01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

12
H EVCİLİK KAMPANYASI Kampanyamız 01.01.2012 tarihine kadar hafta içi günler için geçerlidir. Düğün Pastası Kuru Pasta Karışık Kuruyemiş Cips Limitsiz Meşrubat 15 kişilik gelin – Damat hamamı Kamera ve Fotoğraf çekimi Balayı Odası ( Suit oda 2 gece) Anı kürsüsü ve defteri Sandalye giydirme Nikâh masası Lazer, sis ve Işık gösterileri Volkan ve Konfeti Show Şeyh Osman Mh. Adnan Menderes Bulvarı No: 85 YOZGAT Tel: 0(354) 212 26 26 - Fax: 0(354) 212 20 26 www.grandeserhotel.com Sadece 3.500 TL BAŞYAZI Av.Ruhi Bacanlı H. Prof. Dr. Nurullah Aydın YOZGAT HABER İnan Soyer 3 0 . Y I L Yozgat'ın ilk ve tek MARKA TESCİLLİ Restaurantı Tel: 0 354 212 44 04 - 212 16 41 Cep: 0532 243 39 28 Fax: 0 354 212 79 66 Tescil No: 2007 44015 "Lezzeti sunmak sanat, tatmaksa mutluluktur" T E Ş E K K Ü R L E R Y O Z G A T ® Şeyhosman Mah. Adnan Menderes Bulv. No: 45 Tel: 0354 217 64 67 - 64 80 Faks: 0354 217 64 79 Gözü Yükseklerde Olanlara... Dergisi Dershaneleri dershanecilikte yüksek standart Y ZGAT 0354 217 33 33 www.zaferpastaneleri.com ZAFER PASTANELERi Sizler bizim için değerlisiniz! "Farkı Fark Edeceksiniz" Pasta ve tatlı Ürünleri İmalatımızda Kesinlikle Mısır Şurubu ve Glikoz Kullanmıyoruz! Hikmet AKSOY Sözüm, Tüm Kadınlara -2- u7'de İslam ve Ayrımcılık, Bölücülük u5'de Samimiyet Üzerine... u7'de Seçim Falı u3'de Yozgat kişi başı gelire göre 81 il içerisinde 65’inci sırada yer aldı Çarşamba 01 Haziran 2011 GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yıl: 9 l Sayı: 2819 l 50 Kr. B oğazlıyan ilçesinde çıkan kavgada 1 kişi bıçakla yaralandı. Alınan bilgiye göre, ilçe merkezinde gençler arasında henüz belirlenemeyen nedenle çıkan tartışma, kısa sü- rede kavgaya dönüştü. Kavga- da Abbas Taşdelen (20) bıçakla yaralandı. Ambulansla, Boğaz- lıyan Devlet Hastanesine kal- dırılan Taşdelen, buradaki ilk müdahalenin ardından Yozgat'a sevk edildi. İhbar üzerine olay yerine gelen güvenlik güçleri, kavgaya karıştığını öğrenilen 3 kişiyi gözaltına aldı. Kavgada bıçaklar konuştu Son gün yoğunluğu T ürkiye'de alışveriş yatırımı yapmak için en uygun şehirleri tespit etmek için Kiralama Danışmanlık Merkezi'nin yaptığı araştırma çok çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. VERİLER İÇ AÇMIYOR Ankara’nın hemen yanıbaşında olma- sına rağmen tüm sektörlerde emekleme dönemi geçiren, bundan 10 yıl öncesini bile aratır göstergeler veren Yozgat eko- nomik, sağlık, eğitim, yatırım konusunda Doğu illeri ile aynı kategoride yer alıyor. Hükümette çok önemli bakanları bulun- masına, AKP’ye geride kalan 4 seçimde de ciddi destek vermesine rağmen karşılı- ğını alamayan Yozgat, kişi başı milli gelir konusunda da hem komşularının hem de birçok Doğu ilinin gerisinde kaldı. KİŞİ BAŞI GELİR 9 BİN 132 LİRA Zaman zaman fakirliği tescilli diye yazmamıza rağmen gerçeklerin görülme- yerek pembe tablolar çizilse de gerçekle- rin ne kadar acı olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bazı illerin çok çok üzerinde gelire sahip olmasına rağmen Yozgat’ın 9 bin 32 TL kişi başı gelirle 65’inci sırada kalması, büyük bir utanç kaynağı olarak yorum- landı. Yaşanılan ekonomik sıkıntılar ne- deniyle her yıl binlerce insanın göç ettiği Yozgat, Erzurum, Isparta, Hatay, Kars, Bayburt, Uşak, Aksaray, Bingöl, Van, Ardahan, Bitlis, Ağrı, Muş, Iğdır, Bartın, Şırnak gibi illeri geride bırakabildi. DOĞU NERESİ? Yozgat’ın Yalova, Kırıkkale, Karabük gibi henüz yeni sayılabilecek illerin çok çok uzağında bulunması, Doğu’nun en geri kaldığı iddia edilen Hakkari’nin bile arkasına düşmesi, büyük bir utanç tablosu olarak değerlendirildi. İç Anadolu illerinin yakınından bile geçemeyen Yozgat’ın mevcut göstergeleri Doğu neresi sorusunu akla bir kez daha getirdi. Y ozgat'ta çiftçi- ler buğday ekili tarladaki çavdarları tek tek toplayarak tohumluk hazırlamaya çalışıyor. Çiftçinin büyük zahmet zorluklarla ürettiği ürünü düşük fiyata sattıklarını belirten Kemal Ertuğrul isimli çiftçi, "Ürettiğimiz ürünün karşılığını alamı- yoruz. Devlet mazot ve gübre desteği veriyor fa- kat yeterli değil. Mazotun fiyatı sürekli yükseliyor, ürettiğimiz buğdayın fiyatı ise sürekli yerinde sayıyor” dedi. 5'de A dnan Menderes Bulvarı bölgesindeki bir apartmanın çatı katında gerçekleştirilen ilaçlama çalışması sırasında, kaçan ''Hamam Böcekleri'' sokağa döküldü. Sokağa dö- külen hamam böceklerini gören esnaf önce şaşırdı, daha sonra durumu belediye temizlik işlerine ileterek, ilaçlama yapılmasını sağladı. 9'da Böcekler sokağa döküldü C umhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandum öncesi uğrak verdiği Yozgat’ta bu kez genel seçimler öncesinde nabız yok- layacak. Saat 11.00’de Cumhuriyet Alanı’nda parti- lilerine ve Yozgat halkına seslenip, oy isteyecek olan Kılıçdaroğlu’nun mitinginde ortaya çıkacak tablo, bir bakıma seçimin rengini de belli edecek. 4'de Kılıçdaroğlu ikinci kez Rifat SERDAROĞLU Gelirimiz yerinde saydı TÜİK tarafından 2001 yılından itibaren yapılmayan illerin kişi başına düşen gelir oranlarına yönelik göstergeler aradan geçen 9 yıla rağmen de fazla bir değişiklik arzetmedi. Bazı Anadolu illerinin listenin ilk sırasında yer alarak büyükşehirleri bile solladıkları listede Yozgat’ın yeri diğer göstergeleri ile paralellik arzetti. Kişi başı ge- liri yapılan değerlendirmelere göre 9 bin 32 TL olarak çıkan Yozgat’ın bazı Doğu illerinin bile çok çok gerisinde kalması, çizilen pembe tabloların ne kadar gerçek olmadığını bir kez daha ispatladı. Buğday ucuza gidiyor Y ozgat insanı hemen hemen her konuda olduğu gibi Cumhuriyet tarihinin en büyük borç yapılan- dırmasında da son günü beklemeyi tercih etti. Kimisi unutkanlıktan, kimisi de borcun ilk taksidini ödeyecek parayı bulamamış olmaktan dolayı yapılandırmayı son güne bırakınca SGK başta olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluşunda inanılmaz bir yoğunluk yaşandı. Çalışanların kafasını kaşıyacak vakit bulamadığı gözle- nirken, vatandaş da sıra beklemekten sıkıldı. 7'de

description

 

Transcript of 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

Page 1: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER

EVCİLİK KAMPANYASI

Kampanyamız 01.01.2012 tarihine kadar hafta içi günler için geçerlidir.

√ Düğün Pastası √ Kuru Pasta√ Karışık Kuruyemiş√ Cips √ Limitsiz Meşrubat √ 15 kişilik gelin – Damat hamamı√ Kamera ve Fotoğraf çekimi

√ Balayı Odası ( Suit oda 2 gece)√ Anı kürsüsü ve defteri √ Sandalye giydirme √ Nikâh masası√ Lazer, sis ve Işık gösterileri √ Volkan ve Konfeti Show

Şeyh Osman Mh. Adnan Menderes Bulvarı No: 85 YOZGATTel: 0(354) 212 26 26 - Fax: 0(354) 212 20 26 www.grandeserhotel.com

Sadece3.500 TL

BAŞYAZI

Av.Ruhi Bacanlı

H. Prof. Dr.Nurullah

Aydın

YOZGAT

HABER

İnan Soyer

30. YIL

Yozgat'ın ilk ve tek MARKA TESCİLLİ

Restaurantı

Tel: 0 354 212 44 04 - 212 16 41 Cep: 0532 243 39 28Fax: 0 354 212 79 66

Tescil No: 2007 44015

"Lezzeti sunmak sanat, tatmaksa mutluluktur"

TEŞEKKÜRLER YOZGAT

®

Şeyhosman Mah. Adnan Menderes Bulv. No: 45 Tel: 0354 217 64 67 - 64 80 Faks: 0354 217 64 79

Gözü Yükseklerde Olanlara...D e r g i s i D e r s h a n e l e r i

dershanecilikte yüksek standart

YOZGATHABERYOZGATHABER

SPORTMEN

BilalYeşilkaya

AYTAÇ AKYUDUM GIDA SAN. ve TİC. A.Ş.Yozgat Bayii: Korcan Ticaret Abdulcelil Çiftçi Sivas Caddesi Onur Apt. Altı No:7 • Tel: 0354 217 48 10 • YOZGAT

BAŞYAZI

Av.Ruhi Bacanlı

YOZGAT

HABER

İnan Soyer

Son Nokta

ÖzlemÇelikkaya

Şebnem Özbek

EDİTÖR

Gökhan Doğan

Kıs

a kı

sa...

VolkanAcer

Y ZGAT

ABER AYTAÇ AKYUDUM GIDA SAN. ve TİC. A.Ş.Yozgat Bayii: Korcan Ticaret Abdulcelil Çiftçi Sivas Caddesi Onur Apt. Altı No:7 • Tel: 0354 217 48 10 • YOZGAT

Y ZGAT

ABER0354 217 33 33

www.zaferpastaneleri.com

ZAFER PASTANELERi

Sizler bizim için değerlisiniz!

"Farkı Fark Edeceksiniz"

Pasta ve tatlı Ürünleri İmalatımızda

Kesinlikle Mısır Şurubu ve Glikoz

Kullanmıyoruz!

Hikmet AKSOY

Sözüm, Tüm Kadınlara -2-

u7'de

İslam ve Ayrımcılık, Bölücülüku5'de

Samimiyet Üzerine...u7'de

Seçim Falıu3'de

Yozgat kişi başı gelire göre 81 il içerisinde 65’inci sırada yer aldıÇarşamba 01 Haziran 2011 GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yıl: 9 l Sayı: 2819 l 50 Kr.

Boğazlıyan ilçesinde çıkan kavgada 1 kişi bıçakla

yaralandı. Alınan bilgiye göre, ilçe merkezinde gençler arasında henüz belirlenemeyen nedenle çıkan tartışma, kısa sü-rede kavgaya dönüştü. Kavga-da Abbas Taşdelen (20) bıçakla

yaralandı. Ambulansla, Boğaz-lıyan Devlet Hastanesine kal-dırılan Taşdelen, buradaki ilk müdahalenin ardından Yozgat'a sevk edildi. İhbar üzerine olay yerine gelen güvenlik güçleri, kavgaya karıştığını öğrenilen 3 kişiyi gözaltına aldı.

Kavgada bıçaklar konuştu

Son gün yoğunluğu

Türkiye'de alışveriş yatırımı yapmak için en uygun şehirleri tespit etmek

için Kiralama Danışmanlık Merkezi'nin yaptığı araştırma çok çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.

VERİLER İÇ AÇMIYORAnkara’nın hemen yanıbaşında olma-

sına rağmen tüm sektörlerde emekleme dönemi geçiren, bundan 10 yıl öncesini bile aratır göstergeler veren Yozgat eko-nomik, sağlık, eğitim, yatırım konusunda Doğu illeri ile aynı kategoride yer alıyor. Hükümette çok önemli bakanları bulun-masına, AKP’ye geride kalan 4 seçimde de ciddi destek vermesine rağmen karşılı-ğını alamayan Yozgat, kişi başı milli gelir konusunda da hem komşularının hem de

birçok Doğu ilinin gerisinde kaldı. KİŞİ BAŞI GELİR 9 BİN 132 LİRAZaman zaman fakirliği tescilli diye

yazmamıza rağmen gerçeklerin görülme-

yerek pembe tablolar çizilse de gerçekle-rin ne kadar acı olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bazı illerin çok çok üzerinde gelire sahip olmasına rağmen Yozgat’ın 9 bin 32 TL kişi başı gelirle 65’inci sırada kalması,

büyük bir utanç kaynağı olarak yorum-landı. Yaşanılan ekonomik sıkıntılar ne-deniyle her yıl binlerce insanın göç ettiği Yozgat, Erzurum, Isparta, Hatay, Kars, Bayburt, Uşak, Aksaray, Bingöl, Van, Ardahan, Bitlis, Ağrı, Muş, Iğdır, Bartın, Şırnak gibi illeri geride bırakabildi.

DOĞU NERESİ? Yozgat’ın Yalova, Kırıkkale, Karabük

gibi henüz yeni sayılabilecek illerin çok çok uzağında bulunması, Doğu’nun en geri kaldığı iddia edilen Hakkari’nin bile arkasına düşmesi, büyük bir utanç tablosu olarak değerlendirildi. İç Anadolu illerinin yakınından bile geçemeyen Yozgat’ın mevcut göstergeleri Doğu neresi sorusunu akla bir kez daha getirdi.

Yozgat'ta çiftçi-ler buğday ekili

tarladaki çavdarları tek tek toplayarak tohumluk hazırlamaya çalışıyor. Çiftçinin büyük zahmet zorluklarla ürettiği ürünü düşük fiyata sattıklarını belirten Kemal Ertuğrul isimli çiftçi, "Ürettiğimiz ürünün karşılığını alamı-yoruz. Devlet mazot ve gübre desteği veriyor fa-kat yeterli değil. Mazotun fiyatı sürekli yükseliyor, ürettiğimiz buğdayın fiyatı ise sürekli yerinde sayıyor” dedi. 5'de

Adnan Menderes Bulvarı bölgesindeki bir apartmanın çatı katında gerçekleştirilen ilaçlama çalışması sırasında, kaçan ''Hamam Böcekleri'' sokağa döküldü. Sokağa dö-

külen hamam böceklerini gören esnaf önce şaşırdı, daha sonra durumu belediye temizlik işlerine ileterek, ilaçlama yapılmasını sağladı. 9'da

Böcekler sokağa döküldüCumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal

Kılıçdaroğlu, referandum öncesi uğrak verdiği Yozgat’ta bu kez genel seçimler öncesinde nabız yok-layacak. Saat 11.00’de Cumhuriyet Alanı’nda parti-lilerine ve Yozgat halkına seslenip, oy isteyecek olan Kılıçdaroğlu’nun mitinginde ortaya çıkacak tablo, bir bakıma seçimin rengini de belli edecek. 4'de

Kılıçdaroğlu ikinci kez

Rifat SERDAROĞLU

Gelirimiz yerinde saydıTÜİK tarafından 2001 yılından itibaren yapılmayan illerin kişi başına düşen gelir oranlarına yönelik göstergeler aradan geçen 9 yıla rağmen de fazla bir değişiklik arzetmedi. Bazı Anadolu illerinin listenin ilk sırasında yer alarak büyükşehirleri bile solladıkları listede Yozgat’ın yeri diğer göstergeleri ile paralellik arzetti. Kişi başı ge-liri yapılan değerlendirmelere göre 9 bin 32 TL olarak çıkan Yozgat’ın bazı Doğu illerinin bile çok çok gerisinde kalması, çizilen pembe tabloların ne kadar gerçek olmadığını bir kez daha ispatladı.

Buğday ucuza gidiyor

Yozgat insanı hemen hemen her konuda olduğu gibi Cumhuriyet tarihinin en büyük borç yapılan-

dırmasında da son günü beklemeyi tercih etti. Kimisi unutkanlıktan, kimisi de borcun ilk taksidini ödeyecek parayı bulamamış olmaktan dolayı yapılandırmayı son güne bırakınca SGK başta olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluşunda inanılmaz bir yoğunluk yaşandı. Çalışanların kafasını kaşıyacak vakit bulamadığı gözle-nirken, vatandaş da sıra beklemekten sıkıldı. 7'de

Page 2: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER01 Haziran 2011

Çarşamba2 Düşünce

20 yüzyıla damgasını vuran İngiliz düşünür, diplo-mat, tarih felsefecisi, tarih ve edebiyat Profesörü Arnold J. Toynbee, ülkemiz aydınlarının yabancı olmadığı bir isimdir. Özellikle Bizans ve Yunan tarihi, karşılaştırmalı medeniyetler ve uluslararası ilişkiler tarihi konularında özgün çalışmaları olan bir düşünce adamıdır. Türkçeye birçok kitabı tercüme edilmiştir. Hatıraları Türkiye’de farklı iki eser olarak aynı yayınevi tarafından yayımla-nır. İlk kitapta kendisinin yaşamındaki önemli portreleri anlatır.1 Tanıtmaya çalışacağım bu eser ise ilk kitabın devamı niteliğindedir. Eser, sıra dışı bir hatıra kitabı niteliğindedir. Kendisinin yaşamındaki çok önemli olay-lardan kabaca bahseder. Kitabı daha çok yaşadığı çağın siyasi, kültürel, dini hayat hakkındaki tahlilleri, gözlem-leri, tespitleri ve tecrübeleri oluşturur. Eserde -kendisinin kitabı yazdığı tarih itibariyle- dünyanın son 150 yıllık siyasi tablosunu kabataslak anlatır. İngiltere Kraliyet Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümünde yönetici olarak İngiltere Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Dairesinde uzun süre görev yapar. I. ve II. Dünya Savaşı akabinde yapı-lan Paris Barış Konferansları’nın ikisine de katılan nadir şahsiyetlerden biridir.

