12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda...

25
i BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ 12. DÖNEM MART DERS NOTLARI Editör Dr. Tahir ÖZAKKAŞ Dr. Ahmet ÇORAK

Transcript of 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda...

Page 1: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

i

BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

12. DÖNEM

MART DERS NOTLARI

Editör

Dr. Tahir ÖZAKKAŞ

Dr. Ahmet ÇORAK

Page 2: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

ii

Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları: 186

Bütüncül Psikoterapi 12. Dönem Mart 2014 Ders Notları

ISBN 978-605-9137-07-2

Copyright Psikoterapi Enstitüsü

Tüm hakları saklıdır. Yayıncının izni olmaksızın tümüyle veya kısmen yayımlanamaz, kısmen de olsa çoğaltılamaz ve elektronik ortamlarda

yayımlanamaz.

Birinci baskı: Temmuz 2016

Editör: Tahir Özakkaş

Yayıma hazırlayan: Sevgi Akkoyun Katkıda Bulunanlar: Halenur Alkoçlar

Baskı: Acar Matbaacılık Prom. ve Yayın. San. ve Tic. Ltd. Şti. Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No:12/243 Zeytinburnu - İstanbul

Tel: 0212 613 40 41

PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ARAŞTIRMA SAĞLIK

ORGANİZASYON VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.

Eğitim ve Kongre Merkezi: Fatih Sultan Mehmet Cad. No:285 Darıca-KOCAELİ

Tel : 0262 653 6699 Fax : 0262 653 5345

www.psikoterapi.com - www.psikoterapi.org - www.hipnoz.com

Page 3: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

iii

SUNUŞ

nsanlık tarihi boyunca, her toplumda psikolojik rahatsızlıkları

tedavi etmeye yönelik girişimler olmuştur. Bu alanda yapılan

girişimler sonucu ortaya çıkan pek çok farklı ekolün savunucu-

ları, kendi ekollerini yüceltme ve diğer ekolleri küçümseyerek öte-

kileştirme yoluna gitmiştir. Ancak buna rağmen farklı yaklaşımlar-

dan bilgiler edinerek kuramını zenginleştirmeye ve bu alanda çalış-

malar yapmaya başlayan öncü terapistler, psikoterapide bütünleş-

meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır.

Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-

liğinin ve duygusal süreçlerinin yeniden düzenlemesine yardımcı

olmak için pek çok farklı ekolden faydalanarak daha gerçekçi,

uyumlu ve esnek bir çalışma alanı sunar. Eğitimini verdiğimiz bü-

tüncül psikoterapi, zaman zaman eklektik ve asimilatif, genellikle

de entegratif ve ortak faktörler üzerine kurulmuş bütüncül bir yak-

laşımı içerir. Bireye, teori odaklı değil danışan odaklı bakmaya çalı-

şan bütüncül psikoterapiler, farklı yaklaşımların bileşenlerini bir

araya getirerek terapisti geniş bir vizyona ulaştırır.

Bu amaçtan yola çıkarak, çeşitli bilimsel etkinlik, araştırma, eği-

tim ve yayın çalışmalarıyla, ülkemizde bütüncül psikoterapi uygu-

lamalarının gelişimine öncülük etmekten gurur duyuyoruz. Eliniz-

deki bu ders notları, ruhsal bozuklukların tedavisinde tek bir psi-

koterapi yaklaşımına bağlı kalmaktansa elindeki veriyi kullanarak

uygulanabilecek en iyi tekniği ve teoriyi arayan bütüncül yaklaşımlı

terapistler yetiştirme adına verilen Bütüncül Psikoterapi Teorik

İ

Page 4: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

iv

Eğitimi 12. Grubunun Mart ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders

notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi

benzeri görülmemiş bir yayın niteliği de taşımaktadır.

Bu ders notlarında Masterson yaklaşımının tarihsel gelişimi, di-

ğer kuramlarla ilişkisi, ayrılma ve bireyleşme, Masterson yaklaşı-

mında borderline, narsisistik ve şizoid kişilik bozuklukları, nesne

kalıcılığı ve nesne sürekliliği konuları ele alınmaktadır.

Bütüncül psikoterapiler de insanın ruhsal yapısının gelişiminde

olduğu gibi zamanla özerkleşecek, bireyselleşecek ve ayrışarak

psikoterapi ruhunu ayakta tutacaktır.

Psikoterapi uygulayıcıları için önemli olduğunu düşündüğümüz

bu eğitim ders notlarını, sizlerin ilgisine sunmaktan kıvanç duy-

maktayız. Keyifli okumalar dileriz…

Tahir ÖZAKKAŞ Psikoterapi Enstitüsü Başkanı

Page 5: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

v

İ Ç İ N D E K İ L E R

14 MART 2014 1. GÜN

1 MASTERSON YAKLAŞIMI TARİHSEL GELİŞİM ............................................. 3

2 MASTERSON KURAMININ OLUŞUMU VE DİĞER KURAMLARLA İLİŞKİSİ . 34

3 AYRIŞMA VE BİREYLEŞME MAHŞERİN 6 ATLISI ....................................... 66

4 MASTERSON YAKLAŞIMINDA BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU .......... 119

15 MART 2014 2. GÜN

5 BİR NESNE İLİŞKİLERİ KURAMI OLARAK MASTERSON YAKLAŞIMI ......... 159

6 MASTERSON YAKLAŞIMINDA NARSİSİSTLİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU ......... 272

7 MASTERSON, KERNBERG VE KOHUT YAKLAŞIMINDA NARSİSİSTLİK YAPI TİPLERİ .............................. 310

16 MART 2014 3. GÜN

8 MASTERSON YAKLAŞIMINDA ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU ................... 363

9 ŞİZOİD DİLEMMA (ŞİZOİD İKİLEM) ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞUNDA TEDAVİ ............................................... 408

