2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

77
KalDer YIL: 20 SAYI: 160 Nisan 2012 6.50 TL KalDer ÖNCE KALİTE YIL: 20 SAYI: 160 6.50 TL Nisan 2012 TMME ÖDÜLLERİ ‘Önce müşteri’ diyen markalar ödüllerini aldılar

description

KALDER Kalite dergisinin 160.cı sayısı. Dergi içerisinde kalite üzerine makaleler, röportajlar ve sektörel raporlar bulunuyor.

Transcript of 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

Page 1: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

KalDer

YIL: 20 • SAYI: 160 Nisan 2012 • 6.50 TL

KalD

er ÖN

CE KALİTE YIL: 20 •

SAYI: 160 • 6.50 TL •

Nisan 2012

TMME ÖDÜLLERİ ‘Önce müşteri’ diyen markalar ödüllerini aldılar

Page 2: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

Ankara_Kalder_Ilan.pdf 1 4/16/12 6:52 PM

Page 3: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)
Page 4: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

BAŞKANDAN

4

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

TEK SEÇİCİ MÜŞTERİKalDer olarak Mükemmellik kültürünü yaşam biçimine dönüştürerek, ülkemizin rekabet gücünün ve gelişmişlik düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunmak amacı ile 21 yıldır çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu uzun ve zorlu süreçte, kuruluşlara çıktıkları kalite yolculuğunda rehber olup yol göstermek, yollarına ışık tutmak istedik ve birçok ilke imza attık.

Kuruluşların tüm süreçlerinde sürekli iyileşmeyi esas almalarının önemini

vurguladık. “Ölçmediğinizi iyileşti-remezsiniz. Ölçmek anlamak ve bilmektir. Bilmek yönetmektir.” Yaklaşımından hareketle, 2005 yılında KalDer ve KA Araştırma LTD. ŞTİ. ortak girişimiyle, başta ABD olmak üzere, Av-rupa ve Asya’da birçok ülkede uygulan-makta olan Ulusal Müşteri Memnuniye-ti Endeksi” adıyla ülkemizde de uygula-maya başladık.

Sürecin başlatılma gerekçesi ve anlamını TMME’de uygulanan metod’a adını ve-ren Prof. Dr. Fornell’in ifadeleriyle ak-tarmak isterim. Diyor ki; “Müşteri Kali-teyi algılarsa, bu müşteri memnu-niyeti ile ortaya çıkar. Bu müşteri memnuniyeti, artan bir gelir anla-mına gelmektedir. Müşteriler doğ-rudan bir kurumun bilançosunda görünmese de, bir ekonomik de-ğer olarak mutlaka gösterilmeli-dir.” demektedir.

Altıncı yılını tamamladığımız ulu-sal endeks çalışmamızla tüketici-lere, tarafsız bir ölçüm ile beklen-tilerini, memnuniyetlerini ve şika-yetlerini duyurma imkanı, kuru-luşlara, kendisinin ve rakiplerinin durumunu görme ve strateji ge-liştirme fırsatı; ülke yönetimlerine ise ülke sanayinin, ürünlerin ve hizmetlerin gelişme eğilimi hak-kında bilgi sahibi olma ve uluslar arası kıyaslama verilerine ulaşma

A. Hamdi DOĞANKalDer Yönetim Kurulu Başkanı

Page 5: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

BAŞKANDAN

5

olanağı sağlamış olduk. TMME Türkiye içinde satın alınan ürün ve hizmetlerin müşterileri nezdinde mem-nuniyetlerinin ölçülmesi ve bunun lisans-lı özel ekonometrik bir model kullanı-larak analiz edilmesine dayanan ulu-sal sektörel kurumsal bir ölçü sistemidir. Sistem ACSI (American Customer Satis-faction Index) lisansı, National Quality Research Center ve Michigan Üniver-sitesi proje yönetim desteğiyle yönetil-mektedir. Dünyada, Amerika dahil 20’yi aşkın ül-kede yürütülen ulusal müşteri memnuni-yeti endekslerinin Türkiye uygulamasıdır. Modeli KA Araştırma LTD. ŞTİ. ile bir-likte ortak bir ürün olarak devreye al-dık. Türkiye’de ki değerlerin yanısıra ABD’deki sektör değerlerini de, her çey-rek dönemde izliyoruz. Uluslararası bir model kullanılması nede-ni ile sonuçlar, diğer ülkelerin sonuçları ile kıyaslanabilmektedir. Her çeyrek dö-nemlerde TMME sonuçlarını kamuoyu ile paylaşıyoruz.2011 yılı son çeyreğinde TMME Ulusal Müşteri Memnuniyet ora-nı kuruluşundan bu yana en yük-sek değere ulaşarak %76.3 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Ameri-ka Ulusal Endeksi %75.8 olmuş-tur. Bu başarı ülkemiz işletmeleri-nin eseridir.TMME kapsamında, her yıl yaklaşık 35-40.000 müşteri görüşmesi ile 25 aşkın sektörde yaklaşık 125’e yakın kuruluş ba-ğımsız olarak ölçülmektedir. TMME uygulaması ülkemizde 6’ncı yılını geride bırakırken endeks oturmuştur. Mo-del 6 ana değişken ve bunları belirleyen

15-17 alt değişken için ölçüm yapılmak-tadır. Ana değişkenlerimiz : Müşteri Beklentileri, Algılanan kalite, Algı-lanan değer ile Müşteri Memnuniyeti ara-sındaki nedensel ilişkiyi, diğer taraftan da müşteri memnuniyeti ile müşteri şikayetleri ve müşteri bağlılığı arasındaki sonuç iliş-kisini göstermektedir. Türkiye Müşteri Memnuniyeti’nin zaman içindeki eğilimlerinin izlen-mesi, müşteri bağlılığı, buna bağ-lı olarak karlılık ve rekabet edebi-lirlik hakkında önemli bilgiler ver-mektedir.

Dolayısı ile TMME;• Ülkedeki ürün ve hizmetlere ait kalite ve müşteri memnuniyeti artıyor mu, aza-lıyor mu?• Bu artış ya da azalma endüstrinin be-lirli sektörlerine mi ait, sadece bazı sek-törlerde mi görülüyor ya da belirli kuru-luşlara mı özgü?• Bu artış ya da azalma uluslararası eği-limlere uygun mu; yoksa ülkemize özgü farklılıklar mı var? gibi ülke ekonomisi hakkında bir çok so-ruyu yanıtlamaktadır.• Müşteri memnuniyeti, entellektüel ser-mayenin dolayısı ile pazar değerinin en önemli parametrelerden biridir. Bu önü-müzdeki dönemde TMME ile daha da net-lik kazanacaktır.• ABD’de olduğu gibi TMME puanını ar-tıran kuruluşlar aynı artışın Borsa pazar değerlerine de yansıdığını göreceklerdir.• TMME sektör içindeki memnuniyeti ol-duğu gibi sektörler arasında da müşterisi-ni en çok memnun eden sektör ve kurum-ları belirler.

• TMME önümüzdeki yıllar itibarı ile trend analizine de olanak tanıyacaktır.• TMME kuruluşların puanlarını artırmak için hangi parametreleri geliştirmeleri ge-rektiğinin analizine de hizmet etmektedir.

KalDer ve Ka araştırma olarak en büyük arzularımızdan biri TVME Türkiye Vatandaş Memnuniyeti En-deksini çıkartabilmektir.Özel sektörün yanı sıra kamu sektörün-de de hedef kitlesinin memnuniyetini de-ğerlendirmeye istekli olan devlet ve ye-rel yönetim kurumlarına pusula hizmeti görmektedir.TMME, ABD’de kamu kurumlarının en önemli performans kriteri olarak uygula-dıkları ve bu doğrultuda devlet bütçesin-den pay aldıkları sistemi Türkiye özelinde hayata geçirmeyi arzulamaktadır. 6 yıldır yapılan ölçümler sonucunda her sektörde birinciler oluştu. Tekrarlanan bi-rincilikler sürdürülebilir başarı kavramını ortaya çıkardı. Bu aşamada ödüllendir-me ve tanıma sürecimizin bir gereği ola-rak, 2 Nisan 2012 tarihinde sektör bi-rincilerini onurlandıran bir Gala Yeme-ği düzenledik. Ödül alan kuruluşlarımı-zı kutluyorum. Kalite’yi tanımlarken”; Kalite müşteri beklentilerini karşılamak ve hat-ta bunun ötesine geçebilmekte-dir.” diyoruz. KalDer Ulusal Kalite Ödülü ile iş dünyasının en prestijli ödül süre-cini ülkemizde 20 yıldır yürüten kurumdur. Aynı titizliğimiz bu yıl ilki gerçekleşen TMME ödül or-ganizasyonunda da devam et-tirmiştir.

Page 6: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

İÇİNDEKİLER

6

ÖNCE KALİTE NİSAN 2012

6

4 BAŞKANDAN

8 TMMEÖDÜLLER

12 TMMELİDERLER

20 TMMESONUÇLARI

22 YÖNETİMKADININ HAKKI

24 KADINGİRİŞİMCİLİĞİVE İSTİHDAM

28 GİRİŞİMCİLİK,İSTİHDAM VEKADININEKONOMİK GÜÇLENMESİ

30 GELİŞMİŞLİKDÜZEYİVE KADINİSTİHDAMI

32 KADINGİRİŞİMCİLİĞİVE İSTİHDAM

34 KADINGİRİŞİMCİLİĞİVE İSTİHDAMI

36 KADINGİRİŞİMCİLİĞİVE İSTİHDAMI

38 YENİLİKÇİÜRÜNLERLE KADINLARINHAYATINI KOLAYLAŞTIRIYOR

40 KURUMKÜLTÜRÜMÜZ KADIN ÇALIŞANLARIMIZA AYRIMCILIKSAĞLIYOR

42 KADINGİRİŞİMCİLİĞİVE İSTİHDAMI

44 ÜLKERCCC2012YILININ BAŞINDAKALDERİLE 5SPROJESİ2NEBAŞLADI

46 2023’EULAŞMANIN HEDEFİİNOVASYONDAN GEÇİYOR

48 İZAYDAŞ,ULUSALKALİTE HAREKETİ’NEKATILDI

50 İETT,ULUSALKALİTE HAREKETİ’NEKATILARAK KalDerİLEİYİNİYET BİLDİRGESİİMZALADI

52 KalDer’deHAMDİ DOĞAN’LA2.DÖNEM

54 KALDER’DENHABERLER

56 KALİTEPROFESYONELİ GELİŞTİRMEPROGRAMI

58 MARMARAÜN.ULUSAL KALİTEHAREKETİ’NE KATILDI

62 ULUSALKALİTEHAREKETİ İYİNİYETBİLDİRGESİ BAYDÖNER

64 ŞUBELERDENHABERLER/ İZMİR

66 ŞUBELERDENHABERLER/ ANKARA

68 ÜYEGÖRÜŞÜ

72 SÜRDÜRÜLEBİLİRYAŞAM

76 KADINGÖZÜYLE HAYATTANKARELER

78 EĞİTİMTAKVİMİ

80 KÜLTÜR-SANAT

82 OLUMSUZ DÜŞÜNCELERDENARININ

Sahibi KalDer AdınaA.HamdiDOĞAN

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

NeslihanCİNGİ[email protected]

Yayın Kurulu

A.HamdiDOĞAN,ErdenayGÜL,FügenTOKSÜ,GülGÖKTEPE,ÖzlemYÜZAK,TolgaYÜCEL,

SelamiÇELEBİOĞLU,SelçukERGENÇ

İdare MerkeziTürkiyeKaliteDerneği

(KalDer)Centrum İş Merkezi, Aydınevler Sanayi Cad. No:3 Küçükyalı 34854 İstanbul

Tel: 0216 518 42 84Faks: 0216 518 42 86

www.kalder.orge-posta:[email protected]

YapımKriptoİletişimDanışmanlığıRumeliCadNo:5/7Nişantaşı

Tel:02122199813

BaskıBerNurEtiketMat.GıdaSan.Ltd.Şti.TopkapıTic.Merkezi1No:369

Cevizlibağ/İST+902124821890pbx+902124821892

www.bernuretiket.com.tr

ÖnceKaliteDergisi,TürkiyeKaliteDerneğitarafındanaydabiryayınlanır.

Ulusal-Türkçe-AylıkISSN: 1301-4978

Önce Kalite Dergisi’ndeki yazı ve resimler kaynak gösterilerek kullanılabilir.

• A4 sayfasına, her taraftan 2 cm marj bırakılarak, 1.5 cm boşluk, 12 punto Arial veya Times New Roman karakteri ile en fazla 4 sayfa yazılmalıdır.• Yazı başlığı ve yazar adı koyu font ile yazılmalıdır

• Yazar unvanı, e-posta adresi yer almalıdır.• Yazara ait en az iki adet yüksek çözünürlükte vesikalık olmayan hareketli tarzda resimler olmalıdır.• Gelen yazılar, yayın kurulu tarafından

okunurluğunun artırılması, uzunluğunun kısaltılması gibi durumlarda yazının içeriğinde, başlıkta değişiklik yapılabilir. Bu değişiklik yapma hakkı dergimizce saklıdır.

YazarlarveKuruluşlardangelenyazılar:

Page 7: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

BU SAYIMIZDA

7

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

KalDer olarak, yönetim kalitesindeki güncel yaklaşımları, sorun-ları ve çözümlerine ilişkin bilgileri paylaşmak ve değerli Üyelerimi-ze, Üye Adaylarımıza en verimli paylaşım ve ağ geliştirme ortam-larının yaratılması amacıyla KalDer Kahvaltı Sohbetlerinin ikincisini gerçekleştirdik. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın da gündeminde olan konulara değinmeye çalışarak “Eşitlik güçlendirir”! diyerek bu ay “Yönetim Kadının Hakkıdır” konusunu ele aldık.

Aynı zamanda “Ölçmediğinizi iyileştiremezsiniz. Ölçmek anlamak ve bilmektir. Bilmek yönetmektir” yaklaşımından hareketle, TMME-Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi konusunu sizlere aktardık.

A. Hamdi Doğan “Tek Seçici Müşteri” yazısı içerisinde, altıncı yılını tamamladığımız ulusal endeks çalışmamızla tüketicilere, tarafsız bir ölçüm ile beklentilerini, memnuniyetlerini ve şikayetlerini duyur-ma imkanı, kuruluşlara, kendisinin ve rakiplerinin durumunu görme ve strateji geliştirme fırsatı; ülke yönetimlerine ise ülke sanayinin, ürünlerin ve hizmetlerin gelişme eğilimi hakkında bilgi sahibi olma ve uluslar arası kıyaslama verilerine ulaşma olanağı sağlamış olduğumuzu vurguladı.

Bu sayımızda dosya köşemizde “Yönetim Kadının Hakkıdır” konusunda keyifle okuyabileceğiniz ve sizlere yeni bakış açıları kazandıracağına inandığımız isimler var; Aile ve Sosyal Politilar Ba-kanlığı, Arzum, Bahçeşehir Üniversitesi, BUSİAD, İnci Holding, KAGİDER, TSKB, Fütüristler Derne-ği, Vodafone Türkiye..

KalDer aynı zamanda Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi’nde geçtiğimiz 6 yılda başarı kazanmış firmaları bu yıl ilkini gerçekleştirdiği ödül töreni ile 2 Nisan tarihinde onurlandırdı ve TMME Ödülleri sahiplerini buldu. Dergimiz içerisinde ödül alan firmalardan birkaçının görüşlerini sizlerle paylaşıyoruz: Ana Gıda, Axa Sigorta, BİM, Halkbank, Nokia, Opet, Sony, Pınar Su, Toyota, Turkcell ve Yapı Kredi..

Üye köşemizde ise, Saya Grup İş Geliştirme Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Murat Acaroğlu Bey’i konuk ettik.

Son olarak KalDer’in Genel Kurulu 27 Nisan 2012 tarihinde yapıldı. Değerli üyelerimizin ka-tılımı ile başarılı bir Genel Kurul gerçekleşti ve yeni dönem Yönetim Kurulu belirlendi. Tüm üyele-rimize teşekkür ederiz.

Sevgilerimle,

Kurumsal sponsorlarımız

Neslihan [email protected]

Page 8: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

TMME ÖDÜL TÖRENİ

8

TMME

BULDUÖDÜLLERİ SAHIPLERINI

KalDer, Türkiye Müşteri

Memnuniyeti Endeksi’n de

(TMME) geçtiğimiz 6 yılda başarı

kazanmış firmaları

bu yıl ilkini gerçekleştirdiği

ödül töreniyle onurlandırdı.

Page 9: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

TMME ÖDÜL TÖRENİ

9

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve KA Araştırma Limited tarafından 2005 yı-

lından bugüne kadar 81 ilde on binler-ce tüketiciye ulaşarak yürütülen ve dün-yada Amerika’dan sonraki en kapsam-lı müşteri memnuniyeti uygulaması olan Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi’n de (TMME) geçtiğimiz 6 yılda başarı ka-zanmış firmalar gerçekleştirilen ödül töre-niyle onurlandırıldı. Gala gecesinde ölçü-mün yapıldığı yıldan bugüne kadar alan-larında sürekli birinci olan kurumlar Col-gate Palmolive, Ülker, Türk Hava Yolları, Nokia, Opet, Turkcell TMME Üstün Başa-rı Ödülüne layık görüldü.

120’den fazla marka, 240 binin üzerinde müşteriTMME Gala gecesinin açılışında konuşan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, 6 yılda Türkiye’nin 81 ilinde 25 sektörde, 120 marka için 240 binin üze-rinde müşteri görüşmesi yapıldığını belir-terek, “Ulusal endeks çalışmamızla tüke-ticilere, tarafsız bir ölçüm ile beklentile-rini, memnuniyetlerini ve şikayetlerini du-yurma imkanı, kuruluşlara, ise kendisinin

ve rakiplerinin durumunu görme ve strate-ji geliştirme fırsatı sağlamış olduk” dedi. Ulusal müşteri memnuniyeti endeksleri-nin dünyada, Amerika dahil 20’yi aşkın ülkede yürütüldüğüne dikkat çeken Ham-di Doğan,”Türkiye’de 2011 yılı son çey-

reğinde TMME Ulusal müşteri memnuni-yet oranı kuruluşundan bu yana en yük-sek değere ulaşarak yüzde 76.3 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Amerika ulu-sal endeksi yüzde 75.8 oldu. Bu başa-rı son yıllarda dünyadaki krizlere karşı

TMME GALA GECESİNDE ÖDÜL ALAN KURULUŞLAR

A) TMME 2011 SEKTÖR BIRINCILERI - GÜMÜŞ HEYKEL

TMME Sektör Marka/Kuruluş Quarter

1 Banka Kredi Kartları World Card 1

1 Banka Kredi Kartları Maximum Card 1

1 GSM Hizmetleri Vodafone Ön Ödemeli 1

1 GSM Hizmetleri Turkcell 1

1 Hızlı Servis Restoranları Domino’s Pizza 1

1 Cep Telefonları Nokia 1

1 LPG Distribütörleri BP Gaz 1

2 Akaryakıt Istasyonları Opet 2

2 Havayolları Türk Hava Yolları 2

2 Küçük Ev Aletleri Bosch 2

2 Meyve Suları Pınar 2

2 Ambalajlı Su Erikli 2

2 Ambalajlı Su Pınar 2

3 Dondurma Algida 3

3 Dondurma Golf 3

3 Kişisel Bakım Colgate Palmolive 3

3 Kişisel Bakım Evyap 3

3 Margarin Ülker 3

3 Ev Temizlik Ürünleri Unilever 3

3 Et ve Tavuk Ürünleri Banvit 3

3 Süt ve Süt Ürünleri Ülker 3

3 Konserve, Sos, Salça Tat 3

3 Konserve, Sos, Salça Tamek 3

3 Konserve, Sos, Salça Tukaş 3

3 Sıvı Yağ Ana Gıda 3

4 Bireysel Bankacılık-Özel Iş Bankası 4

4 Bireysel Bankacılık-Kamu Ziraat Bankası 4

4 Bireysel Bankacılık-Kamu Halk Bankası 4

4 Ulusal Kargo Dağıtımı Yurtiçi Kargo 4

4 Sağlık Sigortası/Kasko Axa Sigorta 4

4 Sağlık Sigortası/Kasko Anadolu Sigorta 4

4 Zincir Market BIM 4

4 Binek Otomobil Toyota 4

4 Televizyon Sony 4

4 Televizyon LG 4

4 Beyaz Eşya Bosch 4

* TMME 2011 yılı içinde 86 puan ile en yüksek skoru elde eden kuruluşlardır.

Page 10: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

10

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

TMME ÖDÜL TÖRENİ

ülkemizdeki ekonomik büyümeye para-lel başarı gösteren işletmelerimizin ese-ridir” diye konuştu. Müşteri memnuniye-tinin, entelektüel sermayenin dolayısı ile pazar değerinin en önemli parametreler-den biri olduğunu ifade eden Hamdi Do-ğan, “Bu önümüzdeki dönemde TMME ile daha da netlik kazanacaktır. ABD’de ol-duğu gibi TMME puanını arttıran kuruluş-lar aynı artışın borsa pazar değerlerine de yansıdığını göreceklerdir” dedi.

Hedefimiz vatandaş memnuniyetini de ölçmek KalDer ve Ka Araştırma Limited olarak en büyük arzularından birinin de Türkiye Vatandaş Memnuniyeti Endeksi’ni (TVME) ölçmek olduğunu söyleyen Hamdi Doğan, “Özel sektörün yanı sıra kamu sektöründe de hedef kitlesinin memnuniyetini değer-lendirmeye istekli devlet ve yerel yönetim kurumlarına pusula hizmeti sunacağız” dedi. Hamdi Doğan ayrıca, ulusal müşte-ri memnuniyeti endeksinin ABD’de kamu kurumlarının en önemli performans kriteri olduğunu ve bu doğrultuda devlet bütçe-sinden pay aldıklarını, sistemi Türkiye’de de hayata geçirmeyi istediklerini belirtti.

Ödüller sahiplerini bulduÖlçümün yapıldığı 6 yıldan bu yana alan-larında sürekli birinci olan havayolların-da THY, GSM hizmetlerinde Turkcell, margarin alanında Ülker, cep telefonla-rında Nokia, akaryakıt İstasyonlarında ise Opet siyah heykelin sahibi olarak üs-tün başarı ödülüne layık görüldü. 2011 yılından geri dönük olarak 3 yıl üst üste birinci olan Banvit, Bosch, Ülker Golf, İş Bankası, BİM, Tamek, Toyota, BP, Erik-li ve Ziraat Bankası altın heykel ödülü-nü aldı. 2011 yılında kendi sektörlerin-de birinci olan firmalara da gümüş hey-kel ödülü verildi.TMME Gala Gecesi’ne Opet Genel Mü-dürü Cüneyt Ağca, THY Genel Müdürü Yardımcısı Asaf Bora, Ülker Yağ Grubu Genel Müdürü Şükrü Çin, Türkiye Banka-lar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nazan Somer, Toyota Genel Müdürü Ali Haydar Bozkurt, İş bankası Genel Müdü-rü Adnan Bali, Halk Bankası Genel Mü-dürü Süleyman Aslan gibi iş dünyasının üst düzey yöneticileri de katıldı.

KalDer Başkanı Hamdi Doğan

TMME GALA GECESİNDE ÖDÜL ALAN KURULUŞLAR

B) DESTEKLEYEN KURULUŞLAR (TMME ÖZEL ÖDÜLÜ) - GÜMÜŞ HEYKEL

TMME Sektör Marka/Kuruluş

1 Ata Holding

2 Eureko Sigorta

3 Garanti Bankası

4 Renault

5 Sakarya Üniversitesi

6 Türksat

7 Vestel

8 Volkswagen

C) 2011 YILINDAN GERIYE DÖNÜK OLARAK BU LIDERLIĞINI EN AZ 3 YIL ÜST ÜSTE DEVAMLI KILAN KURULUŞLAR

(TMME SÜRDÜRÜLEN BAŞARI ÖDÜLÜ) - ALTIN HEYKELTMME Sektör Marka/Kuruluş

1 Et ve Tavuk Ürünleri Banvit

2 Beyaz Eşya Bosch

3 Dondurma Golf

4 Bireysel Bankacılık-Özel Iş Bankası

5 Zincir Market BIM

6 Konserve, Sos, Salça Tamek

7 Binek Otomobil Toyota

8 Tüp Gaz BP Gaz

9 Ambalajlı Su Erikli

10 Bireysel Bankacılık- Kamu Ziraat Bankası

D) ÖLÇÜM YILINDAN BUGÜNE SÜREKLI BIRINCI OLMUŞ KURULUŞLAR (TMME ÜSTÜN BAŞARI ÖDÜLÜ) - SIYAH HEYKEL

TMME Sektör Marka/Kuruluş

1 Kişisel Bakım Colgate Palmolive

2 Margarin Ülker

3 Havayolları Türk Hava Yolları

4 Cep Telefonları Nokia

5 Akaryakıt Istasyonları Opet

6 GSM Hizmetleri Turkcell

Page 11: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

12

TMME GÖRÜŞTMME GÖRÜŞ

12

ANA GIDA

AXA SIGORTA

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?Bünyesinde Komili, Kırlangıç ve Madra gibi Türkiye’nin en köklü markalarını barındıran Ana Gıda olarak, 2011 Tür-kiye Müşteri Memnuniyeti En-deksi çalışmasında sıvıyağ sektöründe rakiplerimizi geri-de bırakarak 86 gibi yüksek bir puanla tek başımıza birin-

ci olduk. Özellikle tüketiciler nezdinde yapılan bu çalışma-da Ana Gıda’nın seçilmesin-den dolayı son derece mutlu ve gururluyuz.Tüketicilerin Ana Gıda’yı sıvı yağ kategorisinde birinci seç-meleri aslında bir tesadüf değil. Birinci olmamızın altında yatan faktörlerden bir tanesi marka-larımızı tüketicilerimizin istekle-ri doğrultusunda geliştirmemiz. Diğer bir önemli husus da Ana Gıda markalarının tüketicilerimi-ze her kullanımlarında aynı kali-teyi ve lezzeti güvenle sunması. Ana Gıda’yı bu noktaya geti-ren birtakım dinamikler de sa-tın alma aşamasında gelişi-yor. Yani tüketiciler bir mar-

kete gittikleri zaman önce, ih-tiyaçları olan ürünlere yöneli-yorlar. Satın almak istedikle-ri ürünün markası ve fiyatı, se-çimindeki ilk kriterler oluyor. Sonra ambalajı, kullanım ko-laylığı, çeşitliliği, ihtiyacına tam yanıt bulması gibi konu-lar etkili oluyor. Çevreye olan duyarlılığımız ve yüksek kali-te bilinciyle üretim yapıyor ol-mamız da tüketiciler tarafın-dan tercih edilmemizin başka sebepleri. Açıklamaya çalıştı-ğım tüm bu etkenlerin bileşi-mini Ana Gıda’yı bu noktaya getiren dinamikler olarak ifa-de edebiliriz. Gelişen üretim modelleriyle bu köklü markaların arkalarında-

ki felsefeleri koruyarak tüketici-lerimize daha çok uzun yıllar hizmet vermek istiyoruz.

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?

AXA SİGORTA olarak TMME endeksine göre 4. kez sektö-ründe müşterisini en çok mem-nun eden marka seçiliyoruz. Müşteri memnuniyeti alanın-da KalDer’den aldığımız bu anlamlı ödül bize mutluluk ve gurur veriyor. Yurtiçi ve yurtdı-şından aldığımız birbirinden değerli ödülleri müşterilerimi-ze verdiğimiz değerin yine on-lar tarafından hissedildiğine dair bir gösterge olarak de-ğerlendiriyoruz. Bu ödüllerin beraberinde başarıyı sürdür-me, hatta ileriye taşıma sorum-luluğu getirdiğinin de bilincin-deyiz. Müşterilerimize her za-man daha iyisini sunma hede-fi ile çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.AXA SİGORTA’da uzun za-mandan beri süregelen tekno-lojik altyapı ve insan gücüne yaptığımız yatırımlarımız ta-mamen müşteri odaklı yapımı-

zı desteklemeye yönelik. Tüm iş süreçlerimiz, çalışanlarımı-zın ve acentelerimizin moti-vasyonu müşteri memnuniyeti-ni sağlamak ve korumak üze-rine kurgulanmış durumda. Bu doğrultuda kendi iç denetimle-rimizin dışında müşteri memnu-niyetini ölçmeye yönelik ba-ğımsız araştırmalarla da müş-terilerimizden sürekli geri bildi-rim alarak süreci kontrol altın-da tutuyoruz. Şirket içi ve dışı yaptığımız araştırmalar sonu-cu ulaştığımız veriler ışığında gerekli gördüğümüz yerlerde aldığımız hızlı aksiyonlar müş-teri memnuniyetimizin ortala-maların çok üstünde çıkmasını ve istikrarlı bir şekilde bu sevi-yede kalmasını sağlıyor. Tamamen AXA SİGORTA ta-rafından geliştirilmiş, birden çok süreci entegre eden prog-ram ve uygulamalar sayesin-de müşteri segmentasyonun-

da çok detaylı analizler ya-pabiliyor, müşterilerimize kişi-ye özel fiyatlar sunabiliyor ve hasar ödeme süreçlerimizi mi-nimize edebiliyoruz. Müşteri-mizi iyi tanıdığımız için sun-duğumuz hizmetler de yüksek memnuniyet yaratacak nitelik-te oluyor.S o n o l a r a k , b i z A X A SİGORTA’da sigortacılığı bir sosyal sorumluluk olarak gö-rüyoruz. Bu nedenle müşterile-rimize sigortanın gerekliliğini anlatabilmek, sonrasında al-dıkları hizmetten memnun kal-malarını sağlamak ve sonuç olarak Türkiye’deki sigorta bi-lincini ve sigortalı oranını ar-tırmak bizim sektöre ilişkin en büyük amaçlarımızdan biridir. Bu amaçlarımız doğrultusunda ilerlerken bize destek veren tüm çalışan, acente ve müşte-rilerimize içten teşekkürlerimi-zi sunarız.