Yazarın özellikle Dünya savaşla-rına katılan ülkelerin savaşta, savaş öncesi ve sonrası durumları hakkında çok tutarlı, makul, ibret alınacak gö-rüşleri mevcuttur. Müellif, yaşamının, İngiltere’nin ve dünyanın kaderini et-kileyecek I. Cihan Harbi’nin başladığı Ağustos 1914’ü bir milat olarak alır. Özellikle 19uncu yüzyılda bulunan dev-letlerin kahir ekseriyetinin savaş öncesi durumunu güzelce anlatmaya çalışır. ABD’nin en son 1861–5 yılları arasın-daki yaşadığı iç savaştan, İngiltere’nin bazı küçük savaşlarını saymazsak en son 1815’teki Waterloo’dan beri barış yaşadığını vurgular. Ülkesinin çok uzun bir zamandan beri böyle barış devresi yaşamasından dolayı savaşa psikolojik olarak hazırlıksız yakalandığını, savaşın başlamasıyla şok geçirdiğini belirtir. Ya-zarın, iki dünya savaşı akabinde yapılan Paris Barış Konferansı isimli iki konfe-ransa katıldığını üst paragrafta belirt-miştik. Burada küçük çaplı görevi olduğunu belirttikten sonra, faal görevinin az olduğunu, saatlerce diplomatları gözlemlediğini, burada geçirdiği saatleri eğitiminin paha biçilmez bir parçası olarak görür. 1946’daki konferansta Rusya Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Molotov’u diplomasinin ağır topları köşeye defaatle sıkıştırmalarına, Molotov’a dehşetle saldırmalarına rağmen (Molotov’a yapılan sal-dırıları çocukluğunda hayvanat bahçesinde hipopotamın muzır insanların yaptığı işkenceye karşılık hiçbir tepki vermemesine benzetir.) sabrını ve metanetini elden bı-rakmamasını bir diplomatik başarı olarak anlatır. Barış antlaşmalarının zorluğunu belirterek iki konferansın en bariz özelliği olarak da yenik düşman kuvvetlerinin hiçbir şekilde temsil edilmemesi olduğunu vurgular.

Kitabın birçok yerinde I. Dünya Savaşı’nda ülkesin-deki arkadaşlarının ve akranlarının azımsanamayacak kadarının ölmesine çok üzüldüğünü belirtir. Kendisine tanrının bir lütfu olarak uzun ömür verildiğini, kuşağının ve atalarının dünyadaki yaşayamayacağı kadar değişimi gördüğünü belirtir. Ömrü boyunca savaşların toptan ilga-sı için emek harcadığını belirterek bazı savaşlarda taraf tuttuğunu hatta savaşların zaruri olduğunu söyler. Her ne kadar tarafsız olduğunu belirtmeye çalışsa da Türkle-re olan önyargısı da satır arasında göze çarpar. 1931’de Japonya’yla Mançurya konusunda, 1935’te İtalya ile Etopya, 1938’de Almanya ile Çekoslovakya, 1912-3’te

Osmanlı ve Balkan ülkeleri (Balkan Savaşları’na katılan ülkeler) arasında savaşlarda oyunu savaştan yana kul-lanacağının da altını çizer. Dünya savaşlarındaki mağlup olan ülkelerin tahlilini yaparken Almanya’nın I. Dünya Savaşı’na kadar Bismarck’ın önderliğinde 1864, 1866, 1870 ve 1871’deki savaşları; Japonya’nın II. Dünya Savaşı’na kadar 1894’de Çin, 1904-5’te Rusya, I. Dün-ya Savaşı’nda Almanya’nın karşısında olduğu için bütün savaşları kazandığını söyler. Geçmişteki askeri başarı-ların verdiği sarhoşluk psikolojisiyle Almanya iki büyük

savaşı, Japonya ise II. Dünya Savaşı’nı kaybettiğini vurgular. Bunların dışında da Amerika ve İsrail’in de aynı psi-kolojiyle savaşmaya devam ettiğini; Amerika’nın 193 yıldır yenilmediğini, İsrail’in ise kurulduğu günden beri dört savaştan galip geldiğini belirterek yakın gelecekte başının ağrıyabile-ceğini iddia eder. Yazar, 20.yy’ın ilk yarısında, hatta hatıralarını yazdığı dönem itibariyle, reel-politikada mil-liyetçiliğin toplumlara ve devletlere nasıl yön verdiğini şu cümleler ile açıklar: ”Milliyetçilik, bütün insan ırkının yaklaşık yüzde doksanın, dininin yaklaşık yüzde doksanını oluşturmaktadır.”(s.320) Bu durumu anlayamayan Amerika’nın Vietnam’da başarılı olamadığını, rakibinin “Dünya Komünizm”nin savunucusu rolüy-le savaştığını sanarak Vietnamlıların “Vietnam Milliyetçiliği”ne sarılarak ABD’ye kök söktürdüğünü belirtir.

Toynbee, okul hayatından bah-sederken kendisini başarının zirvesine götüren mer-divenleri de göstermeye çalışır. On yaşından itibaren 11 sene Yunan eğitimi alır. Akabinde de 9 ay kadar Yunanistan’da kalarak teorik olarak öğrendiği bilgile-rin bir kısmını görme fırsatı bulur. Balkan Savaşları’nın başlamasından kısa bir süre önce buradan ayrılır. Hatta savaşın kokusunu alamadığını, bundan dolayı kendisini ahmak olarak gördüğünü belirtir. Kitabın bu bölümünde bireysel ve toplumsal olarak insanların yaşamına kefil olunamayacağıyla ilgili, savaşların rafa kalktığını iddia edenlere, önyargıların sıfırlanabileceğini iddia edenlere çok ilginç bir anekdot anlatır. Girit’te bir gezi sırasında kendisine küçümsenemeyecek yardımları olan, dindar yaşlı bir Hıristiyan’dan bahseder. Ovanın sınırında ıssız köylerin niçin boş olduğunu sorduğunda: “Niçin olacak orada Müslümanlar yaşıyordu. Ama doksan yedide (1897) hepsini kestik, kadın çocuk, adam demeden hepsini.”(s.43) Yazar gayet iyi bir insan olduğunu dü-şündüğü bir insanın yıllar önce yaşanan iğrenç olayları sevinçle anlatmasına şaşırır ve üzülür. Kallavi bir tespitte bulunur: “..İlk günah’ımızın üzeri kat kat medeni-leşen itiyatlarla kaplanmış olabilir; ama yine de hiç kimse, tek tek insanoğlunun veya bir insan topluluğunun ahlakî doğruluğuna kefil olamaz. Hiç kimse, hiç kimsenin bütün ayartmalarına karşı da-yanıklı olacağını temin edemez. Artık alevleri sön-dü denecek kadar uzun zamandır uykuda olsa bile

bu volkan ayartmalarla birden patlayabilir.” (s.43) Yunan ve Roma tarihine merakı had safhadadır. Bura-ları manevi vatanı olarak gördüğünü belirtir. Anadilince şiir yazamadığını, yazdığı şiirlerin tamamının Yunanca olduğunu okuyunca yazarın Yunancaya hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Yazdığı şiirlerin bir kısmı kitabın sonunda Yansımalar bölümünde mevcuttur.

Yüzyıla damgasını vuran savaşların içinde ve dışın-da “katliam”, “mübadele”, “soykırım”, “sürgün”, “diaspora”, “ırkçılık”, “sömürgecilik” kavramları hakkında genel bir çerçeve çizdikten sonra bunlarla il-gili birçok örnek vererek mukayeseli çözümlemelerde bulunur. Osmanlı’nın 1915’de yaptığı tehciri ömrünün bahar demlerindeyken daha acımasızca yaklaştığını ama yaşadıkça ve öğrendikçe 1897’de Girit’te yaşanan kat-liamları, Nazilerin giriştiği Yahudi ve Slav soykırımının Ermeni Tehciri’ni gölgede bıraktığını belirtir. İstiklal Harbi akabinde yapılan zorunlu mübadeleden başka o dönem koşullarında daha iyi bir seçenek olmadığından, bundan başka bir kararın daha çok acılara sebep olabileceğini belirtir.

NİÇİN VE NASIL ÇALIŞIRIM?Kitabın ana damarlarını oluşturan konulardan biri de

“Niçin ve Nasıl Çalışırım” bölümüdür. 20 sayfalık bu bölümün ciddi bir kişisel gelişim kitabı kadar değerli ve öğretici olduğunu düşünüyorum. Yazar burada çalışma-nın nasıl kölesi olduğunu, köle olarak nasıl mutlu oluna-bileceğini, çalışmanın kölesi olmak durumunda olanlar için kendi yaşamından bizlere reçeteler sunar. Birçok ya-zar ve aydının bahsettiği gibi kitap okuyacak, araştırma yapacak ve bilim adamı olacak kişilerde merak ve şüphe duygusunun olması gerektiğini vurgular. Kendisinde özellikle merak duygusunun çok fazla olduğunu bundan dolayı Tanrılara müteşekkir olduğunu belirtir. Bunların dışında vicdan, endişe, görme ve anlama duygusunun da kendisini çok çalışmaya sevk ettiğini söyler. Yazar, Çalışmayı ibadet haline getirmek isteyen fikir işçilerine 5 tavsiyede bulunur. İlişikte madde madde sunulan öğütle-ri kitapta tafsilatlı bir şekilde açıklar

“Mr. Haselfoot’un o altın öğüdüdür: “Aceleyle •işe girişme; harekete geçmeden önce düşün; ev-vela ele alacağın konuyu veya problemi bir bütün halinde görmek için kendine zaman ver.”(s.122)

“Zihninizin harekete geçecek olgunluğa ulaş-•tığını hissettiğiniz an derhal harekete geçin. Çok uzun süre beklemek, çok aceleci davranmaktan daha da ters neticeler doğurabilir.”(s.123)

“Her gün, düzenli olarak, günün en iyi yazdığı-•nızı düşündüğünüz saatlerinde yazın. Müsait haleti ruhiyeye girene kadar beklemeyin.”(s.124) “Ken-dini zaman karşı çalışmaya alıştırmayan bilginler, eser üretememe tehlikesine düşerler ve verimsiz-liklerini zamana karşı yapılan çalışmanın kusurlu olacağını iddia ederek haklı çıkaramazlar. Elbette kusurlu olacaktır; insan elinden çıkan her şey ku-surludur çünkü insanın tabiatı böyledir ve işi ağır-dan almakla, insanı meselelerin aslında var olan bu kusurluluğun üstesinden gelinemez. Entelektüel çalışma da dâhil her türden çalışmada, harekete geçmek için doğru bir an vardır. Bu anın geldiğini söyleyecek hiçbir araç yoktur; insanın bunu sezgiy-le anlaması gerekir; doğru zamanlama her seferin-de farklı olacaktır. Fakat doğru anı bulup isabetli olmak başarı için vazgeçilmezdir; gereğinden fazla ertelemektense düşünmeden hareket etmek kadar vahim olabilir. Yanlış zamanlamanın neticesi, her iki durumda da, bütün insan faaliyetlerinin aslında var olana kusurluluğunu artırmak olur. (s.112-113)

İşiniz bittikten sonra bir sonraki işinize baş-•lamak için doğru zaman yarın ya da gelecek hafta

Oğuzhan Saygılı [*]

Tarih Felsefecisi Arnold J. Toynbee’nin Tecrübeleri[*]

YATIRIMCILARIN

DİKKATİNE

SATILIK ARSA VE İŞYERLERİ

!√ Sarıhacılı Köyü Ankara Caddesine sıfır

konumda 180.000 m2 Villa – Konut ve Fabrika arazileri toplu veya parça parça satış yapılır

√ İmarlı Şeyh Osman Mahallesi II. Mıntıkada Ankara Caddesi cepheli 10.000 m2 minimum 80 Daire sığacak arsa

√ İmarlı Şeyh Osman Mahallesi II. Mıntıkada Ankara Caddesi cepheli 9.000 m2 Villa veya Apartman arsası

√ Lise Caddesinde bağımsız 1+1 olabilecek 50 kişilik öğrenci yurdu satılık ( İnşaat Halinde )

√ Lise Caddesinde 400 m2 + 370 m2 asma katı olan dükkan satılıktır

√ Lise Caddesinde 180 m2 asmolen döşemeli 5. kat satılık

√ Vali Konağı Arkasında moda evlerinde 250 m2 + 150 m2 alt katı bulunan toplam 400 m2 dublex dükkan satılıktır.

BİLGİ İÇİN : 0 (505) 855 19 30

değil, derhal ya da Amerikan deyiminde olduğu gibi “right now”(derhal)”dir. Bu deyimin Amerikalılara has bir deyim olduğu açıktır çünkü Amerikalılar eylem adamı ol-makla tanınırlar.”(s.125)

Daima ileriye bak. Bir motosiklet yarış-•çısının teleskopik bakışıyla farkına varma-dan ulaşmış olacağı gibi, daima en ileriye bak.”(s.126)

Yazar, özellikle tarihçi olmasına vesile olan saiklerin bir kısmını açıklamaya çalışır. Anne-sinin de tarihçi olması, kendisine altı yaşına kadar her gün uyumadan önce İngiltere tarihini bölüm bölüm anlattığını,[2] kendisinin de bun-ları mutlu ve uslu bir şekilde dinlediğini belirtir. Özellikle insan ve insan toplumlarını konu alan bilim dallarına her zaman ilgisinin daha yoğun olduğu için bu alana yöneldiğini belirtir. Özellikle tarihçiler için tarihteki medeniyetlere beşiklik yapmış yerleri görmeyi tavsiye eder. Kendisinin imkânları ölçüsünde dünyanın küçümsenemeye-cek kadar bölge ve memleketine gittiğini eser-den anlıyoruz. Özellikle okuduklarından gerekli notlar çıkardığını, bunlardan kitap ve makale yazarken istifade ettiğini söyler. Tarihçilik anla-yışında bilinçli ve kasıtlı olarak iktisat, din, sa-nat, bilim ve teknoloji tarihçisi gibi yan alanlarda uzmanlaşmadığını, bir bütün olarak beşeri hadi-seleri anlamaya çalıştığını söyler.

DEĞERLENDİRME20 Yüzyıla damgasını vuran tarihçi, diplomat,

düşünce adamı Toynbee’nin hatıraları klasik ha-tıra kitaplarının dışındadır. Kitap her ne kadar başarılı bir entelektüelin hayat hikâyesinden izler yansıtsa da eserde son 150 yılın dünya tarihini, 20. yüzyıla damgasını vuran savaşlar, katliamlar, soykırımlar, mübadeleler, sürgünler hakkındaki çarpıcı düşünceleriyle karşılaşırız. Esere bir diplomatın gözüyle 20. yüzyılın tahlili diyebiliriz. Kitabı okuyan birisinin kitap hakkın-da şu yargıda bulunması da muhtemeldir: “Bir entelektüelin özlemlerini, acılarını, dine, hayata, dünyaya ve tanrıya bakış açısını yansıtan daha çok felsefe kokan, makale ve denemeyi anımsatan yazılardan oluşan bir kitaptır.”

Kitabı okurken anlamakta zaman zaman zor-landığımı belirtmeliyim. Bunun, yazarın dilinin ağırlığından mı, yoksa tercümenin özensizliğin-den mi kaynaklandığından emin değilim.

[*] Eğitimci, Eposta: [email protected] Blog Adresi: http://kitaplarinbaskenti.blogspot.com [1] Arnold J. Toynbee, Hatıralar, Çev: Şaban Bıyıklı,

492s., 2005, İstanbul, Klasik Yayınevi, www.klasikya-yinlari.com

[2] Arnold Joseph Toynbee, Hatıralar: Tanıdıklarım, Çev: Deniz Öktem, 359 s., 2005, İstanbul, Klasik Ya-yınları

[3] Türklere karşı zaman zaman düşmanlık safha-sındaki önyargısının temellerinin da annesi tarafından atıldığını diğer hatıra kitabından öğreniyoruz. Yazar annesinin çocukken kendisine Türkler hakkında öcü, canavar vs. gibi şeyleri anlattığını söyler.

1 Arnold Joseph Toynbee, Hatıralar: Tanıdıklarım, Çev: Deniz Öktem, 359 s., 2005, İstanbul, Klasik Ya-yınları

Misyonerlik FaaliyetleriTehdit Oluşturuyor mu?

Misyonerler kendi dinlerinden olmayan toplulukları Hıristiyanlaştırmak için hareket eden bir akımdır. Aslen direkt Hıristiyanla-rı ifade eden bir kelime olmasa da onlarla bağdaşlaşmış bir kelimedir. Misyonerlerin bu gaye ile çıktıkları yolu yedi döneme ayır-mak mümkündür. Havariler Dönemi, Kili-selerin Kurulma Dönemi, Ortaçağ Dönemi, Reform Dönemi, Reform Sonrası Dönem, Modern Dönem ve Diyalog Dönemi ki şu an içinde bulunduğumuz dönemdir.

Her dinin kendi inancını yaymaya çalış-ması son derece doğal ve engellenmeme-si gereken bir durumdur. Ben bunu gayet masumane buluyorum. Ben onlara gidece-ğim kendi inancımı tanıtacağım, onlar bana gelip kendi inançlarını tanıtacaklar. Sonuç-ta bireyler tüm inançları öğrenerek seçim yapma hakkına sahip olmaları gerekir. Ya öğrendikleri dinden birine girecek ya kendi inancını koruyacak ya da hepsinin reddede-cek. Elbette dini yayma şekli de önemlidir. Bunu kılıç zoruyla, toplumları katlederek yapmak asla kabul görecek bir şey değildir. Nitekim tarihimiz maalesef bu tarz olaylar ile doludur.

