2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

16
NİSAN 2011 1 DİŞ DOSTU’NDAN A ğ ı z ve Di ş Sa ğ l ı ğ ı Hizmetleri’nde Mükemmeliyetçilik Anlay ı ş ı n ı n Geli ş mesini İ stiyor ve Bu Amaçla Rehberlik Ediyoruz! Selda Alemdar Dinçer D eğerli Diş Dostu okuyucuları... “Hijyen Bölümü” ile karşınız- dayız. Bu sayımızda konusunun uzmanı birçok konuk dişhekimi ve sevgili Kutsi ile sizlere ulaşmayı arzu ediyoruz. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Türkiye deği- şiyor, değişmek zorunda. Ağız ve Diş Sağlı- ğı Hizmetleri’nde verilen hizmetlerde de ye- nilenmek ve gelişmek zorunda. Tüm dünya- da kalite anlayışının gittikçe pekiştiği düşü- nülürse Türkiye’deki insanımız da en iyi şartlarda “dişhekimliği hizmeti” almalıdır diye düşünüyoruz. Derneğimiz 2009 yılında katıldığı “Ulusal Kalite Süreci” ile birlikte en önemli sorumlu- luklarından biri olarak koruyucu hekimlik uy- gulamaları yanında diş kliniğine gelen hastayı ve tüm klinik çalışanlarını enfeksiyon hasta- lıklarından üst düzeyde koruyacak bir “Reh- ber” olduğunu belirlemişti. Bu yaklaşımla 2011 yılı başında ISO 9001:2008 esas alına- rak “Diş Dostu Kalite Onay Belgeli Klinikler” oluşmasında kullanılacak “Yönetim El Kita- bı” oluşturuldu. Tüm dişhekimlerimizin kul- lanımına sunuyoruz. Hijyen, bir klinikte Kalite Standart- ları’nın oluşmasında önem verilmesi gere- ken unsurların başında gelir. Minimum hij- yen kriterlerinin uygulanmadığı bir klinikte hem hastalar hem de çalışanlar enfeksiyon riski altındadır. Aletlerin uluslararası kabul edilmiş koşullarda sterilize edilmiş olması, ağzınızda kullanılan suyun filtrelenmiş ol- ması, temiz eldiven, ağız maskesi, önlük gibi kıyafetlerin kullanılması, sağlık ekibi- nin tüm üyelerinin HBV aşısı yaptırmış ol- ması, tüm atıkların belirlenen bir yönetme- lik dahilinde atılması ve genel temizlik ku- rallarına uyulması hem sizin için hem de tüm sağlık ekibi için çok ama çok önemli- dir. Bulunduğumuz her ortamda temizliği arıyoruz. Hele hele bu bir sağlık kuruluşu ise önem vermemiz gereken konuların ba- şında “kliniğimizin sağlık koşullarına uy- ması” gelmelidir. Uluslararası Diş Dostu logosu dişhekimle- ri ile iş birliği yaparak, bu rehberin dişhekim- leri tarafından benimsenmesini sağlamak için bilgilendirici çalışmalar yapıyor. Diş Dostu logosunu kullanmaya hak kazanan dişhekim- leri öncelikle kendi istekleri ile kliniklerinin Türkiye Akreditasyon Kurumu’ndan akredite sistem kalite denetleme firması UDEM tara- fından Diş Dostu Kriterleri’ne göre değerlen- dirilmesini sağlıyor ve bu şekilde belirlenen iyileştirmeye açık alanlar Diş Dostu Derneği Bilimsel Danışma Kurulu tarafından görüşü- lüp, dişhekimine rehberlik ediliyor. Tüm kri- terler gözden geçirildikten sonra Diş Dostu logosu kullanılabiliyor. Amacımız ağız ve diş sağlığı hizmet standartlarını en üst düzeye gi- terecek sistemin kurulmasını sağlayarak has- tayı korumaktır. Bu gelişmeyi destekleyecek nitelikte bir etkinlik olarak 31 Mayıs 2011 tarihinde Türkiye Kalite Derneği (KALDER), Sağ- lıkta Kaliteyi İyileştirme Derneği (SKİD) ve Diş Dostu Derneği olarak 2001 Avrupa Kalite Ödülü almış İsviçreli dişhekimi Dr. Roger Harr’ı İstanbul’da ağırlıyoruz. De- taylı bilgiyi www.disdostu.org adresimiz- den alabilirsiniz. Diş Dostu olarak yeni bir haberimiz daha var. Diş Dostu web sitemizi yeni projemizle birlikte yeniledik. Son teknolojiyi kullanarak hızlı ve kullanışlı bir site yaptık. Dişhekimle- rinin hastaları ile paylaşabileceği baskıya ha- zır Diş Dostu Dergisi, broşürler, dokümanlar, e-bülten dosyası ve filmler var. Keyifle ziya- ret etmeniz dileği ile... Saygılarımla... Selda Alemdar Dinçer Diş Dostu Derneği Genel Sekreteri [email protected]

description

Dİş Kliniklerinde İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

Transcript of 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

Page 1: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

1

DİŞ DOSTU’NDAN

Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri’nde Mükemmeliyetçilik Anlayışının

Gelişmesini İstiyor ve Bu Amaçla Rehberlik Ediyoruz!

Selda Alemdar Dinçer

Değerli Diş Dostu okuyucuları...“Hijyen Bölümü” ile karşınız-dayız. Bu sayımızda konusunun

uzmanı birçok konuk dişhekimi ve sevgili Kutsi ile sizlere ulaşmayı arzu ediyoruz. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Türkiye deği-şiyor, değişmek zorunda. Ağız ve Diş Sağlı-ğı Hizmetleri’nde verilen hizmetlerde de ye-nilenmek ve gelişmek zorunda. Tüm dünya-da kalite anlayışının gittikçe pekiştiği düşü-nülürse Türkiye’deki insanımız da en iyi şartlarda “dişhekimliği hizmeti” almalıdır diye düşünüyoruz.

Derneğimiz 2009 yılında katıldığı “Ulusal Kalite Süreci” ile birlikte en önemli sorumlu-luklarından biri olarak koruyucu hekimlik uy-gulamaları yanında diş kliniğine gelen hastayı ve tüm klinik çalışanlarını enfeksiyon hasta-lıklarından üst düzeyde koruyacak bir “Reh-ber” olduğunu belirlemişti. Bu yaklaşımla 2011 yılı başında ISO 9001:2008 esas alına-rak “Diş Dostu Kalite Onay Belgeli Klinikler” oluşmasında kullanılacak “Yönetim El Kita-bı” oluşturuldu. Tüm dişhekimlerimizin kul-lanımına sunuyoruz.

Hijyen, bir klinikte Kalite Standart-ları’nın oluşmasında önem verilmesi gere-ken unsurların başında gelir. Minimum hij-yen kriterlerinin uygulanmadığı bir klinikte hem hastalar hem de çalışanlar enfeksiyon riski altındadır. Aletlerin uluslararası kabul edilmiş koşullarda sterilize edilmiş olması, ağzınızda kullanılan suyun filtrelenmiş ol-ması, temiz eldiven, ağız maskesi, önlük gibi kıyafetlerin kullanılması, sağlık ekibi-nin tüm üyelerinin HBV aşısı yaptırmış ol-ması, tüm atıkların belirlenen bir yönetme-lik dahilinde atılması ve genel temizlik ku-rallarına uyulması hem sizin için hem de tüm sağlık ekibi için çok ama çok önemli-dir. Bulunduğumuz her ortamda temizliği

arıyoruz. Hele hele bu bir sağlık kuruluşu ise önem vermemiz gereken konuların ba-şında “kliniğimizin sağlık koşullarına uy-ması” gelmelidir.

Uluslararası Diş Dostu logosu dişhekimle-ri ile iş birliği yaparak, bu rehberin dişhekim-leri tarafından benimsenmesini sağlamak için bilgilendirici çalışmalar yapıyor. Diş Dostu logosunu kullanmaya hak kazanan dişhekim-leri öncelikle kendi istekleri ile kliniklerinin Türkiye Akreditasyon Kurumu’ndan akredite sistem kalite denetleme firması UDEM tara-fından Diş Dostu Kriterleri’ne göre değerlen-dirilmesini sağlıyor ve bu şekilde belirlenen iyileştirmeye açık alanlar Diş Dostu Derneği Bilimsel Danışma Kurulu tarafından görüşü-lüp, dişhekimine rehberlik ediliyor. Tüm kri-terler gözden geçirildikten sonra Diş Dostu logosu kullanılabiliyor. Amacımız ağız ve diş sağlığı hizmet standartlarını en üst düzeye gi-terecek sistemin kurulmasını sağlayarak has-tayı korumaktır.

