Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal … · 2017-12-12 ·...

128
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt/Volume: 18 Yıl/Year:9 Sayı/Issue:1 Bahar/Spring 2009 ISSN: 1303 - 0035 http://www.sbe.ibu.edu.tr Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Journal of Social Sciences Ġmtiyaz Sahibi / Published By Prof. Dr. Gönül ÜLKER Müdür / Manager Editör / Editor Yrd. Doç. Dr. Altay EREN Dergi Yayın Kurulu / Board of Editors Prof. Dr. Süleyman ÇELENK Doç. Dr. Zülbiye TOLUK UÇAR Yrd. Doç. Dr. IĢıl AKDAĞ Yrd. Doç. Dr. Saadet AYDIN Yrd. Doç. Dr. Derya EREL Dergi Sekreteri / Secretary ArĢ. Gör. Aylin ÇELEN Suat KAYA YazıĢma Adresi Yrd. Doç. Dr. Altay EREN Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü 14280 Gölköy / BOLU Submission Address Assist. Prof. Dr. Altay EREN Journal of Social Sciences Abant Izzet Baysal University, Institute of Social Sciences 14280 BOLU / TURKIYE Tel: (0374) 254 10 00 - 14 97 - 14 84 Faks: (0374) 253 49 65 E-posta: [email protected] Basım: AĠBÜ Basımevi Basım Tarihi: 02.02.2009

Transcript of Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal … · 2017-12-12 ·...

  • Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

    Cilt/Volume: 18 Yıl/Year:9 Sayı/Issue:1 Bahar/Spring 2009

    ISSN: 1303 - 0035

    http://www.sbe.ibu.edu.tr

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

    Journal of Social Sciences

    Ġmtiyaz Sahibi / Published By

    Prof. Dr. Gönül ÜLKER

    Müdür / Manager

    Editör / Editor

    Yrd. Doç. Dr. Altay EREN

    Dergi Yayın Kurulu / Board of Editors

    Prof. Dr. Süleyman ÇELENK

    Doç. Dr. Zülbiye TOLUK UÇAR

    Yrd. Doç. Dr. IĢıl AKDAĞ

    Yrd. Doç. Dr. Saadet AYDIN

    Yrd. Doç. Dr. Derya EREL

    Dergi Sekreteri / Secretary

    ArĢ. Gör. Aylin ÇELEN

    Suat KAYA

    YazıĢma Adresi

    Yrd. Doç. Dr. Altay EREN Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

    Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü

    14280 Gölköy / BOLU

    Submission Address

    Assist. Prof. Dr. Altay EREN Journal of Social Sciences

    Abant Izzet Baysal University, Institute of Social

    Sciences

    14280 BOLU / TURKIYE

    Tel: (0374) 254 10 00 - 14 97 - 14 84 Faks: (0374) 253 49 65

    E-posta: [email protected]

    Basım: AĠBÜ Basımevi

    Basım Tarihi: 02.02.2009

  • ii

    Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

    * AĠBÜ – Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, AĠBÜ Sosyal Bilimler

    Enstitüsü‘nce yılda iki kez yayımlanan hakemli bir dergidir.

    * Dergide yayımlanmak üzere gönderilen yazılar, belirtilen kurallara uygun

    olarak hazırlanmalıdır.

    * Dergide yayımlanan yazılarda belirtilen görüĢler yazarlara ait olup, AĠBÜ –

    Sosyal Bilimler Enstitüsü‘nü bağlamaz.

    * AĠBÜ - Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi‘nde yer alan yazılardan kaynak

    gösterilerek aktarma ve alıntı yapılabilir.

  • iii

    Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

    DANIġMA KURULU

    Prof. Dr. Ali Ġlker GÜMÜġELĠ Yıldız Teknik Üniversitesi

    Prof. Dr. Gönül AKÇAMETE Ankara Üniversitesi

    Prof. Dr. Gönül ÜLKER Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Prof. Dr. Ġzzet GÜMÜġ Gazi Üniversitesi

    Prof. Dr. Nizamettin KOÇ Ankara Üniversitesi

    Prof. Dr. Remzi ALTUNIġIK Sakarya Üniversitesi

    Prof. Dr. Rıfat ORTAÇ Gazi Üniversitesi

    Prof. Dr. Süleyman ERĠPEK Anadolu Üniversitesi

    Doç. Dr. Alev SÖYLEMEZ Gazi Üniversitesi

    Doç. Dr. Emin KARĠP Gazi Üniversitesi

    Doç. Dr. Funda ACARLAR Ankara Üniversitesi

    Doç. Dr. Hülya KELECĠOĞLU Hacettepe Üniversitesi

    Doç. Dr. Kamuran REÇBER Uludağ Üniversitesi

    Doç. Dr. Mehmet KARAKAġ Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi

    Doç. Dr. Muhsin HALĠS Sakarya Üniversitesi

    Doç. Dr. Nihal VAROL Gazi Üniversitesi

    Doç. Dr. Rüya ÖZMEN Gazi Üniversitesi

    Doç. Dr. Selahattin TURAN Osmangazi Üniversitesi

    Doç. Dr. Suna BAġAK Gazi Üniversitesi

    Doç. Dr. Süleyman ÖZDEMĠR Ġstanbul Üniversitesi

    Doç. Dr. Zahir KIZMAZ Fırat üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. A.Ezeli AZARKAN Dicle Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Ali ALAGÖZ Selçuk Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Atilla TAZEBAY Gazi Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Bahadır AYDIN Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Bayram BIÇAK Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Bülent BAYAT Gazi Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Cevdet A. KAYALI Celal Bayar Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Erkan TEKĠNARSLAN Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Feza ORHAN Yıldız Teknik Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Ġrfan YURDABAKAN Dokuz Eylül Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Jale Y. ÇOKGEZEN Marmara Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Osman ġĠMġEK Gazi Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Osman TĠTREK Sakarya Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Recep DÜZGÜN Erciyes Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Semra DEMĠR Erciyes Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Seyit KÖSE Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. S. Haluk ERDEM Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. ġamil MUTLU Ġstanbul Üniversitesi

    Yrd. Doç Dr Vehbi GÜNAY Ege Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Zekeriya NARTGÜN Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜREL Gazi Üniversitesi

    Yrd. Doç. Dr. Zeynep KAPLAN Kocaeli Üniversitesi

    http://web.sakarya.edu.tr/~altunr/site/index.php?option=com_content&task=view&id=39&Itemid=1http://w3.gazi.edu.tr/~nvarolmailto:[email protected]çukhttp://www.bote.yildiz.edu.tr/bilgi/feza.htmlmailto:[email protected]

  • iv

    Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

    Cilt/Volume: 18 Yıl/Year: 9 Sayı/Issue:1 Bahar/Spring 2009

    ISSN: 1303 - 0035

    http://www.sbe.ibu.edu.tr

    ĠÇĠNDEKĠLER AYDIN, Bahri

    Ġlköğretim Okulu Müdürlerinin Yeni Programa Yönelik Yeterliklerine ĠliĢkin GörüĢleri

    ….…….

    COP, Ruziye – DOĞAN, Hatice

    Ekmek Üretiminde Yeni Ürün GeliĢtirme ve Tüketici Tutumlarıyla Ġlgili Bir Uygulama

    ………………………………………………………….

    ERġAN, Mesut

    I. Dönem Bolu Milletvekili Mirliva Yusuf Ġzzet PaĢa …………....................

    KÖKSAL, Tunay

    YurtdıĢı Müteahhitlik Hizmetleri Sektöründe ĠĢ Alma ve Ġhale Sürecinin Hukuki

    Çerçevesi

    KÖSTERELĠOĞLU, Ġlker

    Ürün Seçki Dosyası Değerlendirme Yöntemine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢleri ……

    ÖZTÜRK, A. Serdar

    The Representation of The Common Soldiers in Henry Ivs in the Background of

    Elizabethan Military Life ............

    TATAROĞLU, Muhittin

    E-Devlet'te Kullanılan Gözetim ve Kayıt Teknolojilerinin Mahremiyet Üzerinde Etk

  • Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi – Journal of Social Sciences

    Cilt / Volume: 2009-1 Sayı / Issue: 18

    ĠLKÖĞRETĠM OKULU MÜDÜRLERĠNĠN YENĠ PROGRAMA

    YÖNELĠK YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

    Bahri AYDIN

    ÖZET

    Bu araĢtırmanın amacı, ilköğretim müdürlerinin yeni programa yönelik

    yeterliklerine iliĢkin görüĢlerini belirlemektir. AraĢtırmanın evrenini, Bolu merkezde yer

    alan 17 ilköğretim okulu müdürü oluĢturmaktadır. Okul müdürlerine yeni programa

    iliĢkin 5 açık uçlu soru yöneltilmiĢtir. AraĢtırmada içerik analizi yönteminden

    yararlanılmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre müdürler, yeni programa duyulan

    gereksinim, programda yer alan ortak becerilerin neler olduğu, içeriğin belirlenmesinde

    nelerin üzerinde durulduğu, öğrenme ortamının nasıl tasarlanması gerektiği ve

    değerlendirmenin temel özellikleri konularında yeterli bilgiye sahip görünmemektedir.

    Müdürlerin, sadece yeni programın ―öğrenci aktifliğini‖ sağlaması ile ―alternatif ölçme

    ve değerlendirme yöntemlerini teĢvik etmesi‖ konularında yeterli bilgiye sahip oldukları

    belirlenmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Müdür yeterliği; ilköğretim programı; ilköğretim müdürü

    PRIMARY SCHOOLS’ PRINCIPALS’ VIEWS ABOUT THEIR COMPETE

    RELATED TO THE NEW CURRICULA

    ABSTRACT

    The purpose of this study is to determine primary schools‘ principals‘ views

    about their competency related to the new curricula. The participants are among 17

    primary school principals in Bolu. Five open-ended questions were asked to school

    principals. Content analysis method is used. Quantitative analyses are also run for the

    data gathered from the principals. According to the research, the principals do not have

    competences in the following areas: the need for new curricula, what the common skills

    are in the curricula, how the content of the curricula is determined, how the learning

    environment should be designed and what the fundamental features of assessment

    should be. The principals have only enough information on providing active

    participation of students and encouraging alternative assessment techniques.

    Keywords: Competence of principal; primary school curriculum; school principle.

    Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Eğitim, Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü

    e-mail: [email protected]

  • 2

    1. GĠRĠġ Bireylerin ihtiyaçlarının etkili ve verimli karĢılanması gerekliliği örgüte

    gereksinimi ortaya çıkarmıĢtır. Örgütler, toplumun gereksinim duyduğu malı,

    hizmeti ve düĢünceyi üretmek için bir araya gelen insanlardan oluĢur (BaĢaran,

    2004). Okul, eğitim hizmetinin üretilip sunulduğu yerdir. Bu durumda okulu bir

    hizmet örgütü olarak nitelendirmek mümkündür (ġiĢman ve Turan, 2004). Okul

    örgütünün en önemli ve açık özelliği, üzerinde çalıĢtığı hammaddenin

    toplumdan gelen ve topluma giden insan oluĢudur (Bursalıoğlu, 1999). Bu

    durum okulları diğer örgütlerden daha farklı ve önemli kılmaktadır.

    Her örgütün gerçekleĢtirmek durumunda olduğu belli amaçları vardır.

    Bu amaçlara ulaĢmada yönetimin üzerine önemli görevler düĢmektedir.

    Yönetici; belli bir zaman dilimi içinde bir takım amaçlara ulaĢmak için

    kaynakları bir araya getiren, onlar arasında uygun bir bileĢim uyumlaĢma ve

    ahenkleĢmeyi sağlayan kiĢidir (Eren, 1998). Okul yöneticisi de kurumunu

    amaçlarına ulaĢtırmak için elindeki kaynaklarını eĢ güdümlemekle görevlidir.

    Kaynak kavramının kapsamına insan gücü, para, zaman, malzeme ve yer gibi

    unsurlar girmektedir (Tortop ve diğerleri,1999). Okul yöneticisinin diğer bir

    görevi, okul örgütünü en etkili ve verimli Ģekilde yönetmektir. Mal veya hizmet

    üreten bir örgüt için üretim planı ne ise, eğitim hizmeti üreten okul için de

    eğitim programı odur. Bu yüzden okulu yönetmek aslında eğitim programını

    yönetmek demektir (BaĢaran,1996). Okulun ulaĢması gereken amaçlar

    programlarda belirlenmiĢtir. Eğitim etkinlikleri programlar esas alınarak ve

    onun göstereceği yönde yürütülmelidir.

    Ġçinde yaĢadığımız çağ, edinilen bilgi ve becerilerin ulaĢılabildiği hız

    ölçüsünde eskime eğilimi gösterdiği, kesin ve kalıcı bilgi fikrinin ortadan

    kalktığı sürekli yeniliğe ve geliĢmeye açık bir çağdır. Dolayısıyla öğrencilere

    hazır Ģekilde bilgiler vermek yerine öğrencilerin öğrenmeyi öğrenmelerini

    sağlamanın ve bireysel farklıkları ortaya çıkarmanın daha doğru olduğu

    görünmektedir. Buna uygun olarak hazırlanmıĢ eğitim sürecinden geçen

    çocuklar bilgilere, öğretmenlerin rehberliği ve gözetiminde yaptıkları

    araĢtırmalarla ve bilgi teknolojilerini de kullanarak ulaĢacaktır. UlaĢılan bilgiler

    üzerinde düĢünebilecek, eleĢtirecek, yaratıcı düĢünme yeteneğini kazanacak,

    ortaya koyacakları ürünlerle bireysel özelliklerinin farkına varabilecek,

    ulaĢtıkları bilgileri sınıf içinde diğer öğrencilere aktararak iletiĢim becerilerini

    geliĢtirecek, uygulayacakları projelerle giriĢimcilik ruhlarını fark edecek, bu

    çalıĢmaların aktarılması esnasında Türkçeyi de daha doğru, etkili ve güzel

    kullanma becerisine ulaĢabilecektir.

