38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

68
SAYI: 38 YIL: 8 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2008 T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ

Transcript of 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Page 1: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

SAYI: 38 YIL: 8 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2008

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞIİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ

Page 2: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

bu sayıda

18GÜVENLİK KÜLTÜRÜNÜN GETİRDİKLERİ

İsmail ÇELİK, Kimya Yüksek Müh.İSG Uzmanı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

PERİYODİK EKİPMAN KONTROLLERİNDEYAŞANAN SORUNLAR

Erdinç TEZCAN, Makine Yüksek Müh.İSG Uzmanı

32

RİSK DEĞERLENDİRMESİ SÜRECİNDEKİYAYGIN HATALAR

Çeviri: F. Gülay GEDİKLİ, Fizik Müh.İSG Uzmanı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

10

29 21TOZ PATLAMALARI

Burak YASUN, Maden Müh.İSG Uzmanı, İSGÜM

TEHLİKELİ KİMYASAL MADDELERİN OLUŞTURDUĞURİSKLER İÇİN GENEL ve ÖZEL ÖNLEME YÖNTEMLERİ

Fatma IŞIK COŞKUNSES, Kimya Müh.İSG Uzmanı, İSGÜM

Page 3: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

içindekiler

KURUMDAN HABERLER56

5763 SAYILI KANUNUN 4857 SAYILI İŞ KANUNUNAGETİRDİKLERİ VE ÇALIŞMA HAYATINA ETKİLERİİsmail GÜLTEKİN, Mevzuat Şube Müdür V.İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

39

GÜVENLİK KÜLTÜRÜNÜN GETİRDİKLERİİsmail ÇELİK, Kimya Yüksek Mühendisi, İSG Uzmanıİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

18

MERMER OCAKLARINDA İŞ KAZALARIBerk ATLI, Maden Mühendisi, İSG UzmanıİSGÜM

25

TOZ PATLAMALARIBurak YASUN, Maden Mühendisi, İSG UzmanıİSGÜM

21

PERİYODİK EKİPMAN KONTROLLERİNDE YAŞANAN SORUNLARErdinç Tezcan, Makine Yüksek Mühendisi, İSG Uzmanı32

TEHLİKELİ KİMYASAL MADDELERİN OLUŞTURDUĞU RİSKLER İÇİN GENELve ÖZEL ÖNLEME YÖNTEMLERİFatma IŞIK COŞKUNSES, Kimya İSG UzmanıİSGÜM

Mühendisi,

29

RİSKİ VE GELECEĞİ DEĞERLENDİRİNAli Rıza ERGUN, Maden Yüksek İSG Uzmanıİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

Mühendisi,51

KOT KUMLAMA YAPILAN İŞYERLERİNDE ÇALIŞANLARIN ÇALIŞMA KOŞULLARI VESİLİKOZ SIKLIĞINI ARAŞTIRMA ORTAK PROJESİ - 2007Mehmet BERK , Bülent ŞİMŞEK , Abdullah İLGEN , Cengiz ÇELİKKALKAN , Fatih HAMŞİOĞLU ,Necdet Erece , Mehmet BİLEK İNCE , Özlem TOSYALI , Erkan SAYGI , Abdullah BÜYÜKFIRAT ,Berk ATLI , Umut YÜZER , Burak YASUN , Arif ÇIMRIN , Nuri VİDİNLİ , H. Nurdan Rana GÜVEN ,

1 1 1

3 1 1 1 1

1 1 1 4 1 1

2 2

1. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, İSGÜM2. Sağlık Bakanlığı İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi3. Bursa Verem Savaş Derneği4. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi

4

RİSK DEĞERLENDİRMESİ SÜRECİNDEKİ YAYGIN HATALARÇeviri: F. Gülay GEDİKLİ, Fizik ,İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

Mühendisi İSG Uzmanı10

Dergide yayımlanan yazılar kaynak gösterilerek

iktibas edilebilir. Yayınlanan yazılardan doğacak

sorumluluk yazara aittir.

Tasarım / Baskı

İletişim:

ART Ofset Matbaacılık

Yay. Org. San. Tic. Ltd. Şti.

2. Cd. 38. Sk. No: 8/11

06520 Balgat / Ankara

Tel: 0312. 284 41 25

Fax: 0312. 284 29 89

[email protected]

Yazışma AdresiÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

İnönü Bulvarı No: 42 İ - Blok Kat 406100 Emek / Ankara

Tel: 0312. 296 68 20 - Faks: 0312. 215 50 [email protected]

Page 4: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİ

Kasım ÖZER

İsmail GERİM

Mustafa BİRBENLİ

Yazışma AdresiÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Üç ayda bir yayımlanır.Ücretsizdir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü AdınaSahibi

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Yayın Yönetmeni

Yayın Kurulu

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüİnönü Bulvarı No: 42 İ - Blok Kat 4

06100 Emek / AnkaraTel: 0312. 215 50 21 - Faks: 0312. 215 50 28

www.isggm.gov.tr - [email protected]

Adnan A IRA. Rıza ERGUNBuhara ÖNALÇi dem ÜNALDemet ÜNVER

Garip ERELsmail GÜLTEK N

smail ÇEL KN. Gül NCEKARANeslihan D M C

Nuri V D NLÖ. Deniz ERATAK

Ğ

ğ

İ İİ İ

İİ İ İ

İ İ İ

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi'nin amacı iş sağlığı ve güvenliğialanında konusunda uzman kişiler tarafından yazılan derlemeyazılar, makaleler, çeviriler sunarak bilgi alışverişininsağlanması, farklı görüşlerin tartışılması ve yeni görüşlerinortaya çıkmasına katkıda bulunulması, dünyada ve Türkiye'desektör haberlerinin duyurulmasıdır.

Üç ayda bir olmak üzere yılda 4 sayı olarak yayımlanmaktadır.

Yayınlanan yazıların içeriği ve biçimi editörler tarafındanözenle gözden geçirilmekle birlikte yazılarda belirtilengörüşler yazara aittir.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞIGENEL YAYIN NO: 152

Page 5: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

3

Merhaba,

Çok değerli İSG Dergisi okuyucuları,

Geçtiğimiz dönemde mayıs ayında 22 inci İş Sağlığı ve Güvenliğihaftası etkinliklerini gerçekleştirirken aynı zamanda kısacaistihdam paketi olarak adlandırılan 5763 sayılı Kanunla çalışmahayatı ile ilgili önemli yasal düzenlemeler gerçekleştirildi. Başta4857 sayılı İş Kanunu olmak üzere ilgili kanunlarda değişiklik yapanbu düzenlemelerle genç çalışanların ve kadınların istihdamı, asıl vealt işveren ilişkileri, özürlü ve eski hükümlü çalıştırılması, meslekieğitim ve iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışma hayatında çözümbekleyen konularda beklenen adımlar atılmış oldu.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili olarak yapılan bu değişikliklerle,

- Bu alanda risk değerlendirmesi, kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların usul ve esasları ile bunları yapacak kişi ve kuruluşlarınniteliklerinin belirlenmesi, gerekli iznin verilmesi,

- Ortak sağlık güvenlik birimlerinin kurulabilmesi,

- İşyeri sağlık ve güvenlik biriminde görevlendirilecek işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve işverence görevlendirilecek diğerpersonelin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma şartları, eğitimleri ve belgelendirilmelerihususları mevzuatımızda yerini almıştır. Bu konulardaki detayları dergimizin bu sayısında yer alan makalede görebilirsiniz.

Bunun yanında yine dergimizde kamuoyunda çokça tartışılan Kot Kumlama ile ilgili bir makaleyi dikkatinize sunuyoruz. İş Sağlığı veGüvenliği Genel Müdürlüğü olarak Kot Kumlama alanında yürütülen bu projenin sonuç raporunu içeren bu makale ile ülkemizdekimevcut durumu yansıtmaya çalıştık.

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü olarak amacımız, ülkemizde iş kazaları nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi kayıplarınasgari düzeye indirilmesidir. Bunun için iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulması ve çalışma hayatının her noktasındauygulanması gerekmektedir.

Umarım, dergimizin diğer sayılarında olduğu gibi bu sayımız da İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünün oluşturulmasına önemli katkılarsağlar.

Unutmayalım…. Güvenlik Kültürü….. Herkes İçindir.

İsmail GERİMİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı

önsöz

Page 6: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

4

makale

Proje Koordinatörü: Mehmet BERK ,Bülent ŞİMŞEK , Abdullah İLGEN , Cengiz ÇELİKKALKAN ,

Fatih HAMŞİOĞLU , Necdet Erece , Mehmet BİLEK İNCE , Özlem TOSYALI ,Erkan SAYGI , Abdullah BÜYÜKFIRAT , Berk ATLI , Umut YÜZER ,

Burak YASUN , Arif ÇIMRIN , Nuri VİDİNLİ , H. Nurdan Rana GÜVEN

1

1 1 2

2 3 1 1

1 1 1 1

1 4 1 1

1. ÇSGB, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, İSGÜM2. Sağlık Bakanlığı İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi

3. Bursa Verem Savaş Derneği4. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi

KOT KUMLAMA YAPILANİŞYERLERİNDE ÇALIŞANLARIN

ÇALIŞMA KOŞULLARI VESİLİKOZ SIKLIĞINI ARAŞTIRMA

ORTAK PROJESİ - 2007

Page 7: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

GİRİŞ VE AMAÇ

21'inci yüzyılda işyerinde karşılaşılantoksik maddeler ve işyerine özgütehlikeler hala çalışanların sağlığı

üzerinde tehdit oluşturmaya devam etmek-tedir. Mesleki akciğer hastalıkları ise tüm meslekhastalıkları arasında sıklık açısından birincisırada gelmektedir .

Silikoz, inhalasyon sonunda akciğerde birikenkristal silikaya karşı oluşan reaksiyon sonucundaor taya çıkan akciğerler in f ibrot ik birhastalığıdır . İnhalasyon yoluyla oluşan meslekiakciğer hastalığı silikozda etken, serbestsilisyum dioksittir (SiO ). Değişik kristal

biçimlerinde bulunan tozun en yaygın şeklikuvarsdır .

1

2

3

2

Çalışanların yüksek konsantrasyonda toz ilekarşılaşmaları nedeniyle, silikoz oluşmasıaçısından en tehlikeli olan iş, açıkta ve hiçbirönlem alınmadan yapılan cam ve metal üzerinebasınçlı hava yardımıyla öğütülmüş silika kumupüskürtülmesi işlemi olan kumlamacılıktır .4

ÖZET

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM), T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbulMeslek Hastalıkları Hastanesi ve Bursa Verem Savaş Derneği tarafından yürütülen

Çalışmaya dahil edilen 15işyerinin 3 işyerinde ise kumlama yöntemine son verildiği için toz ölçümüyapılmamıştır. Proje kapsamında çalışmaya dahil edilen çalışanların akciğer filmlerinde, değerlendirmeye alınan 85adet filmin %38.8'inde

79 işçiye anket ve solunum fonksiyon testi yapılmış ve solunum fonksiyon testi yapılan işçilerin%11.4'ünde patolojik bulgu tespit edilmiştir. Toz ölçümü yapılan 12 işyerinin %41.7'sinde silis tespit edilmiştir.

Proje kapsamında, İstanbul veTekirdağ/Çorlu bölgelerinde faaliyet gösteren kumlama yapan ya da daha önce kumlama yapmış işçisibulunan 15 işyerinde toplam 93 kişinin PA Akciğer filmi ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) sınıflamasınagöre değerlendirilmiştir. 8 adet film ILO sınıflamasına göre okunamaz kalitede olarak değerlendirilmiş vedeğerlendirmeye alınmamıştır. 79 işçiye anket ve solunum fonksiyon testi uygulanmış, 14 işçiye işyerindebulunamamaları nedeniyle anket ve solunum fonksiyon testi yapılamamıştır.

12'sinde toz ölçümü yapılmış,

ILO sınıflamasına göre 1/0 ve üzeri kategoride silikozla uyumlu radyolojik bulgularsaptanmıştır.

Çalışanların kumlama yapılan işyerinde çalıştıkları süre, sigara içme durumu, solunum fonksiyon testisonuçları, işyerinde silis tespiti ile silikoz görülmesi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkisaptanmamıştır.

Anahtar sözcükler: Silikoz, Kumlama, ILO

5

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 8: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Çevresel ve mesleksel akciğer hastalıkla-rını çevresel kaynaklı olmayan hastalık-lardan ayırt etmek zordur. İşyerindekiveya çevredeki bir madde birden fazlaklinik ve patolojik duruma yol açabilir.Pulmoner hastalığı olan hastalarınhepsinde çevresel ve mesleksel etkenleraraştırılmalıdır .

2005 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği GenelMüdürlüğü ve Dokuz Eylül ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Anabil im Dalıtarafından yürütülen

Bu doğrultuda; İş Sağlığı ve GüvenliğiGenel Müdürlüğü ile İstanbul MeslekHastalıkları Hastanesi ve Bursa VeremSavaş Derneği'nin ortaklaşa yürüttüğüProjede İstanbul ve Tekirdağ/Çorlub ö l g e s i n d e k i k u m l a m a y a p ı l a nişyerlerinde çalışan ve kumlama işi yapanişçilerde silikoz sıklığını ortaya çıkarmak,işyerlerinde silikozu önlemeye yöneliktedbirlerin alınmasını sağlamak, meslekirisk faktörlerini araştırmak, ilgili taraflarile kamuoyunu bu konuda bilgilendirmekve eğitmek amaçlanmıştır.

Çalışmanın evreni olarak İstanbul veTekirdağ/Çorlu bölgesindeki kot kumlamayapan veya daha önce yapmış olanişyerleri seçilmiştir. 15 işyerinde toplam93 işçiye akciğer grafisi, 79 işçiye“Kumlama Projesi Anket Formu”, 79 işçiyeSolunum Fonksiyon Testi uygulanmıştır.

kişiseltoz toplama cihazı (SKC-Deluxe 224-PCTX8) ile PVC filtreler üzerine toznumuneleri alınarak

FT-IR cihazı ile silis içeriğitespit edilmek suretiyle

Modifiye edilmiş Amerikan ToraksDerneği (ATS) Anket Formu ile çalışan-lara; sosyodemografik özellikleri, çalışmasüreleri, hastalık öyküleri, sigara ve alkol

kullanma durumu, kişisel koruyucudonanım kullanımları, aldıkları eğitimdurumları sorulmuştur. İşyeri ortamında,çalışanlara Sağlık Bakanlığı İstanbulMeslek Hastalıkları Hastanesi tarafındanSolunum Fonksiyon Testi (SFT) uygulan-mış, FEV1 ve FVC değerlendirilirkenbeklenen değerin yüzdesinin %80 ve altıpatolojik kabul edilmiştir.

Bursa Verem Savaş Derneği tarafındançalışanlara 35x35 boyutlarında ve ILOstandartlarına uygun kalitede akciğergraf i ler i çeki lmişt ir. Fi lmler, ILOUluslararası Pnömokonyoz RadyografileriSınıflandırması konusunda eğitim almışokuyucular tarafından değerlendiril-miştir. 1/0 ve üzeri opasite olan standartakciğer filmleri silikozla uyumlu olarakdeğerlendirilmiştir.

İşçiler toz maruziyeti, sigara içme, kişiselkoruyucu donanım kullanma, durumlarıbirbiri ile karşılaştırılmıştır.

Kumlama Projesi sonucunda elde edilenverilerin analiz edilebilmesi amacıyla,SPSS istatistik programında, “KUMLAMAPROJESİ ANKET” adı ile bir dosyaoluşturularak, 59 değişken yaratılmıştır.Verilerin girişi İş Sağlığı ve GüvenliğiGenel Müdürlüğü, İş Sağlığı DairesiBaşkanlığı elemanlarınca gerçekleştiril-miştir.

Verilerin değerlendirilmesi SPSS 9.0istatistik programı kullanılarak frekansanalizi ve Ki-kare analizi ile yapılmıştır.

2

Aydın/ÇineBölgesindeki Kuvars Oc ak veDeğirmenlerinde ÇalışanlardaSilikoz Sıklığı ve İş KoşullarınınPnömokonyoz Oluşumuna EtkisiProjesinde; ILO standartlarına göredeğerlendirilen filmlerin % 23.0'nınsilikozla uyumlu 1/0 ve üzerikategoride olduğu saptanmıştır .

İstatistiksel Değerlendirme

15 işyerinde toplam 79 işçiye anketve solunum fonksiyon testi uygu-lanmış, 93 kişinin PA Akciğer filmiILO sınıflamasına göre değerlen-dirilmiştir.

5

Ülkemizde meslek hastalıklarıiçerisinde büyük çoğunluğu teşkileden silikoz olgularınınsaptanması ve yeni ortayaçıkabilecek olgularınönlenebilmesi açısındankumlama yapan işyerlerindekimevcut durumun bilinmesi büyükönem taşımaktadır.

Araştırma kapsamında; İstanbulve Tekirdağ/Çorlu bölgelerindekot kumlama yapan işyerlerinde,çalışma ortamında tozkonsantrasyonu ölçmek,çalışmaya dahil edilen işçilerinsosyodemografik özellikleri vebunların silikoz ile ilişkisinibelirlemek, çalışanlara solunumfonksiyon testi uygulamak, silikozolgularını saptamak, saptanansilikoz olgularının meslekhastalıkları hastanesine sevkinisağlamak, silikoz şüphesi olanvakaların 5 yıl süre ile izlenmesinisağlamak çalışanlara, işverenlereve İSG profesyonellerine konu ileilgili eğitim vermek şeklindefaaliyetler yer almaktadır.

MATERYAL VE METOD

BULGULAR

Toplam 15 işyerinden 12 işyerinde tozölçümü yapılmıştır. Toz ölçümü için

Ankara İSGÜM (İşSağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü)Laboratuvarında

alınan numuneleranaliz edilmiştir.

6

Silikoz Sıklığını Araştırma Ortak Projesi - 2007

Page 9: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

işyeri

Çalışan toplamişçi sayısı

(2007)

Kumlamayapan işçi

sayısıAnket

Değerlendirilen

film sayısı

Tozölçümsayısı

Birinci 165 14 11 14 1

İkinci 13 3 2 3 0

Üçüncü 195 8 7 8 1

Dördüncü 60 3 2 3 1

Beşinci 4 1 0 1 1

Altıncı 280 1 1 1 1

Yedinci 98 5 2 5 0

Sekizinci 76 2 2 2 0

Dokuzuncu 275 6 6 5 1

Onuncu 1647 19 17 17 2

Onbirinci 230 3 3 2 1

Onikinci 2461 18 18 15 2

Onüçüncü 836 1 0 1 1

Ondördüncü 470 6 6 6 1

Onbeşinci 7 3 2 2 1

Toplam 6817 93 79 85

Tablo-1 Çalışmaya Katılan İşyerlerinde İşçi Sayıları ve Yapılan İşlemlerin Dağılımı

Çalışmaya dahil edilen toplam 15işyerinden %46.6'sı IV. Risk grubunda,%26.6'sı V. Risk grubunda, %13.3'ü III.Risk grubunda, %13.3'ü I. Risk grubundayer almaktadır. İşyerlerinin %66.6'sında işsağlığı ve güvenliği (İSG) kurulu var,%33.4'ünde yoktur.

İşyerlerinin %80'inde işyeri hekimibulunmakta, % 20'sinde işyeri hekimibulunmamaktadır.

İşyerlerinin %60'ındaiş güvenliği uzmanı var, %40'ında yoktur.

Anketi olan 79 kişiye solunum fonksiyontesti yapılmış ve %11.4'ünde patolojikbulgu tespit edilmiştir.

Çalışmaya katılan işçilerin %17.7'si dahaönce tozlu işlerde çalışmış, %82.3'ü isedaha önce tozlu işte çalışmamışlardır.

Projeye katılan 93 kişinin 8'inin filmiKalite 4 olup değerlendirmeye alınma-mıştır. Bu filmler değerlendirme dışındabırakıldığında 85 kişinin %38.8'indesilikoz şüphesi tespit edilmiştir.

İşyerlerinin % 80'i 50 ve üzeri işçi çalıştırmakta, %20'si 50 den az işçiçalıştırmaktadır.

İşyerlerinin %80'ninde 1-10 arasında kumlama yapan işçi çalışmakta,%20'sinde 10-20 arasında kumlama yapan işçi çalışmaktadır.

Toplam 15 işyerinden 12 işyerinde toz ölçümü yapılmıştır. 3 işyerinde halenkumlama yapılmadığından toz ölçümü yapılmamıştır.

İşyeri Risk Grubu İSG Kurulu İSG Uzmanı İşyeri Hekimi

Birinci 4 var var var

İkinci 4 yok yok yok

Üçüncü 5 var var var

Dördüncü 4 yok yok var

Beşinci 4 yok yok yok

Altıncı 4 var yok var

Yedinci 1 yok yok var

Sekizinci 4 var var var

Dokuzuncu 1 var yok var

Onuncu 5 var var var

Onbirinci 5 var var var

Onikinci 4 var var var

Onüçüncü 3 var var var

Ondördüncü 5 var var var

Onbeşinci 3 yok var yok

Tablo-2 Çalışmaya Katılan İşyerlerinin İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgilerinin Dağılımı

Film OkumaSonucu

Sayı %

0/1 10 11.7

Normal 42 49.5

1/0=Silikozşüphesi

33 38.8

Toplam 85 100,0

Tablo-4 Çalışmaya Katılan İşçilerin PA

Akciğer Filmi Okuma Sonuçlarının ILO

Sınıflamasına Göre Dağılımı

SFT Sonuçları Sayı %

Patolojik 9 11,4

Normal 70 88,6

Toplam 79 100,0

Tablo-5 Çalışmaya Katılan İşçilerin Solunum

Fonksiyon Testi Sonuçlarının Dağılımı

7

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

14

EVET 14 17,7

HAYIR 65 82,3

Toplam 79 100,0

Sayı %

Tablo-3 Çalışmaya Katılan İşçilerin Bu

İşyerinden Başka Tozlu İşte Çalışıp

Çalışmadığına Göre Dağılımı

Başka Tozlu İşteÇalışma Durumu

Page 10: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

TARTIŞMA VE SONUÇLAR

İstanbul ve Tekirdağ/Çorlu bölge-lerinde faaliyet gösteren kumlamayapan ya da daha önce kumlamayapmış işçisi bulunan

Yaptığımız çalışmada, araştırmayakatılan işyerlerinin %80'i 50 ve üzeriişçi çalıştırmakta, %20'si 50 den azişçi ç alıştırmaktadır. Ç alışmayaptığımız işyerlerinin

%46.8'inin işyerinde 1-5 yıl arası, %38'ininise 6-10 yıl arası çalıştığı tespitedilmiştir. alışanların

işyerlerindeyaptığımız çalışmada %38.8 oranındasilikozla uyumlu radyolojik bulgularsaptanmıştır. Daha önce Aydın / Çinebölgesinde kuvars ocak ve değirmen-lerinde çalışanlarda yapılan çalışmada%23 oranında silikozla uyumlu radyolojikdeğişiklik saptanmıştır . Celal BayarÜniversitesi ve Dokuz Eylül ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Anabil im Dalıtarafından yapılan çalışmada seramikişçilerinde silikoz oranı ise %6.57 olarakbulunmuştur .

%66.6'sında işsağlığı ve güvenliği (İSG) kurulu olması,%60'ında iş sağlığı ve güvenliği uzmanı-nın olması, %80'inde işyeri hekimininolması çalışanların sağlık ve güvenlikaçısından gözetiminin nispeten iyiolduğunu düşündürmektedir.

Çalışanların %13.9 u bir yıldan az,

Aydın-Çine'de

5

6

ç

(χ²=0.412, SD=1 P=0.52)

Çalışmaya Katılan İşçilerin Silikoz Dağılımı ile Çalışanların İşyerindeki Toz Ölçümlerinin(Silis tespiti) Karşılaştırması Ki-kare testi ile değerlendirildiğinde; işyerlerinde silis tespitedilme durumu ile işçilerde silikoz görülmesi arasında anlamlı bir ilişki tespitedilmemiştir.

SİLİKOZ

VAR YOK ToplamSilis

Sayı % Sayı % Sayı %

İçeren 8 42,1 11 57,9 19 100,0

İçermeyen 19 33,9 37 66,1 56 100,0

Toplam 27 36,0 48 64,0 75 100,0

Tablo-6 Çalışmaya Katılan İşçilerin Silikoz Dağılımı ile İşyerindeki Toz Ölçümlerinin

(Silis tespiti) Karşılaştırması

Bu değerlendirme 93 kişi üzerinden yapılmıştır. Ancak filmi olup okunamayan yani Kalite4 sonuçlu filmler (8 kişi) ve tozu ölçülemeyen işyerlerinde çalışan 10 işçi bu karşılaştırmaTablosuna dahil edilmemiştir.

SİLİKOZ

VAR YOK ToplamÇalışmaSüresi (yıl) Sayı % Sayı % Sayı %

< 1 5 50.0 5 50.0 10 100,0

1-5 14 37.1 22 62.9 36 100,0

6-10 9 40.0 15 60.0 24 100,0

10,+ 1 100.0 --- --- 1 100,0

Toplam 29 40.8 42 59.2 71 100,0

Tablo-7 Çalışmaya Katılan ve Anket Uygulanan İşçilerin Çalışma Süresi ile Silikoz Dağılımlarının

Karşılaştırması

(χ²=2.001, SD=3 P=0.57)

Bu değerlendirme 79 kişi üzerinden yapılmıştır. Ancak filmi olup okunamayan yani Kalite4 sonuçlu filmler (8 kişi) bu Tabloya dahil edilmemiştir. İşyerinde çalışma süresi ile silikozgörülmesi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır.

SİLİKOZ

VAR YOK ToplamSFT

Sayı % Sayı % Sayı %

Patalojik 3 37,5 5 62,5 8 100,0

Normal 26 41,3 37 58,7 63 100,0

Toplam 29 40,8 42 59,2 71 100,0

Tablo-8 Çalışmaya Katılan İşçilerin Solunum Fonksiyon Test Sonuçları ile Silikoz Dağılımlarının

Karşılaştırması

(χ²=0.042, SD=1 P=0.838)

Bu değerlendirme 79 kişi üzerinden yapılmıştır. Ancak filmi olup okunamayan yani Kalite4 sonuçlu filmler (8 kişi) bu Tabloya dahil edilmemiştir. Çalışmaya Katılan İşçilerinSolunum Fonksiyon Test Sonuçları ile Silikoz Dağılımlarının Karşılaştırması, Ki-kare testiile analiz edildiğinde SFT sonuçları ile silikoz arasında anlamlı bir fark görülmemektedir.

8

Silikoz Sıklığını Araştırma Ortak Projesi - 2007

Page 11: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

%38.1'i bir yıl ve daha az, %35.8'i1.5-4.5 yıl arası, %5.7'sinin 7.5-10yıl çalıştıkları tespit edilmiştir. ( % 23olgu) Silika ile ilk temas ile klinikbulguların ortaya çıkması arasındauzunca bir sürenin geçmesi gerekebilir.Kronik seyirli silikozda toz maruziyetininilk yıllarında herhangi bir bozuklukgörülmeyebilir, klinik belirtilerin yıllarsonra ortaya çıkabileceği göz önünealındığında saptanan olguların yanı sırakumlama yapan diğer işçilerinde yıllariçinde izlenmesi gerekir.