Fakat son yıllarda Türkiye’deki misyoner-lik faaliyetlerinin tehdit olduğunu ve tehdit olmadığını dillendiren iki görüş var. Benim Avrupa’ya veya Amerika’ya gidip İslam’ı an-latıp, yaymaya çalışmam ne denli doğruysa, Hıristiyanların da benim ülkemde ve diğer ülkelerde aynı şeyi yapması o denli doğ-rudur. Yukarıda da değindiğim gibi bunlar masumane şeyler. Yine de, bazı şeyler dı-şarıdan göründüğü gibi olmayabilir. Kuzu postu giymiş kurt çok gördük, görmeye de devam edeceğiz.

Misyonerlerin gelişi sadece dinlerini yaymak mı?

Doğu ülkelerini bölmeyi amaçlayan em-peryalist bir hareket mi?

Misyonerler Osmanlı döneminde faaliyet gösteriyorlar mıydı?

Birçok kişinin sorduğu sorulardan birkaçı bu. Sömürülmüş ülkelerin tarihini incele-diğimiz bizi ilk karşılayanların misyonerler olması şaşırtıcı mı? Görüyoruz ki emper-yalistler kendileri direkt gitmeden önce misyonerlerini oraya yollamışlar. Sonuç ise ortada; topraklarındaki egemenliklerini kaybederek sömürülmüşlerdir. Kenya’nın ilk başbakanı olan Kamau Kenyatta’ın şu sözleri yukarıdaki gerçeğe ışık tutup, desteklemektedir. “Misyonerler bizim topraklarımıza geldiğinde İncil onların, topraklar Afrikalıların elindeydi. Bize gözü kapalı dua etmesini öğrettiler. Neden sonra gözlerimizi açtığımızda, İncil bizim, topraklarımızsa onların ol-muştu.”

Yine tarihe baktığımızda misyonerlerin ajan olarak Osmanlı topraklarına (son dö-nemlerinde) sızdıkları ve gayrimüslimleri ayaklandırma gibi faaliyetlerde bulunduk-ları bilinmektedir. Hatta bazı misyoner ajan-lar sonradan, yaptıklarını anlatan kitaplar yazmışlardır.

Alanım biraz dar olduğu için çok fazla ayrıntıya girme şansım yok ama en azın-dan, yüzeysel geçsem de nerelere bakılması gerektiğine dair ipuçları verdim. Şu bir ger-çek ki bazı şeyler göründüğü gibi masuma-ne olmayabiliyor. Tarih bize yapılmış olanı göstererek ileride yapılacak olan şeylerin ne olduğunu anlatıyor. Güzel bir söz vardır:

“Geçmişte yaptıklarım gelecekte yapacaklarımın kanıtıdır.”

YENİ PROJELERİMİZLE HİZMETİNİZDEYİZ

Karar Verdik Yozgat’ı

EV’lendiriyoruz

Sinema Sok. Çelikkayalar Apt. 1/1 YOZGATTel: 217 62 02 GSM: 0542 530 36 35

3+1 Süper Lüks Full+ Full Yapılı Dairelerimizin Satışı Başlamıştır.

Dairelerimiz Sınırlı Sayıdadır.

Geç Kalmayın Pişman Olursunuz!

AyçaMutlucan

Page 3: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER

GündemÇ a r ş a m b a 0 1 H a z i r a n 2 0 1 1

vakItİmsak 03 : 15Güneş 05 : 08Öğle 12 : 46İkindi 16 : 40 Akşam 20 : 10Yatsı 21 : 54

para borsaEURO 2,285

DOLAR 1,602

iMKB 61.429

C.ALTINI 529,82

BAŞYAZI

Av.Ruhi Bacanlı

İnsan geleceğini hep merak edegelir. Doğasında vardır.

Yarını ne olacak?Bu tecessüsünü gidermenin yollarını

arar. Bir kısım insanımız, geleceğini -bildirdiğine inandığı- falcıların kapısında ararlar.

Siyasî partilerin merakı ise seçim sonuçlarıdır. Bunun için kamuoyu araştırmaları ile seçim sonuçlarını tahmin etmeye çalışmaktadırlar.

Objektif olarak yapılan kamuoyu araştırmaları 1-2 puan farkı ile seçim sonuçlarını yaklaşık olarak tahmin edebilmektedirler.

Kamuoyu araştırmaları gündeme gelmeden seçim sonuçlarının tahmini büyük ölçüde siyasî partilerin tertipledikleri mitinglerde topladıkları kalabalığa bakılarak yapılırdı.

Yâni düne kadar seçim mitinglerinde meydanlardaki kalabalıklar üzerinde seçimin falına bakılırdı.

Kamuoyu araştırmalarından objektif olarak yapılanlarda ulaşılan neticeleri inkâr etmiyorum. Ama eski alışkanlığımdan da vazgeçemiyorum. Ben bugüne kadar seçim tahminlerimi miting meydanlarında gördüklerimle şekillendiririm.

Miting meydanlarında toplanan kalabalıkla değil. Mitinge gelenlerin ilgisi ve heyecanını esas alırım.

Benim seçim tahminindeki kraterim mitinglerdir.

12 Haziran Milletvekili Seçimleri için Yozgat’ta ilk miting AKP tarafından yapıldı.

Miting sonrası ilk tespitlerimi sizlerle paylaşmıştım.

CHP’nin bugün Cumhuriyet Meydanı’nda tertiplediği mitingi takip etmeye çalışacağım. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olması -kendi tabiriyle- Yeni CHP’nin Yozgat’ta bir ivme kazanıp kazanmadığını gözlemlemeye çalışacağız.

MHP’nin Cuma günü Saat 17.00’de mitingi var. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin iştiraki ile yapılacak.

Yozgat’ta görkemli mitingler tertip etmiş bulunan MHP’nin mitingini en fazla merak edenlerdenim.

İnşallah her iki miting de partilerin şanına lâyık bir şekilde tanzim edilir.

AKP mitinginde olduğu gibi her iki liderimizi de Yozgatlıya lâyık bir şekilde ağırlarız.

CHP ile MHP’nin mitingini izledikten sonra seçim falında ne çıkacağı hakkındaki kanatlarımı paylaşmaya çalışacağım.

Seçim Falı

BU GECE

SEDALİNEczanesi

NÖBETÇİAdres: Akdağ Mah. H.

Ahmet Yesevi Cad. No:14/1 Tel: 0 (354) 217 56 00

ÜÇ ÇAMLAR Doğal Kaynak Suyu

0354 212 13 92KIZILAYLAR'DA

Kazayı tetikliyorBazı traktör ve biçerdöver sahiplerinin

gerekli önlemleri almamaları trafik kazala-rını arttıran nedenler arasında gösteriliyor.

TARIMSAL ARAÇLAR GÜVENLİ DEĞİLŞoförler ve Otomobilciler Odası Başka-

nı İlhami Bakıcı, tarım alanlarındaki hare-ketlilik nedeniyle traktörler kazalarında geçen yıllarda yaşanan olumsuzluk-ların bu yıl yaşanmaması temen-nisinde bulunduklarını ifade etti. Trafik kazalarının önlen-mesinde tarımsal araçların kontrolünün önem taşıdığını vurgulayan Bakıcı, "Ba-har ve yaz aylarında artan tarımsal faaliyetler nedeniyle başta traktör olmak üzere, diğer tarımsal araçların trafiğe çıkış oranlarında artış yaşanıyor. Trafik güvenliği açısından gerekli donanıma sahip olmayan tarımsal araçların kazaların artışında önemli bir rol oynuyor. Trafik ekiplerinin tarımsal araçları daha sıkı bir şekilde kontrol etmeleri gerekiyor.

Traktör, biçerdöver gibi tekerlekli araç-

lar sabahın ilk saatleri veya akşam hava karardıktan sonra tarladan köye dönmek

için genellikle karayolunu kullanıyorlar. Traktör veya

bağlı römork ile biçerdöver gibi araçlar, genellikle trafik güvenliği

açısından gerekli ışıklandırma donanımına sahip değiller. Birçok kaza sürücülerin bu araçları fark etmemesi sonucu meydana geliyor" dedi.Bakıcı, her yıl bir çok ölümlü

trafik kazalarının gerekli donanımı olma-yan tarımsal araçlar nedeniyle meydana geldiğini dikkat çekerek, "Trafik ekiple-rinin bu araçların kontrolünde daha titiz davranmalarını istiyoruz. Ehliyetsiz kişiler de sıklıkla tarımsal araçları kullanıyor. Bir çok ehliyetsiz kişi traktör ve biçerdöver gibi tarımsal araçları kullanıyorlar. Trafik kuralları hakkında yeterli bilgisi olmayan ehliyetsiz sürücüler kazalara davetiye çıka-rıyor" diye konuştu.

Tarım araçlarının trafik güvenliklerini yeterince almaması sıkıntıyı arttırıyor

Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı İlhami Bakıcı, yaz aylarında trafik kazalarının artmasına, trafik güvenliği açısından gerekli donanıma sahip olmayan tarımsal araçların neden olduğu iddiasında bulundu. Bakıcı, “Traktör veya bağlı römork ile biçerdöver gibi araçlar, genellikle trafik güvenliği açısından gerekli ışıklandırma donanımına sahip değiller. Birçok kaza sürücülerin bu araçları fark etmemesi sonucu meydana geliyor" dedi.

Boğazlıyan İlçesi Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan bağlama kursu yoğun ilgi

görüyor. Boğazlıyan Halk Eğitim Merkezi tarafından

açılan bağlama kursuna gençler yoğun ilgi gös-terince 3 grup oluşturuldu. Bağlama kursunun yaklaşık 6 ay önce başladığını belirten Boğaz-lıyan Halk Eğitim Merkezi müdürü Zafer Tür-koğlu, " Bağlama Usta Öğretcisi Serkan Dündar tarafından verilen kursumuzu 3 gruba ayırdık. 7 Haziran'da bir grubumuzun kursu tamamlanıyor. Kursu başarı ile tamamlayan kursiyerlerimize sertifikalarını vereceğiz" dedi.

Bağlama kursunun yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Türkoğlu, "Her geçen gün yeni kursi-yerler katılıyor. Bayanlar için ayrı bir grup oluş-turduk. Değişen yönetmelik ile artık kurs baş-ladıktan sonra kayıt yapamıyoruz. 10 Haziran'a kadar bağlama öğrenmek isteyen gençlerimizin Halk Eğitim Merkezi'ne kimlik fotokopileri ile başvurmaları gerekiyor” diye konuştu.

Boğazlıyan'da birçok gencin bağlamayı rahatlıkla çalabildiğini dile getiren Usta Öğretici Serkan Dündar, ''Halk çalgımız olan bağlamaya gençlerin bu kadar ilgisi göstermesi sevindirici bir durumdur. Kursumuza müracaat eden genç-lerimiz kısa sürede bağlama çalmasını öğrenebi-liyor, bu da bizi mutlu ediyor" dedi.

Bağlama gençlerin tutkusu

PANAYIR'A BAHAR GELDİ

BAYAN LİKRALI İP ASKILI ÇITÇITLI 3,25

TL

2,00TLBOXER SHORT

Yozgat'ta Bozok Üniversitesi'nin Sorgun Sanayi ve Ticaret Odası ile ortaklaşa

uygulamaya koyduğu ''Kariyer Danışma Merkezi'' projesi kapsamında düzenle-nen eğitim çalışmaları sertifika töreni ile tamamlandı.

Proje kapsamında başvuruda bulunan fakültelerin son sınıflarında eğitim gören 75 öğrenci, Bozok Üniversitesi Erdoğan Ak-dağ Kampüsündeki İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nde 48 saatlik eğitime alındı.

Eğitim çalışmalarının tamamlanması nedeniyle düzenlenen sertifika dağıtım tö-renine katılarak konuşan Bozok Üniversite-si Rektörü Prof. Dr. Tamer Uçar, üniversite öğrencilerine yönelik bu programın önemli olduğunu belirterek, öğrencilerin normal eğitimleri dışında aldıkları bu kariyer

eğitimi ile şimdiden birer meslek sahibi konumuna geldiklerinin altını çizdi.

Daha sonra eğitim çalışmasına katılan 75 öğrenciye sertifikaları törenle dağıtıldı.

Kariyer kazandılar

Ustasına has Trabzon Ekmeği ve Kepek Ekmeği Tüm Gimat'larda

Vakfıkebirli Aykan Usta'nın YeriYerköy Shell Mevkii

Page 4: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER4 Haber01 Haziran 2011

Çarşamba

Sorgun'da Kütahya Seramik ve Kütahya Yapı Kimyasalları eğitim uzmanları tarafından

120 ustaya termal tesislerde eğitim verildi. Seramik kaplama ve mantolama konusunda

Türkiye genelinde böyle bir eğitim çalışması başlattıklarını söyleyen Kütahya Yapı Kimyasal-ları Genel Müdürü Yardımcısı Uğur Kavukçuer, mart ayı başlarında faaliyete geçen ''Kütah-ya Seramik ve Kütahya Yapı Kimyasalları'' Usta Kulübü tarafından Sorgun, Sarıkaya ve Yozgat'tan toplam 120 kişiye seramik kaplama ve mantolama konusunda seminer verdiklerini söyledi.

Kavukçuer, Şubat ayı itibariyle başlanılan eğitim faaliyetlerinde, 160 farklı noktada 15 bin ustaya ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, ''Kü-tahya Seramik ve Kütahya Yapı Kimyasalları Tanıtım ve Eğitim Otobüsü Türkiye'yi il il, ilçe ilçe, köy köy dolaşarak, yapı sektöründeki bayi-leri, çalışanları, seramik kaplama ve mantolama ustalarını yeni ürün ve yöntemler konusunda bilgilendiriyor'' dedi.

Yenifakılı Mehmet Akif Ersoy İlköğretim okulu 1. sınıf öğrencileri ''Okuma Bayramı''

düzenledi. Okul Salonu'nda düzenlenen progra-ma Kaymakam Kerem Süleyman Yüksal, İlçe Milli Eğitim Müdürü Osman Yurtsev, Emniyet Amiri Feyami Can, daire amirleri ve öğrenci velileri katıldı.

Birinci sınıf öğrencisi ezber yaparak okudu-ğu şiirle izleyenleri etkilemeyi başardı. Gösteri-nin ardından öğrencilere mezuniyet diplomaları Kaymakam Kerem Süleyman Yüksel tarafından verildi.

Termalde eğitim semineri

Öğrencilerin okuma sevinci

Referandum öncesinde yaptığı ziyaret-le tam 8 yıldır CHP Genel Başkanlarının uğrak vermediği Yozgat’ta bir ilke imza atan Kemal Kılıçdaroğlu, bugün ikinci kez partilileri ile buluşacak.

MİTİNG SAAT 11.00’DECumhuriyet Halk Partisi Genel

Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Haziran seçimleri kapsamında yaptığı il gezileri kapsamında bugün Yozgat’ta partilileri ve vatandaşlara saat 11.00’de Cumhuriyet Alanı’nda yapılacak mitingde seslenecek. CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, Umut Oran ve Erdoğan Toprak’ın da eşlik etmesi beklenilen mitingde Yozgat Milletvekili adayları Ali Ayık, Ali Keven, Burhan Sarıarslan, Ergün Ersoy da mitinge katı-lanlara tanıtılacak.

NABIZ YOKLAYACAK2002 seçimlerinde Meclise Emin

Koç’u gönderme başarısı gösteren ve böylece çok uzun yıllar Yozgat’tan millet-vekili çıkaramama sıkıntısını aşan, ancak 2007 seçimlerinde tek milletvekili kon-tenjanını çok az bir oy farkıyla MHP’ye kaptıran CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaklaşan seçimler öncesinde nabız yoklayacak. Projelerini, iktidara gelmeleri halinde yapacakları çalışmaları anlatacak olan Kılıçdaroğlu’nun mitin-gine gösterilecek ilgi bir bakıma partinin Yozgat’taki son durumunun da genel hat-ları ile ortaya çıkmasına yardımcı olacak.

İKTİDARA RAKİP OLABİLECEK MİHer ne kadar Yozgat 4 seçimde de

iktidara büyük destek verip, karşılığı-nı alamasa da 3 milletvekilini Meclise göndermesi kuvvetle muhtemel olarak gösterilirken, CHP’nin Yozgat’ta MHP’yi geride bırakıp, iktidara ciddi bir rakip olup olamayacağına yönelik veriler de mitingde görülebilecek. Her ne kadar iktidar ve MHP kadar bir kalabalığı alana toplaması beklenilmese de yine de büyük ölçüde kalıplaşmış bir oy potansiyeli bulunan CHP’nin Yozgat’taki durumu, Anadolu’nun da renginin de genel hatları ile ortaya çıkmasına yardımcı oabilecek. Hatırlanacağı üzere CHP, MHP’nin 44 bin 379 oy ve yüzde 17.8 oy yüzdesi ile 1 mil-letvekili çıkarabildiği 2007 seçimlerinde, ülke genelindeki yüzde 20’lik oy potansi-yeli Yozgat’ta yüzde 12.3 olarak gerçek-leşen CHP ise 30 bin 513 oy alabilmişti.

Kılıçdaroğlu ikinci kez

CHP Genel Başkanı Cumhuriyet Alanı’nda partililerine seslenecek

Mantar can yakabilirYozgat İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık

Grup Başkanlıkları, doğal alanlarda yetişen ve yapısında zehirli madde bu-lunan şapkalı mantarların taze, kurutul-muş olarak çiğ veya pişirilerek yenmesi sonucu ölümle sonuçlanan zehirlenme-lerin yaşanabildiğine dikkati çekerek, vatandaşların menşeinden emin olmadığı doğada yetişen mantarları tüketmemele-rini istedi.

Zehirlenme belirtilerinin, bazı mantar türlerinin yenmesinden 2 saat sonra, bazı mantar türlerinde ise 6 saat sonra ortaya çıkabildiği vurgulanan uyarılarda, doğa-dan toplanan mantarları yedikten sonra zehirlenme belirtileri görülen kişinin en kısa sürede sağlık kuruluşuna götürülme-si gerektiği belirtildi.

