Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal … · 2017-12-12 ·...
Transcript of Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal … · 2017-12-12 ·...
-
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Cilt/Volume: 18 Yıl/Year:9 Sayı/Issue:1 Bahar/Spring 2009
ISSN: 1303 - 0035
http://www.sbe.ibu.edu.tr
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Journal of Social Sciences
Ġmtiyaz Sahibi / Published By
Prof. Dr. Gönül ÜLKER
Müdür / Manager
Editör / Editor
Yrd. Doç. Dr. Altay EREN
Dergi Yayın Kurulu / Board of Editors
Prof. Dr. Süleyman ÇELENK
Doç. Dr. Zülbiye TOLUK UÇAR
Yrd. Doç. Dr. IĢıl AKDAĞ
Yrd. Doç. Dr. Saadet AYDIN
Yrd. Doç. Dr. Derya EREL
Dergi Sekreteri / Secretary
ArĢ. Gör. Aylin ÇELEN
Suat KAYA
YazıĢma Adresi
Yrd. Doç. Dr. Altay EREN Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
14280 Gölköy / BOLU
Submission Address
Assist. Prof. Dr. Altay EREN Journal of Social Sciences
Abant Izzet Baysal University, Institute of Social
Sciences
14280 BOLU / TURKIYE
Tel: (0374) 254 10 00 - 14 97 - 14 84 Faks: (0374) 253 49 65
E-posta: [email protected]
Basım: AĠBÜ Basımevi
Basım Tarihi: 02.02.2009
-
ii
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
* AĠBÜ – Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, AĠBÜ Sosyal Bilimler
Enstitüsü‘nce yılda iki kez yayımlanan hakemli bir dergidir.
* Dergide yayımlanmak üzere gönderilen yazılar, belirtilen kurallara uygun
olarak hazırlanmalıdır.
* Dergide yayımlanan yazılarda belirtilen görüĢler yazarlara ait olup, AĠBÜ –
Sosyal Bilimler Enstitüsü‘nü bağlamaz.
* AĠBÜ - Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi‘nde yer alan yazılardan kaynak
gösterilerek aktarma ve alıntı yapılabilir.
-
iii
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
DANIġMA KURULU
Prof. Dr. Ali Ġlker GÜMÜġELĠ Yıldız Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Gönül AKÇAMETE Ankara Üniversitesi
Prof. Dr. Gönül ÜLKER Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Prof. Dr. Ġzzet GÜMÜġ Gazi Üniversitesi
Prof. Dr. Nizamettin KOÇ Ankara Üniversitesi
Prof. Dr. Remzi ALTUNIġIK Sakarya Üniversitesi
Prof. Dr. Rıfat ORTAÇ Gazi Üniversitesi
Prof. Dr. Süleyman ERĠPEK Anadolu Üniversitesi
Doç. Dr. Alev SÖYLEMEZ Gazi Üniversitesi
Doç. Dr. Emin KARĠP Gazi Üniversitesi
Doç. Dr. Funda ACARLAR Ankara Üniversitesi
Doç. Dr. Hülya KELECĠOĞLU Hacettepe Üniversitesi
Doç. Dr. Kamuran REÇBER Uludağ Üniversitesi
Doç. Dr. Mehmet KARAKAġ Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi
Doç. Dr. Muhsin HALĠS Sakarya Üniversitesi
Doç. Dr. Nihal VAROL Gazi Üniversitesi
Doç. Dr. Rüya ÖZMEN Gazi Üniversitesi
Doç. Dr. Selahattin TURAN Osmangazi Üniversitesi
Doç. Dr. Suna BAġAK Gazi Üniversitesi
Doç. Dr. Süleyman ÖZDEMĠR Ġstanbul Üniversitesi
Doç. Dr. Zahir KIZMAZ Fırat üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. A.Ezeli AZARKAN Dicle Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Ali ALAGÖZ Selçuk Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Atilla TAZEBAY Gazi Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Bahadır AYDIN Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Bayram BIÇAK Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Bülent BAYAT Gazi Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Cevdet A. KAYALI Celal Bayar Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Erkan TEKĠNARSLAN Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Feza ORHAN Yıldız Teknik Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Ġrfan YURDABAKAN Dokuz Eylül Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Jale Y. ÇOKGEZEN Marmara Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Osman ġĠMġEK Gazi Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Osman TĠTREK Sakarya Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Recep DÜZGÜN Erciyes Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Semra DEMĠR Erciyes Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Seyit KÖSE Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. S. Haluk ERDEM Çanakkale 18 Mart Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. ġamil MUTLU Ġstanbul Üniversitesi
Yrd. Doç Dr Vehbi GÜNAY Ege Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Zekeriya NARTGÜN Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜREL Gazi Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Zeynep KAPLAN Kocaeli Üniversitesi
http://web.sakarya.edu.tr/~altunr/site/index.php?option=com_content&task=view&id=39&Itemid=1http://w3.gazi.edu.tr/~nvarolmailto:[email protected]çukhttp://www.bote.yildiz.edu.tr/bilgi/feza.htmlmailto:[email protected]
-
iv
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Cilt/Volume: 18 Yıl/Year: 9 Sayı/Issue:1 Bahar/Spring 2009
ISSN: 1303 - 0035
http://www.sbe.ibu.edu.tr
ĠÇĠNDEKĠLER AYDIN, Bahri
Ġlköğretim Okulu Müdürlerinin Yeni Programa Yönelik Yeterliklerine ĠliĢkin GörüĢleri
….…….
COP, Ruziye – DOĞAN, Hatice
Ekmek Üretiminde Yeni Ürün GeliĢtirme ve Tüketici Tutumlarıyla Ġlgili Bir Uygulama
………………………………………………………….
ERġAN, Mesut
I. Dönem Bolu Milletvekili Mirliva Yusuf Ġzzet PaĢa …………....................
KÖKSAL, Tunay
YurtdıĢı Müteahhitlik Hizmetleri Sektöründe ĠĢ Alma ve Ġhale Sürecinin Hukuki
Çerçevesi
KÖSTERELĠOĞLU, Ġlker
Ürün Seçki Dosyası Değerlendirme Yöntemine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢleri ……
ÖZTÜRK, A. Serdar
The Representation of The Common Soldiers in Henry Ivs in the Background of
Elizabethan Military Life ............
TATAROĞLU, Muhittin
E-Devlet'te Kullanılan Gözetim ve Kayıt Teknolojilerinin Mahremiyet Üzerinde Etk
-
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi – Journal of Social Sciences
Cilt / Volume: 2009-1 Sayı / Issue: 18
ĠLKÖĞRETĠM OKULU MÜDÜRLERĠNĠN YENĠ PROGRAMA
YÖNELĠK YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ
Bahri AYDIN
ÖZET
Bu araĢtırmanın amacı, ilköğretim müdürlerinin yeni programa yönelik
yeterliklerine iliĢkin görüĢlerini belirlemektir. AraĢtırmanın evrenini, Bolu merkezde yer
alan 17 ilköğretim okulu müdürü oluĢturmaktadır. Okul müdürlerine yeni programa
iliĢkin 5 açık uçlu soru yöneltilmiĢtir. AraĢtırmada içerik analizi yönteminden
yararlanılmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre müdürler, yeni programa duyulan
gereksinim, programda yer alan ortak becerilerin neler olduğu, içeriğin belirlenmesinde
nelerin üzerinde durulduğu, öğrenme ortamının nasıl tasarlanması gerektiği ve
değerlendirmenin temel özellikleri konularında yeterli bilgiye sahip görünmemektedir.
Müdürlerin, sadece yeni programın ―öğrenci aktifliğini‖ sağlaması ile ―alternatif ölçme
ve değerlendirme yöntemlerini teĢvik etmesi‖ konularında yeterli bilgiye sahip oldukları
belirlenmiĢtir.
Anahtar Kelimeler: Müdür yeterliği; ilköğretim programı; ilköğretim müdürü
PRIMARY SCHOOLS’ PRINCIPALS’ VIEWS ABOUT THEIR COMPETE
RELATED TO THE NEW CURRICULA
ABSTRACT
The purpose of this study is to determine primary schools‘ principals‘ views
about their competency related to the new curricula. The participants are among 17
primary school principals in Bolu. Five open-ended questions were asked to school
principals. Content analysis method is used. Quantitative analyses are also run for the
data gathered from the principals. According to the research, the principals do not have
competences in the following areas: the need for new curricula, what the common skills
are in the curricula, how the content of the curricula is determined, how the learning
environment should be designed and what the fundamental features of assessment
should be. The principals have only enough information on providing active
participation of students and encouraging alternative assessment techniques.
Keywords: Competence of principal; primary school curriculum; school principle.
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Eğitim, Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü
e-mail: [email protected]
-
2
1. GĠRĠġ Bireylerin ihtiyaçlarının etkili ve verimli karĢılanması gerekliliği örgüte
gereksinimi ortaya çıkarmıĢtır. Örgütler, toplumun gereksinim duyduğu malı,
hizmeti ve düĢünceyi üretmek için bir araya gelen insanlardan oluĢur (BaĢaran,
2004). Okul, eğitim hizmetinin üretilip sunulduğu yerdir. Bu durumda okulu bir
hizmet örgütü olarak nitelendirmek mümkündür (ġiĢman ve Turan, 2004). Okul
örgütünün en önemli ve açık özelliği, üzerinde çalıĢtığı hammaddenin
toplumdan gelen ve topluma giden insan oluĢudur (Bursalıoğlu, 1999). Bu
durum okulları diğer örgütlerden daha farklı ve önemli kılmaktadır.
Her örgütün gerçekleĢtirmek durumunda olduğu belli amaçları vardır.
Bu amaçlara ulaĢmada yönetimin üzerine önemli görevler düĢmektedir.
Yönetici; belli bir zaman dilimi içinde bir takım amaçlara ulaĢmak için
kaynakları bir araya getiren, onlar arasında uygun bir bileĢim uyumlaĢma ve
ahenkleĢmeyi sağlayan kiĢidir (Eren, 1998). Okul yöneticisi de kurumunu
amaçlarına ulaĢtırmak için elindeki kaynaklarını eĢ güdümlemekle görevlidir.
Kaynak kavramının kapsamına insan gücü, para, zaman, malzeme ve yer gibi
unsurlar girmektedir (Tortop ve diğerleri,1999). Okul yöneticisinin diğer bir
görevi, okul örgütünü en etkili ve verimli Ģekilde yönetmektir. Mal veya hizmet
üreten bir örgüt için üretim planı ne ise, eğitim hizmeti üreten okul için de
eğitim programı odur. Bu yüzden okulu yönetmek aslında eğitim programını
yönetmek demektir (BaĢaran,1996). Okulun ulaĢması gereken amaçlar
programlarda belirlenmiĢtir. Eğitim etkinlikleri programlar esas alınarak ve
onun göstereceği yönde yürütülmelidir.
Ġçinde yaĢadığımız çağ, edinilen bilgi ve becerilerin ulaĢılabildiği hız
ölçüsünde eskime eğilimi gösterdiği, kesin ve kalıcı bilgi fikrinin ortadan
kalktığı sürekli yeniliğe ve geliĢmeye açık bir çağdır. Dolayısıyla öğrencilere
hazır Ģekilde bilgiler vermek yerine öğrencilerin öğrenmeyi öğrenmelerini
sağlamanın ve bireysel farklıkları ortaya çıkarmanın daha doğru olduğu
görünmektedir. Buna uygun olarak hazırlanmıĢ eğitim sürecinden geçen
çocuklar bilgilere, öğretmenlerin rehberliği ve gözetiminde yaptıkları
araĢtırmalarla ve bilgi teknolojilerini de kullanarak ulaĢacaktır. UlaĢılan bilgiler
üzerinde düĢünebilecek, eleĢtirecek, yaratıcı düĢünme yeteneğini kazanacak,
ortaya koyacakları ürünlerle bireysel özelliklerinin farkına varabilecek,
ulaĢtıkları bilgileri sınıf içinde diğer öğrencilere aktararak iletiĢim becerilerini
geliĢtirecek, uygulayacakları projelerle giriĢimcilik ruhlarını fark edecek, bu
çalıĢmaların aktarılması esnasında Türkçeyi de daha doğru, etkili ve güzel
kullanma becerisine ulaĢabilecektir.
Günümüz ve geleceğin belirtilen özelliklerine uygun insan
davranıĢlarını kazandırmak, okullarımızda uygulanan programların niteliğine
bağlı görünmektedir. Program geliĢtirme çalıĢmaları doğrultusunda ülkemizde
ilköğretimde yeni program uygulanmaya çalıĢılmaktadır. Yeni program
-
3
yapılandırmacı görüĢten etkilenmiĢ ve öğrenciyi merkeze almayı hedeflemiĢtir.