    Günümüz ve geleceğin belirtilen özelliklerine uygun insan

    davranıĢlarını kazandırmak, okullarımızda uygulanan programların niteliğine

    bağlı görünmektedir. Program geliĢtirme çalıĢmaları doğrultusunda ülkemizde

    ilköğretimde yeni program uygulanmaya çalıĢılmaktadır. Yeni program

  • 3

    yapılandırmacı görüĢten etkilenmiĢ ve öğrenciyi merkeze almayı hedeflemiĢtir.

    Ayrıca öğretim programlarının tümünde hedeflenen ortak beceriler olarak;

    eleĢtirel düĢünme, yaratıcı düĢünme, iletiĢim, araĢtırma-sorgulama, problem

    çözme, bilgi teknolojilerini kullanma, giriĢimcilik ve Türkçeyi doğru, etkili ve

    güzel kullanma becerileri ele alınmıĢtır (MEB Tebliğler Dergisi, 2004, sayı:

    2563 sayfa: 734-735)

    Programın içerik boyutunda belirlenen amaçlara ulaĢmak için ―ne

    öğretelim‖ sorusuna yanıt aranmaktadır. Yeni ilköğretim programın içeriği

    hazırlanırken de aĢağıda belirtilen noktalar üzerinde durulmuĢtur.

    - Öğrenme hayatın parçalara bölünmesiyle değil, bütünsel içerikle en üst düzeye çıkar

    - Her alanla ilgili olgular, kavramlar, ilkeler, yöntem ve yaklaĢımlar öğrenmeyi kolaylaĢtıracak biçimde düzenlenir

    - Ġçerik düzenlenirken öğrenme ve motivasyon ilkeleri dikkate alınır - Ġçerik oluĢtururken bireyselleĢme ve toplumsallaĢma dengesi gözetilir

    Ġçerik düzenlenirken olgu kavram ve ilkelerin birden fazla biçimde

    gösterimine dikkat edilir (MEB Tebliğler Dergisi, 2004, sayı: 2563 sayfa: 731).

    Öğrenme-öğretme, programın diğer önemli boyutudur. (Demirel, 2002).

    Diğer bir deyiĢle eğitim durumları, programın süreç boyutunu oluĢturmaktadır.

    Öğrencilere istenen davranıĢların kazandırılmasını sağlayan öğrenme

    yaĢantılarının düzenlenmesi bu aĢamada ele alınmaktadır. Öğrencilerde istenen

    davranıĢların geliĢtirilebilmesi için yaĢantıların etkili bir biçimde düzenlenmesi

    söz konusudur (Demirel 2004).

    Yeni ilköğretim programına göre öğrenme öğretme durumları

    hazırlanırken temel alınan özellikler Ģunlardır:

    - Çocuğun öğrenmeye heveslenmesi ancak araĢtırma arzusu ve doğal merakın uyarılması ile mümkündür.

    - Öğrenme öğretmenin veya öğrencinin ders anlatması yerine, öğrenci merkezli etkinliklerde öğrencinin aktif rol almasıyla oluĢur.

    - Öğrenilenlerin farklı ortamlara aktarılması, etkin ve yaratıcı bir yorumla kullanılması asıl amaçtır.

    - Çocuğun yakın çevresi içerisinde yaĢanan sorunlar, hayat biçimi, ekonomik etkinlikler, coğrafi faktörler öğrenme için temel içeriktir.

    - Öğrencilerin iĢbirliği yapmaları teĢvik edilmelidir. - Okul sadece dört duvar değil, tüm çevredir. - Eğitim kitap dıĢı kaynaklara yönlendirmelidir.

    Öğrencilerin okullarında ve bulundukları yörede çeĢitli toplumsal

    hizmetler sunmasını destekler (MEB Tebliğler Dergisi, 2004, sayı: 2563 sayfa:

    732)

  • 4

    Programın son boyutu, ölçme ve değerlendirmedir. Yapılandırmacı

    yaklaĢıma uygun olarak hazırlanan yeni ilköğretim programında değerlendirme

    Ģu özellikleri taĢımaktadır:

    - Öğrenmenin ayrılmaz bir parçasıdır. - Sadece öğrenme ürününü değil, öğrenme sürecini de kapsar. - Uygun ölçme ve değerlendirme yöntemleri ile çocuğun geliĢimini de

    izler.

    - Okulun tüm fonksiyonlarını izler ve geliĢimini yönlendirir. - Disiplin kurallarına uymanın öğrencilerin kendi yararı için olduğunu

    kabul eder ve bu nedenle bu görevi öğrencilerin üstlenmesini bekler.

    Klasik ölçme değerlendirmenin yanında alternatif ölçme ve

    değerlendirme yöntemlerini teĢvik eder (MEB Tebliğler Dergisi, 2004, sayı:

    2563 sayfa: 733-734)

    - Böylece yeni programda hedefler, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme belirli ilkeler çerçevesinde ele alınmaktadır.

    Eğitim çalıĢmalarının ve dolayısıyla eğitim programlarının iĢlevsel ve

    etkili bir Ģekilde yürütülmesinde, eğitimin en üst düzey sorumlusu Milli Eğitim

    Bakanı‘ndan sınıfta programı yürüten öğretmene kadar birçok kiĢinin görevi

    vardır. Okul müdürleri de programla ilgili çeĢitli görevler üstlenen kiĢilerden

    biridir. Müdürlerin, programın geliĢtirilmesi ve yönetimi konusundaki bazı

    görevleri Ģöyle sıralanabilir:

    - Program hedeflerinin belirlenmesi (Aydın, 2000) ve bu hedefler belirlenirken biliĢsel, duyuĢsal ve psiko-motor alanların her birine

    gereken önemin verilmesinde liderlik edebilmelidir (Erdoğan, 2004),

    - Ġçeriğin bu hedeflere ulaĢtıracak nitelikte, yeterlilikte ve öğrenme ilkelerine uygun Ģekilde hazırlanmasına liderlik edebilmelidir,

    - Eğitim durumlarının gerçekleĢmesi için gerekli eğitim ortamlarını ve kaynaklarını sağlamalıdır (Erdoğan, 2004),

    - Eğitim öğretim süreci içerisinde sürdürülen çalıĢmaları gerek sınıf içerisinde gerekse dolaylı olarak takip etmeli, gerekli durumlarda

    personelini yönlendirmelidir (Balcı, 1993; Kaya, 1993).

    - Çağın gereklerine uygun olarak personelin, program ve eğitim alanındaki geliĢmeleri izleyebilmeleri için hizmet içi kurslar ve seminer

    gibi çalıĢmalarla eğitilmelidir (Aydın, 2000).

    Öğretimsel liderlik anlayıĢı da okul yöneticilerine programla ilgili

    çeĢitli görevler yükler. Öğretimsel liderlikte öğretimin geliĢtirilmesi temel

    hareket noktasıdır. Öğretimsel liderlik, öğretim ve program konularında uzman

    olmayı gerektirir (Çelik, 1999). Öğretimsel liderlikle ilgili çalıĢmalara

    bakıldığında Ģu baĢlıkların incelendiği görülür: okul amaçlarını düzenleme, okul

    amaçlarını iletme, öğretimi denetleme ve değerlendirme, programı koordine

  • 5

    etme, öğrenci geliĢimini izleme, öğretim zamanını koruma, öğretmenleri teĢvik

    etme, mesleki geliĢimi artırma vb. (Clark, 2009: 57-58). Buradan da

    anlaĢılacağı gibi müdürlerin öğretimsel lider olarak programa iliĢkin görevleri

    de vardır. Okul yöneticileri, öğrencilerin öğrenmelerinden ve akademik

    baĢarılarından da sorumlu kiĢidir. Okul yöneticilerinin bu sorumlulukları

    öğretimsel liderlik kapsamında düĢünülebilir. Nitekim DuPond (2009)

    öğretimsel liderlik kavramının öğretim ve öğrenme çıktılarının geliĢtirilmesine

    odaklandığını belirtmektedir.

    Delmore (2007) okul yöneticilerinin okulun vizyon ve misyonu,

    program ve öğretim, baĢarı, iklim, demografik veriler, mesleki geliĢim

    etkinlikleri, personel, özel eğitim programları, aile ve toplum iliĢkileri,

    öğrenciler, personeli destekleme, disiplin programı ve güvenliğe iliĢkin

    rollerinin bulunduğunu belirtmektedir. Programa iliĢkin sorumlulukları

    içerisinde; programın içerik ve pedagojisini, programlara kılavuzluk eden

    yaklaĢımlarını (örneğin yapılandırmacılık gibi) tartıĢmak yer almaktadır.

    Ervay (2006) okul yöneticilerinin ―akademik liderlik‖ özellikleri

    üzerinde durmaktadır. Akademik lider; program, öğretim ve öğrencilerin

    öğrenmelerinin değerlendirilmesi sürecinde karar veren ve eylemde bulunun

    kiĢidir. Okul yöneticilerinin etkili akademik lider olmalarındaki eğitsel

    niteliklerinden biri; programın öğretmenler tarafından tam anlamıyla

    anlaĢılmasını sağlamaktır.

    Ruebling ve diğerlerine (2004) göre okul yöneticileri programın

    öğretimini kolaylaĢtırmak için insan, olanaklar, bütçe, materyalleri sağlamalı ve

    düzenlemelidir. Ancak yöneticiler program konusunda yeterli olmadıklarında

    öğrenci ve öğretmenlerin gereksinimleri nasıl karĢılayacaklarını bilemezler.

    Yeni program konusunda ilköğretim müdürlerinin yeterli olması, okulun

    daha nitelikli olmasına katkı sağlayacaktır. Okulun etkililiği ve verimliğinden

    sorumlu olan kiĢiler müdürlerdir. Ayrıca müdürler, yeni programla ilgili sınıfta,

    öğretmenler tarafından yapılan çalıĢmaları değerlendirmek ve gerektiğinde

    önerilerde bulunmak durumundadırlar. Diğer taraftan öğretmenlerin yeni

    programa iliĢkin karĢılaĢtıkları sorunlar ve çözüm yöntemleri konusunda ilk

    baĢvuracakları kiĢiler yine müdürlerdir. Dolayısı ile müdürler yeni program

    konusunda yeterli olmalıdırlar. Bu araĢtırma ile de okul müdürlerinin yeni

    programa yönelik yeterliklerine iliĢkin görüĢlerinin belirlenmesi

    amaçlanmaktadır.

    1-1. Problem Ġlköğretim müdürlerinin yeni programa yönelik yeterliklerine iliĢkin

    görüĢleri nelerdir?

  • 6

    1-2. Alt problemler:

    1-2-1. Yeni programa niçin gereksinim duyulduğuna

    1-2-2. Yeni programın;

    a)Hedefler/kazanımlar/hangi ortak temel becerileri gerçekleĢtirilmek

    için düzenlendiğine,

    b)Ġçeriğin belirlenmesinde üzerinde durulan noktaların neler olduğuna,

    c)Öğrenme öğretme durumlarında nasıl farklılık gösterdiğine,

    d)Değerlendirmenin nasıl gerçekleĢtiğine, yönelik müdürlerin

    yeterliklerine iliĢkin görüĢleri nelerdir?

    2. YÖNTEM Ġlköğretim müdürlerinin yeni programa yönelik yeterliklerine iliĢkin

    görüĢlerini saptamayı amaçlayan bu araĢtırma, nitel araĢtırma yöntemi ile

    desenlenmiĢtir.

    2.1. Evren ve örneklem

    Bolu merkezde 17 ilköğretim okulu yer almaktadır. AraĢtırmanın

    evrenini, Bolu merkezde yer alan bu 17 ilköğretim okulu müdürü

    oluĢturmaktadır. Evren üzerinde çalıĢma yapılmıĢtır. 17 ilköğretim okulu

    müdürlerinden 3‘ü ile zamanlarının olmaması nedeniyle görüĢülememiĢtir.

    2.2. Veri toplama aracı

    AraĢtırmada, ilköğretim okulu müdürlerine, yeni programa duyulan

    gereksinim, yeni programdaki ortak beceriler, içerik, öğrenme öğretme

    durumları ve değerlendirmeye yönelik 5 açık uçlu soruyu içeren bir form

    uygulanmıĢtır.

    2.3. Verilerin toplanması

    AraĢtırmacı, Bolu merkezde yer alan 14 ilköğretim okulu müdürü ile

    görüĢme formunda yer alan sorular hakkında görüĢme yaparak verileri

    toplamıĢtır.

