1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin...

16
SAYI: 224 23 Eylül 2004 1.000.000 TL. Ýslam/Arap düþmanlýðý - sayfa: 11 ABD hegemonyasýný durdurmak zorundayýz - sayfa:3 sosyalist isci Toksik ticaretini durdurmak zorundayýz sayfa: 2 AKP’nin aileyi koruma adýna önerdiði çözüm: Cezaevi sayfa: 2 Çeçenistan: Rusya’nýn kanlý savaþý sayfa: 6 Kerry’ye oy savaþa oy demektir sayfa: 7 ÝNTÝFADA: FÝLÝSTÝN DÝRENÝYOR sayfa: 5 YENÝ BÝR SOL ÜZERÝNE TARTIÞMALAR Türk solunun harakirisi Gelme Bush kampanyasý ve soldan eleþtiriler Güçleri yapýþtýrmak için deðil, Gücü artýrmak için birlik Gençlik, gelecek ve sol üzerine sayfa: 10 - 14 - 15 Ýþte AKP iktidarý: Zenginler daha zengin yoksullar daha yok sul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý Toplam nüfustaki en yok- sul yüzde 10'luk dilimin milli gelirden aldýðý pay yüzde 2.3 olarak gerçek- leþiyor. Nüfusunun yüzde 2'si yani 1.5 milyon kiþi günlük 1 dolarýn, yüzde 10.2'si yani 7 milyon kiþi de günlük 2 dolarýn altýnda bir gelirle geçiniyor Dahasý 10 Milyondan fazla iþþsiz. Türkiye'de en zengin ile yoksulun arasýndaki gelir farký ise 13 kat. Powell: “Irak’ta kitle imha silahlarý hiçbir zaman yoktu” Ýþsizlik oraný %70 10 binerce Iraklý öldü Irak’ta elektrik ve su sýkýntýsý tehlikeli boyutlarda Saðlýk hizmetlerinin tümü çöktü IRAK Çocukarýn %35’i okula gidemiyor

Transcript of 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin...

Page 1: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

SAYI: 224 23 Eylül 2004 1.000.000 TL.

Ýslam/Arap düþmanlýðý - sayfa: 11 ABD hegemonyasýný durdurmak zorundayýz - sayfa:3

ssoossyyaalliisstt iissccii

Toksik ticaretini durdurmakzzoorruunnddaayyýýzz

ssaayyffaa:: 22

AKP’nin aileyi koruma adýnaönerdiði çözüm: Cezaevi

ssaayyffaa:: 22

ÇÇeeççeenniissttaann::

Rusya’nýn kanlýsavaþý

ssaayyffaa:: 66

Kerry’ye oysavaþa oydemektir

ssaayyffaa:: 77

ÝNTÝFADA:FÝLÝSTÝNDÝRENÝYOR

ssaayyffaa:: 55

YENÝ BÝR

SSOOLLÜZERÝNE

TARTIÞMALARTTüürrkk ssoolluunnuunn hhaarraakkiirriissii

GGeellmmee BBuusshh kkaammppaannyyaassýý vveessoollddaann eelleeþþttiirriilleerr

GGüüççlleerrii yyaappýýþþttýýrrmmaakk iiççiinn ddeeððiill,,GGüüccüü aarrttýýrrmmaakk iiççiinn bbiirrlliikk

GGeennççlliikk,, ggeelleecceekk vvee ssooll üüzzeerriinnee

ssaayyffaa:: 1100-1144-1155

Ýþte AKP iktidarý:

Zenginler daha zenginyoksullar daha yoksul

Ýþte iþgalin gerçek yüzü

11 yyýýllddaa eenn zzeennggiinn %% 2200 iillee eenn yyookkssuull %%2200 aarraassýýnnddaakkii ffaarrkk aarrttttýý

TTooppllaamm nnüüffuussttaakkii eenn yyookk-ssuull yyüüzzddee 1100''lluukk ddiilliimmiinnmmiillllii ggeelliirrddeenn aallddýýððýý ppaayyyyüüzzddee 22..33 oollaarraakk ggeerrççeekk-lleeþþiiyyoorr..

NNüüffuussuunnuunn yyüüzzddee 22''ssii yyaannii11..55 mmiillyyoonn kkiiþþii ggüünnllüükk 11ddoollaarrýýnn,, yyüüzzddee 1100..22''ssii yyaannii77 mmiillyyoonn kkiiþþii ddee ggüünnllüükk 22ddoollaarrýýnn aallttýýnnddaa bbiirr ggeelliirrlleeggeeççiinniiyyoorr

DDaahhaassýý 1100 MMiillyyoonnddaann ffaazzllaaiiþþþþssiizz..

TTüürrkkiiyyee''ddee eenn zzeennggiinn iilleeyyookkssuulluunn aarraassýýnnddaakkii ggeelliirrffaarrkkýý iissee 1133 kkaatt..

PPoowweellll:: ““IIrraakk’’ttaa kkiittllee iimmhhaa ssiillaahhllaarrýý hhiiççbbiirr zzaammaann yyookkttuu””

Ýþsizlik oraný %70 10 bbiinneerrccee IIrraakkllýý ööllddüü

Irak’ta elektrik ve su sýkýntýsýtehlikeli boyutlarda

SSaaððllýýkk hhiizzmmeettlleerriinniinn ttüümmüü ççöökkttüü

IRAK

Çocukarýn

%35’i okulagidemiyor

Page 2: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

2 HABERLER

Ýþcinayetleri

Geçtiðimiz haftaKastamonu’da gerçek-leþen maden kazasý iþkazalarý konusunu birkez daha gündemegetirdi.

Aslýnda bunlara“kaza” demek pek dedoðru deðil çünkü çokbüyük çoðunluðu kap-italistlerin yeterli vegerekli tedbirleri alma-masýndan kay-naklanýyor.

SSK verilerine göre1994 - 2003 yýllarýarasýnda Türkiye’de831.248 iþ kazasýolmuþ. Yani kabacaher gün 250 iþ kazasýoluyor. Bu kazalarda10.824 iþçi hayatýnýkaybetmiþ. Her 82kazada 1 kiþi ölüyor.Ya da her gün 3 iþçi iþkazalarýnda ölüyorlar.

Uluslararasý ÇalýþmaÖrgütü, ILO’nun yap-týðý bir araþtýrma var.Bu araþtýrmaya göre,Avrupa Birliðiülkelerinde 100.000çalýþandan 5.9’u iþkazalarýnda ölüyor. Busayý Kanada’da 6.9,Almanya’da 4.7,Yunanistan’da 4.4.Türkiye’de ise her100.000 çalýþandan14.4’ü iþ kazalarýnda,kapitalistlerin iþcinayetlerinde ölüyor-lar.

Gene ILO’ya göredünyada her yýl 110milyon insan iþ kazasýyaþýyor. Bunlarýn180.000’i ise bukazalarda ölüyorlar.Her 3 dakiklada biriþçi iþ kazasýnda,patronu daha fazlakazansýon diye canýnýveriyor.

Ýþ kazalarý hemen hersektörde yaþanýyor.Ölümle sonuçlanan iþkazalarý Türkiye’de ençok madencilik ve tek-stil’de yaþanýyor.

Sanayi büyüdükçe iþkazalarýnýn sayýsý vesýklýðý da orantýlýolarak artýyor.Türkiye’de sanayideyaþanan iþ kazalarýgeliþmiþ kapitalistülkeleri yakalamýþdurumda. Ayný sýklýk-ta iþ kazalarý oluyorama Türkiye’dekikazalarda ölüm oranýçok yüksek. Bunun teknedeni kapitalistleringerekli önlemlerialmýyor olmasý. Yaniiþçilerin yaþamlarýpahasýna kârlarýný art-týrmaya çalýþmalarý.

Türkiye’de iþyerihekimliði 50’den çokiþçi çalýþtýran iþ yer-lerinde zorunlu. Nevar ki iþyerlerinin%57’si 50’den az iþçiçalýþtýrýyor.

Dolayýsýyla iþyer-lerinin çoðunluðundadoktor yok.

SSeelliinn GGÜÜLLEERR

Hatay'ýn Ýskenderun Ýlçe-si'nde, körfezde 4 yýlý aþkýnsüredir bekletilen ''MVUlla'' adlý gemi, taþýdýðý 2bin 200 ton ''toksik atýk''yüküyle battý.

Gemi, yaklaþýk 4 yýl önce,taþýdýðý "termik santral atýk-larý" baraj yapýmýnda kul-lanýlmak üzere Ýspanya'danCezayir'e gönderilmiþti.Daha sonra bu ülke yetk-ilileri tarafýndan ret edildiðiiçin, Ýskenderun'a getirilmiþ,ancak, yükü belirlendiðiiçin boþaltmasýna izin ver-ilmemiþti. O günden buyana ÝskenderunKörfezi'nde bekletiliyordu.Þu ana kadar tehlikeli atýðýniçerisinde "Krom VI" bulun-duðu kamuoyuna yansýmýþolmasýna raðmen,"Kadmiyum", "Civa" gibibaþka aðýr metallerinbulunup bulunmadýðý bilin-miyor.

Ýskenderun kaymakamýÖmer Doðan, zamaniçerisinde deðiþikbölmelerinde çürümeleroluþan ve üç ayrý kuruluþunüzerinde haciz iþlemi uygu-lattýðý gemi içindeki toksikmaddenin bir süre önceBasel Sözleþmesiçerçevesinde geldiði

Ýspanya'ya gönderileceðiniaçýklamýþtý.

Ýspanya devletisabýkalý

Ýspanya'daki zehirli atýk-larýn baþka ülkelere gönder-ildiði yýllardýr biliniyor.Çoðu kez uygulanan yön-temse, atýklarýn üçüncüdünya ülkelerine paravanþirketler aracýlýðýyla satýl-masý. Ýspanyol çevre bakan-lýðý, Ýskenderun'da batan

zehirli atýðýn aynýsýnýn dahaönce Cezayir'e 18 kezsatýlmýþ olduðunu resmenaçýkladý.

1998 yýlýnda uygulamayagiren Basel Sözleþmesi,zehirli atýk ticaretini yasak-lýyor. Bu anlaþmadaÝspanya'nýn da imzasý var.Ancak ülkeden zehirli atýk-larýn çýkýþý konusunda entemel güvenlik ve korunmaönlemleri dahi alýnmýyor.Bu anlaþmaya göre zehirli

atýk ticareti tespitedildiðinde, atýðýn sahibiülke, zehirli maddeyi gerialmak zorunda.

Yalnýz Ýspanya deðil, birçok diðer Avrupa ülkesin-den toksik atýklar yoksulülkelere yasal olmayan yol-larla satýlýyor. Bu yolla þir-ketler zehirli atýklardan kur-tulmak için milyonlarcaEuro deðerindeki depola-ma, yakma ve arýtma yol-unu kullanmak zorunlu-

luðundan kaçabiliyor. Yaniþirketler kârlarýný artýrmakiçin binlerce insanýnsaðlýðýný hiçe sayýyor.

Yetkililer sorumsuz

MV Ulla olayý, Türkiyeiçin münferit deðil, karasu-larýnda gerçekleþen onlarcaörnekten yalnýzca biri.

Greenpeace AkdenizToksik MaddelerKampanyasý SorumlusuBanu Dökmecibaþý, baþkatehlikelere de dikkat çekiy-or: "Türkiye'nin baþýnda ikibüyük sorun daha var:Ýtalya'ya ait, içinde toksikatýk bulunan yüzlerce varil,halen Karadeniz'de ikidepoda bekletiliyor. Ayrýcaasbestli gemiler, sökülmekamacýyla Aliaða bölgesinde-ki gemi söküm alanýna gön-derilmeye devam ediyor.Hükümet 'býrakýnýz atsýnlar'politikasýný sürdürdüðüsürece, bu tür olaylar, çevreve insan saðlýðýný tehditetmeye devam edecek."

Türkiye'de hükümet, IMFpolitikalarý ve þirketlerinçýkarlarýný korumak içinelinden geleni yaparken,insan saðlýðýný hiçe sayýyor.

Toksik MaddelerBir çok yapay kimyasalýn üretim,

ticaret, kullaným ve piyasayasürülmesinin artýk insan saðlýðý ve çevreaçýsýndan küresel bir tehdit oluþturuyor.

Kimya sanayi ise çoðunlukla çok azdeney yapýp, insan saðlýðý ve çevreyeetkilerini araþtýrmadan her yýl binlercekimyasal bileþiði üretip piyasaya sürüy-or.

Özellikle Kalýcý Organik Kirleticiler(KOK) olarak bilinen insan yapýmý enkötü toksinler baþta olmak üzere zararlýyapay maddelerin üretimi ve kullanýmsürecini sona erdirmek için, Greenpeacebaþta olmak üzere bir çok çevre örgütükampanyalar yürütmektedir.

Örneðin, Polivinil Klorid'in (PVC) birçok alternatifinin olmasý, üretim ve kul-laným süreci toksik kirlilik yaratmasýnaraðmen en yaygýn kullanýlan plastiktir.

Ýnsanlar tarafýndan üretilen zehirli atýkmiktarý artmaktadýr. Bu nedenle bu eðil-imi durdurmak için etkili siyasi veendüstriyel sýnýrlamalar gerekmektedir.Atýk yakma çözüm olmak yerine soru-nun bir parçasýdýr.

Geliþmiþ ülkelerdeki bir çok katý çevreyasalarý, sanayinin kirlilik yaratan buteknolojilerini geliþmekte olan ülkeleretaþýmasýna yol açýyor. Böylece çözümyerine getirmek yerine, sorunlar ihraçediliyor.

Kaynak: Greenpeace sitesi (http://www.green-peace.org/turkey_tr/)

Toksik ticaretine hayýr

Meclis'i olaðanüstütoplanarak yazýn sýký birþekilde çalýþmasý; AvrupaBirliði (AB) yetkililerininpeþ peþe verdiði olumludemeçlerle, birliðe üyelikengelinin aþýldýðýkamuoyunda güçlü birkaný olarak yerleþmiþti.

Ancak, AKP'nin zinakonusunda tarikatlarýnbaskýsý altýnda kalarak,geri adým atmasýyla,olumlu hava birdendeðiþti. Bu tartýþmalarailiþkin solun AB'ye yak-laþýmýndaki sorunlututum bir kez daha ortayaçýktý.

Bunu, nasýl olsa AB zinameselesine olumsuzbakýyor ve bu nedenle

bastýracak; iktidar daAB'ye direnemez, þeklindeözetleyebiliriz.

AB'nin Türkiye'yi üyeolarak kabul edecekolmasýnda, egemen ide-olojinin ve yasal düzen-lemelerin kadýna karþýayrýmcýlýk uyguluyorolmasý gibi olgular belir-leyici olmayacaktýr.Bunlar AB açýsýndankolaylýkla göz ardýedilebilir. AB'ninTürkiye'yi sancýlý da olsaüye olarak kabul edecekolmasýnýn temel itkisiekonomiktir. Ayný zaman-da konjonktürel anlamdaABD ile Ortadoðu'nunpaylaþýmý konusunda gir-iþtiði mücadeleyle ilgilidir.

AB açýsýndanTürkiye'nin demokratik-leþmesinin ancak görecebir anlamý vardýr. AByetkililerini asýl endiþe-lendiren þey istikrardýr.Bunun için toplumsalçeliþkilerin çözülmesiniönemsemekte, Kürt soru-nuna çözümü þart koþ-makta, askerlerin siyasaletkisinin azaltýlmasýný iste-mekte ve yasal uygula-malarýn keyfi olmaktançýkarýlmasýný dayatmak-tadýr. Böylece öncedenkestirilebilen, istikrarlý birTürkiye'nin üyeliði sözkonusu olabilecektir.

Burada, demokratik bek-lentiler konusunda AB'yeiliþkin umudun, politik

olarak son derece sorunluolduðunu da belirtmekgerekiyor. AB süreçleriher ne kadar bir dizidemokratik açýlýmýn gün-deme gelmesini ve hayatageçmesini saðladýysa da,daha radikal demokratikreformlarýn elde edilmesive bunlarýn kalýcý ola-bilmeleri için, arkasýndabu reformlarý talep edenve kararlý bir þekilde savu-nan toplumsal güçlerinyer almasý gerekiyor.

Yeni liberal saldýrýlarýnazgýnca yürütüldüðüAB'de, günümüzde dahaönce verilmiþ birçoksosyal hakkýn tek tek gerialýnmaya çalýþýldýðýnýunutmamak gerekiyor.

AB üyeliði ve sol tutumlar

Anadilde eðitim istemek özgür: Ana dilde eðitim isteyen ve bu talebini tüzüðüne koymuþ olan EðitimSen aleyhine açýlan dava geçen hafta düþtü. Mahkemenin bu kararý ile Kürtçe eðitim taleb etmek artýk özgür.

Müziðimizle,sözümüzle

Ýsrail’in duvarýnýprotesto ediyoruz

27 Eylül PazartesiSaat: 18.00

Konak EmekliSandýðý binasý

önünde

ii zz mm ii rr

Irak’ta iþgale son!Filistin’e özgürlük!

Ýntifada’nýn 4.yýldönümünde mum-larýmýzla GalatasarayPostanesi önündeyiz

27 Eylül,Pazartesisaat: 19.00

ii ss tt aa nn bb uu ll

Page 3: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

Uluslararasý Sosyalist Hareket’le, dünya küreselleþme karþýtlarýyla, anti-kapitalistlerle, savaþ karþýtlarýyla iliþki kurmak istiyorsanýz

http://www.sosyalistisci.orgHert�rl� bilgi i�in: 0536 - 335 10 19

�stanbul-Beyo�lu: 0536 - 259 73 64 Kad�k�y: 0536 - 637 81 99 Ankara: 0535 - 514 11 73 �zmir: 0537 - 624 4908

Manisa-Akhisar: 0544 - 515 62 59 Antalya: 0537 - 391 06 32 Bal�kesir: 0555 - 398 86 45 Bursa: 0535 - 422 39

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝ

BBAAÞÞYYAAZZII3sosyalist iþçi

sosyalist iþçi

AAvvrruuppaa BBiirrlliiððii

bbaalloonnuuAAKKPP hhüükküümmeettii aaððýýrr aakkssaakk AAvvrruuppaa

BBiirrlliiððii''nnee uuyyuumm iiççiinn aaddýýmm aattttýýkkççaa,,yyaassaallaarr ççýýkkaarrttttýýkkççaa hheerr bbiirr yyaassaa aaddeettaabbiirr ddeevvrriimm ggiibbii ssuunnuulluuyyoorr.. HHeerr yyaassaa,,AABB''yyee bbiirr aaddýýmm ddaahhaa yyaakkllaaþþmmaammýýzzýýnnggaarraannttiissii oollaarraakk ggöösstteerriilliiyyoorr..

TToopplluummddaa ööyyllee bbiirr rrüüzzggaarr eessttiirriillmm-eeyyee ççaallýýþþýýllýýyyoorr kkii AABB''ddeenn bbaaþþkkaa bbiirruummuudduummuuzz,, AABB''ddeenn bbaaþþkkaa bbiirrýýþþýýððýýmmýýzz yyookkmmuuþþ ggiibbii hhiisssseettmmeemmiizziisstteenniiyyoorr..

BBüüttüünn bbuu AABB hheeyyeeccaannýý aarraassýýnnddaaoorrttaallýýððýý kkaappllaayyaann iikkii yyüüzzllüüllüükk uunnuuttuu-lluuyyoorr.. TTüürrkk CCeezzaa KKaannuunnuu ssaaddeeccee zziinnaammeerrkkeezzllii ttaarrttýýþþýýllýýyyoorr.. TTaarrttýýþþmmaaddaa zziinnaayyaassaassýýnnýýnn kkööhhnneemmiiþþlliiððii ddeeððiill,, yyaassaannýýnnTTüürrkkiiyyee''nniinn AABB üüyyeelliiððiinnii zzoorraa ssookkmmaassýýöönnee ççýýkkaarrttýýllýýyyoorr.. ""UUyyggaarr AAvvrruuppaa""iisstteessee,, AABB''yyee ggiirriiþþiimmiizzii kkoollaayyllaaþþttýýrrssaa,,zziinnaa ddaa ssaavvuunnuullaaccaakk,, iiþþkkeennccee ddee……

AAKKPP vvee mmeeddyyaa eell eellee vveerreerreekk ttüümmttoopplluummuu hhiippnnoottiizzee eettmmeeyyee ççaallýýþþýýyyoorr..AABB''ddeenn mmüüzzaakkeerree ttaakkvviimmii aallmmaakk ttüümmssoorruunnllaarrýýnn ççöözzüümmüü ggiibbii ppiiþþiirriilliipp ppiiþþiirr-iilliipp mmaassaayyaa kkoonnuulluuyyoorr.. MMüüzzaakkeerreettaakkvviimmii eekkmmeekk ddeemmeekk,, mmüüzzaakkeerreettaakkvviimmii ppaarraa ddeemmeekk,, AABB''yyee ggiirriiþþ iiþþssii-zzlliiððiinn ssoonnaa eerrmmeessii,, zzeennggiinnllee ffaakkiirraarraassýýnnddaakkii uuççuurruummuunn kkaappaannmmaassýýddeemmeekk..

ÝÝççiinnddee uuyyuuþþmmaammýýzz iisstteenneenn bbuu hhaallüüssii-llaassyyoonnaa bbiirr ssoonn vveerrmmeekk zzoorruunnddaayyýýzz..

AABB,, AAvvrruuppaallýý ppaattrroonnllaarrýýnn öörrggüüttüüddüürrvvee aallddýýððýý kkaarraarrllaarr ddaahhaa ffaazzllaa kkâârriiççiinnddiirr..

AABB,, iiþþççii hhaakkllaarrýýnnaa ddüüþþmmaannddýýrr..

AABB,, iiþþssiizzlliikk ddeemmeekkttiirr..

AABB ddeemmeekk,, ggööççmmeenn iiþþççiilleerree kkaarrþþýýýýrrkkççýý yyaassaallaarr ddeemmeekkttiirr..

YYeerriimmiizz nnee AABB''yyee ggiirreerreekk ddüünnyyaa sseerr-mmaayyeessiiyyllee bbüüttüünnlleeþþmmeekk iiþþsstteeyyeenn TTüürrkkppaattrroonnllaarrýýnnýýnn yyaannýýddýýrr,, nnee ddee AABBbbaalloonnuuyyllaa mmiillyyoonnllaarrccaa yyookkssuulluu,, iiþþssiizziivvee ddeemmookkrraassii iisstteeyyeenn mmiillyyoonnllaarrccaaeemmeekkççiiyyii vvee KKüürrtt hhaarreekkeettiinnii uuyyuutt-mmaayyaa ççaallýýþþaann AAKKPP''nniinn yyaannýýddýýrr..

AAvvrruuppaa iiþþççii ssýýnnýýffýý AABB''yyee kkaarrþþýý bbaaþþkkaabbiirr ddüünnyyaa iiççiinn mmüüccaaddeellee eeddiiyyoorr..YYeerriimmiizz oonnllaarrýýnn yyaannýýddýýrr..

ABD hegemonyasýný durdurmak zorundayýz

Irak'ta ABD bombardýmanýnýnbaþladýðý günlerde gazetelerde þöylebir haber geçti:

"Adý Ali Ýsmail Abbas. Henüz 12yaþýnda. ABD ve Ýngiltere'ninSaddam'ý devirmek için baþlattýðýsavaþ, onu çocuk yaþýnda kolsuz birbedene mahkûm etmekle kalmadý,tüm ailesini elinden aldý. Baðdat'takievlerine gece yarýsý düþen bir füzeailesinin birçok ferdinin ölümüne,Ali'nin ise iki kolunun birden kop-masýna, vücudunun büyükbölümünün yanmasýna neden oldu.Gözlerini Baðdat'taki KindiHastanesi'nin yoðun bakýmýndaaçan Ali, yaþadýklarýnýn bir kâbusolmadýðýnýn farkýnda. O geceyigözyaþlarý içinde anlatýrken, 'Füzeüzerimize düþtüðünde gece yarýsýy-dý. Hepimiz uyuyorduk. Babam,annem ve kardeþim öldü. Annembeþ aylýk hamileydi' sözleridökülüyor dudaklarýndan."