Ayrıca öğretim programlarının tümünde hedeflenen ortak beceriler olarak;
eleĢtirel düĢünme, yaratıcı düĢünme, iletiĢim, araĢtırma-sorgulama, problem
çözme, bilgi teknolojilerini kullanma, giriĢimcilik ve Türkçeyi doğru, etkili ve
güzel kullanma becerileri ele alınmıĢtır (MEB Tebliğler Dergisi, 2004, sayı:
2563 sayfa: 734-735)
Programın içerik boyutunda belirlenen amaçlara ulaĢmak için ―ne
öğretelim‖ sorusuna yanıt aranmaktadır. Yeni ilköğretim programın içeriği
hazırlanırken de aĢağıda belirtilen noktalar üzerinde durulmuĢtur.
- Öğrenme hayatın parçalara bölünmesiyle değil, bütünsel içerikle en üst düzeye çıkar
- Her alanla ilgili olgular, kavramlar, ilkeler, yöntem ve yaklaĢımlar öğrenmeyi kolaylaĢtıracak biçimde düzenlenir
- Ġçerik düzenlenirken öğrenme ve motivasyon ilkeleri dikkate alınır - Ġçerik oluĢtururken bireyselleĢme ve toplumsallaĢma dengesi gözetilir
Ġçerik düzenlenirken olgu kavram ve ilkelerin birden fazla biçimde
gösterimine dikkat edilir (MEB Tebliğler Dergisi, 2004, sayı: 2563 sayfa: 731).
Öğrenme-öğretme, programın diğer önemli boyutudur. (Demirel, 2002).
Diğer bir deyiĢle eğitim durumları, programın süreç boyutunu oluĢturmaktadır.
Öğrencilere istenen davranıĢların kazandırılmasını sağlayan öğrenme
yaĢantılarının düzenlenmesi bu aĢamada ele alınmaktadır. Öğrencilerde istenen
davranıĢların geliĢtirilebilmesi için yaĢantıların etkili bir biçimde düzenlenmesi
söz konusudur (Demirel 2004).
Yeni ilköğretim programına göre öğrenme öğretme durumları
hazırlanırken temel alınan özellikler Ģunlardır:
- Çocuğun öğrenmeye heveslenmesi ancak araĢtırma arzusu ve doğal merakın uyarılması ile mümkündür.
- Öğrenme öğretmenin veya öğrencinin ders anlatması yerine, öğrenci merkezli etkinliklerde öğrencinin aktif rol almasıyla oluĢur.
- Öğrenilenlerin farklı ortamlara aktarılması, etkin ve yaratıcı bir yorumla kullanılması asıl amaçtır.
- Çocuğun yakın çevresi içerisinde yaĢanan sorunlar, hayat biçimi, ekonomik etkinlikler, coğrafi faktörler öğrenme için temel içeriktir.
- Öğrencilerin iĢbirliği yapmaları teĢvik edilmelidir. - Okul sadece dört duvar değil, tüm çevredir. - Eğitim kitap dıĢı kaynaklara yönlendirmelidir.
Öğrencilerin okullarında ve bulundukları yörede çeĢitli toplumsal
hizmetler sunmasını destekler (MEB Tebliğler Dergisi, 2004, sayı: 2563 sayfa:
732)
-
4
Programın son boyutu, ölçme ve değerlendirmedir. Yapılandırmacı
yaklaĢıma uygun olarak hazırlanan yeni ilköğretim programında değerlendirme
Ģu özellikleri taĢımaktadır:
- Öğrenmenin ayrılmaz bir parçasıdır. - Sadece öğrenme ürününü değil, öğrenme sürecini de kapsar. - Uygun ölçme ve değerlendirme yöntemleri ile çocuğun geliĢimini de
izler.
- Okulun tüm fonksiyonlarını izler ve geliĢimini yönlendirir. - Disiplin kurallarına uymanın öğrencilerin kendi yararı için olduğunu
kabul eder ve bu nedenle bu görevi öğrencilerin üstlenmesini bekler.
Klasik ölçme değerlendirmenin yanında alternatif ölçme ve
değerlendirme yöntemlerini teĢvik eder (MEB Tebliğler Dergisi, 2004, sayı:
2563 sayfa: 733-734)
- Böylece yeni programda hedefler, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme belirli ilkeler çerçevesinde ele alınmaktadır.
Eğitim çalıĢmalarının ve dolayısıyla eğitim programlarının iĢlevsel ve
etkili bir Ģekilde yürütülmesinde, eğitimin en üst düzey sorumlusu Milli Eğitim
Bakanı‘ndan sınıfta programı yürüten öğretmene kadar birçok kiĢinin görevi
vardır. Okul müdürleri de programla ilgili çeĢitli görevler üstlenen kiĢilerden
biridir. Müdürlerin, programın geliĢtirilmesi ve yönetimi konusundaki bazı
görevleri Ģöyle sıralanabilir:
- Program hedeflerinin belirlenmesi (Aydın, 2000) ve bu hedefler belirlenirken biliĢsel, duyuĢsal ve psiko-motor alanların her birine
gereken önemin verilmesinde liderlik edebilmelidir (Erdoğan, 2004),
- Ġçeriğin bu hedeflere ulaĢtıracak nitelikte, yeterlilikte ve öğrenme ilkelerine uygun Ģekilde hazırlanmasına liderlik edebilmelidir,
- Eğitim durumlarının gerçekleĢmesi için gerekli eğitim ortamlarını ve kaynaklarını sağlamalıdır (Erdoğan, 2004),
- Eğitim öğretim süreci içerisinde sürdürülen çalıĢmaları gerek sınıf içerisinde gerekse dolaylı olarak takip etmeli, gerekli durumlarda
personelini yönlendirmelidir (Balcı, 1993; Kaya, 1993).
- Çağın gereklerine uygun olarak personelin, program ve eğitim alanındaki geliĢmeleri izleyebilmeleri için hizmet içi kurslar ve seminer
gibi çalıĢmalarla eğitilmelidir (Aydın, 2000).
Öğretimsel liderlik anlayıĢı da okul yöneticilerine programla ilgili
çeĢitli görevler yükler. Öğretimsel liderlikte öğretimin geliĢtirilmesi temel
hareket noktasıdır. Öğretimsel liderlik, öğretim ve program konularında uzman
olmayı gerektirir (Çelik, 1999). Öğretimsel liderlikle ilgili çalıĢmalara
bakıldığında Ģu baĢlıkların incelendiği görülür: okul amaçlarını düzenleme, okul
amaçlarını iletme, öğretimi denetleme ve değerlendirme, programı koordine
-
5
etme, öğrenci geliĢimini izleme, öğretim zamanını koruma, öğretmenleri teĢvik
etme, mesleki geliĢimi artırma vb. (Clark, 2009: 57-58). Buradan da
anlaĢılacağı gibi müdürlerin öğretimsel lider olarak programa iliĢkin görevleri
de vardır. Okul yöneticileri, öğrencilerin öğrenmelerinden ve akademik
baĢarılarından da sorumlu kiĢidir. Okul yöneticilerinin bu sorumlulukları
öğretimsel liderlik kapsamında düĢünülebilir. Nitekim DuPond (2009)
öğretimsel liderlik kavramının öğretim ve öğrenme çıktılarının geliĢtirilmesine
odaklandığını belirtmektedir.
Delmore (2007) okul yöneticilerinin okulun vizyon ve misyonu,
program ve öğretim, baĢarı, iklim, demografik veriler, mesleki geliĢim
etkinlikleri, personel, özel eğitim programları, aile ve toplum iliĢkileri,
öğrenciler, personeli destekleme, disiplin programı ve güvenliğe iliĢkin
rollerinin bulunduğunu belirtmektedir. Programa iliĢkin sorumlulukları
içerisinde; programın içerik ve pedagojisini, programlara kılavuzluk eden
yaklaĢımlarını (örneğin yapılandırmacılık gibi) tartıĢmak yer almaktadır.
Ervay (2006) okul yöneticilerinin ―akademik liderlik‖ özellikleri
üzerinde durmaktadır. Akademik lider; program, öğretim ve öğrencilerin
öğrenmelerinin değerlendirilmesi sürecinde karar veren ve eylemde bulunun
kiĢidir. Okul yöneticilerinin etkili akademik lider olmalarındaki eğitsel
niteliklerinden biri; programın öğretmenler tarafından tam anlamıyla
anlaĢılmasını sağlamaktır.
Ruebling ve diğerlerine (2004) göre okul yöneticileri programın
öğretimini kolaylaĢtırmak için insan, olanaklar, bütçe, materyalleri sağlamalı ve
düzenlemelidir. Ancak yöneticiler program konusunda yeterli olmadıklarında
öğrenci ve öğretmenlerin gereksinimleri nasıl karĢılayacaklarını bilemezler.
Yeni program konusunda ilköğretim müdürlerinin yeterli olması, okulun
daha nitelikli olmasına katkı sağlayacaktır. Okulun etkililiği ve verimliğinden
sorumlu olan kiĢiler müdürlerdir. Ayrıca müdürler, yeni programla ilgili sınıfta,
öğretmenler tarafından yapılan çalıĢmaları değerlendirmek ve gerektiğinde
önerilerde bulunmak durumundadırlar. Diğer taraftan öğretmenlerin yeni
programa iliĢkin karĢılaĢtıkları sorunlar ve çözüm yöntemleri konusunda ilk
baĢvuracakları kiĢiler yine müdürlerdir. Dolayısı ile müdürler yeni program
konusunda yeterli olmalıdırlar. Bu araĢtırma ile de okul müdürlerinin yeni
programa yönelik yeterliklerine iliĢkin görüĢlerinin belirlenmesi
amaçlanmaktadır.
1-1. Problem Ġlköğretim müdürlerinin yeni programa yönelik yeterliklerine iliĢkin
görüĢleri nelerdir?
-
6
1-2. Alt problemler:
1-2-1. Yeni programa niçin gereksinim duyulduğuna
1-2-2. Yeni programın;
a)Hedefler/kazanımlar/hangi ortak temel becerileri gerçekleĢtirilmek
için düzenlendiğine,
b)Ġçeriğin belirlenmesinde üzerinde durulan noktaların neler olduğuna,
c)Öğrenme öğretme durumlarında nasıl farklılık gösterdiğine,
d)Değerlendirmenin nasıl gerçekleĢtiğine, yönelik müdürlerin
yeterliklerine iliĢkin görüĢleri nelerdir?
2. YÖNTEM Ġlköğretim müdürlerinin yeni programa yönelik yeterliklerine iliĢkin
görüĢlerini saptamayı amaçlayan bu araĢtırma, nitel araĢtırma yöntemi ile
desenlenmiĢtir.
2.1. Evren ve örneklem
Bolu merkezde 17 ilköğretim okulu yer almaktadır. AraĢtırmanın
evrenini, Bolu merkezde yer alan bu 17 ilköğretim okulu müdürü
oluĢturmaktadır. Evren üzerinde çalıĢma yapılmıĢtır. 17 ilköğretim okulu
müdürlerinden 3‘ü ile zamanlarının olmaması nedeniyle görüĢülememiĢtir.
2.2. Veri toplama aracı
AraĢtırmada, ilköğretim okulu müdürlerine, yeni programa duyulan
gereksinim, yeni programdaki ortak beceriler, içerik, öğrenme öğretme
durumları ve değerlendirmeye yönelik 5 açık uçlu soruyu içeren bir form
uygulanmıĢtır.
2.3. Verilerin toplanması
AraĢtırmacı, Bolu merkezde yer alan 14 ilköğretim okulu müdürü ile
görüĢme formunda yer alan sorular hakkında görüĢme yaparak verileri
toplamıĢtır.
2.4. Verilerin analizi
Verilerin analizinde içerik analizi yönteminden yararlanılmıĢtır. Ġlk önce
Milli Eğitim Bakanlığı‘nın yeni programa duyulan gereksinim, hedefler, içerik,
öğrenme ve öğretme durumları ve değerlendirmeye iliĢkin belirlemiĢ olduğu
özellikler saptanmıĢtır. Ġlköğretim müdürlerinin, Bakanlığın belirlemiĢ olduğu
bu özellikler hakkındaki yeterliklerine iliĢkin görüĢlerini ölçmek için hazırlanan
sorular sorulmuĢtur. Ġlköğretim müdürlerinin görüĢleri ile Bakanlığın belirlediği
özellikler karĢılaĢtırılarak müdürlerin yeterliklerine iliĢkin görüĢleri
belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bulgular kısmında yer alan tabloların birinci
sütununda Bakanlığın belirlediği özelliklerin yanına, parantez içinde
yöneticilerin söyledikleri ifadelere ve bunların belirtilme sıklığına yer
verilmiĢtir. Ġkinci sütunda Bakanlığın belirlediği özelliklere kaç müdür
-
7
değinmiĢse özellikleri belirten müdür sayısı üçüncü sütunda da müdür sayısının
yüzde olarak ifadesi yer almaktadır.