    2.4. Verilerin analizi

    Verilerin analizinde içerik analizi yönteminden yararlanılmıĢtır. Ġlk önce

    Milli Eğitim Bakanlığı‘nın yeni programa duyulan gereksinim, hedefler, içerik,

    öğrenme ve öğretme durumları ve değerlendirmeye iliĢkin belirlemiĢ olduğu

    özellikler saptanmıĢtır. Ġlköğretim müdürlerinin, Bakanlığın belirlemiĢ olduğu

    bu özellikler hakkındaki yeterliklerine iliĢkin görüĢlerini ölçmek için hazırlanan

    sorular sorulmuĢtur. Ġlköğretim müdürlerinin görüĢleri ile Bakanlığın belirlediği

    özellikler karĢılaĢtırılarak müdürlerin yeterliklerine iliĢkin görüĢleri

    belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bulgular kısmında yer alan tabloların birinci

    sütununda Bakanlığın belirlediği özelliklerin yanına, parantez içinde

    yöneticilerin söyledikleri ifadelere ve bunların belirtilme sıklığına yer

    verilmiĢtir. Ġkinci sütunda Bakanlığın belirlediği özelliklere kaç müdür

  • 7

    değinmiĢse özellikleri belirten müdür sayısı üçüncü sütunda da müdür sayısının

    yüzde olarak ifadesi yer almaktadır.

    3. BULGULAR ve YORUM AĢağıda yeni programa niçin gereksinim duyulduğuna, ortak temel

    becerilere, içeriğin belirlenmesinde üzerinde durulan noktalara, öğrenme

    öğretme durumlarına ve değerlendirmeye getirdiği yeniliklere iliĢkin müdürlerin

    görüĢleri tablolar halinde verilmiĢtir. Tablo 1‘de yeni programa niçin gereksinim

    duyulduğuna iliĢkin bulgular ve yorumlar yer almaktadır.

    Tablo 1: Yeni programa niçin gereksinim duyulduğuna iliĢkin

    bulgular ve yorum

    Yeni programa niçin gereksinim duyulduğuna iliĢkin Milli Eğitim

    Bakanlığı‘nın belirlemiĢ olduğu özellikler

    Belirten

    müdür

    (f)

    Yüzde

    (%)

    Bilimsel ve teknolojik geliĢmeler (bilim ve tekniğin geliĢmesi 3,

    yaĢayıĢın değiĢmesi 1, çağın gerisinde kalmama 1, çağı yakalayabilen

    bireyler yetiĢtirme 1 )

    6

    43

    Eğitim bilimlerindeki geliĢmeler (bilgiye ulaĢım yol1arının önem

    kazanması ) 1 7

    Eğitimde kalite ve eĢitliği artırma ihtiyacı, 0 0

    Yatay eksende dersler arası ve dikey eksende her bir dersin kendi

    içinde kavramsal bütünlük sağlanması zorunluluğu

    0

    0

    Ekonomiye ve demokrasiye uygun eğitim ihtiyacı 0 0

    Bireysel ve ulusal değerlerin küresel değerler içinde geliĢtirilmesi

    ihtiyacı 0 0

    Sekiz yıllık temel eğitim için bütünlüğün sağlanması ihtiyacı 0 0

    Dersler arası ve ders içi kavramsal bütünlük sağlanması zorunluluğu 0 0

    Yeni programa duyulan gereksinimle ilgili; toplam 14 müdürden 6‘sı

    (%43) bilimsel ve teknolojik geliĢmeler, 1‘i (%7) de eğitim bilimindeki

    geliĢmeler yanıtını vermiĢtir. Diğer gereksinim duyulan nedenler müdürler

    tarafından ifade edilmemiĢtir. Dolayısı ile yeni programa gereksinim konusunda

    müdürlerin ilk iki özellik dıĢındaki özelliklerde hiç yeterli olmadıkları ifade

    edilebilir.

    Tablo 2‘de yeni programdaki ortak temel becerilere iliĢkin bulgular ve

    yorumlar yer almaktadır.

  • 8

    Tablo 2: Yeni programdaki ortak temel becerilere iliĢkin bulgular ve yorum

    Yeni programın Milli Eğitim Bakanlığı‘nca belirlenen ortak becerileri

    Belirten

    müdür

    (f)

    Yüzde (%)

    AraĢtırma-sorgulama becerisi (araĢtırma 5, bilimsel araĢtırma 1) 6 43

    ĠletiĢim becerisi (iletiĢim 1, kendini ifade etmesi 3, ekip çalıĢması 1) 5 36

    EleĢtirel düĢünme becerisi (geniĢ düĢünme 1, düĢünceye sevk etme 1, neyi nasıl

    niçin yapacağının farkında olma 1, eleĢtirel düĢünme 1) 4 29

    Bilgi teknolojilerini kullanma becerisi (teknoloji kullanarak öğrenme 1, bilgi teknolojisi kullanma 1)

    2 14

    Yaratıcı düĢünme becerisi (yaratıcılık 1, merak duygusunun geliĢimi 1) 2 14

    GiriĢimcilik becerisi (kendisi üretme 1, giriĢimcilik 1) 2 14

    Türkçe‘yi doğru, etkili ve güzel kullanma becerisi (Türkçeyi doğru kullanma 1) 1 7

    Problem çözme becerisi (problem çözme 1) 1 7

    Yeni ilköğretim programının hedefler kısmında yer alan ortak becerilere iliĢkin,

    toplam 14 müdürden 6‘sı (%43) araĢtırma-sorgulama becerisini, 5‘i (%36)

    iletiĢim becerisini, 4‘ü (%29) de eleĢtirel düĢünme becerisini ifade etmiĢlerdir.

    Müdürlerin büyük bir çoğunluğunun yeni programdaki ortak beceriler

    konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları ifade edilebilir.

    Tablo 3‘te yeni programın içeriğinin belirlenmesinde üzerinde durulan

    noktalara iliĢkin bulgular ve yorumlar yer almaktadır.

    Tablo 3: Ġçeriğin belirlenmesinde üzerinde durulan noktalara iliĢkin

    bulgular ve yorum

    Milli Eğitim Bakanlığı‘nın belirlemiĢ olduğu içeriğin belirlenmesinde üzerinde durulan noktalara iliĢkin özellikler

    Belirten

    müdür

    (f)

    Yüzde (%)

    Her alanla ilgili olgular, kavramlar, ilkeler, yöntem ve yaklaĢımlar öğrenmeyi kolaylaĢtıracak biçimde düzenlenir (konular hafifledi 2)

    2 14

    Ġçerik oluĢtururken bireyselleĢme (bireyselleĢme 1) ve toplumsallaĢma

    (toplumsallaĢma 1) dengesi gözetilir 2 14

    Öğrenme hayatın parçalara bölünmesiyle değil, bütünsel içerikle en üst düzeye çıkar (konuları 8 yıla yayma 1)

    1 7

    Ġçerik düzenlenirken öğrenme ve motivasyon ilkeleri dikkate alınır 0 0

    Ġçerik düzenlenirken olgu kavram ve ilkelerin birden fazla biçimde gösterimine

    dikkat edilir 0 0

    Yeni programın içeriğinin belirlenmesinde üzerinde durulan noktalara

    iliĢkin toplam 14 müdürden 2‘si (%14) ―her alanla ilgili olgular, kavramlar,

    ilkeler, yöntem ve yaklaĢımlar öğrenmeyi kolaylaĢtıracak biçimde düzenlenir‖

    ifadesini, 2‘si (%14) de ―Ġçerik oluĢtururken bireyselleĢme ve toplumsallaĢma

    dengesi gözetilir‖ ifadesini belirtmiĢlerdir. ―Ġçerik düzenlenirken öğrenme ve

    motivasyon ilkeleri dikkate alınır‖ ve ―içerik düzenlenirken olgu kavram ve

    ilkelerin birden fazla biçimde gösterimine dikkat edilir‖ ifadelerine hiçbir

    müdür tarafından değinilmemiĢtir. Buna göre içeriğin belirlenmesi konusunda

    da müdürlerin yeterli oldukları söylenemez.

    Tablo 4‘te yeni programa göre öğrenme öğretme durumlarına iliĢkin

  • 9

    bulgular ve yorumlar yer almaktadır.

    Tablo 4: Yeni programa göre öğrenme öğretme durumlarına iliĢkin

    bulgular ve yorum

    Milli Eğitim Bakanlığı‘nın belirlemiĢ olduğu yeni programa göre öğrenme öğretme

    durumlarına iliĢkin özellikler

    Belirten müdür

    (f)

    Yüzde

    (%)

    Öğrenme öğretmenin veya öğrencinin ders anlatması yerine, öğrenci merkezli etkinliklerde öğrencinin aktif rol almasıyla oluĢur. (öğrenci etkin 7, öğrenciler

    etkinlik yapıyor 2, öğrenciyi öne çıkarma 1, öğrenci üretiyor 1, öğretmen rehber 2)

    13 93

    Çocuğun öğrenmeye heveslenmesi ancak araĢtırma arzusu ve doğal merakın

    uyarılması ile mümkündür (öğrenci araĢtırıyor 3, proje yapıyor 3) 6 43

    Öğrencilerin iĢbirliği yapmaları teĢvik edilmelidir (iĢbirliği 2, ekip çalıĢması 4) 6 43

    Eğitim kitap dıĢı kaynaklara yönlendirmelidir (teknolojiyi kullanmaya teĢvik 2,

    materyali kullanmaya teĢvik 3) 5 36

    Çocuğun yakın çevresi içerisinde yaĢanan sorunlar, hayat biçimi, ekonomik etkinlikler, coğrafi faktörler öğrenme için temel içeriktir (çevre ve sağlık ocağından

    öğrenciler yararlanıyor 1)

    1 7

    Okul sadece dört duvar değil tüm çevredir. (bütün dersler sınıfta iĢlenmiyor 1) 1 7

    Öğrenilenlerin farklı ortamlara aktarılması, etkin ve yaratıcı bir yorumla kullanılması asıl amaçtır.

    0 0

    Öğrencilerin okullarında ve bulundukları yörede çeĢitli toplumsal hizmetler

    sunmasını destekler 0 0

    Yeni programa göre öğrenme-öğretme durumlarına iliĢkin toplam 14

    müdürden ―Öğrenme öğretmenin veya öğrencinin ders anlatması yerine, öğrenci

    merkezli etkinliklerde öğrencinin aktif rol almasıyla oluĢur‖ ifadesine 13‘ü

    (%93), ―çocuğun öğrenmeye heveslenmesi ancak araĢtırma arzusu ve doğal

    merakın uyarılması ile mümkündür‖ ve ―öğrencilerin iĢbirliği yapmaları teĢvik

    edilmelidir‖ ifadelerini 6‘sı (%43), ―eğitim kitap dıĢı kaynaklara

    yönlendirmelidir‖ ifadesini 5‘i (%36) ifade etmiĢlerdir. Bu bulguya göre

    müdürlerin yeni programın öğrenme-öğretme durumlarına getirdiği ―öğrenci

    aktifliği‖ni sağlaması konusunda daha yeterli oldukları söylenebilir.

    Tablo 5: Yeni ilköğretim programının değerlendirmeye getirdiği yeniliklere

    iliĢkin bulgular ve yorum

    Milli Eğitim Bakanlığı‘nın belirlemiĢ olduğu yeni ilköğretim programının

    değerlendirmeye iliĢkin özellikleri

    Belirten

    müdür

    (f)

    Yüzde

    (%)

    Klasik ölçme değerlendirmenin yanında alternatif ölçme ve değerlendirme

    yöntemlerini teĢvik eder. (performans ve proje 11, ürün dosyaları 2,

    öğrencinin kendisini değerlendirmesi 1).

    14 100

    Sadece öğrenme ürünü değil, öğrenme sürecini de değerlendirir (süreç

    değerlendiriliyor 2, ders içi performans 1) 3 21

    Değerlendirmeyi, öğrenmenin ayrılmaz bir parçası olarak görür. 0 0

    Uygun ölçme ve değerlendirme yöntemleri ile çocuğun geliĢimini de izler. 0 0

    Ölçme değerlendirme sistemi, okulun tüm fonksiyonlarını izler ve

    geliĢimini yönlendirir 0 0

    Disiplin kurallarına uymanın öğrencilerin kendi yararı için olduğunu kabul

    eder ve bu nedenle bu görevi öğrencilerin üstlenmesini bekler 0 0

  • 10

    Yeni ilköğretim programında değerlendirmeye iliĢkin toplam 14

    müdürden hepsi ―klasik ölçme değerlendirmenin yanında alternatif ölçme ve

    değerlendirme yöntemlerini teĢvik eder‖ ifadesini, 3‘ü de ―sadece öğrenme

    ürünü değil, öğrenme sürecini de değerlendirir‖ ifadesini belirtmiĢlerdir. Diğer

    özelliklere iliĢkin hiçbir müdür görüĢ belirtmemiĢtir. Bu bulgu, müdürlerin,

    yeni programın alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemlerini teĢvik ettiği

    konusunda oldukça yeterli olduklarını göstermektedir. Bu yeterlik düzeyinin

    fazla olması, değerlendirme sistemi konusunda müdürlerin de yapmaları

    gereken görevlerden dolayı olduğu söylenebilir.

