1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme...

246
1 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Transcript of 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme...

Page 1: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

1

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Page 2: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

2

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

İÇİNDEKİLER

Sayfa

DAVET 3

KURULLAR 4-8

BİLİMSEL PROGRAM 9-12

POSTER BİLDİRİLER 13-53

SÖZEL BİLDİRİLER 54-246

Page 3: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

3

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Değerli Katılımcı

Sizleri, Ebelikte Eğitim Araştırma Geliştirme Derneği (EBEARGE) organizasyonunda Ege

Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü işbirliği ile 07-09 Kasım 2018

tarihlerinde İzmir'de gerçekleştireceğimiz, 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme

(EBEARGE) Kongresi'ne davet etmekten onur duyacağımızı ifade etmek isterim.

EBEARGE, ebelik eğitiminin niteliğini geliştirmek, ebelik mesleği ile ilgili araştırmalar

yapmak ve araştırmaları destekleyerek mesleğin bilimsel yönden gelişmesini sağlamak amacı

ile 2014 yılında kurulmuş mesleki bir sivil toplum örgütüdür. Derneğin faaliyet alanları

arasında, araştırma ve eğitim ile ilgili çalışmalar yapmanın yanı sıra bilimsel toplantılar

düzenlemek, bilgi-belgeye dayalı doküman temin etmek, yayın oluşturmak, ulusal ve

uluslararası kuruluşlarla ortak çalışmalar yapmak ve benzeri alanlar bulunmaktadır.

Ebelik, insanlığın geçmişi ile eşdeğer bir meslek olmakla birlikte ülkemizde lisans

düzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır. Kongrenin ana teması “Ebelik Eğitimi”

olarak belirlenmiştir Kongreyi düzenleme amacımız dünden bugüne ebelik eğitiminde gelinen

noktayı değerlendirmek, geleceğe yönelik, ebelik eğitimini güçlendirmekten yana, yapılması

gerekenleri konuşmak ve tartışmaktır.

Kongre bilimsel programı, yurt içi-yurt dışı kurum ve kuruluşlarda görevli konusunda

uzman davetli konuşmacıların yer aldığı konferans ve paneller ile desteklenecek, katılımcılar

için ebelikte yetkinlik- yeterlik, eğitimde teknoloji kullanımı, simülasyon, mentörlük ve

benzeri konuların yanı sıra ebelikte eğitim modelleri, eğitim programı içerikleri ve eğitimde

inovasyon ve benzeri konularda detaylı bilgi edinme ve tartışma fırsatı yaratılmış olacaktır.

Ayrıca programda, konusunda uzman davetli konuşmacılar ile bilgi ve görüşlerin paylaşılacağı,

“Uzmanla Görüşme Saati” adı altında bir zaman dilimine de yer verilecektir.

Ebelik eğitimine destek veren siz değerli katılımcıları Kongrede görebilmek, Ege’nin

incisi İzmir’imizde ağırlayabilmek umudu ile katkı ve katılımlarınız için teşekkür ederim.

Sevgi ve saygılarımla,

Kongre Düzenleme Kurulu adına,

Doç. Dr. Hafize ÖZTÜRK CAN / Kongre Başkanı

(EBEARGE Yönetim Kurulu Başkanı – E.Ü. Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm

Başkanı)

Page 4: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

4

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

KURULLAR

Onursal Başkan

Prof. Dr. Necdet BUDAK - Rektör

Prof. Dr. M. Gülsün ÖZENTÜRK - Dekan

Kongre Başkanı

Doç. Dr. Hafize ÖZTÜRK CAN

Kongre Sekreteri

Yard. Doç. Dr. Aytül HADIMLI

([email protected])

Ar. Gör. Dr. Zehra BAYKAL AKMEŞE

([email protected])

Kongre Düzenleme Kurulu

Bihter Akın

Songül Aktaş

Habibe Bay

Nursen Bolsoy

Yeliz Çakır Koçak

Esin Çeber Turfan

Serap Çetintaş Öner

Mahide Demirelöz Akyüz

Aysun Ekşioğlu

Rabia Ekti Genç

Mihriban Güneş

Sevil Güner

Sibel İçke

Selda İldan Çalım

Birsen Karaca Saydam

Zekiye Karaçam

Asiye Kocatürk

Ayşegül Kurt

Şebnem Kurul

Sibel Ocak Aktürk

Emine Serap Sarıcan

Neriman Soğukpınar

Nazan Tuna Oran

İlkay Ünal

Yeşim Yeşil

Hülya Yurteri Türkmen

Ummahan Yücel

Esma Yüksel

* İsimler alfabetik olarak yazılmıştır.

Page 5: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

5

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

BİLİM KURULU

Prof. Dr. Ayden Çoban Adnan Menderes Üniversitesi

Prof. Dr. Esin Çeber Turfan Ege Üniversitesi

Prof. Dr. F. Deniz Sayıner Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Prof. Dr. Füsun Terzioğlu İstinye Üniversitesi

Prof. Dr. Gülümser Dolgun İstanbul Üniversitesi

Prof. Dr. Melek Gülsün Özentürk Ege Üniversitesi

Prof. Dr. Nebahat ÖZERDOĞAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Prof. Dr. Neriman Soğukpınar Ege Üniversitesi

Prof. Dr. Nursel Aksın Fırat Üniversitesi

Prof. Dr. Ruhi Selçuk Tabak Lefke Avrupa Üniversitesi

Prof. Dr. Saadet Yazıcı Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Prof. Dr. Sibel Erkal İlhan Ankara Üniversitesi

Prof. Dr. Zekiye Karaçam Adnan Menderes Üniversitesi

Doç. Dr. Asiye Gül İstanbul Üniversitesi

Doç. Dr. Ayla Berkiten Ergin Kocaeli Üniversitesi

Doç. Dr. Ayten Taşpınar Adnan Menderes Üniversitesi

Doç. Dr. Birsen Karaca Saydam Ege Üniversitesi

Doç. Dr. Dilek Yıldız GATA Hemşirelik Okulu

Doç. Dr. Faruk Abike İstanbul Bilim Üniversitesi

Doç. Dr. Gözde Gökçe İsbir Mersin Üniversitesi

Doç. Dr. Gülçin Bozkurt İstanbul Üniversitesi

Doç. Dr. Güliz Onat KTO Karatay Üniversitesi

Doç. Dr. Hafize Öztürk Can Ege Üniversitesi

Doç. Dr. Nazan Tuna Oran Ege Üniversitesi

Doç. Dr. Neriman Zengin İstanbul Üniversitesi

Doç. Dr. Neslihan Keser Özcan İstanbul Üniversitesi

Doç. Dr. Özgür Alparslan Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Doç. Dr. Rabia Ekti Genç Ege Üniversitesi

Doç. Dr. Sema Dereli Yılmaz Selçuk Üniversitesi

Doç. Dr. Semiha Akın İstanbul Bilim Üniversitesi

Doç. Dr. Serap Ejder Apay Atatürk Üniversitesi

Doç. Dr. Sevil İnal İstanbul Üniversitesi

Doç. Dr. Sultan Alan Çukurova Üniversitesi

Doç. Dr. Şule Gökyıldız Çukurova Üniversitesi

Page 6: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

6

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Yard. Doç. Dr. Yasemin Aydın Kartal Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Asiye Kocatürk İstanbul Medipol Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Ayla Çapık Atatürk Üniversitesi,

Dr. Öğr. Üyesi Aysel Bülez Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Karakoç Marmara Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Durmaz Dumlupınar Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Ayten Dinç Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Aytül Hadımlı Ege Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Birsen Altay Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Çağla Yiğitbaş Giresun Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Derya Özbaş Gençarslan Gaziantep Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Dilek Bilgiç Cumhuriyet Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Döndü Batkın Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Esma Demirezen İstanbul Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Evrim Çelebi Fırat Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Eylem Toker Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi . Fatma Ay İstanbul Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ergün Ahi Evran Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Filiz Okumuş İstanbul Medipol Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Filiz Taş Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Gülbahar Keskin Haliç Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Gülbahtiyar Demirel Cumhuriyet Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Gülseren Dağlar Cumhuriyet Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Gülşen Arslan Atay Ahi Evran Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Hacer Alan Dikmen Selçuk Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Hale Uyar Hazar Adnan Menderes Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Handan Güler Cumhuriyet Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Hava Özkan Atatürk Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Hülya Demirci Celal Bayar Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Jule Esen KTO Karatay Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Leman Kutlu Haliç Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Meltem Akbaş Çukurova Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Meltem Demirgöz Bal Marmara Üniversitesi

Page 7: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

7

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Dr. Öğr. Üyesi Meral Madenoğlu Kıvanç İstanbul Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Mesude Uluşen Amasya Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Mine Bekar Cumhuriyet Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Mine Yurdakul Mersin Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Münevver İlknur Gönenç Ankara Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Nazan Karahan Karabük Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Nazende Yıldız Marmara Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Nilgün Avcı Biruni Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi. Nurgül Güngör Tavşanlı Celâl Bayar Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Nuriye Değirmen Dumlupınar Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Nursel Alp Dal Munzur Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Nursen Bolsoy Celal Bayar Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Özlem Duran Aksoy Cumhuriyet Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Özlem Karabulutlu Kafkas Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Pelin Palas Karaca Balıkesir Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Rukiye Höbek Akarsu Bozok Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Saliha Özpınar Celal Bayar Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi. Selda İldan Çalım Celal Bayar Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Selda Yörük Balıkesir Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Selma Şen Celal Bayar Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Semiha Aydın Özkan Adıyaman Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Sevda Eliş Yıldız Kafkas Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Sibel Şeker Adnan Menderes Üniversitesi

Dr.Öğr.Üyesi Sibel İçke Mardin Artuklu Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Songül Aktaş Karadeniz Teknik Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Şenay Topuz Ankara Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Tuba Uçar İnönü Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Tülay Yılmaz İstanbul Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Ummahan Yücel Ege Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Yeşim Aksoy Derya İnönü Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Zeliha Burcu Yurtsal Cumhuriyet Üniversitesi

Page 8: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

8

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Dr. Öğr. Üyesi Zümrüt Bilgin Marmara Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Zümrüt Yılar Erkek Gaziosmanpaşa Üniversitesi,

Dr. Öğr. Üyesi Seval Cambaz Ulaş Celal Bayar Üniversitesi,

Öğr. Gör. Dr. Filiz Aslantekin Özçoban Balıkesir Üniversitesi

Öğr. Gör. Dr. Hülya Türkmen Balıkesir Üniversitesi

Arş. Gör. Dr. Aysun Ekşioğlu Ege Üniversitesi

Arş. Gör. Dr. Hüsniye Dinç İstanbul Üniversitesi

Arş. Gör. Dr. Kevser ÖZDEMİR Sakarya Üniversitesi

Arş. Gör. Dr. Mahide Demirelöz Akyüz Ege Üniversitesi

Arş. Gör. Dr. Nur Elçin Boyacıoğlu İstanbul Üniversitesi

Arş. Gör. Dr. Yeliz Çakır Koçak Ege Üniversitesi

Arş. Gör. Dr. Zehra Baykal Akmeşe Ege Üniversitesi

Öğr. Gör. Dr. Zekiye Turan Sakarya Üniversitesi

Dr. Leyla Erdim İstanbul Üniversitesi

Ebe, Dr. Hacer YALNIZ DİLCAN Akdeniz Üniversitesi Tıp Fak. AMBAUM

Ebe Nesibe Uzel Sağlık Bakanlığı, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Eğitim ve Sertifikasyon Daire Başkanlığı

Aft Gherissi Maître Assistante Universitaire en Sciences de l'Education appliquées à la Santé Ecole Supérieure des Sciences et Techniques de la Santé Université

Christine Mccourt University of London Division of Early Years, İngiltere

Camilla Schneck Universidade Federal do Rio Grande do Sul - Brezilya

Mervi JOKİNEN European Midwives Association (EMA), Vice Chair European Forum of National Nursing and Midwifery Associations (EFNNMA) Royal College of Midwives - United Kingdom

Pluymaekers Margriet The Netherlands/ University of Rotterdam - Netherlands

Rita Borg Xuereb Head of Department,Midwifery,Faculty of Health Sciences, University of Malta, Malta.

Eleftheria Tasousani Midwifery Department Faculty of Health Sciences Alexander Technological Educational Institute of Thessaloniki - Yunanistan

Linda Ratna Wati Brawijaya University Midwifery Department, Endonezya

Ute Lange German Association of Midwives (BDH) - Germany

* Liste, alfabetik sıraya göre düzenlenmiştir.

Page 9: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

9

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Page 10: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

10

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Page 11: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

11

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Page 12: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

12

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Page 13: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

13

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

POSTER

BİLDİRİLER

Page 14: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

14

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-1- TÜRK JİNEKOLOJİK KANSERLİ KADINLARININ DİNİ VE GELENEKSEL

UYGULAMALARI

Mesude DUMAN1, Yeter DURGUN OZAN1, Özlem DOĞAN YÜKSEKOL2,

1Dicle Üniversitesi, 2Fırat Üniversitesi,

Türk jinekolojik kanserli kadınların şifa aramak için yaptığı dini ve geleneksel uygulamaları incelemektir.

Araştırma tanımlayıcı olarak, 01 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında Türkiye’nin doğusunda bir üniversite

hastanesinin Jinekoloji Kliniği, Ayaktan Kemoterapi Ünitesi ve Onkoloji Servislerinde tedavi gören jinekolojik

kanserli hastalar ile yapılmıştır. Araştırma süresince, araştırmanın yürütüldüğü kliniklerde tedavi gören 139

jinekolojik kanserli kadın çalışmaya davet edilmiştir. Araştırma 116 hasta ile tamamlanmıştır. Veriler SPSS 16.0

paket programında sayı, yüzde, ortalama ve Kikare analizi kullanılarak değerlendirilmiştir.

Katılımcıların yaş ortalaması 54 olup, %86.2’si ev hanımı ve % 45.7’sinin gelir durumu algısı orta düzeydedir.

Ayrıca katılımcıların %31.9’unun tıbbi tanısı endometrial kanser, %48’inin kanserin 2. evrensinde olduğu ve

%48.3’ünün tedavi şeklinin kemoterapi olduğu saptanmıştır. Katılımcıların %86.2’sinin en az 1 dini veya

geleneksel uygulama yaptığı, %65.5’i uygulamanın etkili olacağına inandığı ve %59.5’unun öğrenme kaynağının

çevrelerindeki bireyler olduğu saptanmıştır. Katılımcıların %59.5’inin namaza/duaya başladığı, %20.7’sinin kutsal

su içtiği, %19.8’inin nazarlık kullanmaya başladığı saptanmıştır. Sosyodemografik özellikler, kanser türü, tedavi

şekli ve tedaviye güvenme ile dini ve geleneksel yöntem kullanma arasında ilişki saptanmamıştır(p˃0.05).

Çalışmamızın sonuçları literatür ile desteklenmektedir. Sonuç olarak, jinekolojik kanserli çok sayıda hasta, modern

kanser tedavisine ek bir tedavi olarak dini ve geleneksel uygulama yapmayı tercih etmektedir. Bununla birlikte,

bilgi kaynaklarının genellikle çevreleri ve medya gibi güvenilir olmayan kaynaklar olduğu saptanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: DİN, GELENEKSEL, JİNEKOLOJİK KANSER, KADIN

RELİGİOUS AND TRADİTİONAL PRACTİCES FOR TURKİSH WOMEN WİTH

GYNECOLOGİC CANCER

Mesude DUMAN1, Yeter DURGUN OZAN1, Özlem DOĞAN YÜKSEKOL2

1DİCLE UNİVERSİTY, 2FİRAT UNİVERSİTY

The aim of this study is to analyze the religious and traditional practices performed by Turkish women with

gynecologic cancer in order to heal.

This descriptive study was conducted with the patients with gynecologic cancer receiving treatment in the

Gynecology Clinic, Ambulatory Chemotherapy Unit and Oncology services of a university hospital located in

Eastern Turkey between 1 January and 31 December 2017. During the study, 139 women with gynecologic cancer

who received treatment in the clinics, where the study was conducted, were invited to the study. The study was

completed with 116 patients. The data were evaluated using number, percentage, independent samples t test, and

chi-square analysis on SPSS 16.0 packaged software.

The average age of the participants was 54.43± 12.09, 86.2% of them were housewives and 45.7% perceived their

income as middle. In addition, 31.9% of the participants were diagnosed with endometrial cancer, whereas 48%

were in the second stage of the cancer, and 48.3% of them had chemotherapy as the way of treatment. It was found

that 86.2% of the participants performed at least 1 religious or traditional practice; 65.5% of them believed that

the practice would be effective, and 59.5% explained that their information source was the individuals in their

circle. It was revealed that 59.5% of the participants began to pray/perform salaat, 20.7% drank holy water, 19.8%

began to use charms. No correlation was found between the sociodemographic characteristics, type of cancer,

treatment method, and trusting in treatment and using religious and traditional methods (p˃0.05).

Page 15: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

15

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

The results of the present study are supported by the literature. Consequently, many patients with gynecologic

cancer prefer to perform religious and traditional practices as an additional treatment to the modern cancer

treatment. Furthermore, it was revealed that their information source were unreliable sources such as their circle

and media in general.

KEYWORDS: RELİGİON, TRADİTİONAL, GYNECOLOGİC CANCER, WOMEN

Page 16: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

16

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-2- PRENATAL YOGA VE ANNE BEBEK BAĞLANMASI

Vasviye EROĞLU1, Zeliha Burcu YURTSAL1,

1Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü,

Son yıllarda anne ve bebek arasındaki sağlıklı bir bağın önemi iyice anlaşılmıştır. Anne bebek bağlanması prenatal

dönemde başlayıp postnatal dönemde de devam etmektedir. Anne-bebek arasındaki bağlanma bebeğin yaşamını

fiziksel, ruhsal ve duygusal olarak sağlıklı sürdürmesinde oldukça önemlidir. Prenatal yoga programının, anne

bebek bağlanmasına etkisi olduğu savunulmaktadır.

Bir kadın annelik için hazırlanırken, olağanüstü bir büyüme ve gelişme dönemi kendini gösterir. Bir kaç hafta

içinde, bedeninde bulunan bir dizi hormonda kayda değer bir değişim oluşmakta ve bedeninde fiziksel, biyolojik

ve duygusal değişiklikler meydana gelmektedir. Kadının bu ilk değişikliklere olumlu uyumu, anne-bebek

bağlanmasının başlangıcıdır.

Yoga, derin nefes alma (pranayama), postür (asana) ve meditasyon üçlüsünden oluşan bir zihin beden

uygulamasıdır. Yapılan çalışmalar yoganın anne bebek bağlanmasını, doğum ve doğum sonrası süreci olumlu

etkilediğini göstermektedir. Yoganın psikolojik ve fizyolojik sağlığa faydalı olduğu, genel kaygıyı azalttığı ve bazı

durumlarda egzersizden daha iyi olduğunu desteklenmektedir. Sınırlı sayıda çalışma, ileriki yıllardaki çocuk

mizacının, gebelik sırasında annedeki stresle ilişkili olduğunu göstermektedir. Gebelik sırasında, fizyolojik

ve/veya fiziksel sıkıntıların varlığı hem anne hem de anne karnındaki çocuğu için olumsuz bir ortam yaratabilir.

Bilinçli ve yavaş alınan her nefes, doğmamış çocuğa armağan ve esenlik sağlamaktadır. Prenatal yoga

uygulamasının postnatal bağlanma sonuçlarına etkisinin değerlendirildiği bir pilot çalışmada; kontrollü duruş,

nefes alma teknikleri ve derin gevşeme ile kadınlarda 20 haftalık bir yoga terapisi sonrası prenatal streste %18'lik,

prenatal fizyolojik sıkıntıda %21'lik bir azalma olduğu saptanmıştır. Bu durumların annenin bebeğine sağlıklı

prenatal bağlanma yeteneği üzerinde büyük bir etkiye sahip olabileceği belirlenmiştir. Son yıllarda yapılan

araştırmalarda, prenatal yoga uygulamasının gebe kadınların psikolojik ve fizyolojik sağlığı üzerinde büyük bir

etkisi olduğu bulunmuştur. Yoga ile geliştirilen nefes ve vücut farkındalığı, kadınların değişen bedenlerine uyum

sağlamalarına yardımcı olmakta ve anne bebek bağlanmasını kuvvetlendirmektedir.

Sonuç olarak; hem gebelik stresini azaltmada hem de bebeğe bağlılığı arttırmada yoga temelli farkındalık

uygulamaların etkili olduğu görülmektedir. Özellikle gebelik sırasında yüksek riskli depresif kadınlar için

alternatif bir tedavi olarak prenatal yoganın daha fazla araştırılması gerekmektedir. Ebeler de gebe danışmanlıkları

ve eğitimlerinde yoga uygulamalarını gebelerine tavsiye etmeli ve hatta kendileri yoga eğitimi alarak kadının

bedenini ve gereksinimlerini tanıyan meslek grubu olarak gebelerine kendileri uygulatmalıdır.

ANAHTAR KELİMELER: YOGA, BAĞLANMA, EBELİK, PRENATAL YOGA, ANNE BEBEK

BAĞLANMASI

PRENATAL YOGA AND MATERNAL INFANT BONDİNG

Vasviye EROĞLU1, Zeliha Burcu YURTSAL1

1CUMHURİYET UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES DEPARTMENT OF MİDWİFERY

In recent years, the importance of a healthy bond between mother and infant has been well understood. Maternal

bonding starts in the prenatal period and continues in the postnatal period. The connection between mother and

infant is very important in maintaining the baby's physical, mental and emotional health. It is argued that the

Prenatal Yoga program has an effect on the bonding of the mother to the baby.

When a woman is prepared for motherhood, an extraordinary period of growth and development manifests itself.

Within a few weeks, hormonal, physical, biological and emotional changes occur in the body. The positive

adjustment of the woman to these first changes is the beginning of mother-infant bonding. Yoga is a mind-body

practice consist of deep breathing, posture and meditation. Yoga is beneficial to psychological and physiological

health, reduces general anxiety and in some cases better than exercise. A limited studies suggests that child mood

Page 17: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

17

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

in later years is related to maternal stress during pregnancy. During pregnancy, the presence of physiological or

physical stress can create a negative environment for mother and baby. Every conscious and slow-breathing

provides the baby with gifts.

In a pilot study assessing the effect of prenatal yoga on postnatal attachment outcomes; with controlled posture,

breathing techniques and deep relaxation, a prenatal stratery of 18% and 21% reduction in prenatal physiological

distress after 20 weeks of yoga therapy in women. It has been determined that they may have a great influence on

the mother's ability to have healthy prenatal bonding. Recent years, research has found that prenatal yoga has a

major impact on the psychological and physiological health of pregnant. Breath and body awareness, developed

with yoga, helps women adapt to changing bodies and strengthens mother bonding. Yoga-based awareness

practices seem to be effective in both reducing pregnancy stress and increasing loyalty to the baby.

Consequently; it is seen that yoga-based awareness practices are effective in reducing both pregnancy stress.

Prenatal yoga should be further investigated as an alternative treatment for high-risk depressive women, especially

during pregnancy. Midwives should also recommend yoga practices to pregnancy.

KEYWORDS: YOGA, BONDİNG, MİDWİFERY, PRENATAL YOGA, MOTHER INFANT BONDİNG

Page 18: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

18

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-3- ADÖLESAN VE İSTENMEYEN GEBELİKLER VE İSTEYEREK YAPILAN

DÜŞÜKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ayşe ŞENOĞLU1, Ayden ÇOBAN2, Zekiye KARAÇAM2,

1Adana İl Sağlık MÜdürlüğü, 2Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü,

Literatüre dayalı olarak hazırlanan bu çalışmanın amacı, adölesan ve istenmeyen gebelikler ve isteyerek yapılan

düşükler ile ilgili güncel bilgilerin paylaşılmasını sağlamaktır.

İstenmeyen gebelikler ve buna bağlı oluşan isteyerek düşükler önemli bir kadın sağlığı sorunudur ve üreme

çağındaki kadınların başlıca ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Literatüre dayalı olarak hazırlanan bu

çalışmanın amacı, adölesan ve istenmeyen gebelikler ve isteyerek yapılan düşükler ile ilgili güncel bilgilerin

paylaşılmasını sağlamaktır. Gelişmekte olan ülkelerde her yıl, yaklaşık 25 milyon güvenli olmayan kürtajın

gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Ayrıca her yıl anne ölüm nedenlerinin % 4.7-13.2'si güvenli olmayan düşüklerin

oluşturduğu belirtilmektedir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013 yılı sonuçlarına göre, tüm doğumların

%13’ünin istenmediği, %11’inin planlanmadığı, %23’ünün en az bir kez kendiliğinden düşük ve %14’ünün en az

bir kez isteyerek düşük yaptığı belirtilmiştir. Adölesan gebelikler de hem sağlık hem de sosyal nedenlerden dolayı

oldukça önemli bir konudur. Adölesan annelerin yetişkin annelere göre olumsuz gebelik sonuçları ile karşı karşıya

kalmaları daha olasıdır. Aile planlamasının amaçlarından biri de istenmeyen gebeliklerin önlenmesidir. Kişisel

veya dini inanışlar, gebelik riskleri hakkında yeterince bilgi sahibi olunmaması, kadının karar verme hakkının

sınırlı olması, kontraseptif yöntemlere ulaşmada yetersizlik, kontraseptif yöntemleri etkili ve doğru kullanmada

başarısızlık, kontraseptif yöntemlerin hiç kullanılmaması istenmeyen gebeliklerin oluşumuna neden olmaktadır.

Adölesan gebeliklerin ve istenmeyen gebeliklerin önlenmesi için uygun aile planlaması yönteminin kullanılması

ve gebeliği önleyici korunma yöntemlerine her bireyin ulaşmasının sağlanmasında ebeler önemli rol

üstlenebilirler. Bu kapsamda alınacak önlemler sonucunda anne ölümlerinin önemli oranda azalacağı

düşünülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: İSTENMEYEN GEBELİK, İSTEMLİ DÜŞÜK, ADÖLESAN GEBELİK

EVALUATİON OF ADOLESCENT AND UNWANTED PREGNANCİES AND

INTENTİONAL ABORTİONS

Ayşe ŞENOĞLU1, Ayden ÇOBAN2, Zekiye KARAÇAM2

1ADANA HEALTH DİRECTORATE, 2ADNAN MENDERES UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH

SCIENCES DEPARTMENT OF MIDWIFERY

The aim of this study, which is based on literature, is to share current information about the adolescent and

unwanted pregnancies and voluntary abortions.

Abstract Unwanted pregnancies and related induced abortions are an important issue of women's health and are

among the leading causes of death in women of reproductive age. The aim of this study, which is based on

literature, is to share current information about the adolescent and unwanted pregnancies and voluntary abortions.

It is estimated that about 25 million unsafe abortions are made each year in developing countries. It is also stated

that 4.7-13.2% of maternal death causes each year constitute unsafe abortions. Turkey Demographic and Health

Survey according to the results are stated desired to 13% of all births are unwanted, 11 % of them were not planned,

23% they made spontaneous abortion at least once, and 14% of them had an intentional abortion at least once.

Adolescent pregnancies are a very important issue because both health and social reasons. Adolescent mothers are

more to face adverse pregnancy outcomes than adult mothers. One of the purposes of family planning is to prevent

unwanted pregnancies. Personal or religious beliefs, lack of knowledge about pregnancy risks, limitation of

woman's right to decision, inadequacy in reaching contraceptive methods, failure to use contraceptive methods

effectively and correctly are caused unwanted pregnancy. The midwife plays an important role that use of

appropriate family planning methods to prevent unwanted pregnancies and adolescent pregnancies and ensuring

that each individual achieves preventive methods of prevention. As a result of these measures, maternal deaths are

thought to decrease significantly.

KEYWORDS: PREGNANCY UNWANTED, INDUCED ABORTİON, PREGNANCY İN ADOLESCENCE

Page 19: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

19

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-4- ÖZEL BECERİ GEREKTİRMEYEN DOĞUM AĞRISI İLE BAŞETME

YÖNTEMLERİNİN KANITLAR ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

Semra GÜN1, Şenay ÜNSAL ATAN2,

1Tepecik Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, 2Ege Üniversitesi,

Ağrı hoş olmayan duygusal bir deneyimdir, kişilerde bedenin veya ruhun bir tehdidi, çaresizlik, kontrol kaybı,

stres, başa çıkmada yetersizlik, annenin yada bebeğin ölüm korkusu gibi psikolojik süreçlere neden olmaktadır.

Doğum ağrısı ile baş etmede düşük, orta ve yüksek düzey beceri gerektiren yöntemler kullanılmaktadır. Düşük

seviyede beceri gerektiren yöntemler özel bir beceri gerektirmeyen, dikkat dağıtıcı, kadının kendi kendine de

uygulayabileceği ya da doğum sırasında doğum öncesi eğitim almamış gebelere sağlık personelinin

uygulatabileceği basit, ulaşılabilir, ucuz ve düşük riske sahip yöntemlerdir. Bu bildirinin amacı özel beceri

gerektirmeyen; hareket etme, doğum topu, akupressür, sıcak ve soğuk uygulama, gevşeme ve nefes teknikleri, duş

alma, müzik ve audioanaljezi gibi doğum ağrısıyla başetme yöntemlerini kanıt düzeyince incelemektir.

Hareket sırasında pelvik boyutlar değişmekte bu değişimler doğum ağrısını azaltmaya yardımcı olabilmektedir.

Bu kadının iç güdüsel bir konfor arayışıdır. Doğum eyleminde maternal hareket konusunda yapılan bir Cochrane

derlemesinde hareketin epidural ihtiyacını azalttığı, belirtilmiştir. Doğum topu doğum sırasında gövdenin ve pelvis

tabanının gevşemesini sağlamakta, kadına hareket özürlüğü vermekte ve kişisel kontrol sağlamaktadır. Bu konuda

yapılmış bir metaanalizde ağrı kontrolünde istatistiksel olarak anlamlı düzeyde iyileşme sağladığı belirtilmektedir.

Dokunma ve masaj zihni ve kasları gevşeterek ağrı eşiğini yükseltmektedir. Bu konuda yapılan bir sistematik

derlemede ağrıyı azaltmada oldukça etkili olduğu belirlenmiştir. Akupressür akupunktur noktalarına parmakla ya

da küçük bantlarla yapılan masajdır. Doğum ağrısını kontrol altına almak amacıyla en yaygın kullanılan akupresür

noktaları SP6, LI4 ve BL67 noktalarıdır. Cochrane sistematik derlemesinde aküpressürün ağrıyı azaltmada ve

memnuniyeti arttırmada etkili olduğu ve farmakolojik tedaviyi azalttığı belirtilmektedir. Sıcak ve soğuk

uygulamalar sık kullanılan yöntemlerdendir. Sıcak uygulama sırt bölgesine, alt karın bölgesine, kasık ya da

perineye uygulanabilmektedir. Soğuk uygulama ise bel bölgesine uygulanmaktadır. Sıcak uygulama ile ilgili

yapılan Cochrane derlemesinde kanıtlarda ağrıyı azalttığı ve doğumun süresini kısalttığı belirlenmiş. Gevşeme ve

nefes teknikleri doğum ağrısının kontrolünde sık kullanılan tekniklerdir. Cochrne sistematik derlemesinde latent

fazda ağrıyı azalttığı ve kadının doğumda tatmin duygusunu arttırdığı belirtilmektedir. Duş alma doğum ağrısını

azaltmak için su terapi şeklinde kullanılmaktadır. Ağrı sırasında duş alma başa çıkma ve gevşemeyi arttırmakta ve

ağrı skorunu azaltmaktadır.

Sonuç olarak kanıtlarda özel beceri gerektirmeyen yöntemlerle de doğum ağrısıyla mücadele edilebilmektedir.

Sağlık personeli bu yöntemleri eğitim almamış gebelerde kolaylıkla uygulayabilir

ANAHTAR KELİMELER: DOĞUM, AĞRI, KANITA DAYALI UYGULAMALAR

EVİDENCE-BASED METHODS OF COPİNG WİTH BİRTH PAİN DO NOT REQUİRE

SPECİAL SKİLLS

Semra GÜN1, Şenay ÜNSAL ATAN2

1TEPECİK EDUCATİONA RESEARCH HOSPİTAL, 2EGE UNİVERSİTY

Pain is an unpleasant emotional experience, causing psychological processes such as physical or spiritual threats,

helplessness, loss of control, stress, inability to cope, and fear of death in the mother and the baby. Low, moderate

and high-level skills required methods are used to cope with birth pain. Skill-requiring methods at low level are

simple, accessible, inexpensive and low-risk methods that do not require any special skills, can be distracting, can

be performed by women, or can be applied by health personnel who have not received prenatal training at birth.

The purpose of this notification is not to require special skills; exercise, birth ball, acupressure, hot and cold

application, relaxation and breathing techniques, showering, music and audioanalgesia.

During movement, pelvic dimensions vary and these changes can help reduce birth pain. This woman is looking

for instinctive comfort and noted that a cochrane review reduces need epidural. The birth ball provides looseness

Page 20: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

20

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

of the torso and pelvic floor during delivery, gives the woman movement independence and provides personal

control. Touching and massage relaxes the mind and muscles and raises the pain. Acupressure is a massage made

with finger or small bands on the acupuncture points.. It is stated in the systematic compilation of Cochrane that

acupressure is effective in reducing pain and increasing satisfaction and reducing pharmacological treatment. The

hot application can be applied to the back region, lower abdomen region, groin or perineum. Cold application is

applied to the waist region. In the Cochrane compilation of hot applications, it was determined that the evidence

reduced pain and shortened the time of birth. Relaxation and breathing techniques are frequently used techniques

to control birth pain. The systematic compilation of Cochrane indicates that the latent phase reduces pain and

increases the satisfaction of the woman at birth. Showering is used in the form of water therapy to reduce birth

pain.

As a result, evidence can be used to combat birth pain with methods that do not require special skills. Health

personnel can easily apply these methods to untrained pregnancies.

KEYWORDS: BİRTH, PAİN, EVİDENCE BASED METHODS

Page 21: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

21

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-5- TÜRKİYE’DE EBE LİDERLİĞİNDE SÜREKLİ BAKIMLA EVDE DOĞUMLARIN

YÖNETİMİ

Merve KURT1, Burcu YURTSAL1,

1Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ,

Uluslararası ebeler konfederasyonu (ICM), normal bir doğumu anne ve fetus arasındaki fizyolojik ve psikolojik

etkileşime dayalı benzersiz ve dinamik bir süreç olarak tanımlar. Anne ve bebek sağlığı açısından sağlık personeli

eşliğinde sağlık kuruluşlarında doğumun gerçekleşmesi temel bir ilke olarak kabul edilirken, özellikle son yıllarda

gelişmiş ülkelerde ev ortamında planlı doğum gündeme gelmeye başlamıştır. Evde doğumun avantajı, annenin

doğum süresince sürekli destek almasıdır. Sürekli destek anne ve yenidoğan sağlığı için yarar sağlar ve bu nedenle

de teşvik edilir.

2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerine göre Türkiye’de evde doğum oranı %10’dur. Bu

doğumların %8’i geleneksel ebe veya akraba/arkadaş tarafından yaptırılmaktadır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu

(UNFPA) Türkiye’de evde doğum yapma oranını bölgelere göre değişmekle birlikte %12.7 ile %54.4 arasında

olduğunu belirtmektedir. Diğer taraftan evde doğumun bir nevi devlet yaptırımı sayılabileceği Hollanda’da evde

doğum oranı %30-40 arasındadır. Hollanda’nın sağlık sistemi, kadınları evde doğurmaya teşvik etmektedir. Ev

ortamının daha doğal, sıcak ve güvenli oluşu üzerinde durulmakta ve bunun doğumu kolaylaştıran çok önemli bir

faktör olduğu vurgulanmaktadır.

Son kanıtlar, evde doğumun hastane kadar güvenli olduğunu göstermektedir. Düşük riskli kadınlar için evde planlı

doğum azaltılmış müdahale ile ilişkilidir. American College of Nurse-Midwives ve The Royal College of

Midwives herhangi bir risk taşımayan kadınların uzman sağlık personelinin de katılımıyla evde doğum

yapmalarını desteklemektedir. Dünyada ebeler, doğum hizmetlerin de birincil bakım sağlayan sağlık çalışanları

olarak kabul edilmektedir. Bakımın ebeler liderliğinde yürütüldüğü yerlerde prenatal dönemden postnatal döneme

kadar bakım hizmetlerinin planlanması, organize edilmesi ve sunulmasına ebeler liderlik eder. Türkiye’de ebe

liderliğinde sürekli bakımla yönetilen evde doğumlarla maliyet etkin olarak anne ve yenidoğan sağlığı korunur ve

yükseltilebilir.

ANAHTAR KELİMELER: TÜRKİYE, EBE LİDERLİĞİNDE SÜREKLİ BAKIM, EVDE DOĞUMLARIN

YÖNETİMİ

MANAGEMENT OF HOME BIRTHS WITH CONTINUITY OF MIDWIFERY-LED CARE

IN TURKEY

Merve KURT1, Burcu YURTSAL1

1CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ

The International Confederation of Midwives (ICM) defines a normal birth as a unique and dynamic process based

on physiological and psychological interaction between the mother and the fetus. While the birth in a health

institution with health professionals is considered as a basic principle in terms of mother and infant health,

especially in recent years, planned birth in the home environment has begun to come up in developed countries.

The advantage of home birth is that the mother receives constant support during the birth. Continuous support is

beneficial for mother and infant health, and is therefore encouraged.

According to 2008 Turkey Demographic and Health Survey (TDHS) data, home birth rate in Turkey is 10%. 8%

of these births are carried out by a traditional midwife or by a relative/friend. Although the rates vary according to

the region, the United Nations Population Fund (UNFPA) indicates that home birth rate in Turkey is between

12.7% and 54.4%.. On the other hand, the home birth rate is 30-40% in the Netherlands, where home birth can be

considered a state sanction. The Dutch health system encourages women to give birth at home. It is emphasized

that the home environment is more natural, warm and safe and these are very important factors that facilitate birth.

Page 22: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

22

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Recent evidences show that home birth is as safe as a birth at hospital. Home planned births for women with low

risk are associated with reduced intervention. The American College of Nurse-Midwives and The Royal College

of Midwives support women, who do not carry any risk, for home birth with the help of health professionals.

Midwives are considered as primary health care providers in birth process around the world. Midwives lead the

planning, organization and delivery of care services from the prenatal period to the postnatal period where care is

carried out under the leadership of midwives. Management of home births with continuity of midwifery-led care

in Turkey, birth cost can be effective, mother and infant health can be protected and increased.

KEYWORDS: TURKEY, CONTINUITY OF MIDWIFERY-LED CARE, MANAGEMENT OF HOME

BİRTHS

Page 23: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

23

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-6- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN ÖZ YETERLİK DURUMLARININ BELİRLENMESİ

Şükran ÖZKAHRAMAN KOÇ1,

1Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Bu tanımlayıcı araştırma ebelik öğrencilerinin algıladıkları öz yeterlik düzeylerinin belirlenmesi amacıyla

yapılmıştır.

Araştırma, bir sağlık bilimleri fakültesinde 1 Mayıs - 30 Haziran 2018 tarihleri arasında öğrenim gören ve

çalışmaya katılmayı kabul eden toplam 247 öğrenci ile yapılmıştır. Araştırmanın verileri, tanıtıcı bilgiler formu ve

“Halk Sağlığı Çalışanlarının Öz Yeterlikleri (HSÇÖY)” formu kullanılarak toplanmıştır. HSÇÖY formu toplam

68 maddeden sekiz “beceri alanı” ve üç “beceri düzeyi”nden oluşmaktadır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı,

yüzde, t testi, Tek yönlü varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıştır.

Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin %30.0’u genel liseden mezun, öğrencilerin %45.0’inin ev/apartta

yaşadığı, %85.0’inin gelirinin giderine denk ve %90.0’ının çekirdek aile yapısına sahip olduğu belirlenmiştir.

Ebelik öğrencilerinin HSÇÖY formu toplam puan ortalaması 2.84±1.08’dir. Öğrencilerin tüm beceri alanlarından

aldıkları öz yeterlik puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). Öğrencilerin aile tipi,

ebeveynlerin eğitim durumu ile HSÇÖY formu puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık

saptanmamıştır (p>0.05).

Ebelik öğrencilerinin öz yeterlik düzeylerinin HSÇÖY formunun çoğu alanında “bilgili” düzeyinde olduğu

saptanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİSİ, YETERLİLİK, ÖZ YETERLİLİK

DETERMINATION OF MIDWIFERY STUDENTS’ CORE COMPETENCIES

Şükran ÖZKAHRAMAN KOÇ1

1SÜLEYMAN DEMİREL UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

The aim of this descriptive study was to examine the level of perceived core competency of midwifery students.

The study was conducted with 247 students who attended a faculty of health sciences and agreed to join, at 1 May-

30 July 2018. The data was collected by tanıtıcı bilgiler form and “Core Competencies for Public Health

Professionals” (CCPHP) form. The CCPHP form consists of eight “skill areas” and three“ skill levels” from a total

of 68 items. The number, persentage, t-test, One way Anova and Bonferroni test have been used in evaluation of

data.

It was established that the students 30.0% graduated from high schools, 45.0% midwifery students lived in

house/apart , 85.0% students income equal to expenses and midwifery students 88.8% nuclear family structure.

The total mean score of midwifery students CCPHP form is 2.84±1.08. Students’ core competencies mean scores

of all skill domain with a statistically significant difference (p<0.05). No statistically significant relation was found

between mean scores of CCPHP form and family type, education level of parent’s education level (p>0.05).

It has been determined that students have “knowledge” at many in the domain of CCPHP form.

KEYWORDS: MİDWİFERY STUDENT, COMPETENCY, CORE COMPETENCY

Page 24: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

24

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-7- EBELİK MESLEĞİNDE DOKTORA EĞİTİMİNİN ÖNEMİ

Hilal ÖZBEK1, Şükran ERTEKİN PINAR2,

1Cumhuriyet Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ebelik Bölümü, Sivas , 2Cumhuriyet Üniversitesi, Sağlık

Bilimleri Fakültesi, Ebelik Bölümü, Sivas,

Bu derleme doktora düzeyindeki ebelerin ebelik mesleğinin ilerlemesine katkı sağlamakta önemli bir yere sahip

olduğuna vurgu yapmak amacı ile ele alınmıştır.

Ebelik mesleği ülkemizde en eski kadın mesleklerinden biridir. Ebelik lisans programlarının 1998 yılında açılması,

2000 yılında yüksek lisans programlarına başlanması ve 2013 yılında da doktora programlarının açılması ile

meslekleşme yolunda ilerleme kaydedilmiştir. Doktora programlarının açılması ile doktora eğitimine hak

kazanmış ebeler mesleğin gelişimine katkı sağlamakta ve yenilikleri geliştirmektedir. Yüksek Öğretim Kurumu

doktora programlarının amacını; “öğrenciye bağımsız araştırma yapma, bilimsel problemleri, verileri geniş ve

derin bir bakış açısı ile irdeleyerek yorum yapma, analiz etme ve yeni sentezlere ulaşma konusunda gerekli

becerileri kazandırır.” şeklinde ifade etmiştir. Profesyonel bir ebe, gebe ve yeni doğanın durumunu

değerlendirirken kendi klinik uzmanlığını kullanarak, kanıta dayalı olarak bakım vermelidir. Kanıta dayalı bakımın

en önemli kaynağı, mesleki yönde yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bilimsel bilgidir. Bu

çalışmalar yenilikleri destekleyici, yol gösterici ve gelişimi sağlayıcı olmaktadır. Bu kapsamda mesleki anlamda

doktora düzeyine ulaşmış ebeler meslek adına yenilik üretecek ve mesleki gelişimi artıracaklardır. Literatürde

mesleğin profesyonel gücünün artırılmasında Ebelikte lisansüstü eğitim programlarının güçlendirilmesi,

standartlaştırılması, profesyonel bilgi ve beceri kazandırılması konularına gereksinim duyulduğu

vurgulanmaktadır. Bu derleme doktora düzeyindeki ebelerin ebelik mesleğinin ilerlemesine katkı sağlamakta

önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yapmak amacı ile ele alınmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: DOKTORA, EBELİK, EĞİTİM

THE IMPORTANCE OF PHD EDUCATİON İN MİDWİFERY PROFESSİON

Hilal ÖZBEK1, Şükran ERTEKİN PINAR2

1CUMHURİYET UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES, DEPARTMENT OF MİDWİFERY,

SİVAS

This review is aimed to emphasize that the phd level of midwives has an important place in contributing to the

progress of the midwifery profession.

Midwifery is one of the oldest women's professions in our country. Progress has been made on the way to becoming

a profession by opening midwifery undergraduate programs in 1998, starting graduate programs in 2000, and

opening doctoral programs in 2013. By the opening of of PhD Education programs,the midwives who deserded

this education contributes to the development of the profession and improves the innovations. Higher Education

Institution expressed the purpose of the PhD programs that "The student gains the skills necessary to conduct

independent research, analyze scientific problems, interpret the data with a broad and deep perspective, analyze,

and reach new syntheses.". A professional midwife should provide evidence-based care using her own clinical

expertise while assessing the condition of the pregnant woman and the newborn. The most important source of

evidence-based care is the scientific knowledge that emerges as a result of scientific work carried out in the

professional field. These studies support innovation, provide guidance and development. In this context, the

midwives who have reached phd level will produce innovations on behalf of professions and increase professional

development. In the literature, it is emphasized that increasing the professional power of the profession requires

strengthening, standardization, professional knowledge and skills in post graduate education programs. This

review is aimed to emphasize that the phd level of midwives has an important place in contributing to the progress

of the midwifery profession.

KEYWORDS: DOCTORATE,MİDWİFERY,EDUCATİON

Page 25: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

25

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-8- EBELİK EĞİTİMİNDE SİMÜLASYON KULLANIM ÖRNEKLERİ

Ebru CERAN1, TUĞBA TAHTA1,

1LOKMAN HEKİM ÜNİVERSİTESİ,

Ebelik eğitiminde simülasyon kullanımının dünya örneklerini harmanlamak

Sağlık eğitiminde teorik bilginin uygulamalı eğitimle pekiştirilmesi öğrencinin mesleğe adaptasyon sürecini

kolaylaştırmakta ve teorik bilginin belleğe daha iyi kodlanmasını sağlamaktadır. Öğrenci teorik bilgiyi klinik

uygulamaya ile pekiştirirse ; sahada çalışmaya başladığında etkin kararlar verip kendine bilgisi konusunda

güvenecektir. Ülkemizde ebelik öğrencilerinin klinik uygulaması ele alındığında uygulama yerlerinin yetersizliği

nedeniyle klinik uygulamaların etkinliği düşünülmekte . Uygulama yerlerinin yetersizliği teoriye dair simülasyon

uygulaması , vaka temelli klinik simülasyonlar kullanılarak azaltılabilir. Klinik simülasyon, deneyimsel öğrenme

kavramına dayanır ve gerçeklikle karşılaştırılabilir bir ortamda güvenli ve kontrollü, öğrenci odaklı bir öğrenme

ortamı sağlayarak beceri kazanımını artırabilir.

JF Crofts ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada Obstetrik acil durum eğitimini takiben ebe ve obstetrisyen

bilgilerinin değişmesi: yerel hastane, simülasyon merkezi ve takım çalışması eğitiminin randomize kontrollü

çalışmasında Pratik, çok yönlü, obstetrik acil durum eğitimi ebe ve doktorların obstetrik acil durum yönetimi

konusundaki bilgilerini artırdığı saptanmıştır. SimonCooper ve arkadaşlarının yaptığı Ebelik eğitiminde

simülasyon temelli öğrenme: Sistematik bir inceleme isimli çalışmada Ebelik becerilerinin simüle öğrenmesinin

faydalı olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Simülasyon öğreniminin didaktik yaklaşımlara göre eğitim ve klinik

etkisi ve avantajları vardır. Klinik pratik nadiren, yani obstetrik acil durumlarda, simülasyon müfredatın temel

bileşenidir. Simülasyon, pratiği arttırır ve bu nedenle yetkinliğe ulaşmak için harcanan zamanı azaltabilir sonucuna

varılmıştır. Fiona Bogossian ve arkadaşlarının yaptığı çalışma sonucuna göre Simülasyon hataların azaltılması,

bilgi, beceri, iletişim ve ekip çalışmasının arttırılması ve perinatal sonuçların iyileştirilmesi için etkin olduğu

gösterilmiştir. Simülasyon, obstetrik ve jinekoloji dahil olmak üzere tıbbi uzmanlık spektrumu genelinde görev

odaklı ve davranışsal becerilerin edinilmesi ve sürdürülmesine yönelik pratik ve güvenli bir yaklaşım olduğu

saptanmıştır.Meksika'da Ebeler ve Hemşireler için Düşük Teknoloji, Yüksek Sadakatli Obstetrik adlı çalışmada ,

katılımcıların obstetrik acil durumların teknik, davranışsal ve bilişsel boyutlarına yönelik algılanan hazırlıklarını

olumlu yönde etkilediği saptanmıştır. A Reynolds ve arkadaşlarının yaptığı çalışma sonucunda normal doğumun

rutin yönetimi ve omuz distosisi ebelerin , resim-temelli derslere kıyasla simülasyon seansları kullanılarak, anlamlı

bir şekilde daha kısa süreli bilgi birikimine sahip oldukları saptanmıştır.

Ebelik eğitiminde simülasyon eğitiminin öğrencinin klinik becerisini ve problem çözme becerisini arttırıp ,klinik

uygulama öncesinde öğrencinin kendini yeterli ve hazırlıklı hissetmesini sağlamaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: SİMÜLASYON ,EBELİK EĞİTİMİ,AVRUPA ,TÜRKİYE

SIMULATION USAGE EXAMPLES IN MIDWIFE EDUCATION

Ebru CERAN1, TUĞBA TAHTA1

1LOKMAN HEKİM UNIVERSITY

Collaborate on world examples of simulation use in midwifery education

Strengthening the theoretical knowledge with practical education in health education facilitates the adaptation

process of the student to the profession and ensures that the theoretical knowledge is better coded in memory. If

the student reinforces the theoretical knowledge with clinical practice; he will make effective decisions and trust

himself in his knowledge when he starts to work in the field. When the clinical application of midwifery students

is considered in our country, the effectiveness of clinical applications is considered due to the inadequacy of

application places. Simulation of inadequacy theory of practice sites can be reduced using case-based clinical

simulations.

Page 26: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

26

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

JF Crofts and colleagues conducted a randomized controlled study of the local hospital, simulation center, and

teamwork training. Following practice of obstetric emergency education, practical, multi-faceted, obstetric

emergency training, midwives and doctors increased knowledge of obstetric emergency management.

SimonCooper et al. Simulation-based learning in midwifery education: A systematic review named work There is

evidence to show that simulated learning of midwifery skills is beneficial. Simulation learning has educational and

clinical effects and advantages according to didactic approaches. In obstetric emergencies, simulation is a key

component of the curriculum. Simulation increases practice and is therefore the result of reducing the time spent

to achieve competence. According to the study done by Fiona Bogossian and his colleagues, Simulation has been

shown to be effective in reducing errors, improving knowledge, skill, communication, teamwork and improving

perinatal outcomes. It has been determined that it is a practical - safe approach to the acquisition and maintenance

of task - focused and behavioral skills across the spectrum of simulation, obstetrics - gynecology, medical

specialty. In the study of Low Technology for Ebbers and Nurses, Highly Loyal Obstetric in Mexico, and cognitive

dimensions of the students were positively affected. A Reynolds and colleagues found that they have a significant

short-term knowledge of routine labor management and shoulder dystocia, using simulation sessions compared to

picture-based lessons.

Simulation training in midwifery education enhances the student's clinical skills - problem solving skills and makes

the student feel self sufficient and prepared before clinical application.

KEYWORDS: SIMULATION,MIDWIFE EDUCATİON ,EUROPE,TURKEY

Page 27: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

27

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-9- ÜLKELER VE EBENİN GÖREVLERİ

Hüsna GÜL1, Aysun GÜL2, Zeynep Sena CAN1,

1Fırat Üniversitesi, 2Bitlis Devlet Hastanesi,

Uluslararası Ebeler Konfederasyonu’na (ICM) göre ebe; gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde kadının

bakımını sağlayan, gerekli tavsiyelerde bulunan, kendi sorumluluğunda doğumu gerçekleştiren, yenidoğanın

bakımını sağlayan ve kadın ile işbirliği içinde çalışan, güvenilir ve sorumluluk sahibi bir profesyoneldir.

Dünyada ilk ebelik okulları 1673’te Fransa’da, 1701’de Almanya’da, 1725’te Londra’da acılmıstır. Osmanlı

ımparatorluğunda ise ebelik eğitimi 1869 yılında baslamıstır (Koker 1997). Dünyada ebelik eğitimi incelendiğinde

ülkeler arasında farklılık bulunmaktadır (Yurdakul ve Kaya, 2002) Dünya Ülkeleri değerlendirildiğinde, doğrudan

girişle lisans düzeyinde ebelik eğitiminin hemşirelikten bağımsız olarak Fransa, Finlandiya ve Türkiye’de verildiği

görülmektedir (Beydilli 2000). Batı ve Güney Avrupa ülkelerinde diğer ülkelere göre ebeler daha bağımsız role

sahip olup, otonomi ve profesyonellik yönünden daha gelişmiş olduğu görülmektedir. İngiltere‟de ebenin doğum

anında gerek duyulduğunda vakum, forseps gibi aletleri kullanma yetkisi varken,ülkemizde ebenin, “doğum için

gerekli olan aletleri tanıması, hazır bulundurması ve bu aletleri kullanmak gerekirse de hekim kontrolünde

uygulanması gerektiği” şeklinde belirtilmektedir (Sağlık Mevzuatı 2005). Ayrıca İngiltere de normal doğum

eyleminde uygulanılan epizyotomi ise pratikte neredeyse hiç kullanılmamaktadır.

Batı ve Güney Avrupa Ülkelerinde doğumlar genellikle evde ebelerin kontrolünde yapılmakta olup perinatal

bakımda diğer ülkelere göre ebeler daha bağımsız role sahiptirler. Bu ülkelerde ebelik eğitimi, genellikle

hemşireliğin özel bir uzmanlık alanı olarak uygulanmaktadır. Merkez, Doğu Avrupa ve Rusya’da bağımsızlığına

kavuşan ülkelerde doğumlar genellikle hastanede doktor gözetiminde yapıldığından ebeler normal doğumlardan

sorumlu değildirler (Beydilli, 2006). Ülkemizde ebelerin mesleki yeterliliğe göre değil, gereksinimler ve sağlık

hizmetlerine göre görev tanımı yapıldığı görülmektedir. Dünyada ebelerin yeterlilik alanları tanımlanırken,

eğitimlerinin yeterliliğe dayalılık ilkesine göre planlandığı görülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBE,EĞİTİM,ÜLKELER,FARKLILIKLAR

COUNTRIES AND DUTIES OF MIDWIVES

Hüsna GÜL1, Aysun GÜL2, Zeynep Sena CAN1

1FIRAT UNİVERSİTY, 2BİTLİS STATE HOSPİTAL

According to the International Ebeler Confederation (ICM), the midwife is a reliable and responsible professional

who provides care for women during pregnancy, childbirth and postpartum period, has the necessary

recommendations, carries out birth at his own responsibility, provides neonatal care and cooperates with women.

The first midwifery schools in the world were opened in France in 1673, in Germany in 1701, and in London in

1725. In the Ottoman Empire, midwifery education started in 1869 (Koker 1997). midwifery education in the

world there are differences among the countries examined (Yurdakul and Kumar, 2002) When World countries

assessed, a graduate-level direct input independently from the nursing midwifery training in France, is seen that in

Finland and Turkey (Beydilli 2000). According to other countries in Western and Southern European countries,

ebes have a more independent role and are more developed in terms of autonomy and professionalism. It is stated

in the UK that in the UK, the uterus has the authority to use appliances such as vacuum and forceps when it is

needed at the time of birth, and that the uterus in our country should be "ready to have the tools necessary for

delivery and to be used and controlled by the physician if necessary" (Health Legislation 2005). In addition, the

episiotomy used in normal labor in England is practically never used.

In Western and Southern European countries, births are usually done at home at the control of ebelerin and have a

more independent role in perinatal care than in other countries. In these countries, midwifery education is usually

applied as a special area of specialization of nursing. In countries that have achieved independence in Central,

Eastern Europe and Russia, births are usually not responsible for normal births (Beydilli, 2006), as births are

Page 28: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

28

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

usually conducted under the supervision of a physician in the hospital. It is seen that in our country, the job

description is made according to the needs and health services, not according to the occupational sufficiency of

eBerner. While recognizing the areas of eBeverer qualification in the world, it appears that their training is planned

according to the principle of competence.

KEYWORDS: MIDWIFE,EDUCATION, THE COUNTRY, THE DIFFERENCES

Page 29: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

29

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-10- GEBE EĞİTİM SINIFLARINDA VERİLEN EĞİTİMLERİN ANNE VE BEBEK

BAĞLANMASI ÜZERİNE ETKİSİ

ZEYNEP SENA CAN1, HÜSNA GÜL1, AYSUN GÜL2,

1FIRAT ÜNİVERSİTESİ, 2BİTLİS DEVLET HASTANESİ,

Anne-bebek bağlanmasının yetersiz olduğu durumlarda bebeğin fiziksel ve psikolojik gelişiminin tamamlanması

güçleşir. Gebe eğitimlerinde anne bebek bağlanmasının sağlanamaması durumunda çocuğun ileriki yaşlarında

psikososyal sorunların oluşmasının riskinin artması beklenir. Sevgi ihtiyacının bebeklik döneminde anne ile bebek

arasında tam olarak sağlanamamasından dolayı kişiliğin kendini oluşturma döneminde eksikliklerin ortaya

çıkmasına neden olur. Amaç bu sevginin ve bağlanmanın olumlu şartlarda ve bilinçli olarak oluşmasını sağlamak

ve olumsuz durumların olumlu durumlara çevrilerek psikososyal açıdan sağlıklı bireylerin yetişmesine destek

olmaktır.

Bağlanma, yaşam için gerekli olan duygusal-etkileşimsel ilişki yapısı olup birçok karmaşık faktörden etkilenen ve

süreklilik gösteren bir süreçtir. (1). Özellikle bebeklerin hayatta kalma şanslarının yüksek olması için birincil

bakıcı (genellikle anne) ile duygusal bir bağ kurması gerekmektedir (3). Ebeveynin fetüse ve yeni doğana bağlılığı

duygusal olgunluk, gebelik için istekli olma, gebeliğin istenilen zamanda olması, gebelik sürecinde var olan

korkular, yakınları ile ilişkilerinin durumu, fizyolojik ve psikolojik streslerle baş etme yeterliliği, ebeveynliğe

ilişkin benlik kavramı, emzirme için istekli olma durumu ve yenidoğanı bakıp büyütme deneyimi gibi birçok

faktörden etkilendiği belirtilmektedir(1).

Gebe Eğitiminin Ülkemizdeki Durumu Ülkemizde bazı sağlık programları başlatılmış olup bu kapsamda üreme

sağlığı alanında hizmetlerin kullanılabilirliği ve erişilebilirliğinin arttırılması, hizmet kalitesinin yükseltilmesi

amacıyla önemli gelişmeler elde edilmiştir. Gebe Eğitiminin Dünya’daki Durumu Gelişmiş ülkelerde sigorta

şirketleri gebe eğitimlerini desteklemektedir. Ayrıca sağlık sistemi de eğitime katılım konusunda bilinçlendirme

yaptığı için, gebe eğitim sınıflarına katılım oranları yüksektir(2).

Anne-bebek arasında güçlü bir bağın oluşması gereklidir. Bu bağının oluşmasında, en kısa sürede emzirmeye

başlanılması, anne ile bebeğin aynı odada kalması, kanguru bakımı, bebek masajı, yoga ve meditasyon, sosyal

destek alma uygulamalarından yararlanılabilmektedir(1).

ANAHTAR KELİMELER: BAĞLANMA, BAĞLANMA VE EĞİTİM, EĞİTİM, GEBELİK VE EĞİTİM

THE EFFECT OF TRAİNİNGS GİVEN İN PREGNANCY TRAİNİNG CLASSES ON

MOTHER AND BABY CONNECTİON

ZEYNEP SENA CAN1, HÜSNA GÜL1, AYSUN GÜL2

1FIRAT UNIVERSITY, 2BİTLİS STATE HOSPITAL

The physical and psychological development of the baby becomes difficult to complete when the mother-infant

attachment is inadequate. If the mother cannot be connected to the baby during pregnancy, it is expected that the

risk of psychosocial problems will increase in the child's later years. Because the need for love in infancy between

the mother and the baby can not be fully due to deficiencies in the self-creation period of personality. The aim is

to ensure that this affection and connection is formed on a positive basis and consciously, and to support the

development of psychosocial healthy individuals by turning negative situations into positive situations.

Attachment is an emotional-interactional relationship that is necessary for life and is a process that is affected by

many complex factors. (1). Particularly in order for babies to have a high chance of survival, they need to establish

an emotional bond with the primary caregiver (usually the mother) (3). The parent's commitment to the fetus and

the newborn, emotional maturity, being willing for pregnancy, being at the desired time of pregnancy, fears that

existed during the pregnancy, the relationship with their relatives, the ability to cope with physiological and

psychological stress, the concept of self-concept of parenthood, the willingness to breastfeed and the newborn it

is stated that it is affected by many factors such as looking and growing (1).

Page 30: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

30

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

The Status of Pregnant Education in Turkey In our country, some health programs have been initiated and in this

context, important developments have been achieved in order to increase the availability and accessibility of

services in the field of reproductive health and to increase the service quality. The Status of Pregnant in The World

In developed countries, insurance companies support pregnancy training. In addition, participation in pregnant

training classes is high because the health system also raises awareness about participation in the training(2).

A strong bond between the mother and baby is necessary. In the formation of this bond, breastfeeding as soon as

possible, mother and baby staying in the same room, kangaroo care, baby massage, yoga and meditation, social

support can be used (1).

KEYWORDS: CONNECTION, CONNECTION AND EDUCATION, EDUCATION, PREGNANCY AND

EDUCATION

Page 31: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

31

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-11- BULAŞICI HASTALIKLARIN GEBELİĞE ETKİSİ VE EBELİK BAKIMININ ÖNEMİ

Sabahat MORALILAR CANSVEVER1, Ayşegül KURT2, Esin ÇEBER TURFAN3,

1Muş Sağlık Müdürlüğü, 2İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi, 3Ege Üniversitesi,

Gebelik öncesinde ve gebelikte enfeksiyona maruz kalmak fetüsün sağlıklı gelişimini olumsuz etkiler ve çeşitli

sorunlara yol açar. Gebelik sırasında görülen bulaşıcı hastalıklar hem anne hem de fetüs açısından morbidite ve

mortaliteye neden olmaları nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunudur. Gebelik öncesi bakımda hem annenin hem

de fetüsün bulaşıcı hastalıklara karşı korunması hedeflenmektedir. Halk sağlığında temel rollere sahip ebelerden

bulaşıcı hastalıklara ilişkin olarak da bulaşıcı hastalıkların özelliklerini, bulaş yollarını ve tedavi sürecini bilmeleri

beklenmektedir. Bu çalışmanın amacı; gebelikte bulaşıcı hastalıkların gebeliğe ve fetüse etkisini vurgulamak ve

söz konusu hastalıkların tanısı, sürveyansı ve tedavisinde ebenin rolünü vurgulamaktır.

Özellikle gebelik ve fetüs sağlığını tehdit edebilecek bulaşıcı hastalıklara ilişkin örnekler aşağıda verilmiştir. 1.

Brusella: Ülkemizde hayvancılık ile geçimini sağlayan bölgelerinde brusella vakalarının yıllara göre artış

göstermesi, brusellanın gebelerde ateş, terleme, halsizlik, artralji, iştahsızlık, bel ağrısı ve vajinal kanama gibi

yakınmaların olabileceği bildirilmektedir. Abortus, intrauterin ölüm, preterm doğum gibi ciddi morbiditeye neden

olmaktadır, ayrıca anneden bebeğe plesental yoldan geçiş vakaları da mevcuttur. 2. Zika: Ülkemizde henüz vaka

bildirimi olmasa da birçok ülkede görülen zika virüsü salgınlarında da maternal enfeksiyonlarla konjenital

anomaliler arasındaki ilişki bilinmektedir. Özellikle ilk 12 haftada geçirilen enfeksiyonlar fetüste multiorgan

anomalilerine yol açabilmektedir. 3. H1N1: Bu enfeksiyona bağlı maternal ve fetal risk gebelikte oluşan hormonal,

immunolojik ve mekanik değişiklikler özellikle gebelikte büyük risk oluşturmaktadır. Enfekte gebelerde hızla

solunum yetmezliği oluşabilmekte ve ölü doğum, preterm eylem gibi ciddi fetal sorunlar görülebilmektedir.

Bulaşıcı hastalıkların bazılarında tedavi edilmesi halinde bebeklere geçme oranlarının düştüğüne yönelik

çalışmalar bulunmaktadır. Bu nedenle birinci basamakta çalışan ebeler yapılacak olan kan testleri ve verilecek

eğitimlerle bulaşıcı hastalıkların gebeliğe ve fetüse verdiği zararı en aza indirebilmek için girişimlerde

bulunabilirler.

Sağlık Bakanlığı’nın 2014’de yayınladığı Doğum Öncesi Bakım Rehberi’nde ilk izlemde alınacak tıbbi öyküde

enfeksiyon hastalıklarının öyküsünün alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu bağlamda gebe ile ilk karşılaşmada

geçirilmiş ya da ailesel enfeksiyon hastalıkları sorgulanmalıdır. Yine 15-49 tüm kadınların prekonsepsiyonel veya

gebelik dönemlerinde bulaşıcı hastalıklar ile ilgili eğitilmesi ve tarama programlarının uygulanması

gerekmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: BULAŞICI HASTALIK, GEBE, EBE

THE IMPACT OF INFECTİOUS DİSEASES ON PREGNANCY AND THE IMPORTANCE

OF MİDWİFERY CARE

Sabahat MORALILAR CANSVEVER1, Ayşegül KURT2, Esin ÇEBER TURFAN3

1MUŞ HEALTH DİRECTORATE, 2İZMİT KÂTİP ÇELEBİ UNİVERSİTY ATATÜRK EDUCATİON

RESEARCH HOSPİTAL, 3EGE UNİVERSİTY

The purpose of this study is; to emphasize the effects of infectious diseases on pregnancy and fetus in pregnancy

and to emphasize the role of ebenine in the diagnosis, surveillance and treatment of such diseases.

In particular examples of infectious diseases that can threaten pregnancy and fetus health are given below. 1.

Brucellosis: It has been reported that in areas where livestock and livelihoods are increasing in our country, there

are increasing cases of brusella cases according to years, brucella may be complaints such as fever, sweating,

weakness, arthralgia, anorexia, back pain and vaginal bleeding. It causes severe morbidity such as abortus,

intrauterine death, preterm labor, and there are cases of transition from mother to baby on the placental pathway.

2. Zika: Although there are no case reports yet in our country, the relationship between maternal infections and

congenital anomalies is known in zika outbreaks in many countries. Especially infections in the first 12 weeks can

Page 32: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

32

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

lead to fetal multiorgan anomalies. 3. H1N1: Maternal and fetal risk due to this infection The hormonal,

immunological and mechanical changes that occur in gestation pose a great risk especially in pregnancy. Rapid

respiratory failure can occur in infected pregnancies and severe fetal problems such as stillbirth and preterm labor

can be seen.

Some of the infectious diseases have been studied to reduce the rate of passing on to infants if they are treated. For

this reason, the blood tests and the trainings to be given at the primary care can be used to make the attempts to

reduce the pregnancy and pregnancy loss of infectious diseases.

It is emphasized that the Ministry of Health's Pregnancy Care Guide published in 2014 requires taking the story of

infectious diseases in the medical history to be taken at the first follow-up. In this context, the first encountered or

familial infectious diseases with the pregnant woman should be questioned. Again 15-49 all women are required

to be educated about pre-conceptional or infectious diseases during pregnancy and screening programs should be

applied.

KEYWORDS: İNFECTİOUS DİSEASE, PREGNANT, MİDWİFE

Page 33: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

33

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-12- POSTPARTUM KADINLARDA SEMPTOMATİK PELVİK TABAN SORUNLARI VE

RİSK FAKTÖRLERİ

Zeynep DAŞIKAN1, Aslıhan ÖZTÜRK2, Ruşen ÖZTÜRK1,

1Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Kadın Sağlığı Ve Hastalıkları Hemşireliği AD. İzmir., 2Ege Üniversitesi

Tıp Fakültesi Klinik Hemşiresi, İzmir.,

Pelvik taban; miksiyon, defekasyon, koitus ve doğum gibi önemli yaşamsal fonksiyonlardan sorumludur.

Araştırma, postpartum dönemdeki kadınların yaşadığı pelvik taban sorunları (PTS) ve etkileyen risk faktörlerinin

belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılmıştır.

Araştırma Şubat- Aralık 2017 tarihleri arasında, İzmir`de yer alan iki aile sağlığı merkezine kayıtlı postpartum 3-

12.ay arasında olan 408 kadında yapılmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan

soru formu kullanılmıştır.

Araştırmaya katılan kadınların yaş ortalaması 30.05±5.74, gebelik başlangıç beden kitle indeksi (BKI) ortalaması

23.55±3.09, doğum sayısı ortalaması 1.47±0.69 olarak saptanmıştır. Kadınların %62,3 primipar, %51.5 vajinal

doğum yapmış, vajinal doğum yapanların %74.8’inde perineal travma (epizyotomi/laserasyon) oluşmuştur.

Kadınların %33.3’nün gebelikte %25.2’inin postpartum dönemde üriner inkontinans (IU) yaşamış, peripartum

dönemde Üİ olan kadınların %75.6’ sı (n:172) ped kullanmıştır. Postpartum kadınların en fazla yaşadığı diğer

semptomatik PTS sırasıyla perineal bölgede ağrı (%53.4), anormal vajinal akıntı (%52.2), idrar yolu enfeksiyonu

(%49), konstipasyon (%40.7), gaz kaçırma (%34 .1) ve cinsel ilişkide ağrı (%27.7) ve küçümsenmeyecek oranda

oranda fekal inkontinans (Fİ) (%2.9) saptanmıştır. Kadınların %62.7’nin pelvik taban egzersizlerini(PTE) bildiği,

PTE bilen kadınların %33.2 si günde en az bir kez uygulamış, %67.3’ü hem gebelik hemde postpartum dönemde

yapmıştır. Postpartum UI için ileri yaş, fazla doğum sayısı, düşük eğitim seviyesi (8 yıl ve altı eğitim) geniş ailede

yaşamak, vajinal doğum, epizyotomi/laserasyon varlığı, sigara içme, sebze/meyve ağırlıklı beslenmeme,

konstipasyon ve postpartum hareketsiz yaşam tarzı risk faktörü olarak saptanmıştır. Postpartum FI için gebelik

başlangıç BKİ, fazla doğum sayısı, düşük eğitim seviyesi geniş ailede yaşamak ve ≥ 4000 gr. bebek doğum ağırlığı

yüksek risk faktörü olarak saptanmıştır (p<0.05).

Pospartum dönemde semptomatik PTS oldukça yaygın olarak görülmektedir. Çalışma sonuçları, gebelik ve

postpartum PTS önlemede, yaşam tarzı değişimi, doğum eyleminde perineal travmadan kaçınma ve etkin pelvik

taban egzersizlerinin önemini vurgulamaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: DOĞURGANLIK, POSTPARTUM, PELVİK TABAN SORUNLARI, RİSK

FAKTÖRLERİ, PELVİK TABAN EGZERSİZLERİ

SYMPTOMATİC PELVİC FLOOR DİSORDERS POSTPARTUM WOMEN AND RİSK

FACTORS

Zeynep DAŞIKAN1, Aslıhan ÖZTÜRK2, Ruşen ÖZTÜRK1

1EGE UNİVERSİTY, FACULTY OF NURSİNG, DEPARTMENT OF WOMEN'S HEALTH AND DİSEASES

NURSİNG IZMİR., 2EGE UNİVERSİTY MEDİCAL FACULTY, CLİNİC NURSE, IZMİR.

Araştırma, postpartum kadınların yaşadığı pelvik taban sorunları (PTS) ve etkileyen risk faktörlerinin belirlenmesi

amacıyla tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılmıştır.

Araştırma Şubat- Aralık 2017 tarihleri arasında, İzmir`de yer alan iki aile sağlığı merkezine kayıtlı postpartum 3-

12.ay arasında olan 408 kadında yapılmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan

soru formu kullanılmıştır.

Araştırmaya katılan kadınların yaş ortalaması 30.05±5.74, gebelik başlangıç beden kitle indeksi (BKI) ortalaması

23.55±3.09, doğum sayısı ortalaması 1.47±0.69 olarak saptanmıştır. Kadınların %62,3 primipar, %51.5 vajinal

doğum yapmış, vajinal doğum yapanların %74.8’inde perineal travma (epizyotomi/laserasyon) oluşmuştur.

Page 34: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

34

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Kadınların %33.3’nün gebelikte %25.2’inin postpartum dönemde üriner inkontinans (IU) yaşamış, peripartum

dönemde Üİ olan kadınların %75.6’ sı (n:172) ped kullanmıştır. Postpartum kadınların en fazla yaşadığı diğer

semptomatik PTS sırasıyla perineal bölgede ağrı (%53.4), anormal vajinal akıntı (%52.2), idrar yolu enfeksiyonu

(%49), konstipasyon (%40.7), gaz kaçırma (%34 .1) ve cinsel ilişkide ağrı (%27.7) ve küçümsenmeyecek oranda

oranda fekal inkontinans (Fİ) (%2.9) saptanmıştır. Kadınların %62.7’nin pelvik taban egzersizlerini(PTE) bildiği,

PTE bilen kadınların %33.2 si günde en az bir kez uygulamış, %67.3’ü hem gebelik hemde postpartum dönemde

yapmıştır. Postpartum UI için ileri yaş, fazla doğum sayısı, düşük eğitim seviyesi (8 yıl ve altı eğitim) geniş ailede

yaşamak, vajinal doğum, epizyotomi/laserasyon varlığı, sigara içme, sebze/meyve ağırlıklı beslenmeme,

konstipasyon ve postpartum hareketsiz yaşam tarzı risk faktörü olarak saptanmıştır. Postpartum FI için gebelik

başlangıç BKİ, fazla doğum sayısı, düşük eğitim seviyesi geniş ailede yaşamak ve ≥ 4000 gr. bebek doğum ağırlığı

yüksek risk faktörü olarak saptanmıştır (p<0.05).

Pospartum dönemde semptomatik PTS oldukça yaygın olarak görülmektedir. Çalışma sonuçları, gebelik ve

postpartum PTS önlemede, yaşam tarzı değişimi, doğum eyleminde perineal travmadan kaçınma ve etkin pelvik

taban egzersizlerinin önemini vurgulamaktadır.

KEYWORDS: CHİLDBİRTH, POSTPARTUM, PELVİC FLOOR DİSORDERS, RİSK FACTORS, PELVİC

FLOOR MUSCLE EXERCİSES,

Page 35: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

35

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-13- EBELİK EĞİTİMİNDE SİMÜLASYON KULLANIMININ ÖNEMİ

FUNDA ÇİTİL CANBAY1, SİBEL ŞEKER1, KEZİBAN AMANAK1, ESRA ESEN1,

1AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ ,

Bu çalışmanın amacı, ebelik eğitiminde simülasyon kullanımının önemi konusunu literatür bilgileri doğrultusunda

tartışmaktır.

Bu derlemenin kuramsal ve ampirik altyapısını oluştururken; konuyla ilgili Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanan

derlemeler, sistematik araştırmalar ve doğum ve kadın sağlığı kitapları incelendi

Teknolojinin gelişmesi ile ebelik öğrencilerinin klinik uygulamalara hazırlaması için, simülasyon eğitiminin ebelik

öğrencilerin ana-çocuk sağlığı konularında yeterli uygulama becerisi kazandıkları saptanmıştır. Bu bulguyla

orantılı olarak, eğitimlerde simülasyon kullanımının ebelik öğrencilerinin ebelik alanıyla ilgili bilgi, beceri, öz

güven ve eğitimden algılanan memnuniyet düzeylerinin arttırdığı görülmektedir. Buna rağmen ülkemizde ve

dünyada simülasyon kullanımının ebelik eğitimini geliştirdiği gözlense de, simülasyon laboratuvarlarının ve ebelik

eğitimcilerinin sayılarının yetersiz olması nedeniyle uygulama konusunda aksaklıklar yaşanmaktadır.

Ebelik eğitiminde simülasyon kullanımı etkisiyle ebelik öğrencilerinin uygulama becerilerini oldukça iyi düzeyde

kazandıkları gözlendi. Bu nedenle özellikle ebe akademisyenlerin ebelik eğitimini üstlenmesi ve simülasyon

laboratuvarlarının iyileştirilmesi ile ebelik eğitiminin kalitesi artacaktır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EĞİTİM, SİMÜLASYON, UYGULAMA BECERİLERİ.

IMPORTANCE OF USING SIMULATION IN MIDWIFERY EDUCATION

FUNDA ÇİTİL CANBAY1, SİBEL ŞEKER1, KEZİBAN AMANAK1, ESRA ESEN1

1AYDIN ADNAN MENDERES UNIVERSITY

The purpose of this study is to discuss the importance of using simulatıons in the light of literature informations.

While creating the theoretical and empirical infrastructure of this compilation; compilations published in Turkish

and English related to the subject, systematic researches and books on maternity and women health.

It has been determined that for the preparation of clinical applications for midwifery students with the development

of technology, the training of the students is sufficient for the midwifery students to have adequate application

skills in mother and child health issues. In proportion to this finding, it is seen that the use of simulation in trainings

increases the perceived satisfaction levels of knowledge, skill, self-confidence and education of midwifery students

about midwifery. Despite the fact that the use of simulation in our country and in the world has improved the

education of midwifery, there are problems in implementation due to the inadequacy of the numbers of simulation

laboratories and midwifery trainers.

It was observed that midwifery students had a good level of application skills due to the use of simulation in

midwifery education. For this reason, the quality of midwifery education will be improved especially by midwifery

academicians undertaking midwifery education and improvement of simulation laboratories.

KEYWORDS: APPLİCATİON SKİLLS, EDUCATİON, MİDWİFERY, SİMÜLATIONS.

Page 36: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

36

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-14- ÜLKEMİZDE EBELİK EĞİTİMİ MESLEKİ GEREKLİLİKLERİ KARŞILIYOR MU?

NERİMAN SOĞUKPINAR1, HALİME AYDEMİR 2,

1EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, 2ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TIP

FAKÜLTESİ ,

Bu bildiride amaç ülkemizdeki ebelik eğitiminin mesleğin işlevleri açısından yeterliğini sorgulamaktır.

Ebe; gebelik öncesi, gebelik sırasında, doğumda ve doğum sonrası dönemde gerekli bakım ve danışmanlığı

sağlamak, normal doğumları kendi sorumluluğunda yaptırmak, yeni doğanın bakımını yapmak üzere eğitilmiş

kişidir. Ebe; ülkesinde yer alan ebelik eğitim-öğretim programına düzenli olarak devam eden, ebelik için zorunlu

olan teorik ve uygulamaları başarılı şekilde tamamlayan, yasal olarak gerekli olan yeterlilikleri için resmi olarak

diploma ile onay alan kişidir. ICM, ebeleri, doğum öncesi kadınların hepsinde tercih edilen profesyoneller olarak

görmektedir. ICM, ebeler ve ebeler birlikleri ile kadın haklarını korumak ve kadınların gebelik, doğum ve doğum

sonu dönemde sağlık bakımına ulaşmalar için çalışır. Ebelik; doğuma yardımcı olma sanatı ve mesleğidir. Ebe,

dünyanın her yerinde; özellikle anne ve bebek sağlığından doğrudan sorumlu olan kişidir. Günümüzde ebelik

mesleği, tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak ilerlemiş ve günümüzde ebelik, bilim ve sanatı birleştiren,

bilimsel ve etik değerler üzerine temellenmiş profesyonel bir disiplin olarak tıp meslekleri içinde yerini almıştır.

Ülkemizde Ebelik eğitimi 1996 yılından bu yana uluslararası standartlarda sürdürülmektedir. Ancak mevcut

mevzuatlar, sürdürülmekte olan lisans öğrenim çıktıları ve ebe çalışanların klinik-birinci basamak sağlık hizmetleri

ile karşılaştırıldığında meslek çalışanlarının eğitimlerinde yer almayan farklı görev ve yetkiler ile çalıştırıldığını

görüyoruz.

Tüm bu nedenler göz önünde bulundurulduğunda mesleki yetkinlik için verilen eğitime paralellik gösteren ve diğer

meslek çalışanlarının görev alanları ile karışıklığa neden olmayan sadece kendine özel EBELİK YASASI en doğru

çözümleri oluşturacaktır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EBELİK EĞİTİMİ, MESLEKİ GEREKLİLİK

MİDWİFERY EDUCATİON İN OUR COUNTRY DOES THE OCCUPATIONAL

REQUIREMENTS MEET?

NERİMAN SOĞUKPINAR1, HALİME AYDEMİR 2

1HEALTH SCİENCE FACULTY, 2ADNAN MENDERES UNIVERSITY FACULTY OF MEDICINE

The purpose of this paper is to question the adequacy of midwifery education of the functions of the profession.