Açıklamada, ''Halkımıza, doğadan topladıkları mantarlar yerine, kültür mantarı yemelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü kültür mantarının bünyesinde

zehirli madde bulunmadığı için zehirlen-me görülmesi mümkün değildir. Ancak, bu mantarların yetiştiği ortam itibariyle bazı mikroorganizmalar mantarın üstün-de olabilir. Bu yüzden mantarların çiğ yenmesi sonucunda çok hafif bağırsak ve mide şikayetleri olabilir'' ifadelerine yer verildi.

Halk arasında mantarlarla alakalı hiç-bir ilmi değeri olmayan inanışların varlı-

ğına işaret edilen açıklamada, ''Yoğurtla yenen mantar zehirlemez, Sirkeli ve tuzlu suda kaynatmakla mantarın zehri alınır, mantar koparıldığında rengi değişmezse zehirsizdir, mantarın iç kısmı mavileşirse bu mantar zehirlidir, salyangozlar zehirli mantarı yemezler'' gibi söylemlerin çok yanlış olduğu, bunlara inanılarak şüpheli mantarların tüketilmesinden kaçınılması gerektiği hatırlatıldı.

EvrenKURBAN

Seçime tam 12 gün kaldı… Hararet, çekişme, liderler arası atışma,

vatandaşlar arası seçim yorumları tabiri yerindeyse havada uçuşuyor.

Artık kazan kaynadı; hatta fokur fokur kaynıyor bile.

2011 Genel Seçimlerinin seviye düşüklüğü de zaten ortada.

Kaset skandalları, ananı polemiği, pisküvet mizahının dilden dile dolaşması ve geçmişe mazi olayları yine Türkiye gündemine taşımakla geçip gidiyor liderler furyasının illerde yaptığı mitingler.

Yani yine boş bomboş…Yozgat özelinde de manzara hep

bu şekilde seyredip gidiyor her seçim arifesinde.

Malumunuz yıllar yılı seçim vakitleri uğrak yerdir Yozgat. ‘Yiğidin harman olduğu diyar, Bozok yaylasının yiğit evlatları’ naralarıyla gelir tüm liderler Cumhuriyet Meydanına.

Konuşurlar konuşlar…Yozgatlı da tüm içtenliğiyle her söze,

her söylenene basar alkışı. Ama arasında Yozgat özelinde bir tane

vaat bulamaz…Alınan birkaç vaatte zaten yerine

getirilmez.Yani her dönem elden var sıfır şeklinde

geçer gider.Malumunuz 17 Mayıs Salı günü AKP

Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı ağırladı Yozgat.

2002 Genel Seçimleriyle birlikte referandum dâhil tüm seçimlerde sonsuz destek verdi Yozgat AKP iktidarına.

Umduğunu buldu mu kararını siz verin. Bana sorarsanız ölçü kabul

edebileceğim tek sorun işsizlik.Halen iş bulamadığı için göç veren

bir il konumundaysa Yozgat demek ki umduğunu bulamadığını gösterir yıllar yılı.

Başbakan Erdoğan Yozgat için üç şey söyledi bu mitinginde.

Birincisi Yozgat Çamlığı Milli Park olacak...

Ki zaten Milli Park…İkincisi Yozgat’ı marka şehir

yapacağım…Buna kendisi dahi inandığı kanaatinde

değilim. Üçüncüsü ise Et Balık Kurumu kuruldu

16 trilyonluk yatırım yapıldı dedi. Yine Et Balık Kurumu için daha yeni

protokol imzalandı ve yatırım matırım zaten ortada yok. Hatta bırakın onu Pınar işçileri işsiz kaldı.

Duble yollar, TOKİ konutları, Adalet Sarayları, Emniyet Sarayı v.b hizmetler ne olacak derseniz…

Dedim ya benim için ölçü işsizlik için yapılan istihdam yatırımlarıdır. İstihdamı güçlü olan iller zaten gelişimi beraberinde sürükler götürür. Aksi halde özelde Yozgat verdiği desteğin karşılığını almamıştır/ alamamıştır.

Zaten yaklaşık 1.5 saatlik konuşmasında Başbakan Erdoğan yukarıda söylediği üç şey dışında Yozgat özelinde hiçbir şey söylemedi.

Bilmem yanılıyor muyum?Evet, durum ortada…Yozgat kan kaybetmeye, her geçen gün

göç vermeye, küçülmeye devam ediyor. Bugün de CHP Genel Başkanı Kemal

Kılıçdaroğlu’nu ağırlayacak Yozgat. Hemen ardından Cuma günü de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi konuk edeceğiz.

Umarım onlarda Başbakan Erdoğan gibi Yozgat’ı birkaç kelime ile geçiştirip gitmez.

Bakalım göreceğiz olanı biteni…Yozgat ya yine kaybedecek ya da

bir lider ve partisi Yozgat’a umut olacağını bu millette inandıracak.

Mühür vatandaşta, liderler bir bir Yozgat’ta…

Karar Yozgat’ın olacak yine…Kalın sağlıcakla…

Liderler Yozgat geliyor bir tek Yozgat’ı konuşmuyor

Page 5: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER Haber 501 Haziran 2011

Çarşamba

H. Prof. Dr.Nurullah

Aydın

Şeyh Osman Mah. Adnan Menderes Bulvarı No:85 YOZGAT Tel: 0 (354) 212 26 26 - Fax: 0 (354) 212 20 26 www.grandeserotel.com

Sağlık Kulübü

Sağlık Kulübümüzde Havuz – Jakuzi – Fitness – Sauna – Hamam – Masaj - Kese

Günün yorgunluğunu atacak tatlı bir kaçamak...

Eğlenirken dinlenebilmeniz ve yenilendiğinizi hissedebilmeniz için…

Sınırlı sayıda üye kayıtlarımız devam etmektedir

Türkiye tarihinin hiçbir döneminde görülmeyen ayrışmayı. yaşıyor. Küllenmiş sorunları deşiyorlar. Toplumu bin yıldır ayakta tutan bütün ortak değerler paramparça ediliyor.

Her konuda; İslam’ı referans aldıklarını söylüyorlar. Oysa; İslam’a iftira atıyorlar, Kuran a sünnet e ihanet ediyorlar. Ayetlerin, hadislerin bazılarını ileri sürüp büyük çoğunluğunu göz ardı ediyorlar. Bölücülük yapıyorlar.

Avrupa devletlerinin 1856 yılında Paris anlaşmasıyla, Türkiye’yi Avrupa ülkesi kabul etmesi, sonrasında Osmanlı-Türk devletinin de eziklikten kurtulmak için batı değerlerini almasıyla başlayan süreçte, İslam değerleri de törpülenmeye başladı. Değişim ve dönüşüm devam ediyor.

12 Şubat 1998 yılında Vatikan lideri papayla varılan anlaşmayla, Hıristiyan Yahudi işbirliği sürecine İslamiyet de dahil edildi. Ve süreç işlemeye başladı. Gelinen durum ise vahimdir.

Bakın Türkiye’nin gerçeği nedir? Nasıl bir tablo var?

Kötülüğü; insanlarımıza yaptılar. İnsanlarımızı bizden olan olmayan diye ayırdılar.

Kötülüğü; siyasete yaptılar. Yandaş, candaş diye ayırdılar.

Kötülüğü; ticarete yaptılar. Milli ticaret yeşil olan-olmayan diye ayırdılar.

Kötülüğü; kutsal dine yaptılar. Dindar insanların inancını ya bu, ya da değil diye ayırdılar.

Kötülüğü; kızlara, kadınlara yaptılar. Kadınları türbanlı- türbansız diye ayırdılar. Takan- takmayan nerdeyse birbirine düşman haline getirildi, yazık değil mi çocuklara.

Kötülüğü; Milli eğitime yaptılar. Okulları, dershaneleri ayırdılar.

Kötülüğü; kardeşliğe yaptılar. Toplum Türk-Kürt, Alevi-Sünni diye ayrışmaya başladı.

Kötülüğü; adalete yaptılar. Hâkim-savcıları ayırdılar.

Kötülüğü; Orduya yaptılar. Darbeci ordu, cuntacı ordu, millete ihanet eden ordu, katil ordu diyorlar. Orduya yakıştırılmayan, hiçbir kötü sıfat kalmadı. Türk milletini nerdeyse ordusuna düşman haline getirmeye çalışılıyor. Yakışır mı buna izin vermek, buna göz yummak. İşbirlikçi yıkıcı medyaya kimse bir şey demiyor. Oysa; Ordu bizim, Mehmetçik bizim, ana bizim, hepsi bizim, bir kişinin değil.

Kötülüğü; polise yaptılar. Bakınız medyaya, yazılan kitaplara; birçok sıfatlar takıldı polise. Nerdeyse polisimiz kamplara ayrıldı, bölündü, parçalandı, kardeş kardeşe nerdeyse düşman edildi, yakışır mı bu. Halbuki Polis bizim, devlet bizim, adalet bizim, halkımızın..

Kötülüğü; çocuklara yaptılar. Bakınız yurtlara, pansiyonlara; çocuklarımız ellerinden alındı, karanlık evlerine, yurtlarına, ağabeylere, ablalara teslim edildi.

Nereye kadar gider bu iş?Yapılan siyaset; bir ülkeyi böylesine

nasıl ayrıştırabilir?Vicdan nasıl bunu kabul edebilir?Ülkesini böylesine ayrışmış görmekten

bir insan nasıl rahat uyuyabilir?Ülkeyi korku almış bürümüş, adalete

güven kalmamış, gelir uçurumu artmış, işsizlik, yoksulluk, açlık almış başını gidiyor, bunları görmemek midir İslamcı olmak?

Herkes; cumhuriyet, demokrasi, insan hakları, adalet, kardeşlik, mutlu ve huzurlu bir yaşam, geleceğe güven duymak istiyor. Ülkeyi ve çocukların geleceğini tehlikeye atmak değil.

İslam adına; işi siyasete dökenler, ticarete dökenler ve peşinden körü körüne sürüklenenler, ülkemizi ne hale getirdiğinize bir bakın, elinizi vicdanınıza koyun, vicdanınıza ve geç olmadan bu ayrıştırma siyasetini terk edin.

Bunun için de; yapılması gereken nedir? Her kafadan bir sesin çıktığı, herkesin her konuda uzman olduğu bir ortama gerçeklerin ne olduğu anlaşılabilir mi? O halde doğru ve gerçekçi olan ne ise o düşünülmeli, planlanmalı ve uygulanmalıdır.

Günün Sözü: Çıkarı için kutsal

değerleri istismar eden en aşağılık varlıktır.

İlk Çıkış Tarihi: 11 Mayıs 1987Kurucusu: Rasim KAYHAN

İM Gazetecilik Matbaacılık ve İletişim AraçlarıSan. ve Tic. Ltd. Şti. adına Sahibi

Av. Ruhi BACANLIGenel Yayın Yönetmeni : İnan SOYERSorumlu Yazı İşleri Müdürü : Bilal YEŞİLKAYA Editör : Gökhan DOĞAN

YOZGAT HABER KADROSUÖzlem ÇELİKKAYA, Kadir GÖRGÜLÜ

Salihe SOYER, Salih ARSLAN, Zeynep ERASLAN,H. İbrahim YALÇINSOY, Özlem DOĞAN, Recep ÖZKAN

Yozgat Haber, Basın Meslek İlkelerine uymaya söz verir.

İdare Yeri: Adnan Menderes Bulvarı Ümran Apt. Kat: 1 No: 1 YOZGAT

Tel: (0354) 217 09 04 - 217 00 91 Fax: 212 87 48Baskı: Yozgat Haber Baskı Tesisleri

Yeni Sanayi Sitesi 8-A Blok No: 7 YOZGATTel: (0354) 212 57 17 - 217 54 80

İLAN TARİFESİResmi İlan (Sütun/Cm): 7,45TLTüzük İlanı (Sütun/Cm): 7,45TL

Kongre İlanı(Sütun/Cm):7,45TLZayi İlanı: 5 TL

www.yozgathaber.com.tr

HABERYOZGAT GÜNLÜK SiYASi GAZETE

İslam ve Ayrımcılık, Bölücülük

MHP Çayıralan ilçe teşkilatı ''Birlik Yemeği'' düzenledi. Çayıralan Kültür

Merkezi Salonu'nda düzenlenen toplantıya MHP Yozgat Milletvekili adayları Sadir Durmaz ve Nevzat Adıbelli ile çok sayıda partili katıldı.

Milletvekili adayı Durmaz burada yaptığı konuşmada, MHP'nin önünün kesilmek istendiğini, ancak halkın teveccühünü kıramadıklarını belirterek, ''MHP güçlenerek yoluna devam ediyor. Partililerimiz ve hem-şehrilerimizin desteği ile oynanmak istenilen oyunları MHP bozacaktır'' dedi.

Yozgat'ta çiftçiler hasat öncesi, hem daha kaliteli tohumluk hazırlamak,

hem de ürününü daha yüksek fiyata sa-tabilmek için buğday ekili tarlalarındaki çavdarı tek tek toplamaya çalışıyor.

SERTİFİKALI TOHUM DA ÇÖZÜM OLMADILök Köyünden Kemal Ertuğrul (68)

isimli çiftçi kendisinin sertifikalı tohum ektiğini belirterek, "Kullandığımız tohum sertifikalı olmasına rağmen içinde çok sayıda çavdar ve arpa bulunuyor. Şimdi güçlükle bu çavdar ve arpaları topluyo-ruz. Sertifikalı tohum kullandığımızda temiz ve içinde yabancı tohumların bulunmaması gerekiyor" dedi.

‘ZAHMETİN KARŞILIĞINI FİYATTA ALAMIYORUZ’Çiftçinin büyük zahmet zorluklarla

ürettiği ürünü düşük fiyata sattıklarını belirten Ertuğrul, "Ürettiğimiz ürünün

karşılığını alamıyoruz. Devlet mazot ve gübre desteği veriyor fakat yeterli değil. Mazotun fiyatı sürekli yükseliyor, üretti-ğimiz buğdayın fiyatı ise sürekli yerinde sayıyor. Hasat sonrası satış yaparken Toprak Mahsulleri Ofisi ürünümüzün kalitesinin altında fiyat veriyor, çiftçinin ürettiği buğdayın büyük bir bölümünü yemlik olarak alıyor. İnşallah geçen yıl yaşadığımız sıkıntıları bu yıl yaşamayız ve devletimiz buğdaya iyi bir fiyat verir" şeklinde konuştu.

ÇİFTÇİ EKONOMİNİN BELKEMİĞİZaman zaman dolu, sel ve kuraklık

nedeniyle istenilen verimi elde edeme-diklerini, zaman zaman zaman da ürüne beklenilen fiyatın verilmemiş olmasının sıkıntısını yaşadıklarını belirten Ertuğrul, “Çiftçi eğer üretimden uzaklaştırılır ise bu ülke ekonomisini de oldukça olumsuz şekilde etkiler” dedi.

BUĞDAY HASADI BAŞLADIÖte yandan Çukurova`da buğday

hasadı başladı. Rekoltenin yüksek olması, çiftçinin yüzünü güldürdü.

Türkiye`de buğdayın olgunlaştığı ilk yer olan Çukurova`da hasat başladı. Yağı-şın yeterli ve rekoltenin yüksek olması, çiftçinin yüzünü güldürdü.

Bu sezon, Çukurova`da yaklaşık 2 buçuk milyon dönüm alana buğday ekildi. Bereket getiren yağışların bol olması, zaman zaman çiftçiyi korkuttu.

Ancak korkulan olmadı, yağışlar ha-sadı sadece geciktirdi. Yağışların yeterli olması buğday verimini de artırdı. Rekol-tenin, geçen yıla göre yüzde 20 artması bekleniyor.

Yüksek verimle yüzü gülen buğday üreticileri artık, açıklanacak taban fiyatını bekliyor.

MHP'den birlik yemeği

Milliyetçi Hareket Partisi Yozgat Millet-vekili Adayı Eczacı Mehmet Ali Çakır,

seçim çalışmalarına Sarıkaya'da devam etti. Sarıkaya İlçe Merkezi'nde Ata Sanayii esnafını ziyaret eden Çakır, sanayi esnafının yoğun ilgisi ile karşılaştı.Bütün işyerlerini tek tek do-laşan, zaman zaman sohbet etme imkanı bulan Çakır'a sanayi esnafı, AKP iktidarı döneminde hizmet alamadıklarını, mevcut sanayi sitesinin de MHP'nin de ortağı olduğu koalisyon hükü-meti zamanında yapıldığını ifade ettiler.

Ayrıca son yıllarda ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntıdan kendilerinin de ziyade-siyle etkilendiğini ve birçok çalışanlarını bu sebeple işten çıkarmak zorunda kaldıklarını belirten sanayi esnafı, daha fazla tahammül edecek güçlerinin kalmadığını,kazanabilirlerse onu da bankalara kredi faizi olarak ödemek zorunda kaldıklarını söylediler. Milliyetçi Hareket Partisinin seçim beyannamesinde esnaf ve sanatkara yönelik projelerini anlatma fırsatı bulan Çakır, MHP'nin üretimden ve üretenden yana bir politikaya sahip olduğunu, bu anlamda küçük sanayi sitesi esnaflarına hertürlü desteğin kendi iktidarlarında verilece-ğini söyledi.

Öğle yemeğini sanayi esnafıyla birlikte yiyen Çakır, Sarıkaya'daki seçim programına köy ziyaretleri ile devam etti. Sırasıyla Çık-rıkçı, Ürkütlü, Ramadanlı, Erbek, Kadıgüllü, Kemallı, Yazıkaplan ve Koçcağız köylerini ziyaret eden ve köylü vatandaşlarla sohbet eden Çakır, 12 Haziran seçimleri için destek talebinde bulundu.