    Atmaca (2007)‘nın Ġstanbul‘da 387 ilköğretim müdürü üzerinde yaptığı

    araĢtırmada müdürler yeni programlara yönelik kendilerine verilen hizmetiçi

    eğitim etkinliklerini ―az‖ düzeyde bulmuĢlardır. Yine Rençber (2008)‘in

    Konya‘da 214 ilköğretim yöneticisi, 342 öğretmen ve 86 müfettiĢ üzerinde

    yaptığı araĢtırmada katılımcıların %60,4‘ü, kendilerine programın yeterince

    anlatılamadığını belirtmektedirler. Buna göre genel olarak müdürlerin yeni

    program konusundaki yetersizliklerinin, hizmet-içi eğitimlerin yeterli

    olmamasından ve yeterince anlatılamamasından kaynaklandığı söylenebilir.

    4. SONUÇLAR Ġlköğretim müdürleri; yeni programa niçin gereksinim duyulduğu,

    programda yer alan ortak becerilerin neler olduğu ve içeriğin belirlenmesinde

    nelerin üzerinde durulduğu konularında yeterli bilgiye sahip görünmemektedir

    1. Ġlköğretim müdürleri; yeni programın öğrenme-öğretme durumu boyutunda ―öğrenci aktifliğini‖ sağlaması ile değerlendirme boyutunda

    ―alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemlerini teĢvik etmesi‖

    konularında yeterli bilgiye sahip oldukları sonucuna ulaĢılmıĢtır.

    2. Ġlköğretim müdürlerinin; yeni programda, içerik düzenlenirken öğrenme ve motivasyon ilkelerinin dikkate alındığı, olgu kavram ve

    ilkelerin birden fazla biçimde göstermesi gerektiği konularında yeterli

    bilgiye sahip olmadıkları saptanmıĢtır.

    3. Ġlköğretim müdürlerinin; yeni programın öğrenme-öğretme durumlarına iliĢkin getirdiği özelliklerden; öğrenilenlerin farklı

    ortamlara aktarılması, etkin ve yaratıcı bir yorumla kullanılmasının asıl

    amaç olduğu, öğrencilerin okullarında ve bulundukları yörede çeĢitli

    toplumsal hizmetler sunmasını desteklemesi gerektiğini bilmedikleri

    sonucuna ulaĢılmıĢtır.

    4. Ġlköğretim müdürlerinin; yeni programda yer alan değerlendirmenin; öğrenmenin ayrılmaz bir parçası olduğu, uygun ölçme ve

    değerlendirme yöntemleri ile çocuğun geliĢiminin izlendiği, okulun tüm

    fonksiyonlarını izlediği ve geliĢimini yönlendirdiği bilgisine sahip

    olmadıkları saptanmıĢtır.

  • 11

    5. ÖNERĠLER 1. Yeni program konusunda yeterli düzeye ulaĢmaları için ilköğretim

    müdürlerine yönelik hizmet-içi eğitim kursları düzenlenmelidir

    2. Yeni programın felsefesi, özellikleri ve yapılan çalıĢmalar Milli Eğitim Bakanlığı‘nın web sayfasında yer almaktadır. Ġlköğretim müdürleri,

    yeni programa iliĢkin kendilerini gerek bu siteden gerekse diğer

    kaynaklardan geliĢtirmelidirler.

    KAYNAKÇA Aydın, M. (2000). Eğitim Yönetimi. Hatipoğlu Yayınevi, Ankara.

    Atmaca, N. (2007). Yeni Eğitim Programlarına Ġlköğretim Okullarının ve Ġlköğretim Okulu

    Müdürlerinin HazırbulunuĢluk Düzeyleri. YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Yıldız

    Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ġstanbul

    Balcı, A. (1993). Etkili Okul Kuram, Uygulama ve AraĢtırma. Ankara Üniversitesi Eğitim

    Bilimleri Fakültesi. Ankara.

    BaĢaran, Ġ. E. (1996). Eğitim Yönetimi. Ankara.

    _________. (2004). Yönetimde Ġnsan ĠliĢkileri Yönetsel DavranıĢ. Nobel Yayıncılık, Ankara.

    Bursalıoğlu, Z.(1999) Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve DavranıĢ. DoğuĢ Matbaası, Ankara.

    Clark, I. (2009). An Analysis Of The Relationship Between K-5 Elementary School Teachers‘

    Perceptions Of Prıncıpal Instructional Leadership And Theır Science Teaching Efficacy.

    Unpublished PhD Dissertation, Unıversıty Of Minnesota.

    Çelik, V. (1999). Eğitimsel Liderlik. Pegem yayıncılık. Ankara.

    Delmore, P. (2007). Principal Transition: Making It Seamless. Principal Leadership; May 2007; 7,

    9; ProQuest Education Journals pg. 8

    Demirel Ö. (2002). Planlamadan Değerlendirmeye Öğrenme Öğretme Sanatı. Pegem A

    Yayıncılık. Ankara

    _______ (2004). Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program GeliĢtirme. Pegem A Yayıncılık.

    Ankara

    DuPond, J.P. (2009). Teacher Perceptıons of the Influence of Principal Instructional Leadership

    On School Culture: A Case Study Of The Amerıcan Embassy School In New Delhi, India,

    Unpublished PhD Dissertation, Unıversity of Minnesota

    Erdoğan, Ġ. (2004). Okul Yönetimi Öğretim Liderliği. Sistem Yayıncılık. Ġstanbul.

    Eren, E. (1998). Örgütsel DavranıĢ ve Yönetim Psikolojisi. Beta Yayıncılık, Ġstanbul.

    Ervay, S. (2006). Academic Leadership in America's Public Schools. National Association of

    Secondary School Principals. NASSP Bulletin; Jun; 90, 2; ProQuest Education Journals

    pg. 77

    Kaya, Y. K. (1993). Yönetim: Kuram ve Türkiye‘deki Uygulama. Bilim Kitap Kırtasiye Limitet

    ġirketi. Ankara.

    MEB, (2004). Öğretim Programlarının Temel YaklaĢımı. MEB Tebliğler Dergisi. 2563

    Rençber, Ġ. (2008). Yeni Ġlköğretim Programının Uygulanmasında KarĢılaĢılan Sorunlara ĠliĢkin

    MüfettiĢ, Yönetici ve Öğretmen GörüĢleri. YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Selçuk

    Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

    Ruebling, C.E ve diğerleri (2004). Instructional Leadership: An Essential Ingredient for

    Improving Student Learning. The Educational Forum; Spring 2004; 68, 3; ProQuest

    Education Journals pg. 243

    ġiĢman M, Selahattin Turan ve diğerleri (2004). Eğitim ve Okul Yöneticiliği, El Kitabı. Pegem A

    yayıncılık. Ankara.

    Tortop, N. E. G. Ġspir. B. Aykaç (1999). Yönetim Bilimi. Yargı Yayınevi, Ankara.

  • 12

    Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi – Journal of Social Sciences

    Cilt / Volume: 2009-1 Sayı / Issue: 18

    EKMEK ÜRETĠMĠNDE YENĠ ÜRÜN GELĠġTĠRME VE TÜKETĠCĠ

    TUTUMLARIYLA ĠLGĠLĠ BĠR UYGULAMA

    Ruziye COP

    Hatice DOĞAN

    ÖZET Ġçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda teknolojideki geliĢmelerin ve rekabetin

    artması tüketicinin istek ve ihtiyaçlarındaki değiĢmeler… vb. gibi faktörler nedeni ile

    iĢletmeler, sürekli yeni fikirler ve ürünler üretmek zorundadırlar. ĠĢletmeler, üretim

    teknolojilerinde değiĢiklik yaparken, değiĢen tüketici ihtiyaçlarına ve isteklerine cevap

    verebilmek için de yeni ürün geliĢtirme faaliyetlerinde bulunmaktadırlar. Dolayısıyla

    iĢletmelerin pazarda yaĢamlarını devam ettirebilmeleri, büyüyebilmeleri ve amaçlarını

    gerçekleĢtirebilmeleri için yenilikler ve farklılıklar yapması önemlidir. Yeni ürün

    geliĢtirme maliyetli ve riskli bir iĢ olup iĢletmelerin pazar egemenliğinin ve karlılığının

    en önemli unsurunu oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın amacı, ekmek sektöründe tercih

    edilen iĢletme olmak için müĢteri odaklı olmayı amaç edinen ve müĢterilerle uzun

    vadeli çalıĢmayı hedefleyen, pazarlama anlayıĢı çerçevesinde bunu uygulamak isteyen

    ve uygulayan iĢletmelere farklı bir bakıĢ açısı getirmektir. Bolu ilinde yapılan bu

    çalıĢmada, pazarlama anlayıĢında yeni ürün geliĢtirme konusu ele alınmıĢ ve ekmek

    sektöründe uygulamaya yer verilmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Yeni ürün; yenilik.

    NEW PRODUCT DEVELOPMENT IN THE PRODUCTION OF BREAD AND

    CONSUMER ATTITUDES IN BOLU

    ABSTRACT

    Companies are constantly forced to produce new ideas and products because of

    the factors such as the technological developments, rising competition, and

    transformations in the demands and needs of consumers in our 21st century. When

    making changes in their production technologies, companies are also involved with new

    product development business for responding changing consumer needs. It is important

    then for the companies to make renewals and product diversities in order for their

    permanence, growth and goal achievements in the market. The new product

    development, which is a costly and risky business, constitutes the most significant

    factor for the companies‘ mastery and profitability in the market. This study aims to

    Yrd.Doç.Dr.Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi ĠĠBF ĠĢletme Bölümü Öğretim Üyesi.

    E-mail: [email protected] E-mail:[email protected]

    mailto:[email protected]

  • 13

    bring about a new perspective to the companies in the bread sector, which seeks

    consumer orientation and long-term connections with consumers and which applies and

    seek to apply this product development strategy in their marketing understanding in

    order to be preferable in bread sector. This study, conducted in Bolu, elaborates on the

    new product development concept as a marketing strategy and presents its application in

    bread sector.

    Key Words: New product; innovation.

    1. GĠRĠġ

    Günümüzde teknolojik geliĢmeler ve pazardaki yoğun rekabet,

    iĢletmelerin yönetim ve pazarlama anlayıĢlarında değiĢiklik yapmasına neden

    olmuĢtur. ĠĢletmeler hedef aldıkları tüketicilerin istek ve gereksinimlerinden

    hareket edip, onları tatmin etmek adına ve yeni müĢterilere ulaĢmak için yeni

    ürün geliĢtirme sürecine önem vermeye baĢlamıĢtır. Pazara yeni bir ürünle

    girmek, ürünü farklılaĢtırmak pazarda rekabet edebilmek açısından önemlidir.

    Tüketiciler bilgi ve gelir düzeyleri arttıkça, ürün ve hizmetlerde bir değiĢim

    beklemekte ve değiĢime yer veren iĢletmelerin ürünlerini satın almayı tercih

    etmektedirler.

    Yeni ürün geliĢtirme her ne kadar maliyetli ve riskli bir iĢ olsa da pazar

    egemenliğinin ve karlılığının en önemli kaynağını oluĢturmaktadırlar. ĠĢletmeler

    yeni ürünün fikir aĢamasından pazara sunumuna kadar geçen süreci iyi Ģekilde

    planlayıp uygularsa, yeni ürünün getirdiği riskler azaltılabildiği gibi, yeni

    ürünün pazardaki baĢarı oranını da artırmaktadır. Pazarlama karması

    üyelerinden biri olan ürün geliĢtirme; iĢletmelerin üzerinde durması gereken

    önemli faaliyetlerden biridir.

    1.1. Yenilik ve Yeni Ürün Kavramı Toplumu heterojen bir bütün olarak ele aldığımızda bireyler arası ve

    bireylerin içsel değiĢimleri, geniĢ bir ürün yelpazesine olan ihtiyacı

    artırmaktadır(Anderson,Simon P.;De Palma, Andre.; Thisse,Jacques

    Francois,1964 :4). Peter Drucker‘a göre yenilik;―kaynaklara yeni zenginlik

    yaratma kapasitesi kazandırma eylemi‖ olarak tanımlanır. Drucker yenilikçiliğin

    teknolojik olduğu kadar sosyal bir durum olduğunu da vurgulamakta ve son iki

    yüzyılın en etkileyici yeniliklerin çoğunun teknik olmaktan çok sosyal

    olduklarını iĢaret etmektedir.(Barker; 2001:23-25).

    Yeni ürün kavramı göreceli bir kavramdır. Yeni ürün, üretici iĢletme için

    yeni olabileceği gibi, o ülke ya da pazar içinde yeni olabilir. Yeni ürün tanımına

    uyan ve pazara sürülen ürünlerden sadece yüzde onunun hem Pazar hem de

    üretici iĢletmeler için yeni olduğu saptanmıĢtır (Booz Alen, Boz

    Hamilton,1982). Bir ürünün yeniliği iĢletme ya da tüketiciler açısından

    olabilmektedir. Yeni ürünün sınıflandırılması Ģu Ģekilde ele alınabilir (L.