Ali Abbas basýna yansýyan birörnekti. ABD Irak'ý kollarýkopartýlan bir nüfusa çevirmeyeçalýþýyor.

Afganistan'da yaklaþýk 10 bin siviliöldürdükten sonra, sýra Irak'a geldi.Ortadoðu'ya korku ve diktatörlüklehükmeden ABD'nin, 11 Eylülsaldýrýsýnýn sonucunda kulelerin

çöküþünün kýyaslanmaz üstün-lüðüne darbe vurmadýðýný kanýtla-masý ve iplerin kontrolünü hýzlakendi ellerine almasý zorunluluktu.Bush, Cheney ve Powell, güdüselolarak, ABD'nin ezici gücününmührünü Ortadoðu'ya bir kez dahabasmasýný planladýlar. Ortadoðu,teröristlerin hayvanlar gibiavlandýðý bir safariye tanýk olmalýy-dý. Uygulanacak þiddet eziciolmalýydý, sadece bu Pentagon'aüzüntüsünü unutturabilirdi. ABDhükümeti dikkatli adýmlarla, Arapdünyasýný tahrik etmeden planýnýuygulamaya baþladý. Cezalandýrmakiçin en az savunulan, en az dostuolan, en güçsüz, en fakir ve en ümit-siz yeri, Afganistan'ý seçtiler. BinLadin, cinayetlerini meþrulaþtýrmakiçin çok uygun bir kýlýftý.

Ardýndan Irak'a saldýrdýlar.Irak'la ilgili öne sürdükleri tüm

gerekçelerin yalan olduðunu bugünkendileri itiraf ediyor.

Savaþ karþýtlarý bu gerekçelerinyalan olduðunu zaten biliyorlardý.Tüm dünyada milyonlarca insan,Bush ve ortaklarýnýn yalancýolduðunu bildiði için savaþ baþla-madan çok önce sokaklara çýkýp"Savaþa hayýr!" dediler.

ABD, diðer emperyalist güçlerinkendisine rakip olmasýný engelliyor.Üstelik Hazar bölgesinin ve Irak'ýnpetrol rezervlerinin tartýþmasýz

dünyanýn en büyük ikinci rezervleriolduðunu bir kez daha hatýrla-malýyýz. "Önceden Misilleme" ya da"Yeni Amerikan Yüzyýlý Projesi"ninnedenleri ve bu ölçüde de ABD'ninIrak'ta ne yapmak, ne kadar kalmakve Irak'tan sonra hangi adýmlarýatmak istediði daha çok açýk."Haydut devletler", "Kitle imhasilahlarý", "El Kaide" , "Halklarýtiranlardan kurtarmak", "Demokrasive özgürlük taþýmak" gibi ABDkökenli cumhuriyetçi-sað patentlibu argümanlarýn, üretenlerin kendi-lerinin bile inanmadýðý süslü yalan-lar olduðu gün gibi ortada.

11 Eylül'den önce ve sonra geliþtir-ilen tüm fikirler ve tutumlar,Afganistan'ýn ve ardýndan Irak'ýnbombalanmasý ve iþgal edilmesi vebu adýmlarýn toplamý, Bush ekibinin,Amerika'ya karþý herhangi bir mey-dan okuma tehlikesini engellemekbahanesiyle, Amerika'nýn askerigücünün otoritesini tüm dünyaya,baþta da Çin, Almanya, Japonya,Rusya ve Fransa gibi güçlere kabulettirme araçlarýdýr.

Savaþ çýlgýný Bush'un emriyle IraklýAlilerin kollarýnýn kopartýlmasýnýnnedeni bu.

Bu yüzden ABD'nin hegemonyaadýmlarýný durdurmak insanlýðýngeleceði için atýlacak en önemliadýmdýr.

Þenol KARAKAÞ

Page 4: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

EEððiittiimm SSeenn yyeennii eeððiittiimmyyýýllýýnnýýnn bbaaþþllaannggýýccýýnnddaaeeððiittiimmiinn dduurruummuu vveesseennddiikkaannýýnn aallaaccaaððýýttuuttuummllaa iillggiillii oollaarraakk bbiirraaççýýkkllaammaa yyaappttýý.. GGeenneellBBaaþþkkaann AAllaaaaddddiinnDDiinnççeerr''iinn yyaappttýýððýý bbaassýýnnaaççýýkkllaammaassýýnnddaa öözzeettllee þþuuggöörrüüþþlleerree yyeerr vveerriillddii..

""YYeennii eeððiittiimm-ööððrreettiimmddöönneemmii,, eeððiittiimm eemmeekkççii-lleerrii,, ööððrreenncciilleerr vvee vveelliilleerraaççýýssýýnnddaann yyiinnee bbüüyyüükkssoorruunnllaarr vvee ssýýkkýýnnttýýllaarriiççiinnddee bbaaþþllaayyaaccaakk..OOkkuummaa ççaaððýýnnaa ggeellmmiiþþffaakkaatt eekkoonnoommiikk iimmkkaannssýý-zzllýýkkllaarr nneeddeenniiyyllee ookkuuyyaa-mmaayyaann ççooccuukkllaarr,, kkaallaa-bbaallýýkk ssýýnnýýffllaarr,, hheerr ggeeççeennyyýýll aarrttaann ddeerrsslliikk vvee ööððrreett-mmeenn aaççýýkkllaarrýý,, aallttyyaappýýyyeetteerrssiizzlliiððii vvbb ssoorruunnllaarrggeeççeenn yyýýllllaarrddaa oolldduuððuuggiibbii bbuu yyýýll ddaa ççöözzüümm bbeekk-lliiyyoorr oollaaccaakk..

EEððiittiimm eemmeekkççiilleerrii iissee,,yyeennii eeððiittiimm yyýýllýýnnddaammaahhkkuumm eeddiillddiiððii sseeffaalleettüüccrreettiiyyllee ggeeççiinnmmeemmüüccaaddeelleessii vveerreecceekk..YYookkssuulllluukk ssýýnnýýrrýýnnýýnn aallttýýnn-ddaa mmaaaaþþ aallaann ööððrreettmmeenn-lleerriimmiizz,, aaççllýýkk ssýýnnýýrrýýnnddaayyaaþþaamm mmüüccaaddeelleessii vveerreennmmeemmuurr vvee hhiizzmmeettlliilleerr vveeoonnllaarrýýnn yyaaþþaaddýýððýý ssoorruunn-llaarrllaa bbiirrlliikkttee bbiirr eeððiittiimm-ööððrreettiimm ddöönneemmiinnee ddaahhaabbaaþþllýýyyoorruuzz..

TTüürrkkiiyyee''ddee eeððiittiimm ssiiss-tteemmiinnii eeþþiittssiizzlliikk vveeaaddaalleettssiizzlliikklleerr bbeelliirrlleemmeekk-tteeddiirr.. BBuunnuunn tteekk ssoorruumm-lluussuu,, eeððiittiimm ggiibbii tteemmeelliinnssaann hhaakkkkýýnnýý ""sseerrbbeessttppiiyyaassaa""nnýýnn iinnssaaffýýnnaa bbýýrraakk-mmaakk iiççiinn ppeeþþ ppeeþþee yyaassaallddüüzzeennlleemmeelleerr yyaappaannssiiyyaassii iikkttiiddaarrllaarrddýýrr..

AAKKPP HHüükküümmeettii,, iikkttiiddaarroolldduuððuunnddaann bbuu yyaannaaeeððiittiimmiinn tteemmeell ssoorruunn-llaarrýýnnýý ççöözzmmee nnookkttaassýýnnddaaeenn uuffaakk bbiirr aaddýýmmaattmmaammýýþþ,, yyaappttýýððýý uuyygguullaa-mmaallaarrllaa kkeennddiissiinnddeennöönncceekkii iikkttiiddaarrllaarr ggiibbiieeððiittiimm ssiisstteemmiinnii,, aaddeettaa""yyaapp-bboozz ttaahhttaassýý""nnaa ççeevviirr-mmiiþþttiirr.. GGeeççttiiððiimmiizzddöönneemmlleerrddee AAKKPP''nniinneeððiittiimm ppoolliittiikkaassýýnnýýnnöözzüünnüü,, kkaammuu kkaayynnaakkllaarrýýiillee öözzeell ookkuullllaarrýý ddeesstteekkllee-mmeekk,, MMiillllii EEððiittiimmBBaakkaannllýýððýý''nnýýnn mmeerrkkeezz vveettaaþþrraa tteeþþkkiillaattýýnnddaa yyaaþþaannaannyyooððuunn ssiiyyaassii kkaaddrroollaaþþmmaa,,üünniivveerrssiitteelleerrii eeggeemmeennlliiððiiaallttýýnnaa aallmmaa ççaabbaallaarrýý vveeeeððiittiimmii ddaahhaa ddaa ggeerrii-cciilleeþþttiirrmmeekk ggiibbii uuyygguullaa-mmaallaarr oolluuþþttuurrmmuuþþttuurr..""

TTeemmeell ssoorruunnllaarr

AAççýýkkllaammaaddaa eeððiittiimmiinntteemmeell ssoorruunnllaarrýý oollaarraakk þþuunnookkttaallaarraa iiþþaarreett eeddiillddii..

""- BBuuggüünn TTüürrkkiiyyee''ddee,,

3300''aarr ööððrreenncciillii ssýýnnýýffllaarrddaannoorrmmaall eeððiittiimm yyaappýýllaa-bbiillmmeessii iiççiinn yyaakkllaaþþýýkk 220000bbiinn ööððrreettmmeenn,, 113355 bbiinnddeerrsslliiððee ggeerreekkssiinniimmbbuulluunnmmaakkttaaddýýrr;;

EEððiittiimmiinn nniitteelliiððiinnii yyüükk-sseellttmmeekk iiççiinn 22000055 yyýýllýýnnddaa5500 bbiinn kkaaddrroolluu ööððrreettmmeennaattaammaassýý,, 4400 bbiinn ddeerrsslliikkyyaappýýllmmaassýý ggeerreekkmmeekktteeddiirr;;

OOkkuullllaarrddaa aarraaçç-ggeerreeçç,,kküüttüüpphhaannee,, aallttyyaappýýddoonnaattýýmm yyeetteerrssiizzlliikklleerriihhaallaa ggiiddeerriilleemmeemmiiþþttiirr;;

SSýýnnýýff mmeevvccuuttllaarrýý bbüüyyüükkkkeennttlleerrddee oorrttaallaammaa 5500-6600cciivvaarrýýnnddaaddýýrr;;

VVeelliilleerrddeenn ""ggöönnüüllllüübbaaððýýþþ"" aaddýý aallttýýnnddaa ppaarraallaarraallýýnnmmaakkttaaddýýrr.. AAllýýnnaannbbaaððýýþþllaarr kkiimmii yyookkssuullsseemmttlleerrddee 110000 mmiillyyoonniikkeenn,, eekkoonnoommiikk dduurruummuuiiyyii oollaann iinnssaannllaarrýýnnyyaaþþaaddýýððýý kkiimmii sseemmttlleerrddee 66mmiillyyaarr TTLL yyii bbuullmmaakk-ttaaddýýrr..

BBüüttççeeddeenn eeððiittiimmeeaayyrrýýllaann ppaayy yyeetteerrssiizzddiirr..HHeerr yyýýll ööððrreennccii ssaayyýýssýý aarrtt-mmaassýýnnaa kkaarrþþýýnn,, eeððiittiimmeebbüüttççeeddeenn aayyrrýýllaann ppaayyssüürreekkllii oollaarraakk aazzaallmmaakk-ttaaddýýrr..

AAKKPP HHüükküümmeettii ddöönnee-mmiinnddee kkaaddrroollaaþþmmaaeeððiittiimmiinn tteemmeell ssoorruunnuuhhaalliinnee ggeellmmiiþþ,, kkaaddrroollaaþþ-mmaayyaa ppaarraalleell oollaarraakkssüürrggüünnlleerr,, cceezzaallaarr vveekkýýyyýýmmllaarr eeððiittiimm eemmeekkççii-lleerriinnii mmaaððdduurr eettmmiiþþttiirr..

TToopplluuggöörrüüþþmmeeddeekkiittaalleepplleerr

EEððiittiimm SSeenn,, ddaahhaa öönncceekkiiyyýýllllaarrddaa oolldduuððuu ggiibbii,,eeððiittiimm iiþþkkoolluunnddaa ttoopplluuggöörrüüþþmmeelleerree yyeettkkiilliisseennddiikkaa oollaarraakk kkaattýýllaaccaakk..GGeenneell BBaaþþkkaann DDiinnççeerr,,ttoopplluuggöörrüüþþmmee ssüürreecciinnddeeöönnee ssüürreecceekklleerrii bbaaþþllýýccaattaalleepplleerrii iissee þþööyyllee ssýýrraallaaddýý;;

TTeemmeell üüccrreett eenn ddüüþþüükkddeerreecceellii kkaammuu eemmeekkççiissiiiiççiinn 994400 mmiillyyoonn,,

ÇÇaallýýþþmmaayyaann eeþþ iiççiinn aaiilleeyyaarrddýýmmýý,, 117755 mmiillyyoonn,,

HHeerr ççooccuukk iiççiinn oorrttaallaa-mmaa 110055 mmiillyyoonn ççooccuukkyyaarrddýýmmýý,,

KKiirraa yyaarrddýýmmýý 222211 mmiillyy-oonn,,

YYýýllddaa iikkii kkeezz,, bbiirreerrmmaaaaþþ ttuuttaarrýýnnddaa iikkiiiikkrraammiiyyee,,

HHaaffttaallýýkk 3355 ssaaaatt ççaallýýþþ-mmaa ssüürreessii,,

GGrreevvllii,, ttoopplluussöözzlleeþþmmeellii,, öözzggüürrllüükkççüüvvee ddeemmookkrraattiikk bbiirr sseennddii-kkaa yyaassaassýý,,

KKaammuu ppeerrssoonneell yyaassaattaassaarrýýssýýnnýýnn ggeerrii ççeekkiilleerreekk,,iiþþ ggüüvveenncceellii,, kkaaddrroolluuççaallýýþþmmaa,,

ÇÇaallýýþþmmaa yyaaþþaammýýnnýýnnddeemmookkrraattiikklleeþþttiirriillmmeessii......

4

EEððiittiimmiinndduurruummuu

iiççlleerr aaccýýssýý!!Ceza Yasasýnda yapýlacakdeðiþiklik AKP'nin AB'yeuyum sürecinde en önemlikozlarýndan biri olarakdeðerlendiriliyordu. 76yýldýr yürürlükte olan veÝtalyan Faþist CezaYasasýndan uyarlananTürk Ceza Yasasý pek çokanti demokratik ve baskýcýhüküm içermekte.

AKP son iki yýlda pek çokyasa deðiþikliðinde olduðugibi, AB için son sürat 346maddelik bir Ceza YasaTasarýsý hazýrlayarakMeclisi olaðanüstü toplan-týya çaðýrdý. Fakat Meclisgörüþmelerinin baþla-masýyla birlikte tasarýnýnhazýrlýk sürecinde hiç birþekilde gündeme gelmeyenzina tartýþmasý gündemikilitledi.

Zinanýn gündeme getir-ilmesi, baþka konularýntartýþýlmasýnýn önünegeçildiði, Erdoðan'ýntabanýna mesaj verdiði yada Erdoðan'la Gül arasýn-daki çekiþmede koz olarakkullanýldýðý gibi çeþitlispekülasyonlarla açýklan-maya çalýþýlýyor. Nerdeysezinanýn neden suç sayýl-masýndan çok bu tartýþ-malar gündemi belirliyor.

Oysa zinanýn suç olarakCeza Yasasý’nda yeralmasýný savunan Erdoðanher seferinde kamuoyunaçok net açýklamalar yapýy-or. Ailevi deðerlere saygýlýolduðu için bu deðerlerikorumak ve toplumsaldejenerasyonun önünegeçmek için zinanýn ceza-landýrýlmasý gerektiðinisavunuyor.

Aileyi ancak cezaevi ilekoruyabiliyorlar !

AKP eþlerden birinin cin-sel sadakatsizliði halinde,diðerinin þikayeti üzerinehürriyeti baðlayýcý cezayani cezaevine gönder-ilmesini aileyi korumakadýna savunuyor. AKP'nincinsel sadakatsizliðiönleme adýna önerdiði buçözüm her þeyden önceaile kurumunun içler açýsýhalinin göstergesi. Bu önerieðer yasalaþýrsa ve eðeruygulanma kabiliyeti olur-sa devlet herhalde Z tipibir cezaevi açmak zorundakalýr.

Toplumun en küçük biri-mi ve temeli olarakadlandýrýlan ailenin korun-masý devletin anayasalyükümlülükleri arasýnda

sayýlmaktadýr. Her türlü'ailevi deðere' kutsallýkatfedilirken sadecegazetelerin üçüncü say-falarýna bakmak busöylemin iki yüzlülüðünüortaya çýkarmakta.Genellikle cinnet haberleriolarak yansýyan aile içi þid-det ve cinayet haberlerininyaný sýra namusu temizle-mek adýna öldürülenkadýnlarýn haberleri yeralmakta.

AKP' nin zina konusun-daki çýkýþý ( Tüsiadýn itira-zlarýna raðmen) siyasi birtercihin sonucu.

Zina, Hýristiyan. Musevive Ýslam dini tarafýndangünah olarak kabuledilmesine raðmen sadeceislami rejimlerin varolduðu ülkelerde aynýzamanda devlet tarafýndansuç olarak kabul edilipcezalandýrýlmaktadýr.

Kürtajýn yasaklanmasýiçin yapýlan kampanyalar-da olduðu gibi aslýndaailenin korunmasý çabalarýbuna benzer sonuçlara yolaçmakta. Aile kurumugiderek çözülürken bazendinin de desteði ile amaher zaman siyasi bir terciholarak yaþatýlmayaçalýþýlýyor.

Oysa aile hiç de içindeyaþadýðýmýz toplumunsosyal ve ekonomik

koþullarýndan baðýmsýz biryapýya sahip deðil. Paranýngüç ve saygý anlamýnýtaþýdýðý kapitalist sistemdeaile iliþkileri de bu deðer-leri üretmeye devam ediy-or.

Ýnsanlarýn sevgi ve huzuraradýklarý dýþarýdaki acý-masýz ve rekabetçi toplum-dan korunmak amacýylasýðýndýklarý aile kaçýnýlmazbir biçimde dýþ dünyanýngerilimini taþýyor. Ama budurum ayný zamanda ailekurumunu dayanýklýlýðýnýda açýklýyor. Aile sadecekapitalist toplumdayabancýlaþmanýn doður-duðu sancýlarý dindiren birsýðýnak deðil, ayný zaman-da yeni iþçi kuþaðýnyetiþtirildiði ve bir sonrakigüne hazýrlanmasýnýsaðlayan bu açýdanyönetenler açýsýndan sonderece ekonomik birkurum. Ýþte bu yüzdenkapitalizmin bir ürünü veonun temel kaynaðý olanaileyi ayakta tutmak adýnamonogami, hetoroseksüel-lik, kürtaj yasaðý ya dazinanýn suç sayýlmasý ter-cih edilir.

Kadýnýn ezilmesinde kilitrol oynayan aile aynýzamanda kadýnýn emeðini,bedenini cinselliðini tümyaþamýný baský altýndatutar. Ceza Yasa Tasarýsý

tartýþmalarýnda bubaskýnýn yansýmalarýnýgörmek mümkün. Kadýnörgütlerinin tüm ýsrarlarý-na raðmen bekaret kon-trolünün açýkça suç sayýl-masý konusunda birdüzenleme getirilmedi.

Tasarýya göre, kýzlýk zarýmuayenesi bir suçun delil-lerini aramak gerekçesiylesavcý ya da hakimin izniyleyapýlabilecek. 15-18 yaþarasýndaki geçlerin rýzayadayalý cinsel iliþkilerininsuç sayýldýðý göz önünealýndýðýnda cinsel iliþkininispatý için bekaret kontrolüuygulamasý daha dayaygýnlaþacak.

Ayrýca Tasarýda nitelikliinsan öldürme suçlarýarasýnda namus cinayet-leri yerine kadýn örgüt-lerinin tüm ýsrarlarýna rað-men suçun kapsamýný dar-altan töre cinayeti ifadesikullanýldý.

Aslýnda bu düzenlemeler-le birlikte AKP ailevideðerlerden ne anladýðýnýgöstermiþ oldu. Namusadýna kadýnlarýnöldürülmesine göz yum-mak, bekaret testleri yap-mak, cinsel iliþkiye girengençleri cezaevine yolla-mak... Kýsacasý aileyi koru-mak AKP için kadýnýnaþaðýlanmasý anlamýnageliyor.

AAKKPP''nniinn aaiilleeyyii kkoorruummaa aaddýýnnaaöönneerrddiiððii ççöözzüümm :: CCeezzaaeevvii

Ceza Yasa Tasarýsý görüþmeleri sýrasýndaçeþitli illerden gelen kadýnlar namuscinayetlerine indirimi, bekaret kontrolleri-ni, zinanýn suç sayýlmasýný ve cinsel yöne-lime dayalý ayrýmcýlýðý protesto ettiler.

7 kadýn platformu ve bunlara baðlý 80örgütü temsilen Ankara'ya geldiklerinibelirten kadýnlar ' TCK'daki kadýna yöne-lik þiddete karþý yürüyoruz' pankartý ileYüksel Caddesi’nden Meclise kadaryürüdüler.

Kadýna yönelik þiddetin ve ayrýmcýlýðýnprotesto edildiði basýn açýklamasýndaCeza Tasarýnda kadýnlarýn talepleri aþaðý-da belirtilen deðiþiklerin yapýlmasýný birkez daha dile getirildi.

TCK'nun nitelikli insan öldürme mad-desindeki töre saiki ifadesi namus saiki iledeðiþtirilmeli

Namus cinayetlerinde haksýz tahrikindiriminden yararlanamayacaðý açýkçabelirtilmeli

Bekaret testleri açýkça yasaklanmalýAyrýmcýlýk maddesine cinsel yönelim

ifadesi eklensin15-18 yaþ arasýndaki geçlerin gönüllü

cinsel iliþkilerine getirilen cezai yaptýrým-lar kaldýrýlsýn

Zinanýn bir suç olarak yeniden TCKkapsamýna alýnmasý önerisi geri çekilsin

'' BBeeddeenniimmiizz cciinnsseelllliiððiimmiizz bbiizziimmddiirr''

Küreselleþmeve kadýnlarGoretti Horgan

sosyalist iþçiyayýnlarý

Page 5: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

5

Filistin direniyorÝntifada:4 yýlda 373’ çocuk, 3.209 ölü, 27.419 yaralý

Filistin halký 1948’denberi direniyor. 1948’de siy-onistlerin saldýrýlarý iletopraklarýndan atýlanFilistinliler bütün yetersizolanaklarýna raðmen 50 yýlýaþkýndýr direniyor.

Bugünkü Ýntifada iseEylül 2000’de baþladý.

O günlerde Ýsrail’inbaþýnda Ýþçi Partili EhudBarak vardý. BugünBaibakan olan aþýrý saðcýAriel Þaron 27 Eylül2000’de yanýna aldýðýsilahlý 1000 kiþi ile birlikteHarem El Þerife girdi ve bututumuyla provokasyonubaþlattý.

Filistinililer Þaron’un buprovokasyonuna karþý gös-terilere baþladýlar,Þaron’un korumalarý veÝsrail polis ve askerleri gös-tericilerin üzerine ateþaçtýlar. O günden bugünehemen hemen her gün ikiFilistinli Ýsrail devletterörünün sonucuyaþamýný kaybediyor.

11 Eylül günü NewYork’da Ýkiz Kulelere

yapýlan uçak saldýrýsýÝsrail’in eline çok önemlibir koz verdi.

ABD Devlet Baþkaný BushNew York’da “Ýslamiteröre” karþý Haçlý Seferidüzenlerken ÝsrailBaþbakaný Ariel Þaron’daTel Aviv’de haçlý seferini

ilan etti. O sene Filistinliölü sayýsý iki katýna çýktý.