10 ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞUNDA’NA DEVAM ..................................... 447

11 NESNE KALICILIĞI VE NESNE SÜREKLİLİĞİ ........................................... 497

D İ Z İ N ................................................................................................ 544

Page 6: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin
Page 7: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

14 Mart 2014

1. GÜN

Page 8: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin
Page 9: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

1

MASTERSON YAKLAŞIMI

TARİHSEL GELİŞİM

ahir Özakkaş: Günaydın arkadaşlar. Bu ayki eğitimimiz

Masterson Yaklaşımı. Biliyoruz değil mi arkadaşlar? 27

kitap okudunuz gözlerinizdeki ışıltıdan da bunu anlıyo-

rum. Geçen ay eğitimimizin ana virajı alınmıştı. Ruhsal yapımızın

anlaşılması açısından nesne ilişkileri olmazsa olmaz. Kendimizi

tanımak, etrafımızı tanımak, danışanlarımızı tanımak açısından

nesne ilişkilerini kavramak çok çok önemli bir aşamaydı. Bu ayki

aşamamız ise nesne ilişkileri tabanında gelişmiş olan nesne ilişki-

lerinin biraz daha bütüncül hale getirilmiş olduğu Masterson

yaklaşımı üzerinde duracağız. Olabildiğince bu aydaki eğitimde

yine sıkıcı olmadan, interaktif bir şekilde, deneyime dayalı öğ-

renme yöntemini uygulayarak, kendi üzerinizde eğitimi bina ede-

rek, biraz da can yakarak sürecimize devam edeceğiz. Hamama

giren terler. Dolayısıyla bir yıl önce bana söz verdiniz.

Hocam hamama gireceğiz, terleyeceğiz, kirlerimizi atacağız

dediniz. Ben de sizlerin bu güzel sözünüze güvenerek bir yıl sonra

hafif hafif dokunmaya başlayacağım.

Kursiyerler: Daha başlamadık mı… (sınıfta gülüşmeler)

T

Page 10: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

4 12. BPT MART DERS NOTLARI

Tahir Özakkaş: Yani acele edenler kendileri girmişler hamama

ben ne yapayım. Kısaca biraz Masterson’dan bahsedeyim, tarihçe-

sinden bahsedeyim. Masterson önce tıp okumuş tıp doktoru ol-

muş, ardından psikiyatriye gönül vermiş psikiyatrist olmuş, psi-

kotrepiyle pek bir bağı olmayan bir hekim. İlk görev yeri Ameri-

ka’da ergenlerin takip edildiği, ergenlerin yatırıldığı psikiyatri

hastanesinde bir kliniktir. Hastalar geliyorlar… Bir ergen niye

gelir? İntihar teşebbüsüyle gelir, madde kullanımıyla gelir, alkolle

gelir, olur olmaz davranış bozukluğuyla gelir, kendine zarar veri-

ci, etrafına, eşyalara zarar verici davranışlarla gelir. Baktığımız

zaman daha çok agresyonun, öfkenin ağırlıkta olduğu davranışlar

bunlar. Delikanlı olan, kanı deli akan insanların aklının kafasın-

dan bir karış yukarıda dolaştığı bir dönemde devlet de, vatandaş

da derdest edip o kızımızı, oğlumuzu bu akıl hastanelerine alıyor-

lar. Siz biraz akıllanın, biraz adam olun diyerek onları disiplinize

ediyorlar. İşte hastalar acil servise geliyorlar (bunları ben hayal

ediyorum). Acil serviste doktorlar, hemşireler vardır. Aileyle bir-

likte hastalar geliyor onların psikiyatrik muayenelerini yapan

hekimler çaylarını höpürdeterek acil servise doğru gidiyorlar.

Oradan hastalar alınıyor, bir kısmı ayakta tedavi edilmek üzere

reçete yazılıp gönderilirken bir kısmı yatırılıyor. Bir ay, iki ay akıl-

landığına kanaat getirildiğinde topluma geri salınıyordu. Master-

son da bu çarkın içerisinde görev alırken genç, idealist bir hekim-

di muhtemelen.

Masterson diyor ki; bu hastalara ne oluyor? Verdiğimiz ilaçlar,

teşhisler doğru mu? Biz doktor olarak neler yapıyoruz? Bu şekilde

düşünerek doktor odasına gidiyor ve hekimlerin çok rahat bir

şekilde muhabbet ettiklerini görüyor. “Dışarıda hastalar intihar

ediyor, hayatlarıyla oynuyor siz burda ne yapıyorsunuz!” diyor.

Onlar da “boşver ya şuradan kap bi kahve” derler. Bunlar tabi

Page 11: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

Masterson Kuramının Oluşumu 5

benim dramalarım. Masterson “bu çocukların hali ne olacak” de-

yince, onlar da “ya bunlar ergen bre Masterson, sen hiç ergenlik

geçirmedin mi, bunlar ergenlikte böyle yaparlar, bir iki yıl kanları

deli akar daha sonra hayat onları götürür” diye cevaplarlar. “Bu-

nunla ilgili bilimsel kanıtınız nedir” diye sorunca Masterson, “eli-

ni atsan ellisi her yer bilimsel kanıt dolu, sen ergenleri bilmiyor

musun?” derler. Ancak bu konuda bi girişimde bulunduklarında

ellerinde tek bir makale, tek bir kitap bulamazlar. Masterson,

halkın genel kanaatlerinden öteye geçmeyen bir şehir efsanesiyle

karşı karşıya kaldığını fark eder. İşte burda genç idealistin önünde

iki yol vardır. Ya bu olayın arkasında duracak, peşini kovalayacak,

insanlığa bir nebze de olsa katkıda bulunacak ya da “bu çarkın

içerisinde ben de döneyim, yarı kafeinli olan kahvemi alıp otura-

yım” diyecek ve bu çarkın arasında kendisini kaptırıp gidecektir.