Işıl AKYOLAXA SİGORTA Başkan (Satış ve Pazarlama)

ve İcra Kurulu Üyesi

Ümit ERSOYAna Gıda Genel Müdürü

Page 12: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

13

TMME GÖRÜŞTMME GÖRÜŞ

13

BIMKalDer ve KA Araştırma tarafından gerçekleştirilen Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?BİM, faaliyetlerine 1995 yılın-da, 21 mağazayla başladı. Bugün dünyanın en hızlı bü-yüyen 7’inci perakende şirke-tiyiz. 2011 yılında 183 milyon TL’lik yatırım yaptık. Çalışan sayımız 18.854 kişiye; Ma-ğaza sayımız, 3.345’e çıktı. B a şa r ım ı z ı n t eme l i n de , Türkiye’nin koşullarına uygun yüksek indirimli perakende iş modelini ülkemize getirmiş ol-mamız yer alıyor. Bu model-le, kaliteden hiçbir ödün ver-meden operasyonel maliyet-lerimizi en düşük seviyede tu-tuyor, bunu müşterilerimize fi-yat indirimi olarak yansıtıyor ve böylece rakiplerimiz karşı-sında önemli bir avantaj elde ediyoruz. Bunu yaparken, ka-liteden ödün vermiyor oluşu-muz müşteri memnuniyetini ve bağlılığını sürekli artırıyor. Uy-guladığımız koşulsuz iade ga-rantisi politikasıyla da müşteri-lerimizin menfaatini en üst dü-zeyde tutuyoruz. Müşterilerimize kaliteli ürünle-ri en ucuz fiyata sunarken ma-liyet yönetimini de etkin bir şe-kilde yapabilmemiz hızlı büyü-memizde önemli rol oynuyor. Müşterilerimizin talep ve ihti-yaçlarını en iyi şekilde karşıla-maya odaklanırken yaptığımız yatırımlarla da hizmet ağımızı genişletmeye devam ediyoruz.

Müşterilerimizle güven ilişki-miz pekişmiş durumda.İş modelimizin en önemli un-surlarından birisi ürün fiyatla-rını yükseltecek her türlü ge-reksiz harcamadan kaçınmak-tır. ‘Gereksiz’ olarak değerlen-dirdiğimiz harcamalara mağa-za dekorasyonuna yönelik har-camalar da dâhildir. Mağa-zalarımızı süsleyerek maliye-ti artırmak yerine onları sade, ama müşterilerimizin aradıkla-rı ürünleri rahatlıkla bulacakla-rı şekilde tasarımlıyoruz. Yüksek indirim (hard discount) modeli ile operasyonel mali-yetlerimizi en düşük seviyede tutuyor, bunu da müşterilerimi-ze fiyat indirimi olarak yansıtı-yoruz. İş modelimizin temelin-de az sayıda ürünü, maliyetle-ri en alt düzeyde tutarak an-cak kaliteden ödün vermeden tedarikçiden tüketiciye ulaştır-

mak yatıyor. Bunun sonucunda kaliteli ürünleri tüketiciye en ucuz fiyatlarla sunabilmemiz sayesinde rakiplerimiz karşı-sında avantaj sahibi oluyoruz. BİM olarak yüksek indirim an-layışımızı üç ana unsur üzerine temellendiriyoruz. Bunlardan ilki, merkezi olmayan bir orga-nizasyon yapısıyla bölge teşki-latları ve mağazalar arasında dinamik bir lojistik ve bilgi ağı kurarak, karar alma ve uygula-ma süreçlerini hızlandırmaktır. İkincisi, ürün fiyatlarını yüksel-tecek her türlü gereksiz harca-madan kaçınmanın yanı sıra yönetim, mağaza dekorasyo-nu, personel, dağıtım, pazar-lama ve reklam maliyetlerini en düşük seviyede tutmaktır. Son olarak da ürün portföyü-müzü yaklaşık 600 adetle sı-nırlayarak kalite standartları-nın denetimini en etkin biçim-

de gerçekleştirmeye odakla-nıyoruz. Ülkemizde elde ettiğimiz başa-rıdan aldığımız cesaret ile yurt dışında da oluşturduğumuz iş modelini uygulamaya başla-dık. Fas ile başladık. Burada-ki işimiz büyüyor ve yatırımla-rımızı aksatmadan sürdürerek mağaza zincirimizi genişleti-yoruz. Ortadoğu’da yakından ilgilendiğimiz bir başka büyük pazar da Mısır’dır. Burada da yatırım yapmayı gündemimize almış durumdayız.Bu yıl toplam 300 milyon TL’lik yatırım yapacağız. Bu yatırım kapsamında Türkiye’de 400’den fazla yeni mağaza ve 5 yeni bölge deposu, Fas’ta ise 50 yeni mağaza açaca-ğız. Böylece Fas’taki mağa-za sayımız 126’ya çıkacak. Türkiye’de 2.200 kişiye daha istihdam sağlayacağız.

Galip AYKAÇBİM İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Komitesi Başkanı

Page 13: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

14

TMME GÖRÜŞ

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?Bankacılık sektöründe rekabe-tin sürekli devam etmesi, müş-teri istek ve ihtiyaçlarının de-ğişmesi, müşteri memnuniye-tinin ve müşteri sadakatinin sağlanmasını zorlaştırmakta-dır. Teknolojinin gelişimi, müş-terilerimizin ekonomik ve sos-yal yapıya bağlı olarak kullan-mış oldukları ürün ve hizmet-

lerle ilgili beklentileri sürekli olarak değişmektedir. Müşte-ri memnuniyetinin ve sadaka-tinin sağlanmasının yolu dü-zenli olarak müşteri beklenti-lerini ölçümlemek, tespit etmek ve bu doğrultuda ürün ve hiz-metlerimizi geliştirmeyi gerek-tirmektedir.Yüzde yüz müşteri memnuni-yetini benimsemiş olan Banka-mızda müşteri istek ve beklen-tilerini yerine getirebilmemiz için müşterilerimizden gelen görüş ve öneriler bizim için büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda müşterimizin tüm iletişim kanallarından (telefon, faks, posta, şube, internet v.b) her türlü soru, sorun, görüş ve önerilerinin bankamıza kolay-

ca ulaşması sağlanmıştır. Ban-kamıza ulaşan tüm bu bildi-rimler dikkate alınarak değer-lendirilmekte ve müşterilerimi-ze geri dönüş sağlanmaktadır.Asıl amacımız; düzenleyici önleyici faaliyetler ile müşte-ri beklentileri çerçevesinde sorunları önceden tespit edip müşteri şikayetlerinin oluşma-sını engellemek, sorun yaşa-bilecek müşterilerin tespiti ile proaktif çalışmalarla şikayet oluşmadan sorunu çözmek-tir. Bunun sonucu olarak da müşterilerimize kaliteli ürün/hizmet sunarak bankamızdan beklentilerini en üst seviyede gerçekleştirmektir. Müşteri odaklı bankamızda hedefimiz müşterilerimizle

olan ilişkilerimizi daha ileriye götürmek, müşteri davranışla-rını doğru anlamak, istek ve ihtiyaçlarına tam cevap vere-bilmek ve böylece müşteri coş-kusu yaratmaktır.

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya

getiren dinamikler nedir?Nokia’nın birinci olmasında öncelikle müşteri memnuni-yetine ve kaliteye verdiğimiz değer önemli rol oynuyor. Bunun yanı sıra Nokia’nın gelişmiş tasarım ve üretim süreci ve vizyonu sonunda

elde edilen güvenilir, daya-nıklı, kaliteli, yenilikçi ve çev-reci marka kimliğinin yüksek müşteri memnuniyeti sağla-manın nedenleri arasında yer aldığını düşünüyorum. Müşteri memnuniyetini sağ-lamak için satış öncesinden başlayıp satış sonrasına ka-dar bütün süreçlerde yüksek bir kalite ile öne çıkmak ge-rektiğini düşünüyoruz. Bu gö-rüş doğrultusunda satış önce-sindeki tasarım ve üretim ça-lışmalarımızda her zaman tüketicinin ihtiyaçlarını, bek-lentilerini karşılayacak ve on-ları memnun edecek cihazlar tasarlayıp üreterek portföyü-müze katıyoruz. Bütün ürün-lerimizin tasarım ve üretim sürecinde çok kapsamlı kali-te kontrol süreç ve yöntemle-ri uyguluyoruz.Bunun için de gerek tasarım DNA’sı dediğimiz ve tüm

dünyada tüketiciler tarafın-dan beğenildiği kanıtlanmış özellikleri, gerekse teknolo-ji dünyasındaki gelişmeleri yansıtacak özellikleri cihaz-larımıza dahil ediyoruz. Mo-bil iletişim sistemleri geliştir-me sürecinin her aşamasın-da güvenliğe, kaliteye, da-yanıklılığa ve tasarıma bü-yük önem veriyoruz. Olum-lu kullanıcı deneyimi sağla-mak için ürün ve hizmetle-rimizi sürekli geliştiriyoruz. Türk iş dünyasının en prestijli ödüllerini veren Kal-Der tara-fından başarımızın sürdürü-lebilirliği dolayısıyla TMME Üstün Başarı Ödülü ve 2011 TMME Cep Telefonları Sek-törü Birincilik Ödülüne layık görülmek bizim için büyük bir gurur. Kal-Der’e ve bizi 6 yıldır müşteri memnuniyetin-de lider seçen kullanıcılarımı-za teşekkürü borç biliyoruz.

Çiçek UYANSOY ICAN Nokia Türkiye Genel Müdürü

Ismail Hakkı IMAMOĞLUBireysel Bankacılıktan Sorumlu

Genel Müdür Yardımcısı

HALKBANK

NOKIA

Page 14: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

axa_imaj_Kalder 220x285.pdf 1 11.04.2012 12:00

Page 15: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

16

TMME GÖRÜŞ

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?KalDer’in müşteri memnuni-yetini ölçümlemeye başladığı ilk yıldan bu yana aralıksız olarak sektörümüzde müşteri-lerini en fazla memnun eden marka seçilmekten büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz. Altı yıldan bu yana alanların-da birinci olan, müşteribeklentilerini en üst seviyede karşılayarak sürdürülebilir kı-lan markalara verilen “Üs-tün Hizmet Ödülü”nü almış olmak ise bizim için ayrı bir övünç kaynağı. Bu ödül bizim için ayrıcalıklı bir yere sahip.Başarımızın anahtarı kusur-suz hizmet anlayışımız… Altı yıl üst üste liderlik unvanını korumak, hiçbir markanın ko-lay kolay ulaşamayacağı bir sonuç. Öne çıkmamızı sağla-yan en önemli faktörler, müş-terilerimize verdiğimiz de-ğer, yaygın dağıtım ağı ve kaliteli hizmetimiz. “Kusur-suza Yolculuk” başlığı altın-da çağrı merkezi hizmetleri-miz, istasyon hizmetlerimiz ve online hizmetlerden olu-şan koşulsuz müşteri mem-nuniyeti anlayışımız ile fark yaratmaya devam ediyoruz. OPET Çağrı Merkezi, 444 OPET (6738) hattında 7/24 hizmet sunarak tüm çağrıla-rı titizlikle değerlendiriyor ve eksiksiz teknik altyapımız ile tüm müşterilerimiz için çözüm üretiyoruz.Büyük beğeni kazanan ve

OPET’in müşteri gözünde farklılaşmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri tabii ki Temiz Tuvalet Kampanya-mız. Yeşil Yol, Tarihe Saygı ve Örnek Köy Projelerimiz de markamız için ayrı bir katma değer. Sonuç odaklı ve sür-dürülebilir projelerle sosyal sorumluluk anlayışımızla da farklı bakış açıları geliştiri-yoruz. Tüketicimiz, akaryakıt aldığı şirketin aynı zamanda toplumsal sorunlara duyarlı ve bu konuda etkin çalışan bir marka olduğunu biliyor.İstasyonlarımızdaki ürün ve hizmet kalitesi, istasyon dü-zeni, güleryüzlü ve güveni-lir bir ortam sunulması, tuva-letlerin temizliği, engelliler ve bebekli anneler için yapı-lan düzenlemeler markamı-zın tercih edilmesine yol açı-yor. Üstelik bu konudaki ka-rarlılığımız ve sağladığımız süreklilikle başarıdan asla taviz vermiyoruz. Müşterileri-mizin ihtiyaç ve beklentilerini iyi analiz etmeye özen göste-riyoruz. Tüm bunları oluştur-duktan sonra istasyonlarımız-da da buna paralel standart bir yapılanma sağlıyoruz. Bu standartı korumak ve daha da yükseltmek için sürekli de-netimler gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin her yerindeki is-tasyonlarımız, kalite ve hiz-met standartlarıyla bir bütün-dür. Tüm istasyonlarımızda akaryakıt kalitesinden, tuva-let temizliğine ve market ya-pılanmasına kadar kalite ve standartlar değişmez. Tüm bayi ağımıza ve çalışanla-rımıza düzenli olarak satış ve hizmet kalitesi odaklı eği-timler veriyoruz. Dolayısıyla müşterilerimiz hangi bayimi-ze giderse gitsin aynı ürün ve hizmet kalitesi ile karşıla-

şıyor. Her bir bayimiz de ai-lemizin bir parçası olarak bi-zimle aynı heyacanı ve bakış açısını taşıyor. Saha ekiple-rimizin günlük ziyaretleri ve bilgilendirmelerin yanı sıra genel merkez çalışanlarımız da bayi iletişim portalı aracı-lığı ile bayilerimiz ile aktif bir şekilde iletişim kuruyor. Böy-lelikle büyük bir ekip çalışma-sı ve sürekli iletişimle başarı-yı hep birlikte paylaşıyoruz. OPET müşterileri istasyonları-mıza, kaliteli akaryakıt ve gü-

leryüzlü servis alacağını, te-miz tuvaletler bulacağını ve hepsinden önemlisi kendisi-ne değer verildiğini bilerek geliyor. Önümüzdeki dönem-de de güler yüzlü ve çalışkan hizmet ekibimiz, yüksek kali-teli ürünlerimiz, farklı hizmet-lerimiz ve topluma karşı gö-revlerimizi yerine getirmemi-zi sağlayan sosyal sorumlu-luk bilincimizle çalışmaları-mızı sürdürerek, müşterileri-mizin memnuniyetini artırma-ya devam edeceğiz.

Cüneyt AĞCAOpet Genel Müdürü

OPET

Page 16: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

17

TMME GÖRÜŞ

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?Sony olarak, kameradan di-jital fotoğraf makinesine, ta-şınabilir medya oynatıcılar-dan taşınabilir bilgisayara, TV’den oyuna uzanan geniş yelpazedeki ürünlerimizle tü-keticilerimizin hayatına eş-siz eğlence deneyimi ve de-ğer katan bir şirketiz. Tüke-tici elektroniği sektörünün li-der firmalarından biri ola-rak, en öncelikli hareket nok-tamız, tüketicilerimizi, sundu-ğumuz deneyimler ile şaşırt-mak ve kazanmak. Bu nok-tadan hareketle de en temel hedefimiz, tüketicilerimiz ta-rafından beğenilmek ve tak-dir edilmek. En değerli varlıklarımız olan markamız, ürünlerimiz ve tü-keticilerimize yatırım yapa-rak, liderliğimizi sürdürmek yolunda ilerlerken, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve uluslararası araştırma şirketi KA Araştırma tarafından yü-rütülen Türkiye Müşteri Mem-nuniyeti Endeksi (TMME) 2011’de, televizyon sektö-ründe müşteri memnuniyeti-ne en çok önem veren lider kuruluş seçilmekten gurur du-yuyoruz.TMME’nin yanı sıra müş -teri memnuniyeti alanında Avrupa’daki tüm Sony’ler içinde üst üste iki kez birinci olduk. Dünya Tüketici Akade-misi tarafından Avrupa Kali-te Ödülü’ne layık görüldük.

Alanında dünyanın en iyile-rinin ödüllendirildiği prestijli Contact Center World 2012 organizasyonunda üç ayrı dalda finalist seçildik. Tüm bunlar, bizi, yolumuzda ce-saretlendiren başarılar.Tüketicimize en iyi TV deneyi-mini sunabilmek adına özel-likle son iki senedir 3D tek-nolojisine ve geçtiğimiz yıl ile birlikte lanse ederek, te-levizyon deneyimini yeniden tanımladığımız Sony Internet TV’lere ağırlık veriyoruz. Mercekten oturma odasına uzanan yolculukta, Avatar filminin çekiminde kullanılan 3D kameradan sinema iz-leyicilerini heyecanlandıran 4K 3D projektörler ve tekno-lojik olarak son derece geliş-miş 1080p HD kalitesindeki 3D BRAVIA TV’lere kadar 3D değer zincirinin her aşama-sında varız. 3D görüntülerin parlaklığını artıran, görüntü-nün daha akıcı olması için ek kareler de yaratan Motionf-low özelliğine sahip 3D BRA-VIA TV serimiz, en üst kalite-de 3D eğlence ve izleme de-neyimi sunuyor. Sony Internet TV ile televiz-yon deneyimini yeniden ta-nımladık. Artık tüketicile -rimiz, TV sağlayıcıların da n internetin uçsuz bucaksız dünyasına, kendi kişisel içe-rik kütüphanelerinden mobil uygulamalara uzanan çok geniş bir kaynak yelpaze-sinden dilediklerini izleme ve araştırma imkanı buluyor. Sony Internet TV’lerimizin sunduğu ve giderek artan in-ternet içerikleri, akıllı bağlan-tı özellikleri ve gelişmiş ağ se-çeneklerinin yanı sıra 2D ve 3D’de geliştirilmiş Full HD görüntü kalitesi, tam entegre 3D ve İnternet TV bağlantısı

ile izleyicinin de birebir için-de olduğu tamamen etkin bir izleme deneyimi ve çevrimiçi eğlence keyfi yaşatıyor.Nisan 2012 itibariyle TV ürün gamımıza yeni model-lerimizi ekledik. 2012 TV modellerimiz, geliştirilmiş X-Reality ve X-Reality PRO Teknolojisi sayesinde mükem-mel görüntü kalitesi sunarak, daha keskin HD ve daha ger-çekçi 3D izleme deneyimi ya-şatıyor. Monolithic Design’ı ile altı derecelik eğimi saye-sinde en iyi izleme açısını sunarken, adeta minimalist bir tasarım eseri gibi oturma

odasına etkileyici bir görü-nüm de kazandırıyor. Sony Internet TV’deki yeni uygu-lamalar, kanallar, müzik ve içeriği ile evin her yerinde paylaşmanın daha çok yo-lunu sunarak, yeni çevrimi-çi olanakların keyfini oturma odalarına getiriyor.Her zevke, ihtiyaca ve büt-çeye uygun seçeneklerimizle tüketicimize ulaşmak ve on-lar tarafından takdir edilmek bize onur veriyor. 20 yılı aş-kın süredir Türkiye’de, mar-kamıza güven duyan tüm tü-keticilerimize bir kez daha te-şekkür ederiz.

Richard De BARBANSON Sony Eurasia Pazarlama Direktörü

SONY

Page 17: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

18

TMME GÖRÜŞ

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini

en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?Toyota tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de mutlak müşte-ri memnuniyeti anlayışını birinci sıraya yerleştirmiş bir markadır. “Müşterilerin Toyota’yı seçmele-rinden ötürü mutlu olmalarını” te-mel felsefe olarak benimsiyoruz, bizleri tercih edenlerin beklenti-lerini aşacak ürün ve hizmetler-le her açıdan bir adım önde git-mek için uğraş veriyoruz. Bunun bir göstergesi olarak To-yota, Ulusal Kalite Derneği (Kal-

Der) ve KA Araştırma Limited ta-rafından Turkiye’de gerceklesti-rilen araştırma neticesinde bi-nek otomobil sektöründe 4 yıl-dır üst üste ilk sırada yer alma-yı başarmıştır. 4 yıldır üst üste gelen birincilikler ile Toyota’nın bu konudaki felsefesinin karşılı-ğını bulduğunu düşünüyorum. Araştırmaya göre; birincilikle-rin temelinde Toyota müşterile-rinin başlangıçta ürün ile ilgili beklentilerinin karşılığını alma-larının yanısıra Toyota bayile-rinde aldıkları sorunsuz satış ve satış sonrası hizmet anlayışı da yatmaktadır. Bu birincilikler müş-teri memnuniyetinde sürdürüle-bilirliğe güzel bir örnektir ve te-

melinde güven unsuru yatmakta-dır. Bu durumu iki adımda özet-lersek birinci adım doğru ürün, servis ve hizmeti üretmeniz, ikin-cisi de dürüst ve şeffaf bir politi-kayla ve her zaman doğru ileti-şim kurarak müşterilerinizle dai-mi bir irtibat halinde olmanızdır. 3S Plaza konsepti ile satış, servis ve yedek parça hizmeti veren To-yota bayilerinin mottosu müşteri-nin kapıdan içeri girdiği andan iti-baren patronun o olduğunun tüm çalışanlar tarafından bilinmesidir. Bu çerçevede hareket eden bayi teşkilatımız Toyota’yı müşterileri-mizin gözünde memnuniyet sırala-masında daima ilk sıraya taşımış-tır ve taşımaya devam edecektir.

Ali Haydar BOZKURTCEO Toyota Pazarlama ve Satış A.Ş.

TOYOTA

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?Rekabetin çok yoğun yaşandığı bir yılı daha geride bıraktık. Pa-zar büyümesi 2010 yılının geri-sinde kaldı. Bunda, artan ham-made fiyatları ve döviz kuru elbet-te ki etkili oldu. Buna rağmen pa-zar büyümesinin üzerinde bir so-nuç aldık. Bunu, önce sürdürülebi-lir ticaretin temeli olan müşterimi-zi memnun etmeye odaklanmamı-

za, ardından da hizmet kalitemizi en üst seviyede tutmamıza ve fark-lılaşmamıza bağlıyoruz.Pınar Su olarak, tüketicilerimi-zin tercihlerine ve beklentileri-ne çözüm üretmeyi ana ilkemiz olarak belirledik. Türkiye’yi ilk pet ambalajda su ile tanıştıran markayız.Sektördeki tecrübemiz, ülkemi-zin en değerli markalarından bi-rine sahip olmamız , tüketicile-rimizin ve müşterilerimizin bize duyduğu güven ve sahip olduğu-muz değerlerdir. Biz marka ola-rak bu değerleri koruyup maksi-mize etmeye çalışıyoruz. Sürdü-rülebilir büyümenin buna bağ-lı olduğuna inandık. Sürdürle-bilir büyümeyi gerçekleştirirken tüm fonksiyonlarımızın aynı an-layış içerisinde tüketici ve müşteri odaklı olmasını sağladık. Alınan kararlarda tüm ekibimizin fikirle-rini bir havuzda değerlendiriyor ve hızlıca hayata geçiriyoruz.Son 2 yılda kalite departmanımı-zı yeniden yapılandırdık, pazarla-ma ve satış kadrolarımızı yeniledik

ve ihtiyaclarımıza göre genişlettik.Sektörde hem PET, hem dama-cana ve aynı zamanda cam şişe üretimi yapan sayılı firmayız. Tü-keticilerimizin tercihlerine göre ürün ve hizmet çeşitlerimizi önü-müzdeki yıllarda da artırmaya devam edeceğiz. PET ürünlerimize 2011 yılında önemli yatırımlar yaptık. 0,5 ve 1,5 lt ürünlerimizde kısa boyun-lu üretime geçerek verimlilik artı-şı gerçekleştirdik.. Aynı zaman-da ürünlerimizin ağırlığını azal-tarak pazara en düşük gramaj-lı ürünü sunup, atık etkisini mi-nimize ettik.Damacana su işimizi “ürün değil hizmet satıyoruz” anlayışı çerçe-vesinde yönetiyoruz. 7/24 saat müşteri iletişim hattımız ve sipa-riş hattımız hizmet veriyor. Ge-len tüm şikayet, memnuniyet ve fikirler anında değerlendiriliyor. Bayilerimizin eğitimine odaklan-dık. Tüm süreçlerimizi belirleyen bir kitapçık hazırlayarak bayi-lerimizi de eğittik. Bayilerimizi sürekli denetliyoruz ve perfor-

manslarını ölçüyoruz. Siparişle-rin saha satış ekiplerinin mobil telefonlarına düşmesini sağla-yan bir program geliştirdik. Bu program sayesinde müşterileri-mizin siparişlerini 30 dk altında teslim etmeyi başardık. 2011 yılında haklı şikayet oranımız 6 sigma seviyelerinin altına indiril-di. Hedefimiz bu seviyeyi koru-mak ve iyileştirmek.Henüz büyük bir Pazar payına sahip olmayan cam şişede su işimizi de sürekli geliştiriyoruz. Şişelerimizi ve tasarımlarımızı yenileyerek relanmsman yap-tık. Yeni şişelerimiz sektörün kul-landığı en hafif şişe. Bu sayede müşterilerimize en uygun tercihi sunabiliyoruz. Tasarımı ile diğer rakiplerinden farklılaşan çok za-rif bir ürün geliştirdik. Müşterile-rimizin her yerde görmek iste-diği bu ürünün penetrasyonunu hızla artırıyoruz.Önümüzdeki yıllarda da aynı anlayışla yeni ürünlerimizle ve hizmetlerimizle tüketicilerimiz-le buluşmaya devam edeceğiz.

Hüseyin KARAMEHMETOĞLUPınar Su Genel Müdürü

PINAR SU

Page 18: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

19

TMME GÖRÜŞ

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?Turkcell olarak bu sene KalDer ta-rafından bu yıl 20.’si düzenlenen “Ulusal Kalite Ödülleri”nde 3 ödül birden aldık. Biz 6 yıldır üst üste bu endekste birinci sırada yer al-dık ve “Türkiye Müşteri Memnuni-yeti Endeksi” ölçümlerinde en az 3 kez birinci olmuş şirketlere veri-len “Müşteri Memnuniyeti’nde Sü-reklilik Ödülü”ne layık bulunduk. Müşteri memnuniyeti bizim için uzun bir yolculuk. Her günü müşte-rilerimizi memnun etmek için yeni bir fırsat olarak görüyoruz. Bu an-lamlı ödülü KalDer Başkanı Hamdi Doğan’dan Turkcell adına alırken, hem kendi adıma hem de ekibim adına büyük mutluluk duyduğumu ve bu ödülün müşteri çalışmaların-

daki şevkimizi çok daha fazla ar-tırdığını özellikle belirtmek isterim. Bugün sektörümüzde yaşanan yoğun rekabet ortamına rağ-men 34,5 milyon müşterimiz Turkcell’i tercih ediyor. Yapılan araştırmalardan da görüyoruz ki, müşterilerimizin verdiğimiz hizmetlerden duyduğu memnuni-yet düzeyi oldukça yüksek. Müşteri merkezli anlayışımızda çı-tayı yükseltmek, müşterilerimize ‘gü-zel sürprizler’ yaşatmak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Müşteri-lerimize verdiğimiz hizmeti daha da geliştirmek ve onlara beklenti-lerinin de ötesinde servis sunmak için şimdiye kadar 268 kişilik ekip-le, müşterilerimizden topladığımız 1200 önerinin sonucu olarak; ta-rife kurgularımızdan web sitemize dek uzanan bir yelpazede 338 ye-niliğe imza attık. Fatura kontrolü-nü kolaylaştıran uygulamalardan, sorulara çok daha az ‘tık’la cevap bulduğunuz yeni internet sitemize uzanan bir dizi düzenlemeye gittik. Bundan sonra da değişen gündem-

le ve ihtiyaçlarla birlikte çalışmaları-mızı geliştirerek devam ettireceğiz.Tüm bunların yanında, konsept ve donanım olarak Türkiye’de bir ilk olan 7. His Müşteri Ön-görü Merkezi’ni kurduk ve çalış-maların bilimsel veriler üretebil-mesi için alanında teknolojinin son ürünü cihazlarla donattık. 7. His Müşteri Öngörü Merkezi’nde müşterilerimizi daha iyi tanımak, farklılaşmış ihtiyaç/motivasyon ve beklentileri detaylı anlamak için çeşitli çalışmalar gerçekleşti-riyoruz. Ayrıca, onların ihtiyaçla-rından yola çıkarak oluşturduğu-muz çözümlerin konsept, kullanı-labilirlik ve etkinliğinin ölçümlen-mesini yapıyoruz. 7. His Müşteri Öngörü Merkezimiz’de yaptığı-mız çalışmaları da hizmetlerimizi mükemmelleştirme yolunda kulla-nıyoruz, iş yapış biçimlerimizi bu yönde kurguluyoruz. Hedefimiz müşterimizin hayatına daha fazla değer katmak. Her gün milyonlarca müşterimize en kaliteli hizmeti, en ileri teknoloji-

yi, en avantajlı fiyatlarla sunmak ve onların memnuniyetini en üst düzeyde tutmak için çalışmaya devam edeceğiz. Yukarıda da belirttiğim gibi bu yoğun gayre-tin ülkemizin en önemli kurumları ve müşterilerimiz tarafından edil-diğini görmek bize büyük bir gu-rur ve mutluluk veriyor. Bu da ça-lışmalarımızı daha büyük bir mo-tivasyonla sürdürmemizi sağlıyor.

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında sektöründe müşterisini

en çok memnun eden marka seçildiniz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketi bu noktaya getiren dinamikler nedir?World’ün Türkiye Müşteri Mem-nuniyeti Endeksi’nde kredi kart-ları sektöründe lider olmasını, 20 yıldır sürdürdüğümüz müşteri memnuniyeti odaklı politikamızla sağladığımız lider konumumuzun bir yansıması olarak görüyoruz.Yapı Kredi olarak bizim için her şeyden önce müşteri memnuniye-ti geliyor. İlk günden beri her za-man yol göstericimiz bizzat müş-terimizin kendisi oldu. Tüketiciyi çok iyi dinleyip analiz edebilme-miz, empati kurabilmemiz ve ihti-

yaç duydukları anda, birebir bek-lentileri doğrultusunda tasarlanmış doğru ürünlerle karşılarına çıkma-mız bizim en büyük gücümüz. Bugün geldiğimiz noktada, World’ün artık sadece bir kredi kartı değil; birden çok bankanın, milyonlarca kart sahibinin, yüz-lerce değerli perakende marka-nın ve binlerce üye işyerinin da-hil olduğu, Türkiye’nin en büyük alışveriş - pazarlama platformu-nu temsil ettiğini söyleyebiliriz. Bugün 350 bine yakın üye işye-ri, 430 bini aşkın POS parkıyla hizmet veriyoruz. Yapı Kredi kre-di kartlarıyla her yıl 400 milyon adede yakın işlem gerçekleştirili-yor ve yaklaşık 200 milyon TL’ye eşdeğer puan kazanılıyor. Bu an-

lamda Türkiye’nin en bonkör kartı Worldcard’ı müşterilerimize sun-maktan büyük gurur duyuyoruz.Hedefimiz Türkiye’de mümkün olduğunca çok tüketiciye, doğru ödeme ürünü sunarak nakdin pa-yını en aza indirmek. Tek rakibi-miz nakit diyebiliriz. Bunu başar-mak için yeni projeler ve teknolo-jilerden faydalanmayı, bugüne ka-dar ulaşılamamış daha niş katego-rilere odaklanmayı, eşzamanlı şe-kilde kart kabul noktalarını da artı-rarak sistemi büyütmeyi hedefliyo-ruz. 2012 yılı içinde lanse etmeyi planladığımız, çalışmaları devam eden yeni projelerimiz bulunuyor. Hedeflerimize paralel olarak bü-yümeye ve tüketicileri yenilikler-le buluşturmaya devam edeceğiz.