Üretenden yanayız

Buğday ucuza gidiyor

Çiftçi büyük zahmetlerinin karşılığını alamamış olmanın sıkıntısını yaşıyor

Çiftçiler hasat dönemi öncesi, hem daha kaliteli tohumluk hazırlamak, hem de ürününü daha yük-sek fiyata satabilmek için buğday ekili tarlalarındaki çavdarı tek tek topluyor. Çiftçiler buğdayın ka-litesine göre fiyatının belirlindiğini onun için bu dönemde çavdar alma işlemi yaptıklarını belirtti.

Page 6: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER6 Haber01 Haziran 2011

Çarşamba

sarıkaya

boğazlıyan

akdağmadeni çekereksaraykent şefaatli

aydıncık

yenifakılı

çandırçayıralan

kadışehri

sorgun

İlçelerden kısa kısa...yerköy

ALTINBAŞAK İNŞAAT

"Bu çağrıya kulak verin!"

SİTE ÖZELLİKLERİDoğa ile iç içe orman ve gölet manzarasına sahip, Altınbaşak sitesi daireleri 3+1 ve 4+1’den oluşuyor. Ferah ve geniş daireler 24 saat ‘Kesintisiz’ güvenlikliÇevresinde oyun parkları ve oturma alanlarıyla çevreliBanyo ve mutfaklar seramik, odalar laminant parkeli Ortak kullanım alanları (Mescit, Toplantı Salonları)Kapıcı dairesi

BİNA ÖZELLİKLERİDeprem yönetmeliğine uygun C25 betondan betonarme karkas yapı3 kattan oluşan 140 araçlık kapalı otopark Garaj giriş ve çıkışlar uzaktan kumandalıYük taşımalarını sağlayan otopark girişli insan-yük asansörü Ambulans otoparktan asansöre kadar yanaşabilmekteKatlanabilir sedye asansöre sığmaktadır. Dış duvarlar ısı izolasyonlu (10cm lego geçmeli stroton panel ile)Duvarlar sıva üzerine saten alçıOdalar laminant parke, Islak zeminler kaleseramik Doğalgaz dönüşümlü ısıtma sistemiHer blokta çift hızlı 16 kişilik asansör (Otopark girişli)Merkezi renkli görüntülü diafonŞifreli dış kapı otomatiği Hidroforlu su deposuBütün malzemeler TSE’liSitemizde kullanılmış tüm malzemelerin detayı için

www.yozga t insaa t . com

AltınBaşak İnşaat AltınBaşak İnşaat

GENEL BİLGİLERYozgat’ın yeni çekim merkezi Kentpark-2 cepheli huzurlu, mutlu ve rahat bir yaşam isteyenlere şehir stresinden, gürültüsünden ve hava kirliliğinden uzakta içinde yeşil alanları, kapalı ve açık otoparkları ile sosyal aktiviteleri olan Altınbaşak Sitesi sizleri beklemektedir.

Otopark Girişi

Otopark İçi

Salon Görünümü

METİN ŞİŞMANYÖNETİM KURULU BAŞKANI

İRTİBAT : 0(506) 525 29 99 OFİS : 0(354) 217 66 58

Teslimat tarihi en geç 31 Ağustos 2011www.yozgatinsaat.com

Müzeler unutuldu

Bahsettiğimiz savaşlar, Amerika’nın bölgede hazırlamaya çalıştığı savaşlardır. Suriye, Libya, İran, Afganistan, Pakistan ve diğerleri.

İçinden geçmekte olduğumuz seçimler de, Amerika’nın bu ihtiyacına göre, kasetler vasıtası ile şekillendirilmektedir. Çünkü Türkiye olmazsa yukarıdakilerin hiçbir olmaz.

Nasıl olduğunu şu anahtar tümce ile açıklamaya çalışacağım. “Her işe, o iş için uygun alet kullanmak gerekir.”

Amerika’nın Türkiye’de uyguladığı temel stratejinin günlük dilde ifade edilişi bu tümcedir.

Önce bir hatırlatmaya ihtiyacımız var.Eğer Türkiye’nin başında İslamcı bir

iktidar olmasaydı, Amerika Irak’ı işgal edemezdi, ya da işgal etmezdi. Irak’ı elde edeceğim derken Türkiye’yi kaybetme riski vardı. Aksi halde, içerdeki İslamcılar her gün sokağa çıkar, Türkiye’nin dengelerini bozardı.

İslamcı bir iktidarla, Türkiye’yi kaybetmeden, Türkiye’yi de yanına alarak, Irak işgalini, içerden bir muhalefet gelmeksizin tamamladı.

Amerika’nın Irak işgalinde ana hedeflerden birisi de, Free Kürdistan olduğunu artık biliyoruz. Amerika bu hedefine ulaşması için, Türkiye içindeki muhalif hareketleri ehlileştirmesi gerektiğini biliyordu.

Türkiye’yi yeniden yapılandırmak için sadece AKP işbirliği yeterli değildi. Sadece AKP ile Türkiye’yi yeniden yapılandıramazdı. CHP engelinin bir şekilde aşılması gerekti. Cumhuriyeti kuran bir partinin Cumhuriyetin yıkılmasına federasyon yolu ile ortak edilmesi, Türkiye direncinin kırılmasında çok önemli bir işti.

Önce Mecliste iki parti diye düşünmüştü ama dışarıda kalacak MHP, Meclis dışı muhalefeti kullanabilir ve planı bozabilirdi.

Dolayısı ile kasetler ile ehlileştirilmiş ve Meclise cılız bir güç ile gelmiş MHP’ hesaba uygun bir MHP diye düşündü.

Kasetlerin seçimden sonraya bırakılması ehlileştirme işinin secimden sonra da devam edeceğini bize söylüyor.

Şimdi geldiğimiz noktada; AKP zaten ABD ile beraber. Bundan büyük mutluluk da duyuyor.

CHP Avrupa özerklik şartını uygulayacağını her vesile ile söylediğine göre, kıvama gelmiş ve ehlileştirilmiş oluyor.

Dışarıdaki MHP’den, Meclisteki MHP daha evla görünüyor.

Böylece muhalefeti yeniden yapılandırmış oluyorlar.

Ancak ortada bir sorun var.Yönetimler hal yoluna girdi ama Ordu

ne olacak.Ordu için öteden beri uyguladıkları

burun sürtme ve zorla Amerika’ya itaat ettirme stratejisi sürüyor.

Amerika’nın söylediğini anladığımız dile tercüme edersek; ya bölge savaşlarına benim yanımda girersin ya da ben senin burnunu sürtmeye devam ederim. Bu gün Org. Balanlı’nın tutuklanması da bunu gösteriyor.

Meclise tekrar dönelim.Yukarıda anlattığım Meclis bıçak sırtında

dengede duran bir Meclis olacak. Tıpkı terazinin kefesine bağlı göstergelerin karşı karşıya durduğu gibi. Kefenin bir gözüne konacak bir tüy bile terazinin bir tarafının aşağı inmesi demek olacaktır.

Bu terazinin kefelerinden birisine Cumhuriyet Güçbirliği’ni koyarsanız, işte dengelerin nasıl değişebileceğini buradan anlayabilirsiniz.

Bölge Savaşlarını BölgeAskerleri İle Yapmak

Tarihin hemen her çağlarında birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve önemli bir kültür, sanat ve

ticaret merkezi olmasına rağmen turizm pastasından payına düşeni alamayan Yozgat’ta 18-24 Mayıs trihleri arasında gerçekleştirilen Müzeler Haftası kutlamaları, tanıtım günlerinin gölgesinde kaldı. Tanıtım konusundaki eksikliklerini gideremeyen, tanıtım için gerekli şansların yakalandığı haftaları yeterince değerlendiremeyen Yozgat böylece bir kez daha sınıfta kaldı.

ZENGİNLİĞİMİZİ KULLANAMIYORUZHititler, Galatlar, Romalılar, Hattiler, Medler

başta olmak üzere Kalkolitik, Tunç, Helenistik

dönemlerinde bölgede önemli medeniyetler kurul-ması ve Alişar, Çatalhöyük, Kerkenes, Alacahöyük, Hattuşaş gibi Yozgat sınırları içerisinde bulunan tarihi kentlerin bu medeniyetlere başkentlik yapması, Yozgat’ın turizm konusunda yeni bir sayfa açabile-ceğinin işaretleri oldu. Ancak tanıtım konusundaki eksikliklerini gideremeyen Yozgat’ta bu kez de hafta etkinlikleri kutlanmadı.

Her haftası özel gün ve haftalarla dolu olduğun-dan mıdır bilinmez ama kutlansa da hafta etkinlikle-rinden Yozgat basınının haberi olmadı. Büyük ihti-malle tanıtım günlerine denk geldiği için yapılmayan hafta etkinliklerinin atlanması, çıkış yapmaya çalışan turizmimiz için büyük bir eksiklik olarak yorumlandı.

BülentEsinoğlu

[email protected]

Yozgat Haber Gazetesi'ni

www.yozgathaber.com.tradresinden ziyaret edebilir, haber ve köşe yazılarına yorum yazabilirsiniz...

İrtibat: 217 09 04

Page 7: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER Haber 701 Haziran 2011

ÇarşambaSamimiyet Üzerine...

Toplumlar refleks verme yetenekleri ölçüsünde sağlıklı bir yapıya kavuşur. Gelişmeler karşısında duyarsız kalan toplumlarda ahlâkî değerler bir bir dumura uğrar; iyi ile kötü, güzel ile çirkin, doğru ile yanlış, haklı ile haksız, âdil ile zâlim, mâsum ile suç-lu, cesur ile korkak birbirine karışır, anlamını yitirir.

Her toplumun yazılı kuralları yanısıra bir de yazıya dökülmemişleri vardır. Bunları “örf adet ve gele-nek” veya “töre” diye isimlendirebilirsiniz, farket-mez. Sokağa, çarşı pazara, divana dergâha, meclise meydana yazılı kurallardan çok, yazıya dökülmemiş bu kurallar silsilesi hâkim olagelmiştir.

Meselâ, zina bugün suç olmaktan çıkarılmıştır; ancak o yazılı olmayan kurallar çerçevesinde oluşan genel kabul, zinayı “büyük kabahat” cümlesine so-kar ve cezasını en ağır biçimde uygulamaya koyar. Zina yapanlar dışlanır, âdeta tecrit edilir. Dışlama ve tecrit “kötü miras” anlayışıyla evlâd-ı ıyalı da kapsa-yacak şekilde geniş tutulur ve çoğu zaman bir “kara leke” olarak nesilden nesile taşınır.

Yazılı olmayan kurallar silsilesinde, “kötü”ye de,”çirkin”e de, “yalan/yanlış”a da, “haksız”a da, “zâlim”e de, “suçlu”ya da, “korkak”a da benzer muamele revâ görülür.

Hırsızdır, hayduttur, sahtekârdır, düzenbazdır, değişmez.

Özünde, vicdanları rahatsız etse de, derinlemesine bir bakış, sağlıklı toplumsal bir yapı için devreye so-kulacak başka seçenek bulunmadığı gerçeğiyle yüz-leştirir herkesi.

“Kötü”,”çirkin”, “yalan/yanlış”, “haksız”, “zâlim”, “kâtil”, “suçlu” tecrit edilecek ki, “iyi”, “güzel”, doğru”, “haklı”, “âdil”, mâsum”, “cesur” kıymete binsin.

Toplumsal refleksten muradım budur.Bir toplum, “kötü”yü,”çirkin”i, “yalan/yanlış”ı,

“haksız”ı, “zâlim”i, “kâtil”i, “suçlu”yu dışlar, “iyi”ye, “güzel”e, “doğru”ya, “haklı”ya, “âdil”e, “mâsum”a, “cesur”a itibar verirse, sağlıklı bir yapı kurmuş demektir.

İki zıt kutupta yeralan ve biraraya gelmeleri; hatta yakınlaşmaları asla mümkün olmayan bu kav-ramlar, bir toplum için hiçbir farklılık ifade etmiyorsa, “farksız” muamelesine tâbi tutuluyorsa, o toplum huzur ve sükûn bulamaz, sorunlar sarmalıyla boğuş-maktan refaha/saadete erişemez, pusulasını şaşırır; tâbir câizse burnunu pislikten çıkartamaz!

İçerisinde bulunduğum toplumu tam anlamıyla bu kategoride değerlendirirsem büyük haksızlık yapmış olurum.

Lakin, kıyısından köşesinden bir şeylerin yontuldu-ğunu/törpülendiğini görmekten de rahatsızlık duydu-ğumu kayda geçirmek durumundayım.

Bir gazeteci hassasiyeti içerisinde bir takım yanlış-lıkların, haksızlıkların üzerine gidiyor ve gerek haber yapmak, gerekse makale konusu etmek suretiyle bunları kamuoyuyla paylaşıyorum.

Delile dayandırdıklarım da oluyor, duyumla yetin-diklerim de. İddia ve ithamlarım her defasında geniş bir kesim tarafından hüsnükabul görüyor. Aldığım mesajlar, telefon görüşmeleri, ayaküstü sohbetler veya bizâtihi destek ziyaretlerinden başımı alamıyo-rum.

Bir gazeteci için bundan daha büyük mutluluk ola-maz!

Okunur olmak ve yazdıklarınızın kahir ekseriyetle hüsnükabul görmesini bilmek harikulâde bir şey ha-kikaten.

Şu sıralar tat vermemeye başladı ama.Nasıl versin ki…

İşin cılkı çıktı!Yazdıklarımın altına imzalarını atacaklarını

söyleyenler, gönül ve fikir birliği beyanında bu-lunanlar, takdir ve tebriklerini olabildiğince cö-mert ifadelerle iletenler, bir bakıyorum, iddia ve ithamlarımın odağındakilere şu veya bu şekilde destek sunuyor.

Eminim ki takdir ve tebriklerini de iletiyorlar, gö-nül ve fikir birliği beyanından da berî durmuyorlardır.

Destek ziyaretleri gizli kapaklı yapılsa mâkul karşı-layacağım. Lâkin kamuoyunun dikkatine sunulur va-ziyette gerçekleşince garipsiyorum; anlamakta zorluk çekiyorum.

Ya ben haklıyım ya karşı taraf halbuki.Ben haklıysam bana, karşı taraf haklıysa onlara

destek verilmesi gerekir değil mi?Durum, Nasreddin Hoca hikâyesini andırıyor. Olmaz ki…İyiye de kötüye de, güzele de çirkine de, doğruya

da yanlışa da, haklıya da haksıza da, âdile de zâlime de, mâsuma da suçluya da, cesura da korkağa da aynı mesafede durmak, taraflar arasında dirsek te-ması sürdürmek “omurgasızlık” değil de nedir?

Bir gün lâzım olurlar kurnazlığı ile yedeklemek/ye-dekte tutmak en hafif deyimle samimiyetsizliktir.

Böyle düşünüyorum.Şu hâlde doğru, doğruda nasıl kararlılık sergiler;

yanlış, yanlıştan dönme mecburiyetini nasıl hisseder?Mesajlar ya teşvik etmeli ya da caydırıcı olmalıdır.Elbette mefhumlar değişkenlik arzeder. Bana iyi

görünen bir başkasına görünmeyebilir. Aynı şekilde bendeki güzel, doğru, haklı, âdil, mâsum ve cesur al-gısı, bir başkası için kötü, çirkin, yanlış, haksız, zâlim, suçlu ve korkak varsayılabilir pekâlâ.

Anlayışla karşılarım.Mesajın A’râf’da kalmasına ise asla göz yuma-

mam!Yanımdakinde-karşımdakinde yalnızca samimiyet

arıyorum.Çok şey mi istiyorum?

YOZGAT HABER

İnan SOYER

Sadir DURMAZMilliyetçi Hareket Partisi

Yozgat Milletvekili A.

YÜREĞİNİ KOY

SES VER YOZGAT

Yozgat için,

Kimisi unutkanlıktan, kimisi de borcun ilk taksidini ödeyecek parayı bulamamış olmaktan

dolayı yapılandırmayı son güne bırakınca SGK baş-ta olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluşunda inanılmaz bir yoğunluk yaşandı.

Cumhuriyet tarihinin en büyük borç yapılandır-masına başladığı günden itibaren büyük ilgi göste-ren ve borçlarından kurtulmak için kamu kurum ve kuruluşlarının yolunu tutan Yozgat halkı, özellikle son günü bekleme alışkanlığını sürdürdü.

TARİHİ AF SONA ERDİSGK, Maliye, Belediye su ve emlak tahsilat

servislerinde yapılandırmanın son günü olması ne-deniyle beklenilenden fazla bir yoğunluk yaşandı. Çalışanların kafasını kaşıyacak zaman bulamadığı, aşırı yoğunluk nedeniyle zaman zaman sıkıldığı gözlenirken, bazı vatandaşların da özellikle SGK binası önündeki sıra çilesi gün boyu sürdü. Kimisi unutkanlıktan, kimisi de borcun ilk taksidini öde-yecek parayı bulamamış olmaktan dolayı yapılan-dırmayı son güne bırakınca kamu kurumlarındaki yoğunluk günboyu devam etti.

ÖDEME 30 HAZİRAN’A KADAR SÜRÜYORVergi dairelerinde sıraya giren bazı vatandaşlar

ödeme için de son gün olduğunu zannetti. Ödeme-lerin 30 Haziran'a kadar yapılabileceğini belirten bir yetkili, dün başvurunun yapılması ve yeniden yapılandırma talebinin kayda girmesinin yeterli olacağını açıkladı.

UZATMA SÖZKONUSU DEĞİLYasada, uygulama için 2 Mayıs 2011 tarihine

kadar başvurma hakkı tanınmıştı. Ancak daha sonra kanunun Bakanlar Kuruluna verdiği yetki çerçe-vesinde, söz konusu süre, 31 Mayıs 2011 tarihine kadar uzatılmıştı. Hükümet bir aylık süre uzatma yetkisini kullandığı için kanunen yeni bir uzatma mümkün olamayacak.