Þaron’ujn provokasy-onunu gerçekleþtirdiðigünlerde Filistinliler büyüktavizler vererek Ýsraildevleti ile ABD aracýlýðý ilegörüþüyordu. Bugörüþmeler esas olarak

Filistinlilerin aleyhineolmasýna raðmen Þaron’unsilahlý provokasyonu ilebozuldu.

Þimdi Ýsrail devletiFilistinlileri biraz daha geriitmeye çalýþýyor.

Ýsrail devlet terörünün sonuçlarýBugünkü Ýsrail Baþbakaný Ariel Þaron’un Mescidi

Aksa’ya yanýnda silahlý 1000 koruma ile gitmesi ilebirlikte Eylül 2000’de baþlayan intifada da 4 yýliçinde 3.209 Filistinli ölürken27.419’u da yaralandý.

Öldürülen Filistinlilerin373’ü 15 yaþýndan küçük.324’ü 16 ila 18 yaþlarý arasýndaki gençler. 1.461’i ise 19-29yaþýnda. Ýsrail tarafýndanöldürülen tüm Filistinlilerin %71.5’ini gençler ve çocuklaröldürüyor.

Filistinlileri en çok Ýsrailaskerleri öldürüyor. Zaten ölenlerin 1.816 tanesikurþunlanarak ölürken, 650’si ise aðýr bombardýmanile hayatlarýný kaybetmiþ.

YYýýllýý ööllüü ssaayyýýssýý

22000000 332277

22000011 557777

22000022 11006688

22000033 666633

22000044 448833

Yahudiler dünyanýn dört bir yanýn-da þiddetli bir ýrkçýlýða muhatapolurlar. Kimi zaman yaþadýkalrý alan-lara saldýrýlýr, öldürülürler, yakýlýrlar.Yahudi düþmanlýðýna anti semitizmdeniyor.

Yahudi düþmanlýðý en fazlaYahudilerin o zamanlar yoðun olarakyaþadýklarý Rusya ve DoðuAvrupa’da yaþandý.

Ancak 1. Dünya Savaþý sonrasýAlmanya’da ortaya çýkan faþistlerinyahudi halkýna karþý giriþtiði katliamtarihin en önemli soykýrýmlarýndanbirisi oldu.

Naziler iþgal ettikleri Avrupa’nýnher yerinden tüm Yahudileriþ topla-yarak toplama kamplarýnagötürdüler. Önce sanayideçalýþtýrdýlar sonra da gaz odalarýndaöldürüp, cesetlerini yaktýlar.

Milyonlarca Yahudi Alman faþist-

lerinin elinde canlarýný kaybettiler.Toplama kamplarýna yaþananlar

insanlýk dýþýydý.Siyonizm ise yahudi ýrkçýlýðý olarak

kabul edilebilir.Bugünkü Ýsrail devletinin üzerinde

kurulduðu topraklarý Yahudiler içinvaad edilmiþ topraklar olarak kabuleden siyonizm Yahudilerin bu toprak-lara geri dönmesini örgütlemeyeçalýþýyor.

Siyonistlere göre vaad edilmiþtopraklar üzerinde Filistinlilerinyaþama hakký yoktur. Bu nedenleÝsrail devletinin kuruluþu sýrasýndasiyonist militanlar karþýlarýna çýkanbütün Filistinlileri ya öldürdüler yada öylesine bir terör uyguladýlar kikaçmaya zorladýlar. Yani, etnik birtemizlik gerçekleþtirdiler.

Yahudi düþmanlýðý, yani anti semi-tizm ne denli çirkinse siyonizm de

ayný ölçüde çirkindir. Bu ikisi arasýn-da bir tutum almak gerekmez.

Ancak, çok zaman anti-semitizmkendisini siyonizmin arkasýna gizle-mektedir. Siyonizmin Filistinlilereyaptýklarýný anlatýrken Yahudi düþ-manlýðý için zemin oluþturulmayaçalýþýlmaktadýr.

Öte yandan her Yahudi siyonistdeðil. Hatta diyebiliriz kiYahudilerin büyük çoðunluðu siyon-ist deðil ve hatta siyonizme karþý.

Bir de Ýsrail devletinin tanýnmasýsorunu var. Ýsrail devleti siyonizmtemellerinde kurulmuþtur. Yanitemeli ýrkçýlýktýr. Bu devletin tanýn-masý mümkün deðildir. Ýsrail devletiyýkýlmak ve yerine laik, YahudilerinMüslümanlar ve Hristiyanlarla bir-likte yaþayacaklarý bir Filistin devletikurulmalýdýr.

Anti semitizm ve anti Siyonizm Ýntihar saldýrýlarýBugünlerde Filistin halkýnýn mücadelesine dönük

en yoðun tartýþmalardan birisi de “intiharsaldýrýlarý”dýr. Bu eylemlerden dolayý Filistin halkýtoýpyekun terörist ilan edilmekte ve topluca ceza-landýrýlmaktadýr. Ayný þekilde Ýsrail devlet terörü demeþruiyetini bu tartýþmalardan almaktadýr.

Oysa, ortada eþit iki halkýn mücadelesi yok. Birtarafta ABD’nin desteðine sahip, elinde en geliþkinsilahlar olan siyonist Ýsrail devleti, diðer tarafta iseellerinde taþlar olan Filistin halký var. Bu tartýþmayýbu gerçeði unutmadan yapmak gerekiyor.

Ýsrail uçaklarý, helikopterleri hemen her günFilistin köylerini, þehirlerin bombalýyor. Yüzlerceinsan bu bombardýmanlarda öldü. Ýsrail helikopter-lerinin terörü ile intihar bombacýlarýný ayný kefeyekoymak mümkün deðil.

Bütün bunlara raðmen bireysel terörizm, intiharsaldýrýlarý, Filistin halkýnýn mücadelesini geliþtirmiy-or. Filistin halkýnýn mücadelesini kitlesel eylemler,grevler geliþtiriyor. Filistinliler bu tür mücadelearaçlarýný Birinci Ýntifada’da daha fazla kullandýlarve bu nedenle de daha baþarýlý b ir süreç yaþadýlar.

YYaahhuuddii vvee ssiiyyoonniisstt kkiimmddiirr,, kkiimm ddeeððiillddiirr??11)) ÝÝssrraaiill’’ddee yyaaþþaayyaann hheerrkkeess YYaahhuuddii ddeeððiillddiirr

22)) ÝÝssrraaiill iiççiinnddee yyaa ddaa ddýýþþýýnnddaa yyaaþþaayyaann bbüüttüünn yyaahhuuddiilleerrSSiiyyoonniisstt ddeeððiillddiirr

33)) BBüüttüünn YYaahhuuddiilleerr YYaahhuuddii ddiinniinnddeenn ddeeððiillddiirr..

Page 6: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

6 DÜNYA

Çeçenistan:

Rusya’nýn kanlý savaþýGeçtiðimiz hafta Kuzey

Isetya’nýn Beslan kentindeyaþananlar bütün dünyayýþok etti.

Çoðu çocuk, 400’e yakýnsivil çýkan çatýþmada öldü.Putýn ve Rus yetkililerÇeçen savaþçýlarý suçlarkenbütün dünya Rus ordusu-nun katliamdan ne denlisorumlu olduðunu göz-leriyle gördü.

Çocuklarý ölen KuzeyOsteyalýlar ise Çeçenlerdenolduðu kadar Putin ve Rusordusundan da hesapsoruyorlar.

Katliamdan hemen sonraPutin, Bush ile ayný aðzýkullanarak “Ýslami teröriz-mi” suçlayarak terörizmekarþý acýmasýzca savaþa-caklarýný ilan etti.

Bu nefret neden?

Çeçen savaþçýlarýn, özel-likle de Þamil Basayev’ebaðlý olanlarýn nefretduygularýna sahip olduk-larý açýk. Onlar, Ruslarakarþý savaþýrken hunharcadavranabiliyorlar.

Örneðin savaþta kocalarýölmüþ olan kadýnlar(Karada Dullar olarakadlandýrýlýyorlar) canlýbomba olarak kullanýlýyor-lar. Son olarak böylesi ikikadýn eylemci iki uçaðýimha ederek 90 sivilinyaþamýna mal oldu.

Ancak Çeçenlerin bunefretinin nedenini bilmekgerekiyor.

80 bin ölü

Çeçenistan küçük birülke. Rusya’dan baðýmsý-zlýðýný kazanmak isteyenÇeçen halký son 10 yýlda 80bin ölü verdi.

Çeçenistan’a önce Yeltsinsaldýrdý.

1994 yýlýndaÇeçenistan’ýn komþusuKuzey Osetya’ya yýðýlanRus tanklarý ve ordu birlik-leri azgýnca saldýrdýlar.

Tüm Çeçen þehirleri yerlebir edildi. Baþkent GroznyNazi saldýrýsý karþýsýndakistalingrad kadar yýkýmauðradý.

18 ay boyunca Çeçenistanyaðmalandý, tecavüzeuðradý, imha edildi.

80 bin ölünün yaný sýra240 bin Çeçen göç etti.

1995’de, Çeçenistan yað-malanýrken Ýkinci Dünyasavaþý’nýn bitiminin 50.yýldönümünde konuþanYeltsin tüm Çeçen halkýnýNazilere benzetiyordu.

Benzer bir tutumu 50 yýlönce Stalin’de almýþtý.

Grozni özgür oluyor

Çeçenler iþgale karþýbütün kötü koþullara rað-men direndiler.

Kýsa süre sonra harabehaline gelen Grozni kur-tarýldý. Çeçenler zaferkazanmýþtý.

Ruslar yöneticilerininÇeçenistan’da sürdürdüðüsavaþa karþýydýlar. Savaþgiderek Afganistan savaþý-na benziyordu.

1999’da Yeltsin’in yerineBaþkan olan Putin fýrsatýyakaladý.

NATO ordularýSýrbistan’a saldýrýnca Rusordusu da bir kere dahaÇeçenistan’a girdi.

Yeltsin milliyetçilik

kartýný iyi kullandý. Rushalkýný savaþ bayraðý altýn-da birleþtirdi.

Çeçenler bir kere dahaGrozni’yi terk ederek dað-lara çekildiler.

Þimdi Çeçenistan dev birRus ordusunun iþgali altýn-da hergün yaðmalanýyorve tecavüze uðruyor.

Ýþte, Çeçenlerin nefretininkaynaðý bu iþgal ve iþgaliniðrenç boyutlarý.

1917

Kýsa süreli özgürlük11991177 EEkkiimm DDeevvrriimmii ÇÇaarrllýýkk RRuussyyaassýýnnýýnn ddiiððeerr hhaallkk-

llaarrýýnnaa oolldduuððuu ggiibbii ÇÇeeççeennlleerree’’ddee öözzggüürrllüükk ggeettiirrddii..MMaarrkkss ““bbaaþþkkaa bbiiþþrr uulluussuu eezzeenn bbiirr uulluuss öözzggüürr oollaammaazz””ddiiyyoorrdduu.. RRuuss DDeevvrriimmii’’nniinn öönnddeerrlleerrii LLeenniinn vveeTTrrooççkkii’’ddee bbuu iillkkeeyyee bbaaððllýý kkaallddýýllaarr..

110000 yyýýll bbooyyuunnccaa RRuussyyaa’’yyaa kkaarrþþýý ddiirreennbbmmiiþþ oollaannÇÇeeççeennlleerr ddeevvrriimmee kkaarrþþýý ssaavvaaþþaann BBeeyyaazz oorrdduu’’yyaa kkaarrþþýýBBoollþþeevviikklleerrllee bbiirrlliikkttee mmüüccaaddeellee eettttiilleerr.. BBaammmmaa GGiirraayyttaarriikkaattýýnnýýnn lliiddeerrii AAllii MMaattaaeevv ÇÇeeççeennlleerriinnmmBBoollþþeevviikklleerrllee bbiirrlliikkttee mmüüccaaddeellee eettmmeessiinnddee öönneemmllii bbiirrrrooll ooyynnaaddýý..

11991177’’ddeenn ssoonnrraa KKýýssaa bbiirr öözzggüürrllüükk ddöönneemmii oolldduu..ÇÇeeççeenn ddiillii sseerrbbeesstt oolldduu.. ÇÇeeççeenn ddiilliinnddee yyooððuunn bbiirryyaayyýýnn ffaaaalliiyyeettii bbaaþþllaaddýý..

NNee vvaarr kkii RRuuss ddeevvrriimmiinniinn uulluussllaarraarraassýý aallaannddaa iizzoolleeoollmmaassýý iillee bbiirrlliikkttee MMoosskkoovvaa’’ddaakkii bbüürrookkrraassii ggiiddeerreekkiikkttiiddaarraa ssaahhiipp oollmmaayyaa bbaaþþllaaddýý.. SSttaalliinn lliiddeerrlliiððiinnddeekkiibbüürrookkrraassii ssoonnuunnddaa kkaarrþþýý ddeevvrriimmii ggeerrççeekklleeþþttiirrddii..

BBööyylleeccee 11993300’’ddaann iittiibbaarreenn RRuussyyaa’’ddaakkii hhaallkkllaarrýýnn kkýýssaassüürreellii öözzggüürrllüüððüü ssoonnaa eerrddii.. KKaarraannllýýkk yyeenniiddeenn ÇÇeeççeenn-lleerriinn üüzzeerriinnee ççöökkttüü..

Zorunlu toplu göçÝkinci Dünya Savaþý’ndan hemen önce çeþitli halk-

lar Rus Devrimi’ni bir karþý devrimle alt eden stalin-ist rejim tarafýndan Sibirya’ya ve Kazakistan’asürüldüler.

Azerbeycan, Rusya’nýn baþlýca petrol yataklarýnasahipti. Azerbeycan’a giden yol üzerindeki küçükhalklar bu yolun garantiye alýnmasý amacýyla stalin-ist rejim tarafýndan topluca sürgüne gönderildi.

1943’de 360 bin ÇÇeeççeenn, 90 bin ÝÝnngguuþþ, 70 bin KKaarraaççaayy,35 bin BBaallkkaarr, 50 bin YYuunnaannllýý þehirleri ve köyleribasan askerler tarafýndan zorla hayvan trenlerinebindirilerek Sibirya’ya yollandýlar.

Çok zorlu koþullarda yapýlan yolculuk sýrasýnda130 bin Çeçen öldü..

Sürgünler gittikleri yerlerde hainler olarak çok kötümuameleye maruz kaldýlar. Ancak, 1980’lerdenitibaran Stalin’in sürdüðü halklar yavaþ yavaþ geriyedönmeye baþladýlar ve sürgün sýrasýnda kaçmayýbaraþararak daðlara çekilenlerle birleþtiler.

Sürgünlerin hemen ardýndan tüm KuzeyKafkasya’ya Çarlýk generali YYeerrmmoolloovv’un mermerheykelleri dikildi. Yermelov Kafkasyayý kanlý birbiçimde Çar adýna iþgal eden generaldi.

Stalin’in sürgünleri Kafkas halklarý için ÇarlýkRusya’sýnýn iðrenç baskýlarýnýn üzerine tuz biberoldu. Bugün Çeçenlerin ve diðer Kuzey Kafkasyahalklarýnýn Ruslardan duyduklarý nefretin temel-lerinde önce Çarlýðun bölgeyi iþgali, ardýndan daStalin’in zorla toplu göçleri rol oynamaktadýr.

Katyr Yurt katliamý4 Þubat 2000’de Rus uçaklarý Çeçen köyü Katyr

Yurt’u bombaladý. Atýlan “vakum bombalarý” havayapetrol buharý yayýyor ve bu buharý içlerine çekeninsanlar korkunç bir biçimde ölüyorlardý. OysaCenova antlaþmasýna göre bu bombanýn kullanýlmasýyasaktý.

Bir aþamada Ruslar bombardýmaný durdurdular.Yaþayan çeçenler topluca ellerinde beyaz bayraklarlaköyü terk ediyorlardý. Rus uçaklarýbu sivillerin üzer-ine yeniden saldýrdý ve hepsini imha etti. O gün 365sivil öldürüldü.

TTeerröörriizzmm ggüünnüümmüüzzüünn eenn ççookkkkoonnuuþþuullaann,, ttaarrttýýþþýýllaann ssoorruunnllaarrýýnnddaannbbiirriissii.. SSoossyyaalliissttlleerr aaççýýkk kkii tteerröörriizzmmeekkaarrþþýýddýýrr.. YYaannii ssiivviill hhaallkkaa uuyygguullaannaannhheerr ttüürrllüü þþiiddddeettee kkaarrþþýýddýýrr..

BBaaððýýmmssýýzzllýýkk mmüüccaaddeelleessii vveerreennlleerriinnyyaa ddaa hhaallkkýýnn kkuurrttuulluuþþuu iiççiinn mmüücc-vvaaddeellee eettttiikklleerriinnii ssööyylleeyyeennlleerriinn ssiivviillhhaallkkýý,, ççaallýýþþaann iinnssaannllaarrýý,, ççooccuukkllaarrýýööllddüürrmmeessii,, yyaarraallaammaassýý kkaabbuulleeddiilleebbiilliirr ddeeððiillddiirr.. ÝÝþþiinn bbuu nnookkttaassýýnnddaahheemmeenn hheerrkkeess aannllaaþþýýrr..

PPeekkii ggeennee bbaaððýýmmssýýzzllýýkk iiççiinn vveeyyaahhaallkkýýnn kkuurrttuulluuþþuu iiççiinn bbiirr ddeevvlleettbbaaþþkkaannýýnnýý vveeyyaa kkrraallýý vveeyyaa bbeennzzeerrii bbiirrkkiiþþiiyyii ööllddüürrmmeekk,, bbuu ttüürr uunnssuurrllaarraakkaarrþþýý þþiiddddeett uuyygguullaammaakk ddooððrruummuudduurr?? HHaayyýýrr.. ÇÇüünnkküü ççöözzüümmddeeððiillddiirr..

BBiirr ddeevvlleett bbaaþþkkaannýýnnýý ööllddüürrüürrsseenniizzyyeerriinnee hheemmeenn bbiirr yyeenniissii ggeelliirr..RRuussyyaa’’ddaa kkeennddiilleerriinnee ““HHaallkkççýý”” ddiiyyeennbbiirr ssiiyyaassii ggrruupp bbaaiittaa ÇÇaarr oollmmaakk üüzzeerreeççeeþþiittllii ddvvlleett bbüüyyüükklleerriinnee kkaarrþþýýssuuiikkaassttllaarr ddüüzzeennlleeddiikklleerriinnddee RRuussDDeevvrriimmii’’nniinn öönnddeerrii LLeenniinn bbuu ttüürreeyylleemmlleerree ggüüççllüü bbiirr bbiiççiimmddee kkaarrþþýýççýýkkmmýýþþttýý..

AAyynnýý þþeekkiillddee RRuuss ddeevvrriimmii’’nniinn ddiiððeerr

öönnddeerrii TTrrooççkkii’’ddee tteerröörriizzmmee kkaarrþþýýttuuttuumm aallmmýýþþttýý..

NNiitteekkiimm RRuussyyaa’’ddaa LLeenniinn vveeTTrrooççkkii’’nniinn öönnddeerrlliikk eettttiikklleerrii EEkkiimmDDeevvrriimmii’’nnddee nneerreeddeeyyssee hhiiçç kkaannaakkmmaammýýþþttýýrr.. AAnnccaakk bbiirr ssüürree ssoonnrraazzeennggiinnlleerr,, bbuurrjjuuvvaallaarr ddeevvrriimmee kkaarrþþýýddiirreennmmeeyyee vvee ssaallddýýrrmmaayyaa bbaaþþllaammýýþþllaarrddýýrr vvee bbööyylleeccee RRuussyyaa’’ddaa ÝÝçç SSaavvaaþþ ççýýkk-mmýýþþttýýrr.. ÝÝçç SSaavvaaþþ ççookk kkaannllýý oolldduu..

AAnnccaakk,, bbuuggüünn ttaarrttýýþþýýllaann ssoorruunnFFiilliissttiinn’’ddee vveeyyaa IIrraakk’’ttaa yyaa ddaaÇÇeeççeenniissttaann’’ddaa ddiirreenniiþþççiilleerriinn þþiiddddeettkkuullllaannmmaassýýnnýýnn ddooððrruu oolluupp oollmmaaddýýððýýüüzzeerriinnee yyooððuunnllaaþþmmaakkttaaddýýrr..

YYuukkaarrýýddaa’’ddaa bbeelliirrttiillddiiððii ggiibbii ssoonnuu-ccuunnddaa ssiivviilllleerriinn ööllüümmüünnee yyooll aaççaannhhiiçç bbiirr eeyylleemmii aallkkýýþþllaammaakk mmüümmkküünnddeeððiillddiirr.. AAnnccaakk ÇÇeeççeennlleerriinn yyaa ddaaFFiilliissttiinnlliilleerriinn yyaa ddaa IIrraakk’’llýý ddiirreenniiþþççii-

lleerriinn nneeddeenn þþiiddddeett uuyygguullaaddýýkkllaarrýýnnýýaannllaammaakk ggeerreekkiirr.. AAkkssii ttaakkddiirrddeeoonnllaarrýýnn þþiiddddeettii iillee oonnllaarraa kkaarrþþýý uuyygguu-llaannaann þþiiddddeettii aayynnýý kkeeffeeyyee kkooyymmaakkmmüümmkküünn oolluurr kkii bbuu bbüüttüünnüüyyllee yyaann-llýýþþttýýrr..

FFiilliissttiinn’’ddee ÝÝssrraaiill,, ÇÇeeççeenniissttaann’’ddaaRRuussyyaa vvee IIrraakk’’ttaa AAmmeerriikkaann vvee ÝÝnnggiilliizziiþþggaall ggüüççlleerrii hhaallkkaa kkaarrþþýý aaððýýrr bbiirr tteerröörreessttiirriiyyoorrllaarr.. BBuu üüllkkeelleerrddee ssaaddeecceessaavvaaþþaann ddiirreenniiþþççiilleerr ddeeððiill,, ssiivviill hhaallkkkkýýyyýýmmaa uuððrraammaakkttaaddýýrr.. HHeerr ggüünnssaayyýýssýýzz iinnssaann ccaannllaarrýýnnýý kkaayybbeettmmeekkttee-ddiirr..

BBööyylleessii bbiirr ssaallddýýrrýýyyaa kkaarrþþýý ddiirreenniiþþççii-lleerriinn ddee ssii,,vviilllleerrii ddee vvuurraann eeyylleemmlleerriinnee kkaaddaarr bbeelliirrlleeyyiicciiddiirr.. BBiirr ttaarraaffttaa,,ttaannkkllaa,, hheelliikkoopptteerr vvee uuççaakkllaa,, aaððýýrrssiillaahhllaarrllaa ggeelliipp hhaallkkýý kkaattlleeddeennlleerr,,ddiiððeerr ttaarraaffttaa bbeeddeennlleerriinnii kkuullllaannmmaakk-ttaann bbaaþþkkaa ssiillaahhllaarrýý vvee ççaarreelleerriikkaallmmaammýýþþ oollaannllaarr vvaarr.. EEzziilleennlleerriinntteerröörrüü iillee eezzeennlleerriinnmm tteerröörrüünnüü aayynnýýkkeeffeeyyee kkooyymmaakk ÞÞaarroonn’’aa,, BBuusshh’’aa yyaa ddaaPPuuttiinn yyaarrddýýmmccýý oollmmaakkttýýrr..

SSoossyyaalliissttlleerr uulluussaall kkuurrttuulluuþþ iiççiinnddiirreenneennlleerrii eelleeþþttiirriirrlleerr aammaa kkooþþuullssuuzzoollaarraakk ddaa ddeesstteekklleerrlleerr..

FF:: AALLOOÐÐLLUU

Terörizm vesosyalistler

Þamil BasayevAslan MaþadovPutin

Page 7: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

7DÜNYA

Kerry’ye oy, savaþa oy demektirÇok deðil, 3-4 ay önce

hemen herkes “Bush neyaparsa yapsýn kaybede-cek” diyordu. Þimdi iseiþler tamamen tersinedöndü. Bush’un kazanmaolasýlýðý gün geçtikçe artýy-or. Bazý kamuoyu yokla-malarýna göre Bush,Demokrat Parti adayý JJoohhnnKKeerrrryy’nin yüzde 11önünde. Neden böyle oldu.