Midwife; it is the person who is trained to provide the necessary care and counseling before pregnancy, during

pregnancy, during pregnancy, at labour and in the postpartum period, to make normal labour on his own

responsibility, to care for the newborn. Midwife; He is a person who regularly attends midwifery education and

training program in his country, who has successfully completed the theoretical and application required for

midwifery and is officially approved with a diploma for his qualifications which are legally necessary. ICM

considers midwives as preferred professionals in all prenatal women. ICM works to protect women's rights with

midwives and midwives troops to provide access to health care during pregnancy, childbirth and postpartum

period. Midwifery; the art and profession of assisting birth. Midwives, all over the world; especially the mother

and baby directly responsible for health. Today, the profession of midwifery has progressed in parallel with the

developments in the field of medicine and has taken its place among the medical professions as a professional

discipline based on scientific and ethical values, combining midwifery, science and art. Midwifery education in

our country has been carried out in international standards since 1996. However, we can see that the current

legislation, current undergraduate education outcomes and midwives are compared with the clinical-primary health

care services, and they are employed with different tasks and powers that are not included in the training of the

professional staff.

Page 37: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

37

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Considering all these reasons, only the specific MIDWIFERY LAW, which is in parallel with the training provided

for the professional competence and which does not cause confusion with the fields of duty of the other

professionals, will create the right solutions.

KEYWORDS: MİDWİFERY, MİDWİFERY EDUCATİON, PROFESSİONAL REQUİREMENT

Page 38: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

38

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-15- EBELİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN UYGULAMA ALANINDA YAPTIĞI

HATALAR VE YAŞADIKLARI ANKSİYETELER

Poster Bildiri /

GÖZDE KÜĞCÜMEN1, AYŞENUR AYDIN1, BÜŞRA AKTAŞ1,

1İstanbul Medipol Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İstanbul,

Klinik alanda öğrenciler hatalı uygulamalar yapabilmekte ve sonrasında stresi deneyimlemekte, kaygı düzeyleri

artabilmektedir. Bu çalışmada öğrencilerin hata yapmasına neden olan faktörler ve klinik alanda yaşadıkları stres-

kaygı düzeyleri ve bunları etkileyen faktörlerin belirlenmesi, stres-kaygı durumlarındaki bilgi düzeylerinin

incelenmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Araştırmanın örneklemini İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik bölümü 1.,2. Ve 3.

sınıfta eğitim gören 100 öğrenci ebe oluşturmaktadır. Öğrencilere uygulama alanında yapılan hatalar ve yaşadıkları

anksiyete düzeylerini ölçen envanter uygulanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS anket programı

kullanılmıştır.

Uygulama alanlarındaki stajyer öğrenci sayısının fazla olması, sağlık personellerinin davranış ve tutumları,

öğrencilere teorik bilgisinin eksik olduğu konularda soru sorulması ve uyku sürelerinin stres yaratan durumlarda

etkili olduğu tespit edilmiştir. Hata yapan öğrencilerin %41’inin uzun süreli anksiyete yaşadığını ve bu

öğrencilerin %56’sının verimli çalışmaya devam edemedikleri saptanmıştır. Katılımcılara açıklı uçlu olarak

sorulan sorular ile sık karşılaşılan uygulama hatalarının ise yanlış ilaç dozu kullanımı, ilaç-hasta uygulama

karışıklığı, uygulamalarda yanlış tekniklerin kullanılmasından kaynaklandığı belirlenmiştir. Uygulama anında

sağlık personelinin bulunması öğrencilerde özgüven artışı sağladığı(%56) tespit edilmiştir.

Katılımcılardan edinilen veri sonuçlarına göre hatalı uygulama sonrasında öğrencilerin uzun süreli anksiyete

yaşadığı ve hatalı uygulamanın yetkili kişilere bildirilmesi gerektiğinin bilincinde olduğu tespit edilmiştir. Yetkili

kişilere bildirilmesi yapılan hatanın daha hızlı telafi edilmesini sağlamaktadır. Anksiyete sonrasında öğrencilerin

verimli çalışmaya devam edememesi yeni hatalara yol açabilmektedir. Öğrencilerin yaşadığı anksiyete-stresi en

aza indirmek için öğrencilerin yeterli teorik bilgiye sahip olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra pratik uygulama

becerilerinin gelişmiş ve deneyimlerinin artmış olması öğrenci açısından büyük bir avantaj sağlamaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: ANKSİYETE, HATALI UYGULAMA, ÖĞRENCİ, VERİMLİ ÇALIŞMA,

STRES

CLİNİCAL APPLİCATİONS ERRORS AND THE ANXİETİES OF MİDWİFERY

STUDENTS İN THE CLİNİC AREA

GÖZDE KÜĞCÜMEN1, AYŞENUR AYDIN1, BÜŞRA AKTAŞ1

1İSTANBUL MEDİPOL UNİVERSİTY HEALTH SCİENCE FACULTY, MİDWİFERY, İSTANBUL

In the clinic, students can make mistakes and experience stress afterward, the level of anxiety can increase. In this

study, it was aimed to investigate the factors that cause students to make mistakes, to determine the levels of stress-

anxiety that they experience in the clinical field and the factors affecting them, and to examine and evaluate the

knowledge levels in stress-anxiety situations.

The research was made by 100 midwifery students who are studying from first, second, third year in Istanbul

Medipol University, Faculty of Health Sciences. A questionnaire was applied to the students about the mistakes

made in the application area and the level of anxiety they experienced. SPSS survey program was used to evaluate

the data.

Having a greater number of trainees in the field of application, behavior, and attitudes of health professionals,

students in stressful situations to be asked questions on matters of theoretical knowledge is lacking and sleep

Page 39: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

39

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

duration has been found to be effective.It was determined that 41% of students who made mistakes had long-term

anxiety and 56% of these students could not continue to work efficiently. Participants openness-ended questions

with a common application error are an incorrect dose of medication use, drug-patient confusion application is

determined to be caused by the wrong technical applications. The presence of health personnel at the time of

application was found to provide self-confidence (56%).

According to the data obtained from the participants, it was determined that students had long-term anxiety after

faulty practice and that they knew that the faulty application had to be reported to the authorized persons. The

mistakes made are to be reported to the competent person to quicker resution. Failure of students to work efficiently

after anxiety can lead to new errors. In order to minimize the anxiety stress experienced by the students, the

students must have sufficient theoretical knowledge. In addition, the increased development and practical

experience of practical application skills provide students with a great advantage.

KEYWORDS: ANXİETY, FAULTY PRACTİCE, STUDENT , EFFİCİENCY, STRESS

Page 40: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

40

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-16- ANTENATAL DÖNEMDE DEPRESYON VE EBENİN ROLLERİ

Yağmur TOPRAK1, Gözde KÜĞCÜMEN1,

1Medipol Üniversitesi,

Antenatal dönemde depresyon risklerinin saptanmasındaki ebenin rollerinin anlaşılması

Antenatal depresyon , gebelik döneminde kadını etkileyebilen bir klinik depresyon şeklidir , uygun şekilde tedavi

edilmezse postpartum depresyona öncülük edebilir .Antenatal depresyon anne ve fetus için zararlı sonuçlara sebep

olabilir. Antenatal dönemde kadın için bazı önemli depresyon belirleyicileri vardır; düşük benlik saygısı, antenatal

anksiyete, düşük sosyal destek, olumsuz bilişsel stil, majör yaşam olayları, düşük gelir ve kötüye kullanım öyküsü

gibi. Antenatal depresyon ve postnatal depresyon risk faktörleri açısından birbirlerinden farklıdırlar ancak

birbirleriyle ilişkilidirler. Antenatal depresyon kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığını tehlikeye atabilir, malnütrisyona

sebep olabilir, kişinin kendine bakım kapasitesini azaltabilir.

Antenatal depresyonun yüksek prevalansı (% 20) göz önüne alındığında önleme, tanılama, tedaviye yardımcı

olmak için risk faktörlerini belirlemek önem kazanmıştır. Antenatal depresyonun risk faktörleri içerisinde; genç

yaş, depresyon öyküsü, düşük doğum ağırlığı ve gebelik sonlanması, düşük benlik saygısı yer almaktadır.

Gebelikteki psikopatolojik semptomların: bilişsel gecikme ve davranış problemleri gibi fetüs için fizyolojik

sonuçları vardır. Evlilik, gebelik, doğum ve annelik kadın hayatındaki önemli değişimlerdir. Kadın değişimlere

uyum sağlarken zorluklar yaşayabilir. Ebeler kadının bu sürece uyumunu kolaylaştıracak sağlık profesyonelleridir.

Antenatal dönemde ebeler kadın açısından risk faktörlerini belirlemelidirler. Risk grubunda olan gebelere sık izlem

yapılmalıdır. Kadının yakınları ve sağlık çalışanlarından aldığı destek ile sorunun erken fark edilmesi önemli bir

unsurdur. Anne-bebek bağlamasına antenatal depresyonun olumsuz etkileri olduğu ortaya konmuştur. Dikkatli bir

gözlem ile antenatal depresyon tanısı konabilir. Antenatal depresyonda ilaçların olası yan etkileri olabileceği için

psikoterapi tercih edilmektedir.

Ebeler risk faktörlerinin belirlenmesi , gebelik , doğum ve doğum sonrası sürecin sağlıklı geçmesi için, kadına

sürecin başından başlayarak olumlu eğitim ve danışmanlık verilmelidir.

ANAHTAR KELİMELER: ANTENATAL , DEPRESYON , EBE ,RİSK, PSİKOTERAPİ

DEPRESSION AND THE ROLE OF MIDWIVES IN ANTENATAL PERIOD

Yağmur TOPRAK1, Gözde KÜĞCÜMEN1

1MEDİPOL UNİVERSİTY

Understanding the role of midwives in determining the risk of depression in Antenatal period

Anti-depressant depression is a form of clinical depression that may affect women during pregnancy , leading to

postpartum depression if not treated appropriately .Antenatal depression can cause harmful effects to the mother

and fetus. There are some important depression markers for women in Antenatal period; low self-esteem, antenatal

anxiety, low social support, negative cognitive style, major life events, low income and a history of abuse. The

risk factors for Antenatal depression and postnatal depression are different from each other, but they are associated

with each other. Antenatal depression can endanger one's physical and mental health, cause malnutrition, and

reduce one's self-care capacity.

Taking into account the high prevalence of Antenatal depression (20%), prevention, diagnosis, and risk factors to

help with treatment have become important. Risk factors for Antenatal depression include young age, depression

history, low birth weight and pregnancy termination, low self-esteem. Psychopathological symptoms during

pregnancy: cognitive delay and behavioral problems, such as physiological consequences for the fetus. Marriage,

pregnancy, birth and motherhood are important changes in women's lives. Women can experience difficulties in

adapting to changes. Midwives are health professionals who will make it easier for women to adapt to this process.

In Antenatal period, midwives should determine the risk factors for women. Women who are at high risk for breast

Page 41: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

41

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

cancer should discuss their risk with their health care provider. With the support of women's relatives and health

workers, early detection of the problem is an important element. Maternal-infant bonding has been shown to have

negative effects on antenatal depression. With careful observation, antenatal depression can be diagnosed. Because

of the potential side effects of drugs in Antenatal depression, psychotherapy is preferred.

Women should be given positive education and counseling starting from the beginning of the process , in order to

determine the risk factors of midwives , to ensure that the process of pregnancy, birth and postpartum is healthy.

KEYWORDS: ANTENATAL , DEPRESSION , MIDWIFE ,RISK, PSYCHOTHERAPY

Page 42: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

42

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-17- ANNELERİN EMZİRME SIRASINDA KULLANDIĞI TAMAMLAYICI VE

ALTERNATİF YÖNTEMLER: SİSTEMATİK DERLEME

AYLİN AYDIN SAYILAN1, YELİZ MERCAN1, EZGİNUR İNAN1,

1Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu,

Emzirme sırasında tamamlayıcı ve alternatif ilaçların (CAM) kullanımı, esas olarak geleneksel ilaçlarla

karşılaştırıldığında daha yüksek güvenliklerinden dolayı artmaktadır. Bu nedenle çalışmada, emziren kadınların

CAM kullanımı hakkındaki bilgi ve tutumlarını araştırmak amaçlanmıştır.

Konuyla ilgili 2010 ile 2018 tarihleri arasında yayınlanmış 32 çalışma incelenmiştir. Medline, Cochrane Library,

PubMed, Scopus, Embase, Cınhal, Web of Science elektronik veri tabanları "breastfeeding; complementary

medicine; herbal medicine; pregnancy", anahtar kelimeleri kullanılarak taranmıştır. Elde edilen çalışmalardan

meta-analiz, sistematik derleme çalışmaları incelemeye dahil edilmiş; kriterlere uygun toplam 11 yayın çalışma

kapsamına alınmış ve karşılaştırma, sınırlılık ve sonuçlar açısından değerlendirilmiştir.

Toplam 3882 örneklemin yer aldığı oluşan çalışmaların; çoğunluğunda yüksek eğitim seviyesi olan annelerin

primipar olduğu; 1794 kadının emzirme sırasında tamamlayıcı ve alternatif tıptan yararlandığı; CAM'ların

geleneksel ilaçlardan eşit derecede güvenli veya daha güvenli olduğunu düşündükleri için CAM kullandıkları,

büyük çoğunluğunun CAM'lerin potansiyel riskleri hakkında hiçbir bilimsel bilgiye sahip olmadıklarını kabul

ettikleri; en sık kullandıkları yöntemler arasında; sırasıyla; masaj, vitamin ve mineral takviyeleri, bitki çayları,

soğan-sarımsak gibi sebzelerin olduğu saptandı.

Annelerin büyük bir çoğunluğunun CAM kullandıkları; fakat risklerini ve yan etkilerini bilmedikleri görüldü.

ANAHTAR KELİMELER: EMZİRME, TAMAMLAYICI TIP, BİTKİSEL İLAÇLAR, GEBELİK

COMPLEMENTARY AND ALTERNATIVE METHODS USED IN MOTHERS DURING

BREAST-FEEDING: A SYSTEMATIC REVIEW

AYLİN AYDIN SAYILAN1, YELİZ MERCAN1, EZGİNUR İNAN1

1KIRKLARELİ UNİVERSİTY SCHOOL OF HEALTH

The use of complementary and alternative medicines (CAM) during breastfeeding is increased due to their higher

safety compared to conventional drugs. In this study aimed to investigate the knowledge and attitudes of

breastfeeding women about CAM usage.

32 studies published between 2010 and 2018 were examined. The electronic databases of Medline, Cochrane

Library, PubMed, Scopus, Embase, Cinhal, Web of Science were scanned using the keywords "breastfeeding;

complementary medicine; herbal medicine; pregnancy" Meta-analysis and systematic review studies were

included in the study. A total of 11 publications in accordance with the criteria were included in the study and

evaluated for comparison, limitations and results.

A total of 3882 samples were included; mothers with a high level of education are primiparous; 1794 women

benefited from complementary and alternative medicine during breastfeeding; They acknowledge that CAM uses

CAM because they think they are equally safe or safer than conventional drugs, and that most of them do not have

any scientific knowledge of the potential risks of CAMs; among the most commonly used methods; respectively;

massage, vitamin and mineral supplements, herbal teas, onion-garlic vegetables such as garlic were determined.

The majority of mothers used CAM; but they did not know their risks and side effects.

KEYWORDS: BREASTFEEDING; COMPLEMENTARY MEDICINE; HERBAL MEDICINE;

PREGNANCY

Page 43: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

43

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-18- EBELİK EĞİTİMİNDE İNOVASYONUN MESLEKİ YANSIMALARI

TUĞBA YILMAZ ESENCAN1, AYÇA DEMİR YILDIRIM1,

1ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ,

Bu derleme ebelik eğitiminde inovasyonun mesleki yansımalarının irdelenmesi amacıyla planlanmıştır.

Eğitim ve teknolojinin gelişimine paralel olarak ebelik eğitimi geçmişten günümüze sürekli değişim ve gelişim

göstermiştir. 20. yüzyıla kadar “geleneksel ebelik” olarak adlandırılan ve çoğunlukla gözlem ile deneyimlerin

aktarılması sonucu usta-çırak ilişkisi ile yürüyen ebelik mesleği, zamanla profesyonel bir bilim alanı olarak

değerlendirilen, kanıta dayalı uygulamaları, bilimsel çalışmaları ve standartları belirlenmiş ebelik eğitim

programları ile profesyonel bir meslek olmuştur. Mesleğin gelişim sürecinde ebelik eğitiminde inovasyonun büyük

etkisi olmuştur. Günümüzde teknoloji ve eğitim sistemindeki değişimler, gebenin izlemi ve bakımının

niteliğindeki değişimler, doğum serüveninde yenilikçi yaklaşımlar ve alternatif uygulamalar, anne ve bebek

sağlığının önemi, ebelik öğrenci profilindeki beklentilerin değişmesi ve bilimsel bilginin uygulamaya yansıtılması

ebelik eğitiminde inovasyon gereksinimi ortaya çıkarmıştır. Ebelik eğitiminde kanıta dayalı uygulamaların alana

yansıtılması ve bilginin beceriye dönüştürülmesi için simülasyon uygulamaları, mesleki standardizasyon

çalışmaları, ebelik ulusal çekirdek eğitim programları ve akreditasyon çalışmaları yapılmaktadır. Bunların yanında

eğitimcilerin inovasyonu desteklemesi ve sürdürmek için destekleyici olması gerekmektedir. Ebelik eğitimi veren

kurumların ortak bir vizyon çerçevesinde stratejik planlar geliştirmeleri ve ebelik öğrencilerinin mesleki bilgi ve

becerilerinin gelişmesini destekleyen inovatif stratejilerin eğitimlerine entegrasyonu eğitim alanındaki inovasyon

için temel adımları oluşturmaktadır. İnovasyon, ebelik bakımında kalitenin geliştirilmesi ve sürdürülmesinde

hayati bir önem taşımaktadır. Günümüzde teknolojinin ilerlemesi doğumda gereksiz müdahale oranlarının

artmasına neden olmuştur. Kanıta dayalı uygulamalar ile yapılacak müdahalelerin kanıt değeri taşımadığı

belirlenmiştir. Ebelik bakım modeli ile bilimin ışığında gereksiz müdahalelerden kaçınılarak sürecin yönetimi

sağlanır. Ebelik eğitiminde geliştirilen inovatif bilincin bakım modellerine yansıması bu süreçte oldukça etkili

olmaktadır. Sonuç olarak; ebelik eğitimi, küreselleşen dünyanın artan teknolojik olanakları, toplumun kültürel

özellikleri, öğrencilerin profili, ülkenin gerçekleri, gereksinim ve koşulları dikkate alınarak yapılandırılmalıdır. Bu

bağlamda inovatif stratejilerin geliştirilmesi ve ebelik bakım modeline yansıtılması mesleğin gelişimi için oldukça

yararlı olacaktır.

ANAHTAR KELİMELER: EBE, EBELİK EĞİTİMİ, EBELİK BAKIM MODELİ, İNOVASYON,

İNOVATİF STARATEJİ.

PROFESSİONAL REFLECTİONS OF INNOVATİON İN MİDWİFERY EDUCATİON

TUĞBA YILMAZ ESENCAN1, AYÇA DEMİR YILDIRIM1

1ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN DİSEASES TRAİNİNG AND RESEARCH HOSPİTAL

This review was planned in order to examine the professional reflections of innovation in midwifery education.

In parallel with the development of education and technology,midwifery education has been constantly changing

and developing from past to present.A professional profession with midwifery education programs,which is

calledas elik traditional midwifery until the20th century and is often referred to as a professional field of science

with time and experience as a result ofthe transfer of experiences bythe master-apprentice relationship,which is

considered as a professional science field in time.It has been.Innovation in midwifery education has had a great

impact on the development of theprofession.Today,changes in technology and education system,changes in

thequality of the follow-up andcare of thepregnant,innovative approaches andalternative practices in thebirth

adventure, theimportance of mother and baby health,changing theexpectations in the midwifery student profile

and reflecting thescientific knowledge to the practice have created the need for innovation in midwifery

education.In midwifery education,simulation practices,professional standardization studies,midwifery national

core training programs and accreditation studies are carried out to reflect the evidence-based practices in the field

and to transform theknowledge into skills.In addition,educators need to be supportive to support and sustain

innovation.The development of strategic plans within theframework of a common vision of midwifery education

institutions and the integration of innovative strategies that support thedevelopment of theprofessional knowledge

Page 44: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

44

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

and skills of midwifery students constitute the basic steps for innovation in the field of education.Innovation is

vital in the development and maintenance of quality in midwifery care. Nowadays, the advancement of technology

has caused unnecessary intervention rates at birth. Interventions with evidence-based practices did not show

evidence value. In the light of midwifery care model,management of the process is provided by avoiding

unnecessary interventions in the light of science. Thereflection of innovative consciousness developed in

midwifery education on care models is very effective in this process. As a result;midwifery education should be

structured by taking into account the increasing technological possibilities of the globalized world,the cultural

characteristics of the society,the profile of the students,the realities and requirements of the country.In this

context,developing innovative strategies and reflecting them on themodel of midwifery care will be very useful

for the development of theprofession.

KEYWORDS: MİDWİFERY, MİDWİFERY EDUCATİON, MİDWİFERY CARE MODEL, INNOVATİON,

INNOVATİVE STRATEGY.

Page 45: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

45

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-19- SAGLIKLI BEBEGE UZANAN EL ;DOULA

Betül ÇELEBİ1,

1Fırat Üniversitesi,

Doğum sırasında bir doğum koçunun bulunmasının en önemli neden günümüzdeki doğum ortamlarının

koşullarıdır. Doğumlar artık evde değil de kliniklerde ve hastanelerde gerçekleştiği için, oluşan ortam doğum

sürecinin gerektirdikleri yüzünden ‘zorlu’ bir hal almıştır. Kadınlar artık, müdahalelere ve rutin işlemlere daha

kolay maruz kalmakta ve bulundukları ortamda mahremiyet eksikliği, parlak ışık, odaya girip çıkan yabancılar ve

iğneler rahatsız edici etkenler bulunmaktadır. Doğum yapan kadınlar çok korunmasız bir durumda olup, bu

koşulların müdahale riskini de arttırırken doğumu yavaşlatıp özgüveni azaltması oldukça muhtemeldir. Bir doğum

koçu, doğum yapan kadının alanını “koruyacak” ve doğumu engelleyebilecek herhangi bir şeyi kapatarak ona,

doğumun gerekliliklerinde yardımcı olacaktır.

Doğum koçunun sürekli desteğini alan kadınların daha olumlu genel bir deneyim yaşadıkları görülmüştür.

Kendiliğinden gerçekleşen normal doğumlar yapma ihtimalleri daha fazladır ve herhangi bir ağrı kesici, epidural,

doğum hakkında olumsuz duygular, vakum ya da forseps destekli doğum ya da sezaryen olasılıkları ise daha

düşüktür. Doğum sırasında annenin yanındadır. Yüksek özgüvene ek olarak, sürekli destek ve rahatlamaya yönelik

önlemler de doğal ağrı kesici görevini üstlenir.Anneyi dinler, rahatlatır, annenin doğum tercihlerini hatırlatır.

Doula, doğumun tıbbi kısmıyla ilgilenmez, anne ile ilgilenir.Doğum kadının yolculuğu ise, doula doğum sırasında

kadının yol arkadaşıdır

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 1999 yılında yaptığı bir çalışma sonrasında “Normal Doğumda Bakım

Uygulamaları” rehberi sunmuş. Bu rehbere göre doğumda uygulanan kanıta dayalı 6 uygulamadan biri olan,

“Doğum yapan kadınlara duygusal ve fiziksel destek verilmelidir.” belittiği gibi destek doğumun her aşamasında

bulunmalı ve bu durum doula ile kolaylaşmaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: EBE ,MENTÖR,GEBE

HEALTHY BABY REMOVING HAND;DOULA

Betül ÇELEBİ1

1 FİRAT UNİVERSİTY

During the birth the most important reason of being birth coach is the conditions of the birth environment today.

As births are no longer at home but in clinics and hospitals, the resulting environment has become 'challenging'

because of the birth process.Women are now more easily exposed to interventions and routines, and there is a lack

of privacy, bright light, foreigners entering the room, and irritating factors in the environment they are in. Women

who give birth are in a very vulnerable condition, and it is highly likely that these conditions increase the risk of

interference while slowing birth and reducing self-confidence. A birth coach will help her with her birth

requirements by shutting down anything that might "block" the woman's area obstruct the birth.

It has been seen that women who receive continuous support of the birth coach have a more positive overall

experience. They are more likely to have spontaneous births and are less likely to have any analgesic, epidural,

negative feelings about labor, birth or cesarean delivery with vacuum or forceps. She is with her mother during

birth. In addition to high self-esteem, measures for constant support and relief also take on the task of natural pain

relief. Religions are relaxed, reminiscent of your mother's birth preferences.Doular does not care about the medical

part of birth, she listens to mother to the birth choices.If the birth is a travel of the woman during the birth.

The World Health Organization (WHO) presented a guide to "Normal Delivery Care Practices" in 1999 after a

study. This is one of six blood-based practices applied at birth, "Emotional and physical support should be given

to women who give birth." support should be found at every step of the birth and this situation is easier with the

Doula.

KEYWORDS: MIDWİFE,MENTOR,PREGNANT

Page 46: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

46

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-20- GEBELİKTE KONSTİPASYON GÖRÜLME DURUMU VE YAŞAM KALİTESİ İLE

İLİŞKİSİ

Resmiye KAYA1, Ayten TAŞPINAR2,

1Adnan Menderes , 2Adnan Menderes Üniversitesi,

gebelikte konstipasyon görülme durumunu ve yaşam kalitesi ile ilişkisini değerlendirmektir.

Bu çalışma gebelikte konstipasyon görülme durumunu ve konstipasyonun yaşam kalitesi ile ilişkisini incelemek

amacıyla analitik-kesitsel olarak Ekim 2016- Haziran 2018 tarihleri arasında Manisa Merkezefendi Devlet

Hastanesi Nonstres Testi (NST) polikliniğinde yapılmıştır. Çalışmanın evreninin bu polikliniğe başvuran gebeler

oluşturmuştur. Örneklem hacminin belirlenmesinde, power analizinden yararlanılmıştır ve örneklem sayısı 631

bulunmuştur. Araştırma 703 gebe ile (n=703) tamamlanmıştır. Veriler Gebe Tanıtım Formu, Gebelikte

Konstipasyon Tanısı İçin Basitleştirilmiş Kriterler ve Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Ölçeği ile toplanmıştır.

Veri toplama formu gebeler ile yüz yüze görüşme yöntemi ile doldurulmuştur. Verilerin analizinde tanımlayıcı

istatistikler ki-kare, stundet t testi ve lojistik regresyon analizi kullanılmıştır.

. Araştırmaya katılan gebelerin yaş ortalaması 27,07±5,39 olup, %40,3’ü ortaokul mezunudur. Gebelerin %45’inin

normal kilolu olduğu, yaşayan çocuk sayısı ortalaması 0,93±0,99, gebelik sayısı ortalaması 2,11±1,02 olup

%25,6’sı son doğumunu sezaryen olarak yaptığı, %12,1’inin gebeliğinde sigara kullandığı, %14,8’inin hiç demir

ilacı kullanmadığı ve %83,2’sinin sağlık sorunu yaşadığı bulunmuştur. Gebelerin, Gebelikte Konstipasyonu Tanısı

İçin Basitleştirilmiş Kriterler’e göre %38,8’inin konstipasyon yaşadığı ve en çok 13-28. Haftalarda bu sorunu

yaşadığı bulunmuştur. Aile tipinin, sosyal güvence varlığının, ameliyat olma durumunun, gebelikte sağlık sorunu

yaşamanın, defekasyon alışkanlığının ve gebelikten önce konstipasyon yaşamanın gebelikte konstipasyon yaşama

durumunu etkilediği saptanmıştır. Konstipasyon yaşayan gebelerin yaşam kalitesi alan puanlarının daha düşük

olduğu, ancak sadece ruhsal alanda bu düşüklüğün istatistiksel düzeyde anlamlı olduğu bulunmuştur (p=0,016). )

Sonuç olarak konstipasyon gebelikte sık karşılaşılan bir sorun olup gebelerin yaşam kalitesini ruhsal alan dışında

etkilemediği saptanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: GEBELİK, KONSTİPASYON, YAŞAM KALİTESİ

THE STATE OF THE PREVALENCE OF CONSTIPATION IN PREGNANCY AND ITS

RELATION WITH THE QUALITY OF LIFE

Resmiye KAYA1, Ayten TAŞPINAR2

This study aims to investigate the incidence of constipation during pregnancy and the relationship between

constipation and quality of life.

This study was conducted between October 2016-June 2018 at the Nonstress Test (NST) Clinic of Manisa

Merkezefendi State Hospital with the aim of analysing the state of the prevalence of constıpation in pregnancy and

its relation with the quality of life. The population for this study consisted of the preganant women who visited the

clinic. In determining the sample volume, a power analysis was used and the sample number was found to be 631.

The study was completed with 703 pregnant women (n = 703). Data were collected with pregnancy form,

Simplified Criteria for Constipation Diagnosis in Pregnancy and the World Health Organization Quality of Life

Scale. The data collection form was filled during face-to-face interviews with the pregnant women. Descriptive

statistics chi-square and stundet t test were used in the analysis of the data.

The average age of the pregnant women who participated in the study was 27.07 ± 5.39 and 40,3% were middle

school graduates. It was found out that 45% of the pregnant women had normal weight, the average number of

living children was 0.93 ± 0.99, the average number of total pregnancies was 2.11 ± 1.02, 25.6% had had cesarean

birth for their previous delivery, 12.1% used cigarette, 14.8% had never used iron supplements, and that 83.2%

had various health problems. According to the Simplified Criteria for Pregnancy Constipation Diagnosis, it was

Page 47: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

47

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

discovered that 38.8% of the pregnancies experienced constipation and that it was mostly during the 13th-28th

gestational week. It was determined that family type, social security, surgery, health problems during pregnancy,

defecation habit and a history of constipation before pregnancy affect the state of experiencing constipation in

pregnancy. Also, it was found that the score for the quality of life of the pregnant women with constipation was

low, however, only in the psychological area was this lowness statistically significant.

it was found that constipation is a common problem encountered in pregnancy and that besides the psychological

area, it has no side effect on the quality of life.

KEYWORDS: PREGNANCY, CONSTİPATİON, QUALİTY OF LİFE.

Page 48: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

48

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-21- SEZARYEN DOĞUM ORANLARI VE KADINLARIN DOĞUM ŞEKLİ TERCİHİ İLE

İLİŞKİSİ

Ayşegül DÖNMEZ1, Zekiye KARAÇAM2, HAKAN SAKAOĞLU3, NEVİN CANBULUT4,

1Sağlık Bakanlığı Tepecik EAH, 2Adnan Menderes Üniversitesi, 3SAĞLIK BAKANLIĞI, 4Sağlık Bakanlığı,

Gebelik ve doğum, kadınları hem fiziksel hem de duygusal yönden etkileyen önemli bir yaşam deneyimidir. Bu

süreç kadınların sosyal yaşamlarını da etkileyerek sosyal ilişkilerinde ve aile bireylerinde rol değişikliğine neden

olmaktadır. Dünya sağlık örgütü (DSÖ), anne, yenidoğan ve bebek ölüm oranlarının azaltılmasında makul

sezaryen oranının %10-15 olduğunu ve bu oranın üstündeki sezaryenlerin mortaliteyi azaltmada etkili olmadığını

açıklamıştır. Buna rağmen birçok ülkede sezaryen oranlarında belirgin bir şekilde artış olduğu gözlenmektedir. Bu

oranlar Finlandiya %15,5, Hollanda %15,9, ülkemizde ise bu oranın %53,7 olarak rapor edilmiştir. Bu araştırmanın

amacı kadınların doğum şekline karar vermelerini etkileyen faktörleri incelemektir. Araştırma sonucu elde edilen

bilginin gebelik öncesi, gebelik, doğum ve doğum sonu bakım hizmetlerinin planlanması ve sunulmasına ve

kadınların doğum şekli tercihlerini belirlemelerine, bilimsel bilgiye ve araştırmalara katkı sağlaması

beklenmektedir.

Bu araştırma analitik-kesitsel olarak, 01.01.2017–30.06.2017 tarihlerinde Tepecik Eğitim Araştırma

Hastanesi’nde kadın hastalıkları ve doğum kliniğinde yapıldı. Araştırmaya gelişigüzel örnekleme yöntemi ile

doğum yapan ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 372kadın dâhil edilmiştir. Araştırma verileri araştırmacılar

tarafından konu ile ilgili literatür incelemesi sonucu geliştirilen anket formu kullanılarak yüz yüze görüşme tekniği

ile elde edilmiştir. Verilerin analizi tanımlayıcı istatistikler ve ki-kare testi ile yapılmıştır.

Araştırma kapsamındaki kadınların yaş ortalaması 22,99±3,67’dir. Kadınların eğitim durumları, %68,02’si

ilköğretim ve altı, %31,98’inin lise ve üstü mezunu olduğu, önceki doğum şeklinin %58,6’ının vajinal,

%41,4’ünün sezaryen doğum olduğu bulunmuştur. Kadınların yaş, çalışma, sosyal güvence ve algıladıkları gelir

düzeyleri ile doğum şekli arasında yapılan incelemelerde gruplar arasında istatistiksel olarak önemli herhangi bir

fark bulunamamıştır. Lise ve üstü eğitim alan kadınlarda sezaryen ile doğum oranlarının(%56,3) ilköğretim ve

daha az eğitimi olanlara göre (%45,1) daha yüksek olduğu ve istatistiksel olarak anlamlı olduğu

saptanmıştır(p=0,043). Doğum sayısı 1-3 olan kadınların sezaryen ile doğum oranlarının (%54,4), 4-7

olanlara(%27,3) göre daha fazla olduğu ve istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir(p=0,014).

Çalışmada kadınların doğum şekline karar vermelerini bireysel özellikler ve sağlık personelinin yaklaşımı gibi

çeşitli değişkenlerin etkilediği sonuçları açığa çıkarılmıştır. Bu sonuçlara dayalı olarak; sağlık eğitimcilerinin

doğum yöntemleri ve kadınların doğum şekline karar vermeleri hakkında eğitimlerde yer vermeleri, sağlık

yöneticilerinin bu konudaki sorunları azaltacak ve çözüm önerileri geliştirecek kamusal düzenleme ve politika

geliştirmeleri önerilebilir.

ANAHTAR KELİMELER: DOĞUM, HASTA TERCİHİ, KARAR VERME

CESAREAN BİRTH RATE AND WOMEN'S RELATİONSHİP WİTH PREFERRED

METHOD OF BIRTH

Ayşegül DÖNMEZ1, Zekiye KARAÇAM2, HAKAN SAKAOĞLU3, NEVİN CANBULUT4

1HEALTH MINISTRY, 2ADNAN MENDERES UNİVERSİTY, 3HEALTH MINISTRY

Pregnancy and delivery are an important life experience that affects women both physically and emotionally. The

World Health Organization (WHO) stated that the rate of reasonable caesarean section in reducing maternal,

neonatal and infant mortality rates is 10-15% and that cesareans above this rate are not effective in reducing

mortality. The aim of this study is to examine the factors that affect women's decision to give birth. The results of

the information obtained prior to pregnancy, pregnancy, partum and postpartum care services and the provision of

planning and women to determine their preferred mode of partum is expected to contribute to scientific knowledge

and research.

Page 49: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

49

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

This research was conducted analytically-cross-sectional in the Obstetrics and Gynecology Clinic of Tepecik

Hospital between 01.01.2017-30.06.2017. The study, birth by random sampling method and were included 372

women who voluntarily to participate in research. Data analysis was performed by descriptive statistics and chi-

square test.

The mean age of women in the study was 22,99 ± 3,67. The education level of women, 68,02% primary and lower,

31,98% high school and over graduated, 58,6% of the previous birth rate was vaginal and 41,4% was cesarean

delivery. Women's age, studies, investigations carried out between mode of birth with social security and income

levels perceive any difference between the groups was not found to be statistically significant.High school

education or birth by caesarean section rates in women(56.3%) than those with less education and elementary

education(45.1%) were found to be higher and statistically significant (p = 0.043). It was determined that cesarean

birth rates were higher in women (1-3%) compared to 4-7(27.3%) and statistically significant(p = 0.014).

Women in the study to decide the mode of birth results of various variables such as individual characteristics and

the approach of the health personnel have been revealed. Based on these results; health educators may be advised

to include the methods of delivery and the way women decide on the way of birth public regulatory and policy

developments to reduce the problems of health managers and to propose solutions.

KEYWORDS: BİRTH, PATİENT PREFERENCE, DECİSİON MAKİNG

Page 50: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

50

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-22- KARAMAN İLİNDEKİ ANNELERİN BEBEKLERİNİN BAKIMINDA

UYGULADIKLARI GELENEKSEL YÖNTEMLERİN ZAMAN İÇERİSİNDE DEĞİŞİM

DURUMU

YASEMİN ŞANLI1, AYŞE SONAY TÜRKMEN1, ASİYE ARISOY2,

1KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ, 2KARAMAN DEVLET HASTANESİ,

Karaman ilindeki annelerin yenidoğan bebeklerine uyguladıkları geleneksel yöntemlerin zaman içerisinde değişim

durumun belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

Kesitsel tipte ve tanımlayıcı olarak planlanan araştırma, toplam 328 anne ile yürütülmüştür. Araştırmada yer alan

veriler aynı hastanede iki farklı zaman diliminde iki farklı grup üzerinde gerçekleştirilmiştir. İlk değerlendirmede

ise 443 anne ile görüşülmüştür.

Annelerin bebeklerinin bakımında kullandıkları geleneksel yöntem olarak; bebeklerini tuzladıkları (ilk %25.7-

ikinci %35.4), pişikten korumak için pudra kullandıkları (ilk 40.3-ikinci %12.2), bebeklerini kundakladıkları

(%20.1), bebeğin ateşini düşürmek için ateş düşürücü kullandıkları (ilk 17.8-ikinci %32), bebeğin kaş ve gözüne

sürme sürdükleri (ilk 10.9-ikinci 15,9), bebeği uyutmak için ayakta salladıkları (ilk %33.6-ikinci %46)

belirlenmiştir.

Araştırmaya katılan kadınların doğum sonu dönemde bebek bakımına yönelik yaptıkları çeşitli geleneksel

uygulamaları zaman içerisinde farklı değişimler gösterse de sürdürdükleri ve bazı uygulamalarda artış olduğu

görülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: BEBEK BAKIMI, GELENEKSEL UYGULAMALAR, YENİDOĞAN

CHANGES IN TRADITIONAL INFANT CARE PRACTICES ADOPTED BY MOTHERS IN

KARAMAN

YASEMİN ŞANLI1, AYŞE SONAY TÜRKMEN1, ASİYE ARISOY2

1KARAMANOĞLU MEHMETBEY UNIVERSITY, 2KARAMAN STATE HOSPITAL

The study has been conducted in order to determine the change of the traditional practices over time that the

mothers in Karaman apply to their newborn babies.

Designed as the cross-sectional and descriptive, this study has been carried out with a total of 328 mothers. The

data in the study have been collected from two different groups in two different time periods at the same hospital.

443 mothers in total have been interviewed for an initial evaluation.

The following traditional practices used in infant care have been determined: salting (first 25.7% - second 35.4%),

using powder to protect from nappy rashes (first 40.3% - second 12.2%), swaddling (20.1%), using fever reducers

(antifebrile) to reduce the baby's fever (first 17.8% - second 32%), putting kohl on baby's eyes and eyebrows (first

10.9% - second 15.9%), rocking baby to sleep while mothers stand (first 33.6% - second 46%).

Although the traditional practices of the women participating in the research about infant care in their postnatal

period indicate different changes over time, it has been observed that mothers continue to use them and a certain

increase in a number of practices has been seen.

KEYWORDS: BABY CARE, TRADİTİONAL PRACTİCES, NEWBORN

Page 51: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

51

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-23- DOĞUM YÖNTEMİNİN CİNSEL FONKSİYON ÜZERİNE ETKİSİ VAR MIDIR?

Yağmur İRMAK1, Meltem DEMİRGÖZ BAL2,

1MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, 2MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK

BİLİMLERİ FAKÜLTESİ,

Bu sistematik derleme doğum yönteminin cinsel fonksiyon üzerine etkisini incelemek amacıyla planlanmıştır.

Ocak 2010 ve Haziran 2018 tarihleri arasında FSFI kullanılarak yapılan prospektif çalışmalar dahil edilmiştir.

Toplam 86 çalışmadan 24 çalışmanın dahil edilme kriterlerine uygun olduğu belirlenmiştir.

Normal doğum yapan kadında laserasyon ve epizyotomi gelişmiş ise genitopelvik ağrıya neden olduğu ve dolaylı

cinsel bozukluğa neden olduğu cinsel doyumlarının düştüğü saptanmıştır. Bu durum laserasyonun derecesi ile

doğru orantılı olarak değişmektedir. Sezaryen doğum yapan kadınlarda ise postpartum dönemde cinsel aktiviteye

yeniden başlama zamanı ve cinsel ilişki sıklığı normal doğumdan farklı bir özellik göstermemiştir.

Sonuç olarak normal doğum ile sezaryen doğum prospektif olarak kıyaslandığında cinsel fonksiyonlara dönüş ve

cinsel fonksiyonlar arasında anlamlı fark saptanmamıştır.

ANAHTAR KELİMELER: CİNSEL İŞLEYİŞ, FSFI, NORMAL VAJİNAL DOĞUM, SEZERYAN DOĞUM

IS THERE AN EFFECT ON THE METHOD OF SEXUAL FUNCTİON ?

Yağmur İRMAK1, Meltem DEMİRGÖZ BAL2

1 MARMARA UNIVERSITY INSTITUTE OF HEALTH SCIENCES, 2 MARMARA UNIVERSITY

FACULTY OF HEALTH SCIENCES

This systematic review is planned to investigate the effect of birth method on sexual function

Prospective studies conducted using FSFS between January 2010 and June 2018 were included. A total of 86

studies have been determined to comply with the criteria for inclusion in 24 studies.

If laceration and episodictomy were developed in the Normal delivery woman, the sexual satisfaction caused by

the Genitopelvik pain and the indirect sexual . This varies in proportion to the degree of the laceration. In women

who had cesarean delivery, the time to start sexual activity in postpartum period and the frequency of sexual

intercourse did not show a different characteristic than normal birth.

As a result, there was no significant difference between normal birth and cesarean birth, and the return to sexual

functions and sexual functions.

KEYWORDS: SEXUAL FUNCTİONİNG, FSFI, NORMAL VAGİNAL DELİVERY, CESAREAN

DELİVERY

Page 52: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

52

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-24- DOĞUMDA LOKAL ANESTEZİKLE UYGULANAN PERİNEAL MASAJIN DOĞUM

SÜRECİNE ETKİLERİ

Yağmur İRMAK1, Meltem DEMİRGÖZ BAL2,

1MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, 2MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK

BİLİMLERİ FAKÜLTESİ,

Bu araştırma doğum eyleminin birinci ve ikinci evresinde topikal anestezik sprey (%10 Lidocain içeren vemcaine

sprey) ile yapılan perine masajının genital travma, postpartum perine ağrısı, perineal iyileşme düzeyine etkisini

belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Randomize kontrollü deneysel nitelikte olan çalışma, 1 Ağustos 2018 ile 12 Eylül 2018 tarihleri arasında 30 kontrol

30 deney grubu olmak üzere toplam 60 multipar hasta ile yapılmıştır . Araştırma kapsamına alınan kontrol grubuna

travay süresince hastane rutinleri uygulanmıştır. Deney grubuna ise araştırmacı tarafından, doğum eyleminin aktif

fazında servikal açıklık 5 cm ve üzerinde olan gebelere doğumun 1. evresinden 2.evresine kadar lidokain içeren

sprey ile 10 dakika boyunca perine masajı uygulanmıştır. Veriler, gebe tanıtım formu, REEDA skalası, postpartum

ağrı düzeyini belirlemek için Görsel Kıyaslama Ölçeği (Visual Analog Skala = VSA) ile elde edilmiştir.

Kontrol grubunda REEDA bakıldığında kızarıklık, ekimoz ve ödem oluşmuştur. Deney grubunda VAS ve ağrı

daha düşük bulunmuştur. Deney grubunun ağrı ile baş edebilme durumu anlamlı derecede yüksek bulundu.

Ebeler tarafından Topikal anestezik sprey ile yapılan perine masajı rutin olarak tüm gebelere uygulanabilir.

ANAHTAR KELİMELER: PERİNE MASAJI, PERİNEAL TRAVMA, VAS, REEDA

EFFECTS OF PERİNEAL MASSAGE APPLİED WİTH LOCAL ANESTHESİA İN

CHİLDBİRTH.

Yağmur İRMAK1, Meltem DEMİRGÖZ BAL2

1 MARMARA UNIVERSITY INSTITUTE OF HEALTH SCIENCES, 2 MARMARA UNIVERSITY

FACULTY OF HEALTH SCIENCES

The first and second stage of the research is performed to determine the effect of genital trauma, postpartum perine

pain, perineal healing level with topical anesthetic spray (VEMCAIN spray containing 10% lidocaine).

The randomized controlled experimental study was conducted with a total of 60 multiparous patients, 30 control

and 30 experimental groups between August 1, 2018 and September 12, 2018. In the scope of the survey, hospital

routines were applied to the control group during Travay. In the experimental group by the researcher, the birth of

the active phase of the birth of the cervical aperture 5 cm and above the births to pregnant women 1. With lidocaine

from Stage 2 to Stage 1, Perinemassage was applied for 10 minutes. The data were obtained by using the Visual

Benchmark Scale (Visual Analog Scale = VSA) to determine the level of postpartum pain and the REEDA scale

When REEDA was examined in the control group, redness, ecchymosis and edema occurred. VAS and pain were

found lower in the experimental group. The experimental group's ability to cope with the pain was significantly

high.

Perineum massage performed by midwomen with topical anesthetic spray is routinely applicable to all pregnants.

KEYWORDS: PERİNEAL MASSAGE,PERİNEAL TRAUMA, VAS, REEDA

Page 53: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

53

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

P-25- MEZUNUM, PEKİ YA ŞİMDİ?

Tuğba Enise BENLİ1, Çiğdem KARAKAYALI1,

1İnönü Üniversitesi,

Bu derlemenin amacı; ebelik bölümünden mezun olan öğrencilerin mezuniyet sonrası çalışma alanları ile ilgili

bilgi vermektir.

Ebelik mesleği insanlık tarihinin en eski mesleklerinden biridir. Türkiye’de ebelik usta-çırak ilişkisi ile başlamıştır.

Daha sonra alınan eğitimlerle birlikte gelişmiştir. Eğitim süreci ebelik kursları ve ebe okulları ile başlamış; lise,

önlisans ve lisans eğitim ile devam etmiş günümüzde ise yüksek lisans ve doktora düzeyinde verilen eğitimler ile

sürdürülmektedir. Aldıkları eğitimleri başarı ile tamamlayan bireylere 'ebelik diploması' verilmekte ve bu bireyler

'ebe' ünvanına sahip olmaktadır. Mezuniyet aşamasına gelen her öğrenci ' bundan sonra ben ne yapacağım, nerede

çalışacağım, ne kadar para kazanacağım?' gibi benzer sorulara yanıt bulmak isteğindedir.

Ebeler özel ve devlet hastanelerinde, doğum evlerinde, çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezlerinde, aile sağlığı

ve toplum sağlığı merkezlerinde iş bulabilecekleri gibi eğitimlerine devam edip akademik kariyer yaparak

araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, doktor öğretim üyesi, doçent ve profesör gibi unvanlarla öğretim elemanı

olarak da görev yapabilirler.

Bu derleme ile mezuniyet aşamasına yaklaşmış olan ebelik öğrencilerinin kafalarındaki sorulara yanıt bulmalarını

sağlamak, ebelerin çalışma alanlarının nereler olduğu konusunda mezun ebeleri bilgilendirmek ve bilinçli bir

şekilde kendileri için en doğru çalışma alanına yönelmelerine katkıda bulunmak amaçlanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİLERİ, MEZUNİYET SONRASI, ÇALIŞMA ALANLARI

I'M A GRADUATE, NOW WHAT?

Tuğba Enise BENLİ1, Çiğdem KARAKAYALI1

1INONU UNİVERSİTY

The purpose of this review is; to give information about the graduates of midwifery department after graduation.

Midwifery profession is one of the oldest professions in human history. It started with midwifery-master-

apprentice relationship in Turkey. After it was developed with the trainings received. The education process started

with midwifery courses and midwifery schools; high school, associate degree and with undergraduate education

continued. Nowadays, it is continued with the trainings given at the master and doctorate level. Individuals who

have successfully completed their education are given a 'midwifery diploma' and these individuals have the title

'midwife'. Each student who came to the graduation stage 'what do I do next, where will I work, how much money

will I earn?' is willing to find answers to similar questions like.

Midwives may find work in private and public hospitals, maternity homes, child health and family planning

centers, family health and community health centers. They can continue their education and have an academic

career also serve as lecturers, research assistants, faculty members, associate professors and professors.

With this review, it is aimed to find answers to the questions in their minds of to provide to inform the midwife

students who are close to the graduation stage and to inform the midwives about the whereabouts of midwives and

to contribute to their orientation towards the most accurate study area.

KEYWORDS: MİDWİFERY STUDENT, AFTER GRADUATE, BUSINESS AREAS

Page 54: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

54

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

SÖZEL

BİLDİRİLER

Page 55: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

55

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-1- GEBELİKTE AİLE İÇİ ŞİDDET VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Ayten DİNÇ1, Bircan ÖZCAN1,

1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Sağlık Yüksekokulu, Ebelik Bölümü,

Araştırma gebe kadınların aile içi şiddete uğrama durumları ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla

planlanmıştır.

Tanımlayıcı tipteki bu çalışmanın örneklemini Temmuz-Ağustos 2018 tarihleri arasında Çanakkale Devlet

Hastanesi’ne antenatal kontroller için gelen 246 gebe oluşturdu. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından

geliştirilen anket formu, yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplandı. Araştırmanın yapılabilmesi için ilgili

kurumdan resmi izin ve katılımcıların sözlü onamları alındı. Verilerin analizinde frekans, ortalama, ki kare testi

kullanıldı.

Gebelerin %55,3’ü ev hanımı, %41,5’ü üniversite mezunu olup, yaş ortalamaları 29,19±5,42, evlilik yaşı

ortalaması 23,55±4,45 olarak saptandı. Gebelikte şiddet görenlerin oranı %6,9 iken (17 kişi) gebelikten önce şiddet

gören kadınların oranı %4,5 idi (11 kişi). Gebelikte şiddet gören kadınların %94’ü duygusal şiddet, %47,5’i

ekonomik, %17,64’ü fiziksel, %5,8’i cinsel şiddet yaşamıştı. Araştırma sonucunda parçalanmış ve geniş ailede

yaşayanlarda ve psikolojik sorunları olan kadınlarda daha fazla şiddet görüldüğü saptandı (p=0,000). Ayrıca eşinin

eğitimi ilkokul ve ortaokul mezunu olanların, eğitim seviyesi yüksek olanlara göre daha fazla eşlerine şiddet

uyguladıkları bulundu (p=0,012). Araştırmada gebeler ekonomik sıkıntıyı aile içi şiddetin en büyük nedeni olarak

ifade etmişlerdir.

Aile içi şiddet gebelikte de bir kadın sağlığı sorunu olarak devam etmektedir. Antenatal kontrollerde riskli

grupların ortaya çıkarılması şiddetin önlenmesi ve anne çocuk sağlığının korunması açısından önemlidir.

ANAHTAR KELİMELER: GEBELİK, ŞİDDET, AİLE İÇİ ŞİDDET

AFFECTİNG FACTORS AND DOMESTIC VIOLENCE DURING PREGNANCY

Ayten DİNÇ1, Bircan ÖZCAN1

1ÇANAKKALE ONSEKİZ MART UNİVERSİTY, HEALTH SCHOOL, MİDWİFERY DEPARTMENT

The research has been planned to determine the factors affect the situation in which pregnant women are exposed

to domestic violence.

This descriptive study sampled by 246 women came for antenatal controls between July-August 2018 in Çanakkale

Public Hospital. To collect the data, questionnaire form developed by researcher, face-to-face interview method

have been used. To conduct the research official permission from relevant institutions and verbal consent from

participants have been taken. Frequency, averaging and chi square tests have been used to analyze the data.

This study, 55.3% of pregnant women is detected as housewife, 41.5% is collage graduate, average of age is

29,19±5,42, average age of marriage is 23,55±4,45. While the ratio of women who are exposed to violence during

pregnancy is 6.9% (17), women who are exposed to violence before pregnancy is 4.5% (11). Pregnant women

reported emotional violence most frequently (94%), economical violence 47.5%, physical violence 17.64%, sexual

violence 5.8%. At the end of the research it has been detected that people who live in fragmented and extended

families and women who have psychological problems are exposing more violence (p=0,000). Furthermore,

partners who are graduated from primary and secondary school are more prone to use violence against their wives

compared to the partners who have higher level of education (p=0,012). During research pregnant women stated

that the biggest cause of domestic violence is economic problems.

Domestic violence is a problem of women health during pregnancy, as well. During antenatal controls it is

important to ascertain risky groups in order to prevent violence and protect the maternal and infant health

KEYWORDS: PREGNANCY, VİOLENCE, DOMESTİC VİOLENCE

Page 56: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

56

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-2- DOĞUM ACİLE BAŞVURAN GEBELERİN HASTANE MALİYETLERİNİN

BELİRLENMESİ

Tuğba YILMAZ ESENCAN1, Ayça DEMİR YILDIRIM2, Ayşegül KÜREŞİR ÜNAL1,

1Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2Kadıköy Toplum Sağlığı Merkezi,

Bu çalışma doğum acile gelen gebelerin hastaneye maliyetlerini belirlemek ve inovasyon projeleri için uygulama

alanlarına dikkat çekmek amacıyla planlanmıştır.

Tanımlayıcı tipte olan araştırma, İstanbul ilinde Anadolu yakasında bulunan bir eğitim ve araştırma hastanesinin

doğum acil polikliniğine Eylül 2017-Ocak 2018 tarihleri arasında başvuran ve çalışmayı kabul kriterlerine uyan

511 gebe ile yapılmıştır. Verilerin toplanmasında literatür doğrultusunda araştırmacı tarafından geliştirilen 50

sorudan oluşan Anket Formu kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 23 paket program kullanılmıştır.

Araştırmada sürekli değişkenlerin normal dağılıma uygun olup olmadığı Kolmogrow-Simirnov testi ile test

edilmiştir. Kategorik değişkenlerin gruplar arası karşılaştırılmasında X2 testi uygulanmış ve beklenen değerlerin

%20’den fazlasının 5’den küçük olması durumunda Fischer kesin ki-kare testi kullanılmıştır. İstatistiksel

anlamlılık düzeyi olarak “p<0.05” kabul edilmiştir.

Araştırmaya katılan kadınların yaş ortalaması 27±6,356’dir (minimum 16, maximum 50 yaş). Katılımcıların

yarısından biraz fazlası (%56,4) ilköğretim mezunu iken, lisans üstü eğitimi olan %0,8’dir. Katılımcıların hemen

hemen hepsi (%98,8) evli fakat resmi nikâhlı olan oranı %95,0 olup yalnızca %14,7’si çalışmaktadır. Araştırmaya

katılan kadınların %16,4’ü 1. tremester, %9,8’i 2. tremester ve %60,1’i 3. tremester’da iken doğum acile

başvurmuş ve bunların yalnızca %4,9’u doğuma hazırlık eğitimi almıştır.

Doğum acile gelen ve acil olmayan başvuruların hastane maliyeti üzerine etkisi yüksektir. Artan maliyet artışı

toplumsal açıdan da bir yük oluşturmaktadır. Acil olmayan başvuruların oluşturduğu maliyet yükünü azaltmaya

yönelik çalışmalar ve yenilikçi uygulamalar üzerinde çalışılması gerekmektedir. Acil başvuruların ayrımına ya da

triajla ilgili hem hizmet sunumunu kolaylaştıran hem de maliyet etkinliği sağlayan inovatif girişimlere ihtiyaç

vardır.

ANAHTAR KELİMELER: ACİL BAŞVURU, DOĞUM ACİL, EBE, GEBE, HASTANE MALİYETİ,

İNOVASYON

DETERMİNATİON OF HOSPİTAL COSTS OF PREGNANTS ATTENDİNG BİRTH

EMERGENCY

Tuğba YILMAZ ESENCAN1, Ayça DEMİR YILDIRIM2, Ayşegül KÜREŞİR ÜNAL1

1ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN’S DİSEASE EDUCATİON AND INVESTİGATİON

HOSPİTAL, 2KADIKÖY PUBLİC HEALTH CENTER

The study aims to determine the hospital costs of pregnants attending birth emergency and to take attention for the

implementation areas for innovation projects.

Descriptive research is prepared in an education and investigation hospital in the Asian side of İstanbul by the

participation of 511 pregnant women applying emergency service between September 2017-January 2018 who

satisfy the acceptance criteria of the study. Consistent with the literature a fifty – item questionnaire developed by

the researcher is used to collect data. Data analysis is done in the SPSS.23 software. Continuous variables’

normality is checked by Kolmogrow-Simirnov test. In the inter-group comparison of categorical data X2 is used

and in the case of more than %20 of expected values being smaller than 5 the Fischer exact chi-square test is used.

It is accepted that the level od statistical significance is “p<0.05”.

The mean age of women participating in the research is 27±6,356 (min 16, max 50). More than a half of the

participants (%56,4) have only a primary school degree and %0,8 of the participants are graduate. Almost all the

participants are married (%98,8) with an official marriage level of %95,0 and only %14,7 of them are working.

Page 57: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

57

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

The trimester distribution of women applying birth emergency is as follows: %16,4 of the participants in the first

trimester, %9,8 in the second trimester and %60,1 in the third trimester. Besides, only %4,9 of them have taken

birth preparation training.

The effect of the applications to birth emergency but in fact not being urgent on the hospital costs is very high.

Increasing costs are also a burden on the whole society. It is necessary to work to decrease the cost of non-urgent

applications and on the innovative implementations as well. It is thought that innovative attempts that both simplify

the services regarding triage or separation of emergency applications and support cost efficiency are needed.

KEYWORDS: EMERGENCY APPLİCATİON, BİRTH EMERGENCY, MİDWİFE, PREGNANT,

HOSPİTAL COST, INNOVATİON.

Page 58: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

58

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-3- EBELİK BÖLÜMÜ 3. VE 4.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN EBELİK PROGRAM

YETERLİLİKLERİNE SAHİP OLMA ALGILARI

Aleyna YILDIZ1, Melek Merve ŞEN1, Şeyda Ferah ARSLAN1,

1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi,

Bu çalışma Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin,

ebelik program yeterliliklerine sahip olma düzeylerine ilişkin algılarını belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Araştırmanın örneklemini 3.sınıfa devam etmekte olan 52 (%54,7), 4.sınıfa devam etmekte olan 43 (%45,2)

öğrenci olmak üzere toplam 95 ebelik bölümü öğrencisi oluşturmaktadır. Veri toplamada yüksekokulun internet

sitesinde yer alan program yeterliliklerinden oluşan bir form kullanılmıştır. Öğrenciler her bir yeterliliğe sahip

olma derecelerini ‘1 hiç yeterli değilim, 5 çok yeterliyim şeklinde’ 1’den 5’e kadar puanlamışlardır. Her bir

yeterlilik için ayrı ayrı ve toplam 19 yeterlilik için ortalama puan hesaplanmıştır. Anket sorularına verilen 3 puan

orta, 4 ve üzerindeki puanların ise istenen düzeyde yeterlilik kazanımını temsil ettiği kabul edilmiştir. Gruplar

arasındaki farkın anlamlılığını test etmek için Mann Whitney U-testi kullanılmıştır. Veriler SPSS 21.0 programı

ile analiz edilmiş olup, anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edilmiştir.

3.sınıf öğrencilerinin yeterlilik algısı 5 puan üzerinden 3,16 ve 4.sınıf öğrencilerinin yeterlilik algısı 3,61’dir.

4.Sınıf öğrencilerinin yeterlilik algıları 3.sınıf öğrencilerinden anlamlı derecede yüksektir. Öğrencilerin kendilerini

en olumlu değerlendirdikleri yeterlilik “Yaşam boyu eğitimin gerekliliğinin bilincinde olma”dır (3.sınıf ortalaması

4,23; 4.sınıf ortalaması 4,60 puan). Öğrencilerin kendilerini en olumsuz değerlendirdikleri yeterlilik ise “Riskli

doğumla ilgili kontrol, müdahale ve bakımı tek başına yürütebilme”dir (3.sınıf ortalaması 2,17; 4.sınıf ortalaması

2,63 puan).

Ebelik 3. ve 4.sınıf öğrencilerinin genel yeterlilik algı ortalamaları ortanın üzerindedir. 4.Sınıf öğrencileri

kazandıkları yeterlilikler bakımından kendilerini daha olumlu olarak değerlendirmektedirler. Ebenin en temel rol

ve sorumluluklarından biri “Normal/Riskli doğumla ilgili kontrol, müdahale ve bakımı tek başına yürütebilme”

olmasına rağmen, öğrenciler bu konuda kendilerini yetersiz hissetmektedir. Tüm yeterliliklerin öğrencilere

istenilen düzeyde kazandırılmasına yönelik, eğitim programının tüm bileşenleri ile birlikte gözden geçirilmesi

faydalı olacaktır.

ANAHTAR KELİMELER: YETERLİLİĞE DAYALI EĞİTİM, EBELİK EĞİTİMİ, ÖĞRENCİ.

THE PERCEPTIONS OF THIRD AND FOURTH GRADE MIDWIFERY STUDENTS ABOUT

PROGRAM COMPETENCY

Aleyna YILDIZ1, Melek Merve ŞEN1, Şeyda Ferah ARSLAN1

1ÇANAKKALE ONSEKİZ MART UNİVERSİTY

This study was conducted to determine the perceptions of third and fourth grade midwifery students of Çanakkale

Onsekiz Mart University School of Health about having the midwifery department program competency.

The sample of the study was 95 midwifery students; 52 (54.7%) were in the third grade and 43 (45.2%) were in

the fourth grade. Data collection made by a form originated from program qualifications in website of the

department. The students scored having each qualification from one to five. One point stands for “I ‘am not

competent at all” and five points stands for “I ‘am totally competent”. The average score for each qualification

separately and a total score was calculated for 19 qualifications. It was accepted that 3 points given to the

questionnaires were medium, and scores 4 and above were representative of proficiency acquisition at the desired

level. The Mann-Whitney U-test was used to test the significance of the differences between the groups. The data

were analyzed with SPSS 21.0 program and the significance level was accepted as p <0,05.

Page 59: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

59

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Third grade students' perception of competence is 3.16 out of 5 points, and 4th grade students is 3.61. Fourth grade

students' proficiency perception is significantly higher than third grade students. The most positive assessment of

the students is "to be aware of the necessity of life-long education" (3rd grade average 4,23, fourth grade average

4,60 points). The most negative evaluation of the students is "control, intervention and care of a risky birth" (3rd

grade average 2,17; fourth grade average 2,63 points).

The general qualification perception averages of midwifery third and fourth grade students are above the median.

The grade 4 students assess themselves more positively in terms of the qualifications they earn. Even though one

of the main roles and responsibilities of midwife is "control, intervention and care on a vaginal/risky birth alone",

the students feel insufficient in this regard. It would be beneficial to evaluate all the components of the training

program, to ensure that all competencies are gained at the desired level to the students.

KEYWORDS: COMPETENCY-BASED EDUCATION, MIDWIFERY EDUCATION, STUDENT.

Page 60: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

60

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-4- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN EPİZYOTOMİ ALGISI VE EĞİTİM STRESİNİN ETKİSİ

Çiğdem ŞEN TEPE1, İrem EROĞLU2, Gülgün DURAT1,

1Sakarya Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı , 2Sakarya Üniversitesi,

Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ebelik Bölümü,

Giriş- Amaç: Dünya Sağlık Örgütü, vajinal doğum uygulamalarında sıklıkla kullanılan cerrahi işlemlerden biri

olan epizyotominin rutin olarak uygulanmasını önermemektedir. Çalışmalar da epizyotominin rutin uygulamadan

çıkarılması, sınırlandırılması ve gerekli olduğu durumlarda yapılması önerilmektedir. Bu çalışma, ebelik

öğrencilerinin epizyotomi uygulamasına yönelik algıları ile sosyodemografik özellikleri ve eğitim stresi arasındaki

ilişkinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır.

Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte yapılan bu çalışmanın örneklemini Mart- Mayıs 2018 tarihlerinde Sakarya

Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde okuyan 185 ebelik öğrencisi oluşturmuştur. Çalışmada veri toplama

aracı olarak öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerini ve epizyotomi algısını ölçmek amacıyla, literatür gözden

geçirilerek oluşturulmuş “Anket Formu” ve “Hemşirelik Eğitimi Stres Ölçeği (HESÖ)” kullanılmıştır. Karaca ve

ark.’nın Türkçeye uyarladığı HESÖ 0-3 arasında puanlanan, Likert tipli 32 maddeden oluşmaktadır. Akademik ve

uygulama stresi olmak üzere 2 alt boyutu bulunan ve her bir alt boyutu 0-48 arasında değer alan ölçeğin toplam

puanı 0 – 96 arasında değişmekte ve puanın artması stresin arttığını işaret etmektedir. Verilerin

değerlendirilmesinde frekans, ortalama ve parametrik testler kullanılmıştır.

Bulgular: Çalışmaya katılan öğrenciler 18-27 yaş aralığında ve yaş ortalamaları 20.44±1.69’dir. %80.5’i ebelik

bölümünü isteyerek tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Çalışmaya katılanların %39.5’i (n=73) epizyotomi ile ilgili

eğitim aldığını, %49,2’si (n=91) epizyotomi yapılırken izlediğini, %12,4’ü (n=23) epizyotomi uyguladığını

bildirmiştir. Ebelik öğrencilerinin %66.5’i annenin canını yakmaktan, %74,6’sı bebeğe zarar vermekten, %68.6’sı

aseptik tekniği bozmaktan, %68,1’i ise annenin hayatını tehlikeye atmaktan korktuğunu belirtmiştir. Epizyotomi

ile ilgili eğitim alma durumuna göre “Bebeğe zarar vermekten korkarım” önermesine verdikleri yanıt arasında

anlamlı fark bulunmuştur (x2=12.53, p<0.05). Öğrencilerin sınıflarına göre “Annenin hayatını tehlikeye atmaktan

korkarım” önermesine verdikleri yanıt arasında anlamlı fark saptanmıştır (x2 =17.63, p<0.05). HESÖ toplam puan

ortalaması 62.32±15.85, uygulama stresi alt boyut puan ortalaması 31,73±8.18 ve akademik stres alt boyut puan

ortalaması 30.59±8.40 olarak bulunmuştur.

Sonuç: Epizyotomi doğum sırasında en çok uygulanan cerrahi girişim olmakla birlikte özellikle eğitim almayan

ebelik öğrencileri için korkutucu ve tehlikeli olarak algılanmaktadır. Uygulama ağırlıklı bir eğitim olan, Ebelik

Bölümü eğitimi ve uygulamalarının öğrencilerde stres yarattığı söylenebilir.

ANAHTAR KELİMELER: EBE, EPİZYOTOMİ, ÖĞRENCİ, STRES

THE EPİSİOTOMY PERCEPTİON OF MİDWİFERY STUDENTS AND THE INFLUENCE

OF EDUCATİONAL STRESS

Çiğdem ŞEN TEPE1, İrem EROĞLU2, Gülgün DURAT1

1SAKARYA UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES, DEPARTMENT OF PSYCHİATRİC

NURSİNG, 2SAKARYA UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES, DEPARTMENT OF

MİDWİFERY

The World Health Organization does not recommend the routine application of episiotomy, one of the frequently

used surgical procedures in vaginal delivery practices. This study was carried out to investigate the relationship

between the perception of midwifery students about episiotomy and their sociodemographic characteristics and

educational stress.

The sample of this study, which is made up of descriptive and cross-sectional type, was created by students of 185

midwifery students studying at the Faculty of Health Sciences of Sakarya University in March-May 2018. "Survey

Form" and "Nursing Education Stress Scale (HESO)" were used as data gathering tools in order to measure the

Page 61: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

61

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

socio-demographic characteristics and episiotomy perceptions of the students. Karaca et al.'s HESO adapted to

Turkish consists of 32 likert type scoring between 0-3. The total score of the scale varies between 0 - 96 and the

increase of score indicates that the stress increases. Frequency, mean and parametric tests were used in the

evaluation of the data.

The students who participated in the study are between the ages of 18-27 and the average age is 20.44±1.69. 39.5%

(n = 73) of the participants reported that they had been trained in episiotomy, 49.2% (n = 91) were followed during

the episiotomy and 12.4% (n = 23) reported that they had performed the episiotomy itself. 66.5% of midwifery

students be afraid of the pain of someone who is a baby mother, 74.6% of from any harm that may come to the

baby, 68.6% is afraid of breaking the aseptic technique. And, 68.1% of he was afraid of putting his mother's life

in jeopardy. There was a significant difference between the responses to the "fear of harm to baby" suggestion

according to the education about episiotomy (x2=12.53, p<0.05). HESO total score average 62.32±15.85,

application stress subscale score 31.73 ± 8.18 and academic stress subscale score 30.59±8.40.

Episiotomy is perceived to be frightening and dangerous for the midwifery students who are not educated at all,

with being the most common surgical procedure during childbirth. It can be said that the education and practices

of the Midwifery Department created stress in the students.

KEYWORDS: MİDWİFERY, EPİSİOTOMY, STUDENTS, STRESS

Page 62: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

62

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-5- GEBELİKTE ORAL GLİKOZ TOLERANS TESTİ: GÜNCEL YAKLAŞIMLAR VE

KANITA DAYALI UYGULAMALAR

Gizem GÜNEŞ ÖZTÜRK1, Zekiye KARAÇAM1,

1Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü,

Literatüre dayalı hazırlanan bu çalışmada gebelikte oral glikoz tolerans testi ile ilgili kanıta dayalı güncel

yaklaşımların ve uygulamaların paylaşılması amaçlanmıştır.

Gestasyonel Diyabetes Mellitus (GDM) gebelik sırasında başlayan ve aşikar diyabetli kadınları da kapsayan glikoz

intoleransı olarak tanımlanır. Bu tanım tedavi için insülin kullanılmasına bakmaksızın geçerlidir. Gebelik sırasında

GDM görülme sıklığı %1 ile %18 arasında değişmektedir. GDM tanısının erken dönemde konması ve tedaviye

başlanması, gelişebilecek maternal ve fetal komplikasyonların önlenmesi açısından oldukça önemlidir. Kırk yıldan

daha uzun süredir devam eden araştırmalara karşın, GDM taranmasına yönelik görüş birliği yoktur. Günümüzde

hala tüm gebelere mi, yoksa yüksek riskli gebelere mi tarama yapılması gerektiği ve gebelik diyabeti tanısında iki

aşamalı test yerine, tek aşamalı tanı yaklaşımının kullanılması konusunda kesin kanıtlar bulunmamaktadır. ACOG

ve Amerikan Ulusal Sağlık Ensitüsü, iki aşamalı tanı yaklaşımını önermektedir. Amerikan Diyabet Birliği, 2015

yılı raporunda, GDM tanısında toplumun özelliklerine göre tek aşamalı ya da iki aşamalı tanı yaklaşımlarından

birinin kullanılabileceğini bildirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü 2016 yılında GDM tanısı için 75 g oral glikoz

yüklemesinin kullanılmasını önermiştir. Yine İngiltere’de Ulusal Sağlık ve Mükemmelliyet Enstitüsü, 2015

yılındaki kılavuzunda uygun maliyetli olması nedeniyle yüksek risk grupları için seçici tarama yapılmasını tavsiye

etmektedir. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği ise iki aşamalı tanı yaklaşımının sürdürülmesini

önermekle birlikte kolay uygulanması, standardizasyon getirmesi ve glikoz kesim noktalarının doğrudan fetusun

komplikasyonlarına dayanarak belirlenmesi nedeniyle, 75 g OGTT’nin de GDM tanısında kullanılabileceğini ve

GDM taramasının her gebede rutin olarak uygulanması gerektiğini bildirmektedir. Yapılan çalışmalarda seçici

taramanın, risk faktörü tanımlanmayan kadınlarda GDM’li gebelerin üçte birinin yakalanamamasına neden

olduğunu bildirilmiştir. Bununla birlikte şu anda 50-100 gr glikozun anne ve bebeğe yaptığı olumsuz etki ile ilgili

literatürde herhangi bir kaynağa rastlanmamıştır. Bu sonuçlara dayalı olarak anne ve fetüs-yenidoğanda

oluşabilecek komplikasyonların önlenmesinde erken tanının yararı bilinmektedir. Ebelerin anne ve bebek sağlığını

koruması ve kötü doğum sonuçlarını önlenmesi için GDM’nin tanı ve taraması konusunda kapsamlı bilgi

birikimine gereksinimi bulunmaktadır. Son yıllarda, Türkiye’de OGTT ile ilgili yapılan tartışmalar ve olumsuz

tutumlar GDM’nin erken tanısı için taramaların yapılma oranını düşürmüştür. Bu konuda ebeler kadınları ve

ailelerini bilgilendirilmiş karar verme sürecinde desteklemelidir. Böylece gebelikte oluşan diyabetin anne ve

yenidoğan sağlığına olan etkisi azaltılabilir.

ANAHTAR KELİMELER: GEBELİK, ORAL GLİKOZ TOLERANS TEST, EBELİK, KANITA DAYALI

UYGULAMA.

GLUCOSE TOLERANCE TEST DURİNG PREGNANCY: CURRENT APPROACHES AND

PRACTICE BASED ON EVİDENCE

Gizem GÜNEŞ ÖZTÜRK1, Zekiye KARAÇAM1

1AYDIN ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES, DİVİSİON OF

MİDWİFERY

This study aim is to share current evidence-based approaches and practices related to OGTT in pregnancy.

Gestational Diabetes Mellitus (GDM) is defined as glucose intolerance starting during pregnancy and includes

women with obvious diabetes. This definition obtains regardless of using insulin. The prevalence of GDM ranges

from 1% to 18%. Early diagnosis of GDM and initiation of treatment is very important preventing of maternal and

fetal complications. Lasts longer than forty years, there is no consensus to GDM screening. There is still no

definitive evidence on screening should be performed routinely or high-risk pregnancies and use of one-step

method rather than two-step. ACOG and American National Institutes of Health recommend two-step method. In

2015, American Diabetes Association reports that one of one-step or two-step method can be used according to

characteristics of population. World Health Organization recommended use of 75 g OGTT for GDM diagnosis in

Page 63: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

63

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

2016. Also, National Institute for Health and Excellence recommends selective screening for high-risk groups

because it is cost-effective. Turkey Endocrinology and Metabolism Association recommend that GDM screening

should be applied to every pregnant woman and use two-step diagnostic approach and as alternative, 75 g Glucose

OGTT can also be used because of ease of administration, standardization of diagnosis and determination of

glucose cut points based directly on fetal complications. Studies reported that selective screening was not caught

one third of women with unspecified GDM whose risk factor is not defined. However, there is no evidence in

literature about the negative effect of 50-100 gr glucose on the mother and the baby. Based on these results, early

diagnosis provides benefit in preventing complications in the mother and newborn. It is necessary for midwives to

have comprehensive knowledge on diagnosis and screening of GDM in order to protect mother and baby health

from bad consequences of birth. But in recent years, negative attitude and discussion about the OGTT in Turkey

has reduced rate of screening for GDM. Midwives should support women and their families in informed decision-

making process. Thus, they can reduce effect of gestational diabetes on maternal and newborn health.

KEYWORDS: PREGNANCY, ORAL GLUCOSE TOLERANCE TEST, MİDWİFERY, EVİDENCE BASED

PRACTİCE.

Page 64: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

64

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-6- RUSYA’DA EBELİK EĞİTİMİ VE ‘SAĞLIKTA SÜREKLİ EĞİTİM’ MODELİ

LIAISAN GILIAZOVA1, EMİNE KOÇ1,

1Ondokuz Mayıs Üniversitesi,

Bu çalışmanın amacı Rusya’da ebelik eğitimini inceleyerek, farklı ülkede eğitim konusunda ebeleri

bilgilendirmek, yenilikçi yaklaşımları paylaşmaktır.

Literatür incelenerek gerçekleştirilmiş derleme çalışmasıdır.

Rusya’da ebelik eğitimi kolejler tarafından verilmektedir. Eğitim süresi öğrencinin önceki eğitim seviyesine göre

2 yıl 10 ayla 3 yıl 10 ay arasında değişmektedir. Ebelik bölümünü kazanmak için başvuranların biyoloji, Rus dili

sınavından başarılı olmaları ve psikoloji testinden geçmeleri gerekmektedir. Ebelik eğitimi %64,9 pratiğe yönelik

olmaktadır (toplam 27 hafta staj). Eğitimin sonunda her bir öğrencinin bitirme tezi sunması gerekmektedir. Teori,

beceri sınavından ve tez sunumundan başarılı olan adaylara ebe ünvanı verilmekte ve çalışmaya

başlayabilmektedir. Çalışan ebelerin her bir sağlık mensubu gibi 5 senede bir kendi alanında sınava girerek

çalışmaya izin veren sertifikalarını yenilemeleri gerekmektedir. Sertifika sınavına girebilmek için ebeler ‘sağlıkta

sürekli eğitim’ sistemiyle 5 sene içinde 250 kredilik dersleri tamamları gerekmektedir (bir senede 50 dersi

tamamlama şartıyla). Sağlıkta sürekli eğitim hem örgün (36s.) hem uzaktan (14 s.) hazırlanan derslerle

gerçekleşmektedir. Oluşturulan ‘sağlıkta sürekli eğitim’ resmi portalinden her bir ebe derslerini takip edebilir.

Sistem üzerinden ebeye sertifika sınavına girme hakkı sunulur. Sertifika sınavı, 100 soruluk test (en az %70 başarı

olma şartı), Pratik beceri uygulama ve mülakat olmak üzere 3 bölümden oluşmaktadır. Rusya’da ebelik eğitimi

henüz lisans düzeyine ulaşmamıştır. Eğitim sonrasında başarılı ebelere üst düzey ebelik eğitimi fırsatı

sunulmaktadır (temel eğitimden sonra ek 1 sene). Bu eğitim içerisinde yönetim ve hastane organizasyonuyla ilgili

dersler verilmektedir. Bu eğitimi alan ebeler hastanede baş ebe olarak çalışmaya hak kazanmaktadır. Rusya’da

ebelik eğitimi lisans düzeyine çıkarılmaya hedeflenmiştir. Bu adımla ebelerin yetki ve sorumlukları arttırılmaya

amaçlanmıştır. Böylece Rusya’da gebe takibi, doğum ve doğum sonrası anne ve bebek bakımı ebelere verilmeye

hedeflenmiştir. Aynı zamanda Rusya’da birleşmiş ebeler derneği çabalarıyla ebelere bağımsız çalışma hakkı

tanıyan ebe sertifikası programı düzenlenmiştir.

Rusya’da çalışan ebelerin eğitimleri ‘sağlıkta sürekli eğitim’ sistemi ile sürekli devam etmektedir. Bu system

incelenerek Türkiye’deki ebeler için de önerilebilir. Bununla birlikte Rusya’daki gibi ebelik eğitimine başlamadan

önce öğrencilerin psikolojik testten geçmesi anne ve bebek sağlığı açısından oldukça önemlidir.

ANAHTAR KELİMELER: RUSYA’DA EBELİK EĞİTİMİ, SAĞLIKTA SÜREKLİ EĞİTİM, MEZUNİYET

SONRASI EĞİTİM

EDUCATION OF MIDWIVES IN RUSSIA, AN EXAMPLE OF CONTINUING MEDICAL

EDUCATION LIAISAN GILIAZOVA, EMINE KOC ONDOKUZ MAYIS UNIVERSITY

LIAISAN GILIAZOVA1, EMİNE KOÇ1

1ONDOKUZ MAYİS UNİVERSİTY

The aim of this study is to examine midwifery education in Russia, to inform the different countries about

education and to share innovative approaches.

It is a compilation study conducted by examining the literature.

In Russia, midwifery education is provided by colleges. The duration of training varies from 2 years 10 months to

3 years 10 months according to the previous education level of the student. Applicants to win the midwifery

department must be successful in biology, Russian language examination and pass the psychology test. Midwifery

education is 64,9% practice (total 27 weeks internship). At the end of the training, each student is required to

present a graduation thesis. Employees are required to renew their certificates, which allow them to work in their

own field by working for 5 years, like every member of health. In order to be able to enter the certificate test, you

Page 65: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

65

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

need to complete 250 lessons in 5 years (with 50 lessons completed per year) with the 'continuous health education'

system. Continuous education in health takes place both in structured (36 h.) and remotely (14 h.) courses. Each

midwife can follow the courses from the official portal. Once the classes are complete, the midwife gets the right

to get certified. The certificate exam consists of three parts; a 100-item test (at least 70% success condition), a

practical skill application and an interview. Midwifery education in Russia has not yet reached the undergraduate

level. Higher midwifery education is offered to successful midwifery’s (additional 1 year after basic education).

In this training courses related to management and hospital organization are given (for work as head midwife). In

Russia, midwifery education is aimed at undergraduate level. At the same time, a midwifery association in Russia

organized a midwifery certification program that would allow midwives to work independently.

In Russia the formation of midwives is carried out continuously through a system of continuous medical education.

This system is advisable for midwives in Turkey. And the psychological test before the midwifery education as in

Russia is very important for the students to pass, in terms of mother and baby health.

KEYWORDS: EDUCATION OF MIDWIVES IN RUSSIA, UNINTERRUPTED EDUCATION IN HEALTH,

POSTGRADUATE EDUCATION

Page 66: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

66

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-7- GEBELİKTE BİTKİSEL ÜRÜN KULLANIMI

Elif AKSÖZ1,

1Balıkesir Üniversitesi,

Son yıllarda, tüm dünyada bitkisel ürünlerin kullanımı hızla artmıştır. Bitkisel ürünlerin kullanımının gebelikteki

yaygınlığı Batı dünyasında %1 ila 60 arasında, Orta Doğu’da ise % 22.3 ila 82.3 arasında değişmektedir.

