç kars z ve salt toplum amaçl sevgi,sayg , iyilik dü üncesi yani ahlak, kar ks z yard mla ma, gerçekde er üretenlere ve toplumu ya atanlara sayg , kutsall k ve tanr sal-

k kavramlar n sapt lmam özüne ba k, kom uya sayg , e it-li e ve özgür ya ama özlem gibi ölümsüz de erler bu toplumun te-mel varl k nedenleridir ve ayn zamanda toplumsal ya am sürdükçevarl klar asla yitirmeyecek de erlerdir. Uygarl k de erleri bask ,sömürü, gasp, talan, tecavüz, katliam, vicdans zl k (ahlaks zl k), yoketme, eritme gibi çok say da toplum için gereksiz maddî ve manevîkültür ö eleriyle yüklü oldu undan, toplumdaki varl klar geçicidir.Bunlar daha çok hastal kl , sorunlu toplumun vas flar r.

Demokrasinin prototipini do al toplumdaki yararl hiyerar idegörmek mümkündür. Birikime ve mülkiyete dayanmayan toplulu-

un ortak güvenli ini, yönetimini sa layan gerek ana-kad n gerekya -tecrübeli erkek son derece gerekli ve yararl temel ö elerdir.Toplulu un bu ö elere gönüllü sayg nl yüksektir. Fakat bu durumistismar edilip gönüllü ba ml k otoriteye, yararl k ç kara dönü-ünce, toplum üzerinde her zaman gereksiz zor ayg ortaya ç k-

maktad r. Zor ayg n kendini ortak güvenlik ve kolektif üretimyöntemleriyle gizlemesi, tüm sömürücü ve bask sistemlerin özü-nü te kil etmektedir. cat edilen en u ursuz olu um budur. Bu öyle-sine bir icatt r ki, daha sonra geli tirilecek tüm kölelik biçimleri,korkutucu mitolojik ve dinsel formlar , sistemli imhalar ve talanlar ,yak p yok etmeleri beraberinde getirecektir.

Page 27: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

27

-KAR I DEVR M-

Ana-Tanr çan n ‘Toplumsal’ Düzenine Kar Erkek Egemenin‘Bozguncu’ Düzeni

Tarih M.Ö. 4.000’lerden itibaren ticaretin yayg nla gös-termektedir. A Mezopotamya’da ilk kent devleti Uruk sitesi etra-

nda (M.Ö. 4.000-3.000) geli en uygarl a ba olarak ran’ n Gü-neybat ’ndaki Elam’dan Yukar Mezopotamya’da bugünkü Elâzve Malatya yörelerine kadar bir tüccar kolonile mesine rastlamak-tay z. lk sömürgecilik kap bu biçimde aç yor. Daha önce de M.Ö.5.000-4.000 döneminde Uruk öncesi egemen kültür El Ubeyt (devletöncesi ilk ciddi gözlemlenen ataerkil kültür) kolonicili ine tan kolmaktay z. Ticaret ve kolonile me iç içedir. Çanak çömlek, dokumaürünleri kar nda maden ve kereste a rl kl e ya nakledilmekte-dir. Tüccarla birlikte pazar da ekilleniyor. Eski arma an ve kurbansunma merkezleri yava yava pazara dönü üyorlar. Farkl bölgele-rin ürünleri aras ndaki bir nevi ilkel fiyatland rma ayr cal na ka-vu an tüccara ilkel kapitalist diyebiliriz, çünkü fiyat tayin etme ola-na yla hiç kimsenin o döneme kadar ba aramad bir mal biriki-mine sahip oluyor.

En saf haliyle köleci devletleri ilk Sümer ve M r toplumundagörmekteyiz. Sümer ve M r köleci devlet formu toplumsal geli -menin zihniyet, sosyal ve ekonomik kurumla ma tarzlar na köklüde iklikleri yerle tirmi tir. Do al toplumun zihniyet dünyas canlbir do a anlay na dayan r. Her do a olgusunun bir ruhu var say r.Ruhlar canl sa layan özellik olarak dü ünülür. Totemik din an-lay lar nda kendilerinden farkl , hükmeden, d ardan bir tanr an-lay henüz geli memi tir. Do an n ruhlar yla, yani kuvvetleriyleanla maya büyük özen gösterilir. Ters dü mek ölümle e tir. Do ayatemel bak aç bu olunca, ola anüstü uyum gere i ortaya ç kar.Ekolojinin en temel ilkesine göre ya amla kar kar yay z. Toplum-sal ya am n do a güçlerine ters dü mesi en çok sak lan konudur.Din ve ahlâklar geli tirirken gözetilecek temel ilke çevreyle, do a

Page 28: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

28

güçleriyle bu uyum ilkesidir. Ya am n bu ilkesi o kadar derinli inezihinlere yerle mi tir ki, bir din ve ahlâk gelene i olarak ba kö eyeoturtulur. Asl nda bu do al ya am n genel bir ak ilkesinin insantoplumuna yerle imidir. Çevresini esas almayan hiçbir olu yoktur.

sa süreli sapmalar da ak la birlikte yeni iç ve d ko ullar alt ndasüreçle bütünle ir; aksi halde tümüyle sistem d kalarak varolu la-

yitirirler. Ekoloji ilkesinin insan toplumundaki önemi do an nbu temel öznelli inden ileri gelir.

Güçlü adam kar nda ilk kurban kad n olmu tur. Ya amla ba-n daha güçlü olmas , kad nda do al duygusal zekây daha geli -

kin k lar. Çocuklar n anas olarak ac yla yo rulu bir emekle toplum-sal ya am n esas sorumlusudur. Ya am n fark nda olmas kadar,nas l sürdürüldü ünü de daha çok bilmektedir. Toplay r. Topla-

hem duygusal zekân n bir sonucu, hem de do adan ö renmiolmas n bir gere idir. Toplumsal birikimin uzun bir tarihi boyun-ca ana-kad n etraf nda gerçekle tirildi i, bir nevi zenginlik, de ermerkezi rolü oynad antropolojik verilerdendir. Art k-de erlerinde anas oldu u kestirilebilir. Esas rolünü avc k olarak belirleyengüçlü erkek adam n bu birikime göz koymas anla rd r. Hâkimiyetkurmas halinde yüklü avantajlar sa layabilecek durumdad r. Kad -

n cinsel obje durumundan tutal m çocuklar n babal na, bir neviefendili ine geçi , di er maddi ve manevi kültürel birikimler üze-rinde söz sahibi olmas hayli i tah kabart r. Avc kla kazandgücün örgütlülü ü, ona egemen olma, ilk toplumsal hiyerar iyikurma ans tan maktad r. Analitik zekân n toplumsal bünyede ilkkötücül amaçla kullan ve sistematik hale gelmesini bu tip olguve olaysal geli melerde gözlemleyebiliriz.

Toplumsal sorunun ilk defa ciddi boyutlarda güçlü erkek adam netraf nda giderek kültle en ataerkil topluluklarda boy gösterdi inisöylemek mümkündür. Kad n köleli inin bu ba lang , çocuklardanba lamak üzere erke in de köleli ine zemin haz rlar. Kad n ve erkekköleler ba ta art k-ürün olmak üzere ne kadar de er biriktirme tec-rübesi kazan rlarsa, o denli kontrol ve hâkimiyet alt na al rlar.ktidar ve otorite giderek önem kazan r. Ayr cal kl bir kesim olarak

güçlü adam + tecrübeli ya erkek + aman n i birli i, kar konul-

Page 29: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

29

mas zor bir iktidar oda olu turur. Bu odakta kurgusal zekâ, zihnihâkimiyeti için ola anüstü mitolojik bir anlat m geli tirir. Sümertoplumunda tarihen de tan z bu mitolojik dünya, tanr la -lan erkek etraf nda yeri-gö ü yaratanl a kadar yüceltilir. Kad ntanr sall ve kutsall alabildi ine alçalt r ve silinirken, erkekegemen mutlak güç sahibi olarak belletilir ve muazzam bir mitolojikefsane a yla her ey hükmeden-hükmedilen, yaratan-yarat lan ili -kisine bürünür. Tüm topluma ezici bir biçimde özümsetilen bu mito-lojik dünya, temel anlat m de eri kazanarak giderek dinselle ir.Art k s r tan mayan bir kurgusal ve kurumsalla zihniyet biçi-miyle kar kar yay z.

Uruk s radan bir insanl k kültürü de ildir. Yeni bir mucizeninba lang r. Uruk Tanr ças nanna’n n sesi halen tüm destanlar n,iir ve türkülerin ana kayna r. Bu ses bu muhte em kültürün se-

sidir. Çirkin erke in henüz lekelemedi i kad n sesidir ayn za-manda. Uruk kültürü kendi co rafyas nda çiçek açt . Pe pe e kent-ler ç gibi artt . Bir kent ku olu tu. Güçlü ve kurnaz adam busefer as l birikim kayna kentin artan ticari olanaklar nda gördü.Da eteklerine kadar tersinden bir kültürel ak ba lad . Neolitikco rafyan n kent taraf ndan yutulmaya ba land ba lang ç süreci-dir. Giderek k lan nanna’n n sesi, etkisizle en kad n sesidir.Kurnaz ve güçlü adam n art k sesi de gürdü. Sümer dilinin ön tak la-

kad n cinsi karakterindedir. Bu husus dilin olu umunda kad nrolünü gösterir. Tanr ça nanna’n n ilk zorba ve kurnaz erkek tanr(tanr la lm egemen erkek), Eridu kentinin koruyucusu Enki’ninelinden kad n icad 99 sanat türünün eserlerini kurtarmaya çal r-ken yapt sava dile getiren destan , asl nda ilk ve en etkili des-tand r. Mirasç say lan ngiltere ve Hollanda kraliçelerinin ise, san-ki zorba ve kurnaz erke in bütün çirkinliklerinin kad nda yans l-

sembol figürleriymi gibi biçim kazanmalar , adeta bütün uygar-k serüvenini özetler gibidir.

Ataerkil kökenli mitolojik zekân n ve ondan kaynaklanan zihni-yet kal plar n tam bir me ruiyet kazand rarak ba ard ilk sömü-rü, bask ve kurumsal otorite düzenidir. Çe itli a amalarda birçoktoplulukta bu geli meye tan k oluyoruz. De ik yo unluk ve biçim-

Page 30: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

30

lerde de olsa. Bask ve sömürüyü mümkün k lan zekâ duygusal ola-maz. Analitik düzeye gelmedikçe ve avc k kültüründeki tuzakoyunlar yla bütünle medikçe, toplumsal soruna yol açabilecek birzihniyet dü ünülemez. Bu zihniyet esas i levini gizlemek için sahteefsaneler üretmek zorundad r.

üphesiz kurgusal zekân n duygusal zekâyla iç içe çok olumludü ünce gelenekleri ve kurumsall da söylemek mümkündür.Tüm zihniyet dünyas hiyerar ik iktidarlara atfetmek do ru ol-maz. Bu nedenledir ki, ç plak kavgalar kadar amans z bir zihniyetkal plar ve dü ünce sava lar da bu süreçlerde yo unca gözlemle-yebilmekteyiz. deolojik sava dedi imiz ve dini, felsefi, etik, sanat-sal birçok biçimde kar za ç kan olgu ve olaylar n kökenine böylevarabiliriz. Mitoloji ve dinlerde bolca rastlad z çat malar özün-de bir ekonomik ve politik mücadeledir. Kapitalist zihniyete kadarekonomik ve siyasi iktidar sava lar hep mitolojik ve dini görüngü-ler örtüsü içinde kendilerini yans rlar. Devlet hiyerar ik yap lar nkal kurumla mas temsil eder. ktidar yap lar n bireysel tem-silinin kurumsal temsile dönü ümü, tarihte uygarl k dedi imiz kent-le meyle geli en s fsal toplumla ba lant r.

Köleci devletçi toplumun olu umu bu hayati ilkeden ciddi birsapmaya yol açar. Çevre, ekolojik sorunun olu umunun bu yönlüolu an toplumla, uygarl k ba lang yla s bir ba vard r. S fltoplum uygarl do ayla çeli en toplumdur. Bu olgusal sorununtemel nedeni, yeni toplumun köklü bir kar devrimle olu an kölecizihniyet dünyas -paradigmas yla ilgilidir. Do al toplumda tüm top-luluk üyeleri ya am bütünlü ünde organik olarak yer al rlar. Herkestoplumun dürüst, içten bir parças r. nanç ve duyu lar ortakt r.Yalan ve aldatmaca kavramlar hiç geli memi tir. Do ayla adetaayn çocukça dili konu ur gibidirler. Do aya hükmetmek, kötü kul-lanmak, yeni geli tirdikleri toplum yasalar olarak ahlak ve dinlerinekar en büyük günah -tabu- ve kötülüktür. Yeni köleci devlet top-lumunda ters yüz olan, bu temel dini ve ahlaki anlay r. Toplumsalme ruiyetin sa lanmas zor kadar yalana da ihtiyaç göstermektedir.Yaln z zorla köleci sistemin yürütülmesi olanaks zd r. Toplumu kök-lü inançlara ba lamadan sistemi sürdüremezsiniz.

Page 31: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

31

Ana-Tanr ça’n n Toplumsal Düzenine Sald :Güçlü adam, Ya -Tecrübeli Erkek Ve aman n ttifak

nsanl n ilk topluluk durumuna hangi tan mlama çerçevesinde‘do al toplum’ diyebilece imizi bundan önceki bölümde izah etmeyeçal k. Klan tarz toplumsal örgütlenmenin zaman ve mekândayay lmas , giderek çe itlilik ve hacim kazanmas do as gere idir.Kad n-ana etraf nda giderek büyüyen ve kimli ini yetkinle tirentoplulukta erkek boyutunda rahats zl klar n geli ti ini eldeki veri-lerden tespit etmekteyiz. Kad n-anan n etraf nda biriken çocuklar vekad n kendine yard mc olma anlam nda daha çok yüz verdi ierkekler di er erkeklerin k skançl na ve öfkesine yol açmaktad r.Daha önemlisi ana-kad n evcil düzeni geli tirmektedir. Yiyecek, gi-yecek ve di er araçsal donan mlar bu evcil düzenden toplamakta-

r. Gözlemleri ile büyücü kad n durumuna da gelerek bilgelik ka-zanmaktad r. Bu evcil düzene ne kadar çok çocuk ve dost (yak n)erkek ba larsa, o kadar güçlü bir ana-kad n olmaktad r. Dizginle-nemez bir kad n kültünün geli mesi söz konusudur. Eldeki kan tlar,daha yayg n tanr ça dinsel düzeni, dildeki di il ö eler, yontular ana-kad n yükselen gücünün aç k göstergeleridir. Erkeklerin önemlibir k sm do al olarak bu düzenin uza ndad r. Ana-kad n yararlbulmad klar ve ya lar a rl kl olarak bu sistemin d nda kalabili-yorlar.

Ba lang çta çok zay f olan bu çeli ki giderek geli ir. Av n geli -mesi erke in sava gücünü ortaya ç kar rken bilgisini de artt r.

lanan ya lar bu temelde erkek egemen bir ideolojiye do ru ge-li im gösterirler. Özellikle ‘ amanizm’ dini bu olguyu çarp olarakkar za ç karmaktad r. amanlar daha çok erkek rahiplerin proto-tipini temsil etmektedir. Kad nlara kar çok sistemli olarak kar birhareket, ev düzeni geli tirmek istiyorlar. Daha önce ana-kad ngeli mi evcil düzeni kar nda basit kulübeler, yar -vah i gibi bar -nan erkek amanizm ile kar bir ev düzeni olu turabiliyor. aman-larla ya ve tecrübeli erkeklerin ittifak önemli bir geli medir. Ara-lar na ald klar baz genç erkekler üzerinde kurduklar ideolojik güç

Page 32: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

32

ile topluluk içindeki konumlar giderek güçleniyor. Erke in güç ka-zanmas n niteli i daha çok önem kazanmaktad r. Hem avc k hemde d a kar klan savunma askeri nitelikte ve öldürmeye, yarala-maya dayal r. Bu, sava kültürünün ba lang r. Ölüm-kal m sözkonusu oldu unda, otorite ve hiyerar iye ba olmay gerektirmek-tedir.

Güçlü adam, ana-kad n k skac ndan kurtulmak isteyen erke inetkili avc k konumuyla sa lad güçtür. Fiziki gücü ve avc k tek-ni i ba ar av ans artt r. Bu özelli inden yararlanmak isteyengençlerle kurdu u birlik daha da ba ar olmalar getirir. Belki detarihte ilk askeri maiyet bu temelde ortaya ç km r. Tarihte kad nkar nda bariz bir üstünlü e geçmi tir. Kabilenin ya lar yla kur-du u ittifak, ataerkilli i anaerkillik kar nda güçlendirecektir.

Son ittifak halkas toplumun ifa da lar , mucize sahipleriolan amanlard r. Rahip ve büyücünün ortak fonksiyonlar ta r.

itimcidir. Belki de toplumdaki ilk uzmand r. Biraz arlatanl klakar k da olsa, aman uzmanl toplulukta giderek kurumla r.

aman da daha çok erkektir. Hanedanl k in as nda bu güçlerin itti-fak yla anaerkil düzen büyük bir darbe yer. Aralar nda yo un müca-dele verildi ine dair Sümer metinlerinde izlerine rastlamaktay z.Erkek bu düzen alt nda hem çocuklar n sahibidir, babas r; hemçok çocuk (güç için özellikle erkek çocuk) sahibi olmak ister, hem debuna dayanarak ana-kad n elindeki birikimleri ele geçirir. Mülki-yet düzeni geli mektedir. Rahip devletin kolektif mülkiyeti yan nda,hanedan n özel mülkiyeti de geli mi tir. Çocuklar n babal bu yö-nüyle de gereklidir. Yani miras n çocuklar na (daha çok erke e)geçmesi için babal k hakk artt r.

Avc kta güçlenen ve çevresinde bir grup örgütleyen güçlüadam, bu gücünü iyice fark ettikten ve kabul ettirdikten sonra ana-kad n evcil düzenini yava yava kontrolüne alm r. Bu süreç ilksite devletlerin kurulu una kadar devam etmi tir. Bunun en ahaneaç klamas Sümer ehir devletlerinde görmekteyiz. Yaz tabletlerbu gerçekli i çok çarp iirsel bir dille anlatmaktad r. Sümer ehirdevletini ba latan Uruk tanr ças nanna Destan çok çarp r. Ha-len kad n kültü ile ataerkil kültün dengede oldu u bir dönemi yans -

Page 33: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

33

tan bu destan çok çetin geçen bir sürecin an dile getirmektedir.Uruk tanr ças olarak, Eridu tanr olan ‘Enki’nin saray na gidip,oradan daha öncesinde kendisine ait olan 104 ‘me’sini çe itli yön-temlerle ele geçirmesi ve Uruk’a kaç rmas bu dönemi izah etmedekilit bir role sahiptir. ‘Me’lerle kast edilen, temel uygarl k bulu lar -

r. nanna bu bulu lar n ana-tanr ça kad na ait oldu unu, bundaerkek tanr ‘Enki’nin rolü olmad ve kendisinden zorla ve kur-nazl kla çald srarla vurgulamaktad r. nanna’n n tüm çabas buana-tanr ça kültünü tekrar ele geçirmektir. M.Ö 3.000’lerde bu des-tanlar n söylendi i tahmin edilebilir. Halen ana-kad n gücünündengede oldu u bir dönemdir. Bu tarihlerden sonra ad m ad m geri-leyen bu kült ve kültür o kadar ac mas zl a tabi tutulur ki, kad ndaha sonra kendisini dönemin uygarl k merkezi (bugününNewyork'u) Nippur’da ‘musakkatin’ denilen genelevde bulur. Biryanda Sümer rahibi zigguratta kendisine bir harem kurarken, halkiçin de genelev olu turulur. M.Ö 2.000’lerde yaz lan Enuma Eli Des-tan nda tanr ça Tiamat art k korkunç bir cad r ve paramparçaedilmesi gereken kad temsil etmektedir. Korkunç bir söylem,gerçekle tirilen mahkûmiyeti yans tmaktad r. Daha sonras tektanr dinler ve burjuva toplum sisteminin bir kafese t kt tatlsesli ve süslü püslü kad n tamamlamaktad r. Tarihsel, toplumsalsistemlerde kad n içine sokuldu u statünün yo un bir ideolojininpropagandas na tabi tutulmas o kadar ilerlemi tir ki, art k bizzatkad n zihni bile buna kader diyebilmekte ve gereklerini yerine ge-tirmeyi kaderin gere i saymaktad r. Tek tanr dinler tanr emrisaymaktad r. Yunan felsefesi kad zay fl k etkeni olarak göster-mektedir. Kaba bir madde y , erke in sürdü ü tarlas gibi hertürlü alçalt yakla m lay k görülmektedir.

Ataerkil Otoritenin Kök Salmas

Uygarl k öncesi toplum ça lar nda ‘güçlü adam’ n ilk zor örgüt-lenmesi sadece hayvanlar tuza a dü ürmedi. Kad n duygusaleme inin (göz nurunun) ürünü olan aile-klan birikimine de göz ko-yan ayn örgütlenmeydi. lk ciddi zor örgütlenmesidir. El konulan,

Page 34: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

34

kad n kendisi, çocuklar ve di er kan h mlar yd . Hepsinin maddive manevi kültür birikimleriydi. lk ev ekonomisinin talan yd . Butemelde proto-rahip aman, tecrübe sahibi eyh ve güçlü adam nzor örgütünün el ele verip, tarihin ilk ve en uzun süreli ataerkil hi-yerar ik (kutsal yönetim) gücü olu turdu unu tüm benzer a ama-daki toplumlarda gözlemlemekteyiz. S fla ma, kentle me ve dev-letle me a amas na kadar toplumsal ve ekonomik ya amda bu hiye-rar inin belirleyici rol oynad aç kt r.

En yetenekli ki i, sözü, otoritesi en yüksek ki i konumuna geli-yor. Ana-kad n kültü kar nda üstünlü ünü geli tiren farkl kültü-rün ba lang söz konusudur. S fl toplumdan önceki bu otorite vehiyerar i geli imi tarihin en önemli dönüm noktalar ndan birinite kil etmektedir. Ana-kad n kültürü ile nitelikçe farkl r. Bu kül-türde a rl kl olan toplay k ve daha sonraki bitki üretimi, savagerektirmeyen bar l bir faaliyettir. Erkek a rl kl av ise savakültürüne, sert otoriteye dayanan bir faaliyettir.

Ataerkil toplumun hiyerar ik ve otoriter yap esast r. Hiyerar-ik kavram , aman n kutsal otoritesi ile birle en otoritenin yönetim

anlay n ilk örne ini anlamland rmaktad r. Giderek toplumunüstünde yükselecek bu otorite kurumu, s fsalla ma yönlü geli me-ler yo unla kça devlet otoritesine dönü ecektir. Hiyerar ik otoritedaha çok ki iseldir, kurumla mam r. Dolay yla devlet kurum-la mas kadar toplumda hâkimiyeti yoktur. Uyum yar yar ya gönül-lüdür. Ba k toplumun menfaatleri ile belirlenmektedir. Fakatba layan süreç devleti do urmaya aç kt r. lkel komünal toplum busürece uzun süre direnir. Elinde ürün biriktiren ancak bunu toplu-luk üyeleri ile payla rsa otoritesine sayg ve ba k gösterilir. Bi-riktirmeye büyük bir suç gözüyle bak r. En iyi ki i birikimlerinida tan ki idir. Halen kabile toplumlar nda yayg n olan ‘cömertlik’anlay kayna tarihin bu güçlü gelene inde bulmaktad r. Bay-ramlar bile bir nevi fazlay da m törenleri olarak ba lam r. Top-luluk, biriktirmeyi daha ba lang çta kendi üzerlerinde en önemlitehdit olarak görmekte ve ona kar direnmeyi ahlâk ve din anlay -

n temeli haline getirmektedir. Tüm dinsel-ahlâksal ö retilerdebu gelene in izlerini güçlü bir biçimde görmek zor de ildir. Toplum

Page 35: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

35

hiyerar iye ancak yararl , cömertlili i bir eyler kazand rd ndaonay vermektedir. Bu yönlü hiyerar i olumlu ve yararl bir rol oy-namaktad r. Ana-kad na dayal hiyerar inin bu niteli i halen tümtoplumlarda büyük bir sayg ve otorite olarak kabul gören ‘ana’ kav-ram n da tarihsel temelidir, çünkü ana en zor artlarda hem do u-ran hem besleyen ba at ö edir. Bu temelde olu an kültür ve hiye-rar i, otorite elbette büyük ba k görecektir. Toplumsal varl ntemelini olu turmas günümüze kadar ‘ana’ kavram n gücününgerçek izah r. San ld gibi bu soyut bir biyolojik do uruculuközelli inden ileri gelmemektedir. ‘Ana, tanr ça ana’ en önemli top-lumsal olgu ve kavram olarak anla lmal r. Devlet olgusuna ta-mamen kapal , onu do urtmayan tüm özelliklerini ba nda ta -maktad r.

Bu tan mlama çerçevesinde do al toplumu insan varl n ba -lang ç tezi olarak de erlendirmek gerçekçidir. nsanl k var olmaybu teze dayanarak ba latm r. Ondan öncesi hayvans ya amd r.Sonras ise ona kar tl k temelinde geli en hiyerar ik ve devletçitoplum biçimindeki geli imdir. Zaten bu dönemin antitez karakterido al toplumu sürekli bast rmas ve geriletmesinden kaynaklan-maktad r. Tez olarak do al toplum, insan yerle iminin tüm alanla-

nda geçerli oldu u gibi, süre olarak da ba at olarak neolitik döne-min sonlar na (yakla k M.Ö 4.000) kadar etkin bir toplumsal sis-temdir. Bast lm olarak da günümüze kadar tüm toplumsal göze-neklerde varl sürdürmektedir. Temel toplumsal kavramlardada bu süreklilik aç kt r. Aile, kabile, ana, karde lik, özgürlük, e itlik,arkada k, cömertlik, dayan ma, bayramlar, yi itlik, kutsall k vb.birçok olgu ve kavramlar bu toplumsal sistemden kalmad r. Bunakar t hiyerar ik ve devletçi toplum bu sistemi en çok gerileten,bast ran özelli ini en çok sürdüren özelliktedir. Antitez konumunubu özelli inden almaktad r. ki toplumsal sistemin iç içeli i de diya-lekti in temel yasalar na son derece uygundur.

Do al toplumdan zorunlu olarak hiyerar ik ve devletçi toplu-mun geli mesi diye bir kanun yoktur. Belki bu yönlü bir e ilim ola-bilir. E ilimin zorunlu, kesintisiz ve sonuna kadar olmas tamamenyanl bir varsay md r. S flar n varl kader olarak görmek, bel-

Page 36: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

36

ki de fark nda olmadan hâkim s flar n ideologlu una âlet olmakt r.Bu yönüyle ezilen ve sömürülenler ad na en tehlikeli bir rolü oyna-makt r. Tarih bu tür ideolojik ve politik ak mlar n âdeta istilâs al-

nda b rak lm r.Hiyerar inin ataerkil toplumun esasta anaerkil güçle çat ma-

ndan güç ald halen ya anan etnisite toplumlar nda da bolcagözlenmektedir. Kad n bu yenilgi üzerine toplumsal formundabüyük k lmalar görülmektedir. Eskiden kendisi seçici iken, art kmal gibi al nmaktad r. Erke i etraf nda örgütleyen, fakat otoritesinikapt rmamak için uzun süre direnen kad ndan, geriye iradesini yi-tirmi , erkek tercihine raz edilmi bir kad n figürü, kimli i kalm -

r. Bu sürecin kolay geçmedi ine ili kin di er bir örne i, ana-tanr çayla evlenen kral aday erkeklerin, kutsal evliliklerin her y l-dönümünde kutsal bir törenle kurban edilmesinde görmekteyiz.Birçok toplumda an na rastlad z bu törenler, kad n otorite-sini kaybetmemek için uzun süre direndi ini simgelemektedir. Kur-ban törenleri simgesel olarak erke in otorite kazan p kad na hük-metmesini engellemeyi düzenlemektedir.

Hiyerar ik toplum ba lang çta geli mede olumlu rol oynasa da,giderek ya da lma ya da devletle meyle sonuçlanmak durumunda-

r. Devletle ilkel komünal toplum aras ndaki geçi a amas r. Fa-kat gücünü toplumsalla mas ndan almaktad r. Uzun süre derinli ineve yüz yüze ya anmas , bu otorite biçimini özellikle etnik gruplardazirveye vard rm r. Kad nlar n, gençlerin, etnisitenin di er üyele-rinin boyun e dirilmesini esas sa layan hiyerar ik-ataerkil toplum-dur. En önemlisi, bu otoritenin sa lanma tarz r. Otorite yasaylade il ahlâkla yürütülmektedir. Ahlâk anlam olarak toplumun uyul-mas gereken kural gücüdür. Bu güç zorla de il, toplumsal varl nsürdürülmesinde hayatî rolünden ötürü gönüllüce yürütülmektedir.Dinden fark , kutsall k yerine dünyevî ihtiyaçtan kaynaklanmas r.Din de üphesiz dünyevîdir, ama kavramlar n sihirli yan ve en eskiolu umu onu kutsall a daha fazla büründürmektedir. Daha soyutve törenseldir. Ahlâk ise daha günlük, dünyevî ve gerekli pratik ku-rallard r. ç içe olmakla birlikte, ahlâk sürekli dünya i lerinin yöne-timini düzenlerken, din inanç ve öte dünyalar kavray na yan t ge-

Page 37: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

37

tirmeye çabalamaktad r. Din ilkel toplumun teorisiyken, ahlâk pra-ti i oluyor. Komünal toplumun hiyerar iyle çat mas süreklidir.Biriken maddi ve manevi de erlerin topluma yeniden dönmesiyledaha da tekelle mesi için dini ve ahlaki kurallarda çatallanma boyvermektedir. Ataerkil toplumun de erlerini yans tan dinsel olgudasoyut ve tek tanr kavram na do ru bir geli me ya an rken, do altoplumun anaerkil otoritesi çok tanr çal anlay la direnmektedir.Evcil ana düzeninde emek, üretim ve herkesi ya atmak için gerekeniverme kural esast r. Ataerkil ahlak birikimi me rula p mülkiye-tin yolunu açarken, komünal toplum ahlak birikimi ay plamakta,buna kötülü ün kayna gözüyle bakmakta ve da lmas te viketmektedir. ‘Cömertlik’ kavram n kökeni bu olguda yatmaktad r.Özel mülkiyete kar kolektif mülkiyeti korumaya çal maktad r.Toplumdaki uyum giderek bozulmakta, gerginlik artmaktad r. Buçeli kinin çözümünü ya eski de erlere geri dönmekte, ya da içte ve

ta gücünü t rmand rmakta görmektedir. Bask ve sömürüye da-yal iddet ve sava n toplumsal temeli böyle olu maktad r.

Bu çeli kili sürecin varaca a ama, kal zora dayal kurumsalotorite olarak devlettir. Devletin do u, toplumlar n tarihinde ikin-ci büyük a amad r. Tüm üretim, sosyal ya am, iktidar ve zihniyetyap na köklü de imler getirir. Düzensiz kabile ve a iret çat ma-lar , birikim ve mülkiyeti sürekli çi neyip a nd rd için, bulunankar çare otoritenin güce dayal kurumla mas r. amandan rahip,bilgeden kral, eften komutan do mu tur. Üç olguda da ki i geçici,kurum süreklidir. Yerle iklik süreci köyü a p kent a amas na var-

r. Köy toplumunda ba lang çta komünal düzen egemendir. Köyneolitik toplumun temel ya am yeridir. M.Ö. 11.000-3.000’lere ka-dar süren tar msal devrimin kutsal mekân r. Komünal toplumlahiyerar ik toplumun uzun süre beraberli ini de temsil eder. A al k,beylik henüz yoktur. Evcil-anan n görkemli onur abidesidir, çünküeve ili kin tüm de erler onun zihninden do maktad r. Etrafta evcil-le tirdi i hayvanlar yla kültürle tirdi i bitkiler, e ine rastlanmad kmucizevî bir ya am sunmaktad r. Bu dönemdeki binlerce bulu , anakad n eseridir. Dönem mucidi belli olmayan ‘kad n icatlar döne-midir. Kurnaz ve güçlenen hiyerar ik gruplar bu icatlar ve ürün

Page 38: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

38

zenginli i üzerine göz dikecekler, gasp edecekler, konumlar kal -la rmak için devleti do uracaklard r. Za ros-Toros eteklerinde

halen binlerce tümseklerde ya anan bu dönem köylülü ünden kal-larak Dicle, F rat, Nil ve Pencap rmaklar n sulad ovalarda bir

yandan ehirler kurulurken, beraberinde devlet (Polis) düzenine deyol açacaklard r.

Köyle ba layan ve ehirle derinle en zihniyet devrimi, kendiniilkin dinsel inanç kültüründe yans r. Tanr lar düzeni kendini do ave insan düzeninden tamamen ve srarla ay rmaya çal r. Tanr lar nuzun ömürlülü ü, göklerde ya ad klar , bazen yer alt na da çekildik-leri, insanlar aralar na sokmad klar , canlar isterse insanlar ceza-land rd klar gibi s fatlar yüklenirler. Sümer mitolojik tanr lar ndabu özellikler giderek daha da çe itlenir. ehirleri koruyan tanr lar-dan, rmak, ekin, deniz, da , gök, yer alt tanr lar na kadar zengin birPanteon -tanr lar kadrosu- olu ur. Bu kavramla rma düzeni do algüçlerle iç içe toplumda yükselen s fsal gücü temsil etmektedir.Yeryüzünü aralar nda payla an hâkim s flar n varl kutsalla -

p kal la rmay esas alan bu yar -mitolojik ve dini zihniyet for-mu, kurulan yeni düzende me ruiyet için ya amsald r. Komünaltoplumun temel inanç ve ahlâk formlar y rken, yenileri dahagüçlü ve kal bir zihniyeti sa layabilmektedir. Bu ayr m kendini ençok tanr ça a rl kl dini düzenden tanr a rl kl dini düzene geçi tegösterir. nanna-Enki, Marduk-Tiamat ayr n önemi burada ya-tar.

Hiyerar i ve s fsall k geli im gösterebilmi tir, ama bu geli imbir zorunluluk de il, hiyerar iyi, ona dayal devletle meyi büyükzorbal k ve aldatmalarla yürüten güçlerle sa lanm r. Bunlar kar-

nda esas do al toplum güçleri bitmez tükenmez bir direnmegöstermi ve sürekli s rland lm , en dar alan ve aral klara s -

rm lard r. Baz alan ve aral klara hiç sokulmam lard r. Tüm top-lumu s f ve devlet hiyerar ilerinden ibaret görmek, hâkim siste-min en temel politikas ve propagandas ile sa lanm r. Kader de-nilen oyun bu prati in metafizik unvan oluyor. Bu oyuna bula ma-

din, mezhep, felsefî ve bilimsel ekol neredeyse kalmam gibidir.Bu da kökeni binlerce y l önceye giden rahip ideolojisinin ve tanr -

Page 39: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

39

krallar devletinin muazzam fizikî ve zihni bask , politika ve propa-gandalar n sonucudur. steyen bu oyuna mitoloji, isteyen felsefe, oda olmazsa bilimsel ekol demi tir. Var lan nokta devletle mi ideo-lojiler ve bilimlerin dört dörtlük güncel durumudur.

Hiyerar ik sistemle ba layan kad n içine al nd statü çözüm-lenmeden, ne devlet ne de dayand s fl toplum yap lar izah edi-lebilir. En temel yan lg lardan da bu nedenle kurtulunamaz. Kad nbir cins olarak de il, bir insan olarak do al toplumdan kopar p enkapsaml köleli e mahkûm edilmektedir. Tüm di er kölelikler kad nköleli ine ba olarak geli mektedir. Dolay yla kad n köleli i çö-zümlenmeden di er kölelikler çözümlenemez. Kad n köleli i a l-madan di er kölelikler a lamaz. Do al toplumun bilge kad ana-tanr ça kültünü binlerce y l ya am r. Her zaman yüceltilen de erana-tanr çad r. O zaman en uzun süreli ve kapsaml toplum kültürünas l bast ld ve günümüzün süslü püslü kafes bülbülüne dönü tü-rüldü? Erkekler bu bülbüle bay labilirler, ama o bir tutsakt r. Enuzun süreli ve derinlikli bu tutsakl k a lmadan, hiçbir toplumsalsistem e itlik ve özgürlükten bahsedemez. Kad n özgürlük ve e it-lik düzeyinin toplumun bu yönlü düzeyini belirledi i yarg do ru-dur. Daha do ru dürüst bir kad n tarihi yaz lmam r. Kad n hiç-bir sosyal bilimde yeri gerçekçi olarak konulmam r. Kad na ensayg m diyen bile, bunu ancak kad n tutkular na âlet oldu uoranda geçerli bir hüküm olarak belirler. Kad n, cinselli i d nda birinsan dostu olarak günümüzde bile hiçbir erkek taraf ndan kabuledilemez. Dostluk erkekler aras nda geçerlidir. Kad ndan dost de-mek, ikinci gün cinsel skandal demektir. Bu yönlü yakla may a anbir erke i bulmak veya yaratmak en temel özgürlük ad mlar ndanbiri olarak de erlendirilmelidir. Sümer uygar toplum modeli en azneolitik model kadar dünyada uygarl n geli imini belirlemi tir.Kavram olarak ‘uygarl n’ ‘kültür’den fark s fsall kla ba lant -

r. Uygarl k s f kültürü ve devletiyle ilgilidir. Kentlilik, ticaret,ilâhiyat ve bilimin kurumla mas , politik ve askeri yap n geli mesi,ahlâk yerine hukukun öne ç kmas , erke in toplumsal cinsiyetçili iyeni uygar toplumun hâkim göstergeleridir. Bir anlamda bu özellik-lerin toplam na uygar toplum kültürü de denilebilir. ki kavram bu

Page 40: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

40

haliyle özde k r. Ayn anlamda kullan r. Verimli Hilal kaynaklneolitik toplum kültürünün dünyaya yay lmas na benzer bir süreci,ikinci büyük yay lma izleyecektir. Bu sefer ‘uygarl k be i’ olarakrol oynayan Verimli Hilal topraklar nda do urup be inde büyüt-tükten sonra, yeni evlâd (art k k z de il, erkektir) dünyan n ye-ti mi k zlar yla evlendirerek kendini ço altacakt r. Benzetme ye-rindedir. Neolitik kültürün yay lmas n daha çok ana-tanr ça k zla-

n dünyan n ula ld her alan nda yeti kin hale gelmesiyle ku-rumla varsayabiliriz. Erkek egemen kültürü ifade eden uygartoplum ise, yay ld alanlarda erkek evlâd n kurumla mas anlam -na gelecektir. K z evlâd kendisine kar la rarak ba layacak olanuygar erke in nesli hepten (kad n a rl kl toplumun erkek egemen-likli toplum içinde eriyerek) erkekler do uracak ve günümüze kadaruygarl n erkekli i ço alarak ve güçlenerek devam edecektir.