Bu gelişmeyi destekleyecek nitelikte bir etkinlik olarak 31 Mayıs 2011 tarihinde Türkiye Kalite Derneği (KALDER), Sağ-lıkta Kaliteyi İyileştirme Derneği (SKİD) ve Diş Dostu Derneği olarak 2001 Avrupa Kalite Ödülü almış İsviçreli dişhekimi Dr. Roger Harr’ı İstanbul’da ağırlıyoruz. De-taylı bilgiyi www.disdostu.org adresimiz-den alabilirsiniz.

Diş Dostu olarak yeni bir haberimiz daha var. Diş Dostu web sitemizi yeni projemizle birlikte yeniledik. Son teknolojiyi kullanarak hızlı ve kullanışlı bir site yaptık. Dişhekimle-rinin hastaları ile paylaşabileceği baskıya ha-zır Diş Dostu Dergisi, broşürler, dokümanlar, e-bülten dosyası ve filmler var. Keyifle ziya-ret etmeniz dileği ile...

Saygılarımla...Selda Alemdar Dinçer

Diş Dostu Derneği Genel [email protected]

Page 2: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

2

KUTSiMüzik DünyasınınMüzik Dünyasının

“Romantik Prensi”“Romantik Prensi”

Derleyen: Ebru Demirel

Page 3: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

3

Bu sayımızdaki Hoş Sohbet konu-ğumuz imza attığı başarılı işlerle adından sıkça söz ettiren ve oyun-

culuk kariyerinde emin adımlarla ilerleyen Kutsi. Efendiliği ve sıcak tavırlarıyla beğeni toplayan, romantik şarkıların başarılı yorum-cusu Kutsi’yle siz Diş Dostu okurları için müzik, oyunculuk, hayat ve gelecek hakkında samimi ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?2000 yılında İstanbul’a geldim. Öncesinde Ankara’da bar programları yapıyordum. Akde-niz ve Ege Bölgesi’ndeki eğlence yerlerinde sahne aldım. Poll Production by Polat Yağcı im-zalı 5. albümümle sizlerle birlikteyim. Müzik aşığı bir adamım. Enstrümanlara ve özellikle de gitara aşık bir adam olarak müzik, hayatımın her noktasında var. Elimden gelenin en iyisini, en samimi şekilde yansıtmaya çalışıyorum.

Bir Ankaralı olarak İstanbul’a adapte olmakta güçlük çektiniz mi?İlk zamanlar adapte olmakta zorluklar çektim elbette. Özellikle orada yaşadığım anılar, ar-kadaşlarım ve ailemi bir anda bırakıp gelmek benim için zor oldu. Herkesin yaşadığı zor-lukları ben de yaşadım. Zaten zorlukları yaşa-madan başarıya ulaşılmıyor.

Herkesin hayatında bir dönüm noktası vardır. Sizin dönüm noktanız ne oldu?Benim dönüm noktam “Sana Ne” isimli albü-mümdü. İlk albümümü 2000 yılında çıkarmış-tım ve 2005 yılında “Sana Ne” albümümü ya-yınlayana kadar hit şarkılar yazmak için çok büyük çabalar sarf ettim. Çıkış şarkımız olan “Sana Ne” isimli şarkıya Tülay İbak yönet-menliğinde video klip çekmemizle başladı her şey. Klibin yayınlanmasıyla gelen intibalar beni çok mutlu etmişti. “Allah’ım sanırım bu albümü herkes çok sevecek.” dedim.

Profesyonel anlamda müzik yapmaya ne zaman başladınız?Profesyonel olarak 1992-1993 yıllarında mü-zik yapmaya başladım. O zamanlar müzik yaparak paramı kazanıyordum ve hayatımı o şekilde idame ettiriyordum. Sahne tozu yut-madan olmuyor. Çok iyi orkestralarla birlik-te çalıştık. İyi bir gitarist ve solist olmaya bü-yük bir özen gösterdim.

Müzikle uğraşmasaydınız ne iş yapardınız? Ya iç mimar olurdum ya da ressam. Yine sa-natın dalı olan bir şeylerle uğraşırdım. Re-sim yapmaktan büyük zevk alıyorum. Fo-

toğraf sanatçısı da olabilirdim. Kısacası bir şekilde görsel anlamda ne varsa yapmaya çalışırdım. Görsel yeteneğimin iyi olduğuna inanıyorum ve hayatı resimlendirmeyi çok seviyorum.

Müziğinizi yaparken size ilham veren unsurlar nelerdir?Tema olarak aşkı ele alırsak ayrılık acısı kaçı-nılmaz bir gerçek. Yaşanmışlıklar, yaşanmış-lıkların içerisinde acı-tatlı hatıralar, sevinç-ler... O başka bir şey, başka bir boyut. Elime gitarı aldığım zaman o anki duygularımı, keli-meleri notaya dökmeye çalışıyorum. Sonra-sında ise onları aranje edip en iyi şekilde din-leyicilerime sunmaya çalışıyorum.

Müzik yaparken sizi en çok mutlu eden şey nedir?Konserler, insanlarla iç içe olduğum yerler... Bunlar mutlu ediyor beni. “Müzik yaparken acaba bu şarkıla-rı büyük kitlelere ulaştırabilecek miyim?” gibi sorular soruyorum kendime. Zaten bunun cevabını da Türkiye’nin birçok yerinde verdi-ğim konserlerde görüyorum. Kon-ser sırasında şarkılarımı yüz bin-lerin ağzından aynı anda duymak büyük bir mutluluk ve müthiş bir haz veriyor bana.

Çok sevilen ve beğenilen bir yorumcusunuz. Olmak istediğiniz yerde misiniz?Olmak istediğim yerdeyim diyebilirim. Şarkı-larımın dinlendiğini, söylendiğini ve insanlar tarafından sevildiğini gördükçe daha da mutlu hissediyorum. Müzik yapma isteğim daha da artıyor. Müzik sonsuz bir şey, basit bir yol de-ğil. O sonsuzlukta, müziğin sonsuzluğunda yaşamayı seviyorum.

Kutsi’nin müziği neyi tanımlar?Güzel bir soru. Kutsi’nin müziği gitar kompo-zisyonunu, gitar tınısını tanımlar. Ben gitar aşı-ğı bir adamım. Tabii bütün enstrümanları çok severim ama gitarın yeri bende bambaşkadır. Kutsi’nin müziği gitarla söyleşmesi gibidir.um.

ğumbeni. kıla-cekumda

rdi-on-in-ak ir

Kutsi’nin müziği gitarla söyleşmesi gibidir.

Page 4: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

4

ziği hiç değişmeyecek ve onlar hep kendi tür-lerinde ekol olmaya devam edecekler. Bülent Ortaçgil ve rahmetli Tanju Okan ile birlikte ile birlikte sahne almayı, Sezen Aksu ve Zu-hal Olcay ile birlikte düet yapmayı çok ister-dim. Zaten aynı ülkede aynı şehirde kalbi mü-zik için atan insanlarız. Bir gün, bir şekilde yollarımız müzik için kesişecek.

Tanımadığınız insanlara müziğinizle öyküler anlatmak nasıl bir duygu?Aslında bu duyguyu onlara sormak lazım. Çün-kü ben tüm samimiyetimle başımdan geçen ya da hayal ettiğim olayları, gerçekleşmiş ya da gerçekleşmesi mümkün olan olayları müziğim-le ifadelere dökmeye çalışıyorum. “Onlarla bir-likte şarkı söyleyip kalp atışlarını sahneden duy-mam” bu soruya en güzel cevaptır.

İsminizi şair Ahmet Kutsi Tecer’den aldığınız doğru mu?Evet, doğrudur. Çünkü kendisi dedemin ede-biyat öğretmeni ve dedemi de çok severmiş. Rahmetli dedem bana edebiyat öğretmeni Ahmet Kutsi Tecer’in ismini koymuş. Böy-lesine güzel bir şairin adını taşıdığım için mutluyum.