Sözüm, Tüm Kadınlara -2-Dün, Başbakan Bülent Arınç’ın, “Sap

yiyip, saman çıkarma” tarzındaki, Türk Kadınlarını yerden yere vuran beyanını eleş-tiren yazımı sunmuştum. Çok sayıda olumlu mail aldım, teşekkür ederim. Fakat beynimin bir yerinde; “Bir Bakan, üstelik Başbakan Yardımcısı, kendi toplumunun yarısını oluşturan kadınlara niçin hakaret etsin, acaba bir dil sürçmesi olabilir mi, yarın özür diler mi?” ve “erkekler 4 kadın ala-bilir” diyen Sibel Üresin isimli AKP’nin kon-feransçısı için, “Bir Kadın kendini ve hem-cinslerini bu kadar aşağılayabilir mi, bu sözler de yanlışlıkla söylenmiş olabilir mi, ertesi gün Türk kadınlarından özür diler mi?” diye bir düşünce vardı!...

Ne kadar iyi niyetliymişim!.Bülent Arınç, Pazartesi günkü Takvim

Gazetesinde manşetten verilen haberde; Bir Türk Kadınını, boyu kadar çocukları olan bir anayı, Tüsiad Başkanı bir Hanımefendiyi; “İnternet Özgürlüğü adı altında sapkın sitelere ulaşımının engellenmesine karşı çıkıyor” diyerek, “Ümitsiz Vaka” olarak nitelendiriyor ve çevresiyle beraber hepsini “Pornocu” olarak ilan ediyordu!..

Sibel Üresin ise Ahmet Hakan’a konuştu. Ahmet Hakan soruyor, Gelen tepkilerin ar-dından görüşleriniz değişti mi, Pişman mı-sınız? Cevap; “ Ne münasebet! O kadar çok olumlu tepki aldım ki… İsimlerini açıklamak istemediğim çok önemli mev-kilerdeki kişilerden bile destek gördüm. Ben AKP’li değilim,ama bu görüşlerimi iki yıldır onlara söylüyorum.”

Bu iki haberi okuyunca, işte benim yıllar-dır anlatmaya çalıştığım gerçek AKP budur, dedim.

Bu kafa, bu anlayış yıllardır “Demokrasi benim için amaç değil, araçtır” , “Davam için gerekirse Papaz elbisesi giyerim” diyebilen itaat kültüründen gelen tarikat ve cemaat kafasıdır. Bu kafanın içinde demokra-si, insan hakları ve kadına saygı yoktur. Türk insanı bu kafayı artık çok iyi tanıdı. Gereğini 12 Haziran’da yapacağını umuyorum.

AKP tarafından yaratılan korku ve baskı havasından erkekler çok etkilendi! Sizler hiç bu ülkede Cumhurbaşkanlığı yapmış Ahmet Necdet Sezer’in AKP ile ilgili olarak konuştu-ğunu gördünüz mü? Peki Başbakanlık yapmış Mesut Yılmaz’ın konuştuğunu gördünüz mü? Adam Tüsiad’ı yerden yere vuruyor. Bir tane, erkek Tüsiad yöneticisinin cevap verdi-ğini duydunuz mu? Bu ülkenin meseleleri bu kişileri ve diğerlerini ilgilendirmiyor mu? Bun-lardan bence bir cacık olmaz…

Bu yüzden iki gündür kadınlarımıza ses-leniyorum; Türk kadınlarımızda genlerinden gelen, Allah vergisi bir cesaret pınarı vardır. Kadını köle yerine koyan, kadına doğurmak ve evde hizmetçilik yapmaktan başka bir hak tanımayan bu tarikat-cemaat artıklarına siz karşı durabilirsiniz. Sadece bunların gerçek yüzlerini çevrenize anlatın yeter. Türk Kadını-nın ışığı bu böcekleri yok edecektir…

SİLİVRİ’DEN MEKTUP VARYazımı tamamlarken, Silivri’den yiğit bir

Türk Kadınından, bir anadan, bir basın men-subundan, hakiki bir dosttan mektup geldi. Yukarıda yazdığımı doğrularcasına Türk Kadı-nına olan güvenimin boşa çıkmayacağını ka-nıtlayan bir mektup... Bir paragrafını sizlerle paylaşıyorum..

“ Eşim sizin yazılarınızı bana ulaş-tırdığında nasıl sevindiğimi ve gurur-landığımı tahmin edersiniz. Milletimin, ülkemin bana verdikleri karşısında, ben onlara binde bir kadar bile hizmet edemedim ki.. Artık toprağının her san-timetrekaresi şehit kanlarıyla ay-yıldız bayrağa dönüşmüş benim güzel, sahip-siz vatanım için 75 Milyonda bir adet hissesi olan vatandaş sıfatıyla görevimi yapmaya çalıştım, karınca-kararınca. Lakin izin vermediler, elimi kolumu bağ-ladılar. Hem de bunu ortada “Erkek’iz” diye dolaşan “Sahte erkekler” yaptı. 40 kiloluk bir kadından korkar hale gelmiş-lerse, işleri hakikaten zor ve korku dağ-ları bekliyor demektir…”

Müyesser Yıldız’ın “100 Yılın Hesabı” isimli mükemmel bir kitabı var. Ergenekon Eski Savcısı Zekeriya Öz’ü, mahkeme kararı olmadan telefonlarını dinlediği ve özel konuş-malarını açıkladığı için mahkemeye vermişti. Savcı görevini bırakmadan, Müyesser Yıldız’ı da tutuklattı. Henüz ortada iddianame yok. İddianame bir yana, daha delil toplamakla meşguller. Her mahkeme de söylenen şu; “Delil toplamadaki güçlükler sebebiyle, tutuk-luluğunun devamına…”

Tam AKP usulü Hukuk anlayışı…Hiç kimsenin unutmaması gereken bir

kuralı yazıp yazımızı tamamlayalım; “Kim ki Hukukun Genel ve Evrensel kurallarını göz ardı edip, kişiye göre adalet dağıtmaya kalkarsa, çocukları dahil, kimsenin yüzüne bakamaz. Fakat hakları gasp edilenler top-lum tarafından her zaman saygı görürler ve çocukları onlarla hep gurur duyar…

Not: Müyesser Yıldız’ın 2 Haziran 2011 Saat 11.00’de Sirkeci-İstanbul Adliyesi 4.Asliye Hukuk Mahkemesinde, Savcı Zekeriya Öz ile mahkemesi var. Dostlarını çağırmış. Ben gidemeyeceğim. Fakat Avukat K.Mustafa Serdaroğlu gi-decek ve eğer kabul ederse savunmasını da üstlenecek…

Rifat SERDAROĞLU

Son gün yoğunluğuYozgat insanı hemen hemen

her konuda olduğu gibi Cumhuriyet tarihinin en bü-

yük borç yapılandırmasın-da da son günü beklemeyi tercih etti. Kimisi unutkan-lıktan, kimisi de borcun ilk taksidini ödeyecek parayı

bulamamış olmaktan dola-yı yapılandırmayı son güne bırakınca SGK başta olmak

üzere birçok kamu kurum ve kuruluşunda inanılmaz

bir yoğunluk yaşandı.

ZAYİ: Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüz-dür Name SAVAŞ

Borçların yapılandırılmasının son gününde vatandaş kurumlara akın etti

Page 8: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER01 Haziran 2011

Çarşamba8 HaberOsmanlının en önemli Padişahlarından biri olan

Kanuni Sultan Süleyman’ın en büyük korkusu; devletinin geleceğiymiş. Bu korkusunun yerinde bir korku olup olmadığını döneminin en meşhur alim-lerinden olan Yahya Efendi’ye bir mektup yazarak sorar:

“Sen ilahi sırlara vakıfsın, kerem eyle de bizi aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osman-lının akıbeti ne olur? Bir gün olurda izmihlale uğrar mı?”

Bu kadar önemli bir soruya Yahya Efendi kısa ve net bir cevap verir:

“Nemelazım be sultanım...”Kanuni bu cevap karşısında kafası iyice karışmış

bir vaziyette Yahya Efendi’den biraz daha açık ko-nuşmasını ister.

“Sultanım! Bir devlet de zulüm yayılsa, hak-sızlık sayi olsa, işitenlerde nemelazım, deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu bilip söylemese sussa, gizleseler, fakirlerin, muhtaçların, yok-sulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese işte o za-man devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Asayiş itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlal de böylece mukadder hale gelir.”

Bu hikâye doğru mudur değil midir bilemem, ama Türkiye’nin bugünkü halini bire bir yansıttığı bir ger-çektir.

İnsanlar bugün; “Nemelazım ağzımı açsam içeri alırlar” korkusu yaşamaktadır. Hatırlayın; Tunceli’de seçim rüşveti dağıtılıyor ve YSK bu du-rumun yasalara aykırı olduğunu söylüyor. Başba-kan Erdoğan’ın; ilin en büyük mülki amirini yasal olmayan beyaz eşya dağıtımından dolayı kutlaması ise Tunceli Cumhuriyet Savcısının elini kolunu bağ-lıyor. Tunceli Cumhuriyet Savcısı ancak YSK’ya da-nıştıktan sonra Vali hakkında soruşturma açabiliyor. Tunceli’deki bir devlet dairesinden AKP bayrakları çıkıyor. Başbakan buna rağmen ne yazık ki partisinin yasaları çiğnemesinden dolayı en ufak bir utanma belirtisi göstermiyor. Kendisinin de bu işi araştıracağı, bu duruma sebep olan kişilerle ilgili parti içinde gere-ken girişimlerde bulunacağı yönünde tek bir beyanda bulunmuyor. Eğer böylesi bir rezaleti İzmir’de CHP

yapmış olsaydı; Başbakan Erdoğan Türkiye’yi ayağa kaldırmaz mıydı? Haksızlığı yapan bizzat devletin başı olursa bu devlet batmaz mı?

Yerel seçim öncesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek’in yaptığı gibi siyasiler “Tüm bu vaatlerinizi neyle yapacaksınız iktidar biziz” der-se, ardından da iktidar partisi olan AKP’nin; Bakanları ve Genel Başkanı tutup “İktidar partisinden yerel yönetim seçmezsen, Ankara’dan destek alamaz-sın” beyanında bulunursa ve seçmen de ne ile yöne-tildiğini unutup “Nemelazım sonra bizi susuz bıra-kır, yollarımızı yapmaz, iş olanakları sağlamaz” korkusu duyarak AKP’nin şantajına boyun eğerse; demokrasi elden gitmez mi?

İktidar milli servetlerimizi, dişimiz tırnağımızla yarattığımız fabrikaları, sanayiyi, tarım alanlarını, şe-hit kanlarıyla suladığımız topraklarımızı kendi eliyle emperyalistlere peşkeş çekerse, bu milletler bir tek kurşun sıkmadan Türkiye’yi taşıyla toprağıyla, sanayi-si, tarımıyla ele geçirirse, diğer taraftan da ihalelerle yandaşlarına, yasa değişiklikleriyle kendilerine menfa-at sağlarsa yani hikâyedeki gibi; kuzunun bir kısmını kurda ikram edip diğer kısmını kendi yerse; devletin geleceği hakkında endişe duyulmaz mı?

Bir ülkede bir anne kundaktaki bebeğini doyu-ramadığı için kucağında öldüğüne şahit olduğunda, artık bakkalın önünden geçmeye utanırsa, günlerce açlıktan midesine giren kramplar yüzünden buz gibi bir odada uyumaya çalışırsa, çocuğunun ilaç parasını dahi bulamazsa, yeşil kartı olmasına rağmen yasal değişiklikler yüzünden çocuğunu, kendisini muayene dahi ettiremezse, işsiz oğlu için iş isteyene “senin oğlunda işsiz kalıversin” denirse, sesini soluğunu duyurmak, için çırpınıp “Açım” diye haykırdığında sesini bir kendi bir Allah duyarsa iktidar onu bir tek seçimden seçime hatırlayıp karnını doyurması için iki kilo pirinç, ısınması için bir çuval kömür vermekten

başka bir şey yapmazsa, bunu verirken bile oyunu onlara vereceğine dair Kur’an üzerine yemin ettirse; bu ülkenin geleceği parlaktır diyebilir misiniz?

İktidar hazineye gelir sağlayacak girdileri kendi elleriyle bir bir yok ettiğinde, borcu borçla ödemek zorunda kaldığında, ülke ekonomisi ve halk git gide fakirleşirken, kendisi ve yandaşları servetine servet katarsa; halkta gelecekle ilgili umut kalır mı?

İktidar zamanında gereken önlemleri almak yerine “Bizi teğet geçecek, Hamdolsun kriz yok” diye ülke ekonomisini uçuruma sürüklerse, insanlar işsiz, aşsız kalırsa, borcunu harcını ödeyemediği için kimisi intihar edip, kimisi acemice planlarla postane soyarsa, insanlar evlerinden çıkarken bile korkuya kapılırsa; mahremiyet adına bir şey kalmazsa, telefonu dinlendiği için değil; o dinlemeye karşı önlem aldığı için yargılanırsa, şantaj kasetleri havada uçuşurken olayın sadece “ahlak” kısmını dikkate alan buna karşın “suç” kısmını görmezden gelen bu ülkede asayişten bahsetmek mümkün olur mu?

İktidarın başı Filistin’e yardım götüren gemiye yapılan saldırıya gösterdiği tepkinin binde birini başına “çuval” geçirilen Türk askerinden esirgerse, İsrail’e özür dileme çağrısında bulunurken Amerika’ya nota verilmesi gerektiğini söyleyenlerle “ne notası müzik notası mı” diye dalga geçerse o ülkede silahlı kuvvetlere sahip çıkıldığından bahsedilebilinir mi?

Ülkede eli kanlı terör örgütünün başı yakalandığında ve yargı süreci boyunca terör sempatizanlarının gıkı dahi çıkamazken, KCK davasının her duruşmasında ortalık savaş alanına dönüyorsa “terörle mücadelede başarı sağlanmıştır” denilebilir mi?

Her iktidar koltuğunu bir önceki iktidardan devral-dığında ekonomik göstergeler nedeniyle “Enkaz dev-raldık” der. Korkum şudur ki AKP’nin bu hızla yoluna devam etmesine halk izin verecek olursa; iktidarı sonrasında başa gelecek yeni hükümet, enkaz söyle-mini sadece ekonomi için değil; milli servetlerimiz, toprağımız, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan inancımız, güçler ayrılığı ilkemiz, Atatürk inkılap ve devrimlerimiz, etnik kökene bakmaksızın kardeşçe yaşama inancımız, dinimiz, dilimiz yedi düvelde nam salmış silahlı kuvvetlerimiz için de söylemek zorunda kalacak.

İşte bu nedenle şimdi karar verme zamanı; “ne-melazım diyecek misiniz?”

Nemelazım

Şebnem Özbek

Türk siyasetinde önemli bir yere sahip olan ve oy oranları genellikle ülkenin genel eğilimini yansıtan Yozgat, 12 Haziran se-çimlerine az bir süre tam anlamıyla liderler geçidine sahne olacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 3 Haziran Cuma ve HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş

da 6 Haziran günü Yozgat’a gelerek parti-lerinin seçim için hazırladıkları programları partililerine ve vatandaşlara anlatacaklar.

SEÇİMİN KALBİ YOZGAT’TA ATACAKYozgat son bir haftada tam anlamıyla

siyasi parti liderlerinin geçidine sahne olacak.

Her ne kadar küçük bir il olsa da Tür-kiye siyasetinde yıllar yılı etkin bir rol üst-lenen, hemen hemen her dönem bir bakan çıkartan ve genel olarak Anadolu’nun se-çim haritasını verileri ile bire bir yansıtan Yozgat, bir hafta içerisinde 12 Haziran se-çimlerine oldukça iddialı hazırlanan MHP, CHP ve HAS Parti liderlerini ağırlayacak. Seçimden seçime gelen, bunun haricinde Yozgat’ı unutan genel başkanların ziyare-ti, Yozgat’ta 12 Haziran öncesinde seçim atmosferini zirveye çıkartacak.

LİDERLER GEÇİDİ17 Mayıs günü Başbakan Recep

Tayyip Erdoğan’ı ağırlayan ve her ne kadar güvenlik tedbirleri can sıksa da, bu ziyareti sıkıntısız bir şekilde atlatan Yozgat, bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yu, 3 Haziran Cuma günü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ve son olarak da 6 Haziran günü HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’u ağır-layacak. CHP ve MHP lideri partileri tara-fından düzenlenen mitinglerde halka hitap edecekken, HAS Parti lideri partilileri ile buluştuktan sonra Yozgat’taki programı dahilinde esnaf ziyaretleri gerçekleştirecek.

TÜM HALKIMIZ DAVETLİDİRONUR KAYTANCHP YOZGAT İL BAŞKANI

BUGÜNSAAT : 11.00'DE

YOZGAT'TA

TMO alıma başlıyor

Kamyon refüje çıktı

Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO), 2011-2012 dönemi hububat müdahale alım fiyatları

açıklanıncaya kadar TMO`ya arz edilen ürünle-ri, üretici, tüccar ve sanayi ayrımı yapmaksızın taahhütname karşılığı teslim alacak.

TMO`dan yapılan açıklamada TMO`nun taahhütname karşılığı alımlara başladığı bildirildi. 2011-12 dönemi hububat müdahale alım fiyatları açıklanıncaya kadar TMO`ya arz edilen ürünlerin, üretici, tüccar ve sanayici ayrımı yapmaksızın taahhütname karşılığı tes-lim alınacağını vurgulayan kurum, üreticilerin alım fiyatların açıklanmasını takiben talepleri halinde ürünün tamamını geri alabileceğini, Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS) belgesindeki üretim miktarı kadarını TMO`ya satabileceğini veya emanete bırakabileceğini ifade etti.

Tüccar ve sanayicilerin alım fiyatlarının açıklanması ardından talepleri halinde ürü-nün tamamını geri alabileceği veya emanete bırakabileceği belirtildi. Ürünün geri çekilmesi halinde depo giriş tarihinden itibaren günlük ton başına 0,050 TL ve KDV`nin depolama üc-reti olarak alınacağının kaydedildiği açıklama-da üreticiler ile tüccar ve sanayiciler tarafından emanete bırakılacak ürünlere ilişkin uygulama esaslarının daha sonra açıklanacağı aktarıldı.