Masterson birinciyi kabul ediyor ve diyor ki “ben bunun peşini

kovalayacağım!”.

Bu işin peşine düştüğünde ergenlerin kendinlerine zarar ver-

melerini, ergen hastanelerine yatırılmalarını, davranış bozukluk-

larını açıklayıcı herhangi bir makale, bilimsel bir veri bulamıyor.

Hastalara çeşitli teşhisler konulmuş olduğunu görüyor. Başheki-

me gidip; izin verirseniz ben arşive gireyim bu hastalarla ilgili

araştırma yapayım diyor ve başhekimlikten aldığı izinle bir araş-

tırma projesi başlatıyor. Yaptığı araştırmanın sonucunda ilginç bir

sonuçla karşılaşıyor. Bakıyor ki orada iki grup hasta var. Ergenle-

rin bir kısmı gerçekten diğer doktorların dediği gibi birkaç sefer

hastaneye uğrayan ve bir daha uğramayan ve alınan kararlarla da

iyileştiklerine dair kanaatlerin hasıl olduğu tıbbi raporlara sahip.

İkinci bir grup ergenin ise yirmi yıl önce başlamış olan hikâyesin-

de hala kliniğe gelmeye devam ettiğini, yirmi yıldır çeşitli self

cutting gibi kendine zarar verici davranışlarla, eyleme vurmalarla

Page 12: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

6 12. BPT MART DERS NOTLARI

kliniğin müdavimi olduğunu görüyor. Bu iki grup hastayı ayrıştı-

rıyor. Anlıyor ki; doktorların kahve sohbetinde bahsettiği, bu

ergenlerin hastalıklarının gelip geçici olmadığını, yirmi yıldır, on

beş yıldır, on yıldır hastanelere abone olduğunu, ama bunlara ne

şizofreni, ne bipolar bozukluk, ne anksiyete bozukluğu ne de

farklı bir bozuklukla ilgili bir hastalık teşhisi konmadığı anlaşılı-

yor. O zaman diyor burada bir başka hikâye var ve bunlarla ilgili

kafasını yormaya başlıyor. Diyor ki; burada bir klinik tablo var,

burada bir sendrom var ve bu sendrom insanlık tarihi boyunca

herhangi bir grup tarafından ele alınmamış, incelenmemiş, elden

kaçmış, teşhisi konulmamış bir hastalık kategorisidir diye kafa-

sında bir tablo ortaya çıkıyor. Önce problemin varlığını ve yoklu-

ğunu ayrıştıran bilimsel bir metodolojik inceleme yapıyor. Bu

inceleme ciddi manada bir araştırma raporuna dönüştürülüyor ve

yirmi yıla yakın yapılan çalışmalarda psikiyatrinin bir ikilemle

karşı karşıya olduğunu görüyor.

Bu ergenler sağlıklı bir dönemeçten geçen yapılar mı, yoksa bu

ergenler içerisinde bir grupta hastalıkların ortaya çıktığı ve tanı-

nın konulamadığına (yalancı şizofreni, şizofreni öncesi durum,

prepsikotik hal, ağır nevroz gibi bir takım teşhisler alan bu hasta-

lık grubunun hiçbir yere sığdırılamayan bir tortu, çöp grubu ol-

duğuna) dair kanaati ortaya çıkıyor. Ve burada ayrı bir hastalık,

ayrı bir sendromal yapı var diye olayı incelemeye başlıyor.

Peki, bu olay nedir? Düşünün, 14 yaşında 15 yaşında davranış

bozukluğu var. Nedir davranış bozukluğu? Kurallara uymama,

kendine zarar verme, eşyalara zarar verme, kontrol altına alına-

mayan öfke nöbetleri, dürtüsellik, olur olmaz seksüel girişimler,

seksüel davranışlar, madde bağımlığı, alkol yoğun kullanımı, cin-

sel eyleme vurmalar, zaman zaman depresif epizodlar, zaman

zaman manik gibi hipomanik gibi aşırı aktivitelerin olduğu bir

Page 13: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

Masterson Kuramının Oluşumu 7

klinik tabloyla karşı karşıya kalınmakta. İncelediğinizde bu tablo-

yu, bu insanda normal, herhangi bir hastalık belirtisi de görülmü-

yor, ne diyeceksiniz? Bu çocuklar da 13-14 yaşına kadar da gayet

normal “görünüyor”. Ergenlikle beraber bunlar böyle birşey olu-

yor.

Kursiyer Ö: İkinci treni yakalamaya çalışıyorlar.

Kursiyer E: Kimlik bocalaması.

Tahir Özakkaş: Fakat kimlik boca-

laması kavramı Erikson ve Master-

son’un birlikte karar verdiği, henüz

üzerinde anlaşılmış bir kavram değil

daha. Daha çıkmadı siz bulacaksınız

onu.

“Gelişim evreleri” dediğimiz dö-

nemler. Bu çocukların otistik evredeki halleri şudur, simbiyotik

evredeki halleri şudur, ayrışma ve bireyleşme sürecindeki evreden

geçerkenki halleri budur ve tam nesne- tam kendilik sürecindeki

halleri şudur, diyor.

Üçüncü evrede ayrışma ve bireyleşmeyi kendi içinde 4 evreye

ayırıyor; yumurtadan çıkma, uygulama, yeniden yakınlaşma,

tam nesne ve tam kendilik ilişkisi

Tabi Masterson bunu kendine dert ediniyor. Masterson bunlar

üzerinde kafa yorarken bu dönemin sıkıntılı bir dönem olduğunu

görür ve bunlar üzerine düşünmeye başlar. Daha çok aradığı

muhtemelen psikiyatrik bir hastalıkla ilintilidir. Hastaların dav-

ranışlarında ikirciklilik vardır en önemli tespiti budur Master-

son’ın. Yani bir dediğini bir dakika sonra değiştirebilmekte, evet

dediğine hayır diyebilmekte, yoğun bir impulsivite içerisinde ol-

ram değil daha. Daha çıkmadı siz bulacaksınız onu.