Ülkemizde son iki yılda yapılan iki farklı çalışmada, gebelerin % 36.5-47.3'ünün en az bir bitkisel ürün kullandığı

bulunmuştur. Gebe kadınların % 36.1-48.8'inin hamilelik sırasında ilaç yerine bitkisel ürünler kullanmanın daha

güvenli olduğuna inandıklarını bildirilmiştir. Bu çalışmanın amacı gebelikte bitkisel ürünlerin kullanımının

ilkelerini bir daha gözden geçirmektir.

Bilimsel kanıt olmamasına rağmen, bitkisel ürünlerin doğal oldukları için zararsız olduklarına inanılmaktadır.

Gerçekte, reçeteli ilaçlar, istenen terapötik etkiyi gerçekleştirmek ve toksisiteyi azaltmak için klinik deneylerle

dozları belirlenmiş, stabil, saflaştırılmış bileşiklerdir. Buna karşılık, bitkisel ilaçlar yüzlerce farklı kimyasal

içerirler, haklarında klinik çalışma yoktur ve güvenlik testleri yapılmamıştır. Bilinçsiz olarak kullanıldıklarında

çok zararlı olabilirler. Önemsiz gördüğümüz bitki çayları bile büyük miktarlarda tüketildiğinde uterus

kasılmalarına neden olarak düşük veya preterm doğuma sebep olabilir. Bazı bitkisel ilaçların, gebede kanama

yapabileceği, bebeğe etki ederek kalıcı yapı veya fonksiyon kaybına yol açabileceği ile ilgili endişeler vardır. Buna

rağmen, ilaçlara göre daha kolay ulaşılabilmeleri, ya da bitkisel ürünlerin daha güvenli olduğu inancı gebeleri

bitkisel ilaç kullanımına sevketmektedir.

Ebeler hamile kadınlar için en önemli sağlık mensubudurlar. Doktorlarla kıyaslandığında, bitkisel tedaviyi hamile

kadınlar ile çok daha rahat bir şekilde tartışabilir; hastalarını yönlendirip koruyabilirler. Bu çalışmada, gebelerde

sık kullanılan bitkisel ürünler güvenlilik açısından gözden geçirilecek, gebelerde güvenlik kurallarına değinilecek

ve bu bağlamda, tüm ebelerin bu konuda kanıta dayalı önerilerde bulunabilmesi için hatırlatmalar yapılacaktır.

ANAHTAR KELİMELER: GEBE, BİTKİSEL ÜRÜN, BİTKİ ÇAYI, EBELER, GÜVENLİK

USE OF HERBAL PRODUCTS DURİNG PREGNANCY

Elif AKSÖZ1

1BALİKESİR UNİVERSİTY

In recent years, the use of herbal products has increased rapidly all over the world. The prevalence of the use of

herbal products varies between 1% and 60% in the western world and between 22.3% and 82.3% in the Middle

East. It has been found that two different studies carried out in our country during the last two years 36.5-47.3%

of pregnants have used at least one herbal product. These studies have reported that 36.1-48.8% of pregnant women

believed that it was safer to use herbal products instead of drugs during pregnancy. The aim of this study is to re-

examine the principles of the use of herbal products in pregnancy.

Although there is no scientific evidence, it is believed that the herbal products are harmless because they are

natural. In reality, prescription drugs are stable, purified compounds which have doses that have been determined

by clinical trials to achieve the desired therapeutic effect and to reduce toxicity. Herbal remedies, on the other

hand, contain hundreds of different chemicals, do not have clinical studies to back up their claims and safety tests

are not conducted as well. They can be very harmful when used unconsciously. Even herbal teas, which we

consider to be harmless, can cause uterine contractions when consumed in large quantities, resulting in abortion

or preterm labor. There are concerns that some herbal medicines may cause bleeding in pregnant women, may

affect the baby and lead to permanent structural or functional loss. Nevertheless, the fact that herbal products are

easier to access than drugs, or the myth that the herbal products are safer than the drugs, are promoting the use of

herbal products.

Midwifes are the most important healthcare provider for pregnant women. When compared with doctors, they can

discuss herbal treatment more easily with pregnant women. They can guide and protect their patients. In this study,

Page 67: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

67

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

the herbal products frequently used in pregnancies will be reviewed for safety reasons, the safety rules will be

referred to in pregnancies, and in this context, all midwifes will be reminded in order to find proof based

recommendations on this subject.

KEYWORDS: PREGNANT WOMAN, HERBAL PRODUCT, HERBAL TEA, MİDWİFES, SAFETY

Page 68: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

68

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-8- EBE/ HEMŞİRELERİN YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLARININ KLİNİK BAKIM

UYGULAMALARINDA KULLANMA DURUMLARININ BELİRLENMESİ

Çiğdem ÇİĞDEM1, Leyla KAYA1, Betül COŞKUN1,

1SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM

ARAŞTIRMA HASTANESİ, İSTANBUL,

Ebe/ Hemşirelerin yenilikçi yaklaşımlarının klinik bakım uygulamalarında kullanma durumlarının belirlenmesi

amacıyla yapıldı.

Tanımlayıcı bir çalışmadır. İstanbulda bir eğitim araştırma hastanesinde 09.04.2018-31.05.2018 tarihleri arasında

çalışan 105 ebe ve hemşire çalışmanın örneklemini oluşturdu. Çalışma verileri; araştırmacılar tarafından

oluşturulan “Anket Formu” ve “Bireysel Yenilikçilik Ölçeği” ile toplandı. İstatistiksel analizler için NCSS 2007

Paket programı kullanıldı. Çalışma verileri analizinde, yüzdelik Kruskal Wallis test, Fisher-Freeman-Halton testi

kullanıldı.

Ebe/hemşirelerin %94,3’ü (n=99) kadın, %5,7’si (n=6) erkek, yaş ortalamaları 31,57±8,99 77,2’si lisans mezunu

olduğu bulundu. %49,5’inin ise inovatif fikrinin olmadığı gözlenmiştir. İnovatif fikirleri kullanmayan hemşirelerin

%63,6’sı fikir uygulamaya geçmediğinden, %36,4’ü ise fikir üretime geçmediğinden uygulamadığını belirtmiştir.

Bireysel Yenilikçilik Ölçeği puanlarına göre hemşirelerin %5,7’si yenilikçi olduğu bulundu. Bireysel yenilikçilik

düzeylerine göre meslekte çalışma süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05).

Ebe ve hemşirelerin inovasyon konusunda yeteri kadar yenilikçi olmadığı bulundu. İnovatif fikirlerin yeterli

desteğin verilmemesi sebebiyle uygulamaya geçilmediği belirlendi. İnovasyon konusunda ebe ve hemşirelerin

desteklenmesi önerilebilir.

ANAHTAR KELİMELER: BİREYSEL YENİLİKÇİLİK, HEMŞİRELİK, İNOVASYON, YENİLİKÇİLİK,

KANITA DAYALI UYGULAMA

DETERMİNATİON OF THE USAGE CONDİTİON OF THE INNOVATİVE APPROACHES

BY MİDWİVES/NURSES İN CLİNİCAL CARE PROCEDURES

Çiğdem ÇİĞDEM1, Leyla KAYA1, Betül COŞKUN1

1UNIVERSITY OF HEALTH SCIENCES ZEYNEP KAMİL MATERNİTY AND CHİLDRENS TRAİNİNG

AND RESEARCH HOSPİTAL, İSTANBUL

The aim of this study is to determine the usage condition of the innovative approaches by midwives/nurses in

clinical care procedures.

The sampling of this descriptive study has been formed by 105 midwives and nurses who work at a training and

research hospital in Istanbul between 09/04/2018 and 31/05/2018. The study data has been collected through a ‘’

Questionnaire Form’’ prepared by the researchers and the ‘’Scale of Personal Innovativeness’’. NCSS 2007 that

is a software package has been used for statistical analyses. The Kruskal Wallis test, and the Fisher-Freeman-

Halton test have been used in the data analysis of this study.

94.3% (n=99) of the midwives/nurses are female, and 5.7% (n=6) of them are male. The average age of them is

31.57±8.99, and 77.2% of them have a bachelor degree. However, it has been found that 49.5% of them have not

any innovative idea. 63.6% of the nurses, who do not use any innovative idea, stated that the reason is that any

innovative idea has not been put into practice, and 36.4% of them stated that the reason is that any innovative idea

has not been gone into production. In accordance with the scores of the Scale of Personal Innovativeness, it has

been found that 5.7% of the nurses are innovative. Any statistically difference has not been detected in their

professional period according to their levels of personal innovativeness (p>0.05).

Page 69: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

69

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

It has been found that the midwives and nurses are not enough innovative on the matter of innovation. Moreover,

it has been determined that any innovative idea has not been put into practice as any sufficient support has not

been provided. Therefore, the midwives and nurses should be supported on the matter of innovation.

KEYWORDS: INDİVİDUAL INNOVATİON, NURSİNG, INNOVATİON, INNOVATİVENESS.EVİDENCE

BASED PRACTİCE

Page 70: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

70

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-9- BAZI GELİŞMİŞ ÜLKELERDE EBELİK VE EBELİK EĞİTİMİ

SERPİL GÜROL1, ESİN ÇEBER TURFAN2,

1TORBALI İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ, 2EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ,

Bu makalede Avrupadaki farklı ülkelerde ebelik eğitimine ilişkin bilgiler yer almıştır. Amaç bu örneklerden yola

çıkarak ülkemizde eğitime katkısı olabilecek uygulamaları tanımaktır

Almanya’da ebelerin çoğunluğu hastanede çalışmaktadır. Evde doğum oranı % 1 civarındadır. Temel ebelik

eğitimi üç yıllık doğrudan mesleki giriş programıdır. Yüksek lisans ve doktora eğitimi mevcuttur. Avusturya’da

tüm doğumların %98.5’inden fazlası hastanelerde yapılmakta ve ebelerin yarısı hem hastanede hem de toplumda

çalışmaktadır. Ebe yardımı olmadan doğum yapmak yasalar tarafından yasaklanmıştır. İsviçre’de çoğu ebe, kamu

ve özel hastanelerde çalışmaktadır. Ebelik eğitimi Almanyada olduğu gibi geleneksel olarak üç yıllık doğrudan bir

giriş programı ile yapılmakatadır. Hollanda’da çoğu ebe, kari¬yerine vekil ebe olarak başlamaktadır. Vekil ebelik,

birinci basamakta topluma dayalı hizmet veren ebe ofisinde yapılır. Ebelerin %77’si, bağımsız ebe olarak

çalışmakta, %23’ü hastanede çalışmaktadır. Hollanda’da ebelik eğitimi dört yıllık yüksekokul düzeyindedir.

Norveç’de düşük risk grubundaki gebeler ebeler tarafından yüksek risk grubunda bulunan gebeler ise doktor ile

birlikte takip edilmektedir. Yaklaşık 2.700 ebesi olan ülkede eğitim, master seviyesinde hemşirelik sonrası iki

yıldır. Finlandiya’da doğumlar yalnızca hastanede yapıldığı için birinci basamakta çalışan ebeler doğumları

yürütmemektedir. Kayıtlı ebelerin yaklaşık 25’i erkektir. Ebelik üç yıllık hemşirelik eğitiminden sonra 1,5 yıl

süren bir eğitimdir. İzlanda’da doğumlar çoğunlukla hastanede gerçekleşmektedir. Evde doğumlarda hastaneden

20 km uzaklıktan fazla olmaması ve mutlaka doğumda iki ebe olması ve hastaneye bildirilmesi gerekmektedir.

Hemşirelik alanında dört yıl, ek olarak ebelik bölümünde iki yıllık klinik yüksek lisans düzeyinde eğitime sahiptir.

Amerika’da ebelik ve ebe-hemşirelik olarak 2 farklı uygulama vardır. Doğrudan giriş ile 3-4 yıllık ebelik lisans

programından mezun olanlar ebe unvanı alırlar. Ebeler; hastane dışında, serbest ya da özel kliniklerde uzman

olarak çalışmaktadırlar.

Sonuç olarak inceleme kapsamına alınan gelişmiş ülkelerde ebelik eğitiminin farklılıkları olsada ülkelerin hemen

hemen hepsinde lise sonrası yüksek eğitim ile ebelik mesleği için yetkin hale gelindiği ve ebelerin ülke koşulları

kapsamında istihdam edildiği söylenebilir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK,EĞİTİM,GELİŞMİŞ ÜLKELER

MIDWIFERY AND MIDWIFERY EDUCATION IN SOME DEVELOPED COUNTRIES

SERPİL GÜROL1, ESİN ÇEBER TURFAN2

1TORBALI DISTRICT HEALTH DIRECTORATE, 2EGE UNİVERSİTY HEALTH SCİENCE FACULTY

In this article data related to midwifery education in different European countries take place. Our aim is to

recognize applications that may contribute to the education in our country.

In Germany most of the midwives work in hospitals. The basic midwifery education is a three-year direct entrance

program into occupation. Postgraduate and doctorate education is available. In Australia more than 98.5 % of all

deliveries are performed in hospitals and half of midwives work both in hospitals and in community. To give birth

to a child without a midwife’s has been forbidden by laws. Majority of midwives in Switzerland works in public

and private hospitals. Midwifery education, as it is in Germany, is traditionally carried out through a three-year

direct entrance program. Most of midwives in Holland start their career as deputy (assistant) midwives. Deputy

midwifery is carried out in midwifery offices in primary care that provide community-based services. 77 % of

midwives are working independently and 23 % of them are working in hospitals. Midwifery education in Holland

is at the level of four-year undergraduate education. In Norway, pregnant women in low-risk group are followed

by midwives and those in high-risk group are followed by doctors. In a country possessing about 2.700 midwives

midwifery education is two years after master level of nursing. In Iceland, childbirths are generally carried out in

hospitals. For home deliveries, the location of the house should not be away from hospital more than 20 km, two

midwives must certainly be present at childbirth and it should be reported to hospital. In America there are two

different applications as midwifery and midwifery-nursing. Those who complete 3-4 year undergraduate

Page 71: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

71

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

midwifery program with direct entrance get the title of midwife. Midwives are working out of hospital as

specialists in private clinics or as freelance.

Consequently, even though midwifery education demonstrates differences in developed countries included in the

scope of study, it can be said that in almost all of the countries, midwifery occupation has become competent

through post-high school higher education and the midwives are employed in the scope of domestic conditions.

KEYWORDS: MIDWIFERY, EDUCATION, DEVELOPED COUNTRIES

Page 72: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

72

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-10- EBELİK EĞİTİMİNDE MENTÖRLÜK

Ebru CERAN1, TUĞBA TAHTA1,

1LOKMAN HEKİM ÜNİVERSİTESİ,

Ebelik eğitiminde mentörlük sisteminin kullanımına dair örnekleri harmanlamaktır.

Mentör kelimesi Türkçe’de ‘rehber, kılavuz, akıl hocası’ anlamına gelmektedir. Mentörlük: koçluk, destekleyicilik

ve rehberlik aracılığıyla örgütün deneyimli bir üyesi ile deneyimsiz üyesi arasında yaşanan, bireysel ve profesyonel

gelişim sağlamayı amaçlayan birebir ilişkidir. Mentörlük daha bilgili ve deneyimli bir kişinin daha az tecrübeli

kişiye önemli bir yaşam hedefine ulaşması için yardımcı olmayı içerir. Ebelik eğitiminde hem mesleki becerilerin

öğrenilmesinde hem de teoride bir rehberin yardımına ihtiyaç duyulmaktadır.

Martin ve arkadaşlarının hemşirelerin ve ebelerin klinik liderlik yetkinliklerini geliştirmek ve program

katılımcılarının müdahalelerle ilgili deneyimlerini tanımlamak için yaptıkları çalışmada mentörlük, klinik liderlik

yetkinliklerinin gelişimine katkıda bulunduğunu saptamışlardır. Linford, Dawn ve Marshall, Joyce (2014)

yaptıkları çalışmada pratikte öğrenci öğrenme deneyimlerini geliştirmek ve kişisel ve mesleki gelişimlerini

desteklemek için destekleyici ve pozitif mentörlük şart olduğunu savunmuşlardır. Sharon Licqurish ve

arkadaşlarının yaptığı çalışmada mentör ebelerin öğrenci ebelerin öğrenmesine yardımcı olmalarını bilgi vermek

açısından potansiyel olarak yararlı olduğu sonucuna varmışlardır. Miles yaptığı çalışmada ebe öğrencilerin kadın

merkezli bakım sağlarken özgüven, özveri ve özerklik öğrenmesi için mentörlüğün gerekli olduğunu savunmuştur.

Cummins ve arkadaşları yaptığı çalışmada ebelikte mentörlüğü, kişisel bir ilişkiye dayanan güven oluşturma ile

ilgili olarak tanımlanmışlardır. Bray ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada mentörluğün sağlık mesleği

mensuplarının desteği ve eğitiminde hayati bir rol oynadığı vurgulanmıştır. Hogan ve arkadaşları yaptığı çalışmada

mentörlerin, ebelik öğrencilerinin klinik yerleşimine uyum sağlamasına yardımcı olduğunu saptamışlardır.

Mentörlük uygulaması öğrencinin kliniğe uyumunu ve bilgisini arttırmakta; öğrencinin ustalığa geçişini

kolaylaştıran bir uygulamadır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK,EĞİTİM,MENTÖRLÜK

MENTORS IN MIDWIFERY EDUCATION

Ebru CERAN1, TUĞBA TAHTA1

1LOKMAN HEKİM UNIVERSITY

In the training of midwifery, the examples of the use of the mentoring system are to be blended.

Mentor word means 'guide, guide, mentor' in Turkish. Mentoring: coaching, supportive and guiding to build a

personal and professional relationship between an experienced member and an inexperienced member. Mentoring

involves helping a less experienced and experienced person to achieve a significant life goal for the less

experienced person. In midwifery education both the learning of vocational skills and the help of a guide in theory

are needed

Martin and his colleagues have found that mentoring in developing clinical leadership competencies for nurses

and eBees and describing the interventional experience of program participants has contributed to the development

of clinical leadership competencies. Linford, Dawn and Marshall have argued that Joyce is a supportive and

positive mentor in the work they do in practice in order to develop student learning experiences and to support

their personal and professional development in practice. Sharon Licqurish and his colleagues concluded that the

mentor was potentially useful in informing them that they would help the student to learn. Miles has argued that

midwifery students need mentoring for self-reliance, self-sacrifice and autonomy while providing women-centered

care. In Cummins et al.'S work, they have been described as relating to the mentality of the midwife, of building

trust based on a personal relationship. Bray and his colleagues emphasized that mentoring plays a vital role in the

Page 73: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

73

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

support and education of healthcare professionals. Hogan and his colleagues found that mentoring helped

clinicians adjust to the clinical placement of their midwives.

The application of mentoring increases the knowledge and attitude of the student to the clinic; is an application

that facilitates the transition of the student to mastery.

KEYWORDS: MIDWIFE,EDUCATİON,MENTOR

Page 74: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

74

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-11- KADINLARIN GEBELİK DÖNEMİNDE BİTKİSEL ÜRÜN KULLANIMA

DURUMLARININ İNCELENMESİ

Besey ÖREN1, Leyla KAYA2,

1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ebelik Anabilim Dalı, 2SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ ZEYNEP KAMİL

KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ, İSTANBUL,

Amaç: Bu araştırma kadınların gebelik döneminde bitkisel ürün kullanıma durumlarını belirlemek amacıyla

yapılmıştır.

Kesitsel ve tanımlayıcı bir çalışmadır. İstanbul’daki bir hastanede 14.05.2018-31.08.2018 tarihleri arasında doğum

yapan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 350 kadın ile gerçekleştirildi. Araştırma verileri literatür doğrultusunda

araştırmacılar tarafından hazırlanan demografik veriler ile kullanılan bitkisel ürün, kullanma sıklığı, gözlenen

etkileri gibi soruları içeren 29 soruluk anket formu ile toplandı. İstatistiksel analizler için NCSS 2007 Paket

programı kullanıldı. Student t Testi, Pearson Ki-Kare testi, Fisher-Freeman-Halton testi ve Fisher’s Exact test

kullanılarak değerlendirildi

Araştırma grubunu oluşturan kadınların yaş ortalaması 28,48±5,82, % 50’si ilköğretim mezunu, çoğu (99,1)

maramara bölgesinde yaşadığı belirlendi. En çok kullanılan bitki formu % 16 kuru bitkidir. Olguların gebelik

boyunca kullandığı bitkisel ürünler incelendiğinde; en çok %10,6 ıhlamur kullanıldığı saptanmıştır. Bitkisel ürün

kullanımına göre sağlık sorunu yaşama oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup;

bitkisel ürün kullananlarda sağlık sorunu yaşama oranı, bitkisel ürün kullanmayanlardan yüksek bulunmuştur

(p=0,001; p<0,01).

Bu çalışmada gebe kadınların kuru bitki kullandığı için bitkisel ürün kullanma konusunda yeterli bilgiye sahip

olmadıkları belirlenmiştir. Gebe kadınların hamilelikte bitkisel ilaçların risk ve faydaları konusunda sağlık

profesyonelleri tarafından bilgilendirilmesi önerilebilir.

ANAHTAR KELİMELER: BİTKİSEL İLAÇ KULLANIMI,GEBELİK,GEBELİK

SONUCU,TAMAMLAYICI VE ALTERNATİF TIP

AN EVALUATİON ON THE USAGE CONDİTİON OF HERBAL PRODUCTS DURİNG

PREGNANCY

Besey ÖREN1, Leyla KAYA2

1UNIVERSITY OF HEALTH SCIENCES DEPARTMENT OF MİDWİFERY, İSTANBUL, 2UNIVERSITY OF

HEALTH SCIENCES ZEYNEP KAMİL MATERNİTY AND CHİLDRENS TRAİNİNG AND RESEARCH

HOSPİTAL, İSTANBUL

The aim of this study is to determine whether pregnant women prefer to use herbal products during pregnancy

This cross-sectional and descriptive study has been conducted with 350 women, who gave birth and accepted to

participate in the research, between 14/05/2018 and 31/08/2018 at a hospital in Istanbul. The research data has

been collected through a questionnaire form prepared by the relevant researchers in accordance with the literature

and consisted of 29 questions on the matters such as the demographical data, the herbal products used, the use

frequency, and the effects observed etc. NCSS 2007 that is a software package has been used for statistical

analyses. The data obtained has been evaluated through the Student’s t test, Pearson’s Chi-square test, Fisher-

Freeman-Halton test, and Fisher’s exact test.

The average age of the women participated in the research is 28.48±5.82, and a great majority of the relevant

women have completed their primary education and lived in the Marmara region (99.1). Moreover, it has been

found that the most frequently used form of the herbal products is dried herbs (16%). When the herbal products

used by the participants during their pregnancy are examined, it has been found that the most frequently used herb

is linden with the rate of 10.6% (n=37). On the other hand, a statistically significant difference has been detected

Page 75: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

75

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

in the rate of the individuals who have a health problem based on the use of the herbal products. Therefore, the

abovementioned rate has been found higher in the individuals, who have used the herbal products, than the

individuals, who have not used any herbal product (p=0.001; p<0.01).

In this study, it has been found that the pregnant women do not have enough knowledge on the use of herbal

products as they prefer to use dried herbs. Therefore, the pregnant women should be informed by healthcare

professionals on the risks and benefits of the herbal drugs during pregnancy.

KEYWORDS: HERBAL DRUG USE ,PREGNANCY, PREGNANCY OUTCOME, MATERNAL HEALTH,

COMPLEMENTARY AND ALTERNATİVE MEDİCİNE

Page 76: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

76

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-12- YENİDOĞAN YOĞUN BAKIMDA BEBEKLERİ OLAN ANNELERİN MEME

PROBLEMLERİ

Saadet YAZICI1, Leyla KAYA2, Zahide KAYA3,

1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ebelik Anabilim Dalı, İstanbul, 2SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ

ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ,

İSTANBUL, 3Üsküdar Devlet,istanbul,

Bu çalışma, yenidoğan yoğun bakımda bebekleri olan annelerin meme problemlerini belirlemek amacıyla yapıldı.

Tanımlayıcı olarak planlanan bu çalışmanın verileri; İstanbulda bir hastanede 25.06.2018-10.09.2018 tarihleri

arasında çalışmanın verileri toplandı. Yenidoğan yoğun bakımda bebekleri olan 111 anne çalışmanın örneklemini

oluşturdu. Araştırma için aynı hastanenin etik kurulundan izin alındı. Araştırma verileri literatür doğrultusunda

araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formu ile toplandı. İstatistiksel analizler için NCSS 2007 Paket programı

kullanıldı. Çalışma verilerinin analizinde; yüzdelik Student t Test, Pearson Ki-Kare testi, Fisher-Freeman-Halton

testi ve Fisher’s Exact test kullanıldı.

Önceki doğumda meme problemi yaşayan anne oranının %24,1, bu bebekte emzirirken meme problemi yaşayan

anne oranı %64,9 olarak bulundu. Bu doğumda yaşanan problemler incelendiğinde; %27,8 meme başı çatlağı

yaşadığı ve meme problemlerine yönelik annelerin %52,8’i masaj yaptığı bulundu. Doğum şekli ve önceki

doğumda meme problemi yaşama durumu ile bu doğumda meme problemi yaşama durumu arasında istatistiksel

olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05).

Yoğun bakımda bebekleri olan annelerin meme problemi yaşama oranlarının yüksek olduğu, meme bakımı

konusunda bilgi düzeylerinin ise düşük olduğu bulundu. Annelerin gebelik döneminde emzirme eğitimi, doğum

sonrası meme bakımı konusunda daha fazla bilgilendirmeleri önerilebilir

ANAHTAR KELİMELER: EMZİRME,ANNE SÜTÜ,EMZİRME SORUNLARI,EMZİRME

TİPLERİ,DOĞUM SONU DÖNEM

BREAST PROBLEMS İN MOTHERS WİTH THEİR BABİES İN THE NEONATAL

INTENSİVE CARE UNİT

Saadet YAZICI1, Leyla KAYA2, Zahide KAYA3

1UNIVERSITY OF HEALTH SCIENCES DEPARTMENT OF MİDWİFERY, İSTANBUL, 2UNIVERSITY OF

HEALTH SCIENCES ZEYNEP KAMİL MATERNİTY AND CHİLDRENS TRAİNİNG AND RESEARCH

HOSPİTAL, İSTANBUL, 3USKUDAR STATE HOSPİTAL, İSTANBUL

The aim of this study is to determine the breast problems in mothers whose babies are followed-up in the neonatal

intensive care unit.

The data of this descriptive study has been collected at a hospital in Istanbul between 25/06/2018 and 10/09/2018.

111 mothers, whose babies are followed-up in the neonatal intensive care unit, have formed the sampling of the

study. The necessary permission has been obtained from the ethical committee of the same hospital for the

research. The research data has been collected through a questionnaire form prepared by the relevant researchers

in accordance with the literature. NCSS 2007 that is a software package has been used for statistical analyses. The

Student’s t test, Pearson’s Chi-square test, Fisher-Freeman-Halton test, and Fisher’s exact test have been used in

the data analysis of this study.

It has been found that the rate of the mothers, who had a breast problem in their previous delivery, is 24.1%, and

that the rate of the mothers, who have a breast problem in their last delivery while breastfeeding their babies, is

64.9%. When the problems encountered in this process of delivery are examined, it has been found that the breast

problem encountered by 27.8% of the mothers is nipple fissures, and that 52.8% of the mothers apply a massage

Page 77: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

77

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

for their breast problems. Any statistically significant difference has not been detected between the type of delivery

and the rate of breast problems encountered in the previous delivery when compared to the last delivery (p>0.05).

It has been found that the rate of the mothers, whose babies are followed-up in the intensive care unit, is high, and

that their level of knowledge on the breast care is low. Therefore, mothers should be provided with an opportunity

to gain more information on the breastfeeding training and the breast care in the postpartum period.

KEYWORDS: BREASTFEEDİNG,BREAST MİLK,BREASTFEEDİNG PROBLEMS,BREASTFEEDİNG

TYPES,POSTPARTUM PERİOD

Page 78: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

78

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-13- DOĞUMDA YOGA İLE BEDENSEL, ZİHİNSEL VE RUHSAL BÜTÜNLÜĞÜ

YAKALAMA

Tuğba YILMAZ ESENCAN1, Gülay RATHFİSCH2,

1Zeynep Kamil Kadın Ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, 2Emekli Öğretim Üyesi, Doç.Dr.,

Bu derleme doğumda yoga ile bedensel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğü yakalamanın etkilerini irdelemek amacıyla

planlanmıştır.

Doğum sürecinin başlamasıyla şekillenen doğum yolculuğu sırasında meydana gelen fizyolojik, ruhsal ve

duygusal değişimlerle birlikte tüm hislerin yoğunlaştığı bir döneme geçiş başlar. Doğum eyleminin başladığı bazı

belirtilerin gözlemlenmesi ile netleştirilebilir. Kadınlar çoğunlukla travayın başlangıcında bir gerginlik ve

husursuzluk hissedebilirler. Bazen tarvayın başında diğer günlerden farklı bir enerji artışı hissedebilirler. Doğum

eyleminin başlaması ile birlikte eşlik eden tüm belirtilere ek olarak uterus kasılmaları ile kadın daha fazla desteğe

ihtiyaç duyar. İnnatal dönemde yoga ve meditasyon uygulamaları kadında dengeyi sağlamada ve sürece

teslimiyette oldukça etkili olmaktadır. Doğum eyleminde uygulanan yoga asanaları doğumun akışına uygun ve

kadının ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilebilir. Bu özellikleri ile innatal yoga asanaları anne ve fetüsün

fiziksel ve ruhsal olarak da desteklenmesini sağlar. İnnatal yoga asanalarında uygulama nefes çalışması ile

başlamalı ve süreç boyunca dikkatin nefese yoğunlaşması sağlanmalıdır. Yoga asanalarının uygulanması sırasında

uygun bir alan oluşturularak dış seslerin ve engellerin ortadan kaldırılması ile içsel yolculuğun sekteye uğramaması

sağlanır.Yoga asanaları uygulamaları esnasında özellikle ayakta yapılan asanalar sırasında destek alınması,

kadının bir yakınından, duvardan veya yataktan destek alması dengeyi sağlamak açısından ihmal edilmemelidir.

Yerde ya da oturarak yapılan asanalarda ise yastıklar ve bolsterlar ile bacaklar, dirsekler ve diz desteklenmedir.

Nefes farkındalığının ardından doğumda yoga uygulamalarına çoğunlukla kök çakrayı çalıştıran ve eylemin akışını

destekleyecek asanalarla başlanmalıdır. Doğumda birinci çakra çalışması pelvisi ve uterusu etkileyerek doğumun

daha hızlı ilerlemesini sağlayacaktır. Örneğin; malasana (çelenk/çömelme) duruşu çoğunlukla kök çakrayı

çalıştırmak için kullanılan bir asanadır. Bidalasana olarak adlandırılan dört ayak duruşu ve destekli çocuk duruşu

asanaları innatal süreçte yoğunlaşan bel ağrısını ve perineal bölgede hissedilen basıncı azaltarak fetüsün pelviste

ilerlemesine yardımcı olmaktadır. Ayakta yapılan ve duvardan ya da yataktan destek alınarak devam eden gerdirme

asanaları da fetüsün pelviste ilerlemesine ve yerçekimi etkisiyle eylemin ilerleyişini hızlandırmada etkili

olmaktadır. Destekli ağaç duruşu ile yaşam enerjisi dengelenerek kadının içgüdüleri doğrultusunda yolculuğuna

devam etmesi için rehberlik edilmiş olunur.

ANAHTAR KELİMELER: DOĞUMDA YOGA, MEDİTASYON, NEFES FARKINDALIĞI, DOĞUM

DERSTEĞİ, EBE

CATCHİNG BODİLY, MENTAL AND SPİRİTUAL INTEGRİTY WİTH YOGA AT BİRTH

Tuğba YILMAZ ESENCAN1, Gülay RATHFİSCH2

1ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN’S DİSEASE EDUCATİON AND INVESTİGATİON

HOSPİTAL, 2EMEKLİ ÖĞRETİM ÜYESİ, DOÇ.DR.

This compilation was planned to examine the effects of achieving physical, mental and spiritual integrity with

yoga at birth.

With the physiological,spiritual and emotional changes that occur during the birth journey,which is shaped by the

birth process,thetransition to a period where all the senses areintensified.It can beclarified with the observation of

some of the symptoms where the birth action begins.Women often feel a tension andunburdiness atthe onset of the

trauma.Sometimesthey may feel a different increase in energy than the other days at the beginning ofthe

tarvac.Women need more support with uterinecontractions,in addition to all the symptoms associated with the

onset of the contraceptive.In the innatalperiod,yoga and meditation practices are very effective in maintaining the

balance of women and in delivering them to the process.Yoga ensembles appliedin birth actioncan be shaped in

accordance with the flow of birth and in line with the needs ofthe woman.With thesefeatures,innatal yoga hands

allow the mother andfetus to be supported physically and mentally. In the innatal yoga wand, the practice should

startwith breathing and focus attention on the breath during theprocess.During the application of yoga wand, a

Page 79: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

79

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

suitable area is created and the inner journey isprevented by eliminating the external sounds and obstacles.During

the practice of yogaasanas,especially during the stand-up asanas supportshould not be neglected in order to ensure

the balance of women receivingsupport from a close relative,wall or bed.On the ground orin the ensembles,pillows

andbolsters andlegs,elbows and kneesare supported. After breath awareness,yogapractices at birth should often

bestartedby running the rootchakra and supporting the flowof the action.The first chakra study at birth will affect

the pelvis and uterus and allowbirth to progress faster.For example,malachana posture is often used to run the root

chakra.The four foot posture and assistedchild posture,called Bidalasanahelps the fetus to progress in the pelvis by

reducing the pain of the lumbar andthe pressure felt inthe perineal region.Thesupport of the foot and the wall or

bed in theongoing hens ofstretching is effective in accelerating theprogressof thefetus inthe pelvis and accelerating

the progress of theaction under the influence ofgravity.Supported bythe tree stance balancing thelife energyof the

woman inline with the instincts to continue the journeyis guided.

KEYWORDS: YOGA AT BIRTH, MEDİTATİON, BREATH AWARENESS, LABOUR SUPPORT,

MİDWİFE

Page 80: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

80

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-14- EBELİK LİSANS PROGRAMLARINDA ETİK EĞİTİMİ

Suzi ÖZDEMİR1, Rahime AYDIN ER1,

1Kocaeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Günümüzde ebelik eğitim programlarında etik, önemli bir müfredat konusu olarak yerini almış, programlarda bu

doğrultuda değişiklikler ve güncellemeler yapılmıştır. Bu derlemede ebelikte etik eğitimin önemine, ulusal ve

uluslararası ebelik programlarında etik eğitimin içeriğine, varsa sınırlılıklarına ilişkin bilgiler ile verilen eğitimin

geliştirilmesine yönelik önerilere yer verilmesi amaçlanmıştır.

Ebeler, mesleki uygulamaları sırasında etik konularla karşı karşıya kalmaktadırlar. Profesyonel bir meslek olmanın

temel yetkinliği olarak, ebelerden sundukları bakım ve tedavi hizmetlerinde etiğe uygun davranmaları

beklenmektedir. Sağlık profesyonellerinde etik yeterliğin gelişimi genellikle mesleki eğitim sırasında

yapılandırılmış ve planlı müfredatla formal olarak başlar. Çalışma yaşamında da örnek alınan rol modeller, kişisel

deneyimler ve hastalardan alınan geri bildirimler ile etik yeterlik gelişimi desteklenir. Ebelik eğitim

programlarında yer alan etik eğitimin amacı mesleğin etik standartlarını, kodlarını, ilkelerini ve değerlerini

öğreterek öğrencilerin ebelik bakım ve uygulamalarında etik davranışlar sergilenmesini, etik sorunların farkına

varmasını ve bu sorunları etiğe uygun şekilde çözebilmesini sağlamaktır. Bununla birlikte mesleki etik bilginin,

kural ve kodların nasıl öğretilebileceği ve uygulamaya başarılı bir şekilde geçirilebileceğine ilişkin tartışmalar

devam etmektedir.

Yapılan literatür taraması doğrultusunda ebelik eğitim programlarındaki etik eğitimin çoğunda ebelik etik kodları,

değerleri, aydınlatılmış onam, gebeliğin sonlandırılması, prenatal tanı uygulamaları, üremeye yardımcı teknikler

ve genetik konularına yer verildiği belirlenmiştir. Eğitim programlarında araştırma etiği, maternal-fetal çatışma ve

gerçeğin söylenmesi gibi etik sorunlara ve bu sorunların çözümünde kullanılan etik karar verme modellerine ilişkin

konuların yer alması değişkenlik göstermektedir. Ayrıca programlardaki etik eğitimin süresi, kullanılan yöntemler

ve değerlendirme ölçütlerinde de farklılıklar bulunmaktadır.

Ebelik programlarında yer alan etik eğitimin öğrencilerin etiğe uygun davranışlar sergilemesini desteklediği

bildirilmekle birlikte, bazı programlar ebenin sıklıkla değil nadiren karşılaşabileceği etik konulara odaklanması

nedeniyle öğrencilere yeterli etik rehberlik sağlayamadığı konusunda eleştirilmektedir. Bu nedenle ebelik

eğitimcilerinin ebeler ve mesleki dernekler aracılığıyla ebelik programlarında temel etik eğitimin içeriği ve

yöntemleri konusunda bir fikir birliğine varmalarını öneriyoruz.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİKTE ETİK, ETİK EĞİTİMİ, ETİK MÜFREDAT

ETHİCS EDUCATİON İN UNDERGRADUATE MİDWİFERY PROGRAMS

Suzi ÖZDEMİR1, Rahime AYDIN ER1

1KOCAELİ UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

Today, ethics in midwifery education programs, has taken its place as an important curriculum issues, program

changes and updates have been made in this direction. The purpose of this review is to show importance of ethics

education in midwifery, content of ethics education in national and international midwifery programs, if any,

information about limitations and suggestions for improvement of given education.

Midwives are faced ethical issues during their professional practice. As the basic competence of being a

professional profession, it is expected that they will behave appropriately in their care and treatment services. The

development of ethics competence in health professionals is usually structured during vocational training and

formalized with planned curricula. In the working life, ethical competence development is supported by exemplar

role models, personal experiences and feedback from the patients. The purpose of the ethics education in midwifery

training programs is to teach students ethical standards, codes, principles and values of profession and thus

ensuring the ethical conduct in their midwifery care and practice, to be aware of ethical problems and provide to

Page 81: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

81

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

solve these problems according to ethics. However, discussions continue on how professional ethics knowledge,

rules and codes can be taught and how they can be successfully applied.

According to the literature research, it was determined to include codes of midwifery ethics codes, values, informed

consent, termination of pregnancy, prenatal diagnostic applications, assisted reproductive technologies and

genetics in the most of the ethics education in the midwifery education programs. Taking parts ethical problems

such as research ethics, maternal-fetal conflict and truth-telling and ethical decision-making models are used to

solve these problems vary in education programs. There are also differences in these programs duration of ethical

education, the methods used, and the evaluation criteria.

Some midwifery programs are criticized not to provide sufficient ethical guidance to students due to focus on

midwife faces rarely encountered ethics issues while reported that ethics education in midwifery programs supports

students to show ethical behavior. For this reason, we recommend that midwifery educators have a consensus

through midwives and professional associations on the content and methods of basic ethics education in midwifery

programs.

KEYWORDS: ETHİCS İN MİDWİFERY, ETHİCS EDUCATİON, ETHİCAL CURRİCULUM

Page 82: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

82

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-15- BİR KAMU HASTANESİNDE EBELERE YÖNELİK YAPILAN UYGULAMALI

EĞİTİMİN HİZMET SÜRECİNE ETKİSİ

Yeliz DOĞAN MERİH1, Seda KÜÇÜKOĞLU1, Ayşegül ALİOĞULLARI1, Semra KAYATAŞ ESER1,

1SBÜ Zeynep Kamil Kadın Ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi,

Sağlık eğitiminde yöntem ve stratejilerin önemli bir grubunu, uygulama odaklı eğitim yaklaşımları

oluşturmaktadır. Çalışma, uygulama odaklı eğitim etkinliği dikkate alınarak bir kamu hastanesinde ebelere yönelik

yapılan uygulamalı eğitimin hizmet sürecine olan etkisini belirlemek amacıyla tek gruplu yarı deneysel olarak

gerçekleştirilmiştir.

Araştırma İstanbul ilinde kadın doğum alanında hizmet veren bir eğitim araştırma hastanesinde Şubat 2018-

Ağustos 2018 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışma öncesi gerekli izinler ve etik kurul onayı alınmıştır.

Çalışmanın örneklemini; çalışma süresi içerisinde ilgili hastanenin doğumhane bölümünde en az 3 ay süreyle

çalışan ve araştırmaya katılmayı kabul eden toplam 30 ebe (bölümde çalışan tüm ebeler) oluşturmuştur. Çalışmada

oluşturulan proje kapsamında uygulama merkezi için gerekli ekipmanlar alınmıştır. Eğitim süreci öncesinde

ebelerin doğumhane hizmet süreçlerinde gerçekleştirmiş oldukları uygulamalar 1 aylık gözlemler ile ayrıntılı

olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca ebelere eğitim öncesinde araştırmacılar tarafından oluşturulmuş ebe bilgi formu,

ebe teorik bilgi ve beceri değerlendirme formu uygulanmıştır. Ön-test sonrasında alanında uzman hocalar

tarafından 4 günlük teorik ve uygulamalı eğitim gerçekleştirilmiş, sonrasında ebe teorik bilgi-beceri değerlendirme

formu tekrar uygulanmıştır. Eğitim sonrasında ebelerin doğumhane hizmet süreçlerinde gerçekleştirmiş oldukları

uygulamalar 1 aylık gözlemler ile tekrar ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler SPSS programı ile

değerlendirilmiştir.

Katılımcılarda 24-28 yaş grubunun ilk sırada yer aldığı, yaşların ortalamasının 28.16±6.45 olduğu ve %72'sinin

lisans mezunu olduğu belirlenmiştir. Ebelerin mesleki süreçleri değerlendirildiğinde; %60'ının mesleğini isteyerek

seçtiği, %100'ünün mesleki süreçlerinde kadın doğum bölümlerinde görev yaptığı saptanmıştır. Katılımcıların

%85'inin hastanelerde uygulamalı eğitimlerin yapılmasını gerekli gördüğü belirlenmiştir. Katılımcıların eğitim

öncesi ve sonrasında sürece ilişkin sonuçları değerlendirildiğinde; eğitim öncesinde yapılan gözlemsel

değerlendirmede ebelik uygulamalarına katılım oranı %55 iken uygulamalı eğitim sonrasında bu oranın %80'e

çıktığı, eğitim ön-test ve son -test puanları karşılaştırıldığında, her iki ölçüm arasındaki farkın istatistiksel olarak

anlamlı olduğu (p<0.05) saptanmıştır.

Çalışma sonucunda; ebelere yönelik gerçekleştirilen eğitim sürecinin etkin olduğu, eğitimlerin hizmet sürecini

iyileştirdiği, ebelerin eğitimlerden memnun olduğu belirlenmiştir. Kurumlarda hizmet sürecini iyileştirmek adına

benzer eğitimlerin yapılması önerilir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, HİZMET, UYGULAMALI EĞİTİM.

THE EFFECTS OF A PRACTICAL TRAINING PROGRAM ON SERVICES PROVIDED BY

MIDWIVES AT A PUBLIC HOSPITAL

Yeliz DOĞAN MERİH1, Seda KÜÇÜKOĞLU1, Ayşegül ALİOĞULLARI2, Semra KAYATAŞ ESER1

1SBÜ ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN'S HOSPİTAL EDUCATİON AND RESEARCH

HOSPİTAL, 2SBU ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN'S HOSPİTAL EDUCATİON AND

RESEARCH HOSPİTAL

An important part of methods and strategies in health education involves practical training approaches. This single

group quasi-experimental study aimed to determine the effects of a practical training program on service provision

among midwives working at a public hospital.

The study was conducted between February and August of 2018 at an obstetrics training and research hospital

located in Istanbul. Administrative permissions and ethical approval for the study was obtained beforehand. The

sample consisted of 30 midwives (the entire number of midwives working at the unit) who worked at the delivery

Page 83: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

83

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

room of the study hospital for at least 3 months and who agreed to participate in the study. Equipment for the

practice center was obtained. Prior to training, applications conducted by the midwives at the delivery room were

observed and evaluated in detail for a month. Also, before training, the midwife information form prepared by the

researchers and the theoretical knowledge and skills assessment form was administered to the midwives. After

pre-test, expert lecturers provided a 4-day theoretical and practical training program for the participants.

Afterwards, the theoretical knowledge and skills assessment form was administered again. Following training,

applications conducted by the midwives at the delivery room were again observed and evaluated in detail. Data

was analyzed using the SPSS software.

Among the participants, midwives aged between 24-28 years ranked first. Mean age was 28.16±6.45 and 72% of

the midwives had a Bachelor’s degree. It was found that 60% chose their job willingly and that 100% were

employed at obstetrics units during their career. It was determined that 85% of the participants deemed it necessary

to carry out practical training programs at hospitals. Pretest observational evaluations showed that the rate of

participating in midwifery applications was 55%, which increased to 80% after training. Also, pretest and posttest

scores were significantly different (p < .05).

It was concluded that the practical training program designed for midwives was effective as it improved the service

process. Also, midwives reported to be satisfied with the program. It is recommended to carry out similar training

programs in order to improve services provided at institutions.

KEYWORDS: MİDWİFERY, SERVİCE, PRACTİCAL TRAİNİNG.

Page 84: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

84

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-16- AVRUPA BİRLİĞİNİN EBELİK LİSANS EĞİTİMİ İÇİN BELİRLEDİĞİ MEZUNİYET

KRİTERLERİ YAZILIM PROGRAMININ GELİŞTİRİLMESİ

Semiha AYDIN ÖZKAN1, Filiz POLAT1, Didem ŞİMŞEK KÜÇÜKKELEPÇE1, Tuba KOÇ ÖZKAN1,

Saadet BOYBAY KOYUNCU1,

1ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ,

Ebelik eğitiminin güncel koşullar ve teknolojiye uygun olarak gereksinimler doğrultusunda geliştirilebilmesi,

ulusal çerçevede ebelik lisans eğitim programının minimum standartlarını belirleyerek ülke genelinde ebelik lisans

eğitiminde standardizasyonun sağlanması hedeflenmiştir

AB’nin Ebelik Eğitimi için belirlediği kriterler ve Bologna Uyum Süreci doğrultusunda; ülkemiz ebelerinin de

ICM yeterlilik alanlarına sahip olmaları gerekmektedir. Ebelik eğitiminin güncel koşullar ve teknolojiye uygun

olarak gereksinimler doğrultusunda geliştirilebilmesi, ulusal çerçevede ebelik lisans eğitim programının minimum

standartlarını belirleyerek ülke genelinde ebelik lisans eğitiminde standardizasyonun sağlanması hedeflenmiştir

Bu nedenle ebelik son sınıf öğrencilerinin bilindiği üzere mezuniyet öncesi en az 100 doğum öncesi muayeneyi de

içerecek şekilde gebe kadınlara danışmanlık yapması, en az 40 gebe kadına bakım vermesi ve izlemini yapması,

en az 40 doğumun öğrenci tarafından yapılması; makat doğuma aktif katılması, epizyotomi uygulaması, gebelik

veya doğum ya da doğum sonrası dönemde risk altında olan 40 kadına bakım vermesi, izlemesi, en az 100 lohusayı

ve sağlıklı yeni doğan bebeği izlemesi ve bakımını vermesi, özel bakım gerektiren yeni doğan bebeğin gözlemi ve

bakımını sağlamsı, Jinekolojik ve obstetrik patolojisi olan kadınların bakımı gibi teorik bilgi ve klinik

uygulamaları tamamlaması gerekmektedir. AB ve ICM’in hedeflediği kalitede ebe mezunlar verebilmek için bilgi

toplumu olarak da adlandırılan bu yüzyılda, esnek öğrenme yolları ve hayat boyu öğrenme önemli hale gelmiştir.

Bu gereklilikler doğrultusunda Adıyaman Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Ebelik bölümü olarak mezuniyet

kriterleri yazılım programının geliştirilmesi amaçlandı. İlk önce ülkemizde bu amaçla kullanılan yazılımların olup

olmadığı değerlendirildi. Ebelik alanında uzman öğretim elemanlarından görüş alınarak, bu yazılım programının

geliştirilmesinin öğrenci açısından zaman ve maliyet etkin bir proje olabileceği görüşüne varıldı. Programın

geliştirilmesinde Adıyaman Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ile iletişime geçilerek üniversite bünyesinde

çalışan program yazılımcıları ile görüşüldü. Programın “Gebe İzlem” ve “Riskli Gebe İzlem” sekmeleri

tamamlandı ve diğer alanlar yapım aşamasındadır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK LİSANS EĞİTİMİ,MEZUNİYET KRİTERLERİ ,AVRUPA

BİRLİĞİ,STANDARDİZASYON,YAZILIM PROGRAMI

DEVELOPMENT OF THE SOFTWARE PROGRAM FOR THE GRADUATİON CRİTERİA

FOR MİDWİFERY UNDERGRADUATE EDUCATİON IDENTİFİED BY THE EUROPEAN

UNİON

Semiha AYDIN ÖZKAN1, Filiz POLAT1, Didem ŞİMŞEK KÜÇÜKKELEPÇE1, Tuba KOÇ ÖZKAN1,

Saadet BOYBAY KOYUNCU1

1ADIYAMAN UNIVERSITY

The aims of the midwifery education are the development of the midwifery education in line with the needs of

contemporary conditions and technology and the achievement of standardization in midwifery undergraduate

education across country.

In line with the criteria identified by the European Union for midwifery education and the process of Bologna

adaptation, midwives in our country should have ICM proficiency areas. The aims of the midwifery education are

the development of the midwifery education in line with the needs of contemporary conditions and technology and

the achievement of standardization in midwifery undergraduate education across country. Therefore, as it is

known, midwifery department final year students should have completed the followings: advising of pregnant

women, involving at least 100 pre-natal examinations; supervision and care of at least 40 pregnant women; conduct

by the student of at least 40 deliveries; active participation with breech deliveries; the practice of an episiotomy

supervision and care of 40 women at risk in pregnancy or labor; or post-natal period supervision and care of at

least 100 post-natal women and healthy new-born infants; observation and care of the new-born requiring special

Page 85: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

85

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

care; completion of theoretical instruction; and clinical practice of the women with gynecological and obstetric

pathology. Flexible learning ways and lifelong learning have become important in this century, which is also called

information society, in order to have graduates according to the quality identified by EU and ICM. In line with

these requirements, we aimed to develop Adıyaman University School of Health Midwifery department graduate

criteria software program. First of all, we evaluated whether we had any software used for this purpose in our

country. Development of such software program by receiving views from experts in the field of midwifery seemed

to be effective in terms of time and expenditure for students. Development of the program was performed by

contacting Adıyaman University Department of Information Technologies and people who wrote software within

the university. “Pregnancy monitoring” and “Risky pregnancy monitoring” sections have been completed, and the

other sections are still being written.

KEYWORDS: MIDWIFERY UNDERGRADUATE EDUCATION, GRADUATION CRITERIA,

EUROPEAN UNION, STANDARDIZATION, SOFTWARE PROGRAM

Page 86: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

86

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-17- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİSAYARLI SİMÜLASYON UYGULAMASI

SONRASI GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Duygu MURAT ÖZTÜRK1, Fatma Deniz SAYINER2, Neşe ÇELİK2,

1Amasya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 2Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Bu çalışma, ebelik öğrencilerinin bilgisayarlı simülatör kullanımı sonrası görüşlerinin belirlenmesi amacıyla

yapılmıştır.

Bu araştırma nitel bir çalışma olup veriler yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle yazılı olarak elde edilmiştir.

Araştırmaya Amasya Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Ebelik bölümü son sınıf öğrencisi olan 35 kişi katılmıştır.

Öğrenciler rastgele 8-9 kişilik 4 gruba ayrılmışlardır. Her bir grupla 3 gün boyunca bir buçuk saat bilgisayarlı

simülatörle çeşitli senaryolar üzerinde çalışılmıştır. Veriler betimsel analiz ve betimsel-yorumlayıcı analiz

yöntemiyle değerlendirilmiştir.

Öğrenciler bilgisayarlı simülatör uygulamasını “faydalı, gerçekçi, yol gösterici, eğlenceli, güzel, kalıcı, zevkli,

öğretici, geliştirici, verimli, gerekli, deneyim sağlayıcı, öz güven artırıcı, olağanüstü, heyecanlı, etkili bir eğitim,

korkuları azaltan, farklı bir duygu ve büyük bir şans” olarak değerlendirmişlerdir.

Bilgisayarlı simülasyon uygulamalarının, öğrencilerin gerçeğe en yakın durumları değerlendirebilmelerini ve kriz

anını yönetmelerini sağlaması nedeniyle önemli olduğu düşünülmektedir. Bu bağlamda bilgisayarlı simülasyon

uygulamalarını ebelik eğitiminde ve uygulamalarında daha yaygın hale getirilmesi gerekmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK EĞİTİMİ,KLİNİK EĞİTİM,DOĞUM EĞİTİMİ

EVALUATİON OF MİDWİFERY STUDENTS' OPİNİONS AFTER COMPUTERİZED

SİMULATİON PRACTİCE

Duygu MURAT ÖZTÜRK1, Fatma Deniz SAYINER2, Neşe ÇELİK2

1AMASYA UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCES, 2ESKİŞEHİR OSMANGAZİ UNIVERSITY

FACULTY OF HEALTH SCIENCES

This study was conducted to determine the opinions of midwifery students after computerized simulator use.

This study was a qualitative study and the data were obtained in written form using semi-structured interview

technique. During the 2016-2017 academic year, all of the 35 senior year students participated in the course for

three days one and a half hours computer aided high-validity simulator. Phenomenology research has been used

to understand how students manage scenarios related to obstetric emergencies using real-time simulations. The

data were evaluated using descriptive analysis and descriptive-interpretive analysis.

Students evaluated the computer simulator practice as “helpful, realistic, guiding, entertaining, beautiful, lasting,

enjoyable, instructive, developer, productive, necessary experience, self-confidence building, extraordinary,

exciting, decreasing fear, effective training, a different feeling and a great chance ".

It’s thought that computerized simulation practices are important. In this context, conducted simulation practices

should be made more widespread in midwifery education and practice.

KEYWORDS: MİDWİFE,CLİNİCAL EDUCATİON,CHİLDBİRTH EDUCATİON

Page 87: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

87

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-18- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN DOĞUM BECERİLERİNİ OLUŞTURMAYA,

GELİŞTİRMEYE VE BU BECERİLERİN ENGELLENMESİNE YÖNELİK DENEYİMLERİ

Burcu AKBAŞ1, Ayden ÇOBAN1,

1Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ,

Tüm dünyada ve ülkemizde doğumun gittikçe medikalize olması artan sezaryen oranlarını kaçınılmaz hale

getirmiştir. Dünya Sağlık Örgütü hem bu oranların düşürülmesi, hem de anne ve bebek ölümlerinin azaltılması

için ülkelere ebelik mesleğini güçlendirmeleri için önerilerde bulunmaktadır. Ebenin görevlerinden beklide en

önemlisi doğum yapan kadının yanında olması, doğumu yönetmesi ve riskli durumları fark ederek sevk

edebilmesidir. Ebelerin bu becerileri kazanmaları için ebelik öğrencilerine doğumla ilgili teorik ve uygulama

eğitimleri verilmektedir. Bu eğitimler sırasında öğrencilerin yaşadıkları deneyimler bu çalışma ile ortaya konmaya

çalışmıştır. Bu amaçla, ebelik son sınıf öğrencileriyle, hazırlanan görüşme rehberi kullanılarak öğrencilerin doğum

becerilerini oluşturmaya, geliştirmeye veya engellemeye yönelik deneyimlerinin neler olduğu sorusuna cevap

aranmıştır.

Bu çalışmada nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji, örnekleme yöntemi olarak amaçlı örneklem yöntemi

kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2015-2016 öğretim yılı güz döneminde Adnan Menderes

Üniversitesi Aydın Sağlık Yüksekokulu Ebelik bölümünün son sınıfında öğrenim gören 15 öğrenci oluşturmuştur.

Araştırma öncesi pilot uygulama yapılarak görüşme rehberi revize edilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği

kullanılarak veriler elde edilmiş, elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak değerlendirilmiştir.

Bulgularda öğrencilerin teorik eğitimleri ile ilgili oluşturma ve geliştirmeye yönelik deneyimleri daha çoktur.

Öğrenciler teorik eğitimin yeterli olduğu, iş garantilerinin olması, öğretim elamanlarının iyi kaliteli ve güncel

eğitim vermeleri olumlu deneyimler olarak ifade etmişlerdir. Laboratuar uygulamaları ile ilgili engellenmeye

yönelik deneyimler ise; saatlerinin az olması, öğretim üyesi eksikliği, maketlerin yetersiz ve bozuk olması

öğrenciler tarafından ifade edilmiştir. Doğum derslerinin uygulama eğitimleri sırasında engellenmeye yönelik

deneyimlerinin daha çok olduğu görülmüştür. Öğrenim gördükleri üniversitenin doğum kliniğinde hastane

politikası gereği hiç doğum yaptıramamaları öğrencileri teorikle uygulama arasına sıkışmalarına neden olmuştur.

Öğrenciler teorik olarak öğrendiklerini uygulamada yapma fırsatı bulamamaktadırlar. Yaz stajlarında doğum

becerilerini kliniklerdeki ebelerden öğrendiklerini ifade etmişlerdir.

Sonuç olarak ebelik öğrencilerinin doğum becerilerini geliştirmeye ihtiyaç duydukları, özellikle laboratuvar ve

uygulama eğitimlerinin gözden geçirilerek her bir öğrenciye daha fazla uygulama düşecek şekilde planlama

yapılmalıdır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİSİ, DOĞUM BECERİSİ, DENEYİMLER

EXPERIENCES OF MIDWIFERY STUDENTS WITH FORMING AND DEVELOPING

DELIVERY SKILLS AND HINDRANCES TO THESE SKILLS

Burcu AKBAŞ1, Ayden ÇOBAN2

1AYDIN ADNAN MENDERES UNİVERSİTY, 2AYDIN ADNAN MENDERES UNİVERSİTY

The most important expectations of a midwife is to be beside the woman in labour, oversee birth and be able to

refer risky situations that are noticed. In order for midwives to acquire these skills, midwifery students are given

theoretical and practical training on birth. This study attempts to reveal the experiences of students during this

training. For this purpose, by using prepared interview guide, answers to what the experıences of students wıth

formıng and developıng delıvery skılls as well as the hındrances to these skılls are were sought from final year

midwifery students.

In this study, phenomenology from qualitative research patterns and purposeful sampling method as sampling

method were used. The study group for the research consisted of 15 final year students of Adnan Menderes

University Aydin Health College Department of Midwifery in the Fall semester of 2015-2016 academic year. The

Page 88: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

88

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

interview guide was revised by piloting before the research. Data were obtained using a semi-structured interview

technique and the obtained data were evaluated using content analysis.

According to the findings, the students’ experiences with formation and development related to theoritical

education were more. The students expressed positive experiences with sufficient theoritical education, guaranteed

jobs, quality academic personnel and current education. It was however expressed by the students that hindering

experiences related to laboratory practices were due to lack of time, lack of teaching staff, and inadequate and

damaged models. It was also seen that there were more hindering experiences during the practical training of

delivery courses.The fact that the hospital policy of the obstetric clinic of the university where they were studying

at did not allow students to deliver caused the students to be stuck between theory and practice. The students did

not have the opportunity to practice what they had learned theoretically. They also stated that they learned the

delivery skills from the midwives at the clinics during summer internships.

As a result, midwifery students need delivery skills and planning should be done in such a way that each student

will have more practice especially by looking over laboratory and practical training.

KEYWORDS: MİDWİFERY STUDENTS, DELİVERY SKİLLS, EXPERİENCES

Page 89: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

89

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-19- MADDE KULLANIM BOZUKLUĞU OLAN KADINLARDA DOĞUM OLGUSU İLE

İLGİLİ TRAVMATİK ALGIYA PSİKOEĞİTİMİN ETKİSİ

Hacer YALNIZ DİLCEN1, Rabia EKTİ GENÇ2,

1Akdeniz Üniversitesi Alkol Ve Madde Bağımlılığı Araştırma Uygulama Merkezi, 2Ege Üniversitesi Sağlık

Bilimler Fakültesi,

Amaç: MKB olan kadınlarda, doğum ile ilgili olası travmatik algıyı değerlendirmek ve psikoeğitimin bu algıya

etkisini incelemek amaçlanmıştır.,

Gereç ve Yöntem: Araştırmanın evrenini AMBAUM kliniğinde Ocak-Temmuz 2017 tarihleri arasında başvuran,

DSM-V’e göre MKB tanısı almış tüm kadınlar oluşturmaktadır. Araştırmaya katılmayı kabul eden kadınlar, basit

rasgele örnekleme yöntemiyle randomize edilerek, müdahale ve kontrol grubuna ayrılmıştır. Çalışma, müdahale

(n=30) ve kontrol grubu (n=30) olmak üzere toplam 60 MKB olan kadın hasta ile yürütülmüştür. Müdahale

grubuna, 4 eğitim modülünden oluşan, Travmatik Doğum Algısı Psikoeğitim Programı (TDAPP), haftada bir kez

belirlenen gün ve saatte, 45 dakikalık bireysel psikoeğitim şeklinde gerçekleştirilmiştir. TDAPP ile MKB tanısı

alan kadınlara üreme sağlığı, aile planlaması, cinsel sağlık, gebelik, doğum, travmatik doğum ve psikolojik travma

hakkında bilgi verilmiştir. Araştırma verileri, çalışma başlangıcında ‘Katılımcı Bilgi Formu’, ‘Travmatik Doğum

Algısı Ölçeği (TDAÖ)’ ve ‘Travmatik Yaşantılar Ölçeği (TYÖ)’ kullanılarak toplanmıştır. Müdahale grubuna

TDAPP’den sonra, kontrol grubuna da ilk uygulamadan 4 hafta sonra TDAÖ tekrar uygulanarak veriler

toplanmıştır. Verilerin karşılaştırılmasında Ki Kare, bağımlı ve bağımsız gruplarda T Testi, Wilcoxon Analizi

kullanılmıştır.

Bulgular: Eğitim verilmeden önce müdahale ve kontrol grubunda yer alan kadınlara yapılan ön testte, iki grup

arasında anlamlı bir farkın olmadığı görülmüş, her iki grubun da travmatik doğum algısının yüksek seviyede

olduğu bulunmuştur. Müdahale grubuna 4 modül uygulanan TDAPP’ndan sonra ise travmatik doğum algısının

azaldığı tespit edilmiştir.

Sonuç: Travmatik doğum algısına ilişkin psikoeğitim, MKB olan kadınlarda, doğum ile ilgili travmatik algıyı

azaltmada etkili bir psikoeğitim modelidir.

ANAHTAR KELİMELER: TRAVMATİK DOĞUM ALGISI, KADIN, MADDE KULLANIM

BOZUKLUĞU

THE EFFECTS OF PSYCHOEDUCATİON ON THE TRAUMATİC PERCEPTİON OF THE

BİRTH PHENOMENON İN WOMEN WİTH SUBSTANCE-USE DİSORDERS

Hacer YALNIZ DİLCEN1, Rabia EKTİ GENÇ2

11AKDENİZ UNİVERSİTY, ALCOHOL AND SUBSTANCE DEPENDENCY RESEARCH AND PRACTİCE

CENTER, ANTALYA - TURKEY, 2EGE UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

Purpose: The present study evaluates the traumatic perception of the birth phenomenon in women with substance-

use disorders (SUD), and to investigate the effects of psychoeducation on this perception.

Material and Methods: The study was conducted between January and July 2017, and involved 60 women with

SUD who were divided into two groups: intervention (n=30) and control (n=30). The study was carried out using

the semi-experimental “pre-post test matched group model” and the Traumatic Perception of Birth

Psychoeducation Program (TPBPP) was applied.

Results: Traumatic birth perception was found to be decreased after TPBPP was applied in four modules to women

with SUD.

KEYWORDS: TRAUMATİC PERCEPTİON OF BİRTH; WOMAN; SUBSTANCE-USE DİSORDER

Page 90: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

90

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-20- EBELİK ÖĞRENCİLERİN KLİNİK UYGULAMALARDA GÖZLEMLEDİĞİ YANLIŞ

UYGULAMALAR: NİTELİKSEL BİR ÇALIŞMA

Keziban AMANAK1, Nazlı ÜNLÜ2,

1Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 2Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Fakültesşi,

Ebelik birinci sınıf öğrencilerinin klinik uygulamalarda gözlemledikleri, sağlık profesyonelleri tarafından yapılan

yanlış uygulamalar, öğrencilerin bu uygulamaları saptayabilme düzeylerini belirlemektir.

Çalışma bir devlet üniversitesinin Ebelikte Temel İlke ve Uygulamalar II dersini alan 13 ebelik birinci sınıf

öğrencisi ile kalitatif olarak gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında derinlemesine görüşme tekniğiyle iki

açık uçlu soru (Klinik uygulamalarınızda gözlemlediğiniz sağlık profesyonelleri tarafından yapılan yanlış

uygulamalar nelerdir? Bu yanlış uygulamalara yönelik siz sağlık çalışanı olsanız nasıl davranırdınız?) içeren yarı

yapılandırılmış form kullanılmıştır. Çalışmanın veri toplama aşaması bireysel görüşme yöntemi ile araştırmacılar

tarafından önceden katılımcılarla belirlenen gün ve saatte fakültedeki boş bir oda ya da sınıfta gerçekleştirilmiştir.

Konuşmalar görüşme sırasında ses kayıt cihazına kaydedilmiş, daha sonra da yazıya geçirilmiştir.

Çalışmada her bir öğrenci sağlık profesyonelinin yapmış olduğu en az 3 tane yanlış uygulamayı saptayabilmiştir.

Öğrencilerin saptamış oldukları uygulamaların %81.2’si steril yapılması gereken uygulamalarda sterilitenin

korunmaması, %75.6’sı hastaya yapılacak işlemler konusunda hastanın aydınlatılmaması ve onamının alınmaması,

%62.5’i hastanın mahremiyetine dikkat edilmemesi, %59.6’sı hastaya saygı gösterilmemesi (konuşurken ismiyle

hitap etmeme, hastayı fiziksel özellikleri ile tarifleme vs. ) ve %37.5’i hastalara eşit davranılmaması olarak

belirtmişlerdir. Öğrencilere saptadıkları bu yanlış uygulamaları “Siz sağlık profesyoneli olsanız nasıl

davranırdınız?” sorusuna %93.4’ü eksiksiz olarak doğru cevap verirken, %6.6’sı steril yapılması gereken

uygulamalarda sterilitenin bozulması maddesinde eksik cevaplar vermişlerdir.

Ebelik birinci sınıf öğrencilerinin klinik uygulamalarda sağlık profesyonelleri tarafından yapılan yanlış

uygulamaları büyük oranda saptayabildikleri ve doğru uygulamaları tam olarak bildikleri sonuçlarına ulaşılmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: AYDINLATILMIŞ ONAM, EBELİK, KLİNİK UYGULAMA, MAHREMİYET.

WRONG PRACTİCES OF MİDWİFERY STUDENTS OBSERVED İN CLİNİCAL

PRACTİCE: A QUALİTATİVE STUDY

Keziban AMANAK1, Nazlı ÜNLÜ2

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

To determine the level of knowledge that first grade students of midwifery observe in clinical practice,

misapplications made by health professionals, students to know these practices and know the right practices.

The study was carried out qualitatively with a 13-year-old first-year student who attended a public university's

Basic Principles and Practices II course in Midwifery. A semi-structured form was used that included two open-

ended questions (what were wrong practices by health professionals you observed in your clinical practice, and

how would you behave if you were a health worker for these wrong practices) with in-depth interviews in the

collection of data. The data collection phase of the work was conducted in an empty room or classroom at the time

of day and hour determined by the researchers in advance by the individual interview method. The conversations

were recorded on the voice recorder during the conversation, then passed to the writer.

Each student in the study was able to identify at least three misapplications that the healthcare professional had

done. 75.2% of patients should not be informed about the procedures to be performed, 62.5% are not paying

attention to the patient's privacy, 59.6% are not respecting the patient (do not address the name while talking) ,

physical description of the patient, etc.) and 37.5% stated that the patients should not be treated equally. While

93.4% of the students correctly answered the question "How did you behave if you were a health professional?",

Page 91: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

91

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

6.6% of the students gave incomplete answers about sterilization deterioration in applications that should be

sterilized.

First-grade midwifery students have been able to detect and correctly misunderstand the practices of health

professionals in clinical practice.

KEYWORDS: INFORMED CONSENT, MİDWİFERY, CLİNİCAL PRACTİCE, PRİVACY.

Page 92: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

92

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-21- EBELİK ÖĞRENCİ EĞİTİMİNDE KULLANILAN İKİ FARKLI EĞİTİM

TEKNİĞİNİN DÖNEM SONU BAŞARI NOTLARI BAKIMINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

Keziban AMANAK1, Nazlı ÜNLÜ2,

1Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 2Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Fakültesşi,

Bu çalışma ebelik öğrenci eğitiminde kullanılan iki farklı eğitim tekniğinin öğrencilerin dönem sonu başarı notları

bakımından karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır.

Araştırmanın evrenini 2015-2018 yılları arasında Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik

Bölümüne kayıtlı kayıtlı olan 373 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş olup, 2015-

2016 eğitim öğretim yılı güz döneminde Jinekolojik ve Obstetrik Aciller dersine kayıtlı olan 51, 2017-2018 eğitim

öğretim yılı güz döneminde aynı derse kayıtlı olan 57 olmak üzere toplam 108 öğrenci araştırmanın örneklemini

oluşturmuştur. Ders 2015-2016 yılındaki öğrenci grubuna (düz anlatım grubu: 51 öğrenci) dersi veren öğretim

elemanı tarafından düz anlatım (takrir) yöntemi ile, 2017-2018 eğitim öğretim yılındaki öğrenci grubuna (olgu

senoryaları grubu: 57) ise her bir konuya özel olgu senoryoları ile anlatılmıştır. Düz anlatım yönteminde

öğrencilere dersi konular power point sunusu olarak verilmiştir. Olgu senoryaları grubunda ise senoryalar üzerinde

tartışılarak ders yürütülmüştür. Araştırma verileri öğrencilerin tüm sınav notlarının girildiği üniversiteye özel web

sitesi üzerinden sistemin değişikliklere kapalı olduğu süreç içerisinde elde edilmiştir.

Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 22.86±1.81’dir. Öğrencilerin %71.2’sinin geliri giderine denk,

%81.3’ü yurtta kalmakta, %58.6’sı en uzun süre ilde yaşamış, %74.3’ü çekirdek aile yapısına sahip ve %70.3’ü

ebelik bölümüne isteyerek gelmiştir. Öğrencilerin yıl sonu başarı notların ortalaması düz anlatım grubunda

84.63±7.40 (min: 64.00-max: 97.00) iken olgu senoryoları grubunda 68.91±8.12(min: 55.00-max: 85.00) olarak

belirlenmiştir.

Bu çalışmada düz anlatım grubundaki öğrencilerin yıl sonu başarı notların ortalaması olgu senoryaları grubunda

yer alan öğrencilerin not ortalamalarına göre daha yüksek bulunmuştur. Bu sonuç düz anlatım grubunda yer alan

öğrencilerin kendilerine verilen power point sunusundan çalışarak, ezberleme yoluyla sınavlarına

hazırlandıklarını, olgu senoryaları grubundaki öğrencilerin ise daha çok analitik ve eleştirel düşünmeye

yönlendirildiği ve öğrencilerin bu becerilerle ders konularını çalışmakta zorlandıklarını düşündürmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: BAŞARI NOTU, EBE, EĞİTİM TEKNİĞİ, ÖĞRENCİ.

COMPARİSON OF TWO DİFFERENT EDUCATİONAL TECHNİQUES USED IN

MİDWİFERY STUDENT EDUCATİON IN TERMS OF FİNAL GRADES

Keziban AMANAK1, Nazlı ÜNLÜ2

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

The aim of this study was to compare two different educational techniques used in midwifery education in terms

of students final grades.

Between 2015-2018, 373 students enrolled in the Midwifery Department of Health Sciences of Adnan Menderes

University were created. The students were enrolled in the fall semester of the fall semester of 2015-2016, and the

57 students were enrolled in the same semester in the fall semester. the 2017-2018 academic year, were included

in the sample. The lecture is taught by the instructor who teaches the lecture group of the student in 2015-2016

(the lecture group: 51 students) and the special case scenario of each student in the lecture group of 2017-2018

education year (case scenario group: 57). In the method of direct expression, students are taught the subject power

point presentation. In the case of the case scenario group, the course was discussed by discussing it. The research

data were obtained through the university-specific website where all the exam grades were entered, while the

system was closed for changes.

Page 93: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

93

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

The average age of the students participating in the study is 22.86 ± 1.81. 71.2% of the students were living in the

country, 81.3% residing in the country, 58.6% living in the longest period, 74.3% having the core family structure

and 70.3% wanting to have midwifery. The average of the students' achievement grades at the end of the year was

84.63 ± 7.40 (min: 64.00-max: 97.00) in the lecture group and 68.91 ± 8.12 (min: 55.00-max: 85.00) in the case

scenario group.

In this study, the average of the year-end achievement grades of the students in the flat expression group is higher

than the average of the students in the case scenario groups. This result suggests that the students in the group of

plain narratives are prepared for the exams by studying the power point presented to them and that the students in

the case scenario groups are directed more analytically and critical thinking and the students are having difficulty

in working with these skills.

KEYWORDS: SUCCESS NOTE, MİDWİFE, EDUCATİON TECHNİQUE, STUDENT.

Page 94: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

94

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-22- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN KADINA YÖNELİK ŞİDDETE İLİŞKİN TUTUMLARI

VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Eda SAHIN1, Ilknur YESILCINAR2, Rüveyda GERIS3,

1Giresun Üniversitesi, 2Batman Üniversitesi,

Araştırmanın amacı ebelik öğrencilerinin kadına yönelik şiddete ilişkin tutumlarını ve etkileyen faktörleri

ı̇ncelemektir.

Tanımlayıcı nitelikte planlanan araştırmanın evrenini 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Giresun Üniversitesi

Ebelik Bölümünde okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini çalışmaya katılmayı kabul eden

224 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler demografik bilgiler formu ve “İSKEBE Tutum Ölçeği” ile toplanmıştır.

Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde frekans, yüzde, ortalama, standart sapma, çapraz tablolar, Kruskal

Wallis testi, Man Whitney U testi, independent t testi ve Anova testleri kullanılmıştır.

Öğrencilerin yaş ortalaması 20.49±1.43 (18-25)’tür. Öğrencilerin %26.8’i 1.sınıf, %26.8’i 2.sınıf, % 25.4’ü 3.sınıf

ve % 21.0’i 4. sınıftır. Öğrencilerin %99.1’inin bekar olduğu, %76.8’inin çekirdek ailede yaşadığı, %70.5’inin 1-

3 arasında kardeşi olduğu, %55.4’ünün ilde yaşadığı, %33’ünün Karadeniz Bölgesinde yaşadığı, %73.2’sinin

gelirlerinin giderlerine eşit olduğu belirlenmiştir. Ebelik öğrencilerinin % 95.1’inin anne ve babasının birlikte

yaşadıkları, öğrencilerin annelerinin; %49.1’inin ilkokul mezunu olduğu, % 76.3’ünün çalışmadığı, öğrencilerin

babalarının; %40.6’sının ilkokul mezunu olduğu, % 74.1’inin çalıştığı belirlenmiştir. Ebelik öğrencilerinin

%53.6’sının kadına yönelik şiddet ile ilgili eğitim aldığı ve eğitim alan öğrencilerin %25’inin alınan eğitimi yeterli

gördükleri ve araştırmaya katılan tüm ebelik öğrencilerinin %60.3’ünün kadına yönelik şiddet ile ilgili eğitim

almak istedikleri belirlenmiştir. Ebelik öğrencilerinin % 92’si sağlık kurumlarında kadına yönelik şiddetle ile ilgili

talimat/prosedür olması gerektiğini, % 42.4’ü kadına yönelik şiddet olgusu veya şüphesi ile karşılaştıklarını, %

92.9’u kadına yönelik şiddet olgusu veya şüphesi ile karşılaşırsa bildirim yapacaklarını belirtmişlerdir. Ebelik

öğrencilerinin %21.4’ünün aile içinde herhangi bir şiddet türüne tanık oldukları, %85.3’ünün tanıdık birinin şiddet

yaşıyor olmasının mesleki yaşamlarında şiddet konusuna yaklaşımlarını etkilediği, %43.3’ünün yaşamları

boyunca herhangi bir (fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik) şiddet türüne maruz kaldıkları belirlenmiştir. Ebelik

öğrencilerinin kadına yönelik şiddete ilişkin tutumlarını belirlemek amacıyla kullanılan “İSKEBE Tutum

Ölçeği”ne ait puan ortalamaları incelendiğinde toplam puan ortalamasının 129.57±0.92(min:49-max:148) olduğu

belirlenmiştir. Öğrencilerin ölçek puan ortalamaları ile sınıflar ve konu ile ilgili eğitim alma durumları açısından

istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (F:1.262; t:0.180 ; p>0.05). Çalışmamızda ölçeğin cronbach

alfa değeri 0.90 olarak bulunmuştur.

Ebelik öğrencilerinin yarısından fazlasının kadına karşı şiddet ile ilgili eğitim aldıkları; fakat alınan bu eğitimi

yeterli görmedikleri ve kadına yönelik şiddet konusunda eğitime gereksinim duydukları belirlenmiştir.

Öğrencilerin yaklaşık yarısının kadına yönelik şiddet olgusu veya şüphesi ile karşılaştıkları ve kadına yönelik

şiddete karşı oldukları belirlenmiştir.

ANAHTAR KELİMELER: KADINA YÖNELİK ŞİDDET, TUTUM, EBELİK ÖĞRENCİLERİ

ATTITUDES OF MIDWIFERY STUDENTS' TOWARDS VIOLENCE AGAINST WOMEN

AND AFFECTING FACTORS

Eda SAHIN1, Ilknur YESILCINAR2, Rüveyda GERIS3

1GİRESUN UNİVERSİTY, 2BATMAN UNİVERSİTY

The aim of this study is to determine attitudes of midwifery students' towards violence against women and affecting

factors.

This research is descriptive. The population of the study consists of the students studying at the Department of

Midwifery of Giresun University in 2017-2018 academic years. The sample of the study consisted of 224 students

who agreed to participate in the study. Data were collected with demographic data form and İSKEBE Attitude

Page 95: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

95

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Scale. Frequency, percentage, mean, standard deviation, cross tables, Kruskal Wallis test, Man Whitney U test,

independent t test and Anova tests were used to evaluate the research data.

The mean age of midwifery students is 20.49 ± 1.43 (18-25) years. It was found that 53.6% of midwifery students

had education on violence against women and 25% of students who had education think that they take adequate

education. It was determined that 60% of all midwifery students who participated in the study wanted to get

education about violence against women. It was determined that; 92% of midwifery students think that should

have an instruction/procedure related to violence against women in health institutions, 42.4% of students faced

with violence or suspicion of violence against women, 92.9% of students will report if they encounter or suspicion

of violence against women. It was determined that; 21.4% of midwifery students have witnessed any kind of

violence in their family, 85.3% of students who witnessed violence against a familiar person affect their approach

to violence in their professional lives and 43% were exposed to any (physical, emotional, sexual, and economic)

kind of violence throughout their lives. According to the İSKEBE scale which was used to determine the attitudes

of the midwifery students towards the violence, the total score average of the students was determined as

129.57±0.92 (min:49-max:148). There was no statistically significant relation was found between the scale mean

scores with the classes and with education about the violence against women (F: 1.262; t: 0.180; p> 0.05).

It has been determined that approximately half of the students faced with violence or witnessed violence against

women and they said that they are against to violence against women.

KEYWORDS: VİOLENCE AGAİNST WOMEN, ATTİTUDE, MİDWİFERY STUDENTS

Page 96: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

96

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-23- BECERİ GELİŞTİRME VE PROFESYONELLEŞME KAPSAMINDA ‘GEBE

MASAJI’NA BİR BAKIŞ

Yeliz ÇAKIR KOÇAK1, Ümran SEVİL2,

1Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü, 2Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Kadın

Sağlığı Ve Hastalıkları Hemşireliği,

Uluslararası literatürde, gebe masajının düşük ve yüksek riskli gebelere ebe ve hemşireler tarafından uygulandığı,

bu uygulamanın obstetri servislerine entegre edildiği akademik çalışmalar ve uygulama örnekleri bulunmaktadır.

Gelişmiş ülkelere nazaran Türkiye’de gebe masajı uygulaması toplumsal olarak henüz kabul görmemiş ve meslek

profesyonelleri ancak çok yakın tarihlerde bu alanda uzmanlaşmaya başlamıştır. Bu derleme ile gebe masajına

ilişkin temel bilgilerin paylaşılması ve ülkemiz için yeni bir uygulama alanı olan ‘gebe masajı’na ilişkin bakış açısı

kazandırmak amaçlanmıştır.

Derleme, ulusal ve uluslararası literatür doğrultusunda hazırlanmıştır.