Açıklamaya göre gerek üreticiler, gerekse tüccar ve sanayiciler taahhütname karşılığı TMO`ya bıraktıkları ürünlerini, müdahale alım fiyatlarının açıklandığı tarihten itibaren 10 takvim günü içinde, geri almak, peşin alıma çevirmek (ÇKS`de kayıtlı miktar kadar) veya emanete bırakmak için ürünün bırakıldığı TMO işyerine müracaat edecek. Belirtilen süre içinde başvurulmaması halinde taahhütname karşı-lığı teslim ürünün tamamının emanet alıma çevrilecek.

Boğazlıyan'da meydana gelen trafik kazasın-da bir kişi hafif yaralandı. Edinilen bilgiye

göre Abdullah Aşçı (37) yönetimindeki 52 K 5387 plakalı sebze yüklü kamyon Boğazlıyan çevre yolunu geldiği sırada direksiyon hakimi-yetini kaybederek orta refüje çıktı.

Kazada hafif yaralanan sürücü Abdullah Aşçı Boğazlıyan Devlet Hastanesine tedavi gördü.

Bitmesini İstemeyeceğiniz Anlar...

Özel günlerin, Özel mekanı

* Jakuzili Suit Odada Konaklama * İkiniz için Odanıza Kahvaltı Servisi* Sağlık kulübü kullanımı * Geç Çıkış İmkanı* Günlük Gazete Servisi * Odanıza Meyve ve kuruyemiş ikramı*Özel Balayı Dekorasyonu* Açık büfe akşam yemeği dahil

Temmuz ayı sonuna kadar sadece 160 TL

Adnan Menderes Bulvarı Şeyh Osman Mah. No:85 YOZGAT

Tel: 0 (354) 212 26 26 - Fax: 0 (354) 212 20 26 www.grandeserotel.com

BALAYI KAMPANYASI

Seçimden seçimeYozgat son bir haftada parti liderlerinin akınına uğrayacak

Türk siyasetinde önemli bir yere sahip olan ve oy oran-

ları genellikle ülkenin genel eğilimini yansıtan Yozgat, 12

Haziran seçimlerine az bir süre tam anlamıyla liderler

geçidine sahne olacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıç-

daroğlu bugün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 3

Haziran Cuma ve HAS Parti Genel Başkanı Numan Kur-

tulmuş da 6 Haziran günü Yozgat’a gelerek partileri-

nin seçim için hazırladıkları programları partililerine ve vatandaşlara anlatacaklar.

Page 9: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER01 Haziran 2011

Çarşamba Haber 9

REKLÂM vermek ve ABONE olmak için 217 09 04'ü tuşlamanız yeterli

Böcekler sokağa döküldüİlaçlama çalışması sırasında kaçan hamam böcekleri şaşkınlığa neden oldu

İlaçlama çalışması sırasında, kaçan ''Hamam Böcekleri'' sokağa döküldü. Sokağa dökülen

hamam böceklerini gören esnaf önce şaşırdı, daha sonra durumu belediye temizlik işlerine ileterek, ilaçlama yapılmasını sağladı. İlaçla öldürülmeye çalışılan hamam böcekleri, daha sonra itfaiye tarafından tazyikli suyla temiz-lendi.

Yozgat'ta bu yıl konutlarda hamam böceği ve fare popülasyonunun artış gösterdiğine yönelik iddialar dün meydana gelen bir olayın ardından ispatlanmış oldu.

POPULASYON ARTTIYozgat'ta haşere ve temizlik hizmeti sunan

özel şirket temsilcilerinden Mahmut Demirer, mevsim şartlarının değişmesinin, kış aylarının da ılık geçmesinin haşere ve zararlı canlı sayı-sının artmasında önemli rol oynadığını belirtti. Demirer, ''Bununla beraber özellikle fırın, lokanta, kahvehane, pasta salonu, gıda toptan-cısı depoları gibi yerlerin mutlaka ilaçlanması gerekmektedir. Bunun yeterince yapılmaması da zararlıların artmasına neden olmaktadır'' dedi.

İLAÇLAMA ETKİN ROL OYNUYORDemirer, zamanında ve etkili ilaçlama

yapılmaması sonucunda hamam böceği ve ev

faresi popülasyonunda ciddi çoğalma olduğunu belirterek, ''Hamam böceği diğer haşerelerden oldukça farklı bir haşeredir. Ciğeri bulunmu-yor, bu nedenle de her ilaç etkili olmuyor.

Bir hamam böceği 36 yumurta- larva bırakır. Bu larvaları yok edici bir ilaç bulunma-maktadır. O nedenle zamanlama çok önemlidir. Kentimizde gıda maddesi üreten işletme sayısı arttı. Buna bağlı olarak da artan hamam böceği popülasyonuna uygun zamanında ve etkili ilaç-lama yapılmayınca ortaya bu tablo çıktı. Sade-ce hamam böceği değil, konutlarda fare sayısı da her geçen gün artmaktadır. Zamanında ve etkili ilaçlama mutlaka yapılması gerekir.''

Yağış devam edecek

Meteoroloji`den yapılan son değerlendirmelere göre hava

tahmin raporuna göre yağış haftaso-nuna kadar Yozgat'ı terk etmeyecek. İçanadolu Bölgesi parçalı çok bulutlu, kuzey ve batısı (Ankara, Eskişehir, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat, Aksaray, Konya) aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; öğle saatlerinden sonra Es-kişehir, Çankırı ve Ankara`nın batı ve kuzey ilçelerinde kuvvetli olması bek-leniyor Yağışların; Batı Karadeniz`in iç kesimleri (Bolu, Karabük), İç Ege (Denizli, Uşak, Kütahya, Afyon), İç Anadolu`nun kuzeybatısı (Eskişehir, Çankırı, Ankara`nın batı ve kuzey ilçeleri), Bilecik ve Aydın`ın iç kesim-lerinde kuvvetli olması beklendiğin-den yaşanabilecek olumsuzluklara (ani sel, lokal su baskını, yıldırım düşmesi vb.) karşı ilgililerin ve vatandaşların dikkatli ve tedbirli olması gerekmek-tedir..

Adnan Menderes Bulvarı Ankara Caddesi bölgesindeki bir apartmanın çatı katında gerçekleştirilen ilaçla-ma çalışması sırasında, kaçan ''Hamam Böcekleri'' sokağa döküldü. Sokağa dökülen hamam böceklerini gö-ren esnaf önce şaşırdı, daha sonra durumu belediye temizlik işlerine ileterek, ilaçlama yapılmasını sağladı. İlaçla öldürülmeye çalışılan hamam böcekleri, daha sonra itfaiye tarafından tazyikli suyla temizlendi.

AKP’lilerin Yapacakİyi İşleri Kalmadı...

- Yat kalk önüne geleni “Ergenekoncu” diye suçla!

- Sevgi ve dayanışma gibi insani değerlerin yerlerinde yeller esiyor... Çıkar kavgalarıyla beyinler yıkanıyor!

- İnsanlarımız AKP’liler, AKP’li olmayanlar diye ikiye bölündü!

Esas kötülük, kötülük yapanı vururBen iki yıl önce hatta üç yıl önce

yazdığı şiirleri iki yıl veya üç yıl sonra aynen yaşayanlardan biriyim. Bunu gazetelere geçen belgelerle, yaşadığım olaylarla mahkeme kayıtlarıyla görmeniz mümkündür. Kötülük birinin başına dokunuyorsa, kötülüğü yapanların akıbetleri, sonları ve gelecekleri çoğu zaman önemsenmez, farkedilmez, ya da görülmez...

Esas kötülük, kötülük yapanı vurur.Yorgun eşeğin kulakları dik durmazTürk Silahlı Kuvvetlerine kötülük

yapanların bugünkü kimliklerine, bir de gelecekteki hallerine bakın, gelecekte neler göreceksiniz? Ben diyorum ki ister cemaat diye adlandırılsınlar, ister, dindar görünsünler, ister takva sahibi olduklarını dillendirsinler, bu tür insanlar ALLAH’ın lanet halkasıyla boyunlarından çekilerek cehenneme gireceklerdir. Dini, inancı, iftira kayıklarıyla yalan denizlerinde kimse bir yerden bir yere taşıyamaz! Kucaklarına genç bayan sekreterlerini oturtan cemaat büyüklerinin fuhuş sahneleri kimlerin zihinlerine resmedildi? Onlar kendilerini iyi biliyorlar... Tıpkı çocukları yaşlarında kurban seçtikleri sekreterleri gibi…

AKP yöneticileri aldıkları olumsuz kararlarla Türk ordusuna, vatanseverlere, inananlara kötülük yapıyorlar!

Kimin inançlı olduğu kimin dinsiz olduğu insanların bilgi ve ilgi alanlarından farkedilmez. Hayatında hiç namaz kılmayan bir adam, hatta Müslüman ismi taşımayan bir kişi, yaralı bir kuşu kurtarır, aç bir insanın yardımına koşar, mağdur ve iftiraya uğrayan insanlar için çırpınırsa cennete girebilir. ALLAH’ın hangi güzel isminin nerede nasıl tecelli edeceğini biz bilemeyiz.

Üç yıl öncesinde benim halimi görerek Müslüman olmak istediğini söyleyen, birisi Lyon’da, ikisi Paris bölgesinde Müslüman olan ikisi Fransız, biri Portekiz olan üç arkadaşımdan birine Türkçe yazmasını ve konuşmasını öğrettim. Bu arkadaşım evine aldığı çanak antenle Türk televizyonlarını izler hale geldi. Geçen gün benim yanıma gelerek bana duygularını nakletmek istedi. Ben onun sözlerini dinledim.

Bana söylediği her söz çok anlamlı ve AKP’nin ruh portresini anlatan çok önemli ifadelerdi. O eğer ben Müslüman olmadan önce bugün Türkiye’de bulunan AKP iktidarını görmüş olsaydım, asla Müslüman olmazdım. Geçen internet üzerinde AKP ile ilgili senin tutarlı ve objektif yazılarını okudum ve rahatladım, dedi.

Bana uzun uzadıya Türkiye üzerindeki oynanan oyunları ve Amerika projelerinin AKP kanalıyla, iftira ve senaryolarla Türkiye’de uygulanmakta olduğunu ifade etti.

Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’lilerin dünyaya yansıttıkları resmin İslam’la, insanlıkla ilgisi olmadığını kendileri ve yandaşları hariç bütün dünya görmektedir.

AKP ile ülkemizde sağlık, eğitim, ahlâk, dayanışma, ekonomi ve inanç sistemi çökertildi. Türk Ordusu’yla uğraşanlar, felaket üreticiliği yapanlar, Türk Milletini yoksulluğa sürükleyici satışlar yapanlar Anayasa değişikliği yapamazlar!

AKP yöneticileri çok yakın bir gelecekte ortaya koydukları anayasa ihlalleri, işledikleri suçlar ve ülkemize yükledikleri olumsuzluklarla mutlaka Türk Milletine ve mağdur ettikleri insanlara hesap vereceklerdir.

Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın!

Yenifakılı İlçesi Bektaşlı Belediyesi Halı Saha ve Soyunma Odaları ile WC Onarımı Yapım İşi. Yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır.

1-İdarenin:a) Adresi: Aşağı Nohutlu Mahallesi Sakarya Caddesi Yozgat İl Özel İdaresi

No:14 66100/YOZGAT b) Telefon ve faks numarası:354 212 1048 – 354 212 1257c) Elektronik Posta Adresi:[email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/

EKAP/2-İhale konusu yapım işinin:a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 Adet Halı Saha ve Soyunma Odaları ile WC

Onarımı Yapım İşi.b) Yapılacağı yer: Yenifakılı İlçesi Bektaşlı Belediyesi Halı Saha ve Soyunma

Odaları Yenifakılı/YOZGATc) İşe başlama tarihi: Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer

teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi: Yer tesliminden itibaren 45 (Kırkbeş) takvim günüdür.3- İhalenin:a) Yapılacağı yer: Aşağı Nohutlu Mahallesi Sakarya Caddesi Yozgat İl Özel

İdaresi İhale Odası No:14 66100/YOZGAT b) Tarihi ve saati:09.06.2011 - 10:004. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde

uygulanacak kriterler:4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf

ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi. 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi

odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,

4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,

4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri.

4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri

veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,

4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.

4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge.

4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.

4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler,

4.3.2. Organizasyon yapısı ve personel durumuna ilişkin belgeler:a) Anahtar Teknik Personel istenilmemektedir. b) Teknik Personel:

Düzenlenmemiştir.4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk

sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri:4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Kamu İhale Kurumu tarafından yayımlanan Yapım işlerinde İş Deneyiminde Değerlendirilecek Benzer İşlere Dair Tebliğde belirtilen; B/III ve B/IV Gurubu işleri ile bu gruptaki işlerin onarımları ve ikmal inşaatları benzer iş olarak değerlendirilecektir.

4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri:Fakültelerin İnşat Mühendisliği veya Mimarlık bölümlerinden mezun olanların diplomaları ihale konusu iş veya benzer işe denk sayılacaktır.

5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 75 TRY (Türk Lirası)

karşılığı Aşağı Nohutlu Mahallesi Sakarya Caddesi Yozgat İl Özel İdaresi İhale Odası No:14 66100/YOZGAT adresinden satın alınabilir.

7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.

8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Aşağı Nohutlu Mahallesi Sakarya Caddesi Yozgat İl Özel İdaresi İhale Odası No:14 66100/YOZGAT adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.

9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.

10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.

11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmi) takvim günüdür.

12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.13. Diğer hususlar:İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1

(İ:95)

Yozgat İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği YENİFAKILI İLÇESİ BEKTAŞLI BELEDİYESİ HALI SAHA VE

SOYUNMA ODALARI İLE WC ONARIMI YAPIM İŞİ.

Üzeyir LokmanÇAYCI

Minik şov beğenildiSorgun Agahefendi İlköğretim Okulu Anasınıfı öğrenci-

leri tarafından hazırlanan ''Yıl Sonu Gösterisi'' beğeni topladı.

İlyas Arslan Sinema ve Tiyatro Salonu'nda gerçekleştiri-len gösterilere öğrenci velileri ve öğrenciler katıldı.

Birbirinden ilginç şovların yapıldığı gösteri sonunda bir açıklama yapan Okul Müdürü Kamil Polat, öğrencilerin uzun zamandır bu gösterilere hazırlandığını ve ilk kez top-lum karşısına çıkmanın heyecanının yaşadıklarını söyledi.

Page 10: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER01 Haziran 2011

Çarşamba10 Haber

LYS'de isme göre kitapçık yok

Kredi kartınızın limiti artmış olabilir

YGS`de yaşanan kopya ve şifre tartış-malarının ardından üniversiteye girişin

ikinci aşaması olan LYS`de adaya özel soru kitapçığı dağıtılmayacak. Tek tek poşetlene-cek olan kitapçıklar sınavda adaylara rastgele dağıtılacak

ÖSYM, YGS`de şifre ve kopya iddiala-rına yol açan `adaya özel kitapçık` uygula-masını kaldırdı. Üniversiteye girişin ikinci aşaması olan ve 18-19 Haziran ile 25-26 Haziran`da düzenlenecek Lisans Yerleştirme Sınavları`nda (LYS) `adaya özel kitapçık` uygulaması yapılmayacak. LYS`de dağıtılacak soru kitapçıkları üzerinde adaya ait kimlik bil-gileri yer almayacak. Soru kitapçıklarına sade-ce adayların erişimini sağlamak amacıyla, her soru kitapçığı matbaada tek tek poşetlenecek. Soru kitapçığı poşeti sadece adaylar tarafın-dan açılacak. Kitapçıklar, sınavda görevliler tarafından adaylara rastgele dağıtılacak.

ÖSYM, yaklaşık 2 hafta sonra yapılacak LYS`de adayların dikkat etmesi gereken ku-rallara ilişkin internet sitesinden duyuru yaptı.

Sınava giriş belgesi, postayla gönderil-meyecek. 2011-LYS`ye girecekler sınava giriş belgelerini sınavlardan önce ÖSYM`nin ilgili internet sitesi olan http://ais.osym.gov.tr adresinden T.C. kimlik numaralarını ve kişisel şifrelerini girerek edinebilecek. Adayın girmek istediği her bir sınav için ayrı ayrı edi-nilecek olan sınava giriş belgesinde ve ekinde adayların dikkat etmesi gereken hususlar ve sınavlarda uyması gereken kurallar detaylı biçimde açıklanacak.

Adayların sınava giriş belgelerini sınavdan önce mutlaka edinmesi, belgede belirtilen konulara dikkat etmesi ve sınava bu belgelerle girmesi gerekiyor.

ÖSYM, daha önce açıklanan ve internet sitesinden ilan edilen tüm güvenlik tedbirle-rini LYS`de de uygulayacak. 2011-LYS`de dağıtılacak soru kitapçıkları üzerinde adaya ait kimlik bilgileri yer almayacak.

Soru kitapçıklarına sadece adayların eri-şimini sağlamak amacıyla, her soru kitapçığı matbaada tek tek poşetlenecek. Soru kitapçığı poşeti sadece adaylar tarafından açılacak.

Çok sayıda vatandaşa `Limitiniz kullanı-mınıza göre değerlendirilmiştir. 15 gün

içinde tüm asil kartlarınızın limiti 10 bin liraya yükseltilecektir.` gibi cep telefonu mesajları gönderiliyor. Mesajlarda evet ya da hayır seçe-neği bulunmadığı için itiraz etmeyenin limiti artırılıyor. Yönetmelik gereği bankaların limit artışında vatandaşın rızasını almaları gerekti-ğine dikkat çeken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu(BDDK) yetkilileri ise ceza kesmek için vatandaştan şikâyet bekliyor.