Ankete katılan çalışanların %93,7'siningünde 7.5 saat ve daha çok mesai yaptığıve yine aynı oranda kişinin haftada 40saatten çok mesai yaptıkları tespit

edilmiştir. Çalışma süreleri yönünden“Sağlık Kuralları Bakımından GündeAncak Yedibuçuk Saat veya Daha AzÇalışılması Gereken İşler HakkındaYönetmelik” hükümlerinin dışına çıkıldığıgörülmektedir. Çalışanların %93.7'sinin7.5 saatten fazla çalışıyor olmasımaruziyet açısından riskin artabileceğinidüşündürmektedir. Ayrıca sektördekiihtiyacı karşılamak için işin sürekliliği vehızlı yapılması gerektiği göz önünealındığında maruz kalma açısından riskoluşturmaktadır.

Çalışmaya katılan 15 işyerinin 3'ünde tozölçümü yapılamamıştır. Toz ölçümüyapılan 12 işyerinin %41.7'sinde silistespit edilmiştir. Toz ölçümü yapılan

işyerlerinde çalışan işçilerin%23'ü, ise silis tespit edilenişyerlerinde çalışmaktadır.Yapılan ölçümlerde silistespit edilemeyen işyerle-rinin önceden silisyumdioksit kullandığı ancak,ölçüm sırasında AliminyumOksit (AL O ) kullanılmasınedeniyle yapılan ölçüm-lerde silisyum dioksit tespitedilememiştir.

2 3

Sonuç olarak; Maden veTaşocakları İşletmesinde ve TünelYapımında Tozla Mücadele ileilgili Yönetmeliğin 16'ıncımaddesinde Si0 içeriği %5'denaz olduğu takdirde solunabilirtozların Eşik Sınır Değeri (ESD) 5mg/m olarak kabul edilirdenilmektedir. Bu çalışmasonucunda, anılan Yönetmelikteverilmiş olan eşik sınır değerinyeniden gözden geçirilmesi gereğiortaya çıkmıştır .

2

3

7

1.

2.

3.

4.

5.

6.

7.

Evyapan F., Mesleksel Akciğer Hastalıklarınotları,Türk Toraks Derneği web sitesi, 5. Kışokulu www.toraks.org.tr/kisokulu4-ppt-pdf/Fatma_Fisekci_Evyapan (erişimtarihi:10/04/2008)

Alfred P. Fıshman, Jack A. Elıas, Jay A. Fıshman,Mıchael A. Grıppı, Larry R. Kaıser, Robert M.Senıor (Çevirenler : Dr. Erkan M.L, Dr. Fındık S.,Dr. Uzun O., Dr. Atıcı G.A.), Göğüs Hastalıkları ElKitabı, Nobel Tıp Kitabevleri 2005 sayfa 243-247

Zeki Kılıçaslan Mesleki Akciğer Hastalıkları II,Türk Tabipleri Birliği İşyeri Hekimliği Ders Not-ları, 8.Basım, Ankara, Şubat 2004 sayfa 158-159

Çımrın A. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp FakültesiGöğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Editöre MektupSilikozis yeniden; Sebepler ve Sorumluluklar,Tüberküloz ve Toraks Dergisi cilt 55 sayfa 118-122

Öztürk A, Çımrın A, Özkan O, Tür M, Önal B,Aydın Çine Bölgesindeki Kuvars Ocak veDeğirmenlerinde Çalışanlarda Silikoz Sıklığı veİş Koşullarının Pnömokonyoz Oluşumuna Etkisi,İzmir 2005

Ayşın ŞAKAR ve Ark. Seramik fabrikasıİşçilerinde Silikozis Tüberküloz ve Toraks Dergisi2005, cilt 53, sayfa 148-155

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İşSağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü. websitesi www.isggm.gov.tr Mevzuat(erişimtarihi:10/04/2008)

kayn

akla

r

9

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 12: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

makale

OSHA(European Agency for Safety and Health at Work) yayınıdır.

Çeviri: F. Gülay GEDİKLİ, Fizik Mühendisi, İSG Uzmanı,İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

RİSK DEĞERLENDİRMESİSÜRECİNDEKİ

YAYGIN HATALAR

10

Page 13: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

RİSK DEĞERLENDİRMESİNİNPLANLANMASI

İşverenler özenli ve dikkatli bir şekilderisk değerlendirmesi yapmalı ve çalışan-ların sağlık ve güvenliğinin korunmasıiçin gerekli olan tüm önlemleri almalıdır.Hazırlık sürecine dahil olan bazımaddeler:

Değerlendirmenin bir kurultarafından yapılması, organizeedilmesi ve koordinasyonu,

Değerlendirmeyi yapacak yeterliliğesahip kişilerin atanması,

Değerlendirmeleri yapacak kişilerinbelirlenmesine yönelik olarakgerçekleştirilecek düzenlemelerleilgili olarak çalışan temsilcilerinedanışılması,

Kurum tarafından istihdam edilendenetçilere gerekli olan bilgi, eğitim,kaynak, zaman ve desteğinsağlanması,

İlgili durumlarda, denetçiler arasındayeterli işbirliğinin sağlanması,

?

?

?

?

?

? Yönetimin dahil edilmesi veçalışanların katılımının teşvikedilmesi.

Bir risk değerlendirmesi, yalnızca,birbirlerinden ayrı çalışan işveren ya daişveren temsilcilerini değil, aynı zamandaçalışanları veya onların temsilcilerini deiçermelidir. Bahsi geçen tüm taraflar,sürecin farklı aşamalarında katkıdabulunabilirler.

Risk değerlendirmesini gerçekleştirmekiçin tayin edilen kişinin tüm görevleriyerine getirememesi olası bir durumdur.Bu yüzden, değerlendirmeyi gerçekleş-tiren kişilerin ve işverenlerin, değer-lendirme becerileri noktasındaki sınırla-rının bilincinde olmaları gerekmektedir.Ek ya da daha nitelikli bir uzmanlıkhizmeti, daha sonradan gerektiğindekullanılabilir.

Örneğin, nitelikli bir elektrik mühendi-sinin, karmaşık kimyasal işlemlerdenkaynaklanan risklerin değerlendirilmesikonusunda bilgisi bulunmayabilir.

Herhangi bir ekibin ya dadeğerlendirilen işlem/aktivitekonusunda uygulamalı bilgiyesahip olan çalışanlarındeğerlendirmeye dahil edilmemesi

Risk değerlendirmesinin,yeterliliği olmayan kişilereverilmesi

Girişnleme, Avrupa Birliği iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında yer alan bir prensiptir.Önlemede risk değerlendirmesinin üstlendiği rol, AB Çerçeve Direktifindevurgulanmıştır. Avrupa Komisyonu risk değerlendirmesini, “işyerinde var olan

tehlike durumlarından kaynaklanan ve çalışanın sağlığını ve güvenliğini tehdit edenriskin değerlendirilmesi işlemi” olarak tanımlamıştır.” “Risk değerlendirmesi, zararasebebiyet verebilecek olan tehlikeleri ve bu tehlikelerin bertaraf edilme olasılıklarınıdeğerlendiren; ya da risklerin kontrol altına alınmasına yönelik koruyucu ve önleyiciönlemler ortaya koyan bir çalışmanın sistematik şekilde değerlendirilmesidir.” Riskdeğerlendirmesi işleminin gerçekleştirilmesindeki amaç, işverenin, çalışanlarıngüvenlik ve sağlığını güvence altına alan etkin önlemlerin uygulanmasını sağlamaktır.

Risk değerlendirmesi uygulamasında, her tür işletme ve kurumda ortak bir takım hatalaryapılmaktadır. Süreç esnasında en sık karşılaşılan hatalardan bazıları genelliklegerçekleşme sırasına göre aşağıda verilmiştir.

Ö

Risk değerlendirmesi sürecindeki aşamalar

1. Risk değerlendirmesininplanlanması

3. Risk değerlendirmesinindokümante edilmesi

2. Risk değerlendirmesiningerçekleştirilmesi

- Tehlike ve risk altındakilerin belirlenmesi- Tehlikeden oluşan riskin değerlendirilmesi- Önleyici faaliyete karar verilmesi- Gerekli işlemin yapılması- Gözetme gözden geçirme

RİSK

11

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 14: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

İşyerini tanımayan uzmanların riskdeğerlendirmesi sürecine dahiledilmesi

Muhtemel risk kategorilerinin gözardı edilmesi

Ekipman:

Çevre:

Ürün:

Organizasyon:

Sağlığı tehdit eden uzun vadelitehlikelerin göz ardı edilmesi

Risk değerlendirmesi sürecinde dışarıdanuzmanların getirilmesi durumunda, bukişilere firma hakkında gerekli bilgilerinverilmesi, hedeflerin açıkça belirtilmesive mevcut kaynakların sağlanması gerek-m e k t e d i r. B u g e r e k l i b i l g i l e r i nsağlanması sayesinde arzu edilen biryaklaşım elde edilebilecektir.

Risk değerlendirmesi işleminin ilk adımı,tehlikelerin ve risk altında olanlarınbelirlenmesidir. Tehlike, zarara sebebiyetverme potansiyeli olan herşey olabilir.Örneğin, çalışma malzemeleri, ekipman-lar, çalışma metotları ve alışkanlıkları gibietmenlerin esas itibariyle, zarara sebebi-yet verme potansiyelleri bulunmaktadır.Tehlikeler insanları, malları ve süreçlerietkileyebilir; kaza ve hastalıklara, kayıp-lara ve ekipman ile makinelerin hasargörmesine neden olabilir.

Risk değerlendirmesi ile ilgili adımlarınuygulanmasında geliştirilmesi gerekennoktalardan biri de, psikososyal risk ve işörgütsel faktörlerin göz önünde bulun-durulmasıdır. Çalışma hayatında gerçek-leşen önemli değişiklikler, psikososyalrisklere yol açabilmektedir. İşin tasarlan-ma, organize edilme ve yönetim şeklininyanı sıra, ekonomik ve sosyal boyutuylada ilintilendirilen bu gibi riskler, stresseviyesini yükseltir, bunun sonucu olarakda ruhsal ve fiziksel sağlıkta ciddibozulmalara neden olabilir. Bu riskkategorileri, risk değerlendirmesininbirinci basamağı boyunca incelenmelidir.

Bir takım risk kategorilerinin hariçbırakılması ya da analizin bir yönü ileilgilenilirken diğer yönünün göz ardıedilmesi gibi durumların önüne geçebil-mek amacıyla denetçiler, HEEPO kavra-mını kullanabilirler (bkz.Tablo 1).

(

işyeriyerleşim planı,makineler, el

aletleri, yazılım ve donanım, masalarveya sandalyeler,

ışık, gürültü, sıcaklık,titreşim, hava kalitesi ya da toz,

Tehlikeli maddeler, ağır yükler,keskin kenarlı veya sıcak nesneler,

görevler, çalışmasüreleri, dinlenme araları, vardiyasistemleri, eğitim, iletişim, takımçalışması, ziyaretçilerle iletişim,sosyal destek ya da otonomi(özerklik).

Yüzeysel yapılan risk değerlendir-melerinin gerçekleştirilmesi sürecinde,daha olası riskler üzerine odaklanılmak-tadır. Zihinsel etkenler gibi uzun sürelietkenlerin yanı sıra, kimyasal maddelerya da yüksek seviyedeki gürültüye maru-ziyetlerden kaynaklanan ve kolaylıklagözlemlenemeyen riskler göz ardı ya daihmal edilebilmektedir.

Tehlikelerin ve riskaltında olanlarınbelirlenmesi

İnsan, ekipman, çevre, ürün ve organizas-yon kelimelerine karşılık gelen HEEPO

, risk değerlen-dirmesinde ya da bir olay veya kazanınanalizinde kullanılabilir. Kazaların riskfaktörleri ya da nedenleri genel olarakfarklı alan ve kategorilere göre sınıflandı-rılabilir. HEEPO, muhtemel risk faktörleriya da bir konuda herhangi bir yöndegereğinden fazla yoğunlaşmanın önünegeçilmesinde yardımcı olabilmektedir.

Tehlikeler, risk faktörleri ve nedenleraşağıdakiler ile ilişkilendirilebilir:

fiziksel ve ruhsalkapasite eksikliği, bilgi vebeceri eksikliği, doğrutavır ve hareket eksikliği,

Human, Equipment, Environment andProduct of Organization)

İnsan:?

?

?

?

?

RİSK DEĞERLENDİRMESİNİNGERÇEKLEŞTİRİLMESİ

1. Adım:

Organizasyon

İnsanÜrün

Çevre

Ekipman

Tablo 1: HEEPO konsepti

12

Yaygın Hatalar

Page 15: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Yalnızca çalışma talimatlarınabakmak ve çalışanları dahiletmemek

Kontrol listesinin katı bir şekildeuygulanması

Gerçek yaşamdaki uygulama, işinrehberde tanımlandığı şeklinden dahafarklı olabilmektedir. Bu nedenle, işyeri veproseslerde gerçekte nelerin olduğunabakmak gerekmektedir. Genel olarakdeneyimli çalışanlar, işyerlerini ve işleyişien iyi bilenlerdir. Bu nedenle, çalışanlarıgözlemlemek ve fikir sormak önemlidir.

Tehlike kavramı, kontrol listesinde değini-len çeşitli tehlikelerin yanında, çalışmaesnasında çalışanların birbirleriyle olanetkileşimi de göz önünde bulundurularakuygulanmalıdır. Etkileşimin miktarı veyoğunluğu, risk seviyesini etkileyecektir.

En basit durumlarda tehlikeler, gözlemleve işyerindeki şartların ilgili bilgiler ilekarşılaştırılması ile belirlenebilmektedir.Daha karmaşık durumlarda ise, yukarıdabahsi geçen basit analiz tekniklerininyanında, hava numunesi veya makineoperasyonu metot ya da metotlarınınincelenmesi de, kimyasallar ya damakinelerden kaynaklanan tehlikelerinvarlığının belirlenmesi için gerekliolabilmektedir.

Önemli bir tehlikenin önemsizolduğu düşüncesiyle göz ardıedilmesi

Önemsiz oldukları düşünülse bile ya dakoruyucu tedbirler alınmış olsa dahi bütünpotansiyel tehlike kaynakları kayıt altınaalınmalıdır. İşyerleri ile ilgili bilgitoplamak, yapılan işler ve dahil edilençalışanlar, tehlikelerin ve risk altındaolanların tanımlanmasına yardımcıolabilir. Bu bilgiler, işyeri şartları ve işlerin,bir işletmenin bölümleri arasında farklılıkgösterebileceği prensibi üzerine kurul-malıdır. Bu süreçteki eksiklikler riskdeğerlendirmesinin doğruluğunu vekalitesini etkileyebilir.

Kontrol listesi nedir (veya ne değildir) ve nasılkullanılmalıdır?

Kontrol listesi, tehlikelerin ve potansiyel korunma önlemlerininbelirlenmesi ile bunların doğru kullanımına yardımcı olabilir verisk değerlendirmesinin bir parçasını oluşturur.

Kontrol listesi, her işyerindeki tüm riskleri kapsamayıhedeflemekten ziyade, metodun uygulamaya konmasında sizeyardımcı olmak için oluşturulmuştur.

Kontrol listesi, bir risk değerlendirmesinin gerçekleştirilmesindesadece ilk adımdır. Nispeten karmaşık risklerin değerlendi-rilmesinde daha ileri bilgiye ihtiyaç duyulabilmekte ve bazıdurumlarda bir uzmanın yardımı gerekebilmektedir.

Bir kontrol listesinin etkili olabilmesi için, bu kontrol listesininbelirli bir sektör ya da işyerine uyarlanması gerekmektedir. Bazıek noktaların ele alınması ya da bazı ilgisiz noktaların daçıkarılması gerekebilmektedir.

Uygulamayla ilgili ve analitik sebeplerden dolayı, bir kontrollistesi, problemleri/tehlikeleri ayrı ayrı sunmakta; ancak,işyerlerinde bunlar iç içe geçmiş olabilmektedir. Bu yüzden, farklıproblemler arasındaki etkileşimleri ya da belirlenen riskfaktörlerini göz önünde bulundurmalıdır. Aynı zamanda, belirlibir riskle başa çıkma adına uygulamaya konulan bir önleyicifaaliyet, bir diğer riski de önleyebilir. Örneğin, yüksek sıcaklığınönüne geçmek amacıyla kullanılan klima, yüksek sıcaklığınpotansiyel bir stres faktörü olduğu göz önünde bulundurulursa,aynı zamanda stresi de önleyebilmektedir.

Bir risk faktörüne olan maruziyetin azaltılmasını hedefleyen birönlemin, aynı zamanda diğer bir risk faktörüne olan maruziyetiartırmadığını kontrol etmek de aynı derecede önemlidir. Örneğin,bir çalışanın omuz seviyesinin üstünde geçirdiği çalışma süresinikısaltmak, aynı zamanda o çalışanın eğilerek çalıştığı süreyiartırabilmekte, bel ve sırt sorunlarına neden olabilmektedir.

Kontrol listeleri; basit anlamda “kutucuklara işaret koymak”yerine, iş yerlerini geliştirmeye yönelik bir araç olarakkullanılmaları gerekmektedir.

13

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 16: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

İkincil işlerin göz ardı edilmesi

Taşeron ve işyerindeki ziyaretçilergibi diğer kişilerin, yardımcıişlerde çalışanlarının olasıvarlığının göz ardı edilmesi

İşverenler ve taşeronlar arasındakoordinasyonun sağlanmaması

Özellikle risk altında olabilecekçalışan gruplarının dahiledilmemesi

Sadece özel durumlarda kullanılanekipmanların kayıt altınaalınmaması

Kazaların ve hastalıklarınkaydedilmemesi

Risklerin tamamendeğerlendirilmemesi

Yanlış bir güvenlik hissininyaratılması

Bilgi toplama sürecinde yapılan enyaygın hatalardan birisi, bakım ya datemizlik işleri gibi ikincil işleri görmez-den gelmektir. Bu tür işlerde ciddikazalar meydana gelebilir.

Bu kişiler, sadece risk altındaki kişileroldukları için değil, varlıkları ile işyerindeyeni riskler oluşturabileceği için de gözardı edilmemelidir. Öğrenci, toplumunbireyleri, ya da hastanedeki hastalar gibiziyaretçiler bir işyerindeki risklere ya daalınması gereken tedbirlere alışıkolmayabilirler.

İşverenler ve taşeronlar, eylemlerinikoordine etmeli ve hem birbirlerini hemde ilgili çalışanlarını ve/veya çalışanları-nın temsilcilerini tehlikeler ve risklerhakkında bilgilendirmelidir.

Örneğin, taşeronlar kendi nakliyelerini işsahasına getirebilir, ağır ekipmanlarıkaldırabilir ya da materyallerini geçişyollarının yakınına taşıyabilirler. Bu tarzfaaliyetler normalde orada görev yapançalışanlar için potansiyel olarak tehlike-lidir çünkü onlar için bu tarz faaliyetleralışıla gelmişin dışındadır.

Bu, hamile kadınları, yaşlı çalışanları yada engelli kişileri kapsayabilir. Buçalışanlar diğerlerinden daha fazla riskaltında olabilir ya da ek risklere maruzkalabilir. Dolayısıyla, onların özel riskdurumları göz ardı edilmemelidir.Önleyici tedbirler bütün çalışanlara faydasağlamalıdır.

Eski, gereksiz ya da nadiren kullanılanekipmanlar bir risk değerlendirmesindegözden kaçırılabilir. Ancak, bazı durum-larda tehlike oluşturabilirler. Dolayısıyla,işyerindeki bütün ekipmanlar kayıt altınaalınmalıdır.

Kaza ve hastalıkların kayıt altına alın-ması, risk değerlendirme sürecine herzaman dahil edilmemektedir. Ancak buveriler, tehlike ve tehlikeli alanlar ilealerjisi olanlar gibi hassas çalışanlarınkayıtları hakkında önemli bilgiler suna-bilir. Eğer işyerinde ramak kala atlatılankazalar ya da tehlike durumları hakkın-daki veriler kaydedilmiş ise bunlar dadahil edilmelidir.

Sürecin bu adımında bir tehlikenin yolaçabileceği zararın olasılığı ve ciddiyetigöz önünde bulundurularak risklertahmin edilmektedir. Bir risk, meydanagelen zararın olasılığı ve zararın potan-siyel kapsamı olarak tanımlanabilir.

Tehlikeli olaylardan kaynaklanan bütünsonuçları tanımlayın. Hem ilk etaptakisonuçları hem de belirli bir süre geçtiktensonrakileri düşünün (geciken sonuçlarındüşünülmesi güvenlik risklerinden çokhastalıkların değerlendirilmesi sırasındadaha uygundur). Olabilecek en kötü şeyhakkında daha gerçekçi olun ve küçükrisklere doğru ilerleyin. Süreçteki her şeybu değerlendirmeden geçmektedir,dolayısıyla hiç bir şeyin atlanmamasıgerekmektedir.

Riskin değerlendirilmesi yanlış birgüvenlik hissi yaratabilir ancak bir riskintespit edilmesi, onu işyerinde ortadankaldırmamaktadır. Tehlikelerin veonlarla bağlantılı risklerin orta-ya çıkarılması sadece başlan-gıçtır, asıl sorun etkiliönleyici tedbirlerinalınmasıdır.

Tehlikelerdenkaynaklanan risklerindeğerlendirilmesi

2. Adım:

14

Yaygın Hatalar

Page 17: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Etki, maruziyet sıklığı ve olasılıktahmini sırasında bir olaydan birdiğerine geçilmesi

Değerlendirmeyi yapan kişinin, bir olayıdeğerlendirmeye karar verdiğinde bütündeğerlendirme sürecinde bu olaya bağlıkalması önemlidir. Ne de olsa farklı olay-lar farklı sonuçlar verebilir.

Örneğin, çalışanlar sıklıkla ağır kutularkaldırıyorsa, kas-iskelet sistemi hastalık-larına yakalanma riskleri artacaktır.

Birinci olay, üretim alanında çalışır-ken sadece ağır kutuları kaldıran birçalışanı kapsamaktadır.

İkinci olay ise, diğer alanlarda çalışır-ken ayrıca ağır kutuları da kaldıran birçalışanı kapsamaktadır.

Maruziyet sıklığı 2. olay için dahayüksektir. Kas-iskelet sistemi hastalığınayakalanma olasılığı da yüksektir.Dolayısıyla, gerçek duruma bağlı olarakdeğerlendirmeyi yapan kişi, hemmaruziyet hem de olasılık rakamlarınıhesaplamak için tutarlı bir olay seçme-lidir.

Önleyici ve koruyucu tedbirler alınırken,aşağıdaki genel önleme prensipler takipedilmelidir:

1. Öncelikle risklerin önlenebilir vekaçınılabilir olup olmadığınakarar verilmelidir. Riskten kurtul-mak mümkün mü? Bu aşağıdakişekilde yapılabilir:

Görev ya da işin gerekli olupolmadığına karar verilmesi,

Tehlikenin ortadan kaldırılması,

Farklı madde ya da iş süreçlerininkullanılması.

2. Eğer risklerden kaçınılamıyorsaya da önlenemiyorsa, riskler, burisklere maruz kalanların sağlıkve güvenliklerinin tehlikeyeatılmadığı bir seviyeye nasılindirgenebilir. Riskleri azaltmakve kontrol etmek için bir stratejibelirlenirken, işverenler aşağı-daki ek önleme tedbir ler ihakkında bilgilendirilmelidir:

Riskle kaynağında mücadele edilmesi,

Özellikle iş yerlerinin tasarımı, işekipmanlarının seçimi ve iş-üretimyöntemlerinin seçimiyle ilgili olmaküzere, monoton işleri ve öncedenbelirlenmiş iş hızını azaltmak ve bunlarınetkilerini hafifletmek için işin bireye göredüzenlenmesi,

Teknik gelişmelere uyarlanan tehlikeli

Önleyici faaliyetekarar verme, önlemedesıralamayı göz ardı etme

3. Adım:

15

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 18: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

olanların tehlikesizlerle ya da daha aztehlikelilerle değiştirilmesi (tehlikeyaratan makine, materyal ya da başka birözelliğin alternatifi ile değiştirilmesi),

Teknolojiyi, işin organizasyonunu,çalışma koşullarını, sosyal ilişkileri ve işortamıyla ilgili faktörlerin etkisinikapsayan tutarlı bir önleme politikasınıngeliştirilmesi,

Bireysel koruyucu tedbirlerden önce,toplu koruyucu tedbirlere önem verilmesi(örneğin; kişisel maskeler yerine yerelegzoz havalandırması aracılığıyla duma-na maruz kalmanın kontrol edilmesi),

Çalışanlara uygun talimatların verilmesi.

Herhangi bir risk değerlendirmesinde veardından gelen riskin ortadan kaldırılma-sında ya da kontrol tedbirlerinin uygulan-masında, riskin transfer edilmemesi çokönemlidir; yani bir probleme çözümgetirilmesi başka bir yerde problemeneden olmamalıdır.

Örneğin, yeterli havalandırma için önlemalınmamışsa bir ofisteki gürültüyü azalt-mak için çift camlı yalıtım sağlanmasıfaydalı olmayabilir.

Önleyici faaliyetler hakkındaki kararlarçalışanların ya da onların temsilcilerinindahil olması ile verilmelidir. Çalışanlar bukarar verme sürecine katkıda bulunma vedeneyimlerini paylaşma konusundacesaretlendirilmelidir. Örneğin, çalı-şanlar önleyici bir tedbirin uygulamadakullanımının zor olduğu durumları işaretedebilmeli ya da bir aletin ya damakinenin tasarımının nasıl geliştiri-lebileceği konusunda tavsiyede buluna-bilmelidirler.

Risklerin ortadan kaldırılması ya daönlenmesi amacıyla yapılan her işinöncelik sırasına konulması elzemdir.Öncelik sırası işlemi, riskin ciddiyetini,olayın muhtemel sonucunu, etkilene-bilecek olan çalışan sayısını ve önleyicitedbirlerin uygulanması için gerekli olansüre gibi faktörleri göz önünde bulundur-malıdır. Bazı problemler hemen çözümekavuşturulamayabilir. Önceliklendirmeişlemi, uzun vadede risklerin azaltılmasıya da ortadan kaldırılması adına sürecinbir parçası olarak kısa vadede atılacakolan adımları bir araya getirmek zorundakalabilir.

Önleyici tedbirlerin tanıtılmasınınardından, personel ve yöneticilerindestek ve tavsiye amacıyla nereyebaşvuracaklarını bilmeleri gerekmek-tedir. Bu konuların değerlendirmeişleminin en başında belirlenmesi vegenel bir iyileştirme politikası içerisinedahil edilmesi gerekmektedir. Benzerşekilde, çalışanların, kişisel koruyucudonanımların (KKD) seçimi ve kullanıl-

Riskin transferi

Önleyici faaliyetler hakkındakikararlarda çalışanlaradanışılmaması ya da çalışanların busürece dahil edilmemesi

Önleyici tedbirlerin uygulamasınayönelik öncelik sırasınınbelirlenmemesi

Çalışanların dahil edilmemesi

Harekete geçme4. Adım:

16

Yaygın Hatalar

Page 19: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

ması konularına dahil edilmesi özellikleönemlidir. İşverenlerin, KKD'nin, gerekliolan korumayı sağladığından ve buekipmanların sağlanması ve kullanımınayönelik uygun eğitimlerin verildiğindenemin olmaları gerekmektedir. Çalışan-ların KKD'nin uygun olup olmadığını,işlerine engel olup olmadığını, diğer riskfaktörlerini ortaya çıkarıp çıkarmadığınıya da zamanla kullanımının giderekzorlaşıp zorlaşmadığını değerlendirme-leri gerekmektedir.