    Anderson, 1988; 174):

  • 14

    a) Gerçek anlamda yeni bulunmuĢ ürün; içerdikleri benzersiz teknolojiler

    veya mevcut teknolojilerin farklılaĢtırılması ile oluĢturulan teknoloji ile yeni bir

    buluĢ olan bu tip ürünler, çoğunlukla içinde bulundukları endüstri tarafından

    devrim olarak nitelendirilirler (Trott;2005:182).

    b) Mevcut ürün üzerindeki iyileĢtirmeler ve değiĢiklikler; üretici iĢletmenin

    eskiden ürettiği bir modeli veya çeĢidi üretimden kaldırarak onun yerine ürettiği

    yeni ürünleri kapsayan bir kavramdır. Üründeki değiĢimlerin sebebi sakıncalı

    veya zayıf yönlerin giderilmesi olabileceği gibi, değiĢen moda ve tüketici

    beklentileri ve/veya geliĢen teknoloji ile üretim olanaklarındaki değiĢimlerle de

    olabilir (Annacchino A.,Marc A.;2003:8).Benzer Ģekilde mevcut ürünlere yeni

    özelliklerin katılması yüksek riskli küresel ekonomide iĢletmelerin ayakta

    kalabilmeleri için son derece önemlidir (Hong Paul,Roha James;2007).

    c) ĠĢletme için yeni, pazarda yeni olmayan ürünler; bu tip ürünler her ne

    kadar pazar için yeni olmasa da üretici iĢletme için yeni olan ürünlerdir. Hali

    hazırdaki pazarlara giriĢ yapılabileceğinden bu tip ürünler, üretici iĢletmeler için

    çok önemlidir (Chester,1960:52-56).

    d) Yeniden konumlandırılmıĢ ürünler; bu bölümdeki yeni ürünler çoğu

    zaman mevcut ürüne yeni kullanım alanlarının bulunması ile oluĢur. Teknolojik

    yeniliklerden çok ürünün tüketici zihninde tekrar konumlandırılması ve

    markalamada ki değiĢiklikler gibi farklılıklarla ilgilidir (Trott; 2005:382).

    Bizde varız denilen taklitçi ürünler yenilik değildir. Fakat yenilik

    açısından asıl ele geçirme, yeni baĢka bir firmayı, patenti, lisansı, franchise‘i

    alarak üretime geçme ve iĢletmenin kendi Ar-Ge departmanı ile yeni ürün

    geliĢtirmesi Ģeklindeki sınıflamadan da söz edilebilir (Tek, 1999: 405-406).

    1.2. Stratejik Kavram Olarak Yeni Ürün Geliştirme Yeni ürün geliĢtirme, ürün geliĢtirme sürecine katılan tüm disiplinleri

    içine alır. Her disiplin ürün geliĢtirme sürecine kendi bakıĢ açısıyla yaklaĢır ve

    kendi bakıĢ açısının hakim olduğu bir modelin uygulanmasını ister. ġekil 1 yeni

    ürün geliĢtirilmesi sürecinin etkileĢim içinde olduğu iĢletme içi süreçleri

    göstermektedir.

  • 15

    ġekil:1Yeni Ürün GeliĢtirilmesine Etki Eden ĠĢletme Ġçi Süreçler

    Kaynak:Trott, P., Inovation Management And New Product Development,2005s. 407

    Yeni ürün geliĢtirmek temel stratejiler oluĢturan ar-ge, pazarlama ve

    üretim ile ilgili değerlendirme, kontrol ve karar mekanizmaların iĢleyiĢ biçimi

    ana hedeflerin saptanmasında etkin olmakta bu sebeple planlı bir biçimde ele

    alınması ve en ince ayrıntılarına kadar incelenmesi gerekmektedir

    (Turgay;1995:170).

    Yeni ürün geliĢtirme birçok disiplinin ilgi alanına girmesinden dolayı

    karmaĢa çıkması muhtemel gibi gözükse de her disiplinin konuyu kendi

    açısından betimlemesi ve incelemesi, durumun ortaya konulmasında hiçbir

    karanlık noktanın kalmaması adına çok yardımcı olmaktadır (Crawfort,

    1997:205).

    1.3. Pazarlama ve Yeni Ürün Tüketicilerin beğeni ve tercihleri zaman içinde oldukça değiĢkendir.

    Tüketicinin ve ürünün pazarda izlenmesi sonucunda ürünle ilgili stratejik

    kararlar alınabilir. (Tuncer;1992:104). Pazarlama anlayıĢında yeni ürün

    geliĢtirilirken tüketici ihtiyaç, istek ve tercihleri göz önüne alınmalıdır. Yeni

    ürünün pazar konumunun ne olacağı da ürün geliĢtirilirken dikkat edilmesi

    gereken önemli bir noktadır (Ġslamoğlu; 2006:297).

    2. ARAġTIRMANIN KONUSU ve ÖNEMĠ Günümüzde teknolojinin ilerlemesine paralel olarak artan rekabet

    koĢulları, tüketicilerin değiĢen istek ve arzuları, beslenme tarzlarındaki

    değiĢimler vb. pek çok nedenle ekmek üreten iĢletmeler müĢteri istekleri

    doğrultusunda yenilikler yapmaya çalıĢmaktadır. MüĢteri ihtiyaç ve

    beklentilerinin bilinmesi, karĢılanması ve müĢterilerle uzun dönemli iliĢki

    kurulması için yapılacak çalıĢmalarda müĢterinin ne istediğini bilmek önemlidir.

    Çünkü yeni müĢterilerin kazanılması için sarf edilen çabaların maliyetinin, var

    Pazarlama Ekonomi ve Finansman

    Üretim Yönetimi Tasarım ve Mühendislik

    Yeni Ürüne Ait Fikirler

    Yeni Ürün

    GeliĢtirme

  • 16

    olan müĢterilerin elde tutulmasından doğacak maliyetlerden daha fazla olduğu

    bilinmektedir. Ekmeğin ülkemizde temel bir gıda maddesi olması, artan bilinçli

    tüketici sayısı, ekmek üreten iĢletmeleri sağlıklı beslenmeye yönelik iĢlemler

    yapmaya yöneltmiĢtir.

    3. ARAġTIRMANIN AMACI

    AraĢtırmanın temel amacı, yaĢantımızda sürekli tüketilen ekmeğin

    geliĢtirilmesi ve çeĢitlendirilmesinde ekmek tüketicilerinin beklentilerinin neler

    olduğunu araĢtırmaktır.

    AraĢtırmanın alt amaçları Ģunlardır:

    • MüĢteri bilgilerinden hareketle müĢterilerin ekmekle ilgili nelere

    dikkat ettiklerini öğrenmek.

    • MüĢterilerin ekmek tercihinde etkili olan kriterler öğrenmek.

    • Ekmek çeĢitleri tercihi ile müĢterinin demografik özellikleri arasındaki

    iliĢkinin belirlenmesi

    • Demografik özelliklere göre ekmek tüketimi alıĢkanlıkları ve

    faktörleri arasında anlamlı bir iliĢki olup olmadığına bakmaktır.

    4. ANA KÜTLE VE ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜNÜN BELĠRLENMESĠ

    Evren olarak Bolu il merkezinde ikamet eden tüketiciler ana kütle

    olarak seçilmiĢtir. Yapılan örneklem hesaplamasına göre,384 kiĢi örneklemi

    oluĢturmaktadır. Ancak araĢtırmanın güvenilirliğini artırmak ve geçersiz olan

    anket formu olabileceği üzerinde durularak 425 kiĢiye anket soruları doğrudan

    yüz yüze kiĢilere ulaĢtırılmıĢtır. Bu anketlerden 400 tanesinin analize

    girebilecek niteliklere sahip olduğu tespit edilerek 25 adet anket elenmiĢtir.

    5. VERĠ TOPLAMA VE DEĞERLENDĠRME YÖNTEMĠ

    Anket soruları hazırlandıktan sonra 25 kiĢi üzerinde bir pilot çalıĢma

    yapılmıĢtır. Pilot çalıĢmada farklı demografik özellikteki bu 25 kiĢilik tüketici

    grubundan gelen eleĢtiriler doğrultusunda ve anket sorularına verilen yanıtların

    analizinden sonra görülen eksiklikler giderilerek anket formuna son Ģekli

    verilmiĢtir. Anket formunda yer alan sorular, çoktan seçmeli ve likert

    ölçeklemesi sorulardan oluĢmuĢtur. Pazarlama anlayıĢında yeni ürün geliĢtirme

    ilgili yapılan bu araĢtırmada, anketi cevaplayan tüketicilerin demografik

    özellikleri ve tüketim alıĢkanlıkları, ekmek çeĢitleri, ekmeğin fiziksel

    özellikleri, ekmeğin ambalajı, ekmekle ilgili bilgi düzeyi, marka faktörü, ürün

    ve etiket ile ilgili faktörler arasında iliĢki olup olmadığı belirlenmeye

    çalıĢılmıĢtır. Pazarlama anlayıĢında yeni ürün geliĢtirmede ekmek çeĢitlerini

    satın alma kararında tüketici beklentileri modelde ortaya konulmuĢtur.

  • 17

    ġekil: 2 AraĢtırmanın Modeli

    6. BULGULAR VE YORUMLAR

    Tablo 1: Cevaplayıcıların Demografik Özellikleri

    Cinsiyet Miktar Yüzde (%) Ailedeki KiĢi Miktar Yüzde (%)

    Kadın 199 49.75 1-3 119 29.75

    2-4 155 38.75

    Erkek 201 50.25 3-6 109 27.25

    7 ve Üstü 17 4.25

    TOPLAM 400 100.00 TOPLAM 400 100.00

    Eğitim Durumu Miktar Yüzde (%) Meslek Grupları Miktar Yüzde (%)

    Okur-Yazar 27 6.75 Serbest Meslek 44 11.00 Ġlkokul 28 7.00 Memur 165 41.25

    Ortaokul 40 10.00 ĠĢçi 107 26.75

    Lise 145 36.25 Çiftçi 4 1.00 Üniversite 144 36.00 Ev Hanımı 11 2.75

    Lisansüstü 16 4.00 Emekli 15 3.75

    Öğrenci 46 11.50

    TOPLAM 400 100.00 ĠĢsiz 8 2.00

    TOPLAM 400 100.00

    YaĢ Miktar Yüzde (%) Gelir Düzeyi Miktar Yüzde (%)

    20 ve Altı 43 10.75 450 ve Altı 49 12.25 21-35 211 52.75 451-800 98 24.50

    36-50 122 30.50 801-1200 116 29.00

    51-66 18 4.50 1201-1600 67 16.75 67 ve Üstü 6 1.50 1601 ve Üstü 70 17.50

    TOPLAM 400 100.00 TOPLAM 400 100.00

    Ürünle Ġlgili

    Ambalaj

    Ürünün Fiziksel

    Özellikleri

    Satın Alma Kararı

    Tüketicilerin Demografik Özellikleri ve Tüketim

    AlıĢkanlıkları

    Faktör Analizi Sonuçları

    Ürünle Ġlgili

    Markası

    Üründe

    ÇeĢitlilik

    Ürünle Ġlgili Bilgi

    Düzeyi

    Ürün ve

    Etiketi

    Pazarlama AnlayıĢında Yeni Ürün GeliĢtirme ile Ġlgili Bolu Ġlinde Bir

    Uygulama

  • 18

    Tablo 2: Ekmek ÇeĢitlendirilmesinde Tüketicinin Üretimini Ġstediği En Az

    Üç ÇeĢit Ekmeğe Ait Değerlerin Dağılımı

    Ekmek çeĢitlendirilmesinde tüketicinin üretimini istediği birinci olarak

    patatesli ekmek, ikinci olarak kepekli ekmek ve üçüncü olarak sade ekmeğin

    üretilmesini istemektedirler.

    Tablo 3: Ekmekte Tüketicinin En Çok Yapılmasını Ġstediklerini Gösteren

    Değerlerin Dağılımı

    Tüketiciler ilk olarak ekmeğin ambalajlı olmasını, ikinci olarak fiyatının

    düĢürülmesini, üçüncü olarak da ekmeğin çeĢitlendirilmesi istemektedirler.

    Tablo 4: Ekmek Satın Alırken ÇeĢit Tercihindeki En Önemli Ġlk Üç Etkenin

    Önem Derecesine Göre Sıralanmasına Ait Değerleri

    Önem Derecesi 1. Derece 2. Derece 3. Derece

    f % f % f %

    Kalite 271 67.92 58 16.76 22 6.49

    Fiyat 69 17.29 154 44.51 53 15.63

    Reklâm 5 1.25 17 4.91 46 13.57

    AlıĢkanlık 33 8.27 87 25.14 94 27.73

    Kolay Bulunurluk 21 5.26 30 8.67 124 36.58

    TOPLAM 399 100.00 346 100.00 339 100.00

    Tablo 4‘de cevaplayıcıların ekmek satın alırken çeĢit tercihindeki

    etkenlerden ilk üçünün önem derecelerine göre sıralanmaktadır. Buna göre

    cevaplayıcılar tercih etkenlerinden ilk nedeni olarak kalite göstermiĢlerdir.