Tüm Kölelikler Kar la lma Temelindedir

Uygarl k toplumlar nda kurumla an bir özelli e çok dikkat çek-mek gerekir. Toplumun iktidara yatk nl k hali de diyebiliriz bu ger-çekli e. Bir nevi kad n kar la ma gelene i üzerinde yeniden yara-

lmas gibi. ktidar da toplumu kad n kar la lmas gibi haz r-lamadan varl ndan emin olamaz. Kar k, en eski kölelik olarak,ana-kad n tüm kültüyle birlikte, güçlü adam ve maiyetindekilerceuzun ve kapsaml mücadeleler sonunda yenilgiye u rat p cinsiyetçitoplumun egemen k nmas yla kurumla r. Bu egemenlik eyle-mi belki de uygarl k tam geli meden toplumda yerini bulmu tur. Buo denli iddetli ve yo un bir mücadeledir ki, sonuçlar yla birliktehaf zalardan da silinmi tir. Kad n neyi, nerede, nas l kaybetti inihat rlamaz. Boyun e mi bir kad nl do al hali sayar. Bu nedenlehiçbir kölelik kad n köleli i kadar içselle tirilerek me rula lma-

r.Bu olu umun toplum üzerinde iki türlü y etkisi olmu tur:

Birincisi, toplumu köleli e açmas ; ikincisi, tüm köleliklerin kar la -lma temelinde yürütülmesi. Kar la ma san ld gibi salt bir cin-

siyetçi obje de ildir. Kar la ma özde sosyal bir özelliktir. Bir özelli i

Page 41: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

41

ça rm yor. Kölelik, boyun e me, hakareti sindirme, a lama, ya-lanc a al ma, iddias zl k, kendini sunma vb. gibi özgürlük ahlâk -

n reddetme durumunda oldu u tüm tutum ve davran lar kar kmesle inden say r. Bu yönüyle dü ürülmü toplumsal zemindir.Köleli in aslî zeminidir. En eski ve tüm köleliklerin, ahlâks zl klar nüzerinde i levselle ti i kurumsal zemindir. te uygarl k toplumu buzeminin tüm toplumsal kategorilere yans lmas yla da alâkal r.Toplumun bir bütün olarak kar la lmas sistemin yürümesi içingereklidir. ktidar erkeklikle özde tir. O zaman toplumun kar la -

lmas kaç lmazd r, çünkü iktidar özgürlük ve e itlik ilkesini ta-maz. Aksi halde var olamaz. ktidarla cinsiyetçi toplum aras ndaki

benzerlik özseldir.Hiyerar ik toplumda tecrübeli ya lar n gençler üzerinde kur-

du u bask ve ba ml la rmadan da önemle bahsetmek gerekir.Jerontokrasi diye literatüre geçen bu konu bir gerçektir. Tecrübeya bir yandan güçlü k larken, di er yandan ya k onu gittikçezay f, güçsüz k lmaktad r. Bu özellikleri ya lar , gençleri kendihizmetlerine almaya zorlamaktad r. Zihinlerini doldurarak bu i lemigeli tirmektedirler. Tüm hareketlerini kendilerine ba lamaktad r-lar. Ataerkillik bu olgudan da büyük güç almaktad r. Onlar n fizikigüçlerini kullanarak dilediklerini yapt rabilmektedirler. Gençliküzerindeki bu ba mla rma günümüze kadar derinle erek devametmi tir. Tecrübe ve ideolojinin üstünlü ü kolayca k lamaz. Genç-li in özgürlük istemi kayna bu tarihsel olgudan almaktad r. Yabilgelerden günümüz bilim adam ve kurumlar na kadar gençli estratejik, hassas denilen bilgilerin en can al k sm verilmez. Veri-lenler daha çok onu uyu turan ve ba ml kal la ran bilgi-lerdir. Bilgiler verildi inde uygulama araçlar verilmez. Sürekli biroyalama de mez bir yönetim takti idir. Kad n üzerinde kurulanstrateji ve taktiklerle ideolojik ve politik propaganda ve bask sis-temleri gençler için de geçerlidir. Gençli in her zaman özgürlükistemesi fiziki ya s ndan de il, bu özgül toplumsal bask duru-mundan ileri gelmektedir. Ayya , toy delikanl kavramlar gençli iküçük dü ürmek için uydurulan temel propaganda sözcükleridir.Yine hemen cinsel güdüye ba lamak, serke li e çekmek, ezbere kat

Page 42: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

42

do malara ba lamak, gençlik enerjisinin sisteme yönelmesini engel-lemek ve düzeni sa lamakla ba lant r. Tekrar vurgulamal m:Gençlik fiziki bir olay de il toplumsal bir olayd r. T pk kad nl nfiziksel de il toplumsal bir olgu olmas gibi. Bu iki olay üzerindekiçarp tmalar kayna na inerek aç a ç kartmak sosyal bilimin entemel görevidir.

Bu kapsama çocuklar da almak gerekir. Zaten kad ve gençli itutsak k lan, çocuklar da dolayl olarak diledi i sistem alt na almsay r. Çocuklara hiyerar ik ve devletçi toplumun yakla n çokçarp k yönlerini aç a ç karmak büyük önem ta maktad r. Çocukla-

n anadan ötürü do ru temelde e itilmemeleri, sonraki tüm top-lumsal gidi at çarp k ve yalanc k lar. Çocuklar üzerinde de muaz-zam bir bask ve yalanlamaya dayal e itim sistemi kurulur. Çokçe itli yöntemlerle sistemin daha be ikten ba ml lar haline geti-rilmeye çal r. Yedisinde neyse yetmi inde de o odur deyi i bugerçe i dile getirmektedir. Çocuklara do al toplumun özgür yakla-

hep bir hayal olarak b rak r ve bu hayallerini ya amalar na hiçizin verilmez. Çocuklar do al hayallerine göre ya atmak en soylugörevlerden biridir.

Ataerkil ili kinin güç kazanmas na bir zorunluluk gözüyle bak -lamaz. Organik olu umdan sanki bir kanun gere iymi gibi saf bir

de ildir. S fla ma ve devletle meye giden yolda temel biramay te kil etmesi üzerinde önemle durmay gerektiriyor. Kad n-

ana etraf ndaki ili kinin bir güç, otorite ili kisinden ziyade organikdayan ma tarz nda olmas , do al toplumun özüne uygundur. Dev-let otoritesine kapal r. Organik olu umundan ötürü zor ve yalanadayanma ihtiyac duymaz. Bu nokta amanizm’in neden a rl klolarak bir erkek dini oldu unu da aç klar. amanizm’e yak ndanbak ld nda, yan ltma ve güç gösterisi a r basan bir meslek oldu uanla r. Ataerkillik oraya yay p s fla ma ve devletle meyi do-

urmaktad r. M.Ö 3.000’ler site devletin tarihte ilk do una tan k-k etmektedir. En parlak örne i Uruk sitesidir. G lgame Destan

özünde Uruk sitesinin kurulu destan r. Denebilir ki, tarihin enbüyük devrimi bu site kültürünün çerçevesinde ya anm r.nanna-Enki kurgusu kad n-ana toplumuyla ataerkil toplumun çe-

Page 43: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

43

ki mesini görkemli bir iir diliyle yans tmaktad r. G lgame Destankahramanl k ça n her toplumda görülen örne inin ahane ve ilkorijinal yap dile getirmektedir. lk ehir-barbar çat mas daburada görmekteyiz. Kad n hala yenilmi olmaktan uzakt r, amagüçlü erkek, askeri maiyeti ile art k toplum üzerinde hükümranl aad m ad m al lmaktad r. deolojik kurgusuyla, dinsel kurumla-

yla ve ilk hanedanl k ve saraylar yla uygar toplumun afa atmak-tad r ve güç gösterisi a r basan bir meslek oldu u hemen anla r.Do al toplumun safl üzerine yay lacak kurnazca otorite için güçve mitoloji özenle haz rlan r. aman art k rahiple me, din adamolma yolundad r. Ya atayla ili kiler ittifaka yönelir. Tam hâkimi-yet için güçlü avc n adamlar na ihtiyaçlar vard r. Gücüne ve avyeteneklerine en çok güvenen grup ilk askeri çekirde e dönü me

ilimindedir. Bu üçlünün elinde giderek de er ve yetenekler bi-rikmektedir. Kad n-anan n etraf kurnazl kla yava yava bo alt r.Evcil düzen gittikçe kontrol alt na al r. Önce kad n erkeklerin etki-leyici gücü, söz geçireni iken, yava yava yeni otoritenin hükmünegirer.

lk güçlü otoritenin kad n üzerinde kurulmas rastlant de il-dir. Kad n organik toplumun gücü ve sözcüsüdür. O a lmadan ata-erkillik zafer kazanamaz. Daha ötesine, devlet kurumuna geçilemez.Ana-kad n gücünün a lmas stratejik bir anlama sahiptir. Eldekiveriler Sümer kan tlanmas nda da gözlemlendi i gibi sürecin çokçetin geçti i anla lmaktad r. Tek tanr dinlerde yans lan Lilith-Havva kad n figürü de sürecin özelliklerini oldukça çarp yans t-maktad r. Lilith boyun e mez kad n iken, Havva teslim al nm kad -

yans tmaktad r. Öyle ki, erke in kaburga kemi inden yarat ldiddias ne kadar ba ml k nd n da ölçüsü olmaktad r. Di eryandan Lilith ahs nda kad na edilen lânet, iftira, cad k, eytan narkada benzeri tüm küfürler büyük çeki menin varl kan tla-maktad r. Bin y llar n bu yönlü kültürünü, dü ünce ve inançlar elevermektedir. Kad n toplumsal alt edili i çözümlenmeden, dahasonraki erkek egemen toplum kültüründeki temel özellikler do ruanla lamaz. Erkekli in toplumsal kurulu u akla bile getirilemez.Erke in toplumsal kurulu u anla lmadan da devlet kurumu çözüm-

Page 44: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

44

lenemez. Devletle ba lant ‘sava ’ ve ‘iktidar’ kültürü do ru tan m-lanamaz. Konu üzerinde yo unca durmam n nedeni daha sonrakitüm s fla malar n sonucu olarak geli en korkunç tanr -ki ilikler veher türlü s r, sömürü ve can almalar na gerçek bir aç kl k kazan-

rmakt r. nsanl n lânetine -siyasal iktidar, devlet- kutsal para-digmas yla bak rsa, insanl k zihniyetinin en kirli kar devrimi ger-çekle mi olacakt r. Geli en de bu olmu tur. Buna ilerlemenin zo-runlu etkeni denilmesi -Marksizm de dâhil- kar devrimlerin entehlikelisidir. Tarihin bu aç dan kesinlikle ele tiri süzgecinden geçi-rilip do rultulmas sa lanmad kça, yap lacak her devrim k sa süredekar devrime dönü mekten kurtulamayacakt r.

Önce kad n, onunla birlikte gençlerin ve çocuklar n do al top-lum dünyas n y lmas , üzerlerinde güce ve yalana (mitoloji) da-yal bir hiyerar inin kurulmas yeni toplumun hâkim biçimi halinegelirken, bu süreçle iç içe di er bir köklü kar devrim geli ir: Do ay-la ters dü me, tahribe yönelme süreci. Avc , sava tarz olmadantoplumun ya ay p geli emeyece i do ru bir varsay m de ildir. Etlebeslenmeyen hayvan türleri etle beslenenlerden binlerce kez dahafazlad r. Çok az say da tür etle beslenir. Do aya derinli ine bak ld -

nda, hayvansal ya am için öncelikle zengin bir bitki örtüsü olu -maktad r. Hayvansal geli me bitkisel geli menin bir sonucudur.Diyalektik ili ki böyledir, çünkü ilk hayvan n yiyecek bir hayvanyoktur. O bitkiyle beslenecektir. Etle beslenmeye bir sapma gözüylebakmak gerekir. E er tüm hayvanlar birbirini yeseydi, canl hayvantürü hiç olu mazd . Bu evrim kural na da ayk bir geli medir. Do-

an n esasl e ilimlerinden her zaman sapmalar ç kar, ama sapma-lar esas haline sokarsak, hangi türe ili kinse o türün soyu kurur. Buolgunun en çarp ifadesi toplumsal olmamak kayd yla çift cinsellikya ayanlardaki durumdur. Herkes çift cinsel, dolay yla homoseksili kisinde olursa, insan soyu kendili inden kurur. Bu k sa izah bileavc ve sava a dayal toplumsal geli menin çarp kl gayet iyidile getirmektedir.

Sadece maddî aç dan de il, öldürme kültürünün manevî sonuç-lar çok daha a rd r. Hayvanlar ve hemcinslerini öldürmeyi bir ya-am tarz -zorunlu savunma d nda- olarak kültürle tiren bir toplu-

Page 45: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

45

luk, art k sava makinesini geli tirmek için her türlü âlet ve kurum-sal düzeni geli tirmeyi temel alacakt r. Devlet en temel güç kurumuolarak haz rlan rken, sava oklar , m zraklar ve baltalar en de erliaraçlar olarak icat edilip geli tirilecektir. Do al ana-toplumdan ç -kan ataerkil toplumun tarihin en tehlikeli sapmas olarak geli mesi,günümüze kadar ki tarihin korkunç öldürme ve sömürme biçimleri-nin de özüdür. Bu geli me, bir kader ve ilerlemenin zorunlu ko uluolmas urada kals n, tam bir sapma halidir. Aslan n krall na ben-zer bir geli me oluyor. Yine y lan-fare diyalekti ine benziyor. Dahaimdiden devlet teorilerine ‘y lan-fare’ teorisi demek do ruya daha

yak n bir de erlendirmedir. Ço u erke in soyad asland r. Öyle ol-mak çok özlenir bir husustur. Soruyorum: “Kimi yemek için?”

Avc k ve sava kültürünün varaca durak askeri örgütlenme-dir. Askeri örgütlenme do al, etnik toplumun da lmas oran ndageli ir. Kad n-ana etraf ndaki örgütlenme soy, gen, akraba ön ili ki-sini geli tirirken, askeri örgütlenme bu ili kiden kopmu güçlü er-kekleri esas al r. Art k bu gücün kar nda hiçbir do al toplum bi-çiminin kar duramayaca aç kt r. Toplumsal ili kilere toplumsalzor -buna medeni ili ki de denilmektedir- girmi tir. Belirleyen güçzorun sahipleridir. Böylelikle özel mülkiyetin de yolu aç lmaktad r.Mülkiyetin temelinde zorun yatmas anla r bir husustur. Zorla vekanla ele geçirme benlik duygusunu a güçlendirir. li kilerehükmetme olmadan, zor arac geli tirilip uygulanamaz. Hükmetmeise sahip olmayla ba lant r. Hükmetmenin içeri inde sahip olmabir diyalektik ili kidir. Sahiplik de tüm mülk düzenlerinin öznesidir.Art k toplulu a, kad na, çocu a, gençlere, verimli av ve toplay kalanlar na mülk gözüyle bakma dönemi aç lmaktad r. Güçlü erkekbütün ihti am yla ilk ç yapmaktad r. Tanr -kral olmaya azkalm r. aman-rahip art k bu yeni sürecin mitolojisini olu turmakiçin i ba ndad r. Yap lmas gereken i , bu yeni olu umu muhte embir geli me olarak hükmedilen insan n zihnine yerle tirmektir. Me -ruiyet sava en az ç plak zor kadar hünerli çaba gerektirmektedir.nsan n zihnine öyle bir inanç yerle tirilmeli ki, mutlak bir kanun

de erinde olsun. Bütün sosyolojik veriler ‘hükmeden tanr ’ kavra-na bu süreçte eri ildi ini göstermektedir. Do al topluma e lik

Page 46: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

46

eden ‘totem’ inanc nda hükmetme ili kisi yoktur. Klân n simgesiolarak tabusald r, kutsald r. Klân ya am nas lsa simgesel kavram-salla lmas da öyle yans lmaktad r. Klân örgütlenmesinin hayatve kurallar na s ms ba lanmadan ya am dü ünülmemektedir.Dolay yla varl n en yüksek, en yüce yans mas olarak totemdokunulmaz ve kutsal say lacakt r. Hürmet edilecek, sayg gösterile-cektir. Nesne olarak en yararl e ya, hayvan ve bitkilerden seçilecek-tir. Do ada klâna ya amsall k veren nesne ne ise ona inan lacak vesimgesi say lacakt r. Böylelikle do al toplumun dini de do ayla bü-tünlük arz etmektedir. Bir korku kayna de il, güçlendirme unsu-rudur. Ki ilik ve güç kazand rmaktad r.

Yeni toplumda yükseltilen tanr ise totemi a acakt r, kamufleedecektir. Da lar n doruklar nda, denizin diplerinde, göklerde onamekân aranacakt r. Hâkim gücü vurgulanacakt r. Yeni do an efendi-ler s na nas l da benziyor! Eski Ahit’te -dolay yla ncil ve Ku-ran’da- tanr n bir ad ‘Rab’, efendi anlam ndad r. Yeni s f kendinitanr salla rarak do maktad r. Di er tanr adlar ndan en tan nmolan olan ‘El’, ‘Elohim’, yücelik anlam na gelip, çöl kabileleri üzerin-de yükselen atay , eyhi müjdelemektedir. Ataerkilli in do uylayeni tanr n do u kutsal kitaplar n tümünde çarp bir iç içeli esahiptir. Homeros’un lyada’s nda, Hintlilerin Ramayana’s nda, Fin-lilerin Kalavela’s nda hep böyledir. Zihinlerde yeni toplumun me -ruiyeti sa lanmadan ya ama ans zordur. Hiçbir yönetilen toplumbirimi inand lmadan uzun süre yönetilemez. Zorun yönetimdekietkisi anl kt r. Kal inanç sa lamaktad r. Tarihin Sümer örne i buyönlü eldeki ilk yaz orijinali içermesi aç ndan incelenmesi hayliilginçtir. Sümerlerdeki tanr yarat harikad r. Özellikle ana-tanr çal n y lmas , ata-tanr n egemen k nmas tüm destanla-

n özünü te kil etmektedir. nanna ile Enki, Marduk ile Tiamat’ nmücadelesi ba tan sona destanlar i gal etmektedir. Daha sonrakitüm destanlara ve kutsal kitaplara yans bu destanlar n sosyolo-jik incelenmesi önümüze muazzam bilgiler sunmaktad r. Tarih bo-una Sümerlerden ba lat lm yor. Dinleri, edebiyat destanlar , hu-

kuku, demokrasiyi, devleti Sümerlerin yaz tabletlerine dayal ola-rak çözümlemek, belki de sosyal bilime ç yapt rabilecek do ruya

Page 47: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

47

yak n temel yollardan biridir. Ataerkil zihniyetin ya ad bu kar -devrim belki de tarihin ya ad en büyük çarp tma, sapt rma giri-imidir. nsan, toplum zihninde öylesine kök salm r ki, halen bu

etkinin a lmas n kenar ndan bile geçemiyoruz. Halen Sümer ra-hipleri bize hükmediyor. cat ettikleri devlet kurumlar ve me ruiyetifadesi olarak kurgulad klar tanr lar göz açt rmamas na bizi yönet-mekte; temel görü aç lar za, paradigmalar za hâkim olmakta-

rlar. Albert Einstein’ n “Al kanl klar n, geleneklerin gücü, atomuparçalamaktan daha zordur” deyi i en çok da bu ili kiler için söy-lenmi gibidir. Bu söylem de il midir ki, halen uygarl n, devletindo be i, Sümerlerin kutsal rahip saraylar zigguratlar yurdun-da, Dicle-F rat aras nda, Irak’ta, o icatlardan beri dinmeyen ac mas zsava ve sömürü hiçbir insanl k ölçüsüne s madan devam ediyor.Demek ki ataerkil toplum ve devletle mesi insanl n hayr na olmasurada kals n, en büyük ba belâs ym . Bu yeni araç bazen kartopu,

bazen nar topu gibi giderek etraf y karak büyüyecek ve kutsallarkutsal gezegenimizi oturulamaz hale getirecektir. Eski Ahit devletin

denizden ç kan bir canavara (Leviathan) benzetir. Demek kiKutsal Kitab n bir yan da büyük do ruyu tespit etmi . Leviathan’laba etmek en temel kayg olarak sürekli vurgulan r. Bu canavarkontrol edilmezse ‘herkesi yer’ der.

Sosyal bilimlerin ço unlukla ilkel komünal düzen, eski ve yenita devri, vah et düzeni dedikleri bu düzende, bana göre komünalanac l-toplum demenin daha anlaml olabilece i bir a amalar serisisöz konusudur. nsan toplumunun toplam ya am süresinin nere-deyse yüzde doksan dokuzluk k sm te kil eden bir a ama. Kü-çümsememek gerekir. Komünal anac l toplumun ba nda art k-ürün ve di er kültür de erlerini biriktirmesi kar nda, hep yanba nda avare avare gezen, bazen ba ar avc k seferleriyle gittikçegüç kazanan güçlü ve kurnaz erke in bu toplumsal düzen üzerindeilk egemenlik aray na yöneldi ini ç karsamak zor de ildir. Birçokantropolojik belirti ve arkeolojik kay t, gözlem ve mukayese, bakbu ihtimali güçlü k yor.

Ataerkil toplumun aman + ya tecrübeli eyh + askeri komu-tan erkek a rl kl olu umundan da s kça bahsettik. Yeni bir toplum

Page 48: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

48

biçiminin prototipini bu geli imde aramak daha do rudur. Yeni top-lumdan kast z, klân n hiyerar i kazanma durumudur. Hiyerar i-nin kal s fla ma ve devlet tarz örgütlenmeye yol açmas bu bö-lünmeyi kesinle tirdi. S f ve devleti tan yan toplum aç k ki nitelikde tirmi tir. Art k-ürünün arma an olmaktan ç kar p de immal halinde metala larak pazarda al -veri konusu yap lmasbu de imin temel dinami idir. Toplumda pazar-kent-ticaret üçlü-sünün kal bir unsur olarak devreye girmesiyle devletle me ve

fla ma daha da ivme kazan r. Zaman ve mekân ko ullar nda bugeli menin nas l seyretti ini de s kça i ledi imiz için tekrarlamaya-ca m. Farkl anlat mlar olarak çe itli sosyolojiler bu yeni topluma

fl toplum, kent toplumu, devletli toplum, köleci, feodal, kapita-list toplumlar ad yla birçok kavramla kar k vermeye çal lar-

r. S fsall k, kentlilik ve devletlilik daha bariz ve kal özellikleroldu undan, daha çok da bu süreçlere ‘uygarl k’, ‘medenîlik’ s fattan nd ndan, bence içeri ine uygun olarak ‘uygar toplum’, daha

salt larak uygarl k demek uygun dü er.Fakat dikkatten kaçmam olmal ki, uygarl k derken toplum eti-

i aç ndan bir yücelmeyi, geli meyi de il, dü ü ve bask lamayesas nitelik olarak yorumluyoruz. Uygar toplum eski komünal anac lde er yarg lar na, yani ahlâk anlay na göre büyük bir dü anla-

na gelmektedir. En eski bildi imiz dil olan Sümercede bu ili kiçarp biçimde dile gelmektedir. Amargi kelimesi hem özgürlük,hem anaya ve do aya dönü anlam na gelmektedir. Ana, özgürlük vedo a aras nda kurulan özde lik çarp ve do ru bir alg lamad r.Uygar toplumu ilk defa tan yan Sümer toplumu, henüz çok uzakolmad eski topluma veya komünal anac l topluma Amargi kelime-si ile özlem duymaktad r. Bu toplumsal altüst olu u Sümer orijina-linde izlemek hem mümkün, hem çok çarp ve ö reticidir.

Ziggurat Sisteminde Kad n ve Aile Gerçe i

Sümer rahibinin devlet benzeri kurumla maya giderken, yapt k-lar devleti anlamak aç ndan bizlere belki de en gerçekçi bilgilerivermektedir. Önce ziggurat adl tap na kurmakta, onu gö e do -

Page 49: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

49

ru yükseltmekte, üst kat tanr ya alt kat kullar na adamaktad r. Arabölmeleri orta s f temsilcilerine açmaktad r. Tap na n etraf ndakievler, araziler bir eki durumundad r. Üretim teknolojilerini tap na-

n bir bölümünde depolar. Verimli üretimin hesaplar özenle ya-par. Aç k ki, bu kurulu yeni bir toplumdur. Hem de daha önceki hi-yerar ik ve do al toplumun unsurlar n bir özeti gibidir. Hem butoplumlar n hem de yeni toplumun kurulu unda yararl olabilecekparçalar al r; yararl olmayan, engel te kil eden parçalar ise

lar. Tam kutsal bir toplum mühendisi gibi çal yor. Arac kurduk-tan sonra ba lang çta herkes memnundur. Bayram hali söz konusu-dur. Büyük çark kurulmu tur; Dicle-F rat sular yla âdeta döndürüle-rek tarihte ilk defa en bol ürünü yaratmaktad r. nsanl k için bundandaha büyük bayram m olur? En büyük tanr sall k bu düzenlemede il de nedir?

Rahip Ziggurat n en üst kat giderek say lar azalan tanr laraverirken, bu kat son derece gizli tutar. Kendisi (ba rahip) d ndakimsenin ç kmamas kay t alt na al r. Bu taktik yeni dinsel geli meiçin önemlidir. Hem insanlar n sayg , merak , hem de ba ml -

geli tirir. Ba rahip burada tanr yla bulu tu unu, konu tu unusürekli topluma yayar. Tanr n sözünü duymak isteyen, ba rahibin‘sözüne’’ bakmal r, çünkü o, tanr n tek yetkili sözcüsüdür. Bu ge-lenek oldu u gibi brahim’i dinlere de geçmi tir. Hz. Musa Sina-TurDa ’nda tanr yla konu up ‘ON EMR ’ alm r. Hz. sa’n n di er ad‘TANRI SÖZCÜSÜ’dür. Birçok defa o da tanr yla konu ma denemesi-ne girmi tir, ama eytan bu giri imi bo a ç karm r. Fakat sonundaba aracakt r. Hz. Muhammed’in Miraca ç , ayn gelene in s-lâm’la devam etti ini gösterir. Üst kat, Grek-Roma dininde Panteonolarak daha görkemli olarak düzenlenecektir. brahimî dinlerde iseHavra, Kilise ve Cami olarak daha da görkemle erek yeniden düzen-lenecektir. Toplumdaki din s n artan rolü çok aç kt r.

Ba rahip tanr kat nda-evinde dü ünce yo unlu unu ba aran ki-idir. Yeni toplumun düzenlenmesinin etkili olmas için, tanr yla

diyalogunda geçen sözlere göre olmas son derece önemlidir. Tanrtemsilleri için ilk defa baz heykeller de bu kata yerle tirilmektedir.Bu bulu insan merak daha da art r. Kavramsal tanr n simge-

Page 50: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

50

sel putlar , figürleri gerekli görülür. Zaten dönemin insan belle i butip soyut kavramlarla dü ünmekten çok, figürlerle zihni tasar yahepten yatk nd r. Figürsel olmayan dü üncenin, yani sözel, soyutdü üncenin anla lmas çok güçtür. nsan topluluklar i aret dilinin(bir nevi figür ve beden dili) etkilerini yo unca ya amaktad rlar. Do-lay yla figürlü, putlu tanr kavramla malar son derece anla rd r.Ana-tanr ça döneminden kalma çok say da man kad n figürü dahamütevaz olup, üreten-bereketli ana-kad temsil etmektedir.

Ziggurat n üst kat n demek ki ilk tanr evi, panteon, kilise, hav-ra, cami, cemaâ (üniversite) örne i olmas son derece ö reticidir.Zincirlemesine birbirine ba bu tarihsel olu umlar toplumun kut-sal haf zas , kimli i anlam na da gelmektedir.

Rahibin ikinci önemli i i toplum mühendisli idir. Hem yeni top-lumu plânlamakta, in a etmekte, hem bizzat yönetmektedir. Bu gö-rev bizzat rahiplerin kat olan Ziggurat n ikinci kat nda yürütülmek-tedir. Tanr vekilleri olarak ba rahip sorumlulu unda kutsal bir

fa kadar ço alacaklard r. Her kentin yönetici az nl olarak ilkhiyerar ik (kutsal yönetim) kast olu turacaklard r. Rahiplerin ilkprofesör taslaklar oldu unu bo una söylemedik. Maddî de erlerinüretimini birinci kattaki adamlar na (kulla man n ba lang ) yapt -

rken, kendileri esas olarak tanr yla birlikte bilimle ve onun düzen-lenmesiyle u ra maktad r. Yaz , matematik, astronomi, t p, edebiyatve tâbii ki ilâhiyat biliminin temelleri orta kattaki rahip odalar ndaat ld . Orta kat ayn zamanda okul-üniversitenin ilk tasla r. Tanrkat mabetlerin, rahip kat okullar n prototipidir. Bu faaliyette üp-hesiz büyüyen kent toplumunun i lerini yönetmek ba ca etkendir.Maddî faaliyetlerin kendi ba na, yani Marks’ n yorumuyla ‘özgüremekçilerle hiçbir zaman yürütülmedi ini iyi anlamak gerekir. Kapi-talist dönem de dâhil, hiçbir s fl toplumda özel veya kolektif mülksahiplerinin özgür emekçileri olamaz. Bask ve me ruiyetle kulla -

lmayan hiçbir insan, ba kalar n mülkünde özgürce çal maz!Rahipler yönetim i lerini önemli oranda me ruiyetle sa lamak-

tad r. Bundaki en büyük hünerleri tanr sözcülü ü ve bilim tekelcili-idir. Tanr sözcülü ü ve bilimsel bulu lar kendilerine muazzam bir

yönetim gücü vermektedir. Unutmayal m, kapitalizmde bile B M

Page 51: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

51

GÜÇTÜR. Bu bilimin temellerinin neolitik toplumda özellikle TelHalaf döneminde (M.Ö. 6.000-4.000) sa land hat rlatal m. Ana-kad n tanr çalar n katk lar bu dönemde belirleyicidir. Tüm bitki,evcil hayvan, çömlek, dokuma, ö ütme, ev, kutsall k evi konular ndaana-kad nlar n ilk ö retmen konumu iyi anla lmal r. Ana tanr çananna’n n erkek Tanr Enki’yle mücadelesinde iddias , yüz dört

(104) büyük icad n (Me) sahibinin kendisi oldu unu, bunlar kendi-sinden çald Enki’ye srarla söylemesinin alt nda yatan gerçe igayet iyi anlatmaktad r. Yani ço u bulu u ana-kad nlar yapt . Erkekyöneticiler bunlar kendilerinden çald lar. Uygarl k a amas n birazda bu temelde in a edildi ini görece iz.

Rahiplerin katk lar küçümsenemez. Uygarl n bilimsel temelle-rinde icat ettikleri yaz , astronomi, matematik, t p ve ilâhiyat n rolükesindir. Bilimi ba latan süreçte Sümer rahiplerinin yerinin ba atoldu unu söylemek yerindedir.

Tarihte bilindi i üzere ilk Sümer krallar na rahip-krallar denme-si, gerçekli ini bu anlat mda bulmaktad r. Rahip-krallar kent toplu-munun ilk krallar r. Her kentin ilkin bir rahip kral vard r. Bilim veilâhiyat temelinde sa lad klar me ruiyet krall k yönetimlerinin esasnedenidir. Bu durum ayn zamanda zay f yanlar te kil edecektir.Belli bir dönem sonra hanedanl klar dönemine geçilecektir. Bundaise hanedan ba n ittifak etti i ‘güçlü adam n’ etraf ndaki askerimaiyet temel rol oynayacakt r. Zor ‘rahip oyununu’ yenecektir.

En altta çal anlar kat bulunmaktad r. Belki de ilk köleler, serf-ler ve i çile menin temellerini att klar için, bu ‘birinci kat çal anla-

’ iyi kavramal z. Nereden ve nas l sa land lar? Zorun veiknan n rolü nedir? Hangi topluluktan ve neyin kar nda sa lan-maktad r? çlerinde kad nlar var m r? Kad nlar ve aile’nin rolünedir? Bu sorular yan tlamak önemli ayd nlanma sa layacakt r.

lk çal ma gruplar n olu umunda muhtemelen rahibin iknagücü ba ta gelmektedir. Yapt klar ilk üretim düzenlemesinde sula-mayla birlikte artan besinlerin çal anlar geldikleri yere göre dahaiyi besledikleri dü ünülebilir. Artan nüfus ve göçlerle birlikte kabileçat malar sonucunda kabilesiyle anla mazl a dü enler tap nakurtulu çaresi olarak görmü olabilir. Di er bir etken, tap nak in a-

Page 52: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

52

nda ve üretiminde çal man n kutsall çok daha önemli bir roloynayabilir. Her aile ve kabilenin belli s rlar dâhilinde çocuklartap na n hizmetine vermeleri Ortado u gelene inde çok görülmek-tedir. Tap nak angaryas genel bir kategoridir, hatta bir onur payesibile vermektedir. Tap nakta çal anlar toplumda daha onurlu kar -lanmaktad r. Bir nevi H ristiyan manast rc na benzetilebilir. Ta-rikatç kla da benzer yönleri vard r. eyhin mülkünde çal makonur ve sevap verir.

Zigguratlar kolektif çal man n ilk ve saf örne ini te kil etmeleriaç ndan dikkat çekicidir. Örne in Max Weber gibi baz sosyologlar‘Firavun sosyalizmi’ olarak de erlendirmektedir. lk komünist uygu-lama örne i olduklar aç kt r. Zanaatkâr topluluklar da çal an gru-buna dâhildir. Hep birlikte bir fabrika üretimini and rmaktad r.Ürün fazlas depolanmaktad r. K tl a kar iyi bir sistem oldu uaç kt r. Bu i letme ekli rahiplerin gücünü ola anüstü art rmaktad r.Hiçbir aile veya kabile bu etkinli e ula amaz. Tüm aile ve kabileleri

an bir topluluk ve güç söz konusudur. Yeni toplumun ve devletinrü eym hali oldu unu Zigguratlar kadar hiçbir örnek aç k sunmaz.

Bu üst toplumun mekân kent olmaktad r. Medeni, sivil, uygartoplum da denilen bu mekân insanl n zihniyetinde oldu u kadarmaddi üretim yap nda da büyük devrimci de iklikler getirmek-tedir. Daha do rusu, do al topluma göre büyük bir kar devrimintemelini te kil etmektedir. Kent-devlet zihniyeti henüz çözümlenmiolmaktan uzakt r. Ak l düzenini, yaz , birçok zanaat , sanat geli -tirmi tir. Ancak ne pahas na? Kent devrimi mi, kar devrim mi yar-

, üzerinde kapsaml dü ünmeyi gerektirecek kadar önemini ha-len korumaktad r. Unutmamak gerekir ki, ba ta büyük tek tanrdinler olmak üzere birçok tarihi ç , bu yap lanmaya kar geli ti-rilmi tir. nsan soyunu içine soktu u cendere cennetten çok cehen-neme benzemektedir. Daha do rusu çok az na cennet, ezici ço un-lu a cehennem ya am getirdi i, günümüze kadarki örnekleri aç k-lay niteliktedir. Kent-devlet toplumu her bak mdan hâkimiyet,mülkiyet, bask davet eden bir içeri e sahiptir. Do al toplum insan -

bu düzene al rmak kolay olmam r. Bir yandan tüm kent in-sanlar n zihnine korkutucu tanr larla hükmetmek, di er yandan

Page 53: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

53

kad ba tan ç kar bir araç halinde sunmak - lk fahi elik- bu sis-temin olmazsa olmazlar r. Kullu u benimsetmek günlük denetimkadar ancak bu köklü kurumlarla mümkün olmaktad r. ki kurum daköklü afyonlama özelliklerini ta rlar.

Entrikac , yozla , fahi e vs. s fatl kad n gerçe inin ac mas zsorumlusu erkektir. Hiçbir kad n kendi halinde kald kça entrikac k,fahi elik yapma gere i duymaz. Fizi i, biyolojik varl buna uygunda de ildir. Entrikac n ve fahi eli in gerçek yarat erkektir.Bilinen ilk genelevi Sümer ba kenti Nippur’da M.Ö 2.500’lerde‘musakkatin’ ad yla açan n erkek iktidar oldu unu biliyoruz. Bunara men utanmadan sanki fahi elik kad n yarat ym gibi bir yak-la sürekli canl tutar. Kendi eserini, do urdu u suçlulu u kad namal ederek, sahte bir namus anlay geli tirerek olmad k lanetlen-me ve daya , katliam kad ndan eksik etmez. Bu ilave tan mlama-dan ç karabilece imiz sonuç, erke in öncelikle ideolojik sald nakar yetkin durmad r. Erkek egemen ideolojiye kar kad n özgür-lük ideolojisiyle, feminizmi ve kaynakland kapitalizmi a arak si-lahlan p mücadele edilmelidir. Erkek egemen iktidarc zihniyetekar kad n özgürlükçü do asal zihniyetini yetkin k p öncelikleideolojik alanda kazanmay iyi bilmek, tam sa lamak gerekir. Unut-mamak gerekir ki, geleneksel kad ns teslimiyet fiziki de il toplum-sald r. çerilmi kölelikten gelir. O halde öncelikle ideolojik alandateslimiyet dü ünce ve duygular yenmek gerekir. Ziggurat siste-minde kad n ve ailenin konumuna ne oldu sorusu da önemlidir.Ana-tanr ça dininin Ziggurat rahip dinine muhalefeti Sümer metin-lerinde bolca izlenmektedir. Muhalefet çe itli biçimler sergilemek-tedir. Kad n rahibeler kendi a rl klar alt nda tap naklar in a et-mektedirler. Neredeyse her kentin bir kad n koruyucu tanr çasvard r. Çarp örnek Uruk Tanr ças nanna’n n serüvenleridir. lkSümer ehir devleti olarak tarihte anlam bulan Uruk (bugünküIrak’ n ad Uruk’tan gelse gerek) incelenmeye de er bir örnektir. lkerkek Kral G lgame ’in kenti olmas aç ndan da ünlüdür. Muhte-melen Uruk ilk ehir-devlet örne idir. M.Ö. 3.800–3.000 y llar tarih-te Uruk dönemi olarak geçer. Kurucu Tanr ça’n n nanna olmas ,eskili ini ve ana-kad n rolünün halen ba at oldu unu yans tmak-

Page 54: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

54

tad r. Uruk’un Eridu’ya (Tanr Enki’nin kenti. Belki de ilk rahip dev-leti) kar mücadelesi destans r. nanna ve Enki ahs nda kad n-erkek mücadelesinin güçlü somut örne i kadar destans yan dagöstermektedir. Kad n tanr ça figürü zamanla azal r. Babil döne-minde kesin bir yenilgiye dü mü gibidir. Kad n köle oldu u kadarresmi, genel ve özel fahi e’dir art k.

Zigguratlar n bir k sm nda kad nlar n a k nesnesi olarak rol oy-nad klar bilinmektedir. Hem de en iyi ailelerin k zlar için a k nes-nesi rolü onur payesi ta maktad r. Seçkin ve ayr cal kl k zlar orayaal r. Rahip düzeninde kad n sunumu muhte emdir. Zigguratlardabir saray düzeninde her tür güzellik e itimlerinden geçmektedirler.Baz etkinliklerde (sanat, müzik) ustala maktad rlar. Civar bölgele-rin seçkin erkeklerinin be enisine sunulmaktad rlar. Baz lar ylaanla klar nda evlendirilmektedirler. Bu tarzda tap na n hem geli-ri, hem etkinli i çok artmaktad r. Tap naktan kad n almak ancaksoylu aile erkeklerine nasip olmaktad r. Ayr ca tap nak e itimindengeçtikleri için, bu kad nlar tap nak etkinli ini yeni kabileler içindetemsil ederek yeni toplum-devlete ba lamaktad rlar. Kad nlar birnevi yeni rahip toplum-devletinin en verimli ajanlar durumundad r.Bu ba ta srail olmak üzere, halen devletlerin etkin olarak kullan-

klar bir yöntemdir. Kad n bu biçimde kolektifle tirilmesi, ‘gene-lev’ sanat n prototipidir. Kad n dü tükçe, tap naklar n soylu tanr -ça ve a k kad nl ndan ‘genelev’in çaresiz, kendini pazarlayan ‘i çi-sine dönü ecektir. Sümer toplumu bu aç dan da ilk olma onurunaveya onursuzlu una sahiptir.

Uygarl k Gelene i Kad ‘Erke in Tarlas ’ Olarak Yarg lar

M.Ö. 2.000’lerin ba lar na kadar uygarl n sistem olarak do u-u ve geli imi çok kanl , sömürülü, kent kurmal ve y kmal , ittifakl ,

kolonili, hegemonik karakterde oluyor. Kölelerin kar n toklu unaçal verimli sulak topraklarda tar mla birlikte kom u ehir veneolitik bölgelerle ticaret ve zanaatkârl k büyük art k-ürün üretiyor.Bu üretim, yani maddi kültür üzerine kurulan uygarl k sistemi, muh-te em bir manevi kültür in a ederek kendi yönetici gruplar tanr -

Page 55: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

55

la rken, çal an kölelerini de tanr lar n d olarak a yor.yi anla lmal r ki, do efsanelerinde maddi hayat n böyle yans -lmas çok nettir. Yarat ana-tanr ça ise, erke in sa kaburga ke-

mi inden yarat yor. Efsaneler hayli ilginç, ana kad n da kesinba ml la çarp yans yorlar. Ya am art k bu efsanelerinte kil etti i dille anla p yorumlanacakt r.