Risk değerlendirmesinin gözdengeçirilmesi ve yenilenmesine yönelikyapılacak düzenlemelere kararverilmesi,

Koruyucu ve önleyici tedbirlerin, de-ğerlendirmenin sonuçlarını göz önün-de bulundurmasının sağlanması,

Etkinliklerinin sağlandığından eminolmak amacıyla koruyucu ve önleyicitedbirlerin izlenmesi.

Önleyici faaliyetler belirlendikten sonra,bu faaliyetlerin etkiliğinin ölçülmesiönemlidir. Koruyucu önlemlerin etkinuygulaması, aynı zamanda risk değer-lendirmesi incelemesi yoluyla da takipedilmelidir.

Çerçeve Direktifin 9. maddesi, işveren-lerin, belirli risklere maruz kalan işçi

grupları da dahil, işyerindeki sağlık vegüvenliği tehdit eden riskleri değerlen-dirmesi gerektiğini belirtmektedir. Birçokekiyle birlikte bir risk değerlendirmesiformu, risk değerlendirmesi sonuçlarınınkağıda dökülmesi konusunda uygun biryöntemdir. Tehlikelere, risklere ve karşılıkgelen önlemlere genel bakış sağlayangenel bir form ve bununla birlikteişletmedeki her bir departmana yönelikilave formlar kullanılabilir.

Risk değerlendirmesi kayıt altınaalınmalıdır. Bu kayıt aşağıdaki durumlarayönelik olarak kullanılabilir:

İlgili kişilere bilginin aktarılması,

Gerekli olan önlemlerin uygulanıpuygulanmadığının değerlendirilmesiiçin izlemenin gerçekleştirilmesi,

Denetim mercilerine yönelik kanıtlarınelde edilmesi,

Şartların değişmesi durumunda her-hangi bir yeniliğe gidilmesi.

İzleme ve gözdengeçirme

Bu adımda:

Risk değerlendirmesinin bir kerelikbir zorunluluk olarak ele alınması

Önlemlerin etkinliğinin yeterlişekilde takip edilmemesi

Risk değerlendirmesinin kağıdadökülmesi

Değerlendirmenin kayıt altınaalınmaması

?

?

?

?

?

?

?

5. Adım:

Bir işyerindeki riskdeğerlendirmesi, işyerinde, riskinalgılanmasını değiştirecek birdeğişikliğin olduğu her durumdagözden geçirilmelidir.

Değişikliklere örnek vermek gerekirse;yeni bir iş sürecinin, ekipmanın ya damalzemenin kullanılması, iş organizas-yonundaki değişiklik ve yeni atölyelerinkullanılmaya başlanması.

17

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 20: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

İsmail ÇELİK, Kimya Yüksek Mühendisi, İSG Uzmanı,İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

makale

GÜVENLİK KÜLTÜRÜNÜNGETİRDİKLERİ

İş kazalarının önlenmesine yönelikçabalar, sanayi ve üretimin sürücü

gücünün II. Dünya Savaşı olduğu 1940'lıyıllarda belirginleşmeye başlamış ve bu

dönemde iş kazalarının azalması, işyerindekimakine ve ekipmanlardan kaynaklanan

hataların giderilmesi ile sağlanmaya çalışılmıştır.1960'lı yıllara gelindiğinde; iş kazalarının önlenmesi

amacıyla insan faktörü ve dolayısıyla da çalışanlardankaynaklanan sorunlar ele alınmaya başlanmış ve bu

konudaki sorunların da düzeltilmesi çabaları sonucunda işkazalarında belirgin bir azalma gerçekleştirilmiştir. 1980'li

yıllara gelindiğinde ise yapılan bilimsel araştırmalar işkazalarının önlenmesi amacıyla günümüzde de çok yaygın

uygulama alanına sahip olan ergonomi ve tasarımla ilgilisorunların giderilmesi, iş sağlığı ve güvenliği alanında yönetim

sistemleri oluşturulması olarak özetleyebileceğimiz sosyoteknikkonulara yönelmiş ve yapılan uygulamalarla iş kazaları bir nebze

daha azaltılmıştır.

18

Page 21: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

1986 yılında gerçekleşen ve çok vahimsonuçlar ortaya çıkaran Çernobil faciasınınkaza inceleme raporunda “yetersiz güven-lik kültürü” ibaresinin yer alması akademikçevreleri ve konunun uzmanlarını bualanda çalışmalar yapmaya yöneltmiş veortaya konan bulgularla iş kazalarını dahada düşük seviyelere indirmenin yeganeyolunun işyerlerinde uygun ve yeterlidüzeyde güvenlik kültürü oluşturulmasıolduğu tüm akademik çevrelerce vekonunun uzmanlarınca kabul görmüştür.

Güvenlik kültürünün tanımı literatürdeçok farklı şekillerde dile getirilmektedir.Bu tanımlar incelendiğinde “işletmeninher kademesindeki tüm çalışanlar,ortaklık, önleme, korunma, maruziyet,değişim, algılama, inanç, değer, tutum”vb. kavramların tüm tanımlarda ortakolduğu görülmektedir. Bu kavramlardanyola çıkarak, işyerindeki güvenlikkültürünü; “İşyerinin her kademesindegörev yapan her personelin; İSG ile ilgilimaruziyet, önleme, korunma gibikonularda sahip olduğu veya geliştir-dikleri ortak davranış, alışkanlık, inanç,görüş ve paylaşımlar bütününün ifadesi”şeklinde tanımlamak mümkündür.Önerilen tanımdan da anlaşılacağı üzere;güvenlik kültürü bütün işletmeyikapsamakta ve işletmenin her bireyitarafından farklı seviyelerde olsa bile

algılanmaktadır. Bu algının

kabul edilebilir düzeye yükseltilmesi veher kademedeki her çalışanın güvenlikkültürünü birbirine yakın seviyelerdealgılaması iş kazalarının önlenmesindeçok büyük etkiye sahip olacaktır.

Güvenlik kültürünün her bireyde oluşmasıve seçilen algılar arasında yer almasınayönelik çalışmalar öncelikle aile içieğitimle başlamalı, devamında eğitim-öğretim hayatı boyunca desteklenmeli vebireyin çalışma hayatına dahil olması ileişverenlerce verilecek eğitimlerle en üstseviyeye taşınmalıdır. Bu amaçla;ülkemizde güvenlik kültürüne sahipbireylerin yetişmesi konusunda aile ilebirlikte eğitim sistemine de büyüksorumluluklar düşmektedir. Gerek ilk veorta öğretim, gerek yüksek öğretim vegerekse mesleki eğitim süreçlerine;bireylerde güvenlik kültürü oluşmasına vealgılamasına yönelik müfredatlaruyarlanmalıdır. Son yıllarda, dünyada veülkemizde güvenlik kültürü konusundayapılan çalışmalar ve konunun çalışmayaşamının bir çok alanında gündemegetirilmesi, ilerleyen zamanlarda güven-lik kültürünün hem toplum hem de işhayatına yeterli oranda entegre olacağıkonusunda umut verici gelişmeler olarakdeğerlendirilebilir. Bu entegrasyonunsağlanmasının yalnızca iş kazaları vemeslek hastalıkları açısından değil; trafikkazaları ve

ev hayatında yaşanan kazaları da bir hayliazaltabileceği de unutulmamalıdır.

Güvenlik kültürünün çalışanlar tarafındanişyerlerinde yeterli düzeyde algılan-masının ilk basamağı, birçok yönetimsisteminde de gördüğümüz gibi, “üstyönetimin taahhüdü” olarak adlandırılankısımdır. İşveren veya vekilleri tarafındanişletmede güvenlik kültürü oluşturul-masına yönelik yatırımlar yapılması,gerekli eğitimlerin çalışanlara aldırılması,kişisel koruyucu donanımların hazırtutulması, işletme içerisinde ve çalışan-larla beraber İSG ile ilgili konularındeğerlendirilmesi, gerekli prosedür vetalimatların hazırlanması ve en önemliside güvenliğin üretimden ve işten öndetutulması “üst yönetimin taahhüdü”basamağının gereklilikleridir.

İşletmede güvenlik kültürü oluşturmanınve yerleştirmenin ikinci adımı, ortayönetim olarak nitelendirilen başmühen-dis, mühendis, şef, usta ve eğitici gibiçalışanların, verdikleri talimatlarda işsağlığı ve güvenliği gerekliliklerinigözetmesi ve çalışanların yaptıkları işlerenezaret ederken İSG gerekliliklerineuygun şekilde davranmalarınıgözetmeleridir.

19

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 22: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Güvenlik kültürü oluşturmanın üçüncübasamağı da; işyerinde yazılı bir iş sağlığıve güvenliği sistemi kurulmuş olmasıgerekliliğidir. Bu sistemin temel unsurlarıolarak; çalışanların İSG ile ilgili konulardabilgilendirilmesi, İSG ile ilgili kurul veheyetlerde alınan kararlardan tümçalışanların haberdar edilmesi ve sözkonusu kurul ve heyetlere mutlakaçalışanların katılımının sağlanması,işyerinde meydana gelen, meydanagelmesi muhtemel olan veya kıl payıatlatılan kazaların veya sağlık vegüvenlikle ilgili diğer olumsuz durumlarınraporlanması ve bu raporlar doğrultu-sunda yapılan çalışmalar ve düzelticifaaliyetler hakkında çalışanlara bilgiverilmesi sayılabilir. Bunlara ek olarak,çalışanları iş sağlığı ve güvenliği ile ilgilikonularda ödüllendirme hususu da bubasamağın unsurları arasında yeralmaktadır.

İşletmelerde uygun ve yeterli düzeydegüvenlik kültürü bilincinin oluşturulma-sının iş kazalarını %50 oranında azaltmasıgerçeğinden hareketle, yetişmiş elemankaybı yanında işletmelerin verimlilik,tazminatlar, iş gecikmesi, işgünü veişgücü kaybı gibi maddi; can kaybı, uzuvkaybı, aile hayatı ile ilgili problemler,çalışma barışı ve imaj bozulması gibimanevi kayıpların önlenmesi sayesindegetireceği tasarrufun KOBİ'ler açısındanbüyüklüğünün yadsınamaz boyutu

kolaylıkla tahmin edilebilmektedir.Yapılacak tahminin rakamlarla ortayakonması 2007 yılı SGK istatistikleri ilesağlanmakta ve bu istatistiklerde,ülkemizde faaliyet gösteren 1.116.638işyerinden %99.7'sinin 1 ile 250 sayısıarasında işçi istihdam etmesi sebebiyleKOBİ olarak nitelendirildiği, istihdamedilen 8.505.390 işçiden %83.3'ününKOBİ'lerde çalıştığı, 80.602 iş kazasından%82.7'sinin bu işyerlerinde meydanageldiği ve iş kazası ve meslek hastalıklarısebebiyle ülkemizde 1.942.573 işgününkaybedildiği ortaya konmaktadır.

Yapı lan araşt ı rmalar ve bi l imselçalışmalarda iş kazalarının %98'ininönlenebilir nitelikte olduğu belirtilmekteve özelde KOBİ'ler genelde de ülkemizaçısından iş kazaları ve meslek hastalık-larının önlenmesine yönelik çalışmalarınhedeflerine ulaşabileceği ortaya konmuşolmaktadır.

Yapılan araştırmalara göre; iş kazaları vemeslek hastalıkları sebebiyle endüstrileş-miş ülkelerde GSMH'nin %1.6-2.8'inin,Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde iseGSMH'nin %3-5'inin kaybedildiğibilinmektedir. Bu rakamlardan hareketle;ülkemizde 1-250 işçinin istihdam edildiğiKOBİ'ler açısından, iş kazaları ve meslekhastalıkları sebebiyle her bir işletmebaşına ortalama 17-18 bin USD tutarındamaddi kayıp olduğunu söylemekmümkündür.

İş kazalarını önlemenin maliyetinin,kazaları tazmin etmenin maliyetine göre5 kat az olmasından hareketle, 3-4 binUSD'lik bir İSG yatırımı yapılmasıs a y e s i n d e 1 7 - 1 8 b i n U S D ' y emalolabilecek maddi kayıplar önlenmişolacaktır. TÜİK rakamlarına göre 2007yılında ülkemizde ilk, orta ve yüksek öğ-retime ayrılan pay GSMH'nin %4.45' idirve bu oranın iş kazası ve meslek hastalık-larından kaynaklanan sebeplerle mey-dana gelen %3-5'lik kayıpla aynı seviyedeolması oldukça dikkat çekicidir.

Buraya kadar veri len bilgi ler verakamlarla, işyerlerinde uygun ve yeterlidüzeyde güvenlik kültürünün tesisedilmesinin ülkemizde eğitime ayrılanbütçenin iki katına yakın oranda artma-sına ve iş kazası ve meslek hastalıklarısebebiyle ülkemizdeki işyerlerininneredeyse tamamını oluşturan KOBİ'lereişletme başına yüklenen ortalama 17-18bin USD'lik maddi yükün yarıya düşme-sine çok büyük katkı sağlayacağı açıkçaortaya konmuş olmaktadır. Bu sebeple;ülkemizin menfaatleri açısından güvenlikkültürünün zaman kaybedilmeden ailehayatına, eğitim müfredatına ve çalışmayaşamına entegre edilmesine yönelikfaaliyetlere hız verilmelidir.

İşyerlerinde güvenlik kültürü oluşturmanınson basamağı da yazılı olmayan bir İSGsistemi oluşturulmasıdır. Bu aşama; işkazası ve meslek hastalığı oluşmasınasebep olacak şekilde davranan çalışanlarınbelirlenerek onlara yönelik özel çalışmalaryapılması, usta-çırak ilişkisi olan yerlerdeustaların İSG gereklerini çıraklaraaktarmasının teşvik edilmesi ve İSGgerekliliklerine uygun davranış sergileyençalışanlara İSG konusunda yetki verilerekdiğer çalışanları uyarması ve onlara örnekolacak doğru davranışları sergilemelerininsağlanması gibi unsurları içermektedir.

20

Güvenlik Kültürünün Getirdikleri

1-

2-

3-

4-

5-

6-

7-

8-

Wiegmann, D.A., Thaden, T.L., Gibbons, A.M.; “ARewiev of Safety Culture Theory and ItsPotential Application to Traffic Safety”,Foundation for Traffic Safety, 2007.

Jones, K.; “Top 10 Tips Improving Health andSafety Culture”, www.safetyadviser.co.uk,12.03.2009.

Emory Center on Health Outcomes & Quality,Partnership for Health & Accountibility;“Interventions to Improve Health and SafetyCulture”, 2004.

Brazier, A.; “4. Promoting a Positive Health andSafety Culture”, Health & Safety, 2008:15-17.

(http://www.hsfb.co.uk/Downloads/Andy_Brazier/Promoting%20a%20positive%20culture.pdf).

http://www.hse.gov.uk/humanfactors/comah/common4.pdf, 13.03.2009.

Health and Safety Executive, “Safety Culture”,HSE Human Factors Briefing Note 7.

(http://www.hse.gov.uk/humanfactors/comah/07culture.pdf).

TÜİK Türkiye İstatistik Yıllığı, 2007.

SGK İstatistik Yıllığı, 2007.

kayn

akla

r

Page 23: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

makale

TOZPATLAMALARI

TOZPATLAMALARI

Burak YASUN, Maden Mühendisi, İSG Uzmanıİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı nitelikteki gaz, tozveya buharın hava ile karışarak patlayıcı kıvamageldikleri yerlere patlayıcı ortam denir. Patlayıcı

ortamın kısa tarifi budur. Patlayıcı ortamoluşması ve tehlike yaratabilmesi için üç unsurun

bir araya gelmesi gerekir. Çeşitli kimyevibileşimlerde olup ısınma, basınç, darbe ve

elektrik akımı etkisiyle, saniyenin kesirleriyleifade edilen zaman aralıklarında, kimyasal birreaksiyon (tepkime) sonunda meydana gelen

yüksek sıcaklıktaki gazın yarattığı basınç vetitreşimle temasta bulunduğu ortamı tahrip

eden maddeye patlayıcı madde denir.

21

Page 24: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

PATLAYICI MADDE

a.

b.

c.

Çeşitli tozların patlayabilme olayıiki yönü ile açıklanabilir:

Genel olarak, toz patlamalarınınmeydana gelebilmesi için tozlar veortam şu özelliklere sahipolmalıdır:

Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı gaz,buhar veya toz,

Hava (Oksijen),

Enerji, patlamayı ateşleyecek birkıvılcım veya güç kaynağı.

Bu üç unsurdan biri devre dışıedilebilirse patlama tehlikesi kalmaz

Örneğin; alüminyum, demir, çinko, piritcevheri, flor, şeker, kakao, odun ve kömürbu tip katılar misal gösterilebilir .Tozlarınhavanın oksijeni ile karışımı “toz bulutu”halinde ya da ince tabaka şeklindegörülmesi mümkündür.

Tozlar genellikle ince bir film şeklindetesis üzerine yapışık şekilde dururlar.Tesisin ısınmasından veya dışarıdangelen herhangi bir ısı kaynağı ile yanıcıtozun çok küçük bir bölümü akkor halegelerek patlamaya neden olabilir.

Toz patlamaları gaz patlamalarından çokdaha tehlikeli ve tahrip edicidirler .

Tek bir toz tanesinin yanması temelolarak alındığında, tozların üç farklıyanma süreci gösterdikleri belirlenmiştir.Bu süreçler aşağıdaki gibi sınıflandı-rılmaktadır:

Uçucuların ve onu izleyen fazda artıkkatının yanması (Kömür ve benzerkarbonlu tozlarda),

Erime sonrası buharlaşma ve gazfazında yanma (P

Katı oksitler içinde buharlaşma ve gazfazında yanma (Magnezyum gibimetallerde)

Toz haline gelen katıların hava(oksijen) ile teması çok fazlalaşır.Şöyle ki; 1 cm hacmindeki birkatının hava ile teması 6 cm lik biralanda olmasına rağmen 1 cm lükbir cisim bir kenarı 0.1 mm olanküplere ayrıldığında hava ileteması 600 cm 'lik alanda, birkenarı 1 mikron olan küplereayrıldığında hava ile temas edenalanı 60 000 cm 'dir. Yüzey arttıkça

emilen (absorbe edilen) oksijenmiktarı artar bu da yanmayı vepatlamayı kolaylaştırır.

Bazı tozlar ısıtıldıklarında içerdik-leri ya n a b i l e n g a z l a r ı a ç ı ğ abırakırlar. Bu olayda yanma vepatlamaya sebep olabilir.

- Toz, havada savrulabilir, uçabilirolmalıdır,

- Toz, büyüklük olarak, tutuşabiliroranda olmalıdır,

- Toz konsantrasyonu, patlayabiliraralıkta olmalıdır,

- Ortamda ateşleyici bir kaynakolmalıdır,

- Havadaki oksijen miktarı, patlamayısağlayacak oranda olmalıdır .

Tarihte bilinen ilk toz patlaması 1785y ı l ı n d a Tu r i n ( İ t a l ya ) 'd e b i r u ndeğirmeninde gerçekleşmiştir ve bup a t l a m a Tu r i n B i l i m A k a d e m i s itarafından rapor edilmiştir. Benzer bir undeğirmenindeki patlama sonrası görüntüResim 1' de görülmektedir.

1

2

3

3

2'

3'

2

2

.

- Toz, yanıcı olmalıdır,lastiklerde),

.4

2

Tozların sağlık üzerindeki etkisidışında, en önemli özelliği genelolarak patlayıcı olmalarıdır.Normal olarak yanmaz ve alevalmaz birçok katı madde ince tozhaline geldiğinde yanıcı vehatta patlayıcı olurlar.

Patlayan bu çok küçük porsiyondiğer tozları havaya üfleyerek“patlayıcı bir toz bulutu”oluşmasını sağlar. Bu bulutdaha da şiddetli patlar vepatlayan bulut yeni toz bulutlarıoluşmasına yardımcı olacağıiçin toz patlaması zincirleme birreaksiyona ve diğer bir deyimle“yürüyen bir patlama”felaketine dönüşebilir.

Resim 1. Bir Un Değirmeni'ndeki Patlama Sonrası Görüntü

22

Toz Patlamaları

Page 25: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Organik tozların patlayıcılığını 1844yılında ilk kez Faraday'dır.

Aynı durum;

Şeker,

İnce testere talaşları,

gibi durumlarda da görülmektedir. Bunedenle ortamda ateş ve kıvılcım olmasıgerekmez.

Karbonhidratın dışında aşağıdakidurumlarda da patlamalar olabilir:

Manyetik elektrikler,

Kaynak kıvılcımları,

Ex-proof (alev sızdırmaz)olmayan seyyar ampuller,

Elektriksel ark ve kısa devreler.

Organik tozların patlamalarına karşıalınacak önlemleri şu şekilde açıklaya-biliriz. Un siloları ve depolarda patlamayakarşı korumalı lamba düzenekleri, prizler,motorlar kullanılmalıdır. Ayrıca kapalıolan yerlerde askıdaki karbonhidratoranını düşürmek için havalandırma vetoz filtreleri kullanılmalıdır. Silolarda

patlamalara sebep genellikle bilinçsizceyapılan bir kaynak, bir kesme işlemi,sigara, asansörler ve konveyörlerinmekanizmalarından çıkan kıvılcımlarolabilir. Şüphesiz ortamın da çok önemivardır. Patlamanın yarattığı büyük basınçboşalacak yer bulamazsa binayı bileyıkabilir .

Madenlerde patlama denilince ilk aklagelen gazlardır. Ancak kömür tozlarıgazların var olmaması halinde depatlayabilirler.

Açılan bütün maden damarlarındaoluşabilecek tozun, patlamanın yayıl-masına neden olmayacağı sağlık vegüvenlik dokümanında belirtilmedikçe,kömür madenleri yanıcı toz bulunanmaden ocakları olarak kabul edilir .

Günümüze kadar tutulan kayıtlara göre,kömür tozu patlamasının neden olduğue n y ü k s e k c a n k a y b ı F r a n s a'd agerçekleşmiş olup bu patlamada 1090kişi yaşamını kaybetmiştir .

Kömür tozu patlama karakteristikleriüzerinde etkin olan faktörler, patlamaodalarında yapılan çalışmalar ileaşağıdaki gibi belirlenmiştir:

Uçucu madde içeriği,

Kömür tozu konsantrasyonu,

Kömür tozu tane boyutu,

Oksijen gazı varlığı,

Türbülans,

Metan gazı varlığı,

Tutuşturma kaynağı özellikleri,

Sıcaklık,

Nem,

Bu faktörlerin kontrol altına alınması , sözkonusu kömür tozunun pat lamaolasılığını ortadan kaldırmaktadır.

Puding,

Basınç .

6

3

3

Kömür tozu patlamaları:

7

ortaya koyan1900-1952 yılları arasında A.B.D.'degerçekleşen 769 toz patlaması, 464 ölümve 1229 yaralanma ile sonuçlanırken,toplam zarar yaklaşık olarak 88 milyondolar değerini bulmuştur .5

Un tozu patlamasınınoluşmasına asıl sebepkarbonhidrattır. Havada asılıolan karbonhidrat miktarımetreküpte 50 gramı aşarsapatlamaya hazır hale gelir.Patlama halinde ise un tozlarıçok küçük oldukları içinzincirleme olarak birbiriniateşlerler.

Yer altı kömür işletmesisürecinde, kömürünözelliklerine, çevre koşullarınave üretime bağlı olarak oluşankömür tozunun türbülanslıakıştan ötürü toz bulutuoluşturması ve yeterlitutuşturma kaynağı ilekarşılaşması durumunda kömür

tozu patlamasıgerçekleşebilmektedir .

7

23

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 26: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Patlamalarda, gazlar önemli rol oynarlar.Ancak, büyük patlamalar tek başlarınagazlarla oluşmazlar. Bu büyük patlama-ların aşamalarını şu şekilde gösterebiliriz:

Öncelikle patlayıcı gaz karışımıuygun bir kaynak tarafından (ör-neğin kıvılcım) ateşlenir, patlar.

Bu gaz patlaması bir toz bulutu-nun havalanmasını sağlar.

Yanma özelliği taşıyan bu toz

bulutu da patlar. Daha sonrayakın çevredeki tozlarla temasageçerek bu tozların da patlama-sına neden olur.

Bu durum zincirleme şeklindedevam eder ve şiddetli birpatlamaya sebep olur .

Maden ocaklarında toz patlamalarınınmeydana gelebilmesi için hava içindekiminimum toz miktarı 0.06 oz./ftolmalıdır.

3

3

Yapılan deneylere göre Metan gazı ilavesi ile bu miktarın azaldığı görülmüştür. Şöyle ki % 2 Metanihtiva eden hava için bu miktar 0.04 oz/ft , %4 Metan için 0.02 oz/ft³'e kadar düşer .

Metan gazı patlamaları tehlikelidir ancak kömür tozu barındıran metan patlamaları dahatehlikelidir. Metan'ın patlaması, kömür tozunu dağıtır ve tutuşturur. Bu durum patlamanıngücünü ölçüsüzce artırır. Eğer madende diğer bir taş tozu varsa ve miktarı azsa (kireç taşıgibi), ikincil kömür tozu patlaması madenin içinde çok daha geniş alanlara yayılır.

Pilot seçilen bir madende yapılan çalışmalar sonucu ortamdaki kömür tozunun yanmasınıoluşturabilecek minimum metan miktarının 13ft³ olduğu tespit edilmiştir. Bu miktardaki

metan, ortamdaki hava ile karışır ve toplam yanıcı ortam oluşturur. Bu ortam 140 ft³'tür veiçinde %9 metan bulunur.

Bir madende kömür tozuna ek olarak başka taş tozu bulunuyorsa, toz karışımının yayılması vetutuşması için daha fazla Metana gerek vardır.

Yeraltı kömür madenlerinde kömür tozu patlamasını engellemek için birincil metot yeterlimiktarda yanmayan taş tozu eklemektir (kireç taşı gibi).

Eğer kömür ve taş tozu karışımı, Metan patlamasıyla havaya yayılırsa, ikincil bir toz patlamasıoluşamaz.Taş tozu ısı düşürücü görevi yaparak, patlama sıcaklığını düşürür

3 2

8.

kayn

akla

r

1- Sarı M.K.Patlayıcı Ortamlarda KullanılanElektrikli Aygıtlar ve Patlayıcı OrtamlarHakkında Genel Bilgi.

2- Güyagüler T.,Toz,MadencilikDergisi,OT:XIII Sayı 6:13-18

3- Taner A. Toz ve Tozu Oluşturan Mineralve Kayaçların Tanımı veSınıflandırılması. Maden İşletmelerindeİş Sağlığı ve Çevrenin KorunmasıKonferansı, 1995:101-118.

4- Amyotte et al.1988

5- Williamson G. http: // www. chemeng.ed.ac.uk

6- Bartknecht,1989.

7-

Cashdollar K.L.,Sapko M.J. ExplosionHazards of Coal Dust In the Presence ofMethane, Chapter-12.

Maden İşletmelerinde İş Güvenliği-Sağlığı ve Çevrenin KorunmasıKonferansı 1995 sayfa217.