Serkan ÜLGEN Kredi Kartları Pazarlama Direktörü

Emre SAYIN Turkcell Genel Müdür Yardımcısı

YAPI KREDI

TURKCELL

Page 19: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

20

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

TMME

‘ÖNCE MÜŞTERI’ DIYEN MARKALAR BELLI OLDU

81 ilde 11 bin 479 müşteri görüşmesi ile bilgisayar destekli telefon anketi (CATI) yapılarak hazırlanan Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çalışmasında, LG, Sony, Bosch, Anadolu Sigorta, Axa Sigorta, Yurtiçi Kargo, Toyota, BIM, Iş Bankası, Halk Bankası ve Ziraat Bankası müşteri memnuniyetinde lider kuruluşlar olarak belirlendi.

2011 yılı 3. çeyreğinde 76,1 olarak öl-çülen ulusal müşteri memnuniyeti endeksi, 2011 yılının 4. çeyreğinde 0,2 puan arta-rak 76,3 puana yükseldi. Aynı dönemde Amerikan Müşteri Memnuniyeti Endeksi ise 0,1 puan artarak 75,8 olarak ölçüldü.Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve uluslarara-sı araştırma şirketi KA Araştırma Limited ta-rafından yürütülen Türkiye Müşteri Memnuni-yeti Endeksi (TMME)’nde 81 vilayette ve 11 bin 479 müşteri görüşmesi neticesinde belir-lenen sonuçlar, müşteri memnuniyetinin yeni liderlerini ortaya çıkardı. TMME, 2011 yılı 4. çeyreğinde televizyon, beyaz eşya, sağ-lık sigortası/kasko, ulusal kargo dağıtımı, binek otomobil, zincir marketler ve bireysel bankacılık sektörleri ölçüldü. Beyaz eşya, bi-reysel bankacılık ve televizyon sektörlerinde müşteri memnuniyeti artarken, sağlık sigor-tası/kasko sektöründe memnuniyet azaldı. Ulusal kargo, binek otomobil ve zincir mar-ketler sektörlerinde ise müşteri memnuniye-ti bir önceki sene ile aynı seviyeyi korudu.Ulusal memnuniyet endeksi, bir önceki yı-lın aynı dönemine göre 0,5 puan artarak

76,3 olarak gerçekleşti. Dayanıklı tüke-tim ürünleri grubunda teknolojik gelişme-lerin lokomotifi olan televizyon sektörün-de Uzak Doğu menşeili firmaların kıyası-ya rekabette olduğu görüldü. Televizyon sektöründe LG ve Sony birinciliği payla-şırken, yılın ilk altı ayında ÖTV indirimleri ile canlanan beyaz eşya sektöründe Bosch rakiplerini geride bıraktı. Mali kuruluşlar kategorisinde de firmalar ara-sı rekabetin yoğun olduğu görüldü. Sağlık si-gortası / kasko sektöründe Anadolu Sigorta ve Axa Sigorta, bireysel bankacılık sektörün-de özel bankalarda İş Bankası, kamu banka-larında ise Halk Bankası ve Ziraat Bankası müşteri memnuniyetinde lider oldular. 2011 yılının 4. çeyreğinde ölçülen diğer sektörlerde ise ulusal kargo dağıtımı sektö-ründe Yurtiçi Kargo, binek otomobil sektö-ründe Toyota, zincir marketler sektöründe BİM, TMME’nin en yüksek skorlarını aldılar.

2011’de 25 sektörde 123 kuruluş ölçüldüSonuçları değerlendiren KalDer Yöne-

tim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, “Ulu-sal ekonomiye ve ülkemizin sürdürülebi-lir kalkınmasına hizmet etmek, ülkemizin yarınlarına katkı sağlamak için toplum ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu model ve hizmetleri geliştirmek en önemli görevle-rimizdendir” dedi. TMME’nin, ortak en-deks metodolojisi ile ölçülen sektörler-de, sektör oyuncularının ihtiyacı olan ta-rafsız ve makro düzeyde veri açığını gi-derdiğini belirten Doğan, TMME sayesin-de tüketicinin, pazarda faaliyet gösteren kuruluşların performanslarını takip etme imkânına ulaştığını söyledi. Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi ça-lışmasında yedinci yılın tamamlandığını ifade eden Hamdi Doğan, 2011’de 25 sektörde 123 kuruluşun detaylı analizleri-nin yapıldığını ve 2011 boyunca toplam 33 bin 782 adet müşteri görüşmesi ger-çekleştirdiklerini ifade etti. Doğan sözleri-ne, Türkiye’de bu kadar geniş kapsamda ve nitelikte tarafsız olarak yürütülen baş-ka bir memnuniyet araştırması olmadığı-nı da ekledi.

Page 20: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

21

TMME

Türkiye Sonuçları ABD Sonuçları2006 2007 2008 2009 2010 2011 ACSI Ulusal Endeks 2006 2007 2008 2009 2010 201174.5 74.3 75.2 75.1 75.8 76.3 74.9 74.9 75.7 75.9 75.3 75.8

Sektörel Sıralama 4.Çeyrek 2006-2011Sıra Sektör TMME

2006TMME 2007

TMME 2008

TMME 2009

TMME 2010

TMME 2011

Sektör ACSI 2006

ACSI 2007

ACSI 2008

ACSI 2009

ACSI 2010

ACSI 2011

1 Televizyon 80 77 78 79 80 81 Televizyon 80 83 83 83 85 852 Beyaz Eşya 80 78 79 78 78 80 Beyaz Eşya 81 82 80 81 82 813 Sağlık Sigortası / Kasko 76 77 78 76 78 77 Mülk ve Kaza Sigortası 78 80 81 80 80 834 Ulusal Kargo Dağıtımı 77 77 79 78 77 77 Ulusal Kargo Dağıtımı 83 81 82 82 83 845 Binek Otomobil 76 75 76 76 76 76 Otomobil ve Hafif Ticari Araçlar 81 82 82 84 82 836 Zincir Market 76 76 74 75 75 75 Zincir Market 75 76 76 76 75 767 Bireysel Bankacılık 74 73 73 73 72 73 Bireysel Bankacılık 77 78 75 75 76 75

Kurumsal Sıralama 4. Çeyrek 2006-2011Sıra Sektör

Kurum / MarkaTMME 2006

TMME 2007

TMME 2008

TMME 2009

TMME 2010

TMME 2011 Sektör

Kurum / MarkaACSI 2006

ACSI 2007

ACSI 2008

ACSI 2009

ACSI 2010

ACSI 2010

1 Televizyon 80 77 78 79 80 81 Televizyon / BD / DVD 80 83 83 83 85 85LG * * * * 84 85Sony * * * * * 85 Kurum / Marka ölçülmediSamsung * * * * 83 84Philips 84 81 81 82 84 84Arçelik 82 81 83 80 80 80Vestel 80 77 77 77 77 77Beko 82 79 81 78 79 77Diğer 75 74 76 81 75 74

2 Beyaz Eşya 80 78 79 78 78 80 Beyaz Eşya 81 82 80 81 82 81Bosch 80 80 82 82 82 86 Whirlpool Corporation 82 84 80 83 83 82Beko 83 80 81 78 80 82 General Electric Company 82 81 80 77 81 79Arçelik 83 81 80 78 79 81 AB Electrolux 80 81 80 79 79 78Siemens 80 80 83 79 80 80 Diğer 80 80 80 79 81 83Profilo 80 79 79 77 81 78Vestel 69 68 72 72 72 69Diğer 74 70 79 73 72 75

3 Sağlık Sigortası/Kasko 76 77 78 76 78 77 Mülk ve Kaza Sigortası 78 80 81 80 80 83Anadolu Sigorta ** 75 81 77 81 79 State Farm Mutual Automobile Ins. Co. 81 81 80 82 82 82Axa Sigorta 83 80 79 78 78 79 GEICO (Berkshire Hathaway Inc.) 83 80 80 81 81 81Aksigorta ** 80 79 73 78 77 Farmers Group, Inc. (Zurich Financial

Serivces)78 76 77 78 76 79

Allianz Sigorta ** 75 80 78 78 75 Progressive Corporation, The 73 79 79 80 79 79Yapı Kredi Sigorta ** 76 76 75 80 74 Allstate Corporation, The 78 78 79 79 78 78Diğer ** 76 77 77 76 77 Diğer 78 81 81 79 80 83

4 Ulusal Kargo Dağıtımı 77 77 79 78 77 77 Ulusal Kargo Dağıtımı 83 81 82 82 83 84Yurtiçi Kargo 77 79 79 80 76 78 United Parcel Service, Inc. 83 81 83 82 82 85MNG Kargo 77 77 79 77 78 77 FedEX Corporation 86 84 85 84 85 83PTT Kargo * * * * * 76 U.S. Postal Service - Express&Priority Mail 75 77 75 76 77 79Aras Kargo 79 75 77 73 76 75Diğer 72 77 79 81 77 75

5 Binek Otomobil 76 75 75 76 76 76 Otomobil ve Hafif Ticari Araçlar 81 82 82 84 82 83Toyota 79 79 81 79 82 82 Toyota Motor Corporation - Lexus 86 87 87 89 85 87Volkswagen 82 80 79 79 81 81 General Motors Corporation - Cadillac 84 86 85 89 86 87Ford 74 76 77 75 76 80 Toyota Motor Corporation 87 84 86 86 84 87Opel 79 74 73 76 75 75 Ford Motor Company - Lincoln, Mercury 83 86 83 88 89 86Hyundai 75 69 74 75 76 75 Daimler AG - Mercedes -Benz 82 83 82 86 86 86Fiat 73 72 71 75 74 73 General Motors Corporation - Buick 86 86 85 88 88 85Renault 75 73 76 73 71 70 Honda Motor Co., Ltd. 86 84 86 88 84 85Diğer 75 77 75 78 77 77 Ford Motor Company - Ford 77 80 80 83 82 84

Nissan Motor Co., Ltd. 82 80 82 78 82 84Volkswagen AG 78 80 81 86 81 84General Motors Corporation - GMC 82 82 83 82 84 83Hyundai Motor Company 84 83 83 85 82 83Bayerische Motoren Werke AG (BMW) 85 86 87 87 86 83General Motors Corporation - Chevrolet 81 82 79 83 80 82Kia Motors Corporation 77 78 80 81 80 81Mazda Motor Corporation 79 78 80 81 80 79Chrysler LLC - Jeep 77 75 76 79 77 79Chrysler LLC - Dodge 78 80 78 81 78 79Chrysler LLC - Chrysler 80 79 80 84 80 76Diğer 78 80 82 80 78 81

6 Zincir Market 76 76 74 75 75 75 Zincir Market 75 76 76 76 75 76BİM 76 74 78 78 77 80 Publix Super Markets, Inc. 83 83 82 86 84 84Migros 77 78 75 74 75 78 Whole Foods * 73 75 76 79 80Tansaş 74 74 74 74 72 76 The Kroger Co. 76 75 77 78 78 79Metro 76 75 74 75 76 74 Safeway Inc. 74 72 75 72 74 75CarrefourSA 75 77 75 74 75 74 Winn-Dixie Stores, Inc. 76 71 73 74 76 75Kipa * * * * * 73 Supervalu Inc. 74 74 74 77 74 74DiaSA 69 73 72 72 72 72 Wal-Mart Stores, Inc. 69 71 68 71 71 69Şok 73 73 74 70 71 71 Diğer 75 77 76 78 77 79Diğer 77 75 72 75 75 74

7 Bireysel Bankacılık 74 73 73 73 72 73 Bireysel Bankacılık 77 78 75 75 76 75Kamu Bankaları Wells Fargo & Company 72 69 72 73 73 73Halk Bankası 80 74 76 73 74 76 Citigroup Inc. 72 69 69 68 69 73Ziraat Bankası 77 76 76 76 76 76 J.P. Morgan Chase & Co.(formerly Bank

One)72 74 73 68 67 70

Vakıflar Bankası * * * * * 74 Bank of America Corporation 72 72 73 67 68 68Özel Bankalar Diğer 78 80 80 80 80 79İş Bankası 72 76 73 74 76 75Yapı Kredi Bankası 75 71 74 73 73 73Finansbank 76 67 70 68 66 70Akbank 73 71 71 70 71 69Garanti Bankası 71 72 71 71 69 69Diğer tüm bankalar 72 72 72 74 70 71

* Ölçülmedi** Açıklanmadı

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) 2006 - 2011 4. Çeyrek TMME Sonuçları

© Telif Hakları 2005-2012 TMME - KalDer - KA Araştırma Limited

Page 21: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

22

2023 hedefi için kadın istihdamı şartGülden Türktan KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye’de kadın istihdam oranı bu kadar düşükken, ‘2023 hedefleri’ arasında yer alan Avrupa’nın en büyük 10 ekonomisi arasına girme amacına ulaşmanın mümkün olmadığını söyledi. KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan ise, bu yıl hayata geçirdikleri kahvaltı sohbetleriyle güncel konuları paylaşmak ve katılımcılara katma değer yaratmak için bir araya geldiklerini belirtti.

Gülden Türktan, Meral Tamer, Meral Eredenk

Page 22: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

23

Türkiye Kalite Derneği KalDer, bu yıl başlattığı Kahvaltı Sohbetlerine, “Yöne-

tim Kadının Hakkıdır” ana temasıyla ger-çekleştirdiği panelle devam etti. Açılış ko-nuşmasını KalDer Yönetim Kurulu Başka-nı Hamdi Doğan’ın yaptığı panele KAGİ-DER Yönetim Kurulu Başkanı Gülden Türk-tan ve AVİVASA Genel Müdürü Meral Ere-denk konuşmacı olarak katılırken modera-törlüğü ise Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Meral Tamer yaptı. Panelde konuşan KAGİDER Yönetim Kuru-lu Başkanı Gülden Türktan, Türkiye’de ka-dın istihdam oranı bu düzeydeyken ‘2023 hedefleri’ arasında yer alan Avrupa’nın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine ulaşmanın mümkün olmadığını belirtti. Ka-dın olarak girişimci olmanın zorluğundan bahseden Türktan bu amaçla farklı cephe-leri hedef alan çalışmalar yaptıklarını kay-detti. Türktan, ilk olarak ‘’hükümet’’e yönelik lobi çalışmaları yaptıklarını ve onların parla-mentoda kadına yer vermelerini istediklerini dile getirerek şunları söyledi: “TBMM’deki kadın milletvekili oranının yüzde 14. Bu oran çok az, parlamentoda erkek egemen bir yapı var. Öncelikli çalışmalarımızdan biri bu oranı arttırmak. Kadın girişimciliği çalışmalarımızda ikinci cephemiz kurumlar. Kurumlar kadınların satın alma davranışla-rında etkin olduğunu anlayınca, kadına iş hayatında daha çok yer vermeye başladı-lar. Üçüncü cephe, kadının kendisi ve aile-si. Kadınların iş hayatına atılması ve erke-ğe ekonomik bağımlılığının azaltılması yö-nünde bilinçlendirmek amacıyla çalışıyoruz. Kadın istihdamı yükseltilmeli. Kadın istih-dam oranı OECD’de yüzde 60 Türkiye’de ise yüzde 24 oranında. Kadın istihdamı bu düzeydeyken ‘2023 hedefleri’ arasında yer alan Avrupa’nın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefine ulaşmak mümkün değil. Dör-düncü cephe olarak ise kadının kendisi. Ka-dının kurduğu işe destek vermeli ve çalışan-larımızı kadınlardan seçmeliyiz.’’

Türkiye 135 ülke arasında 122. sırada KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Do-ğan ise, bu yıl hayata geçirdikleri kahvaltı sohbetleriyle güncel konuları paylaşmak ve katılımcılara katma değer yaratmak için bir araya geldiklerini söyledi. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) her yıl yayımladığı, dün-yada kadın-erkek eşitliği durumu hakkında

hazırlanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Rapo-runda Türkiye’nin 2011’de 135 ülke arasın-da 122. sırada olduğuna işaret eden Do-ğan, Türkiye’de çalışabilir durumdaki ka-dınların işgücüne katılma oranının 1990’da yüzde 34,1, 2002’de yüzde 26,9, 2004’te yüzde 25,4, 2011’de ise yüzde 24 olduğu-nu, bu rakamın yüzde 50’nin üzerinde ol-ması gerektiğini belirtti. Doğan, kadın ye-teneklerin kazanılması ve yönetimde cinsi-yet eşitliğinin sağlanması konusunda ‘’Yö-netimde Kadın Erkek Eşitliği’’ konulu çalış-malarına değinerek, bu amaçla 2002 yılın-da BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzala-dıklarını, 2008’de Yönetimde Kadın Erkek Eşitliği Bildirgesi’nin hazırlık çalıştayını ger-çekleştirdiklerini ve 2009’da bu bildirgeyi imzaya sunduklarını kaydetti.Hamdi Doğan, şöyle devam etti: ‘’Sürdürü-lebilir bir kalkınma gerçekleştirebilmesi, in-san haklarına saygılı ve farklılıkların katma değerini iyi kullanabilen bir işgücü oluştur-ması için yönetimde kadın erkek eşitliği-nin önemli olduğuna inanıyoruz. Tüm yö-netim kademelerinde kadının rol üstleniyor olması, ülke imajını geliştirmekte ve bu ko-nuya duyarlı yatırımcıların ilgisini çekmek-tedir. Türkiye’de yönetimde kadının söz sa-

hibi olmasında kağıt üzerinde ‘haklar’ an-lamında önemli bir sorun olmamasına rağ-men, hakların kullanımında, sorun vardır. Dernek olarak, ‘Yönetim kadının hakkıdır’ bildirgesini imzaya açarak kadın–erkek fır-sat eşitliğinin kuruluşlarımızda sağlanması için yola çıktık.’’ Doğan, dernek üyelerinin 3’te birinin kadın olduğunu ve 500’ü aşan kadın üye sayısıyla en büyük kadın üye po-tansiyeline sahip STK’lardan birisi oldukla-rını ifade ederek her yıl kongrelerinde otu-rumlardan birisini bu konuya ayırarak gün-cel tutmaya ve yeni kazanımlar elde etme-ye çalıştıklarını dile getirdi. Türkiye’de ön-celikle kadının yaşama hakkına yönelik tes-pit edilen sorunların görmezden gelineme-yeceğini aktardı. AvivaSa Genel Müdürü Meral Eredenk de Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasında ka-dın çalışanın fazlasıyla önem arz ettiğini belirterek kadın istihdamının önemini an-lattı. Kendi şirketlerinde kadın çalışan ora-nının yüzde 64 olduğunu ve bu oranı koru-yacaklarını kaydeden Eredenk, ‘’Kadınlar için pozitif ayrımcılık yapmıyoruz. Bence kadın, doğru eğitim fırsatını yakaladığı ve iş hayatına girdiği anda önünde hiçbir en-gel kalmıyor’’ diye konuştu.

Page 23: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

24

KADIN GİRİŞMCİLİĞİ VE İSTİHDAMI

Ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadın-ların toplumsal, ekonomik, siyasi ve kül-

türel hayata katılımı ne yazık ki; demografik yapı ile aynı oranda değildir. Bu anlayış var olan iş gücünün ve potansiyelin kullanılama-ması anlamına gelmektedir. Kadının durumunu iyileştirecek her ekonomik, sosyal yatırım; bireysel gelişme ve toplumsal kalkınma adına çok boyutlu olarak geri dö-nüşüm sağlamaktadır. Kadınların özellikle

eğitim imkânlarından eşit şekilde yararlan-ması yönünde atılan adımlar bir kelebek et-kisi göstermektedir. İlköğretim, ortaöğretim, yükseköğrenim gö-ren kız çocuklarının sayısının artması, mes-lek edinmiş, nitelikli iş gücünün artmasını da sağlamaktadır. Eğitim imkânlarının artması, anne ve çocuk ölümlerinde azalmaya, üretimde verimliliğe, işgücüne ve istihdama katılımda artışa, yok-

sullukla daha etkin mücadele edebilmeye, şid-detin önlenmesini sağlamaktadır. Eğitim, is-tihdam, işgücüne katılım, gelir düzeyindeki ar-tış ve yoksulluğun azaltılması arasındaki ilişki bu alanlardaki istatistiki verilerin olumlu ibre-ye dönüşmesine sebep olmaktadır. İşsizlikle mücadele ve kadın istihdamının artı-rılmasında yasal düzenlemeler etkilidir. Kadın girişimciliğinin desteklenmesi ekonomik kalkın-ma ve büyüme yanında; ekonomik krizlerden

Sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşmesi ancak tüm bireylerin ekonomik, sosyal ve toplumsal hayata etkin katılımını ile mümkündür.

Fatma ŞAHIN Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı

Page 24: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

25

doğacak yeni durumlara ve yoksullukla müca-delede önemli bir çarpan etkisi vardır. Mevzu-atın düzenlenmesi yanında uygulayıcıların ka-rarlılığı bir o kadar önemlidir. Türkiye’de 2010 yılı verilerine göre; 15 yaş üstü kadın nüfusu 26.740.000 iken iş-gücü piyasasında yer alan kadın nüfusu 7.383.000’dir. Yani işgücüne dâhil olma-yan 19.357.000 kadın bulunmaktadır. Ka-dınların işgücüne katılma oranı yüzde 27,6, istihdam oranı yüzde 24, girişimcilik oranı yüzde 14,1’dir. Ülkemizde, kalkınmanın önemli parametre-si olan kadınların işgücüne katılımı, sürdürü-lebilir kalkınmanın da bir unsuru olarak ka-bul edilmektedir. Türkiye’de çalışma yaşamına ve kadın gi-rişimciliğine adım atan birçok kadının eko-nomik, kültürel ve sosyal birtakım nedenler-le karşılaştıkları engeller onların cesaretleri-nin kırılmasına, kaynaklara ve fırsatlara eri-şimde çekingen davranmalarına yol açmak-tadır. Dolayısıyla, kadın girişimci oranı dü-şük düzeyde kalmaktadır. Türkiye’de kültürel ve ekonomik bariyerleri aşarak girişimci olan kadınların nicelik ola-rak oldukça düşük olmasına rağmen, farklı birçok sektörde kendi işini kurarak başarılı oldukları da bir gerçektir. Türkiye’de istihdama katılan ve girişimci ka-dınlar ekonomik alanda kalkınmaya katkıda bulunmanın ötesinde, kadınlara atfedilen ge-leneksel rol modellerini aşma konusunda birer rol modeli olarak, toplumsal dönüşüme katkı-da bulunmaktadırlar. Bu nedenle kadının istih-dama katılımı ve girişimciliğinin desteklenmesi ve teşvik edilmesi; toplumun kadınlar üzerin-deki geleneksel bakışını değiştirecek ve eko-nomik gelişmeye katkı sağlayacak önemli dö-nüşümleri sağlayacaktır. 2002 yılından bu yana istihdam ve girişim-cilik konularını tüm boyutlarıyla bütüncül ba-kış açısıyla; kadını, aileyi, toplumu, ekono-mik düzeni, sosyal yapıyı ele alarak gerekli düzenlemeleri yapıyoruz. Bu konuda kamu, özel sektör ve sivil toplum işbirliği ile önemli çalışmalar yapılmaktadır. 2007 yılında Gelir Vergisi Kanunu’nda ya-pılan değişiklikle; hane içinde kadınlar tara-fından üretilen ürünlerden elde edilen gelirle-re, vergi muafiyeti getirilmiştir. 9. Kalkınma Planında kadın girişimciliğinin desteklenmesi amacıyla birtakım tedbirler alınmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞ-KUR, tarafından uygulanan Aktif İş Gücü

programlarında kadınlara girişimcilik, meslek danışmanlığı ve iş danışmanlığı kursları veril-miştir. 2011 yılında İŞKUR’ un açmış olduğu bu kurslardan yararlanan kişi sayısı 250.016 iken bunların 102.902’si (%41) kadındır. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından Kadın Girişimciliğin Desteklenmesi Projesi’nin kapsamında; Pendik/İstanbul, Ha-cıbektaş/Nevşehir, Kütahya ve Çorum’da 4 adet Kadın İş Geliştirme Merkezi kurulmuştur. Toplumsal yaşamda kadına yüklenen gele-neksel roller sebebiyle birçok kadın, iş kur-ma ve yürütme süreci ile aile içi sorumlulukla-rı yerine getirmede güçlüklerle karşılaşmak-tadır. Bu çerçevede, toplumda kadına yük-lenen geleneksel roller, onların girişimci ol-maları önündeki engellerden biridir.

Ülkemizdeki kadın girişimciliğinin geliştirilme-si için aile içi sorumlulukların eşit bir şekilde paylaşılması sadece kadının değil tüm toplu-mun yararınadır. Kadının iş hayatına katılımı bir dönüşüm sürecidir. Devlet olarak bizim gö-revimiz bu değişim sürecini iyi yönetebilmektir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile kadın-lar, engelliler, şehit yakınları ve gazilere yö-nelik girişimcilik faaliyetlerinin geliştirilmesini, kadın istihdam oranının artırılmasını ve Bakan-lığımızın kullandığı bilişim sistemlerinin gelişti-rilmesini öngören işbirliği protokolü imzalan-mıştır. Protokol kapsamında kadın girişimcili-ğini desteklemeye yönelik stratejiler belirlenmiş bununla birlikte iş ve aile yaşamının uzlaştırıl-masına yönelik önlemler çerçevesinde organi-ze sanayi bölgelerinde çalışan kadınların ço-cuklarını bırakabilecekleri kreşlerin açılması-

Page 25: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

26

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

nın teşvik edilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması öngörülmüştür. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasın-da; istihdam, çocuk işçiliği ve sosyal yardımlar konularında işbirliği protokolü imzalanmıştır. Protokolde; iş ve aile yaşamının uyumlu hale getirilmesi ve bu çerçevede kreş hizmetlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yapıl-ması kararlaştırılmıştır. İşsizlere yönelik İŞKUR tarafından uygulanan işgücü yetiştirme kurslarına ilişkin eğitim mo-düllerine toplumsal cinsiyet eşitliği, kadının in-san hakları, çalışma yaşamında haklar, kadı-na yönelik şiddetin önlenmesi, aile eğitimi, ko-nularına yer verilecektir. Mevsimlik gezici tarım işçileri olarak çalışan kadınların çalışma ve yaşam koşullarının iyi-leştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmıştır.

Şiddet mağduru, eşi ölmüş, eşi tarafından terk edilmiş, eşi cezaevinde olan veya boşan-mış kadınların İŞKUR’ a erişiminin sağlanma-sı gibi kadınların ekonomik yaşama katılımla-rının artırılmasına ve güçlendirilmesine önem-li katkı sağlayacak hususlara yer verilmiştir.Kadın istihdamının desteklenmesinin bir baş-ka boyutu; kadınların ekonomik bir güce sa-hip olmalarının ailenin yoksulluğunun azaltıl-masında etkili olmasıdır. İstihdama katılım ve kadın girişimciliğinin özendirilmesi ailenin re-fahının artması açısından önemlidir. Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından sosyo-ekonomik yoksunluk içinde bulunan va-tandaşların ekonomide aktif üretken duruma geçerek, sürdürülebilir gelire ulaşmaları ama-cıyla, kentsel alanda iş kurmaya yönelik, kır-sal alanda yöre şartlarına uygun sürdürülebi-

lir faaliyetlere yönelik gelir getirici proje des-tekleri verilmektedir. Gelir getirici projeler için kır-kent ayrımı gözetilmeksizin kişi başına en fazla 15.000.-TL destek sağlanmaktadır. Ge-lir getirici projeler kapsamında başvuranların %10,8’ini kadınlar oluşturmaktadır. Kadın girişimciliğinin teşvik edilmesi ve yoksul-luğun önlenmesi için önemli araçlardan olan mikro kredi uygulamalarının yaygınlaştırılma-sı amaçlanmıştır. İl Özel İdaresi Kanunu’nda yer alan yoksullara mikro kredi verilmesi, po-zitif ayrımcılık içerecek şekilde kadın yoksul-luğunun azaltılması yönünde kullanılması ça-lışmaları sürdürülmektedir. Kırsal kesimde iş gücünün büyük bölümünü taşıyan kadınların sosyal güvencelerinin sağ-lanması amacıyla yapılan hukuki düzenleme-ler yapılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nda aile reisliği konusunda “... birliği eşler beraber-ce yönetirler...” şeklindeki değişiklikten sonra tarım alanında çalışan kadınlar için kanunun bazı maddeleri değiştirilmiştir. Artık; Sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı ol-maksızın nam ve hesabına tarımsal faaliyet-te bulunan 22 yaşını doldurmuş kadın, baş-ka bir şart aranmaksızın sigortalı olacaktır.Yapılan hukuki düzenlemeler sonucu; kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan kadın çiftçiler için süre gelen farklı uygulama tümüyle kaldırılmış ve kadın çiftçilerin mağdu-riyeti giderilmiş oldu.Kadın girişimciliğini desteklemenin yolların-dan biri de; kurumsal destektir. Türkiye’de kadın girişimci potansiyelini nicelik ve nitelik bakımından geliştirmek için politikalar belir-lemek amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından “Kadın Girişimciler Kuru-lu” oluşturulmuştur.Kadın girişimciliğinin desteklenmesi çalışma-

Page 26: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

27

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

ları yakın zamanda önemli bir gelişme kay-dedilmesine sebep olmuştur. Kadınların şir-ketlerde üst düzey yönetici olmalarının önün-de bir engel olan cam tavanların aşılmasın-da önemli bir adımdır. Sermaye Piyasası Kurulunun yönetim ilkele-rinde yapılan değişiklikle; yönetim kurulla-rında en az bir kadın üye bulundurma zo-runluluğu getirilmiştir. Bu şartı yerine getir-meyen şirketler bunun gerekçesini açıklamak zorunda bırakılmıştır. Türkiye İş Kurumu tarafından Kadın İstihdamı-nın Desteklenmesi Operasyonu kapsamında 4.000 kadının girişimcilik, 12.000 kadının

ise istihdam garantili kurslardan faydalanma-ları hedeflenmiştir. 17 projede toplam 780 ka-dın girişimcilik kurslarına katılmış, 113 kadın girişimci olmuştur. Türkiye İş Kurumu’nca, yürütülen Türkiye’de Kadınlar İçin İnsana Yakışır İş İmkânları Sağ-lanması Yoluyla Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Gerçekleştirilmesine Yönelik Aktif İşgücü Piya-sası Politikaları Projesi ile hedef kitleye mes-leki eğitim, iş arama becerileri, girişimcilik becerileri, kendi hesabına çalışma ve sosyal güçlendirme eğitimleri verilmiştir. Toplamda 944 kadın Proje kapsamında düzenlenen et-kinliklerden faydalanmıştır.