    Ġkinci derecede önemli neden olarak da ekmeğin fiyatı olduğunu

    Önem Derecesi 1. Derece 2. Derece 3. Derece

    f % f % f %

    Patatesli Ekmek 268 67.00 11 3.32 2 0.65

    Kepek Ekmeği 82 20.50 141 42.60 8 2.59

    HaĢhaĢlı Ekmek 9 2.25 37 11.18 8 2.59

    Mısır Ekmeği 8 2.00 55 16.62 31 10.03

    Çavdar Ekmeği 3 0.75 41 12.39 37 11.97

    Yulaflı Ekmek 1 0.25 23 6.95 34 11.00

    Sade Ekmek 29 7.25 23 6.95 189 61.17

    TOPLAM 400 100 331 100 309 100

    Tüketici Ġsteği 1. Derece 2. Derece 3. Derece

    f % f % f %

    Ekmeğin ÇeĢitliliğinin Artırılması

    78 19,5 84 25,07 136 41,59

    Fiyatının DüĢürülmesi 77 19,25 138 41,19 75 22,94

    Ambalajının 197 49,25 73 21,79 52 15,90

    ġeklinin DeğiĢtirilmesi 12 3,0 29 8,66 51 15,6

    Hiçbirinin Ģey yapılmasın 36 9,0 11 3,28 13 3,98

    TOPLAM 400 100 335 100 327 100

  • 19

    göstermiĢlerdir. Son olarak da ekmeğin kolay bulunurluğunu belirtmiĢlerdir.

    Tüketici ekmekte kaliteye dikkat ederken kolayda bir ürün olduğu için en yakın

    yerden almayı tercih ediyor.

    Tablo 5: Tüketicilerin Ekmeği Kendilerinin Görüp Almasını Ölçen Dağılım Tercih Miktar Yüzde(%)

    Evet 195 48.75 Hayır 147 36.75

    Bazen 58 14.50

    TOPLAM 400 100.00

    Cevaplayıcıların büyük bir kısmı yaklaĢık yarısı yüzde 48,75‘lik kısım

    ekmeğini kendileri almaktadır. Ekmeğin özelliklerini ve çeĢitlerini kendileri

    görmektedirler. Yüzde 36,75‘i kendileri almamaktadır. Yüzde 14,50‘si de bazen

    kendileri almaktadırlar.

    Tablo 6: Ortalama Ekmek Tüketimi Dağılımı

    Tablo 6‘da cevaplayıcıların yüzde 48.75‘i ekmek tüketimleri 1 ile 3 adet

    arasında değiĢmektedir.

    Tablo 7: Ġmalatçıların Ekmek Üretiminde Nelere Dikkat Etmeleri

    Gerektiğiyle Ġlgili Değerlerin Dağılımı Ġmalatçının Yapması Gereken F %

    Ambalaj 28 7.00

    ÇeĢitlilik 2 0.50 Hijyen 160 40.00

    Hepsi 201 50.25

    Cevapsız 9 2.25 TOPLAM 400 100

    Tablo 7 cevaplayıcıların imalatçıdan ne istediğini göstermektedir.

    Tabloya bakıldığında cevaplayıcıların yüzde 50,25‘i Ģıkların hepsinin

    yapılmasını istemektedirler. Daha sonra yüzde 40,00‘ı hijyeni, yüzde 7,00‘si

    ambalajı, yüzde 0,50‘si ise çeĢitlilik demiĢtir.

    Tablo 8: Ekmeği Kendileri Niçin Yapmak Ġstediklerine Dair Dağılım Nedeni F %

    Temiz Olması 57 22.53

    Ekonomik Olması 18 7.11

    Farklı Tatlar Yaratılabilmesi 36 14.23

    Ġçeriği Biliyor Olması 30 11.86

    Hepsi 112 44.27

    TOPLAM 253 100.00

    Ekmek Tüketimi Miktar Yüzde(%)

    1-3 195 48.75

    2-4 127 31.75

    3-6 64 16.00

    7 ve Üstü 14 3.50

    TOPLAM 400 100

  • 20

    Tablo 8 cevaplayıcıların ekmeği kendilerinin yapmak isteme sebepleri

    yüzde 44,27‘si hepsi Ģıkkını iĢaretlemiĢtir. Yüzde 22,53‘ü ise temiz olması

    nedeni ile ekmeğini kendilerinin yapacağını bildirmiĢlerdir. Yüzde 14,23‘lük

    bölüm ise farklı tatlar yaratma arzusundadırlar. Ekmeğin içeriğini biliyor

    olmaları ise yüzde 11,86‘lık kısımdır. Ekonomik olması ise yüzde 7,11‘dir.

    Tablo 9: MüĢterilerin Beklentilerinin Satın Alma Tercihindeki Etkileri Ġle

    Ġlgili DüĢüncelerini Öğrenmeye Dair Sorularla Ġlgili Değerlerin Dağılımı

    Faktör Analizi Sonuçları

    Tablo: 10 KMO and Bartlett Testi Kaiser-Meyer-Olkin Örneklem Yererliliği Ölçümü .861

    Bartlett Testi Tahmini Ki Kare 3543.792 Serbestlik Derecesi 325 p. (Anlamlılık) 0,000

    Kaiser-Meyer-Olkin Örneklem Yeterliliği Ölçüsünün %60‘dan büyük

    olması ve p değerinin anlamlı olması faktör analizi uygulanabileceğine iĢaret

    SORULAR ORTALAMA

    1.Ekmeğin kızarmıĢ olması satın alma tercih sebebidir. 3,61

    2.Ekmeğin dilimli olması satın alma alıĢkanlığını etkiler 3,67

    3.Ekmeğin farklı gramajlı olması önemlidir. 3,63

    4.Satın alınan ekmeğin taze olması tercih sebebidir. 4,64

    5.Ekmeği üreten firma ve üretildiği yer ambalajın üzerinde bulunmalıdır. 4,52

    6.Ekmek sektöründe; farklı çeĢitler de ekmek üretimi sektördeki geliĢmenin ifadesidir. 4,13

    7.Ekmek tüketiminde fiyat önemlidir. 4,15

    8.Ekmeğin ambalajlı olması gerekir. 4,50

    9.Ekmeğin ambalajı üzerinde etiket bilgisi bulunmalıdır. 4,45

    10Ekmeğin ambalajı üzerinde tüketici Ģikâyet hattı bulunmalıdır. 4,40

    11.Ekmeğin ambalajı üzerinde besin değerleri bulunmalıdır. 4,40

    12.Ekmeğin ambalajı üzerinde gramaj bilgisi bulunmalıdır. 4,40

    13.Ekmek çeĢitlerinin geliĢtirilmesinde teknolojiyi bilinen markalar kullanır. 3,93

    14.Ekmek de farklı tatlar yaratan markalar tercih edilir. 3,60

    15.El değmeden üretilen ekmekler satın alma tercih sebebidir. 4,40

    16.Ekmeğin ambalajında ekmek de kullanılan unun özelliği bulunmalıdır. 4,23

    17.Ekmeğin geliĢtirilmesi besin değeri artırır. 3,91

    18.Ekmek çeĢitliliğinin artırılması gerekmektedir. 3,90

    19.Ekmeğin çeĢitlendirilmesi, ekmeğin kalitesini artırır. 3,68

    20.Ekmeğin çeĢitlendirilmesi sağlık açısından önemlidir. 3,70

    21.Ekmeğin çeĢitlendirilmesi lezzetini artırır. 3,80

    22.Tükettiğim ekmeğin gramajını biliyorum. 3,50

    23.Tükettiğim ekmeğin besin değerleri hakkında bilgi sahibiyim. 3,25

    24.Ekmek çeĢitleri hakkında yeterince bilgi düzeyine sahibim. 3,33

    25.Ekmeğin fiyatı daha yüksek olmalıdır. 2.28

    26.Ekmek ve ekmek çeĢitleri hakkında beklentilerimi imalatçılara kolaylıkla bildirebiliyorum. 2,56

  • 21

    etmektedir. (Nakip, 2003: 450). Tablo 10‘da yer alan KMO sonucuna

    bakıldığında 0,861‘dir.

    Tablo: 11 Toplam Açıklanan Varyans

    Tablo 11‘de analiz sonucunun 6 faktörlü olduğunu göstermektedir.

    Faktörlerin toplam varyansı açıklama gücü % 60,536‘dır. Tüketicilerin ekmek

    den beklentilerin, satın alma alıĢkanlıklarını ne derecede etkilediğini gösteren

    26 değiĢken 6 faktörde toplanmıĢtır. Bu değiĢkenlerin faktörlere göre dağılımı

    aĢağıdaki tabloda gösterilmektedir.

    Tablo: 12 Soruların Faktörlere Dağılımı ve Faktör Yükleri

    Güvenirlilik analizi sonucu 0,8433 olarak bulunmuĢtur ki bu oran faktör

    sonuçlarının güvenilir olduğunu göstermektedir.

    BaĢlangıç Yükleri DönüĢtürülmüĢ Yükler

    Faktör Toplam Varyans

    %

    Toplam

    %

    Toplam Varyans

    %

    Toplam

    % 1 6.716 25.831 25.831 4.298 16.532 16.532

    2 3.572 13.739 39.570 3.472 13.353 29.885

    3 1.910 7.348 46.918 2.670 10.268 40.153

    4 1.407 5.412 52.329 2.135 8.213 48.366

    5 1.125 4.327 56.657 1.629 6.266 54.632

    6 1.009 3.880 60.536 1.535 5.904 60.536

    Soru No.

    Faktörler

    1 2 3 4 5 6

    1.

    Faktör

    S27 .808 .159 .004 .099 -.026 .045 S25 .798 .068 -.117 .140 -.049 .075

    S28 .745 .129 -.113 .146 .012 .034

    S26 .728 .059 -.050 .217 -.009 .149 S24 .663 .052 -.036 .349 -.074 .268

    S32 .604 .324 .036 -.008 .127 .210

    S22 .486 .264 .046 .322 .174 -.106

    2.

    Faktör

    S35 .110 .839 .000 000 .067 .126

    S36 .071 .830 .053 .177 .011 .116

    S37 .159 .800 .081 .143 -.023 .038 S33 .177 .707 .161 .017 .158 .082

    S34 .286 .569 .102 .079 .266 .236

    3.

    Faktör

    S39 .002 .037 .832 .081 .013 .081

    S40 .107 .035 .757 -.073 .055 -.100 S38 -.087 -.021 .720 .275 .089 .088

    S42 -.194 .149 .679 -.177 .072 .105

    S41 -.158 .262 .540 -.305 .081 -.034

    4.

    Faktör

    S20 .326 .120 -.072 .745 .026 -.059

    S23 .242 .137 .037 .613 .108 .118

    S21 .531 .096 -.035 .573 .056 -.073

    5.

    Faktör

    S18 -.090 .047 .091 .264 .693 .164 S19 .028 .104 -.015 -.027 .672 -.011

    S17 .032 .080 .135 -.044 .645 .011

    6.

    Faktör

    S29 .172 .186 .102 -.048 .059 .808 S30 .170 .409 .052 .078 .255 .572

    S31 .360 .174 -.069 .449 -.138 .466

  • 22

    1. Faktör: Ekmeğin Ambalajı

    Ekmeğin ambalajlı olması ve ambalajı üzerinde besin değerlerinin,

    gramaj bilgisinin, etiket bilgisinin, tüketici Ģikayet hattının, ekmekte kullanılan

    unun özelliğinin bulunması ile ilgili faktördür.

    2. Faktör: Ekmek Çeşitliliği

    Ekmeğin çeĢitlendirilmesinin, ekmeğin kalitesini, lezzetini, besin

    değerini artırması ile ilgili duyusal özellikler yanında, ekmeğin çeĢitlendirilmesi

    sağlık açısından da etkili olduğunu gösteren bir faktördür. Bu yüzden ekmeğin

    çeĢitliliğinin artırılması gerektiğinin ifadesi ile ilgili faktördür.

    3. Faktör: Ekmek İle İlgili Bilgi Düzeyi

    Tüketilen ekmeğin besin değerleri hakkında, gramajı hakkında bilgi

    veren faktördür. Ekmek ve ekmek çeĢitleri hakkında imalatçılara kolaylıkla

    ulaĢılabildiğini ve ekmek çeĢitleri hakkında yeterince bilgi düzeyine sahip

    olunduğunu gösteren bir faktördür. Ayrıca ekmeğin fiyatının yüksek olması

    gerekti sonucunu çıkaran bir faktördür.

    4. Faktör: Ürün ve Etiket Faktörü

    Satın alınan ekmeğin, satın alırken taze olması ve ambalajının üzerinde

    ekmeği üreten firma ve üretildiği yerin bulunması gerektiğini gösteren

    faktördür. Ayrıca ekmeğin tüketiminde fiyatın önemli olduğunu belirten bir

    faktördür.

    5. Faktör: Ekmeğin Fiziksel Özelliği

    Tüketicilerin satın alma alıĢkanlığın da ekmeğin dilimli olması,

    kızarmıĢ olması ve farklı gramajlı olmasının önemli olduğunu gösteren bir

    faktördür.

    6. Faktör: Marka Faktörü

    El değmeden üretilen ekmekler, ekmeğin satın alınmasında önemli

    tercih sebebini gösteren bir faktördür. Ekmekler farklı tatlar yaratan markaların

    tercih edileceğini gösteren ve ekmeğin çeĢitlerinin geliĢtirilmesinde teknolojiyi

    bilinen markaların kullanacağını belirten bir faktördür.

    Varyans Analizleri

    Tüketici satın alma kararını sağlayacak ve aynı zamanda iĢletmelerde

    ekmeğin kalitesinin iyileĢtirilmesi, çeĢitlendirilmesini sağlayacak altı faktör

    (Ambalaj faktörü, ekmek çeĢitliliği faktörü, tüketicilerin bilgi düzeyi faktörü,

    ürün ve etiket faktörü, fiziksel özellikler faktörü ve marka faktörü) tüketicilerin

    görüĢleri doğrultusunda oluĢturulmuĢtur. Faktörler, tüketicilerin demografik

    özelliklerine göre varyans analizi kullanılarak sınıflandırılmıĢtır.