8-

24

Toz Patlamaları

Page 27: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

makale

MERMER OCAKLARINDAİŞ KAZALARI

Berk ATLI, Maden Mühendisi, İSG UzmanıİSGÜM

25

Page 28: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

E

Türkiye, dünya doğal taşrezervinin yaklaşık %40'ınasahiptir ve ülkemizdeki toplamrezerv potansiyelinin 5 milyar161 milyon metreküp civarındaolduğu tahmin edilmektedir.Ülkemizde üretilen doğal taşlarınönemli bir bölümünü oluşturanmermer sektörü, diğer pek çoksektörün hammadde ihtiyacınıkarşılaması ve ülkede genişistihdam yaratması sebebiyleekonomik kalkınmanın temelinioluşturan öncü bir sektördurumundadır. Türkiye'deyaklaşık 1000 ocak, 1500fabrika, 7500 atölye faaliyetgöstermektedir.

n eski madencilik faaliyetlerininbaşında mermer ocaklarının işletil-mesi gelmektedir. Eski uygarlık-

lardan günümüze kadar ayakta durmayıbaşaran birçok tarihi eser incelendiğindehammadde olarak doğal taşların vemermerin kullanıldığı görülmektedir.

Günümüzde mermerin bilimsel ve ticariolmak üzere iki türlü tanımı yapılmak-tadır.

Başkalaşım sürecigeçiren ve başkalaşımın izlerini taşıyankalker dolomit gibi karbonat bileşimlikayaçlara mermer denilmek

Ticari standartlara uygunboyutlarda blok verebilen, kesilip par-latılan veya yüzeyi işlenebilen ve taş özel-likleri kaplama taşı normlarına uygunolan her türden taş ticari dilde mermerolarak bilinmektedir.

Fabrikaya veya atölyelere işlenmek üzereblok veya moloz şeklinde gönderilenmermerlerin doğadan değişik yollarla

çıkarıldıkları yerlere mermer ocağıdenmektedir. Günümüzde gelişenteknolojiyle birlikte mermer ocaklarındablok üretiminde kullanılan ekipmanlar daüretimi artırıcı ve çalışana kolaylıksağlayacak değişiklikler olmasınarağmen, ocak işletmeciliği ve blokçıkarma işleri sırasında hala iş kazaları vemeslek hastalıklarına bağlı üzücü olaylarmeydana gelmektedir.

13.04.2004 tarih ve 25432 sayılı resmigazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşSağlığı ve Güvenliğine İlişkin RiskGrupları Tebliği ne göre mermer ocaklarıV. Risk grubunda yer almaktadır.

Mermer işletmeciliğinde kullanılanişletme yöntemleri şu şekildeözetlenebilir:

a) Oluk-Kanal Açma Yöntemi

b) Delik Delme (Üçlü Kama)

c) Modern Üçlü Kama

d) Patlayıcı Kullanma

a) Helezon Tel Kesme Yöntemi

b) Elmas Tel Kesme Yöntemi.

Ülkemizde önceleri ilkel yöntemlerkullanılırken, günümüzde elmas telkesme yöntemi daha yaygın olarak kul-lanılmaktadır. Patlayıcı madde kullanımıkaliteyi bozduğu için mermer işletme-ciliğinde istenmeyen bir yöntemdir.

Mermer ocaklarında genellikle iş kazalarıtel kopması, patlatma esnasında, bloktandüşme ve blok altında kalma şeklindemeydana gelmektedir.

1

4

2

tedir.

Bilimsel tanım:

Ticari tanım:

1) İlkel Yöntemler

2) Mekanik Yöntemler

3

'

Ülkemizde mermer ocağı işletmeciliğiçoğunlukla açık işletme yöntemiyleyapılmaktadır, bu yöntemde ortalamayükseklikleri 6-10 metre olan basamaklaroluşturulmakta ve bu basamakların farklıboylarda dilimler halinde kesilmeleri ileüretim gerçekleştirilmektedir. Basamak-lar için ilk ağız açılması işlemleri sırasındaise üçgen kesim denilen bir uygulama ileserbest yüzey oluşturulması gerekmek-tedir, ancak bu işlemin uygulanmasıyerine patlatma uygulaması daha çoktercih edilmektedir. Farklı mermerocaklarında karşılaşılan ve patlayıcımadde olarak kullanılmak üzere çeşitliyerlerden tedarik edilen kimyasallarınçoğunlukla içerikleri de tam olarakbilinmemektedir.1

Resim 1. Açık İşletme Mermer Ocağı

26

Mermer Ocaklarında İş Kzaları

Page 29: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Kullanılan patlayıcıların iş kazalarına yolaçmaması amacıyla patlayıcı teminiyapılırken sivil kullanım amaçlı patlayıcımaddelerin belgelendirilmesi, işaretlen-mesi ve gerekli emniyet şartlarınınbelirlenmesi, piyasaya arz edilmesi,piyasa gözetimi ve denetlenmesineilişkin usul ve esasları düzenlemekamacıyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığıtarafından hazırlanarak 15.10.2002 tarihve 2 4 9 0 7 s ay ı l ı re s m i g a ze te d eyayımlanarak yürürlüğe giren SivilKullanım Amaçlı Patlayıcı MaddelerinBelgelendirilmesi Piyasaya Arzı veDenetlenmesi Hakkında YönetmeliğinEk-1 inde belirtilen temel emniyetşartlarını sağlaması gerekmektedir.

'

Unutulmamalıdır ki bu Yönetmeliğin7'nci maddesinde belirtilen uygunlukbeyanını ve 8'inci maddesinde belirtilenCE işaretini taşımayan bu Yönetmelikkapsamındaki patlayıcı maddeler,piyasaya arz edilemez, nakledilemez vemuhafaza edilemez.

B asamaklardan büyük di l imler inkesilmesi, kesilen bu büyük dilimlerdenküçük dilimler oluşturulması işlemlerininhemen hemen tamamında tel kesmemakineleri kullanılmaktadır. Tel kesmemakineleri, güçlü elektrik motorlarınabağlı olarak döndürülen çelik tellerüzerine belirli aralıklar ile yerleştirilmişelmasların mermer bloğun içerisindeönceden açılmış delikler içerisinde belirlibir hızla hareket etmesi sonucundablokları kesen özel makinelerdir. Telkesme makinelerindeki uygulamalarda,tel üzerindeki elmas tanelerinin kesilenmermer bloğuna her yüzeyinin eşit olaraktemas etmesi için tel düz olarak değil,burgu yapılarak sarmal şekilde takıl-maktadır. Bu nedenle de telin çalışmaanında kopması durumunda serbestkalan tel bir kırbaç gibi hareket ederek tekbir eksende değil önceden tahminedilemeyen geniş bir alanda hareketetmektedir.

Büyük bir hız ile hareket eden tel temasettiği her yere büyük zarar vermektedir.Ayrıca tel üzerinde dizili bulunanelmaslar, bilezikler, sıkma parçaları veyaylar bir silahtan atılan kurşunlar gibiişletme alanına yayılırlar.

Mermer işletmelerinde basamaktan kesi-len büyük blokların devrilmeleri, saya-lanmaları ve taşınmaları sırasında ağır işmakineleri ve kamyonlar kullanılır.Ağırlıkları onlarca tona ulaşan bu büyükblokların yerlerinden hareket ettirilme-leri işlemleri sırasında çok dikkat edilme-diği takdirde kazalar meydana gelebil-mektedir.

Ayrıca bir çeşit açık maden isletmesi olanmermer ocaklarında her açık isletmedeolduğu gibi basınçlı hava, kaynakmakinesi, elektrik panosu, kompresör,jeneratör, hava hortumları, elektrikkabloları, kaynak için gerekli oksijentüpleri gibi dikkatli kullanılmadıklarıtakdirde kaza riski taşıyan birçok araç vegereç bulunmaktadır.

Mermer ocaklarında kullanılan alet vemakinelerin sayısı ocağın büyüklüğüne,üretim miktarına ve üreticinin maddigücüne göre artırılabilir. Son zaman-larda ocak içi nakli de Derik vinçler dekullanılmaya başlanmıştır.

Saymış olduğumuz iş ekipmanlarındankaynaklanan iş kazalarının önünegeçmek için ocak içersindeki iş araç ve

1

1

6

Çalışma yapan mermer ocaklarıincelendiğinde meydana gelen işkazalarının büyükçoğunluğunun, çalışan makinedekopan tel ve tel üzerinde bulunanpul, yay, elmas olaraknitelendirilen parçaların sebepolduğu görülmektedir.5

Resim 2: Elmas Tel Kesme Makinesiyle Kesim İşlemi (Sol) ve Elmas Tel (Sağ)

27

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 30: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

gereçlerinin kullanımı ile ilgili sağlık vegüvenlik yönünden uyulması gerekliasgari şartları belirlemek amacıyla11.02.2004 tarih ve 25370 sayılı resmigazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşEkipmanlarının Kullanımında Sağlık veGüvenlik Şar tları Yönetmeliği'ndebelirtilen iş ekipmanlarında bulunmasıgereken asgari genel gereklere ve işekipmanlarının kullanımı ile ilgilihususların yerine getirilmesi gerek-mektedir.

Tel kesme makinelerinin orijinalmuhafazaları asla çıkarılmamalıdır.

Tel kesme makineleri çalışırkençalıştığı istikametin arkasına ahşap-tan yapılmış koruyuculu siperlikleryerleştirilmelidir.

Tel kesme makinelerinin dönmeistikametine göre ön ve arka istika-metlerinde isçi veya üçüncü şahıs-ların bulunmaması için tedbirleralınmalıdır.

Kesme işlemi sırasında yeterlimiktarda suyun akışı sağlanmalıdır.

Elmas tellerin kesme sırasındasıkışma v.s. dönüş hareketini engel-leyen diğer unsurlara dikkat edilmelive telin rahat hareket etmesi sağlan-malıdır. Kesimi yapılan taşlarındüşme ve kopma ihtimaline karşıntaşların gelebileceği ihtimali olanyerlerden isçi ve malzeme uzaktutulmalıdır.

Ocakların alt kotlarındaki basamak-larında çalışma yapıldığı sırada üstbasamaklardan düşme ihtimali olanmalzeme ve taş parçaları için tedbiralınmalı, yapılacak periyodik kontrol-ler ile düşme ihtimali olan parçalaruzaklaştırılmalı ve taş parçalarısökülmelidir.

Kompresörden gelen basınçlı havahortumlarının kopması ya da başkanedenlerle kontrolsüz serbest kala-cak olan basınçlı havanın etkisiylesıçrayabilecek taş ve toz parçaları içintedbirler alınmalı, su ve basınçlı havataşıyan hortumlar belirli aralıklar ilekontrol edilmelidir.

Elektrik kaçakları sonucu oluşa-bi lecek iş kazalar ına meydanvermemek için makinelere, projek-törlere veya diğer elektrikli makine vedonanıma elektrik enerjisi taşıyankabloların bağlantı yerleri sık sıkkontrol edilmeli, bağlantılarınsağlam ve temiz olmasına özengösterilmelidir.

Elektrik kablolarının ezik ve açıktaolmaları farkına varılır varılmazyetkili kişiye bildirilmelidir.

Çalışan hiçbir personel kendi sorumluolduğu işin dışındaki işe karışmamalı,müdahale etmemelidir.

Görevli olmayan personelin ocakiçerisine girmesine izin verilmeme-lidir.

Yapılacak her türlü kesim çalışmasıteknik eleman ve usta nezaretindeyapılmalıdır.

Çalışanlara 29.11.2006 tarih ve26361 sayılı resmi gazetede yayım-lanarak yürürlüğe giren KişiselKoruyucu Donanım Yönetmeliğineuygun Baret, Koruyucu Gözlük,Eldiven, İş Ayakkabısı vs. gibi koruyu-cu donanımlar verilmelidir.

Türkiye ekonomisine katkısı çok fazla olanmermer sektöründe ocak işletmecili-ğinde meydana gelen kazaları azaltaraksektörde sıfır iş kazası hedefiyle sosyaldiyalog çerçevesinde mermer ocakla-rında gerekli önlemler alındığı takdirdebüyük bir çoğunluğu önlenebilir olan işkazalarından korunmak için öncelikleyürürlükte olan İş Sağlığı ve Güvenliğimevzuatı ışığında mermer ocaklarındakitehlikelerin belirlenerek risk değerlendi-rilmesi yapılması ve çalışanların butehlikeler konusunda bilgilendirilme-lerinin sağlanması gerekmektedir.Mermer Ocak İşletmelerinde İş

Kazalarından Korunmak İçinYapılması Gerekenler;

Elmas tel kesme makinesiyle yapılankesimlerde tel kopmasını önleyebil-mek için teller sık sık kontrol edilmeli,gevşeyen, yıpranan, kopan birnoktası olduğunda hemen yeni-lenmelidir.

1

1.

2.

3.

4.

5.

6.

GÜMÜS, A., Alacakaya Mermer ve MadencilikAS., AKKOYUN, Ö., Dicle Üniversitesi MermerOcak İşletmeciliğinde Sık Karşılaşılan İşKazaları Üzerine Bir İnceleme.

Yrd.Doç.Dr.Mustafa Zihni TUNCA,Yrd.Doç.Dr.Levent AYTEMİZ, Öğr.Gör.OğuzhanÖZALTIN, Arş.Gör.Gamze GÖÇMEN,. SüleymanDemirel Üniversitesi İktisadi ve İdari BilimlerFakültesi Y.2007, C.12, S.3 s.177-192.Mermerİhracatçısı İşletmelerin Mevcut Durumlarınaİlişkin Bir Araştırma.

DPT Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma PlanıMadencilik Özel İhtisas Komisyonu RaporuEndüstriyel Hammaddeler Alt KomisyounuYapı Malzemeleri II.

Prof. Dr. Erkin NASUF İTÜ Maden FakültesiMaden Mühendisliği Bölümü,Mermer Nedir,http://www.intmar.com.tr/genelbakis.asp.,Erişim Tarihi: 29.08.2008.

A. GLTMÜŞ Maden Mühendisi, AlacakayaMermer ve Madencilik A Ş, Elazığ, DiyarbakırBölgesinde Mermer Ocağı İşletmeciliğinde İşGüvenliği ve iş Kazalarının DoğurduğuSonuçlar.

Yrd. Doç. Dr. Nejat KUN, Mermer Jeolojisi veTeknolojisi, ,2000

kayn

akla

r

28

Mermer Ocaklarında İş Kzaları

Page 31: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

TEHLİKELİ KİMYASAL MADDELERİNOLUŞTURDUĞU RİSKLER İÇİN GENEL

ve ÖZEL ÖNLEME YÖNTEMLERİFatma IŞIK COŞKUNSES, Kimya Mühendisi, İSG Uzmanı

İSGÜM

makale

TEHLİKELİ MADDELERİNKİMYASALOLUŞTURDUĞU İÇİN GENELRİSKLER

ve ÖZEL ÖNLEME YÖNTEMLERİ

29

Page 32: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Kimyasal maddeler sanayimizin ve günlük yaşantımızın içinde bir çok alanda yeralıp katı, sıvı ve gaz hallerinde kullanılmaktadırlar. Dünyada her yıl en az 400milyon ton kimyasal madde üretilmekte ve her tür endüstride kullanılmakta

olduğundan, günümüzde çalışanların birçoğu kimyasal tehlikeye şu ya da buşekilde maruz kalmaktadır. Bu kimyasal maddelerin birçoğu insanlara ve çevreyebüyük zararlar verebilmektedir. Sanayide kullanılan kimyasal maddeler,dikkatsizlik ve yanlış kullanım sonucu oluşan iş kazalarının ve sağlık problemlerininbaşlıca nedenleri arasındadırlar.

Çalışanları kimyasal maddelerden kaynaklanan tehlikelerden ve olası hastalıklardankoruyabilmek için öncelikle risklerin belirlenmesi için risk değerlendirmesi yapılmalıdır.Risk değerlendirmesi ile kimyasal maddeler risk derecelerine göre sınıflandırılır ve bunagöre uygun önlemler alınarak çalışanların sağlık ve güvenliği korunur. Yapılan riskdeğerlendirmesi, işyeri ortamındaki tehlikeli işyeri ortam faktörleri, maruziyet ve riskderecesi, uygun kontrol ölçüm ve analizleri, sağlık gözetimi, ve eğitim ve bilgilendirmeile ilgili konuları içermelidir.

İşyeri ortamında tehlikeli kimyasal maddenin oluşturduğu riski ortadan kaldırmanınyolu, işyeri ortamında bu maddenin bulunmamasıdır. Bunu sağlamak için, mümkünsetehlikeli kimyasal madde, başka bir maddeyle değiştirilmeli veya uygun prosesdeğişikliği yapmaya çalışılmalıdır. Teknik olarak kimyasal madde veya proses değişimiyapmanın mümkün olmadığı durumlarda işyeri ortamındaki risk, gerekli önleme vekoruma yöntemleri kullanılarak azaltılmalıdır. Genellikle, işyeri ortamında yapılan riskdeğerlendirmesi sonuçları alınması gereken önlemler ile ilgili bize bilgi verir.

Genel önleme prensipleri, risk değerlendirmesi sonuçları özellikle önlem alınmasıgerektiğini ifade etmese de tehlikeli kimyasal maddelerle çalışmalarda mutlakauygulanmalıdır. Kimyasal risklere karşı genel önleme yöntemleri de verilmiştir.Tablo 1

Genel Önleme Yöntemleri Uygulama

Çalışan sayısını en aza indirmek Çalışanların işyerinde belirli bölgelere girmelerini engellemek.

Tehlikeli kimyasal madde ile çalışılan bölümleri diğerlerinden ayırmak.

Maruziyet süresini en azaindirmek

Yeterli havalandırma sağlamak,

Teknik proses değişikliği yapmak.

Uygun hijyen önlemleri Yeme-içme alanları belirlemek.

Ortamdaki kimyasal maddemiktarını azaltmak

İşyeri ortamında yeterli miktarda kimyasal madde bulundurulmasınısağlamak.

Uygun iş ekipmanları sağlamakve bakım yaptırmak

İşe uygun ekipmanlar kullanılmasını sağlamak.

İş ekipmanı bakım klavuzları hazırlamak ve uygulamak.

İş organizasyonu Çalışanların kimyasal maddelerle temasını engellemek/azaltmak için uygun işorganizasyonu yapmak.

Uygun çalışma prosedürleri İş aşamalarını, adım adım prosedürler ile anlatmak, güvenlik gerekliliklerinibelirtmek, çalışanlara bu prosedürler ile ilgili eğitim vermek.

Tablo 1. Kimyasal Risklere Karşı Genel Önleme Yöntemleri Uygulanması

1. Kimyasal maddenindeğiştirilmesi ( tüm/ kısmi),

2. Güvenli iş ekipmanlarıkullanımı,

3. Otomasyon sistemikullanmak,

4. Kimyasal maddenin fizikseldurumunun veya partikülbüyüklüğünün değiştirilmesi,

5. Kapalı sistem / proses çevrelemeişlemi,

6. Kimyasal maddeleri lokal olarakortamdan uzaklaştırma,

7. Tehlikeli kimyasal maddeleringüvenli depolanması,

8. İşyerinde kirli çalışma gerektirenbölümlerin ayrılması,

9. Seyreltme yöntemi ile genelhavalandırma,

10. Yangın önleme ve yangındankorunma,

11. Kimyasal madde patlamalarınıönleme ve korunma

12. Tehlikeli kimyasal maddeleringüvenli kullanımı,

13. Güvenlik duşu ve göz duşu,

14. Kişisel koruyucu donanımlarıkullanımı olmak üzere on dörtbaşlıkta verilebilir.

Yukarıda bahsedilen genel önleme yöntemleri, tehlikeli kimyasal maddelerinoluşturduğu riskleri ortadan kaldırmak/ azaltmak için yeterli değil ise, işyeri ortamındakimyasal risklere karşı özel önleme/koruma yöntemleri kullanılmalıdır. Bu yöntemler,

Tehlikeli Kimyasal Maddeler

30

Page 33: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

İşyerinde tehlikeli kimyasal maddeninoluşturduğu riskler için önlem alınırkenTablo 2'de belirtilen öncelik sırası veuygulanması gereken önleme/korumayöntemleri değerlendirilmelidir.

Değerlendirme yapılırken;

Kimyasal maddenin özellikleri

Prosesin özellikleri

İşyeri ortamı; ve/veya

Yapılan iş yöntemi, göz önünde

bulundurulmalıdır.

Bazı durumlarda alınan önlemler riskitamamen ortadan kaldırmak için yeterliolurken, bazılarında ise sadece riskiazaltmak için veya çalışanı korumak içinkullanılabilmektedir.

????

Uygulama AlanıÖncelikSırası

Amaç

Kimyasal Madde Proses İşyeri Ortamı İş Metodu

1

Riski

ortadankaldırma

Kimyasal maddenin

tamamendeğiştirilmesi

-Prosesin

değiştirilmesi

-Güvenli işekipmanı

kullanımı

Otomasyon

2Riskiazaltma

-Kimyasal maddeninbir miktarının

değiştirilmesi

-Kimyasal maddenin

fiziksel durumunundeğiştirilmesi

-Kapalı sistemkullanımı

-Lokal

düzenleme

-izolasyon

-Güvenli

depolama

-Kirli bölümlerin

ayrılması

-Havalandırma-Yangın

önlemleri

-Güvenli

kullanım

-Güvenli

taşıma

3Çalışanın

korunması

-Gözduşu ve duş

-Yangındankorunma

-Patlamayı

önleme/korunma

Solunum,deri, göz

için KKD

Tablo 2. Özel Önleme/ Koruma Yöntemleri ve Öncelik Sırası

Boya sektörü, kimyasal madde maruziyetinin en fazla olduğu sektörlerdendir. boya sektöründe uygulanabilecek genel veözel önleme yöntemleri arasındaki farkları göstermektedir.

Şekil 1,

Kaynak: Practical Guidelines: 1998/24/EC Chemical Agents Directive

31

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Şekil 1. Boya Sektöründe Uygulanabilecek Genel ve Özel Önleme/

Koruma Yöntemlerinin Karşılaştırması

Page 34: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

makale

PERİYODİK EKİPMANKONTROLLERİNDE YAŞANAN

SORUNLARErdinç TEZCAN, Makine Yüksek Mühendisi, İSG Uzmanı

PERİYODİK EKİPMANKONTROLLERİNDE YAŞANAN

SORUNLAR32

Page 35: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Sa h a d a h e m e n h e m e n t ü msektörlerin ve hatta konutlarınkullandığı/kullanmak zorunda

olduğu kaldırma ekipmanları, basınçlıkaplar konusunda bir belirsizlik, standartolmayan uygulamalar, serbest piyasakoşullarını zorlayan bir ortam bulunmak-tadır. Yaşanan pek çok iş kazasının,hasarın da sebeplerinden olan buekipmanların üretiminden kullanımına,bakımından testlerine kadar hernoktanın yeniden ele alınıp düzenlen-mesi ve kontrolü ülkemizde bu konudayaşanan iş kazalarının da azaltılması içinönemli bir adım olacaktır.

İşletmelerde malzeme, parça taşımada,parçaların bir yerden diğerine naklindekullanılan pek çok ekipman bulun-maktadır. İşletme koşullarında hayatıkolaylaştıran ve çalışanın sağlık vegüvenliği için hayati önem taşıyanceraskal, portal vinç, köprü vinç, mobil

vinç, kule vinç, liman-rıhtım vinçleri,pergel vinç, forklift vb. ekipmanlarişletme ihtiyaçlarına, gereksinimduyulan taşıma kapasitelerine görehemen hemen bütün sektörlerde az veyaçok kullanım alanı olan makinelerdir.

Genelde kaldırma ekipmanlarının temelelemanları arasında yükü kaldırmadakullanılan bir halat/zincir, palanga,makara grubu, kanca, çatal, kumandapaneli, elektrik motoru, fren grubu,kilitleme donanımı, yürüyüş grubu, çelikkonstrüksiyon donanım, dişli kutusu,raylar sayılabilir.

Bütün makinelerde olduğu gibi buekipmanların da belirli periyotlarlabakımının yapılması, gerektiğindeparçaların değiştirilmesi, makineninsağlığı, kullanım kolaylığı, kullanıcınınsağlığı ve güvenliği için önemlidir.

Kaldırılan yüklerin 300-500 kg. lardanonlu, yüzlü tonaj rakamlarına ulaştığıdüşünüldüğünde bakımın ve testlerinönemi daha da artmaktadır.

Kaldırma Ekipmanları ;

Bu ekipmanların sahadahayatımızı kolaylaştırıcı etkisiyanında, olumsuz koşullardayaralama ve öldürme etkisi debulunduğundan bütün ülkelerinmevzuatlarında önemli bir yertutar.

Bakım çalışmalarının yanında buekipmanların belirli sürelerdetestlerden geçirilmesi, satınalınma amaç ve taleplerine,tasarlanan fonksiyonlarınauygunluğunun belirlenmesiişletme ve iş sağlığı açısındanönem kazanmaktadır.

33

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 36: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Yasal Mevzuat ;

İKİNCİ BÖLÜM

Ülkemizde de tüm Dünya 'da olduğu gibi bu tip ekipmanların periyodik aralıklarla testten geçirilmesi ve uygunluğunun belgelenmesigerekmektedir. Kaldırma ekipmanları ile ilgili mevzuat incelendiğinde

enilerek periyodik kontrollerin yapılması gerekliliğinden bahsetmektedir. Bu maddeler olmasa bile işverenin iş yerinde her türlüönlemi almakla yükümlü olması da yasal açıdan yapılması gerekenleri tanımlamaya yeterlidir.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü( 11.1.1974 tarihli ve 14765 noluResmi Gazete) Yedinci Bölümünde ;

İşverenlerin Yükümlülükleri

İşveren, işyerinde kullanılacak iş ekipmanının yapılacak işe uygun olması ve bu ekipmanın işçilerin sağlık ve güvenliğinezarar vermemesi için gerekli tüm tedbirleri alacaktır.

İşveren:

a) İş ekipmanını seçerken işyerindeki özel çalışma şartlarını, sağlık ve güvenlik yönünden tehlikeleri göz önünde bulundurarak, buekipmanın kullanımının ek bir tehlike oluşturmamasına dikkat edecektir.

b) İş ekipmanının, çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden tamamen tehlikesiz olması sağlanamıyorsa, riski en aza indirecek uygunönlemleri alacaktır.

İşyerinde kullanılan iş ekipmanının kontrolü ile ilgili aşağıdaki hususlara uyulacaktır:

a) İş ekipmanının güvenliğinin kurulma şartlarına bağlı olduğu durumlarda, ekipmanın kurulmasından sonra ve ilk defa kullanılmadanönce ve her yer değişikliğinde , doğru kurulduğu ve güvenli şekilde çalıştığını gösterenbelge düzenlenecektir.

b) İşverence, arızaya sebep olabilecek etkilere maruz kalarak tehlike yaratabilecek iş ekipmanının;

1) Uzman kişilerce periyodik kontrollerini ve gerektiğinde testlerinin yapılması,

2) Çalışma şeklinde değişiklikler, kazalar, doğal olaylar veya ekipmanın uzun süre kullanılmaması gibi iş ekipmanındaki güvenliğinbozulmasına neden olabilecek durumlardan sonra, arızanın zamanında belirlenip giderilmesi ve sağlık ve güvenlik koşullarının korunmasıiçin

Yüklerin kaldırılması için kullanılan makinelerde, kaldırılabilecek, makinenin değişik şekillerde kullanımında da maksimum yükü gösteren levhalar veya işaretler bulunacaktır.