KOSGEB ile İŞKUR arasında imzalanan Uygu-lamalı Girişimcilik Eğitimi İşbirliği Protokolü ile 2011 yılı içerisinde düzenlenen Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri sonrası işini kurarak des-teklenen 1033 girişimcinin yaklaşık %46’sını (477) kadın girişimciler oluşturmaktadır.Kadın girişimcilerin karşılaştığı engeller ara-sında; toplumsal kalıp yargılar, bilgi, eğitim ve rol model eksikliği gibi sorunların yanın-da; bir diğer önemli konu finansal kaynak bulmakta yaşanan güçlükler ile kadın giri-şimcilerin sermaye yetersizliğidir. Kadınlar cinsiyet rolleri dikkate alınarak; hazır giyim, turizm, sigortacılık, temizlik sektörlerin-de yoğunlaşmaktadırlar. Bu sektörler kadının iş ve aile yaşamını dengelemesini kolaylaştıra-cak niteliktedir. Burada dikkat çekici hususlar-dan biri ve belki de en önemlisi iş yaşamının, iş ortamlarının toplumsal cinsiyet bakış açısın-dan yoksun ve daha çok erkek bakış açısına uygun düzenlenmiş olmasıdır. Hükümetimiz kadın istihdamının artırılması ve kadın girişimciliğinin desteklenmesi ama-cıyla bugüne kadar farklı ve parça parça sürdürülmeye çalışan faaliyetlere daha bü-tüncül bir bakış açısı ile kısa, orta ve uzun vadede ulaşılması düşünülen hedefleri belir-leyerek hareket etmektedir. Kadınlar için atılan her adım, Türkiye’nin ge-leceğine yatırımdır. Türkiye’nin 2023’te dün-yanın lider ülkesi olacaksa, bu kadını ve erke-ği ile birlikte gerçekleşecektir.

Page 27: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

28

Girişimcilik, İstihdam ve Kadının Ekonomik Güçlenmesi

Girişimcilik fırsatları değerlendirmek, fa-kat aynı zamanda kendi fırsatlarını ya-

ratmaktır. Ünlü ekonomi düşünürü Peter Druc-ker girişimciliğin özünü çok güzel ifade eder: “Öncü olmak girişimcinin standart niteliğidir. Ancak bu şekilde kaynaklar bolluğa dönüşür.”Kadınlar, bizler girişimciliğin gücüne inanı-yoruz, girişimcilik ekonomik gelişmenin itici gücüdür. Girişimcilik kadın güçlenmesinin çok önemli bir aracıdır. Neden mi?Çünkü; - Kadınların rekabetçi iş dünyasına tam an-lamıyla katılamadığı durumlarda ve kadınlar arasında insan sermayesinin göreli olarak dü-şük olduğu durumlarda girişimcilik ekonomik hayata katılımda özellikle servis sektöründe alternatif ve daha kolay bir yöntem olabilir. - Girişimcilik eleştirel düşünebilmeyi geliştirir, bu yüzden statüko’ya karşı önemli bir alternatif duruştur. Bunu gerçekleştiren bireylerin kendi-lerine ve yaratıcı potansiyellerine olan güven-leri gelişir ve daha aktif vatandaşlar olma yo-lunda önemli ilerleme kaydederler. Sorgula-yan, girişimci ve yaratıcı bireyler sürdürülebi-lir demokrasinin ve ekonominin itici gücüdür. - Güçlenen kadınlar ülkelerine, bölgelerine ve tüm dünyaya daha güçlü ve gelişmiş bir insan kaynağı sunarlar, bu da toplumların ekonomik gelişimini ve küresel ekonomik dengeleri olumlu etkiler.KAGİDER sürdürülebilir sosyal ve ekonomik kalkınmanın temelinde girişimcilik olduğuna inanan bir sivil toplum örgütüdür. Kurulduğu-muz 2002 yılından bu yana kadınlar arasında girişimcilik kültürünün yaygınlaşmasını yönün-de faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 10 yıllık dene-yimimiz bize gösterdi ki, Türkiye‘de ve dünya-

da kadın girişimciliğini güçlendirmek kadının sosyal, ekonomik ve siyasi konumunu güçlen-dirmeden başarılacak bir olgu değil. Bu nok-tadan hareketle KAGİDER olarak farklı alan-larda kadın güçlenmesi adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dünyadaki başarılı örneklerden faydalanarak, birlikte tartışarak ve çözüm öne-rileri geliştirerek yolumuza devam ediyoruz. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma hepimizin ortak geleceği ise, Türkiye ve dünyada bu geleceği kadınlar ve erkekler birlikte inşa edecekler. Dünya çapında kadınlar • İşgücünün %66’sını oluşturuyorlar• Gıda üretiminin %50’sini gerçekleştiriyorlarBuna rağmen kadınlar;• Gelirlerin sadece %10’una• Mülkiyetin de sadece %1’ine sahipler.

Dolayısı ile, ekonomide ve toplumsal yaşamda kadın erkek eşitsizliği sadece ülkemize has bir durum değil. Ancak Türkiye’nin son yıllarda küresel cinsiyet eşitsizliği listelerinde son sıra-larda olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Bizler biliyoruz ki, ekonomik olarak güçlenen kadınların kendi hayatları üzerine karar vere-bilme, ve kendi ayakları üzerinde durabilme güçleri de artıyor. Ekonomik olarak güçlenen kadın girişimcilik için gerekli iç ve dış moti-vasyon ve kaynaklara sahip oluyor.Bizler toplumu dönüştürmek amacı ile yola çıkmış sivil toplum kuruluşu olarak yıllar için-de gördük ki, ülkemizi güçlendirmek ve re-fah seviyesini yükseltmek ancak ve ancak kadınları güçlendirmek ile mümkün olacak. Mevcut eşitliksiz durumu değiştirmek, daha fazla kadını iş yaşamında, siyasette toplu-mun her alanında görmek için çalışmaları-

mıza devam ediyoruzSizlere çok temel bir argüman sunuyorum: dünyanın nüfusunun yarısı kadın ise, tüm üretim ve bölüşüm süreçlerinde potansiye-lin yarısını devre dışı bırakmak sürdürülebi-lir bir durum değildir. Hem ekonomik perspektiften, hem de insan hakları bakış açısı ile bu dengesiz durumu sürdürmek ve aynı zamanda gelişim sağla-mak mümkün değildir. Ülkemizde kadın girişimcilerin sayısı halen çok sınırlı. Kadın girişimciler ortak bir takım engeller ile karşı karşıya: • Sermayeye erişim• Doğru networke sahip olmak• Kültürel engeller, erkek egemen değerler• Ev ve iş yaşamı dengesiBu engeller kadın girişimcilerin içsel moti-vasyonlarını fazlasıyla düşürüyor ve bir süre sonra özgüven problemine dönüşüyor. An-cak, istihdamdaki kadın, yönetimdeki kadın sermaye biriktirebiliyor, network’unu geniş-letiyor, erkek egemen değerler içinde ken-di değerlerini savunabiliyor ve ev/iş yaşam dengesini sağlamış oluyor.

Özet olarak:• Kadın Girişimciliği çok önemli• Kadın Girişimciliğinin artması için Kadın İs-tihdamı çok önemli• Kadın İstihdamında Kadının Yöneticiliği çok Önemli• Kadının Karar Alma Mekanizmalarında Yer alması çok önemliSonuçta, sürdürülebilir ekonomi ve kal-kınma için “Yönetim Kadının Hakkıdır”Potansiyelimizin yarısını atıl durumda bıraka-rak geleceğe yürüyemeyiz...

Gülden TÜRKTANKAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı

Page 28: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

digiturk_A4 12/22/11 1:54 PM Page 1

Composite

C M Y CM MY CY CMY K

Page 29: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

30

Gelişmişlik Düzeyi ve Kadın İstihdamı

Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini ortaya koyarken o ülkedeki demokrasi anlayı-

şı, gelir düzeyi, okur yazar oranı, yaşam koşulları ve doğaya duyarlılık gibi ölçüt-ler var. Bu ölçütlerden biri de kadınların iş ve sosyal hayatta hangi rolleri, ne ka-dar üstlendikleri olmalı. Toplumun temel taşı olan bireyin yetişmesinde anne rolünü üstlenen kadın, iş hayatında da temel taş-ları yerleştiren, önemli sorumluluklar üst-lenen, risk alan, istihdam sağlayan, fark-lılık ve farkındalık yaratan rolü ile yol al-maya devam ediyor.Türkiye’de nüfusun yüzde 49.8’si kadın. Erkeklerin işgücüne katılım oranı yüzde 71,7 iken, bu oran kadınlarda 28,8 dü-zeyinde.Ülkemizin geleceğini düşündüğü-müzde bu durum soru işareti olarak kar-şımıza çıkıyor. Eğitimini tamamlayan, do-nanımlı kadınların çalışma hayatında yer almak yerine ailede anne ya da ev kadı-nı rolünü üstlenip iş yaşamından çekilme-si dikkat çekici bir başka durum.Ülkemizin doğusu ile batısında yaşayan kadınların hayatlarındaki derin farklılıkları da göz önüne aldığımızda, Aile ve Sosyal Politi-kalar Bakanlığı’nın önemi kendiliğinden ortaya çıkıyor.Emeğinin karşılığında para kazanan kadı-nın kendi ayakları üzerinde durması, ken-di kararlarını alması, ailenin ve çocukların geleceğine yönelik harcamaları üstlenme-si ülke ekonomisini de yakından ilgilendi-riyor. Girişimcilik anlayışı ile değer yara-tan kadınların iş yaşamında kendi yolla-rını çizmesi ülke geneli için de vizyon de-ğişimi demek. Son yıllarda girişimciliğin özendirilmesi, kadınlara yönelik özel pro-

jeler geliştirilmesi ve ücretsiz kurslar dü-zenlenmesi geleceğimiz için değerli bir yatırım. 2000’li yılların başında 20 bin olan kadın girişimci sayısı 2012’de 100 bini geçti. İş kadınlarının Türk ekonomi-sindeki hacmi milyar dolar olarak telaf-fuz ediliyor. Kadın girişimciler aynı za-manda kadın istihdamına da katkıda bu-lunuyor. Kadın girişimcilerin istihdam gü-cünün 1.5 milyona ulaşması ve bu oran-da artış beklenmesi de sevindirici bir du-rum. Bu nedenle kadınları iş kurmaya teş-vik eden projelere devam edilmeli, kadın girişimcileri destekleyen teşviklere önce-lik verilmeli.Hem sosyal-hem de iş yaşamında kadın-erkek ayrımı yapılmasını doğru bulmuyo-rum. Benim için kadın ya da erkek fark et-miyor. İnsan olarak bakıyorum. Beraber çalışmanın bir harmoni yarattığını görüyo-rum. Bir işveren olarak da kendimi soyut-lamadan gelen tüm seslere kulak vererek

iletişimi sürekli kılmaya ve farklı yorumla-rı almaya çalışıyorum. Çoğu iş kadınına söylenen “erkek gibi kadın” deyimi benim için de kullanılıyor zaman zaman. “Erkek gibi kadın olmak” konusunda bir çabam olmadı, erkeklere benzemek yerine kendi prensiplerimle farklılaşmayı seçtim. Benim için asıl olan “Adam gibi adam olmak”.Sonuç olarak iş hayatında kadın ya da erkek, zorluk olarak gördüğümüz nokta-lar ve bunlara verdiğimiz tepkilerde fark-lılık olduğunu düşünüyorum. Sanırım, kri-tik nokta farklılıklarımızla birbirimizi ka-bul etmek, bunu yönetebilmek ve güce dö-nüştürebilmek. Farklılıkları yönetmek sade-ce iş dünyasında değil bugün bütün dün-yada barışın tahsisinde en önemli nokta. Dünyada siyasetten ekonomiye tüm alan-larda kadınların etkinliğinin artırılması çok önemli. Kadınların bakış açıları, sezgisel güçleri ve esneklikleri ile dünyanın daha yaşanır bir yer olacağını düşünüyorum.

Oya Coşkunöz YÖNEY

BUSİAD Başkanı

Page 30: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)
Page 31: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

32

Kadın Girişimciliği ve İstihdamı

Her yıl “UNDP - Birleşmiş Milletler İnsa-ni Gelişmişlik Endeksi” yayınlanıyor.

Bizim durumumuz malum; ortalarda olur, iyiye yaklaşırsak seviniyor, ancak daima başta eğitim olmak üzere pek çok katego-ride yüzümüzü kızartan sıralamaları haz-metmeye çalışıyoruz. Ben bu endeksi geç-mişe dair analizler, yorumlar, gelecek ça-lışmaları ve senaryolar için çok önemsi-yor, her yıl dikkatle takip ediyorum. Rapor, üç temel ölçüte dayanan, “İnsani Gelişme Endeksi”ne göre çıkıyor;

• Uzun ve sağlıklı bir yaşam, • Eğitim imkânlarına erişim • Kabul edilebilir bir yaşam standardı

Yaşam standardı kişi başına düşen gay-risafi milli gelir esas alınarak hesaplanı-yor ve UNDP, ülkeleri ve endeks sınıfla-masını aşağıdaki şekilde, dört gruba ayı-rarak yapıyor;

• Çok Yüksek İnsani Gelişme• Yüksek İnsani Gelişme• Orta Düzeyde İnsani Gelişme• Düşük Düzeyde İnsani Gelişme

Türkiye, yüksek insani gelişme grubuna 187 ülke arasında ve 92. sıradan giri-yor (http://goo.gl/aLjDm) ve alt sıralar-dan zorlanarak, nefes nefese yüksek in-sani gelişme sınıfına yetişiyor. “Yerimiz iyi işte, yüksekler arasına girmişiz” desek ve İlerleme var sansak da özelikle eğitim, ka-dın istihdamı vb gibi alt kırılımlara bakıldı-ğında sürdürülebilirlik adına sevinmek için hala epey yolumuz olduğu görünüyor…

Kadınları çalışan, girişimci ülkeler kalkınıyor…Geçen yıl fark ettim ki bu endeksin ilk onu içinde daima İskandinav ülkeleri yer alıyor. Özellikle Norveç, Danimarka, İs-veç, Finlandiya üst sıralar istikrarlı bir şe-kilde koruyor. Araştırmaya devam ettim ve “insani geliş-mişlikte” diğer ülkelere açık ara fark atan bu ülkelerde şu iki konuda da istikrarlı bir üstünlük saptadım;

▪ Sivil toplum örgütlenmesi çok yüksek. Bir kişiye 6 dernek düşüyor▪ Kadın istihdam ortalamasında şampi-yonlar. Kadın istihdam oranları % 60-70’in üstünde

Konumuz olduğu için kadın istihdamına odaklanalım, kadın istihdamının en yük-sek olduğu ülkeler ve oranlarına bakalım;

% 73.8 Norveç% 71 - Danimarka% 70 - İsveç% 66 - Hollanda% 65 - Finlandiya% 62 - İngiltere

Bizim ise bu kategorideki notlarımız çok düşük, hatta kırık! OECD ülkelerinde ka-dının istihdamı oranı % 62, AB ülkele-rinde ortalama % 52, Türkiye’de ise sa-dece % 23,5. Kabaca Avrupa’da her iki kadından biri, Türkiye’de dört kadından biri çalışabiliyor. Girişimcilik açısından bakıldığında ise durum şu; Türkiye’de her 100 kişiden

5’i girişimci. Bu oran Amerika’da % 11, Avrupa’da %12, Meksika’da bile % 14. Ülkemizde girişimci olanların %80 i seçim-lerini bir anlamda “zorla” denebilecek ne-denlerle yapmış (http://goo.gl/0cShA). 2008 yılında 18-64 yaş arası nüfusumuz-da girişimci oranı %4,6 iken, 2010’da %10,7′ye yükselmiş. Her 100 erkeğe kar-şılık 28 kadın “girişimcilik” denebilecek iş-ler yapıyor (http://goo.gl/nYnM3).

Sonuç; İnsani gelişmişlik endeksindeki yüz buruşturan halimizi sadece kadın is-tihdam ve girişimcilik oranlarımıza baka-rak dahi izah edebiliyoruz. Durum tatsız, ancak bardağın dolu tara-fına bakarsak da müthiş fırsat ve gelişme alanlarını işaret ediyor.

Ne yapılmalı? Dijitalleşen, “teknolojik gelişmelerin” tüm diğer gelişmelerin tetik-leyicisi olduğu siber çağda yepyeni şey-ler söylenmeli ve cesurca yapılmalı. Çocuk doğurmak ve “ilk öğretmen” olmak gibi doğal bir görev ve sorumluluk taşıyan ka-dınlar, radikal atılımlarla “dayaktan korun-manın, okuma yazma öğrenmenin” öte-sindeki konum ve gündemlere taşınmalı.

Hiç kaçarı yok, geleceğin yeni nesil ba-şarılı insanları, toplumları; “teknolojik üstünlüğe” sahip, “kadın-erkek” eşitli-ğini kotarabilmiş, “girişimciler” arasın-dan çıkacak. Özellikle kadınlar, eğer is-tersek, teknolojinin getirdiği kolaylaştırı-cılar ile bu atılımlarda daha çok sıçrama yapan cinsiyet olabilecek. Yalnız dikkat! >>> “Eğer istersek…”

Ufuk TARHAN Fütüristler Derneği İstişare Kurulu Başkanı

Page 32: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

kalite_220x285.fh11 4/19/12 5:33 PM Page 1

Page 33: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

34

Kadın girişimciliği ve istihdamı

İçinde bulunduğumuz dönemde, kadınların iş gücünde ve üretim süreçlerinde giderek

daha aktif şekilde rol aldığına, ekonomik potansiyellerini artırarak ülkelerin gelişmiş-lik düzeylerine artan oranlarda katkıda bu-lunduklarına tanıklık ediyoruz. Bu durum, kadın girişimciliğinin ve liderliğinin destek-lenmesini giderek daha önemli bir gündem maddesi olarak önümüze koyuyor. Kadın girişimciliğinin desteklenmesi, bu-gün en ufak ölçekte toplumsal cinsiyet eşitli-ğinin tesis edilmesinden, daha geniş ölçek-te, tüm dünyada eşitlikçi toplumlar yaratıl-masına en öncelikli koşullardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bununla beraber, kadın-ların işgücüne katılımının artırılması, global ölçekte yoksulluğun önlenmesi ve Birleşmiş Milletler’in “Bin Yıl Kalkınma Hedefleri”ne ulaşılması yolunda da çok önemli bir gerek-lilik olarak konumlanıyor. INSEAD’ın üst düzey eğitim programı tara-fından son 5 senede toplanan verilere göre, kadınlar pek çok liderlik özelliğinde erkekle-ri geride bırakırken; uzlaşmacı ve işbirliği-ne odaklı özellikleriyle ön plana çıkıyorlar. Yine McKinsey’nin bir araştırması, kadınla-rın, kurumsal başarıya ulaşılmasını sağla-yan 9 liderlik özelliğinin 5’ini erkeklerden daha sık uyguladıklarını gösteriyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2010 Kurumsal Cin-siyet Eşitliği Raporu’nda, kadın CEO oran-larında Türkiye’nin en yüksek üçüncü sıra-

da yer alması da ülkemizde elverişli fırsat-lar yaratıldığında, kadınların liderlik pozis-yonlarında ne kadar başarılı olabileceğini ortaya koyuyor. Buna karşılık, Türkiye’de genel olarak tüm sektörlerde kadın çalışan oranının düşük olduğunu görüyoruz. Dünya Ekonomik Forum’u 2011 Küresel Cinsiyet Raporu’na göre, ülkemizde çalışma yaşındaki 26 mil-yon kadının sadece 6.5 milyonu istihdam ediliyor. Vodafone Türkiye olarak bizim fa-aliyet gösterdiğimiz telekomünikasyon sek-törü özelinde de durum farklı değil. BTK 2011 üçüncü çeyrek raporuna göre, sek-törde toplam çalışanların yüzde 77,4’ünü erkekler, yüzde 22,6’sını ise kadınlar oluş-turuyor. Bu veriler bize, özellikle ekonomik katılım, fırsat eşitliği ve eğitim gibi alanlar-da hala kat edilmesi gereken önemli bir me-safe olduğunu gösteriyor.

Vodafone Türkiye’nin “kadın” perspektifi Vodafone Türkiye olarak, kadın girişimcile-rin geliştirebileceği yaratıcı ve yenilikçi giri-şimlerin önünü açmak üzere çeşitli çalışma-lar yürütüyor, bu şekilde kadınların önünde-ki ekonomik bariyerleri kaldırmaya ve top-lumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlamaya önem veriyoruz. Eşitlikçi toplumların inşası-nın ancak bu şekilde sağlanabileceğine ina-nıyor; bununla birlikte, kadın liderliğinin ve girişimciliğinin dünyada güç ve iş yönetimi anlayışına yeni bir yaklaşım getirebileceği-ni düşünüyoruz. Sektörde kadın çalışan oranı yüzde 22 iken Vodafone Turkiye’de bu oran yüzde 40 ile sektörü neredeyse ikiye katlıyor. Bununla be-

raber, kadın ve erkek çalışanlarımızın eşit şartlarda rekabet edebilmelerine, eşit fırsat-lara sahip olmalarına büyük önem veriyo-ruz. Eşitlik kavramını sürdürülebilir bir strate-ji olarak benimsiyor ve farklılıkları kucakla-yan iş ortamları yaratmaya önem veriyoruz. Biz de Vodafone Türkiye olarak bu strate-jiyi aynı şekilde ülkemize uyarlıyor; mesle-ki gelişimde cinsiyetler arası eşitliği sağla-yarak, tüm çalışanlarımızın eşitlikçi bir ze-minde potansiyellerini gerçekleştirmeleri için gerekli koşulları yaratmaya odaklanı-yoruz. Bu yönde hayata geçirdiğimiz uygu-lamalar arasında; İK danışmanlarımızın yö-netim pozisyonlarını doldururken en az bir uygun kadın aday göstermelerini öngören PLUS1 uygulamamız bulunuyor. Ayrıca, ka-dın çalışanlarımızın kendi hedeflerine odak-lanmalarına ve ulaşmalarına yardımcı olan kişisel gelişim programları gibi inisiyatifleri teşvik ediyoruz.

Vodafone Türkiye’nin çalışmaları Bununla beraber, Vodafone Türkiye olarak desteklediğimiz ya da bizzat hayata geçir-diğimiz projeler aracılığıyla da Türkiye’de kadınların iş gücüne giderek artan oranlar-da ve eşitlikçi koşullarda dahil olması yo-lundaki kararlılığımızı ortaya koyuyoruz.

Fırsat Eşitliği Modeli:KAGİDER’in geçen yıl Temmuz ayında Dün-ya Bankası’nın desteği ile hayata geçirdi-ği sertifikasyon modeli olan Fırsat Eşitliği Modeli’ne destek veriyoruz. Bu model, işe alım, şirket içi eğitim, kariyer planlama ve geliştirme gibi süreçlerdeki eşitsizlikleri sap-

Gizem KEÇECI

Vodafone Türkiye Pazarlama İletişimi Direktörü

Page 34: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

35

tayarak, kurumlara eşitlikçi uygulama örnek-leri sunuyor; iş hayatında fırsat eşitliğinin sağlanmasını amaçlıyor.

Teknolojide Kadın Hareketi:Türkiye Vodafone Vakfı olarak yine KAGİ-DER ve Türkiye Bilişim Vakfı işbirliğinde ha-yata geçirdiğimiz Teknolojide Kadın Hare-keti projesi ile Türkiye’de kadınları iletişim

teknolojilerinin sunduğu imkanlarla tanıştı-rarak, ekonomiye katılımlarına yönelik fır-sat eşitliği yaratmayı hedefliyoruz. Saha eğitimi, projelendirme, yarışma ve destek olmak üzere toplam 4 fazda kurgu-ladığımız projemizin ilk fazında, Türkiye’de mobil teknoloji kullanımındaki cinsiyet far-kının sebep ve boyutlarının değerlendirme-sini yapabilmek ve mevcut resmi ortaya çı-

karmak için bir araştırma yaptırdık. GFK ve Doç. Dr. İpek İlkkaracan önder-liğinde, 16 ilde 1600’ü aşkın kadın ile görüşerek gerçekleştirdiğimiz araştırma sonucunda, kadınların mobil teknoloji kullanımlarına, kullanımlarının arkasın-da yatan motivasyonlara ve kullanmanın önündeki bariyerlerine ilişkin önemli veri-ler elde ettik. Hem mobil teknolojilere eri-şim özelinde hem de daha geniş ölçekte Türkiye’deki cinsiyet eşitsizliğini inceleyen raporun ortaya koyduğu veriler doğrultu-sunda, Türkiye’nin sosyal ihtiyaç haritası-nı da göz önünde bulundurarak, kapsamlı bir eğitim programı yapılandırdık.Mobil iletişim teknolojilerinin kadınların gi-rişimci potansiyellerini keşfetmeleri sürecin-de sunabileceği önemli katkılar bulundu-ğu inancıyla yola çıkan “Teknolojide Ka-dın Hareketi” Eğitim Programı, Türkiye’de çalışan-çalışmayan tüm kadınların ekono-mik kalkınmada aktif rol alması hedefiyle tasarlanmış, Vodafone Smart Tab 10 tab-let bilgisayarlar desteğiyle verilecek bir dizi eğitim programından oluşuyor.İlk etapta İzmir, Gaziantep, Ankara, İstan-bul ve Samsun’da başlayan program kap-samında, ev kadınları ve işgücündeki ka-dınlara yönelik olmak üzere iki farklı eğitim veriliyor. Vodafone Smart Tab 10 kullanıla-rak gerçekleştirilen eğitimler ile kadınlar bir yandan mobil iletişim teknolojileri ve sundu-ğu olanaklar ile buluşturulurken; diğer yan-dan kişisel gelişim, satış/pazarlama teknik-leri ve girişimcilik gibi alanlarda kendilerini geliştirme imkanına kavuşuyor. Bu çalışmalarımızla Türkiye’de kadınların potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı ol-maktan mutluluk duyuyoruz. Bununla bera-ber, eşitlikçi bakış açısına dayalı insan kay-nakları yönetiminin, nüfusun tamamındaki insan kaynağı havuzunun kullanılması dola-yısıyla, şirketlerde daha başarılı kadro yapı-lanmalarına imkan sağladığına inanıyoruz. Nüfusun tamamının potansiyelinin kullanıl-ması ve böylelikle ülkemizin dünyanın “akıl-lı ekonomileri” arasındaki yerini alması, Türkiye’deki tüm kurumların en önemli sos-yal sorumluluklarından biri olması gerekti-ğine inanıyoruz. Biz de Vodafone Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de kadınların ekonomik et-kinliklerini artırmaları ve böylelikle toplum-sal gelişime katkı sağlamaları yolunda ça-lışmaya devam edeceğiz.

Page 35: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

36

Kadın Girişimciliği ve İstihdam

“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir ki bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça öteki yarısı göklere yükselebilsin?”

Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözü, kadı-nın ekonomik hayat da dahil olmak üze-re toplumun her alanında varlığını göster-mesinin gerekliliğini en güzel şekilde vur-gulamaktadır. Tarih boyunca her dönem-de kadınlar üretimde yer almışlardır. Ka-dınların ücretli olarak işgücü piyasasında yer almaları ise sanayi devrimi ile başla-mış; kadınların çalışma hayatının her ala-nına girmesi de dünya savaşları, özellik-le de II. Dünya Savaşı sonrası gerçekleş-miştir. Tarih boyunca hüküm sürmüş olan ve bir gelir karşılığı çalışmanın erkeklere özgü bir görev olduğu, kadının asıl göre-vinin ise ev işleri ve çocuk bakımı gibi fa-aliyetler olduğunu kabul eden kadın ve er-keğin toplumsal rol bölüşümü görüşü; ka-dının çalışma hayatında hep ikinci plana atılmasına, dolayısıyla kadının çalışma ha-yatında çok çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Kadınların ça-lışma hayatında kendilerini kabul ettirme-leri ile başlayan sorunlar işgücü piyasasın-da yedek işgücü olarak kabul edilmeleri, işe alımlarda tercih edilmemeleri ve işten çıkarılan ilk grup olmaları gibi sorunlarla devam etmektedir. Eğitim ve mesleki eği-tim olanaklarından erkeklere göre daha az

yararlandırılmaları, cinsiyete dayalı ayı-rımcılık, cinsel taciz, ücretlendirmede eşit-sizlik, sosyal güvenlik haklarından yarar-lanamama, kayıt dışı olarak çalışma, aile ve iş hayatını birlikte yürütebilme başta olmak üzere kadınlar çalışma hayatında birçok sorunla karşılaşmakta; bu sorunlar onların işgücü piyasasına girişlerini etki-lemektedir. Kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları bu sorunlar kadınların ulus-lararası düzeyde korunması ihtiyacını or-taya çıkarmıştır. Başta Birleşmiş Milletler, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avru-pa Konseyi olmak üzere birçok uluslarara-sı kuruluşun yasalarında ve kabul ettikleri sözleşmelerinde kadınlara karşı ayrımcılı-ğın önlenmesi, kadın-erkek eşitliğinin sağ-lanması ve çalışan kadının korunmasına dair hükümler yer almaktadır. Girişimcilik konusundaki araştırmalara bakıldığında, girişimciliğin çesitli boyut-lar temelinde incelendigi gözlenmekte-dir. Toplumsal cinsiyet rolleri üzerine gi-rişimcilik boyutunda yapılan çalışmalarda daha çok erkek girişimcilerin araştırıldığı kabul edilmesi gereken bir gerçektir. Bu-nunla birlikte, günümüzde sosyal, tekno-lojik ve endüstriyel değişimler daha çok sayıda kadının iş yasamında yer almaya başlamasına neden olmaktadır. Gerek bilgi teknolojilerindeki gelişmeler sayesin-de bilgiye ulaşmanın kolaylaşması gerek-se eğitim alan kadın sayısındaki artışlar, kadınların çalışma yaşamının her alanın-da daha sık görülmesi sonucunu doğur-muştur. Bu anlamda girişimcilik, kadınlar için en cazip kariyer alanlarından birisi-ni oluşturmaya başlamıştır.