Dünyanın pek çok yerinde masaj terapi, gebeliğin tüm dönemlerinde ve hatta kadınların doğurganlığını arttırmak

için gebelik öncesinde kullanılmaktadır. Özel eğitim gerektiren gebe masajı, gebe kadının

sakinleşmesi/rahatlaması ve doğum eyleminin gerektirdiği hazırlıklarla başa çıkması açısından etkili

profesyonellik ve beceri gerektiren bir uygulamadır. Gebe masajı için yapılabilecek sayısız teknik vardır. Masaj

terapi daha sağlıklı anneler ve yenidoğanların olmasına katkıda bulunur. Gebe masajında kullanılan tekniklerin

bazıları; oldukça rahatlatıcı, kadının iç dünyasına ulaşmasını, dış olaylar yerine kendi vücut ve zihni üzerinde

konsantre olmasını ve özellikle gevşemesini sağlamaktadır. Gebe masajı, yavaş ilerleyen ya da ilerlemeyen

eylemde travayda doğumun hızlanması amacı ile olduğu gibi amaca yönelik farklı tekniklerle ve farklı koşullarda

da uygulanmaktadır. Uygulamanın birçok yararı vardır; kan basıncı, nabız ve solunum düzene girerek uterus,

plasenta ve fetus için düzenli kan akışı gerçekleşir, daha sağlıklı immün sistem işleyişi, duygu durumu ve stresli

uyaranlara yanıtlar gerçekleşir, stres hormonu düzeyi düşer, gebe daha az anksiyete ve korku hisseder. Gebe

masajının bireysel yararlar yanında toplumsal faydaları da vardır. Sevgi ve haz konusunda daha yetenekli bireyler

gelişmesini sağlayarak şiddetin azalması, daha çok saygı içeren kültürlerin inşa edilmesine de katkı sağlar.

Gebe masajının birçok olumlu etkisine rağmen, uygulanmaması gereken bazı durumlar da vardır. Eğitimli

terapistler bu durumlar hakkında yeterince bilgiye sahiptirler. Bu bilgiler doğrultusunda gebe masajına ilişkin

farkındalık yaratılarak, ülkemizdeki sağlık profesyonelleri için yeni bir uygulama alanı olan gebe masajı

konusunda profesyonelleşme ve uygulama alanına aktarma ile gebelerin ve toplumun gelişimine katkı sağlanacağı

düşünülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBE, PROFESYONELLEŞME, BECERİ GELİŞTİRME, GEBE, MASAJ

TERAPİ

AN OVERVİEW OF ‘PREGNANT MASSAGE’ İN THE SCOPE OF SKİLL DEVELOPMENT

AND PROFESSİONALİZATİON

Yeliz ÇAKIR KOÇAK1, Ümran SEVİL2

1EGE UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES MİDWİFERY DEPARTMENT, 2EGE

UNİVERSİTY SCHOOL OF NURSİNG, WOMEN'S HEALTH AND DİSEASES NURSİNG

There are academic research examples in international literature that pregnant massage is applied by midwives

and nurses to the low and high-risk pregnant women.Moreover,the applications are integrated into the obstetrics

services.Compared to developed countries,pregnancy massage practice has not been accepted socially in Turkey

and professionals has begun to specialize in this area recently.With this review,it is aimed to share the basic

information about the pregnant massage and to give a perspective on the pregnant massage which is a new

application area for our country.

The review prepared in accordance with national and international literature.

Page 97: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

97

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Massage therapy is used in many parts of the world in all periods of pregnancy and even before the pregnancy to

increase the fertility of women.Pregnant massage,which is an effective application for relaxation of pregnant

woman to cope with preparations required for labour and birth,requires special education,professionalism and

skill.There are countless techniques for pregnant massage and it contributes to healthier mothers and

newborns.Some of the techniques used in pregnant massage is quite relaxing.It also allows the woman to reach

her inner world,concentrate on her own body and mind instead of external events and especially getting

relaxed.Pregnant massage is applied in different conditions and with different techniques for the purpose of

accelerating the labour in the slow progress.It has many benefits like regulation of blood pressure,pulse and

respiration.By this way,regular blood flow to the uterus,placenta and fetus, more healthy immune system

functioning,better emotional status and responses to stressful stimuli take place.Massage also reduce the level of

stress hormone,anxiety and fear. Pregnant massage has social benefits besides individual benefits.It contributes to

the building of the cultures containing more respect and also reduce violence by helping the development of more

talented individuals in love and pleasure.

Although there are many positive effects of pregnancy massage,there are some cases that should not be applied.

Trained therapists know enough about these conditions.According to all information,it is thought that contribution

to the development of pregnant women and society by creating awareness and healthcare professional

specialization at the pregnancy massage,which is a new practisin area in our country,can be obtained.

KEYWORDS: MİDWİFE, PROFESSİONALİZATİON, SKİLL DEVELOPMENT, PREGNANT, MASSAGE

THERAPY

Page 98: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

98

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-24- SOSYAL MEDYA KULLANAN KADINLARIN JİNEKOLOJİK KANSER

FARKINDALIK DURUMLARININ İNCELENMESİ

Nursel ALP DAL1, Süreyya GÜMÜŞSOY2, Gül ERTEM3,

1Munzur Ünivesitesi Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü, 2Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Hizmetleri

Meslek Yüksekokulu , 3Ege Ünivesitesi Hemşirelik Fakültesi ,

Bu çalışmada sosyal medya kullanan kadınların jinekolojik kanserler hakkındaki farkındalık durumunun tespiti ve

demografik, obstetrik ve jinekolojik özellikler arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır.

Araştırma verileri, internet tabanlı anket yazılımı limesurvey/surveymonkey/google form aracılığıyla, 01.03.2018-

01.05.2018 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırmanın örneklemini aktif sosyal medya kullanıcısı olan, sosyal

medya üzerinden çalışmaya katılmaya gönüllü olan, 20-65 yaş aralığında olan, okuma-yazma bilen 1227 kadın

oluşturmuştur. Araştırma verilerinin toplanmasında, sosyo-demografik özelliklere ilişkin soruları içeren anket

formu ve Jinekolojik Kanserler Farkındalık Ölçeği kullanılmıştır. Anket formunun linki yazarlar tarafından

Facebook, Twitter, WhatsApp ve E-mail adresleri üzerinden sosyal medya aracılığıyla dağıtılarak katılımcıların

ankete katılması sağlanmıştır.

20-24 yaş aralığında, bekar, ilkokul mezunu, serbest meslek sahibi, geliri giderden az olan, sigara ve alkol

kullanan, beslenme durumu çok kötü olan ve sosyal güvencesi olmayan, gebe kalmayan, düşük yapmayan, kadın

hastalıkları doktoruna düzenli olarak her yıl muayeneye gitmeyen, dış üreme organlarını kendi kendine muayene

etmeyen, üreme organına yönelik herhangi bir hastalık geçirmeyen, rahim ağzından alınan akıntı ile test

yaptırmayan, menopoza girmeyen, herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanmayan kadınların JİKFÖ puan

ortalamalarının diğer kadınlardan daha düşük olduğu belirlenmiştir

Kadınların Jinekolojik Kanser Farkındalıkları yüksek çıkmıştır. Ancak Jinekolojik Kanser Farkındalığı

demografik, obstetrik, jinekolojik özelliklere göre farklılık göstermektedir.

ANAHTAR KELİMELER: SOSYAL MEDYA, JİNEKOLOJİK KANSERLER, FARKINDALIK

WOMEN’S AWARENESS OF GYNECOLOGIC CANCERS ASSESSED VIA SOCIAL

MEDIA

Nursel ALP DAL1, Süreyya GÜMÜŞSOY2, Gül ERTEM3

1MUNZUR UNİVERSİTY SCHOOL OF HEALTH MİDWİFERY DEPARTMENT, 2EGE UNİVERSİTY

IZMİR ATATÜRK HEALTH SERVİCES VOCATİONAL SCHOOL, 3EGE UNİVERSİTY FACULTY OF

NURSİNG

This study aimed to use social media to investigate the relationship between the demographic, obstetric and

gynecologic characteristics of women and their awareness of gynecologic cancers.

The data were collected between 1 March and 1 May 2018 using an internet-based

Limesurvey/Surveymonkey/Google form. The sample of the study consisted of 1227 women who were literate,

active social media users, who had volunteered to participate in the study using social media and who were between

the ages of 20 and 65. A questionnaire, including questions about their socio-demographic characteristics, and the

Gynecologic Cancer Awareness Scale were used for data collection. The link to the questionnaire form was

distributed by the authors through social media via Facebook, Twitter, WhatsApp and by email.

The GCAS scores of women who were aged 20-24 years old, were single, primary school graduates, self-

employed, had a low income, smoked and used alcohol, had a poor level of nutrition and no social security, were

not pregnant, had had a miscarriage, did not regularly examine their external genital organs, had not had any

diseases related to the reproductive organs, had not entered the menopause and who did not use any family planning

methods were lower than those of the other women

Page 99: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

99

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

The Gynecologic Cancer Awareness of the women was found to be high. However, the women’s awareness

differed according to various demographic, obstetric and gynecologic characteristics.

KEYWORDS: SOCİAL MEDİA; GYNECOLOGİC CANCER; AWARENESS

Page 100: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

100

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-25- KANADA’DAKİ RYERSON ÜNİVERSİTESİ EBELİK BÖLÜMÜNDEN İZLENİMLER

Songül AKTAŞ1, Hafize ÖZTÜRK CAN2, Yeliz ÇAKIR KOÇAK2,

1Karadeniz Teknik Üniversitesi, 2Ege Üniversitesi,

Kanada’da akademik amaçlı ziyaret edilen Ryerson Üniversitesi Ebelik Bölümüne yönelik elde edilen bilgi ve

izlenimleri paylaşmaktır.

Bu derleme, bir dünya kongresi olan 31. ICM (Uluslararası Ebelik Konfederasyonu) Ebelik Kongresi kapsamında

15-22 Haziran 2017 tarihleri arasında Kanada’da yapılan akademik ziyaretler sonucu oluşturulmuştur. Bu

kapsamda bir üniversitenin ebelik bölümü incelenebilmiştir. İzlenimler için kurumdan onay alınmıştır.

Ryerson üniversitesi, Kanada’nın seçkin devlet üniversitelerden biridir. Bu üniversitenin ebelik bölümüne öğrenci

adayı olarak başvurabilmek için; lise akademik başarı notu, sabıka kaydı, ebelik mesleğine yönelik ilgisini ve

vizyonun ölçen sorulara yanıt mektubu gerekmektedir. Adayların yanıt mektubunda şu temel sorulara cevap

vermeleri istenir: “Niçin ebe olmak istiyorsun? Ebelik mesleğine ne gibi katkılar sağlayacaksın? İyi ebe olmak

için, hangi deneyimlere sahipsin?” Öğrenci seçme jürisi yanıt mektubunu inceler ve uygun görürse adayı mülakata

çağırır. Mülakatı kazanan aday ebelik bölümünde öğrenci olur. Mülakattaki jüri üyeleri; adayın başvurduğu

üniversitenin öğretim elemanları ve klinikteki deneyimli ebelerlerden (senior) oluşmaktadır. Ryerson

Üniversitesi’nde ebelik eğitimi Türkiye’deki gibi 4 yıldır. Güz, Kış ve Bahar olmak üzere üç eğitim-öğretim

dönemi bulunmaktadır. Eğitimin üçüncü yılında yalnız bahar dönemi vardır. Ebelik Eğitim Programı (EEP) içeriği;

sağlık, sosyal ve biyolojik bilimlerin karışımından oluşmaktadır. EEP; klinik öncesi ve klinik olmak üzere iki

kısımdan oluşur. Klinik öncesi dönem, en az 1.5 yıl en fazla 2.5 yıl sürmektedir. Preklinik dönemi başarıyla

tamamlayan öğrenciler, klinik döneme geçebilmektedir. Klinik dönem 2.5 yıl sürmektedir. Klinik dönem, çok

yönlü ebelik becerilerinin ve ebelik felsefesinin geliştirilmesi amaçlanan, öğrenciden beklentilerin yüksek olduğu

dönemdir. Klinik uygulamalarda, mentörler görevlendirilmektedir. EEP; didaktik anlatım, simülasyon, laboratuvar

çalışmaları vb. tekniklerle sunulmaktadır. Öğrencilerin başlıca klinik alanları; ev, hastane, doğum merkezleri,

maternal birimler vb.’dir. Öğrencilerin mezun olabilmesi için tamamlaması gereken kriterler vardır.

Ryerson üniversitesi ebelik bölümünün eğitim içeriği; sağlık, sosyal ve biyolojik bilimlerin karışımından

oluşmaktadır. Farklı bir kültür ve ülke olarak ülkemizdeki ebelik mesleğini güçlendirmek ve anne-yenidoğan

sağlığını yükselmek için bu izlenimler çok önemlidir.

ANAHTAR KELİMELER: KANADA, RYERSON ÜNİVERSİTESİ, EBELİK, EĞİTİM PROGRAMI.

IMPRESSİONS FROM THE MİDWİFERY DEPARTMENT AT RYERSON UNİVERSİTY İN

CANADA

Songül AKTAŞ1, Hafize ÖZTÜRK CAN2, Yeliz ÇAKIR KOÇAK2

1KARADENİZ TECHNİCAL UNİVERSTY, 2EGE ÜNİVERSTY

To share the information and impressions obtained for the Midwifery Department visited for academic purposes

at Ryerson University in Canada.

This review was created at the 31st ICM (International Confederation of Midwives) Midwifery Congress which is

a world congress in Canada (June 15-22, 2017). The congress secretaria organized a visit to midwifery department.

In this way some participants were able to make academic visits to the midwifery department within the congress.

In this context, the midwifery department could be investigated. Approval was obtained from the institution for

impression.

Ryerson University is one of Canada's distinguished public universities. In order to apply to the midwifery

department of this university as a student candidate; high school academic achievement grade, rap sheet, a letter

of response to questions that measure the interest and vision to the midwifery profession is required. wants from

candidates to answer the following basic questions in their response letter: “Why do you want to be a midwife?

Page 101: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

101

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

What will you provide additional contribution to midwifery? What experiences do you have to be a good

midwife?” The student selection jury examines the response letters and, if appropriate, calls the candidates for an

interview. The candidate who wins the interview becomes a student in midwifery department. Members of the jury

in the interview consist of the instructors of the university and the experienced midwives (senior) in practice

area.Midwifery training at Ryerson University is 4-years. There are three educational periods/semesters: Fall,

Winter and Spring. Midwifery Education Program (MEP) contents combined of health, social and biological

sciences. MEP consists of two parts as pre-clinical and clinical. Preclinical period lasts at least 1.5 - 2.5 years.

Students who successfully complete the preclinical period can pass to clinical period. Clinical period lasts 2.5

years. Mentors are assigned in clinical practice. MEP; different techniques uses such as didactic expression,

simulation, laboratory studies in MEP. There are criteria that must complete in order to graduate students.

These impressions are very important to strengthen the midwifery profession and to increase the health of mother-

newborn as a different culture and country in our country.

KEYWORDS: CANADA, RYERSON UNİVERSİTY, MİDWİFERY, EDUCATİON PROGRAM.

Page 102: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

102

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-26- İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ EBELİK

BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN VAJİNİSMUS İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ

Yağmur TOPRAK1, Seda ALTIN1, Gözde KÜĞCÜMEN1, Güssün GÜNEŞ2,

1Medipol Üniversitesi, 2Marmara Üniversitesi,

Disparoni ile vajinismus ayırıcı tanımını yapmanın zor olduğu ve bu hastalık tabloları için çok boyutlu/çok

disiplinli tanımlama, değerlendirme ve tedavi yaklaşımının gerekli olduğu düşünülmektedir.Daha önce incelenen

bir araştırmada’’ vajinismus ve disparonisi olan hastalar arasında vajinaya parmak sokma veya jinekolojik

muayeneye olma arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.Coitus sırasında (veya coitus teşebbüsünde),

vajinaya bir parmağını sokarken veya jinekolojik muayene sırasında rapor edilen ağrı seviyesinde hiçbir farklılık

bulunmamıştır.Bununla birlikte, vajinismuslu hastalar daha sıklıkla, coitusun imkansız olduğunu bildirmiştir.Fizik

muayene ve öz değerlendirme anketleri, vajinismus ve disparonisi olan hastalarda vajinal kas gerginliğinde hiçbir

farklılık göstermemiştir ve inceleme sırasında kaygı veya gerginlik bildirmiştir.’’ ifadesi dikkatimizi çekmiştir ve

ebelik öğrencilerinin bilgi düzeyleri ölçülmek istenmektedir.

80 gönüllü ebelik öğrencisi katılmış anket ile veriler elde edilmiştir. Analizler spss programı kullanılarak

yapılmıştır.

Tanımlayıcı olarak yapılan çalışmada araştırmaya katılan öğrencilerin verdiği yanıtlar değerlendirildiğinde %18,8

aile baskısı, %17,5 eşin uygun olmayan davranışları, %6,3 geçmişte yaşanılan travma ve ön sevişme eksikliği

düşünülmektedir.Öğrencilerin ilk gece korkuları sorgulandığında 21-25 yaş grubunda %20 bulunmuştur. 80 tane

ebelik öğrencisinin verdiği yanıtlar değerlendirildiğinde %51,2 hayır ilk gece korkusu yaşamadıkları yanıtı yer

almaktadır.

Bu verilerden elde ettiğimiz sonuç ebelik öğrencilerinin aile baskısının vajinismus üzerinde en etkili faktör

olduğunu düşünmeleridir.Literatür incelendiğinde evlilik öncesi cinsel deneyimi olmayan kadınlarda %100

vajinismus görülmüştür,öğrencilerin ilk gece korkuları sorgulandığında 21-25 yaş grubunda %20 bulunmuştur

karşıtiramadan elde edilen sonuç evlilik öncesi cinsel deneyimi bulunmayan kadınlar korku yaşamakta ve

vajinismus görülme oranı yükselmektedir.%51,2 ile hayır yanıtı ebelik öğrencilerinin disparoni ve vajinismus

arasındaki farkları bilmediği anlaşılmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: VAJİNİSMUS , BASKI, CİNSEL İLİŞKİ,ÖĞRENCİ,BASKI,MİDWİFE

ISTANBUL MEDIPOL UNIVERSITY SCHOOL OF HEALTH SCIENCES MIDWIFERY

DEPARTMENT STUDENTS ' OPINIONS ON VAGINISMUS

Yağmur TOPRAK1, Seda ALTIN1, Gözde KÜĞCÜMEN1, Güssün GÜNEŞ2

It is thought that dyspareunia and vaginismus are difficult to define and that multidimensional/multidisciplinary

identification, evaluation and treatment approaches are required for these disease tables.In a previous study,’ there

was no significant difference between the patients with vaginismus and dyspareunia and the fingers or

gynaecological examination of the vagina.There was no difference in the level of pain reported during coitus (or

coitus attempt), when placing a finger in the vagina or during gynaecological examination.that being said, more

often, patients with vaginismus reported that coitus is impossible.Physical examination and self-evaluation

questionnaires showed no difference in vaginal muscle tension in patients with vaginismus and dyspareunia and

reported anxiety or tension during the examination."the expression attracted our attention and it is desirable to

measure the level of knowledge of midwifery students.

Data were obtained with the participation of 80 midwife students. Analysis was performed using SPSS program.

In this descriptive study, 18.8% family pressure, 17.5% inappropriate behavior of the spouse, 6.3% trauma in the

past and lack of foreplay are considered.The first night fear of the students was found to be 20% in the age group

Page 103: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

103

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

21-25. When the answers given by 80 midwives are evaluated, 51.2% no the first night of fear is the answer they

do not experience.

The result obtained from these data is that midwife students think that family pressure is the most effective factor

on vaginismus.Women who do not have a sexual experience before the first night of the study were 100%

vaginismus,students were questioned the fear of the age group 21-25 20% of the results obtained from

antiretrovitism women who do not have a sexual experience before the first night of the study are living women

and the incidence of vaginismus is increasing.With 51.2% no response it was understood that midwife students

did not know the differences between dyspepsia and vaginismus.

KEYWORDS: VAGINISMUS , PRESSURE, SEXUAL INTERCOURSE,STUDENT,MİDWİFE

Page 104: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

104

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-27- FARKLı DÜZEY SİMÜLATÖRLERLE VERİLEN EĞİTİMİN OMUZ DİSTOSİSİ

YÖNETİMİNE ETKİSİ

EMİNE ÖZTÜRK1, SELDA İLDAN ÇALIM2,

1MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EBELİK ANABİLİM DALI

, 2MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ EBELİK BÖLÜMÜ,

Araştırmanın amacı, eğitimde kullanılan farklı simülasyon eğitim modellerinin ebelik öğrencilerinin omuz

distosisi yönetimine etkisini değerlendirmektir.

Eğitim müdahale tipinde olan bu araştırmanın örneklemini, daha önceden omuz distosisi eğitimi almış ebelik 4.

sınıf öğrencileri oluşturmuştur (n=70). Eğitim öncesi; öğrencilerden “Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu”,

sosyo-demografik bilgileri içeren “Tanıtım Formu”, “Omuz Distosisi ve Yönetimi Bilgi Formu”, “Omuz Distosisi

Yönetimi Öz Değerlendirme Formu” verileri toplanmıştır. Öğrenciler düşük düzey simülatör (DDS) ve ileri düzey

simülatör (İDS) üzerinde eğitim yapmak için iki gruba ayrılmıştır. Her bir eğitim altışar kişiden (maksimum

yedişer kişi) oluşan gruplarla yapılmış ve sonrasında “Simülasyon Tasarım Ölçeği” ile “Öğrenmede Öğrenci

Memnuniyeti ve Özgüven Ölçeği” doldurulmuştur. Öğrencilerin omuz distosisi yönetimi eğitimden altı hafta sonra

hasta aktör modeli (hibrit simülatör) üzerinde bire bir uygulama yaptırılarak değerlendirilmiştir; uygulama sonrası

“Omuz Distosisi ve Yönetimi Bilgi Formu” ve “Omuz Distosisi Yönetimi Öz Değerlendirme Formu” verileri (post

test) toplanmıştır. Tek kör araştırmacı tarafından öğrencilerin video kayıtları izlenmiş ve “Omuz Distosisi ve

Yönetimi Becerileri Algoritma Kontrol Listesi”ne işaretlenmiştir.

Öğrencilerin yaş ortalaması 21,5±0,7 olup DDS ve İDS ile eğitim alan öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri

arasında fark bulunmamıştır. Grupların omuz distosisi yönetimi bireysel değerlendirmeleri, öğrenmede öğrenci

memnuniyeti ve özgüven ölçeği puanları ve simülasyon tasarım ölçek puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı

fark bulunmamıştır (p>0,05). Grupların kendi içinde ve gruplar arası omuz distosisi ve yönetimi bilgi puanları

arasında anlamlı fark bulunmuştur (p˂0,05). Hibrit simülatör üzerinde değerlendirilen omuz distosisi yönetim

becerilerinin gruplar arasında farklılığın olmadığı; fakat İDS üzerinde beceri eğitimi alan öğrencilerin omuz

distosisi yönetim becerilerinin algoritmaya uygun yapma oranının daha yüksek olduğu bulunmuştur.

Farklı eğitim modelleri ile yapılan eğitimlerin öğrencilerin omuz distosisi bilgilerini anlamlı derece arttırmıştır.

DDS eğitimi ile yapılan eğitimin öğrencilerin bilgi düzeylerini daha fazla arttırdığı; İDS ile eğitim alan öğrencilerin

ise hibrit simülatör üzerinde omuz distosisi yönetim becerilerini daha iyi kullandığı bulunmuştur.

ANAHTAR KELİMELER: SİMÜLASYON, SİMÜLASYON EĞİTİMİ, OMUZ DİSTOSİSİ, HİBRİT

SİMÜLATÖR

THE EFFECT OF TRAİNİNG WİTH DİFFERENT LEVEL SİMULATORS ON THE

MANAGEMENT OF THE SHOULDER DYSTOCİA

EMİNE ÖZTÜRK1, SELDA İLDAN ÇALIM2

1MANISA CELAL BAYAR UNIVERSITY INSTITUE OF HEALTH SCIENCE, DEPARTMENT OF

MIDWIFERY , 2MANISA CELAL BAYAR UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCE,

DEPARTMENT OF MIDWIFERY

The aim of this study is to evaluate the effect of training with different level simulators on the management of the

shoulder dystocia of midwifery students.

This sample of the study intervention type consisted of 4th grade midwifery students who had previously received

shoulder dystocia (n=70). Before the training; "Information Form", "Shoulder Dystocia and Management

Information Form" and "Shoulder Disease Management Self Assessment Form" including socio-demographic

information were collected from the students. Students are divided into two groups to train on low fidelity

simulator (LFS) and high fidelity simulator (HFS). Each training was done with groups consisting of six people

(maximum of seven people) and then "Simulation Design Scale" and "Student Learning Satisfaction and Self-

Page 105: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

105

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Confidence Scale" were filled. Shoulder dystocia management of the students was evaluated after six weeks of

training by making a single practice on the patient actor model (hybrid simulator); after education "shoulder

dystocia and management information form" and "shoulder dystocia management self-evaluation form" data were

collected. The video recordings of the students were followed by a single blind investigator and marked "Shoulder

Dystocia and Management Skills Algorithm Checklist".

The average age of the students was 21,5±0,7 and there was no difference between the socio-demographic

characteristics of the students who were educated with LFS and HFS. No statistically significant difference was

found between groups' shoulder dystocia management individual evaluations, student satisfaction on learning and

self confidence scale scores and simulation design scale scores (p> 0,05). A significant difference was found

between the shoulder dystocia and management knowledge scores of the groups themselves and between the

groups (p˂0,05). There is no difference between the groups in shoulder dystocia management skills evaluated on

the hybrid simulator; but it was found that the students who received skill training on HFS had a higher ratio of

shoulder dystocia management skills to algorithms.

Trainings made with different training models significantly increased students' knowledge of shoulder dystocia.

LFS education increased the knowledge level of students more; it was found that the students who were educated

with advanced simulation model used shoulder dystocia management skills better on the hybrid simulator.

KEYWORDS: SİMULATİON, SİMULATİON TRAİNİNG, SHOULDER DYSTOCİA, HYBRİD

SİMULATOR

Page 106: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

106

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-28- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN LİSANSÜSTÜ EĞİTİM VE KARİYER

TERCİHLERİNİN BELİRLENMESİ: BİR KARMA YÖNTEM ÇALIŞMASI

Keziban AMANAK1, SİBEL ŞEKER1, FUNDA ÇİTİL CANBAY1, ESRA ESEN1, 3,

1AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ,

Araştırma, ebelik öğrencilerinin lisansüstü eğitim ve kariyer tercihlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

Araştırma, karma yöntem tipte bir çalışmadır. Bu araştırma bir sağlık bilimleri fakültesinin ebelik bölümünde,

2017-2018 öğretim yılında okuyan toplam 373 öğrenci araştırmanın evrenini oluşturmuştur. Araştırmanın

örneklem büyüklüğü G-power 3.10 programı ile örneklem sayısı 269 olarak hesaplanmıştır. Nitel örneklem

kartopu örneklem metodu ile 8 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmanın analizinde; nicel veriler için tanımlayıcı

istatistikler, varyans analizi, t testi ve nitel verilerde içerik analizi kullanılmıştır.

Öğrencilerin yaş ortalaması 20.45±1.47’dir. Öğrencilerin KARGEL puan ortalamaları (1.sınıf:81.50±10.04;

2.sınıf:85.60±10.27; 3.sınıf:85.62±7.10; 4.sınıf:85.22±11.52) bakımından sınıflar arası farkın istatistiksel olarak

anlamlı olduğu saptanmıştır(F=2.911, p=0.035). Öğrencilerin KARGEL puan ortalamaları ile ailelerin ebelik

mesleğini istemeleri(t=2.283, p=0.023) ve öğrencilerin ebelik mesleğini sevme durumları(F=2.743, p=0.029)

arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır. Ayrıca öğrencilerin KARGEL puan ortalamaları ile

mezuniyet sonrası kariyer planlarından; akademisyen olmayı(F=3.473, p=0.032) ve yönetici olmayı(F=3.853,

p=0.022) istemeleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark saptanmıştır. Araştırmanın nitel bulgularında, ebelik

bölümü öğrencilerinin lisansüstü eğitim ve kariyer planlarına ilişkin görüşleri sosyodemografik koşullara ve

öğrenim görülen sınıfa bağlı olarak farklılaşmaktadır. Öğrencilerin kariyer ve lisansüstü eğitim planlarının

şekillenmesindeki en etkili faktörler sırasıyla; aile, toplum, öğretim elemanı ve uygulama alanlarındaki deneyimler

olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin genelinden elde edilen temel bulgu, öğrencilerin kariyer ve lisansüstü eğitim

tercihine ilişkin görüşlerinin temel noktaları açısından benzer bakış açısına, sahip olduklarıdır. Ancak alt temalar

açısından lisansüstü eğitim ve kariyer tercihlerine ilişkin görüşleri çeşitlilik göstermektedir.

Araştırmamızda nitel ve nicel bulgular incelendiğinde ortak sonuçlar, öğrencilerin kariyer ve lisansüstü eğitim

tercihi konusunda yeterli bilgilerinin olmadığı, ancak mesleki rollerine ilişkin modern tutuma sahip oldukları

bulunmuştur. Ancak, öğrencilerin çoğunun tercihleri içinde yaşadıkları toplumun sosyodemografik özellikleri ve

öğrenim görülen sınıflara göre şekillendiği saptanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, ÖĞRENCİ, KARİYER, LİSANSÜSTÜ, TERCİH.

IDENTİFİCATİON OF GRADUATE EDUCATİON AND CAREER PREFERENCES OF

MİDWİFERY STUDENTS: A MİXED METHOD STUDY

Keziban AMANAK1, SİBEL ŞEKER1, FUNDA ÇİTİL CANBAY1, ESRA ESEN1, 3

1AYDIN ADNAN MENDERES UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCES

The research was done to identify graduate education and career preferences of midwifery students.

The research is a mixed method study. The population of the research included 373 students who were studying at

a health sciences faculty in 2017-2018 school year. Sample size of the research was calculated as 269 with G-

power 3.10 program. Qualitative sample included 8 students through snowball sampling method. Descriptive

statistics, variance analysis, t-test were used in quantitative data analysis and content analysis was used for

qualitative data analysis.

Age average of the students is 20.45±1.47. The difference between grades was identified as statistically significant

(F=2.911, p=0.035) in terms of CFI score averages of the students (20.45±1.47 in freshmen, 85.60±10.27 in

sophomores, 85.62±7.10 in juniors and 85.22±11.52 in seniors). A statistically significant difference was identified

between CFI score averages of the students and willingness to midwifery profession of families (t=2.283, p=0.023)

and states of liking the profession of the students (F=2.743, p=0.029). A statistically significant difference was

Page 107: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

107

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

found between SCI score averages of the students and wanting to become an academician (F=3.473, p=0.032) and

wanting to become an administrator (F=3.853, p=0.022) which are career plans after graduation. In the qualitative

data of the research, views of midwifery students about graduate education and career plans vary depending on

socio-demographic conditions and grade levels. The most effective factors in the formation of students’ career and

graduate education plans were found to be family, society, instructors and experiences in the field of practice

respectively. The main finding gathered from majority of the students was that the students had similar views about

their career and graduate education preferences in terms of main points. However, their views about graduate

education and career preferences vary in terms of sub-themes.

When qualitative and quantitative data were examined, it was found that the students did not have sufficient

knowledge about career and graduate education but they had a positive attitude regarding professional roles.

However, it was determined that preferences of the students were formed in accordance with the socio-

demographic features of the society where they lived and their grade levels.

KEYWORDS: MİDWİFERY, STUDENT, CAREER, GRADUATE, PREFERENCE

Page 108: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

108

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-29- ÇOĞUL BEBEĞİ OLAN ANNELERİN EMZİRME DENEYİMLERİ: KALİTATİF

ARAŞTIRMA

Zehra KOCABEY1, Ayşe KARAKOÇ1,

1Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Ebelik Anabilim Dalı,

Bu araştırma çoğul bebeği olan annelerin emzirme dönemindeki deneyimlerine odaklanarak annelerin ihtiyaçlarını

ve zorluklarını keşfetmek amacıyla yapılmıştır.

Araştırma, niteliksel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik yöntem kullanılarak gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın örneklemini, amaçlı örnekleme yöntemlerinden zincir örnekleme yöntemi ile belirlenen anneler

oluşturmuştur. Çoğul bebeğe sahip anne popülasyonun az olması ve ulaşılabilirliği daha kolay olmasından dolayı

sosyal medya üzerinden araştırma kriterlerini sağlayan annelere ulaşılmış, araştırmaya katılmayı kabul eden

anneler çalışmaya alınmıştır. Kuramsal örnekleme yöntemi kullanılarak; veriler doyum noktasına ulaştığında veri

toplama aşaması sonlandırılmıştır. Bu kapsamda 04.12.2017-29.01.2018 tarihleri arasında toplam 15 anne ile

bireysel derinlemesine görüşme yapılmıştır. Çoğul bebeğe sahip, bebekleri 3-24 aylık ve emzirme sürecinde olan,

Türkçe konuşup anlaşabilen, bebeklerinin doğum sonu yenidoğan yoğun bakımda 1 haftadan fazla yatış

gereksinimi olmamış olan ve araştırmayı kabul eden anneler çalışmaya alınmıştır. Görüşmeye başlamadan önce

her odak gruptaki katılımcılara ses kayıt cihazı kullanılacağı söylenerek yazılı ve sözlü onamları alınmıştır. Veriler,

katılımcıların bireysel özelliklerini içeren kişisel bilgi formu ve yarı yapılandırılmış açık uçlu sorulardan oluşan

görüşme formu ile tek gözlemci tarafından toplanmıştır. Yapılan görüşmeler 25-60 dakika sürmüştür.

Annelerle yapılan görüşmeler sonucunda oluşturulan 3 ana tema; emzirme ve çoğul bebek annesi olmaya ilişkin

anlam, emzirme dönemindeki zorlu yaşam deneyimleri ve motivasyonu etkileyen faktörler olarak belirlenmiştir.

Anneler, endişe, korku, suçluluk ve hayal kırıklığı gibi duygulara sahip olduğunu, doğum sonu muhakkak bir

yardımcıya ihtiyaç duyulduğunu söylemekle birlikte çoğu anne tarafından bu kişinin bilgili, güven veren, aile

dışında biri olmasını istediklerini, ilişkisel çatışmalar yaşadıklarını belirtmişlerdir. Yine anneler tarafından sosyal

desteğin olmaması ve yönlendirmelerin annenin motivasyonunu olumsuz etkilediği belirtilirken, sosyal desteğin

varlığı ve süreç hakkında bilgi-farkındalığa sahip olmanın olumlu etkilediği ifade edilmiştir.

Doğum sonu dönemde, ebe-hemşire desteğinin annelerin motivasyon ve deneyimlerini olumlu yönde etkileyeceği

düşünülmektedir. Bu kapsamda ASM'lerde görevli ebe-hemşirelerin daha sık ev ziyaretleri gerçekleştirmesinin ve

devletin tüm çoğul doğum yapan annelere ev-bebek bakımında ücretsiz hizmet vermesi için ayrı bir birim

oluşturmasının etkili olacağı düşünülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: ÇOĞUL BEBEK, EMZİRME, KALİTATİF ARAŞTIRMA

Zehra KOCABEY1, Ayşe KARAKOÇ1

KEYWORDS:

Page 109: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

109

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-30- SOSYAL ÖĞRENME KURAMINA GÖRE YAPILAN EĞİTİM İLE JİNEKOLOJİK

KANSER FARKINDALIĞIN ARTTIRILMASI VE OLUMLU DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİNİN

SAĞLANMASI

Nursel ALP DAL1, Gül ERTEM2,

1Munzur Ünivesitesi Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü, 2Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi,

Çalışma sosyal öğrenme kuramına dayandırılan eğitim ile jinekolojik kanserlere ilişkin farkındalığın arttırılması

ve olumlu davranış değişikliğini sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Yapılan güç analizine göre örneklem büyüklüğü 34 kişi olarak hesaplanmıştır. Çalışmanın verileri “Jinekolojik

Kanserler Farkındalık Ölçeği ve Kadınların Tanıtıcı Özellikleri Soru Formu”, “Sosyal Öğrenme Kuramına Göre

Yapılandırılmış Eğitim İçeriği”, Jinekolojik Kanserler Eğitim Kitapçığı” ve “Davranış Değişikliği Soru Formu”,

kullanılarak toplanmıştır.

Araştırmaya katılan kadınların “yaş” ortalaması 40.1±12.2 olup min=22 ve max=61; “ilk gebelik yaşı” ortalaması

23.2±3.5 olup min=18 ve max=32; “menapoz yaşı” ortalaması 48.7±2.3 olup min=44 ve max=52; “ilk cinsel ilişki

yaşı” ortalaması 22.2±3.4 olup min=17 ve max=30’dur. Kadınların jinekolojik öyküleri incelendiğinde;

%62.0’sinin 10-13 yaş aralığında adet gördüğü, %86.1’inin adetinin düzenli olduğu, %28.0’inin akıntısının olduğu

saptanmıştır. Kadınların %46.0’sının herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmadığı, %63.0’ünün kullandıkları

doğum kontrol yöntemi için sağlık personelinden danışmanlık almadığı saptanmıştır. Kadınların %84.0’ünün

şimdiye kadar üreme organlarına yönelik bir hastalık geçirmediği, %98.0’inin rahim ağzına yönelik şimdiye kadar

yara ya da başka bir sorun yaşamadığı ve %88.0’inin HPV aşısını duymadığı tespit edilmiştir. Kadınların eğitim

öncesi ve eğitim sonrası JİKFÖ toplam, JİKFÖ Erken Tanı ve Bilgi, Riskler, Korunma, Rutin Kontrol ve Ciddi

Hastalık Algısı alt boyutları puan ortalamaları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05).

Kadınların JİKFÖ öntest puanı 142.3, sonstest puanı 187.7 olup, artış istatistiksel olarak anlamlıdır. Kadınların

JİKFÖ Erken Tanı ve Bilgi alt boyutu öntest puanı 15.1, sonstest puanı 18.3; JİKFÖ riskler alt boyutu öntest puanı

27.8, sonstest puanı 40.7; JİKFÖ korunma alt ölçeği öntest puanı 20.4, sonstest puanı 27.0; JİKFÖ Rutin Kontrol

ve Ciddi Hastalık Algısı alt boyutu öntest puanı 79.0, sonstest puanı 100.6 olup artışlar istatistiksel olarak

anlamlıdır. Kadınların %62.0’sinin eğitim sonrasında kadın hastalıkları doktoruna muayeneye gittiği; %92.0’sinin

kendi kendine dış üreme organlarını muayene ettiği; %26.0’sının PAP-Smear yaptırdığı; hiçbirinin HPV aşısı

yaptırmadığı; %14.3’ünün doğum kontrol yöntemi olarak prezervatifi kullandığı ve %55.6’sının kullanmakta

olduğu doğum kontrol yöntemi için sağlık personelinden danışmanlık aldığı görülmektedir.

Eğitim sonrası kadınların Pap-Smear yaptırma, kondom kullanma, kendi kendine vulva muayenesi yapma,

jinekolojik kontrole gitme, kullandıkları doğum kontrol yöntemi için sağlık personelinden danışmanlık alma

davranışları artarken kadınların HPV aşısı yaptırma davranışında bir değişiklik saptanmamıştır.

ANAHTAR KELİMELER: JİNEKOLOJİK KANSERLER, SOSYAL ÖĞRENME KURAMI, EĞİTİM.

INCREASİNG GYNECOLOGİCAL CANCER AWARENESS AND POSİTİVE

BEHAVİORAL CHANGE THROUGH EDUCATİON MADE ACCORDİNG TO SOCİAL

LEARNİNG THEORY

Nursel ALP DAL1, Gül ERTEM2

1MUNZUR UNİVERSİTY SCHOOL OF HEALTH MİDWİFERY DEPARTMENT, 2EGE UNİVERSİTY

FACULTY OF NURSİNG

The study was carried out in order to raise awareness of gynecological cancers through education based on social

learning theory and to ensure positive behavioral change.

According to the power analysis, the sample size was calculated as 34 persons. The data of the study were collected

using "Gynecological Cancer Awareness Questionnaire and Descriptive Characteristics Questionnaire for

Page 110: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

110

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Women", "Structured Education Content Based on Social Learning Theory", "Gynecological Cancer Training

Book" and "Behavioral Change Questionnaire".

The average age of the women participating in the survey was 40.1 ± 12.2 min = 22 and max = 61; Mean "first

gestational age" was 23.2 ± 3.5, min = 18 and max = 32; The mean of "menopausal age" was 48.7 ± 2.3 and min

= 44 and max = 52; The average age of "first sexual intercourse" is 22.2 ± 3.4 and min = 17 and max = 30. When

examined women's gynecological history; 62.0% of them had seen menstruation between 10-13 years of age,

86.1% of them were regular, and 28.0% of them had a discharge. It was determined that 46.0% of the women did

not use any birth control method and 63.0% of them did not receive counseling from the health personnel for the

contraceptive method they used. It was found that 84.0% of the women did not have a disease related to the

reproductive organs, 98.0% of them did not have a wound or other problem as far as the cervix, and 88.0% did not

feel the HPV vaccination. There was a statistically significant difference between pre- and post-training levels of

GMAS total, GMAS Early Diagnosis and Information, Risk, Prevention, Routine Control and Serious Disease

Perception subscale scores of women (p <0,05). The pre-test score of the women was 142.3 and the score of the

sonstest was 187.7. The increase was statistically significant.

After the training, there was no change in the behavior of women having HPV vaccination, while the behavior of

women getting Pap smear, going to gynecological check, consulting from health personnel for birth control method

they used was increased.

KEYWORDS: GYNECOLOGİC CANCERS, SOCİAL LEARNİNG THEORY, EDUCATİON.

Page 111: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

111

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-31- KADIN DOĞUM KLİNİKLERİNDE ÇALIŞAN EBE VE HEMŞİRELERİN OTONOMİ

DÜZEYLERİNİN PROFESYONEL TUTUMLARINA ETKİSİ

Özlem DOĞAN YÜKSEKOL1, Özlem MUCUK1, Mihriban ULUCAN1,

1Fırat Üniversitesi,

Kadın Doğum Kliniklerinde Çalışan Ebe ve Hemşirelerin Otonomi Düzeylerinin Profesyonellik Tutumlarına

Etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Araştırma tanımlayıcı niteliktedir. Evreni Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir ilin kamu ve özel hastanelerinin Kadın

Hastalıkları ve Doğum Kliniklerinde çalışan 70 ebe oluşturmuştur. Örneklem seçimine gidilmemiş, araştırmaya

alınma kriterlerine uyan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 52 ebe ve hemşire oluşturmuştur. Veriler, Meslekte

Profesyonel Tutum Envanteri, Sosyotropi-Otonomi Ölçeği ve araştırmacılar tarafından literatür taranarak

hazırlanan soru formu kullanılarak toplanmıştır. Veriler SPSS 21 paket programında ilgili analizler yapılarak

değerlendirilmiştir.

Katılımcıların yaş ortalaması 33.67±10.545 dir. Katılımcıların %50’si ebe, %63.5’i evli, %63.5’i lisans mezunu,

%34.6’sı doğum servisinde çalışmakta ve %51.9’u çalışma yılı 11 yıl ve üzeridir. Katılımcıların Sosyotropi-

Otonomi puanı 187.85±39.25’tir. Katılımcıların profesyonel tutum puan ortalaması 136.27±13.67’dir. Ebe ve

Hemşirelerin Otonomi düzeyleri ile profesyonel tutumları arasında negatif yönlü korelasyon saptanmıştır.

Ebe ve hemşirelerin profesyonel tutum puanlarının iyi düzeyde, sosyotropi-otonomi puanlarının ise orta düzeyde

olduğu belirlenmiştir. Örneklem sayısının az olması araştırmanın sınırlılığıdır. Bu nedenle araştırmanın daha

büyük örneklemlerde tekrarlanması önerilmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: PROFESYONELLİK, ÖZERKLİK, SAĞLIK PROFESYONELİ

THE EFFECT OF AUTONOMY LEVELS OF THE MİDWİVES AND NURSES WORKİNG

AT GYNECOLOGY CLİNİCS ON THEİR PROFESSİONAL ATTİTUDES

Özlem DOĞAN YÜKSEKOL1, Özlem MUCUK1, Mihriban ULUCAN1

1FIRAT UNİVERSİTY

Conducted for the purpose of determining the Effect of Autonomy Levels of the Midwives and Nurses Working

at Gynecology Clinics on Their Professional Attitudes.

The study is of descriptive nature. The universe consisted of 70 midwives working at the Gynecology and

Obstetrics Clinics of the public and private hospitals of a province in the East Anatolia Region. No sample selection

was applied, the sample consisted of 52 midwives and nurses who matched the criteria for inclusion in the study

and accepted to participate in the study. Data was collected using the Inventory of Professional Attitude in Practice,

Sociotrophy-Autonomy scale and the questionnaire prepared by the authors through review of the literature. Data

was evaluated by conducting the respective analyses on SPSS 21 package program.

Mean age of the participants was 33.67±10.545. 50% of the participants were midwives, 63.5% were married,

63.5% had bachelor’s degree, 34.6% were working at maternity ward, and 51.9% had a seniority of 11 years and

more. Sociotropy-Autonomy score of the participants was 187.85±39.25. Mean professional attitude score of the

participants was 136.27±13.67. A negative correlation was found between the Autonomy Levels of the Midwives

and Nurses and their professional attitudes.

It was determined that professional attitude scores of the midwives and nurses were good, yet, their sociotropy-

autonomy scores were moderate. Smallness of the sample is the limitation of the study. Therefore, it is

recommended to repeat the study with bigger samples.

KEYWORDS: PROFESSIONALITY, AUTONOMY, HEALTH PROFESSIONAL

Page 112: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

112

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-32- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN KÜLTÜRLERARASI YAKLAŞIMLARININ

MERHAMET VE EMPATİ DÜZEYLERİNE ETKİSİ

GÜLBAHTİYAR DEMİREL1, NURDAN KAYA1, ADEM DOĞANER2,

1SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ, 2KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ,

Geleceğin ebeleri olacak ebelik öğrencilerinin kültürlerarası duyarlılığa sahip olması, merhamet, empatik yaklaşım

ve bakımının kalitesini etkileyebilmektedir. Bu araştırma, ebelik öğrencilerinin kültürlerarası yaklaşımlarının

empati ve merhamet düzeylerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Araştırma, tanımlayıcı araştırma özelliğindedir. Araştırmanın örneklemini Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık

Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümünde 2017-2018 Eğitim-Öğretim dönemi bahar yarıyılında öğrenim gören,

araştırmaya katılmaya gönüllü birinci ve dördüncü sınıf ebelik öğrencileri (147 kişi) oluşturmuştur. Araştırmanın

verileri “Öğrenci Tanıtım Formu”, “Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği”, “Temel Empati Ölçeği” ve “Merhamet

Ölçeği” ile toplanmıştır. Araştırmaya katılmaya gönüllü olduğuna dair yazılı onam veren öğrencilere formlar

araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak uygulanmıştır. İstatistiksel değerlendirmede (SPSS

23.0) ortalama, standart sapma, yüzdelik dağılım, Fisher Exact testi, Ki Kare testi, Mann-Whitney U testi ve

Spearman Korelasyon testi kullanılmıştır.

Araştırmadan elde edilen verilere göre, birinci ve dördüncü sınıf öğrencilerinin kültürlerarası duyarlılık, empati ve

merhamet düzeyleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunmaktadır (p<0.05). Birinci sınıf

öğrencilerinin kültürlerarası duyarlılık, merhamet ve bilişsel empati düzeyleri dördüncü sınıf öğrencilerinden daha

fazladır (p<0.05). Merhamet ölçeği alt boyutları açısından; birinci sınıf öğrencilerinin sevecenlik, paylaşımların

bilincinde olma ve ilişki kesme düzeyleri, dördüncü sınıf öğrencilerinin ise umursamazlık, bağlantısızlık ve bilinçli

farkındalık düzeyleri daha yüksektir (p<0.05). Birinci ve dördüncü sınıf öğrencilerinin kültürlerarası duyarlılıkları

ile merhamet düzeyleri arasında pozitif yönde, dördüncü sınıf öğrencilerinin kültürlerarası duyarlılıkları ile temel

empati düzeyleri arasında negatif yönde anlamlı düzeyde bir ilişki saptanmıştır (p<0.05).

Elde edilen bulgular doğrultusunda; ebelik öğrencilerinin kültürlerarası yaklaşımlarının merhamet düzeyleri

üzerine etkisi olduğu sonucuna varılabilir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EMPATİ, MERHAMET, KÜLTÜRLERARASI YAKLAŞIM,

ÖĞRENCİ.

THE EFFECT OF INTERCULTURAL APPROACHES OF MIDWIFERY STUDENTS ON

THE LEVEL OF COMPASSION AND EMPATHY

GÜLBAHTİYAR DEMİREL1, NURDAN KAYA1, ADEM DOĞANER2

1SİVAS CUMHURİYET UNIVERSITY, 2KAHRAMANMARAS SUTCU IMAM UNIVERSITY

Having the intercultural sensitivity of midwifery students can affect compassion, empathic approach and the

quality of care. This research was conducted to determine the effect of intercultural approaches of midwifery

students on their empathy and compassion levels.

The research was descriptively carried out. The sample of the research composed of volunteer freshmen and senior

midwifery students (147 people) who studied in the spring semester of the 2017-2018 education period at

Cumhuriyet University Faculty of Health Sciences Department of Midwifery. The data of the research were

collected by the "Student Description Form", "Intercultural Sensitivity Scale", "Basic Empathy Scale" and

"Compassion Scale". Forms were applied by the researcher using a face-to-face interview technique to students

who gave written consent that they volunteerly participated in the research. The mean, standard deviation,

percentage distribution, Fisher Exact test, Chi square test, Mann-Whitney U test and Spearman correlation test

were used for statistical evaluation (SPSS 23.0).

Page 113: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

113

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

There was a statistically significant difference between the levels of intercultural sensitivity, empathy and

compassion of the freshmen and senior students (p<0.05). The level of intercultural sensitivity, compassion and

cognitive empathy of frehmen students was higher than that of senior students (p<0.05). In terms of compassion

scale sub-dimensions, freshmen students had higher levels of tenderness, consciousness of sharing and

disengagement, and senior students had higher levels of indifference, disconnection and conscious awareness

(p<0.05). There was a significant positive correlation between the intercultural sensitivity and the compassion

levels of the freshmen and senior students, and a negative correlation between the intercultural sensitivity and the

basic empathy levels of the senior students (p<0.05).

As a result of the findings, it can be concluded that the intercultural approaches of midwifery students have an

effect on the levels of compassion.

KEYWORDS: MIDWIFERY, EMPATHY, COMPASSION, INTERCULTURAL APPROACH, STUDENT.

Page 114: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

114

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-33- ASFİKSİLİ BEBEKLER VE ANNELERİNİN PERİNATAL ÖYKÜLERİ

Zeynep BALACAN1, Zekiye KARAÇAM1,

1Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Bu çalışma perinatal asfiksi nedeniyle tedavi alan bebekler ve annelerinin perinatal öykülerini incelemek ve

perinatal asfiksi ile ilgili durumları saptamak amacıyla yapılmıştır.

Araştırma niteliksel olarak Nisan 2017 ve Nisan 2018 tarihleri arasında Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları

Hastanesi ve Adnan Menderes Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesin Yenidoğan Yoğun Bakım

Ünitesinde yatan perinatal asfiksili bebeklerin anneleri ile yapılmıştır. Araştırmaya gelişigüzel örneklem yöntemi

ile 6 anne alınmıştır. Verilerin toplanmasında tanıtıcı bilgi formu ve perinatal öykü formu kullanılmıştır. Verilerin

analizi içerik analiz yöntemi ile yapılmıştır.

Annelerin öykülerinden hastaneye gelmeden gebelik ve bebekle ilgili anormal durum teması altında “pelvis

darlığı” (n=1), travayda anne ve bebek ile ilgili anormal durumlarda “bebeğe ilişkin ve doğum eylemine ilişkin”

alt temalar saptanmıştır. Bebeğe yapılan ilk müdahaleler teması altında “yenidoğan canlandırması (n=3), fizik

muayene ve bakım (n=1)”, doğum sonu erken dönem de bebeğe ilişkin fark edilen anormal durumlar teması altında

“yenidoğanda yaşam belirtisi (n=3), yenidoğana yapılan girişimler (n=3) ve doğum ekibi (n=1)” alt temaları

belirlenmiştir. Annelerin perinatal öykülerinden çıkarılan bebekte gelişen durumun nedenine ilişkin annenin

görüşleri teması altında “izlem ve bakım yetersizliği(n=1), zor doğum eylemi(n=4) ve bebeğin fizyolojik

özelliği(n=1)” alt temaları yer almıştır.

Çalışmada annelerin doğum hikayelerinde perinatal asfiksinin erken sapmasına ve müdahalesine ilişkin doğum

distosisi ve fetal asfiksiye ilişkin önemli bilgilerin yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır. Prenatal izlem yapan ve

doğuma yardım eden ebe ve diğer sağlık çalışanlarının oluşan problemleri erken tanılaması ve müdahelesi ile

perinatal asfiksi gelişmesi önlenebilir.

ANAHTAR KELİMELER: PERİNATAL ASFİKSİ, DOĞUM, YENİDOĞAN, EBELİK, CANLANDIRMA

EXAMİNATİON OF THE BİRTH STORY OF ASPHYXİATED NEONATAL

Zeynep BALACAN1, Zekiye KARAÇAM1

1ADNAN MENDERES UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCES

This study was conducted to examine the perinatal histories of infants treated for perinatal asphyxia and their

mothers in order to determine their status as regards perinatal asphyxia.

The study took place over the period April 2017 - April 2018 with infants suffering from perinatal asphyxia and

their mothers at the Aydın Gynecology, Obstetrics and Pediatrics Hospital and the Neonatal Intensive Care Unit

of Adnan Menderes University Research and Applications Hospital. The random sampling method was used in

the study, into which 6 mothers were recruited. A descriptive questionnaire and a perinatal history form were used

in the collection of data. The method of content analysis was used in the data analysis.

An underlying theme of “pelvis contraction” was discovered in the mothers’ medical history prior to hospital

admittance with respect to abnormalities in the pregnancy and the child, sub-themes of “infant-related” and “labor-

related” abnormalities were determined with respect to the mother in labor and her child. Other sub-themes were

categorized under initial interventions to the child as “reviving the newborn, physical examination and care,” and

under abnormalities of the infant detected during the early postnatal period as “signs of life in the neonate,

interventions to the newborn and the obstetric team.” Sub-themes determined with regard to mothers’ views about

the reasons for the condition developing in the child, as taken from their perinatal histories, were “inadequate

monitoring and care, difficult labor and birth, and physiological characteristics of the infant.”

Page 115: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

115

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

It was concluded in the study that the mothers’ childbirth histories contained information that was significant in

terms of the early diagnosis of perinatal asphyxia and the need for intervention, as well as about labor dystocia and

fetal asphyxia. Midwives and other healthcare providers involved in prenatal monitoring and delivery can prevent

the development of perinatal asphyxia through early diagnosis of issues and interventions.

KEYWORDS: ASPHYXİA, BİRTH, NEONATAL, MİDWİFERY,RESUSCİTATION

Page 116: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

116

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-34- TÜRKIYE’DE EBELIK MESLEĞİNDE PROFESYONELLİKLE İLGİLİ

ARAŞTIRMALARIN SİSTEMATİK İNCELENMESİ

Yonca ÇİÇEK OKUYAN1, Hülya DEMİRCİ1,

1Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ebelik Bölümü ,

Profesyonellik, meslek standartlarının oluşturulması ve kaliteli hizmet sunumu için gereklidir. Profesyonel meslek

bilinci ebeler tarafından benimsenmeli ve verilen hizmete yansımalıdır. Ebelik mesleğinin tam anlamıyla

profesyonelleşmesinin önündeki engellerin ortaya konulması, çözüm yollarının saptanabilmesi için gereklidir. Bu

çalışmanın amacı, Türkiye’de ebelik mesleğinde profesyonellikle ilgili yapılmış araştırmaları incelenmektir.

Konuyla ilgili yayınlara ulaşmak için profesyonel (professional), profesyonellik ve ebelik (professionalism and

midwifery), profesyonellik ve ebelik öğrencisi (professionalism and midwifery student) anahtar kelimeleriyle

Ulusal Tez Merkezi, Web of Science, Google Akademik, Science Direct, Ebscohost, Ulakbim Tıp Veri tabanları

ve ebelik öğrenci kongreleri bildiri kitapları taranmış ve 15 yayına ulaşılmıştır.

İlk çalışmanın makale olarak 2009’da yapıldığı, en çok 2013 (%26.7) ve 2016 yıllarında (%26.7) yayınların olduğu

görülmüştür. İncelenen çalışmaların %53.3’ü tanımlayıcı tiptedir. Türkiye’de ebelikte profesyonelliği araştıran

çalışmalarda ilk üç sırada yer alan konular; ebelikte profesyonel tutum (%60.0), profesyonel ebe tanımı (%33.3)

ve profesyonel değerler (%6.7)’dir.

Türkiye’de ebelik mesleğinde profesyonellikle ilgili çalışmaların sayısının az olduğu, genellikle bu çalışmaların

ebelik öğrencileri ve ebelerde yapıldığı, yapılan bu yayınlarda profesyonel tutum, profesyonel ebe tanımı ve ebelik

sorunları, profesyonel değerler ölçümü konularının incelendiği sonucuna varılmıştır. Bu sistematik derlemenin,

konu ile ilgili yapılacak çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: PROFESYONEL, EBE, ÖĞRENCİ, ARAŞTIRMA, TÜRKİYE

SYSTEMATIC INVESTIGATION OF PROFESSIONALISM IN MIDWIFERY PROFESSION

RELATED RESEARCH IN TURKEY

Yonca ÇİÇEK OKUYAN1, Hülya DEMİRCİ1

1MANİSA CELAL BAYAR UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES, DEPARTMENT OF

MİDWİFERY

Professionalism is essential for the creation of professional standards and the provision of quality services.

Professional occupational awareness should be adopted by midwives and reflected to which was provided services.

The obstacles in front of the professionalization of the midwifery profession need to be precisely revealed to be

able to determined the solutions. The aim of this study is to be examined conducted research on professionalism

in the profession of midwifery in Turkey.

To reach publications related to this subject, National Thesis Center, Web of Science, Google Academic, Science

Direct, Ebscohost, Ulakbim Medical databases and midwifery student congresses books screened with

“professional”, “professionalism and midwifery”, and “professionalism and midwifery student” key words and it

was reached 15 publications.

It was seen that first work as a article, done in 2009 and the highest number of publications were found in 2013

(26.7%) and in 2016 (26.7%). 53.3% of the examined studies are descriptive. İn the studies investigating the

professionalism in midwifery in Turkey, the topics in the first three ranks are; professional attitude (60.0%),

professional midwife definition (33.3%) and professional values (6.7%).

İt was resulted that the number of studies is less about professionalism, in Turkey, in the midwifery profession, it

is often the case that these studies were conducted on midwifery students and students that in these publications

which is done, subject of professional attitude, professional midwife definition and midwifery problems,

Page 117: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

117

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

professional values measurements, were examined. This systematic review was thought to be able to contribute to

the work to be done related this subject.

KEYWORDS: PROFESSİONAL, MİDWİFE, STUDENT, RESEARCH, TURKEY

Page 118: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

118

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-35- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN EBELİKTE ARAŞTIRMA VE MESLEKİ BİLİNÇ

HAKKINDA BİLGİ, TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Ayseren ÇEVİK1, Emine TEKELİ ŞAHİN1, Şule GÖKYILDIZ SÜRÜCÜ1, Sultan ALAN1,

1Çukurova Üniversitesi,

Bu çalışma ebelik öğrencilerinin, ebelikte araştırma ve mesleki bilince ilişkin bilgi, tutum ve davranışlarını

değerlendirilmek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır.

Araştırmada, örneklem seçim kriteri olarak Ebelikte Araştırma ve İstatistik dersi alıp almama durumu esas

alınmıştır. Çalışma, Çukurova Üniversitesi Ebelik Bölümü’nde, araştırma dersi almayan 78 ikinci sınıf, dersi alan

47 dördüncü sınıf olmak üzere toplamda 125 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, araştırmacılar tarafından

hazırlanan Anket Formu ile toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22 programı ile analiz edilmiş ve anlamlılık

değeri p≤0.05 alınmıştır.

Katılımcıların yaş ortalaması 21.14±1.328(min19-max27)’dir. Çalışmaya katılanların %62.4’ü ikinci sınıf,

%37.6’sı ise dördüncü sınıf öğrencisidir. Öğrencilerin %36’sının mesleği severek ve isteyerek tercih ettiği,

%73.6’sının ebelik bölümünden memnun olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %36.8’inin ebelikte araştırma ve

istatistik ile ilgili ders aldığı, %62.4’ünün ise ders almadığı saptanmıştır. İkinci sınıf öğrencilerinin %15.4’ünün,

dördüncü sınıf öğrencilerinin %77.8’inin bilimsel araştırma sürecine katıldığı tespit edilmiştir. Bu bulgular

doğrultusunda devam edilen sınıf ile araştırma sürecine katılma durumu arasında istatiksel olarak anlamlı bir

farklılık bulunmuştur(p=0.000<0.05).Bu anlamlı farklılıkta, sınıf ile paralel olarak araştırma dersi alma

durumunun da etkisi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, bilimsel etkinliğe katılma durumu ile bu etkinliğin meslek

algısı üzerine etkisi incelendiğinde, aralarında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit

edilmiştir(p=0.013≤0.05).Öğrencilerin %88.8’inin “Ebelik mesleği bilgi ve araştırma ile geliştirilmelidir”,

%80’inin “Ebenin, yapılmış araştırmalar hakkında bilgisinin olması veya araştırmaya aktif olarak katılması ebelik

uygulamalarının niteliğini artırır”görüşlerine sahip oldukları tespit edilmiştir.

Tüm veriler doğrultusunda, öğrencilerin çoğunun; mesleki bilince sahip oldukları, mesleklerini sevdikleri ve

ebelikte araştırmanın önemini kavradıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda; öğrencilere araştırma ve

geliştirmenin önemini vurgulamak ve mesleki farkındalıklarını daha da artırmak için ebelik eğitimine başladığı

andan itibaren bilimsel etkinliklere katılımlarının daha fazla desteklenmesi önerilmektedir. Çünkü öğrenciler ne

kadar sağlam temele sahip olursa, mesleğin geleceği o kadar sağlam olabilecektir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EBELİK ÖĞRENCİSİ, ARAŞTIRMA, MESLEKİ BİLİNÇ

EVALUATION OF KNOWLEDGE, ATTITUDES AND BEHAVIORS OF MIDWIFERY

STUDENTS ABOUT ON MIDWIFERY RESEARCH AND PROFESSIONAL

CONSCİOUSNESS

Ayseren ÇEVİK1, Emine TEKELİ ŞAHİN1, Şule GÖKYILDIZ SÜRÜCÜ1, Sultan ALAN1

1CUKUROVA UNİVERSİTY

This study has made as descriptive study in order to determine knowledge, attitudes and behaviors of midwifery

students regarding their research and professional consciousness in midwifery.

In study, it has taken as sample selection criterion position whether or not to take Research and Statistics lesson in

midwifery. The research has made with be about to in total 125 students, 78 second-year, do not take research

lessons, 47 fourth-year, at Cukurova University Midwifery Department. Data has collected with which

questionnaire form, prepared by researchers. Data which obtained have analyzed with SPSS-22 program, p≤0.05

has taken significance value.

The mean age of participants has 21.14±1.328(min19-max27).62.4% of participants is a second-year student,

37.6% is a fourth-year student. It has determined that 36% of students prefer profession fondly and willingly ,

Page 119: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

119

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

73.6% has satisfied from midwifery section. It has found that 36.8% of students has took lessons in research and

statistics in midwifery and 62.4% hasn’t take lessons. It has determined that 15.4% of the second-year students

and 77.8% of fourth-year students participated to scientific research process. A statistically significant difference

has found between class that has continued in direction of these findings and state of participation to research

process(p=0.000<0.05).In this significant difference, it has determined that in parallel to with class, also been

effect of taking research lessons. In addition, a statistically significant difference has found between participation

to scientific activity and effect of this activity on occupational perception(p=0.013≤0.05).It has determined that

students' have opinion, 88% of students have "Midwifery should be developed with knowledge and research",80%

of them have knowledge of "Midwife's, knowledge about maked researches or actively participating to research

has increased that quality of midwifery practices".

In direction of all data most of students; It has reached results they have occupational consciousness,they love their

profession,they understand importance of researching in midwifery. In this context; it has recommended that

students be encouraged participate scientific activities as from begin of midwifery education in order to emphasize

importance of research and development and to increase their professional awareness. Because the stronger

students are, the stronger future of profession will be.

KEYWORDS: MİDWİFERY, MİDWİFERY STUDENT, RESEARCH, PROFESSİONAL CONSCİOUSNESS

Page 120: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

120

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-36- DOĞUM EYLEMİNİN BİRİNCİ DEVRESİNDE UYGULANAN LAVMANIN ANNE-

BEBEK SAĞLIĞINA ETKİSİ: RANDOMİZE KONTROLLÜ BİR ÇALIŞMA

Zekiye KARAÇAM1, Döndü ARSLAN KURNAZ2, Gizem GÜNEŞ ÖZTÜRK3,

1AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ EBELİK

BÖLÜMÜ, 2İstanbul Silivri Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, 3Aydın Adnan Menderes

Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü,

Bu araştırma doğum eyleminin birinci devresinde yapılan lavman uygulamasının anne-bebek sağlığına etkisini

incelenmek amacı ile tapılmıştır.

Araştırma randomize kontrollü deneysel olarak Aralık 2015 ve Ocak 2017 tarihleri arasında, Aydın Kadın, Doğum

ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde yapılmıştır. Araştırmanın örneklemine randomizasyon ile lavman grubuna

107 ve kontrol grubuna 93 olmak üzere toplam 200 kadın alınmıştır. Araştırma verileri Tanıtıcı Bilgi Formu,

Doğum Eylemi Gözlem Formu Ağrı Skalası, Postpartum Kendini Değerlendirme Ölçeği’nin Doğum

Deneyiminden Memnuniyet Alt Ölçeği ve Postpartum İzlem Formu ile toplanmıştır. Veriler tanımlayıcı

istatistikler ki-kare ve t-testi ile analiz edilmiştir.

Lavman grubundaki gebelerin yaş ortalaması 26,38±4,99 (aralık:16-38) ve kontrol grubundakilerin 26,36±6,07

(aralık:14-43)’dir. Araştırmada lavman grubundaki gebelerin, istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde, doğum

salonuna daha erken kabul edildiği (servikal açıklık: Lavman:3,89±1,10 ve Kontrol:5,73±2,02; t=-6,735, p=0,000)

ve doğum eyleminin birinci devresinin daha uzun (lavman:6,60±3,75 ve kontrol:5,23±3,62; t=2,572; p=0,011)

olduğu saptanmıştır. Her iki gruptaki gebeler doğum eyleminin ikinci evresinin uzunluğu (Lavman:0,15±0,24 ve

Kontrol:0,17±0,36; t=-,577, p=0,565), bebeğin birinci (Lavman:8,54±0,65 ve Kontrol: 8,65±0,65; t:-1,190,

p=0,235) ve beşinci (Lavman:9,67±0,53 ve Kontrol:9,71±0; t:-,467, p=0,641) dakikadaki APGAR skoru, doğum

ağrısı (Lavman:8,32±1,83 ve Kontrol:8,24±1,87; t:0,299, p=0,76505) ve memnuniyet (Lavman:15,53±5,81 ve

Kontrol:15,34±4,96; t:0,245, p=0,807) puan ortalamaları bakımından istatistiksel olarak benzer özellikte oldukları

saptanmıştır. Gebeler, dışkı kaçırma bakımında birinci devrede istatistiksel olarak benzer özellikte iken (Lavman:

%6,5 ve Kontrol %7,5; X2=0,074, p=0,785), ikinci devrede kontrol grubundaki gebelerin daha fazla dışkı kaçırdığı

(%13,1’e karşı %47,3; X2=28,310, p=0,000) belirlenmiştir. Araştırmada doğum sonrası anne (Lavman: %4,9;

Kontrol: %3,0) ve bebeklerin (Lavman: %1,2; Kontrol: %4,5) enfeksiyon belirtileri görülme ve doktora başvurma

durumları bakımından benzer özellikte oldukları görülmüştür.

Bu çalışma, lavman uygulanmayan kadınların doğum eyleminin ikinci devresinde daha fazla dışkı kaçırdıklarını,

ancak lavmanın doğumun ikinci devresinin uzunluğu, kadının ağrı ve memnuniyeti, APGAR skoru, doğum sonrası

anne ve yenidoğan enfeksiyonları üzerinde önemli bir etkiye sahip olmadığını göstermiştir. Bu bulgular doğumda

rutin lavman kullanımını desteklememektedir.

ANAHTAR KELİMELER: İNTRAPARTUM BAKIM, LAVMAN, EBELİK

EFFECT OF ENEMA USİNG İN FİRST STAGE OF LABOR ON MOTHER-INFANT

HEALTH: A RANDOMİZED CONTROLLED STUDY

Zekiye KARAÇAM1, Döndü ARSLAN KURNAZ2, Gizem GÜNEŞ ÖZTÜRK3

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES, DİVİSİON OF

MİDWİFERY, 2İSTANBUL SİLİVRİ STATE HOSPİTAL OBSTETRİCS AND GYNECOLOGY

CLİNİC, 3AYDIN ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES, DİVİSİON OF

MİDWİFERY

To examine the effect of enema using on maternal-infant health in the first stage of labor.

This randomized controlled trial was conducted in a Aydın Women, Obstetrics and Pediatrics Hospital between

December 2015 and January 2017. In the sample of the study, a total of 200 women were randomly assigned to

the enema group (107) and the control group (93). The data were collected by the introductory information form,

Page 121: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

121

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

birth observation form, Pain Scale, Postpartum Self-Rating Scale's Birth Satisfaction Subscale and postpartum

inspection form. Data were analyzed by descriptive statistics, chi-square and t-test.

The mean age of the pregnant women in the enema group was 26.38±4.99 (range:16-38) and 26.36±6.07 (range:14-

43) in the control group. It was determined that the pregnancies in the enema group were statistically significant

accepted earlier to the birth room (cervical dilatation: Enema:3.89±1.10 and Control:5.73±2.02; t=-6.735,

p=0.000) and the first stage of labor was longer (Enema:6.60±3.75 and Control:5.23±3.62; t=2.572; p=0.011). The

length of the second stage of labor (Enema:0.15±0.24 and Control:0.17±0.36; t=-.577, p=0.565), means of APGAR

score at first (Enema:8.54±0.65 and Control:8.65±0.65; t:-1.190, p=0.235) and fifth (Enema:9.67±0.53 and

Control:9.71±0; t:-.467, p=0.641) minute of baby , mean of pain score in labor (Enema:8.32±1.83 and

Control:8.24±1.87; t:0.299, p=0.765) and mean of satisfaction score (Enema:15.53±5.81 and Control:15.34±4.96;

t:0.245, p=0.807) in both groups was statistically similar. The control group had more fecal incontinence in the

second stage of birth (13.1% versus 47.3%, X2=28.310, p=0.000) while pregnancies are statistically similar in the

first stage of birth (Enema:6.5% and Control:7.5%, X2=0.074, p=0.785). Mothers (Enema:4.9%, Control:3.0%)

and infants (Enema:1.2%, Control:4.5%) in postpartum for both group are similar of infection signs and consult a

doctor.

This study showed that women not using enema had more fecal incontinence in the second stage of labor but did

not have a significant difference on the length of the second stage of labor, birth pain and satisfaction, APGAR

score, maternal and newborn infections. These findings do not support routine enema use at birth.

KEYWORDS: INTRAPARTUM CARE, ENEMA, MİDWİFERY

Page 122: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

122

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-37- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRENMEYE İLİŞKİN TUTUMLARININ

BELİRLENMESİ

Keziban AMANAK1, Esra ESEN1,

1Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Araştırma ebelik öğrencilerinin öğrenmeye ilişkin tutumlarının belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Tanımlayıcı tipte yapılan araştırmanın evrenini, bir üniversitenin ebelik bölümünde öğrenim gören 221 ebelik

öğrencisi oluşturmuştur. Çalışmada örneklem seçimine gidilmemiş ve çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul

eden 198 ebelik öğrencisi araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada öğrencilerin sosyo-demografik

özelliklerini belirlemek amacıyla araştırmacılar tarafından hazırlanan öğrenci bilgi formu ve Öğrenmeye İlişkin

Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verileri kendini bildirim tekniği ile doldurulmuştur. Araştırmadan elde

edilen veriler SPSS 18 (PASW Inc., Chicago. IL. USA) paket programı ile analiz edilmiştir. Araştırma verileri

sayı-yüzde oranları ve aritmetik ortalama ile değerlendirilmiş olup, istatistiksel önemlilik için p<0.05 değeri kabul

edilmiştir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 20.52±1.58’dir. Öğrencilerin %81.3’ünün geliri giderine denk,

%79.6’sı yurtta kalmakta, %77.3’ü çekirdek aile yapısına sahip ve %69.5’i ebelik bölümüne isteyerek gelmiştir.

Öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutum ölçeği toplam puan ortalaması 3.68±0.65, alt ölçek puan ortalamaları ise;

öğrenmenin doğası (3.51±0.55), öğrenmeden beklenti (3.71±0.62), öğrenmeye açıklık (3.59±0.91), öğrenmeye

ilişkin kaygı (3.01±0.54) olarak belirlenmiştir.

Ebelik öğrencilerinin öğrenmeye ilişkin tutumlarının belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada ebelik

öğrencilerinin öğrenmeye ilişkin olumlu tutuma sahip, öğrenmeye açık ve öğrenmeden beklentilerinin yüksek

olduğu, aynı zamanda öğrenmeye ilişkin kaygı yaşadıkları sonuçlarına ulaşılmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, ÖĞRENCİ, ÖĞRENMEYE İLİŞKİN TUTUM.

DETERMINATION OF ATTITUDES TOWARD THE LEARNING OF MIDWIFERY

STUDENTS

Keziban AMANAK1, Esra ESEN1

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

The study was conducted to determine the attitudes of midwifery students to learning.

The universe of this type of research was created by 221 midwifery students studying in the midwifery department

of a university. 198 midwifery students who voluntarily accepted to participate in the study were not selected in

the study and the sample of the research was formed. In order to determine the socio-demographic characteristics

of the students in the survey, student information form prepared by the researchers and the Scales of Attitudes

towards Learning were used. The research data were filled with self-report technique. Data from the study were

analyzed by SPSS 18 (PASW Inc., Chicago, IL, USA) packet program. Research data were evaluated by number-

percentage ratios and arithmetic mean, and p <0.05 was accepted for statistical significance.

The average age of the students participating in the survey was 20.52±1.58. 81.3% of the students are equivalent

to the income expense, 79.6% remain in the country, 77.3% have the core family structure and 69.5% have come

to the midwifery section voluntarily. The mean score of the students' attitude scale related to learning was 3.68 ±

0.65, the mean scores of the subscales were; (3.51 ± 0.55), expectancy without learning (3.71 ± 0.62), openness to

learning (3.59 ± 0.91), and learning anxiety (3.01 ± 0.54).

Page 123: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

123

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

In this study, which aimed to determine the attitudes of midwifery students to learning, it was concluded that

midwifery students had a positive attitude toward learning, open learning, and an expectation of learning had high

and at the same time worries about learning.

KEYWORDS: MİDWİFERY, STUDENT, ATTİTUDE TOWARDS LEARNİNG.

Page 124: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

124

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-38- TÜRKİYE'DE EBELİK ALANINDA YÜRÜTÜLEN LİSANSÜSTÜ TEZLERİN

BİBLİYOMETRİK İNCELENMESİ

Hacer YALNIZ DİLCEN1, Filiz KANTEK2,

1Akdeniz Üniversitesi Alkol Ve Madde Bağımlılığı Araştırma Uygulama Merkezi, 2Akdeniz Üniversitesi

Hemşirelik Fakültesi,

Amaç: Bu araştırma Türkiye’de ebelik alanında yapılan yüksek lisans tezlerinin özelliklerini değerlendirmek

amacı ile yapılmıştır.

Yöntem: Türkiye’de ebelik alanındaki yüksek lisans tezleri incelenerek hazırlanmıştır. 2004-2016 yılları arasında

ki yüksek lisans tezlerine, internetten Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Ulusal Tez Merkezi veri tabanın

taranmasıyla ulaşılmıştır. Çalışma da, yükseköğretim kurumunda kayıtlı olan ebelik alanında yapılmış olan 126

yüksek lisans tezine ulaşılmış olup; tezin özellikleri yöntem ve konu özellikleri açısından değerlendirilmiştir.

İncelenen tezlerin %19,1’ünün yükseköğretim kurumunda tam metninin bulunmaması nedeniyle var olan özetlerle

değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde Microsoft Excel, UCINET ve Netdraw programları kullanılmıştır.

Araştırmada 2004-2016 tarihleri arasında ebelik alanında yapılan 126 yüksek lisans tezine ulaşılmıştır. Bu tezlerin

%68.2’unun 2012-2016 yılları arasında yapıldığı, en yüksek %22.2 ege üniversitesin de yapıldığı, en fazla

örneklem seçiminde %28.6 gebelerin tercih edildiği, %80.9 izinli olduğu saptanmıştır. Tezlerin inceleme

sonucunda 2004-2008 yılları arasında 8 adet çalışmada 23 adet, 2009-2011 yılları arasında 32 adet çalışmada 127

adet, 2012-2016 yılları arasında 86 adet çalışmada 194 adet, anahtar kelime kullanıldığı belirlenmiştir. Sosyal ağ

analizi sonucunda, en sık kullanılan anahtar kelimelerin 2004-2007 yılları arasında “kaygı” ve “eğitim”, 2008-

2011 yılları arasında “ebeler”, “ebelik”, “gebelik”, 2012-2016 yılları arasında “ebelik”, gebelik” olduğu

belirlenmiştir.

Çalışmalar belli konular yoğunlaşmamış ve çok fazla anahtar kelime kullanılmıştır. Bu çalışma sonuçlarının,

Türkiye’de ebelik alanında yapılan yüksek lisans tezlerinin mevcut durumu hakkında bilgi sağladığı ve Türkiye’de

ebelik alanındaki çalışmaların yönünün belirlenmesine olanak sağlayacağı düşünülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBE, YÜKSEK LİSANS, BİBLİYOMETRİK İNCELEME, MESLEK

BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF THESES WRİTTEN İN THE FİELD OF MİDWİFERY İN

TURKEY

Hacer YALNIZ DİLCEN1, Filiz KANTEK2

1AKDENİZ UNİVERSİTY, 2 AKDENİZ UNİVERSİTY, FACULTY OF NURSİNG

This review was conducted to determine the distribution of master's theses dissertations written in the field of

midwifery in terms of their features and subjects.

It prepared by examining the master's thesis in the field of midwifery in Turkey. The theses and dissertations were

reached upon database searching of National Thesis Center of Council of Higher Education by internet in 2004 -

2016. In this study, 126 graduate theses which were registered in the midwifery area registered in the higher

education institution were reached; thesis characteristics were evaluated in terms of method and subject

characteristics. 19.1% of the theses examined were evaluated with the existing summaries due to the lack of full

text in the higher education institution. Microsoft Excel, UCINET and Netdraw programs were used for data

analysis.

126 master degree theses have been reached during the research between 2004-2016 in midwifery area. It was

determined that 68.2% of these theses were made between the years of 2012-2016, the highest 22.2% were made

by the Aegean University, 28.6% were preferred by the highest sample selection, and 80.9% were allowed. As a

result of the examination of the theses, it was determined that 23 keywords were used in 8 studies between 2004

and 2008, 127 keywords in 32 studies in 2009-2011 and 194 keywords in 86 studies in 2012-2016. As a result of

Page 125: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

125

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

the social network analysis, the most frequently used keywords were ‘anxiety’, and ‘education’ in between 2004

and 2007, ”midwives“and ”midwifery“ and ‘pregnancy’ in between 2012 and 2006

Studies have focused on certain topics and too many keywords have been used. The results of this study, thesis

made in Turkey in the area of providing information about the current status of midwifery and Turkey is expected

to allow determination of the orientation of the work in the field of midwifery.

KEYWORDS: MIDWIFE, MASTER OF SCIENCE,BICYMETRIC EXAMINATION, JOB

Page 126: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

126

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-39- EBE ÖĞRENCİLERİN KÜLTÜREL DUYARLILIKLARI

Yeliz ÇAKIR KOÇAK1, Yeşim YEŞİL1, Nazan TUNA ORAN1, Hafize ÖZTÜRK CAN1,

1Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü,

Araştırma, ebelik öğrencilerinin kültüre ilişkin eğitim alma durumlarının kültürel duyarlılığına etkisini saptamak

amacı ile gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın evrenini bir devlet üniversitesinin ebelik bölümünde okuyan, üçüncü sınıf öğrenciler (n=116)

oluşturmuştur. Kesitsel olarak gerçekleştirilen araştırmada örnek seçimine gidilmemiş, gönüllü öğrenciler (n=111,

%95.7) dahil edilmiştir. Veri toplama sürecinde tanılama formu ve Kültürel duyarlılığı ölçmek için ise

Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği kullanılmıştır. Gerekli etik kurul izinleri ve uygulama izinleri alınmıştır.