3. BULGULAR ve YORUM AĢağıda yeni programa niçin gereksinim duyulduğuna, ortak temel
becerilere, içeriğin belirlenmesinde üzerinde durulan noktalara, öğrenme
öğretme durumlarına ve değerlendirmeye getirdiği yeniliklere iliĢkin müdürlerin
görüĢleri tablolar halinde verilmiĢtir. Tablo 1‘de yeni programa niçin gereksinim
duyulduğuna iliĢkin bulgular ve yorumlar yer almaktadır.
Tablo 1: Yeni programa niçin gereksinim duyulduğuna iliĢkin
bulgular ve yorum
Yeni programa niçin gereksinim duyulduğuna iliĢkin Milli Eğitim
Bakanlığı‘nın belirlemiĢ olduğu özellikler
Belirten
müdür
(f)
Yüzde
(%)
Bilimsel ve teknolojik geliĢmeler (bilim ve tekniğin geliĢmesi 3,
yaĢayıĢın değiĢmesi 1, çağın gerisinde kalmama 1, çağı yakalayabilen
bireyler yetiĢtirme 1 )
6
43
Eğitim bilimlerindeki geliĢmeler (bilgiye ulaĢım yol1arının önem
kazanması ) 1 7
Eğitimde kalite ve eĢitliği artırma ihtiyacı, 0 0
Yatay eksende dersler arası ve dikey eksende her bir dersin kendi
içinde kavramsal bütünlük sağlanması zorunluluğu
0
0
Ekonomiye ve demokrasiye uygun eğitim ihtiyacı 0 0
Bireysel ve ulusal değerlerin küresel değerler içinde geliĢtirilmesi
ihtiyacı 0 0
Sekiz yıllık temel eğitim için bütünlüğün sağlanması ihtiyacı 0 0
Dersler arası ve ders içi kavramsal bütünlük sağlanması zorunluluğu 0 0
Yeni programa duyulan gereksinimle ilgili; toplam 14 müdürden 6‘sı
(%43) bilimsel ve teknolojik geliĢmeler, 1‘i (%7) de eğitim bilimindeki
geliĢmeler yanıtını vermiĢtir. Diğer gereksinim duyulan nedenler müdürler
tarafından ifade edilmemiĢtir. Dolayısı ile yeni programa gereksinim konusunda
müdürlerin ilk iki özellik dıĢındaki özelliklerde hiç yeterli olmadıkları ifade
edilebilir.
Tablo 2‘de yeni programdaki ortak temel becerilere iliĢkin bulgular ve
yorumlar yer almaktadır.
-
8
Tablo 2: Yeni programdaki ortak temel becerilere iliĢkin bulgular ve yorum
Yeni programın Milli Eğitim Bakanlığı‘nca belirlenen ortak becerileri
Belirten
müdür
(f)
Yüzde (%)
AraĢtırma-sorgulama becerisi (araĢtırma 5, bilimsel araĢtırma 1) 6 43
ĠletiĢim becerisi (iletiĢim 1, kendini ifade etmesi 3, ekip çalıĢması 1) 5 36
EleĢtirel düĢünme becerisi (geniĢ düĢünme 1, düĢünceye sevk etme 1, neyi nasıl
niçin yapacağının farkında olma 1, eleĢtirel düĢünme 1) 4 29
Bilgi teknolojilerini kullanma becerisi (teknoloji kullanarak öğrenme 1, bilgi teknolojisi kullanma 1)
2 14
Yaratıcı düĢünme becerisi (yaratıcılık 1, merak duygusunun geliĢimi 1) 2 14
GiriĢimcilik becerisi (kendisi üretme 1, giriĢimcilik 1) 2 14
Türkçe‘yi doğru, etkili ve güzel kullanma becerisi (Türkçeyi doğru kullanma 1) 1 7
Problem çözme becerisi (problem çözme 1) 1 7
Yeni ilköğretim programının hedefler kısmında yer alan ortak becerilere iliĢkin,
toplam 14 müdürden 6‘sı (%43) araĢtırma-sorgulama becerisini, 5‘i (%36)
iletiĢim becerisini, 4‘ü (%29) de eleĢtirel düĢünme becerisini ifade etmiĢlerdir.
Müdürlerin büyük bir çoğunluğunun yeni programdaki ortak beceriler
konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları ifade edilebilir.
Tablo 3‘te yeni programın içeriğinin belirlenmesinde üzerinde durulan
noktalara iliĢkin bulgular ve yorumlar yer almaktadır.
Tablo 3: Ġçeriğin belirlenmesinde üzerinde durulan noktalara iliĢkin
bulgular ve yorum
Milli Eğitim Bakanlığı‘nın belirlemiĢ olduğu içeriğin belirlenmesinde üzerinde durulan noktalara iliĢkin özellikler
Belirten
müdür
(f)
Yüzde (%)
Her alanla ilgili olgular, kavramlar, ilkeler, yöntem ve yaklaĢımlar öğrenmeyi kolaylaĢtıracak biçimde düzenlenir (konular hafifledi 2)
2 14
Ġçerik oluĢtururken bireyselleĢme (bireyselleĢme 1) ve toplumsallaĢma
(toplumsallaĢma 1) dengesi gözetilir 2 14
Öğrenme hayatın parçalara bölünmesiyle değil, bütünsel içerikle en üst düzeye çıkar (konuları 8 yıla yayma 1)
1 7
Ġçerik düzenlenirken öğrenme ve motivasyon ilkeleri dikkate alınır 0 0
Ġçerik düzenlenirken olgu kavram ve ilkelerin birden fazla biçimde gösterimine
dikkat edilir 0 0
Yeni programın içeriğinin belirlenmesinde üzerinde durulan noktalara
iliĢkin toplam 14 müdürden 2‘si (%14) ―her alanla ilgili olgular, kavramlar,
ilkeler, yöntem ve yaklaĢımlar öğrenmeyi kolaylaĢtıracak biçimde düzenlenir‖
ifadesini, 2‘si (%14) de ―Ġçerik oluĢtururken bireyselleĢme ve toplumsallaĢma
dengesi gözetilir‖ ifadesini belirtmiĢlerdir. ―Ġçerik düzenlenirken öğrenme ve
motivasyon ilkeleri dikkate alınır‖ ve ―içerik düzenlenirken olgu kavram ve
ilkelerin birden fazla biçimde gösterimine dikkat edilir‖ ifadelerine hiçbir
müdür tarafından değinilmemiĢtir. Buna göre içeriğin belirlenmesi konusunda
da müdürlerin yeterli oldukları söylenemez.
Tablo 4‘te yeni programa göre öğrenme öğretme durumlarına iliĢkin
-
9
bulgular ve yorumlar yer almaktadır.
Tablo 4: Yeni programa göre öğrenme öğretme durumlarına iliĢkin
bulgular ve yorum
Milli Eğitim Bakanlığı‘nın belirlemiĢ olduğu yeni programa göre öğrenme öğretme
durumlarına iliĢkin özellikler
Belirten müdür
(f)
Yüzde
(%)
Öğrenme öğretmenin veya öğrencinin ders anlatması yerine, öğrenci merkezli etkinliklerde öğrencinin aktif rol almasıyla oluĢur. (öğrenci etkin 7, öğrenciler
etkinlik yapıyor 2, öğrenciyi öne çıkarma 1, öğrenci üretiyor 1, öğretmen rehber 2)
13 93
Çocuğun öğrenmeye heveslenmesi ancak araĢtırma arzusu ve doğal merakın
uyarılması ile mümkündür (öğrenci araĢtırıyor 3, proje yapıyor 3) 6 43
Öğrencilerin iĢbirliği yapmaları teĢvik edilmelidir (iĢbirliği 2, ekip çalıĢması 4) 6 43
Eğitim kitap dıĢı kaynaklara yönlendirmelidir (teknolojiyi kullanmaya teĢvik 2,
materyali kullanmaya teĢvik 3) 5 36
Çocuğun yakın çevresi içerisinde yaĢanan sorunlar, hayat biçimi, ekonomik etkinlikler, coğrafi faktörler öğrenme için temel içeriktir (çevre ve sağlık ocağından
öğrenciler yararlanıyor 1)
1 7
Okul sadece dört duvar değil tüm çevredir. (bütün dersler sınıfta iĢlenmiyor 1) 1 7
Öğrenilenlerin farklı ortamlara aktarılması, etkin ve yaratıcı bir yorumla kullanılması asıl amaçtır.
0 0
Öğrencilerin okullarında ve bulundukları yörede çeĢitli toplumsal hizmetler
sunmasını destekler 0 0
Yeni programa göre öğrenme-öğretme durumlarına iliĢkin toplam 14
müdürden ―Öğrenme öğretmenin veya öğrencinin ders anlatması yerine, öğrenci
merkezli etkinliklerde öğrencinin aktif rol almasıyla oluĢur‖ ifadesine 13‘ü
(%93), ―çocuğun öğrenmeye heveslenmesi ancak araĢtırma arzusu ve doğal
merakın uyarılması ile mümkündür‖ ve ―öğrencilerin iĢbirliği yapmaları teĢvik
edilmelidir‖ ifadelerini 6‘sı (%43), ―eğitim kitap dıĢı kaynaklara
yönlendirmelidir‖ ifadesini 5‘i (%36) ifade etmiĢlerdir. Bu bulguya göre
müdürlerin yeni programın öğrenme-öğretme durumlarına getirdiği ―öğrenci
aktifliği‖ni sağlaması konusunda daha yeterli oldukları söylenebilir.
Tablo 5: Yeni ilköğretim programının değerlendirmeye getirdiği yeniliklere
iliĢkin bulgular ve yorum
Milli Eğitim Bakanlığı‘nın belirlemiĢ olduğu yeni ilköğretim programının
değerlendirmeye iliĢkin özellikleri
Belirten
müdür
(f)
Yüzde
(%)
Klasik ölçme değerlendirmenin yanında alternatif ölçme ve değerlendirme
yöntemlerini teĢvik eder. (performans ve proje 11, ürün dosyaları 2,
öğrencinin kendisini değerlendirmesi 1).
14 100
Sadece öğrenme ürünü değil, öğrenme sürecini de değerlendirir (süreç
değerlendiriliyor 2, ders içi performans 1) 3 21
Değerlendirmeyi, öğrenmenin ayrılmaz bir parçası olarak görür. 0 0
Uygun ölçme ve değerlendirme yöntemleri ile çocuğun geliĢimini de izler. 0 0
Ölçme değerlendirme sistemi, okulun tüm fonksiyonlarını izler ve
geliĢimini yönlendirir 0 0
Disiplin kurallarına uymanın öğrencilerin kendi yararı için olduğunu kabul
eder ve bu nedenle bu görevi öğrencilerin üstlenmesini bekler 0 0
-
10
Yeni ilköğretim programında değerlendirmeye iliĢkin toplam 14
müdürden hepsi ―klasik ölçme değerlendirmenin yanında alternatif ölçme ve
değerlendirme yöntemlerini teĢvik eder‖ ifadesini, 3‘ü de ―sadece öğrenme
ürünü değil, öğrenme sürecini de değerlendirir‖ ifadesini belirtmiĢlerdir. Diğer
özelliklere iliĢkin hiçbir müdür görüĢ belirtmemiĢtir. Bu bulgu, müdürlerin,
yeni programın alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemlerini teĢvik ettiği
konusunda oldukça yeterli olduklarını göstermektedir. Bu yeterlik düzeyinin
fazla olması, değerlendirme sistemi konusunda müdürlerin de yapmaları
gereken görevlerden dolayı olduğu söylenebilir.
Atmaca (2007)‘nın Ġstanbul‘da 387 ilköğretim müdürü üzerinde yaptığı
araĢtırmada müdürler yeni programlara yönelik kendilerine verilen hizmetiçi
eğitim etkinliklerini ―az‖ düzeyde bulmuĢlardır. Yine Rençber (2008)‘in
Konya‘da 214 ilköğretim yöneticisi, 342 öğretmen ve 86 müfettiĢ üzerinde
yaptığı araĢtırmada katılımcıların %60,4‘ü, kendilerine programın yeterince
anlatılamadığını belirtmektedirler. Buna göre genel olarak müdürlerin yeni
program konusundaki yetersizliklerinin, hizmet-içi eğitimlerin yeterli
olmamasından ve yeterince anlatılamamasından kaynaklandığı söylenebilir.