Müziğin dışında nelerden hoşlanırsınız?Fotoğraf çekmeyi, resim yapmayı çok seviyo-rum. Playstation oynamaktan büyük zevk alı-yorum. Şu sıralar tenise başlamak istiyorum.

Sizi en çok ne güldürür?Birçok şey... Stüdyoda kayıt esnasında dilim sürçtüğünde ya da canlı yayın sırasında şar-kının sözlerini unuttuğumda... Kısacası bir çok durumda...

Dişhekimleri ile aranız nasıl?6 ayda bir mutlaka diş kontrollerimi yaptırı-yorum ve dişlerime özen gösteriyorum. Her-kesin de bu konuya önem vermesini tavsiye ediyorum. Bütün dişhekimlerine sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?Bu röportajın yayınlanmasında emeği olan herkese, dinleyicilerime ve tüm sevenlerime sonsuz teşekkürlerimi gönderiyorum. Son olarak da şunu söylemek istiyorum: “Haya-tın neresinde olursam olayım, mutsuzluğa kapıldığımda ve hayatın gerçekleriyle karşı-laştığımda bile bu albümü alıp dinlediğiniz ve yüzümüzdeki gülümsemeye sebep oldu-ğunuz için teşekkür ederim”.

İlk albümünüzü 2000 yılında çıkardınız. Keşfedildiğiniz dönem ise tam 5 yıl sonrası... Sizce o dönemler eksik olan neymiş?Eksik olan bir şey vardı. Güzel şarkı ile hit şarkı. Güzel şarkı adı üstünde güzel ve dinle-nebilir olan şarkıdır ama hit şarkı olduğu an, profesyonelliğin ve sorumluluğun başladığı andır. Hit şarkının arkasında durmak, o şar-kıyla birlikte güzel bir duruş sergilemek ve bir önceki albümü aratmamak çok önemli.

“Bambaşka” albümü dinleyiciler tarafından çok beğenildi. Bu albümü diğer albümlerinizden “bambaşka” yapan nedir?Bir önceki albümümü aratmaması için elim-den geleni yaptım. Yine gitar kompozisyonu üzerine kurulu bir albüm oldu ve yine Cey-hun Çelikten, Suat Aydoğan ve Mert Ali İçel-li gibi aranjörlerle çalıştım. Şunu fark ettim ki ne kadar az enstrüman kullanırsanız o kadar geniş ve samimi bir sound elde ediyorsunuz.

Albümü ilk elinize aldığınızda size hissettirdiği duygu neydi?Bir albümün adı çok önemlidir. Albümünüz müzik marketlerde dinleyicilere ulaştığında hem görsel açıdan insanlara güzellik sunmalı hem de adıyla akıllarda soru işareti oluştur-malı... Benim “Sana Ne” isimli albümümden beri “Aynı Şehirde Nefes Almak Bile Bana Yetiyor”, “Aynadaki Yüzünün Karşılığı Be-nim” ve “Bambaşka” gibi hep farklı isimlerle

sunuldu albümlerim. Albümün “Bambaşka” adını almasının sebebi, şarkının içinde gitar kompozisyonuyla birlikte bağlama kompozis-yonunun da olmasıydı. Kısacası müzikalitesi yüksek ve her zaman dinlenebilecek şarkıları dinleyicilere sunmaya çalıştım. Bu da beni en çok mutlu eden şey oldu. Dinleyiciler albümünüzü neden alsınlar? “Neden” sorusunun cevabını sizden alabilir miyiz?Neden almadılar ki :) Şarkıların internetten dinlendiği ve bilgisayarlara indirildiği bir dö-nemdeyiz. Albümün hazırlık aşamasında bir-çok insan emek sarf ediyor, bu iş sayesinde para kazanıyor. Albüm üzerinde büyük bir emek ve özveri var. Zaten albümü aldıktan sonra neden aldıklarının farkına varacaklar.

“Doktorlar” dizisi neden sona erdi?Yeter ama 100 bölüm oldu artık. Aslında öyle bir kutsal görevi üstlendiğim için inanılmaz mutlu-yum. Ne kadar zor ve kutsal bir görev olduğunu hastanede 3 yıl yaşayarak gördüm. “Doktorlar” efsane dizi olarak akıllarda kalan bir dizi oldu.

Televizyonda başka projeler de olacak mı?Yeni dizi projeleri tabii geliyor ama şu an üze-rinde çalıştığım albümün çalışmaları yüzünden hem sıcak bakıyorum hem de bakamıyorum. Performansımın tamamını müziğe ayırarak yaza iyi bir albümle girmek için çok çalışıyo-rum. Tabii televizyon programları da olacak ama her şeyin zamanında olması taraftarıyım.

Oyunculuk müziği olumsuz etkiliyor mu?Etkiliyor tabii etkilememesi söz konusu de-ğil. Ben “Doktorlar” dizisinde oynarken iki albüm yayınladım. İkisini bir arada çok zor yürüttüğüm zamanlardı. 3-4 saatlik uykuyla dizi çekimleri, ardından stüdyo çalışmaları çok zor oluyordu. Şarkılarımı Gebze-İstanbul yolları arasında yaptım.

Oyunculuğa ilk başladığınız zamanlarda ne tür zorluklarla karşılaştınız?Zorluklarla karşılaşmam çok doğal. Çünkü herhangi bir akademik geçmişim veya çok ge-niş bir tecrübem olmadı açıkçası. Nasıl hisset-tiysem öyle oynadım. En samimi, en doğal halimi ekrana yansıtmaya çalıştım.

Herhangi bir engel olmadığını varsayalım, müzik tarihinde kiminle birlikte çalışmayı hayal ederdiniz?The Sun Express ile bir dünya turnesinde bir-likte olmayı çok isterdim. Çünkü onların mü-

Page 5: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

ADVERTORIAL

NİSAN 2011

5

Sterilizasyon işleminin doğru ve güvenilir bir biçimde yapılması sağlık kuruluşlarında enfeksi-

yon riskini azaltan temel etkenlerden-dir. Kabul edilebilir sterilite güvence düzeyini sağlayacak ölçüde, ortamın sporlar dahil olmak üzere tüm mikroor-ganizmalardan arındırılması işlemine “sterilizasyon” adı verilir.

Sterilizasyon üniteleri hastanenin tüm birimlerinden gelen kirli malzemelerin toplandığı ve bir dizi işlem sonunda mal-zemelerin yeniden kullanılabilir hale geti-rildiği merkezlerdir. Cerrahi girişimlerde kullanılan alet ve malzemeler uygun yön-temlerle steril edilmeli ve sterilizasyon aşamaları standartlara uygun malzemeler-le kontrol edilmelidir. Üniteye gelen alet-lerin iyi bir şekilde temizlenmiş olması başarılı bir sterilizasyon süreci için en önemli adımdır. Aletler temizlenmeden hiçbir şekilde steril edilemez.

Sterilizasyon aşaması için kullanılan en yaygın yöntem buhar ile sterilizas-yondur. Yöntemin yaygın olmasının ne-deni buharın malzemelere iyi penetre olabilmesidir.

Etkin bir buhar sterilizasyonu için buharın tüm yüzeylere penetre olması gerekir. Buhar sterilizasyonunun gü-vencesi için sterilizasyon kontrol aşa-malarının tümünün yerine getirilmesi gerekmektedir.

Ön vakumlu buhar sterilizatörlerinde günlük cihaz performans kontrolü “Bowie&Dick Testi” adı verilen kullanıma hazır test paketleri ile gerçekleştirilir. Tes-tin amacı yeterli hava tahliyesi ve etkin buhar penetrasyonunun gözlemlenmesidir.

Günümüzde buhar sterilizatörlerinin performansını ölçümlemek amacıyla sterilizatörlerin tüm kritik parametrele-rini ölçen ve bu parametreler ile ilgili detaylı, kesin ve objektif sonuç veren “Elektronik Test Sistemi” kullanılmak-tadır. Ölçülen değerler; sıcaklık, zaman, basınç, buhar içinde hava kalıntısı ya da yoğunlaşmamış gazların varlığıdır.