11.2.2004 tarih ve 25370 nolu Resmi Gazate de yayımlanan “İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik ŞartlarıYönetmeliği” ne göre ise ;

Genel Yükümlülükler

Madde 5-

İş Ekipmanının Kontrolü

Madde 7-

uzman kişiler tarafından kontrolü yapılacak

uzman kişilerce gerekli kontrollerin yapılması, sağlanacaktır.

3.2.2. maksimum yük açıkça görülebilecek şekilde işaretlenmişolacak

- Kaldırma makineleri, kabul edilen

- Kaldırma makineleri ve araçları her çalışmaya başlamadan önce, operatörleri tarafından kontrol edilecek ve çelik halatlar,zincirler, kancalar, sapanlar, kasnaklar, frenler ve otomatik durdurucular,

Madde 376 en ağır yükün en az 1, 5 katını, etkili ve güvenli bir şekilde kaldıracak ve askıdatutabilecek güçte olacak ve bunların bu yüke dayanıklı ve yeterli yük frenleri bulunacaktır.

Madde 378yetkili teknik bir eleman tarafından üç ayda bir bütünüyle

kontrol edilecek ve bir kontrol belgesi düzenlenerek işyerindeki özel dosyasında saklanacaktır.

d

34

Pariyodik Ekipman Kontrolleri

Page 37: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Yukarıda sözedilen maddelerde uyarı levhaları ve yönlendirmeler anlatılmaktadır. Yönetmelik maddelerinde dikkati çeken konularınbaşında kaldırma ekipmanlarının en ağır yükün 1,5 katını taşıyacak şekilde olması, testlerin uzman kişiler tarafından yapılması ve üçaylık periyotlarla yapılması anlatılmaktadır.

İşletmelerde ve evlerimizde değişik amaçlarla kullandığımız kalorifer kazanları, boyler, hidrofor, kompresör, buhar, kızgın yağkazanları, hava tankları vb. gibi ekipmanlar günlük yaşantımızın vazgeçilmezleri arasındadır. Sıcak / kızgın, basınçlı su / buhar / yağ /hava eldesinde kullandığımız bu ekipmanların hepsinde basınçlandırılmış kaplar, kontrol, kumanda, güvenlik donanımları temelelemanlardır. Basınçlı olduklarından, üretim tekniği, kullanılan malzeme, bakımlı olup olmaması gibi kriterlere göre değerlendirilmesi,belirli aralıklarla tasarlananan koşulların gereklerine uyup uymadığının kontrolü güvenlik açısından önem kazanmaktadır. Bu türekipmanların sistem tasarımında, ekipman tasarımında, kullanım şeklinde, kontrol, kumanda ve güvenlik cihazlarının seçimi, kullanımıkonularında yapılacak bir hata bu türden ekipmanların bombaya dönüşmesine sebep olabilmekte, bu anlamda periyodik kontrol vebakımlarının yapılması da hayati önem taşımaktadır.

Hal böyle iken ülkemizde yaşanan kazalar bu tür ekipmanların üretiminden, kullanımına kadar pek çok alanda eksikliklerimizinolduğunu ortaya koymaktadır.

Olumsuz koşullar yaratıldığında bombadan farkı olmaya bu ekipmanların belirli periyotlarla uygunluğunun kontrol edilmesi, testlerininyapılması gerekmektedir. Ulusal mevzuatımıza baktığımızda bu konuda görülen yönetmelik maddeleri ise ;

- Her kazanın görünür bir yerine, imalatçı firma tarafından aşağıdaki bilgiler yazılı bir plaka konulacaktır :

1) İmalatçı firmanın adı,

2) Kazanın numarası,

3) İmal edildiği sene,

4) En yüksek çalışma basıncı.

Basınçlı Kaplar

Yasal Mevzuat ;

Madde 203

Madde 204

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü ( 11.1.1974 tarihli ve 14765 nolu Resmi Gazete

- Kazanlarda basıncı, sıcaklığı ve su seviyesini gösteren aşağıdaki ölçü cihazları bulunacaktır :

1) Kazanın en yüksek çalışma basıncının iki katını gösterecek şekilde taksimatlı manometresi olacak ve bunun en yüksek çalışma basıncınıgösteren rakamı, kırmızı çizgi ile işaretlenmiş bulunacaktır. Manometrenin işaretleri, kazan boyunun birbuçuk katı uzaklıktan rahatçaokunabilecek büyüklükte olacaktır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : KAZANLARDA, BASINÇLI KAPLARDA VE KOMPRESÖRLERDE ALINACAK GÜVENLİK TEDBİRLERİ

Madde 207yılda bir periyodik olarak

ehliyeti Hükümet veya mahalli idarelerce kabul edilen teknik sonuçları sicil kartınaveya defterine işlenecektir.

Madde 208 - Her işveren, işyerlerindeki kazanlar için bir sicil kartı veya defteri tutacak, bunlara, yapılan onarım, bakım vedeneyleri, günü gününe işleyecektir.

Madde 209 Kazanların hidrolik basınç deneyleri, en yüksek çalışma basıncının en çok 1, 5 katı ile yapılacak,

Madde 210 - Kazanlar ehliyeti Hükümet veya mahalli idareler tarafından kabul edilen kişiler tarafından işletilecektir.

Madde 223 , ehliyeti Hükümet veya mahalli idarelerce kabul edilen teknik elemanlar

- Buhar ve sıcak su kazanlarının; imalinin bitiminde, monte edilip kullanılmaya başlamadan önce, kazanlarda yapılan değişiklikveya onarım veya revizyonlardan sonra, ve en az üç ay kullanılmayıp yeniden servise girmeden önce, kontrol vedeneyleri, elemanlar tarafından yapılacak ve

- kontrol vedeneylerin sonucu uygun bulunmayan kazanlar, uygunluk sağlanıncaya kadar kullanılmayacaktır.

- Basınçlı kapların kontrol ve deneyleri

35

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 38: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

tarafındanve herhalde periyodik olarak

yılda bir yapılır. .

Madde 227 Basınçlı kapların hidrolik basınç deneyleri, en yüksek çalışma basıncının 1, 5 katı ile yapılacaktır.

Madde 244 -ehliyeti Hükümet

veya mahalli idarelerce kabul edilen teknik elemanlar tarafından yapılacak ve sonuçları, sicil kartına veya defterineişlenecektir.

Kompresörlerin her kademesinde basınç deneyi, o kademede müsaade edilen en yüksek basıncının 1, 5 katı ile yapılacaktır

, imalinin bitiminden sonra ve monte edilip kullanılmaya başlanmadan önce, veya yapılan değişiklik ve büyük onarımlardansonra, en az üç ay kullanılmayıp yeniden servise girmeleri halinde ise tekrar kullanmaya başlanmadan önce

Kontrol ve deney sonuçları, düzenlenecek bir raporda belirtilir ve bu raporlar işyerlerinde saklanır

-

Kontrol ve deney sonucu kullanılması sakıncalı görülen, güvenlikle çalışmayı sağlayacak teçhizatı eksik olan ve bağlantı parçaları uygun birşekilde bağlanmamış bulunan basınçlı kaplar, eksikleri tamamlanıncaya ve arızalar giderilinceye kadar kullanılmayacaktır.

Kompresörlerin güvenlikle çalışmalarını sağlamak üzere; kompresörlerin montajından sonra ve çalıştırılmasından önce,kompresörler üzerinde yapılacak değişiklik ve büyük onarımlardan sonra, periyodik olarak yılda bir kontrol ve deneyleri,

.

Yönetmelik maddelerinden de anlaşılacağı üzere kontrol ve deneylerin ehliyeti Hükümet veya mahalli idarelerce kabul edilen teknikelemanlar tarafından yapılması, yılda bir kez yapılması, sonuçların sicil defterine işlenmesi, testlerin en yüksek basıncın 1,5 katı ileyapılması konuları açıklanmaktadır.

YAŞANAN SORUNLAR;

1-Mevzuatın Belirsizlikleri;

2- İşletmelerdeki Sorunlar;

Her iki tip ekipmanın kontrolünde “uzmankişiler“, “teknik elemanlar“ şeklindetanımlanan kişilerin test yapmasınıngerekliliği bulunmakla beraber, uzmankişinin veya teknik elemanın kim olduğuaçıklığa kavuşturulmamıştır.

Sahada bu kontroller, işletme bünyesindebulunan Makine Mühendisleri Odası'nakayıtlı Makine Mühendisleri tarafından,odaya kayıtlı Makine Mühendisi bulun-duran İş Sağlığı ve Güvenliği firmalarıtarafından veya Makine MühendisleriOdası tarafından yapılmaktadır. Eldekitüzük maddelerinden başka resmi olarakyayınlanmış herhangi bir yönetmelik,talimat bulunmamakta ve yapılançalışmalar çalışmayı yapan mühendisinyetkinliği, tecrübesi ve bilgisine bağlıolarak herhangi bir standart prosedürebağlı olmaksızın yapılmakta ve standartbir uygulama sağlanamamaktadır.

Bugünden sonrasını planlayacak mevzuatçalışmalarında ;

Kimlerin bu testleri yapacak ”uzman”veya “teknik eleman” olduğu, nasıl birmetotla testlerin yapılması gerektiği,

nasıl bir raporlamanın uygun, yeterliolacağı, uygulamanın esasları vb. gibistandart bir uygulamanın gereklerinisağlayacak düzenlemelerin önemledikkate alınması gerekmektedir.

a. Periyodik kontrollerin önemsenme-mesi, zamanında yapılması gerektiği-nin bilinmemesi,

b. Ekipmanların bakımsız olması,

c. Keyfi gerekçelerle güvenlik, kontroldonanımlarının sökülmesi, devre dışıkalması, yetersiz hale getirilmesi,

d. İkaz ışığı ve sesli uyarı sistemininsökülmüş olması,

e. Frenlerin hızlı çalışabilmek adınagevşetilmiş olması.

a. Taşıyıcı kiriş ve kolonların kaldırılacakyüke uygun olmaması,

b. Vinç hareket halinde iken taşıyıcı betonve çelik aksamda görülen sarsılma,

c. Kullanılan halat ve sapanların her-

hangi bir sınıflandırmaya tabi tutul-madan her koşulda kullanımı, halat vesapanların parçalanmış, deformeolmuş halde kullanımı,

d. Yükü vinci bağlarken yükün yapısının,şeklinin, ağırlık merkezinin dikkatealınmaması,

e. Kancanın boşluğuna sığmayan halat vesapanla malzemeyi kaldırmaya çalış-mak, zaman içinde emniyet mandalınısökerek kullanma,

f. Periyodik bakımların yapılmaması.

g. Atelyelerin el değiştirmesi ile sahipolunan, yeni alınmayan kaldırmaekipmanlarında ekipmanla ilgili hiçbirbilginin olmayışı, çalışanların önsezi-

Pek çok işletmede en çok kullanılan vinçtipi olan tek veya çift kirişli köprü vinçlerinişletmede montajında yaşanan sorunlar;

36

Pariyodik Ekipman Kontrolleri

Page 39: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

lerine göre kaldırma kapasitesi belir-lenmesi,

h. Bakım onarım faaliyetleri için köprüyeçıkılması gerektiğinde çıkılacakgüvenli bir merdiven, iskele vs.olmayışı,

ı. Basınçlı kapların üzerinde bulunanmanometreleri yönetmelikte belirtil-diği şekilde en yüksek çalışma basıncı-nın 2 katını gösterecek skalaya sahipolmaması,

i. Pek çok ülkede olmadığı kadar çokkazan ve kaldırma ekipmanı üretenişletmenin olduğu ülkemizde ekipmanüreticilerinde çalışan kaynakçılarınyeterliliklerinin sorgulanmaması,güvenli bir kaynak yapıldığını vekaynak kontrollerinin yapıldığındanemin olunamaması,

j. Basınçlı kaplarla ilgili olarak işletmetarafından tutulması gereken sicildefterinden sorumluların haberdarolmayışı ve sicil defterinin olmayışı,

k. Pekçok işletmede kullanılan ekipman-la ilgili teknik bilginin, dokümanlarınolmayışı,

l. Sabit kompresör depolarının patla-maya dayanıklı bölmede olması,seyyar kompresörlerin çalışanlardan10 m. uzakta olması/patlamayadayanıklı bölmede olması gerekliliği-nin uygulanmayışı. Ayrıca patlamayadayanıklı bölme ile anlatılmak istenenyapının bilinmemesi,

m. Ekipmanların üretiminde kullanılacakmetal malzemelerin üretimi, ithalatı,satışının az/ yetersiz denetlenmesi,

n. Sahada test yapılması esnasında işortamının güvensiz olması,

o. Mobil, araç üstü vinçlerin işletmelerde,küçük atelyelerde üretiminin denet-lenmemesi.

Sahada yapılan testlerin bir kısmıişletmenin kendi mühendisleri, bir kısmıİş Sağlığı ve Güvenliği alanında çalışanfirmalar ve bir kısmı da MMO tarafındanyapılmaktadır. MMO'nun diğer özelteşebbüsler gibi sahada ticarete dönükçalışması, kendi üyeleri ile aynı kulvardayürümeye çalışması, serbest piyasakoşullarını zedelemekte, haksız rekabetortamı oluşturmaktadır.

Sahada görülen ve yukarıda anlatılanolumsuzlukların çözümü için yapılacakçalışmalar için öneriler;

Biran önce sahadaki tarafların tümü ilebirlikte uygulanacak, yaptırım gücü olanbir sistemin kurulması; Kurulacak yapılan-mada kaldırma ekipmanları üreticileri,kullanıcılar (firmalar- ), denetle-yenler, testi yapan firma ve mühendisler,ilgili bakanlıklar, MMO gibi taraflar biraraya gelerek;

- Üretim aşamasında kaldırma ekip-manları ve basınçlı kapların sahipolması gereken özellikler (Kullanılanmalzeme, üzerine takılan donanım,

üretim şekli, kullanımda göstereceğiperformans ),

- Ekipmanların üretimini yapan/ yapa-cakların özellikleri/kontrolü (üretimdeçalışanların sertifikasyonu, firmalarınkalite yönetim sistemleri, kalite kontrolteknikleri, test metotları ),

- Kullanılan metal malzemelerin (saç,profil vb. gibi) üretimi, üretim metod-ları, satışı, dağıtımı, ithalatının denet-lenmesi ve ekipmanla birlikte müşte-riye ibrazı, konularında çalışma yapmalıve sistematik bir yaklaşımla üretimin-den testine kadarki tüm süreçlerinkontrol altına alınması planlanmalıdır.

;

1- Bakım onarımlarının düzenli şekildeyapılması için yapılacak düzenleme(servis, müşteri), yasal mevzuat veorganizasyon,

2- Testlerin düzenli olarak yapılmışolmasının kontrolü; Ülke çapındaüretilen ekipmanlar envanteri,satıldığı yer, kontrollerin zamanı,kontrollerin yapıldığını gösterenraporların ortak bir elde toplanmasıplanlanmalıdır.

3. MMO

Ekipmanlar ve Üreticiler ;

Uygulama konusunda

çalışanlar

37

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 40: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

38

Pariyodik Ekipman Kontrolleri

Yapılacak iyileştirme çalışma-larında en önemli görevlerMMO, Sanayi veTicaret Bakanlığıve Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı'na düşmektedir. Bukurumlar tarafından oluşturula-cak üst kuruluş ekipmanlarınüretimi, satışı, kontrolleri, test-leri konusunda tıpkı değişika l a n l a rd a k u r u l a n p i y a s adüzenleyici kurumlar şeklindeişletmelerde kullanılan ekip-manların üretimini, satışını,kullanımını, testlerin yapılma-sını organize eden bir yapıyakavuşarak;

3. Üretilen basınçlı kaplar vekaldırma ekipmanları konu-sunda kurulacak

onay ve kayıt merkeziolmalı. Tasarlanan, üretilenve satışı yapılan her ürününkayıtlara girmesi sağlan-malı,

Üretim yapan/yapacak firma-ların kuruluşu ve işletilmesiaşamasında MMO ve CSGB veSanayi Bakanlığı ortak çalışmayürüterek belirlenecek özellik-lere göre, üretici firmalarıntaşıması gereken özelliklereuygun şekilde olmasını sağlaya-bilir. Oluşturulacak onay, kayıt,kabul sistemi ile ülke çapındasöz konusu alandaki tüm yeter-lilik sahibi firmaların envanteri-ne sahip olunabilir.

Bu işletmelerdeki malzemesertifikasyonu, eleman sertifi-kasyonu, kalite yönetim sistemisertifikasyonu konusunda, kuru-lacak sistemin bir kontrol veyetkinlik noktası oluşturulabilir.

4. MMO, üretilen ve satışıyapılan bu türden ekipman-ların ortak bilgi bankasında

tutulmasını, kayıtların gün-cellenmesini sağlayarak,sektörün sınırlarını tanım-lamalı, kontrol/denetlemeiçin taban oluşturmalı.

5. MMO, sahada kullanılanekipmanların envanterinesahip olmalı, yapılan bakım/onarımlar ve periyodiktestlerin raporları MMOtarafından onaylanarakenvantere girmeli, böyleceü l k e m i z d e k i e k i p m a nkapasitesi, bakım onarımdurumları, periyodik kontroldurumları rahatlıkla izlene-bilir hale gelmeli.

6. Sahada kimlerin test yapabi-leceği, nasıl yapabileceği,testlerle ilgili prosedürlerinhazırlanması, konuyla ilgilistandartların oluşturulmasısağlanmalıdır.

Sahada görülen pek çok sorununçözülmesinde tarafların birayagelerek çalışma yapması, hemenhemen tüm sektörlerde kullanı-lan kaldırma ekipmanlarının,basınçlı ekipmanların sağlıklışekilde üretilmesini, kullanımınıve iş sağlığı ve güvenliğininsağlanması için gerekli birşarttır.

Konu ile ilgili ortak bir veri tabanıoluşturulması, tüm bilginin birelden organizasyonu, konu ileilgili standartların oluşturul-ması, serbest piyasa koşulların-da oluşan/oluşacak ortamınkontrol ve denetimi sahadabulunan herkes için olumlu,mantıklı, güvenilir olacaktır.

üst kuru-luş

Page 41: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

makale

39

İsmail GÜLTEKİN, Mevzuat Şube Müdür V.İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

5763 SAYILIKANUNUN 4857SAYILI İŞ KANUNUNAGETİRDİKLERİ VEÇALIŞMA HAYATINA ETKİLERİ

Page 42: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

İstihdam Paketine Genel Bakış

lkemizde esnek bir işgücü piyasasıoluşturmak ve işgücü maliyetleriniazaltmak amacıyla, Türkiye Büyük

Millet Meclisi Genel Kurulunda 15/5/2008tarihinde kabul edilen 5763 sayılı “İşKanunu ve Bazı Kanunlarda DeğişiklikYapılması Hakkında Kanun” 26/5/2008tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.Basında kısaca “İstihdam Paketi” olarakadlandırılan Kanunun;

- Çerçeve 2 nci maddesi ile değiştirilen4857 sayılı Kanunun 30 uncu madde-sinin altıncı fıkrası ile 20 nci maddesi

tarihinde,

- 5 inci maddesi tarihinde,

- 15 inci maddesi,

- 24 ve 25 inci maddeleritarihinde,

- Diğer maddeleri yayımı tarihinde,yürürlüğe girmiştir.

“İstihdam Paketi”nin getirdiği yenidüzenlemeler; 18-29 yaş arası gençişsizlere ve kadınlara istihdam yaratanlariçin Sosyal Güvenlik Kurumu prim muafi-yeti ve indirimi, SSK ve Bağ-Kur primborçlarının yeniden yapılandırılması,işyerinde kreş açma ve işyeri hekimiçalıştırma zorunluluğunun dışarıdanhizmet alınarak yerine getirilmesiyolunun açılması, özel sektörün çalıştır-makla zorunlu olduğu %3'lük özürlükontenjanında istihdam edilenlerinprimlerinin işveren adına Hazine tarafın-dan ödenmesi, sigorta primlerinin işverentarafından ödenen bölümünde 5 puanlıkbir indirimin yapılması olarak özetle-nebilir.

En önemli diğer gelişme ise bu makaleninkonusu olmayan sigortalı işsizler ile İŞ-KUR' a kayıtlı diğer işsizlere işsizliksigortası primi olarak bir önceki yıl içindeİşsizlik Sigortası Fonuna aktarılan Devletpayının yüzde otuzunu geçmemek üzere

mesleki eğitim ve işgücü uyum içinharcanabilecek olmasıdır.

İstihdam paketinin İş Kanununda yapılandeğişikliklerle, amaçları, hedefleri veçalışma hayatına etkileri aşağıdamaddeler halinde ifade edilmiştir.

22/5/2003 tarihli ve 4857sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesininikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştiril-miş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkraeklenmiştir.

Genel olarak yapılan değerlendirilmelerdeasıl işveren-alt işveren ilişkisinin önemliölçüde sınırlanması amacını taşıdığıg ö r ü l m e k t e d i r. S öz ko n u s u ye n idüzenlemede; daha önceki yıllardauygulamada süre gelen tartışmalıhususlar ve yargı kararlarında tespitolunan esaslara yer verilmesi hedeflendiğianlaş ı lmaktadır. Uygulanmasındahedeflenen bir ölçüde sınırlandırıcıyönlerinin yanında bu kez başka sorunlarbaş göstermiştir. Bunun üzerine kanunkoyucu yeni düzenlemenin uygulamayakonulmasını takiben alt işveren konusun-

da ikinci kez bir düzenleme yapma yolunagitmiştir. Yapılan son değişiklikle asılişveren - alt işveren ilişkisinin kurulması,bildirimi ve işyerinin tescili ile yapılacaksözleşme ve bu sözleşmede bulunmasıgerekli hususlar konusunda bir yönetmelikçıkarılması öngörülmüştür.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığıBölge Müdürlüğünce tescili yapılan

1/7/2008

1/1/2009

yayımı tarihiniizleyen ikinci ayın sonunda

1/10/2008

MADDE 1-

1) Asıl İşveren - Alt İşveren İlişkileriKonusunda Yapılan Düzenleme:

Ü

Alt işverenlik müessesesi; çalışmahayatımıza üretim maliyetlerinidüşürmek, rekabet gücünükaybetmemek gibi nedenlerleseksenli yıllarda daha yaygınuygulanmaya başlanmıştır. İşçikuruluşlarınca çok fazla eleştirilentaşeronluk müessesesi, budönemde yürürlükte olan 1475sayılı İş Kanununun birincimaddesindeki tanımdaki “diğerişveren” tabiri günümüzdeuygulamada bulunan 4857 sayılıİş Kanunun ikinci maddesindekitanımıyla “alt işveren” olarakisimlendirilmiştir.

Alt işveren;

Kendi işyerinin tescili için asılişverenden aldığı yazılı altişverenlik sözleşmesi ve gereklibelgelerle birlikte, birinci fıkrahükmüne göre bildirim yapmaklayükümlü bulunmaktadır.

"Bu Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinintescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte,birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tesciliyapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İncelemesonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporuişverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü içindeişverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.Rapora altı iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitinionamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asılişverenin işçileri sayılır."

"Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması, bildirimi ve işyerinin tescili ile yapılacaksözleşmede bulunması gerekli diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

5763 Sayılı Kanunun 4857 Sayılı İş Kanuna Getirdikleri

40

Page 43: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

işyerine ait belgeler, gerektiğinde işmüfettişlerince incelenebilecek veinceleme sonucunda muvazaalı işlemintespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçelimüfettiş raporu işverenlere tebliğedilecektir.

Müfettiş raporuna karşı tebliğ tarihindenitibaren altı iş günü içerisinde itirazedilebilecektir. Süresinde itiraz edilme-mesi veya mahkeme kararı ile işleminmuvazaalı olduğuna hükmedilmesihalinde var olan tescil işleminin iptali ilealt işverenin işçilerinin başlangıçtanitibaren asıl işverenin işçileri sayılacağı dahüküm altına alınmaktadır.

Ayrıca iş müfettişinin muvazaalı işlemitespit etmesi durumunda asıl işveren vealt işveren veya vekillerine idari paracezası uygulanabilecektir.

4857 sayılı Kanunun 30 uncumaddesi başlığı ile birlikte aşağıdakişekilde değiştirilmiştir.

2) Özürlü ve Eski HükümlüÇalıştırma:

MADDE 2

"Özürlü ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu

MADDE 30 İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzdeüç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek,beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırlarıiçinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğuişçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.

Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesinegöre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışmasüreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın hesaplanmasındayarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür.İşyerinin işçisi iken sakatlananlara öncelik tanınır.

İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar.Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunlarınişyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma ile mesleğeyöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları, Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyer-lerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.

Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkanişçiler eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları eski işleriveya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercihederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işvereniş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eskiişçiye altı aylık ücret tutarında tazminat öder.

Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve 506sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi özürlü sigortalılar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilenkorumalı işyerlerinde çalıştırılan özürlü sigortalıların, aynı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiylebelirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası özürlüçalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırıüzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinecekarşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasalsüresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet edentutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesigereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikmezammı, işverenden tahsil edilir. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuruolarak dikkate alınmaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı veHazine Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.

Bu maddeye aykırılık hallerinde 101 inci madde uyarınca tahsil edilecek cezalar, özürlülerin ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve meslekirehabilitasyonu, kendi işini kurmaları, özürlünün iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri ve bu gibi projelerde kullanılır. Tahsil edilencezaların kullanımına ilişkin hususlar, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığıÇalışma Genel Müdürlüğü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı,Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ile en çok işçi ve işvereni temsil eden üstkuruluşların birer temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından karara bağlanır. Komisyonun çalışma usul ve esasları Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Eski hükümlü çalıştırılmasında, kanunlardaki kamu güvenliği ile ilgili hizmetlere ilişkin özel hükümler saklıdır."

41

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 44: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

5763 sayılı Kanunla yapılandeğişiklikle işverenler, elli veyadaha fazla işçi çalıştırdıkları özelsektör işyerlerinde yüzde üçözürlü, kamu işyerlerinde iseyüzde dört özürlü ve yüzde iki eskihükümlü işçiyi meslek, beden veruhi durumlarına uygun işlerdeçalıştırmak zorundadırlar. Kamuyükümlülüğü olarak adlandırılanzorunlu istihdama yönelik olarakadı geçen Kanunda da istihdamınüzerindeki özel sektör yükününhafifletilmesi yönünde birdüzenlemeye gidilmiştir.

İşverenler çalıştırmakla yükümlü olduk-ları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ilesağlamak durumundadırlar.

Bir işverenin aynı il sınırları içerisindebirden fazla işyerinin bulunması halindebu durumda çalıştırılacak özürlü sayısınınhesaplanmasında toplam işçi sayısıesastır. Dolayısıyla hesaplamada işyerin-de çalışan işçi sayısı değil aynı işverenebağlı olarak çalışanların toplamı esasalınacaktır.

Ancak; yeraltı ve su altı işlerinde özürlü işçiçalıştırılamayacak ve çalışan sayısınınhesabında da yeraltı ve su altı işlerindeçalışanlar dikkate alınmayacaktır.

Özel sektör işverenlerince istihdam edilenözürlülerin prime esas kazanç alt sınırıüzerinden hesaplanan sigorta primine aitişveren hisselerinin tamamı, kontenjanfazlası özürlü çalıştıran, yükümlüolmadıkları halde özürlü çalıştıranişverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları herbir özürlü için prime esas kazanç alt sınırıüzerinden hesaplanan sigorta primine ait

işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazinecekarşılanacaktır.