Finans kuruluşlarının otomatik olarak kredi kartı limitini artıramayacağına dikkat çeken BDDK kaynakları, `Normalde cep telefonu aracılığı ile gönderilen mesajlarda `evet` ve `hayır` seçenekleri de olmalı. Vatandaşın rıza-sının alınması gerekiyor. Ancak gönderdikleri mesaja tüketici itiraz etmediği için bunu rıza olarak değerlendirebiliyorlar. Bu doğru bir uy-gulama değil. Şikâyet gelmesi halinde gerekeni yapacağız.` dedi. Tüketicinin cep telefonlarına gönderilen mesaj sonrasında çalıştığı bankayı şikâyet etmesi gerektiğini aktaran üst düzey bir BDDK yetkilisi her bir şikâyet için ayrı ayrı ceza kesileceğini kaydetti. Her bir mesaj için kesilecek ceza rakamı 2 bin 800 lira.

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GENEL BAŞKANI

DEVLET BAHÇELİ3 HAZİRAN 2011 CUMA GÜNÜ SAAT:17.00'DE YOZGAT'TA.

TÜM HALKIMIZ DAVETLİDİR.

Türkiye’de her iki dakikada bir vatandaşın icra dosyası açılıyor

Vatandaş icralık!Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge'nin ha-

zırladığı "Türkiye'nin Sosyo-Ekonomik Durumu Raporu"na göre, her 2 dakikada bir vatandaş icralık oluyor, Türkiye her geçen dakika 57 bin 78 dolar daha borçla-nıyor.

RAPOR ÜRKÜTÜCÜTürkiye Kamu-Sen Araştırma Ge-

liştirme Merkezi, "Türkiye'nin Sosyo-Ekonomik Durumu Raporu"nı açıkladı. Türkiye Kamu-Sen'in, Maliye Bakanlığı, TÜİK, OECD, Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığı, DPT gibi kuruluşların resmi verilerinden yola çıkarak hazırladığı ra-porda, Türkiye'nin içinde bulunduğu sos-yal ve ekonomik durum, geçmiş yıllarla karşılaştırmalı olarak masaya yatırıldı. Raporda Türkiye'nin özellikle borçlan-

ma, faiz ödemeleri, dış ticaret açığı ve cari açık gibi konularda son derece kötü durumda olduğu ve bu durumun gelecek için tehlike arz ettiği belirtildi.

HER 2 DAKİKADA İCRALIK OLUYORUZYaşanan nakit para krizi nedeniyle

bankalardan kredi çekenlerin artış gös-termesi, bazılarının da ödemede sıkıntı yaşaması, ortaya istenilmeyen tabloları çıkarttı. Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge'nin hazırladığı "Türkiye'nin Sosyo-Ekonomik Durumu Raporu"na göre, Türkiye'de her 2 dakikada bir vatandaş icralık oluyor. Türkiye'nin her geçen dakika 57 bin 78 dolar daha borçlandığının belirtildiği ra-porda, ekonomideki "olumsuz gidişat"ın her dakika bir kredi kartı sahibinin borç

batağına düşmesine, her dakikada iki senedin protesto edilmesine ve her 2 dakikada bir borçlu vatandaşın kredi borcunu ödeyemeyerek icralık olmasına neden olduğu ifade edildi.

Buna göre, 2002 yılında 221 milyar dolar olan Türkiye'nin toplam borç stoku 518,6 milyar dolara ulaştı. Raporda Türkiye'nin borç yükünün son 1 yıl içinde 30.7 milyar dolar arttığı tespit edildi. Bir yıllık dış ticaret açığı ise 72 milyar dolara dayandı. Cari açık 48.6 milyar dolar gibi sürdürülemez bir seviyeye çıktı. Türkiye'de uygulanan ekonomi politika-larının, sosyal hayatı da olumsuz etkile-diğinin vurgulandığı raporda, Türkiye'nin her dakika ekonomik olarak "uçuruma yuvarlandığı" belirtildi.

Page 11: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER

AYTAÇ'LA İÇİNİZ RAHAT OLSUNAytaç kurulduğundan beri T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği Helal Kesim Fetvası'ndan sonra şimdi de

GİMDES'den aldığı HELAL SERTİFİKASI'nın bilgisin halkımızla paylaşmaktan gurur duyar. Aytaç'ta gerek büyükbaş, gerek küçük baş ve gerekse kanatlı hayvanlar beslemeyle ve tek tek elle kesilir, temiz ve helal olarak sofranıza ulaşır.

Çiftlik Tavukçuluk

Aytaç Piliç Yozgat Bölge Bayii

Merkez Meydan Yeri No: 42 Yozgat Tel : 0 354 217 53 97Şube Meydan Yeri No: 18 Yozgat Tel : 0 354 217 80 60

Çiftlik Tavukçuluk

Afiyet Olsun

01 Haziran 2011

Çarşamba

Sarıkaya İlçe Belediyesi Tekvando Kulübü tarafından

Sarıkaya'da düzenlenen Kasta-monu, Kayseri, Niğde, Aksaray, Amasya, Kırşehir, Sivas, Ankara ve Yozgat'tan yaklaşık 300 sporcunun katıldığı turnuva sona erdi. Turnuvayı 36 sporcuyla katılarak toplamda 6 Altın, 9 Gümüş ve 11 Bronz Madalya kazanan Sarıkaya Belediyes-por Taekwondo Takımı, takım halinde şampiyon oldu. Sorgun Belediyesi ikinci Kastamonu Türk Telekomspor ise üçüncü oldu.

Sarıkaya Belediye Başkanı Ali Osman Erbir, turnuvaya ev sahibi yapmaktan dolayı mutlu olduklarını belirterek, "Ama-cımız ilçemizde Taekwondo sporunu gençlerimize sevdi-rerek gelişmesini sağlamaktır. Bu yıl ilk defa düzenlediğimiz turnuvada başarılı bir perfor-mans sergileyen Sarıkakaya Belediyesi Taekwondo takımını kutluyorum. Diğer illerden gelen tüm sporculara da turnuvaya katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Sporcular inşallah ilçemizden memnun ayrılmışlar-dır. Bu turnuva ayrıca ilçemizin tanıtımına da katkı sağlamıştır" dedi.

Tekvando turnuvası sona erdi

Milli Güreşçi Nasuh Akar, doğum yeri Yozgat'ın Yenifakılı ilçesine bağlı Yiğitler köyün-de düzenlenen pilav şenliğinde anıldı.

Yiğitler Köyü Derneği Başkanı Osman Cenk, Milli Güreşi Nasuh Akar'ın kendi köylerinde doğduğunu ve bu yiğide vefa borçlarının bulun-duğunu belirterek,"Sorsavuş olan köyümüzün adı, ünlü güreşçimiz Nasuh Akar'ın Londra'da olimpiyat şampiyonu olmasından sonra Yiğitler olarak değiştirilmiştir.Kendisini rahmetle saygıyla anıyoruz'' dedi.

Konuşmanın ardından Yozgat Güreş Okulu sporcularının güreşleri ilgi ile izlendi. Şenlik daha sonra mahalli sanatçıların söyledikleri şarkı ve türkülerle devam etti.

1922 yılında Yozgat’ta dünyaya gelen Milli Güreşçi Nasuh Akar, 1946 yılında İsveç’in başken-ti Stockholm’da yapılan AVrupa Şampiyonası’nda Serbest stilde Avrupa ikincisi, 1948 yılı Londra Olimpiyatlarında Serbest stilde birinci, 1949 yılında İstanbul’da Avrupa Şampiyonu, 1951 yılında Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de Dünya Şampiyonu olmuştu.

Millî güreşçi anıldı

Bürokrasinin ve siyasilerin yalnız bıraktığı Yönetime esnaf destek çıktı11

Hedefini bu yıl mutlak şampiyonluk olarak çizen ve bu noktada önemli transferlerle kadrosunu güçlendiren Yimpaş Yozgatspor Yönetimine en önemli destek yine Yozgat esnafından geldi. Tesisleri şampiyon olacak bir takımın futbolcularına yakışır şekilde dizayn etmeye çalışan ve bu konuda hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmayan Yönetime, Irgatöğlu Yapı Market, İpek Mobilya ve Arslan Mobilya destek çıkarak, bürokrasiye, kamu kurum ve kuruluş müdürleri ile siyasilere bir bakıma mesaj gönderdiler.

Yozgatspor’a esnaf desteği

Bitmesini İstemeyeceğiniz Anlar...

Özel günlerin,

Özel mekanı

√ Özel mezuniyet menüleri √ Mezuniyet pastası√ Dj ve canlı müzik √ Lazer ve sis ve ışık gösterileri√ Sürpriz hediyeler

Organizasyon

Adnan Menderes Bulvarı Şeyh Osman Mah. No:85 YOZGAT

Tel: 0 (354) 212 26 26 - Fax: 0 (354) 212 20 26 www.grandeserotel.com

Mezuniyet Geceleriniz için;

Sp rEXTRA

Hedefini bu yıl mutlak şampiyonluk olarak çizen ve bu noktada önemli

transferlerle kadrosunu güçlendiren Yimpaş Yozgatspor Yönetimine en önemli destek yine Yozgat esnafından geldi.

Tesisleri şampiyon olacak bir takımın futbolcularına yakışır şekilde dizayn etmeye çalışan ve bu konuda hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmayan Yönetime, Irgatöğlu Yapı Market, İpek Mobilya ve Arslan Mobilya destek çıkarak, bürokrasiye, kamu kurum ve kuruluş müdürleri ile siyasilere bir bakıma mesaj gönderdiler.

Yimpaş Yozgatspor Kulübü Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, şampiyonluk hede-fine giden yolda yalnız bırakılmış olmanın sıkıntısını yaşadıkları bir dönemde esnafın verdiği desteğin kendilerine büyük moral verdiğini ifade etti.

KULÜP BİNASINA ESNAF İMZASITesisleri şampiyon olacak bir takımın

futbolcularına yakışır şekilde dizayn etmeye çalıştıklarını ve bu konuda hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmadıklarını belirten Kulüp Baş-kanı Halil İbrahim Yılmaz, tesisin fayansları-nı karşılayan Irgatoğlu Yapı Market sahiple-rinden Murat Irgatoğlu, yataklarını karşılayan İpek Mobilya sahibi İhsan Karadavut ve mobilyalarını yapan Arslan Mobilya sahibi Serdar Arslan’a teşekkür etti.

BÜYÜK TALİHSİZLİK!Yimpaş Yozgatspor Yönetimini devral-

dıkları günden itibaren özellikle bürokrasinin kendilerini yalnız bıraktığını, bu nedenle de eşya piyangosunun iptal edildiğine dikkat çe-ken Halil İbrahim Yılmaz, bunu Yozgat için büyük bir talihsizlik olarak nitelendirdi. Özel-

likle seçime sayılı günler kala hiçbir siyasinin kapılarını açmadığını, böylece Yozgat’ı tanı-tan, yurtdışında isminin duyulmasında önemli pay sahibi olan ve 3 milyon Yozgatlı’yı temsil eden bir Takımın görmezden gelindi-ğini savunan Yılmaz, “Şampiyonluk hedefi ile yola çıktığımız bir sezon yaklaşırken bu tabloyu görmekten bir kulüp başkanı olarak büyük üzüntü duydum. Unutulmasın ki bu takım bizim değil tüm Yozgatlılarındır. Bu takımı görmezden gelenlerin bizi sadece maçlarda hatırlamalarını istemiyoruz. Böy-lesine göstermelik destekler vereceklerse hiç yanımızda olmasınlar” dedi.

MORAL VERDİLERYozgat esnafının en zor günlerinde ya-

nında olduğu, gücü ölçüsünde yardım ettiği takımını yine yalnız bırakmamış olması-nın kendilerine bu zorlu yolculukta büyük

moral ve güç verdiğini belirten Yılmaz, “Irgatoğlu Yapı Market sahiplerinden Murat Irgatoğlu’ya, İpek Mobilya sahibi İhsan Karadavut ve Arslan Mobilya sahibi Serdar Arslan gerçekten iyi bir Yozgatlılık örneği vermişlerdir. Diğer esnafımızın da bizim yanımızda olacağından hiç kuşkumuz yok” dedi. Yozgatspor’a destek çıkan esnaflardan Murat Irgatoğlu da, Yimpaş Yozgatspor’un Yozgat’ın takımı olduğunu belirterek, “Biz Yozgatlı olarak sadece görevimizi yerine getirdik. Bundan sonra da gücümüz ölçüsün-de desteklerimiz sürecek” dedi.

Kulüp Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, yeni sezon öncesinde Belediye Başkanı Yusuf Başer olmak üzere bazı kurum ve kuruluş müdürlerini ve STK başkanlarını ziyaret ederek yeni sezon öncesinde destek isteyecek.

Sorgun Belediye Başkanı Ahmet Şimşek, başarılı tekvandocuları

makamında kabul ederek kutladı. Belediye Başkanı Ahmet Şimşek,

Sorgun Belediyesporlu sporcuların aldıkları başarılı sonuçların kendileri-ni çok mutlu ettiğini söyledi. Şimşek, tekvandoculardan önümüzdeki yıl-larda ülke çapında dereceler almasını

beklediğini sözlerine ekledi. Sorgun Belediyespor Tekvando

Antrenörü Ahmet Turan Dinçer ise, Sarıkaya'da yapılan şampiyonada Yozgat, Sarıkaya ve Sorgunlu tekvan-docuların il karmasını oluşturduğunu, alınan 16 altın madalyadan 6'sının Sorgunlu sporcuların kazandığını ifade etti.

Başarılı sporculara moral

Page 12: 01 haziran11 akplilerin yapacak iyi isleri kalmadi

YOZGATHABER

Çarşamba 01 Haziran 2011 www.yozgathaber.com.tr GÜNLÜK SİYASİ GAZETE

Yozgat Polis Meslek Yüksek Okulu, 9’uncu

dönem mezunlarını 7 Haziran Salı günü düzenlenecek bir törenin ardından verecek. Ülke savunmasında görev yapacak genç polisleri, Atatürk ilke ve ınkılaplarına bağlı, çağın gereklerine göre yetiştiren Polis Meslek Yüksek Okulu’nda yapılan törene genç polislerin aileleri de katılarak evlatlarının bu mutluluğuna ortak olacaklar.

MESLEĞE ADIM ATACAKLARPolis Meslek Yüksek

Okulu’nda yapılacak ve aile-lerin de katılımı ile oldukça görkemli geçmesi beklenilen sonrası 300’e yakın polis meslek hayatına adım atmanın büyük sevincini ve mutlu-luğunu yaşayacaklar. Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü Fazlı Öcal’ın, mezunlar adına dönem birincisi ve Vali Necati Şentürk’ün konuşması, kutlama mesajlarının okunmasının ar-dından Mezunlar adına dönem birincisi yaş kütüğüne adının bulunduğu plaketi çakmasının ardından, ilk on öğrenciye belge ve çeşitli ödüller verile-cek. Mezunlara diplomalarının verilmesi, yemininden sonra, tören halk oyunları gösteri-leri, mezun polis adaylarının gösterileri ve tören geçişi ile tamamlanacak.

PMYO kapanıyor

Altyapımızın etkili yağışlar için yetersizliği ortaya inanılmaz tabloları çıkartıyor

YOZGAT

ABER Alo Tüp212 13 92

KIZILAYLAR SPOTElektrikli Küçük Ev AletleriArzum-Felix-Arnika-Fantom-Naturel-Simbo-Kumtel-Regal-Braun-Çetintaş

Masaüstü TV - Buzdolabı - Çamaşır Makinası - Bulaşık Makinası - Kettle Saç Kurutma Makinası - Elektrikli Süpürge Mikser - Elektrikli Soba

ve daha birçok ürün ile hizmetinizdeyiz...

Yine sınıfta kaldık!Son bir haftadır zaman zaman etkili olan sağanak yağışın ortaya çıkardığı görüntüler insana ‘bu kadar da olur mu’ dedir-tiyor. Her ne kadar Yozgat Belediyesi, sıkıntının olmadığını beyan etse de, yağmur toplama projesi yapılsa da bunların yeterli olmadığı Sırasöğüt Mahallesi’nde geçtiğimiz hafta içerisinde tescillendi. Yağan yağmurun gidecek yer bulamadığı için caddeyi sular altında bırakması, araçların suya gömülmesi, mahalle halkını da isyan ettirdi.

Her ne kadar Yozgat Belediyesi, sıkıntının olmadığını beyan etse de, yağmur toplama projesi yapılsa da bun-

ların yeterli olmadığı Sırasöğüt Mahallesi’nde geçtiğimiz hafta içerisinde tescillendi. Yağan yağmurun gidecek yer bulamadığı için caddeyi sular altında bırakması, araçların suya gömülmesi, mahalle halkını da isyan ettirdi.

Biri 2006, birisi ise geçtiğimiz yılın Haziran ayında meydana gelen iki şiddetli yağış sonrasında inanılmaz

tabloların ortaya çıktığı Yozgat’ta mevcut sıkıntılar son 10 gündür sık sık tekrarlanmaya başladı.

HER YAĞIŞ SONRASI ÇİLESon üç yılda iki kez ciddi sel tehdidi ile karşı karşıya

kalınan Yozgat’ta zaman zaman şiddetli yağan sağanakların ardından ortaya çıkan tablo üzücü gerçeği ortaya çıkardı. En fazla yarım saat sürmesine rağmen yolların çöktüğü, araçların sulara gömüldüğü ve neredeyse hayatın durduğu

Yozgat’ta özellikle en fazla çile Sırasöğüt mahallesinde yaşandı. Belediye’nin bu konuda yaptığı çalışmaların şehrin bütün bölgelerine yansımaması ve sıkıntıları henüz tam anlamıyla çözememesi, mahalle halkını isyan noktasına getirdi.

ARAÇLAR SUYA BATTIHalk Bank Parkı’nın sular altında kaldığı, araçların

yağmur sularına gömüldüğü yağış sonrasında vatandaşlar

da şaşkınlığını gizleyemedi. Her etkili yağış sonrasında aynı tabloları yaşamaktan bıktıklarını belirten mahalle halkı, artık buradaki sıkıntıya kesin çözüm bulunmasını istediler. Her ne kadar yağış sonrasında bölgede temizlik çalışmaları yapılsa da bunların tekrarlanacağı korkusu, ya da çok daha uzun süreli bir yağışta daha büyük tehlikelerin yaşanacağı endişesinin ortadan kaldırılması için altyapı eksikliklerinin giderilmesi gerekecek.