Herþey Kerry’nin Bushyönetiminin politikalarýna“evet” demesiyle tersinedöndü.

Demokrat KerryDDeemmookkrraatt PPaarrttii kon-gresinde asker selamýverirken Bush’u “Yanlýþzamanda, yanlýþ yerde,yanlýþ bir savaþsürdürmekle” suçluyor.

Ama kendisi de ayný savaþýsürdüreceðini ilan etti.

Kerry, Senato’da Bush’unsavaþ için istediði onayaevet oyu vermiþti. Ancak,Bush’un savaþ için göster-diði bütün gerekçelerin birer birer yalan olduk-larýnýn ortaya çýkmasýndansonra da Kerry halaBush’un petrol savaþýnaonay veriyor ve kendisininbu savaþý daha iyi sürdüre-ceðini iddia ediyor.

Oysa Irak’ta kitle imhasilahlarýnýn olmadýðý, Irakyönetiminin El Kaide ilehiçbir organik baðlan-týsýnýn olmadýðý artýk açýk.Saddam Hüseyin rejimi ilehiç bir baðý olmayan bin-lerce Irak’lý bu arada öldü.Bush, görev tamamlandýðý

dediðinden bu yana bininüzerinde Amerikan askeribu yalan iddialarnedeniyle hayatýný kaybet-ti.

Irak, savaþ öncesindençok daha kötü koþullaradüþtü. Ama bütün bunlararaðmen Demokrat Partiadayý Kerry hala savaþýdestekliyor.Kendisini Bushyönetiminin politikalarýn-dan koparamýyor.

Ýþte, Kerry’nin bu tutumuonu hýzla Bush’un gerisineitti.

Þimdi, savaþ karþýtýhareket, büyük olasýlýklaIrak’ta olmasa daülkesinde zafer kaazanmýþbir Bush ile uðraþmakzorunda kalacak.

Öte yandan küçük bir

olasýlýkla da olsa eðerKerry kazanacak olursa buda savaþýn bitmesi anlamý-na gelmeyecek. Savaþkarþýtý hareket bu sonuçtanda bir kazaným eldeetmeyecek tam tersinezarar görecek. ÇünküBush’a karþý desteklenenaday Bush kadar çirkin birbiçimde savaþa devaö ede-cek ve belki de o da yeniülkere saldýracak.

Yani, savaþ karþýtlarý,Bush kazanýrsa kaybede-cek, Kerry kazanýrsa genekaybedecek.

Öyleyse ne Bush’a, ne de“light Bush”a oy verile-mez. Her iki halde dekazanacak olan küreselsermayedir.

ÝÝnnggiilltteerree

Sosyalistlerinseçim zaferi

Savaþ karþýtýhareketin içindençýkan ve geçtiðimizdönemde yapýlanAvrupa Parlamentosuseçimlerinde önemlimevziler kazananRReessppeecctt DoðuLondra’da yapýlan birara yerel seçimde TToonnyyBBllaaiirr’in Ýþçi Partisi’nigeride býrakarak ikincioldu.

Muhafazakarlarýn %35 alarak kazandýðýseçimlerde RReessppeecctt%27, Ýþçi Partisi ise %24 oranýnda oy aldý.

Bu sonuçla RReessppeeccttsolun oylarýný bölmesuçlamasýný tersineçevirdi. Seçiminyapýldýðý Milwall’dasolun oylarýný bölenRReessppeecctt deðil, ÝþçiPartisi oldu.

Avrupa parþamento-su seçimlerine göreoylarýný büyük ölçüdearttýran RReessppeecctt bubölgede 1.5 sene sonrayapýlacak yerel seçim-lerde çok daha büyükbir baþarý elde edebilir.

Öte yandan, seçiminyapýldýðý Milwall,daha önce faþistBNP’nin seçimikazandýðý bir bölgeydi.Burada Anti-NaziBirliði’n (ANL)sürdürdüðü yoðunkampanya ile faþistlersonraki seçimleri kay-betmiþ ve Ýþçi Partisiaçýk farkla kazanmýþtý.

Anti-Nazi Birlik çalýþ-malarýný sürdürenaktivistlerle savaþakarþý çýkan ve RReessppeeccttseçim kampanyasýsürdüren aktivistlerinbüyük ölçüde olmasýRReessppeecctt’in bugünkübaþarýsýnda büyük roloynadý.

Ne Bush’a, ne de “light Bush”a oy verilemez. Her iki halde de kazanacak olan küresel sermayedir

BBuusshh vvee DDeemmookkrraatt aaddaayy JJoohhnnKKeerrrryy’’nniinn yyaannýý ssýýrraa RRaallpphhNNaaddeerr’’ddee bbaaþþkkaannllýýkk sseeççiimmlleerriinneekkaattýýllýýyyoorr.. ÖÖnncceekkii sseeççiimmlleerree YYeeþþiillPPaarrttii’’nniinn aaddaayyýý oollaarraakk kkaattýýllaannNNaaddeerr bbuu sseeççiimmlleerrddee bbaaððýýmmssýýzzaaddaayy..

SSaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý hhaarreekkeett iiççiinnddeekkiibbiirrççookk kkiiþþii NNaaddeerr yyeerriinnee KKeerrrryy’’eeooyy ççaaððýýrrýýssýý yyaappýýyyoorr.. ZZ-NNeettEEddiittöörrüü MMiicchhaaeell AAllbbeerrtt,, NNooaammCChhoommsskkyy’’ddee NNaaddeerr yyeerriinneeKKeerrrryy’’ee ooyy vveerrmmee ççaaððrrýýssýý yyaappýýyy-oorrllaarr..

NNaaddeerr yyeerriinnee KKeerrrryy’’ee ooyyççaaððrrýýssýý yyaappaannllaarr ““BBuusshh oollmmaassýýnnddaa kkiimm oolluurrssaa oollssuunn”” ddiiyyoorrllaarr..BBuu bbiirriinnccii aarrggüümmaann..

OOyyssaa BBuusshh’’uunn yyeerriinnee KKeerrrryy’’nniinnsseeççiillmmeessii hhaarreekkeettii ggüüççlleennddiirreecceekkddeeððiill.. BBuusshh’’uunn ppoolliittiikkaallaarrýýnnaaoonnaayy vveerreenn bbiirr KKeerrrryy ssaavvaaþþkkaarrþþýýttýý hhaarreekkeett iiççiinn kkaabbuulleeddiilleebbiilliirr bbiirr aalltteerrnnaattiiff ddeeððiill..

NNaaddeerr yyeerriinnee KKeerrrryy’’ee ooyyççaaððrrýýssýý yyaappaannllaarrýýnn iikkiinnccii aarrggüü-mmaannýý iissee NNaaddeerr’’iinn sseeççiillmmee þþaann-ssýýnnýýnn oollmmaammaassýý.. DDoollaayyýýssýýyyllaa““NNaaddeerr’’ee vveerriilleecceekk hheerr ooyy

BBuusshh’’aa vveerriillmmiiþþll ddeemmeekkttiirr”” ddiiyy-oorrllaarr..

BBuu yyaannllýýþþ bbiirr iiddddiiaa.. ÇÇüünnkküüKKeerrrryy BBuusshh’’aa kkaarrþþýý kkaayybbeeddeerrsseebbuu NNaaddeerr yyüüzzüünnddeenn ddeeððiill,,KKeerrrryy’’nniinn BBuusshh’’uunn ppoolliittiikkaallaarrýýnnýýbbeenniimmsseemmeessii yyüüzzüünnddeenn oollaaccaakk..

ÖÖttee yyaannddaann,, NNaaddeerr’’ee vveerriilleecceekkooyyllaarr AABBDD’’ddee yyeennii bbiirr ssoolluunnoolluuþþmmaassýýnnddaa kkrriittiikk bbiirr öönneemmeessaahhiipp..

Neden Nader?AAmmeerriikkaa’’ddaa ttüümm ppaarrllaammeenntteerr

ddüüzzeenn iikkii ppaarrttii üüzzeerriinnee kkuurruulluu..HHeerr iikkiissiiddee ddeevv þþiirrkkeettlleerriinn ppaarr-ttiissii oollaann DDeemmookkrraattllaarr vveeCCuummhhuurriiyyeettççiilleerr aarraassýýnnddaa tteemmeellkkoonnuullaarrddaa hheemmeenn hheemmeenn hhiiçç bbiirrffaarrkk yyookk..

KKeerrrryy iillee BBuusshh aarraassýýnnddaakkii bbeenn-zzeerrlliiððiinn nneeddeennii ddee bbuu.. BBuusshh’’uunnssaavvaaþþýýnnaa bbuu nneeddeennllee KKeerrrryy vveeddiiððeerr DDeemmookkrraatt SSeennaattöörrlleerr eevveettooyyuu vveerrddiilleerr..

GGeennee aayynnýý nneeddeennllee 1111EEyyllüüll’’ddeenn ssoonnrraa AAmmeerriikkaa’’ddaa kkiiddeemmookkrraattiikk hhaakkllaarrýý ffeennaa hhaallddeettýýrrppaannllaayyaann ““YYuurrttsseevveerrlliikkYYaassaassýý””nnaa KKeerrrryy vvee ddiiððeerrDDeemmookkrraatt SSeennaattöörrlleerr eevveett ddeeddii-lleerr..

TTaarriihh iiççiinnddee iissee iiþþbbaaþþýýnnaa ggeelleennssöözzüümm oonnaa iilleerriiccii DDeemmookkrraattBBaaþþkkaannllaarr CCuummhhuurriiyyeettççiilleerrddeennhhiiçç ddee ffaarrkkllýý ddaavvrraannmmaaddýýllaarr..

BBuunnuunn eenn iiyyii öörrnneeððii bbiirr öönncceekkiibbaaþþkkaann,, CClliinnttoonn..

DDeemmookkrraatt PPaarrttii’’ddeenn sseeççiilleennCClliinnttoonn bbaaiittaa SSýýrrbbiissttaann vvee SSoommaalliioollmmaakk üüzzeerree ddüünnyyaannýýnn ççeeþþiittlliiyyeerrlleerriinnddeekkii bbiirr ddiizzii üüllkkeeyyee

ssaallddýýrrddýý..IIrraakk’’aa aammbbaarrggooyyuu bbüüyyüükk

hhaarraarreettllee ddeesstteekklleeddii..ÖÖttee yyaannddaann CClliinnttoonn yyöönneettiimmii

iiççeerrddee ddee ssaaðð ppoolliittiikkaallaarr iizzlleeddii..SSeennddiikkaall hhaakkllaarrýý kkýýssýýttllaaddýý,, kkaaddýýnnhhaarreekkeettiinniinn ççeeþþiittllii kkaazzaannýýmmllaarrýýnnaassaallddýýrrddýý.. AAmmeerriikkaann iiþþççii ssýýnnýýffýý iiççiinnaaððýýrr ssoonnuuööllaarrýý oollaann NNAAFFTTAA,,CClliinnttoonn ttöönneettiimmii ttaarraaffýýnnddaannuuyygguullaammaayyaa ssookkuulldduu..

Bush’a karþý Kerry!

Amerikan seçimlerinenüfusun yaklaþýk yarýsýkatýlmýyor. Bir de oy hakkýolmayanlar var.

Amerikan ekonomisiiçinde çok önemli bir yerleriolan kaçak göçmenlerin oyhakký yok. Siyahlarýn daçok önemli bir kýsmýnýn oyhakký yok

Amerika’da çeþitli suçlar-dan hapse girenler oyverme hakkýný kaybediy-olar. Bu nedenle siyahnüfusun, yoksullarýn çokönemli bir kesiminin oyhakký yok.

Oy hakký olmayan ya daoy vermeyenler aslýndanüfusun çoðunluðunu oluþ-turuyorlar. Dolayýsýyaoylarýn yarýsýný alarakseçilen bir Baþkan aslýndasadece dörtte bir desteðesahip.

Oy vermeyen ya da vere-

meyen yüzde 50’nin günde-mi tamamen farklý.

Asýl sorun bu büyükçoðunluðu kazanmak veharekete geçirmek.Demokratlarýn dýþýndaki solbunu gerçekleþtirmeyeçalýþýyor.

Nader’in kampanyasýnýnda asýl hedefi bu kitle.Amerika BirleþikDevletleri’nde herhangi birolumlu geliþme ancak böylegerçekleþebilir.

Ancak bir de Amerikayý,seçimleri küçümseyen veABD yerine 3. Dünya’yabakmayý öneren bir kesimvar. Türkiye’de de soliçinde oldukça yaygýn olan

bir görüþü savunuyorlar.Bunlara göre ABD ve

diðer geliþmiþ kapitalistülkelerin iþçi sýnýflarý 3.dünyanýn sömürüsündenpay aldýðý için bu ülkelerdedevrimci bir hareket ola-maz. Bu nedenle 3.Dünya’ya bakmak gerekir.

Bu düþünceyi savunanlar3. Dünya’da da, örneðinTürkiye’de, büyük iþlet-melerin örgütlü iþçilerinedeðil, küçük iþletmelerinörgütsüz iþletmelerine bak-mak gerektiðini düþünüyor-lar.

Bu, tamamen yanlýþ birfikir. Sýnýf mücadelesindeiþçi sýnýfýnýn en önemli özel-

liði büyük iþletmelerdetoplanmýþ olmasýdýr. Bu onadoðal gücünü verir.

3. Dünya denince de bun-larýn aklýna ilk gelen yer iseLatin Amerika. Çünkü 3.Dünya’nýn büyük çoðun-luðunda muhalefeti politikÝslam oluþturuyor. Bukesim “laik” olduðu için depolitik Ýslam ile yan yanaolmak yerine ona karþýtutum alýyor.

Türkiye’de kimi çevreleriçinde oldukça popüler olanJames Petras “ABD seçim-lerine deðil LatinAmerika’ya bakýn” diyor.

Devrimciler elbette LatinAmerika’daki geliþmelere

dikkatle bakmak zorunda.Burada bir yanlýþ yok amaayný zamanda ABD seçim-lerine de bakmak veAmerika’da da emekçiyýðýnlarý harekete kazan-mak gerekiyor.

Petras gibi solda tutumalan aydýnlar yaþadýklarýülkenini sýnýf mücadele-sinde yer almadan, yaþadýk-larý ülkede ki emekçilerinörgütlenmesi için çalýþýp,mücadele etmeden ne yazýkki Latin Amerika ya dabaþka ülkelerdeki sýnýfmücadelesine de çok katký-da bulunamazlar.

Bugün, ABD’de devrimcigörev ABD’deki sýnýfmücadelesinin geliþmesiiçin çalýþmaktýr. Bumücadelenin bir cephesi deseçimlerdir ve devrimcilerebu cephede de görevlerdüþüyor.

Bir de gevezeler var

Page 8: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

8

Ýþgalin gerçBush ne vaatetmiþti?

Bush, yanýna Blair'i dealarak 20 Mart 2003'deIrak'a saldýrdýðýnda bahane-si Saddam Hüseyin'in 45dakika içinde hareketegeçirebileceði kitle imhasilahlarýna sahip olduðuy-du. Aradan bir yýldan dahauzun süre geçmiþ olmasýnaraðmen, tek bir kitle imhasilahý dahi bulunamadý. Vesonunda iþgal güçlerininkendi silah arama ekipleride bu gerçeði doðrulamakzorunda kaldýlar.

Yine Bush Irak'ý iþgalederken, Saddam'ýn dik-tatörlüðü altýnda ezilen Irakhalkýna demokrasi getire-ceðini, Irak halkýnýn yaþamkoþullarýný iyileþtireceðinivaad etmiþti. Bugün Irak'takarþý karþýya olduðumuzmanzara ise Bush'un vaadettiklerinin tam tersi!

Ýþte Bush'un 'iyiyaþam koþulu'anlayýþý!

Savaþ baþladýðýndanbuyana gün geçmiyor kiIrak'ta bir çatýþma yaþan-masýn, insanlar ölmesin.Ýþgal baþladýðýndan beriölen Iraklý sayýsýnýn 20 bininüzerinde olduðu tahminediliyor. Hayatta kalmayýbaþaranlarýn en büyüksorunu ise güvenliðinsaðlanamamýþ olmasý. Irakhalkýnýn %80'ine göre þuanda Irak'taki en büyükproblem güvenlik. Ýnsanlarsokaða çýkmaya korkuyor-lar.

Baðdat'a günde sadece 12saat elektrik verilebiliyor.Ülkenin su ihtiyacýnýn isesadece %10'u karþýlanýyor.Ýnsanlar býrakýn banyo yap-mak, içmek için dahi subulamýyorlar.

Her gün çatýþmalaryüzünden yüzlerce insanýnyaralandýðý ülkede saðlýkhizmeti çökmüþ durumda.Elektrik kesintisi ve yakýtsýkýntýsý (dünyanýn ikincibüyük petrol rezervinesahip bir ülkede!) nedeniylehastaneler hizmet veremiy-or. En basit bir ameliyatýyapmak için bile gerekliolan ilaçlar bulunamýyor.Doktorlar ülkedeki toplamyaralý sayýsýný bilemiyorlar,çünkü telefonlar süreklikesik olduðu için hastanelerarasýndaki baðlantýsaðlanamýyor. 5 milyonnüfuslu Baðdat'ta 33 has-tane var, fakat bunlarýnçoðu çalýþmýyor, çünküþehir içinde ulaþým

nerdeyse imkansýzolduðundan dolayý doktor-lar ve hemþireler has-tanelere gidemiyorlar.

Sanayinin durumu

Ülkenin sanayisi çökmüþdurumda. Dünyanýn ikincibüyük petrol rezervinesahip Irak'ta savaþtan öncegünde 3 milyon varil petrolüretilirken bugün yapýlanüretim bu rakamýn çok çokaltýnda. Ýþgal Güçleribugüne kadar petroldenelde edilen 20 milyar dolar-lýk gelire el koymuþ durum-da. Amerikalý yetkililer buparanýn Irak'ýn yenidenyapýlandýrýlmasýna harcan-dýðýný söylüyorlar. Bu alan-da çalýþan Amerikalý þirket-lerin sayýsý ise Iraklý þirket-lerin sayýsýnýn 10 katý. Yaniaslýnda bu para Amerikalýþirketlere peþkeþ çekiliyor.

Çocuklar ve kadýnlar

Her zaman savaþtan ençok etkilenen kesimi oluþtu-ran çocuklar ve kadýnlariçin durum Irak'ta da farklýdeðil. Sokaklarda yüzlercepatlamamýþ bomba var veçocuklar ellerine aldýklarýn-da bu bombalar patlýyorlar.Çocuklarýn çoðu bu þekildeyaralanýyor.

Yaralanmayanlar ya daölmeyenler, savaþýn nedenolduðu korkunç koþullar-dan psikolojik ve fizikselolarak etkileniyorlar. Dünya

Bankasý verilerine göre okulçaðýndaki çocuklarýn %35'igüvenlik saðlanamadýðý içinokula gidemiyor.

Güvenlikten sonraki enbüyük sorun yoksulluk.Halkýn çoðu yeterli yiyecekbulamýyor. Bu nedenleçöplerden metal yadaalüminyum teneke kutularýtoplayýp bunlarý kilosunu50 cente (yaklaþýk 1 milyon500 bin lira) satýyorlar.Çocuklarýn çoðu sigara,meyve, þeker, mendil satýy-or, ayakkabý boyuyor ya dadileniyor.

Kadýnlar saldýrýya uðramave tecavüz korkusundansokaða çýkamýyorlar.

Ýþsizlik

Baðdat Üniversitesininyaptýðý araþtýrmaya göreIrak'ta iþsizlik oraný %70.Kiþi baþýna düþen gelir1980'lerde yýlda 3600 dolariken bugün yýlda 150 dolarakadar düþmüþ durumda.Her gün yüzlerce insan iþbulma bürolarýnýn önündesýraya giriyor. Üsteliksadece baþvuruda bulun-mak için bile 50 dolar öde-mek zorundalar. Zatenbirçoðunun baþvurusukabul edilmiyor. Kabuledilenlerin Amerikan þirket-lerinde çalýþmalarý isteniyorama birçok Iraklý bu þir-ketlerde çalýþmak istemiyor.

Bush'un demokrasisi

Bush'un 'demokrasi getire-

ceðim' dediði Irak'tademokrasiden eser yok.Amerika, Irak halkýnýnkendi iradesiyle kendihükümetini dahi seçmesineizin vermiyor. Þu andaIrak'ýn baþkaný olan AyadAllawi, Amerika tarafýndanatanan Irak hükümet kon-seyi tarafýndan Amerikalýhükümet görevlisi PaulBremer'in isteði üzerineseçildi.

Irak halký herkesin eþit sözhakkýna sahip olduðu birseçim yapýlmasýný istiyor.Bush'un Irak halkýna dayat-týðý seçim sistemine göre iseher ilden 15 kiþi atanacak.Bunlardan 5'i doðrudanAmerikan yönetimi tarafýn-dan, 5'i o ilin zaten Amerikatarafýndan atanmýþ olanbelediyesi tarafýndan, 5'i deyine Amerika'nýn belirleye-ceði, Irak'ýn önde gelenisimleri tarafýndan belir-lenecek. Paul Bremer Irak'taþimdiye kadar 97 yasanýngeçmesini saðladý.Bunlardan en anti-demokratik olaný iseAmerikan yönetimi tarafýn-dan atanmýþ 7 kiþilik birkurula, seçime katýlmakisteyen partilerden ve aday-lardan uygun görmedik-lerinin (kriteri neysebunun!) seçime katýla-bilmesini engelleme yetkisiveren yasa.

Ayrýca iþgal güçleri, kendi-lerini Irak'ta istemediklerinigöstermek için yapýlan her

gösteriye vahþice saldýrýyor-lar. Ýþgal Güçleri, Felluce,Necef, Baðdat ve bir çokIrak þehrinde iþgale karþýyapýlan barýþçýl gösterilereateþ açtý, bu kentleri ablukaaltýna alýp ambulanslarýndahi girmesine izin verme-di. Ýþte Bush'un demokrasianlayýþý bu!

Birleþmiþ Milletler BaþkanýAnan bile, 16 Eylül 2004 tar-ihinde yaptýðý açýklamadasavaþ baþladýðýndan beri ilkkez iþgali 'yasadýþý' olaraknitelendirdi ve 2005 Ocakayýnda yapýlmasý planlananseçimler içi "Güvenlik duru-mu þu anki gibi olmayadevam ederse, seçimlergüvenilir olmayabilir" dedi.

Ýþgal güçleri derhalIrak'tan çekilmelidir!

Ýþte savaþtan 1 yýl 6 aysonra Irak halkýnýn karþýkarþýya kaldýðý manzara bu.Yani yoksulluk, korku, eninsani ihtiyaçlardan dahiyoksun olmak ve kargaþa.Bush'un tek derdinin Irakpetrolünü ele geçirmekolduðu ise artýk herkestarafýndan biliniyor. Irakhalký Ýþgal Güçleriniülkelerinde istemediðinidefalarca ve defalarca gös-terdi. Amerika ve onunpeþinden aðýzlarý sulanarakIrak'ýn petrol zenginliðine elkoymak için Irak'ý iþgaledenler derhal buradan çek-ilmeli, Irak halký kendikaderini tayin etmelidir.

Irak nüfusunun%97'si, aslolarakSünniler ve Þiilerolmak üzere iki grubaayrýlmýþ olanMüslümanlardanoluþuyor. Þiiler bu kes-imin üçte ikisini oluþtu-ruyorlar.

Daha önce de Sünnive Þii MüslümanlarÝngiliz iþgaline karþýberaber mücadele

etmek üzere bir-leþmiþlerdi. Fakat hemÝngiliz yönetimi hemde Saddam Hüseyindiktatörlüðü Irakhalkýný sürekli dinigörüþ farklýlýklarýtemelinde bölmeyeçalýþtýlar.

Þimdi ise Amerikan-Ýngiliz iþgal güçlerinekarþý yeniden berabermücadele ediyorlar.