Kadın Girişimciliğinin yaygınlaşmasının nedenleriKadınlar işgücüne değişik şekillerde katıla-bilirler. Bununla birlikte, gerek Türkiye’de gerekse tüm dünyada cinsiyet-rol stereo tip-lerinin de etkisi ile kadınların iş yaşamına katılımı belli mesleklerde yoğunlaşmıştır.Türkiye’deki kadınların daha çok tarım sektöründe, ikinci olarak da sanayi ve hizmetler sektörlerinde yoğunlaştıkları gözlenmektedir. Kadınların erkek mes-leği olarak kabul edilen alanlarda yay-gın görülmemesinin belki en önemli ne-deni, bazı mesleklere girişin kadınlara açık olmamasıdır. Örneğin müfettişlik, Türkiye’de kadınların sınırlı sayıda ka-tıldığı bir meslektir. Bunun yanı sıra, ka-dınların bazı mesleklere girişi erkeklere oranla oldukça yenidir. Kadınların bazı mesleklerde sınırlı sayıda temsil edilmesi-nin bir nedeni de, Türkiye gibi ülkelerde sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelerin, çocuk okutma tercihlerini erkek çocuklar-dan yana kullanma egilimi ya da mecbu-riyetidir. Her ne kadar bu eğilim son yıl-larda kısmen değişmeye yüz tuttuysa da, kadınlar yeterli eğitime sahip olmadıkla-rından bazı prestijli mesleklerde yüksek oranda temsil edilememektedir. Kadınların girişimcilik mesleğine ilgi duy-masının nedenleri, erkek girişimcilerin ter-cih nedenlerinden hiç de farklı değildir. Günümüzde çok sayıda kadın, kendi işi-nin patronu olma, bağımsız çalışma, risk almaya yatkınlık, yenilik ve değişiklik ar-zusunu tatmin etme, vb. şekilde ifade edi-lebilecek nedenlerden dolayı girişimcilik mesleğini bir anlamda diğer mesleklere

Prof. Dr. Ayşe NUHOĞLU

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı

Page 36: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

37

“tercih eder” duruma gelmişlerdir. Litera-türde kadın girişimcilerle ilgili çalışmala-rın, -hala eksiklikler olmasına ragmen- son yıllarda giderek arttığı söylenebilir. Ka-dınların özellikle ekonomiye olan katkı-larının artması ve kurdukları işletme sayı-sının giderek çoğalması konuya duyulan ilgiyi de artırmıştır. Kadınlara ait girişim-lerin giderek çoğalmasını çesitli nedenle-re bağlamak mümkündür. Birinci olarak, sosyo-kültürel altyapıdaki değişim sonu-cu günümüzde çok sayıda kadının çalış-ma hayatına girmesi ve öğretim düzeyle-rinin yükselmesi; ikinci olarak, yönetimin orta kadrolarında bulunan kadınların, ça-lıştıkları şirketlerde personel azaltma po-litikası izlenmesi endişesi ile bir gün işle-rini kaybedebilecekleri düşüncesi ve do-layısıyla kendi kendilerinin patronu olma-yı arzulamaları; üçüncü olarak, başarılı kadın girişimcilerin sayısının artması ile örnek alabilecekleri kimselerin çoğalma-sı; dördüncü olarak da, birçok işletmede “cam tavan” (glass ceiling) olarak adlan-dırılan ve kadınların işletmelerde ancak belli bir yere kadar yükselebilecekleri dü-şüncesinin geçerli olması, yani iş dünyası-nın hala erkeklerin egemenliği altında bu-lunmasıdır. Kadınların iş yaşamındaki du-

rumunu araştıran Türkiye Odalar ve Bor-salar Birliği Kadın Girişimciler Kurulu’nun ortaya çıkardığı tabloya göre, AB’de yüz-de 60’ı bulan kadın istihdamı Türkiye’de yüzde 28 civarındadır. Sosyolojik Olarak Türkiye’de, çalışma ça-ğındaki her dört kadından sadece biri iş-gücüne katılmaktadır. Bu kadınların yarısı da tarım sektöründedir. Kadınların eğitim düzeyi yükseldikçe, işgücüne katılım oranı artmaktadır. TÜİK Hane Halkı İşgücü Araştır-masının bulgularına göre, Eylül 2009 itiba-riyle okur-yazar olmayan kadınların % 17’si işgücüne katılırken, bu oran yüksek öğretim mezunlarında % 71,7’dir. İşsizlik oranı ise okur-yazar olmayan kadınlarda %2,1 iken yükseköğretim mezunlarında %19,9’dur. İşsizlik oranının yükseköğretim mezunların-da daha yüksek olması kadınların istihda-ma katılıma yönelik farkındalıkları ile ilişki-lendirilerek açıklanabilir. Diğer bir ifadey-le, yüksek eğitimli kadınlar daha fazla “iş arayan” konumundadırlar. Bu bulgular ka-dın istihdamını arttırmanın yolunun eğitim-den geçtiğini vurgular niteliktedir. Ülkemizde, ekonomiyi büyütmenin, zengin olmanın, kullanılmayan potansiyeli etkin hale getirmenin ve yeni iş sahaları oluştur-manın yolunun kadınların girişimcilik faa-

liyetlerinin teşvik edilmesinden geçtiği üze-rinde önemle durulması gereken bir konu-dur. Bu bağlamda, kadın girişimcileri des-tekleyen politika ve programların daha ön plana çıkartılması ve kadınların da, eko-nomik ve sosyal yaşamdaki potansiyelle-rini harekete geçirecek istihdam ve giri-şimcilik faaliyetleri daha da arttırılmalıdır.

KAYNAKÇA

1. BEDÜK, Aykut; Türkiye’de Çalışan Kadın Ve Kadın Girişimciliği, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi www.e-sosder.com ISSN:1304-0278 Bahar 2005 C.3 S. 12 (106-117)2. SOYSAL, SOYSAL; Kadın Girişimcilerin Özellikleri, Karşılaştıkları Sorunlar ve İş Kuracak Kadınlara Öneriler: Kahramanmaraş İlinde Bir Araştırma3. ARSLAN CANSEVER, Belgin; Avrupa Birliği Eğitim Politikaları ve Türkiyenin Bu Politikalara Uyum Sürecinin Değerlendirilmesi, International Online Journal of Educational Sciences, 2009, 1 (1), 222-232.4. TANYILDIZI, Nural İmik; Türkiye’de Halkla İlişkiler Mesleğinde Kadın, KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi 13 (20): 75-81, 2011.5. GÜNEY, Semra; Kadın Girişimciliğine Genel bakış,6. BESLER/ORUÇ; Türkiye’de Ve Yazılı Basında Kadın Yöneticiler.7. BOLCAN, Aybike Elif; Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Türkiye’de Çalışma Hayatında Kadının Yeri Ve Kadın İşsizliği.

Page 37: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

38

Yenilikçi ürünlerle kadınların hayatını kolaylaştırıyor

Birkaç nesildir evlerin değişmez mar-kalarından biri olan Arzum, geliştir-

diği ürün ve hizmetlerle kadınların ha-

yatını kolaylaştırıyor. Ev ve aile yaşamı-nın kadınlar için öneminden yola çıka-rak ürünlerimizi geliştirdiklerini söyleyen Arzum Genel Müdürü Murat Kolbaşı; ‘Ev işlerinin hep zaman kaybettiren ve yoru-cu bir iş olduğunun bilinciyle, ev işlerini kolaylaştırmak ve kadınların aileleri ile daha fazla vakit geçirebilmelerini sağla-mak için dayanıklı ve kullanıcısı ile dost ürünler geliştiriyoruz. Bu bağlamda ka-dınların ihtiyaçlarına yönelik akıllı çö-zümler üretiyoruz’ diyor.Odaklandıkları sektör açısından kadına ayrı bir önem verdiklerini söyleyen Mu-rat Kolbaşı ile hayatımızda kadının rolü üzerine konuştuk.

Sürdürülebilir bir kalkınma da kadının rolü nasıl olmalı?Kadınların çalışmasını, üretmesini, sos-yal hayatın içinde aktif rol almasını önemsiyoruz. Finans, bilim, teknoloji, yatırım, alanlarında çalışan kadınların sayısının artması gerektiğine inanıyoruz. Arzum olarak yeni nesilleri yetiştiren, ge-leceğe yön veren kadınlarımız için kal-kınma programlarında duyarlılığın daha da arttırılması gerektiğini düşünüyoruz. Kadınların ekonomik özgürlük alanında daha ileriye gitmeleri iş ve sosyal hayatta neleri daha iyiye götürecektir?Kadınların ekonomik özgürlüğü arttıkça kendileri için yaptıkları yatırım artacak-tır. Daha çok gezecek, daha çok sosyal faaliyetlere katılacak, daha donanımlı ve mutlu bireylere dönüşeceklerdir. Ev-leriyle ilgili iş yükleri azalacağı için ça-lışma hayatında daha üretken ve yaratı-cı, evlerinde de çocuklarına karşı daha ilgili bireyler olacaklardır. Kadın müşteri ağırlıklı, birkaç

Murat KOLBAŞI Arzum Genel Müdürü

Page 38: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

39

kuşağa ürün ve hizmet üreten bir kurum olarak neleri farklı yapıyorsunuz?Ev ve aile yaşamının kadınlar için öne-minden yola çıkarak ürünlerimizi geliş-tiriyoruz. Ev işlerinin hep zaman kaybet-tiren ve yorucu bir iş olduğunun bilinciy-le, ev işlerini kolaylaştırmak ve kadınla-rın aileleri ile daha fazla vakit geçirebil-melerini sağlamak için dayanıklı ve kul-lanıcısı ile dost ürünler geliştiriyoruz. Bu bağlamda kadınların ihtiyaçlarına yöne-lik akıllı çözümler üretmeye önem verdi-ğimizi söyleyebiliriz. Kadınların hayatını kolaylaştıracak ürün ve hizmetler üretirken beklentileri nasıl belirliyorsunuz?Küçük ev aletleri sektörü, rekabetin çok fazla olduğu bir sektör. Bu sektörde mar-ka olarak ön plana çıkmak için öncelikle tüketici trendlerini iyi takip etmek, onla-rın beklentilerini anlamak ve bu beklen-tilere rakiplerden önce cevap vermek ge-rekiyor. Yenilikleri ilk olarak sunmak ve satış sonrasında da onların yanında ol-maya çok önem veriyoruz. Ürün kadar sunulan hizmet de değerli. Biz Arzum olarak, tüketicilerin hayatını kolaylaştı-racak ürünler sunmaya öncelik verdik. Bunun en güzel örneği, klasik kahve pi-şirme yöntemini Arzum Cezve ürünü ile elektrikli cezve modellerine çevirdik ve bu sektörde yeni bir ürün kategorisi oluş-masını sağladık. Tabi bu ürünün birçok

benzeri daha sonra pazara sunuldu, bu noktada tüketicilere önerimiz; kalitesin-den emin oldukları, satış sonrası hizmeti olan markaları ve ürünleri tercih etmele-ri. Amacımız Türk kadınlarının mutfakta kendi elleriyle yaptıkları bazı işlemleri, elektrikli ev aletine dönüştürmek ve on-ların işlerini hızlandırıp kolaylaştırmak.

Geçmişten bugüne ve geleceğe baktığınızda kadınların beklentilerinde hangi değişiklikleri görebiliyorsunuz?Pazar dinamikleri özellikle tüketici alış-kanlıkları ile doğru orantılı olarak deği-şiklik gösteriyor. Türkiye’de çok ciddi anlamda değişen alışkanlıklarımız var.

Eskiden büyük evler içinde kalabalık ai-leler şeklinde yaşanıyordu. Geniş ge-niş mutfaklarda çok sayıda yemek ya-pılıyordu. Dolayısıyla da ağırlıklı ola-rak büyük mutfak robotları kullanılıyor-du. Günümüzde ise ise evler ve dolayı-sıyla mutfaklar küçüldü. Evde yapılan ye-mek sayısı azaldı. Artık kadınlar mutfak-larında fazla yer kaplamayan ama çok işlevi olan ürünleri tercih ediyorlar. Hat-ta tasarıma daha fazla önem vermeye başladılar. Mutfakta işleri kolaylaştıran tasarım ürünleri aldıkları zaman hem iş-lerini daha kısa sürede çözüyorlar hem de tasarım ürün aldıkları için kendileri-ni özel hissediyorlar. Onun haricinde yıllarca hep genç nüfustan bahsettik. Bu genç nüfus şu anda 25 milyonu geç-ti. Türkiye’nin genç nüfusunun yüksek ol-duğu gerçeğini göz önünde bulundurur-sak alım gücünün artması ve bunu kolay-laştırıcı kampanyaların olması müşterile-rin teknolojiyi yakından takip etmelerini sağlıyor. Artık gençler bütün gün inter-nette dolaşıp araştırma yapıyorlar. Mar-kaları ve çıkardıkları yeni ürünleri ra-kipleri ile karşılaştırıyorlar. Bir ürünü en uygun nereden ve nasıl alabileceklerini araştırıyorlar. Yeni nesil oldukça bilinçli. Daha bilinçli oldukları için üretici de ar-tık sadece fonksiyonel olarak hayatı ko-laylaştıran değil, estetik olarak da tüke-ticiye hitap edecek ürünler üretmek duru-munda kalıyor. Mesela kadınlar, ev alet-lerinin evleri ile uyum içerisinde olması-na da özen göstermeye başladı.

Page 39: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETIM KADININ HAKKIDIR

40

Kurum kültürümüz, kadın çalışanlarımıza ayrımcılık sağlıyor

Iş hayatında erkeklerin rolü ne kadar önemli ise kadınların da yaratılış bakı-

mından sahip olduğu bir takım özellikler sayesinde iş hayatına çok büyük katkılar sağladıkları söyleyen TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Işıl Dincer ile sürdürülebilir bir kalkınmada kadının rolü ve kurum kültürlerinde kadına karşı bakış-larını konuştuk;

Kurumsal ve bireysel olarak kadın hakları konusunda kurum olarak yaptıklarınızı anlattır mısınız?TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. ola-rak, kurumumuzda kadın istihdamını uzun yıllardır ön planda tutan bir yakla-şımımız var. Son yıllarda kadınların iş ya-şantısında üstlendikleri görev ve sorumlu-luklar artarken, başarıların da aynı oran-da artması bizim de kurum olarak bu yak-laşımı benimsememizde büyük rol oyna-dı. Istanbul merkez ofisimizde yer alan üç Genel Müdür Yardımcısı pozisyonunda iki adet kadın yönetici görev alırken, An-kara, Adana, Izmir, Bursa ve Antalya’da yer alan şubelerimizin yöneticileri de ka-dınlardan oluşuyor. Kurumsal olarak iş yaşantısında kadınların aktif olarak gö-rev almasını kurum kültürümüz açısından kesinlikle destekliyoruz.

Sürdürülebilir bir kalkınmada kadının rolünü nasıl olmalı?Sürdürülebilir kalkınmada kadının yeri ve önemi üzerine, toplumsal olgu ve ge-leneklerin de farkında olunarak aktif se-

miner, konferans ve yayınlar üzerinde yoğunlaşılması gerektiği görüşündeyim. Iş hayatında hiç tartışmasız erkeklerin rolü ne kadar önemli ise kadınların da yaratılış bakımından sahip olduğu bir takım özellikler sayesinde iş hayatına çok büyük katkılar sağladıkları yaşan-mış ve başarıya ulaşılmış örneklerle ser-gilenmelidir.Kadınlar, sürdürülebilir kalkınma politika-sının hazırlanmasında kesinlikle katkıda bulunması gereken ve politikaların oluştu-rulmasında temel unsur sayılabilecek du-rumların oluşturulmasında hem sivil top-lum örgütleri hem de direkt katılımlar şek-linde kesinlikle var olmalılar. Özellikle ül-kemizin kanayan yarası olmayan devam eden kız çocuklarının okula gönderilmesi ve kadınlarımızın eğitim düzeyindeki ek-sikliklerin giderilmesinde, kadınların ak-tif bir şekilde rol oynaması sürdürülebilir kalkınma politikalarının hayata geçme-sinde kritik rol oynayacaktır.

Kadınların ekonomik özgürlük alanında daha ileriye gitmeleri iş ve sosyal hayatta neleri daha iyiye götürecektir?Kadınların yaratılış özellikleri itibari ile birçok işi aynı anda yönetebilmeleri iş hayatındaki rollerine de kesinlikle yansı-maktadır. Liderlik, yeniliklere açıklık, bir-çok işi bir arada yönetebilmek gibi do-ğuştan gelen özelliklerimiz sayesinde, iş hayatındaki yönetimsel süreçlerin iyileş-tirilmesi konusunda çok daha iyi işlere imza atılmasının sağlandığına inanıyo-

rum. Çalışanların sadece maddi anlam-da değil, sosyal anlamda da tatminleri-ni sağlamak konusunda kadınların çalış-ma hayatındaki mevcudiyetinin artma-sı şarttır. Bu anlamda ekonomik özgürlü-ğe sahip kadınların, sivil toplum kuruluş-ları bazında daha fazla aktif olması ve sahip oldukları avantajları toplumun her kesimindeki kadına aksettirebiliyor olma-sı toplumsal huzurun sağlanmasında da büyük rol oynayacaktır.

Çok önemli bir kurumun en üst düzeyinde ki kadın yönetici olarak, neleri farklılaştırdığınıza inanıyorsunuz?Sivil toplum kuruluşlarının önemlerinin yadsınamaz olduğu günümüzde, özellik-le sivil toplum kuruluşlarına katılım ve kat-kıda bulunma konusunda çalışmalar yü-rütüyorum. Hem kurumumuz hem de sek-törümüzün daha ileri gidebilmesi açısın-dan, konferans, seminer ve benzeri orga-nizasyonlarda bir kadın yönetici olarak ilk günden beri var olmaya devam edi-yorum ve diğer yöneticilerimizin var ol-ması için de desteklerimi esirgemiyorum. Daha önce de belirttiğimiz üzere, kadın-ların sahip oldukları bazı yaratılış özellik-leri ile, müşteri memnuniyeti ve motivas-yon artırıcı süreçlerin yürütülmesini son derece destekliyor ve kurumumuzda uy-gulanmasına da özen gösteriyorum. Ay-rıca yine yaratılış itibari ile kadınların sü-rekli yenilik üretmeleri ve yeni durumla-ra açık olmalarının vermiş olduğu avan-

Işıl DINÇER

TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş.Genel Müdür

Page 40: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

YÖNETIM KADININ HAKKIDIR

41

taj ile, kurumumuzda her zaman yenili-ğe açık bir yönetim yapısı ile çalıştığımı-zı da rahatlıkla söyleyebilirim.

Ülkemizde kadın istihdamı, sorunlar ve çözüm önerileri için yapılan düzenlemeleri nasıl karşılıyorsunuz?Son yıllarda oldukça artmakla birlikte, aktif olarak iş yaşantısında yer alan ka-dınların bu proje ve çözüm önerilerine de aktif destek verilmesi yönünde çalışmalar yürütebileceğine inanıyorum. Bu amaçla düzenlenecek sivil toplum ha-reketleri ve akabinde yasallaşabilecek veya yasallaşması gereken düzenleme-lerin yapılması konusunda şahsım ve ku-rum olarak destekçi olmaya her zaman açık olduğumuzun bilinmesi bizleri son derece mutlu edecektir.

Son yıllarda kadın girişimciliği konusunda önemli projeler hayata geçiyor. Bu konunun daha da hızlı ilerleyebilmesi için önerileriniz var mı?Çeşitli sorularda dile getirdiğim cevaplar-da da yer aldığı üzere, iş hayatında ak-tif olarak yer alan kadınların, kadın giri-şimciliğini destekleyen projelerde de ak-tif olarak yer alması süreçleri daha kolay hale getirecektir. Yaşanan ve denenen başarılar, öncesi ve sonrası şeklinde düzenlenen çalışma-lar, kadın istihdamının önemi ve gerek-liliği konusunda tüm Türkiye’de düzenle-necek seminer veya konferanslar ve tabii ki konferansların duyurulması konusunda devlet desteği ile projeler daha hızlı ha-yata geçebilir diye düşünüyorum.

Kurumunuzun kadının sosyal yaşamda daha ön planda olmasını destekleyen özel projeleri varsa bizimle paylaşır mısınız? Özel bir proje olarak üzerinde çalıştığı-

mız projeler olmakla birlikte henüz lanse ettiğimiz bir projemiz bulunmuyor ancak biz TSKB Gayrimenkul Değerleme’nin ka-dın yöneticileri olarak hem sektörümüzü hem de kurumumuzu temsil edebileceği-miz alanlarda oldukça aktif bir şekilde görev alıyoruz. Çeşitli konularda çok çeşitli kurumlarda eğitimler düzenliyor, burada da kadın ol-manın sağladığı liderlik, yeniliğe açıklık gibi doğuştan gelen avantajları uygula-

maya geçirmiş oluyoruz. Ayrıca yine sek-törümüz ve kurumumuz için önemli olan, kariyer günlerine katılım göstererek, sek-törümüz ve kurumumuz için yeni istihdam olanaklarının yaratılması süreçlerine kat-kıda bulunuyoruz. Son dönemde uygulamaya koyulan ve kadını destekleyen hükümet politikalarını da büyük bir mutlulukla takip ediyor, ge-lecek için çok önemli, gerekli ve başarılı bulduğumu söylemek istiyorum.

Page 41: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

42

Kadın Girişimciliği ve İstihdamı

Global ekonomi; yeni bir dünya düze-nin egemen olacağının, ekonomik

gücün merkezinin doğuya doğru kayaca-ğının ve dünyanın sosyo-ekonomik yapı-sının yeniden şekilleneceğinin ilk işaret-lerini veriyor.Yenidünya düzeninde ülkemiz stratejik ko-numu, yüksek büyüme potansiyeli ile güç-lü ve rekabetçi bir ekonomiye sahip, yıl-dızı parlayan ülkelerden bir tanesi. Bu ko-şullar altında Türkiye’nin; güçlü bir ekono-minin, istikrarlı bir büyümenin ve yüksek standartlı istihdam politikalarının gerekle-rini yerine getirmeye devam ettikçe, önü-müzdeki yıllarda dünyadaki yerini daha da sağlamlaştıracağına inanıyoruz.Bu olumlu seyirde, Türkiye ekonomisinin itici güçlerinden bir tanesi olan istihdam politikaları ve iş verimliliğine, üretime odaklanma; ülkemize ve topluma daha fayda sağlayarak dünyada bizden daha çok söz ettirecektir. Türkiye’nin istihdam alanındaki en büyük sorunlarından biri, kadınların işgücüne düşük katılım oranıdır. AB ülkeleri ile kar-

şılaştırıldığında, Türkiye’deki kadın istih-dam oranları son derece düşüktür. Bir yandan Türkiye’de pek çok alanda iler-leme kaydedilirken, kadının toplumdaki yeri konusunda bir hayli geride kalınıyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın 2011 Ekim başında yayımladığı İnsa-ni Gelişme Raporu’nda yer alan Cin -siyeti Güçlendirme Ölçütü’yle beraber Türkiye’de kadına verilen önem bir kez daha gözler önüne serildi. Bu verilere göre Türkiye, Pakistan ve Azerbaycan’ın ardından 109 ülke ara-sında 101. sırada, yani sondan sekizin-ci yer alıyor. Sıralamaya bakıldığında bu ölçütte Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya ve Azerbaycan’ın gerisinde kal-dığımızı görüyoruz. Sadece Birleşmiş Milletler’in yapmış oldu-ğu araştırmalar değil, uluslararası birçok rapor ve çalışma Türkiye’deki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gözler önüne seriyor. 2009 Avrupa Komisyonu Türkiye İlerle-me Raporu da bu konuya dikkat çekiyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı “Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre, Türkiye’de her 4 yetişkin kadından birinin iş gücüne katılabildiği ve Türkiye’nin 2007 itibariyle kadın istihdamında 128 ülke arasında 123’üncü sırada olduğuna değinilirken, öte yandan erkek iş gücüne katılım oranında AB ve OECD ortalamala-rına yakın olduğu belirtiliyor.Kadınların iş gücüne katılımındaki bu düşüklüğün, Türkiye’de fiili kadın-erkek çalışma eşitliğinin sağlanması ve sosyo-ekonomik kalkınma yolunda en büyük en-gellerden biri olduğu bilinmektedir.

Türkiye’ de işgücüne katılma oranlarının son 20 yıldaki gelişimi incelendiğinde, ka-dın işgücünün Dünyanın genelinde sergile-diği artış sürecinin ülkemiz için geçerli olma-dığı görülmektedir. Ülkemizde kadınlar; en-düstride çok az bir katılım gösterirken, kırsal kesimde çalışanların %80’inden fazlası üc-retsiz aile işçisi konumunda bulunmaktadır. Hem ekonomik kalkınmamızı, hem de ge-lir dağılımını olumsuz etkileyen bu duru-mun, toplumsal kalkınma politikalarında yer alması gerekmektedir. Avrupa Birli-ği kurumları cinsiyetler arası ayrımcılığın önlenmesi ve kadın-erkek arasındaki sos-yal farkların azaltılması için birçok farklı alanda çalışmalar yapıyor. Bu çalışma alanları içerisinde, kadınla-rın işgücüne katılımı ve bu alanda kadın-lara yapılan ayrımcılığın ortadan kaldırıl-ması en yoğun olarak ele alınan konular arasındadır. Özellikle kadın haklarının iş yaşamında korunması ve sosyal güvenlik konularıy-la ilgili AB mevzuatı, temelinde toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen çeşitli poli-tikalar içermektedir. İstihdam edilebilir-lik, girişimcilik, uyum sağlayabilme, eşit olanaklar bu politikaların temel çalışma alanlarıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı he-defleyen Lizbon Stratejisi’nde belirlendiği üzere AB üye ülkeleri 2010 yılına kadar kadınların istihdam oranını yüzde 60’lara çıkarmayı hedeflerken, Türkiye’de bu oran 2008 Aralık ayı itibariyle yüzde 23.1 se-viyesindedir. Bu aynı zamanda her dört kadından sadece birinin istihdam edildi-ği anlamına gelmektedir.

Meral İnci ZAİM

İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı

Page 42: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

YÖNETİM KADININ HAKKIDIR

43

Ben bu konuyu Türkiye’nin gelişme fırsa-tı olarak görüyorum. Daha çok kadınımı-za yüksek okul tahsil fırsatı yaratabilir ve çalışma hayatında yer almalarını sağla-yabilirsek ülkemizin kalkınması o kadar hızlı olacaktır.Kadının iş dünyasında yer alması konu-sunda en önemli noktalardan biri de ka-dınları girişim yapmaları konusunda des-teklemek ve bunu cinsiyet eşitliği olarak hayatın bir çok alanına yaymaktır. Gi-rişimcilik, siyasi, sosyal ve kültürel alan-larda gelişimi ve dönüşümü sağlayacak önemli noktalardan biridir. Son yıllarda Türkiye’de kadın girişimcileri destekleyecek birçok çalışma gerçekleşti-

rilmiş olup, vakıflar, bankalar bu konuda çalışmalar yapmışlardır. Son zamanlarda da bu alandaki politika, program ve etkin-likler hızla yaygınlaşmakta, kadın girişim-cilerin sayısı artmaktadır. Kamu kuruluşları tarafından kadın girişim-cileri desteklemek için yapılan çalışmalar, sivil toplum kuruluşlarının kadınları bu ala-na özendiren çalışmaları, Türkiye’de son yıllarda girişimcilik kültürünün bireysel ve kurumsal olarak geliştiği ve yaygınlaştığı-na dair önemli çalışmalardır. Teknolojik gelişmeler ve ekonomik bek-lentiler sayesinde girişimciliğin daha da önem kazandığı günümüzde, kadınların toplumdaki yerinde gözle görülür değişim-

ler meydana gelmiş, iş gücüne katılan ka-dınların sayısında artış olmuştur. Uluslararası rakamlara bakıldığında, ka-yıtlı ekonomi içindeki şirketlerin yüzde 25-33’ünün sahiplerinin kadın olduğu görül-mektedir. Bu durum Türkiye açısından de-ğerlendirildiğinde, 1995-2009 arasında-ki dönemde kadınların kırsal alanda işgü-cüne katılım oranı, %49.3’ten %35.7’ye düşerken, kentlerde %17.1’den %21.3’e çıkmıştır. Yani çalışmak isteyen kadın sayı-sının özellikle kentlerde göreli olarak hızla arttığı söylenebilir. Bu durum, kadınların tarımsal faaliyetlerden çok ticari ve eko-nomik alanda daha bilinçli girişimcilik fa-aliyetlerine yöneldiğini göstermesi açısın-

dan önemli olarak değerlendirilmektedir.Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güç-lendirilmesi konularında çok uzun zaman-dır gerek hükümet gerek sivil toplum ku-ruluşları, konuyla ilgili farkındalık yaratıl-ması adına çalışmalar sürdürüyor. Günden güne kadına bakış açısının değiş-tiği ülkemizde, iş dünyasında belli bir sta-tüde bulunan kadınlar hala azınlıkta. Biz-ler iş dünyasında kazanılan hakları erkek-lerle eşit oranda elde ettik. Şanslı olduğu-muzu söyleyebilirim.Kadın istihdamının artması için çalışma şartlarının iyileştirilmesinin yanı sıra ka-dınların kendilerine güven duyarak iş ha-yatına katılmayı istemeleri gerekiyor. Top-

lum, kadını daha pasif bir role çekerken, kadınlarımız da bu tanımlanan rolün dı-şına çıkmak için kimi zaman çok müca-dele etmiyor. Kanunların, şartların iyileştirilmesinin yanı sıra, kadınların kimliğinin güçlendirilme-si, iş hayatına daha cesaretli atılması çok önemli. Aile içindeki geleneksel rol dağı-lımını da düşünürsek, kadınlar işgücü pi-yasasına ya girememekte ya da piyasa-dan çekilmektedir. İş ve aile yaşamını den-geleyici politikalar, kadınların işgücü pi-yasasında yer almasını destekleyecektir.Kadınların eğitim düzeyi yükseldikçe işgü-cü piyasasına daha çok katıldıkları bilin-mektedir. Eğitimle ilgili çalışmaların sür-

dürülmesinin yanında, iş ve aile yaşamı-nı uyumlaştırma politikaları da devreye girmelidir.Bir yandan da istihdamda kadının yeri ile iş dünyasındaki kadının yerini ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor. Hele ki ülke-miz gibi nüfusu kalabalık, gelir dağılımı-nın homojen olmadığı bir yapı içerisin-de çevresel koşullar, eğitim ve ekonomik durum kadının konumunu belirleyen te-mel faktörlerdir. Yine de son yıllarda ka-dınların elde ettiği başarılar, kadın lider-ler, toplumda kadının itibarını daha yük-seltmekte, iş ve siyaset dünyasında daha çok kadına yer verileceğine dair inancı-mı güçlendirmektedir.

Page 43: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

44

Ülker CCC 2012 yılının başında KalDer ile 5S projesine başladı

Page 44: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

45

KalDer üyelerinden olan Continental Con-fectionery Company (CCC), Avrupa’nın en çok tanınan sakız üreticilerinden Gum-link (Danimarka) firması ile Türkiye’nin öncü hızlı tüketim ürünleri grup şirketi olan Yıldız Holding’in %50 - %50 ortaklığıyla 2009’da kurulmuştur.Yerel ve küresel pazara yüksek kalitede sa-kız ve şekerleme sunmak üzere kurulan fir-mada sakız üretiminin tamamı Çorlu’da ya-pılırken, şekerleme üretimi Avcılar’daki fab-rikada gerçekleşmektedir.Ülker CCC, KalDer’in deneyimli TPM Uz-manları tarafından gerçekleştirilen 5S Proje-sine 2012 yılında başladı.5S sayesinde sorumlu olduğumuz çalışma alanınızı, hızlıca, kaliteli bir çalışma alanı-na dönüştürebilir ve kayıpları (arama nede-niyle zaman, kullanılmayan stokta bekleti-len parçalar, iş kazası, bekleme kayıpları v.b.) önleyebiliriz. Aynı zamanda çalışan-ların moralli çalışabileceği bir alan oluştur-muş oluruz. 5s’i uygulayarak, sizden kalite-li iş bekleyen iç ve dış müşterilerinizin güve-nini kazanabilirsiniz. 5s çalışma alanının nasıl organize edildiği-ne odaklanır. Temiz ve düzenli tutulması için

standartların oluşturulması ve disiplinli bir şe-kilde sürdürülmesi için ihtiyaç duyulan iyi bir yönetim tarzıdır.5S Japonların geliştirmiş olduğu bir metod olup açılımı aşağıdaki gibidir.