Sterilizasyon çevriminin monitörize edilmesinde yük kontrolünün önemi büyüktür. Yük kontrolü “Biyolojik İndi-katörler” ile yapılır. Hızlı sonuç veren “Biyolojik İndikatörler” sterilizasyon başarısına ilişkin kesin ve net konfirme sonucu floresan ışıma yöntemi ile flash çevrimler için 1 saatte, buhar çevrim-leri için 3 saatte ve etilen oksit çev-rimleri için 4 saatte verirler.

Paket içi kontrol “Kimyasal İndi-katör/Entegratörler” ile yapılır. Ste-rilizasyon çevrimine yerleştirilen her bir paketin içine “Kimyasal İndikatör/Entegratör” mutlaka konulmalıdır.

Paket içi indikatörler kullanı-lan sterilizasyon yöntemindeki tüm kritik parametrelerin sağ-landığını göstermelidirler. Bu-har sterilizatörlerinde kritik 3 parametre sıcaklık, zaman ve doymuş buhardır. “Sınıf 5 Kim-yasal Entegratörler” en gelişmiş ve en güvenilir paket içi kontrol indikatörleridir.

Sterilizasyon kontrol aşamaları-nın ayrı ayrı dokümante edilmesi, gerçekleştirilen sterilizasyon işlemi-nin sonucunu doğru ve güvenilir kılar.

Sterilizasyon monitörizasyonunda kul-lanılan tüm indikatörlerin ilgili stan-dartlara uyduğunu gösteren bağımsız test raporlarının aranması, güvenilir ste-rilizasyon sonuçları için son derece önemlidir.

Sterilizasyon Kontrolünün Önemi

Benek Civelek3M Medikal Ürünler

Bilimsel Aktiviteler Koordinatörü

Page 6: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

DİŞİNİZE TAKILANLAR

NİSAN 2011

6

Muayenehane Standartlarında Sterilizasyondaki Kaçaklar

Diş tedavisinde kullanılan aletle-rin yıkanması, steril edilmesi, galoş kullanımı, ünitlerin dezen-

feksiyonu, tek kullanımlık ürünler, dezenfek-tanlar, cleanerlar, poşetleme cihazları.... Bütün bunlar artık bir muayenehanenin olmazsa ol-mazları yani standartları.

Bu standartların sağlanması hekim için olduk-ça fazla çaba gerektirmekte ve maddi harcamaya sebep olmaktadır. Fakat sterilizasyon öyle hassas bir konudur ki yapılan basit hatalarla bozulmakta ve çabalar boşa gitmektedir. Bir muayenehanenin kapısından girişten başlayarak muayene koltuğu-na oturup kalkıncaya kadarki aşamada sterilizas-yonu bozan pek çok unsur vardır. Kaçakların oluşmasına neden olan bu alanları aşama aşama genel olarak hep beraber gözden geçirelim:

• Galoş kullanımı: Galoş sepetleri araların-da biraz mesafe kalacak şekilde yerleştirilme-lidir. Kirli ve temiz yazıları sepetlerin üzerinde yazılı olmalıdır. Bu tedbirlerin yanı sıra yar-dımcı personel tarafından belirli zaman aralık-larında galoşların karışıp karışmadığı kontrol edilmelidir. Böylece kirli galoş temiz tarafa atılıp, bir sonraki hastanın kirli galoş ile içeri girmesi önlenmiş olur.

• Muayenehanenin havalandırmasının tam yapılması gerekir. Kapıdan içeri girildiğinde ilaç ve dezenfektan kokularının yanı sıra dam-lacık enfeksiyonu dediğimiz mikroorganizma-ların havada uçuşmasının engellenmesi için her tedaviden sonra koltuk dezenfeksiyonuna paralel havalandırmanın da yapılması gerekir. Havalandırma yok ise muayene odasının cam-

ları açılıp havalandırma sağlanmalıdır.• Diş ünitlerinin dezenfeksiyonu tam yapılma-

lıdır. Kaçakların olduğu bölgeler aeratör başlıkla-rı, hava-su şırıngası, mikromotor parçaları, ünitin tablası, pamuk ruloların ve frezlerin kaplarıdır. Bu bölgeler kontaminasyona son derece müsait-tir. Özellikle pamuk ruloların ve frez kutularının kontrolleri mutlaka yapılmalıdır.

• Refrektör de ünit üzerinde kontaminasyo-na en müsait alanlardan biridir. Hasta ağzında çalışırken ağızdan sıçrayan artıkların ilk sıçra-yacağı yer refrektördür. -Özellikle hasta sirkü-lasyonunun yoğun olduğu ve üst üste hasta alımının yapıldığı durumlarda- hastanın ilk karşılaştığı ve baktığı yer refrektördür. Işık yanınca damla damla tüm artıklar direkt göze çarpar ve kliniğin itibarını zedelemesinin yanı sıra ciddi bir kaçak sebebidir. Bu nedenle ref-rektörün ön yüzeyi ve tutacak kısımları streç-lerle sarılmalı ve dezenfektanla silinmelidir.

• Diğer bir kaçak alanı da şüphesiz ki kreşu-ardır. Kreşuarı her hastadan sonra temizlemek standarttır. Ama özellikle cerrahi işlemler son-rasında özel solüsyonlarla derinlemesine te-mizlemek gerekir. Kullanım sonrasında kreşu-arın suyu bir süre açık bırakılıp, akıtılarak ar-tıkların temizlenmesi sağlanmalıdır.

• Tükürük emiciler tek kullanımlık oldukların-dan oldukça güvenilirdirler. Peki tükürük emici-nin yerleştiği kısım her hastadan sonra dezenfek-te ediliyor mu? Her hastanın eliyle tuttuğu bu kı-sımlar mutlaka dezenfekte edilmelidirler.

• Hastalarımızın başlarını yasladıkları kısımlar özellikle yaz aylarında terle kontamine olurlar. Bu

nedenle tetiyer başlıkları da dezenfeksiyona tabi tutulmalıdırlar. Tetiyer kılıfı kullanılıyorsa ideal olanı her hastadan sonra değiştirmektir.

• Bir muayenehanede gerçekleşen en büyük kaçağın eldiven kullanımında yaşandığını düşün-mekteyim. Eldiven hem hastayı hem de hekimi koruyan bir bariyerdir. Bu nedenle eldivenin ele takılmasından kullanım aşamasına kadar geçen sürede bir dizi kurala mutlaka uyulmalıdır. Eldi-ven ile dolap kapakları açıp kapatmak ya da çalan cep telefonuna dokunup tekrar hasta ağzına dö-nülmesine kaçak gözüyle bakılmasının yetersiz olacağını düşünmekteyim. Eldiven kullanımı sa-dece hekimin ya da yardımcı personelin kendisini hastadan ya da ortamdan gelen mikroorganizma-ya karşı koruma amaçlı değildir. Aynı koruma koltuğa oturan hasta için de geçerlidir. Bu neden-le eldiven kullanımında kaçaklara göz yumulma-malıdır. Büyük kliniklerde ya da birden fazla yardımcı personelin çalıştığı muayenehanelerde oluşan kaçakların en önemli sebebi çalışan perso-nelin arasındaki iletişimsizliktir. Görev tanımları-nın tam yapılmaması, eğitimlerin tam verilme-mesi bütün bunlara sebep olmaktadır.

• Muayene koltuğunun hazırlanması, toplan-ması, zaman zaman tatbikli canlandırma yapılma-sı, yardımcı personelin hastanın yerine geçerek empati kurması, tedavi koltuğuna ve muayeneha-neye hastanın gözünden bakması kendini geliştir-mesi açısından oldukça fayda sağlayacaktır.

Zaman zaman yapılacak eğitimler bu konu-da yazılan makale ve dökümanların paylaşımı bu standardın oturmasını sağlayacak, kaçakları önleyecektir.

Dt. Güzin Kösedağ Kırsaçlıoğlu

Page 7: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı
Page 8: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

8

KISA KISA

M imari ve iç mimari proje ta-sarım ofisi olarak 2006 yı-lında kurulan ve bu tarihten

itibaren çeşitli şehirlerde mimari ve iç mi-mari projelere imza atan Maya Mimarlık, vizyonunu günden güne yenileyerek farklı kitlelere hizmet vermeye devam ediyor. 2007 yılından itibaren yurt dışında da tasa-rımlarıyla boy göstermeye başlayan Maya Mimarlık kadrosuna tasarım gücü yüksek, genç, donanımlı mimar ve mühendisler ek-leyerek daha büyük ölçekli projelere imza atabilecek konuma gelmiştir.