IRAK

Þii ve Sünni Müslümanlar

Page 9: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

9

Son yýllarda “doðal”felaketlerin sayýsýndaciddi bir artýþ var.Çeþitli yardým kuru-luþlarýnýn ve KýzýlHaç’ýn yayýnladýðýistatistiklere göre2003 yýlýnda yaklaþýk700 felakette 50 bininsan yaþamýný kay-betmiþ. Bu felaket-lerin insanlaraverdiði hasar isemuazzam.

Amerika’nýn Floridaeyaletine arka arkayaçeþitli adlar verilenfýrtýnalar geliyor.Milyonlarca insankýyý þeridinden içer-ilere taþýnýyor amagene de ölümlerinönü alýnmýyor.

Florida’yý vuramfýrtýnalar Karayibdenizindeki çeþitliadalarý da vuruyoýr-larlar. Oralardakitahribat çok dahaaðýr ama ne yazýk kibaþta Küba olmaküzere Karayibadalarýndaki tahrib-atýn boyutlarý basýnapek yansýmýyor.

Hem yetkililer hemde basýn bu felaket-leri “doðal” olarakniteliyorlar. Yaniinsanlar doðanýn bazýgüçleri karþýsýndaçaresizler. Ancak bubüyük bir yalan yada büyük bir saptýr-maca.

Çeþitli bilimcilerdünyanýn ýsýnmaktaolduðunu ýsrarlasöylüyorlar. Bununbir sonucu olarak dafelaketlerin sayýsýartýyor.

Kuzey AtlantikOkyanusu’nunýsýsýnýnm armasýdünyanýn kuzeyyarýmküresindekifelaketlerin baþlýcanedeni.

Amerika’nýn Miamiþehrindeki bir araþtýr-ma merkezine göreKuzey Atlantik’tedeniz yüzeyinin ýsýsý9 derece artmýþdurumda.Amerika’da arkaarkaya gelen fýrtý-nalarýn en azýndanbir nedeni de bu.

Türkiye’de de sonaylarda karþýlaþýlanaþýrý sýcaklar ve bu

arada gerçekleþenyoðun yaðmurlarýnda en azýndan birnedeni dünyanýnýsýnmasýna baðlan-abilir.

Öteyandan fýrtý-nalarýn nedeni pek de“doðal” olmadýðý gibiölümlerin nedeni çokbüyük ölçüde doðaldeðil. Her felaketteçok sayýda inasanýnölmesi, muazzammaddi kayýplar asýlolarak kapitalizmdenkaynaklanýyor.

Bugün dünyanüfusunun altýda biriçok kötü konutlardayaþýyor. Bu insanlarher türden felakettezarar görmeye çokaçýk bir durumdalar.

Örneðin Venezü-ella’da 2000 yýlýndagerçekleþen büyükçamur kaymasýndaölen 30 bin insan asýlolarak kötü yerleþimkoþullarýnýn sonucuolarak yaþamlarýnýkaybettiler.

Oysa 1 milyarinsanýn çok daha iyikoþullarda konutlarasahip olmasýmümkün. Her yýlsilahlanmaya har-canan kaynaklar yüzmilyonlarca insanýnkonut sorununu,saðlýk sorununuçözmeye yeter.

Silaha harcanankaynak insanlýk içinharcanmaya baþlansabir kaç on yýl içindedünyanýn çehresideðiþir ve felaketlerinverdiði tahribat enaza indirilebilir.

Tabii, kapitalistlerinve kapitalist yaþambiçiminin doðayaverdiði zararýn engel-lenmesi, dünyanýnpisletilmesi veýsýsýnýn yük-selmesinin durdurul-masý ise felaketlerinsayýsýný ciddi ölçüdedüþürecektir.

Kýsacasý, “doðal”denen felaketleraslýnda insan yapýmý.Kapitalist bir ürün.

O vakit “doðal”afetlere karþý en etkinmücadele kapita-lizme karþý mücade-ledir.

Sadýk DURU

çek yüzü

AAyyaadd AAllllaawwiiIrak'ýn, Amerika tarafýndan atanan

Irak hükümet konseyi tarafýndan,Amerikalý hükümet görevlisi PaulBremer'in isteði üzerine seçilen yenibaþkaný.

Allawi zengin bir ailenin çocuðuolarak doðdu ve genç yaþta Baaspartisine katýldý. 1976'da Saddam ilearasý bozuluncaya kadar bu partiniüyesi olarak kaldý.

Ýngiltere'de sürgünde bulunduðuyýllarda Ýngiliz Gizli servisi ve CIAile yakýn iliþkiler kurdu. 1979'da eskiBaas generallerini Irak UlusalMutabakatý adý altýnda bir arayagetirmeye baþladý.

1991'de Kuveyt'in iþgalinin ardýn-dan, Saddam Hüseyin'in Amerikave Ýngiltere ile arasý bozulduðunda,Ýngiltere ve Amerika parayýAllawi'nin Irak UlusalMutabakatý'na vermeye baþladýlar.Bunun karþýlýðýnda Allawi, her iki

ülkenin ajanlarýna ihtiyaç duyduk-larý bilgileri verdi.

Saddam Hüseyin'in 45 dakikaiçerisinde harekete geçirebileceðikitle imha silahlarýna sahip olduðuiddiasý bu bilgilerden bir tanesiydi.

Amerikan birlikleri Baðdat'ý elegeçirirlerken Allawi Irak'a döndü.

Irak Araþtýrma ve Çalýþma Merkezitarafýndan yapýlan araþtýrmaya göreAllawi en önemli 17 Irak'lý politikacýarasýnda en az sevileni. Irak halkýnýn%61'ý Allawi'ye karþý.

FFaallaahh eell-NNaallcciibbYeni Ýçiþleri Bakaný. Irak ordusuyla

yakýn baðlarý olan bir ailenin üyesi.Amerika'da mühendislik eðitimialdý. Halký, düzeni saðlamak içinIrak'ta savaþ kanunlarý uygulamaklatehdit etti.

HHaazzeemm SShhaaaalloonnSavunma Bakaný. Saddam Hüseyin

ile arasý bozulmadan önce IrakEmlak Bankasý'nýn baþkanlýðýnýyapýyordu. Direniþçiler tarafýndaniþgal güçlerine karþý yapýlan birsaldýrýnýn ardýndan, "Eðer gerekirsebu insanlarýn ellerini ve boðazlarýnýkeseceðiz" dedi.

Irak'ta Ýþgal Güçleri'ne karþý devameden direniþe yönelik en büyükeleþtiri þeriatçýlarýn bu direniþeönderlik ettiði. Bu eleþtiriyi yapan-larýn görmediði þey ise, þu anda Irakhalký ülkesi iþgal altýnda olan birhalktýr. Her gün yüzlerce Iraklýöldürülüyor, iþkence görüyor. Irakhalkýnýn tek istediði, bir an önceiþgal güçlerinin topraklarýndandefolup gitmesi. Dolayýsýyla bununolmasýný saðlayabilecek her türlühareketi benimsiyor ve peþindengidiyor. Ayrýca Irak halkýnýn %81'iMukteda el-Sadr'ý bu iþgale tercihettiklerini söylüyor, %61'i iseAllawi'yi istemiyor. Bu durumdaIrak halkýna 'ama sen yanlýþ insan-larýn peþinden gidiyorsun' demek,Irak'ta þu anda varolan gerçekliði,Irak halkýnýn iradesini görmezdengelip sadece ona akýl vermektir.Anti-kapitalist hareketin önde gelenisimlerinden Walden Bello'nundediði gibi, "Batýlý ilericilerin unut-tuðu þey þu; ulusal özgürlükhareketleri onlardan aslolarak ide-olojik ya da politik destek istemiyor-lar. Sadece kendi devletlerinin asker-lerinin ülkelerinden çekilmesinisaðlamalarýný istiyorlar. Böylecekendi devletlerini kurma þansýnýelde edebilirler"

Ayrýca Sadr'ý ya da baþka bir Irak'lýlideri desteklemek onlarýn politikgörüþlerini desteklemek demekdeðil. Bu, kendi kaderini tayinetmenin, direnen Irak halkýnýn en

büyük hakký olduðunu görebilmekdemek.

Irak'ta direniþçilerin kazanmasý,Amerika'nýn diðer ülkelere saldýr-masýnýn oldukça güçleþtirecek.

Zaten Bush bugünlerde Ýran'a saldýr-maktan söz etmeye baþladý bile.

Ayrýca eðer Irak direniþi kazanýrsa,emperyalizme çok büyük bir darbevurulmuþ olacak.

Neden Irak'taki direniþi desteklemeliyiz?

Irak hükümeti kimlerden oluþuyor?

Ayad Allawi

DDooððaall oollmmaayyaann ffeellaakkeettlleerr

HABERÝNARKASI

Page 10: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

10

Bush ve kabinesinin foy-asý ortaya çýkmaya baþladý."Irak'ýn kitle imha silahýnasahip" olduðu teziABD'deki "yeni muhafaza-kar"larýn en iddialýgerekçeleriydi. BirleþmiþMilletler SilahDenetçileri’nin savaþ baþla-madan önce Irak'ýn altýnýüstüne getirmelerine rað-men "Dumaný tüten tek birsilah" bulamadýklarýnýaçýklamalarý, eski BM SilahDenetçisi Scott Ritter'ýnyaptýðý açýklamalarIrak'ta, bir iþgali baþlat-maya deðer bir küreseltehdit olmadýðýný kanýt-larýyla gösterse de Bush veBlair açýsýndan bunun birönemi yoktu. Onlar çoknetti. Irak'ta kitle imhasilahý vardý. Biliyorlardýiþte!

Birleþmiþ Milletler eskisilah denetçisi Hans Blix,iþgalin baþlamasýndan altýay sonra bir kez daha açýk-ladý: "Irak'ýn kitle imhasilahlarýný 10 yýl önce imhaettiðine inanýyorum."Daha çarpýcý olaný ise Bushve Blair'in gibi savaþçý

komutanlarýn ayný zaman-da yalancý komutanlarolduklarýný kanýtlayanaçýklamalardý. Geçtiðimizyýl, Bush, Irak'ýn Nijer'denuranyum elde etmeye vebu sayede kitle imha silahýüretmeye çalýþtýðýna dairyalan iddianýn sorumlu-luðunu bizzat üstlendi. 4Haziran 2003'te ,"Saddam'ýn kitle imhasilahlarý konusunda enaçýk kanýtlarýn bulu-nacaðýndan hiçbir kuþkumyok diyebilecek" kadar

pervasýz olan Blair isesanki Ýngiliz devletininbaþbakaný deðil de "En çokyalaný hiç utanmadansöyleyene en çok para"yarýþmacýsýnýn katýlýmcýsýgibi, aylar sonra "Kitleimha silahý bulamayabili-riz" açýklamasýný yapa-biliyordu.

Artýk bu açýklamalardakibelirsizlikler ortadan kalk-tý. ABD'nin Irak'a yöneliksaldýrýsýnýn görünürdeki enönemli gerekçesinin yalanolduðu ilk aðýzlardan

kesin bir dille açýklanmayabaþladý. SaddamHüseyin'in elinde kitleimha silahý olupolmadýðýný araþtýran ABDkomisyonu geçtiðimizhafta raporun taslaðýnýhazýrladý. Rapor taslaðýn-da, Irak'ýn, bu tür silahlarasahip bulunmadýðý doðru-landý. Komisyon baþkanýCharles Duelfer de, savaþýntemel gerekçesini oluþtu-ran kitle imha silahlarýkonusunda George W.Bush'a destek vermedi.Yani ABD'ye baðlý silahdenetçileri de Irak'ta kitleimha silahý bulamadýlar.

ABD Dýþiþleri BakanýColin Powell ise 14 Eylül2004'te "Irak'ta kitle imhasilahý stoklarý bulma ihti-malimizin artýk pekolmadýðýný düþünüyorum"açýklamasýný yaptý. AynýPowell, Þubat 2003'teBirleþmiþ MilletlerGüvenlik Konseyi'nde yap-týðý kritik konuþmada,Saddam Hüseyin'in elindebulunduðu iddia edilenkitle imha silahlarýný,savaþýn temel gerekçesiolarak ortaya koymuþtu.

Powell, imana gelmiþ olsagerek ki, bu açýklamasýn-dan bir gün önce de 11Eylül ile Saddam arasýndadoðrudan herhangi birbaðlantý bulunmadýðýnýsöyledi.

E, peki öyleyse, SaddamHüseyin'de kitle imhasilahlarý yoktuysa, Irak'ýn11 Eylül'le hiçbir ilgisi yok-tuysa Irak'a nedensaldýrdýnýz?

Yalana dayalýiþkence

ABD yöneticileri,geçtiðimiz aylarda Irak'ýnEbu Garip cezaevindenyansýyan iþkence görüntü-lerini, birkaç ABD'li subayve askerin kiþisel sadiz-imiyle açýklamayaçalýþmýþtý. Fakat Irak'tayaþanan iþkence olay-larýnýn kapsamý ve yaygýn-lýðý Ebu Garip cezaevindeyaþananlarýn "münferit" birolay olmadýðýný kanýtladý.

Irak'ta Ebu Garib ceza-evindeki iþkence skan-dalýnýn haberini yapangazeteci Seymour Hersh

"Ebu Garib skandalýnýnkökleri, bir grup ordumensubunun sadist eðilim-lerine dayanmýyor. Bununsorumlusu, Baþkan GeorgeBush ve Savunma BakanýDonald Rumsfeld'in terörekarþý benimsediði gözegöz, diþe diþ politikanýniçerdiði gizli operasyonlarve baský yöntemleri"dirdiyor. Bu yorum tümüyledoðru!

ABD ve ortaklarý tarafýn-dan bombalanmayabaþladýðý 20 Mart 2003'tenberi, 37 bin sivil Iraklýsavaþta yaþamýný yitirdi.

Kaç on bin Iraklý askerinöldürüldüðü ise tespitedilemiyor.

Yýlýn ortasýnda Felluce ve

Necef'te, bugünlerdeTelafer'de olduðu gibiABD uçaklarý sivillerinyaþadýðý kentleri aralýksýzbir biçimde bombalýyor.

Gazeteler, "ABD Þiilerleçatýþtý: 41 ölü" ya da "ABDFelluce'yi bombaladý: 12ölü" gibi haberlerle doluptaþýyor.

Neden? Irak halkýný kitleimha silahlarýndan kurtar-mak için mi? Ama iþgalcil-er kendileri söylüyor.Irak'ta kitle imha silahýyoktu. El Kaide'yleSaddam rejimi arasýndabaðlantý var diye mi? Bunuda bizzat ABD DýþiþleriBakaný Powell yalanladý.

Belki de Irak'a demokrasigetirmek içindir! Amagörünen o ki, ABD Irak'aIraklýlarý yok ederek birdemokrasi getiriyor.

Bu yalancýlarý durdurmakzorundayýz! Bush, Powell,Rumsfeld sadece masumyalanlar söylemediler.Yalanlarýyla dünyakamuoyunu meþgul ederekIrak'ta kitlesel imhayýbaþlattýlar.

Bu þahin ekip dünya kap-italizminin simgesidir.

Bu ekip savaþ suçlusudur.ÝþkencecidirBush durdurulmalýdýr,

yargýlanmalýdýr!

Dünyaya yalan söyledilerIrak'ta devam eden savaþýn her dakikasýnýn

ABD'ye 123 bin dolara mal oluyor

Savaþýn bugüne kadarki maliyeti ise 135 milyar dolar

Dünyada askeri alanlara yapýlan harcamalar 956 milyar dolara ulaþtý.Stockholm Uluslararasý Barýþ Araþtýrmalarý Enstitüsü'nün verilerine göre, 417

milyar dolarla toplam harcamalarýn yüzde 47'sini yapanABD silahlanma listesinde ilk sýrada yer alýyor

77 yyaaþþýýnnddaakkii MMoohhbboobbaa AAffggaanniissttaann’’ddaa,, KKaabbiill’’ddee kkuurrþþuunn ddeelliikklleerriiyyllee ddoolluu dduuvvaarrýýnnöönnüünnddee ssaaððllýýkk eekkiipplleerriinnii bbeekklliiyyoorr..

44 yyaaþþýýnnddaakkii AAhhmmeett BBaaððddaatt’’ttaa ddeemmiirrcciilliikk yyaappýýyyoorr

Kimyasal silah canavarlarýAABBDD,, 11999977 yyýýllýýnnddaa KKiimmyyaassaall SSiillaahh

KKoonnvvaannssiiyyoonnuu''nnddaa,, 2299 NNiissaann 22000044 ttaarriihhiinnee kkaaddaarrkkiimmyyaassaall ssiillaahhllaarrýýnnýýnn yyüüzzddee 4455''iinnii iimmhhaa eeddeecceeððiittaaaahhhhüüddüünnddee bbuulluunnmmuuþþttuu.. TTaabbiiii kkii AABBDD bbuussöözzüünnddee dduurrmmaaddýý.. AABBDD''llii yyeettkkiilliilleerr,, ssiillaahhllaarrýýnniimmhhaassýý iiççiinn kkiimmyyaassaall ssiillaahhllaarrýýnn yyaassaakkllaannmmaassýýöörrggüüttüünnddeenn eekk ssüürree iisstteeddii..

PPeennttaaggoonn iiççeerriissiinnddee,, ''PPrroojjee 111122'' oollaarraakk ttaannýýmmllaannaannooppeerraassyyoonnllaa,, 11996622 vvee 11997733 yyýýllllaarrýý aarraassýýnnddaa 55 bbiinnddeennffaazzllaa AABBDD aasskkeerriinniinn ggöörreevv yyaappttýýððýý yyaakkllaaþþýýkk 5500kkiimmyyaassaall vvee bbiiyyoolloojjiikk ssiillaahh ddeenneemmeessii yyaappýýllddýýððýý aaççýýððaaççýýkkttýý..

AABBDD''nniinn bbuu kkoonnuuddaakkii ssiicciilliinniinn yyaannýýnnddaa SSaaddddaammHHüüsseeyyiinn ddeevveeddee kkuullaakk kkaallýýyyoorr.. 11996677-11996699 yyýýllllaarrýýaarraassýýnnddaa yyaaþþaannaann VViieettnnaamm ssaavvaaþþýýnnddaa,, AABBDD oorrdduussuuttaarraaffýýnnddaann 2233 bbiinn 660077 ddöönnüümm aallaann üüzzeerriinnee AAggeennttOOrraannggee iissiimmllii kkiimmyyaassaall ssiillaahh ppüüsskküürrttüüllddüü.. BBuukkiimmyyaassaall ssiillaahh,, VViieettnnaammllýýllaarrýýnn ssaakkllaannmmaassýýnnýý eennggeellllee-mmeekk iiççiinn aaððaaççllaarrýý vvee bbiittkkii öörrttüüssüünnüü yyookk eettmmeekkaammaaccýýyyllaa kkuullllaannýýllddýý.. YYaakkllaaþþýýkk 223300 ttoonn ppüüsskküürrttüülleennkkiimmyyaassaallýýnn aarrddýýnnddaann,, hhaallkkttaa mmeettoobboolliizzmmaa bboozzuukklluukk-llaarrýý,, eennggeellllii yyaa ddaa öözzüürrllüü bbeebbeekk ddooððuummllaarrýý,, ppssiikkoolloo-jjiikk ssoorruunnllaarr vvee kkaannsseerr vvaakkaallaarrýý ggöörrüüllmmeeyyee bbaaþþllaannddýý..

BBuuggüünn AABBDD SSaavvuunnmmaa BBaakkaannllýýððýý yyeettkkiilliilleerriikkiimmyyaassaall ssiillaahhllaarrýýnn aazzaallttýýllmmaassýýnnddaakkii ggeecciikkmmeeyyii''tteekknniikk vvee ssiiyyaassii'' nneeddeennlleerree bbaaððllýýyyoorrllaarr..

EEmmiinn oollmmaallýýyyýýzz kkii AABBDD zzoorrllaa ssiillaahhssýýzzllaannddýýrrýýll-mmaaddýýkkççaa,, kkeennddii kkeennddiinnee ssiillaahhssýýzzllaannmmaayyaaccaakkttýýrr.. ÝÝyyiikkii bbaaþþkkaa üüllkkeelleerr AABBDD eeggeemmeennlleerrii ggiibbii bbiirr ssiillaahhssýý-zzllaannmmaa yyöönntteemmiinnii bbeenniimmsseemmiiyyoorr.. YYookkssaa NNeewwYYoorrkk''uunn hheerr aann aarraallýýkkssýýzz bboommbbaallaannmmaassýý ggeerreekkiirrddii!!

SSaaddeeccee AABBDD ddeeððiill,, eenn öönneemmllii ssaavvaaþþ oorrttaaððýýÝÝnnggiilltteerree''nniinn ddee ssiicciillii kkiimmyyaassaall ssiillaahh kkoonnuussuunnddaa ppaarr-llaakk ddeeððiill.. ÝÝkkii yyýýll öönnccee bbaassýýnnaa ssýýzzaann hhaabbeerrlleerrÝÝnnggiilltteerree''nniinn uulluussllaarraarraassýý hhuukkuukkaa aayykkýýrrýý oollaarraakk,,aarraallaarrýýnnddaa TTüürrkkiiyyee''nniinn ddee bbuulluunndduuððuu 2266 üüllkkeeyyee kkiittlleeiimmhhaa ssiillaahhllaarrýýnnýýnn yyaappýýmmýýnnddaa kkuullllaannýýllaann vvee TTCCPPoollaarraakk aaddllaannddýýrrýýllaann kkiimmyyaassaall mmaaddddee ssaattttýýððýýnnýý bbeell-ggeelliiyyoorrdduu..

GGeerrççeekktteenn kkiittllee iimmhhaa ssiillaahhllaarrýýnnýýnn ssaahhiibbiinniinn kkiimmoolldduuððuu ççookk aaççýýkk!!

Page 11: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

11

Roni Margulies

Yahudi düþmanlýðýnýciddi bir sorun olarak elealmayan, ýrkçýlýðýn hertürüne olduðu gibi butürüne de þiddetle, karar-lýlýkla ve aktif olarak karþýdurmayan bir kiþi nesosyalist olabilir, ne deaydýn. Bu, her zaman böyleolduðu gibi, bugün dahada önemle böyledir.

Böyledir, çünkü budönemde Ýsrail devletinin(ve Amerika'nýn) siyaset-leri ve uygulamalarýnedeniyle, Yahudi düþ-manlýðý hem artmaya vedaha saldýrganlaþmayabaþladý, hem de daha"haklý" veya en azýndan"kabul edilebilir" olarakdüþünülmeye baþlandý.Irkçýlýk hiçbir durumda"haklý" olamaz. Ýsrail veAmerika'nýn yaptýklarýnaelbet karþý çýkmak gerekir,ama ayný zamanda ve aynýkararlýlýkla Yahudi düþ-manlýðýna karþý da tetikteolmak gerekir. Bunlardanbirincisi ikincisini gereksizveya önemsiz kýlmaz;aksine, ikisi ayný mücade-lenin parçalarýdýrlar.

Ýsrail devletinin siyaset-lerini (ve bu devletinmeþruluðunu) sorgulamakbaþka þeydir, "tümYahudilerin" bu devletinsiyasetlerinden sorumluolduðunu (veya baþka her-hangi bir ortak özellikleriolduðunu) düþünmekbaþka þeydir. Birincisi anti-Siyonizmdir, ikincisi anti-semitizm; birincisi siyasibir tavýrdýr, ikincisi ýrkçýlýk.

YükselenÝslam/Arap düþman-lýðý

Burada asýl vurgulamak

istediðim: Batý dünyasýnda11 Eylül'den bu yana enbelirgin ve çarpýcý þekildeyükselen ýrkçýlýk, antisemi-tizm deðil, Ýslam/Arapdüþmanlýðý. Bu, çok bilinçlibir þekilde, devlet eliyle,resmî düzeyde geliþtirilen,yaygýnlaþtýrýlan bir ýrkçýlýk.