Öğrencilerin yaş ortalaması 21.00±0.97 dir. Araştırmaya katılan tüm öğrencilerin Kültürel Duyarlılık Ölçek puan

ortalaması 96.00±9.28’dir. Ölçek alt boyut puan ortalamaları; İletişimde Sorumluluk boyutu 28.00±3.28, Kültürel

Farklılıklara Saygı boyutu 25.00±2.86, İletişimde Kendine Güvenme boyutu 18.00±3.17, İletişimden Hoşlanma

boyutu 12.00±2.03, İletişimde Dikkatli Olma boyutu 12.00±1.49’dur. Daha önce ‘kültür’e ilişkin herhangi bir

eğitim alan (n=85) ve almayan (n=26) öğrencilerin ölçek toplam puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark

saptanmamıştır (p>0.05).

Araştırmadan elde edilen bulgular, tanımlayıcı özellikleri ve bakım uygulama alanları benzer olan öğrenci

grubunda kültürel duyarlılığın benzer olduğunu göstermektedir. Literatürde ebe öğrencilerin kültürel

duyarlılıklarına ilişkin bir çalışmaya rastlanmamış olup bu araştırma bulguları ile literatüre katkı yapılmak

istenmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBE, ÖĞRENCİ, KÜLTÜR, DUYARLILIK

CULTURAL SENSİTİVİTY OF MİDWİFERY STUDENTS

Yeliz ÇAKIR KOÇAK1, Yeşim YEŞİL1, Nazan TUNA ORAN1, Hafize ÖZTÜRK CAN1

1EGE UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES MİDWİFERY DEPARTMENT

The aim of this study was to determine the effect of midwifery students' education on cultural sensitivity.

The population of the study was composed of third grade students (n=116) studying at midwifery department of

the state university. In the cross-sectional study, sample selection was not made and volunteer students (n=111,

95.7%) were included. In the data collection process, a diagnostic form was used and the Intercultural Sensitivity

Scale was used to measure cultural sensitivity. The necessary ethics committee permits and application permits

were obtained.

The mean age of the students is 21.00 ± 0.97. The mean score of Cultural Sensitivity Scale was 96.00 ± 9.28 for

all students. Scale subscale mean scores; Responsibility for Communication is 28.00±3.28, Respect for Cultural

Differences is 25.00 ± 2.86, Self-Confidence in Communication is 18.00±3.17, Enjoyment in Communication

12.00±2.03, Carefully in Communication 12.00±1.49. There was no significant difference between the total score

averages of the students who received any education about culture (n=85) and not (n=26).

The findings of the study show that cultural sensitivity is similar in the group of students whose descriptive features

and care application areas are similar. A study on the cultural sensitivities of midwife students has not been found

in the literature and it is desired to contribute to the literature with these research findings.

KEYWORDS: MİDWİFE, STUDENT, CULTURE, SENSİTİVİTY

Page 127: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

127

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-40- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN EBELİK MESLEĞİ İLE İLGİLİ ÇEVRENİN

GÖRÜŞLERİNDEN ETKİLENME DURUMLARI

Yaren AYGÜN1, Nazende KORKMAZ YILDIZ1,

1İstanbul Medipol Üniversitesi,

İstanbul Medipol Üniversitesi Ebelik bölümünde öğrenim gören ebelik öğrencilerinin sosyal medya

eğlencelerinden etkilenmesi gözlemleri doğrultusunda olan çalışma ebelik öğrencilerinin mesleğe bakış açılarının

çevre etkisiyle nasıl değiştirdiğini, nelerin etkiliği olduğunu belirlemek amacı ile yapılmıştır.

Çalışma, İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik bölümünden gönüllü 94

öğrencinin(N=260) katılımı ile tanımlayıcı olarak yapılmıştır.Veriler Haziran-Eylül 2018 tarihleri arasında Google

anket yolu ile toplanmıştır. Anket formu ebelik kapsamında ebelik öğrencilerinin mesleğe bakış açılarının çevrenin

görüşlerinden nasıl etkilendiğini, mezuniyet sonrası hangi alanda çalışmak istediklerini, ebelik bölümünü

seçmelerinde etkili olan kişi/kişileri belirlemeye yönelik toplam 16 sorudan oluşturulmuştur. Veriler SPSS

programında sayı ve yüzdelik hesapları ile değerlendirilmiştir.

Çalışmaya katılan ebelik öğrencilerinin %58.5’i ebelik bölümünün ilk tercihleri olduğunu,%74.4’ü ebelik

mesleğini kendi istekleri ile tercih etmiş olduklarını, %77.7’si ebelik mesleğini seçmeden önce ebelik mesleği

hakkında bilgi sahibi olduklarını belirtmişlerdir.Çalışmaya katılan öğrenciler, bölümü tercih sebebi olarak ebelik

mesleğini sevmeleri (%58.5), iş bulma imkanının olmasını(%20.2) göstermişlerdir. Öğrencilerden %42.5’i ebelik

mesleğini internet/sosyal medyadan öğrenmiş oldukları görülmüştür. Çalışmaya katılan öğrencilerin ebelik ile

ilgili yapılan sosyal medya eğlencelerinden rahatsız olma oranının %39.4 olduğu, en çok rahatsız eden sosyal

medya eğlencesinin “çok küfür yiyeceksin” olduğu(%90.4) belirlenmiştir. Öğrencilerden %46.8’i ebelik ile ilgili

yapılan sosyal medya eğlencelerinden etkilenmediklerini belirtmişlerdir. Ebelik öğrencilerinin %41.5’i ebelik

mesleği imajının olumsuz olmadığını, %51.1’i toplumun yargılarının ebelik mesleğini olumsuz etkilediğini

düşünmektedir. Öğrencilerin %76.6’sı kendilerini ebelik mesleğine hazır hissettiklerini, %90.4’ü mezun olduktan

sonra kendi mesleklerini yapmak istediklerini, çoğunluğu hastane ebesi(%44.7) olarak görev almak istediklerini

belirtmişlerdir. Ebelik öğrencilerinin %34’ü ebelik bölümüne başladıktan sonra mesleğe bakış açılarının

değiştiğini, %9.5’i ebelik mesleğine ihtiyaç duyulduğunu ve değerinin arttırılması gerektiğini düşünmektedir.

Sonuç olarak çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunluğu ebelik bölümüne başladıktan sonra ebelik mesleği ile ilgili

bakış açılarının değiştiğini belirttikleri görülmüştür. Ebelik mesleğinin daha iyi bir konuma gelebilmesi ve

toplumun yargılarının değiştirilmesi için yapılan sosyal medya eğlencelerinin ebelik mesleğine uygun içerikte

olması gerektiği vurgulanmalıdır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİLERİ, SOSYAL MEDYA,TOPLUM ALGILARI

DISCUSSIONS ON EFFECTIVENESS FROM ENVIRONMENTAL VIEWS ON THE

MIDDLE SCHOOL OF MIDNIGHT STUDENTS

Yaren AYGÜN1, Nazende KORKMAZ YILDIZ1

1İSTANBUL MEDİPOL UNİVERSİTY

Istanbul Medipol University The study,which is in line with observations that the midwifery students studying in

the midwifery department are influenced by the social media functions,was carried out with the aim of determining

how the prospects of the midwifery students change with the environmental influe.

The study was Medipol University of Istanbul carried out descriptively with the participation of 94 volunteer

students(N=260)from Midwifery Department of the Faculty.Data were collected through Google survey from June

to September 2018.This form consists of 16 questions how midwifery students are influenced by the views of the

circle,where they want to work after graduation,person/persons selecting midwifery department.The data were

analyzed according to the amount and percentage,by using SPSS software.

Page 128: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

128

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

58.5%of the students who participated in the study stated that they were the first choice of the midwifery

section,74.4%preferred the midwifery occupation with their own wishes and 77.7%stated that they had knowledge

about the midwifery occupation before choosing the midwifery occupation.The students who participated in the

study showed that the department preferred to have midwifery profession(58.5% and job

opportunity(20.2%).42.5%of the students were found to have learned their midwifery profession from social

media.39.4%of the surveyed students were disturbed by the social media fun related to midwifery and 90.4%of

the most disturbing social media functions were 'you will hear too many bad words.46.8%of the students learned

in social media41.5%of midwifery students think that the images of midwifery profession is not negative,and

51.1%think that community judges adversely affect midwifery profession.Of the students,76.6% stated that they

felt ready for their midwifery occupation,90.4%said they wanted to do their own profession after graduating and

they wanted to work as hospital nurse(44.7%).34%of the midwifery students thinks that after they started

midwifery,their career outlook changed,9.5%thinks that midwifery profession is needed and that their value needs

to be increased.

As a results;it was seen that most of the students who participated in the study had changed their attitudes about

midwifery profession after starting to midwifery section.It should be stressed that the midwifery profession can

get a better position and the social media fun for changing society is perceptions must be content appropriate for

the midwifery profession.

KEYWORDS: STUDENT MİDWİVES, SOCİAL MEDİA, COMMUNİTY PERCEPTİONS

Page 129: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

129

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-41- PREMATÜRE BEBEĞİ OLAN EBEVEYNLERİN DENEYİM VE GEREKSİNİMLERİ

Zeynep BALACAN1, Zekiye KARAÇAM2, Gizem GÜNEŞ ÖZTÜRK2,

1Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi, 2Aydın

Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü,

Araştırmanın amacı, prematüre bebeği olan ebeveynlerin deneyim ve gereksinimlerini belirlemektir.

Araştırma tanımlayıcı fenomenoloji deseni ile niteliksel olarak Kasım 2015 ve Kasım 2016 tarihleri arasında,

Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde prematüre

bebeği yatan 14 ebeveyn ile yapılmıştır. Veriler, ebeveynlerin tanıtıcı özelliklerini sorgulayan yapılandırılmış,

deneyim ve gereksinimlerini sorgulayan yarı yapılandırılmış görüşme formu ile görüşme yapılarak ve ses kaydı

alınarak toplanmıştır. Verilerin analizi içerik analiz yöntemi ile yapılmış, ebeveynlerin deneyimleri 5 tema ve 11

alt temada, gereksinimleri ise 1 tema ve 7 alt temada toplanmıştır.

Ebeveynlerin gebelik sırasında olumlu ebeveynlik (n=6), duygusal stres (n=7) ve fiziksel sağlık problemleri (n=4)

deneyimleri, erken doğumu öğrendiklerinde ise olumsuz (n=11), karışık (n=2) ve olumlu (n=2) duygular

yaşadıkları belirlenmiştir. Ebeveynlerin bebeklerini ilk kez görüldüklerinde olumlu (n=5) ve karışık (n=8)

duygular ile olumsuz deneyim (n=6) ve ebeveynlik davranışı (n=2); bebeklerini ilk kez kucaklarına aldıklarında

da yine olumsuz (n=5), karışık (n=5) ve olumlu (n=10) duygular ile negatif (n=6) ve pozitif (n=2) ebeveynlik

davranışlara sahip oldukları saptanmıştır. Ebeveynler gebelik sırasında emosyonel (n=2), sosyal (n=3) ve

ekonomik (n=1) desteğe, erken doğum durumunu öğrendiklerinde de emosyonel (n=6), ekonomik (n=2), sosyal

(n=7) ve fiziksel (n=2) desteğe gereksinim duyduklarını belirtmişlerdir. Ebeveynler bebeklerini ilk gördüklerinde

ve kucaklarına aldıklarında cesaretlendirilme (n=4) eş ve bebeğinin yanında olma (n=6) ve bilgilendirilmeye

(n=4), yine prematüre bir bebeğin annesi / babası olarak da eş ve bebeğinin yanında olma (n=5) ve

bilgilendirilmeye (n=5) ihtiyaç duyduklarını bildirmişlerdir.

Bu araştırmada prematüre bebeği olan ebeveynlerin olumsuz, karışık ve olumlu duygular, duygusal stres ve fiziksel

sağlık problemler ile negatif ve pozitif ebeveynlik davranışları deneyimledikleri; emosyonel, sosyal, ekonomik ve

fiziksel desteğe, cesaretlendirilmeye, eş ve bebeğinin yanında olmaya ve bilgilendirilmeye gereksinim duydukları

sonuçlarına ulaşılmıştır. Ebeveynlerin deneyimlerinin paylaşılması ve bildirdikleri gereksinimlerinin karşılanması

ile anne-bebek ve aile sağlığının gelişimine katkı sağlanabilir.

ANAHTAR KELİMELER: EBEVEYN, PREMATÜRE,DOĞUM, GEREKSİNİM, DENEYİM

PARENTS' EXPERİENCE AND NEEDS OF HAVİNG PREMATURE BABY

Zeynep BALACAN1, Zekiye KARAÇAM2, Gizem GÜNEŞ ÖZTÜRK2

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY, PRACTİCE AND RESEARCH HOSPİTAL NEONATAL INTENSİVE

CARE UNİT , 2AYDIN ADNAN MENDERES, UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

MİDWİFERY DEPARTMENT

to determine the experience and needs of parents of premature babies.

This qualitative study was made phenomenology between November 2015 and November 2016 with 14 parents

having premature infants at Adnan Menderes University Practice and Research Hospital Neonatal Intensive Care

Unit. Data have been collected by interviews with a structured interview form that representative of parents, a

semi-structured interview form that questioning their experience and voice recording. The data was analyzed

content analysis method, the parents' experiences were collected in 5 themes and 11 sub-themes, the requirements

in 1 theme and 7 sub-themes.

It was determined that parents experienced positive parenting (n=6), emotional stress (n=7) and physical health

problems (n=4) during pregnancy and negative (n=11), mixed (n=2) and positive (n=2) emotions when learned

that started preterm birth. They felt positive (n=5) and mixed (n=8) emotions, had negative experience (n=6) and

Page 130: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

130

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

parenting behavior (n=2) when saw their baby at the first time. They also felt negative (n=5), mixed (n=5) and

positive (n=10) emotions and had negative (n=6) and positive (n=2) parental behaviors when took baby in their

arms. Parents indicated that they needed emotional (n=2), social (n=3) and economic (n=1) support during

pregnancy and emotional (n=6), economic (n=2), social (n=7) and physical (n=2) support when learned that started

preterm birth. Parents reported that they needed encouragement (n=4) stand by partner and baby (n=6) and

informed (n=4) when saw and took baby on their arms. And also they reported that they needed stand by partner

and baby (n=5) and informed (n=5) as a mother/father of a premature baby.

In this study, we concluded that parents of premature babies experienced negative, mixed and positive emotions,

emotional stress and physical health problems and negative and positive parenting behaviors, and needed to social,

economic and physical support, encouraged, stand by partner and baby, and informed. Share of parents'

experiences and fulfil their needs can contribute to the development of mother-infant and family health.

KEYWORDS: PARENT, PREMATURE, BİRTH, REQUİREMENT, EXPERİENCE

Page 131: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

131

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-42- EBELİK ÖĞRENCİLERİNE DOĞUM UYGULAMASI ÖĞRETİMİNDE

SİMÜLASYON KULLANIMI: SİSTEMATİK DERLEME

Keziban AMANAK1, Büşra KARABULUT1,

1Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Çalışmanın amacı; ebelik eğitiminde doğum uygulamalarına yönelik simülasyon kullanımının, öğrenci becerisi

üzerine etkisini araştıran kanıta dayalı çalışmaları incelemektir.

Çalışmada ilk olarak anahtar kelimeler belirlenmiştir. Belirlenen anahtar kelimeler “midwifery, education,

simulation, skills” ile akademik veri tabanlarından (Google Schoolar, Cochrane, Science Direct, SCOPUS, Web

of Science) ayrıntılı tarama yapılmıştır. Çalışmada güncel literatüre ulaşabilmek için son 10 yıl içinde yayınlanmış

araştırma makaleleri alınmıştır. Araştırmaya alınma kriterleri; 2008-2018 yılları arasında yapılmış, tam metin

olarak ulaşılan, kanıta dayalı ve ingilizce olarak yazılmış olması olarak belirlenmiştir. Araştırma makalesi olmayan

makaleler araştırmadan dışlanmıştır.

Araştırma kriterlerine uyan 9 kanıta dayalı çalışmaya ulaşılmıştır. Bu araştırmalar intrapartum ve postpartum

beceri öğretimine yönelik çeşitli düzeylerde simülatör kullanımının öğrenci başarısı üzerine etkisini inceleyen

çalışmalardır. Bu çalışmalarda orta ve ileri düzey simülatörlerin, düşük düzey simülatörlere göre öğrenci

eğitiminde daha etkin olduğu yani simülatörlerin gerçeğe yakınlığı arttıkça öğrenci eğitiminde daha olumlu

sonuçlar verdiği görülmüştür.

Elde edilen bulgular ebelik eğitiminde simülasyon kullanımının önemini ve yüksek düzey simülatörlerin

öğrenmede daha etkili olduğunu göstermektedir. Ancak literatür taramasında 10 yıllık zaman zarfında 9 kanıta

dayalı çalışmaya ulaşılmış olması bu konudaki literatür açığını göstermektedir. Bu sonuçlara dayalı olarak ebelik

öğrencileri ile yapılmış intrapartum ve postpartum beceri öğretiminde simülasyon kullanımının etkinliğini

araştıran çalışmaların yapılması önerilmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: DOĞUM, EBELİK, ÖĞRENCİ, SİMÜLASYON.

USINF OF SIMULATION IN MIDWIFERY PRACTICE TEACHING TO MIDWIFERY

STUDENTS: SYSTEMATIC REWIEW

Keziban AMANAK1, Büşra KARABULUT1

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

The aim of the study; based studies that investigate the effects of the use of simulation for labor practices in

midwifery education on student skill.

Key words were first identified in the study. Key words "midwifery, education, simulation, skills" and the

academic databases (Google School, Cochrane, Science Direct, SCOPUS, Web of Science) have been thoroughly

screened. In order to reach current literature in the study, published research articles have been taken over the last

10 years. Criteria for inclusion in research; 2008-2018, written in full text, based on blood and written in English.

Non-research articles were excluded without investigation.

9 litareture-based studies that meet the research criteria have been reached. These studies are studies examining

the effect of simulator usage at various levels on intrapartum and postpartum skills teaching on student

achievement. In these studies, intermediate and advanced simulators were found to be more effective in student

education than low-level simulators, that is, the closer the simulators were to the truth, the more positive results

were obtained in student education.

Findings show that the importance of using simulation in midwifery education and that high-level simulators are

more effective than learning. However, the fact that 9 literature-based studies have been reached within the 10

years time period in the literature screening reveals the existence of the literature in this subject. Based on these

Page 132: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

132

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

results, it is suggested to carry out studies investigating the effectiveness of the simulation in teaching intrapartum

and postpartum skills with midwifery students.

KEYWORDS: BİRTH, MİDWİFERY, STUDENT, SİMULATİON.

Page 133: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

133

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-43- SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS: KADINLAR ÜZERİNDEKİ PSİKOLOJİK,

EKONOMİK VE SOSYAL ETKİLERİ

Keziban AMANAK1, Büşra KARABULUT1,

1Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Somut olmayan kültürel mirasın önemi ve kadınlar üzerindeki psikolojik, ekonomik ve sosyal etkilerini

tartışmaktır.

Somut olmayan kültürel miras ve kadın’a ilişkin litaretür taraması yapılmış ve bilgiler sistematik şekilde

derlenmiştir.

Somut olmayan kültür miras, toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir

parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araç ve

gereçler ile kültürel mekanlar anlamına gelmektedir. Son zamanlarda somut olmayan kültürel mirasın

üretilmesinde, korunmasında ve gelecek nesillere aktarılmasında toplulukların ana aktörlerinden kadının, rolü ve

katkısına ilişkin uluslararası platformda önemli çalışmalar gerçekleşmektedir. Özellikle, Birleşmiş Milletler

Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı'nın gündeminde, somut olmayan kültür miras ve kadının birlikte ele alındığı ve

gerçekleştirilen toplantılarla bu alandaki gelişmelere yön verildiği bilinmektedir. Ülkemizde; hikâyeler, ninniler,

halk oyunları, doğum, evlenme, ölüm, şenlik, bayram, halk mutfağı, halk mimarisi, halk hekimliği, el sanatları,

halı dokumacılığı, tekstil, yaşam alanı oluşturulması, alet yapımı, bahçecilik, tarım ve balıkçılık gibi uygulamaların

Anadolu’nun somut olmayan kültür mirasında özel bir yeri olduğu ve bu uygulamaların çoğunu kadınların yaptığı

ve çoğunun bu yolla maddi kazanç sağladığı bilinmektedir. Bu noktada ekonomik ve teknolojik küreselleşme hızı

ve etkilerinin somut olmayan kültür mirası olumsuz etkilediği ve yok olmayla karşı karşıya bıraktığı düşünülürse

kadınlara bu mirasları gelecek kuşaklara aktarmada önemli görevler düşmektedir. Somut olmayan kültürel mirasın

gelecek nesillere aktarılması hem kültürel varlığımızın korunması hem de ülke kalkınmasında önemli bir yere

sahiptir. Çünkü kalkınma ifadesi ekonomik gelişmenin yanı sıra sosyal gelişmeyi de kapsamaktadır. Dünya Kültür

ve Kalkınma Komisyonu Raporu (1995) kültürün ülke kalkınmasında önemli bir role sahip olduğu, insanın

özgürlüğünü, onurunu sağlamak için yaratıcı ve temel rolü olduğunu vurgulamaktadır.

Kadınların, somut olmayan kültürel mirası esnek ve yenilikçi biçimde kullanması ve yeniden üretme yollarının

önemsenmesi ile kadınlar sosyal ve ekonomik yönden güçleneceklerdir.

ANAHTAR KELİMELER: SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS, KADIN, KALKINMA

INTANGİBLE CULTURAL HERİTAGE: PSYCHOLOGICAL, ECONOMIC AND SOCIAL

EFFECTS ON WOMEN

Keziban AMANAK1, Büşra KARABULUT1

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

It is to discuss the importance of intangible cultural heritage and its psychological, economic and social impacts

on women.

The intact cultural heritage and literary survey of the woman were made and the information was compiled

systematically.

Intangible cultural heritage means practices, representations, narratives, knowledge, skills, tools and materials and

cultural spaces that communities, groups and in some cases individuals define as part of their cultural heritage.

Lately, significant work has been taking place internationally on the role of women, their role and contribution

from the main actors of the communities in the production, preservation and transfer of intangible cultural heritage

to future generations. In particular, it is known that on the agenda of the United Nations Educational, Scientific

and Cultural Organization, unfamiliar cultural heritage and women's conferences addressed and held together lead

the developments in this area. In our country; Applications such as narratives, ninirs, folk dances, birth, marriage,

Page 134: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

134

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

death, festivity, festivals, folk cuisine, folk architecture, folk medicine, handicrafts, carpet weaving, textile, living

space, tool making, horticulture, agriculture and fisheries, It is known that women are a special place in cultural

heritage that is not tangible and most of these practices are done by women and that in most cases they provide

financial gain. At this point, if the pace and impact of economic and technological globalization are thought to

have negatively affected the non-tangible cultural heritage and faced with extinction, women have important tasks

in transferring these heritages to future generations. The transfer of intangible cultural heritage to future

generations has an important place both in the preservation of our cultural heritage and in the development of the

country. Because the expression of development includes economic development as well as social development.

The World Commission on Culture and Development Report (1995) emphasizes that culture has an important role

to play in the development of the country, and that it has a creative and fundamental role in ensuring human

freedom, honor.

Women will be empowered from the social and economic point of view by giving women a way to use and

reproduce the intangible cultural heritage in a flexible and innovative way.

KEYWORDS: INTANGİBLE CULTURAL HERİTAGE, WOMEN, DEVELOPMENT.

Page 135: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

135

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-44- EBELİK BÖLÜMÜ MESLEKİ UYGULAMA EĞİTİMİNDE AKRAN EĞİTİMİNİN

ETKİSİ: ODAK GRUP ÇALIŞMASI

Yasemin ERKAL AKSOY1, Sema DERELİ YILMAZ1,

1Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ebelik Ana Bilim Dalı,

Araştırma, ebelik bölümü dördüncü sınıf öğrencilerinin mesleki uygulama eğitiminde birinci sınıf ebelik bölümü

öğrencilerine yaptıkları akran eğitimi ile ilgili duygu ve düşüncelerini belirlemek amacıyla planlanmıştır.

Çalışma, bir devlet üniversitesinin Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü birinci ve dördüncü sınıf öğrencileri

ile yapılmaktadır. Kalitatif olarak yapılan bu çalışmada yarı yapılandırılmış odak grup görüşme tekniği kullanıldı.

Birinci sınıfta öğrenim gören toplam 110 öğrenci mevcuttur. Araştırma kapsamında akran eğitimcisi olarak 10

gönüllü dördüncü sınıf öğrenci seçilmiştir. Dersin mesleki uygulamaları hakkında eğitici eğitimi verildi. Uygulama

laboratuarında birinci sınıf öğrencilerine mesleki uygulamalar ile ilgili akran eğitimi vermeleri sağlandı. Birinci

sınıf öğrencileri klinik uygulamaya başlayana kadar mesleki uygulamalar akran eğitimi yoluyla devam etti. Akran

eğitiminde eğitimci olan öğrenciler ile birinci sınıfta öğrenim gören 110 öğrenciden gönüllü olan 10 öğrenci

alınarak odak grup görüşmesi yapılmıştır. Veriler içerik analizi yapılarak ana temalara ayrıldı.

Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortancası 20,50±1,50 (min=18, max=22) ve tamamı kız öğrencilerdir.

Öğrencilerin verdikleri cevaplar sekiz ana temaya ayrıldı. Birinci sınıf öğrenciler ile yapılan odak grup görüşmeleri

sonucunda; heyecan, örnek alma, uygulama tekrarı, öğretim elemanı/akran eğitimi tercihi, dördüncü sınıf

öğrenciler ile yapılan odak grup görüşmeleri sonucunda; gurur verici/tecrübe kazanma, heyecan/tedirginlik,

empati, zorluklar ana temaları belirlenmiştir.

Türkiye’de ebelik bölümleri az sayıda öğretim elemanları ile çok sayıda öğrenci yetiştirme çabaları içerisinde

bulunmaktadırlar. Öğretim elemanlarının birebir uygulama yaptırma imkanları öğrenci sayısına oranla

azalmaktadır. Ayrıca ilk kez uygulamalı eğitim alan öğrencilerin akran eğitimi ile heyecan ve stres düzeylerinin

azaldığı düşünülmektedir. Tüm bu nedenler göz önünde bulundurulduğunda akran eğitimi programlarının

yapılandırılmış bir şekilde daha uzun vadede etkinliği değerlendirilmelidir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, AKRAN EĞİTİMİ, MESLEKİ UYGULAMA

THE IMPACT OF PEER EDUCATION IN OCCUPATIONAL PRACTICE TRAINING IN

MIDWIFERY DEPARTMENT: FOCUS GROUP STUDY

Yasemin ERKAL AKSOY1, Sema DERELİ YILMAZ1

1SELÇUK UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES, DEPARTMENT OF MİDWİFERY

The study was planned to determine the feelings and thoughts of peer education that fourth grade students in the

midwifery department performed on the first grade midwifery students in occupational practice training.

The study is conducted with the first and fourth grade students of the midwifery department of the Health Sciences

Faculty of a state university. In this qualitative study, a semi-structured focus group interview technique will be

used. There are 110 students in the first grade. The peer educator in study consists of 10 volunteers and fourth

grade students. The course has been given trainings on occupational practice. Peer education about occupational

practice was provided to the first grade students in the practice laboratory. Professional practices will continue

through peer education until first grade students begin clinical practice. The focus group interview was planned by

taking 10 students who were volunteers from 110 students who were studying in first grade with the views of

students who are educators in peer education.

The median age of the students participating in the study is 20.50±1.50 (min = 18, max = 22) and all of them are

female students. The answers given by the students are divided into eight main themes. As a result of focus group

interviews with first grade students; excitement, sampling, practice repetition, teaching staff/peer education

Page 136: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

136

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

preference, focus group interviews with fourth grade students; pride/gaining experience, excitement/apprehension,

empathy, difficulties have been determined.

Departments of midwifery in Turkey with few lecturers make effort educate in numerous students. Lecturers do

not have the ability to practice one-to-one because there are so many students. In addition, peer education with

practical training of students for the first time is considered to decrease the level of anxiety and stress. Considering

all these factors, the peer education programs should be assessed in a structured manner with longer duration.

KEYWORDS: MIDWIFERY, PEER EDUCATION, OCCUPATIONAL PRACTICE

Page 137: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

137

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-45- KANGURU BAKIM GÖMLEK MODELLERİ ÜZERİNE GİYİM DENEMELERİ

Nazan TUNA ORAN1, Mehmet YALAZ2, Emine UTKUN3, Emine Serap SARICAN1, Nalan BALTACI2,

1Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 2Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, 3Pamukkale Universitesi,

Kanguru bakımı, preterm ya da term bebeklere uygulanan, anne (ebeveyn) ile bebek arasında etkileşimi sağlayan

ve sadece bezi bulunan bebeğin annenin göğsü üzerine yüzüstü, dik pozisyonda yerleştirilmesi ile ten tene temasın

sağlanması yöntemidir. Kanguru bakımının klinikte ve taburculuk sonrası sürdürebilirliğini sağlamak için bu

bakımın uygulandığı ve yaygın olduğu ülkelerde annelerin hastane bakım sürecinde ve taburculuk sonrasında

annelerin ihtiyaçlarına yönelik olarak çeşitli bağlar ve gömlekler tasarlanmış ve geliştirilmiştir. Bu çalışma ile

kanguru bakım gömlek modelleri üzerine giyim denemelerinin gerçekleştirilmesi ve yenidoğan bebeklerin

annelerine kanguru bakımı uygulamaya yönelik kanguru bakımı gömleğinin geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Çalışma deneysel tipte bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini 02 Mayıs - 30 Aralık 2016 tarihleri arasında Ege

Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Yenidoğan Bilim Dalı Yenidoğan Yoğun

Bakım Ünitesi’nde yatan ve araştırmaya dahil edilme kriterlerini sağlayan anneler ve bebekleri oluşturmuştur.

Örneklem seçme yöntemine gidilmemiş, dahil edilme kriterlerini sağlayan anne ve bebekleri çalışmaya dahil

edilmiştir (n:8). Araştırma verilerini toplamada, sosyo- demografik veri formu ve giyim denemesi formu ile

kanguru bakımı gömleği (Ek IV) kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizi bilgisayarda (SPSS)

16.0 paket programında sayı- yüzde dağılımları ve friedman ve kruskal Wallis testi gerçekleştirilmiştir

Çalışma sonucunda; annelerin yaş ortalamasının 32.8±8.8 (min:24, max:53) olduğu, %50’sinin

yüksekokul/üniversite mezunu olduğu saptanmıştır. Yapılan analiz sonucunda gömlek denemeleri arasında

istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır, hangi gömlekler arasında fark olduğu değerlendirildiğinde ise

birinci gömlek modelinin diğer gömlek modellerine göre puanının istatistiksel olarak daha yüksek olduğu

görülmüştür (p≤0.05).

Çalışma sonucunda annelerden alınan geri bildirimler doğrultusunda kanguru bakımı sırasında kanguru bakımı

gömleğinin kullanılmasının daha yararlı ve konforlu olduğu görülmüştür ve geliştirilen üç farklı gömlek modelleri

içerisinde ise birinci gömlek modelinin daha kullanışlı olduğu saptanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: KANGURU BAKIMI, PREMATÜRE, GÖMLEK, GİYİM DENEMESİ

CLOTHİNG EXPERİMENTS ON KANGAROO CARE SHİRT MODELS

Nazan TUNA ORAN1, Mehmet YALAZ2, Emine UTKUN3, Emine Serap SARICAN1, Nalan BALTACI2

1EGE UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCE, 2EGE UNİVERSİTY MEDİCAL

FACULTY, 3PAMUKKALE UNİVERSİTY, 2EGE UNİVERSİTY MEDİCAL FACULTY

Kangaroo care is applied to preterm and mid term babies, providing interaction between the mother and baby, and

only the baby with the gland is in contact with the mother's face with the face and placing it in a vertical position.

Various ties and shirts have been designed and developed to address the needs of mothers in the hospital care

process and after discharge in countries where this practice has been and is being implemented to ensure the

kangaroo care can be maintained clinically and post-discharge. In this study, it was aimed to realize clothing

experiments on kangaroo care shirt models and to develop kangaroo care shirt to apply kangaroo care to newborn

babies' mothers.

The study is an experimental type study. The universe of the research was formed between 02 May - 30 December

2016 by the mothers and infants who were included in the Neonatal Intensive Care Unit of Ege University Medical

School, Department of Pediatrics and Neonatology and Neonatal Intensive Care Unit. Sample selection has not

been made. All mother and their babies who agreed to participate in the study were included in the study (n:8).The

sociodemographic data form and clothing test form and kangaroo care shirt (Annex IV) were used in the research

data. In the data analysis, percentage distributions, Friedman, Kruskal-Wallis test was used in SPSS 16.0 program

Page 138: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

138

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

In the results of working; the mean age of the mothers was found to be 32.8 ± 8.8 (min: 24, max: 53) and 50% of

them were college / university graduates. As a result of the analysis made, it was determined that there was a

statistically significant difference between shirt tests and it was seen that the first shirt model had a statistically

higher score than the other shirt models when the difference between the shirts was evaluated (p≤0.05).

As a result of the study, feedback from the mothers was found to be more beneficial and comfortable to use the

kangaroo care shirt during kangaroo care. and in the three different shirt models developed, the first shirt model

was found to be more useful

KEYWORDS: KANGAROO CARE, PREMATURE, SHİRT, CLOTHİNG

Page 139: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

139

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-46- EBELİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ÖZGECİLİK DÜZEYLERİ VE EMPATİK

EĞİLİMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Serap ÇETİNTAŞ ÖNER1, Nazan TUNA ORAN1, Hafize ÖZTÜRK CAN1,

1EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ,

Ebelik uygulamalarında profesyonel değerlerden biri de özgeciliktir. Özgecilik; çıkar gözetmeksizin başkalarının

iyiliği için özveride bulunmayı bir ilke olarak benimseyen ahlak, tutum ve görüş demektir. Ayrıca yardım etme,

sorumluluk üstlenme, bağışta bulunma gibi birçok olumlu sosyal davranışı da kapsamaktadır. Empati ise, bir

kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısı ile bakması, o kişinin duygu ve

düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecidir. Empatik beceri ve eğilimin

başkalarının sıkıntılarını azaltmak için özgeci davranışlara yol açtığı belirtilmektedir. Bu çalışma ile ebelik bölümü

öğrencilerinin özgecilik düzeyleri ve empatik eğilimlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Araştırma örneklemini 2016-2017 Eğitim Öğretim yılında bir devlet üniversitesine bağlı Ebelik Bölümü

öğrencilerinden oluşan toplam n:348 kişi oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında Sosyo-Demografik Bilgi Formu,

Özgecilik Ölçeği ve Empatik Eğilim Ölçeği kullanılmıştır. Veriler SPSS (16.0) paket programında

değerlendirilmiştir.

Öğrencilerin yaş ortalamaları 20±2.1 (min:17 max:39) olup, %42.8’i devlet yurdunda kalmaktadır. Mezun

oldukları liseye baktığımızda %61.2’sinin Anadolu Lisesi, %7.8’inin ise Sağlık Meslek Lisesi mezunu olduğu

saptanmıştır. Katılımcıların %41.7’si yakın arkadaş sayısı olarak 4-6 arasında cevabını verirken, %2’si hiç yakın

arkadaşı olmadığını belirtmiştir. Ayrıca öğrencilerin %60.6’sı ebelik mesleğini isteyerek seçtiği saptanmıştır.

Ebelik mesleğini istemeden seçen öğrencilerin (n:137) %37.22’si puanının bu bölüme yettiğini belirtmiştir. Ebe

öğrencilerin Özgecilik Ölçeği puan ortalaması 66.46±12, Empatik Eğilim Ölçeği puan ortalaması 68.94±5.99

olarak saptanmıştır. Empatik eğilim puan ortalamasını, yakın arkadaş sayısı ve ebelik mesleğini isteyerek

seçmenin etkilediği saptanmıştır. Ebelik öğrencilerinin özgecilik ölçek puan ortalamaları ile empatik eğilimleri

ölçeği puan ortalamaları arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki olduğu saptanmıştır (r=0.208; p=0.000).

Sonuçlar doğrultusunda özgecilik ile empatik eğilim arasında pozitif yönde fakat zayıf bir ilişki olması nedeniyle

ebe öğrencilerin eğitimleri sırasında empatik becerilerini arttırıcı program ve uygulamalara ağırlık verilip, özgeci

davranışlarının geliştirilmesine yönelik etkinliklere katılması önerilmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, ÖZGECİLİK, EMPATİK EĞİLİM

EVALUATION OF THE ALTRUISM AND EMPATHIC TENDENCIES AMONG

MIDWIFERY STUDENTS

Serap ÇETİNTAŞ ÖNER1, Nazan TUNA ORAN1, Hafize ÖZTÜRK CAN1

1EGE UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCES

One of the professional values in midwifery practice is altruism. Altruism; attitude and opinion that embraces the

principle of self-sacrifice for the well-being of others without any benefit. Empathy is the period when a person

puts himself in the place of someone else and looks at events with his point of view, feeling and feeling that

person's feelings and thoughts are correctly understood and transmitted to him. Empathic skill and tendency are

said to lead altruistic behaviors in order to reduce the distress of others. This study aimed to evaluate the altitude

and empathic tendencies of midwifery students.

The sample of the research is composed of n:348 among midwifery students from a state university in 2016-2017

Academic Year. The Socio-Demographic Information Form, the Altruism Scale and the Empathic Tendency Scale

were used to collect the data. The data were evaluated in the SPSS package program.

The average age of the students is 20±2.1 (min:17 max: 39) and 42.8% is in the state of residence. When we look

at the grades they graduated, it was determined that 61.2% were graduated from Anatolian High School and 7.8%

Page 140: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

140

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

were graduated from Health Vocational High School. 41.7% of the respondents said that they had 4-6 close friends,

while 2% did not have any close friends. It was also found that 60.6% of the students chose the midwifery

profession by will. 37.22% of the students (n:137) who inadvertently selected the midwifery profession indicated

that this division is sufficient. The mean score of the altruism scale of the midwife students was 66.46±12 and the

mean score of the Empathic Tendency Scale was 68.94 ± 5.99. The empathic tendency point average was found

to be influenced by election by asking for the number of close friends and midwifery profession. Midwifery

students' mean scores of altruism scale and empathic tendency were found to be weakly correlated (r =0.208;p

=0.000).

Because of the positive relationship between the altruism and the empathic tendency in the direction of the results,

it's suggested that midwife students should be given more emphasis on empathic skills during their education and

participate in activities to improve their altruistic behaviors.

KEYWORDS: MIDWIFERY, ALTRUISM, EMPATHIC TENDENCIES

Page 141: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

141

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-47- EBELİKTE EĞİTİM MODELLERİ: İNGİLTERE, HOLLANDA VE JAPONYA

ÖRNEKLERİ

Erdal KARATEPE1, Eda KOCA1, Canan BARAN1, Ayden ÇOBAN2,

1Adnan Menderes Üniversitesi , 2Adnan Menderes Üniversitesi,

İnsanlık tarihi kadar eski bir meslek olan ebelik mesleği, eğitim olarak sürekli değişim ve gelişim göstermiştir.

Nitelikli ebelik hizmeti olan gelişmiş ülkelerde lisans düzeyinde ve yeterliliğe dayalı eğitim modeli

uygulanmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise yeterli ebelik hizmeti olmadığı gibi, ebeliğin güçlendirilmesi için

ebelik eğitiminin kalitesinin artırılması gerekmektedir. Bu derlemede ebelikte farklı üç ülkedeki eğitim

modellerine yönelik literatür taraması yapılarak bu konudaki çalışmalara katkı sağlanması amaçlanmıştır.

Ebelikte eğitim modelleri üzerine İngiltere, Hollanda ve Japonya’nın eğitim sistemlerini ele alan çalışmalar, web

sayfaları, kitaplar, dergiler incelenerek benzerlik ve farklılıklar ortaya konmuştur.

Ebelik eğitimi, ebelik mesleğinin gerekli nitelikleri ve yeterliliklerini yerine getirmek üzere bireyleri hazırlama

sürecidir. DSÖ'nün ebelik eğitimi için; ‘‘profesyonel ebelik eğitiminde tüm eğitim programının teori ve

uygulamalar ile bağlantılı, içerik, süreç ve sonuçlara uygun olması’’nı ön görmektedir. ICM ebelik eğitimi için;

eğitime başlama yaşının en az on sekiz, üniversite düzeyinde 3 ya da 4 yıl olması ya da hemşirelik eğitimi sonrası

en az on sekiz ay eğitim verilmesi olarak belirtmiştir. Ebelik eğitiminde yeterli düzeyde mesleksel beceri düzeyinin

kazandırılması gerekmektedir. Bu amaçla eğitimin en az %40 teori, %50 uygulama olması, kanıta dayalı

yaklaşımların uygulanması, yetişkin öğrenme ilkelerine ve yeterliğe dayalı eğitim verilmesi gerektiği

belirtilmektedir. Japonya’da ebelik eğitim modeli hemşirelik eğitimi sonrası ebelik eğitimi şeklinde olup

uygulamada bazı yeterliliklere (doğum becerisi vb.) sahip olunması beklenmektedir. İngiltere ve Hollanda’da ise

ebelik eğitimi lisans düzeyinde olup dört yıllık eğitim modeli uygulanmaktadır.

Ebelik eğitim modelleri ülkelerarası farklılıklar göstermekte ve ülkelerin gelişmişlik düzeyi bu durumu

etkilemektedir. Ebelik eğitiminin güçlendirilmesi için, eğitimde ulusal ve uluslararası standartlar, toplumun sağlık

hizmeti gereksinimi göz önünde bulundurulmalıdır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EĞİTİM MODELİ, ÜLKELER

MİDWİFERY TRAİNİNG MODELS: EXAMPLES FROM THE UK, THE NETHERLANDS

AND JAPAN

Erdal KARATEPE1, Eda KOCA2, Canan BARAN1, Ayden ÇOBAN2

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY, 2ADNAN MENDERES UNİVERSİTY

The profession of midwifery, a profession as old as human history, has continuously changed and developed as

education. In developed countries with qualified midwifery services, a licensing and qualification based training

model is applied. Developing countries do not have adequate midwifery services, and the quality of midwifery

education needs to be increased in order to strengthen the ephesia. In this compilation, it is aimed to make literature

studies on education models in three different countries in midwifery and to contribute to the studies in this subject.

The study, web pages, books and magazines on educational systems of England, Holland and Japan were examined

and similarities and differences were revealed.

Midwifery education is the process of preparing individuals to fulfill the necessary qualifications and competencies

of the midwifery profession. For WHO's midwifery education; '' In the training of professional midwifery, the

whole education program is connected with the theory and applications, and it is suitable to the content, process

and results'. ICM for midwifery education; at least eighteen years of age at the beginning of the education, three

or four years at the university level, or at least eighteen months of training after the nursing education. Adequate

level of occupational skills should be acquired in midwifery education. For this purpose, it is stated that education

should be given at least 40% theory, 50% practice, practice of blood-based approaches, adult learning principles

Page 142: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

142

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

and adequate education. In Japan, the midwifery education model is a form of midwifery education after nursing

education and it is expected to have some competences in practice (birth control, etc.). In England and Holland,

midwifery education is undergraduate level and four year education model is applied.

Midwifery education models show differences between countries and the level of development of countries affects

this situation. For the strengthening of midwifery education, national and international standards in education

should be taken into account for community health care needs.

KEYWORDS: MİDWİFERY, EDUCATİON MODEL, COUNTRİES

Page 143: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

143

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-48- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN İLK KLİNİK DENEYİM BAŞLANGICI VE SONUNDA

ÖZ ETKİLİLİK YETERLİLİK VE KLİNİK STRES DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Keziban AMANAK1, Esra ESEN2,

1Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 2Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Fakültesİ,

Bu çalışma ebelik birinci sınıf öğrencilerinin ilk klinik deneyim başlangıcı ve sonunda öz etkililik yeterlilik ve

klinik stres düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

Tanımlayıcı tipte yapılan araştırmanın evrenini, 2017-2018 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Adnan Menderes

Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelikte Temel İlke ve Uygulamalar II dersine kayıtlı 86 öğrenci

oluşturmuştur. Çalışmada örneklem seçimine gidilmemiş ve çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 81

öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırma verileri Tanıtıcı Özellikler Formu, Öz Etkililik

Yeterlilik Ölçeği ve Klinik Stres Anketi ile kendini bildirim yöntemi ile toplanmıştır. Araştırmada gruplar arası

karşılaştırmalar Mann Whitney U Testi , Kruskal Wallis Testi ve Wilcoxon Signed Ranks Testi kullanılarak

yapılmıştır.

Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 18.53±0.65’dir. Öğrencilerin %79.8’inin geliri giderine denk,

%80.2’si yurtta kalmakta, %45.4’ü en uzun süre ilçede yaşamış, %78.6’sı çekirdek aile yapısına sahip ve %72.1’i

ebelik bölümüne isteyerek gelmiştir. Öğrencilerin ilk klinik uygulama başlangıcında öz etkililik yeterlilik toplam

ölçek puan ortalamaları (92.45±14.89), klinik uygulama sonrasına (84.45±11.56) göre anlamlı derecede düşük

bulunmuştur. Öğrencilerin ilk klinik uygulama başlangıcında yaşadıkları stres düzeyleri (32.51±4.65), klinik

uygulama sonrasına (25.31 ±7.45) göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur.

Bu çalışmada öğrencilerin ilk klinik uygulama sonrasındaki öz etkililik yeterlilik düzeylerinin klinik uygulama

öncesine göre daha yüksek olduğu, klinik stres düzeylerinin ise klinik uygulama sonrasında, öncesine göre daha

düşük olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: EBE, KLİNİK STRES, KLİNİK UYGULAMA, ÖZ ETKİLİLİK YETERLİLİK.

THE DETERMİNATİON OF SELF-EFFİCACY AND CLİNİCAL STRESS LEVELS OF

MİDWİFERY STUDENTS BEGİNİNG THE FİRST CLİNİCAL EXPERİENCE AND POST-

EXPERİENCE PERİOD

Keziban AMANAK1, Esra ESEN2

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

This study was conducted to determine the level of self-efficacy and clinical stress levels of first year midwifery

students begining the first clinical experience and post-experience period.

The study of descriptive type was conducted by 86 students enrolled in Adnan Menderes University Department

of Health Sciences Basic Principles and Applications II of Ebelik during the spring semester of 2017-2018

academic year. 81 students who voluntarily accepted to participate in the study were not selected in the study and

the sample of the research was created. The data were collected by using descriptive characteristics form, self

efficacy scale and clinical stress questionnaire. Comparisons between groups were made using Mann Whitney U

Test, Kruskal Wallis Test and Wilcoxon Signed Ranks Test.

The average age of the students participating in the study was 18.53 ± 0.65. 79.8% of the students were living with

the income, 80.2% were living in the country, 45.4% had lived in the province for the longest time, 78.6% had a

core family structure and 72.1% had wanted to have midwifery. At the beginning of the first clinical practice, the

students' self-efficacy competence was found to be significantly lower than the average of the total scale scores

(92.45 ± 14.89) and after the clinical application (84.45 ± 11.56). Stress levels (32.51 ± 4.65) experienced by

Page 144: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

144

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

students at the beginning of the first clinical application were significantly higher than those after clinical

application (25.31 ± 7.45).

In this study, students' self-efficacy levels after first clinical application were higher than those before clinical

application, and clinical stress levels were found to be lower after clinical application than before.

KEYWORDS: MİDWİFE, CLİNİCAL STRESS, CLİNİCAL PRACTİCE, SELF EFFİCACY COMPETENCE.

Page 145: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

145

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-49- EBELİKTE E-ÖĞRENME

Gülsüm GÜNDOĞDU1, Hava ÖZKAN2, Melek GÜLAKAR3,

1Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, 2Atatürk Üniversitesi, 3Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek

Gazi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi ,

Bu derleme ebelikte E- öğrenmenin önemini ve gerekliliğini belirlemek amacıyla yazılmıştır.

E-öğrenme, online öğrenme, sanal öğrenme, uzaktan /eğitim öğrenme, internetten öğrenme ve web tabanlı

öğrenme yükseköğretimde hızla yaygınlaşmaktadır. E-öğrenmedeki e kelimesi electronic kelimesi anlamına

geldiğinden, e-öğrenme, çevrimiçi veya çevrimdışı çalışan bireyler veya gruplar tarafından yürütülen tüm eğitim

faaliyetlerini ve ağ bağlantılı veya bağımsız bilgisayarlar ve diğer sistemler aracılığıyla senkronize veya

senkronize olmayanları içermektedir. Ebeler, sağlıklı bir gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemi kolaylaştırmak

için kadınlar ve aileleriyle birlikte çalışan özerk sağlık profesyonelleridir. Kanıt temelli bakım sağlamak için,

ebelerin yaşam boyu öğrenenler haline gelmesi ve sürekli eğitim ve mesleki faaliyetlerde bulunması önemlidir.

Diğer sağlık profesyonelleri gibi, coğrafi mesafeyi, iş taahhütlerini, zamanın eksikliğini ve finansal kısıtlamalarını,

bu seviyedeki etkileşimin mümkün olduğu yüz yüze etkinliklere katılmalarını engelleyen nedenler olduğunu

belirtilmektedir. Bu nedenle ebe ve diğer sağlık profesyonelleri için erişilebilir, esnek ve uygun maliyetli mesleki

eğitim olanakları sağlama ihtiyacına cevap olarak E-öğrenme ve bilgisayar destekli yöntemlerin kullanımı, sağlık

eğitimindeki artışa hızla girmektedir. E-öğrenme, harmanlanmış bir öğrenmedir. Hemşirelik/Ebelik öğrencileri

için E-öğrenmenin sorgulamaya dayalı öğrenmeyi desteklediği ve çeşitli kaynaklardan bilgi toplayıp bunları

eleştirel olarak analiz edip daha sonra kararlar almasında yardımcı olduğu bildirilmiştir. Bu öğrenme yaklaşımı

öğrencilerin öğrenme motivasyonunu arttırır, çünkü kendi bilgilerinin yaratıcısı oldukları için, öğrenirken

bağımsızlık duygusu yaşarlar. E-öğrenme sadece nasıl değil, aynı zamanda öğrencilerin nerede ve ne zaman

öğrendikleri konusunda da esneklik sağlayabilir. Aynı zamanda, eğitim deneyiminin, öğrencinin ihtiyaçlarına göre

öğrenme açısından bireyselleştirilmesinin bir yolunu sunarken, öğretilende tutarlılığı koruyabilir. Öğretmen için

e-öğrenmenin önemli bir faydası, öğretimin her zaman ve her yerden mümkün olabileceğidir.

Sonuç olarak bir hemşirelik/ ebelik müfredatına bilişim yetkinliğinin entegre edilmesi, çağdaş hemşirelik/ebelik

öğrencilerinin eğitimi ve kariyerleri boyunca başarıyı sağlamak için önemlidir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, E-ÖĞRENME, SANAL ÖĞRENME , WEB TABANLI ÖĞRENME

LEARNING IN MIDWIFERY

Gülsüm GÜNDOĞDU1, Hava ÖZKAN2, Melek GÜLAKAR3

1ERZİNCAN BİNALİ YILDIRIM ÜNİVERSİTY, 2ATATÜRK UNİVERSİTY, 3ERZİNCAN BİNALİ

YILDIRIM UNİVERSİTY MENGÜCEK GAZİ TRAİNİNG AND RESEARCH HOSPİTAL

This review was written to determine the importance and necessity of E-learning in midwifery.

E-learning, online learning, virtual learning, remote education/remote learning, Internet-based learning and web-

based learning concepts become widespread in higher education rapidly. Since the prefix 'e' in e-learning refers to

the electronic term, e-learning covers all educational activities conducted by individuals or groups working online

or offline, synchronized or non-synchronized manner through networked or independent computers and other

systems. Midwives are autonomous health professionals working together with women and their families to

facilitate a healthy pregnancy, delivery and postpartum period. In order to provide an evidence-based care, it is of

importance that midwives need to become lifelong learners and engage in continuing education and professional

activities. Like other health professionals, it is stated that there are reasons that prevent their participation in face-

to-face activities such as geographical distance, work commitments, lack of time and financial constraints.

Therefore, the use of e-learning and computer-aided methods is rapidly increasing in health education in response

to the need to provide accessible, flexible and cost-effective professional training opportunities for midwives and

other health professionals. E-learning is a blended learning. It has been reported that e-learning supports

questioning-based learning and helps nursing/midwifery students to collect information from various sources and

critically analyze them to make decisions later. This learning approach increases the learning motivation of

Page 146: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

146

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

students, because they feel a sense of independence while learning since they are the creators of their own

knowledge. E-learning can provide a flexibility not only in terms how students learn, but also in terms of when

and where they learn. In addition, it can provide a way to individualize the learning experience according to the

needs of the student, while maintaining a consistency in teaching material. An important benefit of e-learning for

the teacher is that teaching is possible in anytime, anywhere.

As a result, integrating informatics competence into the nursing/midwifery curriculum is important to ensure

success throughout careers of contemporary nursing/midwifery students.

KEYWORDS: MİDWİFERY, E-LEARNİNG, VİRTUAL LEARNİNG, WEB BASED LEARNİNG,

Page 147: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

147

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-50- BİRİNCİ BASAMAK KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİNDE ÇALIŞAN EBE VE

HEMŞİRELERİN GEBELİKTE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞINA İLİŞKİN FARKINDALIĞIN

BELİRLENMESİ

Eylem TOKER1, Tansel BEKİROĞLU ERGÜN1, Mine AKBEN2, Berna GÖÇEBE3,

1Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü, 2Kahramanmaraş Sütçü

İmam Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü, 3Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü Halk

Sağlığı Başkanlığı,

Birinci basamakta görev yapan ebe ve hemşirelerin gebelikte ağız-diş sağlığına ilişkin farkındalıklarının

belirlenmesi amacı ile yapılmıştır.

Tanımlayıcı tipte bir araştırmadır. İl Merkezindeki Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne bağlı tüm ASM (34 ASM)’lerde

çalışan bütün ebe ve hemşirelerden (n=119) ulaşılan toplam 106 ebe ve hemşire araştırmanın örneklemini

oluşturmuştur. Araştırmada veriler 22 soruluk anket formu ile ebe ve hemşirelere yüz yüze görüşülerek

toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemleri yanısıra, Ki-kare testi kullanılmış olup

p<0.05 değeri anlamlı olarak kabul edilmiştir.

Katılımcıların %67.9’u (n=72) ebe, %32.1’i (n=34) hemşire olup yaş ortalamaları 37.00±6,89’dır. %66.0’ı

gebelikte ağız-diş sağlığına ilişkin bilgi/eğitim almış, %60.4’ü doğum öncesi izlem kapsamında gebelerine ağız

diş sağlığı konusunda eğitim veriyor, %42.5’i gebelerini diş muayenesine yönlendiriyor. Ebe ve hemşireler

gebelikte en fazla diş çürümesi (%67.0) görülebileceğini, en az da ağızda gebelik tümörü (%8.5) görülebileceğini

söylemişlerdir. Gebelikteki ağız-diş sağlığı ile ilişkili olabilecek sonuçlar sorusunda en fazla düşük doğum ağırlığı

(%32.1) ile ilişkilendirmişlerdir. Ebe hemşirelerin %50.9’u ağız-diş sağlığının ölü doğum ile ilişkisi hakkında,

%57.5’i pre-eklampsi ile ilişkisi hakkında fikri olmadığını söylemiştir. Gebelikte diş tedavisi yaptırılmalı mıdır

sorusuna yalnızca %39.6’ı evet yanıtını vermiştir. ebe ve hemşireler %59.4’ü diş muayenesi hakkında, %40.6’sı

diş röntgeni çekilmesi konusunda fikri olmadığını söylemiştir. Meslekte çalışma yılının verilen bazı yanıtları

olumlu etkilediği, diş kaybı olma durumlarının gebelere ağız diş sağlığı konusunda eğitim verme durumunu

etkilediği ve bu sonuçların anlamlı olduğu saptanmıştır (p<0.05).

Gebelikte ağız-diş sağlığı ile ilgili görülebilen problemler, ilişkili olabilecek sonuçlar, ilgili uygulama ve tedavi

konularında bilgilerinin yetersiz olduğu belirlenmiştir

ANAHTAR KELİMELER: GEBELİK, AĞIZ SAĞLIĞI, PRENATAL BAKIM, EBE, HEMŞİRE

DETERMINING THE AWARENESS OF MIDWIVES AND NURSES WORKING IN

PRIMARY PREVENTIVE HEALTH SERVICES REGARDING ORAL AND DENTAL

HEALTH IN PREGNANCY

Eylem TOKER1, Tansel BEKİROĞLU ERGÜN1, Mine AKBEN2, Berna GÖÇEBE3

1KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES,

DEPARTMENT OF MİDWİFERY, 2KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM UNİVERSİTY, FACULTY OF

HEALTH SCİENCES, DEPARTMENT OF NURSİNG, 3KAHRAMANMARAŞ LOCAL HEALTH

AUTHORİTY, DEPARTMENT OF PUBLİC HEALTH

To determine the awareness of midwives and nurses working in primary preventive health services regarding oral

and dental health in pregnancy.

This was a descriptive study. One hundred and six midwives and nurses enrolled from all the midwives and nurses

(n = 119) working in all Family Health Centres (34 FHCs) affiliated to the Provincial Directorate of Health created

the present sample. Data were collected by interviewing midwives and nurses face-to-face using a questionnaire

comprised of 22 questions. Descriptive statistical methods and the Chi-square test were used to analyse the data.

p<0.05 was accepted as statistically significant.

Page 148: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

148

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

With respect to the study subjects, 67.9% (n = 72) were midwives and 32.1% (n = 34) were nurses. The mean age

was 37.00±6.89 years old, 66.0% had oral/dental health in pregnancy education, 60.4% gave training on oral and

dental health within the scope of prenatal monitoring, and 42.5% directed pregnant women to dental examinations.

Midwives and nurses stated that in pregnancy tooth decay was common (67.0%) and oral tumors were rare (8.5%).

Results related to oral and dental health in pregnancy were mostly associated with low birth weight (32.1%), 50.9%

of midwives and nurses said they had no opinion regarding the relationship of oral and dental health with stillbirth,

and 57.5% had no opinion regarding pre-eclampsia. Only 39.6% of midwives and nurses answered yes to the

question of whether women should have dental treatment in their pregnancy, 59.4% had no idea about dental

examination, and 40.6% had no opinion regarding dental X-ray. The number of years working in the profession

positively affected certain answers and tooth loss negatively affected the education given to pregnant women

regarding oral and dental health (p<0.05).

Knowledge of midwives and nurses regarding oral and dental health-related problems in pregnancy, related

outcomes, and relevant applications and treatments is inadequate.

KEYWORDS: PREGNANCY; ORAL HEALTH; PRENATAL CARE; MIDWIFE; NURSE

Page 149: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

149

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-51- TEKNOLOJİ DESTEKLİ SAĞLIK EĞİTİMİ

FİGEN DIĞIN1, YELİZ MERCAN1, AYÇA ŞOLT1,

1KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKLU,

Günümüz çağının en belirgin özellikleri arasında bilim ve hızlı teknolojik değişimler yer almaktadır.

Çağdaş toplumların gelişmişlik düzeyleri, genellikle ürettikleri bilim ve teknoloji ile ölçülmekte, bu da ancak

eğitim yoluyla sağlanabilmektedir. Hızla değişen ve gelişen teknoloji aynı hızda eğitim ortamlarına da girmiştir.

Geçmişte sadece yüz yüze eğitimle sınırlı olan sağlık eğitiminde teknolojinin yer almaya başlaması ile klasik

iletişim ve öğretim yöntemlerinin yerini güncel bilgileri izleme, sosyal paylaşım, profesyonel iletişim ve uzaktan

eğitim almaktadır. Teknolojideki bu gelişim nedeniyle geleneksel temelli eğitimin yerini teknoloji temelli eğitim

almaktadır.

Sağlık eğitimi mesleki rolleri kazandıracak düzeyde bilişsel, duyusal ve psikomotor öğrenme alanlarını

kapsayacak şekilde planlanmalıdır. Sağlık eğitiminin temel amacı, alınan teorik bilgilerle uygulamayı

birleştirebilen, öğrenme sürecinde eleştirel düşünebilen ve etkin problem çözme becerisi kazanmış bireyler

yetiştirmektir. Yaşam boyu öğrenmenin esas alındığı günümüzde sağlık eğitimi, sağlığı toplumsal bir değer hâline

getirerek halka sağlık sorunlarını çözmek için kullanabileceği bilgi ve becerileri kazandırır. Sağlık eğitimi

planlanırken hedef toplumun teknoloji ile olan ilişki düzeyinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ebe ve

hemşirelerin mesleki rolleri arasında yer alan eğitici ve araştırıcı rolü bulunmaktadır. Topluma sağlık eğitimi

vermekle yükümlü olan bu sağlık çalışanları bakım verdiği grubun sağlık davranışlarını etkileyen teknolojik

uygulamaları ve yapacakları eğitimlerde bu uygulamalardan nasıl yararlanabileceklerinin farkında olmalıdırlar.

Teknoloji sağlık çalışanı ile sağlık bakımı alan kişiyi birbirine yaklaştırmaya yönelik kullanılmalıdır. Literatürde

teknolojik yöntemler kullanılarak yapılan sağlık eğitimlerinin olumlu etkilerinden bahsedilmektedir. Sağlık

eğitiminde kullanılan teknolojik yöntemlerin yer ve zaman esnekliği, farklı yaş gruplarındaki geniş kitlelere

ulaşması, fiziksel engelleri kaldırarak eğitimin ulaşılabilirliğini arttırması, maliyeti azaltması, farklı duyulara hitap

ederek eğitimin kalıcılığını arttırması ve hızlı geri bildirim alınabilmesi gibi olumlu özellikleri bulunmaktadır.

Bununla birlikte kişilerin teknolojiye ulaşma imkânlarındaki farklılıkların olumsuzluklara neden olabileceği de

bilinmektedir.

Teknoloji destekli sağlık eğitimi, yüz yüze klasik sağlık eğitiminin farklı nedenlerle yetersiz kaldığı durumlarda

eksikliği gidermek amacıyla ve yüz yüze klasik sağlık eğitimlerinin tamamlayıcısı olarak kullanılmaktadır.

Teknoloji destekli sağlık eğitiminin farklı sağlık sorunlarının çözümünde ve her yaş grubunda etkin olarak

kullanılabileceği düşünülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: TEKNOLOJİ, SAĞLIK EĞİTİMİ, SAĞLIK ÇALIŞANI, EBE, HEMŞİRE

TECHNOLOGY-SUPPORTED HEALTH EDUCATION

FİGEN DIĞIN1, YELİZ MERCAN1, AYÇA ŞOLT1

1KIRKLARELİ UNIVERSITY SCHOOL OF HEALTH

Science and rapid technological changes are among the most prominent features of today's era.

The level of development of contemporary societies is generally measured by the science and technology they

produce, which can only be achieved through education rapidly changing and developing technology has also

entered education environments at the same speed. With the introduction of technology in health education, which

is limited to face-to-face education in the past, classical communication and teaching methods are being replaced

with current information, social sharing, professional communication and distance learning. Due to this

development in technology, traditional based education is replaced by technology-based education.

Health education should be planned to cover areas of cognitive, sensory, and psychomotor learning at a level that

will provide professional roles. The main objective of health education is to educate individuals who can combine

Page 150: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

150

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

theoretical knowledge with practice, think critically and gain effective problem solving skills. Midwives and nurses

have the role of educator and researcher in their professional roles. These health workers, who are obliged to

provide health education to the community, should be aware of how they can benefit from these practices in the

technological practices affecting the health behaviors of the care group. Technology should be used to put together

health care workers with person receiving health care. In the literature, the positive effects of health education by

using technological methods are mentioned. Technological methods used in health education have positive

characteristics such as flexibility of place and time, reaching large masses in different age groups, increasing the

accessibility of education by removing physical barriers, reducing cost, increasing persistence of education by

addressing different senses and receiving rapid feedback. However, it is known that the people’s differences in the

possibilities of reaching the technology can cause negativity.

Technology-supported health education is used as a complement to face-to-face classical health education in order

to overcome the lack of face-to-face classical health education for different reasons. It is thought that technology-

supported health education can be used effectively in the solution of different health problems and in every age

group.

KEYWORDS: TECHNOLOGY, HEALTH EDUCATİON, HEALTH WORKER, MİDWİFE, NURSE.

Page 151: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

151

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-52- DOĞUM EYLEMİNDE DÜŞÜK RİSKLİ GEBEYİ NASIL TAKİP EDELİM?

Seda KÜÇÜKOĞLU1, Tuğba YILMAZ ESENCAN1, Yeliz DOĞAN MERİH1,

1Zeynep Kamil Kadın Ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi,

Bu derlemede düşük riskli gebelerin doğum eylemi sürecinde doğumun evrelerine uygun olarak takip edilmesinde

klinik standartların oluşturulması, ortak bir izlem ve bakım sunulmasının öneminin irdelenmesi amaçlanmaktadır.

Doğum eyleminde maternal ve fetal sağlığını korumak, iyileştirmek, riskleri erken tanılamak ve önlenmek için

kanıta dayalı uygulamaların takip edilmesi oldukça önemlidir. Bunun yanında klinik uygulamaların çerçevesinin

belirlenmesi için standartlar geliştirilmesi son derece önem taşımaktadır. Literatürde doğum eyleminde düşük

riskli gebelerin lisanslı klinisyen ebeler tarafından takip edilmesinin primer sezaryen oranlarının düşürülmesinde,

maternal ve fetal sağlığın korunmasında ve maliyetin düşürülmesinde etkinlik sağlayacağı belirtilmektedir. Doğum

yapma, anne-baba olma insan yaşamındaki en önemli olaylardan biri olup oluşturduğu enerji alanı ile bir

mucizedir. Bu mucizenin en sağlıklı şekilde sonuçlanmasında biz Ebelere büyük rol ve sorumluluklar düşmektedir.

Yetki ve sorumluluklarımız kapsamında klinik standartlarla kadın merkezli bakım sunmamız doğum eylemi

sürecinde gelişebilecek riskleri erken belirlemek açısından önem taşımaktadır. Doğum; 40 Hafta boyunca uterus

içinde büyüme ve gelişimini tamamlayan fetüsün doğal fizyolojik mekanizmalarla doğum kanalından dışarıya

atılmasıdır. Doğum eylemi, kanlı vajinal akıntının (show-nişan) gelmesi, devamlı uterin kontraksiyonların

başlaması, sıklığı ve şiddetinin artması, membranların rüptüre olması ile başlar. Doğum eyleminde bir gebenin

düşük riske sahip kabul edilebilmesi için; • Termde (son menstrual perioddan 40 hafta sonra) • Eylemin

kendiliğinden başlaması, • Tek ve canlı bir fetüsün varlığı(miad bebeğin kilosu 2500-4000gr olmalı) • Vertex

pozisyonunda olması • Baş-pelvis uyuşmazlığı olmadan • Uterus ve karın kaslarının kontraksiyonları doğumu

sağlayabilecek nitelikte • Tüm olay en fazla 24 saat geçmeden(ortalama 10-12 saat) • Doğum sırasında annenin

kaybettiği kan miktarı 4oo ml’yi geçmeden ( ortalama 200-300 ml) olması beklenir.

Sonuç olarak; doğum eyleminde düşük riskli gebelerin takibinde farklı görüşler sunulmaktadır. Her gebe

doğumhaneye ilk kabulünde ayrıntılı anemnez alınarak, fizik muayenesi yapılarak, tetkikler için kan ve idrar

örnekleri alınarak, vital bulguları alınıp düzenli takip edilerek, ilk vajinal muayenesi ve FKA takibi yapılarak kayıt

altına alınmalıdır. Doğum eylemi takibinde standart bakım kriterlerini oluşturabilmek için klinik çalışmalara

ihtiyaç vardır.

ANAHTAR KELİMELER: DOĞUM; DOĞUM EYLEMİ; EBE; DÜŞÜK RİSKLİ GEBE; KANITA DAYALI

UYGULAMALAR

HOW DO WE FOLLOW LOW-RİSK PREGNANCİES IN LABOR?

Seda KÜÇÜKOĞLU1, Tuğba YILMAZ ESENCAN2, Yeliz DOĞAN MERİH1

1ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN’S DİSEASE EDUCATİON AND INVESTİGATİON

HOSPİTAL, 2ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN'S DİSEASES EDUCATİON AND RESEARCH

HOSPİTAL

In this review,it is aimed to examine the importance of the establishment of clinical standards in the follow-up of

pregnant women in accordance withthe stages of birth,and the presentation of a common follow-up and care.

It is important to follow evidence-based practices to protect,improve maternal and fetal health,to diagnose and

prevent risks early in labor.Furthermore,it is veryimportant to develop standards for determining the framework

of clinical applications.In the literature,it is stated that the follow-up of low-risk pregnant women by licensed

midwives will contribute to the reduction of primary cesarean rates,the protection of maternal and fetal health and

the reduction of costs. Birth,mother and father is one of themost important events in human life and is a miracle

with the energy field it creates.In the conclusion of this miracle in the most healthy way, we midwives have great

roles and responsibilities.In the context of our responsibilities and authority, it is important that we provide women-

centered care with clinical standards in order to determine the risks that may develop during the birth process early.

Birth;40weeks of growth and development of the fetus in uterus,complete the natural physiological mechanisms

to be thrown out of the birth canal. Birth action begins with the arrival of bloody vaginal discharge(show-

Page 152: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

152

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

sighting),the start of continuous uterine contractions,increase in frequency and intensity and rupture of

membranes.A woman's risk of having a baby with Down syndrome increases with age; •Termde(40weeks after

the last menstrual period) •Spontaneous action, •Presence of a single and a living fetus(miad baby's weight should

be 2500-4000gr) •The vertex position •Head-pelvis without mismatch •Contractions of uterus and abdominal

muscles capable of providing birth •The whole event is no more than 24hours(average 10-12 hours) •The amount

of blood lost by the mother during birth is expected to be less than 400 ml( an average 200-300 ml).

As a result,different views are presented in the follow-up of low-risk pregnancies in obstetrics.Every pregnant

woman should be registered by taking detailed anemnesis at her first admission,physical examination,blood and

urine samples for the examinations, vital findings and follow-up of the first vaginal examination and FKA follow-

up.Clinical trials are needed in order to establish standard care criteria in the follow-up of birth action.

KEYWORDS: BİRTH; BİRTH ACTİON; MİDWİFE; LOW-RİSK PREGNANT; EVİDENCE-BASED

PRACTİCES

Page 153: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

153

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-53- DOĞUMA HAZIRLIK SINIFINA KATILAN GEBELERİN SOSYO-DEMOGRAFİK

ÖZELLİKLERİ İLE DOĞUM ŞEKİLLERİ TERCİHLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Döne ERTUĞRUL ABBASOĞLU1, Özlem KARABULUT1, Tuğba YILMAZ ESENCAN1,

1Zeynep Kamil Kadın Ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi,

Bu araştırma doğuma hazırlık sınıfına katılan gebe kadınların sosyodemografik özellikleri ile doğum şekilleri

tercihlerinin belirlenmesi ve bunları etkileyen etmenlerin incelenmesi amacı ile tanımlayıcı olarak planlanmıştır.

Araştırma kesitsel ve tanımlayıcı olarak, İstanbul ili Anadolu yakasında bulunan bir eğitim ve araştırma

hastanesinin gebe okuluna Eylül 2017-Eylül 2018 tarihleri arasında doğuma ve bebeğe hazırlık eğitimine katılmış

olup 6 haftalık eğitimi tamamlayan toplam 101 katılımcısı üzerinde gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında

literatür doğrultusunda araştırmacılar tarafından geliştirilen 2 bölümden ve 43. sorudan oluşan anket formu

kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 21.0 paket programı kullanılmıştır.

Çalışmamıza 101 gebe kadın katılmıştır. Bu gebelerin yaş ortalaması 33 iken en küçük yaş 19 en büyük yaş ise

43’dür. Kadınların %82.2’si lise mezunu, %68.3’ü çalışıyor iken %60.4’ü gelir düzeylerini orta olarak ifade

etmişlerdir. Çalışmamıza katılan gebelerin %86.1’i ilk gebelik olmakla birlikte %90.1’i daha önce gebelik ve

doğumla ilgili bir eğitim almadıklarını belirtmişlerdir. Gebe okuluna katılan gebelerin gebelik haftaları ortalaması

23 hafta iken %89.1’i spontan gebelik olup %80.2’si planlı gebeliktir.Eğitime katılan gebelerin %91.1’i normal

doğum yapmak isterken %8.9’u hekimlerinin sezaryen ile doğum önerdiklerini belirtmişlerdir. Kadınların

%62.4’ünün gebeliklerinin ilk 4. haftasında ilk kontrollerine gittikleri ve %72.3’ünün kontroller için hastaneyi

tercih ettiği bulunmuştur. Çalışmamıza katılan gebelerin %41.6’sı süreci bilmemeleri nedeniyle endişe yaşadığı

%39.6’sının da doğum korkusu yaşadığını saptanmıştır. Kadınların %68.3’ü doğumlarını bir ebenin yaptırmasını

tercih ederken %56.4’ü doğum sırasında herhangi bir müdahale yapılmasını istemediklerini belirtmişlerdir.

Kadınların doğum ağrısı ile baş etmede tercihlerinden en çok müzik, duş,masaj,hareket ve nefes çalışmasını

(%100) seçtikleri belirlenmiştir. Eğitimin en büyük katkısının kadınları rahatlatarak (%40.6) korkuları azalttığı

(%32.7) bulunmuştur.

Doğuma hazırlık sınıfına katılan gebeler gebe takiplerinde hekim tercih ederken doğumlarının ebe eşliğinde

gerçekleşmesini tercih ettikleri, eğitim ile beraber endişelerinden ve korkularından uzaklaştıkları saptanmıştır.

Gebelere bakım veren tüm ebelerin doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası dönemlerde anne sağlığını koruma

ve yükseltme ile ilgili sorumluluklarının arttırılması doğumların desteklenmesi adına önerilmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: DOĞUMA HAZIRLIK SINIFI, EBE, DOĞUM KORKUSU, GEBE İZLEM,

GEBE OKULU

EVALUATION OF THE SOCIODEMOGRAPHIC CHARACTERISTICS OF PREGNANT

WOMEN AND THEIR BIRTH PATTERNS

Döne ERTUĞRUL ABBASOĞLU1, Özlem KARABULUT2, Tuğba YILMAZ ESENCAN1

1ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN’S DİSEASE EDUCATİON AND INVESTİGATİON

HOSPİTAL, 2ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN'S DİSEASES EDUCATİON AND RESEARCH

HOSPİTAL

The aim of this study was to determine the sociodemographic characteristics of pregnant women and their birth

patterns and to examine the factors affecting them.

The research was conducted on a total of 101participants who had completed a 6 week education in the obstetrics

and gynaecology program between September 2017-September2018 of a training and Research Hospital located

on the Anatolian side of Istanbul province. The data collection was developed by the researchers in accordance

with the literature and 43questionnaire consisting of questions was used. SPSS 21.0 package program was used to

evaluate the data.

Page 154: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

154

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

101 pregnant women participated in our study. The average age of these pregnant women is 33and the youngest

age is 19and the oldest age is 43.82.2% of women were high school graduates,68.3%were employed, while

60.4%of them expressed their income levels in the medium. Although 86.1%of the pregnant women who

participated in our study were the first pregnancies, 90.1% of the pregnant women did not receive any education

about pregnancy and birth.The average of pregnancy weeks of pregnant women participating in the school is23

weeks whereas 89.1%of them are spontaneous pregnancies and 80.2%are planned pregnancies.91.1% of the

pregnant women who attended the training wanted to give birth to normal 8.9% of the physicians stated that they

offered birth with cesarean section. 62.4% of women's pregnancies were the first 4.it was found that they went to

their first check-ups in the week and72.3% preferred the hospital for check-ups. It was found that41.6% of the

pregnant women who participated in our study were concerned because of their lack of knowledge about the

process and39.6% were concerned about their birth.68.3% of women prefer to have a midwife have their

birth,56.4%said they do not want any intervention during the birth. Women's choice to cope with Birth Pain, music,

shower, massage, movement and breathing work(100%) were determined. The greatest contribution of education

was found to relieve women(40.6%)and alleviate fears(32.7%).

Pregnant women who have participated in the birth preparation class prefer to have their birth with the midwife

while they prefer to follow the doctor, and with education, they have been away from their worries and fears.

KEYWORDS: BİRTH PREPARATİON CLASS, MİDWİFE, FEAR OF BİRTH, PREGNANCY FOLLOW-

UP, PREGNANCY SCHOOL

Page 155: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

155

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-54- 15-49 YAŞ KADINLARDA AİLE PLANLAMASI YÖNTEM KULLANIM

DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

MERAL ÇETİNKAYA1, YELİZ MERCAN2,

1KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, 2KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK YÜKSEKOKLU,

Aile planlaması (AP) hizmetlerindeki yetersizlik, toplumun sağlık düzeyini belirleyen önemli halk sağlığı sorunları

arasında yer almaktadır. Araştırmada 15-49 yaş kadınlarda istenmeyen gebeliklerin öncesinde, düşük

öncesi/sonrasında ve araştırma sırasında kullanılan AP yöntem kullanım durumunu belirlemek ve gelecekte

yöntem tercihlerini saptamak amaçlanmıştır.

Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma Kırklareli Pınarhisar’da Şubat-Aralık 2017 arasında gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın evrenini 13.02.2017-29.12.2017 tarihleri arasında Aile Sağlığı Merkezi (ASM)’ne kayıtlı 1275 15-

49 yaş kadın oluşturmuştur (n=326). Veriler ASM’ye başvuran kadınlardan, literatüre dayalı olarak hazırlanan

Anket Formu yardımıyla, yüz yüze toplanmıştır. Araştırma için etik kurul resmi izinler alınmıştır.

Araştırma grubunun %46,3’ü 25-34 yaş grubunda, %45,0’ı üniversite mezunu, %73,6’sı evli, %85,5’i çekirdek

aileye sahip, %53,4’ünün orta düzeyde gelire sahiptir. Grubun kadın başına düşen çocuk sayısı ve ideal çocuk

sayısı ortalamaları sırasıyla 1,78±0,76 ve 2,16±0,69’dır. Kadınların %35,7’si istenmeyen gebelik, %25,4’ü düşük

öncesi modern yöntem kullandığı, ilk sırada kondom yer aldığı belirlenmiştir. Düşük sonrası kadınların %40’ının

yöntem kullanmadığı belirlenmiştir. Katılımcıların %52,7’si araştırma sırasında herhangi bir AP yöntemi

kullanmaktadır(modern %41,5, geleneksel %11,3). Modern yöntemler arasında kondom (%15,8), geleneksel

yöntemler arasında geri çekme (%10,9) ilk sıradadır. AP yöntem kullanmama nedeni olarak cinsel hayatın

olmaması gösterilmiştir(%26,7). Kadınların %12,0’ının gelecekte AP yöntemi kullanmak istemediği saptanmıştır.

Gelecekte yöntem kullanmayı düşünenler arasında kondom (%33,4) ve RİA (%24,7) ilk tercih edilen yöntemler

olarak belirlenmiştir. Katılımcıların %54,3’ünün acil kontrasepsiyonu bildiği saptanmıştır. Kadınların %81,4’ü iyi

bir AP yönteminin gelecekte çocuk sahibi olmayı etkilememesini istemektedir.

Modern yöntem kullanım oranları düşük düzeydedir. Geleneksel yöntem kullananların veya yöntem

kullanmayanların altında yatan nedenler belirlenmeli, nedene yönelik stratejiler geliştirilmelidir. AP eğitimleri

erkeklerin katılımı sağlanarak, daha kapsayıcı ve daha etkili bir şekilde verilmesi gereklidir.

ANAHTAR KELİMELER: AİLE PLANLAMASI YÖNTEM KULLANIMI, MODERN YÖNTEM,

GELENEKSEL YÖNTEM.

EVALUATE OF THE USAGE OF FAMILY PLANNING METHOD IN 15-49 AGE WOMEN

MERAL ÇETİNKAYA1, YELİZ MERCAN2

1KIRKLARELİ UNIVERSITY INSTITUTE OF HEALTH SCIENCES, 2KIRKLARELİ UNIVERSITY

SCHOOL OF HEALTH

The inadequacy of family planning (FP) services is one of the important public health problems that determine the

health level of the society. In this study, it was aimed to determine the use of FP method before and/or after of

unintended pregnancies and the abortion, and to determine the method preferences during the research and in the

future of the 15-49 age group.

The study being of descriptive type has been carried out between February-June 2017 in Pınarhisar in Kırklareli.

The population of the study consisted of 1275 15-49 years old women registered to the Family Health Center

between 13.02.2017-29.12.2017(n = 326). The data were collected face to face from the women who applied to

the center by means of the Questionnaire Form prepared based on the literature. Ethical and official permits were

obtained for the research.

Page 156: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

156

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

46.3% of the research group was in the 25-34 age groups, 45.0% were university graduates, 73.6% were married,

85.5% had nuclear family, and 53.4% had middle level income. The mean number of children per woman and the

optimum number of children were 1.78±0.76 and 2.16±0.69, respectively. It was determined that 35.7% of the

women used unintended pregnancy and 25.4% used modern methods before abortion that the condom was the first

place. It was determined that 40% of the women did not use the method after abortion. 52.7% of the participants

use any FP method during the research (modern 41.5%, traditional 11.3%). The lack of sexual life as the reason

for not using FP method is shown(26.7%). It was determined that 12.0% of women did not want to use FP method

in the future. In the future, condom (33.4%) and IUD (24.7%) were among the first choice methods. 54.3% of the

participants knew about emergency contraception. 81.4% of women want a good FP method to not affect children

in the future.