    Demografik özellikler ile tüketim alıĢkanlıklarının, faktörlerle ilgili

  • 23

    Tukey Testi yapıldığında aralarında anlamlı farklılıklar bulunmuĢtur.

    Tüketicilerin ambalaj faktörü ile meslek gruplarına göre farklı önem verdikleri

    görülmüĢtür. Öğrenciler, memurlar, iĢçiler ve serbest meslek sahipleri çiftçilere

    göre ekmeğin ambalaj faktörüne daha çok önem vermektedirler. Ekmekle ilgili

    bilgi düzeyi faktörüne yaĢ gruplarının farklı önem verdikleri görülmüĢtür. 20

    yaĢ ve altı tüketiciler ve 51-66 yaĢ arası tüketiciler 67 ve üstü tüketicilere göre

    ekmekle ilgili bilgi düzeyine daha çok önem vermektedirler. Ekmeğin

    gramajına ve besin değerlerine 50 yaĢ ve üstü tüketiciler daha az önem verdiği

    görülmüĢtür. Bilgi düzeyi faktörüne ailedeki birey sayısına göre farklı önem

    verildiği görülmüĢtür. Buna göre; 7 ve üstü kiĢiden oluĢan aileler, 1 ile 3 kiĢiden

    oluĢan ailelere göre bilgi düzeyine daha fazla önem vermektedirler. Ürün ve

    etiket faktörü ile günlük ekmek tüketimi arasında iliĢki olduğu tespit edilmiĢ ve

    1 ile 3 arasında ekmek tüketenler 7 ve üstü ekmek tüketenlere göre ürün ve

    etiket faktörüne daha çok önem verdiği bulunmuĢtur. Aynı Ģekilde fırından

    ekmek almayı tercih edenler marketten ekmek almayı tercih edenlere göre

    marka faktörüne daha çok önem verdiği görülmüĢtür.

    7. SONUÇ ve ÖNERĠLER

    Günümüzde teknolojinin hızla değiĢmesi, tüketicilerin gelir ve eğitim

    düzeylerinin artması sonucunda tüketicilerin ürünlerden beklentileri giderek

    artmaktadır. Önceden sadece beslenmenin gereği olarak alınan ekmekle ilgili de

    istek ve tercihleri değiĢmektedir. Bu nedenle iĢletmelerin pazarlama anlayıĢı

    gereği olarak ürün geliĢtirmesine önem vermeleri gerekmektedir. Bu çalıĢmada

    tüketicilerin demografik özellikleri ve satın alma alıĢkanlıkları ile ürünün

    ambalajlı olması, bilgi düzeyi, ekmeğin fiziksel özellikleri, ürünün etiketi,

    ekmek çeĢitliliği ve markaya önem vermeleri arasındaki iliĢki incelenmiĢtir.

    Ayrıca tüketicilerin satın alma alıĢkanlıkları, ekmekte nelere bağlı olduğu

    öğrenilmeye çalıĢılmıĢtır.

    *AraĢtırma sonucunda cevaplayıcılar, ekmeğin ambalajlı olmasını

    istemektedirler. Üreticilerin bu doğrultuda ürettikleri ekmeği ambalajlama

    konusuna önem vermeleri gerekmektedir. Her ne kadar ambalajlama maliyetli

    bir iĢ olsa da tüketici tatminini sağlamada önemlidir.

    * AraĢtırmanın sonuçlarına göre, cevaplayıcılar ekmek çeĢitliliğini

    yeterli görmemekte ve ekmek çeĢitliliğinin artırılmasını istemektedirler.

    Ekmeğin çeĢitlendirilmesi üreticiler açısından gözden geçirilmesi gereken bir

    konudur. Ġstenilen ekmek çeĢitlerinde ise ilk tercihler patatesli ekmek, kepek

    ekmeği ve sade ekmektir. Görüldüğü gibi cevaplayıcılar sade ekmekten de

    vazgeçememektedir. Üreticiler tüketicilerin damak zevkine ve tüketim

    alıĢkanlıklarına dikkat ederek patatesli ekmek, kepekli ekmek... gibi ekmek

    çeĢitlerini dağıtım noktalarında bulundurmaya dikkat etmelidirler.

  • 24

    Tablo 13: Faktörler ve Demografik Özellikleri Arasındaki Varyans Analizi

    * %5 hata düzeyinde anlamlı.

    *Cevaplayıcıların çoğu üreticilere istek ve Ģikâyetlerini kolay

    iletemediklerini belirtmiĢlerdir. Cevaplayıcılar ekmekle ilgili konularda

    üreticilere ulaĢıp Ģikâyetlerini bildirmek istemektedirler. Bunun için iĢletmeler

    tüketici danıĢma hattı, dilek ve Ģikâyet kutuları oluĢturmalıdırlar. Cevaplayıcılar,

    ekmek üreten iĢletmelerin ürünleri ile ilgili bilgiyi tüketiciye aktarmaları

    gerektiğini düĢünmektedir. Aynı zamanda cevaplayıcılar ürünün etiketli olması

    ve ürünün içeriği hakkında da bilgi sahibi olmayı istemektedir. Cevaplayıcılar,

    firma bilgilerine ve hem de ürünün beslenmelerine hangi yönden katkı

    verdiklerine de dikkat etmektedirler. Üreticiler ürettikleri ekmekle ilgili bu

    konulara önem vermelidirler. Cevaplayıcılar, ekmek üreticilerinden en çok

    hijyene önem vermelerini istemektedirler. Cevaplayıcılar ekmeklerini ürünün

    içeriğini bilecekleri, hijyen ve ekonomik olacağı düĢüncesi ile kendileri üretmek

    FAKTÖRLER SORULAR ANOVA

    F Değeri Anlamlılık

    Ambalaj Faktörü

    Cinsiyet 2,014 ,157

    Eğitim 1,229 0,295 Gelir 0,477 0,753

    YaĢ 0,588 0,671

    Meslek 2,193 0,035 Aile Büyüklüğü 0,452 0,716

    ÇeĢitlilik Faktörü

    Cinsiyet 0,984 0,322

    Eğitim 1,215 0,301

    Gelir 1,211 0,306 YaĢ 1,212 0,305

    Meslek 1,422 0,192

    Aile Büyüklüğü 1,496 0,216

    Bilgi Düzeyi Faktörü

    Cinsiyet 0,002 0,964

    Eğitim 1,535 0,178

    Gelir 1,392 0,236 YaĢ 3,853 0,004

    Meslek 1,228 0,287

    Aile Büyüklüğü 3,079 0,028

    Ürün ve Etiket

    Faktörü

    Cinsiyet 7,824 0,005

    Eğitim 1,369 0,235

    Gelir 0,710 0,583 YaĢ 0,763 0,550

    Meslek 1,427 0,194

    Aile Büyüklüğü 0,914 0,434

    Fiziksel Özellik

    Faktörü

    Cinsiyet 0,547 0,460 Eğitim 0,483 0,789

    Gelir 2,124 0,078

    YaĢ 1,437 0,221

    Meslek 2,345 0,024

    Aile Büyüklüğü 1,028 0,380

    Marka Faktörü

    Cinsiyet 2,036 0,155 Eğitim 1,503 0,188

    Gelir 0,596 0,665

    YaĢ 1,289 0,274 Meslek 0,892 0,513

    Aile Büyüklüğü 1,578 0,194

  • 25

    de istemektedirler. Bu nedenle üretici firmalar, hijyene önem verirken, hijyen

    ve kaliteyi gösteren HACCP, ISO gibi belgeleri almak için çaba göstererek bu

    belgelere sahip olduğunu ambalajlarında göstermelidirler.

    *Yapılan çalıĢmada cevaplayıcılar birinci derecede ekmeğin ambalajlı

    olmasına, ikinci derecede ekmeğin fiyatının düĢük olmasına, üçüncü olarak da

    ekmek çeĢitliliğinin artırılmasına dikkat etmektedir. ĠĢletmeler de bu konulara

    önem vermelidirler.

    *Tüketicilerin ürünün ambalajlı olması faktörü ile demografik

    özelliklerden meslek grupları ile aralarında anlamlı bir iliĢki vardır. Mesleklere

    baktığımızda ise eğitim düzeyi arttıkça, ambalajlı ürüne cevaplayıcıların daha

    çok önem verdiği görülmüĢtür. 20 yaĢ ve 51-66 yaĢ grupları için besin değerleri

    önemlidir. Bilgi düzeyi faktörü ile aile sayısı arasında da anlamlı bir iliĢki

    bulunmuĢtur. Ürün ve etiket faktörü ile ortalama ekmek tüketimi arasında

    anlamlı bir iliĢkide görülmüĢtür.

    *Ekmek üreten iĢletmeler kendi markaları ile tanınmak için gerekli

    iĢlemleri yapmalı ve tüketicilere ekmek markalarını duyurmaları ve

    benimsetmeleri ile ilgili çabalara yer vermelidirler.

    Sonuç olarak ekmek üretimi yapan iĢletmeler hedef aldıkları

    tüketicilerin istekleri doğrultusunda ürün çeĢitliliğine, hijyene, ürünlerinin

    ambalajlı olmasına, ürün etiketi üzerinde ürünün içeriği ve besin değerleri

    hakkında bilgi bulunmasına, HACCP, ISO... gibi ulusal standartların ve tüketici

    danıĢma hattının olmasına dikkat ederek, tüketici memnuniyeti düzeylerini

    artırmak için pazarlama plan ve stratejileri geliĢtirmelidirler.

    KAYNAKÇA ANDERSON, Carl L. (1988). Management Skills Functions and Organization Performance.

    Boston.

    ANDERSON, Simon P.; De Palma, Andre. (1996). Thisse, Jacques Francois Discrete Choice

    Theory of Product Differentiation - London: MIT Press,

    ANNACCHĠNO A., Marc A., (2003). New Product Development: From Initial Idea to Product

    Management: Elsevier Science & Technology Boks

    BARKER, Alan. (2001). Yenilikçiliğin Simyası.(Çev.:Ahmet Kardam).Ġstanbul:Mess Yayın,

    BOOZ Alen., Booz Hamilton (1982). New Product Management for the 1980 New York:

    CHESTER Wassan R. (1997). What is New About a New Product - 1960. - Journal of Marketing.

    CRAWFORD C. M. (1997). New Products Management - Chicago : Irwin,.

    HONG Paul, Roha James (2007) Internationalization, product developmentnext term and

    performance outcomes: A comparative study of 10 countries - oledo, OH43606, USA : . —

    Cilt Department of Information, Operations and Technology Management,.

    ĠSLAMOĞLU, Hamdi. (2006). Pazarlama Yönetimi. Ġstanbul: Beta yayımları, Kasım

    NAKĠP, Mahir. (2003)Pazarlama AraĢtırmları(Teknikler ve Uygulamalar), Ankara: Seçkin

    Yayınları,

    TEK, Ömer B. (1999). .Pazarlama Ġlkeleri. Ġstanbul: Beta Yayınları(8.Baskı)

    TROTT, Paul (2005). Inovation Management And New Product Development: University of

  • 26

    Portsmouth Business School, Prentice Hall,

    TUNCER, Doğan ve diğerleri. (1992). Pazarlama.Ankara: Gazi Yayınları,.

    TURGAY, Tayfun. (1995). ―Yeni Ürün Yönetiminde Stratejik Hedefler‖, Ġktisadi Ġdari Bilimler

    Fakültesi Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 1, Uno. http://www.merlin.com.tr/index.php?ana_id=40&sablon_id=19&oz=5&arsiv=0&lang ... 21.10.2007

    http://www.merlin.com.tr/index.php?ana_id=40&sablon_id=19&oz=5&arsiv=0&lang

  • 27

    Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi – Journal of Social Sciences

    Cilt / Volume: 2009-1 Sayı / Issue: 18

    I. DÖNEM BOLU MĠLLETVEKĠLĠ

    MĠRLĠVA YUSUF ĠZZET PAġA

    Mesut ERġAN

    ÖZET

    I. Türkiye Büyük Millet Meclisinin asker milletvekillerinden Yusuf Ġzzet PaĢa,

    14.Kolordu Komutanı olarak bulunduğu Bursa Balıkesir bölgesindeki tartıĢılan

    uygulamaları, Milli Mücadele‘ye olaylı bir Ģekilde katılması, Mecliste milli meseleler

    hakkında yaptığı ilgi çekici konuĢmaları ile dikkat çeken bir kiĢiliktir.

    Bu çalıĢmada Yusuf Ġzzet PaĢanın Milli Mücadeleye katılma süreci ve

    milletvekilliği sırasındaki faaliyetleri incelenmiĢtir.

    Anahtar Kelimeler: Yusuf Ġzzet; Bolu; Met

    MAJOR GENERAL YUSUF IZZET PASHA: DEPUTY OF THE GRAND

    NATIONAL ASSEMBLY(1020-1022)

    Abstract

    Yusuf Izzet Pahsa, one of the military members of the First Turkish Grand

    National Assembly, has been an eye-catching figure due to his controversial acts in

    Balikesir as the commander of the 14. Army Corps of Bursa; his episodic entry to the

    national struggle; and his spectacular speeches about national problems he uttered in the

    National Assembly.