İşveren hissesine ait primlerin Hazinecekarşılanabilmesi için işverenlerin çalıştır-dıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılıKanun uyarınca aylık prim ve hizmetbelgelerinin yasal süresi içerisinde SosyalGüvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalı-ların tamamına ait sigorta primlerininsigortalı hissesine isabet eden tutarı ileHazinece karşılanmayan işveren hissesineait tutarın ödenmiş olması zorunluluğubulunmaktadır.

Yapılan düzenleme ile çalıştırma zorunlu-luğu kapsamında istihdam edilen özürlü-lerin sigorta primlerinin işveren payları-nın tamamı Hazinece karşılanmaktadır.Fazladan istihdam halinde ise söz konusuprimin yarısının Hazine tarafındankarşılanacağına hükmedilmektedir.

4857 sayılı Kanunun 78 incimaddesi, madde başlığı ile birlikteaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Bu değişiklikle özel sektörde eskihükümlü, terör mağduru çalıştırmayükümlülüğü kaldırılmaktadır.

(Uygulama 01 Temmuz2008 tarihinde yürürlük kazanacağıöngörülmüştür.)

MADDE 3

3) İş Sağlığı ve Güvenliği:

İş Sağlığı ve İş GüvenliğiYönetmelikleri:

4857 sayılı İş Kanunun kabulündensonra, Kanunun 78 inci maddesinedayanılarak 20 adet yönetmelikyürürlüğe konmuştur.

Bu yönetmeliklerden İş Sağlığı ve İşGüvenliği Yönetmeliği Danıştay'ca şekilyönünden iptal edilmiştir. İptalkararında; 78 inci maddenin değişiklikgerekçesinden yola çıkarak 4857 sayılıYasanın 78 inci maddesi uyarınca işsağlığı ve güvenliği ile ilgili ilkelerin;

bulunduğugerekçesi ile iptal edilmiştir.

öncelikle üst hukuk normu olan birtüzükle düzenlenmeksizin doğrudanyönetmelikle düzenlenmesi anılanKanun hükmüne aykırı

"İş sağlığı ve güvenliğiyönetmelikleri

MADDE 78 Bu Kanuna tabi işyerlerindeiş sağlığı ve güvenliği şartlarınınbelirlenmesi ve gerekli önlemlerinalınması, işyerlerinde kullanılan araç,gereç, makine ve hammaddeleryüzünden çıkabilecek iş kazaları vemeslek hastalıklarının önlenmesi ve özeldurumları sebebiyle korunması gerekenkişilerin çalışma şartlarının düzenlen-mesi, ayrıca iş sağlığı ve güvenliğimevzuatına uygunluğu yönünden; işçisayısı, işin ve işyerinin özellikleri iletehlikesi dikkate alınarak işletme belgesialması gereken işyerleri ile belgelendiril-mesi gereken işler veya ürünler ve bubelge veya belgelerin alınmasına ilişkinusul ve esaslar, iş sağlığı ve güvenliği ileilgili konularda yapılacak risk değerlen-dirmesi, kontrol, ölçüm, inceleme vearaştırmaların usul ve esasları ile bunlarıyapacak kişi ve kuruluşların niteliklerininbelirlenmesi, gerekli iznin verilmesi veverilen iznin iptal edilmesi SağlıkBakanlığının görüşü alınarak Çalışma veSosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacakyönetmeliklerle belirlenir."

42

5763 Sayılı Kanunun 4857 Sayılı İş Kanuna Getirdikleri

Page 45: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

5763 Kanunla maddede yapılandeğişiklikle öncelikle kurmaizninin kaldırılması, iş sağlığı vegüvenliği ile ilgili konulardayapılacak risk değerlendirmesi,kontrol, ölçüm, inceleme vearaştırmaların usul ve esasları ilebunları yapacak kişi vekuruluşların niteliklerininbelirlenmesi, gerekli izninverilmesi ve verilen iznin iptaledilmesi ile ilgili yönetmelikçıkarılması öngörülmüştür.

4857 sayılı İş Kanunun 81.maddesi gereğince 50 ve dahafazla işçi çalıştırılan işyerlerindeişyeri hekimi çalıştırılması,82 nci maddesinde de işgüvenliği ile görevli mühendisveya teknik elemangörevlendirme zorunluluğubulunmakta idi. 5763 sayılı

Kanun ile İş Kanununun 82 ncimaddesi kaldırılarak 81 incimadde yukarıda da belirtildiğigibi “İş sağlığı ve güvenliğihizmetleri” başlığı altındayeniden düzenlenmiştir.

4857 sayılı İş Kanunun 78 inci maddesigereğince işyerleri için kurulmayabaşlamadan önce kurma izni alınması,işyerleri kurulduktan sonra da işletmebelgesi alınması zorunluluğu bulun-makta idi. 5763 Kanun ile “Kurma İzni”alınması zorunluluğu kaldırılmıştır.

Bu değişikliğin gerekçesinde de belirtil-diği üzere işyerlerinin kurulmasıyla ilgiliprosedürleri hafifleterek, işyerlerininkurulmasını özendirmek amacıyla kurmaizni alma mecburiyeti kaldırılmıştır.İşletme belgesi alma zorunluluğu ise;işyerlerinde yapılan iş, işin tehlikesi veişyerlerinin büyüklüğü gibi unsurlardikkate alınarak hangi tür işyerleri içinişletme belgesi isteneceği yönetmeliğebırakılarak muhafaza edilmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kontrol,ölçüm, inceleme ve araştırmaların usul veesasları ile bunları yapacak kişi vekuruluşların niteliklerinin belirlenmesihususunda mevcut boşluk doldurularakbunların çıkarılacak yönetmeliklerlebelirlenebileceği hükme bağlanmıştır.

İşyeriKurma İzni ve İşletme Belgesi AlınmasıHakkında Yönetmelikte de yeniden birdüzenleme yapılması gerekmektedir.

Bilindiği üzere 4857 sayılı İş Kanununun81 inci maddesi gereğince Sağlık Bakan-lığı ile Türk Tabipler Birliğinin görüşleri

17/12/2004 tarihli ve 25673 sayılıResmi Gazetede yayımlanan

4) İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri:

MADDE 4- 4857 sayılı Kanunun 81 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekildedeğiştirilmiştir.

"İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri

MADDE 81 İşverenler, devamlı olarak en az elli işçi çalıştırdıkları işyerlerinde alınmasıgereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi,iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ilekoruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla, işyerindeki işçi sayısı,işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre;

a) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla,

b) Bir veya birden fazla işyeri hekimi ile gereğinde diğer sağlık personelinigörevlendirmekle,

c) Sanayiden sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden fazla mühendisveya teknik elemanı görevlendirmekle,

yükümlüdürler.

İşverenler, bu yükümlülüklerinin tamamını veya bir kısmını, bünyesinde çalıştırdığı ve bumaddeye dayanılarak çıkarılacak yönetmelikte belirtilen vasıflara sahip personel ileyerine getirebileceği gibi, işletme dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik birimlerindenhizmet alarak da yerine getirebilir. Bu şekilde hizmet alınması işverenin sorumluklarınıortadan kaldırmaz.

İşyeri sağlık ve güvenlik biriminde görevlendirilecek işyeri hekimleri, iş güvenliğiuzmanları ve işverence görevlendirilecek diğer personelin nitelikleri, sayısı, işe alınmaları,görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma şartları, eğitimleri ve belgelendirilmeleri,görevlerini nasıl yürütecekleri, işyerinde kurulacak sağlık ve güvenlik birimleri ile ortaksağlık ve güvenlik birimlerinin nitelikleri, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmetalınmasına ilişkin hususlar ile bu birimlerde bulunması gereken personel, araç, gereç veteçhizat, görevlendirilecek personelin eğitim ve nitelikleri Sağlık Bakanlığı, Türk TabipleriBirliği ve Türk Mimar Mühendis Odaları Birliğinin görüşleri alınarak Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşlarındailgili mevzuatına göre çalıştırılmakta olan hekimlere, üçüncü fıkrada öngörülen eğitimleraldırılmak suretiyle ve aslî görevleri kapsamında, çalışmakta oldukları kurum vekuruluşların asıl işveren olarak çalıştırdıkları işçilerin işyeri hekimliği hizmetlerigördürülür. Bu kurum ve kuruluşların diğer personel için oluşturulmuş olan sağlıkbirimleri, işyeri sağlık ve güvenlik birimi olarak da kullanılabilir."

43

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 46: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

alınarak “

Türk Mühendisve Mimar Odaları Birliğinin görüşüalınarak

“İşyer i S ağl ık Bir imler i ve İşyer iHekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul veEsasları Hakkında Yönetmelik” le ilgiliolarak açılan davanın Danıştay 10 uncu

Dairesinin 2004/1253 Esas, 2006/1658sayılı Kararında özetle;

- 6023 sayılı Kanunda işyeri hekimliğieğitimi ve bu eğitim sonrasındasertifika verilmesi konusunda

- Bakanlığın işyeri hekimliği eğitimikonusunda düzenleme yapma yetkisibulunduğuna,

- Dava konusu İşyeri Sağlık Birimleri veİşyeri Hekimlerinin Görevleri ileÇalışma ve Usul ve Esasları HakkındaYönetmelikle de, belirtilen şekilde birdüzenleme yapıldığı anlaşılmaklaberaber,

- 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik

Bakanlığı'nın Teşkilat ve GörevleriHakkında Kanunun 2 nci maddesinde,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'-nın görevleri sayılmış ve maddenin (e)bendinde, çalışanların mesleki eğitim-lerini sağlayıcı tedbirleri almanın, (g)bendinde de, iş sağlığı ve güvenliğinisağlayacak tedbirleri almanın Bakanlı-ğın görevlerinden olduğu, ancak 3146sayılı Kanun 2 nci maddesinin (e) ve (g)bentlerinde işyeri

- Bakanlığın ana hizmet birimlerindenolan İş Sağlığı ve Güvenliği GenelMüdürlüğü'nün görevlerinin sayıldığı

- 3146 sayılı Yasanın mevcut haline göre,işyeri hekimi sertifikası düzenlemekonusunda davalı

İşyeri Sağlık Birimleri veİşyeri Hekimlerinin Görevleri ileÇalışma Usul ve Esasları HakkındaYönetmelik 16/12/2003 tarihli ve25318 sayılı Resmi Gazete' de, 82 ncimaddesi gereğince de

“İş Güvenliği ile GörevliMühendis veya Teknik ElemanlarınGörev, Yetki ve Sorumlulukları ileÇalışma Usul ve Esasları HakkındaYönetmelik” 20/01/2004 tarihli ve25352 sayılı Resmi Gazete' de yayım-lanarak yürürlüğe konulmuştur.

Bu Yönetmeliklerle işyeri hekimlerive işyeri hemşiresi/sağlık memur-larının, iş güvenliğinden sorumlumühendis veya teknik elemanlarıneğitim ve sertifikalandırılmalarıyönetmeliklerin yayım tarihindenitibaren Bakanlığımızın eğitim biri-mi olan Çalışma ve Sosyal GüvenlikE ğ i t i m ve A r a ş t ı r m a M e r k e z i(ÇASGEM) tarafından yapılmıştır.

TürkTabipleri Birliğini yetkili kılanaçık ve tartışmaya yol açmayacakherhangi bir yasal düzenlemeyeyer verilmediğinden davacının buiddiası yerinde görülmediğine,

- Bakanlık ve Bakanlığa bağlıeğitim kuruluşu aracılığıylaverilmesi şeklinde düzenlemeyapması da mümkün olduğuna,

yapılan bu düzenlemeninhukuka ve hizmet gereklerineuygunluğunun denetiminin yargıyerince yapılacağı da kuşkusuzolduğuna,

hekimi eğitimle-rinin ve işyeri hekimi sertifikası-nın verilmesi konusunda Bakanlı-ğa herhangi bir görev yüklenil-mediğine,

Kanunun 12 nci maddesinde, adıgeçen Genel Müdürlüğe işyerihekimlerine eğitim ve sertifikaverme görev ve yetkisi tanın-madığına,

Bakanlığın yetkiliolmadığını doğrulamakta oldu-ğuna,

44

5763 Sayılı Kanunun 4857 Sayılı İş Kanuna Getirdikleri

Page 47: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

- İşyeri hekimliğinin, uzmanlıkeğitimi vermekle yetkili olaneğitim ve araştırma hasta-nelerinde ya da üniversitelerdehekimlere verilecek belli bireğitim süreci sonucunda eldeedilmesi mümkün bir uzmanlıkseviyesi olduğuna,

uzmanlık eğitimi veren kurum vekuruluşlar devre dışı bırakılmaksuretiyle, bu konuda örgütsel vebilimsel donanımı olmadığı anla-şılan Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı ile Çalışma ve SosyalGüvenlik Eğitim ve Araştırma Mer-kezi'ne ve İşyeri Hekimliği EğitimKomisyonuna verilmesi şeklinde-ki düzenlemede hizmet gerekle-rine uyarlık görülmediğine,

Yö n e t m e l i ğ i n i n 4 .maddesindeki işyeri hekimitanımı ile 18., 19., 20., 25., ve 26.maddelerinin iptaline,

ortak sağlıkbirimi” tanımı ile 5., 9., 15., 17.,21., 22., 24. maddeleri ve 30.maddesinin (b), (c), (e) bentlerineyönelik davanın reddine,

Aynı şekilde 4857 sayılı İş Kanunun82 nci maddesi gereğince yürürlüğekonulan Türk Mühendis ve MimarOdaları Birliğinin görüşü alınarak “İşGüvenliği ile Görevli Mühendis veyaTeknik Elemanların Görev, Yetki veSorumlulukları ile Çalışma Usul veEsasları Hakkında Yönetmelik

2004/6075 , 2006/2159 sayılı Kararında da özetle;

"işgüvenliği uzmanı" adı altındafarklı bir unvan ihdas edilmiş veiki ayrı bilimsel kategori olanmühendislik disiplini ile teknikeleman yetiştiren disiplinler aynıkategoride toplandığı,

yasahükmünü aşar tarzda yeni birunvan ihdas edilerek yapılandüzenlemede hukuka uyarlıkbulunmadığı,

yapılan bu düzenlemenin hukukave hizmet gereklerine uygunlu-ğunun denetiminin yargı yerinceyapılacağı da kuşkusuz olduğu,

iş güvenliği ilegörevli mühendis veya teknikelemanlara sertifika verilmesikonusunda Bakanlığa herhangibir görev yüklenilmediği,

mühendis veya teknik ele-manlara eğitim ve sertifika ver-me görev ve yetkisi tanınmadığı,

Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı ile Çalışma ve SosyalGüvenlik Eğitim ve AraştırmaMerkezi'ne ve İş Güvenliği Uzman-lığı Eğitim Komisyonuna verilme-s i ş e k l i n d e k i d ü ze n l e m e d ehizmet gereklerine uyarl ıkgörülmediği,

9 uncu maddesindehukuka uyarlık görülmediği,

Yönetmeliğin, 4 üncü mad-desindeki "iş güvenliği uzmanı"tanımının ve 5., 7., 8., 9., 10., 11.,12., 13.,14., 15., ve 16. madde-lerinin iptaline

- Hekimleri, işyeri hekimliği konusundaeğitme ve sertifikalandırma yetki-sinin, dava konusu Yönetmelikle

- Açıklanan nedenlerle, İşyeri SağlıkBirimleri ve İşyeri HekimlerininGörevleri ile Çalışma Usul ve EsaslarıH a k k ı n d a

Yönetmeli-ğin 4. maddesindeki “

karar verilmiştir.

hakkında da dava açılışmış, Danıştay 10uncu Dairesinin Esas

- "Mühendis ve teknik eleman"kavramları "iş güvenliği uzmanlığı"tabiri altında birleştirilerek

- Yasada öngörülmeyen ve

- Ç a l ı ş m a v e S o s y a l G ü v e n l i kBakanlığının iş güvenliği ile görevlimühendis veya teknik elemanlarıneğitimi konusunda düzenleme yapmayetkisi bulunduğu ve bu kapsamda sözkonusu eğitim ile ilgili usul ve esaslarıbelirleyebileceği açık olmakla beraber,

- 3146 sayılı sayılı Kanunun 2 ncimaddesinin (e)ve (g) bendinde de, işsağlığı ve güvenliğini sağlayacakte d b i r l e r i a l m a n ı n B a k a n l ı ğ ı ngörevlerinden olduğu belirtilmiş,ancak bu maddede

- Bakanlığın ana hizmet birimlerindenolan İş Sağlığı ve Güvenliği GenelMüdürlüğünün görevlerinin sayıldığıKanunun 12 nci maddesinde, adı ge-çen Genel Müdürlüğe iş güvenliği ilegörevli

- 4 8 5 7 s a y ı l ı K a n u n u n 8 2 n c imaddesinde bizzat Bakanlık ya da

Bakanlığa bağlı kuruluşlar tarafındanverilebileceği şeklinde münhasır biryetki Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığına verilmediğine göre işgüvenliği ile görevli mühendis veyat e k n i k e l e m a n l a r ı e ğ i t m e v esertifikalandırma yetkisinin; davakonusu Yönetmelikle, uzmanlıkeğitimi veren kurum ve kuruluşlar(üniversiteler) devre dışı bırakılmaksuretiyle, bu konuda örgütsel vebilimsel donanımı olmadığı anlaşılan

- İş güvenliği ile görevli mühendis veyateknik elemanlara verilecek bireğitimin ancak üniversitelerdeverilmesi olanaklı olduğundan İşGüvenliği ile Görevli Mühendis veyaTeknik Elemanların Görev, Yetki veSorumlulukları ile Çalışma Usul veEsasları Hakkında Yönetmeliğinser tifika verilmesi ve ser tifikasınıflarını düzenleyen 8 inci maddesiile eğitim ve sınava ilişkin hususlarındüzenlendiği

- İş güvenliği ile görevli mühendis veyateknik elamanların "İş GüvenliğiUzmanı" adı altında yeni bir statüdeb i r l e ş t i r i l m e s i h u k u k a u yg u nolmaması nedeniyle, uygulanmaolanağı kalmayan dava konusu

, 4 üncü maddedeyer verilen diğer tanımlar ve 17 ncimadde yönünden davanın reddine,

karar verilmiştir.

45

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 48: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Yukarıda özet olarak yer verilen mahkemekararları derhal uygulanmış ve ÇASGEM'in eğitim çalışmaları durdurulmuştur.

Sadece sorun Bakanlığın eğitim vermeyetkisi ile sınırlı olmayıp Yargıtay 9 uncuHukuk Dairesinin, 05/06/2006 tarihli ve2006/12876 Esas ve 2006/16262 sayılıKararı'nda özetle;

İşverenlerin tek başlarına işyeri sağlıkbirimi oluşturma, ortak sağlık ve güvenlikbirimleri vasıtasıyla iş sağlığı ve güvenliğihizmetlerinin daha profesyonel ve esnekolarak verilmesi amaçlanmıştır.

İşyerinde kurulacak sağlık ve güvenlikbirimleri ile ortak sağlık ve güvenlikbirimlerinin nitelikleri, ortak sağlık vegüvenlik birimlerinden hizmet alınma-sına ilişkin hususlar gibi hususlar iseçıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir.

Bilinmesi gereken diğer bir konu ise;

4857 sayılı Kanunun 85 incimaddesinin birinci fıkrasında yer alan“çocuklar”ibaresinden sonra gelmek üzere“ile çalıştığı işle ilgili mesleki eğitimalmamış işçiler”ibaresi eklenmiştir.

Bu düzenleme kapsamında onaltı yaşınıdoldurmamış genç işçiler ve çocukların

İşçiyi gözetme borcu, işverenin asliborçlarından olup, iş sözleşmesinintarafları arasında şahsi ilişki kurmasıbağlamında asli borcun üçüncü bir kişiyedevrinin mümkün olmadığı, işyeri hekimiçalıştırma yükümlülüğünün yasal bir görevolduğuna ve işverenin faal iyet ler ikapsamında yer alan asıl veya yardımcıişlerinden bulunmadığı, işyeri hekimi ile işsözleşmesi yapma zorunluluğu söz konusuolduğundan, İş Kanunu'nun 2 nci maddesiuyarınca bu işin alt işverene devri mümkünolmadığı kararıyla işyeri hekiminin bizzatişverenlerce çalıştırma zorunluluğu bukararla hüküm altına alınmıştır.

İş güvenliği ile görevli mühendis ve teknikelemanlarla ilgili verdiği kararda iseyukarıda belirtilen kararın tam aksi yöndekarar verilmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği hizmetleriningünümüzde profesyonellerce verilmesi buhizmetlerin etkinliğini artırmakta, ayrıcamaliyet unsuru da göz önüne alındığındadaha fazla tercih edilmektedir. Bunedenlerle 5763 sayılı Kanunla işyeridışında hizmet sunucularının da iş sağlığıve güvenliği ile ilgili koruyucu ve önleyici

hizmetleri vermelerine imkân tanımaka m a c ı y l a 8 1 ve 8 2 n c i m a d d e l e rbirleştirilerek 81 inci maddenin yeniden elealınması gereği hâsıl olmuştur. Yapılandeğişiklikle işyeri hekimliği, işyeri sağlıkpersoneli ve iş güvenliği uzmanlığıhizmetlerinin işyeri dışından alınması yoluaçılmıştır. Bunun yanında daha önceyönetmelikte var olan işyeri ortak sağlık vegüvenlik birimlerinin kurulmasına ise yasalzemin hazırlanmıştır.

5) Mesleki Eğitim Almamış İşçiler:

MADDE 5-Böylece;

Bu maddede belirtilen yükümlülükleriişverenler isterlerse kendi bünyesindekuracakları işyeri sağlık ve güvenlikbirimlerinden sağlayabilecekleri gibi,işletme dışında kurulu ortak sağlık vegüvenlik birimlerinden de alabile-ceklerdir. Madde metninden anlaşıla-bileceği gibi bu hizmetlerin tamamının

veya bir kısmının hizmet olarak satınalınması işverenin sorumluluklarınıortadan kaldırmayacaktır.

Organize sanayi siteleri veyaküçük sanayi siteleri gibiişyerlerinin bir arada bulunduğumekânlarda işverenlerin kendileri,sanayi siteleri yönetimleri veyaprofesyonel kurumlar/kişilertarafından ortak sağlık vegüvenlik birimlerininkurulmasının önü açılmıştır.

50 ve daha fazla işçi çalıştırılanişletmelerde daha önce kurulubulunan işyeri sağlık birimlerininadına “güvenlik” ibaresi eklenerekişyeri sağlık ve güvenlik birimiolarak isim değişikliğinegidilmesidir.

Maddenin son hali: Ağır vetehlikeli işler

MADDE 85. - (5763 sayılı KanunlaDeğ.)

ile çalıştığı işle ilgilimesleki eğitim almamış işçiler

16/06/2004 tarih ve 25494 sayılıResmi Gazetede yayımlanmıştır)

Onaltı yaşını doldurmamış gençişçiler ve çocuklar

ağırve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz.

Hangi işlerin ağır ve tehlikeli işlerdensayılacağı, kadınlarla onaltı yaşınıdoldurmuş fakat onsekiz yaşınıbitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit ağırve tehlikeli işlerde çalıştırılabilecekleriSağlık Bakanlığının görüşü alınarakÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıncahazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.(

5763 Sayılı Kanunun 4857 Sayılı İş Kanuna Getirdikleri

46

Page 49: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

yanı sıra çalıştığı işle ilgili mesleki eğitimalmamış işçilerin de ağır ve tehlikeliişlerde çalıştırılamayacağı hüküm altınaalınmıştır. Ağır ve tehlikeli işler ise aynımaddenin ikinci fıkrası gereğince16/6/2004 tarihli ve 25494 sayılı ResmiGazete'de yayımlanan Ağır ve Tehlikeliİşler Yönetmeliğinin Ek-1'inde yer alan“Ağır ve Tehlikeli İşlere Ait Çizelge”debelirlenmiştir. 4857 sayılı İş Kanunun 85inci maddesinin birinci fıkrasına 5763sayılı Kanunla eklenen "ile çalıştığı işleilgili mesleki eğitim almamış işçiler"ibaresi 01/01/2009 tarihinde yürürlüğegirecektir. 01/01/2009 tarihindenitibaren ağır ve tehlikeli işlerde onaltıyaşını doldurmamış genç işçiler ve çocukişçilerin yanında çalıştığı işle ilgili meslekieğitim almamış işçilerinde çalıştırılmasımümkün bulunmamaktadır.

İş Kanununun 85 inci maddesinde yapılandeğişiklikte geçen “mesleki eğitim”ibaresi dikkate alındığında ülkemizdemesleki eğitimle ilgili düzenlemeleringenel olarak 3308 sayılı Mesleki EğitimKanununda düzenlendiği görülmektedir.Kanunun amacının birinci maddesinde;çırak, kalfa ve ustaların eğitimi ileokullarda ve

ikinci maddesindekikapsamının ise Mesleki Eğitim Kurulununbelirleyeceği mesleklerde, kamu ve özelsektöre ait kurum, kuruluş

belirtilmektedir.

Buna göre 4857 sayılı İş Kanunun 85 incimaddesindeki ağır ve tehlikeli işlerdeçalışmak isteyen işçiler eğer daha önceyapacakları işle ilgili mesleki eğitimaldıklarını belgeleyemedikleri durumdaçalışacakları alanda mesleki eğitimalmadan istihdam edilmeleri mümküngörülmemektedir.

Mevcut işsizler veya işsiz kalanlaryönünden ise Türkiye İş Kurumunun

düzenlediği mesleki eğitimler sonucuMilli Eğitim Bakanlığı onaylı belgelen-dirilmeleri halinde 4857 sayılı İş Kanunun85 inci maddesiyle aranan meslekieğitime ilişkin hükmü karşılayacağıdüşünülmektedir.

A

4857 sayılı Kanunun 88 incimaddesinde yer alan "kurulmasıgerektiği" ibaresinden sonra gelmeküzere "veya hangi hallerde dışarıdanhizmet alabilecekleri" ibaresi eklenmiştir.

-İngiltere'de doğumdan beşyaşa kadar bütünleştirilmiş bakım veeğitim verilmektedir. NDNA(national dayn u r s e r i e s a s s o c i a t i o n ) k u r u m u ,İngiltere'deki gündüz bakım evlerinikamu ve özel sektörden üyelerinkatılımıyla temsil etmektedir. Üyeleri,d e v l e t, p a r l a m e nte r l e r ve ye re lo t o r i t e l e r l e y a k ı n ç a l ı ş m a l a r d abulunulmaktadır. Okul öncesi bakım veeğitim devletin çocuk bakım stratejisihamlelerinin ileriye dönük uygulanmasıkonularının başında yer almaktadır.14,500(tam olarak 15,605) üzerindegündüz bakım evi İngiltere'de 1 milyonay a k ı n 5 y a ş a l t ı ç o c u ğ a b a k ı msağlamaktadır. Tüm 4 yaş grubu ve 3 yaşgrubunun %96'sı İngiltere'de ücretsizyetkili bakım eğitimi kullanabilirken,%17 4 yaş grubu ve %55 3 yaş grubu özelve gönüllü kurumlardadır. Bu sektörde200,000 insan istihdam edilmektedir.