4. SONUÇLAR Ġlköğretim müdürleri; yeni programa niçin gereksinim duyulduğu,
programda yer alan ortak becerilerin neler olduğu ve içeriğin belirlenmesinde
nelerin üzerinde durulduğu konularında yeterli bilgiye sahip görünmemektedir
1. Ġlköğretim müdürleri; yeni programın öğrenme-öğretme durumu boyutunda ―öğrenci aktifliğini‖ sağlaması ile değerlendirme boyutunda
―alternatif ölçme ve değerlendirme yöntemlerini teĢvik etmesi‖
konularında yeterli bilgiye sahip oldukları sonucuna ulaĢılmıĢtır.
2. Ġlköğretim müdürlerinin; yeni programda, içerik düzenlenirken öğrenme ve motivasyon ilkelerinin dikkate alındığı, olgu kavram ve
ilkelerin birden fazla biçimde göstermesi gerektiği konularında yeterli
bilgiye sahip olmadıkları saptanmıĢtır.
3. Ġlköğretim müdürlerinin; yeni programın öğrenme-öğretme durumlarına iliĢkin getirdiği özelliklerden; öğrenilenlerin farklı
ortamlara aktarılması, etkin ve yaratıcı bir yorumla kullanılmasının asıl
amaç olduğu, öğrencilerin okullarında ve bulundukları yörede çeĢitli
toplumsal hizmetler sunmasını desteklemesi gerektiğini bilmedikleri
sonucuna ulaĢılmıĢtır.
4. Ġlköğretim müdürlerinin; yeni programda yer alan değerlendirmenin; öğrenmenin ayrılmaz bir parçası olduğu, uygun ölçme ve
değerlendirme yöntemleri ile çocuğun geliĢiminin izlendiği, okulun tüm
fonksiyonlarını izlediği ve geliĢimini yönlendirdiği bilgisine sahip
olmadıkları saptanmıĢtır.
-
11
5. ÖNERĠLER 1. Yeni program konusunda yeterli düzeye ulaĢmaları için ilköğretim
müdürlerine yönelik hizmet-içi eğitim kursları düzenlenmelidir
2. Yeni programın felsefesi, özellikleri ve yapılan çalıĢmalar Milli Eğitim Bakanlığı‘nın web sayfasında yer almaktadır. Ġlköğretim müdürleri,
yeni programa iliĢkin kendilerini gerek bu siteden gerekse diğer
kaynaklardan geliĢtirmelidirler.
KAYNAKÇA Aydın, M. (2000). Eğitim Yönetimi. Hatipoğlu Yayınevi, Ankara.
Atmaca, N. (2007). Yeni Eğitim Programlarına Ġlköğretim Okullarının ve Ġlköğretim Okulu
Müdürlerinin HazırbulunuĢluk Düzeyleri. YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Yıldız
Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ġstanbul
Balcı, A. (1993). Etkili Okul Kuram, Uygulama ve AraĢtırma. Ankara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Fakültesi. Ankara.
BaĢaran, Ġ. E. (1996). Eğitim Yönetimi. Ankara.
_________. (2004). Yönetimde Ġnsan ĠliĢkileri Yönetsel DavranıĢ. Nobel Yayıncılık, Ankara.
Bursalıoğlu, Z.(1999) Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve DavranıĢ. DoğuĢ Matbaası, Ankara.
Clark, I. (2009). An Analysis Of The Relationship Between K-5 Elementary School Teachers‘
Perceptions Of Prıncıpal Instructional Leadership And Theır Science Teaching Efficacy.
Unpublished PhD Dissertation, Unıversıty Of Minnesota.
Çelik, V. (1999). Eğitimsel Liderlik. Pegem yayıncılık. Ankara.
Delmore, P. (2007). Principal Transition: Making It Seamless. Principal Leadership; May 2007; 7,
9; ProQuest Education Journals pg. 8
Demirel Ö. (2002). Planlamadan Değerlendirmeye Öğrenme Öğretme Sanatı. Pegem A
Yayıncılık. Ankara
_______ (2004). Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program GeliĢtirme. Pegem A Yayıncılık.
Ankara
DuPond, J.P. (2009). Teacher Perceptıons of the Influence of Principal Instructional Leadership
On School Culture: A Case Study Of The Amerıcan Embassy School In New Delhi, India,
Unpublished PhD Dissertation, Unıversity of Minnesota
Erdoğan, Ġ. (2004). Okul Yönetimi Öğretim Liderliği. Sistem Yayıncılık. Ġstanbul.
Eren, E. (1998). Örgütsel DavranıĢ ve Yönetim Psikolojisi. Beta Yayıncılık, Ġstanbul.
Ervay, S. (2006). Academic Leadership in America's Public Schools. National Association of
Secondary School Principals. NASSP Bulletin; Jun; 90, 2; ProQuest Education Journals
pg. 77
Kaya, Y. K. (1993). Yönetim: Kuram ve Türkiye‘deki Uygulama. Bilim Kitap Kırtasiye Limitet
ġirketi. Ankara.
MEB, (2004). Öğretim Programlarının Temel YaklaĢımı. MEB Tebliğler Dergisi. 2563
Rençber, Ġ. (2008). Yeni Ġlköğretim Programının Uygulanmasında KarĢılaĢılan Sorunlara ĠliĢkin
MüfettiĢ, Yönetici ve Öğretmen GörüĢleri. YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
Ruebling, C.E ve diğerleri (2004). Instructional Leadership: An Essential Ingredient for
Improving Student Learning. The Educational Forum; Spring 2004; 68, 3; ProQuest
Education Journals pg. 243
ġiĢman M, Selahattin Turan ve diğerleri (2004). Eğitim ve Okul Yöneticiliği, El Kitabı. Pegem A
yayıncılık. Ankara.
Tortop, N. E. G. Ġspir. B. Aykaç (1999). Yönetim Bilimi. Yargı Yayınevi, Ankara.
-
12
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi – Journal of Social Sciences
Cilt / Volume: 2009-1 Sayı / Issue: 18
EKMEK ÜRETĠMĠNDE YENĠ ÜRÜN GELĠġTĠRME VE TÜKETĠCĠ
TUTUMLARIYLA ĠLGĠLĠ BĠR UYGULAMA
Ruziye COP
Hatice DOĞAN
ÖZET Ġçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda teknolojideki geliĢmelerin ve rekabetin
artması tüketicinin istek ve ihtiyaçlarındaki değiĢmeler… vb. gibi faktörler nedeni ile
iĢletmeler, sürekli yeni fikirler ve ürünler üretmek zorundadırlar. ĠĢletmeler, üretim
teknolojilerinde değiĢiklik yaparken, değiĢen tüketici ihtiyaçlarına ve isteklerine cevap
verebilmek için de yeni ürün geliĢtirme faaliyetlerinde bulunmaktadırlar. Dolayısıyla
iĢletmelerin pazarda yaĢamlarını devam ettirebilmeleri, büyüyebilmeleri ve amaçlarını
gerçekleĢtirebilmeleri için yenilikler ve farklılıklar yapması önemlidir. Yeni ürün
geliĢtirme maliyetli ve riskli bir iĢ olup iĢletmelerin pazar egemenliğinin ve karlılığının
en önemli unsurunu oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın amacı, ekmek sektöründe tercih
edilen iĢletme olmak için müĢteri odaklı olmayı amaç edinen ve müĢterilerle uzun
vadeli çalıĢmayı hedefleyen, pazarlama anlayıĢı çerçevesinde bunu uygulamak isteyen
ve uygulayan iĢletmelere farklı bir bakıĢ açısı getirmektir. Bolu ilinde yapılan bu
çalıĢmada, pazarlama anlayıĢında yeni ürün geliĢtirme konusu ele alınmıĢ ve ekmek
sektöründe uygulamaya yer verilmiĢtir.
Anahtar Kelimeler: Yeni ürün; yenilik.
NEW PRODUCT DEVELOPMENT IN THE PRODUCTION OF BREAD AND
CONSUMER ATTITUDES IN BOLU
ABSTRACT
Companies are constantly forced to produce new ideas and products because of
the factors such as the technological developments, rising competition, and
transformations in the demands and needs of consumers in our 21st century. When
making changes in their production technologies, companies are also involved with new
product development business for responding changing consumer needs. It is important
then for the companies to make renewals and product diversities in order for their
permanence, growth and goal achievements in the market. The new product
development, which is a costly and risky business, constitutes the most significant
factor for the companies‘ mastery and profitability in the market. This study aims to
Yrd.Doç.Dr.Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi ĠĠBF ĠĢletme Bölümü Öğretim Üyesi.
E-mail: [email protected] E-mail:[email protected]
mailto:[email protected]
-
13
bring about a new perspective to the companies in the bread sector, which seeks
consumer orientation and long-term connections with consumers and which applies and
seek to apply this product development strategy in their marketing understanding in
order to be preferable in bread sector. This study, conducted in Bolu, elaborates on the
new product development concept as a marketing strategy and presents its application in
bread sector.
Key Words: New product; innovation.
1. GĠRĠġ
Günümüzde teknolojik geliĢmeler ve pazardaki yoğun rekabet,
iĢletmelerin yönetim ve pazarlama anlayıĢlarında değiĢiklik yapmasına neden
olmuĢtur. ĠĢletmeler hedef aldıkları tüketicilerin istek ve gereksinimlerinden
hareket edip, onları tatmin etmek adına ve yeni müĢterilere ulaĢmak için yeni
ürün geliĢtirme sürecine önem vermeye baĢlamıĢtır. Pazara yeni bir ürünle
girmek, ürünü farklılaĢtırmak pazarda rekabet edebilmek açısından önemlidir.
Tüketiciler bilgi ve gelir düzeyleri arttıkça, ürün ve hizmetlerde bir değiĢim
beklemekte ve değiĢime yer veren iĢletmelerin ürünlerini satın almayı tercih
etmektedirler.
Yeni ürün geliĢtirme her ne kadar maliyetli ve riskli bir iĢ olsa da pazar
egemenliğinin ve karlılığının en önemli kaynağını oluĢturmaktadırlar. ĠĢletmeler
yeni ürünün fikir aĢamasından pazara sunumuna kadar geçen süreci iyi Ģekilde
planlayıp uygularsa, yeni ürünün getirdiği riskler azaltılabildiği gibi, yeni
ürünün pazardaki baĢarı oranını da artırmaktadır. Pazarlama karması
üyelerinden biri olan ürün geliĢtirme; iĢletmelerin üzerinde durması gereken
önemli faaliyetlerden biridir.
1.1. Yenilik ve Yeni Ürün Kavramı Toplumu heterojen bir bütün olarak ele aldığımızda bireyler arası ve
bireylerin içsel değiĢimleri, geniĢ bir ürün yelpazesine olan ihtiyacı
artırmaktadır(Anderson,Simon P.;De Palma, Andre.; Thisse,Jacques
Francois,1964 :4). Peter Drucker‘a göre yenilik;―kaynaklara yeni zenginlik
yaratma kapasitesi kazandırma eylemi‖ olarak tanımlanır. Drucker yenilikçiliğin
teknolojik olduğu kadar sosyal bir durum olduğunu da vurgulamakta ve son iki
yüzyılın en etkileyici yeniliklerin çoğunun teknik olmaktan çok sosyal
olduklarını iĢaret etmektedir.(Barker; 2001:23-25).
Yeni ürün kavramı göreceli bir kavramdır. Yeni ürün, üretici iĢletme için
yeni olabileceği gibi, o ülke ya da pazar içinde yeni olabilir. Yeni ürün tanımına
uyan ve pazara sürülen ürünlerden sadece yüzde onunun hem Pazar hem de
üretici iĢletmeler için yeni olduğu saptanmıĢtır (Booz Alen, Boz
Hamilton,1982). Bir ürünün yeniliği iĢletme ya da tüketiciler açısından
olabilmektedir. Yeni ürünün sınıflandırılması Ģu Ģekilde ele alınabilir (L.
Anderson, 1988; 174):
-
14
a) Gerçek anlamda yeni bulunmuĢ ürün; içerdikleri benzersiz teknolojiler
veya mevcut teknolojilerin farklılaĢtırılması ile oluĢturulan teknoloji ile yeni bir
buluĢ olan bu tip ürünler, çoğunlukla içinde bulundukları endüstri tarafından
devrim olarak nitelendirilirler (Trott;2005:182).
b) Mevcut ürün üzerindeki iyileĢtirmeler ve değiĢiklikler; üretici iĢletmenin
eskiden ürettiği bir modeli veya çeĢidi üretimden kaldırarak onun yerine ürettiği
yeni ürünleri kapsayan bir kavramdır. Üründeki değiĢimlerin sebebi sakıncalı
veya zayıf yönlerin giderilmesi olabileceği gibi, değiĢen moda ve tüketici
beklentileri ve/veya geliĢen teknoloji ile üretim olanaklarındaki değiĢimlerle de
olabilir (Annacchino A.,Marc A.;2003:8).Benzer Ģekilde mevcut ürünlere yeni
özelliklerin katılması yüksek riskli küresel ekonomide iĢletmelerin ayakta
kalabilmeleri için son derece önemlidir (Hong Paul,Roha James;2007).
c) ĠĢletme için yeni, pazarda yeni olmayan ürünler; bu tip ürünler her ne
kadar pazar için yeni olmasa da üretici iĢletme için yeni olan ürünlerdir. Hali
hazırdaki pazarlara giriĢ yapılabileceğinden bu tip ürünler, üretici iĢletmeler için
çok önemlidir (Chester,1960:52-56).
d) Yeniden konumlandırılmıĢ ürünler; bu bölümdeki yeni ürünler çoğu
zaman mevcut ürüne yeni kullanım alanlarının bulunması ile oluĢur. Teknolojik
yeniliklerden çok ürünün tüketici zihninde tekrar konumlandırılması ve
markalamada ki değiĢiklikler gibi farklılıklarla ilgilidir (Trott; 2005:382).