Gerçek maddi hayat ise, günümüze kadar kendi dilini ve yoru-munu yaratamadan, ancak bazen ‘Ezop diliyle’ baz eski gerçekler-den bahsetmek isteyecek, ama o dili de kimse anlamad ndan dil-sizli ini ve anlam yitikli ini ya ayacakt r. Unutmayal m, hala ger-çekli in dili ve anlat m kabiliyeti yarat lamam r!

Mitolojik olarak yapt dönü üm, Marduk’un tanr olarak yükse-li inde kendini gösterir. ‘Enuma Eli ’ bu dönemden kalma en önemlidestand r. Marduk, ana-tanr çan n iyice kötülendi i, erkek-egemenkültürünün simgele tirildi i ve tanr salla ld kültür ba tanrrolündedir. Yunan kültüründe Zeus, Roma kültüründe Jüpiter, Hint-Avrupa kültüründe Aryen kaynakl Gudea (Germenlerin Gotlar veTanr = Got ayn kökenden gelir, Kürtçe de halen kullan lan Xwadêayn kökenden gelir), Arap kültüründe Allah, Hintlilerde Brahman,Çinlilerde Tao ayn tanr sal ku temsil ederler.

Ortak uygarl k a amas ve kültürel benzerlikler, bu dönemde ençok temel simge olarak toplumu temsil eden tanr adland lmala-

nda kendini gösterir. sim olarak bile hepsinin yakla k M.Ö.2.000’lerde ortaya ç tesadüfî de ildir. Temellerindeki derin veortak kültürden kaynaklanmaktad r. Simgele tirilmi biçimiyle(ana-kad n ev ekonomisinin art k zorba ve kurnaz erkek taraf ndangasp edili ini) erkek egemen kültürü tanr salla lmaktad r. Temelana-tanr ça ad Aryence Star, Sümerce nanna, Hititçe Kibele,Semitikçe tar, Hintçe Kali giderek sönükle irken, ad geçen erkek-tanr adlar yüceltilmektedir. Kad n toplumsal zemin kata çekili-inde M.Ö. 2.000’ler dil ve kültür aç ndan da önemli bir yenilgi ve

lamay yans rlar. Uygarl n maddi ve manevi kültüründeerkek ve kabile köleli inden önce gelen cins olarak kad n köleli in-de, kad n gerçekten en derin, zemin kat köleli i olarak yenilgili, a a-

lanm , sesi solu u kesilmi , lânetlenmi , ölümcül bir statü alt na

Page 56: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

56

al nm r. Kar k ve üzerinde s rs z yetki sahibi olarak erkek-kocabu kültürel zemin üzerinde yükselir. Araplarda ve ayn kültürel ze-mini payla an Ortado ulu toplumlarda kad nlar n halen devameden statüsü bu de erlendirmeyi do rulamaktad r. Namus cinayet-leri bu kültürün küçücük bir unsurudur.

Ana-tanr çal k daha sonra Sümer rahip tanr lar yla büyük savaverecektir. Özellikle kurnaz erkek tanr ‘Enki’yle kad n tanr çan nba figürü ‘ nanna’ aras ndaki çeki me Sümerik destanlar n ba ko-nusudur. Bu kavgan n temelinde, ana-kad n önderli inde YukarDicle-F rat havzas ndaki köyler etraf nda yo unla an, sömürüye yervermeyen neolitik köy toplumuyla, yeni türemeye ba layan rahibinin a etti i, ilk defa sömürüye aç k kent toplumu aras ndaki her dü-zeyde çeki me ve kavgaya olanak veren ç kar farkl yatmaktad r.Tarihte ilk defa ciddi ‘toplumsal sorun’lar do maktad r. ki toplu-mun yönlendirici güçleri aras ndaki kavga üphesiz toplumsal sorunkaynakl r. Fakat tarihte gördü ümüz gibi, bu kavgan n dili, kav-ramlar o dönemin zihniyet biçimleri taraf ndan belirlenir, çünkübugünkü zihniyet biçimleri yoktur. Toplumun kendisi yar -tanr birkimlikle ancak ifade edilmektedir. nsan zihni soyutlanm bir kim-lik anlay ndan çok uzakt r.

nsan zihni o dönem do ay canl zannetmektedir. Do a, tanr veruhlarla doludur. (Bugüne göre geri de il, bana göre ileri, do ruyayak n bir yorumdur.) Onlara dokunmak tehlikeli sonuçlar verebilir.Hepsinin kutsall klar vard r. Büyük özen ve sayg yla yakla makgerekir. Gösterilecek en ufak bir sayg zl k felâket getirebilir. Dola-

yla onlar k zd rmamak için adaklar, kurbanlar sunmak gerekir.Kurbanlarla kutsallar , tanr ho nut etmek o denli önem kazan rki, çocuk ve genç o ul ve k zlar kurban etmek uzun süre bir gele-nek halini al r. Deh et verici bir gelenek, ama bununla toplumunayakta tutuldu una inan lmaktad r. Rahip ve rahibeler taraf ndanbu gelenek uzun süre sapt lacakt r, ama özünün kutsall k ve ko-runmayla da ilgili oldu u kesindir. nsan topluluklar aras ndaki hertür ili ki, bu kutsallar ve tanr lar aras ndaki ili ki ve çeli ki olarakifade edilmektedir. Zihin ve dil böyle in a edilmi tir. Bugünün ‘pozi-tif bilim dili’ yoktur. nsanl k bu yeni pozitif bilim dilini -daha do -

Page 57: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

57

rusu dinini- son iki yüz y ld r tan maktad r. Tarihi yorumlamayaçal rken bu gerçe i asla göz ard etmemeliyiz.

Do al toplum bir yan yla ekolojik toplumdur. Toplumu içten ke-sen güç, do ayla anlaml ba da keser. çten kesilme olmadan ola-

and bir ekolojik sorun do maz. Anormal olan, tüm do al süreç-lerde ya anan anlaml n uygarl k toplumunda yitimidir. Sankiçocuk ana memesinden kesilmi gibi bir hal do ar. Duygusal zekâ-

n büyüleyicili i yava yava silinir. Vicdan ve do an n dilindenkça uzakla an analitik zekâ, kurgulad yapay dünyas nda gittikçe

çevreyle olan çeli kisini geli tirir. Ya am n do ayla ba puslan r.Bunun yerine soyut fikirler, tanr lar geçer. Yarat do a yerini yara-

tanr ya b rak r. Ana efkati olarak anla lmas gereken do a,zalim do a damgas yer. Art k dilsiz ve zalim do aya yüklenmekinsan kahramanl haline gelecektir. Hayvanlar ve bitkilerin her türdengesiz imhas , toprak, su ve havas n kirletilmesi, sanki insantoplumunun en temel hakk ym gibi al kanl k kazan r. Do al çevreart k ölü, umut vermeyen geçici bir ya am alan olarak körle tirilir.Canl do an n s rs z umut kayna do a, art k kör, anlay z, kabamadde y ndan ba ka bir ey de ildir.

Kölecili in tam bir maddi kültür sistemi oldu u kesindir. nsan-n dü ürülmesi bu sistemin esas özelli idir. Bu kadar derinli ine

dü hiçbir canl dünyas nda gözlenmez. Vicdan çökü üne bu denlielveri lilik, maddi kültürün görkemi ve çekicili iyle yak ndan ba -lant r. Halen bu kültürün dev an tlar , yap lar kar nda ürper-memek, di er yandan hayranl k duymamak olas de ildir. nsantanr la mas ancak bu kadar olabilir. Fakat insan tanr la mas insan-lar hedefledi inde felâkete dönü ür. Tanr lar için geri kalanlar kul-dur. Toplumsal yar lmadaki, dolay yla mücadeledeki hiçbir çeli kive mücadele aç ktan bu denli boy göstermemi tir.

Dü ü daha iyi kavrayabilmek için Yunan klâsik kültüründeki‘o lanc k’ olay do ru çözümlenirse son derece ö reticidir. Kad nköleli iyle ba sadece cinselli e sunum eklinden ibaret de ildir.Ayn sosyal olguyu payla klar için ba çarp r.

Uygarl n büyük a amalar ndan biri say lan Yunanl larda genç-ler resmen tecrübeli bir erke e ‘o lan’ olarak sunulurdu. Uzun süre

Page 58: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

58

bunun nedenini çözememi tim. Sokrates gibi bir filozof bile “Önemliolan o lan n sürekli kullan lmas de il, efendisinden terbiye görme-sidir” der. Buradaki mant k, gaye gençlerin o lan olarak sürekli kul-lan lmas ndan ziyade, kad ns özelliklere haz rlanmas r. Daha daaç klay olarak, Yunan uygarl da kar la an bir toplum ister. Soy-lu, asil gençler oldukça, bu toplum olu amaz. Bu toplumun olu masiçin kad ns davran lar içselle tirmeleri gerekir. Tüm uygarl k top-lumlar nda benzer e ilimler vard r. O lanc k bu toplumda çok yay-

nd r. Öyle bir hal alm r ki, her efendinin o lan sahibi olmasgelenekselle mi tir. O lanc bir bireysel cinsel sap kl ktan, hasta-

ktan ziyade, s fl toplumun, iktidar toplumunun yol açt sosyalbir olgu olarak anlamland rmak önemlidir. Cinsellik ve iktidar uygartoplumda toplumsal bir hastal kt r. Hem de kanser gibi. Birbirleriolmaks n edemedikleri gibi birbirlerini ço alt rlar: T pk kanserhücrelerinin ço almas gibi.

uraya gelmek istiyorum: Uygar toplumlarda iktidar zemini bin-lerce y ld r özenle ve bir kar la rma misali haz rlanm r. Uygarl kgelene i kad ‘erke in tarlas ’ olarak yarg lar. Toplumda da benzergelenek geçerlidir. Erkek iktidara kendini bir kad n gibi sunmal r.syan eden, sunmay reddeden, sava larla haz r hale getirilmeye

çal r. ktidar sürecini aniden bir ki i, zümre, s f ya da ulusuneylemi olarak görmek büyük yan lg içerir. Belki hükümetler anikurulabilir, ama iktidarlar, siyasi sistemler uygar toplumlarda yüz-lerce vah i imparatorlar, klikler, egemen güçlerin her türlüsü tara-

ndan öncelikle egemenlik kültürü (tarlas , gelene i) olarak haz r-lanm lard r.

pk kar lar nas l kocalar al n yaz gibi bekleyip kabul edi-yorlarsa toplumlar da öylesine iktidar ba ml , tarlas olarak sahibitaraf ndan kullan lmay beklemeye al lm lard r. ktidar top-lumda egemenlik kültürü olarak vard r. Bu noktada Bakunin’in “Enbenim diyen demokrat, iktidarda yirmi dört saatte bozulur” özdeyi ianlaml r. Aç klayamad m, ama uzun süredir aç klamak istedi im,bu bozulmay sa layan iktidar zemininin kendisidir. Binlerce y nkan deryas ndan ve istismar ndan (s rs z sava lar ve sömürüler)olu an iktidar koltu u, üzerinde oturan yirmi dört saatte bozar. Tek

Page 59: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

59

artla: badet eder gibi kendini koruyamazsa! S rs z hile, sava vesömürü ortam nda kurulan iktidar, gelenek, kültür ve sistem olarakçok etkili ve nerdeyse mutlak anlamda bozucudur. En çarp örne i‘reel sosyalizm’in ya ad klar r.

Do al toplumla birlikte büyük kaybeden bir kesim de kad nlarolmaktad r. Sümer mitolojileri kaybeden kad n a tlar gibidir.nanna kültü hem daha önceki dönemlerin kad n eksenli toplumun-

dan izler ta makta, hem de erkek egemen topluma kar büyük birmücadelenin verildi ini yans tmaktad r. lk site tanr lar n önemlibir k sm kad n kökenli iken, giderek tümü yerlerini erkek kimliklitanr lara b rak r. Kad n dü ünün haz rland kurumlar n ba ndayine tap naklar gelmektedir. Ba lang çta ana-tanr ça nanna ad nayayg n kad n rahibelerin yönetimindeki tap naklar ad m ad m elegeçirilerek sonunda geneleve dönü türülür. Do al toplumun ana-kad n etraf ndaki evcil düzeni farkl bir kurumdur. Kad n sahibiolmad gibi, ana-kad n kendisi çocuklar n ve diledi i erke inyöneticisidir. Klâsik anlamda kar k-kocal k kurumu geli memi tir.Devlet kurumu temelinde erkek egemen toplumun ekillenmesiyleerkek yönetimindeki ataerkil aile yayg nla r. Aile kurumu nitelikde tirerek günümüze kadar sürecek ilk ekillenmesini kazan r.Kad n sahibi erkek oldu u gibi, çocuklar da onundur. Kad n gide-rek güçten dü ürülüp kendisi mal haline getirilmektedir. çine giri-len aile özünde bir kafestir.

Erkek yönetimindeki aile kadar derinli ine ve süreklilik kazan- ba ka tür bir köleli in bulunmad önde gelen sosyologlar n

ortak bir tespitidir. Toplumun kölelik düzeyini çözümleyebilmek,kesinlikle kad n kölelik düzeyinin çok yönlü çözüme kavu turul-mas yla mümkündür. Kad nda gerçekle en yaln z zihni ve fiili ba-

ml k de ildir. Tüm duygular , fiziki hareketleri, ses düzeni, giyimku am kölelik tarz yla ba nt k nm r. Burnuna, kula na, el veayak bileklerine halkalar tak lm r. Bunlar kölelik zincirinin simge-leridir. Ortaça larda bekâret kemeri de tak r. Tek tarafl bir namus,ahlâk anlay gerçekle tirilir. Kad n ideolojik olarak hiçle tirilir.Elindeki tüm de erler al p kendisi mal durumuna getirilir. Ba kparas na (de erine) ba lan r.

Page 60: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

60

Kayna köklü bir biçimde Sümer toplumundan alan kad n kö-leli i el at lmam bir konudur. Hiyerar ik toplumda ba layan ba -lanma, rahip tap na ndan geçirilip erke in kulübesi içine t larak,en a r statüye sokularak tamamlan r. O dönemden beri geli tirilenhep bu statü olmu tur. Bütün duygu ve davran lar yla -dü üncegücü asgarîye indirilerek- erke ine nas l hizmet edece i edebiyat n,

itimin, ahlâk n temel konusudur. Erkek köle daha çok art -ürünsa layarak, kaba gücü kullan larak statü kazanm r. Ekonomikiçerikli bir kölelik a r basar. Kad n ise tüm beden, ruh ve dü ünce-siyle kölele tirilir. Erkek köleyi serbest b raksan z özgür bir insanolabilir, ama bir kad serbest b raksan z, daha beter bir köleli ekonu olur. Bu gerçeklik bile derinli ine i lenmi köleli i yans tmak-tad r. Dikkatli bir gözlemci kad na bakt nda, her eyiyle nas lamans zca erke in her istedi ine göre ekillendirildi ini fark etmek-te güçlük çekmez. Ses düzeninden yürüyü üne, bak ndan oturu u-na kadar ‘ben bitirildim’ der gibidir. Kad n kölelik çözümlemeleriningeli tirilmeyi inin en önemli nedeni, erke in bu konudaki obur i ta-

, diktatörce tatmin ruhudur. Toplumdaki tanr -kral n evdeki pro-totipi kad n efendisi olarak erkektir. O bir koca de il sadece, ‘tan-

-koca’d r. Bu nitelik özünde hiçbir ey kaybetmeden günümüzekadar etkisini sürdürmü tür.

Kad n köleli ine daha yak ndan bakt zda, çok ezici ve insan-ktan ç kar yönü dikkat çeker. Eve kapat lma sadece bir mekânsal

tutsakl k de ildi, hatta hapishane de de ildir. Derinden tecavüzeal nma durumunu ifade eder. stenildi i kadar ni an, gelinlik tören-leriyle derinli indeki gerçek örtülmek istensin, bir günlük uygulamakendini bilen için insan onurunun bitimidir. Kad n binlerce y ll küretimsel, e itimsel, yönetimsel, özgürlüksel de erinden o kadarsistemli ve çok çe itli iddet araçlar yla, ondan da fazla ideolojikdü ürme (a k söylemleri dâhil) araçlar yla h rpalan r ki, sonuç tamteslimiyetten ötedir. Kimli ini tümüyle yitiri i, bamba ka bir gerçe-

e, ‘kar ya’ dönü mesidir. En s radan bir erke in, da çoban n bilegözünde kad n sadece kar olabilir. Kar olmak ise, üzerinde sonsuztasarruf hakk n (istedi i an öldürme de dâhil) do mas demektir.

Page 61: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

61

O sadece bir mülk de ildir. Çok özel bir mülktür. Sahibi için küçükimparator olma potansiyelini ta r. Yeter ki kullanmas bilsin!

Uygarl haz rlayan temel ayaklardan biri bu gerçeklikti. Maddikültürün s r tan mazl n alt ndaki temel etkenlerden biri olma-

da bu gerçeklikle ba lant yd . Kad nda ya anan ba ar deneyimtüm topluma ta lmak istendi. kinci vahim etkileyicilik buydu.Toplum, efendileri için kar gibi i levsel olmal yd . Toplumun kar -la mas n kapitalist sistemde tamamland belirtmeye çal aca-

z, ama bu eylemin temeli ilk uygarl k a amas nda at lm , Greko-Romen kültüründe ise ba ar toplum örne i olarak sunulmak is-tenmi ti. Ancak erke in kar la mas yla toplumun kar la mas ndanbahsedilebilirdi.

Greko-Romen bunu iyice sezen ve tedbirini alan toplumdu. Köle-lerin durumunun kar dan beter oldu u çokça bilinen husustur. So-run köle olmayan erke in kar la lmas yd . Ensest veya cinselsap kl ktan, çifte cinsellikten bahsetmiyorum. Psikolojik boyutlar ,hatta biyolojik nedenleri olan baz olgular , bahsetmek durumundaoldu um olaydan ayr de erlendirmek gerekir. Klâsik Yunan toplu-mundaki moda, her özgür genç erke in mutlaka bir sahibi, bir erkekpartneri olmal yd . Genç tecrübe kazan ncaya kadar partnerin sevgi-lisi olmal yd . Daha önce de indi im gibi, Sokrates bile “bu olaydaönemli olan n genç o lan n çok kullan lmas de il, o ruhu ya amas -

r” diyor. Buradaki zihniyet aç k. Kölelik toplumu özgürlük, onurilkesiyle ba da mayaca ndan, bu özellikler toplumdan silinmeliydi,çünkü toplumu tehdit ediyorlard . Do ruydu da. nsan özgürlü ü veonurunun oldu u yerde kölelik ya anamaz. Sistem bunu kavramve gere ini yapmak durumundayd .

üphesiz Greko-Romen kültürü bu misyonu tamamlayamad . ç-te özgür felsefi okullarla geli en H ristiyanl k, d ta ise etnisiteninard arkas kesilmeyen sald ve ba kald lar toplumu ba ka du-rumlarla yüz yüze b rakacakt . Maddi kültürün her ey olmad n,her eye gücünün yetmeyece inin i aretleri de az de ildi. Toplumancak kapitalizmde hiç ‘o lanc a’ gerek duyulmadan da kar la -

labilecekti.

Page 62: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

62

Ev Ekonomisinin Talan yla Kad n Daimi Tecavüzü

Köleci devlet toplumu ekonomik alanda büyük bir fabrika görü-nümündedir. Modern fabrikalardan teknik ve sahiplik bak ndanfarkl r. Köleler sürü halinde çal r. Toprakta, ta ocaklar nda,in aatlarda korkunç bir köle eme inin kullan ld halen bu arkaikdönemden kalma yap tlardan anla lmaktad r. Köle yönetimi hay-van yönetiminden daha iddetlidir. Köle, çal an bir hayvand r. Mülkkonusudur. Sadece bir üretim arac r. Köleler hukukî kapsam n

ndad rlar. Sanki duygular olmayan bir e yad rlar. Analitik zekâ-n erkekte vard biçim köle gerçe inde çok daha çarp r.

Köleci devlet toplumunda mülkiyet kurumu da sa lam bir ba -lang ç yapar. Sistemin özü üst toplumun alt toplumu her eyiylemülkle tirmesine dayan r. Tanr -krallar ve yard mc lar her eyinsahibidirler. Sahiplik, hâkimiyetin do al sonucudur. nsan egosugeli me imkân buldu mu, s r tan maz özellikler ta r. Sisteminkurulu döneminde s rlay etkenlerin olmay tanr -krall k kül-tüne yol açmaktad r. Do al toplumun tan k olmad mülkiyet düze-ni devlet mülkiyetinden ba layarak aileye dek her kuruma s zar.Herkeste mülk duygusu yarat r. Mülkiyet devletin temeli say r,kutsalla r. Art k bundan sonra yap lmas gereken tüm dünyan nmülkle tirilmesidir. Devlet s rlar , hanedan arazileri, vatan s rla-

olarak mülkiyet s rlar çe itli biçimler alt nda günümüze do runeredeyse bir tanr vergisi olarak insanlar n benli ine kaz r. As-

nda bir rant kayna olarak mülkiyet gerçekten h rs zl kt r. Toplu-mun kolektif dayan mas en çok bozan kurumdur, ama üst top-lumun beslenmesi için en temel kurum olarak vazgeçilmezdir.

Do al toplum ekolojik toplumun kendili inden bir hali olaraktan mlanmaya çal lm . Ekolojik toplumun devlet toplumununderinlik ve geni lik olarak geli mesiyle ad m ad m geriletilmesi,günümüze kadar en temel toplumsal çeli kilerden biridir. Toplu-mun iç çeli kisi ne kadar geli mi se, d ortamla çeli kisi de o denliartmaktad r. nsana tahakküm do aya tahakkümü getirmektedir.nsana ac mayan bir sistemin do aya her kötülü ü yapmaktan çe-

Page 63: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

63

kinmeyece i aç kt r. Zaten hâkimiyet, fetih en gözde olgular olarakegemen s f ahlâk nda yer bulmaktad r. Do aya hükmetmek insanahükmetmek kadar bir hak, soylu bir davran olarak görülmektedir.Do al toplumun do a canl , kutsamas yok say lm r. Bir dü -man gibi fetih konusudur. Devletçi toplumun zihniyet ve davran la-

na bu kavramlar egemen olunca, art k günümüzde dev boyutlaraula an çevre felâketlerine ard na kadar yol aç lm demektir.

Belki tuhaf kar lanabilir, ama bana göre ekonominin gerçek sa-hibi, tüm i gal ve sömürgele tirme çabalar na ra men kad nd r.Ekonomiyi sosyolojik aç dan anlaml de erlendirmek istiyorsak, endo ru yakla m, mademki çocu u karn nda beslemekten tutal m, enzor do um sonras ayakta durabilecek hale getirinceye kadar kad nbesliyor, evin besleme zanaatkâr da kad nd r, o halde en temel güçkad nd r. Cevab m gerçe e daha sayg sosyolojik bir cevapt r. Biyo-lojiyle ba da kesin göz önünde bulundurarak. Kald ki, tar m dev-rimindeki rolü, milyonlarca y l bitki toplay yla halen sadece eviçi de il, ekonomik ya am n birçok alan nda çark döndüren kad n-

r. Bilimlerin temelini atma onurunu ta yan Antik Yunanl lar nekonomiye ev yasas , kad n yasas olarak ad koymalar da bu gerçe ibinlerce y l önce tespit etmi tir.

f-kent-devlet olu umuyla ba layan uygarl k sürecindekiekonomik biçimlenmeye, rahip-kral-komutan olarak ki iselle tirebi-lece imiz güç oda na devlet denilmektedir. Kurum olarak din-siyaset-askerlik iç içe geçmi biçimde iktidar olu turmaktad r. Bugüç sisteminin en temel özelli i, kendi ekonomisini devlet komü-nizmi biçiminde örgütlemesidir. Henüz Max Weber taraf ndan kul-lan ld görmeden, benim de ‘firavun sosyalizmi’ dedi im eko-nomi söz konusudur. Kal nt halinde anac l ekonomi ataerkil-feodal

iretsel ekonomide varl sürdürmektedir. Firavun sosyalizmin-de insanlar yal n kat köle olarak çal lmaktad r. Haklar ölmeye-cek kadar birer çömlek kâsesi çorbad r. Halen kal nt bulunan eskitap nak ve saray binalar nda binlerce köle kâsesine rastlanmas buili kiyi do rulamaktad r.

Güçlü ve kurnaz adam kad n ev ekonomisine bir h rs z gibigirdi. Talanla yetinmedi. Daha da vahimi, kad daimi tecavüzü al-

Page 64: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

64

nda tutarak kutsal aile oca k rk haramîler yata na dönü tür-dü. Ne yapt bilen bir hainin ruh halini hiçbir zaman terk etmedi.lk sermaye birikimlerinin tohumlar bu iki mekânda at ld . Birincisi,

ev ekonomisinin yak nlar ndan bizzat evi i gal etme; ikincisi, devle-tin resmi, me rula tekeline kar özel tekel halinde k rk haramî-lerin üs merkezlerinde veya yak nlar nda mekân tutma. Toplumunve devletin gözetiminden çekindi i için, erkenden hileli ve maskeliyüzle mekânlar aras nda gezindi. Pusuda yatt . F rsat buldu undaaslan kesilerek av n üzerine atlad . Bazen tilki kurnazl yla avyakalad . Bukalemun gibi her ortama renk vermekten geri kalmad .Marjinal noktalarda ticaret uzman kesildi. Uygarl klar n eri emedi-

i kent ve k rsal alan onun s gözetimindedir. Toplumun yar ldnoktalara yerle mede ustad r. Denge rolünü oynayarak iki taraf dasoymas bilir. K sa ticaretten az, uzun yol ticaretlerinden ise azamîkazanman n çok iyi fark ndad r. Kârl alanlar âdeta burnuyla kokual rcas na tan mas ve yönelmesi, mesle inin temel kurallar ndan-

r. Bu yollar n stratejik korsanl olarak de erlendirmek ö retici-dir. Sermayenin yurdu yoktur denilirken, bu gerçeklik dile getiril-mek istenir.

Basit ma ara çizimlerinden sonra, dönem ana-tanr çan n figür-leriyle doludur. lk sanat nesneleri bu figürlerdir. Heykelcili in atassay r. Uygar toplumla birlikte tanr ve yönetici figürleri iç içe çizilir.Artan s fla ma ve yönetim erki sanat n da din kadar devletle me-sine yol açar. Özellikle M r, Çin ve Hint sanat nda tanr , kral verahipler güç gösterisinde yar rlar. Muazzam heykel ve kabartma-lar bu güçlerin tan gibidir. Mimarl k ayn rotay izler. Din veyönetici evleri mimarl n uygulama alanlar r. Dev boyutlu tap -naklar ve saraylar in a edilir. Büyük mezarlar in a edilir. Hepsi uy-gar toplumda insan istismar n bask yla birlikte hangi boyutlara

rmand n korkunç göstergesidir. Yaln z bir piramit, bir tap nakiçin yüz binlerce insan harcan r. Güçlenen ticaretle birlikte, sanattayans yan önemli bir figür de tüccarlard r. Krallar kadar güçlü olan-lar sanat eserlerinde izlemek mümkündür.

Uygar toplumun ilk in a döneminden en derli toplu ve günümü-ze kadar ula an direni lerin ba nda peygamberler gelene i gelir.

Page 65: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

65

Öyküleri Âdem ve Havva’yla, yani ilk iki insanla ba lat lan anlat ntüm özellikleri ideolojik kültürün damgas ta maktad r. Âdem’leHavva’y neolitik toplum kar nda tanr la an uygarl k zihniyetininkavranmas nda do ru de erlendirirsek, efendi-köle çat mas n ilkipuçlar sunduklar görürüz. Âdem’le tanr diyaloglar ve Hav-va’yla ili kileri, efendi-köle ayr kadar ana-kad n ikinci plânadü ünü sembolize ettikleri biçiminde yorumlayabiliriz. Nuh’un

, zorba efendi kar nda neolitik toplumu âdeta gemiye yükle-yerek uygarl n ula amayaca da k alanda yeniden in asan msat r. Öykü zaten Sümer toplumunu ve ayakta kalmak için di-renen neolitik toplumu anlatmaktad r. Bu iki peygamber gelene i-nin ba lang uygar toplumun in as na kadar ta makla direni inba ndan beri mevcudiyetini ve en az uygarl n süreklili i kadar birsüreklili e sahip olduklar göstermektedir. Hanedan tarihleri üst

f tarihleri olduklar gibi, peygamberlik tarihleri daha çok dire-nen kültürler, kabileler ve kahramanlar tarihidir. Hepsinde ortak

e putperestli e kar ç kmalar r.Uygar topluma geçi in ayn zamanda demokratik topluma geçi -

le iç içe olu tu unu teorik olarak kestirmek mümkündür. lk ihtiyarmeclislerindeki sert tart malar demokratik toplumun ayak sesleri,ilk yans malar r. Tüm toplumlar n bu a amas nda benzer bir iki-leme daha tan k oluyoruz: Demokratik toplum ve uygar toplum iki-lemi. Daha anla r bir somutluk biçiminde, devlet ve demokrasiikilemi. Devletin oldu u her yerde demokrasi sorunu vard r. De-mokrasinin oldu u her alanda bir devletle me riski vard r. Demok-rasi bir devlet biçimi olmad gibi, demokrasi olarak da devlet kav-ram yanl r. kisi aras ndaki ili kinin niteli ine çok dikkat etmekgerekir.

Demokratik toplumla uygar toplum aras nda hep çat madanbahsetmem uzla ma olas d lam yor. Tersine, bu iki toplumaras nda uzla ma esast r. Daha do rusu esas olmal yd . Ba ta gelennedeni de uçlar n birbirini yok etmedi i bir diyalektik anlay n dasonucu olarak, demokratik toplumla uygarl k toplumu birbirisizedemezler. Birinin varl di eriyle mümkündür. Vurgulad m gibi,demokrasi ve uygarl k ç lar ayn komünal ana toplumdan al r-

Page 66: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

66

lar. Demokrasi daha çok hiyerar ik üst tabakan n ihanetine, bask vesömürüsüne u ram alt ço unlu u ve çokluklar kendine esas al r-ken, uygarl k daha çok üst tabakan n bask , sömürü ve ideolojik he-gemonyas sürdüren kesimini temel al r. Tabii bu kesimler b çaklakesilmi gibi birbirinden ve komünal ana toplumdan kopmazlar. çiçedirler, fakat farkl klar epey geli mi odaklard r.

Kad n-erkek ili kisindeki dengenin kad n aleyhine bozulmas n-daki yans malar, nanna-Enki (Uruk ve Eridu koruyucu tanr ça vetanr ) aras ndaki diyaloglar biçiminde düzenlenmi ilk destan de-nemesinde görülmektedir. G lgame Destan ’ndan önceki bir des-tand r. Komünal anac l düzenle veya toplumla hiyerar ik ataerkil(uygarl a geçi toplumu) toplum aras ndaki kavgay dile getirmek-tedir. Sürecin çok adaletsiz ve mücadeleli geçti i netçe anla lmak-tad r. Tarihi veriler Sümer toplumunun ilk a amas nda ilkel demok-rasi diyebilece imiz bir süreci de ya ad na dair argümanlar sun-maktad r. Ya lar meclisi henüz ataerkil bir düzene dönü memi tir.Çok canl tart malar bir nevi demokrasiye i aret etmektedir. Tanremri (asl nda güçlü ve kurnaz adam n tak nd bir maske tiptenkaynaklanan tek tarafl askeri-despotik düzen ilkesidir), buyru utürü kavramlar henüz olu mam r. Zaten nanna Destan ’ndakisöyle i tarz çok canl r ve toplumda olup biteni; adaletsizli i, ka-

n ve birikimlerinin, çocuklar n ba na gelen felaketleri anlat-maktad r. Belgeler çok olsayd , Atina demokrasisini (köleci s fdemokrasisi) çok a an bir demokratik geçi a amas n da bulun-du unu güçlü bir olas k olarak görebilir, fark edebilirdik.

Her zaman hat rlamaya çal m bir konudur. Kad n gibi birgücün fazla üretken ve yarat bir özelli i olmayan erke in elindeneden bu kadar zavall duruma dü tü ü ve mahkûm oldu udur.Cevap tâbii ki zorun rolüdür. Ekonomi de elinden al nca, korkunçbir tutsakl k kaç lmaz olur. Ba na bir erkek çocuk koysan, k rk y lkar k gibi çok dü kün bir sanat icra etmeye raz edilmi kadarkendisi olmaktan ç kar lm r. Kald ki, güçlü erke in kar dahakorkunçtur.

Toplumlar üzerinde günlük olarak do um hükmünü icra edeneylemler bütünü de ildir. Salt devlet olmad ise çok daha iyi

Page 67: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

67

anlamak gerekir. Çokça yap ld gibi, iktidar devlete ve devlet bi-çimlerine indirgemek yap lacak yanl n temelidir. Hele hele sa-va eylemlerini göze batan di er iktidar uygulamalar yla birle tiripsunmak iktidar n en oportünist izah olacakt r. Bu çal mada birimge kavram olarak ‘kurnaz ve güçlü adam’ deyimini çok kulland m.Hani piyasalar düzenleyen bir ‘gizli el’den bahsedilir ya, bu da onungibi bir eydir, ama iktidar n temelini anlamak aç ndan yüksek

retici de eri oldu u kan nday m. Kendini bazen yüzeye aç kvuran, ço unlukla toplumun alt ndan iktidar düzenleyen her ili kive bu ili kilerin sahipleri, iktidar in ac lar r.

Kad n Eme inin Gasp Üzerinden Biçimlenen Olgu: ktidar

ktidar en süreklilik ve yo unla ma istidad nda olan bir toplum-sal olgudur. Kad evcille tiren erkek belki de ilk ve en büyük paysahiplerindendir. amanistlerin anlam gücü üzerinde tekel kurma-lar , rahiple erek dini hüviyet kazanmalar , iktidar n ç plak gücününkutsalla lmas nda ve s r niteli ine bürünmesinde çok etkili ol-mu tur. ktidar mitolojisini ve tüm tanr salla rma kavramlar bugruba ba lamak mümkündür. Mitolojik ve dini söylem büyük oran-da iktidar n in a edilmesinde ve me rula lmas nda çok etkilidir.Hiyerar ik ataerkil rejimin rahip + yönetici + komutan üçlüsü top-lumda iktidar zeminini en geni yayan grup niteli indeydi. ktidar nilk taht kurma, sembolize etme gelene inin yarat lar r. Tanr sal-

k, taht, yüceli , tanr -insan kopuklu u, kad n tanr çan n gözdendü ürülmesi, kulluk gibi kavramlar bu dönemden kalma güçlü ikti-dar simgeleridir.

Devlet iktidar , hiyerar ik ve evcille tirilmi kad n zeminleri vekullu un kölele imi üzerinde daha kal ve somut bir iktidar biçim-lenmesidir. Toplumda çok yayg nla iktidar ili kilerini düzenle-meyi, belli bir sorumlulu a kavu turmay ve daha etkili ve ekono-mik kullanmay ifade eder. ktidar devleti içerir. Fakat devletten çokdaha fazlas içerir. Devletler tarihte kendilerini en çok kavramla -

ran, tarihi kendileriyle ba latan tekel kurumlard r. Son tahlildetoplumun artan ekonomik gücünü demokratik siyasetin konusu

Page 68: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

68

olmaktan ç kar p üzerinde iktidar gücü olarak tekel kurmay , böyle-likle art k-ürün ve de erlere el koymay ifade eder. Devletle ilgilidi er her ey; mitoloji, felsefe, din, bilim, sava ve siyasetler bu aslîamaçla ba lant r. Komünist devlet olunsa dahi sonuç de mez.Devletle iktidar toplumda resmiyet kazan r. Me ruiyetini geli tirir.

saca bu olguyu (alg ) anlamak için, ana-kad n düzenini, ailegerçe ini kavramak gerekir: Ana-kad nda ya koca belli de ildir, yada çok siliktir. Ana-kad n çocuk do ururken, öyle ‘sevdi i erkekle

k yapacak durumdaki kad n’ de ildir. A k ve cinsiyetçi toplumhenüz gündemde de ildir. Kad n herhangi bir erke e kar k ba ylaba de ildir. Erkek de kad n üzerinde ne egemenlik kuracak, ne de‘benim kar m’ diyebilecek durumdad r. Avc k oyalanan, fazla ve-rimli olmad m de eri bilinmeyen bir i tir. Çocuklar n olmas gibibir durumu da toplumda geli mi olmaktan uzakt r. Çocuklar ana-kad nd r. Do as gere i ana-kad n öyle ehvet pe inde ko mas ,zevk için cinsel birle me aramas söz konusu de ildir. Her canl ka-dar bir cinselli i söz konusudur. Üreme amaçl bir cinsellik durumuvard r. Çocuklar için emek harcamas , ana-kad na aidiyetlerinintemel nedenidir. Hem do urmas hem beslemesi bu hakk vermek-tedir. Dolay yla babas n belli olup olmamas n hiçbir toplumsalanlam ta mad dönemde babal k hakk ndan bahsetmek saçmal k-

r. Yaln z ana-kad n karde leri de önemlidir, çünkü onlarla birlik-te büyümü tür. Day k ve teyzelik gücünü bu en eski ana-kad n hu-kukundan al r. Ana-kad n ailesi o halde day , teyze (varsa onlar nçocuklar ) ve kendi öz çocuklar ndan olu maktad r. Anaerkil ailedenilen anlat m da bu hususu ifade etmektedir. Neoliti in ba kö e-sine oturan ana-kad n ve ondan esinli ana tanr ça kültü’nün toplum-sal ifadesi böyle yorumlanabilir. Day lar d nda erkek siliktir. Koca-

k ve babal k in a edilmemi tir.te Sümer ve M r rahiplerinin tüm tarihi kaplayan ve halen et-

kisini sürdüren en temel ideolojik bulu lar bu tarihsel evrede dev-reye girmektedir. Yaratt klar yeni kavramlarla kurgulad klar mito-lojik dü ünme tarz sistem için en temel me ruiyet -kabul etme-dayana olur. Bu mitolojilerin -mitoloji, Yunanca söylence, efsaneanlam ndad r- en temel özelli i, do al olaylar n üstüne ç kard klar

Page 69: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

69

yeni tanr lar dünyas r. En, Enlil, Ra ilk tanr lar olarak yeni yükse-len efendiler -Rablar- dünyas mükemmel biçimde yüceltip gizler-ler. Olu an köleci s f hükümranl tanr la mayla iç içedir. Yeniefendiler nas l çal madan sadece hükümranl kla misli görülmemibir taht-sarayl ya am sahibi iseler, kurgusal simgeleri olarak tanr -lar da öylesine tüm do a güçleri üzerine oturturlar. Toplumsal hâ-kimiyet do asal hâkimiyete yans lm r. Do al ruhçuluk dini üze-rine emreden tanr lar dini egemen k nm r. Do al süreçleri ruh-larla izah etmek yerine tanr larla izah etme süreci en köklü zihniyetde imi oluyor. Buna devrim de il, kar devrim dememin anla rnedenleri var, çünkü tarihte en tehlikeli, olumsuz bir süreci ba lat-ma özelli ine sahiptir. Konuyu biraz derinli ine açmakta hayatî ya-rar var. Canl do a anlay günümüz bilim çevrelerinde de en çoktart lan bir konudur. Kuantum fizi ini tan mlarken k saca de in-mi tik. Gerçekten, do al toplumdaki gibi olmasa da, her do al olgu-nun bir öznelli i -içinde hareket etti i yasas , anlam düzeyi- oldu ukabul gören en devrimci görü lerden biridir. Maddile mi özde iyöneten öznellik, sahip oldu u enerjidir. Enerji, madde olmayangerçekliktir; bir anlamda maddenin ruhudur. Her geçen gün de ikenerji türleriyle do aya aç m görülmemi boyutlara t rmanmakta-

r. Gelecek kuantum fizi inin, ‘nanoteknoloji’nin olacakt r denilir-ken bu geli me kast edilmektedir. Sonuçta de ik de olsa, ilk top-lum tarz do al ak la uyum içinde, do ru bir anlay la, ekolojiyleya am esas almaktad r. Günümüzde çevre sorununu en büyük teh-like olarak insanl n kar na ç karan, bu temel ilkeden kopu ger-çe idir. Kopu un da temelinde s fl toplum uygarl n zihniyetve üretim tarz yatmaktad r.