2008 yılından itibaren yaptığı proje ve ta-sarımların yanı sıra uygulama sahasında da faaliyet göstermeye başlayan Maya Mimarlık bugün çok yönlü kadrosuyla mimari/iç mi-mari tasarım & projelendirme, anahtar teslim ve uygulama, 3 boyutlu görselleştirme & ani-masyon, logo tasarımı & markalaştırma ol-mak üzere fiziki ve dijital alanlarda anahtar teslim hizmetler verebilmektedir.www.dizaynmaya.com Halaskargazi Cad. Nuri Paşa Apt. No: 45 Kat: 1 Harbiye/İstanbulTel: 0 212 231 9204Faks: 0 212 231 9206

Tasarım Soru Sormak ve Çözmektir...

Yurt Dışı Turları65 ülkeye yurt dışı tur seçenekleri çok özel fırsat ve avantajları…

Yurt İçi TurlarıSize özel 500 + yurt içi paket tur fiyatları... Karadeniz, Ege, GAP, Anadolu turları...

Kanada Göçmenlik HizmetleriADR’ye danışın!

İstanbul ŞubeHalaskargazi Cad. Nuri Paşa Apt. No: 45 Kat: 1 Harbiye/İstanbulTel: 0 212 231 9204 -05Faks: 0212 231 [email protected]

Merkez ŞubeAtatürk Bulvarı No: 33 Kat: 1 Daire: 1 Adapazarı/SakaryaTel: 0 264 271 7112Faks: 0 264 271 [email protected]

ADR Travel çok cazip tur seçenekleri ile sizleri bekliyor...

ADR Travel Avantajlarıyla Tanışın...Ücretsiz Yurt Dışı Eğitim Danışmanlığı İngiltere, Amerika, Kanada ve Avrupa’da yurt dışı eğitim, sertifika ve dil okulları...

Vize HizmetleriTüm konsolosluklarda vakit kaybı yaratan bir-çok formalite işlemden sizi kurtararak tüm bu işlemleri sizin adınıza yapar, konsoloslukta sizi temsil eder. Sizin adınıza vize takibi yapmak konusunda tam yetkilidir!

bumvemmtewwHKTeFa

Page 9: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

Alışverişten önce

Hangi ürün? Hangi fiyata? Nereden alınır? Aradığınız pek çok ürün bilgisi bu rehberde...

• Kategorilere göre indekslenmiş yüzlerce ürün • Güncel ürün fiyatları, kampanyalar, yeni ürünler• Ürün bilgileri ve firma bilgileri• 10.000 dergi, ücretsiz dağıtım• Rehber aynı anda www.dentalisveris.com'da

“dentalışveriş”

Page 10: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

10

YAŞAMA ATILAN İLK ADIMLARLAÇOCUĞUNUZUN DİŞLERİ KORUMA ALTINDA

YAŞAMA AÇILAN PENCERE

Dişhekimimiz Mikrop Bulaştırmamak için Ne Yapıyor?

Aynen hastanede olduğu gibi dişheki-mi kliniklerinde de mikrop bulaştı-rılabilir. “Dişhekimimiz mikrop bu-

laştırmama önlemlerini alıyor mu?” sorusu yıllar-dır herkesin kafasını kurcalar. Sonuçta ağız içinde işlem yapılır ve herhangi bir hastalığın bu yolla bulaşmaması gerekir. Üstelik ağzımıza değecek aletler temiz olmasından öte mikropsuz yani steril olmalıdır. Peki bunu kontrol edebilir miyiz? Heki-mimize bunu sormamız doğru mudur? Yoksa bize kızar diye susmalı mıyız?

Bu konu dişhekimliğinde işin görünmeyen ama maliyeti büyük olan kısımlarından biridir. Hastaya temas eden veya ağzına değen birçok şey tek kullanımlıktır ve hemen atılır (hasta önlü-ğü, bardağı, tükürük emici vb.). İşin “mutfağı” denilen yeniden kullanılabilir aletlerin bir sonra-ki hasta için steril olarak hazırlanması ise büyük uğraş, titizlik, zaman ve masraf gerektiren üstelik

dişhekiminin sorumluluğunda olan önemli bir kısmıdır. Sorun aslında büyüktür. Çünkü sizden önce o koltuğa oturup tedavi olmuş hasta acaba bulaşıcı herhangi bir hastalık taşıyor muydu? Eğer öyleyse bu hastalık oradaki ortamdan ve kullanılan aletlerden size de bulaşmasın diye ye-terli önlemler alınmış mıdır? Teknoloji ilerledik-çe çözüm olarak sunulan uygulamalar da hızla gelişmektedir. İçiniz rahat olsun. Çünkü günü-müzde bilgi ve teknoloji ile gelinen nokta, size herhangi bir hastalık bulaşmayacağını kanıtlaya-cak kadar ileri düzeydedir. Aslında bu konu diş-hekimliğinin bir kısmı da değil, bütünüdür.

İnfeksiyon KavramlarıDişhekimi, dişhekimliği öğrencisi, dişhekimi yardımcısı, hastalar ve diş teknisyeni arasında birbirinden edinilen infeksiyonlara “çapraz infek-siyon” denir. Bu tür infeksiyon tıptaki “hastane

infeksiyonu” ya da “nosokomiyal infeksiyon”un karşılığıdır. Çapraz infeksiyon ve hastane infeksi-yonu dişhekimliği ve tıp çalışanları yönünden “meslek hastalığı”dır. 2007 yılından beri sağlık hizmetlerinin verilme çeşitliliği (hastane, ayakta ya da evde bakım vb.) göz önünde tutularak sağ-lık hizmetiyle ilişkili infeksiyon (health care asso-ciated infections) tanımı yapılmıştır. Sağlık hiz-metiyle ilişkili infeksiyon ilk randevu sırasında var olmayan ya da kuluçka evresinde olmayan, infeksiyöz bir etken nedeniyle ya da bu etkenin toksinlerine karşı gelişen bir reaksiyon nedeniyle oluşan infeksiyondur. Son yıllarda sağlık hizme-tiyle ilişkili infeksiyon hastalıkları sayısının arttı-ğına ve bu durumun hastane infeksiyonlarında ço-ğul ilaç dirençli mikroorganizma türlerinin ortaya çıkma sorununun bile önüne geçmekte olduğuna dikkat çekilmektedir. Diğer sağlık hizmetlerinde olduğu gibi dişhekimliği hizmeti de çapraz infek-

Dr. Oktay Dülger, Prof. Dr. Güven KülekçiDerleyen: Ebru Demirel

Page 11: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

11

YAŞAMA ATILAN İLK ADIMLARLA ÇOCUĞUNUZUN DİŞLERİ KORUMA ALTINDA

YAŞAMA AÇILAN PENCERE

siyonu önleme sorumluluğu taşır. Bir bulaşmanın infeksiyonla sonuçlanabilmesi için “beş halkalı infeksiyon zinciri”nin kesintisiz olması gerekir. Bu halkalardan bir tanesi eksik olursa infeksiyon gerçekleşmez. Gerçekleşmemesini sağlamaya yö-nelik girişimlere “infeksiyon kontrolü” denir.

İnfeksiyon Kontrolü Dişhekimliğinde bulaşıcı hastalıklardan korun-ma, toplu adı infeksiyon kontrolü olan birtakım uygulamalar dizisi ile gerçekleşir. Amaç infeksi-yon zincirinin kırılmasıdır. İnfeksiyon zincirinin kırılması için birincil yaklaşım olan “asepsi”; mikroorganizmaların bir yerden bir yere bulaş-masını en aza indirmek ya da tamamen engelle-mektir. İkincil yaklaşım olan “dekontaminas-yon”; kontamine olmuş vücut, çevre yüzeyleri, hava, alet ve gereçlerden mikroorganizmaları uzaklaştırmak/öldürmektir. İnfeksiyon kontrol işlemlerinde temel ilke, her hastayı bir infeksi-yon hastası olarak kabul etmek ve herkes için

yüzden dişhekimleri ve yardımcıları tüm aşıları aksatmadan olur, kurallarına uygun olarak takip eder ve kaydını tutarlar. İş kısıtlaması gerektiren durumları bilirler. Uygun kişisel koruyucu dona-nımları (önlük, eldiven, maske, gözlük, siperlik vb.) kullanırlar. Günün başında hasta tedavisi öncesi, hasta tedavisi sonrası ve günün sonunda standart infeksiyon kontrol önlemleri doğrultu-sunda iş yaparlar. Kısacası dişhekimliğinde in-feksiyon kontrolü dişhekimliğinin her uygula-masının doğal bir parçası olarak yerine getiril-melidir. Dişhekimliğinde hem çalışanlar hem hastalar için her an var olan infeksiyon riskini ortadan kaldıran güvenli bir ortam ve çalışma düzeni sağlanmalıdır.