Bir Ýngiliz gazetesinin 11Eylül tarihli haberine göre,2003'te "terörist" olduðukuþkusuyla tutuklanýp altýgün sonra serbest býrakýlanÝngiliz vatandaþý BabarAhmed, Amerika'nýn talebiüzerine, "Çeçenya veAfganistan'daki teröristleriçin bir destek aðý kur-duðu" için yeniden tutuk-lanmýþ. Ahmed'in ilktutukluluðu sonrasýndaLondra ÜniversitesiHastanesi'nden alýnan gizlidoktor raporuna göre,vücudunun 50 yerindeyaralar varmýþ, cinselorganlarýndan tutulup"köpek gibi" sürüklenmiþ,kelepçeler bileklerindederin yaralar açmýþ.Ahmed'in ifadesine göre,dayak atan polislerden biri,"Bakalým o inandýðýn Allahþimdi sana yardým edebile-cek mi" demiþ.

Bu tür olaylar Avrupa'nýnher yanýnda, hemen hergün Avrupa ülkelerininkendi vatandaþlarýnýn baþý-na geliyor. Tutuklanmak,iþini kaybetmek, sokaklar-da saldýrýya uðramak,toplum tarafýndan dýþlan-mak için, Müslümanolmak yeterli.

Amerika'da ise,Müslümanlar için durumdaha da zor. 11 Eylül'üizleyen haftalarda, Arapasýllý Amerikan vatan-daþlarýna karþý 700'ünüzerinde "þiddet kullanan"saldýrý olmuþ. Aynýdönemde, bilet sahibi 80

küsur yolcunun, salt etnikkökenleri nedeniyle, uçak-lara binmesi engellenmiþ;800'ün üzerinde iþe alma-ma ve iþten atma olayý bel-gelenmiþ.

Amerika ve Avrupa'da,Ýslam'ýn içsel olarak þiddetve "terör" taþýdýðý, tümMüslümanlarýn "doðal"olarak en azýndan potan-siyel "terörist" olduðuanlayýþý, kamuoyu biryana, hükümet siyasetleridüzeyinde bile sorgulan-mayan bir inanç halinegeldi. Salt dinî inançlarýnedeniyle, dünya nüfusu-nun önemli bir kýsmý"terörist", dünyaülkelerinin önemli birkýsmý "terörist ülke" olarak

damgalanmýþ durumda.Ýslam dininin "terör" ve"fanatizm" ürettiði, Batýdünyasýnda "bilimsel" birkonuymuþ gibi tartýþýlýyor.Bugün "uygarlýk" (yaniBatý) ile "terör" (yaniÝslam/Araplar) arasýndaÜçüncü Dünya Savaþý'nýnyaþanýyor olduðu, bütünBatýlý ideologlar tarafýndansavunuluyor.

Irkçýlýk, her zaman ege-men sýnýflarýn en etkili 'bölve yönet' siyasetlerindenbiri olmuþtur. Bugün de,özellikle Almanya, Fransave Ýngiltere'de küçük amaönemli bir Müslüman azýn-lýk olduðu ve bu kesiminezici çoðunluðunun iþçiolduðu düþünüldüðünde,

böyle olduðu açýktýr.Ama bugün Batý'da yük-

selmekte olan Ýslam/Arapdüþmanlýðý, geleneksel 'bölve yönet' siyasetlerinin deçok ötesinde, küresel biriþlevi var. Bush veçevresindeki yeni tutucu-larýn 'Yeni Bir AmerikanYüzyýlý Projesi',Amerika'nýn artýk eskiekonomik üstünlüðünüyitirmiþ olduðunu, amaaskeri açýdan hâlâ ezici birüstünlüðe sahip olduðunuve müttefiklerine, rakipler-ine ve potansiyel rakipler-ine Amerikan hege-monyasýný dayatmak içinbu üstünlüðünü kullan-masý gerektiðini açýk birþekilde ifade ediyor.

'Terörizme karþý savaþ','önceden misilleme' strate-jisi, 'þer ekseni'nin ilânedilmesi, Afganistan veIrak saldýrýlarý hep buüstünlüðü dayatmaçabasýnýn ifadeleri.Ýslam/Arap düþmanlýðýnýnadeta resmî düzeye yük-seltilmesi ise, ayný çabanýnideolojik boyutu, geçmiþ vegelecek saldýrýlarý meþru-laþtýrmanýn aracý.

Yüz milyonlarca insanýndinî inançlarý ve etnikkökenleri nedeniyle yek-pare bir bütün olarakgörülmeleri, hepsininpotansiyel terörist, bombalýsaldýrgan, kadýnlarý ezenfanatik dinci, her an uçakkaçýrmaya hazýr katilolarak görülmeleri, bumilyonlarýn ya Amerika veAvrupa'nýn sokaklarýndasaldýrýya uðramalarýna yada kendi ülkelerindehavadan bombalanmalarý-na zemin hazýrlamaktadýr.Bir yandan Amerika'nýnyeni savaþlarýný, Ýsrail'inFilistinlilere karþý yeni yap-týrýmlarýný meþrulaþtýrmak-ta, bir yandan da giderekartan sayýda insanýn umut-suz ve çaresiz kalarakgerçekten terörizmeyönelmesine yol açmak-tadýr. Kýsacasý, Ýslam/Arapdüþmanlýðý dünyayý sadeceMüslümanlar için deðil,herkes için olaðanüstütehlikeli bir yer halinegetirmektedir; hem etikhem politik nedenlerlekarþý çýkýlmasý, engellen-mesi gerekir.

Batý'da yükselen ýrkçýlýk:

Ýslam/Arap düþmanlýðý

Türkiye'dekurumsalýrkçýlýk var

Bir tartýþma sýrasýnda yoldaþlar-dan biri "Türkiye'de ýrkçýlýk yok"demiþti. Bunun aksini iddia etmiþve kendisiyle uzun bir tartýþmayapmýþ, ancak ikna edememiþ-tim. Tartýþtýðým yoldaþ,"Türkiye'de ýrkçýlýk yok" iddi-asýný, milyonlarca insanýn kanýpahasýna bir imparatorluk kuran,gittiði her coðrafyada insanlarýasimile ederek Osmanlýlaþtýran,zorla Müslümanlaþtýran OsmanlýÝmparatorlu'nun mirasýna baðlýy-ordu.

Geçen gün Türk vatandaþlýðýna

geçmek isteyenlerle ilgili tele-vizyonlarda Emniyet GenelMüdürlüðü kaynaklý bir haberyayýnlandý. Vatandaþlýk baþvu-rusunda bulunanlara bir dizisoru soruluyordu. Sorularýnbaþýnda, hepinizin tahmin ede-bileceði gibi, "Atatürk kimdir?"gibi tarih (!) sorularý vardý.Ancak, durum bundan ibaretdeðil. Kadýnlara karþý cinsiyetçisorular da yöneltiliyordu:"Tarhana çorbasý yapmasýný biliy-or musunuz?" Sanki Türkolmanýn koþulu tarhana çorbasýnýbilmek ve "Türk koca"ya bu çor-bayý yapmaktan geçer gibi.Kýsaca, çorba yapmasýnýbilmeyen bir kiþi Türk olamaz mýdenmek isteniyor acaba? Budurumda ben de kendiTürklüðümü sorguladým

doðrusu.Durun daha bitmedi.

Baþvuruda bulunanlara çeþitlisorular yöneltilirken, sýra birbaþka soruya geldi: "Çingenelikve dilencilikle ilginiz var mý?".Kameralar önünde soruyuokuyaný dahi þaþýrtan bu müthiþakýllýca soru, T.C. Emniyet GenelMüdürlüðü tarafýndan hazýrla-narak, tüm illerde ilgili makam-lara daðýtýlmýþ resmi bir belgeiçinde yer alýyor. TürkiyeCumhuriyeti'nin ýrkçý resmi yak-laþýmýný son derece açýk bir þek-ilde ifade ediyor. "Çingene"olmak, Türklüðe kabul ediliþtebir engel. Dilenci olmak da. Üste-lik Çingene olmak, dilenciolmakla bir tutuluyor. Bu yak-laþýmýn "Türkler ve köpeklergiremez" diyen Nazi anlayýþýn-

dan farký nerede?Bu son örnekten de görüleceði

gibi, Türkiye'de ýrkçýlýk var.Afrikalýlar, eski Doðu Avrupaülkeleri vatandaþlarý, Araplar,Ýranlýlar hem toplum içinde, hemde resmi dairelerde ýrkçý tutum-larla karþý karþýya. Bir çok yasave yasal uygulama sadece cin-siyetçi ve ayrýmcý olmaklakalmýyor, ayný zamanda ýrkçý.Çingeneler ve Kürtler, ordununen üst düzeyde generalleritarafýndan bile aþaðý bir ýrkolarak görülüyor. Dilencilere,toplumu kirleten parazitlergözüyle bakýlýyor. 12 Eylül deðilmiydi, dilencileri, eþcinselleri vegöç eden yoksullarý Ýstanbul'danuzaklaþtýrarak, kenti"temiz"lemek isteyenler?

KKeennaann AAYYDDIINN

Page 12: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

12Þu sýralar Dünya SosyalForumu'nun beþincisi,Avrupa Sosyal Forumu'nunise üçüncüsü için dünyanýnayrý köþelerinde yapýlanhazýrlýklarda son aþamalaragelinmiþ durumda. Binlercesosyal hareket ve aktivist buçalýþmalarda rol oynuyor vesürece katkýda bulunuyor. Sosyal forumlar ortaya çýk-týðýndan bu yana geliþmek-te ve büyümekte. Dünyanýnyedi kýtasýnda ve yüzlercekentinde sosyal forumlaretrafýnda bir araya gelmiþmilyonlarca insan var:Guatemala'dan Ekvador'a,Japonya'dan Fas'a kadar…Belki de bu nedenle, kendiside bir nevi tartýþma platfor-mu olan sosyal forumlar birçok tartýþmanýn bizzatkonusu. 'Bitti, bitiyor, sonu geldi'derken kedisini hýzlageliþtiren bu sürecin'sihrine' biraz daha yakýn-dan bakmak ve onu tartýþ-mak gerçekten de faydalýbir uðraþ.En Baþlarda…Ýlki 2000 yýlýnýn Ocak ayýn-da Brezilya'nýn Porto Alegrekentinde toplanan DünyaSosyal Forumu'na (DSF)yaklaþýk 40 bin kiþikatýlmýþtý. Mütevazý bir kal-abalýk gibi görünse de,Brezilya'da küresel direniþhareketinin simgesel anlam-daki ilk kongresi gerçek-leþti. Davos'ta ayný sýradadevam eden DünyaEkonomik Forumu'na karþýyapýlan bu etkinliðe,ABD'nin kampuslarýndalogolara karþý çýkan kampa-nyalardan, Afrika'daki yok-sulluða karþý mücadelesürdüren üçüncü dünyahareketlerine kadar, çokçeþitli bir yelpaze katýldý. Son üç yýldýr DSF'ninçaðrýsýyla kýtalar düzeyindesosyal forumlar düzenleniy-or. Asya'da, Afrika'da,Amerika'da ve Avrupa'dabu forumlar bugüne dekbinlerce hareketi ve örgütüyan yana getirdi.Avrupa'da bu yýl üçüncüsüdüzenlenecek olan forumbunlar arasýnda en büyük

ve kitlesel olaný. EðilimlerSosyal forumlar bir açýdanbüyük tartýþmalara dasahne oluyor. Hareket için-deki fikir ayrýlýklarý isteristemez hareketin gele-ceðine iliþkin farklý vizyon-larý da beraberinde getiriy-or. Son üç yýllýk süreçtebirkaç önemli noktada bufikir ayrýlýklarý su yüzüne

çýktý. Bunlardan en önemlisisavaþ karþýtý hareket üzer-ine olan tartýþmaydý. 11 Eylül sonrasý Bush'unsavaþ çýlgýnlýðý dünyanýnher yerinde olduðu gibi eskikýtada da büyük tepkileruyandýrdý. Avrupa SosyalForumu hazýrlýk süreçlerigiderek savaþ karþýtýmücadelenin organizeedildiði yerlere, sosyal

forum buluþmalarý ise savaþkarþýtý muhalefetin gövdegösterisi yaptýðý yerleredönüþtü. Ancak hareketiçinde bir eðilim savaþkarþýtlýðýnýn bu denlimuhalefetin merkezineoturmasýna muhalefet etm-eye baþladý. Bilindiði gibi, hareketSeattle sonrasý ortaya çýk-týðýnda genellikle çeþitli

sosyal hak ve adalet talep-lerinde bulunuyordu. Savaþkarþýtlýðý ise bütün bu farklýhareketleri tek bir talepetrafýnda bir araya getirdi.Birçok hareket ve kampa-nya savaþ karþýtý sloganlarýbenimsemeye baþladý.Ancak Fransa ATTAC için-deki bir eðilim ve Ýtalya'da-ki bazý otonomcu çevrelerbu gidiþatý hareketin

'tek'leþmeye baþlamasý vezenginliðini kaybetmesiolarak yorumladýlar. Hattadenilebilir ki bu çevreler,(sonrasýnda herkesin birbaþarý olarak sahiplendiði)15 Þubat küresel eylemgününün ASF'de planlanýy-or oluþundan rahatsýz oldu-lar.Hareket içindeki bu saðeðilim þimdilerde de 'Sosyalbir Avrupa' talebinihareketin genel sloganýhaline getirmeye çalýþýyor.Aslýnda kimse bu sloganakarþý çýkmaz. Ancak bu slo-gan savaþ karþýtý sloganlarýnve 'Baþka Bir Dünya'talebinin yerine önerilincemesele daha karmaþýk birhal alýyor.LondraLondra'da yapýlacak olansosyal forum toplantýlarý butartýþmalar nedeniyle dahabir önem kazanýyor.Dünyadaki en büyük savaþkarþýtý gösterilerin yapýldýðýkent olan Londra,önümüzdeki yýl hareketinnasýl þekil alacaðýnda belir-leyici bir faktör olabilir. Londra'daki forum ABDseçimlerinden iki hafta önceyapýlacak. Bush'un savaþçýlgýnlýðýna karþý on milyon-larý harekete geçirmeyibaþarmýþ olan bu hareket,17 Ekim'de Londra'dayapýlacak Bush ve savaþkarþýtý gösteride kendimesajýný verecek. ABD'dekikamuoyunu ne kadar etkil-er bilinmez ama Bush gibibir küresel soruna küreselyanýt vermek için bulunmazbir fýrsat Avrupa SosyalForumu. Tam da bu neden-le sosyal forum süreçleri hertürlü tartýþmaya ve çeþitlipolitik eðilimlerine raðmenhareketin en önemli zemin-lerinden biri olmaya devamediyor. Dünyanýn egemenlerigücünü silahlardan alýyor.Bizim buna karþý en önemligücümüz kitleselliðimiz vebirliðimiz. Sosyal forumsüreçlerinde bu birlik vekitlesellik vücut buluyor.

EErrkkiinn EERRDDOOÐÐAANN

AAvvrruuppaa SSoossyyaall FFoorruummuu''nnuunn üüççüünnccüübbuulluuþþmmaassýý ÝÝnnggiilltteerree''nniinn LLoonnddrraakkeennttiinnddee yyaappýýllaaccaakk.. BBuu bbüüyyüükk bbuulluuþþ-mmaayyaa AAvvrruuppaa''nnýýnn oonnllaarrccaa üüllkkeessiinnddeenn110000 bbiinn aannttiikkaappiittaalliissttiinn kkaattýýllmmaassýý bbeekk-lleenniiyyoorr..

AASSFF''ddee 3300 bbüüyyüükk ttooppllaannttýý,, 115500''yyeeyyaakkýýnn sseemmiinneerr vvee 220000''ee yyaakkýýnn aattööllyyeeggeerrççeekklleeþþeecceekk.. BBüüyyüükk ttooppllaannttýýllaarrýýnnkkoonnuuþþmmaaccýýllaarrýý aarraassýýnnddaa SSaammii EEvvrreenn((KKEESSKK)),, MMeehhmmeett SSooððaannccýý ((TTMMMMOOBB))vvee ÝÝrrffaann DDüünnddaarr ((AAssrrýýnn HHuukkuukkBBüürroossuu)) ggiibbii iissiimmlleerr ddee bbuulluunnuuyyoorr..AAyyrrýýccaa iiççiinnddee KKaarraakkeeddii KKüüllttüürrMMeerrkkeezzii''nniinn ddee bbuulluunndduuððuu TTüürrkkiiyyee''lliikkuurruummllaarr 1100''uunn üüzzeerriinnddee sseemmiinneerrddüüzzeennlleeyyeecceekk..

AASSFF''nniinn LLoonnddrraa''ddaakkii öörrggüüttlleennmmeessiinnee

LLoonnddrraa BBeelleeddiiyyeessii,, UUNNIISSOONN,, TTUUCC ggiibbiiÝÝnnggiilltteerree''nniinn bbiirrççookk sseennddiikkaa kkoonnffeedd-eerraassyyoonnuu,, aayyrrýýccaa bbuunnllaarrýýnn ddýýþþýýnnddaayyüüzzlleerrccee öörrggüütt kkaattýýllýýyyoorr..

FFoorruumm 1144 EEkkiimm''ddee yyaappýýllaaccaakk bbüüyyüükkbbiirr ttooppllaannttýýyyllaa ssttaarrtt aallaaccaakk.. 1177 EEkkiimm''ddeeyyaappýýllaaccaakk bbüüyyüükk bbiirr ggöösstteerriiyyllee ddee ssoonnaa

eerreecceekk.. BBuu ggöösstteerriiddee aannaa ggüünnddeemm iikkiihhaaffttaa ssoonnrraa AABBDD''ddee ggeerrççeekklleeþþeecceekkbbaaþþkkaannllýýkk sseeççiimmlleerrii vvee BBuusshh oollaaccaakk..BBuusshh''uunn yyeenniiddeenn sseeççiillmmeemmeessii iiççiinn eennöönneemmllii uulluussllaarr aarraassýý eettkkiinnlliikklleerrddeenn bbiirriibbööyylleeccee ssoossyyaall ffoorruumm ççaattýýssýý aallttýýnnddaaggeerrççeekklleeþþeecceekk..

LLoonnddrraa''yyaa ÝÝssttaannbbuull SSoossyyaall FFoorruummuuoorrggaanniizzaassyyoonnuu iillee yyaakkllaaþþýýkk 5500 kkiiþþiinniinnkkaattýýllmmaassýý bbeekklleenniiyyoorr.. LLoonnddrraa''yyaa ssiizz ddeeggiittmmeekk iissttiiyyoorrssaannýýzz 221122 22443333771155nnuummaarraallýý tteelleeffoonnddaann yyaaddaawwwwww..ssoossyyaallffoorruumm..ccoomm aaddrreessiinnddeekkiiwweebb ssiitteessiinnddeenn ÝÝSSFF''yyllee iirrttiibbaattaa ggeeççee-bbiilliirrssiinniizz..

BBiirr ssoonnrraakkii yyýýll iissee ffoorruummYYuunnaanniissttaann''ýýnn AAttiinnaa kkeennttiinnddee yyaappýýllaa-ccaakk..

Baþka bir dünya arayýþýnda

Sosyal forum hareketi

14-117 Ekim'deLondra'ya!

IIIIII.. AAvvrruuppaa SSoossyyaall FFoorruummuu (ASF)hazýrlýk süreçleri tamamlanmaküzere. Brüksel'de gerçekleþen sonbüyük toplantý, bir yandan hazýr-lýklarýn tamamlanmasý yönündeyoðun tartýþmalara sahne olurken,ayný zamanda, politik yaklaþýmlarve gelenekler açýsýndan son derecefarklý duruþlara sahip olan çokçeþitli örgütlerin, olabilecek endemokratik biçimlerde bir arada iþyapmasýnýn pratiklerini de sergile-di.

ASF, yýlda bir kez düzenlenenbir etkinlik deðil, yýl boyuncaAvrupa'nýn her bir köþesindesayýsýz toplumsal hareketinkatýldýðý politik bir süreç. Bu süreçiçinde bir yandan çeþitli eylemkararlarý alýnýr ve gerçekleþtir-ilirken, öte yanda, küresel kapital-izme karþý alternatiflerintartýþýldýðý ortak forumörgütleniyor. Bu yýlki Avrupasürecine binden fazla örgütkatýldý. Buna ek olarak her bircoðrafyada irili ufaklý sayýsýztoplumsal hareket, ya forumugündemine alarak, ya da bir þek-

ilde bu süreçle ilgili seferberliklerdüzenleyerek sürecin parçasýoluyor.

Bu kadar farklý örgütüdemokratik bir þekilde bir aradatutan süreç, ayný zamanda bir çokideolojik görüþün de çatýþmaalaný. Nitekim ASF süreçleriörgütlenirken, ayný zamanda birçok siyasi tartýþma bu sürece þekilveriyor. Bu bir anlamda Avrupasolunun yeniden þekilleniþi. Onuniçin bu ideolojik çatýþmada tarafolmak ve bu þekilleniþte devrimcimarksistlerin tutumuna güç kat-mak son derece önemli.

ASF süreçlerinde bu yýl iki farklýtutum konumlanýþlarýný daha danetleþtirdi. Bu kanatlar, sürecedair irili ufaklý bir çok tartýþmadasiyasi görüþleri doðrultusundafarklý tutumlar aldý. Bunlar arasýn-da en önemlileri, forumun gele-ceðine dair tartýþma ve bir diðeriise 17 Ekim günü Londra'dayapýlacak olan büyük yürüyüþünöne çýkaracaðý vurgu oldu.

ATTAC ve çevresi ASF'yi,sokaktaki mücadeleden

kopararak, entelektüel bir tartýþmazeminine çevirmek istiyor. Buçevreler ayný zamanda sürecinörgütlenmesini de kurumsallaþtýr-mak ve merkezi bürokratikyapýlarla pekiþtirme arayýþý içinde.Sabit bir büro, sabit merkeziorganlar... kurgulanýyor.

Buna karþý devrimci Marksistlerve eylemliliði öne çýkaran diðeryapýlar, ASF sürecinin sokaktakihareketin dinamizmine tabiiolmasýný ve bugünkü haliyledemokratik ve açýk bir süreçolarak kalmasýný savunuyor.

Forumun ana sloganýnda datartýþma yaþandý. ATTAC veçevresi, savaþ karþýtý tutumlarýngüçlü bir þekilde öne çýkarýlmasýn-dan rahatsýz. Bu çevreler, sosyalmücadeleler adý altýnda yeni liber-

al saldýrýlara karþý tutum almayýve daha demokratik bir Avrupaanayasasý için mücadeleyi öneçýkarýyor. Sorun, bu çevrelerinsiyasi mücadelelerle sosyalmücadeleleri bir birinden kesinbir þekilde ayýrýyor olmalarý.Oysa, küresel direniþ hareketininen güçlü yanlarýndan biri, yeniliberal dünyadaki bir birinden çokfarklý gibi görünen sorunlarýnbütününün küresel kapitalist sis-temin sorunlarý olduðunu görüy-or olmasýnda yatýyor. Hareket,savaþlarý "yeni liberalizmin askeriyüzü" olarak tanýmlýyarak, buanlayýþýný en yalýn þekilde ifadeediyor.

Bush'un hegemonya savaþlarýnakarþý mücadele ile, Blair'in yeniliberal saldýrýlarýna karþý mücadelearasýnda çok sýký bir bað var.Blair'i Irak'ta yenilgiye uðrat-madan, Ýngiltere'de yeni liberalsaldýrýlarý durdurmak olanaklýdeðil. Bush'un hegemonyasavaþlarý durdurulamazsa, baþkabir dünyayý kurmak bir hayal.Ancak bütün bunlar, bugünkü

yeni liberal saldýrýlara karþýmücadele edilmemesi anlamýnagelmiyor. Tam tersine, bir yandansavaþ karþýtý mücadele sürerken,öte yandan sosyal kesintilere veiþçi haklarýna karþý mücadele desürmeli. Bu iki mücadele birbiriyle eklemlendiði oranda baþarýkazanma þansý olacaktýr. Bunedenle Attac'ýn liderliðinin ekon-omist indirgemeci anlayýþlarýnýgeriletmek önemli.