Devlet kavram ve çerçeve olarak rahip tap naklar n döl yata-nda olu urken, esas kurumla ve iktidar gücü haline getiren,

hiyerar ik toplumun ya lar meclisiyle askeri efin maiyetidir. Dev-let iktidar bu üçlü aras nda yo un ve uzun süreli ili ki ve çeli kiler-le belirlenir. Ba lang çta rahip-kral egemenken giderek yerini önceya lar meclisine -ilkel demokrasi- b rakacak, daha sonra gücünnihaî belirleyici oldu u askeri efin hâkimiyeti geli ecektir.

lgame Destan nda bu süreç iirsel mitolojik bir dille yans lmak-

Page 70: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

70

tad r. G lgame 'in kendisi askeri efi, kahraman temsil etmektedir.Eskinin güçlü rahip ve rahibeleri iyice silik kalm lard r. Enkidubarbarlardan derlenen etnisite d asker dev irmenin bilinen ilkörne i olarak kar za ç kmaktad r. Akrabal k d bir örgütlenmegeli mektedir.

Gücün büyüleyici etkisi hem ilk defa boyun e dirmecili e, hemart -ürünün sahibi olarak kendini tanr -krallar olarak yans tmalar -na yol aç yor. nsan egosunun kendini en büyük ilân etme ça ba -lat yor. Art k do a ve toplum tanr -kral n bir eseri olarak yans r.Tüm mitolojiler bu anlat ma öncelik vermektedir. ‘Her eyin sahibitanr ’ anlay , kökenini bu Sümer ve M r mitolojilerinden almak-tad r. Kutsal kitaplara bu kaynaklardan yans lacakt r. Böylece dev-let iktidar sonsuz k nacakt r. Halen bir slogan olarak kullan lan‘Ebed-müddet devlet’ anlay da buradan gelmektedir. E er devletgeli meseydi, özellikle mitolojiyle donanmasayd , basit bir e kiyakurumu, örgütü olmaktan öteye gitmezdi. Devlet iktidar n dönemiçin çok kârl olmas , onu ola anüstü bir tanr sal kurum olarak yan-

tmaya ve tüm zihinlere egemen k lmaya götürmü tür. Bu anlamdaen ince bir gasp örgütlenmesi olarak anla labilir. deolojinin gücübu noktada kar za ç yor. Büyük gasp örgütünün tanr sal biremrin kutsal bir kurumu olarak tan nmas sa yor. Bir yerde dev-let iktidar ne kadar yüceltilerek allan p pullan yorsa, orada büyükbir soygunun, ç kar n gizlendi ini anlamak durumunday z. Tanr -krallar kendini yans rken, bu gerçe in fark nda olarak kurumla r-lar. Görkemli saraylar, en güçlülerden olu an askeri maiyetler, iyibir istihbarat, etkileyici bir harem, nam salan bir hanedan, hangitanr kökeninden geldi ine dair ecere, soy kütü ü, dalkavuk vezir-ler ve tapan kullar bu kurumla man n vazgeçilmez ö eleridir. Pira-mit mezarlar daha kal bir dünya saray r asl nda. Elbise, asa,mühür üzerlerinde eksik olmayan aksesuarlard r. Art k tüm toplumüyelerine, kullar na dü en, bu yüce tanr sal kurulu a sürekli tap n-mak, ükretmektir. Kutsal kitaplardaki tanr s fatlar na ili kin çoksay da kavramlar ilk Sümer, M r tanr -krallar n s fatlar n hemtekrar hem k smen de tirilmi versiyonlar r.

Page 71: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

71

Ölümleri -daha do rusu öte dünyaya gitmeleri- halinde, tüm ma-iyeti canl olarak kendileriyle birlikte gömülür, çünkü maiyet kralbedeninden ayr dü ünülemez. As l bedenle birlikte gömülmeleriöte dünyada hizmetleri için gereklidir. Dünyada kalan zürriyetleride kendisinin varl sürdürmeye devam ederler. ‘Ölümsüzlük’kavram biraz da böyle do mu tur. Analitik zekân n gerçeklerdenkopmas yla toplumu nas l dönü türdü ü bu örnekte çok çarpyans maktad r. Yaln z bir piramidin yap yüz binlerce köleninölüm çal mas gerektirmektedir. Kurulan devlet iktidar insantürünün ba nda patlayan en kal ve y deprem olmaktad r.Art k insanl k lügatinde zulüm, mah er, kurtar kavramlar olu -maya ba lam r. Özgürlük sava lar olarak peygamberlik ki ili ibu ko ullar alt nda ekillenmektedir. Peygamberler bu büyük felâ-ketin kurtar lar olarak ortaya ç kacaklard r. Kaynak yine Sümertoplumudur.

Feodal devlet a amas na kadar geldi imizde, devlet kurumunanelerin s ld na k saca dikkat çekelim. Sümer ve M r tanr -krallar ölümlerinde binlerce kad n ve erkek hizmetçiyi sonraki ya-amlar nda da kendilerine hizmet etsinler diye diri diri kendileriyle

birlikte gömmü lerdir. Her bir mezarlar n yap için yüz binlerölümüne çal lm r. Bir grup iktidar çevresi için cennetten birkö e yap rken, gerisine sürüden beter muamele yap lm r. Köleli-

e kar ç kan her klân, kabile gibi sosyal yap lar imha etmeyi temelsiyaset bellemi lerdir. nsan kellesinden kaleler ve surlar örmekanl bir i say lm r. Hiçbir do al yan olmayan plânl öldürme

sanat ilk defa insan toplumu içinde icat etmi lerdir. Kad nlar nkafese t lmas ba ar yla sa lam lard r. Çocuklar n tüm do alhayallerine ket vurmu lard r. Özgürlük ad na insanlar çöllerin, da -lar n, ormanlar n derinliklerinde ya amak zorunda b rakm lard r.Köleler yaln z emekleri ile de il, tüm bedenleriyle ekonomik üretimaraçlar na dönü türülmü tür. Analitik zekâdan yalana dayal muh-te em bir mitoloji olu turmu lard r. Efendilerin ç plak zoru ve sö-mürüsü yetmiyormu gibi, bir de rahiplerin tanr lar dünyas n ma-nevî bask ve sömürüsünü insanl k zihniyetinin temel inanç ve iba-det ö esi yapm lard r. Ahlâk ve sanat n sürekli kendilerini yücelt-

Page 72: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

72

mesini, güzelle tirmesini temel k lm lard r. Do al çevreyle insantoplumunu canl evren anlay yerine, cans z ve cezaland ran yeralt ve gök tanr lar yla doldurmu lard r. Efendiler grubu için asla

tl k dü ünülmezken, di er gruplar sürekli hastal k ve açl ktan k -lm lard r. E lencelerinde bile insanlar n öldürülmesine dayal

törenleri, oyunlar esas alm lard r.

Analitik Zekân n Duygusal Zekâdan Kopu u

Konuyla ba lant ikinci önemli husus, duygusal zekâyla analitikzekâ aras ndaki kopu un büyük ve tehlikeli bir s çramay gerçekle -tirmesidir. Duygusal zekâ tüm canl lara mahsus olan zekâd r. Biranlamda do al süreçlere özgü olan öznellik, zihin durumudur. Duy-gusal zekâ evrim zincirinin insan türüne do ru geli iminde analitikzekâya do ru bir e ilim belirir. Analitik zekâda daha h zl seçim,dolay yla de im yapma yetene i yüksektir. Fakat sapmac yönüde benzer bir oran te kil etmektedir. Duygusal zekâ basit olmas nara men, içgüdülere has bir kesinli e sahiptir. artl reflekslerinarts z reflekslere dönü ümü anlam na gelir.

Güdüler ö renmenin en basit biçimleri olmas na kar n çok is-tikrarl yap lard r. Yüz binlerce y l ya anan deneyimlerin ürünüdür-ler. Bu nedenle kolay kolay yan lmazlar. Di er bir özellikleri, ya am-la çok s ili ki içinde olmalar r. Ya am tehdit eden veya ilgilen-diren iç ve d ko ullara an nda tepki verirler. Fakat bu yönleri h zlaanalitik zekâ rolünü oynamalar na ket vurmaktad r. Yine de ya amiçin geçerli olan esas olarak duygusal zekâd r. Yorumlamaz, ya at r.Yorumlama ne kadar çok geli mi se, sapma oran da o denli artar.Analitik zekâ ise daha çok yorumlayarak duygusal zekâya yeni yön-ler, davran biçimleri biçmeye çal r. Daha çok geli kin insan türü-ne aittir. Zaten insan türünün toplumsal tarzda ya amas da analitikzekân n geli im seviyesiyle ba lant r. H zl toplumsal geli meyisa layan analitik zekâd r. Fakat duygu boyutundan yoksun oldu uiçin, serbest kald nda çok tehlikeli olur. Özellikle iktidar ve savakültürüne al ld ktan sonra analitik zekâ korkunçla r. Bu zekâ ençarp ifadesini yak n ça lar n imha sava lar nda göstermi tir. Ade-

Page 73: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

73

ta bir makine düzeninde çal için ac , korku, sevgi gibi duygular-dan yoksunlu u, empati ve sempatiyi tan mamas bu imhac özelli-

ini çok tehlikeli k lmaktad r. Buna kar n duygusal zekâyla uyumiçinde çal nda en sa kl , çözümleme yetene i yüksek birey vetopluluklar n olu umunda belirleyici rol oynamaktad r.

Köleci devlet toplumunda geli en, bu iki zekâ aras ndaki büyükkopu tur. Belki de üst boyutta ilk defa do al topluma egemen olanduygusal zekâdan koparak sadece bask ve sömürü sanat nda yo-

unla an bir s f zekâs , akl yla kar kar ya gelmekteyiz. Bu çoktehlikeli sonuçlar do uracak bir geli medir. Neolitik toplumda sa -lanan art -ürüne dayanarak geli en köleci üretimin daha bol art -ürünü bu s fsal olu umun maddi temelidir. Sadece üretimi yönete-rek büyük oranda ürünlere el koymaktad r. O zaman geriye bu tarzüretimi savunmak için yeni zihniyet durumunu yaratmaya s ra geli-yor. Yeni hükmeden tanr mitolojiler bu zihniyet aray n sonu-cudur. Köklü bir analitik zekâ süreci söz konusudur. Kullar yönete-cek kurallar bulmak, ölümsüz tanr buyruklar gibi göstermek buzekâ tarz n üzerinde en çok çal konudur. Sümer ve M r ra-hiplerinin büyüklü ü bu konunun insanl k tarihindeki büyük öne-minden ileri gelmektedir. Do al toplumdan ve ya amdan kopanzekâlar muazzam bir mitolojik kurgusal sistem yaratm r. Kullarbunlara inand rmak için daha da büyüleyici okul sistemleri, tap nak-lar, heykeller yaratm lard r. Do al toplumun tehlikeli olmayan ruh-çu dinleri yerine, hükmeden tanr a rl kl dinleri geçirerek boyun

melerini sürekli geli tirmi lerdir. Korku duygusunu sapt rarak buyeni tanr lardan neden korkmalar gerekti ini, dediklerine tamuyarlarsa mükâfatlar nas l göreceklerini özenle anlatm lard r. lkdefa cennet ve cehennem içerikli ütopyalar icat etmi lerdir. Asl ndayeni efendiler s na tam uyum için ideolojik sistem geli tirilmek-tedir. Dü ünce tarz n mitolojik olmas dönemin ruhuna uygundur.Canl k (animizm) dini asl nda özgürlükçü ve e itlikçidir. Mitolojik

rl kl yeni din ise bir s f dini, e itsizlik ve kölelik dinidir. Mutlakboyun e meyi, tanr lar -efendileri- esas almay emretmektedir.

nsanl k tarihinde gerçekle en bu zihniyet kar devrimi gerçek-ten analitik zekân n en büyük ç lar ndan biridir; s fsal akl n

Page 74: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

74

geli mesidir. Art k tarih, edebiyat, sanat, hukuk ve politika bu s fzihniyetiyle yeniden üretilecektir. Sümer ve M r mitolojisinde busürecin en güçlü ve orijinal halini görmekteyiz. Egemen sömürgen

f ideolojisi art k bir üst toplum, devletçi toplum olma yolunagirmi tir. Bu yönlü at lacak her ad m tüm toplum ad na at lacak, onamal edilecektir. Do al toplumdan kalma ana-tanr ça ideolojisi gide-rek sömürülerek, içeri inden bo alt p asimile edilerek erkek-tanr lar düzeninin hizmetine ko turulacakt r. T pk kad n erke inhizmetine -genel ve özel fahi eli e ba lang ç- ko turulmas gibi.Do al tüm toplumun e it-özgür üyeleri yeni kul s na dönü ecek-tir. Bir Sümer efsanesi insanlar n tanr lar n ‘d ndan’ yarat ld -

söyler. Kad n erke in kaburga kemi inden yarat ld yine ilkinSümer efsanesinde geçer. Sümer mitolojisi gerçekten ola anüstü birba ar olup kendisinden sonra gelen tüm mitolojileri etkileyerek,tek tanr dinlerin, edebiyat n ve hukukun da ilk kayna te kiletmi tir. Destanda G lgame özelli i benzer bir etkiyi tüm dünyadestanlar nda yans tm r.

Sümer zihniyet yap n kapsaml çözümü konumuz olmad n-dan, öz itibarîyle tarihin, dolay yla uygarl n sadece bask yla de-

il, analitik zekâyla ba lat lmas n en temel kayna oldu u tart -mas zd r. Daha sonraki metafizik dü üncenin kökenini bu zekâdaaramal z. Üstte bir avuç efendi cennet gibi bir saray ya am ndasadece günlerini ya am yorlar. nsanl sürekli oyalayacak efsane-ler, ütopyalar dünyas n da temellerini atmaktad rlar. Gerçekle en,büyük toplum yalan ’n n tüm insanl k zihninde kök salarak güçlükurumlara kavu turulmas r: Her tür mitoloji, destan, tap nak veokullar yla.

Tarihin en köklü zihniyet dönü ümü olarak Sümer toplumundagerçekle en kar devrim, ba ta Ortado u toplumunu olmak üzereinsanl n paradigmas -do aya evrene temel bak - kökündende tirmi tir. Do al toplum, canl do a-evren anlay renkli veüretkendir. Do ay bir öcü, zalim olarak görmez. Bir ana gibi görür.Sümer dilinde özgürlük sözcü ü olan ‘Amargi’, ayn zamanda anayadönü anlam na gelmektedir. Bu sözcük bile gerçekle en kar dev-rimci zihniyetin niteli ini çok iyi aç a vurmaktad r. Yeni mitolojik

Page 75: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

75

bak aç nda ise do a-evren hükmeden, cezaland ran tanr larladoludur. Do an n d na yükseltilen ve gittikçe kendini gizleyen -asl nda bask ve sömürücü despotlar- tanr lar âdeta do ay ku-rutmu gibidir. Ölü bir do a, madde anlay geli tirilmektedir. Tan-

lar n d ndan yarat lan kullar gibi tüm canl varl klar da gide-rek a lat lmaktad r. Bu paradigma, giderek derinle erek, bugün-kü Ortado u toplumunun zihnini adeta felç ederek bir türlü kendinegelememesinin de en temel nedeni olarak görülmelidir.

Cinsiyetçi ToplumunBirinci Ve kinci Büyük Kültürel K lmas

Kad n kafesteki durumunda sadece sesin ve süsün geli tiril-mesi anlam nda de iklikler vard r. Köleli in inan lmaz boyutlardaderinle tirilip gizlenmesi söz konusudur. Ortaça n kad cinsiyetçitoplumun ikinci büyük kültürel k lmas na u rat lm r. Birincibüyük kültürel k lma köleci devletin do a amas nda tanr çananna - tar- kültüründe gözlemlerken, olgunla an sistemin kad na

yönelik kültürel k lmas Musa’n n ablas Mariam, Hz. sa’n n an-nesi Meryem ve Hz. Muhammet’in e i Ay e örne inde çarp birbiçimde gözlemleyebiliriz. Art k hiçbir tanr çal k izi kalmad gibi,eytana en yak n bir yer olarak dü ünülmektedir. En ufak bir itiraz

onu eytan n kendisi yapabilir. Ruhunu her an eytana satabilir.Erke i ba tan ç karabilir. Cad ktaki durumu cay r cay r yak lmasgerektirmektedir. K z çocuklar n canl gömülmeleri, cinsel ba tan

karmalar, kalabal n ta layarak öldürmesine kadar gidebilen birkatliam kültürü söz konusudur. Toplumda en derinle mi kölelikdurumu bin y llardan beri süzüle süzüle alt ndan kalk lamaz boyut-lara varm r. Sistemin kölelik düzeyi gerçekten kad n çözümlene-meden anla lamaz. Her taraf na ba lanan halkalar, ba k paralar ,süslenme e yalar kölelik kültürünü yans tmaktad r. Dili âdeta ko-par lm gibi dü üncesiz k nm r. Kuru bir ana, erkeklerin dile-dikleri biçimde kullanabilecekleri bir tarlad r. Çoktan özne olmak-tan ç km , nesne haline gelmi tir. Do al toplumun tanr çal ndaneser kalmam r. Çocuklar n, gençlerin bilge yöneticisi kad ndan,

Page 76: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

76

erkeklerin etraf nda döndü ü kad ndan eser bile kalmam r. Do altopluma kar zihniyet dönü ümü derinle erek feodal toplum sis-teminde de devam etmektedir. Analitik zekâ yoluyla büyük aç mlarsa lanm r. Hem dini hem felsefî dü ünce biçimi yeni toplumunhâkim zihniyetini olu turmaktad r. Her iki dü ünce biçimi eski top-lumun dönü en unsurlar nda tekrar hâkimiyete geçmektedir. Nas lki Sümer toplumu neolitik toplumun de erlerini kendi yeni siste-minde sentezlemi se, feodal toplum da hem eski sistemin içyap la-

ndaki hem de d çevrelerindeki ezilen s flarla direnen etnisite-nin manevî de erlerini sentezlemi tir. Bu süreçte pratik ak belir-leyicidir. Pratik bir anlamda zaman n bir güç gibi olu turucu varl -

r. Zaman, olu an pratiktir.Zihniyet mitolojik özelliklerini dini ve felsefî kavramlarla yeni-

lemektedir. Yükselen imparatorluk gücü zay f ve güçsüz çok tanryerine, evrensel gücü temsil eden en büyük tanr ya do ru bir evrimbiçiminde yans lmaktad r. Maddi hayatta olup bitenler zihniyettede kar bulmaktad r. Birbirini kar kl güçlendirme vard r.Dinlerde çok tanr n yerini tek tanr ya b rakmas bu süreçle ilgili-dir.

Toplumsal ya amda kulluk Allah’tan gelen do al bir durum sa-lmaktad r. Kulluk terimi ya am n do tan halidir, sonradan olma

bir ey de il. nsanlar kul olarak do ar ve ölür. Kulluk d nda ba kabir ya am biçimi dü ünülemez. Bir Allah vard r, bir de kullar . Ara-daki melek ve peygamberler emirleri getiren elçilerdir. Sosyolojidiline çevirirsek, Allah kurumsalla soyut devlet otoritesini tem-sil etmektedir. Melekler memurlar ordusunu, peygamber ve bamelekler ise bakanlar , üst bürokrasiyi simgelemektedir. Toplumunyönetili i korkunç bir simgeler sistemiyle sa lanmaktad r. Görünüryönetimle simgesel yönetim aras nda s bir ili ki vard r. Yönetiminsimgesel yan ile somut yan aras ndaki ba çözmeden, sa kl birtoplum kavray na ula lamaz.

Toplumun ç plak yönetimini anlamak istiyorsak, üzerindekiPanteon -tanr sistemi- perdesini kald rmak gerekir. O zaman görü-lecektir ki, bin y llard r kutsall k ad alt nda bask lar n ve sömürü-cülerin çirkin ve zalim yüzü gizlenmi tir.

Page 77: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

77

Mitolojiden ö rendiklerimizi dinlerden, özellikle tek tanr olan-lar ndan da ç karabiliriz. Musa’n n Hz. brahim gelene indeki katk -

, kad kesinlikle zapturapt alt na almas r. Hz. brahim’de kad nhenüz tam alçalt lmam r. brahim-Sara ikilemi e it güce yak nd r.Musa-Mariam ikileminde ise, bac rolündeki Mariam ac bir ye-nilgiye mahkûm edilmi tir. Gücünün son kal nt lar da kaybetmek-tedir. Hz. Davut ve Süleyman’da ise, kad n tek tarafl bir arzu nesne-sidir. Herhangi bir otoritesi gözükmemektedir. Kad n yükselen kral-

klar n keyif-zevk nesnesidir; soy sürdürme arac r. Ara s ra Ester,Dalila gibi ahsiyetler ç ksa da, bunlar istismar arac olmaktan öteyerol oynamazlar. Hz. sa-Meryem ikileminde Meryem’in a ndan tekbir kelime duymuyoruz. Âdeta dili kesilmi tir. Günümüz kad nageli te dev bir ad md r H ristiyanl k. Hz. Muhammed-Ay e’de ise birtrajedi vard r. Çocuk Ay e yükselen feodal slâm otoritesi kar ndabüyük bir ikâyetçidir. Tarihçiler, “Yarabbi, beni kad n olarak do u-raca na ta parças yapsayd n daha iyi olurdu” diye yak ndnaklederler. ktidar oyununda peygamberin en sevgili e i de olsa,hiçbir sonuç alamayaca n öfkesiyle söylenmi bir bedduad r busöz

Bir bütün olarak bu dönemi toplumun ruhen, fikren silinmesiolarak de erlendirebiliriz. Sadece üst toplumun ‘Allah, nal ve k ç’sesleriyle gümbürdeyen sesi vard r. Tüm destanlar n öldürme vefethetme üzerine kurulu dramati i vard r. Bu tablo belki abart r,ama dönemin ruhsal gerçe ini özüne uygun biçimde yans tmakta-

r. Arkaik köleli in yerini daha oturakl klâsik kölelik sistemi alm -r. Devlet ve temsil etti i toplum en üst a amas nda, olgunluk dö-

neminde ya amaktad r. Sisteme ili kin tüm temel kavram ve kurum-lar olu turulmu tur. Cami, kilise ve havra her gün sistemin kutsa-mas ezan ve çanlarla ilân etmektedir. Bundan sonra geli me gücügösterecek kapitalist devlet her ne kadar daha güçlü gibi görünsede, özünde genel kriz sürecine girecek toplumun son a amas te -kil edecektir. Bilindi i üzere en görkemli dönemlerin ard krizliçözülmeler dönemidir. Do an n bu genel yasas toplumsal süreçleriçin de fazlas yla geçerlidir

Page 78: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

78

Toplumsal kulluk sadece s fsal bir olgu de ildir. Despot d n-da -o da sistemin tutsa r- herkes, tüm toplumsal s f ve tabaka-lar ba lanm r. Köleci sistemden daha derinlikli gizlenmi bir bo-yun e dirmecilik düzeni vard r. Yumu atma, sistemin derinle mesianlam na da gelmektedir. Toplumun temel paradigmas , öncesi vesonras olmayan bir kulluk sistemidir. Ezelden ebede -bu iki kavramdaha çok olgunluk dönemi devletine aittir- kadar düzen oldu u gibisürecektir. mtihan ve de me yeri öte dünyaya ili kindir. Sistemesadece fiili kalk ma biçiminde de il, ruhen ve fikren kar olmakbile en büyük günaht r. En iyi kulluk mutlak itaat etmesini bilen içinerdemin, yetkinli in ta kendisidir. Do al toplumda ve olumlu hiye-rar i dönemindeki kahramanl k ça lar nda toplulu a en iyi hizmeteden yarat lar, kulluk ça nda tanr ya -efendilere- kar en tehlike-li, günahkâr ve cezaland lmas gereken eytanî ki ilikler olaraklanetlenmektedir. eytanilik kavram olarak köleli i reddeden insangruplar için geli tirilmi tir. Ortado u kökenli bu kavram, sistemlebütünle meyen halk gruplar için kullan lmaktad r. Bu yüzden tektanr dinlere girmeyen Kürtlerin do al ya am geleneklerine bakesimlerine ‘ eytana tapanlar’ denilmektedir. Bu Kürt kesiminineytan kutsamas oldukça anlaml r.

Olgunluk döneminin kulluk sisteminin gözünde dünya her angünah i lenecek bir yerdir. Ya amdan kaç nmak gerekir. Ne kadarya amak istersen, o kadar günaha girersin. Her eyiyle ölüme haz r-lanmak en mükemmel ya am biçimidir. Bu yakla m do ay hiç yak-la lmamas gereken bir ölü maddesi gibi görürken, pe inen yarat -

imkâns zla rm r. Canl do a anlay kullar için dü ünüle-mez. Asl nda bu sistemati in do unda deh etli bask ve sömürüizleri vard r. Bugün bile Ortado u toplumunun kendine gelememe-sinin en temel ruhsal nedeni do aya bu tür yakla r. Buna kar -

k efendiler dünyas için yeryüzünde cenneti aratmayan c l c lbir dünya vard r. Onlar ve ayn adlar -Rab- ta yan tanr lar -yönetim kavramlar -, gayet ho nut bir biçimde ya amlar ‘bin birgece masallar na’ denk ya amaktad r. Bin bir gece masallar Ortaça-

n olgun devlet sisteminin mitolojik anlat r.

Page 79: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

79

Kapitalist Modernite: Kad n Dü man

Bana göre kapitalizm ba ndan beri askeri-siyasî-kültürel olarakörgütlenmi , ba ta maddi birikimler olmak üzere toplumsal de er-leri gasp etme kurnazl örgütleyen eski bir gelene in Bat Avru-pa’da 16. yüzy ldan itibaren giderek hakîm bir toplum biçimlenmesihaline gelmesidir. lk güçlü adam n etraf ndaki çapulcu grupla ana-kad n etraf nda olu an toplumsal de erleri gasp etmesi gelene ininmodern halkas olarak da tan mlayabiliriz bu do u. ngiltere veHollânda’da, daha önceki talyan ehir devletlerinin ba çekenCenova, Floransa ve Venedik kentlerinde, ilk kapitalist gruplar dev-letle iç içe bir tarikat gibi özel ya am biçimleri olan, sa lad klaryeniliklerle para üzerinden vurgun yapma ustal gösteren, dün-yan n her taraf na yay lm pazarlarda olu an fiyatlarla oynayarakmuazzam de er gasp eden, gerekti inde ve s kça zor uygulamadangeri kalmayan, kurgusal zekâs geli mi gruplar n bir eylemidir.Bunlara kimi yerde hanedan, aristokrat ve burjuva da denilebilir. lkve Ortaça haramilerinden yegâne ve önemli farklar a rl kl olarakkentlerde üslenmi olmalar , devlet otoritesiyle iç içe geçmeleri,zoru gerekti inde daha örtülü ve ikinci planda kullanmalar r. Gö-rünü te ekonominin kurallar vard r. Onlar da bu kurallara görezekâlar ve eldeki ilk paralar yla kâr yap yorlar. Kapitalin tarihi do -ru incelendi inde, bu yakla n tam bir masal de erinde oldu ugörülecektir.

Bu dönemde hiç bir varl k kad n kadar tutsakl a mahkûm edil-memi tir. Her bask ve sömürücü toplumsal sistemde oldu u gibikapitalizmin do u da devletsiz olmaz. Feodal sistemin dogmatiz-mi dinsel nitelikliydi. Arkaik köleli in ise mitolojikti. Birinde tanrbizzat kral ve hanedan n ahs nda somutla iken, daha sonra-kinde tanr kendini devletin soyut varl nda görünmez k larak tem-sil ediyordu. nsanl n zihniyet ça lar bunu gerektiriyordu.

Sistemin toplumsal özelliklerini en çok da kad nda çözümleme-nin ö retici de eri yüksektir. Ba tan söylenmesi gereken bir hususda, herhangi bir toplumsal olguyu kendi ba na siyasal, toplumsal,

Page 80: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

80

ekonomik, kültürel vb. ayr mlar alt nda incelemek ciddi sak ncalariçerir. Tarihsel bir bütünlük halinde sürekli olu umu ya ayan top-lumlar n tüm alt ve üstyap sistemleri bir saatin parçalar gibi bütünhalinde çal r. A parçalara bölme hastal , Bat bilimcili ininolgu bütünlü ünü yitirmek özelli inden kaynaklan r. Bilimsel olarakda gerçe in kavranmas önemli oranda zorlayan bu yaklakullan rken, bütünselli i göz ard etmemek çok önemlidir.

Kad n adeta tüm sistemin bir özeti olarak görülmeli ve öyle çö-zümlenmelidir. Kapitalist toplum nas l tüm eski istismarc toplum-lar n devam ve zirvesi ise, kad n da tüm bu sistemlerin kölele tiricietkisinin zirvesini ya ar. En eski ve en yo unla hiyerar ik vedevletçi toplumun bask ve sömürü cenderesinde biçimlenen kadanlamadan, toplumu do ru tan mlayamay z. Etnik, ulus ve s f kö-leli inin do ru anla lmas n yolu kad n tan ndan geçer. Sosyalbilimin adeta m zrak çuvala s mazken az k bilim konusu yapma-ya çal kad n konusundaki incelemeler 20. yüzy n son çeyre i-ne mahsustur. Feminist hareket, çevre, sava ve iktidarlar n kor-kunç y tarih ve egemenli in cinsiyetçi karakterini dü ündürt-meye ba lam r. Bu husus bile, en objektif olmas gereken sosyalbilimler de dâhil, tüm bilimsel yap n cinsiyetçi karakterini göste-rir. Bilim cinsiyetçidir.

Pozitif olarak kad yorumlamay sonraki bölüme b rak rken,kapitalizmin geleneksel köleli e ne getirdi ine bakal m. Kapitaliz-min en ba ta özgürlük getirmesinin sistemin özüne ters oldu unuiyi belirlemeliyiz. “Kapitalizm gelenekleri y rtt için kad n etra-

ndaki zincirler de parçalanm r” iddias aldat yan yüksek birçarp tmad r.

Tahakkümcü sistemlerin özgürlükle ili kisi, nas l daha kaba veince yöntemlerle sürdürülebilir biçimindedir. Ad na çok a k destandüzülen kad nla en kaba ve çirkin köleli e maruz kalan kad n ayn -

r. Kad n kafese -erkek hâkimiyetindeki ev- al nan kanarya misali-dir. Belki sevimlidir, ama tutsakt r. Ku b rak ld nda nas l arkas nabakmadan uçar giderse, e er kad n biraz bilinçlenir ve gidece i öz-gür bir yeri oldu unu bilirse, kaçamayaca ev, saray, zenginlik, güçve insan ki ili i yoktur. Hepsinden kaçma potansiyeli vard r. Hiçbir

Page 81: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

81

varl k kad n kadar tutsakl a -özgür geli menin objektif ve subjektifko ullar bast rma ve yok etme- mahkûm edilmemi tir. Tüm top-lumsal tahlillerin tutmamas n, plan ve programlar n yürümemesi-nin, insanl k d geli melerin ortaya ç kmas n da kad n kölelikdüzeyiyle ba lant vard r. Bu nedenle kad n çözümü, özgürlü ü ve

itli i sa lanmadan, hiçbir toplumsal olgunun yetkin çözümü veözgürlük-e itli i sa lanamaz.

Kapitalizmin sisteme eklemesi ile ortaya ç kan kad n görünü-münü metala rma düzeyinde görmek gerçe e daha çok yakla ra-bilir. Klasik kölecilikte kad n pazarlarda en çok al p sat ldiyi biliyoruz. Bu durum cariyeler biçiminde feodal kölelikte de yay-

nca sürdürülmü tür. Burada sat lan bütün olarak kad nd r. Ba k,siyasi rant bu i lemin aile içine kadar yans biçimleridir. Kapita-lizmde ise kasap misali gövde parçalara ayr larak her k sm na fiyatbiçme gibi unsurlar eklenmi tir. Saç ndan topuklar na, gö sündenkalçalar na, göbe inden cinsel organ na, omuzundan dizlerine, be-linden bald na, gözünden dudaklar na, yana ndan boynuna parça-lan p de er biçilmeyen hiçbir yeri kalmam gibidir. Ne yaz k ki ru-hu var m yok mu, varsa ne eder sorusu akla getirilmez. Beyince de oezeli ‘eksik ak ll ’d r. Özel ve genelevlerin zevk veren metas r. Ço-cuk makinesidir. En zor i lev olan çocuk do urma emekten say l-maz. Çok zor bir i olan çocuk büyütmenin hiçbir ücreti yoktur. Tümönemli ekonomik, sosyal, siyasal, askeri kurumlarda yeri numunelikde erindedir. Reklamlar n vazgeçilmez malzemesidir. Cinsiyeti ençok metala p piyasaya sunulan yegâne varl kt r. En çok sövgüve dövgü konusu yap land r. A k yalan na en çok alet edilendir. Hereyine kar land r. Kad nca konu mas için özgün bir dil-deyim, ses

düzeni biçimlendirilen kimliktir. nsanca arkada k yap lamayaninsand r. En de me erke in bile yan nda sald duygusundan vaz-geçemedi i insand r. Her erke in üzerinde kendini imparator san-

nesnedir kad n art k.Tan m daha da zenginle tirilebilir. in ilginç yan , bu kadar

olumsuz özellikleriyle bezenen bir kimli e kar erkek egemen top-lumun onunla rahat ya ayabilece ini sanmas r. Demek ki, çokuysalla bir köle say lmaktad r. Asl nda onurlu bir erkek insan

Page 82: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

82

için bu kadar olumsuzlu a örgütlenen bir olguyla ortakla a ya amakmüthi zor ve alçalt r. Her ne kadar Eflatun kad devlet ve top-lumdan tümüyle d lad için ele tirilse de, yakla nda bu alçalt -

özellikler etkindir. Birçok filozofta olan bu hususu do ru okumakgerekiyor. Örne in Nietzsche’de bu özelliklerle ortak ya amak ki iyikesinlikle bozar. O halde neden kad n dü künlü ü toplumlarda çokgüçlüdür? Çünkü bu toplumlar dü ürülmü tür de ondan; erkek dü-ürülmü tür de ondan. Bu, köleli in geçi ken özelli inden ileri gel-

mektedir. Bu kadar yararl bir köle, köleli e al lan insanlar içinelbette en çok aranan ortak olacakt r. Dolay yla bat lan kad n,bat lan toplumdur; dü ürülen erkektir. Böyle ba a böyle tarak.Özcesi kad nl k olgusu yetkince ayd nlat lmadan, do al toplumunözgür ana-kad nl ile s fl uygarl n özgür bilinçli kad nl bü-tünle tirilmeden, dengeli ortak ya am arkada yarat lamaz. Bunun

benzeri erkeklik de yeniden olu turulmadan bu birliktelik sa la-namaz.

Toplumsal alandaki kapitalizmin olu turma, yönetme tarzbirçok olguda, özellikle erkekte, ailede, i te, memuriyette, yine e i-tim, sa k, hukuk ve benzeri birçok alanda gözlemleyebiliriz. Aileiçin k sa bir tan mlama yaparsak, hiyerar ik ve devletçi toplumuntemel kurumu olan bu ocak sistemin hücresi, en küçük molekülü-dür. Tepedeki imparatorun ailedeki yans mas ‘küçük impara-tor’dur. Toplumdaki köleli in yans esas tezgâht r. Ailedeki köle-lik toplumsal köleli in temel güvencesidir. Sistem adeta her gün, hersaat ailede yeniden üretilmektedir. En a r yükünü de aile çekmek-tedir. Aile hiyerar ik ve devletçi toplumun uysal e idir. Süreklibinilebilir, kendini ta tabilirsin. Genelde da lan kapitalist sisteminen çarp izdü ümünü ailede yans tmas aralar ndaki bu s ba -lant dan dolay r.

Kapitalizmle mücadelede yo unla mda, akl ma hep kar -kocaili kisi dü er. E er koca ortama göre kar ya normal bir ya am sun-mu sa, bu kad kocaya kar mücadeleye çekmek ne kadar zorsa,

çiyi de e er dolgun bir ücret vermi se, efendisi kapitaliste karmücadeleye çekmek o denli zordur. B rak n özgürle meyi, basit birücret s nda bile kapitalist efendiye kar takla atan i çi, toplum-

Page 83: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

83

sal çokluklara kar art k efendisinin sistemati inin bir u r.Hele i sizler ordusu ç gibi büyürken, konumu güvencede olan bir

çi aynen devlet memuru kadar, belki de ondan daha fazla kendinigüvencede sayar.

Köy toplumundan beni m knat s gibi çeken kent toplumu, çö-zümlenmi haliyle benim için toplumsal sorunun esas mekân r.Toplumun içteki çürüyü ü kadar çevreden kopu unun da ba suçlu-su kent ve yol açt toplumsall kt r. Daha do rusu, s fl devletliuygarl n kentinin toplumudur. En ilkel klân toplumu bile ya amakar kent uygarl kadar cahil de ildir. Tersine, uygarla kenttoplumu kapitalist a amada tam bir çevre katliamc na dönü mü -se, bu herhâlde bünyesindeki sistematik cehaletle mesinden kay-naklanmaktad r.

Duygusal zekâdan kopmu , ak l ve anlam çoktan yitirmi cin-sellik, kapitalizmin kanserojen gerçekli inin temel göstergeleridir.ktidar için nükleer deh ete bel ba lamaktan tutal m, ucuz i çilik

için dünyaya s mayacak nüfuslar sistemin özüyle ilgilidir. Onunözellikle iktidar biçimleni iyle. Dünya sava lar , sömürge sava larve tüm topluma kar her düzeyde k lcal damarlara kadar etkileyeniktidar sava mlar sistemin iflâs ndan ba ka anlama gelmez.

Bu noktaya gelinmesinde, de inildi i gibi cinselli in (seksin)endüstrile erek sunulmas belirleyici etkenlerdendir. nsanlar ba a-

seks gücünde arar hale sokulmu tur. Hâlbuki cinsellik tüm can-larda ya am fark etmede ve onu sonsuzla rmada ö retici bir

etkinlik i levindedir. Tek hücreli canl lardan tutal m insan türünekadar i levini bu biçimde tan mlamak mümkündür. Dolay yla an-laml ve hatta kutsald r. nsan topluluklar da tarih boyunca bu tarzbir yorumu esas alm lard r. Tüm antropolojik ara rmalar bu yo-rumu do rulamaktad r. E er metala lmayacak (endüstrile tiri-lemeyecek) bir ili ki veya ili kiler varsa, ba ta geleni cinsel ili kiolmak durumundad r, çünkü ya am n kutsall yla, yüceli iyle, sü-reklili iyle ilgilidir. Daha çok da sapt p di er ya amlar tehditetmeme sorumlulu uyla bezelidir.

Cinsel istismar denilebilir ki, sistemin en temel hegemonik araç-lar ndand r. Sadece metala larak dev bir endüstriye dönü türül-

Page 84: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

84

memi tir. Toplumda Hint fallus tanr sall hem yozla p hemde k rk kat geride b rakan bir erkek egemen cinsiyetçilik dini halinegetirilmi tir. Özellikle her erkekte bu yeni dini gösterge ba ta ede-biyat olmak üzere sanat n ba kö esine oturtularak tam bir uyu tu-rucu araca dönü türülmü tür. Kimyasal uyu turucular bu yeni cin-sellik dini kar nda solda s r gibi kalm r. Tüm toplum bireylerimedyatik reklam (sadece alelâde reklam de il) kampanyalar yla bircinsel sap k haline getirilmi tir. Genç, ya , hatta çocuk fark etmi-yor. Herkes kullan yor. Kad n en geli kin seks nesnesine dönü tü-rülmü tür. Her zerresi seks ça rmasa sanki para etmeyecekmigibi bir zihniyete mahkûm edilmi tir. Kutsal aile oca bir seks der-gâh na dönü türülmü tür. Kutsal ana ve tanr çal ktan geriye i e ya-ramaz, bir kö eye at lan ‘kocakar lar’ kalm r. Çok hazin ve ac ve-rici bir durum. Sunî döllenmeyle kad n tam bir seks arac olma sü-reci zirveye t rmand lm r.