2002'de 4.36 milyon çocuk 6 yaşaltında Fransa'da bulunmaktadır. Çeşitliçocuk bakımı seçenekleri ebeveynlerekendilerine en çok uyanı seçme imkanısunmaktadır. Bakım mevcudiyeti veyardım ihtiyacı diğer AB ülkelerinden

işletmelerde yapılacakmesleki eğitime ilişkin esaslarıdüzenlemek,

ve iş yerleriile mesleki ve teknik eğitim okul vekurumların-daki eğitim ve öğretimikapsayacağı

MADDE 6-

Bu maddenin uygulanması ile ilgili14/07/2004 tarih ve 25522 sayılıResmi Gazetede yayımlanan Gebeveya Emziren Kadınların ÇalıştırılmaŞartlarıyla Emzirme Odaları ve ÇocukBakım Yurtlarına Dair Yönetmelikyürürlüğe konmuştur.

Günümüzde iş hayatına atılmakisteyen evli kadınların birinci derecesorunu çocuk bakımdır. Bazı AB

ülkelerinde okul çağına gelmemişçocukların bakımına dair kısa kısabilgiler aşağıda verilmiştir.

*İngiltere

Fransa-

6) Emzirme Odası Ve Kreş :

yrıca, çalışan işçilerin mesleki eğitiminedair belgenin bir örneğini her işçi içindüzenlenen özlük dosyasında muhafazaedilerek denetlemeye yetkili kişilerceistendiği zaman yetkili memur ve merci-lere göstermelerinin yararlı olacaktır.

Maddenin son hali:Gebe veya çocuk emziren kadınlariçin yönetmelikMADDE 88. (Değ. 5763 s. Kan.) - Gebeveya çocuk emziren kadınların hangid ö n e m l e r d e n e g i b i i ş l e r d eçalıştırılmalarının yasak olduğu vebunların çal ışmalarında sakıncaolmayan işlerde hangi şartlar ve usullereuyacakları, ne suretle emzirme odalarıveya çocuk bakım yurdu (kreş) kurulmasıgerektiği veya hangi hallerde dışarıdanhizmet alabilecekleri Sağlık Bakanlığınıngörüşü alınarak Çalışma ve SosyalG ü v e n l i k B a k a n l ı ğ ı t a ra f ı n d a nhazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.

47

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 50: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

daha fazla kadının çalıştığı(25-50 yaşarası %80 kadın ve % 70'i tam zamanlı)Fransa için giderek daha çok bir ihtiyaçolmuştur. Ortak bakım hizmetlerinin ikitürü bulunmaktadır:

2.5 aylıktan 3 yaşa kadar (bazen 6 yaşakadar), kreş ve gündüz bakım evlerinde,2-6 yaş arası bakım okulları, EğitimBakanlığının gözetimi altındadır.

Almanya'da 3 yaşın altıçocukların % 13.5 bakım evlerindebakılırken, % 35 ortamalayla Avrupaülkelerinde bakım kullanılmaktadır.Almanya Federal sisteminde eyaletler vebelediyeler gündüz bakım evlerininfinansmanından sorumludur. AlmanFIBS'( Eğitim Sosyo Ekonomik Araştırmave Danışma Enstitüsü)'ne göre eğer dahaçok kadın çalışma hayatına atılırsa yerel veeyalet üzerindeki baskıların bir kısmıkalkacaktır.

-Avusturya için durum şudurki; anaokulları okul otoritesinden bağım-sızdır. 9 eyaletin eğitim departmanlarıtarafından yönetilmektedir. Bireyselbelediyeler bakım evleri (anaokulları)'nındestekleyicisidirler. Avusturya'nın hereyaleti kendi yasal sistemine sahiptir amabu yasalar benzerdir ve tüm kamu ve özelanaokullarına uygulanmaktadır (%75kamu, %15 özel, %10 özel ebeveynbirlikleri).

Hollanda'daki 'Çocuk bakımıt e m e l ve r i l e r i ' re s m i b e l g e s i y l eözetlenebilir. Hollandalı bebeklerin 0-1yaş arası 4' te 1 çocuk bakımınagitmektedir (2003).

Yan sayfada verilen örneklerde görüldüğüüzere okul öncesi eğitimde bir ilimiz(Amasya 2005-2006 yılı) %39, diğer ilimiz(Siirt 2005-2006 yılı) Türkiye'deki okullaş-ma %15 oranındadır. Bu oranlar çalışmahayatı ile doğrudan ilgili olduğu gibieğitime verilen önem bakımından dadikkat çekicidir.

Almanya-

Avusturya

Hollanda-

İspanya- İspanya'da 16 haftalıkücretli doğum izninden sonra 4aylık bebekler "escoles bressols”denilen gündüz bakım evlerindebakıma alınabilmektedir. Kamuokul öncesi eğitim 3-5 yaş grubuna“Infatil” denilen okullarda büyükölçüde sağlanmaktadır.

2002'deki ülkedeki çocuk bakımyerleri sayısı 93,345'tir. Yasaldüzenleme olarak 2005'te 'TemelÇocuk Bakımı Faaliyetleri Yasası'planlanmıştır.

Bu yasal düzenlemenin en önemlikısımlarından biri ülkedeki tümçocuk bakım evlerinin pedagojikkalitesinin izlenmesininsağlanmasıdır.

Yaş Avusturya

3 yaş % 30,4

4 yaş % 70,7

5 yaş % 90,2

Tablo: 4 ve 5 yaş çocukların anaokuluna devamdurumunu göstermektedir.

Yıl

1970

1994-95

1992

Ülke

Avusturya

Avusturya

Almanya

% Çocuk

30

61

66

1992

1994-95

1996

Portekiz

İspanya

ABD

41

100 (Takriben)

54

Her ne kadar yukarıda verilen tablo 90'lı yılları gösterse de ülkemizle kıyaslanması açısından verilmiştir.

Ülkemizdeki okul öncesi okullaşma oranları ile ilgili fikir sahibi olmak için ise iki ilimizin istatistiki bilgilerini incelemekte yarar var.

Okullaşma Oranı (%)

Kız Erkek Toplam

EğitimÖğretim Yılı

ÖğretmenSayısı

DerslikSayısı

ÖğrenciSayısı

Siirt Siirt Siirt Türkiye

2000-2001 126 59 2.658 15 15 15 9,4

2001-2002 253 111 6.004 37 32 34,5 10,5

2002-2003 325 162 7.475 42 43 42,6 11,7

2003-2004 538 237 11.422 70 56.5 62,99 13,2

2004-2005 515 494 9.661 51 50,8 51 15,8

2005-2006 481 441 8.983 52,2 54,8 54

Siirt.gov.tr

48

5763 Sayılı Kanunun 4857 Sayılı İş Kanuna Getirdikleri

Page 51: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

İş Kanunu Kapsamında ÜlkemizdekiUygulama:

14/07/2004 tarih ve 25522 sayılıResmi Gazetede yayımlanan Gebeveya Emziren Kadınların ÇalıştırılmaŞartlarıyla Emzirme Odaları ve ÇocukBakım Yurtlarına Dair Yönetmeliğin15 inci maddesine göre;

Anaokulu:

92/85/EEC Direktifi ve AB Ülkeleri:

Danimarka'da

Avusturya ve Hollanda

İngiltere, Belçika

Yunanistan

Portekiz'

İsveç'

Yaşları vemedeni halleri ne olursa olsun, 100-150kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde, biryaşından küçük çocukların bırakılması vebakılması ve emziren işçilerin çocuklarınıemzirmeleri için işveren tarafından,çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok250 metre uzaklıkta bir emzirme odasınınkurulması zorunludur. Söz konusuYö n e t m e l i k A B ' n i n b u a l a n d a k i92/85/EEC Direktifi ile uyumludur.

Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun,150 den çok kadın işçi çalıştırılanişyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocuklarınbırakılması ve bakılması, emzirenişçilerin çocuklarını emzirmeleri içinişveren tarafından, çalışma yerlerindenayrı ve işyerine yakın bir yurdun kurul-ması zorunludur. Yurt açma yüküm-lülüğünde olan işverenler yurt içindeanaokulu da açmak zorundadırlar. Yurt,işyerine 250 metreden daha uzaksaişveren taşıt sağlamakla yükümlüdür.

Yine aynı madde hükmüne göre,işverenler, or taklaşa oda ve yur tkurabilecekleri gibi, oda ve yurt açmay ü k ü m l ü l ü ğ ü n ü , Yö n e t m e l i k t eöngörülen nitelikleri taşıyan yurtlarla

yapacakları anlaşmalarla da yerinegetirebilmektedirler.

18/2/1997 tarihli ve 97/9187 sayılıBakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğekonulan 1475 Sayılı İş Kanununa Tabi İşYerlerinde İşverenlerin Kuracakları OkulÖncesi Eğitim Kurumlarının Eğitim Veİşleyiş Esasları Hakkında Tüzüğün 3 üncümaddesine göre Gebe veya EmzikliKadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzir-me Odaları ve Çocuk Bakım YurtlarınaDair Tüzük" hükümleri uyarınca yurtaçma yükümlülüğünde olan işverenleranaokulu açmak zorundadırlar.

Söz konusu Tüzüğün 6 ncı maddesiuyarınca yaşları ve medeni halleri neolursa olsun 150'den fazla kadın işçiçalıştırıldığı takdirde, işverenin açacağıokul öncesi eğitim kurumlarında yaşları0-36 ay arasındaki çocukların eğitimhizmetleri, Milli Eğitim Bakanlığınınprogramlar ına, yaş lar ı 36-72 ayarasındaki çocukların eğitim hizmetleriise, Milli Eğitim Bakanlığı program vemevzuatına göre yürütülür.

Tüzüğün dayanağı olan 14/6/1973 tarihlive 1739 sayılı Milli Eğitim TemelKanununun 21 inci maddesinin üçüncüfıkrası, 5763 sayılı Kanunun 37 ncimaddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Gelişmiş Batı ülkelerinde yerel yönetim-ler, gönüllü kuruluşlar veya kamuotoriteleri vasıtasıyla gündüz bakım

evleri ve kreş kurularak işletilmektedir.(Almanya Federal sisteminde eyaletler vebelediyeler gündüz bakım evlerininfinansmanından sorumludur.) Bizde degelişmiş ülkelerde olduğu gibi kreş vegündüz bakım evleri ile ilgili sorununaşılmasında Milli Eğitim Bakanlığınındenetiminde yerel yönetimler, meslekkuruluşları, vakıflar ve sivil toplumkuruluşları ile işçi-işveren kuruluşlarınınelbirliğinde çözüme kavuşturulmasındafayda vardır. Kadın istihdamının artırıl-ması için okul öncesi çocuk bakımı sonderece önemlidir. Bu sektörde istihdamedilebilirlik oranları da artacaktır.

92/85/EEC Hamile, Loğusa veya EmzikliKadın Çalışanların İşyerinde Sağlık veGüvenliklerinin İyileştirilmesinin TeşvikEdilmesine İlişkin Asgari ÖnlemleriKonsey Direktifi 19 Kasım 1992'de kabuledilmiş ve Üye Devletlerde19 Kasım1994'te uygulamaya geçmiştir.

Hamile, loğusa ve emzikli kadınları özelbir risk grubu olarak tanımlamaktadır.Direktifte zorunlu doğum izni minimum14 hafta verilirken, AB ülkelerindekiuygulamalarda; İngiltere'de 14 hafta,

28 hafta olmak üzeredeğişiklikler görülmektedir. Ayrıcadoğum izninde ödenen maaşlarda;

gibi ülkelerdehamile kadının daha önceki maaşınıntümü ödenirken, gibiülkelerde belli bir yüzdesi ödenmektedir.Konuyla ilgili tanımlamalarda daf a r k l ı l ı k l a r b u l u n a b i l m e k t e d i r ;

loğusa kadınları son iki ayiçinde doğum yapmış kişiler ve emziklikadınları bebeklerini 1 yaşa kadaremzirenler olarak tanımlar. deyeni doğum yapmış kadın 98 gün içindedoğum yapmış kadın olarak tanımlan-maktadır. te bu süre 14 hafta,İngiltere'de 6 aydır. İspanya'da kadınlar 9ay emzirme eyleminde bulunurlar diyeöngörülmektedir.

Öğretim YılıTürkiye Geneli

Okullaşma OranıAmasya Geneli

Okullaşma Oranıİl Sıralaması

2004 - 2005 Öğretim Yılı % 16.1 % 29 -

2005 - 2006 Öğretim Yılı % 21 % 39 6

2006 - 2007 Öğretim Yılı % 25 % 54 3

2007 - 2008 Öğretim Yılı % 27 % 74 1

2008 - 2009 Öğretim Yılı % 33 % 85 1

Amasya.gov.tr

TÜRKİYE GENELİ OKULLAŞMA ORANI - AMASYA İLİ OKULLAŞMA ORANI

49

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 52: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

50

7) Sanayiden, Ticaretten, Tarımve Orman İşleri:

Anayasa Mahkemesinin 19. 10.2005 günve 2005/72 sayılı kararı ile 4857 sayılı İşKanunun 111. maddesi iptal edilmişti.Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesidikkate alınarak söz konusu madde 5763sayılı İş Kanunu ve Bazı KanunlardaDeğişiklik Yapılması Hakkında Kanunmetninde sanayiden, ticaretten, tarım veorman işlerinden sayılacak işler tek teksayılarak 1475 sayılı Kanunda olduğu gibidüzenlenmiştir. Ancak bu kez dahaayrıntılı düzenleme için yönetmelikçıkarılması öngörülmüştür.

4857 sayılı Kanunda 5763 sayılı Kanunlayapılan diğer değişiklikler zorunlu olarakyapılmıştır. Örneğin 78 inci madde deyapılan değişiklikten dolayı idari paracezasının düzenlendiği 105 inci madde deyapılan zorunlu değişiklik gibi. İdari paracezaları hususunda bizce önemli olandeğişiklik asıl işveren alt işverenlere ilişkinpara cezası ile ağır ve tehlikeli işlerkapsamında açılan işyerinin tesciledilmemesinde uygulanılacak çalışan işçibaşına öngörülen para cezalarıdır.

5763 sayılı Kanunun etkileri konusunu,kısa başlıklar halinde vermek gerekirse;

- Yatırım ortamına ilişkin iyileştirmeler(Kurma İzninin kaldırılması),

- Kayıt dışı istihdamı önlemeye ilişkindüzenleme (Asıl işveren-alt işverendüzenleme),

- İstihdamın teşvik edilmesine ilişkindüzenleme (Genç ve kadın çalıştıra-caklara sigorta primi desteği),

- Prim yüklerinin düşürülmesine ilişkindüzenleme (Sigorta prim oranınındüşürülmesi),

- Çalıştırılan işçi sayısına bağlanankamusal yükümlülüklerde iyileştirme(Özürlü ve eski hükümlü ile işyerihekimi ve iş güvenliği uzmanlarınailişkin düzenleme),

- Mesleki eğitimi desteklemeye yönelikdüzenleme (Ağır ve tehlikeli işlerdemesleki eğitim alma zorunluluğu),

gibi bir kısım uygulamalar yürürlüğekonulmuştur. Bu Kanunla yapılandüzenlemelerin genel istihdama olacakkatkılarının olumlu yönde olacağıkuşkusuzdur.

* İSG Uzmanı Nafize Burcu ÜNAL'ın yayımlanmışaraştırması.

Sonuç olarak;

Ülkemizde işverenlerimizin iştençıkarma maliyetlerinin diğerülkelere göre oldukça yüksekolduğu, işten çıkarmamaliyetlerinin yeni işe alımlarıoldukça olumsuz etkileyebilen birunsur olduğu ve istihdamüzerinde olumsuz etkilere sahipbulunduğu en çok iddia edilenkonulardan biridir. Ayrıca budurumun yüksek maliyetlerinişvereni kayıt dışı istihdamayöneltmekte olduğu, haksız

rekabet ortamının kayıtlıişverenleri olumsuz yöndeetkilediği de dikkat çekilmesigereken ayrı bir konu olarakkarşımıza çıkmaktadır. Bumakalede, 5763 sayılı Kanunlayapılan değişiklikler ve yenidüzenlemelerden, sadece İşKanununda yapılan değişikliklereilişkin görüşlerimize yerverilmiştir.

5763 Sayılı Kanunun 4857 Sayılı İş Kanuna Getirdikleri

Page 53: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

makale

VE GELECEĞİGELECEĞİDEĞERLENDİRİNDEĞERLENDİRİN

Ali Rıza ERGUN, Maden Yüksek Mühendisi, İSG Uzmanıİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

51

Page 54: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

52

R

Tespit edilen risklerin ortadankaldırılması veya kabul edilebilirdüzeye indirilmesi için öngörülentedbirlerin tanımlanması,seçilmesi, uygulamayageçirilmesi ve uygulamanınistenen faydayı sağladığınınkontrol edilerek yeni tedbirlerindüzenlenmesi süreci diyebiliriz.

Risk yönetimi temel olarak,mevcut durumun saptanması,risklerin tanımlanması, analizedilmesi, değerlendirilmesi,işlenmesi, kontrol edilmesi ve burisklerle mücadele edilmesi içinyönetim politikalarının,süreçlerin ve talimatlarınsistematik olarak uygulanmasınıiçerir.

Risk yönetimi faaliyet konusu neolursa olsun bütün yürütmesigereken bir süreçtir ve iş sağlığıve güvenliği açısından elealındığında risk yönetiminin enönemli unsurlarından birişüphesiz ki riskdeğerlendirmesidir.

isk değerlendirmesi hakkındagenel bir bilgiye, neden yapılmasıgerektiğine, sağlayacağı faydalara

ve nasıl yapılacağından bahsetmedenönce; risk yönetimine de değinmekteyarar/fayda olacağı düşünülmektedir. İlkolarak risk yönetiminin yaşayan, süreklikendini geliştiren bir sistem olduğuvurgulanmalıdır. Kısa bir tanımınınyapılması gerekirse;

Daha genel ve dünya çapında da yaygınolarak kullanılan bir başka tanımı da,mevcut olan imkanların ve tehlikeyaratabilecek etkilerin verimli olarakyönetilebilmesine yönlenmiş bir kültür,süreç ve yapının oluşturulması olarakyapılabilir.

Risk yönetiminin temel işlevlerini ise;istenmeyen ve muhtemel olayların tespitedilerek bu olayların işletmeye etkileriüzerinde değerlendirmeler ve çalışmalar

yapmak, bu olaylarla mücadele içinuygun yollar geliştirmek ve uygulamak,bu olayların ve mücadele yollarınınişletme üzerine etkilerini tahmin etmekve tüm bu süreçte elde edilen çıktılarışığında işletmenin genel yönetimine vegelecek programlanmasına yol haritasıçıkarmak olarak sıralayabiliriz.

Risk değerlendirmesi gelişen iş sağlığı vegüvenliği anlayışının bir sonucu olarakuluslararası sözleşmelerde ve AvrupaBirliği mevzuatında kendine yer bulmuş,ülkemiz çalışma hayatını düzenleyen22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunuile milli mevzuatımıza da girmiştir. 4857sayılı İş Kanununa göre çıkarılan birçokyönetmelikte de risk değerlendirmesiyapılması zorunluluğu yer almaktadır.Son olarak İş Kanununun, 15.05.2008tarih ve 5763 sayılı “İş Kanunu ve BazıKanunlarda DeğişiklikYapılması HakkındaKanun” ile değişiklik yapılan

Gerek İş Kanunu gerekse de bu Kanunagöre çıkarılan yönetmeliklerle riskdeğerlendirmesi yapılmasını kanuni birsorumluluk olarak ortaya çıkarmaktadır.Bu kanuni sorumluluğun dışında riskdeğerlendirmesi yapılması gerekliliğinigösteren birçok başka nedende sıralaya-biliriz. Öncelikle risk değerlendirmesi ilehedeflenen iş yerine özgü tehlikelerinbelirlenmesi ve bu tehlikelerden doğanrisklerden de kaçınılmasının sağlanması-

78 incimaddesiyle de iş sağlığı ve güvenliğiile ilgili konularda yapılacak riskdeğerlendirmesi konulu bir yönet-melik çıkarılması öngörülmüştür.

Riski ve Geleceği Değerlendirin

Page 55: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

dır. Yani risk değerlendirmesi ile mümkünolduğunca çok tehlike belirlenecek vegözden kaçabilecek risk sayısı en azaindirilecektir. Risk değerlendirmesinin birbaşka faydası risk yönetiminde olduğugibi yaşayan bir sistem olması nedeniyle,değişen ortam şartlarına ve yeni oluşantehlikelere de iş sağlığı ve güvenliğiyönünden cevap verecek olmasıdır. Riskdeğerlendirmesinin niçin yapılmasıgerekliliği ile ilgili daha sayılabilecekbirçok gerekçe olmakla birlikte bu konudason olarak risk değerlendirmesi ile tümçalışanların katılımının sağlanacağı veböylece de risklerin karşı karşıya kalan-larca ortaya çıkarılmasına imkan verile-bileceğini söyleyebiliriz.

İşletme kültürünün bir parçası olmasıgereken risk değerlendirmesini birazaçmak gerekirse; işletmedeki tümuygulamalara ve planlamalara uyarlan-malı ve bu uyarlama ile tüm çalışanlarınrisk değerlendirmesine katılmalarısağlanmalıdır. Risk değerlendirmesininseçimi, tasarımı ve uygulanması işletme-nin değişen ihtiyaçlarına, ulaşmak iste-diği hedeflere, yürütmekte olduğu faali-yetlere, ürettiği ürünlere veya sağladığıhizmetlere ve özel olarak gerçekleştirdiğiuygulamalara göre yapılmalıdır. Riskdeğerlendirmesinin işletmeye özel olarakgerçekleştirileceğinden hareketle riskdeğerlendirmesinin de seçimi işletmeyeözel olarak yapılmalıdır. Mümkünolduğunca risk değerlendirmesi faaliyet-lerin başlangıcından itibaren uygulan-maya başlanmalı ve en fazla faydanınsağlanabilmesi için de gelişen süreçleberaber sürdürülmelidir.

Bir işletmede risk değerlendirmesiyapılmasıyla sağlanacak faydalaradeğinmek gerektiğinde ise; yönetimingelişmesiyle risklerden doğan kayıplardave maliyetlerde azalma ilk akla gelenolmaktadır. Bunun yanında mevcutreaktif yapının yerine gelişecek olanproaktif yapıyla tüm süreç kontrol altında

53

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 56: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

54

tutulacak, belirsiz ve değişken şartlarzarar vermek yerine faydaya çevrilecek,karar verme ve planlamada daha doğru vegüvenilir veriler elde edilecek ve kaynak-ların kullanılmasında ve dağıtımındaverim artacaktır. Ayrıca daha iyi birkurumsal yönetime sahip olunacak veilgili mevzuata uyumda kolaylaşacaktır.

Dünya çapındaki kaynaklar incelendiğin-de risk değerlendirmesinin nasıl yapılma-sı gerektiği konusunda birçok fikir bulun-makta ve birçok risk değerlendirmesimetodu ortaya konmaktadır. Sadecekontrol listelerinden oluşan risk değerlen-dirmesi metotlarından, bütün kazalarıdetaylarıyla inceleyen ve kazalarınkaynaklarına inmeyi amaç edinen çokdaha karmaşık metotlara kadar değişikseçenekler mevcuttur.

Risk değerlendirmesinin temelinde “neolabilir?” sorusu yatmaktadır, bu soruyu“ne zaman ve nerede?”gibi sorularla dahaözele indirebilir ve alınan cevaplara göre“nasıl ve niye?” sorularıyla da uygulan-

ması gereken tedbirler belirlenebilir. Riskdeğerlendirmesinde ilk önce mevcut vemuhtemel tehlikelerle ilgili mümkünolduğunca çok bilgi toplanmalıdır.Çalışanların bu sürece katılımı oldukçafaydalı olacaktır, çünkü çalışma ortamın-daki risklerle karşı karşıya olanlarçalışanlardır. Yapılan değerlendirmeninher safhasında iletişim ve danışmaoldukça önemli ve amaca ulaşmayıkolaylaştıran işlemlerdir. Daha sonrabelirlenen tehlikelerin nasıl riskleredönüştüğü belirlenmeli ve bu risklerindoğuracağı sonuçlar ele alınmalıdır. Bukonuda risklerin ortaya çıkma olasılık-larını ve sıklıklarını kullanmak ve netice-sinde meydana gelebilecek zararınboyutlarını ve etkileyebileceği kişi veteçhizatı analiz etmek oldukça sıkkullanılmaktadır. Risklerin tam olarak

Genel olarak tüm riskdeğerlendirmesi metotlarında,mevcut ve muhtemel tehlikekaynaklarının belirlenmesi, butehlike kaynaklarındandoğabilecek risklerin tayinedilmesi ve bu risklerin analizedilerek kontrol tedbirlerinekarar verilmesi ve uygulamayakonulması başlıkları yeralmaktadır.

Riski ve Geleceği Değerlendirin

Page 57: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

55

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

tanımlandığını görebilmek için takımçalışmasından, yeni bakış açılarından vedeğişik uzmanlık alanlarından faydalanıl-ması ve ilgili tüm dallardan uzmanlarınbir arada çalıştırılması oldukça önemlidir.

Risklerin tanımlanması ile ilgili kriterlerbelirlenmeli ve değerlendirme bukriterlere göre karşılaştırmalı olarakyapılmalıdır.

Riskler bir bütün olarak ele alındıktansonra bu risklerin doğuracağı olumsuzsonuçların ortadan kaldırılması veya enaza indirilebilmesi için gerekli kontrolönlemlerine karar verilmeli, bu önlem-lerin hayata geçirilmesi için gerekli şartlarhazırlanmalı ve nasıl uygulanacağı konu-sunda bir planlama yapılmalıdır.

İşletmenin bu konudaki önceliğininbelirlenmesinde en fazla zararı verebile-cek ve en çok kişiyi etkileyebilecek riskler-den başlanmalı, toplu korunmayı bireyselkorunmanın önünde tutarak, temel

hedefin risk yaratan faktörün ortadankaldırılması olduğu göz önünde bulundu-rulmalıdır. Aynı zamanda alınan önlem-lerin niye alındığının ve nasıl uygulana-cağının da çalışanlara ve işletmedebulunabilecek diğer kişilere anlatılmasıoldukça önemlidir.

Tüm çalışmalar ve uygulamalarneticesinde kalan veya yeni ortaya çıkmışolan tehlikeler ve bu tehlikelerden doğan

riskler deunutulmamalı vedeğerlendirmeyealınmalıdır. Riskdeğerlendirmesininetkili olabilmesi veetkisinin devamlılık

arz etmesi içinyapılan tüm

çalışmaların kayıtaltına alınması,çalışmanınbelirliaralıklarlayenilenmesi vedeğişen ortamşartlarına,malzeme veekipmana veyaçalışanlaragöre tekraredilmesigerekmektedir.

Çalışanların riskdeğerlendirmesinin başlarındafikirlerini ve taleplerini almak,daha sonra da alınan önlemler veuygulamalarıyla ilgilibilgilendirmek yapılançalışmanın sahiplenilmesinisağlayacak ve ortak bir harekettarzı oluşmasına imkânverecektir.

İş sağlığı ve güvenliği konusundayapılan tüm çalışmaların amacıdaha güvenli bir ortamda dahasağlıklı çalışanlarla beraber,daha verimli bir işletmeye sahipolmaktır. Risk değerlendirmesibu amaçlar doğrultusundagünün gelişen şartlarına cevapveren ve yasal sorumluluklarıntam olarak yerine getirilmesinidestekleyen bir çalışmadır. Riskdeğerlendirmesi iktisat alanınıntemel öğelerinden biri olan“kazan-kazan” felsefesinin,konumuz olan iş sağlığı vegüvenliğine aktarılmasındaçalışan ve işverene, aynızamanda devlete de sağlayacağıfaydaları barındıran akıllıca biruygulama olmaktadır.