James F. Masterson

Page 14: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

8 12. BPT MART DERS NOTLARI

duklarını gözlemlemektedir. Her ne kadar ergenlerin davranışları

bilinen bir şey olsa da, davranışlarının ikircikli olduğu evrensel

olarak kabul edilen bir tavır olsa da bu grubun yaklaşımı daha

fazla ortaya çıkmaktadır.

MAHLER’İN GELİŞİM EVRELERİ

Ergenlerin bu davranışlarını inceledikçe

psikiyatrik bilgisi yetersiz kalıyor ve o dö-

nemlerde yavaş yavaş tanınan ve meşhur

olan Margaret Mahler’in çalışmalarını bir

vesileyle izlemek durumunda kalıyor. Mar-

garet Mahler’in bir konferansına katılıyor

ve orada Mahler’in çocuklarla ve bebeklerle

ilgili yapmış olduğu çalışmaların filmini

izliyor. Margaret Mahler’in gözleme dayalı,

bir insanoğlu’nun annesiyle kurduğu ilişkinin evrelerini yıllarca

takip eden bir çalışmanın raporu yayınlanıyor.

Margaret Mahler diyor ki; bebekler 4 gelişimsel evreden geçer.

Otistik dönem, simbiyotik dönem, ayrışma ve bireyleşme

dönemi, tam nesne-tam kendilik ilişkileri ne ilerleme.

Konuşmasında yeniden yakınlaşma evresinde bebeklerin anne-

leriyle kurdukları ilişkilerin ikircikli olduğununun üzerini veya

altını çizerek beyan ediyor ve üzerine vurgu yapıyor.

İşte iki tane bilim insanının karşı karşıya geldiğinde iki beyin-

den yeni bir anlamın üremesi ve türemesi gibi Masterson yeniden

yakınlaşma evresinde (18-24. aylar arasında) bebeklerin etrafında-

ki bakım veren kişilerle kurmuş olduğu ilişkilerde davranışlarının

ikircikli olması, hem evet’i hem hayır’ı aynı anda diyebildiklerini

fark ediyor ve bu tablonun aynısını ergenlerde gördüğünü müşa-

Margaret Mahler

Page 15: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

Masterson Kuramının Oluşumu 9

hade ediyor. O zaman iki şey öğreniyor Masterson. Diyor ki, in-

sanoğlunun ruhsal yapısı gelişimsel basamaklardan oluşan bir

süreçtir. Gelişimsel psikolojiyi kabul etmesi çok önemli bir şeydir.

Böyle bir kavram henüz yeni o zamanlar. İnsanın ruhsal yapısının

da aynı bedensel yapısı gibi gelişimsel bir süreci olduğuna dair

bilimsel incelemelerin ilk dataları, verileri elde edilmiş oluyor.

Demek ki Masterson bu konferansı izlerken, bu konferansa katı-

lırken, bu konferansta verilen filmi izlerken, çocukların ikircikli

davranışlarını görürken Mahler’in iddia ettiği (belki de gelişimsel

psikolojinin ilk kaynaklarından, objektif yapılmış olan araştırma-

ların öncülerinden Margaret Mahler’in yapmış olduğu çalışma)

gelişimsel psikoloji kavramını öğreniyor. İnsan bedensel olarak

belirli bir gelişimsel süreci devam ettirirken aynı zamanda ruhsal

olarak da belirli evrelerden geçiyor. Bu evreler Margaret Mahler’in

iddia ettiği gibi otistik evre, simbiyotik evre, ayrışma ve bireyleş-

me evresi, tam nesnelik-tam kendinilik olma evresi dediğimiz

evreleri içeren bir süreç. Piaget bilişsel

evreler ileri sürmüştü biliyorsunuz.

Piaget object permanence (nesne sü-

regenliği, nesne kalıcılığı) diye tanımla-

dığı, objectnin, nesnenin zihinsel kalıcılı-

ğının, zihinsel şemasının oluşmasından

bahsetmiştir. Bu kısım anlaşıldı mı arka-

daşlar?

Kursiyerler: Hayır

Object permanence (Nesne kalıcılığı, Nesne süregenliği):

Tahir Özakkaş: Anlaşılmadı. Yüzünüzdeki ifadeden de öyle anla-

şılıyor. Piaget daha çok çocukların bilişsel olgunlaşma seviyeleri-

ni, bilişsel maturasyon seviyelerini, gelişim evrelerini biliş üzerin-

Jean Piaget Jean Piaget

Page 16: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

10 12. BPT MART DERS NOTLARI

den inceliyordu. Ve buna object permanence dediği, bir çocuğun

annesini gördüğü zaman annesinin varolduğu, oyuncağı gördüğü

zaman oyuncağın varolduğu, annesi gittiğinde veya oyuncak git-

tiğinde de annesinin, oyuncağının yokluğunu deneyimlediği ve

aramadığı bir yapıdan söz etmiştir. Elde bir çıngırak tutuyorsun.

Bu çıngırak gözünün önünde olduğu müddetçe çok mutlu ama

çıngırağı alıp da görmediği bir yere koyduğunuzda çıngırağın

orada olduğunu bilemeyen, anlayamayan bir bebek object per-

manence dediğimiz nesnenin kalıcılığını zihninde şema olarak

yaşayamaz. 3-18 ay arasında yavaş yavaş zihinsel olgunlaşmayla

beraber çocuk, kaybolan çıngırağın kaybolmadığını, bu masanın

arkasında olduğuna dair hissiyatı sürdürerek, peşine düşüp çıngı-

rağı onun arkasında arayıp bulma noktasına geldiğinde gözle

görülmeyen nesnenin zihinde varlığının devamı nedeniyle hisset-

tiği şeye “object permanence” (nesne kalıcılığı) diyoruz.