Her erkek için cinsel eylem bir iktidar eylemine dönü türülmü -tür. Cinsel eylem ya am n ve cinsin devam için biyolojik i levinden

kar p veya sapt p, toplumsal ve siyasal alanda erkek egemeniktidar n s rs z ço alma ve yay lma i levine dönü türülmü tür.Cinsel eylem iktidar eylemine dönü türülmü tür. Tüm homo ve he-tero vb. cinsel ili ki biçimlerinde iktidar ili kisi belirleyici rol oyna-maktad r. Tarihsel temeli yayg n bulunmakla birlikte, hiçbir toplumve devlet biçiminde ulus-devlet ve toplumunda oldu u kadar sis-temli, yayg n ve iktidar amaçl (dolay yla kölele tirme amaçl ) de-rinli ine ve geni li ine ço alt p uygulanmam r. Toplumsal cinsi-yet, toplumsal ve siyasal iktidar olay ili kisi ve olgusudur.

Ulus-devlet hem aile içinde, hem d nda cinselli e yönelik yü-rüttü ü politikalarla tam bir iktidar sap kl na yol açm r. Kad nkendini seks metas olarak, erkek ise cinsel iktidar arac k larak hemkendilerini hem toplumu sadece ahlâki buhrana de il, iktidar sava-

n kurban haline de getirmi oluyorlar.Toplum bir kad n ancak bir erke e ba olarak bir evde ad na

namuslu dedi imiz tarzda ya ayabildi i takdirde kabul görebilece-ini belirtir. Kad n öyle olmaktan ç p birçok erke i eve almas ya

da tersi halinde adam n eve birçok kad almas halinde durum

Page 85: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

85

nas l olur? Herhalde en hafif deyimle allak bullak olur. Paran n du-rumunda i ler daha karma kt r. Örne imize devam edelim. Kad ngenel kabulü bozdu u için evden at larak bir çözüme var labilir.Fakat parada i ler bu kadar kolay olmayabilir. Elinde paray tutan,namuslu olmasa, paraya ne kadar para kat lsa da kabulümdür diye-bilir. Hâlbuki toplum t pk bir kad n meselesinde oldu u gibi, bukabulle paray arac k lmam . Onu biriktirmek en büyük namus-suzluktur diyebilmi olmas kuvvetle muhtemeldir.

Hiyerar inin kurulu undan beri egemen erke in doymak bilmeztah ve duyars zl yla kaba gücü alt nda ezim ezim inleyen kad n,

kapitalist sistem alt nda bir kat daha zincirlerle örülür. Erke inhakk nda en çok yalan uydurdu u varl k kad nd r. Söylenir ki, cinsi-yet üzerine en kapsaml çal ma yürüten Freud’un bile ölürken a -

ndan ç kan son sözler “Kad n ne demek?” yönlüdür. Bu durumola an de ildir. Bu, kad n etraf ndaki korkunç erkek egemenlik ide-olojisinin yaratt bir durumdur. Kad hiç tan mak istemeyenerkek egemen, bu durumunu örtbas etmek için önemli silahlar ndanbiri olan sahte a k edebiyat na ba vurur. Egemen erkek için a k

ittir yalan n gizlenmesi, örtük sayg zl k, bilincin körlü ü, köriçgüdünün alan ve süreklilik kazanmas r. Kad n bunu yutacakduruma getirilmesi, bask alt nda çaresizli in derinli i ile ilintilidir.O denli maddi ve manevi ya am ko ullar ndan kopar lm r ki, er-ke in en a k sözlerini, sald lar , do al hak olarak kabul et-mek zavall ndad r.

Ki i olarak ahsen ben kad n geli tirilmi ‘statü’ alt nda ya a-may nas l kendisine yedirdi ine hep ar m. Fakat unu sezdi imiaç kça itiraf etmeliyim: Kasaplar hayvan kesime al rken, hayvanasl nda kesilece ini fark eder ve tir tir titrer. Kad n erkek kar -

ndaki duru u bana hep bu titremeyi hat rlat r. Kad n kar ndatitremedikçe erkek rahat olmaz. Egemen olman n ba ko ulu budur.Kasap bir defa keser, o tüm ömrü keser. a edilmesi gereken ger-çek budur. Bunu a k ark lar yla gizlemek a k bir harekettir.Uygarl k alt nda en de ersiz nesne ve kavram a ka dair söylenen-lerdir. Bir erke in hiç ba aramad , ba armak istemedi i, bir kad -na ola anca do all içinde yakla abilme gücüdür. Ben ahsen böy-

Page 86: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

86

lesi bir tavr gösterebilecek erke i gerçek kahraman olarak de er-lendirmek durumunday m. Sorun basit zaaf, biyolojik cinsiyet far-

ndan do muyor. Hiyerar ik devletli toplumun ilk katmanla manesnesi olarak kad en alta yerle tirmesinden kaynaklan yor. Enderin toplum sorunu olmas , toplumda yerle tirilmi statünün özel-liklerinden ileri geliyor. Sosyolojinin çok s rl ve geç olarak konuyailgi duymas kapitalizmin kriz süreciyle ilgilidir.

Her ey aç a ç karken, kad n olgusunun da kendini gittikçe tümyönleriyle göstermesi beklenebilir. Kapitalist sistemin kad nl k ol-gusuna ekledi i bask -sömürü unsurlar daha kapsaml anla lmaygerektirir. Kad n adeta sözde en de erli metad r. Hiçbir sistem, ka-

bu denli metala maya tabi tutmam r. lk ve ortaça larda ge-nel köleli in bir parças olarak kad n köleli i, cariyeli inden sistemaç ndan bir fark yoktur. Sadece kad na özgü bir kölelik veya meta-

k bir durum söz konusu de ildir. Erkek haremlilikler de vard r.Had mla lm erkekler de vard r. ç o lanlar vard r. Sistemincinsiyet anlay nda as l en büyük fark kapitalizm koyar. Adeta me-tala lmam tek organ yoktur. Sözüm ona bunu edebiyat, romanarac yla sanat süsü vererek yapar, ama bu sanat n temel i levisistemin dayan lmaz yükünün çekilmesinde kad n azami pay sa-hibi k nmas r. Her çal maya bir ücret biçilirken, en a r i olanhamilelik, çocuk büyütme, evin her türlü i i ücretsizdir. Erke in sekskölesi olman n da bir ücreti yoktur. Genelevde olan ücret kadar bilebirçok özel evde de er kad na gösterilmez.

Evlilik namusu, onuru denilen ey, esasta ‘küçük imparatorun’bütün kahr n çekilmesidir. Nas l ki büyük imparator onuru sayddevlet mülküne bir ey oldu unda bunu sava nedeni sayarsa, kü-çük imparator da onuru sayd mal olarak kad na bir ey yap rsabunu büyük namus meselesi, dolay yla kavga nedeni sayar. Dahada ilginç olan, kad n ruh olarak tamamen bo alt lmas , biçimselolarak da a kad ns , süslü-sesli bir ‘kafeste ku ’ haline getirilme-sidir. Ses ve makyaj düzeni; do al kad n çok d nda öz kimli ininezici biçimde inkâr na dayanan, ki ili ini öldüren bir durum arzeder. Kad nc k kad n özel olarak ki iliksizle tirilmesidir. Bir er-kek icad ve dayatmas r. Böyle oldu u halde, sanki kad n do al

Page 87: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

87

duru u buymu gibi suçlamaktan geri kalmaz. Tüm reklam, te hirmalzemesi olarak kullan lmas ndan bizzat sistem sorumlu oldu uhalde, bu da kad n do al özüne yak r. Kad n onuru kapita-lizmle en dip noktas na oturmu tur. Kad n kimli inde dibe vuran,ayn zamanda komünal toplum de erleridir. Sistemin mant hembuna muhtaçt r, hem de oldukça becerilidir.

Pornoyla her tür kutsall ndan soyutlanan kad n cinsi, kapita-lizmde ba lang çtaki primata indirgenmi olur. Kad n uygarl ktarihi boyunca toplumdan silinmesi hiyerar ik ve s fsal geli meyeba oldu u kadar, erke in egemen erkek toplumu yüceltmesine deba r. Yine kad n toplumda ne kadar etkinli ini yitirmemi se,komünal de erlerden de o denli uzakla olur. Kad n do askomünal toplum de erlerine daha yak nd r. Zekâs do an n özellik-lerine kar daha duyarl ve gerçekçi oldu undan duygusal zekâ önplandad r. Analitik zekâ daha çok kurgusal oldu undan ya amlaba lar s rl r. Erke in analitik zekâ geli kinli i toplumsal konu-mundaki hileli, bask karakter unsurlar yla ili kilidir.

Çocuklar dünyas üzerindeki sistem a rl geneli yans r. Ha-yal dünyas nda ya ayan çocuklar sistemin buz gibi hesaplar dünya-

na kökünden z tt r. Çocuk ve kapitalizm ba da maz. htiyarlarya lanm çocuk gibidir. Eskinin sayg gören kutsal bilgesi kapitalistüretim için bir yük durumundad r, gereksiz bir nesnedir. Çocuklarbüyüyerek yararl k nabilir. htiyarlar ise öleceklerinden bir de erifade etmezler. htiyar n ahs nda toplum yüceli inden, kutsall n-dan iyice soyutlan r. Ya lar evine b rak ld nda, sistemin zalimli ikadar anlams zl çirkin surat tüm yönleriyle gösterir. htiyarl ksorunu bile birçok yönüyle sistemin toplum için gereksizli ini ra-hatl kla kan tlayabilecek soru i aretleriyle doludur.

Tersi bir konum da sistem gere i varl dayan lmaz boyutlarata r. Özünde bir ataerkil toplum gelene i olan ba ta erkekolmak üzere çok çocuklu olma, sa k tekniklerinin devreye sokul-mas yla alt tabaka kad nlar nda çocuk do um makinesi rolüne in-dirgenmi tir. Böylelikle zor olan çocuk yeti tirilmesi de yoksullarayüklenerek, bir yandan genç i çi ihtiyac gideriliyor, di er yandaniçinden ç lmaz bir aile yozla mas yarat yor. Bir ta la birkaç ku

Page 88: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

88

vuruluyor. Üst tabaka kad n ve erke i art k sunî bebek, üvey evlat vehayvan beslemeyle evlat kavram yozla rarak eksikli ini gide-rirken, sonuna kadar seksi kalmaya çal p yeni seks dinini ritüelle -tirerek bayg nla yorlar. Sonuç, alt ndan ç lamaz anlams z bir nü-fus, tarihin hiçbir döneminde görülmemi bir i sizlik ve çevre buna-

n insan yükünü ta maz bir konuma getirilmi bulunmas r.Kent ve s fsall k daha çok kapitalist sistemle birlikte kavram-

salla r. Fakat kökenlerinin izah daha önemlidir. Ç veya kö-kenleri aç klanmayan hiçbir toplumsal ili ki yeterince anlamland -lamaz. Kent olu umu halen tam çözümünü bulan bir ili ki yo unlu-

u olmaktan uzakt r. En az kapitalizmin ç kadar önemlidir veaç klanmay gerektirir. ahsen kente ön, proto-kapitalistik demeninyanl kaçmayaca kanaatindeyim. Nas l ki pazar kapitalizmin üze-rinde beslendi i, vücut buldu u bir ili ki alan ysa, kent de pazar ngeli mi ve kal la mekân olarak tan mlanabilir. Konumuzlailgisi ise, kurgusal zekân n en geli kin mekân , pazar olmas na da-yan r. Kentin kendisi pazar niteli inden ötürü analitik, soyut zihnigerektiren ve daha çok da ortaya ç karan çok yo un toplumsalla -

rma arac olan bir kurulu tur. Mitolojik ve dinsel dünyan n dahada ak lc la mas , bilimi h zland rmas kadar çarp tmas , beraberindefelsefeye yol açmas gibi tarihsel geli meleri h zland ran ili ki orta-

r. Daha çok analitik zekâyla i yapar. Kapitalizm ekonomininana gücü, yarat kad n da dü man r. Tüm çözümlememizkad n toplumsal ya amdaki yerinin ekonomik de erinin birincildüzeyde ve yüksek seviyede oldu unu kan tlamaktad r. Tüm uygar-

k tarihinde oldu u gibi, en ac mas z dönemini kapitalist uygarl kamas nda ya amaya ba layan ‘ekonomisiz k nm kad n’ gerçe i,

en çarp ve derinlikli toplum çeli kisi haline gelmi tir. Kad n nüfu-su ezici olarak i siz b rak lm r. Ev i leri en zor i ler oldu u haldebe metelik de er etmemektedir. Çocuk do urma ve yeti tirme ha-yat n en zor i i oldu u halde, sadece de er etmemekle kalmamakta,giderek ba a bela olarak dü ünülmektedir. Hem ucuz, i siz, çocukdo urma ve bin bir zahmetle büyütme makinesi, hem ücretsiz vehatta suçlu! Kad n uygarl k tarihi boyunca toplumun zemin kat nayerle tirilmi tir, ama hiçbir toplum kapitalizmin yürüttü ü ve çok

Page 89: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

89

sistemli hale getirdi i istismar geli tirme gücünde olamam r. Busefer sadece zemin katta de il, tüm katlarda e itsizli in, özgürlük-süzlü ün, demokrasisizli in nesnesidir! Daha da vahimi, tarihin hiç-bir dönemiyle k yaslanamayacak iddette ve yo unlukta cinsiyetçitoplum iktidar insan n en mahrem organlar na kadar artland pço altarak, kad bir seks endüstrisine dönü türerek, i kenceyitoplumun tüm katmanlar na yayarak, ‘erkek egemen toplumu’ kapi-talist uygarl k döneminde azamiye ç kartarak, ‘ekonomostan’, eko-nominin yarat özneden intikam al rcas na kad n ve ekonomidü manl her yerde ve her zaman nda kan tlamaktad r!

Bir anan n, proleteri dokuz ay karn nda ta p bin bir zahmetlegücü haline getirinceye kadar verdi i eme in kar nas l ta-mlayaca z? Sermayedar n çal p ç rpt binlerce y ldan kalma

birikimlerle haz rlanan üretim araçlar n sahipliklerini ve paylarnas l belirleyece iz? Hiçbir üretim arac n de erinin pazarda sat l-

gibi olmad unutmayal m. Bir fabrikan n sadece teknik icat- binlerce ke ifçi insan n birikimli yarat n ürünüdür. Bun-

lar n de erini nas l belirleyip kime ödeyece iz? Bunlar n toplumsalpaylar dü ünmemek ahlâk tamamen yads madan mümkün mü?Bu tarihi-toplumsal de erleri sadece iki ki i aras nda payla rmakadaletle uyu ur mu? Kald ki, bu iki ki inin aileleri, toplumsal çevre-leri vard r. Bunlarla koruyup kollanan bu ikisi üzerinde bunlar n hiçmi hakk yok? Sorular daha da yak k p artt rabiliriz. Fakat kâr-ücret ikileminin ne kadar problemli oldu unu göstermeye yeter.

Kapitalizmin ekonomisi demeye pek gerek yoktur. Kapitalinkendisi ekonominin özüdür. O esasta en istismarc , vah î rekabetli,kâr için her eyi göze alabilen sistemdir. Toplumun metala lma-yan hiçbir olgusu yoktur. Metala lan toplum, elden ç kar lmakistenen toplumdur. Böylesi bir toplum ya am ömrünü dolduran,dolay yla bitirilmesi gereken bir düzendir.

Hatalar n veya yanl n temelinde kapitalist-i çi ayr yat-maktad r. Kapitalist-i çi ayr , bir köleci Roma malikânesindekiefendi-köle ayr ndan öz olarak farkl de ildir. Serf-a a ili kisi içinde benzetme geçerlidir. Bir aile içinde -ataerkil- erke in örgütlenibiçimi ve dayanaklar yla, ba kad n örgütleni ve dayanaklar

Page 90: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

90

kar kar ya getirdi imizde, çat man n galibi ba tan bellidir. stis-nalar hariç tutulursa, belli bir kavgan n galibi olarak erkek, kavgan nsonunda h rpalanm kad ndan daha güçlenmi olarak varl k sürdü-rür. Daha fazla kad n erke in olmu tur. Çeli ki yine vard r, ama dö-nü tü ü kadar yla erkek-egemen sistem içinde bir ad m daha eri-mi tir. Örne i tüm toplumsal sisteme yayg nla rabiliriz. S fltoplum uygarl , hatta daha öncesinin hiyerar ik toplumu içinde,kad n bin bir ba la erke in egemenli i alt nda bulundu u ko ul-larda, bir teori ve pratik biçim uyarlay p kad ndan kurtulu bekle-mek hayalcilikten öteye, ‘daha çok dövül, daha çok ba lan’ demek-ten öteye anlam ifade etmez. Kad n kar la may kabul etti i andanitibaren zaten kaybetmeye yat lm r. Kasab n elindeki kuzu didi-nip de ne kadar kurtulabilir? Kuzunun ya ama ans kasab n insaf -na, ç kar na ba r. Süt, yün koyunu da k nabilir, kesilebilir de.

kinci dünya sava sonras ‘antifa ist’ zafer havas fazla sürme-di. 1968 devrimci perspektifleri ve gençlik hareketleri önemli para-digma de ikliklerine yol açt . Sisteme bir bütün olarak nefret geli -ti. Reel sosyalizm, ulusal kurtulu ve sosyal demokrasinin beklenti-lerine cevap veremeyece i anla lm . Vaat edilen dünya eskisin-den daha iyi de ildi. Denilebilir ki, 1970’ler, 1848 Devriminden beriMarksizm’le ba lanm birçok entelektüel ak n gücünü yitirme-siyle, yeni sol, ekoloji, kad n hareketi ba ta olmak üzere birçok yeniak mla tan ma dönemi oldu. Kapitalizm kadar reel sosyalizm veversiyonlar na duyulan derin güvenin sars lmas yla ve 1950’ler son-ras n ikinci büyük bilimsel devrimiyle sosyal bilim ve kültürelalandaki yeni geli meler de beraberinde feminizme, ekolojiye, etno-lojiye geni aç mlar getirdi. Sistemin z t kutbunda yer alan toplumyap lanmalar da benzer bir dökülmeyi, karma ay ya amaktad r. Enba ta aile, tarihinde en yo un da lma sürecindedir. Evliliklerin ya-

ya yak bozulmakta, ahlâki olmayan kontrolsüz cinsel ili kiyi çgibi büyütmektedir. ‘Kutsal evlilik’ bitmi say lmaktad r. Çocuk, ya -

lar, ana baba ili kileri, aileyle ba lant da lman n ac kurbanlarolarak, toplumsal aç dan en anlams z, bozuk duruma dü mü bulun-maktad r. Kad n üzerindeki en eski bask ve istismarlar aç a ç kt k-ça, kad n sorunu da tam bir krize dönü mektedir. Kad n kendini ta-

Page 91: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

91

kça, dü ürülmü lü üne duydu u öfkeyle tam bir kaos ili kisininen etkili nesnesine de dönü mektedir. Kad n çözülmesi toplum çö-zülmesine, toplum çözülmesi de sistem çözülmesine yol açmaktad r.

Toparlarsak, önümüzde bizleri bekleyen kapitalizmin tek tarafliradesi döneminin geçti i, halklar n ovenizm ve sava la yüklü mil-liyetçili i a arak demokratikle mesini ve bar dayatt , kültürelve yerel gerçekli i ile bulu tu u bir dönem olas güçlüdür. Bununtek ba na de il, hâkim sistemin devlet merkezli, ama küçültülmüyap lanmalar yla ilkelere dayal ortakla a yürütülmesi de bu olas kdâhilindedir. Uygarl z s f, cins, etnik ve kültürel tahakkümlüyap yerine, halklar n komünal demokratik de erlerini tan yan,cins özgürlü üne aç lm , etnik-ulusal bask a , kültürel daya-

may esas alm , tarihi bir a ama olarak ‘küresel demokratik uy-garl a’ dönü ebilir.

En eski Ve En Yeni Sömürge Ulusu – Kad nlar

Kad biyolojik farkl olan bir cins insan olarak alg lamak,toplumsal gerçeklik konusunda körlü ün temel etkenlerinin ba n-da gelmektedir. Cinsiyet farkl kendi ba na hiçbir toplumsal so-run nedeni olamaz. Evrende her zerredeki ikilem nas l hiçbir varl k-ta sorun olarak ele al nmazsa, insan varl ndaki ikilem de sorunolarak i lenemez. “Varl k neden ikilemlidir?” sorusuna verilecekcevap ancak felsefi olabilir. Ontolojik (varl k bilimi) çözümleme busoruya (sorun de il) yan t arayabilir. Benim cevab m udur: Varl nikilem d nda ba ka türlü varolu u sa lanamaz. kilem, varolu unmümkün tarz r. Kad n ve erkek mevcut haliyle olmay p e eysiz(e i olmayan) olsalar bile, bu ikilemden kurtulamazlar. Çift cinslilikdenilen olay da budur. rmamak gerekir. Fakat ikilemler hepfarkl olu maya e ilimlidirler. Evrensel zekâya (Geist) kan t arana-cak temel de bu ikilem e iliminde aranabilir. kilemin iki taraf da neiyi ne kötüdür; sadece farkl r, farkl olmak zorundad r. kilemlerayn la rsa varolu gerçekle emez. Örne in, iki kad n veya iki erkek-le toplumsal varl n üreme sorunu çözümlenemez. Dolay yla “Ni-çin kad n veya erkek?” sorusunun de eri yoktur veya bu soruya ille

Page 92: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

92

cevap aranacaksa, evren böyle olu mak (zorunda, e iliminde, akl n-da, arzusunda) durumundad r da ondan diye felsefi bir cevap veri-lebilir. Kad sosyal ili ki yo unlu u olarak incelemek, bu nedenlesadece anlaml de il, toplumsal kördü ümleri a mak (çözümlemek)aç ndan da büyük önem ta r. Erkek egemen bak ba kl k ka-zand için, kad na ili kin körlü ü k rmak bir nevi atomu parçala-mak gibidir. Bu körlü ü k rmak büyük entelektüel çaba ve egemenerkekli i y kmay gerektirir. Kad n cephesinde ise neredeyse varo-lu tarz haline getirdi i ve asl nda toplumsal olarak in a edilen ka-

da çözmek, o denli y kmak gerekir. Tüm özgürlük, e itlik, de-mokratik, ahlaki, politik ve s fsal mücadelelerin ba ar veya ba a-

zl klar nda ya anan hayal k kl klar (ütopya, program ve ilkele-rin hayata geçirilemeyi i), k lmayan egemen (iktidarl ) ili ki biçi-minin (kad n-erkek aras ndaki) izlerini ta r. Tüm e itsizlikleri, kö-lelikleri, despotluklar , fa izmi ve militarizmi besleyen ili kiler, anakayna bu ili ki biçiminden al r. E itlik, özgürlük, demokrasi, sos-yalizm gibi ad çok geçen sözcüklere hayal k kl yaratmayacakgeçerlilikler yüklemek istiyorsak, kad n etraf nda örülen toplum-do-

a kadar eski olan ili kiler a çözmek ve parçalamak gerekir. Bu-nun d nda gerçek özgürlü e, e itli e (farkl klara uygun), demok-rasiye ve ikiyüzlü olmayan bir ahlaka gidecek ba ka bir yol yoktur.

Cinsiyetçili e, hiyerar ik ç tan beri iktidar ideolojisi olarakanlam yüklenmi tir. S fla ma ve iktidarla ma ile yak ndan ba lan-

r. Bütün arkeolojik, antropolojik ve güncel ara rma ve göz-lemler, kad n otorite kayna oldu u dönemler oldu unu ve uzunsüreye yay ld göstermektedir. Bu otorite art k-ürün üzerine ku-rulu iktidar otoritesi olmay p, tersine verimlilik ve do urganl ktankaynaklanan ve toplumsal varolu u güçlendiren bir otoritedir. Ka-

nda etkisi daha fazla olan duygusal zekâ, bu varolu la güçlü ba la-ra sahiptir. Art k-ürün üzerine kurulu iktidar sava lar nda kad npek belirgin yer almay , toplumsal varolu tarz bu konumuylailgilidir.

Hiyerar ik ve devletsel düzen ba lant iktidar geli iminde er-ke in öncü rol oynad , tarihsel bulgular ve güncel gözlemleraç kça göstermektedir. Bunun için neolitik toplumun son a amas na

Page 93: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

93

kadar geli kin olan kad n otoritesinin k lmas , a lmas gerekiyor-du. Buna ili kin biçimi çe itli, süresi uzun büyük mücadelelerin ve-rildi ini yine tarihsel bulgular ve güncel gözlemler do rulamaktad r.Özellikle Sümer mitolojisi neredeyse tarihin ve toplumsal do an nhaf zas gibi oldukça ayd nlat r.

Kad n lk Ve Son Sömürge OlarakTarihin En Kritik An Ya amaktad r

Uygarl k tarihi, kad n kaybedi i ve kaybolu u tarihidir aynzamanda. Bu tarih tanr ve kullar yla, hükümdar ve tebaalar yla,ekonomi, bilim ve sanat yla erkek egemen ki ili in peki ti i tarihtir.Dolay yla kad n kaybedi i ve kaybolu u, toplum ad na büyükdü ve kaybedi tir. Cinsiyetçi toplum, bu dü ün ve kaybedi insonucudur. Cinsiyetçi erkek, kad n üzerinde sosyal hâkimiyetini in aetti inde o kadar i tahl r ki, do al her türlü temas bir egemenlikgösterisi haline getirir. Cinsel ili ki gibi biyolojik bir olguya sürekliiktidar ili kisi yüklenmi tir. Kad n üzerinde zafer havas yla cinseltemas kurdu unu hiç unutmaz. Bu yönlü çok güçlü bir al kanl kolu turmu tur. Bir sürü deyim icat etmi tir: “Becerdim”, “ ini bitir-dim”, ‘kanc k’, “Karn nda s pay , s rt nda sopay eksik etme!”, ‘fahi e,orospu’, ‘k z gibi o lan’, “K serbest b rak rsan, ya davulcuya yazurnac ya kaçar”, ‘ba hemen ba lamak’ gibi benzer say z öykü,darb mesel anlat r. Cinsellikle iktidar ili kisinin toplum içinde nas letkili oldu u çok aç kt r. Günümüzde bile her erke in, kad n üzerin-de ‘öldürme hakk ’ dahil, say z hak sahibi oldu u sosyolojik birgerçektir. Bu ‘haklar’ her gün uygulan rlar. li kiler ezici ço unluklataciz ve tecavüz karakterindedir.

Aile bu toplumsal ba lamda erke in küçük devleti olarak in aedilmi tir. Uygarl k tarihinde aile denilen kurumun mevcut tarz ylasürekli yetkinle mesi, iktidar ve devlet ayg tlar na verdi i büyük güçnedeniyledir. Birincisi, aile erkek etraf nda iktidarla larak devlettoplumunun hücresi k nmaktad r. kincisi, kad n s rs z kar k-

z çal mas güvenceye al nmaktad r. Üçüncüsü, çocuk yeti tiripnüfus ihtiyac kar lamaktad r. Dördüncüsü, rol modeli olarak tüm

Page 94: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

94

topluma kölelik, dü künlük yaymaktad r. Aile bu içeri iyle asl ndabir ideolojidir. Hanedanl k ideolojisinin i levselle ti i kurumdur.Her erkek ailede bir hanl n sahibi olarak kendisini alg lar. Aileninçok önemli bir gerçeklik olarak alg lanmas n alt nda bu hanedan-

k ideolojisi çok etkindir. Ailenin ne kadar çok kad n ve çocu uolursa, erkek o denli güvence ve onur kazan r. Aileyi mevcut haliylebir ideolojik kurum olarak de erlendirmek de önemlidir. Kad n veaileyi mevcut haliyle uygarl k sisteminin, iktidar ve devletin alt n-dan çekin, geriye düzen ad na çok az ey kal r. Fakat bu tarz n bede-li, kad n bitmeyen dü ük yo unlukta sürekli sava hali alt ndakiac , yoksul, dü kün ve yenilgili var olu tarz r. Adeta sermayetekellerinin uygarl k tarihi boyunca toplum üzerinde sürdürdükle-rine benzer, paralel ikinci bir tekel zinciri de kad n dünyas üzerin-deki ‘erkek tekeli’dir. Hem de en eski güçlü tekeli. Kad n varolu unuen eski sömürge âlemi olarak de erlendirmek daha gerçekçi sonuç-lara götürür. Belki de kendileri için millet olmam en eski sömürgehalk demek en do rusudur.

Kapitalist modernite, tüm liberal süslemelere ra men, eskidenkalma statüyü özgür ve e it k lmad gibi, ek görevler yükleyip ka-

eskisinden daha a r bir statü alt na alm r. En ucuz i çi, evçisi, ücretsiz i çi, esnek i çi, hizmetçilik gibi statüler durumunun

daha da a rla gösterir. Üstelik en magazinel varl k, reklamarac olarak istismar daha da derinle tirilmi tir. Bedeni bile en çe-itli istismar arac olarak, sermayenin vazgeçmedi i meta düzeyinde

tutulur. Reklamc n sürekli tahrik arac r. Özcesi, modern köle-nin en verimli temsilcisidir. Hem s rs z zevk arac , hem en çokkazand ran köleden daha de erli bir mal dü ünülebilir mi?

Nüfus sorunu cinsiyetçilik, aile ve kad nla yak ndan ba lant r.Daha çok nüfus, daha çok sermaye demektir. ‘Ev kad nl ’ nüfusfabrikas r. Sisteme çok ihtiyaç duydu u en de erli mallar , ‘dölleri’üretme fabrikas da diyebiliriz. Maalesef tekelci egemenlik alt ndaaile bu duruma sokulmu tur. Tüm zorluklar kad na ç kar rken,mal n de eri ise sisteme en de erli hediyedir. Artan nüfus en çokkad mahveder. Hanedanl k ideolojisinde de böyledir. Modernite-nin en gözde ideolojisi olarak ailecilik, hanedanl n vard son

Page 95: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

95

amad r. Tüm bu hususlar fazlas yla ulus-devletçili in ideolojisiylede bütünle mektedir. Ulus-devlete sürekli evlat yeti tirmekten dahade erli ne olabilir? Daha çok ulus-devlet nüfusu, daha çok güç de-mektir. Demek ki, nüfus patlamas n alt nda s sermaye ve erkektekellerinin hayati ç karlar yatmaktad r. Zorluk, kah r, hakaret, ac -lar, suçlamalar, yoksulluk, açl k kad na; keyfi kazanc ise ‘bey’ine vesermayedar nad r. Tarihte hiçbir ça günümüzdeki kadar kad çokyönlü bir istismar arac olarak kullanma güç ve deneyimini göster-memi tir. Kad n ilk ve son sömürge olarak tarihinin en kritik anya amaktad r.

Hâlbuki köklü özgürlük, e itlik ve demokratl k yüklü bir felse-feyle kad nla düzenlenecek ya am ortakl ; güzelli i, iyili i ve do -rulu u en mükemmel düzeyde sa layabilme yetene indedir. ahsenmevcut statüler içinde kad nla ya am , çok sorunlu olmak kadarçirkin, kötü ve yanl bulurum. Mevcut statü alt nda kad nla ya a-mak, çocuklu umdan beri cesaretimin en zay f oldu u bir konudur.Cinsel güdü gibi çok güçlü bir güdüyü sorgulayacak bir ya amd r sözkonusu olan. Cinsel güdü ya am n sürdürülmesinin hat nad r. Kut-sall olmas gereken bir do a harikas r. Ama sermaye ve erkektekeli kad o denli kirletmi tir ki, bu do a harikas yetenek, ‘döllükfabrikas ’ gibi en a la bir meta üreten kuruma dönü türül-mü tür. Bu metalarla toplumun alt üstüne getirilirken, çevre denüfusun a rl alt nda ( imdilik alt milyar; bu h zla giderse on, ellimilyar nüfusla çevreyi dü ünelim) anbean çökü ü ya amaktad r.

üphesiz bir kad nla çocuklu olmak özde kutsal bir olayd r; ya am ntükenmeyece inin göstergesidir. Sonsuzlu u hissettirir. Bundandaha de erli duygu olabilir mi? Her tür bu gerçeklik alt nda kendinisonsuzlu a kapt rman n heyecan ya ar. Özellikle günümüz insa-

nda, bu durum, bir ozan n dedi i gibi, “Ba za bela dölümüzbizim” seviyesinde ya anmaktad r. Bir kez daha Birinci ve kinciDo a’ya ters sermaye ve erkek tekelinin büyük ahlaks zl , çirkinli-

i ve yanl yla kar kar ya oldu umuz inkâr edilemez.nsan eliyle in a edilen, insan eliyle y labilir. Burada ne bir do-

a kanunu, ne de bir yazg söz konusudur. ebekenin, kurnaz vegüçlü adam n, kanserli ve hormonlu ya am elleri olan tekellerin

Page 96: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

96

las düzenlemeleridir söz konusu olan. Ya am n evrendeki enharika çiftinin (bilinebildi i kadar yla) anlamla ma derinli ini hepderinden hissetmi im. Kad nla önce dü ünmenin, nerede, ne zaman,ne kadar bozukluk varsa tart ma ve gidermenin önemini tüm ili ki-lerin önüne koyma cesareti gösterdim. Sadece güçlü, dü ünen, iyi,güzel ve do ru karar verebilen, böylece beni a arken hayran b ra-kabilen ve muhatab m olabilen kad n, üphesiz felsefi aray nkö e ta lar ndand r. Evrendeki ya am ak n s rlar n bu kad nlaen iyi, güzel ve do ru taraf yla anlam bulaca na hep inand m. Amahiçbir erke in beceremeyece i kadar, önümdeki ‘erkek ve sermaye’mal yla, doksan bin kocal Hürmüz’le varolu tarz asla payla ma-yacak olan ahlak ma da inand m. O halde feminizmden de öte,‘jineoloji’ (kad n bilimi) kavram amac daha iyi kar layabilir.

Geleneksel hiyerar inin kad n üzerinde geli tirdi i erkek ege-menli i uygarl k tarihi boyunca hep yetkinle tirilmi tir. Ulus-devletformunda azamile en iktidar, bu gücünü büyük oranda yayd veyo unla rd cinsiyetçilikten al r. Cinsiyetçilik, en az milliyetçilikkadar iktidar ve ulus-devlet üreten bir ideolojidir. Normal bir biyo-lojik i lev de ildir. Erkek egemen için kad n cinsiyeti, üzerinde hertür ihtiras gerçekle tirdi i bir obje, nesnedir. Kutsal Kitaplardaki“Kad n tarlan zd r, istedi iniz gibi sürebilirsiniz” deyimiyle, mo-dernitenin “Kad n bir saz gibidir, istedi iniz gibi çalabilirsiniz” deyi-mi bu gerçekli i dile getirir. Ayr ca “S rt ndan sopay , karn ndan s -pay eksik etmeyin” deyi i egemenli in fa ist karakterini yans r.

Aç kça belirtmeliyim ki, toplumsal cinsiyetçi çözümlemeleri po-zitivist buluyorum. Kaba nesnelci yakla mlarla kad çözümleyebi-lece imizi sanm yorum. Özellikle kad na içerilmi kölelik kodlarbilmiyoruz. Fazlas yla fallus-vajina zihniyetine bula ld , bu zih-niyetin insan n di er yeteneklerini kötürümle tirdi i kan nday m.Bu konuda dikkati çeken nokta tüm bitkiler ve hayvanlar âlemindebelli, anlaml bir i levi, süresi ve biçimi olan cinsel birle me olgusuinsan türünde s rs z süre, biçim ve i levle azami yozla lm gibigözlemlenmektedir. Bunun toplumsal kaynakl bir yozla ma oldu ukesindir. Daha do rusu, toplumsal sorunun (bask -sömürü) do uve genelle mesiyle birlikte geli ti i belirtilebilir. Kad n sorununun

Page 97: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

97

her bak mdan anac l toplumun çözdürülmesinden kaynaklanan top-lumun ana sorunu oldu unu belirleyebilmek do ru tan mlama ya-pabilmek için gereklidir.

Toplumsal cinsiyetçilik en az kapitalizm kadar tehlikeli bir top-lumsal canavard r. Ne yaz k ki, amans z ve kurnaz erkek egemenli ibu olgunun hakikatinin aç a ç kmas engellemek için gözü karabir tutum içindedir. Kapitalizm kadar ara rmay gerektirdi i halde,en karanl kta b rak lan toplumsal aland r. Tüm iktidar ve devletideolojileri ilk kayna cinsiyetçi tutum ve davran lardan al rlar.En derin, örtbas edilmi ve üzerinde her tür kölelik, bask ve sömü-rünün gerçekle ti i toplumsal alan kad n köleli idir. Tüm iktidar vedevlet biçimlerinin üzerinde denendi i, kaynak buldu u toplumsalnesnedir.

Sorulmas gereken temel soru, erke in neden kad n konusundabu kadar k skanç, tahakkümcü ve cani kesildi i, yirmi dört saat te-cavüzcü konumla ya amaktan vazgeçmedi idir. üphesiz tecavüz vetahakküm toplumsal istismar kavramlar r. Olup bitenin toplumsalniteli ini ifade etmektedir. Daha çok da hiyerar iyi, ataerkilli i veiktidar ça rmaktad r. Daha derinlikte yatan bir anlam ise, ya-ama ihaneti ifade etmektedir. Kad n ya amla çok yönlü ba

erke in toplumsal cinsiyetçi tutumunu aç a kavu turabilir. Top-lumsal cinsiyetçilik, ya am zenginli inin cinsiyetçili in köreltici vetüketici etkisi alt nda yitimini, bunun do urdu u öfke, tecavüz vehâkimiyetçi tutumu ifade eder. Cinsiyet güdüsünün ya am n devam-

yla ili kisi aç kt r. Fakat hiçbir canl n yirmi dört saat süreklicinsiyet açl içinde bir zihniyete sahip olmas gözlemlenememek-tedir. Ya am n cinsiyetten ibaret olmad aç kt r. Bilakis cinsel bir-le menin bir nevi ölüm an oldu u, daha do rusu ölüme kar ya a-

n ölümcül bir hamlesi oldu u söylenebilir. Dolay yla ne kadarçok cinsi eylem, o denli ya am kayb anlam na da gelir.

Cinsel eylemin tümüyle ölümcül oldu unu belirtmiyorum. Ya-am n sonsuzluk idealini içinde ta r. Fakat bu ideal, ya am n kendi-

si de ildir. Tersine, ölüm korkusuna kar bir tedbirdir ki, fazla ha-kikat de eri ta mad söylenebilir. Söylem öyle aç kl a kavu tu-rulabilir: Ya am döngüsünün tekrarlar m önemlidir, yoksa döngü-

Page 98: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

98

nün tekil olarak kendisi mi? Tekil olan n hakikati tam ifade edildik-ten sonra, döngünün sonsuz defa tekrarlanmas fazla anlam ihtivaetmez. htiva edece i anlam da ‘mutlak bilgiye’ ula ma ihtiyac r.Bu durumda döngü ne kadar kendini iyi tan rsa mutlak bilgi ihtiyacda o kadar kar lanm olur ki, döngülerin, dolay yla cinsi ço al-man n fazla de eri ve anlam kalmaz.

Kad n köleli inin bu özelliklerinin derin bilinciyle hareket edenkapitalizm ve ulus-devlet, kad en geli tirilmi sermaye ve iktidararac olarak kullanmaya büyük özen gösterir. Çok iyi bilmek gerekirki, kad n köleli i olmadan hiçbir kölelik biçimi geli me ve ya amaans na sahip de ildir. Kapitalizm ve ulus-devlet, en kurumsalla

egemen erke i ifade eder. Daha aç kças , kapitalizm ve ulus-devlet,zorba ve sömürgen erkek tekelcili idir. Belki de bu tekelcili i parça-lamak atomu parçalamaktan daha zordur.