Bizde varız denilen taklitçi ürünler yenilik değildir. Fakat yenilik
açısından asıl ele geçirme, yeni baĢka bir firmayı, patenti, lisansı, franchise‘i
alarak üretime geçme ve iĢletmenin kendi Ar-Ge departmanı ile yeni ürün
geliĢtirmesi Ģeklindeki sınıflamadan da söz edilebilir (Tek, 1999: 405-406).
1.2. Stratejik Kavram Olarak Yeni Ürün Geliştirme Yeni ürün geliĢtirme, ürün geliĢtirme sürecine katılan tüm disiplinleri
içine alır. Her disiplin ürün geliĢtirme sürecine kendi bakıĢ açısıyla yaklaĢır ve
kendi bakıĢ açısının hakim olduğu bir modelin uygulanmasını ister. ġekil 1 yeni
ürün geliĢtirilmesi sürecinin etkileĢim içinde olduğu iĢletme içi süreçleri
göstermektedir.
-
15
ġekil:1Yeni Ürün GeliĢtirilmesine Etki Eden ĠĢletme Ġçi Süreçler
Kaynak:Trott, P., Inovation Management And New Product Development,2005s. 407
Yeni ürün geliĢtirmek temel stratejiler oluĢturan ar-ge, pazarlama ve
üretim ile ilgili değerlendirme, kontrol ve karar mekanizmaların iĢleyiĢ biçimi
ana hedeflerin saptanmasında etkin olmakta bu sebeple planlı bir biçimde ele
alınması ve en ince ayrıntılarına kadar incelenmesi gerekmektedir
(Turgay;1995:170).
Yeni ürün geliĢtirme birçok disiplinin ilgi alanına girmesinden dolayı
karmaĢa çıkması muhtemel gibi gözükse de her disiplinin konuyu kendi
açısından betimlemesi ve incelemesi, durumun ortaya konulmasında hiçbir
karanlık noktanın kalmaması adına çok yardımcı olmaktadır (Crawfort,
1997:205).
1.3. Pazarlama ve Yeni Ürün Tüketicilerin beğeni ve tercihleri zaman içinde oldukça değiĢkendir.
Tüketicinin ve ürünün pazarda izlenmesi sonucunda ürünle ilgili stratejik
kararlar alınabilir. (Tuncer;1992:104). Pazarlama anlayıĢında yeni ürün
geliĢtirilirken tüketici ihtiyaç, istek ve tercihleri göz önüne alınmalıdır. Yeni
ürünün pazar konumunun ne olacağı da ürün geliĢtirilirken dikkat edilmesi
gereken önemli bir noktadır (Ġslamoğlu; 2006:297).
2. ARAġTIRMANIN KONUSU ve ÖNEMĠ Günümüzde teknolojinin ilerlemesine paralel olarak artan rekabet
koĢulları, tüketicilerin değiĢen istek ve arzuları, beslenme tarzlarındaki
değiĢimler vb. pek çok nedenle ekmek üreten iĢletmeler müĢteri istekleri
doğrultusunda yenilikler yapmaya çalıĢmaktadır. MüĢteri ihtiyaç ve
beklentilerinin bilinmesi, karĢılanması ve müĢterilerle uzun dönemli iliĢki
kurulması için yapılacak çalıĢmalarda müĢterinin ne istediğini bilmek önemlidir.
Çünkü yeni müĢterilerin kazanılması için sarf edilen çabaların maliyetinin, var
Pazarlama Ekonomi ve Finansman
Üretim Yönetimi Tasarım ve Mühendislik
Yeni Ürüne Ait Fikirler
Yeni Ürün
GeliĢtirme
-
16
olan müĢterilerin elde tutulmasından doğacak maliyetlerden daha fazla olduğu
bilinmektedir. Ekmeğin ülkemizde temel bir gıda maddesi olması, artan bilinçli
tüketici sayısı, ekmek üreten iĢletmeleri sağlıklı beslenmeye yönelik iĢlemler
yapmaya yöneltmiĢtir.
3. ARAġTIRMANIN AMACI
AraĢtırmanın temel amacı, yaĢantımızda sürekli tüketilen ekmeğin
geliĢtirilmesi ve çeĢitlendirilmesinde ekmek tüketicilerinin beklentilerinin neler
olduğunu araĢtırmaktır.
AraĢtırmanın alt amaçları Ģunlardır:
• MüĢteri bilgilerinden hareketle müĢterilerin ekmekle ilgili nelere
dikkat ettiklerini öğrenmek.
• MüĢterilerin ekmek tercihinde etkili olan kriterler öğrenmek.
• Ekmek çeĢitleri tercihi ile müĢterinin demografik özellikleri arasındaki
iliĢkinin belirlenmesi
• Demografik özelliklere göre ekmek tüketimi alıĢkanlıkları ve
faktörleri arasında anlamlı bir iliĢki olup olmadığına bakmaktır.
4. ANA KÜTLE VE ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜNÜN BELĠRLENMESĠ
Evren olarak Bolu il merkezinde ikamet eden tüketiciler ana kütle
olarak seçilmiĢtir. Yapılan örneklem hesaplamasına göre,384 kiĢi örneklemi
oluĢturmaktadır. Ancak araĢtırmanın güvenilirliğini artırmak ve geçersiz olan
anket formu olabileceği üzerinde durularak 425 kiĢiye anket soruları doğrudan
yüz yüze kiĢilere ulaĢtırılmıĢtır. Bu anketlerden 400 tanesinin analize
girebilecek niteliklere sahip olduğu tespit edilerek 25 adet anket elenmiĢtir.
5. VERĠ TOPLAMA VE DEĞERLENDĠRME YÖNTEMĠ
Anket soruları hazırlandıktan sonra 25 kiĢi üzerinde bir pilot çalıĢma
yapılmıĢtır. Pilot çalıĢmada farklı demografik özellikteki bu 25 kiĢilik tüketici
grubundan gelen eleĢtiriler doğrultusunda ve anket sorularına verilen yanıtların
analizinden sonra görülen eksiklikler giderilerek anket formuna son Ģekli
verilmiĢtir. Anket formunda yer alan sorular, çoktan seçmeli ve likert
ölçeklemesi sorulardan oluĢmuĢtur. Pazarlama anlayıĢında yeni ürün geliĢtirme
ilgili yapılan bu araĢtırmada, anketi cevaplayan tüketicilerin demografik
özellikleri ve tüketim alıĢkanlıkları, ekmek çeĢitleri, ekmeğin fiziksel
özellikleri, ekmeğin ambalajı, ekmekle ilgili bilgi düzeyi, marka faktörü, ürün
ve etiket ile ilgili faktörler arasında iliĢki olup olmadığı belirlenmeye
çalıĢılmıĢtır. Pazarlama anlayıĢında yeni ürün geliĢtirmede ekmek çeĢitlerini
satın alma kararında tüketici beklentileri modelde ortaya konulmuĢtur.
-
17
ġekil: 2 AraĢtırmanın Modeli
6. BULGULAR VE YORUMLAR
Tablo 1: Cevaplayıcıların Demografik Özellikleri
Cinsiyet Miktar Yüzde (%) Ailedeki KiĢi Miktar Yüzde (%)
Kadın 199 49.75 1-3 119 29.75
2-4 155 38.75
Erkek 201 50.25 3-6 109 27.25
7 ve Üstü 17 4.25
TOPLAM 400 100.00 TOPLAM 400 100.00
Eğitim Durumu Miktar Yüzde (%) Meslek Grupları Miktar Yüzde (%)
Okur-Yazar 27 6.75 Serbest Meslek 44 11.00 Ġlkokul 28 7.00 Memur 165 41.25
Ortaokul 40 10.00 ĠĢçi 107 26.75
Lise 145 36.25 Çiftçi 4 1.00 Üniversite 144 36.00 Ev Hanımı 11 2.75
Lisansüstü 16 4.00 Emekli 15 3.75
Öğrenci 46 11.50
TOPLAM 400 100.00 ĠĢsiz 8 2.00
TOPLAM 400 100.00
YaĢ Miktar Yüzde (%) Gelir Düzeyi Miktar Yüzde (%)
20 ve Altı 43 10.75 450 ve Altı 49 12.25 21-35 211 52.75 451-800 98 24.50
36-50 122 30.50 801-1200 116 29.00
51-66 18 4.50 1201-1600 67 16.75 67 ve Üstü 6 1.50 1601 ve Üstü 70 17.50
TOPLAM 400 100.00 TOPLAM 400 100.00
Ürünle Ġlgili
Ambalaj
Ürünün Fiziksel
Özellikleri
Satın Alma Kararı
Tüketicilerin Demografik Özellikleri ve Tüketim
AlıĢkanlıkları
Faktör Analizi Sonuçları
Ürünle Ġlgili
Markası
Üründe
ÇeĢitlilik
Ürünle Ġlgili Bilgi
Düzeyi
Ürün ve
Etiketi
Pazarlama AnlayıĢında Yeni Ürün GeliĢtirme ile Ġlgili Bolu Ġlinde Bir
Uygulama
-
18
Tablo 2: Ekmek ÇeĢitlendirilmesinde Tüketicinin Üretimini Ġstediği En Az
Üç ÇeĢit Ekmeğe Ait Değerlerin Dağılımı
Ekmek çeĢitlendirilmesinde tüketicinin üretimini istediği birinci olarak
patatesli ekmek, ikinci olarak kepekli ekmek ve üçüncü olarak sade ekmeğin
üretilmesini istemektedirler.
Tablo 3: Ekmekte Tüketicinin En Çok Yapılmasını Ġstediklerini Gösteren
Değerlerin Dağılımı
Tüketiciler ilk olarak ekmeğin ambalajlı olmasını, ikinci olarak fiyatının
düĢürülmesini, üçüncü olarak da ekmeğin çeĢitlendirilmesi istemektedirler.
Tablo 4: Ekmek Satın Alırken ÇeĢit Tercihindeki En Önemli Ġlk Üç Etkenin
Önem Derecesine Göre Sıralanmasına Ait Değerleri
Önem Derecesi 1. Derece 2. Derece 3. Derece
f % f % f %
Kalite 271 67.92 58 16.76 22 6.49
Fiyat 69 17.29 154 44.51 53 15.63
Reklâm 5 1.25 17 4.91 46 13.57
AlıĢkanlık 33 8.27 87 25.14 94 27.73
Kolay Bulunurluk 21 5.26 30 8.67 124 36.58
TOPLAM 399 100.00 346 100.00 339 100.00
Tablo 4‘de cevaplayıcıların ekmek satın alırken çeĢit tercihindeki
etkenlerden ilk üçünün önem derecelerine göre sıralanmaktadır. Buna göre
cevaplayıcılar tercih etkenlerinden ilk nedeni olarak kalite göstermiĢlerdir.
Ġkinci derecede önemli neden olarak da ekmeğin fiyatı olduğunu
Önem Derecesi 1. Derece 2. Derece 3. Derece
f % f % f %
Patatesli Ekmek 268 67.00 11 3.32 2 0.65
Kepek Ekmeği 82 20.50 141 42.60 8 2.59
HaĢhaĢlı Ekmek 9 2.25 37 11.18 8 2.59
Mısır Ekmeği 8 2.00 55 16.62 31 10.03
Çavdar Ekmeği 3 0.75 41 12.39 37 11.97
Yulaflı Ekmek 1 0.25 23 6.95 34 11.00
Sade Ekmek 29 7.25 23 6.95 189 61.17
TOPLAM 400 100 331 100 309 100
Tüketici Ġsteği 1. Derece 2. Derece 3. Derece
f % f % f %
Ekmeğin ÇeĢitliliğinin Artırılması
78 19,5 84 25,07 136 41,59
Fiyatının DüĢürülmesi 77 19,25 138 41,19 75 22,94
Ambalajının 197 49,25 73 21,79 52 15,90
ġeklinin DeğiĢtirilmesi 12 3,0 29 8,66 51 15,6
Hiçbirinin Ģey yapılmasın 36 9,0 11 3,28 13 3,98
TOPLAM 400 100 335 100 327 100
-
19
göstermiĢlerdir. Son olarak da ekmeğin kolay bulunurluğunu belirtmiĢlerdir.