Sonuç itibariyle Ýngiltere'dekisosyal forum süreci içinde SWP(Sosyalist Ýþçi Partisi), yanidevrimci marksistler motorgörevini üstlenmiþ durumdalar.Bu nedenle de bu yýl devrimcimarksistler, hareketin içindekisiyasi tartýþmalardan çok dahagüçlü çýktý. Ancak hareketinönderliði için verilen mücadelesürüyor. Hareketin geri kalanýnýdevrimci fikirlere ve küresel kapi-talizmi radikal toplumsal deðiþimyoluyla aþmak fikrine kazanmakiçin mücadelemizi sürdürmekzorundayýz.

FF.. LLeevveenntt ÞÞEENNSSEEVVEERR

AASSFF’’ddee nneelleerr ttaarrttýýþþýýllýýyyoorr??

Page 13: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

Savaþ karþýtý hareket, milyon-larca insanýn dünyaya bakýþýnýdeðiþtirdi. Bundan birkaç yýl

önce, Irak'ýn iþgalini 'emperyalist'olarak nitelendirmek þaþkýnlýklakarþýlanabilir, hatta komik bulun-abilirdi. Fakat bugün herkes Irak'ýniþgalinin emperyalizm olduðukonusunda hemfikir. Peki'emperyalizm' ne demek?

Eski bir anlamýna göre emperyal-izm, diðer insanlarý zaptetmek içinaskeri güç kullanan bir yöneticiye,imparatora sahip devlet demektir.Eski Çin, Ýran, Roma gibi devletlerbu tanýma uyan devletlerdi. Genelolarak, eski imparatorlar, iþiimparatorun yönetim merkezleriiçin vergi toplamak olan atanmýþvaliler aracýlýðýyla sömürgeleriniyönetirlerdi. Emperyalizm, zor kul-lanarak hýrsýzlýk yapmak demekti.

Güney Amerika'daki eski Ýspanyave Portekiz Ýmparatorluklarý veBritanya Ýmparatorluðu da böyleimparatorluklardý. Dolayýsýyla,sadece sosyalistlerin deðil,baþkalarýnýn da kabul ettiði gibi,Irak'ýn iþgali de aslýnda farklý birdurum deðil. Þu anda Irak'ta bulu-nan askerlerin kendileri, "biz,Iraklýlara yardým etmek için deðil,petrolü ele geçirmek için bura-dayýz" diyorlar.

Þu anda Irak, Amerika'nýn, doðru-dan Washington'un emirleriyleyönetilen sömürgesi durumunda.Amerika burada üsler kuruyor veyeni bir hükümet oluþturmayaçalýþýyor. Fakat, Amerika Irak'tan

çekilse de kontrolü devam edecek. Bu durumu anlamak için þu anki

sömürge ve askeri müdahale soru-nunun ötesine bakmalýyýz. Çünküemperyalizm bundan dahafazlasýný içerir.

Geçen yüzyýlýn baþýnda büyükgüçler dünyayý aralarýnda paylaþ-ma iþini büyük ölçüde bitirmiþlerdi.Bu dönemde yaþayan Lenin,Bukharin, Lüksemburg gibi büyükMarksist düþünürler 'emperyalizm'terimini, kapitalizmin 20.yüzyýldaaldýðý yeni biçimleri açýklamak içinkullandýlar.

Kapitalizmin temel karakteristiközelliði olan rekabetçi mücadeledýþýnda yeni kapitalist örgütlenmeþekilleri egemen oluyordu. Büyükþirketler küçük þirketleri yutuyor-du. Bazý ülkelerde büyük bankalarsanayinin kontrolünü ele geçiriyor-lardý. 'Tekelci sermaye' ve 'mali ser-maye' artýk modern kapitalizminmerkezinde yer alýyorlardý.

Fakat, sermaye bu denlimerkezileþmesine raðmen rekabetsona ermedi, büyük ulus devletleride içine alarak yeni biçimler aldý.Bu rekabet en þiddetli biçimdeBirinci ve Ýkinci Dünya Savaþlarý

sýrasýnda görüldü. En güçlü sanay-ileþmiþ devletler, dünyayý kendiaralarýnda paylaþmak için, biliminve sanayinin üretebileceði enkorkunç yöntemleri kullanýrken,geride milyonlarca ve milyonlarcaceset býraktýlar.

Bir diðer deyiþle, emperyalizmsadece geri kalmýþ ülkelere hakimolan güçlü devletler demekdeðildir. Emperyalizm modern birkapitalist rekabet biçimidir. Ýkincidünya savaþýndan sonra, Amerikave Sovyetler Birliði en güçlü ikidevlet olarak ortaya çýktýlar.Sonraki yarým yüzyýl boyunca, bir-birlerini nükleer silahlarla yoketmekle tehdit eden iki 'blok'kurarak dünyayý kendi aralarýndapaylaþtýlar. Soðuk Savaþ bir çoðu-muzun içinde büyüdüðü, modernbir emperyalizm þekliydi.'Komünizmin çökmesi'yle,Amerikan kapitalizmi, dünyayý,kendi büyük þirketlerininihtiyaçlarýna göre yeniden þekil-lendirmeye kalkýþtý.

Askeri harcama ve büyük güçkullanýmý bu zincirin bir parçasý,fakat bütünü deðil. Dünya TicaretÖrgütü (WTO), Uluslar arasý Para

Fonu (IMF), ve Dünya Bankasý(WB) gibi Amerika tarafýndan kon-trol edilen kurumlar bu zincirindiðer parçalarý. Yazar ve kampany-acý Susan George, bir keresindeþöyle sormuþtu: "Dünya TicaretÖrgütü yerine ne koyarsýnýz?". Vebu soruyu þöyle yanýtlamýþtý:"Kanserin yerine ne koyarsýnýz?".

Dünya Ticaret Örgütü'nün çokbasit bir politikasý var. Neredeolurlarsa olsunlar, nasýl olursaolsun, hiçbir þey büyük þirketlerinkar etmesini engellememelidir. Herþey 'özelleþtirilmeli' ki zenginler buözelleþtirilen alanlardan -su, saðlýkhizmetleri, demiryollarý, okullar..ne olduðu hiç fark etmez- kazançelde edebilsinler.

"Küreselleþme'nin gerçek anlamý,sömürünün ve eþitsizliðin sýnýrsýzhale gelmesidir. Þirketlerin"patent"leri için bir tehdit oluþtura-bileceði için, AIDS, sýtma ve diðerhastalýklar için ucuz ilaçlarýnüretilmesi yasaklanýr. DünyaTicaret Örgütü, IMF, DünyaBankasý ve þirket egemenliðinisaðlayan diðer kurumlar dünyanýngeri kalanýna kendi kurallarýný day-atýrlar. 19. yüzyýlda Ýngiltere ve

Amerika, Çin ve Japonya'yý kendikurallarýna göre ticaret yapmayazorladýlar. Bugün, yine aynýamaçlarla hükümetlere rüþvetveriyorlar ve baský yapýyorlar.

Dünya nüfusunun büyük çoðun-luðu için ise sonuç tam bir felaket.Az sayýda milyarder zenginliðinezenginlik katarken, yoksulluk,hastalýklar ve ölümler de giderekartýyor. En ileri kapitalist ülkelerdebile iþçiler daha uzun saatler dahaaz güvenceyle çalýþýyorlar. Ulusalolarak ve uluslar arasý olarak eþitsi-zlik artýyor ve dünya giderek dahatehlikeli bir hale geliyor.

Peki her saat baþý 200 çocukölmek zorunda mý? Gerçek kitleimha silahlarý -uçaklar, denizaltýlar,roketler, Amerika'ya ve onun yakýnmüttefiklerine ait nükleer silahlar-üretmek için milyarlar harcanmakzorunda mý?

Yemek, ev sahibi olmak, eðitim,ve bütün diðer alanlarda yapýlanüretimler çok uluslu þirketlerinemri altýnda mý olmalý?

Soluduðumuz hava ve su kay-naklarý kar güdüsü yüzündenmahvolmak zorunda mý? Kýsa vad-ede cevap maalesef ki, evet.Bunlarýn nedeni büyük þirketler vebüyük hükümetlerle içten baðlantýlýolan kapitalist emperyalizmdir.

Savaþ ve kapitalist egemenlikarasýndaki baðlantý hiçbir zamançok açýk olmamýþtýr. Bizim iþimiz,bu baðlantýlarý kuran ve onlarý son-suza kadar ortadan kaldýran gerçekhareketler inþa etmektir.

SSoossyyaalliissttlleerr nnee ddiiyyoorr?? Colin BARKERÇeviren: Arife KÖSE

Emperyalizme karþý olmak

Eskisi, yenisi…

Þöyle bir slogan vardýr"gençlik gelecek, geleceksosyalizm". Þüphesiz busatýrlarýn yazarýda butemennidedir hatta temen-ninin ötesinde o geleceðiyakýnlaþtýrmak içindemücadele vermektedir.Bununla birlikte ne bu slo-ganý atanlarýn birçoðu gibibir gelecek tasviri ne de oþekilde bir gençlik anlayýþývardýr. Çünkü bu sloganýatanlar geçtiðimiz gün-lerde "Barýþarock" festiva-line katýlan, iki gün boyun-ca anti-kapitalist bir havasoluyan-solutan binlercegenci, 27 Haziran'daKüresel BAK'ýn "DefolBush-Nato Daðýtýlsýn"pankartlarý arkasýndayürüyen alanýn en somutve en politik sloganlarýnýatmanýn yaný sýra baþka bireyleminde mümkünolduðunu gören vegösteren yüzlerce genci,yaþadýðý hayattan mutluolmayan ve bunun sistem-den kaynaklandýðýný görenama "eski" solun duru-mundan kaynaklýmücadele edeceði kanalbulamayan onbinlercegenci görmeyen ve inatlagörmek istemeyen biranlayýþa sahipler. Onlaragöre eylemde biz anti-kap-italistiz diye zýplamak-tansa, "devrimci" halayçekmek, "Irak'ta Ýþgale Son,Filistine Özgürlük" diyehaykýrmaktansa "Mahir-Hüseyin-Ulaþ" anmasý yap-mak daha doðrudur. Veyine aynýlarý okullardasomut taleplerden yolaçýkarak, birleþtirici, döne-min ruhuna uygun tekkonulu kampanya örgütle-

mektense "okumuþ insan-lar emekçi halka karþýsorumludur" diye pankartasýp öðrencileri nereyeyönleneceði belli olmayanbir sorumluluða davetederler yada sivil toplumörgütçülüðüne soyunupyeni gelen öðrencilerebeleþ kitap verirler vebunu yaparken deAmerikan emperyal-izminin keskin ucu Bush'akarþý kampanya yapanöðrencileri devrimci olma-makla suçlarlar-ne ilginç.Ama duruma þaþmamakgerek tüm bu ve benzeridurumlar o arkadaþlarýnsahip olduklarý ve dahakendileri çocuk yaþta ikenyýkýlan milliyetçiliði, cin-siyetçiliði, hiyerarþiyi, sek-terizmi barýndýran stalin-izm'den beslenen solanlayýþtan yani "eski sol"anlayýþtan kaynaklanmak-tadýr.

Yeni sol derken…

Þu anda gerçekten öylebir dönemdeyiz ki biryanda dünyanýn bir çokköþesinde yükselenmücadele dalgasý(Venezüella, Irak, GüneyKore, ABD, Türkiye...) biryanda her yeni gün sis-temin getirdiði sorunlar-dan dolayý bu mücadeleyeatýlan yepyeni bir gençkuþak ve bunlara paralelyeniden þekillenen, yenidönemin gereksinimlerine(yeni dönemden ne kaste-dildiðini sanýrým herkesbiliyordur-1999 Seattle ilebaþlayan süreç) göreörgütlenen, þu anki dünyasistemini en doðru þekildeanaliz edip hareketin enönemli sloganlarýndan biri

olan "baþka bir dünyamümkün" derken odünyayý, yaslandýðý teori-den hareketle doðru birþekilde kurgulayan ve budünyayý kurmamýz içinverilecek doðru mücadelehattýný kýskançça savunan,birleþtirici, özgürlükçü,hiyerarþi karþýtý bir sol.Alýþýk olunandan farklýyani 3 Kasým ve 28 Martseçimlerinde hezimeteuðrayan (ki bu hezimetiillegal sol da yaþamýþtýr bizseçimlere girmedik diyerekkimse yýrtmaya çalýþ-masýn!) yükselen savaþkarþýtý, anti kapitalisthareketi hala algýlamaktagüçlük çeken hatta görme-zlikten gelen, doðru birteoriye yaslanmadýðýndan1989'da yýkýlan duvarýnaltýnda kalan ve bir dahada kendine gelemeyen,kendine gelemedikçe dargrup çýkarlarýna sýký sýkýyabaðlanýp birleþtirici olma,

ortak düþmana birliktevurma refleksinden uzak-laþan, baskýcý ve otoriterolan soldan çok ama çokfarklý bir sol. Yani "yenisol" . Buradaki "yeni"kelimesini kullanmaktankasýt, kendi doðru teorisin-den ödün veren, uzlaþ-macý, kendini reform talep-leriyle sýnýrlayan bir solzannedilmesin- "yeni"sadece þu andaki mevcut,baskýcý, hiyerarþik,dünyayý doðru analizetmekten uzak, yanlýþ birteoriye yaslanan (ki onunstalinizm olduðunu dahaönce söylemiþtim) ve Soladýnýn yakýþmadýðý soldanbizi ayýrt etmektedir. Oysa"yeni" derken demindesöylediðim gibi asla kendidoðru mücadele geleneðiniunutmayan, 1871'de komü-narlarýn, 1917'de bolþe-viklerin, 1930larda yükse-len faþizme karþý "birleþikiþçi cephesi taktiði"ni savu-

nan troçkistlerin,1956'da Rus tanklarý-na direnenMacaristan iþçi-lerinin, 1968'deParis'teki öðrenci-lerin, 1989'daBerlin'de duvarýyýkanlarýn veRomanya'da yýl-larýn öfkesiyleÇavuþesku'yukurþuna dizeninsanlarýn,yanýnda yer alanbir solu kastet-mekteyim.

Alternatif nerede…

Evet bahsedilen solTürkiye'de de boy göster-meye baþlamýþtýr. Dünyadayeni sol tek konulu vesomut taleplere sahip kam-panyalar üzerinden yük-selmektedir. Bugün buülkede ise barýþ mücade-lesinin doðru pratikleresahip unsurlarý tarafýndanyaklaþýk bir buçuk yýl öncekurulan "Küresel BAK"ýnbarýþ mücadelesinin tekaktörü olduðu onueleþtirenler tarafýndan bilekabul edilmektedir. Vebugün eski sola bir þekliylebulaþmýþ ve geri çekilmiþbiri ile hayatýnda ilk defapolitize olmuþ biri "küre-sel bak"ta buluþmuþtur.Çünkü BAK tek konulusomut kampanyalarüzerinden yükselen doðrubir perspektifle küreselbakanlarýn, savaþsýz baþkabir dünya mümkün diyen-lerin, eylemleriyle-yaptýk-larýyla herkesin kendinivaredebileceði yeganeörgütlenmedir ve hiçkuþkusuz yeni bir sol butür örgütlenmeler

üzerindenyükselecektir. Bugün bizedüþen bu ülkedeki barýþmücadelesinin tek aracýolan BAK'a göz bebeðimizgibi bakmak ve onu ola-bildiðince büyütmek vedeðiþik konular üzerineyoðunlaþmýþ BAK'ýn ikizkardeþlerini örgütlemektir.

Eski sol çöplüðe

"Hayat gerçekten çokgüzel. Býrakalým geleceknesiller onu her türlükötülükten, baskýdan veþiddetten temizlesinler vesonuna kadar hayattanzevk alsýnlar."der Troçkivasiyetinin son satýrlarýn-da, son söz olarak bendederim ki; Gençlik elbettekigelecek ama geleceðin deTroçki yoldaþýn belirttiðigibi savaþlarýn yaþan-madýðý, eþit , özgür birgelecek olmasý ve ondansonuna kadar zevkalmamýz için ilk iþ: Butopraklarda da eski solutarihin çöplüðüne gönder-mek ve hiç durmadan tümenerjimizle yeni solu vemücadeleyi yükseltmekolmalý. CCaann

YENNÝ BÝR

SSOLÜÜZZEERRÝÝNNEETTAARRTTIIÞÞMMAALLAARR

Gençlik, gelecekve sol üzerine...

Page 14: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

BAK’ýn yürüttüðü ""GGeellmmee BBuusshh""kampanyasý politik etkileriyle halagündemde. Türkiye'de yapýlanNATO Zirvesi'ne yönelik tüm tep-kilere damgasýný vurdu. Bu kam-panya ve Küresel BAK politik etk-ileri nedeniyle tartýþýlmakla birlik-te, ayný zamanda bazý solcularýnörgütlenme ve mücadele yöntem-leri üzerine yaptýklarý tartýþmalarada konu oldu.

Son dönemde özellikle Birgüngazetesinde ve internet üzerindekibazý forum ve mail gruplarýndakibazý tartýþmalarda GGeellmmee BBuusshhgibi kampanyalarýn "solun inti-harý" olacaðý iddiasýndan, kökeni-ni pek bilmediðim ama bana çokuydurma gelen "Pop Solculuk"nitelemesine kadar ilginç yorum-lar var. Bu yazýlarda kullanýlan"jargon" ve kliþe ifadelerden"radikal sol" veya "sosyalist" birtavýrla yorumlar yapýldýðýanlaþýlýyor. Temel iddialardan biriþu anladýðým kadarýyla:

"Sosyalistler 'Gelme Bush' gibibir sloganla emperyalizmi ve kap-italizmi örtbas eden ve kitlelerüzerinde yanýlsama yaratan birpropaganda yapýyorlar. Bu damücadelenin devrimcileþmesini(ya da sistem karþýtý hale gelmesi-ni) engelliyor". Bu arkadaþlarkitlelerin karþýsýna geçip kapital-izm ve emperyalizm analizleriyaparak, sonra çözüm yolunun neolduðunu onlara en devrimci tarz-da anlatarak, sonra en devrimcisloganlarla onlarý yanýmýza çek-erek, savaþý böyle durdurup, yenibir dünyayý böyle kurabile-ceðimizi düþünüyorlar herhalde.Böyle düþünüyorlarsa gerçektendehþet!

1917 Devrimi "EkmekÝstiyoruz" sloganýylabaþladý

Dünya tarihine damgasýný vuranbazý büyük devrimleri hepimizbiliriz. Bunlardan birisi 1917 EkimDevrimi'dir. Bu devrime yol açan

hýzlý olaylar dizisinin ana halkasýolan 1917'nin baþýndaki ÞubatDevrimi "Ekmek Ýstiyoruz" slo-ganýyla yürüyen iþçilerin hareke-tinin kitleselleþmesi sonucu ortayaçýktý. Sol örgütler ise bu talebeburun kývýrmadan hareketi tümgüçleriyle desteklemeyebaþladýlar. Yani bu devrimLenin'in üyesi olduðu BolþevikParti veya herhangi baþka bir par-tinin sol, sosyalist propagandasýy-la baþlamadý. "Ekmek Ýstiyoruz"sloganlarý kitlelerin hayati veöncelikli bir talebi olduðu ve ilkayaklanmanýn ana sloganý olduðuiçin sanýrým hiçbir aklý evveldevrimci "bakýn ama, meselesadece ekmek meselesi deðil, kap-italizm var, emperyalizm var vs.vs." gibi bir nutuk atma þansýbulamamýþtýr. Düþünsenize,sosyalistin biri ekmek için Çaraleyhinde öfkeli sloganlaratýlýrken "Ya, bakýn Çar nedir ki, osistemin bir parçasýdýr" diyor.Komik ama yani mantýk gerçektenburaya gidiyor. Kitle gösteri-lerinde, savaþ karþýtý eylemlerdeçýkýp Komünist Manifesto veyaKapital cümleleri kuracak deðilizherhalde.

Devrimci slogan -reformist slogan

Sorun kullanýlan sloganlarýnbasitliði, popülerliði vs. deðil,politik süreçler içindeki anlamýdýr.Bazen çok keskin ve devrimcigörünen sloganlar gerici bile ola-bilir, en basitinden iþe yaramazolabilir. Ama bazen çok basitgörünen bir slogan devrimci ola-bilir. Bugün küresel kapitalizminküresel saldýrýsýnýn en keskin, enyýkýcý saldýrýsý ABD tarafýndangelmektedir. ABD'nin bu saldýrýsýdünyadaki her bir bireyi ayrýmsýzbir þekilde öncelikli olarakilgilendirmektedir. ABD saldýrýsýdurdurulmadýðý, engellenmediði,yavaþlatýlmadýðý takdirde buyýkýcý saldýrýnýn geniþlemesi her

türlü ekonomik, demokratik,yaþamsal hakkýmýzýn elimizdengitmesine sebep olacaktýr. Bu yüz-den bu büyük yýkýcý gücü durdur-mak günün en devrimci görevidir.Bu yýkýcý politikalarýn mimarý veen büyük sembolü olan ABDBaþkaný George W. Bush önemsizbir þahsiyet deðildir. Çok çokönemlidir. Onu yýpratmak, onualaþaðý etmek, onu gittiði herülkeden kovmak, onun hakim kýl-maya çalýþtýðý fikirleri alay konusuhaline getirmek çok devrimci biriþtir. ""GGeellmmee BBuusshh"" sloganý buyüzden çok devrimci bir slogandý.NATO zirvesine karþý alternatifolarak önerilen diðer sloganlar,örneðin ""NNAATTOO''yyaa HHaayyýýrr"" sloganýneden daha sosyalist veyadevrimcidir? Yani bu slogan þöyledaha ciddi, daha büyük hedefli,daha ne bileyim, iri bir sloganolduðu için mi? Aksine bu slo-gana kolaylýkla "reformist"denilebilir. NATO'yu durduracak-sýn da ne olacak? ABD yönetimigranit gibi yerinde kaldýðý süreceistemezse BM'yi iplemez (ki bunugösterdi), isterse NATO'yugeniþletir, isterse yeniden yapý-landýrýr. Bu yüzden soðuk savaþýnstalinist sol döneminden gen-lerinde kalmýþ reflekslerleNATO'ya karþý çýkmayý esas önce-lik olarak görenler asýl reformistgibi göründüler bize de.

"Gelme Bush" sloganýnaiki kesim karþý: ABD'liMuhafazakarlar ve bazýTürk solcularý!

Bazýlarý ise sýrf Küresel BAK'açamur atma vesilesi oldu diyeKKüürreesseell BBaarrýýþþ vvee AAddaalleett metniniimzalayan bazý kiþilerin ABDseçimlerinde Bush'a karþý Kerry'yidesteklemesinden yola çýkarak,sýrf ““GGeellmmee BBuusshh”” diyenlerin "bizne ettik?" demelerine yol açacaðýiçin seçimleri Kerry'nin kazan-masýný istediðini yazabiliyor açýk

açýk (Bu da sendika.org sitesin-den bir yazý!). Yani ABD seçim-lerini Kerry kazansýn da bizim““GGeellmmee BBuusshh””cularýn aklý baþý-na gelsin!.. Niye? ÇünküBush'la uðraþmak savaþ karþýtýhareketi sistem dýþý ve sistemkarþýtý olmaktan alýkoyuyor-muþ. Ayný mantýkla buarkadaþlarýn da desteklediði12 Eylül karþýtý kampanyayýda eleþtirebiliriz: Darbecileryargýlanacak da ne olacak? KenanEvren de kimdi, sistemin bir piy-onuydu sadece. Gitsin KenanEvren, gelsin Turgut Özal…Öyleyse Sendika.org yazarý KenanEvren’i desteklemeli.

Pop solculuk

Söz konusu "radikal" yazýlarýnikinci ana vurgusu ““GGeellmmee BBuusshh””kapmayasý ve diðer kampanyalar-da kullanýlan sloganlarýn, logo-larýn, dövizlerin, atýlan slogan-larýn, kortej þeklinin, kortejdeyürüyüþ þeklinin "pop" olmasý(bazýlarý böyle ifade ediyorgerçekten). BBaarrýýþþaarroocckk hakkýndakibir yazýda da "Cenova'dan kalkantren Türkiye'den geçmez" gibi birþey denmiþti. Yani deniliyor ki,böyle sevimli olacaðýz diyeuðraþýrsanýz, devrimci söylemieðip büker, kitlelerin politikayýalgýlayýþ biçimini burjuva popülerkültürünün, onun medyasýnýn vesairesinin etkisi altýndabýrakýrsýnýz.. Bir de tabi, "bunlarTürk kültürüne uygun deðil"hikayesi.