Kapitalist modernite bu düzeni daha da geli tirmi tir. Hukukalan nda kad n lehine yap lan düzenlemeler fiili e itli i sa lamaktanuzakt r. Evlili i uygarl n damgas alt nda geli tirilmi , erkek ege-menli inin, toplumsal cinsiyetçili in me rula ld bir kurumolarak tan mlamak mümkündür. Hiyerar i, iktidar ve devlet tekeli-nin en yayg n ve toplumun hücresi niteli indeki birime yanshalidir. Özüyle görünü ü, me rula lmas aras nda örtük bir çeli -ki vard r. Kad n ahs nda toplumun genel köleli ini en iyi kamufleeden kurum niteli indedir. Kad n kar la lmas yla (dü ürülme,alçalt lma, erke in uzant haline getirilme) ba layan süreç esasal narak, toplum da ad m ad m kar la r. Erkek köleli i kad nkar la lmas ndan sonra ve onunla hep iç içe yürütülmü tür. Ka-

nda uygulanan ve sonuç al nan kölelik, kar k daha sonra erkekle-re ve ezilen s flara benimsetilecektir. Uygarl kla geli en bu süreçkapitalist modernite ile zirve yapar. Fa izm, toplumun kar la lmasürecinde özel bir anlama sahiptir. Teslim al nm toplumu ifadeeder. Modernite i di edilmi , savunma yetene ini yitirmi , herke-sin birbirinin kar ve kocas k nd genel kar toplumunu ifadeeder. Süreklile en sermaye birikimi ba ka türlü topluma f rsat ta-

mayacak kadar sald rganl , barbarl gerektirir. Köleli in vetecavüzün namus ad alt nda hem me rula ld hem de derinli-

Page 99: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

99

ine uyguland aland r. Modernitenin maskesini dü üren kurumyine ailenin iflas durumudur. Bat uygarl nda ailenin iflas sadecetoplumsal ba lar n zay fl göstermez; toplumla olan çeli kisinin,krizin ve kaotik durumun derinli ini gösterir. Nas l ki kad n köleli itoplumsal köleli in düzeyini belirliyorsa, kad n-erkek ili kilerindekikaotik durum da günümüz kapitalist modernitesinin çeli kisini vekaotik durumunu yans r.

Toplumsal cinsiyetçilik kad n-erkek ili kilerindeki iktidarla s -rl bir kavram de ildir. Toplumsal n her düzeyine yay lm bir

iktidarc ifade eder. Moderniteyle azamile mi devlet iktidargösterir. Hiçbir nesne kad n kadar tahrik ettirme ve iktidara konuarz etme durumunda de ildir. Kad n nesnele tirilmi bir varl k ola-rak iktidar azami k lma özelliklerine sahiptir. Sürekli tahrik ettiril-me ve iktidar ço altma konumunda tutulur. Kad n iktidarla ili ki-sini bu kapsam üzerinde çözümlemek, hakikatini aç a ç kartmakaç ndan önemlidir. Her erkek iktidar h rs kad nda gerçekle tir-me zihniyetine fazlas yla sahiptir. Ayn zihniyet kad n cinsinin bir-birleri ve çocuklar üzerindeki iktidar h rs olarak daha da ço al r veuygulan r. Bu sefer kad n kad n kurdu olur. Zincirleme reaksiyondenilen olay budur. Kad n kapitalist sömürü sistemindeki rolü çokdaha aç k ve elveri li durumdad r. Sistem için ücretsiz do urma vebüyütmekle yetinmez, en az ücretle her i e ko turulur. sizler or-dusunun bask ve ücret sistemini sürekli dü ürme pozisyonundatutulur. Ne ac r ki, en kah rl eme in sahibi oldu u halde, Mark-sistler de dahil, hiçbir ö reti kad n haklar ndan ve eme indenbahsetme gere i duymaz. Bunun için gerekli çözümleme ve politiktutumu geli tirmez. Erkek egemenli inin, toplumsal cinsiyetçili ininyayg nl kan tlayan bir gösterge de kad n eme iyle ilgilidir.

Demografya, nüfus sorunu dünyay ve toplumu s f sorunundangiderek daha fazla tehdit etmektedir. Nüfus ço almas cinsiyetçitoplum ve kapitalist moderniteyle yak ndan ba lant r. Gününyirmi dört saatinde cinsel i tah, hanedanl k ve aile kültürü ile kapi-talizmin, ulus-devletin kâr ve güç için artan nüfus politikas ç gibinüfus patlamas beraberinde getirir. Tekni in ve t bb n katk larbuna eklendi inde ortaya ç kan gerçeklik, toplumun ve çevrenin

Page 100: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

100

sürdürülebilirli i aç ndan en büyük tehlike konumunu ifade eder.Demografik kaos bu gerçeklikle ba lant r. Gezegenimiz ve çevreçoktan mevcut hacmi (6,5 milyar katlanarak devam ederse) kald -ramaz s ra dayanm r. Sistemin iflas bu yönüyle de de erlen-dirmek önemlidir. Çok iyi bilmek gerekir ki, çok çocuk do urmaaraçsall olarak kad n, korkunç ve dayan lmas güç bir yük alt nasokulmu tur. Sorun çocuk sahibi olman n çok ötesinde çok a rla -

lm bir angarya sisteminden kaynaklanmaktad r. Ayr ca çocukdo urman n biyolojik de il, sistemsel ve kültürel bir olgu oldu unuiyi bilmek gerekir. Her çocuk mevcut kültür aç ndan bir de il, de-falarca kad n ölümü demektir. Çok azla yetinen, tüm sa k tedbir-leri al nm , her eyden önce zihnen haz rlanm bir çocuk do urmakültürü gereklidir. Sonsuzluk ve güç fikrini çocuk üzerinden de il,mutlak bilgiye, güzelli e, ahlaki ve politik toplumun geli imine da-yand rmak, çocuk yeti tirilmesini bu önceliklerle bütünlük içindeçözümlemek daha anlaml ve iyi olacakt r. Özcesi çocuk yeti tirilme-sini ekonomik ve ekolojik toplumun ihtiyaçlar ve özgürlük felsefesitemelinde çözümlemek ve çözmek gerekir.

Toplumsal cinsiyetçili in bir yan kolu olarak demografi, nüfusbilimi, moderniteyle birlikte askeri ordu, i sizler ordusu, standartulus toplumu için istatisti i de kullanarak kad n do umunu idealölçülere ba lar. Malthusçuluk denen ideoloji bunu ifade eder. Top-lumu ve ekolojiyi tehdit eden insan nüfusu özünde biyolojik bir so-run olmay p, cinsiyetçi ideolojinin kapitalizm ve ulus-devlet taraf n-dan istismar edilmesinin bir sonucudur. Modern ailecilik de dahil,kapitalizm, ulus-devletin cinsiyetçilik ideolojisi ve uygulamalartoplum ve çevre için belki de en büyük sorun kayna r. Dolay ylatoplumsal cinsiyetçili i ulus-devlet ba lam nda be inci büyük top-lumsal sorun kayna olarak de erlendirmek gerekir.

Endüstri kapitalizmi ça nda tar m-köy toplumundan sonra da-lan ikinci önemli toplumsal kurum aile ve kad nd r. Bat sosyoloji-

sinin örtbas etti i önemli bir konu da aile ve kad nd r. Bu sosyolojiailenin neden ve nas l y ma u rat ld aç klamaya yana mamak-tad r. Bu gerçeklik ilk ça daki kölelerin aile hakk n olmamas ylaba lant olarak izah edilebilir. Artan i sizlik ve yoksulluk kar n-

Page 101: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

101

da, uygarl k toplumunda gelenekselle en aile kurumunun maddiko ullar büyük oranda ortadan kalkar. Ailenin toplumsal anlamkalmaz. Birey toplumdan kopart rken bu konuda kad na dü enpay, çok zalimane bir biçimde kendini soka a ve hiç istemedi i, do-

as na ayk ko ullar dayatan egemen erke e teslim olmad r. Kad nköleli i, reklam n yap ld gibi, bu ça da özgürlük kazanmam r.Do as metala lmad k tek bir hücresi b rak lmayacak denli derin-le tirilmi bir piyasa köleli idir. Endüstriyalizm ça nda ya anankrizlerin en önemli bir unsuru, aile ve kad n üzerinde ya anmakta-

r. Sadece yo un bo anmalar ve sokak çocuklar biçiminde de il,toplumsal cinsiyetçili in s r tan maz iktidarc ve sömürücülü-

ü, bu krizin ve çökü ün derinli ini yans tmaktad r. Toplumun aileve kad n sorunu, özgür ya am n en temel unsurlar olarak, teorik vepratik düzeyde büyük çabalara ihtiyaç göstermektedir.

Kapitalist toplum ahlak n yads nmas temelinde olu tu undan,demokratik, cinsiyet özgürlüklü ve ekolojik toplumu in a ederken,teorik-etik ve pratik-ahlak olarak hareket etmek vazgeçilmez birilke ve tutumdur.

Cinsiyetçilik tarihte en çok liberalizm ça nda ideolojik bir ö eolarak geli tirilip kullan ld . Cinsiyetçi toplumu devralan liberalizm,kad sadece evde ücretsiz i çiye dönü türmekle yetinmedi. Dahafazlas cinsiyet objesi olarak metala p piyasaya sunmakla eldeetti. Erkekte sadece emek metala rken, kad n bütün bedeni veruhuyla metala ld . Asl nda en tehlikeli kölelik biçimi in a edil-mi oluyordu. ‘Kocan n kar ’ iyi bir s fat olmasa da, s rl bir is-tismara konu te kil eder. Fakat tüm ki ili iyle metala ma, firavunköleli inden daha kötü köle olmak anlam na gelir. Herkesin köleli-

ine aç lmak, bir devlet veya ki inin kölesi olmaktan katbekat dahatehlikelidir. Modernitenin kad na kurdu u tuzak budur. Görünü teözgürlü e aç lan kad n, en rezil istismar arac konumuna dü müoluyordu. Reklam araçl ndan tutal m seks, porno araçl na kadartemel istismar arac kad nd r. Rahatl kla diyebilirim ki, kapitalizminta nmas nda kad n en a r yük alt na konulmu tur.

Devletin ailedeki temsilcisi olarak erkek, kad n üzerinde hemsömürü hem de iktidar n geli tirilmesinden kendini sorumlu yetki

Page 102: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

102

sahibi olarak de erlendirir. Kad n üzerindeki geleneksel baskyayg nla rarak, her erke i iktidar n bir parças na dönü türür. Top-lum bu yolla azami iktidarla ma sendromuna girer. Kad n statüsüerkek egemen topluma s rs z iktidar duygusu ve dü üncesi verir.Öte yandan tavizci i çili in olu umundan i sizli e, ücretsiz i çiliktenasgari ücretliye kadar her olumsuzlukta bedel ödetilen kad n emek-çilerdir; kad n kendisidir. Liberalizmin eklektik cinsiyetçi ideoloji-si bu durumu sapt p farkl göstermekle kalmaz; bir de kad nlar içinözenle geli tirilen ideolojik variyetlere dönü türülür. Kendi eliylekendi köleli ini benimsetmek gibi bir ey.

Denilebilir ki, sistem ideolojik ve maddi olarak kad istismaretmekle sadece en a r krizlerini a yor, kendi varolu unu da sa -

yor ve güvence alt na al yor. Kad n genelde uygarl k tarihinin,özelde kapitalist modernitenin en eski ve en yeni sömürge ulusukonumundad r. E er her bak mdan sürdürülemez bir kriz durumuya anabiliyorsa, bunda kad n sömürgele mesinin pay ba ta gel-mektedir.

Feminizm, ekoloji ve kültürel hareketler s f mücadelesine en-gel olarak görülmü tür. Kad n sadece eme i ile de il, tüm bedenve ruhuyla ya ad a r sömürgecilik kapsaml çözümlemelere tabitutulmam r. Burjuva hukukunun e itlik ölçüleri a lmam r.Tarihin en eski ve en yeni, ço unlukla ücretsiz ve çok az ücretli olanbu emekçisi, erkek egemen tarih gere i nesne olmaktan öteye anlamifade etmemi tir. Çözümlenen s n erkek oldu u aç kt r. Ekolojiyede benzer yakla lm r. Böylesi sorunlar öngörülemedi i gibi, s fmücadelesinin bütünselli ine olumsuz yans yabilece i ileri sürül-mü tür. Kültürel hareketler ise eskinin canland lmas , s f müca-delesinin di er bozucu bir unsuru olarak de erlendirilmekten kur-tulamam r. Sonuç tüm olas müttefiklerinden kopuk, ekonomizmebo ulmu soyut bir s fç k olarak yans r.

Biyolojik ara rmalar insan türünde kad n kök rolünü ayd n-latmaktad r. As l gövdeden kopan kad n de il erkektir. Kad n duy-gusall , evrensel olu um diyalekti inden a sapmamas ndanileri gelmektedir. Özellikle uygarl k döneminde en alttaki konu-munda b rakt lmas , bu yap günümüze kadar ta mas nda et-

Page 103: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

103

kilidir. Erkek ak l taraf ndan kad n duygu yüklü akl hep ‘eksik’olarak, kad n bizzat karakteri olarak yans lmak istenir. Erkekak l, kad n üzerinde birkaç büyük operasyon yürütmü tür, yürüt-mektedir:

Birincisi, ilk ev kölesi haline getirilmesidir. Bu süreç korkunçsindirme, bask , tecavüz, hakaret ve katliamlarla yüklüdür. Ona ta-

nan rol, mülklü düzene gerekli oldu u kadar ‘döl’ üretmektir. Ha-nedanl k ideolojisi bu döle çok ba r. Kad n bu statü içinde mut-lak mülktür. Yüzünü bile ba kas na gösteremeyecek kadar sahibininmal , namusudur.

kincisi, seks arac r. Cinsellik tüm do ada üremeyle ilgilidir.Ya am n devam amaçlanm r. nsan erke inde özellikle kad ntutsakl yla birlikte ve a rl kl olarak uygarl k sürecinde as l rolsekse, cinsel arzunun patlamas na ve çarp kça geli imine tan nm -

r. Hayvanlarda çok s rl olan çiftle me dönemleri (ço unluklall k), erkek insanda neredeyse yirmi dört saate ç kar lmak istenir.

Kad n günümüze do ru seksin, cinsel i tah ve iktidar n sürekli üze-rinde denendi i araçt r. Özel-genel ev ayr mlar anlam yitirmi tir.Her yer ve her kad n art k genel-özel ev ve kad n say r.

Üçüncüsü, ücretsiz, kar ks z emekçidir. Tüm i lerin zoru ken-disine yapt r. Kar , biraz daha ‘eksik’ olmaya zorlanmad r. Okadar a lanm r ki, gerçekten erke e göre çok ‘eksik’ kaldkabul etmekte, erkek eline ve hâkimiyetine dört elle sar labilmekte-dir.

Dördüncüsü, en ince metad r. Marks, para için ‘metalar n krali-çesi’ der. Asl nda bu rol daha çok kad nd r. Metalar n gerçek krali-çesi kad nd r. Kad n sunulmad hiçbir ili ki yoktur. Kad n kul-lan lmad hiçbir alan da yoktur. Bir farkla ki, her metan n kabulgörmü bir kar varsa da, kad nda bu kar k da koca bir ‘a k’yüzsüzlü ünden tutal m, “Analar n eme i ödenmez” martaval nakadar koca bir sayg zl ktan ibarettir.

Page 104: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

104

Ortado u’da Kad n, Hanedanl k, Aile Ve Nüfus Sorunu

Tarihin afak vaktinde görkemli toplumsal kimli iyle ana tanr çarolünü kendine yak ran kad n, ne yaz k ki günümüz Ortado-

u’sunda en de ersiz meta konumuna indirgenmi tir. Ba ba natrajik bir öyküsü olmas gereken bu tarihi fazla açma imkân ndanyoksunuz. Ama sonuçlar ele tirebiliriz. Kad n etraf nda insaneliyle sa lanm sis bulutlar da tarak gerçe ini ke fetmek iveditoplumsal görevlerin ba nda gelmektedir.

Ortado u toplumu evrensel tarihte s f, hiyerar i ve iktidar so-runlar yla en erken tan and r. ktidar öncesinin ilk hiyerar i düze-ne inin gençler ve kad n üzerine kuruldu unu bilmekteyiz. Zorba vekurnaz erkek + aman ve rahip + tecrübeli ya adamlar ittifak , tümhiyerar ilerin ve sonradan geli ecek iktidar ve devletlerin prototi-pidir. Tüm toplumsal sorunlar n ana rahmidir. A Mezopotam-ya’da Uruk kent hegemonyas ndan önce El Ubeyd hiyerar ik döne-mine (M.Ö. 5000-3500) tan k olmaktay z. Tüm Mezopotamya’yayay lm bir hiyerar i söz konusudur. Büyük ev ve aile etraf ndaörülü bir sistemdir. Hanedanl k sisteminin ba lang r. Kad n,gençlerin ve üst hiyerar ik tabaka d ndakilerin sistemik bir köle-le meye tabi tutulduklar , dolay yla toplumsal sorunun ilk defatemellendi i bir dünya imgesi ve prati i olu turulmaktad r. Mezo-potamya bir de bu sistemin küresel önderi olma gerçe ine sahiptir.Hanedan ve ailecilik ideolojisinin de kökenidir. Ortado u’da halenher iki kurumun çok güçlü olmas bu tarihsel nedenle de yak ndanba lant r. Toplumun erkek önderlikli bu en eski kurumlar tarihboyunca sürekli geli im göstermi lerdir. Hanedanl k temel iktidaroda ve devlet biçimine dönü ürken, ailecilik tüm toplumlar n res-mi ana hücresine dönü mü tür. Hanedanlar ve ailelerin kurulu ve

lar için tarih boyunca yürütülen iktidar sava lar n haddihesab yoktur. Toplumlar bu sava larla sadece sorun kayna nadönü türülmüyor, adeta içten içe tüketiliyorlar.

Sosyal yap kurumlar ve özellikle aile olgusu en az iktidar kadarkarma kl k ta r. Ortado u erke i ve kad özgün bir çözümlen-

Page 105: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

105

meyi gerektirecek bir karma kl k ta r. Genel sosyolojik kal plarlayap lacak bir aile, kad n ve egemen erkek çözümlemesi önemli ek-siklikler ta yacakt r. Siyasal, ideolojik ve ahlaki gerçeklik en kat vekaranl k yanlar yla erkek ve kad nda yans r. Aile kurumundakiçeli kiler devlet kurumundaki çeli kilerden az de ildir. Aile sosyalbir kurum olman n ötesinde anlam olan, adeta toplumlar n ‘karadeli i’ gibidir. Kad mercek alt na ald zda, belki de tüm insan-

k dram okumak mümkün olabilecektir.Toplumun iddetle beslenme gelene i en alt birim olarak ailede

daha da nefes ald rmaz düzeydedir. Özellikle kad n üzerinde gö-rünmez bir sava halidir. iddetten titremeyen tek bir kad n hücresiyok gibidir. Çocuklar n durumu da ayn r. Temel e itim yöntemiiddettir. iddetle terbiye edilmi çocuktan, büyüdükten sonra ayn -

n beklenece i aç kt r. iddete dayal egemenlikten gurur duyu-lur, haz sa lan r. ktidar ve iddete dayal güçlülük duygusunun entehlikeli toplumsal hastal k olarak de erlendirilmesi gerekirken, enyüce ve keyifli duygunun kendisi olarak ilan edilir. Lanetlenmesigereken bir olgu, en çok yüceltilen bir erdem olarak sunulur.

Siyasal ac mas zl n, çözümsüzlü ün belirledi i sosyal trajediyien çok kad n gerçe inde gözlemlemek mümkündür. Be bin y ll kbir devlet ve hiyerar ik gelene in tutsa olarak, günümüzde kad nolmaktan zor olan ba ka bir ya am dü ünülemez. Zorluk sadecegelenekten kaynaklanm yor. Avrupa uygarl n üretti i kad nsde erler de en az dogmatik gelenek kadar tahrip edicidir. Pornoyavard lm bir kültürle kapkara çar afa büründürülmü kad na yö-nelik kültür aras nda deh ete dü en kad n, gerçekten en büyük -

n durumundad r.Ortado u’da toplum sorunlar her zamankinden daha çok gü-

nümüzde en yayg n ve yo un ya anan aile, hanedan, s f, iktidar vedevlet sorunlar r.

Hanedanl k, ideoloji ve uygulama olarak bu düzeni tersyüz et-menin sonucunda geli ecektir. Ataerkillik olarak da adland lan budüzende ‘ya erke in’ tecrübesiyle ‘güçlü adam’ n askeri maiyeti vebir nevi rahip öncesi kutsall k lideri aman n ittifak yla ataerkil yö-netim kök salacakt r. Hanedanc n bir özelli ini çok iyi kavramak

Page 106: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

106

gerekir. Günümüzü de yak ndan ilgilendiren bir özellik: Ailecilik veailenin çok erkek çocu a sahip olmas , esas olarak hanedan ideoloji-sinin kö e ta r. Gerek çok kad nla evlilik, gerek sürekli erkek ço-cuk istemek hanedan ideolojisinin ba istemidir. Bunun anla rnedeni politik güçtür. Rahip ‘anlam’ gücüne dayanarak öncülü egeçti i gibi, hanedan n güçlü ki isi ‘politik’ güce dayanarak öncülü eoynayacakt r. Politik güç kavram uyulmad nda zoru ça r.Rahip gücünde ise, uyulmad nda, ‘tanr n gazab ’ gibi manevi birgüç uyar etki yapar. Politik gücün esas kayna ise ‘güçlü adam naskeri maiyeti’dir. Daha önceki avc k döneminde, özellikle ana-kad n etkili oldu u dönemde erkek k st lm gibidir.

Toplumsal ya am n ba nda ilk büyük yabanc la ma bu seçkin-ler otoritesi ile ba lar. Seçkin aile, hanedanl k yap lanmalar da kay-na hiyerar ide bulur. Hanedanl k bir yandan devlet olarak bi-çimlenirken, di er yandan ailecilik olarak toplumsal ya am farklbir anlaml a ve forma ta r. Köklü dönü üm söz konusudur.

Ortado u toplumsal kültüründe güçlü ya and çe itli kan tlarladesteklenen anaerkil düzenden sonra gerçekle tirilen ataerkil dü-zen (M.Ö. 5000’li y llardan beri yükseli e geçti i gözlemlenmekte-dir) bir güç, ilk toplumsal bask ve istismar n denendi i sistemi ifa-de eder. Çocuklar n ve mallar n egemenli inin erke e, babal k ku-rumuna geçti i köklü kad n kar bir devrimdir. Tutucu, bask veistismarc düzene yol açmas ndan ötürü daha çok bir kar devrim-dir. Çok çocuk sahibi olmak ilk mal düzeni olsa gerek. Çocuklar nekadar ço al rsa, güç ve mal, mülkiyet sahibi olmak o denli artar.Ataerkillik, hanedanl k ve mülkiyet aras ndaki ili ki aç kt r. Hane-danl k klandan daha büyük bilincine var lm , mülkiyeti tan ilkgeni aile kurumudur. Ataerkilli in ilk biçimidir. Kad n çocuklarve mallar üzerindeki sahipli inin gerilemesi, dü üyle el ele gider.Ana tanr ça kültürü yerini erkek kral-tanr lar kültürüne b rak r.Sümer kültüründe bu geli meler çarp gözlemlenir. Evlilik, ailekurumu uygarl k tarihi boyunca hanedanl k modelinin etkisi alt ndageli ir. Erkek-kad n güç dengesine dayal evlilik daha s rl ya an r.Hanedanl k bir erkek egemen ideoloji ve iktidar tekeli olarak kabulgördü ünden veya ettirildi inden ötürü, bask n ç kan evlilikler baba

Page 107: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

107

otoritesini tan mak zorundad r. K sacas do al de il in a edilmi ,otoriter ve istismarc mikro düzenlerdir.

Hiyerar inin di er ad olan ataerkilli in s zmad toplumsal gö-zenek yok gibidir. Belki de binlerce y l devlet kurumundan önceataerkil gelenekler toplumu yönetti. Ataerkilli in gücü belki de dün-yan n hiçbir bölgesinde Ortado u’daki kadar ku at , bo ucu de il-dir. Halen ya ayan de erler olarak, kad n ve erkek ki ili i, etnikkültür, aile ve namus anlay üzerinde ataerkilli in gücü çok belir-gindir. Kar kültürü geli tirmesi gereken ehirler, k rsal n, dolay -

yla ataerkilli in derin izlerini ta rlar. K rsal okyanus içinde adac kgibi kal rlar.

Aileyi çözmek iktidar-devlet-s f ve toplumu çözmek için artt rHanedanl k sistemi, ideoloji ve yap lanman n iç içe geçti i bir bütün-lük olarak anla lmak durumundad r. Kabile sisteminin içinden ge-li mekle birlikte, onun inkâr ve üst tabaka, yönetici aile çekirde iolarak kendini olu turur. Çok kat bir hiyerar isi vard r. Ön hâkim

ft r. ktidar ve devletin prototipidir. Erkek ve erkek evlat esas nadayal r. Çok say da erke e sahip olmak iktidar için önemlidir. Buhusus çoklu kad nla evlenme, harem hayat ve cariye sistemine yolaçm r. Baz erkeklerin onlarca kad na ve yüzlerce çocu a sahipolmas hanedanl k ideolojisiyle ba lant r. ktidar ve devlet önce-likle hanedan içinde üretilir. En önemlisi, hanedan ba ta kendi kabi-le ve a ireti olmak üzere, d ndaki di er kabile sistemlerini ilk s f-lamaya, köleli e al ran kurumdur. Ortado u uygarl nda hane-dans z iktidar ve devlete rastlamak neredeyse mümkün de ildir.Hanedan gerçekli inin köklülü ü ve iktidar-devlet için haz rl k oku-lu konumunu te kil etmesinden ötürü böyledir.

Hanedanl n resmi ideolojiye dönü mesi aile yap na da dam-gas vurmu , ‘ailecilik’ biçiminde alt ideolojiye yol açm r. Aile-den aileye fark vard r. Tarih boyunca ve tarih öncesinde kad n-erkek beraberli inin çok farkl biçimleri mevcut olmu tur. Özelliklekad n a rl kl klan aile tipi çok yayg nd . Bu aile tipinde erkek-kocapek tan nmaz. Day ve çocuklar daha çok önemlidir. Di er bir tiperkek-kad n ikili inin denk oldu u tiptir. San ld n aksine, bu tipde tarihte yayg n ya anm r. Erke in aile reisli indeki sistem çok

Page 108: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

108

sonralar ve hanedanl k-iktidar-devlet üçlüsünün izdü ümü olarakgeli tirilmi tir. Esas hedefi kad nlar ve çocuklar üst tabakalar nhanedan, iktidar ve devlet ç karlar için yeti tirmektir. Ba ml uyduki ilikler yaratmakt r. Hiç de gerekmedi i ve çok a r toplumsalsorunlara yol açt halde, çok kar ve çocuklu ailenin temelinde buiktidar ve devlet ç kar vard r. Hanedan gibi her aile reisi de onaöykünerek, çok kar ve çok çocuklu olmay bir güç ve ya am garan-tisi olarak görür. Topluma hâkim zihniyet bu yönü sürekli te vikeder. Hâlbuki çözümden ziyade tüm toplumsal soruna kap aralan-

olur. Bu durumun resmi ideolojinin gere i oldu unu ve dince dedesteklenerek peki tirilmek istendi ini bilmek, toplumsal sorunlarkavramak için önemlidir. Günümüz Ortado u toplumunda halengüçlü olan hanedanc k ve ailecilik kültürü, yol açt a nüfus,iktidar ve devletten pay alma h rs nedeniyle sorunlar n ana kaynak-lar ndand r. Kad n a lanmas , e itsizli i, çocuklar n e itimsizli-

i, aile kavgalar , namus sorunu hep ailecilikle ba lant r. ktidarve devlet içi sorunlar n küçük bir maketi adeta aile içinde kurulmugibidir. Aileyi çözmek iktidar-devlet-s f ve toplumu çözmek içinartt r.

er aile ve hanedan iktidar merkezli kurulmu larsa, toplumdaiktidarc k ve devletçilik ideolojisi ve prati inin en gözde konularolmas anla rd r. Ortado u’da sürekli iktidar ve devlet sorunlar -

n ya anmas , üzerinde yükseldikleri toplumun ailecilik ve hane-danc kla kaplanm olmas ndand r. Kar kl birbirini besleyensorunlard r. Bu konuda sorunlar n ideolojik yönünü kavramak çokönemlidir. Sorun çözme arac olarak dü ünülen iktidar ve devletgücünün tersine sonuç do urdu u, güçsüz, yarat z ve kölelikledolu bir ya am ürettikleri halen Ortado u toplumunun zihniyetindeanla lmaktan uzakt r. Bu ili kiler yuma sorunlar n ana kaynaolarak yorumlamam z bu nedenledir ve çok önemlidir. Çok erken-den fark etti im bu durum nedeniyle demokratik ideoloji ve örgüt-lenmelere, tart ma ve eylemlere büyük ilgi gösterdim. Ya am banatoplumsal sorunlar n çözüm yolunun buradan geçti ini her geçengün daha fazla ö retiyordu.

Page 109: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

109

Yine s f san ld n aksine iktidar ve devleti do urmuyor.Tersine hanedanc k, ailecilik (hiyerar ik kurulu lar) üzerine kuru-lu iktidar ve devlet olu umlar s fla maya yol açar. Öncelik hiye-rar ik devletçi ideoloji ve prati indedir. Ortado u uygarl k tarihindebu sürecin çok yayg n ya and tespit etmek mümkündür. Alttanüste de il, üstten alta do ru s fla ma e ilimleri daha güçlüdür.Daha da önemlisi, birbirlerinin d nda olan bir devlet ve s f ili ki-sinden çok, ideolojik ve pratik olarak iç içe bir s f-iktidar ve devletfenomeni ya an r. Oldukça örtülü ya anan bir süreçtir. Öyle ki, kabi-leci, aileci, hanedanc ve devletçi ideolojik imgelerden ötürü s fadeta görünmez k nm r. Böylelikle s f bilincinin geli mesi ön-lenmeye çal r. S f tahlillerini yaparken somut yakla mak önem-lidir. Tarihte nas l olu mu sa öyle yakla mak gerekir. Ortado u’datoplum s fla rken resmi aile, hanedan, iktidarla ma ve devletle -meyle iç içedir. Kölelik sadece maddi emek üzerine kurulmaz. Önce-likle zihniyet, duygu ve bedenler üzerinde in a edilir. deolojik köle-lik geli meden maddi emek köleli i geli mez. Çok yayg n olan s fözelliklerinden kaynaklanan sorunlar görmek için bu yönlü bütün-leyici yakla m göstermek daha ö retici olacakt r.

Önce devlet sorunu, sonra aile sorunu demek do ru bir yakla mde ildir. Diyalektik bir ba içindeki bu iki olgu birlikte ele al pçözümlenmeyi gerektirir. Reel sosyalizmde önce devleti hal edelimsonra s ra topluma gelir denmesinin yol açt sonuçlar ortadad r.Hiçbir ciddi toplumsal sorun bir tanesine öncelik tan narak çözüm-lenemez. Bütünsellik içinde bakmak, her soruna di eriyle ili kisiiçinde anlam vermek, çözüme giderken de ayn yöntemle yakla mgöstermek daha do ru bir yöntemdir. Zihniyeti çözmeden devleti,devleti çözmeden aileyi, kad çözmeden erke i çözmek ne kadareksikse, tersini yapmadan çözüm pe inde ko mak da o denli eksikkalacakt r.

En az devlet sorunu kadar a rla an bir sorun da aile ve kad netraf ndan ekillenen toplumsal zihniyet ve davran lard r. Üsttedevlet altta aile, cennet ve cehennem ikilemi gibi bir diyalektik bü-tünlük olu tururlar. Devlet mikro modelini ailede gerçekle tirirken,büyüyen aile talepleri de makro modelini devlet olarak tasar mlar.

Page 110: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

110

Her aile ideal çözümünü devletle mede bulur. Devlet despotununailedeki yans mas ‘küçük despot’ olarak ‘aile reisi’ erkektir. Büyükdevlet despotu ne kadar etkili, yetkili, keyfi tutumlarla aleme nizamvermeye çal rsa, küçük reis de birkaç kad n ve çocuk üzerinde aynmutlak nizamiyat i leriyle u ra r.

Kad n konusunda erke in bencilli i ve gözü karal güncel birolgu olarak her saat gözlemlenebilir. Bu konuda da hiçbir ahlâkî vehukuki kural tan madan, her toplumsal tabakada gözünü k rpmadancinayet i leyebildi i de vicdan olan herkesin göz ard edemeyece ibir gerçekliktir. Bu tutumlar ço unlukla a k ad na sergilenir. Hâlbu-ki a n hakikatle ili kisi az çok yorumland nda, bu söylemin en

k bir yalan oldu u hemen anla lacakt r. Ne bitkiler ne hay-vanlar aleminde, hatta ne de ‘cans z’ diye yorumlad z fizikîâlemde a ka konu olan hiçbir özne bu tür bir eyleme asla yönelmez.Anlam hala çözümlenemeyen baz sapmalar gözlemlense de, insantüründeki bu yönlü cinayetlerin nedenleri ve anlam aç k ki çokfarkl r. Egemenlik ve sömürüyle ba öncelikle belirtilmesi gere-ken hususlar n ba nda gelmektedir.

Ortado u uygarl nda aileyi devletin mikro modeli olarak çöz-meden, yetkin bir toplumsal çözümlemeyi yapmak çok eksik b rak r.Günümüz Ortado u toplumunda kad n sorunu en az devlet sorunukadar a rla sa, bunun alt nda yine devletin tarihi kadar uzun vekarma k bir kad n kölelik tarihi yatar. Kad n-aile-erkek Bermudaüçgenini haritada iyi göstermeden, yan ndan geçen her toplumsalçözüm gemisini bat rmas i ten bile de ildir. Bermuda üçgeni top-lumsal okyanusta Ortado u’daki mikro devlet olarak ailedir. Hiye-rar i ve devlet yükselirken, kendi izdü ümlerini de mutlaka ailekurumunda yans tmadan edemezler. Ailede yank bulamayan birhiyerar i ve devlet, ya ama ans güçlü k lamaz ve sürdüremez.Ortado u uygarl nda bu diyalektik ikilem özenle dokunur ve hiçihmal edilemez.

Devlet binlerce y ll k ataerkil kültür üzerinde yükselir. Olu u-munda s fsal ö elerden çok, güçlenmi ataerkil gruplar esas roloynar. Bu gruplar içinde daha çok belirgin olan figür ihtiyar bilgedir.Kabilenin tecrübeli ya olarak bilge belki de en eski otoritedir.

Page 111: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

111

Muhtemelen bilge anan n rol oynad tar msal devrimden sonraad m ad m geli en tecrübeli ihtiyar bilgenin, aman- eyh-peygamber olarak toplumsal statüsü giderek artm r. Toplumda

fla ma geli ip ataerkil kurumdan devlete do ru bir geli meolunca, bilge müttefikleriyle birlikte hanedanl a ve ona dayal ola-rak krall a eri ir Hanedanl k, aile ve devlet içinde yükselen, içeri-

inde etnik ve mitolojik dinsel ö eler bulunan çarp bir olgudur.Aile ve devletlerin yükseli ve çökü lerinde bir hanedanl k her za-man önemli rol oynam r. Hanedans z devlet dü ünmek nadirdir.Günümüzde bile bu kural büyük ölçüde geçerlidir. Neden olarakataerkil aile yap n gücünü göstermek mümkündür. Ataerkillikdevletin genidir. Dolay yla en güçlü ataerkil aile hanedan devletineyükselebilir. Hanedan n kendisi devlet olur. Hanedanl k öyle birkurumdur ki, binlerce y l ötesine götürülebilir. Devlette ve toplum-da çok kal n izleri vard r. Hakim s f, etnik grup ve dinsel inanc nadeta bile kesidir. Bir di er avantaj , sülale yoluyla uzun zamanlaretkilemesidir. Yine hanedanlar aras evlilikler yoluyla mekânsalyay m için de elveri lidir. Bu nitelikler neden devletin önceliklehanedanlar içinde kuruldu unu da aç kl yor. Toplumsal geli medeoldu u kadar, devletsel geli mede de güçlü bir odak olu turmas ,hanedanl k kurumunu göz ard etmemeyi gerektirir. Ortado u uy-garl bir anlamda hanedanlar üzerinde ta r. Özellikle devlethanedanlar tarihte en çok iz b rakan örneklerdir. Bat uygarl ndadaha çok devlet d hanedanlar a rl k ta rken, Do uda devletleba lant hanedanlar n parlakl söz konusudur. Hanedanl k aynzamanda bir okuldur; toplumsal modeldir. Önemli geli meler hane-dan okul veya modelinde ya and ktan sonra topluma ta r. Etnikgruplar, uluslar bile s k s k hanedan adlar ile tan r. Ba at rol oy-namalar az görülen olaylar de ildir. En güçlü etnisiteler ve uluslar,içlerinden ç kard klar hanedanl klar n gücüyle ve ad yla an rlar.Emeviler, Abbasiler, Eyyubiler, Selçuklular ve Osmanl lar,Barmekiler ayn zamanda Arap, Türk, Kürt ve Fars ulusu demektir.

Tahakküm ve mülkiyet düzeninin alt nda kad n yerini tan m-lamak giderek güçle mektedir. Binlerce y ll k bir uygulaman n verisiolarak kad n günümüzde tam bir enkaz halini ya amaktad r. Kapita-

Page 112: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

112

list sistemin ayart etkisi bile tam yans olmaktan uzakt r. Or-tado u toplumunda gericili in merkezindeki as l ö edir. Her alandayenilmi Ortado u erke i, bu yenilginin bütün yans malar kad n-dan ç karmaktad r. D ar da ne kadar hakarete u rasa, bunun kar -

bilerek ya da kendili inden kad ndan ç karmaktad r. Toplu-munu savunamama, ç bulamaman n öfkesiyle dolmu erkek,ailede bir deli gibi çocuk ve kad na yönelmekte, iddetini bo alt-maktad r. ‘Namus cinayetleri’ olgusu, asl nda bütün toplumsal alan-da namusunu çi neten erke in, tersinden olarak bunun öfkesinikad nda giderme eylemidir. Sembolik ama çok bitik ve basit bir gös-teriyle namus davas halletti ini dü ünmektedir. Bir nevi psikote-rapi uygulamaktad r. Sorunun alt nda kaybedilmi bir tarih ve top-lumsal dava yatmaktad r. Bu tarihsel toplumsal davayla yüzle me-dikçe ve üzerine dü eni yapmad kça, namus kirlenmesinden aslakurtulamayaca bu ‘erke e’ anlatmak, kabul ettirmek temel so-runlardan birisidir. As l namusun kad n cinsel organ n bakireli-

inden de il, tarihsel ve toplumsal bakireli i sa lamaktan geçti inimutlaka ö retmek ve uygulamak gerekir.

Ortado u’da toplumsal dokular, krizin en yo un ya and alan-lard r. Aile, a iret, kent, köylülük, i sizlik, dinsel cemaat, ayd nlar,sa k, kitle e itimi ba ta olmak üzere, sosyal kurumlar en nihilist vekrizli dönemlerini ya amaktad r. Üstte hakim ideoloji ve iktidar ileku at lan, alttan hiç yetmeyen bir ekonomi taraf ndan s lantoplumsal gövde man -obez hastay and rmaktad r. Tabii buobezlik ABD ve AB’deki gerçek obezlik de ildir. Afrika’daki karnçocuk obezli ine benzer. Sosyal doku olarak bu kurumlarda insanlarbüyük oranda i levselli ini yitirmi lerdir. Kurumlar n anlaml birrolü kalmam r.