Tüketici ekmekte kaliteye dikkat ederken kolayda bir ürün olduğu için en yakın
yerden almayı tercih ediyor.
Tablo 5: Tüketicilerin Ekmeği Kendilerinin Görüp Almasını Ölçen Dağılım Tercih Miktar Yüzde(%)
Evet 195 48.75 Hayır 147 36.75
Bazen 58 14.50
TOPLAM 400 100.00
Cevaplayıcıların büyük bir kısmı yaklaĢık yarısı yüzde 48,75‘lik kısım
ekmeğini kendileri almaktadır. Ekmeğin özelliklerini ve çeĢitlerini kendileri
görmektedirler. Yüzde 36,75‘i kendileri almamaktadır. Yüzde 14,50‘si de bazen
kendileri almaktadırlar.
Tablo 6: Ortalama Ekmek Tüketimi Dağılımı
Tablo 6‘da cevaplayıcıların yüzde 48.75‘i ekmek tüketimleri 1 ile 3 adet
arasında değiĢmektedir.
Tablo 7: Ġmalatçıların Ekmek Üretiminde Nelere Dikkat Etmeleri
Gerektiğiyle Ġlgili Değerlerin Dağılımı Ġmalatçının Yapması Gereken F %
Ambalaj 28 7.00
ÇeĢitlilik 2 0.50 Hijyen 160 40.00
Hepsi 201 50.25
Cevapsız 9 2.25 TOPLAM 400 100
Tablo 7 cevaplayıcıların imalatçıdan ne istediğini göstermektedir.
Tabloya bakıldığında cevaplayıcıların yüzde 50,25‘i Ģıkların hepsinin
yapılmasını istemektedirler. Daha sonra yüzde 40,00‘ı hijyeni, yüzde 7,00‘si
ambalajı, yüzde 0,50‘si ise çeĢitlilik demiĢtir.
Tablo 8: Ekmeği Kendileri Niçin Yapmak Ġstediklerine Dair Dağılım Nedeni F %
Temiz Olması 57 22.53
Ekonomik Olması 18 7.11
Farklı Tatlar Yaratılabilmesi 36 14.23
Ġçeriği Biliyor Olması 30 11.86
Hepsi 112 44.27
TOPLAM 253 100.00
Ekmek Tüketimi Miktar Yüzde(%)
1-3 195 48.75
2-4 127 31.75
3-6 64 16.00
7 ve Üstü 14 3.50
TOPLAM 400 100
-
20
Tablo 8 cevaplayıcıların ekmeği kendilerinin yapmak isteme sebepleri
yüzde 44,27‘si hepsi Ģıkkını iĢaretlemiĢtir. Yüzde 22,53‘ü ise temiz olması
nedeni ile ekmeğini kendilerinin yapacağını bildirmiĢlerdir. Yüzde 14,23‘lük
bölüm ise farklı tatlar yaratma arzusundadırlar. Ekmeğin içeriğini biliyor
olmaları ise yüzde 11,86‘lık kısımdır. Ekonomik olması ise yüzde 7,11‘dir.
Tablo 9: MüĢterilerin Beklentilerinin Satın Alma Tercihindeki Etkileri Ġle
Ġlgili DüĢüncelerini Öğrenmeye Dair Sorularla Ġlgili Değerlerin Dağılımı
Faktör Analizi Sonuçları
Tablo: 10 KMO and Bartlett Testi Kaiser-Meyer-Olkin Örneklem Yererliliği Ölçümü .861
Bartlett Testi Tahmini Ki Kare 3543.792 Serbestlik Derecesi 325 p. (Anlamlılık) 0,000
Kaiser-Meyer-Olkin Örneklem Yeterliliği Ölçüsünün %60‘dan büyük
olması ve p değerinin anlamlı olması faktör analizi uygulanabileceğine iĢaret
SORULAR ORTALAMA
1.Ekmeğin kızarmıĢ olması satın alma tercih sebebidir. 3,61
2.Ekmeğin dilimli olması satın alma alıĢkanlığını etkiler 3,67
3.Ekmeğin farklı gramajlı olması önemlidir. 3,63
4.Satın alınan ekmeğin taze olması tercih sebebidir. 4,64
5.Ekmeği üreten firma ve üretildiği yer ambalajın üzerinde bulunmalıdır. 4,52
6.Ekmek sektöründe; farklı çeĢitler de ekmek üretimi sektördeki geliĢmenin ifadesidir. 4,13
7.Ekmek tüketiminde fiyat önemlidir. 4,15
8.Ekmeğin ambalajlı olması gerekir. 4,50
9.Ekmeğin ambalajı üzerinde etiket bilgisi bulunmalıdır. 4,45
10Ekmeğin ambalajı üzerinde tüketici Ģikâyet hattı bulunmalıdır. 4,40
11.Ekmeğin ambalajı üzerinde besin değerleri bulunmalıdır. 4,40
12.Ekmeğin ambalajı üzerinde gramaj bilgisi bulunmalıdır. 4,40
13.Ekmek çeĢitlerinin geliĢtirilmesinde teknolojiyi bilinen markalar kullanır. 3,93
14.Ekmek de farklı tatlar yaratan markalar tercih edilir. 3,60
15.El değmeden üretilen ekmekler satın alma tercih sebebidir. 4,40
16.Ekmeğin ambalajında ekmek de kullanılan unun özelliği bulunmalıdır. 4,23
17.Ekmeğin geliĢtirilmesi besin değeri artırır. 3,91
18.Ekmek çeĢitliliğinin artırılması gerekmektedir. 3,90
19.Ekmeğin çeĢitlendirilmesi, ekmeğin kalitesini artırır. 3,68
20.Ekmeğin çeĢitlendirilmesi sağlık açısından önemlidir. 3,70
21.Ekmeğin çeĢitlendirilmesi lezzetini artırır. 3,80
22.Tükettiğim ekmeğin gramajını biliyorum. 3,50
23.Tükettiğim ekmeğin besin değerleri hakkında bilgi sahibiyim. 3,25
24.Ekmek çeĢitleri hakkında yeterince bilgi düzeyine sahibim. 3,33
25.Ekmeğin fiyatı daha yüksek olmalıdır. 2.28
26.Ekmek ve ekmek çeĢitleri hakkında beklentilerimi imalatçılara kolaylıkla bildirebiliyorum. 2,56
-
21
etmektedir. (Nakip, 2003: 450). Tablo 10‘da yer alan KMO sonucuna
bakıldığında 0,861‘dir.
Tablo: 11 Toplam Açıklanan Varyans
Tablo 11‘de analiz sonucunun 6 faktörlü olduğunu göstermektedir.
Faktörlerin toplam varyansı açıklama gücü % 60,536‘dır. Tüketicilerin ekmek
den beklentilerin, satın alma alıĢkanlıklarını ne derecede etkilediğini gösteren
26 değiĢken 6 faktörde toplanmıĢtır. Bu değiĢkenlerin faktörlere göre dağılımı
aĢağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Tablo: 12 Soruların Faktörlere Dağılımı ve Faktör Yükleri
Güvenirlilik analizi sonucu 0,8433 olarak bulunmuĢtur ki bu oran faktör
sonuçlarının güvenilir olduğunu göstermektedir.
BaĢlangıç Yükleri DönüĢtürülmüĢ Yükler
Faktör Toplam Varyans
%
Toplam
%
Toplam Varyans
%
Toplam
% 1 6.716 25.831 25.831 4.298 16.532 16.532
2 3.572 13.739 39.570 3.472 13.353 29.885
3 1.910 7.348 46.918 2.670 10.268 40.153
4 1.407 5.412 52.329 2.135 8.213 48.366
5 1.125 4.327 56.657 1.629 6.266 54.632
6 1.009 3.880 60.536 1.535 5.904 60.536
Soru No.
Faktörler
1 2 3 4 5 6
1.
Faktör
S27 .808 .159 .004 .099 -.026 .045 S25 .798 .068 -.117 .140 -.049 .075
S28 .745 .129 -.113 .146 .012 .034
S26 .728 .059 -.050 .217 -.009 .149 S24 .663 .052 -.036 .349 -.074 .268
S32 .604 .324 .036 -.008 .127 .210
S22 .486 .264 .046 .322 .174 -.106
2.
Faktör
S35 .110 .839 .000 000 .067 .126
S36 .071 .830 .053 .177 .011 .116
S37 .159 .800 .081 .143 -.023 .038 S33 .177 .707 .161 .017 .158 .082
S34 .286 .569 .102 .079 .266 .236
3.
Faktör
S39 .002 .037 .832 .081 .013 .081
S40 .107 .035 .757 -.073 .055 -.100 S38 -.087 -.021 .720 .275 .089 .088
S42 -.194 .149 .679 -.177 .072 .105
S41 -.158 .262 .540 -.305 .081 -.034
4.
Faktör
S20 .326 .120 -.072 .745 .026 -.059
S23 .242 .137 .037 .613 .108 .118
S21 .531 .096 -.035 .573 .056 -.073
5.
Faktör
S18 -.090 .047 .091 .264 .693 .164 S19 .028 .104 -.015 -.027 .672 -.011
S17 .032 .080 .135 -.044 .645 .011
6.
Faktör
S29 .172 .186 .102 -.048 .059 .808 S30 .170 .409 .052 .078 .255 .572
S31 .360 .174 -.069 .449 -.138 .466
-
22
1. Faktör: Ekmeğin Ambalajı
Ekmeğin ambalajlı olması ve ambalajı üzerinde besin değerlerinin,
gramaj bilgisinin, etiket bilgisinin, tüketici Ģikayet hattının, ekmekte kullanılan
unun özelliğinin bulunması ile ilgili faktördür.
2. Faktör: Ekmek Çeşitliliği
Ekmeğin çeĢitlendirilmesinin, ekmeğin kalitesini, lezzetini, besin
değerini artırması ile ilgili duyusal özellikler yanında, ekmeğin çeĢitlendirilmesi
sağlık açısından da etkili olduğunu gösteren bir faktördür. Bu yüzden ekmeğin
çeĢitliliğinin artırılması gerektiğinin ifadesi ile ilgili faktördür.
3. Faktör: Ekmek İle İlgili Bilgi Düzeyi
Tüketilen ekmeğin besin değerleri hakkında, gramajı hakkında bilgi
veren faktördür. Ekmek ve ekmek çeĢitleri hakkında imalatçılara kolaylıkla
ulaĢılabildiğini ve ekmek çeĢitleri hakkında yeterince bilgi düzeyine sahip
olunduğunu gösteren bir faktördür. Ayrıca ekmeğin fiyatının yüksek olması
gerekti sonucunu çıkaran bir faktördür.
4. Faktör: Ürün ve Etiket Faktörü
Satın alınan ekmeğin, satın alırken taze olması ve ambalajının üzerinde
ekmeği üreten firma ve üretildiği yerin bulunması gerektiğini gösteren
faktördür. Ayrıca ekmeğin tüketiminde fiyatın önemli olduğunu belirten bir
faktördür.
5. Faktör: Ekmeğin Fiziksel Özelliği
Tüketicilerin satın alma alıĢkanlığın da ekmeğin dilimli olması,
kızarmıĢ olması ve farklı gramajlı olmasının önemli olduğunu gösteren bir
faktördür.
6. Faktör: Marka Faktörü
El değmeden üretilen ekmekler, ekmeğin satın alınmasında önemli
tercih sebebini gösteren bir faktördür. Ekmekler farklı tatlar yaratan markaların
tercih edileceğini gösteren ve ekmeğin çeĢitlerinin geliĢtirilmesinde teknolojiyi
bilinen markaların kullanacağını belirten bir faktördür.
Varyans Analizleri
Tüketici satın alma kararını sağlayacak ve aynı zamanda iĢletmelerde
ekmeğin kalitesinin iyileĢtirilmesi, çeĢitlendirilmesini sağlayacak altı faktör
(Ambalaj faktörü, ekmek çeĢitliliği faktörü, tüketicilerin bilgi düzeyi faktörü,
ürün ve etiket faktörü, fiziksel özellikler faktörü ve marka faktörü) tüketicilerin
görüĢleri doğrultusunda oluĢturulmuĢtur. Faktörler, tüketicilerin demografik
özelliklerine göre varyans analizi kullanılarak sınıflandırılmıĢtır.
Demografik özellikler ile tüketim alıĢkanlıklarının, faktörlerle ilgili
-
23
Tukey Testi yapıldığında aralarında anlamlı farklılıklar bulunmuĢtur.