Bu tür eleþtiri sahipleri de yinestalinist, popülist ve milliyetçisolun tüm olumsuz geleneðinihala yaþamaya devam etmekte-dirler. Tüm bu sol gelenek hep"devrimci milliyetçilik", "devrimciciddiyet", "devrimci keskinlik"gibi aslýnda sosyalizmgeleneðinde olmayan kavramlarve alýþkanlýklar üretmiþtir. Hangidevrimde veya büyük halkhareketinde görülmüþtür sadece

vesadececiddi ve sert olan sloganlarla,sadece ve sadece sert yazý tip-leriyle yazýlmýþ tuðla gibi pankart-lar taþýyan, sadece devrimcimarþlar söyleyen "beþerli kortej"halinde yürüyen kitleler? Böylebir þey yoktur. Ne geçmiþte ne degünümüzde. Böyle þeyler eskisolun resmi tarihinde vardýrsadece. Son yýllarýn en büyükhareketlerinden biri olanArjantin'deki isyanda DevletBaþkanýný helikopterle kaçmayazorlamak, otoyollarý kuþatmak,fabrikalarý, marketleri elegeçirmek gibi "ciddi" iþler yapaninsanlarýn yürüyüþ kortejlerindekidüzensizlik ve karmaþa (!) onlarýnyaptýðý iþlerin ciddiyetini mi azalt-tý?

Türkiye'deki ““GGeellmmee BBuusshh””kampanyasý veya benzer diðerçalýþmalarý yapanlarýn kullandýk-larý yöntemler ve araçlar ABDemperyalizmine karþý mücade-lenin kitleselleþmesini saðlayanyöntemler ve araçlardýr. Bu yüz-den ne kadar çeþitlendirilselerazdýr.

"Cenova'dan kalkan tren" mese-lesi ise dar görüþlülüðün ve mil-liyetçiliðin bir ifadesidir. Bu solböyle kaldýkça Cenova'dan,Seattle'dan, Londra'dan, BuenosAires'ten, Brezilya'dan,Baðdat'tan… Ýstanbul'dan kalkantrenler, neþeli þarkýlarýyla baþkabir dünyayý kurarken, bu solcu-larýn da üzerinden geçmek zorun-da kalacaktýr maalesef.

EErrkkaann KKAARRAA

YENNÝ BÝR

SSOLÜÜZZEERRÝÝNNEETTAARRTTIIÞÞMMAALLAARR

Gelme Bush kampanyasý ve "soldan eleþtiriler"

Sol kapitalizmi yok etmeyekararlýysa, harakiri yapmayýp dakýlýcýyla burjuva iliþkilerine, ser-mayenin egemenliðine karþýmücadele edecekse, anti kapitalisthareketten öðrenmek zorunda.Öðrenmek için de bu hareketinanti kapitalist olduðunuöðrenerek iþe baþlamak zorunda.

Seattle'da baþlayan hareket antikapitalisttir. Sadece bir çokaktivistin kendisini bu terimletanýmlamasýndan dolayý deðilüstelik. Eylemlere katýlanlarýnezici çoðunluðu, kapitalizmi birbütün olarak yerinden etmeninmümkün ve hatta belki de arzuedilir olduðunu düþünüyor. Yani,çevre sorunlarý, Üçüncü Dünyaborçlanmasý, serbest ticaret vs gibitek tek konularla ilgili kampa-nyalar örgütlese de zaman zamançok daha genel kampanyalar daörgütlüyor. En önemlisi, kampa-nyalarýn aktivistleri farklý adaletsi-zliklerin ve küresel tehlikelerinbirbiriyle baðlantýlý olduðunufarkýnda. Bu yüzden, anti kapital-istler kapitalist sistem hakkýnda,köklü gelenekleriyle hareket edendev gibi sol örgütler kadar keskinbir bilince sahip. (Aleks Collinicos,Anti-kapitalist Manifesto, sf.15-16,

Literatür Yayýnlarý, Ocak 2004.)Hareketin sol eleþtirmenleri,

kapitalizmin Marksist analiziniyapmadýðý için hareketin niteliðinitartýþtýklarýnda, akla, bu eleþtir-menlerin kapitalizmi ne kadaranaliz edebildiði geliyor hemen.

Anti kapitalist hareketin tekrartekrar ders çýkartýlmasý gerekenbir önemli özelliði de kampa-nyalarýnda kapsayýcý olmayý "ter-cih" etmesi. Savaþa karþý 2003yýlýnda doruða çýkan hareketlilik,bu yaygýnlýðýný, savaþ karþýtý orga-nizasyonlarýn, savaþa hanginedenle olursa olsun karþý çýkantüm kesim, örgüt ve bireyleri kap-samak konusundaki kýskançlýðýnaborçluydu. Hareket bukýskançlýðýnda ýsrarlý. Ama solbunu anlamak istemiyor veharakirisini devam ettiriyor.Irak'ýn iþgalinden sonra, savaþakarþý kampanyanýn Bush'a odak-lanmasý, aktivistlerin, savaþýn kap-italist sistemle iliþkisini kurama-mak gibi bir basiretsizliðindenkaynaklanmýyor. Tersine, bununnedeni, Bush ve kabinesi, dev þir-ketler, sermayenin rekabeti, ABDemperyalizminin hegemonya gir-iþimleri gibi bir dizi baðlantýyýbüyük kitlelerin daha rahat kura-

bilmesi ve iþgale ve emperyalizmekarþý bir kampanyanýn kitleselliði-ni saðlamada Bush isminin bir-leþtirici bir odak olarak iþlevgörmesidir. Savaþ karþýtý aktivist-leri çok saf görmemek gerek,Bush'un tecavüzcü Coþkun'dandaha farklý bir rolü olduðunu, antikapitalistler Bush'un skandalseçim zaferinden hemen sonrateþhir etmeye baþlamýþlardý.Sistemden kopuk bir Bush ola-maz, Bush'un katilliði ve aptal-lýðýný teþhir etmek de hiçbir kam-panyanýn tek baþýna amacý ola-maz. Bush sadece bir figüranolmamakla kalmýyor, emperyal-izmin küresel hegemonya soru-nuna yanýt olan "Yeni AmerikanYüzyýlý projesi"nin kurumsal tem-silcisi olarak öne çýkýyor. Bush'akarþý yaygýn ve birleþik bir kam-panya yapma becerisini "sistemieleþtirmiyorsunuz" diyerekeleþtiren sol, eski solun gelenek-sel, soyut ve tek baþýna sistemeleþtirisinin hiçbir sistem karþýtýbilinç geliþtirmediðini görmeyerekharakirisine ýsrarla devam ediyor.

Son olarak, anti kapitalistlerineylemlerinde farklý eylem biçim-lerini tercih etmesi, kortejlerdezýplanmasý ve ritmik sloganlar

atýlmasý da eleþtirilerden nasibinialýyor. Bir çok eylemde bu korte-jlerde bulundum ama hiçbirzaman zapt ettiðimiz alaný geçiciolarak özgürleþtirdiðimizi, bir antiiktidar yaratmayý hedeflediðimizidüþünmedim. Bu konuda savaþkarþýtý aktivistlerden Memet AliAlabora'nýn dediði gibi, "Bizimburadaki meselemiz 'þenliklisiyaset yapacaðýz' deyip olayý birreklam kampanyasý hâlinegetirmek deðil. Ama þu doðru;evet bu iþin içinde þenlik de var,þölen de var. Biz ayný zamandasokakta çok da eðleniyoruz. Amabu, yaptýðýmýz iþin eðlenceli bir iþolduðu anlamýna gelmez. Ciddibir iþ yapýyoruz; ama asýk suratlýbir iþ yapmýyoruz."

Buna þu fikri de ekleyebiliriz:askeri nizam yürüyüþler deðil,soyut sloganlar deðil, isteyen hersavaþ ve kapitalizm karþýtýnýniçine girebileceði ve caydýrýcýlýðýve militanlýðý kitlesellikte gören,somut sloganlar atarak öfkesini vecoþkusunu ifade eden bir kortejanlayýþý. Bu türden kortejleri antiiktidar alanlarý olarak görenler,kortejlerin sloganlarýnýn somut-luðuna ve dile getirilen talepleringüncelliðine bakmayanlar dörtlü

sýra askeri kortejlerle soyut slo-ganlar atarak solun harakirisiniderinleþtirmekte serbestler. Ýktidaralanlarýnýn sosyal devrimlerleyaratýlabileceðini bilen bizler ise"Biz anti, anti kapitalistiz, kapital-izm öldürür, kapitalizmi öldüre-lim" demeye devam edeceðiz.

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Türk solunun harakirisi!!!

Page 15: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak elkoyup üretimi ve daðýtýmýkontrol etmesiylemümkündür.

Reform deðil,devrim

-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini,egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destek-ler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadelecikesimi devrimci sosyalistbir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci birsosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuzvermeye çaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

ABD'de Vietnam Savaþý'nakarþý muhalefet etmiþ vegünümüzde Bush'unsavaþlarýna karþý aktifmücadeleye devam eden biravuç tutarlý muhaliften biriolan Michael Albert geçtiði-miz hafta Ýstanbul'a geldi.

Boðaziçi Üniversitesi'ninyaný sýra Karakedi KültürMerkezi'nde de konuþanMichael Albert'in bu toplan-týsýna 150 kiþi katýldý.Michael Albert Diyarba-kýr'-da da bir konuþma yaptý.

Michael'ýn özelliði sadecemuhalif bir hareketinparçasý olmakla sýnýrlý deðil.O, ayný zamanda karþý çýk-týðý deðerlerin yerine nekonulmasý gerektiði konu-sunda da arayýþ içindekiaktivist bir aydýn. Kapitaliz-me karþý geliþtirdiði "katý-lýmcý ekonomi" gibi vizyongiriþimlerinin yaný sýra,toplumsal deðiþimin strate-jileri üzerine de kafa yoran,entelektüel çabalarýný,aktivizm ile birleþtirebilensayýlý muhaliflerden biri.Türkiye'den antikapitalist-lerin Michael ile tartýþmaolanaðý kaçýrýlmaz bir fýrsatoldu. Toplumsal deðiþim vemücadele konusunda sözsahibi olma iddiasýndakiçok sayýda kiþinin toplan-týlara ilgisizliði ise dikkatçekiciydi.

Michael, Ýstanbul'da

Boðaziçi Üniversitesi veKarakedi KültürMerkezi'nde düzenlenentoplantýlarda, "kapitalizmsonrasý yaþam" adý altýnda,ekonomik vizyonunu anlat-tý. Eylül ayý baþýnda AramYayýncýlýk'tan çýkan"Katýlýmcý Ekonomi:Kapitalizmden SonraYaþam" adlý kitabýnýntanýtýmý niteliðindekisöyleþilerde, aðýrlýkla kapi-talizmi aþarken solun hangideðerleri sahiplenmesigerektiði konusundakigörüþleri öne çýktý.Michael'ýn söz konusu ettiðideðerler þöyle: dayanýþma,çeþitlilik, hakkaniyet,özyönetim, sürdürülebilirbüyüme, sýnýfsýz bir toplum.Michael konuþmasýndaayrýca "iktidar zemini"nikaldýrmak ve "dengeli iþbölümü" oluþturmak gerek-tiðini vurguladý. Beyazyakalý iþçileri "koordineedici sýnýf" olarak taným-larken, tüm bu deðerleringerçekleþmesi için isepiyasanýn ortadan kaldýrýl-masý gerektiðinin altýnýçizdi.

Michael her ne kadar budeðerlerin toplamýna"sosyalizm" demiyorsa da,"katýlýmcý ekonomi" adýaltýnda öne sürdüðü fikirler,devrimci marksistlerin desahiplenmesi gereken

evrensel deðerleri içeriyor.Kapitalizmi aþmanýn yönte-mi ve bu konudaki mücade-lenin seyri konusunda, yanistratejilerde bir takýmayrýlýklara düþüyoruz,ancak temel konulardaanlaþýyoruz. Michael ileayrýlýklarýmýz, temel olarakkapitalizmden, sýnýfsýztopluma geçiþ aþamasýndakistratejilerle ilgili.

Michael, kapitalizmi "þid-det" yoluyla aþmanýn yanlýþolduðunu, günümüzde"devleti yýkarak" bir devrimgerçekleþtirmenin olanaklýolmadýðýný ileri sürüyor.Bunun karþýsýnda, KuzeyAmerika'da oldukça yaygýnolarak benimsenen, Zapatisthareketten ödünç alýnmýþ,ancak pratikte bir çok kez

yanlýþlýðý kanýtlanmýþ olanbir anlayýþa dayanan, karþýtgüçlerle 'konsensüs' saðlan-masý; bu zeminin giderekgeniþletilmesi; kapitalistdevlet organlarýnýn içeridengiderek fonksiyonlarýnýnazaltýlmasý ve böylece elegeçirilen alanlarýngeniþletilmesi yoluyla kapi-talizmin aþýlabileceðineinanýyor. Bu anlayýþ,otonom hareketin bir çokkanadý tarafýndan benim-sendi ve pratikte uygulan-maya çalýþýldý. AncakZapatist hareketin bugünkühalinden de anlaþýlabileceðigibi, baþarýsýz kaldý.Meksika hükümeti,Zapatistlerin tüm konsen-süs çabalarýna sýrtýný döndü;hareketin kazanýmlarý,silahlý mücadeleninbaþladýðý 1994'ten de geriyegitti. Öte yandan, 2001 yýlýn-da G8'lere karþý Disobbe-dienti (Ýtalyan otonom hare-keti) tarafýndan Cenova'dauygulanan taktik, kapitalistÝtalyan devletinin uygula-dýðý þiddet karþýsýnda, bütü-nüyle baþarýsýzlýða uðra-týldý. Bu baþarýsýzlýktan son-ra hareketin liderliði, taktik-lerinin yanlýþlýðýný itiraf e-derek, yeniden gözden ge-çirme zorunluluðu hissetti.

Michael ile anlaþtýðýmýznoktalar, bugün küreselkapitalizme karþý mücadele

eden hareketin de ben-imsediði deðerler.Hareketin en önemli özel-liklerinden biri, çeþitliliðibarýndýrýyor olmasý. Busadece farklý renkler, farklýkültürler anlamýna gelmiy-or. Ayný zamanda farklýgörüþler, farklý politikgelenekler da demek. Bu,küresel kapitalizmin ortayaçýkardýðý sorunlara isyaneden; adaletsizliðe, eþitsi-zliðe, þirketlerinhakimiyetine karþýmücadele eden, yerineinsaný ve doðayý merkezinealan bir baþka dünyayaözlem duyan herkesi kap-sayan bir çeþitlilik.

Böylesine bir çeþitlilik,kuþku yok ki, kapitalizmiaþmada birden fazlaçözüme sahip olacaktýr.Devrim, merkezde kurmay-larýn olduðu, emir-komutadüzeniyle yukarýdanaþaðýya gerçekleþtirilen birolgu deðil. Tüm toplumsalyapýlarýn altüst olduðu,toplumun her kesiminindeðerlerinin parçalanarak,ezilenlerin tarihin sahnesineözne olarak çýktýðý radikalbir süreç. Bu anlamýyla"çeþitlilik" hareketimizinzenginliðini ifade ediyor.Michael, bu çeþitliliðegerçek anlamýyla zenginlikkatan devrimcilerden biri.

FF.. LLeevveenntt ÞÞEENNSSEEVVEERR

Michael Albert Ýstanbul'daydý

Türkiye'de son birkaçyýldýr çok çeþitli sol birlikdeneyleri yaþandý. Songenel seçimlerdeki "Emek,Barýþ, Demokrasi Bloku" ileson yerel seçimlerdekiDemokratik Güç Birliðiseçim birlikleri idi. Emek,Barýþ, Demokrasi Bloku birsüre seçimler sonrasýnda dadevam etmeye çalýþtý.Bunlar dýþýnda da ABD'ninIrak'ý iþgaline karþý çeþitlibirlikler oluþtu. Irak'taSavaþa HayýrKoordinasyonu önce çokgeniþ bir birlikken iþgalinbaþlamasýndan sonrabileþenlerinin önemlibölümünün ayrýlmasýylaküçük bir birlik olarakkaldý. Daha sonra Irak'taÝþgale HayýrKoordinasyonu, Bush veNATO Karþýtý Birlikadlarýyla devam etti bu bir-lik. Savaþ ve Irak iþgaliyleilgili olan bu birlikler dýþýn-da da zaman zaman çeþitlisorunlar etrafýnda birlikler

kuruldu. Birçok yerde kuru-lan Hücre Karþýtý Platformgibi birlikleri de buna örnekverebiliriz.

Tüm bu birliklerin sorunubirliði oluþturan sol örgüt-lerin sadece kendilerindenibaret bir birlik kurmayaçalýþmalarý. Bu birliklerzaten toplumdan uzak olanve gerçekten nicelik olarakküçük olan örgütleri biraraya getirmekten baþka birþey yapmadýlar. Bir arayagelmeleri, sayýlarýnýn art-masýna, toplumla daha fazlayakýnlaþmaya yol açmadý.Özellikle savaþa karþýmücadele içinde oluþan solbirlikler, savaþ karþýtýhareket içindeki olumluçabalara karþý mücadeleyiöne çýkararak mücadeleningeliþmesinin önünde engelbile oldular.

Birlikten amaçlanan þey,savaþa karþý daha güçlü birmücadeleyse, birlik modeliolarak örgütlerin birliðinigörmektense daha baþka

birlikler yaratmak gerekiy-or. Birlik, öyle bir þey olmalýki savaþa karþý çýkanherkesin gücünün birleþe-ceði bir platform halinegelebilmeli. Yani sadeceemperyalizme ve kapital-izme karþý olduðu, sosyalistolduðu için savaþa karþýçýkanlarý deðil, hanginedenle olursa olsun savaþakarþý çýkan herkesi bir arayagetirmeli. Çünkü diðer tür-lüsü zaten iþe yaramaz. Buülkedeki sosyalistlerin hep-sini bir araya getirsenizbýrakýn ABD'nin terörünüdurdurmayý, topluma der-dini doðru düzgün anlata-maz haldedir. Zaten bu solbir araya geldiðinde bazengerçekten de anlaþýlmasýgüç olan "ilkeler", "teoriler","politikalar" adýna burjuvapolitikacýlarý gibi saatler,günler süren pazarlýklaryapýlmakta, yazýlacakbildiriler, yapýlacak konuþ-malar, atýlacak sloganlar,sahneye çýkacak þarkýcýlar,

kortej sýralamasý vs. vs. gibikonularýn her biri çýlgýn birgüç dengesi mücadelesikonusu haline gelmektedir.

Ýster savaþ konusundaolsun, isterse daha genel birtoplumsal mücadele pro-gramý etrafýnda olsun,kurulacak birlikler toplum-sal muhalefetin kabul ede-bileceði, onun önünü aça-cak net ve anlaþýlýr talep vesloganlara sahip olmakzorunda. Çünkü, mücadelehalindeki kitleleri gerçektenkendi etkilerinden dahabüyük bir güç haline getire-cek birlik için böyle biramaç birliði gerekir. Çünkühenüz mücadeleye katýl-mamýþ ve katýlmasý mutlakagerekli olan kitleler ancakböyle talep ve sloganlarýciddiye alýr.

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu bu konudahenüz yeni de olsa olumlubir deneyimdir. Bu birlikiçindeki tüm köken fark-lýlýklarýna raðmen, birlikte

olan insanlar birbirlerindenfarklý yeni bir güç ve enerjiyaratmaktadýr. Bu birlik,bugüne kadar mücadeleiçinde olmayan insanlarýnmücadeleye katýlabileceðiyeni bir kampanya birliðiortamý saðlamaktadýr.Temel konularda anlaþýldýðýiçin, baþka mücadele alan-larýnýn konularý bu birliðedayatýlmadýðý için birlikiçindeki herkes, diðerlerininçabasýnýn birliðigüçlendirdiðinin farkýn-dadýr ve bu da gerçek birbirlik ruhu yaratmaktadýr.Bu olumlu deneyim,önümüzdeki dönemde hemKüresel BAK'ýn nasýl dahada geliþebileceði, hem deyeni birliklerin nasýl olmasýgerektiði konusunda önemliözelliklere sahiptir. Geniþkitlelerle buluþmak için tale-pleri, amaçlarý belli ve sami-mi birlikleri güçlendirmekgerekiyor.

EErrkkaann KKAARRAA

YYENNÝ BBÝRR

SSOOLLÜÜZZEERRÝÝNNEE

TTAARRTTIIÞÞMMAALLAARRGüçleri yapýþtýrmak deðil,

Gücü artýrmak için birlik

Page 16: 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul %20 arasýndaki fark arttý · Zenginler daha zengin yoksullar daha yoksul Ýþte iþgalin gerçek yüzü 1 yýlda en zengin % 20 ile en yoksul

SSAAYYII::2222442233 EEyyllüüll 22000044

11..000000..000000 TTLL

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

antikapitalist forum28-31 ekim 2004 - istanbul

yeni bir hareket için sorularýmýza cevaplarý tartýþýyoruz

44 ggüünnddee 1166 ttooppllaannttýý21. yüzyýl ve iþçi sýnýfýSosyal Forum hareketleriMcDonald's CumhuriyetiKüresel sermayenin doðaya savaþýNasýl bir demokrasi istiyoruz?Türkiye AB'ye girebilir mi?Che, enternasyonalist, devrimciKapitalizm sonrasý yaþamNasýl bir þehirde yaþamak

istiyoruz?Toplumsal cinsiyet ve sömürüIrak: Savaþ, direniþ ve devrimAntikapitalist manifestoNasýl bir devrimci parti?Ýslam, büyük sermaye ve AKPMüzik, politika ve devrim

Daha fazla bilgi için: www.sosyalistisci.org 0536 - 335 10 19 Karakedi: Ýstiklal Caddesi, Büyükparmakkapý Sokak, 8/10, Beyoðlu Ev sahibi DSÝP

Örneðine çok sýk rastlamadýðýmýz heyecanlý günleryaþýyoruz. Bir yandan ABD'nin savaþ ve iþgal poli-tikalarýnýn yarattýðý yýkým ve cinayetler hükümsürüyor. Diðer yandan küresel sermaye IMF'siyle,DTÖ' süyle özelleþtirmeye, iþsizleþtirmeye,sendikasýzlaþtýrmaya, kýsaca neo liberal politikalarýuygulamaya devam ediyor.

Ama, bu kez istedikleri gibi at koþturamýyorlar.Dünya ne savaþlara gözünü kapýyor ne deemekçiler neo liberal politikalar uysalca boyuneðiyor.

Irak halký ABD ve ortaklarýna diþiyle týrnaðýyladireniyor. Ýþgale boyun eðmiyor.

Anti kapitalist hareket de boþ durmuyor. Bir yan-dan savaþa karþý milyonlarca insaný harekete geçir-

erek Irak halkýnýn direniþine omuz veriyor, aynýanda diðer yandan da neo liberal politikalara,küresel sermayenin kurumlarýna karþý direniyor.Anti kapitalist hareket, canlý, son derece dinamik.Fakat hareket sadece eylemlerden ibaret deðil.Aktivistler tartýþýyor.

Bir yandan mücadele ediyor, kapitalizme meydanokuyor. Ama diðer yandan bir an bile ara verme-den sistemi yok etme arzusunu nasýl gerçekleþtire-ceðini, nasýl örgütleneceðini, sistemi devirecekgücün ne olduðunu, kampanyalarýn politik içeriði-ni, baþka bir dünyayý nasýl kuracaðýmýzý tartýþýyor.

Gelin, Anti Kapitalist Forum'da bu tartýþmalarýbirlikte yapalým.

Birlikte tartýþalým, birlikte deðiþtirelim.