Günümüz Ortado u ailesinde ya anan sorunlar n devlette ya a-nanlar kadar önem ta mas n bu k sa tarihsel anlat mla daha iyiaç a ç kt kan nday m. ki yönlü bask , problemi daha da iddet-lendirmektedir. Tarihten gelen ataerkil ve devlet toplumunun yan-

malar yla Bat uygarl ndan yans yan modern kal plar bir sentezde il, bir kördü üm yaratmaktad r. Devlette yarat lan t kan kl kailede daha da dü ümlenmektedir. Çok çocuklu ve e li ba lar eko-

Page 113: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

113

nomik olarak aileyi sürdüremez bir durumda b rakmaktad r. Büyü-yen çocuklarla genç nüfus i bulamamakta, bu da aileyi i levsiz k l-maktad r. Ekonomiye ve devlete ayarl aile, iki yandan da eski tarzba larla yürünemeyece i bir ç kmaza saplanm r. Ne Bat tarzaile, ne de Do u tarz aile ya anmaktad r. Ailede erozyon bu ko ul-larda gerçekle mektedir. Daha h zl çözülen toplumsal ba lara naza-ran ailenin hala gücünü korumas , tek toplumsal s nak olmas ndanötürüdür. Aileyi kesinlikle küçümsememek gerekir. Yapt z ele -tiriler ailenin kökten reddini gerektirmemektedir. Yeniden anlam veyap lanma gere ini ortaya koymaktad r.

Kad ndan daha a r olarak erkek sorununu gündemle tirmekönemlidir. Erkekteki egemenlik, iktidar kavram n çözümlenmesi,kad n köleli inden daha az önemli de ildir. Belki de daha zordur.Dönü üme yana mayan kad n de il, daha çok erkektir. Egemen er-kek figürünü terk etmesi halinde, sanki devletini kaybetmi hüküm-dar gibi bir duyguya, yitikli e kendini u ram hissetmektedir. As-

nda egemenli in bu en kof biçiminin onu da özgürlükten yoksunrakt , tam bir tutucu k ld göstermek gerekir.

En eski tutsakl a al nm cins, soy ve s f olarak kad ele al prl da olsa sosyolojik bir çözümlemeye tabi tutmadan, aile ve

erke i, dolay yla ba ka bir yönden devleti ve toplumu kavramadabüyük eksiklikler olaca ndan, k saca bir kad n kölelik tarihini tasa-

mlamak gerekir. Kad n tan önceki bölümde vermeye çal -zdan tekrarlamayaca m. Fakat yine de kad biyolojik olarak

toplumsall a girdi inde eksik, kusurlu bir cins olarak de erlendir-mek tamamen ideolojiktir -ve erkek egemen zihniyet tasar r-demeyi hiç ihmal etmemek gerekir. Bilakis kad n biyolojik ve top-lumsal bir varl k olarak daha yetkin oldu unun bilimsel olarak ka-

tlanan bir gerçeklik oldu unu da hiç göz ard etmemek gerekir.Kad ns z ya am n olamayaca bir gerçek olmakla birlikte, bu

denli dü ürülmü bir kad nla onurlu ve anlaml bir ya am n payla -lamayaca da aç kt r. Mevcut kad nl ya am n g rtla na kadar her-kesin, genelin en alçalt köleli e gömüldü ü bir tarz oldu unu bile-rek, hissederek çözümleyici ve eylemsel olmak, ya am n kurtulu u-nun do ru yolu olmaktad r. Kad nla anlaml ve onurlu ya am n bü-

Page 114: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

114

yük bilgelik ve yücelik gerektirdi ini hiç unutmamak gerekir. A kideas olanlar n bunu gerçekle tirme yolunun bu bilgelik ve yücelik-ten geçti ini her an hat rlamalar gerekir. Ba ka türlüsü a ka ihanetve köleli e hizmettir. Toplumsal hakikate ula lmadan a ka eri ile-mez.

Bu k sa de erlendirmelerden ç kar labilecek sonuç, kad n ana-erkil dönemden beri sistemli kuramsal bir toplumsal bask ve sömü-rüye tabi tutuldu una ili kindir. Kad ndaki kölelik hiçbir kölelikbiçimiyle kar la lmayacak denli karma k ve ya amsald r. Uy-garl k tarihi içinde kad n köle pazar , cariyelik, haremlik kurumlarolguyu k smen yans tabilir. Fakat kapitalist modernitenin kad nüzerindeki uygulamalar n haddi hesab yap lamayacak denli ço-

alt lm r. Hiçbir uygarl k kapitalizm kadar kad n üzerinde oyna-mam , istismar kurumsalla ramam r. Olgu o denli istismaredilmi tir ki, kad nlar n ezici ço unlu u kendilerini en alçakça du-rumlara indirgeyen uygulamalar kad n temel kimlik özellikleriy-mi gibi yans tmaktad r. Hatta kendilerini oyunlar n bir parças ola-rak oynamakta sak nca görmeyecek kadar ele geçirilmi bulunmak-tad r. Sadece olgusal bask ve sömürüden bahsetmiyoruz. Ya am nhücrelerine kadar özümsetilmi bir köleli i ses, renk, beden ve zih-niyet biçimleri olarak gönüllü sunmaktan çekinmemektedir. Top-lumsal hakikatle ba yitirmi , tamamen sahnede oynat lan birya amdan ibaret hale getirildiklerinin fark na bile varamamaktad r.Daha do rusu bu imkân bulamamaktad r. Ya am n onurunu vehakikatini kazanabilmek için kad n etraf ndaki sisleri da tmakolanca yak yla önemini korumaktad r.

Page 115: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

115

Toplumsal Cinsiyetçili in Özgürle tirilmesi

Demokratikle menin özünü te kil etmekle birlikte, kendi ba naele al nmas gereken olgular n ba nda kad n ve etraf nda olu anili ki ve çeli kiler düzeni gelmektedir. Komünal ve demokratik du-ru dengeleri sosyal bilimlerin alan na ne kadar geç ve yetersiz gir-mi se, ondan daha fazlas kad n olgusuna yakla mda görmekte-yiz. Sanki kad n ya ad klar do all n gerekleriymi gibi bir anla-

tüm bilimsel yakla mlarda, ahlaki ve siyasi tutumlarda ön var-say m olarak kabul görür. Daha hazin olan , kad n kendisi de buparadigmay do al kabul etmeye al r. Binlerce y ll k halklaradayat lan statülerin do all , kutsall , birkaç kat fazlal yla kad -

n tüm zihniyet ve davran lar na da adeta kaz nm r. Halklarkad nla ld oranda, kad n da halkla lm r. Hitler “Halklarkad n gibidir” derken bu gerçe i kast eder. Kad n olgusuna dahaderinlikli yakla ld nda, biyolojik bir cins olman n ötesinde adetabir soy, s f, ulus muamelesi gördü ü anla lacakt r. Ama en çokezilen soy, s f veya ulus olarak. Hiçbir soy, s f veya ulusun kad n-

k kadar sistemli bir köleli e tabi tutulmad iyi bilmek gerekir.

Page 116: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

116

Kad nl n kölelik tarihi daha yaz lmam r. Özgürlük tarihi iseyaz lmay bekliyor. Kad n köleli inin derinli i kadar karanl kta b -rak lmas , toplumda yükselen hiyerar ik ve devletçi iktidarla yak n-dan ba lant r. Kad n köleli e al lmas yla hiyerar iler -ayr cal kl kutsal yönetimler- kurulmu , toplumun di er kesimleri-nin kölelik yolu aç lm r. Erkeklerin köle olmas kad n köleli in-den sonrad r. Cins köleli inin s f ve ulus köleli inden farkl yönleride vard r. Me rula lmas ince ve yo un bask larla birlikte duyguyüklü yalanlarla sa lan r. Biyolojik farkl sanki köleli i için ge-rekçeymi gibi kullan r. Yapt tüm i ler de eri olmayan ‘kad nca

ler’ diye hafife al r. Toplumun kamusal alan nda bulunmas din-ce yasak, ahlaken ay p olarak sunulur. Giderek tüm önemli toplum-sal etkinliklerden uzakla r. Siyasal, toplumsal, ekonomik etkin-liklerin hakim gücü erke in eline geçtikçe kad n zay fl daha dakurumla r. ‘Zay f cins’ bir inanç olarak payla r.

Tüm maddi ve manevi güç olanaklar erke in elinde biriktiktensonra kad n art k erkek eline bakan, bazen yalvaran, bazen tümonurunu çi neyerek kaderine raz olan ve s kça ya ama küserekderin bir sessizli e bürünen bir varl k haline gelir. Bir anlamda ya-ayan ölü demek de mümkündür. Birkaç benzetmeyle olguyu daha

da belirgin k labiliriz. Birinci benzetme kafeste ku tur. Ku bazenkanarya gibi süslü k r. Bazen bülbül gibi güzel sesli k r. Her-kes kendine göre bir ku a benzetir. Çokça serçe denilir. Di er ben-zetme, dipsiz bir kuyuya b rak lan kedi gibi sürekli miyavlat ld r.Yiyecek art klar yla beslenerek sahibi için iyice ehlile tirilebilir.Belki biraz kaba görülebilir, ama köleli in derinli ini yakalamak içinbilimsel, edebi çok yönlü çabalar n gere i aç kt r. Muazzam cinsiyet-çi bir toplum olu turulmu tur. Gerçek kabal k uradad r ki, erke intek tarafl kad n tecavüzü bir kahramanl k gibi görülürken, erkekbundan son derece keyif ve gurur al rken, kad n ta lanarak öldü-rülmekten geneleve kapat lmaya, toplum içine bir daha ç kmamayakadar her tür ac mas zl klarla kar kar yad r. Yine en kabas ndanerkek cinsel organ yla gururlan rken, kad n için cinsiyet organlarbir utanç kayna r. En basit fiziki farkl klar bile kad n aleyhinekullan lmaktan çekinilmemi tir. Kad n olman n kendisi bir utanç

Page 117: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

117

konusu haline getirilmi tir. Sözde kutsal bir duygu olan a kta bilekad n ya ad gözü kara bir erkek dayatmas r. K z çocuklar herzaman hor görülmü tür.

Sorulmas gereken soru, neden bu kadar derin bir kölelik? Ceva- kesinlikle iktidar olgusu ile ba lant r. ktidar n do as kölelik

ister. E er iktidar sistemi erke in elindeyse, sadece insan türününbir k sm de il, bir cinsin tümü bu iktidara göre ekillenmelidir. k-tidar sahipleri devlet s rlar nas l hane s rlar gibi görüp heruygulamay bu s rlar dahilinde bir hak olarak görürlerse, onunmikro modeli olan ailede de erkek iktidar n sahibi olarak her uy-gulamaya -gerekli görürse öldürme dahil- kendini hak sahibi görür.Evdeki kad n o kadar eski ve derinlikli bir mülktür ki, s rs z birmülkiyet duygusuyla erkek ‘kad n benimdir’ der. Kad n için -evlilikba ad alt nda ba bulunulan- erkek üzerinde en ufak bir hakiddias nda bulunulamaz. Ama erke in kad n ve çocuklar üzerindekihak sahipli i s rs zd r. Mülkiyetin en temel kayna yine ailede,kad n üzerindeki kölece tasarrufta aranmal r. Mülkiyetin kayna-

nda kölele tirilmi kad n yatar. Kad n üzerine yay lm kölelik vemülkiyet dalga dalga tüm toplumsal düzeye yay r. Böylelikle detoplum ve bireyin zihniyet ve davran yap na mülkiyetçi ve köleciher duygu ve dü ünceyi yerle tirir. Toplum her tür hiyerar ik vedevletçi yap lanmalara uygun hale getirilir. Bu ise, uygarl k denen

fl her tür yap lanman n rahatça ve me ruiyet kazanm olaraksürdürülmesi demektir. Böylece kaybeden sadece kad n olmuyor.Bir avuç hiyerar ik ve devletçi güç d nda tüm toplum oluyor.

Kad n için özel kriz dönemleri pek önemli de ildir. Zaten süreklibir krizi ya amaktad r. Kad n demek krizli bir kimlik demektir. Gü-nümüzde ya anan kapitalist sistem kaosunda tek umut vaat eden,kad n olgusunun s rl da olsa ayd nlat lm olmas r. Feminizmyetersiz de olsa kad nl k gerçe ini son çeyrek yüzy lda oldukça gö-rünür k lm r. Kaosta her olgunun de me ans yüksek bir ayd n-lanmayla daha da artt için, özgürlük lehinde at lacak ad mlar nite-liksel s çramalara yol açabilir. Güncel krizden kad n özgürlü ü bü-yük kazanarak ç kabilir. Kad n özgürlü ü olgu tan mlamas na uygunolarak kapsam bulmak durumundad r. Genel toplumsal özgürlük ve

Page 118: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

118

itlik kad n için de direkt özgürlük ve e itlik olmayabilir. Özgünçaba ve örgütlülük esast r. Yine genel demokratikle me hareketikad n için olanaklar açabilir. Fakat kendili inden demokrasi getir-mez. Kad n bizzat kendi demokratik amaç, örgüt ve çabas sergi-lemesi gerekir. Kad na içerilmi bulunan köleli i kar layacak birözgürlük tan na öncelikle ihtiyaç vard r. Kapitalist sistemin mu-azzam vizyon geli tirme ve sanall gerçe in yerine koyma gücü odenli geli mi tir ki, kad en çok alçaltan bir etkinli i (örne in por-nografi) bile özgürlükle özde le tirebilir.

Feministlerin çabalar nda birçok önemli ö e varsa da, hala Batmerkezli demokrasilerin ufkunu a maktan uzakt r. Temelinde kapi-talizmin olu turdu u ya am biçimini de il a ma, tam kavranmasbile sa lad söylenemez. Durum Lenin’in sosyalist devrim anlay -

ça yor. Onca büyük çabaya ra men ve kazan lan birçokmevzi sava na kar k, Leninizm sonuçta kapitalizme soldan ende erli katk sunmaktan kurtulamam r. Feminizmin ba na dabenzer sonuçlar gelebilir. Güçlü örgütsel temelden yoksunluk, felse-fesini tam geli tirememe, kad n militanl na ili kin zorluklar iddia-

zay flatmaktad r. Kad nlar cephesinin ‘reel sosyalizmini’ bilesa lamayabilir. Fakat soruna dikkat çekmek aç ndan ciddi birad m olarak de erlendirmek en do rusudur.

üphesiz her cinsiyet türünün oldu u gibi kad n da bir do asvard r. Toplumsall ktan öte biyolojik cins olarak kad n daha mer-kezi ö e oldu unu, biyoloji bilimi her geçen gün artan kan tlarladesteklemektedir. Özcesi kad n fizi i erke i kapsamakla birlikte,erkek fizi i kad kapsayamamaktad r. Kutsal kitaplar n tersine,kad n erkekten de il, erke in kad ndan türedi i anla lmaktad r.Kad n kromozomlar erkekten fazlad r. Kad n için dezavantaj ola-rak dü ünülen ayl k kanamalar bile kad n do ayla daha nazik ba-

n göstergesi olarak anla lmal r. Rahim kanamas bitmemi ,devam eden do al bir ya am ak nt olarak görülmelidir. Ya am nkök damar bitmemi tir, devam etmesi iradesinin bir göstergesiolarak anla lmal r. Kad n hastal klar denilen hususlar asl ndaya am olgular r. Kad n ya am merkezini temsil etmesindenkaynaklanmaktad r. Ya am n karma k sorunlar kad n rahminde,

Page 119: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

119

karn nda cereyan etmektedir. Kendinden do an çocuk ve göbek baya am zincirinin son halkas gibidir. Bu gerçeklik kar nda erkeksanki kad n bir eki, bir uzant gibi görünmektedir. Bu olguyudo rulayan bir husus da erkekteki a ve anlams z k skançl k duy-gusudur. Kad n do as kendine kar daha güvenli dururken, erkekadeta yerinde duramaz. Kad n etraf nda dönen bir bela gibidir. Tümbu gözlemler kad n fizi inin zaaf yüklü de il, daha merkezi oldu u-nu kan tl yor. Bu nedenle kad n öncelikle erkek egemen kültüründayatt ‘eksikli, hastal kl ’ tan derhal reddetmelidir. Tersinindo ru olabilece ini erke e hissettirebilmelidir. Kad n fizi ine ili kinkendine güvenmeli derken bu önemli gerçe i kast ediyoruz.

Bu fiziksel olu umun do al sonucu kad ndaki duygusal zekân ndaha güçlü olmas r. Duygusal zekâ ya amdan kopmayan zekâd r.Empati ve sempatiyi güçlü ta yan zekâd r. Kad nda analitik zekâgeli ti inde bile güçlü duygusal zekâs ndan dolay daha dengeli,ya amla ba lant ve tahripkâr olmaktan uzak durmaya daha yete-neklidir. Erkek kad n kadar ya am n ne oldu unu anlamaz. Ya am nkendisi olan (Aryen dil grubundan olan Kürtçe’de Jîn, ya am demek-tir. Ayn zamanda kad n anlam na gelir) kad n, ya am n bütün yön-lerini riyakârl ktan uzak, saf ve yal n haliyle görme yetene idir. Buyetene i güçlüdür. Bunu ahsi ya am zda da çok iyi bilmekteyiz.

Kad n özgürlü ü politik alana yönelirken, sava n en çetin ya-yla kar kar ya oldu unu bilmelidir. Politik alanda kazanmay

bilmeden, hiçbir kazan m kal olamaz. Politik alanda kazanmakdemek, kad n devletle mesi hareketi de ildir. Tersine, devletçi vehiyerar ik yap larla mücadele, devlet odakl olmayan, demokratik,cins özgürlü ünü ve ekolojik toplumu hedef alan siyasal olu umlaryaratmak demektir. Hiyerar i ve devletçilik en çok kad n do as ylauyu mazd r. Dolay yla anti-hiyerar ik ve devlet d siyasal olu-umlar u runa kad n özgürlük hareketi öncü rol oynamak duru-

mundad r. Köleli inin politik alanda y lmas özünde bu alandakazanmay bilmesiyle mümkündür. Bu alan mücadelesi kapsamldemokratik kad n örgütlenmesini ve mücadelesini gerektirir. Hertür sivil toplum, insan haklar , yerel yönetimler demokratik müca-delenin örgütlenip geli tirilece i alanlard r. T pk sosyalizmde oldu-

Page 120: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

120

u gibi, kad n özgürlü ü ve e itli ine giden yol en kapsaml ve ba a- demokratik mücadeleden geçer. Demokrasiyi kazanmayan kad n

hareketi özgürlü ü ve e itli i kazanamaz.Aile, klan içinde ilk farkl la an kurumdur. Uzun süre anac l aile

olarak ya and ktan sonra, köy-tar m devriminden sonra (tahminenM.Ö. 5000’lerde) geli en erkek egemenlikli hiyerar ik otorite alt n-da ataerkil aile dönemine geçildi. Yönetim ve çocuklar ailenin erkekbüyü ünün denetimine b rak ld . Kad n üzerindeki sahiplik ilk mül-kiyet dü üncesinin temeli oldu. Pe i s ra erkek köleli ine geçildi.Uygarl k döneminde hanedanl k biçiminde geni ve uzun süreli ailebiçimlerine rastlamaktay z. Daha basit köylü, zanaatkâr aileler deher zaman var olagelmi tir. Devlet ve iktidarlar aile içindeki baba-erke i kendi otoritelerinin bir kopyas olarak rol sahibi k lm lard r.Böylece aile, tekellerin en önemli me ruiyet arac konumuna itildi.Her zaman egemenlik ve sermaye ebekelerine köle, serf ve i çi,emekçi, asker ve di er tüm hizmetler için kaynak rolünü oynad . Bunedenle aileye önem verildi, kutsalla ld . Kapitalist ebekelerkâr n en önemli kayna aile içindeki kad n eme i üzerinde ger-çekle tirdikleri halde, bunu örtülü k larak aileye ek yük bindirmi -lerdir. Aile adeta düzenin sigortas k narak en tutucu döneminiya amaya mahkûm edilmi tir.

Sosyal alanda özgürlük aç ndan en önemli sorun aile ve evlilikgerçe idir. Bunlar dipsiz bir kuyu gibi durum arz ederler. Kad n içinkurtulu gibi gelen bu kurumlar, mevcut toplum zihniyetiyle birkafesten di erine geçmekten ba ka anlam içermez. Üstelik diri genç-li ini de bir kasap zihniyetine terk etmek zorunda kalarak. Aileyi üsttoplumun -iktidar toplumu- halk içindeki yans mas , ajan kurumuolarak görmek gerekir. Erkek toplumdaki iktidar n aile içindekitemsilcisi, yo unla ifadesidir. Kad n evlenirken asl nda kölele-iyor. Evlilik kadar kölele tiren ba ka kurum tasavvur etmek zor-

dur. Gerçek anlamda en kapsaml kölelikler bu kurumla kurulur veailede kökle erek sürer. Genel anlamda e olarak beraberliklerden,ortak ya amdan bahsetmiyoruz. Bu herkesin özgür ve e itlik anlay -

na göre anlam kazanabilecek bir husustur. Yerle mi klasik anla-yla evlilik ve aileden bahsediyoruz. Kad n aleyhine kesin mülk-

Page 121: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

121

le me, tüm siyasal, zihni, sosyal, ekonomik alandan çekilme, bir da-ha kolay kolay kendine gelememe anlam ta r. Radikal bir sorgu-lamadan geçirilerek demokratik, özgür, cins e itli ini hedefleyenortak ya ama esaslar sa lanmadan bireysel, güdüsel s nt lardanve geleneksel aile anlay ndan kaynaklanan evlilikler, ili kiler öz-gür ya am yolunda en tehlikeli sapmalar olarak rol oynayabilir. h-tiyaç bu tür birliklerde de il, zihniyet, demokratik ve politik alançözerek cinsiyet özgürlü ünü tam sa lamak ve buna uygun ortakya am iradelerini gerçekle tirmektir.

Aile ele tirisi önemlidir. Ancak ele tiri temelinde demokratiktoplumun ana unsuru olabilir. Sadece kad de il (feminizm), tümaileyi iktidar n hücresi olarak çözümlemeden, demokratik uygarl kideali ve uygulamas en önemli unsurundan mahrum kal r. Aile a -lacak bir toplumsal kurum de ildir. Fakat dönü türülebilir. Hiyerar-iden kalma kad n ve çocuklar üzerindeki mülkiyet iddias terk

edilmeli, e ili kilerinde sermaye (her türü) ve iktidar ili kileri roloynamamal r. Cinsin sürdürülmesi gibi güdüsel yakla m a lmal -

r. Erkek-kad n birlikteli i için en ideal yakla m, ahlaki ve politiktopluma ba özgürlük felsefesini esas alan r. Bu çerçevede dönü-üm ya ayacak aile, demokratik toplumun en sa lam güvencesi ve

demokratik uygarl n temel ili kilerinden biri olacakt r. Resmi e li-likten ziyade do al e lilik önemlidir. Yaln z ya ama hakk taraflarher zaman kabul etmeye haz r olmal r. li kilerde kölece, gözükörce hareket edilemez. Demokratik uygarl k alt nda ailenin en an-laml dönü ümü ya ayaca aç kt r. Binlerce y l sayg nl ndan çokey yitiren kad n büyük sayg nl k ve güç kazanmad kça, anlaml aile

birlikleri geli emez. Cehalet üzerine kurulu ailenin sayg nl ola-maz. Demokratik uygarl n yeniden in as nda aileye dü en payönemlidir.

Günümüz dünyas n en çok a zlarda sak z edilen a k konusutarihin en rezil, içeriksiz dönemini ya amaktad r. Tarihin hiçbir dö-neminde a k bu denli aya a dü medi. Anl k a klardan tutal m, aç kcinayet yakla mlar na kadar en yavan ve tehlikeli ili ki tarzlar nabile a k deniliyor. Kapitalist sistemin ya am anlay bundan dahaiyi sergileyecek ili ki dü ünülemez. Dönemimizin a klar hakim

Page 122: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

122

sistemin insan ve topluma dayatt zihniyetin en kutsal alanda bilene hallere dü tü ünün aç k bir itiraf r. A canland rmak en zordevrimci görevlerden biridir. Büyük emek, zihniyet ayd nl , insan-

k sevgisi ister. A n en önemli artlar ndan biri, ça n bilgeli irlar nda seyretmeyi gerektirir. kincisi, sistemin ç lg nl klar na

kar büyük duru u dayat r. Üçüncüsü, kurtulu suz, özgürlüksüzbirbirlerinin yüzüne bile bak lamayaca bir ahlaki tutum olarakbenimsemeyi gerektirir. Dördüncüsü, cinsel güdüyü üç hususungereklerine tutsak etmeyi gerektirir. Yani cinsel güdü bilgeli e, öz-gürlük ahlak na ve politik-askeri mücadele gerçekli ine ba lanma-dan, at lacak her ad n a n inkâr oldu unu bilmeyi gerektirir.Bir ku kadar bile özgür yuva kurma olana olamayanlar n a ktan,ili kiden, evliliklerden bahsetmeleri, asl nda sosyal düzen köleli ineteslimiyeti ve özgürlük mücadelesinin soylula de erini bilme-diklerini gösterir.

er ça n a k gerçe inden bahsedilecekse, bu herhaldeLeyla ile Mecnun’lar çok geride b rakan, nice tasavvuf ehlini a an,bilim adam titizli ini gerektiren, güncel kaostan toplumsal özgürlü-

e yol açan, yi itli i, fedakârl ve ba ar yakalamakla kan tlayanki ilikleri kazanmakla mümkündür.

Kad n ekonomik, sosyal e itlik sorunlar da öncelikle politikiktidar n çözümlenmesiyle, demokratikle mede ba ar yla cevap bu-labilir. Demokratik siyaset yap lmadan, özgürlükte ilerleme olma-dan, kuru hukuki bir e itli in fazla anlam kazanamayaca aç kt r.

Kad na yakla bir kültürel devrim gibi ele almak en do rusu-dur. Mevcut kültürle ne kadar iyi niyetli de olunsa, çaba da harcan-sa, olgudaki sorun ve ili ki yap ndan ötürü anlaml özgürlükçü birçözüm sa lanamaz. En radikal özgürlükçü kimlik, kad na yakla mlaveya bir bütün olarak kad n-erkek ili kilerindeki düzeni kavray p

makla mümkündür. Bir yandan ba ba lamay gelenekle, pornoyuça da kla kar rarak z rn k kadar yol al namayaca iyi bilmekgerekir. Alandaki kölelik derinli i kadar özgürlük derinli ini de kav-ray p iradele tirmek gere i vard r. Kad n özgürlü ünde, dolay ylakendini özgürle tirmede mesafe alamayanlar n hiçbir toplumsal vesiyasal özgürlük alan nda çözümleyici ve dönü türücü olamayacak-

Page 123: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

123

lar anlamalar gerekir. Erkek egemen-köle kad n ikilemini a a-mayan hiçbir özgürlük çabas n gerçek bir özgür kimlik sa lama-yaca da en temel özgürlük kriteri olarak almak gerekir. Kad nüzerindeki mülkiyet ve iktidar ili kisi y lmadan, özgür kad n-erkek ili kisi gerçekle tirilemez.

Yüzy da özgür kad n iradesinin yükselece i bir toplumsalzaman olarak görmek gerçekçidir. Kad nlar için belki de yüzy l ge-rekebilecek kal kurumlar dü ünüp olu turmak gerekir. Kad nÖzgürlük Partilerine ihtiyaç olabilir. Özgürlü ün temel ideolojik vepolitik ilkelerini sa lay p pratikle mesini yürütmek, denetlemek, bupartilerin hem gerekçeleri hem temel görevleri olmal r.

Kad n kitleleri için özellikle kentlerde dü ünülen s nma evleride il özgürlük alanlar olu turmak gerekir. En uygun bir biçim deÖzgür Kad n Kültür Parklar olabilir. Ailelerin k z çocuklar e ite-medikleri, düzen okullar n da bilinen yap lar nedeniyle ÖzgürKad n Kültür Parklar ihtiyaç duyulan, uygun k z çocuklar ve kad n-lar için temelinde e itim, üretim ve hizmet birimlerini kapsayacakalanlar olarak ça da kad n tap naklar rolünü de oynayabilir.

Kad ns z ya anamaz denilir. Ama mevcut kad nla da ya anamaz.rtla na kadar köleli e batm bir kad nl -erkekli ili ki herhalde

en çok bat ran ili kidir. O halde kapitalist sistemin sonul kaosundangerçek a klardan beklenen büyük gücü özgür kad n etraf nda yara-tarak ç yapmak, a ka gönül vermi ve ba koymu gerçek kah-ramanlar n en soylu ve kutsal i lerinden olsa gerek!

Do al çevreyle bütünlük sadece ekonomik, sosyal içerikli de il-dir. Felsefi olarak da do a, kavranmas vazgeçilmez bir tutkudur.Asl nda bu kar kl r. Do a insanla arak büyük merak , yarat mgücünü kan tlarken, insan da do ay -Sümerlerin özgürlü ü (amar-gi) anaya (do aya) dönü olarak anlamalar dü ündürücüdür- kav-rayarak kendi fark na varmaktad r. kisi aras nda a k-a k olunanili kisi vard r. Bu büyük bir a k serüvenidir. Bozmak, ay rmak her-halde dini tabirle en büyük günaht r. Çünkü ondan daha de erli biranlam gücü yarat lamaz. Konuyla ilintililik anlam nda kad n kana-mas do ayla hem ayr dü ün, hem de ondan geli in bir i aretiolarak yorumlamam n çarp anlam bir kez daha kendini hisset-

Page 124: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

124

tiriyor. Kad n do all , do aya yak nl ndan ileri gelmektedir.rl çekicili i de anlam bu gerçeklikte bulur.

Ekonomi temel mahiyette bir tarihsel toplum eylemidir. Hiçbirbirey (efendi, bey, patron, köle, serf ve i çi olarak) ve devlet ekono-mik eylemin aktörü olamaz. Örne in en tarihsel-toplumsal bir ku-rum olan annelik i inin kar hiçbir patron, bey, efendi, i çi,köylü, kentli birey ödeyemez. Çünkü annelik toplumun en zor vegerekli eylemini, ya am n sürdürülmesini belirliyor. Sadece çocukdo urmaktan bahsetmek istemiyorum. Anal a bir kültür, sürekliyüre iyle ayaklanma halinde bir olgu, zekâ yüklü eylemin sahibiolarak geni aç dan bak yorum. Do ru olan da budur. Peki, bu kadarzorunlu, zorlu, eylemli, yürek ve ak l dolu sürekli ayaklanma halin-deki kad na ücretsiz emekçi muamelesi yapmak hangi ak l ve vic-danla ba da abilir? En emekçi ideoloji olarak Marksizm’in bile akl -na getirmedi i bu ve benzer toplumsal eylem sahiplerini ücret dtutup, patronun u ba kö eye oturtan bir ekonomi bilimi, çö-zümünü nas l sosyal olarak sunabilir? Marksist ekonomi fena haldebir burjuva ekonomidir. Büyük bir özele tiriye ihtiyac vard r. Ce-surca özele tiri yapmadan burjuvazinin ç kar sahas nda sosyalizmaramak, t pk yüz elli y ll k hareketin (reel sosyalizmin) iflas nda,çözülü ünde (hem de kendili inden) görüldü ü gibi, kapitalist sis-teme kar ks z en de erli hizmettir. “Cehennemin yolu iyi niyetta lar yla dö elidir” derken, Lenin ne kadar da do ru söylüyordu!Acaba kendisi, eyleminde de bu cümlenin do rulanaca dü üne-biliyor muydu?

Page 125: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

125

Kad n Do as Karanl kta Kald kça,Tüm Toplum Do as Ayd nlanmam Olarak Kalacakt r

Feminizm kavram Türkçesiyle kad nc k hareketi anlam ndakad n sorununu tam nitelemekten uzak olup, kar erkekçilik ola-rak tasarland ndan daha da k rl a götürebilir. Sanki sadeceegemen erke in ezilen kad ym gibi bir anlam yans tmaktad r.Hâlbuki kad n gerçekli i daha kapsaml r. Cinsiyetin ötesinde kap-saml ekonomik, sosyal ve siyasal boyutlar olan anlamlar içermek-tedir. E er sömürgecilik kavram ülke ve ulus baz ndan ç kar pinsan gruplar na indirgersek, kad n konumunu rahatl kla en eskisömürge olarak tan mlayabiliriz. Gerçekten ruh ve beden olarakhiçbir toplumsal olgu kad n kadar sömürgecili i tan mam r. Kad -

n s rlar kolay belirlenemeyen bir sömürge statüsünde tutuldu-u anla lmak durumundad r.

Bilimin tap nakta merkezile mesi, iktidarla bütünle mesi anla-na gelir. M r ve Sümer uygarl ndaki bilimin iktidar n ayr lmaz

bir parças haline geldi ini kan tlayan çok say da örnek vard r. Bili-mi toparlayan rahiplik zaten iktidar n en önemli orta konumun-dayd . Hâlbuki neolitik dönemdeki bilimin yap farkl yd . Kad nbitkiler üzerindeki bilgisi belki de biyoloji ve t bb n temeliydi. Ayr -ca mevsim ve ay gözetlemeleri hesab ortaya ç kar yordu. Tar m-köytopluluklar n bin y llarca ya am pratiklerinin büyük bir bilgi hazi-nesini ortaya ç kard rahatl kla yorumlanabilir. Uygarl k dönemibu bilgileri toparlay p iktidar n parças haline getirdi. Burada olum-suz anlamda niteliksel bir dönü üm ya anm r.

Uygarl k öncesi ve dönemindeki kar t toplumlarda bilgi ve bi-lim, ahlaki ve politik toplumun parças yd . Toplumun hayati ç karla-

gerektirmedikçe, bilimin ba ka türlü kullan lmas mümkün de il-di. Bilgi ve bilimin tek amac toplumun varolu unu sürdürmek, ko-rumak ve beslemek olabilirdi. Ba ka amac dü ünülemezdi. Uygarl kbu durumu kökten de tirdi. Bilgi ve bilim üzerinde tekelini kura-rak toplumdan kopard . Toplum bilgi ve bilim yoksunu k rken,iktidar ve devlet güçleri bilgi ve bilimle alabildi ine güçlendiler.

Page 126: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

126

Bilgi üretenleri ve ta yanlar hanedanl klara ve saraylara ba laya-rak tekellerini sa lamla rd lar. Böylelikle bilimin toplumdan, özel-likle kad ndan köklü kopar , ya am ve çevreyle ba n koparanlam na da geliyordu. Ayn zamanda analitik zekân n duygusalzekâyla ba n köklü kopu u ve aralar ndaki mesafenin süreklibüyümesi de birlikte geli iyordu.

Ahlaki y sava lar en önemli ba lang ç etkenidir. Bilim ileahlak ili kisinin kopu u ise, her tür y araç icad n temelidir.Bilim ile iktidar ve toplum aras ndaki bu ili kinin temel paradigmave yönteme yans mamas dü ünülemezdi. Toplumun devreden ç ka-

lmas , nesnele tirilmesi anlam na da geliyordu. T pk daha öncekad n ve kölelerin nesnele tirilmesi gibi. Ard ndan Bacon’la,Descartes’lerle ba layan nesne-özne ayr mlar tüm bilimlere ta n-

oldu. Bilimde nesnel olma çok övülür. Hâlbuki en temel felake-tin kap nesnelik-öznellik ayr n keskinle mesiyle aç ld . Ar-

ndan ben-öteki ayr yla derinle ti. Ard ndan birbirini yok edendiyalektik uçlara dönü tü. Bu ikilemler kesinlikle ahlaki ve politiktoplumla sermaye ve iktidar ayr mas n, çeli kisinin bir yans ma-

r. Do an n, ard ndan kad n ve kölenin, en son tüm toplumunnesne konumuna indirgenmesi, bilimde halen kullan lan çok ünlü‘nesnellik kural ’ olarak kar za ç kt . Eskinin tanr -kul ili kisi,özne-nesne ili kisine dönü tü. Daha eskinin canl do a anlay ye-rini ölü nesne do a ve üzerinde tanr sal özne insana b rakt .

Tüm bilimlere oldu u gibi sosyal bilimlere de damgas vurmuerkeklik söyleminde kad ndan bahseden sat rlar, gerçekli e hiç do-kunmayan propagandatif yakla mlarla yüklüdür. Kad n gerçekstatüsü bu söylemlerle t pk uygarl k tarihlerinin s f, sömürü, bas-

ve i kenceyi örtbas etmesi gibi belki de k rk kez örtülmektedir.Feminizm yerine jineoloji (kad n bilimi) kavram amac daha iyikar layabilir. Jineoloji’nin ortaya ç karaca gerçekler herhaldeteolojinin, eskatalojinin, politikolojinin, pedagojinin, velhas l sosyo-lojinin birçok bölümlerine ili kin loji’lerden daha az gerçeklik payta mayacakt r. Kad n toplumsal do an n hem fizik hem de anlamolarak en geni bölümünü te kil etti i tart ma götürmez. O zamanneden çok önemli olan bu toplumsal do a parças bilime konu edil-

Page 127: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

127

mesin? Pedagoji gibi çocuk e itim ve terbiyesine kadar bölümlenmisosyolojinin jineolojiyi olu turmamas , egemen erkek söylemli ol-mas ndan ba ka bir hususla izah edilemez.

Kad n do as karanl kta kald kça, tüm toplum do as ayd nlan-mam olarak kalacakt r. Toplumsal do an n gerçek ve kapsamlayd nlanmas , ancak kad n do as n kapsaml ve gerçekçi ayd n-lanmas yla mümkündür. Kad n sömürgele me tarihinden ekono-mik, sosyal, siyasal ve zihinsel sömürgele tirilmesine kadar konu-munun aç kl a kavu turulmas , tarihin di er tüm konular n vegüncel toplumun her yönüyle aç kl a kavu mas nda büyük katk dabulunacakt r.

üphesiz kad n statüsünün aç kl a kavu mas meselenin birboyutudur. Daha önemli boyut kurtulu sorunuyla ilgilidir. Di erdeyi le sorunun çözümü daha büyük önem ta maktad r. Toplumungenel özgürlük düzeyinin kad n özgürlük düzeyiyle orant oldu uçokça söylenir. Do ru olan bu deyimin içinin nas l doldurulacaönemlidir. Kad n özgürlü ü, e itli i sadece toplumsal özgürlük ve

itli i belirlemiyor. Bunun için gerekli teori, program, örgüt veeylem düzenekleri gerektiriyor. Daha da önemlisi, kad ns z demok-ratik siyasetin olamayaca , hatta s f politikac n bile eksikkalaca , bar n ve çevrenin geli tirilip korunamayaca da gös-teriyor.

Kad kutsal ana, temel namus, vazgeçilmez, onsuz olunmaz estatüsünden ç kar p bir özne-nesne toplam olarak ara rmaya al-mak gerekir. Tabii bu ara rmalar a k soytar klar ndan önceliklekorumak gerekir. Hatta ara rman n en önemli bir boyutunu a kad alt nda örtbas edilen büyük alçakl klar (ba ta tecavüz, cinayet,dayak, bini bir para eden küfürler) sergilemesi gerekir. Heredot’undeyi iyle “Tüm Do u-Bat sava lar kad n yüzünden olmu tur” sözüancak bir gerçe i aç klayabilir. O da sömürge olarak de er kazand -

, bu nedenle önemli sava lara konu edildi idir. Uygarl k tarihiböyle oldu u gibi, kapitalist modernite bin kat daha a r ve çok yön-lülük kazanm bir kad n sömürgele tirilmesini temsil ediyor. Kim-li ine kaz oluyor. Tüm emeklerin anas , ücretsiz eme in sahibi,en dü ük ücretli i çi, en çok i siz, erke inin s rs z i tah ve bask

Page 128: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

128

kayna , düzenin çocuk do urma makinesi, yeti tirme ebesi, reklamarac , seks-porno arac vb. olarak sömürgele tirilmesi uzay p gider.Kapitalizm, hiçbir sömürü düzene inde olmad kadar kad na ili -kin sömürü düzene i geli tirmi tir. stemesek de tekrar tekrar ka-

n statüsüne dönmek ac oluyor. Ama gerçeklerin dili sömürülenleriçin ba ka türlü de olmuyor.