Modern method utilization rates are low. The reasons underlying the use of traditional methods or non-methods

should be identified and strategies for cause should be developed. FP trainings should be provided in a more

inclusive and more efficient way by ensuring the participation of men.

KEYWORDS: USE OF FAMİLY PLANNİNG METHOD, MODERN METHOD, TRADİTİONAL METHOD.

Page 157: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

157

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-55- PROBLEME DAYALI ÖĞRENME

AKGÜL KURU OKTAY1, ZÜBEYDE DENİZCİ ZİREK1, NEVİN AÇIK1,

1İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi ,

Probleme dayalı öğrenme(PDÖ), karmaşık/gerçek hayat problemlerinin araştırılması ve çözümü için organize

edilen, bireylerin aktif katılımını gerektiren, yapılandırmacı yaklaşıma dayalı bir öğrenme yöntemidir.

Yapılandırmacı yaklaşıma göre öğrenme, öğrencilerin öğrenme sürecinde aktif olarak kendi bilgi ağlarını (şema)

kurduğu ya da yeniden yapılandırdığı aktif bir süreçtir. Bu yaklaşım, bireyin neyi değil, nasıl öğrendiği temeline

dayanmaktadır. Bu derlemenin amacı, probleme dayalı öğrenme yöntemini incelemektir.

PDÖ ilk defa 1950’li yıllarda ABD’de Case Western Üniversitesi Medical School’da uygulanmıştır. Ülkemizde

bu konudaki çalışmalar 1997-1998 yıllarında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde başlamıştır. Bloom

tarafından tanımlanan öğrenmenin üç alanını etkileyerek bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerileri geliştirdiği ve

birleştirdiği belirtilmektedir. Eğitimin merkezinde senaryoların kullanıldığı, öğrenci merkezli bir eğitim modelidir.

PDÖ’nün temel eğitim gereci, gerçek yaşamla uyumlu problemlerin yer aldığı senaryolardır. Senaryolar,

belirlenen hedeflere ulaşmada yol gösterici ve yönlendirici araçlardır. Geleneksel öğretimde problemler,

değerlendirme amacıyla kullanılırken, probleme dayalı öğrenmede öğrencilerin problem çözme becerilerini

geliştirmek ve bilgi edinmelerini sağlamak için kullanılmaktadır. PDÖ yönteminde öğrencilerin büyük çoğunluğu,

bilgileri paylaşmaktan hoşlandıkları, karşılıklı konuşma ve tartışma, sorgulama, bireysel öğrenme becerilerinin ve

çalışma yeteneklerinin geliştiği, kendilerine güvenin arttığı saptanmıştır. Öğrencilerin aktif olarak derse katılımı

sağlandığında dersteki kavramları daha iyi öğrendikleri bildirilmiştir.

Probleme dayalı öğrenme, günümüzde yaygın olarak yüksek öğretimde kullanılan bir öğrenme yaklaşımıdır.

Öğrenmeyi öğrenen, bilgisini sürekli güncelleyen ve kendi öğrenme sorumluğunu üstlenmiş öğrenciler yetiştirmek

için bu yöntem kullanılmakta, ülkemizde de 1997 yılından beri uygulanmaktadır. Probleme dayalı öğrenmeden

verimli sonuçlar alınması için temel şartların yerine getirilmesi ve öğrencilerin bu yöntemle ders işleme

yeterliliğine ulaştırılması gereklidir.

ANAHTAR KELİMELER: PROBLEME DAYALI ÖĞRENME, YAPILANDIRMACILIK, ÖĞRENME VE

ÖĞRETME

PROBLEM-BASED LEARNİNG

AKGÜL KURU OKTAY1, ZÜBEYDE DENİZCİ ZİREK1, NEVİN AÇIK1

1IZMİR KATİP CELEBİ UNİVERSİTY ATATURK EDUCATİON AND RESEARCH HOSPİTAL

Problem-based learning (PBL) is a constructivist approach-based learning method that requires active participation

of individuals, which is organized for the investigation and resolution of complex / real life problems. According

to constructivist approach, learning is an active process in which students actively construct or restructure their

own knowledge networks (schemes) during the learning process. This approach is based on how an individual

learns and not what. The purpose of this review is to examine the problem-based learning method.

The PBL was first applied in the 1950's at the Case Western University Medical School in the USA. Studies on

this subject in our country began in 1997-1998 at Dokuz Eylül University Faculty of Medicine. It is stated that

PBL has developed and integrated cognitive, emotional and psychomotor skills by influencing three domains of

learning identified by Bloom.It is a student-centered education model where scenarios are used in the centre of

education. The basic training process of PBL is scenarios with problems that are compatible with real life.

Scenarios are guiding and guiding means to reach the specified goals. Problems in traditional teaching are used

for evaluation purposes, and problem-based learning is used to improve the problem-solving skills of students and

provide information. In the PBL method, it was found that the majority of students enjoyed sharing information,

developed mutual conversation and discussion, questioning, individual learning skills and working skills, and

increased self-confidence. It has been reported that students learned the concepts in the lesson more effectively

when they are actively involved in the lesson.

Page 158: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

158

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Problem-based learning is a learning approach widely used today in university education. This method is used to

train students who learn to learn, update their knowledge and take responsibility for their own learning, and has

been applied in our country since 1997. In order to obtain efficient results from problem based learning, it is

necessary to fulfill the basic conditions and to provide the students with the ability to process lessons with this

method.

KEYWORDS: PROBLEM-BASED LEARNİNG, CONSTRUCTİVİSM, LEARNİNG AND TEACHİNG

Page 159: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

159

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-56- OBSTETRİK SİMÜLASYONLARIN EBELİK EĞİTİMİNDE KULLANIMI

AKGÜL KURU OKTAY1, NAZAN TUNA ORAN2,

1İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi , 2Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Fakültesi,

Ebelik eğitiminde istenilen niteliklere sahip yetkin bir profesyonel ebe yetiştirmek ancak yeterli teorik bilgi ve

uygulama becerisi ile mümkündür. Eğitimde teorik bilgi ile uygulamanın bütünleşmesini sağlamak, öğrencilere

mesleğin gerektirdiği becerileri gerçek ortamda uygulama ve yaşayarak öğrenme fırsatı vermektedir. Ancak gerçek

hasta üzerinde uygulama yapmadan önce, simülasyon tekniği kullanılarak öğrencilerin beceri düzeyleri

geliştirilmektedir. Böylece klinik ortamda öğrencilerin gerçek hasta üzerinde uygulamaları daha kolay ve güvenli

yapmaları sağlanarak beceri eğitimi desteklenmektedir. Bu bildirinin amacı, obstetrik simülasyonların ebelik

eğitiminde kullanımını incelemektir.

Simülasyon teorik bilgi ve uygulama alanları arasında bir geçiş sürecidir. Simulasyon tekniğinde, mesleki

uygulamalar anatomik modeller üzerinde gerçek aletler ve diğer eğitim materyalleri kullanılarak

gerçekleştirilmektedir. Ebelik eğitiminde obstetrik simulasyonların kullanımı 16-17. yüzyıla kadar uzanmaktadır.

Bu alanda en eski simulasyon araçları phantom olarak bilinen maketlerdir. Fransa Kralı’nın ebesi Madame Du

Coudray, tüm Fransa’yı dolaşarak ebelerin bilgi ve beceri düzeyini geliştirmek için eğitimlerinde simülasyondan

yararlanmıştır. Ebelik eğitiminde daha sonraları torsoslar, pelvis, yenidoğan modelleri yanında amniosentez,

epizyotomi tamiri, forseps kullanımı gibi uygulamaları öğretmek amacıyla birçok simulasyon aracı tasarlanmıştır.

20. yüzyılın sonlarında ise motorlu cihazlara sahip gerçek insan boyutundaki mankenler geliştirilmiştir. Yapılan

çalışmalarda simulasyon kullanımının en önemli interaktif yöntemlerden biri olduğu belirtilirken gerçekçi bir

ortam sağladığı, mesleki becerilerin geliştirilmesinde klinik ortamlar kadar yararlı olduğu ifade edilmektedir.

Obstetri alanında mezuniyet sonrası eğitimlerde de son yıllarda kullanımı artan simulasyona dayalı eğitimlerin

ebelere klinik karar verme becerilerinin öğretilmesinde etkili olduğu saptanmıştır.

Obstetrik simulasyonlar ile gerçekleştirilen beceri eğitimleri, gerek öğrencilerin ve gerekse de meslek

mensuplarının profesyonel ebelik kimliğine uygun olarak yetkinlik kazanmaları açısından önem taşımaktadır.

Günümüzde obstetrik simulasyanlarının ebelik eğitiminde kullanımı artmış ve simulasyon araçları gerçeğe daha

yakın hale gelmiştir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK EĞİTİMİ, SİMÜLASYONA DAYALI EĞİTİM, BECERİ EĞİTİMİ

USE OF OBSTETRIC SIMULATIONS IN MIDWIFERY EDUCATION

AKGÜL KURU OKTAY1, NAZAN TUNA ORAN2

1IZMİR KATİP CELEBİ UNİVERSİTY ATATURK EDUCATİON AND RESEARCH HOSPİTAL, 2EGE

UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

It is only possible to train a competent professional midwife with required qualifications in midwifery education

with sufficient theoretical knowledge and practical skills.To provide the integration of theoretical knowledge and

practice in education gives the students the opportunity to learn and apply the skills required by the profession in

the real environment. However, before applying on the real patient, students' skill levels are developed using the

simulation technique. In this way, skills training is supported by providing the students to make the applications

easier and safer on the real patient.The purpose of this paper is to examine the use of obstetric simulations in

midwifery education.

Simulation is a transition period between theoretical knowledge and application areas. In the simulation technique,

professional practices are carried out using real tools and other training materials on anatomical models.The use

of obstetric simulations in midwifery education dates back to 16th and 17th centuries.The oldest simulation tools

in this area are known as phantom. Madame Du Coudray, the King of France, took advantage of the simulation in

the training of midwives to improve their knowledge and skills all around France. In the midwifery education,

many simulation tools were designed to teach applications such as torsos, pelvis, neonatal models, amniocentesis,

episiotomy repair, forceps use. At the end of the 20th century, mannequins of real human size with motorized

Page 160: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

160

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

devices were developed. It is stated that the use of simulation is one of the most important interactive methods in

the studies and provides a realistic environment and is useful in the development of professional skills as well as

clinical environments. In the field of obstetrics, it has been determined that education based on simulating

increased use in post-graduation education in recent years has been effective in teaching midwives ' clinical

decision making skills.

The skills training performed with birth simulations are important in terms of gaining competence in accordance

with the professional midwifery identity of both students and professionals. Nowadays, the use of birth simulasyan

in midwifery education has increased and the simulation tools have become closer to reality.

KEYWORDS: MIDWIFERY EDUCATION, SIMULATION-BASED EDUCATION, SKILL TRAINING

Page 161: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

161

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-57- HEMŞİRELİK VE EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRENME STİLLERİ VE

ANDRAGOGİCAL EĞİTİM YAKLAŞIMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Filiz ASLANTEKİN ÖZÇOBAN1, Mesude ULUŞEN2,

1BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ, 2AMASYA ÜNİVERSİTESİ,

Bu araştırmanın amacı ebelik öğrencilerinin baskın öğrenme stillerini ortaya çıkarmak, öğrenme stillerinin

androgojik yaklaşım ve demografik özellikleri ile arasındaki ilişkiyi saptamaktır.

Araştırmanın örneklemini, 2014-2015 öğretim yılı bahar döneminde Amasya Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu

Ebelik ve Hemşirelik Programlarında okuyan 1-2-3-4 sınıf anket doldurmayı kabul eden tüm öğrenciler

oluşturmaktadır. Tarama modelinde betimsel bir araştırmadır. Araştırmanın verileri sosyodemografik soru formu,

Kolb Öğrenme Stili Envanteri ve Cerit tarafından literartüre dayalı oluşturulan Andragojik yaklaşıma ilişkin

öğrenci algısını ölçen 5’li likert anket formu ile toplanmıştır.

Öğrencilerin en baskın öğrenme stili “Özümseyen” olmuştur (%31,9). İkinci sırada % 26,4 ile “Değiştiren” tip ve

akabinde % 25,8 ile “Ayrıştıran” tip üçüncü sırada yer almıştır. Öğrencilerin sınıflara göre öğrenme stillerine

baktığımızda 1 sınıf öğrencilerde baskın tip değiştiren, 2.Sınıflarda özümseyen, 3.Sınıfta özümseyen,

4.sınıföğrencilerde ayrıştıran tip öğrenme stili baskındır. Demografik özelliklerden sadece baba eğitimi ve TV’de

gündemi izleme, öğrenim görülen alan ile ilgili bilimsel yayınları takip etme ve bölüme istekle devam etme

özellikleri ile öğrenme stilleri arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Androjik yaklaşıma ilişkin algıları

değerlendirmeye yönelik önermelerden “Geribildirimler, öğrenme sürecime yardımcı oluyor” ve “Merak ettiğim,

sorunlarımı çözeceğine inandığım, bana mutluluk getireceğini düşündüğüm konuları öğrenmek isterim” önemeleri

ile öğrenme stilleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmuş olup baskın öğrenme stili ayrıştıran iken en

az olan değiştiren stildir.

Eğitim ortamında bireylerin birbirlerinden farklı özellikleri olduğu ve bunlarında öğretim sürecine etkileri söz

konusudur. Ayrıca eğitim ortamında etkin katılımı temel alan yetişkin özelliklerine uygun Androgojik yaklaşımın

olması yetişkinlerin beklentisidir. Sonuç olarak, çalışmada elde edilen tespitler bağlamında eğitim süreçlerinde

öğrenme stilleri ve androgojik ilkelerin dikkate alan düzenleme yapılmalıdır.

ANAHTAR KELİMELER: ÖĞRENME STİLLERİ, EBE, HEMŞİRE, ANDROGOJİK YAKLAŞIM.

THE LEARNİNG STYLES OF NURSİNG AND MİDWİFERY STUDENTS AND

EVALUATİON OF ANDRAGOGİCAL EDUCATİON APPROACHES

Filiz ASLANTEKİN ÖZÇOBAN1, Mesude ULUŞEN2

1BALİKESİR UNİVERSTY, 2AMASYA UNİVERSTY

The purpose of this research is to determine the dominant learning styles of midwivery students and to discover

the relationship between learning styles, andragogical approach and demographic charactheristics.

The sampling of the research is consist of all freshman, sophomore, junior and senior students of Amasya Universty

Faculty of Health Sciences Midwifery and Nursing programs during 2014-2015 Spring semester that agreed to fill

out the survey. In this scanning method the data of this discriptive research were gathered with a socio-

demographic questionairre form, a 5 – level Likert survey that evaluates the perceptions of students in relation

with Andragogical approaches produced by Cerit based on literature and Kolb Learning Styles Inventory

The most dominant learning style among students is “assimilating learning” (31.9%). “modified learning ” type is

the second with 26.4% and it’s followed by “separation learning” with 25.8%. When the learning types of students

were examined in relation with their grades, the most dominant types were found to be modified learning among

freshman, assimilating learning among sophomore and junior and separation learning among senior students.

Among the demographic charateristics, only father education, following the daily news on TV, reading scientific

papers in the field of study and to have a motivation of study for the field of study have been found to have a

Page 162: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

162

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

significant relationship with learning styles. It has been found that there is a statistically significant difference

between postulates “Feedbacks help me with my learning” and “I would like to learn about the topics I wonder,

believe will help me and make me happy.” and learning styles. The most dominant learning style is found to be

separation learning whereas the least dominant is modified learning.

In the education environment, it is a fact that individuals have diverging features and these features affect the

learning process. Also, the presence of Andragogical approach which is based on the active participation in

education environment is expected by the adults. In conclusion, depending on the data gathered from this research,

during education process, an arrangement that takes both learning styles and Andragogical approaches into account

should be done.

KEYWORDS: LEARNİNG STYLES, MİDWİFE, NURSE, ANDRAGOGİCAL APPROACH.

Page 163: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

163

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-58- DOĞUM SONU DEPRESYONUN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ İLE İLİŞKİSİ

Zeliha SUNAY1, Esra KARATAŞ OKYAY1, Nilay GÖKBULUT2, Tuba UÇAR1,

1İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 2Malatya Eğitim Ve Araştırma Hastanesi ,

Bu araştırma, doğum sonu depresyonun kişilik özellikleri ile ilişkisini belirlemek amacıyla yapıldı.

Tanımlayıcı tipte olan araştırmanın örneklemini, Haziran-Eylül 2018 tarihleri arasında Malatya Eğitim ve

Araştırma Hastanesi Beydağı Kampüsünde doğum sonu 0-3 ay arasında olan kontrol amacıyla kadın doğum

polikliniklerine başvuran ve araştırmaya katılmayı kabul eden 381 kadın oluşturdu. Veriler yüz yüze görüşme

yöntemi kullanılarak, Kişisel Bilgi Formu, Edinburgh Postpartum Depresyon Skalası (EPDS) ve On-Maddeli

Kişilik Ölçeği (OMKÖ) ile toplandı. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerin (sayı, yüzde, ortalama, standart

sapma) yanı sıra bağımsız gruplarda t testi, pearson korelasyon analizi ve çoklu doğrusal regresyon analizi

kullanıldı.

Gebelerin yaş ortalaması 28.20±5.63 olup, %50.1’i ortaöğretim mezunu, %91.9’u çalışmıyor, %73’ünün geliri

giderine denk, %69.8’i çekirdek aile yapısına sahiptir. Kadınların çoğu multipar olup (%72.2), doğumdan sonra

geçen süre ortalama 2.14±1.99 haftadır. Araştırmada EPDS toplam puan ortalaması 5.66±4.72 olup, depresyon

oranının %14.2 olduğu belirlendi. Kadınların OMKÖ “dışa dönüklük” alt boyutu puan ortalamasının 9.73±3.22,

“sorumluluk” alt boyutu puan ortalamasının 11.87±2.45, “duygusal dengelilik” alt boyutu puan ortalamasının

9.91±2.91, “Deneyime açıklık” alt boyutu puan ortalamasının 9.34±2.87 ve “yumuşak başlılık” alt boyutu puan

ortalamasının 11.99±2.34 olduğu saptandı. Doğum sonu depresyon ile on maddeli kişilik ölçeği alt boyutları olan

dışa dönüklük, sorumluluk, duygusal dengelilik ve yumuşak başlılık arasında negatif yönde anlamlı ilişki bulundu

(sırasıyla r=-.142, r=-.242, r=.251, r=-.223; p< .05). Çoklu doğrusal regresyon modeli düşük düzeydeki

sorumluluk, duygusal dengelilik ve yumuşak başlılığın doğum sonu depresyonun önemli belirleyicileri olduğunu

göstermiştir (sırasıyla β= -.286, β= -.316, β= -.267; p< .05).

Düşük düzeydeki sorumluluk, duygusal dengelilik ve yumuşak başlılığın doğum sonu depresyon gelişme

olasılığını artırdığı belirlendi.

ANAHTAR KELİMELER: POSTPARTUM, POSTPARTUM DEPRESYON, KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ

RELATİONSHİP BETWEEN POSTPARTUM DEPRESSİON AND PERSONALİTY TRAİTS

Zeliha SUNAY1, Esra KARATAŞ OKYAY1, Nilay GÖKBULUT2, Tuba UÇAR1

1İNÖNÜ UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES MİDWİFERY DEPARTMENT, 2MALATYA

EDUCATİON AND RESEARCH HOSPİTAL

This study was conducted to determine the relationship between postpartum depression and personality traits.

The sample of the descriptive study consisted of 381 women who applied to the gynecology outpatient clinics of

Malatya Education and Research Hospital between June and September 2018 and accepted to participate in the

study. The data were collected by using top Personal Information Form, Edinburgh Postpartum Depression Scale

(EPDS) and Ten-item Personality Scale (TIPS) by using face-to-face interview method. In the analysis of data,

descriptive statistics (number, percentage, mean, standard deviation) as well as independent samples t-test, one-

way analysis of variance, pearson correlation analysis and regression analysis were used.

The mean age of the pregnant women was 28.20 ± 5.63, 50.1% were secondary school graduates, 91.9% did not

work, 73% had income equivalent, 69.8% had a core family structure. Most of the women were multiparous

(72.2%) and the mean time after delivery was 2.14 ± 1.99 weeks. The mean total EPDS score was 5.66 ± 4.72 and

the depression rate was 14.2%. The mean score of women's OCDS 2. extraversion ort sub-dimension score was

9.73 ± 3.22, 9 responsibility amas sub-dimension mean score was 11.87 ± 2.45, ± emotional balance amas sub-

dimension score was 9.91 ± 2.91, ın Clarity of experience ort sub-dimension score was 9.34 ± 2.87 and Kadınlar

the mean sub-dimension of softness amas was found to be 11.99 ± 2.34. There was a negative correlation between

Page 164: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

164

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

postpartum depression and ten items personality scale sub-dimensions, extroversion, responsibility, emotional

balance, and mild head (r = -. 142, r = -. 242, r = .251, r = -. 223; p <.05). The multiple linear regression model

showed that low responsibility, emotional balance, and mild title were important determinants of postpartum

depression (β = -.286, β = -.316, β = -.267, p <.05, respectively).

It was determined that low level of responsibility, emotional balance, and mild title increased the probability of

postpartum depression.

KEYWORDS: POSTPARTUM, POSTPARTUM DEPRESSİON, PERSONALİTY TRAİTS

Page 165: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

165

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-59- YAŞAM BOYU ÖĞRENME

ZÜBEYDE DENİZCİ ZİREK1, AKGÜL KURU OKTAY1, FERUZE ALDEMİR1,

1İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Yaşam boyu öğrenme; resmi ya da gayri resmi olsun bireysel, toplumsal açıdan bilgiyi üretme, geliştirme ve hayata

geçirme amaçlı hayat boyu devam eden öğrenme süreci olarak tanımlanabilir. Okul öncesi dönemden başlar ve

emeklilik sonuna kadar hatta daha sonrasında bile devam eder. Aile, okul, iş yaşamı, sosyal yaşam, gelişen

teknoloji yaşam boyu öğrenmede etkendir. Bu makalede yaşam boyu öğrenme, insan yaşamına katkıları ve yaşam

boyu öğrenme becerileri incelemek amaçlanmıştır.

20. Yüzyılın ikinci yarısından sonra yaşanan teknolojik ve bilisel gelişmeler toplumsal yaşamı her yapısıyla

etkilemiştir. Özellikle eğitim kurumlarının çağın gereksinim duyduğu bireyleri yetiştirmede sıkıntılar yaşaması

gibi nedenlerden dolayı Avrupa Birliği ülkeleri ve aday ülkeler başta olmak üzere birçok ülke tarafından örgün

eğitim kurumlarının yanı sıra yaşam boyu öğrenme ya da eğitim alanlarına büyük katkısı olan yaygın eğitim

kurumlarına büyük önem verilmiştir. 1970’li yıllarda başlayan yaşam boyu öğrenme politikası 2000’li yıllarda

Türkiye’de de sıkça konuşulmaya başlanmıştır. En temel amacı öğrenmeyi öğretmek olan yaşam boyu

öğrenmenin; bilmek için öğrenmek, yapmak için öğrenmek, olmak için öğrenmek, birlikte yaşamak için öğrenmek

olmak üzere dört temel amacı vardır. Yaşam boyu öğrenmenin hedefleri; Okul öncesi dönemden emeklilik sonrası

döneme kadar tüm yetenek, bilgi ve becerileri kazanmak ve yenilemesi, Tüm bireylerin bilgi tabanlı topluma uyum

sağlayabilecek bilgi ve yeterliliği geliştirmesi, sosyal ve ekonomik hayata aktif katılım sağlamasını teşvik ederek

kendi geleceğini daha iyi kontrol edebilmesini olanaklı hale getirmesi, Bireylerin bilgi toplumuna ayak

uydurmaları ve bu toplumda yaşamlarının kontrolünü sağlayabilmeleri için ekonomik ve sosyal hayatın tüm

evrelerine aktif bir şekilde katılımlarına fırsat yaratılmasıdır.

Günümüzde bireylerin genç yaşta öğrendikleri bilgiler yetersiz kalmaktadır. Gelişen ve değişen dünyaya ayak

uydurabilmek için, gelişmişlik düzeyini yakalamak, beyin göçünü önlemek, ekonomik kalkınmayı arttırmak,

demokrasi ve insan hakları için ülkemizin de yaşam boyu öğrenme politikası geliştirmesi ve hayata geçirmesi

gerekmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: YAŞAM BOYU ÖĞRENME, EĞİTİM, HAYAT BOYU EĞİTİM.

LİFE LONG LEARNİNG

ZÜBEYDE DENİZCİ ZİREK1, AKGÜL KURU OKTAY1, FERUZE ALDEMİR1

1IZMİR KATİP CELEBİ UNİVERSİTY ATATURK TRAİNİNG AND RESEARCH HOSPİTAL

Life-long learning; can be defined as life long learning process for the purpose of producing, developing, and

transmitting information in an individual, societal way, whether formal or informal. It starts from pre-school and

continues until after the end of retirement and even after wards. Family, school, work life, social life, developing

technology affect life long learning.In this article, it is aimed to examine life long learning, contributions to human

life and life long learning skills.

The technological and cognitive developments that occurred after the second half of the 20th century affected

social life with every structure. Especially due to the fact that educational institutions have difficulties in educating

the individuals who need the age, great importance has been given to non-formal education institutions which have

a great contribution to lifelong learning or education areas by many countries, especially European Union countries

and candidate countries, as well as formal education institutions. Life long learning policy began in the 1970s in

the 2000s began to be widely spoken in Turkey. The main aim of life-long learning is to teach learning; To learn

to known, to learn, to make, to lern to be, to learn to live together, there are four main objectives. The goals of life-

long learning; To acquire and rene wall abilities, knowledge and skills from pre-school to post-retirement,

Improving the knowledge and competence that all individuals can adapt to knowledge-based gathering makes it

possible to beter control their own future by encouraging active participation in socialand economic life, To create

an opportunity for individuals to actively participate in all phases of economic and social life so that they can keep

up with the information society and control their lives in this society.

Page 166: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

166

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Today, information that individuals learn in their youth is insufficient. In order to catch up with the evolving and

changing world, it is necessary for our country to develop life long learning policy for survival, to prevent

development of brain, to increase economic development, to develop democracy and human rights.

KEYWORDS: LİFE LONG LEARNİNG, EDUCATİON, LİFE LONG EDUCATİON

Page 167: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

167

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-60- EBELİK BÖLÜMÜ DOKTORA EĞİTİMİNİN GELİŞTİRİLMESİNDE ORPHEUS

PROGRAMININ YERİ

Esma YÜKSEL1, Nazan TUNA ORAN1,

1EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ EBELİK BÖLÜMÜ,

Mesleklerin profesyonelleşmesinde atacağı adımlar, ortaya konulan hizmetin kalitesi ile doğrudan ilişkilidir. Bu

durumda sunulan bakımın kalitesi, mesleğin sahip olduğu bilimsel bilgi ile geliştirilebilir. Ebelik, sağlık

hizmetlerinde önemli bir yeri olan, doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası annenin bakımında etkin rol alan

profesyonel bir meslek dalıdır. Ebelik bakım hizmeti kalitesini yükseltmek, bilimsel bilgi birikimini artırmak ve

eğitimin kalitesini geliştirmek için bilimsel üretkenlik büyük önem taşımaktadır.

Son yıllarda ebelik bölümünde yüksek lisans ve doktora programları açılmakta ve sayıları giderek artmaktadır.

Lisansüstü eğitimin en temel amacı problemleri ortaya koymak ve bu problemlere çözümler üretmek, teorik bilgiyi

geliştirmek ve bu bilgiyi uygulamaya aktarmak ve bu sayede kanıta dayalı bilgi havuzuna katkı sunmaktır.

Özellikle doktora eğitiminde ebelere bağımsız araştırma yapabilme ve sahip olunan bilgiyi yorumlayabilme

kabiliyetinin kazandırılması amaçlanmaktadır. Ancak artan doktora programlarına rağmen, bilimsel üretkenlik

ebelik bölümünde istenilen düzeyde değildir. ORPHEUS programının temel amacı sağlık alanındaki doktora

eğitimi standartlarını geliştirmektir. Bu programda, doktora öğrencilerinin teorik ders yükü hafifletilerek, tez

çalışmasına ve araştırma yapmaya ağırlık verilmesi ön planda tutulmuştur. Ayrıca bu programla ORPHEUS

üyeleri arasında iletişim ve birlikteliğin sağlanması, farklı üniversiteler ile ortak doktora programlarının kurulması

ve geliştirilmesi, hem öğrenciler hem de öğretim elemanları arasındaki hareketliliğin/değişimin arttırılması

amaçlanmıştır.

Ebelik doktora programı 4 ders dönemi ve 4 tez dönemi olmak üzere 8 dönemden oluşmaktadır. Fakat ORPHEUS

programında öğrencilerin doktora eğitimi sırasında daha fazla araştırmaya odaklanması gerektiği bu nedenle de

ders döneminin 3’e indirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Böylelikle, teorik ders yükü azalan doktora

öğrencisinin bilimsel konularda araştırmaya odaklanabilmesi mümkün olmaktadır. ORPHEUS programının

ölçütlerine göre öğrencinin tez bitirme sınavına girebilmesi için üç uluslararası hakemli dergide (SCI veya SCI-

expanded kapsamında) yayın yapmış olması şartı istenmektedir.

Ebelik bölümü doktora programının ihtiyacı ve ORPHEUS uygulaması birlikte bakıldığında; her iki programdaki

hedeflerin uyuştuğu görülmektedir. Örneğin, doktora öğrencisinin üç yayın yapmış olma şartı ile ebelik mesleğinin

bilimsel üretkenliğinde ilerleme sağlanabilir. Ebelik eğitiminin iyileştirilmesinde, ORPHEUS programının amacı

ve girişimleri göz önünde bulundurulmalıdır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EBELİK AKADEMİK PROFİL, EBELİK DOKTORA EĞİTİMİ,

ORPHEUS, LİSANSÜSTÜ EĞİTİM

IMPORTANCE OF ORPHEUS ON DOCTORATE EDUCATION IMPROVEMENT IN

MIDWIFERY PROFESSION

Esma YÜKSEL1, Nazan TUNA ORAN1

1EGE UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCES DEPARTMENT OF MIDWIFERY

The professionalization approaches in any professions are directly related to the quality of the service provided. In

this case, the scientific knowledge of the profession can improve the quality of care offered. As a professional

profession Midwifery plays a significant role in health services and takes an active role in the care of the mother

before, during and after the birth. Scientific productivity has a particular importance to increase the quality of

midwifery care services, to improve scientific knowledge and to advance the quality of occupational training.

In recent years, graduate and doctorate programs have been established in the midwifery department and their

number is increasing. However, despite increasing doctorate programs, scientific productivity is not at the desired

level in the midwifery profession. The main purpose of the ORPHEUS program is to improve the doctorate

Page 168: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

168

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

education standards in health science. In this program, by alleviating the theoretic course burden, priority is to

focus on thesis study and research for doctorate students. Moreover, the aim of this program is to provide

communication and cooperation among ORPHEUS members, to establish and develop joint doctorate programs

with different universities and to increase mobility / change between students and instructors.

Midwifery doctorate program consists of 4 theoretic training terms and 4 dissertation terms. However, in the

ORPHEUS program, it is emphasized that students should focus on more research during their doctorate education

and therefore the theoretic training should be reduced to 3 terms. Thus, it is possible to focus on thesis study and

research for doctorate students with alleviated the theoretic course burden. According to the ORPHEUS program

criteria, the student is required to publish in three international peer-review journals (SCI or SCI-extended).

When the ORPHEUS program and midwifery department doctorate program are considered together; the goals in

both programs are in line with each other. For example, it can progress in the scientific productivity of the

midwifery profession with the condition of having made three publications in the doctorate student. The goals and

initiatives of the ORPHEUS program should be taken into consideration in order to improve midwifery education.

KEYWORDS: MİDWİFERY, MİDWİFERY ACADEMİC PROFİLE, MİDWİFERY DOCTORATE

EDUCATİON, ORPHEUS, GRADUATE EDUCATİON

Page 169: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

169

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-61- DOĞUM ÖNCESİ VE DOĞUM SONRASI EGZERSİZ DERSİ ALAN VE ALMAYAN

EBELİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN KLİNİK UYGULAMA BECERİSİ, EGZERSİZ

DAVRANIŞ DEĞİŞİMİ VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER

YASEMİN ERKAL AKSOY1, SEMA DERELİ YILMAZ1,

1Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü,

Doğum öncesi ve doğum sonrası egzersiz dersi alan ve almayan öğrencilerin klinik uygulama becerisi, egzersiz

davranış değişimi ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi amacıyla planlanmış eğitim müdahale çalışmasıdır.

Araştırmanın evrenini, Şubat-Temmuz 2017 ve Şubat-Temmuz 2018 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi Sağlık

Bilimleri Fakültesi, Ebelik Bölümü dördüncü sınıf öğrencileri oluşturmuştur (N=198). Doğum öncesi ve doğum

sonrası egzersiz dersinin seçmeli bir ders olması nedeniyle örneklem seçimine gidilmemiştir. Araştırmaya toplam

122 (girişim grubu=66 öğrenci, kontrol grubu=56 öğrenci) dördüncü sınıf ebelik bölümü öğrencisi katılmıştır. Veri

toplama araçları olarak literatür ışığında oluşturulmuş sosyodemografik soru formu, egzersiz uygulama beceri

formu, Egzersiz Davranış Değişimi Ölçekleri kullanılmıştır.

Uygulama öncesi öğrencilerin yaş ortalaması 22.04±1.17 olup akademik ortalamaları 2.78±0.37 (4’lük not sistemi

üzerinden), beden kütle indeksi (BKİ) ortalaması 21.45±3.27 olarak belirlenmiştir. Girişim ve kontrol grubundaki

öğrencilerin uygulama öncesi egzersiz uygulama becerilerinde fark olmadığı (p>0.05) ve uygulama sonrası iki

grup arasında fark olduğu (p<0.05) tespit edilmiştir. Girişim ve kontrol grubundaki öğrencilerin ön-test ve son-

test egzersiz değişim aşamaları arasında anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Kontrol ve girişim grubundaki

öğrencilerin ölçek toplam puan ortalamaları ile ön-test ve son test arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit

edilmiştir (p<0.05).

Sonuç olarak verilen eğitim öğrencilerin egzersiz davranışlarında değişim oluşturmuştur. Ebelik lisans

müfredatında egzersiz derslerine zorunlu veya seçmeli olarak yer verilmesi gerekmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EGZERSİZ, DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM SONRASI

CLINICAL PRACTICE SKILLS, EXERCISE BEHAVIOR CHANGE AND RELATED

FACTORS OF MIDWIFERY STUDENTS WITH AND WITHOUT PRENATAL AND

POSTPARTUM EXERCISES COURSE

YASEMİN ERKAL AKSOY1, SEMA DERELİ YILMAZ1

1SELÇUK UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES MİDWİFERY DEPARTMENT

The purpose of study is to evaluate the clinical skills, exercise behavior change of the midwifery students who take

prenatal and postpartum exercises course, and related factors.

The universe of the study consisted of fourth grade students from Selçuk University Faculty of Health Sciences,

Midwifery Department between February-July 2017 and February-July 2018 (N=198). As the prenatal and

postpartum exercise course was an elective course so was not made sample selection. A total of 122 students

(intervention group=66 students, control group=56 students) participated in the fourth grade midwifery students.

Sociodemographic questionnaire, exercise practice skill form, Exercise Processes of Change Scales were used as

data collection tools.

The mean age of the students was 22.04±1.17 years and their academic average was 2.78±0.37 (on a 4-point

system), and the mean body mass index (BMI) was 21.45±3.27. It was determined that there was no difference

between before application in the intervention and control group (p>0.05) and there was difference after

application the two groups (p<0.05). A significant difference was found between the pre-test and post-test exercise

change stages of the intervention and control group (p<0.05). A statistically significant difference was found

between the mean total score of the students in the control and intervention group and the pre-test and post-test

(p<0.05).

Page 170: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

170

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

As a result, the training provided a change in students' exercise behavior. In the midwifery undergraduate

curriculum, compulsory or elective courses should be included.

KEYWORDS: MIDWIFERY, EXERCİSE, PRENATAL, POSTPARTUM

Page 171: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

171

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-62- TÜRK SAĞLIK MEVZUATINDA EBELİK

YELİZ MERCAN1, KEVSER TARI SELÇUK2, SEVAL CAMBAZ ULAŞ3,

1KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKLU, 2BANDIRMA ONYEDİ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, 3MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ

FAKÜLTESİ,

Türkiye’de Cumhuriyetin ilanından sonra ebelik mesleğine ilk olarak 1928 tarihli 1219 Sayılı Tababet ve Şu’abatı

San’atlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun’da yer verilmiş, ebelerin görev ve yetkileri belirlenmiştir.

Herkese eşit ve etkin sağlık hizmeti sunmak için 1961 yılında kabul edilen 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin

Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun ile hükümet tabipliği yerine nüfus temel alınarak sağlık ocaklarının

kurulması öngörülmüş, bu kanunla ebeler koruyucu sağlık hizmetlerinin sunumunda önemli yer edinmiş, sağlık

ocakları ve sağlık evlerinde görevlendirilmiştir. Bu süreçte ebeler 1963 yılında yürürlüğe konan 224 sayılı Sağlık

Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun kapsamında görevlerini sürdürmüştür. 1983 yılında 181 sayılı

Kanun Hükmünde Kararname ile Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri belirlenmiş, yine aynı yılda yayımlanan

Yataklı tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 133.Maddesinde ebelerin görev ve yetkileri tanımlanmıştır.

Ayrıca 1983 yılında 18161 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütecek Personelin

Eğitimi, Görev, Yetki ve Sorumlulukları Hakkındaki Yönetmelikte ebeler eğitim yetkisine sahip personel arasında

yer almıştır. 1997 yılında yayınlanan 22900 sayılı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri

Yönetmeliği’nde ebelerin görevleri tanımlanmıştır.

Sağlıkta dönüşümle birlikte 2004 yılında yayımlanan Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kanunu ile beraber ebeler

Aile Sağlığı Elemanı (ASE) olarak çalışabilecek kişiler arasında yer almış, 2010 yılında yayınlanan 27591 sayılı

Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde ASE’nin görevleri belirlenmiştir. Sağlıkta dönüşümün devam ettiği

2012 yılında ebelik diplomasına sahip olduğu halde en az üç yıl yataklı tedavi kurumları ile ağız ve diş sağlığı

merkezlerinde fiilen hemşirelik görevi yaptığını belgelendiren ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren

üç ay içerisinde talepte bulunanlara hemşirelik yetkisi verilmiştir. 2014 yılında Sağlık Meslek Mensupları İle

Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelikte ise 1219

sayılı Kanunun ek 13.maddesinde tanımlanan diğer meslek mensuplarına ilaveten ebe yardımcısı kavramı

geliştirilmiş ve görevleri tanımlanmıştır.

Türkiye’de ebelik mesleğinin uygulanmasına ilişkin yasal düzenlemeler bulunmasına rağmen, mevcut

uygulamalarda sorunlar olduğu bilinmektedir. Bu nedenle taslağı hazırlanan ebelik yasasının hızla hayata

geçirilmesi gerekmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: SAĞLIK MEVZUATI, EBELİK, MESLEK.

MIDWIFERY IN TURKISH HEALTH LEGISLATION

YELİZ MERCAN1, KEVSER TARI SELÇUK2, SEVAL CAMBAZ ULAŞ3

1KIRKLARELİ UNIVERSITY SCHOOL OF HEALTH, 2BANDIRMA ONYEDI EYLUL UNIVERSITY

FACULTY OF HEALTH SCIENCES, 3MANİSA CELAL BAYAR UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH

SCIENCES

After the proclamation of the Republic of Turkey, we come across the midwifery profession in Law #1219 on

Modus Operandi of Medicine and Medical Sciences dated 1928 for the first time, in which the duties and

authorities of midwives was regulated.

According to Law #224 on Socialization of Health Services which was adopted in 1961 to provide equal and

effective health services to everybody, community clinics based on the population were established instead of

government doctors, midwives gained a prominent role in providing preventive health services and they were

employed in community clinics and healthcare centers. In this process midwives continued carrying out their duties

Page 172: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

172

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

pursuant to Law #224 on Socialization of Health Services which came into force in 1963. 133 of the Regulation

on Management of Inpatient Treatment Institutions, which was accepted in the same year.

Together with the transformation in healthcare, midwives fell within the persons eligible to work as Family

Healthcare Staff (FHS) pursuant to the Family Medicine Pilot Scheme Act published in 2004. The duties of FHS

were defined in the Regulation #27591 on Implementation of Family Medicine published in 2010. With the

proceeding transformation in healthcare, in 2012, persons holding a midwife degree and being able to provide

evidence that they have actually worked as a nurse in an inpatient healthcare institution or a dental healthcare

center for at least 3 years, were given the authorities of a nurse if they made a request within three months after

the effective date of this article. In 2014 through the Regulation on the Work and Duty Definitions for Healthcare

Staff and Other Professionals Working in Healthcare Services, the term “midwife helper” was established in

addition to professions defined by Bylaw 13 of the Law #1219 and the duties of this profession were defined.

Although there are legal regulations in Turkey regarding the performance of the midwifery profession, it is well-

known that there are some problems in the execution. Therefore, it is imperative that the Midwifery Act, for which

a law draft has been prepared is materialized swiftly.

KEYWORDS: HEALTH LEGISTATION, MIDWIFERY, PROFESSION.

Page 173: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

173

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-63- İLK KEZ DOĞUM YAPAN KADINLARDA DOĞUM ŞEKLİNİN POSTPARTUM

YORGUNLUK VE YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bihter AKIN1, Melek BALÇIK ÇOLAK2, Esin ÇEBER TURFAN2,

1Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi, 2Ege Üniversitesi,

Yeni bir bebeğin dünyaya gelmesi olumlu ve doyurucu bir durum olsa da, annelerin bir kısmında bazı fiziksel ve

duygusal sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bu çalışmada ilk kez doğum yapan kadınlarda doğum şeklinin

postpartum yorgunluk ve yaşam kalitesi üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Çalışma 01.02.2016 - 30.05.2016 tarihleri arasında bir ilçe devlet hastanesi postpartum servisinde herhangi bir

riski bulunmayan, ilk kez doğum yapmış ve çalışmaya katılmayı kabul eden kadınlar ile yapılmıştır. Çalışmaya

vajinal doğum yapmış 139 (VD grubu-VDG), sezaryen ile doğum yapmış 135 (S Grubu-SG) kadın olmak üzere

toplam 274 kadın dâhil edilmiştir. Postpartum yorgunluğu belirlemek amacıyla ilk 24 saat içinde kadınlara Çok

Boyutlu Yorgunluk Değerlendirme Ölçeği (MAF) uygulanmıştır. Ardından dört hafta sonra katılımcılar telefon ile

aranarak tekrar Çok Boyutlu Yorgunluk Değerlendirme Ölçeği (MAF) ve Doğum Sonrası Yaşam Kalitesi Ölçeği

(DSYKÖ) uygulanmıştır. Normal dağılım gösteren numerik değişkenlerde gruplar arası önem farklılığının

kontrolünde student-t test uygulanmıştır.

Kadınların yaş ortalaması 25.46 ± 4.9 ‘dur. VDG’ nda dört hafta sonraki MAF puanı (31.25+3.49) ilk 24 saatteki

MAF puanından (18.82+4.41) anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0.00). Yine aynı şekilde SG’ ndaki

annelerin de dört hafta sonraki MAF puanı (31.19+4.42) ilk 24 satteki MAF puanından (18.34+4.53) yüksektir

(p=0.00). Doğum sonu ilk 24 saatte (p: 0.658) ve dört hafta sonraki MAF puanları açısından (p: 0. 82) VDG ve

SG arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Doğum sonu yaşam kalitesi incelendiğinde ise yine

doğumdan dört hafta sonra DSYKÖ puan ortalamaları açısından gruplar istatiksel olarak benzer bulunmuştur (p:

0.109).

Çalışmadan elde edilen veriler doğrultusunda doğum şeklinin doğum sonu ilk 24 saat içerisindeki postpartum

yorgunluk düzeyi; doğumdan dört hafta sonraki postpartum yorgunluk düzeyi ve doğum sonu yaşam kalitesini

etkilemediği belirlenmiştir. Ayrıca doğum sonu dönemde zaman geçtikçe yorgunluk düzeyinin de anlamlı biçimde

artığı görülmektedir. Doğum şekli ne olursa olsun özellikle ilk kez anne olmuş kadınlara postpartum dönemde

sağlık profesyonelleri ve aileleri tarafından gerekli destek sağlanmalıdır.

ANAHTAR KELİMELER: DOĞUM ŞEKLİ, POSTPARTUM DÖNEM, POSTPARTUM YORGUNLUK,

YAŞAM KALİTESİ

THE EVALUATION OF THE EFFECT OF DELIVERY METHOD ON POSTPARTUM

FATIGUE AND QUALITY OF LIFE IN WOMEN WHO GIVE BIRTH FOR THE FIRST

TIME

Bihter AKIN1, Melek BALÇIK ÇOLAK2, Esin ÇEBER TURFAN2

1GAZİEMİR NEVVAR SALİH İSGOREN STATE HOSPİTAL, 2EGE UNİVERSİTY

Although the birth of a new baby is a positive and satisfying situation, some mothers may have some physical and

emotional problems. The aim of this study was to evaluate the effect of delivery method on postpartum fatigue

and quality of life in women who gave birth for the first time.

The study was conducted between 01.02.2016 - 30.05.2016 in a district state hospital postpartum service, with

women who had no risk, gave birth for the first time and accepted to participate in the study. A total of 274 women

were included in the study, 139 of whom had delivered by vaginal births (vaginal delivery group VGP) and 135

by cesarean (Cesarean Delivery Group CDP). In order to determine postpartum fatigue, Multidimensional Fatigue

Assessment Scale (MFAS) was applied to women within the first 24 hours. Then, after four weeks, the participants

were called by phone and again the Multidimensional Fatigue Assessment Scale (MFAS) and the Postpartum

Page 174: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

174

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Quality of Life Scale (PQLS) were applied. Student-t-test was applied to control the difference between groups in

terms of normal distribution parametric variables.

The mean age of women was 25.46 ± 4.9. The MFAS score of four weeks later (31.25 ± 3.49) of the VDG was

significantly higher than the first 24-hour MFAS score (18.82 ± 4.41) (p=0.00). There was no statistically

significant difference between VDG and SDG in terms of MFAS scores in the first 24 hours (p=0.658) and four

weeks after delivery (p=0.82). When the postpartum quality of life was examined, the groups were statistically

similar in terms of the mean scores of PQLS after four weeks of delivery (p=0.109).

According to the data obtained from the study, it was determined that delivery method did not affect postpartum

fatigue level within the first 24 hours, four weeks after delivery and postpartum quality of life. Also, it is observed

that the level of fatigue increases significantly during the postpartum period. Women, especially, who became the

mother for the first time, should be provided with necessary support by health professionals and their families in

the postpartum period regardless of the delivery method.

KEYWORDS: DELIVERY METHOD, POSTPARTUM PERIOD, POSTPARTUM FATIGUE, QUALITY OF

LIFE

Page 175: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

175

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-64- EBELİK EĞİTİMCİSİNİN YETERLİKLERİ

Hafize ÖZTÜRK CAN1, Yeşim YEŞİL1, İlkay ÜNAL1, Melek BALÇIK ÇOLAK2,

1Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü, 2Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ebelik

A.D.,

Bu derleme ile; Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği ebelik eğiticilerinin yetkinliklerini ve ülkemizdeki durumu

ortaya koymak amaçlanmıştır.

Tüm dünyada sağlık sistemlerinin ortak hedefi topluma etkili, verimli, ulaşılabilir ve kaliteli hizmet sunmaktır.

Olumlu sağlık sonuçlarına ulaşabilmenin ve sağlığın korunması, iyileştirilmesi ve geliştirilmesinin en önemli

unsuru ise sağlık insan gücüoluşturur. Ebeliğin profesyonellik gücünün arttırılmasında özelleştirilmiş profesyonel

bilgi ve beceri kazandıran eğitim standartlarına gereksinim vardır. Bu gereksinimleri karşılamada nitelikli eğitim

ve eğitim unsurları önemli yer tutmaktadır. Eğitimde kalitenin temel unsurları; öğretmen (eğitimci) kalitesi, eğitim

metodolojisi, eşitlik ve toplumsal katılımdır. Bu faktörlerden; eğitimcilerin kalitesi, ebelik programlarından

mezunların kalitesini etkileyen önemli bir faktördür. İyi hazırlanmış ebelik eğitimcileri, yeterli kaynak, politika ve

yönetişim dahil, uygun bir ortamda kaliteli eğitim sağlayabilir. Bu temel yetkinlikleri benimsemek, gebe kadınlar,

anneler ve yenidoğanlar için bakım kalitesinde önemli bir iyileşme için güçlü bir temel sağlar.

Dünya Sağlık Örgütü ebelik eğitiminde eğitimcilerin yetkinliklerini sekiz alan altında düzenlenmiştir. Bunlar;

ebeliğin etik ve yasal ilkeleri, ebelik uygulamaları, teorik öğrenme, klinik alanda öğrenme,öğrenci ve programların

ölçme ve değerlendirmesi, organizasyon, yönetim ve liderlik, iletişim ve savunuculuk ve son olarak da

araştırmadır. Tüm bu alanları kapsayan 19 yetkinlik belirlenmiştir. Yetkinlik kazanmış bir eğitimci, programın

akademik düzeyine bağlı olarak araştırmaya katılmak ve araştırma yapmak dahil olmak üzere hem teorik hem de

klinik öğretimi gerçekleştirebilmelidir.

Sonuç olarak; DSÖ, ebelik eğitimcisi olmanın koşullarını, hem teoride hem de pratikte onaylı bir ebelik eğitim

programını tamamlamış olmak, klinik ebelik deneyimine ve ebelik uygulamalarını gerçekleştirmek için yeterliliğe

sahip olmak ve eğitici uygulaması yapmak olarak belirtmiştir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EBELİK EĞİTİMİ, EBELİK EĞİTİMCİSİ, YETERLİK, EBELİK

UYGULAMASI

COMPETENCİES OF MİDWİFERY EDUCATOR

Hafize ÖZTÜRK CAN1, Yeşim YEŞİL1, İlkay ÜNAL1, Melek BALÇIK ÇOLAK2

1EGE UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES, MİDWİFERY DEPARTMENT , 2EGE

UNİVERSİTY HEALTH SCİENCES INSTİTUTE, MİDWİFERY PROGRAMME

With this compilation; It was aimed to reveal the competencies of midwifery educators determined by World

Health Organization and the situation in our country.

The common goal of health systems all over the world is to provide effective, efficient, accessible and quality

service to the society. The most important element of achieving positive health outcomes and protecting, improving

and improving health is health personal power. In order to increase the professionalism of midwifery, there is a

need for training standards that provide customized professional knowledge and skills. Qualified training and

training elements play an important role in meeting these requirements. The main elements of quality in education

are teacher (educator) quality, education methodology, equality and social participation. These factors; the quality

of educators is an important factor affecting the quality of graduates from midwifery programmes. Well-prepared

midwifery educators can provide quality education within an enabling environment including adequate resources,

policy and governance. Adopting these core competencies can provide a strong basis for a significant improvement

in the quality of care for pregnant women, mothers and newborns.

Page 176: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

176

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

In the World Health Organization midwifery training, the competencies of trainers are organized under eight

areas.These; ethical and legal principles of midwifery, midwifery practice, theoretical learning, learning in the

clinical area, assessment and evaluation of students and programmes, organization, management and leadership,

communication and advocacy and research.Nineteen competencies covering all these areas were determined.

Competence educator should be able to perform both theoretical and clinical teaching, including participating in

research and doing research, depending on the academic level of the program.

As a result; WHO, the conditions of being a midwifery educator, completed a recognized midwifery education

programme in both theory and practice and clinical experience across the scope of practice and have the

competence to perform midwifery practices and formal teaching preparation either before or soon after

employment.

KEYWORDS: MİDWİFERY, MİDWİFERY EDUCATİON, MİDWİFERY EDUCATOR, COMPETENCY,

MİDWİFERY PRACTİCE

Page 177: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

177

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-65- EBELERİN PROFESYONEL DEĞERLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Ayşegül KURT1, Zübeyde DENİZCİ ZİREK1, Feruze Aldemir 1,

1İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi,

Meslek; etik standartları olan, eğitim ve öğretimden elde ettiği özel bilgi ve becerilerini başkalarının çıkarları

doğrultusunda kullanmaya hazır, halk tarafından tanınan ve kabul edilen disiplinli bir grup birey olarak tanımlanır.

Alanında uzman, yeterli bilgi ve beceri sahip, mesleğini düzenli yerine getiren kişiye ise profesyonel denir.

Profesyoneller belirli bir kariyere adapte olması gereken belirli özelliklere sahip bireylerdir. Bu özelliklerden

bazıları, temel ya da akademik eğitim, etkili entelektüel performans, sorumluluk duygusu, uzmanlığa dayalı yeterli

bilimsel bilgi, öğrenmeye ilgi, otokontrol ve yardımseverliktir. Mesleğin kalifiye elemanlarının belirli etik kodları

vardır ve rehber olarak profesyonel bir organizasyona hizmet ederler. Fedakarlık, başkalarını düşünme, hesap

verebilirlik, kararlılık, özerklik ve bağımsızlık en önemli mesleki değerler arasında yer almaktadır. Lanset serisinin

Haziran 2014 tarihli yayınında ebelik, gebelik öncesi, gebelik, doğum, doğum sonrası ve yaşamın ilk haftalarında

doğurganlık çağındaki kadınlar, yenidoğan bebekler ve aileleri için yetenekli, bilgili ve şefkatli bakımdır.

Öncelikler arasında normal biyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel süreçlerin optimizasyonu yer alır.” Uluslararası

Ebeler Konfederasyonu ebeyi; “gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde kadının bakımını sağlayan, gerekli

tavsiyelerde bulunan, kendi sorumluluğunda doğumu gerçekleştiren, yenidoğanın bakımını sağlayan ve kadın ile

işbirliği içinde çalışan, güvenilir ve sorumluluk sahibi bir profesyonel” olarak tanımlanmıştır. Sağlık bakım

hizmetlerindeki kalite standartları ile toplumun temel yapı taşları olan kadın ve çocuğa hizmet veren ve onların

refahı için uğraş veren ebelik mesleği de profesyonelleşmesi gereken meslek grupları arasındadır. Uluslararası

Ebeler Konfederasyonu (The International Confederation of Midwives-ICM) ve birçok uluslar arası örgütün

katılımı ile ebelik kodları oluşturulmuştur. Etik kodların ortak amacı; kadının, ailenin ve toplumun haklarını

koruma ve savunma, aydınlatılmış onam, mesleki yeterlilik, kadına saygı, meslekler arası işbirliği, öz

değerlendirme ve kadının tüm gereksinimlerini karşılamaktır. Öte yandan ebelerin uygulamalarında bu etik kodları

kullanarak uygulamalarında profesyonel değerleri kullandıklarına dair yeterli çalışma bulunmamaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: EBE, MESLEK, PROFESYONELLİK

MİDWİVES PROFESSİONAL VALUES AND AFFECTİNG FACTORS

Ayşegül KURT1, Zübeyde DENİZCİ ZİREK1, Feruze Aldemir 1

1İZMİR KATİP ÇELEBİ UNİVERSİTY ATATÜRK TRAİNİNG AND RESEARCH HOSPİTAL

Job; It is defined as a disciplined group of individuals who have ethical standards, are ready to use their knowledge

and skills from education and training in the best interests of others, recognized and accepted by the public. The

expert in the field, having sufficient knowledge and skill, the person who carries out his profession regularly is

called professional. Professionals are individuals with specific characteristics that must be adapted to a particular

career. Some of these features include basic or academic education, effective intellectual performance, a sense of

responsibility, adequate scientific knowledge based on expertise, interest in learning, self-control, and helpfulness.

Qualified personnel of the profession have certain ethical codes and serve as a professional organization as a guide.

Sacrifice, thinking, accountability, determination, autonomy and independence are among the most important

professional values. In the June 2014 edition of the Lanset series, midwifery is a talented, knowledgeable and

compassionate care for women, newborn babies and their families, in pre-pregnancy, pregnancy, birth, postnatal

and first weeks of life. The priorities include optimization of normal biological, psychological, social and cultural

processes. Normal The International Conflict of Midwives Confederation; It has been defined as ın a reliable and

responsible professional who ensures the care of the woman during pregnancy, delivery and postpartum period,

makes the necessary recommendations, carries out her responsibilities on her own responsibility, provides care of

the newborn and works in cooperation with the woman. “ The quality standards in health care services and the

midwifery profession serving the women and children who are the basic building blocks of society and working

for their welfare are among the professional groups that should be professionalized. Midwives codes have been

established with the participation of International Confederation of Midwives (ICM) and many international

organizations. The common purpose of ethical codes; to protect and defend the rights of women, family and

society, informed consent, professional competence, respect for women, cooperation among professions, self-

Page 178: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

178

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

assessment and all the requirements of women. On the other hand, there are not enough studies about the use of

professional values by midwives in their applications by using these ethical codes.

KEYWORDS: MIDWIFE, JOB, PROFESSIONALISM

Page 179: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

179

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-66- NORMAL DOĞUM EYLEMİNDE YAPILAN GİRİŞİMLER: KADINLARIN DENEYİM

VE GÖRÜŞLERİ

Semra ELMAS1, Çiler ELMAS2, Meryem ERDOĞAN3, Didem KIRATLI4, Zeynep DAŞIKAN5,

1Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Kadın Sağlığı Ve Hastalıkları Hemşireliği AD. Doktora Öğrencisi,

İzmir., 2EGe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Kadın Sağlığı Ve Hastalıkları Hemşireliği AD. Doktora

Öğrencisi, İzmir., 3Uşak Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi,Uşak, 4Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Ve

Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, İzmir, 5Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Kadın Sağlığı ve

Hastalıkları Hemşireliği AD. İzmir.,

Doğum eyleminde verilen bakımın kanıt temelli olması bakımın kalitesini arttırmaktadır. Verilen bakıma yönelik

kadınların bakım görüşlerini öğrenmek de sağlık bakım kalitesinin gelişmesinde önemli bir yer tutmaktadır.

Araştırma doğum eyleminde yapılan kanıt temelli girişimleri ve gebe kadınların deneyim ve bakım görüşlerini

incelemek amacıyla yapılmıştır.

Araştırma İzmir’de bir Eğitim Araştırma Hastanesinin Doğum Servisine başvuran, miadında normal doğum yapan

331 kadında tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından literatür

doğrultusunda hazırlanan soru formu kullanılmış, verilerin analizinde sayı, yüzde, ortalama ve ki-kare analizi

kullanılmıştır.

Araştırmaya katılan kadınların yaş ortalaması 25,95±3,73, gebelik ve doğum sayısı ortalaması sırası ile 2,16±1,06

ve 1,87± ,876’dır. Kadınların %55,6’sı ilkokul mezunu, %48,6’sı düşük gelirli; %41,1’i Doğu ve Güneydoğu

Anadolu Bölgesi kökenli olduğu ve %91,2’sinin doğum öncesi doğuma hazırlık eğitimi almadığı saptanmıştır.

Doğumun birinci evresinde gebe kadınların %85,8’ine indüksiyon/provakasyon, %75,8’ine lavman, %45,9’una

amniyotomi, %77,3’üne intravenöz sıvı tedavisi uygulanmış ve tümünde yeme içme kısıtlanmıştır. Gebe

kadınların tümü sağlık personeli tarafından doğum ağrısını azaltmak için masaj ve/veya solunum egzersizlerinin

uygulamadığını, %16,9’u kısmen serbest dolaşma, hareket etme ve çömelmeye izin verildiğini bildirmiştir.

Doğumun ikinci evresinde tüm gebeler supine pozisyonunda doğum yaptığını, %52,9’u bebeğin doğumu esnasında

karın üzerinden fundal basınç uygulandığını belirtmiştir. Kadınların %88,8’ine epizyotomi yapıldığı ve %39,3’üne

laserasyon için sütur atıldığı saptanmıştır. Doğumdan sonra annelerin %29,3’ünün bebekleri ile ten-tene temas

ettikleri ve sadece %9,4’ünün ilk 15 dk da bebeklerini emzirdiklerini belirtmiştir. Kadınların doğum deneyimleri

ve bakım görüşleri incelendiğinde; kadınların %77,0’si doğum yapılan masanın ve doğum pozisyonunun rahat

olmadığını, %66,8’i doğum odasında kendine destek olacak eş/bir yakınının olmasını arzuladığını, %89,7’si tek

kişilik bir odada ebe eşliğinde doğum yapmak istediğini belirtmiştir. Kadınların sadece %3’ü doğum salonunda

sağlık personeli tarafından yapılan işlemler hakkında yeterli açıklama/bilgi aldığını ifade etmiştir. Yine kadınların

%53,1’i sağlık personelinin tutum ve davranışından hoşnut olmadığını , %43,6’sı sağlık personeli tarafından

olumsuz sözel yaklaşımlara maruz kaldığını belirtmiştir. Kadınların %73,4’ü doğum salonunda yapılan

girişimlerin beklentilerini karşılamadığını belirtmiştir.

Doğum eyleminde gebelere uygulanan girişimlerin birçoğunun kanıt temelli olmadığı, bakım alan gebelerin

yarısından fazlasının doğum deneyiminden, sağlık personelinin tutum ve davranışından memnun kalmadığı ve

doğum süresince gebelerin beklentilerinin karşılanmadığı sonucuna varılmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: NORMAL DOĞUM, KANIT TEMELLİ, GİRİŞİM, DENEYİM, GÖRÜŞ

INTERVENTİONS İN NORMAL LABOR: EXPERİENCES AND OPİNİONS OF WOMEN

Semra ELMAS1, Çiler ELMAS2, Meryem ERDOĞAN2, Didem KIRATLI3, Zeynep DAŞIKAN5

1EGE UNİVERSİTY FACULTY OF NURSİNG, DEPARTMENT OF WOMEN'S HEALTH AND DİSEASES

NURSİNG. PHD STUDENT, İZMİR, 2UŞAK UNİVERSİTY EDUCATİON AND RESEARCH HOSPİTAL,

UŞAK., 3DR.BEHÇET UZ TRAİNİNG AND RESEARCH HOSPİTAL OF PEDİATRİC DİSEASES AND

SURGERY, İZMİR., 5EGE UNİVERSİTY, FACULTY OF NURSİNG, DEPARTMENT OF WOMEN'S

HEALTH AND DİSEASES NURSİNG IZMİR.

Page 180: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

180

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

The study was carried out to investigate evidence-based attempts in labor and the experience and care of pregnant

women.

The study was carried out as a descriptive study in 331 full-term women who gave birth normally and applied to

obstetric clinic of Training and Research Hospital in Izmir. The data were collected by the researchers using the

questionnaire.

In the first phase of labor, 85.8% of pregnant women had induction/provocation, 75.8% had enema, 45.9% had

amniotomy, 77.3% had intravenous fluid treatment and all were restricted to eating. In the second stage of labor,

all pregnant women gave birth in the supine position and 52.9% of them stated that the baby was given pressure

and pushing through the abdomen during delivery. It was found that 88.8% of women had episiotomy and 39.3%

had sutures for lacerations. After birth, 29.3% of mothers contacted their baby with skin and only 9.4% stated that

they breastfed their babies for the first 15 minutes. When the birth experiences and care opinions of women are

examined; 77,0% of the women stated that they were not comfortable and the birth position was not comfortable,

66,8% of them wanted to have a spouse/partner in the delivery room and 89,7% of them wanted to give birth in a

single room with a midwife. Only 3% of the women stated that they received sufficient information/explanation

about the procedures performed by the health personnel in the delivery room and 73.4% stated that they had not

received any approval for their operations. 53.1% of the women stated that the attitudes and behaviors of the health

personel were bad and 43.6% stated that they were exposed to negative verbal approaches by health personnel.

73.4% of the women stated that the interventions in the delivery room did not meet their expectations.

It was concluded that most of the interventions applied to pregnant women in labor were not evidence-based, and

more than half of the pregnant women receiving care were not satisfied with the birth experience, the attitude and

behavior of the health personnel, and the expectations of pregnant women were not met during delivery.

KEYWORDS: NORMAL BİRTH, , EVİDENCE-BASED, İNTERVENTİON, EXPERİENCE, OPİNİON

Page 181: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

181

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-67- EBELİK BÖLÜMÜNDE GÖREV YAPAN AKADEMİSYENLERİN AKADEMİK

ÇALIŞMA PROFİLLERİNİN VE İŞ DOYUMLARININ İNCELENMESİ

Aytül HADIMLI1, Ummahan YÜCEL1, Serap ÇETİNTAŞ ÖNER1,

1Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Üniversitelerin kurulma amacı kaliteli bir eğitim anlayışı sunarak geleceğin genç beyinlerini yetiştirmek ve gerekli

iş gücünü karşılayabilmektir. Bilgilerin araştırılması ve uygulanması nitelikli akademisyenler tarafından

gerçekleştirildiğinde, üniversitelerin ve bu üniversitelerden yetişen meslek profesyonellerinin de niteliği artar. Her

meslekte olduğu gibi akademisyenlikte de iş doyumu verimli çalışmanın temel anahtarıdır. Bu özden yola çıkarak,

bu çalışmada ebe akademisyenlerin akademik çalışma profilleri ve iş doyumlarının incelenmesi amaçlanmıştır.

Veri toplama aracı olarak katılımcı anket formu ve Minnesota İş Doyum Ölçeği kullanılmıştır. Veri toplama

formları “Google Formlar” aracılığıyla öğretim elemanlarının mail adreslerine iletilmiştir. Öğretim elemanlarına

ait mail adreslerine üniversitelerin resmi web siteleri aracılığıyla ulaşılmıştır. Ebelik bölümünde çalışan

akademisyenlerin %50.7’si doktora eğitimi tamamlamış, %32.8’i ise doktora eğitimine devam etmektedir.

Katılımcıların %53’ü ebelik, %39.6 hemşirelik lisans eğitimi almıştır ve %83.6’sı akademisyen olmadan önce

sağlık sektöründe çalışmıştır. Akademisyenlerin iş doyumu puan ortalaması 70.62 ±12.9 olarak saptanmıştır.

Akademisyen olarak çalışmaktan memnun olma durumu (P=0.000) ve akademik teşvik ücreti alma (p=0.001) ve

iş doyumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

Ülkemizde Ebelik bölümlerinde görev yapan toplam akademisyen sayısı 298’dir. Çalışmaya katılan akademisyen

sayısı ülkemizdeki ebelik bölümü akademisyenlerinin %45’ni oluşturmaktadır. Katılımcıların %53’ünün ebelik

lisans mezunu olması ebelik bölümü akademisyenlerinin artık alanında eğitim gören kişilerden oluştuğunu

göstermektedir. Akademisyenlerin Minnesota İş Doyum Ölçeğinden aldıkları puan ortalaması 70.62’dir. Buna

göre araştırma sonucunda ebelik bölümünde görev yapan akademisyenlerin iş doyumlarının orta düzeyde olduğu;

akademisyen olarak çalışmaktan memnun olanların ve akademik teşvik ücretinden yararlananların iş doyumlarının

daha yüksek olduğu saptanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK BÖLÜMÜ; İŞ DOYUMU; AKADEMİSYEN

INVESTİGATİON OF ACADEMİC WORK PROFİLES AND JOB SATİSFACTİON OF

ACADEMİCİANS AT MİDWİFERY DEPARTMENT

Aytül HADIMLI1, Ummahan YÜCEL1, Serap ÇETİNTAŞ ÖNER1

1EGE UNİVERSİTY SCHOOL OF HEALTH

The aim of the universities is to educate the young minds of the future by providing a quality education approach

and to meet the necessary work force. When the research and application of the information is carried out by

qualified academicians, the quality of the universities and the professional professionals who grow from these

universities increases. As in any profession, job satisfaction is the key to working efficiently in academia. In this

study, it is aimed to examine the academic study profiles and job satisfaction of midwife academicians.

Participant questionnaire form and Minnesota Job Satisfaction Scale were used as data collection tools. Data

collection forms were sent to faculty members via mail Google Forms. The e-mail addresses of the lecturers were

reached through the official websites of the universities. 50.7% of the academicians working in midwifery

department have completed doctoral studies while 32.8% of them are continuing their doctorate education. Of the

participants, 53% were midwifery, 39.6% were nursing undergraduate students and 83.6% worked in the health

sector before becoming an academician. The average job satisfaction score of the academicians was 70.62 ± 12.9.

A statistically significant relationship was found between being satisfied with working as an academician (P =

0.000) and getting an academic incentive fee (p = 0.001) and job satisfaction

The number of academicians working in midwifery departments in our country is 298. The number of

academicians participating in the study constitutes 45% of the midwifery academicians in our country. The fact

Page 182: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

182

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

that 53% of the participants are midwifery undergraduate graduates shows that midwifery academicians are now

educated in the field. The average score of the academicians from Minnesota Job Satisfaction Scale is 70.62.

According to the results of this study, it was found that the job satisfaction of the academicians working in

midwifery department was at a moderate level; those who are happy to work as academicians and those benefiting

from the academic incentive fee have higher job satisfaction

KEYWORDS: MİDWİFERY DEPARTMENT; JOB SATİSFACTİON; ACADEMİCİAN

Page 183: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

183

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-68- EBELİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN AKADEMİK ÖZ-YETERLİLİK ALGISI VE

ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Zehra BAYKAL AKMEŞE1, Habibe BAY2,

1Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü, 2Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

Ebelik Bölümü,

Akademik öz-yeterlilik ise, akademik başarıda en önemli duyuşsal boyutlardan birini oluşturmaktadır. Bu

çalışmada ebelik öğrencilerin akademik öz-yeterlilik algısı ve etkileyen faktörlerin saptanması amaçlanmıştır.

Kesitsel özellikte analitik bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini 2017–2018 öğretim yılı, Ege Üniversitesi Sağlık

Bilimleri Fakültesi toplam 370 öğrenci oluşturmuştur. Veri toplama sürecinde öğrencilere ulaşamama (n=28),

araştırmaya katılmaya gönüllü olmama (n=34), eksik anket doldurma (n=26) nedeniyle, araştırmanın örneklemini

282 öğrenci oluşturmuştur. Veri toplama formu olarak Özyeterlik Algısı Anket Formu ve Akademik Öz-Yeterlilik

Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veri seti sayı yüzde dağılımı, Pearson Korelasyon testi, Tek Yönlü Varyans testi

ve Doğrusal Regresyon testi kullanılarak değerlendirilmiştir.

Öğrencilerin akademik özyeterlik ölçek puan ortalaması 104.40±17.12 dir. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan

(165 puan) düşünüldüğünde özyeterlik düzeyinin orta seviyede olduğu ve en önemli etkenin klinik uygulama

sonrası ‘mutsuz’ olmalarının olduğu saptanmıştır. Akademik özyeterlik ölçeği puan ortalaması ile yaş, medeni

durum ve sınıf değişkenleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.

Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda öneriler ise; ebelik bölümü öğrencilerinin klinik uygulamaya

başlamadan önce yaşanabilecek olumsuz durumlar ve baş etme yöntemlerine ilişkin uyum/eğitim çalışması

yapılması, klinik uygulama öncesi sıklıkla yaşanan olumsuz duygu durumuna yönelik tanılama yapılması,

nedenlerinin ve çözüm yollarının saptanması, özyeterliği etkilediği saptanan mutsuz olma durumunun nedenlerinin

ve baş edebilme yollarının saptanması önerilmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, ÖĞRENCİ, ÖZYETERLİK, AKADEMİK

ACADEMIC SELF-EFFICACY PERCEPTIONS OF MIDWIFERY STUDENTS AND THE

AFFECTING FACTORS

Zehra BAYKAL AKMEŞE1, Habibe BAY2

1EGE UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES MİDWİFERY DEPARTMENT, 2SELÇUK

UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES MİDWİFERY DEPARTMENT

Academic self-efficacy is one of the most important emotional dimensions in academic achievement. In this study,

it was aimed to determine the perception of academic self-efficacy of midwifery students and affecting factors.

This is a cross-sectional analytical study. The population of the study consisted of 370 students of Ege University

Faculty of Health Sciences during 2017-2018 academic year. The sample of the study consisted of 282 students

due to inability to reach the students in the data collection process (n=28), not volunteering to participate in

research (n = 34) and missing questionnaires (n = 26). Self-efficacy Perception Questionnaire and Academic Self-

Efficacy Scale were used as data collection form. The data set was evaluated using number percentage distribution,

Pearson Correlation test, One-Way Variance test and Linear Regression test.

The academic self-efficacy scale score of the students is 104.40 ± 17.12. Considering the highest score that can be

taken from the scale (165 points), it was determined that the level of self-efficacy was moderate and the most

important factor after clinical practice was determined “unhappiness”. There was no significant difference between

academic self-efficacy scale and mean age, marital status and class variables.

Recommendations based on the results obtained from the research; Midwifery department of student may occur

adaptation / training study of negative situations and coping methods before starting clinical practice. Diagnose

Page 184: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

184

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

the negative mood that is frequently experienced before clinical practice and determination of causes and remedies.

It is recommended to identify the causes of unhappiness that affect self-efficacy and to identify ways of coping

with this condition.

KEYWORDS: MİDWİFERY, STUDENT, SELF-EFFİCACY, ACADEMİC

Page 185: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

185

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-69- EBELİK EĞİTİM TARİHİNİN KESİTSEL BİR GÖZDEN GEÇİRMESİ; KÖY EBE

OKULLARI ÖRNEĞİ

Ummahan YÜCEL1,

1Ege Üniversitesi Sağlık Bİlimleri Fakültesi, Ebelik Bölümü,

Türkiye’de, 1920’li yıllardaki sağlık, ekonomik ve sağlık örgütlenmesindeki yetersizlikler nedeni ile sağlık

hizmetlerinin nüfusun çoğunluğunun yaşadığı köylere ve halkın ayağına götürülmesi gerekmiştir. Cumhuriyetin

ilk yıllarından izlenen nüfusu artırma politikaları ve çocuk sağlığını koruma, çocuk ölümleri ile mücadele gibi

politik öncelikler nedeni ile doğum ve ana-çocuk sağlığı hizmetlerine öncelikli sağlık hizmet konuları arasında yer

almıştır. Yetişmiş sağlık insan gücü yetersizliği nedeni ile bu hizmetlerin yerine getirilebilmesi köy ebe okulları

açılarak köy sağlık teşkilatında istihdam edecek köy ebesi yetiştirilemeye başlanmıştır. 4459 sayılı “Köy Ebeleri

ve Köy Sağlık Memurları Teşkilâtı Yapılmasına ve 3017 Numaralı Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâleti Teşkilât

ve Memurin Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun” ile düzenleme yapılan köy sağlık

örgütünde köy ebeleri, köy hekimi ve köy sağlık memuru ile birlikte köylerde sağlık hizmeti sunmuşlardır. Bu

gözden geçirme çalışmasında ebelik eğitim tarihinde önemli yeri olan köy ebe okulları resmi gazete taramaları ile

ilgili mevzuat ve literatüre incelenerek ele alınacaktır.

ANAHTAR KELİMELER: KÖY TEŞKİLATI, KÖY EBE OKULU, KÖY EBESİ

A CROSS-SECTİONAL REVİEW OF THE HİSTORY OF MİDWİFERY EDUCATİON;

EXAMPLE OF VİLLAGE MİDWİFE SCHOOLS

Ummahan YÜCEL1

1EGE UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES MİDWİFERY DEPARTMENT

In Turkey, in the 1920s, health, economic failure and cause health organization in the villages where the majority

of the population with health care and should be brought to people's feet. It was among the priorities of health care

services for maternity and maternal and child health services because of the policies to increase the population

monitored from the first years of the Republic and the political priorities such as protecting child health and

combating child death. Due to insufficient health manpower shortage, the village midwife schools were opened

and the village midwife employed in the village health organization started to be trained. No. 4459 S Village

Midwives and Village Health Officers Organization and Health and Health Services Organization No. 3017 Law

on the Amendment of Some Articles of the Organization and the Law on the Amendment of some articles ve in

the village health organization with village midwives, village physicians and village health officers have provided

health services in the villages. In this review, village midwife schools, which have an important place in the history

of midwifery education, will be examined by reviewing the legislation and literature related to official newspaper

surveys.

KEYWORDS: VİLLAGE ORGANİZATİON, VİLLAGE MİDWİFE SCHOOL, VİLLAGE MİDWİFE

Page 186: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

186

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-70- LİSANS TAMAMLAMA EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GÖZÜYLE UZAKTAN

EĞİTİMİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Rukuye AYLAZ1, Hafize ÖZTÜRK CAN2,

1İnönü Üniversitesi, 2Ege Üniversitesi,

Bu çalışmada hemşirelik ve ebelik bölümü uzaktan lisans tamamlama eğitimi alan öğrencilerin gözüyle eğitimin

değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Kesitsel tipte olan bu araştırma Haziran-Ekim 2017 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Uzaktan Eğitim Lisans

Tamamlama öğrencilerinden toplam 187 hemşirelik ve ebelik bölümü öğrencileri oluşturmuştur. Araştırma da

herhangi bir örnekleme yöntemine gidilmeyerek evrenin tamamına ulaşılması hedeflenmiş, ancak aktif olan 167

öğrenci araştırmaya dahil edilmiştir. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilen soru formu

kullanılmıştır. Soru Formu; öğrencilerin tanıtıcı özellikleri ile uzaktan eğitim ile ilgili görüşlerini içeren toplam 20

sorudan oluşmuştur. Veriler öğrencilere araştırmanın amacı ve eş zamanlı olarak dağıtılan veri toplama formları

üzerinde nasıl doldurulacağı hakkında bilgilendirme yapıldıktan sonra araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme

tekniği ile yaklaşık 15-20 dakika süre verilerek toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; sayı, yüzdelik,

ortalama ve Ki-kare analizi kullanılmıştır. Araştırmanın yapılabilmesi için Sağlık Bilimleri Fakültesi

Dekanlığından yazılı izin ve öğrencilerden sözel onam alınmıştır.

Araştırmada öğrencilerin ortalama yaşları 46.29±5.37 (minimum 30, maksimum 60), %73.7’si kadın, %26.3’ü

erkek, %59.4’ünün gündüz çalıştıkları belirlenmiştir. Öğrencilerin %48.5’inin bilgisayar kullanımında yardım

aldığı, en çokta çocuklarından yardım aldıkları belirlenmiştir. Öğrencilerin %67.7’si uzaktan verilen eğitimi

anladıkları ancak cevabı hayır olanların %42.1’i anlatan kişinin ifadelerini anlamakta zorlandıkları saptanmıştır.

Öğrencilerin %88.6’sı uzaktan aldıkları eğitimin yeni nitelikler kazanmalarına katkı sağladığını ve çoğunluğu

(%60) iş ve özel hayatlarını olumlu etkilediklerini belirtmişlerdir. Öğrencilerin çoğunluğu (%78) eğitimlerini iş ve

ailelerinden uzaklaşmadan aldıkları için uzaktan eğitimin yararlı olduğunu belirtmişlerdir. Araştırma kapsamına

alınan öğrencilerin yaş, cinsiyet, gündüz çalışma ile uzaktan eğitimin yaralı olduğunu düşünme arasında

istatistiksel olarak önemli bir fark saptanmıştır (p<0.05).

Bu araştırmada uzaktan eğitimin öğrencilerin yeni nitelikler kazanmalarına katkı sağladığı, iş ve özel hayatlarını

olumlu etkilediği için hemşirelik ve ebelik eğitiminin teorik kısmında yaygınlaştırılması önerilmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: HEMŞİRELİK VE EBELİK, ÖĞRENCİ, UZAKTAN EĞİTİM.

EVALUATİON OF DİSTANCE EDUCATİON THROUGH THE EYES OF STUDENTS WİTH

UNDERGRADUATE COMPLETİON EDUCATİON

Rukuye AYLAZ1, Hafize ÖZTÜRK CAN2

1INONU UNİVERSİTY, 2EGE UNİVERSİTY

In this study, it was aimed to evaluate the education by the eyes of the students who have completed the

postgraduate education of nursing and midwifery department.

This cross-sectional study consisted of 187 nursing and midwifery students from İnönü University. The research

was aimed at reaching the whole of the universe by not going to any sampling method, but 167 active students

were included in the study. The questionnaire developed by the researchers was used to collect data. Question

form; The course consists of a total of 20 questions including students' introductory features and distance

education. After giving information about the purpose of the study and how to fill in the data collection forms

distributed simultaneously, the data were collected by face-to-face interview technique for 15-20 minutes. In the

evaluation of data; number, percentage, mean and chi-square analysis were used. In order to carry out the study,

written consent was obtained from the Dean of the Faculty of Health Sciences and verbal consent was obtained

from the students.

Page 187: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

187

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

The mean age of the students was 46.29 ± 5.37 (minimum 30, maximum 60), 73.7% female, 26.3% male, and

59.4% working daytime. It was determined that 48.5% of the students received help in computer use and they

mostly received help from their children. It was found that 67.7% of the students had difficulty in understanding

the statements given by the students who understood the education given by the students but the answer was 42.1%.

88.6% of the students stated that they contributed to the acquisition of new qualifications and that the majority

(60%) affected their work and private lives positively. The majority of the students (78%) stated that distance

education was beneficial because they took their education without getting away from their work and their families.

There was a statistically significant difference between age, gender, daytime study and distance education thinking

that students were injured (p <0.05).