Dişhekimimize ve Yardımcısına Neler Sorabiliriz?İnfeksiyon kontrol önlemleri hakkında sorular sormak hastanın en doğal hakkıdır ve hatta sor-malıdır. Sağlık çalışanlarının hepsi, özellikle de dişhekimleri işin bu görünmeyen kısmını seve seve detaylı bir şekilde anlatmaktan keyif alacak-lardır. Çünkü bunun altında büyük bir emek, masraf ve zaman harcanmasıyla oluşmuş; dünya çapında katı kurallara bağlı bir bilgi ve uygulama yatmaktadır. Dişhekimi infeksiyon kontrolünü bir “risk yönetimi” ya da “toplam kalite yöneti-mi” olarak ele alır. Dişhekiminin yapması gere-ken kendi uygulamasına yönelik özel infeksiyon kontrol programı yazmak, personelini periyodik olarak bilgilendirmek, uygulamaları kontrol et-mek, düzenli kayıtlar oluşturmak, bilgileri güncel tutmak ve dış denetime her an açık olmaktır. Dünyada gelişmiş ülkelerde hastaların dişhekim-lerine aşağıdaki şu beş soruyu yöneltmeleri çeşit-li sağlık kuruluşları tarafından önerilmektedir:

Muayene ya da tedaviniz sırasında kullanıla-cak döner aletler ve malzemeler dahil her tür-lü alet, araç ve gereç steril edilmiş midir? Kul-lanılan sterilizasyon cihazı otoklav mıdır? Dişhekiminiz ağzınıza girecek veya temas ede-cek her aleti önceden sterilize etmiş olmalıdır. En güvenilir sterilizasyon cihazı basınç altında su buharı ile yüksek sıcaklıkta sterilizasyon sağlayan otoklavdır. Dişhekimliğinde kullanı-lan her türlü alet, araç ve gereç otoklavda belli bir sürede 2 atmosferde 134°C’de steril edile-bilir. Dişhekimi, döner başlıkları ve aletleri de otoklavda steril etmiş olmalıdır. Döner aletle-rin sadece dışının silinerek temizlenmesi yeter-li değildir. İçinin de steril olması gerekir. Diş-hekiminin otoklavı yoksa ve sterilizasyon ci-hazı olarak sadece kuru sıcak hava sterilizatö-rü kullanıyorsa her türlü alet ve malzemesini steril edemiyor demektir.

aynı işlemleri aynı titizlikle uygulamaktır. İnfek-siyon kontrol uygulaması hastaya göre değil, iş-lemlere göre yapılır. Bu standart infeksiyon kontrolüdür. Standart çapraz infeksiyon kontro-lü dişhekimi, yardımcısı, diş teknisyeni ve hasta arasında infeksiyon etkenlerinin transferinin ön-lenmesi için alınan tüm önlemlerin toplamıdır. Modern, sistematik, bilimsel temelli ve etkisi klinik olarak kanıtlanmış pratik ve etkili yön-temlerin dikkatli kullanımını içerir.

Dişhekimliği tedavi uygulamalarının çoğu ağız-diş dokularının infeksiyonuyla ilgilidir. Bu infeksiyonu veya kaynağını ortadan kaldırma girişimlerinde kullanılan aletlerin tek kullanım-lık olmayanları, bir başka hastada kullanılmadan önce iyi bir temizlik ve sterilizasyon işleminden geçmektedir. En büyük risk infeksiyon etkenle-rinin transferinin hastadan sağlık personeline geçmesidir. Bu sebeple dişhekimleri ve çalışan-ları öncelikle kendi sağlıkları açısından alınacak tüm önlemlere karşı aşırı titizlik gösterirler. Bu

Page 12: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

12

YAŞAMA ATILAN İLK ADIMLARLAÇOCUĞUNUZUN DİŞLERİ KORUMA ALTINDA

YAŞAMA AÇILAN PENCERE

Dişhekiminiz sterilizasyon cihazının düz-gün çalıştığını yani içine sokup çıkardığı alet ve malzemenin steril olup olmadığını nasıl biliyor? Sterilizasyon cihazlarında sterilizasyonun ger-çekleşip gerçekleşmediği çeşitli yöntemlerle kontrol edilmelidir. Otoklav bir anlamda bilgisa-yardır. Cihazın ulaştığı sıcaklık, basınç ve süre her kullanımda çıktı olarak alınabilir. Otoklavın diğer mekanik kontrol testleri, günün başında otoklav boşken yapılması gereken ön vakumla tüm havanın boşaltılıp sterilizasyonu sağlayan buharın içi oyuklu aletlere ya da tekstil malzeme içine girebileceğini gösteren testlerdir. Otoklavın her kullanımında her alet, araç ve gereç paketi üzerinde ve içinde belli sıcaklık ve sürede renk değiştiren çeşitli kimyasal göstergeler de kulla-nılmış olmalıdır. Hatta alet paketlerinin üzerinde daha ileri bir yöntem olarak sterilizasyon tarihini, kimin ve ne şartlarda yaptığını belirten işaret, damga veya barkodlar bulunabilir. Bu bilgi bir başkasında kullanılmış aletlerin sterilizasyona girmeden tekrar kullanılmasını da engeller.

Mekanik ve kimyasal göstergelere ek olarak belirli sürelerde cihazların biyolojik kontrolü de yapılmalıdır. Sterilizasyon cihazının biyolojik kontrolü, insan sağlığına zarar vermeyen öldürül-meye dirençli bakteri sporları ile yapılır. Cihaz eğer dirençli bakteri sporlarının ölmesini sağlı-yorsa “düzgün çalıştırılıyor” demektir. “Biyolo-jik kontrol” yani “spor testi” sterilizasyonun en güvenilir kanıtıdır. Periyodik olarak her hafta ya da her ay yapılması gereken bir testtir. Ancak implant ameliyatı için kullanılacak her türlü mal-zeme, alet ve araç gerecin girdiği sterilizasyon iş-lemine ilişkin sterilizasyonun mutlaka başarıldı-ğını gösteren bir spor test belgesi olmalıdır.

Dişhekimi muayenehane ya da klinikleri pi-yasadaki çeşitli biyolojik testleri kendi kendi-lerine uygulayabilecekleri gibi yıllardır İstan-bul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız Mikrobiyolojisi Laboratuvarı tarafından uygu-lanan “Posta ile Spor Testi” uygulamasından yararlanıyor olabilirler. http://www.istanbul.edu.tr/dishekimligi/akademikbirimler/temel/mikrobiyoloji/tanitim_mikrobiyoloji.pdf adre-sinden detaylı bilgiye ulaşılabilir.

Dişhekiminiz ve yardımcıları önlük, eldi-ven, maske, gözlük gibi kişisel koruyucu bariyerler kullanıyor mu?Dişhekimi tarafından her hastaya yeni eldiven kullanıldığından şüpheniz olmasın. Özellikle ağızdan sıvıların sıçramasına yol açacak işlemler yapılacaksa maskeler de her hastada tüm çalışan-lar tarafından değiştirilir. Herkes önlük veya iş kı-yafeti giyer. Artık eldivensiz çalışan dişhekimine

rastlamak mümkün olmadığı gibi kan ile yoğun temasın olacağı ameliyat işlemlerinde çok daha geniş önlemlerle her tür yüzey örtülmektedir.