Kursiyer H: Nesne sürekliliği.

Tahir Özakkaş: Nesne süregenliği. Ben nesne kalıcılığı dedim

kafanız karışmasın diye, karıştırmayın yine de. Nesne kalıcılığı,

zihinde şematik olarak nesnenin varlığını sürdürmesi 3. aydan

başlayıp 18-24. aylara kadar devam eden ayrı bir yol ve güzergah.

Bu çocuğun zihinsel gelişiminde Piaget daha çok nesnenin kalıcı-

lığı üzerine araştırmalar yapmış. Bilişsel yetilerin gelişmesi üzeri-

ne çok ciddi araştırmalar yapmış, belki de psikolojinin temel tari-

hi Piaget tarihi olarak adlandırılabilir.

Object constancy (Nesne sürekliliği):

Mahler’in üzerinde durduğu konu ise nesnenin sürekliliği,

object constancy diye tanımladığımız kavramı. Bu tam nesne tam

kendilik ilişkisi demektir. Yani geçtiğimiz birkaç ay boyunca hep

bunu anlattık, Ahmet hoca da ben de bunu anlattık size. Nesne-

Page 17: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

Masterson Kuramının Oluşumu 11

nin sürekliliğinden kast ettiğimiz şey ise; Ahmet’in Mehmet’in,

Ayşe’nin Fatma’nın, annemizin, babamızın, dayımızın, abimizin,

halamızın farklı davranış şekillerinin aynı insanın farklı dav-

ranış şekilleri olduğunun farkına varmaktır. Annemiz bizi

dövdüğünde; evet bu kötü bi anne, pis anne, cıs anne diye içimiz-

den gelen öfke dolu kızgınlıkla anneyi tamamen pis görmek, anne

bizi sevdiğinde de anneyi tamamen iyi görmek nesne sürekliliğine

ulaşamadığımızı gösterir. Anne bizi döverken ve kızarken, bizi

aşağılarken içimizde bir tarafımız seven annenin de bizi korudu-

ğuna dair o duygularımızı, o kızgınlığımızı yatıştıracak bir taraf

buluyor ve kızan annenin aynı zamanda seven anne olduğuna

dair hissiyatı hissedebiliyorsa içimizde öbür tarafı yatıştırabilen

ayrı bir libidinal güç var demektir. Ki bu ancak nesne sürekliliği

olan birisinin başarabileceği bir şeydir.

Borderline bir kızımız, 20-22-24-26 yaşında sevgilisiyle gayet

mucuk mucuk bir aşk ilişkisi yaşarken sevgilisine kızdığı an veya

sevgilisi onun bir takım isteklerini yerine getirmediği an içinde

hortlayan ikinci tarafıyla sevgilisinin dünyanın en adi, en şerefsiz

adamı olduğuna inanıp o gün nişan yüzüğünü veya söz yüzüğünü

kafasına fırlatıp gittiğinde, (nesne sürekliliğini geliştiremediği

için) sevgilisinin aynı zamanda kendisini seven bir varlık olarak

şu anda kızgın ve kırgın olabileceğini ihtimalini de düşünemez.

Kendi isteklerini yerine getiremeyeceğine dair içindeki üzüntüyü

yaşamak yerine toptan reddeden ve ilişkiyi kopararak 300 metre

gittikten sonra da ağlayarak geri dönüp, ben seni çok seviyorum

deyip kul köle olan kızımızın tavrı nesne sürekliliği değildir. Yani

tam nesne tam kendiliğe ulaşamamıştır. Nesne sürekliliği sağla-

yamadığı için iki farklı yapı zihinsel aygıtta birbirlerine temas

etmiyor ve “bölme” dediğimiz hadisenin etkisi altında farklı ku-

Page 18: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

12 12. BPT MART DERS NOTLARI

tuplarda yaşayan ikircikli bir tabloyu görüyoruz. Bu da Mahler’in

üzerinde durduğu nesne sürekliliği kavramı.

Gelelim biz Margaret Mahler ve Masterson’a. Masterson’un o

kongrede o toplantıda aldığı birinci hikaye gelişimsel psikoloji.

İnsanın ruhsal olarak gelişimsel bir yapı üzerinde inşa edildiğine

dair ilk hipotezi bu kongrede duyuyor. 0-1 aylıkken otistik dönem,

2-3 aylıktan 6 aya kadar uzayabilen simbiyotik dönem, 3 aydan

veya 6 aydan 36. aya kadar giden ayrışma ve bireyleşme süreci, 3

yaşından 6 yaşına kadar da bunun pekişmesi (tam nesne tam

kendilik) süreçleri olarak tanımlanan dört evrenin varlığını Mas-

terson ne zaman öğreniyor? Mahler’den sonra, 1960’lı yıllarda

öğreniyor. Yani bir elli yıl kadar olmuş gördüğünüz gibi.

Gelişimsel duraklama:

Bunun üzerine kafa yoruyor ve diyor ki ergenlerin durumu bu

gelişimsel yapıyla ilintili olabilir mi? O zaman şöyle bir iddia var:

Gelişimsel duraklama iddiası. Haydaa bu da neyin nesi. Eğer

kişi otistik bir dönemde duraklıyor ise buna ne denir diyor? Psi-

koz. Simbiyotik bir dönemde duraklıyor ise; narsisiste yakın. Psi-

koz ile narsisist arasında gerçekliği kısmen değerlendirebilecek,

yine bir prepsikotik hal olarak değerlendirebileceğimiz, kendisini

öbüründen ayrıştıramayan yine psikozun bir başka türü. Yumur-

tadan çıkma, uygulama, yeniden yakınlaşma ve tam nesne tam

kendilik ilişkileri süreci olarak tanımlamış olduğumuz süreçlerde

de bir yapısal gelişim ortaya çıkıyor. Çocukları incelediğinde Mar-

garet Mahler özellikle 18-24. aylar arasında anneyle çocukları ara-

sındaki ilişkilerin görüldüğü filmde, çocukların anneleriyle kur-

muş oldukları ilişkilerin çok ikircikli olduğunu gösterdi. Bu ikir-

cikliliğin de Margaret Mahler’in psikanalitik literature dayanarak

izah etmiş olduğu, tam nesne tam kendilik ilişkilerinin oluşama-

Page 19: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

Masterson Kuramının Oluşumu 13

dığını, kaynağının da Melanie Klein olduğunu, yansıtmalı özde-

şim mekanizması, idealizasyon, devaluasyon ve bölme mekaniz-

masının etkisi altında bu süreçlerin sürdüğüne dair iddiaları orta-

ya çıkınca kafasında yavaş yavaş bir dünya şekilleniyor Master-

son’ın. Ve diyor ki acaba ergenlerin durumu bebeklik döneminde

hangi dönemde gelişimsel duraklamaya uğramış olabilir? Bir hi-

potez gelişti dikkat ediyor musunuz? Ergenlikte bir takım prob-

lemler çıkıyor ise, bu problemler de mevcut psikiyatrik hastalık-

larla teşhis kategorisisinde mevcut bir yere girmiyor ise, bilim

adamları bu grup hastaları izah edemediklerinde onlara kafadan

atma bir takım teşhisler ve tanılar koyuyor olabilirler. Bu başka

bir şey olabilir mi? Bu çocuklar acaba gelişimsel bir duraklamaya

uğramış olabilir mi? Bir gelişimsel duraklama var ise bu biyolojik

kaynaklı olabilir, çevresel kaynaklı olabilir. İşte bu gelişimsel du-

raklama kavramı Masterson’ın zihnini meşgul eden çok önemli

bir atılım meydana getiriyor. Demek ki gelişimsel bir psikolojiyi

gördü, gelişimsel bir duraklama kavramını anlamaya başladı. Peki

dedi, diyelim ki gelişimsel duraklama diye bir kavram var, geli-

şimsel psikoloji diye de bir hikaye var, o zaman bana gelen ergen-

ler bu evrelerden hangisinde gelişimsel duraklamaya uğramış

olabilir? Otistik evre olabilir mi?

Kursiyerler: Olamaz.

Tahir Özakkaş: Olamaz. Neden olamaz? Çünkü Psikozda kendi-

sini, diğerlerini, hayalleri, gerçeği fark etmemesi lazımdır. Tama-

men psikotik. İçeri dışarıyı, geçmişi geleceği, hayal ve gerçeği fark

edebildiğine göre bu insan gerçeklik testini yapabiliyor ve psikoz-

da değildir.

Peki, bu insanlar simbiyozda olabilir mi? Etrafında bulunan in-

sanlarla aynı hissi hissedip kendilerine ait bir deneyimsel yaşantı-

Page 20: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

14 12. BPT MART DERS NOTLARI

ları olmayan bireyler halinde gözüküyor mu? Hayır, simbiyozda

da olamazlar.

Peki, yumurtadan çıkma dediğimiz, simbiyozdan çıkarak ha-

fifçe kendine ait sınırlarını, bedensel sınırlarını ve duygusal sınır-

larını fark edip, ayrı bir varlık olduğu deneyimini edinme döne-

minde olabilir mi? Buyrun efendim…

Kursiyer: Simbiyozda niçin olamayacağını anlamadım ben.

Tahir Özakkaş: Simbiyozda kendilerine ait herhangi bir beden-

sel sınır yoktur. Kendilerine ait herhangi bir duygusal farklılık

yoktur. Öteki nasıl hissediyorsa onun gibi hisseder, öbürünün

beden algısının devamını kendi bedeni gibi, kendi beden algısını

öbürünün devam gibi hisseder. Ama hayatın gerçeğiyle ilgili,

mutluluk ve mutsuzlukla ilgili ayrışmayı rahatlıkla fark edebile-

cek bir olgunluğa gelmiştir. Annesi mutluysa mutlu olan, annesi

mutsuzsa mutsuz olan bir çocuktur. Kendine ait mutluluk ve

mutsuzluk kaynakları yok çocuğun, öbüründen etkilenen.

Bugün halen daha bakarız her ergen veya normal bireylerde

diğerlerinin duygusal yapılarından etkilenen bireyler vardır. He-

pimiz birbirimizden etkileniriz. Yani biz buna şimdi “empati”

diyoruz. Biz ayrı bir varlığız, öbürünün acısını, ızdırabını, keyfini

ve mutluluğunu onun gibi düşünerek deneyimleyebiliriz değil mi?

Bu empati yeteneği bizim öbürünü hissetme duygusudur. Eğer

ayrışmadıysanız öbürünün kopyası olursunuz. Öbürünün hissiya-

tının aynısını hissedersiniz. Bunu biraz daha abartırsanız “sempa-

ti” halini alır. Empati yerine kendi sınırlarınızı da kaybeder, öbü-

rünün hissettiği şeyi aynen hisseder, kendi sınırlarınızı kaybeder-

siniz. Bir nevi simbiyoza düşersiniz. Yani sempati halinde hisset-

tiğiniz şey; ayrışmış ve bireyleşmiş birinin zihinsel aygıtlarını fazla

zorlaması karşısında öbürünün hissettiği duyguların aynısını bi-

Page 21: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

Masterson Kuramının Oluşumu 15

rebir hissetmesi halidir. Buna sempati diyoruz. Ama sempatiyi

geçtikten sonra çıkıyorsunuz simbiyozdan. Ama simbiyotik dö-

nemde bir anne bebeğiyle kurmuş olduğu ilişkide bebek hiçbir

zaman ayrı bir dünyaya geri çekilemiyor, kendine ait bir dünyası

yok. Tamamen anne eksenli veya bakıcı eksenli olarak, annenin

yüzü güldüğünde gülen, annenin yüzü somurttuğunda somurtan,

annenin yüzü sıkıntılandığında sıkıntılanan bir çocuk görürsü-

nüz. Tamamen senkron bir gelişim içerisindedir anne ile ilintili

bu yapı.