• Seiri (Sort /Ayıklamak): İhtiyacı-mız olan ve ihtiyacımız olmayanların ayık-lanması aşamasıdır. Şüphelendiklerinizi de ayıklayarak sistemden uzaklaştırmalısınız.• Seiton (straighten / Düzenlemek): Kolay erişim için yeniden düzenlemenin yapıldığı aşamadır. • Seiso (scrub / Temizlemek): Maki-ne ve çalışma alanının temiz tutulması aşa-masıdır. • Seiketsu (standardize / Standart-laştırmak): Temizlik ve kontrolün düzen-li bir şekilde uygulamaya konulması aşa-masıdır. • Shitsuke (Sustain / Takip etmek, destek olmak): 5S’in çalışma tarzı hali-ne getirilmesi aşamasıdır. Bu aşamada di-siplin önemlidir.

Neden 5S ?• Kaliteli bir çalışma alanı, çalışanları ve di-ğerleri (iç ve dış müşteriler & tedarikçiler) için motive edici önemli bir unsurdur. • 5S, iş güvenliğini geliştirir, iş verimliliğini artırır ve sahiplenme duygusunu oluşturur.

• İsrafların (MUDA) ortadan kaldırılmasına sistematik bir yaklaşımdır.• Makine, ekipman, malzeme ve stokların yerleşim yeri ve pozisyonunun kontrol altına alınmasına yardımcı olur.• Elde edilen gelişmelerin erozyona uğra-maması için gerekli kontrol mekanizmaları-nın devreye alınmasını sağlar. • 5S ile başlayın. Maliyetlerinizi düşürün, verimliliğinizi ve iş güvenliğini artırın ve ça-lışanların daha moralli olarak işe gelmeleri-ni sağlayın.

5S UYGULAMA PROJE PLANI

Page 45: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KalDer’den HABERLER

46

2023 hedefine ulaşmanın yolu inovasyondan

geçiyor

KalDer ve ÇOSB işbirliğiyle organize edilen Operasyonel Mükemmellik Günü etkinliğine katılan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, Türkiye’nin, 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için inovasyon alanında büyük sıçramalar yapması gerektiğini söyledi.

Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı

Page 46: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

KalDer’den HABERLER

47

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Çerkezköy Organize Sanayi Bölge-

si (ÇOSB) işbirliğiyle, KalDer öncülüğün-de KalDer üyesi gönüllü firmaların bir araya gelerek oluşturduğu ÇOSB OPEX Grubu’nun bölgedeki orta ve küçük öl-çekli kurum ve kuruluşlara “Toplam Ka-lite Yönetimi ve Sürekli İyileştirme” ko-nusunda öncülük etmek, deneyimlerini paylaşmak ve gelişimlerine katkıda bu-lunmak amacıyla Arçelik A.Ş, BSH Ev Aletleri A.Ş., Denge Kimya, Hema En-düstri A.Ş., Yünsa ve Zorluteks Teks-til’ in katkıları ile Operasyonel Mükem-mellik Günü etkinliği dün gerçekleşti-rildi. Etkinliğe Eczacıbaşı Holding Yö-netim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı’nın yanı sıra Arçelik, Denge Kimya, BSH, Yünsa, Bilim İlaç firmalarının

yöneticileri de konuşmacı olarak katıldı. Avrupa ülkeleri inovasyon sıralamasın-da Türkiye’nin son sıralarda yer aldığına dikkat çeken Eczacıbaşı Holding Yöne-tim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Ecza-cıbaşı, “Türkiye, 2023 yılı için koyduğu 500 milyar dolarlık ihracat ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi olma hedeflerine ulaşmak için riskli ve zorlu bir yolculuk yapacak. Bu hedefler için inovasyon ala-nında da önemli sıçramalar yapmalıyız. Mükemmellik modelinin içinde inovas-yon ve sürdürebilirlik kaçınılmaz” dedi.

Anadolu’da 37 bin kilometre yol yaptıkRekabette kalitenin vazgeçilemez bir olgu olduğunu vurgulayan Hamdi Doğan ise, KalDer’in Toplam Kalite Yönetimi anlayışının

Türkiye’deki tüm kurum ve kuruluşlara yerleş-mesini görev edinmiş gönüllü bir kuruluş ol-duğunu belirtti. Kalitenin iş dünyasından son-ra kamu ve Anadolu’ya açılmasının gerekti-ğine dikkat çeken Hamdi Doğan, “Anadolu da yeşeren sanayi yapılanmasına katkıları-mız sürüyor. Yerel ekonomilerin gelişiminde rol alan belediye yönetimlerinde ve üniver-sitelerimizde rekabetçi ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışının yaratılmasını önemsi-yoruz. Bir yıl içinde Anadolu’da 37.372 km yol aştık ve 38 paylaşım platformunda, 7.360 katılımcı ile buluştuk. Onlara kalite-yi anlattık ve uygulamaları paylaştık” dedi. Bugüne kadar 40’a yakın konuda geniş bir eğitim portföyü oluşturduklarını ve 88 bin kişiye eğitim verdiklerini belirten Hamdi Do-ğan, “Mükemmellik Modelin yaygınlaşma-sı için geniş tabanda çalışmalar yapıyoruz. Kayseri, Denizli, Konya ve Antalya gibi şe-hirlerde paylaşımlarımızı sürdürüyoruz. Kal-Der son 10 yıldır artık sadece özel sektörün değil, kamu kuruluşlarının da rehberi konu-muna gelmiştir” dedi.

Bilgi paylaştıkça değerleniyorTürkiye’deki organize sanayi bölgeleri ara-sında ilk üçte yer alan Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ömer Sarıoğlu ise, KalDer’le beraber mükemmellik programı yürüttükleri için mutlu olduklarını ifade etti. Ömer Sarıoğlu, ”Çerkezköy’de faaliyet gös-teren firmalarımızın çoğu bu oluşumun içeri-sinde. Eskiden elde edilen deneyimler, bilgi-ler firma bünyesinde kalırdı. Günümüzde ise bilgi paylaşıldıkça değerleniyor. KalDer, ge-lişmenin tecrübelerini bizle paylaşarak bize çok büyük destek veriyor” diye konuştu.

Page 47: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

48

İZAYDAŞ, “Ulusal Kalite Hareketi”ne katıldı

İZAYDAŞ, Türkiye Kalite Derneği (Kal-Der) tarafından ulusal kalite bilincinin geliştirilmesi, toplam kalite yönetimi ile mükemmellik modeli uygulamalarının yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan Ulusal Kalite Hareketi’ne (UKH) katıldı. İZAYDAŞ Genel Müdürlük Toplantı Sa-lonunda düzenlenen törende ZAYDAŞ Genel Müdürü Muhammet SARAÇ ve KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Ham-di DOĞAN Ulusal Kalite Hareketi İyi Ni-yet Bildirgesini karşılıklı olarak imzaladı.Törende konuşan İZAYDAŞ Genel Mü-dürü Muhammet SARAÇ, sektörde lider olan İZAYDAŞ’ın Uluslararası geçerliliği olan yönetim sistem modellerini benim-seyerek Entegre Yönetim Sisteminin (ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İSG Yönetim Sistemi) kurulduğunu, 2006 yılında ilk belgelendirmenin yapıldığını

ve geliştirilerek sürdürüldüğünü, 2011 yı-lında bunlara ek olarak ISO/IEC 17025 Laboratuvar Kalite Yönetim Sisteminin kurularak TÜRKAK tarafından belgelen-dirildiğini ifade etti. Saraç, ayrıca Top-lam Kalite Yönetimi anlayışı çerçevesin-de Ulusal Kalite Hareketi ile uygulamaya geçilecek EFQM Modelini kurup en kısa zamanda Ulusal Kalite Ödülüyle taçlan-dırmak istediklerini söyledi. SARAÇ, ko-nuşmasının devamında sistem kurulduk-tan sonra belgelerin getirdiği sistemle İZAYDAŞ’ı daha ileriye taşımak ve tüm paydaşlara maksimum fayda sağlamak amacında olduklarını ifade etti. Törende konuşan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan ise kaliteyi kı-saca “kusur barındırmamak” olarak tarif ettiklerini, ülkemizdeki tüm kurum ve ku-ruluşların ürün/hizmet üretiminde kalite-yi yakalamaları gerektiği söyledi. Ulus-

lararası rekabette söz sahibi olabilmele-ri için KalDer’ in Ulusal Kalite Hareketi-ni başlattığını ve bu harekete katılan ku-rumlarda Avrupa Kalite Vakfı tarafından geliştirilen EFQM Mükemmellik modeli-nin uygulanmasında KalDer’ in rehberlik hizmeti sağlayarak bu sürece katkı sağ-ladığını ifade etti. Doğan konuşmasının devamında, “Bir çevre gönüllüsü olarak İZAYDAŞ’ın sağ-lıklı, verimli, çalışmasının topluma çok bü-yük katkısı olacağına inanıyorum. Bu za-mana kadarki iyi çalışmaları daha ileri-ye taşımak adına Ulusal Kalite Hareke-tine katılmaya karar verenleri tebrik edi-yorum. KalDer’ in rehberliğinde tüm ça-lışanların heyecanıyla bu süreç en iyi şe-kilde yürütülecektir” diyerek konuşması-nı tamamladı.Konuşmaların ardından Ulusal Kalite Ha-reketi İyi Niyet Belgesi imzalandı.

İzmit Atık ve Artıklarını Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş (İZAYDAŞ), Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından ulusal kalite bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan Ulusal Kalite Hareketi’ne katıldı.

Page 48: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

MNG kargo 22x28.5 ilan.fh11 2/27/12 11:45 AM Page 1

Composite

C M Y CM MY CY CMY K

Page 49: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

50

İETT, Ulusal Kalite Hareketi’ne katılarak KalDer ile İyi Niyet Bildirgesi imzaladı

İstanbul’da toplu ulaşımın lider kuruluşu İETT, KalDer’in öncülüğünde yürütülen

Ulusal Kalite Hareketi’ne (UKH) katıldı. Ka-tılım için yapılan törende İETT Genel Mü-dürü Dr. Hayri Baraçlı ile KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan “İyi Ni-yet Bildirgesi” ne birlikte imza attı. İstanbul’da uluslararası standartlarda, in-san merkezli, sürdürülebilir ulaşım hizmeti sunan ve bu yıl 141. yılını kutlamaya ha-zırlanan İETT, hizmet kalitesini yükseltme-ye yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürü-yor. Bu kapsamda geçtiğimiz aylarda ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini alan İETT, şimdi de Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer) öncülüğünde yürütülen Ulusal Kalite Hareketi’ne (UKH) katıldı. Bunun için bir araya gelen taraf-lar “İyi Niyet Bildirgesi” ne birlikte imza

attı. İETT Kağıthane garajı konferans salo-nunda 20 Mart Salı günü yapılan törende İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı ile KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A.Hamdi Doğan bildirgeyi birlikte imzaladı. İmza törenine İETT yöneticileri, TÖHOB Yöne-tim Kurulu Başkanı İsmail Yüksel, ÖHO dernek yöneticileri ile sendika ve dernek temsilcileri de katıldı.

Kalite süreci aynı zamanda bir değişim hareketiİmza Töreninde konuşan İETT Genel Müdü-rü Dr. Hayri Baraçlı, Kalite sürecinin aynı zamanda bir değişim hareketi olduğunu belirterek, İETT’deki değişim hareketinin 2009 yılında başladığını söyledi. Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’nin de İETT’deki değişim hareketinin bir tuğlası ol-duğunu vurgulayan Baraçlı, İETT’nin geç-tiğimiz yıl yaptığı “Entegre Yönetim Siste-

mi” (EYS) çalışmalarıyla ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yöne-tim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini al-maya hak kazandığını ifade etti. İstanbul’a hizmet etmenin çok önemli bir faktör ol-duğunu söyleyen Baraçlı, “21. yüzyıl ke-limenin tam anlamıyla bir hız çağıdır. İn-san ilişkilerinden hizmet sektörüne, bilişim-den teknolojiye kadar her alanda bu hız çağının etkisini hepimiz yaşıyoruz. Özel-likle kurum ve kuruluşlar hizmet verdikleri alanlarda hem hız çağına ayak uydurmak hem de hizmet kalitesini koruyarak marka değerini daha da yukarıya taşımak zorun-dalar. Dünyada gelişen teknoloji ve yeni-likleri yakalamak, bu değişim ve yenilikle-ri yönetim anlayışına ve işletme modelleri-ne yansıtmak köklü markalar için artık ka-çınılmaz bir kural haline geldi. Tarihinde pek çok ilke imza atan ve 141 yıldır ara-

İETT, hizmet kalitesini yükseltmek için bu kez Ulusal Kalite Hareketi’ne katıldı.

Page 50: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

51

lıksız İstanbullulara hizmet vermeyi sürdü-ren İETT de işte bu marka kurumlardan bi-ridir.” diye konuştu.

Kalite bir gönüllülük işiKalitenin bir gönüllülük işi olduğunu belir-ten Baraçlı, imzalayacakları bu mükem-mellik çalışmasıyla yapabileceklerinin üzerine çıkmayı hedeflediklerini kaydet-ti. Toplu ulaşım hizmeti sunan araçların belli bir noktaya gelmesinin önemli oldu-ğu kadar, yöneticilerin de belli bir nokta-ya gelmesi gerektiğine dikkati çeken Ba-raçlı, “Bu model sayesinde kamuda ve-rimliliği artırma ve kalite hareketinin iz-lediği yol konusunda İETT olarak yine ör-nek olacağız. İstanbul’a hizmet etmek bizleri mutlu ediyor. Bu mutluluğu da bel-gelendirdiğimizde; İstanbul bizden, biz de İstanbul’dan memnun olmuş olacağız.

141. yıl bizim için çok önemliKamu kurumlarının ISO 20000 Bilgi Tek-nolojileri Hizmet Yönetim Sistemi, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi, ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Standardı ve EFQM çalışmalarıyla kalitesini belgeleme-sinin, kendisini daha kaliteli hizmet verme-ye zorlayacağını dile getiren Genel Müdür Baraçlı, söz konusu belgelerin alınmasıyla kalitede sürekliliğin de sağlanmış olacağını söyledi. İETT’nin kurumsal bir yapıya ulaş-tırılması gerektiğine dikkati çeken Baraçlı, “ 14. yıl bizim için çok önemli. Bu tarzda-ki modeller yeniliği ve modernliği destekle-diği için bir şekilde bunların önünü açma-mız lazım. Bu değişim başarıldığı takdirde İETT’nin kurumsal yapısı güçlenirken aynı zamanda kalıcı olması da sağlanacak. Bi-zim faaliyetlerimizi uluslararası standart-larda, müşteri hizmetlerini ön planda tutan bir anlayışla hizmetlerini sürdürebilen bir İETT’yi ortaya çıkartmamız gerekiyor. Çün-kü bizim misyonunuzda ulaşımın hem pla-nını hem de dengelemesini yapan, aynı za-manda hakları denetleyen ve bununla be-raber düzenleyici ve bilgi birikiminde da-nışman bir kurum olma görevi var. Bu mis-yon çerçevesinde İstanbul’a hizmet etmeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

Özel halk otobüsleri İETT’den farklı değilİETT ile birlikte Özel Halk Otobüsleri’nin

İstanbul’a hizmet noktasında kalite çalış-malarının devam edeceğini belirten Genel Müdür Baraçlı, Özel Halk Otobüslerinin İETT’den farklı olmadığını, İETT’nin gide-mediği yerlere onların hizmet götürdüğünü, o yüzden de hizmet kalitesinin belirlenmiş standartlar çerçevesinde aynı olması ge-rektiğini söyledi. İETT’nin atlı tramvaylarla başlayan serüveninin Tünel, elektrikli tram-vay, otobüs, troleybüs, metrobüs ve metro yatırımlarıyla günümüze kadar ulaştığını kaydeden Baraçlı, “İETT bugün Avrupa’nın en büyük araç filosuna sahip kurumu hali-ne geldi. O yüzden de burada atacağımız imza çok önemli. O bakımdan bu çalışma-nın hem bize hem de İstanbullulara başarı-lar getirmesini diliyorum” dedi.

İETT çok önemli bir potansiyeli barındırıyorKalDer Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Doğan ise imza töreninde yap-tığı konuşmasında İETT’nin tarihsel ge-lişim süreci içerisinde çok önemli bir potansiyeli barındırdığına dikkat çeke-rek, İstanbul’da ulaşımın sağlanmasının çok büyük bir önem arz ettiğini söyle-di. KalDer’in, Türkiye’nin sağlam temel-lere sahip yüksek rekabet gücüne erişe-bilmesi için “Toplam Kalite Yönetimi”nin yaygınlık kazanmasını sağlamayı amaç-layan bir kuruluş olduğunu anlatan Do-ğan, “ KalDer, Türkiye’de hem kamu hem özel sektör hem de sivil toplum örgütle-rinde kalite hareketini yaygınlaştırma

çalışmalarını sürdürmektedir. KalDer’in EFQM adıyla tanımlanan “Mükemmel-lik Modeli” dünyada 35 bin şirketin kul-landığı bir iş geliştirme modelidir. Sade-ce Türkiye’de bin şirket bu sistemi kullan-maktadır. Dünyada artık inovasyon yap-mazsanız, gelişmeleri takip etmekten zi-yade onun önüne geçip oradan pay ala-mazsanız, rekabet gücünüz de giderek azalır. Bütün sektörlerde bu kavramların giderek geliştiğini, hedefleri kovalayan işletmeler yaratmamız gerektiğine inanı-yoruz.” dedi.

Amacımız insanın yaşam kalitesini yükseltmekUygulamaya başlayacakları EFQM Mü-kemmelik Modeli çalışmasının, İETT’de bir “Özdeğerlendirme Raporu” işlevi gö-receğini ve bu sonuçlarının İETT için tam anlamıyla bir check-up yerine geçeceği-ni dile getiren Doğan, Bu çalışma mode-li, maliyetleri düşürmek ve karlılığı artır-mak için iyileştirilecek alanlarının tespi-tinde çok önemli bir vazife üstlenecek. Bu durum artan rekabette avantaj sağlarken, üstün ürün ve hizmet kalitesinin sağlanma-sı noktasında da gereken fizibiliteyi suna-cak. EFQM ‘Mükemmellik Modeli’ çalışma-sının İETT’nin tanınırlık ve bilinirlik seviye-si ile kurumsal imajına da önemli katkılar sağlayacak.” şeklinde konuştu. Törende yapılan konuşmaların ardından ta-raflar “İyi Niyet Bildirgesi”ni imzaladı ve birlikte hatıra fotoğrafı çekildi.

Page 51: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

52

KalDer’de HAMDI DOĞAN’LA 2. DÖNEM

Page 52: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

53

Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Tür-kiye Kalite Derneği’nin (KalDer) Genel Kurulu 27 Ni-

san Cuma günü Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştiril-di. Genel Kurul’da A. Hamdi Doğan’ın bulunduğu tek liste yeniden seçildi.Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Tür-kiye Kalite Derneği’nin (KalDer) Genel Kurulu 27 Ni-san Cuma günü Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştiril-di. Önemli isimlerin katılımı ile yapılan Genel Kurul çer-çevesinde Prof. Dr. Acar Baltaş “Değerlerle Yönetim ve Liderlik” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. KalDer Ge-nel Kurul Toplantısı neticesinde KalDer yönetiminde si-vil toplum kuruluşları, KOBI, akademi dünyası ile kamu ve özel sektörün önemli temsilcileri yer aldı. Yapılan Genel Kurul’da tek liste ile seçime gidildi. 22 ki-şiden oluşan KalDer’in yeni yönetimi 2012 - 2014 yılla-rında iki yıl süre ile görev yapacak. Seçim sonrası bir te-şekkür konuşması yapan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, Yönetim Kurulu’nun oluşumundaki ilkele-re değinerek, herkesi kucaklayacak bir yönetim modeli ile Türkiye’nin kalite yolculuğunu yürüteceklerini belirtti. 22 üyeden 11’nin değiştiği KalDer yönetiminde Yönetim Kurulu şu üyelerden oluşuyor: Ata Selçuk- Eczacıbaşı Hol-ding Inovasyon Koordinatörü, Beste Gücümen- PWC Tür-kiye Sorumlu Ortak, Bilal Aslan - IGDAŞ Genel Müdür, Dr. Burak Erdinç - KalDer Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı, Dr. Erhan Baş - Bilim Ilaç A.Ş Genel Müdür, Dr. Hasan Kuş - Anadolu Holding Sağlık Sektörü Iş Geliştirme Başkanı, Dr. Mehmet Dudaroğlu - TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı / Eku Fren A.Ş Genel Müdür, Emin Direkçi Kal-Der Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı / INONOVA Genel Müdür, Erdal Elbay - Çukurova Holding /Maysan Mando Genel Müdür, Fahir Altan KalDer Ankara Şube-si Yönetim Kurulu Başkanı / SAAB International Ülke Di-rektörü, Fügen Toksü- Türkiye Halkla Ilişkiler Derneği Baş-kan, Görgün Özdemir - Koç Holding /Otokoç Genel Mü-dür, Hakan Öker - Sabancı Holding, Kordsa Global Baş-kan Yardımcısı, Insan Kaynakları (IK) ve Bilgi Teknolojile-ri (BT), Lami Yağcılarlıoğlu - BOSCH San.ve Tic. A.Ş. In-san Kaynakları Ülke Direktörü, Mustafa Kaplan - KOSGEB Başkan, Orhan Ünal - VIKO Elektrik ve Elektronik Endüstri-si San. ve Tic. A.Ş. Teknik Direktör, Osman Ünal KalDer Izmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı / Soyak Holding In-san Kaynakları ve Kalite Direktörü, Prof. Dr. Funda Sivri-kaya Şerifoğlu - T.C.Düzce Üniversitesi Rektör, Remzi Ör-nek - Kibar Holding / Assan Alüminyum A.Ş. Genel Mü-dür, Sami Boydak - Boydak Holding Ortak / Yönetim Ku-rulu Üyesi, Yılmaz Bayraktar - Koç Holding / Tüpraş Ge-nel Müdür Yardımcısı. Denetleme Kurulu Üyeleri ise; Ayhan Korgavuş - Özünver Kauçuk Ltd. Şti Yönetim Kurulu Başkan, Hilal Erdinç - Baş-kent Üniversitesi Özel Ayşe Abla Okulları Genel Müdür, Sinan Polater - Polater Danışmanlık Kurucu Ortak.

Page 53: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

54

Maçka Akif Tunçel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi 29 Mart 2012 tarihin-

de “Uluslararası Kalite Yönetimi Eğitimi”ne ev sahipliği yaptı. Eğitim KalDer’in katkıla-rıyla İngilizce olarak gerçekleştirildi.Eğitime okulun yönetici ve öğretmenleri ile birlikte, Makedonya-Üsküp, Polonya-Poznan ve Litvanya-Vilnius Meslek Lisesi yönetici ve öğretmenleriyle Beşiktaş Ziya Kalkavan Denizcilik Anadolu Teknik, Şiş-li Endüstri Meslek ve Şişli İSOV Yapı Mes-lek Lisesinden öğretmenler de katıldı.Ya-bancı katılımcılara Ebru Sanatı ile ilgili uygulama yaptırıldı.Eğitim sonunda ya-pılan memnuniyet anketi eğitimin başarı-lı bir şekilde tamamlandığını ortaya koy-

du.Eğitimin kademeli olarak sürdürülmesi gündeme geldi.KalDer Eğitmeni Taner Çavdar tarafından

aktarılan konular katılımcılar tarafından çok ilgi çekti ve okulların kalite çalışmala-rı için iyi bir girdi teşkil etti

KalDer, Makedonya, Polonya, Litvanya’dan Türkiye’ye gelen Meslek Liseleri’ne “Kalite Eğitimi” verdi

Page 54: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

56

15 Mart 2012 tarihinde başlayan bu program kapsamında, Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç’in katılı-mıyla ilk “Deneyim Paylaşımı” toplantısı gerçekleşti. Eğitimlerin yanı sıra “Proje Oluşturma ve Sunma”, “Fabrika Ziyareti” ve “Deneyim

Paylaşım Konferansları” da bu program kapsamında gerçekleşecektir.Bu programda katılımcıların kazanımların-dan bazıları aşağıdaki gibidir:

• Konularında uygulama deneyimi olan uzmanlardan Kalite Sistemleri ve Kalite Yönetimi alanındaki güncel yaklaşımları öğrenmek, bu bilgileri hazırlanacak pro-jelerle pekiştirmek,

• Kuruluşlar için kalite kavramının ne ka-dar önemli olduğunu öğrenmek, program sonunda kuruluşlarda kalite çalışmalarını ve sürekli iyileştirme felsefesini yaşama geçirecek bilgi seviyesine ulaşmak,

• Programa katılan diğer kuruluşların, de-

neyim ve uygulamalarının paylaşılacağı bir kıyaslama ortamı olanağından yarar-lanmak ve katılımcılar arası karşılıklı kalite kültürü aktarımının gerçekleşmesi,

• Kalite yönetimine bütünsel bir bakış açı-sı kazanmak,

• Kalite yönetimi konusunda var olan bil-gileri tazelemek,

• Akademik alanda ve sahada çalışmış tecrübelerin ağızlarından çıkan kelimeler-de kalite konusunda aranan hazır hapları bulmak ve keşfetmek,

• Kariyer gelişiminde yeni bir sayfa oluş-turmaktır.

KALİTE PROFESYONELİ GELİŞTİRME PROGRAMITürkiye Kalite Derneği, kalite konularında çalışan yönetici ve uzmanların mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak üzere Kalite Profesyoneli Geliştirme Programını Okan Üniversitesi işbirliğinde başlattı.

Page 55: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

57

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (TÜ-

SİAD) ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan 21. Kalite Kongresi, Ulusal Kalite Ödülü heye-canını da beraberinde getiriyor. Bu yıl 20’nci-si verilecek Ulusal Kalite Ödülüne aralarında kendi sektöründe en iyi kuruluşların yer aldığı 5’i kamu olmak üzere toplam 10 kuruluş baş-vuruda bulundu. Bu başvurular 5’i işletme, 5’i kamu kategorisi’nde olarak gerçekleşti. Bu yıl başvuran, ödül için yarışacak kuruluşlar arasından isminin açıklanmasını isteyenler; Hema Endüstri A.Ş, Boytaş Mobilya, T.C Şanlıurfa Be-lediyesi, Özel Medicana İnternational Ankara Hastanesi ve T.C Karabük Devlet Hastanesi’dir.

20 yılda toplam 246 başvuru yapıldıUlusal Kalite Ödülleri için 1993 yılından bu yana toplam 246 kuruluş başvuruda bulundu. Süreçte 2.112 orta ve üst düzey yönetici de-ğerlendirici olarak görev almış, deneyim ka-zanmışlardır. Bugüne kadar, 27’si Büyük, 40’ı Başarı Ödülü ve 5’i Mükemmellikte Süreklilik Ödülü olmak üzere toplam 72 ödül verilmiştir.

Bütün bu çalışmalar Uluslararası arenada da yankı bulmuş bu güne kadar Türk kuruluşları tarafından 8’i Büyük, 11’i Başarı olmak üze-re toplam 19 EFQM Mükemmellik Ödülü ka-zanılmıştır.

Ulusal Kalite Ödülü yol gösterici bir unsurUlusal Kalite Ödülü’nün kuruluşlara sadece toplam kalite uygulamalarında referans değil, ulusal, bölgesel ve küresel pazarlarda da ra-kiplerine oranla farklılaşma yaratacak temel noktaları öne çıkarmada en önemli yol gös-terici olduğunu belirten Türkiye Kalite Derne-ği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan, “Bu sayede küreselleşen dünyada re-kabetin en temel unsur olduğu düşüncesinden hareketle, kuruluşlara farklılaşmada öncelik kazandıran etkendir. Müşteri Memnuniyeti, İş Kazaları, Enerji Tüketimi, Karlılık gibi yüzler-ce rasyoda radikal gelişme sağlayan Ödül ka-zanmış kuruluşlar için en büyük kazanım oldu-ğunu, geleceği garanti altına alan rekabet gü-cünü canlı tutan, sürekli gelişme mekanizması-nın kurulmuş olmasıdır” diye konuştu.

“Ulusal Kalite Ödülü”ne başvuran kuruluşlar belli olduBu yıl 20’ncisi verilecek Ulusal Kalite Ödülü’ne aralarında kendi sektöründe en iyi kuruluşların yer aldığı 5’i kamu olmak üzere toplam 10 kuruluş başvuruda bulundu. Ödül süreci Kasım ayında gerçekleşecek 21. Kalite Kongresi’nde sonuçlanacak.

Page 56: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KalDer’DEN HABERLER

58

Marmara Üniversitesi, “Ulusal Kalite Hareketi”ne Katıldı

Üniversitenin Göztepe Yerleşkesi İbra-him Üzümcü Kültür Merkezi’nde dü-

zenlenen Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’nin imza töreninde konuşan Mar-mara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül, daha önce KalDer’den 3 yıldız aldık-larını hatırlatarak, önümüzdeki yıl 5 yıldız için müracaat edeceklerini bildirdi. Gül, “Bu iyi niyet bildirgesi ile sürekli iyileş-tirme, kalite yolculuğuna çıkıyoruz. Yolcu-luktan ayrılabiliriz ama yolculuk bitmez, sü-rekli iyileştirme devam eder. Kalite bir gö-nüllülük işidir” şeklinde konuştu. KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan da yönetim kalitesini düzeltmedik-

çe ileriye gitmenin, rekabet eden kurum-lar arasına girmenin ve sürdürülebilir işlet-meler yaratmanın güç olduğunu belirterek, amaçlarının, Türkiye’nin yaşam kalitesinin yükseltilmesi olduğunu söyledi. Doğan, bugüne kadar Türkiye’de 500’e

yakın kurum ve kuruluşun Ulusal Kalite Hareketi’ne katıldığını ifade ederek, “Türki-ye, bugün dünyanın 17. büyük ekonomisi. 2023 için hedefler konuyor. Bu hedeflerin gerçekleşmesi için çalışmak gerekiyor. Biz de KalDer olarak toplam kalite yolcuğunda bunun nasıl başarılacağına dair rehberlik hizmeti veriyoruz” dedi. Doğan, bugün Marmara Üniversitesi’nde insanlara, gençlere örnek olacak bir açılım gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Mayıs ayından itibaren Kıbrıs’ta bir açılım yapa-cağız. Oradaki kalkınma hareketine kali-te açılımıyla nasıl yaklaşacağız, buna ba-kacağız” diye konuştu.