Her hastadan sonra yüzeyler dezenfekte ediliyor mu ya da koruyucu örtüler değiştiriliyor mu?Dişhekiminiz ve yardımcıları, iki hasta arasın-da elleriyle tutma olasılığı olan her yüzeyi de-zenfektanla silerler. Böylece kirlenmiş alanlar-dan hastaya mikrop geçişi önlenir. Her hasta-dan sonra yüzeyleri dezenfekte etmek yerine dişhekimi veya yardımcısının çalışma sırasın-da eliyle tutma olasılığı olan klinik yüzeyler koruyucu şeffaf örtü ya da folyo ile kaplanabi-lir ve her hastada bu örtüler değiştirilebilir. Bu yöntemle hem dezenfekte edilecek yüzey aza-lacak hem de zamandan kazanılacaktır.

Diş tedavisi işlemleri sırasında tam olarak korunduğunuz konusunda kaygılarınız varsa veya alınan önlemlerin az olmasın-dan rahatsızsanız bunu dişhekimi veya yardımcısına bildirerek aletlerin kullanıma hazırlanma yerini de sorabilirsiniz.Günümüz dişhekimliğinde hastaların bu tür kaygılarını önlemek için sterilizasyon odası dı-şardan izlenebilir dizaynda olabilir. Unutulma-ması gereken dişhekimliğinde infeksiyon bu-laşma riski sadece hasta yönünden değil, çalı-

şanlar yönünden de çok önemlidir. Standart in-feksiyon kontrol önlemleri hasta tedavisi sıra-sında sadece hasta için değil, çalışanlar için de güvenli bir ortam sağlar. Dişhekiminiz ve yar-dımcısı hastalık geçişini engellemek için yapılan-ları göstermekten mutluluk duyacaklardır. Soru sormaktan çekinmeyin ve olası her kaygınızı be-lirtin ki sizi tam olarak aydınlatabilsinler.

Günümüzde birçok sağlık kuruluşu, yaptıkla-rı uygulamaları ve infeksiyon kontrol protokol-lerini uluslararası standardizasyon veya akredi-tasyon kurumlarına onaylatarak sağlık hizmetle-rini vicdana bırakılmış olmaktan kurtarıp kural-lara bağlamaya çalışmaktadır. Dişhekimliğinde ülkemizde bu konuda dişhekimlerine yardımcı olacak bir uygulama Diş Dostu Derneği tarafın-dan gerçekleştirilmekte olan “Diş Dostu Klinik” uygulamasıdır. Detaylı bilgiye www.disdostu.org sitesinden ulaşabilirsiniz. Sağlık Bakanlığınca dişhekimliği infeksiyon kontrol önlemleri yakın-da bir yönetmeliğe ve denetime kavuşacaktır.Sağlıcakla kalın...

Kaynaklar 1- Külekçi G. Dişhekimliği infeksiyon kontrolün-de sürveyans, 6. Ulusal Sterilizasyon Dezenfek-siyon Kongresi Kongre Kitabı, 2009; 327-37. www.das.org.tr2- Külekçi G, Dülger O, Ergin U, Dişhekimliğin-de otoklav, TDBD, Aralık/Ocak 2005; 91: 73-86.

Page 13: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı
Page 14: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

14

TREND SAĞLIK

Dişhekimliğinde Kişisel Koruyucu YöntemlerProf. Dr. Serdar ÇintanDerleyen: Ebru Demirel

Dişhekimliğinde kullanılan cihazlar ve çalışılan ortamın hem kontaminasyon riskinden olabildiğince uzak tutulması hem de kontamine olan yüzeylerin aseptik hale getirilmesi gereklidir.

Günümüz dişhekimliğinde infek-siyon kontrolünü sağlamak ama-cıyla birçok yöntem geliştiril-

miştir. Bunlar ünit ve diğer aletlerin dekon-taminasyonunu sağlayan sistemlerin kulla-nılması, dezenfeksiyon ve sterilizasyon yön-temlerine eksiksiz uyulması, tek kullanımlık malzemelerin kullanımı, tıbbi atıkların doğ-ru yöntemlerle uzaklaştırılması, aseptik ça-lışma ortamının sağlanması gibi önlemlerin

yanı sıra koruyucu giysiler giyilmesi, eldi-ven, maske ve gözlük kullanılması olarak özetlenebilir. Dişhekiminin uygulaması ge-reken kişisel korunma yöntemlerinden bazı-ları şu şekilde sıralanabilir:

• El yıkama ve el bakımı• Eldiven kullanımı• Maske kullanımı• Göz ve yüz koruyucu kullanımı• Koruyucu giysiler

El Yıkama ve El BakımıDoğru yöntemlerle yıkanmayan eller mikroor-ganizmaların yayılmasında çok önemli bir rol oynarlar. Ellerin doğru yıkanması temel bir hij-yen kuralı olarak sadece dişhekimini değil, yar-dımcılarını, hastaları ve bu birey yakınlarının korunmasında da katkı sağlar. Eller yıkanırken izlenecek aşamalara kısaca bir göz atalım:

Güne Başlarken YapılanEl Yıkama İşlemi

• Tüm takılar, saat vs. çıkarılır. • Ellerdeki küçük kesik, sıyrık veya yara-

lar su geçirmez yara bandıyla kapatılır.• Eller, tırnaklar ve kolların dirsekten aşağı

bölümleri sıvı antimikrobiyal bir el yıkama ajanı ve yumuşak bir fırça ile 1 dakika sürey-le temizlenir. Bu aşamada eller belirli bir tek-nikle yıkanır. Her hareket 5 kez yinelenir.

El Yıkama Tekniği• Avuç içleri yüz yüze,• Sağ avuç içi sol elin sırtı üzerinde,• Sol avuç içi sağ elin sırtı üzerinde,• Parmaklar iç içe geçecek şekilde,• Parmak sırtları zıt avuç içinde,• Baş parmaklar daire hareketleri ile• Avuç içleri dairesel hareketlerle ovalanır.Bu işlem sonrasında eller akan suyun altında

10 saniye kadar durulanır. Eller ve kolların dir-sek altında kalan bölümleri germisid bir ajan ile 20 saniye yıkanır. Daha sonra 10 saniye kadar durulanır. Eller ve kollar kağıt havlu ile kurula-nır ve batarya aynı havlu ile tutularak kapatılır. Kliniklerde dirsek temasıyla veya fotosel tekni-ği ile çalışan bataryalar tercih edilmelidir.

Page 15: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

15

TREND SAĞLIK

Gün İçinde YapılanEl Yıkama İşlemi

• Eller ve kollar sıvı antibakteriyel bir el yı-kama ajanıyla 20 saniye kadar yıkanır ve ar-dından 10 saniye kadar durulanır.

• Kağıt havlu ile eller ve kollar kurulanır.

Cerrahi İşlem ÖncesiEl Yıkama İşlemi

• Eller ve kollar antimikrobiyal bir ajan ve steril bir fırça veya sünger ile 5-7 dakika ara-sında fırçalanır ve durulanır.

• Eller veya kollar durulanırken suyun dir-seklerden aşağıya akması sağlanır ve böyle-ce yıkanan bölgelerin yeniden kontamine ol-masının önüne geçilmiş olur.

• Steril havlu yardımıyla parmak uçların-dan başlanarak eller ve kollar kurulanır.

Tüm bu el yıkama yöntemlerinden sonra eldiven giyilir. Eller sadece eldiven giyilme-den önce değil, eldiven çıkarıldıktan sonra da yıkanmalıdır. Yapılan çalışmalar eldiven altında kalan floranın direnç kazandığını ve bu direnç artışının saatte 4.000 kat kadar olabileceğini göstermiştir. Buna bağlı olarak cilt üzerinde iritasyon oluşabilmektedir.

Doğru yöntemlerle el yıkamak hastalık oluşturan mikroorganizmaların yayılmasını önler, kontaminasyon yapan mikroorganiz-maların sayısını azaltır ve eller yardımıyla bulaşabilecek infeksiyonların önlenmesinde önemli bir ilk adımdır.

Eldiven KullanımıEl yıkanmasında uyulacak bu tekniklerin dı-şında el hijyeni ile ilgili görüşleri 2 başlık al-tında ele alabiliriz:

Genel GörüşlerEller gözle görülebilir kirlilik ya da kan veya diğer potansiyel olarak infeksiyöz materyal-lerle kirlendiği zaman antimikrobik olmayan ya da antimikrobik bir sabun ve su ile yıkan-

malıdır. Ellerde görülür bir kirlilik yoksa al-kol bazlı bir el solüsyonu da kullanılabilir.