Kursiyer: 3 yaşına kadar devam ediyor değil mi hocam?

Tahir Özakkaş: Hayır. Bu 2-3 aylık. 6. Aya kadar sürüyor simbi-

yotik dönem.

Kursiyer: Narsisizm buna denk gelmiyor değil mi?

Tahir Özakkaş: Gelmiyor. Narsisizmde dış gerçekliği kavraması

lazımdır. Kendi bedensel sınırlarının, duygusal sınırlarının yavaş

yavaş belirdiği ama yoğun bir şekilde de öbürünün etkisi altında

olduğu bir dönemdir. Burada beden sınırları da yok çocuk için,

öbürüyle kaynaşmış halde.

Kursiyer Z: Hocam bölmede de o şekilde değil mi? Yani orada nes-

neyle kendisi arasında, nesne kendisini kötü hissediyor bunun kar-

şısında…

Tahir Özakkaş: Ayrı bir varlık burada hisseden. Kendilik başka

nesne başka, change yapıyor, o farklı bir kavram. Etkileniyor.

Yeniden yakınlaşma evresine gidene kadar olan, “yumurtadan

çıkma” yani beden olarak ve duygu olarak ayrı bir varlık olduğunu

deneyimlemesi bireyin ilk ayrılık sınırlarının, bir nevi bir tomur-

cuklanmanın, ruhsal bir tomurcuklanmanın anneyle bebek ikile-

minden çıkmasıdır. Yani anneyle bebek bir ünite, bu ünitenin

Page 22: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

16 12. BPT MART DERS NOTLARI

içerisinde ufacık bir tomurcuklanmanın olması ki buna yumurta-

dan çıkma dediğimiz bir aşama diyor. Yani anneyle çocuk kendi

içerisinde bir yumurta gibi yumurtanın içerisindeler, çocuk yu-

murtayı hafifçe bir çatlatıyor, ayrı bir varoluşsal yapı, ayrı bir bi-

rey olmanın ilk tıkırtısı, yani yumurtanın içerisinde büyüyen bir

kuşun ilk gagalarını vurarak yumurtanın dışına çıkma çabası bu 6.

ayla 8. aylar arasında devam eden bir süreç.

Ardından kafasını yumurtadan çıkarıyor, yavaş yavaş ayrı bir

varlık olduğunu, düşe kalka, annesinden doğmuş olan bir hayvan

yavrusu gibi dünyada tutunmaya çalışıyor ki buna “uygulama,

practising evresi” diyoruz. 10-12. aylar, 13.-14. aylara kadar giden

bir yapı.

Ardından da yeniden yakınlaşma dediğimiz anneden tamamen

ayrılmış, ilk yumurtadan çıktığında anneden kopup gitmiş bir

hayvan yavrusunun etrafa bakıp da etrafta tehlikeler gördükten

sonra tekrar geri dönmek isteği. Ama yumurtadan çıktı, yumurta

yok orada, yumurtanın içine girme çabası. İşte annemize dön-

memiz, sevgilimize dönmemiz tekrardan o yumurtanın içine gire-

rek cennet ve güven içerisinde yapışıp kalmamızın ikircikli davra-

nışın arkasındaki yapı. “Tekrardan o çatlamış yumurtanın içine

gireceğim, bir sevgili bulacağım, bir arkadaş bulacağım, bir dost

kanka birisini bulacağım, aynı annemle yumurtanın içerisinde

dünyanın tehlikelerinden arınmış bir şekilde, mutlu bir şekilde

cennetimizde yaşayacağım” özlemiyle yumurtanın içine girmeye

çabalayacak ama ortada yumurta yok. Çatlamış, içine girilemiyor.

Bu sefer yumurta onu onun istediği gibi korumadığı kollama-

dığı zaman da tekrardan özgür olmanın, dünyayı keşfetmenin

ambivalansı içerisinde ikircikli bir davranışa doğru gitme hadise-

sine, biz ne yapıyoruz? Psikiyatri bu ikilem karşısında ne karar

Page 23: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

Masterson Kuramının Oluşumu 17

veriyor? diye soruyoruz. İşte ergenin davranışı; bir annenin

yanında, terapistin yanında, bir doktorun yanında, bir ona

küfreden kızan uzaklaşan bir yapı içerisinde. Davranışında-

ki bu ikirciklilik hali yeniden yakınlaşma evresi dediğimiz

yumurtaya geri dönme. Ama döndüğü zaman o yumurtayı

bulamaması, yumurta çatladı ve oradan çıktı. Ayrı bir bede-

ni var, ayrı bir ruhu var, ayrı bir duygusal alanı var. Bunların

farkındalığının getirmiş olduğu acı ve ızdırapla dönemeye-

ceğinin farkına varması ama hayatın içerisine, hayatın coş-

kusuna, keşif duygusunun, yaşama duygusunun ve merak

duygusunun, ötelerin ötesine gitme isteğinin ise bir taraf-

tan teşvik ettiği ama bunun da korkuttuğu ve ürküttüğü bir

dünya karşısında ikircikli bir tavır alma hali. Bu hal tam da

yeniden yakınlaşma evresinin en belirgin haliydi.

Tam o sırada ne dedi Masterson, “evrake!”, “buldum!” dedi. Bu

ergenler gelişimsel psikolojinin Mahler’e göre üçüncü evresinin

üçüncü alt biriminde durmuş olan değerli kardeşlerimizdir. Olay

anlaşılmıştır. Dünyaya yeni bir ideoloji, yeni bir bakış açısı, insan-

ları kurtaracak yeni bir hipotez üretiyorum dedi ve yola çıktı.