Feminist hareket bu gerçeklerin nda üphesiz en radikal sis-tem kar hareket olmak durumundad r. Modern haliyle yine kö-kenlerini Frans z Devrimi’ne dayand rabilece imiz kad n hareketibirkaç a amadan sonra günümüze kadar gelebilmi tir. lk a amadahukuki e itlik pe inde ko ulmu tur. Fazla anlam ifade etmeyen bu

itlik günümüzde yayg nca sa lanm gibidir. Ama içeri inin booldu unu iyi bilmek gerekir. nsan haklar , ekonomik, sosyal, siyasalhaklar gibi di er haklarda da biçimsel geli meler vard r. Görünü tekad n, erkek kadar e it ve özgürdür. Hâlbuki en önemli kand rmacabu e itlik ve özgürlük tarz nda gizlidir. Sadece resmi moderniteninde il, tüm hiyerar ik ve uygarl k dönemlerinin tüm toplumsal doku-lar nda zihnen ve bedenen tutsakla rd , en derin kölece çal r-

kad n özgürlü ü, e itli i, demokrasisi çok kapsaml teorikçal malar, ideolojik mücadeleler, programatik ve örgütsel faaliyet-ler, en önemlisi de güçlü eylemler gerektirir. Bunlar olmaks n fe-minizm ve kad n çal malar sistemi rahatlatmaya çal an liberalkad n faaliyetlerinden öte bir anlam ta maz.

Kad n biliminin geli mesi halinde sorunlar n çözümünü birörnekle aç klamak hayli ö retici olacakt r: Cinsellik içgüdüsününya am n en eski ö renim biçimlerinin ba nda geldi ini anlamakgerekir. Ya am n kendini sürdürme ihtiyac na cevapt r. Bireyin son-suz ya ama olanaks zl , çözümü bir’i kendini tekrar üretme potan-siyelini geli tirmeye zorlam r. Cinsel güdü denen ey, bu potansi-yelin uygun ko ullarda üreyerek ya am sürdürmesidir. Bir nevisoyun tükenmesi tehlikesine ve ölüme çare oluyor. Hücrenin ilkbölünmesi, bir olan hücrenin çokla arak kendini ölümsüz k lmas -

r. Daha da genelle tirirsek, evrenin kendini yutmak isteyen bo lu-a, yoklu a kar kendini sürekli çe itlendirip ço altarak sonsuz-

la ma e iliminin canl ya am nda devam etme olay r.

Page 129: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

129

Bu evrensel olay n insan türünde devam etti i bir veya birey da-ha çok kad nd r. Ço alma kad n bedeninde gerçekle mektedir.Erke in rolü bu olayda son derece talidir. Dolay yla soy sürdürmeolay nda tüm sorumlulu un kad nda olmas bilimsel olarak anla rbir husustur. Kald ki, kad n sadece cenini karn nda ta mak, bü-yütmek ve do urmakla kalmaz. Neredeyse ölümüne kadar bak msorumlulu unu da do al olarak ta r. O halde bu olaydan ç karma-

z gereken ilk sonuç, tüm cinsel ili kiler konusunda kad n mut-lak söz sahibi olmas r. Çünkü her cinsel ili ki kad n için potansiyelolarak alt ndan kalk lmas çok güç sorunlar beraberinde getiriyor.On çocuk do uracak kad n fiziksel olarak ve hatta ruhen ölümdenbeter hallere dü tü ünü anlamak gerekir.

Erke in cinselli e bak daha çarp k ve sorumsuzcad r. Bundacehalet ve iktidar n körle tirmesi birinci derecede rol oynar. Ayr cahiyerar iyle ve hanedanl k devletiyle birlikte çok çocuklu olmakerkek için vazgeçilmez bir güç olma anlam na gelir. Çok çocukluluksadece soyun sürmesini de il, iktidar ve devlet olarak kalmas n dagarantisini olu turur. Bir nevi mülk tekeli anlam na gelen devletinelden gitmemesi, hanedanl n büyüklü üne ba r. Kad n böyle-likle hem biyolojik varolu , hem iktidar ve devletsel varolu için çokçocuk do urman n arac na dönü türülür. Kad n için korkunç sö-mürgele menin birinci ve ikinci do ayla ba lant temeli böyle ha-

rlanm olur. Kad n çökü ünü bu iki do ayla ba lant olarakçözümlemek büyük önem ta r. Fazla açmaya gerek yok ki, bu ikilido a statüsü alt nda kad n ruhen ve bedenen uzun süreli dinç ve

pranmam olarak ayakta kalmas mümkün de ildir. Fiziksel veruhsal çökü iç içe erken geli ir ve kad ba kalar n ya amsürdürme ve sa lama alma kar nda ac mal , k sa ve kah rl birya amla sonland rmaya götürür. Uygarl k ve modernitenin tarihinibu gerçeklik temelinde çözümlemek ve okumak büyük önem ta r.

O halde daha imdiden devasa boyutlar kazanan kad n sorununuçözme ve ekolojik y önlemenin ba ta gelen yolu olan demogra-fik sorunun çözümünde temel sorumluluk kad nda olmal r. Bununda ilk ko ulu kad n tam özgürlü ü ve e itli idir, tam demokratiksiyaset yapma hakk r; cinsiyetle ilgili tüm ili kilerde tam söz ve

Page 130: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

130

irade hakk r. Bu gerçeklerin d nda kad n, toplumun ve çevre-nin tam anlam yla kurtulu u, özgürlü ü ve e itli i mümkün de ildir.Tabii demokratik siyaset ve konfederatif siyaset biçimlenmesi deolas de ildir.

Kad n ayr ca ahlaki ve politik toplumun asal ö esi olarak özgür-lük, e itlik ve demokratikle me nda ya am n eti i ve esteti iaç ndan da hayati rol oynar. Etik ve estetik bilimi kad n bilimininayr lmaz parças r. Ya amdaki a r sorumlulu u nedeniyle kad ntüm etik ve estetik konularda hem dü ünce hem uygulama gücüolarak büyük aç m ve geli meler sa layaca tart mas zd r. Kad -

n ya amla ba erke e göre çok kapsaml r. Duygusal zekâ boyu-tunun geli kinli i bununla ilgilidir. Dolay yla ya am n güzelle ti-rilmesi olarak estetik, kad n aç ndan varolu sal bir konudur. Etik(Ahlak teorisi, estetik = güzellik teorisi) aç dan da kad n sorumlu-lu u daha kapsaml r. nsan e itiminin iyi ve kötü yönlerini, ya amve bar n önemini, sava n kötülü ü ve deh etini, hakl k ve adaletölçülerini de erlendirme, belirleme ve kararla rmada kad n ah-laki ve politik toplum aç ndan daha gerçekçi ve sorumlu davran-mas do as gere idir. Tabii erke in kuklas ve gölgesi kad ndanbahsetmiyorum. Söz konusu olan özgür, e it ve demokratikle meyiözümsemi kad nd r.

Ekonomi biliminin de kad n biliminin bir parças olarak geli ti-rilmesi daha do ru olacakt r. Ekonomi ba tan beri kad n asal roloynad bir toplumsal faaliyet biçimidir. Çocuklar n beslenme so-runu kad n s rt nda oldu u için, ekonomi kad n için hayati anlamifade eder. Kald ki, ekonominin kelime anlam “Ev yasas , evi geçin-dirme kurallar ” demektir. Bunun da kad n temel i i oldu u aç k-

r. Ekonominin kad n elinden al p tefeci, tüccar, para, sermaye-dar ve iktidar-devlet, bir a a gibi yetkililerin eline verilmesi, eko-nomik ya ama en büyük darbe olmu tur. Ekonomi-kar güçlerineline verilen ekonomi, hâlâ iktidar ve militarizmin temel hedefi ha-line getirilerek, tüm uygarl k ve modernite tarihi boyunca s rs zsava , çat ma, bunal m ve kavgalar n ba etkenine dönü türülmü -tür. Günümüzde ekonomi, ekonomiyle ilgisi olmayanlar n, kâ tparçalar yla oynayarak kumardan beter yöntemlerle s rs z top-

Page 131: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

131

lumsal de er gasp ettikleri bir oyun alan haline getirilmi tir. Kad -n kutsal mesle i, tamamen kendisinin d land , sava makinele-

rini, çevreyi ya anmaz hale getiren trafik araçlar ve temel insanihtiyaçlar yla pek fazla alakas olmayan kâr getiren fuzuli ürünleriüreten imalathanelere, borsalara, fiyat ve faiz oyunlar na çevrilmi -tir.

Feminizmi de kapsayan kad n bilimine dayal kad n özgürlük,itlik ve demokratik hareketi, aç k ki toplumsal sorunlar n çözü-

münde ba at rol oynayacakt r. Yak n geçmi teki kad n hareketleri-nin ele tirisiyle yetinmeden, daha çok kad yitik k lan uygarl k vemodernite tarihine yüklenmek gerekir. E er sosyal bilimlerde kad nkonusu, sorunu ve hareketleri neredeyse yok derecesindeyse, bu-nun esas sorumlusu uygarl k ve modernitenin hegemonik zihniyetive maddi kültür yap lanmalar r. Dar hukuki ve siyasi e itlik yakla-

mlar yla belki liberalizme katk sunulabilir. Fakat sorunun çözümüurada kals n, olgu olarak çözümlenmesi bile sa lanamaz. Mevcut

feminist hareketlerin liberalizmden kopuk, sistem kar güçlerhaline geldiklerini iddia etmek kendini yan ltmak olacakt r. Femi-nizmin ba sorunlar ndan birisi söylendi i gibi radikalizmse, o za-man öncelikle köklü liberal al kanl klarla, dü ünce ve duygu tarzla-

ve ya amlar yla ilgisini kopar p, arkas ndaki kad n dü man uy-garl ve moderniteyi çözümlemesi gerekir. Bu temelde anlamlçözüm yollar na yüklenmesi gerekir.

Demokratik modernite kad n do as ve özgürlük hareketini te-mel güçlerinden birisi olarak bilip hem geli tirilmesini, hem de itti-fak yap lmas ba ta gelen görevlerinden sayarak, yeniden in açal malar nda de erlendirmek durumundad r.

Temel ara rma mekânlar , üniversiteler ba ta olmak üzere, uy-garl k ve modernitenin resmi kurumlar olamaz. Geçmi te de, gü-nümüzde de bilimin iktidarla lmas ve resmi devlet kurumlar n-da üretilmesi, hakikatle ba n yitirilmesi anlam na gelir. Biliminahlaki ve politik toplumla ba n kopar lmas , topluma yararl ol-maktan ç kar lmas , tersine toplum üzerine bask ve sömürü tekelle-rinin geli tirilmesine yard mc olmas demektir. T pk özel veya ge-nelevlere kapat lan kad n özgür gerçekli ini, hakikatini nas l kaybe-

Page 132: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

132

diyorsa, resmi kurumlara kapat lan entelektüeller ve bilim de o den-li özgürlü ünü, gerçek kimli ini yitirir. üphesiz bu demek de ildirki, bu kurumlarda hiç entelektüel yeti tirilmez ve bilim üretilmez.Anla lmas gereken, iktidarla an entelektüel ve bilimin toplumsalgerçeklikle ilgili ara rma ve bulu amac ndan kopaca r. stisnakabilinden entelektüel olunma ve bilimsel de eri olan yap tlar nortaya ç kar lmas ana gerçe i de tirmez.

Demokratik siyaset ve kültür akademileri bu görev için uygunkurumla malar olabilir. Ahlaki ve politik toplum birimlerinin yeni-den yap lanma ihtiyaçlar için gerekli olan entelektüel ve bilimseldeste i bu akademiler olu turabilir. Kendilerine resmi ve özel tekelkurumlar örnek alma yerine, orijinal ç lar olarak yap lanmalardaha uygundur. Modernite kurumlar taklit etmek, ba ar zl klasonuçlanmalar beraberinde getirebilir. Özerk ve demokratik ol-malar , kendi program ve kadrolar kendileri olu turmalar , gönül-lü ö rencili i ve ö retmenli i esas almalar , ö rencinin ö retmen,

retmenin ö renci pozisyonuna s k s k geçebilece i, da daki ço-bandan profesöre kadar ideas ve amac olan herkesin kat m göste-rebilece i ba lang ç itibariyle öngörülebilir.

Kad n a rl kl akademilerin de ayn içerikle birlikte özgün yan-lar bilimsel k lmalar için olu turulmas uygun olabilir. Sadeceteorik kalmamalar için prati e çok yönlü kat m da aranan nitelik-lerden biridir. Akademiler yer ve zaman bak ndan pratik ihtiyaç-lar göz önünde bulundurularak kurulur ve çal r. Tarihte örnek-lerine çokça rastland gibi (Zerdü t’ün da ba lar ndakiate gedeleri, Eflatun ve Aristo’nun bahçeleri, Sokrates ve Stoac lar ncadde kald mlar , ortaça n manast r ve tekkeleri vb.) sade ve gö-nüllü kurulu lard r. Da ba ndan tutal m mahalle kö elerine dekmekânlar seçilebilir. üphesiz iktidarlar n azametini kan tlayan bi-nalar aranmaz. Manast r ve sivil medreselerde oldu u gibi, e itiminsüresi kat lanlar n durumuna ve ö renci ak lar n yo unlu unagöre belirlenebilir. Resmi kurumlar gibi kat zaman ko ullar gereklide ildir. Tümüyle ekil ve kuraldan yoksun olmalar da dü ünüle-mez. Etik ve estetik kurallar mutlaka olmal r.

Page 133: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

133

nsanl k tarihte sadece toplum ve co rafi bölge düzeyinde politikdireni yaparak varl ve onurunu korumam r; bireysel düzey-de de bazen a rl bir ulus kadar olan direni çi politik ki ilikleritan r. Tarih bu tür örneklerle doludur. Buda’dan Sokrates’e,Zerdü t’ten Konfüçyus’a, Hz. Âdem’den ba lay p Nuh’a ve Eyyüb’e,brahim’den Musa’ya, sa’ya ve Muhammed’e kadar ana halkalar

halinde devam eden ve Kutsal Kitapta say lar 120 binden fazla ola-rak verilen tüm peygamberlere, Tanr ça nanna’dan Hz. Ay e’ye,Zennube’den Hypatia’ya, Kibele’den Meryem’e, cad kad nlar ndanZeynep’e, Rosa’ya, Bruno’dan Erasmus’a dek say lamayacak kadarbirey olarak insanlar, özgür ve onurlu kalabilmek u runa ölümünedirenebilmi lerdir. Toplum e er bugün hala ahlaki ve politik olaraksürüyorsa, herhalde bu bireylere çok de er borçludur. Aksi haldeköle sürülerinden fark kalmazd .

Ortado u’da Kad n Devrimi

Toplumda öncelikle kad n ya ad sorunlar tarihsel-toplumsal boyutlar içinde de erlendirmek önem ta r. Kad n soru-nu tüm sorunlar n kayna ndaki bir sorundur. Daha s fl devletlitopluma geçi olmadan kad n üzerinde sert bir erkek egemen (ata-erkil) hiyerar inin kurumla görüyoruz. Erkek egemenli iningerekçesi için birçok mitolojik ve dinsel söyleme ba vurulmu tur.Uruk Tanr ças nanna Destan bu sürecin yans mas r. Eski kutsalana tanr çaya, do aya büyük özlem duyulmaktad r. çine k ldataerkil hiyerar i ve devlet düzenindeki egemen erkekli in hile,kurnazl k ve zorbal ndan inlemektedir. Babil Destan ’nda bu yönlügerçeklik (Babil’in kudretli tanr Marduk ve Kad n Tanr çaTiamat’ n kavgalar ) çok daha aç k ve çarp r. Sümer mitolojisin-de kad n erke in kaburga kemi inden yarat ld söylenir. Bu,simgesel bir ifadedir. Tek tanr dinlerde bu yakla m sürdürülür.Sümer zigguratlar na tanr ça olarak giren kad n, tap nak fahi esiolarak ç kar. lk genelev Sümer kentlerinde aç r. Tap nak fahi eli-

inden saray cariyeli ine terfi ettirilir. Ticaret pazarlar n vazgeçil-mez köle nesnesidir. Greko-Romen uygarl nda sadece ev i lerinin

Page 134: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

134

kölesidir. Politikada yeri yoktur. Avrupa uygarl nda erke e söz-le me ile ba lanm cinsel objedir. Kapitalist uygarl kta genelle mievrensel fahi edir. Tarih erkek egemenle tam bir cinsiyetçi yap veanlam kazanm r. Art k tarih erkek olarak yürümektedir.

Kad n kar la mas (Kad n köleli i anlam na gelir), ard s ratoplumun sömürülen ve bask alt na al nan erkek nesnelere de ol-du u gibi yans r. Toplumun üst siyasi, askeri ve rahip kli i ege-men cinsiyet konumuna ta rken, yönetilen alt kesim gittikçe kar -la r. Greko-Romen toplumunda erkek gençlikten itibaren yo unbir cinsiyetçi yakla mla e itilir. Tüm uygarl k ça lar boyunca cinselçarp kl klar kad na cinsiyetçi yakla n sonucu olarak yayg ncaya an r. Art k kad n ne kadar köle ise, erkek köle de o kadar kad nveya kar r.

Ortado u toplumunda günümüzde de bu tarihsel kökenli sorun-lara kapitalist bask ve sömürü ayg tlar ndan kaynaklananlar daeklenince, kad n için gerçekten kâbuslu bir ya am kaç lmaz olur.Kad n olmak belki de en zordaki insan olmak demektir. Toplumunya ad kaba bask ve sömürünün en katmerlisi kad n bedeni veeme i üzerinde gerçekle tirilir. Kad n da insan oldu unun yenifark na var lmaktad r. Kat cinsiyetçi onursuz yakla m yerini ihti-yac duyulan bir dosta ve yolda a terk etme aray na b rakmak du-rumuna gelmi tir. En az ndan bunun tart mas yap lmaktad r. Ka-

nla toplumda do ru ya amak gerçekle medikçe, anlaml bir ya-am n ya anmayaca bilinmelidir. En anlaml ve güzel ya am n tam

onurunu kazanm özgür kad nla gerçekle tirilebilece ini bilereksöylem ve eylemlerimizi geli tirmeliyiz.

Kad n gerçekli inin büyük oranda toplumsal gerçekli i belirle-di i do ru bir önermedir. Ortado u toplumundaki a erkeksilik ilekad ns k diyalektik bir ikilemdir. Bu ili ki tarz ndan erke e dönenkar özellikler kof egemen erkekliktir. ktidar n erke e uyguladegemenli i, erkek kad na, kad n da çocuklara yans r. Dolay ylatepeden tabana do ru egemenli in geçirgenli i tamamlan r. Kad nkölelik düzeyi bu mekanizmada en olumsuz ko ulu sürekli üretmek-te, yani toplumun kölelik düzeyini geli tirmektedir. Böylelikle do-

an kad ns toplumu en üstteki iktidar kay kolayca yönetebilmek-

Page 135: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

135

tedir. Kad n iradesi d nda en büyük zulmü ya ad halde, toplumada daha fazlas ya atman n arac k nmaktad r. Ortado u’yu d -tan teslimiyete zorlayan ili kiler kadar, içten kad na dayat lan ili ki-lerle zorland aç kt r. Kad n özgürlük eylemine dayanmayanhiçbir hareketin özlü ve kal özgür topluma götürme ans bu ne-denlerle s rl r. Önce iktidar, sosyalizm, ulusal kurtulu vs. gibiyakla mlar n özleneni verememesi de bu gerçeklikle ba lant r.Kad n özgürlük çal mas , cinsiyet e itli ini çok a an genel de-mokratik, insan haklar , çevre, toplumsal e itli in özünü te kil eder.

Kad n özgürlü ünde at lmas gereken ilk ad m, kad öz eylemgücü haline getirmektir; üzerindeki mülkiyetçi yakla mdan uzakdurmakt r. A r mülkiyet duygular ile yüklü moda a k yakla mlarba nda birçok tehlikeyi ta r. Hiyerar ik ve devlet gelenekli top-lumda a k, yan ltmacalar n en büyü üdür; uygulanan suçu örtbasetme etkenidir. Kad na sayg ve özgürlü üne destek, öncelikle ya a-nan gerçekli in itiraf ndan ve özgürlük lehine a lmas nda samimive dürüst davranabilmekten geçer. Kendi egemen erkekli ini -ad nane derse desin- kad nda ya ayan bir erkek sa kl bir özgürlük de-

eri olamaz. Kad n fiziksel, ruhsal ve zihinsel güçlenmesini sa la-mak belki de devrimci çabalar n en de erlisidir. Bir dönemlerin anatanr ça kültüne merkezlik etmi Ortado u kültüründe, kad tekrargeli mi toplumsal de erlerle birlikte ba ms z karar verme, tercihyapma gücüne kavu turmak, buna katk da bulunmak gerçek birözgürlük kahramanl gerektirir.

Sistem reformla düzelme ans çoktan yitirmi tir. Gerekli olantüm toplumsal alanlarda yürütülecek bir ‘kad n devrimi’dir. Nas l kikad n köleli i en derin kölelikse, kad n devrimi de en derin özgürlükve e itlik devrimi olmak durumundad r. Kad n devrimi hem kuram-da hem de eylemde en köklü ç lar gerektirir. Öncelikle cinsiyetçiideolojiye kar ard l, sürekli bir sava gereklidir. Kad n devrimigünün yirmi dört saatinde yürürlükteki tecavüzcü zihniyete karahlaki ve politik olarak da sava n derinle tirilmesini gerektirir.ktidar ve sömürü amaçl çocuk do urma olgusunun mahkûm edil-

mesini, reddini gerektirir. Çocuk do urma iradesini tamamen özgür-le mi kad na b rakmay gerektirir. Hanedanl k ve aile ideolojisinde

Page 136: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

136

devrim gerektirir. Herhalde en önemlisi de kad nla ya am felsefesi-nin, daha do rusu felsefesizli inin a lmas gerektirir. Kad nlaya am n gücünü çocuklara sahip olma ve cinsel i tah giderme anla-

na ba olarak de il de, en derin dostluk, arkada k, toplumsal-k ba olarak, güzelli in, sadakatin, bar n ve soylulu un üretilme-

sinde, e it ve özgürce payla nda görmek gerekir. üphesiz kad n-la ya am n e it ve özgürce payla , toplumsal hakikatin mutlakado ru seyreden kar kl bilgeli ini gerektirir. Gerçek a k ancakkar kl toplumsal hakikatin güç dengesinde ya anabilir. Köleli e,tecavüze ve iktidara bulanm ki iliklerde a k asla gerçekle mez.Yo un ve sürekli ya anan ba ar z deneyimler ve aile iflaslar bugerçe i do rulamaktad r. En az erkek kadar kad n da toplumsalgüce ve bilgeli e sahip olmas durumunda sevginin ve güzelli in,iktidars z, bar içinde e itçe ve özgürce üretilerek ve payla larakya anmas sa lanabilir. Günümüz, 21. yüzy l kad n devrimine önce-lik vermeyi art k yor. “Ya ya am ya barbarl k” slogan bu devrimidayat yor.

Ortado u toplumu ikinci bir tar m-köy devrimine ihtiyaç duydu-u gibi, bu toplumun ikinci bir kad n devrimine de ihtiyac vard r.

Anaerkillik neoliti in kad n devrimidir. Daha do rusu muhte emneolitik devrim bir kad n devrimiydi. nsanl n halen miras üze-rinde geçindi i bir devrimdir. Ataerkin, uygarl n ve moderniteninkar -devrimiyle y lan ve kad n en derin köleli ini, sömürüsünüdo uran ve tüm topluma yayg nla ran bu büyük kar devrim gü-nümüzde sistematik krizini ve kaotik durumunu bütün toplumsalalanlarda ya yor, çözüyor. Kad na dayat lan n ya ama ihanet oldu-

u anla yor. Ya anmak isteniyorsa, öncelikle bunun kad nla yeni-den kar kl bilgelikle güç dengesi içinde güzellik ve yücelik duygu-lar n üretilmesi ve payla lmas n ba ar lmas gerekiyor. Bu ger-çe in in a edilmesi, hakikatine var lmas gerekiyor. Bu konuda teki-lin ve evrenselin yani somut kad n ve erkekle ideal soyut erkek vekad nl n iç içe ya anmas gerekiyor. Ya anmas için bilincinin veiradesinin olu turulmas gerekiyor. Mülk olarak, sahip olarak birbi-rini köklü olarak terk etmek gerekiyor. Geleneksel namus yerine,güzelli in ve soylu ki ili in çekicili ini geçerli k lmak gerekiyor.

Page 137: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

137

Köklü bir kad n devrimi, dolay yla erke in zihniyet ve ya amde ikli i ya anmadan ya am n kurtulu u olanaks zd r. Çünkü ya-am n ba at kendisi olan kad n kurtulmadan, ya am n kendisi hep

bir serap olarak ya anacakt r. Erke in ya amla ve ya am n kad nlabar mas sa lanmad kça, mutluluk da bo bir hayal olacakt r. Kad nve özgür ya am için toplumsal gerçekler s rs zd r. Ortado u top-lumu, kad ya ad uygarl k ve fethine u rad moderniteyle dü-ürülece i kadar dü ürülmü , kendisi olmaktan ç kar lm , nesne

konumuna getirilmi tir. Toplumsal sorunun kad n üzerinde çözüm-lenmesi ve çözümüne ayn olgu üzerinden gidilmesi do ru bir yön-temdir. Sorunlar n anas na ancak çözümlerin anas olan kad n dev-rimi dayat larak hakikate do ru ad mlarla var labilir. Demokratikmodernite çözümü kad n sorunu ve devrimi konusunda idealli veeylemlidir. Demokratik modernite uluslar kad ns z projelenip uy-gulanacak projeler de ildir. Tersine, her ad nda kad nla bilgeli inve eylemlili in payla lmas yla gerçekle tirilecek devrimlerdir.Ekonomik toplum, in as nda kad n öncülü ünde gerçekle ti i gibi,yeniden in as nda da kad n komünal gücünü gerektirir. Ekonomikad n öz toplumsal mesle idir, eylemidir. Ekoloji ancak kad n du-yarl yla toplumla bulu turulacak bilimdir. Kad n kimlik olarakçevreseldir. Demokratik toplum kad n zihnini ve özgür iradesinigerektiren toplumdur. Demokratik modernite aç kças kad n devri-mi ve uygarl ça r.

Nas l Ya amal , Ne Yapmal ve Nereden Ba lamal ?

Ortado u kültüründe hakikat, hakikat u runa ya am ve ölümönemli kavramlard r. Avrupa kültüründe teorik-pratik ikilem olarakyans lan bu kavram giderek özünden bo alt lm , parçalanm vebütünlü ünü kaybetmi tir. Geç modernitede bu husus daha belir-gindir. Hakikat ekonomizme mahkûm edilmi tir.

Hakikat aray en çok toplumsal sorunlar ba gösterdi indegündeme girmi tir. Bu dönemlerde mutlaka bir söylem ve eylemkendini hakikat olarak sunmaya çal r. Hakikatin sosyolojikçözümlemesi haks zl klarla ba lant aç kça ortaya koyar. Top-

Page 138: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

138

lumsal eme in, de erin gasp haks zl k olarak tan mlan rken, bununara lmas na ve gere inin yap lmas na da hakikat çal mas de-nilmi ve hep yüceltilmi tir. Haks zl n hak, hak’ n tanr ile özde -le tirilmesi, her iki kavram n toplumsal ba yans r. Tanr kav-ram n metafizik soyutlama d nda toplumsal vicdanla ba böyle-likle bir kez daha do rulan r.

Hakikatin pe ine dü mek haks zl n hesab sormay berabe-rinde getirir. Kendini en yüce varl k olarak tanr diye sunan toplum-sal kimlik kendine yönelik haks zl böylelikle yan tlam ve tanrcezas olarak mahkûm etmi tir. Toplumsal kimli e yönelik toplu-mun içinden ve d do adan tehditler ve haks zl klar artt kça kimli-

e daha çok vurgu yap lm , u runa büyük nazarlar (tanr sal görü =teori) ve büyük eylemler (tanr sal i ler) geli tirilmi tir. Dinin vefelsefenin kayna nda toplumsal kimli in yatt kavramak bunedenle önemlidir. Dinin ve felsefenin kayna ba ka yerde ara-man n bo çaba oldu unu gösterir.

Kapitalist modernitenin ideolojik hegemonyac nda sa lan-maya çal lan amaçlar n ba nda hakikat kavram na ve eylemineili kin tarihsel toplumsal gerçekliklerin karart lmas ve bast lmasgelir. Din ve felsefe milliyetçili e ve ulus-devletin tanr salla lma-

na dönü türülmü tür. Teori ve pratik ulus-devletçili in kavram veuygulamalar n yüceltilmesine ve ölümsüzle tirilmesine hasredil-mi tir. Bilim, pozitivist felsefenin güdümünde modernitenin üçaya-

ndan kaynaklanan sorunlar n çözümlenmesine ve çözümüne in-dirgenmi tir. nsanl k tarihi kadar eski hakikat sava basitmenfaatlerin teminine yöneltilmi tir. Esas sorun olan toplumsalkimli e yönelik tehditler hakikatin konusu olmaktan dü ürülürken,bireycilik ikame edilmeye çal lm r. nsan haklar bu ba lamdaistismar konusu edilmi tir. Kendini do rucu ideoloji olarak sunansistem kar görü ler bile modernite paradigmas a ma cesareti-ni göstermeye yana mazlar. Liberalizm sistemin resmi ideolojisiolarak sa ve solu üzerinde tekelini günümüze kadar sürdürebil-mi tir.

Modernitenin ideolojik tekeli olarak liberalizm, bir yandan görüenflasyonu yarat rken, di er yandan en büyük vurgunu enflasyonda

Page 139: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

139

yapt gibi, görü enflasyonunda da i ine en çok yarayanlar kulla-p medyas arac yla zihinleri bombard mana tabi tutarak azami

sonuç almaya çal r. Görü tekelini sa lama almak, ideolojik sava -n nihai amac r. Temel silahlar dincilik, milliyetçilik, cinsiyetçilik

ve pozitivist din olarak bilimciliktir. deolojik hegemonya olmadan,sadece siyasi ve askeri bask yla moderniteyi sürdürmek olanaklde ildir. Dincilik yoluyla kapitalizm öncesi toplum vicdan kontroletmeye çal rken, milliyetçilik yoluyla ulus-devlet vatanda ,kapitalizmin etraf nda geli en s fsall klar kontrol edip denetimalt nda tutar. Cinsiyetçili in hedefi, kad na nefes ald rmamakt r.Hem erke i iktidar hastas yapmak, hem de kad tecavüz duygusualt nda tutmak cinsiyetçi ideolojinin etkili i levidir. Pozitivist bilim-cilikle akademik dünyay ve gençli i etkisizle tirirken, sistemle bü-tünle mekten ba ka seçeneklerinin olmad gösterip tavizlerkar nda bu bütünle meyi sa lama al r.

Liberalizmin ideolojik sald kar nda nas l ya amal , neyapmal ve nereden ba lamal sorular aciliyet kazan r. Sistem kar-

tlar n bu sorulara verdi i yan tlar en az ndan günümüze kadaretkisiz k nm lard r. Üç önemli soruya da modernitenin verdi iyan tlar etkili olmu tur. Modernitenin son be yüz y ld r geli tirdi iya am tarz nas l ya amal sorusuna ezici biçimde damgas vur-mu tur. Belki de tarihte hiçbir ça da geli tirilememi bir özümse-tilme, kabul ettirme gücüyle ya am tarzlar homojenle tirilmi tir.Herkesin ya am kal plar evrensel kurallar alt nda tek tiple tirilmi -tir. Farkl klar tek tiple tirmeler kar nda c zd r. Modern ya amdenilen ya am tarz na ba kald , delilik olarak an nda sistem d nasürülmeye mahkûmdur. Bu sürgün tehdidi kar nda çok az ki iba kald sürdürme cesareti gösterir. Ne yapmal sorusu da çokönceden, be yüz y ld r ayr nt cevaplar yla yan tlanm r: Bireyciya ayacaks n, hep kendini dü üneceksin, tek yol modernite yoludurdeyip üzerine dü eni yapacaks n. Yol belli, usul bellidir: Herkes neyap yorsa, onlar gibi yapacaks n. Patronsan kâr yapacaks n. Emek-çiysen ücret pe inde ko acaks n. Ba ka tür ne yapmalar pe indeko mak aptall kt r. Israr edilirse sonuç sistem d na sürülmedir,

sizliktir, çaresizliktir, çürümektir. Ya am korkunç bir at yar na

Page 140: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

140

dönü türülmü tür. Ne yapmal görmeye dursun; nereden ba lamalsorusu sistem aç ndan “Kendini s e itledi in yerden ba la” bi-çiminde bir yan t al r. Okul ve üniversiteler sistem içinde ba arolmak için vazgeçilmez ba lama mekânlar r.

Demokratik modernitenin sistem kar nda hakikat aray ,ideolojik duru u ve üç temel soruya verdi i yan tlar aç k ki alterna-tif sistem de erindedir. Toplumsal kimli i tüm yönleriyle aramak,çözümlemek, çözümlerini sunmak hakikat sava n özüdür. Sa-vunma kal n çizgiler halinde de olsa bu aray n ve sava n sonuçla-

sunmu tur. Tekrar n anlam yersizdir. deolojik duru hâkimmodernitenin ideolojik hegemonyas kapsaml ele tirilerle a mayifade eder. Eldeki toplumsal hakikatlerin savunulmas ideolojik du-ru tur. Kapitalist modernitenin hakikatten yoksunlu unu (bireycili-

i topluma tercih etme, toplumsal kimli i sald alt na alma) gös-terme, ekonomik, ekolojik ve demokratik toplumun, ulusun hakika-tini, hakikat gücünü yans tma bu duru la ilgilidir.

Nas l ya amal , ne yapmal ve nereden ba lamal sorular na veri-lecek ilk ortak cevap, sistemin içinden ve sisteme kar tl k temelin-de ba lamal r. Fakat sistemin içinden sisteme kar tl k, eski bilge-ler düzeyinde her an ölüm pahas na hakikat sava gerektirir.Nas l ya amal nereden ba lamal yla iç içe olacak ekilde, moderni-tenin bir z rh gibi giydirdi i deli gömle ini ç kar r misali nefret ede-rek bu ya amdan vazgeçeceksin. Gerekti inde her an kusarak mide-ni, beynini ve bedenini içindeki bu ya amdan ar nd racaks n. Sanadünya güzeli gibi kendini sunsa bile, içini kusarak yan t vereceksin.Ne yapmal sorusuna di er iki soruyla iç içe olarak, sisteme karhep eylemlilik biçiminde bir yan tla kar k vereceksin. Ne yapma-

n cevab bilinçli ve örgütlü pratiktir.Demokratik modernite sistemi aç ndan üç sorunun yan sis-

temin unsurlar yla ideolojik ve eylemsel bulu may ifade eder. Eski-den öncü parti kavram denilen misyon demokratik moderniteninkuramsal ve eylemsel öncülü ü olarak yetkinle tirilmi tir. Sisteminüç temel aya olan ekonomik, ekolojik ve demokratik toplumun(kent, yerel, bölgesel, ulusal ve ulus ötesi demokratik konfederalistyönetim) zihinsel ve iradesel ihtiyac kar lamak yeni öncülü ün

Page 141: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

141

temel misyonudur. Bunun için yeterli say da ve nitelikte akademikyap lar n in as gereklidir. Modernitenin akademik dünyas sade-ce ele tirmekle yetinmeyen, alternatifini geli tiren yeni akademikbirimler içeriklerine göre çe itli adlarla in a edilebilir. Ekonomik-teknik, ekolojik-tar m, demokratik siyaset, güvenlik-savunma, ka-

n-özgürlük, kültürel-kimlik, tarih-dil, bilim-felsefe, din-sanat ba taolmak üzere önem ve ihtiyaçlara göre toplumun her alan na ili kinolarak in a etmek görevdir. Güçlü bir akademik kadro olmadan de-mokratik modernite unsurlar in a edilemez. Akademik kadro nekadar demokratik modernite unsurlar olmaks n anlam ifade et-mezse, demokratik modernite unsurlar da akademik kadrolar ol-maks n anlam ifade etmez, ba ar olamazlar. ç içe bütünsellik,anlam ve ba ar için artt r.

Kapitalist modernitenin s rttaki lanetli elbise gibi duran fikri,zikri ve eylemi ayr anlay mutlaka terk etmek, a mak gerekir.Fikir-zikir-eylem asla birbirinden ayr lmaz, hakikatin hep s rttatutulmas , bütünlük içinde giyilmesi ve ya anmas gereken yücelikni aneleridir. Üçünü bir arada, nas l ya amal ’da, ne yapmal ’da venereden ba lamal ’da temsil edemeyen, hakikat sava na ç kmama-

r. Hakikat sava kapitalist modernite çarp tmas kabul etmez.Onunla ya ayamaz. Özcesi akademik kadro beyindir, örgüttür vebedende (toplumda) k lcal damarlarla yay land r. Gerçek bütündür.Hakikat, ifade edilen bütünsel gerçektir. Kadro, örgütlenmi ve ey-lemsel k nm hakikattir.

Ortado u kültürü kendini yenilerken, bunun yolunun hakikatdevriminden geçti ini de bilmek durumundad r. Hakikat devrimi birzihniyet ve ya am tarz devrimidir. Kapitalist modernitenin ideolo-jik hegemonyas ndan ve ya am tarz ndan kurtulma devrimidir. Ge-lene e sar lan sahte dinci ve soycu- ovenistlere aldanmamak gere-kir. Onlar kapitalist moderniteyle sava yorlar. Bekçi köpekli iiçin biraz pay istiyorlar. Bunlar için asla hakikat sava dü ünüle-mez. Kald ki, modernite kar nda sadece yenik de il, yaltaklanmadurumundad rlar da. Eski sol, feminist, ekolojik, kültüralist hareket-ler de tutarl anti-modernist olmak istiyorlarsa, hakikat sava bü-tünselli i içinde ve ya am tarzlar na dek indirgeyerek yürütmeyi

Page 142: Abdullah Öcalan - Demokratik Modernite Kadın Devrimi Çağıdır

Demokratik Modernite ‘Kad n Devrimi’ Ça r

142

bilmek durumundad rlar. Hakikat sava ya am n her an nda, tümtoplumsal alanlarda, komünalist ekonomik ve ekolojik birimlerde,demokratik kent, yerel, bölgesel, ulusal ve ulus ötesi mekânlardayürütüldükçe anlam ve ba ar kazan r. Dinlerin ilk do duklar ndakielçi ve havarileri gibi ya amay bilmedikçe, hakikat pe inde ko ma-

kça hakikat sava verilemez. Verilse de ba ar lamaz. Ortado-u’nun yenilenmi kad n tanr ça bilgeliklerine, Musa, sa ve Mu-

hammed’lere, Saint Paul’lara, Mani’lere, Veysel Karani’lere, Hallac-Mansur’lara, Sühreverdi’lere, Yunus Emre’lere, Bruno’lara ihtiyacvard r. Hakikat devrimi, eskilerin eskimeyen ama yenilenen miras -na sahip olmadan ba ar lamaz. Devrimler ve devrimciler ölmez,sadece miraslar na sahip ç larak ya anabilece ini kan tlar. Orta-do u kültürü fikri-zikri-eylemi bütünle tirmenin kültürüdür ve buyönden çok zengindir. Demokratik modernite bu kültüre, uygarl nve kapitalist modernitenin ele tirisini ekleyerek katk sunacak,tarihsel rolünü oynayacakt r.

Demokratik uygarl k bireyi kapitalist modernitenin üç mah eriatl na (kapitalizm, endüstriyalizm ve ulus-devletçilik) kar süreklifikri-zikri-fiili mücadele birlikteli i içinde ya amak kadar, demokra-tik modernitenin üç kurtulu mele iyle (ekonomik toplum, ekolojiktoplum ve demokratik toplum) birlikte sürekli fikri-zikri-fiili ya ammücadelesi vermedikçe kendini gerçekle tiremez; hakikat önderihalinde in a edemez. Akademiya birimi kadar, toplumsal komünbiriminde mücadele ve ya am birlikteli ini sürdürmedikçe, adaletin,özgürlü ün ve demokrasi dünyas n gerçekle tirici önderi (mür i-di) olamaz. Kutsal Kitaplar n ve tanr ça bilgelerinin ele tirisi (ancakegemen uygarl a ve moderniteye araçsalla lmalar na kar ya-

ld nda) de erlidir. Geri kalan eskimeyen ya am miras z, top-lumsal kimli imizdir. Demokratik ça n hakikat militan bu kimli iki ili ine kaz yan, ya am miras özgürce ya ayan ve ya atand r.