Tüketicilerin ambalaj faktörü ile meslek gruplarına göre farklı önem verdikleri
görülmüĢtür. Öğrenciler, memurlar, iĢçiler ve serbest meslek sahipleri çiftçilere
göre ekmeğin ambalaj faktörüne daha çok önem vermektedirler. Ekmekle ilgili
bilgi düzeyi faktörüne yaĢ gruplarının farklı önem verdikleri görülmüĢtür. 20
yaĢ ve altı tüketiciler ve 51-66 yaĢ arası tüketiciler 67 ve üstü tüketicilere göre
ekmekle ilgili bilgi düzeyine daha çok önem vermektedirler. Ekmeğin
gramajına ve besin değerlerine 50 yaĢ ve üstü tüketiciler daha az önem verdiği
görülmüĢtür. Bilgi düzeyi faktörüne ailedeki birey sayısına göre farklı önem
verildiği görülmüĢtür. Buna göre; 7 ve üstü kiĢiden oluĢan aileler, 1 ile 3 kiĢiden
oluĢan ailelere göre bilgi düzeyine daha fazla önem vermektedirler. Ürün ve
etiket faktörü ile günlük ekmek tüketimi arasında iliĢki olduğu tespit edilmiĢ ve
1 ile 3 arasında ekmek tüketenler 7 ve üstü ekmek tüketenlere göre ürün ve
etiket faktörüne daha çok önem verdiği bulunmuĢtur. Aynı Ģekilde fırından
ekmek almayı tercih edenler marketten ekmek almayı tercih edenlere göre
marka faktörüne daha çok önem verdiği görülmüĢtür.
7. SONUÇ ve ÖNERĠLER
Günümüzde teknolojinin hızla değiĢmesi, tüketicilerin gelir ve eğitim
düzeylerinin artması sonucunda tüketicilerin ürünlerden beklentileri giderek
artmaktadır. Önceden sadece beslenmenin gereği olarak alınan ekmekle ilgili de
istek ve tercihleri değiĢmektedir. Bu nedenle iĢletmelerin pazarlama anlayıĢı
gereği olarak ürün geliĢtirmesine önem vermeleri gerekmektedir. Bu çalıĢmada
tüketicilerin demografik özellikleri ve satın alma alıĢkanlıkları ile ürünün
ambalajlı olması, bilgi düzeyi, ekmeğin fiziksel özellikleri, ürünün etiketi,
ekmek çeĢitliliği ve markaya önem vermeleri arasındaki iliĢki incelenmiĢtir.
Ayrıca tüketicilerin satın alma alıĢkanlıkları, ekmekte nelere bağlı olduğu
öğrenilmeye çalıĢılmıĢtır.
*AraĢtırma sonucunda cevaplayıcılar, ekmeğin ambalajlı olmasını
istemektedirler. Üreticilerin bu doğrultuda ürettikleri ekmeği ambalajlama
konusuna önem vermeleri gerekmektedir. Her ne kadar ambalajlama maliyetli
bir iĢ olsa da tüketici tatminini sağlamada önemlidir.
* AraĢtırmanın sonuçlarına göre, cevaplayıcılar ekmek çeĢitliliğini
yeterli görmemekte ve ekmek çeĢitliliğinin artırılmasını istemektedirler.
Ekmeğin çeĢitlendirilmesi üreticiler açısından gözden geçirilmesi gereken bir
konudur. Ġstenilen ekmek çeĢitlerinde ise ilk tercihler patatesli ekmek, kepek
ekmeği ve sade ekmektir. Görüldüğü gibi cevaplayıcılar sade ekmekten de
vazgeçememektedir. Üreticiler tüketicilerin damak zevkine ve tüketim
alıĢkanlıklarına dikkat ederek patatesli ekmek, kepekli ekmek... gibi ekmek
çeĢitlerini dağıtım noktalarında bulundurmaya dikkat etmelidirler.
-
24
Tablo 13: Faktörler ve Demografik Özellikleri Arasındaki Varyans Analizi
* %5 hata düzeyinde anlamlı.
*Cevaplayıcıların çoğu üreticilere istek ve Ģikâyetlerini kolay
iletemediklerini belirtmiĢlerdir. Cevaplayıcılar ekmekle ilgili konularda
üreticilere ulaĢıp Ģikâyetlerini bildirmek istemektedirler. Bunun için iĢletmeler
tüketici danıĢma hattı, dilek ve Ģikâyet kutuları oluĢturmalıdırlar. Cevaplayıcılar,
ekmek üreten iĢletmelerin ürünleri ile ilgili bilgiyi tüketiciye aktarmaları
gerektiğini düĢünmektedir. Aynı zamanda cevaplayıcılar ürünün etiketli olması
ve ürünün içeriği hakkında da bilgi sahibi olmayı istemektedir. Cevaplayıcılar,
firma bilgilerine ve hem de ürünün beslenmelerine hangi yönden katkı
verdiklerine de dikkat etmektedirler. Üreticiler ürettikleri ekmekle ilgili bu
konulara önem vermelidirler. Cevaplayıcılar, ekmek üreticilerinden en çok
hijyene önem vermelerini istemektedirler. Cevaplayıcılar ekmeklerini ürünün
içeriğini bilecekleri, hijyen ve ekonomik olacağı düĢüncesi ile kendileri üretmek
FAKTÖRLER SORULAR ANOVA
F Değeri Anlamlılık
Ambalaj Faktörü
Cinsiyet 2,014 ,157
Eğitim 1,229 0,295 Gelir 0,477 0,753
YaĢ 0,588 0,671
Meslek 2,193 0,035 Aile Büyüklüğü 0,452 0,716
ÇeĢitlilik Faktörü
Cinsiyet 0,984 0,322
Eğitim 1,215 0,301
Gelir 1,211 0,306 YaĢ 1,212 0,305
Meslek 1,422 0,192
Aile Büyüklüğü 1,496 0,216
Bilgi Düzeyi Faktörü
Cinsiyet 0,002 0,964
Eğitim 1,535 0,178
Gelir 1,392 0,236 YaĢ 3,853 0,004
Meslek 1,228 0,287
Aile Büyüklüğü 3,079 0,028
Ürün ve Etiket
Faktörü
Cinsiyet 7,824 0,005
Eğitim 1,369 0,235
Gelir 0,710 0,583 YaĢ 0,763 0,550
Meslek 1,427 0,194
Aile Büyüklüğü 0,914 0,434
Fiziksel Özellik
Faktörü
Cinsiyet 0,547 0,460 Eğitim 0,483 0,789
Gelir 2,124 0,078
YaĢ 1,437 0,221
Meslek 2,345 0,024
Aile Büyüklüğü 1,028 0,380
Marka Faktörü
Cinsiyet 2,036 0,155 Eğitim 1,503 0,188
Gelir 0,596 0,665
YaĢ 1,289 0,274 Meslek 0,892 0,513
Aile Büyüklüğü 1,578 0,194
-
25
de istemektedirler. Bu nedenle üretici firmalar, hijyene önem verirken, hijyen
ve kaliteyi gösteren HACCP, ISO gibi belgeleri almak için çaba göstererek bu
belgelere sahip olduğunu ambalajlarında göstermelidirler.
*Yapılan çalıĢmada cevaplayıcılar birinci derecede ekmeğin ambalajlı
olmasına, ikinci derecede ekmeğin fiyatının düĢük olmasına, üçüncü olarak da
ekmek çeĢitliliğinin artırılmasına dikkat etmektedir. ĠĢletmeler de bu konulara
önem vermelidirler.
*Tüketicilerin ürünün ambalajlı olması faktörü ile demografik
özelliklerden meslek grupları ile aralarında anlamlı bir iliĢki vardır. Mesleklere
baktığımızda ise eğitim düzeyi arttıkça, ambalajlı ürüne cevaplayıcıların daha
çok önem verdiği görülmüĢtür. 20 yaĢ ve 51-66 yaĢ grupları için besin değerleri
önemlidir. Bilgi düzeyi faktörü ile aile sayısı arasında da anlamlı bir iliĢki
bulunmuĢtur. Ürün ve etiket faktörü ile ortalama ekmek tüketimi arasında
anlamlı bir iliĢkide görülmüĢtür.
*Ekmek üreten iĢletmeler kendi markaları ile tanınmak için gerekli
iĢlemleri yapmalı ve tüketicilere ekmek markalarını duyurmaları ve
benimsetmeleri ile ilgili çabalara yer vermelidirler.
Sonuç olarak ekmek üretimi yapan iĢletmeler hedef aldıkları
tüketicilerin istekleri doğrultusunda ürün çeĢitliliğine, hijyene, ürünlerinin
ambalajlı olmasına, ürün etiketi üzerinde ürünün içeriği ve besin değerleri
hakkında bilgi bulunmasına, HACCP, ISO... gibi ulusal standartların ve tüketici
danıĢma hattının olmasına dikkat ederek, tüketici memnuniyeti düzeylerini
artırmak için pazarlama plan ve stratejileri geliĢtirmelidirler.
KAYNAKÇA ANDERSON, Carl L. (1988). Management Skills Functions and Organization Performance.
Boston.
ANDERSON, Simon P.; De Palma, Andre. (1996). Thisse, Jacques Francois Discrete Choice
Theory of Product Differentiation - London: MIT Press,
ANNACCHĠNO A., Marc A., (2003). New Product Development: From Initial Idea to Product
Management: Elsevier Science & Technology Boks
BARKER, Alan. (2001). Yenilikçiliğin Simyası.(Çev.:Ahmet Kardam).Ġstanbul:Mess Yayın,
BOOZ Alen., Booz Hamilton (1982). New Product Management for the 1980 New York:
CHESTER Wassan R. (1997). What is New About a New Product - 1960. - Journal of Marketing.
CRAWFORD C. M. (1997). New Products Management - Chicago : Irwin,.
HONG Paul, Roha James (2007) Internationalization, product developmentnext term and
performance outcomes: A comparative study of 10 countries - oledo, OH43606, USA : . —
Cilt Department of Information, Operations and Technology Management,.
ĠSLAMOĞLU, Hamdi. (2006). Pazarlama Yönetimi. Ġstanbul: Beta yayımları, Kasım
NAKĠP, Mahir. (2003)Pazarlama AraĢtırmları(Teknikler ve Uygulamalar), Ankara: Seçkin
Yayınları,
TEK, Ömer B. (1999). .Pazarlama Ġlkeleri. Ġstanbul: Beta Yayınları(8.Baskı)
TROTT, Paul (2005). Inovation Management And New Product Development: University of
-
26
Portsmouth Business School, Prentice Hall,
TUNCER, Doğan ve diğerleri. (1992). Pazarlama.Ankara: Gazi Yayınları,.
TURGAY, Tayfun. (1995). ―Yeni Ürün Yönetiminde Stratejik Hedefler‖, Ġktisadi Ġdari Bilimler
Fakültesi Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 1, Uno. http://www.merlin.com.tr/index.php?ana_id=40&sablon_id=19&oz=5&arsiv=0&lang ... 21.10.2007
http://www.merlin.com.tr/index.php?ana_id=40&sablon_id=19&oz=5&arsiv=0&lang
-
27
Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi – Journal of Social Sciences
Cilt / Volume: 2009-1 Sayı / Issue: 18
I. DÖNEM BOLU MĠLLETVEKĠLĠ
MĠRLĠVA YUSUF ĠZZET PAġA
Mesut ERġAN
ÖZET
I. Türkiye Büyük Millet Meclisinin asker milletvekillerinden Yusuf Ġzzet PaĢa,
14.Kolordu Komutanı olarak bulunduğu Bursa Balıkesir bölgesindeki tartıĢılan
uygulamaları, Milli Mücadele‘ye olaylı bir Ģekilde katılması, Mecliste milli meseleler
hakkında yaptığı ilgi çekici konuĢmaları ile dikkat çeken bir kiĢiliktir.
Bu çalıĢmada Yusuf Ġzzet PaĢanın Milli Mücadeleye katılma süreci ve
milletvekilliği sırasındaki faaliyetleri incelenmiĢtir.
Anahtar Kelimeler: Yusuf Ġzzet; Bolu; Met
MAJOR GENERAL YUSUF IZZET PASHA: DEPUTY OF THE GRAND
NATIONAL ASSEMBLY(1020-1022)
Abstract
Yusuf Izzet Pahsa, one of the military members of the First Turkish Grand
National Assembly, has been an eye-catching figure due to his controversial acts in
Balikesir as the commander of the 14. Army Corps of Bursa; his episodic entry to the
national struggle; and his spectacular speeches about national problems he uttered in the
National Assembly.
In this study, the process Yusuf Izzet Pahsa joined the national struggle and his
activities as a deputy of the Grand National Assembly have been explored.