Ne oldu? İnsanı netleştirdik, insan gelişimsel psikolojiden olu-

şuyor, gelişimsel psikolojide bir evre var, bizim hastaneye gelen

ergenler gelişimsel duraklamanın üçüncü evresinde kalmış olan

değerli arkadaşlarımızdır.

Peki, soru bitmedi, buldu ama… Niye kaldı bunlar? Diğerleri

geçti de o niye kaldı? Komşunun oğlu Ali geçti, Aysel geçti de

Ayşeyle Veli niye kaldı orada? O istasyonu çok mu sevdiler? Bir

baktı literature karmakarışık, at izi it izine karışmış, yani doğru

dürüst bilim yapanlarla safsata yapanlar aynı meydanda çarpışı-

yorlar diyebilir miyiz? Diyebiliriz, hadi dedik zaten…

Page 24: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

18 12. BPT MART DERS NOTLARI

Efendim eğer çocukların bir takım problemleri varsa gelişimsel

olarak duraklamaya inanan yapılarla gelişimsel olarak duraklama-

ya inanmayan yapılar birbirleriyle savaşıyor. Diyorlar ki; bu biyo-

lojik bir hadisedir, sizin genetiğinizde malformasyonlar vardır,

bunlar belirli yaşlarda aktive olur kanser hastalığı gibi. Bu genç

çocuklarımızın da bugün için bilim henüz tespit edemedi ama

doğuştan genlerinden gelen patolojiler ergenlik döneminde aktive

olmuşlardır, bunlara ergenlerin psikolojik bozukluğu diyebilirsi-

niz, yarın bir gün bunun adı konacaktır, problem doğuştan getiri-

len genetik kusurlardır. Gelişimsel psikoloji bilmem ne bunlar

hikaye böyle şeyler yok, kendinizi kandırmayın. Böyle bir bilim

var. “Kaynağın nedir, delilin nedir?” diye sorulunca “gelecek tıp,

gelecek bilim gösterecek size”... “L… bugün göster”. Yook. “Eğer

insanda bir rahatsızlık, bir bozukluk, bir ayrışma var ise bunun

sebebi anatomiktir, bunun sebebi embriyolojiktir, bunun sebebi

genetiktir. Delik kaynak yok efendim şu anda yok ama gelecekte

gösteririz size.”

İkinci olarak, “gelişimsel psikoloji vardır. Gelişimsel psikoloji-

de gelişimsel duraklama olur. Çünkü gelişimsel duraklamanın

nedeni, çocuğun genetik olarak içerden getirmiş olduğu agresyon

yükünü tutamayacak kadar karşı bir libidinal güçle donanmamış

olmasıdır. Bu nedenle agresyon yükünü notralize edemediği gibi

gelişimsel yapı bebeklik döneminde durur” diyen bir grup var.

Haydaa… Ne demek ki? Agresyon ne? Libidinal ne? Masterson’ın

böyle kavramları var mı? Yok. Bebeğin gelişimsel çizgisi var ince-

lenmiş gözleme dayalı raporlar yazılmış, evrelerini tanımlamışlar,

alt alta yazmışlar, bunu da gözleme dayalı olarak ortaya koymuş-

lar… Ama birileri diyor ki, bu çocuğun bu dönemlerde gelişimsel

duraklamaya uğramasının nedeni, agresyon yükünü notralize

edecek libidinal bir karşı gücün olmamasıdır. Bu bebekler doğuş-

Page 25: 12. DÖNEM. bptmart2014.pdf · meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır. Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-liğinin

Masterson Kuramının Oluşumu 19

tan genetik olarak ağırlıklı agresyon yüküyle doğmuştur. Onların

mizaçları, fıtratları agresyon yüküyle yüklü olmalarından kaynak-

lanır. Bunlar kendilerini yatıştıramayan çocuklardır. Buyrun bu-

radan yakın…

Kursiyer: Bu da bir teori.

Tahir Özakkaş: Bu da bir teori. İşte bu teoriyle Masterson’ın

teorisi elli yıldır çarpışacak, çarpışma yeri de Psikoterapi Enstitü-

sü. Bir süpervizyona gireceğim diyecekler ki A, yan odaya geçece-

ğim B süpervizyonuna gireceğim diyecekler ki B. Elli yıldır müca-

dele ediyorlar. Biz de burda böyle şamar oğlanına döndük. Sizle-

rin sayesinde bunların ikisini ya buluşturacağız, ya kaynaştıraca-

ğız ya da birini öldüreceğiz. Tamam mı arkadaşlar? Bakın ne ka-

dar ciddi bir iş yapıyorsunuz, önemseyin yani yaptığınız işi, dün-

yayı kurtaracaksınız.

Kursiyer T: Hocam her ikisinin de dayanağı aynı mı acaba, delil

olarak… Annelerinde de vardı…

Tahir Özakkaş: Bilmiyorum valla. Masterson bilmiyor, bakıyor

Masterson. Şimdi Masterson’ın yol haritasından gidiyoruz. Mas-

terson tabi sizler gibi buraya gelip de bilişsel davranışçı yapıyı

öğrenip iki çırpıda insanları tedavi etmek gibi bir amaçla geldiği-

niz için, Masterson da böyle girdi. Dedi ya bu agresyon nedir,

libidinal nedir? Bunlar neyin nesidir falan diye bakarken, bunlar

psikanalitik kavramlardır dediler. L.. psikanaliz nedir? Psikanaliz

ayrı bir süreçtir. Nasıl yani? Tabi elbette böyle değil de ben biraz

drama katıyorum işin içine.

Klasik psikanalitik kuram:

Klasik psikanalitik kuram insanın bir ruhsal yapısının ve bi-

linçdışı kavramlarının olduğunu iddia eden bir yapıdır. Bu yapı