Marmara Üniversitesi, Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer), 1998’den bu yana ulusal kalite bilincinin yaratılması, geliştirilmesi ve toplam kalite yönetimi ile mükemmellik modeli uygulamalarının yaygınlaştırılması amacıyla yürüttüğü “Ulusal Kalite Hareketi”ne katıldı.

Page 57: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

• Ücretsiz otopark & vale

• Havalimanında hızlı geçişler

• Terminal girişlerinde ayrıcalık

• Business check-in

• Ücretsiz Lounge

• İç ve dış hatlarda hızlı pasaport & güvenlik geçişi

• Duty Free’de avantajlar

• Uçuş kapısına özel ulaşım ve çok daha fazlası...

Havalimanında Ayrıcalığın Kartı

passport-kalder-216x280.indd 1 2/21/12 4:38 PM

Page 58: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)
Page 59: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)
Page 60: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

ŞUBELERDEN HABERLER / İZMİR

62

Baydöner’e KalDer’den “Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi”

Yurtiçi ve yurtdışında toplam 48 şubesiyle hizmet veren Baydöner, ekonomik fiyatı

ve lezzetinden ödün vermeyen iskender dö-neriyle yılda 5 milyon kişiye ulaşıyor. Bay-döner Yönetim Kurulu Başkanı Levent Yılmaz ve Türkiye Kalite Derneği İzmir Şubesi Ge-nel Sekreteri Kenan Keskinoğlu, Ulusal Kali-te Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’ni birlikte im-zaladı. Bu bildirgeyle birlikte Baydöner’in mükemmelliğin temel kavramlarını kendi kurum ve kuruluşlarında benimseme ve ya-şama geçirme konusunda kararlı olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Baydöner Yö-netim Kurulu Başkanı, “Gıda sektöründe iyi ürün ve iyi hizmet üretmek dünyanın en zor işlerinden birisidir. Bizim işimiz aslında yüz-lerce ayrıntıyı yönetmektir. Hammadde kali-tesinden masadaki peçetenin dokusuna, çor-banın lezzet tarifinden çalışanın iyi görüntü-süne, dış kapının camından, mutfaktaki en küçük alete kadar uyguladığımız katı hijyen kurallarına kadar takip ettiğimiz tüm ayrın-tılar müşterilerimizin mutluluğu içindir” şek-

linde konuştu. Baydöner’in kurulduğu gün-den bu yana yönetimi, çalışanı, tedarikçisi ve müşterileriyle ilişkilerini sürekli geliştirdği-ni ifade eden Baydöner Yönetim Kurulu Baş-kanı Levent Yılmaz, Baydöner’in çıkmış oldu-ğu mükemmellik yolculuğunda, bundan son-ra KalDer’in de desteğini alarak yoluna de-vam edeceğini sözlerine ekledi. “Yaşamın her alanında kalite” sloganı ile başlatılan

Ulusal Kalite Hareketi’nin amacını açıkla-yan Kenan Keskinoğlu, “Bu program ile ku-ruluşlar performans iyileştirme stratejisi ola-rak EFQM Mükemmellik Modeli’ni esas ala-rak özdeğerlendirme yöntemleri ile güçlü ve iyileştirmeye açık alanları düzenli olarak be-lirleyerek, bulgular doğrultusunda sürekli iyi-leştirme planlamaları ve uygulamaları hedef-lemiştir” şeklinde konuştu.

Ülkemizde Toplam Kalite Yönetimi bilincinin gerek özel sektörde gerekse kamu sektöründe yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi misyonu ile yola çıkan KalDer, Baydöner ile Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’ni imzaladı.

Page 61: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

ŞUBELERDEN HABERLER / İZMİR

64

Gıda mevzuatı yeni yönetmelikler paneli

KalDer İzmir Şubesi Gıda Komitesinin düzenlediği sempozyumda Ocak ayın-da yayınlanan 5996 sayılı Gıda ve Yem Kanunu’nun 1 yıldır merakla beklenen yönetmelikleri masaya yatırılmıştır.Sempozyuma yaklaşık 350 kişi katıl-mıştır.Açılış konuşmasını Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ın ve KalDer İzmir Şubesi Genel Sekrete-ri Kenan Keskinoğlu’nun gerçekleştir-diği sempozyum’un Panel Yöneticiliği-ni Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Mü-dürlüğünden Gıda ve Yem Şube Müdü-rü Muharrem Özdestan yaparken, gıda işletmelerinin kayıt ve onay işlemlerine dair yönetmeliklerle ilgili detaylı bilgileri Gıda Mühendisi Sayın Arzu SAVAŞ ka-tılımcılarla paylaşmıştır. Gıda ve yemin

resmi kontrollerine dair yönetmelikleri hakkında konuşan Sayın Zekeriya Yazı-cı yönetmeliğin amacının; insan ve hay-vanlara yönelik doğrudan veya çevre aracılığıyla oluşabilecek risklerin önlen-mesine, bertaraf edilmesine veya kabul edilebilir seviyelere indirilmesine, gıda ve yemin etiketlenmesi, tüketici menfaat-lerinin korunması, haksız rekabetin ön-lenmesi ile gıda ve yemin resmi kontrol-lerine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğuna değinmiştir.Gıda hijyen yönetmeliği ve türk gıda ko-deksi mikrobiyolojik kriterler yönetme-liğine Sayın Didehan Özhan Sandıkçı değinirken, Türk gıda kodeksi etiketle-me yönetmeliği hakkında detaylı bilgi-leri ise Sayın Harika Güngör izleyiciler-le paylaşmıştır.

Pınar Süt ve Bisquitte firmalarının sem-pozyum sponsoru olduğu etkinlikte Pınar Süt ve Bisquitte firmaları, ürünlerini ka-tılımcıların beğenisini sunarak çeşitli ta-dım sunumları yapılmıştır. Sempozyum, KalDer İzmir Şubesi Genel Sekreteri Kenan Keskinoğlu’nun sempoz-yuma katılan Gıda, Tarım ve Hayvancı-lık İl Müdürlüğü Gıda ve Yem Şube Mü-dür Muharrem Özdestan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Gıda Mü-hendisi Arzu Savaş, Tarım ve Hayvan-cılık İl Müdürlüğü Gıda Mühendisi Ze-keriya Yazıcı, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Gıda Mühendisi Didehan Özhan Sandıkçı, Tarım ve Hayvancı-lık İl Müdürlüğü Gıda Mühendisi Hari-ka Güngör‘e Ege Orman Vakfından bi-rer fidan hediye etmeleri ile son buldu.

KalDer İzmir Şubesi’nin Bornova Belediyesi ile birlikte 8.Güvenli Gıda Günleri kapsamında düzenlediği “Gıda Mevzuatı Yeni Yönetmelikler Paneli ‘’ 21 Şubat 2012 tarihinde Bornova Belediyesi Nikah Sarayı’nda gerçekleştirildi.

Page 62: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

ŞUBELERDEN HABERLER / ANKARA

66

İnsan Kaynakları Kongresi Gerçekleşti

KalDer tarafından, her yıl gerçekleşti-rilen İnsan Kaynakları Kongresi bu yıl 23 Şubat’ta ODTÜ Kültür ve Kongre

Merkezi’nde Geleceğe Dönüş ana tema-sı ile düzenlendi. Kongre’de kurumların in-san kaynakları birimlerinin gelecekte he-

defledikleri konumlara gelebilmeleri için bugünkü mevcut durumları analiz edildi.HSBC, Avea, Coca Cola İçecek ve Mer-cedes Benz İK Yöneticileri Kongre’de Ko-nuşmacıydı.Kongre’de, oturum ve panellerde sektörle-rin öncü kurumlarında yönetici olan konuş-macılar deneyimlerini ve gelecek öngörü-lerini aktardı. Kongre konuşmacılarından bazıları; HSBC Genel Müdür Yardımcısı Sayın Şengül Demircan, Mercedes-Benz Türk İnsan Kaynakları Yöneticisi Sayın Salih Ertör, Coca-Cola İçecek Türkiye İK Direktörü Sayın Elif Sezgin, Avea İnsan Kaynakları Direktörü Sayın Ayça İşbilir, İpek Kağıt İnsan Kaynakları Müdürü Sa-yın Göksu Korkmaz Metin, Koç Bilgi Gru-bu İnsan Kaynakları Direktörü Sayın Ve-dat Korkmaz.Kongre, Coca Cola İçecek Ankara Fab-rikası çalışanlarından oluşan Lean Rock Grubu’nun mini konseri ile son buldu.

Avea’da Esnek Yan Hak uygulamasıAvea İnsan Kaynakları Direktörü Ayça İş-bilir, kurum içinde esnek yan hak uygula-ması yaptıklarını ve çalışanların, kendile-rine sağlanan yan hakları dilediklerinde Avea Çarşı adını verdikleri bir uygulama içinde satabilip yerine yeni yan haklar alabildiklerini aktardı. Bu sayede çalışan memnuniyetini artırarak müşteri memnu-niyetine de katkı sağladıklarını ifade etti.

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Ankara Şubesi tarafından 23 Şubat 2012 tarihinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde İnsan Kaynakları Kongresi düzenlendi. Kongre’nin bu yılki ana teması ise ‘Geleceğe Dönüş’tü.

Page 63: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

ŞUBELERDEN HABERLER / ANKARA

67

13. Kamu Kalite Sempozyumu

Kamu kurumlarında kurumsal mükemmel-liğin ve yönetim kalitesinin arttırılması

için, her yıl bilgilerin ve deneyimlerin pay-laşıldığı Kamu Kalite Sempozyumu KalDer Ankara Şubesi tarafından düzenlenmekte-dir. 2003 yılından bu yana Cumhurbaşkan-lığı himayelerinde organize edilen Sempoz-yum 2011 yılından bu ya da TOBB işbirliği ile gerçekleşmektedir.Bu yılki Sempozyumumuzda Türkiye’nin Dünyanın 10. Ekonomisi olma hedefi doğ-rultusunda ihtiyaç duyduğu vatandaş odak-lı kamu yönetimi yapı ve dinamikleri ele alı-nacaktır. Bu çerçevede stratejik planlama-dan kurumsal performans değerlendirme-sine, uzman kurumların rolüne ve kurumlar arası eşgüdüme kadar bu hedefe ulaşma

doğrultusunda önem taşıyan bütün kilit ko-nular özlü bir biçimde irdelenip tartışılacak-tır. Bu alanlarda Türkiye’de vatandaş odak-lı kamu yönetimi açısından kritik roller üstle-nen kurumların deneyim ve perspektifleri de ortaya konacaktır.

Program Başlıklarından Bazıları:Dünyanın 10. Ekonomisi için Vatandaş Odaklı Kamu Yönetimi’nden Örnekler Eğitimde Vatandaş Odaklı Yönetim • Birol Ekici, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısıİl Yönetiminde Vatandaş Odaklı Yönetim / Sivas ve Denizli Örneği

• Hasan Canpolat, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı

Kurumsal Performans Yönetimi ve Değerlendirilmesi • Bayram Barun, Sayıştay Araştırma Grup Başkanı

Kamu Kurumları Arasında Eşgüdüm Paneli • Emin Dedeoğlu, Tepav Yönetişim Etüt-leri Direktörü • Mehmet Cömert, Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü • Oğuz Engiz, Medicana International Ankara Hastanesi Genel Müdürü

Stratejik Planlama ve Kaynak Yö-netimi Paneli • Anıl Yılmaz, Bilim, Sanayi Ve Teknolo-ji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürü • Kutluhan Taşkın, Kalkınma Bakanlığı Kurumsal ve Stratejik Yönetim Dairesi Başkanı • Doç. Dr. Hakan Yılmaz Ankara Üni-versitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi

Genel Katılıma Açık EğitimlerKalDer Ankara Şubesi tarafından,• Kaizen• Süreç Yönetimi ve İyileştirilmesi• ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi (2)• ISO 9001: 2008 Kuruluş İçi Kalite Denetçisi • Eğiticinin Eğitimieğitimleri düzenlenmiştir.

Genel Katılıma Açık Çalıştaylarİnsan Kaynakları Kongresi kapsamında KalDer Ankara Şubesi tarafından,• Pozisyon Değerlendirme ve Ücret Belirleme Sistemleri • EFQM Mükemmellik Modeli ve İK Yönetimi• Stratejik Planların Bireysel Hedeflere İndirgenmesi ve Çalışanların Performansının Değerlendirilmesi• Performans Sonuçlarının Ücrete Yansıtılması• Çalışanlar Performansını Neden Kullanmaz? Çalışanların Performansını Arttırmanın Yolları• İK Profesyonellerinin İletişim Becerilerinin Geliştirilmesiçalıştayları gerçekleştirilmiştir.

Kamu Kalite Sempozyumu ÇalıştaylarıAyrıca, 3 Mayıs 2012 tarihinde gerçekleştirilecek olan Kamu Kalite Sempozyumu çerçevesinde aşağıdaki çalıştaylar planlanmıştır.

2 Mayıs 2012 tarihindeki çalıştaylar:Stratejik Planların Bireysel Hedeflere İndirgenmesi ve Çalışanların Performanısının DeğerlendirilmesiRisk YönetimiKamu Kurumlarında Mükemmellik Modeli4 Mayıs 2012 tarihindeki çalıştaylar:İç KontrolKamuda Protokol ve Davranış Kuralları İşletmelerde Planlı Bakım YönetimiVatandaş Memnuniyeti

Kuruluş İçi EğitimlerKalDer Ankara Şubesi tarafından gerçekleştirilen Kuruluş İçi olarak• EFQM J2E Mükemmellik Yolculuğu (2)• Takım Çalışması• Liderlik• Entegre Yönetim Sistemi İç Denetçi• Süreç Yönetimi ve İyileştirilmesi (3)

• Stratejik Yönetim• Profesyonel Satış Teknikleri• Müşteri Memnuniyetinin Etkili Yönetimi• Özdeğerlendirme• 6S İle Kayıp Gidermeeğitimleri ile Stratejik Yönetim, Süreç Yönetimi ve Özdeğerlendime konularında rehberlikler gerçekleştirilmiştir.

HGC Hukuk & Danışmanlık, Ulusal Kalite Hareketi’ne KatıldıHGC Hukuk ve Danışmanlık’tan Sayın Hulusi Coşkun ve Sayın Gürkan Coşkun, Ulusal Kalite Hareketine katılmaları konusunda şunları ifade etmişlerdir: Teknolojik gelişmelerin insan yaşamındaki kaliteyi yükselttiği gibi iş yaşamındaki kaliteyi de yükseltmesi gerekmektedir. Fonksiyonel anlamda iş kalitesinin yükselmesi, sadece bireysel başarılarla değil kurumsal anlamda kalitenin yükseltilmesiyle mümkündür. Biz de HGC Hukuk Bürosu olarak kurumsal anlamda yenileşmenin ve buna paralel olarak kaliteli hizmet vermenin doğal sonucu olarak çalışmalarını ve başarılarını dikkatle izlediğimiz ve takdir ettiğimiz KalDer ailesi içerisinde yer almayı uygun gördük.

KalDer Ankara Şubesi Tarafından Gerçekleştirilen Eğitimler

Page 64: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

ÜYE KÖŞESİ

68

Sermaye Ötesi Değerler ve Toplam Kalite …

Murat ACAROĞLU Saya Grup İş Geliştirme Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi

Değişik sektörlerde öneli yatırımları bu-lunan Saya Grup, ürettiği başarılı pro-

jelerle toplum geleceğine de katkı sağla-mayı amaçlıyor. Önce Kalite Dergisi’nin Üye Görüşü bölümünün bu sayısında Saya Grup İş Geliştirme Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Murat Acaroğlu ile konuştulk.

Kuruluşunuzun kalite çalışmalarından söz edebilir misiniz?Öncelikle Saya Grup kimdir? Sorusunun yanıtını vererek başlamak ve satır araların-da kalite çalışmalarımızdan da bahsetmek daha doğru olacaktır düşüncesindeyim. . Saya Grup “Başarıya giden yolda serma-ye ötesi değerler” sloganı ile toplumsal fay-dayı temel alan, kendisini sürekli bu anlam-da sorgulayan, ülkemizin gelişmesinde ih-racat, istihdam ve Ar-Ge’nin en önemli üç unsur olduğu düşünen, ilaç üretim, inşaat, elektrik motorları ve kalıp sanayinde faali-yet gösteren Şirketler Grubu’dur. Saya Grup; ülke topraklarının her karışın-dan değerler üretmeyi ve paylaşmayı, ül-kemizin ihtiyaçlarını ele alarak, değerle-

ri doğrultusunda “Faaliyet gösterdiği tüm alanlarda ilk üç firma arasında yer almak” vizyonuna sahiptir. Sosyal Sorumluluk anlayışımız ve de-ğerlerimiz paralelinde yarının müreffeh Türkiye’sine katkıda bulunabilmek için; Sancaklar Vakfı, şahsi ve aileye ait şirket-lerimiz kanalıyla yardımlar yapmaktayız. Bu kapsamda ülkemizin eğitim, sağlık, kül-türel ve sosyal yönden gelişmesine katkıda bulunulmak amacıyla; eğitim kurumları, sağlık kuruluşları ve ibadethaneler kazan-dırmak, iki bin beş yüz başarılı öğrenciye burs vermek, ulusal ve uluslar arası felaket ve olağanüstü durumlarda gerekli yardım-ları yapmayı sayabiliriz. Grup Şirketlerimizden de kısaca bahset-mek gerekirse;- Folkart, “Hayat buna değer” sloganı ile insanların yaşam kalitesini artırmak ve yatırımcılara; değeri sürekli artan, özgün eserler kazandırmak üzere 2006 yılın-da inşaat sektöründe faaliyete başlanmış olup, İzmir’in A+ Proje eksikliğinden yola çıkarak Narlıdere ve Mavişehir projeleri ile büyük başarı elde etmiştir. Narlıdere

ve Mavişehir projelerimizde Mimar Emre Arolat ile çalışılmış, Narlıdere projemizin düşey ormana sahip çevreye uyumlu, ye-nilikçi, son teknoloji içeren mimarisi çok dikkat çekmiş ve Emre Arolat Avrupa’nın gelecek vaat eden 40 genç mimarına ve-rilen ‘Europe 40 Under 40’ ödülüne la-yık görülmüştür. “İzmir’in kalbi yükseklerde atıyor”sloganı ile de, Folkart Yapı’nın Bayraklı’daki Fol-kart Towers projesi tamamlandığında, 200 m yüksekliğindeki 40’ar katlı iki kule-si ile Türkiye’nin 2. Avrupa’nın da en yük-sek 5. İkiz kulelerini yapmış ve faaliyete geçtiğinde yaklaşık 4. 000 kişinin çalışa-cağı ve yaşayacağı dev bir kompleks ha-line getirmiş olacağız. Önümüzdeki süreç-te Folkart, İzmir dışında da yatırımları ile hızla büyümesini sürdürecektir. - Volt Elektrik Motorları, ihracat ve istihda-ma katkı sağlamak amacıyla endüstriyel sektörün en büyük ihtiyacı olan elektrik mo-torları üreten, sektörün en saygın ve önde gelen firmalarından biri olup, 2011 yılı Ni-san ayında bünyemize katılmıştır. 25. yılını kutlamaya hazırlanırken, birikim ve tecrü-belerimizi yeni teknoloji yatırımı ve en son teknoloji ürünü test cihazları ile donatılan laboratuarı ve üretimin her aşamasında ka-lite kontrol ile dünya pazarları ile rekabet edebilen bir marka haline getirmiş olacak ve istihdamı da % 50 arttırarak yeni döne-me taşımış olacağız. - Voltsan İhracat ve istihdama katkı sağla-mak amacıyla Elektrikli ev aletleri, elekt-rik motorları, otomotiv ve beyaz eşya sa-nayine kalıp üretimi ile destek veren diğer bir grup şirketimiz olup, ISO 9001-2008 Kalite Yönetim Sistemi’ni uygulamaktadır.

Page 65: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

ÜYE KÖŞESİ

69

- PharmActive , “Sağlığınız için Aktif” sloganı ile Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde 108. 000 metre karelik alan üzerine kurulmakta olan ilaç üretim tesi-sinde, ilk etap tamamlandığında 40. 000 metre karelik kapalı alanda non-steril katı, sıvı ve yarı katı formların tümü üretilecek olup, tüm etaplar tamamlandığında 80. 000 m2’lik kapalı alanda, ürün skalasına ek olarak onkoloji, hormon, OTC ve koz-matik ürünleri de üretilebilecektir. Tesis de ürün geliştirme çalışmalarının yürütülece-ği ve Türkiye’nin en büyük Ar&Ge merkez-lerinden biri statüsüne getirilecek olan 3. 200 metre karelik alana sahip Ar-Ge la-boratuarı da yer almaktadır. PharmActi-ve; Tubitak ve üniversiteler ile iş birliği ya-parak karşılıklı gelişim projeleri de gerçek-leştirmektedir. Sorunuza ve grubumuzun kalite anlayışına dönersek, Saya Grup olarak, Toplam Kali-te başlığı altında tüm süreçlerimizi gözden geçirerek iyileştirmeyi sağlayacak yönetim felsefesini benimsemiş bulunmaktayız. Bu amaçla 2011 yılından başlayarak;- Tüm şirketlerimizin ve grubumuzun 2012-

2016 dönemini kapsayan, 5 yıllık stratejik planlarını oluşturmaya, - Stratejik hedef , hamle ve girişim proje-leri paralelinde süreçlerini, iş planları ile desteklemeye ve bütçe ile entegre etmeye, - Sürdürülebilirlik anlayışı ve politikalarını oluşturmaya, - Kurumsal Karne/Denge ile ölçüm ve per-formans değerlendirmelerini yapmaya, - Değerlendirme sonuçlarını da sistemin tekrar bir girdisi olarak iyileştirme süreçle-rini sürekli kılmaya çalışmaktadır. Bu sürecimizi, KalDer, AB 7. Çerçeve Prog-ramı, Turqality, Tubitak vb. kurumlarla ya-pacağımız proje çalışmalarımızla da des-teklemek istiyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimiz; - Ekonomik büyüme ve refah seviyesini yük-seltme çabalarını, çevreyi ve insanların ya-şam kalitesini koruyarak ve arttırarak ger-çekleştirme yöntemine destek vermek, - Sürdürülebilirlik bilincini şirket kültürü ola-rak benimsemek, - Çalışanlarımızın sürece etkin olarak katıl-malarını sağlamak, - Sürdürülebilirlik bilincini sektör paydaş-

larımız ile paylaşmak ve yaygınlaştırmak, - Sürdürülebilirlik göstergelerini belirleye-rek, bu göstergeler paralelinde; izlemek, değerlendirmek, iyileştirmek ve sürekli ge-lişmesini sağlamak olacaktır.

Ülkemizde kalite çalışmaları ve iş mükemmelliği size göre hangi noktada?Öncelikle Toplam Kalite Yönetimi denin-ce neyi anladığımız çok önemli. TKY’ni firmalar ile sınırlamak ta mümkün değil. Dünyamızda kaynaklar hızla tükeniyor. Bugünkü gidişatla 2050 yılında 3, 2 Dün-yaya ihtiyaç duyulacağı her mecrada dile getiriliyor. Kamu kurumları, özel sekör, STK kısaca toplum olarak kaynaklarımı-zı etkin kullanmamız ve yaşam kalitemizi geliştirmemiz gerekir. Bunun en temel ba-samağı da yönetim kalitesidir. Türkiye’de halen stratejik düşünme ve yet-kinlikleri geliştirmek üzerine yeterince yol kat edemediğimizi düşünüyorum. UKH bu manada çok büyük bir gelişme kazan-dırdığı ve bildiğim kadarı ile Milli Eği-tim Bakanlığı’nın UKH’ne dahil olan ilk

Page 66: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

ÜYE KÖŞESİ

70

bakanlık olması da sürecin yurt geneline yaygınlaştırılmasında çok etkili olmuştur. Türkiye’de şirketler düzeyinde en büyük stratejinin “komşunun yaptığını yap” şek-linde olduğunu bir makale de okumuştum. Bu düşünce ile iyi getirisi olan ya da oldu-ğu düşünülen sektörler de gereğinden faz-la arz oluşması da yaşadığımız bir süreç. Şirketler düzeyinden bakarsak, Stratejik Planlama yapmak, stratejik düşünmek, öz-gün farklılıklar yaratmak en temel adım ol-malıdır. Sonrasında Toplam Kalite Yöne-timi ile sistemi oluşturmak ve kurumsallaş-mak en temel süreç olacaktır. Son yıllar-da Avrupa Kalite Ödülleri’nde de Türk şir-ketlerinin başarılarını görmek umut verici ve bunun hızla kamu ve özel tüm şirketle-re ve halka halka tüm topluma daha hız-lı yayılacağına ve gelişimin hızla artaca-

ğına inanıyoruz. Sektörel olarak baktığımızda ise her sek-törün paydaşları vardır. O sektörün değer zinciri, paydaşlarının birbirleri olan işbir-likleri, ortak hedefler doğrultusunda oluş-turdukları çözüm ortaklıkları ve birbirleri-ne değer sunmaları ve sinerji yaratmaları ile mümkündür. Sektörün hedeflerine, ancak tüm paydaş-ların birbirlerini düşünerek ortak hareket ederek ulaşacakları bilincine ulaşması çok önemlidir. Zaten KalDer UKH başlatarak bu bilinci ile şirketlerin departmanları de-ğil bütününde işlerin mükemmellik anla-yışıyla değerlendirilmesi ve geliştirilmesi-nin öneminin kavranmasına temel oluştu-rurken, şirket ilişkileri ve sektör paydaşla-rının da birbiri ile etkileşimi tüm sektörler-de gelişimi çığ gibi arttıracaktır.

KalDer’den beklentileriniz neler?Konuşmanın başında da ifade ettiğim gibi “Başarıya giden yolda sermaye ötesi de-ğerler” sloganımız, Toplumsal faydayı te-mel alan, kendisini sürekli bu anlamda sor-gulayan, Ülkemizin gelişmesinde İhracat, İstihdam ve Ar-Ge’nin en önemli üç unsur olduğu düşüncemizi ve toplam kalite anla-yışımızı, KalDer ile sinerji dolu bir işbirliği sürecine taşıyabileceğimize inanıyoruz. Bu süreç paralelinde;- Sürdürülebilir başarıyı geliştirmek için Kal-Der ile özellikle EFQM Mükemmellik Mo-deli uygulayarak ekip eğitimlerimizi de bu kapsamda ağırlık vererek bu döngünün sü-reçlerini oluşturmak, - Çalışanlarımızın sürece etkin katılımları-nı sağlamak, - Sürdürülebilirlik Politikalarımızı KalDer ile koordineli yürütmek, - Öncelikle Volt Elektrik Motor fabrikamızı Ulusal Kalite Ödülü alma ciddiyetinde ha-zırlamayı planlıyoruz. Yönetim Kurulu’muzun da Ulusal Kalite Hareketi’ne olan inancı ve destekleri ile bizzat “EFQM Mükemmellik Modeli De-ğerlendirici Eğitimi”ne katılma kararı ala-rak eğitim sürecine başladım ve modeli tüm yönleri ile sindirmeyi ve takip etmeyi hedefliyorum. KalDer’in - Ulusal Kalite Hareketi, - KOSGEB Destek Modeli, - Kalite Akademisi, - Sürdürülebilir bir Topluma dönüşme, Ye-nileşim Yönetimi ve Fark Yaratmak tema-lı kongreleri, - Kıyaslama Grup Projesi, gibi bir kaçı-nı sayabildiğim ancak “Cumhuriyetimizin 100. yılında sürdürülebilir kalkınma yakla-şımı çerçevesinde ülkemizi çağdaş yaşam düzeyine ulaştırmak amacı ile, Türkiye’nin tüm bölgelerinde mükemmellik kültürünü içselleştirmiş, rekabetçi kurum ve kuruluş-lar yaratılmasına katkıda bulunan bir ku-ruluş olmak. ” Vizyonu ile özlü bir biçim-de ifade ettiği, ülkemizin aydınlık yarınla-rı için toplam kalite anlayışını bir yaşam biçim haline dönüştürme amacı, her türlü takdire şayandır. Saya Grup olarak “az olsun devamlı ol-sun” felsefesi ile KalDer ailesi, üye ve pay-daşlarımıza sağlık, sıhhat, başarılar ve ka-lite dolu bir gelecek dileriz.

Page 67: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 68: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

SÜRDÜRÜLEBILIR YAŞAM

72

TÜRKIYE’NIN SÜRDÜRÜLEBILIR GELECEĞINE ODAKLANMAK

WWF tarafından, 1998 yılından beri Kü-resel Ayak Izi Ağı ve Londra Zooloji Der-neği ile işbirliği içinde yayınlanan “Ya-şayan Gezegen Raporu”, WWF’in doğa koruma stratejisine yön veren “amiral ge-misi” niteliğinde bir çalışmadır. Yaşayan Gezegen Raporu, dünyanın biyolojik ka-pasitesi (arz) ile Ekolojik Ayak Izi’ni (ta-lep) ölçerek, gezegenin durumu hakkında önemli sonuçlara ulaşır. Ekolojik Ayak Izi incelemesini Türkiye öl-çeğinde gerçekleştiren WWF-Türkiye, ül-kemizin ekolojik bilançosunu çıkarmış du-rumdadır. Sonuç: Ekolojik limit aşımı yaşı-yoruz. Türkiye’nin tüketim düzeyi, dünya genelinde kişi başına düşen doğal kaynak kapasitesinin %50 üzerinde. 1961-2007 arasındaki yaklaşık 50 yıllık eğilimlerin in-celendiği Raporumuzda, Türkiye’nin Eko-lojik Ayak Izi ile biyolojik kapasitesi ara-sındaki açığın önemli ölçüde arttığını or-taya koyuyoruz. Bu dönemde yaşadığı-mız nüfus artışı ve sanayileşme hamlesi söz konusu açığın en önemli nedeni. Eko-lojik Ayak Izimizde en önemli paya sahip olan karbon emisyonlarındaki hızlı artış,

WWF’in küresel olarak iki temel amacı bulunmaktadır: Bunlardan ilki doğal yaşam ortamlarını ve biyolojik çeşitliliği korumak, ikincisi ise insanın ekolojik ayak izini azaltmaktır. WWF, birbirini tamamlayan bu iki amaca ulaşmak için öncelikle gezegenimizin ne durumda olduğunu ortaya koyar.

WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar

Page 69: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

SÜRDÜRÜLEBILIR YAŞAM

73

gelişmekte olan bir ülke olmasına rağmen Türkiye’nin, çözüm üretmesi ve önlem al-ması gereken en önemli konu olarak kar-şımıza çıkıyor.Dünyada ve ülkemizde karar vericilerin çözüm aradığı en önemli sorun; artan nü-fus ve refah seviyesine paralel olarak, ya-

şadığımız gezegenin ekolojik sınırları içe-risinde yaşayabileceğimiz sürdürülebilir bir yol bulmaktır. Doğal kaynakları kendilerini yenileme hı-zından daha fazla tüketmek, dünyamızı yok etmek anlamına gelir. Doğal çevrede-ki bozulmayı durdurmak ve doğayla uyum içinde yaşayacağımız bir gelecek kurmak için öncelikle ne durumda olduğumuzu or-taya koymamız gerekiyor. Ne kadar kaynağımız olduğunu, bunun ne kadarını kullandığımızı ve kimin neyi kullandığını belirlemeye yönelik bir hesap-lama aracı olan Ekolojik Ayak Izi, sürdü-rülebilir bir yaşama ne kadar yakın ya da ne kadar uzak olduğumuzu anlama-mızı sağlıyor. Ekolojik Ayak Izi hesapla-rı, bankacılıktaki hesap özetlerine benzer şekilde, ekolojik bütçemizi aşıp aşmadığı-mızı gözler önüne seriyor. Sürdürülebilirliği ölçülebilir hale getiren bir doğal kaynak hesaplama aracı olan Eko-lojik Ayak Izi’ni geliştiren Küresel Ayak Izi Ağı (Global Footprint Network) ile işbirli-ği içinde hazırladığımız Türkiye’nin Ekolo-jik Ayak Izi Raporu, ülkemizde doğa üze-rindeki insan talebi ile doğal kaynak arzı arasındaki dengeyi inceliyor.

Türkiye’nin sürdürülebilirlik trenini yakala-ması için, büyüme hızı dışındaki göster-geleri kalkınma planlarına dahil etmesi ve kalkınma politikalarıyla doğa koruma politikalarını bütünleştirmesi gerekiyor. Ekolojik Ayak Izi’nin azaltılması ekolojik açığın azaltılması için yeterli değildir. Li-mit aşımına son vermek için aynı zaman-da biyolojik kapasiteye yatırım yapılmalı, üretken alanların verimliliği artırılmalıdır. Gidişat, Türkiye’de biyolojik kapasite açı-ğından kaynaklanan ekonomik çalkantılar yaşanacağını gösteriyor. Bununla birlikte, büyük bir yıkımı engellemek için zamanı-mız var. Ekolojik Ayak Izi kaynak muha-sebesi sayesinde elde edilen bilgiler, kay-nak yönetimi konusunda stratejik kararlar vermek için yol göstericidir. Bu da, ülke-nin daha büyük başarılar ve ekonomik gü-vence elde etmesinde kilit rol oynayabilir.Ülkeler, kaynakları kısıtlı dünyada da re-kabet güçlerini ellerinde tutabilir. Bu başa-rı uygulanacak kararlara bağlıdır. Doğal kaynakların durumunu, sınırlarını ve bağımlılıklarını anlamayı seçen öncü ülke-ler, vatandaşlarının refahını ve ülkelerinin zenginliğini garanti altına alabilirler. Tür-kiye bu öncü ülkelerden birisi olmalıdır.

Mathis Wackernager, Uğur Bayar

Page 70: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KÜLTÜR - SANAT

76

Kadın Gözüyle Hayattan Kareler

Bu sene de ‘Hayata Dair’ teması ile fotoğ-raf sanatına ilgi duyan kadın fotoğraf-

çıları buluşturan yarışmada, Sakarya’dan katılan Emel Taranoğlu ‘Bakış’ adlı fotoğra-fıyla birinciliğe layık görüldü. İstanbul’dan Hülya Kurt ‘Sıcak Simit’ adlı fotoğrafıyla ikinci olurken yine İstanbul’dan Eda Kum

‘Bekleyiş’ adlı fotoğrafıyla üçüncü oldu. Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması’na bu sene 1.207 yarışmacı 5 bin 527 fotoğrafla katıldı.Fotoğraf sanatına ilgi duyan 18 yaş üzeri tüm amatör ve profesyonel kadın fotoğrafçı-nın katılımına açık olan ve bu yıl da “Haya-

Anadolu Hayat Emeklilik tarafından düzenlenen ‘Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması’nın altıncısı sonuçlandı.

Page 71: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

KÜLTÜR - SANAT

77

ta Dair” temasıyla düzenlenen Kadın Gözüyle Hayat-tan Kareler Fotoğraf Yarışması, Türk kadınının sosyal, kültürel ve toplumsal gelişimine katkıda bulunmayı he-defliyor ve kadınlara kendilerini ve hayata bakışları-nı özgürce ifade edebilecekleri bir platform sunuyor.İlk kez düzenlendiği 2007 yılından bu yana 6 bine yakın kadının, 20 bini aşkın fotoğrafla katıldığı “Ka-dın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması” kısa zamanda Türkiye’nin en çok ilgi gören fotoğ-

raf yarışmalarından biri haline geldi.Kadınların kendi objektiflerinden hayatın farklı renk-lerini, farklı yönlerini fotoğraf kareleriyle yansıtmala-rına fırsat tanımayı hedefleyen Kadın Gözüyle Ha-yattan Kareler Fotoğraf Yarışması, her geçen yıl etki alanını genişletiyor.Bu sene bin 207 yarışmacının 5 bin 527 fotoğraf-la katıldığı yarışmada Emel Taranoğlu “Bakış” adlı fotoğrafıyla birinciliğe layık görülürken, Hülya Kurt “Sıcak Simit” adlı fotoğrafıyla ikinci, Eda Kum ise “Bekleyiş” adlı fotoğrafıyla üçüncü oldu.Anadolu Hayat Emeklilik’in Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) danışmanlığında yürüttüğü ya-rışmanın bu yılki jüri üyeleri arasında; Arel Üniversi-tesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Güler Er-tan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Nihal Kafalı, fotoğraf sanatçısı Çerkes Kara-dağ, fotoğraf sanatçısı Ali Balkı ve Anadolu Hayat Emeklilik İletişim Müşaviri Nihan Güney yer aldı.Yarışmanın birincisi 5 bin TL, ikincisi 3 bin TL, üçüncüsü ise bin TL ile ödüllendirildi. Ayrıca ser-gilenmeye değer bulunan her esere de 200 TL te-lif ödenecek.Yarışmada dereceye giren ve sergilenmeye de-ğer bulunan eserler 10 Mayıs itibariyle İstanbul Tepe Nautilus alışveriş merkezinde fotoğrafsever-lerle buluşacak.

Page 72: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

EĞİTİM TAKVİMİ

78

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

KalDer MERKEZ NISAN - MAYIS - HAZIRAN 2012 EĞITIM PROGRAMIEğitimler Gün

SayısıNisan Mayıs Haziran Üyeler İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)Üye Adayları İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)

6S ile Kayıp Giderme 1 11 220 280

AB Projesi Yazma Eğitimi 2 14-15 420 530

Beden Dilini Etkili Kullanma 1 18 220 280

Beynin Etkin Kullanımı ve Düşünme Ağacı Tekniği 1 4 220 280

Bireysel Öneri Sistemi 1 11 220 280

Çevre Mevzuatı 1 19 220 280

Dış Ticaret ve Lojistik Yönetimi 2 26-27 420 530

Eğiticinin Eğitimi 2 12-13 420 530

İç Kontrol 2 17-18 420 530

İletişimde Zor Anları Yönetme 1 9 220 280

İş Etiği 1 23 220 280

İşletmelerin Başlıca Sorunları ve Çözüm Önerileri 1 8 220 280

İstatistiksel Proses Kontrol 2 10-11 6-7 290 350

Kalitesizlik Maliyetleri 2 23-24 420 530

Kıyaslama 2 10-11 420 530

Kurumsal Görgü ve Davranış Kuralları 2 10-11 420 530

Maki Gami 1 4 220 280

Mükemmel Yönetim - Liderlik 1 11 20 220 280

Müşteri İlişkilerinin Etkili Yönetimi ve CRM İçin Uygun İş Modelinin Oluşturulması

2 20-21 420 530

Müşteri Memnuniyetinin Etkili Yönetimi ve İş Süreçleriyle İlişkilendirilmesi

2 15-16 420 530

Motivasyonun Kimyası 1 22 220 280

Poka Yoke 1 1 220 280

Problem Çözme Teknikleri 2 18-19 420 530

Stratejik Planların Bireysel Hedeflere İndirgenmesi ve Çalışanların Performansının Değerlendirilmesi

2 18-19 420 530

Sürdürülebilir Müşteri İlişkisi İçin Doğru Satış Doğru Tahsilat Yönetimi

1 17 220 280

Süreç Olgunluk Seviyesi Araçları (SOS) 2 19-20 13-14 600 720

Süreç Yönetimi ve İyileştirilmesi 2 25-26 420 530

Toplam Kalite Yönetimi 1 13 220 280

Yalın 6 Sigma Farkındalık 1 12 220 280

Yaratıcı ve Değer Odaklı Satış Teknikleri 2 21-22 420 530

Yetkinlik ve Hedef Bazlı Mülakat Teknikleri (T-Grow ve Performans Chartları Teknikleriyle)

1 9 220 280

ISO 10002:2006 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi 2 11-12 420 530

ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri 2 16-17 420 530

ISO 22000 Gıda Güvenliği 2 13-14 420 530

ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi 2 5-6 4-5 7-8 290 350

ISO 9001:2008 Kuruluş İçi Kalite Denetçisi 3 26-27-28 24-25-26 28-29-30 540 660

Yönetim Sistemleri Entegrasyonu 2 30-31 420 530

Ohsas 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi

2 28-29 420 530

EFQM Mükemmelliğe Yolculuk (J2E) 2 10-11 1000 1200

EFQM Mükemmellik Modeli Değerlendirici Eğitimi (EAT) 3 4 Nisan / 10-11 Mayıs /

9 Nisan / 8-9 Mayıs

7 Mayıs / 30-31 Mayıs

1600 1900

KalDer BURSA MAYIS - HAZIRAN 2012 EĞITIM PROGRAMIEğitimler Gün

SayısıMayıs Haziran Üyeler İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)Üye Adayları İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)

Zor İnsanların Yönetimi ve Negatif Duygularla Başetme Çalıştayı 1 12 220 280

Lojistik Yönetimi 1 25 220 280

Kanban 1 26 220 280

Kurumsal Motivasyon 1 9 220 280

Görsel Fabrika 1 16 220 280

KalDer IZMIR NISAN - MAYIS 2012 EĞITIM PROGRAMIEğitimler Gün

SayısıNisan Mayıs Üyeler İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)Üye Adayları İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)

6 S ile Kayıp Giderme 1 4 220 280

Bireysel Öneri Sistemi 1 11 220 280

Kobetsu Kaizen 1 18 220 280

Kurumsal Risk Analizi Yönetimi 1 2 220 280

Maki Gami 1 9 220 280

Poka Yoke ( Hata Önleme ) 1 16 220 280

Page 73: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

EĞİTİM TAKVİMİ

79

KalDer ANKARA NISAN - MAYIS - HAZIRAN 2012 EĞITIM PROGRAMIEğitimler Gün

SayısıNisan Mayıs Haziran Üyeler İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)Üye Adayları İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)6S İle Kayıp Giderme 1 19 220 280

Bireysel Öneri Sistemi 1 17 220 280

EFQM Mükemmelliğe Yolculuk J2E 2 28-29 1000 1200

Eğiticinin Eğitimi 3 7-8-9 540 660

Ekipman Yönetimi Ve Bakım Süreçleri Çalıştayı 2 15-16 420 530

Entegre Yönetim Sistemi 2 22-23 420 530

Entegre Yönetim Sistemi Kuruluş İçi Denetçisi 3 21-22-23 540 660

ISO 9001 : 2008 Kalite Yönetim Sistemi 2 8-9 290 350

ISO 9001 : 2008 Kuruluş İçi Kalite Denetçisi 3 14-15-16 540 660

ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri 2 17-18 420 530

ISO 14001 Kuruluş İçi Çevre Denetçisi 3 31 Mayıs1-2 Haziran

540 660

ISO 16949 Otomotiv Sektörü Kalite Yönetim Sistemi 2 6-7 420 530

İç Kontrol 2 10-11 420 530

İleri Ürün Kalite Planlaması (APQP) ve Üretim Parçası Onay Süreci (PPAP)

1 12 220 280

İstatistiksel Proses Kontrol 2 25-26 290 350

İş Etüdü 1 24 220 280

İş Örneklemesi 1 25 220 280

Kaizen 1 18 220 280

Kalite Bilincini Arttırma (Mavi Yakalılar İçin) 1 26 220 280

Kalite Çemberleri 2 12-13 420 530

Kalitesizlik Maliyetleri 2 29-30 420 530

Kurum Kültürü 1 6 220 280

Maki Gami 1 20 220 280

Motivasyonun Kimyası 1 13 220 280

Müşteri İlişkilerinin Etkili Yönetimi ve CRM için Uygun İş Modelinin Oluşturulması

2 4-5 420 530

Müşteri Memnuniyetinin Etkili Yönetimi İş Süreçleri ile İlişkilendirilmesi

2 26-27 420 530

Örgüt Psikolojisinin Analizi ve Grubun İçten Değiştirilmesi Yöntemleri

1 1 220 280

Otonom Bakım (Benim Makinam, Benim Fabrikam) 1 30 220 280

Özdeğerlendirme 2 12-13 420 530

Planlı Bakım Yönetimi 1 31 220 280

Poka Yoke 1 29 220 280

Problem Çözme Teknikleri 2 5-6 420 530

SMED (Setup Süresi Azaltımı) 1 8 220 280

Stok Yönetimi 1 18 220 280

Stratejik Planların Bireysel Hedeflere İndirgenmesi ve Çalışanların Performansının Değerlendirilmesi Çalıştayı

2 2-3 420 530

Stratejik Yönetim 1 11 220 280

Süreç Yönetimi Ve İyileştirilmesi 2 4-5 13-14 420 530

Toplam Kalite Yönetimi 1 20 220 280

Toplam Üretken Yönetim 2 27-28 420 530

Yalın 6 Sigma Farkındalık 1 9 220 280

Yenileşim Ve Fırsat Avcılığı: La Salle Matrisleri 2 24-25 420 530

Zor İnsanları Yönetme Ve Negatif İnsanlarla Başetme Çalıştayı

1 19 220 280

KalDer ESKIŞEHIR NISAN - MAYIS - HAZIRAN 2012 EĞITIM PROGRAMIEğitimler Gün

SayısıNisan Mayıs Haziran Üyeler İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)Üye Adayları İçin Fiyat - TL

(%18 KDV Hariç)EFQM Mükemmelliğe Yolculuk (J2E) 2 25-26 1.000 1.200

Stratejik Yönetim 1 15 220 280

Süreçlerle Yönetim Ve Süreç Yönetimi 1 24 220 280

IS0 14001 Çevre Yönetim Sistemi 2 20-21 420 530

İş Yerinde Başarı ve Duygusal Zeka 1 11 220 280

Zaman Yönetimi 1 6 220 280

Genel Bilgiler

* Aynı kuruluştan 3-4 kişinin katılımında %10 indirim uygulanmaktadır. (Kampanya kapsamındaki ISO 9001:2008 KYS, İstatistiksel Proses Kontrol eğitimleri için geçerli değildir.) * Aynı kuruluştan 5 kişi ve üstü katılımlarda %20 indirim uygulanmaktadır. (Kampanya kapsamındaki ISO 9001:2008 KYS, İstatistiksel Proses Kontrol eğitimleri için geçerli değildir.) * Kamu ve Sivil Toplum Kuruluşu çalışanları ile öğrencilere %25 indirim uygulanmaktadır. (Kampanya kapsamındaki ISO 9001:2008 KYS, İstatistiksel Proses Kontrol eğitimleri için geçerli değildir.)

*Katılımcılara ancak tek bir indirim uygulanmaktadır.

* Ücretlere %18 KDV ilave edilecektir.

* Eğitim içeriklerine KalDer web sayfasından ulaşılabilir.

* Eğitimlere katılmak için lütfen web sayfamızdaki başvuru formunu doldurunuz.

Page 74: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

Hümanist Kitap’ın yeni kitabı İK Dönüşümü, Dave Ulrick, Justin Allen, Wayne Brockbank, Jon Younger ve Mark Nyman imzasıyla çıktı. İK yöneticilerinin ve çalışanlarının yönetim içerisindeki

yerin yeniden gözden geçirilmesi konusunda bilgiler veren kitap ayrıca internet sitesiyle de destekleniyor. Yazarların ortak ön sözünde konuyla ilgili şu ortak görüşe yer veriliyor: İK uzmanlık alanının gözlemcileri olarak, gelecek için büyük bir güvene ve umuda sahibiz. Bu kitapta, bu umuda giden yolu ortaya koyuyoruz. Şirket liderleri için İK’nın önemini gösteren nedenler ve İK’nın şirket içindeki çalışmalarını şirket dışındaki müşteriler, yatırımcılar ve topluluk liderleriyle ilişkilendirebileceği yollar öneriyoruz.”

Oyuncaklı, interaktif kitap denildiğinde son dönemde akla ilk olarak April Yayıncılık tarafından yayınlanan Heather McElhatton imzalı Şahane Hatalar geliyor. İkinci kitapta ilk

kitaptan farklı olarak yazar aids, büyü, sinestezya gibi kavramlara da eğiliyor. Bu yönüyle sonlar daha eğlenceli, öyküler daha incelikli, sürprizler ise daha çok. Kısa zamanda çoksatanlar listesinde yerini alan Şahane Hatalar’ın devamı Şahane Hatalar Talih Kuşu’nun bir diğer özelliği ise öykülerin çok katmanlı olması.

Daha önce bestseller olmuş Google Olsa Ne yapardı? Kitabının yazarı Jeff Jarvis, Dijital Çağın yenilikçi ve optimist düşünürlerinden biri. Onun temel çalışma alanı olan internet ve

değişen sosyal hayat, bu kitabının da ana konusunu oluşturuyor. İnternetin hayatımızın en önemli parçalarından biri haline gelmesi hatta bazı kuramcılara göre insan bedeninin halihazırda en işlevsel uzuvlarından biri olması beraberinde, mahremiyet ve kamusallık kavramların da yeniden tartışılmasına neden oldu. Jarvis, kitapta internet ile paylaşımın sınırsızlaşmasının faydalarına methiyeler düzerken, onun zararlarından dem vuranların da görüşlerini tartışmaktan kendi teoremine göre haklı veya haksız bulduğu noktaları irdelemekten geri durmuyor.

Çar olarak taç giyen ilk Rus hükümdarı olan IV. İvan, yani bilinen adıyla Korkunç İvan’ın hayatı İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı. Osmanlı

padişahları Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat’a denk düşen uzun iktidarı (1547-1584) süresince bir yandan ülkesini genişleterek iktidarı kurumlaştırırken öte yandan bir korku imparatorluğu yaratan Korkunç İvan’ın biyografisi Isabel de Madariaga tarafından kaleme alındı. Rusya tarihinin önde gelen otoritesi Isabel de Madariaga’nın, Korkunç İvan’ı kendi çağının içinde ve ortaya koyduğu kişiliğin yakın tarihe kadar uzanan çağrışımları çerçevesinde ele aldığı bu muhteşem biyografi, Rusya’nın derin tarihine ışık tutuyor.

Zafer Parlar’ın İş’te Türk isimli kitabı çıktı. İngilizce ve Türkçe olarak çift yüzlü yayınlanan kitap Türk iş kültürü üzerine ilginç notları okuyucuyla paylaşıyor. Yazar kitabıyla ilgili şunları

söylüyor: “Bu kitabın yazılmasının ana nedeni farklı kültürlerden insanların Türkiye’yle iş yaparken önyargılarının değil, temel iş ilkelerinin bilincinde, sürtüşmelerden uzak daha verimli ve keyifli çalışmalarını sağlamak. Bu sayede onlarla iş yapan Türkleri de rahat ettirmek. Her yazıda bu ülkeye özgü iş kültürüne dair bir şeyler bulmanız umuduyla, eğlenceli okumalar dileriz.”

Tarih Hırsızlığı, tarihyazımı aracılığıyla tarihin Batı tarafından ele geçirilişini anlatıyor. Bu hırsızlık, geçmişin çoğu zaman Batı Avrupa

ölçeğinde yaşanmış süreçlere göre kavramsallaştırılıp sunulmasını, ardından da dünyanın geri kalanına dayatılmasını ifade ediyor. Jack Goody bu tarih yazımını, Marx, Weber, Norbert Elias, Fernand Braudel, Moses Finley ve Perry Anderson gibi kuramcılar ve tarihçiler üzerinden inceleyip eleştirel bir bakış geliştirirken, “Batı niye üstün geldi? Doğu niye geri kaldı?” sorusunu hem Avrupa-merkezci perspektifi, hem de dayandırıldığı olgusal zemindeki hatalar bakımından çok ciddi bir eleştiriye tabi tutuyor.

İK’NIN DÖNÜŞÜMÜ ŞAHANE HATALAR

TALİH KUŞU

E-SOSYAL TOPLUM

KORKUNÇ İVAN

İŞ’TE TÜRK E-SOSYAL TOPLUM

KÜLTÜR - SANAT

80

Page 75: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTENisan 2012

Walter Isaacson’ın kaleminden çıkan Steve Jobs biyografisini okudum. Steve Jobs hastalandığını öğrendiği anda Albert Einstein başta olmak üzere pek çok ünlünün biyografisini yazan Walter Isaacson’a gidip yalvarıyor, ama bir türlü razı edemiyor. Yıllar sonra hastalık çok ilerleyince karısı gidip “Eğer bir gün yazmayı düşünüyorsan pek fazla vaktin kalmamış olabilir” diyerek ikna ediyor. Herkese bu kitabı tavsiye ederim. Hikaye, hayatın iniş-çıkışları, istenmeden doğan bir çocuğun babasının yanı sıra belki de bütün dünyadan intikamı ya da meydan okuması denebilir. Roman tadında, bazen çok duygulandığım ama gerçeğin ta kendisi bir hikaye. Üstelik kitabı iPad’den okudum.AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’Su / Meral Eredenk

Hıfzı Topuz’un “Başın Öne Eğilmesin, Sabahattin Ali’nin Romanı” kitabını okudum. Bunun yanında Ece Temelkuran’ın Muz Sesleri ve Ekrem Dumanlı’nın “Üç Mesele: İktidar Medya Ergenekon” isimli eserini bitirdim. Genel olarak güncel kitapları okumayı tercih ediyorum. Türkiye’nin gündemine hakim olmak geleceği hakkında fikir üretme yeteneği veriyor. Tercihimi güncelden yana kullanmamın ana nedenlerinden biri de bu. Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili / Mustafa Boydak

Deliotte CEO’su James H. Quigley, yeni kitabı As One henüz Türkçe olarak yayınlanmadan Capital için kitabını anlattı. Türkçesi Tek Vücut olarak Hümanist Kitap’tan çıkacak olan eserde liderler için önemli ip uçları yer alıyor. James H. Quigley yeni kitabıyla ilgili şunları söylüyor:Deloitte’in önündeki en büyük zorluk – üyemiz olan tüm şirketlerdeki müşterilerimize kesintisiz bir hizmet sunmak. Organizasyonel ve fonkisyonel yığın sistemlerinin üstesinden nasıl gelinir ve hisse sahiplerine hak ettikleri maksimum değeri verebilmek için kaynaklardan en iyi şekilde nasıl faydalanılır? Bir kuruluş, tek tek birimlerin toplamı olarak değil de bir bütün olarak nasıl daha iyi bir hale getirilebilir? Özellikle hesap verme yükümlülüğü bulunan yapılar

ve teşviklerin düzenlemelerinin yığın sistemiyle çalışmanın ödüllendirdiği bir ortamda bunlar cevaplanması çok zor sorular. Ancak ‘As One’ (Tek Vücut) davranış biçimi başlamak için iyi bir yer. Kollektif performansın rekabet avantajı yaratmanın anahtarı olduğunun bilincinde olmak, konsantrasyona kesinlikle yardımcı oluyor. Liderlerin net bir strateji sahibi olması gerekiyor. Zorlayıcı bir neden sahibi olmak ve bunu efektif bir şekilde çalışanlarla paylaşmak gerekir. Ekip üyeleri arasında güçlü bir bağ olmalı. Aynı şekilde ulaşmayı hedefledikleri yatırımlarla da aralarında güçlü bir bağ olmalı. Bunun gerçekleştirmekte liderin görevidir. Son olarak; hedefler, liderlik tarzı ve vazifelerin nasıl gerçekleştirildiğine dair ortak algı arasında uyum olmalıdır. Kitapta, mükemmel sonuçlara

ulaşılmasını sağlayacak çeşitli ‘Tek Vücut’ yaklaşımlarından örneklere yer veriliyor. Biz bunlardan 8’ini tespit ettik. Ancak sayılarının daha fazla olduğuna dair kafamızda en ufak bir soru işareti yok. Önemli olan, duruma en uygun olan yaklaşımı seçip uygulamaya koymak. ‘Tek beden herkese uyar’ (one-size-fits-all) tarzı bir yaklaşım mevcut değil. Komuta ve kontrol işe yarayabilir ki bu da acil durumlarda ve kriz anlarında izlenebilecek tek yoldur. Ancak diğer zamanlarda, esneklik ve özgürlük aslidir. Farklı liderlik örnekleri aynı kuruluş içerisinde bir arada var olabilirler. Örneğin, AR-GE departmanı, büyük ihtimalle pazarlama departmanından çok daha farklı bir çalışma biçimine sahip olacaktır. Burada esas olan, temel değer ve ilkelerden taviz vermeden esnek olabilmek.

“BAŞARININ ANAHTARI DİRENİŞTE”

“GÜNCEL KİTAPLAR GELECEK HAKKINDA FİKİRLER VERİYOR”

DELIOTTE CEO’SU JAMES H. QUIGLEY, YENİ KİTABI

İş kitabı olarak nitelendirebileceğimiz

kitaplardan en son Walter Isaacson

tarafından kaleme alınan Steve

Jobs biyografisini okudum. Kitaptan

hayallerinin peşinden gitmenin önemini

hissettim bir kez daha, pes etmemeyi,

paranın her şey olmadığını anladım.

Steve Jobs evlatlık olduğunu bilerek

büyüyor ve terk edildiği hissine

kapılmıyor. Tam tersine seçilmiş, özel

biri olduğunu düşünerek büyüyor. Bu da

iş yaşamında ve hayatta insanın kendini

motive etmesinin hiç de zor olmadığını

gösteriyor bize. Bu derslerden yola

çıkarak kitabı önce çocuklarıma ve

iş hayatına yeni atılmış tüm genç

arkadaşlara öneriyorum. Meva Ayşe

Önyurt’un “Kutsal Sandık” kitabı.

Benimde öneriyle okumaya başladığım

bu kitabı gönül rahatlığıyla roman

severlere önerebilirim.Bimeks Genel Müdürü / Arif Bayraktar

İŞ HAYATINA YENİ ATILANLAR STEVE JOBS’U TANIMALI

KÜLTÜR - SANAT

81

TEK VÜCUT

Page 76: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

ÖNCE KALİTE Nisan 2012

YAŞAM

82

Olumsuz düşüncelerden arının

Kişinin karakterinden kaynaklanan olumsuz düşüncelere bir de çevresin-

dekiler eklendiğinde sorunun içinden çı-kılmaz hal aldığına işaret eden uzman-lar, “Etrafına negatif enerji saçanlardan uzak durun. Aksi takdirde umutsuzluk ve güvensizlik hayatınızı karartabilir “ diye uyarıyor.

Pozitif kitaplar okuyunÇevrenizdeki olumsuz insanlardan etki-lenmemenin bir yolu da size esin kayna-

ğı olabilecek, pozitif kitaplar okumaktır. Bu kitaplar size dünyanın en güzel muci-zesi olduğunuzu, düşlerinizi gerçekleştire-bilecek gücünüz olduğunu anlatacak, en önemlisi bunları gerçekleştirmek için ne yapmanız gerektiği konusunda yol gös-tereceklerdir.

İyimser kişilerle bir arada olunNeşeli, başarılı, iyimser, istekli, olumlu dü-şünen bir kişi olmak istiyorsanız, bu özel-liklere sahip kişilerle bir arada olun. Sü-

rekli öfkeli, üzgün, yaşama ve olaylara olumsuz bakan insanlarla birlikte olursa-nız, ne kadar iyimser, neşeli, başarılı da olsanız bir süre sonra bu nitelikleri kaybet-meye başlarsınız. Size, gereksinim duydu-ğunuz desteği verebilecek kişilerle birlik-te olmaya özen gösterin. Eğer bu olum-suz kişilerin bir kısmı asla yaşamınızdan çıkartamayacağınız aile yakınlarınız veya sık görüştüğünüz kişiler ise ne zaman size olumsuz sözler söylerlerse bunun tam tersi-ni düşünün. Bu kesinlikle işe yarayacaktır.

Uzmanlar, sürekli olumsuz düşünen, bir işe başlayacağı zaman “Başarabilir miyim?” kaygısı yaşayan ya da her an kötü bir şey olacakmış gibi tetikte bekleyen insanların mutluluğu yakalamasının zor olduğunu söylüyorlar.

Page 77: 2012 KALDER DERGİ (160.SAYI)

Statistical SoftwareEğer verilerinizi Minitab 16 ile analiz ediyorsanız, tüm kalite geliºtirme hedefl erinize ulaºmak artık

çok daha kolay. Dünya çapında ºirketlerin binlercesi Minitab 16’yı tercih ediyor, çünkü Minitab 16

size gerekli olan tüm araçları sunmakta ve analizlerinizde rehberlik etmek için geliºtirilen interaktif

Asistant menüsü ile kullanımı son derece kolaydır. Sadece iºinizi geliºtirmekle kalmayın, olumlu

yönde radikal değiºikliklere de imza atın.

www.minitab.com

İNOVA Danıºmanlık Ltd. ªti. Minitab 16 Türkiye Bağımsız Yerel temsilcisidir ve Minitab 16 satıº ve teknik destek hizmetleri sunmaktadır. Telefon: +90 312 210 13 44 www.inovadanismanlik.com.tr

İNOVA Danıºmanlık Ltd. ªti. Minitab 16 Türkiye Bağımsız Yerel temsilcisidir ve Minitab 16 satıº ve teknik destek hizmetleri sunmaktadır. Telefon: +90 312 210 13 44 www.inovadanismanlik.com.tr

INOVA_ManyChallenges_A4_TR-TR_05-20-11.indd 1 7/5/2011 9:57:37 AM