Key Words: Yusuf Izzet; Bolu; Met.
GĠRĠġ
Ġtilaf Devletleri‘nin Ġstanbul'u iĢgal etmesi ve Mebusan Meclisi'nin
kapatılması üzerine, olağanüstü yetkilere sahip olarak Ankara‘da 23 Nisan 1920
tarihinde toplanan I.TBMM.‘inde çok sayıda asker–milletvekili mevcuttu.1Milli
meclis ile ordu arasındaki iĢbirliğini kolaylaĢtırmak ve Türk milletinin geleceği
için alınacak kararlarda askerlerin de önemli roller üstlenmelerini sağlamak
EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi-Tarih Bölümü [email protected] 1 BaĢta Mustafa Kemal olmak üzere milletvekili seçilen baĢlıca komutanlar Ģunlardı: Ali Fuat
Cebesoy, Kazım Karabekir, Ġsmet Ġnönü, Refet Bele, Fahrettin Altay, Kâzım Özalp, Ali
Çetinkaya, Cafer Tayyar Eğilmez, Fevzi Çakmak.
-
28
amacıyla Mustafa Kemal PaĢa‘nın isteği üzerine2 seçilen bu milletvekilleri
arasında Yusuf Ġzzet PaĢa‘nın özel bir yeri bulunmaktadır. Ġstanbul ile Anadolu
arasında bir süre kararsızlık yaĢayan, olaylı bir Ģekilde Ankara‘ya gönderilen,
Bolu‘dan milletvekili seçilerek mecliste kendisine verilen görevleri layıkıyla ve
samimiyetle yerine getiren, Yusuf Ġzzet PaĢa millî meseleler hakkında yaptığı
konuĢmalarla I.TBMM‘nin sözü dinlenen milletvekilleri arasında yer almıĢtır.
Yusuf Ġzzet PaĢa Kimdir?
Yusuf Ġzzet PaĢa, nam-ı diğer Çunatuka Met Ġzzet, 1875 yılında
Yozgat‘ta doğmuĢtur.31864 yılındaki Çerkes sürgününde Kafkasya‘dan
Anadolu‘ya göç eden Met Ġbrahim Bey‘in oğludur. Küçük yaĢta yetim kalması
sebebiyle ilk ve orta öğrenimini DarüĢĢafaka‘da tamamladıktan sonra Kuleli
Askerî Lisesi ve Erkan-ı Harbiye Mektebini bitirdi. Kurmay subay olarak
orduya katılan Yusuf Ġzzet PaĢa sınıfında daima çalıĢkanlığı, ağırbaĢlılığı,
arkadaĢlarına karĢı yakınlık ve sempatisi ile herkesin dikkatini çekmiĢti. ÇeĢitli
birliklerde bölük komutanlığı yaptıktan sonra 1901-1907 yılları arasında
Kurmay YüzbaĢı olarak 4. Orduda aĢiret Süvari Tümeni Kurmay baĢkanlığı
yaptı.1907-1908‘de BinbaĢı ve Kurmay baĢkanı olarak Sivas Redif Tümeninde
24. Süvari Alayında ve öğretmen olarak da Erzincan Harbokulu‘nda bulundu.
1908-1911 yıllarında Genelkurmay Üçüncü ġubede görev üstlendi.4.
Balkan savaĢları sırasında, Kırıkkale-Süloğlu ve Pınarhisar-Lüleburgaz
Muharebelerinde (18 Ekim-16 Kasım 1912) Yarbay rütbesiyle ġark Ordusu
Bağımsız Süvari Tümeni Kurmay baĢkanlığı5, Birinci Çatalca (17-20
Kasım1912) ve II. Çatalca Muharebesinde (3. ġubat-13 Nisan 1913) II. Kolordu
Kurmay BaĢkanlığı görevlerinde bulundu.
Birinci Dünya SavaĢı sırasında ise, Hudut-Köprüköy-Azap
Muharebelerinde (1 Kasım-19 aralık1914) III. Ordu, 13.Kolordu, 2.Nizamiye
Süvari Tümen komutanlığı yapan Yusuf Ġzzet PaĢa SarıkamıĢ
Muharebesinde(22 aralık 1914-18 Ocak 1915) Hafız Hakkı PaĢanın yerine
Albay rütbesi ile 10.Kolordu komutanlığına atandı.6 Tortum –Azap-Erzurum
muharebeleri sırasında (Nisan 1915-16 ġubat 1916) Tuğgeneralliğe yükselen
Yusuf Ġzzet PaĢa, III. Ordunun 5 Kasım 1916‘daki teĢkilat değiĢikliği ile
2 Örneğin 12.Kolordu kumandanı Fahrettin Bey‘e yazdığı 10 Nisan 1920 tarihli telgrafta Ģöyle
demektedir:‖Fevkalâde meclis azası meyanında kumandanlarımızın da bulunmasını faydalı ve
lâzım sayıyoruz‖ (Fahrettin Altay, 10 Yıl SavaĢ ve Sonrası, Ġstanbul 1970, s.237.) 3 Muhittin Ünal, KurtuluĢ SavaĢında Çerkeslerin Rolü, Ankara 2000, s.39; Ġzzet Aydemir Yusuf
Ġzzet PaĢanın EskiĢehir‘de doğduğunu söylemektedir. Bakınız; Ġzzet Aydemir, Muhaceretteki
Çerkes Aydınları, Ankara 1991,s.8. 4 Sefer E.Berzeg, Türkiye KurtuluĢ SavaĢında Çerkes Göçmenleri-II, Ġstanbul 1990,s.49. 5 Ġsmet Görgülü, On Yıllık Harbin Kadrosu, (1912-1922)Balkan-Birinci Dünya ve Ġstiklal
Harbi, Ankara 1993,s.19. 6 A.g.e. s.110.
-
29
I.Kafkas Kolordusu komutanlığına atandı.7 1917 yılı mevzi muharebelerinde bu
görevini sürdüren Yusuf Ġzzet PaĢa, bir süre Çanakkale Grubu ve 14 Kolordu
komutanlığı yaptıktan sonra 8 Ağustos 1918 tarihinde hem ―ġimali Kafkas
Cumhuriyeti nezdinde Osmanlı Hükümetinin siyasi ve askeri mümessili‖ hem
de ―ġimali Kafkas Kumandanı‖ olarak atandı.8 16 Ağustos 1918 tarihinde
Ġstanbul‘dan ayrılan Yusuf Ġzzet PaĢa 2 Ekim 1918 tarihinde Bakü‘ye ulaĢtı.
Emrindeki 5.Kafkas Fırkası ile Kuzey Kafkasya‘ya hareket eden Yusuf Ġzzet
PaĢa, Derbent ve Petrovsk gibi önemli Ģehirleri ele geçirdikten sonra ġimali
Kafkas Cumhuriyeti‘nin resmen ilanında ve Kuzey Kafkas ordusunun
teĢkilatlanmasında aktif rol üstlendi.9 Ancak Mondros Mütarekesinin
imzalanmasından sonra Ġstanbul‘a döndü ve 2 Mart 1919‘da 14.Kolordu
Komutanlığına atandı.10
Tekirdağ‘da bulunan 14. Kolordu karargâhı 6 Haziran
1919‘da Balıkesir‘e alınınca Yusuf Ġzzet PaĢa da bu zorunluluk nedeniyle
Anadolu‘ya geçmiĢ oldu.11
Nisan 1920 baĢlarında olaylı bir Ģekilde Ankara‘ya
giden Yusuf Ġzzet PaĢa Büyük Millet Meclisi açılınca Bolu‘dan milletvekili
seçilerek 2 Temmuz 1920‘de Meclis‘e katıldı.12
I.TBMM‘de bulunan, ikisi
emekli, biri müstafi, beĢi muvazzaf sekiz generalden birisiydi.13
Meclisten
cepheye koĢarak, Sakarya Meydan Muharebesinden bir ay önce Temmuz
1921‘de Sincanköy‘de kurulan Ġhtiyat Grubu‘nun komutanlığını üstlendi. 5
Ağustos 1921 günü Ġsmet Bey‘in Erkân-ı Harbiye-i Umumiye reisliğinden
istifası kesinleĢince TBMM adaylık yasası gereğince yerine Ferik Fevzi PaĢa ile
birlikte Yusuf Ġzzet PaĢa da Mustafa Kemal PaĢa tarafından aday gösterildi.
Ancak Fevzi PaĢa oy çokluğu ile bu göreve seçildi14
.
Yunan taarruzunu karĢılamak için Sakarya cephesinde düzenlemeler
yapılırken Yusuf Ġzzet PaĢa‘ya da birinci hatta savunma yapacak olan 3. Grubun
komutanlığı verildi.15
Sakarya Meydan Muharebesi zaferle sonuçlandıktan
7 A.g.e. s118. 8 ATASE ArĢivi, Dos.184, Kls. 3194. Fihr.2/2. 9 103 Sayılı Askeri Mecmuanın Tarih Kısmı, sayı 44, s.93. 10Cepheden Meclise, T.C.Milli Savunma Bakanlığı Yayını, Ankara 1999,s.65;Azmi Süslü-
Mustafa Balcıoğlu, Atatürk’ün Silah ArkadaĢları, Atatürk AraĢtırma Merkezi ġeref
Üyeleri, Ankara 1999, s.52. 11 T.Ġ.H.2.C. I.Kısım, s.54. 12 Türk Ġstiklal Harbine Katılan Tümen Ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların
Biyografileri, Genelkurmay BaĢkanlığı yayını, Ankara 1989, s.81. 13 Nurettin Türsan, ―Sakarya Meydan Muharebesinde Birinci Hatta DövüĢen Tek Muvazzaf
General Yusuf Ġzzet Met‖, Tarih ve Toplum, C.7.S.41. s.57-58. 14 Rıdvan Akın, TBMM Devleti (1920-1923)Birinci Meclis Döneminde Devlet Erkleri ve
Ġdare, Ġstanbul 2001, s.130 15 Mustafa Kemal PaĢa Alagöz köyündeki karargâhında savunma taktiği ile ilgili olarak ünlü
―Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır ― sözünü Sakarya savaĢı
sırasında Yusuf Ġzzet paĢaya söylemiĢtir. Bkz.Zeki Sarıhan, KurtuluĢ SavaĢı Günlüğü,
C.IV.,s.10; Yusuf Ġzzet PaĢa ile ilgili olarak Falih Rıfkı Atay da , Çankaya adlı eserinde Ģöyle
bir anekdot anlatır: ―Bir defa Ġsmet PaĢa‘yı telefonla arayan Yusuf Ġzzet PaĢa Mustafa
Kemal‘le görüĢmek istediğini söyler. Telefonu Mustafa Kemal‘e verirler:
-
30
sonra Yunan ordusunun takibine geçildiği sırada ordunun teĢkilatı değiĢtirildi ve
gruplar kolordu adını aldılar. Bu değiĢiklik sırasında Yusuf Ġzzet PaĢa cepheden
alınarak ölüm tarihi olan 14/15 Nisan 192216
tarihine kadar TBMM.‘inde Bolu
Milletvekili olarak görev yaptı. Katıldığı harplerde Osmanlı ve Alman
devletlerince çeĢitli niĢan ve madalyalarla, TBMM tarafından da Ġstiklal
madalyası ile ödüllendirilmiĢtir.17
Öte Yandan Ġstanbul 1 numaralı Divan-ı Harb-i
Örfi‘nin 6 Haziran 1920 tarihli ve 15 Haziran‘da padiĢahça onaylanan kararıyla
idama mahkûm edilen kiĢiler arasında 14.Kolordu Kumandanı olarak Yusuf
Ġzzet PaĢa da yer almıĢtır.18
Yusuf Ġzzet PaĢa‘nın siyasî hayatı ne yazık ki çok
kısa sürdü. Daha verimli olabileceği bir dönemde, büyük zaferi göremeden
geçirdiği bir kalp rahatsızlığı sonucu vefat etti. Tarihe olan merakı ile de bilinen
Yusuf Ġzzet PaĢa‘nın yayınlanmıĢ kitapları da bulunmaktadır19
Yusuf Ġzzet PaĢa’nın Milli Mücadeleye Katılması
Yusuf Ġzzet PaĢa, Bolu mebusu olarak I.TBMM‘ne katılıncaya kadar
görev yaptığı Bursa-Balıkesir bölgesinde çok önemli askerî faaliyetlerde
bulundu.20
Diğer taraftan da Ġngiliz mümessilleri vasıtasıyla Ġzmir ve havalisi
Yunan ĠĢgal Kuvvetleri komutanlığına 10 Haziran 1335/1919 tarihli bir nota
vererek Yunan askeri iĢgallerini protesto ve kolordu bölgesi dahilindeki