1. ERGUN A. R.; Occupational Risk Assessement,Yüksek Lisans Bitirme Tezi, 2007

2. Eur Ing John W Saunderson BA (Hons),Management of Risk

3. R. MaxWideman Fellow, Risk Management

4. Thomas j. Linsmeie and Neil D. Pearson, RiskManagement: An introdution to Value at Risk,1996

5. http://www.isggm.gov.tr/ar ticles.php?category_id=199

6. http://www.isggm.gov.tr/ar ticles.php?category_id=202

kayn

akla

r

Page 58: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİHAFTASI22.İstiklal Marşı'nın okunmasıylabaşlayan törende konuşanÇelik, iş sağlığı vegüvenliğinin önem arz edenbir konu olduğunu belirtti.Konunun tüm faktörleriylebirlikte ayrı ayrı önemtaşıdığına işaret eden Çelik, işsağlığı ve güvenliği sorununutüm taraflarca halledilmesigereken bir konu olaraknitelendirdi.

Bakanlığın, duruma tekbaşına müdahaleedemeyeceğinin altını çizenBakan Çelik, çalışmahayatında sorumlu tümtarafların elini taşın altınakoymasını istedi. Çelik, işsağlığı ve güvenliğini bireyinbilinciyle de ilişkilendirirken,bu bilincin artırılması adınauluslararası seviyede veülkemizde çalışmaların daartırılması gerektiğinivurguladı.

Sözü çalışma hayatındagerçekleşen ve tartışmalarıberaberinde getiren yasaldüzenlemelere getiren SayınÇelik, Sosyal GüvenlikReformu, İstihdam Paketi veson olarak SendikalarYasası'nın olumlu yanlarındanbahsetti.

Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanı Sayın Faruk Çelik,

Sosyal Güvenlik Reformundaönemli çalışmalar yapıldıancak şu an itibariylekonjonktüre göre yorumlaryapılmakta, diye konuştu.

Çelik, genel, konjonktürel

ilişkilerin sivil toplumkuruluşlarını da etkisi altınaaldığından söz ederken,yorumları doğru bulmadığınıaktardı. İnsan ve üretimamaçlı olmayan anlayışındünya tarafından terk

Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanı Sayın Faruk Çelik, DevletBakanı ve Başbakan YardımcısıSayın Hayati Yazıcı'yla birlikte 22nci İş Sağlığı ve Güvenliği Haftasıaçılış törenine katıldı. TürkiyeKamu-Sen Genel Başkanı BircanAkyıldız, Hak-İş Başkanı SalimUslu, Türk-İş Genel EğitimSekreteri Nihat Yurdakul'un yeraldığı törene çalışma hayatındaönemli roller üstlenen sendika vesivil toplum kuruluşlarınıntemsilcileri de iştirak etti.

Milli Kütüphane KonferansSalonu'nda saygı duruşu ve

Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığıncaher yıl Mayıs ayının ilkhaftasında, İş Sağlığıve güvenliği konularınıtartışmak ve çözümyolları bulmakamacıyla yapılan "İşSağlığı ve GüvenliğiHaftası'nın 22 ncisiAnkara'da MilliKütüphane'de 7-8Mayıs 2008tarihlerindedüzenlendi.

ETKİNLİKLERİ

56

Page 59: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

edildiğini anlatan Bakan Çelik,insan odaklı, geleceğe dönük biryaklaşımın egemen kılınmasıgerektiğini ifade etti. Çalışma veSosyal Güvenlik Bakanı,yenilikleri siyasi gerilime kurbanetmeyi ülkeye yapılabilecek enbüyük kötülük olarakdeğerlendirdi.

Tuzla'daki tersanelere değinenSayın Çelik, göreve gelişinin ikincihaftasında tersanelerde denetimfaaliyeti gerçekleştirildiğini

aktardı. Bakan Çelik, fizikselşartların ve denetimin kendisorumluluk alanlarındaolduğunu dile getirerek,gerekenleri yaptıklarınıkaydetti. İş sağlığı vegüvenliği anlamındagerekenlerin yapıldığınatemas eden Sayın Faruk Çelik,bu anlamda başka gerekengayretleri degöstereceklerinin sinyaliniverdi.

Diğer yandan, törende sözalan sendika temsilcileri de işyaşamında güvenlikanlamında karşılaşılangüçlüklerden ve bununsağlığa etkilerindenbahsettiler. Fiziki şartlarınyetersizliğinden yakınansendika temsilcileri,alınabilecek önlemlerkonusunda da uyarılardabulundular. Türk-İş GenelEğitim Sekreteri NihatYurdakul, bu doğrultudaçalışma hayatında alınacaktedbirlere dikkat çekti vedenetim ile iş sağlığıkonusundaki yetersizliklereişaret etti.

Bakan Çelik, BaşbakanYardımcısı Sayın HayatiYazıcı'yla birlikte iş hayatınailişkin olumlu çalışmalarısebebiyle sendikacı ve işçitemsilcilerine ödüllerinitakdim ettiler.

Ödüller sırasıyla KüçükÖlçekli, Orta Ölçekli ve BüyükÖlçekli İşyerleri baz alınarakdeğerlendirildi ve İPAİstanbul Uluslararası GıdaTekstil Paz. ve San. Ltd. Şti.(TOBB), APS AmbalajPaketleme Sanayi ve DışTicaret A.Ş. (TOBB) ve NazlılarGıda San. Top. Tem. Top. Yem.Su Ürünleri Unlu Mam. Tic.A.Ş. (TOBB) Küçük Ölçekliİşyerleri arasından, OrtaÖlçekli İşyerleri arasından iseEMAS Şirketler Grubu (TOBB),Aşkale Çim. San. T.A.Ş.Trabzon Şubesi (TİSK) ve S.S.Of Özçay Tarımsal Kalk. Koop.Özçay Çay Fabrikası Tesisleri(TOBB) ve Büyük Ölçekliİşyerleri arasından da PharmaVision San. ve Tic. A.Ş. (TİSK),MAN Türkiye A.Ş. (TİSK),TEİAŞ 7. İletim Tesis veİşletme Grup

Müdürlüğü/Isparta (TİSK)ödüle layık görüldüler.

Üniversitelerin güzel sanatlarve grafik tasarımı eğitimiveren fakülte ve yüksekokulöğrencileri arasında yapılan

konulu Poster Yarışmasısonucunda;

birincilik,ikincilik,

ise üçüncülüködülüne layık görüldüler veSayın Bakanımız FarukÇelik'ten ödüllerini aldılar.

Çelik, tören çıkışındagazetecilerin gündemeyönelik sorularına yanıt verdi.

İstanbul'da bir iş yerindemeydana gelen patlamanınhatırlatılması üzerine FarukÇelik, "Olaylarda can kaybıolmaması önemli, üstelik

“İnşaat Sektöründe İşSağlığı ve Güvenliği”

Banu İnançUYAN ÖmerZEREN E. EnginDAĞTEKİN

"İSTANBUL'DAKİ PATLAMAYLAİLGİLİ OLARAKGÖREVLENDİRDİĞİMİZMÜFETTİŞLER BÖLGEDE,ÇARPIK YAPILAŞMAYA KARŞIPLANLI KENTLEŞMEYE ÖNEMVERECEĞİZ"

57

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 60: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

58

Daire Başkanı Mehmet BERK'inyaptığı bu oturumda; HÜTF HalkSağlığı AD Öğretim Üyesi Doç. Dr.A. Naci YILDIZ, Gazi DevletHastanesi PsikoteknikLaboratuvarı'ndan NesrinBERKAN, TİSK Müşavir Avukatı Z.Ulaş YILDIZ, İSGGM'den Dr.Buhara ÖNAL'da konuşmacıolarak katıldı.

"Çalışma Hayatı ve Sigara"konulu oturuma ise; HÜTF Halk

Sağlığı AD Başkanı Prof. Dr. ZaferÖZTEK başkanlık yaptı. SSUKBaşkanı Prof. Dr. Elif DAĞLI, HÜTFHalk Sağlığı AD Başkanı Prof. Dr.Nazmi BİLİR, WHO Ulusal TütünKontrol Proje Sorumlusu Dr. TokerERGÜDER ve Sağlık BakanlığıTemel Sağlık Hizmetleri GenelMüdür Yardımcısı Dr. Orhan KorayARBERK'in konuşmasınınardından hafta etkinlikleri"Sigarasız İşyeri" İyi UygulamaÖrneklerinin sunumu ile sonbuldu.

Ayrıca tanınmış bir çok firma işsağlığı ve güvenliği ile ilgili araçve gereçlerinin tanıtımını başarıile sergilemişlerdir.

müfettiş arkadaşlar da orada.Büyük şehirlerde yüzde 60-70oranlarında çarpık yapılaşmavar, bunlar yılların ihmalidir.Bu yönde planlı kentleşmeyeönem vereceğiz, iş yerleriyerleşim yerlerindenayrılmalıdır, ancak hala eskitarzda çalışmaya devam edenkurumlar var" şeklindekonuştu.

Gazetecilerin, SendikalarYasası ve İstihdam Paketi'neyönelik sorularına muhatapolan Sayın Çelik, SendikalarYasası'nı çalışma hayatındaönemli görevleri olankurumlarla

değerlendireceklerini bildirdi.

Bakan, kıdem tazminatıylailgili olarak da "Kamudaçalışanların kıdem tazminatıgibi bir hakkı var, ancaktersanede çalışanların yok.Yasaya önyargıylabakılmamalıdır" dedi.

Katılımın yoğun olduğuEtkinlik kapsamında;"Madenlerde İş Sağlığı veGüvenliği", "İşyerinde Psiko-Sosyal Etkenler", "ÇalışmaHayatı ve Sigara" konuları elealındı.

İSG Genel Müdürü SayınKasım ÖZER'in başkanlığında

"Madenlerde İş Sağlığı veGüvenliği" konulu oturuma;ODTÜ Maden MühendisleriBölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Aydın BİLGİN, MadenMühendisleri Odası YönetimKurulu Başkanı MehmetTORUN, TTK İş Güvenliği veEğitim Daire Başkanı MesutÖZTÜRK ve Maden MühendisiOrhan ÇAKIR konuşmacıolarak katıldı.

Haftanın ikinci oturumunda"İşyerinde Psiko SosyalEtkenler" konusu ele alındı.Oturum başkanlığını İSGGM

22. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası

Page 61: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Dünya nüfusunun yarısını kadınlaro l u ş t u r m a k t a d ı r . S a n a y idevriminden sonra kadınların

çalışma hayatına katılımı başlamış,gelişen teknoloji ve ülke ihtiyaçlarına göredeğişim ve artış göstermiştir.

Çalışan kadınları destekleyen yasalar veuygulamalar, demografik gelişme eğitimolanaklarının artması, standart dışıçalışma şekilleri, aile boyutununküçülmesi, evlenme oranında azalma,boşanma oranında artış, toplumunkadının çalışmasına yönelik tutumundasağlanan gelişmeler, tek bireyli aileler,çocuk bakımı ve diğer hizmetlerdekiiyileşmeler, dünyada kadın işgücüsayısının artışında rol oynayan önemligelişmelerdir. Bununla birlikte, kadınlarınişgücüne katılma oranı sanayileşmedüzeyi ne olursa olsun tüm dünyadaerkeklere oranla daha düşüktür.

AB'nin hedefi 2010'da kadınların çalışmaoranını yüzde 53'den yüzde 60'ayükseltmektir. Türkiye'de ise TÜİK 2006Haziran verilerine göre kadınların toplamistihdam içindeki payı yüzde 27.2 oranında olup çalışabilir yaştaki kadın nüfusa

oranı yüzde 24.3 düzeyindedir. İstihdamsorunlarının yanı sıra kadın çalışanların işsağlığı ve güvenliği sorunları da erkekçalışanlara göre farklılık göstermektedir.Kadınların istihdam içindeki payınıartıran çalışmalarla birlikte kadınçalışanların iş sağlığı ve güvenliğisorunlarını birlikte ele almak dahaüretken, verimli ve sağlıklı bir dünya içingereklidir.

10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren4857 sayılı İş Kanunu ve kanuna bağlıçıkarılan yönetmelikler ile kadınlarınçalışma şartları bakımından özel olarakkorunmalar ını sağlayan pek çokdüzenlemeler yapılmıştır.

Türkiye'de şimdiye kadar kadınla ilgiliyapılan seminer ve panellerde, kültürelyapıdan, eğitim seviyesinden kaynakla-nan sorunlardan dolayı kadının yaşadığızorluklar ve bunların çözüm önerileritartışılmıştır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü-nün TAIEX desteği ile düzenlediğiseminerde Türkiye'de bir ilk gerçekleşti-rilerek, özel risk grubunda yer alan kadınçalışanların çalışma hayatı ve iş sağlığı ve

güvenliği sorunları tar tış ı lmıştır.Romanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti,Slovakya ve Bulgaristan gibi AB yenikatılmış ülkelerden gelen konuşmacılaryasalar nezdinde ve uygulamada kendiülkelerindeki çalışan kadınların durumu-nu değerlendirmişlerdir. Avrupa Birliğiadına konuşan Petra Schott AB mevzuatıiçinde kadının yerini, uygulamadakieksiklikleri anlatmıştır. Türkiye'den işçi veişveren sendikalarından ve KadınınStatüsü Genel Müdürlüğü'nden katılankonuşmacılar ise; AB uyum sürecindekadın çalışanlar açısından gelinennoktayı, sorunları ve çözüm önerilerinikatılımcılarla paylaşmışlardır.

Ankara'da yapılan seminere; Bakanlığı-mız ve Genel Müdürlüğümüz personelininyanı sıra ilgili Bakanlıklardan, Üniversite-lerden, Sanayi ve Ticaret OdalarındanSendikalardan, Meslek Odalarından, Aileve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü,Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ileKadın ve Aile ile ilgili çalışmalar yapandernek ve vakıflardan 150 kişi katılmıştır.

'ne

59

KADIN ÇALIŞANLARINKORUNMASI VE

CİNSİYET EŞİTLİĞİKONULU SEMİNER

2-3 Haziran 2008, Ankara

Page 62: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

60

kurumdan haberler

Bakan Çelik, 25 Şubat2008 tarihinde Bakanlıkbinasında düzenlenenimza töreninde ''Bu kötügidişata 'dur' demekonusunda ortak iradegösteren'' sendikacı veişveren temsilcilerineteşekkür ederek, ''Sorunbellidir. Ama esas meselebunu sorun olmaktançıkarmaya dönükfaaliyetlerigerçekleştirmektir.''İnanıyorum ki eğitimlerneticesinde önemli bireksiği, ağır risk gurubu işkolunda gidermişolacağız'' dedi.

Gemi Sanayi İşçileriSendikası arasındaimzalandı.

ığ

ğ

ğ ıı ı ş

ğ ı ı

ı ş ış

ş ğı ı ın

önemli olduğunuvurguladı.

E ı

ğ ı ıı ı ı

ı ı ıBakan İ ş

ğğ

ğş ıı ı

ı ı ı ış

ı

ğı ıİ ı

ğğ ğı ş

ş ğı

ş

ış

ş

ış

ı şçş

ı

ğ ğş

ş

ı ıığı ı

ıı ığı ı

ı ı ı ğ

Protokol kapsam ndaöncelikle e iticilerie iteceklerini anlatanÇelik, tersanelerdekimühendisler, doktorlar vedi er teknik elemanlarçok h zl bir ekildee itime alacaklar nbildirdi. Çelik, protokolünayr ca, usta ve usta ba larile i veren ve alti verenlerin e itimeal nmalar n birinciderecede

lemanlar n tümünükapsayan söz konusue itimlerin çok h zlyap lmas namaçlad klar n belirten

Çelik, Gemi n aatSanayicileri Birli i'ningösterdi i mekanlarda,e itimlerigerçekle tirmeye haz rolduklar n ifade etti.Çelik, Türkiye'deki riskgruplar n , dolay s ylagemi in a sanayinikapsayan protokolün 2 y l

yürürlükte kalaca n bildirdi.Bakan Çelik, '' nan yorum kie itimler neticesinde önemlibir eksi i, a r risk gurubu ikolunda gidermi olaca z''dedi.

''Bu kötü gidi ata 'dur' demekonusunda ortak iradegösteren'' sendikac vei veren temsilcilerinete ekkür eden Çelik, ''Sorunbellidir. Ama esas meselebunu sorun olmaktanç karmaya dönük faaliyetlerigerçekle tirmektir ki bukonuda bir masaetraf nda kamu, i i vei veren temsilcileri birarada bulunuyoruz veen k sa süre içindebizim için bu haftaiçinde bile yer

gösterildi inde e itimlereba lamak mümkündür'' diyekonu tu.Tuzla'daki tersanelere yönelikdenetimlerde ilk etapta idaripara cezalar n nuyguland n , gelinensüreçte ise bugün itibariyle 4tersanede ''k smi durdurma''cezas uyguland n bildirenÇelik, eksiklikleringiderilmemesi halinde iseyasal yapt r mlar n sürece iniifade etti.

Tersanelerde İş Sağlığı veGüvenliğinin GeliştirilmesiProtokolü İMZALANDI

Protokol;

İş Sağlığı veGüvenliği Genel Müdürlüğü(İSGGM), Çalışma ve SosyalGüvenlik Eğitim ve AraştırmaMerkezi Başkanlığı (ÇASGEM),Gemi İnşa Sanayicileri Birliğive

“Tersanelerde İş Sağlığıve Güvenliğinin Geliştirilmesiİşbirliği Protokolü”,

Türkiye Liman (GİSBİR), Dok ve

Page 63: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

eğitimler 27.06.2008tarihinde tamamlanmıştır.

19.06.2008 tarihindeİstanbul'da BaşbakanımızSayın Recep TayyipErdoğan başkanlığındagerçekleşen ve gemi inşasektörünün sorunlarınınele alındığı toplantıdaalınan karardoğrultusunda,Bakanlığımız eğitim birimiÇalışma ve Sosyal GüvenlikEğitim ve Araştırma Merkezi(ÇASGEM) tarafından Tuzlatersane işçilerinin iş sağlığı vegüvenliği konusunda derhalyeni bir eğitim planlamasıyapılmıştır.

İSG Konusunda İşçilerinGörev ve Sorumlulukları, İSGnin Genel Prensipleri, KişiselKoruyucu Donanımlar,Kaldırma araçları ile yapılançalışmalarda İSGuygulamaları, Elektrikleyapılan çalışmalarda İSGuygulamaları, Yüksekteyapılan çalışmalarda İSGuygulamaları, Kaynak, raspave boya işlerinde İSGuygulamaları veParlayıcı/Patlayıcı OrtamlardaİSG Uygulamaları konularınıkapsayan eğitim programı14.07.2008 tarihi itibariylebaşlatılmış olup, 29.08.2008

tarihinde tamamlanarak16.841 işçiye ulaşılmış veeğimleri verilmiştir.

Eğitim çalışmalarına paralelolarak İş Sağlığı ve GüvenliğiGenel Müdürlüğüne bağlı İşSağlığı ve Güvenliği MerkeziMüdürlüğü teknik ekipleritarafından tersanelerde riskdeğerlendirmesiprogramlaması yapılmış, buprogram kapsamında toplam40 tersanede 192 ağır metal,379 toz, 27 çözücü analizi ile319 gürültü ve 72 titreşimölçümü yapılmıştır.

İncelemeve ölçüm çalışmaları devametmekte olup diğerişyerlerine de uygulanacaktır.

Yapılan plan çerçevesinde;

Ayrıca Kişiselkoruyucuların ilgili teknikdüzenlemelerde belirtilen

standartlara uygunolup olmadığınınsaptanması amacı ile14 tersanede incelemeçalışmalarıyürütülmüştür.

Bu incelemelerdebaret, kaynak maskesi,eldiven, emniyetkemeri, toz maskesi,koruyucu giysiler, iş

ayakkabısı ve koruyucugözlüklerincelenmiş veincelemelersonucundataşeronlarınişçilerinekullandırmışolduğu KKD lerinağırlıklı olarakteknik açıdan

uygun olmadığı tespitedilmiştir.

Ayrıca Tuzla tersanelerbölgesindeki 13 satışnoktasında yapılanincelemelerde 54 ürünün%48 inin güvenli, %52sinin ise güvensiz olduğutespit edilmiştir.

Başbakan Erdoğan töreninyapılacağı tersaneye botlageldi. Erdoğan'ı yapımıdevam eden geminin üstündebekleyen işçiler, Erdoğan'ıngelmesi ile birlikte sevinç

tezahüratlarında bulundu.Başbakan Erdoğan, buradakaynak da yaptı.

İmzalanan bu protokol ile enyüksek risk grubunda yer alangemi inşa sanayinde 4857 sayılıİş Kanunu kapsamındayayınlanmış Yönetmeliklerçerçevesinde;

Çalışma ortamında bulunanrisklerin değerlendirilmesi,

Risklere bağlı iş sağlığı vegüvenliği sorunlarının tespitedilmesi,

Kişisel koruyucu donanımlarınkullanımınındeğerlendirilmesi,

Basın ve yayın organları ilekamuoyununbilinçlendirilmesi ve verilecekİSG (İş Sağlığı ve Güvenliği)eğitimleri ile konuyla ilgilitarafların duyarlılığınınartırılması amaçlanmıştır.

Protokol hızla uygulamayakonmuş ve 05.03.2008 tarihindebaşlatılan eğitimlerde asılişveren ve alt işverenler öncelikliolmak üzere iş güvenliği uzmanıve mühendislerden oluşan 1057kişiye eğitim verilmiştir. 22 kişilikguruplar halinde düzenlenen

16 gemiden oluşan"Yeni Tip KarakolBotu Projesi"kapsamında inşaedilecek botların ilkkaynak töreni, TuzlaDearsan Tersanesi'nde yapıldı.

61

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 64: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

bulm

aca

eğlencelikBulmaca 37'nin cevabı

Soldan sağa

1.

6.

8.

9.

10.

11.

13.

15.

16.

18.

21.

22.

24.

28.

29.

30.

33.

35.

36.

37.

Bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücretkarşılığıçalışan kişi.Boya tabancalarında mutlaka yapılmalıdır.Temel besin öğelerinden, enerji kaynaklarından.Ortalama eşik değer (İngilizce kısaltma)Metrekareye düşen yanabilir madde ağırlığı.Yangının olması için gereken etmenlerden.Aşırı sıcak ve terlemeye bağlı olarak kaslardameydana gelen kasılmalar.Çeşitli maddelerden doğal yada yapay yolla aşınarakoluşan, oluştuğu maddenin özelliklerini taşıyan çokküçük tanecikler.Gri yeşil renkte sert kokulu çok zehirli bir gaz.

Boyahanelerle ilgili koruyucu yöntemlerden.İş kazası nedenlerinden.Burun sinüsleri ve akciğer kanserlerine yol açan birmadde.Bir hizmet akdine dayalı olarak bir veya birkaçişveren tarafından çalıştırılanlar.Aydınlık şiddeti birimi.Madenlerde havalandırmanın özelliklerinden.Zanaatkarların çalışma koşullarından kaynaklanansorunlarına değinen filozof.Madenlerde yangına elverişli ortamlardan.Eritme.Yangının olması için gereken etmenlerden.İşçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişi.

Yukarıdan aşağıya

2.

3.

4.

5.

7.

8.

9.

10.

11.

12.

14.

17.

19.

20.

23.

25.

26.

27.

31.

32.

33.

34.

İşin yapıldığı sırada meydana gelen kazalarBedensel çalışma.Deri kanseri yapan bir madde.Deri akciğer kanseri yapan bir madde.Kanda alyuvarlara bağlı olarak taşınan ve kemiklerdedepolanan, yumuşak bir metal.Maddelerin oksijenle birleşmesi.Talaşları çekip almakta kullanılan araç.Madenlerde yangına elverişli ortamlardan.Fabrika sahasında hız limiti.Elektriksel yangınlar.Madenci toplumunda akciğer hastalıklarının sıklığınadikkati çeken kişi (1494-1555).Madenlerde yangına elverişli ortamlardan.Tehlike doğuran, önü alınamayan yada söndürülemeyenateş.Yorgunluğun giderilmesinde en önemli etmenlerden.Deri kanseri yapan bir madde.Havadaki su buharı basıncının doygun basıncına eşitolduğu noktadaki ortam sıcaklığı.Çözücülerin özelliklerinden.Heksavalan olanı akciğer kanseri yapan bir element.Madenlerde yangına elverişli ortamlardan.Lösemiye yol azan bir çözücü.Çözücülerin etkileme yollarından.Beklenmedik bir anda meydana gelen; kişi ve kişilere,hemen yada sonradan bedenen yada mal olarak zararveren durumlar.

62

Çağatay GÜLER

Page 65: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

63

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi

Page 66: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞIİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DERGİSİMAKALE YAZIM KURALLARI

İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi'nde yayınlanması istemiyle gönderilecek olanyazılarda aşağıdaki kurallara uyulmalıdır.

Gönderilecek makaleler, iş sağlığı ve güvenliği alanı ile doğrudan veya dolaylıilgili, orjinal araştırma veya derleme şeklinde olmalıdır.

Makalelerin başlığı metne uygun, kısa ve açık ifadeli olmalı, büyük harfle vekoyu karakterde yazılmalı ve başlık satırı ortalanmalıdır.

Yazar ad ve soyadları başlığın altına konulmalı, ünvan ve adresler soyadın sonkısmında üst indis şeklinde veya daha çok (*) ile sayfanın alt bölümündekiçizgi altına yerleştirilmelidir.

Yazılar, A-4 kağıdının tek yüzüne, üstten ve sol yandan 4'er cm, sağ yandan vealttan 2'şer cm bırakılarak yazılmalıdır. Yazımda Microsoft Word programıkullanılmalı, Times New Roman fontu ile 12 punto olarak yazılmalı ve basılmışbir adet makale ile birlikte makalenin kaydedildiği cd de gönderilmelidir.

Makale en az 2, en çok 6 sayfa olmalıdır. Satır aralarında 1.5 cm boşlukbırakılmalıdır.

Şekil, tablo ve grafikler makale içine yerleştirilmeli, şekil ve grafiklerin numarave başlığı alt kısma yerleştirilmelidir. Şekil ve grafikler bilgisayar ile çizilmemişise aydıngere çini mürekkebi ile çizilmiş olmalıdır.

Kaynaklar konu içinde üst indis numara şeklinde verilmeli, makale sonundaaynı numara sırasıyla düzenlenmelidir.

Yazıların ilmi ve hukuki sorumluluğu tamamen yazar(lar)ına aittir. Gönderi-len yazıların doğrudan veya bazı düzeltmeler yapılarak yayınlanmasına veyayayınlanmamasına Yayın Kurulu'nca karar verilir.

Gönderilen yazılar yayınlanıp yayınlanmamasına bakılmaksızın yazar(lar)ınageri verilmez.Ancak Yayın Kurulu'nun görüşü doğrultusunda yeniden düzen-lenmesi söz konusu olduğunda yazar(lar)ına gönderilir.

*

1.

2.

3.

4.

5.

6.

7.

8.

9.

64

Page 67: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

T.C.ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞIİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Page 68: 38.sayı - Buraya tıklayarak dokümanı pdf olarak yükleyebilirsiniz.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıİş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

İnönü Bulvarı No: 42 İ - Blok4. Kat 06100 Emek / Ankara

Tel : 0312. 296 68 20Faks: 0312. 215 50 [email protected]

İLETİŞİM BİLGİLERİ

T.C.ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞIİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