El Hijyeni Endikasyonları• Ellerde görülür kirlilik olduğunda• Kan, tükrük ya da solunum salgılarıyla

kontamine olması muhtemel objelere çıplak elle dokunulduğunda

• Her hastayı tedavi etmeden önce ve te-davi bittikten sonra

• Eldivenleri giymeden önce• Eldivenleri çıkardıktan hemen sonraAğız cerrahisi işlemleri için steril cerrahi

eldivenleri giymeden önce cerrahi el hijyeni yapılmalı veya antimikrobiyal bir sabun ya da sabun ve suyla eller yıkandıktan sonra eller kurulanmalı ve uzun süreli etki için alkol baz-lı cerrahi bir el solüsyonu kullanılmalıdır.

Sıvı sabun ya tek kullanımlık kapalı kap-larda ya da yeniden doldurulmadan önce yı-kanıp kurutulmuş olan kapalı kaplarda mu-hafaza edilmelidir. Kısmen boşaltılmış kap-lar yıkanmadan tekrar doldurulmamalıdır.

Özel Görüşler• El yıkanmasına bağlı deri kuruluğunu

önlemek için el losyonları kullanılmalıdır.• El için kullanılacak losyonlar ve antisep-

tik solüsyonların eldivenle uyumu göz önü-ne alınmalıdır.

• Tırnaklar düz ve kısa kesilmiş olmalı, kenarları dikkatle temizlenmeli ve eldiveni yırtması önlenmelidir.

• Yapay tırnak kullanılmamalıdır.• Eldivenin giyilmesini zorlaştıracak ya da

Page 16: 2011 Nisan Sayısı İnfeksiyon Kontrolü Özel Sayısı

NİSAN 2011

16

TREND SAĞLIK

eldivenin ele uyumunu bozacak takılar kulla-nılmamalıdır.

Dişhekimliğinde eldiven kullanımı son 10 yılda yaygın hale gelmiş ve dişhekimi bir vü-cut boşluğunda eldivensiz tedavi yapan tek hekim olmak gibi açıklanması güç bir durum-dan kurtulmuştur. Bugün dişhekimliği klinik-lerinde eldiven kullanımı ile ağız içi sıvılarla ve mukoz membranlarla temas ortadan kalk-mış ve buna bağlı olarak kontaminasyonlara karşı etkili korunma sağlanmıştır.

Hasta Muayene ve Tedavi Eldivenleri Günümüzde hasta muayenesi veya çeşitli tedavi işlemlerinde kullanılacak eldivenler şöyle sıralanabilir:

• Steril lateks eldivenler• Steril lateks muayene eldivenleri• Vinil eldivenler• Non steril lateks muayene eldivenleri• Non steril vinil muayene eldivenleri• Pudrasız eldivenler• Hipoallerjenik eldivenler

İş Eldivenleri :• Kalın lateks eldivenler• Ağır veya ince nitril eldivenler• İnce kopolimer eldivenler• İnce plastik şeffaf eldivenlerLateks muayene eldivenleri dişhekimli-

ğinde en sık kullanılan eldivenlerdir. Farklı boy ve renklerde bulunabilirler. Pudralı veya pudrasız olabilirler. Bu eldivenler parmak uzunluğu veya el ayasının genişliğine göre farklı boyutlarda üretilirler. Bazı bireylerde eldivenlere karşı aşırı duyarlılık gelişebilir. Bu gibi durumlarda pudrasız, vinil veya ne-opren eldivenlerin yanı sıra pamuklu iç kılı-

fı olan eldivenler tercih edilmelidir. Cerrahi işlemlerde kullanılacak olan lateks steril el-divenler daha pahalıdırlar ancak ellere daha uyumlu otururlar ve daha detaylı işlemlerin yapılmasına da olanak sağlarlar. Bu eldiven-ler yüksek koruma sağlarlar ve ellere tam oturması için yarım veya buçuklu numara-larla da üretilirler.

Vinil muayene eldivenleri yapılan işleme kısa ara verilmesi gereken durumlarda kulla-nılabilirler. Bunlar muayene eldivenlerinin üzerine kısa bir süre giyilebilirler, yıkanma-ları ve bir kez daha kullanımları son derece yanlış ve sakıncalıdır.İş eldivenleri tek kullanımlık değildir.

Kontamine alanların ve cihazların temizliği, atıkların toplanması gibi durumlarda kulla-nılırlar. Bu eldivenler kolayca yırtılmayan dayanıklı eldivenlerdir. Yıkanabilir, dezen-fekte ve steril edilebilirler.

Tüm eldivenlerin yapısında çok minik, gözle görülemeyen delikler bulunur ve bu nedenle bir süre kullanıldıktan sonra geçir-gen olmaya başlarlar. Dişhekimliğinde kon-tamine ağız içi sıvılarıyla temas edilen uzun süreli işlemler sırasında eldivenleri bir veya birkaç defa değiştirmek gerekebilir. Ayrıca yırtılmış, delinmiş, rengi solmuş ve yıpran-mış eldivenler kesinlikle kullanılmamalıdır.

Maske KullanımıDişhekimliğinde maskeler ağız içi sıvılardan kaynaklanan damlacıkların ortama yayılma-sı veya direkt teması ile oluşabilecek konta-minasyonu engellemek amacıyla kullanıl-maktadırlar. Maske sadece dişhekimi tara-fından değil, yardımcıları tarafından da kul-lanılmalıdır. İyi bir maske yüze tam oturma-lı, rahat olmalı, kenar uyumu tam olmalı, so-lunumu zorlaştırmamalı, dudaklara ve burun deliklerine temas etmemeli, cildi irite etme-meli, koruyucu gözlüklerde buharlaşmaya neden olmamalı ve kokmamalıdır.

Günümüzde maskeler çeşitli materyallerden üretilmektedir.

• Kağıt• Bez• Köpük• Fiberglas• Diğer sentetik materyallerKağıt, bez veya köpük maskeler aerosol

etkiyi cam veya sentetik fiberlere göre daha az filtre ederler. Maskenin yüze tam oturma-sı filtre etkisinin düzeyini olumlu yönde et-kiler. Maske tedavi prosedürü bitince hemen çıkarılmalı ve lastiği indirilerek boyun etra-fında kesinlikle bekletilmemelidir. Maske her hastada değiştirilmeli, uzun süreli işlem-lerde gerekirse yenisi takılmalıdır. Uzun sü-reli kullanımda solunan hava ve aerosol et-kiyle maskenin koruyucu etkisinin azalacağı akıldan çıkarılmamalıdır.

Kaynaklar1. Cambazoğlu M.: Çalışma Ortamının Temiz-liği ve Kişisel Koruyucu Yöntemler ile İnfeksi-yon Kontrolü. Dişhekimliğinde İnfeksiyon Kontrolü. TDB Dergisi. Özel. 58, 69-72, 2000.2. Çintan S., Demirel K.: Muayenehane Pra-tiğinde İnfeksiyon Kontrolü. Güncel Dosya: İnfeksiyon Kontrolü. Dişhekimliğinde Kli-nik. 13, 77-81, 2000.3. Külekçi G., Çintan S., Dülger O.: Dişhekim-liği Açısından Adım Adım İnfeksiyon Kontrolü. TDB Dergisi. Özel. 58, 91-93, 2000.4. Çintan S.: Kişisel Korunma Yöntemleri. 20. ANKEM Klinikler ve Tıp Bilimleri Kong-resi, Dişhekimliğinde İnfeksiyon Kontrolü Kursu Kitabı, 45-47, 2005.5. Külekçi G.: Dişhekimliğinde İnfeksiyon Kontrolünün Geçmişi ve Bugünü. 20. AN-KEM Klinikler ve Tıp Bilimleri Kongresi, Dişhekimliğinde İnfeksiyon Kontrolü Kursu Kitabı, 06-17, 2005.Külekçi G.: Dişhekimliğinde İnfeksiyon Kontrolü Rehberi. TDB İstanbul Dişhekim-leri Odası Eğitim CD’si, 2007.

“Doğru yöntemlerle el yıkamak,

hastalık oluşturan mikroorganizmaların yayılmasını önler.”