    In this study, the process Yusuf Izzet Pahsa joined the national struggle and his

    activities as a deputy of the Grand National Assembly have been explored.

    Key Words: Yusuf Izzet; Bolu; Met.

    GĠRĠġ

    Ġtilaf Devletleri‘nin Ġstanbul'u iĢgal etmesi ve Mebusan Meclisi'nin

    kapatılması üzerine, olağanüstü yetkilere sahip olarak Ankara‘da 23 Nisan 1920

    tarihinde toplanan I.TBMM.‘inde çok sayıda asker–milletvekili mevcuttu.1Milli

    meclis ile ordu arasındaki iĢbirliğini kolaylaĢtırmak ve Türk milletinin geleceği

    için alınacak kararlarda askerlerin de önemli roller üstlenmelerini sağlamak

    EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi-Tarih Bölümü [email protected] 1 BaĢta Mustafa Kemal olmak üzere milletvekili seçilen baĢlıca komutanlar Ģunlardı: Ali Fuat

    Cebesoy, Kazım Karabekir, Ġsmet Ġnönü, Refet Bele, Fahrettin Altay, Kâzım Özalp, Ali

    Çetinkaya, Cafer Tayyar Eğilmez, Fevzi Çakmak.

  • 28

    amacıyla Mustafa Kemal PaĢa‘nın isteği üzerine2 seçilen bu milletvekilleri

    arasında Yusuf Ġzzet PaĢa‘nın özel bir yeri bulunmaktadır. Ġstanbul ile Anadolu

    arasında bir süre kararsızlık yaĢayan, olaylı bir Ģekilde Ankara‘ya gönderilen,

    Bolu‘dan milletvekili seçilerek mecliste kendisine verilen görevleri layıkıyla ve

    samimiyetle yerine getiren, Yusuf Ġzzet PaĢa millî meseleler hakkında yaptığı

    konuĢmalarla I.TBMM‘nin sözü dinlenen milletvekilleri arasında yer almıĢtır.

    Yusuf Ġzzet PaĢa Kimdir?

    Yusuf Ġzzet PaĢa, nam-ı diğer Çunatuka Met Ġzzet, 1875 yılında

    Yozgat‘ta doğmuĢtur.31864 yılındaki Çerkes sürgününde Kafkasya‘dan

    Anadolu‘ya göç eden Met Ġbrahim Bey‘in oğludur. Küçük yaĢta yetim kalması

    sebebiyle ilk ve orta öğrenimini DarüĢĢafaka‘da tamamladıktan sonra Kuleli

    Askerî Lisesi ve Erkan-ı Harbiye Mektebini bitirdi. Kurmay subay olarak

    orduya katılan Yusuf Ġzzet PaĢa sınıfında daima çalıĢkanlığı, ağırbaĢlılığı,

    arkadaĢlarına karĢı yakınlık ve sempatisi ile herkesin dikkatini çekmiĢti. ÇeĢitli

    birliklerde bölük komutanlığı yaptıktan sonra 1901-1907 yılları arasında

    Kurmay YüzbaĢı olarak 4. Orduda aĢiret Süvari Tümeni Kurmay baĢkanlığı

    yaptı.1907-1908‘de BinbaĢı ve Kurmay baĢkanı olarak Sivas Redif Tümeninde

    24. Süvari Alayında ve öğretmen olarak da Erzincan Harbokulu‘nda bulundu.

    1908-1911 yıllarında Genelkurmay Üçüncü ġubede görev üstlendi.4.

    Balkan savaĢları sırasında, Kırıkkale-Süloğlu ve Pınarhisar-Lüleburgaz

    Muharebelerinde (18 Ekim-16 Kasım 1912) Yarbay rütbesiyle ġark Ordusu

    Bağımsız Süvari Tümeni Kurmay baĢkanlığı5, Birinci Çatalca (17-20

    Kasım1912) ve II. Çatalca Muharebesinde (3. ġubat-13 Nisan 1913) II. Kolordu

    Kurmay BaĢkanlığı görevlerinde bulundu.

    Birinci Dünya SavaĢı sırasında ise, Hudut-Köprüköy-Azap

    Muharebelerinde (1 Kasım-19 aralık1914) III. Ordu, 13.Kolordu, 2.Nizamiye

    Süvari Tümen komutanlığı yapan Yusuf Ġzzet PaĢa SarıkamıĢ

    Muharebesinde(22 aralık 1914-18 Ocak 1915) Hafız Hakkı PaĢanın yerine

    Albay rütbesi ile 10.Kolordu komutanlığına atandı.6 Tortum –Azap-Erzurum

    muharebeleri sırasında (Nisan 1915-16 ġubat 1916) Tuğgeneralliğe yükselen

    Yusuf Ġzzet PaĢa, III. Ordunun 5 Kasım 1916‘daki teĢkilat değiĢikliği ile

    2 Örneğin 12.Kolordu kumandanı Fahrettin Bey‘e yazdığı 10 Nisan 1920 tarihli telgrafta Ģöyle

    demektedir:‖Fevkalâde meclis azası meyanında kumandanlarımızın da bulunmasını faydalı ve

    lâzım sayıyoruz‖ (Fahrettin Altay, 10 Yıl SavaĢ ve Sonrası, Ġstanbul 1970, s.237.) 3 Muhittin Ünal, KurtuluĢ SavaĢında Çerkeslerin Rolü, Ankara 2000, s.39; Ġzzet Aydemir Yusuf

    Ġzzet PaĢanın EskiĢehir‘de doğduğunu söylemektedir. Bakınız; Ġzzet Aydemir, Muhaceretteki

    Çerkes Aydınları, Ankara 1991,s.8. 4 Sefer E.Berzeg, Türkiye KurtuluĢ SavaĢında Çerkes Göçmenleri-II, Ġstanbul 1990,s.49. 5 Ġsmet Görgülü, On Yıllık Harbin Kadrosu, (1912-1922)Balkan-Birinci Dünya ve Ġstiklal

    Harbi, Ankara 1993,s.19. 6 A.g.e. s.110.

  • 29

    I.Kafkas Kolordusu komutanlığına atandı.7 1917 yılı mevzi muharebelerinde bu

    görevini sürdüren Yusuf Ġzzet PaĢa, bir süre Çanakkale Grubu ve 14 Kolordu

    komutanlığı yaptıktan sonra 8 Ağustos 1918 tarihinde hem ―ġimali Kafkas

    Cumhuriyeti nezdinde Osmanlı Hükümetinin siyasi ve askeri mümessili‖ hem

    de ―ġimali Kafkas Kumandanı‖ olarak atandı.8 16 Ağustos 1918 tarihinde

    Ġstanbul‘dan ayrılan Yusuf Ġzzet PaĢa 2 Ekim 1918 tarihinde Bakü‘ye ulaĢtı.

    Emrindeki 5.Kafkas Fırkası ile Kuzey Kafkasya‘ya hareket eden Yusuf Ġzzet

    PaĢa, Derbent ve Petrovsk gibi önemli Ģehirleri ele geçirdikten sonra ġimali

    Kafkas Cumhuriyeti‘nin resmen ilanında ve Kuzey Kafkas ordusunun

    teĢkilatlanmasında aktif rol üstlendi.9 Ancak Mondros Mütarekesinin

    imzalanmasından sonra Ġstanbul‘a döndü ve 2 Mart 1919‘da 14.Kolordu

    Komutanlığına atandı.10

    Tekirdağ‘da bulunan 14. Kolordu karargâhı 6 Haziran

    1919‘da Balıkesir‘e alınınca Yusuf Ġzzet PaĢa da bu zorunluluk nedeniyle

    Anadolu‘ya geçmiĢ oldu.11

    Nisan 1920 baĢlarında olaylı bir Ģekilde Ankara‘ya

    giden Yusuf Ġzzet PaĢa Büyük Millet Meclisi açılınca Bolu‘dan milletvekili

    seçilerek 2 Temmuz 1920‘de Meclis‘e katıldı.12

    I.TBMM‘de bulunan, ikisi

    emekli, biri müstafi, beĢi muvazzaf sekiz generalden birisiydi.13

    Meclisten

    cepheye koĢarak, Sakarya Meydan Muharebesinden bir ay önce Temmuz

    1921‘de Sincanköy‘de kurulan Ġhtiyat Grubu‘nun komutanlığını üstlendi. 5

    Ağustos 1921 günü Ġsmet Bey‘in Erkân-ı Harbiye-i Umumiye reisliğinden

    istifası kesinleĢince TBMM adaylık yasası gereğince yerine Ferik Fevzi PaĢa ile

    birlikte Yusuf Ġzzet PaĢa da Mustafa Kemal PaĢa tarafından aday gösterildi.

    Ancak Fevzi PaĢa oy çokluğu ile bu göreve seçildi14

    .

    Yunan taarruzunu karĢılamak için Sakarya cephesinde düzenlemeler

    yapılırken Yusuf Ġzzet PaĢa‘ya da birinci hatta savunma yapacak olan 3. Grubun

    komutanlığı verildi.15

    Sakarya Meydan Muharebesi zaferle sonuçlandıktan

    7 A.g.e. s118. 8 ATASE ArĢivi, Dos.184, Kls. 3194. Fihr.2/2. 9 103 Sayılı Askeri Mecmuanın Tarih Kısmı, sayı 44, s.93. 10Cepheden Meclise, T.C.Milli Savunma Bakanlığı Yayını, Ankara 1999,s.65;Azmi Süslü-

    Mustafa Balcıoğlu, Atatürk’ün Silah ArkadaĢları, Atatürk AraĢtırma Merkezi ġeref

    Üyeleri, Ankara 1999, s.52. 11 T.Ġ.H.2.C. I.Kısım, s.54. 12 Türk Ġstiklal Harbine Katılan Tümen Ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların

    Biyografileri, Genelkurmay BaĢkanlığı yayını, Ankara 1989, s.81. 13 Nurettin Türsan, ―Sakarya Meydan Muharebesinde Birinci Hatta DövüĢen Tek Muvazzaf

    General Yusuf Ġzzet Met‖, Tarih ve Toplum, C.7.S.41. s.57-58. 14 Rıdvan Akın, TBMM Devleti (1920-1923)Birinci Meclis Döneminde Devlet Erkleri ve

    Ġdare, Ġstanbul 2001, s.130 15 Mustafa Kemal PaĢa Alagöz köyündeki karargâhında savunma taktiği ile ilgili olarak ünlü

    ―Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır ― sözünü Sakarya savaĢı

    sırasında Yusuf Ġzzet paĢaya söylemiĢtir. Bkz.Zeki Sarıhan, KurtuluĢ SavaĢı Günlüğü,

    C.IV.,s.10; Yusuf Ġzzet PaĢa ile ilgili olarak Falih Rıfkı Atay da , Çankaya adlı eserinde Ģöyle

    bir anekdot anlatır: ―Bir defa Ġsmet PaĢa‘yı telefonla arayan Yusuf Ġzzet PaĢa Mustafa

    Kemal‘le görüĢmek istediğini söyler. Telefonu Mustafa Kemal‘e verirler:

  • 30

    sonra Yunan ordusunun takibine geçildiği sırada ordunun teĢkilatı değiĢtirildi ve

    gruplar kolordu adını aldılar. Bu değiĢiklik sırasında Yusuf Ġzzet PaĢa cepheden

    alınarak ölüm tarihi olan 14/15 Nisan 192216

    tarihine kadar TBMM.‘inde Bolu

    Milletvekili olarak görev yaptı. Katıldığı harplerde Osmanlı ve Alman

    devletlerince çeĢitli niĢan ve madalyalarla, TBMM tarafından da Ġstiklal

    madalyası ile ödüllendirilmiĢtir.17

    Öte Yandan Ġstanbul 1 numaralı Divan-ı Harb-i

    Örfi‘nin 6 Haziran 1920 tarihli ve 15 Haziran‘da padiĢahça onaylanan kararıyla

    idama mahkûm edilen kiĢiler arasında 14.Kolordu Kumandanı olarak Yusuf

    Ġzzet PaĢa da yer almıĢtır.18

    Yusuf Ġzzet PaĢa‘nın siyasî hayatı ne yazık ki çok

    kısa sürdü. Daha verimli olabileceği bir dönemde, büyük zaferi göremeden

    geçirdiği bir kalp rahatsızlığı sonucu vefat etti. Tarihe olan merakı ile de bilinen

    Yusuf Ġzzet PaĢa‘nın yayınlanmıĢ kitapları da bulunmaktadır19

    Yusuf Ġzzet PaĢa’nın Milli Mücadeleye Katılması

    Yusuf Ġzzet PaĢa, Bolu mebusu olarak I.TBMM‘ne katılıncaya kadar

    görev yaptığı Bursa-Balıkesir bölgesinde çok önemli askerî faaliyetlerde

    bulundu.20

    Diğer taraftan da Ġngiliz mümessilleri vasıtasıyla Ġzmir ve havalisi

    Yunan ĠĢgal Kuvvetleri komutanlığına 10 Haziran 1335/1919 tarihli bir nota

    vererek Yunan askeri iĢgallerini protesto ve kolordu bölgesi dahilindeki