In this research, it is suggested that distance education should contribute to students' gaining new qualifications

and to extend their work and private lives positively and in the theoretical part of nursing and midwifery education.

KEYWORDS: NURSİNG AND MİDWİFERY, STUDENT, DİSTANCE EDUCATİON.

Page 188: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

188

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-71- HİZMET İÇİ EĞİTİMLERİN SWOT ANALİZİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

Ayşegül DÖNMEZ1, Zekiye KARAÇAM2,

1Sağlık Bakanlığı Tepecik EAH, 2Adnan Menderes Üniversitesi,

Günümüzde hastaneleri de kapsayan birçok kurum ve kuruluşlar rekabet ve buna dayalı seçeneklerin artmasından

dolayı yüksek kalitede hizmet sunabilmek amacıyla hizmet içi eğitim programları gerçekleştirmektedirler. Bu

eğitim programlarının hazırlanmasındaSWOT analizi gibi yöntemler kullanılmaktadır. SWOT, güçlü (strenghts),

zayıf (weaknesses), fırsat (opportunites) ve tehdit (threats) kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir terimdir. Bu

çalışmanın amacı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılanhizmet içi

eğitimlerin SWOT analizi ile değerlendirilmesidir.

Araştırma retrospektif-tanımlayıcı olarak İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yapılmıştır. Veriler

hastanenin 2017 yılına ait eğitim birimi kayıtlarından, bir eğitim ebesi (birinci yazar) tarafından SWOT analizi

yapılarakelde edilmiştir. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır.

Hastanede 2017 yılı süresinde tüm çalışanlara yönelik 43, klinik/birimlerde 1232 ve hastaneye yeni başlayanlara

50 olmak üzere toplam 1325 adet eğitim gerçekleştirilmiştir. Yine bu dönemde hasta ve hasta yakınlarına yönelik,

1750 katılımcı ile sekiz farklı alanda eğitim yapılmıştır. Ayrıca ameliyathane, yoğun bakım, palyatif

bakımhemşirelikleri alanlarında altı sertifikalı kurs programı gerçekleşmiştir. Yapılan SWOT analizi

raporunda,güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler belirlenmiştir. Güçlü yönler; yasal mevzuat, yönetim

desteği, eğitim komisyonu, nitelikli ekip, iç ve dış ortaklar, kurum içiiletişim kolaylığı, olumlu eğitim atmosferi,

planlanan eğitimlerin yüksek oranlarda gerçekleşmesi, hizmet içi eğitim kültürünün varlığı ve üniversite hastanesi

olmadır. Zayıf yönler; eğitimlere yeterince zaman ayrılamaması, zorunlu eğitimlerden bıkkınlık, eğitimlere karşı

oluşan önyargı, ek binalar, sık personel değişikliği, personel yetersizliği, alt yapı eksikliği, maddi sınırlılıklar,

hastane çevresinin güvensiz ve gelişmemişliği, olumsuz çalışan davranışlarıdır. Fırsatlar; yasal mevzuat,

denetimler, güçlü iletişim, kurumlar arasında güçlü işbirliği, hayırsever vatandaşlar, yöneticilerin istekliliği,

olumlu çalışan davranışları, eğitime ve eğitimciye karşı olumlu yaklaşım ve hastanenin fiziki konumudur.

Tehditler; çalışanların zorunlu eğitimlerden sıkılmış olmaları, hastane çevresinin güvensiz ve gelişmemişliği,

davranış problemleri, maddi yetersizlikler, hastanenin yoğunluğundan dolayı çalışanlarca tercih edilebilirliğinin

düşük olmasıdır.

Bu çalışma, İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yürütülen hizmet içi eğitimlerde birçok güçlü, zayıf,

fırsatlar ve tehditlerin bulunduğunu göstermiştir. Güçlü yönler ve fırsatların değerlendirilmesi, tehditlere karşı

önlem alınması ve zayıf yönlerin geliştirilmesi ile daha nitelikli hizmet içi eğitimlerin gerçekleşmesi sağlanabilir.

ANAHTAR KELİMELER: HİZMET İÇİ EĞİTİM, HASTANE EĞİTİM BÖLÜMÜ, SAĞLIK EĞİTİMİ,

KALİTE DEĞERLENDİRMESİ

EVALUATION OF IN-SERVICE TRAININGS BY SWOT ANALYSIS

Ayşegül DÖNMEZ1, Zekiye KARAÇAM2

1HEALTH MINISTRY, 2ADNAN MENDERES UNİVERSİTY

Nowadays, many institutions and organizations, including hospitals, perform in-service training programs in order

to provide a higher quality service to the receiving segment due to the increase in competitors and the increase of

options based on it. Various methods are used in the preparation process of in-service training programs in

hospitals. One of the important steps of the process is SWOT Analysis. SWOT, Strenghts(S), Weaknesses(W),

Opportunites(O), and Threats(T) words are composed of the initials. The aim of this study is to evaluate the in-

service trainings of Tepecik Hospital with SWOT analysis.

As a retrospective-descriptive study, this study was conducted with the SWOT analysis report conducted by an

educational midwife which conducts in-service trainings from the education unit of Tepecik Hospital. Data are

presented by descriptive statistics and through narrative narration.

Page 189: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

189

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

During the year 2017, a total of 1325 trainings were carried out, including 43 for all the employees, 50 for hospitals

beginners, and 1232 for the clinic / units. Patients and their caregivers of training, it was determined that an annual

average of 1750participants from eight different areas. 6certified course programs have been realized in the fields

of operating room, intensive care and palliative care nursing. In the SWOT analysis report, strengths, weaknesses,

opportunities and threats were identified. The strengths, legal regulations, management support, qualified team,

partners, communication, positive educational atmosphere, high rate of planned trainings, and training culture were

determined. Weaknesses, to allocate enough time to education, compulsory education from boredom, prejudices,

additional buildings, lack of personnel, lack of infrastructure, financial limitations, insecurity and inadequacy of

the hospital environment, it was found to be negative employee behavior. Opportunities are defined as legal

regulations, audits, communication, cooperation among institutions, positive employee behavior, positive attitude

towards education/educator, and physical location of hospital. Threats include employees are bored of compulsory

education, insecurity and development of the hospital environment, behavioral problems, and financial limitations.

This study showed that in-service training of Hospital has strengths, weaknesses, opportunities and threats. By

evaluating strengths and opportunities, measures can be taken against threats to develop weaknesses and qualified

in-service trainings can be realized.

KEYWORDS: İN SERVİCE TRAİNİNG, HOSPİTAL EDUCATİON DEPARTMENT, EDUCATİON,

HEALTH QUALİTY ASSESSMENT,

Page 190: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

190

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-72- KADIN-DOĞUM İLE İLGİLİ BİRİMLERDE EBELİK VE DİĞER

ÖĞRENCİUYGULAMALARININ KURUMSAL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ayşegül DÖNMEZ1, Zekiye KARAÇAM2, Yeşim YEŞİL3, Gülsüm GÜRSOY4, Pelin ORUÇ4,

1Sağlık Bakanlığı Tepecik EAH, 2Adnan Menderes Üniversitesi, 3Ege Üniversitesi, 4Sağlık Bakanlığı,

Klinik uygulamalar, ebelik ve diğer birçok uygulamalı meslek eğitiminin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

Hastanelerin birçok biriminde olduğu gibi kadın-doğum ile ilgili birimlerde ebelik lisans öğrencilerinin yanı sıra

lise ve ön lisans düzeylerinde diğer meslek uygulamalarının da eğitimleri yürütülmektedir. Bu birimlerde ebelik

öğrencileri ile birlikte hemşirelik, paramedik, sağlık bakım teknisyenliği, ebe ve hemşire yardımcıları olmak üzere

farklı gruplardaki çok sayıda öğrencinin uygulama yapması kurumsal acıdan ciddi sorun oluşturmaktadır. Ayrıca

bu kalabalık ve karmaşa eğitimin de istenilen düzeyde olmamasına neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı Sağlık

Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin kadın-doğum ile ilgili birimlerde ebelik ve diğer

öğrenci uygulamalarının kurumsal acıdan değerlendirilmektir.

Bu araştırmaretrospektif-tanımlayıcı olarak, 2015-2018 eğitim-öğretim yıllarında İzmir Tepecik Eğitim Araştırma

Hastanesi’nin kadın-doğum ile ilgili birimlerinde uygulama yapan3690 öğrenci ile yapılmıştır. Veriler hastanenin

eğitim biriminin kayıt sisteminden ve ilgili birimlerin toplantı raporlarından elde edilmiştir. Veriler tanımlayıcı

istatistikler ve öyküsel anlatım yolu ile sunulmuştur.

Hastanede uygulama yapmak üzere çeşitli bölümlerden ve okul türlerinden öğrenci kabulü yapılmaktadır. Mesleki

Teknik Anadolu Liselerinden, yıllık ortalama300 öğrenci kabulü yapılmaktadır. Bu öğrencilerin19 okuldan geldiği

ve sağlık bakım teknisyenliği, ebe ve hemşire yardımcılığı gibi farklı bölümlerden olduğu belirlenmiştir.

Hastanemizde yıllık 600lisans, 300ön lisans ve 30lisansüstü öğrenci uygulama yapmaktadır. Bu öğrencilerin 6

üniversitenin ebelik, hemşirelik, fizyoterapi, tıbbi dokümantasyon, sağlık kurumları işletmeciliği, paramedik, tıbbi

laboratuar, tıbbi görüntüleme, yaşlı bakım, biyomedikal mühendislik ve beslenme diyetetik bölümlerinden olduğu

tespit edilmiştir. Hastanenin öğrenci eğitimi ile ilgili yapılan toplantılarda birim yetkilileri öğrencilerin takip

edilmesi ve yönlendirilmeleri, sık rotasyondan kaynaklı uyum sorunları, hasta ve çalışan güvenliği, malzeme

tüketimi, öğrenciler, eğiticiler ve eğitim kurumları ile iletişim ve çalışan iş yükünün artması, sosyal alan

yetersizliği, hastane gelirinin öğrenciler ile paylaşılmak zorunda kalınması, atık yönetimi, hasta mahremiyeti ve

memnuniyeti konularında problem yaşandığını bildirmişlerdir. Ayrıca bu kurum çalışanları sorunların temel

kaynağı olarak öğrenci ve okul sayının fazla ve çeşitliolmasını göstermişlerdir.

Bu çalışma, İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nin kadın-doğum ile ilgili birimlerde öğrenci sayısı ve

çeşitliliğinin çok fazla olmasından dolayı sosyal, tüketim, eğitim, iş sağlığı ve güvenliği gibi çok sayıda sorun

bulunduğunu göstermiştir. Eğitim ve sağlık kurumlarının işbirliği ile kurumsal sorunların azaltılması ve eğitim

kalitesinin geliştirilmesi sağlanabilir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EĞİTİM, ÖĞRENCİ, UYGULAMA, GÜVENLİK

EVALUATE OF MIDWIFERY AND OTHER STUDENT PRACTICES IN UNITS WITH

OBSTETRİCS AND GYNECOLOGY

Ayşegül DÖNMEZ1, Zekiye KARAÇAM2, Yeşim YEŞİL3, Gülsüm GÜRSOY4, Pelin ORUÇ4

1HEALTH MINISTRY, 2ADNAN MENDERES UNİVERSİTY, 3EGE UNİVERSİTY

Clinical practice constitutes an important part of midwifery and many other practical vocational training. The

training of other vocational applications as it is in many units of the hospitals with obstetric and gynecology units,

midwifery graduate students in relevant, as well as in high school and undergraduate level are carried out. This

unit with midwifery students in nursing, paramedic, health care technicians, nurses and midwives assistants

different groups, including many students and making the application constitutes a serious institutional problem.

The aim of this study is to evaluate the midwifery and other student practices obstetric and gynecology units of

the Tepecik Education and Research Hospital.

Page 191: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

191

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

As a retrospective-descriptive study, this study was carried out with 3690students who applied in obstetric and

gynecology units of Tepecik Training and Research Hospital in 2015-2018 academic year. The data were obtained

from the registration system of the education unit and from the meeting reports of the relevant units. Data are

presented by descriptive statistics and through narrative narration.

Students are admitted to various departments and types of schools to practice at the hospital. Vocational High

Schools, an average of 300students are accepted annually. It was determined that these students were from different

departments such as 19schools and health care technicians, midwives and nurses. 600under-graduate, 300pre-

graduate and 30graduate students are practicing at the university level. It was determined that these students were

from 6universities and various departments. In the meetings of the hospital about the student education, the unit

officials reported that there were problems regarding patient and employee safety, consumption, increasing the

workload, lack of social space, patient privacy and satisfaction of the students. Additionally, the employees of this

institution showed that the number of students and schools were more and more diverse as the main source of the

problems.

This study showed that there are many problems such as social, consumption, education, occupational health and

safety in Tepecik Hospital due to the high number and number of students in the obstetrics and gynecology units.

Reduction of corporate issues with the cooperation of educational and health institutions, and improve the quality

of education.

KEYWORDS: MIDWIFERY, EDUCATION, STUDENT, PRACTISE, SAFETY

Page 192: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

192

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-73- EBELİK EĞİTİMİNDE SİMÜLASYON KULLANIMI

Hale UYAR HAZAR1, Sinem GÜLTEKİN2,

1Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü Aydın, TÜRKİYE, 2Zonguldak Kadın

Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Zonguldak, TÜRKİYE,

Ebe eğitiminde simülasyon kullanımı konusunda farkındalık oluşturmaktır

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, EĞİTİM, SİMÜLASYON

SIMULATION USE IN MIDWIFERY EDUCATION

Hale UYAR HAZAR1, Sinem GÜLTEKİN2

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTYFACULTY OF HEALTHSCİENCESMİDWİFERYDEPARTMENT,

AYDİN, TURKEY, 2ZONGULDAK OBSTETRİCS AND GYNECOLOGY HOSPİTAL, ZONGULDAK,

TURKEY

The aim of this review is to raise awareness about the use of simulation in midwife training.

KEYWORDS: MİDWİFERY, EDUCATİON, SİMULATİON

Page 193: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

193

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-74- EBELERİN EMPATİK İLETİŞİM BECERİSİNİN, İNTRAPARTUM DÖNEMDEKİ

OBSTETRİK SONUÇLAR ÜZERİNE ETKİSİ

SONGÜL AKTAŞ1,

1Karadeniz Teknik Üniversitesi,

Ebelerin empatik iletişim becerisinin intrapartum dönemdeki obstetrik sonuçlara etkisini incelemektir.

Veriler; ULAKBİM, Cochrane Library, Pubmed ve Google Scholar gibi çevrimiçi veri tabanlarından elde

edilmiştir.

İntrpartum dönemde, anne adayı karşılaştığı fizyolojik ve psikolojik değişikliklerle başa çıkabilmesi için; birinin

desteğine ihtiyaç duyabilmektedir. Kadınların destek ihtiyaçlarının giderilebilmesi, ebenin empatik iletişim

becerisiyle (EEİB) mümkündür. İntrapartum dönemde annelerin ebelerden başlıca beklentisi; onlara saygılı,

güleryüzle, samimi, anlayışlı, açıklayıcı ve geri bildirimde bulunma gibi empatik iletişimdir. Ebenin empatik

olmayan tutum ve davranışı; gebelerin doğumdan ve sağlık profesyonellerinden korkmalarına neden olmaktadır.

Korku, oksitosin, endorfin gibi hormonların fizyolojik işleyişini bozarak, kadının doğum ağrılarısıyla baş etme ve

kontrol gücünü azaltmakta, analjezi ve sentetik oksitosin gibi tıbbi müdahale gereksinimini artırmaktadır.

EEİB’nin iyi düzeyde olması, intrapartum dönemdeki tıbbi müdahale oranını düşürür, doğumda anne

memnuniyetini artırır. Sadler ve ark. (2001) çalışmasında, bire bir ebelik bakımı alan, ebeler tarafından empatik

yaklaşılan annelerde doğum memnuniyeti yüksek bulunmuştur. Baldisserotto ve ark. (2016) çalışmasında;

doğumda mahremiyete özen gösterildiğini ve sağlık çalışanlarından empatik destek aldığını belirten annelerin,

bakım verenleri daha olumlu algıladıkları belirlenmiştir. EEİB anne adayına duygusal destek sağlamaktadır.

İravani ve ark. (2015) çalışmasında, doğumda duygusal destek beklentisi karşılanan annelerin; öz yeterliliklerinin

arttığı, doğum ağrılarıyla daha iyi baş edebildiği belirlenmiştir. Aktaş ve ark. (2017) çalışmasında, ebe yardımıyla

doğuran annelerde, ebelere verilen 32 saatlik empati eğitimi sonrası doğuran annelerde, ebelerin eğitimi öncesi

doğuranlara göre anne memnuniyeti daha yüksek (mahremiyete saygı, rahatlatma vb), sentetik oksitosin,

epizyotomi, analjezi kullanımıysa daha düşük saptanmıştır (p<0.05). Vargens and Alexandra’ın çalışmasında

(2013), emosyenel desteği içeren empatik iletişimin doğumda tıbbi müdahaleleri azalttığı ve doğum

memnuniyetini artırdığı belirlenmiştir.

EEİB, intrapartum dönemde doğumdan memnuniyetin artmasına ve tıbbi müdahalelerin azalmasına katkı

sağlamaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: EBE, EMPATİK İLETİŞİM, VAJİNAL DOĞUM, İNTRAPARTUM DÖNEM,

OBSTETRİK SONUÇLAR

THE EFFECT OF EMPHATİC COMMUNİCAİTON SKİLLS OF THE MİDWİVES AT

İNTRAPARTUM PERİOD ON OBSTETRİC OUTCOME

SONGÜL AKTAŞ1

1KARADENİZ TECHNİCAL UNİVERSTY

To examine the effect of empathic communicaiton skills of the midwives at intrapartum period on obstetric

outcome.

Data were collected from online data bases such as ULAKBIM, PubMed, Google Scholar.

The mother candidate may need the support of other people in order to be able to cope with the physiological and

psychological changes at intrapartum period; It is possible to meet women’s need for this support through empathic

communication skills of the midwife (ECSM). During the intrapartum peirod, the main expectations of the mothers

from midwives is to approach them with empathic communication by being respectful, friendly, sincere,

explanatory and giving feedback. Giving service with non-empathic communication during delivery causes

pregnant women to be afraid of the birth and the health professionals. The fear of birth can lead to decrease of the

Page 194: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

194

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

mother control ability and to incrase medical intervention. Good communcation skills of the midwives incrases

maternal satisfaction, and decrases the medical interventions at intrapartum period. Sadler et al., (2001) determined

that childbirth satisfaction was high in mothers who received an individual midwife care and were empathically

approached by midwives. Balisserotto et al., (2016) determined that mothers who stated that their privacy was

respected and received emphatic support from the healthcare workers during the labor evaluated the caregivers

more positive. Iravani et al. (2015) determined that mothers’ self-sufficiency increases, they feel better, they cope

with birth pain better when their emotional support expectations were met during the birth. Aktaş et al., (2017)

was determined that maternal satisfaction such as midwifery care, respect for privacy, relieving was higher at birth

and the rates of medical interventions such as synthetic oxytocin, analgesia and episiotomy were lower at mothers

who gave birth after the empathy training with 32 hours of the midwives.

ECSM has a positive effect on increasing maternal satisfaction at intrapartum peirod and decreasing the rates of

medical interventions.

KEYWORDS: MİDWİFE, EMPATHİC COMMUNİCATİON, VAGİNAL BİRTH, İNTRAPARTUM

PERİOD, OBSTETRİC OUTCOMES.

Page 195: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

195

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-75- KLİNİKTE ÇALIŞAN EBELERİN VE YENİ MEZUN EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN

MENTORLUK MODELİ DENEYİMLERİ: NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

ŞEBNEM KURUL1, ESİN ÇEBER TURFAN1,

1EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ EBELİK BÖLÜMÜ,

Araştırma, klinikte çalışan ebelerin ve son sınıf ebelik öğrencilerinin formal mentorluk programına ilişkin

deneyimlerini, görüşlerini ve önerilerini tanımlamak amacıyla yapılmış nitel bir araştırmadır.

Araştırmanın evrenini İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü dördüncü sınıf öğrenciler ile öğrencilerin

intörnlük stajını yaptıkları beş hastanenin doğum salonunda çalışan ebeler oluşturmaktadır. Araştırmanın

örneklemini iki kamu hastanesinde staj yapmış 32 öğrenci ve 7 mentor oluşturmaktadır. Formal mentorluk

programı kapsamında mentor ebelerin, öğrenciler ile birebir ve grup mentorluk modeline uygun olarak

eşleştirilmesine özen gösterilmiştir. Veri toplama aracı olarak 5 adet açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış

görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme sırasında ses kaydı alınmıştır. Görüşme formundaki sorular; öğrencilerin

deneyimlerine göre mentorluk/mentor kavramını tanımlamalarına ebelerin deneyimlerine göre mentorluk

programının sağladığı yararlara ilişkin görüşlerin belirlenmesini içermektedir. Veri toplama süreci araştırmacı

tarafından 26 Şubat 2017- 28 Ekim 2017 tarihleri arasında yüz yüze görüşme şeklinde gerçekleştirilmiştir.

Görüşme sırasında alınan ses kayıtları sonrasında yazılı ortama aktarılmıştır. Yazılı ortama aktarılan ses kaydı

çıktıları nitel veri analiz yöntemlerinden içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir.

Yapılan analiz sonucunda; öğrenciler mentor kavramının kendilerine daha çok “yol gösteren” kişiyi ifade ettiğini

bildirmişlerdir. Ebelik öğrencileri formal mentorluk programının, akademik bilginin klinik ortamda pratik

uygulamaya yansıması sürecinde, pratik becerilerin gelişmesinde, öğrencinin birebir mentoru ile uygulamaya

katılmasında olumlu yönünün olduğunu belirtmişlerdir. Öğrencilere göre etkili bir mentorun sahip olması gereken

özellikleri “kişisel özellikler, mesleki özellikler ve öğretme becerisi” olarak üç ana temada sınıflandırılmıştır.

Mentorluk programı kapsamında öğrencilerin ve ebelerin deneyimlerine göre “iletişimi güçlendirme ve kendine

güven” temaları programın kendilerine sağladığı yararlar olarak belirlenmiştir. Gelecekteki düzenlenecek

mentorluk programlarına yönelik; öğrencilerin mentorun çalışma saatlerine uygun şekilde staj saatlerinin ve gece

nöbetlerinin planlanması gerektiği önerilmiştir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, MENTOR, FORMAL MENTORLUK

THE FORMAL MENTORING EXPERIENCES OF CLINICAL MIDWIVES AND SENIOR

MIDWIFE STUDENTS: A QUALITATIVE RESEARCH

ŞEBNEM KURUL1, ESİN ÇEBER TURFAN2

1EGE UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCES DEPARTMENT OF MIDWIFERY, 2FACULTY

OF HEALTH SCIENCES DEPARTMENT OF MIDWIFERY

This study is an qualitative research to describe the experiences, opinions and proposes solutions of clinical

midwives and senior midwife students towards formal mentoring program.

The study population was composed of senior midwife students and midwives working in the delivery room of

five hospitals were formed within the scope of internship. The study sample was composed of seven mentors and

32 internship students at two public hospitals. Mentors have been matched with students according to classical and

group mentoring model. As an instrument of data collection consisting of 5 semistructured interview form used

open-ended questions. Interviews were taken during the sound recording. The interview form included questions

about mentoring/mentor description of students and mentoring benefits of midwives. The process of data collection

conducted by the researcher, between 26 February 2017 – 28 October 2017 date in the form of face to face

interviews. Records of the sound are written during the interview. Written audio recording outputs were analyzed

using qualitative the data the analysis methods, content analysis.

Page 196: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

196

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

Result of the analysis; students reported that the mentor's role was mostly “a guide person” to them. Midwife

students stated that formal mentoring program was effective on the process application of theory into practice,

improving skills, practicing skills with allocated mentor. Students noted that the characteristics of effective clinical

mentors should have “Interpersonal relationship skills, midwife competence and teaching skills”

During mentoring program; according to students and midwives experiences "strengthening communication and

self-confidence" were themes that benefits of the program to them. Creating future mentoring programs; it was

suggested that practicum times and night duty should be suitably planned according to mentors work time and

internship students.

KEYWORDS: MİDWİFERY, MENTOR, FORMAL MENTORİNG

Page 197: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

197

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-76- GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE İRAN’DA EBELİK EĞİTİMİ

Ahdiyeh SAADAT1, Hafize ÖZTÜRK CAN2,

1Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Ebelik Anabilim Dalı, 2Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

Ebelik Bölümü,

Bu derlemede amaç İran'da geçmişten günümüze ebelik eğitiminde değişimi ortaya koymakla amaçlanmıştır.

Ebelik eğitimi gayri resmi olarak 1919 yılı İran’ın başkenti Tahran’da başlamıştır ve 1929 yılına kadar devam

etmiştir. 1929 yılından beri ebelik okulu Tahran'daki faaliyetlerine resmen başladı. Beş yıllık ilk okulundan mezun

olan kızlar ebelik okuluna katılma hakkını kazanaıp ve üç yıllık eğitim almaya başlamışlardır. 1970 yılından beri

ebelik eğitimi ön lisans düzeyinde Sağlık Bakanlığı ve Kızılay tarafından kurulmuştur. Kültür devriminden sonra

1982 yılıdan itibaren KONKUR adı verilen ilk katılım sınavı ön lisans düzeyinde ebelik öğrencisi almaya

başlamıştır.

1985 yılında ilk bağımsız ebelik lisans (önlisans’tan lisans’a giriş hakkı) sınavı yapılmıştır. 1987 yılında bazı

Ebelik ve Hemşirelik Fakülteleri ebelik eğitimi için dört yıllık lisans düzeyinde ebelik öğrencisi almaya

başlamıştır. 1985-1986 yılında ilk bağımsız yüksek lisans sınavı Tarbiyat Modarres Üniversitesinde yapılmıştır.

Yüksek lisans düzeyindeki ebelik eğitimi iki Anabilim Dalı, anne çocuk sağlığı dalı ve ebelik eğitimi dalı olarak

başlamıştır. 2006 yılında ebelik bölümünün ilk PHD sınavı Sağlık Bakanlığı tarafından yapılıp ve öğrenci almaya

başlamıştır.

Bu bilgiler ebelik eğitiminde değişim ve gelişim olduğunu göstermektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK EĞİTİMİ, İRAN’DA EBELİK, TARİHÇE

MİDWİFERY EDUCATİON İN IRAN FROM PAST TO PRESENT

Ahdiyeh SAADAT1, Hafize ÖZTÜRK CAN2

1EGE UNİVERSİTY HEALTH SCİENCES INSTİTUTE MİDWİFERY , 2EGE UNİVERSİTY HEALTH

SCİENCES FACULTY MİDWİFERİ

The aim of this review is to reveal the change in midwifery education in Iran.

Midwifery education was unofficially started in 1919 in Tehran, Iran's capital and continued until 1929. Since

1929, the midwifery school officially started its activities in Tehran. Girls who graduated from a five-year primary

school have the right to attend midwifery school and start to study for three years. Since 1970, midwifery education

associate degreehas been established by the Ministry of Health and Red Crescent as a associate degree. After the

cultural revolution, since 1982, the first national entrance exam for college and universities (KONKOUR) for the

course of midwifery as a associate degree.

In 1985, the first continuation exam from associated degree to bachelor of science. Starting 1987 some of nursing

and midwifery colleges and university had started enrollment student for four years course of independent bachelor

in midwifery. In 1985-1986, the first independent master exam was held at the University of Modarres. The master

level of midwifery education started in two branches, mother and child health and midwifery education. In 2006,

the first PHD exam of the midwifery course was held by the Ministry of Health and started to enroll students.

This information shows that there is change and development in midwifery education.

KEYWORDS: MİDWİFERY EDUCATİON, İRAN MİDWİFERY, HİSTORY

Page 198: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

198

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-77- EBELİK EĞİTİMİNDE MENTOLUĞA BAKIŞ

GUL ERTEM1, MAHİDE DEMİRELÖZ AKYUZ2,

1Ge Üniversitesi, Hemşirelik Fakültesi,Kadın Sağlığı Ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilimdalı, 2Ege

Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi,Ebelik Bölümü,

Bu derlemede; ebelik eğitiminin uygulamasında mentorluğun nasıl kullanılacağı ve mentorluk konusu ile ilgili

literatür sunulması amaçlanmaktadır.

Giriş: Mentorluk kavramının kökeni 3500 yıl öncesine Yunan mitolojisine dayanmaktadır. Ortaçağda mentorluk,

“öğretmen-öğrenci” ilişkisindeki öğrenci, mentorun deneyimlerinden yararlanan ve mentor öğrencinin gelişimine

katkı sağlayan ve onu cesaretlendiren kişi olarak yorumlanmıştır. Günümüzde mentor kavramı bir başkasının

kişisel gelişimine yönelik ilişki oluşturan; bu ilişkinin dinamik ve karşılıklı olmasını sağlayan kişi olarak

tanımlanmıştır. Bir başka tanıma göre ise; mentor; rehber, akıl hocası, öğretmen, yol gösterici; güçlüklere karşı

kişi ya da kişileri hazırlayan, mücadele gücünü arttıran yol göstericidir. Mentorluk ise; daha deneyimli bir kişi ile

(mentor) daha az deneyimli olan kişi (mentee) arasındaki gerçekleşen etkileşim, deneyimin paylaşımı ile bilgeliğe

ulaşma sürecidir.

Sonuç Nitelikli mentorluk, anne-bebeklerin sağlık ve esenliğini korumak için ebelik bakımında mükemmelliği

sağlamak, güvenli, yetkin ve şefkatli ebeler haline gelebilmeleri için gerekli bilgi ve becerileri geliştirmesini

sağlamak açısından önemlidir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK,MENTÖRLÜK,SAĞLIK,EĞİTİM

A LOOK AT THE MİDWİFERY İN MİDWİFERY EDUCATİON

GUL ERTEM1, MAHİDE DEMİRELÖZ AKYUZ2

1EGE UNİVERSİTY, FACULTY OF NURSİNG, DEPARTMENT OF WOMEN'S HEALTH AND DİSEASES

NURSİNG, 2EGE UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES,DEPARTMENT OF MİDWİFERY

In this compilation; how to use mentoring in the practice of midwifery education and to present the literature about

mentoring.

Introduction: The root of the concept of mentoring is based on Greek mythology 3500 years ago. In the middle

ages mentoring was interpreted as a "teacher-student" -related student, who benefited from the experience of the

mentor and contributed to and encouraged the mentor student. Nowadays, the concept of mentor is the one that

creates a relationship with another person's personal development; it is defined as the person who provides this

relationship as dynamic and mutual. According to another definition; Ment; Guide, mentor, teacher, guide;

preparing the person or persons against the difficulties, leading to increase the struggle power. Mentorship is; the

actual interaction between a more experienced person (mentor) and a less experienced person (mentee) is the

process of sharing experience and wisdom.

Result: Qualified mentoring is important to ensure that mothers-infants develop the knowledge and skills necessary

to maintain excellence in midwifery care and to develop safe, competent and compassionate midwives to protect

their health and well-being. In the future, mentoring can be a tool for the development of midwifery practice and

knowledge through the promotion of new and experienced ebbs. Therefore; Midwives should be encouraged to

seek appropriate mentors in their education and to fulfill their mentoring relationships.

KEYWORDS: MİDWİFERY, MENTORİNG, HEALTH, EDUCATION

Page 199: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

199

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-78- 4. SINIF EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN GÖZÜYLE BABALIK DURUMLARI ÜZERİNE

NİTEL ÇALIŞMA

Yonca ÇİÇEK OKUYAN1, Nursen BOLSOY1,

1Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü,

Araştırma, ebelik öğrencilerinin doğum servisinde gözlemledikleri babalık durumlarını toplumsal cinsiyet

rollerine yönelik bakış açısıyla incelemek amacıyla yapılmıştır.

Nitel araştırma deseninde olan çalışmada, amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmış olup, toplam 15 ebelik 4. sınıf

öğrencisi örneklem grubunu oluşturmuştur. Araştırma verileri, bir kamu üniversitesinin Sağlık Bilimleri Fakültesi

Ebelik Bölümünde, 25 Kasım 2017-25 Aralık 2017 tarihleri arasında, “Birey Tanılama Formu” ve yarı

yapılandırılmış “Görüşme Formu” ile toplanmıştır. Görüşmeler ses kayıt cihazına kaydedilmiş, kayıtlar bilgisayar

ortamında yazılı döküm haline getirilmiştir. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.

Analiz sonucunda; “doğumdan sonra babanın durumu” ana teması belirlenmiştir. Alt temalar olarak; doğumdan

sonra babanın duygusu/yansıması, babanın bebeği ilk gördüğünde durumu, doğumdan sonra baba görevi,

doğumdan sonra babanın davranışı, doğumdan sonra annenin yanında bulunan kişi olmak üzere beş alt tema

belirlenmiş ve toplumsal cinsiyet rollerine göre incelenmiştir. Babaların bekleyiş içinde ve heyecanlı olduğu,

babaların bebeği ilk gördüğünde heyecanlı olduğu, bebeğin ihtiyaçları için anneye destek olduğu, babaların görev

olarak evrak işlerini halletme, ihtiyaç duyulan eşya ve malzemeleri almak gibi sorumluluklar üstlendiği, anneye

ilgi göstermeyi daha çok kayınvalideye ve annenin yanında bulunan diğer kadınlara devrettiği belirlenmiştir.

Bulgular toplumsal cinsiyet rolleri açısından incelendiğinde; doğum ve doğum sonrası baba davranışlarının ve biz

sağlık çalışanlarını beklentilerinin eşitlikçi cinsiyet rolü yönünde olmadığı, geleneksel cinsiyet rolü yönünde

olduğu gözlemlenmiştir.

Babaların doğum ve doğum sonrası dönemde çoğunlukla geleneksel cinsiyet rolüne uygun davrandığı ve sağlık

hizmet sunumunun da bunu desteklediği söylenebilir. Eşitlikçi cinsiyet rolünün gelişmesi açısından, doğum ve

doğumdan sonra babaların annelerin yanında olmasının desteklenmesi önerilmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBE, ÖĞRENCİ, BABALIK DURUMU

QUALITATIVE STUDY ABOUT STATUS OF FATHERHOOD WİTH EYE OF 4TH GRADE

MİDWİFERY STUDENTS

Yonca ÇİÇEK OKUYAN1, Nursen BOLSOY1

1MANİSA CELAL BAYAR UNİVERSİTY HEALTH SCİENCE FACULTY MİDWİFERY DEPARTMANT

The research was conducted to determine the paternity case, which midwifery student observe in maternity

services, from a point of view of gender roles.

İn research which is qualitative research design, purposive sampling method has been used, a total of 15 midwifery

students of the 4th class formed the sample group. Research data were collected in the Department of Midwifery

of the Faculty of Health Sciences of a public university, between 25 November 2017 and 25 December 2017, with

”Individual Diagnostic Form“ and semi-structured u Interview Form”. Interviews recorded on a voice recorder,

the records were transcribed in a computer environment. Content analysis method was used for data analysis.

As a result of the analysis; “In father's condition after birth” is determined as the main theme. As sub themes; five

sub-themes identified to be “the father's sense / reflection after birth”, “when the father first saw the baby”, “father

duty after birth”, “the behavior of the father after birth”, “person next to the mother after birth” and it were

examined according to gender roles. It was determined that the fathers are waiting and excited, that fathers are

excited when they first see the baby, support for the mother to the needs of the baby, paperwork as the task of

fathers, undertakes responsibilities such as purchasing goods and materials needed, the mother transferred the

attention to her mother-in-law and other women who were near her. When the findings are examined in terms of

Page 200: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

200

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

gender roles; that father behaviors and the expectations of the health care workers in birth and postpartum are not

towards the equitable gender role, it was observed towards the traditional gender role.

It can be said that fathers behave in accordance with traditional gender roles mostly during birth and postpartum

period and health service delivery also supports this. In terms of the development of equalityist gender role, it is

recommended to support fathers to be with mothers in birth and postpartum

KEYWORDS: MİDWİFE, STUDENT, FATHERHOOD STATUS

Page 201: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

201

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-79- EBELİK ÖĞRENCİLERİNE VERİLEN AİLE PLANLAMASI EĞİTİMİNİN AİLE

PLANLAMASI TUTUMLARINA ETKİSİ

Selma ŞEN1, Benay OĞUZ GÜLŞEN2, Gözde SEZER2, Nursen BOLSOY1,

1MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, 2MANİSA CELAL BAYAR

ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ,

Araştırma, topluma aile planlaması konusunda danışmanlık yapacak olan ebelik öğrencilerine verilen aile

planlaması dersinin, öğrencilerin aile planlaması yöntemleri konusuna bakış açılarını ve tutumlarına etkisini

belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Tanımlayıcı ve kesitsel olarak planlanan araştırma, 1 Mart-25 Mayıs 2018 tarihleri arasında bir kamu

üniversitesinin Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü’nde öğrenim gören çalışmaya katılmaya gönüllü üçüncü

sınıfta öğrenim gören 68 öğrenci ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında, öğrencilerin tanımlayıcı özelliklerini

içeren soru formu ile “Aile Planlaması Tutum Ölçeği ” kullanılmıştır. Araştırma verileri ön test ve son test olarak

uygulanmış olup, ön test aile planlaması dersini almadan, son test ise aile planlaması dersini aldıktan sonra aynı

dönem içerisinde uygulanmıştır.

Öğrencilerin yaş ortalaması 21.3±2.5’dir. Öğrencilerin %40.4’ünün gelir durumunu gelirin gidere denk olarak

algıladığı, %25.5’inin Ege Bölgesinde yaşadığı saptanmıştır. Çalışmada öğrencilerin ön test Aile Planlaması

Tutum Ölçeği toplam puanının 141.80±16.43 olduğu ve ölçeğin "Toplumun Aile Planlamasına İlişkin Tutumu"

alt boyutundan 64.45±6.65, "Aile Planlaması Yöntemlerine İlişkin Tutumu" alt boyutundan 43.20±8.02 ve

"Doğuma İlişkin Tutumu" alt boyutundan 34.14±4.49 puan aldıkları belirlenmiştir. Çalışmada öğrencilerin son

test Aile Planlaması Tutum Ölçeği toplam puanının 148.18±18.80 olduğu ve ölçeğin "Toplumun Aile

Planlamasına İlişkin Tutumu" alt boyutundan 65.69±7.82, "Aile Planlaması Yöntemlerine İlişkin Tutumu" alt

boyutundan 48.30±6.97 ve "Doğuma İlişkin Tutumu" alt boyutundan 34.33±5.43 puan aldıkları belirlenmiştir.

Öğrencilere uygulanan Aile Planlaması Tutum Ölçeğinin ön test ve son test puan ortalamaları arasında yapılan

Paired Sample Test sonucunda istatistiksel açıdan anlamlı fark vardır. (t=94,007, p<0.001).

Topluma aile planlaması konusunda danışmanlık yapacak olan ebelik öğrencilerinin aldığı aile planlaması dersinin

tutum puanlarını arttığı saptanmıştır. Aile planlaması kadının üreme sağlığını sürdürmede en önemli unsurlardan

biridir. Bu nedenle etkin danışmanlık becerisinin arttırılması için ebelik eğitiminde aile planlamasına yönelik

farkındalığın arttırılması önerilmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİLERİ, AİLE PLANLAMASI, TUTUM

THE EFFECT OF FAMILY PLANNING EDUCATION ON MIDWIFERY STUDENTS'

FAMILY PLANNING ATTITUDES

Selma ŞEN1, Benay OĞUZ GÜLŞEN2, Gözde SEZER2, Nursen BOLSOY1

1MANISA CELAL BAYAR UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCES

This research was conducted to determine the effects of family planning education on midwifery students' attitudes

towards family planning methods.

Research is planned in descriptive and cross-sectional type. The research was conducted between March 1 and

May 25, 2018, with 68 students studying at the Department of Midwifery at the School of Health Sciences of a

public university. Questionnaire form which comprise of two parts was used in order to collect data. Students’

characteristics and opinions about ethics are asked in the first part. “Family Planning Attitude Scale”. The research

data were applied as pre-test and post-test, the pre-test was taken without taking the family planning education and

the post-test was applied in the same period after taking the family planning education.

The mean age of the students was 21.3 ± 2.5. It was determined that 40.4% of the students perceived the income

as equivalent to income and 25.5% of the students live in the Aegean region. According to the pre-test results of

Page 202: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

202

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

the study, the mean score of the Family Planning Attitude Scale of the students was 141.80 ± 16.43, the " Behaviour

of the Society About Family Planning" subscale mean score was 64.45 ± 6.65, the " Behavior about Family

Planning Methods" subscale mean score was 43.20 ± 8.02 and " Behaviour about the Labor" subscale mean score

was 34.14±4.49. There is a statistically significant difference between the pre-test and post-test mean scores of the

Family Planning Attitude Scale applied to the students (t = 94,007, p <0.001).

It has been determined that family planning education given to midwifery students who will be counseling about

family planning increases their attitude scores. Family planning is one of the most important factors in maintaining

a woman's reproductive health. For this reason, it is suggested to increase awareness of family planning in

midwifery education in order to increase effective counseling skills.

KEYWORDS: MİDWİFERY STUDENTS, FAMİLY PLANNİNG, ATTİTUDE

Page 203: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

203

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-80- EBELİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN BİREYSEL YENİLİKÇİ DÜZEYLERİ VE

AKADEMİK MOTİVASYON ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Çiğdem KARAKAYALI1, Zeliha ÖZŞAHİN1, Tuğba Enise BENLİ1,

1İnönü Üniversitesi,

Bu araştırma ile ebelik bölümü öğrencilerinin bireysel yenilikçi düzeyleri ve akademik motivasyon arasındaki

ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

İlişkisel-tanımlayıcı türde planlanan bu araştırmanın evrenini İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik

Bölümünde okuyan 210 öğrenci, örneklemini ise araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden ve veri toplama

zamanında okulda bulunan 188 ebelik öğrencisi oluşturmuştur. Çalışmanın verileri "Kişisel Bilgi Formu",

''Bireysel Yenilikçilik Ölçeği(BYÖ)" ve "Akademik Motivasyon Ölçeği(AMÖ)" ile toplanmıştır. Verilerin

değerlendirmesinde “sayı, yüzde dağılımları, ortalama, standart sapma ve pearson korelasyon'' testleri

kullanılmıştır.

Öğrencilerin yaş ortalaması 20,90±2,39’dur. Öğrencilerin %84,6’sı çekirdek aile yapısına sahip, %78,2’sinin

sosyal güvencesi bulunmakta, %84,6’sının ekonomik durumu orta düzeydedir. Öğrencilerin %68,1’i kişiler arası

ilişkilerinde iyi düzeyde olduğu, %49,5’i ayda en az 1 veya 2 kitap okuduğu, %52,7’si kendi isteği ile ebelik

bölümünü tercih ettiği ve %78,7’si devam ettiği programdan orta düzeyde memnun kaldığını ifade etmiştir.

Öğrencilerin BYÖ’den aldıkları toplam puan ortalamaları 64,79±8,58’dir. Öğrencilerin aldıkları puan

ortalamasına göre orta düzeyde yenilikçi olduğu ve sorgulayıcı kategoride bulunduğu belirlendi. AMÖ’nün “İçsel

motivasyon”, “Dışsal motivasyon”, “Motivasyonsuzluk” alt ölçeklerinden aldıkları toplam puan ortalamaları

sırasıyla; 9,03±6,23, 57,00±14,91, 62,15±12,15’tir. Öğrencilerin bireysel yenilikçi ölçeği puan ortalaması ile

akademik motivasyon ölçeğinin motivasyonsuzluk alt boyutu puan ortalaması arasında negatif yönde istatistiksel

olarak anlamlı zayıf düzeyde, içsel motivasyon alt boyut puan ortalaması arasında pozitif yönde istatistiksel olarak

anlamlı zayıf düzeyde ilişki olduğu belirlendi (p<0,05).

Öğrencilerin bireysel yenilikçi düzeyi arttıkça motivasyonsuzluk düzeyinin azaldığı, buna karşın içsel motivasyon

düzeyinin arttığı belirlendi.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİLERİ, YENİLİKÇİLİK, MOTİVASYON

INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN INDIVIDUAL INNOVATIVE

LEVELS AND ACADEMIC MOTIVATION OF MIDWIFERY STUDENTS

Çiğdem KARAKAYALI1, Zeliha ÖZŞAHİN1, Tuğba Enise BENLİ1

1INONU UNİVERSİTY

This research aims to determine the relationship between the individual innovative levels of midwifery students

and academic motivation.

It consists of 210 students who attend in Inönü University Faculty of Health Sciences Midwifery Department to

the universe of this research which is planned as a relational-descriptive type and in the samples ,188 midwifery

students who voluntarily accepted to participate in the research and were in the school at the time of data collection.

The data of the study were collected by using the "Personal Information Form", "Individual Innovation Scale (IIS)"

and "Academic Motivation Scale (AMS)." In the evaluation of the data, "number, percentage distributions, mean,

standard deviation and pearson correlations" tests were used.

The average age of the students is 20,90 ± 2,39. 84,6% of the students have a core family structure, 78,2% have

social security and economic status of 84,6% is middle. It was expressed that 68,1% of the students were good at

interpersonal relations, 49,5% of them read at least 1 or 2 books per month, 52,7% preferred midwifery at their

own request and 78,7% he was moderately satisfied with the programs. The average total score of the students

obtained from IIS is 64,79 ± 8,58. It was determined that the students were moderately innovative according to

Page 204: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

204

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

their average score that obtained and were in the questioning category. The total score averages of the subscales

of "internal motivation", "external motivation" and "non motivation" of AMS is 9,03 ± 6,23, 57,00 ± 14,91, 62,15

± 12,15. It was determined that there was a statistically significant weak correlation between the average score of

the individual innovative scale of the students and the mean score of the motivation non-motivation subscale of

the academic motivation scale, statistically meaningful weakness of the negative motive power, and the internal

motivation subscale average of the positive motive power (p <0,05).

It was determined that as the individual innovative level of the students increased, the level of motivation

decreased, whereas the level of internal motivation increased.

KEYWORDS: MIDWIFERY STUDENTS, INNOVATION, MOTIVATION

Page 205: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

205

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-81- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN TEKNOLOJİ VE İNTERNET BAĞIMLILIĞI İLE

YAŞAM DOYUMU ARASINDAKİ İLİŞKİNİN BELİRLENMESİ

Bilgesu ARSLAN1, Nuran MUMCU1, Emine KOÇ1,

1Ondokuzmayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü,

Ebelik öğrencilerinin internet bağımlılığı ile yaşam doyumu arasındaki ilişkiyi saptamak.

Araştırma tanımlayıcı ilişki arayan bir çalışma olup 24/04/2018-12/05/2018 tarihleri arasında Samsun Ondokuz

Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde gerçekleştirildi. Evreni Ebelik Bölümü’nde eğitim gören 315

öğrenci oluşturdu. Örneklem seçimine gidilmeyip çalışmanın planlandığı tarihlerde okulda olan çalışmaya gönüllü

toplam 266 ebelik öğrencisi çalışmaya katıldı. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından literatür doğrultusunda

geliştirilen anket formu, Young İnternet Bağımlılığı Testi Kısa Formu, Yaşam Doyum Ölçeği kullanılarak elde

edildi. Veriler SPSS 20 Paket programı ile hesaplandı. İstatiksel yöntem olarak frekans analizi, tanımlayıcı

istatistik analizi, Kruskal-Wallis Testleri ve Mann Whitney U Testi kullanıldı.

Öğrencilerin yaş ortalaması 21.09± 2.53, toplam 266 öğrenciden 1.sınıf=68, 2.sınıf=59, 3.sınıf=63, 4.sınıf =76 kişi

%98.1 i bekar yaşanılan yer.%30.8 i ilçede yaşamakta, %56.8 i ailesiyle yaşıyor, %80.1 inin gelir durumu orta

düzeyde olduğu belirlenmiştir Öğrencilerin yaşam doyumu ölçeğinden aldıkları puan ortalamaları 3.08±0.76

internet bağımlılığı ölçeği puan ortalaması 27.15±7.62 olduğu saptandı. Ölçek puan ortalamaları arasındaki ilişki

korelasyon ile incelendiğinde yaşam doyumu ile internet bağımlılığı arasında negaif yönde ve zayıf düzeyde

anlamlı ilişki r =-.364 olduğu görüldü.

Öğrencilerin internete olan bağımlılığı arttıkça yaşam doyumlarının azaldığı görülmektedir. Öğrencilerin

internette geçireceği zaman üniversitenin oluşturacağı etkinlikler, kulüp faaliyetleri vb şekilde azaltılabilir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİSİ, TEKNOLOJİ, İNTERNET BAĞIMLILIĞI,YAŞAM

DOYUMU

DETERMİNATİON OF THE RELATİONSHİP BETWEEN TECHNOLOGY AND

INTERNET ADDİCTİON AND LİFE SATİSFACTİON OF MİDWİFERY STUDENTS

Bilgesu ARSLAN1, Nuran MUMCU1, Emine KOÇ1

1ONDOKUZMAYİS UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES DEPARTMENT OF MİDWİFERY

To determine the relationship between midwifery students' internet addiction and life satisfaction

The study is a study which is looking for a descriptive relationship between the dates 24/04 / 2018-12 / 05/2018 in

Samsun Ondokuz Mayıs University Faculty of Health Sciences. There were 315 students studying in the Universe

Midwifery Department. A total of 266 midwifery students volunteered to work at the school on the scheduled dates

of the study not participating in the selection of the sample. The questionnaires developed by the researcher

according to the literature were obtained by using the Young Internet Addiction Test Short Form, Life Satisfaction

Scale. The data was calculated using the SPSS 20 Package program. Frequency analysis, descriptive statistical

analysis, Kruskal-Wallis tests and Mann-Whitney U test were used as statistical methods.

The average age of the students was 21.09 ± 2.53, 266 students had 1st class = 68, 2nd class = 59, 3rd class = 63,

4th class = 76 persons % 98.1single, % 30.8 occupancy, %56.8 of them live with their families and 80.1% of them

have a moderate level of income. The average score of the students' life satisfaction scale was 3.08 ± 0.76 and the

mean score of internet addiction scale was 27.15 ± 7.62. When the correlation between scale mean scores was

examined by correlation, it was found that there was a significant negative correlation between life satisfaction

and internet addiction and a weak correlation r = - 364.

Page 206: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

206

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

As the dependency of the students on the internetta increases, life satisfaction decreases. Students' time on the

Internet can be reduced by activities such as club activities, etc..

KEYWORDS: MİDWİFERY STUDENT; TECHNOLOGY, İNTERNET ADDİCTİON, LİFE

SATİSFACTİON

Page 207: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

207

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-82- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN LEOPOLD MANEVRALARI EĞİTİMİNDE

SİMULASYON MODELİ VE GÖRSEL SUNU YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Eylem KALYONCU1, Filiz OKUMUŞ1,

1İstanbul Medipol Üniversitesi,

Leopold manevraları uygulaması, ebelerin bağımsız rollerinden biridir ve anne karnında fetüsün gelişim düzeyini

takip etmek için kullanılır. Bu çalışmanın amacı; simülasyona dayalı leopold manevraları eğitimi alan ebelik

öğrencilerinin eğitimden memnuniyetlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Bu araştırma yarı deneysel desenli bir çalışmadır. Çalışmanın evrenini Ebelik birinci sınıf öğrencileri

oluşturmaktadır. Örneklem grubu olarak İstanbul’da vakıf üniversitelerinde bulunan dört ayrı ebelik bölümü

seçilmiştir. Öğrenciler bilgisayar tabanlı randomizasyon programı kullanılarak iki gruba randomize edilmiştir.

Gruplardan birine (n=116) antenatal Simülasyon modeli üzerinde diğer gruba ise (n=117) Power point gösterimine

dayalı anlatım yoluyla leopold manevraları eğitimi verilmiştir. Araştırmanın verileri, “Birey Tanıtım Formu” ve

“Maggie Mcvay Lynch Öğrenme Stili Envanteri” kullanılarak toplanmıştır. Eğitimin ardından öğrencilerden

“Öğrenci Memnuniyeti ve Öğrenmede Kendine Güven Ölçeği” doldurmaları istenmiştir. Verilerin analizinde sayı,

yüzde, aritmetik ortalama, grupların karşılaştırılmasında Ki-kare test ve Student t-testi, kullanılmıştır. Cronbach's

alpha puanı Maggie Mcvay Lynch Öğrenme Stili Envanteri için; 0.80, Öğrenci Memnuniyeti ve Öğrenmede

Kendine Güven Ölçeği için; 0.91 olarak bulunmuştur.

Öğrencilerin % 85’i 17-20 yaş aralığındadır. Power point gösterimi ve Simulasyona dayalı öğretim grupları,

sosyodemografik özellikler açısından benzerdir (p>0.05). Simulasyona dayalı öğretim yapılan grupta hem işitsel,

hem görsel hem de kinestetik öğrenme stili puan ortalaması daha yüksek olmasına rağmen gruplar arasında

istatistiksel olarak önemli bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Simulasyon grubunda öğrenci memnuniyeti ve

öğrenmede kendine güven puan ortalamaları geleneksel öğretim metodu kullanılan gruba göre istatistiksel olarak

önemli düzeyde yüksektir (p<0.05).

Simulasyona dayalı leopold manevraları öğretiminde öğrenci memnuniyeti, power point gösterimine dayalı

anlatım grubuna göre daha yüksektir. Ebelik bölümü öğrencilerine leopold manevraları eğitimi için simulasyon

modeline dayalı öğretim metodu kullanılmalıdır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİLERİ, ÖĞRENME STİLİ, SİMULASYONA DAYALI

ÖĞRETİM, GÖRSEL SUNU, ÖĞRENCİ MEMNUNİYETİ, KENDİNE GÜVEN.

COMPARISON OF THE SIMULATION MODEL AND VISUAL PRESENTATION

METHODS IN LEOPOLD MANEVRALS EDUCATION IN MIDWIFERY STUDENTS

Eylem KALYONCU1, Filiz OKUMUŞ1

1ISTANBUL MEDİPOL UNİVERSİTY

The application of Leopold’s maneuvers is one of the independent roles of midwives and is resorted to monitoring

the level of development of the fetus in the uterus. This study aims to determine the satisfaction of the midwifery

students from the training they receive on the simulation-based Leopold’s maneuvers.

This research is a quasi-experimental design. The population of the research consists of first-year students in the

midwifery department. The sample group consists of four separate midwifery departments in the foundation

universities in Istanbul. All of the students in the selected departments were contacted. Students were randomized

into two groups by a computer-based randomization program. One of the groups (n=116) was trained by the

antenatal simulation and the other group (n=117) was given Leopold’s Maneuvers training by the visual

presentation. The data were collected using “Individual Information Form” and “Maggie Mcvay Lynch Learning

Style Inventory”. Following the training, the students were asked to complete the “Student Satisfaction and Self

Confidence in Learning Scale”. For the analysis of the data, the number, percentage, arithmetic mean and for the

comparison of the groups, Chi-square test and Student’s t-test were used. Cronbach’s alpha score was found to be

Page 208: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

208

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

0.80 for the Maggie Mcvay Lynch Learning Style Inventory and 0.91 for the Student Satisfaction and Self

Confidence in Learning Scale.

85% of the students are in the age range of 17-20. The groups that received visual presentation based training and

simulation-based training were similar in terms of sociodemographic characteristics (p > 0.05). Although the

average of auditory, visual and kinesthetic learning style scores was higher in the group that received simulation-

based training, there was no statistically significant difference between the groups (p > 0.05). The mean scores of

student satisfaction and self-confidence in learning in the group receiving simulation-based training were

statistically significantly higher than those of the group receiving visual presentation training (p < 0.05).

Student satisfaction in the simulation-based teaching of Leopold’s Maneuvers is higher than that in the powerpoint

representation based teaching. We recommend the use of a simulation-based teaching method for the training of

midwifery students in Leopold’s Maneuvers.

KEYWORDS: MİDWİFERY STUDENTS, LEARNİNG STYLE SİMULATİON-BASED TRAİNİNG,

VİSUAL PRESENTATİON, STUDENT SATİSFACTİON, SELF-CONFİDENCE.

Page 209: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

209

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-83- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN BİREYSEL YENİLİKÇİLİK DÜZEYLERİNİN

BELİRLENMESİ

Seval CAMBAZ ULAŞ1, Seçil KÖKEN DURGUN1,

1MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ EBELİK BÖLÜMÜ,

Yenilikçiliğin önemi ve farkındalığının artması, hem ülkemizde hem de dünyada sağlık hizmeti alanında inovatif

gelişmelerin artmasına olanak tanımıştır. Bu gelişmelere bağlı olarak sağlık bakım uygulamaları, sağlık

çalışanlarının kendilerini yenileme ve yeniliğe uyum sağlama gereksinimini ortaya çıkarmıştır. Araştırmanın

amacı ebelik öğrencilerinin bireysel yenilikçilik düzeylerini belirlemektir.

Araştırma tanımlayıcı tiptedir. Araştırmanın evrenini Manisa Celal Bayar Üniversitesi sağlık bilimleri fakültesi

2016-2017 eğitim öğretim yılı bahar dönemine ebelik bölümü öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmada herhangi bir

örnek seçim yöntemi kullanılmamıştır (n:291). Veriler araştırmacılar tarafından ilgili literatür doğrultusunda

hazırlanan, 26 soru içeren anket formu ve 20 maddeden oluşan Bireysel Yenilikçilik Ölçeği kullanılarak, gözlem

altında anket toplama tekniği ile toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 15.00 for Windows programı kullanılarak

sayı, yüzde dağılımı, ortalama değer, en küçük ve en büyük değerler kullanılmıştır.

Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin yaş ortalamalarının 20.68±1.86 (min:17- max:32) olduğu, %26.5’inin

birinci sınıf olduğu bulunmuştur. %57.7’sinin anadolu lisesinden mezun olduğu belirlenmiştir. Ebelik Bölümü’nü

isteyerek seçme oranı %66.7’dir. Öğrencilerin toplam ölçek puanları incelendiğinde 64.52±9.32 (min:39, max:87)

olduğu bulunmuştur. Toplam ölçek puanına göre yenilikçilik bağlamında kategorize edildiğinde %2.7’sinin

gelenekçi, %16.2’sinin kuşkucu, %47.4’ünün sorgulayıcı, %28.2’sinin öncü, %5.5’inin yenilikçi olduğu

saptanmıştır.

Yapılan araştırma sonucunda, öğrencilerin toplam ölçek puanı 64.52±9.32 olup, yenilikçilikte orta düzeyde

bulundukları görülmüştür. Ayrıca yenilikleri takip etme konusunda değişime açık oldukları sonucuna ulaşılmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİLERİ, YENİLİKÇİLİK, DENEYİME AÇIKLIK,

GELENEKÇİ, SORGULAYICI

DETERMİNATİON OF INDİVİDUAL INNOVATİON LEVELS OF MİDWİFERY

STUDENTS

Seval CAMBAZ ULAŞ1, Seçil KÖKEN DURGUN1

1MANİSA CELAL BAYAR UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES DEPARTMENT OF

MİDWİFERY

Increasing the importance and awareness of innovation has made it possible to increase the innovative

developments in the field of health care both in our country and in the world. Depending on these developments,

health care practices reveal the need for health workers to renew themselves and adapt to newness. The aim of the

research is to determine the level of individual innovation of midwifery students.

Research is descriptive. The students of the midwifery department that Manisa Celal Bayar University health

sciences faculty 2016-2017 academic year spring semester made up the universe of the research. No sample

selection method was used in the study (n:291). The data were collected by the researchers using the questionnaire

with 26 questions and the Individual Innovation Questionnaire consisting of 20 items prepared by the researchers

in accordance with the related literature. In the analysis of the data, number, percentage distribution, mean value,

minimum and maximum values were used by using SPSS 15.00 for Windows program.

It was found that the average age of the students was 20.68±1.86 (min:17-max:32) and 26.5% was the first class.

57.7% of them graduated from Anatolian High School. The intentional selection rate for the Midwifery Department

was 66.7%. When the total scale scores of the students were examined 64.52±9.32 (min:39, max:87) was found.

Page 210: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

210

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

When categorized according to the total scale score, it was found that 2.7% was traditionalist, 16.2% was skeptical,

47.4% was questioning, 28.2% was pioneer and 5.5% was innovative.

As a result of the research, the total scale score of the students was 64.52±9.32 and they were found to be

moderately innovative. In addition, the change in tracking innovations has been achieved as a result.

KEYWORDS: MİDWİFERY STUDENTS, İNNOVATİON, EXPERİENTİAL OPENNESS,

TRADİTİONALİST, İNQUİSİTİVE

Page 211: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

211

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-84- REHBER EBE VE HEMŞİRELERİN REHBER EBE/HEMŞİRE UYGULAMASI İLE

İLGİLİ GÖRÜŞLERİ

Bilgesu ARSLAN1, Sümeyye BAL1, Serap TOPATAN1, Neşe KARAKAYA1,

1Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ebelik Bölümü,

Bir sağlık bilimleri fakültesinde uygulanan rehber ebe/hemşirelik uygulamasındaki rehber ebe/hemşirelerinin

rehberlik uygulaması ile ilgili görüşlerini belirlemektir.

Tanımlayıcı tipteki bu çalışmanın evreni 2016-2018 öğretim yılında rehber ebe/hemşirelik yapmış 50 rehber

ebe/hemşireden oluşmaktadır. Örneklem seçimine gidilmeyip çalışmaya gönüllü katılım sağlayan toplam 40

rehber ebe/hemşire çalışmaya katılmıştır. Literatüre göre hazırlanan Türkçe veri toplama formları ile rehber

uygulama programının değerlendirilmesi yapılmış, rehber ebe/hemşirelerden program hakkındaki görüş ve

önerileri alınmıştır. Veriler SPSS 20 Paket programı ile hesaplandı. Veriler yüzdelik hesaplamalar ile

değerlendirilmiştir

Rehber ebe/hemşire yaş ortalaması 35.7± 5.52, Çalışma yılı ortalama 3.22±0.97 yıldır. Ebe ve hemşirelerin

%65’inin gelirinin giderine denk olduğu, tamamının lisans mezunu ve %7.5’unun lisansüsü eğitim aldığı,

%87.5’inin klinisyen hemşire olduğu ve %42.5’nunda yoğun bakımlarda görev yaptığı, %70’inin rehberlik eğitimi

aldığı, %50’sinin bir dönemlik rehberlik yaptığı, %15’inin 4 ve üzeri dönemdir rehber ebe hemşire olarak

görevlendirildiği %85’inin tekrar rehber ebe/hemşire olarak görevlendirilmek istediğini, tamamının kendi ve

öğrenci gelişimi için yararlı bulduklarını belirtmişlerdir. Rehber ebe/hemşirelerin %85’i kendini yeterli

görmektedir. %70’i klinik çalışanları ile sorun yaşamadığı, %32.5’nun rehber ebe/hemşire uygulamasının iş

yükünü artırdığını ifade etmiş, tamamının öğretim elemanı ile iletişim içinde olması gerektiğini ve öğrencilere

korku endişe durumunda %100 destek olduklarını belirtmişlerdir.

Rehber ebe/hemşire uygulaması rehberlerin gelişimine katkı sağlayıp, öğrencilere destek olma konusunda oldukça

fayda sağlamaktadır. Öğrencinin gelişimini destekleyen modeller rehber ebe hemşire eğitimlerinde kullanılabilir.

Klinik iş yükünü artırsa bile rehberlik uygulamasını rehberler tekrar yapmak istemektedirler. Rehberlik

uygulaması rehberlerdeki var olan bilgilerinin öğrenciye aktarımını ve mesleki doyum artışını sağlamaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: REHBERLİK; HEMŞİRE; EBE; REHBER

OPİNİONS OF MENTOR MİDWİFE AND NURSE ABOUT MENTOR MİDWİFE/NURSE

PRACTİCE PROGRAM

Bilgesu ARSLAN1, Sümeyye BAL1, Serap TOPATAN1, Neşe KARAKAYA1

1ONDOKUZ MAYİS UNİVERSİTY,HEALTH SCİENCES FACULTY, DEPARTMENT OF MİDWİFERY

determine views and opinions of the mentor midwife and nurse about "mentor Practice Program"that was put into

practice in a health sciences faculty

The universe of this descriptive study is composed of 50 mentor midwives/nurses with a mentor midwife/nursing

in the 2016-2018 school year.A total of 40 volunteer midwives/nurses participated in the study, not voluntarily

participating in the selection of the sample.The data collection forms prepared according to the literature and the

guide application program were evaluated and the opinions and recommendations about the program were taken

from the mentor midwives/nurses. The data was calculated using the SPSS 20 Package program.Data were

analyzed by percentage calculations.

The mean age of the mentor midwife/nurse was 35.7 ± 5.52, and the mean age of the study was 3.22 ± 0.97 years.

It was found that 65% of midwives and nurses corresponded to the expense of income, all undergraduate degree

and 7.5% graduate education, 87.5% were clinician nurses and 42.5% in intensive care units, 70% received

guidance training, 50% were guided for a period of time, 15% of them were employed as guide midwife nurses

over 4 years 85% would like to be recruited as mentor midwives / nurses again, they found that they were all useful

Page 212: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

212

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

for their own and student development. 85% of the mentor midwives/nurses are self-sufficient. 70% stated that

they did not have any problems with their clinical staff, 32.5% said that the mentor midwife/nurse program

increased the workload, they all had to be in contact with the teaching staff and they were 100% supportive in case

of fear worry.

The mentor provides considerable benefits in contributing to the development of midwife/nurse practice guide and

supporting students. Models supporting the student growth and improving learning should be used in the mentor

midwife and nurse training. Even if they increase the clinical workload, they want to make instructor again.

Instructor practice provides the transfer of mentors existing information to student information and increases

occupational satisfaction in mentors.

KEYWORDS: İNSTRUCTOR; NURSE; MİDWİFE, MENTEE

Page 213: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

213

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-85- EBELİK MESLEĞİ VE MENTORLUK

Deniz BATMAN1, Aysel BÜLEZ1,

1KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ/EBELİK ANABİLİM DALI,

Bu derleme, ebelik mesleği ve mentorlük hakkında literatür bilgisi kapsamında bilgi vermek amacıyla

oluşturulmuştur.

Mentorluk tecrübeli bir bireyin, kendisinden tecrübesiz bir diğer bireyi, gerek teori gerekse uygulama açısından

yetiştirilmesi anlamında kullanılmaktadır. Günümüzde mentorluk uygulamaları sağlık sisteminde önemli hale

gelmiştir. Sağlık sisteminde önemli rol ve sorumluluğa sahip olan mesleklerin başında ebeler yer almaktadır.

Ebeler kadınlara ve, meslektaşlarına ve meslekteki öğrencilere mentorlük yapmaktadırlar. Bu açıdan ebelikte

mentorlük önemli ve incelenmesi gereken bir konudur.

Ülkemizde ebelikte mentorlük yeni bir kavram olup, konuyla ilgili bilimsel çalışmalar sayıca oldukça az olduğu

görülmektedir. Yapılan çalışmaların öğrenci ebe ve mentor arasındaki durumu belirlemek için öğrencilerle

yapılmış olduğu belirlenmiştir. Ebelikte mentorlükle ilgili sayı ve yöntem olarak farklı bilimsel çalışmalara ihtiyaç

duyulmaktadır. Bunun yanısıra mentorlük üniversite ebelik bölümlerinde ders konusu olarak verilmesi olumlu bir

gelişme olarak değerlendirilmektedir

Kurumsal açıdan ise mentorlükle ilgili hizmetiçi eğitim verilerek farkındalık oluşturulmalı ve mentorlük yapan

ebenin görevi resmi boyutta uygulanarak sonuçları değerlendirilmelidir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, MENTOR, MENTEE

MIDWIFERY AND MENTORNSHIP

Deniz BATMAN1, Aysel BÜLEZ1

1KAHRAMANMARAŞ SUTÇU IMAM UNIVERSITY/ MIDWIFERY DEPARTMENT

This review was designed to provide information about the literature on mentoring and midwifery.

Mentoring is used to mean that an experienced individual is trained by himself or another inexperienced individual,

both theory and practice. At the present time, mentoring practices have become important in the health care system.

Midwives that have an important role and responsibility in the health system. Midwife is a mentor for women,

colleagues and students midwives. From this point of view, mentality in the midwifery is an important issue and

needs to be examined.

Mentorship in midwifery is a new concept and it is seen that scientific studies related to this subject are very few

in number in Turkey. There were determined that the studies conducted were made with students to determine the

status between student midwives and mentor. Different scientific studies are needed for the number and method

of mentoring in midwifery. In addition to this, mentoring is given as a positive development in university

midwifery departments.

From an institutional viewpoint, awareness should be formed by providing with training about mentoring and the

task of the mentor should be applied on the official scale and the results should be assessed.

KEYWORDS: MİDWİFERY, MENTOR, MENTEE

Page 214: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

214

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-86- OMUZ DİSTOSİSİ VE EBELİK EĞİTİM VE UYGULAMALARINDAKİ YERİ

Ayşe ŞENOĞLU1, Zekiye KARAÇAM2,

1Adana İl Sağlık Müdürlüğü, 2ADSNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

EBELİK BÖLÜMÜ,

Literatüre dayalı olarak hazırlanan bu çalışmanın amacı, omuz distosisi ile ilgili güncel bilgilerin paylaşılmasını

sağlamaktır.

Omuz distosisi sık görülmemekle birlikte, ciddi maternal ve neonatal komplikasyonlara neden olan

öngörülemeyen ve önlenemeyen acil obstetrik bir durum olması nedeni ile ebelik eğitim ve uygulamalarında yer

alan önemli konudur. Omuz distosisinin saptanması ve yönetimi, ileri düzey ebelik ve obstetri bilgi ve becerisi

gerektirmektedir. Literatüre dayalı olarak hazırlanan bu çalışmanın amacı, omuz distosisi ile ilgili güncel bilgilerin

paylaşılmasını sağlamaktır. Omuz distosisi fetus başının doğumundan sonra, omuzların doğumunda başarısızlık

olarak tanımlanmaktadır. Bu durum fetusun omuz boyutu ile pelvis girişi arasındaki uyumsuzluk sonucu ortaya

çıkabilir, ön ya da arka omuzun takılması şeklinde gelişebileceği gibi her iki omuzda da görülebilir. Omuz distosisi,

nedeni bilinmemekle birlikte tüm doğumların %0,6 ile %1,4'ünü komplike hale getirmektedir. Fetal makrozomi,

omuz distosisinin en önemli risk faktörü olarak gösterilmektedir. Diğer risk faktörleri arasında ise pregestasyonel

ve gestasyonel diyabet, önceki doğumda omuz distosisi öyküsü ve operatif vajinal doğum bulunmaktadır. Omuz

distosisi, yeterli teknik bilgi ve beceriye sahip ebe ve doktorlar tarafından uygun yaklaşımların seçimi ve

kullanılması ile yönetilebilir. Yönetimde amaç, asfiksi, brakial pleksus paralizisi ve fetal ölüm gibi fetal

komplikasyonları ve annede gelişebilecek kanama, perineal laserasyon ve pelvis kırığı gibi ciddi hasarları

önlemektir. Literatürde omuz distosisinin yönetiminde kullanılan manevraların birincil, ikincil ve üçüncül olarak

tanımlandığı, en yaygın olarak McRoberts, Rubin, Wood ve Gaskin manevralarının kullanıldığı bildirilmektedir.

Ancak etkinlik ve güvenlik bakımından hiçbir manevranın tek başına bir diğerine göre üstünlüğü

bulunmamaktadır. Yapılan müdahalenin en az invazivden başlanarak daha invazive doğru olması gerekmektedir.

Doğum yaptıran kişilerin tercihi ve tecrübesi de hangi müdahalenin seçileceği konusunda önemlidir. Sonuç olarak,

ebelere simülasyon eğitimi yolu ile omuz distosisinin yönetimi konusundaki beceri kazandırılması ya da mevcut

bilgi ve becerilerinin iyileştirilmesi ve sürecin yönetimine ilişkin kanıta dayalı bir standardizasyonun oluşturulması

ile daha iyi sonuçlar elde edilebilir.

ANAHTAR KELİMELER: OMUZ DİSTOSİSİ, EBELİK, EĞİTİM, BAKIM

SHOULDER DYSTOCİA AND ITS PLACE İN MİDWİFERY EDUCATİON AND PRACTİCE

Ayşe ŞENOĞLU1, Zekiye KARAÇAM2

1ADANA HEALTH DİRECTORATE, 2ADNAN MENDERES UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH

SCIENCES DEPARTMENT OF MIDWIFERY

The aim of this work, which is based on the literature, is to share current information about shoulder dystocia.

Although shoulder dystocia is not common, it is an unpredictable and unavoidable emergency obstetric condition

that causes serious maternal and neonatal complications. It is an important issue in education and practice of

midwifery. The detection and management of shoulder distosis requires knowledge and skill of advanced

midwifery and obstetrics. The aim of this work, which is based on the literature, is to share current information

about shoulder dystocia. Shoulder dystocia is defined as the failure of the birth of the fetus after the birth of the

head. This may result in an incongruity between the fetus's shoulder size and the pelvic girth, either as anterior or

posterior shoulder attachment, or on both shoulders. Shoulder dystocia complicates 0.6% to 1.4% of all deliveries,

although the cause is unknown. Fetal macrosomia is the most important risk factor for shoulder distosis. Other risk

factors include pregestational and gestational diabetes, previous birth shoulder dystocia and operative vaginal

delivery. Shoulder dystocia can be managed by the choice and use of appropriate approaches by midwives and

doctors with sufficient technical knowledge and skills. The aim of management is to prevent fetal complications

such as asphyxia, brachial plexus paralysis and fetal death, and serious damages such as bleeding, perineal

laceration and pelvic fracture that may develop in the mother. It has been reported in literature that maneuvers

used in the management of shoulder distosis are primary, secondary and tertiary, most commonly using

Page 215: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

215

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

McRoberts, Rubin, Wood and Gaskin maneuvers. However, in terms of efficiency and security, no maneuver alone

is superior to another. The intervention should be performed at least invasively and more invasively. The

preference and experience of those who give birth are also important in choosing which intervention to take. As a

result, better results can be obtained by gaining skill in the management of shoulder dystocia by simulation training

to the midwives, or by improving the existing knowledge and skills and establishing a evidence-based

standardization of process management.

KEYWORDS: SHOULDER DYSTOCİA, MİDWİFERY, EDUCATİON, CARE

Page 216: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

216

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-87- EBELİK AİDİYET ÖLÇEĞİ:BİR ÖLÇEK GELİŞTİRME ÇALIŞMASI

Yasemin BAŞKAYA1, Fatma Deniz SAYINER2, Zeynep FİLİZ3,

1Sakarya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 2Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Fakültesi, 3Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi,

Bu çalışma, Ebelerin mesleki aidiyet düzeylerini ortaya koyabilecek nitelikli bir mesleki aidiyet ölçeği geliştirmek

amacıyla planlanmıştır

Literatür taraması, odak grup görüşmesi ve uzman görüşü sonucu hazırlanan mesleki aidiyete yönelik genel

kapsamlı soru ifadelerinden oluşan 30 maddelik beşli likert tipi bir ölçek hazırlanmıştır. Ölçek, Türkiye’nin

içanadolu ve marmara bölgesinde bulunan iki ilde çalışan 311 ebeye uygulanmış, araştırmadan çekilme ve formu

eksik doldurma gibi nedenlerle 300 formun istatistiksel analize uygun olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen veriler

ile ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır.

Analiz kapsamında ölçeğin geçerlilik ve güvenirlik durumu incelenmiştir. Temel bileşenler analizi öncesinde

verilerin faktör analizine uygunluğunu değerlendirmek amacıyla Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) ve Bartlett testi

yapılmıştır. Bu testin sonucunda KMO değeri 0,878 ve Bartlett Sphericity testi ki-kare değeri ise 4852,371

(p<0,001) olarak anlamlı düzeyde bulunmuştur. Yapılan faktör analizi ve varimaks döndürme sonucunda ölçeğin

22 maddeden oluştuğu, ölçeğin toplam varyansın %63,846’ünü açıklayan dört faktörlü bir yapı gösterdiği

belirlenmiştir. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı (Cronbach Alfa) 0,905 olarak hesaplanmıştır.

Ebelik Aidiyeti Ölçeği (EAÖ) olarak adlandırılan ölçeğin, başta ebeler olmak üzere ebeliğe yönelik tüm hizmet

alanlarında kullanılabilecek, geçerli ve güvenilir bir araç olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çalışmanın; özellikle

mesleki aidiyet sorunu yaşayan ebelerin bu sorunun çözümü noktasında politikalar üretilmesine ve ebelik

literatürüne katkı sağlaması amaçlanmaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, AİDİYET, ÖLÇEK

MİDWİFERY BELONGİNG SCALE: A SCALE DEVELOPMENT STUDY

Yasemin BAŞKAYA1, Fatma Deniz SAYINER2, Zeynep FİLİZ3

1SAKARYA UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES, 2ESKİSEHİR OSMANGAZİ UNİVERSİTY

FACULTY OF HEALTH SCİENCES, 3ESKİSEHİR OSMANGAZİ UNİVERSİTY FACULTY OF ART AND

SCİENCES

This study was carried out in order to develop a qualified vocational belonging scale which can reveal the level of

vocational belonging of midwives.

A 30-item five-point Likert-type scale consisting of general questions, which was prepared with literature review,

focus group interview and professional expertise, regarding professional belonging was prepared.Scale was

applied to 311 midwives working in two provinces of Turkey's Central Anatolia and Marmara regions, 300 survey

forms were found to be suitable for statistical analysis due to reasons such as withdrawal from the survey and

insufficient filling. Validity and reliability studies for the scale were performed with the obtained data

Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) and Bartlett test were performed to evaluate the suitability of the data for factor

analysis before the analysis of the basic components. As a result of this test, KMO value was found to be 0,878

and Bartlett Sphericity test was found at a significant level as the chi-square value of 4852,371 (p <0,001). It has

been determined that the factor analysis and varimax rotation results in a four-factor structure that accounts for

63.846% of the total variance of the scale, which is composed of 22 items. The internal consistency coefficient

(Cronbach Alpha) of the scale was calculated as 0,905.

Page 217: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

217

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

The scale called the Midwifery Belonging Scale was determined to be a valid and reliable tool that could be used

in all service areas, mainly midwives. Moreover, it is aimed that midwives who have a problem of working,

especially the problem of belonging to the vocational, will be able to produce politics at the point of solution of

this problem and contribute to the literature of midwifery.

KEYWORDS: MİDWİFERY, BELONGİNG, SCALE

Page 218: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

218

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-88- EBELİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ALDIKLARI UYGULAMA EĞİTİMİNE

DAİR GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

Emine CAN1, Birsen ARIKAN2, Şule GÖKYILDIZ SÜRÜCÜ3, Sultan ALAN3,

1Samandağ İlçe Sağlık Müdürlüğü, 2Şammas Vehbi Ekecik Kadın Doğum Ve Çocuk Hastanesi, 3Çukurova

Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ,

Bu çalışma ile ebelik bölümü öğrencilerinin aldıkları uygulama eğitimine dair görüş ve beklentilerinin belirlenmesi

amaçlanmıştır.

Araştırmanın evrenini bir üniversitenin sağlık bilimleri fakültesi ebelik bölümü öğrencileri oluşturmuştur.

Örnekleme ise araştırma verilerinin toplandığı tarihlerde okulda olan öğrenciler (n=240) dahil edilmiştir. Evrenin

% 99.2’sine ulaşılmıştır. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen anket formu ile toplanmıştır. Elde edilen

veriler SPSS 20. 0 ile değerlendirilmiştir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin % 30’u birinci, % 32.9’u ikinci, % 18.3’ü üçüncü ve % 18.8’i dördüncü sınıftı.

Katılımcıların % 63.3’ü ebelik mesleğini kendi isteğiyle seçtiğini, % 82.9’u mesleği tercih ettiği için memnun

olduğunu ifade etmiştir. Öğrencilerin mesleki teorik derslerini, ders materyallerini ve uygulama alanlarını yeterli

bulup bulmadığı değerlendirildiğinde; % 52.1’i mesleki teorik derslerini kısmen yeterli bulduğunu, % 47.5’i ders

materyallerini kısmen yeterli bulduğunu ve % 55.4’ü uygulama alanlarını kısmen yeterli bulduğunu belirtmiştir.

Öğrencilerin % 55.2’si uygulamalar sırasında keyifle çalıştığını, % 49.6’sı uygulamalar sırasında sıkıntı

yaşadığını, % 77.5’i yaşadıkları sıkıntıyı okul yönetimi ve hocalarıyla paylaştıklarını, % 53.3’ü okul yönetiminin

sorunlara kısmen çözüm bulduğunu, % 54.2’si hocaların rol model olduğunu, % 43.3’ü uygulama performansının

hocalar tarafından gözlemlendiğini, % 43.8’i uygulama eğitiminde en fazla ebelerden destek aldığını, % 60.4’ü

hocalardan destek almayı tercih ettiklerini, % 80.4’ü uygulama eğitimi sonrasında mesleğine olan sevgi saygısının

arttığını, % 76.7’si mesleğini severek yapacağına inandığını, % 60.4’ü uygulama eğitiminin beklentilerini kısmen

karşıladığını ifade etmiştir. Ders materyallerini yetersiz bulanların % 55’i herhangi bir neden belirtmemişken, %

24.1’i eğitim materyallerini eksik olarak ifade etmiştir. Uygulama alanlarını yetersiz bulanların % 66.5’i herhangi

bir neden belirtmemişken, %12.1’i öğrenci sayısının fazla öğretim elemanı sayısının az olduğunu belirtmiştir.

Uygulama alanlarında sıkıntı yaşayanların % 27.1’i herhangi bir neden belirtmemişken, % 44.9’u sağlık çalışanları

ile iletişim problemleri yaşadıklarını ifade etmiştir. Öğrencilerin uygulama eğitiminden beklentileri

değerlendirildiğinde katılımcıların % 35.4’ü bu soruyu cevaplamazken, % 30.8’i mesleğine donanımlı bir şekilde

hazırlamasını istediklerini belirtmiştir.

Araştırma sonucunda, öğrencilerin büyük çoğunluğunun ebelik mesleğini tercih ettikleri için memnun oldukları,

almış oldukları eğitimin mesleki saygı ve sevgisini arttırdığı, yaklaşık yarısının mesleki teorik eğitim ve uygulama

alanlarını kısmen yeterli bulduğu ve üçte birinin uygulama eğitiminin kendilerini mesleğe donanımlı bir şekilde

hazırlamasını bekledikleri saptanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, UYGULAMA, EĞİTİM, GÖRÜŞ, BEKLENTİ

MIDWIFERY, PRACTICE, EDUCATION, VIEWS, EXPECTATIONS

Emine CAN1, Birsen ARIKAN2, Şule GÖKYILDIZ SÜRÜCÜ3, Sultan ALAN3

1SAMANDAĞ TOWN HEALTH DİRECORY, 2ŞAMMAS VEHBİ EKECİK WOMEN MATERNİTY AND

CHİLD HOSPİTAL, 3CUKUROVA UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

Purpose of this study is determine views and expectations about practice education of midwifery students.

.

Of the students who participated in the study, 30% were first, 32.9% were second, 18.3% were third and 18.8%

were fourth grade. 63.3% of participants stated that they chose profession of midwifery voluntarily and 82.9% of

them said that they were pleased to prefer profession. When it was assessed whether students were satisfied with

Page 219: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

219

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

their professional theoretical lessons, lessons materials and practice areas; it was found that 52.1% vocational

theoric lessons have partly sufficient, 47.5% of their lessons material to be partially adequate and 55.4% of their

practice areas to be partially adequate. Of the students, 55.2% said that they worked pleasantly during pratice,

49.6% said that they experienced challenge during pratice, 77.5% of students shared challenge which experienced

with school administrators and their lecturers, 53.3% said school management partially solved problems and 54.2%

lecturers is role model , 43.3% of them observed that their performance was observed by lecturers, 43.8% said

they have most support by midwives in practice training, and 60.4% preferred to support by lecturers, 80.4% said

that after pratice training, love respect for the profession increased and 76.7% of them believed that they would

like to do their job and 60.4% of them met expectations of pratice training partially. While 55% of those who

found lessons materials to be inadequate do not specify any reason, 24.1% stated that training materials have

incomplete. 66.5% of those who found their pratice areas insufficient do not specify any reason and 12.1% stated

that number of students have less than number of instructors.

As a result of the research, it was determined that majority of students were satisfied that their prefer midwifery

occupation, the education which they have taken was increased their professional respect and love, about half of

them found partialy satisfactory vocational theoretical education and pratice areas and one third of them expect

that education of practice to prepare them in a professionally equipped manner.

KEYWORDS: VIEWS AND EXPECTATIONS OF MIDWIFERY STUDENTS ABOUT PRACTICE

EDUCATION

Page 220: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

220

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-89- POSTPARTUM KANAMALARDA EBELERİN GÖREV YETKİ VE

SORUMLULUKLARI

Seda KÜÇÜKOĞLU1, Tuğba YILMAZ ESENCAN2, Zübeyde EKŞİ GÜLOĞLU3,

1Zeynep Kamil Kadın Ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, 2Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk

Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 3Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Doğum ve Kadın

Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı,

Bu derleme postpartum kanamalarda ebelerin görev yetki ve sorumluluklarını irdelemek amacıyla yapılmıştır.

Normal vajinal doğumu takiben 500ml, sezaryen doğumu takiben 1000ml’ yi aşan kan kaybının meydana gelmesi

‘’Doğum sonrası(postpartum) kanama’’(PPK)olarak tarif edilmektedir. İlk 24 saatte gelişen PPK ‘’Erken

Postpartum Kanama’’ 24 saatten sonra 6-12 haftaya kadar gelişen PPK’ lar ise ‘’Geç Postpartum Kanam’’ olarak

adlandırılmaktadır. Gebeliğe bağlı anne ölüm oranında 1990-2015 yılları arasında %44 lük bir düşüş olmasına

rağmen; günümüzde hala her gün yaklaşık 830 kadın, gebelik veya doğumla bağlantılı önlenebilir nedenlerden

dolayı hayatını kaybetmektedir. Bu ölümlerin %99’u ise gelişmekte olan ülkelerde meydana gelmektedir. Dünya

sağlık örgütünün 2014 yılında yayınladığı sistematik analize göre; anne ölümlerinin büyük bir kısmı

(%27.1)kanama nedeniyle olmaktadır. Kanamalar; antenatal, intrapartum ve postpartum kanama olarak kategorize

edilebilir. Kanamalı anne ölümlerinin 3’te 2’sinden fazlasını postpartum kanamalar oluşturmaktadır. Ülkemizdeki

duruma baktığımızda genel anlamda anne ölüm oranı 100.000 doğumda 16’dır. Postpartum kanamada (PPK)risk

faktörleri arasında; gebelik ve doğum eylemi sürecinde, obezite, iri bebek, çoğul gebelikler,polihidroamnios ,

uzamış doğum eylemi, uterin enfeksiyonlar, annenin genel yorgunluğu, fazla tıbbı müdahale, fazla anestezi, çok

ve sık doğumlar, multiparite, pıhtılaşma bozukluğu, anemi, prematür eylem, travayda ilaç kullanımı, preeklempsi,

Mg tedavisi, geçirilmiş PPK öyküsü, sezaryen ile doğum yapmış olma, plesanta anomalileri,ayrılma patolojileri,

dolu mesane yer almaktadır. Bu risklere sahip kadınlar PPK gelişebilme ihtimaline karşı dikkatle izlenmelidir.

Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan ve 22 Mayıs 2014tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe

giren;‘’Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş Ve Görev

Tanımlarına Dair Yönetmelik’’ kapsamında,Ebelerin görev ve sorumlulukları yeniden düzenlendi. Bu

yönetmelikte, • Doğum sonrası dönemde; yenidoğanın ilk bakım ve muayenesini yapar, gerektiğinde acil

resüsitasyon gerçekleştirir, anneye emzirme eğitimi verir, annenin bakım ve izlemini yapar, normalden sapmaları

tespit ederek sevk eder. • Acil obstetrik durumlarda Bakanlıkça düzenlenen protokoller doğrultusunda tanımlanan

ilaçları uygular. • Gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemde anne ve bebek sağlığını korumak ve geliştirmek

için gerekli eğitim ve danışmanlık hizmeti verir.

ANAHTAR KELİMELER: POSTPARTUM DÖNEM, POSTPARTUM KANAMA, EBE, POSTPARTUM

KANAMA YÖNETİMİ

DUTIES AND RESPONSIBILITIES OF MIDWIVES IN POSTPARTUM HEMORRHAGES

Seda KÜÇÜKOĞLU1, Tuğba YILMAZ ESENCAN2, Zübeyde EKŞİ GÜLOĞLU3

1ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN’S DİSEASE EDUCATİON AND INVESTİGATİON

HOSPİTAL, 2ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN'S DİSEASES EDUCATİON AND RESEARCH

HOSPİTAL, 3MARMARA UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES DEPARTMENT OF

OBSTETRİCS AND GYNAECOLOGY NURSİNG

This review was conducted to investigate the duties and responsibilities of midwives in postpartum hemorrhages.

After normal vaginal delivery, 500ml of blood loss exceeding 1000ml following caesarean birth is described as

postpartum bleeding(PPK). Early Postpartum bleeding, which develops in the first 24hours, is called late

Postpartum bleeding, while the late Postpartum bleeding, which develops in the first 24hours and up to 6-12weeks,

is called late Postpartum bleeding. Although maternal mortality due to pregnancy has a 44% decline between 1990

and 2015,approximately 830 women are still losing their lives every day due to preventable causes associated with

pregnancy or childbirth. 99% of these deaths occur in developing countries. According to a systematic analysis

published by the World Health Organization in 2014, the majority of maternal deaths (27.1%) are due to bleeding.

Bleeding can be categorized as antenatal, intrapartum and postpartum bleeding. More than 2% of bleeding maternal

Page 221: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

221

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

deaths are postpartum hemorrhages. When we look at the situation in our country, the maternal mortality rate in

general is 16 in 100,000 births. Among the risk factors for Postpartum hemorrhage (PPK) ; during pregnancy and

birth action, obesity, large babies, polyhydramnios, prolonged birth action , uterine infections, general exhaustion

of the mother, more than medical intervention, excessive anesthesia, multiple birth, coagulation disorder, anemia,

prematurity, drug use in trauma, preeclampsia, mg therapy, history of migrated PPK, birth with cesarean birth,

placenta anomalies, separation pathologies, full bladder is included. Women with these risk factors should be

carefully monitored for the possibility of developing PPK. Midwives ' duties and responsibilities have been

restructured within the scope of ‘regulation on job and job descriptions of health professionals and other

professionals working in Health Services’ issued by the Ministry of Health and published in the official gazette on

22 May 2014. In this regulation, • After the birth period, the newborn's first care and examination, performs

emergency resuscitation, gives the mother training, the mother's care and follow-up, determines the normal

deviation and referral. • Applies the drugs defined in emergency obstetric cases in accordance with the protocols

issued by the ministry. • It is important to understand that breastfeeding is not a good way to help your baby.

KEYWORDS: POSTPARTUM PERİOD, POSTPARTUM BLEEDİNG, MİDWİFE, POSTPARTUM

BLEEDİNG MANAGEMENT

Page 222: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

222

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-90- SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ETİK

DUYARLILIKLARININ İNCELENMESİ; ADANA ÖRNEĞİ /

Sultan ALAN1, Şule GÖKYILDIZ SÜRÜCÜ1, Ayşe ŞENOĞLU2, Emine AKÇA3,

1Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü Adana/Türkiye, 2Adana Sağlık Müdürlüğü,

Adana/Türkiye, 3İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü, Malatya/Türkiye,

Bu araştırma ebelik ve hemşirelik öğrencilerinin etik duyarlılıklarının incelenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak

yapılmıştır.

Araştırmanının örneklemini 1 Ocak – 31 Mart 2017 tarihleri arasında okulda bulunan ve araştırmaya katılmayı

gönüllü olarak kabul eden 526 ebelik ve hemşirelik öğrencisi oluşturmuştur. Veriler “Birey Tanıtım Formu” ve

“Ahlaki-Etik Duyarlılık Anketi” ile toplanmıştır. Veriler sayı, yüzde dağılımları, ortalama, standart sapma,

independent t-test, One-Way Anova, Mann Whitney-U testi ve Kruskal Wallis testleri kullanılarak analiz

edilmiştir.

Öğrencilerin yaş ortalaması 20,95±2,135’tir. Öğrencilerin %63,1’i hemşirelik bölümü öğrencisi ve %50,0’si

birinci sınıfta okumaktadır. Öğrencilerin Ahlaki-Etik Duyarlılık Anketi toplam puan ortalaması 89,17±23,090’dır.

Öğrencilerin “medeni durumu” değişkeni ile ahlaki etik duyarlılıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki

saptanmıştır (p<0,05). Öğrencilerin “bölümü, okudukları sınıf, etik ile ilgili ders alması ve daha önce etik ikilem

yaşama durumları” ile ahlaki etik duyarlılıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır

(p>0,05).

Bu araştırma sonucuna göre ebelik ve hemşirelik öğrencilerinin etik duyarlılıklarının orta düzeyde olduğu

saptanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: ETİK DUYARLILIK, HEMŞİRE ÖĞRENCİ, EBE ÖĞRENCİ, ETİK EĞİTİMİ

EXAMİNİNG THE ETHİCAL SENSİTİVİTY OF HEALTH SCİENCES FACULTY

STUDENTS; THE CASE OF ADANA

Sultan ALAN1, Şule GÖKYILDIZ SÜRÜCÜ1, Ayşe ŞENOĞLU2, Emine AKÇA3

1CUKUROVA UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES MİDWİFERY DEPARTMENT

ADANA/TURKEY , 2ADANA HEALTH DİRECTORATE, ADANA/TURKEY, 3INONU UNİVERSİTY

FACULTY OF HEALTH SCİENCES MİDWİFERY DEPARTMENT MALATYA/TURKEY

This research was conducted as a descriptive study to examine the ethical sensitivities of midwifery and nursing

students.

The study was conducted with 526 midwifery and nursing students who voluntarily accepted to participate in the

research between January 1-March 31 2017. The research data were collected from Individual Identification Form

and Moral Sensitivity Questionnarıe. Data was analyzed by number, percentile, mean, standard deviation,

independent t test, One-Way Anova, Mann Whitney-U test and Kruskal Wallis tests using SSPS 20.0 for Windows

program.

The average age of the students is 20.95±2,135. 63.1% of the students are students in the nursing department and

50,0% reported that they were in first grade. The Moral Sensitivity Questionnarıe total score averages of the

students was 89.17±23.090. A statistically significant relationship was found between ethical sensitivity and

"marital status" of students (p<0,05). A statistically significant relationship was not found between ethical

sensitivity and "choosing the department, the class, taking lessons about ethics and experiencing ethical dilemmas

before" of students (p>0,05).

Page 223: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

223

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

According to this research result, the ethical sensitivity of midwifery and nursing students was found to be

moderate.

KEYWORDS: ETHİCAL SENSİTİVİTY, NURSE STUDENT, MİDWİFE STUDENT, ETHİCS TRAİNİNG

Page 224: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

224

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-91- KOÇARLI TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİNE HİZMET ALMAYA GELEN

KADINLARDA ŞİDDET GÖRÜLME YAYGINLIĞI VE KADINLARIN ŞİDDETE İLİŞKİN

TEPKİLERİ

Gizem GÜNEŞ ÖZTÜRK1, Ferah AYHAN2, Zekiye KARAÇAM1,

1AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ EBELİK

BÖLÜMÜ, 2Aydın Koçarlı Toplum Sağlığı Merkezi,

Araştırmanın amacı, Koçarlı Toplum Sağlığı Merkezine hizmet almaya gelen kadınlarda şiddet görülme yaygınlığı

ve kadınların şiddete ilişkin tepkilerini incelemektir.

Araştırma, Eylül 2015 ve Mart 2017 tarihleri arasında, Koçarlı Toplum Sağlığı Merkezi’ne sağlık hizmeti almak

için başvuran 20-60 yaş aralığında ve en az ilkokul mezunu olan 339 kadın ile analitik-kesitsel olarak

gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri kadınlara ilişkin sosyo-demografik, obstetrik özellikleri, şiddet ve şiddete

ilişkin tepkilerini sorgulayan anket formu ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler

kullanılmıştır.

Araştırmaya katılan kadınların yaş ortalaması 36,89±1,12 olup, %63,4’ünün ilkokul mezunu ve %76,4’nin ev

hanımı olduğu saptanmıştır. Kadınların %26,8’i hayatlarında en az bir kez şiddet davranışına maruz kaldıklarını,

şiddete maruz kalanların %65,3’u şiddetin eşi tarafından uygulandığını bildirmişlerdir. Araştırmadaki kadınların

%31,9’unun duygusal şiddete, %24,8’inin fiziksel şiddete, %15,0’ının tehdit edici davranışa ve %8,6’sının

gebeliği sırasında şiddete maruz kaldığı ve %9,7’inin istemediği zamanda eşi tarafından cinsel ilişkiye zorlandığı

bulunmuştur. Kadınların, şiddetin nedenlerini daha çok ekonomik sıkıntılar (%5,9), kıskançlık (%5,0), aile içi

anlaşmazlık (%2,7) ve eşin ailesi (%2,7) olarak bildirdikleri saptanmıştır. Çalışmada kadınların şiddete verdiği

tepkilerin en çok bildirilme sırasına göre susma (%11,8), karşılık verme (%4,5), ağlama ve alttan alarak hiçbir şey

yapmama (%3,0) olduğu belirlenmiştir.

Bu çalışma, kadınların önemli bir bölümünün hayatında en az bir kez şiddete maruz kaldığı, en çok duygusal şiddet

gördüklerini, şiddetin en çok eşi tarafından uygulandığını ve kadınların şiddet karşısında daha çok sessiz

kaldıklarını göstermiştir. Bu bulgular şiddet konusunda bölgesel özelliklerin tanınmasına ve kadına yönelik

şiddetin önlenmesinde sağlık hizmetinin planlanmasına ve hizmetin sunumuna katkı sağlayabilir.

ANAHTAR KELİMELER: ŞİDDET, KADIN, SAĞLIK, EBELİK, BAKIM

THE PREVALENCE OF VİOLENCE İN THE WOMEN WHO GET HEALTH SERVİCE TO

THE KOÇARLI COMMUNİTY HEALTH CENTER AND THE WOMEN'S RESPONSE TO

VİOLENCE

Gizem GÜNEŞ ÖZTÜRK1, Ferah AYHAN2, Zekiye KARAÇAM1

1AYDİN ADNAN MENDERES UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES, DEPARTMENT OF

MİDWİFERY, 2AYDİN KOÇARLI COMMUNİTY HEALTH CENTER

to examine the prevalence of violence and the reactions to violence in women who are get health service at the

Koçarlı Community Health Center.

The research was made analytically-cross-sectional between September 2015 and March 2017, with 339 women

aged 20-60 years and at least primary school graduates who get health service to the Koçarlı Community Health

Center. The data were collected by a questionnaire form which questioned socio-demographic and obstetric

features, violence and the reactions of violence to women. The data were analyzed by descriptive statistics.

The mean age of the women was 36.89±1.12, 63.4% were primary school graduates and 76.4% were housewives.

Twenty-seven (26.8%) of women reported that they had experienced violence at least once in their lives, and

65.3% of those exposed committed by their partner. Thirty-two (31.9%) of the all women had experienced

emotional violence, 24.8% had experienced physical violence, 15.0% had threatening behavior, 8.6% were

Page 225: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

225

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

exposed to violence during pregnancy, and 9.7% had been forced into sexual intercourse by their spouses. It was

found that women reported the causes of violence more as economic strains (5.9%), jealousy (5.0%), family

disputes (2.7%) and spouse family (2.7%). In the study, women's responses to violence were determined to be

silent (11.8%), responding (4.5%), crying and taking nothing (3.0%).

This study showed that a significant proportion of women had experienced violence at least once in their lives,

had emotional violence, violence committed by their partner, and were become more silent in the face of violence.

These findings may contribute to the recognition of regional characteristics of violence and to the planning of

health care and the provision of services in the prevention of violence against women.

KEYWORDS: VİOLENCE, WOMEN, HEALTH, MİDWİFERY, CARE

Page 226: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

226

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-92- EBELİK LİSANS TAMAMLAMA ÖĞRENCİLERİNİN DİGİTAL OKURYAZARLIK

DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

ESİN ÇEBER TURFAN1, BİRSEN KARACA SAYDAM1, RABİA EKTİ GENÇ1, MAHİDE

DEMİRELÖZ AKYÜZ1,

1Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi,Ebelik Bölümü,

Bu araştırmayla, uzaktan eğitim ebelik lisans tamamlama öğrencilerinin dijital okuryazarlık beceri durumu ve bu

durumu etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.

Kesitsel ve tanımlayıcı tipte gerçekleştirilen araştırmanın evrenini Türkiye’nin değişik bölgelerinde ve

birimlerinde çalışan, Ebelikte uzaktan eğitim lisans tamamlama programına kayıtlı ebeler oluşturmuştur.

Araştırma verilerinin toplanmasında sosyo-demografik anket formu ile dijital okuryazarlık ölçeği kullanılmıştır.

Dijital Okuryazarlık Ölçeğinin Türkçe geçerlik güvenilirlik çalışması Hamutoğlu tarafından 2017 yılında

yapılmıştır. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 85’ dir ve ölçek puanı yükseldikçe digital okuryazarlık durumu

yükselmektedir. Verilerin analizi SPSS paket programında sosyo-demografik veriler için sayı yüzde dağılımı ve

öğrencilerin, dijital okuryazarlığa ilişkin ölçek soruları için ortalama ve ki kare testi yapılarak gerçekleştirilmiştir.

Öğrenciler, internete erişimde işyeri/ev bilgisayarını akıllı telefonlara göre daha sık kullandıkları ve günde

ortalama 3.10±3.00 (min:0.00-max:8.00) saat internet kullandıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca, Öğrencilerin, %14’ü

bilmedikleri bilgiyi araştırmada interneti kullandıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin %57’si uzaktan eğitim

yöntemiyle öğrenmeyi yüz-yüze öğrenme yöntemine tercih etmiş ve %80’i uzaktan eğitimde interneti etkin

kullanma becerisine sahip olmak gerektiğini belirtmiştir. Öğrencilerin digital okuryazarlık ölçeği genel puan

ortalaması 62.43±1.27 (min:32.0-max:85.0) olarak saptanmıştır. Sınıflara göre puan ortalaması

değerlendirildiğinde ise; birinci sınıf öğrencilerin puan ortalaması 60.22±1.12 (min:35.0-max:85.0), ikinci sınıf

öğrencilerin puan ortalaması 64.02±1.36 (min:32.0-max:85.0), olarak saptanmıştır.

Çalışmamızın sonucunda uzaktan eğitim ebelik lisans tamamlama öğrencilerinin digital okuryazarlık ölçeği genel

puan ortalamalarının yüksek olduğu ve öğrencilerin sınıf düzeyi yükseldikçe digital okuryazarlık ölçek puan

ortalaması da yükselmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK,DİJİTAL,OKURYAZARLIK,SAĞLIK

ASSESSMENT OF DİGİTAL LİTERACY STATUS OF MİDWİFERY UNDERGRADUATE

COMPLETİON STUDENTS

ESİN ÇEBER TURFAN1, BİRSEN KARACA SAYDAM1, RABİA EKTİ GENÇ1, MAHİDE

DEMİRELÖZ AKYÜZ1

1 EGE UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES,DEPARTMENT OF MİDWİFERY

This study aimed to determine digital literacy skill status of distance learning midwifery graduate students and

factors affecting this situation.

Cross-sectional and descriptive study was conducted in different regions of the universe and unit working in

Turkey has created a distance learning degree completion programs registered midwives in midwifery(N:86).No

sample selection was made,all students who agreed to participate in study were included to study (n:86). A

sociodemographic questionnaire and digital literacy scale were used to collect research data. Turkish validity

reliability study of the digital literacy scale conducted by Hamutoğlu in 2017. The highest score that can be taken

from scale is 85 and the digital literacy status increases as the scale score increases. Analysis of data was

implemented by means of a percentage distribution for socio-demographic data and averaging and chisquare

testing for students' scale questions on digital literacy in SPSS.

The students reported that they used the Internet / home computer more frequently than the smart phones and they

used 3.10 ± 3.00 (min: 0.00-max: 8.00) hours of internet per day. In addition, 14% of the students stated that they

Page 227: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

227

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

used the internet to investigate the information they did not know. 57% of the students preferred learning to face-

to-face learning through distance learning and 80% stated that they should have the ability to use the internet

effectively in distance education.The average score of the students' digital literacy scale was 62.43±1.27 (min:32.0-

max:85.0) The mean score of first grade students 60.22±1.12 (min:35.0-max:85.0), the mean score of second grade

students was 64.02±1.36 (min:32.0-max:85.0).

As a result of our study, midwifery undergraduate completion students' digital literacy scale had a high overall

score. It was determined that as the class level of the students increased, the digital literacy score scale average

increased.

KEYWORDS: MİDWİFERY, DIGITAL, LITERACY, HEALTH

Page 228: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

228

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-93- GLOBAL REKABETTE EBELİK EĞİTİMİNİN SANAL GERÇEKLİK ,ARTIRILMIŞ

GERÇEKLİK,HOLOGRAM İLE DESTEKLENMESİNİN ÖNEMİ

Öznur HASDEMİR1, Zeliha Burcu YURTSAL2,

1İl Sağlık Müdürlüğü,Halk Sağlığı Başkanlığı,Sivas , 2Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ebelik

Bölümü,Sivas,

Ebelik eğitiminde hedef yenilikçi, yaratıcı ve öncü, alanının gerektirdiği bilimsel bilgi ve becerilerle donanmış,

ulusal ve uluslararası alanda tanınan ve tercih edilen ebeler yetiştirmektir. Bu nedenle, ülkemizde ve tüm dünyada

nitelikli ebelerin çağın gerektirdiği değişimle yetiştirilmesi, gelişmiş ve uygulanabilir eğitim teknikleri ve öğrenme

araçları arasına katılması son derece önemlidir. 21. Yüzyılda teknolojinin hızla gelişmesi tecrübe gerektiren tüm

alanlarda olduğu gibi ebelik eğitiminde de; Sanal Gerçeklik (SG), Artırılmış Gerçeklik (AG) ve Hologram gibi

kavramların farkında olunması gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Bu yenilikçi teknolojilerin tarihi eskiye dayansada lisans ve lisansüstü eğitimlerin kalite standartlarının artırılması

ve ekonomik olarak global rekabette önemli bir yere sahip olması kullanımını popüler hale getirmiştir. SG, AG ve

Hologramlar öğrenmeye katılan duyu organı sayısını, bireyin kendini o ortamda hissetmesi, dönemin öğrenme

kuşağındaki değişim göz önüne alındığında, doğrudan etkilemektedir. Dünya’da bu tekniklerin eğitime sağladığı

imkânların öneminin konuşulduğu dönemin geride bırakıldığı, hologram ürünlerinden yararlanım süreçlerinin

başladığı göz önünde tutulduğunda, sanal gerçekliğe dayalı uygulamaların ülkemizde yetersiz olduğu

söyleyenebilir.

Ülkemizde ve Tüm Dünya’da ebelik eğitiminde kullanımı değerlendirildiğinde simülasyon tekniğinden

yararlanmanın ivme kazandığı görülürken; SG, AG ve Hologram tekniklerinin kullanımı ülkemizde

görülmemektedir. Nitekim Avustralya’nın Newcastle Üniversitesinde sanal gerçeklik ile ebelerin öğrenme süreci

içine girmesine olanak sağlayan bir projenin geliştirilmesi, bu proje ile ebelik öğrencilerinin teori ile klinik

uygulama becerisi arasındaki boşluğu doldurmalarında ki memnuniyet ebelik mesleği adına oldukça heyecan

vericidir. Yapılan araştırmalar; AG ve daha ileri boyut kazanmış formu Hologramların benzersiz etkileşim

deneyimi ile dikkat, güven ve ilgi boyutunda öğrencilere yüksek motivasyon sağlayarak öğrenme ortamını

eğlenceli ve güçlü hale getirdiğini göstermektedir.

Ülkemizde öğretim elemanı sayısı ve fiziki profillerinin yetersiz olması, öğrenci sayısının fazlalığı, uygulama

alanlarının yetersizliği ebelik mesleğinin başlıca sorunları arasında iken; ebelik öğrencilerinin dersin anlatımını

gerçek zamanlı olarak ön sırada ve ekipten biri gibi 360 dereceyle izlemesi, anne karnında ki fetüsü detayları ile

incelemeye fırsat bulması, zaman-mekan açısından özgürlüğü yakalaması, geleneksel ebelik eğitimini yok sayan

değil doğum pratiğini artırmasını desteklemesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu özden yola çıkarak global

bilim ve eğitim rekabetinde gerek Ebelik Bölümü öğretim elemanlarının, gerekse ebelik öğrencilerinin duyarsız

kalmaması gerekmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK EĞİTİMİ, SANAL GERÇEKLİK, ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK,

HOLOGRAM

IN GLOBAL COMPETİTİON THE İMPORTANCE OF SUPPORTİNG MİDWİFERY

EDUCATİON WİTH VİRTUAL REALİTY, AUGMENTED REALİTY AND HOLOGRAM

Öznur HASDEMİR1, Zeliha Burcu YURTSAL2

1PROVİNCİAL HEALTH DİRECTORATE,PUBLİC HEALTH PRESİDENCY, SİVAS, 2CUMHURİYET

UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES,MİDWİFERY DEPARTMENT, SİVAS

The goal in midwifery education is to train students who are innovative and equipped with the scientific knowledge

and skills, recognized and preferred in the national and international arena. Therefore, it is extremely important

for our country and the world to participate in the training of qualified midwives with the advanced, applicable

educational learning tools. The rapid development of technology in 21st century reveals the necessity to be aware

of concepts like Virtual Reality(VR), Augmented Reality(AR) and Hologram.

Page 229: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

229

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

These innovative technologies have popular use in the history of undergraduate/graduate education as a basis for

increasing the quality standards and having importance in global competition. VR, AR and Holograms directly

influence the number of sensory organs participating in learning when the individual feels himself in the

environment, given the change in learning curve of the time. Considering the importance of the opportunities

provided by these techniques in the world, the usage of holographic products and applications based on virtual

reality are insufficient in our country

While the use of the simulation technique accelerates when the use in the education of midwifery is evaluated in

our country and the whole world; the use of VR, AR and hologram techniques is not seen. In fact, the development

of a project at Newcastle University allowing eBay to enter into the learning process with virtual reality is a thrill

for midwifery students to fill the gap between theory and practice. According to researches, interactive experience

of Holograms makes the learning environment funny and powerful providing high motivation to students in

attention, trust and interest.

While insufficiency of the number of teaching staff, physical environments, and the inadequacy of application

areas are among the main problems of midwifery profession, it is believed midwifery students will participate the

lessons in real time with 360; the one has the opportunity to examine the fetus in mother's womb with details, to

catch freedom in time and space and to support the birth practice not ignoring traditional midwifery education.

Therefore, in the competition of global science and education, the lecturers and the midwifery students should not

be insensitive.

KEYWORDS: MİDWİFERY EDUCATİON, VİRTUAL REALİTY, AUGMENTED REALİTY,

HOLOGRAM

Page 230: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

230

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-94- RUSYADA GEBE İZLEMİ, GEBE DEFTERİ UYGULAMASI

LIAISAN GILIAZOVA1, EMİNE KOÇ1,

1ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ,

Gebelikte oluşabilecek mortalite ve morbiditeleri önlemek için her ülke kendine ait bir protokolle gebe izlemini

gerçekleştirmektedir. Bu çalışma Rusya’da gebe izlemin nasıl yapıldığı konusunda ebelere bilgi vermeyi

amaçlamaktadır.

Literatür incelemesiyle oluşturulan derleme çalışmasıdır.

Rusya’da gebe olduğu saptanan her bir kadın gebeliğinde takip olacağı hastaneye 12. gebelik haftasına kadar

kaydını yaptırmalıdır ve bu konuda gebe kadınlar teşvik edilmektedir. İlk izlem için gebe kadın, gebeliğinin

tespitinden itibaren 7-10 gün içerisinde tekrar izleme çağırılmaktadır. Bu zaman içerisinde Kulak burun boğaz,

göz doktorlarında muayene olmalı, kan ve idrar testlerini yaptırmalıdır. Her gebe risk yoksa 28. gebelik haftasına

kadar ayda bir, daha sonra ayda iki ve 37. haftadan itibaren haftada bir izlenmektedir. Gebeler gebeliği süresince,

kadın doğum uzmanında en az 7, dahiliye doktorunda en az 2, diş hekiminde en az 2 kez muayene olmalıdır.

Ultroson gebelik boyunca 11-14, 18-21, 30-34. haftaları arasında 3 kez yapılmaktadır. Rusya Federasyonu Sağlık

Bakanlığı tarafından her bir gebe kadına bir ‘gebe defteri’ açılması istenmektedir. Genelde bu ilk vizitte

gerçekleşmekle birlikte en geç 30. haftaya kadar açılması zorunludur. Gebe Defteri gebe kadına verilen, gebe

hakkında ve gebeliğin süreci hakkında bilgi içeren resmi evraktır. Gebe kadın her izleme geldiğinde onu yanında

taşımakla yükümlüdür ayrıca her zaman yanında bulundurması da önerilmektedir. Deftere yazılan bilgiler aynı

şekilde hastanede de kadına özel bilgi formunda da yer almaktadır. Gebe Defteri’nin standart bir şekli olmamasıyla

birlikte en az bulundurması gereken bilgiler şunlardır: - Kimlik bilgileri - Genel sağlık durumu, kan grubu - HIV,

Hep B/C, syphilis gibi tahliller sonucu - Obstetrik öykü - Fetüse ait bilgiler - Gebeliğin izlemleri (kilo, kan basıncı

vb) Doğum eylemi başladığında gebe kadın gebe defterini yanında bulundurmadığında doğum eylemi için sağlık

personeli özel yaklaşımlarda bulunmaktadır (izolasyon gibi). Defterde ayrıca doğumun nasıl geçtiğine ve yeni

doğana ait bilgiler doğumhanede sağlık personeli tarafından doldurulması gereken formlar bulunmaktadır. Ve bu

defter doğum sonunda gebeliğin izlendiği yere teslim edilmektedir.

Türkiye’de de gebeliğin kadın ve fetüs açısından bir bütün olarak izlenmesi, unutma faktörünün en aza indirilmesi,

doğumhane sağlık personellerin gebe hakkında bilgi sahibi olması, risk grupların erkenden saptanması, kadınların

sağlık sorumluluk bilincinin artması için ‘Gebe defteri’ uygulaması önerilebilir.

ANAHTAR KELİMELER: RUSYA, GEBE, İZLEM, GEBE DEFTERİ

OBSERVATİONS OF A PREGNANT WOMAN İN RUSSİA, A PREGNANCY NOTEBOOK

LİAİSAN GİİLİAZOVA, EMİNE KOC ONDOKUZ MAYİS UNİVERSİTY

LIAISAN GILIAZOVA1, EMİNE KOÇ1

1ONDOKUZ MAYIS UNIVERSITY

To prevent mortality and morbidity in pregnancy, each country carries out a pregnancy its own follow-up protocol.

This study aims to give information about how pregnant follow-up is done in Russia.

It is a compilation study conducted by examining the literature.

Every pregnant woman in Russia must register in the hospital before the 12th gestational week, for this woman

will be enrolled. For follow-up, the pregnant woman is recalled within 7-10 days after the pregnancy is confirmed.

During this time, she should be examined by ENT, ophthalmologist, GP. She must take a blood and urine test.

Surveys are conducted once a month until the 28th week of pregnancy, then twice a month and once a week from

the 37th week. During pregnancy, pregnant women should have at least 7 gynecological examinations, at least 2

examinations with a GP and at least 2 at the dentist. Ultrasound during pregnancy is held between 11-14, 18-21,

30-34 weeks. The Ministry of Health of the Russian Federation obliges to open a "pregnant notebook" for every

Page 231: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

231

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

pregnant woman. Preferably from the first visit, but not later than the 30th week. The pregnant woman's notebook

is the official document of the pregnant woman, which contains information about the pregnant woman and the

course of her pregnancy. A woman must have it with her at every visit. After delivery, birth data should be filled

in the notebook. And the notebook returns to the hospital where it was observed. The minimum requirements that

should be in the notebook: - (ID) information - general health status, blood type - HIV, Hep B / C, syphilis results

- Obstetric history - Information about the fetus - the information of each visit (weight, blood pressure, etc.) If the

delivering woman does not have a pregnancy notebook, then the health personnel applies precautions (for example,

isolation).

It is recommended to start using a pregnancy book for Turkey for the following benefits: evaluating a woman and

child as a complex, minimizing forgetfulness factor, the provision of hospital staff full information about the

pregnant woman and the history of her pregnancy, the possibility of early recognition of risk, and increasing

women's sense of responsibility.

KEYWORDS: RUSSİA, PREGNANCY, FOLLOW-UP, PREGNANCY NOTEBOOK

Page 232: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

232

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-95- BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERİN/EBELERİN

KLİNİKLERİNDEKİ EKİP ARKADAŞLARINA KARŞI PROFESYONEL TUTUMLARININ

DEĞERLENDİRİLMESİ

GÜLCAN KOYUNCU1, LEYLA ÇAKIR1, ÖZLEM SARIGÜL1, ESMA ERŞAH ÖZTÜRK1, BAHAR

GIRGIÇ1, SEVİM KARAKIŞ1, GÜLŞAH BÜYÜKÇAM SARI1, ERDİNÇ ÜNAL2,

1İMU GÖZTEPE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, 2OKAN ÜNİVERSİTESİ ,

Hemşirelik/ebelik mesleğinde, “profesyonellik” ilkesinin hızla öne çıktığı ve en önemli temel taşı haline geldiği

günümüzde hemşirelerin/ebelerin ekip arkadaşlarına karşı profesyonel tutumlarını tespit etmek, profesyonel bilgi

ve becerilerinin gelişmesine katkı sağlamaktır

Çalışmanın evrenini 20.03.2017 ve 20.05.2017 tarihleri arasında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim

ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan 310 hemşire/ebe oluşturmaktadır. Elde edilen veriler SPSS 22 istatistik

paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Anket sorularının geçerliliğini ölçmek için faktör analizi, güvenilirlik

analizinde Cronbach’s Alpha ve ANOVA (Varyans Analizi) kullanılmıştır. Aynı kurumda çalışan 35 hemşireye

ön uygulama yapılmıştır. 25 maddelik ölçekte 4 madde farklı faktör yükü aldığından analizden çıkarılmıştır. Kalan

21 maddede yapılan faktör analizinde KMO değeri 0.854 bulunduğundan ve Barlett’s test p değeri 0,000 olduğu

için (p<0.05) verilerin faktör analizine uygunluğuna karar verilmiştir. Oluşan faktörlerden ’’Mesleki

Profesyonellik’’ boyutunun açıklayıcılık oranı %27.42, ’’Uyum ’’ boyutunun açıklayıcılık oranı %10.28, ’’Destek

’’ boyutunun açıklayıcılığı %7.91 olarak tespit edilmiştir. Ölçeğin toplam açıklayıcılık oranı %56,76

bulunduğundan ölçeğin geçerli olduğuna karar verilmiştir.

Hemşire ve ebelerin ekip arkadaşlarına karşı profesyonel tutum ölçeği toplam puan ortalaması 87,87 ± 25,58 (25-

125 puan) olarak bulundu. Hemşirelerin bu ölçekten aldıkları ortalama puan yükseldikçe; “Ekip arkadaşlarımın

mesleki etik kurallara dikkat ettiğini düşünüyorum”, “Ekip arkadaşlarımın bilimsel etkinliklere katılımının yeterli

olduğuna inanıyorum”, “Ekip arkadaşlarımla çoğu konuda fikir ayrılığı yaşıyorum”, “Ekip arkadaşlarım

kişisel/ailevi sorun yaşadığım dönemlerde bana destek olurlar ”, “Ekip arkadaşlarımın kariyerlerinde yükselmeleri

için çaba gösteriyorum” ifadeleri yönünde kanaat belirttikleri görülmektedir. Bu ifadelere katılanlar ve

katılmayanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0,001)

Mesleğin gelişimine katkı sağlamak üzere bilimsel etkinlik gerçekleştirilmesi ve etkinliklere katılan hemşire

oranının arttırılması için planlamalar yapılması gerekliliği tespit edilmiştir.

ANAHTAR KELİMELER: HEMŞİRE,EBE,PROFESYONEL TUTUM

EVALUATION OF PROFESSIONAL ATTITUDES TOWARDS COLLEAGUES AT NURSES

/ MIDWIVES' CLINICS WORKING IN A UNIVERSITY HOSPITAL

GÜLCAN KOYUNCU1, LEYLA ÇAKIR1, ÖZLEM SARIGÜL1, ESMA ERŞAH ÖZTÜRK1, BAHAR

GIRGIÇ1, SEVİM KARAKIŞ1, GÜLŞAH BÜYÜKÇAM SARI1, ERDİNÇ ÜNAL2

1ISTANBUL MEDENİYET UNİVERSİTY GOZTEPE EDUCATİON AND RESEARCH HOSPİTAL, 2OKAN

UNİVERSTY

The purpose of this study is to determine the professional attitudes of the nurses / midwives counter to their

colleagues and to contribute to the development of professional knowledge and skills in the nursing / midwifery.

This study of sample is composed of 310 nurses / midwives working at Istanbul Medeniyet University Goztepe

Education and Research Hospital from 20.03.2017 to 20.05.2017. The data obtained were analysed using SPSS 22

statistical package program. Cronbach's Alpha and ANOVA (Variance Analysis) were used in factor analysis and

reliability analysis to measure the validity of the questionnaire. 35 nurses have been pre-practiced working at the

same institution. Four items which were subjected to different factor loadings in the 25-item scale were removed

from the analysis. Factor analysis on the remaining 21 items revealed that the data were judged to be suitable to

factor analysis due to the KMO value was 0.854 and Barlett's test p value was 0,000 (p <0.05). The explanatory

Page 233: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

233

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

rate of the 'Professionalism' dimension was 27.42%, the explanatory rate of the 'Compliance' dimension was

10.28%, the explanatory rate of the 'Support' dimension was 7.91%.When the total explanatory rate of the scale

was found to be 56.76%, it was decided that the scale was valid.

The total average score of the professional attitude scale for nurses and midwives against colleagues was found as

87.87 ± 25.58 (25-125 points). As the average score of the nurses from this scale increases, "I think my teammates

pay attention to professional ethics rules","I believe that participation of my teammates in scientific activities is

sufficient", " I'm having a lot of disagreements with my teammates on many issues," "My teammates support me

during my personal / family problems", "I am making efforts to improve my teammates in their careers" seem to

have expressed their opinion in the direction of their expressions. Statistically significant difference was found

between those who participated and non-participant (p <0.001).

It has been determined that realisation of scientific activities to contribute to the development of the profession

and and planning should be done to increase the rate of nurses participating in this activities.

KEYWORDS: NURSE, MİDWİFE, PROFESSİONAL ATTİTUDE

Page 234: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

234

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-96- GEBELİK, BEBEK VE DOĞUM İLE İLGİLİ MOBİL UYGULAMALARDA NELER

VAR?

Serap ÇETİNTAŞ ÖNER1, Sevil GÜNER1, Emine Serap SARICAN1, Gözde GÜLEÇ1,

1EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ,

Hızla gelişen teknolojiye ayak uydurmaya çalışan bireylerin teknolojiyi kullanma alışkanlıkları da hızlı bir değişim

göstermektedir. Bunlar arasında mobil teknolojiler ve bu teknolojilerin kullanımı önemli bir yer tutmaktadır. Mobil

teknolojilerin günlük yaşamdaki bu kadar yaygın kullanımına paralel olarak, mobil öğrenme içerikleri günden

güne artış göstermektedir. Bu artışların biriside gebelik, bebek ve doğum ile ilgili geliştirilen mobil

uygulamalardır. Bu uygulamaların çok azı uzman kişiler tarafından hazırlanmış olup aralarında yanlış veya eksik

bilgi veren uygulamalar oldukça fazladır. Bu yüzden gebelik, hamilelik, bebek ve doğum anahtar kelimeleri

kullanılarak İOS ve Android işletim sistemlerinde bulunan mobil uygulamaları ve bunların içeriklerini ortaya

çıkarmayı amaçladık.

Mobil cihazlarda İOS ve Android işletim sistemleri kullanılarak 'hamilelik, gebelik, bebek ve doğum' anahtar

kelimeleriyle taramalar yapılmıştır.

Yapılan tarama sonucunda ‘hamilelik’ anahtar kelimesiyle İOS işletim sisteminde 216, Android işletim sisteminde

248 uygulama bulunmaktadır. ‘Gebelik’ olarak taratıldığında ise bu sayı İOS için 124, Android için 248’dir.

Uygulama içeriklerine bakıldığında her iki işletim sistemi için aynı uygulamalar bulunsada birbirinden farklı

uygulamalarda mevcuttur. Bu uygulamaların birçoğu gebelik haftalarına göre annede görülen değişimler, gebelik

haftası takibi, kilo takibi, hafta hafta fetüs gelişimi, egzersiz, beslenme, fetal tekme sayacı, tahmini doğum tarihi

vb. gibi uygulamaların yanında oyun, alışveriş ve diğer (rahatlatıcı müzikler, fotoğraf düzenleyici) uygulamalarda

bulunmaktadır. ‘Bebek’ kelimesi ile yapılan tarama sonucunda beş yüzün üzerinde uygulama bulunmakta ve

bunun birçoğunun oyun içerikli olduğu saptanmıştır. Oyun dışında bulunan uygulamalar ise; uyku için müzikler,

makine sesleri, ay ay bebek gelişimi, kilo ve boy takibi, aşı takvimi vb.dir. ‘Doğum’ kelimesi ile tarama

yapıldığında ise İOS için 500 üzerinde uygulama çıkmasına rağmen Android için bu sayı 240’tır. İçeriklerine

bakıldığında çok az bir kısmı gebelik ve kadın sağlığı ile ilgiliyken birçoğu oyun, doğum fotoğrafçılığı, fotoğraf

düzenleyiciler ve doğum günü kutlamaları ile alakalıdır.

Çalışmamız sonucunda uzman kişiler haricinde geliştirilen bilgi amaçlı uygulamaların ne derece doğru bilgi

verdiği tartışılır. Birçok kişinin bu uygulamaları kullandığı beğeni sayıları ve indirilme geçmişinde açıkça

görülmektedir. Bu yüzden geliştirilen bu uygulamaların uzman kişiler tarafından hazırlanmış, doğru bilgi almamızı

sağlayan uygulama olmasına dikkat etmeliyiz. Günümüzde mobil uygulamalar bilgi kaynağı olarak kullanıldığı

göz önüne alındığında, en doğru ve güvenilir bilgiyi hedef kitleye ulaştırma konusunda profesyonel bir meslek

olan ebeliğin büyük role sahip olduğu düşünülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: GEBELİK, EBELİK, BEBEK, DOĞUM, MOBİL UYGULAMA

WHAT'S IN MOBILE APPLICATIONS RELATING TO PREGNANCY, BABY AND BIRTH?

Serap ÇETİNTAŞ ÖNER1, Sevil GÜNER1, Emine Serap SARICAN1, Gözde GÜLEÇ1

1EGE UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCES

We aimed to reveal the mobile applications and their contents in İOS and Android operating systems using the

keywords of pregnancy, pregnancy, baby and birth.

Mobile devices have been scanned with the keywords 'pregnancy, pregnancy, baby and birth' using iOS and

Android operating systems.

As a result of the screening, there are 216 applications in the iOS operating system and 248 applications in the

Android operating system under the key word 'pregnancy'.When it is scanned as 'pregnancy', this number is 124

for iOS and 248 for Android.When you look at the application content, the same applications are available for

Page 235: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

235

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

different operating systems in different operating systems.Most of these applications are changes in the mother

according to gestational weeks, pregnancy week follow-up, weight follow-up, week-week fetus development,

exercise, nutrition, fetal kick counter, estimated birth date and so on. In addition to applications such as games,

shopping and other (relaxing music, photo organizer) applications are.As a result of the search made with the word

'baby', there are more than five hundred applications and it is determined that a lot of them are game

contents.Applications outside the game; music for sleep, machine voices, month and month baby development,

weight and height adjustment, vaccination calendar etc.When scanning with the word ’birth 500, there are more

than 500 applications for iOS, but this number is 240 for Android.Many of them are related to gaming, birth

photography, photo organizers and birthday celebrations, while only a few are concerned with pregnancy and

women's health.

As a result of our study, it is discussed how accurate information applications developed by experts other than

experts are giving accurate information.The number of people used by these applications is evident in the number

of likes and downloads.Therefore, we need to make sure that these applications developed by specialists are

applications that provide accurate information.Considering that today mobile applications are used as a source of

information, it is thought that the midwifery, which is a professional profession, is the most accurate and reliable

information to the target audience.

KEYWORDS: PREGNANCY, MIDWIFERY, BABY, BIRTH, MOBILE APPLICATION

Page 236: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

236

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-97- YENİ BİR EĞİTİM YÖNTEMİ: SANAL GERÇEKLİK

Serap ÇETİNTAŞ ÖNER1, Esin ÇEBER TURFAN1,

1EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ,

Ebelik- hemşirelik gibi uygulamalı alanlarda teknolojide e-öğrenme ve sanal gerçeklik simülasyonu gibi inovatif

gelişimler meslek sahibi olacak öğrencilerin beceri gerektiren kazanımlarını artırarak öğrenmede kalıcı gelişim

sağlamaktadır. Literatürde öğrencilerin yeterliliklerini, özgüvenlerini, klinik karar verme yeteneklerini geliştirmek

için karma öğretim yöntemlerinin kullanımı ve simüle edilmiş öğrenme deneyimlerinin ortaya çıktığı gözlenmiştir.

Öğrencilerin nadiren rastladıkları veya klinik ortam yetersizliği nedeniyle az gördükleri becerilerin

uygulanmasında simülasyonun özellikle önemli olduğu görülmektedir. Simülasyon sınıflamasın da ileri teknoloji

içerenler kısmına giren sanal gerçeklik, günümüzde sınırlı sayıda bulunmaktadır. Bu makalede sanal gerçeklik

simülasyonunun beceri eğitimi ve ebelik alanında sağlayabileceği faydaları vurgulamak için literatür incelemesi

yapılmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, SANAL GERÇEKLİK, EĞİTİM

A NEW EDUCATİONAL METHOD: VIRTUAL REALITY

Serap ÇETİNTAŞ ÖNER1, Esin ÇEBER TURFAN1

1EGE UNIVERSITY FACULTY OF HEALTH SCIENCES

Innovative developments such as e-learning and virtual reality simulation in technology in practical areas such as

midwifery-nursing provide a permanent development in learning by increasing the skills that require skills for

students who will have a profession. In the literature, it has been observed that the use of mixed-teaching methods

and simulated learning experiences have emerged in order to improve students' competences, self-confidence,

clinical decision-making skills. It is seen that simulation is especially important in the application of the skills that

students rarely see or because of the lack of clinical environment. The virtual reality entering the advanced

technology-containing part of the simulation classification is nowadays limited. In this article, literature review

has been conducted to emphasize the benefits of virtual reality simulation in the field of skills training and

midwifery.

KEYWORDS: MİDWİFERY, VİRTUAL REALİTY, EDUCATİON

Page 237: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

237

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-98- GEBELERİN EBELER İLE İLGİLİ GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

Rojda BAYAR1, Hilal GENCER2, Ayten TAŞPINAR3,

1Adnan Menderes Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ebelik Anabilim Dalı, 3Adnan Menderes Üniversitesi,

Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ebelik Bölümü,

Gebelerin ebeler ile ilgili görüş ve beklentilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Araştırma, Şubat-Haziran 2017 tarihleri arasında, bir kamu hastanesinin gebe polikliniğinde kesitsel olarak

yapılmıştır. Araştırmanın evrenini bu hastanenin obstetri polikliniklerine kontrol amacıyla başvuran gebeler,

örneklemini ise 288 gebe oluşturmuştur. Veriler, veri toplama formu ile toplanmıştır. Araştırmanın yapılabilmesi

için etik kurul onayı, kurum izni ve gebelerin sözlü onamı alınmıştır. Verilerin sayı, yüzde ve ortalama dağılımları

verilmiştir.

Gebelerin yaş ortalaması 28,1±6,3, gebelik sayısı ortalaması 2,8±1,6, gebelik haftası ortalaması 26,6±6,3 olup

%47,6’sı okuryazar/ilkokul/ortaokul mezunu, %89,2’si ev hanımıdır ve %75,5’i ebelik mesleğine erkeklerin

alınmasını istememektedir. Gebelerin %44,5’inin daha önce bir ebeden hizmet aldığı ve hizmet alanların

%55,2’sinin alınan hizmet deneyimini “iyi” olarak değerlendirdiği bulunmuştur. Ebe kimdir sorusuna gebelerin

%73,6’sı “doğum yaptıran kişi/ çocuk doğurtan kişi/ ebelik okulunu bitirendir/ doğumu yaptıran hemşire”

dedikleri, ebe ne iş yapar sorusuna %79,5’i “bebeği doğurtur/ doğum yaptırır/muayene eder, doğumun başlayıp

başlamadığını söyler/gebelere bakar/ aşılara çıkıp, aşı kayıtlarını tutar” dedikleri saptanmıştır. Gebelerin ebelerden

sırasıyla (%40,6) “anlayışlı, hoşgörülü, güler yüzlü, yardımsever yumuşak yüzlü merhametli, ilgili, herkese eşit

davranmalarını, halimizden anlamalarını, sorularımızı cevaplamalarını” ve (%40,6) “insanı dinlemelerini

kızmamalarını, sert olmamalarını, insan yerine koymalarını, azarlamamalarını, sancı esnasında saygı

göstermelerini ve bağırmamalarını, kadına ve bebeğe güç uyguluyorlar bu da anneye zarar veriyor, bunu

yapmamalarını/ doğum esnasında çok sert davranmamalarını, ses tonlarını alçaltmalarını ” beklediklerini

belirtmişlerdir.

Gebelerin çoğunluğunun ebeyi ve ebenin görev tanımını doğru yaptığı, ebeden hizmet alma deneyimlerinin büyük

çoğunlukla olumlu olduğu ve ebelerden beklentilerinin çoğunlukla profesyonel meslek tutum ve davranış

özellikleri olduğu saptanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: GEBE, GÖRÜŞ, BEKLENTİ, EBELİK HİZMETİ.

OPİNİOUNS AND EXPECTATİONS OF PREGNANT WOMEN ABOUT MİDWİVES

Rojda BAYAR1, Hilal GENCER2, Ayten TAŞPINAR3

1ADNAN MENDERES UNİVERSİTY, INSTİTUTE OF HEALTH SCİENCES, MİDWİFERY

DEPARTMENT, 3ADNAN MENDERES UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES,

DEPARTMENT OF MİDWİFERY

In this study, opinions and expectations of pregnant women about midwives has been searched.

The study was conducted cross-sectionally between February and June 2017 in a public hospital's pregnancy

outpatient clinic. The universe of the study constituted the pregnant women who applied to this obstetric outpatient

clinic for control purposes and 288 pregnant women were included in the sample. Data have been collected with

question forms prepared by researchers. Ethical committee approval, institutional permission and verbal approval

of the participants were taken for the research. The numbers, percentages and mean distributions of the data were

given

The mean age of pregnancies was 28,1 ± 6,3, the mean number of pregnancies was 2,8 ± 1,6, the mean gestational

week was 26,6 ± 6,3, 47,6% of them were literate/primary/junior high school graduates, 89,2% were housewives

and 75.5% of the participants said that men shouldn’t be taken in midwifery profession. It has been found that

44.5% of pregnant women have received a service before and 55.2% of service recipients regarded the service

Page 238: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

238

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

experience as "good". The question of who is the midwife, 73.6% of them said "the person giving birth /the child

giving birth /the nurse who finished the midwifery school. The question of what the midwife does 79.5% of them

said that they gave birth to a baby/they examined pregnancy, they told them whether it started or not birth / make

vaccinations and kept vaccination records. The expectations of the pregnant women from the midwives were

(40.6%) "an understanding, tolerant, helpful compassionate, relevant, everyone behaving equally, understanding

from ourselves, answering our questions"

It was determined that most of the experience of receiving services is positive and the expectation of them from

midwives has mostly professional attitude and behavioral characteristics.

KEYWORDS: PREGNANCY, OPİNİONS, EXPECTATİONS, MİDWİFERY SERVİCE

Page 239: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

239

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-99- LOHUSALARDA POSTPARTUM DEPRESYON İLE ANNE BEBEK BAĞLANMASI

ARASINDAKİ İLİŞKİ

ZELİHA ÖZŞAHİN1, EMİNE AKÇA1, NİLAY GÖKBULUT2,

1SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, 2SAĞLIK BAKANLIĞI ,

: Bu araştırma lohusalarda postpartum depresyon ile anne bebek bağlanması arasındaki ilişkiyi belirlemek

amacıyla yapılmıştır

Tanımlayıc

Yaş ortalaması 28,0±5,7 olan lohusaların %40,2’si ilkokul ve altı mezunu olup, %69,3’ü gelirinin giderine eşit

olduğu ve %11,3’ünün suriyeli olduğu saptanmıştır. EPDS toplam puan ortalaması 5,61±4,51, ABBÖ toplam puan

ortalaması 2,49±3,65’tir. EDPS ile ABBÖ toplam puan ortalaması arasında pozitif yönde negatif bir ilişki tespit

edilmiştir (r=0,171) p(0,001). Lohusaların postpartum depresyon düzeyleri arttıkça anne bebek bağlanması

azalmaktadır. Suriyeli lohusaların EPDS ve ABBÖ’den aldıkları puanlar sırası ile 9,11±5,21 ve 5,02±4,89 iken

Türk lohusaların EPDS ve ABBÖ’den aldıkları puanlar sırası ile 5,16±4,21 ve 2,17±3,37’dir (p<0.05). Suriyeli

kadınların Türk kadınlara göre postpartum depresyon düzeyleri daha yüksek, anne bebek bağlanmalarının daha

düşük olduğu saptanmıştır.

Postpartum depresyon düzeyi; algılanan gelir düzeyi, aile tipi, sosyal güvence, uyruk, bebek bakımına yardım

edecek kişi varlığından etkilenirken, anne bebek bağlanması algılanan gelir düzeyi, yaşanılan yer, çalışma durumu,

sosyal güvence, uyruk, istenilen cinsiyette bebeğe sahip olma durumu ve doğum şeklinden etkilenmektedir.

Postpartum depresyon düzeyi arttıkça anne bebek bağlanmasının azaldığı görülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: POSTPARTUM DEPRESYON, BAĞLANMA, ANNE BEBEK BAĞLANMASI

THE RELATİONSHİP BETWEEN POSTPARTUM DEPRESSİON AND MOTHER TO

INFANT BONDİNG İN PUERPERANTS

ZELİHA ÖZŞAHİN1, EMİNE AKÇA1, NİLAY GÖKBULUT2

1HEALTH SCIENCES INSTITUTE, 2MINISTRY OF HEALTH

This study was conducted to determine the relationship between postpartum depression and Mother to Infant

Bonding in puerperants.

cross-sectional

The mean age value of the participants was 28,0±5,7, 40,2% of them were primary school graduate and below,

69.3% stated that the income was equal to the expenses and of the participants %11,3’syrian. The average total

score of the EPDS was 5,61±4,51, the average total score of the MIDS was 2,49±3,65. It is determined that there

is significant correlation between the points of EPDS and MIDS(r=0,171) p(0,001). While the scores of Syrian

puerperants from EPDS and ABBÖ were 9,11 ± 5,21 and 5,02 ± 4,89, the scores of Turkish puerperants from

EPDS and ABBÖ were 5,16 ± 4,21 and 2,17 ± 3.37. Postpartum depression levels were found to be higher in

Syrian puerperants than in Turkish puerperants and Mother to Infant Bonding were found to be lower.

Postpartum depression level affected on socio-demographic characteristics like, perceived income status, type of

family, nationality, baby care by the presence of the person, Mother to Infant Bonding, perceived income status,

place of residence, working status, social security, nationality, the desired gender, having the baby and the shape

of the birth is affected. As the postpartum depression level increases, it is observed that maternal infant attachment

decreases.

KEYWORDS: POSTNATAL DEPRESSİON, BONDİNG, MOTHER-TO-İNFANT BONDİNG

Page 240: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

240

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-100- EMZİREN ANNELERİN YAŞADIKLARI BAŞLICA EMZİRME SORUNLARI-

SOSYAL PAYLAŞIM SİTESİ ÖRNEĞİ

Duygu GÜLEÇ ŞATIR1, MAHİDE DEMİRELÖZ AKYUZ2, GÜL ERTEM1,

1Ege Üniversitesi, Hemşirelik Fakültesi,Kadın Sağlığı Ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilimdalı, 2Ege

Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi,Ebelik Bölümü,

Araştırma, annelerin emzirme ve meme problemleri ile ilgili sosyal medyada hangi konularda paylaşım

yaptıklarını, ne tür sorunlar yaşadıklarını belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Araştırmanın evrenini bir sosyal paylaşım sitesinde yer alan mesajlar evreninden “meme reddi, mastit, meme ucu

çatlağı/yarası/ağrısı, çökük meme ucu, emzirme problemi/sorunu” anahtar kelimeleri kullanılarak ulaşılan 124

mesaj oluşturmuştur. Doğum sonrası ilk altı ayda yazılan ve annenin kendisinin yazdığı ve yardım arama amaçlı

yazılan 58 mesaj araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Bu mesajlar tek tek incelenerek belirlenen kod listesi

üzerinden frekans dağılımı yapılmıştır.

Sosyal paylaşım sitesinde anahtar kelimeler kullanılarak ulaşılan mesaj içerikleri incelendiğinde meme reddi ile

ilgili 11, mastit ile ilgili 31, meme ucu çatlağı/yarası/ağrısı ile ilgili 13, çökük meme ucu ile ilgili 3 mesaja

ulaşılmıştır.

Emzirme dönemindeki anneler başta mastit olmak üzere birçok emzirme sorunu yaşamakta ve sosyal medyayı

destek kaynağı olarak görmektedir. Hemşire ve ebelerin emzirme dönemindeki annelerin ne tür sorunlar

yaşayabileceği ve nasıl çözebileceğine yönelik danışmanlığı büyük önem taşımaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: EMZİRME,SOSYAL PAYLAŞIM,SORUNLAR

PROBLEMS OF BREASTFEEDING OF BREEDING MOTHERS-SAMPLE OF SOCIAL

SHARING SITE

Duygu GÜLEÇ ŞATIR1, MAHİDE DEMİRELÖZ AKYUZ2, GÜL ERTEM1

1EGE UNİVERSİTY, FACULTY OF NURSİNG, DEPARTMENT OF WOMEN'S HEALTH AND DİSEASES

NURSİNG, 2EGE UNİVERSİTY, FACULTY OF HEALTH SCİENCES,DEPARTMENT OF MİDWİFERY

The study was carried out in order to determine what kind of problems mothers experienced in social media about

breastfeeding and breast problems.

The universe of the research consisted of 124 messages from the universe of messages on a social networking site

using the keywords "breast rejection, mastitis, nipple/wound /pain, collapsed nipple, breastfeeding problem".

Fifty-five messages, written in the first six months after the delivery, which the mother herself wrote and was

intended to help out, formed the sample of the study. These messages were examined one by one and frequency

distribution was made by the code list.

When the content of the messages reached using the keywords in the social networking site was examined, 11

messages related to breast rejection, 31 related to mastitis, 13 related to nipple / wound / pain, and 3 related to

breast nipple were reached.

Mothers in breastfeeding period have many breast feeding problems, especially mastitis, and see social media as

a source of support. Nurses and midwives during the breastfeeding mothers can experience what kind of problems

and how to solve the counseling is of great importance.

KEYWORDS: BREASTFEEDING, SOCIAL SHARING SITE,PROBLEMS

Page 241: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

241

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-101- ANTENATAL BAKIMDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Tuğba YILMAZ ESENCAN1,

1Zeynep Kamil Kadın Ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi,

Bu derlemede Antenatal Bakımda Güncel Yaklaşımların ve güncel kılavuzların irdelenmesi amaçlanmıştır.

Kadın evrende üretkenliği, yaşamın kaynağını oluşturan enerjiyi ve varoluşu simgeleyen eşsiz bir varlıktır. Kadın

çevreye yaydığı bu enerji ile tüm yaşamı boyunca birbirini takip eden fizyolojik, sosyolojik, psikolojik, zihinsel

ve bedensel farklılıklar yaşadığı evrelerden geçer. Peşi sıra gelişen değişim dizilimi içerisinde en önemli dilim

doğurganlık dönemi içerisinde gelişmektedir. Gebelik dönemi içerisinde gelişen bu değişimlere uyumlanmanın

yolu ise nitelikli bir gebe izlem ve bakımdan geçmektedir. Antenatal bakımın amacı; gebeliğin saptanmasından

doğuma kadar geçen sürede annenin ve fetusun düzenli ve periyodik kontrollerinin yapılması ile maternal ve

perinatal mortalite ve morbiditeyi azaltmaktır. Gebe izlem kavramı ebelerin var oluşu ile başlamış olup

standartların ve rollerin çerçevesinin belirlemesi için kılavuzlar oluşturulmuştur. American College of

Obstetricians and Gynecologists (ACOG), 2012 yılında yayınladığı antenatal bakım kılavuzunda toplam 12-14

izlem önermektedir. National Institute for Health and Care Excellence (NICE), Ocak 2017’de güncellenen

kılavuzu ile komplikasyonsuz nullipar gebelere 10 izlem,multipar gebelere ise 7 izlem önerilmektedir. NICE

güncellemesinde kadın merkezli bir gebe izlem modeli üzerinde durmuştur. The Royal Australian and New

Zealand College of Obstetricians and Gynaecologists (RANZCOG) antenatal bakım rehberini 2016 da revize

etmiştir. Yeni güncellemesinde gebe ile ilk izlemde ve 28-30. Gebelik haftasında Edinburg Postnatal Depresyon

Skalası (EPDS) uygulanması önerilmiştir. Japan Society of Obstetrics and Gynecology (JSOG) Japan Association

of Obstetricians and Gynecologists (JAOG) , 2014 yılında rehberini güncellemiş olup 16 gebe izlemi yapılmasını

önermektedir. Dünya Sağlık Örgütü 2015 yılındaki rehberinde 4 izlem önerirken 2016 yılında gebe izlemde izlem

ve vizit kavramları yerine temas kavramını gündeme getirmiş olup gebelik boyunca 8 temas modelini

oluşturmuştur. Ülkemizde ise Türkiye Halk Sağlığı Kurumu 2014 yılında Doğum Öncesi Bakım Rehberi’ni

yayınlamış olup 4 gebe izlemi yapılmasını önermiştir. Sonuç olarak; dünyada farklı gebe izlem kılavuzları ve

uygulamaları mevcuttur. Bu kılavuzlarda ortak standart önerilerin yanında farklılık gösteren öneriler de vardır

Gebelerin içinde bulunduğu şartlara, ülke politikalarına ve kılavuzlarına göre antenatal bakım yapılması

önerilmektedir. Ebeler tüm kılavuzlarda düşük riskli gebe izlemini yapan sağlık profesyonelleri olarak

belirtilmektedir. Gebe izlemin bir ekip işi olduğu unutulmamalıdır. Ancak Ebeler gebe izlemde kilit rol oynarlar.

ANAHTAR KELİMELER: ANTENATAL BAKIM, EBE, GEBE İZLEMİ, GEBELİK BAKIMI,

ANTENATAL BAKIM KILAVUZLARI

CURRENT APPROACHES IN ANTENATAL CARE

Tuğba YILMAZ ESENCAN1

1ZEYNEP KAMİL WOMEN AND CHİLDREN’S DİSEASE EDUCATİON AND INVESTİGATİON

HOSPİTAL

In this review, it is aimed to examine current approaches and current guidelines in Antenatal care.

Women's productivity in the universe is a unique being that symbolizes the energy and existence that forms the

source of life.With this energy that women spread to the environment,they go through stages where they experience

physiological,sociological,psychological,mental and physical differences that follow each other throughout their

entire lives.The most important part of the sequence of changes is the period of fertility.The way to adapt to these

changes that develop during pregnancy is through a qualified pregnancy follow-up and care.The aim of Antenatal

care is to reduce maternal and perinatal mortality and morbidity by conducting regular and periodic prenatal

examinations of the mother and fetus during the period from conception to delivery.The concept of pregnant

follow-up started with the existence of midwives and guidelines were set up to determine the framework of

standards and roles.ACOG recommends a total of 12-14 follow-up in the antenatal care manual published in

2012.NICE,the updated guide in2017,recommends 10follow-up to uncomplicated nullipar pregnancies and

7follow-up to multipart pregnancies. It focused on a woman-centred pregnant follow-up model in the nice update.

RONZCOG revised the antenatal care guide in2016.The new update is in the first follow-up with the pregnant and

Page 242: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

242

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

28-30.During pregnancy, it is recommended to apply the Edinburgh Postnatal Depression Scale(EPD)during

pregnancy.Japanese Society of Obstetrics and Gynecology(JSOG)Japanese Association of Obstetricians and

Gynecologists(jog) updated its guide in 2014and recommends 16pregnancy follow-up.WHO recommends

4follow-ups in its guide in2015,and in 2016it introduced the concept of contact with the concepts of follow-up and

vision in pregnant follow-ups and formed the 8contact models throughout pregnancy.In our country,the Turkish

public health institution published the prenatal care guide in2014 and recommended that 4pregnant follow-up be

performed. As a result,there are different pregnancy monitoring guides and practices in the world.In addition tothe

common standard recommendations in these guidelines,there are also suggestions that vary in pregnancy

conditions,country policies and guidelines according to theantenatal care is recommended Midwives are indicated

as health professionals who follow low-riskpregnancies in all guides.It should be noted that pregnancy monitoring

is a team job.However,midwives play a key role in pregnancy monitoring.

KEYWORDS: ANTENATAL CARE, MİDWİFE, PREGNANT FOLLOW-UP, PREGNANCY CARE,

ANTENATAL CARE GUİDELİNES

Page 243: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

243

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-102- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN PROFESYONELLİKLERİNİ ETKİLEYEN

ETMENLER

Şükran ÖZKAHRAMAN KOÇ1,

1Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Bu araştırma, ebelik öğrencilerinin mesleki profesyonellikleri ve mesleki profesyonelliklerini etkileyen etmenlerin

incelenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır.

Araştırmaya 10 Ekim- 10 Kasım 2017 tarihleri arasında bir Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü’ndeki tüm

öğrenciler alınmıştır. Örneklemi 2., 3., 4., sınıf öğrencilerinden 196 kişi oluşturmuştur. Çalışma verilerinin

toplanmasında Kişisel Bilgi Formu ve Meslekte Profesyonel Tutum Envanteri (MPTE) kullanılmıştır. Verilerin

değerlendirilmesinde SPSS 16.0 programı kullanılmıştır.

Çalışmada; öğrencilerin yaş ortalaması 22.14±1.36, MPTE puan ortalaması 146.82±12.00 (32-160) bulunmuştur.

Ebelik öğrencilerinin %26.7’sinin ebeliği 2. ve 3. tercihi içinde seçtikleri, hiçbirinin ilk tercihi olmadığı, %52’sinin

mesleği kolay iş bulma olanağı olduğu için seçtiği, tekrar seçme şansı olsa %26.5’inin ebeliği seçmek istemediği,

%15.0’ının eğitime başlamadan önce, %85.0”ının ise eğitime başladıktan sonra ebelik mesleğini sevdiklerini,

%55.0”ının mezun olduktan sonra ebe olarak çalışmak istedikleri bulunmuştur. Öğrencilerin sınıflarına, mesleği

seçme nedenlerine, mesleğin öğrenciye uygun olup olmaması durumuna göre MPTE puan ortalaması arasında

istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu bulunmuştur (p<0.05).

Öğrencilerin profesyonel tutum puanlarının iyi düzeyde olduğu söylenebilir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK, ÖĞRENCİ, PROFESYONELLİK, MESLEKİ PROFESYONELLİK

AFFECTING FACTORS THE PROFESSIONALISM OF MIDWIFERY STUDENTS

Şükran ÖZKAHRAMAN KOÇ1

1SÜLEYMAN DEMİREL UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

This study was performed as a descriptive research aiming to examine the vocational professionalisms of

midwifery students and the factors effecting their vocational professionalisms.

All students in a Faculty of Health Sciences Midwifery Department were incorporated to the study between

October 10-November 10- 2017. The sample consisted of 2nd, 3rd and 4th grade totally 196 students. For the

collection of study data, personal information form and Inventory of Professional Attitude at Occupation (IPAO)

were used. The data was evaluated in SPSS 16.0 program were used.

In the study, it was determined that the age average of students were 22.14±1.36, that IPAO point average was

146.82±12.00 (32-160) . Midwifery student 26.7 % as 2nd or 3rd choice, that it was not the first choice of any of

them, that 52.0% of them chose the profession for easy job finding opportunity, that 26.5% of them would not

choose midwiferyif they have a chance to choose again, that 15.0% evaluated the midwifery profession as positive

before starting education while 85.0% of them made the same evaluation after starting education and that 55.0%

of them would like to be employed as a midwife. In the study it was determined that there is statistically significant

difference between the IPAO points of students according to their grades, the reason why they chose this

profession, to their intention to select this profession or not and to the suitability of profession for the student

(p<0.05)

Midwifery students’ professional attitudes inventory score was good-level.

KEYWORDS: MİWİFERY, STUDENT, PROFESSİONALİSM, VOCATİONAL PROFESSİONALİSM.

Page 244: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

244

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-103- EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ İLE ÖĞRENME

BİÇEMLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

Şükran ÖZKAHRAMAN KOÇ1,

1Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Bu araştırma, ebelik öğrencilerinin sahip oldukları öğrenme biçemleri ile problem çözme becerilerini belirlemek

ve aralarında bir ilişki olup olmadığını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır.

Veriler, bir Sağlık Bilimleri Fakültesi”nin ebelik bölümünde okuyan 254 ebelik öğrencisinden toplanmıştır.

Çalışmada “sosyo-demografik özellikler” veri formu, “BİG 16 Öğrenme Biçemleri Envanteri” ve “Problem

Çözme Envanteri” kullanılmıştır.

Araştırmadan elde edilen bulgular ışığında öğrencilerin görsel öğrenme biçimine sahip oldukları ve problem

çözme becerilerinin orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin problem çözme becerileri ile öğrenme

biçemleri arasında fark bulunmamıştır. Öğrencilerin problem çözme becerilerinin yaş ve mezun oldukları lise

türüne göre aralarında istatistiksel olarak fark olmadığı belirlenmiştir. Öğrencilerin öğrenme biçemleri ile yaş ve

mezun oldukları lise türüne göre aralarında istatistiksel olarak fark olmadığı belirlenmiştir.

Fakültelerde öğrencilerin kendi öğrenme biçemlerini tanımalarına olanak sağlayacak şekilde öğrenme-öğretme

ortamlarının oluşturulması önerilebilir. Öğrencilerin problem çözme becerilerinin geliştirilmesine yönelik eğitim

programları hazırlanabilir.

ANAHTAR KELİMELER: EBELİK ÖĞRENCİSİ, PROBLEM ÇÖZME, PROBLEM ÇÖZME

BECERİLERİ, ÖĞRENME BİÇEMLERİ

THE RELATIONSHIP BETWEEN LEARNING MODALITY AND PROBLEM SOLVING

SKILLS OF MIDWIFERY STUDENTS

Şükran ÖZKAHRAMAN KOÇ1

1SÜLEYMAN DEMİREL UNİVERSİTY FACULTY OF HEALTH SCİENCES

This study is made for, to identify the learning modality and problem solving skills of midwifery students and to

find a relationship between learning modalities and problem solving skills.

The data were collected from 254 midwifery students of A Faculty of Health Sciences. The study, Socio

demographic Features Data Form, BIG 16 Learning Modality Inventory and Problem Solving Inventory were used

as data collection tools.

In the light of the findings obtained from the research, it was determined that the students had visual learning

modality and the problem solving skills were at a medium level. It was determined that there were no significant

differrences between problem solving skills of students related to learning modalities. It was determined that there

were no significant differences between problem solving skills of students related to age, their high school type. It

was determined that there were no significant differences between learning modalities of students related to age,

their high school type.

In the faculties, it may be suggested to create learning environments in a way that will allow students to recognize

their own learning modalities. Training programs can be prepared to improve students' problem solving skills.

KEYWORDS: MİDWİFERY STUDENT, PROBLEM SOLVİNG, PROBLEM SOLVİG SKİLLS,

LEARNİNG MODALİTİES

Page 245: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

245

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

S-104- AKDENİZ BÖLGESİNDE BİR ÜNİVERSİTENİN SAĞLIK YÜKSEKOKULU

ÖĞRENCİLERİNDE SOSYAL MEDYA KULLANIMININ BAĞLILIK VE AKADEMİK

BAŞARI ÜZERİNDE ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Aysel BÜLEZ1, Deniz BATMAN1,

1KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ/EBELİK ANABİLİM DALI,

Bu çalışma sosyal medya kullanımının akran, aile bağlılığı ve akademik başarıya etkisini belirlemek amacıyla

yapılmıştır.

Çalışma, kesitsel tanımlayıcı tipte olup, 20 Nisan–20 Haziran 2018 tarihleri arasında bir devlet üniversitesinin

sağlık yüksekokulunda yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini 680 ebelik ve hemşirelik bölümü öğrencisi

oluşturmuştur. Araştırmada örneklem seçimine gidilmeden tüm evrene ulaşılmaya çalışılmış ve 149 öğrenci

(%21,9) alınmıştır. Araştırma verileri araştırmacılar tarafından literatüre dayalı geliştirilen “Katılımcı Bilgi

Formu” ve ''Ebeveyn ve Arkadaşlara Bağlanma Envanteri (EABE)'' ile online ortamda toplanmıştır. Elde edilen

veriler SPSS 21.0 programı kullanılarak tanımlayıcı veriler, ortalama, standart sapma, sayı ve yüzdelik dağılımları

ile gösterilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 21.0 programı kullanılarak tanımlayıcı veriler, ortalama, standart

sapma, sayı ve yüzdelik dağılımları ve korelasyon analizi ile gösterilmiştir.

Bu araştırmada öğrencilerin yaş ortalaması 20.41±1.57 (min 17- max 26) olup, %93,3’ ü kız cinsiyette ve %71,1’i

ebelik bölümünde eğitim görmektedir. Öğrencilerin %63,8’inin hiçbir sosyal aktivite ile ilgilenmediği ve

%91,3'ünün sosyal medya kullandığı belirlenmiştir. Sosyal medya kullananların tamamı watsapp kullanırken,

ikinci sırada %81,9 ile instagram ve üçüncü sırada ise %43,6 ile youtube kullanıldığı saptanmıştır. Öğrencilerin

yalnızca %2,7’si sosyal medyayı ders amaçlı kullandığını belirtmiştir. Yapılan normallik analizinde öğrencilerin

ölçek puanlarına verdikleri cevapların normal dağılım gösterdiği saptanmıştır. Buna bağlı olarak akademik başarı

ve EABE puan durumlarının sosyal medya kullanımı değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla

yapılan korelasyon analizi yapılmıştır. Sosyal medya kullanımı ile akademik başarı arasında orta şiddette negatif

yönlü ilişki (p=0,439; r=-,064) ve EABE puan durumu ile arasında çok zayıf ilişki olduğu (p=0,420; r=+,017)

saptanmıştır.

Bu çalışmada öğrencilerin sosyal medya kullanımı arttıkça akademik başarının azaldığı belirlenmiştir. Bunun

nedeni araştırmaya katılan öğrencilerin tamamına yakınının sosyal medya kullanmasına rağmen, çok azının ders

amaçlı kullanmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca sosyal medya kullanımının ebeveyn ve arkadaş

bağlanma düzeyi üzerinde çok etkin olmadığı saptanmıştır. Öğrencilerde sosyal medya kullanım oranı göz önüne

alındığında, e-ders ve e-öğrenme kapsamında öğrencilerin sosyal medya kullanım amaçları, akademik yönde

değiştirilebilir. Bu sayede öğrencilerin akademik başarılarının artabileceği öngörülmektedir.

ANAHTAR KELİMELER: AKADEMİK BAŞARI, ÖĞRENCİ, SOSYAL MEDYA, EBELİK, HEMŞİRELİK

INVESTIGATION OF THE EFFECT OF SOCIAL MEDIA USE ON THE ATTACHMENT

AND ACADEMIC SUCCESS IN THE STUDENTS OF THE HEALTH SCHOOL OF A

UNIVERSITY IN THE MEDITERRANEAN REGION

Aysel BÜLEZ1, Deniz BATMAN1

1KAHRAMANMARAŞ SUTÇU IMAM UNIVERSITY/ MIDWIFERY DEPARTMENT

This study was conducted to determine the effect of using social media on peer, family attachment and academic

achievement.

This cross-sectional descriptive study was carried out at the School of Health of State University between April

20 and June 20, 2018. The universe of the study consisted of 680 midwifery and nursing students. It was tried to

reach the universe without going to the sample selection in the research and 149 (21.9%) students were

taken."Participant Information Form" developed were used and ''Parent and Peer Attachment (IPPA)'' for data

collection.Study data were analyzed using the Statistical Package for Social Sciences SPSS 21.0 software

Page 246: 1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme ...ebearge.org.tr/wp-content/uploads/2019/02/ebearge-kitap-converted-1.pdfdüzeyinde ebelik eğitimi 1996 yılında başlatılmıştır.

246

1. Uluslararası Ebelik Eğitim Araştırma Geliştirme (EBEARGE) Kongresi

package.Data were expressed as mean±standard deviation, number and percentage and correlation analysis where

appropriate.

In this study, the average age of the students was 20.41±1.57 (min 17-max 26), 93.3% were female and 71.1%

were educated in midwifery. It was determined that 63.8% of the students were not interested in any social activity

and 91.3% were using social media. While all the social media users use Whatsapp, the second place is instagram

with 81.9% and the third place youtube with 43.6%.Only 2.7% of the students stated that they use social media

for teaching. In the normality analysis, it was determined that the answers given by the students to scale scores

showed normal distribution. Correlation analysis was performed to determine whether academic achievement and

IPPA scores were dependent on social media use.There was a very weak relationship between social media use

and academic achievement (p=0,439; r=-,064) and IPPA scores (p=0,420; r=+,017).

It has been determined that as students use social media, their academic success declines in this study. It is believed

that the fact that most of the students participating in the survey are close to social media, but very few of them

use it for teaching purposes. It has also been found that the use of social media is not very effective on the level of

parent and friend attachment.Given the rate of social media use among students, the social media use of students

within the scope of e-learning may be changed in the academic direction.Thus, academic achievement of students

can increase.

KEYWORDS: ACADEMİC SUCCESS, STUDENTS, SOCİAL MEDİA, MİDWİFERY, NURSİNG